Kendimi Umutsuzluğu çalışmakta

Transkript

Kendimi Umutsuzluğu çalışmakta
Türkiye’nin Kruvaziyer Haber Dergisi
Başaran Ulusoy:
Kendimi
Türk turizminin
bir neferi gibi
Erkunt Öner:
Acaba biz bu gemilerle
Türkiye’de tur düzenleyebilir miyiz?
görüyorum
Ekrem Demirtaş:
Umutsuzluğu
bir kenara bırakıp
çalışmakta
fayda var
ROTALAR
THE CRUISE LIFE
1
İÇİNDEKİLER
10
14
28
32
2
THE CRUISE LIFE
36
20
4
Editör
6
Araştırma
24
The Cruise Life yayın hayatına
“Merhaba” diyor!
Kruvaziyer karnemiz: “Pire için
“limanlarımız” yandı!
10
TÜRSAB’dan Haberler
14
Röportaj
20
STK Günlüğü
24
Kruvaziyer Dünyası
28
Su Sporları
32
Kruvaziyerde Yaşam
“Kendimi Türk turizminin bir neferi gibi
görüyorum”
“Acaba biz bu gemilerle Türkiye’de tur
düzenleyebilir miyiz”
“Umutsuzluğu bir kenara bırakıp çalışmakta fayda var”
“50 milyonluk dataya sahip
bir şirketiz”
Hedef; Zaferin 100’üncü yılında 100
metre rekoru
MSC Türkiye olarak işimizi şevkle
yapıyoruz
İÇİNDEKİLER
40
36
Acenteler
40
Acenteler
44
44
“Pronto olarak avantajlıyız
çünkü…”
ARKAS’ın yeni projeleri yakın zamanda
hayat bulacak!
Nehir Turları
“2015’i geçen seneye kıyasla yüzde 50
daha iyi kapatacağız”
48
Firmalardan
54
Nehir Turları
56
Butik Hizmet
58
Online Satış
60
Destinasyon
“2015 hedefimizi 15 binden 30 bine
çıkardık”
Cruisera için “güvenirlilik”
imajı önemli
Balayı düğünden çok
daha önemli!
Kruvaziyerin online kapısı:
gemiturlari.com
Bir haftada neler yaşayacağız?
48
60
Yönetim
7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına
İmtiyaz Sahibi: İbrahim Kocamış
Genel Yayın Koordinatörü
İbrahim Kocamış • [email protected]
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Derya Altuntepe
Editör
Derya Altuntepe
Görsel Yönetmen
Polat Sarıgül
Muhabirler
Cengiz Tepebaş, Gamze Kahraman, Çilem Kocamış
Yayın Kurulu / Katkıda Bulunanlar:
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, İZTO Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Demirtaş, TURA Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkunt
Öner, Royal Caribbean Türkiye Genel Müdürü Bülent Tatlav, MSC Cruises
Türkiye Genel Müdürü Necla Tuncer, Karavan Cruises Direktörü Özgü
Alnıtemiz, Pronto Tour Cruise Departman Müdürü Hakan Aksungur, Golden
Bay Genel Müdürü Zafer Alten.
Temsilcilikler
ABD Temsilcisi: Kapt. Kubilay Ulucan, İngiltere Temsilcisi: Tahsin Özalan
Fransa Temsilcisi: Onur Koyuncuoğlu
Reklam ve Abone
Reklam ve Halkla İlişkiler Md. Ebru İşcan • [email protected]
İletişim adresi
Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul
Tel: 0216 550 55 46 • e-mail: [email protected]
TheCruiseLife
CTP ve Baskı
Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.
Yayın: Yerel - Süreli Yayın
THE CRUISE LIFE’ta yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların
hakları, logosu ve isim hakkı 7 Deniz Basın Yayın
Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir.
İzinsiz hiçbiryerde kullanılamaz.
Yayımlanan ilanların sorumluluğu sahibine aittir.
THE CRUISE LIFE
3
EDİTÖR
H
er yayın bin bir
uğraşla hazırlanır lakin ilk
sayı bambaşkadır, koşuşturmasından telaşına, heyecanından tedirginliğine
kadar farklı duygular yaratır insanda. Ama tadı da başkadır tabi. Sektörün her zaman
gözü, kulağı, dili olacağını bilerek koyulursun yola, yek vücut olduğunda aşılamayacak engelin, üstesinden gelinemeyecek sıkıntının olmadığına eminsindir. Sadece
bir an değildir paylaşmak istediğin, bu yalnızca uzun bir yolculuğun ilk adımıdır…
The Cruise Life yayın
hayatına “Merhaba” diyor!
İstedik ki “Merhaba” dediğimiz ilk sayımızda sektörün tüm paydaşlarını bir araya
toplayalım. Hep beraber sektörü değerlendirelim, sorunlarımızı konuşalım ve çözüm yollarını tartışalım. Biliyoruz ki sektörün gelişimi için birlikte düşünmek, ortak
bir karar alıp, o karar doğrultusunda adımlar atmak önemli. Ve inanıyoruz ki bu
doğrultuda ilerlediğimiz sürece çok daha kısa zamanda çok daha fazla yol kat edeceğiz.
Bu sebeple satırlarımızda sektöre kendini adamış TÜRSAB Başkanı Başaran
Ulusoy’dan, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş’a, sektörün duayeni Erkunt Öner’den
kruvaziyer gemi şirketleri ile tur operatörlerine kadar pek çok konuğumuz bulunmakta.
The Cruise Life’ın tüm satırlarına sizlerin de emeği var. Bu vesileyle ifade etmeliyiz ki
değerli görüşlerinizi bizlerle paylaşarak derginin hamuruna katkıda bulunduğunuz
için sonsuz teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Dileriz ki önümüzdeki
süreçte de fikirlerinizle yolumuzu aydınlatmaya ve ufkumuzu genişletmeye devam
edersiniz.
Bugün ve gelecek günlerdeki en büyük amacımız, kruvaziyer sektörünün tek yayın
organı olan The Cruise Life’ı keyifle okuyacağınız bir yayın olarak hazırlayabilmek.
İnanıyoruz ki tüm enerjimizi ve emeğimizi bu doğrultuda harcayarak çok daha güzel
işler ortaya çıkaracak çok daha başarılı projelere imza atacağız.
Yanımızda olduğunuza, bizlere güvendiğinize ve verdiğiniz desteğe müteşekkiriz…
Derya Altuntepe
4
THE CRUISE LIFE
10. Yılımızı Türkiye Çıkışlı
ROTALAR
İki Gemi ile Kutluyoruz
EGE & ADRİYATİK / 16 NİSAN 2015 - 19 KASIM 2015 HER HAFTA
MSC MAGNIFICA
TÜRKİYE, HIRVATİSTAN,YUNANİSTAN, İTALYA
VENICE
Croatia
Italy
DUBROVNIK
ISTANBUL
BARI
Greece
Turkey
IZMIR
KATAKOLON
(Olympia)
Mediterranean Sea
Kişi başı
558 €
itibaren
GÜN
1.
İSTANBUL, Turkiye
LİMAN
2.
Denizde seyir
3.
Dubrovnik, Hırvatistan
4.
Venedik, İtalya
5.
Brindisi, İtalya
6.
Katakolon, Olimpiya/Yunanistan
7.
İzmir, Türkiye
8.
İstanbul, Türkiye
KARADENİZ - EGE & ADRİYATİK / 15-29 TEMMUZ, 12-26 AĞUSTOS 9 EYLÜL 2015
MSC OPERA
TÜRKİYE, YUNANİSTAN, HIRVATİSTAN, İTALYA,
ROMANYA, RUSYA
VENICE
Italy
Russian
SOCHI
Romanie
Croatia CONSTANTA
DUBROVNIK
BARI
Greece
PIRAEUS
CEFALONIA (Athens)
(Argostoli)
Black Sea
ISTANBUL
Turkey
MYKONOS
SANTORINI
Mediterranean Sea
Kişi başı
1528 €
Her Çarşamba İzmir, Her Perşembe
İstanbul’dan Hareketle
itibaren
GÜN
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
LİMAN
İSTANBUL, Türkiye
Mikanos, Yunanistan
Santorini, Yunanistan
Kefalonya, Yunanistan
Dubrovnik, Hırvatistan
Venedik, İtalya
Bari, İtalya
Denizde seyir
Pire (Atina), Yunanistan
Denizde seyir
Köstence, Romanya
Denizde seyir
Sochi, Rusya
Denizde seyir
İstanbul, Türkiye
MSC MAGNIFICA ve MSC OPERA’daki Ayrıcalıklı Türkçe Hizmetler
* Türkçe rehberlik hizmeti * Türk personel * Günlük Türkçe bültenler * Türkçe menüler * Türkçe canlı müzik * Türk kahvaltısı * Türk kahvesi * Tavla ve Okey
Belirtilen fiyatlar, iki kişilik kabinde kişi başı ve Euro cinsindendir. Gemide tam pansiyon konaklama,
yolcu sayısı gözetmeksizin Türkçe rehberlik hizmeti, liman vergileri, bahşişler, gemide eğlence, animasyon ve şovlar, Kaptan’ın Hoş Geldin Partisi, Gala Yemeği ve fitness dahildir.
Banka kredi kartlarına vade farksız taksit imkanı.
Detaylı bilgi için: www.msccruises.com.tr
THE CRUISE LIFE
5
ARAŞTIRMA
Kruvaziyer karnemiz:
“Pire için “limanlarımız” yandı!
Türkiye Seyahat Acentaları
Birliği (TÜRSAB) Türkiye
Kruvaziyer Turizmi Raporu’nu
yayınladı. Raporda öne çıkan
başlıklar şöyle;
2
013’te 2.2 milyon kruvaziyer turisti
Türkiye’ye ziyaret ederken, bu rakam
2014’te 2.3 milyona çıkacak.
Türkiye’nin önceki yıllarda yüzde
30’ları aşan oranlarda yakaladığı büyüme
oranının bu yıl yüzde 2-3’lere takılı kalmasının başlıca nedeni Yunanistan’daki kriz
ve grevlerin etkisi ile kruvaziyer şirketlerinin Batı Akdeniz turlarına yönelmesi.
• Dünyadaki tüm kruvaziyer turistlerinin yüzde 11’inin yolu Türkiye’den geçiyor.
• Bir kruvaziyer turistinin 7 günlük
gemi harcaması ortalama bin 719 dolar.
• Türkiye’de günlük turist harcaması
(konaklama ve ulaştırma hariç) ortalama
50 dolar, kruvaziyer turistinin limanlarda
6
THE CRUISE LIFE
yaptığı günlük harcama ise ortalama 120150 dolar.
• Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde
30’unun durağı İstanbul oluyor. Onu Kuşadası ve İzmir izliyor.
• Dünya genelindeki 20.9 milyon kruvaziyer turistin yüzde 84’ü ABD’li.
• En çok tercih edilen rota yüzde 37.3
ile Karayipler ve Bahamalar. Türkiye’nin de
içinde bulunduğu Akdeniz Bölgesi yüzde
19.1 ile ikinci sırada yer alıyor.
• Türkiye’yi bu yaz ziyaret edecek en
ilginç kruvaziyer gemilerinden biri de
Kuşadası’na gelecek olan Disney gemisi.
Sadece çocuklar ve çocuklu ailelerin bulunduğu gemi, bu yaz 3 seferle Kuşadası’na
demirleyecek.
11 yılda Türkiye’ye gelen kruvaziyer
turisti yüzde 285 arttı: Dünya ekonomisinde 2008-2009 krizinin yaralarını sarmasıyla birlikte yeniden büyümeye başlayan kruvaziyer turizminde Türkiye’nin de
yükselişi sürüyor. Son 11 yıla bakıldığında sadece 2009 yılında gerileme yaşayan
Türkiye’ye gelen kruvaziyer turisti sayısı
2013 yılında 2.2 milyonu geçerek, dünyadan aldığı pay yüzde 11’e çıktı. Son 10 yılda
TÜRKİYE’YE 2.2 MİLYON
KRUVAZİYER YOLCUSU GELDİ
Yıl
Gemi sayısı Yolcu sayısı
2003
887
581.840
2004
927
645.264
2005
1.048
757.563
2006
1.317
1.016.314
2007
1.421
1.368.400
2008
1.612
1.605.372
2009
1.328
1.484.194
2010
1.368
1.719.098
2011
1.623
2.191.420
2012
1.587
2.095.673
2013
1.572
2.240.776
ARAŞTIRMA
büyüme oranı yüzde 285 olarak gerçekleşti. Kesinleşen rezervasyonlar ve ön talepler
dikkate alındığında Türkiye’ye gelen kruvaziyer turisti sayısının 2014 yılında da
yüzde 2-3 seviyesinde artması ve 2.3 milyona çıkması bekleniyor.
Kruvaziyer turistinin yüzde 30’u
İstanbul’a geliyor:
Türkiye’ye gelen kruvaziyer turistlerinin yüzde 30’unun durağı İstanbul oldu.
Bunu yüzde 25.7 ile Kuşadası ve yüzde
21.7 ile İzmir takip etti. Bu yıl için beklenti oranların Kuşadası lehine değişeceği
yönünde. Çünkü kruvaziyer turizminin en
büyük firmalarından Norwegian Cruise
gemilerini 27 Nisan tarihinden itibaren İzmir yerine Kuşadası’na yönlendirme kararı
almış durumda. Kuşadası’na geçen yıl 427
gemi yanaşmışken, 2014 yılı için şu an kesinleşmiş rezervasyonların sayısı 480’i geçti. Yılsonu için beklenti bu rakamın 500’ü
geçeceği şeklinde. İzmir Limanı için ise
daha yılın başında kesinleşen rezervasyon
sayısı 121. İzmir Limanı’na 2013 yılında
187 gemi yanaşmıştı.
Yunanistan grevi Türkiye limanlarını
etkiledi:
Türkiye’ye gelen kruvaziyer turistinin
bu yıl geçen yıla göre yüzde 2-3 artması
bekleniyor. Son 10 yıldaki performansa bakıldığında en az yüzde 10 olan Türkiye’deki
büyüme oranının yüzde 2-3’lerde kalacak
olmasının en büyük nedeni Yunanistan’daki ekonomik kriz ve buna bağlı yaşanan
grevler. Akdeniz kruvaziyer turlarının
yaklaşık yüzde 30’unun çıkış yaptığı Pire
Limanı’nda yaşanan grevlere global kruvaziyer şirketleri tepki göstermeye başladı.
2014 ve hatta 2015-2016 programlarını da
Batı Akdeniz’e kaydırma eğilimi gösteren
şirketlerin bu kararı Türkiye’deki büyümenin de önünde engel. Çünkü Türkiye’ye
gelen kruvaziyer gemilerinin yüzde 40’ına
yakını Pire Limanı’nda çıkış yapıp Yunan
Adaları ve Türkiye limanlarını kapsayan
turları gerçekleştiriyor.
Disney gemisi üç kez gelecek:
Bu yaz Türkiye’yi ziyaret edecek kruvaziyerler arasında dikkat çekici olanlardan
biri de Disney gemisi. Sadece çocuk ve
THE CRUISE LIFE
7
ARAŞTIRMA
çocuklu ailelerin yer aldığı kruvaziyer bu yaz Kuşadası
Limanı’nı 3 kez ziyaret edecek. Yine Kuşadası Limanı’nın
ilginç ziyaretçilerinden biri de sürekli dünya turu yapan
The World adlı gemi olacak. Önceki yıllarda yaptığı ziyaret büyük ilgi çeken ve eşcinsellerin bulunduğu kruvaziyerin de yine Türkiye’yi ziyaret edebileceği gelen bilgiler
arasında.
2023 hedefi ve yeni limanlar: Gelir düzeyi yüksek
bir turizm kitlesi demek olan kruvaziyer turizm, Türkiye için de büyük önem taşıyor. Bunun için kuşkusuz ilk
etapta gerekli olan şey ise liman sayısını artırmak. Kültür
ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Türkiye Turizm Stratejisi 2023
hedefinde’de de yeni limanlar yer alıyor. Buna göre, Samandağı Kruvaziyer Limanı, Antalya Kruvaziyer Limanı,
Kuşadası Kruvaziyer Limanı, Çeşme Kruvaziyer Limanı,
Çanakkale Kruvaziyer Limanı, İstanbul Galata Kruvaziyer Limanı, İstanbul Ataköy Kruvaziyer Limanı, İstanbul
Zeytinburnu Kruvaziyer Limanı, Samsun Kruvaziyer Limanı, Trabzon Kruvaziyer Limanı, programa alınmış durumda.
Çanakkale 2015’e yetişecek: Çanakkale Kruvaziyer Limanı için çalışmalar tamamlanmış durumda. Troya Barış
Kenti Projesi kapsamında her biri 6 bin 500 yolcu taşıyabilecek 6 adet Okyanus tipi yeni gemilere aynı anda ev sahipliği yapacak bu limanın 2015 Çanakkale Savaşları’nın
100. Yıldönümü’ne yetiştirilmesi planlanıyor.
8
THE CRUISE LIFE
Liman
Yolcu sayısı
Alanya
Antalya
Bartın
Bodrum
Çanakkale
Çeşme
Dikili
Fethiye
Göcek
Güllük
İstanbul
İzmir
Kaş
Kuşadası
Marmaris
Mersin
Mudanya
Samsun
Sinop
Trabzon
Tuzla
TOPLAM
40.843
163.575
2.071
28.546
7.467
62.741
7.655
1.067
252
476
689.417
486.493
1.152
577.685
152.685
1.381
414
1.281
7.460
8.115
0
2.240.776
Aldığı pay
(%)
1,82
7,30
0,09
1,27
0,33
2,80
0,34
0,05
0,01
0,02
30,77
21,71
0,05
25,70
6,81
0,06
0,02
0,06
0,33
0,36
0,00
100,00%
ARAŞTIRMA
THE CRUISE LIFE
9
TÜRSAB’DAN HABERLER
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı
Başaran Ulusoy
10 THE CRUISE LIFE
TÜRSAB’DAN HABERLER
Kendimi Türk turizminin
bir neferi gibi görüyorum
T
ürkiye’nin kruvaziyer turizminde gösterdiği performansı
ve ivmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye doğal güzellikleri, eşsiz tarihi
mekanları, arkeolojik ören yerleri, gelişmekte olan turistik altyapısı ve misafirperverlik geleneği ile dünyanın en çok
tercih edilen turizm destinasyonlarından biri konumunda bulunuyor. Dünya
Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine
göre 2013 yılında Türkiye turist girişleri
itibariyle altıncı sırada ve turizm gelirleri
itibariyle 12’inci sırada yer almıştır.
Türk turizmindeki yükselişe olumlu yönde etki eden turizm çeşitlerinden
biri de kruvaziyer turizmi olmuştur. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü istatistik
bilgilerine göre 2004 yılında gelen yolcu
sayısı 645 bin 264 iken bu rakam 10 yılda
yüzde 347,3 oranında artmıştır ve kruvaziyer gemilerle 2013 yılında ülkemize
gelen turist sayısı 2 milyon 240 bin 776
kişiye ulaşmıştır.
deniyle rezervasyonlarını batı Akdeniz’e
kaydırma eğilimi gösteren dev kruvaziyer şirketlerin bu stratejisi Türkiye’nin
bu alanda büyüme oranını da yarıya düşürmüş durumda. Yunanistan’ın yarattığı olumsuz etkiyi atmak ve Türkiye’nin
kruvaziyer turizminde ‘başlangıç noktası’ olabilmesi için daha çok limana ihtiyacımız var. Türkiye’nin kruvaziyer turizmde hedeflediği başarıya ulaşabilmesi
için bu alandaki yatırımların mutlaka
artırılması, yeni liman yaratma amacı
ile yatırımların teşvik edilmesi, bürokrasinin asgari seviyeye indirilmesi gerekmektedir. Nitekim Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın Türkiye Turizm Stratejisi
2023 Hedefi’nde de Türkiye’deki kruvaziyer limanlarının arttırılmasına yer verilmiştir.
Özellikle İstanbul’da kruvaziyer limanı konusunda acil bir ihtiyaç bulunduğu
dikkate alınmalıdır. Büyük kruvaziyer
gemileri için Yenikapı’da yeni yapılan
Elimden geldiğince, fırsat bulduğum her platformda
hem sorunları dile getirmeye hem de çözüm
bulunması için yol göstermeye çalışıyorum
Ülkemizin kruvaziyer turizmindeki
potansiyeli hakkındaki görüşlerinizi
alabilir miyiz?
Türkiye kruvaziyer turizminde son
on yılda ciddi gelişme kaydetmiş olsa da
ülkemizin potansiyeli dikkate alındığında kruvaziyer turizminde arzuladığımız
seviyeyi henüz yakalayamadığımız bir
gerçek.
Türkiye’ye gelen kruvaziyer gemilerinin yüzde 40’a yakını Yunanistan’daki Pire Limanı’ndan hareket ettiği için
bu ülkedeki negatif gelişmeler direkt
Türkiye’yi de etkiler hale geldi. Pire
Limanı’nda yaşanan olumsuzluklar ne-
THE CRUISE LIFE 11
TÜRSAB’DAN HABERLER
miting alanının hemen yanında bir kruvaziyer limanı oluşturulabilir. Bu konuyu resmi makamlara da ilettik. Tarihi yarımadaya ulaşım kolaylığı da sağlayacak
olan bu noktanın limana dönüştürülmesi ile ülke turizmine önemli bir katkı da
sağlanmış olacaktır.
Kruvaziyer turizminde istenilen
portreye ulaşmak için kamunun, özel
sektörün ve STK’ların atması gereken
adımlar nelerdir?
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Gümrük Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı
arasında tam bir koordinasyon sağlanması gerekir.
Kruvaziyer gemilerinin liman masrafları -özellikle doğrudan Devlet kurumları tarafından alınan “Fener ve Tahlisiye ücreti” ile “Sağlık Resmi (Rüsum)
harcı” gibi ücretler, kruvaziyer şirketleri
üzerinde ciddi yük oluşturarak maliyetleri artırıyor. Bunların asgari düzeye indirilmesi ile Türkiye kruvaziyer tur şirketleri için cazip hale getirilebilir.
Gemilerin büyüklüklerine göre römorkör hazır bulundurma zorunluluğu
da maliyetleri artıran unsurlardan birisi
olarak ön plana çıkıyor. Römork yatırımı
yapmak zorunda kalan limanlar bu ma-
12 THE CRUISE LIFE
liyetlerini liman ücretlerine yansıtınca
kruvaziyer şirketlerinin artan maliyetler nedeniyle yönünü farklı limanlara
çevirdiğini gözlemliyoruz. Bu durum,
özellikle römork yatırımı bulunmayan
nispeten küçük limanlarımızı olumsuz
yönde etkiliyor. Tüm bu sorunları çözüme kavuşturduğumuzda Türkiye’nin
kruvaziyer turizminde istenen seviye geleceği kanaatindeyiz.
Türk halkının kruvaziyer turizmine
bakış açısı hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
Kruvaziyer turizminin müşteri profiline baktığımızda gelir seviyesi yüksek
bir müşteri grubu ile karşılaşıyoruz. Yapılan araştırmalar yolcuların ortalama
yıllık gelirinin 100-110 bin dolar seviyesinde olduğunu ortaya koyuyor.
İstatistiklere göre; kruvaziyer turizminin yüzde 84 gibi önemli bir kısmı
ABD’li turistlerden oluşuyor. 2013 yılında 17.6 milyon ABD’li kruvaziyer yolculuğuna çıkarken, bunların 11.7 milyonunun yolculuğunun başlangıç noktası da
ABD’deki limanlar oldu.
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin artması ile birlikte kruvaziyer turlara
ilginin artmaya başladığını gözlemliyoruz. Son yıllarda uygun fiyatlı kruvaziyer
turların sayısında artış yaşanması ile bir-
likte Türk vatandaşlarının daha çok kruvaziyer turuna çıktığını gözlemliyoruz.
Bu trendin önümüzdeki yıllarda artarak
devam edeceği kanaatindeyiz.
2014 yılı kruvaziyer turizmi açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 2015
yönelik beklentiniz paylaşır mısınız?
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü
Planlama ve İstatistik Dairesi Başkanlığı
2014 yılı ilk ilk 11 aylık verilerine göre
ülkemiz limanlarına kruvaziyer gemilerle gelen yolcu sayısı geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde -20,3 oranında
gerileyerek 1 milyon 770 bin 938 kişiye
inmiştir. Bu düşüşte kruvaziyer şirketlerinin turlarını Batı Akdeniz’e kaydırmaları etken olduğu söylenebilir. Kruvaziyer şirketlerinin planlamaları genellikle
orta ve uzun vadeli olduğundan Akdeniz’deki kruvaziyer turların 2015 yılında
da Batı Akdeniz’de yoğunlaşacağı öngörülebilir. Ancak yine de Türkiye için kruvaziyer turizminde 2015 yılının 2014’ten
daha iyi geçeceği kanısındayız.
TÜRSAB’ın kruvaziyer turizmin
gelişimin konusunda yürütmüş olduğu çalışmalar nelerdir? Önümüzdeki
süreçte TÜRSAB olarak nasıl bir program izleyeceksiniz?
Kruvaziyer turizmi ile ilgili olarak
Seyahat acenteciliği faaliyetinin geliştirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdüren
TÜRSAB’DAN HABERLER
“TÜRSAB Kruvaziyer Turizmi Komitesi”, kruvaziyer turizmi alanında
faaliyet gösteren veya göstermek isteyen seyahat acentelerinden oluşmakta olup, çalışmalarını yürütmektedir.
Kruvaziyer turizminin gelişmesi için
birlik olarak üzerimize düşen görev
ve sorumluluğu yerine getirdiğimiz
kanaatindeyiz.
Hem turizm hem de kruvaziyer
turizmi konusunda her fırsatta görüşlerinizi dile getirmektesiniz. Bu
konuda bitmeyen bir enerjiniz de
söz konusu…
Ben kendimi Türk turizminin bir
neferi gibi görüyorum. Dolayısıyla
Türk turizminin gelişimi için gece
gündüz demeden çalışmaya gayret
sarf ediyorum. Kruvaziyer turizminin yüksek gelir getiren, katma değeri
yüksek bir turizm çeşidi olması nedeniyle geliştirilmesi gereken elzem bir
turizm çeşidi olarak görüyorum. Bu
uğurda elimden geldiğince, fırsat bulduğum her platformda hem sorunları
dile getirmeye hem de çözüm bulunması için yol göstermeye çalışıyorum.
Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı,
Ulaştırma,
Denizcilik ve
Haberleşme
Bakanlığı,
Gümrük
Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı ve
İçişleri Bakanlığı
arasında tam bir
koordinasyon
sağlanması
gerekir
THE CRUISE LIFE 13
RÖPORTAJ
Gemiyi Büyükdere’de karşılardık.
Bir arkadaşımız sandalla gemiye
yanaşır, gerekli bilgileri edinir,
geminin yanaşmasına 20-30 metre
kala topun içine kağıdı koyar ve
karada hazır halde bekleyen bize
atardı. O kağıt bazen suya düşse
de çoğu kez yakalanırdı
“Acaba biz bu gemilerle Türkiye’de tur
düzenleyebilir miyiz”
“Acaba…” merakıyla başlayan ve neredeyse
yarım asırlık geçmişe sahip olan Tura Turizm
Yönetim Kurulu Başkanı Erkunt Öner’i taşıdık
satırlarımıza. Konuğumuz sektörün duayeni
olunca sohbetimize geçmişin güzel anılarını
dinleyerek başladık. Şüphesiz bugünü de sorguladık,
neler yapabileceğimizi de konuştuk, niçin
yapamayacağımızı da…
S
Tura Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkunt Öner
14 THE CRUISE LIFE
adece kruvaziyer sektörünün değil turizm sektörünün de en eski firması Tura Turizm, bu yüzden
kim bilir tarihinde ne hatıralar saklıdır…
Yıl 1966’ydı ve henüz 21
yaşındaydım Tura Turizm’i
kurduğumda. O zamanlar Ro-
manya – Bulgaristan-İstanbul
arası kruvaziyer turları düzenleniyordu, şayet kruvaziyer denilebilirse tabi! O zamanki gemilerin en büyüğü 400 kişilikti,
eski Transilvanya gemileri. Düzenlenen turlar 3 günlüktü, tabi
mesafe kısa olunca pek bir şey
katamıyor yolcuya. Bu yüzden
RÖPORTAJ
programlarında Türkiye’de yer alıyordu.
Biz, onların İstanbul’daki organizasyonlarını yaparak başladık. O yıllarda iletişim
denilen bir şeyden bahsetmek imkansız.
Telefon bağlatmak istersiniz, lakin 5-10
saatte bağlanmaz, ne kaç kişinin geleceğinden ne de nerden geleceğinden haberiniz olmazdı. Malumat sahibi olamadan
Büyükdere’de karşılardık gemiyi. Bir arkadaşımız sandalla gemiye biner, gerekli
bilgileri edinir, geminin yanaşmasına 2030 metre kala topun içine kağıdı koyar
ve karada hazır halde bekleyen bizlere
atardı. O kağıt ya suya düşer ya da yakalanır. Eğer yakaladıysak içini açar kaç tane
rehber ve kaç otobüs gerektiğini öğrenir,
gemi yanaşıncaya kadar da organizasyonu yapardık. Sonra teleks çıktı. Faks makinesinin çıkmasını hiç unutmuyorum,
inanamamıştık, “Nasıl yani, olur mu öyle
şey. Bir yerden kağıdı koyacaksın başka
yerden alacaksın” demiştik. Çok da pahalıydı. “Biz bir görelim önce” dedik, gittik,
denedik de, baktık ki oluyor aldık hemen.
Biz böyle devrelerden geliyoruz çocuklar.
Bir de bugünün imkanlarına bakın, bunları yaşayanlar için muazzam bir durum.
Bugün, iletişim, turizm sektörünün en
büyük gereksinimi ve artık o olmadan
hiçbir yere gidilemiyor.
O günlerde bir yandan Romanya –
Bulgaristan turunun İstanbul ayağını
yaparken diğer bir yandan da “Acaba biz
bu gemilerle Türkiye’de seyahat düzenleyebilir miyiz” dedik. Önce araştırdık
tabi, yapabileceğimizi öğrendikten sonra
o gemileri kiraladık ve böylece ilk gemi
turlarımızı da düzenlemiş olduk. İlk seyahatimiz küçük bir gemiyleydi, bu bizim
için çok büyük bir tecrübesizlikti; programımız İstanbul’dan Napoli’ye, Napoli’den
Beyrut’a, Beyrut’tan tekrar İstanbul’aydı.
Aralarda hiçbir durak yok, haliyle insanlar perişan oldu. “Biz ne yapmışız” dedik
ve kendimizi geliştirip daha güzel programlar yapmaya başladık. O dönemin en
gözde sanatçılarını davet ettik, ağırladık.
Müzeyyen Senar ve Zeki Müren gemilerimizdeki en önde gelen sanatçılarımızdı.
1967’de yurt dışına giden 200 kişilik
programla başladığımız ilk seferimiz - bu
Türklerin çıktığı ilk charter kruvaziyer
yolculuğudur- bugün 70-80 binlere doğru
gidiyor. Bu sayı hep çarparak artıyor, bu
sayı arttıkça gelen gemi sayısı da artacak
ve Türkiye sadece gidilen bir yer olmaktan çıkıp gözde bir pazar haline gelecek,
ancak “biz” engel oluyoruz, yoksa da daha
ilerleyecek. İstanbul o kadar önemli bir
yer ki! Karadeniz yedi ülkeye hizmet veriyor ve bunun anahtarı İstanbul. Böyle bir
ülke düşünün ve bu ülkeye 2017 itibarıyla kruvaziyer gemisi gelmeyecek! Çünkü
liman yok, gemi nereye yanaşacak? Galata ya da başka bir limana gidemiyor,
açıkta duramıyor, İstanbul’a gelmezse
Kuşadası’na neden gitsin. “2015’te liman
olacak dedik, olmadı. 2016’da olacak mı?
THE CRUISE LIFE 15
RÖPORTAJ
Hayır, işte o zaman kruvaziyer firmalarının 2017 planlamasına dahil değiliz!”
Denizci ülke olmayı bir türlü başaramadık değil mi?
Biz deniz ülkesi olmamıza rağmen
gemi denilince İstanbul – Bandırma arasını anlıyoruz. Biraz eskiye döneceğim;
Atatürk’ün öyle büyük vizyonu varmış
ki, 1934 senesinde gemilerden sağlık
sıhhiye, pilot gibi vergilerin alınmaması
için kanun çıkarılmış. Bu kanun 1998’e
kadar geçerliymiş ama uygulanmamış ve
kanuna rağmen 64 sene vergi alınmış.
Günün birinde bu süreç fark edilirse neler olacak hep birlikte göreceğiz. Gelelim
50’li yılların Türkiye’sine… Akdeniz’in en
büyük kruvaziyer filosuna sahibiz. Ak-
16 THE CRUISE LIFE
deniz, Karadeniz, Samsun, Ankara başta
olmak üzere sanıyorum 8 veya 10 gemi
Barselona’ya kadar gidiyor, geliyor. Bayrağımız oralarda dalgalanıyor. O tarihlerde
Yunanlılar ortalarda bile yok! Sonra Amerikalılar İkinci Dünya Harbi’nden kalan
gemileri Yunanlılara veriyor ve onlar bu
gemileri kruvaziyer gemisi haline getirip
piyasanın hakimi oluyorlar. Biz ne yaptık,
elimizdeki gemileri yavaş yavaş çürüttük.
O dönemin gemilerinden Akdeniz’in
macerası biz de ayrıdır. Biz 1984’lü yıllarda ilk küçük kruvaziyer gemisini yaptık;
Tura Gemisi. 30 kabinli bir gemi ama bizim mevzuatımıza göre 30 kabin için 32
mürettebat gerekli. Üç uzun yol kaptanı,
üç uzun yol mühendisi, doktor gibi şart-
RÖPORTAJ
O dönemin çok gözde
sanatçılarını davet ettik,
ağırladık. Müzeyyen Senar ve
Zeki Müren gemilerimizde,
konukları mutlu eden en önde
gelen sanatçılarımızdı
ları ekleyince işin içinden çıkmak mümkün değil! O dönemde Yunanlılar aynı
ebat gemiyi dokuz kişiyle yüzdürüyorlar.
Bizdeki yakıt gümrüklü yakıt, Yunanlılar
200 dolara alırken biz alıyoruz 650 dolara.
Dört sene, yapabilir miyiz diye, çabaladık
ama baktık ki altından kalkmak mümkün
değildi. Daha sonra gemiyi İngilizler istedi, bizde onlara kiraladık. O sıralarda
rahmetli Turgut Özal sanırım bir sendika toplantısının düzenlendiği Akdeniz
Gemisi’ne gelmiş. Toplantı sonrasında
gemiden ayrılırken tesadüfen bizim gemimiz Tura’da limandaymış. Gemiye çıkmak
istemiş, bende yoktum kaptanımız karşılamış, gemi hakkında bilgi vermiş, mevzuat sebebiyle yaşadığımız sıkıntıyı da
dile getirmiş. Turgut Özal, orada ayaküstü
fizibilite yapıp, yanında o zamanın Denizyolları Genel Müdürü Mustafa Açıkalın’a
“Bu arkadaşları bulun, gelsinler Akdeniz
Gemisi’ni alsınlar ve ekonomiye kazandırsınlar” diye talimat vermiş. Tabi haberi
aldık, aradık, gittik, konuştuk. Anlaşmayı,
zarar edersek bizim, kar edersek de ortak
olma koşulunu kabul ederek yaptık. O zamanın parası dört milyon dolarlık bir yatırıma giriştik. Gemiyi inanılmaz şekilde
yedi ayda sekiz kabinden 140 kabin haline
getirdik, klimasını taktık, içini dizayn ettik ve Almanlara kiraladık. Fakat Türkiye
Denizcilik İşletmeleri (TDİ) ile yaptığımız sözleşme gereği personel teminini
belirli bir rakam üzerinden onlardan sağlıyorduk. Personel maliyeti belirlenmişti
ve bizde ona göre adım atmıştık. Sonra bir
toplu sözleşme oldu ve personele %230
zam verildi. Bu zammı bize de uyguladılar. Bu arada Turgut Özal Cumhurbaşkanı, Süleyman Demirel’de Başbakan oldu.
Ulaştırma bakanı değişti ve biz “Bu gemi
bunlara peşkeş çekilmiş” ithamıyla baş
başa kaldık. Bunun üzerine Uğur Dündar telefonla beni aradı, pek bir şaşırarak
“Siz telefona çıktınız” dedi. Ben “Niye
çıkmayayım Uğur Bey” deyince “Her aradığım kaçar da” diye cevap verdi. Neyse
davet ettik ofise, geldiler çekim yaptılar,
bende yaşadığımız durumu anlattım ve
habere“İster inanın ister inanmayın bu
sefer devlet işadamını kazıkladı” başlığını
THE CRUISE LIFE 17
RÖPORTAJ
Turgut Özal, orada ayaküstü
fizibilite yapıyor, yanında o
zamanın Denizyolları Genel
Müdürü Mustafa Açıkalın’a ‘Bu
arkadaşları bulun, gelsinler
Akdeniz Gemisi’ni alsınlar ve
ekonomiye kazandırsınlar’ diye
talimat veriyor
attı. Sonuçta biz o zararı karşılayamadık ve gemiyi bizden aldılar.
Gemi şu an Heybeliada’da deniz yüksek okulunun eğitim gemisi ve bildiğim kadarıyla durumu da hayli kötü.
Aşamadığımız setlerden bir tanesi de Türk halkının kruvaziyer
turizmine olan algısı…
Evet, doğrudur bizim halkımızın
kruvaziyere karşı bir çekingenliği
var. Çok mu pahalı, sallanır mıyız,
her akşam resmi mi giyinmem lazım diye hala sorguluyor Türk halkı.
Halbuki yok böyle bir şey artık. Ama
biz bu algıyı kaldıramıyoruz. Bir kere
pahalı değiliz, “Freestyle” konseptinin olduğu gemiler var (Norwegian)
ve elbette gemideyiz sallanacağız
azıcık.
Ama bir yandan hepimiz yatımız olsun istiyoruz…
Ben bu kadar senedir denizle iç
içeyim, kendi gemim de oldu ama
hiçbir zaman yat sahibi olmayı düşünmedim. Bence mantıklı ve karlı
bir durum değil. Bir yandan kaptan,
makinist, mürettebat, marina ücretin var diğer yandan da kaç gün gezebilirsin ki! En iyi gemiyi istediğim
zaman bir hafta tutup gezebilecek-
18 THE CRUISE LIFE
ken neden böylesi bir işe girişeyim.
Kruvaziyer turist sayısında lider
ülke Amerika hem bu durumu nasıl değerlendirdiğinizi hem de Türk
kruvaziyer yolcularının profilini
anlatır mısınız?
Günümüzde Amerika, kruvaziyer turist sayısında lider ülke. Birinci etken, kruvaziyer turizminde
ileri seviyede olmaları ve gemilerin
de Amerikan menşeli olması. Ayrıca Karayipler vesilesiyle büyük
kruvaziyer bilincine de sahipler.
Karayipler’de gezen ve gemiden mutlu olan turistler “Bir de Avrupa’ya
gideyim” diyebiliyor. Bu sebeple
son 4-5 senedir Avrupa’ya doğru bir
kayma söz konusu. Açıkçası Amerikalı turisti biz de tercih ediyoruz.
Alışverişleri, harcamaları iyi ve daha
kolay insanlar. Siz her şeyinizi düzgün yaparsanız en ufak bir sorun çıkarmıyorlar. Ancak bir Fransız ya da
İtalyan’a her şeyinizi düzgün yapsanız da illaki bir yerden kapris yapar.
Türklerin hem gemi içindeki hem de
limandaki harcamaları iyi olmasına
iyi de “Geminin onların emrinde
olması lazım” diye bir düşünceye sahipler.
Erkut Öner’le yaptığımız söyleşinin devamı bir sonraki sayımızda yayınlanacaktır.
THE CRUISE LIFE 19
STK GÜNLÜĞÜ
“Umutsuzluğu
bir kenara
bırakıp
çalışmakta
fayda var”
Kruvaziyer
denilince akla gelen
ilk isimlerden biridir İzmir
Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve
Cruise Türkiye Başkanı
Ekrem Demirtaş. Kendisiyle
yaptığımız söyleşide hem ülkemizin
kruvaziyer turizmini hem İzmir’in
bu konudaki avantajlarını ve sahip
olduğu potansiyeli hem de sektörün
gelişimi için bir an önce
atılması gereken adımları
konuştuk.
İzmir Ticaret
Odası Yönetim
Kurulu ve Cruise
Türkiye Başkanı
Ekrem Demirtaş
Türkler denizi
sevdi, ben öyle
görüyorum.
Ancak gemilere
bindikçe,
yeme-içmede
Türk ürünleri ve
Türk personel
sayısı da artmalı.
Bir de maalesef
vize problemi
çözülmeli
20 THE CRUISE LIFE
Türkiye’nin kruvaziyer turizminde gösterdiği performansı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küreselleşme ile birlikte dünya
ticareti son 30 yılda çok önemli bir
gelişim gösterdi. Ticari taşımaların
büyük oranda deniz yolu ile yapılması nedeniyle de deniz ticaretindeki gelişim, gemi ve liman işletmecileri için önemli fırsatlar yarattı.
Aynı dönemde denizyoluyla yolcu
taşımacılığı da kabuk değiştirdi.
ABD’de ve Avrupa’da 60 yıldır var
olan denizyoluyla yolcu taşımacılığı, bugün kruvaziyer turizmde yeni
bir boyut kazandı. Türkiye ise üç
tarafı denizlerle çevrili ve eşsiz bir
coğrafyaya, tarihe ve kültüre sahip.
Ayrıca Avrupa, Asya ve Afrika arasında geçiş noktası olmakla
birlikte Akdeniz, Ege, Marmara ve
Karadeniz’e kıyısı olması sebebiyle
de kruvaziyer turizmi için adeta biçilmiş bir kaftan. Şu anda Türkiye’de
iskele, yanaşma ve demirleme yeri,
liman ve kruvaziyer liman statüsünde olan tam 28 yerimiz var. Ancak
mevcut durumda çok az limanımız
kruvaziyer turizmi ve endüstrisinin
gerekliliklerini anlayacak ölçüde
yeterli ve çoğu liman altyapısındaki
fonksiyonellik yerine, destinasyonun ilginçliği açısından önemli.
1970’lerde Denizcilik İşletmele-
rinin Samsun, Ankara feribotları ile
yurt içi ve yurt dışında ufak çalışmalar yapılsa dahi, hala Türk piyasasında kruvaziyer gemi sahibi yok.
Bugün kruvaziyer sektörü gidilen destinasyonun yanı sıra armatöründen, tedarikçisinden, yolcu bulacağı kaynak pazardan besleniyor.
Bu yüzden sektörü anlamak için
derinlemesine incelemek önemli.
2004 yılında Türkiye’de 918 sefer ile
818 bin 496 yolcu vardı. 2013 yılı
sonunda ise ülkemize 1.572 sefer
ile 2 milyon 240 bin 776 yolcu geldi.
Sefer sayısında yaklaşık iki kat, yolcu sayısında üç kat artış var. Dünyada şu anda 23 milyon civarında
kruvaziyer yolcusu bulunuyor. Bu
yolcuların iki milyonu geçen yıl
ülkemizin de içinde bulunduğu
Doğu Akdeniz’i ziyaret etti. Demek
ki Doğu Akdeniz’e gelen Türkiye’yi
es geçmiyor. Bizim tek ihtiyacımız,
bu sayının artırılması için uygun
turizm ve denizcilik politikalarının
belirlenmesi.
Kruvaziyer turizminin arzu
edilen seviyeye ulaşması için en
hızlı şekilde atmamız gereken
adımlarımız neler?
Akdeniz’de bazı limanlar büyüme ve gelişme için kendi kapasitelerini zorlamakta, bunun için kap-
STK GÜNLÜĞÜ
Mevcut durumda çok az limanımız kruvaziyer turizmi ve endüstrisinin gerekliliklerini anlayacak ölçüde
yeterli ve çoğu liman altyapısındaki fonksiyonellik yerine, destinasyonun ilginçliği açısından önemli
samlı altyapıya ihtiyaç duyuyorlar.
Avrupa Birliği’nin tüm Avrupa ülkelerini kapsayan entegre bir denizcilik
politikasının düzenlenmeye başlanması da Avrupa ve çevresinde bulunan ülke ve şehirlerin kruvaziyer
endüstrisinde gelişmesi açısından
önem teşkil ediyor.
Kruvaziyer turizmine hizmet
eden bir liman, sadece ekonomik
faaliyetler bakımından değil kültürel
zenginliğin artması ve kentimizin
dünya ile kuracağı bir başka kültürel
köprüyü oluşturacaktır. Bu nedenle
sadece İzmir için değil, ülkemizde
kruvaziyer limanların yapılması bakanlığımız ve stratejik hedeflerde belirtilmiş kentlerde kruvaziyer liman
çalışmaları tamamlanmalı, kruvaziyer amaçlı kullanılan limanlarımız
modern işletme ve kullanım fonksiyonlarına sahip olmalıdır.
Ayrıca ülkemizde uygulanmakta
olan romörkör, pilotaj, sahil sağlık
ve fener paralarında mutlak surette
indirime gidilmesi lazım. Kış tarifelerinin düzenlenmesi lazım ki uygun
iklim olanaklarına sahip ülkemiz kış
aylarında da kruvaziyerden avantajlı
çıksın. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Cumhurbaşkanımız ile de bu konuda iletişim
halindeyim.
Kruvaziyer turizminde ABD’li
turist sayısının fazla olmasını göz
önünde bulundurduğumuzda kruvaziyer turizminde sosyo-kültürel
yapının etkilerinin olduğunu söyleyebilir miyiz?
Mutlaka etkisi var. Amerikan
toplumunu Amerikan toplumu yapan kıtalardan yapılan göçler. Bu
nedenle kruvaziyerin atası olan ve
yüzyıllarca köle, asker, farklı sınıflardan insan taşıyan transatlantiklerle
başlıyor Amerikan toplumunun hikayesi. Onun için bu sektör önemli.
Bir de 1970’lerde Aşk Gemisi (Love
Boat) dizisinin ön plana çıkmasıyla tanınan yolcu gemileri var, bu da
toplumun tatil ve denize bakış anlayışını önemli ölçüde değiştirmiş.
1970’lerde yine uçak endüstrisinin
hızlanması ile gemiler insanlar için
hızlı ulaşım aracı olmaktan çıkmış ve
yavaş tatil ve rahatlama kavramlarını
ön plana getirmiş.
Kruvaziyer Hatları Uluslararası
Birliği’nin (CLIA) araştırmalarına
göre en fazla payı alan müşteri türü
45-65 yaş arası hiç kruvaziyer seyahatine çıkmamış kişilerden oluşuyor.
Daha sonra gelen müşteri türü ise
düzenli olarak seyahate çıkan 45-65
yaş arası kişilerden oluşuyor. Lüksü
seven grubun pazar payı ise yüzde
14 civarında. Kruvaziyer seyahatine
en az çıkan grup ise bağımsız deniz
araçları ile yola çıkan seyir tutkunları. Bildiğim kadarı ile şu anda ABD
nüfusunun yüzde 17’si kruvaziyer
ile seyahate çıkmış durumda, yüzde 83 potansiyel henüz duruyor.
Avrupa’nın yüzde 10’u ise düzenli
olarak kruvaziyer seyahatine çıkıyor,
yüzde 90’ı henüz potansiyel. Amerikalı turist profili, genellikle 45 yaş ve
üstü, yıllık gelirleri 79.000-109.000
dolar arasında, yüzde 62’si kolej,
yüzde 69’u üniversite mezunu, yani
çoğunlukla yükseköğrenim söz konusu.
Sık olarak eşleri, aileleri, 18 yaşın altındaki çocuklar ve arkadaşları kendilerine eşlik ediyor. Seyir
esnasında, havayolu ve tüm gemi
üstü giderleri için kişi başı harcama
miktarları 1.880 dolar civarında. Bu
profildekiler genelde her tip seyahate gitmeye yatkınlar, yüzde 39’u
bir yılda kruvaziyer yolundan başka
diğer tatil seçeneklerini de değerlendiriyor. Lüks, premium ya da çağdaş
kruvaziyer anlayışlarına göre tatillerini geçiriyorlar. Ancak son yıllarda
gemi yolcu profilinde bir gençleşme
var. 25 yaş ortalamasında olup yıllık
geliri 40.000 dolar civarında yolcular da var. 25 yaş ve üstü civarındaki
genç nesil segmenti Amerikan toplumunun yüzde 43’ünü oluşturuyor.
THE CRUISE LIFE 21
STK GÜNLÜĞÜ
Yine bu bağlamda Türkiye menşeli
turist sayısının az olmasının veya Türk
halkının kruvaziyer turizmine bakış
açısının istenilen seviyede olmamasının
nedenleri sizce neler?
Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili
olsa dahi Türk halkı için deniz turizmi,
gemi turizmi yeni kavramlar. Şu anda
MSC şirketinin Türkiye için güzel çalışmaları var. En çok Türk yolcu ve Türk
personel onlarda ama ABD kıyılarındaki
gemilerde de Türk personel çalıştığını
görüyoruz. Türklerin yüzde 6’sı düzenli
olarak seyahate çıkıyor. 76 milyonluk Türkiye nüfusu ve hinterlandında bulunan
250 milyonluk nüfusu ile Türkiye kapıları
önemli bir kaynak pazara öncülük ediyor.
Türkler denizi sevdi, ben öyle görüyorum.
Ancak gemilere bindikçe, yeme-içmede
Türk ürünleri ve Türk personel sayısı da
artmalı. Bir de maalesef vize problemi çözülmeli. Bir haftalık kruvaziyer seyahatlerinde vizesiz tur satışı imkanı yeniden
gelmeli. Bu sektörün gelişimini son derece
olumsuz bir şekilde etkiliyor.
Hem ülkemiz hem de İzmir için 2014
yılını kruvaziyer turizmi açısından nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Elbette bölgede genel istikrarsızlık
hatları olumsuz yönde etkiliyor. Ortadoğu ve Karadeniz’de yaşanan karışıklıklar,
bunun dışında Pire’de liman grevleri var.
Kimse karışık bir ortama girmek istemez.
Hal böyle olunca gemiler 2014 yılında
çoğunlukla Batı Akdeniz’de sıkıştı kaldı.
Bu anlamda 2015 riskli bir yıl. Her liman
kentimizde olduğu gibi İzmir’de de düşüş
yaşayacağımız aşikar. Ancak 2015’te çalışmazsak 2016 ve 2017’yi de olumsuzluklarla karşılarız.
Onun için umutsuzluğu bir kenara
bırakıp çalışmakta fayda var. Dünyada 252 gemi var. Bu gemilerin bir kısmı
Akdeniz’de gezerken daha farklı bir kültüre kapılarını açma imkanı buldular: Çin,
Asya ve Latin Amerika pazarı. Asya ve
Latin Amerika’ya gönderdikleri gemilerle
gelişmeyi planlıyorlar. Asya pazarı çok yavaş büyüyor ama o pazardan da umutlular.
Ancak 15 yıl içinde gelişeceğini umuyorlar. Fakat o bölgedeki turistlerin harcamaları çok iyi olduğu için kruvaziyer şirketleri için iyi bir kaynak pazar.
22 THE CRUISE LIFE
Bir başka konu ise Avrupa’da bazı
önemli limanların büyük gemi kabul etmek istememesi. Bu limanlardan biri
Venedik. Venedik olmayınca Trieste’ye
kaydılar. Bazı limanlar büyük boy gemi
kabul etmeyince bizim bölgeye gelişlerde
sayıca azalma var gibi oluyor. İlerleyen yıllarda gemi şirketleri büyük boy gemi inşa
etmeye devam edecekler ancak sektörde
orta yolu bulmak için orta ölçekli gemiler
de inşa edecekler. Aslında bu durum bizim limanlarımız için de avantaj olabilir.
Örneğin İzmir önemli bir üs haline gelebilir. Homeport için doğu Akdeniz’de bir
Türk limanı olarak gerçekten uygunuz.
2015 Türkiye için önemli, çünkü Anzak
Yılı ve ilk kez Bozcaada’da bile kruvaziyer
gemi göreceğiz. İzmir açısından biraz düşük bir yıl olacak çünkü Costa Crociere
Akdeniz’de gemi sayısını azaltıp Asya’ya
yönelecek. Ancak Msc Crociere 2015 yılında İzmir’e farklı dönemlerde dört gemi
koyarak ilk sırayı alacak. Bunun dışında
üst segmentlerde olan Cyristal ve Regent
Seven Seas şirketleri İzmir’e ilk kez sefer
koyacaklar. Bir de 2015 ve 2016 yıllarında
sürpriz turnaround’larımız olabilir.
İzmir’in kruvaziyer turizmi için sahip olduğu potansiyele gelirsek nasıl bir
tablo karşımıza çıkmakta?
İzmir, sahip olduğu olanaklar ile
Ege’nin ve Akdeniz’in yıldızı. Bölgede
istikrarımız olsa her şey yoluna girecek.
Bizim çalışmalarımızı bu durgun dönem
biraz sıkıntıya itti. Ancak umutsuz değiliz.
Biz oda olarak, 2008 yılından bu yana kentimizi kruvaziyer dünyasına tanıtmak için
ulusal ve uluslararası düzeyde 30 etkinliğe
katıldık. 2008 yılından bu yana 116.954
deniz mili yol yaptık. İzmir, 2014 yılı ilk
10 aylık verilere göre Türkiye kruvaziyer
trafiğinin yüzde 17,5’ini yönetiyor. 2011,
2012 ve 2013 yıllarında üst üste üç kez
“Avrupa’nın Lider Kruvaziyer Destinasyonu” seçildik. İzmir, 512 dünya limanı
arasında 2012 yılı verileri ile ilk 50 transit
liman arasına girdi. Ancak bunlar kentin
hızına yetmiyor.
Gelinen noktada İzmir’in yeni kruvaziyer liman çalışmalarının aksaması kentteki sektörün gelişimini bir parça yavaşlatsa da, limanın tamamlanmasından önce
önemli altyapı çalışmalarının hayata geçi-
STK GÜNLÜĞÜ
Dünyada şu anda 23 milyon
civarında kruvaziyer yolcusu
bulunuyor. Bu yolcuların iki
milyonu geçen yıl ülkemizin
de içinde bulunduğu Doğu
Akdeniz’i ziyaret etti. Demek ki
Doğu Akdeniz’e gelen Türkiye’yi
es geçmiyor
rilmesi gerekiyor. Burada sadece İzmir Ticaret Odası’na değil pek çok yerel kurum
kuruluşa da iş düşüyor.
Kruvaziyer şirketleri kendi büyük gemilerini kabul edebilecek köklü tarihe sahip önemli limanlarla da işbirliği yapmak
istiyorlar. İşte bu noktada 8500 yıllık tarihi
ve eski bir liman kenti olması ile İzmir ön
plana çıkıyor. Oda ve Türkiye Kruvaziyer
Platformu olarak katıldığımız CLIA Limanlar Forumu ve Seatrade Med Barcelona Fuarı’nda ülkemizde sahil sağlık, römorkör, pilotaj ve fener ücretlerinin halen
yüksek bulunduğu kruvaziyer şirketlerince dile getirildi. Kruvaziyer şirketleri kış
aylarında ülkemiz limanlarının ve özellikle İzmir Limanı’nın yeterli kullanılamadığını, kapasitesini artırmak için ise kruvaziyer şirketlerine kış indirimi sunulmasını
beklediklerini ifade ediyorlar. İzmir’in homeport olanaklarını kullanamadığını belirten şirket yetkilileri, liman ve havaalanı
bağlantısının doğru kurulması halinde
yolcu ve sefer sayılarının artacağını; bunun için havalimanında dış uçuşların artırılması ve aynı zamanda limanda biniş
iniş işlemleri için uygun alan yaratılması
gerektiğini belirtiyorlar. Geçtiğimiz ay bir
geminin suya indiriliş töreni için İtalya’ya
gittim. Costa’nın CEO’su Michael Thamm
ile yaptığım görüşmelerde çözüm sürecinin mümkün olduğu kadar hızlanması gerektiğini konuştuk. Ülkemiz için yabancı
turist profilinde oluşabilen olumsuz algının kırılması gerektiğini de görüştük. Türkiye turizm arzı bakımından başka ülkeler
ile kıyaslanamayacak kadar zengin.
İzmir Akdeniz Çanağı, Ege Denizi, Yakın Doğu, Orta Doğu, Karadeniz’de gelişen kruvaziyer turizminde oldukça avantajlı. Biz de İzmir başlangıçlı Ege Adaları,
Doğu Akdeniz ve Karadeniz gemi turları ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Şimdi
İzmir’i 2015’e değil 2016’ya hazırlıyoruz.
Havayolu şirketleri ile görüşüyoruz. Pazarlama çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İzmir’in kruvaziyer turizmindeki yeri ve
konumu Akdeniz’in yıldızı olmasını destekliyor. Kentimiz Kuzey Ege, Merkez Ege
ve Doğu Akdeniz havzasının önemli bir
merkezi. Yakın gelecekte bölgesel karmaşa
ortamı değiştikten sonra da konumumuzun daha da güçleneceğine inanıyoruz.
Bu anlamda rota planlamalarımıza devam
ediyoruz. Ancak bugün de sadece gemilerin limana gelmesini beklemekle olmaz.
Geçmişte de beklemedik. Tek beklentimiz
İzmir’in modern fonksiyonlu bir limana
kavuşması. Havalimanımız da yenilendi.
İzmir’in homeport fonksiyonlu bir kruvaziyer destinasyonu olması için tek eksik
kruvaziyer limanımız.
Değinmek istediğimiz bir diğer noktada iki yıllık süreci geride bırakan Türkiye Kruvaziyer Platformu…
Biz, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde
Türkiye Kruvaziyer Platformu’nu 3 Temmuz 2012 tarihinde kurduk. Platformun
kruvaziyer turizmi ile ilgili gerçekleştirmekte olduğu çalışmalar sektörün ülkemizde gelişmesi için önemli bir dönüm
noktasını oluşturacak. Platform, limanları, liman kentlerinin ticaret odalarını,
acentalarını, operatör şirketleri, kruvaziyer şirketleri, kumanyacıları ve diğer tüm
tedarikçileri, hatta il turizm müdürlükleri,
belediyeler, valilikleri de bünyesine alabilen geniş katılımlı bir yapıda. Halihazırda
T.C Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı ve T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ile koordineli çalışıyoruz. 2012
yılından bu yana uluslararası fuarlarda
standlar açıyor ve toplantılar düzenliyoruz. Şimdi tüm dünyadaki birlik ve platformların birleşerek üst bir birlik yapısı ile
gelişiyor. Artık Türkiye’nin de bu kamarada olması çok önemli.
THE CRUISE LIFE 23
KRUVAZİYER DÜNYASI
“50 milyonluk dataya sahip bir şirketiz”
Royal Caribbean Türkiye
Genel Müdürü
Bülent Tatlav
24 THE CRUISE LIFE
Royal Caribbean Türkiye
Genel Müdürü Bülent
Tatlav ile yaptığımız
söyleşide kruvaziyerin
Türk halkı için ne
anlam ifade ettiğinden
hangi anlamları
ifade edebileceğine,
sektörün hedef kitleye
seslenirken yaptığı
doğru ve yanlışlardan
hangi zincirleri
kırması gerektiğine,
Royal Caribbean
Internationlain global
hizmet anlayışından
Türkiye yapısına
kadar pek çok konuyu
konuştuk…
KRUVAZİYER DÜNYASI
Şirketimizin 2024’e kadar nerede olacağını, kaç milyon müşteriye
ulaşacağını, hangi destinasyonları öne çıkaracağını ve bizim hangi
satış rakamlarını yakalayacağımızı çok iyi biliyoruz
Türkiye ve kruvaziyer dediğimizde
nasıl bir görünüm ortaya çıkmakta?
Ülkemizde kruvaziyer sektörünün
şu an için çok küçük olduğunu ama çok
hızlı büyüdüğünü söyleyebilirim. Lakin
Türkiye’de kruvaziyerin istikrarlı büyümesi için yeterli olanak, kaynak ve ilginin
olmadığı da görünen gerçekler arasında.
Öncelikle insanların alışkanlıklarını
kırmamız gerekiyor. Bunun için de doğru
pazarlama faaliyeti gerekli. Örneğin Paris’teki bir otelin veya otel zincirinin tek
başına pazarlamasını yaparsanız başarı
yakalayamazsınız. Önce Paris şehrinin
pazarlamasını yaparsanız işte o zaman
başarıyı yakalarsınız. Kruvaziyerde öyle.
Gemi şirketleri ya da seyahat acenteleri
tek başlarına bir rotayı veya şirketini öne
çıkaramaz. Burada önemli olan bütünleşik pazarlama faaliyetini yürütebilmektir.
Ülkemizde bunu yapmayı başarabildiğimizde kruvaziyerin çok daha fazla sevileceğine eminim. Fakat gemi şirketleri veya
seyahat acenteleri kendi başlarına yaptıkları çok klasik gazete ilanlarıyla pazarlama faaliyeti yapmakta. Dünya geneli için
düşündüğümüzde bunun bir pazarlama
faaliyeti olmadığı gerçeği de gözümüzün
önünde durmakta.
Bunun için nasıl bir pazarlama faaliyeti yürütülmesi gerekiyor?
Arzu ettiğimiz gelişim için televizyonun tam anlamıyla yeterli bir araç olduğunu düşünmüyorum. Bu araç gazete
de değil, ne kadar gazete okuyoruz veya
kaç milyon tirajlı gazetemiz var! Ama
geniş bir genç nüfus kitlemiz mevcut ve
yaş ortalaması 27. 75 milyonu aşkın nüfusa sahip ülkemizde internet kullanan
bireylerin oranı yüzde 54 civarında. Bu
veri bize gösteriyor ki nüfusumuzun yarıdan fazlası internet kullanmakta, bir de
bu oran hızla artmakta. Türkiye İstatistik
Kurumu’nun verilerine bakarsak 38 milyonu aşkın internet kullanıcımızın yüzde 67’sinden fazlasının interneti mal ve
hizmetler hakkında bilgi almak amacıyla
kullandığını görürüz. Bu, mükemmel bir
kaynak. Zaten Türk insanı kalacağı otel rezervasyonunu veya uçacağı havayolu şirketi biletini internet üzerinden almakta.
Yurt dışına giderken turizmin profesyonelleri dahi booking, experia gibi siteleri
kullanıyorsa, diğer taraftan da Türkiye’de
hala kruvaziyerin online pazarlandığı bir
site bulunmuyorsa, bence kruvaziyerden
bahsedemeyiz.
Peki, bunu bir sivil toplum kuruluşu
öncülüğünde yapmayı düşünsek…
Türkiye’de bizleri bir araya getiren bir
kuruluş yok. Bir örgüt var fakat onun da
yeterince aktif olmadığını, bizleri bir araya getirmede henüz başarılı olamadığını
düşünüyorum. Royal Caribbean olarak,
2024’e kadar ki planlamamızı yaptık. Şirketimizin 2024’e kadar nerede olacağını,
kaç milyon müşteriye ulaşacağını, hangi
destinasyonları öne çıkaracağını ve bizim
hangi satış rakamlarını yakalayacağımızı çok iyi biliyoruz. Bu çalışmamızı dört
segmente ayırarak gerçekleştirdik; anadili İngilizce olan ülkeler, Premium class
dediğimiz çok para harcayan ülkeler, kişi
sayısı – satma oranı yüksek ülkeler ve
büyümeye açık olan ülkeler. Bu dört segmente farklı bütçelerle farklı pazarlama
faaliyetleri yürütüyoruz. Bu bizim şirketimizin global ölçüde yürüttüğü bir çalışma sadece, ancak ülkemiz için böyle bir
çalışmanın yapıldığını düşünmüyorum.
Türkiye’de yıllık geliri 120 bin euro olan
THE CRUISE LIFE 25
KRUVAZİYER DÜNYASI
kesimin nüfusa oranı yüzde 5. Bu,
çok çok büyük bir rakam, yaklaşık
olarak 3,5 milyon kişi demek. Bu
rakam, Avrupa ortalamasının üç
katı, Belçika nüfusunun yarısı…
Ülkemizde çok büyük bir potansiyel var ama insanlara ulaşmayı
bilmiyoruz veya bunu başaramıyoruz. Bize o insanlara ulaşmada
yol gösterecek bir teşkilatımız, komitemiz ya da herhangi bir yapımız olsa, Türkiye için kruvaziyer
bambaşka bir anlam ifade edecek.
O zaman biz, rekabet edebilir seviyeye geleceğiz ancak şimdi rekabet edecek bir sebebimiz yok.
Biraz da Royal Caribbean’dan
ve geride bıraktığımız yılın sizler için nasıl bir yıl olduğundan
bahsedelim mi?
Biz 2006 yılından beri Royal
Caribbean’ın Türkiye temsilciliğini yapıyoruz ve sadece seyahat
acentelerine çalışıyoruz. Direkt
şekilde hedef kitleye ulaşmıyoruz. Bizim müşterilerimiz seyahat
acenteleri ve onlara aynı zamanda
eğitim, pazarlama, satış ve mali
konularda eğitimler veriyoruz.
Yaklaşık 100 tane acentemiz bulunuyor. Biz ülkemizdeki bütün
acentelere partnerlerimiz ve çalışma arkadaşlarımız olarak bakıyoruz. Dünyanın en bilinen
kruvaziyer markasıyız, 38 gemiyi
bünyemizde barındırıyoruz. 2013
yılında toplam 5 milyon turist
Royal Caribbean’a bağlı gemilerle
26 THE CRUISE LIFE
seyahatini gerçekleştirdi. Dünyanın hemen hemen her destinasyonunda gemimiz mevcut. Akdeniz’deki en büyük filoya sahibiz.
Akdeniz’de 14 gemimiz var ki bu
rakam Avrupa’daki gemi firmalarının toplam gemisinden fazla.
Aynı zamanda hisselerimiz dünya borsalarında işlem görmekte,
bireysel bir patronumuz bulunmuyor. Pek çok avantaja sahip bir
firmayız ve bu avantajlarımızla
müşterilerimize üst düzey hizmet
verebilmekteyiz.
Hedef kitleye nasıl bir pazarlama anlayışıyla ulaşmaktasınız?
Biz, daha önce Royal Caribbean ile seyahat etmiş 50 milyon
kişilik bir dataya sahibiz. Bu, gemilerimizi doldurmakla ilgili bir
sıkıntı yaşamadığımızın göstergesi. Her zaman doluyuz ve çok
erken satıyoruz. Tüm bunlar sebebiyle bizim için önemli olan
servis ve hizmet kalitesi. Biz müşterilerimize, kruvaziyerin farklı
bir kültür ve güzel bir tatil olduğunu anlatmaya ve pazarlamaya
çalışıyoruz. Aslında dünyada da
kruvaziyer sektörü çok büyük
bir sektör değil. Bundan 15 sene
önce dünyadaki tatilci sayısının
yüzde 3’ünü kapsıyormuş, bugün
yüzde 4’ünü kapsıyor, yüzde 5’ini
kapsaması için yeteri kadar gemi
de yok. Biz gemi yatırımına önem
veren bir firmayız, bu alandaki yatırımlarımız süreklilik arz ediyor.
KRUVAZİYER DÜNYASI
Gemi şirketlerinin
iddiası, bütün
gemileri Çin’e
göndersek hepsini
doldurur, şeklinde.
Bu yüzden en yeni ve
en teknolojik gemimiz
Quantum of the Seas,
2015 Nisan ayı itibarıyla
Çin programına
başlayacak
Hali hazırda dört gemi projemiz
var. Bunlardan ikisi 2016’da, diğerleri de 2017 ve 2018’de inecek.
Dünyanın en büyük gemi filosuna sahip şirketiz ve bu filoyu
sürekli büyütme çabasındayız.
Bizim için en önemli husus; yenilikçi hizmet ve son teknolojiyle
donatılmış gemiler. Dünyadaki
en büyük 10 gemiden yedisi filomuza ait.
Müşterileriniz hangi destinasyonları diğerlerine nazaran
daha fazla tercih ediyor, Karayipler mi?
Hayır, bizde bambaşka bir
durum söz konusu. İsmimiz Royal Caribbean International ama
Akdeniz ve Avrupa’nın en büyük
filosuna sahibiz. Biz uluslararası
bir şirketiz. Böyle bir şirket olmamızın da üç nedeni var; Birincisi
dünyadaki tüm destinasyonlarda
varız ve tüm destinasyonlarda
olan tek gemi şirketiyiz. İkincisi
her ülkeden misafirimiz var ve
üçüncüsü de her bir gemimizde
çalışan 65 personelimiz farklı
farklı ülkelerden. Toplam 38 bin
personelimiz var ve bunların
300’ü Türk. Gurur duyduğumuz
bir diğer noktamız da personel
kalitemiz. Tüm bunlar çerçevesinde bizim için “her yer” ama
müşterilerimiz Karayipleri oldukça fazla tercih etmekte. En
popüler rotamız ise Uzakdoğu,
Çin pazarı. Gemi şirketlerinin
iddiası, bütün gemileri Çin’e
göndersek hepsini doldurur, şeklinde. Bu yüzden en yeni ve en
teknolojik gemimiz Quantum of
the Seas, 2015 Nisan ayı itibarıyla
Çin programına başlayacak. Öngördüğümüz bir diğer nokta ise
önümüzdeki yıllarda Çin çıkışlı
daha fazla programın olacağı.
THE CRUISE LIFE 27
SU SPORLARI
Hedef;
Zaferin
100’üncü
yılında 100
metre rekoru
“Benim için hayat ilk nefes aldığımda değil, ilk
nefesimi tuttuğumda başladı” diyecek kadar
“mavi”ye aşık Şahika Ercümen. Bu yüzden olsa
gerek onun için bir rekora imza atmak “Büyülü
bir yolculuğun ve beraberinde çok fazla özveri
gerektiren bir dönemin başlangıcı” demek. Milli
sporcumuz dünya dalış rekortmeni Ercümen’in
bir büyülü yolculuğu da Çanakkale Zaferi’nin
100’üncü yılı.
28 THE CRUISE LIFE
Şahika Ercümen
SU SPORLARI
Şahika Ercümen’in suya olan tutkusu gün yüzüne çıkaran kırılma noktası
neydi?
Küçüklüğümde geçirdiğim astım rahatsızlığımdan ötürü spora uzak duran
bir çocuktum. Bir okul gezisi sırasında
Çanakkale Su Sporları’yla tanıştım, çok
başarılı buldukları için hemen takıma
istediler beni. Doktorlar, suyun bağışıklık sistemime iyi geldiğini görünce de bir
şey demedi.
Başarıya giden yolda nasıl çalıştığınızı, hangi fedakarlıkları yaptığınızı ve
bu yolda nasıl bir ruh haline büründüğünüzü anlatır mısınız?
Özellikle yoğun antrenman dönemlerinde ve kamplarında tüm hayatım bu
oluveriyor. Arkadaşlarımı göremiyor,
kendimi yormamak adına çok fazla dışarı çıkmamam gerekebiliyor. Başarıya giden yol çalışma, özveri ve fedakarlıktan
geçiyor. Bu her şeyde böyle. Çalışınca bir
şekilde oluyor. Ben ve ekibim de çok çalışıyoruz, çok istiyoruz ve çok inanıyoruz.
Sonunda da bir şekilde başarı geliyor.
Başarıya giden yol çalışma, özveri
ve fedakarlıktan geçiyor.
Bu her şeyde böyle
Sualtı ile ilgili birçok sosyal sorumluluk projesini gönüllü olarak yürütmektesiniz…
En vakitsiz anlarımda bile sosyal sorumluluk projelerine bir şekilde vakit
ayırmayı becerebiliyorum. Herkes bir
projenin bir yerinden tutsa, ya da ufakta olsa bir yardım yapsa şu an birçok şey
çok daha farklı olabilirdi. Sadece sualtı
değil, su üstünde de elimden geldiğince
sosyal sorumluluk projelerinde yer almaya çalışıyorum.
Deneyimlerinizi ve bilginizi paylaşma konusunda oldukça samimi ve bu
konuda hevesli bir yapınız bulunmakta. Bu sizde nasıl bir etki yaratıyor?
Benim hikayem astım hastalığından
dünya rekoruna giden ve pes etmeyen
bir kızın hikayesi olduğu için ilgi çekiyor. İnsanlardan aldığım geri dönüşlerin hepsinin olumlu olması ve onlara ne
kadar ilham verdiğimi duyunca daha da
çok paylaşmak istiyorum.
THE CRUISE LIFE 29
SU SPORLARI
Peki, ya diğer uzmanlık alanlarınız?
Benim serbest dalış dışındaki asıl mesleğim diyetisyenlik. Beslenme ve sporu aynı
anda yapıyor olmam çok büyük şans. Çünkü
ikisi de birbirini tamamlayan unsurlar. Profesyonel spor yapanlar aynı zamanda sağlıklı
beslenmelidir. Ben bu dengeyi kendi kendime
yeterek sağlayabiliyorum.
Sizin gözünüzle ülkemizin öncelikle denizlerimize ve deniz sporlarına ve de özellikle sualtı sporlarına olan yaklaşımı nasıl?
Bizim ülkede başta futbol olmak üzere,
basketbol ve voleybol daha takip edilen sporlar. Dolayısıyla yüzme, kürek, sutopu, dalış,
su altı hokeyi gibi su sporları çok fazla ilgi
görmeyebiliyor. Bizler de aldığımız ulusal
dereceler ve kırdığımız rekorlarla sesimizi duyurmaya, bu sporlara daha çok ilgi çekmeye
çalışıyoruz. Denizlerimiz, artan nüfus ve beraberinde getirdiği atıklarla gün geçtikçe daha
da bozluyor. İnşaatlar, çöpler derken olan denizlerimize ve doğamıza oluyor…
En yalın tabiriyle bir dünya rekoru kırmak ne ifade etmekte?
Bir dünya rekoru kırmak yeni, büyülü bir
yolculuğun ve beraberinde çok fazla özveri
gerektiren bir dönemin başlangıcı demek.
Özel hayatınızda size keyif veren farklı
hobileriniz, sizi motive eden farklı uğraşlarınız var mı?
Sinemaya gitmek, bol bol kitap okumak ve
nefes çalışmaları yapmak olmazsa olmazlarım
arasında.
Önümüzdeki döneme yönelik projelerinizden bahseder misiniz?
Bu yıl 91 metre ile kırdığımız dünya rekorunu Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılında
100 metre ile kırmak istiyoruz. Şahika’nın
Mavi Dünyası Belgeseli’ne devam etme projemiz var. Aynı zamanda öğrenciler ile bir araya
gelip söyleşiler düzenliyoruz ve ilham vermeye çalışıyoruz. Bu projelere destek ve sponsor
arayışındayız.
30 THE CRUISE LIFE
Bir dünya rekoru
kırmak yeni, büyülü
bir yolculuğun ve
beraberinde çok
fazla
özveri gerektiren bir
dönemin
başlangıcı demek
THE CRUISE LIFE 31
KRUVAZİYERDE YAŞAM
MSC Türkiye olarak
işimizi şevkle yapıyoruz
Türk kruvaziyer yolcusunun tercih listesinin ilk sıralarında
yer alıyor MSC. Kuşkusuz bunda Türk misafirlere sunulan
hizmet oldukça önemli. Gemide yapılan anonslara Türkçenin
eklenmesinden Türk kahve makinelerinin gemilere konulmasına,
menüler ve günlük programların Türkçe de olmasından
televizyonda Türk bir kanalın bulunmasına kadar uzuyor liste.
“Artık MSC’de Türk yolcunun varlığı bariz bir şekilde anlaşılıyor”
diyen MSC Cruises Türkiye Genel Müdürü Necla Tuncel, bu
durumun işlerini daha bir şevkle yapmalarını beraberinde
getirdiğini vurguluyor.
MSC Cruises Türkiye için 2014 yılı
nasıl geçti?
Kurulduğumuz 2005 yılından bu
yana her seneyi büyüyerek kapattık fakat 2014 yılında planladığımız bütçenin
altında kaldık. Malesef yaşanan siyasi
olaylar, seçimler ve Euro’nun 3.20’lere
ulaşması gibi nedenler bizleri olumsuz
etkiledi. Seçimlerden sonra hareket kazansak da esas satış dönemimizde düşüş
oldu, çünkü bizim erken rezervasyon
dönemimiz kasım, aralık ve ocak ayları.
Yine de çok kötü değil tabi, toplamda 25
bin yolcu planlamıştık, yılı 19 bin yolcu
ile kapadık.
2015 yılı için hedefler neler?
2015 için gayet iyi başladık. Aslında
talep oldukça güzel, Türk misafirler gemiyi gerçekten çok beğendi. Fakat dediğim gibi siyasal veya sosyal dalgalanmalar bizi çok etkiliyor. Ortalık durulunca
tekrar normale dönüyoruz. Demek ki
bu geçici bir talep değil. Şartlar uygun
olduğu müddetçe sürekliliği olan bir
talep. Bunu tekrar yolcularımızdan da
anlayabiliyoruz. Bu yıl, MSC tarafından
Türkiye’ye daha fazla gemi gönderilecek
olması bizi daha da heyecanlandırdı.
Türkiye uğraklı gemilerimizden özellikle
32 THE CRUISE LIFE
MSC Magnifica ve MSC Opera’da, Türk
yolcularımız için, birçok hizmetin Türkçe sunulacak olması açıkcası işimizi daha
şevkle yapmamızı beraberinde getiriyor.
Türk yolcular için ne gibi avantajlar
sunuyorsunuz?
Türkiye’ye ait bir gemi firması olmadığından ve İstanbul’a gelen gemilerin
Türkiye’den yolcu almamasından dolayı, gemi yolculuğu Türk yolcular için
bir bilinmezdi.10 yıl önce MSC Cruises
Türkiye seferlerini başlatma kararı aldığında, Arkas Holding ile İstanbul’da ofis
kurarak, Türk yolcularına da İzmir ve
İstanbul’dan bu gemi seyahatine katılma
imkanı sağladı. Bu da yolcu sayımızın
kısa süre de ciddi rakamlara ulaşmasını
beraberinde getirdi.
Öncelikle Türkiye çıkışı olması ekonomik açıdan uygun oluyor. Uçak yok,
transfer yok ve bununla birlikte birçok yan harcama da ortadan kalkıyor.
Karaköy’den direkt biniyorsunuz.. İstanbul çıkışlı gemiyi daha çok tanıtım gemisi gibi kullanıyoruz. İzmir ve İstanbul’dan
binen yolcularımızın genellikle ilk gemi
seyahati oluyor ve bu seyahatinde, gemi
yolculuğunun rahatlığını ve konforunu
MSC Cruises
Türkiye Genel Müdürü
Necla Tuncel
KRUVAZİYERDE YAŞAM
keşfedince, genellikle tekrar yolcumuz oluyorlar ve diğer 11 gemimiz ile Akdeniz, Kuzey Avrupa, Kanarya Adaları, Karayipler, Güney
Amerika gibi değişik programlara katılıyorlar...
Yolcularımızın kendilerini daha rahat hissetmeleri için mümkün
olduğunca fazla Türk eleman çalıştırmaya çalışıyoruz. Ayrıca gemi
içinde yazılı veya anons sistemi ile sunulan bilgileri mümkün olduğu
kadar Türkçe veriyoruz. Amerikan gemilerinde sadece İngilizce, Avrupa gemilerinde ise bir kaç dilde olan bu bilgilere, MSC olarak Türkçeyi de ilave etmiş bulunuyoruz. Yolcularımız bilgileri Türkçe temin
ederek, kendilerini evlerinde hissetsinler istiyoruz. Türk yolcularımız
için 12 gemimize Türk kahvesi makinesi koydurduk. Tüm menüler,
günlük programlar Türkçe. Tüm turlarımız Türkçe rehberli. Ayrıca
televizyonda Türkçe bir kanalda var. Artık MSC’de Türk yolcunun
varlığı bariz bir şekilde anlaşılıyor.
Bu yılın programı nasıl?
Son yıllarda, Türkiye‘ye çok talep olduğundan, filomuzdaki en
büyük gemiler bu hat da kullanılıyordu ancak Venedik’te şehrin alt
yapısına zarar verdiği gerekçesiyle bir süredir Venedik halkı büyük
gemileri protesto ediyordu ve sonunda kazandılar. Bu yüzden belli
bir tonajın üzerindeki gemiler Venedik’in içindeki limana giremeyecekler. Dolayısıyla, daha önceki yıllarda, bu hatta kullanılan 4.300
yolcu kapasiteli gemi yerine, 3.200 yolcu kapasiteli gemi Türkiye’ye
planlandı. Ancak bu kapasite talebi karşılamadığı için, MSC Cruises,
Türkiye’ye düzenli sefer yapacak olan gemi sayısını ikiye çıkardı, dolayısıyla da Türkiye’ye getireceği turist sayısını yüzde 50 artırmış oldu.
10 yıldır, düzenli olarak her sezon yapılan Ege&Adriyatik seferine ilaveten, MSC Cruises, Türkiye’deki 10’uncu yılında üçüncü gemisini de
Türkiye hattında planlayarak, Türk yolcusuna, İstanbul’dan katılabileceği alternatif rota getirdi. Ağırlıklı olarak Türk ve Rus yolcusuna
THE CRUISE LIFE 33
KRUVAZİYERDE YAŞAM
hizmet verecek olan MSC Opera
gemisi, İstanbul çıkışlı olacak ve
Mikanos- Santorini-Kefalonya-Pire gibi Yunanistan limanlarından
sonra Dubrovnik, Venedik, Bari,
Köstence ve Soçi limanlarına da
uğrayarak, İstanbul’a dönecek.
Gelişen kruvaziyer pazarları arasında, Türkiye ve Rusya ön
planda ve MSC Cruises’da bu ülkelerden gelen talebi karşılamak
adına, bu iki ülke yolcularının
kendi limanlarından binerek gemi
yolculuğu yapabilmeleri için, ayrı
bir gemi planladı. Bu program, Avrupa ve diğer ülke turistleri arasında zaten popüler olan Türkiye ve
Rusya’ya ise turist sayısında artış
demektir.
MSC Cruises merkez ofisimiz
tarafından 2014 yılında tüm yolcuları arasında yapılan ankette,
12 gemisinin yaptığı 202 farklı rotadan en çok talep gören rota, İzmir- İstanbul limanlarından dolayı, Ege&Adriyatik rotası olmuştur.
Neden İzmir ve İstanbul? Çünkü
bu iki şehrimiz gerçekten dünya
mirası. Örneğin Efes’i gören yabancılar “Üzerine bir çatı koyun
müze olsun, böyle tarihi bir yer
34 THE CRUISE LIFE
görmedik” diyorlar. Gemimizde
her hafta yaklaşık 18 ayrı ülkeden
yolcu oluyor ve gemi buraya hep
dolu geliyor Dolu gelmesinin sebebi İzmir ve İstanbul. İstanbul’a
gelince zaten Ayasofya, Topkapı,
Kapalı Çarşı var, bunlar dünyada
eşi benzeri olmayan yerler. Biz de
yabancıların Türkiye’ye olan talebi dolayısıyla Türkiye limanlarına
gelen gemilerimizden kontenjan
alarak, yolcularımızın bu seyahatlere Türkiye’den katılımlarını sağlıyoruz. Geminin Türkiye’ye gelmesi,
hem Türkiye’ye gelen turist sayısının artmasına, hem de Türk yolcularımızın gemilere Türkiye’den
binmesine olanak veriyor…
Tüm bunlar müşteri talebini
de beraberinde getirir elbette…
Türkiye limanlarından binmek
kolaylığının yanısıra, MSC Cruises
gemilerinde, 18 yas altı cocuklar
aileleri ile aynı kabinde konakladıklarında, seyahat için herhangi
bir ücret ödemiyor, sadece liman
vergilerini ödüyorlar. Tabi ki bu da
bizi çocuklu yolcuların tercih etmesini sağlıyor. Gemi, değişik yaş
grubundaki çocuklar için farklı aktiviteler sunuyor . Şu anda mesela
kiko ve lego diye iki grup var. Kiko
KRUVAZİYERDE YAŞAM
0-3 yaş arası. 3-6 yaş arası mini club hizmeti. Onun bir üst yaş grubu için çeşitli
spor ve bilgisayar oyunları gibi aktivite
alanları var. Bunun da bir üst yaş grubu
için, Formula 1 simülatör, 4d sinema,
aqua park gibi çocukların katılacağı bir
çok aktiviteler var. Tüm bunlar kruvaziyere olan algıyı değiştirdi; daha önceleri
sadece belli bir yaş grubunun seyahat şekli olarak düşünülen gemi seyahatleri, artık
her yaş grubuna hitap edebiliyor.
Türkiye, Amerika ve Avrupa’ya göre,
gemi seyahati ile çok daha sonra tanışmasına rağmen, gemi seyahatinin rahatlığı
ve konforunu çok sevdi. MSC Cruises olarak bizde yolcularımızın keyifli bir seyahat etmeleri için, mümkün olan hizmetleri Türkçe sunuyoruz. Tabii ki eksiklerimiz
var ama Türk yolcu sayımız arttıkça, biz
de bu hizmetleri arttırıyoruz. Mesela şu
anda, Türk yemek çeşitleri sunabilmek
için gemide çalışacak Türk aşçı arıyoruz.
Madem Türk yolcuları konuşuyoruz,
o zaman sohbetimize Türkiye’nin kruvaziyer yolcu potansiyelini konuşarak
devam edelim mi?
Tabi ki gelişmeler memnuniyet verici ancak 2014 yılında, dünya çapında
toplamda yaklaşık 22 milyon kişi gemi
seyahatine katılırken, bu sayı Türkiye’de
toplam 60 bin civarında. Yolcu sayısının
yaklaşık 13 milyonu Amerikalı ve yaklaşık beş milyonu Avrupalı (belirli Avrupa ülkelerinin her birinde yolcu sayısı
500.000–1.500.000 kişi civarı ). Ülkemizi, Avrupa ülkelerinin nüfusu ve seyahat
eden kişi sayısı ile kıyaslarsak tabi ki sayımızın çok daha yukarılarda olması gerekiyor.
ta bir oteldeki her şey var. Tüm bunların
yanında Türkiye’deki yolcu potansiyeline
baktığımızda daha işin başında sayılırız.
Hele limanlarımız! Limanlarımız teknik
olarak uygun hale getirilirse çok daha
büyük işler yapılabilir. Çünkü gidenler
mutlu, gelenler mutlu, talep iyi, iyi işler
yapmaya çalışıyoruz…
Son yıllarda, münferit yolcularımızın
MSC olarak bizim en büyük şansımız,
dışında, gemilerimizle şirket toplantıları- 25 bin yoluyla en fazla Türk kruvaziyer
na ev sahipliği yapıyoruz. Bunlar genelde turistine sahip olmamız. Yolcumuz direkt
distribütor toplantıları veya şirketlerin yıl İstanbul’dan biniyor, bu çok büyük avansonu toplantıları oluyor ve çeşitli sektör- taj. Türk yolcu sayısı arttıkça bizde Türkçe
lerden talep alıyoruz. Geminin toplantı
hizmetleri artırıyoruz, Türkçe hizmetlesalonları dışında, teknik ekipman gibi
rimiz arttırdıkça
toplantı grupları
onlarında ilgisi ariçin gerekli olan ‘‘Türk yolcular için ağırlıklı
tıyor. Bunu devam
alt yapı da mevcut hizmetin olacağı bir geminin
ettirmemiz gerekiolduğundan, gemiyor. Diğer taraftan
bize
sunulması
açıkçası
işiler otel gibi kulla18 ülkeden misafirmizi
daha
şevkle
yapmamızı
nılarak toplantılar
lerimiz var ve onlar
çok rahatlıkla ya- beraberinde getiriyor’’
içinde bir şeyler
pılıyor. Otele göre
yapmaya
çalışıyoruz.
Örneğin, geminin
geminin avantajı ise, her sabah başka bir
İstanbul’
d
a
gecelemesini
istedik ancak
limanda/ülkede uyanmak ve iş ile tatili en
liman
vergilerinin
yüksekliğinden
dolakeyifli bir şekilde birleştirebilmek. 10 yıl
yı,
ticari
olarak
armatöre
cazip
gelmiyor.
kadar önce gemilerimizden biri G-8 zirvesi için kullanılmıştı. 2015 senesinde ise Halbuki gemi ile gelen turist, İstanbul’da
Çanakkale’de yapılacak Anzak Günü için daha fazla kalabilseydi, önce şehir olarak
iki gemimiz kiralandı ve otel gibi kullanı- sonra da ülke olarak, hem tanıtım açısınlacak. Rusya Soçi Olimpiyatları’nda gemi- dan, hem maddi olarak cok daha fazla kamiz yine otel olarak kullanılmıştı. Sonuç- zancımız olurdu.
THE CRUISE LIFE 35
ACENTELER
“ Pronto olarak
avantajlıyız
çünkü…”
2013’te bir önceki yıla göre neredeyse yüzde
70 büyümüştük ki bu 2014 beklentimizin yüksek
olmasını beraberinde getirmişti, ancak 17 Aralık
olayları gündeme gelince bizde durduk
Pronto Tour Cruise Departman Müdürü
Hakan Aksungur
“Avantajlıyız çünkü Pronto’nun uçak gücü fazla, kuzeyde oldukça
güçlüyüz; Kopenhang, Hamburg, Amsterdam, Baltık, Fiyortlar
ağırlık verdiğimiz programlarımız. Akdeniz biraz yavaş gidiyor
ama zaten bu dönemlerde kuzeyler daha fazla satar, Akdeniz şubat,
mart gibi aylarda hızlanıyor, insanlar daha çok denizi düşünmeye
başladığında ise bitmeye başlıyor” diyen Pronto Tour Cruise
Departman Müdürü Hakan Aksungur, 2015’ten bir önceki yıla
kıyasla daha umutlu olduklarını belirtiyor.
Pronto için geride bıraktığımız yıl
nasıldı ve 2015’e nasıl girdiniz?
2014’ün satışlarına Kasım 2013 itibariyle başlamıştık. Başladığımızda senaryo
çok güzeldi, yüzde 30-35’lik bir büyüme
yakalamıştık, 2013’te bir önceki yıla göre
neredeyse yüzde 70 büyümüştük ki bu
2014 beklentimizin yüksek olmasını beraberinde getirmişti, ancak 17 Aralık olayları gündeme gelince, kurlar 3,20, 3,30’ları
görmeye başlayınca bizde durduk. Ocak,
şubat ve mart aylarında yüzde 50’ye va-
36 THE CRUISE LIFE
ran sert düşüşler yaşadık. Daha sonra
biraz toparlansak da tabi ki seneyi güzel
kapatamadık. Açıkçası yinede şanslı olduğumuz kanaatindeyim, bizim için kendi
paketlerimizin olması bir avantaj, hem fiyatlarla oynayabildik hem de kendi paketlerimizle alternatif yaratabildik. Tüm bu
artılarımıza rağmen satışta seneyi yüzde
10 civarında eksiyle kapadık ancak ciroda bir önceki yıla kıyasla hemen hemen
aynı seviyede durduk. Böyle olunca 2015
bizim için önemli bir sene haline geldi.
2015’in daha iyi olacağını düşünüyoruz,
şuan içinde gidişat iyi. Uçak olarak gemiye satmam gereken sekiz bin koltuk var
elimde, buna İstanbul ve Türkiye çıkışları
da hariç. Bunu satabilirsek sektörde yer
alan ve kendi paket turlarını yapan gemi
firmaları ile kafa kafaya gelmiş olacağız.
Bizim haricimizde tur operatörü olarak bu
rakamlara ulaşabilen bir firma zaten yok.
Avantajlıyız çünkü Pronto’nun hem uçak
hem satış ağı gücü fazla, kuzeyde oldukça
güçlüyüz; Kopenhang, Hamburg, Amsterdam, Baltık, Fiyortlar ağırlık verdiğimiz
programlarımız. Akdeniz biraz yavaş gidiyor ama zaten bu dönemlerde kuzeyler
daha fazla satar, Akdeniz şubat, mart gibi
aylarda hızlanıyor, insanlar daha çok denizi düşünmeye başladığında ise bitmeye
başlıyor.
Müşterilerinizin en çok talep ettiği
rota hangisi?
İlk sıranın sahibi Akdeniz, çünkü
Akdeniz’de çok daha fazla seçenek var ve
ACENTELER
Firmalar arası fiyat
rekabeti makul
seviyelerde olduğu
sürece hepimizin bu
sektörde orta ve uzun
vadede büyüyeceği
kanaatindeyim
fiyatlar daha uygun. Akdeniz’de 900 veya
bin Euro’ya kruvaziyer yapabiliyorken,
kuzeylere 1100-1200’lerin altında hiçbir
şekilde gidemiyorsunuz. Kuzeyin sezonu
kısa; 15 mayıs-15 ağustos. Akdeniz’de sezon nisanda başlıyor, ekim-kasım sonuna
kadar alternatifler bulunuyor. Nisan ve
kasım dönemlerinde çok çok ucuz. Ocak
ayındayız ve Akdeniz’e 600 Euro’ya ürün
satıyoruz; bu ürüne uçağınız, transferleriniz, vergilerinizde dahil! Bu gerçekten
komik bir rakam.
Rakamlar komik ama yolcu sayısı neden az?
2014’te bence en büyük problemimiz
kara turlarındaki sert rekabetti. Fiyatlar
inanılmaz düştü. Şuan 299 Euro ya büyük
İtalya, Benelüks, İspanya, Budapeşte – Viyana – Prag yapabiliyorsunuz. 300 Euro’ya
yedi gece sekiz gün, uçak ve otelde dahil.
Piyasadaki herkes bu fiyatlara indi, 299399 aralığında bütün Avrupa’yı görebiliyorsunuz. 399 ile 799’u karşılaştırdığınız
zaman arada çok fark var, insanlar, o kadar
da fark verilir mi, diye düşünüyor. Ayrıca
birçok insanımız hala gemi çok mu sallar,
batar mıyız, Tinanic mi oluruz, hala hafıza
oralarda kalmış. İç kabini bilmiyor, motor
dairesine yakınlık uzaklık arıyor, koku
olur mu diye soruyor. Hala, 30 sene önceki Akdeniz gemisini hayal ediyorlar, onu
hafızalarından silememişler. Eskiden gazetelerde 4-5 sayfalık turizm ilanı olurdu,
bunun sadece çeyrek veya yarım sayfası
kruvaziyere ayrılırdı, şimdi neredeyse yarı
yarıya hatta bazen kruvaziyer ilanları daha
fazla, o zamanlar 40 bin kişi gidiyorsa şimdide 100 bin kişi gitsin, bu şunu gösteriyor
müşteriye ulaşmak için ilan veriyoruz ama
ulaşamıyoruz. Bir yerde tıkanıyoruz, o da
insanların bilmemesi. Onu aşamadan ilerleyebilmemiz mümkün değil.
Türkiye’de kruvaziyer yolcu potansiyeli yüksek deniliyor da ülkemiz buna
ne kadar hazır?
Açıkçası Türkiye’nin kruvaziyer anlamında yüksek kapasiteyi kaldıracak altyapısı yok. Öncelikle liman sıkıntısı var,
bu sıkıntının ortadan kaldırılması lazım.
Diğer taraftan da limanlarımız neredeyse
dünyanın en pahalı limanı, bağlama ücretlerinin düşürülmesi gerekli, program-
ların ayarlanması gerekli. Şimdi İstanbul
için konuşursak, evet İstanbul çok güzel
bir şehir, ancak Avrupa’da da çok güzel
şehirler var. Mesela Roma, liman ücretine bakıyoruz bizim üçte birimiz hem de
liman ulaşımları rahat, liman içi büyük.
Bizim bir limanımız var, o da inşaat halinde, elbet bitecek ama bittiğinde de yetmeyecek ki! Bizim kruvaziyer turist sayısında
bir milyona ulaşabilmemiz için homeport
limanlarımızın olması gerekiyor.
Türk Hava Yolları (THY) son yıllarda
inanılmaz büyüdü, bu büyüme kruvaziyeri çok yakından ilgilendiriyor. THY’nin
artan uçuş ağıyla birlikte bu sene İstanbul
çıkışlı gemi sayısı da artış yaşadı. Türkiye
için inanılmaz bir avantaj, dünyanın nerdeyse her bir şehrinden İstanbul’a turist
getirebiliyoruz, şayet bir milyon turisti
getirebilir ve burada gemiye bindirebilirsek ülkemiz inanılmaz bir kaynağa sahip
olacak. Ancak biz İstanbul’a üç gemiyi zar
zor bağlayabiliyoruz, açıkta gemi tutamıyoruz, ulaşım sistemimiz hızlı değil, otobüsle bu iş olmaz raylı sisteme ihtiyaç var.
Tüm bunların çok ciddi bir planlama
THE CRUISE LIFE 37
ACENTELER
dahilinde yapılması gerekir, böyle bir
planlamada bence yok. İstanbul büyük
bir isim, aynı zamanda da Karadeniz’in
kapısı. Bu sene birçok geminin Karadeniz
programı vardı fakat Ukrayna olayları sebebiyle iyi satış rakamlarına ulaşılamadı.
İstanbul’u dışarıda tutarsak İzmir limanına kavuştu, Kuşadası geliştirildi ama yeterli mi, değil tabi ki!
Limanlar dışında atılması gereken
adımlar hangileri?
Liman önemli lakin tek başına yeterli mi, hayır. Yolcuyu limana indirdikten
sonra şehrimizi düzgün bir şekilde gezdirebilmemiz gerekiyor. Burada da yine ihtiyacımız altyapı. Trafik bizim başlı başına
problemimiz. Kabataş’tan Sultanahmet’e
gitmek için 1-1,5 saat harcıyor, bir bu
kadar da geri dönerken heba oluyor. Biz
müşterilerimizi üç saat trafikte tuttuktan
sonra nereyi, ne kadar süre gezdirebileceğiz. Zaten yarım günlük şehir turu dört
saat sürüyor.
Biz neler yapmalıyız diye bakarsak,
daha fazla Türk yolcuya ulaşmalıyız.
Kruvaziyeri daha iyi anlatmamız lazım.
Pek çok avantaja sahibiz aslına bakılırsa;
çocuklar ücretsiz, çocuk kulüplerine çocuklarınızı bırakıp şehri gezebiliyorsunuz
38 THE CRUISE LIFE
–anne babalar için muhteşem bir avantaj
hem çocuk eğlenceli vakit geçiriyor hem
de anne babalar rahat ediyor- birden fazla
şehri çok uygun fiyatla konforlu bir şekilde gezebilmenizde söz konusu. İşin aslı
bizler, çok keyifli bir tatil olanağını hedef
kitleye gerçekten çok çok uygun fiyatla sunuyoruz.
Türk kruvaziyer turisti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk insanının gemi içindeki harcama
oranı yüksek, gemide içeceğini içen, turlara katılan, arzu ederse casinoyu kullanan
turist. Bu sebeple gemi firmaları Türklerden memnun. Bizlerde memnunuz. Sadece seyahat anlamında çok mutlu bir ırk
olmadığımızı söyleyebilirim. Rehberlik
yaptığımdan dolayı bunu bizzat gördüğüm için ifade ediyorum, bizim insanımız
tatiline çok mutlu gelmiyor, halbuki biraz
daha mutlu baksalar çok daha keyif alacaklar. Avrupalılara kıyasla daha farklıyız,
belki biraz tedirginlik, belki ülkenin atmosferi, belki de yeni bir şey deneme konusunda pek istekli değiliz. Fakat bu bakış
açısının yavaş yavaş kırıldığını söyleyebilirim, kruvaziyer kültürümüz yavaşta olsa
oluşmaya başlıyor ki bu da çok sevindirici
bir durum.
Bir de geçmişten bugüne Pronto için
kruvaziyer sektörünün gelişimini değerlendirir misiniz?
Pronto olarak sekiz senedir kruvaziyer sektöründeyiz. Ben de dört sene önce
katıldım. Türkiye’de charter yapan ilk firmayız. Bunu iki sene yaptık. Sonrasında
malum Türkiye’nin geçmiş dönemlerdeki
kriz serüvenlerinde birine denk gelince
bırakmak durumunda kaldık. Benim firmaya katılımımla da daha çok paket tur
operatörlüğü alanına yöneldik. Böylece,
kendi kabinlerimiz, kendi uçaklarımız ve
kendi rehberlerimizle daha fazla avantaj
sunarak iş yapmaya başladık. Bu faaliyetler sonucunda da çok hızlı büyüdük.
2012’de neredeyse yüzde 100 büyüme
yakaladık, 2013’te yüzde 70’di. Bu yıl ki
hedefimiz yüzde 40. Diyebilirim ki Pronto
piyasadaki en güçlü firma. Sektörün gelişimi ve dolayısıyla da bizlerin gelişimi için
en önemli husus; fiyat rekabeti. Firmalar
arası fiyat rekabeti makul seviyelerde olduğu sürece hepimizin bu sektörde orta ve
uzun vadede büyüyeceği kanaatindeyim.
THE CRUISE LIFE 39
ACENTELER
ARKAS’ın yeni projeleri yakın
zamanda hayat bulacak!
“Kruvaziyer pazarının büyük bir pazar olduğunu biliyoruz.
Tatillerini farklı şekilde değerlendiren misafirlere ulaşabilmek
adına bazı yenilikler ve çalışmalar yapmaktayız” diyen Arkas
Turizm Cruise Departmanı Yöneticisi Yücel Gökgöz ile bir
araya geldik ve hem kruvaziyeri hem de Arkas’ı konuştuk.
Arkas Turizm Cruise
Departmanı Yöneticisi
Yücel Gökgöz
Arkas Turizm’in kruvaziyer satışları 2014 yılında nasıldı?
Siyasi gelişmeler ve dövizin dalgalanması her ne kadar
olumsuz yönde etkiledi diye
düşünülse de yoğun bir yılı
geride bıraktık. Yeni rotaların
ilave edilmesi Transatlantik,
Uzakdoğu gibi uzun turları
tercih eden yolcu sayısındaki
artış yeni yılın planlamasında
bize yol gösterdi.
2015’e nasıl girdiniz?
2015 satışları için erken re-
40 THE CRUISE LIFE
zervasyon dönemine önceki
yıllara göre daha geç girildi.
Rezervasyonlarını yaptırmak
için sabırsızlanan yolcularla
sık sık karşılaştık. Erken rezervasyonun başlamasının ardından firmalar arası rekabetin artması fiyatlara yansıdığı
için hazırlanan paket turlar
arka arkaya dolmaya başladı.
Tabi bu dönemde fiyat avantajları olduğu için kruvaziyer
yolcularının hızlı karar verip,
rezervasyonlarını yaptırdığı bir
dönem. Yılın sadece üç ayında
daha keyifli olan kuzey bölge-
ACENTELER
leri satışlarda ilk sırayı aldı. Akdeniz bölgesindeki
farklı liman seçenekleri, hemen hemen her hafta
birçok bölgeye rehberli ve uçaklı paketlerin olması
yolcuların taleplerini artırmaktadır.
Münferit satışlara ilave olarak, Arkas Turizm’i
tercih eden kapalı gruplarımız için özel turlar hazırladık. Uzakdoğu, Afrika ve Transatlantik gibi
konaklama ve seyahat süresinin asgari 15 gün olduğu programların da satışa açılması her sene olduğu gibi piyasaya hareket getirecektir.
Yeni rotaların ilave
edilmesi Transatlantik,
Uzakdoğu gibi uzun
turları tercih eden yolcu
sayısındaki artış yeni yılın
planlamasında bize yol
gösterdi
Yeni müşteri oranınız nedir?
Arkas Turizm, yeni yolculara ulaşabilmek için
tüm altyapısını ve çalışmalarını tamamladı. Yolcuların tercihlerine göre ürünler sunmaya devam
ettiği, üstün hizmet kalitesi ve donanımlı personeli ile tüm soruların cevaplarını doğru ve hızlı bir
şekilde verdiği sürece yolcu oranı yükselmeye devam edecektir.
Her yıl turlarımıza yeni kayıt yaptıran yolcuların oranı yüzde 30 civarındadır.
Türkiye’de yeni yolcu oranının düşük olmasının sizce sebepleri nelerdir?
Gemi seyahatlerinin genelde yaş ortalaması ve
gelir seviyesi yüksek kişiler tarafından yapıldığı
düşünülmektedir. Fakat çocuklu aileler için çok iyi
bir fırsat olduğunu, çiftlerin birbirlerine daha çok
zaman ayırabildikleri ve gemi içinde bulunan aktiviteler, eğlence alanları, barlar her yaş grubu için
mükemmelliği sunuyor.
Müşterileriniz hangi destinasyonları daha
çok tercih ediyor?
Türkiye’de en çok tercih edilen destinasyonlar
diğer yıllara göre değişiklik göstermeye başladı.
Bu iyi bir gelişme. Akdeniz limanları açık ara farkta iken hava şartları sebebi ile yılda sadece üç ay
seyahat etmeye elverişli olan; Baltık başkentleri ve
Norveç Fiyortları gibi kuzey bölgeleri paket programları Akdeniz bölgesine yaklaşıyor.
2014 yılında İstanbul kalkışlı Karadeniz ve EgeAdriyatik turlarının satışı yılsonuna kadar devam
etti. Yılbaşını gemide geçirmek isteyen yolculara
bu imkanın sunulması oldukça talep gördü. Bu
programlar 2015 yılı içinde İstanbul ve İzmir kalkışlı olarak devam edecektir. Akdeniz ve kuzey
bölgelerine olan talep sebebi ile birçok gemi firması rota ağırlığını bu bölgelere yöneltiyor bu da
kapasitedeki artışa bağlı olarak rekabeti artırıyor.
Sektörün önemli bir parçası olarak yolcuları bu
bölgeler haricinde Uzakdoğu, Güney Amerika
THE CRUISE LIFE 41
ACENTELER
Türkiye’de en çok tercih edilen destinasyonlar
diğer yıllara göre değişiklik göstermeye başladı.
Bu iyi bir gelişme
Karayipler, Avustralya, Yeni
Zellanda, Alaska, Kanada
gibi bölgelere yönlendiriyoruz. Dünyada görülmesi
gereken birçok yeri, deniz ve
nehirler üzerinde yolcularımıza sunuyoruz.
Ya yakın destinasyonlar?
Türk yolcular en yakın
destinasyon olarak, Yunan
Adaları, Ege-Adriyatik ve
Karadeniz Adriyatik turlarını tercih ediyorlar. Bu turların İstanbul, İzmir kalkışlı
ve nisan ayı itibari ile ekim
sonuna kadar devam etmesi, tarih esnekliği ve seyahat
özgürlüğü veriyor. Bu dönem içinde iki veya üç defa
gemi seyahati yapan yolcu
sayısı gün geçtikçe artıyor.
Bu rotaları batı Akdeniz turları takip ediyor.
Türk müşterileri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Kruvaziyer yolcuları tavsiye ve deneme kanalı ile
sayısını artırmaktadır. Kruvaziyer seyahati yapanların
sadece gelir seviyesi yüksek kişiler tarafından tercih
edildiği düşüncesi gün geçtikçe yerini bu yargıyı kıran
düşüncelere bırakmaktadır.
Tatil kültürü olan ve buna
bütçe ayıran her fert gemi ile
kolaylıkla seyahat edebilir
ve tatilini değerlendirebilir.
Önümüzdeki döneme
yönelik yenilikler var mı?
Kruvaziyer
pazarının
büyük bir pazar olduğunu
biliyoruz. Tatillerini farklı
şekilde değerlendiren misafirlere ulaşabilmek adına
bazı yenilikler ve çalışmalar
yapmaktayız. Arkas Turizm
yeni dönemde, yeni yolcular
sağlamak, daha önce gemi
seyahati yapan yolculara
farklı alternatifler yaratmak,
şirketi daha iyi tanıtmak,
satış kanallarını artırmak
gibi yeni projelerini hayata
geçmek üzere. En kısa sürede tüm bunları hep birlikte
göreceğiz.
Kruvaziyer seyahati yapanların sadece gelir
seviyesi yüksek kişiler tarafından tercih edildiği
düşüncesi gün geçtikçe yerini bu yargıyı kıran
düşüncelere bırakmaktadır
42 THE CRUISE LIFE
THE CRUISE LIFE 43
NEHİR TURLARI
“2015’i geçen seneye
kıyasla yüzde 50 daha
iyi kapatacağız”
Golden Bay Tour
Cruise Direktörü
Zafer Alten
Golden Bay Tour Cruise Direktörü Zafer Alten ile yaptığımız
söyleşide hem nehir turlarını hem de kruvaziyer sektörünün
geçmiş yılları ile önümüzdeki sürecini konuşup Golden Bay
açısından ilerleyen sürecin nasıl olacağını değerlendirdik.
Ayrıca bir yandan Türkiye’yi inceledik diğer yandan yurt dışı
örnekleri çerçevesinde sektörü bir bütün olarak algılayan
ülkelerin çok kısa sürede neleri başarabildiklerini tartıştık.
S
ektörün 2014’ünü nasıl
değerlendiriyor ve 2015’i
nasıl görüyorsunuz?
Kruvaziyer sektörü 2014’te
biraz duraksadı. Bunun aksine
2013 ise en verimli yıl olarak
değerlendirildi. Hatta Türkiye’de
sektörün son beş yılı incelendiğinde en tepe noktasına çıktığı
yıl olarak da görebiliriz. Tabi
bunda Türkiye koşulları etkiliydi; birincisi ekonomikti, o dönemde kurların biraz daha sabit
gibi görünmesiydi. İkincisi ise
44 THE CRUISE LIFE
sosyo-politikti, 2014’teki hem
siyasi hem de sosyal olaylar yaşanmamıştı. Bunlar kruvaziyer
sektörünün 2013’ü başarılı bir
yıl olarak kaydetmesini beraberinde getirdi.
2014 ise biraz bunun tersi durumların söz konusu olduğu bir
yıldı. Türkiye’de yaşanan siyasi
olayların etkileşimi ekonomiye
yansıdı, kurlar hızla yükseldi,
bu da sadece kruvaziyer sektörü için değil turizm sektörünün
NEHİR TURLARI
genelinde Türk yolcunun yurt dışına yapacağı seyahati azaltmasına veya ötelemesine
yol açtı. Doğal olarak 2014 yılı 2013’ün
kazanımlarının korunmaya çalışıldığı bir
sene olarak geride kaldı, karlılık oranları
biraz azaldı.
Ülkemizin üç tarafı denizlerle
kaplıdır ama gemi sektörüyle
taşımacılık gelişmemiştir, ne
Antalya’ya ne Bodrum'a ne de
İzmir’e gemiyle gidilemiyor
2014 yılında Türkiye de üç seçim yaşanması ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin
Ağustos ayında yapılması tüm sektörü
olumsuz etkiledi. Bunun yanısıra atlanmaması gereken bir diğer faktörde Ramazan’ın
son seneler de yaz dönemine denk gelmesi
ve sürekli öne kayması.
2015’ten 2014’e kıyasla daha umutluyuz. Önümüzdeki süreçte bir seçim daha
var ama seçimlerin öne alınmasıyla ilgili
beklentiler söz konusu, çünkü seçimin yapılmasının planlandığı gün üniversite sınavı da var. Sektörde birçok şirketinde bu
konuda çabaları var, onlarda sektör adına
seçimin öne alınması için yetkilere çağrıda bulunuyorlardı… Eğer öne alınırsa bu
biraz daha bizim beklentilerimizi pozitif
yönde etkileyecektir.
Geçen seneden beri devam eden ve Türkiye ile beraber yakın bölgedeki tüm ülkeleri etkileyen Ukrayna krizini de dikkatle
takip edilmesi gereken konuların başında
geliyor. Karadeniz’de Rusya’nın Ukrayna’yı
işgali birçok seferin iptal edilmesine yol
açtı, özellikle Amerikan menşeili gemi
şirketlerin çoğu 2014’te ve aynı şekilde
2015’te pek çok Karadeniz programı planlamıştı. Fakat tüm gemi şirketleri Karadeniz programlarındaki içerikleri değiştirip
ya Ukrayna yı programlarından çıkardılar
ya da Karadeniz programlarını tüm den iptal etmeyi yeğlediler.
Ukrayna aslında çok önemli bir destinasyon; limanların bulunduğu şehirleri, tarihi ve kültürüyle Karadeniz de görülmesi
gereken yerler arasında tartışmasız en popüler ülkelerin en başında geliyor. Tabi ki
programlardan burası çıkarılınca ilgi, alaka
ve satışlar azaldı. Bu durumun 2015’e de tesir edeceği şimdiden görünüyor.
Bu konuyla yine bağlantılı olarak beklenmeyen bir şey de daha oldu ve çok hızlı
bir şekilde petrol fiyatları geriledi. Bu belki önümüzdeki günlerde biraz fiyatlara da
etki edecek gibi gözüküyor. Neticede gemi
şirketlerinin maliyetlerindeki azalma çoğu
zaman fiyatlara promosyon şeklinde yansıyabiliyor. Bu sene içinde özellikle Akdeniz
programlarında biz şirket olarak fiyatlarda
sürpriz indirimler bekliyoruz. Bununda
2015’e olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Sadece gemi anlamında değil, havayolu şirketler ininde de uçtukları bazı destinasyonlarında da fiyat indirimine yönelik
hamlelerini görebiliriz.
Golden Bay açısından durum nasıldı?
2014 yılında ilk defa bütün yaz kiraladığımız nehir gemisinin operasyonunu
büyük bir başarıyla tamamlamış bulunuyoruz. 2015’te de aynı şekilde sezonluk kiralama işini devam ettiriyoruz. Bu seneki verilere göre geçen seneden yüzde 50 daha iyi
satış performansı bekliyoruz. Geçen sene
Aralık ayında başladığımız satışlarda Ocak
sonuna geldiğimizdeki rakamları, bu sene
çok daha erken bir süre zarfı olan Aralık
ayının ortasında yakaladık. Bu bize nehir
gemisi turlarının oldukça erken biteceğinin
işaretini veriyor.
Bu arada farklı ürünlerle de piyasada
yer aldığımızdan dolayı kruvaziyer gemilerimizde satışlar geçen seneyle paralel hatta
belki bir miktar daha iyi gittiğini söyleyebilirim. Bu sene Baltıklar, Büyük Britanya
gibi destinasyonlarda Princess Cruises’in
en büyük gemileri olan Royal Princess ve
Regal Princess yer alıyor. Bu sebeple bu gemilere ilgi çok fazla olduğunu görüyoruz.
İstanbul çıkışlı turlarda Akdeniz, Yunan
adaları gibi destinasyonlara ilgi alakanın
fazla olacağının işaretleri şimdiden kendini bellşi etti sayılır. Genel anlamda 2015’in
2014’ten bir miktar daha iyi geçmesini
bekliyorum ama çok çok iyi geçip geçmeyeceğini biraz da ekonomik koşullar belirleyecek.
İlerleyen dönemlerde yıldızı parlayacak destinasyonlar neler?
Kesinlikle Nehir turlarında ki potansiyel daha da artacak ve yıldızı parlayacak
diyebiliriz. 90’lı yıllardan itibaren, 2000’li
yıllarda artarak ve şu anda 2015’e geldiğimizde, orta Avrupa daki ülkelerin bir çoğu
THE CRUISE LIFE 45
NEHİR TURLARI
kara turları tabir ettiğimiz uçak ve otobüs
bağlantılı turlarla gezildi. Çok fazla rağbet
gören bu turların eksik yanları da oldu.
Günümüzde bu eksiklerin giderilmesinde
Nehir turlarının Tuna nehri üzerindeki
parkurları artık çok cazip ve talebin artmasında önemli bir etken olarak görebiliriz.
şünüyorum. Tüm o bölgede kültürümüzü
ve Osmanlı’nın tarihini içeren çok önemli
yerler var.
Kara turlarında hem o dönemde hem
de şuan ki dönemde daha az gezilen bölgelerinin başında Ren bölgesi geliyordu. Bu
sebeple nehir gemilerinde ilk tercih edilen
bölge, Türkiye’de az bilinen veya az gezilen
biraz da Almanya’nın güneyinde kalan Alsaz-Loren, Strazburg ve Ren Deltası üzerindeki ülkeler, ve ortaçağdan kalan mirası
günümüze kadar çok iyi korumuş şehirler
oldukça ilgi çektiğini gözlemledik.
Nehir gemisi şirketleri bu iki ana nehir
dışında Uzakdoğu da Mekong ve Yangzte ,
Portekiz de Douro, İspanya da Guadalquivir, Fransa da Seine turlarını biraz daha
ön planda tutuyorlar. Türkiye deki Nehir turlarına olan talep için bahsettiğimiz
yeni bölgeler gibi görünüyor olsa da, Türk
müşteriler yeni bölgeler gezmek istediği
zaman daha çok buraları ziyaret edecektir.
Önümüzdeki yıllarda Uzakdoğu bölgesinin
revaçta olacağını düşünüyorum. Özellikle
Burma Myanmar gemi şirketlerinin yatırım yaptıkları en yeni bölgeler arasında yer
alıyor.
İşte bu sebeple nehir turlarında ilk tercih genelde Ren Nehri oluyor. Daha sonra
ikinci tercihte Tuna Nehrindeki turlar ve
güzergâh geliyor. Bizde bu seneki programımızda Ren bölgesine daha fazla yer
verdik, Tuna bölgesi biraz daha az yer aldı.
Bu kararımızda geçen sene yapılan müşteri
anketlerimiz ve onların beklentileri etkili
oldu. Aslında Tuna Nehri’nin sadece Macaristan dan ibaret olmadığını, Sırbistan,
Hırvatistan, Romanya’ya kadar inen bölgelerin ilerleyen yıllarda ilgi göreceğini dü-
Volga Volga turu olarak adlandırılan
ve daha çok Rusya’nın içerisini kapsayan
programlarında popülaritesi geçmeyecektir ancak gemi kalitesi daha artacaktır. Artık insanlar daha kaliteli gemilerle seyahat
etmeyi istiyorlar. Çünkü beklenti eskiye
nazaran daha fazla yükseldi. Bundan sonra
kalite, hizmet, serviste tercih sebebi olacaktır. Özellikle de nehir turlarında eskiden
kalma kanaatkar yaklaşımın artık yavaş yavaş terkedildiğini ve beklentinin yükseldiği
de gözlemlerimiz arasında. Bu doğrultuda
46 THE CRUISE LIFE
biz firma olarak kalite çıtasını hep yukarı
doğru çekmeye karar verdik..
Ülkemizi kruvaziyer pazarı olarak nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de nüfusun genç oluşu, ekonomik seviyedeki ilerleme ve kişi başına
düşen milli gelirdeki artış ülkemizdeki
potansiyelin yüksek olacağı sinyalini veriyor, gemi şirketlerinin yaptığı yatırımlarda
bunu gösteriyor, tabi bunların hepsi kısa
vadeli değil, uzun vadeli. Şirketler, devlet
politikalarını da takip ediyorlar, bu yapılan
yatırım sadece gemi şirketleri tarafından
karşılanması pek mümkün değil, ülkenin
de kruvaziyer sektörüne yatırım yapması
lazım.
Bir örnek verecek olursak Meksika
Cozumel Adası’nda yıllar önce Kaptan
Cousteau’nun yaptığı dalışlarla meşhur
oldu ve orada Palancar mercanını bulduktan sonra dünyanın en güzel dalış
merkezlerinden biri olarak lanse edildi.
NEHİR TURLARI
Günümüzde neredeyse 11 geminin aynı
anda yanaşabildiği küçücük bir ada turizm
cenneti oldu. Ada içerisinde ziyaret eden
turistlere gösterebilecekleri tek şey Maya
harabelerinin günümüze kadar ulaşmış
çok az kalan kalıntıları, bunun dışında da
hiçbir şey yok adada. Ama bu adayı kruvaziyer endüstrisine dönüştürmüş durumdalar. Ortalama her beş senede bir Karayipler’deki büyük kasırgalardan da nasibini
almakta. Buna rağmen kruvaziyer bilincinin oluşmuş olması, yolcularının çok güzel
bir şekilde ağırlanması, ada içindeki tüm
faaliyetlerin kruvaziyer yolcularına göre
düzenlenmesi çok büyük bir etken. Bugün
biz olanaklarımızı sonuna kadar kullansak da İstanbul’a üç gemiyi ancak yanaştırabiliyoruz, bir üç tane daha geldiğinde
ikisini açıkta birini de Dolmabahçe ya da
Sarayburnu’na sıkıştırmaya çalışıyorlar.
İstanbul için sadece eksik olan liman
mı?
Sadece liman değil tabi ki. Kruvaziyeri bir bütün olarak düşünmek gerekiyor.
Hatırlarsanız yıllar önce Sabiha Gökçen
Havalimanı yapıldığında fotoğraflarını çekiyorlardı, oradan günde bazen bir uçak
kalkıyor, bir uçak da iniyordu, havalimanı
personeli sıkıntıdan patlıyordu. Şu anda gidip bakın, Pegasus Havayolları’nın yaptığı
yatırımla neredeyse park yeri bulunamaya-
cak durumda. Bu birazda ekip işi, tek başına sektörün üstleneceği bir olay değil, altyapıya muhakkak yatırım yapılması lazım.
Bir örnekte Saint Petersburg… Yaklaşık
10-12 sene öncesinde Saint Petersburg’a
Baltık programlarında bütün gemi şirketleri uğramak istiyordu. Bizim İstanbul
Karaköy’deki benzer bir limana sahiptiler.
Aslında, burası ticari bir limandı, içerisinde hammadde gemilerinin yanaştığı, vinçler, görebileceğiniz her türlü hurda atıkları,
çeşitli madenlerinde depolandığı bir yerdi.
İndikten sonra pasaport kontrolü adı altında iki tane konteynerın içinden geçiyordunuz, limanın içerisine hiçbir sivil aracın
girmesine de izin verilmiyordu gümrüklü
bir sahaydı. Görüntü tek kelimeyle çok kötüydü, hatta berbattı, gelen turistleri oyalayabilmek ve ilk şoku atlatabilmeleri için
belediye bando-mızıka ekibi tutuyordu.
sinde güzel dükkanları da var. Bu devlet
politikasıyla beraber özel şirketlerinde işin
içine dahil olduğu bütün halinde düşünülmeli ve hızlı adım atılmalı. Çünkü Saint
Petersburg’daki yetersizlik o kadar şikayet
konusu olmuştu ki çok hızlı bir şekilde
Rusya buna el attı ve şimdi inanılmaz sayıda gemi ziyareti gerçekleşiyor ve müthiş bir
gelir elde ediliyor.
Kruvaziyerin devlet politikası olmasında başta Devlet başkanı Vladimir Putin
in büyük katkıları oldu. Kamuya ait Vasili Adası’na yaklaşık 10 geminin üzerinde
yanaşma sahası olan limanı iki sene içerisinde inşa ettirdi. Hizmete açılan bu ultra
modern limanda, yatırımlar hala devam
ediyor. Şu anda gemiler burada rahatça
geceleyebiliyorlar, yeni liman oldukça konforlu, her türlü hizmeti verebiliyor, içeriBu sene içinde özellikle Akdeniz programlarında promosyonlar bekliyorum.
Bunun da 2015’e olumlu yansıyacağını düşünüyorum
THE CRUISE LIFE 47
FİRMALARDAN
“2015 hedefimizi 15 binden 30
bine çıkardık”
Louis firması 27 sene sonra ismini Celestyal
Cruises olarak değiştirme kararını aldı. Bu,
firmanın globalleşme hamlesiydi
“2014 yılının ilk
aylarında yaşadığımız
başarı ve yıl sonunu
büyümeyle kapatmamız
2015 hedefimizi 15 bine
yükseltmişti ancak tüm bu
yenilikler çerçevesinde artık
30 bine yakın müşteriyi
Celestyal Cruises ile
gezdirmeyi planlıyoruz”
diyen Karavan Cruises
Direktörü Özgü Alnıtemiz,
1.500 kişilik Olympia, 1.200
kişilik Crystal ve 836 kişilik
Odyssey ile 2015’te ciddi
farklılıklar yaratacaklarını
söylüyor.
48 THE CRUISE LIFE
Karavan Cruises Direktörü
Özgü Alnıtemiz
Hem sektör hem de firmanız açısından geride
bıraktığımız yılın değerlendirmesini alabilir miyiz?
2013 yılı Louis açısından oldukça verimli bir yıldı.
Geçmiş yıllarda aşağı yukarı yedi bin gezgini Yunan
adalarına götürürken 2013’te bu rakam yüzde 40 civarında büyüme yaşayarak 10 binlere çıktı. Biz 2020’ye
kadar ki planlamalarımızı yapmıştık, bu planlama
çerçevesinde 2014’te yüzde 10-15’lik büyüme daha
hedefliyorduk. Aslında 2014 yılı tam da bizim planladığımız gibi başladı. Kasım ayı civarında ürünlerimizi
çıkardık ve nisan ayına kadar ciddi bir satış rakamı
yakaladık, yıllık kapasitemizin yüzde 20’sini nisana
kadar yaptık. Ancak satışlarımızda seçim süreciyle
beraber ciddi bir düşüş yaşandı. 2013 ile 2014’ü kıyaslarsak ayların birbirini takip etmediğini söyleyebilirim. Buna rağmen yılın sonuna geldiğimizde
ilk aylarda yaptığımız satış, yılı yüzde 10 büyümeyle
kapatmamızı sağladı. Geride bıraktığımız sene 11 bin
500 yolcu taşıdık. Aslına bakılırsa arzu ettiğimiz büyümeyi yakalayamasak bile bu rakamdan memnunuz
çünkü sektör için 2014 başa baş bir yıldı.
FİRMALARDAN
Bu sene Çanakkale Zaferi’nin ve dolayısıyla
da Anzak Günü’nün 100’üncü yılı olmasının
ilgiyi daha artıracağını düşünerek hem
Celestyal hem de Karavan olarak özel bir
100’üncü yıl Anzak kruvaziyer programı
hazırladık
Sizin için değişim ve dönüşümde söz
konusuydu…
Evet, bizim için 2014 değişim ve gelişimin yılıydı da; Louis firması 27 sene sonra
ismini Celestyal Cruises olarak değiştirme
kararını aldı. Bu, firmanın globalleşme
hamlesiydi. Louis, uzun yıllardır var olan
bir şirket ancak tanınırlılığı daha çok “Yunan adaları yapan gemi firması” şeklindeydi. Türkiye’deki kruvaziyer şirketleri, yeni
yeni markalaşıyor diyebiliriz. Bu sebeple
zamanlama olarak gayet uygun bir hamle. Çünkü insanların zihninde ürün kadar
belirleyici olan bir diğer alanda marka yani
firmanızın adı. Bu zamana kadar kendimize has Louis müşterisi yaratmaya çalıştık,
globalleşme adına da böyle bir hamle yaptık. Her gemimizin adı değişmedi; Aura gemimizin adı hala Louis Aura, fakat Olimpia
ve Cristal gemilerimiz Celestyal oldu. Louis Grubu farklı kulvarlarda hizmet veren
bir şirket, çatı kuruluşumuz hala Louis. Bir
diğer yeniliğimizde şirketin üç yıldır beklediği yatırımı yapma fırsatını yakalamış
olmasıydı. Açıkçası bu yatırım için hem
uygun piyasa koşulları oluşmamıştı hem de
makul fiyatlı bir gemi bulunamamıştı. Bu
yatırım da gerçekleşti, Olimpia Explorer
gemisi üç yıllığına kiralandı. Bu gemi yeni
adı Celestyal Odyssey olarak vizesiz Yunan
adaları yapacak.
2015’i nasıl planlıyorsunuz?
2014 yılının ilk aylarında yaşadığımız
başarı ve yıl sonunu büyümeyle kapatmamız 2015 hedefimizi 15 bine yükseltmişti
ancak tüm bu yenilikler çerçevesinde artık
30 bine yakın müşteriyi Celestyal Cruises
ile gezdirmeyi planlıyoruz. 1.500 kişilik
Olimpia, 1.200 kişilik Cristal ve 836 kişilik Odyssey ile hizmet vereceğiz ve bu üç
gemiyle çok ciddi farklılıklar yaratmayı
hedefledik. 16 farklı program yapıyor, 18
değişik limana uğruyoruz ve 66 tane temalı
turumuz bulunuyor.
Programlarda nasıl bir yenilik söz konusu?
2015’te müşterilerimize sadece Yunan
adalarıyla alakalı değil, farklı programlarda
sunmaya çalıştık. Bizim niyetimiz Celestyal
olarak tabi ki yeni müşteriler kazanmak –
kruvaziyer sektörü Türkiye’de bebek bir
sektör- fakat diğer tarafta Yunan adalarını gezmiş pek çok insanda söz konusu.
Bu sebeple, mevcut müşterilerimize daha
zengin, daha farklı ürünler sunmak gibi
misyonumuzda var. Geçen sene başladığımız Idyllic programlarımızla daha farklı
seyirler ekledik, daha ufak Yunan adalarını
da programlarımız içine dahil ettik. Yunan
adalarının yalnızca Santorini, Mikonos,
Rodos’tan ibaret olmadığını bizler biliyoruz. Tabi ki onlar yıldız adalar ama bunların yanı sıra Milos, İos, Kos, Siroz, Samos
gibi 150 ye yakın yaşamın olduğu adalarda
var.
Celestyal Odyssey diğer gemilerden
farklı olarak İzmir çıkışlı programlar yapacak. Dolayısıyla, İstanbul, Kuşadası, İzmir, Çeşme çıkışlı alternatiflerimiz olacak.
Mümkün olduğu kadar her limanda iş yaratmaya çalışıyoruz, İzmir’in kendine göre
avantajlı olduğu noktalar var, Kuşadası ve
Çeşme’nin de öyle. Turlarımızın vizesiz olması sebebiyle hitap ettiğimiz kitlenin çok
geniş olmasını istiyoruz. Kasım ayında Antalya çıkışlı program yapmak istiyoruz. Bu
dönemde Yunan adalarının kuzeyi mevsimsel olarak pek uygun olmasa da Kıbrıs’ı
ve büyük Yunan adalarını programa dahil
edip cazip hale getirmeye çalışıyoruz. Bunu
biraz piyasa koşulları belirleyecek. Diğer
THE CRUISE LIFE 49
FİRMALARDAN
taraftan bu sene Yunan Adalarının dışında
Celestyal Cruises olarak Bari ve Atina çıkışlı İyon ve Adriyatik programlarımız da
var, bunları sürekli değil ama belirli tarih
aralıklarında yapmayı düşünüyoruz.
Bu sene Çanakkale Zaferi’nin ve dolayısıyla da Anzak Günü’nün 100’üncü olmasının ilgiyi daha artıracağını düşünerek
hem Celestyal hem de Karavan Cruises
olarak özel bir 100’üncü yıl Anzak kruvaziyer programı hazırladık. Burada Karavan olarak üstümüze biraz daha fazla yük
aldık, Louis ile ortak bir projede diyebiliriz. Biz, işin kara tarafındaki destinasyonla
ilgili bilgimizi ortaya koyduk. Sadece bu
organizasyonla ilgili 11-12 ve 7-8 gecelik
programlar oluşturduk; Avustralya ve Yeni
Zelanda’dan ister Atina, ister İstanbul binişli. Avustralya’dan gelen misafirlerimiz
22-23 saatlik yolculuk yapacaklar, bu kadar saat yolculuk sonrasında sadece Anzak
Günü’nü kutlayıp dönmemeleri gerektiği
kanaatindeyiz, ülkemizin güzelliklerini de
onlara yansıtma gayesindeyiz. Misafirlerimize kruvaziyerin öncesi ve sonrası için
bir takım paketler hazırladık; Kapadokya,
Konya ve Pamukkale’yi de gezme imkanına
sahip olacaklar. Avustralya’da birçok pazarlama faaliyeti yürüttük. Water Diviner filmini Sidney’deki galasında acenteleri davet
ettik, hem programımızı hem ülkemizi anlattık. Satışlarımız gayet iyi, programı Türk
yolcularımıza açsak mı, diye düşünüyoruz.
Bizde, Türkleri böyle bir kruvaziyer deneyiminde neden mahrum bırakalım, şeklinde bir düşünce belirdi. Sonuç olarak Anzak
Günü her iki taraf içinde önemli bir gün,
aynı hisler paylaşılıyor.
2014’ten farklı olarak Türk yolcularımıza özel bir değişiklik yaptık; bütün gemilerimizi her şey dahil konseptine çevirdik
ve bu değişikliğin fiyatlarımıza nerdeyse
yansımadığını söyleyebilirim. Bunu hem
yeni markamızın hem de yeni gemimizin
bir nevi reklamı gibi düşündük. Lakin önümüzdeki yıllarda da her şey dahil konseptini devam ettirmek istiyoruz.
Bu müşteri açısından düşünüldüğünde önemli bir tercih sebebi…
Elbette, gemi lüks bir seyahat konsepti, diye düşünülüyor ama gemideki yaşam
sanıldığı kadar pahalı değil. Bunu yalnızca
50 THE CRUISE LIFE
Celestyal özelinde söylemiyorum, genel
olarak bahsediyorum. Alkollü içki bazında
düşünürsek, bu ürün zaten Türkiye’de pahalı, gemi de bu rakamlardan pahalı değil
ki, hatta pek çok ürün İstanbul’da çok daha
pahalı! Yolcularımız, gemide zaten bu sene
her şey dahil hizmet alacaklar. Bir otelle kıyaslandığımızda çok daha fazlasını müşterilerimize sunuyoruz. Bizim sıkıntımız da
bu, tüketiciyi bilinçlendirebilmek. Ne kadar ilan da verseniz, her şeye o ilanlarda yer
vermeniz mümkün olmuyor. Bizim için en
önemlisi müşterinin deneyimi. En büyük
artıyı müşteri deneyiminden kazanıyoruz.
Biz, ülkemizdeki müşterilerimize üçdört ve yedi gecelik paketlerimizle ilk defa
kruvaziyer deneyimini sunuyoruz. İlk defa
kruvaziyer tatiline çıkacaklara hem bütçesel hem de zaman açısından en uygun
programları yaratmaya çalışıyoruz. Bir
anlamda potansiyel kruvaziyer yolcuları
yetiştiriyoruz. Tur programlarımızda çok
çeşit bulunuyor; Olympia ile yapmış oldu-
ğumuz üç gecelik programlarda, 5-6 ada ve
Atina seyahati var, bir keşif seyahati gibi;
hem gemiyi yaşama hem de Yunan adalarını çok kısa zamanda görme imkanı veriyoruz. Yedi gecelik programlarımızda keşif
süresi biraz daha uzun. Odyssey gemimizle
Türk yolcularına özgün vizesiz ve adalarda
daha fazla zamana yer ayıran programlar
yapmaya çalıştık. Üç gecelik programımız
Midilli’den hareket ediyor, ertesi gün sabah saatlerinde Mikonos’a gidiyor ve gece
üçe kadar da orada kalıyor, misafirlerimiz
gündüzüyle gecesiyle Mikonos’u görmüş
oluyorlar, ertesi gün Santorini’ye gidiyor ve
orada da 12 saat kalıyor. Bizde şöyle bir sıkıntı vardı; insanlar özellikle Yunan adalarına gittiklerinde, acaba denize girebilecek
miyiz, diye düşünüyorlardı. Hem denize
girip hem gezmek için yeteri kadar zamanı sunamıyorduk. Şimdi, özellikle vizesiz
programlarımızda, gezmek, denize girmek,
akşam yemeği yemek ve gece hayatını görmek için zaman yaratıyoruz.
THE CRUISE LIFE 51
SEKTÖRDEN
“Her
uyandığında
başka bir
limanda
yeni bir
rüyaya
dalmak”
The Cruise Life’nin konuklarından bir tanesi de“Bizim için kruvaziyer tatili
“Her uyandığında başka bir limanda yeni bir rüyaya dalmaktır”. Bu sebeple
ETS olarak en temel amaçlarımızdan bir tanesi, müşterilerimizin bu eşsiz
deneyimi yaşaması ve bundan maksimum oranda keyif almasıdır” diyen
ETS Tur Cruise Turlar Müdürü Ahmet Yazıcı oldu.
S
ETS Tur Cruise Turlar Müdürü Ahmet Yazıcı
52 THE CRUISE LIFE
ektör firmalarından bir tanesi
olarak Türkiye açısından kruvaziyer turizmini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son 10 yılda yoğun bir şekilde artan
kruvaziyer turizmi yaklaşık 6.000 kişi
rakamlarından 65 bin kişi rakamlarına
ulaştığını görmekteyiz. Bunun başlıca
nedenleri kruvaziyer turlarına olan ilginin ve ülkemize uğrayan gemi sayılarının artmasıdır. Böylece hem kruvaziyer
turlarının bilinirliliği hem de bu turlara
talep aynı oranda artmıştır. Ülkemizde
ulaşılan bu rakamla, olması gereken
rakamların çok gerisinde ancak artış
hızı olarak dünyada ön sıralarda olduğumuzu görmekteyiz. Kruvaziyer
seyahatine katılan bir misafirin tekrar
tercih etme oranının yüzde 96 civarı
olması talebin ne denli artığını gösteren önemli bir etkendir. Özellikle özel-
leştirilen limanlar ile birlikte ülkemize
gelen kruvaziyerlerin yoğun bir şekilde
artması ülkemizi “Home Port” başlangıç limanı olarak kullanan kruvaziyer
firmaların artmasını sağlamakta bu da
Türkiye çıkışlı kruvaziyer seyahatleri
ile uygun fiyata kolay ve kaliteli seyahat
etmeyi sağlamaktadır.
Ülkemiz için kruvaziyer turları ile
tanışmamış misafirler için bir avantaj
olarak karşımıza çıkmaktadır. Yakın
gelecekte kruvaziyer turlarına olan talep Türkiye çıkışlı turların artmasıyla
daha da artacağı kanısındayım. Türkiye
limanları önemli bir yer teşkil etmektedir. Kruvaziyer turlarında misafir
tercihleri belirleyen ana unsurlar; fiyat,
hizmet, destinasyon, geminin özellikleridir. Destinasyon kaleminde özellikle
Türk limanları turun tercihinde önemli
SEKTÖRDEN
bir etmendir. Türkiye’nin kruvaziyer pazarının
yüzde 57’lik kısmı tarafımızca gerçekleşmektedir.
2014 değerlendirmeniz, 2015 beklentiniz
nasıl?
2014 yılı Türkiye kruvaziyer turizmi açısında çok verimli geçti. 2015 yılı erken rezervasyon satış rakamlarımıza bakılırsa 2014
yılından daha iyi bir yıl olacağı kanısındayım.
Özellikle Euro kurundaki düşüş zaten ekonomik olan kruvaziyer turlarını daha da ekonomik hale getirdi. Bu da taleplerde yoğun bir artışa neden oldu. Eken rezervasyon verileri baz
alınır ise 2015 yılında daha büyük oranda bir
artış olacağı gözükmektedir.
Ülkemiz açısından kruvaziyer turizminde
artışı hangi kalemler sağlayacaktır?
Kruvaziyer turizminin artmasını farklı
boyutlardan değerlendirmenin daha yararlı
olacağı kanısındayım. Türkiye ye gelen gemiler açısından artış liman yatırımlarının daha
da artması ile mümkündür. Özelleştirilen limanlar kruvaziyer turizmi açısından olumlu sonuçlar vermektedir. Liman ücretlerinde
yapılacak düzenlemeler ile daha çok geminin
gelmesi sağlanabileceği gibi gelen gemilere
yeterli hizmeti verilecek altyapının artırılması
gerekmektedir. Türkiye coğrafi konumu tarihi
itibariyle önemli bir yerdedir. Dünyanın sayılı
dev gemi firmaları için vazgeçilmez bir destinasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle limanları ile her yıl artan sayıda geminin
gelmesi daha çok kişinin gemileri tanımasına
neden olmakta bu da kruvaziyer turlarına olan
talebi artırmaktadır.
ETS için genel bir değerlendirme alabilir
miyiz?
ETS olarak 2014 yılında misafirlerimize
ETS gemisi ile Yunan adaları programı ve diğer sahip olduğumuz temsilcilikler ile dünyanın farklı liman ve şehirlerini görme imkanı
sunduk. Özellikle direkt çalıştığımız kruvaziyer firmalar ile (Norwegian Cruise Line, Disney Cruise, Carnival Cruise Line, Silver Sea. ,
Costa Cruise, Uniworld, A-Rosa … gibi) misafirlerimize uygun fiyat ile kruvaziyer seyahati yapmalarını sağladık. 2014 yılında MSC
firmasının en çok münferit satış yapan acente
ödülünü aldık. 2015 yılında da erken rezervasyondaki rakamlar gösteriyor ki 2015 yılında da
önemli bir oranda artış göstericeğiz.
ETS’nin müşterilerine sunduğu avantajlar neler?
ETS olarak kruvaziyer turlarında banka
ödeme avantajının yanı sıra Türkiye’nin en
kapsamlı kruvaziyer sigortası olan Cruise Plus
sigortasını misafirlerimize sunmaktayız. Misafirlerimiz memnuniyet odaklı hizmetimizden
faydalanarak turlarını gerçekleştirmektedirler.
Bizim için kruvaziyer tatili “Her uyandığında başka bir limanda yeni bir rüyaya
dalmaktır”. Bu sebeple ETS olarak en temel
amaçlarımızdan bir tanesi, müşterilerimizin
bu eşsiz deneyimi yaşaması ve bundan maksimum oranda keyif almasıdır.
Kruvaziyer
turlarında misafir
tercihlerini
belirleyen
ana unsurlar;
fiyat, hizmet,
destinasyon,
geminin
özellikleridir
ETS olarak kruvaziyer turlarında banka
ödeme avantajının yanı sıra Türkiye’nin en
kapsamlı kruvaziyer sigortası olan Cruise Plus
sigortasını misafirlerimize sunmaktayız
THE CRUISE LIFE 53
NEHİR TURLARI
Cruisera için
“güvenirlilik” imajı önemli
Cruisera’nın sektördeki geçmişi üç yıllık olmasına rağmen, bizlerin sektör deneyimi 15 yılı aşkın. MSC, Royal
Caribbean, Azamara, Costa
gibi pek çok şirketin temsilciliğini yapıyoruz. Bunların
dışında İspanyol ortağımız
Crucemundo’nun ürünlerini
müşterilerimize sunmaktayız.
Ayrıca, Rus Vodohod, Fransız Croiserope, Avusturyalı
Lüftner, Alman Euroasia ve
Danimarkalı Qualty Tour’un
temsilcisiyiz. Bu şirketlerin
hepsiyle yıllardır çalışmaktayız” diyen Cruisera Genel Müdürü Hamza Şahin,
müşterilerine sundukları en
önemli hususun güvenilirlik
olduğunu vurguluyor.
Cruisera Genel Müdürü Hamza Şahin
54 THE CRUISE LIFE
“Siyasi ve ekonomik istikrar çok çok önemli”
Sözlerine, “Geride bıraktığımız yılı, Rusya-Ukrayna
krizi sebebiyle çok parlak
bitiremedik.
Volga-Rusya,
Dinyeper-Ukrayna
seferlerimizde sorunlar oldu ve
Ukrayna’ya olan ikinci turumuzu iptal etmek zorunda
kaldık. Tüm bunlara rağmen
2014 hedefimize yaklaştık
ama tabi ki çok daha iyi olabilirdi. İyi olması için siyasi
ve ekonomik istikrar çok çok
önemli” diyerek devam eden
Şahin, “17 Aralık operasyonuna kadar satışlarımız çok
iyiydi fakat operasyonla birlikte bıçak gibi kesildi. Kurlarda yaşanan dengesizlik,
Euro’nun hızlı yükselişinin de
bu sonuçta etkisi oldu. Halbuki biz tüm kontenjanımızı
2014’ün Şubat ayında bitirmeyi planlıyorduk” diyor.
ta”
“2015’te Ren Nehri revaç“2015 için iyimser bir hava
NEHİR TURLARI
hakim ancak şimdiye kadar bunu görebilmiş değiliz. Erken rezervasyonların
bir kısmı bitti ama bazı turların erken rezervasyon sürelerini uzattık. Tam olarak
öngöremiyoruz. Önümüzde seçim süreci var, bunun haziran ayında olacağı konuşuluyor, bizim için haziran ayı oldukça önemli. Eğer bu tarihte olacaksa üç
turumuzu iptal etmek durumundayız.
Bu konuda da belirsizlik hakim” diyen
Şahin, bu sene Amsterdam-Basel arası
Ren Nehri turuna çok ağırlık verdiklerini söylüyor ve ekliyor “Ren için kontenjanımızın yüzde 90’ı dolmuş durumda.
Tuna Nehri’nde iki ayrı programımızda
var. Bunlardan biri Sen Nehri, bir diğeri
de Guadalquivir. Diğer taraftan bu sene
Yunan Adaları da iyi satıyor diyebilirim”.
çıkmışsa kolay kolay da vazgeçemez.
Farklı bir bağlılık yaratıyor nehir turları. Kendi müşterilerimiz içerisinden
örnek vermek gerekirse, geçen sene bizimle Volga’ya gelmiş konuğumuz, bu
sene Ren’e veya Tuna’ya gitmek istiyor.
Bu tür yolcularımızın tüm yolcularımız
içerisindeki payı yüzde 25’ler civarında.
Bunun dışında bizimle nehir turuna çıkmış yolcumuz bir sonraki seferde deniz
yolculuğunu seçebiliyor. Bunları da eklersek bu oranın yüzde 40’ın üzerinde
olduğunu söyleyebilirim” diyor.
“Nehir turu farklı bir bağlılık yaratıyor”
Nehir turlarının daha samimi bir
ortamda gerçekleştiğini ifade eden Şahin, “Butik bir iş yapıyoruz ve burada
müşteriyi cezbeden faktör samimiyet.
Bu sıcak ortam insanları etkiliyor. Tabi
çok koşuşturma olmaması, nehir turlarının daha kolay ve dinlendirici olması
da diğer etkenler. Bu sebeple olsa gerek
genç yolcularımız olsa dahi misafirlerimizin çoğunluğu emekliler. Gemiyle ilk
defa yolculuk yapacak kişiler içerisinden
nehir turlarını tercih edenlerde çok fazla
değildir. Genelde kruvaziyerle uzak yerleri gezmiş, birçok yeri görmüş kişiler
farklılık yaratmak için nehir turlarına
yönelmektedir. Bir kere nehir turuna
“Eksik olan, yapılması gereken şey
tanıtım”
“İlk izlenim olarak nehir turları, kara
turlarına kıyasla daha pahalı gibi görünse bile bizim sunduğumuz avantajlarla
kara turlarının sunduğu avantajlar kıyaslandığında bizlerin çok daha uygun
olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Çok ucuza kara turu ilanları var fakat kahvaltı
dışında hiçbir şey vermiyor, bu yüzden
müşteriye ekstra maliyeti çok. Halbuki
bizde durum böyle değil” diyen Şahin
sözlerine şöyle devam ediyor, “Tüm
bunlara, sunduğumuz tüm avantajlara
rağmen Türklerin nehir turlarından pek
haberdar olmadıklarını belirtmeliyim.
Bunda bizim coğrafyamızda yurt dışı
örneklerinde olduğu gibi büyük nehir-
lerin olmaması da bir faktör. Bir diğer
faktörde tanıtım eksikliği. Diğer taraftan
görüyoruz ki bir kere nehir turuna çıkan
kişiler, nehir turlarından vazgeçemiyorlar. Bu da bizlere şunu gösteriyor, sunduğumuz ürün hem güzel hem insanların
beklentilerine uygun hem de fiyat olarak
iyi, kısaca talep edilebilir bir şeyi piyasaya vermekteyiz. Demek ki eksik olan,
yapılması gereken şey tanıtım. Burada
dile getirilmesi gereken bir diğer konuda
bence vize sorunu. Vize almanın yorgunluğu bile insanlarımızı caydırıyor.
Bence bu konuda bazı adımlar atılmalı,
bir takım değişiklikler yapılmalı”.
Şahin, “Cruisera olarak hizmet kalitemizi müşterini beklentileriyle orantılı
götürmeye çalışıyoruz. Bizim için güvenilirlik çok önemli. Mesela güvence
paketi ve sigorta gibi ürünler birçok
şirkette dahil olmadığı halde biz dahil
ediyoruz. Müşterimize hangi fiyat verildiyse cebinden çıkacak meblağ da odur.
İnsanlar, yolculuğa çıktıklarında daha
önce bilgi sahibi edilmedikleri ödemelerle karşılaştıklarında rahatsız oluyorlar. Bunun da bizlere geri dönüşümü
kötü oluyor. Ayrıca ekibimiz konusunda
uzman, rehberlerimizde keza öyle. Müşteri profilimize uygun personeli gemilerde istihdam etmekteyiz” diyor.
THE CRUISE LIFE 55
BUTİK HİZMET
Balayı düğünden
çok daha önemli!
HATKO A.Ş., 1973 yılında Ertuğrul Hataylı
tarafından kurulmuş olup, önceleri demir-çelik,
mümessillik ve kömürle başlayan şirket, zaman
içerisinde gelişerek Hatko Şirketler grubuna
dönüşmüştür. Halen bünyesinde Hatko Teknik,
Hatko Mümessillik, Hatko Elektronik, Hatba ve
bunlardan bağımsız olarak Hatsail Turizm’le
devam etmektedir.
K
ruvaziyer sektörüne girişimiz
ise; 2005 yılında ilk olarak Royal
Caribbean’ın Türkiye mümesilliğini alarak gerçekleşmiş olup, firmamızda
yaşanan bazı değişiklikler sebebiyle Royal
Caribbean mümessilliği yerini Silversea
Türkiye temsilciliğine bırakmıştır. Benim
İngiltere’de üniversiteyi bitirip 2006 yılında şirkete katılmamla birlikte işler değişmeye başladı. Acenteliklerimize Jolly ve
beş firmayı daha dahil ettik ayrıca başka
kruvaziyer gemilerine de yolcu göndermeye başladık. Bir süre sonra şirketimize
yurt içi ve yurt dışı kültür turlarını ekledik, Hataylı olmamız sebebiyle kültür
turlarına “Hataylılar’la Hatay” sloganıyla
Hatay’dan başladık. Yaklaşık 2.000 kişiyi
Hatay’a götürmüş ve Doğu’nun Prensesi
Antakya’yı tanıtmışız. Yaptığımız tüm yatırımlar ve gösterdiğimiz çaba sonrasında
tam kapsamlı turizm hizmeti veren firma
haline geldik. Şuanda; tekne kiralama,
mavi yolculuk, boğaz turları, kültür turları, okullara derneklere, normal gruplara
yönelik geziler, uçak biletleri, transferler,
56 THE CRUISE LIFE
Hatsail Genel Müdürü Emine Hataylı Han
otel rezervasyonları ve münferit turlar gibi
aklınıza gelebilecek pek çok alanda hizmet
sunuyoruz.
Butik hizmet veriyoruz
Biz butik hizmet veren bir acenteyiz.
Müşterilerimiz arasında çok seçkin insanlar bulunmaktadır. Sabancı Ailesi, Sandallı Ailesi, Evyap Ailesi, Ramazanoğulları
Ailesi, Sökmen Ailesi, Mısırlı Ailesi, Göktaş Ailesi, Kıral Ailesi, Bahçıvan Ailesi,
Erciyas Ailesi, Yöneyman Ailesi ve Şen Ailesi gibi… Daha isimleri aklıma gelmeyen
pek çok değerli müşterimizi, turlarımızda
ve yatlarımızda ağırlamaktan büyük zevk
duyuyoruz.
Almanya ve Dubai gözbebeğimiz
Yurt dışında Almanya! Çünkü genelde Almanya’ya iş için gidilip geliniyor
ve Almanya’nın tarihi ve kültürüne fazla
vakit kalmıyor. Oysa tanımak, yaşamak
gerek. Müziği ve tüm sanatlarıyla birlikte
Avusturya gibi, Almanya başlı başına bir
kültür memleketidir. Özellikle de Alman
BUTİK HİZMET
ekollü dostlarımız çok fazla. İşte bu
nedenle senede bir kez, mutlaka bir
Almanya turumuz vardır. Hamburg –
Lübeck, Berlin ve Münih gibi…
Bunun dışında kış ortasında yaz
yaşamak herkesin çok hoşuna gidiyor. Yılbaşı döneminde tatil varsa,
ya da sömestr tatilinde dostlarımız
Karayip Adaları’nı tercih ediyorlar.
Ancak yol biraz uzun. Dubai ise kışın
gidilebilecek en sıcak ve yakın yerlerden biri. Bu nedenle konuklarımızla
yılbaşı üstü Münih turu yaptıktan
sonra, aklımıza Dubai geldi. Dubai
sonradan inşa edildiği ve tarihi de olmadığı gibi, lüks otellerden başka gezilecek çok fazla yeri yok. Buna karşın alışveriş cenneti. Misafirlerimiz
alışveriş yapmayı tercih ediyorlar, o
yüzden Dubai şu anda çok ilgi gören
bir noktada. Kısacası Dubai’de çok
güçlüyüz, bunu vurgulamak isterim!
Dostlarımız da Atatürkçü oldukları için, bundan sonraki hedefimizde
ve baharda Selanik ve Manastır turla-
rımız var. Selanik turu bizim için çok
önemli. Özellikle 19 Mayıs, 29 Ekim
gibi belli başlı tarihlerde bu turları
düzenlemeyi planlıyoruz ve tabii gemiyle de Akdeniz turları… Özellikle
de İstanbul çıkışlı ve uçaksız bir haftalık gemi turları. Asıl tatil bizce o!
Balayı… Balayı… Balayı…
Biz artık evlilik listelerine girmiş
bulunuyoruz. Şöyle ki; evlenecek
olan gençler, düğün telaşı içindeyken,
artık bir de balayı için kafa yormuyorlar. İstedikleri gemi turunu ya da
gidecekleri ülkeyi bize bildiriyorlar.
Biz de hediye almak isteyenlere bunu
bildiriyoruz. Düğüne gelenler, gümüş, çiçek ya da gereksiz bir hediye
yerine, evlilik listelerine katılarak,
bütçeleri kadar bir para yatıyorlar.
Bu, para birikerek bazen tamamı
ödenmiş oluyor. Bazen de üste pek
az ödeyerek bu balayı rezervasyon
stresinden kurtuluyorlar. Çünkü biliyoruz ki; balayı düğünden çok daha
önemli!
THE CRUISE LIFE 57
ONLINE SATIŞ
Kruvaziyerin online kapısı:
gemiturlari.com
Anker Turizm Gemi Turları
Satış Müdürü Alper Taşkıran
Şirket organizasyonlarındaki farkındalık kruvaziyer
Gemiturlari.com olarak ana konumuz
kruvaziyer olduğu için, münferit ve gruplara
özel kruvaziyer rezervasyonları konusunda
profesyonel olarak hizmet vermekteyiz. Gemilerde, motivasyon toplantıları, sempozyum ve özel organizasyonlar düzenliyoruz.
Daha evvel otellerde yapılması alışkanlık
haline gelen bu organizasyonlar gemilerde
çok başarılı bir şekilde gerçekleştirilmekte
ve farkındalık yaratmaktadır. THY yetkili ve
IATA belgeli acente olduğumuz için yolcularımıza iç ve dış hat uçak biletleri, yurt içi
ve yurt dışında otel rezervasyonları, kiralık
araç talepleri, havaalanı - liman transferleri
ve isteğe bağlı özel turlar konularında hızlı
ve güvenilir hizmetler sunmaktayız.
Vizesiz Yunan Adaları yolcu sayımızdaki artışın kaynağı
Kruvaziyer alanında hizmet vermeye
başladığımız ilk yıllarda yolcu sayıları çok
düşüktü. Bizim yolcu sayımızdaki artış ilk
olarak Orient Queen gemisi ile Kuşadası
58 THE CRUISE LIFE
hareketli vizesiz olarak düzenlenen Yunan
Adaları ve Doğu Akdeniz programı ile başladı ve artarak devam etti. Şu an yılda ortalama üç bin kruvaziyer yolcumuza hizmet
vermekteyiz.
Müşterilerimize anında güncel bilgi
veriyoruz
Gemi şirketlerinin tamamı ile çalışıyoruz: MSC, Costa, NCL, Royal Caribbean
International, Princess, Holland America
Line, Carnival, Celebrity, Azamara, Oceania, Silver Sea, Regent Seves Seas, Celestyal
Cruises gibi tüm bu şirketlerin online rezervasyon sistemlerini kullanarak yolcularımıza anında güncel müsaitlik ve fiyat bilgisini
sunabiliyoruz.
Türk insanı kruvaziyerde online rezervasyona hızla alışıyor
Son dönemde internet günlük hayatın
bir parçası olmaktan çıktı, olmazsa olmazlar
arasında yerini aldı. İnternet kullanımının
yaygınlaşması tabi ki bizim için çok olumlu
sonuçları beraberinde getirdi; site ziyaretçi
1995 yılında faaliyetlerine
başlayan Kuşadası merkezli,
TÜRSAB, Asta ve IATA
üyesi Anker Turizm, ilk
yıllarda ağırlıklı olarak uçak
biletleri konusunda hizmet
vermekteydi. İlerleyen
yıllarda incoming ve outgoing
faaliyetleri ile büyümesini
sürdürerek 2005 yılından
itibaren gemiturlari.com
markası ile kruvaziyer
sektöründe kendine yer
edindi.
sayımız arttı, internet üzerinden verdiğimiz
reklamlar çok daha kısa sürede çok daha
fazla potansiyel yolcuya ulaşmamızı sağladı.
Online alışveriş yapan kişi sayısının da tıpkı
internet kullanımında olduğu gibi artarak
devam edeceği inancını taşıyoruz. Kendi
sektörümüzden örnek vermek gerekirse, ilk
önce sadece uçak bileti, otel rezervasyonları
için rezervasyonlar gelirken son dönemde
sık sık kruvaziyer rezervasyonları da gelmeye başladı. Türk insanı her ne kadar online
alışveriş de yapsa karşısında her zaman bir
muhatap arayışı içerisinde, o yüzden telefonla ulaşılabilir olmak da çok önemli diye
düşünüyorum. Yurt dışındaki kruvaziyer sitelerinden rezervasyon yaptıran yolcular zaman zaman bizleri arayıp seyahat hakkında
ve satın aldıkları site hakkında detaylı bilgi
talebinde bulunuyorlar.
ONLINE SATIŞ
Online hizmette hata lüksünüz yok!
Online hizmet sunmanın en büyük avantajı binlerce km uzaklığınızdaki potansiyel yolculara ulaşabiliyorsunuz. Online hizmette
hata yapma lüksünüz yok. Sisteme girdiğiniz ve web sitenizde yayınladığınız tüm detayların ve fiyatların arkasında durma yükümlülüğünüz var. Sor-sat satışlar ile karşılaştırma yaptığınız zaman bu bir
dezavantaj olarak yorumlanabilir. Sürekli olarak güncel, eksiksiz ve
en doğru bilgiyi sunmak zorundasınız. Bunun için yeterli bir ekibe
ve teknolojik imkanlara ve gerekli alt yapıya sahip olmak oldukça
önemli.
Müşterilerimize geniş yelpazede hizmet veriyoruz
Gemiturları.com satış ve operasyon ekibi olarak, yolcularımıza
çok geniş bir yelpazede hizmet vermekteyiz. Yolcuların seyahate
karar verme aşamalarından başlayıp, seyahat öncesi hazırlıklarında,
seyahat sırasında ve sonrasında her an yanlarında olduğumuzu hissetmelerini sağlıyoruz. Örneğin, valiz hazırlarken dahi yolcularımız
bizlere rahatlıkla ulaşarak, seyahat edecekleri bölgeye ya da gemiye göre yanlarına neler almaları gerektiğini bizlere danışabiliyorlar.
Veya seyahat sırasında üzücü bir olay ile karşılaşan, cüzdanını çaldıran bir yolcumuza hemen çözüm üreterek, gemi şirketi ile görüşüp
yolcuların gemideki hesaplarına on board kredi yükleterek onların
mağduriyetini giderebiliyoruz.
Bu Yaz Hayallerinizi
Ertelemeyin
Akdeniz, Yunan Adaları ve Adriyatik revaçta
En çok tercih edilenler arasında Türkiye çıkışlı olarak adlandırdığımız; İstanbul, İzmir, Kuşadası ve Çeşme limanlarından hareketli
Akdeniz, Yunan Adaları ve Adriyatik turları bulunmaktadır. Yolcularımızın tercihlerinin bu yönde olmasının sebepleri arasında bu
turların daha konforlu (valiz taşıma derdi yok) ve daha ekonomik
(uçak bileti maliyeti yok) olması rol oynamaktadır. Ancak daha evvel bu turlara katılan yolcularımızın gemide tatil yapmanın diğer
tatil seçenekleri ile kıyaslandığında ne kadar cazip olduğunun farkına vardıklarında daha uzak destinasyonları da Norveç Fiyortları,
Karayipler, Uzak Doğu, Güney Amerika- tercih ettiklerini gözlemliyoruz.
Sektör adına 2015’ten umutluyuz
2014 yılında ülke olarak maalesef çok fazla üzüntü yaşadık. Benzer üzüntülerin yaşanmayacağı; doğal afetlerden, siyasi ve ekonomik krizlerden uzak, millet olarak huzurlu, sağlıklı, mutlu ve barış
içerisinde yeni bir yıl geçirmeyi diliyoruz. Sektörel olarak beklentimiz kruvaziyer seyahatlerinin daha popüler hale gelmesi ve bunun
neticesinde yolcu sayılarında artış yaşanması olacaktır. Önceki yıllara kıyasla Türkiye çıkışlı turlar gerçekleştiren gemilerin daha fazla
olması, farklı rota alternatiflerinin sunulması bu konudaki beklentilerimizin gerçekleşeceğine olan inancımızı arttırmaktadır.
Türkiye’nin En Popüler Cruise Sitesi
www.gemiturlari.com
Zengin İçeriği, Avantajlı Fiyatları ve
Ödeme Seçenekleriyle cazip fırsatlar sunuyor.
444 43 64
444 GEMİ
THE CRUISE LIFE 59
DESTİNASYON
Bir
haf
ta
da
ne
ler
ya
şa
ya
ca
ğız?
60 THE CRUISE LIFE
Hazırlayan:
Pronto Tour Cruise
Departman Müdürü
Hakan Aksungur
DESTİNASYON
G
emiye adım attığınız an itibari
ile sizi bekleyen aktivite, eğlence ve güzel yemekler olacak.
Gemilerde nerdeyse 24 saat süren ve
her yaş grubuna yönelik aktiviteler var.
Bir inancın aksine gemi turlarında yaş
ortalaması çok yüksek değil. Yandaki
grafikte de görülebildiği gibi gemilerdeki aktivitelerin artması ve fiyatların
ucuzlaması yaş ortalamasını çok hızlı bir
şekilde düşürdü. Şu an özellikle Akdeniz
turlarında yaş ortalaması 40.
Gemiye bindiğiniz anda sizi bekleyen
ilk aktivite güvenlik tatbikatı. Son yıllarda gemilerdeki yolcu güvenlik önlemleri
üst düzeye ulaştı. Tüm misafirlerin güvenli bir seyahat yapabilmesi açısından
gemideki önlemler anlatılacak. Bu gösteri sonrasında geminin keyfini çıkarmaya
başlayabilirsiniz. Gemimiz limandan
ayrılınca, karada kapalı olmak zorunda
olan vergisiz alışveriş dükkanları ve kumarhane artık servise başlıyor. Gemide
alışveriş yaparken çeşitli günlerde birçok
üründe yapılan özel indirimleri ve kurulan pazarları atlamayın derim. Bunlarda
Türkiye’nin yarı fiyatına marka çantalar,
gözlükler veya parfümeri alabilirsiniz.
Yaş Grafiği
Her akşam ana restoranda size ayrılan masada arkadaşlarınızla alakart
menü ile enfes bir yemek alabilir veya
açık büfeyi tercih edebilir ya da birçok
gemide bulunan temalı restoranlarda
(American Steak House, Japon, Çin, İtalyan vs.) ufak bir kuver parası veya menü
ücreti ile güzel bir gece geçirebilirsiniz.
Yemek sonrası oturmak yok. İlk durağımız ana tiyatro. Burada her akşam
yeni bir gösteri ile klasik müzik konserlerinden sihirbaz gösterilerine, New
York Broadway şovlarından komedi
şovlarına değişen muhteşem gösteriler
sizleri bekliyor. Normalde en az 50-80 €
arası ücret ödemeniz gereken bir göste-
ri size gemide ücretsiz olacak. Bitti mi?
Hayır… Tiyatro sonrası gemide bulunan
birçok bölümde canlı müzik var. Arzu
ederseniz Latin dansları yapabilir veya
diskoda günümüz hit şarkıları ile dans
edebilirsiniz. Gece geç saatlere kadar devam ediyor.
Sabah uyandığımızda yeni bir liman,
keşfedilecek yeni kültürler sizleri bekliyor. İster rehberinizin düzenlediği tur ile
şehri tam kapsamlı görebilir, isterseniz
şehri kendi adımlarınızla keşfedebilirsiniz. Genelde sabah yanaşıp akşama
kadar bütün günü size verdikten sonra
akşamüstü limanımızdan yeni bir keşif
için demir alıyoruz.
THE CRUISE LIFE 61
DESTİNASYON
Peki, nereye gidelim?
Çocuklarla seyahat edeceksek Akdeniz ve Yunan
Adaları uygun tercihler. Daha sıcak hava, havuz ve deniz
imkanı çocuklar için daha cazip. Tabi gençlerden bahsediyorsak yelpazenin içersine Baltık ve Norveç Fiyortlarını
da katabiliriz. Bana göre Norveç Fiyortlarına gidilecekse
tek seçenek gemi turudur. O bölgeyi yaşamak için en ideal ve ucuz tur biçimi gemi turları. Oda-kahvaltı konaklama ile Norveç’te sadece yemeklere tur parası kadar bütçe
ayırmak gerekmekte. Gemide tam pansiyon olduğu için
ilk etapta cebinizden fazla çıksa da toplamda daha karlı
olursunuz. Nereye gidersek gidelim muhakkak erken rezervasyonda kararımızı verip turumuz alalım. Tüm paket
turlarımızda iptal sigortası dahil olduğundan her türlü
sağlık ve hukuki problemde turunuz iptal edebileceğinizi
de hatırlatalım.
Yeni keşifler
Denizin olduğu her yerde size uygun bir gemi seyahati bulabiliriz. Eğer macera arıyorsanız kışın yapacağınız
Norveç Fiyortları, Antarktikalı bir Güney Amerika seyahati veya Avustralya kıyıları, ruhunuzu dinlendirmek için
uzun süreli bir Asya veya Transatlantik gezisi, kısa kaçamaklar için Akdeniz limanları, kültür ve doğa güzelliği
için hem Akdeniz hem de İskandinavya&Fiyortlar sizin
için uygun olabilir.
62 THE CRUISE LIFE
Gözde destinasyonlar
Akdeniz programları:
Özellikle çocuklu ailelerin ilk tercihi olan Akdeniz destinasyonu kısa sürede bir çok limanı keşfetme imkanı verdiği
için seyyahların birinci tercihi. Her sabah başka bir limanda
uyanmak, 3.000 senelik şehirleri gezmek, Roma’nın kuruluşu, Rönesans’ın başlangıcı, modern şehir planlamaları,
Michelangelo, Gaudi, Dali ve Picasso’yu yaşamak için doğru
adres.
Akdeniz turları genelde doğu ve batı Akdeniz olarak ikiye ayrılıyor. Haritada İtalya’yı orta kabul edersek sol tarafı yani İspanya’ya doğru uzanan bölgeye batı, Malta’nın alt
kısmı ile Ege Denizi arası kalan kısmı Doğu Akdeniz olarak
adlandırıyoruz. Türk misafirler için ilk tercih ağırlıklı olarak
batı Akdeniz oluyor. Gezginlerin tercih sıralamasında ilk sırada bulunan İtalya, İspanya, Fransa ve Tunus bu turlar ile
görülebilir. Doğu Akdeniz turlarında ağırlıklı olarak İtalya,
Malta, Yunanistan, İsrail ve Türk limanları bulunmakta.
DESTİNASYON
Yunan Adaları:
Bir yaz klasiği Yunan Adaları. Dünyanın en önemli plaj ve eğlence merkezlerine ev sahipliği yapan bu güzide adalarda aradığınız tatili bulacaksınız. 3-4 ve
7 gece olarak Türkiye çıkışlı olmasının
avantajı ile ister bir hafta sonu kaçamağı
ister haftalık bir yaz tatili için ideal seçim.
Özellikle vizesiz olarak sunulan Yunan
Adaları, adalardaki uzun kalma saatleri
ile size muhteşem kumsallarda denize
girme, Yunan tarihini keşfetme ve deniz
ürünleri seviyorsanız çok çok makul fiyatlara muhteşem bir gastronomi imkanı
sunuyor. Yunan Adalarında yiyeceğiniz
bir yemek sonrası porsiyon miktarlarının
büyüklüğüne karşın ödediğiniz cüzi rakamlar ile Türkiye’de vermiş olduğunuz
rakamlara hayıflanmamak elde değil.
Norveç Fiyortları:
Fiyortlar, denizin kara içersine kilometrelerce uzanması olduğuna göre, bu
muhteşem girintileri bir gemi seyahatinden daha güzel nasıl görebilirsiniz. Bir
kuğu gibi masmavi sularda süzülürken
her iki yanınızda 1.000 metrelik dağlar,
şelaleler, inanılmaz bir yeşillik, foklar ve
deniz yaşamı sizlere eşlik edecek. Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan
Norveç, dünyadaki dört önemli fiyorttan
birisi olmasına rağmen en bilinenidir.
Doğa güzellikleri ile özellikle mayısağustos arasında binlerce turisti kendine
çeker. Özellikle Geiranger, Flaam ve Bergen Norveç’in en önemli fiyort bölgeleridir.
Sanılanın aksine Gulf stream akıntısı
sayesinde kış aylarında deniz çok sakin
ve gezintiye müsait olur. Tüm tabiatın
bembeyaz olduğu bir dönemde Kuzey
Işıkları altında sadece üç saat gün ışığı
görerek yapılacak bir keşif, gezgin hayatınızın en farklı rotası olmayı garanti eder.
Üç krallığın kalıntıları, Vikingler, Haakon Hanedanlığı, denizcilik ve açıkhava
müzeleri sizleri bekliyor olacak.
Haziran-temmuzda etrafınızda Norveçliden çok turist bulacaksınız, keza
nerdeyse tüm Norveç bu dönemde Antalya gibi sıcak yerlerde tatilde olur. Alışveriş yapalım diyenlere yanlış ülkedesiniz demek istiyoruz. Ünlü bir Norveç
sözü; “Bir Norveçlinin en pahalı tatili,
evinde kaldığı tatildir” Hayat inanılmaz
pahalı.
İskandinavya&Baltık:
Kuzeyin güzel şehirlerini hiç yorulmadan gezmek istemez misiniz? Bu zor
coğrafyada her gün başka bir şehrin
keyfini çıkarın. Stockholm’ün denizden
muhteşem girişini ve archipelago’larını,
kendi de bir fiyort olan Oslo’yu, Baltıkların önemli şehirleri tarihi Tallinn ve
Helsinki’yi, Rusya’nın en güzel ve önemli kentlerinden biri olan St. Petersburg,
Almanya’nın önemli kentleri, Hamburg,
Warnemünde ve Rostok, Polonya’dan
Gdansk ve Gdynia, Litvanya’da Klapedia, Riga ve diğer birçok şehir seçtiğiniz
program ile sizleri bekliyor. Çoğu ilk
kurulduğu senelerin tarihi ve güzelliğini
barındıran Baltık şehirlerinde tarihte 5-6
yy. geri gittiğinizi düşüneceksiniz. Sovyet
yönetiminin baskısı ile geç açılan bölgede nerdeyse her şey orijinal olarak kalmış
bir tiyatro sahnesi gibi. Bölgedeki şehirlerde yapacağınız yarım günlük bir tur ile
şehrin nerdeyse tamamını görme şansını
buluyorsunuz.
Kanarya Adaları:
Kış döneminin vazgeçilmez programları Fas&Portekiz ve Kanarya Adaları.
Uçak ve otel kombineleriyle gezilmesi
çok zor olan bu bölgeleri 9-12 günlük bir
tur ile görebilirsiniz. Atlantik Okyanusunun yalnız adası Funchal, Avrupa’nın
tatil cennetleri Las Palmas ve Tenerife,
gizemli şehir Casablanca, Portekiz’den
Lizbon, İspanya’dan Cadiz, Malaga, Barselona ve diğer Avrupa limanları sizleri
bekliyor…
THE CRUISE LIFE 63
s
n
a
j
A
i
ma
başka
gileri
n çiz
ı
r
a
l
a
y
ün
d
r
e
l
r
i
k
i
f
ı
c
ı
t
a
r
a
y
a
d
n
ı
k
k
a
h
m
ı
r
a
tas
İLER
K
Ş
İ
L
İ
LKLA
A
ERİ
H
L
E
M
V
L
İ
F
N
BASI
LAM
K
E
R
E
MV
TANITI
KİMLİK
L
A
S
LOG
A
KURUM
T
A
K
R VE
Ü
Ş
O
R
B
ON
Y
S
A
Z
İ
ORGAN F ÇEKİMİ
RA
FOTOĞ
.
endi Sok
f
E
it
ş
e
R
ğa Mah.
bul
Osmana Kadıköy / İstan
2
No: 66/2 50 55 46
65
Tel: 021 496 62 51
32
.com
Cep: 05
@gmail
4
3
s
n
ja
maia
z
ı
m
ı
r
a
l
yayın
Yunan Adaları’nda 3 Gemi ile
16 Farklı Program, 18 Liman, 66 Temalı Tur
3, 4 ve 7 Gece Konaklama,199 €’dan Başlayan Fiyatlarla...
VİZES
İZ
HER
ŞE
DAHİ Y
L
YUNAN
ADALA
RI
İstanbul, İzmir, Kuşadası ve Çeşme Çıkışlı
TÜRKÇ
E
REH
BE
HİZME RLİK
TLERİ
Santorini
Milos
Mikonos
Atina
Siros
Midilli
ICONIC AEGEAN
Rotanızı Ege'nin ikonlaşmış
duraklarına çevirin ve unutulmaz
bir maceraya "Kalimera" deyin.
VİZESİZ
YUNAN ADALARI
Yunan Adaları'nı vizesiz ve daha
uzun gezmenin avantajını yaşayın.
Siz sadece tatilinize odaklanın,
gerisini bize bırakın.
Rodos
Girit
Santorini
Simi
Sakız
Mikonos
Atina
Patmos
Sisam
Milos
Atina
Siros
Kos
Ios
Santorini
Mikonos
IDYLLIC AEGEAN
Mavi sularda saklı
yeryüzü cennetlerini keşfedin.
El değmemiş koylar,
sıcacık Ege güneşi ve huzur...
Vizesiz Yunan Adaları programlarımızda geçerli Schengen vizesi olmayan misafirlerimizden vizesiz işlem bedeli olarak 30 € alınır.
Diğer Idyllic Aegean ve Iconic Aegean programlarımız için Schengen vizesi gerekmektedir.
www.celestyalcruises.com.tr
0212 291 02 82 - 83
Türkiye Genel Satış Acentası

Benzer belgeler

İstanbul Salıpazarı Kruvaziyer Limanı

İstanbul Salıpazarı Kruvaziyer Limanı ve ivmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye doğal güzellikleri, eşsiz tarihi mekanları, arkeolojik ören yerleri, gelişmekte olan turistik altyapısı ve misafirperverlik geleneği ile dünyanın en ço...

Detaylı