Kosova

Transkript

Kosova
Uzlaþmaya Barzani engeli
Irak Baþbakaný Nuri El Maliki’nin Ankara ziyaretinde, Türkiye ile Irak
arasýnda imzalanmasý planlanan terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý
üzerinde uzlaþma saðlanamadý.Bunun yerine, PKK’nýn Kuzey Irak’taki
varlýðýna son verilmesi niyetini içeren bir mutabakat muhtýrasýna imza
koyuldu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baþkaný Barzani’nin itirazý
nedeniyle imzalanamayan anlaþmadaki pürüzlerin aþýlmasý için Irak
Ýçiþleri Bakaný iki hafta içinde Ankara’ya gelecek.
I
rak Baþbakaný Nuri El Maliki’nin
Ankara ziyaretine terörle mücadele
damgasýný vurdu. Türkiye Baþbakaný Erdoðan ile Irak Baþbakaný
Maliki iki saat baþ baþa görüþtü; heyetler
arasý görüþmeler de planlanandan uzun
sürdü. Ýki liderin 15.45 de yapacaðý
duyurulan ortak açýklama 18.30’a erte-
lendi. Gecikmeyle birlikte kulislere
Türkiye ile Irak arasýnda imzalanmasý
öngörülen terörle mücadele iþbirliði
anlaþmasý üzerinde mutabakat saðlanamadýðý bilgisi sýzdý.
Edinilen bilgiye göre, anlaþmanýn
sonuçlandýrýlamamasýnda bölgesel Kürt
devamý sayfa 14’te
Yönetimi Baþkaný Mesud Barzani’nin
müdahalesi etkili oldu. Barzani’yi ikna
edemeyen Maliki, Cumhurbaþkaný
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Makara dönmeye
baþladý
SAYI: 389
YIL: 9
Perþembe, 9 A ğ ustos 2007
Fiyatý: 0.50
Mehmetçik çeþmesi
Osmanlý mezarlýðýyla
bütünleþti
Kosova Türk Taburu tarafýndan Osmanlý Mezarlýðý’nda
yaptýrýlan Mehmetçik Çeþmesi 1 Aðustos Çarþamba
günü hizmete açýldý. Törenli bir þekilde gerçekleþtirilen
açýlýþa Kosova Türk Taburu askerleri ve çok sayýda davetli katýldý. Törende çeþme etrafýnda fidanlar dikildi.
P
6.
Dokufest-Belgesel ve Kýsametraj Film
Festivalinin resmi açýlýþý 6 Aðustos
Pazartesi akþamý törenli bir þekilde
yapýldý. Paul Taylor’un “We Are Together” (Biz
Beraberiz) filminin gösterimiyle açýldý. 12
Aðustos tarihine kadar sürecek festivalde 4 gösterim noktasýnda 48 ülkeden 104 filmin gösterilecek. Sanatçý Maksut Vezgiþi’nin rejisörlüðünü
yaptýðý ve ad yapmýþ genç aktörler Gresa Pallaska
ile Genc Salihu’nun sunumunu yaptýðý sanatsal
bir programla açýlan törende, Dokufest Festivali
Müdürü Aliriza Arënliu, davetlileri selamladý.
Arënliu, yaðmur nedeniyle açýlýþýn kapalý sinema
salonuna taþýndýðýný, Prizren Belediyesi tarafýndan bu binanýn yýkýlmasý kararlaþtýrýldýðýný hatýrlattý ve sivil toplum kuruluþlarý olarak yýkýlacak
sinemanýn yerinde yeni bir sinema yapýlmasý için
imza kampanyasýný baþlattýklarýný bildirdi.
Dokufest Festivali’ne katkýlarý geçenlere teþekkür
eden Aliriza Arënliu, 6 gün içerisinde 48 ülkeden
104 filmin gösterime gireceðini duyurdu.
Ardýndan Paul Taylor’un “Biz Beraberiz” filmi
Prizren seyircisinin büyük beðenisini topladý.
Güney Afrika’daki kimsesiz çocuklarýn ve AÝDS
hastalarýnýn verdiði yaþam mücadelesinin konu
edildiði film çýkýþýnda, Afrikalý kimsesiz çocuklara para yardýmý toplandý. 6. Dokufest-Belgesel
ve Kýsametrajlý Film Festivali açýlýþýna Prizren
Belediyesi Yürütme Þefi Mybera Mustafa, Çok
Uluslu Güney Tugay Komutaný Tuðgeneral Uður
Tarçýn, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet
Komutaný Kurmay Binbaþý Kerim Acar, AGÝT,
Kosova Polis Teþkilatý ve çok sayýda yerli ve
uluslar arasý kuruluþ temsilcisi katýldý.
d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e
Taner Güçlütürk
rizren’in Osmanlý Mezarlýðý olarak bilinen ve Karabaþ
Baba Türbesinin yer aldýðý mezarlýkta Kosova Türk
Taburu tarafýndan yaptýrýlan Mehmetçik Çeþmesi, hafta
içerisinde hizmete açýldý. Geçenlerde çevre duvarlarý ile düzenlemesi TÝKA tarafýndan yaptýrýlan mezarlýktaki Mehmetçik
Çeþmesinin açýlýþýna çok sayýda davetli katýldý.
6. Dokufest-Belgesel ve Kýsametraj Film Festivali heyecaný 6 Aðustos Pazartesi akþamý
Paul Taylor’un “We Are Together” (Biz Beraberiz) filminin gösterimiyle baþladý. 12
Aðustos tarihine kadar sürecek festivalde 4 gösterim noktasýnda 48 ülkeden 104 film
gösterime girecek. Bugünlerde yýkýmý tartýþýlan Akdere sinemasýnýn yerine yeni bir
sinema inþasý konusunda da imza kampanyasý baþlatýldý.
Taner Güçlütürk
Ahmet Necdet Sezer’le görüþmek üzere
Çankaya Köþkü’ne çýkarken heyetler
arasýndaki müzakereler devam etti.
d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e
Temas Artý Gurubu
bugün bir araya geliyor
K
osova sorununun çözümüne arabuluculuk yapacak
olan Troyka bugün Londra’da bir araya geliyor.
Troyka’yý oluþturan Frenk Vizner (ABD), Wolfgang
Ýþinger (AB) ve Aleksander Bocan Haraçenko, Temas Artý
Gurubu Dýþiþleri Bakanlarý Balkan müdürleri ile bir araya gelecekler.Troyka, Londra’da Üçlü Temas Artý Gurubu Dýþiþleri
Bakanlarý Balkan müdürleri ile gerçekleþtirecekleri toplantýda
dört ay sürecek olan görüþ-melerde uzlaþmacýlarýn görev süreci ve yetkileri ele alýnacak.
de v a mý s a y fa 7 ’de
2
Kosova
Seçim tarihi belli deðil
Kosova’yý statü görüþmeleri öncesi seçim heyecaný sardý. Müzakere
Seydiu, heyetinin
seçim kararý almasýndan sonra saptanmasý gereken seçim tarihi hala belli olmuþ deðil. Seydiu, seçim kararýnýn 10 gün içinde verUNMIK Vekili kararýn aðustos ayýnýn sonu yada
baðýmsýzlýktan ilmesini savunurken,
eylülün baþýnda verilmesi gerektiðini dile getiriyor.
emin
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Baþkan Seydiu, ABD ziyaretleri çerçevesinde yaptýklarý
görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili Amerikan
yetkililerden söz aldýklarýnýn altýný çizerken, baðýmsýzlýðýn 120 gün
sonra yani görüþmelerden sonra ilan edileceðini ifade etti.
Kosova’nýn görüþmelerde Ahtisari
önerisi ile baðýmsýzlýðýn tartýþýlmasýna
izin vermeyeceðinin altýný çizen
Seydiu,
görüþmeler
sonucunda
Kosova’nýn
baðýmsýz
olacaðýna
uyduðu inancý dile getirdi.
Baþkan Fatmir Seydiu, KFOR
Komutaný General Roland Kater ile bir
araya geldi. Baþkan Seydiu, isteði
doðrultusunda gerçekleþen toplantýda
Seydiu, KFOR birliklerin Kosova’da
süren
orman
yangýnlarýnýn
söndürülmesine verdiði destekten
dolayý teþekkür etti. Görüþme ardýndan
gazeteciler
açýklamada
bulunan
Seydiu, Priþtine ile Belgrat arasýnda
yapýlacak olan yeni görüþmeler
hakkýnda bilgi verdi. Kosova olarak
Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan
paket öneriden yana olduklarýný tekrarlayan Seydiu, Batý Avrupa ülkelerinin
de kabulünü alan bu önerinin deðiþtirilmesine karþý çýkacaklarýný ifade etti.
Belgrat medyasýnda Kosova ile
Sýrbistan arasýnda bir konfederasyonun
kurulmasý ile ilgili çýkan haberi deðerlendiren Seydiu, bu uluslararasý
toplumun tutumunu yansýtmadýðýný
söyledi.
Seydiu,
“Uluslararasý
toplumun bu sorun ile ilgili ortak bir
tutumu yoktur. Bizim için baðýmsýz
vatandaþlarýmýza baðýmsýz bir Kosova
vermektir” dedi.
BM Genel Sekreterinin 120 gün
sürecek olan görüþmelere yeþil ýþýk
yakmasýný özenle izlediklerini dile
getiren Seydiu, bu tarih ardýndan
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için geç
olmayacaðýný söyledi. Seydiu, 120 gün
sürecek olan görüþmelerde Matrhi
Ahtisari’nin Kosova paket önerisi ile
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý tartýþmaya
açmayacaklarýný vurguladý. Seydiu,
“Kosova statüsü, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý gibi konular görüþmelerde tartýþýlmayacak. Bizim için bu konular
tartýþýlmaz niteliktedir. Güvenlik
Konseyi’nde öneri ile ilgili karar
tasarýlarý kabul edilmemesine raðmen
uluslararasý toplum tarafýndan desteklemiþtir” dedi.
Kosova’da bu yýl içinde seçimlerin
yapýlmasý kararýný da deðerlendiren
Seydiu, Müzakere heyeti seçimlerin
yasa ile öngörülmüþ süre içinde yapýlmasý için karar aldýðýnýn söyledi.
Seydiu, “Kosova statüsü her süreçten
daha önemlidir. Seçimle ilgili kýsa bir
zaman içinde karar alacaðýz” dedi.
KFOR Komutaný General Rolan
Kater, Ýtalyan gazetelerinde Ruslarýn
Kuzey Kosova bölgesinde yerleþecekleri ile ilgili çýkan haber hakkýnda bilgi
sahibi olmadýðýný ifade ederken, bu tür
haberlerin “spekülasyondan” baþka bir
þey olmadýðýna dikkat çekti.
Çeku: “Müzakerelerin
Devamý Gereksiz”
Kosova Baþbakaný Agim Çeku, önümüzdeki günlerde yapýlmasý planlaþtýrýlan Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili 120 günlük müzakereleri
“gereksiz” olarak deðerlendirdi.
K
osova Baþbakaný Agim Çeku,
önümüzdeki günlerde yapýlmasý planlaþtýrýlan Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý ile ilgili 120 günlük müzakereleri “gereksiz” olarak deðerlendirdi. Çeku, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý
ve toprak bütünlüðü konusunun
bir kez daha müzakere edilmeyeceðini söyledi.
Agim Çe-ku, 120 günde Ahtisaari paketinin de görüþülmeyeceðini; ancak
görüþmeler konusunun kayýp kiþilerin
bulunmasý, ayrýlmak, borçlarýn paylaþýmý, iki ülke arasýnda ticari iþbirliði
ve diðer pratik sorunlar olabileceðini
belirtti.
Sýrbistan hükümeti, geçtiðimiz hafta
Kosova’nýn geleceði konusundaki
müzakereler için Kosova Temas Grubu
üyeleri olan ABD, Ýngiltere, Rusya,
Almanya, Fransa ve Ýtalya’nýn
büyükelçilerine bir öneriler listesi sunmuþtu.
BM
Genel Sekreteri Ban
Ki Mun’un Priþtine ile
Belgrat arasýnda
görüþmelerin baþlanmasýna yeþil ýþýk
yakmasýndan sonra Kosova’da seçimlerin ne zaman yapýlacaðý tartýþýlmaya
baþlandý. Kosova Müzkere heyeti geçen
hafta seçimlerin bu yýl içinde yapýlmasý
konusunda anlaþýrken, þimdi gözler
Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker’e
çevrilmiþ durumda. Kosova Müzakere
heyetinin Rüker’in baþkanlýðýnda
gerçekleþen toplantýsýnda seçimlerin bu
yýl içinde yapýlmasý konusunda mutabýka varýldý. Ama eðer seçimlerin statü
görüþmelerini olumsuz etki etmesi
durumunda seçimler yine ertelemeye
tabii tutulacak.
Kosova UNMIK vekili Stiven Þuk
Baþkan Fatmir Seydiu ve Meclis
Baþkaný Kol Beriþa ile yaptýðý ayrý
görüþmelerde Kosova statüsü ile ilgili
yeni geliþmeler hakkýnda bilgi verdi.
Kosova’da yapýlacak seçimler de ele
alýnan görüþmelerde seçimlerle ilgili
farklý fikirler ortaya atýldý. Baþkan
Seydiu, seçimlerle ilgili kararýn on gün
içinde alýnmasý gerekliliðine iþaret
ederken, UNMIK vekili Þuk seçim
kararýnýn Aðustos ayýnýn sonunda ya
eylül ayýnýn baþlangýcýnda alýnmasý
taraftarý olduðunu dile getirdi.
Baþkanlýk Haberleþme bürosu tarafýndan yayýnlanan bildiride UNMIK vekili
Þuk’un seçimlerle ilgili seçim kontejaný, açýk liste, milletvekillerinin görev
süreleri baþta olmak üzere kararlarýn
alýnmasý gerekliliðine iþaret ettiði
bildirildi. Bildiride Seydiu’nun 10 gün
içinde seçim kararýnýn alýnmasý gerektiðini ve UNMIK, AGÝT ile Kosova
kurumlarý arasýnda teknik hazýrlýklarýn
ortaklaþa yapýlmasý gerektiðini dile
getirdiði bildiriliyor.
UNMIK vekili Þuk, Kosova Meclis
Baþkaný Kol Beriþa ile yaptýðý
görüþmede seçimlerle ilgili kesin
kararýn aðustos ayý sonun da yada eylül
ayýnýn baþýnda alýnmasý gerekliliðine
iþaret ettiði bildirildi. Meclis
Haberleþme merkezi tarafýndan
görüþme ile ilgili yapýlan açýklamada
görüþmede seçimler ve statü sürecinin
masaya yatýrýldýðý bildirildi. Kosova
Meclis Baþkaný Kol Beriþa’nýn
görüþmede Kosova meclisi gündemi ve
çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdiði
bildirildi.
Kosova UNMIK vekili Yoakim Rüker,
Müzakere heyeti ile yaptýðý son
görüþme ardýndan Kosova’da seçim
kararýnýn temmuz ayýnda alacaðýný dile
getirdi.
Seçim ayrý, statü ayrý
Kosova’da son zamanlarda statü ve seçimler gündemden düþmeyi
bilmiyor. Kosova’da statü çözülmeden önce seçimlerin yapýlma ihtimali
tartýþýlýyor. Statü ile seçimlerin iki farklý süreç olduðuna dikkat çeken
Marþal, seçim kararýnýn UNMIK tarafýndan alýnmasý
gerektiðini ifade etti.
eçen yýl yapýlmasý gereken seçimler dönemin Kosova UNMIK
Yöneticisi Soren Yesen Petersen statüden dolayý seçimleri erteleme
kararý aldý. ORA partisi hariç tüm partiler Petersen’in bu kararýný
destekledi. Ahtisari’nin Kosova paket önerisi Güvenlik Konseyi’nde
Rusya’nýn vetosu ile karþýlaþýrken, Kosova Müzakere heyeti ortaya çýkan bu
boþluðu seçim ile doldurma konusunda anlaþmaya vardý.
G
Kosova’da seçimleri örgütleme ve demokrasileþme görevinde bulunan AGÝT
Misyonu tarafýndan yapýlan bir açýklamada statü ve seçimler ayrý bir süreç
olduðunun altý çizildi. AGÝT Misyonu Basýn sözcüsü Florans Marþal,
Kosova statü ile ilgili yapýlacak olan görüþmelerin Kosova’da yapýlacak
olan seçimlerle ilgili hiçbir iliþkisi olmadýðýna vurgu yaparken, seçimlerin
görüþmelere olumsuz etki etmeyeceðini ifade etti. Marþal, Kosova’da seçimlerin yapýlmasý için kararýn UNMIK tarafýndan alýnmasý gerektiðini söyledi.
Marþal, “Seçimler ve statü iki farklý süreçtir. AGÝT ve Kosova Merkez
Seçim Komisyonu tüm teknik hazýrlýklarý tamamlamakla görevlidir. UNMIK
ise seçim ile ilgili karar almakla yetkilidir. UNMIK, AGÝT ve Müzakere
heyeti Kosova’da “olasý seçimlerin” planlý ve hazýrlýklý olmasý için ortaklaþa
çalýþmalarýný sürdürecektir” dedi.
BM Genel sekreteri Ban Ki Mun’unu görüþmelerin 10 Aralýkta kadar bitirilmesi gerektiði yönünde açýklamasýnýn önemine deðinen Marþal, statü ve
seçimlerin farklý süreç olduðundan bunun seçimlerine olumsuz etki etmeyeceðini söyledi.
3
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Kosova
Kimliklerde
Türkçe de yer alacak
Güzel sözler
Her dönemde ancak iki tür insan ayakta kalabilir.
Bunlar ya iki yüzlüdür ya da yüzsüzdür.
Kosova Meclisinin genel kurulunda “Kimlik belgelerinde ve formlarda
Türkçe ibarelerin yer almasý” önergesi 46 oyla kabul edildi. Kosova
Demokratik Türk Partisi (KDTP) Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir
Yaðcýlar’ýn sunmuþ olduðu önergenin kabulüyle, kimliklerde de Sýrpça
ve Arnavutça’dan sonra Türkçe ibarelerin yer almasý mücadelesinin bu
somut neticesi, UNMIK yöneticisinin onayýyla
uygulamaya geçmesi bekleniyor.
Anonim
K
osova Meclisinin genel kurulunda “Kimlik belgelerinde ve formlarda
Türkçe ibarelerin yer almasý” önergesi 46 oyla kabul edildi. Önerge
Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Genel Baþkaný ve Milletvekili
Mahir Yaðcýlar tarafýndan sunuldu.
Kosova Meclisi düzenli oturumunun gündemindeki 5. maddesinde Kimlik
Belgeleri Yasa Tasarýsý ikinci defa okundu. Türk Toplumu temsilcisinin sunmuþ
olduðu önergeyle dillerle ilgili yasaya ait bu maddeye “kimlik belgeleri ve formlarý belediye resmi dillerinde de basýlacaktýr” cümlesinin eklenmesi Meclis oturumunda 46 oyla kabul edildi. Yoðun çalýþmalar neticesinde sunulan önergeyle
kimlik belgelerinde (nüfus cüzdanlarýnda) Türkçe yazý ve ibarelere de yer verilmesi bekleniyor. Yasa, UNMIK Yöneticisi Joachim Rücker tarafýndan imzalandýktan sonra yürürlüðe geçmesi bekleniyor.
Halkla el ele
ORA Parti Baþkaný Surroi, halkla bir araya gelmek amacýyla 25 gün
sürecek olan yaya ziyaretine Priþtine’den start verdi. Bu gezinin seçim
propagandasý niteliði taþýmadýðýnýn altýný çizen Surroi, geziyi halkýn
sorunlarýný dinlemek için gerçekleþtirdiðini belirtti.
K
osova gündemi bugünlerde
ORA Partisi Baþkaný Veton
Surroi’nin halkla bir araya
gelmek için baþlattýðý siyaseti
konuþuyor. Surroi’nin Kosova’nýn
farklý bölgelerine 25 gün içinde
sürdüreceði yaya gezisi çerçevesinde
200 kadar yaþam merkezini ziyaret
etmesi planlanýyor. 25 gün sürecek
olan gezisi sýrasýnda vatandaþlarla
bir araya gelecek olan Surroi’nin,
siyasi propaganda yapmayacaðý
sadece güncel konularla bilgi
sunacaðý ifade edildi.
ORA Basýn sözcüsü Ül Hoca
konu ile ilgili yaptýðý açýklamada,
Surroi gezisi sýrasýnda toplantý ve
koþma yapyacaðýný ifade ederken,
“Uzun yürüyüþün” esas amacýnýn
Kosovalý vatandaþlar ile dolaylý
bir araya gelmek olduðuna dikkat
çekerken, “Amacýmýz konuþmak
deðil, vatandaþlarý dinlemektir.
Önümüzdeki dönemde yapmamýz
gerekenler ile ilgili vatandaþlarýn
nabzýný yoklayacaðýz” dedi.Veton
Suroi’ye yakýn çalýþma arkadaþlarýnýn da eþlik edeceðine
dikkat çeken Hoca, “Surroi, vatandaþlarla planlaþtýrdýðý görüþmeleri
yaya olarak gerçekleþtirecek. Akþam tutuðu köyde konaklanacak.
Akþamleyin barýnýlmayan yerlerde
lojistik ekipleri ise sýðýnma yeri
yapýlacaklar” dedi.
Priþtine’nin Güneþ tepesinden
baþlayan gezi çerçevesinde bugüne kadar Matiçan, Zlatar,
Butovc, Mramor ve Moravec köylerini ziyaret edildi. Matiçan köyü
sakinleri ile bir araya gelen Surroi
burda
yaptýðý
konuþmasýnda
“Buraya seçim propagandasý yapmak için gelmedim. Buraya sizlerin
sorunlarýný dinlemeye geldim. Bana
yada Müzakere heyetine soru sormak istiyorsanýz, sorabilirsiniz”
dedi. 25 gün sürecek olan gezi ardýndan ORA Baþkaný Veton Surroi,
çalýþma arkadaþlarý ile Priþtine’ye
dönecek. Surroi’nin Kosova gezisi
yaðmurla baþladý.
ORA Başkanı Veton Surroi,
Çarşamba günü Prizren’de ORA
şubelerini ziyaret etti. Prizren vatandaşlarının talep ve sorunlarını
dinleyen Surroi’nin bu Prizren
çıkartması sırasında vatandaşlarının
sorularını yanıtladı.
ABD, Kosova’nýn
parçalanmasýna karþý
Wisner, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklemeye devam ettiklerine dikkat
çekerken, sorunun artýk çözülmesi gerekliliðine iþaret ederken,
Kosova’nýn parçalanmasýný kabul etmeyeceklerini belirtti.
A
BD Kosova statü görüþmeleri
üçlü heyeti özel temsilcisi Frenk
Wisner,
“Özgür
Avrupa”
radyosuna verdiði demeçte ABD’nin
Kosova statüsünün ile ilgili tutumunu
bir daha tekrarladý. Kýsa bir zaman
içinde üçlü heyeti oluþturan AB ve
Rusya temsilcileri ile bir araya geleceðini belirten Wisner, bölgede çalýþmalar
yapmak için bölgeyi ziyaret edeceklerini ifade etti. Wisner, “Ýlk olarak bir
araya gelmek ve önümüzdeki günlerde
ne yapacaðýmýzý saptamak çok önemlidir. Bölgede barýþ ve istikrarý saðlayacak ortak noktalarý saptamak için çaba
harcayacaðýz” dedi. Ýki taraf arasýnda
yapýlacak görüþmelerde taraflarýn kendi
tutumlarýný ortaya atma imkanlarý tanýyacaklarýna dikkat çeken Wisner, tartýþacaklarý sorularýn taraflara ait sorunlar
olacaðýný söyledi.
Marthi Ahtisari’nin Kosova statüsünün
belirlenmesi ile ilgili önemli bir çalýþmaya imza attýðýnýn altýný çizen Wisner,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ardýndan topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý için
önemli çalýþmalarýn yapýlacaðý sinyalini
verdi.
Temas Artý gurubu tarafýndan Kosova
statüsü ile ilgili rapor Güvenlik
Konseyi’nde 10 Aralýktan görüþülecek mi
gazetecinin sorusuna Wisner, “Ben bu
konuda sadece ABD’nin tutumunu açýklayabilirim. Bu görüþmeler bizim için
artýk son görüþmeleridir. Bundan baþka
görüþmeler yapýlmayacak. 120 gün
yapýlacak görüþmeler sýrasýnda nihai statü
ile ilgili karar almalýyýz. Biz bu görüþme
forumunun artýk Kosova için bir karar
merceði olmasýný istiyoruz. Yani artýk
Kosova ile ilgili bir karar alýnmalýdýr”
dedi.
Son günlerde tartýþýlan Kosova’nýn
parçalanmasý senaryolarýna karþý olduklarýný belirten Wisner, ABD’nin tutumunda hiçbir deðiþme olmadýðýný söyledi.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr
olduklarýný bir daha tekrarlayan Wisner,
Baþkan Bush’un bu tutumu Tiran gezisi
sýrasýnda açýkça söylediðini belirtirken,
“Biz verdiðimiz sözün arkasýndayýz.
Amacýmýz taraflarý bir araya getirip,
onlarýn da önerilerini alarak sorunu noktalamaktýr” dedi.
Kosova
Kosova özel bir durumdur
Solana, Kosova’nýn uluslararasý iliþkilerde özel bir duruma tekabül ettiðinin altýný çizerken, Kosova’nýn diðer bölgeler ile karýþtýrýlmasýný isterken, görüþmelerin
120 gün yapýlmasýnýn gerekliliðine iþaret etti.
AB
Dýþ Siyaset ve Güvenlik
Yüksek temsilcisi Haviyer
Solana
Azerbaycan’da
yayýnlanan “Trend” gazetesine Kosova
statüsünün belirlenmesine ve bu yönde
yapýlan çalýþmalarý deðindi. Kosova sorununun uluslararasý iliþkilerinde özel bir
soruna tekabül ettiðinin altýný çizen
Solana, dünyada bölücü örgütler
çerçevesinde baðýmsýzlýk isteyen bölgelere, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn örnek
olamayacaðýný belirtti. Kosova sorunun
tarihi olaylar açýsýndan özel bir durum
olduðunu belirten Solana, 1999 yýlýna dek
süren örneði olmayan kitlevi þiddet ile
zorunlu göç Kosova’yý diðer bölgelerden
ayýrmaktadýr. Solana, “Bu gerçekler
Rusya’nýn da yer aldýðý Temas Artý gurubu
tarafýndan da kabul edildi” dedi. AB’nin Priþtine
ile Belgrat arasýnda ek görüþmelerin yapýlmasýný
kabul ettiðine dikkat çeken Solana, bu sürecin
120 gün yapýlacak olan görüþmeler ardýndan
süremeyeceðinin altýný çizerken, “Görüþmeler
sonsuza dek devam edemeyeceðini belirtmek
istiyorum. 120 gün içinde tamamlanmalýdýrlar”
dedi.
Solana, Kosova sorununa çözüm bulmak için
Priþtine ile Belgrat’týn görüþmelerde etkin ve
yapýcý olmalarý çaðrýsýnda bulundu. AB
ülkelerinin Kosova statüsü ile ilgili ortak bir
tutuma sahip olduklarýnýn altýnýn çizen Solana,
“Biz, Avrupa çýkarlarýna destek sunarak,
Balkanlarý Avrupa geleceðine dahil etmek için
beraber hareket etmeye kararlýyýz” dedi.
Sýrbistan’dan Kosova’ya
taviz sözü
Belgrat ile Priþtine arasýndaki görüþmeler öncesi Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk
Yremiç’ten bomba etkisi yaratan bir açýklama geldi. Yeremiç, “Sýrbistan egemenliði
altýnda bulunan Kosova’ya bazý konularda taviz vermeye hazýrýz” dedi.
S
ýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç
BBC kanalýna verdiði demeçte “Kosova’ya bazý konularda taviz vermeye
hazýrýz. Kosova’nýn Dünya Bankasý, Dünya
Para Fonuna (IMF) üyeliðini kabul edebiliriz.
Sýrbistan’ýn bu iyi niyetine karþýlýk olarak,
Kosova’dan da bazý konularda taviz bekliyoruz” dedi.
Sýrbistan Radikal Partisi, Bakan Yeremiç’in
bu açýklamasýný tepki ile karþýlarken bunu
kiþisel bir açýklama olarak deðerlendirdiler.
Radikaller, Yeremiç’i ayrýca Sýrbistan topraklarýnda yeni bir devletin kurulmasýna yardým
ettiðini savundular.
Sýrbistan hükümeti, Kosova bakaný Slobodan
Samarciç, Sýrbistan meclisinde yaptýðý bir
konuþmada “Sýrbistan uluslararasý birliðinden
egemenliði ve toprak bütünlüðünün koru-
: 3 89
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
masýndan baþka hiçbir þey istemiyor” dedi.
Samarciç meclis toplantýsý ardýndan gazetecilere düzenlediði basýn toplantýsýnda
Sýrbistan hükümetinin Kosova görüþmeleri ile
ilgili bazý noktalar kabul ettiklerini ifade
ederken, bu kurallarýn Temas Artý Gurubuna
da ileteceklerini söyledi. Sýrbistan’ýn Ahtisari
tipi görüþmelere karþý olduðunu belirten
Samarniç, görüþmelerin açýk ve taraflarýn
kabul edebileceði bir ortamda yapýlmasý
gerekliliðine iþaret etti. Viyana’da gerçekleþen
görüþmelerde görüþme kurallarýnda ihlal
edildiðine vurgu yapan Samarciç, görüþme
hazýrlýklarýndan memnun olduklarýný söyledi.
Sýrbistan hükümetinin görüþmelerle ilgili
kabul ettiði noktalar hakkýnda daha fazla açýklama yapmak istemeyen Samarciç, “Büyük
aktörlerden önce bu noktalarý sizlerle paylaþmam þýk olmayacaktýr” dedi.
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Tarih belirsizliði
sürüyor
4
BM Genel Sekreteri görüþmelerin yapýlmasýný kabul etti.
120 gün sürecek olan görüþmelerden sonra Kosova
baðýmsýzlýðýna kavuþacak. Çeku, görüþmelerin zaman ile
sýnýrlandýrýlmasýný büyük bir baþarý olarak nitelendirdi.
BM
Genel Sekreteri Ban Kim Mun taraflar
arasýnda yeni görüþmelerin baþlanmasý için
yeþil ýþýk yaktý. Mun, yaptýðý açýklamada
görüþmelerin 120 gün süreceði ve bu tarihten sonra Üçlü
gurubun hazýrlayacaðý raporun kendisine sunulacaðýný ifade
etti. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý, taraflar arasýnda 120 gün sürecek olan görüþmeleri son fýrsat olarak deðerlendirdi. ABD
Dýþiþleri Bakanlýðý Basýn sözcüsü Tom Casey, Ban Ki
Mun’un görüþmelerin baþlamasý yönünde yaptýðý çaðrýyý
memnuniyet ile karþýladýklarýný ifade etti. ABD’nin Marthi
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini büsbütün desteklediðinin altýný çizen Casey, “Ahtisari’nin 15 ay kadar süren
görüþmelerden sonra hazýrladýðý rapor, 90. yýllarda beri süren
savaþýn sona erdirmekle beraber, Kosova’nýn Avro-Atlantik
örgütlerine entegre olmasýna ön ayak olacaktýr” dedi.
ABD’nin taraflar arasýnda varýlacak bir anlaþmadan yana
olduðuna vurgu yapan Casey, Büyükelçi Wisner’in ABD’yi
görüþmelerde temsil edeceðini ifade ederken, “BM Kosova
özel temsilcisi Marthi Ahtisari ve kurmaylarý üçlü heyet ile
iþbirliðinde bulunacak” dedi.
Kosova üst düzey yetkilileri görüþmelerin 120 gün ile sýnýrlanmasý ve süreç sonucunda Kosova’nýn baðýmsýz olmasý
kararýný büyük sevinçle karþýladýlar. Baþbakan Agim Çeku,
görüþmeler tarihinin açýklamasýný önemli bir olaya tekabül
edeceðini dile getirirken, “Kosovalýlarýn görüþmeler tarihinin ne kadar süreceðini bilmesi bizim açýmýzdan çok
önemlidir. Genel Sekreter Ban Ki Mun’un görüþmeleri 10
Aralýkta deðerlendirmeye alacaðýný dile getirmesi bizim
açýmýzdan önemli bir kazanýmdýr” dedi.
Baþbakan Çeku, Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili
yaptýðý bir açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
Arnavutlarýn Milli Bayrak gününde ilan etmesi önerisinde
bulundu.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
B
Kosova
Düþlerinizi bulmak
istiyorsanýz...
Perþembe, 9 Ağustos 2007
ugünlerde devam
etmekte olan Dokufest
Filim-BelgeselKýsametraj Festivali kapsamýnda açýlan Dokuphoto resim sergisinde Türkiye’den gelen
fotoðraf sanatçýsý Ayþe Saray,
Prizren’in “Gazi Mehmet
Paþa” Hamamýnda “Düþsel
Gerçekler” konulu fotoðraf ser-
S
gisini açtý. Prizren Belediyesi
Kültür Müdürü Ethem Baymak
ile Ankara’da tanýþtýklarýný ve
kendisinin Dokufest organizatörlerine önerisiyle Kosova’ya
davet edildiðini kaydeden
Saray, kendisinin Saraybosna
kökenli olduðunu, dolayýsýyla
Balkanlara her zaman ilgi duyduðu için böyle bir davet üzerine Dokufest Festivaline
konuk fotoðraf sanatçýsý
olarak katýldýðýný belirtti.
Deðiþik bir ortamla ve
deðiþik bir kültürle tanýþmanýn mutluluðunu
yaþadýðýný ifade eden Saray,
sergideki eserleri gezenlerin
kendilerini özgür býrakýrlarsa düþlerini bulabileceklerini söyledi. “Bugüne
kadar bunu yapan izleyiciler
hep kendi düþlerini buldular” diyen Saray, bugüne
kadar birçok karma fotoðraf
ve heykel sergisine katýlmýþ.
Saray, Kosova’daki bu ser-
gisinin ilk kiþisel sergisi
olduðunu kaydetti. Prizren’in
“Gazi Mehmet Paþa”
Hamamýnda 11 Aðustos
Cumartesi gününe kadar açýk
kalacak sergideki fotoðraflarýn
tamamý yakýn (makro) çekim
tekniði ile çekilmiþ. Renklerin
dansýyla soyut dünyanýn koynunda düþlerinizi bulmak istiyorsanýz sergiyi gezmenizi
tavsiye ediyoruz.
Kosova sýnýrýnda
silahlý çatýþma
ýrbistan’ýn güneyinde Kosova sýnýrýna
yakýn Luçan-Koncul yolunda silahlý
kiþiler ve Sýrp güvenlik güçleri arasýnda bu akþam çýkan çatýþmada saldýrganlardan
birinin ölü olarak ele geçirildiði bildirildi.
Sýrbistan Ýçiþleri Bakaný Dragan Jociç olayla
ilgili açýklamasýnda, bu akþam siyah üniformalý maskeli ve otomatik silahlý kiþilerin
yoldan geçen otomobillere saldýrdýklarýný
bildirdi. Bakan, olay yerine gelen polis ekibine de ateþ açan saldýrganlara jandarmanýn
müdahale ettiðini, yaklaþýk 20 dakika süren
silahlý çatýþmada sayýlarý 10’u bulan saldýrganlarýn el bombasý ve roketatar da kullandýðýný kaydetti.
Avrupa ülkelerinde çalýþmakta olan
Kosovalý gurbetçilerin bir bölümü yaz
tatilinde memleketlerine gelirken Sýrbistan’dan
geçiyorlar.
Daha önceki yýllarda da Kosovalý gurbetçilerin soyulduðuna dair haberler medyada yer
almýþtý.
Yorumsuz...
T
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Görüþmelere doðru
emas Artý gurubu Viyana’da düzenlenen toplantýsýnda
Priþtine ile Belgrat arasýndaki statü görüþmelerinin
gurup arabuluculuðu altýnda yapýlma yönünde karar
aldý. Buna göre görüþmeler ABD temsilcisi Frank Vizner, AB
temsilcisi Wolfgang Ýþinger ile Rusya temsilcisi Aleksandar
Harçenko kontrolünde yapýlacak. Yani bu karar ile Kosova
statü çözüm öneri paketi mimarý Marthi Ahtisari’nin arabuluculuk görevi de son bulmuþ oldu. Yani, yeni görüþmeler
Ahtisari’nin kontrolü dýþýnda yapýlacak. Arabulucular gerek
gördüðü takdirde Ahtisari’den yarým isteyebilecek.
Taraflar arasýnda 17 müzakere turu ardýndan, Kosova
çözüm öneri paketini hazýrlayan Ahtisari, hazýrlamýþ olduðu
öneri ile Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk
verilmesini önermiþ ama Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný savunan
plan Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn engeline takýlmaktan
kurtulamadý. Öneriyi batýlý ülkeler ve Kosova hükümetinin
desteklemesine raðmen, Sýrbistan ve Rusya tarafýndan bir türlü
kabul görmedi. Planla ilgili birkaç defa deðiþim yapýlmasý
Rusya’nýn öneriyi kabul etmesine etki etmemekle bereber,
Sýrbistan’ý destekler tutumlar içinde olmayý tercih etti.
Rusya’nýn bu tutumu aksine batýlý ülkeler, Kosova sorununun
Ahtisari çözüm öneri paketi çerçevesinde çözüme kavuþturulmasý için giriþimlerini sürdürüyor. Batýlý devletler görüþmelerin
baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Ahtisari’nin önerisinin
otomatikman devreye girebileceðini dile getirirken, Rusya ve
Sýrbistan taraf tutmakla suçladýklarý Ahtisari’nin planýný ölü bir
belge olarak nitelendiriyorlar.
Kesin görüþme tarihi belli olmamasýna raðmen taraflar
görüþmelerde savunacaklarý tezlerle ilgili renk vermeye
baþladýlar. Priþtine tarafý yeni görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile Ahtisari çözüm öneri paketini hiçbir þekilde tartýþmayacaðýna vurgu yaparken, Belgrat, Ahtisari çözüm önerisini
kabul etmeyeceklerinii Kosova’ya ancak “esas özerklik” verebileceklerini duyurdu. Baþka bir deyiþle görüþmelerde Priþtine,
Ahtisari planýnýn uygulanmasýnda diretecek, Belgrat ise
Ahtisari planýna karþý cephe alacak. Bu uzatmalarda hangi
tarafýn isteðinin elde ettiðini görmek için görüþmlerin yapýlýp
sonuçlanmasýný beklemek gerekiyor.
***
Kosova, ORA Parti Baþkaný Veton Surroi’nin gezisini tartýþýyor. Bugüne kadar siyasilerin ihmal etmiþ olduðu köy ve kasabalarý yürüyerek ziyaret etmeye baþlayan Surroi ve kurmaylarý,
25 gün sürecek olan ziyaretlerine Priþtine’den start verdiler.
Gerçekleþtirdikleri bu siyasetin seçim propagandasý niteliði
taþýmadýðýnýn altýný çizen Surroi, bu geziye halkla bir araya
gelmek için baþladýklarýný savunuyor. Surroi’nin karþý çýkmasýna raðmen bu ziyaretlerin statü ve seçim öncesi yapýldýðýný
dikkate aldýðýmýzda ziyaretlerin seçim propagandasý niteliðinde
olduðu gözlerden kaçmamaktadýr. Diðer bütün siyasiler yaz
tatili iznine çýkmýþken, Surroi’nin bu adýmýnýn uzun vadede
ORA’ya büyük artýlar kazandýracaðý açýk. Surroi, çarþamda
günü gezileri çerçevesinde Prizren çevresi ile Kurila semtini
ziyaret ederek, semt sakinleri ile bir araya geldi. Bugüne kadar
hiçbir siyasetçinin yapamadýðýný yapan Surroi, bunun
meyvelerini de seçimlerde toplayacak gibi görülüyor.
***
Prizrenle özdeþleþen Dokufest heycaný belediyenin þehir sinemasýnýn yýkým kararý gölgesi altýnda pazartesi günü Paul
Taylor’un “We Are Together” (Biz Beraberiz) belgeseli ile start
aldý. Bir hafta sürecek olan festival çerçevesinde dört gösterim
noktasýnda 104 çalýþma seyircinin beðenisine sunulacak.
Sinemanýn yýkýlmamasý için de bir imza kampanyasý baþlatan
festival organizatörlerinin bu giriþimine seyircilerden de büyük
destek buluyor. Festival süresince toplanacak olan imzalarýn
yerli ve uluslararasý makamlara iletileceðini dile getiren
Dokufest yetkilileri, sinema yýkýlacaksa yerine yeni bir sinemanýn inþa edilme gerekliliðine iþaret ediyor. Kültür baþkenti
Prizren’in Dokufest gibi diðer bazý uluslararasý festivallere ev
sahipliði yapabilmesi için modern bir sinemaya gerek duyduðu
tartýþýlmaz bir gerçek. Bunun için sadece yetkili makamlarý
deðil, bütün vatandaþlarý göreve çaðýrýyoruz.
6
Güncel
Fev zi K ara muço
Schefer, çözüm istiyor
Perþembe, 9 Ağustos 2007
D
Gordi’nin
düðümü
ünyada çözülemeyen sorun yoktur.
Bunu herkes tarafýndan bilinen bir
gerçek. Ama bunu anlamak istemeyenler da bulumaktadýr. Bu günlerde
dünyada çözülmeyi bekleyen çok sayýda
siyasi sorun vardýr. Sayýca kabarýk olan bu
sorunlarýn çözümü için çok sayýda giriþime imza atýldý. Siyasete sorunlarýn
çözümü için iyi niyet gerekiyor. Bazý
sorunlarýn da yüz yýllarca çözülemediði
açýk bir gerçek. Bir sorunun çözümünde
þiddete baþ vurulduðu zaman, bundan en
çok siviller etkileniyor.
Bugünlerde çözüm bekleyen en önemli sorunlarýn baþýnda Kosova sorunu
bulunuyor. Tarihteki sorunlara bakacak
olursak, hiçbir sorunun Kosova sorunu
gibi özel bir durumda olmadýðýný göreceðiz. Kosova’yý diðer sorunlu bölgelerden ayýran temel özellik uzun yýllar
Kosovalý Arnavutlara uygulanan þiddet ile
bu þiddetin uluslararasý toplum tarafýndan
buna dur denmesidir. Bugün Kosova’ya
ilaç bulunmak için bütün dünya seferber
olmuþ durumda. Maalesef, Kosova için
bugüne kadar uygulanan ilaçlar farklý tepkiler verirken, birine uyan reçete diðerinde
uymuyor. Kosova’ya çözüm için Valserler
kenti Viyana’da bir araya getirilen taraflar,
16 ay süren görüþmelerden anlaþma
saðlayamadan dargýn bir þekilde ayrýldýlar.
Taraflar ile yaptýðý görüþmelerden sonra
Marthi Ahtisari Kosova sorununa çözüm
ile ilgili Güvenlik Konseyi’ne bir rapor
hazýrladý. Ahtisari, BM Genel Sekreteri
Ban Ki Mun’a sunduðu raporda
Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda
baðýmsýzlýk önerdi. BM Güvenlik
Konseyi’ni oluþturan dünyanýn en güçlü
devletleri Rusya’yý bu raporu kabul etmesi
konusunda ikna edemedi. Veto tehdidinde
bulunan Ruslar, sorunun çözümünü sürekli
engeleme giriþimlerinde bulundular. ABD
ve AB, Ruslarýn gönlünü kazanmak için
raporda beþ defa deðiþmeler yapmalarýna
raðmen baþarýya ulaþamadý. Batýlý ülkeler,
altýncý defa Kosova konusunu Temas Artý
gurubuna devretiler. Ruslar hazýrlanan her
yeni karar tasarýsýna gözlerini kapatarak,
çözüme nyet yani hayýr dediler.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen
ülkeler soruna çözüm bulmak amacýyla
topu Temas Artý gurubuna attýlar.
Rusya’nýn da üyesi olduðu gurupta
üyelerin veto hakký bulunmamaktadýr.
Kosova sorununu çözüme kavuþturmak
için üç üyeden oluþan üçlü yada troyka
kuruldu. Üç kiþi Kosova sorununu çözmek
için çalýþacak. Bakalým bu üçlü
Ahtisari’nin baþlattýðý iþi baþarý ile sonuçlandýrabilecekler mi? Rambuye
görüþmelerinde de kullanýlan bu reçete
baþarýlý olamadý. Orada da üçlü görüþmeler yapýldý.
Tarihsel düðümleri çözmek çok zordur. Özelikle siyasi düðümlerin
çözümünün çok zor olduðu bir gerçek.
Büyük Ýskender tarihte düðüm çözücü
olarak bilinir. Gordi düðümün olarak bilinen bu düðümün hiçbir çeþit çözülemeyeceðinin farkýna varan Büyük Ýskender,
kýlýcý ile düðümü keserek, tarihe adýný
yazdýrmýþtýr. Kosova’da böyle bir düðüme
benziyor. Sekiz yýl bu düðümüm çözülmesine için çaba harcanýyor. Maalesef sonunda buna bir engel çýkýyor. Birinin
NATO Genel Sekreteri, Kosova statüsünün acil çözüme
kavuþturulmasý gerekliliðine iþaret ederken, artýk statükonun
yürümez hale geldiðini belirtti.
NATO Genel sekreteri
Jaap Hoop de Schefer
NATO internet sayfasýnda Kosova statüsünün
beðendiðini maalesef diðeri beðenmiyor.
Ve olay böyle sürerken bunun böyle daha
belirlenmesi konusuna
ne kadar sürebileceði tartýþýlýyor. Böyle
deðindi. Kosova statüdevam eder ise sorunun çözümü görünsünün çözülmemesi durmüyor.
umunda ortaya çýkacak
Sorunun çözümü için taraflara 120
olan sorunlara dikkat
günlük ek bir süre verildi. Troyka bu süre çeken Schefer, çözümiçinde çözüm için çalýþacak. Görüþmeler
süzlüðün Avrupa’da poöncesi yapýlan açýklamalar yine karamsartansiyel istikrarsýzlýða
lýða iþaret ediyor. Görüþmelerin zaman ile
denk düþtüðünü ifade
sýnýrlandýrýlmasýný isteyen Batý ülkelerine,
etti. Schefer, “Avrupa
Rusya karþý çýkarken taraflar arasýnda
ile Balkanlarýn geleceði
görüþmelerin anlaþmaya varýncaya kadar
açýsýndan
bu sorunun
yapýlmasýný istiyor. Kimse anlaþma ile
çözülmesi
gerekmektedir. Kýsa bir
ilgili bir adým atmazken, taraflar pozisyonzaman içinde Kosova’da baþlattýðýmýz
larýný korumayý tercih ediyor. Ruslar,
çalýþmalarý bitirmeliyiz. Bunu devamlý
taraflarýn aralarýnda varacaðý bir anlaþmaya saygýlý olacaðýný dile getirirken, Batý ertelemekle deðil, çözümle noktalaise Kosova’nýn sui generis bir olay
malýyýz” dedi. Kosova’da statükonun
olduðunda diretiyor. Bu geliþmeler ardýndevamýný kabul edilemez olarak nite-
dan soruna çözüm bulunmaz ise Kosova
sorunu nasýl çözülecek sorusu ortaya çýkmaktadýr. Bu çýkmaz sokaktan çýkýþ
görülmüyor. Çünkü, sokak çok karanlýk.
Avrupa’nýn sönmek bilmeyen son kaynayan kazaný olan Kosova’ya barýþ ve
huzurun artýk gelme zamaný. Herkes artýk
çözüm istiyor. Ama taraflarýn tutumlarýný
göz önünde bulundurduðumuz zaman
Kosova sorununu anlaþma ile çözüme
kavuþturulmasýnýn çok zor olduðunu
görüyoruz. Bosna barýþýnýn baþ mimarý
olarak bilinen ABD’nin eski BM
Büyükelçisi Riçard Holbruk, Kosova’da
yayýnlanan Expres gazetesine verdiði
demeçte görüþmelerin baþarýsýzlýkla
sonuçlanacaðýný ifade etti. Bunun örneðini
taraflarýn yaptýklarý açýklamalarda görüyoruz. Sýrplar, kutsal olarak kabul ettikleri
topraklarýndan hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini belirtirken, Arnavutlar
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için kimse ile
pazarlýk yapmayacaklarý konusunda ýsrar
etmektedirler. Batýlý devletler, Ahtisari
tarafýndan hazýrlanan ve Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk verilmesini öngören çözüm öneri planýný
desteklerken, Rusya ise buna sert tepki
gösteriyor. Kosova’nýn en büyük
destekçisi olan ABD, görüþmelerin sonsuza kadar devam edemeyeceðine vurgu
yaparken, Kosova’nýn 120 gün sonra
baðýmsýzlýðýna kavuþacaðý sözünü verdi.
Önümüzdeki 120 gün de çok çabuk
geçecek. Troyka üstüne düþen görev
çerçevesinde taraflarý bir araya getirecek.
Ama taraflarýn görüþmeler öncesi yaptýklarý açýklamalarý göz önüne alacak olursak
bir taraflarýn bir anlaþmaya varmalarý çok
uzak bir ihtimal. Görüþmeler baþarýsýzlýk
ile sonuçlanacak olursa bu konuda bu
konuda gözler Kosova Meclisi’ne çevrilecek. Görüþme mekanizmalarýnýn tümüyle
baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda
Kosova kendi kaderini kendisi belirleyecek. Kosova siyasileri de yaptýklarý açýklamalarda bu olasýlýðý üzerinde durdular.
Bakalým Kosova Meclisi, Büyük Ýskender’in kýlýcýný alarak, kendisi düðümü
çözebilecek mi? ABD, Güvenlik Konseyi
onayý olamadan Kosova müdahalesine
baþladý. Bunun yanýnda Güvenlik Konseyi
kararý olmadan Irak’a da müdahale etti.
Þimdi, sýra Kosova.
lendiren NATO Genel Sekreteri,
“Statüko sürekli devem ettirilemez.
Kýtamýzda bir siyasi ablukanýn varlýðýný
kabul etmemeliyiz. Bu durumun neler
doðurabileceðini iyi düþünmemiz gerekiyor” dedi.
Yolsuzluk aldý baþýný
gidiyor
Geliþmekte olan ülkelerin en önemli baþ aðrýlarýndan biri kuþkusuz yolsuzluk oluþturmaktadýr. Kosova’da son günlerde yolsuzluklar ile çalkalanýyor. Kosova Yolsuzluklar ile Mücadele Ajansý, kamu görevlilerinin
yolsuzluklara bulaþtýðý ile raporlar hazýrlamasýna raðmen, bu raporlar
bir türlü görüþülüp karar baðlanamýyor.
K
osova’nýn
uzun
yýllardýr
karþýlaþtýðý en büyük sorunlarýn baþýnda bulunan yolsuzluklar bugün de Kosova’nýn baþ aðrýsý
olmaya devam ediyor. Bugüne kadar
onca yolsuzluk kanýtlanmýþ olmasýna
raðmen kimsenin tutuklamasý tek baþýna bir handikap. Yolsuzluklarýn önlenmesi ve tespit edilmesi için Kosova
Yolsuzluklar ile Mücadele Ajansý dahi
kuruldu. Kuruluþun esas amacý toplumda yapýlan yolsuzluklarý tespit etmek
ve yetkili makamlara bunlarý rapor
etmek. Ajans bazý yolsuzluk olaylarýný
tespit edip bu dosyalarý yetkili makamlara iletmesine raðmen bununla ilgili
hiçbir somut adým atýlmadý. Yani yetkili makamlar bu raporlarý gündeme
almak bir yana bu raporlar hakkýnda
açýklama yapmaktan dahi kaçýnýrken,
halk bu türden bilgileri gazetelerden
takip etmeye çalýþýyorlar.
Kosova Finans bakanlýðý tarafýndan
hazýrlanan yolsuzluk raporlarýnda,
rüþvet ve diðer yolsuzluklarýn genellikle kamu aracýlarý vasýtasýyla vergi
ödeyenlerden yapýldýðý bildirilirken,
bundan dolayý bakanlýklarda çalýþan
kimsenin tutuklanmadýðý bildirildi.
Kosova’da yaþanan rüþvet, yolsuzluk
ve diðer olumsuz olaylarla ilgili
Kosova Meclisi ve hükümette bu
konuyu ele alýp görüþmedi. Mecliste
muhalefet partileri, toplantýlarýnda bu
olaylara iþaret ederken, bu konuda
somut adým atýlmasý için hükümeti
göreve davet ettiler. Bugüne kadar
yapýlan baskýlar sonrasý Kosova
hükümetinin ilerleyen günlerde yolsuzluk
dosyasýný
görüþebileceðini
hükümet basýn sözcüsü Ulpiyana Lama
aðzýndan duyurdu. Lama, “Hükümet
önümüzdeki toplantýlarda yolsuzluðu
ele alabilir” dedi.
Bu
güne
dek
bakanlýklar
çerçevesinde yolsuzluk olaylarýna karþý
hiçbir önlem alýnmazken, bakanlýklarýn
kendi komis-yonlarýnýn çalýþmalarýný
denet-lemesi gerekiyor. Komisyonlarlarýn yolsuzluk ile ilgili önlemler
almasý ve onlarý iþlerden uzaklaþtýrmasý gerekmektedir. Bu olumsuz olaylarýn önüne geçilebilmesi için yargý
organlarýna özellikle de savcýlýklara
büyük iþ düþmektedir.
Kosova Yolsuzluklar ile Mücadele
Ajansý, Kosova hükümetinin on yüksek
temsilcisi ile savcýlýða suç duyurusunda bulundu. Ajans, hükümetteki kimi
bakanlar ile ilgili de yolsuzluk
dosyalarý hazýrlamaktadýr. Ajans, son
hazýrladýðý altý aylýk çalýþma raporunda
çok sayýda kamu yetkilisinin görevini
kötüye kullandýðýna vurgu yapýlýyor.
Gazetelerde geçenlerde konu ile ilgili
ilginç bir haber verildi. Kosova
genelinde arabalar 3 avroya temizlenirken, Kosova bakanlýklarýnýn
birinde bu hizmet ile ilgili bakanlýða 50
avroluk bir fatura kesilmiþtir. Gel de bu
olaylara þaþma.
7
K
Perþembe, 9 Ağustos 2007
506 tabanca
ele geçirildi
osova Polis Teþkilatý (SHPK) 4 aylýk çalýþmadan
sonra Priþtine bölgesinde yaptýðý bir operasyonla
506 tabanca, 2 bin mermi ve 8 bin Euro’ya el
koyduðunu, iki kiþiyi gözaltýna aldýðýný açýkladý. Kosova
Polis Teþkilatý Þefi Sheremet Ahmeti, baþarýlý operasyonu
gerçekleþtiren meslektaþlarýný tebrik ederken, Kosova
halkýnın desteði ve iþbirliði ile daha büyük baþarýlara
imza atacaklarını söyledi.
Operasyon sýrasýnda Bardosh (Devet Jugoviça)
köyünde 5 eve yapýlan baskýnda 100, oradan uzaklaþmaya
çalýþan bir araçta da 406 deðiþik kalibre tabancanýn ele
geçirildiðini söyleyen SHPK yetkilisi Rrahman
Sulejmani, silah kaçakçýlarýnın kullandýðý 2 cep telefonu
ile 2 arabaya da el koyulduðunu belirtti.
Temas Artý Gurubu
bugün bir araya geliyor
Görevlerin saptanmasý ise büyük önem taþýyacak. Çünkü yetkilerin daðýlýmý Batý ve Rusya arasýnda anlaþmazlýklara yol açabilecek. Sýrp ajansý Tanyug konu ile ilgili yayýnladýðý bir haberde görüþmelerin bire bir mi yoksa þatýl diplomasisi ile mi
yapýlacaðý konusunda kararın alýnacaðýný belirtiyor.
Troyka’nın, Londra’da yapacaðý toplantý ardýndan Belgrat ile
Priþtine ziyaretinde bulunmasý bekleniyor. Troyka Rusya
Temsilcisi Harçenko, görüþme ile ilgili Beta ajansýna yaptýðý
açýklamada, 9 Aðustos tarihinde Belgrat’ý ziyaret edeceklerini
belirtti. Troyka’nýn büyük bir olasýlýkla 11 Aðustos tarihinde
Priþtine’ye gelmesi bekleniyor. Heyet 12 Aðustos Pazar günü
Müzakere Ekibi ile bir araya gelebileceği konuşuluyor.
Kosova Müzakere heyeti Sözcüsü Skender Hüseni, Londra’da
yapýlacak olan Temas Artý gurubu toplantýsý ile ilgili ek
görüþmeler için Müzakere heyetini net bir platforma sahip
olduðunu belirtti. Sözcü Hüseni, bu platformun, 2005 yýlý sonlarýnda uluslararasý arabulucu Marti Ahtisari’ye sunulan platformun aynýsý olduðunu söyledi. Hüseni, Müzakere heyetinin platformunun, Kosova baðýmsýzlýðý, toprak bütünlüðü ve Ahtisari
paketinin müzakere edilemeyeceðini içeren üç esas ilkeye dayalý
olduðunu da hatýrlattý.
Ekmeðe zam geldi
A
ðýr ekonomik ve sosyal sorunlarýn yaþandýðý bir süreçten
geçen Kosova halkýnýn sorunlarýna ekmek zammý da
eklendi. Salý gününden itibaren ekmek fiyatlarýna
yapýlan zam ile ekmek fiyatý 25 centten 35 cente çýktý. Kosova
Fýrýncýlar Birliði tarafýndan konuyla ilgili yapýlan açýklamada,
dünya pazarýnda buðday ve un fiyatlarýna yapýlan zammýn,
Kosova’ya da etki ettiðini duyurdu.
Kosova iktisatçýlarý ekmek fiyatlarýna zam yapýlmasýný
tepki ile karþýlarken, bu zammýn vatandaþlarýn yaþam standartlarýna olumsuz olarak etki edeceðini ifade ettiler.
Kosova Tarýmcýlýk Bakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamada,
bakanlýðýn ekmek fiyatlarýna yapýlan zammý düþürme yetkisinin
olmadýðý, önümüzdeki günlerde ekmek fiyatlarýnýn 0,50 centte
kadar çýkabileceði kaydedildi.
Güncel
Çocuklarýmýzý Anadilimizde eðitelim
K
Mehmet BÜTÜÇ
osova’da Türk Dilindeki eðitim ilk
olarak 1951 yýlýnda baþlamýþ ve
günümüze dek devam etmektedir. Bir
yarým yüzyýldan fazla devam eden
Anadilimizdeki eðitim, ilk baþladýðý yýllarda
büyük zorluklarla karþýlaþmýþtýr, niceki eðitim
kadrosu, okul binalarýnda sýnýflar, o dönem
genç ve çocuklarýn o güne kadar baþka
dillerde eðitim görmesi...
Bilindiði üzere o zamanki Yugoslavya’da
1951 yýlýnda Kosova’da yaþayan Türkler kendi
KÝMLÝK, DÝL ve KÜLTÜR haklarýný kazanýyor. Makedonya Türkleri 1944 yýlýnda bu haklarý kazanmýþ. Kosova Türkleri söz konusu
olunca 6 yýllýk bir gecikmeyle bu haklara
sahip oluyor ve kimliðimiz konusunda büyük
bir avantaj saðlanýyor. Ayný yýlda hem sekiz
yýllýk ilköðretim hem de lise eðitimi Türk
Dilinde baþlýyor. Çok kabarýk sayýda öðrenciler, Türklük bilinciyle, kendi Anadilinde
okullara gitmeye baþlýyor.
Türkçe’nin yasak olduðu dönemlerde, sýrf
“Ben Türküm!” sözlerinden dolayý o dönemki
rejim polislerinden dayak yiyen, hapse atýlan
soydaþlarýmýz için yeni bir dönem baþlamýþtý.
Prizren doðumlu Üsküp’te yaþayan ünlü
yazarýmýz Nusret Diþo Ülkü o yýllarda okula
baþlarken arkadaþlarý sormuþ:
“Arnavutça mý okula gideceksin?”
Kendisi yedi yaþýnda, þaþkýn ne diyeceðini
bilmemiþ:
“Yok, Arnavutça deðil, baþka dilde, iþte
evimizde konuþtuðumuz dilde okuyacaðým.”
Bugün Türkçe okuyanlardan daha 30 yýl
önce üniversite eðitimini gören hukukçuavukatlarýmýz, ekonomistlerimiz, maliyecilerimiz, mühendislerimiz, öðretmenlerimiz var ve
bugün Kosova Türk toplumu istatistik verilere
göre en eðitilmiþ bir topluluk olarak
Kosova’da geçmektedir.
Peki o dönem Yugoslavya’da iþ nasýl
yapýldý? Ortam dili Sýrpça’ydý. Herkes bu dili
konuþuyordu ve bu dil ile anlaþýyordu. Þimdi
Kosova’da ortam dili ya da çoðunluðun
konuþtuðu Arnavut Dilidir. Ancak bu durum
çocuklarýmýzý kendi Anadilinde eðitmek için
hiçbir engel deðildir. Biz o zamanlar Sýrp dilini okulda öðrendik, þimdi de çocuklarýmýz
Arnavutça’yý okullarda öðrenecektir. Onun
için çocuklarýmýzý baþka dilde eðitmek yanlýþ
olur, çünkü o dili her nasýlsa öðrenecek ve
ilerdeki yaþamýnda iþ kurma ya da Kosova’nýn
kimi makamlarýnda yer alma engeli olmayacaktýr. Arnavutça’yý okulda, mahallede ya da
daha geniþ bir ortamda öðrenerek, ancak kendi
kimliðini ve Anadilini de koruyarak, asimile
olmadan, Kosova toplumuna ve makamlarýna
entegre olacaktýr.
Dýþtan gelen kimi makamlarýn bunu anlamasý biraz zor oluyor, çünkü kendileri belki
kendi kimliklerinden arýndýrýlmýþ, baþka kimliktedir ya da baþka bir kültürün etkisi altýna
kalmýþtýr. Ancak böyle insanlar aramýzda da
var. Belli þahsi çýkarlarý için çocuklarýný baþka
dillerde ya da özel kolejlerde okuttur ve
yetiþen o çocuklarýn çoðu beyni yýkanmýþ,
kendilerinin kim olduklarýný unutur ve farklý
bir ortamda kaybolup gider.
Anadilimiz kimliðimizdir, onu korurken, kendi
kendimizi de bu coðrafyada savunmaktayýz...
Bunu atalarýmýz en zor dönemlerde yapmýþ, bir sürü Anadilimizin Bilinmeyen
Kahramanlarý bu mücadeleyi vermiþ ve kimliðimizle dilimizi bize emanet etmiþ.
Görevimiz - bunu devam etmektir, borcumuz atalarýmýza ihanet etmemektir.
Bu kimilerin hoþuna gitsin ya da gitmesin: her
Kosova Türkü kendi çocuðunu Türkçe okutacak ve Türk gibi yetiþtirecek...
Baþka çare yok...
Bir de buna Anaülkemiz Türkiye’nin büyük
öðrenci projesiyle sunmuþ olduðu büyük
imkanlarý da göz önünde bulundurursak,
çocuklarýmýzý baþka dillerde eðitmek için
hiçbir neden kalmýyor.
Çocuklarýmýz sadece Türkçe okuyacak ve
bunun gerçekleþmesinde hepimiz mücadele
etmeliyiz. Komþuya, akrabaya ve dostlarýmýzý
ziyaret ederek bunlarý anlatmalýyýz. Bu yýl
Prizren’de sadece 75 çocuk Türkçe eðitime
kaydýný yapmýþ. Hep beraber bunu 200 öðrenciye çýkarmalýyýz. Bu gücümüz ve potansiyelimiz var. Bu konuda her zaman bilinçliydik
ve öyle de devam etmelidir.
Bizleri hiçbir þekilde hiç kimsenin,
hiçbir makamýn boþ laflarý, kendi kimliðinden
arýndýrýlmýþ olan kiþilerin Fransýz, Ýngiliz,
Amerikan ya da Rum ve Ermen kültürü
ilgilendirmez...
Güncel
Perþembe, 9 Ağustos 2007
“Yeni bir Türk Dünyasý Algýsý Geliþtirmek”
T
Alpay Ýgci
ürkiye’de yaþýyor olmaktan
dolayý Türkiye’yi tanýyan
doðma büyüme Prizrenli bir
Türk olarak, Türk Dünyasý konusunda
bazen farklý yaklaþýmlar geliþtirdiðimi
seziyordum. Bunun sebebini de
Prizrenli olmama (Türkiye’de doðup
büyümeyen bir Türk olmama)
baðladým. Neyse lafý uzatmayayým.
“Farklý” yaklaþýmdan kastým þu: Türk
Dünyasý gibi Türk ýrkýnýn ve onla
beraber yaþayan ýrklarýn kaderini
deðiþtirebilecek bir dünya kurgusunda
Türkiye’de çok fazla deðiþik yaklaþým
var. Ayrýca, insanlar kendilerini öbek
öbek ayýrma konusunda da aþýrý bir
istenç içindeler. Evet, Türkiye
Cumhuriyeti’nde çok sayýda sütü
bozuk var. Ancak, kendimizi bu kadar
yalýtarak böyle büyük bir projede
saðlam yol alýnacaðýný düþünemiyorum. Seçim döneminde bu ülkede
nelerin yazýlýp çizildiðini, söylendiðini
çoðumuz biliyoruz. Biri tutturmuþ AKP
de AKP, istikrar da istikrar... Öteki
laiklik der baþka bir þey bilmez.
Atatürk der ama Atatürk’ü bilmez...
Etrafýmda CHP’ye oy verecek veya
CHP ile bir þekilde baðlantýsý olan ne
kadar insan varsa hepsi, ayný telden
çalýyordu ama bu tel benim ruhuma
güzel ezgiler akýtmýyordu. Hani plan,
hani program?! Benim hangi tarafa ait
olduðumu anlamaya çalýþanlar olacaktýr þimdi. Belki de çoktan AKP’li ilan
edilmiþimdir. Umurumda deðil. Ben
Evlad-ý Fatihan’ým, Türk’üm. Baþkaca
bir þey deðil. Özellikle Türkiye
Türkleri öncelikle bu basit ve kýsýr
buhrandan kurtulmalý. Partilere pek
önem vermiyorum. Siyaset denilen þey
her zaman kaygan bir zeminde
geliþmiþtir. Durum baþka bir parti
lehine deðiþebilir. Türkiye Cumhuriyeti
çok sayýda parti gördü, çok sayýda da
iktidar. Ancak, Türk Dünyasý konusunda neler gördüðümüze bakarsak durum
ortaya çýkar. Balkan Savaþlarý’ndan bu
yana Balkan Türklüðü ve
Müslümanlýðý kaybetti; kaybediyor!
Makara
dönmeye baþladý
Y
erel ile uluslararasý 50 kadar rejisör ve yapýmcýnýn izlediði
festivale 100’ün üzerinde de davetli, sanatçý, gazeteci
izliyor.
Dokufest çerçevesinde uluslararasý fotoðraf sergisi açýlacak.
Aynýca 3 Kosovalý ve 3 Alman genç sanatçý festival süresince
ortak çalýþma yapacak.
Bu yýlki Dokufest’e Türk yapýný iki çalýþma gösterime girecek.
Köken Ergün “Bayrak” filmi, Nesim Yetik de “Annem Sinema
Öðreniyor” filmleriyle Dokufest’e katýlacak.
K
Artýk konuþma zamaný deðil.
Priþtine yakýnlarýnda, Sultan Murat
Türbesi’nin yerini belirten tabelayý
tamamen sarýya boyayýp üstüne “Auto
Larje” yazan zihniyetten kaç Türkiye
Türkünün haberi var? Bense bunu
yapan araba tamircisini bulmak için
nasýl bakýndýðýmý dün gibi hatýrlarým.
Hamaseti býraksýn artýk benim gibi
düþünenler. Kosova’da onca fabrika
var. Koskocaman fabrikalar çalýþtýrýlacaklarý günü bekliyor. Oralarý neden
hala alamýyoruz? Ne yapýyor bizim iþ
adamlarýmýz? Hiçbir þey yapýlmýyor
deðil ama yapýlanlar hiç yeterli deðil.
Laiklik çýðýrtkanlýðý yapmanýn veya din
borazanýný öttürmenin zamaný da deðil.
Türk Dünyasýnýn kültürel birliðine
inanýyor ve bunun için çalýþmak
niyetindeyseniz biraz daha toparlayýcý,
birleþtirici olmak zorundasýnýz. Türk
Dünyasý konusunda çeþitli kesimlerden
kiþilerle görüþmüþlüðüm vardýr.
Yaptýðým bütün konuþmalarda ortak
noktalar ve alanlar buldum ama bütün
konuþmalarýn bir yerleri, diðerlerini
8
lanetlemek veya kötülemekle de dolu.
Ýnsanlarýmýzýn, fabrikadan çýkan seri
üretim aletler gibi ayný olmalarýný, ayný
düþünmelerini asla istemiyorum. Farklý
düþüncelerimiz olacak ve bu
düþünceleri zorlayýp içlerinden daha
saðlam olanlarýný bulacaðýz. Bu þekilde
de saðlam hamleler atýlýr.
Türk Dünyasý konusunda iþ en büyük
kýsmý biz gençlere düþüyor. Bu konuda
geliþme bizlerin emekleriyle kaydedilecek; büyüklerimiz bize yollar açacak
biz de o yollardan yürüyeceðiz. Çalýþmalardan bahsettim ama çalýþmalardan
önce ve ilkin yapýlmasý gereken bir
þeyler var: Bilmek! TÜRK DÜNYASI
COÐRAYFASINI BÝLSÝN ARTIK
TÜRK OLAN. Her çekik gözlüye
Japon veya Çinli muamelesi yapmak
gibi bir acizlik içinde olmasýn artýk!
“Aa, Kosovalýsýn ha. Ne güzel. Peki
Türkçeyi nasýl biliyorsun, nereden
öðrendin?” cümlesini duymak istemiyorum artýk!
Mehmetçik çeþmesi Osmanlý
mezarlýðýyla bütünleþti
TTGK
Komutaný
Kurmay
Binbaþý
Kerim Acar, her iki
okulda sürdürülen çalýþmalarýn onarým ve boyabadana çalýþmalarý olduðunu
ve kýsa sürede tamamlanacaðýný vurguladý. Acar,
önümüzdeki
dönemde
“Çiryazi Kardeþler” Ýlkokulu’nda Tabur tarafýndan 150
sýranýn onarýlmasýnýn da
öngörüldüðünü bildirdi. Bu
kapsamda
önümüzdeki
dönemde okul sýralarý daðýtýmýný da gerçekleþtireceklerini söyleyen Kerim Acar, 15
Aðustos tarihinde Prizren’in Ortakol semtine
çocuklara oyun parký çalýþmalarýnýn baþlayacaðýný da belirtti.
Osmanlý mezarlýðýnda yangýn çýktý
Geçtiðimiz ay TÝKA tarafýndan çevre duvarlarý
yeniden inþa edilen Osmanlý Mezarlýðý’nda 4
Aðustos tarihinde yangýn çýktý. Kýsa zamanda
yayýlan yangýný, bir buçuk saat sonra olay yerine gelen itfaiyeciler tarafýndan kontrol altýna
alýndý. Yangýn, Osmanlý Mezarlýðý’nda bulunan
türbelere ve Türk askeri tarafýndan yeni
hizmete açýlan Mehmetçik Çeþmesi’ne ulaþmadan kontrol altýna alýndý. Türk KFOR’u
sorumluluk bölgesi olduðu için Tuzsuz semti
sakinleri Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet
Komutanlýðý’ndan yardým istedi. Türk KFOR’u
aracý olay yerine 5 dakika sonra ulaþtý. Türk
KFOR’u aracý ile birlikte gelen itfaiyeciler 15
dakika içinde yangýný söndürmeye baþardý.
Þubat 2007’de Kosova’ya gelen Kosova Türk
Taburu rotasyon gurubu baðýþlarýyla Osmanlý
Mezarlýðý’na yaptýrýlan Mehmetçik Çeþmesi ve
çevre düzenlemesi açýlýþýnda konuþan Kosova
Türk Taburu Komutaný Binbaþý Kerim Acar,
Türk askerinin görevi dýþýnda Kosova halkýyla
dayanýþmaya devam ettiðini ve çeþme ile çevre
düzenini yirmi günde tamamladýðýný söyledi.
Türk toplumunun suya verdiði öneme iþaret
eden Kerim Acar, su medeniyeti kuran millettin
mirasçýlarý olarak çeþme ve mezar taþlarýnýn bu
medeniyetin tapularý olduðunu vurguladý.
Kurdele kesimiyle Mehmetçik Çeþmesi
törenli bir þekilde hizmete açýlýrken, konuklar
daha sonra Mehmetçik Çeþmesi etrafýnda birer
fidan dikti.
Kosova Türk Taburu Komutaný Kurmay
Binbaþý Kerim Acar ve davetliler törenden
sonra Mehmetçik tarafýndan boya-badana ve
tamir iþleri yapýlan “Emin Durak” ve “Çiryazi
Kardeþler” ilkokullarýný da ziyaret etti ve
sürdürülen çalýþmalarla ilgili bilgi aldý.
9
B
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Sýrbistan 2014’te
AB’ye katýlabilir
aþbakan Yardýmcýsý
Bozidar Celiç 5 Aðustos
Pazar günü yaptýðý açýklamada, Sýrbistan’ýn 2014 yýlýnda
AB’ye üye olacaðýndan “emin”
olduðunu söyledi. Celiç, üyeliðin
ayný yýlýn 28 Haziran tarihinde,
dini bayram Vidovdan ile ayný
günde gerçekleþeceðini söyledi.
Celiç’e göre, bu tarih AvusturyaMacaristan tahtýnýn veliahtý
Avustuyalý Franz Ferdinand’ýn 28
Haziran 1914’te Saraybosna’da
suikasta kurban gitmesiyle baþlayan
“20. yüzyýlýn sembolik sonu” olacak.
Baþbakan yardýmcýsý, 2014’ün AB’de
yeni bir bütçe ve seçim döngüsünü
de temsil ettiðine dikkat çekti. Celiç,
Ýstikrar ve Ortaklýk Anlaþmasý’nýn bu
yýl imzalanabileceði yönündeki
görüþünü yinelemekle birlikte, bunun
Lahey’deki BM savaþ suçlarý
mahkemesiyle iþbirliði yapýlmasýna
baðlý olduðunu da kabul etti. Diðer
tarftan Ýçiþleri Bakanlýðý 5 Aðustos
Pazar günü yaptýðý açýklamada,
Balkan
güneyde Kosova sýnýrý yakýnlarýndaki
Koncujl kasabasýnda bir grup silahlý
ve maskeli adamýn polisle çatýþmasý
sonucunda bir kiþinin öldüðünü
doðruladý. Yetkililer, grubun bölgeye
giden ana rota üzerinde yolcularý
soyduðunu belirttiler. Ýçiþleri Bakaný
Dragan Jociç’in “Polise ateþ açtýlar ...
ve ortalýk gerçek bir savaþ alanýna
döndü.” þeklindeki sözleri kaydedildi. Jociç, çatýþmanýn tahmini olarak
20 dakika sürdüðünü ve saldýrganlarýn ellerinde makineli tüfekler ve
roket güdümlü bombalar olduðunu
söyledi.
avunma
bakanlýðý ile
dýþiþleri ve
AB üyelik bakanlýðýndan yetkililer,
AB ve NATO
üyeliðinin faydalarýyla ilgili kampanyalarýn nasýl geniþletilebileceðini
tartýþmak üzere 5 Aðustos’ta
Zagreb’de bir araya geldiler. Ýki
bakanlýk baþkent baþkent civarýnda
bilgilendirme standlarýnýn yaný sýra
ülkenin diðer kesimlerinde de plan
standlarý açacak.
Bu arada Vecernji List gazetesinin
hafta sonu sayýsýnda
yayýnlanan iki ayrý
ankette, kampanyalarýn
iþe yarýyor olabileceði
ileri sürüldü. Promocija
plus kuruluþu tarafýndan
yürütülen ankette, NATO ve AB
üyeliðine verilen desteðin Temmuz
ayýnda Haziran’a oranla %2,2’lik bir
artýþla %53,8’e ulaþtýðý öne sürüldü.
Metron/Vectura tarafýndan yürütülen
bir diðer anketteyse, Temmuz ayýnda
AB üyeliðine verilen destek %53,7
olarak belirtildi.
on yýllarda Romanya, büyük
ölçüde düþük maliyetleri
sayesinde bir Hollywood
yapým cennetine dönüþtü. Nicole
Kidman, Jude Law, Wesley Snipes,
Renee Zellweger ve Jean-Claude van
Damme gibi oyuncularýn yer aldýðý
büyük filmler artýk ülkede çekiliyor.
Romanya’nýn iki büyük stüdyosu
iþlerinde görülmemiþ bir patlama
yaþýyor. Bunlar, Bükreþ‘e 40 km uzaklýktaki Ciolpani kasabasýndaki
Castel Film ve Buftea kasabasýnda
bulunan Mediapro Studios. Sonraki,
ayný zamanda Doðu Avrupa’nýn en
büyük medya ve eðlence gruplarýndan da biri. Hollywood’un ilgisi
açýsýndan sýnýr dönüm noktasý, Kuzey
Carolina’nýn daðlarýnda geçen bir Ýç
Savaþ öyküsü olan “Cold Mountain”
(“Soðuk Dað”) oldu. Baþrollerini
Law, Kidman ve Zellweger’in paylaþtýðý film, güneydoðu
Transilvanya’daki Rasnov kasabasýn-
da çekildi. Ülkedeki düşük işçilik
maliyetlerinin filmin bütçesini 20
milyon dolardan fazla aþaðýya çektiðini tahmin eden yapýmcý Albert
Berger, “Romanya’nýn sunduðu tasarruflar olmadan, “Cold Mountain”
kesinlikle yapýlamazdý.” dedi. Bu
arada Romanya Dýþiþleri Bakanlýðý,
filmden bazý sahneleri 2004 yýlýnda
CNM’de yayýnlanan bir turizm kampanyasýnda kullanmak için izin aldý.
Reklamlarda, filmin yönetmeni
Anthony Minghella ülkeye ve bozulmamýþ doðasýna övgüde bulunuyor.
Yabancýlar artýk Romanya’daki film
yapým hizmetlerine yýlda yaklaþýk 50
milyon dolar ödüyorlar ve bu miktarýn artmasý bekleniyor. Romanya
AB’ye yeni üye oldu ve üyeliðin film
sektörüne olan etkisi henüz görülmedi. Ancak bu alanda uzman kiþilere
göre, ülke önümüzdeki yýllarda da
film yapýmcýlarýnýn cenneti olarak
kalmayý bekleyebilir.
Hollywood’un yeni film seti
S
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Balkanlar Ýçin Nasýl Bir Politika?
Hýrvatistan NATO ve AB üyeliðine
grime kampanyalarý baþlattý
S
E RH A N
T ÜR B E DA R
U
zun süren savaþlar döneminin ardýndan, Balkanlar
kanunlarýn iþlediði,
demokrasi anlayýþýnýn kökleþtiði,
insan haklarýnýn garanti edildiði ve
piyasa ekonomisinin geçerli olduðu
istikrarlý bir bölgeye dönüþme
sürecine girdi. Günümüzde tüm
Balkan ülkelerinde, Avrupa ve
Atlantik kurumlarý ile bütünleþmeyi
hedefleyen ve demokratik yollardan
seçilen yönetimler iktidara bulunuyor. Balkan ülkelerinin dýþ siyasetlerindeki bu hedefleri ise, iç politikalarýna da olumlu yansýyor. Bu
çerçevede, neredeyse bütün Balkan
ülkelerindeki azýnlýklarýn yasal ve
siyasi statülerinde önemli düzeltmeler yapýlýyor.
“Yurtta barýþ, dünyada barýþ” ilkesi
çerçevesinde hem batýsýnda hem de
doðusunda kararlý bir barýþ
ortamýnýn saðlanmasý için çaba harcayan Türkiye, Türk-Yunan sorunlarý karþýsýnda zaman zaman
yaþanan hareketlilikler dýþýnda,
Balkan coðrafyasýnda yer alan bütün
ülkelerle dostane iliþkiler
sürdürmektedir. Türkiye’nin bu yöndeki konumunun, Balkanlar’daki
gerilimin düþürülmesi ve barýþ
ortamýnýn kalýcý kýlýnmasý yönünde
önemli katkýlarý olabilir.
Balkanlar’ýn Türkiye’nin Avrupa’ya
açýlan bir köprüsü olduðu, bu yüzden, bölgedeki bütün geliþmelerin
Türkiye’yi de deðiþik yönlerden etkileyebileceði gerçeði dikkate
alýndýðýnda, Balkanlar’da kalýcý
barýþ ortamýnýn tesis edilmesi,
Türkiye’nin bölgedeki en büyük
çýkarý olduðu söylenebilir.
Yukarýda belirtilenler doðrultusunda,
Türkiye’nin Balkanlar’da reform ve
barýþ yanlýsý politikacýlara sürekli
desteðini vermesi, kritik öneme
sahiptir. Balkanlar’da ilerlemeyi
garanti altýna almanýn en saðlam
yolu, bölgenin demokratikleþme ve
ekonomik kalkýnma seviyesinin
daha yükseklere çýkarýlmasýndan
geçer. Dolayýsýyla, Balkanlar’daki
reform yanlýsý politikacýlara siyasi
desteðin verilmesi dýþýnda, Türkiye,
Balkan ülkeleriyle olan ekonomik
iþbirliðini daha fazla yoðunlaþtýrmalý, Türk iþadamlarýnýn
Balkanlar’da daha çok iþ yapmalarýný özendirmelidir.
Balkanlar’daki bütün ülkelerde,
Avrupa ile Atlantik kurumlara
bütünleþme hususunda geniþ bir
destek bulunuyor. Bir NATO üye
ülkesi olarak Türkiye, Balkan
ülkelerinin bu Ýttifaka bütünleþmeleri yönünde verdiði desteðini
sürdürmelidir. Diðer taraftan, iyi
komþuluk iliþkileri ve bölgesel iþbirliði çerçevesinde, ayrý yollardan
olsa dahi, Türkiye Avrupa Birliði
üyeliði hedefine doðru Balkan
ülkeleriyle birlikte ilerlemelidir.
Balkanlar’daki Türk tarih ve kültür
mirasýnýn korunmasý hedefinden de
hiçbir zaman vazgeçilmemeli. Türk
kültürünü bütün canlýlýðýyla hayatta
tutan, Osmanlý Devleti’nin bölgedeki en önemli mirasý olan Balkan
Türkleri ve diðer akraba topluluklarýn olduklarý unutulmamalýdýr.
Kültür dýþýnda, bilim ve eðitim alanlarýnda da iþbirliðinin geliþtirilmesi,
Türkiye ile Balkan ülkeleri arasýnda
olumlu siyasi etkileþime yol açabilir.
Günümüzde, Balkanlar’da çözüm
bekleyen son açýk sorun,
Kosova’nýn gelecekteki statüsü
sorunudur. Kuþkusuz Kosova meselesi, gelecekte Balkanlar’daki
geliþmelere yön verme ve etkide
bulunma potansiyeline de sahiptir.
Türkiye, Kosova’nýn statüsü hakkýnda sürmekte olan çözüm arayýþlarýný
desteklemeye devam etmelidir. Bu
çerçevede, bölgenin daha istikrarlý
olmasýna yol açacak olan kapsamlý
bir çözümün bulunmasý üzerinde
çalýþýlmalýdýr. Oysa, Balkanlar’ýn
daha istikrarlý olmasýný saðlayacak
çözüm, Kosova için siyasi açýdan
adil ve etnik topluluklarý kapsayýcý
bir devlet modelini düþünmektir.
Dünya
Clinton, Obama ile arasýný açýyor
A
merika’da 2008 Baþkanlýk seçimlerinde
Demokrat Parti’nin adayý olmak için
yarýþan Hillary Clinton ve Barack
Obama arasýndaki fark giderek büyüyor. Son
olarak The USA Today ve Gallup ortaklýðýnda
gerçekleþtirilen bir kamuoyu yoklamasýnda
New York Senatörü Clinton’ýn aldýðý destek
oylarý, Illinois Senatörü Obama’nýn iki katýndan
fazla çýktý. Kendilerinin Demokrat olduðunu
belirten bin 12 yetiþkin kiþinin katýldýðý ankette
ABD Eski Baþkanlarýndan Bill Clinton’ýn eþi
Hillary’e yüzde 48 oranýnda oy çýkarken,
Obama ancak yüzde 26 oy alabildi. Demokrat
Parti’nin adayý olabilmek için yarýþan diðer bir
isim olan North Carolina eyaleti eski senatörü
Sarko hýncýný
ABD’li
gazeteciden
çýkardý
F
A
BD’ye karþý güçlerini birleþtirmek isteyen Rusya ve
Çin’in önderliðinde kurulan
Þangay Ýþbirliði Örgütü, bu hafta ilk
askeri tatbikatýný yapýyor. NATO’ya
rakip olarak gösterilen örgütün “2007
Barýþ Görevi” isimli tatbikata Rus ve
Çin’in yaný sýra diðer üye devletler
(Kazakistan, Kýrgýzistan, Özbekistan
ve Tacikistan) de katýlýyor. Örgüt için
6 bin 500 asker ve 500 savaþ aracý ile
yapýlan bu tatbikat gerçek bir gövde
gösterisi...
J
Hiroþima’nýn
62. Yýldönümü
10
aponya’nýn Hiroþima kentine atom bombasý atýlmasýnýn
üzerinden tam 62 yýl geçti. Japonya’nýn Hiroþima kenti,
izleri uzun yýllar
boyunca silinemeyecek
bir saldýrýya hedef oldu.
Bir Amerikan uçaðý
kentin üzerine atom
bombasý býraktý. 600
metre yükseklikte patlayan bomba, 78 bin
dolayýnda kiþinin anýnda
ölmesine yol açtý. 350
bin nüfuslu kentte
saldýrýdan aylar sonra
140 bini bulan ölü sayýsý, geçen yýllarla birlikte 250 bini aþtý.
Japonya, saldýrýnýn 62’inci yýldönümünde verdiði kayýplarý bir
kez daha andý. Aralarýnda saldýrýdan kurtulanlar ve ölenlerin
yakýnlarýnýn da bulunduðu 45 bin dolayýnda kiþi, kentteki Barýþ
Anýtý Parkýnda biraraya geldi. Hiroþima’ya atom bombasýnýn
atýldýðý saatte; yani sabah 08.15’te kent sessizliðe büründü.
Hem tören alanýndakiler, hem de sokak ve caddedekiler saldýrýda ölenlerin anýsýna saygý duruþunda bulundu Tören alanýndaki
barýþ çanýnýn yaný sýra kentteki tapýnak ve kiliselerdeki çanlar
da çaldý. Baþbakan Shinzo Abe’in bir konuþma yaptýðý törende
dünyada benzer bir trajedinin bir daha yaþanmamasý çaðrýlarý
yapýldý. Nükleer güç olmayý sürdüren Amerika Birleþik
Devletleri de, izlediði politika nedeniyle eleþtirildi. Törende
daha sonra gökyüzüne bin beyaz güvercin býrakýldý. Amerika
Birleþik Devletleri ikinci atom bombasýný, Hiroþima’ya düzenlenen saldýrýdan üç gün sonra Nagasaki kentine atmýþtý.
Bush: Doðru Ýstihbarata
Ýhtiyaç Var
ransa Cumhurbaþkaný Nicolas
Sarkozy’nin Malta tatilinden sonra
ABD tatili de olay oldu. Bush ailesine ait malikânenin yakýnýnda eski
Microsoft yöneticisi Michael Appe’den haftalýðý 30 bin dolara yazlýk kiralayarak
Fransýzlarýn þimþeklerini çeken Sarkozy,
sinirini AP’nin iki foto muhabirinden
çýkardý. New Hampshire eyaletinde
Winnipesaukee Gölü’ne tekneyle açýlan
Sarkozy, görüntü almaya çalýþan iki
muhabirin teknesine atlayýp baðýrýp çaðýrdý.
Fransa cumhurbaþkanlarýnýn elit tarzýnýn
dýþýna çýkan Sarkozy’nin hýþmýna uðrayan
Jim Cole ve Vince DeWitt sahil korumadan
izinli olarak bariyerlerin dýþýnda duruyordu.
NATO’nun rakibi tatbikat yapacak
John Edwards ise yüzde 12’de kaldý.
Cumhuriyetçi Parti için yapýlan ankette ise New
York eski Belediye Baþkaný Rudy Giuliani,
yüzde 33 ile en yüksek oyu alan aday adayý
oldu. Onu yüzde 21 ile Tennessee eski Senatörü
Fred Thompson, yüzde 16 ile Arizona Senatörü
John McCain ve yüzde 8 ile Massachusetts eski
Valisi Mitt Romney takip etti. Gazeteye göre
Clinton’ýn oylarýný artýrmasýndaki en büyük
etken, Obama’yý dýþ politikada tecrübesiz ve
acemi olarak nitelemesi. Obama, daha önce bir
açýk oturumda Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud
Ahmedinejad ve Venezüella lideri Hugo Chavez
ile görüþebileceðini söylemiþti.
Perþembe, 9 Ağustos 2007
J
Cole, “Gülümsüyordu. Sahil korumaya el
salladý, ama çektiðimizi fark edince mutlu
hali anýnda yok oldu” dedi. Ýkili mercekten
Sarkozy’nin eliyle kendilerini gösterip
tekneyle üzerlerine gelmesini izledi.
Mayoyla tekneye atlayan Sarkozy’nin halini
DeWitt “Çileden çýkmýþtý, çok yüksek sesle
ve hýzla Fransýzca bir þeyler söyledi” diye
aktardý. Ýkili öbür teknedekilere Ýngilizce
bilen olup olmadýðýný sordu. Yanýt
gelmezken Sarkozy DeWitt’in kamerasýný
kapýp yere býraktý.
Japonya Yine Sallandý
aponya’nýn Okinava takýmadalarý yakýnlarýnda Richter
ölçeðine göre 6.4 büyüklüðünde
deprem meydana geldi. Japonya
Ulusal Meteoroloji Ajansý, yerel saatle 09.02’de meydana gelen depremin
Doðu Çin Denizi’nde, denizin
dibinde saptandýðýný duyurdu.
Okinava takýmadalarýndaki birçok
adada hissedilen depremin can ve mal
kaybýna yol açmadýðý, depremin
ardýndan tsunami alarmý verilmediði
belirtildi.
A
merikan
Baþkaný
George Bush,
Pakistan’daki terörist
liderlerin yakalanmasý için doðru istihbarata ihtiyaç
olduðunu söyledi.
Bush, Afganistan
Devlet Baþkaný
Hamid Karzai ile
Camp David’de 2 gün süren görüþmesinden sonra düzenlenen
basýn toplantýsýnda, doðru istihbaratla El Kaide liderlerini
ortaya çýkarabileceklerini belirtti. Bush, Afganistan’da yapýlmasý gereken daha çok iþin olduðunu ancak ilerlemenin de
kaydedildiðini söyledi.
Karzai ise Taliban’ýn yeniden canlanmasýnýn çocuklar, yardým
çalýþanlarý ve siviller için tehlikeli olduðunu ancak Afgan
hükümeti için bir tehdit oluþturmadýðný savundu. Basýn toplantýsýnda Ýran konusuna da deðinen Bush, Ýran’ý izole etmeyi
sürdüreceklerini belirtti.
Yine Türkmenleri
vurdular: 30 ölü
K
uzey Irak’ta Türkmenlerin
yaþadýðý Tel Afer yakýnlarýnda dün bombalý araçla düzenlenen intihar saldýrýsýnda, 12’si çocuk
olmak üzere 30 kiþi öldü. Beþ kadýnýn
öldüðü saldýrýda yaralanan 50 kiþiden
14’ünün durumu aðýr. Yaralýlar,
Dohuk ve Musul’daki hastanelere
kaldýrýldý. Diyala’da Baðdat’a giden
minibüslerin beklediði durakta patlayan bir bomba da 18 kiþinin
ölümüne neden oldu. Baþkentte ise
D ünya Tu ru
bir minibüsün içine kurulan bubi
tuzaðý 3 can aldý. Duhuliye’de bazý
evlere düþen havan mermilerinin 6
kiþinin ölümüne neden olduðu
bildirildi. Bu arada Asya Futbol
Konfederasyonu (AFC), 2010 Dünya
Kupasý elemeleri fikstürünü açýkladý.
Asya Kupasý þampiyonu Irak’ýn
yanýsýra, Filistin ve Afganistan’ýn da
güvenlik gerekçesiyle iç saha
maçlarýný baþka bir ülkede oynamasý
kararlaþtýrýldý. Bu ülkeler maçlarý
hangi ülkede oynamak istediklerini
AFC’ye bildirerek onay bekleyecek.
11
Türkiye
Erdoðan, Sezer’e göre
Yeni dönemden beklentiler
tavýr alacak
ile bazý gerçekler karþý
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Y
C
umhurbaþkaný Ahmet Necdet
Sezer’den yeni hükümeti kurma
görevini alan Baþbakan Tayyip
Erdoðan’ýn yeni hükümetin kuruluþ takvimini
Sezer’in tavrýna göre belirlemesi bekleniyor.
Erdoðan’ýn yeni kabine listesini Sezer’e göndereceði, ancak bazý isimlere itiraz gelmesi
halinde, liste oluþturma süresini uzatýp parlamentonun seçeceði 11. Cumhurbaþkaný’ný
bekleyeceði öne sürülüyor. Yeni hükümeti
kurma görevini almak üzere dün saat
11.00’de Çankaya Köþkü’ne çýkan
Erdoðan’ýn, Sezer ile görüþmesi 15 dakika
sürdü. Erdoðan, Köþk’ten ayrýlýrken düzenlediði basýn toplantýsýnda, yeni kabinenin
yaný sýra Cumhurbaþkanlýðý ve Meclis
Baþkanlýðý seçimlerinde “Anayasal takvime
dikkat edeceðini” söyledi. Erdoðan, bu konu
hakkýnda ýsrarlý sorular üzerine “Bir takvim
kullanýlacak dendiði anda bu illa 45 günün
sonuna kadar diye olmaz. Meclis Baþkanlýðý
seçimimiz var, Meclis Baþkanlýk Divaný’nýn
oluþmasý var, Cumhurbaþkanlýðý var,
hükümeti kurma durumu var. Hepsi de þu
anda iç içe geçmiþ, buradaki önceliði
arkadaþlarýmýzla deðerlendirip, ona göre de
adýmýmýzý atacaðýz” dedi. Erdoðan’ýn bu sözleri, “Kabine listesini Sezer’e mi sunacaðý
yoksa AKP’den seçilecek yeni
Cumhurbaþkaný’ný mý bekleyeceði” sorusunu
akla getirdi. Baþbakan, bu konudaki sorularý
“Söyledim ya ben size, Anayasal takvime
dikkat edeceðim” diyerek boþlukta býraktý.
Erdoðan, “Kabineyi açýkladýðýnýzda Abdullah
Gül’ün isminin olmamasý cumhurbaþkaný
adayý diye yorumlanacak, listede yer alýrsa
cumhurbaþkaný adayý deðil diye yorumlayacaðýz. Hükümet için cumhurbaþkaný adayýnýn
isminin belirlenmesini bekleyecek misiniz?”
sorusuna ise “Çok teþekkür ediyorum. Sað
olun, anayasal takvime dikkat edelim”
yanýtýný verdi.
ski TBMM Baþkaný Bülent Arýnç,
Meclis baþkanlýðýna bu dönem aday
olmayacaðýný açýkladý. TBMM’de
düzenlediði basýn toplantýsýyla Meclis
Baþkaný sýfatýyla son kez basýnýn karþýsýna
çýkan Bülent Arýnç, “381 oyla seçildim ve 4
yýl 9 ay Meclis baþkanlýðý yaptýðýný söyleyen
Bülent Arýnç, “Milletin emanetini býrakýyorum” diyerek yeni dönemde Meclis baþkanlýðýna aday olmayacaðýný açýkladý. “Þimdiden
Meclis baþkanlýðýna aday olacak
arkadaþlarýmýzý kutluyorum” diyen Arýnç,
Ýnanýyorum aday olacak arkadaþlarýmýzýn
mecilsi itibarýna parlamentoya yönelik çok
deðerli çalýþmalarý olacaktýr” dedi. Bu görevi
5 yýl doya doya, dolu dolu yaptýðýný belirten
Arýnç, önüne koyduðu projelerin çok büyük
bir kýsmýný baþardýðýný kaydetti. Bülent Arýnç,
“Meclisimiz artýk çok iyi iþleyen, çok itibarlý
bir parlamento haline geldi. Esasen asýl
amacýmýz da buydu. Çünkü biz, Meclisimizi
demokrasinin kalbi olarak görüyoruz.
Meclisimizi, birinci Meclisten bu yana, milletimizin egemenliðinin temsilcisi olarak
görüyoruz” diye konuþtu.
Meclis baþkanlýðý adaylýðý için Cemil Çiçek,
Vecdi Gönül, Köksal Toptan, Murat
Baþesgioðlu ve Dengir Mir Mehmet Fýrat’ýn
adý geçiyor. AK Parti kulislerine göre bu isimler arasýnda Köksal Toptan’ýn adý öne çýkýyor.
Arýnç’tan veda toplantýsý
E
Uras ve Yazýcýoðlu ile Meclis
7 partili oldu
D
TP’den ve DSP’den sonra Baðýmsýz Ýstanbul
Milletvekili Ufuk Uras’ýn ÖDP’ye, Sivas
Baðýmsýz Milletvekili MuhsinYazýcýoðlu’nun
da BBP’ye geçmesiyle 22 Temmuz seçimleri sonrasýnda Meclis’te temsil edilen parti sayýsý 7’ye çýktý. Ýstanbul’dan baðýmsýz milletvekili seçilen Ufuk Uras’ýn
üyelik baþvurusunu ÖDP MYK’sý 26 Temmuz’da
kabul etti. Uras da ÖDP’ye katýldýðýna iliþkin
dilekçesini 4 Aðustos’ta Meclis Baþkanlýðý’na sundu.
Yazýcýoðlu’nun geçtiði BBP ise 19 Aðustos’ta
olaðanüstü kurultayýný toplayacak. Bu kurultayda
Muhsin Yazýcýoðlu BBP Genel Baþkanlýðý’na dönecek.
TBMM’deki sandalye daðýlýmý ise þöyle: AKP 341,
CHP: 99, MHP: 70, DTP: 20, DSP: 13, ÖDP: 1, BBP:
1, Baðýmsýz: 4, Boþ: 1.
karþýya…
eni TBMM’nin yemin töreni ile açýlýþýndan akýllarda
kalanlar çok fazla deðil. Sýralarsak:- MHP lideri Devlet
Bahçeli ile DTP milletvekili Ahmet Türk arasýnda
yaþanan samimi tokalaþma. - Cumhurbaþkaný Sezer ile
Genelkurmay Baþkaný ve kuvvet komutanlarýnýn TBMM toplantýsýna katýlmamalarý.Aslýnda bu iki madde de kendi içlerinde
deðerlendirilmesi gereken önemli boyutlar içermekte.Birincisi,
her ne kadar Bahçeli ile Türk demokratik olgunluk örneði vererek el sýkýþmýþ olsalar bile, bu tablo “Kürt realitesi” dediðimiz
olgunun ne buharlaþtýðý, ne de karþýt tutum sahiplerinin bir ortak
uzlaþma çizgisinde buluþtuklarý anlamýna geliyor.
Yeni açýlýmlar Washington’daki en iyi gözlemcimiz Yasemin
Çongar da, dünkü Milliyet’te bu konuya deðinmiþ ve þöyle
demiþti: - Oransal olarak HADEP’in çok gerisinde kalsalar da,
DTP’li baðýmsýzlarýn Meclis’te grup kurabilecek olmasý önemli.
Daha da önemlisi, AKP’nin Güneydoðu’daki gücünü, üstelik
DTP’den oy kaparak artýrmasý. Anlaþýlýyor ki AKP, somut vaatleriyle olmasa bile ima ettikleriyle, niyetiyle, kimliðiyle
Güneydoðu seçmeninde beklenti yaratmayý baþardý. Kürt meselesinde, bölgede hiçbir varlýk gösteremeyen CHP ve MHP’nin
temsil ettiði devletçi çizgiden farklý bir yaklaþým geliþtirebileceðini seçmene hissettirdi. 22 Temmuz’un, Washington’da
üzerinde en fazla durulan sonuçlarýndan biri bu. ABD’li yetkililer, ‘yeni dönemin Kürt meselesinde yeni açýlýmlar getirebileceði’
kanýsýndalar. Bu “yeni açýlýmlar”ýn biri Kuzey Irak’taki Kürt
yönetimi ile Türkiye’nin pozitif diyaloga yönelmesi olabilir.
Ayný pozitif tutum hem Baðdat’tan hem de Barzani cephesinden
PKK’ya karþý aktif ve etkin iþbirliði þeklinde gelirse, “sýnýr ötesi
operasyon” çeþitlemeleri iyice sona erebilir. Bu çizginin sonunda
DTP’liler ile PKK’lýlar arasýndaki maddi ve manevi iliþkiler ne
ölçüde etkisizleþir? Ama hangi geliþme olursa olsun, DTP’lilerin
“Kürt realitesi”ni, MHP’lilerden çok farklý biçimde algýlamalarý,
herhalde sona ermez.
Sezer ve komutanlar Akýllarda kalan ikinci madde olan
Sezer’in ve Genelkurmay’ýn TBMM toplantýsýna katýlmamalarýna gelince. Sayýn Cumhurbaþkaný Sezer’in TBMM’nin yemin
törenine katýlmamasýný fazla önemsemiyoruz. Neticede Sayýn
Sezer’in damadýnýn CHP adayý olarak seçime girip seçilemediðini de hatýrlayýnca, bu katýlmama eylemi doðal bir insani davranýþ
olarak da kabul edilebilir.Genelkurmay Baþkaný ile kuvvet
komutanlarýnýn katýlmamalarý ise olumlu açýdan ele alýnabilir.
Çünkü yukarýdaki bir tribünden yüksek rütbeli ve üniformalý
subaylarýn aþaðýdaki milletvekillerini izlemeleri, fotoðraf olarak
iyi bir görüntü çýkartmýyor ortaya.Yýllanmýþ bir gazeteci olarak
yüksek rütbeli subaylarýn 1960’lar ve 70’lerde, mesela Faruk
Gürler’in cumhurbaþkaný adaylýðýný desteklemek için dinleyici
tribünlerini doldurmalarý görüntüsü hep hatýrýmdadýr.
Kriz üretimine ara Neticede demokrasilerde silahlý kuvvetlerin ana görevi sadece sýnýrlarý ve güvenliði deðil, “Anayasa”yý
da korumaktýr. Komuta kademesi TBMM’ye gelse de gelmese
de, Anayasa’ya baðlýlýðýn, vatan sevgisi ile eþ anlamlý olmasý
gerçeði deðiþmeyecektir.
Bir genel seçimde halk iradesi kararýný ortaya koymuþken,
bu iradenin temsilcilerinin demokratik uzlaþmalarla ülke sorunlarýna kalýcý çözümler üretmelerini hepimiz bekliyoruz. Varlýk
sebeplerini “kriz üretimi”nde bulan belirli çevrelerin, hiç
olmazsa seçimin üzerinden bir yýl geçmesini beklemeleri ve
sonra mesleklerinin gereðini icra etmeleri aklýn gereðidir. Onlara
teselli ikramiyesi olarak da tabiat ana yaðmur yaðdýrmamakta ve
kuraklýk gibi bir konu, siyasi kullanýma böylece açýlmýþ olmaktadýr.
Bu gözlemler çerçevesinde yeni döneme dönük beklentilerimizi
özetleyebiliriz.
(Mehmet Barlas’ýn yazýsý Milliyet’ten alýnmýþtýr.)
Kültür
G
Gelenek ve Göreneklerimiz
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Tefrika (14)
Düðün tören ve geleneklerinden - GELÝN ALMA, GERDEK ve DÜÐÜN
elini almadan önce kýz
evinde hazýrlanan gelin,
ev, mahalle ve yakýnlarý
tarafýndan misafirlerin gelmelerine kadar bakýlýr. Gelin uðurlamasýna gelinin ailesi dýþýnda
akrabalarý ve mahalleliler de
gelirler. Erkek tarafýndan gelen
misafirler arasýnda kaynana ve
erkeðin akraba ve yakýnlarý
bulunmaktadýr. Bu misafirlerle
birlikte hoca, erkeðin babasý ve
az sayýda diðer yaþlý erkek akrabalar katýlýrlar. Gelin alma töreni
müzik eþliðinde gerçekleþir.
Gelin, oðlan evinden gelenler
tarafýndan alýnýr.
Kaynana içeriye girdiðinde
hemen gelinin duvaðýný kaldýrýr
ve her þeyin tatlýk içinde geçmesi
için gelinin aðzýna þeker koyar.
Gelin bu þekeri kocasýnýn evine
gidinceye kadar aðzýnda tutar ve
kocasýnýn evine girdiðinde bu
þekeri aðzýndan atar. Gelen bütün
misafirler daire eþliðinde
karþýlanýr, lokum ve gül þuruplarý
daðýlýr ve eski Prizren kadýn
oyunlarý oynanýlýr. Boþ þurup bardaklarý alýndýðýnda misafirler
tablaya para atarlar. Bu merasim
30-60 dakika kadar sürer. Sonra
gelin, kaynana ve kýz anasý
tarafýndan kaldýrýlýr ve bu arada
kaynana leblebi atar, daha sonra
kýz babasý bir kolundan ve erkek
babasý diðer kolundan gelini alýp
evden dýþarýya çýkarýrlar ve
arabaya bindirirler. Arabaya
bindirdiklerinde erkeðin babasý
araba ve gelin üzerine þeker ve
demir para atar. Erkek evine
gelmeden önce gelin þehrin en
güzel mesire yerlerinden birine
götürülür ve misafirler arabalardan çýkarlar ve orada da alaylar
ve oyunlar oynadýktan sonra
erkek evine gelirler.
Gelin eve girdiðinde damat yüksekçe bir yerden gelin üzerine
arpa atar. Ev kapýsýnýn giriþinde
kaynana gelinin parmaklarýný
orada bulunan þerbete batýrýr ve
evlilik hayatýnýn hep tatlýlýkta
geçmesi için kapýnýn üst sövesine-çerçevesine üç defa sürdürür
ondan sonra kaynana, eltiler ve
gürümceler gelinin þerbetli parmaklarýný yalarlar. Ardýndan
ekmeði ve Kuraný tutan kýz,
Kuraný gelinin eline, ekmeði de
gelinin koltuðu altýna atar. Birkaç
adým attýktan sonra hem Kuraný
hem de ekmeði gelinden alýrlar.
Evin en büyük odasýna girdiðinde
gelin odanýn en muhteþem ve en
þerefli yerinde oturtulur. Evlilikte
daha çabuk çocuk sahibi olmasý
için eteðine de küçük bir çocuk
oturtulur. Daha sonra yanýna daha
iki çocuk yanaþýr ve kundurasýnda saklý olan parayý alýrlar. Bu
arada def eþliðinde damattýn kýz
kardeþleri ve yakýn akrabalarý
gerdeðin gerçekleþmesine kadar,
gelini seyrederek düðün türkülerini söylerler.
Gerdek öncesi gelinin odasýnda
bulunan yatakta, evlilerin çok
çocuk sahibi olmalarý için, yine
birkaç küçük çocuk gelinin
yataðýnda yuvarlandýrýlýr. Gerdek
odasýna ilkin gelin akabinde de
hocanýn güveði duasý okuduktan
sonra damat da girer. Gerdeðe
girmeden önce damat babasýnýn,
hocanýn ve yaþlýlarýn ellerini öper
ve gerdeðe girme esnasýnda
arkadaþlarý tarafýndan sýrtýndan
tokatlanýr.
Gerdek olayý Prizren adetlerinde
genelde 30-60 dakika kadar sürer.
Bu arada erkeðin evinde düðün
þenlikleri þarký, türkü ve alaylar
eþliðinde devam eder. Gerdek
esnasýnda odabaþýnda damattýn
kýz kardeþleri ve yakýn genç kýz
akrabalarý beklerler. Gerdek sonrasý damat kapýyý açar ve odaya
yakýn dostlar girerler. Damada ve
geline “Tiganiça” denilen bir
ederek, evlenenlerin balayýna çýkmasýyla son bulmaktadýrlar.
ÝMAM NÝKÂHI
Resmi nikâhýn kýyýlmasýndan
önce genelde bütün durumlarda
gelini almadan önce erkek ve kýz
babasýnýn anlaþmasý üzere, her iki
taraf, mahalle imamýna, imam
nikâhýný kýymak için baþvuruda
bulunurlar. Bu nikâhta erkeðin ve
kýzýn olmasý þart deðildir.
Nikâhta, altýn ve bazý
meblaðlarýn da aranmasý veya
vaat etmesi þarttýr.
DÜÐÜN
Prizren’de düðünler davul, zurna
ve müzik eþliðinde yapýlýr. Son
zamanlarda sýk görülmezse de
Bir Gelinin ve Gelinliğin görünüşü
türlü hamur pidesi ve þerbeti
içerirler. Daha sonra gelin giymiþ
olduðu en iyi entarisi ile dýþarýya
çýkarýlýr ve oradakilerin ellerini
öper, düðünü seyretmek için de
görkemli bir yerde oturtulur.
Bütün gece süren düðün sabahýn
erken saatlerinde sonra erer.
Misafirler daðýlmadan önce, çok
yorgun olan gelin odasýna
götürülür ve böylelikle düðünün
ilk günü ve gecesi misafirlerin
daðýlmasýndan sonra erkekler için
son bulur.
Son yýllarda gelin alma artýk at,
araba, serem veya faytonla deðil,
en lüks arabalarla gerçekleþiyor,
zifaf ise, âdet yerini bulsun diye
formalite bir biçimde gerçekleþirken, gelin yaný yerini, yeni
adet edilen içkili, çok müzikli ve
kadýn erkeðin birlikte katýldýðý
banketler almýþtýr. Günümüzde
çoðu düðünler bu tür banketlerle
son bulurken, bazýlarý sadece
kadýnlar arasýnda yapýlan matine
veya banketlerle son bulmaktadýrlar. Bugün çoðu düðünler,
düðün sonrasý yapýlmasý gereken
diðer düðün adetlerini de ihmal
düðünlerde orkestra (org-saz,
keman, kanun, klarnet ) görülmeye baþlanmýþtýr.
Ýyi durumu olan erkek ailesi
kendi çocuklarý için görkemli
düðün yaparlar. Çok daha
önceleri ve az sayýda günümüzde
de, Prizren’de evlenme düðünleri
yemekli olur. Bu düðüne erkeðin
akraba, dostlarý, arkadaþlarý,
mahalleliler ve baþkalarý da
çaðýrýlýr. Düðünler genelde
cumartesi günü ve akþamý yapýlýr.
Cumartesi günün öðle saatlerinde
baþlayan düðün çalgýcýlarý gelini
almaya giderler. Ondan önce
erkek evinde veya mahallede
düðün havasýný estirmek için
çeþitli Prizren oyunlarýný çalarlar
ve erkeðin genç akraba ve
arkadaþlarý bu oyunlarý oynarlar.
Gelin alýndýktan sonra erkek
evinde çalgýlar ve þenlikler
devam eder ve gecenin geç saatlerine kadar yani güneþin doðmasýna kadar bu þenlikler yani
þarký ve türkülerin ve oyunlarýn
oynanmasý devam eder.
YEMEKLÝ DÜÐÜNLER
Güveði gerdekten çýktýktan sonra
12
düðün yemekli ise bütün misafirlere yemek yedirilir, yemeklerin
sonunda mutlaka bütün misafirlere tatlý da ikram edilir. Düðün
genelde erkeðin evine yakýn ve
“konak” denilen evde yapýlýr.
Hava güzel ise þenlikler avluda
RAÝF VIRMÝÇA
yapýlýr, hava yaðmurlu ise ev
içinde yani odalarda yapýlýr.
Yemek yenilmeden önce mevlit
de okunur. Düðünde genelde
Prizrenin eski oyun ve þarký ve
türküleri söylenir. Bu tür düðünlere sadece erkekler davet edilir.
Kadýnlar davet edilmez. Oysa
erkek evinin en yakýnlarý ve en
Gelini evinden çıkaran
yakýn akrabalarýn kadýnlarý da
kaynata
ve kızın babası
çaðýrýlýr fakat onlar erkeklerle
karýþýlmaz.
Tek partili dönemde bu tür
düðünlerde yemek yenildikten
sonra gecenin geç saatlerinde
bazý kiþilere raký da çýkarýlýrdý.
Bu tür düðünler günümüzde çok
az sayýda yapýlmaktadýr.
“DÝNGAYRETÝ
Eðer erkek ailesinin maddi
Kaynana ve Kaynata gelini eve getiriken
durumu pekiyi deðilse, çok daha
önceleri evlenme düðünleri
yemeksiz olarak gerçekleþirdi ve
bu tür düðünlere
“DÝNGAYRETÝ” denilirdi.
Dingayreti düðünlerinde de ayný
adetler yapýlýr sadece misafirlere
yemek verilmezdi. Düðüne
gelen bütün misafirler için ve
Gelinin ev kapısı sövesine bal sürmesi
düðünü seyretmeye gelen
herkese “Düðün Kahvesi”
daðýtýlýr. Bu tür düðünler
günümüzde çok az sayýda yapýlmaktadýr.
BANKETLER:
Yemekli ve Dingayreti düðünleri
yerini bundan 30-35 yýl öncesine, büyük kahvelerde veya
düðün salonlarýnda rakýlý ve içk- Gelinin eteğinde çocuğun oturtulması
ili denilen Banket düðünleri
yani “Banketler” almýþtýr.
Kadýn ve erkeðin yani karý ve
kocanýn birlikte iþtirak ettikleri
bu nevi düðünlere gelin de iþtirak eder. Banket akþamleyin
saat 20’ de baþlar. Banketin
baþlamasýndan biraz sonra gelin
ve damat da gelir ve banketin
Geline tiganiçanın yedirilmesi
bitimine kadar yani sabahýn ilk
saatlerine kadar burada kalýrlar.
Bankete biraz daha geç kýz
ailesinden misafirler de gelir ve
onlar banket bitmeden önce
giderler. Banketlere hediye ile
gidilirdi. Her giden mutlaka bir
hediye götürür. Son zamanlarda
banketler hediyesiz gerçekleþmektedir. Bu tür banketler
Kaynana tarfından geline
müzik - orkestra eþliðinde
şekerin verilmesi
gerçekleþir.
KADIN BANKETLERÝ
Bundan 10 yýl öncesine banketlerin yerini Kadýn Banketleri
almýþtýr. Bu tür banketlere
sadece kadýnlar katýlmaktadýr.
Bu tür banketlere erkekler iþtirak etmez. Bu banketler genelde
gündüz yapýlmaktadýr ve 5-7
Nikahta yüzüklerin takılması
saat kadar sürmektedir. Bu banketlere de damat ve gelin
çýkarýlýr. Bu banketler de müzikorkestra eþliðinde gerçekleþir.
Bu tür banketler sadece evlenmelerde deðil, sünnet, kýna
gecesi, “Babina” ve baþka
amaçlarla yapýlmaktadýr.
13
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
Dünyanýn Dört Bir Yanýnda Mevlana
U
NESCO’nun 2007 yýlýný
Dünya’da Mevlana Hoþgörü
Yýlý olarak kutlama kararý
Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk
kültürünün dünyada tanýtýlmasý için
önemli bir fýrsattýr.
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda
Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana
felsefesinden yayýlan huzur verici
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý
beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir
biçimde hitap etmesinin çok yönlü
yararlarý olacaktýr.
Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve
kuruluþlarý olarak bu Mevlana
Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi
Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu
gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer
toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý
alanýnda çalýþmalýyýz.
Yediyüz küsur yýl boyunca dalga
dalga, deðiþik bir hýzla dünyaya
yayýlan Mevlana sevgisi ve Mevlana
felsefesi bugün yerküremizin dört bir
yanýnda insanlarý aydýnlatmaktadýr.
Mevlana Celaleddin Rumi’nin
yaratýcýlýðý Doðu aydýnlarýnýn olduðu
gibi Batý aydýnlarýnýn da dikkatini
giderek daha çok çekmektedir.
Mevlana felsefesi birkaç kültürün ve
deðiþik dinlerin bir arada bulunduðu
coðrafyalardaki insanlarýn bugün
maalesef kaçýnýlmaz olan
zýddiyetlerden açýlan yaralarýna adeta
þifalý bir bitki, bir merhemdir.
Ýnsanlar çeþitli durumlarda, çeþitli
nedenlerden ötürü zora düþtüklerinde
Mevlana’ya daha bir sarýlýr, onun
eserleriyle bütünleþmek arzusunu
duyarlar. Geçenlerde Tiran’da
(Arnavutluk) düzenlenen Dünya Barýþý
Ýçin Dinler Arasý ve Kültürler Arasý
Diyalog Zorunluluðu konulu sempozyumda da bunu hissetmek
mümkündü. Tiran’da Arnavutluk
Müslüman Toplumu, Prizma Yayýnevi,
Dünya Bektaþiler Baþkanlýðý, Kültürel
temaslar Kurumu, Diyalog ve Ýyiniyet
Kurumu ile Arnavut Milleti Ulusal
Güvenlik Merkezi’nce düzenlenen bu
sempozyumda Mevlana hem somut bir
biçimde dile getirildi hem de genel
felsefesiyle, evrenselliðiyle, sevgi ve
hoþgörüsüyle katýlanlarýn gönüllerini
okþadý. Orada Prof. Besimi’nin “Tarih
boyunca Balkanlar’da Dinler Arasý
Diyalog” baþlýklý tebliðine
Mevlana’nýn Gel, gel, gene gel
sözleriyle baþlamasý bunun en somut
Kosova’da Osmanlı Mimari Şaheserlerinden... (1)
SÝNAN PAÞA CAMÝÝ
K
Raif VIRMÝÇA
osova’nýn çok önemli
belediyelerinden biri
sayýlan Prizren, kent
olarak zengin bir tarihe sahiptir.
Onun ayný zamanda, kültür ve
tarihi eserleriyle, yaný sýra belli
ortamda tüm ulus ile halklarýn
özelliklerini içeren ve bu zaman
dilimi muhtevasýnda evraklaþtýrýlan bir belde olduðunu da
söylemek gerekir. Bu eserler
arasýnda Prizren’de atalarýmýzdan miras kalan camilerimiz,
evrensel ve hiç unutulmayacak
kültürümüzün temel izleri
olarak, sanatsal ve mimari
deðerleri yüksek olan tarihi
edinimlerimizin en iyi kanýtlarýdýr.
Bugün Prizren’de deðeri
yüksek olan bu eser ve kanýtlarýn baþýnda mutlaka ki Sinan
Paþa Camii gelmektedir. Sadece
Prizren’de deðil Sinan Paþa
Camii, aynýca Kosova’da da
çok eski ve üstün tezyinatýyla
en zengin ve en büyük kubbeli
camilerimizden biri sayýlmaktadýr.
Bugüne kadar camiin
kitabesi korunmadýðýndan
dolayý kesin olarak kuruluþ tarihi bilinemez. Zamanýnda
kitabenin 3 kubbeli açýk olan
revak bölümünde bulunduðu ve
bu revaklarýn, 29 Kasým 1915
yýlýnda bir bomba patlamasý
sonucu yýkýldýklarý ve onlarla
birlikte kitabenin de yok
olduðuna inanýlmaktadýr.
Sinan Paþa Camii, Evvkaf
Kuyudi Kadimesi 757
Defterlerinin 15—24 sayfalarýnda, Sofi Sinan Paþa Camii adýyla mukayyet edilmiþtir. Camiin
1024/1615 yýlýnda inþa edildiði
veya tamir gördüðü, mihrabýn
sol tarafý üzerindeki süslemenin
merkezinde yer alan kitabede
belirlenmiþtir. Kitabede 1024
senesi hem sayýlarla hem de
“misali cennet” kelimesinde,
ebcet hesabýyla düþülmüþtür.
Cami banisinin adý da eyvandaki mihrabýn sað tarafý üzerindeki süsleme içinde, bir bölümü
silinmiþ olan “Sahibül Hayrat
Sinan Paþa” sözcüðünün yazýlmasýyla belirlendiði anlaþýlmaktadýr. Bazý Sýrp kaynaklarda
camiin yapýmýnda “Sveti
Arhangel Manastýrý” taþlarýnýn
kullanýldýðý iddiasýna rastlanmaktadýr. O zamanda
ÝS KE N DE R MU Z BE G
bir örneðiydi. Tüm diðer konuþmacýlar
da doðrudan doðruya ya da dolaylý bir
biçimde bu Dünya Mevlana Yýlý’nda
Mevlana’nýn yaratýcýlýðý ve
felsefesinden yararlanarak hoþgörüden
söz açtýlar, konuþmalarýyla Mevlana
hoþgörüsünü çaðrýþtýrdýlar.
Dünya Barýþý Ýçin Dinler Arasý ve
Kültürler Arasý Diyalog Zorunluluðu
konulu bu sempozyuma Kosova’dan
35 kiþi katýlmýþtýk. Merkezi Prizren’de
olan “Atmosfera” Kültür ve Eðitim
Vakfý’nýn örgütlemesi ve maddi
katkýlarýyla gerçekleþtirilen bu
katýlýmda söz konusu sempozyumu
grup adýna Kosova Kültür Bakan
Yardýmcýsý Ergin Köroðlu selamladý.
Selamlama konuþmasýnda Köroðlu
Mevlana felsefesinden ilham almýþ
olmalý ki, kendi hayat tecrübesine de
dayanarak kültürler arasý ve dinler
arasý diyalog hakkýnda diðerleri
arasýnda þunun altýný çizmiþ oldu:
”... Bugün insanlýðýn kültürler arasý ve
dinler arasý diyalogu gerçekleþtirmek
ve derinleþtirmek konusunda
ihtiyaçlarý her zamandan daha
büyüktür”; “çünkü bu, kalýcý bir dünya
barýþýnýn saðlanmasýnýn bir
koþuludur”; “biz birbirimizin kültürü
ve dinini tanýmakla, bu kültürlere, bu
dillere saygý göstermekle, daha iyi bir
tanýþ olmayý gerçekleþtirmiþ oluruz.”
Prizren’de Rus Baþkonsolosu
olan Yastrebov yayýnlamýþ
olduðu bir eserinde: Prizren
yakýnlýðýnda bulunan “Sveti
Arhangel Manastýrý” bakýmsýzlýk yüzünden harap ve daha
sonra kedililiðinden yýkýlmýþ
olduðundan dolayý bir harabe
olarak duruyormuþ. Öyle ki
Osmanlýlarýn bu topraklara
geldiðinde yýkýlmýþ ve harap
olmuþ manastýr taþlarýný kullanýp bu camiyi yaptýrmýþlar,
diye bir ifadede bulunmuþtur.
Eserin devamýnda müellif bu
manastýrýn Osmanlýlar tarafýndan yýktýrýlmadýðýna da iþaret
etmektedir. Daha sonralarý
yapýlan diðer araþtýrmalarda da,
bu durumun gerçekten böyle
olduðu tespit edilmiþtir. Böyle
bir iddia karþýsýnda, Prizren’de
yaþayan Hýristiyan halký hemen
I. Dünya Savaþýndan sonra
Sinan Paþa Camiini yýkmak için
eylemlerde bulunmuþtur. Fakat
Müslüman halkýnýn karþý
gelmesi ve tepki göstermesi bu
eylemi baþarýsýz kýlmýþtýr.
Ancak bu eylemde bir bomba
patlamasý sonucu yýkýlan üç
kubbeli revak bölümü (son
cemaat yeri) kurtarýlamamýþtýr
ki camiin bu durumu bugüne
kadar aynen kalmýþtýr.
Sinan Paþa Camii 1948 yýlýnda
Prizren Tarihi Anýtlarý Koruma
Kosova Kültür Bakan Yardýmcýsý
Köroðlu’nun bu konuþmasýný
dinlerken ben bu Dünya Mevlana
Yýlý’nda Mevlana’nýn
Ne olursan ol gel,
gene gel,
gene gel,
Yunus Emrenin de
Gelin tanýþ olalým,
iþi kolay kýlalým,
sevelim sevilelim,
dünya kimseye kalmaz
dizelerini yeniden duydum, yeniden,
daha büyük bir hazla yaþadým.
Ne mutlu bize ki, Dünyada Mevlana
Yýlý olarak ilan edilen 2007’nin bu
aðustos ayýnda da Balkanlarýn bu
Kosova köþesinde Mevlanalar ve
Yunus Emreler kültürüne yani
evrensellik kültürüne sahibiz. Hazreti
Mevlana’nýn bir düþüncesini aþaðýda
sizinle paylaþmak istiyorum.
Mevlana Celaleddin Rumi:
“Kitaptan maksat, hangi konuda
yazýlmýþsa o konunun girdiði fenni,
hüneri öðrenmektir. Ama dilersen
onu baþýnýn altýna kor yastýk
yaparsýn. Fakat o kitap yastýk
olarak kullanýlmak için
yazýlmamýþtýr. O kitaptan maksat
bilgidir, anlatýþtýr, yol göstermektir,
insana fayda vermektir.”
Kurumu himayesine
geçerek, devlet koruma
altýna alýnmýþtýr. Devlet
korumasý altýna girdiðinden dört yýl sonra yani
1952 yýlýndan baþlayarak
camide onarým iþleri
baþlatýlmýþtýr. 1972 yýlýnda duvar süslemeleri ve
kubbe tamir iþlerine
geçilmiþtir. Cami
kubbesinin tamir iþleri üç
yýl sürmüþtür. Onarým
iþleri süresince duvardaki
tezyinatýn kat kat olduðu
ortaya çýkmýþtýr. Öyle ki
ilk kattaki süslemeler ve
diðer kalemler camiin inþa
edildiði döneme, ikinci
kattaki süslemeler ve
kalemler de XVIII.
yüzyýlda gerçekleþen
onarým dönemine ait
olduðu belirlenmiþtir. Bu
tamir - yenileme döneminde, camiin kubbesinde
mevcut olan 87 m2
yüzeyindeki kalemlerin
eski döneme ait olduðu
tespit edilmiþtir. Onarým
sonrasýnda camide her iki
döneme ait kalem
iþlerinin katlardaki 223
m2 alaný koruma altýna
alýnmýþtýr.
(Sürecek)
Güncel
Uzlaþmaya Barzani engeli
Irak Baþbakaný Nuri El Maliki’nin Ankara ziyaretinde, Türkiye ile Irak
arasýnda imzalanmasý planlanan terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý
üzerinde uzlaþma saðlanamadý.Bunun yerine, PKK’nýn Kuzey Irak’taki
varlýðýna son verilmesi niyetini içeren bir mutabakat muhtýrasýna imza
koyuldu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baþkaný Barzani’nin itirazý
nedeniyle imzalanamayan anlaþmadaki pürüzlerin aþýlmasý için Irak
Ýçiþleri Bakaný iki hafta içinde Ankara’ya gelecek.
Maliki Baþbakanlýða döndüðünde
Erdoðan ile yeniden bir araya geldi.
Ýki lider kameralarýn karþýsýna
geçtiðinde saatler 19.20’yi gösteriyordu.
Erdoðan, terörle mücadele iþbirliði
anlaþmasý çalýþmalarýnýn hýzlandýrýlmasý için talimat verdiklerini açýkladý.
Ýki lider, anlaþma yerine tüm iþbirliði
olanaklarýný harekete geçirmeye yönelik kararlýlýklarýný içeren bir mutabakat muhtýrasýna imza koydular.
Muhtýrada, “PKK/Kongra-Gel baþta
olmak üzere tüm terör örgütlerinin
mevcudiyetlerine son verilmesi
amacýyla her türlü çabanýn gösterileceði” ifadesi yer aldý.
Bu konudaki anlaþma ile içiþleri
bakanlýklarý arasýnda terör ve organize
suçlarla mücadele iþbirliðini içeren bir
baþka mutabakat muhtýrasýnýn ise 2 ay
içinde imzalanmasý kararlaþtýrýldý. Bu
amaçla 2 hafta içinde Irak Ýçiþleri
Bakaný baþkanlýðýnda bir heyet
Türkiye’ye gelecek.
Görüþmelerde Ankara, baþta Rýza
Altun olmak üzere Kuzey Irak’ta
bulunduðu tespit edilen terör örgütü
yöneticilerinin güncellenmiþ listesini
de Irak tarafýna ileterek Türkiye’ye
iadelerini istedi.
Maliki ise ortak açýklamada PKK’ya
karþý atýlacak adýmlar konusunda
taahhüt vermekten kaçýndý.
Maliki’nin ziyaretinin Türkiye’nin
Irak’taki uzlaþma ve demokratikleþme
sürecine verdiði desteðin bir kez daha
teyit edilmesine imkan saðladýðýn dile
getiren Baþbakan Erdoðan,
“Görüþmelerimizde bütün önemli
sorunlarýn, uzlaþma ve müzakere
yoluyla çözülmesi yönünde, merkezi
hükümetin çabalarýný desteklediðimizi
beyan ettik” dedi.
Erdoðan, açýklamasýný þöyle sürdürdü:
“Irak’ta Petrol Yasasý’nýn çýkarýlmasý,
Baas’dan arýndýrma sürecinin ülkedeki toplumsal barýþa hizmet edecek
biçimde uygulanmasý, anayasa tadilatýnýn gerçekleþtirilmesi, Kerkük’ün
nihai statüsünün belirlenmesi gibi
konularda son dönemdeki geliþmelere
iliþkin bilgileri de aldýk.
Görüþmelerimizde ayrýca ülkelerimiz
arasýndaki baþta ekonomi ve enerji
olmak üzere birçok alanda iþbirliði
imkanlarý üzerinden durduk. Yakýn
gelecekte hayata geçirilebilecek
somut projeleri gözden geçirdik. ilgili
bakanlarýmýz arasýnda enerji alanýnda
iþbirliði mutabakatý muhtýrasý imzalanmasýndan karþýlýklý olarak büyük
bir memnuniyet duyduk. Irak’ýn
dünya ticaret sistemine entegrasyonunu kolaylaþtýracak birçok boyutlu
ekonomik ortaklýk anlaþmasýnýn yapýlmasý için de yetkili kuruluþlarýmýza
talimat verdik. Bu çerçevede, ikili
ticaret hacminin artýrýlmasý, petrol
ürünleri ve elektrik alanýndaki Irak’ýn
acil ihtiyaçlarýný karþýlanmasý, Irak
doðal gazýnýn dünya pazarlarýna
Türkiye üzerinden arzý, gümrük geçiþlerinin iyileþtirilmesi, demiryolu dahil
yeni ulaþým güzergahlarýnýn devreye
sokulmasý gibi konularý aramýzda
deðerlendirirdik. Ülkelerimiz arasýnda
imzalanacak terörle mücadele iþbirliði
anlaþmasý Ýçiþleri bakanlýklarý arasýnda mutabakat muhtýrasý çalýþmalarýnýn
hýzlandýrýlarak sonuçlandýrýlmasý için
gerekli talimatlar verildi.”
TERÖRLE MÜCADELE
Bir konuyu da altýný çizerek vurgulamak istediðini belirten Baþbakan
Erdoðan, “Baþta PKK, Kongra-Gel
terör örgütü olmak üzere terörle
mücadele konusundaki kararlýlýðýmýzý
bir kez daha ortaya koyduk” dedi.
Erdoðan, þöyle devam etti: “Bu alanda daha etkin bir iþbirliði yürütmek ve
PKK/Kongra-Gel terör örgütünün
Irak’taki mevcudiyetine son verilmesi
amacýyla her türlü çabayý gösterme
konusunda mutabakata vardýr. Tüm bu
hususlarý içerecek þekilde Türkiye ile
Irak arasýnda bir mutabakat
muhtýrasýný imzaladýk. Bildiðiniz gibi,
Irak’a bütüncül yaklaþýmýmýz
çerçevesinde, Musul
Baþkonsolosluðunu faaliyete geçirmiþtik. Irak’ýn petrol kaynaklarýnýn
iþletilmesinde ve ihracatýnda merkezi
konumda bulunan Güney bölgesinde
de Basra Baþkonsolosluðu’nun
hizmete sokulmasý, Sayýn Baþbakan
tarafýndan memnuniyetle karþýlandýðýný gibi bu konuda da gerekli
desteði vereceklerini ifade etti.
Hazýrlýklarýn tamamlanmasý için
Irak’ýn Türkiye’ye gereken her türlü
desteði vermesi konusunda mutabakata vardýk. Bilindiði gibi Þarm El
Þeyh’de gerçekleþtirilen Irak’a komþu
ülkeler dýþiþleri bakanlarý toplantýsýnýn
ikincisi Ýstanbul’da yapýlacaktýr. Bu
çerçevede, söz konusu toplantýlara
verdiðimiz önemin altýný çizdik ve 2.
toplantýnýn hazýrlýklarýný ele aldýk.
Geniþletilmiþ Irak’a komþu ülkeler
toplantýsýnýn sonbahar aylarýnda yapýlmasý planlanmaktadýr. Bu ziyaretin
ülkelerimiz arasýndaki iliþkilerin
geliþmesinde ve güçlenmesinde yeni
bir adým olduðuna inanýyorum. Özellikle deðerli kardeþim Maliki’ye ve
heyetini teþekkür ediyorum.”
Erdoðan, Türkiye’nin, bütün imkanlarý ile her an “komþu ve kardeþ”
Irak’ýn yanýnda olacaðýný belirterek,
“Yeter ki dayanýþma içinde, bir mutabakat içinde terörün her çeþidine karþý
ortak mücadeleyi verelim ve terörü
ülkemizde ve ülkenizde izole edelim”
dedi.
Baþbakan Erdoðan ile Irak Baþbakaný
Nuri El Maliki Baþbakanlýk’ta düzenledikleri ortak basýn toplantýsýnda
gazetecilerin sorularýný yanýtladý.
Baþbakan Erdoðan, Iraklý gazetecinin,
Maliki Hükümeti’nin büyük zorluklarla karþý karþý bulunduðu ifade
ederek, Türkiye’nin Irak’a ve Maliki
Hükümeti’ne saðladýðý destek hakkýnda bilgi istemesi üzerine, þunlarý kaydetti:
“Türkiye olarak, dost kardeþ Irak ile
þu andaki merkezi hükümetin gerek
siyasi, gerek askeri, gerek ekonomik,
gerek ticari, gerek enerji bütün alanlarda müþterek bir iþbirliði ile
birikimlerimizi kendileriyle paylaþma
gayreti içindeyiz. Bu konuda eðitimden, saðlýða kadar her alanda þu ana
kadar yanlarýnda olduk. Bundan sonra
da yanlarýnda olacaðýz. Zaman zaman
deðerli meslektaþýma söyledim, herhangi bir sýkýntý anýnda gerek saðlýk
gerek eðitimde olsun Türkiye’deki
müesseselerimiz sizlere yardýma
hazýrdýr ve zaman zaman zaten
yaralýlarýn burada tedavi edilmesi için,
buradaki öðrencilerin eðitimi için
elimizden gelen desteði veriyoruz.
Bundan sonra da vermeye devam edeceðiz. 2006 yýlý sonu itibariyle
aramýzdaki ticaret hacmimiz yaklaþýk
3 milyar dolar. Irak’ýn altyapýsýndan
tutun, üst yapýsýna varýncaya kadar bu
konularda bütün özel sektörümüzle
zaten oradayýz. Bundan sonra yine
oradayýz. Gümrük münasebetlerimizi
çok daha üst düzeye çýkarmak
suretiyle aramýzdaki iletiþimi daha
kolay hale getirmek için de adýmlar
atacaðýz, onlarý da bugün aramýzda
görüþtük. Türkiye, bütün imkanlarý ile
her an komþu ve kardeþ Irak’ýn yanýnda olacaktýr. Yeter ki dayanýþma
içinde, bir mutabakat içinde terörün
her çeþidine karþý ortak mücadeleyi
verelim ve terörü ülkemizde ve ülkenizde izole edelim.”
Maliki’ye yöneltilen, ziyaret sýrasýnda
terörle mücadelede iþbirliði anlaþmasýnýn neden imzalanamadýðýna
iliþkin soru üzerine Baþbakan
Erdoðan, söz alarak, þöyle konuþtu:
“O konuyu ben size söyleyeyim; Kýsa
bir süre içinde bu konuþla ilgili geniþ
bir heyet gelecek, muhtemel ki Ýçiþleri
Bakaný’nýn riyasetinde bir heyetle
bizim Ýçiþleri Bakanlýðýmýz ve güvenlik noktasýndaki temsilcilerimiz bir
araya gelip bu konularý görüþerek
onlarý da orada karara baðlayacaðýz.”
Maliki: “Kararlýyýz”
Irak Baþbakaný Nuri El Maliki,
Türkiye ile terörün üstesinden gelme
konusunda kararlý olduklarýný
belirterek, ilerleyen günlerde Iraklý
uzmanlarýn Türkiye’ye gelerek, bu
alandaki iþbirliðinin ana hatlarýný
belirleyeceklerini kaydetti.
Perþembe, 9 Ağustos 2007
14
Ziyareti çerçevesinde iki ülke bakanlarýnýn birbirleriyle görüþerek kimi
alanlarda mutabakatlara vardýklarýný
belirten Maliki, iki ülkenin ilgili
kurumlarýnýn ortak çýkarlar
çerçevesinde mevcut iþbirliðini gelecek dönemde daha da geliþtireceklerini kaydetti.
Maliki, terörle mücadelede iþbirliði
konusuna iliþkin þöyle konuþtu:
“Dünya terörden çok çekiyor.
Irak’taki durum da malumunuz.
Irak’ta terörün üstesinden
gelinebilirse diðer ülkelerdeki terör
faaliyetlerinin sona ermesine de
çözüm bulunmuþ olacaktýr. Ýleriye
dönük olarak PKK terör örgütü ve
diðer örgütlerle mücadelede iþbirliði
hususunda aramýzda ortak bir mutabakat var. PKK ve benzeri örgütlerin
Irak topraklarýnda bulunmasýna izin
verilmemektedir ve bundan sonra da
verilmeyecektir. Bu alandaki iþbirliðinin gecikmeden baþlamasýný istiyoruz.”
Erdoðan ile imzaladýklarý muhtýraya
iliþkin soru üzerine Maliki, “Biz birlikte terörün üstesinden gelme
konusunda kararlýyýz. Çünkü terör,
iþbirliðimizin geliþmesini engellememeli” dedi.
Maliki, bu alanda somut olarak nasýl
bir iþbirliðine gideceklerinin sorulmasýna karþýlýk da, Irak’ta teröre her
gün kurban verdiklerini ve terörden
çekmekte olduklarýný dile getirerek,
terör örgütü üyelerinin sýnýrdan
sýzarak Türkiye’de terör faaliyetinde
bulunmalarýný hiçbir zaman kabul
edemeyeceklerini kaydetti.
“Biz bunu büyük bir üzüntüyle
karþýlýyoruz” diyen Maliki, bu terör
kaynaklarýnýn belki baþka yerlerde de
olabileceðini ama her þeye karþýn
Türkiye’nin teröre maruz kalmasýnýn
kendilerini çok üzdüðünü bildirdi.
Maliki, “Kardeþlik iliþkileri edebidir
ve bu alanda iþbirliði yapacaðýz” diye
konuþtu.
Ýmzalanan mutabakat muhtýrasýnýn
çok alaný içerdiðini anlatan konuk
baþbakan, yakýn gelecekte güvenlik
alanýndaki muadilleriyle görüþmek
üzere Iraklý uzmanlarýn Türkiye’ye
geleceðini ve iþbirliðinin ana hatlarýný
belirleyeceklerini kaydetti.
Ýmzalanan muhtýranýn Irak’taki Kürt
yönetimini de baðlayýp baðlamayacaðýnýn sorulmasý üzerine Maliki, þu
açýklamayý yaptý: “Irak Kürdistan’ý
Irak’ýn bir bölümüdür. Ýki devlet
arasýnda varýlan mutabakat, ülkelerin
bütününü ilgilendirir, sorumluluk
alanýna sokar. Dolayýsýyla bütün
taraflarý baðlayacaktýr.”
Maliki, “PKK’yý resmen bir terör
örgütü olarak tanýmlayabiliyor
musunuz?” sorusuna karþýlýk da þunlarý söyledi:
“Taraflar arasýnda imzalanan belgede
buna açýkça deðinilmiþ ve belirtilmiþtir. Birlikte, baþta PKK olmak
üzere terör örgütleriyle mücadele
alanýnda iþbirliði yapacaðýz
denilmiþtir.”
(NTV)
15
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Türkçenin Kosova’sý
D
Güncel
ÇALIÞKANLIK
ünyada birileri sürekli kazanýyor.
Kazançlarý para, iktidar, geliþkinlik
vb. alanlarda oluyor. Daha önceleri
gýptayla bakýp hayret ettiðim olay ve
durumlarý anlamaya çalýþtýðýmdan bu yana
fikirlerim evrildi. Bazý basit denklemleri
gördüm.
Ortada bir ABD olgusu var. Dillerde
Amerika aþaðý, Amerika yukarý... Bazýsý
yerer bazýsý över. Öven neden övdüðünü
pek iyi bilmez; yeren de neden
eleþtirdiðinin fikrî zeminini tam açýklayamaz. Düþüncelerin saðlam olmasý çok
önemlidir. Ýnsanlar, her kimi veya neyi
savunuyorlarsa savunsunlar ama savunduklarý þeyi iyice öðrensinler. Amerika’yý mý
savunuyorsun? Savun; sadece düþüncen
saðlam olsun. Neden savunduðunu bil ve
savunduðun þeyi taný. Ýnsanlarýn yüzeysel,
basit fikirleri o kadar komik ve sýkýcý ki...
Mesele Amerika deðil, mesele “fikir”.
Amerika Birleþik Devletleri’nin nasýl
geliþtiðini bilmek lazým. Hukuku devre dýþý
býrakabilecek bir yaklaþýmý geliþtirmesinin
arkasýnda onun geliþim süreci ve vardýðý
nokta var. Çok ciddi ve azimli çalýþmanýn
ürünlerini topluyor ABD. Çalýþmayanlarsa
ne yapacak? Seyredecek tabii ki.
Yahudiler konusunda dünyada çok fýrtýnalar koptu. Günümüzde de çeþitli
düþünceler ortada. Dünyadaki geliþmelerin
ve özellikle bu geliþmeler içinde hoþa gitmeyen geliþmelerin arkasýnda bir “Yahudi
parmaðý”nýn olduðu söylenir çoklukla.
Bunun doðruluðu veya yanlýþlýðý þu an
önemli deðil. Doðru olduðu da vâki olmuþtur. Yahudilerin dünya üzerindeki seyrine
bakmak lazým. Onlar açýsýndan yaþanýlanlarý bilmek ve nasýl çalýþtýklarýný görmek
lazým. Çalýþanlar, önünde sonunda kazanýrlar. Programýný çýkarýp yürüten kiþiler,
yönetici olurlar.
Samimiyetle söylüyorum. Artýk,
baþkalarýnýn yaptýklarýyla yaþamaktan
vazgeçelim. Dünyada planlarýný oluþturmuþ, ne istediklerini bilen kiþilerin kazan-
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
masý þaþýlacak bir þey deðil. Çalýþýp
kazanýyorlar! Birilerinin kazançlarý diðerlerinin kaybý olabilir. Bu iþler böyledir.
Biz Kosova’da neler yapýyoruz; bir
düþünelim. Tüketiyoruz, büyük bir iþtahla
ve zevkle tüketiyoruz. Bunun yanýnda,
fikirlerimizin bazýlarý, baþkalarýnýn fikirleri.
Ne yapmak istediðimize iyice karar verdikten ve bu karar uðrunda çalýþmaya
baþladýktan sonra bir þeylerin olumlu
yönde deðiþmeye baþladýðýný göreceðiz.
Mesela, kimlik kartlarýmýzda Türkçenin yer
almamasý konusunda çok þeyler söyledik
ama belki fazlaca daðýnýk hâlde söyledik.
Belki de durum onu gerektiriyordu. Her
nasýl olursa olsun; kimliklere Türkçe
ibareler eklemek baþarýlamamýþtý.
Geçenlerde haberini aldýk. Kosova Meclisi
sýralý oturumunda 31 Temmuz 2007 tarihinde KDTP Genel Baþkaný ve milletvekili
Mahir Yaðcýlar’ýn sunmuþ olduðu “kimlik
belgeleri ve formlarý belediye resmî dillerinde de basýlacaktýr” önergesinin 46 oyla
kabul edilmesiyle yasayla kimlik belgeleri
ve formlarýn belediye resmî dillerinde de
yani Arnavutça ve Sýrpça yaný sýra Türkçe
ve Boþnakça da olmasý imkâný yaratýldý.
Bu geliþmeye sevinmemek elde deðil.
Çalýþarak baþarýlacak daha çok þey var.
Tabii, her çalýþmanýn bir sonucu olduðunu
söylemek zor. Kosova’daki bazý çalýþkanlýklar sonuçsuz kalmak durumuyla da
karþýlaþýyor. Her þeye raðmen, insanlara
çalýþmaktan baþka bir seçenek düþmez.
Türkiye’de geçenlerde gerçekleþtirilen
seçimlerin sonucu birçok þeyi gösterdi.
Ortaya çýkan sonuçlar “çalýþmak”
çevresinde geliþiyor. Seçim sonuçlarýný
beðenip beðenmemek ayrý þey, doðru
deðerlendirme ayrý þey. Ben bu seçimleri
kazananlarýn, planý olanlar ve çalýþanlar
olduðunu gördüm. Laf salatasýnýn zamaný
geçti. Umarým Türkiye siyasî yaþamý
açýsýndan bu seçim iyi bir ders olmuþtur.
Özellikle bazý siyasî parti ve oluþumlarýn
çýkarmasý gereken onlarca ders var.
Bulmaca No: 14
Alpay
ÝÐCÝ
Türkiye’yi tanýyan doðma büyüme
Prizrenli bir Türk olarak, Türk Dünyasý
coðrafyasý ve kültürü konusunda bazen
farklý yaklaþýmlar geliþtirdiðimi görüyorum. Bunun sebebini de Kosovalý olmama;
Türkiye’de doðup büyümeyen bir Türk
olmama baðlýyorum. Çalýþkanlýktan bahsettim ya. Ýþte, benzer mantýk bu konu açýsýndan da söz konusu. “Farklý” yaklaþýmdan
kastým þu: Türk Dünyasý gibi Türk ýrkýnýn
ve onla beraber yaþayan ýrklarýn kaderini
deðiþtirebilecek, Müslüman dünyasý açýsýndan çeþitli açýlýmlarý getirebilecek bir
dünya kurgusunda Türkiye’de çok fazla
deðiþik yaklaþým var. Ayrýca, insanlar
kendilerini öbek öbek ayýrma konusunda
da aþýrý bir istenç içindeler. Hoþ; benzer bir
durum Kosova’mýzda da var, maalesef.
Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nde çok sayýda
sütübozuk var, bu kesin. Ancak, bu kadar
yalýtarak böyle büyük bir projede saðlam
yol alýnacaðýný düþünemiyorum. Proje
demiþken ben iþin kültürel kurgusu üzerine
ýþýk tutuyorum. Siyasî kurgular bunun ardý
sýra gelebilir de gelmeyebilir de. Ayný
kültür dairesinde yaþayan insanlar olarak
(bu kültür dairesine Arnavut ve Boþnaklarý
da en baþta ekliyorum) birbirimize yakýn
durmalýyýz. Seçim döneminde Türkiye’de
nelerin yazýlýp çizildiðini, söylendiðini
çoðumuz biliyoruz. Biri tutturmuþ AKP de
AKP, istikrar da istikrar... Öteki laiklik der
baþka bir þey bilmez. Atatürk der;
Atatürk’ü bilmez... CHP’ye oy verecek
veya CHP ile bir þekilde baðlantýsý olan ne
kadar insan varsa hepsi, ayný telden çalýyordu ve bu tel benim ruhuma güzel ezgiler
akýtmýyordu. Hani plan, hani program?
Çalýþmadan, emek harcamadan sonuç beklemek olsa olsa Deniz Baykal gibi kiþilerin
iþi olur. Neyse, siyasî konuda uzatmayacaðým. Hepimizi ortak konularda birleþtiren, akýlcý bir plan ile çalýþýlýrsa baþarý
gelir.
Özellikle Türkiye Türkleri öncelikli olarak
bu basitlikten, kýsýrlýktan ve buhrandan
kurtulmalý. Partilere pek önem vermiyorum. Siyaset denilen þey her zaman kaygan
bir zeminde geliþmiþtir. Durum baþka bir
parti lehine deðiþebilir. Türkiye
Cumhuriyeti çok sayýda parti gördü, çok
sayýda da iktidar. Ancak, Türk Dünyasý
konusunda neler gördüðümüze bakarsak
durum ortaya çýkar. Balkan Savaþlarý’ndan
bu yana Balkan Türklüðü ve
Müslümanlýðý kaybetti; kaybediyor! Ýnþallah yeni Kosova devleti ile beraber bu
coðrafyada bir þeyler bizim lehimize
geliþmeye baþlar. Hristiyanlara da kapý açýk
elbette. Sürekli Türk ve Müslümanlarý vurgulamam, Hristiyanlarý dýþlamam anlamýna
gelmez. Bizim kültür dairemiz bu. Benim
söz etmem de bundandýr. Zaten Kosova
topraklarýnda Hristiyan varlýðýnýn ne þekilde ve nasýl olabileceði de üç aþaðý beþ
yukarý bellidir. Bizim gelenek ve
yaþayýþýmýz durumu belirlemiþtir. Fazlasýna
gerek olmaz.
Priþtine yakýnlarýnda, Sultan Murat
Türbesi’nin yerini belirten tabelayý tamamen sarýya boyayýp üstüne “Auto Larje”
yazan zihniyet ciddi anlamda ortadan kalkmalý.
Ýnsanlarýmýzýn, fabrikadan çýkan seri üretim aletler gibi ayný olmalarýný, ayný düþünmelerini asla istemiyorum. Farklý
düþüncelerimiz olacak ve bu düþünceleri
zorlayýp içlerinden daha saðlam olanlarýný
bulacaðýz. Bu þekilde de saðlam hamleler
atýlýr. Kosova konusunda, Türk Dünyasý
konusunda iþin en büyük kýsmý biz
gençlere düþüyor. Bu konuda geliþme bizlerin emekleriyle kaydedilecek; büyüklerimiz bize yollar açacak biz de o yollardan
yürüyeceðiz. Çalýþmalardan bahsettim ama
çalýþmalardan önce ve ilkin yapýlmasý
gereken bir þeyler var: Bilmek! Türk
Dünyasý coðrafyasýný bilsin insanlar. Her
çekik gözlüye Japon veya Çinli muamelesi
yapmak gibi bir acizlik içinde olmasýnlar.
Öncelikle insanlarýmýz Türklerin de ciddi
bir kýsmýnýn hafiften çekik gözlere sahip
olduðunu öðrensin ve görsünler.
Kendimiz çalýþmadýðýmýz sürece ne
Amerika’ya ne Avrupa’ya ne de baþka bir
yere çýkýþmaya çok da hakkýmýz var.
Eleþtirimizi yapacaðýz tabii. Susalým
demiyorum ama onlarýn buralara nasýl
geldiðini bilirsek kendimizi daha iyi
hissederiz.
Soldan Saða
1. Kosova’da bir þehir
2. Tanzanya araba
plakasý —Lübyana’nýn
eski adý
3. Ramiz Sadik —
Yýlýn 10. ayý —
Radyum
4. Dinar — BM eski
Genelsekreteri Kofie
— Tantal
5. Þarkýcý Þenses —
Bayan aktör EVA
6. Riziko — Ýneðin
erkek yavrusu
Yukarýdan
Aþaðýya
1. Osmanlý Ýmparatorluðunda Baþ Komutan
2. Adale, vücut
hareketlerini saðlayan
organ — Alfabenin 5.
ve 11. harfi
3. Kasaplýk hayvan-
larýndan saðlanan
besin maddesi —
Almam erkek ismi
4. Niton — Elenmiþ,
burulmuþ, erkekliði
yitirilmiþ
5. Fakülte yöneticisi
6. Ýnanýlýr, Güvenilir —
Demir
7. Kosova’da yaþayan
bir milli azýnlýk —
Radyum’un kýsaltmasý
8. Esk. Ýki tarla
arasýnda sýnýr — Güneþ
doðmadan alaca
karanlýk
9. Bir hayvan türü, ön
ayaklarý perdeli kanat
biçimi.
Geçen haftaki
bulmacanýn
çözümü No: 13
Matematik, ege,
amigo, la, etap, r, i,
opel, ad, kollu, alo,
emelsayýn
To p l u m
Din ve Toplum
[email protected]
[email protected]
M. Tevfik Yücesoy
Ý
MÝRAÇ KANDÝLÝ
10 AÐUSTOS 2007 CUMA
slam’da Hz. Peygamber (s.a.s)’in
göðe yükselerek Allah’ýn huzuruna
kabul edilmesi olayý. Miraç olayý
hicretten bir yýl ya da on yedi ay önce
Receb ayýnýn yirmi yedinci gecesi
gerçekleþir. Olayýn iki aþamasý vardýr.
Birinci aþamada Hz. Peygamber (s.a.s)
Mescidül-Haram’dan Beytü’l-Makdis’e
(Kudüs) götürülür. Kuran’ýn andýðý bu
aþama, gece yürüyüþü anlamýnda isra
adýný alýr. Ýkinci aþamayý ise Hz.
Peygamber (s.a.s)‘in Beytü’l-Makdis’ten
Allah’a yükseliþi oluþturur. Miraç olarak
anýlan bu yükselme olayý Kuran’da anýlmaz, ama çok sayýdaki hadis ayrýntýlý
biçimde anlatýlýr.
Hadislerde verilen bilgiye göre Hz.
Peygamber (s.a.s), Kâbe’de Hatim’de ya
da amcasýnýn kýzý Ümmühani binti Ebi
Talib’in evinde yatarken Cebrail gelip
göðsünü yardý, kalbini Zemzem ile
yýkadýktan sonra içine iman ve hikmet
doldurdu. Burak adli bineðe bindirilerek
Beytü’l-Makdis’e getirildi. Burada Hz.
Ýbrahim, Hz. Musa, Hz. Ýsa ve diðer bazý
peygamberler tarafýndan karþýlandý. Hz.
Peygamber (s.a.s) imam olarak diðer
peygamberlere namaz kýldýrdý.
Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü’lMakdis’te kurulan bir Miraç’la ve yanýnda Cebrail olduðu halde göðe yükselmeye baþladý. Göðün birinci katýnda Hz.
Adem, ikinci katýnda Hz. Ýsa ve Yahya,
üçüncü katýnda Hz. Yusuf, dördüncü
katýnda Hz. Ýdris, besinci katýnda Hz.
Harun, altýncý katýnda Hz. Musa ve yedinci katýnda Hz. Ýbrahim ile görüþtü.
Cebrail ile birlikte yükseliþ Sidretü’lMünteha’ya kadar sürdü. Cebrail,
“Buradan bir parmak ucu ileri geçecek
olursam yanarým” diyerek Sidretü’l
Münteha’da kaldý. Hz. Peygamber (s.a.s)
buradan itibaren Refref adli baþka bir
binekle yükseliþini sürdürdü. Bu yükseliþ sýrasýnda Cennet ve nimetlerini,
Cehennem ve azabýný müþahede etti.
Sonunda Allah’ýn huzuruna kabul edildi.
Kendisine ümmetinden Allah’a sirk koþmayanlarýn Cennet’e gireceði müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi
ve beþ vakit namaz farz kýlýndý. Yeniden
Refref ile Sidretü’l-Münteha’ya, oradan
Burak’la Kudüs’e, oradan da Mekke’ye
döndürüldü.
Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Miraç
olayýný anlattý. Olayý duyan müþrikler
yoðun bir kampanya baþlatarak Hz.
Peygamber (s.a.s)‘i suçlamaya, alaya
almaya baþladýlar. Bu kampanya bazý
Müslümanlarý da etkileyerek þüpheye
düþürdü. Olayýn gerçek olup olmadýðýný
araþtýrmak isteyenler Beytü’l-Makdis’e
ve Mekke’ye gelmekte olan bir kervana
iliþkin sorular sorarak Hz. Peygamber
(s.a.s)’i sýnadýlar. Hz. Peygamber
(s.a.s)’in verdiði bilgilerin doðruluðu
Müslümanlarý þüpheden kurtardýysa da
müþriklerin inatlarýný kýrmaya yetmedi.
Miraç olayý inatlarýný ve düþmanlýklarýný
artýrarak onlar için bir fitne nedeni oldu.
Bu olay karþýsýndaki tutumu nedeniyle
Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)‘ce
“Sýdýk” lakabýyla onurlandýrýldý. Hz.
Ebu Bekir olayý kendisine anlatarak hala
inanmaya devam edip etmeyeceðini
soran müþriklere “O söylüyorsa þüphesiz
doðrudur” cevabýný vermiþti.
Kelamcýlarýn büyük çoðunluðuna göre
Miraç olayý uyanýkken hem ruh, hem de
bedenle gerçekleþmiþtir.
MÝRAÇ GECESÝNDE
PEYGAMBERÝMÝZE VERÝLEN
HEDÝYELER
Miraç günü Peygamber Efendimiz
(S.A.V) hediye olarak üç þey verilmiþti:
Bunlar; Beþ Vakit Namaz, Bakara
Süresinin Son Ayetleri, Ve Sirk
Koþmamak þartý ile “LA ÝLAHE
ÝLLALLAH” diyen her Müslüman’ýn
cennete girebileceði müjdesi.
10 AÐUSTOS 2007 CUMA
GECESÝ MÝRAÇ GECESÝDÝR.
EMÝN PAÞA CAMÝÝNDE AKÞAM
NAMAZINDA PROÐRAM ÝCRA
EDÝLECEKTÝR. SÝNAN PAÞA
CAMÝÝNDE DE YATSI
NAMAZINI MÜTEAKÝP
TESBÝH NAMAZI KILINACAKTIR. CÜMLE MÜMÝN DOSTLARIMIZ DAVETLÝDÝR.
Azemina Paliçko
Ölümünün 1. yıldönümünde
rahmetle anıyoruz.
Aradan bir yıl geçse de hatıralarını, sevgini
ve özlemini unutmak mümkün olmadı. Seni
çok özlüyoruz. Her zaman kalbimizde yaşayacak ve hiçbir zaman unutulmayacaksın.
Ruhun şad, mekanın Cennet olsun.
Oğlu: Orhan
Gelini: Sebahat
Torunları: Nurcan, Reyhan ve Emin.
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Hazýrlayan: Prof. Ahmed YARDIM
C
Üç hediye
16
ebrâil aleyhisselâm, aklý, hayâyý ve îmâný, Âdem aleyhisselâma getirip
dedi ki:
- Yâ Âdem! Allahü teâlâ sana selâm ediyor. Getirdiðim þu üç hediyeden
birini kabûl etmeni emir buyurdu. Âdem aleyhisselâmýn, aklý kabul etmesi üzerine
Cebrâil aleyhisselâm îmân ile hayâya, “Siz gidebilirsiniz” dedi.
Îman:
- Allahü teâlâ bana emreyledi
ki, akýl nerede ise, sen orada
ol! Bunun için ben akýldan
ayrýlýp gidemem!
Hayâ da:
- Allahü teâlâ bana da ayný
þekilde emreyledi. Ben de,
akýldan ayrýlýp gidemem, dedi.
Allahü teâlâ kime akýl verirse,
hayâ ile îmân da onunla
beraber bulunur. Aklý
olmayanýn ne hayâsý ne de
îmâný bulunur.
Hayâsý olan kimse, güzel ahlâk sahibi olur. Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki:
“Sizin îmânen mükemmel olanýnýz, ahlâken güzel olup, insanlara iyilik yapanlardýr.”
Bir gün, Hasen-i Basrî hazretlerine birisi gelip sordu:
- Yâ Ýmâm! Din temizliði nedir? Din cevheri nedir? Din hazînesi nedir?
- Din temizliði abdest almaktýr. Din cevheri, Allahü teâlâdan korkmak ve hayâ
etmektir. Din kuvveti ise, namazdýr. Çünkü, Allahü teâlâ, hayâ eden kulunu medhetmiþtir. Din hazînesi ilimdir. Çünkü, her kimin abdesti olmazsa, dini temiz
olmaz. Her kimin hayâsý olmazsa, onda dinin cevheri olmaz. Kimde Allahü
teâlânýn korkusu olmazsa onda dinin cevheri olmaz. Her kimin ilmi olmazsa dinin
hazinesi olmaz. Ýmaný koruyamaz!
Îmânýn gitmesine sebep olan þeyler çok ise de bunun iki sebebi vardýr:
Bunlardan birincisi, ömrün, bozuk, bâtýl i’tikâd üzere geçmesidir.
Böyle kimseler, yaptýðý iþin, i’tikâdýnýn bozuk olduðunu bilmediði için, tövbe de
edemez. Ve bu sapýk hâli ile vefât eder.
Bunun için, önce i’tikâdý düzeltmek, ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiði gibi inanmak lâzýmdýr. Ehl-i sünnet i’tikâdý, Peygamber efendimiz ve eshâbýnýn i’tikâdýdýr.
Ýkincisi, îmânýn zayýf olmasý, dünya sevgisinin çok, Allah sevgisinin az olmasýdýr.
Ölüm zamaný, dünya sevgisi aðýr gelir, îmânsýz gitmesine sebep olur. Bunun için,
dünya malýna muhabbet etmemeli, þehîd olarak ölmeyi arzû etmelidir.
Ýbadet ne demektir?
Irak’ta yetiþen Velîlerden Seyyid Hasan Berzencî hazretlerine, bir gün bâzý sevdikleri gelerek;
- Efendim, Allahü teâlâya kulluk ve ibâdet etmek ne demektir? diye sordular.
Cevabýnda;
- Ýbâdet demek, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma tâbi olmak demektir,
buyurdu. Yâni bütün sözlerini ve hareketlerini Onun emirlerine ve yasaklarýna
uydurmak demektir. Baþka bir
ifâdeyle her söylediðin, her yaptýðýn ve her yapmadýðýn, hep Onun
emriyle olmaktýr.
Ve ekledi:
- Ýbâdet olarak yaptýðýnýz iþler,
eðer Onun emriyle olmazsa, ibâdet
olmaz, belki günah olur. Hattâ
namaz ve oruç bile olsa böyledir.
Ve misal verdi:
-Meselâ Ramazan Bayramýnýn birinci günü ve Kurban Bayramýnýn
her dört günü oruç tutmak
günahtýr. Hâlbuki, oruç bir ibâdettir. Ama emirle olmadýðý için günah oluyor.
- Bunun gibi, baþkasýndan zor ile alýnan elbise ile namaz kýlmak da günahtýr.
Hâlbuki namaz bir ibâdettir. Fakat, emirle olmayýnca isyân oluyor. Bir misâl daha
vereyim mi?
- Ýyi olur hocam.
- Pekâlâ, bir kimsenin, nikâhlý âilesiyle her türlü oyun ve latîfeler yapmasý ibâdettir, sevaptýr. Hâlbuki yapýlan þey oyun ve eðlencedir. Fakat emirle olduðundan
sevap oluyor.
Þöyle bitirdi:
Görülüyor ki, ibâdet demek, yalnýz namaz kýlmak, oruç tutmak deðildir.
Ýbâdet demek, islâmiyetin emirlerine uymak demektir. Çünkü, namaz ve oruç,
islâmiyete uygun olunca, ibâdet olurlar.
17
E
rkek arkadaþýnýza
sokulmak çok
hoþunuza gidiyor.
Ancak, hangi þekilde sokulduðunuz ona belli mesajlar
yolluyor ve kendine özgü bir
takým tepkileri teþvik ediyor.
Z
Gençlik
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Sarýlmanýn
Gücü
Size onunla baðlantý kurabilmeniz için altý samimi yol
öðretiyoruz.
Birbirinizle sarmaþ dolaþ
olmanýz elbette her ikinizi de
iyi hissettiriyor. Ancak, birbirinize sokulmak iliþkiniz
açýsýndan hem aranýzdaki
baðý güçlendiriyor hem de
sizi tahrik ediyor. You Don’t
Say(Hakikaten) isimli kitabýn
yazarý ve cinsiyet iletiþim
uzmaný Audrey Nelson,
dokunmanýn en güçlü sessiz
iletiþim þekli olduðunu,
düþüncelerimizi ifade etmek
için nasýl kelimeleri kullanýyorsak duygularýmýzý anlatabilmek için de dokunma
duyusunu kullandýðýmýzý
anlatýyor.
Deðiþik sarýlma pozisyonlarý
deðiþik duygusal ihtiyaçlarý
ifade etmek ve karþýlamak
için kullanýlýr. Öncelikle, bunlarýn ne olduðunu ve ne
zaman kullanýlmasý gerektiðini öðrenmek gerekir.
Böylelikle daha tatminkar bir
ikili ilişkiyi kucaklaya-
Liderliðin on emri…
or bir dünyada yaþýyoruz.
Böyle dünyada bir þirket
yönetmek daha bir zor. Ekim
ayýnýn son sayýsýnda The Economist
Dergisi, “A Survey of Corporate
Leadership” diye bir araþtýrmaya yer
verdi. Bu araþtýrmada yer alan “Bir
þirketi nasýl iyi yönetirsiniz” baþlýklý
makalede baþarýlý genel müdürlerde
bulunmasý gereken özellikler sýralanmýþ. Bu özellikleri yorumlarýmla
aþaðýda bulacaksýnýz. Bakalým, bu
özelliklerden kaçý sizin þirketin genel
müdüründe var.
1. Saðlam bir ahlak pusulasý
Liderin saðlam etik deðerleri
olmalýdýr. Eskiden zaten herkesin
namuslu olduðu kabul edilirdi. Ama
son yýllarda iþ dünyasýnda ortaya
çýkan büyük rezaletler, ahlaký aranan
bir meziyet durumuna getirdi.
2. Hoş olmayan kararlar
alabilme yetkisi
Herkesle iyi geçinmek, herkesi mutlu
etmek hoþ bir þeydir. Fakat yaþamýn
akýþý içinde, özel hayatýmýzda bile
herkesi mutlu etmek mümkün
deðildir. Üstelik iþ yaþamýnda bir
yöneticinin bir de tutturmasý gereken
zor hedefleri vardýr. Bu hedeflere
varmak için yönetici bir sürü kararlar
alýr. Bu kararlarýn hepsinin herkesi
mutlu etmesi özel yaþamýndakine
göre daha bir zordur. Baþarýlý yönetici herkesi, her zaman mutlu etmek
zorunluluðu olmadýðýný bilir ve
almasý gereken kararlarý alýr.
3. Esas konuyu görebilme ve
odaklanma yeteneði
Ýþ dünyasý genelde çok sorumlu ve
karmaþýktýr. Ve de her þey çok hýzlý
olarak geliþmektedir. Böyle bir
ortamda esas konuyu açýk-seçik
görebilen ve ana konuya odaklanabilen, hedefe kilitlenen yöneticiler
baþarýlý olmaktadýr.
4. Tutku
Baþarýlý yönetici, arkasýnda kalýcý bir
eser býrakan kiþidir. Bulunduðu yere
uzun süre hatýrlanacak ürünü ile
imzasýný atar. Böyle bir eser yaratmak için sýrf yaptýðý iþi sevmek
yeterli deðildir; bu sevgi tutkuya
dönüþmüþ bir hýrs olmalýdýr. Zirveye
týrmanabilmek ve zirvenin tüm haþin
koþullarýna raðmen orada kalmak
için kiþinin hýrsý olmasý gerekir.
5. Etkin iletişim becerileri
Bir genel müdürün hem þirket içindekilerle hem de dýþýndakilerle
iletiþimi vardýr. Þirket dýþýndakilerin
en önemlisi olarak müþteriler, mal ve
hizmet alýmý tedarikçiler, sektördeki
rakipler, resmi kuruluþlar ve basýný
sayabiliriz. Ýçerdeki iletiþimde de
muhatap þirketin insan kaynaðýdýr.
Genel müdür, baþarýlý iletiþimi ile
içerdeki ve dýþarýdakileri düþlerini
satmak, inandýrmak ve motive etmek
zorundadýr.
6. Ýnsaný tartabilme becerisi
Ýnsan kaynaðýnýn þirketlerin
baþarýsýnda önemli bir yeri olduðu
inkar edilemeyecek bir gerçektir. Bu
nedenle, insaný tanýma ve tartabilme
becerisi de balarý için bir genel
müdürde bulunmasý gereken önemli
bir özelliktir. Örneðin, yakýn
zamanýn baþarýlý yöneticilerinden
General Electric þirketi CEO’su Jack
Welch kendisini “dünyanýn en büyük
maaþ alan insan kaynaklarý yöneticisi” olarak tanýmlardý. Ýnsanlarý
tartabilmek, kimin hangi pozisyonda
baþarýlý olacaðýna doðru karar verebilmek için güçlü sezgi ve belli bir
deneyim gerektirmektedir.
7. Yetenek yetiştirebilme hüneri
Baþarýlý yönetici uzun soluklu bir
eser býrakacak kiþidir. Bu nedenle de
“benden sonra tufan” mantýðý ile
hareket etmez. Geleceðin liderlerini
yetiþtirmek için çaba harcar. Doðru
adaylarý seçmek yetmez; bu aday-
bilirsiniz.
ÝHTÝYAÇ: ONUNLA BAÐ
KURABÝLMEK
ANA POZÝSYON:
YÜZYÜZE
Erkek arkadaþýnýzla iletiþim
saðlamak için yapabileceðiniz
tonlarca þey var. Ancak
hiçbiri, ne mum ýþýðýnda
romantik bir yemek ne de
beraber yapýlan uzun bir
yürüyüþ, birkaç dakikalýk sessizce birbirinize sokulmanýn
sizi yakýnlaþtýrdýðý kadar
yakýnlaþtýramaz. Aranýzdaki
içtenliði en iyi destekleyecek
sokulma þekli yataða yatýp,
yüz yüze bakarak birbirinize
sarýlmanýzdýr.
Two in a Bed: The Social
System of Couple Bed
Sharing(Ýki
larýn yetiþtirilmesi gerekir. Liderlik,
kitaplardan öðrenilecek bir sanat
deðildir. Baþarýlý genel müdürler
genç yeteneklere öðretmenlik
yaparlar. Çevresindeki diðer yöneticileri de böyle davranmaya teşvik
ederler.
8. Öz güven
Baþarý için genel müdürün rahat
olmasý, kendisine güvenmesi gerekir.
Baþarýlý bir orkestra þefi hiçbir müzik
aletini, belki onun sanatçýsý kadar iyi
çalamaz. Ama teker teker kendisinden iyi olan bir müzikçi grubunu
yönetebilmekte, güzel müzik çýkarabilmektedir. Öz güveni olan yönetici,
yeri geldiðinde eksik yününü kabul
edip “Ben bilmiyorum” diyebilmeli,
yanýndakilerden yardým isteyebilmelidir.
9. Uyum yeteneði
Deðiþimin deðiþmediði bir ortamda
yaþýyoruz. Her an, her þey deðiþebilmektedir.
Böyle bir ortamda baþarýlý olabilmek
için bir yönetici deðiþen ortama ayak
uydurabilmektedir. Deðiþim anýnda
eskiye takýlý kalmamalý, statükoyu
koruma çabasýnda olmamalýdýr. Bu
uyumun gerektirdiði esnekliði
gösterebilmelidir.
10. Cazibe
21 Mart - 20 Nisan
Kiþi Bir Yatakta: Çiftlerde
Yatak Paylaþmanýn Sosyal
Sistemi) isimli kitabýn yazarý
Paul Rosenblatt, çoðu çift
için, birbirlerinin nefesini
hissedecek ve fýsýldamalarýný
duyacak kadar yakýn durmanýn iletiþim kurmak
olduðunu söylüyor. Nelson,
özellikle kadýnlarýn bu
pozisyonu sevdiðini çünkü bu
içten göz temasýnýn duygusal
olarak her ikisini de birbirine
baðladýðýný düþündüklerini
ifade ediyor. Ayný zamanda
içinizden atmak istediðiniz
bir þeyi söylemek için de iyi
bir pozisyon. Nelson, onunla
çok rahat hissedeceðiniz için
bir þey saklamak ihtiyacý hissetmeyeceðinizi ekliyor.
Pazartesi sendromunu bu hafta unut! Senin
için hafta dolu dizgin baþlayacak. Renkli
günler, ip üstünde cambazlar, ateþlerin içinden geçmeye çalýþanlar. Kendini sirkte hissetmen doðal.
Boðalar cazibeleri, sabýrlý olmalarý ve
zekalarýyla tanýnýrlar. Ama en karakteristik
özellikleri “tembellikleri”dir. Bu tembellik
illeti baþýmýza hep bela olur! Aman bu hafta
bu huyun seni ele geçirmesin.
21 Mayýs - 21 Haziran
Biliyorum, çok sýkýldýn. Sorumluluklar, bitmeyen görevler, memnun edilemeyen insanlar, aile içi çatýþmalar… Hepsi seni ne
zamandýr boðuyor, deðil mi? Artýk derin bir
oh çekebilirsin.
Bu hafta yengeç yürüyüþü pratiði yapmanda
fayda var. Çaktýrmadan ortamlardan kaçmaya
bak! Heyecan ve merak içinde katýlacaðýn
bazý organizasyonlar, sende büyük düþ kýrýklýklarý yaratacak þekilde sýkýcý olabilir.
23 Temmuz - 22 Aðustos
22 Haziran - 22 Temmuz
Kralýn önünde saygýyla eðilin!” Bu hafta bu
sözleri çok duyacaksýn. Seni diðerlerinden
ayýran liderlik özelliðin bu hafta da iþ baþýnda olacak. Her zamanki cesaretin ve kararlýlýðýnla iþlere el atacaksın.
Bu hafta terazinin aþk yönü aðýr basýyor!
Heyecan dolu ve neþeli günler geçirebilirsin.
Uzun zamandýr hoþlandýðýn insanla aranda
yeni ve duygu yüklü bir yakýnlaþma baþlayabilir.
23 Eylül - 22 Ekim
21 Nisan - 20 Mayýs
23 Aðustos - 22 Eylül
Aþk hayatýndaki bu olumlu geliþmeler seni
daha keyifli bir insana dönüþtürebilir.
Hissettiðin mutluluk sayesinde hayata daha
pozitif bakabilir, zaman zaman dert ettiðin
küçük þeyleri aklýndan çýkarabilirsin.
Tamam, istemediðin geliþmeler yaþanýyor.
Hayatýnda bazý sorunlar da var; ona da tamam!
Ama hayat böyle melankoli ile geçmez ki!
Arkadaþlarýna bir kulak ver. Seni neþelendirmek için nasýl da deli divane oluyorlar!
23 Ekim - 21 Kasým
Bu hafta da yine gerginlik içerisindesin!
Ýnsanlarla iliþkilerinde biraz daha sabýrlý
olmak iþine yarayabilir. Öyle hemen sinirlenip parlamanýn bir anlamý yok. Üstelik sen
böyle davrandýkça iþler daha da sarpa sarýyor.
Belki bütün bu sayýlan özellikler
arasýnda kazanmasý en zor olan özelliktir. Ama çok az kiþinin bu özelliðe 22 Kasým - 20 Aralýk
sahip olmadan en tepelere çýktýðýný Bu hafta senin için plan haftasý! Yakýn bir
dostunun baþýndan geçenler seni de gelecekle
söyleyebiliriz.
Sonuç
Yukarýda sýralanan özellikler listesi
belki daha da geniþletilebilir. Bu
özellikler söz konusu araþtýrmada þirket genel müdürleri ve de özellikle
halka açýk þirketlerin genel müdürleri
için sýralanmýþtý. Ancak bu nitelikler
tüm genel müdürler ve de daha alt
seviyedeki yöneticiler için de gereklidir.
ilgili planlar yapmaya itebilir. Hayatýnýn ne
yöne gittiði, ve yaþamak istediðin hayatla
ilgili derin düþüncelere dalabilirsin.
20 Ocak - 18 Þubat
21 Aralýk - 19 Ocak
Para! Para! Para! Bu aralar kalbin sadece
yeþiller için atýyor anlaþýlan. Dert ettiðin þeye
bak! Bugün olmasa yarýn olur, yarýn olmasa
sonraki gün… Merak etme, bu maddi sýkýntýlar çok yakýnda son bulacak.
Bu hafta þans yüzüne gülüyor! Hiç
ummadýðýn yerlerden beklenmedik haberler
alabilirsin. Hafta boyunca “asla olmaz”
dediðin olaylarýn gerçekleþmesini izleyebilir,
kendini cennette zannedebilirsin.
19 Þubat - 20 Mart
Kadýn
Perþembe, 9 Ağustos 2007
18
Sýcaklarýn baþýnýzý aðrýtmamasý için...
S
ýcak hava yorgunluk, halsizlik, baþ aðrýsý gibi þikayetleri de beraberinde getiriyor.
Alýnacak bazý tedbirlerle biraz
olsun rahatlamak mümkün...
Sýcaklar her geçen gün kendini
daha fazla hissettiriyor. Güneþin
çok daha yoðun bir þekilde kendini gösterdiði bu aylarda nefes alamama, ateþ basmasý, baþ dönmesi,
yorgunluk, halsizlik gibi
þikayetler herkesi rahatsýz ediyor.
Sýcaklarla baþa çýkmak kolay
deðil ama yarattýðý etkileri en aza
indirmek çok da zor deðil.
Bol bol ayran için
Beslenme ve Diyet Uzmaný Hacer
Kaya ‘Yaz aylarýnda sývý kayýplarý
çok olduðu için bol su tüketimi
yapýlmalýdýr. Günde 2 - 2,5 litre
su tüketilmelidir. Spor yapanlarýn,
aðýr iþlerde çalýþanlarýn su tüketimini artýrmasý gerekir. Ayran,
devam ediyor:
Tansiyon hastalarý dikkatli olmalý
‘Ancak sýcaðýn tansiyon yük-
selmesine neden olabileceði ve
dolayýsýyla beyin kanamasý geçirmiþ olan hastalarda tekrar kanama
olasýlýðýný arttýrabileceði kabul
edilmektedir. Aslýnda sýcaðýn su
kaybýna neden olmasý dolayýsýyla
ortaya çýkan güneþ çarpmasý benzer bir klinik tabloya neden
olduðu için bazen beyin kanamasý
ile karýþtýrýlýr.’ Bu
nedenle yazýn güneþ
ýþýnlarýnýn dik olarak
geldiði öðle saatlerinde yüksek tansiyonu olan, damar
sertliði bulunan ve
daha önce kanama
geçirmiþ kiþilerin
dikkatli olmalarý,
daha serin yerlerde
bulunmalarý ve su
bol bol su içmeleri
Ýdeal beslenmeyle
ömrünüzü uzatýn!
mineral dengesini oluþturduðu
için yaz aylarýnda daha çok
tüketilmelidir diyor.
Beyin Kanamalarý
Yaz aylarýnda bol bol sývý tüketmenin yaný sýra özen gösterilmesi
gereken baþka noktalar da
bulunuyor. Özellikle dýþarýda
tüketilen tavuk ve sütlü ürünlerin
tazeliðinden emin olmak gerekiyor. Ayrýca yaz aylarýnda aðýr
yemekler yerine bol sebze ve
meyve tercih etmekte yarar var.
Sýcaklarla ilgili olarak insanlarý
en fazla korkutan risk ise beyin
kanamasý. Acýbadem Hastanesi
Bakýrköy Beyin ve Sinir Cerrahisi
Uzmaný Prof. Dr. Ziya Akar
‘Sýcak ortam ile beyin kanamalarý
arasýnda direkt bir iliþki olduðu
gösterilememiþtir.’ diyerek þöyle
Doðru seçimlerle,
ideal bir beslenme
düzeni oluþturabilirsiniz. Uzmanlar bakýn hangi
önerilerde bulunuyor. Yoðun iþ
hayatý özellikle büyük kentlerde
yaþayanlarýn beslenme düzenleri
üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor.
Anadolu Saðlýk Merkezi’nden
Beslenme ve Diyet Uzmaný
Hande Öngün, günlük hayatta ve
iþ hayatýnda beslenme dengesini
koruyabilmek için dikkat edilmesi
gerekenleri anlattý.
Pratik uygulamalar
* Ekmeðin üzerine tereyaðý ve
reçel sürmek yerine meyveli
yoðurdu tercih edin.
* Öðün atlamamaya özen gösterin. Öðün atlamak için çeþitli
bahaneler vardýr: Zamansýzlýk,
yoðun iþ temposu, isteksizlik, aç
hissetmemek gibi... Zaman
içerisinde öðün atlama kiþinin
doðal bir alýþkanlýðý haline
gelebilir. Ancak bunun
çalýþma verimini ve konsantrasyonu azalttýðýný,
halsizliði arttýrdýðýný, sonraki öðünde daha fazla
yemeye neden olduðunu
hatýrlamakta fayda var.
* Ara öðünler çoðunlukla
iþ yoðunluðunun yüksek
olduðu saatlere veya
toplantý saatlerine rastlamaktadýr. Çekmecenizde bulundurabileceðiniz kuru veya taze
meyveler, kepekli bisküviler, kutu
süt veya meyve suyu ara öðünleriniz için pratik bir seçim olabilir.
* Gün içine yayýlan uzun toplantýlarda genellikle ikram edilen
çay, kahve yerine bitki çaylarý tercih edin. Tatlý veya tuzlu, yað
içeriði yüksek kurabiye gibi
besinler yerine taze veya kuru
meyvelerden oluþan ikramlarý tercih edin.
* Tuz tüketiminize dikkat edin.
Tuz tüketimi ile hipertansiyon
arasýnda yakýn bir iliþki vardýr.
* Þeker ve tatlý tüketiminizi
azaltýn, þeker içeriði az olan
besinleri tercih edin. Þekerler saf
karbonhidrattýr ve yoðun enerji
kaynaðýdýr. Bu besinlerin fazla
miktarda tüketimi, aþýrý enerji
alýmýnýn nedenidir. Ayrýca þiþmanlýða ve besleyici deðeri yüksek
olan besinlerin tüketiminin de
azalmasýna neden olur.
* Sebze ve meyveler posa, vitamin ve mineral içeriði zengin
olan besinlerdir. Bunun yanýnda
kurubaklagiller, yulaf, mercimek,
mýsýr, buðday ve ekmek gibi posa
yönünden zengin besinler diyette
yer almalýdýr. Buðday ununun
kepeði alýnmadan tüketilmesi tercih edilmelidir. Her gün 4-5 porsiyon meyve, 2-3 porsiyon sebze
tüketilmelidir.
TATLI TARÝFÝ
Mozaik Pasta
Malzeme Listesi:
250 ml süt
1,5 yemek kaþýðý tereyaðý
4,5 yemek kaþýðý (dolu dolu) kakao
1 limon veya portakal kabuðu rendesi
6-7 yemek kaþýðý toz þeker
1 paket vanilya
1 yumurta (isteðe baðlý ,katmadan da
yapabilirsiniz)
2 paket potibor bisküvi
yarým su bardaðý iri kýyýlmýþ ceviz,
fýndýk veya çam fýstýðý.
Pastanýzý sarmak için naylon folyo,
veya poþet.
Yapýlýþý:
Bisküvileri elinizle ufalayýn.
Tereyaðýný eritin, içine tüm
malzemeleri ilave edin ve yoðurun.
Kakaonun tüm malzemeler ile güzelce
karýþmasýný saðlayýn. Ben ince uzun
bir kek kalýbýnýn içine naylon streç
folyoyu döþedim ve mozaik pastamý
içine boþalttým. Kaþýðýn arkasý ile
bastýrarak kalýbýn içine güzelce yerleþmesini saðladým. Naylon ile üst kýsmýný da kapatarak dolapda 5-6 saat
tuttum ve naylonundan çýkarýp dilimleyerek servis yaptým.
Arzu ederseniz kalýp kullanmadan da
naylon malzeme içine koyup sararak
þekil verip (naylon malzemenin üzerini en son aliminyum folyo ile
sararsanýz þeklini korumasý daha kolay
oluyor)dolapda bekletebilirsiniz.
Þimdiden ellerinize saðlýk.
19
Ç
Perþembe, 9 Ağustos 2007
Ak Benekli
oban Ali her gün erkenden kalkar, koyunlarýný
otlatmaya giderdi. O
sabah da þafak sökmeden uyandý.
Yataðýnýn içinde iyice gerindi,
uzun uzun esnedi. Kuzu postundan yapýlmýþ tüylü yeleðini giydi.
Alelacele yalýnayak kulübesinden
dýþarý çýktý. Aðýlýn kapýsýný açtý.
Sopasýyla birer birer hepsinin
kuyruðundan dürttü.
- Hadi bakalým tembeller! Düþün
yola!
Koyunlar, kuzular Ali’yi görünce
sevindiler, meleþtiler. Ak benekli
olaný Ali’nin kucaðýna atladý,
yanaklarýný yalamaya baþladý.
Ali Ak Benekli’yi çok þýmartmýþtý. Ak Benekli doðduktan iki
gün sonra ayaðýný taþa çarpmýþ,
yaralanmýþtý. Zavallý pek minik
olduðu için bir türlü iyileþememiþti. Ali gece gündüz onun
yanýndan ayrýlmamýþ, aþaðý
köyde oturan Senem Nine’nin
otlardan yaptýðý merhemleri süre
süre iyi etmiþti Ak Benekli’yi.
Ýþte o gün bu gündür Ak
Benekli’yi diðerlerinden bir
baþka tutar, bir baþka severdi
Çoban Ali.
Düþtüler yola.
Çoban Ali Ak Benekli kucaðýnda,
elinde sopa , arkada diðerleri
çýngýrak sesleriyle kah koþtular,
kah durdular. Dere boyuna geldiler.
Güneþ yükseldi; parladý.
Çoban Ali “Ah bir aðaç olsaydý
sýrtýmý yaslayacak, gölgesinde
serinleyecek! “ dedi. Böyle
derken Ak Benekli’yi kucaðýndan
indirdi. Cebinden kavalýný çýkarýp
baþladý çalmaya. Yere, kuru
topraða çömelmiþ, çalýyor da
çalýyordu Çoban Ali yanýk yanýk.
Dere boyunda az ilerde Senem
Nine’nin kulübesi vardý.
Kimsesizdi zavallý kadýncaðýz.
Bir zamanlar Çoban Ali kadar bir
torunu olduðunu söylerler
köylüler. Kimse bilmez Senem
Nine’nin torununa ne olduðunu.
Kimi “Öldü; öldü. Ben biliyorum”, kimi de “Kayboldu; kaybolmuþ galiba.” der, ama kimse
sormaya cesaret edemez Nine’ye.
Bir gün biri soracak olmuþ;
Nineciðin gözlerinden seller gibi
yaþlar akmýþ akmýþ da hiçbir þey
söylememiþ.
Yalnýz Çoban Ali onun “Ah onlar
gelmeden her þey ne kadar güzeldi! Herkes ne kadar mutluydu!”
dediðini duymuþtu çoðu kez.
“Kimler nine? Kimler geldi
buraya?” diyecek olsa Çoban Ali,
“Hiç, hiç kimse. Sen bana bakma
oðulcuðum. Kendi kendine
konuþan bir ihtiyarým iþte ben “
der, geçiþtirirdi Senem Nine.
Çoban Ali bir yandan kavalýný
çaldý, bir yandan bunlarý geçirdi
aklýndan. “Zavallý Senem Nine!”
diye mýrýldandý.
Ak Benekli Çoban Ali’nin
üzüldüðünü anladý. Yanýna gelip
baþýný onun dizlerine dayadý.
Çoban Ali sevdi, okþadý Ak
Benekli’yi.
Güneþ iyice yükseldi. Öðle oldu.
Çoban Ali’nin karný acýktý.
Yerinden doðruldu. Ýki elinin
iþaret parmaklarýný aðzýna
götürdü, keskin bir ýslýk çaldý.
Bunun üzerine bütün koyunlar
toplaþtýlar, meleþtiler. Çýngýrak
sesleri birbirine karýþtý.
Senem Nine kulübesinden çýktý.
Elini salladý.
- Çoban Ali; gel; taze çörek yaptým.
Çoban Ali sevincinden iki kez
takla attý.
- Yaþþaa nineciðim!
Nine iki büklüm, Çoban Ali’ye
hizmet ediyordu. Çörekler getirdi,
ayran yaptý.
Ali aðzýný çöreklerle doldurdu.
Ak Benekli’yi de yanýna çaðýrdý.
Senem Nine onlarýn karþýsýna
geçti, oturdu. Gözlerinden iki
damla yaþ aktý.
- Hey Çoban Ali! Oðulcuðum.
Torunum da yaþasaydý, senin
kadar olacaktý. Ah onlar gelmeseydi, o adamlar! Her þey ne
güzeldi!
Çoban Ali yerinden ok gibi fýrladý:
- Söyle nineciðim. Söyle, kimler
geldi? Hangi adamlar? Ne olur
anlat nine! Torununa ne oldu?
Ali böyle haykýrýrken Senem
Nine’nin dizlerine kapanmýþ,
sýmsýký onun ellerinden tutuyordu.
Senem Nine aðlýyor, bir yandan
da Çoban Ali’nin saçlarýný okþuyordu.
- Peki Çoban Ali. Anlatacaðým
oðulcuðum.
Ali ninenin yanýna çöktü. Ak
Benekli sanki olaðanüstü bir
þeyler olduðunu anlamýþ gibi bir
nineye, bir Çoban Ali’ye bakýyordu. Çoban Ali Ak Benekli’yi
çekti, kucaðýna oturttu.
Nine bir eliyle gözyaþlarýný sildi.
Baþýný kaldýrdý. Dere boyunun iki
yanýný gözleriyle uzun uzun
taradý.
- Çoban Ali, þuralarý görüyor
musun?
Ýþaret parmaðýyla ta uzaklarý gösterdi. Yine devam etti:
- Ýþte buralarý bir zamanlar
yemyeþil ormandý. Çamý, kavaðý,
meþesi; ne aðaçlardý onlar!
Dallarýnda cývýl cývýl kuþlar öterdi... Gölgelerinde köylüler serinlerdi. Mis gibi havasýný ciðerlerimize doldururduk. Kuraklýk
nedir bilmezdik. Bereketli yaðmurlar yaðardý hep. Kýþýn kar
yaðýp da ilkbaharda erimeye
baþlayýnca dere dolup taþardý.
Ama o güzelim aðaçlar bizleri
selden korurdu.
Çoban Ali merakla sordu:
- Eee nineciðim, ne oldu o güzelim aðaçlara?
Senem Nine hýrsla kalktý. Bir
elini yukarý kaldýrýp yumruðunu
sýktý:
- Onlar geldiler, o baltalý adamlar
Çoban Ali. Yýktýlar, devirdiler
aðaçlarýmýzý. Söktüler köklerinden. Sanki canlarýmýzý da
aldýlar gittiler. O gün bu gündür
bu toprak çorak, bu toprak
kurak...
Çoban Ali yine sordu :
- Torununa ne oldu nine?
Senem Nine yine çöktü yere.
Baþýný iki yana salladý. Kýsýk bir
sesle:
- O kýþ çok kar yaðdý Ali
buralara, dedi. Ýlkbahar geldi.
Daðlardaki tepelerdeki karlar
baþladý erimeye. Bu dere
doldukça doldu. Doldu da taþtý.
Sel bastý her yeri. Ýþte benim
minik torunumu da o sel aldý
gitti... Gidiþ o gidiþ...
Çoban Ali’nin gözleri kocaman
açýlmýþ, rengi sapsarý olmuþtu.
Sanki bir þeylerden korumak
istiyormuþ gibi Ak Benekli’yi
sýmsýký sardý, göðsüne bastýrdý.
Göz pýnarlarýndan damla damla
yaþlar yanaklarýna süzülüyordu.
“Nineciðim, zavallý nineciðim
benim!” dedi.
Senem Nine çocuðu üzdüðünü
anlayýp gülümsemeye çalýþtý.
“Hadi Çoban Ali, kalk. Derle
toparla sürünü. Seni üzdüm oðulcuðum.” dedi.
Çoban Ali bugünden sonra
Senem Nine’nin anlattýklarýný hiç
unutmadý. Günler, geceler boyu
hep düþündü durdu.
Yaz bitti; sonbahar geçti; kýþ
geldi. Lapa lapa kar yaðdý. Öyle
yaðdý ki Çoban Ali günlerce
sürüsünü çýkarýp otlatamadý.
Yalnýzca Ak Benekli’yi yanýndan
hiç ayýrmadý.
Bazý geceler Çoban Ali neþelenir,
ocaðýn karþýsýna geçer, kavalýný
çalardý. Ak Benekli o zaman
zýplar da zýplar, onun neþesine
katýlýrdý. Ali’nin caný bir þeye
sýkýlacak olsa Ak Benekli de
hüzünlenirdi. Böyle kuvvetli bir
dostluk vardý aralarýnda.
Günler, geceler geçti. Ýlkbahar
geldi. Çoban Ali sevindi. Ak
Benekli zýplayýp dans etmeye
baþladý. Sürü indi dere boyuna.
Meleþtiler, otladýlar. Senem Nine
onlarý gördü; seslendi :
- Çoban Ali... Gel, çörek yaptým.
Sarýldýlar, nineyle öpüþtüler.
Nine “Ak Benekli görmeyeli ne
kadar büyümüþ! dedi.
Güneþ parlýyor, karlarý eritiyordu.
Dere coþtukça coþuyordu.
Ertesi gün Çoban Ali yine
sürüsünü otlatýyordu. Öðle vakti
yaklaþtý. Senem Nine’nin
kulübesinin kapýsý hala açýlmamýþtý.
Çoban Ali merakla koþtu. Kapýyý
çaldý.
- Nine; benim. Çoban Ali. Aç
kapýyý.
Biraz sonra nine kapýyý açtý.
Yüzü solgun, sapsarýydý.
Gözlerinde korku vardý.
- Ne oldu nineciðim, hasta mýsýn?
Nine Çoban Ali’nin üzerinden
dereye doðru baktý. “Korkuyorum
Çoban Ali; korkuyorum!” dedi.
- Neden nine?
- Dere hoþuma gitmiyor. Taþacak
gibi. Yine felaket getirecek gibi.
Çoban Ali geriye döndü. Dere
gürültülü sesler çýkarýyor, taþtýkça
taþýyordu. Korkuyla yanýna baktý.
Ak Benekli yoktu. Koþarak
sürünün yanýna geldi. “Ak
Benekli neredesin? “ diye
baðýrdý.
Zavallý hayvanlar derenin sesinden ürkmüþler, taþan sulardan
korunmak için bir oraya bir
buraya kaçýþýyorlardý.
Çoban Ali yine seslendi: Ak
Benekli ! Ak Benekli!
Kavalýný çýkardý, çaldý Ak
Benekli duyar da gelir diye. Ama
ne gelen vardý ne giden. Zaten
suyun sesi yükselmiþ, hiçbir þey
duyulmaz olmuþtu.
Senem Nine de kulübesinden
çýktý; Ali’nin yanýna geldi.
“Çoban Ali, durma buralarda.
Kaç, sürünü kurtar. Sel baþladý “
diyordu. Bir yandan da “Ah yine
o felaket!” diye aðlýyordu.
Çoban Ali durmadý, koþtu. Dere
boyu sulara bata çýka koþtu. Hem
koþuyor hem sesleniyordu:
- Ak Benekli, Ak Benekli! Ak
Benekli!
O da sulara daldý. Kayboldu gitti
ta ki aþaðý köylüler onu bulup
kurtarana dek.
Ak Benekli’yi sel alýp götürmüþtü. O günden sonra Çoban
Ali’nin yüzü hiç gülmedi. Her
gün dere boyuna inip “Ak
Benekli! Ak Benekli!” diye
aðladý.
Yaz geldi, sular çekildi. Çoban
Ali yine dere boyuna inmiþ aðlýyordu.
- Ak Benekli nerdesin?
Omuzuna biri dokundu. Çoban
Ali sýçradý, döndü. Senem
Nine’yi gördü.
Senem Nine “Yas tutmayý býrak
Çoban Ali. Aðlamakla Ak
Benekli’yi geri getiremezsin “
dedi.
“Ne yapabilirim nine ?” diye
aðlamaya devam etti çocuk.
- Çok þeyler yapabilirsin. Çok
þeyler yapabiliriz Çoban Ali, diye
baðýrdý nine. Aðaç dikeriz,
yeniden aðaçlandýrýrýz buralarý.
Yemyeþil orman olur zamanla.
Eskisi gibi cývýl cývýl kuþlar öter
dallarýnda o güzelim aðaçlarýn.
Ötmez mi Çoban Ali?
Çoban Ali kalktý.
Gözyaþlarýný siliyor, baðýrýyordu .
“Öter nineciðim, öter nineciðim “
diyordu.
Þimdi aradan uzun yýllar geçti.
Dere boyu yine eskisi gibi
aðaçlýk, yemyeþil orman oldu.
Kuþlar cývýl cývýl. Havasý mis
gibi.
Bilinmiyor
Dev Pandalar
Hakkýnda
Bilmedikleriniz...
Dev Pandalar Çin’de yaþarlar. Sýk bambu aðaçlarýnýn bulunduðu dað ormanlarýnda yaþarlar. Zamanlarýnýn çoðunu aðaç
oyuðu ve maðara bulabilecekleri ormanda geçirirler.
Bu yalnýz yaþayan memeliler, yaþadýklarý sürenin %60’ýný
yemek yiyerek geçirirler. Pandalar neredeyse yalnýzca bambu
yerler. Uzun kollarý vardýr ve ince dallarý kavramasýna yardýmcý olur. Yedikleri bambunun enerjisi düþük olduðundan yeterli
gýdayý almak için günde 14 saatten fazla beslenmeleri gereklidir.
Pandalar büyük ve aðýr yapýlý hayvanlardýr. 115 kiloya kadar
çýkabilirler. Hiç kimse neden siyah ve beyaz lekeli olduklarý
konusunda emin deðildir. En yaygýn açýklama, bu renklerin
diðer pandalara bir iþaret vererek, açýk bir þekilde görülmelerini ve korunmalarýný saðlamak þeklindedir.
Diþiler, aðustos yada eylülde bir veya 2 yavru dünyaya getirirler.
Doðum
gerçekleþmeden
birkaç
gün aðaç
kovuklarýnda
yada
kaya
oyuklarýnda
ince dallardan ve
yapraklardan
bir yatak
hazýrlarlar. Bu
minicik
hayvanlar, kör ve tüysüz doðarlar. Aðýrlýklarý 80 ila 120 gr. arasýndadýr. Dev Panda yavrularý hýzla büyürler ve sekiz haftada
doðum aðýrlýklarýnýn yirmi kat üzerine çýkarlar. Dev pandalar,
soyu tükenmekte olan türlerdir ve vahþi doðada 1000 civarý
kadar panda kalmýþtýr. 1970’ten beri yaþam alanlarý yarý yarýya
daralmýþtýr.
Kupa Kanaryanın
T
ürkiye Futbol
Federasyonu (TFF)
tarafýndan 2. kez düzenlenen Köln’ün Rhein Energie
Stadý’nda oynanan Süper Kupa
maçýnda Fenerbahçe,
Beþiktaþ’ý 2-1 yendi ve
kupanýn sahibi oldu.
Karþýlaþmanýn gollerini
F.Bahçe’den 14. dakikada
Lig baþlýyor
Bu haftadan itibaren Türkiye Super ligi baþlýyor. Ligin açýlýþ
maçýnda Cuma günü Fenerbahçe ile ÝBB spor karþýlaþacak.
Diðer maçlar ise cumartsei ve Pazar günü oynancak.
Gaziantep - Kasýmpaþa
Beşiktaş - Konya
Kayseri - V.Manisa
Ankaraspor - Ankaragücü
Denizli - Bursa
Trabzon - Sivas
Galatasaray - Ç.Rize
G.Birliði - G.Birliði Oftaþ
‘Sýrtýmda taþýrdým’
B
eþiktaþ ile Fenerbahçe arasýnda oynanan Süper Kupa
maçýnýn uzatma dakikalarýnda sakatlandýðýný iþaret
ederek yere oturan Kezman’a diziyle yaptýðý hareket
nedeniyle kýrmýzý kart gören Ýbrahim Üzülmez kendini savundu.
Sýrp golcünün yürürken kendini yere býraktýðýný belirten
Üzülmez, “Sedye ile
maçý terk etmesine
raðmen kupa töreninden sonra sahada üç
tur attý. Kezman’ýn
hareketleri ne profesyonellik, ne de fair play ruhuyla asla baðdaþmaz” diye konuþtu. Beþiktaþ Kaptaný
Ýbrahim Üzülmez,
Fenerbahçeli Kezman’a yüklendi, “Sedyeyle çýkýp, sahada üç
tur attý. Gerçekten sakatlansaydý onu sýrtýmda taþýrdým.
Profesyonellik buysa yazýklar olsun” dedi.
B
100’ler kulübü
irinci Futbol Ligi’nde geride kalan 49 sezonda en fazla
gol atan futbolcu Tanju Çolak olarak tarihe geçti.
Tanju Çolak, Birinci Lig kariyerinde toplam 240 gol
atarak, listenin en baþýnda yer aldý. Tanju Çolak’ý, 238 golle
Hakan Þükür, 219 golle Hami Mandýralý, 217 golle Metin
Oktay, 200 golle de Aykut Kocaman izliyor. Tanju Çolak,
Hakan Þükür, Hami Mandýralý, Metin Oktay ve Aykut
Kocaman, ayný zamanda lig tarihinde 200 gol barajýna ulaþan
5 futbolcu oldu. Birinci Futbol Ligi’nde 100 gol barajýný,
geride kalan 49 sezonda yalnýzca 30 futbolcu geçebildi.
Spor
Deivid ve 86. dakikada
Kezman kaydederken,
Beþiktaþ’ýn golünü 20.
dakikada Bobo attý.
Maça Fenerbahçe çok
iyi baþladý. Özellikle sol
kanattan Roberto Carlos ve
Uður Boral’ýn
bindirmeleriyle maça aðýrlýðýný koydu. Beþiktaþ ender
geldiði F.Bahçe kalesine
Delgado’nun 12. dakikada
yaptýðý vuruþla top üst
direkten geri döndü. Hemen
bir sonraki pozisyonda Roberto
Carlos ceza alanýnda çok rahat
bir pozisyonda topu fileler yerine dýþarý gönderdi.
Karþýlaþmanýn 79. dakikasýnda
Alex’in yerine Colin Kazým
oyuna dahil oldu. F.Bahçe bu
dakikadan sonra özellikle sol
kanattan etkili olurken, gol için
yüklenmeye baþladý. Herkes
Perþembe, 9 Ağustos 2007
maç böyle bitecek derken,
karþýlaþmanýn 86. dakikasýnda
Deniz gönderdiði derin pasta
Kezman’ý topla buluþturdu.
Kezman’da yaptýðý þýk plase
vuruþla Hakan Arýkan’ý avladý
ve maçta skoru 2-1’e getirdi.
Daha sonraki dakikalarda
oyunda tansiyon arttý ve
Ýbrahim Üzülmez Kezman’a
yaptýðý hareketten ötürü hakem
Fýrat Aydýnus tarafýndan kýrmýzý kartla oyun dýþýna gönderildi. Bu pozisyonun ardýndan
iki takým da baþka gol bulamayýnca maç F.Bahçe’nin 2-1
üstünlüðüyle sona erdi.
Fenerbahçe bu sonuçla TFF
tarafýndan 2. kez düzenlen
Süper Kupa’nýn sahibi oldu.
Deprem enkazýndan dünya
þampiyonluðuna
M
otor sporlarýnda
Türkiye’nin ilk
dünya þampiyonu
olan Kenan Sofuoðlu, enkaz
altýndan çýkarýldý, ekonomik
krizle yýkýldý, aðabeyini trafik
kazasýnda kaybetti. ‘Rüzgârýn
oðlu’, tüm bunlara inat yarýþtý
ve kazandý. Babasýnýn tamirci
dükkânýnda tanýþtýðý motorla,
yokluklara raðmen baþarýdan
baþarýya koþan Kenan
Sofuoðlu, 2007 Supersport
Dünya Þampiyonu oldu. 17
Aðustos 1999’daki Depremden
10 saniye sonra beþ katlý bina
yola doðru kaydý ve yýkýldý. 15
kiþinin hayatýný kaybettiði apartmanýn enkazýndan Sofuoðlu ailesi sað olarak kurtarýldý. Evleri
yýkýldýðý için yeniden toparlanana kadar Akyazý
Pazar köyüne dönen aile, buradaki tek katlý
evlerinde hayata sýfýrdan baþladý. Köyde geceleyip Adapazarý’na gidiyorlardý. Baba ve üç
oðlu, birlikte çalýþýp tamir ederek 20 gün içinde
F
iþyerlerinin üst katýný yaþanýr
hale getirdi. Ardýndan da üç
kardeþ motor yarýþlarýnda birer
birer þeref kürsüne çýkmaya
baþladý. 2001 Balkan Motosiklet
Þampiyonasý’nda Sinan birinci,
Kenan ikinci, Bahattin üçüncü
oldu. Kardeþlerin en büyüðü
olan Kenan’ýn motor yarýþlarýna
katýlabilmesi, yurtdýþýna çýkabilmesi için otomobilini satan
aðabeyi, bir trafik kazasýnda
hayatýný kaybetti.Bundan sonra
Kenan motoru, bir de ölen
aðabeyini mutlu etmek için kullandý. Bahattin’in býraktýðý yerden hem kendisi, hem de onun
için yarýþtý. Yarýþtýkça kazandý. 2001’den
2006’ya kadar ikinci ve üçüncü olarak birçok
derece yapan Kenan, 2006’da Supersport Dünya
Þampiyonluðu’nda üçüncü oldu. 2007’de de
Supersport Dünya Þampiyonasý’nda, sezonun
bitmesine üç yarýþ kala þampiyonluðunu ilan etti.
Macaristan Hamilton’un
ormula 1’de sezonun
11. yarýþý olan
Macaristan Grand
Prix’sini McLaren
Mercedes pilotu Lewis
Hamilton kazandý.
Hungaroring Pisti’nde, 70
tur üzerinden yapýlan ve
pilotlarýn toplam 306,663
kilometre yol kat ettiði
mücadelede, takým arkadaþý
Fernando
Alonso’nun dün aldýðý 5
sýra geriden baþlama cezasý
nedeniyle yarýþa ilk sýrada baþlayan McLaren
Mercedes’in Ýngiliz pilotu Lewis Hamilton birinci oldu. Saatte ortalama 191,897 kilometre
hýzla yarýþan 22 yaþýndaki genç pilot, 1 saat 35
dakika 52.991 saniyede bitirdiði mücadelenin
ardýndan pilotlar klasmanýnda Fernando
Alonso’nun 7 puan önünde liderliðini sürdürdü.
Geride kalan 11 yarýþýn 10’unda podyuma çýkma
baþarýsýný gösteren Hamilton, bu sezon üçüncü
galibiyetini elde etti.Yeþil ýþýklarýn yanmasýyla
birlikte yaptýðý atakla ikinci sýraya yükselen
Ferrari’nin Fin pilot Kimi Raikkonen, mücadeleye boyunca Lewis Hamilton’u geçemeyince 0,7
saniye farkla ikinci sýrada kaldý.