Sayı 45- Lise - Özel Sezin Okulu

Transkript

Sayı 45- Lise - Özel Sezin Okulu
Merve Sakaoğlu 11SB
L İ S E
MERHABA
Sahibi
Özel Sezin Okulu Ltd. Şti. adına
Gülin Sezin Toroslu
Sorumlu Müdür
Can Vuran
Her çalışmayı öğrencilerimiz adına kıymetli, onların kazanımlarının çok daha değerli
olduğu inancıyla yürüttük. Bu döneme kadar yürüttüğümüz başarılı çalışmalarımıza
yenilerini ekleyerek günleri kovaladık. Öğretmen ve öğrencilerimizin fedakârlıklarıyla
zamanın önüne geçercesine sürelerimizin dışına taşıdık çalışmalarımızı… En güzeli
de süreçlerin sonunda öğrencilerimiz adına edindiğimiz kazanımlar, deneyimler ve
başarılar oldu.
Akademik çalışmalarda gösterilen titizlik ve gayret öğrencilerimiz adına başarı dolu
sonuçlarla çıktı karşımıza. Tüm öğrencilerimizin üniversiteye giriş sınavında başarı
göstermeleri öğretmen ve öğrencilerimizin haklı bir gururu oldu. Gelecek sene
mezun olacak öğrencilerimizle başlatılan çalışmalarımız da önümüzdeki dönem
açısından hedeflerimizi daha yukarıya çıkarmak adına önemli adımlardan biriydi.
Genel Yayın Yönetmeni
Pelin Sezin
12.sınıf öğrencilerimizle mezuniyet törenimizin heyecanını yaşadık. Yılların
emeklerinin belgeleriydi diplomaları. Okul, veli, öğrenci birlikteliğinin, güveninin en
güzel çıktılarıydı aslında. Yeni başlangıçlara ilk adımın en haklı, en heyecanlı ve en
değerli buluşmasıydı. Mezunlarımıza yeni başlangıçlarında başarılar diliyoruz.
Sanat Yönetmeni
Semra Bolat
Fransızca ve Almanca uluslar arası sertifikasyon çalışmalarımız,”Fit”,”Delf”
sınavlarına katılan tüm öğrencilerimizin kendi seviyelerinde başarı göstermeleri
bizleri mutlu etti. Bunların bir uzantısı olan “Kültür Günleri” ve “Fransa, Almanya
Yurtdışı Kardeş Okul Projeleri”inin hayata geçirilmesi uzun soluklu çalışmaların haklı
çıktılarıydı.
Görsel Yönetmen
Ali Erdoğdu
Editör
Nigar Tokat
Yüksel Altıntaş
Disiplinler arası pek çok projede okuldaki edinimleri çevremizin ve ülkemizin
farklı bölgelerindeki yaşamlarla birleştirme fırsatı yakaladık. Zeytin ve
zeytinyağı üretiminden, porselen yapımına; kurtuluş mücadelemizden tarihsel
zenginliklerimize, coğrafi yapımızdan turistik varlıklarımıza kadar. “Bilecik’ten,
Bursa’ya”;” Ayvalık’tan Bergama’ya”, “Ayasofya’dan Adalar”’a pek çok yere uzandık
hep beraber. Derslerde okuduk, projelerini sunduk ve gittiğimiz yerlerde renk
verdik çalışmalarımıza.
“Fütürizm Senaryo Yarışma”mızla üç yıl önce çıktığımız yolda insan olgusu üzerine
kurduğumuz geniş katılımlı organizasyonumuz iki günün değil, yılların çabalarının
öğretmen ve öğrencilerimizin inatçı, başarılı ve ileriyi görebilen gayretinin güzel
bir sonucu oldu. Kişisel gelişime verilen önemin de en güzel örneklerini gördük bu
çalışmada.
Özel Sezin Okulu
Ulubatlı Hasan Caddesi No:18
Çekmeköy/İstanbul
Telefon: 0216 642 00 10
Faks: 0216 642 00 20
E-Posta: [email protected]
www.sezin.k12.tr
Ofset Hazırlık
Özel Sezin Okulu
Baskı
Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş.
E-5 Karayolu üzeri, Haramidere mevkii, İstanbul
Telefon: 0212 690 63 63
[email protected]
YEREL SÜRELİ YAYIN
Yılda iki kez yayınlanır.
Şubat 2011 - Haziran 2011
Sayı: 45
YAZ 2011
“Halk Edebiyatının Günümüz Müziğine Yansıması”nı konu alan “”Benden Önce Bir
Başkası” adlı proje ile köklerimize ve kültürümüze yaklaştık bir kez daha. Proje
kapsamında ünlü sanatçılarla yapılan röportajlar, Halk edebiyatı kaynaklarının
araştırılması ve çalışmaların bir belgesele dönüştürülerek derslerde kullanılabilecek
bir kaynak haline getirilmesi ve sunulması öğrencilerimizin en büyük kazanımı
olduğu inancındayız.
Kulüp ve bilimsel çalışmalarımızın güzel örneklerinden “Sihirli Mutfak Kimyası”
sunumları, derslerin yaşama yansımalarının güzel örnekleriydi. Hazırlık sınıflarımızın
“İngilizce Tiyatro” gösterimi, her projede öne çıkan sanatsal proje ve çalışmalar
kişisel ve sosyal gelişimler adına uzun soluklu çalışmaların güzel karşılıkları oldu
bizlere.
Öğrencilerimizin, tatile gireceği bu dönemde 11.sınıflarımızla başlattığımız “yaz
dönemi meslek stajlarımız” ile bir ilki daha başlattık. Mesleki seçimleri, profesyonel
ve kişisel gelişimleri adına çok önem verdiğimiz bu çalışmalara ailelerimizin ve
öğrencilerimizin ilgisi bizleri çok mutlu etti.
Aylık olarak gönderdiğimiz bültenlerimizde ve bu sayıdaki dergimizde akademik
başlıklarımızdan, sanata; spordan, sosyal sorumluluk çalışmalarımıza kadar hepsi
birbirinden değerli tüm çalışmalarımızı bulacaksınız.
Yaşamdaki en değerli iş “ bireyin eğitimidir” inancıyla bu çalışmalarımıza emekleri
geçen ve destek veren Sezin ailesinin tüm bireylerine teşekkür ediyor, iyi bir tatil
geçirmenizi diliyoruz.
Sevgilerimizle…
Bahadır Özkan
Özel Sezin Lisesi Müdürü
1
L İ S E
Mezunlarımız okudukları bölümleri neden seçtiler, bu süreçte Sezin onları nasıl
yönlendirdi, yeteneklerini ve ilgilerini nasıl ortaya çıkardı?
Mezunlarımızdan...
Cansu Kabaoğlu
Sezin Lisesi 2008 Mezunu
Işık Üniversitesi
Yönetim Bilişim Sistemleri
Merhaba, ben Cansu Kabaoğlu.
Sezin Lisesi 2008 mezunlarındanım.
Işık üniversitesi Yönetim Bilişim
Sistemleri Bölümü (%50 Burslu) 2.
Sınıf öğrencisiyim. Sezin Lisesi’nin
üniversite adayı öğrencilerine çok
değer verdiğini ve üniversiteye
yerleşme sürecinde hepimize çok
yardımcı olduğunu söylemeliyim.
Onlar sayesinde bu zorlu süreci
rahat ve emin ellerde atlatabildik.
Rehber hocalarım beni Işık
Üniversitesi’ni seçmem konusunda
yönlendirdi. Çünkü benim isteklerimi
ve beklentilerimi karşılayacak olan
sayılı okullardan bir tanesiydi. Bu
tercihimden de hiç pişman olmadım.
Bu bölümü seçmeden önce
rehberlik bölümü sayesinde, bire
bir görüşmelerle, çeşitli testler ve
anketler yaparak, ilgi ve becerilerim
arasında yöneticilik ve işletme
alanının olduğunu; teknoloji,
bilgisayar ve bilişime de ilgili
olduğumu fark ettim. Sezin Lisesi,
çoğu üniversiteyi yakından görme
fırsatını bize sunduğu ve çeşitli
üniversitelerden akademisyenleri ve
bölüm öğrencilerini konuk ettikleri,
onlarla birebir konuşma fırsatını
bize sundukları için lisedeyken
de üniversite ortamına yabancı
değildik. Lisemiz, gerek akademik
gerekse psikolojik açıdan bizi
hep destekledi, cesaretlendirdi,
endişelerimizi giderdi. Bizlerle birebir
ilgilenip doğru üniversitenin doğru
Eylül Dizdaroğlu
Sezin Lisesi 2007 Mezunu
Hacettepe Üniversitesi
Biyoloji Bölümü
“Hacettepe Üniversitesi Biyoloji
Bölümü’nde, son sınıftayım.
Hayatımın bir dönemi sonlanmak
üzere. Bir şeylerin sonuna
yaklaşılan günlerde geriye dönüp
düşünmeye başlıyor insan. Bu
bölümde öğrenim görmeye nasıl
karar verdiğimi düşünüyorum
bazen. Küçük yaşlardan beri
kendime çizdiğim yol belliydi:
doğayla ilgili bir şeyler yapacaktım.
Ama işler ciddiye binip de tercih
yapma zamanı yaklaştığında her
şey zorlaştı. Bu süreçte Sezin’deki
hocalarımın yardımı çok önemli oldu.
“Biyoloji okumak istiyorum.”
dediğimde beni dinlediler; pek
çok hocam benimle karşılıklı
oturup, bu kararımın artılarını
eksilerini değerlendirdi. Kafam
karıştığında, bunaldığımda
yanımda oldular; kimi zaman
bir arkadaş gibi sohbet
ettiler, kimi zaman tek
başıma göremediğim şeyleri
anlamama yardımcı oldular.
Benim için çok önemli olan ve
asla unutmayacağım insanlarla
tanıştım Sezin’de. Böyle bir yazı
yazma fırsatı geçmişken elime,
hepsine bir kez daha teşekkür
ediyorum, yaptıkları her şey
için.”
Sevgiler...
2
bölümünde olmamız için ellerinden
geleni yaptı.
Teşekkürler…
Serkut Şekerci
Sezin Lisesi 2008 Mezunu
Bahçeşehir Üniversitesi
Endüstri Mühendisliği
Sezin Lisesi’nde fen bölümü
öğrencisiydim. Üniversitede de
endüstri mühendisliği bölümünü
seçtim. Öğretmenlerim öncelikle
üniversite hayatına nasıl bakmam
gerektiğini öğrettiler ve bu bilinçle
üniversite hayatına başladım.
Sayısal alandaki yeteneklerimi
keşfedip bunların üzerine gitmemde
her zaman okulumdan büyük
destek gördüm. Okulumun ve
öğretmenlerimin bana kattığı
değerler saymakla bitmez; ama
özellikle benim daima ufkumu
genişleten, istediğim bölümü bana
daha da sevdiren, sayısal alandaki
yeteneklerimi geliştirmemde büyük
bir emek harcayan ve yeniliklere
her zaman açık bir birey olmamı
sağlayan tüm Sezin öğretmenlerine
teşekkür ediyorum.
YAZ 2011
L İ S E
Ecem Temelkaya
Sezin Lisesi 2007 Mezunu
Yıldız Teknik Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fak. Kimya
Üniversiteyi bitirmeme haftalar
hatta günler kalmış olmasına
rağmen, bazen ben de kendime
“neden bu bölümü seçtim ki” diye
sormuyor değilim. Ama dürüst
olmak gerekirse, içime kimya
tohumlarını eken ilk kişi sevgili kimya
hocam Güler Göfer’ di. Hayatta
bazen çok önemli kararlar almamız
gerekir. Bunlardan en önemlisinin
meslek seçimi olduğuna inanıyorum;
çünkü geri kalan ömrümüzü nasıl
geçireceğimizi, nasıl bir ortamda
çalışıp nasıl insanlarla bir arada
olacağımızı ve hatta nerede
yaşayacağımızı bile belirleyen bir
karardır bu. Ama burada esas olan
Zeynep Kadılar
Sezin Lisesi 2006 Mezunu
Bahçeşehir Üniversitesi
Matematik-Bilgisayar
Sezin, samimi bir aile oldu
bizler için. Lise yıllarımı burada
tamamladım. Bugünkü “ben” de
Sezin’in büyük katkısı bulunduğunu
düşünüyorum. Gerek kariyerimde
yön bulmamda, gerek
düşüncelerimde ve hayallerimde,
gerekse kişiliğimde etkisi inkâr
edilemez. Öğretmenlerimiz
hep bizleri gözlemleyen
arkadaşlarımız gibiydiler, böylelikle
ilgi alanlarımıza kolaylıkla bizleri
yönlendirebiliyorlardı. Bir fen
öğrencisi olarak matematik,
fizik, kimya ve biyoloji alanlarının
her birinde deneyimler edindim.
Özellikle Matematik olimpiyadına
katıldığım dönemi keyifle
hatırlıyorum. İsim isim saymak
isterdim, kimi hala Sezinli
kimi farklı okullarda bulunan
dönemimin öğretmenlerinin
hepsine teşekkür ediyorum. Uzun
zamandır üzerinde yoğunlaşarak
düşünmemiştim o dönemlerin.
Benim için çok keyifliydi, tüm
öğrenciler için öyle olması
dileğiyle...
YAZ 2011
bir karar almaktan çok,
bu zorlu ve bilinmez
süreçte sizi kimlerin
anladığı ve nasıl destek
olduğudur. Ben bu
anlamda Sezinli olmanın
değerini, daha çok
mezun olduktan sonra
anladım. Hocalarımızın
kendi mesleklerini
sevmesi, bizi bu alanlara
doğal olarak yönelten bir
çekimdi. Kararlarımıza
saygı duymaları, ama
eğrisini doğrusunu
açıkça söylemeleri,
bugün bizim mutlu ve
memnun olduğumuz
mesleklere sahip
olmamızı sağladı. Her
zaman olduğu gibi
üniversiteden mezun
olmaya yakın olduğum şu
günlerde de yolum Sezin’
den geçmiş olduğu
için ve bugün de her
hatırladığımda saygıyla
andığım hocalarımı
tanıdığım için kendimi
son derece şanslı
hissediyorum.
Burcu Sabak
Sezin Lisesi 2008 Mezunu
ITÜ - MSU Biyomühendislik
Fen bölümünde okumak, özellikle de
biyoloji ile ilgili bir alanda çalışmak
ve eğitimimin bir kısmını yurt dışında
tamamlamak liseye başladığım
günden beri hayalimdi. Lisede
aldığım eğitim sonucu gerçekten
de fen alanına olan ilgimin diğer
alanlardan daha fazla olduğunu fark
ettim. Bölüm seçimlerinden sonra,
tercih edilebilecek birçok alan vardı.
İTÜ’ye yaptığımız gezinin bir sonucu
olarak, hedef üniversitemi belirledim
ve bu bana fark ettirdi ki seçmem
gereken bölüm mühendislik olmalı;
ama aynı zamanda biyolojiyi içermeli.
Bütün bunlar sonucu İTÜ-MSU
Biyomühendislik bölümünü seçmeye
karar verdim. Böylece her üç
hedefimi de gerçekleştirdim.
3
L İ S E
Üniversiteleri Tanıyoruz
3 Mart 2011 tarihinde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’ndeydik. Gezimize 11. ve 12. sınıf
TM ve Sosyal Bilimler alanlarında okuyan öğrencilerimiz katıldı. Tarih ve bilim kokan bu seçkin
üniversitemizi ziyaret etmiş olmak, öğrencilerimiz için de mutluluk vericiydi.
29 Nisan’da 10. sınıf
öğrencilerimizle Koç
Üniversitesi’ni, 13 Mayıs’ta 11-12
Y.Dil öğrencilerimizle Bahçeşehir
Üniversitesi’ni ve 3 Haziran’da
9.sınıf öğrencilerimizle Sabancı
Üniversitesi’ni ziyaret ettik. Bu
seçkin vakıf üniversitelerinin
dersliklerini, lâboratuvarlarını,
sosyal yaşam alanlarını,
kütüphanelerini gezmek,
Bahçeşehir Üniversitesi’nde bir
üniversiteli gibi derse girmek
öğrencilerimiz için ayrı bir
motivasyon kaynağı oldu.
Bir Günlüğüne Üniversiteli Olduk
12.sınıf öğrencilerimiz tüm sene
boyunca ÖSYS’nin heyecanıyla çok
çalıştılar. Hayallerini bir üniversite
öğrencisi olmak süslüyordu. Işık
Üniversitesi’nin de katkılarıyla
öğrencilerimizin hayallerini bir
günlüğüne de olsa gerçekleştirdik.
Etkinlik öncesinde öğrencilerimiz
girecekleri ve sorumlu oldukları
dersleri seçtiler. Etkinliğimiz sabah
08.30’da okuldan hareketimizle
başladı. Güzel bir kahvaltının
ardından yerleşke turu yapıldı.
“Küresel Ekonomi” konulu dersler,
hem eğlenceli hem de son
derece verimliydi. Tabii ki, mezun
olabilmek için sınava da girmek
gerekiyordu.
4
YAZ 2011
L İ S E
Mesleklerimizi Seçmek İçin...
Mütercim-Tercümanlık
tanıtımımızda Konferans
Çevirmeni Nedime Mercangöz,
mesleğin çok çalışmayı ve sürekli
değişik konularda bilgi edinmeyi
gerektirdiğini vurguladı.
Tıp okumak, doktor olmak pek
çok öğrencimizin hayali... Bu zor
ama bir o kadar da keyifli meslekle
ilgilenen öğrencilerimize mesleği
tanıtmak için Koç Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Oğuz Başkurt ve Anadolu Sağlık
Merkezi’nden Uzm. Dr. Sadiye Kuş
okulumuzdaydılar.
Bahçeşehir Ün. Sinema-Tv.
Bölüm Bşk. Yrd. Doç.Dr. Kaya
Özkaracalar ile Sinema-TV.
Bölümü mezunu ve şu anda çeşitli
kanallarda sunuculuk yapan Tanem
Sivar’ı okulumuzda misafir ettik.
Konuklarımız, renkli, hareketli,
başarıyı ödüllendiren ve heyecan
verici bir sektörde yer alan
Sinema-TV. Bölümünü tanıttılar.
Konuşmacılarımızın örnekleriyle
hareketlenen ve öğrencilerimizin
sorularıyla zenginleşen toplantımız
keyifli, samimi ve bilgilendirici olma
özelliğiyle bizi çok mutlu etti.
Bilgi Ün. Yrd. Doç.Dr. Barış
Erkman ve yine Bilgi Ünv.
BASF Kimya Fabrikası’ndaydık
BASF Kimya Fabrikası gezimizde
fabrikayı ve kimya sektörünü
tanımanın yanında, kimyagerler, kimya
mühendisleri ve satın alma uzmanları
YAZ 2011
ile de tanışma imkanı bulduk. Bize bu
imkânı sağlayan Fabrika Genel Müdürü
ve aynı zamanda velimiz olan Sayın
Begüm Dilmen’e teşekkür ederiz.
Öğrencilerinden Dilan Işık, Hukuk
Bölümü’nü tanıtmak üzere
bizlerleydi. Toplantının sonunda
öğrencilerimiz, hukuk eğitiminin
kendilerine katacağı artı değeri
fark ederek, lise sıralarından
itibaren kendilerini geliştirmeye
başlamalarının önemini farkettiler.
Meslek
Stajlarımız Başladı
Okulumuz Rehberlik Servisi
olarak; lise öğrencilerimizin
mesleklere ilişkin bilincini
artırmak, kişilik özelliklerine uygun
meslek seçimi yapabilmelerini
sağlamak ve yetişkin hayata
hazırlanmalarını kolaylaştırmak
amacıyla “Meslek Stajı Programı”
nı başlattık. Öğrencilerimizin
kariyer planlamalarına önemli
katkısı bulunacak olan bu projede
velilerimizden destek aldık.
Öğrencilerimizin staj yaptıkları iş
yerleri, velilerimizin çalıştığı ya da
sahibi olduğu işyerleriydi.
Belirlenen iş yerleri içinden,
öğrencilerimiz, tercih ettiklerine
20-23 Haziran tarihleri arasında
giderek stajlarını tamamladılar.
Çalışmanın sonunda hem
öğrencilerimizden hem de iş
yerlerinden raporlar aldık.
Çok verimli geçtiğini düşündüğümüz
bu çalışmamızı gelecek yıllarda
kapsamını genişleterek sürdürmeyi
planlıyoruz.
5
L İ S E
Why Study Abroad?
Nazlı İlksavaş, 11TM
W
hy would anyone like
to study abroad? Why
would anyone like to
leave his/her hometown and go to
a place maybe he/she has never
been before, meet new people and
create a new home for themselves
? There are so many reasons that I
can count so many answers to these
questions above. But of course, the
reasons I believed may not be totally
right for you.
First of all, since I do not like the
Turkish system at all, I’ve chosen
to study abroad. I’ve been through
an exam in the primary school also
and since then I had my parent’s
promises that I’ll not go through any
kind of these exams. So I started
to prepare for studying abroad. If
you have opportunities like going
abroad, I believe you must not
lose your chance. It’s easier and
when you come back with a degree
from a higher university, a known
university; you’ll always be the one,
your chances of finding a job will be
higher.
My second reason for studying
abroad is confidence. One day, we
will move away from our parents and
we’ll want to survive on our own. But
this age of living on your own two
feet is so much lower in Turkey. If
you think about it clearly, how many
of us have one other woman working
doing housework in our house rather
than our mother? How many of us
are preparing our own meal or bed?
How many of us have to care about
the money we have in our pocket?
When we leave Turkey, at the age
of 18, we’ll all have these topics in
our minds to consider. If you stay in
the halls of residence for example,
maybe you won’t have the luxury of
having your own room, or having
your room as big as your room
in your own house. So I believe, If
someone would like to survive on
his/her own two feet and fight for
his/her own life, studying abroad is
for you.
For my last reason, I’ll mention
the opportunity of meeting with
new cultures. To give some simple
examples; the breakfast you have in
Turkey wouldn’t be same for 4 years
and you’ll just have to go with it. By
‘culture’ of course I didn’t just meant
Fullbright Presentation
John Warwick Zourbakis
International College Counseling
The Fulbright Program is the U.S.
Government’s premier scholarship
program. It enables U.S. students
and artists to benefit from unique
resources in every corner of the
world and students, teachers, and
academics from all over the world
to study in the U.S. In Turkey, the
Fulbright Commission provides funds
for Turkish citizens to study and
do research in the United States.
These programs focus on cultural
and educational exchange and
participants are required to return
to Turkey upon the completion of
their program in the US.
We were honored to host the
6
Turkish Fulbright Commission at
our school on 21st April, in order
to provide our students with extra
guidance and information regarding
their opportunities with regards to
studying in the US. The seminar
was a large success with over 50
students ranging from year 9 to
year 11 participating in the hope
of gaining valuable information
regarding their future studies.
It is pleasing to see such an
active interest on the behalf of the
students in studying abroad and
highly encouraging as it points out
that we are providing an active
and international education with
students who are interested in
world culture and affairs and are
able to think ‘outside the box’ when
food. I also meant the friendship you
are going to make with the ones
from different cultures. Imagine that
you’ll have friends from all over the
world. That’ll come back to you as a
plus. Maybe one day you’ll want to
visit them, or they will want to visit
you. It’s just a simple opportunity that
you’ll have for the rest of your life.
With these three facts I’ve counted,
I believe studying abroad is more
important than studying in Turkey. In
your hometown, you’ll only have hard
times for 1 year which will be the
year of exam, but abroad; you’ll have
an adaptation process, which will
help to turn you into a better, more
We would like to congratulate
the following students for their
hard work and efforts in pursuing
their dreams in College abroad.
Nazlı İlksavaş
Anıl Kaan Güvenç
Ahmet Barış Çakmak
Ayşegül Özüdoğru
Selin Aydın
Ali Nuri Öztürk
Andre Kaan Hollosy
Beliz Demir
Emrah Özüdoğru
Başak Burcu Durmuş
Funda Çınar
US/UK
US
US
EU/Ger
US
US
CAN/US
US
EU/US
EU/Ger
US
it comes to their education. It is
the philosophy of the International
College Counseling department that
the person most responsible for
their education is themselves, and
as such, such a high turnout during
the presentation points to the fact
that the students are eager to take
on the challenge of choosing their
own path in the world and their
education. It is our hope that the
students, who leave this school and
go on to study abroad, will carve
a bright path for themselves and
represent themselves in the best
way possible. After all, the only
future we have is the future we
make for ourselves, and an individual
who carves out his own path, has a
bright future ahead of them.
YAZ 2011
L İ S E
Yetenek Gösterisi 2011
Öğrencilerimizin yıl boyunca boş
zamanlarında büyük bir özenle
hazırladıkları “Yetenek Gösterisi”, 6
Haziran Pazartesi günü okulumuzda
sahnelendi. 6., 7., 8. sınıf ve
lise öğrencilerimizin yeteneklerini
sahnelediği gösterinin sunuculuğunu
Ece Naz Kızıltan gerçekleştirdi.
Performanslarını başarı ile sergileyen
tüm öğrencilerimizi kutluyoruz.
YAZ 2011
Yetenek Gösterisine Katılan
Öğrencilerimiz
Dans
Can Bora Tanzer
Müzik
Ayşegül Özüdoğru, Berkay Tekdemir
Müzik
Cankut Türktekin
Müzik
Fulya Çilesiz, Berrak Baykal
Bisiklet Show
Kaan Hollosy
D.J. Show
Ünal Konuralp
Müzik
Kutay Kerimoğlu, Dinç Bartu,
Alper Alpay, Duhan Yendi,
Mehmet Ali Özmert
Müzik
Turgut Sert, Kerem Küçükay,
Denizhan Yıldız, Berkay Tekdemir
Dans
Ece Kepecigil, Mirel Ergeneli,
Büke Ahıska, Beliz Demir,
Funda Çınar, Serra Tomurcuk,
Gizem Gözelekli
7
L İ S E
2011 Mezunlarımız
“Sevgili Genç,
Hayata bir adım daha atıyorsun. Uzaktan göz
kırpan hayat artık elini uzatıyor sana… İçinde
umutlarını, sevgilerini yeşerttiğin kapıyı aralık
bırakarak gidiyorsun. Başka kapıların ardında
ne var bilmeden ayrılıyorsun buradan. Unutma,
sen, aklımın ve kalbimin en güzel yerinde saklı
olacaksın.
Hoşça kal, yüreğin sevgiyle dolsun, güneşin hiç
sönmesin.”
Öğrencilerimizi sınavların dışından,
soruların ve satırların ardından, çoğu
kez de açıkça göstermeye çalıştığımız
bir dünyaya; öğrenmenin ve bilginin,
yollarını çizerken, hedefledikleri
yerlere ulaşırken en büyük güçleri
olması dileğiyle uğurladık. Kendilerini
evlerinde saydıkları okullarında,
aileleri ve öğretmenleriyle birlikte
eşsiz bir gün yaşayarak keplerini en
uzak ufuklara attılar.
Sezin Lisesi olarak, çocuklarımızın
vermek istediğimiz her şeyi
aldıklarından eminiz. Ellerinde uzakları
aydınlatan fenerleri ile pusulalarını
kullanmayı öğrenmiş bireyler olarak
yaşamın içinde var olacaklarına
inanıyor, tüm öğrencilerimizi bir kez
daha kutluyoruz.
8
YAZ 2011
L İ S E
Okul birincisi Gizem Topönder ödülünü
kurucumuz Gülin Sezin Toroslu’dan alırken...
YAZ 2011
Okul ikincisi Dilara Duyuran ödülünü kurucu
temsilcimiz Can Vuran’dan alırken...
Okul üçüncüsü Büşra Aydın ödülünü okul
müdürümüz Bahadır Özkan’dan alırken...
9
L İ S E
3. Fütürist Senaryo Yarışması tamamlandı.
Geleceği Biz Biçimlendireceğiz
Özel Sezin Lisesi Fütürizm Kulübü ve Fütüristler Derneği’nin Ortaklaşa Hazırladığı “Gelecekte İnsan”
konulu “3. Fütürist Senaryo Yarışması” Sona Erdi: 19-20 Nisan 2011 tarihlerinde gerçekleşen 3. Fütürist
Senaryo Yarışması, jüri üyelerinin değerlendirmeleriyle sonuçlandı.
Katılımcı okullarımızın senaryo
sunumları, jüri üyeleri tarafından
“yaratıcılık, teknoloji kullanımı,
canlandırma, senaryo içeriği ve
proje uygulaması arasındaki uyum,
tamamlayıcılık, araştırma ve ön
çalışma, takım çalışması, proje
hazırlama sürecinde verilen takvime
ve sunum için verilen zamana uyum”
başlıkları altında değerlendirildi.
Bu değerlendirmelere göre, 3.
Fütürist Senaryo Yarışması’nda;
“Genetik kodumuz kimliğimizdir.”
sloganından yola çıkarak oluşturmayı
düşündükleri genetik sensörler
sayesinde güvenli ve tam denetimli
rahat bir hayat öngören sunumuyla
Darüşşafaka Eğitim Kurumları
birinciliğe layık görüldü.
“Işınlanma, fobi aşıları, Mars’a
yolculuk, okyanus altında tatil, kendi
kendine terapi, biyonik organlar,
doğada çözünen poşetler, balon evler”
ile tasarladıkları gelecek senaryosuyla
Özel Eyüboğlu Koleji ikinci oldu.
3. Fütürist Senaryo
Yarışması’ndan İzler, İzlenimler
Bireylerin ve ulusların mutlu ve
güçlü olmalarını sağlayan unsurların
en önemlisi, eğitimdir. Gelişen
ve değişen dünyamızda, eğitimin
çağın gereklerine uygun olarak
yapılandırılması zorunluluk olmuştur.
Eğitimin sınırlandırıcılıktan uzak,
heyecan verici ve fırsatlar dünyasının
kapılarını açan bir deneyim olduğuna
inanan Özel Sezin Okulu, yarınlara
hazırlanmak konusunda yöntemlerin
geliştirilmesini sağlamak için yaratıcı
fikirler, öneriler, alternatifler ve
çeşitli senaryoları paylaşmak üzere
Fütüristler Derneği ile ortaklaşa
bir etkinlik düzenledi; konumuz
“Gelecekte İnsan”
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Fütürist
Senaryo Yarışması, başladığı
günden bu yana gelişerek, etkisini
sürdürerek gelenekselleşti. Geleceği
10
“Sağlıklı nesiller için gen taraması,
nano banyolarla su tasarrufu, güneş
enerjisine dayalı tüketim, insan
ömrünün uzaması, iletişim aktarıcısıyla
sevdiklerimizle görüşebilme, alternatif
beslenme olanakları ve bütün
gelişmelere rağmen birliktelik ve
paylaşıma duyulan ihtiyacın önemi”ne
değinen tasarılarıyla Özel Sezin Lisesi
üçüncü seçildi.
Özel Sezin Lisesi Fütürizm Takımı üçüncülük ödülünü alırken...
Özel Sezin Lisesi Fütürizm Kulübü
YAZ 2011
L İ S E
Öğrenciler sunumlarından sonra Doç. Dr. Ferhat Kentel ile forumda tartıştılar.
Jüri üyeleri:
Coşkun Aral
İZ TV Genel Yayın Yönetmeni
Gazeteci
Prof.Dr.Deniz Ülke Arıboğan
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Nuran Çakmakcı
Hürriyet Gazetesi Eğitim Editörü
Sadık Gültekin
NTV - CNBC-e Doğru Tercih
programı yapımcısı
Vatan Gazetesi Eğitim Editörü
Doç.Dr.Ferhat Kentel
Sosyolog
Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi
Zehra Öney
Mobilera Genel Müdürü
Ufuk Tarhan
Türkiye Fütüristler
Derneği Başkanı
Ali Üstündağ
İltek Media ve
İltek Show Kurucusu
Özlem Yalım
İKSV İstanbul
Tasarım Bienali Direktörü
YAZ 2011
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan
tasarlamakta hevesli olan gençleri
konusunda uzman kişilerle bir
araya getiren Özel Sezin Okulu,
“Gelecek, bizim hayallerimizle biçim
bulacak.” sözüyle ortak bir amaç
oluşturdu, bu yarışma aracılığıyla
taze beyinlerin geleceği yaratmadaki
fikirlerini, takım çalışması ruhunu,
üretkenliğini ortaya koymaya çalıştı.
19 Nisan 2011 günü gerçekleşen
“3. Fütürist Senaryo Yarışması”nda
her senaryo, aynı konunun farklı
bakış açılarıyla kurgulanmıştı.
Teknolojinin ilerlemesi ile her
şeyin daha basit ve kolay hale
geldiği dünyada değişmeyen tek
özelliğin, insanın sevgi ve iletişim
ihtiyacı olduğunu anlatan Kadıköy
Anadolu Lisesi; beyinde kurulan
iletişim ve nöronlarla gerçek algıyı
sağlayan “Gerçeklik Simülatörü”nün
ekonomik değerler yaratmasına,
sosyalleşmeyi ve iletişim kurmayı
mümkün hale getirmesine,
hayat tecrübesi oluşturmasına,
kısacası insana sonsuz olasılık ve
özgürlük kazandırmasına yönelik
bakış açısını vurguladığı TEV
İnanç Türkeş Özel Lisesi; “Genetik
kodumuz kimliğimizdir.” sloganıyla
oluşturmayı düşündükleri genetik
sensörler sayesinde güvenli ve
tam denetimli rahat bir hayat
öngören Darüşşafaka Lisesi; hayatı
kolaylaştıran sistemler aracılığıyla
sağlık tabletlerinden, akıllı evlerden,
11
L İ S E
“Gelecek ve İnsan” konulu
3. Fütürist Senaryo
Yarışması’nda yer alan okullar:
Darüşşafaka Eğitim Kurumları
Kadıköy Anadolu Lisesi
Özel Alev Lisesi
Özel Enka Lisesi
Özel Eyüboğlu Koleji
Özel Irmak Lisesi
Özel Sezin Lisesi
Saint Joseph Fransız Lisesi
Öğrencilerimiz yarışmayı müzikle renklendirdiler.
iletişimi sanal gerçeklikle sağlayan
hologramlardan söz eden Özel
Alev Lisesi; ışınlanma, fobi aşıları,
Mars’a yolculuk, okyanus altında
tatil, kendi kendine terapi, biyonik
organlar, doğada çözünen poşetler,
balon evler ile tasarladıkları
geleceği anlatan Özel Eyüboğlu
Koleji; uykunun değişen ve gelişen
dünyada zaman kaybı olabileceğini
düşünen, bunu yenmek için “Uyku
Merkezleri” oluşturan ve böylelikle
uyku ihtiyacını ve enerjiyi dışarıdan
desteklemeyi amaçlayan yaklaşımıyla
Özel Irmak Lisesi; sağlıklı nesiller için
gen taraması, nano banyolarla su
tasarrufu, güneş enerjisine dayalı
tüketim, insan ömrünün uzaması,
iletişim aktarıcısıyla sevdiklerimizle
görüşebilme, alternatif beslenme
olanakları ve bütün gelişmelere
rağmen birliktelik ve paylaşıma
duyulan ihtiyacın önemine değinen
Özel Sezin Lisesi; “Tanrı olmak”
fikriyle mükemmele ulaşmayı
hedefleyen insanın, kök hücre
tedavisi sayesinde sanat ve estetik
yönüyle kusursuzluğa erişebileceğini
gösteren Saint Joseph Fransız
Lisesi; her buluşun ardında bir
sebep ve ihtiyaç olduğunu düşünen
ve senaryolarını teknolojinin
denetlenebilirliğine dayandıran
Özel Enka Lisesi, gelecekteki insan
yaşamını tasarladı ve sundu.
Geleceği sanatla birleştiren Özel
Sezin Okulu, “Müzik ile Geleceğe”
adlı dinletisini farklı yaş gruplarıyla
birlikte seslendirdi ve bizlere keyifli
anlar yaşattı.
Alper Alsan
Doç. Dr. Ferhat Kentel
12
TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi
Konularında uzman ve tanınmış
kimselerle yapılan röportajlar ve
konuklarımızın dillendirdiği fütürist
düşünceler, hepimizin zihninde farklı
pencereler açtı.
“3. Fütürist Senaryo Yarışması”
nın ikinci gününde programımız,
yarışmacı okulların saat 09.30’da
okulumuz tiyatro salonunda
yerlerini alması ve hemen ardından
öğrencilerimizin sundukları müzik
dinletisiyle başladı.
Birinci günün özet anlatımı
ve video görüntüleri, bütün
okulların sunumlarıyla ilgili bilgileri
hafızamızda tazelememizi sağladı.
Konuklarımız arasında, yarışmacı
okulların öğrencileri ve danışman
öğretmenlerinin yanı sıra, bilgiyi
yaşamla buluşturan ve insana hizmeti
amaçlayan çabalarıyla uzmanlaşmış
akademisyenler de vardı.
Yard. Doç. Dr. Ümit Akırmak,
psikolojinin deneysel ve bilişsel
ihtiyaçlardan yola çıkması, hafızanın
işlerliği ve zihin süreçleri konusunda
sunumda bulundu. Fütüristler
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Alper Alsan, geleceğin uzaklaştıkça
belirsizliğin arttığına dikkat çekti,
yapısal bileşenlerin “planlama,
senaryo ve umut”; gelecekte insan
için olmazsa olmazın “dürüstlük,
zamanı kullanma ve kalite” olduğunu
vurguladı.
Şehir Üniversitesi öğretim üyesi
Doç. Dr. Ferhat Kentel, yaptığı
konuşmada “ öngörünün, şu
andaki hakim yapıdan bağımsız
olmadığını, gelecekteki insandan
önce geçmişteki yapıyı düşünmek
ve kaybettiklerimizi fark ederek
hayatı akıl ve sağduyuyla beraber
YAZ 2011
L İ S E
Bülent Eczacıbaşı ile Fütürizm üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.
değerlendirmemiz gerektiği”ni ifade
etti.
Ferhat Kentel’in yönettiği “Gelecekte
İnsan” konulu forumda öğrenciler,
geleceğin umut verici olması
gerektiğinden söz ederek, insanın
doğanın hakimi değil parçası
olduğu; gelecek tasarılarında insani
değerlerden uzaklaşılmaması
gerektiği fikrinde birleştiler.
Ödül töreni öncesindeki heyecan
ve yorgunluk, Özel Sezin Okulu
öğrencilerinin “Orf Dinletisi” ile rahat
bir soluğa dönüştü.
Özel Sezin Lisesi ve Fütüristler
Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı
“3. Fütürist Senaryo Yarışması”nda
Darüşşafaka Eğitim Kurumları
“Genetik kodumuz kimliğimizdir.”
sloganından yola çıkarak oluşturmayı
düşündükleri genetik sensörler
sayesinde güvenli ve tam denetimli
rahat bir hayat öngören sunumuyla
birinciliği alırken; “ışınlanma, fobi
aşıları, Mars’a yolculuk, okyanus
altında tatil, kendi kendine terapi,
biyonik organlar, doğada çözünen
poşetler, balon evler” ile tasarladıkları
geleceği anlatan Özel Eyüboğlu
Koleji ikinciliğe; “sağlıklı nesiller için
gen taraması, nano banyolarla su
tasarrufu, güneş enerjisine dayalı
tüketim, insan ömrünün uzaması,
iletişim aktarıcısıyla sevdiklerimizle
görüşebilme, alternatif beslenme
olanakları ve bütün gelişmelere
rağmen birliktelik ve paylaşıma
duyulan ihtiyacın önemi”ne değinen
Özel Sezin Lisesi, üçüncülüğe layık
görüldü.
“3. Fütürist Senaryo Yarışması”
önümüzdeki yıl yarışmanın
dördüncüsüyle tekrar bir arada olma
arzusu ve iyi dileklerle sona erdi.
Tüm röportajlar Sezin Lisesi
TV Kulübü ve Fütürizm
Kulübü öğrencileri tarafından
gerçekleştirilmiştir.
YAZ 2011
Cem Yılmaz bu sene de bizi yalnız bırakmadı.
Bennu Yıldırımlar görüşleriyle etkinliğimize renk kattı.
Yetkin Dikinciler’le söyleşimiz oldukça verimliydi.
13
L İ S E
İnsana Dair
“Gelecekte İnsan” temasını kullanan 3. Fütürist
Senaryo Yarışması’na biz de Görsel Sanatlar
Bölümü olarak insanın değişmeyen, geçmişten
geleceğe hep var olan özelliğini vurgulayarak
destek olduk: Düşünmek. Rönesans dönemi
ressamlarından Rafaello’nun ‘’Atina Mektebi’’
(1508-1511) freski insanın düşünme yetisini
öne çıkaran en çarpıcı eser hiç kuşkusuz. Bu
ölümsüz eserdeki düşünürlerden esinlenen
öğrencilerimiz de çalışmalarında insanın
düşünmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini,
düşünen insanın her zaman var olacağını
anlattılar. Yine “fütürizm günleri”nde
gerçekleştirdiğimiz bir diğer etkinlik ise atık
malzemelerden hazırladığımız iki - üç boyutlu
çalışmalar ve robotlardı. İlgiyle karşılanan
sergimizde robotlar, odak noktası oldu.
Yalnız işsiz olanlar değil, daha iyi işler yapabilecekken yapmayanlar da başıboştur.
Sokrates
“Atina Mektebi” Rönesans sanatının
en mükemmel örneklerinden… Ana
konusu felsefe ve astrolojiyi ilahiyat ile
bağdaştırmak... Raphael, mükemmel
yerleştirdiği figürlerle, resmin
bütününe inanılmaz bir hareketlilik
vermiş, eski Yunan’ın en ünlü
düşünürlerini tasvir etmişti.
Tabloda bulunan kişilerden bazıları:
Platon: Resmin ortasında eli ile
yukarıyı gösteriyor. Bu şekilde
felsefesinin temelindeki var olan ve
mutlak gerçekliği temsil eden idealar
dünyasını işaret ediyor. Diğer elinde
resmin perspektif merkezi olan kitabı
Timeaus’u taşıyor. Leonardo da Vinci
nin portresi.
Aritoteles: Plato’nun yanın da elini
avuç içi aşağıyı gösterir şekilde ileri
doğru uzatmış. Bu hareket onun
materyalist görüşünü simgeliyor.
Diğer elinde ünlü kitabi Ethica yı
taşıyor.
Socrates: Plato’nun solundaki
kalabalığın arasında anlattıklarını
parmaklarına sayarak ispatlamaya
çalışan figür. Sokratesci (insanları
soru sorup cevap alarak sıkıştıran,
eğiten, öğreten felsefeci) diyalog
14
yöntemi vurgulanmış.
Diogenes: Merdivenlerde yanındaki
meşhur bakır tası ile okumalara
dalmış dünyevi işlere aldırmadan
rahat bir şekilde uzanmış.
Pythagoras: Ön soldaki diz çökmüş,
elinde tuttuğu deftere önündeki
çocuğun tuttuğu levhadaki notları
geçiriyor.
Zoroaster: Beyaz elbiseli siyah
şapkalı, elindeki küre ile seyirciye
dönük olan.
Raffaello: Raffaello’nun 26 yaşındaki
hali, Zoroaster’in arkasında seyirciye
dönük.
Euclid: Sağ önde öne doğru eğilmiş
elindeki aletle yerde duran levha
üzerinde teoremini anlatıyor.
YAZ 2011
L İ S E
Sanatta Klasik Dönem
Bizden yüzlerce yıl önce yaşamış insanları dinledikleri müzikleri, giydikleri kıyafetleri, sosyal yaşantılarını,
uğraşlarını sanat yoluyla anlama ve öğrenme fırsatı bulabiliyoruz.
Zeynep Arancı HzB
Görsel sanatlar ve müzik derslerinde
disiplinler arası bir çalışma olarak
gerçekleştirdiğimiz klasisizm
konulu projede yaptığımız atölye
çalışmalarıyla, hem dönem olarak
klasisizmi inceledik, öğrendik. Hem
de dönem sanatçılarının çalışmalarına
kendi duygu ve düşüncelerimizi
katarak çağdaş yorumlar
gerçekleştirdik. Güzel sanatların
doğuşundan bu yana her devrin
düşünce ve kültür olanaklarına göre
başkalaşım aşaması geçiren felsefi
görüşler çeşitlilik göstermektedir.
Klasisizm, Rönesans döneminde
gerçekleşmiş bir sanat akımıdır.
Başlıca temsilcileri Leanardo da
Vinci, Michelangelo, Rafaello’dur.
Yaptığımız bu çalışmalarda klasisizm
döneminde kullanılan kıyafetleri
kendi yorumumuzu katarak yeniden
renklendirdik. Bu dönemin en büyük
sanatçısı Leonardo da Vinci’nin ünlü
eseri “Mona Lisa” üzerinde yaptığımız
değişikliklerle kendi Mona Lisa’mızı
yarattık. Bizler yaptığımız çalışmalara
pek çok atık malzeme ekleyerek, kendi
düşünce ve duygularımızı da katarak
yeni resimler yaratmaya çalıştık.
Şu bir gerçek ki bizden yüzlerce yıl
önce yaşamış insanları dinledikleri
müzikleri, giydikleri kıyafetleri, sosyal
yaşantılarını, uğraşlarını sanat
yoluyla anlama ve öğrenme fırsatı
bulabiliyoruz.
Pera Müzesi’nde XIX. yüzyıl Rus klasikleri
Lise hazırlık sınıfı öğrencilerimizle
Müzik ve Görsel Sanatlar derslerinde
disiplinler arası bir çalışma olarak
gerçekleştirdiğimiz klasik dönem
projesi kapsamında öğrencilerimizle
21.01.2011 tarihinde Pera
Müzesi’ne bir gezi düzenledik. Bu
gezi öğrencilerimiz St. Petersburg’da
bulunan Rus Devlet Müzesi
koleksiyonunda yer alan dünyanın en
büyük Rus sanat koleksiyonuna sahip
pek çok ünlü Rus ressamın önemli
eserlerini görmek ve Rus kültürünü
tanımak açısından son derece
yararlı oldu. Repin’den Makovski’ye,
Yaroşenko’dan Şişkin’e ve dönemin
daha pek çok ünlü sanatçısına yer veren
sergi, dönemin Rusya’sını hemen her
yönüyle anlatırken, ele aldığı konular
ve tiplemeleriyle, öğrencilerimizin bu
dönemi özümsemelerini sağladı.
YAZ 2011
15
L İ S E
Zeytinin Tirilye Macerası
11 TM -11 Sosyal ve 11 Yabancı Dil sınıflarımızla yaklaşık 3 aydır yürüttüğümüz Tirilye Projesi çerçevesinde
çeşitli araştırmalar yaptık. Bu proje kapsamında yürütülen süreçte öğrencilerimiz gruplara ayrılarak, Tirilye’nin
tarihini, coğrafyasını, din ve kültür özelliklerini, toplumsal yaşantısını farklı başlıklarda inceledi ve çeşitli
çalışmalar yaptılar. Her grup araştırmalarını diğer gruplarla paylaştı. Sonunda tüm bu araştırmalarımızı yerinde
görmek, saha çalışması ve yöre halkıyla röportajlar yapmak için Tirilye’ye gezi gerçekleştirdik.
Tirilye sokaklarında gezerken neler
öğrendik?
Bütün dünyada haklı bir ün yapan
Tirilye zeytinini öğrendik; birçok
Akdeniz ülkesi Tirilye zeytinini kendi
ülkelerinde yetiştirmeye çalışmış
ancak başarısız olmuşlar. Tirilye
zeytini hep rakipsiz kalmış.
Tirilye zeytinyağı gerçekten ününe
yakışır lezzetteymiş.
Tirilye’de balıkçılık eskiden olduğu
kadar büyük çaplı olmasa da,
günümüzde önemli bir geçim
kaynağıymış.
Tirilye’de şarap üretimini dinledik…
Balıkçılık da yapılan Tirilye’de, balıkları daha yakından görmek isteyen arkadaşlarımız da oldu.
16
Tirilye’de bağcılık ve şarapçılığı
Bakus Şarapçılık’ın sahibinden
dinlemenin tadına doyamadık…
Kapısının önünde oturmuş komşuları
ile sohbet eden yaşlı teyzeden,
eskiden buralarda çok fazla böcekle
uğraşan olduğunu öğrendik. Böcek
dediğinin ‘’İpekböcekçiliği’’ olduğunu
ve bu uğraşının da geçmişte
kaldığını artık pek fazla kimsenin
ipekböcekçiliği ile uğraşmadığını
hepimiz biliyoruz.
Belediye Başkanı’nın birinci derece
sit alanı olan bu yöre için ne kadar
çok uğraştığını öğrendik.
Belediye Başkanı’ndan, sahilde
herkesin gözünü yoracak derecede
büyük ve çirkin beton binanın
yıktırılması, eski kiliselerin, tarihi
binaların korunması için uğraşlarını,
Taş Mektep’in nasıl otel yapılmak
istendiğini, Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Fakültesi’nin Taş Mektep’i
atölye yapma isteklerini, halkın
zeytinden artık para kazanamadığını
ve bunun nedenlerini… daha bir çok
sorunu ve güzel çabaları öğrendik.
Tirilye’nin güzel insanlarını tanıdık.
Kahvedeki amcanın yaptığımız
röportaj sonrası ‘’Hangi kanalda
yayınlanacak? ‘’sorusu ile
gülümsedik.
Yorulduk, eğlendik, öğrendik,
geçmişten izler gördük, sokakta
mutlu koşan çocuklar gördük, sık sık
acıktık ve güzel bir günün anısı ile
Bursa’ya otelimize gittik.
Hazır Bursa’ya gelmişken , ertesi
günü Bursa’da Ulucami’yi ,Orhan
Gazi ve Osman Gazi Türbelerini,
Koza Han’ı gezdik öğlen Bursa’nın
meşhur iskender kebabını tadıp
okulumuza doğru yola çıktık.
Tabii ki Gemlik’ten zeytin, Bursa’dan
kestane şekeri almayı da ihmal
etmedik.
YAZ 2011
L İ S E
Ayvalık’ta Zeytinin Öyküsü
Mübadele sonucunda Ayvalık
bölgesine Girit, Rumeli ve Midilli
Adası’ndan Türkler gelmişti. Bu yıl
da biz, Sezin Lisesi 9.sınıf öğrencileri
olarak fen ve sosyal derslerin
ortak projesini gerçekleştirmek
üzere Ayvalık’ a giderek; Ayvalık’ın
meşhur zeytinini, Akdeniz iklimini,
tarihi evlerini, Ayvalık tostunu,
güzel halkının geçim kaynaklarını
ve yaşadıkları sorunları inceledik.
Geziye gitmeden önce yaptığımız
araştırmalarla orada gördüklerimiz
pekişti. Gezimizin 2. gününde
Bergama’ya gittik. Bergama’nın
tarihini ve tarihi eserleri gezerek
geçmişten izler edindik.
Bu projeden ve geziden bilgi
dağarcığımıza neler kattık?
• Ayvalık evleri’nin genellikle iki buçuk
ya da üç katlı inşa edildiklerini,
konutların alt katlarının yığma taş üst
katlarının ise karkas yapım tekniği ile
yapıldığını,
• Bu evlerin ilk sahiplerinin Rumlar
olduğunu,
• Zemin katların sokağa bakan ön
cephesinin satış, arka kısmının ise
depolama amaçlı olarak kullanıldığını.
• Bu depolarda zeytin, zeytinyağı
gibi ürünler depolandığını, Rumlar
döneminde ticari ve üretim amaçlı
kullanılan zemin katların günümüzde
bu işlevini yitirdiğini daha çok evin
mahzeni niteliğini aldığını,
• Ayvalık’da 2.000.000 tane
YAZ 2011
zeytin ağacı olduğunu bunun da
1.800.000 tanesinin Rumlardan
kalma olduğunu ve çoğunun 200500 yaşında olduğunu,
• Zeytin üretiminin geçmişte ve
bugün nasıl yapıldığını,
• Zeytin ağaçlarını korumanın
önemini,
• Pelitköy’de bize zeytinyağı
üretimini anlatan üreticiden artık
çocuklarının zeytin işi ile uğraşmak
istemediklerini çünkü fazla para
getirmediğini,zeytinle uğraşanların
giderek azaldığını,
• Zeytin’in sopa ile dallara
vurularak toplanmasının etkilerini ve
inceliklerini,
• Bu yöredeki Kaz Dağları’nın kuzey
rüzgârlarını keserek yörede ılıman bir
iklim oluşturması sonucu bu yörenin
zeytincilikte öne çıktığını,
• Günümüzde balıkçılıkla ilgili yaşanan
sorunları,
• Her geçen yıl artan turizm
potansiyelini,
• Bergama’daki müthiş tarihi
eserleri, ve daha onlarca bilgi, güzel
anı ve fotoğraflarla geri döndük.
17
L İ S E
Balçığın Sanata Dönüştüğü Yer
Hakan Güzeliş 11Fen
Porland gezisi öncesinde yaptığım
araştırma bende porselenin yapımı
hakkında merak uyandırdı ve saha
çalışması adımlarını keyifle takip
etmemi sağladı. Okul hayatımızda
birçok araştırma ve çalışmayı sadece
internetten yapıyoruz, yaptığımız
araştırmaları gözlemlemek gidip
yerinde görmek çalışmalarımıza
farklı bir boyut kazandırıyor. Böylece
öğrenme eylemi ve alışkanlığı daha
sağlıklı oluyor. Günlük yaşamda
kullandığımız araçların, eşyaların
nasıl yapıldığını görme şansını
elde ediyoruz. Gezi boyunca diğer
arkadaşlarımızla daha güçlü bağlar
kuruyoruz.
Porselenin yapım aşamalarını, yüksek
derecelerde saatlerce fırınlanmasını
ve işçilerin çalışma koşullarını
gördüğümüzde bunun ne kadar
özveri isteyen bir iş olduğunu fark
ediyor ve elinize aldığınız her tabağı
bir kez daha gözden geçiriyorsunuz.
Çünkü porselen tabaklar yemek için
en sağlıklı malzeme. Fabrikanın tam
kapasite ile çalışıp yine de yeteri
kadar üretim yapamaması porselene
duyulan ilginin en büyük kanıtı.
18
Yurt dışından toprak alınması ve
onun işlenerek tekrar yurt dışına
satılması porselen sanayinde
ülkemizin ne kadar güçlü olduğunu
gösteriyor.
Porland’ ın çevreye zarar vermeyen,
çok az da olsa ortaya çıkan organik
atıklarını da atık fabrikalarına
gönderen, bacalarını emülsiyon
ölçüleri ile kontrol eden ve doğayı
kirletmeyen bir fabrika olduğunu
görmek de çok sevindiriciydi.
Selin Önal 10A
29 – 30 Mart tarihlerinde Bilecik
Porland Fabrikası’na geziye gittik.
Fen Bölümü öğrencilerinin çalışma
hayatlarının bir kısmını fabrika
ortamında geçirme ihtimali fazla
olacağından, bu ortamı görmemiz
ve yabancılık çekmememiz
açısından çok faydalı oldu. Günlük
hayatımızın her alanında kullandığımız
porselenin yapımının bu kadar
zahmetli olması, örneğin farklı
aşamalardan geçirilerek üç kere
pişirilmesi beni çok şaşırttı. Gezimizin
geri kalan kısmında ise Osmanlı
Devleti’nin kurulduğu, doğal ortamını
olabildiğince korumaya çalışan
Bilecik’te tarihi ve kültürel yerleri de
görme şansını bulduk.
Gülnaz Karakurum 10A
Üç saatlik bir otobüs yolculuğuyla
gezimiz başladı. İlk olarak Porland
Porselen Fabrikası’nı gezdik.
Fabrikadaki gezi benim çok ilgimi
çekti. Porselenin bir sürü işlemden
geçerek ne kadar zor yapıldığını
gördüm. Özellikle fırından çıktıktan
sonra porselenin sırlanması ve
pişirme aşaması gerçekten çok
ilginçti.
Aslı Acar 10A
Gezimize eğlenceli bir yolculukla
başladık. Daha sonra Bilecik’e
vardığımızda ilk olarak Porland
Porselen Fabrikası’nı ziyaret ettik
Porselen fabrikası gezisi benim için
müthiş bir deneyim oldu. Çünkü
artık porselene verilen emeğin
büyüklüğünü ve porselenin ham
maddesinin değerini çok iyi biliyorum.
İkinci gün “Milletin makûs talihinin”
yenildiği yere ziyarete gittik. Bence
burası her Türk vatandaşının görmesi
ve kokusunu duyması gereken bir
yer, bir şehitlik...
YAZ 2011
L İ S E
Benden Önce
Bir Başkası
Bizim sesimizdir şiirlerimiz, efsanelerimiz,
destanlarımız… Kulaktan kulağa yaşayan
anlatılardır kimi zaman… Annelerimizden
dinlediğimiz ninniler, şarkılarda gezinen dizeler, anlatılarda canlanan efsaneler gün olur,
bugünle buluşur, ruhumuzun derinliklerinden yeniden dilimize taşınır, belleğimizde hayat bulur.
Karacaoğlan’ın aşkını, Âşık
Veysel’in dünyasını, Köroğlu’nun
kahramanlıklarını günümüze taşıyan
da budur.
Yaşar Kemal, “Üç Anadolu
Efsanesi”nde, köklerimizde var
olanları yeniden canlandırır, ilhamını
bugüne taşır. Alageyiği, Ağrı Dağı
Efsanesi’ni Moğollar’ın ezgilerinde,
Mevlana’yı Sezen Aksu’da, Âşık
Veysel’i Tarkan’da buluruz. Bir
bütündür zaman, ne dün bugünden
ayrı ne de bugün gelecekten
bağımsızdır. Köklerimiz bizim
benliğimizdir.
Kavganın şairi, sevginin piri,
toprağın yoldaşı, yiğidin cesareti…
Gelir dalga dalga, yayılır dileklere,
türkülere, bağlamanın tellerine,
ozanın sözlerine… Halkın yazdığı
kalemi olmayan tarihe… dilden dile,
meclisten meclise süzülüp gelen,
olgunlaşan, ölümsüzleşen isimlere…
Anadolu kültürünün renklerini,
coşkusunu, yaratıcı gücünü 8. yy’dan
günümüze taşıyan; geleneklerimizi,
kültürümüzü bize yansıtan Halk
edebiyatını ve bu edebiyattan
yararlanarak müzik yapan kuşakları
araştırdığımız projemizde geçmişle
geleceği buluşturanları tanıma ve
tanıtma fırsatı bulduk.
Öğrencilerimiz Halk edebiyatının öz
kaynakları ”türkü, mani, koşma,
semai, atasözü, deyim…” gibi söz
varlıklarını araştırarak işe başladılar.
Daha sonra halk müziği dışındaki
müzik türlerinde bir kuyumcu
titizliğiyle bunların izlerini aradılar.
YAZ 2011
Cem Karaca, Barış Manço,
Moğollar, Fikret Kızılok, Sezen
Aksu, Candan Erçetin, Haluk
Levent, Kıraç… gibi müziğimizin
önemli isimlerinde, onların
kullandıkları ezgilerde ve yazdıkları
şarkı sözlerinde Yunus Emre’den
Karacaoğlan’a, Pir Sultan Abdal’dan
Âşık Veysel’e ozanlarımızın sesini,
rengini, kokusunu fark ettik.
Yüzyılların imbiğinden süzülerek gelen
kültür varlığımız değişiyor, dönüşüyor,
yeni biçimlerle tekrar tekrar
sunuluyor; ama asla kaybolmuyor.
19
L İ S E
Öyküde Kendi Geleneğimizi Yarattık
“Bir Öykümüz Var” diyerek başladığımız Özel Sezin Lisesi Öykü Yarışması’nın bu yıl beşincisini gerçekleştirdik.
“Bir Öykümüz Var” diyerek
başladığımız Özel Sezin Lisesi Öykü
Yarışması’nda öyküleri, “Türkçeyi
kullanma gücü, kurgu becerisi,
yaratıcılık, özgünlük, ilginçlik,
anlatımda akıcılık, noktalama
ve yazım kurallarına uygunluk”
yönlerinden değerlendirerek
öğrencilerimizde bir yazma
becerisi ve alışkanlığı oluşturmayı
hedefliyoruz. Seçkin yazarlardan
seçilmiş bir eser listesiyle yazmayı
desteklemeyi ve kolaylaştırmayı
amaçladığımız yarışmanın bu yıl
beşincisini gerçekleştirdik. Her
yarışmamız için ayrı bir tema
belirleyerek öyküdeki renkleri
göstermek istiyoruz.
Hiçbir iletişim teknolojisi mektubun
sıcaklığıyla, içtenliğiyle ve
değerliliğiyle yarışamaz diyerek
“iletişim” daha özelinde de
“mektup”u Dağlarca’nın “Yazı en
güzel işidir elin mektuba durunca”
dizesinden yola çıkarak tema olarak
aldık ikinci buluşmaya.
Ada, balıkçılar, kâğıt, kalem…
“Yazmasam deli
olacaktım.” diyen büyük
usta Sait Faik’ti esin
kaynağımız üçüncü
yarışmamızda
Öykü yarışmamızın
dördüncüsünün konusu,
“İstanbul ve Aşk” elbette
2010 yılı Kültür Başkenti
olan şehrimizi görmezden
gelemezdi.
“Her çocuk bir hikâye,
her hikâye bir dünya…”
çocuk algısını bir kez
daha kurgulayan ve
artık gelenekselleşen
yarışmamızın beşincisinde
yazıya geçti.
Satırlara dökülen her
sözcük hem bizi yansıtır
hem de kalıcı olur. Öykü
yarışmalarında dereceye
giren ve kitaba alınmaya
değer bulunan öykülerin,
her yıl çıkarılan bir öykü
kitabıyla kütüphanemizdeki
20
yerini alması da yaratıcılığın, emeğin
meyvesine ulaşmanın mutluluğunu
yaşatıyor. Öykü yarışmasında
dereceye giren isimler ve eserler
yeni yetenekleri göstermesi
bakımından da oldukça sevindirici…
Birincilik ödülü
Zeynep Dağıstanlı 12SB
“Sanrı”
İkincilik ödülü
Selin Aydın 11TM
“Kızıl Kara ve Güzel Şeyler”
Üçüncülük ödülü
Erinç Yılmaz 9C
“Küpe”
Başarı Ödülleri:
Senanur Kalaman 9B
“Daha Çok Küçüğüm”
İlke Alkan 11YD
“Kum Saatinin Kumları Bitmiş”
Funda Çınar 11TM
“Pembe Gözlük”
Nazlı İlksavaş 11TM
“Olgunluğun Arkasındaki Çocuk”
İrem Bayer 9A
“Terle Koruğum Terle”
Nur Ekşioğlu HzA
“Perilerin Hediyesi”
Zeynep Arancı HzB
“Yaşamak İçin”
YAZ 2011
L İ S E
18 Mart’ın Kahramanlık Öyküsü
Türkiye’nin bağımsız bir devlet
olmasına esin kaynağı olan ve 18
Mart 1918 tarihiyle simgeleşen
Çanakkale zaferini kutlamak ve
şehitlerini anmak için bir kez daha
toplandık. Bu, nice yanık türküler,
övgü dolu sözler ve şiirlerle anlatılmış,
anlatıldıkça yücelmiş, yüreklerimizde
barışı yeşertmiş bir destan. Bir
gerçeğin kahramanca yoğrulduğu, bir
ulusun yüzünü ağartan ve insanlığa
mal olmuş bir kahramanlık öyküsü.
Amacımız bu savaşın sadece
nedenlerini ve sonuçlarını anlatmak
değil yaşanmış olaylar üzerinde
düşündürmekti. O günlerin ruhunu
canlandırmak ve mirasçısı olduğumuz
bu geçmişin değerini vurgulamaktı.
Çanakkale geçilmez…
Tüm dünyaya belletilen bir gerçek ve
on binlerce insanın ölümü, yüz binlerce
insanın gözyaşı ve gönül yaraları ile
alınmış bir sonuçtur elbet Çanakkale.
Ancak bizim asıl gurur kaynağımız,
bu gün çağdaş dünyada erdemli
bir duruş sergilememizi sağlayan
yaklaşımımız. Barışa verdiğimiz değer
ve duyduğumuz özlem. Savaşların
değil barışın önemini anlamak,
bağımsızlığın değerini fark etmek
önemliydi. Öğrencilerimizin sunumları,
okudukları şiirler, söyledikleri türküler
ve şarkılarla değerlerimize sahip
çıkmaya ve Çanakkale ruhunu
canlandırmaya çalıştık.
19 Mayıs Paneli
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde, öğrencilerimizle sporcuları
bir gençlik panelinde buluşturduk. “Akademik kariyer ile spor kariyerini beraber planlama” konusunun
ele alındığı panele İbrahim Kutluay, Sarp Erimer, Barbaros Çevik konuşmacı olarak katıldılar.
“Müspet bilimlerin temellerine
dayanan, güzel sanatları seven, fikir
terbiyesinde olduğu kadar beden
terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve
yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir
nesil yetiştirmek ana siyasetimizin
açık delilidir.” diyen Atatürk, gençlere
armağan ettiği bu bayramla gençliğin
ve sporun önemini vurguluyordu. Biz
de kendi alanlarında önemli bir yer
sahibi olan başarılı isimleri, 19 Mayıs
Atatürk’ün Anma Gençlik ve Spor
Bayramı kutlamaları çerçevesinde,
bir gençlik panelinde buluşturduk.
“Akademik kariyer ile spor kariyerini
beraber planlama” konusunun ele
alındığı panele İbrahim Kutluay,
Sarp Erimer, Barbaros Çevik
konuşmacı olarak katıldılar. İbrahim
Kutluay bu konudaki deneyimlerini,
birebir yaşadığı zorlukları ve spor
yaşamını öğrencilerimizle paylaştı.
YAZ 2011
Bir sporcu için yetenek kadar
akademik başarının da önemli
olduğunu vurguladı. Ünlü basketbolcu
okulla sporun beraber yürütülmesi
gerektiğini belirterek aksi takdirde
yaşanacak bir sakatlık sonucunda
çok zor durumda kalınabildiğini
söyledi. Sporda; yetenek, dikkat,
çalışma iyi antrenörler, iyi kulüpler
ve şans gibi etkenler birleştiğinde
bir yerlere gelinebildiğini belirtti.
Sarp Erimer ise, gençlik kamplarının
önemine dikkat çekerek, arkadaşlık,
paylaşmak, fair-play duygularının ve
sporun önemini vurguladı. Barbaros
Çevik, sporda disiplinin önemini
ele aldığı konuşmasında okul ve
iş hayatındaki disiplinin başarıyı
getirdiğine dikkat çekti. Hepimize çok
şey kattığını düşündüğümüz panel,
öğrencilerimizden gelen soruların da
yanıtlanmasıyla son buldu.
21
L İ S E
Takım Ruhu, İşbirliği, Yetenek...
Okulumuzda kulüp çalışmaları;
genel kültür, sanat, spor ve sosyal
sorumluluk gibi oldukça geniş bir
yelpazede yürütülmektedir.
Lisemizde öğrencilerimizin akademik
yönden gelişimleri kadar kendi
ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini
de hedefliyoruz. Kişisel tercihleri
doğrultusunda seçip, istek ve merakla
yaptıkları kulüp çalışmaları onlar
için; eşsiz bir öğrenme, dinlenme
ve yaratma ortamı sağlamaktadır.
Farklı konulardaki kulüp çalışmalarıyla
öğrencilerimizin zihinsel
yorgunluklarından arınmalarını, keyifli
zaman geçirmelerini bunların yanı sıra
ileride yapacakları meslek seçimlerine
ışık tutacak birikim ve öngörüleri
kazanmalarını da amaçlamaktayız.
Ayrıca kulüp saatlerinde yürütülen
çalışmalarla; takım ruhu, işbirliği
yapabilme, bir hedefe yönelik
birlikte hareket edebilme, liderlik
gibi pek çok becerinin gelişimi de
hedeflenmektedir. Bu yıl lisemizde
kültür, spor ve sanat içerikli 25
kulüp ve takım çalışması faaliyet
gösterdi. Öğretim yılının her iki
döneminde ilk haftada yapılan tanıtım
çalışmalarının ardından öğrencilerimiz
yıllık veya dönemlik kulüplerini
seçerek çalışmalarına başlayıp yıl
boyu bu çalışmaları büyük bir keyifle
sürdürdüler.
TV Kulübü öğrencileri Sezin Okulu hemşiresi Rukiye İncedere ile röportaj yaparken
Bisikletin Sanatla Buluşması
Çoğu zaman yaşadığımız hayata yeni bir şeyler katabilmek
için sporu bir fırsat olarak görürüz. Son dönemlerde
özellikle büyük şehirlerde gelişme gösteren bisikletli
yaşam; bisikleti sadece bir spor aracı olmaktan çıkarmış,
onun bir ulaşım aracı olarak da hayatımızda yer almasını
sağlamıştır. Birçok çağdaş ülke insanı da küresel ısınma
problemine, hava kirliliğine son verebilmek, daha huzurlu
ve güzel bir kent yaşamı için bisikleti bir alternatif olarak
yaşamında kullanmaktadır. Beden Eğitimi ve Görsel
Sanatlar derslerinde; bir proje olarak sürdürdüğümüz
çalışmalarımızda öğrencilerimize bu bilinci kazandırmak
için pek çok çalışma gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz bu
çalışmaları gerçekleştirirken kazıma, kolaj, lavi gibi birçok
farklı tekniği deneme fırsatı buldu. Ayrıca tamamı atık
9. ve 10. resim sınıfı öğrencilerinin grup çalışmaları
22
malzemelerden oluşan üç boyutlu bisikletler tasarladılar.
Böylece sanatı, “bisikletli yaşam bilincini” hayata
geçirmenin bir yöntemi olarak kullandılar.
9. ve 10. resim sınıfı öğrencilerinin grup çalışmaları
YAZ 2011
L İ S E
Sorumluluğumuzu Biliyoruz
Sosyal Sorumluluk Kulübü bu yıl kurulmuş genç bir kulüp. Ancak alt yapısı ve kuruluş amaçları
geçtiğimiz yıllar içinde şekillenmiş olduğundan bir yıl içinde birçok etkinlik gerçekleştirdi.
Sosyal sorumluluğumuzun bilinciyle yıl boyu
ilçemizde bulunan bir huzur evine düzenli ziyaretler
yaparak okulun tüm öğrencileriyle huzurevi
sakinlerini buluşturduk. Böylece öğrenciler yaşamın
farklı bir dinamiğini tanımış oldu.
Bir örgütlenme modelini yerinde incelemek için
Çekmeköy Kızılay Şubesi’ni yerinde ziyaret etmek
kendi çalışmalarımızda yol gösterici oldu.
Koçulu Anaokulu öğrencileri, kulüp öğrencilerinin
hazırladığı yeni yıl armağanlarının sevinciyle coşkulu
bir kutlama yaşadı.
Altı Nokta Körler Derneği’ni ziyaret etmek, minik
görme engelliler için sesli hikâye kitabı oluşturma
projesine dönüştü, çalışmalar hâlâ devam ediyor.
Güzel olan bu çalışmaların önümüzdeki yıllarda da
devam etmesi yönünde büyük bir istek olduğunu
görmekti.
Oyuncak Müzesi’ni ziyaret ettik. Oyuncağın önemini
ve anlamını Sunay Akın’dan dinledik. Bu ziyaretimiz
oyuncak toplama kampanyası düzenleme fikrini
doğurdu. Bu kampanyayla oyuncağın çocuk
gelişimindeki önemine dikkat çekerken paylaşmanın
çoğalmak olduğunu, dayanışmanın büyümek
olduğunu anlatmaya çalıştık. Toplanan oyuncakları
olanakları sınırlı kardeşlerimiz armağan edeceğiz.
Trekking Kulübü ile yaptığımız Elmalı Barajı Havzası
çevre temizliği etkinliği hem çevre bilincinin
gelişmesi hem de doğayı tanımak adına oldukça
etkileyici bir deneyim oldu.
Huzurevi ziyaretlerimizi hiç aksatmadık.
“Oyuncak Toplama Kampanyası“ başlattık.
Öğrencilerimiz Elmalı Barajı havzası çevresini temizlediler.
YAZ 2011
23
L İ S E
MUN Kulübü
Dünya Sorunlarını Cenova’da Tartıştı
22 Şubat 2011 - 28 Şubat 2011 tarihleri arasında İtalya’nın liman şehri Cenova’da gerçekleşen
“Cenova Uluslararası Model Birleşmiş Milletler Konferansı”nda Sezin Lisesi öğrencileri olarak
dünya sorunlarını tartıştık.
Doruk Gürkan
MUN Director
Sezin Model Birleşmiş Milletler
Kulübü’nden 12 öğrencimiz MUN
Rehber öğretmenleri Doruk
Gürkan ile birlikte her yıl İtalya’nın
Cenova kentinde düzenlenen
Cenova Uluslararası Model
Birleşmiş Milletler Konferansı’na
katıldılar. Uluslar arası Deledda
Okulları’nın davetlisi olarak
katıldığımız bu organizasyona
dünyanın 12 ülkesinden 60
okul, 550’nin üzerinde öğrenci
ile katıldı. Öğrencilerimiz Suriye
ve Hırvatistan’ı temsil ettiler.
Konferans sonrasında yapılan
geziyle (1 günlük) 3 ülke ve 4
şehir ziyaret etmiş oldular. İtalya,
Monaco, Fransa – şehirler: Milano,
Cenova, Monte Carlo ve Nice.
Denizhan Yıldız 9B
Finally that day came. I woke up
and I put my suit on. It was my
first day in my first conference. I
didn’t know what to do but it was
better than debating at school.
We lobbied and lobbied I signed
every resolution by mistake. Yes
I was the co-submitter for all
resolutions. Next day we started
to debate. I wrote speeches for
every single resolution because
of my fault. I wanted to make my
speech but there was no way.
‘Please god force the chair to say
Syria’. Because one side of my
heart didn’t want to talk. This side
was also controlling my arms so I
couldn’t raise my placard, but the
other side wanted to talk madly
and this part was useless at that
time. Finally, I couldn’t talk during
the second day too. The third day
the same thing happened but with
a little note the chair called me to
the floor and I finally talked. It was
over! I was the last speaker of the
environment committee!
24
Hakan Güzeliş 11FB
Sezin Model United Nations
represents two countries: Syria
and Croatia. I represented Syria.
We debated some of the latest
world issues. It was a successful
conference. Going abroad to
an MUN conference broadens
your perspective, improves your
understanding of world problems,
increases your English, improves
your social skills, and increases your
courage. The conference also helps
you learn how to make a speech
to a large audience and makes you
self confident. It is always a unique
experience. We went to three
countries and four beautiful cities,
Italy (Milano, Genoa), France (Nice),
and Monaco (Monte Carlo).
Gülhis Canpolat 9A
The most tiring part is getting
ready and the conference was
much easier than my first one.
The only problem was being in
the Human Rights committee
while representing a country like
Syria. But in spite of everything, I
can say that this conference was
a very nice opportunity to have
more experience. We got tired
in the committees but we also
traveled and had fun. We attended
a conference, and saw three
countries in just seven days.
Esra Aydın 9A
That was my second MUN
conference and I was so excited
and nervous during the ceremony.
We made lots of new friends
from all over the world. At the
end of the debate we joined a
dance party and pizza and karaoke
night, we also visited the world’s
biggest aquarium. We debated for
three days then we travelled to
Nice, Monte Carlo, and Monaco
everything was gorgeous.
YAZ 2011
L İ S E
Kitchen Chemistry
Magic Chemistry Club öğrencilerimiz Aslı Acar (10A), Destan Düzgünoğlu (9B), Senanur Kalaman
(9B), İpek Sabahat Bayraktar (9B) ve Ecem Acar (10 A) ikinci dönem “kitchen chemistry”
çalışmalarını yürüttüler.
Öğrencilerimiz günlük hayatımızda
kimyanın yeri ve önemini
araştırırken, evimizdeki mutfağın da
laboratuvardan çok farklı olmadığını
keşfettiler. Mutfakta pişirilen
yemeklerin özünde bilimin yer aldığını
gördüler ve günlük hayatta rutin hale
gelen pişirme kurallarının nedensonuç ilişkilerini değerlendirdiler.
Öğrencilerimiz mutfakla ilgili
birçok soruya cevaplar aradılar ve
buldukları cevapları lâboratuvar
ortamında deneyerek üretmenin
keyfini yaşadılar. “Kek pişirirken
kabartma tozu ya da karbonatı
tercih etmemizi gerektiren nedir,
çok sert ve küçük olan bir mısır
tanesi ısının etkisiyle nasıl yumuşak
ve lezzetli bir hale gelir; şarap
üretimi nasıl yapılır, şaraptaki
alkol nasıl oluşur; yoğurt nasıl
yapılır; maya, hamuru nasıl ve
neden kabartır, ev reçelleri ve
ev turşularının yapılma amacı ve
hazırlanma koşuları nelerdir...”
gibi pekçok sorunun cevabına
hem bilimsel deneylerle hem de
geleneksel yöntemlerle ulaştık.
Kulüp öğrencilerimiz, 12 Mayıs
YAZ 2011
2011 Perşembe günü aşağıdaki
konu başlıklarındaki çalışmalarını
öğretmenlerine ve arkadaşlarına
sergilediler. Bu sayede hem
öğrendikleri bilgileri hem de hazırlamış
oldukları yiyecekleri paylaştılar.
Çalışma başlıkları: Making Wine,
Why popcorn pops, Making Jam,
The difference between baking soda
and carbonate, Yeasts in bread
making, How to make pudding,
Making pickle, How to make yogurt.
25
L İ S E
18-21 Mayıs 2011 Tarihlerinde
Münih’te
Proje
Çalışmalarımızı Gerçekleştirdik
2010-2011 eğitim öğretim yılında 18-21 Mayıs tarihleri arasında 22
öğrenci ve üç öğretmen ile gerçekleştirdiğimiz “Münih Kültür Gezisi”
projemizi başarıyla tamamlamış bulunmaktayız. Gezimiz uyguladığımız
etkinliklerle (okul- müze- saray gezileri gibi) öğrencilerimizin
öğrenmekte oldukları dili yerinde yaşayarak kullanmalarını
amaçlıyordu. Alman kültürünü daha yakından tanıma fırsatı buldukları
bu gezinin onlara farklı bakış açıları kazandırdığını umuyoruz.
Emir Erseven 9A
Münih’te U-Bahn ve S-Bahn’ı çok
beğendim, çünkü bizim gezdiğimiz
yerlerin arası uzaktı ve kısa sürede
bizi yormadan, gideceğimiz yere
ulaştırdı. Buradaki mimarı yapılar
çok modern ve değişikti, özellikle
BMW Showroom binası. Dachau
kampından çok etkilendim. O
zamanki insanların yaşadıklarını
anlamak ve görmek çok zordu,
çoğumuzu üzdü. Özellikle buradaki
insanların davranışları beni çok
etkiledi, bize göre çok değişik
geldi. Gezide emeği geçen herkese
teşekkürler.
Öğrencilerimiz gezi ile ilgili duygu ve
düşüncelerini samimi bir dille yazıya
döktü.
Yeni projelerde tekrar birlikte olmak
üzere…
İrem Mavuk HzA
Almanya gezisi sayesinde Münih
şehri hakkında birçok şey öğrendik.
Münih’in tarihi yapısı, eski binaları,
eğitim sistemi ve yönetim şekli çok
dikkatimizi çekti. Münih’te yaşayan
insanların ülke kurallarına çok özen
gösterdiklerini fark ettik. Şehir
içinde gezerken genellikle metroları
kullandık. Burada Almancamı
geliştirdiğimi düşünüyorum. Bu
gezinin organizasyonunu yapan
bütün hocalarıma teşekkür ederim.
Can Demir HzA
Münih gezisinde metroyu çok
sevdim, çünkü her yere ulaşımımızı
kolaylaştırdı ve çok hızlı oldu.
Münih’te en çok Allianz Arena’yı
26
Cem Pilevneli 9B
Bu Almanya gezimizde pek çok
yer görme fırsatı bulduk. İlk olarak
panoramik şehir turu yaptık ve bu
sayede Almanya’nın şehir planlama
ve mimarinse dair bilgimiz oldu.
Çok sayıda yer gezdik ama en çok
ilgimi çeken iki yer oldu: Pinakothek
Sanat Müzesi ve Dachau Toplama
Kampı. Modern Sanat Müzesinde
tasarımları inceleme fırsatı buldum
ve bu çok hoşuma gitti. Toplama
Kampında ise içim ürperdi.
İnsanların çektikleri acıları yerinde
görmek kitaplardan çok daha etkili.
Bu gezide çok gezdik, çok eğlendik,
hocalarıma ve bu gezide emeği
geçenlere çok teşekkür ederim.
sevdim. Münih kentini güzelleştiren
bir şey de Dachau Toplama
Kampıydı. Almanya’nın utanç
kaynağı olmasına rağmen bize
2. Dünya Savaşı ile ilgili önemli
bilgiler verdi. Hofbräuhaus’un
yemeklerinden çok hoşlandım.
Müthiş bir geziydi.
Selin Önal 10A
Almanya gezimizde dakikliğiyle
ve düzenliliğiyle bilinen Alman
kültürüne yakından şahit olduk.
Sanata ve mimariye verilen değer
bizi çok teşvik etti. Mühendisliğin
gelişmiş olduğu bu ülkede yılda
1,5 milyon araba satan BMW’nin
müzesini gezdik ve orada otomobil
teknolojisinin kısa sürede ne kadar
geliştiğine tanık olduk. Dachau’a
gidip oradaki esir kamplarını
gezerken bir Alman vatandaşım
utancından gözlerinin dolduğuna
şahit olduk. Bu da bize gurur veren
bir tarihe sahip olduğumuz için ne
kadar şanslı olduğumuzu hatırlattı.
YAZ 2011
L İ S E
Paris Ziyaretimizden
Kısa Notlar
Verimli bir Paris gezisini
tamamlayarak geri döndük.
Öğrencilerimiz bu seneki gezimizde
Fransızcalarını çok iyi kullandılar.
Bunda DELF sınavlarına katılmalarının
da etkisi vardı. Gezimizin ana
çerçevesini oluşturan kısmı ise,
süreklilik kazanmasını istediğimiz,
kardeş okul projesi kapsamında
Özel Sainte-Marie Fénelon lisesinde
gerçekleşti. Okul müdürü Xavier
Marcel’le Ünal Konuralp ve Ece
Kepecigil bir röportaj yaptı. Kardeş
okulda tarih öğretmenleri François
Lepoutre öğrencilerimizi de içine alan
bir ders işledi. Onlardan bir öğrenci
Türkiye ve Istanbul hakkında, Kubilay
Bahar ise Fransa hakkında bildiklerini
anlattı. Sıcak ve samimi bir ortamda
gerçekleşen dersin sonunda karşılıklı
soru ve cevaplardan oluşan bir
söyleşi gerçekleşti.
Ece Kepecigil 11 FB
Visite du Lycée Fénelon SainteMarie et de la Merveilleuse ville:
Paris
Bonjour mes amis
Comme vous le savez, nous étions à
Paris pendant 4 jours. Nous sommes
allés partout en metro.Le premier
jour nous avons visité le Sacre-Coeur.
Il y avait beaucoup de spectacles
pour les touristes. Le deuxième
jour a été très fatigant. Nous avons
visité la fontaine de Saint Michel et
la Notre Dame. Puis, nous sommes
allés au Musee du Louvre et les
Champs Elysees où nous avons fait
du shopping. Le troisième jour, nous
avons visité le lycée de Saint -Fénelon.
Nous avons parle avec le directeur de
l’ecole,il nous a promenés dans toute
l’école et nous avons eu l’ocasion de
voir les élèves du lycée étudier dans
des différentes salles. Puis, nous
sommes entrés dans une classe où
nous avons fait un cours avec leur
professeur d’anglais-histoir. Après,
nous sommes allés à la Tour Eiffel
,En haut,nous avons eu un paysage
panoromique de la ville de Paris
et nous avons fait un circuit avec
le Bateau- Mouche sur la Seine.
Finalement, nous avons visité l’Opera
et nous avons fait des courses
dans les magasins de Lafayette
Malheureusement,nous nous
sommes très fatigués mais c’était
l’un des voyage le plus amusant et
très instructif que j’ai fait avec mes
professeurs et mes amis.J’aime bien
remercier mes professurs qui étaient
toujours avec nous tout au long du
voyage.
YAZ 2011
Kubilay Bahar 11 TM
Farklı bir Kültür: Paris
Okul arkadaşlarım ve Fransızca
öğretmenlerimle yapmış olduğum
Paris gezisi çok iyi geçti. Planlanan
her şeyi çok güzel bir şekilde
gerçekleştirdiğimiz bu gezide
Fransızcayı yerinde kullanma şansı
yakaladım. Daha önceki Paris
gezilerimde Fransızca konuşmayı
hiç düşünmezken bu kez deneyip
insanlarla anlaşabildiğimi görmek beni
çok mutlu etti.
Tarihi dokusu zengin olan bu şehirde
kültürel birleşimleri de gördük,
insanların iç içe ne kadar kibar ve
saygılı biçimde yaşayabileceğine tanık
olduk. Eiffel’den Arc de Triomphe’a
kadar birçok yerde fotoğraflar
çekerek kendimize bu geziden güzel
hatıralar bırakmaya çalıştık.
27
L İ S E
İspanyol Günü
Okulumuz öğrencileri, İspanyol ve Latin Amerika kültürlerini daha yakından tanımaya ve tanıtmaya
yönelik etkinlikler hazırladılar ve bu etkinlikleri 1 Haziran 2011 Çarşamba günü düzenledikleri İspanyol
Günü’nde sundular.
Okulumuz öğrencileri, İspanyol
ve Latin Amerika kültürlerini
daha yakından tanımaya ve
tanıtmaya yönelik etkinlikler
hazırladılar ve bu etkinlikleri 1
Haziran 2011 Çarşamba günü
düzenledikleri İspanyol Günü’nde
sundular. Programımız okul
içinde gerçekleştirilen İspanyolca
röportajlarların sunumu ile
başlayıp, dönem boyunca
hazırladıkları sanat, spor,
kültür, tarih içerikli sunumlar ve
canlı müzik performansları ile
devam etti. Öğrencilerimiz, II.
yabancı dil olarak öğrendikleri
İspanyolcayı etkin şekilde
kullanmalarının ötesinde,
İspanyol ve Latin Amerika
kültürleri ile ilgili sunumlar
hazırlarken farklı kültürleri de
tanıdılar. Öğrencilerimiz, resimde
Salvador Dalí, Francisco de
Goya, Diego Velázquez, Pablo
Picasso’yu, edebiyatta Miguel de
Cervantes’i, sinemada İspanyol
ve Latin Amerikalı yönetmenlerin
ödül almış ve ünlü filmlerini;
İspanyol kültürü kapsamında
İspanya’nın başkenti Madrid ve
diğer önemli şehri Barselona’yı,
İspanyol mutfağını, İspanya İç
Savaşı’nı, spor alanında ünlü
İspanyol sporcularını ve “El
Clásico” derbisini; Latin Amerika
kültürü kapsamında Arjantin
sokaklarında doğan tangoyu ve
Meksikalı ünlü ressam Frida’yı
anlatan sunumlar hazırladılar.
Bizleri, emek verdikleri tüm
çalışmalarla, etkinlik süresi
boyunca, İspanya’ daymış gibi
hissettirip, Latin kültürüne doğru
keyifli bir yolculuğa çıkardılar.
28
YAZ 2011
L İ S E
Sezin Kart Ailesi Büyüyor
Sezin ailesi üyelerine, üye işyeri ve kuruluşlarda avantajlar sağlayan Sezin Kart büyümeye devam ediyor. Bu
sayımızda, ailemizin bazı üyelerini sizlere tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz. Aramıza bu yıl katılan yeni üyelerimiz
ile ilgili bilgileri web sitemizdeki “Sezin Kart“ bölümünde bulabilirsiniz. Siz de ailemize katılmak istiyorsanız,
[email protected] adresinden bize ulaşabilirsiniz. Sevgili Sezinliler, sizlere Sezinli olmanın ayrıcalığını bir
kere daha yaşatmaktan duyduğumuz mutlulukla, sağlıklı ve başarılı günlerde hep birlikte olmak dileğiyle...
Neslihan Aksu
Anadolu Sağlık Merkezi Kurumsal İletişim Müdürü
“Yaşam kalitesini artırmak için dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak” misyonuyla
hareket eden Anadolu Sağlık Merkezi, Johns Hopkins Medicine ile eğitim ve kalitenin
geliştirilmesine yönelik işbirliği içerisinde çalışıyor. Anadolu Sağlık Merkezi, Gebze’de yer
alan 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip hastanenin yanı sıra Ataşehir ve Suadiye’deki tıp
merkezlerinde de hizmet veriyor. Hastanenin uzantısı olarak tanımlanan uydu kliniklerinde
toplumun daha geniş kesimlerine hizmet sunuluyor. Farklı illerden ve yurtdışından Anadolu Sağlık Merkezi’ne gelen
hasta ve hasta yakınlarının ziyaret, ulaşım ve konaklamaları özel ekipler tarafından planlanıyor. Ayrıca, hastane
kampüsündeki otel ile hasta ve yakınlarının konaklaması için konforlu bir çözüm sunuluyor. Anadolu Sağlık Merkezi
Kurumsal İletişim Müdürü Neslihan Aksu, Sezin Okulu ile yaptıkları işbirliğinden dolayı mutluluk duyduklarını da
sözlerine ekledi. www.anadolusaglik.org
Melanie Handke
Institut Natalie Kurucusu
İnstitut Natalie, Melanie ve Natalie Handke tarafından
kurulmuştur. Müşterilerine, profesyonel ve uzman
kadrosuyla, daima güzel ve bakımlı olmaları
konusunda yardımcı olan enstitü, 15 yıldır hizmet
vermektedir. Enstitü kurucularından Melanie Handke,
lise öğrencilerimizden Cem Ünlüçerçi’nin annesidir.
www.institutnatalie.com
Sonodent Diş Kliniği
Sonodent Diş Kliniği, 1-A sınıfı
öğrencimiz Ege Uygur’un babası
Diş Doktoru Cem Uygur ve
annesi Ortodontist Dr. Günseli
Uygur tarafından 2005 yılında
Sonomed Görüntüleme Merkezi
bünyesinde kurulmuştur ve halen
Sonomed Plaza’nın 5. katında
hizmet vermektedir. Kuruluş amacı
diş hekimliğinde ileri teknoloji
kullanımını butik bir hizmet anlayışı ile
birleştirmektir. Sonodent’te diş tedavi
hizmetleri, 5’i konsültan toplam 8
YAZ 2011
hekim, 5 dental asistan, 2 sekreterya,
1 muhasebe ve 1 destek birimler
elemanından oluşan profesyonel bir
ekip tarafından yürütülmektedir. Cerec
(Cad cam sistemi), Dental Mikroskop,
WAND (Bilgisayar destekli anestezi
sistemi) gibi teknolojik cihazlar ve ileri
bir sterilizasyon ünitesine sahip olan
klinikte; implant, estetik diş hekimliği,
ortodonti, çocuk diş hekimliği, dişeti
hastalıkları ve cerrahi alanlarında
farklı tedavi seçenekleri ve bireye özgü
çözümler sunulmaktadır.
www.sonodent.com.tr
Canan Çalış
Pazarlama Koordinatörlüğü
Bireysel Pazarlama Şefi
Memorial Sağlık Grubu, daha sağlıklı
nesiller için koruyucu hekimlik
programlarına ağırlık vermekle
birlikte bu konuda bilinçlenmeyi
arttırarak, sağlıklı genç nesiller için
farkındalık yaratacak projelere devam
etmektedir. Sağlık konularındaki
eğitimler, seminerler ve taramalar
gibi konularda Sezin Okulu ile iş
birliği halinde olan Memorial, 2010
yılı içerisinde Özel Sezin Okulu’nun
öğrencileri için hazırlamış olduğu
‘Sezin Kart’ ile tüm öğrenci ve
öğretmenlere sağlık hizmetlerinde
özel ayrıcalıklar da sunmaya
başlamıştır. Memorial Ataşehir
Hastanesi ile Sezin Okulu’na çok
yakın bir lokasyonda tüm öğretmen
ve öğrencilere güvenli bir ortamda
kaliteli sağlık hizmeti ile tedavi
olmanın ayrıcalığını yaşatmaktadır.
Memorial Sağlık Grubu olarak
Sezin Okulu’nun değerli öğrenci ve
öğretmenlerine başarılar diliyoruz.
www.memorial.com.tr
29

Benzer belgeler

Piri Reis`in Yıldızı Piri Reis`in Yıldızı

Piri Reis`in Yıldızı Piri Reis`in Yıldızı mezun olacak öğrencilerimizle başlatılan çalışmalarımız da önümüzdeki dönem açısından hedeflerimizi daha yukarıya çıkarmak adına önemli adımlardan biriydi.

Detaylı