bizimşifa dergisi - KadıköyŞifa Sağlık Grubu

Transkript

bizimşifa dergisi - KadıköyŞifa Sağlık Grubu
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 1
içindekiler
BASINDA KADIKÖYŞİFA
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
ÜROLOJİ
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
KALİTELİ YAŞAM POLİKLİNİĞİ
KALİTELİ YAŞAM POLİKLİNİĞİ
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
İÇ HASTALIKLARI
NÖROLOJİ
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
GÖĞÜS HASTALIKLARI
HABER
KadıköyŞifa Sağlık Grubu Bakü’de...
Dermaroller ve PRP yöntemi...
EMG Nedir?
Doğuştan çarpık ayak ameliyatsız tedavi edilebiliyor.
PRP ile kendi kanınızla gençleşin
Çocuklarda bağışıklık sistemi
Cinsel hayat kalitesinde yeni yaklaşım.
Çiğnemekte zorluk çekiyorsanız çene eklem..
KOAH ölüme neden olan hastalıklar...
En sıkıntılı el bileği kırığı skafoid kırığıdır.
Diyabet hastaları dikkat!
S i z den
Gelenler
KÜLTÜR SANAT
Kitap
Kurucumuz
DR. AHMET EMİNOĞLU
Yönetim Kurulu Başkanı
BUKET PİLAVCI
KÜLTÜR SANAT
Sinema
Bülteni Hazırlayanlar
AYŞEN ÖZKUL
ŞENAY EKİZOĞLU
GÖKÇE BABAYİĞİT
FARUK GÜR
BİZDEN HABERLER
Bowling turnuvası, futbol...
İletişim Bilgileri
Işıklar Cad. No: 31
Ataşehir, İstanbul
444 2 574
www.kadikoysifa.com
[email protected]
SİZDEN GELENLER
Baskı
Form-Ar
Matbaacılık ve Ambalaj San.
Tel: 0212 512 16 31
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 2
"
,
+
%+
$
"
,
$
%) ! "
%
.
."
&
*) ")
+ (%-
.
$
+ .
!"
*
!
&
"(
" '+" !+ +
%
%+
,
% ,#
%+ !) )
!"
&
% $ %
+ +& "
"+
"
"+
!
.
+ ) %
&
"
""
%
$
!
+
&
,
"
#. #!#&
! ,+
#" # # $
. +
"
!
% #
$
&%
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 3
! !
"!
Basında KadıköyŞifa
12
08.11.20
12
VATAN 10.11.20
3
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 4
14.09.2012
GÜNEŞ
14.09.20
12
21.11.2012
4
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 5
ORTOPEDİ VE
TRAVMATOLOJİ
! !
"!
DOĞUŞTAN ÇARPIK AYAK
AMELİYATSIZ TEDAVİ
EDİLEBİLİYOR
Çocuklarda sıkça görülen ortopedik sorunlardan biri çarpık ayaktır. Günümüz
teknolojisi ile artık anne karnında dahi teşhis edilebilen çarpık ayak sorunu,
genellikle doğumdan sonra fark ediliyor. Çarpık ayak sorunu mutlaka erken
dönemde tedavi edilmeli. Erken dönemde ameliyatsız tedavi edilebilen çarpık ayak sorununun tedavisi geciktirildiği takdirde zorlaşıp kemiklerde şekil
bozukluğuna, hatta sakatlıklara yol açabiliyor. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Aktaş, çarpık ayak sorunu
hakkında bilgi veriyor.
Pediatrik Ortopedi
Prof. Dr. Şeref Aktaş
sonrasında klinik olarak koymak mümkün. Ayrıca çekilen
radyografilerde de kemikler arası ilişkiler değerlendirilebiliyor.
Doğuştan çarpık ayak deformiteli hastaların mutlaka doğuştan
(gelişimsel) kalça çıkığı açısından da değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Doğuştan çarpık ayak (pes equinovarus) deformitesi
ne demektir?
Latincesi “konjenital pes equinovarus deformitesi” olarak
bilinen doğuştan çarpık ayak deformasyonu, çocuklarda ayakta
içe doğru çarpıklık olarak tanımlanır. 1000’de 1 oranında
görülen bu deformasyon erkeklerde daha sık rastlanıyor.
Olguların bir kısmında diğer aile bireylerinde de bu sorunun
varlığı tespit ediliyor. Çarpık ayak vakalarında her 3 vakadan
birinde sorun çift taraflı görülür, her 3 vakadan ikisi erkektir ve
ailede çarpık ayak sorunu varsa bebekte görülme riski iki katına
çıkar.
Çarpık ayak erken dönemde
ameliyatsız tedavi edilebiliyor!
Çarpık ayak tedavisi nasıl uygulanır?
Hastalığın tedavisinde hemen doğumu takiben haftalık alçı
değişimleri tedavisine başlamak son derece önemli. Tedaviyi
uygulayan hekim çocuğun ayağını olması gereken pozisyona
getirip alçılama işlemini yapar. Bu işlem ayak tam olarak
düzelinceye kadar her hafta devam ettirilir. Ayağın tam olarak
düzelmesi haftalar hatta aylar sürebilir. Genellikle 6 – 12 hafta
içinde iyileşme görülür. İyileşmenin hangi aşamada olduğu
röntgenle de takip edilir. Alçılama tedavisi bitip ayak iyileştikten
sonra çocuğa yürüme yaşına gelinceye kadar özel ayakkabı
giydirilir. Kaslar 7 yaşına kadar eski pozisyonuna dönmeye
çalışacağı için çocuk mutlaka bu yaşa kadar düzenli kontrol
altında olmalı. Çarpık ayak sorunu görülen çocuklarda erken
yapılan tedavi sayesinde cerrahiye duyulan ihtiyaç azalır.
Çarpık ayak erkek çocuklarda
daha çok görülüyor!
Çarpık ayak nasıl bir sorun?
Bu deformasyon ayağın ön tarafında içe doğru dönme, topukta
yumuşama ve beraberinde içe dönme ile birlikte ayağın orta
kısmından içe doğru sapma olduğu görülüyor. Deformasyon
olan ayak diğer ayağa göre daha küçük olup aynı taraftaki baldır
daha incedir. Hastalığın en çok bilinen nedeni olarak genetik ve
çevresel faktörlerin kombinasyonu gösteriliyor.
Çarpık ayak tanısı nasıl konulur?
Doğuştan çarpık ayak deformasyonunun tanısını hemen doğum
5
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 6
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:17 Page 7
ÜROLOJİ
! !
"!
CİNSEL HAYAT KALİTESİNDE
YENİ YAKLAŞIM (EDSWT)
Ülkemizde cinsel güçsüzlük (iktidarsızlık) görülme oranı
küçümsenmeyecek kadar yüksek. Geniş çaplı araştırmalara
göre ülkemizde iktidarsızlık görülme oranı %69.2 dir. Ancak
çeşitli nedenlerden dolayı pek çok erkek bir uzmana başvurmak yerine derdi ile başbaşa kalıyor. Oysa günümüzde
iktidarsızlık tedavisi artık çok daha kolay. KadıköyŞifa Sağlık
Grubu ürologları Op. Dr. Levent Gürkan ve Op. Dr. Mustafa
Günhan yeni ve başarılı tedavi yöntemi EDSWT ile ilgili en
önemli soruları yanıtlıyor.
Cinsel güçsüzlük (İktidarsızlık) nedir?
Esasında 1992 yılından beri bilimsel ortamda “iktidarsızlık” kelimesini kullanmıyoruz çünkü erkeğin cinsel “iktidarını”
kaybetmesi sadece cinsel organının sertleşmemesini değil, bunun yanında erken
boşalma sonucu eşini tatmin edememesini veya stresli yaşamı yüzünden isteğini
kaybetmesi gibi farklı nedenlere de bağlı
olabilecek karmaşık bir ikili ilişki sorununa işaret etmekte. Bu yüzden “memnun edici seksüel performansa izin
verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve
devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik” tanımlanabilecek bu durumu “sertleşme
bozukluğu” veya “erektil disfonksiyon”
olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.
Son dönemde neden bu kadar çok iktidarsızlık konuşmaya ve duymaya başladık?
Daha fazla sertleşme sorunu olan insan
ile karşılaştığımız doğru fakat bu birden
fazla nedenle oluyor bizce. En başta
erektil disfonksiyon yaş ile artan bir
sorun. 1950’lerde 46 olan yaşam beklentisi 2000'li yıllarda 66’ya ulaşmıştır ve
2050’lerde 76’ya ulaşması öngörülmekte. Yaşlanan bu nüfus ile beraber serleşme sorunlarının daha sık karşımıza
çıkması doğal. Bunun yanında “acısız”
tedavi seçeneklerinin de kullanıma girmesi ve bilinçlendirme kampanyalarının
artması insanları sorunlarını dile getirmeleri konusuna cesaretlendiriyor. Böylece
eskiden “kol kırılır yen içinde kalır” yaklaşımı ile saklanan sorunlar dile getirilmeye
ve tedavi aranmaya başlıyor.
7
Üroloji
Op. Dr. Levent Gürkan
Üroloji
Op. Dr.Mustafa Günhan
Sertleşme sorununun yaş ile beraber
artar mı?
90’lı yılların sonunda ve 2000’li yılların
başında dünyada büyük çaplı sıklık (prevalans) çalışmaları yapıldı. Toplumsal algıdaki farklılıklar nedeniyle farklı sonuçlar
elde edilmiş olsa da yaklaşık olarak 40
yaşında %10 ila 40 arasında görülen
sertleşme sorunu 70’li yaşlarda %50 ila
80 oranına ulaştığı bildirilmektedir. Türkiye’de kurumsal olarak yapılmış geniş ölçekli çalışmada sertleşme bozukluğu
sıklığı %69,2 olarak tespit edilmiştir.
Kimler daha fazla risk altında?
En başta yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şişmanlık, sigara tüketimi, hareketsizlik gibi kardiyovasküler risk faktörü
taşıyan kişiler gelir. Bunu takiben şeker
hastalığı olanlar gelir. Bunun dışında nörolojik hastalığı olanlar, hormonsal bozukluğu olan ve sinirlerin zarar
görebileceği ameliyatlar geçirenler de
daha yüksek risk altındadırlar.
Sayısal söylemek gerekirse hastalığı olmayan yaşıtları ile karşılaştırıldığında diyabetik hastalar 4,1
periferik damar hastalığı olanlar 2,6
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 8
kardiyak problemi olanlar 1,8
hiperlipidemisi olanlar 1,7
yüksek tansiyonu olanlar 1,6
kat daha fazla sertleşeme bozukluğu
geliştirme riski altındadırlar.
Sertleşme sorunu yaşayan bir kimse
kime başvurmalı?
Bu konu ile ülkemizde temelde ürologlar
ve onların bir özel grubu olan androloglar
ilgilenmektedir.
Sertleşme sorunu olan hasta doktora
başvurduğunda ne gibi testlerden
geçmekte?
Sertleşme sorunu olan hastayı değerlendirirken ilk önce hastayı dinlemek gerekir.
Birçok hastada sorunun organik değil
psikolojik veya ikili ilişki kaynaklı olduğu
görülmekte. Bunu takiben yapılacak kapsamlı bir muayene ikincil olarak sertleşme bozukluğuna neden olabilecek
hastalıkların ipucunu verecektir. Bunun
yanında son 12 ay içinde ölçülmediyse
açlık kan şekeri, kolesterol ve erkeklik
hormonu olan testosteron seviyelerinin
ölçülmesi gerekmektedir.
Bu temel değerlendirmeden sonra eğer
gerek görülüyorsa ileri testlere geçilebilir.
Bunların arasında en çok kullanılan penise yapılan ve yapay sertleşme sağlayan bir iğneyi takiben penis ana
damarlarındaki kan akımını ölçen Doppler
ultrasonografidir.
olarak ağızdan ilaç tedavisine alınmaktadır. İlaçlardan genel olarak %50-80 oranında başarı beklenmelidir.
Oral tedaviye cevap vermeyenlerde
nasıl bir yol izleniyor?
Oral tedaviye cevabı olmayanları önünde
birde fazla ikinci basamak tedavi seçeneği vardır. Bunların başında penise yapılan enjeksiyonlar gelir. Bu tedavi
seçenekleri pek çok hasta tarafından
uzun vadede zahmetli ve uygulanamaz
bulunmaktadır. İkinci basamak tedavileri
başarısız veya kabul edilemez bulan hastalar ise mutluluk çubuğu / balonu cerrahisine yönlendirilmektedir.
EDSWT yöntemi nedir ve hastalara
neden kolaylık sağlıyor?
Tabii ki hastalar doğal ereksiyonlarını ilaç
veya mekanik cihazlar gibi suni destekler
olmadan sürdürmeyi tercih etmekteler.
Bu noktada bilim dünyasında gen tedavilerine kadar uzanan geniş bir spektrumda
Sertleşme bozukluğu nasıl tedavi
edilir?
Sertleşme bozukluğunun tedavisinde
ilaçlara geçmeden önce düzeltilebilir risk
faktörlerinin ele alınması gerekir. Sigara
içmenin bırakılması, düzenli egzersize
başlama, kilo verme birçok hastada dramatik düzelmeler sağlayabilir. Bu değişiklikleri orta yaşta gerçekleştirmiş kişiler
dahi 2 yıl gibi kısa bir sürede bu değişiklikleri gerçekleştirmemiş olanlara oranla
risklerini %70 düzeyinde azaltmaktadırlar.
Yaşam şekillerini olumlu bir şekilde iyileştirmelerine rağmen sertleşme sorunları devam eden hastalar ilk basamak
semptomları değil, hastalığın kaynağını
tedavi etme yönündeki araştırmalar sürdürülmekte.
Çok yakın zamanda bu deneysel tedavilerden biri sağlık düzenleyici mekanizmalar tarafından onaylanıp rutin hasta
tedavisinde kullanılabilir hale geldi: Low
Intensity Shock Wave Therapy for Erectile Dysfunction (Düşük Yoğunluklu Şok
Dalgaları ile Sertleşme Bozukluğunun Tedavisi) veya kısaltması ile EDSWT.
Bu tedavide amaç odaklanmış ses dalgaları ile peniste yeni damar oluşumunu
desteklemek ve bu yolla vasküler kaynaklı sertleşme bozukluklarını kalıcı olarak tedavi etmek. Her biri yaklaşık olarak
30 dakika süren toplam 12 seanstan oluşan bu tedavi herhangi bir anestezi veya
ağrı kesiciye ihtiyaç duyulmadan ayaktan
gerçekleştirilmekte. Henüz yeni bir tedavi
olması nedeniyle hasta datası kısıtlı olan
bu tedavinin ilk sonuçları çok yüz güldürücü.
Türkiye’de kurumsal olarak yapılmış
geniş ölçekli çalışmada sertleşme
bozukluğu sıklığı %69,2 olarak
tespit edilmiştir.
8
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 9
ORTOPEDİ VE
TRAVMATOLOJİ
! !
"!
EN SIKINTILI EL BİLEĞİ KIRIĞI
SKAFOİD KIRIĞIDIR!
Skafoid, el bileğindeki 8 küçük kemikten en önemlisi ve en sık kırık gözleneni.
Tedavi edilmediği takdirde ciddi sorunlara yol açabilen Skafoid kırığı hakkında
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof.
Dr. Hakan Gündeş bilgi veriyor!
Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Hakan Gündeş
Skafoid kemiği nedir ve işlevi nedir?
El bileği; karmaşık hareketleri yapabilme kapasitesi ile vücudumuzun en yetenekli eklemidir. 8 küçük kemik basit bir hareket
sırasında dahi kendi arasında birçok pozisyon değişikliği gösterir.
Tüm bu organizasyonun temel yapı taşı skafoid adı verilen kemiktir. Yani hemen tüm hareket ve pozisyon değişiklikleri skafoid
kemiği üzerinden oluşur. Bu durum kırık sonrası ortaya çıkan
ağrı ve fonksiyon kaybının boyutlarının neden bu derece fazla
olduğunu açıklar
Skafoid kırıklarının hem tanısının konması, hem de tedavisi
sıkıntılı bir süreçtir. Yaşanabilecek zorlukları özetlersek:
1- Skafoid kırığı oluştuktan sonra tanı konamayabilir veya tanı
atlanabilir. Kırık oluştuktan sonra yapılan fizik muayenenin ardından çekilen filmlerde (direkt grafi) kırık gözlenemeyebilir. Bu
skafoid kemiğe özgü bir durumdur. Ayrıca Bilgisayarlı Tomografi
(BT) ve Manyetik Rezonans (MR) inceleme tetkikleri ile daha detaylı bilgi alınabilir. Bu aşamada yapılabilecek en iyi yaklaşım
kırık varmış gibi davranmak ve 2-3 hafta süre ile el bileğini hareketsiz tutacak bir atel uygulamaktır. Bu sürenin sonunda tekrar
grafiler elde edilir. Kırık gözlenmeye başlamış ise atel ile hareketsiz geçirilen zaman tedavi süresine ekleneceği için hasta tedavide vakit kaybetmemiş olur.
2-Skafoid kırığı genellikle zor kaynar. Bu durumun çeşitli nedenleri mevcuttur:
a- Bir kırığın kaynayabilmesi için kemiğe ulaşan kan miktarının
normal sınırlarda olması gerekir. Skafoid kemik yapısı itibari ile
damarlanması ve kanlanması iyi olan bir kemik değildir. Kırık
sonrası bu durum daha da belirgin hale gelir.
9
b- Daha önce de değinildiği gibi skafoid devamlı hareket eden
ve yer değiştiren bir kemiktir. Kırık sonrası alçı, atel vb gibi tedavi
yöntemleri ile hareketsiz tutulmaya çalışılsa da küçük hareketlerin engellenmesi genellikle mümkün olamamaktadır.
c- Skafoid kemikte oluşan kırık eklemin içerisinde kalmaktadır.
Bu durum kırık yüzeyinin eklem sıvısı ile temas halinde olmasına
ve kırığı iyileştirecek pıhtının oluşamamasına neden olmaktadır.
3- Skafoid kemik kırıldıktan sonra kırık parçalarından birisi ölebilir. Bu duruma avasküler nekroz veya aseptik nekroz adı verilmektedir. Kemiğin ölümü skafoid kemik kırıkları sonrası diğer
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 10
kemik kırıklarından çok daha sık gözlenmektedir. Buradaki faktörler genellikle az
önce değinilenler ile aynıdır:
a- Skafoid kemiğin kanlanmasının sorunlu olması,
b- Eklemin içinde kalan bir kırık olması,
c- Kırık hareketinin engellenememesi,
d- Bir diğer faktör kırık sonrası oluşan
parçaların büyüklüğü ile ilişkilidir. Kemik
nispeten iki eşit parçaya ayrılmış ise parçalardan birinde kemik ölümü olması
olasılığı daha düşüktür. Eğer parçalardan
birisi çok küçük ise ve ekleme komşu ise
kemik ölümü riski çok daha fazladır.
Skafoid kemiği kırığı tanısı nasıl
konur?
Tanı konulması aşamasında hastanın hikâyesi, fizik muayene bulguları ve direkt
grafiler temel bilgi kaynaklarıdır. Bu kaynaklar ile tanı koyma veya tedaviyi planlamada sıkıntı yaşanması durumunda
BT ve MR inceleme gibi ileri tetkiklere
başvurulabilir.
Skafoid kemiği kırığı tedavisi nasıl
uygulanır?
Alçı tedavisi: Anlatılan tüm olumsuzluklara karşın bazı skafoid kırıkları konservatif adı verdiğimiz ameliyatsız tedaviye
olumlu yanıt vermektedir. Bu tip kırıklar
genellikle skafoid kemiğin ortasına yakın
bölümden ve enlemesine oluşan kırıklardır ve alçı tedavisi uygulanması olasılık
dâhilindedir. Alçının en az 12 hafta (altıncı haftada kontrol kaydı ile) uygulanması gerekliliği günlük yaşam kalitesi ve
hijyen gibi birçok sıkıntıyı beraberinde
getirmektedir. Yukarıda belirtilen olası
olumsuzluklara tahammülsüzlük de gerçekçi bir cerrahi girişim nedenidir. Skafoid kırıklarının çok az bir kısmının alçı
ile tedaviye uygun olduğunu belirtmek
gerekir.
Cerrahi tedavi: Cerrahi tedavi ile kırılmış
kemik eski anatomik pozisyonuna (kırık
öncesi haline) getirilir ve kaynayana
kadar bu pozisyonda kalması için bir
takım cihazlar ile sabitlenir. Bu girişime
‘açık redüksiyon- internal fiksasyon’ adı
verilmektedir. Bu kırık türü için özel olarak geliştirilmiş vidalar en sık kullanılan
sabitleme cihazlarıdır.
Geç tanı tedavi sürecini zorlaştırır ve
iyileşme süresini uzatır!
Tanısı konamamış veya geç başvuruda
bulunmuş hastalarda tedavi süreci çok
daha sıkıntılıdır. Daha önce belirtildiği
gibi skafoid kemik el bileği ekleminin
tüm hareketleri esnasında görev alan bir
yapıdır. Kırık sonrası kemiğin bütünlüğünün bozulması tüm el bileği biyomekaniğini olumsuz yönde etkiler. Kemikler
zaman içerisinde kendiliğinden yer değiştirmeye başlar ve el bileği ekleminde
çökme oluşur. Bu tip durumlar genelde
‘kireçlenme’ olarak adlandırılmaktadır.
Tüm bu süreç genellikle zamana yayılır,
bu nedenle uygulanabilecek cerrahi tedavi türleri farklıdır.
1- Sabitleme ve aşılama: Kırık tespit
edilir, kaynamasını teşvik etmek amacı
ile aşılama (greft) uygulanır. Bu aşamada kaynama sağlansa ve skafoid kemiğin normal boyutları korunmuş olsa
bile, geçen zaman içerisinde oluşmuş
tahribatın geri dönmesi sağlanamaz.
Hastanın ağrısının azalması beklenir. El
bileği hareketindeki kaybın ne oranda
geri döneceğini ise önceden kestirmek
güçtür.
2-Kurtarıcı girişimler: Skafoid kırığı
sonrası kaynamama, kemik ölümü
(avasküler nekroz), aşınma (kireçlenme)
gibi bulguların birisinin veya tümünün
gözlendiği geç tanı konmuş vakalarda
uygulanabilecek yöntemlerdir. Bu yöntemler ile el bileği ekleminin normal anatomisi ve biyomekaniğinin korunmaz.
10
Skafoidin tümü ve komşuluğundaki iki
kemik çıkartılarak eklem hareketlerinin
nispeten ağrısız olarak korunması amaçlanır.
Cerrahi tedavi süreci nasıl gelişir?
Ortopedi veya El Cerrahisi uzmanı muayenesi sonrası tetkikleriniz istenecektir.
Burada hedeflenen sadece tanı değil kırığın evrelemesinin de yapılabilmesidir.
Hastalığın evresi uygulanacak cerrahi
yöntemin seçiminde büyük önem taşımaktadır. Skafoid kemik ile ilgili cerrahilerin büyük kısmı bölgesel anestezi
altında uygulanabilir. Cerrahi sonrası çoğunlukla dirsek eklemine kadar uzanan
bir alçı veya atel uygulanacaktır. Alçı
veya atelin süresi uygulanan cerrahi
yönteme göre 3 hafta ile 3 ay arasında
değişebilmektedir. Bu sürenin sonunda
fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamasına geçilir. Amaç el, el bileği ve kolun
güç kazanımını sağlamak ve hareket
kaybını en aza indirgemektir.
Hangi sorunlar ortaya çıkabilir?
Cerrahi yara bölgesinde kan birikmesi
(hematom), enfeksiyon (iltihap) oluşumu, doku yapışıklığı nedeni ile parmak
hareketlerinde kısıtlılık, kronik ağrı
(RSD), beklenen sonuçların geç veya hiç
alınamaması akla ilk gelen tersliklerdir.
Skafoid kırığı tedavisinin zahmetli ve
aylar sürecek uzun bir dönem olduğu
unutulmamalıdır. Bazen kaynamanın
sağlanamaması nedeni ile ikinci bir cerrahi girişimin gerekliliği ortaya çıkabilir.
Skafoid kırığı
tanısının
konması sıkıntılı
bir süreçtir!
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 11
! !
"!
DERMAROLLER VE PRP
YÖNTEMİ İLE CİLT
UYgULAMALARINDA
BAŞARILI SONUÇLAR
Geleneksel cilt beslenme ve onarım yöntemleri sadece derimizin üst
tabakası olan epidermise etki etmektedir. Oysa genellikle cilt sorunları daha
altta olan dermis tabakasında oluşmaktadır. Dermaroller yöntemi ile, cilt
yüzeyine temas eden iğneler alt tabakada yer alan ve genellikle cilt
sorunlarının görüldüğü dermise mikro kanallar açar. KadıköyŞifa Kadıköy
Hastanesi Estetik Merkezi'nden Medikal Estetik Uzmanı Dr. Okan Yücel,
dermaroller yöntemi hakkında bilgiler veriyor.
D
K aliteli
Ya ş a m
Polikliniği
Medikal Estetik
Dr. Okan Yücel
ermaroller yöntemiyle, der-
mektedir. Kişinin kendi kanından elde edi-
miste açılan mikro kanalları
len PRP pek çok büyüme faktörü ve sito-
yara gibi algılayan vücut
kinleri içermektedir ve bu faktörler hasarlı
kendi kendini yenilemeye
dokuların iyileşmesini sağlar. Yaşlanma ne-
başlar. Bu tedavi yöntemiyle
deniyle oluşan hasarları gidermek için PRP
vücudun kendi tamir mekanizması uyarıl-
enjekte edildiği gibi dermarollerla açılan
makta ve deri hücrelerinin, cildi sıkılaştıran,
kanallar aracılığıyla etki etmesi sağlanmak-
yenileyip gençleştiren kolajen ve elastin
tadır. Dermaroller Kullanılan Alanlar: 1.Se-
üretimini arttırmaktadır. Deriye açılan delik-
lülit tedavisi ve incelme 2.Akne ve sivilce izi
leri yara gibi algılayan vücut oraya yolladığı
tedavisi 3.Kellik ve saç kaybı tedavisi
yeni hücrelerle, o bölgede iyileşme ve
4.Göz altı morlukları ve torbaları 5.Çatlak
canlanma sağlamaktadır.
tedavisi 6.Kırışıklık tedavisi 7.Yara ve yanık
izleri 8.Anti-aging
Ayrıca bu açılan kanallar yardımıyla kullanılan kozmetiklerin ve serumların büyük
oranda emilimi sağlanır. Silindir 5-10 dakikalık bir süre içinde aktif bileşenlerin nüfuz
etmesinin önündeki asıl engel olan epidermise derinlemesine 500,000'den fazla
kanal açar. Cilt bakım ürünlerindeki aktif bileşenler, ürünleri sadece lokal olarak uygulamaya göre cildin derinliklerine daha etkin
biçimde ulaşabilirler . Eski yöntemlerde sü-
rülen kozmetikler cilde %3 oranında nüfuz
ederken Dermaroller ile birlikte kullanıldıklarında bu oran %400'e kadar çıkmaktadır.
Son günlerde popülerliği artan bir tedavi
tekniği olan PRP(Platelet Rich Plasmatrmobositten zengin plazma) enjeksiyonu
da dermaroller tekniği ile de uygulanabil-
11
Dermaroller Kullanılan Alanlar:
1.Selülit tedavisi ve incelme
2.Akne ve sivilce izi tedavisi
3.Kellik ve saç kaybı tedavisi
4.Göz altı morlukları ve torbaları
5.Çatlak tedavisi
6.Kırışıklık tedavisi
7.Yara ve yanık izleri
8.Anti-aging
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 12
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 13
! !
"!
PRP İLE KENDİ KANINIZLA
gENÇLEŞİN
Daha genç, daha bakımlı ve daha güzel görünmek kuşkusuz tüm kadınların
ortak isteği. Pek çok farklı yöntemle güzelliklerine güzellik katmaya çalışan
kadınlar artık kendi kanları ile daha genç ve güzel görünebilecek. KadıköyŞifa
Ataşehir Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülden
Avcı, PRP yöntemi hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı.
Damarlarımızda dolaşan hayati sıvı olan kan
vücut ağırlığımızın 1/3’ünü oluşturur. Kanın
hücresel elemanları dışında kalan sıvı kısmına
“plazma” denir ve plazma, aminoasitler, karbonhidratlar, elementler gibi önemli maddelerin
dokulara taşınmasını sağlar. Kandaki önemli
hücrelerden biri trombosittir (platelet). Tromboistlerin temel görevi; damar bütünlüğü bozulduğunda kanamayı durdurmak ve iyileşmeyi
başlatmaktır. Trombositler içinde pek çok büyüme faktörleri ve sitokinler içerir.
Trombositler bu özellikleri nedeniyle yaraların
iyileşmesini sağlar. Trombositlerin bu faydaları
fark edildiğinden bu yana tıp alanında pek çok
şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Hasarlı dokuların normale dönmesini sağlamak için kullanılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
PRP nedir ve nasıl uygulanır?
FDA onaylı bir tedavi protokolü olan PRP ile,
hastanın kendisinden alınan bir miktar kan (8 10 cc) özel bir işlemden geçirilerek hastanın
hasarlı bölgelerine enjekte edilir. Kana uygulanan işlem ile elde edilen plazmadaki trombosit
yoğunluğu 2 - 8 kat arttırılarak hasarlı olan dokuların iyileşmesi sağlanır.
PRP hangi alanlarda kullanılır?
PRP, iyileşmeyen yaralarda, ortopedik sorunlarda, vasküler problemlerde, diş hekimliğinde
ve estetik amaçlı kullanılır.
dökülmesinde, cilt tonunu sıkılaştırmada, dekolte, kol, el yaşlanma izlerini azaltmada kullanılabilen bir yöntemdir.
PRP estetik amaçla tek başına kullanıldığı gibi,
eş zamanlı olarak kimyasal peeling, dermabrazyon, lazer peelingle beraber iyileşmeyi desteklemek ve daha iyi sonuç almak için de
kullanılabilir.
PRP nasıl uygulanır?
PRP 2 hafta arayla 3 - 4 seans olarak uygulanır. 10 - 12 ayda bir tekrarlanabilir. Uygulama
seansları ortalama 30 dakika kadar sürer. PRP
dolgu maddesi gibi derin kırışıklıklara verilebildiği gibi, mezoterapi olarak veya maske olarak
da kullanılabilir.
Kimlere uygulanır?
Her yaş grubuna ve cinsiyete uygulanabilir.
Kanser hastalarında, trombosit sayısı düşüklüğü olduğunda uygulanamaz.
PRP'nin yan etkileri var mıdır?
Otolog yani hastanın kendisine ait olduğundan
bir yan etki görülmez. Yabancı bir madde kullanılmadan kişinin kendi kanından olduğu için
alerji ve diğer reaksiyonların görülme olasılığı
yoktur. Sadece uygulama bölgesinde enjeksiyona bağlı hafif bir ağrı ve morluk olabilir.
Estetik amaçla; yüzde ince ve derin kırışıklıkların olduğu bölgelerde, izlerde, çatlaklarda, saç
13
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
Op. Dr. Gülden Avcı
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 14
K aliteli
Ya ş a m
Polikliniği
14
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 15
AĞIZ VE DİŞ
SAĞLIĞI
! !
"!
ÇİĞNEMEKTE ZORLUK
ÇEKİYORSANIZ ÇENE
EKLEMİNİZDE SORUN
OLABİLİR!
Ağız ve Diş Sağlığı
Dt. Ceren Saruhanoğlu
Çiğnemekte zorluk çekiyorsanız, çenenizden olmaması gereken sesler geliyorsa çene eklemi
rahatsızlığınız olabilir. Diş kaybı, çeneye alınan darbe gibi fiziksel nedenlerin yanı sıra stres gibi
faktörlerde çene eklemi rahatsızlıklarına yol açabilir. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Ağız ve Diş
Sağlığı Uzmanı Dt. Ceren Saruhanoğlu çene eklemi rahatsızlıklarının nedenleri ve tedavi şekilleri
hakkında bilgi veriyor.
Çene eklemi (Temporomandibuler eklem) rahatsızlıkları toplumda azımsanmayacak ölçüde sık görülen ve neden olduğu ağrı ve
disfonksiyon sebebiyle hastaların yaşam kalitesi ve günlük aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen komplike bir hastalıktır.
maktadır. Yarım tona ulaşan bir sıkma gücü
vardır ve günde 1500 - 2000 defa hareket
ederek organizmanın en çok kullanılan eklemlerinden birini oluşturur. Alt çenenin hareketleri, boyun ve çene kaslarının ortak hareketi
ile oluşur.
“Stres ve üzüntü
çene eklemi
rahatsızlıklarına
yol açabilir!”
Çene ekleminin yapısı Çene eklemi, dış kulak
yolunun hemen önünde yer alır. Kafa kemiklerinden oluşan eklem çukurcuğu ile alt çene
kemiğinin uzantısı olan kondil’in arasındaki
eklemleşmeden oluşur. Bu eklemleşmede
papyon şeklindeki eklem yastıkçığının (disk)
özel bir yeri vardır. Bu yastıkçık ağız hareket
ederken iki eklem yüzeyinin uyumunu
sağlar. Bu eklemi kaslar ve
bağlar çevreler. Birinin bozukluğu diğerini etkileyebilir.
Alt çene kemiği aşağı, yukarı, öne ve yanlara
doğru hareket edebilmektedir. Bu düzenin bozulması yolunda gitmeyen bir şeylerin habercisi olabilir.
Çene eklemimiz
nasıl çalışır?
Çene eklemi oldukça karışık fakat uyumlu çalışan
yapısıyla ısırmadan çiğnemeye, yutkunmadan soluk alıp
vermeye, konuşmadan ıslık
çalmaya kadar
pek çok işlevde rol al-
Çene eklemini bozan nedenler nelerdir?
1. Normal istirahat halinde üst ve alt dişler
arasında temas olmamalı ve dil üst çenede istirahat halinde olmalıdır. Bu durum çene civarındaki kasların gevşek olduğu ve eklemi en
az zorlayan konumdur. Dişleri sürekli sıkmak
bu kasları zorlamakta ve ağrıya neden olmaktadır. Bu sıkma gündüz istemli olabildiği gibi,
gece irade dışı olarak da ortaya çıkabilir (diş
gıcırdatma = Bruksizm). 2. En büyük nedenlerden biri de çenenin kapanış bozuklukları ve
dişlerle ilgili sorunlardır. Bir tek eksik diş ve
15
yüksek bir dolgu bile çene eklemindeki normal düzeni değiştirebilmekte, çevredeki kasları yormakta ve şikayetlere neden
olabilmektedir.
3. Tek taraflı çiğneme eklemi bozan bir başka
nedendir. Hastalar bir tarafın daha çok ağrıdığı
durumlarda haklı olarak diğer taraf ile çiğnemeyi tercih edeceklerdir. Bu çiğnenen taraftaki kasların aşırı gelişmesine, çiğnenmeyen
taraftaki kasların zayıflamasına yol açar. Çene
ekleminin düzeni bozulduğu gibi, hastanın yüzünün asimetrik görünmesine de sebep olabilir.
4. Stres ve üzüntülerin, çene eklemi ağrısının
oluşmasında büyük bir yer işgal ettiğini görürüz. Bu durum çene civarı ve boyundaki kaslarda yüklenmelere sebep olarak dengesiz bir
yük dağılımı oluşturmaktadır.
5. Baş, boyun ve çene ile ilgili travmalar (darbeler) çene sorununu başlatıcı bir faktör olabilir.
6. Tırnak yeme, sakız çiğneme, devamlı ağızdan nefes alıp verme, çekirdek yeme, pipo
içme, uzun süre telefonla konuşma, keman
çalma vb çene eklemi hastalıklarını kolaylaştıran diğer sebeplerdendir.
7. Tabii ki neden her zaman böyle masum
olmaz. Bazen çene şikayetleri vücuttaki ciddi bir
hastalığın belirtisi olabilir. Bunlar tümör, enfeksiyon ve iltihaplı romatizma gibi hastalıklardır.
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 16
KARDİYOLOJİ
ANİ KALP ÖLüMLERİ
NASIL gELİŞİR?
Son dönemde ani kalp ölümleri Türkiye'nin gündemine damgasını vuruyor. Rating rekorları kıran dizilerin senaristi Metin Açıkgöz ve Eskişehirspor'lu 25 yaşındaki futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu ani kalp ölümü sonucu
hayatını kaybedip sevenlerini üzüntüye boğan ünlülerden ikisi. Peki ani
kalp ölümü nedir, nedenleri nelerdir ve kalp krizi geçiren kişilere nasıl
müdahale edilmeli? Bu soruların cevaplarını KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Güven Caner veriyor!
Kardiyoloji
Uzm. Dr. Güven Caner
Kalp hastalıklarından ölüm tüm ölümler içinde ilk sıradaki yerini korumaktadır. Kalp ölümleri nedenleri içinde de ilk sırayı halk arasına kalp
krizi olarak bilinen “akut miyokard infarktüsü” almaktadır. Akut miyokard infarktüsüne bağlı ölümlerin büyük çoğunluğu ilk 8 saat içinde
olmakta, bunların yarıdan fazlası hastaneye dahi yetiştirilemeden evde, sokakta vs. olmaktadır. “Sapasağlamdı evde ölüsünü buldular”
ya da” aniden fenalaştı, hastaneye bile yetiştirilemedi” gibi lafları sık sık duyarız.
Kulak çınlaması, baş
dönmesi çene eklemi
rahatsızlığı belirtisi olabilir!
Eklem hastalıklarının belirtileri nelerdir?
1. Kas hassasiyeti ve ağrıları
2. Çene hareketlerinde değişiklik, kısıtlılık veya
kilitlenme
3. Eklem sesleri
4. Ağızda kayma
5. Çiğneme düzeninin bozulması
6. Ağzı açamama
7. Sıkıntı, karamsarlık ve diğer psikoljik
bozukluklar
8. Kulak çınlaması, baş dönmesi, halsizlik gibi
şikayetler
Çene eklemi rahatsızlıklarında teşhis Muayene
yanında röntgen incelemelerinin de teşhiste önemini vurgulamak gerekir. Kemiklerle ilgili bozukluğu en iyi direkt filmler ve bilgisayarlı tomografi,
yumuşak dokularla ve diskle ilgili bozukluğu en
iyi Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) gösterir. Çene eklemi rahatsızlıkları nasıl tedavi edilir? Uyguladığımız tedavi yöntemlerini kısaca
özetlersek; amaç her şeyden önce hastanın bu
konuda eğitilmesi ve buna sebep olan faktörlerin
ortadan kaldırılmasıdır. Eklem tedavisi ağırlıklı
olarak ağız içine yapılacak bir plak (splint) tedavisi ile başlar sonrasında gerekli görülürse fizik
tedavi, ilaç tedavisi, eklem cerrahisi ve psikiyatrik destek tedavileri ile desteklenir.
Kalp krizinin nedeninin en önemli nedeni
tıkalı damarlar
Akut miyokard infarktüsü sonucu olan ölümlerin
tamamına yakın bölümü “ventriküler fibrilasyon”
denen son derece ciddi ve son derecede ölümcül
bir ritm bozukluğu sonucu olmaktadır. Ventriküler
fibrilasyon kalbin gelişigüzel elektrik deşarjları ile
gelişigüzel etkin olmayan kasılmalarıdır. Ortaya
çıkış nedeni de büyük sıklıkla kalbi besleyen koroner damarlardan birinin ya da bir kaçının tıkanması
sonucu kalp kasının hasar görmesidir. Etkin olmayan bu gelişigüzel kasılmalar nedeniyle kalp vücudun ve özelliklede kansızlığa karşı diğer
organlardan çok daha duyarlı olan beyine yeterli
kan gönderemeyeceği için öncelikle beyin fonksiyonları bozulur. Hastada şuur kaybı oluşur. Beyinin
kansızlığa tahammülü en fazla 5 dakikadır. 5 dakika içinde beyine ihtiyacı olan kanın gitmesi temin
edilemezse beyinde irrevesibl (geri dönüşü olmayan) hasar oluşur. Başka bir deyişle beyin ölümü
gerçekleşir. Bu durumda kalp tekrar normale döndürülse bile hasta bitkisel hayata girer.
Beyin ölümünün gerçekleşmemesi için
kalp masajı şart!
İşte beyin ölümünün gerçekleşmemesi için hastaya hemen etkin kalp masajı yapılması gerekir.
Etkin kalp masajı için hekimler başta olmak üzere
tüm acil personeli eğitilir. Ancak herkesin etkin
kalp masajı yapmayı öğrenmesi bazen hayat kurtarıcı olabilir. Burada asıl sorun venriküler fibrilasyonun normal ritme döndürülmesidir ki bunun da
tek yolu hastayı defibrile etmektir. Yani halk arasın16
daki bilinen adıyla elektrik
şokuyla kalbin ritmini düzeltmektir. Bunun içinde
mutlak gerekli olan “defibrilatör” denen elektroetidir.
Bu alet hastanelerde, polikliniklerde ambulanslarda
kullanıma hazır vaziyette bulunmaktadır. Ancak
bunların sadece bu alanlarda değil insanların toplu
halde bulunduğu her yerde bulundurulması şarttır.
Hele de spor yapılan yerlerde, yaşlı kişilerin fazla
olduğu yerlerde mutlak bulundurulmalı ve mümkün olduğunca herkesin gereğinde bu aleti kullanma konusunda eğitilmesi gerekir. Yukarda da
belirttiğim gibi beyini ve dolayısıyla hastayı kurtarabilmemiz için sadece 4 - 5 dakika gibi bir zamanımız vardır. Bu süre içinde her zaman sağlık
elemanı bulunması mümkün olmayabilir.
Daha şanslı olup hastaneye yetiştirilen hastalar
için son derece ölümcül bir kalp ritm bozukluğu
olan ventriküler fibrilasyonu habercisi olan ritm
bozukluklarını önceden tanımak ve önlem alarak
hastanın ventriküler fibrilasyona girmesine engel
olmak için hemen tüm hastanelerde “koroner
yoğun bakım ünitesi” denen bölümler açılmıştır.
Bu bölümler sayesinde kalp krizinden ölümler
(tabiî ki yoğun bakıma yetiştirilebilenler) arasında
çok azalmıştır.
Beyinin kansızlığa tahammülü en fazla 5
dakikadır. 5 dakika içinde beyine ihtiyacı
olan kanın gitmesi temin edilemezse
beyinde irrevesibl (geri dönüşü olmayan)
hasar oluşur.
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 17
İÇ HASTALIKLARI
! !
"!
Dİyabet Hastaları Dİkkat!
HANgİ BELİRTİLER ACİL
MüDAHALE gEREKTİRİR?
İç Hastalıkları
Uzm. Dr. Arzu Yalçın
Rastlanma sıklığı oldukça yüksek olan ve halk arasında “şeker hastalığı” olarak tanımlanan
diyabet, kontrol altında tutulduğu sürece hastanın kaliteli bir yaşam sürmesi mümkün olur.
Hastalığın önemine dikkat çekmek için 14 Kasım Dünya Diyabet Günü olarak belirlenmiştir. Burada
hastalığın oluşumu ve tedavisinin yanı sıra, bazı hastalıklar ve enfeksiyonların diyabet hastaları için
hayati tehlike yarattığı ve acil müdahale gerektirdiği de unutulmamalıdır. KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Yalçın hangi hastalıkların ve belirtilerin diyabetlilerde acil
müdahala gerektirdiğini anlattı.
Diyabetik hastalarda özel dikkat gerektiren
c) Akut pankreatit: Alkol, safra kesesinde
Diyabetin en önemli acil
durumlar vardır ve tüm hastaların bunlar
taş, aşırı yüksek kan yağları gibi nedenlerle
komplikasyonudur. Bu durumda eğer en
hakkında bilgisi olması gerekir. Özellikle üç
meydana gelen pankreas iltihabı etken
yakın sağlık kuruluşuna başvurulamıyorsa,
acil durum vardır :
olabilir.
ulaşana kadar bol su içilmelidir. Hasta,
şekeri enerjiye dönüştüremediği için yağlar
1. Diyabetik ketoasidoz:
d) Kronik böbrek yetersizliğine bağlı üremi
yakılacak ve yağların aşırı yakılmasına
Özellikle tip 1 diyabette %25 çocuk
tablosu
bağlı, ortaya çıkan son ürün olan keton
hastada ilk belirti olarak ortaya
cisimleri üretilecektir. Bunlar arasında, en
çıkabilmektedir. İnsülin eksikliğinin belirdiği
e) Digoksin zehirlenmesi: Kalp yetmezliği
iyi bilineni asetondur. Bunun çok fazla
tip 2 diyabetli hastalarda da görülebilen bir
nedeniyle Digoksin kullanan hastalarda
üretilmesi, vücudun asit-baz dengesini,
tablodur.
dozun fazla gelmesi ketoasidoz komasını
asit yönüne kaydırarak komaya neden olur.
tetikleyebilir.
Sebepler:
a) İnsülin dozunun azaltılması veya
Her hastanın evinde idrarda aseton ve
f) Bilinmeyen nedenler
kesilmesi: Hastanın bilerek ya da
şeker ölçüm çubukları bulunmalıdır.
İdrarda şeker ve aseton ölçümü çok pratik
yanlışlıkla insülini kesmesi, kalem ve
Belirtiler:
ve yararlı bir yöntemdir. Bu belirtileri
enjektördeki bozukluklar
Çok su içme, çok idrara çıkma,
kendinde hisseden hasta idrarında şeker
güçsüzlük, kas ağrısı, bulantı, kusma,
ve aseton pozitifliği saptandığında, en kısa
b) Enfeksiyon: Solunum yolu
iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, şuur
zamanda bir hastaneye başvurmalıdır. 300
enfeksiyonları, ishaller, idrar yolu
bulanıklığı bulunabilir.
mg'ın üzerinde şeker bulunup, idrarında da
enfeksiyonları, diğer
aseton varsa ulaşması zaman alacaksa
17
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 18
bol su içip 4 - 10 ünite kadar kristalize
Belirtiler:
insülin ( Actrapid, Humulin R, Humalog
Terleme, titreme, sinirlilik, çarpıntı,
veya Novo Rapid) yapılmalıdır.
bayılacak gibi olma, açlık hissi, kesiklik,
huzursuzluk, daha ileri dönemde ise görme
bozuklukları, dalgınlık, koma ve nöbet
2. Hiperozmolar Nonketotik Koma:
geçirme görülebilir.
Diyabetik ketoasidozdan daha az sıklıkta
karşılaşılır. Şeker düzeyi 500 mg/dlt'nin
Nedenler:
üstüne çıkar, idrarda aseton (keton) pek
a) İlaçlar: İnsülin, sülfonilüre grubu
bulunmaz. Daha ileri yaşlardaki
antidiabetik ilaçların dozlarının fazla
diyabetiklerde görülür. Tam bir insülin
gelmesi, hastanın ara öğünlerini ihmal
eksikliği yoktur. Sıvı ve elektrolit kaybı daha
etmesi, alkol, seyrek olarak diğer ilaçlar..
belirgindir. Hastaların böbrek fonksiyonları
b) Pankreasın bazı iyi ve kötü huylu
çok iyi değildir.
tümörleri
c) Ağır karaciğer hastalıkları
Sebepler:
d) Ağır böbrek yetersizliği
a) Enfeksiyonlar
e) Diğer
b) Akut pankreatit
c) Pankreas kanseri
Ağızdan gıda alabilen hastalarda şeker
d) Kusma ile birlikte üremi
verilmelidir. Elde hazır bulunuyorsa tip 1
e) Endokrinolojik (hormonal) hastalıklar
diyabetli ve insülin kullanan tip 2
f) İlaçlar
diyabetlilere glukagon (glukogen) ampul IM
g) Sıcak çarpması
yapılabilir. Bunlara yanıt yoksa, hastaya
h) Yanıklar
acilen hastaneye götürülüp %20-30 Dextroz
taktırılmalıdır.
Hasta sıklıkla nörolojik bir hastalığa sahip
olduğu düşünülüp yanlışlıkla Nöroloji
kliniğine sevk edilebilir. Çünkü belirtiler daha
çok şuurda kapanma, ajitasyon vs. gibidir.
Sıvı - elektrolit tedavisi önceliklidir. En yakın
sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Her hastanın evinde idrarda aseton ve
şeker ölçüm çubukları bulunmalıdır.
İdrarda şeker ve aseton ölçümü çok
pratik ve yararlı bir yöntemdir. Bu
belirtileri kendinde hisseden hasta
idrarında şeker ve aseton pozitifliği
saptandığında, en kısa zamanda bir
hastaneye başvurmalıdır.
3. Hipoglisemi Koması:
Kan şeker düzeyinin 50 mg/dl'nin altına
inmesiyle gelişir. Bundan daha yüksek şeker
düzeylerinde de belirti hisseden hastalar,
hiç de nadir değildir. Ancak bu değerin
üzerindeki hipoglisemilerde ciddi bir
merkezi sinir sistemi hasarı beklenmez.
18
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 19
NÖROLOJİ
! !
"!
EMg NEDİR? EMg İNCELEMSİ
ÖNCESİNDE NELERE DİKKAT
EDİLMELİDİR?.
Elektronöromiyografi (ENMG) veya daha yerleşmiş adı ile
Elektromiyografi (EMG), elektro (elektriksel), nöro (sinir), miyo
(kas) ve grafi (yazı) sözcüklerinden oluşan bileşik bir sözcük
olup sinirler ve kasların elektriksel sinyallerinin yazdırılması
anlamını taşır. EMG çevresel sinirleri etkileyen hastalıklarda tanı
koymak, tanıyı doğrulamak, çevresel sinirlerde ortaya çıkan
işlev bozukluklarını ya da yapısal hasarların şiddetini belirlemek,
hastalık sürecini izlemek ve uygulanan tedavinin etkisini
değerlendirmek için başvurulan bir inceleme yöntemidir. Bir EMG
incelemesinde hastaya farklı testler uygulanabilir. En çok
uygulanan testler “sinir ileti çalışmaları” ve “iğne
elektromiyografisi” testleridir.
EMG Hangi durumlarda yapılır?
Polinöropatiler:
Diabet, B12 eksikliği veya böbrek yetmezliği gibi periferik sinirlerde yaygın
hasara neden olan hastalıklar.
Fokal nöropatiler:
Tuzak nöropatiler (ör. Karpal, Kubital ,
Tarsal Tünel sendomları) başta olmak
üzere genellikle tek sinirde hasara neden
olan hastalıklar.
Motor Nöron Hastalıkları:
Çocuk felci veya ALS gibi omurilikteki
motor sinir hücrelerinde hasara neden
olan hastalıklar.
Nöromüsküler hastalıklar
Myastenia Gravis gibi sinir-kas iletisini
bozan hastalıklar.
EMG incelemesi öncesinde nelere dikkat etmelisiniz?
• EMG incelemesi uzun zaman gerekti-
Radikülopatiler:
Bel veya boyun fıtığı gibi omurilikten çıkan
sinir köklerinin hasarına sebep olan hastalıklar.
ren hassas bir inceleme olduğundan acil
Miyopatiler:
Kas liflerinde hasara neden olan hastalıklar.
randevu verilerek yapılır. EMG incele-
19
durumlar dışında genellikle hasta ve
hekim için uygun zaman belirlenir ve
mesi genellikle yarım saat ile 1 saat ara-
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 20
sında zaman alan bir işlemdir. Ancak ince-
incelemeleri ve önceki EMG incelemeleri-
lemenin planlanandan daha fazla işlem ge-
nin sonuçlarını) yanınızda getiriniz.
rektirmesi, hastanın hareket kısıtlılığı ya da
kooperasyon eksikliği gibi nedenlerle nöro-
• Hepatit, AIDS gibi kan yolu ile bulaşan
fizyolog incelemeyi planladığı süreden
bir hastalığınız varsa ya da taşıyıcı iseniz,
daha uzun sürede sonuçlandırabilir. Böy-
size EMG incelemesini yapacak nörofizyo-
lesi durumlarda sizden önceki hastanın iş-
loğa inceleme öncesinde durumunuzu bil-
lemleri beklenenden daha uzun zaman
diriniz.
alabileceği için size verilen randevu saatinden yaklaşık yarım saat kadar daha uzun
• Kullanmakta olduğunuz ilaçları yanınızda
süre beklemeniz gerekebilir. Yapılacak in-
getirin ya da isimlerini bir kağıda not alınız.
celemenin 1 ila 1.5 saat sürebileceğini dikkate alıp, EMG laboratuarında yaklaşık 1.5
• Pace maker (kalp pili) taşıyorsanız ya da
ila 2 saat geçirebileceğinizi planlayarak
kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız, bu du-
gelmeniz yararlı olacaktır.
rumu incelemeyi yapacak olan nörofizyoloğa bildirin. Bu durumlar incelemenin
• İncelemeye kolayca çıkarıp giyebileceği-
yapılmasına engel değildir, ancak hekimin
niz, olabildiğince bol giysilerle gelmeniz
bu konularda bilgi sahibi olması önemlidir.
uygun olur. Yüzük, bilezik, saat gibi takıla-
İnceleme sırasında size küçük elektrik uya-
rın incelemeden önce çıkarılması incele-
rıları verilecektir. Bu uyarılar kesinlikle za-
menin rahat yapılabilmesini sağlayacaktır.
rarsızdır. Ayrıca kaslarınıza tek kullanımlık
steril iğne elektrodlar batırılacaktır. Bu elek-
• Bu incelemeler sırasında vücudunuzun
trodlar tamamen sinyal kaydı amacına yö-
çeşitli bölgelerinde deriniz üzerine yapıştı-
neliktir ve bunlardan ilaç verilmeyecektir.
rılan elektrodlardan çok küçük voltajlı elek-
İğne elektrod batırılan yerlerde inceleme
trik sinyalleri kayıtları yapılacaktır.
sonrasında birkaç saat süren ağrı olabilir.
Yapılacak işlemlerde derinizin elektriksel
Nadir olarak iğne elektrod batırılan yerlerde
iletkenliği önemlidir. Cildinizin üzerinde bu-
küçük ve kısa sürede düzelen cilt altı kana-
lunan kir ve yağ katmanları bu sinyallerin
malar olabilir. EMG ağrı ve nadiren olabilen
iletilmesinde güçlüğe neden olup, ince-
küçük cilt altı kanamaları dışında tümüyle
leme süresinin gereksiz uzamasına yol
zararsız bir inceleme yöntemidir.
açabilir. Bu nedenle bu incelemelerden
önce zamanınız varsa ve durumunuz
• Çocuklarda inceleme sırasında tepki ve
uygun ise banyo yapmanız ve banyodan
kooperasyon eksikliği olabilir. Bu nedenle
sonra cildinizin üzerine krem, losyon gibi
EMG incelemesi bir çocuğa yapılacaksa,
maddeler sürmemeniz uygun olur.
incelemeden önce uygun bir biçimde ço-
• EMG incelemesini yapacak nörofizyolo-
cuğun bilgilendirilmesi, korkusunun azaltıl-
ğun incelemeyi planlayabilmesi için duru-
ması için güler yüzlü ve anlayışlı bir tavırla
munuz ile ilgili bilgilere ihtiyacı olacaktır.
olabildiğince güven verilmesi uygun olur.
Bu nedenle doktorunuzun size verdiği EMG
istek formunu ve durumunuzla ilişkili ön-
• Tetkik öncesi aç kalmanız gerekmez.
ceden yapılmış olan incelemelerin raporlarını (radyolojik incelemeler, laboratuar
20
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 21
ÇOCUK SAĞLIĞI
VE HASTALIKLARI
! !
"!
ÇOCUKLARDA
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Bağışıklık sistemi vücudun savunma sistemidir. Öncelikle ağız –burun- deri
yoluyla dışarıdan mikroorganizmaların vücuda girişini engellerken; aynı zamanda vücuda bir şekilde girmiş olan mikroorganizmaların hastalık yapmasını ve diğer organlara ilerlemesini de önlemektedir. Bağışıklık sistemi
dalak, lenf bezleri, akyuvarlar, makrofajlar, yok edici hücreler ve hafıza hücreleri gibi birçok sistemin bir arada çalıştığı karmaşık bir sistemdir.
ÇOCUK SAĞLIĞI HASTALIKLARI
Uzm. Dr. Merve Başkan
Bağışık sisteminin gelişimi anne karnında
Son yıllarda astım- alerjik otoimmun has-
şıklığını güçlendirir.
başlar. İlk aylarda zayıftır ve zamanla ge-
talıkların ve enfeksiyonların özellikle sos-
Bu bağlamda kreşe giden çocuklar eğer
çirilen enfeksiyonlar ile hafıza fonksiyonu
yoekonomik olarak gelişmiş ülkelerde
evde çok korumacı ve steril ortamda bü-
gelişerek olgunlaşır ve vücudumuzu ko-
daha sık görülmeye başlanması hijyen
yütülmüşler ise doğal olarak kreşin ilk yıl-
rumaya başlar. Annenin gebelikteki bes-
hipotezi ile açıklanmaktadır. Hijyen Hipo-
larında birçok mikroorganizma ile
lenmesi, stresi, gebelikte geçirilen
tezine göre ortam sterilliği arttıkça bağı-
karşılaştıkları için sık enfeksiyon geçire-
enfeksiyonlar ile bağışık sistemi oluş-
şıklık sistemi kendine doğru çalışır ve
ceklerdir. Bu enfeksiyonların %80 viral
maya başlar. Bebek doğduktan sonra da
kendine zarar vermeye başlar. Bazı oto-
enfeksiyonlardır ve bu durumlarda gerek-
çocuğun beslenmesi, yaşadığı ortamın
immun hastalıkların temelinde bu yat-
siz antibiyotik kullanımı ile çocuğun cilt-
fiziksel durumu, çocukluk döneminde ge-
maktadır. Öz çamaşır suyu gibi
barsak ve boğaz florası bozularak bakteri
çirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar ve
maddelerle evin sık sık temizlenmesi ço-
direnci artar ve çocukta alerji- astım –
aşılar ile bağışıklık sistemini etkileyen
cuğun bağışıklık sisteminin gelişmesini
atopi riski artar. Yapılan en büyük hata
faktörlerdir.
engeller. Çocuk ne kadar çok yaşadığı
çocukların sık geçirdikleri ÜSYE ötürü ço-
Aynı ortamda aynı ailede yaşayan ikiz-
çevreyle ilişkide ise, yaşıtları ile oynuyor,
cuğu kreşten alarak kişisel gelişimine
lerde bile bağışıklık sistemi farklılıklar
toprakla oynuyor ise o kadar bağışıklık
engel olmaktır. Unutulmamalıdır ki eninde
gösterebilmektedir. Fazla korumacı ailele-
sistemi güçlenir. Ailenin tek çocuğu olup
sonunda çocuk okula başlayınca yine
rin çocuklarında bağışıklık sistemi yete-
steril çevrede yaşayan çocuklarda bağı-
aynı mikroorganizmaları içeren toplumsal
rince gelişemediği için daha sık ve daha
şıklık sistemini gelişemez ve bunun so-
floraya girecek ve yine bu enfeksiyonları
ağır enfeksiyonlar geçirme riskleri vardır.
nucunda çocuk sık sık hasta olurlar. Çok
ilk yıllarında geçirecektir. Çocuk bu flo-
Bir çocuğun her yıl aşağı yukarı 7-10
kardeşli kalabalık evlerde büyüyen ço-
rayla ne kadar erken karşılaşırsa o kadar
kez ÜSYE geçirmesi son derece normal
cuklar ise daha güçlü bağışıklık sistemine
güçlü bağışıklık sistemi olur.
ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir du-
sahiptirler. Toplumsal bir flora vardır ve
Beslenme bağışıklık sistemini en çok et-
rumdur.
çocuk bu flora ile iç içe yaşayarak bağı-
kileyen çevresel faktörlerden biridir. Bağı-
21
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 22
şıklık sisteminde en önemli besin kaynağı
birlikte pişirilerek tüketilmeleri önerilir.
lendirmede etkili bir meyvelerdir. Elma
tabi ki anne sütüdür. Anne sütü içeriğin-
Balık içerdiği omega 3 yağları ile bağışık-
hem çiğ hem de zencefil ve zerdeçal ile
deki immunglobulin ler ve koruyucu diğer
lığı destekler haftada en az 1 öğün balık
haşlanarak kullanılabilir.
faktörleri bebeğe direk olarak geçmekte
tüketimi çok önemlidir.
Mayalı ürünler yoğurt- kefir vb içerdikleri
ve bireyin ömür boyu onu koruyacak
Meyvelere geçersek: öz turunçgiller por-
probiyotikler ve prebiyotikler ile bağışıklık
olan bağışıklığının ilk temellerini atmakta-
takal –mandalina ve limon tüketilmelidir.
sistemimizi güçlendirirler. Yoğurt- ayran-
dır.
Kışın çocuklarımıza hazırlayacağımız li-
kefir gibi besinlerde bulunan probiyotik
Çocukların yaşlarına uygun kaloriyi sağ-
monata hem çok sevecekleri bir içecek
ve prebiyotikler açısından mutlaka tüketil-
layan 5-6 öğünden oluşan dengeli bes-
yerine geçecek hem de C vitamini içeriği
mesi gereken gıdalar içindedir.
lenme bağışıklık sistemini olumlu yönde
ile çocuklarımızı enfeksiyonlara karşı ko-
Unutulmamalıdır ki; çocukların piyasada
etkiler. Beslenme yetersizliği kadar
obezite de kan yağları arttığı için
bağışıklık sistemi negatif olarak etkileyen bir faktördür.
Sebze ve meyveler içerdikleri vitaminler yoluyla özellikle de D ve C vitaminleri
ile bağışıklığımızı güçlendiren
besinlerden biridir. Sebzelerden
brokoli- lahana-kereviz-pazı-turp-ıs-
Çocuk ne kadar çok yaşadığı çevreyle
ilişkide ise, yaşıtları ile oynuyor,
toprakla oynuyor ise o kadar bağışıklık sistemi güçlenir. Ailenin tek
çocuğu olup steril çevrede yaşayan çocuklarda bağışıklık sistemini
gelişemez ve bunun sonucunda
çocuk sık sık hasta olurlar.
panak gibi yeşil yapraklı sebzeler özellikle kış aylarında mutlaka tüketilmesi
gereken bağışıklığı güçlendiren sebzeler-
ruyacaktır. Günde en az 1 portakal ya da
bulunan vitamin ve bağışıklık sistemi
dir. Çiğ ya da özellikle soğan ve sarımsa-
2 mandalina tüketilmesini çocuğa günlük
güçlendirici ürünleri almak yerine sağlıklı
ğın da bağışıklığı güçlendirici ve
ihtiyacı olan C vitaminini sağlar.
ve dengeli beslenerek bu vitaminleri
antimikrobiyal etkileri olduğu için bunlarla
Elma ve kivi de kışın bağışıklığımı güç-
doğal yoldan almaları en güzel yoldur.
22
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 23
GÖĞÜS
HASTALIKLARI
! !
"!
KOAH ÖLüME NEDEN
OLAN HASTALIKLAR
ARASINDA 5. SIRADA!
Göğüs Hastalıkları
Uzm. Dr. Hakan Solak
Dünyada her yıl ortalama 3 milyona yakın insan KOAH [Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) nedeniyle ölmektedir. Ölüme neden olan hastalıklar sıralamasında KOAH, şu an 5. sırada olmasına rağmen 2030 yılında 3. ölüm nedeni olması öngörülmektedir. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Göğüs
Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Solak KOAH hakkında bilinmesi gereken en önemli bilgileri veriyor.
KOAH NEDİR?
KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Solak, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının [KOAH]; tam olarak
geri dönüşümlü olmayan ve genellikle ilerleyici
olan hava yolu tıkanıklığı ile karakterize, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu
belirtiyor ve şu bilgileri veriyor; “Uzun süre
solunum yolu ile alınan sigara dumanı ve zararlı gazlara karşı akciğerlerde oluşan iltihabi
yanıtla ilişkilidir. Yıllar geçtikçe bronşların ve
hava keseciklerinin yapısı bozulmaya başlar,
bunun sonucunda da bronşların hastalanmasıyla TIKAYICI BRONŞİT, hava keseciklerinin
harabiyeti ve parçalanmasıyla AMFİZEM ortaya çıkar.”
KOAH GELİŞİMİNDE EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
En önemli risk faktörünün sigara içilmesi olduğunu belirten Dr. Hakan Solak, sigara içen
her 4–5 kişiden birinde
KOAH ortaya çıktığını,
ülkemizde en az 5
milyon KOAH hastası olduğunun tahmin edildiğini ve hastaların önemli bir kısmının hastalıklarının farkında olmadıklarını sözlerine
ekliyor. Dr. Hakan Solak ; “ Kişiler şikâyetleri
çok rahatsız edici olmadıkça doktora gitmemektedir. Oysa ki KOAH, ilerleyici bir hastalıktır ve sigarayı bıraktıktan sonra bile hasarların
tamamen ortadan kaybolması çok zordur.
Ancak sigaranın bırakılması ile hastalığın ilerlemesi yavaşlar, sigara bırakılmaz ise hastalık
hızla ilerlemektedir.”
KOAH’IN BELRTİLERİ NELERDİR?
Başlangıçta öksürük ve balgam çıkarma önceleri sadece sabah görülür, az miktardadır ve
sigara içmenin doğal bir sonucu olarak kabul
edildiğinden genellikle önemsenmez. Aslında
öksürük ve az miktarda balgam çıkarma KOAH’ın erken habercisi olabilir. Sigara içmeye
devam edilirse, hastalık ilerler, öksürük şiddetlenir ve balgam miktarı artar. Nefes darlığı
hastalığın erken dönemlerinde hızlı yürümede
ve merdiven çıkarken ortaya çıkarken, hastalığın ilerlemesiyle istirahat de dahi nefes darlığı
ortaya çıkar.
Sigara içen kişilerde bu şikâyetler ortaya çıktığında hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gereklidir. Çünkü erken teşhis ve
sigaranın bırakılması ile bu ilerleyici ve akciğerleri harap eden hastalıktan kurtulmak
mümkün olabilir. Bu dikkate alınmaz ise ilerleyen dönemlerde kandaki oksijen miktarının
azalmasına bağlı olarak başka önemli rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlıklar;
• Aşırı terleme
• Dilde, dudaklarda ve parmak uçlarında morarma
• Şiddetli baş ağrıları
• Geceleri uykusuzluk ve gündüz uyuklama
23
• Unutkanlık, dikkatsizlik, aşırı sinirlilik
• Cinsel güçte azalma
• Hazımsızlık, karında şişkinlik ve kabızlık
• Eller ve ayaklarda uyuşma, yanma hissi,
ellerde titreme
Hastalığın daha da ilerlemesi ile kalp yetmezliği gelişir ve ayaklarda ödem (su toplanması)
başlar. Kalp yetmezliği gelişen hastalarda
nefes darlığı çok şiddetlenir ve hastalar günlük
ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelirler. Bu aşamadaki hastalar genellikle sürekli oksijen makinesi kullanma ihtiyacı hissederler.
KOAH NASIL TEŞHİS VE TEDAVİ EDİLİR?
Sıklıkla 40 yaş üstü erişkinlerde nefes darlığı,
öksürük ve balgam şikâyetleri olanlarda ve
uzun süreli sigara içimi, tozlu, dumanlı işyerlerinde çalışma öyküsü bulunanlarda KOAH’tan
şüphe edilmelidir. Teşhis için SOLUNUM
FONKSİYON TESTLERİ kullanılarak hava
akımı kısıtlılığının varlığı saptanmalıdır.
Tedavinin başarılı olması için;
1. SİGARANIN BIRAKILMASI
2. Kirli havalı ortamlardan kaçınılması,
3. Düzenli ilaç kullanılması gerekir.
Tedavinin temelini sigaranın bırakılması oluşturmaktadır. İlaçlar bronşları genişletip nefes
darlığını azaltır ve uzun süreli kullanımda akciğerdeki hasarları önlerler. Sigarayı bırakmayan
kişilerde ilaçların fazla bir yararı olmamaktadır.
Sigara içmeye devam edenlerde, hastalığa
bağlı belirtiler her geçen yıl bir önceki yıldan
daha da kötüye giderek, yaşam konforunu
bozar ve hayatı ciddi olarak tehdit eder bir hal
alır.
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 24
KADIKÖYŞİFA
9.KADIN
SAĞLIĞI PANELİ
gERÇEKLEŞTİRİLDİ
Geleneksel olarak her yıl düzenlenen KadıköyŞifa Geleneksel
Kadın Sağlığı Paneli'nin bu yılki ana başlığı İlk Üç Ay Obsterik
Ultrasonografi ve Prenatal Tanıda Güncel Yaklaşımlardı.
İstanbul Fenerbahçe, Faruk Ilgaz Tesisleri'nde, 16 Kasım 2012
tarihinde, gerçekleştirilen 9. KadıköyŞifa Kadın Sağlığı Paneli'nde, birbirinden değerli katılımcılar, Gebelikte Enfeksiyon Taramaları, Çoğul Gebelik – Prenatal Tanı, Çoğul Gebeliklere Özgü
Anomaliler başta olmak üzere, İlk Üç Ay Obsterik Ultrasonografi ve Prenatal Tanıda Güncel Yaklaşımlar konusunda yeni
gelişmeleri ele alıp fikir alışverişinde bulundular.
Her yıl olduğu gibi yoğun bir katılımla gerçekleşen panele, devlet
hastanelerinden ve özel hastanelerden kadın sağlığı alanında çok
sayıda sağlık profesyoneli katıldı.
24
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 25
! !
"!
KadıköyŞifa Sağlık grubu Bakü’de
Oksigen Klinik ile Know How anlaşması
yaptı.
35 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesini Bakü’ye taşıyan
KadıköyŞifa Sağlık Grubu, Oksigen Göz Cerrahi
Merkezi ve Medikal Estetik bölümleri
hizmetlerinin standartlarının belirlenmesi
KLİNİK XƏSTƏXANASI
,sunulması, hizmet kalitesinin arttırılması
yönünde bilgi birikimini Azerbaycan halkı ile paylaşıyor.
15 Aralık 2012 tarihinde, Oksigen Klinik Hastanesi ‘nin Göz Cerrahi Merkezi ve Medikal Estetik bölümlerinin açılışı Bakü Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. KadıköyŞifa Sağlık Grubu ve Oksigen Klinik Yönetimleri ile
hekimlerin hazır bulunduğu açılışta, verilecek hizmetler ile ilgili bilgiler verildi.
Know How anlaşması kapsamında, Göz Cerrahi Merkezi’nde, genel göz
sorunlarının tanı ve tedavilerinin yanı sıra, kapsamlı göz testleri,
katarakt,glokom, şaşılık, kornea ve retina problemlerinin tanı ve cerrahi tedavileri ile, excimer laser (lasik) ve oküloplastik cerrahi gibi uygulamalar,
ileri teknolojik donanımlar eşliğinde verilen eğitimler ve kurulan uzman
hekim ekibi ile ortak yapılan değerlendirmeler ışığında gerçekleştiriliyor.
Cilt uygulamaları; (ben, çil, güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, hormonal lekeMedikal Estetik Merkezi’nde ise, kişilerin yüz, vücut, saç sağlığına ve gü-
ler, akne, geniş gözenek, yağlı, kuru cilt, yüz gençleştirme, kırışıklık, yüzde
zelliğine yönelik sorunların kişiye özel sunulması, ileri teknolojik olanakla-
sarkma, gözaltı torbaları ve morlukları, migren ve terleme tedavileri, dövme
rın kullanımı, uzman hekimlerden oluşturulmuş ekibin Medikal Estetik
silme, cilde özel cilt bakımları ve maskeler), Vücut uygulamaları; (selülit,
alanındaki güncel yaklaşımlar konusunda bilgi donanımının sağlanması ve
sarkma, çatlak, lokal yağlanma ve zayıflama tedavileri ) Lazer uygulama-
uygun çözümler sunulması için eğitimler planlanması yapılan anlaşma
ları; (Fraksiyonel karbondioksit
kapsamında yer alıyor.
lazer, Karbonpeeling (spektra),
Merkezde gerçekleştirilen başlıca medikal estetik tedavi ve uygulamalar ;
Diode lazer ile epilasyon, Alexandrate lazer ile epilasyon, lazerle
cilt gençleştirme) Saç uygulamaları ve saç ekimi ; (Saç dökülmesinde mezoterapi & PRP ve saç
ekimi ) Diğer işlemler ; Botox,
Dolgu, Işık dolgusu, Mezolifting,
Göz çevresi mezoterapisi, PRP,
Karbon peeling, Altın iğne ve Radyofrekans, Gençlik aşısı, AWT,
CRYOLİPOLİZ, Mezoterapi, Lipoliz.
25
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 26
Göz Cerrahi Merkezi ve Medikal Estetik bölümlerinin açılışı için Türkiye’den gelen ekibin içerisinde
manken, oyuncu Tuba Altıntop da
vardı. Bu vesileyle bir araya geldiğimiz Tuba Hanım’la sağlıklı yaşam
üzerine kısa bir söyleşi yaptık.
Keyifle okumanız dileğiyle..
1. Önce mankenlik ardından şarkıcılık şimdi de oyunculuğa
4. Düzenli Check-up yaptırıyor musunuz? Sağlığınızı koru-
adım attınız. On parmağınızda, on marifet var. Bundan
mak için ne gibi önlemler alırsınız?
sonra kariyerinizi hangi alanda sürdürmek istiyorsunuz?
Düzenli check-up yaptırırım. Kadınların menopoz ve göğüs
Gelecek için ne gibi planlarınız var?
kanseri, rahim kanseri gibi konuları doktorlarıma danışır ve
Öncelikle teşekkürler,KadıköyŞifa gibi büyük bir aileyle be-
testlerimi yaptırırım. Sağlık geniş kapsamlı bir durum.Spor
raber çalıştığımız ve sağlıkla alakalı her türlü sorunda bir-
sonrası ya da gün içerisinde saunada biraz vakit geçirip
likte çözüm yolları ürettiğimiz için. Evet çalışmalarım
toksinleri elimden geldiği kadar bu şekilde atmaya çalışı-
sunuculuk, oyunculuk ve sanatçılık dallarında devam edi-
rım. Ara mevsimleri sevmem sadece; üşütüp hasta olma
yor. Şubat ayında siz sevenlerimle buluşacağım bir maxi
ya da alerjik olarak bazı istemediğim durumlar yaratabili-
single projem var. Bir yandan stüdyo ve sahne çalışmala-
yor. Geçişli havalarda daha fazla dikkat ederim kendime.
rım da devam ediyor.
5. Pek çok kadın size gıpta ile bakıyor. Hayranlarınıza gü2. İki çocuk annesi olarak son derece formda görünüyorsu-
zelliklerini korumaları ve sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri için
nuz. Formunuzu korumayı nasıl başarıyorsunuz?
neler tavsiye ediyorsunuz?
Spor şart tabi ki ancak yoğun tempoda çalışan biri olarak
Stressiz bir hayat !! Olması ya da başarabilmek ne kadar
spora ayıracağım vakit darlığından yürümeyi tercih edenler-
gerçek veya olası diye düşünebilirsiniz. Ancak her şey be-
denim.
yinde bitiyor. Tabi ki bu fikirlerim hayatımda yaşadığım bir
çok anektodlarla birleşti. Yaşanmışlıklar da diyebiliriz. So-
3. Çok yorucu bir mesleğiniz var. Bir yandan stres, öte yan-
runları pek fazla kafama takmam. Sorunları çözerim tabi ki
dan çok fazla efor sarf etmeniz gerekiyor. Sağlıklı kalabil-
ama hemen o saniyede çözülecek gibi değilse zamana ya-
mek için beslenmenizde nelere dikkat ediyorsunuz?
yarım ve sonunda o işi çözerim. Ancak sağlığım her şey-
Zararlı içecek ve yiyeceklerden kaçınırım. Örneğin kola ve
den önemli olduğu için dikkat ederim bedenimi ve ruh
fazla katı yağdan. Bol meyve, sebze ve su tüketirim. Yoğurt
sağlığımı bozmamaya. Kremlerimi kullanırım ve vitaminle-
ve ayran elimin altındadır. Uyku düzenim bozulduğunda bir
rimi ihmal etmem.
bardak ılık süt uykumu getirir örneğin. Tükettiğim şeylerin
ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına dikkat ederim.
Yemeklerimi yavaş yerim.
26
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 27
! !
"!
kitap
Yedinci Gün
YEDİCİ GÜN
Yazar : İhsan Oktay Anar
Sayfa Sayısı : 240
Yayın Evi : İletişim
Dili : Türkçe
Çizgilerin kürelere, zamanın
sonsuzluğa, sonsuzlukların
da hayâllere dönüştüğü bir
hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü,
zaafların asîlleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık
tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf
ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez
daha bilinebilir olacak.
İhsan Oktay Anar, bu yeni düşüyle sizleri bir kez daha şaşırtacak. Çizgilerde değil
kürelerde gezinecek, bilinen
zamanların bilinmeyen anlarına yolculuk edeceksiniz. Alışık olmadığınız bu dünyanın
kapısından girdiğinizde âşinalık hissedecek, sadeliğin ihtişâmına teslim olmanın
rahatlığıyla kendinizi akışta
yolculuk ederken bulacaksınız.
Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı
Düş Hırkası
DÜŞ HIRKASI
Yazar : Filiz Özdem
Sayfa Sayısı : 132
Yayın Evi : YKY
CUMHURİYET’İN İLK YÜZYILI
Yazar : İsmail Küçükkaya
Sayfa Sayısı : 336
Yayın Evi : Timaş Basım
Dili : Türkçe
Filiz Özdem’in Korku Benim
Sahibim’den sonraki romanı
Düş Hırkası aklın öteki yüzüne
düşüşü anlatıyor. Bir geçitten
geçen onlarca insanın, geçidin
ortasında du¨kkân camekânlarıyla birkaç eski binanın çevrelediği avlunun, birbirinin
yanından geçerken farkında
olmadan birbirine değen hayatların kitabı...
Bir tabağa doldurulmuş bir
avuç cam bilyenin birine dokunmak nasıl hepsini
döndu¨ru¨r, her dokunuşta
bu¨tu¨n renkler nasıl yeniden
değişirse, ustaca bir araya getirilen kişilerin her birinin romana katılışıyla bütün metin
de farklı bir renge bürünüyor.
“Onun arkasında, suyun üstünde, bilincinin dışında kalan
zaman, her biri yıllarca süren
yirmi adım uzunluğundaki yolculuğunun zamanından koptu.
(...)
Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı, İlber
Ortaylı'nın kaleminden
1923'ten günümüze, günümüzden 2023'e uzanan, bir geçmiş
ve gelecek muhasebesi...
İsmail Küçükkaya sordu, İlber
Ortaylı tüm içtenliğiyle cevapladı ve ortaya Türkiye'nin geçmiş ve geleceğiyle ilgilenen her
okurun mutlak okuması gereken bir başucu kitabı ortaya
çıktı...
CUMHURİYET'İN İLK YÜZYILI'na yeni devletimizin yapı taşlarının döşendiği Osmanlı
İmparatorluğu'nun modernleşme döneminden başladık.
Atatürk ve silah arkadaşlarının
yetiştiği II. Abdülhamid'in modernlik arayışı içinde geçen yıllarını, ama aynı zamanda
istibdad günlerini ve buna karşı
isyan edip hürriyet arayan
genç Osmanlı subaylarının maceraları hayatları...
Millî Mücadele dönemini, özgürlük havasının egemen olduğu Cumhuriyet'in ilk iki yılını
ve tek partili zorlu zamanları,
ardından gelen çok partili siyasal yaşamın başladığı 1950'li
yılları...
27
Yediklerinizin İçinde
Ne Var?
YEDİKLERİNİZİN İÇİNDE NE VAR?
Corci Zeydan, hazırlayan: Muhammed Harb, çeviren: Mustafa Özcan, Ark Kitapları,
seyahat, 224 sayfa
Beslenme, şefkatli anne ellerinden market raflarını 'süsleyen'
sentetik gıdaların insafına terk
edildiğinden beri sağlığımız da
bozuldu. Gıda sektörü son derece rasyonel: Daha çok kazanmak için ne gerekiyorsa
yapıyor. Yiyeceklerin tabiî hallerine tahammül edemiyorlar!
Çünkü bizim için sağlık demek
olan bu tabiîlik onlar nezdinde
'para' etmiyor. Büyük üreticiler
ve onların emrindeki mühendisler, gıdaların raf ömrünü mümkün olduğunca uzatmak,
rengini cazip kılmak, tadını değiştirmek, hacmini artırmak
için gece gündüz çalışıyorlar.
Bu 'yapay' değişimi sağlamak
için de 'katkı maddeleri' kullanıyorlar. Ama 'küçük' bir sorun
var: Bu katkı maddeleri hem
sağlığımızı, hem de insanlığın
geleceğini çok ciddi şekilde
tehdit ediyor.
İçerikler Radikal Kitap’tan alınmıştır.
http://www.kitap.radikal.com.tr
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 28
sinema
Hobbit:
Beklenmedik Yolculuk
Tolkien'in, Yüzüklerin Efendisi
üçlemesinin öncül kitabı olarak da
görülen Hobbit'ten, üçlemenin
yönetmeni Peter Jackson tarafından
sinemaya uyarlanan iki filmlik Hobbit
macerasının ilk bölümü olan Hobbit:
Beklenmedik Yolculuk/The Hobbit: An
Unexpected Journey ile bu sefer Bilbo
Baggins'in gençliğine gidiyoruz.
Bilbo huzurlu Hobbit toprakları olan The
Shire'da yaşarken bir gün büyücü
Gandalf aniden ortaya çıkar ve baş
kahramanımız Bilbo kendisini efsanevi
savaşçı Thorin tarafından yönetilen 13
cücelik maceracı bir grupta buluverir.
Ejder Smaug’dan Erebor’un kayıp Cüce
Krallığı’nı geri almak için çıktıkları bu
yolculukta Goblinler, Orklar, öldürücü
Warglar, Dev Örümcekler, Şekil
Değiştirenler ve Büyücülerle dolu
yollardan geçeceklerdir...
Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden
tanıdığımız Ian McKellen, Cate Blanchett,
Ian Holm, Christopher Lee, Hugo
Weaving, Elijah Wood, Orlando Bloom ve
Andy Serkis'i yeniden seyredeceğimiz
filmde Richard Armitage, John Bell, Luke
Evans, Ryan Gage, Evangeline Lilly, Bret
McKenzie, Graham McTavish, Mike
Mizrahi, Jeffrey Thomas ve Aidan Turner
gibi kalabalık bir oyuncu kadrosu da eşlik
ediyor. Filmin senaryosunda ise
yönetmen Peter Jackson'ın yanı sıra
Fran Walsh, Philippa Boyens ve
Guillermo del Toro'nun imzası var.
CM101MMXI Fundamentals
Yakın zamanda daha ziyade yazdığı ve
yönettiği filmlerle öne çıkan Cem
Yılmaz'ın 2010 yılında gerçekleştirdiği
stand-up şov gösterilerinin
derlemesinden oluşan film, ünlü
oyuncunun bu sefer komedyenlik yönünü
olduğu gibi beyazperdeye taşıyan bir
yapım. "CM101MMXI Fundamentals"
adıyla sergilenen gösterilerle aynı adı
taşıyan filmin Ocak 2013'te sinemalarda
olması planlanıyor.
Hansel ve Gretel:
Cadı Avcıları
Lincoln
Film, Amerika Birleşik Devletleri'nin 16.
Başkanı olan ve kuzey eyaletlerinde
1861-1865 yılları arasında yaşanan iç
savaşa öncülük eden Lincoln'un son
dönemlerine ışık tutuyor. İç Savaş'ın
hararetli günleri geride kalınca, Abraham
Lincoln ile kabinesi arasında fikir
ayrılıkları da su yüzüne çıkacaktır. En
ciddi görüş ayrılığı ise kölelik konusunda
yaşanacaktır...
Senaryosunu Pulitzer Ödüllü tarihçi Doris
Kearns Goodwin'in çok satan kitabından
ödüllü senarist Tony Kushner'in (Münih
(Munich)) uyarladığı yapımın baş rolünde
Daniel Day-Lewis yer alırken, yönetmen
koltuğundaysa Steven Spielberg
oturuyor. Filmin adı gelecek Oscar
sezonu için şimdiden kulislerde
dolaşıyor.
Onlar klasik bir çocuk masalının baş
kahramanı olan Hansel ve Gretel kardeşler.
Ormanda yollarını kaybettikten sonra şeker
ve çikolata kaplı cadının evinde tuzağa
düşen kardeşler, akşam yemeği olmaktan
son anda kurtulurlar ve işbirliği yaparak
cadıyı kendi tuzağına düşürürler. Bu ilk
avlarından sonra hiç ayrılmadan beraber
yola devam eden Hansel ve Gretel, gittikleri
her kasabada, her orman derinliğinde
acımasız cadıları avlamakta ustalaşırlar.
Norveçli sinemacı Tommy Wirkola'nın
yönetmenliğinde hayata geçirilen filmde
Hansel ve Gretel kardeşleri ise Jeremy
Renner ve Gemma Arterton canlandırıyor.
Klasik masalın elden geçirilmiş senaryosu
ise yönetmen Wirloka ile Dante Harper'a ait.
28
Celal ile Ceren
Başrollerini ünlü komedyen Şahan
Gökbakar ve Ezgi Mola'nın paylaştığı
Celal ile Ceren, Recep İvedik serisinde
beraber çalışan yönetmen Togan
Gökbakar ve Şahan Gökbakar
Kardeşler'in yeni komedi projeleri.Filmin
vizyon tarihi 18 Ocak 2013
İçerikler http://www.beyazperde.com sitesinden alınmıştır.
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 29
! !
"!
insan
kaynakları
bizden haberler
Atananlar
BOWLING TURNUVASI
Bu yıl 8.sini düzenlediğimiz turnuvamız yine çok çekişmeli geçti. 25 grupta 105 kişinin katılımı ile gerçekleşen turnuvada renkli görüntüler vardı.
Efsane Grubu (Anıl Doruk,Erhan Palamutçu, Hayreddin Sarı, Hüseyin Turan, Şenay Ekizoğlu) 678
puan ile Grup birinciliğini alırken 105 kişi içerisinde
bireysel birinciliği 148 puan ile Dr.Bora Dericioğlu
aldı. Birincilerimize ödülleri Genel Müdür Yardımcımız İlker Üçüncüoğlu tarafından verildi.
KADIKÖYŞİFA SAĞLIK GRUBU
çalışanlarımıza yeni görevlerinde
başarılar diliyoruz.
FUNDA ÇAĞDAŞ
POLİKLİNİK SORUMLUSU KŞH >
HASTA HİZMETLERİ SORUMLUSU AH
SİBEL ŞAYAN
EKİP LİDERİ - KŞH >
POLİKLİNİK SORUMLUSU - KŞH
HÜLYA AKGÜN
HASTA KABUL YETKİLİSİ>AH
POLİKLİNİK SORUMLUSU-AH
SEDA ATAY
HASTA DANIŞMANI>
YATIŞ DANIŞMANI
ZAFER SANCAKTAR
SERVİS ELEMANI >
DEPO ELEMANI
Sifalı Miniklerimiz
FUTBOL TURNUVASI
Çocuklarınızla birlikte sağlıklı ve şifalı bir
ömür dileriz
4.Şifa Cup Futbol Turnuvası kıran
kıran bir mücadeleye ev sahipliği
yaptı. Çok iyi hazırlanan takımlar
finale kalabilmek için oldukça uğraş
Mesut Gündoğdu
Ensar Gündoğdu
verdi. Geçen sene yine Finale kalan
iki takım finalde büyük mücadele
Özlem Tarhan
Bahar Tarhan
FATMA UÇAR SERİN - ELA ZEYNEP SERİN
İLHAN DEMİRCİ-BETÜL DEMİRCİ
ALPER SOYSAL-ALYA MELİS SOYSAL
NADİDE-ORHAN COŞKUN-BATUHAN COŞKUN
etti ve bu senenin galibi Emmisiler
Grubu oldu.
Evlenenler...
FACEBOOK’TA PAYLAŞIM YARIŞMASI SONUÇLANDI.
Facebook’ta en çok paylaşımı yaparak Ipad2 kazanan KadıköyŞifa
Tanıtım Gönüllümüz İşe Alım Sorumlumuz Sevgi Yaylalı ödülünü
Genel Müdürümüz Buket
Pilavcı’dan aldı. 2.En çok paylaşımı yapan KadıköyŞifa Tanıtım Gönüllümüz Laboratuvar
Teknisyeni Sorumlumuz Vedat Turunca’da ayrıca
ödüllendirildi.
29
KADIKÖYŞİFA SAĞLIK GRUBU
çalışanlarımıza bir ömür boyu mutluluklar
diliyoruz.
İBRAHİM KABAKÇI/ÖZLEM GÜLER
DUYGU ÇÖNT
GÜNAY KAYA
GİZEM YAZGAN
SUZAN ERYILMAZ
EBRU DUMAN
DİLEK ÇİÇEK
MELİKE CEREN KIZILOCAK
HİLAL YILDIZ
TURAN DÜZGÜN
BEYTULLAH AÇIKGÖZ
ŞÜKRÜ ÖZCAN
sayi4:BİZİMŞİFA DERGİSİ 24.01.2013 11:18 Page 30
sizden gelenler
S i z d e n Ge le n ler
30

Benzer belgeler

Çene eklemi - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon

Çene eklemi - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kemiklerle ilgili bozukluğu en iyi direkt filmler ve bilgisayarlı tomografi, yumuşak dokularla ve diskle ilgili bozukluğu en iyi Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) gösterir. Tedavi: Uyguladığımız ...

Detaylı