bir öneri - Ataköy Gazetesi

Transkript

bir öneri - Ataköy Gazetesi
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ)
Ataköy sahillerini satmaya çalışıyor.
Ataköylüler ise direniyor. TOKİ ise geri adım
atmamakta direniyor. Sahildeki arazinin tam
ortasında Baruthane harabelerinin bir bölümü
bulunuyor. Denizde bir de ilgisizlikten yıkılmak üzere olan kule var.
İstanbul 2010 Kültür Başkentleri’nden birisi. Devlet yüzlerce milyon TL harcayarak bu kapsamda etkinlikler yaparken çok önemli tarihi eserlerin yok
olmasına seyirci kalıyor.
Şimdi bizi yönetenlere bir önerimiz var. Fotoğrafta görülen tarihi eserlerin
içinde bulunduğu alanı Bakrköy Belediyesi’ne Kültür Merkezi olarak kullanıl-
mak üzere gerekirse 49 yıllığına tahsis edin.
Bakırköy Belediyesi burasını restore ettirsin ve
Yunus Emre Kültür Merkezi ile İspirtohane Kültür
Merkezi’nde olduğu gibi Bakırköy Musiki Vakfı
aracılığıyla burada kültürel ve sanatsal etkinlikler
yapsın. Harabeye dönen bu tarihi eserler kurtulsun.
Bakırköylüler de fotoğrafta gördüğünüz gibi bu tarihi eserlerin önünde sahiline kavuşsun Bu bizim önerimiz. Yetkililerden ricamız öncelikle bu önerimizi
değerlendirin. İlk adımı siz atın. Oturduğunuz koltukların sizin olmadığı
gerçeğini aklınızdan çıkarmayın.
( Ataköy Gazetesi)
BİR ÖNERİ
SAHİL YOLU
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
Bakýrköy’de
Numara
ATAKÖY
18
Ya þ ý n YIL:18
1
SAYI:194
HAZİRAN 2010
LENDUHA (!) BİNAYA
YAYA YOLU
FÝYATI: 2 TL
http://www.atakoygazete.com.tr
REGATTA YERİNE PARK MARİNE
Eski Regatta’nın ana iskeletine, ana yüksekliğine dokunmadan,
sadece iç restorasyonunu tamamlayarak yeni bir konsept yaratılıyor.
Bu yeni bölge marina ile bütünleşmiş bir proje oluyor. Buraya
gelenler bu hizmetlerden faydalanırken, denizle maviyle yüz
yüze olacak. DATİ Holding İcra Konseyi Başkan Yardımcısı Ulvi
Suvarioğlu sorularımızı yanıtladı. ( Yazısı 13. sayfada )
ATAKOY 9. KISIM
METRO İSTASYONU
BAKIRKÖY’DE %100 EKOLOJİK PAZAR
Bakırköy Belediyesi, Buğday Ekolojik
Yaşamı Destekleme Derneği ve Airport Outlet Center işbirliği ile hazırlanan Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı
Airport Alışveriş Merkezi’nin
otoparkında açıldı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen, Buğday Ekolojik Yaşamı
Destekleme Derneği
Başkanı Victor Ananias
ve alışveriş merkezi yetkililerinin de açılışına
katıldığı pazar her Cuma
10:00-20:00 saatleri
arasında açık kalacak.
Yazısı 17. sayfada
Yazısı 20. sayfada
3
3
AYIN YAZISI
ÝZ BIRAKANLAR
Gazetemiz 18. yýlýnda bir ilke daha imza atýyor.
Bakýrköy’ün eðitim, saðlýk, kültür, sanat ve
sosyal yapýsýna ciddi katkýlar sunanlarý ev
veya iþyerinde ziyaret ederek plaket ile
onurlandýrýyor.
Ali Rıza Mete yanlız Bakırköy’de değil
Türkiye’nin bazı il ve ilçelerinde de iz
bırakanlardan birisi. Ali Rıza Mete
kültür, sanat dışında özellikle eğitim,
sağlık ve spor konularında yaptığı
katkılarla ön plana çıkıyor.
Bakırköy’de yaparak Kızılay’a bağışladığı
Kızılay Tıp Merkezi en önemli hizmetlerinden birisi.
Ali Rıza Mete’ye toplumsal hizmetlerinden dolayı anı plaketini işyerinde
sunarken bize ‘’ Beni hatırlamanız sizin
güzelliğiniz. Yaşadığım süre
hizmetlerim devam edecek’’ dedi.
Özcan Atamer
e-mail
[email protected]
HALKIN SESİNE KULAK VERİN
Bizi yönetenler genelde toplumu yakından ilgilendiren kararları kapalı kapılar ardından alırlar. Sonra da uygulamaya koyarlar.
Uygulama sırasında gelecek tepkilerin şiddetine ve süresine göre
kararlılığını değiştirirler. Bu durumda akla çeşitli sorular gelir. Kısaca
alınan bu kararların çoğunda çeşitli etkenlerin rol oynadığı açıktır.
Uzun yıllar önce bir Almanya seyahatinde Hamburg’un bir
ilçesinde misafir olarak kaldığım evin karşısındaki villa inşaatı başlamadan önce bahçenin peyzaj çalışmalarının yapıldığını görünce
dikkatimi çekmiş ve sormuştum: “Villa inşaatı yapılmadan neden
bahçe düzenlenmesi yapılıyor?” Aldığım cevap beni oldukça şaşırtmıştı. “Çevrede oturanların göz zevkini bozmaya kimsenin hakkı yok.
Burada böyle. Herkes de bu kurala uyar...”
Bir anım da Kanada’dan var. Toronto ve civarını gezerken
villaların arasında herkesin görebileceği ve oldukça büyükçe stand
üzerinde bir maket dikkatimi çekmişti. Soruma beni çok şaşırtan bir
cevap oradan da almıştım: “Bu maket bu boş arazide yapılan villanın
maketi. Aynı zamanda yerleşim planı. Bu maket yasal süre içinde
burada kalıyor. Çevresindeki mülk sahipleri maketi değişik açılardan
inceliyor. Örneğin bu villa bu araziye yapılırsa güneşimizi, rüzgarımızı keser mi?... Yasal süre zarfında çevre komşularından itiraz
gelmezse villanın inşaatına izin veriliyor. İtiraz olan konular ise sulh
yoluyla çözüme kavuşturulmak zorunda, yoksa inşaata izin yok...”
Gazetemizin 1. sayfasında yayınladığımız “BİR ÖNERİ”yi
okumuşsunuzdur. Deniz kenarında belirli imkanlardan faydalanacaksınız diye devlet size daire satıyor, sonra değişik uygulamalar yaparak bırakın sunulan imkanlardan faydalanmayı, deniz
kenarına bile inemiyorsunuz. Hangi demokratik hukuk devletinde
böyle bir durumla karşılaşabilirsiniz? TOKİ bu arsaları devraldıktan
sonra inat ve ısrarla, toplumu, yasaları ve kazanılmış hakları hiçe
sayarak bildiğini okumak istiyor. Tepkiler karşısında yatırımcı da
ürküyor. Biz, bizi yönetenlere diyoruz ki, “Gelin iyi niyetinizi gösterin,
öncelikle harabeye dönen bu tarihi eserleri Bakırköy Belediyesi’ne
Kültür ve Sanat Merkezi yapılmak kaydıyla tahsis edin. Bu durumda
tarihi eser önündeki sahil şeridi düzenlenip Bakırköylüler’e açılmış
olsun.
Türkiye’de 17 ayrı kurum ve kuruluş imar planları yapma
yetkisine sahip. Hal böyle olunca şehircilikten söz etmek mümkün
mü? Dileyen dilediği şekilde imar planı yapıyor ve şehirde yaşayanlar içinden çıkılmaz sorunlarla karşılaşıyor. En yakın örneği 1. Kısım’da 1200 metre arazi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yerin 7 kat
altına ve 14 kat üstüne 1200 metrekare alanın tamamına oturan
inşaat izni vermesi.
Aynı şey Ataköy sahilleri için de geçerli. Burası da turizm bölgesi olduğu için arsayı alan ve kiralayan, ucu açık olan avan projeyi
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na onaylatacak, devasa binaları sahile
konduracak. Zaten böyle ucu açık proje olmazsa hiçbir yatırımcı telaffuz edilen rakamlara bu arsayı almaz veya kiralamaz. Biz diyoruz ki;
“Kesin ve değişmez projeyi” halkın önüne koyun onu tartışalım.
Bir örnek de Ataköy 9-10. Kısım’a ait spor alanlarına yapılan
“LENDUHA” spor salonu. Şimdiki İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş’ın 1996’da Bakırköy Belediye Başkan Adayı
olduğu günlerdeki söylemleri ortada. 7 yıldır İstanbul’u yöneten,
koltukta oturan kişi şimdi bu salonu methediyor. Biz diyoruz ki
“Yapılana kimse karşı çıkmıyor. Yerinin yanlış olduğu, bu salon
açıldığı takdirde başta trafik olmak üzere sadece Bakırköy ve
Ataköy’de değil O-2 Yolu üzerinde oturanların yaşamları da çekilmez
hale gelecek. Büyükşehir Belediyesi’nin sorunu nasıl çözeceğini,
bünyesinde bulunan şehircilik uzmanlarının (!) kara kara düşündüklerinden eminiz. Sorun çözeceğim diye yeni sorunlar yaratma
çabasındalar. 9. Kısım’daki “B” ve “S” bloklarının arkasında açmaya
çalıştıkları sözde yaya yolu gibi...
Kusura bakmayın ama beyler siz vatandaşı hiçe sayıp kapalı
kapılar ardında aldığınız kararları uygulamaya koyduğunuz sürece
bu şehri yönetemezsiniz, yönetiyorum zannedip yalnız kendinizi
kandırırsınız.
5
‘’ Yoksa engel
Türkiye
Omurilik
Felçlileri
Derneği (TOFD) Tiyatro
Atölyesi’nin, ‘’Yoksa
Engel SİZ misiniz?’’ oyunu Ataköy Yunus Emre
Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Engelliler haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve yönetmenliğini Aytekin Özen’in yaptığı
oyunda, ‘’İlkyardım’’, ‘’Medya Manzaraları’’,
‘’Maşallah’’, ‘’Südük Pakracı’’, ‘’Sevk’’ ve ‘’Empati’’
başlıklı konulardan oluşan kısa hikayeler sahnelendi.
TOFD yönetim kurulu üyesi ve tiyatro oyuncusu
SİZ
Semra Çetinkaya,
engelli kişilerin
gerçek hayatta yaşadığı olayları tiyatro oyununa yansıttıklarını belirterek,
‘’Biz yaşadığımız olayları kendi içimizde birbirimize anlatırız ve güleriz. Öncelikle yaşadığımız bu
olayları yazıya dökelim. Kitap çıkaralım dedik.
Ama sonra bu düşüncemizden vazgeçerek, biz
bunu sahneye koyalım ve mesajlarımızı bire bir
orada verelim dedik. Sahneden insanlara bir
mesaj veriyoruz. Sahnede olmak ve verdiğiniz
mesajın birçok insana ulaşmasını görmek çok
güzel bir duygu. Bu aynı zamanda bizim için çok
iyi bir rehabilitasyon.
misiniz?‘’
Ayrıca
engelli
insanlar
sahnede pek
görünmediği için izleyiciler
bizi sağlıklı bir insanmışız ve rol gereği böyle
davranıyormuşuz gibi hissediyorlar. Yurtdışındaki
filmlerde, bir engelli genel müdürü de, mafya
babasını da, zengin kadını da oynayabiliyor. Ama
Türk filmlerine bakarsanız, engelliler genellikle
zavallı, sevgilisini bekleyen, boynu bükük insanlar
rolünde var oluyor. Bu çok üzücü bir durum.’’ dedi.
Zerrin Kubilay’ın resimleri Carousel’de sergilendi.
‘’DOĞADAN GELEN
KÜÇÜK MUTLULUKLAR’’
Zerrin Kubilay’ın yağlıboya
tablolarından oluşan resimleri, Carousel Alışveriş
Merkezi’nde sergilendi.
Temanın doğa olduğu ve 60
eserin bulunduğu serginin
açılışına, Carousel Alışveriş
ve Yaşam Merkezi Yönetim
Kurulu Başkanı Yüksel Mermer, İşadamı ve Zerrin
Kubilay’ın eşi Malik Kubilay,
Carousel Genel Müdürü
Orhan Demir katıldı.
Resim yapmayı çok
sevdiğini ve çocukluktan
beri resim yaptığını belirten
Zerrin Kubilay, ‘’Belli kurallara bağlı kalmaksızın
genellikle hayaller üzerine
doğaçlama resim yapıyorum. Herhangi bir iddiam
yok. Doğayı çok sevdiğim
için resimlerimde doğa
unsurlarını çok fazla kul-
lanıyorum.
Özellikle otlar,
çiçekler ve
kediler üzerine
sıkça çalışıyorum. Buradaki
sergimde 60
eser bulunuyor.
Serginin temasına doğadan
gelen küçük mutluluklar
diyebiliriz. İnsanın algılamasına bağlı olarak her
şeyden ufak bir mutluluk
çıkarması mümkündür. Ben
resimleri yaparken çok
mutlu oluyorum. Amacım
sergimi gezenlerin de ufakta olsa tatlı duygu hissetmeleridir.’’ dedi.
( Yazı ve fotoğraflar Yavuz ARPACIK )
7
1 9 M AY I S AT AT Ü R K ’ Ü A N M A , G E N Ç L İ K V E S P O R B AY R A M I Ç O Ş K U Y L A K U T L A N D I
ALKIŞLAR ONLAR İÇİN
Fener Alayı
Ataköy Cumhuriyet Anadolu
Lisesi’nin 100 kişilik bando
takımı Ataköy içinde gösteri
yürüyüşü yaptı. Bando
takımı Ataköylüler’den
büyük alkış aldı.
Yunus Emre Kültür Merkezi
yanındaki Atatürk Anıtı’na
çelenk koymak için orada
bulunan Başkan Ateş Ünal
Erzen’i de selamlayan
bando takımı adeta alkış
yağmuruna tutuldu.
Gençlik Yürüyüşü
Kızılay’ın ayıbı sürüyor.
9. Kısımdaki Atatürk Anıtına
Çelenkler yine tel örgülere kondu
Hiç kendinize sordunuz mu ‘’ Kendim
için ne yapıyorum bu hayatta’’ diye.
Ayça Aral, fotoğraf sevdasının peşinde 2 senede 20.888 km yol katetti. Aral,
“Sadece gitmek için değil, gidip de değişebilmek, kendim için gerçekten birşeyler
yaptığımı hissetmek için... Ufak
molalardı belki
bunlar, şehir ve
yoğun iş hayatının karmaşasından uzaklaşmak adına
ama önemliydi
‘Kendin Olabilmeyi’ ‘Kendin
için birşeyler yaptığını’ görebilmek
için” diyor. Ayça
Aral fotoğraflarını
Ve Sanat
Galerisi’nde
sergiledi. Sergiye
Aral’ın yakınları,
mesai arkadaşları
ve arkadaşları
adeta akın etti.
Cumhuriyet Meydanı
GÖRSEL ŞÖLEN
Sahil yolunda Hava Harp Okulu Lojmanları girişinde orta refujda görsel
bir şölen yaşanıyor. Refuja yeşil alan üzerine konan kelebeklerin saksı
olarak kullanılması ve çıçekler, görenlerin ilgisini çekiyor.
9
Sevgi varsa eğer, ilgi ve hoşgörü bizimleyse takdir esirgenmiyorsa başarımızdan ve emeğe saygı varsa; ’BİZ SANATIMIZLA DA VARIZ’’
ZİHİNSEL ENGELLİLERDEN EL SANATLARI SERGİSİ
Nefus Nakipoğlu Eğitim Uygulama Okulu öğrencilerinin el emeği, göz nuru eserlerinden oluşan
sergi Airport Outlet Center’de gerçekleştirildi.
Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı (NEKSAV)
tarafından engelliler haftası nedeni ile düzenlenen
sergide, zihinsel engelli öğrenciler tarafından 5
aylık bir süreçte yapılan 130 eser sergilendi.
.
NEKSAV ( Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı)
Başkanı Hilmi Nakipoğlu,
zihinsel engelli öğrencilerin yaptığı eserleri, engelliler haftası nedeni ile
halkın
beğenisine sunduklarını ve
ürünleri
belirli fiyatlarla satıp
zihinsel engelli
çocuklara bir
gelir elde etmek
amacıyla sergiyi düzen-
lediklerini belirtti.
Nakipoğlu, sergilenen eserlerin tamamen zihinsel
engelli öğrenciler tarafından yapıldığını ifade
ederek, ‘’Sergimiz iş eğitiminde okuyan öğrencilerimizin yapmış olduğu el emeği göz nuru eserler.
Ebrular var, cam, ayna, mozaik gibi çalışmalar var.
Seramik çalışmalar var. Kil, çamur çalışmasından
fırınlanmış seramiğe dönüştürülmüş ürünler var.
Takılar var, takı tasarımları var. Tuval üzerine
çocuklarımızın yaptığı özgün motifler var. Ayrıca
duvar panolarımız, aynalarımız var. Bu yaklaşık 5
aylık bir süreçte Nefus Nakipoğlu Eğitim Uygulama Okulu Vakfı çatısın altındaki öğrencilerimizin
yaptığı bu güzel eserleri burada engelliler haftası
nedeniyle görücüye çıkardık. Onları da belirli fiyat-
larla satıp,
çocuklarımıza bir
gelir elde
etmek
amacımız.‘
Çocuklarımız
neler yapabileceklerini burada
açtıkları
sergi ile
halkımıza
gösterdiler.‘Bu,
çocuklarımıza ne
verirsek
karşılığını
alabildiğimizin bir göstergesi. Dolayısıyla diyoruz ki, eğitimde fırsat eşitliği
olsun, engelli engelsiz herkes el ele,
gönül gönüle olsun. Ve özellikle
engelli çocuklarını evden dışarıya
çıkarmak istemeyen onlarca, yüzlerce
aileler var. O çocuklar evde her şeyden bir haber yaşıyorlar. Basında
görünmekle, burada halka kendimizi
tanıtmakla demek ki bu çocuklardan
biz bir ürün alabiliyoruz. Onların da
toplumun içinde var olduklarını
göstermek bizim sosyal sorumluluk
anlamında bir uğraşımız’’dedi.
( Yavuz ARPACIK)
YEŞİLKÖYLÜ ÖĞRENCİLER BELEDİYE MECLİSİ’NDE
Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu 4-A
sınıfı öğrencileri, Bakırköy Belediye
Meclisi’ni ziyaret etti.
Bakırköy Belediye Meclisi 2. Başkan
Vekili Ali Kenan Kır, meclis toplantısını açmadan önce yaptığı konuşmada; öğrencilerin meclisi ziyaret
etmelerinden dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, ‘’Yeşilköy Halil
Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu 4/A
sınıfı öğrencileri ve öğretmenleri
bugün bizi ziyaret ettiler. Öğretmenleri
Güler Biçerbay, belediyenin nasıl çalıştığını,
belediye organlarını öğrencilere öğretmiş. Onlarda
bugün bizi dinleyecekler.’’ dedi.
Gündeme geçilmeden önce öğrencilerden bir temsilci
seçilerek duygularını ifade etmesi istendi. Temsilci
olarak kürsüye çıkan Ömer Cihan Berkalın, mecliste
bulunmaktan dolayı çok heyecanlı olduğunu ifade
ederek, ‘’Arkadaşlarımla beraber buraya geldiğimiz için
çok mutluyuz. Hepimiz meclis ortamını en iyi şekilde
tanımak için buraya geldik.’’ dedi.
Ömer Cihan Berkalın konuşmasını yapıp kürsüden indikten sonra,
mecliste bulunan kadın üyeler tarafından kürsüye bir de kız
öğrencinin çıkması istendi. Bunun üzerine kürsüye gelen
Cansu Çelebi, mecliste bilgi öğrenecekleri için mutlu ve heyecanlı olduklarını
belirtti.
Öğrencilerin konuşmalarının
ardından meclis toplantısına
geçildi. Toplantıyı dikkatli
gözlerle takip eden öğrencilerin gündem maddelerine
yabancı olmalarından dolayı
bazen sıkıldıkları da gözlendi.
Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı 4-A
sınıfı öğretmeni Güler Biçerbay
ise, öğrencilerinin genellikle televizyondan izledikleri mecliste sataşmalar,
kavgalar gördüklerini belirterek, ‘’Bugün burada televizyonda gördükleri ortamdan farklı bir ortam bulunca
onlarda şaşırdılar. Mecliste geçen konuşmaları çözmeye çalışıyorlar. Konuşulan konulara yabancı oldukları
için şu an anlamaya çalışıyorlar.’’ dedi.
( Yavuz ARPACI )
11
Yeşilyurt Özel 2000 Anaokulu öğrencilerinin resim ve
heykel çalışmalarından oluşan ‘’Annem ve Ben’’ konulu
sergi, Ataköy 7-8 Kısım’da bulunan İspirtohane Kültür ve
Sanat Merkezi’nde düzenlendi.
Anneler Günü etkinlikleri kapsamında, Gustav Klimt’in ‘’Mother And Child’’ temalı noktalama
çalışmasından yola çıkılarak hazırlanan ‘’Annem ve Ben’’ konulu sergide, Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal Erzen’in oğlu Erin
Ünal Erzen’inde aralarında bulunduğu
60 öğrenci tarafından yapılan 150
eser sergilendi.
02-06 yaş grubu
çocuklarda
yaratıcılıkla birlikte
akademik becerileri
geliştirmenin amaçlandığı sergide, resim
olarak 10, heykel
olarak da 5 ürün
olmak üzere her
çocuğun 15 eseri yer aldı.. Sergi
sonunda her çocuk kendi çalışmalarını Anneler Günü hediyesi
olarak annelerine verdi..
.Oğlu Erin’in yaptığı çalışmaları çok
beğendiğini belirten, Bakırköy Kent
Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd.
Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen,
çocukların bu yaş gruplarında bu
tür çalışma yapmalarının ilerideki
akademik hayatları için çok önem
arz ettiğini söyledi. Oğlu Erin’in yaptığı çalışmaları Anneler Günü hediyesi olarak kendisine
vermesi sırasında duygulandığı gözlenen Meltem Ünal Erzen, ‘’Gerçekten olağanüstü bir
duygu. Umarım herkes anne olur, herkes bu duyguyu yaşar. Tatmin olmak mümkün değil.
Çocuklarınızla beraber olmayı daha fazla istiyorsunuz Fakat
benim gibi çok yoğun çalışan annelerin en büyük problemi
bu. Ama çocuklarımla mümkün olduğunca kaliteli zaman
geçirmeye çalışıyorum.’’
diye konuştu.
Serginin Anneler Günü için
hazırlandığını belirten Özel
2000 Anaokulu Sanat Eğitmeni Şükran Dalmaz,
‘’Sergide 02-06 yaş grubu
çocuklarda yaratıcılıkla birlikte akademik becerileri
geliştirmeyi amaçladık Burada her şey kullanılarak sanat
yapıldı. Örneğin, Türk kahvesi ile resim yapıldı. Osmanlı
kültürü ve Türk kültürü tanıtılıyor. Sonra Türk kahvesi ile
resim yapılıyor. Bu çocuklar için deneysel bir çalışma.. Ayrıca, su şişeleriyle, yoğurt kutularıyla, topaklarla, atık kavanozlarla, diş macunu ile sanat yapıldı.’’ dedi.
(
( Yavuz ARPACIK )
Bir sindirim sistemi hastalığı
olan ve önlem alınmadığında
kanser ve birçok hastalığa yol
açan Çölyak hastalığına yönelik
toplumsal bilincin oluşturulması
için 9 Mayıs “Çölyak Günü” ilan
edildi.
İnsan yaşamının herhangi bir
bölümünde ortaya çıkabilen bu
hastalık, özel bir diyetle büyük
sorunlara neden olmadan kontrol altına alınabiliyor” dedi.
Yapılan araştırmaların Türkiye’de
tanı konulamayan Çölyak hastası
sayısının yaklaşık 700 bin
olduğunu ortaya koyduğunu
hatırlatan Meltem Ünal Erzen;
“Bu da gösteriyor ki hastalık
hakkında, bilinçlendirici, toplumsal duyarlılığı arttırıcı çalışmalara
ağırlık vermemiz gerekiyor.
Toplumu bu hastalık konusunda
bilinçlendirmek amacıyla,
Çölyakla Yaşam Derneği ile birlikte bir çalışma başlattık. Ve tüm
bunların sonucunda Sağlık
Bakanlığı’nın da onayı ile 9
Mayıs’ı ‘Çölyak’la Mücadele
Günü’ ilan ettik” diye konuştu.
Ülkemizde her 100 kişiden birinde
görülmesine rağmen; toplum tarafından belirtileri, tanı ve tedavi süreçleri
yeterince bilinmeyen Çölyak hastalığı; yiyeceklerden temizlik malzemelerine
kadar her gün kullanmak zorunda olduğumuz birçok üründe bulunan
“Gluten” maddesini vücudun sindirmesini engelliyor. Hastalık aynı zamanda
ömür boyu diyet de gerektiriyor.
ANNE SEVGİSİ SANATA YANSIDI
9 MAYIS ÇÖLYAKLA MÜCADELE GÜNÜ
Bakırköy Kent Konseyi Kadın
Meclisi’nin Çölyakla Yaşam
Derneği ile birlikte yürüttüğü
süreç sonucunda, Sağlık Bakanlığı’nın da onayı ile 9 Mayıs,
Çölyak’la Mücadele Günü ilan
edildi.
Bakırköy Belediyesi Yunus Emre
Kültür Merkezi’nde Bakırköy
Kent Konseyi Kadın Meclisi
Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem
Ünal Erzen, Çölyakla Yaşam
Derneği Başkanı Oya Özden ve
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında konuşan Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd.
Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, yaptıkları çalışmalarla kadın ve çocuk sağlığıyla
ilgili daha yaygın ve bilinen hastalıkların yanında adı toplumun çok küçük bir
bölümü tarafından bilinen hastalıklara da dikkat çekmeye çalıştıklarını söyledi. Meltem Ünal Erzen; “İşte Çölyak da bu hastalıklardan birisidir.
BAKKARTLILARIN, HIDRELLEZ COŞK USU
Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
tarafından baharın gelişini müjdeleyen Hıdrellez’de Kırklareli
Bolca Nine ve Edirne’ye ücretsiz olarak düzenlenen geziye
katılan BAKKART’lılar coşku dolu bir gün yaşadılar.
Sabahın erken saatlerinde Bakırköy’den ayrılan grup önce Kırklareli, Babaeski ilçesi Mutlu Köy’de bulunan Bolca Nine’ye gittiler. Askerlere az olanaklarla bol yemek dağıttığı rivayet olunan
ve Fatih Sultan Mehmet tarafından Bolca Nine olarak çağrılan
Bolca Nine’nin türbe ve piknik alanında Bakırköylüler dileklerini
dilediler, evden beraberlerinde getirdikleri yiyecekleri, içecekleri
birbirlerine ikram ettiler, adaklık kurbanlarını kestiler, alışverişlerini yaptılar.
Öğle saatlerinde Edirne’ye varan BAKKART’lılar başta Selimiye
Camii, Eski Camii, Arasta Çarşısı, Alipaşa Çarşısı, Yıldırım Sağlık
Müzesi olmak üzere ziyaretlerde bulundular.
13
REGATTA YERİNE PARK MARİNE
Eski Regatta’nın ana iskeletine, ana yüksekliğine dokunmadan,
sadece iç restorasyonunu tamamlayarak yeni bir konsept
yaratılıyor. Bu yeni bölge marina ile bütünleşmiş bir preje oluyor.
Buraya gelenler bu hizmetlerden faydalanırken, deniz ile maviyle
yüz yüze olacak. DATİ Holding İcra Konseyi Başkan Yardımcısı Ulvi
Suvarioğlu sorularımızı yanıtladı.
Ulvi Bey Regata’nın orada bir takım faaliyetler var. Yeni bir
proje uygulamaları var. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir
miyiz?
Eski adı Regata. Yeni adıyla Park Marine ismiyle anıyoruz.
Projemizin ismi Park Marin. Park Marin Projesi: sizlerin ve
bölge halkının çok yakınen tanıdığı, bildiği bir turizm bölgesindeki, hala Türkiye’de Turizm Bakanlığı’nın tek özel projesidir. Konsepti değişmemiştir.
Galata Port projesi de iptal edilince tek turizm projesi olarak kaldı. Dolayısıyla bizim buradaki imar ve yatırımlarımızla ilgili 1989 yılındaki Turizm Bakanlığı’nın tek özel projesindeki kıstaslar halen devam etmektedir. Yani
burada yapılan her türlü yatırım ve imar
uygulamaları bu özel proje kapsamında değerlendirilmelidir. Özelleştirmede de aldığınız
zamanda zaten bu kıstastan hareket
etmelisiniz. Biz buradan hareketle eski adıyla Regeta
olan bölgedeki sıkıntıları, sorunları, bu bölgeye
olan olumsuz katkılarını hatta Bakırköy gibi
Türkiye’nin milli geliri yüksek, en gelişmiş, en medeni ve
konumu itibariyle çok özel bir ilçesinde bu tür bir konseptin yaşama devam etmesinin sakıncalarını biliyorduk. Hem
vatandaştan, hem sivil toplum örgütlerinden hemde belirli resmi
örgütlerden aldığımız izlenimler de zaten bu projenin bir an evvel
bir düzene sokulması şeklindeydi. Ama Türkiye’de yatırım yapmak
zor. Siz bir şeyi ne kadar iyi niyetle planlarsanız, hatta belirli
fedakârlıkla bunu planlarsanız, ki biz burada işletmeciliğe
başladığımız 5 yıl içersinde Türkiye ve bütün dünya çok ciddi
ekonomik krizlerden geçti. Kredilendirmenin, nakit akımının zor
olduğu dönemlerden geçtik. Bütün bunlara rağmen burada yatırımlara bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz. Belki dışarıdan şöyle
gözükebilir; Neden bu yatırımlar çok daha hızlı devam etmiyor?
Bunun gerekçelerini aslında benim anlatmama hiç gerek yok.
Türkiye’de düzgün iş yapmaya çalışan, yasal iş yapmaya çalışan
ve bütün işlerini de bugünkü dünya ölçeğindeki makul projeler gibi
yapmaya çalışan herkesin karşısına maalesef bir takım zorluklar
çıkıyor. İşin üzücü tarafı, bu özel turizm alanında maalesef yaptığımız her işten dolayı günümüzün çok önemli bir zamanı belirli
şikâyetlere vakit harcamakla geçiyor. Neden? Çünkü bu bölgenin
ve bu projenin özel konumlarını maalesef araştırıp bilmeyenler bizi
klasik inşaatçı sınıfına sokmaya çalışıyor. Hâlbuki biz bir yatırımcıyız. Yatırımcılık o kadar zor ki. Örnek vereyim, Bir marina yaptırmaya kalksanız yanlış hatırlamıyorsam 185 tane imzadan geçmesi gerekiyor. Her ne kadar gelen her türlü hükümetler çok doğal
olarak Türkiye’nin büyümesi ile orantılı olarak yatırımları teşvik
etmek, istihdam yaratmak gibi şeylerden bahsetseler de ve yıllar
itibariyle bir takım iyileştirmeler olsa da, hala biz batı seviyesindeki bu tür makro yatırımlara yani önce bölgesine sonra ülkesine
daha sonrada dünyadaki belirli rekabete açık yatırımları teşvik
etmekte yetersiz olduğumuz kanaatindeyim. Buraları finanse
etmek, projelendirmek çok ucuz maliyetli işler değil, zor işler.
Bütün bunları yaparken ciddi ve dürüst yatırımcı olarak esasen
yanınızda herkesin destek olmasını bekliyorsunuz. Bu da çok
insani bir duygu. Nasıl çalıştığımızı sizde yakınen takip edenlerdensiniz. Bütün bunları yaparken arkanızda bir destek bir coşku
görmek istiyorsunuz. Oysa biz bir de görünen yatırımın dışında
başka mücadeleler göstermek zorunda kalıyoruz. Bu çok üzücü bir
şey ve insanın şevkini kırıyor. İşte Park Marin projemiz bizim 4 yıldan beri kullanmadığımız bir alan haline geldi. Niçin kullanmıyoruz?
Esasında arkamızda bu coşkuyu ve teşviki görmek istiyoruz. Orası
biz burayı aldığımız zaman bu bölgenin en karlı bölgesiydi. Çevre
halkı tarafından, yurttaşlar tarafından, sivil toplum kuruluşları
tarafından, resmi kuruluşlar tarafından en olumsuz görünen ama
parasal açıdan en karlı projeydi. Şimdi biz sadece yatırımlarımızı;
sosyal sorumluluk ve ülkesinden aldığını ülkesine vermenin dışındaki bir yatırım felsefesi ile yapmaya kalksak orayı kapatmak yer-
ine belki kiralarını arttırsak çok daha fazla kazanırdık. Biliyorsunuz
dışardan özelleştirm Türkiye’de hep olumsuz karşılanmıştır. Devlet
işletemedi, özel sektör aldı burada çok kısa zamanda çok büyük
paralar kazanacak gibi bir imaj vardır. Biz gerçekten çok ortaklı bir
yapı olarak, tabi ortaklarımızın denizcilik camiasının önde gelen
isimleri olması bu felsefeyi de biraz güçlendiriyor. Bizim hesap verilemeyecek bir işi
y a p mamız
abileceği bir alan. Gerçekten özel konumu olan bir alan.
Söylemlerinizden eski Regatta’nın sadece yeni konsepte göre
restorasyonu yapılacak. Yeni bir inşaat sözkonusu değil.
Doğru mu?
Bu bölge kıyı yönetmeliğine tabi olduğu için buradaki kat yükseklikleri yasal olarak 15,5 metreyi geçemiyor. Bizim zaten bu projemizde eski Regata’nın ana iskeletine, ana yüksekliğine dokunmadan
sadece iç restorasyonunui tamamlayarak, oradaki eski olumsuz
havayı atmak istiyoruz. Çünkü burası herkesin çok farklı müzik
yaptığı, herkesin çok farklı hizmet verdiği alandı. Artık
orayı da bir yerde unuttuk diyelim. Şimdi bu yeni bölgede
zaten marina ile birlikte tamamen bütünleşmiş
bir proje olacak. Yani oraya gelenler bu hizmetlerden faydalanırken, deniz ile maviyle yüz yüze olacak.
Burası food and beverage ağırlıklı.
Eski Holiday In yeni Marina otel
yenilenecek mi?
Bizim eski Holiday Inn olan şimdi Marina olan
otelimizin 2010 yılı programında onunda yatırımı vardı, ama onu bir sene erteledik.
Onun projesi çiziliyor şu anda. Muhtemelen
2011 yılında otelimizi de yenileme değil
yeniden yapacağız. Çünkü çok eski bir yapı. Orada
da biliyorsunuz
marina alanı olduğu için belirli yükseklikte imar
izinleri veriliyor.
mümkün değil. Zaten ortaklarımızın çoğu dünyayı çok iyi bilen
insanlar. Çünkü bu işi uluslar arası yapıyorlar. Bu çerçeve
içerisinde baktığımızda biz eski Regeta bölgesindeki ciddi gelirlerimizi bir kenara ittik. O bölgenin temizlenmesi için 4 yıldan beri
ciddi hukuk mücadeleleri verdik. Ve 4 yıl sürdü bu süreç. Bu 4 yılın
sonunda geldiğimiz noktada orada belki çok daha farklı yatırımlarda yapabilirdik. Fakat gerçekten yoruluyorsunuz. Ama en hızlı bir
şekilde bu süreci tamamlayınca tıpkı Sheraton Oteli’ndeki yaptığımız yatırımdan da feyiz alarak kısa süre içerisinde burayı bu
bölgenin çok özel konumlu bir projesi haline getirebiliriz diye
düşündük. Yürütme Kurulu Başkanımızın aldığı proje kararını yönetim kurulumuz onayladı. Yaklaşık 16 milyon dolarlık projedir. 10-11
bin metrekare civarında kapalı alanı, 5-6 bin metrekare civarında
açık alanı ile birlikte yaklaşık olarak 15-16 bin metrekarelik bir
alandır. Bu projenin içerisinde kesinlikle marina ile bütünleşen,
bundan sonraki yatırımlara da destek verebilecek, buranın çehresini gülen, pozitif ve bölgenin sanat, kültür, eğlence hayatına etkide
bulunan bir yapı içerisinde düşünüyoruz. Özelleştirmeden evvel
genellikle marina bölgeleriyle ilgili yurttaşların ve vatandaşların
çekinceleri oluyor. Oraları girilmez alan olarak görüyorlar. Hâlbuki
marinalardaki yatların bulunduğu alanlar yasal olarak girilmez alanlardır. Çünkü onlar zaten uluslar arası kurallardır. Onun dışında
marina içerisindeki ticari işletmeler, oradaki alanlara girilebilir. Biz
5 yıldan beri oraları medeni, uygar, çağdaş nefes almak isteyen
insanlara açmaya çalışıyoruz. Çünkü çok özel bir bölge. Belki
bunun tanıtımında zayıf kalmış olabiliriz. Ama marinalar girilmesi
çekinecek alanlar değil, tam tersine İstanbul gibi büyük bir
metropolde insanların yazın sıcak kışın soğuk günlerde oh diyerek
temiz hava çekebileceği alanlar haline gelmesi lazım. Oraya getireceğimiz restoran, büfe ve diğer shopping markaları kesinlikle bilinen, herkesin gönül rahatlığıyla girebildiği, hesabını kitabını girmeden bilebileceği ve hangi tür hizmeti nasıl alabileceğini bildiği,
emin olacağı markalar olacak. Marina tarafında olan yerlerde daha
ziyade tabiki yeme içme ağırlıklı bilinen markalar gelecek. Arkada
deniz otobüslerine bağlantı olan yol alanında da biraz daha orta
gelir grubundaki yurttaşların da oturup bir takım faaliyetleri görebileceği alanlar yaratıyoruz. 15 Eylül’e yetiştirmeye çalışacağız.
Esasında bu projenin doğru yetiştirme tarihi yaz başı olması
lazımdı. Çünkü bu bölgede yaşayanlar başta olmak üzere İstanbul’da yaşayan herkesin çok güzel bir yaz mekânlarından faydalan-
Galleria’nın yenilenmesi, daha içeriye alınması söz konusu
idi. Şimdiki duyumlarımız şu: Yerinde kalacak ama yeniden
restore edilecek şeklinde.
Galleria’da yenileme yatırımları bölüm bölüm devam ediyor. Ciddi
rekabetin olduğu, gerçekçi ve reel rakamların ortada konuşulmadığı, herkesin biraz da zihninin ve duygularının bulanık olduğu
bir AVM Merkezi haline geldi Bakırköy. Tabi biz Galleria olarak
haddimizi ve konumumuzu biliyoruz. Tarihsel alanda Kapalı Çarşı’yı
bir kenara bırakırsak Galleria bu ülkenin ilk AVM’sidir. Bunun
getirdiği duygusal bir bağ var. Bu sadece Bakırköy bölgesi ile bizimle ilgili değil. Türkiye genelinde Galleria’yı bilmeyen yoktur. Galleria ilk çarşı olmasından dolayı belki çok basit ve yalın gibi
görünebilir ama alışveriş esnasında ve çarşı içine girdiğinizde
insanı yormayan bir mimarisi vardır. Zaten vakti ile de ABD’deki bir
mimarın çizdiği bir yerdir. O anlamda da o dönem ödül almış bir
yerdir. Tabiki dünyada konseptler, mimariler her şey değişiyor.
Ama gezilmesi çok rahat bir çarşıdır. Eksiğimiz neydi? Yeni
ihtiyaçlarıyla birlikte burası insanlar için buluşma noktası değildi.
Genellikle elimizdeki istatistiklere baktığımız zaman Galeria
Alışveriş Merkezi’ne giriş çıkış sayısını, alışveriş oranına
böldüğümüz zaman esasında yatırımcı açısından iyi bir yerdir.
Çünkü gelenlerin pek çoğu alışveriş eder. İnsanların buluşma noktası özelliklerini rekabetten dolayı ister istemez sizde oluşturmak
zorundasınız. Özellikle de sigara yasağı ile birlikte oluşturulan açık
alanlar yaratılmasının getirdiği sıkıntılar bir araya geldiğinde bizde
Galeria Alışveriş Merkezi olarak, hem bir yenileme hem bu
ihtiyaçları karşılama hemde buradaki markalarla birlikte bütünselliği oluşturmak için yeni hamlelere başladık. Ama bölge zor bir
bölge. Ben Alışveriş Yatırımcıları Derneği’nin kurucu üyelerindenim, orada bunları tartışıyoruz. Alışveriş merkezleri bu bölgede
olsun İstanbul’da olsun hemde Türkiye genelinde olsun zamanla
belirli kategorilere ve sınıflara ayrılmak zorunda kalacak. Dolayısı
ile herkesin yaklaşık müşteri kitlesi, kime hitap ettiği, hangi özelliklerde olduğu belirginleşecek. Dünyadaki ekonomi tarihine baktığımız zamanda oluşumlar böyle olmuştur. Önce bir rekabet
başlamıştır. Bu belki herkese bir miktar zarar vermiştir. Ama bütün
insanlar her olumsuz bir şeyin peşinden olumlu bir şey oluşturmak
isteyecektir. Herkesin hangi kategoride olduğu, neyi niçin yaptığını
bildiği bir sistem ortaya çıkacaktır. Belki bu kategorilere göre
AVM’lere yeni isimlerde gelecektir. Galeria bölgede her zaman
yaşayacak. Bugün işleten yatırımcı biz olalım olmayalım. Yarın
ticari hayatlar değişebilir, bizler yaşamda olmayabiliriz. Ama böyle
bir merkez olacak.
14
2011
Bu sabah İsrail’in Gazze’ye yardım konvoyuna düzenlediği
saldırıya ilişkin haberleri dinlerken, bazı senaryolar savaş
Kuzey Yarımküreye Radyoaktif serpinti olacak. Hayvanlar
üstüne olunca, aklıma Nostradamus’un
ve bitkiler, sağ kalmayacak. Müslümanlar, hala hayİsrailoğullarının sonuna ilişkin bir kehaneti olduğu
atta kalmış olan Avrupalılar'a karşı kimyasal savaş
geldi ve internette araştırmaya başladım. Sayfalar
başlatacaklar.
2014
arasında gezinirken kahinler ve kehanetlerle ilgili
Kimyasal savaşın bitmesiyle dünyadaki insanpek çok farklı yazıya ulaştım. Nostradamus’un
ların çoğu deri kanseri olacaklar veya deriye
kehanetleri çok net olmadığı ve yorumcuların
bağlı hastalıkları olacak.
kişisel yorumlarıyla anlamlandığı için ve her
2016
yorumcu yorumu yaptığı zamanın gerçekleri
Avrupa, neredeyse boş. Nüfus gittikçe azalıydoğrultusunda tahminler yürüterek açıklamaya
or…
çalıştığı için aramaya başlarken düşündüğüm
2018
ya da sorduğum soruların yanıtlarına henüz
ulaşamadım, biraz zaman alacak gibi. Bu arada
Çin, Yeni Dünya Gücü olacak.
2023
nedense daha önce hiç duymadığım başka bir
kahin ve onun ilginç kehanetlerine rastladım.
Dünya’nın yörüngesi hafifçe değişecek.
2025
Aşağıda pek çok farklı internet sitesinde karşıma
çıkan ancak orijinal kaynağını bir türlü bulamadığım
Avrupa, hâlâ biraz yerleşim alanı.
2028
2 yazıyı birleştirip paylaşıyorum sizlerle… Bu kehanetler
Yeni enerji kaynağı geliştirilecek. (Muhtemelen termonükleer
ne kadar doğrudur bilinmez ancak okumak bile yeterince
reaksiyon kontrolü) Açlık problem olmaktan çıkailginçti… Eğer yakın gelecek için söyledikleri
Göksenin Atamer İLERİ
cak.Venüs’e pilotlu uzay yolculuğu uygulanacak.
çıkarsa, torunlarımı bilimkurgu filmlerindeki gibi
2033
bir hayatın beklediğine inanarak oğlumu ve
torunlarımı geleceğe en iyi şekilde hazırlayaKutup buzları, eriyecek. Dünya okyanus seviyesi,
bilmek için tercihleri konusunda onlara tam bir
yükselecek
SİZLERLE PAYLAŞIYORUM
2043
özgürlük sağlamaya yönelik inanç ve isteğimde
değişiklikler yapabilirim belki… eğer dediği gibi
Müslüman bir devlet yeniden Avrupa'nın tek
2010 yılında 3. Dünya Savaşı çıkar da hele bir de 2014 yılında sona
hükümdarı olacak
2046
ererse sonrasında öngördüğü dünyada hayatta kalabilmek için, sanata
yatkınlığı olduğunu düşündüğüm ve olası sanat dolu yaşamıyla şimdiYapay organlar üretilecek. Vücut organı değişimi, gözde tedavi yöntemi
den yüreğimi ısıtan oğlumun notalarla ilişkisini sınırlayıp kendisini
olacak.
2066
bilim dünyasına yönlendirmem gerekecek sanırım…tabii hayatta kalaMüslümanların elinde olan Roma’ya saldırı sırasında, ABD iklim
bilirsek…
değişikliği yapan yeni silahını kullanacak.(Ani donma)
Vangelia Pandeva Dimitrova Gushterova... O bir kahin.. Bulgaristan’ın
2076
bir köyünde yaşayıp orada ölmüş. Baba Vanga olarak da biliniyor.
Vanga Sovyetler'in çöküşünü bilmiş. Prenses Diana'nın ölümünü de.. 11 Sınıf ayrımı kalkacak. Tüm dünyada Komünizm hakim olacak!
2084
Eylül saldırısını ise yıllar öncesinden söylemiş...
Doğanın yeniden doğuşu
Aşağıdaki yazılar internetten alıntıdır…
2088
Obama'yı Bilen Kahin: Amerika Çökecek!
Yeni Hastalık: İnsanlar saniyeler içinde yaşlanacak
Amerika'nın yeni siyâhi başkanını 18 yıl öncesinden bilen Bulgar
2091
kahine göre, Barack Obama, ABD'nin çöküşüne yol açabilir
Hastalığın tedavisi bulunacak
Amerika'da 4 Kasım'da yapılan seçimlerde ülke tarihinde ilk defa siyahi 2100
İnsan yapımı Güneş, Dünya’nın karanlık tarafını da aydınlatmaya
bir adayın başkanlık koltuğuna oturması tüm dünyada coşkuyla karşıbaşlayacak.
landı. Obama'nın başkan seçileceğini 18 yıl önce bilen Bulgar kahin
2125
Baba Vanga'ya (Vanga nine) göre Obama'nın “değişim” sloganı
Macaristan’da, uzaydan sinyal alınacak. (İnsanlar tekrar Vanga’yı hatırsanılanın aksine dünyaya barış değil felaket getirecek. İkinci dünya
layacak)
savaşı sırasında Nazi Lideri Adolf Hitler tarafından ziyaret edildiği
2130
söylenen, Rus gizli servisi KGB'nin bile tavsiyeler aldığı Baba Vanga,
Uzaylıların
önerisiyle su altında Koloniler kurulacak.
Amerika'ya dair şu kehanetlerde bulundu:
2154
Hayvanlar, yarı-insanlaşacak.
“Amerika Birleşik Devletleri'nin 44'üncü başkanı (Yani George Bush'tan
2167
sonraki başkan) siyah olacak. Bu Amerika'nın göreceği son lider olaYeni
bir din ortaya çıkacak...
cak. Çünkü siyahi liderin göreve gelmesinden kısa bir süre sonra ülke
2170
büyük bir ekonomik krize girecek. Kuzey ve güney eyaletler arasında
Büyük kıtlık / kuraklık
anlaşmazlık çıkacak. “
2183
Kehanetlerinin %80'i Tuttu
Mars’taki koloni, nükleer ulus haline geliyor ve Dünya’dan bağımsızlık
Hayattayken kehanetleri Bulgar hükümeti tarafından kaleme alınarak
istiyor. (ABD’nin İngiltere’den bağımsızlık istediği tarzda…)
saklanan Baba Vanga'nın kehanetlerinin yüzde 80'i doğru çıktı. 1989'da
2201
Rus televizyonuna “İki çelik kuş kulelere çarpacak gökyüzü aydınGüneş’teki termonükleer reaksiyon yavaşlıyor. Isı düşüyor.
lanacak, (11 Eylül saldırıları) Kursk (2000 yılında 118 Rus askerine
2256
mezar olan denizaltının adı) su altında kalacak bütün dünya arkasınUzay yolculukları, Dünya’ya yeni hastalıklar getiriyor.
dan ağlayacak.” dedi. Kahin 1994 yılında da “Vladimir'in zaferi dünya2262
da her şeyi eritecek. (Gürcistan savaşı). İklimler değişecek (küresel ısınGezegenlerin yörüngeleri devamlı olarak değişmeye başlıyor. Mars, bir
ma). Rusya ayakta kalacak ve dünyaya hakim olacak” demişti.
kuyrukluyıldızla çarpışma tehdidi altında.
Vangelia Gushterova
2288
Asıl adı Vangelia Pandeva Dimitrova olan Baba Vanga, 1911 yılında
Zamanda yolculuk. Uzaylılarla yeni temaslar.
dönemin Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde olan Bulgaristan'da
2299
(şimdiki Makedonya) doğdu. 13 yaşında sele kapılarak toprak altında
Fransa’da İslam’a karşı başkaldırı...
kaldı. İki gözü de iltihaplanıp kapandı. Bu kazadan sonra geleceği oku- 2480
maya başladı. Dokunduğu her şeyi tüm ayrıntılarıyla tarif ediyor,
İnsan yapımı iki güneş çarpışacak. Dünya, tekrar karanlıkta kalacak.
bastığı toprakta yıllar önce neler geçtiğinin hepsini söylüyordu. Ünü
3005
arttıkça Bulgar devletinin bir organı gibi çalışmaya başladı. Aylık
Mars’ta savaş...
maaşa bağlandı. Bilim adamları görüşmek isteyenlerin randevularını
3797
ayarlamaya başladı. Kehanetlerin hepsi Bulgar hükümeti tarafından
Dünya'nın sonu… Dünya’daki tüm yaşam ölecek. İnsanlar, yeni bir
kaleme alındı. Kayıtlara göre ünlü kahini zamanında Nazi lideri Adolf
güneş sisteminde yaşam alanı arıyor.
Hitler bile ziyaret etti. Hitler'in bu görüşmeden çok sinirli çıktığı
http://www.gizliilimler.tr.gg/D.ue.nya%2C-Bu-Kehanetleri-Konu%FEuysöyleniyor. Baba Vanga 1996 yılında 84 yaşındayken öldü.
or.htm
Kör ve yaşlı bir kadın olan Vanga'nın ölmeden önceki kehanetleri akıl
dışı... İşte o kehanetler;
http://www.gizliilimler.tr.gg/Obama%26%238217%3By%26%23305%3B
-Bilen-Kahin-d--Amerika-%C7.oe.kecek-ar-.htm
2010
3.Dünya Savaşı… Kasım 2010'da başlayacak ve Ekim 2014'te bitecek.
Nükleer ve kimyasal silahlar kullanılacak.
15
BAKIRKÖY’DE ENGELLİLERE ÖZEL PARK
uygun görmüş. Hem Selim-Kerim Altınok
kardeşleri hem de Belediye Başkanımız Ateş
Ünal Erzen Bey’i tebrik ediyorum’’ diye konuştu.
Şahin’in konuşmasının ardından,
Gözde Yıldız isimli görme özürlü kız öğrenci,
Selim-Kerim Altınok kardeşler için
yazdığı şiiri okudu ve kendilerine birer
teşekkür belgesi verdi.
TOFD Başkanı Ramazan Baş ise, bu
projenin gerçekleşmesinden dolayı çok
mutlu olduğunu belirterek, bu
parktan yola çıkarak Bakırköy’deki
bütün parkları ve fiziksel mekanları en kısa zamanda engellilere
uygun hale getireceklerini söyledi.
Selim-Kerim Altınok kardeşler
adına konuşan Selim Altınok, kendilerine
bu onuru yaşatan Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen’e teşekkür ederek, ‘’Hayatımızda çok özel bir gün yaşıyoruz. Bizim
çocuğumuz yok, ama şimdi bir çocuk parkımız
var. Bakırköy’deki bütün çocuklar artık bizim.’’
diye konuştu
Görme özürlü kardeşler Selim ve Kerim
Altınok’un isimlerinin verildiği engelsiz park
hizmete açıldı.
Kartaltepe Mahallesi Olgunlar Sokak girişinde
bulunan ve Bakırköy’de engellilere yönelik yapılan
ilk park olan Selim-Kerim Altınok Kardeşler
Parkı’nın açılışına, Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen, Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali
Şahin, Bakırköy Belediyesi meclis üyeleri,
Bakırköy Kültür Müdürü Özcan Bilir, CHP
Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki, Türkiye
Omurilik Felçlileri
Derneği (TOFD) Başkanı Ramazan Baş, Görme
Özürlüler Derneği (GÖZDER) Başkanı Bülent
Kelleci ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen:açılışta yaptığı konuşmada, engelliler için
Bakırköy’de yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları bir
çok proje olduğunu dile getirerek, ‘’SelimKerim Altınok kardeşler Bakırköy’e çok güzel
hizmetlerde bulunan insanlar. Bunun için bu
ikiz parka onların isimlerini verdik. Ama
bununla sınırlı kalmayacağız. Amacımız
Bakırköy’deki tüm parklarımızı engellilerin de
girebileceği bir hale dönüştürmek’’ dedi
Ateş Ünal Erzen konuşmasının ardından Selim
Altınok ve Kerim Altınok kardeşlere çiçek verdi.
Kerim-Selim Altınok kardeşlerde, ‘’Karanlığın
Rengi Beyaz’’ adlı kitaplarını Ateş Ünal Erzen’e
hediye etti.
Selim-Kerim Altınok kardeşlerin Bakırköy’deki
engellilere yönelik bir çok hizmetlerde bulunduğunu ifade eden Bakırköy Kaymakamı Dursun
Ali Şahin ise, ‘‘Selim Altınok ve Kerim
Altınok,Bakırköy’le özdeşleşmiş, Bakırköy’ün
güzelliğine güzellik katan kardeşlerimiz.
Belediyemizde onların güzelliklerine karşı bir
jest yaparak bu ikiz parka onların adını vermeyi
TOFD ve aynı zamanda Bakırköy Belediyesi
Engelliler Komisyonu Başkanı Ramazan Baş ile
ortak bir çalışmaya girerek ‘’Engelsiz Bakırköy’’
isimli proje yürüttüklerini ve bu kapsamda kamu
bilincini arttırmak amacıyla üzerinde ‘’Burada
Engel Yoktur’’ yazısı olan sticker hazırladıklarını
belirten Veteriner İşlerinden Sorumlu Belediye
Başkan Yardımcısı Bahar Sunman’da, projenin
bu parkla sınırlı kalmayacağını ve hedeflerinin
engelsiz Bakırköy olduğunu söyledi.
‘’Engelsiz Bakırköy’’ projesini yaygınlaştırmak ve
kamu bilincini arttırmak için hazırlanan ‘’Burada
Engel Yoktur’’ yazılı stickerı, Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Bakırköy Kaymakamı
Dursun Ali Şahin parkın tabelasına yapıştırdılar.
Protokol konuşmalarının ardından Kerim ve
Selim Altınok kardeşler açılışa katılanlara mini
bir konser verdiler.
Selim-Kerim Altınok Kardeşler Parkı, engellilerin
park keyfini rahatça yaşayabilmeleri için ‘’Engelsiz Park’’ olarak düzenlenerek, giriş-çıkışlar ve
oyun alanları özel olarak dizayn edildi. Parkta,
çocukların yanı sıra ileri yaş engellilerin kullanabilmeleri ve spor yapabilmeleri için özel
donanımlı spor aletleri de bulunuyor.
( Yavuz ARPACIK )
16
Son iki hafta içerisinde devletin kurucusu 90 yıllık çınar CHP depremi konusunda
tüm TV kanalları, basın, ilim-bilim dünyasında çeşitli görüşleri gözlemledik.
Yarım yüzyıldır oy vererek, karıncakararınca çeşitli kademelerinde görev
almaktan onur duyduğum parti için modaya
uyarak, bendenizde görüşlerimi sizinle paylaşmak ihtiyacını duydum, sevgili okuyucularım.
N
I
M
A
Þ
A
Y
ÝÇÝNDEN
Bu çınar ağacının verdiği ürünlerden
bir tanesi olan Sayın Denz Baykal’ın bence
çok talihsiz bir sebep; ancak çok onurlu
biçimde partiyi bırakması onun kişiliğine,
karizmasına, devlet adamlığına büyük katkıda bulunmuştur. Bundan sonraki yaşamında
sağlıklı kalmasını ve de kalbinden bağlı
olduğu partisine katkıya devam etmesini
bekliyorum.
Bu arada hem yeni genel başkan
Sayın Kılıçdaroğlu ile yönetimlere seçilen
değişimi, gençleşmeyi alkışlıyor, kurultaydaki söylemlerini icraata dönüştürmesini isteyerek hepsine başarılar diliyorum.
Her kurumda olduğu
gibi siyaset arenasında
eskiler zamanı geldiğinde
gider, yerine yenileri gelir,
yeni gelenlerde kurumlarına
taze kan, taze can verirler.
Bu doğaldır, uygundur.
Çünkü: siyaset “POLİTİKA”nın Yunancadan
gelen anlamı ile çok oynaktır, değişkendir,
birazda vefasızdır.
izin demokrasi ufku açılmışolsun, dolayısıyla
önüne çıkan bu büyük fırsatı yerinde ve
doğru olarak kullansın.
İşin esası da doğrusu da budur. Yani
altın tepside sunulan bu tesadüfi fırsatı
tabandaki zor geçinenlerle, orta sınıflarla ve
emeklilerle, işçilerle bütünleşerek büyük bir
demokrasi sıçraması yapılabilsin. Bu uygulamada partinin yolunu iktidara açmış olsun.
Kurultaydaki söylemler gerçekleşmez,
hemşerilik, arkadaşlık, yörecilik,
ahbapçavuşluk ilişkilerine dönüş yaparsa bu
büyük şans yok olur, yazık olur.
CHP’nin geçmişine baktığımızda
demokrasiye geçişte mecbur olmadığı halde
yolu açan İSMET PAŞA, onun elinden liderliği
yine demokrat kurallar içinde geri alan
Sayın Ecevit gibi, yine CHP’nin tıkanmış yollarında, ülkenin sorunları için demokratça
savaşan demokrasi aşığı Sayın Baykal’da bu
alışkanlığa ters düşmez, yeni oluşuma
destek verirse tarihteki yerini alır, hep
kalplerde anılır.
Fikret TORAMAN
Şimdi onun yerine seçilenlerinde zirvede
gerçekleştirdikleri değişim
politikmasını 81 ilde,
ilçelerde aynı paralelde
örgütlenmek zorundadırlar.
CHP RÜZGARI ALABORA OLMADAN
TEMELİNİ SAĞLAMLAŞTIRMALIDIR
(1)
Asıl hedef insana, ülkeye, ilkelere,
demokrasiye ve cumhuriyet devrimlerine
hizmet etmektir.
Yine asıl olan kurultayda yeni genel
başkan çok yalın, somut, halk diline uygun
biçimde ortaya koyduğu tespitlerinden; işsizlik, fukaralık, emekçi, emekli, memur, çiftçi,
küçük esnafın sorunlarına bir çözüm
getirmek olmalıdır.
İşte bu noktada kurultayda görülen
coşku, eski, yeni, küsmüş, ayrılmışlarında
bulunduğu görülmemiş bir destek daima
destek görmeli CHP hakettiği yere
gelebilmelidir.
Bu bütünleşme ve büyüme
insanlarımızın çağdaş toplum olmaya, sosyal
yaşantısının düzenlenmesine, sağlığa ve
ekonominin zirvesine ulaşmasını sağlayacaktır.
Bu güne kadar ülkemizde yaşanan
siyaset ve demokresi sancısı, lider sultası, tek
seçicilik hep üstün olmuş, güçlü bir örgütlenme sağlanamadığından bu çağdaş yaşama
ulaşma imkanı malesef ortaya konamamıştır.
Ayrıca parti içi özgürlüklere yer verilmemiş, tabandan gelen seslere kulaklar
kapatılmıştır.
CHP’de oluşan bu deprem umut
ederim ki; bu eksikliklere çeki düzen verilsin,
tavan ile taban kalıcı bir bütünlemeyi
sağlayabilsin.
Bir başka göze çarpan olay da şudur:
Onurlu biçimde görevlerini noktalayanlara
saygı duyulacağına, onu kutlamak yerine
“YERİ DOLDURULMAZ” havasına girmeninde
doğru olmadığını, her siyasi oluşumun
içinde, hiç ummadığın zamanlarda bazı kişi-
lerin ortaya çıkabileceğini, üzerine düşen
görevi de yürütebileceğini, bu potansiyelinde
CHP içinde mevcut olduğunu düşünüyorum.
Örneğin: Sayın Kılıçdaroğlu’nun umulmadık zamanda bu kutsal göreve soyunması
ve çok isabetli olarak halk lisanıyla sorunlara parmak basması olmuştur, bu söylemi
coşku yaratmıştır.
Siyaset kurumlarında ilkeler, prensipler,
tüzükler, yasalar vardır, yukarıdaki gibi
“ONSUZ OLMAZ” iddiasında bulunanların
büyük düşünmediklerini, kişisel çıkarları için
söyledikleri fasa-fisodur.
Benim görüşüme görede Sayın Baykal bu
olayı böyle yorumlamış olmalı ki; Türk halkına, CHP’ye, kandisine ve saygıdeğer ailesine
yaptığı en büyük saygı içinde partisinin
demokrasinin yolunu, önünü açmış yüzde
20’lere esir olmaktan CHP’yi kurtarmış, kendisinide bir kat daha yüceltmiştir.
Partilerde başkan olmak
demokrasinin gereğidir ama partiye sahip
olmak demokrasiye aykırıdır. Sayın Baykal
partiyi yeni bir ivme, güç kazandırmak
isteyenlere destek verecektir, vermelidir.
Böylece Türk siyasetinde, “Bir ilk olmalıdır.”
Politikida duyarlığa, yalvarmak ve
yakarmaya yer yoktur, yanlıştır, çünkü politika bazen vefasızdır, hepsi bir gün geçer
gelenler “AĞAM PAŞAM” gidenler ise “TUKAKA” olurlar. Bu siyasetinde bir gerçeğidir.
Ne demişler: (KİMLER GELMİŞ, KİMLER GEÇMİŞ FELEKTEN, UN ELERKEN DEVE
GEÇMİŞ ELEKTEN) kaidesi doğaldır,
olağandır. Dert etmektense geleceğe bakmakta yarar vardır.
Yeterki CHP taze kan ve hareket
kazansın, ortaya net biçimde halkımızında
kabul edebileceği projeler üretilsin, ülkem-
Yeni yönetim kadrosuna baktığımızda birkaç ufak eksikliklere
rağmen iyi bir ekip oluşturulduğuna inanmak gerekir. Partilerin tabanlarını bir çınar
ağacında olduğu gibi sağlam oluşturmalı,
gerekli tüm parti içi yasası ve tüzüklerin
değiştirilmesi ile hedefi katılımcılık olmalıdır.
Aslında taban örgütlenmesine
mahallede yaşayan bireylerin, esnafın, dar
gelirlilerin, emeklinin sorunlarını irdeleyerek, örgütün mekanizmasını işletmek
suretiyle üst düzey kuruluşlara ulaştırılmalı,
insanlarımızın her gün karşılaştığı güncel ve
vazgeçilmez ihtiyaçlarının karşılanması
sorunlarının çözülmesi şart olmalıdır.
Çünkü kökü, temeli sağlam olmayan
bitki ve binalar gibi kurumların ömrü kısalır,
çürümeye mecbur kalır, dolayısıyla bu rüzgarı çok iyi kullanmak zorunluluğu vardır,
zira arkasından yağmur fırtına gelir, gemi
alabora olur.
Bence bu örgütlenmenin tek hedefi
katılımcılık olmalıdır, partinizin verdiği
kararlarda söz hakkına sahip değilseniz,
parti kararlarını tartışamıyorsanız, yöneticileri ve başkanı eleştirmek hakkına sahip
değilsenz, nasıl katılımcı olabilirsiniz?. Bu
noktayı sayın yeni yönetici ve başkanımıza
yöneltmek ve acilen parti içi özgürlükler için
örgüt seçimlerinde demokrasiyi uygulayabilmek için tüzüğün ve yönetmeliklerinin ters
maddelerinin değiştirilmesi de şart olmuştur.
Gelecek sayıda zirvede oluşturulan
bu güzel değişikliği tabanlarda da uygulayabilmenin yapılabilmesi için görüş ve
tespitlerimizi sizlerle paylaşmaya devam
etmeyi bilginize sunduktan sonra CHP yeni
başkan ve yöneticilerine başarılar, sizlere
de
mutluluk ve esenlik diliyorum.
17
BAKIRKÖY’DE %100 EKOLOJİK PAZAR
Bakırköy Belediyesi, Buğday Ekolojik Yaşamı
Destekleme Derneği ve Airport Outlet Center işbirliği ile hazırlanan Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı
Airport Alışveriş Merkezi’nin otoparkında açıldı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı
Victor Ananias ve alışveriş merkezi yetkililerinin de
açılışına katıldığı ve her cuma 10:00-20:00 saatleri
arasında açık kalacak olan %100 Ekolojik Pazar’da, ekolojik sertifikalı meyve ve sebzelerin yanı
sıra pamuktan makarnaya, ekmekten bakliyata,
temizlik ürünlerinden kozmetik ürünlerine, tekstil
ürünlerine kadar 200 çeşit ürün bulunuyor.
Açılışta bir konuşma yapan Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal Erzen, Ekolojik yaşamın ve
dolayısıyla ekolojik pazarların giderek büyük önem
kazandığını belirterek, ‘’Ekolojik Pazar,
günümüzün bu çok yoğun geçen zamanlarında
giderek önem kazanan bir olgu haline gelmeye
başladı. İstanbul’un birkaç yerinde daha var. Ama
ben bugün burayı gezdiğim zaman ekibimle
gururlandım. Burası çok düzgün ve çok güzel bir
ekolojik pazar. Çamur içinde olmayan, tezgahları
düzenli şekilde duran, koskocaman bir AVM’nin
yanında konuşlandırılmış çok önemli bir konuma
sahip. Tabii bu bilhassa çocuklarımız için çok
önemli. Ekolojik pazara sahip çıkmalıyız ki çocuklarımıza da sahip çıkmış olalım.
Çocuklarımızın,torunlarımızın sağlığını düşünüyorsak ekolojik ürünlere yönelelim. Sağlıklı ürünler
zinciriyle çocuklarımızın sağlığını garantiye alalım.
Çernobil faciasından sonra çay içen bakandan
sonra hala Karadeniz’de çocuklarımız kanserle
boğuşuyorsa gıda deyip geçmeyelim.” dedi.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Bahar Sunman’da çok modern bir alt yapı sağlayarak Ekolojik Pazar’ı oluşturduklarını ifade ederek, Birisi Gıda
Yüksek Mühendisi, birisi de Ziraat Mühendisi.
olmak üzere iki çalışanımız bu konuda eğitim
aldılar. Ekolojik Pazar’ın denetlenmesi konusunda
önemli bilgiler edindiler. Ürün çeşitliliği çok önemliydi. Çünkü Ekolojik Pazar denildiği zaman, bir tek
domates, biber, patlıcan gibi sebze ağırlıklı
düşünülüyor. Bulaşık makinesi deterjanından, zıvına kadar çok cins ürün var. Bütün ürünler dün
tarladan toplanmış ve bugün satışı yapılan ürünler.
Hepsi taze. Üreticiler ile geldiği içinde makul fiyatlarda’’ diye konuştu.
Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı diğer ekolojik
pazarlarda olduğu gibi sadece sertifikalı ürünlerin
satıldığı bir halk pazarı değil, alışveriş merkeziyle
bütünleşmiş şehir içinde ekolojik yaşam merkezi
olacak. Bu amaçla ekolojik yaşam merkezi’nde
çalıştaylar düzenlenecek, çocuk atölyeleri kurulacak, geri dönüşümlü ürünler hakkında vatandaşlar
bilgilendirilecek.
Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı her cuma 10.0020.00 saatleri arasında Airport AVM’nin otoparkında açık kalacak
Bu arada ilçenin çeşitli merkezlerinden ekolojik
pazara servisler de konuldu.
Birisini sözde (!) kaldırdılar, diğeri duruyor
DEVLET NEREDE ?
Bir zamanlar hukuk dışı yapılan
işler karşısında halk bu kelimeyi
sıkça kullanırdı. Şimdi aynı
kelimeyi Ataköy 11. Kısım’da bazı villa sahiplerinin araç içinde fuhuş yapılıyor. (!), dışarıdan gelenler araç içinde içki içiyor(!) bahanesiyle kamuya ait yolları ve otoparkları bariyerlerle kapatarak özel otopark haline getirdiler. Her
iki şikayet konusundan da birinci derecede sorumlu olan emniyet teşkilatı
geriye dönük bu mahhalleden emniyet teşkilatımıza bu gerekçelerle hiçbir
şikayet olmamıştır demesine karşın bizi yönetenler bu kişilere dur diyemiyor.
Geçtiğimiz günlerde bariyerlerden birinin kolu göstermelik olarak sökülürken
gazetemizi arayanlar “Bu yasadışılığa neden engel olunamıyor? Bu ülkede
yasalar herkes için geçerli değil mi? Geçerliyse bu ayrımcılık niye yapılıyor?
Bu kişi veya kişiler bu gücü kimden, nasıl alıyorlar? Bu ülkede herşeyin
“Yapanın yanına kar kalıyor” söylemleri birkez daha doğrulanmıyor mu?
Eminiz cebinde parası arkasında siyasi gücü olmayan, sıradan bir vatandaş
böyle birşey yapsaydı bizi yönetenler onlarca polis ve zabıtalarla ve arkalarına televizyon kameralarını alıp oo bariyerleri o kişinin başına yıkmaz mıydı?
Bizi yönetenler bizleri daha ne kadar aptal yerine koymaya devam edecekler?
YERİNDE DURUYOR
YANLIZ KOLU SÖKÜLDÜ
18
Prof. Dr., Milletvekili Gövher Baxşaliyeva ile dört
beş yıl önce Bakü’de düzenlenmiş uluslararası bir
kongrede tanıştık. İlk dikkatimi çeken iri gözleri,
sade, doğal davranışı, sakin ama güçlü karakteri
oldu. Ve hem üniversitede hem Azerbaycan Milli
Meclisi’nde başarılı oluş nedeninin, gördüğü işi
büyük bir ciddiyetle ve özen göstererek yapması
olduğunu algıladım. Gövher Hanım ile
konuşurken aklıma çocukluk yıllarında babamızdan alçakgönüllülük ile ilgili duyduğumuz söz
geldi:“Akıllı, bilgili, işini iyi yapan insanlar,
sergiledikleri mütevazi duruşla kendini hemen
belli eder.”
- Azerbaycan`a çok hizmet vermiş, 18 yıl Maliye
Bakanı bir babanın kızı olarak nasıl bir çocukluk
yaşadınız?
- Çok mutlu bir çocukluk yaşadım. Babam
dediğiniz gibi, 18 yıl Azerbaycan’ın Maliye Bakanı
oldu. Önemli devlet görevlerinde bulunmasına, işlerinin yoğunluğuna karşın ailesine
büyük dikkat gösterirdi. Çocuklarının üstüne
titrer, eğitimimize çok büyük önem verir, her
zaman derslerimizle, başarılarımızla ilgilenirdi.
Babam bizi sık sık doğum yerimiz Berde’ye
götürürdü. Yaz vakti ovalarda saatlerce lale
topladığımızı, dinlendiğimizi çok iyi anımsıyorum. Çocukluğumuzda çok güzel günler geçirmiştik.
Bakü’de babam bizi Dram Tiyatrosu’nun,
Şehir Sirki’nin oyunlarına götürürdü. Yılda bir
kez onun izin zamanı Yessentuki’ye dinlenmeye giderdik. Ayrıca Moskova’da
yapılan bütçe görüşmelerine katılmak
için çıktığı iş seyahatine bizi de
götürürdü. Elbette ki, bunların hepsi
çocukluğumuzun unutulmaz anlarıdır.
Bunlar için anneme ve babama minnettarım.
Yasemin BAYER
lerinin araştırmasına büyük özen gösteriliyor.
Günümüzde Şergşünaslıg Üniversitesi’nde bu
konularda 30-a yakın araştırma yapılmakta.
Çağdaş Türkiye’nin iktisadi gelişimi ile ilgili ülkenizde özelleştirmenin hayata geçirilmesinin özellikleri ve onun Azerbaycan için önemi gibi konularda araştırmalar yapılıyor. Osmanlı tarihine
dair araştırmalardan Osmanlı İmparatorluğu’nun
XVIII yüzyılda Kafkasya’da savaş politikası, bu
devirde Halhal livasında vergi politikası ile ilgili
işleri belirtebilirim. Bundan başka üniversitemizde
Osmanlı tarihi bibliografiyası hazırlanıyor;
Z.V.Toğa’nın “Ümumtürk tarihine giriş” kitabı
hazırlanmakta.
Türkiye’deki sosyal düşünceler ile ilgili araştırmalar arasında Çağdaş Türkiye’de milletçilik ideolojisi, Türkiye’nin toplumsal bilincinde postmodernist eğilimler gibi konuların adlarını sayabilirim.
Arap dilli kaynakların temelinde orta çağlarda Türk halklarının toplumsal- medeni
gelişimine ait yapılan araştırmalardan İbn
Rusta ve Zekeriyye el-Gezvini’nin eserlerinde
Türk halkları hakkında bilgiler, İbn Helliganın “Vefayet el-eyan” adlı eserinde Türk
asıllı kadınlar ve onların toplumsal - politik
çalışmaları, Orta Asya’da İslam’ın yayılması
devrinde göçebe Türkler ve yerli ekinci halk
arasında ilişkiler konularını sayabilirim. Orta
asırlar Türkdilli kaynaklarla ilgili yapılan
işlerden Nedim’in “Divan”ının filoloji tercümesi
dikkate değerdir.
Türk Edebiyatı’na ait araştırmalar çok çeşitlidir.
Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı’na ait 60’lı yıllarda yeni Türk öykücülüğünün biçimlenmesi,
Oktay Rıfat’ın yaratıcılığı, Aşık edebiyatından
Halil Karabulut ve Bayram Durbilmez’in
yaratıcılığı, enstitüde yapılan araştırma konularındandır. Türk Edebiyatı ile ilgili araştırmalar
olarak geçen çağdan 60’lı yıllara dek Türkiye’de
edebi akımlar, XIX–XX yüzyılda Türkiye Edebiyatı,
Nizami Gencevi düşüncelerinin takipçisi olan XVI
yüzyıl Türk şairi Mahmud ibn Osman Lami’nin
yaratıcılığı ve başkalarını sayabiliriz.
“Vatan bana ne verecek” değil,
“Ben Vatana ne vereceğim…”
“İnsanlar bana ne verecek” değil,
“Ben insanlara ne vereceğim…”
– Akademik hayatınıza giden yol nasıl
başladı? Arap dili eğitimi almanız için
sizi etkileyenler oldu mu?
- Ben Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nin Şergşünaslıg Fakültesi’ne ( Türk
Dili Edebiyatı, Fars Dili edebiyatı, Arap
Dili Edebiyatı) dahil olduğumda hangi dil
hakkında tez yapmalıyım diye düşünüyordum – Arap dili mi yoksa Fars dili bölümünde
mi? O zaman babamın önerisiyle Arap dilini
seçtim. Çünkü Arap dili daha geniş bir
bölgede kullanılıyor. 18-e yakın Arap ülkesi var. Bundan başka Arap dili İslam’ın,
mukaddes kitap Kuran’ın dili olduğu için
Müslüman ülkelerinde çok yaygındı. Azerbaycan’ın orta çağ bilimi de Arap dilinde
kendi yankısını buldu. Tüm bunlar Arap
dilini seçmemin nedenini oluşturdu.
Şergşünaslıg Fakültesi’nin Arapça
Bölümü’nü bitirdikten sonra nerede
çalışacağımı düşündük. Azerbaycan İlimler
Akademisi’nde çalışmam ve bilimle uğraşmam kararını babamla birlikte aldık.
Akademi’nin Şergşünaslıg Enstitüsü Arap
Filolojisi Bölümü’nde işe kabul edildim. Çok
geçmeden bu üniversitenin doktara hazırlama
sistemine dahil oldum. Konum «Müasir Suriya
edebiyyatında vatanperverlik» idi. Leningrad’dan,
şimdiki Sankt-Petersburg şehrindeki devlet
üniversitesinin ileri gelenlerinden olan bilim
adamı Anna Arkadyevna Dolinina tez danışmanım olarak belirlendi. Sık sık tez danışmanımla görüşmek için Leningrada gidip geliyordum.
Orada kütüphanelerde aylarca çalışıyor, bilimsel
çalışmam için bilgi topluyordum. Moskova’da
Yabancı Edebiyat Kütüphanesi’nde de çok çalışıyordum.
– “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen
kendini bilmezsen bu nice okumaktır” diye tanımlamış Yunus Emre bilmi. Size göre bilim nedir?
Ziyalı kime denir?
- Bana göre bilim, toplum, insan, onu içeren tüm
dünya, olan tüm olaylar hakkında doğru dürüst
bilgi almak aracıdır. Aydın olarak bilimi
öğrendikçe, hala daha hiç bir şey bilmediği anlıyorsun. Öğrendikçe bu heves daha güçleniyor ve
insan daha da çok öğrenmek istiyor. Ziyalı, ziya
sözündendir - ışık, nur demekdir.
Ziyalı ilk sırada aydınlık, nurlu
insana denir. Türkler, ziyalılara
“aydınlar” diyor. Yani aydın
sözcüğü, çok yüksek içsel
medeniyete sahip, iyi
eğitim almış insan anlamında kullanılmaktadır.
Aydınlar kendi dünya
görüşlerini, bilgileri ile
daima paylaşmak
hevesinde olurlar ve daima
toplumun gelişimine
katkıda bulunurlar. Aydın,
halkına, insanına karşılık
beklemeden hizmet
etmelidir.
– Azerbaycan Cumhuriyeti
İlimler Akademisi Şarggşünaslıg Enstitüsü’nün Türkiye ile
ilgili yaptığı birçok çalışma var.
Örneğin, Celaleddin Rumi, Yunus Emre, Karacaoğlan, Reşad Nuri Güntekin, Nazım Hikmet,
Ömer Seyfettin, Tevfik Fikret, Melih Cevdet
Anday, Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Orhan
Hançerioğlu, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Aziz
Nesin gibi birçok degerli yazarın hayatı ve eserleri hakkında kitaplar yayınlanmış. “Müasir
Türkiye`nin aktual problemleri”, “Atatürk ve
Türkiye`de medeni ingilab”, “Şargi Anadolu
Ağgoyunludan Osmanlı imperiasınacan”,
“Türkiye`nin harici ticaret siyaseti” adlı kitaplar
dışında “Türkiye`de sanayi kadrolarının hazırlanması”, “Türkiye`de şeherleşmenin içtimai-igtisadi
problemleri” gibi birçok tez çalışması olduğunu
biliyorum. Şargşünaslıg Enstitüsünün direktörü
olarak bugün Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin
gelişmesi için yapmak istediğiniz çalışmalardan
söz eder misiniz?
- Türkiye’nin ve Türkdilli halkların tarihi,
medeniyeti, toplumsal fikri, edebiyatı, dili ile ilgili
araştırmalar üniversitemizde önemli yer tutuyor.
Azerbaycan – Türkiye tarihi, medeni, edebi ilişki-
– Sizin başarılı olma ilkeleriniz nelerdir?
- İşlerimde başarılı olmam, iş günümün ayrıntılı
planlamasını yapmam, zamana dikkat etmemden
kaynaklanıyor.Bütün dikkatimi yaptığım işlere
yöneltirim. Yıllarca kazandığım iş deneyimim,
alıştığım nizam-intizam da buna yardım ediyor.
– Yayımlanmış eserlerinizle ilgili olarak neler
söylemek isterdiniz?
- 3 Monografi ve 6 kitabım yayımlandı. İlk
kitabım «Ebdüsselam el-Üceyli. Heyat ve
yaradıcılığı»dır. Daha sonra «Bir Mecnun vardı»,
Ebülferec el-İsfahan’inin Arapça’dan çevirdiğim
«Neğmeler kitabı», «Ebülferec el-İsfahani’nin
«Neğmeler kitabı» ve klassik Azerbaycan edebiyyatı» monografiyası, Arapça'dan çevirerek,
mukaddime, giriş sözü, araştırma ve çeşitli açıklayıcı notlarla yayınlattığım Ebülferec el-İsfahani’nin «Mecnun legebli Geys ibn Mülevveh ve
erebdilli Azerbaycan şairleri haggında hekayeler», «Ölmezliye aparan yol», «İlahi eşg dastanları», «Hamıdan ucadır alimin yeri» «Müasir
Suriya hekayesi» kitaplarım yayımlandı. 90’a
yakın makale yazdım, bir çok bilimsel sunum
yaptım.
Şu anda iki kitap üzerinde çalışıyorum. Arap Edebiyatı hakkında elimde çok materyalim var. Vaktimin yetersizliği beni üzüyor. Milletvekili olarak,
ayrıca teşkilatta çalışmakta, bilimsel çalışmalarıma olanak vermiyor. Bilime daha çok vakit ayırmak isterdim.
–Her ülkenin toplumsal ve politik yaşamında
gençlik çok önemli. Gençlere neler önerirdiniz?
- Gençlere daha çok çalışmayı öneririm. Vatanlarını daha çok sevsinler, vatanları için çalışsınlar.
Her zaman “Vatan bana ne verecek” değil, “Ben
vatana ne vereceğim”, “İnsanlar bana ne verecek” değil, “Ben insanlara ne vereceğim” diye
düşünsünler. Bu düşünce biçimiyle davranırlarsa,
hem gelecekleri, hem de ülkelerinin geleceği
güzel olacak.
19
Ankara (3 noktada), Yozgat, Çorum ve Sivas’da oluşturulan Basın Yayın ve Gazeteciler Hatıra Ormanı’nın 7.cisi Konya’da...
HER BASIN KARTI MENSUBUNUN BİR AĞACI OLACAK
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü
(BYEGM) ile Çevre Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon
Kontrolü Genel Müdürlüğü’nün birlikte gerçekleştirdiği “Basın Ormanı – Basın Yayın ve
Gazeteciler Hatıra Ağaçlandırması”
projesine Konya Gazeteciler
Cemiyeti 100 fidan bağışı
yaparak katıldı. 500
fidanın dikildiği
10 hektarlık alana
BYEGM’nin 90.
yılı hatırasına
Basın Yayın ve
Gazeteciler
Ormanı tabelası
dikildi.
“Basın Yayın ve
Gazeteciler Hatıra Ağaçlandırması” projesi kapsamında gönüllülük esasına dayalı
olarak gerçekleştirilen ağaç dikme törenine
Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Başbakanlık Basın
Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Meram
Belediye Başkanı Serdar Kalaycı ve çok sayıda basın mensubunun yanı sıra kurumların yöneticileri katıldı.
Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir, “Başbakanlık
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün başlattığı
Basın Yayın ve Gazeteciler Ormanı projesine destek vermek bu
camianın mensupları olarak bizlerin görevidir. Konya’da basın
yayın ve Gazeteciler ormanı oluşturmayı örnek bir çalışma olarak
gördük. Çevre İl Müdürlüğümüz ile birlikte bu alanı Basın Yayın
Ağaçlandırma alanı olarak tahsisini sağladık. Bu çalışmamızda
bize destek veren BYEGM Genel Müdürü Sayın Murat
Karakaya’ya huzurlarınızda teşekkür ediyorum. dedi
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat
Karakaya Başlatmış olduğumuz bu proje ile kısa sürede 7 ayrı
noktada Basın Yayın Ormanı oluşturduk. Ankara, Çorum, Yozgat, Sivas ve Konya’da oluşturduğumuz Basın Yayın
ormanıyla sektörümüzün ağaç dikiminede
önem verdiğini göstermiş olduk. Gönüllülük esasına dayalı gerçekleştirdiğimiz
bu proje kısa sürede başarıya
ulaştı. Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcımız Bülent
Arınç'ın desteği ile gerçekleşen projemizi devam ettire-
destek olmayı planlamaktayız basın kartının işlevinin artması için
elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Yeni üstlenmiş olduğumuz kamu diplomasisi koordinatörlüğü ile ülkemizin
tanıtımına destek sağlayacağız.“dedi.
Konya valisi Aydın Nezih Doğan “ Konya ilimizde böyle bir
ormanın oluşması için dikim yapan basın mensuplarına ve bu
projeye ilimizi dahil eden Genel Müdür Murat Karakaya ve ekibine teşekkür ediyorum. ” dedi.
Çok sayıda basın mensubunun katıldığı Fidan Dikim töreninde
Konya iline gelmesi ve Basın Yayın Ormanı oluşturması sebebiyle
BYEGM Genel Müdürü Murat Karakaya’ya Konya Valisi Aydın
Nezih Doğan teşekkür plaketi takdim etti.
ceğiz.
Başbakanımız
Sn.Recep Tayyip
Erdoğan’ın başlattığı Milli Ağaçlandırma Seferberliğine basın kartı
taşıyan medya
mensuplarını ve
basın kuruluşlarını
davet ettik. Genel
Müdürlük olarak
yerel medyanın
çalışmalarına
Eti vatandaşa dağıtıldı, deri ve iskeleti mumyalanıyor
Kılıç eKmeK partİsİ!
Marmara Denizi Çanakkale açıklarında yakalanan
kılıçbalıkları dün ekmek arası yapılıp vatandaşa dağıtıldı.
Sağlık Şenliği alanında uzun kuyruk oluşturan vatandaşlara akşam saatlerine kadar balık dağıtımı yapıldı.
Marmara Denizi’nde yakalanan devasa büyüklükte
yetişkin bir dişi, bir erkek ve 3
yavrudan oluşan
kılıçbalıkları, İstanbul’un ünlü
balıkçısı Balıkçı
Kenan tarafından
Beylikdüzü’ndeki
Fatih Sultan
Mehmed Camii
yanında kurulan
sağlık alanında ekmek
arası yapılıp ücretsiz
olarak vatandaşlara
dağıtıldı.
‘Bu kılıçların eti vatandaşın, iskeleti benim
olacak’ diyen Balıkçı
Kenan, “Kılıçbalıklarının
etini vatandaşımıza dağıttıktan sonra derisi ve
iskeletine mumyalama işlemi yapacağız. Bu
beşi biryerde kılıçbalıkları tesislerimiz
bünyesindeki Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’ndeki diğer deniz canlısı türlerinin yanına
eklenerek ölümsüzleştirilmiş olacak. Dileyen herkes
kılıçların bugün bu halini, bir süre sonra mumyalanmış
halini müzemizde gelip görebilirler” şeklinde konuştu.
20
LENDUHA (!) BİNAYA YAYA YOLU
AÇ
ILA
CA
K
YA
YA
YO
L
Ataköy 9. 10. Kısım’a
ait spor alanlarına ve
derenenin mecranı
değiştirerek tam üzerine, spor
aktivitelerinde 17 bin
kişi kapasiteli kapalı
spor salonu temelinin
atıldığı günden bu
yana yapılan eleştiri ve
itirazlara kulaklarını
tıkayanlar bu salonun
yerinin yanlış seçim
olduğu bilincine varmış olacaklarki çözüm
yolları arıyorlar.
Büyükşehir yetkilileri
müsabakalar sırasında
bu lenduha binaya
geleceklerin yaratacağı
olumsuzluklar için
çözüm yolları arıyorlar.
Ataköy 9-10. Kısım’da
bulunan Metro İstasyonu’ndan bu lenduha
salona gelenler için
B/27- B/30 ( 5 blok) ile
yine 5 bloktan oluşan
“S” bloklarının ( Yunus
Emre Sitesi) O-2 yolu
paralelinden yüzlerce
ağacı keserek yaya
yolu açmaya çalışıyorlar. Bu bloklarda oturanların “Eğer yayayolu buradan açılırsa
ATAKOY 9. KISIM
ciddi şekilde güvenlik
METRO İSTASYONU
sorunu yaşayacaklarını, ayrıca yıllardır
bakıp yetiştirdikleri onlarca ağaçlarının kesileceğini, yeşil alanlarının da
tahrip edileceğini” söylüyorlar.
KADİR TOPBAŞ NE DEMİŞTİ?
Şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 1996 senesinde
TİNERCİLERİN MEKANI
Refah Partisi’nden Bakırköy Belediye Başkan adayıydı. O günlerde
Ataköylüler’den oy alabilmek için söylemlerinin başında bu lenduha
spor salonu geliyordu. O günlerde gazetemize yaptığı açıklamalarda sorularımıza şöyle yanıt vermişti: ‘’Ben teknik eleman olarak
şunu söyleyeyim. Kaçak yapı olayı ayrı değerlendirilmelidir. Kaçak
yapı öncelikle ilçe belediyesinin tavrı ile ilgili bir konudur. Evraklarda görüldüğü gibi bizzat belediye mahkemeye bu yapıların kaçak
olduğunu bildirmiştir. Yapması gereken yasaları uygulayıp bu kaçak
yapıları ortadan kaldırmaktır. Şehir merkezindeki bu alanların zaten
yoğunluğu had safhada olan, alt yapısının ve ana arterlerin yeterli
olmadığı bir bölgede 32 bin kişilik kapalı spor salonunun yer seçimi
oldukça yanlıştır. Olimpiyat içinde olsa bu tesis için yanlış yer
seçilmiştir. Esasında İstanbul’un şehir merkezi yoğunluğa doymuştur. Bu tip hizmetlerin şehir dışına taşınması lazım. Ali Sami Yen’in
verdiği sıkıntıyı hep birlikte yaşıyoruz. Bu tesisin yapıldığı Ataköy,
bulunduğu bölge itibariyle kendi yerleşim birimlerine yeterli
olmayan yol, ulaşım güzergahına sahip. Haftanın belli günlerinde
dahi olsa böyle bir yoğunluğu getirdiğiniz zaman hem sahil yolu, hem
de E-5 yolu biter. Çok yanlış bir yer seçimi yapılmıştır.’’
O dönemde İstanbul Anakent Belediye Başkanı olan Recep Tayyip
Erdoğan’ın danışmanlığını da yapan Kadir Topbaş, bu işe bir an önce
‘’DUR’’ demenin gerektiğini, bunun içinde elinden gelen her şeyi
yapacağını sözlerine ekliyordu.
O günün Refah Partisi Belediye Başkan adayı 7 yıldır İstanbul Belediye
Başkanı. O gün söylediklerinin şimdi tam tersini yapıyor. Televizyonlarda
boy gösteriyor, basın mensuplarına açıklamalarda bulunuyor ve bu
lenduha spor salonunu methediyor.
5 Bloktan oluşan “S” blokları’nın (Yunus Emre Sitesi) İdari Müdürü
Nihan Karabulut bakın neler söylüyor:
Nihan Bey, Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu’nun açılmasıyla ilgili bir
takım çalışmalar olduğunu biliyoruz. Örneğin, metro raylarından
binalarınıza doğru 5 metrelik bir yaya yolu açmayı planlıyorlar. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Ben Yunus Emre Sitesi Yönetim İdari Müdürü Nihan Akbulut. Tabii ki
Büyükşehir Belediyesi’nin en doğal hakkı yaya yolu açmak. Ama bizleri
de koruması ve düşünmesi gerekiyor. Biz açtığı yaya yolunun bizden
taraf olan bölümüne de çitler istiyoruz. Onun dışında bizim yeşil alanlarımızı, ağaçlarımızı kesmeden, koruyarak yapılmasını rica ediyoruz.
Ve bununla beraber kendilerinin de vakıf olduğu üzere kompleksin
yakınındaki köprünün altında balicilerin mekanı vardır. Eğer burası
çitlerle çevrilmez ise bizim sitemizdeki bütün sakinlerimizi büyük oranda
rahatsız edecekleri daha önceden de bilinen bir gerçek.
Bu baliciler kaç kişi, sayıları kaç?
Sayıları değişiyor. Minimum 10, maksimum 100’e kadar çıktığı oluyor.
Ve burada saldırgan bir durum alıyorlar. Zaman zaman bizden tarafa
şişeler, taşlar, sopalar attıkları da oluyor. Onun için bu konuya da bir
tedbir alınmasını rica ediyoruz. Bununla beraber spor tesislerine yakın
metro ve metrobüs istasyonlarının açılmasını talep ediyoruz. Eğer bu
isteklerimiz ve şikayetlerimiz dikkate alınırsa, Yunus Emre Sitesi’nde 500
daire ve 5 blok ve devamındaki B-27, B-28, B-29, B-30 sakinleri olarak
memnun olacağımızı bildiriyoruz. Aksi taktirde bizlerinde yasal haklarımızı kullanarak gerekli tepkiyi kendilerine vereceğimizden
emin olsunlar.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Büyükşehir sorumluları tarafından ölçümlerin
yapıldığı biliniyor. Yapılması düşünülen bu yaya
yolunun sorunları da beraberinde getireceği
ortada. Ancak yetkililer tüm kararları halkı
hiçe sayarak kapalı kapılar ardında aldıkları kararlar ortada. İsminin açıklanmasını
istemeyen bir semt sakini bakın tepkisini
nasıl dile getiriyor: ‘’ Gelişmiş ülkelerde
yöneticiler halkın yaşamını kolaylaştırmak
için vardır. Yıllar önce yapılmaş ancak
şehirlerin ortasında kalmış tarihi değeri
olan bu tür salon ve sahaları halkın yaşamını
olumsuz etkiliyor diye aslını koruyarak şehir
dışına taşıma çalışmaları yaparken bizimkiler
tam tersini yapıyorlar. Bu spor salonunun yer
seçiminin yanlış olduğunu herkes kabul ediyor. Bu
aşamadan sonra çevrede yaşayanların olumsuz etkileneceği ve yaşamlarının zorlaşacağı ortada. İşin içinden çıkmaları mümkün değil. Herşeyin en iyisini kendileri biliyor
zannettikleri için brada yaşayanlardan görüş alma gereği bile duymuyorlar’’
21
T OWN C ENTE R’DA GU INNE S S RE KOR DE NE M ES İ
Katre Kadın Emeği Derneği, ‘’Emek
Yolu’’ projesi kapsamında örülen
2950 km uzunluğunda iplik kullanılarak yaptıkları örgü ile Guinness
Rekorlar Kitabı’na girmek için başvuruda bulundu.
2950 km uzunluğundaki iplik
örgüsünün Town Center AVM ön
alanında sergilendiği tanıtım toplantısına Bakırköy Kaymakamı Dursun
Ali Şahin, Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
Katre Kadın Emeği Derneği Kurucusu
ve Başkanı Fatma Kaplan, 2950 km
uzunluğundaki iplik örgüsünün
Guinness yetkililerin tescilinden
sonra yeniden şekillendirilip battaniye haline getirileceğini ve bu battaniyelerin yoksul çocuklara verileceğini ifade ederek, ‘’Emek yolu projesinde Türkiye karasuları kadar 2950 km
ipten bir örgü yapmayı amaçladık. Bunu yapmamızdaki amaç, Türkiye’nin her
bölgesindeki kadınların bir amaç uğruna el ele olabileceğini, ilmek ilmek
sevgi dokuyabileceğini göstermek’’
dedi.
Kaplan, Guinness Türkiye temsilcilerinin 2950 km uzunluğundaki
örgüyü tescillerinden sonra
dosyalarını göndereceklerini ve
Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye
hak kazanacaklarını umut ettiklerini
de vurguladı.
Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali
Şahin’de, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, dernek üyelerini
güzel çalışmalarından dolayı kutlayarak, ‘’Kadınlarımızın bu güzel
çalışmaları sonucunda yoksul çocuklarımız sıcak bir battaniye sahibi olacak.Ayrıca bu çalışmanın Guinness
Rekorlar Kitabı’na gireceğini de
umut ediyorum’’ diye konuştu.
Town Center AVM ön alanında düzenlenen tanıtım toplantısında sergilenen 2950 km iplik örgüsü, Guinness yetkililerinin tescilinden sonra, yeniden şekillendirilip “Çocuklar Üşümesin” projesi kapsamında kimsesiz çocuklar için battaniye haline getirilecek.
22
200 YIL ÖNCEKİ İSTANBUL
AİRPORT OUTLET CENTER’DA
Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Kütüphane Başkanlığı özel koleksiyonunda yer alan 60 gravür ilk kez Airport Outlet Center’da
sergilendi.
Airport Outlet Center
fuaye alanında sergilenen eserler arasında
Ch. Lalaisse tarafından
yapılan “Topkapı
Sarayı”, W.H. Bartlett
tarafından yapılan “Sultanahmet Cami Avlusu”,
A. Bayiot tarafından
yapılan “Şekerçi”,
Eugene Flandin tarafından yapılan “Haliç Girişi”, W.H. Bartlett
tarafından yapılan
“Süleymaniye Camii’nin
Mihrabı”, Thomas Allom
tarafından yapılan
“Kağıthane”, W.H.
Bartlett tarafından
yapılan “Pera’dan
Tophane ve İstanbul”,
Luigi Giare tarafından
yapılan “Topkapı Sarayı
Banyo Salonu”, Rouargue tarafından yapılan
FATİH, FETİH
VE
İSTANBUL
Ferhan KILIÇ
Bir 29 Mayısı daha geride bırakırken, çocukluğumdan beri zihnime kazınan fetih hikayelerini geçirdim aklımdan. Keramet mi, maharet mi
diyesi geliyor insanın şu fetih efsanesine….
Kutlamalarda, adeta bir çapulcu alayının
Edirnekapı surlarına primitif bir şekilde tırmanışları; sembolik olarak Ulubatlı Hasan
tipinin kaleye bayrak dikip şehit olması “pes”
dedirtiyor insana.
Fetih olayını böyle anlatan tarih kitaplarına çocuklar inanmıyor artık.
Ti ye alıp gülüyorlar.
Acaba İstanbul, surlarda açılan gediklerden içeri giren yeniçeriler tarafından fetih mi edildi; yoksa şehrin anahtarı Fatih Sultan
Mehmet’e armağan mı edildi; pek bilen yok…
Okuduğum bir kitapta, güya Fatih Sultan Mehmet Han atına
binmiş, Edirnekapı’dan Yerebatan Sarnıcı’na kadar atını sürmüş ve
görüntüyü tebessümle izlemiş. Konstantinopolis halkının kanı bir ırmak
gibi akıyormuş…
Vallahi yalan; billahi yalan… Osmanlı geleneğinde infazlar ne
giyotinle, ne kurşuna dizilerek, ne de kılıçtan geçirilerek yapılmıştır.
Tek bir infaz şekli vardır; boğarak öldürmek… Peki kan seli nasıl oluyor?..
Kardinallerin Ayasofya’da toplanıp dua ettikleri masalı da
inandırıcı değil.
Osmanlı’ların İstanbul dışındaki illerde görevli
tekfurlarla(Bizans valileri) işbirliği yaptığı da rivayet edilmekte. Batının
yağmacılığından pes eden İstanbul yönetimi, kendi güvenliklerine
bedel olarak İstanbul’u Osmanlı’ya sunmuş olabilir. Yağma asla
olmamıştır. Zaten İstanbul’a sivil Türk halkı gelmemiştir ki. Hatta yıllar
sonra İstanbul’a Türk halkının gelmesini isteyen Fatih Sultan Mehmet
Han, Trakya’dan bir bölüm Müslüman’ı zorla getirmeye çalışmış, ancak
başarılı olamamıştır.
Bir hile_i şeriye ile bu işi başarabilmiştir ki, şöyle:
İstanbul’un Hz. Muhammed döneminde kuşatılması sırasında
şehit olan Peygamberimizin bayraktarı Eyüp Sultan Hazretlerinin
mezarını bulmak, Müslüman Türk halkının iştahını kabartmaktadır.
Nitekim, bu görevi üstlenen Sultan Mehmet Han’ın hocası Ak Şemsettin
Efendi, güya rüyasında bu yeri bulur. Bu yer, Haliç kıyısında olmakla
beraber, şehirden oldukça uzak boş bir arazidir.
Müslüman Anadolu halkı kendi dininden olmayanlarla karışarak oturmaya asla sıcak bakmamıştır. Görüldüğü gibi din, tarihin her döneminde insanlara yaptırım uygulatmak için başvurulan yöntemler
arasında olmuştur.
“Sarayburnu” gibi birbirinden eşsiz 60 eser sergilendi.
Airport Outlet Center Pazarlama Yöneticisi Kadir Cebeci “1800
yüzyılda Osmanlı Topraklarında yaşayan yabancı ressamlar
tarafından yapılan gravürler 150-200 yıl önceki eski İstanbul’u
ve halk yaşantısını tasvir ediyor.” dedi.
Öyleyse Eyüp Sultan Hazretlerinin yattığı yer(aslında var
olmayıp rüyada görülen yer), bu iş için biçilmiş kaftandır. Öyle de
olmuş, boş araziler derhal iskana açılmış, durumu öğrenen Anadolu
halkı kafilelerle akın akın bu bölgeye gelerek yerleşmişlerdir.
Sultan Mehmet Han, çok ilginç kişiliklere sahiptir. Bir bakarsınız
ulamanın başında son derece dinine sadık bir kişilikte; bir de bakmışsınız ki, azınlık tabir edilen oysa çoğunlukta olan Hristiyanlarla tam
bir işbirliği içindedir. Hatta İtalyan sanatçıları İstanbul’a getirtmiş,
kendi portresini Bellini’ye yaptırtmıştır. Oysa İslam’da resim, o zamana
kadar tabudur. İki kez tahta çıkmış, bu bile masal gibi yutturulmuştur.
Oysa birinci kez tahta çıktığında çocuk yaşta diye kendisini tahttan
indiren Sadrazam Çandarlı Halil Paşayı, sonraki yıllarda idam ettirerek
hıncını aldığı da rivayet edilmektedir. Genç yaşta ölümüne, her ne
kadar bağırsak düğümlenmesi denilse de, Ermeni asıllı olan hekimbaşı
tarafından zehirlenmiş olabileceği de ihtimal dahilindedir.
Bütün yazdıklarıma dikkat edecek olursanız, hiçbirinde netlik
yok, oysa sırlar var. Halbuki tarih, gerçek belgelerle doğruları aktarmalıdır diye düşünüyorum. Bilişim çağında hala masallarla, ninnilerle
avutulmaya çalışılırsak (ki öyle oluyor), vay halimize.
Diyorum ki, uyanalım artık; üzerimizdeki ölü toprağını atalım.
Öğrendiklerimizi bilimin sentezine tabi tutmadan inanmayalım.
Esen kalın efendim. Bir sonraki ay buluşmak dileğiyle……
23
ENGELLİLER PİKNİKTE EĞLENDİ
Bahçelievler Belediyesi’nin Yenibosna Şehir Korusu’nda düzenlediği “Engelliler Pikniği” coşkuyla gerçekleşti.
1500 engelli ailesinin katıldığı Şehir Korusu’ndaki piknikte aileleri yalnız
bırakmayan Başkan Develioğlu yaptığı konuşmada; “Bahçelievler’de sosyal
yaşamda da sevgiyi, saygıyı paylaşıyoruz. El ele, gönül gönüle verip,
Bahçelievler’imizi yaşanabilir ilçe haline getireceğiz.
Belediye olarak halkımıza sunduğumuz tüm hizmetlerden
yararlanmak herkesin hakkı. Bu nedenle engelli canlarımızı ve onların ailelerini yeni hizmete sunduğumuz
Şehir Korusu’nda bir araya getirerek bir mutluluğu daha
hep birlikte sevince dönüştürdük” dedi.
Türk Halk Müziği Sanatçısı Amir’in de konser verdiği pikniğe geliş-gidişleri
belediye tarafından sağlanan ailelerin çoğunluğu, çeşitli zorluklar nedeniyle
yıllardır piknik yapmadıklarını belirterek, bu imkanı kendilerine sunan
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’na teşekkür ettiler.
ENGELLERİ SEVGİYLE AŞALIM
Bahçelievler Belediye Başkanlığı, Engelliler Haftası’nı düzenlediği bir dizi
etkinlikle kutladı.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliklerin ilki, Türk
Halk Müziği Sanatçısı Berrin konseriyle başladı. Engelli
ailelerin yoğun ilgi gösterdiği programın devamında,
Uzman Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli tarafından
“Çocuklarda Performans Arttırma” konulu konferans ve
ardından Kazım Beyaz Eğitilebilir Zihinsel Engelliler İş
Okulu mezunlarından İlker Eruzun’un yağlı boya resimlerinden oluşan serginin açılışı gerçekleşti.
Öte yandan program sonunda, sanatçı Berrin, Dr. Tanju Sürmeli ve Resim
Öğretmeni Sevim Bozkurt’a engelliler haftası etkinliklerine katkılarından
dolayı teşekkür plaketleri sunuldu.
BAHÇELİEVLER BELEDİYE SPOR (BBSK) TÜRKİYE 5.’Sİ
Bahçelievler Belediye Spor Kulübü, (BBSK) Karate
Takımı, Türkiye Kulüplerarası Karate Takım
Şampiyonası’nda Türkiye 5.’si oldu.
Katıldıkları ilk resmi şampiyona olan ve Elbistan’da
gerçekleşen Türkiye Kulüplerarası Karate Takım
Şampiyonası’nda Türkiye 5.’liğini elde eden
karateciler başarı sevinçlerini Bahçelievler Belediye
Başkanı Osman Develioğlu ile paylaştı.
Şampiyona sonrasında kendisini
makamında ziyaret eden kulüp
başkanı, yönetici ve sporcularını
başarılarından dolayı kutlayan
Başkan Develioğlu, “Karatecilerimiz, şampiyonada ilçemizi başarıyla
temsil ederek önemli bir derece
kazandılar. Bundan sonra kendilerinden daha büyük başarılar bekliyoruz” dedi.
BBSK Başkanı Yusuf Yıldırım da
katıldıkları ilk müsabakada aldıkları
derecenin haklı gururunu yaşadık-
larını ifade ederek desteğinden dolayı Başkan
Develioğlu’na teşekkür etti.
BBSK Karate şube yöneticisi Hüseyin Akdemir de,
şampiyonaya ülke genelinden katılan 73 kulüp arasından sıyrılarak önemli bir
başarı elde ettiklerini
belirterek “Daha ilk müsabakamızda çıtamızı yükselttik. Önümüzdeki süreçte daha çok çalışacağız”
dedi.
24
MAHŞERİN
ALTILISI
Arada bir hepimiz yaşamımızın nereye gittiğini sorarız ya ...Ben de bu aralar aynı
soruları kendime sormaya devam ediyorum...
Soru 1) Neden psikoloji okumaya bu
kadar hevesliydim ve neden 40 yaşından sonra master yaptım, üstelik bir de
doktorayı iyiden iyiye kafaya koydum?
Esra ERDOĞAN
Soru 2) Beni ben yapan ve başkalarından ayıran değerlerneler?
Soru 3) Beni diğer insanlarla aynı kılan ve beni onlarla eşit yapan
değerlerim neler?
Soru 4) Kaderim yazılmış mıydı yoksa ben mi yazdım?
Soru 5) Hayatta ki seçimlerimi özgür irademle mi yaptım yoksa
bana dayatılmış kalıplara bağlı mı kaldım?
Soru 6) Olmak istediğim ideal kadına(insana) yakınmıyım yoksa
çok mu uzak?
Bu soruların cevaplarını inanın ben de tam olarak bilmiyorum
ama aramaya devam ediyorum ...Bazen okuduğum bir
kitapta,bazen seyrettiğim bir filmde yada iki gencin konuşmalarında,bir babanın kendi çocuğuna tavrında,hatta yerküremizin bugün ki durumun da yakalıyorum; çok azımız bu soruları ve
daha çeşitlenebilecek onlarcasını kendimize sormuşuz.
Bu soruları yeterincemiz kendimize sormuş olsaydık,o zaman
şimdi cevapları üzerine tartışıyor olmayacak mıydık?
Her birimiz kendi kişisel değerlerimizi bir bütünlük içinde
yakalamış ve yaşamakta olduğu hayattan tam olarak zevk alır
olmayacak mıydı?
Bizi biz yapan ayrıksı ve bizi biz yapan bütünsü noktalarımızı
keşfetmenin lüksü yaşanmaya değmez mi..
Her zaman birşeyler arıyoruz,hep bir yenisini istiyoruz ve hep
yarınlar için çalışıyor,yaşıyoruz...Peki ama nerede bu
yarınlar.Kaçan bugüne hatta şimdiye, şu ana ne olacak diye
düşünmeden ve aslında yarının artık bugün olduğunu kaçırarak
sürüyoruz yaşamımızı...
ÖFKE!, SUÇLULUK DUYGUSU!!, KISKANÇLIK!!!, HIRS!!!!,
SAMİMİYETSİZLİK!!!!!(en çok da kendimize), AFFETME
KORKUSU!!!!!!...
İşte bütün bunlar da kişisel mahşerimizin altılısını oluşturuyor...
Yukarıda ki sorulara verdiğimiz cevaplar netleştikçe (sadece
içinize bakın),bu altılının da yavaş yavaş kaybolduğunu göreceksiniz...
Hani çocuklara çok soru soruyorsun diye kızan ebeveynler vardır
ya ki onlar da o tarz ebeveynler tarafından yetiştirilmişlerdir.
Çocuk büyüdükçe ve yetişkin oldukça artık soru sormamaya
başlarbu yüzden...
Siz sorularınızı sormaya devam edin ve kişisel gelişiminize, ilk
öğretiyi yıkmakla başlayın...
BÜTÜN ÇOCUKLAR ve bir zamanlar ÇOCUK OLANLAR...Kendi
sorularınızı bulun ,bana yazın ve cevapları birlikte arayalım...
[email protected] adresine yollayabilirsiniz...
İsim belirtmek zorunda değilsiniz.
Saygılarımla..
OKUYUCU
MEKTUPLARI
Değerli Dostlarım,
Sizin gibi toplumsal duyarlılığı gelişmiş kişilerle bir konuyu paylaşmak
istiyorum,
Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi 1999 depreminden hasarlı olarak çıkmıştır. Tüm İstanbul’un
yeni daha büyük deprem ile karşı karşıya olduğunu bilmekteyiz.
Deprem sonrası hastanede yöneticilik yapanların çabaları, İstanbul’un
yerel ve merkezi yöneticileri ve 2005’den sonra Sağlık Bakanlığı’nın
yoğun ilgisine rağmen, hastanemiz depreme karşı güçlendirilemedi,
Bakırköy içindeki sayısız yeterli arsa, yeni modern bir doğumevi için
uygun görülmediğinden aynı tehlikeli bina içinde hizmetlerimize
devam ediyoruz.
Bugün gelinen noktada hastanenin Halkalı semtine taşınması konuşuluyor. Yani Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim
Araştırma Hastanesi yok oluyor. Bizler, bu hastaneye 25-30 yıldır
emek verip onu belirli kalitede sağlık yuvası haline getirmiş hekimler,
yardımcı sağlık personelleri için gerçekten katlanılması zor bir durum.
Ben kendi kendime şunu soruyorum? Bu hastanenin yok olması,
Bakırköy’ü terk etmesi sadece içinde çalışan personeli mi ilgilendiriyor?
Bu sağlık kurumu, tüm Bakırköy’de yaşayanlar, esnaflar, tüm idari
yöneticiler, sivil toplum örgütleri, seçilmiş mahalli yöneticilerin tümü,
bu hastaneden herhangi bir yardım alıp, orada doğum yapan, ameliyat olan anneler, çocuğunu orada kucağına alan babalar, bu hastanede daha önce görev yapıp şimdi emekli olmuş kişiler için hiçbir
değer ifade etmiyormu? Bakırköy ilçesi içinde, Bakırköy Doğumevi için
hiçbir uygun hastane yeri olmadığı için mi hastanemiz Halkalı’ya
nakledilmek isteniyor?
Bakırköyde yaşıyan dostlarım, Bakırköy Doğum evi gibi bir kurumunuzun yok edilmesi kaybolması sizleri hiç mi ilgilendirmiyor.
Gelenekleri olan ve geçmişleri ile barışık olan, demokratik, kurumlarına saygılı toplumlarda, var olan bir kurum kesinlikle yok edilmez,
edilemez, aynı isim altında daha iyi, daha gelişmiş hale getirilerek
devam etmesi sağlanır. Ben bu kurumda emeği geçen bir hekim
olarak duygularımı sizin gibi dostlarımla paylaşmak istedim. Bu durumu sizlerinde arkadaşlarınızla paylaşacağınızı umuyorum saygı
ve sevgilerimle
Jinekolog Operatör Dr. Ali İsmet Tekirdağ
25
Küçükçekmeceliler daha sağlıklı bir nesil, daha temiz bir dünya için Bisiklet ve Uçurtma Şenliği’ne katıldılar
BİSİKLET
VE
UÇURTMA
ŞENLİĞİ’NE
BÜYÜK İLGİ
23 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilen
Küçükçekmece Bisiklet ve Uçurtma Şenliği’ne,
Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcıları
Enver Şengül, Halil Ortaç, Mustafa Kuzugüden
ve Levent Uslu başta olmak üzere çok sayıda
bisiklet ve uçurtma gönüllüsü katıldı.
Dünyayı tehdit eden küresel ısınmaya karşı
yaklaşık iki bin Küçükçekmeceli bisiklet kul -
lanıcısı, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz
Yeniay’ın “Küresel Isınmaya Karşı Haydi BisikBisiklet Kullanmaya” sloganıyla pedal çevirdi.
Katılımcılara t-shirt, bisiklet plakası ve bisiklet
zili gibi sürpriz hediyelerin verildiği şenlikte
ayrıca Türk Halk Müziği sanatçısı Kürşat ve
Aşk ve Ceza dizisinin sevilen oyuncusu Oktay
Gürsoy’un yaptıkları çekilişle belirlenen 3
BAKIRKÖY’DE TEMİZLİK DEVRİMİ
Bakırköy Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Bakırköy’de temizlik devrimi gerçekleştirmek için çöpler Bakırköy’degünde 3 kere toplanıyor.
Bakırköy’de her gün ortalama 287 ton çöp toplandığını belirten Bakırköy Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Ali İhsan Çarık,” Bakırköy’deki tüm cadde ve sokakların
evsel atıkları her gün bazı merkezlerde günde 3 kez periyodik olarak toplanarak
Yenibosna’daki Çöp Transfer İstasyonu’na nakledilmektedir. 17 kamyon günde
ortalama 48 sefer yapmak suretiyle ortalama 287 ton evsel atığı topluyoruz.
Bakırköy ilçemiz yaklaşık 215 bin nüfusu olmasına rağmen özellikle hafta sonu ilçeye giriş-çıkış yapanların sayısı 2 milyonu geçiyor. Dolayısıyla bizim ekiplerimizin
de özellikle ana arter ve caddelerde süpürme çalışması ağırlaşıyor. Bunun için de
280 işçimiz ilçemiz sınırlarındaki ana arter yollar, cadde ve sokaklar ile yeşil alan,
meydan, semt pazarları süpürüyor. Bunların dışında 4 adet yol süpürme aracımız
da kesintisiz hizmet vermektedir.”dedi.
kişiye de Dağ Bisikleti hediye edildi.
Konvoy halinde Halkalı Ziraat Mektebi alanı na gelen Bisiklet gönüllüleri bu kez ‘pırıl pırıl
bir gökyüzü’ sloganıyla gökyüzünü süsleyen
uçurtmaların havalandırılmasını izledi. Bir birinden renkli uçurtmaların hediye edildiği,
paramotor gösterisi ve yarışmaların yapıldığı
programda katılımcılar eğlenceli anlar yaşadı.
26
03 MAYIS 2010 PAZARTESİ
Meclis Başkanı Ateş Ünal Erzen
Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2.
toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan
meclis toplantısının 03.05.2010 tarihli 1. birleşime ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada
meclis üyelerinden Halil Yalçın Kayalı’nın
bulunmadığı, ekseriyetin bulunduğu tespit
edilerek birleşim Meclis Başkanı Ateş Ünal
Erzen tarafından açıldı. Gündem okundu. AK
Parti Grubu katılım payları konusunun gündeme eklenmesi hakkında önerge verdi.
Önergenin oyçokluğuyla reddine, konunun
soru önergesi olarak başkanlık makamına
havalesine oybirliğiyle karar verildi. Gündem
oylandı, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem
maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1-Mali
Hizmetler Müdürlüğü başlıklı belediyemizin
2009 mali yılı muhtaç kişilere yardım sandığı
kesin hesabına dair dosyanın Bütçe Plan
Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle kabulüne. 2- Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı
belediyemizin 2009 mali yılı Bütçe Kesin
Hesabı’na dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 3Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı belediyemizin 2009 mali yılı taşınır hesap cetvelleri ile
taşınır kesin hesap cetvelleri icmaline dair
dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 4- Kültür
ve Sosyal İşler Müdürlüğü başlıklı akıllı tahta
ihtiyacına dair evrakın Eğitim ve Kültür
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 5- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı
Kartaltepe Olgunlar Sokak girişinde bulunan
Beymen 1 ve Beymen 2 olarak geçen iki
engelsiz park için Kerim Altınok ve Selim
Altınok isimlerinin verilmesine dair başkanlık
teklifinin oybirliğiyle kabulüne karar verildi.
6- AK Parti Grubu’nun çöp konteynırları,
sokak köpekleri ve Denetim Komisyon Raporu
konulu yazılı soru önergeleri başkanlık
makamına sunulmak üzere teslim alındı. Birleşim Meclis Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından 04.05.2010 salı günü saat 16:00’da
toplanmak üzere kapatıldı.
04 Mayıs 2010 SALI
Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır
Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi
2. toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan
meclis toplantısının 04.05.2010 Salı gününe
ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis
üyelerinden Selim Malga’nın izinli olduğu,
gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, ekseriyetin
bulunduğu tespit edilerek meclis, 2. Başkan
Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı. Geçen
birleşime ait zabıt özeti okundu Oybirliğiyle
kabul edildi. Gündem maddelerinin
MAYIS 2010
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ
görüşülmesi neticesinde 1- İnsan Kaynakları
ve Eğitim Müdürlüğü başlıklı belediye ve
bağlı kuruşları ile mahalli idare birlikleri
norm kadro ilke ve standartlarına dair yönetmeliğin 11. maddesi ve 2., 3. maddesi gereği
1 adet boş memur kadrosunda değişiklik
yapılmasına dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne,. 2- Özel Kalem Müdürlüğü
başlıklı Adalar Belediyesi’ne ayni yardım
yapılmasına dair başkanlık teklifinin 5 ret
Mehmet Emin Ertekin, Halil Yalçın Kayalı, Elif
Arıkan Can, Ayhan Can, Ramazan Baş oya
karşın oy çoğunluğuyla kabulüne, 3- Özel
Kalem Müdürlüğü başlıklı 5393 sayılı yasa
37/9 başlıklı uyarınca yüzde yüz ekolojik
pazar projesine dair başkanlık teklifinin 5
çekimser, Mehmet Emin Ertekin, Halil Yalçın
Kayalı, Elif Arıkan Can, Ayhan Can, Ramazan
Baş oya karşın oy çoğunluğuyla kabulüne
karar verilerek meclis, 2. Başkan Vekili Ali
Kenan Kır tarafından 05.05.2010 Çarşamba
günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı
05 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA
Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır:
Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi
2. toplantı yılı 2010 senesi Mayıs ayı olağan
meclis toplantısının 05.05.2010 çarşamba
gününe ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada
ekseriyetin bulunduğu, gelmeyen üyelerin
izinli sayıldığı, tespit edilerek meclis, 2.
Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı.
Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde; Tiyatro Müdürlüğü
başlıklı Yunus Emre Kültür Merkezi’nde bulunan büyük salona Müşfik Kenter adının verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle
kabulüne, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü
başlıklı 1/1000 ölçekli Ataköy Uygulama İmar
Planı’na dair dosyanın İmar Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, halk
dansları festivaline dair Bütçe Plan Komisyon
Raporu’nun 4 çekimser, M.Emin Ertekin,
Halil Yalçın Kayalı, Ayhan Can, Ramazan Baş,
1 ret Türkan Elif Arıkan Can oya karşın
oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek meclis,
2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından
06.05.2010 perşembe günü saat 16:00’da
toplanmak üzere kapatıldı
06 MAYIS 2010 PERŞEMBE
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy
Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi
2. toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan
meclis toplantısının 06.05.2010 tarihli 4. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada
meclis üyelerinden Uğur Beceren ve İlknur
Meral’in izinli olduğu, ekseriyetin bulunduğu
tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle
kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde, Eğitim Kültür
Komisyonu’nun akıllı tahta ihtiyacı, komisyon
raporunun oybirliğiyle kabulüne, Bütçe Plan
Komisyonu’nun Kent Konseyi çalışmaları için
ödenek aktarımı ve Özel Kalem Müdürlüğü
bütçesinden karşılanmasına dair komisyon
raporunun oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan
Ersoy tarafından 07.05.2010 cuma günü saat
16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
07 MAYIS 2010 CUMA
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy
Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2.
toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı
olağan meclis toplantısının 07.05.2010 tarihli
5. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Suat Polat’ın bulunmadığı, gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı,
ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy
tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt
özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde,
1- Fen İşleri Müdürlüğü başlıklı Kartaltepe
Mahallesi 936 ada 249 parsel, Kartaltepe
Mahallesi 869 ada 10 parsel, Kartaltepe
Mahallesi 198 ada 11 parsel, Osmaniye
Mahallesi 178 ada 3 parsel, Kartaltepe
Mahallesi 724 ada 24 parsel sayılı yerlerde
yıkım masraflarının ilgililerinden alınmamasına dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Bütçe Plan Komisyonu’nun
belediyemiz 2009 mali yılına ait bütçe kesin
hesabına dair komisyon raporunun 5 ret oya
karşın oyçokluğuyla kabulüne, 3- Bütçe Plan
Komisyonu’nun muhtaç kimselere yardım
sandığına ait 2009 mali yılı bitçe kesin
hesabına dair komisyon raporunun 5 ret oya
karşın oyçokluğuyla kabulüne, 4- Bütçe Plan
Komisyonu’nun 2009 mali yılına ait taşınır
hesap cetvelleri, taşınır kesin hesabına dair
komisyon raporunun okunmuş olarak kabul
edilmesine ve taşınır hesap cetvelleri kesin
hesabına dair raporun 5 ret oya karşın
oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek,
meclis, 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından kapatıldı.
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve
sesli olarak dinleyebilirsiniz.
27
GONK
AYIN OLAYLARI...
Mayıs ayı gül ayıdır. İnsanın
hem gözüne hem gönlüne
hitap eder.
Ilımlıdır. Yağmuru hafif,
rüzgarı meltemdir. Efil efil
eser.
Ancak bu güzel aya yakışmayan toplumsal olaylar,
kargaşalar ve de elli yıllık
siyasi hayatı olan bir lideri
koltuğundan eden komplo
kokulu bir fırtına herşeyin
bir anda allak bullak
olmasına neden oldu. Şimdi
gelin isterseniz, bazılarının
lugat anlamını karıştırdıkları komplonun Fransızcadaki karşılığına bir
bakalım... “Bir kimseye,bir
kuruluşa karşı toplu olarak
alınan gizli karar, gizli
düzen, topluca ve gizlice
yürütülen herhangi bir plan
ve tuzak.” Şimdi hal böyle
iken kimin için yapılırsa
yapılsın böylesine bir girişimi demokratik anlayışın
çarpıcı kurallarına sığdırmak asla mümkün değildir.
Ve ne olursa olsun olmamalıdır. Çünkü böylesine
bir alışkanlık gelip de siyasi
hayatımıza yerleştiği zaman
bunun çirkin sonuçlarını
önlemek herhalde artık çok
geç olacaktır. Komplo nasıl
bir hayatı ve düzeni yok
edebiliyorsa ihmalkarlık ve
önlem alınmada meydana
gelen gecikme de o denli
hatta daha da beter bir
hüzne davetiye çıkarmaktır.
İşte maden ocaklarının
yüzlerce metre altında kül
olup eriyen insanların ve
ailelerinde bir anda meydana gelen büyük dram da
mayıs ayının tatlı görüntüsüne gölge düşürmüş ve
ciğerleri yakmıştır. Ne diyelim... İnşallah gelecek
mayıslarda böylesine tatsız
olayları yaşamayız. Tabii
aynı dileğimizi diğer aylar
içinde tekrarlamak isteriz.
ŞAMPİYON KİM?
Maden ocaklarında meydana gelen grizu kazaları
ve üç beş kuruşa hayatını feda eden
maden işçilerinin literatürdeki yeride çok
hazin...
Baksanıza dünyada
bu tip kazalar
grubunda birinci sırayı
işgal ediyormuşuz.
Keşke olumlu olaylar
içinde aynı şekilde birincilik kupasını kaldırabilseydik. Ama nerdeee!
Gerek politikada ve sporda nal toplamaya devam
ediyoruz!
“KEMAL”LİK...
CHP’yi Mustafa Kemal
BAYILDIĞIM SÖZLER
“İĞNEYİ KENDİNE
ÇUVALDIZI BAŞKASINA
BATIR.”
“OLMAYASIN KESER GİBİ
HEP BANA HAP BANA...
OLASIN TESTERE GİBİ BİR
SANA BİR BANA.”
“ÖĞLE UYKUSU ENGELLENMEMESİ GEREKEN VE
HERKESİN DİLEDİĞİNCE
İSTEDİĞİ YERDE YAPABİLECEĞİ, KAÇINILMAZ, SAYGIDEĞER VE KUTSAL BİR
ETKİNLİKTİR.”
Fransız bilim adamı
BRUNO.
“POLİTİKACILAR HER
YERDE AYNIDIR. ORTADA
NEHİR OLMASA DA KÖPRÜ
YAPMA SÖZÜ VERİRLER.”
Nikita KRUŞÇEV
Atatürk kurmuştu. Şimde de
partinin başinda bir Kemal
var.. Kemal Kılıçdaroğlu.
Anlaşılan büyük bir
kemaliyetle kurulan partinin
yıllar sonra yeniden
“Kemal” noktasına
erişmesini diliyoruz. Kemal
Kılıçdaroğlu’nun açığa
çıkardığı dosyalar ve afişe
ettiği suistimallerdeki
başarısı kadar başarılı olup
olmayacağını zaman
gösterecek. Ancak şu fu
fıkrayı anımsamadan
edemedik. Kentlinin biri,
köy yolunda yürüyormuş.
Karşıdan gelen köylüye sormuş “Falanca beldeye gideceğim Ne kadar zaman da
varırım.?” Köylü yanıt vermemiş. Kentli bozulmuş. Ve
yoluna devam etmiş. Az
sonra köylü arkasından
seslenmiş “Bey bey!
Yürüşünü görmek istedim...
Bu yürüyüşle şu kadar
zamanda varırsın.”
GENÇ NÜFUS VE SONRASI...
Avrupanın en genç nüfusuna
sahipmişiz.
İyi de nasıl?.
İş yok, para yok, umut yok.
Beyler! Kendi genç, ama gönlü
yaşlı nüfusumuz olduğundan
bilmem haberiniz var mı?!
“OLMAZ İLAÇ, SİNE-İ SAD
PAREME...”
İlaç da kare kod uygulamasına
başlanmış.
Ne diyelim hadi hayırlısı...
Ancak merak ettiğimiz bir konu
var. Acaba eczaneye gittiğimizde bunun için de
ekstradan bir para alınacak
mı?!
Malum ya baş ağrısı ilacı
almaya gittiğimizde bile
eczaneden kesilen ilaç ücret
farkı ve muayene (!)
parası komedisi hiç bitmiyor
da!..
ARİF OLAN ANLAR...
Önde tabut tabutun yanında
Nasrettin Hoca, arkada
cemaat, cenaze alayı mezara
doğu ilerlemektedir.
Birden tabutun kapağı
aralanır.
Ölü bilinen kişi başını kaldırır.
Nasrettin Hoca’ya yalvarmaya
başlar:
“Hocam durdur şu cenaze
alayını... Ben ölmedim... Bir
baygınlık geçirdim beni öldü
sandılar, yıkadılar, namazımı
kıldılar, duamı ettiler, şimdi
diri diri gömecekler. Ne olur
durdur şu cemaati! Nasrettin
Hoca cemaate bakar. Sonra da
adama döner: “Kardeşim bu
kadar kalabalık cemaate ben
laf anlatamam Sana Allah
rağmet eylesin!” Kıssadan
hisse işte.
SENİ ÇOK SEVİYORUM
ZEYNEP NAZ...
Doğduğun gün dün gibi
hatırımda... Şimdi ise 2 i yaşını
doldurmanın sevinç ve mutluluğuyla hepimize bir başka
ışıldıyorsun. Dün “agu” derken
bugün “hadi okula”demen
hepimizde ayrı bir duygu seli
uyandırıyor. Hele de televizyondaki beyaz önlüklüleri
gösterip de “doktor olucam”
demen yok mu?. Bir bahtiyarlığın vesilesi oluyor. Biliyorum Zeynep sen okuyacaksın
ve doktor olacaksın. Ben buna
bütün kalbimle inanıyorum.
Ancak üniversiteden mezun
olduktan sonra bugünkü
gençliğin yaşadığı güçlük ve
engellerle karşılaşmazsın.Daha
güzel bir yaşam, daha güzel
bir hayat karşılar sizleri. Diplomalı işsizlik umarım senin
döneminde ülkemiz için masal
olur gider. Seni çok seviyorum
torunum Zeynep Naz. Dilerim,
hep böyle güzel hep böyle
mutlu kal.
SEVGİ ÜZERİNE...
Bir sevenler var. Birr de
sevilmeyi sevenler. Birinciler
hep “Yalnız” kalıyor, ikinciler
ise “Yenik” düşüyor. Son günlerde sevgi edebiyatı yapan
bilir bilmezlere duyurulur. Siz
acaba hangi tarafta, hangi
yerde olmak istersiniz?. Malum
epey ince bir konu. Bu ayki
yazımı da bu küçük dokundurmayla noktalamak .
Kalın salğıcakla.
BAKIRKÖYLÜ MİNİKLERDEN EĞİTİME İLK ADIM
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği ‘’Okul Öncesi
Eğitim Şenliği’’ Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Kartaltepe İlköğretim Okulu okul öncesi sınıfı, Cumhuriyet İlköğretim
Okulu okul öncesi sınıfı, Bakırköy Kız Meslek Lisesi Uygulama
Anaokulu, Florya Koleji okul öncesi sınıfı ve Ahmet Hamdi Tanpınar
İlköğretim Okulu
okul öncesi sınıfı
öğrencilerinin
katıldığı etkinlikte,
İlçe Milli Eğitim
Müdürü Hüseyin
Özcan çocuklara
şeker dağıttı.
Etkinlikte çocukların ilgi ve isteği
üzerine, dans yarışmaları, animasyon
gösterileri ve masal
dinletimi yapıldı.
Çocuklar etkinlikte
en çok ilgiyi ise
palyaçolara gösterdi.
Etkinlikte konuşan
Hüseyin Özcan, çocukların temel alışkanlıklarının ve zihinsel
yeteneklerinin en fazla geliştiği dönemin okul öncesi dönem olduğuna dikkati çekerek, ‘’Bu süreç içinde kazanılan davranış biçimleri
tüm yaşam boyunca devam etmektedir. Erken çocukluk dönemindeki deneyimler, beynin çalışma biçimi için belirleyicidir. Bakırköy İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü olarak okul öncesi eğitime büyük önem vermekteyiz. Bu nedenle ilçemizdeki tüm ilköğretim okullarında okul
öncesi eğitim sınıfları açılmış ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre
donanımları sağlanmıştır. İlçemiz özel anaokulları bakımından da en
yoğun ilçelerden birisidir’’ diye konuştu.
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Bakırköy’de
bağımsız resmi anaokulu açılması için gerekli proje ve çalışmaların
başladığını da belirtti
AK PARTİ BAKIRKÖY İLÇE BAŞKANLIĞI’NDAN
SAĞLIK SEMİNERİ
AK Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı,‘’Obezite ve Sağlıklı Zayıflama Yolları’’ ve ‘’Yüz Estetiğinde Son Gelişmeler’’ konulu seminer düzenledi.
Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve AK Parti
Bakırköy İlçe Başkanı Mahmut Gürcan ile İlçe Kadın Kolları Başkanı
Berrin Toptaş’ın katıldığı seminerde, Dr. Osman Nuri Şenbayram ve
Dr. Güzide Esmerbayrak katılımcılara bilgilerini aktardı.
‘’Obezite ve Sağlıklı Zayıflama Yolları’’ konusunda sunum yapan Dr.
Osman Nuri Şenbayram, ‘’Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için
hareket aktivitesini arttırmalı,. günde 8- 10 bardak su içmeli ve az
ama sık yemek yemeliyiz.’’ dedi.
Dr. Güzide Esmerbayrak ise, ‘’Yüz Estetiğinde Son Gelişmeler’’
konusunda yaptığı sunumdak, ‘’Güzel yaşlanmak bizim elimizde.
Kemiklerimizi ve cildimizi koruyabilir, yüz hatlarımızı kaybetmeden
koruyabiliriz. Bu noktada yüz estetiğini başvurabiliriz. Fakat insanlarımız biraz daha yaşlandıktan sonra estetik yaptırırım, kırışıklıklarım çoğalınca botox yaptırırım düşüncesi içindeler. Biz cerrahlar
olarak erken yaşlarda yüz estetiği ve kırışıklıklar başladığı anda
botoxu öneriyoruz.’’ diye konuştu.
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
İNTİHAR SÖZLEŞMESİ
Çin'den gelen son haberlere göre Foxconn çalışanları arasında intiharlar durmuyor. Son olarak hacker'ların bile devreye girdiği olaylar sonucunda Foxconn bu üzücü durumun önüne geçebilmek için yeni
bir uygulamaya gitti. Firma, tüm çalışanlarına
yaşadıkları zor çalışma koşulları ile baş edebilmek
için basılı bir mesaj dağıttı. Mesajda iş zorlukları ile
nasıl başa çıkabilecekleri ve başa çıkmadıkları
durumlarda nerelere baş vurabilecekleri yazılı .
Buraya kadar her şey güzel ama mesajın sonunda
yer alan 3 madde, Foxconn 'un asıl niyetini gözler
önüne seriyor. Bu üç maddeden özellikle ikisi çok
dikkat çekici. İlki çalışanların hiçbir koşulda "
kendime ve bir başkasına zarar vermeyeceğim",
ikincisi ise "intihar edecek veya kendime zarar verecek olsam bile şirketin gerekli tüm yasal önlemleri
almış olduğunu kabul ediyorum" bölümlerini içeriyor. Tüm çalışanların okuduktan sonra imzalaması
gereken bu mesaj sayesinde Foxconn, bir anlamda
sorumluluğu kendi üzerinden atıp, olası yeni intihar
olayları üzerine suçlu durumda kalmamaya çalışıyor. Umarız tüm çalışanların imzalamak zorunda
oldukları bu doküman, onları daha fazla strese sokmaya neden olmaz...
HP ARTIK TÜRKİYE’Lİ
Dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi HewlettPackard’ın (HP) ürünlerinde artık “Made in Turkey”
yazacak. HP ile üretim ortağı FoxConn, Türkiye'de
bilgisayar üretim tesisi kuruyor. Çorlu’da inşaatına
başlanan fabrikada yılda 2 milyon adet masaüstü
bilgisayar üretilecek. Üretimin yüzde 85’ten fazlası
ihraç edilecek. HP Türkiye tarafından İstanbul’da
yapılan basın toplantısında, HP’nin uzun süren
pazar araştırma ve değerlendirme çalışmaları sonucunda Türkiye’de PC üretim fabrikası kurma kararı
aldığı açıklandı. HP Kişisel Sistemler Grubu Türkiye
Müdürü Ertuş Ayık, firmanın 8 yıldır arkarkaya
Türkiye’de en çok satan PC üreticisi olduğunu,
geçen yıl satışlarını yüzde 34 arttırdığını söyledi.
Ayık, bu uluslararası yatırım sayesinde Türkiyeli
tüketicinin yeni teknolojilere artık beklemeden
sahip olacağını, ayrıca yerli üretim maliyetlerinin
avantajını fiyatlarda da göreceğini ifade etti. FoxConn ile HP, Çorlu’daki fabrikaya 60 milyon dolar
yatırım yapacak. Yaz sonuna doğru ilk test üretiminin gerçekleştirileceği fabrikadan ilk teslimatınsa
Kasım başında yapılması planlanıyor. HP’nin uluslararası satış ve dağıtım ağına dahil olacak fabrika,
üretiminin yüzde 10-15’ini iç piyasaya verecek.
Kalanı ise Orta Doğu, Kafkasya bölgesi ve Avrupa’ya ihraç edilecek.
MAFIA 2'DEN HABER VAR
Uzun zamandır "Geldi, geliyor, nerede kaldı?"
diye merak edilen seri, nihayet ortaya çıkıyor!
Nvidia konuşmacısı Monier Maher'in anlattıklarına göre oyun; PhysX , Apex modülü ve 2K'nın
Illusion motorunu çok iyi şekilde birleştirecek; "
PshysX ve Apex teknolojisiyle şehir ve Empire
Bay'deki insanlar gerçekten canlıymış gibi
davranacaklar. Örneğin; Apex, giysilerin çok
gerçekçi
davranmalarını
sağlıyor.
Bir
pardesünün hareketi, oyuncunun orada bir silah
gizlenmiş olduğunu anlamasına neden olabilir."
"Apex ile oyuncular, ağaçları, bükerek ya da belli
dallarını kırarak yok edebilecekler. Aynı zamanda arabayla bir ağaca çarptığında yaprakların ya
da elmaların gerçekçi bir şekilde düştüğünü
görebileceksiniz." Maher, Mafia II'nin PC
sürümünün, Nvidia'nın Vision teknolojisiyle
stereoskopik 3D olarak oynanabileceğini de
ekliyor; "PC'nin her zaman oyun evriminin
öncüsü olduğunu düşünüyoruz. PC'ye 3D
eklediğinizde istediğinizi alırsınız; patlamalar,
alev topları, sis ve duman. Ve Mafia II'de oyuncular ekrandan çıkan patlamaların ve nesnelerin
derinliklerini görünce çok şaşıracaklar." Mafia II
Kuzey Amerika'da, 24 Ağustos tarihinde PS3,
Xbox 360 ve PC için çıkacak.
LONDRA MÜZESİ’NDEN ŞAŞIRTICI
iPHONE UYGULAMASI
Arttırılmış gerçeklik (Augmented reality) son
dönemlerin en gözde konseptlerinden biri. Açtığı
imkanlar, yaratıcı fikirlerle buluştuğunda gerçekten
de gerçekliğin zenginleştirildiği durumlar ortaya
çıkabiliyor. Şimdiye kadar tanınmış yerli ve yabancı
bazı firmalar bu konuda kendi denemelerini yaptılar, kendi örneklerini sundular. Her birinin başarılı
olduğunu iddia etmek zor fakat yine de ortaya çıkan
güzel örnekler, bu konseptin giderek daha da
yaygınlaşacağını gösteriyor. Son olarak ortaya
çıkan başarılı bir örnek ise milyon dolarlık bir şirket
tarafından değil, bir şehir müzesi tarafından oluşturulmuş. Günlük 10 bin üzerinde ziyaretçisi bulunan
Londra Müzesi'nin geliştirdiği özel bir iPhone uygulaması, Londra'daki önemli mekanları cep telefonunuz ile görüntülerken, aynı anda o mekanın 19.
yüzyıla ait görüntülerini de görmenizi sağlıyor.
Uygulamadan muhteşem görüntüleri galerimizde
bulabilirsiniz...Tamamen ücretsiz olarak dağıtılan
bu iPhone uygulamasını, tarihi ile gurur duyan
ülkemizde yapılabilecekler hakkında bir fikir vermesini umud ediyorum.
APPLE ARTIK EN BÜYÜK
Geçtiğimiz günlerde Nasdaq endeksinde Apple
hisse fiyatı günü yüzde 2.4 artışla kapatırken
Microsoft yüzde 4 değer yitirdi. Bu rakamlara göre
Apple’ın toplam piyasa değeri 222 milyar dolara
yükselirken Microsoft 219 milyar dolarla Apple’ın
gerisine düştü. Dolayısıyla borsalarda belirlenen
hisse fiyatlarına göre Apple artık dünyanın en
değerli teknoloji firması. Apple’ın piyasa değeri en
son 19 Aralık 1989’da Microsoft’u geçmişti. Daha
sonraki dönemde iflas noktasına gelen Apple,
1997’de Microsoft’un firmaya yaptığı 150 milyon
dolarlık yatırımla batmaktan kurtuldu. O yıllarda
Microsoft’un piyasa değeri, Apple’ın beş katıydı.
iMac masaüstü bilgisayar (1998) ve iPod portatif
dijital müzikçalarla (2001) şeytanın bacağını kıran
Apple, hızla büyümeye başladı. iTunes müzik
mağazasıyla (2003) ABD’deki perakende müzik
pazarını kısa sürede ele geçiren Apple, 2006’da
dizüstü bilgisayar tasarım ve donanımını tamamen
ÝMTÝYAZ
GENEL
Taner SAHÝBÝ,
KÜÇÜKTEPE
Hukuk Danýþmaný: Av.
ATAKÖY
YÖNETMEN
VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Ofset Baský ; ÜNÝFORM
Özcan
Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ
ATAMER
AYLIK BÖLGE
GAZETESÝ
Ýdare
Yeri: Ýncirli Caddesi YeþiladaHaber
Sokak No:2/1
Koordinatörü
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Aylýk Süreli yayýn
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
YIL: 18 Sayý:194 HAZİRAN 2010
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Umut Gizem ALTAN
Köþe yazýlarýndaki sorumluluk,
yazarlarýnaBASIN
aittir
GAZETEMÝZ
AHLAK YASASINA
UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR
yenileyerek MacBook serisini piyasaya sürdü.
Apple’ın satışlarını ve değerini daha da zıplatan
iPhone 2007’de tanıtıldı. Dokunmatik ekranlı akıllı
telefonların öncüsü olan iPhone, tamamen kendisi
tarafından geliştirilen çok kolay arayüzü, çoklu
dokunma özelliği
ve uygulama mağazasıyla
fenomen haline geldi. iPhone’un başarısı üzerine
bütün firmalar büyük dokunmatik ekranlı akıllı telefonlar yapmaya başladı. Firmanın son başarısı, iPad
tablet bilgisayar oldu. Mart’ta ABD’de piyasaya
sürülen iPad, sadece bir ayda 1 milyon adet satarak
mobil internet ve iletişimde yeni bir dönemi başlattı.
TÜRKİYE’NİN İLK GEZİ PAYLAŞIM SİTESİ
Turkcell, Gezenzi adlı yeni ücretsiz sosyal paylaşım sitesini Turkcell Genel Merkezi’nde düzenlenen basın etkinliğiyle tanıttı. Türkiye’nin ilk
konum tabanlı sosyal paylaşım sitesi olan Gezenzi ile kullanıcılar her an her yerden resim, yazı,
video, müzik gibi içerikleri paylaşıp, gittikleri yerlerde her türlü izi bırakabiliyor. Gezenzi
üyelerinin evde, ofiste, otobüste, sokakta, tatilde,
nerede olurlarsa olsun tek bir mesaj kolaylığıyla
bırakabildiği bu izler, harita üzerinde gerçek
zamanlı olarak gösteriliyor. Sadece Turkcell’liler
değil herkesin üye olabileceği Gezenzi ile kullanıcılar hissettiklerini, çevresinde gördüklerini,
gittiği yerleri, yemek yediği mekânları, yol ve
hava durumunu, beğendiklerini, beğenmediklerini ‘iz’ olarak harita üzerine bırakabiliyor.
Örneğin tatilde rastlanılan sahil manzarası, sinemada izlenilen filmle ilgili yorum, yenilen güzel
bir yemekle ilgili izlenimleri lokasyon bilgisiyle
birlikte anında paylaşmak mümkün. İz bırakmakla yetinmek istemeyenler, Gezenzi’deki diğer
izleri takip edebiliyor, yorum yapabiliyor,
beğendiği izleri paylaşabiliyor, diğer kullanıcıların deneyimlerinden faydalanabiliyor.
http://www.gezenzi.com adresinde ana sayfanın
sağında bulunan “Davetiye İste” bölümü tıklandıktan sonra siteye kayıt yaptırılabiliyor.
Dileyen kullanıcılar Gezenzi’ye Facebook
hesabıyla da giriş yapabiliyor. Gezenzi’ye üye
olmak ücretsiz. Gezenzi üyeleri, ister internet
sitesinden isterse de cep telefonlarından iz bırakabiliyor. İnternet sitesini tercih edenler Harita
modu üzerinden lokasyon bilgisi ya da Liste
modunda lokasyon bilgisi olmadan izlerini paylaşabiliyor. Her an her yerden cepten iz bırakmak isteyenler ise 6060’a SMS ya da MMS ile
mesaj gönderebiliyor. Gönderilen mesaj
otomatik olarak lokasyon bilgisi ile birlikte gösteriliyor. Gönderilen tüm SMS ve MMS’ler iki ay
boyuncu ücretsiz olacak. İsteyen kullanıcılar tek
bir tıkla Gezenzi’ye bıraktıkları izlerin Facebook,
Twitter ve FriendFeed’teki hesaplarında da listelenmesini sağlayabiliyor. Kısa bir süre sonra kullanıma girecek 60’tan fazla cep telefonu modeline özel geliştirilen Gezenzi mobil uygulamasını
kullanarak da iz bırakmak ve Gezenzi’ye cepten
ulaşmak mümkün olacak.
iPAD 28 GÜNDE
1 MİLYON ADET SATTI
Wi-Fi bağlantı özellikli ilk modelinin ABD’de
piyasaya verildiği Şubat ayından beri tartışılan
Apple iPad tablet bilgisayar, enson çıkan 3G’li
modelle birlikte 1 milyon satış rakamına ulaştı.
Üstelik sadece 28 günde. Bu süre içinde firmanın
açtığı iBook Store’dan 1.5 milyon e-kitap, App
Store’dan da 12 milyon uygulama indirildiği
açıklandı.
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
Ofset Baský : ÜNÝFORM
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz
29
B A K I R K Ö Y K A D I N F E S T İ VA L İ
Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin bu yıl
üçüncüsünü düzenlediği Bakırköy Kadın Festivali, Bakırköylü kadınları buluşturdu.
Açılışını Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi
Başkanı Meltem Ünal Erzen'in yaptığı festival;
düzenlenen konserler, yarışmalar ve gösterilerle renkli görüntülere sahne oldu.
Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin
düzenlediği ve iki gün süren Bakırköy 3. Kadın
Festivali'nin sunuculuğunu Süheyl ve Behzat
Uygur kardeşler yaptı.
Türkiye şampiyonu dans gruplarının sahne aldığı
ilk gün festivale katılanlar, Göknur ve FasaFisa Dan-
sçıları,R17’nın sirtakileriyle eğlendi.
Town Center ve Ataköy Plus'ın sponsorluğunda
gerçekleştirilen festivalin ikinci gününde ise
ödüllü karaoke ve figür yarışmaları gerçekleştirildi.
Bu arada, kadınların el emeği ürünlerinin
sergilendiği ve satışa sunulduğu stantlar festival
ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü.
Festival kapsamında bir de imza günü düzenlendi.
Feryal Tilmaç, Aret Vartanyan, Nurduran Duman,
Deniz Yılmaz Atakay, Yelda Karataş ve Serhat Kestel,
imza gününde kitaplarını imzaladılar.
FİADER’DEN “VEFA” BELGESELİ
Florya İş Adamları Derneği (FİADER) sponsorluğunda ve Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile hazırlatılan ‘’Vefa:
Hayatın İki Sahnesi’’ konulu belgesel film gösterime girdi.
Türk eğitim dünyasında formasyonel nitelik taşıyan ilk belgesel
film olan Vefa Belgeseli’nin gala gecesi, MEV Koleji Özel
Basınköy Okulları’nın konferans salonunda gerçekleştirildi.
Senaryosunu Ayhan Özel’in yazdığı, yönetmenliğini Ali Osman
Çınar’ın üstlendiği Vefa Belgeseli’nin gala gecesine, Eğitimden
Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya, Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş
Ünal Erzen, İl Milli Eğitim Müdür Vekili İlhami Oral, Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Türkiye İşadamları ve
Sanayiciler Konfederasyonu Başkan Vekili Fuat Özbekli ve
FİADER Başkanı Taceddin Negiş’in yanı sıra çok sayıda davetli
katıldı.
Geçler ile yaşlılar arasındaki kopukluğun anlatıldığı ve huzurevlerinde bulunan yaşlı insanların günlüklerindeki yazılarından
alıntılar yapılarak hazırlanan Vefa Belgeseli, salonda bulunan
izleyicilere duygusal anlar yaşattı.
Vefa Belgeseli’nin gösteriminin ardından katılımcılara plaket verilerek, protokol konuşmalarına geçildi. Sunuculuğunu tiyatro
sanatçısı Gaffur Uzuner’in yaptığı gecede konuşan Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, çok güzel bir
belgesel film izlediğini ve filmin her
karesinden alınması gereken mesajlar
olduğunu söyledi.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen’de yaptığı konuşmada, Vefa
Belgeseli’nin yurt genelinde okul çağındaki tüm çocuklara izlettirilmesi gerektiğini belirtti.
Geceye katılan İl Milli Eğitim Müdür
Vekili İlhami Oral ise, FİADER yönetimini
kutlayarak başladığı konuşmasında,
gençler ile yaşlılar arasındaki kopukluğun giderilmesi için bu tür çalışmaların artarak devam etmesi gerektiğini ifade etti.
Vefa Belgeseli’ni izlemekten dolayı çok
mutlu olduğunu dile getiren Türkiye
İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Başkan Vekili Fuat
Özbekli’de, belgesel filmin hazırlanmasında emeği geçen herkese
teşekkür etti.
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da, FİADER ile
birlikte yürüttükleri çalışmanın güzel sonuçlara vesile olacağını
söyledi.
’’ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK’’
Vefa Belgeseli ve FİADER ile ilgili görüşlerini aldığımız FİADER
Başkanı Taceddin Neğiş, Vefa Belgeseli ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Amacımız tamamen topluma ve insanlara faydalı olmak.
Günün teknolojisini, gençler ve yaşlılarla birleştirmek. Bundan
sonra bu tür faaliyetlerimiz devam edecek. Bunun üzerinde
önemle duruyoruz. Bunu çoğaltarak devam edersek aradaki
kopukluğun gideceğini düşünüyorum’’ diye konuştu.
FİADER hakkında da bilgi veren Negiş, ‘’FİADER
bünyemizde çalışanımız ve üyemiz olmak üzere
250’ye yakın rakamımız var. Bir araya geldiğimiz
konfederasyonlarımız var. Ama herkes kendi bulunduğu, ikamet ettiği yerde faaliyetler yapınca bir
bütünlük sağlanıyor.. Derneğimizin zaman zaman
sıkıntıları da oluyor. Ama sıkıntı olmadan da doğum
olmaz. Floryalılara ve Bakırköylülere şunu söylemek
istiyorum; herkes bulunduğu yere sahip çıksın ve
birbirlerine sırtlarını versinler, omuz omuza herkese
kucak açsınlar. İnşallah bu yolculuk maddi ve
manevi olarak huzurlu bir şekilde devam edecek.’’
dedi.
( Yavuz ARPACIK )
31
B A K I R K Ö Y M USİKİ KONSERVATUARI MARDİN’DE
Bakırköy Konservatuarı Itri ve Dede Efendi Karma Korosu
Mardin’de konser verdi.
Mardin Valisi Hasan Duruer’in daveti
üzerine Mardin’e giderek Artuk Üniversitesi Konferans ve Konser
Salonu’nda büyük bir
konser veren Bakırköy
Konservatuarı Itri ve
Dede Efendi Karma
Korosu, konserin 1.
bölümünde FARUK SALGAR yönetiminde Türk
Müziği’nin önemli eserlerinden oluşan bir program, 2. bölümünde ise
FARUK SALGAR ve MELİHAT GÜLSES’in solist
olarak sundukları birbirinden güzel eserlerle
seyircilerin büyük
beğenisi ve dinmeyen
alkışlarıyla ödüllendirildiler.
Koro, 2. kısımda yine birbirinden güzel eserler
sundu. Konser bir Mardin
türküsü ile sona erdi.
Konser öncesinde Bakırköy
Musiki Konservatuarı Vakfı
Başkanı Hikmet Özkahraman ve Prof. Dr. Nevzat
Atlığ birer konuşma yaptılar. Bakırköy Konservatuarı
yönetimi ayrıca, konsere
hiçbir karşılık gözetmeksizin
iştirak eden Melihat
Gülses’e teşekkürlerini
bildirdi.
BAKIRKÖY KONSERVATUARI GENÇLİK KOROSU KONSERİ
Bakırköy Konservatuarı Gençlik Korosu ‘’Musiki Günleri’’ adlı bir
konser verdi.
Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konseri, koro şefi ve hocası FARUK SALGAR’ın
ani rahatsızlığı nedeniyle koroyu ve faslı
SELÇUK KURT yönetti.
Konserde, Gençlik Korosu tarafından 1.
bölümde Mahur Faslı, 2.
bölümde ise Gençlik Korosu solist ve
konistlerinin sunduğu son dönemin en güzide eserlerinden oluşan bir program sunuldu.
Salonda bulunan izleyicilerin büyük beğenisi
ile dakikalarca ayakta alkışlanan konserde
faslı ve koroyu yöneten SELÇUK KURT yaptığı konuşmada, konserin hazırlanmasında en büyük emeğin FARUK SALGAR’a
ait olduğunu vurguladı. Konserin açılış konuşmasın Vakıf Başkan Yardımcısı
Orhan ÖZSEYHAN yaptı
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Öykü Yarışması sonuçlandı
Köşe yazarımız
Yasemin Bayer ’in yazdığı
"Markiz'de Bir Sevgili Hüzünlü Yürek"
adlı öykü, yayınlamaya değer bulundu.
Mimarlık Vakfı ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
tarafından "Mimar Sinan Haftası
Etkinlikleri" kapsamında düzenlenen
"2. Mimarlık Öyküleri Yarışması"
sonuçlandı. Konusu "İstanbul"
olarak belirlenen ve amacı mimarlık ile ilişkilendirilmiş değerli
öyküleri bir araya getirmek, öykü
birikimlerini paylaşmak ve
mimarlık bilincine katkı sağlamak
olan yarışmaya bu yıl 137 öykü
katıldı.
Köşeyazarımız Yasemin Bayer’in
yazdığı "Markiz'de Bir Sevgili
Hüzünlü Yürek" adlı öykü, yayınlamaya değer bulundu.
UĞUR DÜNDAR CAPACITY’DE
Gazeteci Uğur Dündar, Capacity Alışveriş Merkezi’nde okurlarla bir araya
geldi.
Yazar Nedim Şener tarafından kaleme alınan “İşte Hayatım” isimli kitabının
imza gününde okurlarla bir araya gelen Dündar, kitap imzalayıp bol bol
hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de, Capacity AVM içinde yer alan
D&R Mağazası’nda gerçekleştirilen imza gününe
katılarak, Dündar’a kitap imzalattı.
Erzen, Uğur Dündar’ın yıllardır
halka doğruları
anlatan ve
gösteren bir
araştırmacı yazar
olduğunu
belirterek, Dündar’la bir arada
bulunmaktan
memnuniyet duyduğunu söyledi.
(Yavuz ARPACIK )
33
Ücretsiz düzenlenen destek eğitim programında
ÖĞRENCİLERİN BÜYÜK BAŞARISI
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in
desteğiyle üniversite hazırlık kursuna gitme
olanağı bulamayan öğrencilere yönelik ücretsiz
düzenlenen destek eğitim programına katılan 47
öğrenci üniversite 1. basamak sınavında %100
başarılı oldular.
BAKGEM (Bakırköy Gençlik
Eğitim Merkez)’inde
gerçekleştirilen programa
katılan öğrencilerin
başarılarıyla gurur duyduklarını belirten BAKGEM
Başkanı Kenan Zülaloğlu,”
Bakırköy Belediye
Başkanımız Ateş Ünal
Erzen’in desteğiyle bu yıl
başlattığımız Destek Eğitim
Programımıza lise 3 dâhil
toplam 110 öğrenci katılıyor. Sınava giren 47
öğrencimiz de birinci
basamak sınavında, ikinci
basamak sınavı olan
LYS(Lisans Yerleştirme Sınavı) girebilme puanı 180
puanın üzerinde puan almışlardır. 6 tanesi de
400’ün üzerinde puan alarak ülkemizin önde
gelen üniversitelerine göz kırpmışlardır. Bazıları
gönüllü 11 öğretmenimizle gençlerimize ışık tut-
maya çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl yeni yerimize
taşınarak kapasiteyi 500’e çıkaracağız. Bu çalışmanın başka ilçelere de örnek olmasını diliyorum.
Parası olmadığı için kursa gidemeyen 1 tane bile
gencimiz kalmasın.”dedi.
GÜÇLÜ BENLİK DEMEK BAŞARI DEMEKTİR
TURİSTLERDEN FULDEN URAS’A BÜYÜK İLGİ
İstanbul Ataköy’de bulunan Airport Outlet Center’ın
geleneksel olarak düzenlediği imza günü etkinliklerinin
konuğu Fulden Uras oldu.
Airport Outlet Center’ın sahneside hayranları ile bir araya
gelen Fulden Aras imza günü etkinliğinde hem sevilen
şarkıları seslendirdi hem de son albümü On’u imzaladı.
Havalimanına en yakın alışveriş merkezi olan Airport Outlet
Center’daki Fulden Uras’ın imza gününe yerli hayranları
kadar yabancı turistler de yoğun ilgi gösterdi. Fulden Uras’la
resim çektiren ve albümünü imzalı olarak alan hayranları
Fulden Uras’ın şarkıları ile dans ederek gönüllerince eğlendiler.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte düzenlediği ‘Küçük İstanbul Buluşmaları’nda
sezon başından bu yana pek çok
uzman ismi Küçükçekmeceli
öğrencilerle bir araya getiren
Küçükçekmece Belediyesi, bu
hafta İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’i
konuk etti.
Küçükçekmece Belediye Başkanı
Aziz Yeniay ve İlçe Milli Eğitim
Müdürü Adem Koca’nın da
katılımında gerçekleşen söyleşide
Yunus Söylet, öğrencilere hayata dair
önemli ipuçları sundu. Başarının, öncelikle
güçlü bir benliğe sahip olmaktan
geçtiğini ifade eden Yunus
Söylet, “ İlk önce kendinizi
iyi tanımalısınız ki bu
sayede yanlışlardan
arınasınız. Zorlukları
atlatıp yeni hedefler
koyarak motive olabilmeli ve empati kurabilmelisiniz. Tüm bunların yanında ailenize karşı
da dikkatli ve sabırlı olmalısınız.
Aile hayatı sağlam ve düzgün
olan birisini kolay kolay hiçbir şey
yıkamaz.” dedi.
Sözlerine iş hayatına dair tavsiyelerle
devam eden Yunus Söylet, başarının
güvenilir, dürüst ve işin gerektirdiği
donanıma sahip olmaktan geçtiğini
vurguladı. Zaman yönetimi
konusunun da altını çizen Söylet,
bilişimin hızla geliştiği bir
dönemde, zamanı boşa harcamadan doğru bilgiyi edinmek
gerektiğini söyledi. Son olarak
kendi kariyerini örnekleyen
Söylet’in, “Planlamalarımı hiçbir zaman
uzak bir hedefe kurmadım. Ancak
zamanı geldiğinde doğru kullanabilmek için
kendimi hazırladım. Doğru donanıma sahipseniz, görev mutlaka
gelir sizi bulur.” sözleriyle söyleşi son buldu.
Söyleşi sonunda
Yunus Söylet’e
teşekkür plaketi ve
çiçek takdiminde
bulunan Başkan Aziz
Yeniay, yaşanmışlıkları ve başarılarıyla bir
rol model olan Yunus
Söylet’in, gelecek nesillere
örnek olmasını umut ettiğini belirtti.
Dünya Dans günü festivali nedeniyle
DANS DÜNYASININ ÜNLÜ İSİMLERİ KÜLTÜR KOLEJİ’NDE
Kültür Koleji’nin Dünya Dans Günü kapsamında düzenlediği Dünya
Dans Günü Festivali dans dünyasının ünlü isimlerinin katılımıyla
Kültür Koleji’nde gerçekleştirildi.
Festivalde Türkiye’de dansın gelişmesine ve ilgi görmesine emek
veren usta ve ünlü isimlere “Dansa Emek Verenler” ödülleri verildi. Ödül töreninde bale sanatının yaygınlaşmasında emeği geçen
balet, koreograf, eğitmen Tan Sağtürk, tangoyu Türkiye’de
sevdiren usta sanatçı Ümit İris; uzun yıllardır hem dansçı hem de
eğitmen olarak dansı genç
nesillerle buluşturan Tolgahan, Türkiye’de
Latin danslarının
sevilmesi ve
yaygınlaştırılmasında emeği
geçen sanatçı
Aytunç Bentürk
ile genç kuşağın
önemli ve gelecek vaat
eden dansçılarından Eylül İlbey’e dansa katkılaın-dan dolayı
Kültür Koleji öğrencileri tarafından “Okul Şilti” takdim edildi.
Ödül töreninde bir
konuşma yapan İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Genel Müdürü
Erdoğan Yılmaz, insanlığın asırlardır yaşamı dansla anlattığını,
hayatın dansla ifadesinin bazen tango bazen
bale kimi zaman da zeybek
olduğunu belirterek “
Kültür Koleji olarak Dünya
Dans Günü’nü
13 yıldır liselerarası
dans
yarışması
ve festi
vali
düzen
leyerek
kutluyoruz. Bu yıl
ise Türkiye’de
dansa emek vermiş isimleri ödüllendirerek bu
anlamlı günü kutlamak istedik”dedi.
35
H A R U N E R D E N AY S P O R S A L O N U H İ Z M E T E A Ç I L D I
Bahçelievler Belediyesi tarafından eski
milli basketbolcu ve A Milli Basketbol
Takımı Genel Menajeri Harun Erdenay
adına yaptırılan Org. Eşref Bitlis İlköğretim
Okulu Harun Erdenay Spor Salonu gerçekleştirilen törenle hizmete açıldı.
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman
Develioğlu ile milli basketbolcu ve A Milli
Basketbol Takım Menajeri Harun Erdenay’ın birlikte açtıkları Harun Erdenay
Spor Salonu’nun açılışına Bahçelievler
Kaymakamı Şevket Cinbir, milli basketbolcu İbrahim Kutluay ve Baketbol Milli
Takımı idari menajerleri katıldı.
Bahçelievler’de 5 yıl içinde yapımı gerçekleştirilen 16 spor salonundan 15.si olan
Harun Erdenay Spor Salonu’nun açılışında
konuşan Harun Erdenay; “Türk sporunun
gelişimine tesislerle güç veren ve isimleri
geleceğe taşıyan başkanıma, bana en
mutlu doğum günümü yaşattığı için de
teşekkür ediyorum” dedi.
Daha önce Hakan Şükür, Ziya Doğan, Rıdvan Dilmen ve Şenol Güneş spor salonlarını da açtıklarını belirten Belediye
Başkanı Osman Develioğlu ise “Türk spor
ve sporcusunun, 21. yüzyıl dünyasında,
başarılarla ve onurla yer alması için
çalışıyor ve alt yapı’da eserleri hizmete
açıyoruz. Yaptığımız her tesisle sporda
başarıların artarak sürmesini istiyoruz.
Gençliğin sporcumuzla ve spordaki
başarılarla övünmesini diliyoruz” dedi.
VOLKSWAGEN “GENÇ KARTALLAR” HAFTASI
Volkswagen binek araç modelleri,
Hava Harp Okulu’nda gerçekleştirilen “Genç Kartallar” haftasında
tanıtıldı.
Volkswagen’in pazara sunulduğu
günden bugüne kadar büyük ilgi
gören modellerinden olan Polo,
Golf, Scirocco ve Tiguan’ın
sergilendiği etkinlikte ayrıca
katılımcılar araçları test etme
imkanı da buldular.
Tamaş tarafından düzenlenen
etkinliğe, öğrencilerin yanı sıra
Hava Harp Okulu personeli de
katıldı.
YEŞİLKÖY ROTARY KULÜBÜ’NDEN
‘’TOPLUMSAL HİZMET ÖDÜLLERİ’’
Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından temsil ettikleri ve yöneticisi oldukları Sivil Toplum Kuruluşları
kanalıyla topluma hizmet veren yardımsever iş ve meslek sahiplerine ‘’Toplumsal Hizmet Ödülleri’’ verildi.
Ataköy Marina Otel’de gerçekleştirilen ödül törenine Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı ve
Rotary 2420. Bölge AB Komite Başkanı Rtn. Uğur Özgöker ve kulüp üyelerinin katıldı.
Törende, KASEV (Kadıköy Sağlık ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kamil Çetin Oraler
Bakırköy Belediye Meclis Başkan Vekili ve TÜDER (Tüketiciler Derneği) Başkan Vekili Ali Kenan
Kır İstanbul Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı; Trafik Kazalarını Önleme Vakfı Başkan
Vekili Yaşar Aşçıoğlu, Türkiye'de ilk Europa Nostra (Avrupa Kültürel Mirası Koruma) ödülünü
alan ve tarihi yarım adadaki sur ve çeşmeleri restore eden mimar. Kültür Bilincini Geliştirme
Vakfı adına Dr.
Mimar Mehmet
Alper ve
Baklavacılar Derneği
Yönetim Kurulu
Başkanı ve Türkiye
Mutfak Dostları
Derneği 2. Başkanı
Nadir Güllüoğlu,
Yeşilköy Rotary
Kulübü tarafından
“Toplumsal Hizmet
Ödülü”ne layık
görüldüler.
‘’ENGELLİLER SU ŞENLİĞİ’’
Bakırköy Belediyesi tarafından ’Engelliler Su Şenliği’’ düzenledi.
Engelliler Haftası kapsamında, Bakırköy Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde
düzenlenen şenliğe çok sayıda engelli ve ailesi katıldı.
Gönüllü yüzücülerin eşliğinde gruplar halinde havuza girip, yüzme yarışı yapan
engellilerden bazılarının çok mutlu olduğu bazılarının da sudan korktuğu
gözlendi.
Yarışma sonunda dereceye giren engellilere madalyaları, Bakırköy Kültür ve
Sosyal İşler Müdürü Özcan Bilir tarafından takdim edildi.
37
MUTLU GÜNLER
Güliz AKYÜZ & Gökhan YILDIRIM
Evlendiler
Bakırköy’ün duayenlerinden Yakup Akyüz kızını evlendirdi. Yeşilyurt Spor Kulübü Balo salonu ve
terasında gerçekleştirilen nikah ve düğün töreninde Filiz-Yakup Akyüz ve Cemile - Hüseyin Yıldırım
konuklarını kapıda karşıladılar.
Güliz Akyüz ve Gökhan Yıldırm’ı arkadaşları yanlız bırakmazken uzun süredir birbirini görmeyen konuklar da gecenin geç saatlerine kadar sohbet etme imkanı buldular.
Değerli dostumuz Yakup Akyüz sevinç ve hüznü birlikte yaşarken bize ‘’acaba davet etmeyi unuttuğum
dostlarım oldu mu? Olduysa kendilerinden sizin aracılığınızla özür diliyorum’’ dedi.
Biz de Güliz ve Gökhan’ı kutluyor, ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Yasemen DURMAZ & Alper ÖNSOY
Evlendiler
Yıldız ve İbrahim Durmaz kızları Yasemen’i, Aylin Levent Önsoy’un oğlu Alper ile evlendirdi. Gençlerin nikah töreni
Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Nikaha her iki ailenin akraba ve dostları ile
Yasemen ve Alper’in arkadaşları katıldı.
Nikah sonrasında aileler, Yasemen ve Alper’in iş ve yakın arkadaşları Citadel Oteli salonlarında nikah yemeğinde
buluşarak gecenin ilerleyen saatlerine kadar gönüllerice eğlendi.
TOWN CENTER’DA GUINNESS REKOR DENEMESİ
Katre Kadın Emeği Derneği, ‘’Emek Yolu’’ projesi kapsamında örülen 2950 km uzunluğunda iplik
kullanılarak yaptıkları örgü ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için başvuruda bulundu.
( Yazısı 21. sayfada)
VAKIF HAFTASI BEHİYE SELİM PARS İLKÖĞRETİM OKULU’NDA KUTLANDI
Vakıf Haftası Küçükçekmece’de
Behiye Selim Pars İlköğretim
Okulu’nda kutlandı. Kutlamaya Küçükçekmece
İlçe Milli Eğitim
Müdürü Adem
KOCA, Şube Müdürü
Hamdi ÇAKIR, Okul
bağışçısı Selim PARS,
TEMA Vakfı Onursal
Başkanı Hayrettin KARACA ve okul müdürleri katıldı.
Kutlamada okul öğrencileri Fatih
Sultan Mehmet’in vasiyetnamesinden
gösteri sundu. Ayrıca okulun Mevlevi Gösteri
Grubu hazırladıkları sema gösterisiyle izleyenlerin
beğenisini kazandı.
Vakıf Haftası Küçükçekmece’de Behiye Selim Pars
İlköğretim Okulu’nda kutlandı. Kutlamaya
Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem
KOCA, Şube Müdürü Hamdi ÇAKIR, Okul bağışçısı
Selim PARS, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin KARACA ve okul müdürleri katıldı.
Kutlamada okul öğrencileri Fatih Sultan Mehmet’in
vasiyetnamesinden gösteri sundu. Ayrıca okulun
Mevlevi Gösteri Grubu hazırladıkları sema gösterisiyle izleyenlerin beğenisini kazandı.