Komşum aç yatmayacak

Transkript

Komşum aç yatmayacak
\\ www.212haber.com //
15-31 OCAK 2016
Yıl:6
Sayı: 93
Fiyatı: 1
Elektrik kesintileri vatandaşı isyan ettirdi
%('$66(69(5
BEDAŞ’ın modernizasyon çalışmaları nedeniyle
İstanbul’un birçok ilçesinde elektrik kesintileri yaşanıyor.
Özellikle Başakşehir’de bazı sitelerde neredeyse 18 saati
bulan kesintiler nedeniyle vatandaş büyük mağduriyet
yaşıyor. Sorunun çözümü için Alo 186 Çağrı Merkezi’ni
arayan vatandaşlar ise taleplerine cevap alamıyor.
hazırlanıyorlar
ÇOK MAĞDUR OLDUK
HAYATLA BAĞLANTIMIZ KESİLDİ
Dilek Tarım
Bağımsız yaşama
7$0 saat boyunca elektriksiz kaldık. Hayatla bağlantımız kesildi. Sık sık bu
durumla karşı karşıya kalıyoruz. Sürekli BEDAŞ’ı arıyorum ama ‘bir saat sonra
gelecek, trafo çalışması var’
gibi sözlerle bizi oyalıyorlar. Her arayana farklı bilgi
veriyorlar, bazen de cevapsız
bırakıyorlar. Sağlıklı bir bilgi
alamıyoruz. Verilen bilgiler
hep yanıltıcı bilgiler.
Î11’DE
(/(.75ï.kesintileri nedeniyle
çok mağdur olduk. BEDAŞ’ın
buna bir çare bulması gerekiyor. Sürekli kesinti oluyor.
Buzdolabındaki her şey çözüldüğü için bakteri üretiyor.
Yazın dolaplarımıza doldurduğumuz yiyecekleri kışın
rahat rahat yiyeceğiz derken
elektrik kesintileriyle mağdur
edildik. Bunun dışında elektriğin gidip gelmesi elektronik
Selver Karadağ
eşyalarımıza zarar veriyor.
Komşum aç yatmayacak
ȁ.20ĝ80aç yatmayacak’ sloganı ile her gece
Kadıköy’den yola çıkan
Aşhane aracı gece
herkes uyurken, evsizlere sıcak çorba ikram
ederek hayat mücadelelerine destek oluyor.
İstanbul’da yaklaşık 5
bin evsiz yaşıyor ve bu
sayıya Suriyeli misafirler dâhil değil.
MUHABİRİMİZ GÖNÜLLÜ OLDU
‘Insanlığın sorunlarıyla
Kırık kalbinizi
dertlenmeliyiz’
%ï+$'(5ȂLQ öncülüğünde düzenlenen
‘Kariyer Buluşmaları’
kapsamında ÖNDER
Genel Başkanvekili Mustafa Canbey,
TOKİ Turgut Özal
İmam Hatip Ortaokulu öğrencileriyle söyleşi yaptı. Öğrencilere
tavsiyelerde bulunan
Canbey, “Ümmete ve
insanlığa faydalı nesiller yetiştirmeliyiz”
diye konuştu. Î 8
Faciaya
ramak kaldı
Î 8
+$%(5 muhabiri Merve Kalaycı,
yaklaşık 5 aydır
her gece belirlenen
güzergâhtan geçerek
evsizlere sıcak çorba
dağıtan Aşhane
aracının gönüllülerinden biri oldu ve
İstanbul’un uyumayan yanını sizler için
kaleme aldı. Î 13
sağlıklı besinlerle onarın
Şerit açarak
trafik sorunu
çözülmez
2006 yılında trafik kazasında
kaybettiği kardeşi Suat Ayöz adına
kurduğu Trafik Mağdurları Derneği
ile mağdurlara yol gösteren Yeşim
Ayöz, İstanbul trafiğini ahtapota
benzetiyor ve son derece karmaşık
bir yapıya sahip olan trafiğin sorumluluğunu bir kurumun üstlenmesi
gerektiğini söylüyor. Î 7
GÜNÜMÜZÜN
en önemli sorunu
haline gelen
depresyonun
altında sadece ruhsal sebepler olmayabilir, beslenme düzeninin olmaması ve vitaminlerden eksik beslenme
de depresyonu tetikliyor. Medical
Park Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Serra Arslan’ın
yazısı Î 14
1.257 proje arasından sıyrıldı
‡,1$5.2/(-ï 2. Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları’nda
Otomatik Hava Savunma
Sistemi adlı projeyle yurt
içinden 60 proje ve yurt
dışından 40 proje içinde yer
alarak finale kaldı. Î 15
%ïĝ5ï
%ïĝ5ï+$)ïGençlik
ï ï +$)ïï
ve Dayanışma Derneği,
uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak
isteyen çoğunluğu 15 - 25 yaş arasındaki gençlere yardım eli uzatıyor. Dernek
Başkanı Ömer Faruk Yazar, “7 yıl boyunca
gerek resmi, gerekse fahri çalışmalarımızla
200’ü aşkın genci uyuşturucu batağından
kurtardık. Allah’ın izniyle Esenler’de de ilk
hedefimiz, öncelikli olarak 100 gencimize
ulaşmak. “ diye konuşuyor. Î 2
Interkom
sistemi şart
%$ĝ$.ĝ(+ï5 5. Etap Toplu Yapı Yönetimi sitelere
değer katmaya devam ediyor. Site isimlerinin
ışıklı olarak yenilenmesi, plaka okuma sistemi ve araç çıkış kapılarının düzenlenmesi, led
sokak aydınlatmaları
gibi birçok projeye
imza atan Site Yönetimi, interkom sistemini hayata geçirmeyi
hedefliyor. Î 5
2
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
Bağımsız yaşama
hazırlanıyorlar
Bişri Hafi Gençlik ve Dayanışma Derneği, uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyen gençlere hem yol gösteriyor hem de manevi boşluklarını gideriyor. Dernekte uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyen, çoğunluğu 15 - 25 yaş arasındaki gençlere yardım eli uzatılıyor
yaş arasındaki gençlere yardım eli
uzatılıyor. Madde bağımlılığından
kurtulmak isteyen gençler bu dernekte
yaptıkları faaliyetlerle geleceğe daha
umutla bakıyorlar. Her türlü haramın
manevi boşluktan kaynaklandığını belirten Dernek Başkanı Ömer Faruk Yazar, "Derneğimizde manevi bir çalışma
yapıyoruz. Harama bulaşmak, manevi
boşluktan kaynaklanıyor. Gençlere
haram ve helâli öğreterek bu boşluğu
manen de doldurmaya çalışıyoruz. Bu
amaçla onlarla bir yandan sohbet edip
dertlerini dinleyip diğer yandan da
Kur'an-ı Kerim, ilmihal, siyer dersleri
veriyoruz ve çeşitli sosyal aktivitelerde
bulunuyoruz" diyor.
E
SENLER'DE uyuşturucu bağımlılığına karşı mücadele sürüyor. Esenler
Belediyesi'nin 2010 yılında hayata
geçirdiği ödüllü projesi "% 100 Hayat"
ile bugüne kadar yüzde 38 başarı elde
edildi. İlçede sivil toplum kuruluşları
da, Esenler'de yaşayan ve uyuşturucu
çarkına takılan gençlere el uzatıyor. İşte
bu kuruluşlardan biri de Esenler Belediyesi ve Yeşilay ile ortak çalışan Bişri
Hafi Gençlik ve Dayanışma Derneği.
Dernek geçen Haziran ayında, Menderes Mahallesi'nde, "Gençleri Bağımsız
Yaşama Hazırlama" sloganıyla açıldı.
DİNİ EĞİTİM ALIYORLAR
Dernekte uyuşturucu bağımlılığından
kurtulmak isteyen, çoğunluğu 15 - 25
İLK HEDEF 100 GENÇ
Esenler'deki gençleri madde
bağımlılığından kurtarmak
ve manevi boşluklarını
doldurmak için çalıştıklarını söyleyen Yazar, "7 yıl
boyunca gerek resmi, gerekse fahri çalışmalarımızla
200'ü aşkın genci uyuşturucu batağından kurtardık.
Allah'ın izniyle Esenler'de
de ilk hedefimiz, öncelikli
olarak 100 gencimize ulaşmak. Varsa okullarında, işlerinde, aileleriyle yaşadıkları sıkıntıları gidermek ve
kendi geleceklerine birlikte
yön vermek" diye konuşuyor. Bişri Hafi Gençlik ve
Dayanışma Derneği'ne 0212
562 80 90 ve 0533 123 00 10
telefonlardan ulaşılabilir.
99 bin 161 ağaç
kesilmekten
kurtarıldı
%$Ý&,/$5Belediyesi’nin doğa ve çevreyi korumaya yönelik olarak Mahmutbey Mahallesi’nde inşa ettiği Ambalaj Atığı
Toplama ve Ayırma Tesisi birçok atığın geri
dönüşümüne katkı sağlıyor. 2015 yılı Mayıs
ayında hizmete sunulan tesiste şu ana
kadar 10 bin 420 ton malzeme cinslerine
göre ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırıldı. Tesiste kapasite itibariyle 5 bin 833
ton kağıt, 1197 ton plastik, 333 ton metal,
2858 ton cam. 199 ton ahşap eşyanın
ayıklanması yapıldı. Tesiste, yapılan kağıt
geri dönüşümü ile 99 bin 161 ağaç kesilmekten kurtarıldı. Ayrıca plastik atıkların
geri dönüşümü ile de 16 bin 758 megawatt
enerji kazandırıldı. Metal atıkların geri
dönüşümü ile 433 ton hammadde tasarrufu, cam atıkların geri dönüşümü ile de 285
bin 800 litre akaryakıt tasarrufu sağlanmış
oldu. Bağcılar’da çevre ve doğal kaynakların değerlendirilmesi için önemli projeleri
hizmete sunmaya devam ettiklerinin altını
çizen Bağcılar Belediye Başkanı Lokman
Çağırıcı, yerel yönetim olarak sürdürülebilir kalkınmayı hedeflediklerini söyledi. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
15-31 OCAK 2016
3
Marmara’da çorba sürprizi
Sabahın erken saatlerinde işe gitmek için
Marmaray’ı tercih eden
vatandaşlar, Zeytinburnu Belediyesi’nin çorba
sürpriziyle karşılaştı.
Çorbalarını Zeytinburnu Belediye Başkanı
Murat Aydın’ın elinden
alan vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi.
6 KATLI METRO İSTASYONU ÇÖKTÜ
Faciaya
ramak kaldı
MAHMUTBEY Metro Hattı inşaat çalışmalarında göçük meydana geldi, tam 6 kat
komple çöktü, iş makineleri ve harfiyatlar
zemine çakıldı, işçiler ölümden kıl payı kurtuldu. Gazete365.com haberine göre Yapımı
tamamlandığında saatte tek yönde 70 bin,
günde 1 milyon yolcu taşıyacak Mecidiyeköy Mahmutbey Metro istasyon inşaatında göçük
yaşandı. İnşaat alanında çalışan onlarca işinin
henüz mesaiye başlamaması nedeniyle büyük
bir faciadan dönüldü.
Mecidiyeköy - Mahmutbey arasını 26 dakikaya,
Beşiktaş - Mahmutbey arasını ise 31.5 dakikaya
düşürecek olan Kabataş - Beşiktaş - Mecidiyeköy - Mahmutbey Metro Hattı inşaatında ihmal
az kalsın can alıyordu. İddiaya göre; Bağcılar
Mahmutbey Metro istasyon inşaatında 6 katın
beton zeminin çöktü. Olayın; metro istasyon
inşaatının en üst katının zemininde bulunan inşaat araçları, harfiyat ve inşaat malzemelerinin
fazla yüklenmesi nedeniyle yaşandığı söyleniyor. Büyük faciadan dönülen olayın, sabah 05:00
civarlarında meydana geldiği ve can kaybının
yaşanmadığı belirtildi. Olayın sabahın erken saatlerinde, işçilerin henüz işe başlamadığı saatte
yaşanması da faciayı kıl payı önledi.//
Uysal,
gençlerle Buluştu
72.ï Celalettin Ökten AİHL
Öğrencileri’nin periyodik olarak düzenlediği “Hayat Okulu – Hayat Rehberleri Gençlerle Buluşuyor” programının konuğu Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal oldu. Programa Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan Yılmaz, Okul Müdürü Remzi Tuncer, Kültür ve Sosyal İşler
Müdür Basri Akdemir’in yanı sıra öğrenci
ve öğretmenler katıldı. Okulun konferans
salonunda gençlerle buluşan Uysal, öğrencilik yıllarından, mesleki tecrübelerine,
başkanlık görevi boyunca yaşadığı acı-tatlı
tüm anılarını öğrencilerle paylaştı.//
S
$%$+,1erken saatlerinde
Anadolu ve Avrupa yakasındaki
işlerine gitmek için Kazlıçeşme
Marmaray İstasyonu’na gelen
vatandaşlar, tahmin etmedikleri
bir sürprizle karşılaştı. Mesailerine yetişebilmek için kahvaltı
yapamadan evlerinden çıkan
yüzlerce kişinin yardımına
Zeytinburnu Belediyesi yetişti.
Marmaray İstasyonu’nda stant
kuran belediye ekipleri, vatandaşlara çorba ikramında bulundu. Soğuk havada ikram edilen
Mercimek ve Ezogelin çorbaları,
vatandaşların içini ısıttı.
İki ayrı stantta yapılan çorba
ikramı etkinliğine Zeytinbur-
nu Belediye Başkanı Murat
Aydın da katıldı. Önce dağıtılan
çorbanın tadına bakan Başkan
Aydın, daha sonra çorba kazanının başına geçerek işe giden
vatandaşlara çorba ikram etti.
Zeytinburnu Belediye Başkanı
Murat Aydın, "Soğuk İstanbul
sabahında sıcak çorbamızı hemşehrilerimize ikram ediyoruz.
Günün koşturmacası içerisinde kahvaltı yapmadan çıkan
hemşehrilerimiz çok, onlara
sıcak çorba ikramı yapıyoruz.
Vatandaşlarımız sağ olsun ilgi
gösteriyor. Çok sık olmasa da
soğuk havalarda bu ikramı yapıyoruz" şeklinde konuştu.
4
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
‘Spor’a desteğimiz
aralıksız devam edecek’
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, ilçede görev yapan Beden Eğitimi Öğretmenleri, Okul İdarecileri ve Spor Akademisyenleri ile düzenlenen bir akşam yemeğinde buluştu.
B
$ĝ$.ĝ(+ï5 Belediyesi Gençlik ve Spor
İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği
istişare toplantısına Başakşehir Kaymakamı, Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysal, Başakşehir İlçe Milli
Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Yasin Kartoğlu,
Medipol Başakşehir Futbol Kulübü
Yönetim Kurulu Üyesi ve Belediye
Meclis Üyesi Kağan Şahin, Genç
çlik ve
Gençlik
Spor İşleri Müdürü Selim Çelebi’nin
yanı sıra okul idarecileri, öğretmenler
ve çeşitli üniversitelerin spor akademisi
öğretim görevlileri katıldı.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal, “Her yıl okullarımıza belediyemizce çeşitli katkılarda bulunuyoruz.
Bunu bu yıl da yine okullarımızda,
öğrencilerimize, gençlerimize yapa-
cağımız sporla ilgili katkılarımızla
devam ettireceğiz. Bugün spor ayağı
adına neler yapmalıyız ki Başakşehir
de hakikaten sporun iyi bir markası
oluşsun ve Başakşehir ilçemize olumlu
katkılar yapsın. Bu dönem ilk iş olarak
her mahalle de bir spor parkı yapalım
dedik. Bunun en güzel örneklerinden
birini Onurkent yolu üzerinde Başakşehir Spor Parkı olarak faaliyete başlattık.
İçerisinde yüzme havuzundan tutunda
halı sahasına bisikletinden kaykayına
her türlü faydayı sağladık. Şuanda 6
tane daha spor parkımız var. Hedefimiz
şudur. Çocuklarımız sporla ilgilenirken
önce spor parkından başlayacak. Hobi
için, vakitlerini geçirmek için, boş zamanlarında kötü alışkanlık edinmeme
adına sağlık adına bu tesisler gençlerimize yol gösterecek. ” dedi.
Şirinevler’de ulaşım
meydana kaydı
ï67$1%8/ Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen “Şirinevler
Minibüs Terminali Zeminaltı Otopark
İnşaatı” çalışmaları nedeniyle, Şirinevler
Minibüs Terminali E-5 Üstgeçidi hizmet dışı bırakıldı. Bu köprüyü kullanan
yayaların ulaşımı Şirinevler Meydanı
Köprüsü’nden sağlanacak. Yapılan çalışmalar nedeniyle Şirinevler Minibüs Terminali
E-5 Üstgeçidi’nin kullanıma kapatılacağı
süre zarfında, Şirinevler metro ile metrobüs durakları arasındaki yaya ulaşımı,
Şirinevler Meydanı Köprüsü üzerinden
devam edecek. //
KİM hayırda
yarışıyor
6 farklı dilde ağıt tek bir acı için okundu
%(</ï.'œ=œBelediyesi, vatan
için ailelerini bırakan, canlarından vazgeçen binlerce Sarıkamış şehidini “Hazin Bir Öykü; Sarıkamış
Destanı” etkinliğinde andı. Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı birçok
noktadan Sarıkamış Harekatı’na
katılan askerler ve dönemeyen
binlerce şehit için yazılan türküler,
ağıtlar 6 farklı dilde seslendirildi.
Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde ger-
çekleşen programda kemençe, tulum, bağlama gibi sazlar eşliğinde
Çerkezce, Lazca, Azerice, Arapça,
Bedevice ve Türkçe okunan eserler
herkesi hüzne boğdu. Herkesi derinden etkileyen Sarıkamış Ağıdı,
Seferberlik ve Eledim Türküsü gibi
birçok parça okunurken gözyaşları şehitler için aktı. Ayrıca kum
sanatıyla yapılan harekât tasvirleri,
etkileyici bir görsellik oluşturdu. //
.œ‡œ.‡(.0(&( Belediyesi, sosyal
belediyecilik anlayışından hareketle
ilçedeki yüzlerce ihtiyaç sahibine yardım
eli uzatıyor. Bu kapsamda, ilçe sakinleri
kullanmaktan vazgeçtiği, kullanılabilir
durumdaki kıyafetleri Küçükçekmece İyilik
Merkezi’ne bağışlıyor. Merkezin giyim
mağazasında depolanan kıyafetler, hijyen
ve temizliği sağlandıktan sonra ihtiyaç
sahiplerine ulaştırılıyor.//
www.212haber.com
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
5
Interkom sistemi şart
Başakşehir 5. Etap Toplu Yapı Yönetimi sitelere değer katmaya devam ediyor. Site isimlerinin ışıklı olarak yenilenmesi, plaka okuma sistemi ve araç çıkış kapılarının düzenlenmesi, led sokak aydınlatmaları gibi birçok projeye imza
atan Site Yönetimi, interkom sistemini hayata geçirmeyi hedefliyor.
B
$ĝ$.ĝ(+ï5 5.Etap Toplu Yapı Yönetimi sitelere
değer katmaya devam ediyor. Site isimlerinin ışıklı
olarak yenilenmesi, plaka okuma sistemi ve araç
çıkış kapılarının düzenlenmesi, led sokak aydınlatmaları gibi birçok projeye imza atan Site Yönetimi,
interkom sistemini hayata geçirmeyi hedefliyor.
Sitede kurulması planlanan jeneratör sistemi ise
henüz araştırma aşamasında.
Sitelerde güvenlik anlamında birçok yeniliği faaliyete geçirdiklerini, yaptıkları çalışmalardan verim
alabilmek için interkom sisteminin sitede kurulmasının önem arz ettiğinin altını çizen 5. Etap
Toplu Yapı Yönetimi Site Yönetim Müdürü Mehmet Akif Demirpolat, “Plaka okuma sistemi, bariyerler ve site çıkış kapılarını yaparak başladığımız
çalışmanın verimli hale gelebilmesi için interkom
sistemi şart. Sitemize misafir, paket servis, kargo,
vs. gelen kişileri site sakinlerimize bildirebilmemiz
için interkom sisteminin kurulması gerekiyor.
Mevcut sistem sadece blok girişi ile daireyi iletişim
haline geçirebiliyor. Bu sistemi sitemize kurduktan
sonra site sakinlerimiz gelen misafirini güvenlik
noktasında görüntülü bir şekilde tespit edebilecek. İnterkom sisteminin güvenlik anlamında çok
önemli bir çalışma olacağına inanıyoruz.” diyor.
TÜM DAİRELERE JENERATÖR KURULACAK
Bölgede sık sık yaşanan elektrik kesintileri sebebiyle site sakinlerinin mağdur olduğunu, konu
ile alakalı defalarca resmi kurumlara müracaat
yaptıklarını ve henüz bir neticeye ulaşamadıklarını
belirten Demirpolat, “Yönetim kurulumuz konuyu
değerlendirerek sitelerimizde bulunan tüm dairelere enerji sağlayacak jeneratör kurulmasına karar
verdi. Projenin çizimine başlandı. Diğer resmi
müracaatlar tamamlandıktan sonra sakinlerimizle
yaptığımız anket sonucu jeneratör kurulumunun
yapılıp yapılmayacağına karar vereceğiz.” sözlerine
yer veriyor.
Madaya’ya Sadakataşı yetişti
Sadakataşı Derneği Genel Başkanı Kemal Özdal, kuşatma altındaki Madaya'ya ilk yardımlarının ulaştığını söyledi. Özdal, maddi yardımların, Madaya'daki gönüllüleri vasıtayla
bölgeye ulaştığını ve bununla satın alınan gıda ürünlerinin ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığını kaydetti.
girişine izin verilmiyor, bu ürünler ancak
çok yüksek ücretlerle satın alınabiliyor.
Nakit yardımları ulaştırdık, onlar pahalı da
olsa bu ürünleri aldılar. Çünkü orada artık
bir karaborsa durumu var" diye konuştu.
6$'$.$7$ĝ,Derneği Genel Başkanı Kemal Özdal, kuşatma altındaki Madaya'ya
ilk yardımlarının ulaştığını söyledi. Özdal,
maddi yardımların, Madaya'daki gönüllüleri
vasıtayla bölgeye ulaştığını ve bununla satın
alınan gıda ürünlerinin ihtiyaç sahiplerine
dağıtıldığını kaydetti.
Kendilerine acil koduyla çağrılar geldiğini
anlatan Özdal, "Bunun üzerine o bölgedeki
arkadaşlarımızla iletişime geçtik. İletişim
kurmak gerçekten çok zor. Orada tam bir
tecrit ve karartma var. Muhasara bütün
yönleriyle uygulanıyor. Arkasından kendilerine aracılar vasıtasıyla nakit yardımları
ulaştırdık. İçeriye yardım malzemesinin
İlk etapta gıda maddelerinin satın alındığını dile getiren Özdal, şu bilgileri verdi.
"Gönderilen yardımlarla süt tozu alındı.
Süt tozunun şu anda kilogramı 200 dolar.
Bunun yanında tuz, bulgur, mercimek gibi
maddeler ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Karaborsa inanılmaz boyutlara ulaştı. Maalesef
insanların ölmemesi için buna katlanmak
zorundayız. BM'nin yaptığı yardımlar göstermelik oldu. Dünya kamuoyunda imajları
zedelendi ortaya çıkan görüntülerle, bu
olumsuzluğu kurtarmak için göstermelik
bir yardımları oldu. Yardım malzemelerinin bir ay yeteceğini söylediler ama oradan
gelen bilgiler bunun ancak bir hafta yeteceği
yönünde."
Kemal Özdal, Suriye'deki faaliyetlerinin
devam ettiğini belirterek, her yıl olduğu
gibi bu yıl kış kampanyası düzenlediklerini
aktardı. Türkmendağı ve Halep'in yoğun
saldırı altında olduğunu anlatan Özdal, 24
saat aralıksız şekilde bombardıman yapıldığını söyledi. Özdal, soğuk hava koşullarında
dağlarda ve ovalarda yaşamak zorunda
kalan insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ifade etti. //
TÜSHAD’da ‘Türkiye’ açılımı!
7œ5.ï<(havacılık sektörünün önemli
sivil toplum örgütlerinden olan ve
yaptığı çalışmalarla havacılık sektörü çalışanlarının takdirini toplayan Tüm Sivil
Havacılar Derneği (TÜSHAD) olağan
genel kurulunu dernek üyelerinin yoğun
katılımı ile MTTB Genel Merkezi’nde
gerçekleştirdi. Genel kurulda, divan
kurulu başkanlığına oy birliği ile Hava-İş
Sendikası Başkan’ı Ali Kemal Tatlıbal ve
divan kurulu üyeliklerine ise THY Satın
Alma Başkanı Vural Ursavaş, SunExpress
Uçuş Anlaşmaları Müdürü Ali Yaşar Aydoğan ve Avukat Şeniz Uluköklü seçildi.
Divan Başkanı Tatlıbal, “TÜSHAD’ın
şimdiye kadar yapmış olduğu hizmetler
camiamız ve üyeleri açısından çok önemlidir. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın.” dedi. Yapılan kurulda, yeni şube
açılması, bir vakıf kurulması, derneğin
ismindeki “Tüm” kelimesi yerine “Türkiye” kelimesinin kullanılabilmesi, “kamu
yararına dernek” statüsü alınabilmesi için
gibi önemli kararlar alınarak ilgili mercilere başvuru yapılması amacıyla yönetim
kuruluna yetki verilmesi de görüşülerek
oybirliğiyle kabul edildi. Ayrıca kurulda
kabul edilen tüzük değişikliği ile “Yüksek İstişare Kurulu” adı altında yeni bir
dernek organı oluşturulması, bu kurulun
da bugüne kadar yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev yapmış üyelerden
oluşması, kabul edilen önemli gündem
maddelerinden bir diğeri olarak dikkat
çekti.
Genel kurulda varılan mutabakat neticesinde seçimlere tek liste ile gidildi. Seçimle birlikte TÜSHAD Yönetim ve Denetim
Kurulları’nda şu isimler görev aldı: //
DENETİM KURULU / ASİL
Serdar UYGUR
Mustafa DOĞAN
Hikmet YILMAZ
DENETİM KURULU / YEDEK
Mahmut YAYLA
Aşkın CANTİMUR
Deniz VAR
YÖNETİM KURULU / ASİL
Mehmet AYTEKİN- Başkan
Bilal DENİZ
Arif Ali GEZMİŞOĞLU
Ömer Önder HABERDAR
Ahmet KAYA
Can AKGÜN
Zekeriya ALP
YÖNETİM KURULU / YEDEK
Ömer Tayyip ÇALIŞKAN
Mikail AKBULUT
Melih YILMAZ
Abdulbaki KESKİN
Abdullah AYDIN
6
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
Cemaatsiz
cenazeler
H
$9$62Ý8.. Buz kesen sadece hava değil… Kelimeler bile arka arkaya dizilmekte zorlanıyor. 35 yıllık imam Ahmet
Altan, en zor görevlerden birini yerine
getirmek üzere. Selâmını verdiği cenaze
henüz 2 yaşında. O, ailesiyle birlikte
umut yolculuğuna çıkan Suriyeli bir mülteci. Resmi belgede hakkında düşülen
not ‘kimliği meçhûl cenin’…
412 ADANIN SESSİZLİĞİ
İzmir’in Bayraklı ilçesine bağlı Doğançay Mezarlığı’nda 412 ada ‘kimsesizler
mezarlığı’ olarak geçiyor. 32 Suriyeli
mültecinin de mezarı burada. Ahmet
Altan, 4 buçuk aydır İzmir Büyükşehir
Belediyesi Doğançay Mezarlığı’nda. Türk
sularında yolculukları sonlanan Suriyeli
mültecilerin cenazelerini defnetmek
onların yükümlülüğünde. İmam Altan,
yorgun. Sabır ve duaya sığınıyor ama
biraz da sitemkâr.
Altan, cenazesiyle bir başına… Arkasında namaza duran hiçbir cemaat yok. Dua
etmekte zorlanıyor. Zaten, çok fazla da
dayanamıyor. Cebinden çıkardığı kâğıt
mendille gözyaşlarını siliyor. Duaya geçmeden İmam Altan’ın ağzından tek bir
cümle dökülüyor: Çocuk olunca dayanmak çok zor.
"Gerçekten çok zor bu işi yapmak. Ama
manevi yönü ağır basıyor. Dünya maalesef gözünü kapatmış seyrediyor, çok
yazık. Ama ister Hristiyan, ister Musevi,
isterse Müslüman olsun insan insandır.
İnsana değer vermek lazım. İnsanlar o
kadar gaddarlaşmış ki... … Ayak ayak
üstüne atmışlar seyrediyorlar. Şu masum
yavrunun günahı neydi?
8 cenaze daha var. Onlar da cemaatsiz…
Saf tutanlar, sırt verenler de imamlar,
mezarlık görevlileri. Haklarında yaşları
ve yolculuklarının nerede sonlandığı
dışında bir bilgi yok. Cansız bedenleri
Çeşme, Didim ve Kuşadası’nda bulundu.
Yunanistan’ın Sakız Adası’na geçmeye çalışırken boğularak hayatlarını kaybettiler.
9 Suriyeli mültecinin cenazesi Doğançay
Mezarlığı’nda toprağa defnedildi. Mezarlığın 412. adasına…
Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmeye
çalışan yolda hayatlarını kaybeden mültecilerin cenazeleri, otopsi yapıldıktan sonra
15 gün morgda bekletiliyor. Bu süre içinde
bir yakını tarafından alınmayan cenazeler,
DNA örnekleri alındıktan sonra Doğançay
Mezarlığı'nda kimsesizler için ayrılan 412
numaralı adaya defnediliyorlar.
İmam Ahmet Altan, mezarlıkta yetişkinlerle çocukların ayrı ayrı defnedildiğini
söyledi.
Kaynak: Al Jazeera
ARABA FİYATINA TEDAVÜLDEN KALKMIŞ PARA
Bu para kaç para?
1œ0ï60$7 (Eski Para Koleksiyoneri) Volkan Yaşar Berber’in
uzun yılların birikimiyle topladığı
tarihi nitelikteki para koleksiyonu,
İstanbullu meraklılarıyla buluştu. Kağıthane Belediyesi Gültepe
Kültür Merkezi’nde sergilenen
koleksiyon içerisinde 1839 yılından
itibaren günümüze kadar basılmış
200’ü aşkın altın, gümüş ve kağıt
banknotlardan oluşan paralar yer
aldı.
Birbirinden nadide örneklerin yer
aldığı para koleksiyonundaki tedavülden kalkmış bazı paralar, eski
olmasının yanı sıra fiyatıyla da görenleri hayrete düşürüyor. Dünyada
nesinden gravürcü Msr. Mcclain
özellikle kendi elleriyle Atatürk’ün
portresinin tasarımını yapmıştır.
Sergimizin en önem verdiğimiz
kıymetli eserlerimizdendir.” diye
konuştu.
sadece 40 örneğin bulunduğu tahmin edilen ve 1927 yılında basılan
Cumhuriyet Dönemi parası ’50 lira’,
serginin en kıymetli parçalarından
birini oluşturuyor.
Sergi sahibi Nümismat Volkan Yaşar Berber, “Görülen bu eser Cumhuriyetin ilk Arapça yazılı Atatürk
baskılı olan parası. İngiltere’de
basılmış olup halen diri bir paradır.
Müzayedelerde 30 bin lira ve üzerinde halen satışa sunulmaktadır. O
dönemin Maliye Nazırı Abdülhalik
Renda Bey’in imzası öngörülmektedir. Londra’nın kendi darpha-
Yaklaşık 25 yıldır para koleksiyonu bulunduğunu belirten Volkan
Yaşar Berber, “1839-2009 arası tüm
materyal ve banknotlarımızı teşhir
etmiş bulunuyoruz. 200’ü aşkın objemiz burada yer almakta. Bunun
yanı sıra yabancı devletlerin orijinal, tedavülde olmayan paralarını
da burada sergiliyoruz. Yüksek bir
katılım var ve bundan memnunuz.
Kendilerine mümkün mertebe biz
koleksiyonerler olarak kıymetlilere nasıl sahip çıkılabileceği, var
olanların nasıl muhafaza edileceği
ve kapalı mekanlarda kendilerinin
bile tahmin edemeyeceği zenginliklere sahip olduklarını her gelen
insanımıza anlatmaya çalışıyoruz.”
ifadelerini kullandı. //
Kavaklı Mahallesi imar planı
askıya çıktı!
%(</ï.'œ=œ ilçesi Kavaklı mahallesi sınırları
içerisinde bulunan ve Sultanbeyli ilçesinde yürütülmekte olan trampa çalışmalarında kullanılmak üzere
Maliye Bakanlığı tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığına tahsis edilen mülkiyet Maliye Hazinesine ait 350
parsel nolu taşınmazı kapsayan alana ilişkin hazırlanan
1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından onaylandı. Söz konusu imar
planı 13 Ocak 2016’da askıya çıkarılmış olup, 30 günlük
bekleme süresi ardından 11 Şubat 2016’da askıdan
indirilecek. //
Metrobüse alternatif geliyor
ï67$1%8/Elektrik Tranvay
ve Tünel İşletmeleri(İETT)
Genel Müdürlüğü, metrobüse
alternatif olarak üç yeni ‘’otobüs hattı’’ açtı. İstanbullular
yeni hatlar sayesinde Beylikdüzü- Kazlıçeşme (76K), Mecidiyeköy-Avcılar Metrobüs(76M)
ve Mecidiköy-Kadıköy (120M)
güzergahlarında metrobüse alternatif olarak otobüsle
yolculuk yapabilecek. Toplu
ulaşımda İstanbulluların beklentilerini karşılamayı ve daha
konforlu yolculuk imkanı sağlamayı amaç edinen İETT, yeni
otobüs hatlarını hizmete sundu.
Yolcu taleplerini göz önünde
bulunduran İETT, yolcuların
memnuniyetini karşılamak
üzere 76K, 76M ve 120M numaralı hatları sefere koydu.
Ne adları ne de cemaatleri var. Umutla
çıktıkları yolculuk
Çeşme, Didim ve
Kuşadası açıklarında
son buldu. Hayatını
kaybeden 9 Suriyeli
mültecinin cenazesi
İzmir Bayraklı’daki
kimsesizler mezarlığında toprağa verildi.
İstanbul’da toplu ulaşımı
rahatlatan metrobüse ek olarak
yeni otobüs hatlarının hizmete
başlamasıyla hem yolcuların alternatif ulaşım seçeneklerinden
faydalanması hem de metrobüs
yoğunluğunun azalması hedefleniyor. Ayrıca İstanbullular
bu sayede bu yeni hatlarda tek
biletle seyahat etme imkanı
bulacak. //
İSPARK kariyer
merkezi olacak
+(5<,/periyodik olarak sürdürülen eğitim
çalışmalarını bu yılda başlatan İSPARK, kurduğu Akademi ile personellerine eğitim veriyor.
İSPARK Genel Müdürü Nurettin Korkut, ilk
eğitim gününde çalışma arkadaşları ile buluştu.
Eğitim sezonunun açılışında konuşan İSPARK
Genel Müdürü Nurettin Korkut, “İSPARK
bildiğiniz gibi kurulduğu günden buyana eğitim
çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Her
alanda hizmet çeşitliliğimizi artırmak ve kaliteyi
yükseltmek amacıyla projelerimize hızla devam
edeceğiz” dedi. Korkut, “Kurduğumuz Akademi
ile sadece kendi personelimizi değil Ülkemiz
başta olmak üzere farklı ülkelerde de otoparkçılık sektöründe çalışan personellere de eğitim ve
sertifika vermeyi hedeflemekteyiz. Bu konuda
üniversitelerle işbirliği yapıyoruz” dedi.
AKADEMİ İLE OTOPARKÇI
YETİŞTİRİLECEK
Ülke genelinde otopark şirketi kuran Belediye
otopark çalışanlarına eğitim verilecek. Ayrıca
danışmanlık verilen farklı Ülkelerde otopark kurum çalışanları da İSPARK akademide eğitilebilecek. Bir meslek kolu haline gelen otoparkçılığın
daha kaliteli ve uzmanlık gerektiren bir iş kolu
haline getirilmesi içinde gerekli adımlar atıldı.
İSPARK Akademi’de personellere İletişim ve
Halkla İlişkiler, İş Ahlakı Ve Etik Değerler,
Kurum Kültürü, Otomasyon ve Park Teknolojileri Kullanımı, İş Sağlığı ve Güvenliği, İşletme
ve Denetim Uygulamaları, Stres Yönetimi, İleri
Sürüş ve Park Teknikleri konularında eğitimler
veriliyor. //
www.212haber.com
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
7
Şerit açarak trafik
sorunu çözülmez
2006 yılında trafik kazasında kaybettiği kardeşi Suat Ayöz adına kurduğu Trafik Mağdurları Derneği ile mağdurlara yol gösteren Yeşim Ayöz, İstanbul trafiğini ahtapota benzetiyor ve son derece karmaşık bir yapıya sahip olan trafiğin sorumluluğunu bir kurumun üstlenmesi gerektiğini söylüyor.
S
MERVE KALAYCI
8$7$<–=Trafik Mağdurları Derneği
Başkanı Yeşim Ayöz, İstanbul trafiğinin
şerit açarak çözülemeyeceğini söylüyor
ve ekliyor, “Başkasına saygı göstermiyoruz. Ben yayken yaya haklarım olsun.
Ben araçtayken araç haklarım olsun. Ben
yolcuyken yolcu haklarım olsun. Sadece
ben üstüne gidiyoruz. Benden başka bir
şey yok. Kendimize saygı duysak başkasını önemseyeceğiz.”
Trafik kazasında 2006 yılında kaybettiği
kardeşi Suat Ayöz adına kurduğu Trafik
Mağdurları Derneği ile mağdurlara yol
gösteren Yeşim Ayöz, İstanbul trafiğini ahtapota benzetiyor ve son derece
karmaşık bir yapıya sahip olan trafiğin
sorumluluğunu bir kurumun üstlenmesi gerektiğini söylüyor. Son yıllarda
hızla artan trafiğin sebebinin insanlar
olduğunu vurgulayan Ayöz, “ Elimizden
gelse gideceğimiz yere arabayla gireceğiz. Yürümeyi sevmiyoruz. İşi olan ve
olmayan herkes trafikte. İstanbul’un
yükü çok fazla. Bize büyük sorumluluk
düşüyor.”dedi.
DERNEK KURMAYA
KARDEŞİMDEN SONRA
KARAR VERDİM
Kardeşi Suat Ayöz’ü, 2006 yılında Bağdat
Caddesinde, karşıdan karşıya geçerken
araba çarpması sonucu kaybeden Yeşim
Ayöz, yakınlarından gördüğü destekten
güç aldığını ve yardıma ihtiyacı olan
diğer mağdurlara yardım etmek için
dernek kurmaya karar verdiğini belirti-
yor. Ayöz, “Nisan 2006’da kardeşim Suat
Ayöz’ü kaybettim. Bağdat Caddesinde
karşıdan karşıya geçerken yaya olarak,
çarpıp kaçma sonucu hayatını kaybetti.
Derneğe Suat’tan sonra karar verdim.
Çevremizde bize çok fazla insan destek
oldu. Bizde şimdi başkalarına destek
olmaya çalışıyoruz. Suat’ın arkadaşlarıyla
kurduk derneği. Mücadelemizde elde
ettiğimiz tecrübelerle diğer mağdurlara
yardımcı olmaya çalışıyoruz.”şeklinde
konuştu.
ADALETİN BANA BORCU VAR
Adaletin kendisine borcu olduğunu söyleyen Ayöz her şeyin göz önünde olduğu
bir zamanda hakim taktirinin yanlış
sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor.
Ayöz,“İhmal sonucu kasten adam öldürmeyle dava açıldı. Çünkü çarpıp kaçtı.
Üç günde alkol kandan gidiyor. Alkollü
olup olmadığı belli değildi. Genelde
bizde sanık koruması var. Giden gitmiş
kalanı koruyalım mantığı bizde de işledi.
İhmal sonucu kasten adam öldürmede
hakim taktiri var ne yazık ki. 2 yıl 6 ay
ceza aldı. Yargıtay onaylamaz diye düşündüm ama onayladı. AİHM’e(Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi) başvurdum.
İç hukuk meselesi olduğu gerekçesiyle
geri geldi. Bütün dünyada bırakıp kaçma
ikinci derece cinayet olarak kabul edilir
ama bizde hakim taktirine bırakılıyor.
Hakim taktir ettiği taktirde böyle sonuç
çıkıyor. Bana göre hakim taktiri diye bir
şeyin 21. Yüzyılda, her şey bu kadar göz
önündeyken söz konusu olmaması gerekiyor. 9 yıl sonra AYM’ye başvurmaya
hazırlanıyorum. Çünkü bu adaletin bana
borcu var.”diye konuştu.
DERNEK OLARAK YOL
GÖSTERİCİLİK YAPIYORUZ
Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği
olarak trafik mağdurlarına ihtiyaç duydukları nokta da yardımcı olduklarını
ifade eden Ayöz, sözlerine şunları ekledi:
“ Biz yol göstericilik yapıyoruz. Dava
takip etmiyoruz. Mağdurun neye ihtiyacı
varsa o konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kendi çevremizden avukat temin
ediyoruz ama zaten ceza davalarında
Adalet Bakanlığı, hukuk davalarında
baro direk ücretsiz avukat tahsis ediyor.
Evi var. Arabası var. Bana ücretsiz avukat
verebilir misiniz diyor. Veremeyiz.
Çünkü öbür tarafta hakikaten ihtiyacı
olan çok fazla insan var. Ya da sadece
sigortadan para almak için uğraşıyorlar.
Ben 9 senedir bu işin içindeyim. Bir avuç
insanız. Bir elin parmaklarını geçmiyor.
Gönüllülük esaslı çalışıyoruz. Dernek
5. Etap Toplu Yapı Yönetimi’nden
‘Kültür Gezisi’
(7$3Toplu Yapı Yönetimi
Kültürel ve Sosyal İlişkiler Komisyonu ‘Kültür Gezisi’ düzenlendi. Geziye yönetim kurulu üyeleri
ve site sakinleri katıldı. ‘Kültür
Gezisi’ne katılanlar, İstiklal Marşı
yazarı Milli Şair Mehmet Akif
Ersoy’un kabrini ziyaretin ardından Eyüp Sultan Camii ve Eyüp
Sultan Türbesine ziyarette bulundular. Manevi havanın hakim
olduğu gezide katılımcılar, kültür
gezilerinin devamını dileyerek
evlerine döndüler.//
olarak trafiğe dikkat çekmek amacıyla
faaliyetlerimiz oldu. Her ay bir sokağı
trafiğe kapattık. 2010’a kadar sürdü.
Trafik mağdurları yol haritası diye bir
kitabımız var. Aralıklı olarak onu çıkarıyoruz. Şimdi yeni yasalar ile birlikte
revize ediliyor.”
İNSAN ODAKLI OLMAMIZ
GEREKİYOR
İstanbul trafiğinin çözümü noktasında,
insan odaklı bakış açısının yattığını
söyleyen Ayöz, trafiği rahatlatmak için
birlikte alınacak tedbirlerin işe yarayacağının altını çiziyor. Ayöz, “Trafik sigortası değişti. Yeni hazırlanan sigorta ile de
araçlara hak tanındı. İnsanlara değil. Bu
işin, sistemin çözülmesi için insanların
değerli olduğu bir adalet sistemi olması
lazım. İnsan odaklı olmamız gerekiyor.
İnsan odaklı olduğumuz zaman çok daha
kolay çözüm bulacağız. Şerit açarak trafikte sorun çözülmüyor. O şerit hemen
doluyor. Sabah köprüden geçerken ben
araba kullanmıyorum çünkü arabayı
bırakıp gitmek geliyor içimden. Sabah
6.30’da trafik kilit Kadıköy’den karşıya
geçerken. Bakıyorsun tek tek insanlar.
Tek başlarına geçiyor. Şirketler bu taraftan uygun bir güzergâhtaysa motorla
geçirebilir. Bir servisler var, otobüsler
var, taksiler var, bu kadar yükü nasıl
kaldırsın. Gün içinde de gittiğimiz yerin
önüne kadar park etmemiz gerekiyor.
Yürüme alışkanlığımız yok. Yürümeyi
sevmiyoruz. Başkasına saygı göstermiyoruz. Aman ben gideyim. Ben yayken
yaya haklarım olsun. Ben araçtayken
araç haklarım olsun. Ben yolcuyken
yolcu haklarım olsun. Sadece ben
üstüne gidiyoruz benden başka bir şey
yok. Kendimize saygı duysak başkasını
önemseyeceğiz.”diye konuştu.
8
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
‘İMAM HATİP’Lİ ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELEN ÖNDER GENEL BAŞKANVEKİLİ MUSTAFA CANBEY:
M. BAYRAM
AYAZ
‘İnsanlığın sorunlarıyla
dertlenmeliyiz’
BİHADER’in öncülüğünde düzenlenen ‘Kariyer Buluşmaları’ kapsamında ÖNDER Genel Başkanvekili
Mustafa Canbey, TOKİ Turgut Özal İmam Hatip Ortaokulu öğrencileriyle söyleşi yaptı. Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Canbey, “Ümmete ve insanlığa faydalı nesiller yetiştirmeliyiz ” diye konuştu.
HACER TÜRKEL
‘KARİYER BULUŞMALARI’
BULUŞTURDU
İMAM HATİP ÖĞRENCİSİ
FARKLI
1993 yılında Balıkesir İmam Hatip
Lisesi’nden mezun olan Mustafa Canbey,
kolay şartlarda okumadığını ve bugünün
imkânlarının çok daha iyi olduğunu kaydederek, öğrencilik hayatından örnekler
verdi. Kendisinin öğrencilik yıllarının kolay olmadığını buna rağmen başarılı bir
öğrencilik dönemi geçirdiğini ifade eden
Canbey, “Sizler bu anlamda çok şanslısınız. Her türlü imkânınız var. Bununla
birlikte İmam Hatipte okumak insana çok
önemli değerler katıyor. İçinde bulunduğunuz imkanların ve okuduğunuz okulun
değerini bilin” dedi.
İmam Hatipliler olarak 1990’lı yıllarda
birtakım zorluklar yaşadıklarını, bugün
Yerliler ve yerleşenler
Eskiden mahalle delileri vardı. Henüz psikoloji damgası yememișlerdi. Bu nedenle
mahallede kabul görür ve herkes onlarla
șakalașırdı.
Her biri tuhaf takıntısıyla dikkat çekerdi.
Kimse nerede barındıklarını, açlığı ve tokluğu merak etmezdi. 'Onları azıklandıran var'
kanaati yaygındı.
Göçmenlerin denizde yașadıkları dram,
bana mahalle delilerini hatırlattı. Mahallenin
delileri gibi gözönünde fakat kimsenin el
uzatmadığı yurtsuzlar! Görünce ilgilenilen
bir haber, bazen kıyıya vuran cesetlerle
artan ilgi.
Başakşehir İmam Hatip Mezunları ve
Mensupları Derneği (BİHADER)’nin
öncülüğünde düzenlenen ‘Kariyer Buluşmaları’ kapsamında Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı, Türkiye
Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Yönetim
Kurulu Üyesi ve aynı zamanda ÖNDER
Genel Başkanvekili olan Mustafa Canbey,
TOKİ Turgut Özal İmam Hatip Ortaokulu öğrencileriyle söyleşi yaptı. Söyleşiye
BİHADER Başkanı Kamber Çal, ERNE
Medya Genel Koordinatörü Necmettin
Çakmak, ÖNDER yöneticileri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Kariyerin, insanın sosyal hayatında,
iş yaşamında, yaşadığı toplumda var
olabilmesi için mutlaka dikkat edilmesi
gereken önemli bir olgu olduğuna dikkat
çeken Canbey, öğrencilere daha kariyer
sürecinin başında olduklarını hatırlatarak, “Önümüzdeki dönemde bilinçli
bir insan, şuurlu bir Müslüman ve bu
toplumun bir bireyi olarak hem kendi
hayatınızı yönlendireceksiniz, süreçlerinizi yöneteceksiniz hem de bu topluma,
ümmete ve insanlığa hizmet edeceksiniz
inşallah. Zaten şu anda bu bilinçle eğitim
alıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
[email protected]
twitter.com/mubaay
Küresel mahallenin haber kaynaklarında
deniz faciları gündemden düșmüyor. Fotograflara bakarsanız plastik botlara iğne atsan
yere düșmez. Hepsinin üzerinde telefon
var fakat kimse selfie çekmiyor. Herbirinin
bir hikayesi var: ayrılık, açlık, çaresizlik,
belirsizlik ve burunlarının dibinde ölüm. Serin sularda nefessiz kalma ihtimali gözleri
ufuktan alıyor. An sarkacında hayatla ölüm
arasında gidip geliyorlar.
bütün o zorlukların bereketiyle İmam
Hatiplerin ülkenin her yerinde itibarlı kurumlar haline geldiğini belirten Mustafa
Canbey, “En büyük itibarlarından biri
de bu ülkenin Cumhurbaşkanının İmam
Hatipli olması. Başbakan yardımcılarımız da dâhil olmak üzere bugün Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nde İmam Hatipli
85 milletvekilimiz var. Vatanına-milletine
hizmet edecek, bilinçli şuurlu nesiller
yetiştirmeye devam etmeliyiz. Bu memleket bizim, bu topraklar bizim. Kimseye
ayrımcılık yapmadan bin yıldır olduğu
gibi bundan sonra da birlik ve beraberlik
içerisinde, kardeşlik içerisinde yaşamalıyız. Bu toprakların barış ve huzur adası
olması için mücadele etmeliyiz ” şeklinde
konuştu.
ama asıl iş bundan sonra başlıyor. Sizlerin
bu başarıların üzerine yeni başarılar
koymanız gerekiyor. Bunun için önümüzdeki süreçlerde sizlerin bu ülkenin
bir bireyi olarak iyi bir Müslüman olarak
yetişmeniz, dünyadaki Müslümanların
derdiyle, insanlığın sorunlarıyla dertlenmeniz önemli. O yüzden kendinizi çok iyi
yetiştirmeniz, kendinize değer vermeniz
lazım. Özgüveni yüksek bireyler olmanız
gerek. Her biriniz çok değerlisiniz. Bu
değeri bilerek özgüvenle hareket edeceksiniz, kendinizi geliştireceksiniz, yetiştireceksiniz ve inşallah bu toplumun en
eğitimli, en donanımlı insanları arasında
olacaksınız.”
Yurtsuzlar onlar! Dünyanın geriye kalanının
yașamadıkları bir sorun. Yurtlarını dar edenler var. Oralara yerleșmeye çalıșan otoriter
güçler. Hedef istila etmeden dünyanın
tamamına yerleșmek. Yönetimlere, ekonomiye, kültüre ve özellikle din anlayıșına!
Onlara sorarsanız barıș için yerleșiyorlar,
kötülüğü önlemek için. Kümesleri tilkiden
korumak için kurtların köylere inmesi gibi.
Sonuçta ölenler hep korunanlar oluyor.
Kızılderili yerliler, Wietnam'ın yerlileri, Japon
yerliler ve son dönem bizim yerliler. Bağdat
yerlileri, Șam, Kahire, Musul yerlileri. Yurdunda barıș içinde yașarken zorba yerleșimcilerle karșılașanlar.
At izinin it izine karıștırma taktiği yürürlükte.
Adı İvan olan, Yusuf'u Ömer'den korumak
için yurda yerleșiyor. Bu arada George
çoktan yerlilerin yurdunda yerleșerek, onları
kendisi hariç herkesten koruyor. Sonuçta
ölümlerin adresi hep aynı coğrafyada.
ÖZGÜVENİ YÜKS EK
BİREYLER OLMANIZ GEREK
Adı Halep, Musul, Süleymaniye veya bir
baska ezan okunan șehir. Salalar ezandan
çok okunuyor bu yurtlarda.
Sivil toplum kuruluşları olarak öğrencilere destek vermeye çalıştıklarını kaydeden
Canbey şunları kaydetti: “Zamanında bunun mücadelesi verildi, ciddi çalışmalar
yapıldı, emek verilip başarılar elde edildi
ALANINIZIN UZMANI OLACAKSINIZ
Öğrencilere, en az bir Doğu, bir de Batı
dili öğrenmeleri gerektiği tavsiyesinde
bulunan Mustafa Canbey, “Sadece dil
bilmek de yetmiyor; kendi alanınızın
uzmanı olacaksınız. Doktor olacaksanız
o alanda başarılı olacaksınız, mühendis
olacaksanız o alanda başarılı olacaksınız. Bu da yetmez; aynı zamanda sosyal
bir insan olacaksınız. İnsanlarla iletişim
kurabilen, insanlarla iyi anlaşabilen, girdiği ortamlarda öne çıkabilen, çok rahat
söz alabilen, konuşabilen, soru sorabilen, sorgulayabilen bir insan olmanız
lazım. Kendi içinize kapanmayacaksınız, arkadaşlarınızla sohbet edeceksiniz, spor etkinliklerine katılacaksınız,
birlikte sivil toplum kuruluşlarına gideceksiniz, ileriki dönemlerde siyasetle
ilgileneceksiniz, topluma faydalı olmaya
çalışacaksınız. Böylece sosyal yönünüz
de gelişmiş olacak” sözlerine yer verdi.
ÖĞRENCİLERE DESTEK
AMAÇLI
Konferans sonrasında BİHADER
Başkanı Kamber Çal, Mustafa Canbey’e
divit dolma kalem hediye ederken Okul
Müdürü Ramazan Ayan da çiçek takdim etti. Program toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Kariyer Buluşmaları ile
lise öğrencilere üniversite tercihlerinde
ve meslek seçimlerinde yardımcı olmak,
ufuk açmak, ortaokul öğrencilerini
İmam Hatip liselerini tercih etmeleri
konusunda teşvik etmek ve en önemlisi
şuurlu ‘İmam Hatipli’ olma bilincini
oluşturmak hedefleniyor.//
Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ı
onlar oynayacak
&80+85%$ĝ.$1, Recep Tayyip
Erdoğan’ın hayatını konu alan, yönetmenliğini Hüdaverdi Yavuz’un yaptığı ve
çekimleri Kıbrıs’ta başlayacak olan “Reis”
filminin oyuncuları, basına tanıtıldı.
1930’lu yıllardan başlayarak 1997 yılına
kadar geçen dönemi anlatacak olan
filmde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ı oynayacak oyuncu Reha Beyoğlu 200 oyuncu arasından seçildi. Recep
Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ı
ise oyuncu Özlem Balcı canlandıracak.
Çekimlerinin yapılacağı platolar ve
kostümler için ise şuana kadar 4 milyon
dolar para harcandı.
1965 Kasımpaşa çekimleri için Kıbrıs’ta
dev platolar yapıldı. Film 1933’te yaşanan
gerçek bir olayla başlayacak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
çocukluk dönemi ile belediye başkanlığına uzanan hayat hikâyesi beyaz perdeye
yansıtılacak. Recep Tayyip Erdoğan’ın 2
farklı döneminin anlatılacağı film için
çok sayıda oyuncu ile görüşüldü. Filmde
kullanılmak üzere yaklaşık 300 kostüm
dikildi. Recep Tayyip Erdoğan’ın çocukluğunu Batuhan Güler (6) ile Işık Yıldız
(12) babası Ahmet Kaptan’ı ise Ercan
Demirel canlandıracak.//
G Ü N DEM
www.212haber.com
15-31 OCAK 2016
9
‘Oncü Imam Hatip’ olacağız
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu “Öncü İmam Hatip Lisesi” ve “Öncü İmam Hatip Ortaokulu” projesi kapsamında yarışmaya katılan Sultan Abdülhamit İmam Hatip Ortaokulu, kaliteli öğretmen ekibiyle birçok projeyi hayata geçirdi.
2
HACER TÜRKEL
<,/,1'$eğitim-öğretim hayatına
başlayan Sultan Abdülhamit İmam
Hatip Ortaokulu, idareciyle beraber 41
öğretmen kadrosu ve 813 öğrencisiyle
eğitim vermeye devam ediyor. İstanbul İl
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlemiş
olduğu “Öncü İmam Hatip Lisesi” ve
“Öncü İmam Hatip Ortaokulu” projesi
kapsamında yarışmaya katılan Sultan
Abdülhamit İmam Hatip Ortaokulu kaliteli öğretmen ekibiyle, “Öğrenci Yazar
Buluşması”, “Anne-kız Sabah Namazındayız”, “7 öğrenci 7 kitap”, “Çay Bizden
Sohbet Sizden”, “Her Sınıfın Bir Yetim
Kardeşi Var” gibi birçok projeyi hayata
geçirdi. Projeleriyle ‘Öncü İmam Hatip’
olmayı hedefleyen okul, yarışmaları ikinci dönemde de sürdürmeye hazırlanıyor.
BİRÇOK PROJE HAYATA
GEÇMİŞ DURUMDA
Yarışmaya katılmalarının esas sebebini okulun kadrosunun genç, dinamik
ve çalışma azminin yerinde olmasına
bağlayan Sultan Abdülhamit İmam Hatip
Ortaokulu Müdürü Sedat Ayer, “Öğretmen arkadaşlarla oluşturmuş olduğumuz
bu halka içerisinde okulda birçok çalışma
yürütüyoruz. Şu an sadece ana sınıfında
4 proje, İmam Hatip bölümünde ise 11
proje hayata geçmiş durumda. Öncü
İmam Hatip olabilme adına şartnameyi
yerine getirmek için gayret ediyoruz.
Bu konuda da öğretmen arkadaşlarımız
hakikaten çok gayretliler.” diyor.
Birincil amaçlarının ülkenin yarını olan
geçlerin kaliteli bir eğitim alması olduğunu belirten Ayer, “Bu nedenle okul olarak
çocuklarımıza eğitim öğretimin yanı sıra
milli, dini, ahlakî değerlerimizi öğretiyoruz. Onların topluma yararlı, iyiliksever
bireyler olması için öğrencilerimizle
etkinlikler yapıyoruz. Sosyal sorumluluk
kazanabilecekleri, kendilerini kişisel
olarak geliştirebilecekleri sosyal, sportif
ve sanatsal etkinlikleri ihmal etmiyoruz.”
şeklinde konuşuyor.
çay ikramında bulunduklarını ve muhabbet ettiklerini söyleyen Ayer şunları
kaydediyor: “Bu görüşmelerde ders
notu, öğrenci durum ve davranışları konuşulmuyor. Projenin esas özü, öğrencilerin birbirini tanıdığı gibi velilerin de
birbirini tanıması; çünkü birbirini tanıyan velilerin sınıf sorunlarının çözümünde bize daha fazla faydalı olacağına
inanıyoruz. Öte yandan çocuğunun sıra
arkadaşını, kiminle oturduğunu bilen
veli grubu olduğu zaman, öğrenciler
de ona göre davranacaklardır ve sınıf
içerisinde şiddet vs. gibi istenmeyen
davranışlar azalacak. Bunun gibi birçok
projemiz mevcut. En önemlisi iyi bir
ekibimiz var. İnşallah Haziran ayında
‘Öncü İmam Hatip’ olacağız.”
BU PROJEYLE İSTENMEYEN
DAVRANIŞLAR AZALACAK
“Çay Bizden Sohbet Sizden” projesi
kapsamında velileri okula davet edip
“Sanatçı Öğrenci Buluşması” etkinliği kapsamında Mustafa Demirci’yi okulumuza davet ettik.
“Öğrenci Yazar Buluşması” etkinliği kapsamında Seca
Öztürk’ü öğrencilerimizle bir araya getirdik.
Öğrencilerimiz sportif alanlarda birçok başarıya imza
attılar.
“Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesine katıldık
ve bu projede 13 yetimin kardeşi olduk.
Büyüklerimize sevgi ve saygı gösterilmesinin önemini
anlamak amacıyla Huzurevi’ni ziyaret ettik.
Öğrenciler arasında rekabet ve motivasyonu artırmak
amacıyla bilgi yarışması düzenledik.
Okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla “7 öğrenci 7
kitap” projesine katıldık.
Mevlid Kandili’ni Halkalı İbadullah Camii’nde kutladık.
“Anne-Kız Sabah Namazındayız” etkinliği kapsamında
öğretmen-öğrenci- veli birlikte namaz kıldık.
Geleceğin liderlerini yetiştirme hedefiyle 6. ve 7. sınıflar
arasında münazara etkinliği düzenledik.
Kitap sevgisini aşılamak, yazarlarla birebir görüşebilmek amacıyla TÜYAP Kitap Fuarını gezdik.
8. sınıf öğrencilerimize yönelik rehberlik amaçlı lise
tanıtım gezileri düzenledik.
“Çay Bizden Sohbet Sizden “diyerek velilerimizle sınıf
sınıf sohbet ortamı oluşturduk.
10
15-31 OCAK 2016
G Ü N DEM
www.212haber.com
Boğazın altından
otomobille geçmeye
bir yıl kaldı
AVRASYA Tüneli Projesi İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi kapsamında Sarayburnu- Kazlıçeşme, Kazlıçeşme-Göztepe arasında başlatılan çalışmalar bütün hızıyla sürüyor.
3
400 yıllık
52-(1ï1 5.4 kilometrelik bölümü deniz tabanı altına özel bir bir teknoloji ile inşa edilen
otomobıllerin geçeceği 2'şer şeritli ve iki katlı
tünelden oluşuyor. Avrupa ve Asya yakalarında
9.2 kilometrelik güzergahta ise yol genişletme
ve yenileme çalışmaları yapılıyor. Bu amaçla bir
süre önce trafik düzenlemesi yapılan Sarayburnu-Kazlıçeşme hattında da çalışmalar devam
ediyor. Fatih, Sahil Kennedy caddesinde yapılan
çalışmalarda yollar genişletilip, yenilenirken araç
alt geçitleri ve yaya üst geçişleri inşa edildiği belirtildi. Havadan görüntülediğimiz bu bölge dev
bir şantiyeye dönmüş durumda. Trafik düzenlemesi ile kapatılan bölümlerde çalışmaların hızla
sürdüğü bazı bölgelerde yolların ve bağlantı
tünellerinin ortaya çıkmaya başladığı görüldü.
Dar’ül Hadis Medresesi
restore edildi
Osmanlı Padişahı 1. Ahmed tarafından Sultanahmet
Külliyesi’nin bir parçası olarak 1617’de yaptırılan 400
yıllık Dar’ül Hadis Medresesi’nin 2.5 yıl süren restorasyonu tamamlandı.
BU YIL SONU AÇILMASINA
ÇALIŞILIYOR
260$1/, Padişahı 1. Ahmed tarafından Sultanahmet Külliyesi’nin
bir parçası olarak 1617’de yaptırılan 400 yıllık Dar’ül Hadis
Medresesi’nin 2.5 yıl süren restorasyonu tamamlandı. İstanbul Sultanahmet Vakfı (ISVA) Başkanı Ismail Hakkı Tavman, Sultanahmet
Meydanı’nın Türkiye’nin vitrini olduğunu söyledi.
1 milyar 245 milyon dolar yatırım bedelli projeyi
tamamlayacak firmalar tüneli 29 yıl boyunca
işletecek. 55 ayda bitmesi hedeflenen projenin
2017 yılının ilk 6 ayı içinde bitirilmesi planlanıyordu. Ancak proje inşaatının beklenenden daha
hızlı yürümesi ve İstanbul trafiğini rahatlaması
açısından 2016 yılının sonlarına yetiştirilmesi
için çalışmalara hız verildiği belirtildi. Projenin İstanbul’da trafiğin çok yoğun olduğu
güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan 15
dakikaya kadar indireceği belirtiliyor. 7,5 büyüklüğünde bir depremde zarar görmeyecek şekilde
plananan tünelden araç geçiş ücretleri açılış
yılında tek yönde otomobiller için ilk yıl KDV
hariç 4 Dolar olması planlanıyor.
“Sultanahmet Kültür Vadisi” denilen bölgenin her yerinden tarihi eser
fışkırdığını, Islam medeniyetinin izlerinin görüldüğünü dile getiren
Tavman, Sultanahmet Dar’ül Hadis Medresesi’nin, Sultan 1. Ahmed
Han’ın yaptırdığı külliyenin bir parçası olduğunu belirterek şu bilgileri
verdi: “Böyle bir yerde Dar’ül Hadis, 300 sene faaliyet göstermiş ve
1924’te medreselerin kapatılma sürecinde kapılarını kapatmış.
O günden bu güne 400 yıldır ayakta. Burası o kadar tahrip olmuş,
bozulmuştu ki. Yaklaşık 2.5 yıl boyunca her türlü titizliği göstererek
medreseyi restore ettik” dedi. Tavman, Sultanahmet’e yılda yaklaşık 10
milyon Müslüman ve gayrimüslimin geldiğini ifade ederek, Sultanahmet Camii’nin de günde yaklaşık 50 bin ziyaretçisi olduğunu söyledi.//
Zeytinburnulu gençler,
Sualtı Arama ve
Kurtarma eğitimi alıyor
=(<7ï1%8518 Belediyesi tarafından açılan “Sualtı
Arama ve Kurtarma” kursuna katılan gençler teorik eğitimlerini tamamladı. Teorik eğitimlerin ardından pratik eğitime geçen gençler, Tozkoparan Yüzme
Havuzu’nda, Sualtı Arama ve Kurtarma Eğitmeni Muhammet Ali Eyüpoğlu’ndan ders aldı. İlk defa pratik
olarak Sualtı Arama ve Kurtarma Eğitimi alan gençler,
bu alanda eğitimlerini tamamlayarak, gönüllü Sualtı
Arama ve Kurtarma personeli olmayı hedefliyor.
Su Altı Arama ve Kurtarma Eğitmeni Muhammet Ali
Eyüpoğlu, "Mahalle Afet Gönüllüleri’nden kurulu arkadaşlara Zeytinburnu Belediyesi’nin başlatmış olduğu
tüplü dalış eğitimini veriyoruz. Arkadaşlarımız şu
anda yolun henüz başında yani şimdilik malzeme tanıtımı, su altı dünyasındaki canlıların tanıtımı ve suyun
içinde bu işi nasıl yapabileceklerini öğreniyorlar. Eğer
bu işi profesyonel anlamda yapmayı düşünürlerse de
o zaman profesyonel eğitimlerine girecekler ve kendi
seviyelerini ileri seviyelere getirerek eğitim alacaklar.
Özellikle Zeytinburnu ilçesi deniz kenarı olduğu için
sel baskını gibi herhangi bir doğal afette bu arkadaşlarımızdan yardım alabileceklerdir." diye konuştu.
Gençlerin eğitimlere gönüllü olarak katıldığını belirten Zeytinburnu Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı
Cihad Lale Şahin, "Bugün dalış eğitimlerinin ilk temel
dersi. Arkadaşlarımız teorik eğitimlerini tamamladılar
ve burada havuzumuzda ilk uygulamalarını gerçekleştiriyorlar. Burada maske tahliye, regilatör at ve bul
gibi alanlarda teorikte öğrendiklerini uyguluyorlar.
Belediyemiz burada gönüllüleri teşvik etmek ve onları
desteklemek amacıyla böyle bir eğitim başlattı. Sonuçta bu arkadaşlarımız ileride gönüllü sualtı arama ve
kurtarma timi olacaklar" ifadelerini kullandı.//
G Ü N DEM
www.212haber.com
15-31 OCAK 2016
11
BEDAŞ ses ver!
BEDAŞ’ın modernizasyon çalışmaları nedeniyle İstanbul’un birçok ilçesinde elektrik kesintileri yaşanıyor.
Özellikle Başakşehir’de bazı sitelerde neredeyse 18 saati bulan kesintiler nedeniyle vatandaş büyük mağduriyet yaşıyor. Sorunun çözümü için Alo 186 Çağrı Merkezi’ni arayan vatandaşlar ise taleplerine cevap alamıyor.
‘EN KÖTÜ ŞEY SÜREKLİ ÜŞÜMEK’
Elektrik kesintileri Yeni Yüzyıl gazetesine de haber oldu. 1. Etap’ta
bazı vatandaşların evlerine konuk olan gazete muhabirinin izlenimleri şöyl: “ Karanlık ve soğuğun kol gezdiği semtlerdeki ilk durağımız Başakşehir. Semtin 1’inci etabında oturan Salih Yılmaz’ın
evine konuk olduk. Yılmaz ailesinin oturduğu daire, dışardan
bakıldığında lüks bir sitede. Ancak burada elektrik kesintileri, son
bir yıldan bu yana düzenli olarak sürüyor.
Bazen akşamları 5 saat elektrik olmuyor. Salih Yılmaz’ın Cahit
Zarifoğlu İlkokulu’na giden 9 yaşındaki oğlu Ahmet karanlıktan
önceleri çok korkmuş ancak sonra alışmış. “En kötü şey, sürekli üşümek” diyen küçük Ahmet, “Onun dışında mum ışığına da
alıştım. Derslerimden geri kalmak istemiyorum. Çünkü en büyük
hayalim doktor olmak. Mum ışığında bile olsa derslerime çalışır
doktor olurum ben” diye konuşuyor.
HACER TÜRKEL
B
tam olarak bilmiyorlar. Kimisi yatırım
çalışmaları, kimisi otomasyon sistemi vs.
diyor. BEDAŞ’ın özelleşmesiyle çok daha
kaliteli hizmet bekliyorduk ama hantal,
iletişimi problemli bir hizmet görüyoruz.
Biz bunun artık düzelmesini istiyoruz.
Düzelme olmadığı taktirde gerekirse çevredeki insanları taşımalı olarak BEDAŞ’a
taşıyarak protesto düzenleyeceğiz.” sözlerine yer veriyor.
('$ĝȂ,1modernizasyon çalışmaları
nedeniyle gün yok ki ‘İstanbul’un birçok
ilçesinde elektrik kesintisi yaşanacak’ haberlerine rastlamış olmayalım.
Özellikle Başakşehir’de yaşanan uzun
süreli kesintiler nedeniyle vatandaş
büyük mağduriyet yaşıyor. Bazı sitelerde
neredeyse 18 saati bulan kesintiler hem
buzdolapları ve derin donduruculardaki
yiyeceklerin çözülüp bozulmasına hem
de elektriğin gidip gelmesiyle birlikte
elektrikli ev aletlerinin yanmasına neden
oluyor. Kesintinin kış aylarında olması sebebiyle sitelerde yaşayan sakinler
soğukla da mücadele etmek zorunda
kalıyor. Sorunun çözümü için Alo 186
Çağrı Merkezi’ni arayan vatandaşlar ise
ya taleplerine cevap alamıyor ya da yanlış
bilgilendiriliyor.
Başakşehir’in birçok mahallesinde
yaklaşık 6 aydır planlı-plansız elektrik
kesintileri olduğunu, bunun son zamanlarda daha da arttığını belirten 1. Etap
Site Yönetim Müdürü Nusret Tezcan,
BEDAŞ’ın sitesindeki kesinti planına
bakarak sakinlere mesaj attıklarını; fakat
BEDAŞ’ın kendi planına uymadığını ve
verilen saatte değil de başka zaman diliminde kesinti yaptıklarını söylüyor.
HAYATLA BAĞLANTIMIZ KESİLDİ
16 SAAT ELEKTRİKSİZ
KALIYORUZ
Tezcan, kesintilerin hayatı tamamen
yaşanmaz hale getirdiğini, enerji gidip
gelmeleri sebebiyle de kat sakinlerinin
elektronik eşyalarının bozulduğunu
kaydediyor. Geçtiğimiz günlerde 1.
Etap’ta saat 22’de kesilen elektriğin ertesi
gün saat 14’te geldiğini aktaran Nusret
Tezcan, “Vatandaş yaklaşık 16 saat elekt-
GÜNLÜK İŞLERİMİZİ YAPAMAZ OLDUK
Duygu Yayla
Daha öncesinde de elektrikler
kesiliyordu ama özellikle son
zamanlarda bu durumu çok
abarttılar. Günlük işlerimizi
yapamaz olduk. En son kesinti
15 saat sürdü. Bu konuda çok
mağdur olduk. Hem iletişim
anlamında hem de günlük
yaşantımızda sıkıntı yaşıyoruz.
BEDAŞ’ı aradığımız zaman bir
saat sonra gelecek diyerek bizi
oyalıyorlar.
Dilek Tarım
riksiz kalıyor. Diyaliz ve astım hastası
sakinlerimiz var. Bunların makinelere
bağlanması gerekiyor. Bununla ilgili bir
imza kampanyası başlattık. 3 bin 4 kat
malikinden imza topladık. Bu kampanya tamamlandığında imzalı metinleri
bölge Milletvekillerine teslim edeceğiz.
Bununla beraber bir heyet oluşturarak
bu problemi Ankara’ya kadar taşıyacağız.
Artık hayatımızı karanlığa çeviren elektrik kesilme olaylarının sona ermesini
istiyoruz.” diyor.
BEDAŞ’ın açıklamalarını tatmin edici bulmadıklarını ifade eden Tezcan,
“Orada çalışanlar da kesintinin sebebini
ÇOK ACİL ÇÖZÜM BULUNMALI
Osman Bulut
Elektrik kesintilerinden çok muzdaribiz. Ben
en üst katta oturuyorum ve elektrik olmadığı
zaman bu yaşta dokuz kat çıkmak zorunda
kalıyorum. Diğer yandan buzdolaplarımızda
etlerimiz var ve onlar çözüldüğü zaman bozuluyor. Uzun süre elektrik gelmiyor. 186’yı
aradığımızda şu saatte gelecek diyorlar ama
o saatte gelmiyor. Tekrar arıyoruz başka bir
saat veriyorlar ama yine o saatte gelmiyor.
Verilen hizmetten hiç memnun değiliz ve
bu konuda şikâyetçiyiz. Bu duruma çok acil
çözüm bulunmasını istiyoruz.
2. Etap Sitesi de kesintilerden muzdarip
Sık sık elektrik kesintisi yaşayan
sitelerden biri de 2. Etap sitesi.
Bununla ilgili Site Yönetimi imza
kampanyası başlattı. 158 sayfadan
oluşan, 2 bin 900 kişinin imzaladığı
dilekçeler Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’na, İstanbul Valiliği’ne,
Başakşehir Kaymakamlığı’na, Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel
Müdürlüğü’ne, AK Parti İstanbul
İl Başkanlığı ve Başakşehir İlçe
Başkanlığı’na iletilecek.
2. Etap’ta son günlerde düzensiz
olarak gece ve gündüz sık sık meydana gelen elektrik arızalarından
site sakinleri olumsuz etkileniyor.
Elektrik arızaları esnasında, binaların yüksek katlı olması, asansörlerin arıza esnasında çalışmaması
yaşlı ve çocuklu aileleri zor durumda bırakıyor. Elektrikli ev aletlerinde sık sık meydana gelen arızalar,
güvenlikle ilgili güvenlik kameralarının çalışmaması gibi konularda
2. Etap Toplu Yapı Yönetimi’ne,
BEDAŞ hakkında çok fazla şikâyet
geliyor. Site Yönetimi elektrik arızalarını BEDAŞ’a mail, telefon vb.
şekilde iletilmesine rağmen halen
bir çözüm üretilmiş değil.
Son mağdur biziz. Tam 15 saat
boyunca elektriksiz kaldık. Hayatla
bağlantımız kesildi. Sık sık bu
durumla karşı karşıya kalıyoruz.
Sürekli BEDAŞ’ı arıyorum ama bir
saat sonra gelecek, trafo çalışması
var gibi sözlerle bizi oyalıyorlar.
Her arayana farklı bilgi veriyorlar,
bazen de cevapsız bırakıyorlar.
Sağlıklı bir bilgi alamıyoruz. Verilen bilgiler hep yanıltıcı bilgiler.
ELEKTRONİK EŞYALARIMIZ
ZARAR GÖRÜYOR
Selver Karadağ
Elektrik kesintileri nedeniyle çok
mağdur olduk. BEDAŞ’ın buna
bir çare bulması gerekiyor. Sürekli
kesinti oluyor. Geçen gün 18 saat
elektriksiz kaldık. Buzdolabındaki
her şey çözüldüğü için bakteri üretiyor. Yazın dolaplarımıza doldurduğumuz yiyecekleri kışın rahat rahat
yiyeceğiz derken elektrik kesintileriyle mağdur edildik. Bunun dışında
elektriğin gidip gelmesi elektronik
eşyalarımıza zarar veriyor. BEDAŞ
bu zararı karşılayabilecek mi? Öte
yandan çocuklarımız sürekli asansörlerde kalıyor, korkuyorlar. Bu
durum da psikolojilerini etkiliyor.
KESİNTİ BU KADAR UZUN SÜRE OLMAMALI
Fatih İlhan
İlçemizde elektrik sıkıntısı sık
sık yaşanmaya başlandı. 13 saat
elektriksiz kaldığımız zamanlar
oluyor. Burası büyük bir şehir. Her
şey elektrikle çalışıyor. Elektrikler
kesildiği zaman neredeyse hayat
durma noktasına geliyor. Kesinti
bu kadar uzun süre olmamalı. Derin dondurucudaki yiyeceklerimiz
bile çözülüyor. Öte yandan elektrikler geldiği zaman da elektrikli
ev aletlerimizi yakıyor. BEDAŞ’ın
bu konuda biraz daha dikkatli
çalışması ve olacak kesintileri bize
planlı bir şekilde bildirip bizi mağdur etmemesi gerekirdi.
12
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
de șiddetli bir geçimsizlik olsa dahi,
boșanmadan önce aynı evde kalırlar ki,
kalpleri tekrar birbirine ısınıp barıșsınlar.
Terörist erkekler
rahip erkekler
Tam aksine
‘’Gözden uzak olan, kalpten de ırak
olur’’ hesabı erkek evden uzaklaștırılınca sevgi husumeti dönüșür. Barıșma
umudu iyice çıkmaza girer.
Erkeğin ümüğünü sıkmaya yeltenmiș
bir kadından daha tehlikelisi yoktur.
EMİN BATUR
[email protected]
• Kadın bu șartlarda boșanır mı?
• Akılsız mı ki, boșansın.
Millet olarak ‘’Vur!’’ deyince öldürürüz
ya…
Aileyi koruma kanunu adı altında çıkarılan 6248 no.lu kanun da iște o hesap.
RAHİP ERKEKLER
Kadınlar bazı maganda erkekler tarafından mağdur ediliyor diye öyle bir kanun
çıkarıldı ki… Aman Allah’ım!
Șimdi de rahip erkekler sınıfına bir
bakalım.
Sanki bütün erkekler mağarada yașayan birer terörist…
Kadın șikâyetçi olup erkeğini kapı dıșarı
etti ya… Bu evden uzaklaștırma bazen
1-2 seneyi bulabilir.
Öyle șeyler duyuyorum ki, inanasım
gelmiyor.
EVDEN UZAKLAŞTIRMA
REZALETİ
Erkek bu eziyete katlanamayıp izzeti
nefsini kırarak, çocuklarının önünde evine süklüm püklüm döndüyse ne ala…
Aile hayatı devam eder. Nasıl edecekse
artık…
Malum yeni Avrupai kanunlarımıza
göre;
Artık onun evde bir vazodan farkı
yoktur.
Artık bir erkeğin karısına ‘Höt!’ demesi
bile suç…
Aksi halde sürgünü devam eder…
Süresi de belli değil.
Erkeğin kadını dövmesinden bahsetmiyorum; dövme ihtimalinizin olması bile
sizi en az 3 ay evden uzaklaștırmaya
yeter.
Peki, erkek boșanmak istese eșini
boșanabilir mi?
Üstelik bu üç ay bittiğinde, kadın isterse
yeni bir üç ay daha ekleyebilir.
Ne mümkün…
Peki, evden uzaklaștırılan erkeğin hali
ne durumda?
Kanunda erkeğin barınma, giyinme
temizlenme ile ilgili herhangi bir hükmü
yok.
Hayır!
Çocuklarını ayda bir gün görebilir.
Nasıl bir gün?
Haftada 6 saat ayda bir gün eder.
Her hafta Pazar saat 12.00-18.00 arası
görebilirsin.
O saate herhangi bir ișin varsa, geçmiș
olsun. O hafta çocuklarını göremeden
geçirirsin.
Ha șunu da unutmayalım.
İpe un sermede kadınların üstüne
yoktur. ‘’Çocuğun dersi var, bugün ateși
yükselmiș, ödevi var…’’ vb. bahanelerle erkeğe her hafta çocuğu göstermek
istemedikten sonra göstermez zaten.
Bu arada
Bir-iki kere karakola gidip: ‘’Erkeğin
halini beğenmiyorum, sokağımıza (Erkeğin kendi evinin önüne kadar gitmesi
yasak) çocukları görmeye geldiğinde, ev
tarafına dik dik baktığını gördüm’’ dese,
evin erkeğine tekrar tekrar uzaklaștırma
cezası verdirebilir.
Yani kadın erkeği 1 yıl, hatta razı olup
boșanıncaya kadar eve sokmaya bilir.
Bu arada evin tüm masrafları erkeğin
sırtında... Üstelik erkek dıșarda kaldığı
için bütçeye yeni bir ek de gelmiș ama
kadının kendi masraflarından hiçbir șey
Ve boșanıyorlar.
Ailelerin hem dünyası hem de ahireti
berbat oluyor.
Evli kaldıkları süre sadece 2 ay…
NAMUS
Evli kaldıkları süre 2 ay ama nafaka
ömür boyu. Kadın evlenmediği sürece o
nafakayı alır.
Bizim namus anlayıșımız Avrupa’nınkine
benzemez.
Boșanma süreci devam ederken
kadının süslenip gezmesi Avrupa’da
normal karșılanabilir. Bizim erkeğimiz
boșanmadığı sürece böyle șeyleri
kabullenemez.
Boșandıktan sonra bile hakkı olmadığı
halde kabullenmeyenler var. Nerede
kaldı henüz boșanmamıș, evinde oturan
nafakasını yiyen karısının, istediği gibi
süslenip çıkıp gezmesine hangi Türk
erkeği müsamaha eder.
Peki, bu para helal mi?
Hayır!
Ama İslamcısı Laiki fark etmez çatır
çatır bu parayı yiyiyor.
ASLINDA KADINLAR
MAĞDUR EDİLİYOR
Zaten ilk durușmaya çıkmanızın süresi
ortalama 1 yıldır.
Ortalama 4-5 yıl süren boșanma süreleri, beraberinde bu satırlara sığmayacak bir sürü problem getiriyor.
Azıcık paraya tamah eden kadınlar
ömür aile mutluluğundan mahrum
kalıyor.
ALMANYA
Bir kısmı ölüme varan șiddete maruz
kalıyor.
Almanya’da bu iș o kadar çığırından
çıkmıș ki.. Kadının karakola gidip ‘’Eșim
bana șiddet uyguluyor’’ demesine bile
gerek yok.
Çocuklarını babasız büyütmek zorunda
kalıyor.
Tabii
Bașka?
Yani
Ancak kısa sürede geçinemeyeceklerini
anlayıp boșanmaya karar veriyorlar.
Biz de ise
Bütün bu süre içinde erkek rahip hayatı
yașamak zorunda.
Erkek, uzaklaștırılmıș olduğu evine 100
metreden fazla yaklașamaz.
Ailesiyle barıșmaya giden erkeklerin
öldürme ve arkasından intihar haberleri
ile dolu.
Gençliğin verdiği hızla tanıștığı bir
hanımla hemen evleniyor.
10 yıl süren boșanma davaları var.
‘’Delillerin toplanmasına.. șahitlerin
dinlenmesine.. 6 ay sonraya talikine..
falan.
Nasıl?
Gazetelerde
Görüldüğü gibi kadınların hakkı korunacak diye erkekler mağdur edilirken,
uzun vadede kadınlar mağdur ediliyor.
Hayır!
‘’O artık potansiyel bir terörist’’ tir
demeye getiriyor kanun.
İsmi ben de mahfuz genç bir arkadaștan bahsettiler.
Kadın istemediği sürece erkeğin boșanma șansı ilk 4-5 yıl için mümkün değil.
Ve ilk durușmaya çıktığınızda malumdur
ki, hiçbir șey olmuyor
Ne hali varsa görsün demiyor.
Mağdur erkeklerle ilgili o kadar çok șey
duyuyorum ki…
Kaldı ki, Avrupa’da boșanma süreleri
bizim gibi bu kadar uzun süreli değildir.
Eșler boșanır herkes yoluna bakar.
‘’Ne hali varsa görsün..’’ mü diyor?
Yani.
TERÖRİST ERKEK
MAĞDUR ERKEKLER
Örnek olarak bir tanesini zikretmek
istiyorum.
Çalıșırsa nafaka da kesileceğinden,
(bunu demeye gerek yok) tabii ki,
çalıșmaz.
Buraya kadar erkeğin terörist halini
gördük.
Bizim sözümüz evden uzaklaștırılmayı
cana minnet bilen erkeklere değil.
Bu tür çapkınlarla sapkınlar, hele maddi
problemi de yoksa evden uzaklaștırma
onlar için bulunmaz bir fırsattır.
Biz kahir ekseriyetten bahsediyoruz.
Kadının bir telefonu yeterlidir.
Anında erkek kapı dıșarı ediliyormuș.
Babanın evladına bile tahammül etmediği bu ülkede haliyle kimse böyle bir
cezayı göze alamıyor.
Bunun ne kadar büyük ahlaki problemlere yol açacağını artık söylemeye
gerek yok.
Yani çevrede itibarı olan, helal ve haram
sınırlarına dikkat eden mazbut erkeklerden bahsediyorum.
Peki,
• Evlenebilir mi?
• Hele bir denesin de.. görür dünyanın
kaç bucak olduğunu. Mal taksiminde
sırtındaki ceketiyle kalır.
Ne olacak o zaman?
AİLE CİNAYETLERİ
Erkekler ihkak-ı hak yoluna gidiyor.
Yani kendi adaletini kendi icra etmeye…
Bu durumda ortaya müessif aile cinayetleri çıkıyor.
Bütün bunlar kocadan alacağı nafaka
ve mal mülk için değer mi?
Adil bir çözüm getirilmediği için
kadınların hakkı korunuyor görünse de
aslında kadınlar mağdur ediliyor.
ONLAR SİZİN EŞLERİNİZ
BABALARINIZ
KOCALARINIZ!
POTANSİYEL SUÇLU:
ERKEK
Kanun koyucu yukarıda saydığım Türk
örf ve adetlerini dikkate almadığı gibi,
erkeği potansiyel suçlu görerek hükmü
ona göre koymuș.
Hâlbuki
Mahkemeler katillere bile ceza verirken,
tahrik, küfür vb. kıșkırtıcı sebepleri
dikkate alarak, ceza indirimine gider.
BU KADINLARA VERİLEN
BİR HAK DEĞİL
Evden uzaklaștırma meselesinde ise
mahkeme tamamen kadının beyanını
dikkate alarak hüküm veriyor.
Kadının beyanı yeterlidir.
[email protected]
Eğitim’e dair…
Eğitimin geçtiğimiz yıllara göre gündemde
daha fazla yer bulmaya bașladığı günümüzde,
belki de bu görüșün ilk kez ortaya çıktığı günden bugüne kadar devam eden, değerler dizisi
sorunu da yeniden çok konușulmaya bașlandı.
“Eğitim alanında yapılacak olan iyileștirme hareketlerinde Batı mı örnek alınmalı
yoksa Doğu mu?”
Bu değerler dizisi genel olarak iki taraf arasında cereyan etmekte: Birinci taraf Batı’yı sorunların tamamını kusursuz çözümleyici olarak
gören, kör bir hayranlıkla, akıl almaz bir önkabullenmeye sahip olan insanlardan olușmakta.
İkinci tarafta ise tembelliğin ve özgüvensizliğin
olușturduğu zayıflığa sahip ve maalesef așırı
gelenekçiliğin olușturduğu tepkisellikle “Batılı
hiçbir șeyin ișe yaramayacağını” düșünenlerin olușturduğu taraf.
Șahsi kanaatim her iki tarafın da içinde önemli
yanlıșlar barındırdığıdır. Bu konuyla ilgili esaslı bir çözümlemeye varabilmek ise hiç de zor
değildir. Kendimize esin kaynağı olarak İslam
Bilim ve Medeniyeti’nin en görkemli dönemini
vücuda getiren Abbasileri almamızı öneriyorum sizlere.
Abbasiler döneminde bașlatılan tercüme hareketleriyle İlkçağ’da kaleme alınan Yunan,
Helen ve Roma bașta olmak üzere birçok Batı
temelli bilimsel eserin, kurulan tercüme heyetleriyle, Arapçaya çevirisi gerçekleștirilmiști.
Bunun hemen ardından müthiș İslami bakıș
açısıyla Batılı düșünceler sentezlenmiș ve yüzlerce yıl devam edecek ve Batı’yı adeta “Ortaçağ Karanlığı” adını alacak șekilde geride
bırakacak “Altın Çağ” bașlamıștı.
Bu doğrultuda eğitimde yapılacak hamleler
için benzer bir yol izleyebiliriz diye düșünüyorum: Eğitim hamlemizi gerçekleștirirken Batı’yı
elimizin tersiyle itmeyecek onların birikim ve
tecrübelerinden faydalanacağız.
Bunu yaparken de ne olursa olsun ayağımızı kendi coğrafyamıza basacağız ve değișimi
kendi milli ve manevi değerlerimizden, özellikle
bilimi ve gelișmeyi koșulsuz șartsız her koșulda destekleyen, İslami esaslardan uzaklașmadan gerçekleștireceğiz.
Selametle…
Titanik filminin çok trajik bir sahnesi
vardır.
Gemiden filikalara bindirilerek denize
indirilen kadınlar ve bir kısım zengin
erkekler biraz açıldıktan sonra geminin
korkunç bir șekilde batıșını seyrederler.
HELE BİR DENE DE GÖR!
Bu kadar uzun süren boșanma davalarında, erkek ne yer ne içer nasıl
temizlenir beșeri hayatını nasıl idame
ettirir vb. sorulara her hangi bir cevap
yoktur.
YUSUF
YALÇIN
Evden uzaklaștırmada ise;
eksilmez. Tam aksine türlü yollarla (Site
yönetim gideri, internet parası, çocuklara harçlık vb. ile) artırmaya bakar.
Kötü bir huyumuz var.
www.212haber.com
Bu sırada can havliyle gemiden kurtulup filikalara doğru yüzen erkekler
bağırarak yardım ister.
Filikalardan biri, daha birçok kișiyi
alacak kadar boștur.
Ancak
Kimse onları kurtarmak için her hangi
bir harekette bulunmaz.
Çünkü
Düșündüklerinden fazla kiși filikaya
yüklenirse batma tehlikesi vardır.
Bu sırada asil bir kadın, diğer kadınlara
bağırır:
• Asılın küreklere! Asılın diyorum size.
Geride bıraktıklarınız sizin kocalarınız…
Evet
Kapı dıșarı ettiğiniz; sizin kocanız,
babanız, eșiniz.
www.212haber.com
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANI
Necmettin Çakmak
Emre Ustaosmanoğlu
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Ümit Atıcı
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Hiç dikkatinizi çekiyor mu? Eskiden 10
yılda 20 yılda meydana gelen cinayetler artık neredeyse günlük ișlenmeye
bașlandı.
Eh piyasada erkeğinin burnunu sürtmek
için alesta bekleyen kadın da az değil.
Daha önce borç, alacak-verecek, tarla,
kız kaçırma vb. sebeplerle meydana
gelen cinayetler, șimdi çok daha feci
bir șekilde aile içinde meydan gelmeye
bașladı.
Eline fırsat geçtiğinde erkeğini kapı
dıșarı etmeyi ‘’Hakk’’ görüyor.
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah.
29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/A41
Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00
İSLAMDAKİ HÜKÜM
Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Hâlbuki dinimizin buyruğu: Eșler arasında boșanmaya yol açacak derece-
Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul • Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com • e-mail: [email protected]
Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur.
Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
G Ü N DEM
www.212haber.com
Komsum
15-31 OCAK 2016
HAYDİ SİZLERDE BU
YÜRÜYÜŞE KATILIN
aç yatmayacak
13
ADEM
YILDIRIM
[email protected]
facebook.com/adem.yildirim.395
twitter.com/avademyildirim
Akademisyenler
Bildirisi, Yeni Anayasa
ve Başkanlık Sistemi
Akademisyen bildirisi olarak gündemi ișgal
eden bildiri her yönüyle fecaat niteliğinde.
Önce bir defa dili problemli, uslup problemli amaç problemli. Nerden bakarsanız
bakın kabul edilecek bir tarafı olmayan bir
bildiri. Kendilerine akademisyen diyen ve
sırf bu ünvanlarının karșılığında devletten
maaș alan, bu insanlar adeta kendi maaș
aldığı devleti uluslararası alanlarda suçlu
çıkarmak için kendilerince güya suç tasnii
yapma gayesindeler.
Tarafsız bir gözle, bașlığı olmadan ve altında
yazılan akademisyenlerin imzası olmadan,
yazılan bu bildiriyi okuyan kiși acaba bu bildiriyi kim yazmıș diye düșündüğünde; vereceği cevap açıktır. Bu bildiriyi yazsa yazsa
‘PKK yazmıștır’ diyecektir.
İște kendine aydın diyen veya akademisyen
bu zevatlara bașta devlet yetkilileri olmak
üzere tüm toplumun karșı çıkmasının sebebi budur. Daha sonra ‘biz bildiriyi okumadan
imzaladık’ diye açıklama yapan bazı akademisyenlerin özür niteliğindeki açıklamaları
ise adeta özrü kabahatinden büyük niteliğinde olan bir açıklamadır. İnsanın ‘okusaydınız adam olurdunuz’ demekten bașka
diyecek bir sözü kalmıyor.
‘Komşum aç yatmayacak’ sloganı ile her gece Kadıköy’den yola çıkan Aşhane aracı gece
herkes uyurken, evsizlere sıcak çorba ikram ederek hayat mücadelelerine destek oluyor. İstanbul’da yaklaşık 5 bin evsiz yaşıyor ve bu sayıya Suriyeli misafirler dâhil değil.
'EKMEĞİ ÇOK ALALIM
MERVE KALAYCI
,
67$1%8/Ȃ'$ yaklaşık 5 bin evsiz yaşıyor
ve bu sayıya Suriyeli misafirler dahil
değil. Sokakta yaşamak zorunda kalan
ihtiyaç sahipleri için kendi imkânlarıyla
Aşhane’ye çevirdiği araç ile sıcak çorba dağıtan Sakarya Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Mahmut Karaman, vicdanları ihale etmek yerine bizzat yardım etmekten yana
olduğunu ifade ediyor. Yaklaşık 5 aydır
her gece belirlenen güzergâhtan geçerek
evsizlere sıcak çorba dağıtan Aşhane
aracının gönüllülerinden biri olduk ve
İstanbul’un uyumayan yanını gördük.
İSTANBUL GECE UYUMUYOR
Kadıköy- Hasanpaşa Cami’nin aşevinde
pişirilen çorba, araçtaki yerini aldıktan sonra düzenli olarak takip edilen
güzergâhta yola koyulduk. İlk durak
Harem. Her gün aşhane aracını bekleyen evsizlerden bir çocuğun gün içinde
hiçbir şey yemediği ve akşama kadar
çorba beklediğini duyuyoruz. Bir kadın
elinde tuttuğu tabakları uzatarak dün
gece, kandil yoğunluğu sebebiyle araç
gelmediği için geceyi camide geçirdiğini,
evde 2 kız çocuğunun onu beklediğini
anlatıyor. Herkes evinde, sıcak yatağında iken sokaklarda bir battaniye ile bir
bardak sıcak çorba ile yaşama tutunmaya
çalışan insanların mücadelesine şahit
olduk. “Komşusu açken tok yatan bizden
değildir” sözüyle harekete geçen Mahmut
Karaman, “Komşum aç yatmayacak” yazısını yazdırdığı aracı ile aç yatanlara çorba
ikram etmeye başlamış.
SORUN YEREL, ÇÖZÜMDE
YEREL OLMALI
Kadıköy, Harem, Üsküdar, Zeytinburnu,
Eyüp, Saraçhane, Vatan Caddesi, Aksaray
duraklarına sırasıyla uğrayarak çorba
ikram ettiğimiz evsizlerin her birinin
farklı, acı ve etkileyici hikâyeleri var.
Zeytinburnu’nda köprü altında yaşayan
bir grup Afgan, getirdikleri plastik şişelere de çorba doldurulmasını istiyor. Sabah
kahvaltıda içeceklerini söylüyorlar. Sürekli yeni insanların katıldığı bu grup uygun
zamanı bekleyerek deniz yolu ile gitme
hayali kuranlardan. Son zamanlarda
gündemi meşgul eden mülteci felaketlerinin ilk durağını gördük. Sokak hayvanları
ile köprü altını, battaniyesini paylaşan
Afganlar Aşhane’nin dağıttığı çorba ile
karınlarını doyuruyor. Dil bilmeyen bu
insanlarla gönül diliyle anlaşıyoruz. Minnet dolu gözlerle bakıyorlar. Aracın 1000
kişilik çorba kapasitesine rağmen henüz
500 kişiye ulaşan Karaman,“İstanbul’da
yaklaşık 5 bin evsiz vardı. Suriyelilerle beraber bu rakam son 3 yılda 10 bini buldu.
Bir sorun ile ilgili geliştirilecek çözüm
TOK TUTUYOR'
GAZETEMİZ MUHABİRİ GÖNÜLLÜ OLDU
212 Haber muhabiri Merve Kalaycı, yaklaşık 5 aydır her
gece belirlenen güzergâhtan geçerek evsizlere sıcak çorba dağıtan Aşhane aracının gönüllülerinden biri oldu ve
İstanbul’un uyumayan yanını sizler için kaleme aldı.
önerisi sorunun doğasına uygun
olmalı. İstanbul gibi büyük bir
metropole yayılmış 10 bin kişiye
merkezi bir organizasyon ile hitap
edilemez. Sorun yerinde çözülmeli. Sorun siyasi veya bürokratik bir
sorun değil, sorun toplumsal ve
yerel. O zaman çözüm de sivil ve
yerel olmalı" dedi.
VİCDAN HAVALE
EDİLEMEZ
Sadece bir gece de tanıdığımız evsiz ve dinlediğimiz hayat hikâyesi
ağır geldi. İstanbul büyük şehir…
Derdi de, sevinci de, mutluluğu,
mutsuzluğu da büyük şehir. Yardımın bizzat yapılması gerektiğine
söyleyen Karaman, “Dernek ve
vakıflar iyiliğin ihale edildiği yer-
lerdir. Bu yüzden karşıyım. Eğer
bir evsize, aça, sokakta kalmışa
yardım etmek isteyen varsa bunu
bir kuruma para vererek değil, direkt gidip kendisi yapmalı. Vicdan
ihale edilemez.”şeklinde konuştu.
Gece 9’da başlayan yolculuğumuz
araçtaki çorba bitince Aksaray
durağında saat 3’te son buldu. Son
olarak herkesi yardıma çağıran
Mahmut Karaman: “Olan biten
her şeyden hepimiz sorumluyuz.
Sokakta üşüyenin de, karnı aç olanın da vebali hepimizin üzerinde.
Mensubu olduğumuz toplum, içinde binlerce güzellik barındıran bir
toplumdur. Yiğit düştüğü yerden
kalkacak ve yürüyecek! Haydi sizler de bu yürüyüşe katılın. Bir evsiz
elinizden bir bardak çorba içsin
ve içtiği çorba içimizi ısıtsın.”diye
konuştu.
Aşhane’ye çevirdiği araç ile sıcak çorba dağıtan Sakarya
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Mahmut Karaman, vicdanları ihale etmek yerine bizzat yardım etmekten yana olduğunu ifade ediyor.
Aşhane aracı ile uğradığımız duraklarda evsizlerin aracı beklediğini
görüyoruz. Geç kaldınız, dün geceden
beri hiçbir şey yemedik sözleri arasında hızlı hızlı sıcak çorbayı bardaklara
dolduruyoruz. Karaman toplumun
duyarsızlığını şu sözlerle dile getiriyor:
"Mesela akademisyenlerimiz sınıflarda eski Yunandan günümüze kadar
yaşayan bütün filozofların etik anlayışlarını anlatırlar. Ama kendi kültürel
gelenekleri içinde geliştirilmiş hiç bir
çözüm tekniğini bilmezler. Aynı şekilde
ders anlattığı sınıfta kaç öğrencinin
bursa ihtiyacı olduğunu ya da o gün aç
olup olmadığını bilmez, hatta bilse de
umurunda olmaz. Cami imamlarımız
da her gün sevgi, şefkat, merhamet
dininden bahsederler, ama cami avlusuna bir evsiz yatmaya kalkışsın onu
kovarlar. Toplum her sorunu siyaset
ya da para ile çözeceğini sanıyor. Oysa
toplumsal sorunlar toplum tarafından
çözülür. Komşusu aç yatarken tok yatan
bizden değildir sözünü her gün tekrar
eden insanların aç yatan komşularına
belediyelerin gıda yardımı vermesini
hangi gelir düzeyi ya da siyaset anlayışı
çözebilir ki..."Sokaklarda, banklarda,
harabelerde uyuyan evsizleri ziyaret
ediyoruz. Bardaklara doldurulan çorbalar, karton kutular içine yerleştirilerek
uyuyan evsizlerin yanına bırakılıyor.
Bazıları ikişer üçer tane içiyor. Kimi
yanında olmayan arkadaşı için alıyor.
Bardaklar hızla boşalıyor. Çorbanın
yanında ekmekte ikram ediliyor. Ekmeği çok alalım tok tutuyor diyenler var.
Madde bağımlısı olanlar var aralarında
ama kendimizi güvende hissetmediğimiz bir an dahi olmuyor. Karaman
bu konuyu şöyle değerlendiriyor: “Bu
tür önyargılar kendi vicdansızlığımızı
meşrulaştırmak için kullandığımız
yargılar. Onlar bu şekilde doğmadılar.
Düzenin vahşi ekonomik çarklarına
ayak uyduramadıkları için bu hale
düştüler. Evsizlerin sadece küçük bir
kısmı madde bağımlısı. Ev-aile hayatı
olanlardan da madde bağımlısı insanlar
var, arada bir fark yok.” //
Peki, ne yapmalı devletin bunca yıl emek
verdiği ve yetiștirdiği, ilim ve bilimden bașka hizmet beklemediği bu insanlara. Tabi ki
devlet bir terör örgütünün düșüncesi gibi
yazılan bu bildiriye bu terör örgütüne nasıl
bir yasal ișlem yapması gerekiyorsa öyle
davranmalıdır. Bu akademisyenler açıkça
Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı
organlarını alenen așağılayarak terör örgütü
propagandası yapmıștır. Bunun karșılığı yasal olarak sorulmalıdır. Yeni Anayasa
2011 seçimlerinden bu tarafa yeni anayasa
için bașlayan ve bir ileri iki geri devam eden
bir süreç var. Bu yaklașımla yeni bir anayasayı yapmamız zor görünüyor. Benim düșüncem madem 82 darbe anayasasından farklı
ve bağımsız yeni bir anayasa yapacağız, bu
yeni anayasayı 82 darbe anayasasının usul
ve metotlarına göre değil, toplumsal uzlașıyı
merkez alan yeni bir usul ve medotla yapalım diyorum. Peki, bu nasıl olacak? Mevcut
meclis çalıșmalarını sürdürürken, yeni bir
anayasa yapımı için bir karar alır. Bu karara göre öncelikle yeni anayasa yapmak
için toplumun her kesiminden olușacak bir
meclis olușumuna karar verilir. Yeni anayasa olușturmak için olușturulan bu meclisin
yaklașık 250-300 üyesi olur. Her bir meclis
üyesi dar bölge seçim sistemiyle seçilerek
yeni anayasa yapımı için meclis görevine
bașlar. Bu yeni anayasa yapımı için olușturulan meclis görevinin süresi 1 yıl ile en
çok 2 yıl gibi bir süreyle sınırlı olabilir. Yeni
Anayasa Meclisinin görevi yeni anayasa
yapımını tamamladığında veya tamamlayamadığında kendiliğinden son bulur.
Bunun haricindeki yöntemler mevcut anayasanın 175.maddesindeki usulle yapılacak
yöntemdir. Bu usulle yeni bir anayasanın
yapılacağı ihtimalini edinilen tecrübe ve
muhalefet partilerinin yaklașımı çerçevesinde maalesef çok zayıf görmekteyim.
Bașkanlık
Türkiye'de bașkanlık, maalesef bir sistem
olarak değil ‘Cumhurbașkanı Recep Tayyip
Erdoğan bașkan olsun mu olmasın mı?’
zaviyesinden tartıșılmaktadır. Tabi tartıșma
bu zaviyeden olunca temelde bașkanlık
sistemini savunan birçok akademisyenler
ve insanlar bile ideolojik kaygılar yüzünden
karșı duruș sergileyebiliyorlar.
Bașkanlık sistemi için örnek olarak gösterilen sistemlere baktığımızda Amerika
modeli, Meksika modeli, Șili modeli gibi
modeller gösterilmektedir. Eğer bașkanlık
sitemi bu devletlerin isimleriyle anılıyorsa
neden biz Türkiye modeli diye bir bașkanlık
sistemi yapmayalım. Esasen bugün fiili bir
bașkanlık uygulamasından bahsedebiliriz.
Türkiye siyasi tarihine bakıldığında Atatürk
dönemi dâhil olmak üzere fiili bașkanlık
dönemine benzeyen iktidarlar olmuștur.
Atatürk, Menderes, Özal, Erdoğan iktidarları buna bariz örneklerdir. Bu dönemlerin
ortak özelliği ise bu dönemlerde her türlü
reformlar olmuș, ülke ekonomik, sosyal,
siyasal ve birçok alanda hızla ilerleme kat
etmiștir. Peki, neden bu dönemde bunlar
oldu da diğer iktidar dönemlerinde olmadı.
Çünkü bu dönemlerin ortak özelliği güçlü ve
tek bașına iktidarlar olmasıdır. Madem kendi tecrübemizle bu faydayı görebiliyorsak
neden bașkanlık sistemine karșı çıkıyoruz
bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.
14
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
Mutsuzluğunuzun nedeni
vücudunuzdaki eksik
vitaminler olabilir
MUSTAFA
TEZCAN
[email protected]
KIRIK KALBİNİZİ SAĞLIKLI BESİNLERLE ONARIN
Karne, Tatil ve
Ödev
Diyet Uzmanı Serra ARSLAN
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve
Diyet Uzmanı
Bir çok besin öğesinin doğrudan depresyon ile ilișkisi olduğunu söyleyen Medical
Park Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve
Diyet Uzmanı Serra Arslan, șu önerilerde
bulundu:
• Günümüz yașam koșullarının geleceğe
dair kaygıyı arttırması, stresli günlük yașam ile insanlarda depresyon
görülme sıklığı gün geçtikçe arttırıyor.
Depresyondaki bireylerin iyileșme
süreçlerinde yapılan çalıșmalarda
psikiyatrik desteğin yanı sıra diyet kalitesinin de son derece önemli olduğu
vurgulanıyor.
YEDİKLERİNİZ DEPRESYON RİSKİ
TAȘIMASIN
• Diyetin içeriği ve yetersiz beslenme,
beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilemekle birlikte depresyon için de risk
olușturmaktadır. Beyindeki serotonin
(mutluluk hormonu) seviyesinin, ruh
hali üzerine etkili olduğu ve serotonin
seviyesindeki düșüșlerin bazı bireylerde depresyona ve intihara neden
olabileceğine dikkat çekilmektedir.
Depresyondaki bireylerin beslenmeleri
ve besin seçimlerinin yetersiz olduğu
görülmektedir.
• Kandaki düșük kolesterol seviyeleri
kalp hastalığı riskini azaltırken; beyindeki serotonin seviyelerini de azaltır ve
duygu durumu üzerine ters etki yapar!
Depresyonda sık rastlanılan beslenme
sorunları:
• Vücut ağırlığı değișimi: Genellikle
depresyondaki bireylerde isteksizlik
duygusu hakim olduğundan besin alımı
da bu dönemde güçleșir, yemek tercihleri yanlıș yapılır ve yemek yemeyi
hak etmedikleri düșünülür. Bu sebeple
ağırlık kaybı görülür. Bir grup hastada
da dengesiz besin alımı ve karbonhidrata fazlasıyla düșkünlük vücut ağırlığı
artıșına sebep olabilir. Yüksek karbonhidrat alımının beyindeki serotonin
üretimini arttırdığından stres altındaki
bireylerin ve depresif bireylerin karbonhidrata ilgisi bu șekilde açıklanabilir.
• Konstipasyon (Kabızlık) : Az yemek
yemek ve az su içmek, hareketsizlik ve
kullanılan antidepresan ilaçlar konstipasyona yol açabilmektedir. Konstipasyon sıkıntısı yașayan bireylerin
yiyeceklerini bağırsak hareketlerini
arttıracak șekilde düzenlemeleri (pișmiș sebzeler, meyveler -özellikle elma,
armut, nar, ananas- , tam buğday
ve çavdar unu, kefir, zeytinyağı) ve
ağırlıkları bașına 30 ml. su tüketmeleri
gerekmektedir.
• Dehidratasyon (Sıvı kaybı) : Besin
ve sıvı alımının azalması, bireylerde
susuzluk hissinin kaybına sebep olarak
ciddi dehidratasyona neden olabilmektedir.
Günümüzün en önemli
sorunu haline gelen
depresyonun altında sadece
ruhsal sebepler olmayabilir,
beslenme düzeninin
olmaması ve vitaminlerden
eksik beslenme de
depresyonu tetikliyor.
Beyindeki mutluluk
hormonu olan serotonin
düzeyinin beslenme ile
doğrudan alakası olduğunu
söyleyen Medical Park
Bahçelievler Hastanesi
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Serra Arslan; “Omega 3 ve
B vitaminlerinden zengin
bir beslenme düzeni ile
vücudunuzdaki serotonin
düzeyini yükseltebilir,
duygu durumlarınızı
daha sağlıklı bir hale
getirebilirsiniz
• Serum vitamin düzeyleri : Depresif bireylerin serum riboflavin, folik asit, B12
vitamini, çinko ve D vitamini düzeyleri
düșüktür.
DEPRESYONUN ETKİLERİNİ
AZALTMAK İÇİN SAĞLIKLI
BESLENİN
• Depresyonda görülen yetersiz ve
dengesiz beslenme, așırı karbonhidrat
alımı, yetersiz sıvı alımı, kabızlık, vitamin-mineral dengesizlikleri, ilaçlardan
kaynaklanan iștah değișiklikleri gibi
beslenme ile ilgili sorunların çözümü
bireysel olarak beslenme desteğinin
sağlanması ile mümkündür.
• Kendisini halsiz ve depresif hisseden
bireylerin öncelikle kan tetkikleriyle
vitamin-mineral düzeylerine (Folik
asit, çinko, B12 vitamini, D vitamini, B
vitaminleri) baktırmaları ve sonuçlarıyla
birlikte önce bir hekime daha sonra da
yașamına özgü beslenme programının
düzenlenmesi için beslenme uzmanına
bașvurmaları gerekmektedir.
BESİNLERİN GİZLİ DİLİ:
Beslenmedeki birçok besin öğesinin
depresyon ile ilișkili olduğu kanıtlanmıștır.
Bu besin öğeleri ;
• BALIK TÜKETİMİNİ SINIRLAMAYIN:
Omega-3; diyetin beyin gelișimini
sağlayan omega-3 yağ asitleri
açısından yetersiz olması serotonin
salınımı ve alımında sorunlara
yol açarak depresyon riskini
arttırmaktadır. Birçok toplumda balık
tüketimi sınırlı olduğundan depresyon
sıklığında artıș gözlenmektedir. Her
gün 1.5-2.0 gr EPA içeren omega-3
yağ asidi desteğinin kullanılmasının
depresyondaki insanlarda duygu
durumunun iyileștirilmesinde etkili
olduğu görülmüștür.
Omega-3’ün besinsel kaynakları; keten
tohumu, ceviz, zeytinyağı, palamut, lüfer,
hamsi, levrek,barbunya,alabalık
• UYKUSUZ GEZENLERE FOLİK
ASİT: Depresif belirtiler, folik asit
eksikliğinin en yaygın belirtilerindendir.
Depresif hastalar, diğer bireylere
göre daha düșük serum folik asit
seviyelerine sahiptirler. Folik asitten
eksik beslenmeden sonra bireylerde
uykusuzluk, huzursuzluk, isteksizlik
gibi belirtiler ortaya çıkmıș ve folik
asit takviyesinden sonra belirtiler
kaybolmuștur. Serum folik asit
seviyeleri düșük olan hastaların
depresif belirtileri daha șiddetli ve
tedaviye olan yanıtları daha azdır.
Tedavilerine folik asit eklenen depresif
kișilerin ruhsal durumlarının düzeldiği
ve toplumsal ișlevlerini geri kazandıkları
belirlenmiștir. Depresyonlu hastalarla
yapılan bir çalıșmada, tek bașına folik
asidin depresyonu iyileștirdiği gözlemlenmiștir.
Folik asit takviyesi tabletlerle alınabileceği gibi besinsel olarak da kaynakları
mevcuttur : kurubaklagiller, yeșil yapraklı
sebzeler, fındık, ceviz,susam.
• KADINLARI MUTSUZ EDEN
VİTAMİN EKSİKLİĞİ: B vitaminlerinin
beyindeki serotonin hormonuna
(mutluluk hormonu) direkt
etkisiyle depresyonla ilișkili olduğu
kanıtlanmıștır.Düșük B vitamini
seviyeleri hiperhomosisteinemiye
yol açmakta ve homosistein seviyesi
kanda yükseldikçe depresyon görülme
sıklığı artmaktadır. B12 vitamini
özellikle kadınlarda düșük gözlenirken
bu vitamini içeren besinler ; dana
karaciğeri, dana-kuzu-koyun-keçi
eti, midye, istavrit, barbun, hamsi,
palamut, alabalık, yumurta.
• KABAK ÇEKİRDEĞİ İLE STRESİ
AZALTIN: Çinko yetersizliği olan
bireylerde depresyonun daha
sık görüldüğü ve tedavi gören
depresyondaki bireylerde de tedaviye
yanıtın daha az olduğu görülmüștür.
Çinkonun besinsel kaynakları ; maya,
kabak çekirdeği, buğday-yulaf-çavdar
unu, susam, ceviz, dana –sığır-keçi
eti.
Geleceğin robot mühendisleri
T-Rex’i Uretti
=(<7ï1%8518
1'$
öğrenim gören bir grup
öğrenci, geleceğin bilim
adamları olabilmek için
kolları sıvadı. Zeytinburnu
Belediyesi bünyesindeki
Veliefendi Bilgi Evi'nde
geçtiğimiz aylarda başlatılan robot yapım atölyesine
katılan minik mucitler, çeşitli
materyallerle robot yapmayı
öğreniyor. 21'inci yüzyılın
becerileri olarak tanımlanan
ve eleştirel düşünmenin yanı
sıra problem çözme, iş birliği
sağlama gibi becerileri bünyesinde barındıran eğitimler,
kursa katılan öğrencilerin
gelişimine de katkı sağlıyor.
8-12 yaş arası çocukların
katıldığı kurs, eğitimlerini
İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
Eğitim Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak
Şişman koordinatörlüğünde
gerçekleştiriyor.
Eğitimde öncelikle robot
yapım aşamasında kullanılan materyaller öğrencilere
tanıtılarak, öğrencilerin
materyalleri tanıması sağlanıyor. Sonraki aşamalarda
öğrencilere, grup halinde
çalışabilme bilincini aşılamak adına beraber çalışmalar yaptırılıyor. Robot
yapım eğitimi ise toplamda
5 aşamadan oluşuyor. Atölye
çalışmaları tamamlandığında
ise öğrencilerden tamamen
kendi hayal ürünleri olan
bir robot tasarımı yapmaları
isteniyor. //
1. Eğitim ve öğretim döneminin sonuna
geldiğimiz șu günlerde, öğrencileri karne
ve tatil merakı, öğretmenleri karne telașesi ve tatil heyecanı sardı. Öğretmenlerin
hangi sınıfa ne ödev vereyim arayıșı varken
öğrenciler inșallah ödev olmaz modunda,
veliler ise çocukların tatili boș geçirme riskine karșı tedbir alma çabasındalar. Sanırım
kısaca özetledim.
Not ve puanların olduğu bir karne çocuğun
gerçekten seviye ve durumunu, gelișimini
tam olarak göstermez, gösteremez. Sadece
bilgi veren bir araçtır. Aslında karneye yüklediğimiz anlam, karneye bakıșımızı da etkiliyor. Belki biraz bu anlam üzerinde dursak
iyi olacak.
Öğretmen bakıșı; not ve puanlar öğrenciyi
motive edecek bir araçtır. Tehdit ve korku
amacı için kullanılacak bir silah değildir.
Öğrenciler ne kadar öğrenmiș değil de, ne
kadar öğretebilmișim gibi bir yorum olabilir.
Öğrenci bakıșı; öğretmenin konuyu anlattıktan sonra, kim ne kadar dinlemiș, not tutmuș, çalıșmıș, tekrar etmiș bunun hakkında
fikir veren bir araç.
Veli bakıșı; derste ișlenen bir konu ile ilgili öğrencinin ne kadar gayret ettiğini, ne
kadar ciddiye aldığını, ne kadar çalıștığını
gösteren bir araç. Öğrencinin zekâsı ve kapasitesi hakkında fikir vermez.
Karne ile beraber bir tatil süreci bașlıyor.
Milli eğitim böyle bir tatil öngörmüș. Karneyi
alan her öğrencinin hakkı var. Karnenin içeriği tatili hak etmiș ya da etmemiș gibi bir
sonuca götürmüyor. Karneden ders çıkarıp
tatil değerlendirilebilir, bir fırsata dönüșebilir.
Çocuklara daha çok etkili vakit ayırmak için,
farklı aktivitelerle beraber zaman geçirmek
için bir fırsat. Uyumak, dinlenmek, bilgisayar, cep telefonu ve TV’de vakit harcamak
için değil. Farklı yerlere, fuar, organizasyonlara katılıp gezip öğrenmek, yenilenmek için
bir fırsat olabilir. Bu tatil yeni kararlar almak,
2. Döneme yeni bir bașlangıç yapmak için
zihinsel bir dönüșüm açısından da bir fırsata dönüștürülebilir.
Tatil için mutlaka ödev verilecekse, araștırma ödevi olabilir, öğrencinin gelișimi
için düșünmeyi gerektiren bir ödev olabilir.
Sadece 1. Dönem konularının tekrarını gerektiren bir ödev sıkıcı ve yorucu olabilir.
Uygulama gerektiren bir proje ödevi mesela, öğrenciyi hem heyecanlandırıp hem de
öğrenmeye sevk edebilir. Bir deney düzeneği kurmak, bir makine yapmak gibi…
Karneye, tatile ve ödevlere; veli, öğrenci ve
öğretmen olarak nasıl bir mana yüklersek
ona göre neticeler alırız. Değil mi?
G Ü N DEM
www.212haber.com
15-31 OCAK 2016
15
500 kişiyle başladı
40 bine ulaştı
Bağcılar’da 500 öğrenciyle hizmete sunulan Bilgi Evleri Projesi 2016 yılına 40 bin öğrenciyle girdi. İlçenin değişik
mahallelerinde hizmet veren 16 Bilgi Evi’nde branş derslerinin yanı sıra 52 farklı kulüpte kurslar düzenleniyor.
B
$Ý&,/$5Belediyesi tarafından 2008
yılından bu yana hizmete sunulan Bilgi
Evleri’ne ilgi her geçen gün artıyor. Öğrenciler branş dersinin yan ısıra, zeka ve
yeteneklerini geliştiren 52 farklı kulüpteki kurslardan faydalanıyor.
Bağcılar’da Bilgi Evleri projesi 2008
yılında ilk olarak Kazım Karabekir Bilgi
Evi’nin hizmete sunulmasıyla başladı.
İlçe sakinlerinin yoğun ilgi göstermesiyle
Bilgi Evleri sayısı da artırıldı. Bağcılar
Belediyesi 2015 yılına kadar inşa ettiği
16 Bilgi Evi’ni hizmete sundu. İlk olarak
500 öğrenciyle başlayan Bilgi Evleri şu
an 40 bin öğrenci sayısına ulaştı. Türkçe,
İngilizce, Fen, Sosyal Bilgiler, Bilgisayar
gibi branş dersleri verilen Bilgi Evleri şu
an ise 52 kulübe ulaştı. 40 bine yakın öğrenci branş derslerinin yanı sıra satranç,
resim, badminton, müzik, mehteran,
masa tenisi, halk oyunları, skeç ve folklor
gibi dallarda verilen kurslardan da faydalanabiliyor. Kurslar her gün saat 09.00’da
başlıyor saat 17.15’de sona eriyor.
“SAĞLIKLI VE HUZURLU BİR
ORTAM SUNUYORUZ”
Bilgi Evleri’nin önemli bir hizmeti yerine
getirdiğine dikkat çeken Bağcılar Belediye
Başkanı Lokman Çağırıcı, çocukların her
geçen gün gelişen teknolojiye ayak uydurması gerektiğini belirtti. Geçmişte üniversitelerde eğitim gören öğrencilere bile
yeterli teknik malzemelerin ve imkanların
sunulamadığını belirten Çağırıcı, şimdi
artık her alanda öğrencilerin değişik
imkanlara kavuştuğunu söyledi. Çağırıcı,
“Bağcılar Belediyesi olarak Bilgi Evlerimize her türlü gerekli imkanları sunuyoruz. Çocuklarımız okullarının dışındaki
vakitlerini kabiliyetlerini ve zekalarını
geliştirecek aktivitelere katılarak değerlendiriyor. Okullarında gördükleri derslere
ilaveten sayısal ve sözel branş derslerini
alan çocuklarımız bunun yanı sıra sanat,
kültür ve edebiyat alanında da uzman
öğretmenlerimiz eşliğinde değişik kurslar
görüyor. Güvenli ve sağlıklı ortamda kurs
görerek hoşca vakit geçiren yavrularımız
velilerin de sevinç kaynağı oluyor.”
İlçede 180 bine yakın öğrencinin eğitim
gördüğünü de ifade eden Çağırıcı, 22
mahalleye Bilgi Evi inşa edeceklerini
kaydetti.
Öykü Yarışması’na
rekor sayıda katılım
*(/(&(Ýï1 yazarlarını Türkiye’ye
kazandırmayı amaçlayan Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri’nin
düzenlediği Öykü Yarışması’na
rekor sayıda katılım sağlandı.
Öykü dünyasına yeni yazarlar
kazandırmayı hedefleyen Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri’nin,
düzenlediği ikinci öykü yarışmasına
rekor düzeyde katılım sağlandı.
On yıldır kitap okuma yarışmaları,
okuma saatleri ve gençlerle baş başa
sohbetleri gibi etkinliklerle çocuklara okuma sevgisini kazandırmayı
amaçlayan bilgi evlerinin, bu yıl
ikincisini gerçekleştirdiği geleneksel öykü yarışmasına bin 300 yazar
başvuruda bulundu.
yazma yarışmasının ödül töreni 20
Şubat Cumartesi günü gerçekleştirilecek.
Edebiyat dünyasına yeni eserler
kazandırırken, okuma ve yazma
konusunda da belli bir farkındalık
oluşturmayı amaçlayan bilgi evlerinin ikincisini gerçekleştirdiği öykü
Üç grupta değerlendirilecek olan
eserlerin birincilerine 5 bin, ikincilerine 3 bin, üçüncülerine ise 2
bin TL para ödülü verilirken ayrıca
her grupta dereceye giren eserle-
rin haricinde ilk beş eser sahibi
de mansiyon ödülü olarak 500 TL
ile ödüllendirilecek. Zeytinburnu
Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek olan görkemli bir ödül
töreni ile ödüllerine kavuşacak olan
genç yazarlar, para ödülünün yanı
sıra eserlerini kitaba dönüştürme
fırsatını da yakalayacak.//
1.257 proje arasından sıyrılarak
finalde yerini aldı
‡,1$5.2/(-ï 2. Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları’na
bilgisayar öğretmeni Serdar Avcı danışmanlığında
öğrencilerden Sinan Tepe’nin
hazırlamış olduğu Otomatik
Hava Savunma Sistemi adlı
projeyle katıldı. Yurt içi ve
yurt dışından başvuran 1.257
proje arasında, jüri tarafından
yapılan değerlendirme sonucu
seçilen, yurt içinden 60 proje
ve yurt dışından 40 proje içinde yer alarak proje finale kaldı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir Valiliği ve Türk Dünyası
Vakfı tarafından ortaklaşa
düzenlenen 2. Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları'nın
açılışını Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı yaptı. Atatürk
spor Salonu’nda düzenlenen açılışa katılan Bakan
Avcı, 2. Türk Dünyası Bilim
Olimpiyatları’na katılan öğretmenleri ve öğrencileri kutladı.
Türk dünyasından ve Balkanlardan 12 ülkenin katılımıyla
olimpiyat düzenlendiğini belirten Bakan Avcı, "Türk Dünyası Bilim Olimpiyatı’nı hayata
geçiren Eskişehir Valiliğimize
ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri
Derneğimize teşekkürlerini
ifade etti. //
16
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
Filistin’e
milli
forma
Eğitim Bir-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başakşehir İlçe Temsilciliği spora destek vermek amacıyla Kudüs’teki öğrencilere Türkiye forması ve eşofmanı gönderdi.
MERVE KALAYCI
E
MUSTAFA
SABRİ BEȘER
[email protected]
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
..şişşştttt O’nun
Cehennemi Var!
…en çok kimi seviyorsun say bakalım
yumurcak,
…Hz. Muhammed’i!
Bu cevap kısa bir șașkınlık yașatsa da bende
merak ile soruma devam ettim.
…Sonra?
…Melekleri
…Sonra?
…annemi babamı amca!
…bir daha baștan bașlayalım mı? Ama
bu sefer sıralamaya dikkat et olur mu?
Ýï7ï0 Bir-Sen İstanbul 1 No’lu Şube
Başakşehir İlçe Temsilciliği spora destek
vermek amacıyla Kudüs’teki öğrencilere
Türkiye forması ve eşofmanı gönderdi.
Soruma, çenesini göğsüne değdirecek kadar
kafasını așağı yukarı sallayarak onay verdi.
…evet, en çok kimi seviyorsun bakalım?
Kudüs’teki STK’lar ile iletişime geçen
Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Temsilciliği, forması olmayan sporculara 30 adet
Türkiye forması ve 30 adet de eşofman
takımı gönderdi. Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın “One Minute” çıkışından sonra Filistin halkının Türkiye’ye
olan ilgisi ve sevgisinin arttığına değinen
Eğitim Bir-Sen 1 No’lu Şube Başakşehir İlçe Temsilcisi Tuncay İncebacak,
öğrencilerin formaya ihtiyacı olduğunu
duyunca sendika olarak destek verme
kararı aldıklarını söyledi.
…Hz. Muhammed’i!
Ve devamındaki cevaplar hep aynı. Bu sorgulama üç beș kez daha baștan bașlayarak
yinelendi.
…yumurcak en çok sevilmesi gerekenler listesinin ilk sırasındakini unutmuyor
musun acaba?
(iki elleri dua eder gibi omuzlarına doğru
çekerek avuç içleri yukarıda)
…Hz. Muhammed dedim ya amca töbe
töööbe ya.
KUDÜS’E MİLLİ FORMA
Filistinli gençlerin ve çocukların Türkiye
ile ilgili spor faaliyetleri yaptıklarını ve
kıyafetlerinin olmadığını öğrendikten
sonra destek olma kararı alan Eğitim BirSen, Filistin’e farklı yardımlarda bulunmak içinde çalışmalar yürütüyor. İncebacak, “30 adet Türkiye forması, 30 adet de
Türkiye eşofmanı gönderdik. Üyelerimizden sürekli Kudüs’e gidip gelen arkadaşlarımız var. Oradaki STK’lar ile de bağlantılı olarak zaman zaman yardım götüren,
fikir alışverişinde bulunan arkadaşlarımız. Başakşehir temsilciliğimizce temin
edilen Milli formalar üyemiz Hümeyra
Demir tarafından Kudüs’te Alluqluq adlı
STK temsilcilerine gönderildi.”dedi.
…Allah! En çok sevilmesi gereken evvela Allah değil mi yavrum?
Aldığım yanıt beni de bütün herkesi de
șok etmiști. Hem de buz kesilecek șekilde șok etmiști!
SPOR TOPLUMLARI BİRLEŞTİRME DE ÇOK GÜÇLÜ BİR ETKEN
Filistin halkının Türkiye’ye olan ilgisini şu sözlerle anlatan
İncebacak, “Özellikle ‘one minute’ çıkışından sonra özel bir
ilgisi var Filistinli kardeşlerimizin. Ben gittiğimde de bizzat
gördüm ve yaşadım. Balkonlardan sizi gördükleri zaman
anlıyorlar. Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan diye bağırıyor-
lardı. İnip aşağıya, bize sarılıyorlardı. Türkiye’ye çok özel bir
ilgi olduğunu biliyoruz. Zaman zaman farklı şeyler yapacağız. Bazen maddi yardımlar olacak. Daha farklı ne olabilir,
arkadaşlarımızla istişare ediyoruz toplantılarda. Spor toplumları birleştirme de çok güçlü bir etken.”şeklinde konuştu.
‘Beni Galatasaray’dan
Hamza hoca gönderdi’
Galatasaray’ın eski milli futbolcusu Gökhan Zan, oyunculuk döneminde kendisini takımdan o dönemki Teknik Direktör olan Hamza Hamzaoğlu’nun gönderdiğini söyledi. Hamzaoğlu’nun, yüzüne söylediği ile yaptıklarının farklı olduğunu
savunan Zan, “Kendisine, ‘takımın ağabeylerinden birisiyim, Forma şansı verirseniz, ne yapmam gerekirse her zaman yanınızdayım’, dedim. Hakkımdaki düşüncelerini söylememi istedim. Bana, sezon sonuna kadar takımda olacağımı söyledi.
%$Ý&,/$5 Belediyesi tarafından
Bağcılar Şehit Savcı Mehmet Selim
Kiraz Kültür Merkezi’nde düzenlenen
Spor Söyleşisi’nin bu ayki konuğu Galatasaraylı eski milli futbolcu Gökhan Zan
ile gazeteci Hasan Tankaya oldu. Spor
Spikeri Yasin Dallı’nın moderatörlüğünü
yaptığı programda anılarını paylaşan
Zan, geçen sezonu 3 kupayla kazanan
Galatasaray’ın bu başarının üzerine bir
şey koyamadığını belirtti. Zan, ancak bu
sezon başında planlamada yanlışlıklar
yapıldığını belirtti. Fenerbahçe’nin iyi
bir ekibe sahip olduğunu da belirten
Zan, yeni transferlerle psikolojik olarak
üstünlüğü eline geçirdiğini kaydetti.
Zan, Teknik Direktör Vitor Pereria’ya
güçlü bir kadroya sahip takım teslim
edildiğini söyleyen Zan, “Fenerbahçe,
şu an ligin en başarılı takımlarından
biri. Volkan, Caner gibi başarılı milli
oyuncular ile Alves, Nani ve Diego gibi
ARDA TURAN’DAN
ALTINTEPSİLİ GENÇ
OYUNCUYA:
Avrupa’nın önemli isimlerini kadrosunda barındırıyor. Van Persie bile yedek
kalıyor.” dedi.
MELO TAKIMI ATEŞLİYORDU
İtalya’nın İnter takımına transfer olan
Galatasaray’ın eski oyuncusu Melo ile
ilgili değerlendirmede de bulunan Zan,
“Her ne kadar hoca Hamza Hamzaoğlu
sezon başında Melo’nun gitmesini istese
de o takıma dinamizm katıyordu. Taraftar
ve camiasıyla özdeşleşmiş bir oyuncuydu.”
dedi. Melo’nun takım için gereken her
şeyi yapan, hırslı ve savaşçı bir oyuncu olduğunu belirten Zan, kaybetmeyi
sevmeyen taraftarı coşturan oyuncu
olduğunu söyledi. Her maçta takımı ateşleyen Melo’nun eksikliğinin görüldüğünü
savunan Zan, “Onun insanlığından çok
takımı için neler yaptığının daha önemlidir.” dedi.
Galatasaray’ın eski hocası Hamza Hamzaoğlu ile ilgili önemli iddialarda bulunan Zan, “Beni takımdan Hamzaoğlu
gönderdi” dedi. Hamzaoğlu’nun, yüzüne
söylediği ile yaptıklarının farklı olduğunu savunan Zan, şunları söyledi: “Beni
takımdan gönderdi. Yüzüme söyledikleri
ile yaptığı farklı şeyler vardı. Ben herkese
saygı duyuyorum. Son altı ayda çok formdaydım. Yüz yüze görüştük. ‘Oynamaya
hazırım. Sözleşmemin bitmesine 6 ay var.
Takımın ağabeylerinden birisiyim, Forma
şansı verirseniz, ne yapmam gerekirse her
zaman yanınızdayım’, dedim. Hakkımdaki
düşüncelerini söylememi istedim. Bana,
sezon sonuna kadar takımda olacağımı
söyledi. Beşiktaş maçı öncesi kampa girdik. Hamza Hoca, futbolcu sayısının fazla
olmasından yakınıyordu. Yedi futbolcuyu
gönderdi. 23 kişilik kadroda ismim vardı.
Beşiktaş maçında galip geldik. Ancak,
tanımadığım numaradan beni aradı.
Takımda düşünmediğini söyledi. Mukavelem devam ediyordu. İki aydır birlikte
çalıştık. Ona, ‘ ‘hocam bu sizin fikriniz
mi’?” diye sordum. O da, ‘evet benim
fikrim’ dedi. Koray’ı oynatacağını söyledi.
Ancak ikimiz içinde sözünü tutmadı.”
YÜZÜME FARKLI ARKAMDAN
FARKLI DAVRANDI
Hamzaoğlu’nun mütevazi ve beyefendi bir
kişiliğe sahip olduğunu anlatan Zan, niçin
yüzüne başka arkasından başka davrandığını, kendisini yanılttığını sorduğunda
ise Zan, “Bunu duymuş olmayayım, böyle
bir şey değilim’, dedi. Antrenmana gittim,
elini sıktım, ancak o günkü Hamza Hoca
o değildi, ancak önceki Gökhan ne ise
şimdiki de odur.” şeklinde konuştu. Hasan
Tankaya da Galatasaray’ın kısa sürede
ekonomik sıkıntıyı atlatacağına inandığını belirtti.//
‘Hayal edilemeyeni yap’
6(=21başında La Liga ekibi Barcelona'ya
transfer olan milli futbolcu Arda Turan,
Espanyol ile ilk maçının ardından, Nike’ın
desteği ile Türkiye’den Barcelona’ya ziyaretine giden Altıntepsili genç futbolcu Melih Macun’u evinde ağırladı. Altıntepsi’de
forma giyen 17 yaşındaki Melih Macun,
12 yaşında Altıntepsi’de futbol hayatına
başlayan ve bugün dünyanın en büyük kulüplerinden biri olan Barcelona’da forma
giyen Arda Turan ile buluşmanın heyeca-
nını yaşarken ünlü futbolcudan tavsiyeler
aldı. İnsanın mutlaka hayallerinin olması
gerektiğine vurgu yapan Arda Turan,
genç oyuncuya her zaman hayallerinin
peşinden koşmasını, çok çalışmasını ve
asla umutsuzluğa kapılmamasını söyledi.
Turan, “Eğer yetenekliysen ve çalışıyorsan
bir şekilde hayallerin gerçekleşir” dedi.
Arda Turan’ı Camp Nou’da izlemenin ve
sonrasında bir araya gelmenin gurur ve
heyecanını yaşayan Melih Macun ise duy-
gularını şöyle ifade etti: “Ben Arda abiyi
gördüğüm zaman, o sahaya ilk çıkışında
çok gururlandım. Tüylerim ürperdi. Ben
de onun gibi, Türkiye’nin gururu olmak
için çabalayacağım. Her şeyimi vereceğim.
Arda abiyi karşımda görünce çok duygulandım. Şu an çok mutluyum. Arda abi
gibi bir insanla, onun gibi iyi ve ahlaklı bir
futbolcuyla tanıştığım için çok mutluyum.
Tüm Bayrampaşa ve tüm Türkiye olarak
Arda abiyle gurur duyuyoruz.”//
…șișșșttt amca! O’nun Cehennemi
var…!!!”
Bu hikâyeyi Müslüman aileler tarafından uzun
yıllardır okunan ve çok sevilen bir yazar abimizden dinlemiștim. Ve bu konuyu kalemim
nispetince yazayım istedim.
Cehennem… Hayalimizde canlanan dev bir
ateș yığını… Kükreyen, çatırdayan bir ateș
yığını…
İnsan korktuğunu sevebilir mi sorusunu sormak gerekiyor öncelikle. İnsan sevdiğinden
korkar mı? Korktuğunu sevebilir mi?
Sevgi ve korku birbiriyle fazlasıyla ilintili olsa da
toplum olarak bazı kavramları yanlıș anlamaya,
anlatmaya ve öğretmeye meyilliyiz.
Cehennem ayetleri ile korkmamız ve yanlıșa
meyletmemiz istenmemektedir sadece. Bunun
öncesinde yaradanın bizi bu dünyada var kılmasının beraberinde bizden istediği kulluğu ve
karșılığında rızasını vereceğini ön bilgi olarak
tutalım zihnimizde.
Cehennem onun gazabının yanında anlamsızdır. Cehennem bir yaratıktır çünkü oysa
rabbimizin gazabının eși benzeri yoktur. Rabbimizi gazaplandıracak hal ve hareketlerin
neticesinde cehennem esasında hafifletilmiș
bir cezadır esas korkulması gereken onun
bizden razı olması ,bizi beğenmemesi,bizden
hoșnut olmamasıdır.bu ayrıntı çok büyük bir
fark olușturmaktadır ki saygı içeren bu korku
ile herhangi bir küçük hata neticesinde bizi cezalandıracak Allah tasavvurundan çok farklıdır.
Allahı cehennem ile birlikte hatıra getirme
alıșkanlığı küçüklüğümüzden itibaren bize
verilen öğretimlerin neticesinde husule geldi.
Cehennem denilince bize kızan ve ceza vermek için en küçük anımızı kollayan bir görüntü
olușmaktadır. Ki belki de en büyük yanlıș da
buradadır.
Hâlbuki o bize, günahlarımıza pișmanlık duyarak onun önünde af dilememizden hoșnut
olduğunu ve samimî isek bizleri af edeceğini
müjdelemiyor mu?
Tezat değil mi?
Esasında buradan çıkaracağımız sonuç rabbimizin merhametinin ne denli çok olduğudur.
Bizi sevmese bizim yanlıșlarımızı neden bağıșlasın?
Allah müminlere ancak ve ancak kendisinden
korkmasını emreder. Emirdir bu. Korku duymak zorundadır lâkin bunun șekli ve içeriği
yine hz peygamberin ki gibi olmak zorundadır.
18
G Ü N DEM
15-31 OCAK 2016
www.212haber.com
TEOG Türkiye birincisi
Hendek İHL’li
+(1'(.
ï1 eğitim tarihinde bir ilk yaşandı ve
Türkiye genelinde 1 Milyon 174 Bin 247 öğrencinin katıldığı TEOG ilk dönem sınavlarında,
soruların tamamını doğru cevaplayan Hendek
İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Rabia Nisa
Kalkan Türkiye 1'incisi oldu. Kalkan, Türkçe,
Matematik, Fen ve Teknoloji, T.C. İnkılap Tarihi
ve Atatürkçülük, Yabancı Dil ile Din kültürü ve
Ahlak Bilgisi derslerinden sorulan toplam 120
sorunun tamamını doğru cevapladı. //
İmam Hatipler ve
sessizliğe
nankörlüğümüz! büründü
32 yıl sonra
ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, "Nankörlüğümüz" başlığı altında kaleme aldığı yazısında
İmam Hatip okullarının dününü, bugününü ve yarınını ele aldı. Bekiroğlu yazısında, "Yarın keşke 1 öğrencimiz daha olsaydı diyeceğiz ama iş işten geçmiş olacak... Toprakla yüzleştiğimizde ise nankörlüğümüz sorgu sebebimiz olacak.." ifadelerine yer verdi. İşte o yazı...
HALİT BEKİROĞLU
DÜN;
2 Şubat zulmü ile imam hatip öğrencisi 60.000'e kadar düşmüştü. O günlerde nice gönül insanı aşkla kapı kapı dolaşmış, en ücra köylere ulaş28
mış, yeter ki okullar öğrencisiz kalıp da kapanmasın diye kaşına gözüne bakmadan, akademik başarısına bakmadan, haylazlığına bakmadan
m
yyalvar-yakar öğrenci toplamıştı...
BUGÜN;
Kiminin kaşını-gözünü beğenmiyoruz,
Kiminin ahlakını beğenmiyoruz,
Kiminin akademik başarısını beğenmiyoruz,
Kiminin maneviyatını/kıyafetini/şeklini beğenmiyoruz,
Beğenmiyor da beğenmiyoruz...
"Seçkincilik" hastalığına kapılmışçasına, geldiğimiz yeri unutmuşçasına,
öğrencilik dönemimizde benzer arızalarımız yokmuşçasına öğrencilerimizin kıymetini gözardı ediyoruz...
D
Dün "birileri" tarafından beğenilmeyen imam hatipli öğrencilerimiz bugün çok farklı alanlarda öncülük yapıyorlar. Bugün beğenmediğimiz
öğrencilerimiz ise yarın çok daha geniş yelpazede önderlik yapacaklar. Onları dışlayan/tüketen/harcayan yerde olmak yerine, onlara emek veren/
ö
kkatkıda bulunan/hizmet eden konumda olmaya çabalayalım...
EZ CÜMLE;
Dün "birileri" tarafından beğenilmeyen imam hatipli öğrencilerimiz bugün çok farklı alanlarda öncülük yapıyorlar. Bugün beğenmediğimiz öğrencilerimiz ise yarın çok daha geniş yelpazede önderlik yapacaklar. Onları dışlayan/tüketen/harcayan yerde olmak yerine,
onlara emek veren/katkıda bulunan/hizmet eden konumda olmaya çabalayalım...
VİCDANSIZLAR
Mezar paramı çaldı
Güngören’de sağlık görevlisi oluklarını söyleyen 2 kadın, tek başına yaşayan 80 yaşındaki yaşlı Nevin Özdirektör'ün evine girdikten sonra, dövüp parasını çaldılar.
Tek başına yaşayan ve yürümekte zorluk çeken
80 yaşındaki Nevin Özdirektör bir senedir
evde bakım hizmeti alıyordu. Özdirektör'ün
bu hizmeti aldığını bilen 2 kadın, kendilerini
sağlık personeli olarak tanıtıp içeri girdi. İçeri
giren iki kadın önce telefon görüşmesi yapıp
sonra pencereden dışarıyı kolaçan etti. Ardından yaşlı kadının boğazına sarılıp, para istediler. Kısa süren arbedenin ardından bayılan
Özdirektör'ün mezar almak için biriktirdiği 2
bin 200 TL parası ve çok sayıda ziynet eşyası
çalındı.
Arbede esnasında bayılan Nevin Özdirektör,
uyandığında etrafın dağınık ve vücudunda
darp izlerinin olduğunu görünce önce oğluna
ardından polise haber verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri
Hali 1955 yılında Eski Sebze Halinin yanına
(bugünkü Ticaret Üniversitesi ile Unkapanı
Köprüsü arasına) kurulmuş, 1965 yılında
Azapkapı’ya taşınmış ve oradan da 29 Eylül
1983 tarihinde Kumkapı’ya taşınmıştı. Burada 32 yıl İstanbul’a hizmet ettikten sonra
kapatılarak Gürpınar’da yeni yapılan hal
binasına taşınmıştı.//
GÖREVLİYİZ
DEDİLER,
DÖVÜP
PARASINI
ÇALDILAR
vicdansızlar
(9'(tek başına yaşayan 80 yaşındaki Nevin Özdirektör kendilerini sağlık
görevlisi olarak tanıtan 2 kişi tarafından darp
edilip soyuldu. Hırsızlar, yaşlı kadının mezar
satın almak için biriktirdiği 2 bin 200 TL
parasını çaldı. Olay, Güngören Tozkoparan
Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre,
kendilerini evde bakım yapan sağlık görevlisi
olarak tanıtan 2 kişi yürümekte bile zorluk
çeken 80 yaşındaki Nevin Özdirektör'ü darp
ederek parasını aldı.
Günün ilk ışıklarıyla birlikte yanaşan balıkçı
tekneleri ile hareketlenen, yapılan balık
mezatlarıyla seslerin eksik olmadığı Balık
halinin önündeki limanda bugünlerde
balıkçı teknelerinin yerine artık yük gemileri
duruyor. Avrasya tünel şantiyesiyle ilgili bölgede yapılan çalışmaların içinde kalan eski
binanın ne olacağına önümüzdeki günlerde
karar verilecek.
Kumkapı’da bulunan su ürünleri hali, inşaatına devam edilen Avrasya Tüp Geçit projesi
şantiyesi içinde kalması ve fiziki ve teknik
olarak artık ihtiyacı karşılamaması nedeniyle kapatılarak Gürpınar’daki yeni binasına
taşınmıştı. 32 yıl hizmet verdikten sonra
kapatılan Eski Balık Hali bugünlerde derin
bir sessizliğe bürünmüş durumda. Eskiden
gün doğarken gelen balıkçı tekneleri ile limanı dolan, balık kasalarını indiren işçilerin,
yapılan balık mezatlarında alıcıların teklif
sesleriyle çınlayan binada bugünlerde sadece
martılara kalmış durumunda. Avrasya tüneli
şantiyesi içinde kalan binanın nasıl değerlendirileceğine ise önümüzdeki günlerde karar
verileceği öğrenildi.
Sayı 1.200.000'i
1 200 000'i aştı ama öğrenci
öğren beğenmiyoruz!
YARIN;
ï67$1%8/ȂD32 yıl hizmet verdikten
sonra geçtiğimiz aylarda kapatılan ve
Gürpınar’a taşınan Kumkapı İstanbul Balık
Hali binası bugünlerde sessizliğe büründü.
Kendilerini sağlık görevlisi olarak tanıtan
kişileri içeri aldığını belirten Nevin Özdirektör, "Benim sadece ayağıma krem sürülmesi
gerektiğini anlattım. Biz sana yardım ederiz
ama karnımız aç dediler. Dışarıyı kolaçan edip
telefonla konuştular ve kahvaltılarını yaptılar.
Beni yatağıma yatırdı ve krem sürerken boynuma sarıldı. Debelendim bağırmaya başladım sonrasını hatırlamıyorum. Beni öldürmek
istediler, canımı zor kurtardım. Bu olay saat
11.00'de oldu. Ben bayılmışım, kendime
geldiğim zaman saat 18.00'di. Ayıldığım gibi
oğluma ve emniyete haber verdim. Bunlar da
vicdan ve ahlak yok. 2 bin 200 Türk Lira mezar
paramı çaldı vicdansızlar. Kendime Konya'dan
mezar alacaktım" ifadelerini kullandı. Olayın
ardından polis evde parmak izi incelemesi
yapıp, geniş çaplı soruşturma başlattı.//
Ülkü Ocakları’nda
‘eğitim’ sürüyor
œ/.œ2&$./$5, Eğitim ve Kültür Vakfı İstanbul İl Başkanı
Ahmet Yiğit Yıldırım, Türk gençliğinin nitelikli bir şekilde yetiştirilmesi ve vizyon sahibi olabilmeleri
için çalışmalarının devam ettiğini
söyledi. Yıldırım, İstanbul’da
bulunan ilçe ocak başkanlıklarına,
bakanlıklara benzer olarak gölge
bakanlıklar kurma görevi verdi.
Ocak başkanlarının gölge başkanlığı nezdinde gölge bakanlar
kurulu kurulacağı belirtildi.
Proje kapsamında ilçe ocak
başkanları gölge başbakan olacak.
İlçe Ocak başkanlarının gölge
başbakanlığı yönetiminde ülkücü
gençlerin gölge bakanlıkları
paylaşacağı belirtildi. Bakanların
görevlerini araştırarak, mevcut
çalışmaların ve bunun yanı sıra
geleceğe yönelik ne gibi projelerin
hayata geçirilebileceğinin analizlerinin yapılacağı beyan edildi. Tür-
kiye siyasetini gelecekte şekillendirecek ve ülkesinin küresel güç
olması yolunda mücadele edecek
gençlerin şimdiden kendilerini
bu göreve hazırlaması maksadıyla
projenin hayata geçtiği belirtildi.
Yapılan çalışmaların ve ortaya
çıkan önerilerin yıl sonunda
yapılacak çalıştayda toparlanarak
bir bildiri haline getirileceği de
belirtildi.
Ahmet Yiğit Yıldırım yaptığı açıklamada, genç yaştan itibaren Türk
gençliğinin nitelikli bir şekilde
yetiştirilmesi ve vizyon sahibi
olabilmeleri için her geçen gün
çalışmalarının devam etmekte
olduğunu söyledi. Yıldırım, bu
kapsamda gölge bakanlar kurulu projesi ile ileride Türkiye’yi
yönetecek ve dünya siyasetine
yön verecek genç kadroların bu
projelerde görev alıp kendilerini yetiştirmesi ve geliştirmesini
amaçladıklarını belirtti. //
Hırsız inat edince
yakayı ele verdi
*œ1*–5(1ȂGH bir eve girmeye çalışıp fark
edilen ve kaçan hırsız, alt sokaktaki başka bir
evde şansını denemeye kalkınca, yakayı ele verdi.
Hırsızı linçten polis kurtardı.
Gazete365’in haberine göre olay; Güngören
Akıncılar Mahallesi Taşcılar Sokak’ta yaşandı.
Akşam saatlerinde bir binanın giriş katındaki daireye girmeye yeltenen hırsızı gören komşuların
hırsızı kovalaması ile ilk işini pas gecen hırsız,
zaman kaybetmeden daha önceden keşif yaptığı
bir alt sokaktaki binanın giriş katına girdi. Evden
çaldığı plazma televizyonu çarşafa sarıp evden
çıkarken yine fark edilince tekrardan kaçan
hırsız, mahalle sakinlerinin olayı polise bildirmesi üzerine bu defa yakalandı. Bölgeyi kuşatma
altına alan polis ekipleri, Beyatlı Sokak’ta hırsızı
kıstırarak çaldığı televizyonla beraber yakaladı. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
15-31 OCAK 2016
19
5 yılda 4 milyar TL yatırım
Başakşehir’i proje üssü olarak belirleyen Fuzul Yapı, bölgedeki yatırımlarını bu yıl 4 milyar liraya ulaştırmayı
planlıyor. Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal, 1 ay içinde 2 ihaleye daha katılacaklarını belirterek, bu ihalelerin TOKİ’nin Kayaşehir ihalesi ve Emlak Konut’un Alibeyköy ihalesi olduğunu söyledi.
B
$ĝ$.ĝ(+ï5 bölgesinde proje geliştiren ilk özel şirket olan Fuzul Yapı’nın
uzmanlık projesi olan Vadiyaka
Başakşehir’in ticari ünitelerini kapsayan
‘Vadiyaka Cadde Dükkanları’ , 24 Ocak
Pazar günü alanında uzman müzayede
firması Eskidji’nin düzenleyeceği organizasyonla açık artırma usulü ile satışa
çıkıyor. Bir tanesi market olarak ayrılan
ticari ünitelerin büyüklüğü 78 m² ila
306 m² arasında değişiyor. 199 bin
TL’den başlayan fiyatlarla satışa çıkacak
olan dükkanlar, her geçen gün değeri
artan Başakşehir’de yüksek karlı yatırım
imkanları sunuyor.
2008 yılında ilçe statüsü kazanan
Başakşehir, 2015 yılı gayrimenkul
sektör araştırmalarında İstanbul’un en
çok değer kazanan ilk 3 ilçesi arasında
yer alıyor. Başakşehir, bölgede yapılan
markalı konut projelerinin yanı sıra
Avrupa çapında ses getirmesi beklenen
Şehir Hastanesi, Kanal İstanbul projesi,
3. Havalimanı, Kuzey Marmara otoyolu
bağlantıları, Botanik Parkı, Başakşehir
Metro İstasyonu gibi pek çok mega
projenin kesişme noktası olarak yatırım
değerini her geçen gün arttırıyor.
Başakşehir’in yüksek talep gördüğünü
dile getiren Fuzul Grup Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal, “2000’lerin başından beri Başakşehir’de proje
üretiyoruz. Kent Neriva, Kent Ariva,
Kent Evila ve en büyük referansımız,
Başakşehir’in ilk alışveriş merkezi olan
Olimpa AVM dahil 400 adede yakın
ticari üniteyi hayata geçirdik. 30 ay önce
10 bin TL olan Olimpa Park Cadde
dükkanlarının bugünkü değeri 30 bin
TL civarında, yani dükkanların değeri
yüzde 200 oranında bir artış gösterdi. Bu
dükkânların ikinci elde talebi çok yüksek
olmasına rağmen satış yapmak isteyen
mülk sahibi bulunmuyor. Gelişimi hızla
devam eden Başakşehir’in nüfusu 400
bin ve 750 bin olması planlanıyor. Benim
ön görüm bu sayının 1 milyon kişiye ulaşacağı yönünde. Yakın gelecekte bölge,
Anadolu’nun pek çok şehrinden daha
yüksek bir popülasyona sahip olacak.
Başakşehir, tüm bu gelişmeler ışığında
artan taleplerle birlikte hem ikamet
eden sakinlerinin hem de yatırımcıların
gayrimenkul sahibi olur olmaz karlı bir
kazancı da garantilemelerine olanak
sağlıyor. Nüfusa paralel olarak artan
taleplerle bölgedeki ticari ünitelerin de
karlı bir yatırım aracı olacağına inanıyoruz. Sirkülasyonun oldukça yoğun olduğu bir lokasyonda bulunan 50 adet ticari
ünitemiz ile toplam 10 bin metrekarelik
50 DÜKKÂN MÜZAYEDE İLE SATIŞA ÇIKIYOR
Vadiyaka Başakşehir projesinin ‘Cadde Dükkanları’ yatırımcılarıyla buluşuyor. Bir tanesi market olarak ayrılan ticari ünitelerin büyüklüğü 78 m² ila
306 m² arasında değişiyor. 199 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa çıkacak
olan dükkânlar, her geçen gün değeri artan Başakşehir’de yüksek karlı yatırım imkânları sunuyor.
bir alanı satışa çıkarıyoruz. Dükkânların
satış sonrası hizmetleri ve yönetim danışmanlığı da Nevita’nın uzman kadrosu
tarafından yürütülüyor olacak.” dedi.
Vadiyaka Başakşehir Cadde dükkanlarının Haziran 2017’de teslim edilmesi
planlanıyor.
Başakşehir’e yaptıkları yatırımlara devam
edeceklerini belirten Akbal, “Proje geliş-
tirici firma olarak dahil olduğumuz konsorsiyum ile Başakşehir Belediyesi’nin
116 bin metrekarelik arazi ihalesini
kazandık. 2016 yılının ilk yarısında 1500
konutluk ve çok sayıda ticari ünitenin
de yer alacağı karma projemize başlayacağız. Hedefimiz 10 yıllık bir süreçte 1.5
yıllık periyodlarla yeni marka projelere
imza atmak, bölgenin kalkınmasına katkı
sağlamak” dedi.
‘BAKIRKÖY CITY’ Metrekare fiyatı 12 bin TL’den başlıyor
İnşaat – Göktaşlar Ortak Girişimi ile Bakırköy’de, 200 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen
SATIŞA SUNULDU Beyaz
Bakırköy City lanse edildi. Satışa sunulan projede dairelerin metrekare fiyatı 12 bin TL’den başlıyor.
ï67$1%8/Ȃ81 en merkezi noktalarından
Bakırköy’de, sahile yürüme mesafesinde konumlandırılan Bakırköy City’de
lansman fiyatlarıyla satışlar başladı. Beyaz
İnşaat- Göktaşlar Ortak Girişimi ile hayata
geçirilen proje, Bakırköy’ün en lüks konut
projeleri arasında yerini alıyor. Proje, 200
milyon TL’lik yatırım bedeli ile toplam
43 bin metrekarelik inşaat alanı üzerinde
163 konut ve 33 ticari üniteden oluşuyor.
Bakırköy - Veliefendi Hipodromu’nun
karşısında konumlanan proje, sosyal donatıları ve 7 bin metrekare peyzaj alanlarıyla
yatırımcısına yüksek standartlarda konforlu bir yaşam sunuyor.
Estetik mimariye sahip 10 katlı bloklardan
oluşan projede kesintisizdeniz manzaralı
daireler yer alıyor. İki etap olarak gelişti-
rilen projede; 2+1, 3+1 ve 4+1’den oluşan
üç tip daire seçeneği sunuluyor. Ferah
kullanım alanları sunacak şekilde tasarlanan 2+1 daireler 87 ile 118 metrekare, 3+1
daireler 128 ile 161 metrekare, 4+1 daireler
ise 198 ile 217 metrekare arasında değişiklik gösteriyor.
SOSYAL DONATILARIYLA İDDİALI BİR PROJE
Geniş peyzaj ve sosyal yaşam alanlarına
sahip Bakırköy City’de; açık - kapalı dört
mevsim yüzme havuzu, sauna, buhar
odası, Türk hamamı, fitness salonu, hobi
odaları, kar odası, tuz odası, tepiderium,
çocuk oyun alanları, basketbol sahası ve
tenis kortu bulunuyor. Projede ayrıca her
daireye 2 araçlık kapalı otopark alanı da
yer alıyor.
Beyaz İnşaat Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Muzaffer Beyaz, “Gerek şehrin
kalbindeki konumuyla, gerekse demografik
yapısıyla son derece cazip bir noktaya sahip
Bakırköy, İstanbulluların en gözde yaşam
alanları arasında yer alıyor. Sahil hattıyla, E
– 5 Otoyolu’na yakınlığıyla ve modern kent
yaşamına dair tüm yapılanmasıyla oturmuş
bir yaşam alanı burası. Gayrimenkul yatırımı açısından Bakırköy bölgesine güvenimiz tam. Burası ciddi anlamda potansiyeli
yüksek bir lokasyon. Bu anlamda Bakırköy
ve çevresinde gerçekleştirilecek her bir projenin önemi büyük. Bakırköy City projemizi de geliştirirken her bir detayına büyük
hassasiyet ve özveriyle yaklaştık.” dedi.//
Huzurlu Marmara Bahçekent’e yatırım
Projesi’nin temeli atıldı
+8=85/8 İnşaat’ın
Beylikdüzü’nde 90 milyon
TL yatırımla hayata geçirdiği
500 konut ve 27 ticari üniteden
oluşan ‘Huzurlu Marmara’ projesinin temeli atıldı. Temel atma
töreninde konuşan Huzurlu
İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Bayram Bıyıklı, inşa çalışmalarının hızla devam ettiği projeden
daire alanların büyük kazanç
elde edeceğini belirtti. Bıyıklı,
Beylikdüzü’nün 10 yıl içinde
İstanbul’un ikinci Florya’sı olacağını söyledi.
Projeden daire alan ailelerin
yanı sıra çok sayıda vatandaş
da temel atma töreninde hazır
bulundu. Tören öncesi söz alan
Huzurlu İnşaat Yönetim Kurulu
Üyesi Ahmet Yılmaz Birpınar,
katılımcılara proje hakkında
bilgi verdi.
Ardından kürsüye gelen Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Şatır, Huzurlu İnşaat’ın
bölgeye vizyon projesiyle katma
değer kattığının altını çizerek,
“Diğer ilçelere nazaran çok daha
az emniyet olaylarının olduğu
bir ilçedeyiz. Buna yakışır bir
şekilde Huzurlu İnşaatın da
burada inşaat yapması ve yüzde
60’ın üzerinde satışının tamam-
lanmasının da değerli olacağını
düşünüyorum. Burada Beylikdüzü Belediyesi olarak bütün
inşaatlarda gereken hizmeti
vermeye her zaman hazır olduğumuzu ve yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye
konuştu.
BEYLİKDÜZÜ, 10
YIL İÇERİSİNDE
İSTANBUL’UN İKİNCİ
FLORYA’SI OLACAK
Türkiye’nin dört bir yanında
devam eden ve tamamlanan projeler hakkında katılımcılara bilgi
veren Huzurlu İnşaat Yönetim
Kurulu Başkanı Bayram Bıyıklı
ise İstanbul Beylikdüzü’nün,
geleceğin Florya’sı olacağını
belirterek, “Projemizden daire
alanlar çok kazançlı. Çünkü projemizde aklınıza gelebilecek her
türlü sosyal donatı alanlarımız
mevcut. Deniz manzaralı dairelerimizin yer aldığı projemizin
yüzde 85’ini yeşil alana ayırdık.
Huzurlu Marmara Projemizin
bir ayda yüzde 67’si sahiplerini
buldu. Projemizin yer aldığı bu
bölge inanıyorum ki 10 yıl içerisinde İstanbul’un ikinci Florya’sı
olacaktır’’ ifadelerine yer verdi.
yapan kazandı
lunduğuna dikkat çeken Hışır,”Biz
en başından bölgeye inandık ve
buradan yatırım yapan kazançlı
çıkacak dedik. Nitekim sene sonunda yapılan hesaplamada bölgeden
ve bizim projemizden konut alan
kişilerin yatırımlarının değerlendiği gözlendi. Sene başında bölgede
metrekare fiyatları 2 bin 300 lira
seviyesindeydi sene sonunda bu
rakam yüzde 24 kazançla 2 bin 850
liraya çıktı. Şimdilerde ise fiyat 3
bin 500 lira olarak hesaplanıyor”
bilgisini verdi.
500 DAİRENİN YAPIMI
DEVAM EDİYOR
Yatırımların hız kesmeden
sürdürüldüğünün altını çizen
Huzurlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Bıyıklı,
“Huzurlu İnşaat’ın bugüne
kadar geldiği nokta, bin 500
daire bitirdik. 500 dairenin de
inşaatı devam ediyor. Bunları
da tamamlayacağız. Ayrıca yeni
projeler de var. Onları hayata
geçirmek için çalışmalarımız
devam ediyor" dedi.//
DOLAR BOZDURUP EV
ALAN DA KAZANDI
'2Ý58 lokasyondaki konut
bölgelerine yatırım yapan yılı
kazançlı kapattı. 2015 yılı başından
sonuna kadar, Bahçekent'te ortalama fiyatlar yüzde 24 civarında
artış göstererek 2 bin 300 liradan 2
bin 850 liraya çıktı. Cihan İnşaat İş
Geliştirme ve Pazarlama Müdürü
Bengi Hışır “Bahçekent’in yüksek
prim potansiyelini ilk fark eden ve
bölgeye yatırım yapanlardan biri
olduklarını söyledi. Cihan İnşaat
ve Konut Yapı işbirliğinde Emlak
Konut GYO güvencesinde hayata
geçirilen Avrupark Bahçekent’te
yüksek prim potansiyelinin bu-
Bölgeden konut alan yerli ve yabancı yatırımcıların dolar karşısında da artı kazanç elde ettiğine
dikkat çekildi. Hışır “Nisan ayında
efektif dolar satış kuru Merkez
Bankası verilerine göre 2,66 liraydı.
Dolar bozdurup bölgeden ev alan
yatırımcı her 1 metrekare için 1.127
dolar ödüyordu. Bugünkü metrekare fiyatı 3 bin 500 lira seviyesinde
ve kur 2.95 lira. Yani dolar bozdurup ev alanların her 1.127 doları 58
dolar 62 cent artırarak 1.186 dolara
çıktı. Dolarını bozdurup bölgeye
yatırım yapan da pişman olmadı”
dedi
PRİM POTANSİYELİ
SÜRÜYOR
Bölgenin bu yılı da yüzde 40
primle kapatacağını öngördüklerini aktaran Bengi Hışır, bu artışta
Avrupark Bahçekent’in bölgenin
değerini yukarıya çekmesinin etkili
olduğunu söyledi. Projeden konut
alanların tüm alternatif yatırım
araçlarından daha fazla kazanç
elde edeceğine de vurgu yapıldı.
1.394 konut ve 86 ticari birimden
oluşan Avrupark Bahçekent’te
1+1’den 4+1’e dört farklı tipte daire
bulunuyor. 1+1 daireler 64 ila 73
metrekare, 2+1 daireler 100 ila 120
metrekare, 3+1 daireler 145 ila
160 metrekare ve 4+1 daireler 174
ila 185 metrekare büyüklüğünde
konumlanıyor. Tüm konutlar yüzde
1 KDV avantajıyla satılıyor.

Benzer belgeler

`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni

`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni kabul edilen tüzük değişikliği ile “Yüksek İstişare Kurulu” adı altında yeni bir dernek organı oluşturulması, bu kurulun da bugüne kadar yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev yapmış üyelerden

Detaylı

Zehirleniyoruz

Zehirleniyoruz Günün koşturmacası içerisinde kahvaltı yapmadan çıkan hemşehrilerimiz çok, onlara sıcak çorba ikramı yapıyoruz. Vatandaşlarımız sağ olsun ilgi gösteriyor. Çok sık olmasa da soğuk havalarda bu ikram...

Detaylı

VRIUDODUð iftardayız

VRIUDODUð iftardayız sabahında sıcak çorbamızı hemşehrilerimize ikram ediyoruz. Günün koşturmacası içerisinde kahvaltı yapmadan çıkan hemşehrilerimiz çok, onlara sıcak çorba ikramı yapıyoruz. Vatandaşlarımız sağ olsun ...

Detaylı

`iyi ki olmuş` diyor

`iyi ki olmuş` diyor kabul edilen tüzük değişikliği ile “Yüksek İstişare Kurulu” adı altında yeni bir dernek organı oluşturulması, bu kurulun da bugüne kadar yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev yapmış üyelerden

Detaylı

Başakşehir - 212 Haber

Başakşehir - 212 Haber Sadakataşı Derneği Genel Başkanı Kemal Özdal, kuşatma altındaki Madaya'ya ilk yardımlarının ulaştığını söyledi. Özdal, maddi yardımların, Madaya'daki gönüllüleri vasıtayla bölgeye ulaştığını ve bun...

Detaylı