(kısırlık) ve obezite arasındaki ilişki

Transkript

(kısırlık) ve obezite arasındaki ilişki
İNFERTİLİTE (KISIRLIK) VE
OBEZİTE ARASINDAKİ İLİŞKİ
Kısırlık, döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile
karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Kısırlık gibi (hem
erkeklerde hem de kadınlarda) ciddi ve geri döndürülemez bir
oluşumun varlığı anlamına gelmemektedir. Kısırlık yaygın bir
durum olmakla birlikte kaynağını açıkça belirtmek sıklıkla
zordur.
Hem erkeklerde, hem de kadınlarda kısırlığa katkı yapabilen
risk faktörleri bulunabilir ve bu risk faktörleri genetik,
çevresel ya da yaşam tarzına bağlı oluşabilir. Hem erkeklerde,
hem de kadınlarda risk faktörlerinin en yaygın olanlarından
biride obezitedir.
Obez Kadınlar ve Kısırlık: Çok sayıda çalışma, fazla kilolu ya
da obez olan kadınların, hamile kalmada normal kadınlardan
daha fazla güçlük çektiklerini bildirmektedir. Daha da fazlası
hamilelik bir kez oluştuktan sonra obez kadınlarda düşük oranı
daha yüksektir.
Fazla kilolu olmak, aynı zamanda hem kadınlar hem de erkekler
için üreme sürecini etkileyen anormal hormon bozukluklarına da
yol açabilir. Fazla kilonun bir sonucu olarak anormal hormon
uyarıları, ovülasyonu ve sperm üretimini olumsuz olarak
etkiler. Kadınlarda insülinin, düzensiz ovülasyona neden
olacak şekilde aşırı üretimine yol açabilir. Ayrıca obezite,
aşırı insülin üretimi ve polikistik over sendromu (PCOS)
olarak bilinen kısırlık olışumu arasında bir bağlantı
bulunmaktadır. PCOS düzensiz adet dönemleri, anovülasyon
(azalmış ya da durmuş ovülasyon), obezite ve yüksek erkeklik
hormonu düzeyleri ile ilişkili spesifik bir tıbbi durumdur.
Obez Erkekler ve Kısırlık: Obezite, yalnızca kadınların
doğurganlığını etkilememektedir. Yakın zamanlarda Amerika
Ulusal Çevresel Sağlık Bilimleri Enstitüsünce (AUCSE)
yürütülen çalışmalar, artmış VKİ’si bulunan erkeklerin kısır
olma olasılıkları, normal kilodaki erkeklerden önemli ölçüde
daha fazla olduğunu doğrulamaktadır. AUCSE verileri, bir
erkeğin kilosundaki yaklaşık 10 kg’lık artışın, kısırlık
olasılığını %10 kadar artırabileceğini öne sürmektedir.
Erkeklerdeki hormon düzensizlikleri, sperm üretimini
dizginleyen testislerin uyarılmasını etkiler. Gerçekte fazla
yağ, erkek hormonu testosteronun östrojene dönüşmesine neden
olur ve bu östrojenler de testislerin uyarılmasını azaltır.
Araştırmacılar, erkeklerde yüksek VKİ’nin azalmış testosteron
düzeyleri ile bağlantılı olduğunu bildirmektedir. Bu çalışma
fazla kilolu erkeklerin testosteron düzeylerinin, normal
kilodaki erkeklerinkinden %24, obez erkeklerinkinin ise %26
daha düşük olduğunu göstermiştir. Yüksek VKİ’li erkeklerin,
anormal bir sperm analizleri bulunduğu da aynı şekilde ortaya
çıkarılmıştır.
Hormonlar: Vücuttaki fazla yağ, aynı zamanda kadınlarda
düzenli ovülasyon, erkeklerde ise sperm üretimi için gerekli
olan gonadotropin salınım hormonu (GnRH) üretimini de
etkilemektedir. GnRH, özellikle hem yumurtaların, hem de
spermlerin gelişimi için kritik olan luteinizan hormonu (LH)
ile folikül uyarıcı hormonun (FSH) salınımını tetikler.
Yapay Ortamda Döllenme (Tüp Bebek): Eşlerden birinde ya da her
ikisinde kısırlık sorunu bulunuyorsa, obezite veya hormonal
dengesizliklere bağlı olsun ya da olmasın eşler, sıklıkla
gebeliğe yardımcı olması için yapay ortamda döllenmeye (tüp
bebek) başvurmaktadır. Son zamanlarda yapılan ve 5.800 yapay
döllenme girişiminin başarı oranını kadın katılımcıların VKİ
ile karşılaştıran bir araştırma VKİ’leri 35 kg/m 2’ten fazla
olan obez kadınların başarı oranlarının, fazla kilolu (VKİ
25-30 kg/m2) ya da normal kilolu (VKİ 20-25 kg/m 2) kadınlara
göre daha düşük olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ek olarak obez kadınların, embriyo implantasyonundaki başarı
oranlarının da daha düşük olduğu (sağlıklı bir kiloya sahip
olan kadınlar arasındaki %19’a karşılık %13) bulunmuştur.
Ayrıca yapay döllenme sonrası gebe kalma olasılıkları da daha
az (normal kilolu kadınlardaki %30’dan fazla gebe kalma
oranına karşılık gebe kalma yüzdesi %22) çıkmıştır.
Araştırmacılar; doktorların hastalarını, yapay döllenme
girişiminden önce sağlıklı bir kiloya ulaşmaları için
cesaretlendirmelerini önermektedir.
Fazla Kilodan Uzak Durmak: Obezite yetersiz gebelik
sonuçlarını oldukça artırmaktadır. Birçok hasta doktorlarının
tavsiyelerini takip etmeye ve gebe kalmadan önce kilo vermeye
çalışmaktadır. Bununla birlikte bir kişinin fazla kilosu
yaklaşık 45 kg veya üzerinde ise, bu kadar fazla miktardaki
kilonun verilmesi zaman almaktadır ve kaybedilen kilonun
gebelikle geri döneceği korkusu göz korkutucudur. İnfertilite
sorunu olan birey özellikle de kadınlar, zayıflamalarına
yardımcı olmak ve kilodan uzak durmak için yeni öğrendikleri
yöntemlerle birlikte yararlanacakları kilo kaybı ameliyatı
(obezite cerrahisi) seçeneklerine yönelmektedir.
Kilo Kaybı Ameliyatı ve Gebelik: Obezite sorunları için
cerrahi müdahaleyi düşünen kadınların ameliyatı izleyen en az
18 ay boyunca gebe kalmamaları tavsiye edilmektedir. Ancak
bazı kadınlar, henüz ameliyattan sonraki aktif kilo verme
evresinde iken hamile kalırlar. Gıda alımını kısıtlayan
ve/veya emilim yetersizliği bileşeni bulunan herhangi bir kilo
kaybı ameliyatından sonra hamile kalmadan önce bazı temel
önlemler alınmalıdır. Emilim yetersizliği sonucu şiddetli
demir (Fe) eksikliği anemisi ile B12 vitamini yetersizliği,
obezite için gastric bypass ameliyatını izleyen gebeliği
güçleştirebilir. Genel olarak gastric bypass’ın emilim
yetersizliği bileşeninin neden olduğu B12 vitamini yetmezliği
enjeksiyon tedavisine, hafif-orta düzeyde demir eksikliği ise
en iyi ağızdan alınan demir takviyesine yanıt vermektedir.
Ek olarak gebe kadınlar, ameliyat sonrası vitamin
rejimlerininde A vitamini düzeylerini de takip etmelidirler.
Emilim yetersizliği bileşeni bulunan bir gastric bypass
ameliyatı geçirmiş olan kadınlar, maksimun emilebilirliği
sağlamak üzere doktorlarından, asidik olmayan bir doğum öncesi
vitamini yazmasını istemelidir. Ameliyat sonrası dönemin hızlı
kilo verilen başlangıç dönemi sırasında hamilelik
önerilmemekle birlikte bu durum hem obezite cerrahının, hem de
yüksek riskli gebeliklerde uzmanlaşmış bir kadın hastalıkları
ve doğum uzmanının iş birliği ile etkin bir şekilde
yönetilebilir. Veriler, ameliyat sonrası dönemden hemen sonra
gelişen gebeliklerin aynı zamanda uygun önlemler, izleme ve
beslenme bakımı sağlandığında ne anneyi, ne de gelişmekte olan
bebeği aşırı derecede tehlikeye atmadığını göstermektedir.
Sonuç olarak, obezite, kısırlık (infertilite) ve birçok yandaş
durumla ilişkili olan önemli bir sağlık meselesidir.
Çalışmalar kilo kaybının bu tür hastaların tedavisinde son
derece değerli olduğunu, doğurganlığı artırdığını ve başarılı
normal seyrinde gebeliklere yol açabildiğini göstermektedir.
Doç. Dr. Halil Coşkun

Benzer belgeler

mucizevi bir kahraman! - Prof. Dr. Halil Coşkun

mucizevi bir kahraman! - Prof. Dr. Halil Coşkun olacak şekilde aşırı üretimine yol açabilir. Ayrıca obezite, aşırı insülin üretimi ve polikistik over sendromu (PCOS) olarak bilinen kısırlık olışumu arasında bir bağlantı bulunmaktadır. PCOS düzen...

Detaylı