Indir / Oku - Bizim Aachen

Transkript

Indir / Oku - Bizim Aachen
bizim aachen
www.bizimaachen.de
Aachen ve çevresİ İçİn türkçe dergİ | 18
Başka işler yapanlar > 18
Şeriban Ceylan
Spor > 13
Burcu Babacan
Bir Konu & Üç Konuk > 21
Nasıl Polis Olunur?
Kültür & Sanat > 9
Canel Yay
Yerel Politika Yapanlar>15
Sevgi Sakar
GÜNÜMÜZDE ZAMAN HIZLANDI MI?
Ücretsİz
Nisan / Mayıs 2016
BIP
Başeğmez Investment & Partner
sizleri “yatırım ortağı” olmaya davet ediyor!
Biz, Başeğmez Investment & Partner (BIP), inşaat sektöründe projelendirme ve uygulama
alanında tecrübeli ve güçlü bir şirketiz. Yatırım fonumuz yüzyıllardır bilinen ve başarıyla
uygulanan „Birlikten kuvvet doğar“ prensibine dayanmaktadır. Yatırımcı ortaklarımıza iyi
kazanç sağlayan bir ortaklık sunmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Sizleri de bu ortaklığın bir
katılımcısı olarak aramızda görmekten mutluluk duyacağız.
Projemiz:
Her ortağın asgari 15.000 Euro’luk katılım payıyla en az 1.500.000 Euro’luk bir sermaye platformu
kurmak; ardından bu sermaye ile 12 daireli bina inşaatını projelendirmek ve pazarlamak.
Avantajınız:
• Aachen’da güvenli projeye para yatırma imkanı.
• Proje bitiminde yüksek kâr payı elde etmek.
• Tüm gelişmelerden haberdar olmak (Üyelerimiz, düzenli ve şeffaf raporlar ile bilgilendirilecek).
• Kazançlı bir ortaklığın içinde yer almak.
• Proje için tamamen kendi maddi kaynaklarını kullanmak (Banka veya devlet fonu kullanılmayacak).
• Öncelikli daire satın alma opsiyonu.
Yatırımınızın sorunsuz ve kolay takip edilebilir olmasını istiyorsanız bizim yanımızda doğru adrestesiniz!
Bilgilendirme toplantıSI
Tarih: 07 Nisan 2016 Perşembe günü, saat: 19:00’da
Yer: Nadelfabrik, Reichsweg 30, 52068 Aachen, Seminarraum II
Daha fazla bilgi için bizi her zaman arayabilirsiniz:
Okkan Başeğmez: 0241 / 799 31 veya Adnan Saka: 0163 290 27 73
3
İçindekiler
4 aktüel | Üstün Gözler
• Yurtdışından yatırılan emeklilik primleri
vergiden düşürülebilir
• Türkiye’de uzun süre arabayla kalma
• Türkiye’de emekli maaşlarından kesinti
• Çocuk yetiştirme süreleri
• Yurtdışından emeklilik borçlanması
5 ne? nerede? ne zaman?
• Nisan ve Mayıs aylarındaki bazı önemli etkinlikler
6 Fikir fırtınası | Muhsin Ceylan
• Eyaletimiz NRW’de eğitim kalite(sizliği)miz
8 Kültür & Sanat
• Nevzat Kerman: “15 yıllık birikimi
bir kitaba sığdırmak!”
• Canel Yay: “11 yaşında, gitarda NRW eyalet birincisi!”
10 Yaşama dair | Füsun Özdemir-Günal
• Baba olmak öğrenilir!
12 Bilmece sayfası
13 Spor sayfası
• Stolberg’in güçlü yumrukları: Burcu Babacan
14 Eğitim
• Almanya’da üniversite ve akademik eğitim
15 yerel politika yapanlar
• Sevgi Sakar
16 kapak konusu
• Günümüzde zaman hızlandı mı?
18 başka işler yapanlar
• Şeriban Ceylan: “Eşimle bir inatlaşma sonucunda,
10 yıldır ASEAG’ta otobüs şoförlüğü yapıyorum!”
Yemek
Kültürü
19
• Şiveydiz, fırında pilavlı kuzu gerdan,
yoğurtlu bakla, ayvalı kuzu
20 sudoku sayfası
21 bir konu & üç konuk
• Nasıl polis olunur?
22 KİŞİSEL GELİŞİM | Hasan Erdal
• Pozitif düşüncenın gücü
24 siz ve bURcunuz
• Burçlara göre anne tipleri
25 KADIN sayfası
• Evde oluşan tozlardan kurtulmanın püf noktaları
• Emziren anneler ne yemeli?
• Eller neden şişer?
26 önce sağlık | Dr. Murat Kopuk
• Kansızlık (anemi) nedir?
• Plastik pet şişelerin zararları
27 sağlıklı YAŞLANMA
• Kilo vermek ve duruşunuzu düzeltmek
için bir yöntem
• Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve
bakım sigortası gibi konularda bilgi almak için
başvurabileceğiniz yerler
28 Bulmaca sayfası
29 bunları biliyor muydunuz?
• 1 Mayıs, 8 saatlik işgünü mücadelesinin
130 yıllık öyküsüdür
31 ÇözümLER sayfası
• Bulmaca, sudoku ve bilmecelerin çözümleri
• Bizim Aachen dergisi reklam, ilan, tanıtım fiyatları
Başlarken
Değerli Okurlarımız,
18. sayımız ile tekrar karşınızdayız. Zaman öyle hızlı akıp
gidiyor ki, sanki dünmüş ya da ancak birkaç ay olmuş gibi
ama, bu sayımızla 3.yılımızı dolduruyoruz. Tam da bu nedenle kapak konumuzu “zaman” olarak belirledik. Acaba
günümüzde zaman gerçekten hızlandı mı? Bunun nedenleri ne? Konumuz oldukça teknik bir konu ancak biz
detaylarda boğulmadan, kısa ve sade olarak irdelemeye
çalıştık sizler için. Bahsedeceklerimizi daha önce hiç duymamış olabilirsiniz, umarız ilginizi çeker.
Son üç sayımızda yayın alanımızı biraz genişleterek Düren, Heinsberg ve Euskirchen şehirlerini ve ilçelerini de
içine alan geniş bir alana, “Region Aachen” olarak bilinen
bölgeye hitap etmeye başlamıştık. Ancak hem dağıtımda sorunlar yaşamamız hem de yerel konulara fazla yer
veremememiz nedeniyle, dergimizi bu sayımız itibariyle tekrardan ilk çıkış noktası olan Aachen ve ilçelerinde
dağıtmaya karar verdik. Diğer bölgelerden gelecek olan
ilginç konu ve konuklara da yer vermeye elbette devam
edeceğiz,oralarda dergimizin temsilcisi olan dostlarımız
bizimle birlikte olmayı sürdürecekler ama o bölgelerde
dergimizi dağıtmayacağız.
Aramıza yeni katılan genç arkadaşımız Emine Kır’a hoş
geldin demek istiyorum. Sizler de bizlere katılabilir ve
dergimizin değişik aşamalarında katkı sunabilirsiniz.
Üç yıl boyunca dergimizin çıkmasına emek veren tüm
dostlarıma, dergimize reklam vererek, bu derginin sizlere
ücretsiz ulaşmasına katkı sunan tüm reklam verenlere ve
siz değerli okurlarımıza sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Gelecek sayımız 27 Mayıs 2016 Cuma
günü, yeni konu ve konuklarla çıkacaktır.
Sağlıcakla kalın...
Günal Günal
KÜNYE | IMPRESSUM
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal,
Dr. Murat Kopuk, Üstün Gözler, Abdullah Yaşar,
Serpil Erdemir, Funda Şen, Mine Nart, Hasan Erdal,
Hakan Tuc, Emine Kır, Esra Cenkiz, Aykut Kurşuntel,
Emrah Güngör, Selim Atasever (Heinsberg),
Murat Sağlam (Düren).
Baskı: Mainz Druck & Verlag | Aachen
Dergi adeti: 6.000
Yasal uyarılar: Yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların
yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem
başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o kişilere aittir.
Büro saatleri: Hafta içi hergün saat 10 ile 14 arası.
4
aktüel
Yurtdışından yatırılan
emeklilik primleri
vergiden düşürülebilir
SGK’ya (Sosyal Güvenlik Kurumu) yatırdığınız emeklilik primleri Almanya’da
gelir vergisi harcama kalemi (Sonderausgabe) olarak yıllık vergi denkleştirme beyannamesinde belirtilerek
vergiden düşürülebilir. Bunun için şu
belgelere ihtiyaç vardır: Vergi denkleştirme formuna yatırılan borç yazılır. Forma ek olarak banka dekontu,
paranın SGK hesabına yattığına dair
banka makbuzu (Almanca tercümeleriyle), SGK tarafından gönderilen
borç tahakkuk cetveli (Almanca tercümesiyle beraber, orjinalinin kopyası), Almanya’dan gönderilen paranın
nereden alındığının kanıtını hazırlamak gerekir. Şayet parayı kendi banka
hesabınızdan çektiyseniz banka, kredi aldıysanız, kredi sözleşmenizi vergi
beyannamesiyle birlikte Alman Vergi
Dairesine (Finanzamt) göndermeniz
gerekiyor. Bu hususta gerekli bilgiyi
muhasebecinizden veya mali müşavirinizden (Steuerberater) alabilirsiniz.
Emeklilik primleri, 2016 yılı ilk altı ay
için günlük 17,57 TL’ye çıkarıldı. Önceki yıllarda senede iki defa arttırılan pirimler, bundan böyle yıllık geçim indirimi ve enflasyon oranlarına
göre hesaplanacak. Dolayısıyla günlük prim ödemeleri piyasa ve ekonomiye endeksli olarak büyük bir artış
gösterecektir.
Türkiye’de emekli
maaşlarından kesinti
Maliye bakanlığının aldığı bir kararla, Türkiye’de SGK, Bağ-Kur ve Emekli
Sandığı’ndan maaş alan emeklilerden
şubat ayı itibariyle aylık 24 TL Suriye’
den gelen ilticacılara verilmek için kesilecektir. Kesintiler, alınan emekli maaşlarının tutarına göre hesaplanıyor.
Örneğin 1.300 TL alan emekliden 24 TL
sosyal yardım fonuna para kesiliyor.
Emeklilere ait bu kesintilerle ilgili bilgi verilmemiştir.
Türkiye’de uzun süre
arabayla kalma
2015 yılında yürürlüğe giren yabancı
plakalı araçların Türkiye’de kalma süreleri altı aydan iki yıla çıkarıldı. Düzenleme ile ilişkin 14 Eylül 2015 tarihli
2015/8113 sayılı Bakanlar kurulu kararı
29501 sayılı Resmi Gazetede 13 Ekim
2015’te yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bu karar daha ziyade Almanya’dan
emekli olup da Alman plakalı otomobiliyle Türkiye’de uzun kalmayı tasarlayan emeklilere kolaylık sağlıyor. Yurt
dışında ikameti olan kişilerin, adlarına
kayıtlı veya bir başkasının adına kayıtlı
şahsi kullanıma mahsus taşıtları geçici
olarak Türkiye’ye getirebilmeleri için,
kişinin son bir yılda 185 gün yurt dışında bulunması gerekmektedir. Mavi
kartlı çifte vatandaş olan vatandaşlarımız da dahil Türkiye’de 730 gün yani
iki yıl vasıtalarını kullanım hakkı doğuyor. Geçici giriş müsadesi için Turing ( Türkiye Otomobil Kulübü) den
Çocuk yetiştirme süreleri
Almanya’da doğum yapan ev hanımları 1992’den önce doğum yapmışlar
ise her çocuk için bir yıl emeklilik hakkı kazanıyordu. Yeni yasaya göre onlar
da iki yıl emeklilik hakkı alacak. 1992
yılından sonra doğan her çocuk için
üç yıllık emeklilik süresi hesaplanmaktadır. Çocuklardan dolayı emeklilik
sürelerinin hesaplanması için Alman
Emeklilik Sigortasından temin edebileceğiniz V800 adlı formu doldurup,
çocukların doğum kayıt örnekleriyle
(Gebursurkunde) Alman Emeklilik Sigortasına başvurulması gerekmektedir. Annelik emekliliği düzenlenmesinde 1992’den önce doğan çocuklar
için yaklaşık 25 € tutarında artış oldu.
1992 yılından önce doğan üç çocuk
için aranılan beş yıllık sigortalılık süresi şartlarını yerine getiremeden 1980
yılında paralı kesin dönüş yapan yüzlerce ev hanımı için çocuklardan dolayı Almanya’dan emeklilik hakkı doğmuş oldu. Türkiye’ye dönüş yapan ev
hanımlarına bu haklardan yararlanmalarını öneririz.
geçici giriş belgesi almaları gerekiyor.
Bu belge yalnız yabancı uyrukluları
kapsıyor. İki yıllık kalma süresi biten
araçların tekrar yurt dışına çıkıp 185
gün Almanya’da kalma kaydıyla tekrar iki yıllık Türkiye’de kalmaları mümkün oluyor. Arabasıyla Türkiye’de
uzun kalmak isteyen vatandaşlarımız
Alman Emeklilik kasasından aldıkları
tanıtma kartı (Türkçeye tercümeli) yıllık sigorta ücretinin yatırıldığına dair
belgeyle, konsolosluklara müracaat
ederek belgeleri Türkçe olarak onaylatmaları gerekmektedir. Daha geniş
bilgi için, konsoloslukların danışma
bürolarına müracaat edilebilir.
Yurtdışından emeklilik
borçlanması
Türkiye’den 4-a sigorta kolundaki bir
iş yerinde çalışmışlığınız varsa, şu anki
ismiyle (SGK) Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlanma işleminizi başlatabilirsiniz. 4-b sigorta koluna eski ismiyle Bağ-Kur’a ise eski ismiyle SSK’da
çalışmışlığınız yoksa ödemeleri mecburen yapmanız gerekmektedir. Bağkur şartlarına göre SSK kurumu yeni
ismiyle (SGK) Sosyal Güvenlik kurumu
emeklilik borçlanmasını daha az alıp,
emeklilik ödemelerini Bağ-Kur veya
emeklilik kasalarına göre daha fazla
ödeme yapmaktadır.
Şu an emeklilik borçlanmaları yalnız
Bağ-kur veya emeklilik kasalarına yapılmaktadır. Sosyal Güvenlik kurumuna emeklilik ödemeleri ise son
çalıştığınız iş yeri SGK
ise ödemeleri kabul
etmektedir.
Üstün Gözler
0178 / 849 05 25
5
ne? nerede? ne zaman?
Öcher Bend
AACHEN GELENEKSEL LUNAPARKI
26 Mart - 11 Nisan 2016 arası
Aachen
Bendplatz
1413‘den bu yana düzenlenen lunapark -küçük-büyük
herkese eğlenme
9.
19.
olanağı sunuyor. Saat 14-24 arası açık
olan lunaparkta kapanış gecesi havai
August
fişek gösterisi
Täglich
ab 14 Uhr de var. Giriş ücretsiz.
BAUMESSE AACHEN
AACHEN İNŞAAT FUARI
22 Mart - 24 Nisan 2016 arası
Ev inşaatı, tamiratı ve enerji alanında
bölgemizdeki bir çok firmanın stand
açacağı fuarda evinizde yapmayı düşündüğünüz değişiklikler hakkında
fikir edinebilirsiniz. Giriş ücretli.
BÜTÜ
SINAVLARI
BA ARMAK
BÜTÜ
SINIF GEÇMEK
AB TUR YAPMAK
!
IFLAR
N SIN
R!
RSLE
N DE
!
ADAR
EYE K
S
AN L
KULD
LKO
Herşey çocuklarımızın
başarısı ve geleceği için...
www.bend-aachen.de
ZAB - MESLEK VE ÖĞRENİM FUARI
18 ve 19 Mayıs 2016
Her yıl düzenlenen ZAB Fuarında
bölgemizdeki meslek okulları ve konu ile ilgili kuruluşların standları yer
alacak ve ziyaretçilere kendilerini tanıtma fırsatı bulacaklar. Meslek seçimi yapmayı düşünen öğrenciler için
ilginç bir fuar. Sabahları 9:00’da açılacak fuara giriş ücretsiz. Öneririz.
FAMILIENTAG
AACHEN ŞEH. BİR. AİLELER GÜNÜ
22 Mayıs 2016
Her yıl Mayıs ayında düzenlenen Aileleler Günü nedeniyle Aachen ve
ilçelerinde bir çok kültürel, sosyal ve
sportif etkinlikler ve eğlenceler düzenleniyor. Bu etkinlikler tamamen
ücretsiz. İnternette daha ayrıntılı bilgi
için: www.staedteregion-aachen.de
n
asse
a
al
al
l
49,-
APAG P2
Pauwelsstr., Aachen
Breslauerstr., Aachen
10.04.
22.05.
24.04.
29.05.
03.04.
AktionsNACHHILFE...
08.05.
Angebot
Am Gut Wolf, Aachen
...die
HILFT!
*
Jetzt
nur
05.05.
26.05.
bir kereye mahsus
49 € indirim kazanın.
K
lle Aktionsenda
NACHHILFE... aDevlet
m
r
yardımından
o
Angebot
hulf
c
S
şimdi
...die HILFT! ayararlanarak,
lle
* kayıt
Jetzt
Uniklinikum
Debystr., Aachen
Bizim Aachen Dergisi
NACHHILFE...
okurları için özel:
...die
HILFT!
Bu kuponu
getirin ve
Bahnhofstr., Alsdorf
10.04.
08.05.
Bahnhofstr., Alsdorf
Heerweg, Düren
10.04.
08.05.
17.04.
22.05.
49,-
Schumanstr., Würselen
* im ersten Monat nach Anmeldung
15.05.
Aktions16.05.
Nachhilfezentrum
Angebot
Aachen
49,-
Am
*
Jetzt
Kraftwerk
Peterstr.
81/83 • 52062 Aachen
nur
0241/46829014
03.04 / 24.04.
Weisweiler, Eschweiler
* im ersten Monat nach Anmeldung
29.05.
02405 - 40 89 400 • www.melan.de
lass
K
e
l
al SCHNELLrmen
o
Nachhilfezentrum
hulf Aachen
c
S
UNKOMPLIZIERT
alle
r 81/83
PROFESSIONELL
Peterstr.
81/83
Aachen
Peterstr.
h•e52062
c
ä
F
52062 Aachen
0241/46829014
alleINDIVIDUELL
* im ersten Monat nach Anmeldung
0241 / 46 82 90 14
SCHNELL
Nachhilfezentrum
UNKOMPLIZIERT
Mariadorf
PROFESSIONELL
Eschweilerstr.
70 • 52477 70
Alsdorf
Eschweilerstr.
52477
Alsdorf
02404/9030210
INDIVIDUELL
02404 / 90 30 210
Nachhilfezentrum
Nachhilfezentrum
Peterstr. 81/83 • 52062 Aachen
Eschweilerstr.
70 • 52477
Alsdorf
Übacher
Weg 37
Aachen
Her an size yardıma hazırız.
Internet üzerinden de basvurabilirsiniz.
r
nur cve
yaptırın
heçocuğunuz
ä
F
lle geçsin...
a
sınıfını
en
0241/46829014
Pe
Mariadorf
52477 Alsdorf
02404/9030210
02404 / 90 30 211
E-Mail:[email protected]
ww w.nachhilfezentrum-aachen.de
N
Es
0
6
fikir fırtınası
ve bu da otomatikman eğitim kalitesine yansıyor.
Eyaletimiz NRW’de Eğitim Kalite(sizliği)miz
Almanya Eğitimciler Sendikası, öğretmenlerin ülke eğitim politikasına bakışlarını tesbit amaçlı bir araştırma yaptırdı. Eğitim politikalarının öğretmenlerden
alabildiği ortalama not ise, zayıf ile orta
arası, ancak geçer oldu. Bu sonuç Eyaletimiz NRW’de ise, 4,2 yani zayıfa yakın.
Forsa Araştırma Enstitüsü’ne yaptırdıkları araştırma sonuçlarını kamuoyu
ile paylaşan Almanya Eğitimciler Sendikası (VBE) Başkanı Udo Beckmann,
eğitimcilerin görevlerini severek yaptıklarını fakat bilhassa yoğunlaşan mülteci akınıyla eğitim verebilme şartlarının daha da ağırlaştığını belirterek,
ülke eğitim politikalarının reel şartlara uygun hale getirilmesinin önemini
vurguladı.
Almanya’da, en yoğun göçmen asıllının yaşadığı eyaletimiz Kuzey Ren
Westfalya’daki (NRW) okullarla ilgili birkaç rakam ise şöyle: Eyaletteki
5.500 okulda, öğrenci sayısında 12 yıldır devam eden gerileme, 2015 içinde
de, 21.000 azaldı. NRW’de 1.920.000
öğrenci okula gidiyor. Eyalet İstatistik
Dairesi rakamlarına göre, 103.000 çocuk Hauptschulelere gidiyor. İlkokula
giden çocukların sayıları ise, 620.000.
Liseli öğrencilerin sayısı, 532.500. Realschulelere giden öğrencilerin sayısı
ise, 248.500. Gesamtschuleli talebelerin sayısı ise 279.500. Eyaletimiz NRW,
eyaletler arası eğitim seviye ve kalitesinde ise, sondan ikinci yani; 15. sırada.
Eyalet Başbakan Yardımcısı ve Eğitim
Bakanı Sylvia Löhrmann’ın bu göreve
geldiğinde, mesleğinin de öğretmen
olması münasebetiyle eyalet eğitim
politikalarında bilhassa kaliteye yönelik
çok ciddi değişimlerin olabileceğini
düşünmüştük. Fakat zaman, bu beklentinin beyhude olduğunu gösterdi.
Okullarda şartlar iyileşmek şöyle dursun, her geçen gün daha da kötüleşiyor. NRW’de okullar, hem yapı hem de
eğitimde kalite noktasında, kelimenin
tam manasıyla dökülüyor. Demografik
değişim ve kültürel zenginliğin beraberinde getirdiği değişim zaruretleri,
eğitim politikacıları tarafından bir türlü
görülmek istenmiyor ve her araştırma
sonucunda ortaya çıkan negatif tablo,
suni tartışmalarla zamana yayılıp unutturuluyor. Bazan da fatura öğretmenlere kesiliyor. Öğretmenlerin, bizlerin
avukatlığına ihtiyaçları yok. Onlar gerçekten zor şartlar altında, kısıtlı imkanlarla çalışıyorlar. 155.000 öğretmenin
görev yaptığı NRW’de, geçen yıl 5.766
öğretmen kadrosu açılmasına karar verildi. Bu yeni kadrolar, mevcut açığın bir
kısmını kapatırken, yeni öğretmen ihtiyacı ise 6.000 civarında. Eyalette başlatılan yeni eğitim sistemi (Inkulusion)
için ise, politikacıların duymak istemedikleri 7.000 eğitimciye, öğretmene ihtiyaç var.
Çalışma şartlarından dolayı, öğretmenlik mesleğine ilgi ise her geçen
gün azalıyor. Öğretmen kadro açıklarının meslekten eğitimci olmayan
hızlandırılmış kurslarla ‘öğretmen’ yapılanlarla kapatılması ise, tartışılmaya
muhtaç. Yeni araştırmada tekrar ortaya çıkan taleplerden biri de; okullarda ihtiyaç olan okul psikologları ve
eğitim sosyal danışmanlarıyla, sosyal
eğitimciler. Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle reel ihtiyaca cevap verebilecek bu eğitimcilerin atanmamalarının yükünü ise öğretmenler çekiyor
Çocukları okullara gidenlerimiz bilirler; Yapılacak bir etkinlik için ailelerden para toplanıyor. Fotokopiler için
altı ayda bir ailelerden bağış alınıyor.
30-40 yıldır kullanılan eskimiş veya eksik eğitim araç ve gereçleri ile anlatılan
dersler, öğrencilerde sadece tasavvur
olarak kalıyor. Sınıflardaki öğrenci sayısının kalabalıklığı, öğretmenleri aşırı yoruyor. Buna çalışma şartlarından
dolayı aşırı yıpranmalarına rağmen,
öğretmenlerin 67 yaşına kadar çalışma mecburiyetini ekleyin ve kaliteli
eğitim bekleyin.
Öğretmenlerin maddi sebeplerden
dolayı mesleki eğitim geliştirme içseminerlerine gönderilmemesi ise
tam bir muamma. Bunu şimdilerde,
en yoğun mülteciye ev sahipliği yapıldığı da eklendiğinde eğitimcileri bekleyenleri varın sizler düşünün.
Öğretmenler raporlu olduğunda da,
dersler boş geçiyor. Branş dışı öğretmenler çocukları sınıflarda sadece
meşgul ediyorlar. Mevcut öğretmenlere branşları olmamakla birlikte yeni
yeni branşlarda ‘asistanlık’ gibi uyduruk tanımlamalarla, branş derslerine
mecburi kılmaya başlanması ise akıllara ziyan. Evet, layıkıyla işlenmeyen
ders konuları ise imtihanlarda soru
olarak çocukların önüne konuyor.
Bu arada okullarda mülteci çocukların
yığılmasıyla, eyaletin zaten çok istekli
bakmadığı Türkçe gibi anadil dersleri
çok büyük tırpan yiyecek. Türkçe sevdalılarımıza duyurulur. Buna ilaveten
yeni istihdam edilen Türkçe öğretmenlerinden sayıları hiçte az olmayan kısmı,
memurlukları veya işyerleri garantilendikten sonra Türkçe dersini bile vermek
istemiyor ‘Ben sadece branş dersimi vereceğim’ diyor. İlginç değil mi?
7
fikir fırtınası
2002 yılından bu yana Allianz’da
Gayrimenkul
Finansmanı
olmak
üzere, 2006
yılından
En uygun
sigorta ile
itibaren
de bağımsız
bir temsilci
en
uygun
koşullar
olarak ekibimle birlikte 3000
müşterinin
güvenini
kazanmayı
Allianz Forward
kredisiyle
ev
ve gayrimenkul ödemelerinde
başardık.
gelecek 3 yılın taksitlerini
bugünün
faiz oranlarıyla
Güçlü
olduğumuz
yönlerimiz
sabitleyebilirsiniz.
müşterilere hizmet vermekle
Eyaletimiz NRW’de, birincisinden istenilen sonuç alınamamış olunmalı ki,
boş geçen dersler konusunda yeniden
geniş çaplı bir araştırma daha yaptırılıyor? Allah’tan, eğitimin başında bu
sektörden gelen bir bakanımız var. Bir
de alana yabancı biri bu bakanlıkta olsaydı, kim bilir neler yaşardık! Eyaletimiz NRW’deki okulların durumlarıyla
ilgili 4.873 okula gönderdiği, 1.021’inin
cevapladığı buharı üstünde bir araştırma daha da varki, sonuçlara şaşırmayanlara şaşarım: Okul binaları harabe
gibi. Rüzgarı ‘Gel! Gel!’ diyen pencereler, yağmuru sınıflara akıtan çatılar,
bilhassa kız çocuklarının kesinlikle kullanamadıkları, sıhhatli hiç bir akıl sahibinin asla içeri giremeyeceği tuvaletler,
spor salonlarının hem yapı hem araç
gereçlerinin perişanlığı, öğretmen ve
idari odalarının döküntülüğü, teneffüs
alanlarının, ‘Burası neresi?’ dedirttiği
mekanlar, sıvaları boyaları dökülmüş
ve her harekette dökülen rutubetleri hemen gözünüze çarpan duvarlar,
merdivenler, eyaletimiz okullarında %
85’lik bir oranla yıllardır istisna değil,
genel durum halinde.
Cevap gönderen okulların sadece
% 15’inde durumlar eh idare eder vaziyette. Cevapları yazan okul müdürlerinin beyanlarına göre, her okulun bahsi
geçen arızaların giderilmesine yönelik
restorasyonlar için okul başına, politikanın hiç sıcak bakıp, kapak kaldırmadığı yarım milyon Euro lazım. NRW
eyalet okullarımızdaki tamiratlar için
yaklaşık 2,45 milyar Euro’ya ihtiyaç var.
Okulların, yani öğrencilerin, son zamanlarda emlak piyasasının, enerji
sektörü, ilaç sanayi ve ulaşım sanayi
ile telekominikasyon alanlarının lobisi olmadığından olmalı ki, politik akıl
okullara maddi kaynak ayırmada devamlı top dolandırıyor. Sanki, eskimiş
ve arızalı pencereler, kapılar ve camların, çocukların üzerine düşüp bir kaçının hayatına malolmasını mı bekliyorlar ne? Eyaletlerin uhdesinde olan
eğitim politikalarında yapılması gerekenlerin savsaklanması konusunda
partiler arasında hemen hemen hiçbir fark yok. Sadece konunun ifadesinde kullanılan kavramlar biraz farklı o kadar.
Eyalet Veliler Birlikleri, bu gidişatın
birazcık olsun iyiye doğru değişmesi için devamlı taleplerde bulunurken, politikacıların bu alanda oldukça ağırdan davranmalarını anlamak
gerçekten zor. Bugünün kalitesiz eğitimli gençlerinin, yarınların kalitesiz
eğitimli yetişkinleri olduğunu niye
görmek istemezler, merak etmemek
mümkün değil. Memleketlerinde çıkarılan savaşlardan dolayı, ölüm çemberlerinden geçerek zar zor buralara
kadar gelebilmiş mülteci çocukların
eğitimleri en çok eyaletimizi daha
doğrusu; yeni öğrenci tipleriyle karşı
karşıya kalan öğretmenlerimizi, okulları yani yaşadığımız şehir belediyelerini uğraştıracak. Tek kelime Almanca
bilmeyen mülteci çocuklarının okullu olmalarının eyaletimizdeki hantal
eğitim politikalarını değiştirip değiştirmeyeceğini çok yakında göreceğiz.
Gerekli reformların yapılıp, maddi kaynakların sağlanmaması ve ihtiyaç olan
personelin istihdam edilmemesinin
sonuçlarını, başta eğitim politikacılarımız olmak üzere yasama ve yürütmede görevli ve sorumlu
herkesin, tahmin etmekten uzak olmadıklarını ümit ediyoruz...
Muhsin Ceylan
ve uzmanlığımızla sınırlı değil;
Devlet
Desteği
Olanağı
aynı
zamanda
iş hayatına
yeni
Emin olmak,
her zaman
başlayanlar
ve genç
emniyetli olmak
meslektaşlarımız
için yükselme
anlamına
gelmez!
olanakları sağlayan meslek
Günümüzde
zorunlu
eğitimi,
sürekli
eğitimsigorta
ve hizmet
yapılması
gerekenler
artık
içi eğitim de sunuyoruz.
sadece motorlu araçlar değil!
Sigortalarınız için alabileceğiniz
Güveniniz
için size teşekkür
devlet yardımları konusunda
ediyoruz!
bilgi edinin ve bu olanaklardan
yararlanın.
Kaybetmemeniz gereken
zamanınız ve paranızdır!
Henüz geç olmadan...
Erdinc Dincer
Generalvertretung
Erdinç Dinçer
Generalvertretung
Talstraße
15
52249
Eschweiler
Talstrasse 15
52249 0Eschweiler
Telefon
24 03.78 55 45
Telefax
0
24
03.83
93 85
Telefon 0 24
03.78
55 45
Telefax 0 24 03.83 93 85
[email protected]
[email protected]
www.ed-allianz.de
www.ed-allianz.de
8
kültür & sanat: Nevzat Kerman
Outlook gibi), internet siteleri oluşturma programları ve programlama
kursları (Joomla, HTML, CSS gibi),
Fotoğraf ve Audio kursları (Photoshop, Lightroom, Fotobuch, Audacity gibi). Yeni mobil medya kursları (Smartphone, Tablet vs.) ve tabiiki
video kursları (MAGIX Video deluxe)
yönetmekteyim.
“15 yıllık birikimi
bir kitaba sığdırmak!”
Nevzat Bey, öncelikle kendinizi
bize biraz tanıtır mısınız?
Adım Nevzat Kerman. 2 Temmuz 1977’
de Dortmund/Almanya’da doğdum.
Nevşehirli gurbetçi bir ailenin üçüncü
ve son çocuğuyum. Bekarım.
Lise eğitimimden (Abitur) sonra, Dortmund’ta teknik üniversitede makine mühendisliği ve ardından RWTH
Aachen’de havacılık ve uzay mühendisliği okudum.
Ardından iki senelik bir eğitim sonrası Münster Üniversitesi tastikli “Yetişkin Eğitimi Sertifikası (Erwachsenen
Pädagogische Qualifikation) unvanını
aldım. 2006’dan beri ECDL ve Xpert
Trainer/Master belgesi sahibiyim (Europäischer Computer Führerschein).
Böylece Avrupa’da geçerli olan bilgisayar sertifikası için öğrencileri hazırlayabiliyorum ve sınav yoklaması hakkına sahibim.
Şu an, Aachen uçak ve uzay bilimleri fakültesinde değişik projelerde yer
alıyorum ve bunun yanında profesyonel bilgisayar dersleri veriyorum.
VHS’de ne zamandan
beri çalışıyor ve hangi tür
dersleri veriyorsunuz?
Bilgisayar dersi vermeye 18 yaşında
başladım. İki sene sonra Volkshochschule Dortmund’ta, üniversite eğitimi esnasında, Windows Office kursları yönettim.
VHS Aachen’a 2003 yılında başladım.
Serbest doçent olarak temel bilgisayar kursları yanında, Office kursları (Word, Excel, PowerPoint, Access,
Bunun dışında şirketlere ve okullara
profesyonel ihtiyaçlarına göre özel
dersler uyguluyorum ve danışman
olarak hizmet veriyorum.
“Videobearbeitung mit
MAGIX Video deluxe 2016,
Praxiseinstieg” kitabının ortaya
çıkması nasıl gerçekleşti?
Kitabınızı nerede bulabilir ilgi
duyup almak isteyenler?
Temmuz 2015’de MITP yayımevi benimle iletişime girdi. MAGIX Video
deluxe hakkında bir kitap oluşturabilecek bir yazar arıyorlardı. Almanya
çapında bu programı öğreten ilklerden olduğum için internet sitemi ve
çeşitli yerlerde verdiğim kursları araştırdıktan sonra, beni uygun görmüşler. Çok yoğun fakat keyifli bir çalışma
oldu ve iki buçuk ay içinde 15 senelik
MAGIX Video deluxe ve çekim tecrübemi kitaba aktardım.
Bilgisayar desteğiyle MAGIX Video deluxe programı ile bir filmin montajını,
seslendirmesini vs. öğrenmek isteyen
varsa, bu kitap ile temelden en önemli
tekniklere ve ileriye bakışlı bir çok pratik bilgiye sahip olabilir. Kitabım Almanya, Avusturya ve İsviçre’de bütün
kitabevlerinde bulunuyor. Amerika’dan
Japonya’ya kadar uzanan birçok online kitap sitelerinde de mevcut. Benim
veya yayımevimin internet sitesinden
de edinilebilir (www.nevzat-kerman.de)
(www.mitp.de/172).
Video çekip, kesip/yapıştırmak
gibi şeyler güünümüzde “in”
oldu. İlgi duyan kişiler sizinle
nasıl ilişkiye geçebilirler?
Evet bügünlerde video çekimleri kolaylaştı. Cep telefonları, Action Cam’ler
veya havadan çekim yapan droneler.
Videokliplerden güzel bir film oluşturmayı öğrenmek isteyenler VHS
Aachen’da (18 ve 19 Haziran 2016) ve
VHS Heinsberg’de (12, 13, 19, 20 Kasım
2016) yönettiğim MAGIX Video deluxe kurslarını ziyaret edebilir. Kursları VHS’lerin internet sitelerinde de
bulabilirler.
Gelecek planlarınız nelerdir?
Bugüne kadar hobimi ve işimi aynı
zamanda yapabildiğim için çok mutluyum. Eğer bu şekilde devam edebilirsem tekniğin durmak bilmeyen
yolunda keşfettiğim bilgileri öğrencilerime taşımak isterim. İlerde bir veya
iki tane daha yazmak istediğim kitap
var. Birisi Excel ile ilgili olacak; pratik ve
kısa zamanda öğrenmeyi sağlayacak.
Gelecekteki çalışmalarınızda
dergimiz adına size
başarılar dileriz.
Mine Nart
9
kültür & sanat: CANEL YAY
artık çalınamaz hale geldiği için daha
iyi bir gitar aldı.
Hangi sıklıkla gidiyorsun
müzik okulundaki bu kursa?
Kursumuz haftada bir kez salı günleri
ve yaklaşık 30-45 dakika sürüyor.
Haftada 30 ile 45 dakika arası
bir kurs süresi yeterli oluyor
mu gitarı öğrenmek için?
“11 yaşında, gitarda
NRW eyalet birincisi!”
Bu röportajın bir özelliği var benim için.
Bugüne kadar hep yetişkin olan kişilerle
röportaj yaptım. Onlarla Türkçe konuştum; Almanlarla yaptığım görüşmeleri
de Almanca yapıp, sonra Türkçe'ye tercüme ettim. Şimdi ise karşımızda 11 yaşında, Türkiye kökenli, Aachenlı bir gencimiz
var. Sohbetimiz onun anlatım şekliyle sürüyor. Biraz Türkçe, takıldığı yerlerde de
Almanca... İşte karşınızda bir doğal yetenek. Onu ileride de takip edeceğiz; yeni
başarılarını duyurmaktan da gurur duyacağız... Bir yetenek kolay yetişmiyor!
Canel bize kendini tanıtır mısın?
Benim adım Canel Yay. 24 Mart 2005
tarihinde Aachen/Burtscheid'da Marienhospital'da dünyaya gelmişim.
Reumontstrasse'deki Montessori
Schule'yi (ilkokul) bitirdikten sonra,
bu yıl Couven Gymnasium'a (lise)
başladım ve 5. sınıfta okuyorum.
Klasik gitar çalmaya ne
zaman başladın?
Beş yıldır gitar çalıyorum diyebilirim.
Annem, bana daha küçükken, gitar
hakkında çok şey anlatmaya başladı,
gitar çalmamı istediğini söyledi. İnternette resimlerini gösterdi; benim de
ilgimi çekti. Annem bana basit bir gitar satın aldı ve evde kendi kendime
çalmaya başladım. Çok hoşuma gitti
diyebilirim. Daha iyi öğrenebilmem
için beni Aachen'daki Musikschule'ye
(Müzik okulu) kaydettirdi. Fakat sıra
beklemek gerektiyordu ve yaklaşık
iki yıl bekledim. Okula başvurduğumuzda 5 yaşındaydım ve iki yıl sonra
7 yaşında okula kabul edildim ve dört
yıldır da halen devam ediyorum. Kaydolduğum zaman annem bana eskisi
Tabiiki hayır! Kursta, hocamız sürekli
yeni parçalar veriyor bize. Evde, o yeni
parçaları sürekli çalışmam gerekiyor;
hergün. O parçayı öğrendiğimiz zaman, yeni bir parçaya başlıyoruz. O
nedenle de evde sürekli gitar çalıyor
ve o parçayı öğrenmeye çalışıyorum.
25 puan üzerinden 24 puan alarak
yaklaşık 20 yarışmacı arasından eyalet şampiyonu olduk.
Peki bunun Almanya çapında
yapılan eyaletlerarası bir
şampiyonası da var mı?
Evet var. Ama, bu sefer de yine yaşım
tutmadığı için oraya katılamıyorum.
Oraya ancak üçüncü yaş grubundakiler (14-18) katılabiliyor.
Eyalet yarışmasında belli
bir ödül kazandınız mı?
Evet. Katılan herkese, üzerinde katılanların adlarının yazılı olduğu birer
Plakat (poster) verdiler.
Yakın bir tarihte, eyalet
çapında yapılan bir yarışmada,
kendi yaş grubunda eyalet
birincisi oldun. Biraz bundan
bahseder misin bize?
Evet. "Jugend musiziert" (Gençler müzik yapıyor) adı altında yapılan, eyalet
çapındaki bir yarışmada birinci oldum
kendi yaş grubumda. Ben 2014 yılında, Aachen'da yeni başlayanlar grubunda (8-11 yaş arası) yarışarak birinci
olmuştum ama eyalet çapındaki yarışmaya yaş grubum yetmediği için
katılamadım. Çünkü eyalet çapındaki yarışmalar 11-14 yaş grubu içindi.
2015 yılında, 2. yaş grubuna geçerek,
Aachen'da tekrar yarışmaya katıldım
ve yine birinci seçildim. Yaşım tuttuğu için, bu kez eyalet yarışmalarına
katılabilirdim, ama bu yıl yarışmalar
"düet" dalında idi. Eyalet çapındaki
yarışmalara Güney Kore kökenli, hem
okul, hem de müzik okulundan arkadaşımla birlikte katıldık. Kısa bir süre
önce, Detmond'da yapılan yarışmada
Çevrendekilerin tepkisi ne oldu?
Ailem ve arkadaşlarım çok sevindiler.
Gurur duyuyoruz seninle dediler.
Gelecek için planların neler?
Gitar çalmaya devam edeceğim. 5 yaşımdan beri Butscheider Turnverein'da
(BTV) futbol oynuyorum. Son zamanlarda allerji sorunlarım nedeniyle ara
verdim ama yaz sezonunda tekrar başlayacağım. Meslek olarak da pilot olmak istiyorum. Amcam pilot ve ondan
uçaklar ve teknik hakkında çok şey öğrendim. Olmazsa, doktor olurum belki.
Söylemek istediğin şeyler var mı?
Benim yaşımdaki herkese mutlaka bir
şeylerle ilgilenmelerini ve çaba sarfetmelerini öneririm. Müzik, spor veya
başka bir şey. Çabalayınca başarı gelir.
Başarılarının devamını dilerim.
Günal Günal
10
yaşama dair
sözü dinlememe gibi davranışlar babaya söylenmekle tehdit edilir veya
baba tarafından cezalandırılırdı. Bizim
nesilden olup da babasından bir kere
bile dayak yememiş bir çocuk olmak
hakikaten az rastlanır bir durumdur.
Baba olmak öğrenilir!
Son zamanlarda karşılaştığım ‘baba’
olmuş erkekler ve onların çocuklarıyla kurmaya çalıştıkları ilişkiler, beni ‘iyi
bir baba nasıl olunur?’ ve ‘her baba olduğunu söyleyen erkek, gerçekten ‘baba’mıdır?’ gibi soruları düşünmeye ve
cevap aramaya sevk etti.
Ben her zaman ‘baba’ olmanın, anne
olmaya kıyasla daha zor bir iş olduğunu düşünmüşümdür. Çünkü anneler, bebek rahimlerine düştükten
sonra, vücutlarında, hormonlarında
ve psikolojilerinde yaşanan değişikliklerle anne olmayı, bebekleri doğmadan önce de yaşayabiliyorlar; babalar
ise vücutlarında ve hayat düzenlerinde bir değişiklik olmadığından dolayı baba olduklarını, ancak bebekleri
doğduktan bir müddet sonra anlayabiliyorlar. Ayrıca bildiğiniz gibi ‘annelik’ güdüsü, açlık, susuzluk, cinsellik
gibi birincil güdülerden olup, öğrenmeye dayanmaz ve türün bütün bireylerinde doğuştan vardır. Anne olmayan veya olamayan kadınlarımız
dahi bu güdüleri sayesinde, tüm çocuklara sevgi ve koruma duygularıyla
yaklaşırlar. Oysa babalık güdüsü diye
bir güdü bulunmamaktadır, yani babalık sonradan öğrenilen bir şeydir.
Sanırım bizler, yani bundan 30-40 yıl
önce çocuk olmuş olanlar, babaları-
mızın sadece biz uykudayken bizlere
sevgi gösterdiği son nesil olmalıyız.
O zamanlar baba için ‘eve ekmek getiren’ sıfatı yeterli olabilirdi. Hiç kimse, hatta annelerimiz bile ,eşinden
çocuğun bakımı konusunda kendisine destek olmasını beklemezdi. Babanın; çocuğun beziyle, banyosuyla,
yemesiyle, giyinmesiyle, uyutulmasıyla herhangi bir ilgisi olmazdı. Üstelik bazı anneler o zaman da çalışıp
eve ekmek getiriyorlardı. Sadece en
küçük çocuksanız ve hafta sonları bir
yere gidilecekse, sizi kucakta taşıma
işi babanıza ait olurdu. Tabii, gün içerisinde yapmış olduğunuz her türlü
yaramazlık, kırma, dökme, yemek
yememe veya ders çalışmama, anne
Eskiden de çocukların anne-babalarının davranışlarını örnek aldığı bilinirdi, ancak cinsiyet ayrımı yapılırdı.
Babanın sadece oğluna rol model olduğu düşünülürdü. Kız çocuklarının
babalarıyla bir sorunlarını paylaştıkları
veya kafalarını kurcalayan şeyleri onlara sordukları pek yaşanan şeylerden
değildi. Hatta kızına elbise alan babalara da pek rastlanmazdı. Bugün bile
düşünürüm, babamız eve geldiğinde,
kardeşlerimle kapıya dizilir ve terliğini
ayağına verirdik de, annemiz işten geldiğinde kapıda dizilip, terliğini vermek
aklımıza neden gelmezdi veya neden
bu bizden beklenen bir davranış hiç
olmamıştı? Ya da neden hep en son
annemizin tabağına yemek konurdu,
neden babam oturmadan ve yemeğe başlamadan yemek yenemezdi de,
annem oturmadan yenebilirdi? Annelerimizin eşlerine gösterdikleri saygı
bizim de alt bilincimize işlenirdi.
Zaman içerisinde pek çok şey değişti
elbette. Kişilik farklılıkları ile değişmekle birlikte, gebelik sürecinde tüm değişiklikleri eşiyle birlikte yaşayan erkekler
(buna kilo almak dahil!) olmakla beraber, gebelik kontrollerine bir kez bile
eşiyle gitmeyen erkeklerde var.
Çocuk doğurmanın zorluğu unutulmaz. Fakat kabul edelim, tüm o zorlu
aşamaları atlattıktan sonra anne, bir
şekilde ne yapacağını içgüdüsel olarak bilir. Peki ya baba? Genelde hazır
olmaz. Bebeği nasıl tutacağını, neyi
ne yapması gerektiğini bilmez. Hatta
bebeği her kucağına alışında gözlerinizi üzerinden ayıramazsınız, ya düşürürse diye!
Hamilelik döneminden itibaren tüm
bilgilenme ve egzersiz çalışmalarına artık babalar da ilgi göstermekte;
baba olmak, doğum sonrasında başlayan bir süreç olmaktan çıkmaktadır.
Baba, sadece anneyi yaşamsal ihtiyaçlar açısından destekleyen kişi değil, bebeğin her türlü gelişiminde aktif olarak
yer alan kişidir. Başta şartların dayatmasıyla oluşan bu değişime artık pek
çok baba, gönüllü olarak katılmaktadır.
11
yaşama dair
Bebekle birlikte geçirilen zaman, bakımına katkı yapmak değil, ilişkinin
önemli bir parçası olmak için uğraşmak anlamını taşımaktadır. Alt değiştirmek, beslenmesine, uykuya geçişine yardım etmek, babayı anne kadar
önemli bir duygusal etkileşim aracı
kılmaktadır. Bakımına katkısı yoğun
olan babaların bebeklerini daha iyi
tanıdıklarını, cinsiyetlerine ait bilgileri
daha kolay edindiklerini bilinmektedir. Bütün bu süreçler içerisinde anne
ve babanın bebeğe, eşit mesafede
duruyor olduklarını hissettirmelerinin
en önemli kazanım olduğunu bilmeliyiz. Anne ve babasına eşit düzeyde
güvenen, karşılıklı duygu ve düşüncelerini onlarla paylaşabilen, birbirlerini
gerçek anlamda tanıyan aile bireylerinin ilişkilerinin daha güçlü olacağı
kesin. Tüm paylaşımlar, rol model olarak anne ve babanın örnek alınmasına
yardımcı olacaktır. Basit ve günlük ihtiyaçlar gibi görülen bu süreçler, duyguların anlaşılmasına ve ifade edilmesine de yardımcı olacaktır.
Sevgili babalar; her akşam belli bir zaman dilimini ailenize ayırın. İsterseniz ev işlerinde eşinize yardım edin,
isterseniz çocuğunuzu bir sonraki
okul günü için hazırlayın. Oyun vaktini unutmayın, bunu da rutine sokmanız gerekiyor. Çocuğunuz için hayatındaki tek erkek rol modelin siz
olduğunu biliyor muydunuz? Nasıl
davranması gerektiğini sizi izleyerek
ve taklit ederek öğrenecek. Sizi ilgili
ve saygılı bir insan olarak tanırsa, kendisi de insanlara öyle davranacak. Bebeğinizin ve ailenizin ihtiyaçlarını en
doğru ve eksiksiz şekilde karşılamak
için eşinizle sağlıklı iletişim kurmanız
önemli. Birbirinizin hoşuna giden ya
da gitmeyen davranışlarınızı, sorumluklarınızı konuşun. Gerekirse birlikte
bazı kurallar koyun ve tüm aile bireylerinin bu kurallara uymasını sağlayın.
Yani standartlarınız olsun.
Sevgili anneler; yapamadıkları işler konusunda erkeklerle dalga geçmek eğlenceli olabilir. Fakat biriyle sık sık dalga
geçmek ve onu küçümsemek ilişkide
çatlaklar oluşmasına neden olur. Özellikle de çocuğunuzun yanında bu tip
davranışlarda bulunuyorsanız, hemen
vazgeçin. Çünkü onun gözünde babasını kötü şekillendirmiş olacaksınız. İyi
yöneticiler (işte de olsa, evde de) çalışanlarının sivrilen yönlerini bulur ve ön
plana çıkarırlar. Onları öyle bir pozisyona getirirler ki, beraberinde kendileri
de başarıya giderler. Karmaşık ya da
duygusal işler için baba pek doğru seçenek değildir. Dolayısıyla, daha ziyade motor becerilerini kullanabileceği
sorumlulukları ona yükleyin. Tamam,
klişe olabilir ama gerçek, bırakın kaslarını göstersinler!
Aachen’daki
Yeminli Mali
Müsaviriniz
.
Şimdiki çocukların programları çok yoğun; basketbol maçı, bale kursu, piyano dersi derken tüm bu işleri organize etmek anneye kalıyor. Bu durumda
anne karar verici, patron oluyor, baba
da asistanı. İşleri bu hale getirmemek
için çocuğunuzun katılacağı aktivitelere eşinizle birlikte karar verin. Eşinize
şoför muamelesi yapmayın! Eşiniz farkında olmasa bile bu, insanın moralini
bozan bir durum haline gelebilir.
Tecrübeli
Güvenilir
Profesyonel
bir anlayıs. ile
sizlere hizmet
vermeye hazırız!
İnsanlar her gün biraz dinlenmeli. Çok
değil, 15-20 dakika yeterli olacaktır.
Bazıları için bu, gazete okumak olabilir, bazıları için Facebook’ta dolaşmak
ya da hiçbir şey yapmadan oturmak.
Eşinizin kendine zaman ayırmasına
izin verin ve onu suçlamayın. Aynı
zamanı siz de kendiniz için ayırmalısınız. Genelde anneler “mükemmel
anne” olmaya çalıştıkları ve bu gerginlikle babaları da kötü etkiledikleri
için işler zorlaşır. Biraz sakin olun ve
ne olamadığınız değil, ne olabildiğiniz konusuna eğilin.
Anneler: Eşinize yardım etmeli, ona
baba olmayı öğretmelisiniz! Unutmayın, baba olmak konusunda ona ne kadar çok yardım ederseniz, emekleriniz size o kadar yol, su, elektrik olarak
geri döner! Böylece siz mutlu bir anne,
eşiniz mutlu bir baba, çocuğunuz da
mutlu ebeveynlere sahip bir küçük birey olur.
Sevgiyle kalın...
Füsun Özdemir-Günal
Dipl.-Kauffrau (FH)
RukIye Alper
Steuerberaterin
Heinrichsallee 68
52062 Aachen
Tel: +49 241 990 215-0
Fax: +49 241 990 215-29
[email protected]
Korrektur2-RukiyeAlper-Kanzleischild.indd 1
17.04.14 13:24
www.steuerkanzlei-alper.de
12
bilmece saYfası
Avrupa Birliği ülkelerinin bayrakları
Aşağıdaki gördüğünüz bayraklar, Avrupa Birliği üyesi 28 ülkeye ait. Bazılarını tanıyorsunuzdur mutlaka ama hepsini
bulabilir misiniz? Bayraaklardaki harfleri doğru ülkenin yanına yazdığınızda anlamlı bir cümle oluşacak. İlki bizden!
A
r
İ
T
d
İ
A
n
ç
e
v
İ
k
İ
ü
ç
e
g
ç
r
e
e
s
c
h
n
e
r
A =Almanya
=Avusturya
=Belçika
=Bulgaristan
=Çek Cumhuriyeti
=Danimarka
=Estonya
=Finlandiya
=Fransa
=Hırvatistan
=Hollanda
=İngiltere Krallığı
=İrlanda
=İspanya
=İsveç
=İtalya
=Kıbrıs
=Letonya
=Litvanya
=Lüksemburg
=Macaristan
=Malta
=Polonya
=Portekiz
=Romanya
=Slovakya
=Slovenya
=Yunanistan
Resimde kaç tane genç kız var?
Üçgen işlemi
İşlemleri yapın
Son günlerde internette karşımıza çıkan bu soruyu herkes farklı yorumluyor. İsviçreli bir sanatçı olan Tiziana
Vergari tarafından bir sanat projesi
olarak internete yüklediği fakat işin
boyutunun büyüdüğü bu resimde siz
kaç adet genç kız görüyorsunuz?
Aşağıdaki sayıları, dairelerin içine öyle yerleştirmelisiniz ki, her kenardaki
sayıların toplamı 28 olsun.
Aşağıdaki sayıları kutulara doğru yerleştirerek işlemleri yapın.
2
4
5
6
X
X
X
X
5
11
6
16
10
=
11
88
X
= 350
X
X
X
4
9
8
X
X
3
8
7
X
= 240
X
=
=
=
120
100
616
7
Kibrit çöpü sorusu
Yanda sadece 3 kibrit çöpünü kaldırarak,
üç adet üçgen yapabilir misiniz?
Resimdekiler ne olabilir? Aşağıda nesnelerin sadece küçük bir bölümleri görülmektedir. Bunlar sizce ne olabilir?
a
b
c
d
e
13
SPOR sayfası
Stolberg’in güçlü yumrukları: Burcu Babacan
Dövüş sporlarını hepimiz az çok biliriz. Genelde
erkeklerin daha çok ilgi gösterdiği spor dallarıdır.
Stolberg’ten Burcu Babacan, Tayland’da ortaya çıkan
ve Güneydoğu Asya taraflarında uygulanan farklı
bir dövüş sporu ile aktif bir şekilde ilgilenen nadir
bayanlarımızdan biri. Onu ve bu spor dalını biraz
daha yakından tanıyabilmek için bir söyleşi yaptık.
Genelde kadınların da ilgi
gösterdiği söylenebilir mi?
Muay Thai bir çok kişi için bilinen
bir spor dalı olmayabilir. Bu sporu
bizlere biraz açıklar mısınız?
Kadınlar tarafından ilgi gün geçtikçe
artıyor. Buna rağmen Türk bayan olarak sadece ben varım kulüpte.
Muay Thai Tayland’ın milli sporlarından biri. Yüzlerce yıl öncesinde savaşçılar tarafından geliştirilmiş bir Dövüş
türüdür. Savaş sırasında kulladıkları silahları, örneğin kılıçları, kullanılamaz
hale geldiğinde uygulamaya başladıkları bir dövüş türü. Dolayısıyla bu
sporda dirsek ve dizler cok kullanılır.
Boks ve kick içeren bir spor dalı kısaca.
Tehlikeli bir spor dalı sanki.
Ciddi kazalar oluyor mu?
Burcu Hanım öncelikle sizi
biraz tanıyabilir miyiz?
Merhaba. Olur tabii, memnuniyetle.
Adım Burcu Babacan. 33 yaşımdayım.
İstanbul kökenliyim ve Stolberg’te
yaşıyorum. Osnabrück’te menejerlik
okuduğumdan beri uluslarası proje
müdürü olarak çalışmaktayım. Sporu kendimi bildim bileli çok severim.
Gymnasium yıllarımda da 9 yıl boyunca basketbol oynadım. Üniversite yıllarımdan sonra, meslek yaşantıma
başladığımda kendime yeni bir spor
dalı aradım. “Muay Thai” denemeye ilk
o yıllarda karar verdim ve çok sevdim.
Roermonder Str. 77
52072 Aachen
Training: Di./Do. 18.30
Sa. 13.30
Stolberg
Turnuvalar oluyor mu?
Siz de katılıyor musun?
Turnuvalar oluyor ve ben şu sıralar
hazırlıklar içerisindeyim. Ayrıca sizleri ve özellikle de tüm Türk bayanlarını
bekliyorum.
Ne kadar zamandır Muay Thai
ile ilgileniyorsunuz?
Yaklaşık 4 yıldır aktif olarak ilgileniyorum. Antremanlarımız Tai Kien Boxen
Dojo Aachen’de gerçekleşiyor. Okulun sahibi aynı zamanda antrenörümüz oluyor. Frederik Jungheim bana
göre düşünebildiğim en iyi antrenör.
Avci Escrima
Stock- und Waffenkampf zur
Selbstverteidigung mit und gegen
Hieb-, Stich- und Schnittwaffen
– übertragbar auf diverse
Alltagsgegenstände.
Bize zaman ayırdığınız için çok
teşekkür ederiz. "Bizim Aachen"
dergisi olarak başarılarınızın
devamını dileriz.
Funda Şen
ei en ses g !
Zwochnlo inin
W ste t r a
e
ko o b
Pr
Aachen
Antremanda bazen ciddi kazalar da
olabiliyor, evet. Genelde erkeklerle
antreman yaptığımdan, ayak parmağımı kırmışlığım da var. Fakat aynı zamanda benim de erkekleri yaraladığım, kemiklerini bile kırdığım olmuyor değil. Böylelikle ağrıya daha dayanabilir hale geldim diyebilirim.
Antreman sonrası işim gereği fuarlara veya toplantılara mor gözle gitmiyorsam, benim için bir sorun yok
anlayacağınız.
Avci WingTsun
Waffenlose Selbstverteidigung in allen
fünf Kampfdistanzen – direkt, effektiv,
realistisch und funktionell.
Prämienstr. 249
52223 Stolberg
Training: Mo./Mi. 18.30
Eschweiler
Röthgener Str. 57
(Eingang Mittelstr.)
52249 Eschweiler
Training: Mi./Fr. 18.30
Tel.: 0177/4552191
SELBSTVERTEIDIGUNG
für Frauen, Männer,
Jugendliche und Kinder
pur
www.aachen.wteo.org
14
EĞİTİM
Almanya’da Üniversite ve Akademik Eğitim
Almanya’da Türkiye‘de olduğu gibi
genel bir eğitim sistemi yoktur. Eyaletlere ayrılan Federal Almanya, eğitim sistemlerinde benzerlikler gösterse de, her eyaletin milli eğitim
bakanlığı kendi eğitim sistemini oluşturur ve müfredatların neler içermesi
gerektiğine karar verir. Dolayısıyla bu
bölümde, Kuzey Ren Vestfalya’nın liseden sonraki eğitim sistemini ve akademik yolda gidilebilmesi mümkün
yollarını göstereceğiz.
Kısaca şöyle bir giriş yapabiliriz: Almanya’da ilkokuldan sonra ortaöğretim ve son olarak lise eğitimi alınır.
Ortaokul dahil cocukların reşit olana
kadar okula gitme mecburiyetleri vardır. Liseyi bitirdikten sonra, farklı üniversite formatlarında eğitimlerine devam edebilirler.
Üniversite dediğimizde ilk aklımıza
gelen, yükseköğretimimizi gerçekleştirebileceğimiz akademik bir ortamdır.
Bu alanlar da, bilimsel, bilimsel‐pratik, sanatsal‐bilimsel ve tasarım odaklı
üniversiteler vardır. Üniversiteler bilimi ve sanatı, çalışmalar, araştırmalar
ve öğretim ile muhafaza etmeye ve
ilerletmeye çalışmaktadır. Üniversiteler bilimsel araştırmalar yapmakla beraber, öğrencilere akademik diplomalar vermekle sorumludurlar. Önceden
Diplom ve Magister diye ayrılan bu
diplomalar, günümüzde Bachelor ve
Master olarak ikiye ayrılır.
Açıköğretimden mezun olmak mümkün olsa da, bu sistem Türkiye’de olduğu gibi yaygın değildir. Devlet üniversitelerinden başka elbette özel
üniversiteler de vardır. Bu özel üniversiteler ya kiliselere, kurum ve kuruluşlara ya da dernek ve büyük şirketlere aittir.
NRW’de Hochschule diye bildiğimiz
üniversite programlarında her bölümü okumak mümkündür. Yani siz
bir Hochschuleye gittiğinizde öğretmenlik de okuyabilirsiniz; mühendislik, tıp veya hukuk da. Bu üniversiteler de bölümlere ve enstitülere ayrılır.
Burada bahsi geçen yükseköğretim
sistemi genelde teoriden oluşsa da,
pratik çalışmaları da içerir. Yani staj gibi
pratik çalışmalar üniversite eğitiminin
bir parçasıdır. Lisansımızı yaptıktan
sonra mezun olabileceğimiz bölümler
varken, master yapmadan mesleğimizi icra edemeyeceğimiz bölümler de
vardır. Örneğin: Bir öğrenci mühendislik okuyorsa, lisansını tamamladıktan
sonra, direk iş hayatına atılması mümkündür. Zira, öğretmenlik okuyan bir
öğrencinin Almanya’da master yapma
mecburiyeti vardır. Bu da bir öğretmenin beş senelik bir eğitim sürecinden
geçtiğini göstermektedir.
Fakat eğitim süreci daha farklı olan
bölümler de vardır. Mesela bunlar tıp
ve hukuk bölümleridir. Eğitim süreçleri daha uzun olmakla beraber, Bachelor ve Master sisteminin dışında
bir uygulamaları vardır.
Ayrıca, sanat alanına ilgisi olan öğrencilerin Kunsthochschulelere de gitmeleri mümkündür. Kunsthochschuleler
her türlü sanat eğitimi vermektedirler.
Ressamlıktan tutun da oyunculuğa kadar bu üniversitelerde bir çok farklı bölümlerde okumak mümkündür.
Kirchlische Hochschule diye bilinen
üniversiteler protestan ve katolik kiliseler tarafından yönetilen ve desteklenen yükseköğretim kurumlarıdır. Bu
üniversitelerin ağırlık verdiği bölümler ise ilahiyat, felsefe, sosyoloji ve pedagoji gibi bölümlerdir.
Yukarıda bahsi geçen üniversite olanakları çok farklı ve fazla olduğu için,
Fachhochschule ile Hochschule arasındaki bir diğer fark ise, bir Fachhochschulede okuyabilmeniz için, üç senelik değil de, iki senelik bir lise eğitimi
yeterlidir.
bir seçme hakkının olmasıyla beraber,
bu kadar çok seçenek arasından bir seçim yapmak oldukça zor olmalıdır.Dolayısıyla liseyi bitiren öğrencilerin yüzlerce üniversitenin arasında bir seçim
yapması hiç de kolay değildir. Kimi üniversitelere veya bölümlere talep kontenjandan fazla olduğundan dolayı,
hemen hemen her üniversite bir çok
bölüm için, NC diye bilinen bir not ortalaması kararlaştırmıştır. Yani bir bölüm için talep ne kadar çoksa not ortalaması da o kadar yüksektir. Örneğin:
Tıp halk arasında çok beğenilen, prestiji yüksek olan bir bölüm olduğu için bir
çok insan tıp okumak istiyor. Talep de
çok olunca üniversiteler not ortalamasını yükseltmek durumunda kalıyorlar.
Technische Hochschule adını taşıyan yükseköğretim kurumları özellikle doğa bilimleri ve mühendislik
bölümlerine ağırlık verir ve bunlarla
tanınırlar.
Akedemik eğitim elbette bununla sınırlı değil. Master diplomasını alan bir
öğrenci, eğer isterse bir üniversitede
doktorasını yapabilir, hatta profesör
olma yolunda da ilerleyebilir.
Bununla beraber, liseden sonra hem
bir meslek sahibi olmak, yani Almanya’da bir Ausbildung yapmak hem de
üniversite öğrencisi olmak mümkündür. Bu duales Studium ile gidilebilinecek bir yoldur. Aslında üniversitedeki bir bölümün pratiğe çok daha
fazla yoğunlaştığı bir bölümdür.
Son olarak şunu belirtmek gerekir ki,
çocukların seçimi hangi yolda olursa
olsun, önemli olan eğitimi desteklemek ve imkan sağlamaktır. Kendi ilgi
alanında eğitim almak ve sevdiği işi
yapmak her insanın doğal hakkıdır.
Kuzey‐Ren‐Vestfalya’da Hochschulelerin yanı sıra Fachhochschuleler de
vardır. Bu öğretim sisteminde daha
çok pratiğe ağırlık verilerek, bilimsel
çalışmalar yürütülür.
Emine Kır
15
Yerel politika yapanlar: sevgi sakar
Aachen Belediye Meclisi üyesi Sevgi Sakar sorunlarımıza sahip çıkıyor!
7. sayımızda Sevgi Hanımla “İçimizden
Biri” sayfamız için bir röportaj gerçekleştirmiştik. Yerel seçimlerin hemen ertesinde yapmıştık görüşmeyi. “Aachen
Belediye Meclisi için tek bayan adayımızdı” başlığını kullanarak onu tanımak ve düşüncelerini almak istemiştik.
Listedeki yerinin iyi olmasına rağmen,
SPD’nin oy kaybetmesi sonucu meclise girememişti o dönemde. Fakat Ekim
2015’de SPD’li Björn Jansen’ın başka bir
görev nedeniyle meclisten ayrılmasıyla birlikte, onun yerine meclise girmeye
hak kazandı ve hala meclis üyesi. O söyleşide kendisine bir soru yöneltmiştik:
“Kafanızda Aachen’da çözüm bekleyen
sorunlar olarak gördüğünüz şeyler nelerdi? Seçilmiş olsaydınız hangi konular
üzerinde yoğunlaşacaktınız?”
“Aachen’da özellikle seçim bölgem olan
Panneschopp bölgesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak istiyordum. Orada yaşayan ve çalışan vatandaşlarımızı
desteklemeliyiz. Gençlerimizin kendilerini geliştirmeleri ve daha fazla olanaklara sahip olmaları için sağlam ve kalıcı
bir ortam kurulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Yaşlı vatandaşlarımız için de daha uygun yaşam şartları
gerek. Bunlar öncelikli konularım olacaktı. Mahallemizin, oyun parklarımızın, spor tesislerimizin güvenliğinin ve
temizliğinin sağlanması ve özellikle Elsassstr.’nin çekiciliğini arttırmak lazım.
Mevcut olan dükkanlarımızın kalıcılığını sağlamak ve yeni işyerlerinin açılması önemli konular.” diye yanıtlamıştı bizi.
ların da talebini de dikkate alarak götürdük meclise. Amacımız gastronomi
ile uğraşan işletmelerin havaların iyi olduğu dönemlerde dışarıya masa koyabilmeleri ve böylece semte bir canlılık
gelmesi. Önerimizin takipçisi olacağız.
Sevgi Hanım aradan
geçen yaklaşık iki yıllık
arada neler değişti?
Bay Jansen’ın başka bir görev için meclis üyeliğinden ayrılması ile birlikte açık
bulunan bu yere ben geldim. Şu anda
meclisin kültür, ekonomi, imar ve çocuk ve gençlik gibi dört farklı kurulunda görev yapıyorum. Bunlar haftanın
dört gününü alıyor. Ön hazırlıklar, diğer toplantılar falan derken, bütün bir
hafta yoğun olarak geçiyor.
Meclise parti olarak bir öneri
verdiniz. Elssasstr. ve
Kennedypark civarındaki
restaurant ve imbislerin
dışarıya masa koyabilmeleri
ile ilgili olarak. Bundan
bahseder misiniz biraz?
2014’de sunduk bu öneriyi meclise
ama çok uzun bir süre bir yanıt alamadık. Çok sonra bir cevap verildi bize
ama önerimize net ve açık bir cevap
değildi bu. Bu yılın başında tekrar sorduk. Bu öneriyi semtte bulunan esnaf-
Sizce semtin en büyük sorunu ne?
Şu an motosiklet çeteleri en önemli sorun. Bu konuda Aachen Polis şefi ile
görüştük. 17 tanesi tutuklanmış şimdiye kadar. Semtte yelekleriyle dolaşmaları yasaklanmış. Semt esnafı şikayet
etmediği için polisin de fazla bir şey
yapamadığını söyledi bize. Bu konuda
herkesin vatandaşlık görevini yerine
getirmesi ve semtin imajının yeniden
düzeltilmesi gerekiyor acilen.
Yakında bir girişiminiz daha var.
Evet, geçen Nisan ayında Elsassstr. girişindeki bankanın önünü gençlerle
birlikte çiçeklendirdik. Sonbahara kadar bu gençler ve oradaki esnaflar çiçeklerin bakımıyla ilgilendiler. Bu yıl
da aynı etkinliği hem orada hem de
Elsassplatz’da da yapacağız. Herkesin
elinden geldiğince katkısını bekleriz.
Başarılarınızın devamını dilerim.
Günal Günal
pizzeriapontpascha
türkisch - italienische küche
AB 4,00 € GROSSE
STUDENTENPIZZEN
immer dauer- &
menüangebote
PONTSTRasse 114-116, 52062 AACHEN, TEL.: 0241 / 40 25 57
ÖFFNUNGSZEITEN: So.-Do. 11:00-01:00, FR. & SA. 11:00-03:00
16
kapak konusu
Günümüzde zaman
hızlandı mı?
Bir çok dost ve tanıdıkla dergi hakkında konuşurken, çıkacak olan sayımızla birlikte 3 yılı doldurmuş olacağız dediğimizde, “Haydi ya! O kadar
oldu mu?” diyorlar. Aslında bize bile
sanki bir kaç ay önce başlamışız gibi
geliyor. Bu nedenle de, şu “zaman”
konusunu bir ele alalım dedik. Zaman
nedir? Son zamanlarda gerçekten hızlı mı akıyor, yoksa bazılarımıza, bazen
mi öyle geliyor?
Sadece dergimizle ilgili olarak değil,
genelde de benzer şeyler çok yaşanıyor. Bugün perşembe diyelim ve bir
önceki perşembe günü olanlar sanki
birkaç gün önce yaşanmış gibi. En son
bebekken gördüğünüz bir genci size,
bak bu o dediklerinde yılların nasıl da
hızlı geçtiğini farkediyorsunuz. Bir çok
örnek verilebilir burada.
Zaman nedir?
Zaman, bir anı başka bir anla kıyasladığımızda ortaya çıkan algıdır ve tamamen algılayana bağlı, yani göreceli
(izafi) bir kavramdır. Pencereden caddeye baktığımızda, görüş alanımıza
giren ilk araç ile ikinci aracı gördüğümüz an arasında bir süre olduğunu
düşünür ve arada geçen süreye zaman deriz. İkinci aracı gördüğümüz
anda, ilk aracın bilgisi zihnimizdeki bir
bilgidir; o bilgiyi yaşadığımız anla kıyaslar ve zaman algısını elde ederiz.
Bu kıyaslamayı yapmasak zaman da
olmayacaktır. Bu kıyaslama sayesinde
geçmiş, şimdi ve gelecek gibi kavramları oluştururuz. Zamanı da herkesin
aynı şeyi anlayabilmesi için standart
hale getirmişizdir. Dakika, saat, gün
ay, yıl gibi.
Hatta, uzaydaki gezegenlerin, galaksilerin bize uzaklıklarını anlamak ve
hesaplamak için ışık yılı kavramı dahi
vardır. Işık yılı, bir ışık zerreciğinin bir
yılda katettiği mesafe demek ve bu
da yaklaşık saniyede 300 .000 km. Bu
hesaba göre, Güneş’in bize uzaklığını
düşünürsek, oradan çıkan bir ışık zerresi bize ancak 8 dakika sonra gelir.
Yani baktığımız şey Güneş’in 8 dakika önceki halidir aslında. Aynı şekilde,
geceleri çıplak gözle veya bir teleskopla gökyüzüne baktığınızda, aslında gördükleriniz binlerce, yüzbinlerce ışık yılı önce orada olan şeylerdir.
Bizim anladığımız “şu anda” belki de
artık orada ve o halde değillerdir.
oluşumunun sorumlusudur. Sıvı demirin hareketi sonucu bir elektrik akımı oluşur ve bu akım manyetik alanların oluşumuna sebep olur. Yüklü
metal parçacıklar manyetik alanlardan geçerek devamlı ve döngüsel bir
elektrik akımı yaratır. Çekirdekteki sıvı
metalin daimi hareketine bağlı olarak
bir miktar manyetik alan oluşur ve bu
alan çekirdekte yeni akımlar oluşturur. Bu akımlar ise daha fazla manyetik alana sebep olarak geri beslemeli
bir döngü yaratır.
Zaman kişiye göre değişir mi?
Dünya’nın çekirdeğinde oluşan manyetizma, şematik olarak, Güney Kutbu yakınlarında Dünya’dan çıkar ve
gezegeninin etrafını dolaşarak Kuzey
Kutbu yakınlarından tekrar çekirdeğe
döner. Coğrafik ve manyetik kutuplar
yakın olsa da aynı yerde değildir. Ayrıca manyetik kutuplar, Dünya’nın manyetik alanındaki değişimle birlikte yer
değiştirirler. Verilere göre manyetik
kutuplar, 20. yüzyılın başlarında yılda 9 km yer değiştirirken son yıllarda
artan ivmesiyle yer değişimini yılda
yaklaşık 41 km’ye çıkarmış bulunuyor.
Bir sınıfta, derste olduğunuzu varsayın. Ders saati 45 dakika olmasına rağmen, herkes bunu farklı algılayabilir.
Anlatılan konu ilgisini çeken bir öğrenci için zaman daha çabuk geçer
ama ilgisiz bir öğrenci için bu, sonu
gelmek bilmeyen bir süredir.
Sevdiğiniz bir insanla birlikte bir saat
geçirmek su gibi akıp geçerken, aynı
bir saat dişçi koltuğunda otururken,
çok daha uzun algılanır.
Daha da ilginci, bazen saatler hiç geçmezmiş gibi gelirken, birden bire bir
hafta nasıl geçti durumunu yaşayanlar da az sayılmaz.
Yani buraya kadar anlattığımız zaman
kavramı, kişiden kişiye değişen, göreceli ve yapay bir kavramdır. Bizim asıl
bahsedeceğimiz konu ise biraz farklı.
Şimdi ona geçelim. Fakat burada bir
kaç teknik kavramı anlatmak gerekiyor, konuyu kavrayabilmek için.
Dünya’nın manyetik alanı
Yeryüzünün yaklaşık 3.200 km kadar
altında, dünyanın eriyik çekirdeğinde olup bitenler, biz farkında olmasak da, hayatımızın her gününe tesir
ediyor. Burada; yaklaşık 5.700°C’deki,
çoğunlukla sıvı demirden oluşan devasa okyanus, görünmez bir kuvvetin
Manyetik alan Dünya’nın koruyucu
güç tabakasıdır ve gezegenimizi uzaydaki olumsuz koşullardan ve radyasyondan korur. Dünya, bu manyetik alanı sayesinde milyarlarca yıldır yaşayan
bir gezegen olarak uzayın derinliklerinde var olmayı sürdürüyor. Ancak,
bu görünmez kalkanın gücünün her
geçen gün zayıfladığı ortaya çıktı. Bu
manyetik alanının kuvveti, 1800’lerin
ortasında ölçülmeye başladığından
bu yana, her yüzyılda yaklaşık % 5 oranında durmadan azalmaktadır.
Dünya’nın nabzı ya da kalp atışı diyebileceğimiz bu manyetik alan, gezegendeki tüm canlılığın temel kaynağıdır. Bu manyetik akımın birden
durması halinde, gezegendeki yaşam
bir kaç dakika içinde son bulur.
Atmosfer tabakaları
Atmosfer, hava küre olarak da tanımladığımız, Dünya’nın kütleçekimi ile
gezegenin çevresini sarmalayan gaz
tabakasının genel adıdır. Değişik gazların karışımından oluşmuştur. Bu gaz
karışımına genel olarak hava adı verilir.
Atmosfer, Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle kutuplarda
alçak, ekvatorda daha geniştir.
17
kapak konusu
gelere göre değişkenlik göstermesine
rağmen, onlarca yıldır toplam ölçüm
7,8 devir/saniyeyi göstermekteydi.
Dünya’daki askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti.
Atmosfer, morötesi güneş ışınımını
emmek ve gece-gündüz sıcaklıklarını dengelemek suretiyle Dünya’daki
yaşamı korur. Atmosfer ve dış uzay
arasında kesin bir sınır yoktur. Yavaşça
incelir ve gözden kaybolur. Atmosfer
beş tabakadan oluşur ve herbirinin
farklı görevi vardır. Bunlardan biri de
iyonosfer tabakasıdır.
Yeryüzeyi ve iyonosfer tabakası arasında 55 km’lik bir boşluk bulunmakta
ve bu boşluk rezonans (salınım) özelliği taşımaktadır. Rezonans, bir nesnenin en doğal olarak titreşmeyi istediği
frekans olarak tanımlanabilir.
İyonosfer tabakası, güneş radyasyonu sonucu iyonize olan bir tabakadır
ve atmosferin 55 ile 1.000 km’lik kısmı arasında yer alır. Bu tabaka aynı
zamanda Dünya ısısını belli seviyelerde tutarak canlılara yaşam imkanı
sağlamakta, radyo dalgaları için yansıtıcı-ayna görevi de yaparak televizyon, radyo ve telefon haberleşmesini
mümkün kılmaktadır.
Schumann Rezonansı
Bu kavram, ilk defa 1952’de fizikçi
Winfried Otto Schumann tarafından
açıklanan ve 1957’de kanıtlanmış olan
yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşime
denir. Dünya’nın “zemin temel frekansı” ya da “kalp atışı” denebilir.
İyonosfer tabakası sıcaklığı 1.700o C
dereceye kadar çıkmaktadır. Atmosfere giren göktaşlarını yakan, onları yok
ederek Dünya’yı koruyan bir özelliği
dahi vardır.
Çok uzun bir süre bu frenkansın sabit
olduğu düşünülüyordu. Coğrafi böl-
Bu rakamın sabit olduğu sanılırken,
1980’den itibaren bu frekansın hızla
artış gösterdiği tespit edildi. Bugün,
bu değer yaklaşık 12 devir/saniyedir.
Bazı bilim insanları bu oranın 13 devire ulaştığında duracağını iddia etmektedir. Bilim bu oranın neden yükseldiğini ya da yükselişe neden olanın
ne olduğunu bilemiyor. Güneş’teki
son dönem aşırı gelişmeler, son yamanda sıkça artan atom bombası denemeleri ve kullanılan kablosuz iletişim sistemlerinin bu frekans yükselişe
katkı sunduğuna inanılıyor.
Gelelim sonuca!
Buraya kadar anlattıklarımız, gezegenimizin hızlandığı sonucu çıkarıyor.
Dünyanın kalp atışı, 1/3 oranında artmıştır ve bu, 24 saat olarak bilinen bir
sürenin 1/3 oranında hızlananrak, 16
saat içinde yaşanması demektir. Yani
bizler, içsel olarak (biyolojik saatimiz)
bir günü 16 saat olarak algılıyoruz.
Sadece bizler değil, Dünya’daki tüm
canlılar bu frekansı kullanıyor ve
buna göre kendi salınımımızı oluşturuyoruz. Balıkların toplu halde karaya vurmaları, kuşların göç yollarını
şaşırmaları ve yaşadığımız olumsuz
toplumsal olayların çoğu bu değişimin bir sonucu temelde.
Her türlü inşaat işiniz
için üstün kalite
aletleri UYGUN
FİYATLARA
sunuyoruz.
Her türlü inşaat işi için
İHTİYACINIZ olacak
inşaat makineleri
ve özel aletleri
KİRALIYORUZ.
Aralarında Türklerin
de olduğu
çalışanlarımızdan
güler yüzlü hizmet ve
PROFESYONEL
DANIŞMANLIK
alabilirsiniz.
Peki bu değişim bireyler olarak bizleri
nasıl etkiliyor? Bazı bilim insanları, bu
çelişkili durumun insanları etkilediğini, son dönemdeki depresyon, burnout gibi psikolojik vakaların artmasının
bundan kaynaklandığını belirtiyorlar.
Saat ibresindeki zamanla içsel saatimiz
farklı ilerliyor. Çoğu insanda zamanın
yetmemesi gibi bir kaygı var sürekli. Bu
da, insanların kendilerini baskı altında
hissetmelerine, içe kapanmalarına, bir
çok işi yetiştirememe korkusuna, tahammülsüzlüğe ve ilgisizliğe neden
oluyor. Hatta son dönemdeki boşanma oranlarının aşırı derecede artması bile buna örnek olarak gösteriliyor.
Yani, zaman gerçekten hızlandı ve hepimizi bir şekilde etkiliyor!
Günal Günal
Schönebergstraße 9
52068 Aachen
Telefon: 0241/ 96 820-0
18
başka işler yapanlar: Şeriban Ceylan
sınav yapılıyor. Otobüs ve trafik hakkında herşeyi bilmeniz gerekiyor; motoru söküp-takmadan tutun da teker
değiştirmeye kadar herşeyi öğreniyorsunuz. Bu teorik derslerin yanında ağır vasıta ehliyeti içinde kursa gidiyorsunuz. Daha küçük araçlar için
ehliyetiniz olsa dahi, ondan da tekrar
teorik sınavı geçmeniz gerekiyor.
Çalışma süreleri ve koşulları nasıl?
“Eşimle bir inatlaşma sonucunda, 10 yıldır ASEAG’ta otobüs şoförlüğü yapıyorum!”
Şeriban Hanım, çoğu kişinin tam bir erkek mesleği diyebileceği bir meslek sahibi.
Mesleğini ve kendisini daha iyi tanımak için, bir molasında buluşup, birlikte kahve
içtik. Azmin neleri başarabileceğini anlamak için bu yazıyı mutlaka okuyun.
Şeriban Hanım, öncelikle sizi
biraz tanıyabilir miyiz?
Ben, 1973 senesinde Aachen’da doğdum ve okulumu burada bitirdim.
Yaşlı bakıcısı yardımcılığı (Altenpflegehelferin) mesleğini öğrenerek 8 yıl
bir yaşlılar yurdunda çalıştım. 25 yıllık evliyim ve eğitimlerini sürdüren 23
yaşında bir oğlum ve 19 yaşında bir
kızım var. 14 yıl önce bir ev yaptırarak Aachen’dan taşınıp Düren’e bağlı
Aldenhoven’a yerleştik.
Şu an ASEAG’da otobüs şoförlüğü
yapıyorsunuz. Buna nasıl ve ne
zaman karar verdiniz?
Bugün şoför olarak çalışmamın nedeni tamamen eşimle olan bir iddialaşma sonucu oldu ve 10 yıldır bu mesleği sürdürüyorum.
Bir gün eşimle yolda karşıdan karşıya
geçerken, kırmızı ışıkta durduk. Tam
o sırada bir otobüs de durdu ve sürücüsü bir bayandı. Eşim bana dönerek, “Şeriban, sen her şeyin üstesinden
gelebilirsin, azimlisin biliyorum ama şu
bayan gibi bir otobüs şoförü olamazsın” dedi.
Yaşlılar yurdundaki işimi bırakdıktan
sonra, bir süre Philips fabrikasında çalıştım. Daha sonra, Aachen’da keman
üretimi yapan ünlü bir firmaya girdim.
İşim ve maaşım çok iyiydi. 8 yıl orada
çalıştım; eşim o sözü söyleyene kadar.
İşte o gün ASEAG’a iş başvurusunda
bulundum. Personel alınacağını da
duymuştum. Aslında, amacım sadece ağır vasıta ehliyetini alıp, eşime yapabileceğimi ispatlamaktı.
Başvurumdan bir hafta sonra görüşme için çağırdılar. Görüşmede bir sürü
şef tarafından meslek hakkındaki fikirlerim soruldu ve reaksiyon testlerine tabi tuttular. Ondan sonraki haftada işe alındığım haberi geldi.
Mesleğe kabul edilmenin
koşulları neler?
Öncelikle sağlık kontrolünden ve reaksiyon testinden geçiyorsunuz. Bu
meslekte reaksiyon çok önemli. Bir
anda bir sürü şey dikkatinizin dağılmasına sebep olabilir; çok ani kararlar
vermek gerekebilir. Daha sonra Aachen Sanayi ve Ticaret Odası’nda (IHKAachen) 148 saatlik bir öğrenim süreci
var. Bunun sonunda da 1,5 saatlik bir
Bu işte en zor kısım mesai saatleri.
Günlük olarak değişiyor. Bazen gece
3’de işe gitmeniz gerekebiliyor. Burada, kadınlara bir ayrıcalık (onların kendi
talepleri sonucu) yok. Bir şoför en fazla 4,5 saat sürekli otobüs kullanabilir.
Sonra mutlaka bir mola yapması gerekir. Sonra 3-4 saat daha kullanabilir.
Gençlere bu mesleği
seçmelerini önerir misiniz?
Bu meslek dışarıdan kolay gibi görünse de, zor yanları çok. Çok konsantre olmayı gerektiren bir iş. Bazen ağır
laflara maruz kalabiliyorsunuz. Soğuk
kanlı olmanız, stresle başedebilecek
bir kişiliğinizin olması gerek. İş planının günlük değişmesinden dolayı
özel yaşamınızı istediğiniz gibi düzenleyemiyorsunuz. Bir misafirliğe
gitmek-gelmek dahi çok zor. Bazen
evdeki insanları dahi göremiyorsunuz bir kaç gün. Siz işten geldiğinizde,
onlar gitmiş oluyor. Bu meslekte aile
fertlerinin tam desteği gerekli. Eşim
ve çocuklarım evdeki bir çok işi gönüllü olarak üstlendiler. Maaşlar ise eskisi
kadar olmasa da, bir çok işe göre daha
iyi diyebilirim. Devlet memuru sayıldığınız için de daha iyi bir emeklilik
elde ediyorsunuz.
Geleceğe yönelik planlarınız neler?
Belki çalışma saatlerimi azaltabilirim
ileride. Daha zaman var ama, bu meslekten emekli olmak istiyorum. Evimizin borcu da bitmiş olacak. Belki o
zamana kadar torunlar falan da olur;
onlarla ilgilenirim. Sağlık sorunlarım
nedeniyle başladığım ve düzenli yaptığım yogaya belki daha fazla zaman
ayırırım.
Bize zaman ayırdığınız
için teşekkür ederim.
Günal Günal
19
Yemek kültürü
Size bu kez bahar yemekleri seçtik. Bu tariflerden hoşunuza gideni deneyin deriz.
Afiyet olsun! (SB/ÇB: Su/çay bardağı, YK/TK/ÇK: Yemek/tatlı/çay kaşığı)
Şiveydiz
Yoğurtlu Bakla
Malzemeler: 5 adet taze sarımsak,
300 gr kuşbaşı kuzu eti, 5 adet taze
soğan, 100 gr nohut, 100 gr tereyağı,
1 TK tuz, 10 gr kuru nane, 300 gr süzme yoğurt, 2 adet yumurta, 1 YK un,
1/2 ÇK hasbir (safran), 4 SB su.
Hazırlanışı: Tencerede tereyağının yarısını eritin, kuşbaşı etleri ilave edin. 3-4
dak. kavurun, tuz ve su ilave edip pişmeye bırakın. Etler piştikten sonra, haşlanmış nohutu ilave edin. İri ve çapraz
şekilde doğranmış soğan ve sarımsağı
ekleyin ve bir taşım kaynatın. Ayrı bir
tencereye süzme yoğurt, yumurta ve
un koyarak hafif ateşte çırparak pişirin.
Safranı ve etli nohutu da buna ekleyerek, bir taşım kaynatıp ocağı kapatın.
Tavada tereyağı eritilip içerisine nane
ekleyin. Biraz çevirdikten sonra yemeğin üzerine gezdirin. Sıcak servis edin.
Malzemeler: 1/2 kg bakla, 200 gr kuzu
kuşbaşı, 2 SB süzme yoğurt, 6 tane taze
sarımsak, 1 YK un, 1 TK haspir (safran),
1 tane yumurta, 150 gr margarin, 1 SB
nohut, biraz tuz ve karabiber.
Hazırlanışı: Eti bir tencereye koyup
kavurun. Et kavrulunca tuz, nohut ve
2 lt. su ilave edip kaynamaya bırakın.
Doğranmış ve ayıklanmış baklayı ayrı
bir tencerede kaynayan suda hafif haşlayın. Haşlandıktan sonra içine doğranmış taze sarımsak ilave edip pişirin.
Sonra süzgeçten geçirip, pişmiş olan
ete ilave edin, bir taşım kaynatın. Ayrı
bir tencerede yoğurt, un ve yumurtayı karıştırarak pişirin. Kaynamaya yakın
diğer malzemeleri içine boşaltın. Bir tavada margarini eriterek üzerine haspir
(veya kuru nane) ekleyin ve yemeğe
dökün. Sıcak servis edin.
Fırında Pilavlı Kuzu Gerdan
Ayvalı Kuzu
Malzemeler: 1 kg. kuzu gerdan eti
2 adet soğan, 2 adet defne yaprağı, 4
diş sarımsak, 1 ÇK domates salçası, 1
TK biber salçası, 2,5 SB pirinç, 1,5 SB
arpa şehriye, et suyu, sıvıyağ, tane karabiber, tuz.
Hazırlanışı: Arpa şehriyeyi sıvıyağda kavurun. Rengi değişince üzerine
doğranmış soğanları da ekleyerek kavurun. Soğanlar kavrulduktan sonra
pirinci de ilave edip tuzunu ayarlayın.
Daha sonra kavrulan pirinç ve arpa
şehriyeyi tepsiye alın. Daha önceden,
defne yaprağı, sarımsak ve tane karabiber ile beraber haşladığınız etleri
de tepsiye ekledikten sonra, pişirecek
kadar su ekleyerek, önceden ısıtılmış
fırında 200 derecede pişirin.
Malzemeler: 2 adet ayva, 1/2 kg.
kuzu eti, 4 adet soğan, 2 defne yaprağı, 1 TK un, 1 TK tane karabiber, tuz,
su, sıvıyağ.
Hazırlanışı: Tencereye sıvıyağı dökün.
Daha sonra sıvıyağın üzerine istediğiniz büyüklükte kestiğiniz kuzu etlerini
koyarak suyunu çekene kadar kavurun.
4 adet soğanı iri olarak kesin. Etlerin
üzerine soğanları, tane karabiberi, defne yapraklarını ilave edin ve kavurmaya devam edin. Sonra su ve unu ilave
edip, eti pişirmeye devam edin. Ayvaları yıkadıktan sonra küp olarak (veya
dilim halinde) kesin. Etler pişmek üzereyken ayvaları tencereye ilave edin ve
kaynamaya bırakın. Piştiğinde servis tabağına alıp, servis edin.
Et, Tavuk ve Balik
mamüllerimizle
hizmetinizdeyiz.
Bütün mamüllerimiz
islam usullere göre,
hijyenik ortamda
kesilmektedir.
Kurban, adak, mevlüt,
nisan, dügün gibi özel
günlerde bir telefon
kadar size yakiniz.
20
sudoku sayfası
Sudokuda boş kareler 1 ile 9 arasındaki rakamlarla doldurulur. Bu rakamları yerleştirirken dikkat etmeniz gerekenler:
1’den 9’a kadar her rakam her sütunda, her satırda ve her bölgede sadece bir kez kullanılabilir.
basit
6
7
2
normal
8
1
3
2
9 4
2 1
6 3
4
9
6
7
1
1 5
6 8
2 4
7
4
3
5
Conceptis Puzzles
8
3
7
4
2
4
9
4
1
5
2
9
4
5
5
1
5
2
8
3
4
7 2
9
3 4
9
3
6 2
8
6 5
2
3 5
6
1
4
9
3
2 9
1
8
6
5
3
7
9
4
1
5
5
3 8
2 6
9
4
6
7
2
3
8
6
9
2
4
8
Conceptis Puzzles
3
2 8
1
3
6
5
9
2
6
4
9
6
5
3
7
8
2
9
9 5
8
4
8
6
06010016231
1
2
8
8
4
3
3
7
6
9
4
5
2
7
4
7
3
8
6
8
5
8
3
2
7
1
6
5
9
6
2
4
7
2
1
9
5
9
4
6
8
3
06010015030
3 2
5 4
6
8 6
2
06010015031
1
8
8
9
7
6
9
1
3
7
1
2
1
8
2 1
6
6
6 7
6
1
8
5
4 2
7
3
5
6
2
4
2
9 1
3
9
4
2
9
6
3
1
8
Conceptis Puzzles
7
06010014528
5
3
9
4
1
06010014529
3
6
5
4
9
2
Conceptis Puzzles
4
4
3 2 6
Conceptis Puzzles
4
8
2
5 4
9
1 9
Conceptis Puzzles
3
9
8
Conceptis Puzzles
3
1
9 8
7
2
5 8
5
2
3
6
8
5
7
4
5
1
06010015029
Conceptis Puzzles
3
3 1
7
2
9 7 1
7
6
9
6
3
7
1
06010015028
6 4
5
06010016230
6 2
4
7
5
4
1 9
Conceptis Puzzles
9
5
2
3
7
6
3
9
5 9
2
7 8
2
5 3
2
9
5
1
Conceptis Puzzles
7
6
3
7
4
06010016229
Conceptis Puzzles
7
5
06010016228
Conceptis Puzzles
4
9
zor
06010014530
8
6
9
9
5
3
6
06010014531
21
bir konu & üç konuk
ise ülke sınırlarını kontrol etmektir.
Yani bu kontrol otoyollarını, metroları ve havaalanlarını kapsar.
Polislerin, çalışmak istedikleri
şehirleri seçme hakları var mıdır?
Üniversitenin hem başında, hem de
sonunda hangi şehirde görev almak
istediğine dair ilk ve ikinci tercih olarak iki şehir seçme hakkı sunuluyor.
Belirli koşulları yerine getirdikten sonra, Kuzey Ren Vestfalya sınırları içerisindeki şehirlerde görev yeri değişikliği yapılabiliyor.
Soldan sağa: Robert Grabo, Sonja Baslanti ve Jeanette Schmidt
Nasıl Polis Olunur?
Günümüzde gençlerin en çok tercih
ettikleri mesleklerin başında gelenlerden biri olan polislik mesleğini ve polis
olabilmenin koşullarını, Aachen Polis
Müdürlüğü’nde meslek tanıtımı ile görevli polis memurlarına sorduk. Gençlerimiz için bilinmesi gereken en önemli bilgileri bir araya toplamaya çalıştık.
Polis olmak için en az hangi
diplomalar gerekmektedir?
Öğrencilerin en azından ya 3 senelik
liseyi (Abitur) ya da meslek okulunda
iki senelik liseyi (Fachabitur) bitirmiş
olmaları gerekiyor. Bunun yanısıra
Alman Spor Sertifikasını en az “Bronz“
seviyesinde tamamlamaları gerekiyor.
Polis olmak isteyenlerin
nerelere müracaat etmeleri
gerekmektedir? Polislik mesleği için meslek müracaatları yanlızca www.polizei.nrw.de
sayfası üzerinden yapılabilmektedir.
Polis olmak isteyenler nasıl bir
eğitim sürecinden geçmektedir?
Polis olmak isteyenlerin üç senelik
bir üniversite eğitiminden (BachelorStudiengang) geçmeleri gerekiyor.
Teorik eğitim, Devlet Yönetimi Yüksekokulu’nda yapılıyor. Pratik mesleki eğitim ise Polis Eğitim Enstitüsü’nde veriliyor. Bunun yanında uygulamalı öğrenme bölümü de polis karakollarında gerçekleşiyor.
Devletin daha çok polise ihtiyaç
duyduğu doğru mu? Bunun
sebepleri nelerdir?
Güvenlik önlemleri nedeniyle geçen
seneye göre bu sene çok daha fazla polis eğitime kabul edilecek. Önümüzdeki senelerde eyaletimizde yaklaşık olarak her sene 2.000 yeni polis
alınacaktır.
Devletin daha çok yabancı
kökenli gençlerin polisliğe
alınmasını istediği doğru mu?
Eğer doğruysa sebepleri nelerdir?
Yabancı kökenli gençlerin seçilmesinin bir çok sebepleri var. Bunlardan
en önemlisi, farklı kültür ve inançlara
mensup insanları daha iyi anlamaları; bu büyük bir avantajdır. Bu nedenle göçmen kökenli gençler aranıyor.
Fakat bütün başvurular eşit bir şekilde değerlenmektedir ve kimsenin diğerinden daha fazla bir şansı yoktur.
Herkesin üç gün süren bir seçme sınavını geçmesi gerekiyor.
Polisler temelde hangi alanlarda
görev yapmaktadır?
Polislikte temel dört alan vardır. Bunlar, trafik (Verkehr), suç (Kriminalität),
güvenlik (Gefahrenabwehr) ve merkez
büro (Zentrale) görevleridir.
Polislerin eyaletlerde ve
Almanya genelinde görev
alanları nasıl dağılmaktadır?
İki farklı polis örgütü vardır. Bunlar,
eyaletlere bağlı çalışan polisler (Landespolizei) ve Almanya genelinde çalışan polislerdir (Bundespolizei). Eyalet
polislerinin ilgilendiği alanlar: Genel
güvenlik, suçluların kovuşturulması,
adalete teslimi ve vatandaşların birseysel haklarının korunmasıdır. Her
eyaletin bu anlamda kendi polis teşkilatı vardır. Almanya’nın tümünde görev yapmakta olan polislerin görevleri
Eğitimlerini tamamladıktan
sonra polisleri neler bekliyor?
Ne tür fırsatlar ve zorluklarla
karşılaşabilirler?
Üniversite bittikten sonra, polislerin
dört sene mecburi hizmet sürelerini
yerine getirmeleri gerekiyor. Bunun
ilk senesi arabayla devriye görevi, diğer üç senesi ise toplum polisi olarak
(Hundertschaft) gerçekleşiyor. Bu dört
yıldan sonra Kuzey Ren Vestfalya’da
boş ve uygun olan istedikleri çok sayıdaki farklı herhangi bir bölüm için
müracaat edebilirler ve o alanda uzmanlaşırlar. Hatta, isterlerse master
eğitimi yaparak, daha üst konumdaki
pozisyonlara yükselebilirler.
Merak ettiğimiz bir konuyu
daha soralım. Polis olduktan
sonra ne kadar maaş alınıyor?
Öğrenciler, üniversiteye başladıkları gün komiser yardımcısı sayılıyorlar
(Kommissaranwärter) ve devlet memuru oluyorlar. Dolayısıyla öğrenim
süresince ayda net olarak yaklaşık
1.000 € maaş alıyorlar. Üniversite bittikten sonra, A9 olarak adlandırılan
maaş çizelgesine göre maaşlar belirlenir. Bunu medeni hal, çocuk sayısı
ve vergi sınıfı gibi faktörler belirliyor.
O nedenle kesin bir şey söylemek zor.
Daha fazla bilgi için gençlerimiz
size nasıl ulaşabilirler?
Bize telefonla, mektup veya mail yazarak ulaşabilirler.
Polizeipräsidium Aachen
Hubert-Wienen-Str., 52070 Aachen
Tel.: 0241 / 9577 - 62222
[email protected]
Vermiş olduğunuz bilgiler için
hepinize çok teşekkür ederim.
Emine Kır
22
KİŞİSEL GELİŞİM
Pozitif Düşüncenın Gücü
Kardeşim sen düşünceden ibaretsin
Geriye kalan et ve kemiksin
Gül düşünürsün , gülistan olursun
Diken düşünürsün dikenlik olursun
Mevlana
Mevlana kısa ve öz ne kadar güzel anlatmış. Ne düşündüğünüze çok dikkat
etmelisiniz! Çünkü aslında ne düsünüyorsanız O’sunuz. Aynı fizik bedeninizde, yediklerinizin sizi oluşturduğu
gibi... Düşünceleriniz duygularınızı,
duygularınız eylemlerinizi, eylemleriniz de sonuçlarınızı oluşturur. Pozitif
düşünce, olumsuzluklara razı olmayan, her koşulda yapabilecek iyi bir
şeyin olduğuna inanan, insan hayatını
olumlu yönde etkileyen bir düşünce
tarzıdır. Bu gün artık iş, spor ve sanat
dünyasında bile pozitif düşünce ve
beyin gücü verim arttırıcı bir faktör
olarak kabul edilmektedir. Doğu felsefesinin ana kaynağı olan pozitif düşünce, günümüzde batı tıbbının da
benimsediği sihirli bir kelimedir.
Doğada, evrende her şey karşılıklı
etkileşim halindedir. Zihin ile beden
arasında da böyle bir etkileşim vardır. Zihindeki olumlu düşünceler bedende bir takım olumlu sonuçlar yaratıyor. Mutlu insanlarda veya acısını
dindirme imkanı arayan kişilerin beyninde, Endorfin denilen bir çeşit doğal
morfin salgılanır. Bu morfin bildiğimiz
morfinden çok daha güçlüdür.Kişinin
acısını dindirmesine yardımcı olur. Bu
da insana mutluluk verir.
İnsanlar ne kadar mutlu ve pozitif
olurlarsa, ürettikleri Nöropeptip denilen protein zincirleri daha sağlıklı olur
ve bağışıklık sistemi daha da güçlenir.
Bugün artık başarının yolu pozitif
düşünmekten geçiyor. Bu iki kelimeyi hayat felsefesi olarak benimseyen
insanlar, umudunu, güvenini, iyimserliğini kaybetmeden kendine güvenen, cesur ve insiyatif sahibi bireyler
olduklarını çevrelerine hissettiriyorlar.
Pozitif düşünen kişiler, pozitif enerji
veren insanlarla arkadaşlık ediyorlar,
pozitif enerji veren yiyeceklerle besleniyorlar, pozitif enerji yüklemek için
spor ve meditasyon yapıyorlar. Sizi
daha güçlü kılacak şu yaşam felsefesine kulak verin;
Mizah Duygunuzu Yitirmeyin
Mizah duygusu çok önemlidir. Onu
yanınıza almadan sakın evden çıkmayın. Kendinize gülmeyi bilin. Yoksa kendinizi çok ciddiye alır ve bu kadar yükseklerde dolaştığınız için alay
konusu olursunuz. Mizah bir savunma mekanizmasıdır; ruh sağlığımızı
korur. En önemli işlevlerinden birisi
de öfkenin sakinleştirilmesidir. Diğer
işlevi geribildirimdir. Yaratıcılık gücümüzü arttırır. Ancak mizah yerinde ve
zamanında, tatlı ve kıvamında olmalıdır. Yoksa insanları incitir ve asıl hedefinden uzaklaşır.
İdealist Olun
Biz dünyaya yalnızca yaşamak için
değil, bir fark yaratmak için geliyoruz. Diyelim ki, vurmak istediğiniz
hedef “Ay” ama isabet ettiremediniz.
Yine de yıldızlardan birini vurabilirsiniz. Eğer bir hayaliniz yoksa, hayalinizi gerçekleştirme şansınız olabilir
mi? Daha çok düşünün, daha çok risk
alın ve daha çok eylemde bulunun.
İsminizi başkalarının kalplerine kazıyın, böylece sonsuza kadar yaşarsınız.
Cesur Olun
Eğer doğru olduğuna inandığınız şeyi
yaparsanız, ödülünüzü alırsınız. O da
öz saygıdır. Bir ev satın alabilirsiniz,
ama yuva satın alamazsınız. İnsanları
satın alabilirsiniz, ama dostlar satılık
değildir. Hatta kendinize bir ün bile
alabilirsiniz. Ama karakter? İşte doğru
olduğuna inandığınız şeyi yapmanız
bu yüzden önemlidir. Bir zorlukla karşılaştığınızda onunla dost olmak çok
etkili bir yaşam gücüdür. Mark Twain
”Olumsuzluklar insanın kendisini tanımasını sağlar“ demiştir.
Korkular
Korku insanlığın bir numaralı düşmanıdır. Her nesilde en azından birkaç
büyük adam, korkunun kendisinden
başka korkulacak bir şey olmadığını
hatırlatır bizlere. Tüm korkular sonradan kazanılmıştır. İnsanoğlu kazandığı tüm bu korkuları içindeki sevgi, güç
ve sağlam akılla ortadan kaldırabilir.
Deepek Chopra yaratıcı güç ile ilgili
şöyle der: “Sizin için en önemli gerçek,
gücünüzü aldığınız kaynaktır.” Yaratıcı
güç aklımızı ve bedenimizi şekillendirir, evrimin gücü de budur. Yaratıcı gücünüzle ilişki kurun. Yaşamın tümünü
kaplayan üç temel güç vardır. Bunlar;
yaratma, koruma ve yok etmedir.
Yaratıcılık gücünü egemen kılan kişiler başarılı olmuşlardır. Kendi güçlerinin kaynağının yine kendileri olduklarını bilirler ve şu özelliklere sahiptirler:
• Sessizliğin tadını çıkarmayı bilirler,
• Doğayı hisseder ve ondan zevk alırlar,
• Kendi duygularına güvenirler
• Kargaşa içinde de işlerine odaklanırlar,
• Çocuklar gibi onlar da hayal kurmaktan hoşlanırlar,
• Kendi bilinçlerine güvenirler, her hangi bir görüşe katı bir şekilde bağlı değildirler.
"Af Ve Bağışlama"
Affetmek, bir başka insana veya kendinize karşı içinizde duyduğunuz öfkenin yerine sevgiyi koymaktır. Affetmek,
öfkenin nefretin, acının, suçlamanın,
kurban olma duygusunun, kendini
haklı çıkarma çabasının üzerinizde yarattığı ağırlığı alır.
Doğru düşünen kişi, bilinçsiz huzur,
rahatlık ve iyi beslenmeyi yaşamında yerleştirir, diğer doğru alışkanlıklar da kendinde terbiye olur. Doğru
af ve bağışlama yüzeysel ve tesadüfi
bir eylem değildir. Belki zihin ve ruhun derinliklerinde bir arıtma ve tasfiye etme bir yaklaşımdır. Gerçek af ve
bağışlama, zaman ve dayanma gücü
ister ve bu kesinlikle şuur altı düzeylerini temizler.
Her tür kin ve öfke zihni tırmalar, ruh
ve bedenin hasta olmasına sebep
olur. Samimi bir şekilde af ve bağış-
23
KİŞİSEL GELİŞİM
lama yapmazsanız tam şifa gerçekleşmez. Nefret ve öfke, eleştiri, serzeniş,
hışım ve hesaplaşma isteği ve başkalarının eziyetini görme isteği, hepsi
canı solgunlaştırır ve insanın sağlığını çalar. Bunun için size yapılan bütün
eziyetleri affetmek size yararlı olacaktır. Bir kişiden veya bir pozisyondan
nefret ettiğinizde çelikten daha güçlü
bir halka ile o kişiye veya o pozisyona
bağlanırsınız. Af ve bağışlama, kurtulmak için tek yoldur.
Şimdiyi Yaşamak
Geçmiş ve gelecek, aşikar bir biçimde, kendi başına bir realiteye, bir gerçekliğe sahip değildir. Tıpkı ayın kendi
başına, bir ışığa sahip olmayıp sadece güneşin ışığını yansıtabilmesi gibi,
geçmiş ve gelecek de sadece ebedi
şimdinin ışığının, gücünün ve realitesinin solgun yansımalarıdır.
Onların realitesi şimdiden ödünç alınmıştır. Ne kadar ‘an’dan uzaktaysak o
kadar özümüzden uzaktayız ve mutluluktan, huzurdan ve de sevgiden. Tek
gerçek ‘an’dadır. Gerçek dışı yaşadığımız zamanda (yani şimdinin dışında)
mutsuz, huzursuz ve sevgisiz oluyoruz.
Gerçek dışı yaşamak, insanoğluna bugüne dek bir yarar sağlamadı.
Olumlu Düşünmenin
Gücünü Geliştirmek
1. Başarıyı düşünün, başarısızlığı değil. Başarıyı düşünmek, başarı üretecek planlar yaratması için zihninizi koşullar. Başarısızlığı düşünmek, zihni
başarısızlık üretecek diğer düşünceleri harekete geçirmek üzere koşullar.
2. Kendinize hep düşündüğünüzden
daha iyi olduğunuzu anımsatın. Başarılı insanlar süpermen değillerdir. Başarı süper bir zeka gerektirmez. Ayrıca
başarı da ne mistik bir yan ne de şans
temeli üzerine kurulmuştur.
3. Büyük düşünün. Başarının büyüklüğü inancınızın büyüklüğüyle belirlenir. Küçük hedefler düşünüyorsanız,
küçük başarılar bekleyin. Büyük hedefler düşünürseniz, büyük başarılar
kazanırsınız.
Dünden bugüne elde ettiğiniz kazanç
nedir? Cevap tabiiki deneyimdir. Başarısızlıktan korkan insanlar kafalarında
hep nelerin ters gideceğini düşünürler. Bu da ulaşmak istedikleri sonuca
doğru adım atmalarına engel olan tek
nedendir.
Başarısızlıktan korkuyor musunuz?
Öyleyse öğrenmeye ne dersiniz? İnsanlığın deneyimlerinden faydalanarak, yaptığınız her şeyde başarılı
olabilirsiniz.
Mark Twain, "genç bir karamsarın görüntüsünden daha acıklı bir görüntü
olamaz", diyor. Başarısızlığa inanan
insanlar vasat olmayı garantilerler.
Başarısızlık büyük işler yapan insanların düşünmediği bir kavramdır. Başarısız bir adımdan sonra, yersiz hislere kapılmazlar.
Sorunlarınızı Çözmede
Uygulamanız Gereken
Önemli Adımlar
1. Her sorunun muhakkak bir çözümü olduğuna inanın.
2. Sakin bir insan olun .
3. Gerginlik gücünüzü alır götürür.
Sorununuza soğukkanlılıkla yaklaşın.
4. Önünüzde ki soruna muhakkak cevap bulacağım diye kendinizi zorlamayın. Zihninizi serbest bırakın baskı altında tutmazsanız, en iyi çözüm yolunu bulursunuz.
5. Bütün faktörlere objektif ve
tarafsız bir gözle bakın, duygusal olmayın.
6. Sorunla ilgili faktörleri bir kağıda yazın. Bu yöntem sizin daha duru bir şekilde düşünmenizi sağlar.
7. Sezgilerinize inanın.
Evrenin bütün sevgi dolu, şifalı pozitif
enerjileri, daima yanınızda olsun.
Hasan Erdal
Yaşam Koçu
Thomas Edison hakkında ünlü bir hikaye vardır. 9.999 kere denedikten
sonra kusursuz ampulü keşfedemeyince biri sorar, "10.000inci başarısızlığı da göze alacak mısınız?" o da cevap verir: "Başarısız olmadım, yalnızca
ampulü keşfetmeyen bir yol daha buldum." O değişik yaklaşımların , değişik sonuçlar verdiğini keşfetmiş oldu.
Şampiyonlar, liderler ve amirler gibi
kişisel güce sahip insanlar; bir konuda arzu ettikleri sonucu alamadıklarında bunu başarısızlık değil, yalnızca
bir geri besleme olarak düşünürler.
Amaçlara Ulaşmak İçin Beş İlke
1. Kendiniz için ideal zihinsel imajı belirleyin.
2. Çaba göstermeden, yalnızca inanmak hiçbir işe yaramaz.
3. Düşüncelerinizi kendinize saklayın.
4. Esnek olun, gerekirse plan değişikliği yapın.
5. Gözlerinizi hedeften ayırmayın, işi yarı yolda bırakmayın.
Borçsuz bir hayat mümkün!
telefon:
0241 / 903 94 04
ınternet:
www.schuldnerberatung-ac.info
e-mail:
[email protected]
Büro adresimiz:
Dennewartstr. 17 (3. kat)
(Europaplatz’da
Technologiezentrum’un yanı.
Jülicher Str. tarafından gelenlerin
Ludwig Museum durağında
inmeleri gerekmektedir).
Büro saatlerimiz:
Pazartesi 0900 -1200 ve 1500 -1600
Salı
0900 -1200 ve 1400 -1600
Çarşamba 0900 -1200 ve 1400 -1600
Perşembe 0900 -1200 ve 1400 -1600
Cuma
0900 -1200
24
siz Ve BURcunuz
Yengeç (22 Haziran / 23 Temmuz)
Burçlara göre
Anne Tipleri
Koç (21 Mart / 20 Nisan)
Çocuklarına cesaretli olmayı ve hayata karşı dimdik durmayı aşılayacak
anneler olacaklardır. Bu yönde çocuklarını sürekli olarak teşvik edeceklerdir. Savaşçı ruh onların kanında var.
Bunu çocuklarına da öğretmeye çalışacaklardır. Çocuğun özgürlüğünü kısıtlamadan peşinde olurlar. Sinirlendikleri zaman öfkeleri kırıcı olabilir.
Verdiği özgürlüğe rağmen disiplini
sağlamak için oldukça ısrarcı olurlar.
Yengeç burcu çok evcimendir. Çocuklarını huzurlu bir yuvada yetiştirmek
en büyük hayalleridir. Çocuklarını derin bir şefkatle yetiştirirler. Sundukları
bu eşsiz sevgi nedeniyle çocukları dış
dünyaya uyumda sorun yaşayabilir.
Herkeste annelerinin şefkatini arayabilirler. Yengeç annesinin evde sağladığı rahatı ve huzuru dışarda bulmak
gerçekten zordur.
Aslan (24 Temmuz / 23 Ağustos)
Aslan burcu kadınları çocuklarının
üstüne çok fazla düşmezler. Güçlü
bir kişilikleri vardır. Bu nedenle sürekli çocuklarının başarılı olmasını
isterler. Disipline önem verirler. Bu
nedenle ceza vermeyi de iyi bilirler.
Kendi hayatlarını ve anneliği çok dengeli olarak yürütebilirler. Öğretici bir
anne olacaklardır. Ancak çocuklarının yanlışlarını dışarıya yansıtmamaya çok önem verirler.
Boğa (21 Nisan / 21 Mayıs)
Boğa burcu anneleri, çocuklarına çok
düşkün olurlar. Disiplinli bir yapıya sahip gibi görünseler de içlerinde inanılmaz yumuşak bir kalp vardır. Çok
korumacı ve şefkatli davranacaklardır. Sabırsızlık ve tembellikten nefret
eden Boğa kadını, sinirlendiğinde
ani tepkiler verebilir. Kararlı, sağlam
adımlarla ilerleyen, başarılı çocuklar
yetiştirmek isteyecektir. Bunun karşılığında tüm imkanlarını çocuğuna
sunacaktır.
İkizler (22 Mayıs / 21 Haziran)
İkizler burcu annesi, eğlenceli bir
anne olacaktır. Duygusal yapısını olabildiğince saklamayı tercih eder. Bu
nedenle bazen soğuk bir anne olarak algılanabilir. İkizler kadınının sosyal yanı, eğlenceli ve aktif bir anne
olmasını sağlar. Dolayısıyla çocukları ile her şeyi paylaşmayı ve arkadaş
olmayı da başarır. Açık fikirli ve yeniliklere ayak uydurabilen çocuklar yetiştirmeye çalışacaktır.
Başak (24 Ağustos / 23 Eylül)
Başak deyince ilk akla gelen titizlik
olduğu için elbette çocuklarına karşı
da titiz olacaklardır. Çocuklarını kirli
ve dağınık bulamazsınız. Çocukları ile
tartışacakları konular hep bunun üzerine olacaktır. Parasının değerini bilen
Başak burcu kadını, çocuğunun da
böyle olmasını isteyecektir. Sevgisini
göstermeyi iyi bilecek ve çocuklarına
sevgi konusunda güven aşılayacaktır.
Terazi (24 Eylül / 22 Ekim)
Son derece sosyal bir annedir. Ama
çocuklarını da ihmal etmez. Çocuklarını mutlaka sanatın bir alanına yöneltmek isterler. Çocuklarıyla arkadaşlığa önem verirler. Güler yüzlü
ve sıcak anne olurlar. Anlayışlıdırlar.
Ancak saygıya da çok önem verirler.
Özellikle çocuğun babaya saygısızlık yapması durumunda öfkelenirler.
Çünkü zaman zaman Terazi burcu kadını, eşini çocuğundan önde tutabilir.
8 Mayıs 2016: Anneler Günü!
Akrep (23 Ekim / 22 Kasım)
Bu burcun kadını oldukça idealist bir
yapıya sahiptir. Çocuklarının her zaman başarılı olmasını isterler. Güçlü
yapıda çocuklar yetiştirmeye çalışırlar. Bu tavırları zaman zaman zorlayıcı olabilir. Duygudan çok mantığı
ile hareket eden kişilerdir. Çocuklarını mutsuz eden kişilerin, eşleri bile
olsa hakkından gelecektir.
Yay (23 Kasım / 20 Aralık)
Neşeli ve sosyal bir anne olacaktır.
Çocuklarıyla beraber gezmeye en
meraklı burç olacaktır. Çocuklarıyla
arkadaş olmayı çok iyi başarır. Özgürlük ve bağımsızlığa da saygı duyar.
Bu tutumları dolayısıyla disiplin kurmada sorun yaşarlar. Ama çocukları
onunla olan ilişkilerinden gayet hoşnut büyüyecektir.
Oğlak (21 Aralık / 18 Ocak)
Terbiyeli ve saygılı çocuk yetiştirme
idealinde olacaktır. Sorumluluk sahibidir, çok fazla sevgi gösterilerinde
bulunmaz. Bu davranışların çocuğu
şımartacağını düşünür. Geleneksel
yapıları ön plandadır. Çocuklarını kollar, sahiplenir ve bu huyundan asla
vazgeçmez. Kariyerli biri olmanız için
çok fedakarlık yapacaktır.
Kova (19 Ocak / 20 Şubat)
Davranışlarıyla örnek olmaya çalışan bir anne olacaktır. Çok normal
bir anne olamaz. Hayatını çocuğuna
göre şekillendirmek istemez. Bu nedenle çocuğunun üstüne çok düşmezler. Özgür bırakırlar. Ceza vermek de onlara göre değildir. Büyük
sevgi gösterileri olmaz. Ama arkadaşça çocuğunun hayatına dahil olmayı
severler.
Balık (20 Şubat / 21 Mart)
Dünyanın en duygusal annesidir.
Bu duygularını da inanılmaz şekilde açığa vurur. Her zaman çocuğunun yanında olur, onu korur ve kollar. Zaman zaman öfke krizine girse
bile çabucak geçer. Kızdığı şeyi biraz
sonra unutup affedebilir. Son derece
fedakar bir anne olacaktır. Çocuğunun mutluluğu için kendinden bile
vazgeçebilir.
25
kadIn saYfasI
Evde oluşan tozlardan kurtulmanın püf noktaları
olduğunu rahatça görürsünüz. Tozlandıklarında ise bunları kaldırıp rafları ve
kutuların üstünü silmek daha kolaydır.
Evde oluşan tozların çoğu kendimizden ve kumaşlardan gelir. Cildimizden dökülen deri döküntüleri ve kumaşlardan gelen tozlar evi kaplar.
Alarjiniz de varsa, o evde yaşamak
çok güçleşir. Peki bu tozlardan nasıl
kurtulabilirsiniz?
Önceliklle gardırobunuzu düzenleyin:
Gardıroplar en tozlu olan yerlerdir. Giysilerden, havlulardan ve yatak takımlarından gelen küçük liflerle doludur.
Kapısını her açtığınızda görünmez bir
toz fırtınasını havaya kaldırırsınız. Giysilerinizin böyle lifler dökmesini önleyemezsiniz, fakat giysilerinizin daha
temiz kalmasını sağlarsınız.
Raflardaki eşyaları kutu ya da çantalara koyun. Şeffaf plastik olanlar en iyisidir. Tozu dışarıda tutarlar ve içinde ne
Nevresimlerinizi her hafta mutlaka
değiştirmelisiniz: Yatağınız büyük bir
toz dağıtıcı olabilir. Yatağınız cildinizden dökülen deri kabuklarını toplar,
kendi liflerini döker ve sizin yataktaki
her dönüşünüzde bu tozlar yayılır. Bu
dökülmeleri en aza indirmek için çarşafları ve yastık kılıflarınızı her hafta
yıkayın. Battaniye, yorgan gibi örtülerinizi her hafta yıkayamayacağınız
için sık sık silkeleyin.
Doğru elektrik süpürgesini kullanın:
Vakum tek başına halıdaki tozların
çoğunu çekmek için yeterli değildir.
Daha iyi bir sonuç elde etmek için,
güçlü bir çekişe sahip, toz torbasız
elektrik süpürgesine ihtiyacınız vardır.
Evinizdeki tozları en aza indirmek istiyorsanız, ortada fazla eşya bulundurmayın. Mobilya olarak da deri ya da
vinil kumaşlı mobilyaları tercih edin.
Eller neden şişer?
Pek çok farklı sebep ellerin şişmesine yol açabilir. Ellerin şişmesi genelde vücutta su toplanmasına veya ellerde doku
ya da eklemlerin iltihaplanmasına işaret eder. Öte yandan,
ödem olarak da adlandırılan bu şişmeler karpal tünel sendromu, ciddi enfeksiyonlar ya da travma benzeri başka nedenlerden de kaynaklanabilir. Kırık ya da çok sıkı alçı gibi
ortopedik durumlarda ellerin şişmesi sürpriz değildir.
Sebebine bağlı olarak ellerdeki şişme çabuk geçen ya da
uzun süre devam eden bir şikayet olabilir. Örneğin egzersiz
yaparken ya da egzersiz sonrası eller kısa süreliğine şişebilir. Aksine el şişmesi kronikleşmiş, sürekli hale gelmişse ya
da zamanla şişme artıyorsa bu durum genellikle kireçlenme gibi iltihaplı bir soruna bağlıdır. Bu durumda en iyisi ilk
olarak bir dahiliye uzmanına başvurmak ve ellerin sürekli
şişmesine neden olabilecek altta yatan bir hastalık olup olmadığını kontrol ettirmektir.
Eller farklı nedenlerle şişebilir ve bu arada ellerinizin şişmesine neden olan problemin tek belirtisi de bu olmayabilir.
Eğer eliniz bir enfeksiyon yüzünden şişmişse ateş, ürperme
ve elinizde kızarıklık gibi şişlik dışında başka şikayetler de
olacaktır. Halsizlik, ateş, elde güç kaybı, uyuşma, karıncalanma, kızarıklık, tutulma, eklemlerin şişmesi veya bileğin
şişmesi gibi başka belirtiler sorunun kaynağına göre ellerin
şişmesine eşlik edebilir.
Emziren
Anneler
Ne
Yemeli?
Emzirme döneminde anne için tek
bir kural geçerlidir: Anne mutlaka
dengeli ve düzenli bir şekilde beslenmek zorundadır. Beslenmek hem
vücut için gerekli enerji, vitamin ve
minerali karşılar, hem de anne sütünü artırır ve anne sütünün içeriğini
zenginleştirir. Bebekler bu dönemde 2 saatte bir emzirilmelidir. Mümkün olduğunca ilaç kullanılmamalı
ve hazır gıdalardan uzak durulmalıdır. Su bu dönemin olmazsa olmazıdır. Emziren annenin günde en az 10
bardak su içmesi gerekir. Yorgunluk
ve stresin anne sütünü azaltabileceği
unutulmamalıdır.
Dereotu, susam, kimyon, arpa, fesleğen, sarımsak, havuç ve yeşil sebzeler
süt yapan besinlerdir.
26
önce sağlık
Kansızlık (Anemi) Nedir?
Kansızlık hepimizin defalarca yakınlarımızdan, televizyonlardan veya
doktorlardan duyduğu çok sık rastlanılan bir hastalıktır. Peki kansızlık ne demektir? Kansızlık kandaki hemoglobin
miktarının erişkin erkeklerde 13 g/dL,
kadınlarda ise 12 g/dL değerlerinin altına düşmesi durumudur. Hemoglobin
ise kanda kan hücreleri olan alyuvarların yapısında bulunan ve esas görevi oksijen taşımak olan bir proteindir.
Akciğerlerden nefes ile alınan oksijen
kanda bu hemoglobine bağlanarak organlara taşınır. Bu hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında
olması sonucu kansızlık ortaya çıkar.
Kansızlık hastalığının dünyada görülme sıklığı kadınlarda yaklaşık % 30-40,
erkeklerde ise yaklaşık % 20’dir. Bu kansızlıklar arasında en çok görüleni ise
demir eksikliği anemisidir.
Kansızlığın başlıca belirtileri yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk
yorulma, çalışma kapasitesinde azalma, sık hastalanma, iştahsızlık, bulantı, ciltte göz kapaklarının iç kısmında
ve avuçta solukluk, çarpıntı ve nefes darlığı, normalden fazla üşüme,
konsantrasyon bozukluğu gibi şikayetlerdir. Ancak demir eksikliği anemisinde vakaların çoğunda bir belirti
görülmeyebilir ve yapılan kan tahlilleri sonucu teşhis konulabilir. Eğer
demir eksikliği anemisinde hastalık
ilerlemiş ve şiddetli ise yukarıda belirtilen şikayetler ortaya çıkabilir.
Demir eksikliğine bağlı kansızlık
çocukların hem zeka düzeyini hem de
bedensel gelişimini olumsuz etkilediği için çok önemlidir. Dünyada her 5
çocuktan ikisi (% 40’ı) kansızdır, ancak
pek çoğu bu durumlarını ne yazık ki
bilmemektedir. Gelişmiş ülkelerde 0-5
yaş arası çocuklarda kansızlığa rastlanma oranı % 4-20 iken, az gelişmiş ülkelerde aynı yaş grubunda bu oran %
80’lere kadar çıkmaktadır. Demir eksikliği olan çocukların yürümesi, oturması,
konuşması gecikir. Bu çocuklarda davranış bozukluğu ortaya çıkar ve öğrenme güçleşir. Bağışıklık sistemi zayıflar
ve hastalığa yakalanma ihtimali artar.
Demir eksikliği kansızlığının
nedenleri nelerdir?
Çocuklardaki demir eksikliğinin ana
nedeni gereksinim artması, yetersiz
alım, ender olarak da kanamayla demir
Plastik Pet Şişelerin Zararları
Plastik şişelerin zararları hakkında gün geçtikçe yeni araştırmalar yapılmakta ve tehlikeleri ortaya çıkarılmaktadır. Plastik şişelerin maliyetinin
düşük olması nedeniyle, birçok içecek
ve gıda maddeleri plastik şişeler ve
ambalajlar içinde satışa sunulmaktadır. Plastik şişelerin zararları ile ilgili bilinmesi gereken en önemli şey, plastik
şişelerin hammaddesinin bir petrol
artığı olduğudur.
Plastik şişelerin zararları, insan sağlığını doğrudan etkilemektedir. Yapısında yer alan veya sonradan katılan
yüzlerce kimyasal madde (Bisfenol-A
ve Dioksin) insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Özellikle plastik
şişelerin içine konan asitli içeceklerin
(kolalı, gazlı içecekler, süt,meyve suları
vb.) eritici etkisi ile bu kimyasallar plastikten koparak içeriğindeki içecek veya
yiyeceğin özüne geçebiliyorlar. Bu durumda insan sağlığını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Özellikle dioksinin
kanser hastalığı yaptığı birçok bilimsel
çalışma tarafından ortaya konulmuş ve
Uluslararası Kanser Araştırma Enstitüsü
tarafından da açıklanmıştır.
Özellikle sıcak yaz aylarında nakliye veya depolama sırasında güneş
altında, yüksek sıcaklıklarda bekletilen bu plastik şişe ve kaplardaki asitli ve diğer içecekler 50-70 derecelere
varan bir sıcaklıkta, plastikten ayrışan kimyasallarla karışmaktadır. İçecek veya yiyeceğin özüne geçen bu
kanserojen maddeler ne yazık ki, soğutulsa bile zararlı etkilerini insan vücudunda göstermektedirler.
Siz değerli okuyucularımıza önerimiz; tüm gıdaların (özellikle süt, su ve
meyve suyu) tüketiminde olabildiğince cam şişe ve kaplar kullanmanızdır.
kaybının olmasıdır. Genellikle alınan
demir ile çocuğun gereksinimi arasında dengesizlik söz konusudur. Erişkinlerdeki demir eksikliğinin nedenleri ise
besinlerle demirin az miktarda alınması, vücut tarafından az miktarda emilimi veya ağır menstürel kanama da dahil olmak üzere kan kaybıdır.
Kansızlık tanısı nasıl konulur?
Kansızlık tanısı öncelikle anamnez
dediğimiz hastalık öyküsü ile yukarıda
belirttiğimiz şikayetlerin hasta tarafından doktora iletilmesi, sonrasında
fizik muayene ve kan tahlilleri sonucu ile konulur.
Kansızlık tedavisi nedir?
Demir eksikliği tedavisinde uygulanan yöntem ağızdan demir ilacı verilmesidir. Tedavi ile 2 ay sonra hasta normale döner ancak demir depolarının
doldurulması için uzun bir süre daha
demir tedavisi uygulanır. Bu tedavi bir
yıla kadar çıkabilir. Bebeklerde şurup ya
da damla yoluyla ilaç verilir. Şu unutulmamalıdır ki demir preparatları dışkıyı
koyulaştırabilir ve dişlerde siyahlaşma
yapabilir, ama bunlar geçicidir. İlaç alımı aç karnına ya da öğün arasında olmalıdır. Çünkü böylece demir daha iyi
emilir. Ayrıca C vitaminiyle beraber ilacın verilmesi emilimini arttırır. Demir
preparatının süt ve süt ürünleriyle beraber alınması sakıncalıdır. Süt ve süt
ürünleri demirin emilimini azaltır.
Bağırsaklarında emilim bozukluğu
olanlar ya da hap kullanmak istemeyenler için kalçadan iğneyle demir enjekte edilir. Ancak demir iğnelerinin
yan etkileri fazladır ve doktor tavsiyesine göre uygulanmalıdır.
Demir içeren besinler;
1.Sığır, kuzu, hindi, tavuk, dana ve sakatat etleri, kuzu ciğeri, yumurta.
2.Ispanak, tatlı patates, bezelye, brokoli, fasulye, pancar yaprağı, karalahana ve pazı.
3.Beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, makarna, buğday ürünleri, kepekli
tahıllar, mısır, yulaf, çavdar ekmeği ve
pirinç.
4.Çilek, karpuz, kuru üzüm, incir, kuru
erik, kuru kayısı ve kurutulmuş şeftali.
5.Fasulye, domates, kurutulmuş bezelye, mercimek ve mısır
şurubu.
Dr. Murat Kopuk
Bezirkskrankenhaus
Kaufbeuren/Psychiatrie
• Schuhreparatur
• Innenschuhe
– Orthesen
27
Einlagen nach Maß
Orthopädische
Maßschuhe
••Schuhreparatur
••Innenschuhe
– Orthesen
Schuhzurichtungen
Diabetische Versorgung
••Einlagen
nach Maß
••Orthopädische
Maßschuhe
Elektr. Fuß- & Druckmessung
••Schuhzurichtungen
• Diabetische Versorgung
• Elektr. Fuß- & Druckmessung
SAĞLIKLI YAŞLANMA
AVCI ADEM - Schuhtechniker · Alt-Haarener Str. 116 · D-52080 Aachen
AVCI ADEM - Schuhtechniker · Alt-Haarener Str. 116 · D-52080 Aachen
IHR HAARENER
IHR
HAARENER
ORTHOPÄDIE
ORTHOPÄDIE
SCHUHTECHNIKER
SCHUHTECHNIKER
Avci
vci
A
Kilo Vermek ve Duruşunuzu
Düzeltmek İçin Bir Yöntem
Nasıl Yapılır?
Ünlü Japon doktor Toshiki Fukutsudzi kötü duruşu düzeltmek için bir çözüm üzerinde çalışıyor. Kötü duruşu,
sırt ağrılarını ve karın kaslarını geliştirmeye yönelik konuları ele aldığı kitabı
basıldıktan sonra ülkesinde çok ünlenmiş. Asya’da 6 milyon satılan kitabı ile
en çok satılan kitap ünvanını kazanmış.
Doktor Fukutsudzi pelvik kemiğinde
sıkıntı olan hastaları tedavi için basit
bir yöntem geliştirmiş ve bunu uygularken bel çevresindeki yağların da yakıldığını belirtiyor.
Ciddi bel ağrılarında mutlaka doktora
gitmenizi öneririz fakat sağlıklı kalmak
ve sırt ağrılarına karşı faydasını görebilirsiniz bu yöntemin. Ne de olsa uygulaması çok kolay ve sadece 5 dakikanızı alıyor.
Sıradan bir havluyu rolu şeklinde yuvarlayın. Bir ip ya da lastik yardımıyla
ortasından bağlayın ki şeklini kaybetmesin. Sert bir zemine sırt üstü uzanın. Yatak ve koltuk bu egsersizi yapmak için biraz yumuşak kalıyor.
Zemine uzandıktan sonra, rulo yapılmış havluyu belinizin altına, göbek
seviyenizdeki kısma, basit olarak belirtirsek, tam göbek deliğinizin altına
gelecek biçimde yerleştirin.
Bacaklarınızı omuz genişliğinde açın
ve ayak parmak uçlarınızı birbirine
değdirin. Kollarınızı esnetin ve avuç
içinizi yere bastırın. Bu pozisyonda
tam olarak 5 dakika bekleyin. Egzersiz başta biraz zorlasa da 5 dakika dayanmaya çalışın. Gün geçtikçe giderek kolaylaşacaktır.
En verimli şekilde sonuç almak için,
günde 3 kez olmak üzere, birkaç hafta
boyunca egzersizi tekrarlayın.
Tel.: 0dolayı
241 / 16 17yönte39
Çok basit olduğundan
Fax: 0 241 / 16 17 39
0
241
/
16
17
39
min işe yaramadığıTel.:
duygusuna
Mobil: 0 176 / 25 26 40kapı38
Fax:
241 / 16 17 39
E-Mail:[email protected]
labilirsiniz. Ancak kaybedecek
Mobil: 0 176 / 25 26 40hiçbir
38
E-Mail: [email protected]
şeyiniz yok. Eğer bel
ağrısı çekiyorsanız mutlaka deneyin; faydası var, zararı yok.
AVCI ADEM
Ihr Haarener Orthopädie Schuhtechniker
AVCI
ADEM Str. 116
Alt-Haarener
Ihr
Haarener
Orthopädie Schuhtechniker
52080
Aachen
Alt-Haarener Str. 116
52080 Aachen
Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve bakım
sigortası gibi konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler:
Älter werden in Aachen
Hackländerstr. 1, Aachen
Tel.: 0241 / 432 50 28
Pflegestützpunkt / AOK
Karlshof am Markt, Aachen
Tel.: 0241 / 46 41 18
Pflegestützpunkt / Städteregion
Zollernstr. 10, 52070 Aachen
Tel.: 0241 / 51 98 50 67
Pflegestützpunkt / AOK
Frankentalstr. 16, Stolberg
Tel.: 02402 / 10 41 25
DemenzNetz StädteRegion
Aachen e.V.
Löhergraben 2, Aachen
Tel.: 0241 / 51 00 21 21
Demenz-Servicezentrum
Regio Aachen/Eifel
Bahnhofstr. 36-38, Alsdorf
Tel.: 02404 / 94 83 47
AVCI Ortopedik
Ayakkabı Teknisyeni
Çoğu omuz, bel, diz ve
ayak ağrılarının sebebinin
“ayak”tan kaynaklandığını
biliyor muydunuz?
Biz bu alanda uzmanlaşmış
ustalar olarak bu ağrılarınıza
çare bulabiliriz...
Hizmetlerimiz:
• Diyabet hastalarımıza özel
ayakkabı ve taban imalatı
• Ortopedi ayakkabı imalatı
• Ölçü üzeri ayakkabı tabanı imalatı
(Topuk dikeni, genelde çocukların
içe ve dışa yürümelerini
önleyen beyin uyarısıyla çalışan
tabanlar üretmekteyiz.
• Ortez imalatı.
• Topuk yükseltme
(Kalçada
kısalmaBankverbindung:
mevcutsa).
USt.-Nr.
201/5014/4020
IK-Zeichen:
340 533 184
VR Bank
eG
•
Her
türlü
ayakkabı
tamiratı
USt.-Nr.
201/5014/4020
Bankverbindung:
Rechnungen
sind zahlbar
Iban: DE33 3916 2980 0206 9600 27
IK-Zeichen:
340
533
184
VR
Bank
eG
yapılmaktadır.
sofort ohne Abzug.
Bic: GENODED1WUR
Rechnungen sind zahlbar
Iban: DE33 3916 2980 0206 9600 27
• Yeni
teknoloji cihazları
ile
sofort
ohne Abzug.
Bic: GENODED1WUR
ücretsiz ayak ölçümü alınır.
• Ücretsiz ev ziyaretleri yapılır.
Bütün sigortalar (Krankenkassen)
ile anlaşmalarımız mevcuttur.
Özel masraf çıkarmadan, reçete ile
hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz.
Alt-Haarener-Str.116
52080 Aachen
Tel.: 0241 / 16 17 39
Cep: 0176 / 252 640 38
Açılış saatleri:
Pzt-Prş.: 08.00 - 18.30
Çrş.:
08.00 - 14.30
Cum.: 08.00 - 13.00
15.00 - 18.00
Cts.:
08.00 - 13.00
28
bulmaca saYfasI
29
bunları biliyor muydunuz?
Mayıs’ı Dünya İşçi Bayramı olarak ilan
etmesini kararlaştırır ve 8 saatlik işgünü talebini en önemli gündem maddesi olarak belirler.
1 Mayıs, 8 Saatlik İşgünü Mücadelesinin 130 Yıllık Öyküsüdür
Neden ve Ne Zamandır 1 Mayıs?
Hiç düşündünüz mü neden günde 8
saat çalışırız? Buna kim karar vermiştir? İnsanlar ne zamandan beri günde 8
saat çalışmaktadırlar? Ya önceleri günde kaç saat çalışıyorlardı? Peki işçiler
niye 1 Mayıs’ı bayram olarak kutlar? İşçiler neden kırmızı bayraklar taşırlar da
başka renk değil? İşte bunlar ve benzeri soruların cevaplarının bir sonucu
ve sembolüdür 1 Mayıs İşçi Bayramı.
Yüzyılı aşkın bir mazisi olan bir öykü.
polisler rastgele ateş açar ve ortalık
kan gölüne döner. Yüzlerce işçi ölür ve
pek çoğu da yaralanır. Polis dört sendikacıyı tutuklar ve mahkeme idamlarına
karar verir. (Yıllar sonra ABD devleti, verilen bu idam kararlarının haksız olduğunu resmen kabul etmiştir.)
İsteklerinde kararlı gözüken işçiler, o
gün bir sonuç alamayınca eylemlerine
ertesi gün devam ettiler. Durumu geçiştirmeye çalışan hiç bir öneriyi kabul
etmiyorlardı. “Tek bir yaşamımız var;
onu da sadece çalışarak geçirmek istemiyoruz! Sekiz saat yeter!” Grevcilerin
Şikago sokaklarında kararlı bir biçimde eylemlerine devam etmeleri nedeniyle şehrin tüm sokakları ordu ve polis kuvvetlerince çember altına alındı.
Ertesi gün işçiler yine sokaklardaydı. 8
saatlik işgünü istemlerine ilk yanıt geldi: Üzerlerine açılan ateş sonucu 6 işçi
yaşamını yitirdi. Bir sonraki gün daha
da kararlı olarak sokaklara dökülen işçilerin içine sızan bir kışkırtıcı ajanın
polislerin üzerine bir bomba atmasıyla
Şikagolu işçiler yaptıkları gösteriler
sonucunda böylesi bir gelenek yaratacaklarını kuşkusuz bilemezlerdi. Fakat o tarihten bu yana dünyanın her
yerinde 1 Mayıs, İşçi Bayramı olarak
kabul edildi ve kutlanır oldu. 8 saatlik işgünü dünyanın birçok ülkesinde
yasallaşarak kabul edildi.
İşçiler, 1 Mayıslarda sadece bu taleplerini değil, acil gördükleri her sorunu
dile getirdiler. Kimi zaman başka ülke
işçileriyle dayanışmaya girdiler; kimi
zamansa ülkelerindeki insan hakları,
demokrasi gibi sorunlara dikkat çektiler ve tavırlarını belirlediler; kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. Çoğu zaman
bu bayramlarda kan döküldü. İşçiler
insanca taleplerinin karşısında coplar, dayak, hapis, kurşun gördüler; pek
çok insan hayatını yitirdi. Ama bayram
geleneği hep süregeldi.
Tarihteki İlk 1 Mayıs
1886 yılının 1 Mayıs günü ABD’nin Şikago kentinde işçiler sokaklara dökülmüştür. İşçi sendikalarının öncülüğünde gerçekleştirilen grev ve
yürüyüşler sonucunda, o gün fabrikalarda çarklar ve dişliler durmuş, tekerlekler dönmüyordu. Şehrin tüm
işçileri ve onların yakınlarının oluşturduğu 100.000’i aşkın insan taşıdıkları
pankartlarda isteklerini belirtiyorlardı:
“12 Saat Fazla! 8 Saat Yeter!”, “Sekiz Saatlik İşgünü İstiyoruz!”
1886 yılında ABD’nin Şikago kentinde ölen yüzlerce işçinin sokaklara dökülen kanlarının rengi olduğu için ve
tüm dünyadaki işçilerin bu günü hatırlamaları amacıyla o tarihten itibaren dünyanın her yerindeki işçi gösterilerinde kırmızı bayrak taşınması da
böylece bir gelenek haline gelmiştir.
Neden 8 Saat İstiyorlardı?
Bundan yüzyıl öncesinde 8 saatlik işgünü düşüncesi hayal demekti neredeyse. İşçilerin çoğu günde 12 saat
veya daha fazla çalışıyorlardı.
8 saatlik işgünü talebi, 1886 yılında
toplanan Enternasyonel Kongresi tarafından tüzük maddesi olarak “İşçilerin
beden ve ruh sağlığı açısından, onların
entellektüel, toplumsal ve politik yapılanmaya ihtiyaç duydukları zamanı
elde edebilmeleri için günlük çalışma
vardiyası 8 saatle sınırlandırılmalıdır...”
denilerek, ilk kez yazılı hale getirilir.
1 Mayıs Dünya İşçi Bayramı ve
Kırmızı (ya da Kızıl) Bayrak
1890 yılında Paris’te toplanan Uluslararası İşçi Kongresi, kapanış oturumunda, bütün dünya işçilerinin 1
Bugün, 8 saatlik işgününün dahi çok
olduğu, aslında bir işçinin günde daha
az çalışması gerektiği, gerekirse haftalık çalışma gününün 4’e indirilebileceğini savunanlar var ve bu tür talepler
haklı da. İşçilerin yoğun olarak işten çıkarıldığı bir dönemde işverenler sanıldığı gibi zarar etmiyorlar. Tam tersine
bugüne kadar yapabildikleri en yüksek
kar oranlarını elde ediyorlar. İşverenlerin amacı daha az insana daha çok işi
yaptırıp, daha çok kâr etmek: İşte kapitalizmin temel kuralı... Kâr...
İşçilerin günde daha az çalışmaları sonucunda, bu insanlar kendileri, aileleri için daha çok zaman elde edecekler ve ayrıca daha çok işçi gerekeceği
için işsizlik sorunu halledilmiş, çözülmüş olacak. Yeter ki işçiler gerçekten
bunu istesinler.
“8 saat çok! Daha az çalışmak istiyoruz!” diyebilsinler.
30
çözümler Sayfası
12 Bİlmece sayfası
28 Bulmaca sayfası
4
Üçgen
işlemi
11
16
3
7
6
8
5
9
İşlemleri yapın
4
X
2
X
X
5
X 10
X
X
6
X
5
X
11 =
88
X
X
7
= 350
X
X
8
=
=
=
120
100
616
= 240
Resimde kaç tane
genç kız var?
Resimde sadece öndeki işaretli iki kız gerçek. Karşılıklı
iki duvara yerleştirilen aynalar nedeniyle çok fazlaymış gibi görünüyor. Her kız
kendi yanındaki aynaya bakıyor. Bu görüntü oluşuyor.
Kibrit çöpü sorusu
Avrupa Birliği
ülkelerinin bayrakları
AACHEN ÇEVRESİ İÇİN TÜRKÇE DERGİ
20 sudoku sayfası
basit
2
9
5
8
3
7
6
1
4
6
7
4
1
9
2
8
3
5
3
8
1
5
6
4
7
2
9
5
2
7
6
8
9
3
4
1
1
6
8
3
4
5
9
7
2
4
3
9
7
2
1
5
6
8
7
5
2
9
1
6
4
8
3
8
1
6
4
5
3
2
9
7
1
8
5
3
2
7
9
4
6
2
3
4
6
9
8
1
7
5
6
9
7
5
4
1
8
2
3
9
6
8
4
7
5
3
1
2
3
4
1
2
6
9
5
8
7
5
7
2
8
1
3
6
9
4
4
1
9
7
5
6
2
3
8
8
2
6
1
3
4
7
5
9
6
9
2
5
7
1
4
3
8
4
8
5
3
9
6
7
1
2
3
7
1
4
8
2
9
6
5
1
2
9
6
3
7
8
5
4
8
3
4
1
5
9
6
2
7
7
5
6
2
4
8
3
9
1
2
4
3
7
6
5
1
8
9
9
1
7
8
2
3
5
4
6
3
8
4
9
1
7
5
6
2
1
5
6
3
4
2
8
9
7
7
2
9
8
5
6
3
1
4
4
6
7
1
9
8
2
3
5
8
1
3
5
2
4
9
7
6
5
9
2
7
6
3
4
8
1
2
4
1
6
3
9
7
5
8
6
3
8
2
7
5
1
4
9
9
4
3
2
7
8
1
5
6
Resimdekiler ne olabilir? a) Telefon, b) Kedi pençesi,
c) Kahve çekirdekleri, d) Kağıt para, e) Sinek kanadı.
normal
zor
9
2
8
7
4
1
3
6
5
6
1
3
9
2
5
8
7
4
7
4
5
6
8
3
1
2
9
4
6
2
3
5
8
9
1
7
3
5
7
1
6
9
4
8
2
1
8
9
2
7
4
6
5
3
8
9
4
5
1
2
7
3
6
5
3
6
8
9
7
2
4
1
6
4
1
8
5
3
2
9
7
7
3
2
9
1
6
8
4
5
8
5
9
4
7
2
6
3
1
5
6
3
2
4
1
7
8
9
9
1
4
5
8
7
3
2
6
2
8
7
6
3
9
1
5
4
1
7
8
3
9
5
4
6
2
4
9
6
1
2
8
5
7
3
8
7
5
6
3
9
1
2
4
9
6
2
1
4
8
3
5
7
4
3
1
5
7
2
9
8
6
5
1
4
8
2
6
7
9
3
7
8
9
4
1
3
5
6
2
6
2
3
7
9
5
8
4
1
1
5
6
2
8
7
4
3
9
3
4
8
9
6
1
2
7
5
2
7
3
4
9
1
8
5
6
4
6
8
5
7
3
2
9
1
1
9
5
8
6
2
4
3
7
7
8
2
6
4
9
3
1
5
6
1
4
3
5
8
7
2
9
3
5
9
2
1
7
6
8
4
8
4
7
1
3
5
9
6
2
5
3
6
9
2
4
1
7
8
06010016228
7
5
3
9
8
2
4
6
1
06010016231
1
5
6
9
2
4
7
8
3
9
4
2
7
3
8
1
6
5
2
3
9
1
8
7
4
5
6
4
1
5
2
6
9
8
3
7
7
6
8
5
4
3
2
9
1
5
8
1
3
7
2
6
4
9
3
2
7
4
9
6
5
1
8
3
2
5
7
6
4
9
1
8
9
6
4
8
1
3
5
2
7
2
1
8
4
5
7
6
3
9
5
3
7
6
9
2
1
4
8
3
8
5
7
2
6
4
9
1
6
4
1
9
3
5
7
8
2
7
2
9
1
4
8
3
6
5
4
9
2
5
6
1
8
7
3
1
7
6
3
8
9
2
5
4
2
9
7
3
5
4
6
1
8
5
4
8
9
7
1
2
6
3
1
3
9
4
2
6
8
7
5
6
2
7
8
5
3
1
4
9
7
1
5
6
9
8
3
2
4
8
9
3
2
4
7
6
5
1
4
6
2
1
3
5
7
9
8
9
7
4
3
8
2
5
1
6
2
8
6
5
1
4
9
3
7
1
7
9
3
8
4
2
5
6
6
8
3
7
2
5
1
9
4
5
2
4
6
9
1
3
8
7
2
5
8
4
1
9
6
7
3
4
3
6
8
5
7
9
1
2
9
1
7
2
3
6
5
4
8
3
6
1
9
7
8
4
2
5
8
4
5
1
6
2
7
3
9
06010015031
8
5
3
2
7
4
9
1
6
Reklam / İlan Fiyatlarımız *
1 kez
3 kez
6 kez
Arka Kapak 1.000 €
600 €
1/1 Sayfa
350 €
1/2 Sayfa
250 €
1/3 Sayfa
200 €
1/4 Sayfa
150 €
1/6 Sayfa
120 €
1/8 Sayfa
(% 10 indirim) (% 25 indirim)
900 €
540 €
315 €
225 €
180 €
135 €
108 €
750 €
450 €
262 €
187 €
150 €
112 €
90 €
* Bütün fiyatlar baskıya hazır haldeki reklamlar içindir
ve üstüne yasal geçerli vergi (% 19 MwSt.) eklenir.
06010014529
06010015030
9
2
1
7
8
6
5
4
3
6
9
4
8
1
5
3
7
2
06010014528
06010015029
06010016230
9
7
5
4
8
1
6
2
3
8
7
3
6
5
1
9
2
4
06010015028
06010016229
5
6
8
9
1
4
2
7
3
2
7
1
4
3
6
5
9
8
3
5
1
7
6
9
4
8
2
06010014530
7
9
2
5
4
3
8
6
1
06010014531
TANITIM: Firma, işyeri, hizmet veya ürün tanıtımları (bir
kez olmak kaydıyla) 1 veya 1/2 sayfa olarak (yukarıdaki fiyatlarla) yapılır. Bize göndereceğiniz yazı, logo, resimler
ve iletişim bilgilerinizle (Telefon, faks, e-mail, internet vb.)
sizin için sayfa tasarımını ücretsiz yapıyoruz. Daha fazla
bilgi için bizi arayabilirsiniz. 0241 / 990 78 68
Bunlar ve daha fazlasını uygun fiyatlarla bizde bulabilirsiniz!
Çanak
Antenler
65 cm 19,90 €
80 cm 29,90 €
100 cm 39,90 €
120 cm 59,90 €
DiseqC şalter
2-1 6,90 €
4-1 7,90 €
LNB
Tek çıkışlı 6,90 €
Çift çıkışlı 9,90 €
Dört çıkışlı 19,90 €
Kelepçeli dirsek
25 cm 15,90 €
40 cm 17,90 €
50 cm 19,90 €
Dirsek
25 cm 9,90 €
35 cm 13,90 €
45 cm 18,90 €
50 cm 19,90 €
HD
Digital Receiver
39,90€’dan
başlayan
fiyatlarla
Adalbertsteinweg 263, 52066 Aachen
Balkon direği
29,90 €
Kablo
100 metre 120dB
19,90 €
Tel.: 0241 / 56 84 245
www.satboerse24.de
3. yılımızı doldurduk!
.
bizim aachen
aachen ve çevresİ İçİn türkçe dergİ
AUTOWÄSCHE • INNENPFLEGE
POLITUR • AUFBEREITUNG
Bizim aachen
www.bizimaachen.de
AAchen ve çevresİ İçİn tÜrkçe dergİ | 18
Başka işler yapanlar > 6
Şeriban Ceylan
Ali Imdat Akkaya
0176 / 222 176 44
Aachener Str. 120 - 122
52223 Stolberg
E-Mail: [email protected]
www.aps-ac.de
Bir Konu & Üç Konuk > 19
Nasıl Polis Olunur?
Spor > 12
Burcu Babacan
Kültür & Sanat > 20
Canel Yay
Yerel Politika Yapanlar>15
Sevgi Sakar
GÜNÜMÜZDE ZAMAN HIZLANDI MI?
1 | Haziran/Temmuz 2013
Ücretsİz
Nisan / Mayıs 2016
18 | Nisan/Mayıs 2016
Taşfırın‘da pide ve lahmacun
Roermonder Strasse 335
52072 Aachen-Laurensberg
Grill • Restaurant • Café
Süt danası ve hindi döner
Meşhur dövme yayık ayran
Mangalda ağzınıza layık taze balık ve kebap çeşitleri
Şark Köşesi
Zengin salata çeşitleri
Taşfırın‘da pizza çeşitleri
Şelale
Çocuk Oyun Alanı
Tereyağlı baklava
Taşfırın‘da künefe
Özel toplantı ve eğlencelerinizi
kutlayabileceğiniz 80 kişilik
özel bölümümüz mevcuttur.
Telefon: 0241 / 170 11
www.marmarisgrill.de
Tüm etlerimiz
helal kesimdir!
Zengin mutfağımız ve güleryüzlü personelimizle
siz sayın müşterilerimizin her zaman hizmetinizdeyiz!
Ücretsiz Otopark

Benzer belgeler

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceyl...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen KÜNYE | IMPRESSUM Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Ya...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen KÜNYE Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmen...

Detaylı

aachen 2014 - Bizim Aachen

aachen 2014 - Bizim Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal, Dr. Murat Kopuk...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o ki...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal, Dr. Murat Kopuk...

Detaylı