Süt sanayi sektöre sahip çıktı - Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri

Transkript

Süt sanayi sektöre sahip çıktı - Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 1
suthattı
Bu say ıda:
Sayı: 5
Temmuz - A ğustos 2011
İki ay da bir y ay ımlanır
w w w .suthatti.com.tr
Sokak sütü mikrop saçıyor
Bakan lık y en id en y ap ılan ıy o r
Hacettepeli bilim adamlarının araştırması
açıkta satılan sokak sütlerinin insan
sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu,
üstelik 10 yılda hiçbir iyileşme
görülmediğini ortaya koydu.
Yeni hükümet yapılanmasında Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı”na dönüştürüldü.
Yeni yapılanmaya geçişin bir yılda
tamamlanması planlanıyor.
S.16
S.15
Süt sanayi sektöre sahip çıktı
l
l
l
l
l
AB destekli sağlık taraması
USK ile ortak projeler istiyoruz
Röportaj: Erol Diren
Ülker Golf’e yeni ortak
Bosna’da hayatlar değişiyor
Ekonomi
l
l
Yoplait’te imzalar atılıyor
Çin’den sipariş yağdı
Kapak
l
l
l
ASÜD, sektöre yol gösteriyor
Dünyada 15. sıradayız
Süt sanayi sektöre sahip çıktı
Gündem
l
l
Süt Kupası Eskişehirli’ye
Konya’ya dev tesis
Dosya
l
l
l
IDF’in gündemi niş sütler
Sıra dışı sütlere ilgi artıyor
ASÜD’den etkin katılım
Geleneksel
l
l
Maraş dondurması
Bakraç yoğurdu yeniden
Perakende
l
l
Perakende de yeni trendler
2014’de hedef büyük
Mevzuat
l
l
l
Sokak sütü mikrop saçıyor
Süt tozuna haksızlık
İnovasyon
l
l
l
l
6
6
Erol Diren
Dimes Yönetim Kurulu Üyesi
8
8
8
9
ASÜD’ün bu yıl ikincisini hazırladığı 2010 Dünya ve
10
Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 20 Mayıs’ta kamuoyuna
10
10
açıklandı. Rapor, süt ve süt ürünleri sanayinin rekor
12
n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
Sanayicileri Derneği (ASÜD), sanayide faaliyet gösteren firmaların
gelecek projeksiyonlarına ışık tutmak üzere sektörün nitelikli veri
ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalara imza atıyor.
12
12
12
13
13
13
alımlarla sektöre sahip çıktığını gösterdi.
Geleneksel hale gelen Dünya ve
Türkiye Süt Endüstrisi raporları-
nın ikincisi 2010 Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nden hemen
önce, 20 Mayıs’ta açıklandı.
Rapor, 2010 yılında dünya ve
Türkiye’de meydana gelen gelişmeleri içeren verilerle, süt ve süt
ürünleri endüstrisinin fotoğrafını
ortaya koydu. Raporda, uluslarara-
sı kuruluşların süt ve süt ürünleri
üretim ve tüketimi konusundaki
olası gelişmelere ilişkin öngörülerine de yer verildi.
Raporun hazırlanması aşamasında Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt
ve süt işletmeleri tarafından toplanan süt ve satışa sunulan süt ürünleri” verilerini yayımlamaya başlaması, sektörde memnuniyet yaratmış durumda. Sektör, bu veriler
sayesinde üretim planlamalarını
artık daha sağlıklı yapabilecek.
“Meyve suyu pazarında
lider iki markadan
biriyiz, ihracatın yüzde
60’ını tek başımıza
yapıyoruz.Süt üretimine
ise 1995 yılında başladık.
Bu açıdan her ne kadar
pazardaki büyük
oyunculardan biri de
olsak yatırımlarımızı gün
geçtikçe artıracağız. ”
Sayfa 3
S.8
14
14
14
Orkide için bir araya geldiler
15
16
16
16
Sıra dışı sütlere ilgi artıyor
18
19
Soğuk zincire İzmir damgası 19
Çevre
l
6
Dondurucular için yeni öneri 18
Orkide için iş birliği
18
Sütü 6 ay koruyan karton şişe 18
Çiftlik
l
2
2
3
4
4
Bakanlıklarda yeni yapılanma 15
Damızlıklara sigorta
15
Beslenme
l
2
Röportaj
Sektör
20
Yüksek geri dönüşüm hedefi 20
Süt inekleri ahır dışına
20
n Yazın yediğimiz dondurmanın,
kışın içimizi ısıtan salebin ham
maddesi orkide doğada yok olmakla karşı karşıya. Çözüm ise yabani orkidenin kültür ortamına
alınması. Türkiye’nin önde gelen
dondurma markalarından Mado
ile Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma
Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen
1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs
tarihlerinde yapıldı. Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A. Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Kanbur, orkideyle ilgili çalışmaları
sosyal sorumluluk projesi olarak
gördüklerini söyledi.
S.18
n İnek sütü dışındaki küresel süt
ürünleri pazarına verilen önem her
geçen gün artıyor. 1961 yılında
inek sütü dışındaki sütler, toplam
süt üretiminin %8,9’unu oluştururken bu oran bugün %16,7’ye
ulaşmış durumda. Tüketimde yaşanan artışın yanı sıra bazı bölgelerde sanayi üretimine geçilerek
ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağlanıyor.
Sıra dışı olarak adlandırılan sütler,
Uluslararası Sütçülük Federasyonu
(IDF) tarafından 16-18 Mayıs tarihleri arasında Yunanistan’ın başkenti Atina’da düzenlenen Uluslararası Koyun, Keçi ve İnek Dışındaki Diğer Sütler Sempozyumu’nun da konusuydu. Sempozyuma 37 ülkeden 300’e yakın uzman katıldı.
S.12
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 2
2 Sayfa
Sektör
Ba ş k a n ’ ı n
kalem in d en
Harun Çallı
İ
Sektörümüze ve kamuoyuna
sunduğumuz diğer bir yayınımız,
artık geleneksel hale gelen “Dünya
ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu”
oldu. Bu yıl daha da kapsamlı hazırlanan Rapor, bir yandan sektörümüzün dünya ve Türkiye’deki
mevcut durumunu ortaya koyarken, diğer yandan gelecek ile ilgili
tahmin ve öngörüleri de içeriyor.
Bildiğiniz gibi TÜİK, 13 Aralık
2010’dan itibaren “Süt Ürünleri
Üretim İstatistikleri”ni yayımlamaya başladı. İstatistikler iki bakımdan büyük önem taşıyor: İlki
izlenebilir dolayısıyla kayıt altına
alınmış süt miktarının inek sütünde %58 gibi önemli bir orana yükselmiş bulunmasıdır. İkincisi ise
2011’de entegre süt işletmeleri tarafından toplanan süt miktarının
hem geçen yılın aynı aylarına göre,
hem de bu yıl bir önceki aya göre
artarak devam ediyor olmasıdır.
AB destekli sağlık taraması
Türkiye genelinde 10 milyon civarında büyükbaş ve
20 milyon civarında küçükbaş hayvan sağlık
taramasından geçirildi.
Üç güzel haber
ki ayda bir yayımladığımız
Süthattı 5. sayısına ulaştı. Üyelerimiz, paydaşlarımız, okurlarımız
ve emeği geçen arkadaşlarımıza
destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu durum süt ve süt ürünleri sanayisinin üreticiye sahip çıktığının en
önemli göstergesidir.
Üçüncü güzel haberimiz ise
uzun süredir arzu ettiğimiz bir yapılanmanın gerçekleştirilmiş olmasıdır: 08 Haziran’da yayımlanan
kanun hükmünde kararname ile
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının
adı “Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı” olmuştur. Genel seçimler sonrasındaki yeni dönemde
adıyla birlikte teşkilat yapısı da değişecek olan Bakanlık bünyesinde
7 yeni hizmet genel müdürlüğü de
oluşturulmuştur. Bundan sonra
yapılması gereken, çalışmaların
daha fazla “Gıda Güvenliği” odağında şekillendirilmesi ve sadece
mamul gıdanın değil ham madde
ve temini, tohum, gübre, ilaç, sulama gibi birincil aşama ve yetiştirme dâhil olmak üzere işleme,
üretim, depolama, taşıma, pazarlama, satış ve tüketim süreçlerinin
de “Gıda Güvenliği” ekseninde yönetilmesidir.
Bu vesileyle, yeni kurulacak hükümetimize de sektörümüz ve ülkemiz adına başarılar diliyorum.
M i k t ar ar t ıy o r
2011’d e en t eg r e süt i şl et m el er i t ar af ın d an t o p l an an süt m i k t ar ın ın
g eçen y ıl ın ay n ı ay l ar ın a g ör e ar t ış k ay d et m esi , süt v e süt ür ün l er i
san ay i n i n sek t ör e k at k ısın ı g öst er i y o r .
n Hollanda ile birlikte yürütülen
“Türkiye’de bruselloz ve tüberkülozun kontrol stratejisinin belirlenmesi projesi” 31 Mayıs’ta sona erdi. Hayvandan insana geçen hastalıklar arasında bulunan sığır, koyun ve keçi brusellozu ile sığır tüberkülozu hastalıklarının 81 ilde
yayılımını belirlemek amacıyla
gerçekleştirilen çalışma kapsamında, işletmelerdeki hayvanlardan
Comart Kurumsal İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. adına
İl k n u r M en l i k
i m en l i k @ co m ar t .co m .t r
Y ay ın Ko o r d i n at ör ü
D r . İsm ai l M er t
i sm ai l .m er t @ su t h at t i .co m .t r
Gen el Y ay ın Y ön et m en i
M et i n Er t u n ç
m et i n .er t u n c@ su t h at t i .co m .t r
Ed i t ör
Sed a Y ıl d ız
sed a.y i l d i z @ su t h at t i .co m .t r
d an i el .t r ao n @ ar cad i a- i n t er n at i o n al .n et
Et ve sütün temel gıda maddesi
olarak birbirinden ayrılmaz iki
önemli unsur olduğunu da söyleyen Kayar, piyasanın regüle edilmesi, et ve süt ürünlerinin tüketiciye daha uygun fiyatlarla ulaşma-
karşı, süt ürünlerinde amacımız öncelikle
Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesi, süt sektöründe olmanızın
bir sonucu mu?
bölgesel bir oyuncu olmak.”
n Ailenin soyadı Diren’in Di’si,
meyvenin Me’si, suyun S’si ve
Anadolu’nun ortasında, Tokat’ta
bir başarı öyküsü; Dimes...
Bursa Ziraat Okulu’nu bitiren
baba Mustafa Vasfi Diren, Ziraat
Teknisyeni olarak başladığı memuriyetten bir süre sonra istifa ederek
büyük özel çiftliklerde çalışır.
1958 yılında üzümün ve meyvenin
bol olduğu Tokat’ta şarap üretimine başlar. 1963 yılında gittiği Almanya’dan bir meyve suyu şişesi
modeliyle döner, bir yıl sonra Türkiye’nin ilk ambalajlı meyve suyunu üretir. Dimes, 1995 yılında
UHT süt ve süt ürünleri üretimiyle süt sektörüne adım atar.
2003’de Tokat’ın Turhal ilçesindeki Tarım Bakanlığı’na ait 5415 dekar arazi üzerine kurulu Kazova
Tarım İşletmesi, “Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesi” adıyla 30 yıllığına kiralanır. Bugün işletmede
buğday, ayçiçeği, şeker pancarı ve
yem bitkileri yetiştiriliyor, meyvecilik ve süt sığırcılığı yapılıyor. Dimes’in Tokat ve İzmir’deki fabrikaları yılda 300 bin ton meyve suyu, 120 bin ton süt ve süt ürünleri üretimi, 80 bin ton meyve işleme kapasitesine sahip. Dimes’in
ihracat yaptığı ülke sayısı ise 80.
Diren ailesinin; şarapla başlayan, meyve suyuyla devam eden
yolculuğundaki son göz ağrısı süt
ve süt ürünleri sektöründeki markası, Dimes Çiftlik Yolu. Sektörü
konuşmak üzere biraraya geldiğimiz Dimes Yönetim Kurulu Üyesi
Erol Diren, meyve suyu ve sütün,
pazarlama dinamikleri açısından
birbirinden oldukça farklı olduğunun altını çizdi. Diren, “Süt pazarında pazarlama-iletişime ayrılan
pay daha düşük. Biz de buna uygun hareket ediyoruz. 1995 yılında üretime başladığımız süt sektöründe pazardaki büyük oyunculardan birisi de olsak yatırımlarımızı
Tarıma dayalı sanayi, tarımsız olmaz. Bir misyonumuz da çalıştığımız bölgelere hizmet etmek, istihdam sağlamak. Dolayısıyla bizim
için Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmeleri en az bir ticari şirket olduğu kadar, -hatta daha fazla- bölgesel kalkınmayı desteklemek açısından bir sosyal sorumluluk projesidir. Bölgedeki köylere damızlık
hayvan dağıtımı, tarımın araştırma merkezi olmak ve kaliteli süt
üretimine destek temel hedefimiz.
3.500 baş hayvan kapasiteli tesislerimizde günlük 18 bin lt süt üretimi gerçekleştiriliyor.
Dimes süt ve süt ürünlerinin
pazar payı nedir? Ambalajlı süt kategorimizin pazar
payı yüzde 5. Geçen yıl pazarın
2009’a göre yüzde 2 daralmasına
rağmen üretimimiz yüzde 9 arttı.
Dimes Çiftlik Yolu, süt kategorisinde; yağlı, yarım yağlı süt ve yeni piyasaya sunacağımız %0,1
Red ak t ör
Y ay ın T ür ü: Y ay g ın - Sür el i
Bet ül Y ıl m az b i l en
Bask ı T ar i h i : 20/06/2011
Fi g en Ko cam an , M u r at T u z cu o ğl u
Y ön et i m Y er i : Cey h u n A t ıf Kan su Cad .
1386. So k ak N o : 8/8 Bal g at /A N KA RA
T el : 0.312 284 77 78 Fax : 0.312 284 77 79
D ağıt ım : Ku r y en et A .Ş. T el : 0.212 444 93 93
Ci h an Bay d em i r
Bask ı: El m a T ek n i k Basım M at b aacıl ık
Fo t o ğr af
İsm ai l H ak k ı Eser
T el : 0 312 229 92 65 Fak s : 0 312 231 67 06
Far u k Kay ar
Fab r i k al ar i z m i r v e T o k at ’t a
sı ve tarımın en önemli unsurlarından biri olan hayvancılığın kalkınması için USK ile ortak projeler
üzerine çalışmak istediklerini de
sözlerine ekledi. Bu manada devletin son birkaç yıldır uygulamaya
koyduğu süttozu teşvikinin önemli olduğunu kaydeden Kayar, bu
desteğin 50 bin tona kadar çıkarılabileceğini, bunun da üreticiden
yaklaşık 500 bin ton sütün alınması anlamına geldiğini ifade etti.
W eb m ast er
Reklam Rez erv asy o n
A l i Er d em Ko cab at m az
Melek Karaman -
M u st af a Büy ük p eh l i v an o ğl u
0.312 284 77 78
A SÜD Bi l i m Ku r u l u : Pr o f . D r . A d em Şah i n ,
Pr o f . D r . A t i l a Y et i şem i y en , Pr o f . D r .
Er d o ğan Gün eş, Pr o f . D r . İr f an Er o l , Pr o f .
D r . Kad i r H al k m an , Pr o f . D r . M eh m et
D em i r ci , Pr o f . D r . M et i n A t am er , Pr o f . D r .
M üb er r a Bab ao ğu l , Pr o f . D r . N ev z at A r t ık ,
Pr o f . D r . Öz er Kın ık , Pr o f . D r . T an j u Besl er .
Çat al So k . 11/A M al t ep e/A n k ar a
I SSN : 1309- 9442
[email protected]
yağlı light süt ürünlerine sahip.
Bölgesel olarak dağıttığımız yoğurt, peynir, kaşar peyniri, kaymak, tereyağı ve puding gibi
ürünlerimiz var.
İç ve dış pazar hedefleriniz?
Süt pazarında ulusal oyunculardan
olmamıza karşı, süt ürünlerinde
amacımız öncelikle bölgesel bir
oyuncu olmak. Sütte, meyve suyu
kadar ihracat olamıyor. Dimes ihracatta da oldukça başarılı. Afrika,
Doğu Akdeniz ve Uzak Doğu’ya
süt ihraç ediyoruz.
Süt h at t ı, A SÜD (A m b al aj l ı Süt v e Süt
Ür ün l er i San ay i ci l er i D er n eği ) i ş b i r l i ği i l e
Co m ar t t ar af ın d an y ay ım l an m ak t ad ır .
Her türlü y ay ın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu g ereğince
Comart’a aittir. Tanıtım amacıy la y apılacak kısa alıntılar dışında,
y ay ıncının y azılı izni olmaksızın hiçbir y olla çoğaltılamaz.
D i m es f ab r i k al ar ı y ıl d a 300 b i n t o n m ey v e su y u , 120 b i n t o n süt v e süt
ür ün l er i ür et i m i , 80 b i n t o n m ey v e i şl em e k ap asi t esi n e sah i p .
Er o l D i r en
Sektördeki sıkıntılar neler?
Süt sektöründeki belli başlı sıkıntılar; çiğ süt piyasasındaki istikrarsızlık, kayıt dışı üretim, süt ve süt
ürünlerindeki yetersiz tüketim.
Çiğ sütteki istikrarsızlık, fiyatlarda dalgalanmalara neden oluyor. Talep planlaması yapılmadan
üretime verilen normalden fazla
desteklemeler neticesinde sıkıntılar bugüne kadar artarak devam
etmiştir. Geçen yıl üretilen toplam
sütün yalnızca yüzde 55’i kayıt altına alınmıştır. Denetimsizlik hem
sağlık hem de ekonomik açıdan
tehlike arz ederek, süt ve süt ürünlerinin gelişimi karşısında engel.
Süt içme alışkanlığı henüz yeterli seviyeye ulaşmadı. Okul Sütü
Projesi, Avrupa ülkelerinde neredeyse 100 yıl önce uygulanmaya
başlanmıştır. Ulusal Süt Konseyi
kampanya başlattı, ancak kapsamı
ve süresi genişletilmeli.
www.suthatti.com.tr
g eri dönüştürülmüş kağıt kullanılmıştır
Çev r e - U l u sl ar ar ası Reg ül asy o n
N az an M ar aş - n az an .m ar as@ su t h at t i .co m .t r
D an i el T r ao n
gün geçtikçe artıracağız” dedi.
üzerine çalışmak istiyoruz” dedi.
İl l üst r asy o n
r o d o l p h e.d eb o r ch g r av e@ ar cad i a- i n t er n at i o n al .n et
“Süt pazarında ulusal oyunculardan olmamıza
çekerek; “Ulusal Süt Konseyi (USK) ile ortak projeler
Türkiye hayvancılığının 50 başa
kadar olan sosyo ekonomik işletmeler ile 50 baş ve yukarı olan optimal, ekonomik boy işletmeler
olarak ikiye ayrılması gerektiğine
işaret eden Faruk Kayar, bunlara
farklı destek ve teşvik programlarının uygulanmasını istedi. Kayar;
“Böylece hem hayvancılığımızın
temeli olan sosyal yapıyı, yani küçük üreticimizi korumuş hem de
hayvancılığımızı geliştirmiş olacağız” ifadesini kullandı.
3
Sütte istikrarlı büyümeye devam
sütün birbirinden ayrılmayan iki unsur olduğuna dikkat
n Ulusal Kırmızı Et Konseyi
Başkanı Faruk Kayar, gazetemize
Konsey’in hedef ve projeleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Konseyin, üretici birliklerinden tüketici örgütlerine kadar sektörün
tüm paydaşlarını kucakladığını
kaydeden Kayar, piyasada fiyat istikrarını sağlamayı, ucuz ve sağlıklı kırmızı et tüketimini arttırmayı
ve AB müktesebatıyla uyumlu çalışmalar yapmayı hedeflediklerini
kaydetti. Konseyin yeni projesinden de bahseden Kayar; proje kapsamında etçi ırklarla sütçü ırkları
ayırmayı, böylece ortalama 215 kg
olan karkas et ağırlığında et verimliliğini ve kaliteyi arttırarak
300-350 kg’a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Sayfa
Dimes Yönetim Kurulu Üy esi
Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, et ve
Say f a T asar ım
U l u sl ar ar ası İl i şk i l er
Ro d o l p h e d e Bo r ch g r av e -
İnsanların tükettikleri gıdaların
yüzde 90’ı bitkisel kaynaklı olmasına karşın, karşılaştıkları sağlık
sorunlarının yüzde 90’ı hayvansal
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre, 2009’da 214 olan
şap hastalığı görülen mihrak sayısı, geçen yıl 1695’e çıktı. Geçen yıl
ayrıca, 412 mihrakta sığır brusellozisi, 199 mihrakta koyun brusellozisi, 67 mihrakta koyun-keçi vebası, 103 mihrakta şarbon, 13
mihrakta çiçek, 141 mihrakta kuduz, 180 mihrakta sığır tüberkülozu, 4 mihrakta salmonella gallinarium, 42 mihrakta da yalancı
tavuk vebası görüldü.
USK ile ortak projeler üretmek istiyoruz
Per ak en d e
Fi k r i T ür k el - f i k r i .t u r k el @ su t h at t i .co m .t r
A l i Reşat Y ıl m az b i l en - [email protected]
A RGE - I n o v asy o n
El i f A v cı - el i f .av ci @ su t h at t i .co m .t r
kan örnekleri alındı. Çalışmayla,
yoğun olarak Doğu ve Güneydoğu
Anadolu illerinde görülen, ancak
genelde kayıtlara girmeyen hastalıkla mücadele ve kontrol stratejisi
belirlenecek.
gıdalardan kaynaklanıyor. Hayvan
hastalıkları, sadece hayvanlara değil, öncelikle insanlara, ayrıca ekonomiye büyük zarar veriyor. Hayvanlardan insanlara geçen 868
hastalık bilinirken, sadece brusella
hastalığı nedeniyle Türkiye’deki
yıllık ekonomik kaybın 4, 2 milyar
liraya ulaştığı belirtiliyor.
Sektör
suthattı Temmuz - Ağustos 2011
Röportaj: Erol Diren -
Türkiye, AB ve Dünya Bankası
ile hayvanların kayıt altına alınması ve hayvan hastalıklarının
kontrolüne yönelik çok sayıda proje uyguluyor. Halen 1.759.477 sığır işletmesi, 153.701 koyun ve
keçi işletmesi kayıt altına alındı.
Bu y ay ında % 100
İm t i y az Sah i b i v e
So r u m l u Y az ı İşl er i M üd ür ü
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Üreticilerin bilinçlendirilmesi,
üretimde verimin sağlanması ve
maliyetlerin
düşürülmesinde
önemli rol oynayacaktır. Yem,
akaryakıt ve enerji maliyetlerinin
doğru olarak desteklenmesi de
önem arz etmektedir.
“Dimes olarak meyve
suyu pazarında lider iki
markadan biriyiz,
ihracatın yüzde 60’ını tek
başımıza yapıyoruz.Süt
üretimine ise 1995
yılında başladık. Bu
açıdan her ne kadar
pazardaki büyük
oyunculardan biri de
olsak yatırımlarımızı gün
geçtikçe artıracağız. ”
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 4
Dergi framb.fh10 5/25/11 4:14 PM Page 1
C
4 Sayfa
Sektör
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Ülker Golf yeni ortağıyla gücüne güç kattı
Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü güçlerini
birleştirdi. Ülker Golf, %25 hisse satışından elde
edilen kaynakla yurtdışı pazarlarda daha hızlı
büyümeyi hedefliyor.
Be y a z k ö ş e
İlknur Menlik
Biraz hızlanmak gerekmiyor mu?
E
uro bölgesinde kriz var, Yunanistan batıyor ve benzeri haberlerin arasında Hırvatistan, Avrupa Birliği (AB) tam üyeliği için
tarih aldı. Türkiye, Hırvatistan’la
aynı tarihte müzakerelere başlamıştı. Müzakerelerde bugüne kadar sadece bir faslı kapatabildik.
2005’ten bugüne AB ile 35 faslın
tamamını kapatarak müzakereleri
sona erdiren Hırvatistan, 1 Temmuz 2013 tarihi itibariyle AB’nin
28. üyesi olacak. 1 Temmuz’da dönem başkanlığını Polonya devralıyor. Polonya’nın dönem başkanlığında, bir başka Balkan ülkesi Sırbistan’a adaylık statüsü verileceği
de konuşulanlar arasında.
Bu haberler tuhaf bir şekilde
bende, sanki bir süredir hiç AB
gündemimizde yokmuş hissi yarattı. Neyse ki yeni yapılanma ile
birlikte artık bir Avrupa Birliği
Bakanlığı’mız var. Bu, en azından
bundan sonra AB sürecini daha sık
konuşacağımız anlamına geliyor.
Yeni yapılanma ile birlikte Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı da isim değiştirdi; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oldu. Bakanlığın alanına giren 3 fasıl var ve bugüne
kadar bunlardan sadece Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Faslı müzakereye açıldı. Bu fasıldaki gelişmeleri hepimiz yakından takip ediyoruz.
Türkiye ilk defa geçen yıl, Belçika dönem başkanlığında fasıl açamadı. Şayet, bir son dakika değişikliği olmazsa, Macaristan döneminde de fasıl açılamayacak. Tüm
bunları, eleştirmek ya da bir başarısızlık tablosu gibi ortaya koymak
amacıyla söylemiyorum. Amacım
sadece gerçekçi bir tespit yapmak.
Çünkü biliyoruz ki Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin adaylık sürecimizi etkilemek için veto ettiği ve
AB’nin askıya aldığı 18 fasıl var.
Buna rağmen Türkiye, istikrarlı
ekonomisi ile hem AB’ye hem
dünyaya güçlü mesajlar vermeye
devam ediyor. Artık seçimi de geride bıraktık. Türkiye’nin önünde
yeni anayasa hazırlıklarının yanı sıra yeniden yapılandırılan bakanlıkların kadro ve altyapı bakımından işlerlik kazandırılması çalışmaları var. Bu gelişmelerin AB sürecine etkisini hep birlikte göreceğiz. Şimdiye kadar bu sürece en
fazla katkı vermiş olan iş dünyasının, sektörel kuruluşların ve
STK’ların can kulağı ile dinlenmesi sonucunda AB sürecinin daha
hızlı ve sağlıklı ilerleyeceğini düşünüyorum.
Evet, bunları düşünüyorum ama
şu soru da aklımdan çıkmıyor: “Biraz hızlanmak gerekmiyor mu?”
n Yeni ortaklık, düzenlenen basın toplantısıyla Ülker Golf Genel
Müdürü Hasan Tulgar, Turkven
Private Equity Direktörü Kerem
Onursal ve Standard Ünlü Private
Equity Direktörü Kerem Göktan
tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Ülker Golf’ün Genel Müdürü Hasan Tulgar, sektörün potansiyeli ve
kısa sürede elde edilen büyük ba-
Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü g üçlerini birleştirdi.
Ül k er Go l f y en i o r t ak l ık l a, u l u sl ar ar ası m ar k a
o l m a sür eci n i h ız l an d ır m ay ı h ed ef l i y o r .
Bosna’da hayatlar değişiyor
TİKA tarafından Tarımsal Kalkınma Programı
kapsamında Doğu Bosnalı çiftçilere yönelik uygulanan
Yüksek Verimli Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi Projesi,
yüzleri güldürüyor.
n
Hayvancılık potansiyelinin %60’ı savaş sırasında yok olan
Bosna Hersek’te, TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) tarafından uygulanan Yüksek Verimli
Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi
Projesi, Doğu Bosnalı çiftçilerden
olumlu tepkiler almaya devam
ediyor. Mayıs ayı içerisinde TİKA
Proje Koordinatörü Dr. Mahmut
Çevik başkanlığındaki bir heyetin
görüştüğü Praça, Buçim ve Buso-
şarıların Ülker Golf’ü yatırımcılar
için cazip bir marka haline getirdiğini söyledi. Tulgar; Ülker Golf’un
Türkiye’de dondurma pazarına
girdiği 2003’ten bugüne pazardan
pay almaktan çok pazarı büyüten
stratejileriyle dondurma sektörünün gelişmesine hizmet ettiğini,
bu ortaklıkla Ülker Golf olarak
çok daha geniş bir tüketici kitlesiyle buluşturmayı, kaliteyi daha
çok insan için erişilebilir kılmayı ve
bulunulan coğrafyada başlanan girişimleri genişleterek uluslararası
bir marka olma sürecini hızlandırmayı hedeflediklerini belirtti.
2011 ciro hedefini 200 milyon
dolar olarak açıklayan Hasan Tulgar, Ülker Golf olarak 2011 yılında % 30 civarında bir büyüme hedeflediklerini de kaydetti. 50 marka ve 200 aşkın ürün çeşidi ile
dondurma pazarının en önemli
oyuncularından Ülker Golf, Ortadoğu, Balkan ülkeleri ve KKTC
başta olmak üzere 12 ülkeye ihracat yapıyor.
vaça Belediye Başkanları, TİKA’nın teşvik edici projesinden
sonra çiftçilerin sektörü daha da
genişleterek büyük işletmeler kurma isteklerinin arttığını belirttiler.
TİKA raporuna göre, proje kapsamında 120 aileye dağıtılan 140
gebe düvenin doğum yaptığı ve
ikinci yavrularına gebe kaldığı,
toplamda yaklaşık 500 insanın sadece bu proje ile geçimlerini sağladığı ifade edildi. Saraybosna Ziraat Fakültesi işbirliğiyle yürütülen
projenin ilerleyen aşamalarında
eğitim programları düzenlenmesi
planlanıyor.
Esen kalın.
A B’y e o d ak l an m ak
Bo sn a H er sek ’t e sav aşın et k i l er i h al a si l i n m ed i
Seçi m so n r ası y en i an ay asa i l e şek i l l en en g ün d em d e
A B’y e üy el i ği m i z d e y er b u l m ak d u r u m u n d a.
Bo sn a’d a süt sığır ı y et i şt i r i ci l i ği h al a sav aşın y ık ın t ısın d an k u r t u l ab i l m i ş d eği l .
A j a n d a
A ğu st o s 2011 - M ay ıs 2012
Uluslararası etkinlikler: • Çin Yeşil Sütçülük Zirvesi 2011: 25-26 A ğustos, Huhhot, Çin • Sütçülük Etkinliği ve Çiftlik Hayvanları Sergisi: 6-7 Ey lül 2011, Birming ham,
İng iltere • Uluslararası Sütçülük Şovu – Global Süt Endüstrisi İçim Ambalajlama, İşleme ve Teknoloji Çözümleri: 19-21 Ey lül 2011, A tlanta, Georg ia, A BD• 7. NIZO Sütçülük
Konferansı - Aroma ve Tekstür Sütçülükte İnovasyonlar: 21-23 Ey lül 2011, Papendal, Hollanda
Yaklaşan IDF etkinlikleri: • IDF Dünya Sütçülük Zirvesi 2011: 15-19
Ekim 2011, Parma, İtaly a.• IDF Sütçülük Inovasyon Ödülleri 2011: 17-19 Ekim, Parma, İtaly a, • IDF Uluslararası Peynir Olgunlaştırma ve Teknolojisi Sempozyumu: 20-24
May ıs 2012, Madison, W isconsin, A BD
Türkiye etkinlikleri: • Burtarım 2011 – Bursa Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı:
14-18 Ey lül 2011, Tüy ap, Bursa • İstanbul Gıda-Tek – Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı: 15-19 Ey lül 2011, Tüy ap, İstanbul• Gıda 2011 – 19. Uluslar arası Gıda Ürünleri ve
Teknolojileri Fuarı:
22- 25 Ey lül 2011, IFM, İstanbul • Gıda Kongresi 2011 - Global Gelecek Global İşbirliği: 21- 23 Kasım 2011, Çeşm e, İzm ir
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 6
6 Sayfa
Ekonomi
’te imzalar atılıyor
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
A nahtar veriler *
Süt ve Süt Ürünleri Üretim A rtış Tahmini
* OECD-FA O Tarımsal Bakış 2010-2019 (% )
D ün y a
O ECD
Ül k el er i
D i ğer
Ül k el er
Süt
2,2
0,8
3,1
T er ey ağı
2,2
0,7
3,0
Pey n i r
1,8
1,3
3,1
diğer hisseleri ise Fransız sütçülük kooperatifi Sodiaal’da
Y ağsız Süt T o z u
1,0
0,3
3,0
kalmaya devam ediyor.
Y ağl ı Süt T o z u
2,5
0,7
3,8
General Mills, Yoplait’in %51 ve global Yoplait markalarının
%50 hissesini satın almak için kesin anlaşmaya vardı. Yoplait’in
n 1977’den bu yana Kuzey Amerika'da Yoplait markasının lisansına sahip olan General Mills, Mart
ayında verdiği 810 milyon avroluk
teklifiyle, aralarında Nestlé, Bel,
Lactalis ve The Bright Food Company gibi gıda endüstrisinin önde
gelen kuruluşlarının yer aldığı yarışı önde tamamladı.
Yoplait’in satışına ilişkin işlemlerin tamamlanması için gerekli yasal onayların General Mills’in 30
Mayıs tarihinde başlayan 2012
mali yılının ilk çeyreğinde verilme-
si bekleniyor. Bu da, onayların
Ağustos ayı sonuna kadar çıkacağı
anlamına geliyor.
General Mills CEO’su O’Leary
ile Yoplait’in geriye kalan hisselerinin sahibi olan Fransız Sütçülük
Kooperatifi Sodiaal International’ın Başkanı Gérard Budin, yaptıkları ortak açıklamada, “Biz global yoğurt piyasalarının gelişiminde önemli bir rekabetçi güç haline
gelmek için birlikte çalışmayı büyük bir fırsat olarak görüyoruz”
görüşüne yer verdiler.
O ECD üy esi o l m ay an ül k el er .
O ECD üy esi ül k el er .
Çin’den sipariş yağdı
Melamin krizinin etkilerini atmaya çalışan Çin,
yerel firmaların standartlarını yükseltme ve
artan talebi karşılamak amacıyla yeni ekipmana
yatırım yapıyor.
n Gıda işleme teknolojilerinde
yenileşmeyi hedefleyen Çin’li süt
firmalarının siparişlerinde çarpıcı
bir artış yaşandığı bildirildi. Bu siparişler, yılın ilk çeyreğinde ekipman tedarikçisi GEA’nın sipariş
defterini doldurdu.
GEA, 2011 yılının ilk çeyreği
için toplam siparişlerin, geçen yılın
aynı dönemine göre %23 daha fazla olduğunu açıkladı. Açıklamada,
Çin süt pazarından gelen siparişlerdeki artışın nedeni olarak, yerel
firmaların standartlarını yükseltme ve artan yerel talebi karşılama
çabası gösterildi.
GEA Başkanı Jürg Oleas, özellikle başta Asya olmak üzere, dünya genelinde gıda işleme teknolojisi için güçlü bir talep olduğunu
belirtti.
GEA Yatırımcı İlişkileri Başkanı
Axel Wolferts de, yaşanan talep
artışında Çin’in ve Çin sütçülük
sektörünün öneminin altını çizdi.
Olgun pazarlar sabit kalırken,
Çin’den siparişlerde “çarpıcı artışlar” gördüklerini vurgulayan Wolferts, Çin süt endüstrisinin gıda
güvenliği skandallarından sonra,
siparişlerde en büyük katkıyı sağladığını bildirdi.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 8
8 Sayfa
Kapak
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
ASÜD sektöre yol gösteriyor
ASÜD, bu yıl ikincisi
hazırlanan 2010 Dünya
ve Türkiye Süt
Endüstrisi Raporu’nu
21 Mayıs Dünya Süt
Günü’nün hemen
öncesinde kamuoyuna
açıkladı. Rapor, süt ve
süt ürünleri sanayinin
rekor alımlarla sektöre
sahip çıktığını gösterdi.
n Süt, yediden yetmişe her yaş
grubundaki insan için vazgeçilmez
besin ögesi. İster içme sütü olarak,
ister süt ürünleri olarak tüketimi
sayısız yarar sağlıyor, hastalıklara
karşı vücut direncini arttırıyor.
İşte böylesine önemli yararları
olan süt ve süt ürünlerinin üretiminde belli koşulların sağlanmış
olması gerekiyor. Ambalajlı Süt ve
Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği
(ASÜD), açık sütün içerdiği risklere karşı ambalajlı, sağlıklı süt ve
süt ürünleri tüketimini artırma ve
sanayinin gelişmesi hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. İhracatın
önemini de göz ardı etmeyen
ASÜD, Nisan 2010’da başlattığı
projeyle AB’ye süt ve süt ürünleri
ihracatının önündeki engellerin
kaldırılması yolunda önemli mesafe kat etmiş bulunuyor.
ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nden hemen
önce, 20 Mayıs’ta açıklandı.
Rapor, 2010 yılında dünya ve
Türkiye’de meydana gelen gelişmeleri içeren verilerle, süt ve süt
ürünleri endüstrisinin fotoğrafını
ortaya koydu. Raporda, uluslararası kuruluşların süt ve süt ürünleri üretim ve tüketimi konusundaki olası gelişmelere ilişkin öngörülerine de yer verildi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt
ve süt işletmeleri tarafından toplanan süt ve satışa sunulan süt ürünleri” verilerini yayımlamaya başlaması, sektörde memnuniyet yaratmış durumda.
Sektör, bu veriler sayesinde üretim planlamalarını daha sağlıklı
yapabilecek. Şimdi beklenti, sanayinin üretim çeşitliliğine bağlı olarak veri tabanının genişletilmesi.
Kapak
suthattı Temmuz - Ağustos 2011
Sayfa
Süt sanayi sektöre sahip çıktı
AB ile müzakerelerde “Gıda
Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki
Sağlığı” faslının açılması, sektördeki sorunların daha ciddiyetle ele
alınmasını gerektiriyor. Küçük ölçekteki çiftlik ve süt işleme tesislerinde üretim standartlarının düşüklüğü en büyük sorun.
ASÜD Başkanı Harun Çallı, 21 Mayıs Dünya Süt Günü
Yem fiyatlarındaki yüksek oranlı
artışlar ile çiğ süt fiyatlarındaki
dalgalanmalar ise, üretici, sanayici
ve tüketiciyi olumsuz etkiliyor.
n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
Sanayicileri Derneği’nin 20 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlediği basın toplantısına; ASÜD Başkanı
Harun Çallı, Yönetim Kurulu
Üyeleri ile üye firmalardan isimler
katıldı. Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu’nun sektörde şimdiye kadar yapılan en nitelikli çalışma olarak değerlendirildiği toplantıdaki konuşmasına, halkın
‘Dünya Süt Günü’nü kutlayarak
başlayan ASÜD Başkanı Çallı,
“Gönül isterdi ki, bu önemli günü,
sektörün sorunlarını konuşmak
yerine ‘Süt Bayramı’ olarak kutlayalım. Ancak sektör, ürünün önemine paralel büyüklükte sorunlarla karşı karşıya” dedi.
dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, “İnşallah
2012 Dünya Süt Günü’nde, sektörümüz için AB
kapılarının açıldığı müjdesini verir ve bu günü hep
birlikte ‘Süt Bayramı’ olarak kutlarız” dedi.
H ar u n Çal l ı
“Sat ışl ar ın d üşm e eği l i m i n d e
o l d u ğu ay l ar d a al ım l ar ın
y ük sel er ek d ev am et m esi ,
san ay i n i n sek t ör e sah i p çık t ığın ı
g öst er m esi y an ın d a, y ap ıl an
su çl am al ar a d a an l am l ı b i r cev ap
n i t el i ği n d ed i r .”
ASÜD, sanayide faaliyet gösteren firmaların gelecek projeksiyonlarına ışık tutmak üzere sektörün
nitelikli veri ihtiyacını karşılamaya
yönelik çalışmalara da imza atıyor.
Geleneksel hale gelen Dünya ve
Türkiye Süt Endüstrisi raporlarının ikincisi 2010 Dünya ve Türki-
ASÜD’ün bugün 88 üyesiyle
sektörünün en büyük ve en yetkin
sivil toplum kuruluşu olduğunu
belirten Çallı, “Sektördeki tüm
üreticilerimize derneğimizin kapıları açıktır. Amacımız sağlıklı işleyen sektörel bir yapı oluşumuna
katkı sağlamak, şartımız ise ‘gıda
güvenliği’ ilkelerinden taviz verilmemesidir” diye konuştu. Sektörün AB’ye ihracatta bir takım sıkıntılar yaşadığını dile getiren Çallı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“12,5 milyon tonu aşkın üretim
büyüklüğümüz dikkate alındığında, ihracatımız çok düşük seviyelerdedir. Sorunu aşabilmek için
Nisan 2010’da ‘Türkiye Süt ve Süt
Ürünleri Sektörünün AB Pazarına
Girişinin Desteklenmesi’ projesini
başlattık. İnşallah 2012 Dünya
Süt Günü’nde, sektörümüz için
AB kapılarının açıldığı müjdesini
vermek üzere bir araya gelir ve bu
günü hep birlikte ‘Süt Bayramı’
olarak kutlarız.”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) geçte olsa Entegre süt işletmeleri tarafından toplanan süt
ve satışa sunulan verilerini yayımlamaya başladığını vurgulayan
Çallı, verilerden yola çıkarak şu
değerlendirmelerde bulundu:
A SÜD Rap o r u ’n u n açık l an d ığı t o p l an t ıy a
m ed y a b üy ük i l g i g öst er d i .
“Verilere göre, 2010’da entegre
süt işletmeleri tarafından toplanan
inek sütü miktarı 6 milyon 745
bin tondur. Yüzde 58 gibi bir oranın kayıt altına alınmış olmasına
rağmen kayıt dışılık hala sektörün
en önemli sorunlarından biri.
lamlı bir cevap niteliğindedir. Her
yıl Aralık ayından itibaren süt üretimi hızlı bir şekilde artarken, tüketim aynı hızla düşüyor. Bu durum, fiyat dalgalanmalarının en
önemli sebeplerinden biri olarak
karşımıza çıkıyor.
Veriler, son aylarda yoğunlaşan
tartışmalara da ışık tutması bakımından oldukça anlamlıdır. Ocak,
Şubat ve Mart aylarında 2010’a
göre sırasıyla yüzde 13,7, yüzde 11
ve yüzde 5,5 daha fazla süt toplanmıştır. Satışların düşme eğiliminde
olduğu aylarda alımların yükselerek devam etmesi, sanayinin sektöre sahip çıktığını göstermesi yanında, yapılan suçlamalara da an-
ASÜD olarak, iç tüketimin ve
ihracatın arttırılması gerektiğini
düşünüyoruz. İç tüketimin artırılması için her yaşta düzenli olarak
süt ve süt ürünleri tüketilmesi bilincinin yerleştirilmesi gerekmektedir. Çocuklarımıza yönelik ‘Okul
sütü’ uygulaması gibi projeler vakit geçirmeden, mümkün olduğunca geniş kapsamlı olarak planlanarak uygulamaya geçilmelidir.”
Dünyada 15, IDF üyeleri arasında 9. sıradayız
Türkiye, 2009’daki
12,5 milyon ton süt
üretimiyle dünyada 15,
Uluslararası Sütçülük
Federasyonu (IDF)
üyeleri arasında ise 9.
sırada.
n 2009 yılı dünya toplam süt
üretimi 703 milyon ton. Türkiye’deki üretimin %92,36’sını,
dünya üretiminin ise %84’ünü
inek sütü oluşturuyor.
Süt üretimi ve nüfus bazlı hesaplamalara göre, dünyada kişi başına süt tüketimi 103, Türkiye’de
173 kg. Süt ve süt ürünleri için
dünyadaki tüketim ise 7,3 kg.
2009 yılında dünyada gözlenen
fiyat düşüşlerinin ardından yılın
son çeyreğinde başlayan toparlanma ve Çin’den gelen talep artışıyla
2010’da süt fiyatları arttı.
2009’da Dünya içme sütü üretimi
119 milyon ton, tereyağı ve sadeyağ 8,8 milyon ton, inek peyniri
üretimi 17 milyon ton, süt tozu
üretimi 7,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye’de ise 983 bin
ton içme sütü, 35 bin ton tereyağı,
295 bin ton peynir ve lor, 141 bin
ton dondurma ve diğer yenilebilir
buzlar üretimi yapıldı.
2009’da dünya süt ve süt ürünleri ticaret hacmi, AB 27’nin 34,8
milyon ton iç ticareti hariç, yaklaşık 49,8 milyon ton süt eş değeri.
FAO ve OECD’nin ‘Tarımsal Bakış 2010-2019’ raporuna göre,
uluslararası ticaret gelecek 10 yılda, global süt üretiminden %6 daha az olacak.
Türkiye’de üretim ve tüketimde
mevsimsel farklılıklar kaynaklı
olarak fiyatlarda 2009’daki
%5,79’luk düşüşün ardından
2010’daki %32,98’lik artış, yaşanan sıkıntının en güzel örneği. Çözüm ise, üretim ve tüketimi dengeleyecek politikalar izlenmesi.
D ün y a v e T ür k i y e Süt En d üst r i si Rap o r u 2010
A SÜD ’ün b u y ıl i k i n ci si n i h az ır l ad ığı r ap o r ,
A SÜD Başk an ı H ar u n Çal l ı v e Gen el Ko o r d i n at ör A l i O sm an M o l a
t ar af ın d an k am u o y u n a açık l an d ı.
Türkiye’nin süt ve süt ürünleri
ihracatı ise istenen düzeylerde değil. 2010’da 169 milyon dolara
yaklaşan ihracatta en yüksek payı
% 60,41 ile peynir ve lor alıyor.
Türkiye’nin ihraç pazarları, çoğunlukla Orta Doğu ülkeleri ve
Türki Cumhuriyetler. AB ülkelerinin 2001 yılından beri Türkiye’den süt ürünleri almadığı gözönünde tutulduğunda, ihracattaki
büyük potansiyel ortaya çıkıyor.
ASÜD’ün Nisan 2010’dan bu yana uyguladığı projeyle AB’ye ihracatın önündeki engellerin kaldırılması halinde süt ve süt ürünleri ihracatında tam bir sıçrama yaşanması bekleniyor.
147 milyon dolar tutarındaki
Türkiye’nin süt ürünleri ithalatında ise tereyağı öne çıkıyor.
Süt endüstrisine ilişkin veriler de
çarpıcı. Dünyada üretilen sütün
%53’ü modern tesislerde işleniyor.
AB’de bu oran %94. Gelişmiş ülkelerde üretilen sütün %95-99’u
sanayiye aktarılıyor.
Buna karşılık ülkemizde çiğ sütün sanayiye aktarılma oranı oldukça düşük. Sektörde sokak sütü
satışı ve merdiven altı işletmeler
nedeniyle %40’ın üzerinde kayıt
dışılık söz konusu. Net veriler olmasa da modern işletmelerde işlenen süt miktarının; toplam süt
üretiminin %40’ından, entegre süt
işletmeleri tarafından toplanan sütün ise %70’inden fazlasını oluşturduğu tahmin ediliyor. Çiğ sütün dağınık işletmelerden toplanması ve kalite testlerini yaptırmak
sanayinin maliyetini arttıran unsurların başında geliyor.
9
TGDF Gýda Kongresi ‘11
Say ıl ar l a süt en d üst r i si
“global gelecek global iþ birliði”
Sürdürülebilir Gýda Güvenliði, Tedariki ve Arzý
paydaþ iþ birliði
Tedarik ve üretim zincirinde gýda güvenliði
nasýl karþýlýk veriyor ve tüketici tercihlerini nasýl yönlendiriyor?
güvenliði sistemleri deðiþen ihtiyaçlarý karþýlayabilecek mi?
geleceðine sektörel bakýþ
Çi ğ Süt (2009) :
İn ek Süt ü:
Ko y u n Süt ü:
Keçi Süt ü:
M an d a Süt ü:
12.5 m i l y o n t o n
% 92,36
% 5,85
% 1,53
% 0,26
Süt İşl em e T esi si
2.225
A B’y e u y u m l u i şl et m e
60
Kay ıt al t ı ür et i m
% 58,2
İn ek süt ün d en ür et i l en :
İçm e Süt ü:
1,09 m i l y o n
Pey n i r :
473 b i n
Y o ğu r t :
980 b i n
A y r an :
398 b i n
ton
ton
ton
ton
Süt Ür ün l er i D ış T i car et i (2010):
İh r acat :
169 m i l y o n U SD
İt h al at :
147 m i l y o n U SD
D ün y a Süt Sek t ör ü
Çi ğ süt (2009) :
İn ek süt ü
alabilir?
Süt v e süt ür ün l er i (2009)
İçm e süt ü:
119
Y ağ:
8,8
İn ek p ey n i r i :
17
Süt t o z u (Y ağl ı) : 3,8
Süt t o z u (Y ağsız ) : 3,6
Gýda güvenliðinde ve tedarikinde global ihtiyaçlar artýyor mu?
Sürdürülebilir gýda tedarik zinciri nasýl pekiþtirilebilir?
ton
ton
ton
ton
ton
49,8 m i l y o n t o n
Gýda tedarikinin
Endüstrinin, tüketici memnuniyetinin saðlanmasýnda
Endüstri; giderek artan obezite, diyabet, gýda alerjileri ve intoleranslarý gibi beslenmeyle ilgili sorunlarý nasýl ele
Toplum saðlýðýnýn geliþtirilmesinde endüstri-medya iþ birliði
Tüketicileri daha saðlýklý yaþam tarzlarýna teþvik edecek temel
Sürdürülebilir Çevre
Tarýmsal gýda endüstrisi, gýda zincirinde çevre performansýný
bir sistematik deðiþim için ne gereklidir?
geliþtirerek sürdürülebilirlik alanýnda nasýl liderlik yapýyor?
Çevreyle ilgili kaygýlarýn, tüketici tercihlerindeki etkisi artýyor mu?
Üreticiler, ürünlerinin çevresel sürdürülebilirlik performansýný arttýrma çabalarýný tüketicilere nasýl etkili bir þekilde gösterebilir?
zincirinde "yeþil" uygulamalar, global gýda ve içecek endüstrisi için ne gibi fýrsatlar sunuyor?
Rekabet ve Etik
Global gýda arz ve talebini gelecekte neler bekliyor?
geliþtirme kapasitelerini nasýl arttýrabilirler?
nasýl bir regülasyon ortamýna ihtiyaç var?
Gýda
Sürdürülebilir Ticaret,
Üreticiler yüksek kaliteli, güvenli ve katma deðerli ürün
Dýþa açýk ve rekabet gücü daha yüksek bir gýda ve içecek endüstrisinin oluþmasý için
Uluslararasý ticaret hacmini geliþtirmek için atýlabilecek adýmlar
Gýda zincirinin tedarik
tarafýndaki rekabet koþullarýnýn önündeki engeller: Serbest piyasa ekonomisine zarar vermeden ne gibi düzenlemeler yapýlabilir?
Alým gücü kaynaklý rekabet sorunlarý: Davranýþ Kodu / Ombudsmanlýk çözüm olabilir mi? Ýngiltere - Avustralya - Portekiz Deneyimleri
Efes
Bergama
% 53
m ily on
m ily on
m ily on
m ily on
m ily on
Gýda
Tüketicilerin seçme özgürlüðünü kýsýtlamadan beslenme ve yaþam tarzýndaki deðiþiklikleri nasýl
703 m i l y o n t o n
% 84
M o d er n t esi sl er d e i şl en en
T i car et h acm i :
ele alabiliriz?
Gýda zinciri yaþam döngüsü ve
Endüstri, gýda güvenliði ve ürün geliþtirme alanlarýnda tüketici taleplerine
Beslenme, Saðlýk, Tüketici ve Medya
karþýlaþtýðý fýrsat ve zorluklar neler?
T ür k i y e Süt Sek t ör ü
Teoriden uygulamaya gýda güvenliði
Ticaret
Beslenme, Saðlýk,
ve Rekabet
Tüketici ve Medya
Çevre
Gýda Güvenliði
2 1 - 2 3 K a s ý m 2 0 1 1 • Ç e þ m e Ý z m i r • w w w. t g d f g i d a k o n g r e s i . c o m
Meryem Ana
Klazomenai
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 10
Tetrapak_Basketci_275x405_2 09/02/2011 6:18 PM Page 1
C
10 Sayfa
Gündem
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Süt çocuklara, kupa Eskişehirli’ye
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ulusal Süt Konseyi
Mer tçe
(USK), Türkiye Jokey Kulübü (TJK), Türkiye Süt, Et ve
Dr. İsmail Mert
Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) iş
birliği ile düzenlenen “Süt Kupası Koşusu”, 24 Mayıs’ta
75. Yıl Ankara Hipodromu’nda gerçekleştirildi.
Geleceğimiz için…
n 21 Mayıs Dünya Süt Günü
kutlamaları çerçevesinde düzenlenen etkinlik, ilköğretim öğrencilerinin katılımıyla bu yıl da tam bir
şenlik havasında geçti. Hipodrom’a gelen ilköğretim öğrencilerine, kurulan stantlardan gün boyunca süt, dondurma, peynirli
sandviç vb. süt ürünleri dağıtıldı.
Animasyon gösterileri ile eğlenen
çocuklara şapka, T-shirt ve çantalar hediye edildi.
Dört yaş safkan Arap atlarına
mahsus Süt Kupası Koşusu’nu
Semra Ulusoy'un Eskişehirli isimli
atı kazandı. On bir atın yarıştığı
koşu sonrasında kazanan atın sahibine kupası, Ulusal Süt Konseyi
Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Girenes tarafından verildi.
Dünya Süt Günü kapsamında
diğer illerde yapılan kutlamalarda
da USK tarafından çocuklara süt
dağıtıldı.
21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Ulusal Süt Konseyi (USK) Başkanı
Harun Çallı açıklamasında, etkinliklerdeki amaçlarının çocukları
süt içmeye teşvik etmek olduğunu
vurguladı. Çallı açıklamasında; süt
içme alışkanlığının çocuk yaştan
itibaren başlayıp ömür boyu devam ettiğine dikkat çekerek, “Bu
sebeple yeterli ve dengeli beslenmenin en önemli ögesi sütü çocuklara sevdirmek ve her gün içme
alışkanlığı kazandırmak çok
önemli” dedi.
Yıldan yıla kullanımı azalsa da
Türkiye’de halen oldukça yaygın
olan açık süt tüketimi konusunda
da uyarıda bulunan USK Başkanı,
sokak sütünün birçok hastalığa yol
açtığını vurguladı.
Süt ve süt ürünlerinde ambalajlı
ürünlerin tercih edilmesinin insan
sağlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Çallı, ambalajlı
süt ve süt ürünleri tüketilmesini ve
her gün en az 2 bardak süt içilmesini önerdi.
D u r u m 30 y ıl ön cesi n e g ör e ço k f ar k l ı
Bu g ün i t i b ar i y l e m o d er n süt i şl em e t esi sl er i n i n 15 k ad ar ın ın A B
st an d ar t l ar ın a v e k o şu l l ar ın a u y g u n o l d u ğu b el i r t i l i y o r . Ger çek t en d e b u
t esi sl er t üm O r t a D o ğu ’n u n en m o d er n t esi sl er i d i r l er .
T
ürkiye son 30 yıldır büyük
değişim geçirmekte… Aynı
değişim, süt üretimi ve işlenmesinde de yaşanıyor. Hatırlayalım; 30
yıl önce, nüfusun büyük çoğunluğu köylerde ve küçük yerleşim
yerlerinde yaşıyor, hayvancılık ise
geleneksel yöntemlerle yapılıyordu. Köylünün birkaç hayvanı vardı ve ancak ihtiyacı dışında kalan
sütü pazara arz ediyordu. Süt sanayi, devletin elinde olan Türkiye
Süt
Endüstrisi
Kurumu
(SEK)’ndan ibaretti.
Bugün ise durum 30 yıl öncesine göre çok farklı… İlki 1974 yılında özel sektör tarafından kurulan modern süt işletmesinin ardından, 80’li yıllarla birlikte SEK de
özelleşti. Bunu ardılları takip etti
ve 1996 yılından itibaren de modern işletmeler özellikle batı bölgelerinde yaygınlaşmaya başladı.
Bugün itibariyle bu işletmelerin
15 kadarının AB standartlarına ve
koşullarına uygun olduğu belirtiliyor. Gerçekten de bu tesisler tüm
Orta Doğu’nun en modern tesisleridirler. 45 kadar tesis ise daha küçük ölçekli ama modern işletmelerdir.
Özetle, Türkiye’de süt sanayinin
genç bir sanayi dalı olmasına rağmen kısa sürede modern ve büyük
ölçekli işletmeler kurup yönetme
kapasitesini ortaya koyduğunu
vurgulamak istiyorum. Bu yönüyle bahsettiğim işletmeler, AB’deki
süt işletmeleriyle de rekabet edebilecek durumda. Ancak geriye kalan ve bölge ve il bazında ürünlerini pazarlayan yaklaşık 1600 civa-
rında küçük ölçekli işletmelerin
teknolojik yetersizlikleri mevcut.
Bunun başlıca nedeni ise finansman yapılarının ve teknik eleman
kapasitelerinin düşük olması.
5996 Sayılı Kanuna göre bu işletmeler; kayıt ve onay yönetmeliğinin yayım tarihinden itibaren iki
yıl içerisinde işletmenin modernizasyonuna dair planlar ile modernizasyonun hangi tarihte ve hangi
aşamalardan sonra tamamlanacağına dair bilgileri, yeni adıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sunmak zorunda. Bakanlık,
gıda işletmecisinin bu planı vermemesi veya modernizasyon planında yer alan tarih ve aşamalara
uymaması durumunda işletmesinin faaliyetini durduracak ve işletmeye şartlı onay belgesi alınıncaya
kadar faaliyetine izin vermeyecek.
Bu işletmeler ayrıca Yönetmeliğin
yayımı tarihinden itibaren dokuz
yıl içerisinde de onay almak zorundalar. Aksi halde tamamen kapanma tehlikesi ile karşı karşıyalar.
Burada dikkat edilmesi gereken
husus, yönetmelik yayınlanır yayınlanmaz işletmelerin modernizasyon planlarını hazırlayarak Bakanlığa sunmaları ve modernizasyon için ihtiyaç duydukları finansmanı temin etmeleridir. Bu tür
küçük ve orta ölçekli süt tesisleri
ve işletmelerine, hazırlıklarını aksatmadan bir an önce kanunun gereklerini yerine getirmelerini öneriyorum. Hem kendi gelecekleri
hem de süt sektörümüzün geleceği
için…
Bol kazançlar...
D ün y a Süt Gün ü’n d e eğl en d i l er
H i p o d r o m a g el en i l k öğr et i m öğr en ci l er i n e, k u r u l an st an t l ar d an g ün b o y u n ca süt , d o n d u r m a,
p ey n i r l i san d v i ç v b . süt ür ün l er i d ağıt ıl d ı. A n i m asy o n g öst er i l er i i l e eğl en en ço cu k l ar a şap k a,
T - sh i r t v e çan t al ar h ed i y e ed i l d i .
Konya’ya dev et-süt entegre tesisi
Panagro Süt-Et Entegre Gıda Kompleksi’nin temeli 27
Mayıs’ta düzenlenen törenle atıldı. 203 milyon liraya
mal olacak tesisin, 2012 yılının ilk yarısında faaliyete
geçmesi planlanıyor.
n Konya Şeker’in iştiraki Panagro Tarım ve Hayvancılık Ltd
Şti’nin 203 milyon liralık yatırımla Konya’nın Meram ilçesinde inşasına başladığı Süt-Et Entegre
Gıda Kompleksi’nin temeli, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun
da katıldığı törenle atıldı. Önümüzdeki yılın ilk yarısında hizmete girecek olan tesis, aynı kampus
içinde üretim yapan dünyanın en
büyük et-süt entegre tesisi olma
özelliği taşıyor.
Temel atma töreninde konuşan
Pankobirlik Genel Başkanı Recep
Konuk; tesisin, Türkiye’nin taze et
tüketiminin yüzde 15’ini tek başına karşılayabileceğini, günlük bin
200 büyük, 3 bin küçükbaş hayvan kesim kapasitesine sahip olacağını belirtti. Tesisin 62 bin metrekare kapalı, 364 bin metrekare
açık alan üzerine kurulacağını
kaydeden Konuk; pazarlama ağı
ile birlikte 2000 kişiye istihdam
yaratacak tesisin, 50 bin besici ai-
lesi için de önemli bir refah kapısı
olacağını kaydetti.
Konuk, “Ayrıca, hayvan ırkının
ıslahı ile çiftçilerimiz Türkiye ortalamasının yüzde 20 üzerinde verimlilik artışı sağlayacak. Çevre
dostu tesisin üretim prosesinden
çıkacak tüm atıklar, biyogaz üretiminde kullanılacak, atık su da, içme suyu kalitesinde arıtılarak doğaya verilecek” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, artık Türkiye'de devletin, işletmelerin ve vatandaşların
ölçeğinin büyüdüğünü belirterek;
“Dünyanın 8. büyük tarım ekonomisine sahibiz. İnşallah yakın zamanda ilk 5’e gireceğiz” dedi.
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 12
Dosya
12 Sayfa
IDF’in gündemi niş sütler
Yunanistan’ın Başkenti Atina’da düzenlenen Uluslararası
Koyun, Keçi ve İnek Dışındaki Diğer Sütler Sempozyumu,
37 ülkeden 300’e yakın uzmanın katılımıyla yapıldı.
n Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) tarafından 16-18 Mayıs tarihlerinde Yunanistan’ın başkenti Atina’da gerçekleştirilen
sempozyuma Ambalajlı Süt ve Süt
Ürünleri Sanayicileri Derneği adına Teknik Koordinatör Gıda Yüksek Mühendisi Elif Avcı katıldı.
Endüstri tarafından da besinsel
ve ekonomik değerine önem verilmeye başlanan koyun, keçi, yak,
deve, at ve manda sütlerinin mer-
cek altına alındığı etkinlik, IDF’in
küresel pazarı elinde tutan inek sütü ürünlerinin arasında yer edinmeye çalışan sözkonusu ürünlere
yönelik araştırmaları desteklediğini ortaya koydu.
Etkinlikte; sera gazı emisyonları
ve çevre sorunlarından sürdürülebilir gelişmeye, hayvan sağlığından,
süt işleme teknolojilerindeki inovasyona kadar çok geniş bir alanda
yapılan araştırmalar sunuldu.
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Sıra dışı sütlere ilgi artıyor
BM Gıda ve Tarım Örgütü
(FAO) danışmanı Dr. Bernard Faye’nin de katıldığı sempozyumda
konuşan IDF Başkanı Richard
Doyle ise, IDF’in kendisini süt
sektöründe öncü bilimsel araştırmaları teşvik etmeye adadığını belirterek, “İnek sütü dışındaki süt
üretiminin sergilediği sürekli büyüme, IDF için yeni görevler ortaya çıkarıyor. Biz, tüm dünyada
farklı ve sürdürülebilir bir süt endüstrisinin gelişimini sağlayacak
şekilde, besleyici ve sağlıklı ürünlerin tüketicilere ulaşması için bu
sektörün gelişimini destekleme sözü veriyoruz” dedi.
Sempozyuma ev sahipliği yapan
Yunanistan, AB içinde koyun ve
keçi sütü üretiminde lider ülkeler
arasında.
Ülkemizin sahip olduğu peynir
kültürü ve artan küçükbaş hayvan
yetiştiriciliği düşünüldüğünde, gelişen bu alanda söz sahibi olmak
için gerekli çalışmaların yapılması
büyük önem taşıyor.
suthattı Temmuz - Ağustos 2011
Geleneksel
Sayfa
13
G elen ekten b ilim e
Lezzeti, kendi topraklarındaki sırda
Kahramanmaraş'ı kuşatan Ahır Dağı’nın eşsiz flora ve
faunası; bu coğrafyaya özgü, kekik, keven, sümbül ve
çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri ve
yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde
edilen salebin bileşimi: Maraş Dondurması.
n Süte göre besin değeri daha
yüksek olan, sağlıklı, besleyici ve
kolay sindirilebilen bir gıda dondurma… Aynı zamanda bir enerji,
mineral (kalsiyum) ve vitamin (A
ve D vitamini) deposu.
Bu özelliklerine büyük bir keyifle tüketilmesini de ekleyebileceğimiz dondurma için kalite de çok
önemli. Kaliteli dondurma üretiminde uygun miks bileşimi ve işleme koşullarının yanı sıra stabilizerlere de gereksinim duyulur.
Türkiye’ye özgü bir ürün olan
Maraş tipi dondurmanın başlıca
özelliği ise yapımında salepten yararlanılması. Maraş Dondurması,
salepten gelen aroma ve tadının
yanı sıra, yüksek şeker ve kuru
madde oranı ile yapışkan ve oldukça sert yapısıyla da diğer dondurmalardan ayrılır. Üretimindeki dövülme işlemi ile bünyeye hapsedi-
İnek sütü dışındaki sütlerden üretilebilecek ürünler büyük bir
araştırma ve ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip.
n İnek sütü dışındaki küresel süt
ürünleri pazarına verilen önem her
geçen gün artıyor. 1961 yılında
inek sütü dışındaki sütler, toplam
süt üretiminin %8,9’unu oluştururken bu oran bugün %16,7’ye
ulaşmış durumda (FAOstat,
2010). Tüketimde yaşanan artışın
yanı sıra bazı bölgelerde yavaş yavaş sanayi üretimine geçilerek ekonomik büyümeye katkı sağlandığı
da görülüyor. Deve ya da manda
gibi bazı türler çöl, bozkır ve yüksek dağlar gibi sert iklim ve toprak
koşullarına mükemmel biçimde
adapte olarak yerel nüfusa daha istikrarlı bir süt tedariki sağlayabiliyor. Bazı ek besinsel ögeleri de içeren inek sütü dışındaki sütler de
yüksek besin değerine sahip. Deve
sütündeki C vitamini içeriği ve ko-
Görüş: Elif A vcı -
yun sütündeki yüksek protein seviyesi bu konuda verilebilecek en
temel örneklerden ikisi.
Besin ögelerinin tanımlanması,
ürün kalitesinin ve proseslerin geliştirilmesi için ileri çalışmalara ihtiyaç duyulan bu alan, üretilebilecek ürün çeşitliliğinin fazla olması
nedeni ile büyük bir araştırma ve
ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip.
Sadece koyun ve keçi sütü, dünyadaki yıllık toplam süt üretiminin
%3,5’ini oluşturuyor. Dünya genelinde eşit olarak dağılmayan koyun ve keçi sütü üretimi bazı bölgelerde kırsal kalkınma açısından
hayati öneme sahipken, bu sütlerden üretilen ürünler bazı alanlarda
lüks ürün sınıfına giriyor.
ASÜD Teknik Koordinatörü – Gıda Yüksek Mühendisi
Çalışmalara etkin katılım sağlıyoruz
Gözlemci olarak toplantısına katıldığımız IDF Hayvan Sağlığı
Daimi Komitesi, her ülkeden konunun uzmanı temsilcilerden oluşmaktadır. ‘Daimi Komite’lerde;
mevcut durum, sorunlar ve çözüm
yollarına ilişkin gerçekleştirilen
bilgi paylaşımı, süt sektörünün
küresel boyutta sergileyebileceği
gelişim açısından oldukça önemli.
Türkiye’nin de bu ve daha birçok
n Çobanların “Bakraç Yoğurdu”
geleneği ve lezzeti Denizli’de yaşatılacak. Denizli Damızlık KoyunKeçi Yetiştiricileri Birliği, geleneksel “bakraç yoğurdu” üretimi de
yapılacak Süt Ürünleri Üretim
Tesisleri'nin temelini attı.
Birlik Başkanı Hasan Öner, özellikle yöresel “Bakraç Yoğurdu”nun
canlandırılması, üyelerin ürünlerinin değerlendirilmesi için tesisi
yapmaya karar verdiklerini söyledi.
Tesis bünyesinde, entegre et tesisiyle soğuk hava depoları, mandıra ve
satış merkezi bulunacağını kaydeden Öner, şöyle konuştu:
“Bölgemizde bu meslekten ekmek yiyen binlerce süt üreticisi ve
hayvan yetiştiricisi mevcut. Bu
projeyle vatandaşımızın tüm isteklerini karşılayabilecek bir potansiyele erişeceğiz. Tesisimiz hem ilçe
halkına, hem de bölgemize katkı
sağlayacak. Mandıra ve satış merkezinin yanında entegre et tesisleriyle soğuk hava depolarının yer
n Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF)’in küresel süt sektöründeki önemi büyük. Ambalajlı
Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri
Derneği (ASÜD) kurulur kurulmaz, IDF’in bu öneminin farkında
olarak Türkiye’nin gecikmiş IDF
üyeliğini gerçekleştirmiştir.
IDF’in tüm etkinliklerine ve çalışmalarına aktif katılım, ülkemiz
süt sektörü açısından büyük fayda
sağlayacaktır.
Bakraç Yoğurdu yeniden
A t i n a b u l u şm ası
A m b al aj l ı Süt v e Süt Ür ün l er i
San ay i ci l er i D er n eği ad ın a
sem p o z y u m a k at ıl an A SÜD
T ek n i k Ko o r d i n at ör ü Gıd a Y ük sek
M üh en d i si El i f A v cı, I D F Başk an ı
Ri ch ar d D o y l e i l e b i r ar ay a g el d i .
konu üzerine oluşturulan ‘Daimi
Komite’lere katılımı, ülkemizin bu
gelişimdeki yerini alması açısından
çok önemli. Günümüz dünyasında
sınırların ortadan kalktığı düşünüldüğünde bu önem daha da iyi
anlaşılmaktadır.
alacağı geniş kapsamlı projemiz ile
üyelerimizin çocuklarına ve ailelerine istihdam sağlayacak bir yerimiz olacak.”
Denizli Tarım İl Müdürü Yusuf
Gülsever de tesisin Denizli ve Serinhisar'a çok önemli katkı sağlayacağına inandığını ifade etti. Son
yıllarda bitkisel ve hayvancılık
sektöründe güzel gelişmeler olduğunu belirten Gülsever, “Dünyada
bu sektör geride kalırken, Türkiye
ve özellikle Denizli'miz büyük bir
aşama kaydetmiştir. Daha düne
kadar çok az seviyelerde olan süt
üretimimiz, yüzde 1000’lere varan
bir artış kaydetmiştir” dedi.
Serinhisar Belediye Başkanı Hüseyin Gemi de, birliğin çok geniş
kapsamlı bir projeye imza attığını
ifade ederek, belediye olarak istenilen her türlü katkıyı vermeye
hazır olduklarını söyledi. Tesisin,
2013 yılında tamamlanmasının ve
3 milyon liraya mal olmasının
planlandığı bildirildi.
len havanın azaltılması, çatal bıçakla kesilebilen, geç eriyen oldukça yoğun, sert ve esnek yapıyı
oluşturur. Satışı sırasında kullanılan sunum mizansenleri ile izleyen
herkesi hayrete düşürdüğü gibi turistlerin de yoğun ilgisini çeker.
Maraş Dondurması’nın en
önemli özelliklerinden birisi de karoten ve karotenoidleri içermemesinden dolayı renginin inek sütüne
oranla daha beyaz olması ve kuru
madde oranı daha yüksek olan keçi sütü kullanılması.
Maraş Dondurması, aynı zamanda coğrafi işaretlenen süt
ürünlerimizden. Coğrafi işaret tescil belgesi, Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A.Ş. tarafından 2003
yılında Türk Patent Enstitüsü’nden alınmış durumda. Üretim
alanı Kahramanmaraş il merkezi
olarak belirtilen Maraş Dondur-
Yrd. Doç. Dr. Oya Berkay KARACA
Çukurova Üniversitesi
ması’nın en ayırt edici özelliğinin
Kahramanmaraş’ı kuşatan Ahır
Dağı’nın eşsiz flora ve faunası olduğu ve bu coğrafyaya özgü, kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi
çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri
ve yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen salebin
ayrı bir lezzet, aroma ve kıvam
sağladığı ifade ediliyor.
Tanımı ise, “Keçi sütüne, şeker
ve salep ilave edilerek hazırlanan,
karışımın pastörize edilmesinden
sonra üretim tekniğine göre işlenerek elde edilen ve uygun ambalajlara konulan bir süt ürünü.”
Günümüzde Maraş Dondurması, hijyen ve kalite standartlarına
uygun modern bir şekilde üretiliyor ve keyifle tüketiliyor.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 14
14 Sayfa
Perakende
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Perakendede yeni trendler
ve Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı”na dönüştürüldü.
KOBİ’ler için de önemli bir potansiyel oluşturuyor.
AVM’lerde farklılaşma
çabası mimaride
yoğunlaşıyor.
Son dönemin gözde
konsepti ise Osmanlı
mimarisi.
n Seçim öncesi hükümet yapılanmasında gerçekleştirilen düzenleme, yeni hükümet ile birlikte uygulamaya konulacak.
n E-ticaret, devamlı üzerinde
durduğumuz bir konu. Türkiye’de
pazarın büyüklüğü 1 milyar dolara
ulaştı. İki yıl içinde 3 milyar dolara çıkması bekleniyor. Private
Shopping (Özel alışveriş) sitelerinin ardından pazara hızlı giriş yapan fırsat siteleri çığ gibi büyüyor.
Hatta bu alanda bu yıl önemli
konsolidasyonlar bekleniyor.
Yapılması gereken şu; KOBİ’lerin dünyadaki konferansları iyi takip etmesi gerekiyor. Google trafiğinde gelişmeleri daha yakın takip
ederek son trendleri keşfetmek çok
kolay.
3 m i l y ar d o l ar a çık m ası b ek l en i y o r .
Sektörde, son dönemin en yaygın
pazarlama trendlerinden biri ünlülerin yer aldığı koleksiyonlar. İpekyol’un Ajda Pekkan ile yaptığı tasarımlardan sonra Koton, Türkan
Şoray t-shirt’lerini çıkardı. Adil
Işık, bu yılın en fenomen gençlik
dizisi “Küçük Sırlar”ın stil danışmanı Banu Savcı ile Tuba Mutlay
ile “Küçük Sırlar by adL” koleksiyonu için bir araya geldi. Aslında
bu dünyada çok yaygın olan bir
konsept. Yıllar önce Madonna
GAP, Jennifer Lopez de H&M ile
tasarımlar yapmıştı. Yine Amy
Winehouse Fred Perry için tasarımlar yapıyor, kendi imzasını bu
ürünlere atıyor. Dünya starlarıyla
çalışmak, marka gücünü artırıyor.
Türkiye’de yeni başlanan bu trend,
başka starları da gündeme getirir
mi? Bu son dönemin merakla beklenen gelişmelerinden biri. Özellikle bu alanda erkek giyim tarafından bir girişim bekleniyor. Erkek giyimin en çok konuşulan starı ise Tarkan.
Pr i v at e Sh o p p i n g (Öz el al ışv er i ş) si t el er i n i n ar d ın d an e- t i car et p az ar ın a
h ız l ı g i r i ş y ap an f ır sat si t el er i çığ g i b i b üy üy o r .
AVM’lerde mimari yarışı
Türkiye’de alışveriş merkezi
(AVM) sayısı hızla artıyor. Bugün
279 olan AVM sayısının 2013’te
395 olması bekleniyor. Peşpeşe
açılan AVM’ler birbirinden farklılaşma çabası içinde. Hemen hemen müşteri ve ziyaretçilere verilen hizmetler aynı. Bir değişiklik
yapılacaksa, bu da mimari üzerinde oluyor.
Bugünlerde genellikle AVM’ler
Osmanlı mimarisinden esinleniyor.
Sarar’ın patronu Cemalettin Sarar
Bilecik Bozüyük’te Osmanlı mimarisinden esinlenerek yaptı Sarar
Outlet Center’ı. Yine Torunlar
GYO ve Turkmall’un Samsun’da
başlattığı Bulvar projesinde Fransız ve Osmanlı mimarisi yaşatılacak. Osmanlı mimarisini yaşatan
AVM’lerden biri de İstanbul Vatan
Caddesi üzerindeki Historia. Yine
bu tarzı kulanan Viaport da, geniş
avluları ile dikkat çeken AVM’lerden biri.
Makromarket
istanbullu oldu
Per ak en d ed e t aşl ar y er i n d en
o y n u y o r . Sek t ör d e ‘A n k ar al ı’
o l ar ak t an ın an M ak r o m ar k et
İst an b u l Gün eşl i ’d e k ap ıl ar ın ı
açt ı. Ön ce d ev l er k ar şısın d a
n e y ap acak l ar ı ar aşt ır ıl an ,
şi m d i d e d ev l er k ar şısın d ak i
b aşar ıl ar ı k o n u şu l an y er el
m ar k et l er cesu r at ak l ar ıy l a
g öz l er ön ün d e.
Rek ab et çi b i r m ar k a o l ab i l m en i n y o l u p er ak en d e ci r o su n u n % 33’ün ü g er çek l eşt i r en
İst an b u l ’d an g eçi y o r . M ak r o m ar k et Y ön et i m Ku r u l u Başk an ı Şer ef So n g ör , “İst an b u l ’u n b i z e i h t i y acı o l m ay ab i l i r am a b i z i m İst an b u l ’a v ar .
A r t ık b i r T ür k i y e m ar k ası o l m ak i st i y o r u z ” d i y o r .
Devlet bakanlıkları kaldırılarak,
6 yeni icracı bakanlık kurulan yapılanmada, süt ve süt ürünleri sektörünü de yakından ilgilendiren
bakanlık yapılanması, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” adı
altında şekillendi. Bakanlığın teşkilat ve görevleri de Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile belirlendi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ana hizmet birimleri
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Hayvancılık Genel Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Ge-
nel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim
Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu
Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, AB ve Dış İlişkiler Genel
Müdürlüğü olacak. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla Koruma ve Kontrol Genel
Müdürlüğü ortadan kalkacak.
Merkez teşkilatı, bir müsteşar ve
3 müsteşar yardımcısı ve 14 hizmet biriminden oluşacak olan bakanlık, taşra ve yurtdışı teşkilatı
kurabilecek. Ayrıca bakana yardımcı olmak üzere 30 bakanlık
müşaviri görevlendirilebilecek.
Mevcut 11 araştırma enstitüsü,
10 bölgesel araştırma enstitüsü, 16
konu araştırma istasyonu, 42 gıda
Dairy Plant
Checklist
A r t ık si g o r t a k ap sam ın d al ar
D am ız l ık k o y u n v e k eçi l er , Bak an l ar Ku r u l u k ar ar ıy l a T ar ım Si g o r t al ar ı
H av u z u k ap sam ın a al ın d ı
2010 yılında güçlü bir
büyüme elde eden
sektörün kriz öncesi
dönemdeki büyüme
oranını yakaladığı
belirtiliyor.
Cirolar artıyor
AMPD Perakende Endeksi 2011
Nisan ayı sonuçları belli oldu. Organize perakende sektörü ciroları
Nisan 2011’de aylık %3 düşüş
gösterdi. Geçen yıl aynı döneme
göre %9 artış yakalanırken, yıllık
değişim %5 oldu. 2010 yılı Nisan
ayında 12 aylık ciro gelişimi ise
%9 olmuştu.
Araştırmaya göre tüketicinin geleceğe ilişkin beklentileri iyileşirken, tüketim eğilimindeki azalma,
olası talep daralmasının kalıcı ve
çok güçlü olmayabileceğine dair
ilk sinyalleri veriyor. Seçim sonrası
beklentilerin alacağı şekil ve sonrasında para ve maliye politikasının seyri iç talebin daralma boyutunu daha fazla netleştirecek.
A101 lider
Tabloda, 1 Mayıs 2010 ile 1 Mayıs
2011 arasında en çok mağaza artı-
şı gerçekleştiren ilk 10 şirket var.
Listede yer alan 10 şirket, ana tablodaki yıllık bin 714 mağazalık
farkın bin 380’ini gerçekleştirmiş
durumda. Bu oran yaklaşık %80’e
denk geliyor. Bir yıl içinde fiziki
verilerde en çok büyüyen 10 şirketin liderliğini A101 yapıyor.
kontrol laboratuvar müdürlüğü,
35 sınır kontrol noktası, 15 el sanatları eğitim merkezi bakanlığın
taşra teşkilatı olacak. Yeni yapılandırma kapsamında Yüksek Komiserler Kurulu, sürekli kurul olarak
tekeler, Tarım Sigortaları Havuzu kapsamına alındı.
Türkiye perakende sektörü büyüklüğü 2010 yılında 187
dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Başb ak an Er d o ğan , y en i h ük üm et i y en i y ap ıl an m ay l a o l u şt u r acak .
Türkvet’e kayıtlı damızlık koyun ve keçiler ile koç ve
M ak r o m ar k et ’i n h ed ef i İst an b u l v e M ar m ar a Böl g esi ’n d e
b üy üm ek . Şi r k et i n 2011 İst an b u l y at ır ım b üt çesi 30, T ür k i y e g en el i i çi n i se 80 m i l y o n
T L. So n g ör , g eçen y ıl 800 m i l y o n T L’l i k ci r o y ap t ık l ar ın ı, b u
y ıl i se 1 m i l y ar T L’y e u l aşacak l ar ın ı söy l üy o r .
milyar dolara ulaştı. Üç yıl sonra ise bu rakamın 250 milyar
Seçi m d en so n r a sır a k ab i n ed e
Damızlıklara sigorta
2014’te hedef 250 milyar dolar
n Deloitte, Türkiye perakende
sektörünün son durumunu incelediği raporunu yayımladı. Türkiye
perakende sektörü büyüklüğünün
2010 yılında 187 milyar dolara
ulaştığı belirtilen raporda, 2014
yılında bu miktarın 250 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. 2010
yılında pastadan en büyük payı 96
milyar dolarla gıda alırken, bunu
26,5 milyar dolarla ev eşyası, 24,3
milyar dolarla tekstil, 7,3 milyar
dolarla teknoloji perakende pazarı
takip ediyor. 2010 yılında güçlü
bir büyüme elde eden sektörün
kriz öncesi dönemdeki büyüme
oranını yakaladığı belirtiliyor.
15
Hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırılırken, Tarım
sadece kemer tokası, balık oltası satabilirsiniz. Bu alan
Perakendede ünlüler geçidi
sürecek mi?
Sayfa
Kabine, 8 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun
E-ticarette yeni trend ihtisaslaşma… Bugün artık internette
İnternet üzerinden satışın girişimciler için önemli potansiyel
alanları da var. Örneğin bazı ürünler konusunda ihtisaslaşmak gerekiyor. Sadece kemer tokası, sadece
balık oltası satan bir site kurabilirsiniz. Bir örnek verelim. ABD’de
sadece kedi baskılı t-shirt satan bir
web sitesi var. Yıllık cirosu ise ne
kadar biliyor musunuz? Tam 30
milyon dolar. Türkiye’de biz bu rakamlara ulaşamayacağımızı düşündüğümüz için her şeyi bir arada
satan siteler kuruyoruz. ETİD
(Elektronik Ticaret İşletmecileri
Derneği) Başkanı Hakan Orhun,
“İnternet satışlarında artık her
ürünü satan değil de ihtisaslaşan
siteler olacak. KOBİ’lerin bu işe
girmesi gerekiyor. KOBİ’ler girerken biraz ürkek bakıyorlar sektöre.
Ancak bu alanda önemli bir potansiyel var” diyor.
Mevzuat
Bakanlıklarda yeni yapılanma
Per aken d eh at t ı
Fikri Türkel
suthattı Temmuz - Ağustos 2011
n “Tarım Sigortaları Havuzu Tarafından Kapsama Alınacak Riskler, Ürünler ve Bölgeler ile Prim
Desteği Oranlarına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair
Karar”ın yürürlüğe konulmasına
dair Bakanlar Kurulu kararı, 14
Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kararla,
Tarım Sigortaları Havuzu Tarafından Kapsama Alınacak Riskler,
Ürünler ve Bölgeler ile Prim Desteği Oranlarına İlişkin Karar’ın 1.
maddesinin 3. fıkrasından sonra
gelmek üzere bir fıkra eklenirken,
mevcut 4, 5 ve 6. fıkralar da buna
göre düzenlendi.
Söz konusu karara eklenen yeni
fıkra şöyle:
“(4) Çiftçi Kayıt Sistemine entegre edilmiş, Türkvet’e kayıtlı
olan damızlık koyun ve keçi ile damızlık koç ve tekeler için ölüm riski; ilgili genel şartlar, teknik şartlar, tarife ve talimatlar kapsamında
mevcut tesis, işletme, damızlık koyun ve keçi ile damızlık koç ve tekelere ait yetiştiricilik bilgileri dikkate alınarak, Tarım Sigortaları
Havuzu tarafından teminat altına
alınır.”
Karar, 1 Mayıs’tan itibaren uygulamaya konuldu.
görev yapacak. Bakanlık merkez
teşkilatı için 6.173, taşra teşkilatı
için 43.225, döner sermaye için
966, yurtdışı için 5 kadro ihdas
edildi. Ayrıca, merkezde 244 bakanlık müşaviri ve 25 araştırmacı
olmak üzere 269, taşrada da 180
araştırmacı kadrosu oluşturuldu.
Kanun Hükmünde Kararname’nin uygulanmasına ilişkin düzenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe
konulacak.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 16
16 Sayfa
Beslenme
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Sokak sütü mikrop saçıyor
Hacettepeli bilim
adamlarının araştırması
açıkta satılan sokak
sütlerinin insan sağlığı
için büyük tehdit
oluşturduğunu, üstelik
10 yılda hiçbir iyileşme
görülmediğini ortaya
koydu.
n 1 mililitre sokak sütünün içerisinde tifo, dizanteri ve brusella gibi
bulaşıcı hastalıklara neden olan
100 binden fazla bakteri bulunuyor. Yüksek oranda su ve nişasta
karıştırılan sokak sütlerinin besin
değerleri ise olması gereken değerlerin oldukça altında. UHT ve pastörize sütlerde ise zararlı bakterilere rastlanmıyor.
21 Mayıs Dünya Süt Günü öncesinde açıklanan "Ankara Piyasası’nda Satılan Sütlerin (UHT, Pastörize, Sokak Sütü) Mikrobiyolojik
ve Besin Değeri Açısından Değerlendirilmesi" başlıklı araştırmanın
sonuçları, ülkemizde kullanımı
yaygın olan sokak sütlerinde hijyen
koşullarında hiçbir düzelmenin olmadığını, hatta son 10 yılda daha
da kötüye gittiğini gösterdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim
Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi ile Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve
Diyetetik Bölümü tarafından ilki
2001 yılında gerçekleştirilen araştırma 2010’da yenilendi. Araştırmanın sonuçları, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Serhat Ünal ve Hacettepe
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Besler
tarafından açıklandı.
Uluslararası standartlarda 1 mililitre sütte kabul edilebilir bakteri
miktarı 500 iken, araştırma kapsamında incelenen açık süt örneklerinde bu sayının 100 bine kadar
yükseldiği belirlendi.
Pr o f . D r . Ser h at Ün al - Pr o f . D r . T an j u Besl er
A r aşt ır m an ın so n u çl ar ı, H acet t ep e Ün i v er si t esi T ıp Fak ül t esi İç
H ast al ık l ar ı A n ab i l i m D al ı En f ek si y o n H ast al ık l ar ı Ün i t esi Öğr et i m Üy esi
Pr o f . D r . Ser h at Ün al v e H acet t ep e Ün i v er si t esi Sağl ık Bi l i m l er i Fak ül t esi
D ek an ı Pr o f . D r . T an j u Besl er t ar af ın d an açık l an d ı.
yapısında bulunması o sütün bağırsak orijinli bir kaynakla temas ettiğini ve bu süt içerisinde her türlü
hastalığa neden olabilecek mikroorganizmaların bulunabileceğini
gösteriyor. Bu sütler kesinlikle tüketilmemeli. İnsan sağlığı için çok
büyük tehdit oluşturuyor.”
Prof. Dr. Ünal, besin değeri ve
sağlık açısından uygunluğu bilimsel olarak da ispatlanan, ısıl işlemden geçirilmiş pastörize ve UHT
(kutu) sütlerin tüketimini önerdi.
Araştırma, açık sütün vitamin
değerlerinin, uluslararası kabul
edilmiş besin kompozisyon cetveline ve ısıl işlem geçirmiş süte göre
çok düşük olduğunu, açıkta satılan
pek çok süt örneğinde, süte yüksek
oranda nişasta gibi maddeler ile su
karıştırıldığını da ortaya koydu.
2001 yılındaki araştırmayla kıyaslandığında 2010’da açık sütlerdeki mikrobiyolojik tablonun daha
kötü olduğunu belirten Prof. Dr.
Ünal, şunları söyledi:
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Tanju Besler, incelenen 108 sokak
sütünden 34’ünde istenmeyen
maddelerin bulunduğunu, 20012010 yılları kıyaslandığında katkı
maddeleri nedeniyle besin değerindeki düşüşün % 55 oranında daha
sık görüldüğünü söyledi.
“2001 ve 2010 yıllarında topladığımız tüm sokak sütü örneklerinde kabul edilemeyecek miktarlarda
bakteri (E. coli, Klebsiella spp., Enterobacter spp., Citrobacter spp.,
Proteus spp., Serratia spp.) tespit
edildi. Hatta 2001 yılında rastlanmayan ek bakteriler de gözlendi.
Koliform bakterilerin çiğ sütlerin
Açıkta satılan sütün vitamin değerlerinin beklenenden çok daha
düşük olduğunu belirten Prof. Dr.
Tanju Besler, “Araştırma sonuçları
ısıl işlem geçirmemiş açıkta satılan
sütün, besin değeri ve mikrobiyolojik açıdan tüketiminin uygun olmadığını bir kez daha açıkça gösteriyor” dedi.
Bir yararı daha
n Fransa’da 9 yıl süren İnsülin
Direnci Sendromu Epidemiyolojik
Araştırması sütün beslenmedeki
önemini bir kez daha gösterdi. Diabetes Care’de yayımlanan araştırmaya göre, süt ürünleri ve kalsiyum bakımından zengin beslenme,
metabolik sağlığı korumaya ve tip
2 diyabet riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Bulgular, süt tüketimi ile
obeziteye bağlı kronik hastalıkların
görülme oranının azalması arasında
ilişki olduğunu gösteren önceki
araştırmayı destekliyor.
ABD Süt Araştırma Enstitüsü
Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Gregory Miller,
“Araştırma süt ürünleri tüketiminin
metabolik sendrom, tip 2 diyabet
ve gizli şeker görülme sıklığının
azalması, kan basıncının, trigliserid
düzeyinin ve vücut kitle indeksini
düşmesi ve bel çevresi genişliğinin
azalması ile ilişkili olduğunu gösterdi” dedi.
Sü t l e b e sl e n m e
Süt tozuna haksızlık yapılıyor
Prof. Dr. Atila Yetişemiyen
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Süt Teknolojisi Bölümü
Yoğurt ve dondurma
üretiminde süt tozu
kullanımı ''doğal ve
zorunlu''dur. Bunun
başka alternatifi yoktur.
n Zaman zaman medyada, konunun dışındaki uzmanların süttozu
sanki bir hile vasıtasıymış gibi
''UHT süte, yoğurda ve peynire
süt tozu katıyorlar'' şeklindeki beyanlarını görüyorum. Bu çok yanlış bir değerlendirme olduğu gibi,
özellikle UHT sütte kesinlikle süt
tozu kullanılmamaktadır. Ancak,
yoğurt ve dondurmada üretim
prosesinin gereği olarak, kurumaddeyi arttırmak, kıvamı iyileştirmek ve proteince zenginleştirmek amacıyla süt tozu kullanmak
zorunludur.
Aslına bakılırsa, süt tozu da bir
süt ürünüdür ve ‘doğal sıvı sütün
sadece kurutma teknikleri ile toz
haline getirilmiş biçimi'dir. Üretimi esnasında hiç bir katkı maddesinin kullanılması da söz konusu
değildir. İhtiyaç duyulduğunda
tekrar süte dönüştürülebilir (rekonstitüe süt) ve süt ürünlerine
(rekombine ürün) işlenebilir. Bu
nedenle bazen medyada yanlış olarak yer aldığı gibi, süt tozu kesinlikle bir katkı maddesi değildir.
Süte birebir eştir. Hatta kaliteli bir
sütten elde edilmişse, mikrobiyolojik açıdan daha güvenilir haldedir. Özellikle UHT sütlere, hiçbir
nedenle süt tozu katılmamaktadır.
Bu sütlerin 3-4 ay dayanmaları
yalnızca, sterilizasyon yoluyla sütün içinde bakteri ve enzimlerin
kalmaması nedeni iledir.
Yoğurt ve dondurma üretiminde
ise süt tozu kullanımı ''doğal ve zorunlu''dur. Bunun başka alternatifi
yoktur. Süt tozu bazen de beyaz
peynir üretiminde protein oranını
arttırmak için kullanılabilir. Sütün
kuru maddesi yüzde 12-12,5 düzeyindedir. Yoğurt yapımında kuru maddeyi yüzde 16-18 seviyesine getirmek için, aradaki yüzde 56’lık kısım, kısmen evaporasyonla
(sütün içindeki suyun buhar olarak
uzaklaştırılması), kısmen de yüzde
2-4 oranında süt tozu ilavesiyle
kapatılır. Dondurma üretiminde
ise mutlaka süt tozu kullanılır,
dondurma miksinin önemli harç
maddelerinden biri süt tozudur.
Bu hususlar kesinlikle gıda mevzuatımıza aykırı olmadığı gibi sağlık ve beslenme açısından da sakıncalı değildir.
Ama ne yazık ki dönem dönem
medyada yer alan 'öldüren süt tozu'' nitelemeleri kamuoyunu
olumsuz etkilemektedir. Bu haberler nedeniyle süt tozunun kullanıldığı mamalar, yoğurtlar, dondurmalar şüphe ile karşılanmaktadır.
Açıkçası süt tozuna ve süt tozu
üzerinden de bu besleyici gıdalara
haksızlık yapılmaktadır. Üstelik
süt tozu bugün, sadece gıdalarda
kullanılmakla kalmayıp, dünyanın
savaş, açlık ve felaket yaşanan bölgelerinde, insanların beslenme sorununu çözen en önemli gıdadır.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 18
18 Sayfa
İnovasyon
Dondurucular için yeni öneri
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Orkide için iş birliği
Yazın yediğimiz dondurmanın, kışın içimizi
ısıtan salebin ham maddesi orkide doğada yok
olmakla karşı karşıya. Çözüm ise yabani
orkidenin kültür ortamına alınması.
ABD’de yapılan bilimsel bir araştırma, dondurmanın
depolanmasında gerekli ısıda yeni uygulamalara kapı
aralayacak gibi görünüyor.
n Journal of Dairy Science’da yayımlanan ve ABD Güney Dakota
Devlet Üniversitesi’nde gerçekleştirilen araştırmaya göre, dondurma olması gerekenden daha soğuk. Araştırmacılar, dondurma
üreticilerinin ürün kalitesini tehlikeye atmadan dondurucularının
ısısını arttırabileceklerini ileri sürüyor. Dondurma depolama sıcaklığında küçük bir değişiklikle
enerji tasarrufu yapılabilecek.
Dondurma depolanmasında endüstride ısı standardı -28.9°C. 39
hafta farklı sıcaklıklarda tuttukları
dondurma analizleri sonucu, bu sınırın çok katı olduğunu ve ürün
kalitesini riske atmadan -26.1°C’ye
çıkarılabileceğini iddia eden araştırmacılar, yaptıkları analizlerde
farklı sıcaklıklarda (-23.3°C’de bile) depolanan dondurmalarda kalite açısından çok anlamlı bir fark
bulamadılar.
n Türkiye’nin önde gelen dondurma markalarından Mado ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen 1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Çalıştay’da yabani
orkidenin kültür ortamına alınması masaya yatırıldı.
deyi doğal ortamlarda korumak ve
kültür ortamında yetiştirilmesi konusunda önemli mesafe alınacağını
düşünüyorum” dedi.
Mado’nun bugünkü konumuna
orkide sayesinde geldiğini belirten
Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Kanbur ise, orkidenin ta-
Çiftlik
suthattı Temmuz - Ağustos 2011
19
Çiftlikhattı: İzmir İli Damızlık Koy un Keçi Yetiştiricileri Birliği
biatta yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya bulunduğunu ifade etti.
Orkideyle ilgili çalışmaları sosyal
sorumluluk projesi olarak gördüklerini belirten Kanbur, “Orkide
dendiği zaman sanki ailemin birinden bahsediyorlarmış gibi geliyor.
Uzun yıllar orkidenin nasıl kültüre
alınabileceğini araştırdım. Anladım ki bu bilimin işi. Orkide sadece dondurmanın hammaddesi olarak değil, bir marka olarak değerlendirilmeli. Dünya orkideyi iyi biliyor ancak ellerinde çok fazla yok”
diye konuştu.
Çalıştayın açılışında konuşan
KSÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Kadir Saltalı, dondurma ve salep içeceğinin hammaddesi salebin
bazı orkide türlerinin yumrularına
verilen isim olduğunu söyledi.
Soğuk zincire İzmir damgası
Türkiye’de koyun ve keçi
sütünde soğuk zinciri ilk
olarak hayata geçiren
İzmir İli Damızlık Koyun
Keçi Yetiştiricileri Birliği,
uluslararası standartları
yakaladı.
n Süt ve süt ürünleri sektöründe
uluslararası standartlarda üretim
şart. Bunun ilk basamağı ise, çiftliklerden toplanan çiğ sütün soğuk
zincire alınarak, üretimin gerçekleştirileceği işletmeye ulaştırılması.
Böylece süt, hiçbir kalite kaybı ya
da bozulma olmadan üretim sürecine sokulabiliyor.
Türkiye’de ilk kez birlik olarak
koyun keçi sütünde soğuk zincir
projesini hayata geçiren İzmir İli
Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri
Birliği,
AB’ye ihracatın açılması için aranan
uluslararası standartlara da ulaştı.
Birlik Başkanı Özer Türer, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği konusunda Türkiye’nin rakipsiz bir ül-
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Fatih Karaaslan da, “Orkide, azlığı
nedeniyle yok olmak üzere olan bir
mirasımız. Çalıştay sayesinde orki-
D ün y ad a t al ep ar t ıy o r
Sütü 6 ay koruyan karton şişe
Gıda işleme ve paketleme çözümlerinde dünya lideri
Tetra Pak, süt için ilk aseptik karton şişe olan Tetra
Evero Aseptik'i üretti.
n Pazarın ihtiyaçları doğrultusunda üretilen 1 litrelik Tetra Evero
Aseptik, şişenin kullanım ve akıtma kolaylığının yanı sıra üreticilere çevresel ve maliyet avantajları
da sunuyor. Tetra Evero Aseptik
dolumlarında kullanılan Tetra Pak
A6 iLine sistemi, diğer şişeleme
sistemlerinden %50 daha az yer
kaplayarak, %30 daha az yatırım
gerektiriyor. İşletme maliyeti %25
daha düşük olan karton şişenin
elektrik tüketimi de diğer aseptik
şişeleme sistemlerinin yarısı kadar.
6 aya kadar sütün tazeliğini koruma özelliği ile de üreticilere maliyet avantajı sağlıyor. Dikkat çekici
karton şişe, ambalaj yüzeyinin ta-
Sayfa
mamına baskı olanağı tanıdığı için
markayı da daha görünür kılıyor.
Tek adımda açılma ve iki aşamalı emniyet özellikleri ise tüketicilere kolaylık ve güvenlik sağlıyor.
Akıtma açısından diğer şişelere
oranla kolaylık sağlayan ideal açıya sahip yeni şişe, Avrupa’da yapılan tüketici araştırmaları sonuçlarına göre tasarlandı.
Dünyanın ilk aseptik karton şişesi, FSC sertifikalı yenilenebilir
kartondan yapılıyor. Almanya'da
gerçekleştirilen bir araştırma, yeni
şişenin karbon ayak izinin, diğer
şişelere kıyasla %30'a kadar daha
düşük olduğunu ortaya koydu.
Ko y u n v e k eçi süt ü d ün y ad a g i d er ek
y ük sel en b i r t r en d . A r t an t al eb e
y an ıt v er em ey en ür et i m T ür k i y e’y e
i h r acat t a ay r ı b i r k ap ı açıy o r .
M ev cu t ür et i m i se i ç t al eb i
k ar şıl am ay a d ah i y et m i y o r .
ke olmasına karşın ihracatta yeteri
kadar değerlendirilmediğini söyledi. Türer, şöyle devam etti:
ğu gibi hayvancılıkta da bu değişime ayak uydurmak gerektiğini
kaydetti.
“Bugün Avrupa Birliği’ne peynir
ürünleri ihracatının önündeki tek
engel çiğ sütün kalitesi ve hijyeni.
Büyükbaşta yol aldık ama maalesef küçükbaşta çok gerilerdeyiz.
Tam tersine ihracatta da en güçlü
olduğumuz alan küçükbaş.
Soğuk zincirde toplanan sütün
kalitesine işaret eden Türer, “Artık
içine soda atılmış plastik bidonlarda sabahtan akşama kadar süt
toplama devri gerilerde kaldı. Sağlıklı ve kaliteli süt üretmek vicdani ve yasal sorumluluğumuz, bir
yerde de ticari zorunluluk. Özellikle hedefiniz ihracat ise bu sütü
soğuk tanklarda istenen ph’ta ve
yağ, kuru madde oranında günlük
toplamak zorundasınız. Birlik olarak İzmir’de ve Türkiye’de sektöre
yön veriyoruz. İzmir’in soğuk zincirde toplanan koyun ve keçi sütü,
AB’ye ihracatın kapısını aralayacaktır” dedi.
Dünya küçükbaşta artan talebi
karşılamaktan çok uzak. Tağşiş nedeniyle çok fark etmiyoruz ama
gerçekte Türkiye’de dahi talebi
karşılayacak kadar küçükbaş sütü
üretilmiyor.
Mevcut üretilen sütün toplanma
kalitesi ise ihracat için yetersiz. İzmir Birliği olarak ilk kez geçen sene koyun keçi sütünde soğuk zincir projesini pilot bir uygulama ile
yaşama geçirdik. Bugün artık AB
standartlarında süt topluyoruz.
Türkiye standartlarını çoktan aşmış durumdayız.”
Türkiye ve dünyadaki değişime
işaret eden Türer, her alanda oldu-
İzmir’de toplanan koyun ve keçi
sütünde Ph değerleri 6,5 iken, yağ
oranı keçi sütünde 4.3, koyun sütünde 7.2, kuru madde oranı ise
keçi sütünde 11.5, koyun sütünde
14.5 düzeyinde. Bu oranlar tamamen soğuk zincirin uygulanması
sonucu sağlandı
Özer Türer
İzmir İli Damızlık Koyun Keçi
Yetiştiricileri Birliği Başkanı
“Artık içine soda atılmış
plastik bidonlarda
sabahtan akşama kadar
süt toplama devri
gerilerde kaldı.”
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:51 Page 20
20 Sayfa
Çevre
Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
İngiltere’de yeni geri dönüşüm hedefi Süt inekleri ahır dışına
Dairy UK, plastik tedarikçilerini süt üreticilerine daha
fazla geri dönüşümlü plastik sağlayarak bir ‘geri
dönüşüm devrimi’ yapmaya çağırdı.
n İngiliz süt endüstrisi, çevresel
etkilerin azaltılmasına yönelik hedeflerini geliştiriyor. İngiltere Tarım Bakanı Jim Paice, süt şişelerinde en az %10 geri dönüşümlü
plastik kullanmanın yanı sıra enerji ve CO2 hedeflerini içeren ‘Süt
Yol Haritası’nı açıkladı. Aynı gün
Dairy UK’dan daha iddialı bir hedef geldi. Endüstrinin yeni hedefini; ‘süt şişelerinde en az %30 geri
dönüşümlü plastik kullanılması’
olarak açıklayan Dairy UK, plastik tedarikçilerini bu hedef doğrul-
tusunda süt üreticilerine daha fazla geri dönüşümlü plastik sağlayarak bir ‘geri dönüşüm devrimi’
yapmaya çağırdı.
Dairy UK Genel Müdürü Jim
Begg, hedefe ulaşılabilmesi için
daha fazla geri dönüşümlü plastiğe
ihtiyaç duyduklarını, plastik tedarikçilerinin, süt endüstrisinin ihtiyaç duyduğu geri dönüşümlü plastiği sağlaması gerektiğini söyledi.
Begg, “Sektör olarak çevresel
performansı arttırmaya yönelik çabalar devam ediyor. Kaynakların
giderek kıtlaştığı düşünüldüğünde, geri dönüşümlü malzeme kullanımının önemi daha çok ortaya
çıkıyor” dedi.
% 70’i g er i d ön üşüm d en
2010 y ıl ın d a İn g i l t er e'd e sat ın al ın an süt şi şel er i n i n % 70'i n d en f az l ası
g er i d ön üşüm d en el d e ed i l d i v e sek t ör ün am b al aj l ar l a i l g i l i em i sy o n l ar ı
27.000 t o n d üşt ü.
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yürütülen bir
çalışmada, dış mekanlarda tutulan süt ineklerinin gaz
emisyonlarının daha düşük olduğu belirlendi.
2008'den bu yana çevresel hedeflere yönelik süt sektöründeki
ilerlemeyi kanıtlayan istatistikler,
2010 yılında İngiltere'de satın alınan süt şişelerinin %70'inden fazlasının geri dönüşümden elde edildiğini ve 12.000 ton plastik yeni
şişe üretiminde kullanılarak sektörün ambalajlarla ilgili emisyonlarının 27.000 ton düşürüldüğünü
gösteriyor.
n USDA’nın bilimsel araştırma
ajansı Tarımsal Araştırma Servisi’nin (ARS) çalışması, USDA’nın
sürdürülebilir tarımın teşvik edilmesi taahhüdünü destekler sonuçlar verdi. Bir grup araştırmacı,
Pennsylvania’daki 250 dönümlük
süt çiftliğinde farklı yönetim sistemlerinin çevreyi nasıl etkilediğini değerlendirdi.
Çalışmada bir sığır veya süt çiftliğinin önemli biyolojik ve fiziksel
süreçlerini ve etkileşimini simüle
eden Entegre Çiftlik Sistem Modeli kullanılarak, otlatma sistemleri
Bu say f a T ük et i ci v e Çev r e Eği t i m V ak f ı k at k ıl ar ıy l a h az ır l an m ışt ır .
ve gübre yönetiminin çevre ve besin kaybına etkileri incelendi.
Üretimde kullanılan böcek ilaçları, yakıt, elektrik ve diğer kaynakların karbondioksit, metan,
azot oksit emisyonları değerlendirilen araştırma sonuçları, ineklerin
yıl boyunca dışarıda tutulmasının
amonyak emisyon düzeylerini yaklaşık %30 oranında düşürdüğünü
gösterdi. Ayrıca ahırda kapalı tutulan ineklerin metan, azot oksit
ve karbon dioksit sera gazlarının
toplam emisyonlarından %6 daha
düşük olduğu belirlendi.

Benzer belgeler