2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı - Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç

Transkript

2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı - Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç
Yıl : 3 Sayı : 3
Mayıs 2013
“Unutulmak istemiyorsan, ya okunacak şeyler yaz,
ya da yazılmaya değer şeyler yap.”
er
olu şiirl
d
u
g
y
u
D
kirler
Engin fi verlik
er
Misafirp dan haberler
uz
Okulum rı
ıla
Gezi yaz diliyle…
in
Yöremiz lginç bilgiler
ei
Pratik v sim
, re
Mektup r
rle
karikatü
KALEALTI KÖYÜ
HALUK GÖKALP KILINÇ İLK VE ORTAOKULU
HALUK GÖKALP KILINÇ’IN
HAYATI
Haluk Gökalp KILINÇ 07.04.1979
tarihinde Adana İli Ceyhan İlçesinde doğdu.
Kahramanmaraş İli Elbistan
İlçesi Kalealtı Köyü Nüfusuna
kayıtlıdır.
İlkokulu Ankara
Bahçelievler
İlkokulu’nda, orta
ve Lise öğrenimini
Orta Doğu Teknik
Üniversitesi
(ODTÜ) Kolejinde,
yüksek öğrenimini
Hacettepe
Üniversitesi
Hidrojeoloji
Bölümünde okudu.
İyi derecede İngilizce
ve orta derecede
İspanyolca bilen
Haluk Gökalp KILINÇ
iş hayatına Yüksel
İnşaat’ta Mühendis
olarak Suudi Arabistan’da baraj yapımında
başladı. Ak Enerji Mühendisi olarak
Trabzon’da Hidroelektrik
Santrali (HES) İnşaatında çalıştı.
23.06.2008 tarihinde Trabzon
Araklı’da Hidroelektrik
Santrali (HES) İnşaatında
çalışırken iş dönüşü
arkadaşı Mühendis
Oktay HACIFETTAHOĞLU
yönetimindeki araç ile
geçirdiği trafik kazasında
hayatını kaybetti.
2008 yılında Ailesi
Haluk Gökalp KILINÇ adına
kendi köylerinde 9 derslik
modern bir okul yaptırıp
Milli Eğitim Bakanlığına
bağışlamışlardır.
Okulumuza olan destekleri
halen sürmektedir.
(1979 - 2008)
Ramazan ÖTEGEN
Okul Müdürü
OKULUMUZU YAPTIRAN VE BİZLERE YARDIMLARINI ESİRGEMEYEN
MEHMET VE NİHAL KILINÇ AİLESİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ.
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
İçindekiler
ÖĞRENCİLERİN DÜNYASINDAN …
Okulumuzun Tarihçesi .....................................3
Mehmet KILINÇ’la Röportaj............................4
“Ana Sınıfından İnciler” ...................................5
Ana Sınıfı Öğrencilerine Sorduk.......................6
Öğrencilerimizden Şiirler .................................7
Geleceğin Fikir Adamları .................................8
Geleceğin Fikir Adamları .................................9
Geleceğin Fikir Adamları ...............................10
Öğrencilerimizden Şiirler ...............................11
Misafirperverlik ..............................................12
Okulumuzdan Haberler..................................13
Öğrencilerimizden Şiirler ...............................14
Gezi Yazıları ...................................................15
Öğrencilerimizden Şiirler ...............................16
Yöremize Has Kelimeler .................................17
Köyümüzün Yaşlılarından Maniler ...............18
Öğrencilerimizden Şiirler ...............................19
Mektuplar .......................................................20
“Anne Şiirleri” .................................................21
Düzenli Uykunun Başarıya Etkisi .................22
Arkadaşlarımıza Sordum................................23
Masa Tenisi ve Pırıltılar .................................24
İlginç Bilgiler - Pratik Bilgiler .......................25
Gülelim Eğlenelim...........................................26
Çizgilerin ve Renklerin Dili ...........................27
Teknoloji ve Tasarım Köşesi ...........................28
Okulumuzun Enleri .......................................29
Okulumuzun Enleri .......................................30
Takımlarımız ve Başarıları ............................31
Eğitim Kadromuz ve Sınıflarımız .................32
Liselere Gezimizden .......................................33
Okulumuzdan Kareler ..................................34
Tarihi Değerlerimiz ........................................35
Öğrencilerimize Yardımlar ............................36
Öğrencilerimize Yardımlar ............................37
Duygular, düşünceler vardır günyüzüne çıkmayı,
Ete kemiğe bürünmeyi bekleyen.
Hayal tohumları vardır, ümit toprağına ekilen.
Çocukça sevdalanmak vardır; isteklerine kavuşma
hevesiyle yoğrulan.
Emekler vardır; güzel görmek ve göstermek
istenen.
Paylaşmaktan mutluluk duyduğumuz zamanlar
vardır.
Ve her şeyden önemlisi, her insanın bir dünyası
vardır.
…
Üçüncü sayımızla sizlerle olan gönül bağımızı
kuvvetlendirmeye, aramızdaki muhabbeti
arttırmaya geldik inşallah. Dergimizin bu sayısında
yayın kurulumuzca ve siz değerli okurlarımızın
da fikirlerinden aldığımız kararla derginin hemen
hemen tamamını arkadaşlarımızın ürünlerinden
derleyip; bunları sizlerle paylaşmaya karar verdik.
Öğretmenlerimiz arka planda olacaklar ama
aslında sizler onları, kendilerinin asıl eserleri olan
“öğrencilerinden” (yani bizlerden) tanıma, anlama
fırsatı bulacaksınız.
Neler mi bulacaksınız, bu yıl ki dergimizde?:
En saf ve masum duygularla içinden geldiği gibi
konuşmalarını,
Kiminin en duygusal ya da en heyecanlı anında
kaleme aldığı şiirini,
Kiminin yaşadığı ve okurken insanı sürükleyen
güzel bir gezi hatırasını,
Bir şehirde gördüklerini tatlı bir üslupla anlatışını
kiminin,
Köyümüz için olmasını arzu ettikleri şeyleri kimi
satırlarda,
Kurduğu meslekle ilgili hayallerinin yansımalarını
bazen,
Okurken oldukça düşündürecek güzel fikirlerini,
Araştırma çalışmaları olan İlginç ve pratik
bilgilerini,
Gülüp eğleneceğimiz fıkra ve karikatürlerini,
Ünlü insanların bazı sırlı ve ilginç yönlerini,
Okulumuzla ilgili haberlerini,
Birkaç renk, birkaç çizgiyle kurduğu; ama
kelimelerle
çok şeyi ifade eden resimlerini,
Ve daha fazlasını bulacaksınız bu sayımızda.
Buyurun arkadaşlarımızın renkli dünyasına…
YAYIN KURULU
Sahibi
Kalealtı Köyü
Haluk Gökalp KILINÇ İlk ve Ortaokul
Müdürü
Ramazan ÖTEGEN
Genel Yayın Yönetmeni
Hasan CANDEMİR
Yayın Kurulu
Burak GÖÇER
İzzet KEÇELİ
Hikmet ASLAN
Ayşegül POLAT
Gülşen KARADUMAN
İmran Gülben KILINÇ
Yayın Koordinatörü
Bekir KILIÇ
Fotoğraflar
Hakan YARDIMCI
İnceleme Kurulu
Hasan CANDEMİR
Mehmet KÜÇÜK
İletişim
http://kalealtiortaokulu.meb.k12.tr/
http://kalealtiilkokul.meb.k12.tr/
Tel. 0344 4323332
Not: Dergide yayınlanan
Kalealtı Köyü
yazı, resim ve şiirlerin
46300-Elbistan
tüm yasal sorumluluğu
KAHRAMANMARAŞ
Dergi Tasarım
yazan kişilere aittir.
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte
Tel: (0312)
441 41 64 Daha İyiye...
KALEALTI KÖYÜ HALUK GÖKALP
KILINÇ İLK VE ORTAOKULU
TARİHÇESİ
K
alealtı Köyü, Kahramanmaraş ilinin Elbistan
ilçesinin Kuzey batısında Şar Dağı eteklerinde
kurulmuş ve ilçe merkezine 10 km uzaklıkta
bulunmaktadır. Köyün doğusunda Şar Dağı batısında
Kabaağaç Köyü, kuzeyinde Kahramanmaraş yolu,
güneyinde ise İğde Kasabası vardır. Denizden yüksekliği
1150 metredir.
Köy adını; Şar Dağı’nın uzantısı olan ve köyün
doğusunda bulunan tepedeki Kızlar Kalesi diye anılan
tarihi kalenin alt tarafında oluşundan almıştır. Kalenin
altında bulunmasından dolayı Kalealtı denilmiştir.
Köy tahmini olarak 1860’ lı yıllarda kurulmuştur.
Kalealtı İlköğretim Okulu 2 derslik ve 2 öğretmen
lojmanı ile birlikte 1963 yılında hizmete açılmıştır.
Derslik yetersizliği nedeni ile 1987 yılında 2 derslik
ek olarak yapılmıştır.
1963 yılında yapılan 2 adet öğretmen lojmanı
2004 - 2005 eğitim öğretim yılında dersliğe
dönüştürülerek, ana sınıfı açılmıştır.
2007 – 2008 Eğitim Öğretim Yılında Kalealtı
İlköğretim Okulu; 5 derslik, 8 şube, 1 Anasınıfı, 174
öğrenci ve 14 öğretmenle eğitim öğretime devam
etmektedir.
2008-2009 Eğitim Öğretim Yılında adı Kalealtı Köyü
Haluk Gökalp Kılınç İlköğretim Okulu olarak değişen
okulumuz; 8 derslik, 8 şube, 1 Anasınıfı,182 Öğrenci 13
öğretmenle eğitim öğretime devam etmiştir.
Hayırsever vatandaşlar Nihal-Mehmet KILINÇ
ailesinin yaptırdığı Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç
İlköğretim Okulu 31.10.2008 tarihinde açılışı yapılarak
eğitim öğretime başlamıştır.
3
2012-2013 Eğitim Öğretim yılında Kalealtı Köyü
Haluk Gökalp Kılınç ilköğretim Okulu; 8 derslik, 8
şube, 1 Ana sınıfı, 174 Öğrenci, 13 Öğretmen ile eğitim
öğretime devam etmektedir.
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte Daha İyiye...
“BEŞİKTEN MEZARA KADAR İLİM TALEP
(VE TAHSİL) EDİNİZ”
(HADİS-İ ŞERİF)
EĞİTİM VE BİLİM
“Dünya birinci liginde oynamanın birinci koşulu
bilim toplumu olmaktır.”
Bir çiçeği sularken ona hayat veririz ve
bunun yanında yeni hayatlar yaratırız. Minik bir
yüreği hayata hazırlamakta buna benzer. Hayata
ne kadar güzel hazırlanırsa ve sarılırsa geride
yaşamaya değer iyi bir gelecek bırakır. Hayat bize
sunulan en güzel armağandır. Bunun değerini en
güzel şekilde bilmek gerekir. Her nefes alışımızda
ve verişimizdeki kısacık anı mutluluğa çevirmek
gerekir. Bu mutluluğun temelinde iyi bir eğitim
ve güzel bir gelecekte saklı. Bir şeyler üretebilmek
ve yaşamaya dair değerler ortaya koyabilmek için
herkesin iyi bir eğitime ihtiyacı vardır.
Günümüzde gelişen ülkelerde eğitim ön
safhadadır. İyi bir gelişim için eğitim şart. Maalesef
Türkiye’de eğitim olanağı diğer ülkelere göre geride
kalmış. Bir kuş bile yavrusunu yuvadan uçururken
onu önce eğitir, ona yardımcı olur ve kendi
gayesiyle onu yuvadan uçurur.
Bizler de kendi çocuklarımız için bir
gaye sarf edebiliyorsak ne mutlu bize. Ne yazık
ki çoğu köylerimizde anne ve babalar o kuşun
sarf ettiği çabayı sarf edip kendi çocuklarını
okula göndermiyorlar. Kimileri kızlarını okula
göndermek yerine tarım işçisi olarak çalıştırıyor.
Bazıları kızlarını okula göndermek yerine,
onlara ev işi yaptırıyor. Ya da küçük kardeşlerine
bakıyor. Böyle bir zihniyet yerini aydınlığa ulaşan
zihniyetlere bırakmalı. Yerine olgunlaşmaya hazır
tomurcuklar yeşermeli. Yeni baharlar yaratılmalı
yüreklerde. Bu baharları yaratmak için bütün
yürekler aynı anda çarpmalı ve beraber mücadele
etmeli.
Bu mücadeleye tüm ulus olarak katkı
vermeliyiz. Bu sorun hepimizin sorunu olmalı ve
hepimiz bir şeyler yapabilme gayretinde olmalıyız.
Kendi imkanlarımızla minik yüreklerde küçük
bir kütüphane kurmak en güzel duygulardan
biridir. Bir mazi yaratılacaksa derinlerde, bu da
eğitimsizliğin yaratacağı acı bir mazi olmasın.
Çocuklarımızın, gençlerimizin gelişmesi, yetişmesi
esnasında eğitim ve öğretim kadar edep de önemli
bir yer tutmaktadır. Gençler, talimle öğrenir, terbiye
ile olgunluk basamaklarını yükselirken, edep ile de
okuyup öğrendiklerini süsleyecek, bu sayede kendi
adına faziletli, içinde bulunduğu cemiyet adına
verimli bir fert haline gelecektir.
Onun için Peygamber efendimiz:(s.a.v.)
“Beşikten mezara kadar ilim talep (ve tahsil)
ediniz.” buyurarak, Müslümanların ölüm gelinceye
kadar okuyup öğrenmelerini emretmiştir.
Peygamber efendimiz, Müslümanların her hususta
yetişmesi için o günkü şartlara sığmayan gayretler
göstermiş, maddî ve manevî her hususta ilmi ve
ilmin yolunu öğretmiştir.
Ayrıca ulu önder ATATÜRK’ ün söylediği gibi
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”Bu nedenle en
güzel dileğim, bütün yüreklerin aynı anda çarpması
ve eğitim için iyi bir çaba sarf etmesidir.
Mehmet Kılınç / Yüksek İnşaat Mühendisi
(Haluk Gökalp Kılınç’ın Babası)
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
4
ANA SINIFI
ÖĞRENCİLERİNDEN…
Öğretmenleri, anlatıyor :
• Bir gün sınıfta öğrencilerle serbest zamanda oyun
oynarken öğrencilerimden bir tanesi : “Öğretmenim
burası kız kokuyor.” dedi. Ben de nasıl olduğunu
sorduğumda öğrencim: “Hani suyun içine kolonya
damlatırsın ya, işte ööle.” dedi.
• Beslenme saatinde öğrencilerimden bir tanesi
önündeki kâseyi aldı ve bir anda kafasıyla kâseye
vurarak fırlattı. “Ne yapıyorsun?’’ diye sorduğumda:
“Öğretmenim kafamın tasını atıyorum, babamın da
kafasının tası hep atıyormuş.” dedi.
• Sınıfta “Ağustos Böceği ile Karınca’’ hikâyesini
okudum ve hikâye ile sorular sormaya başladım.
Öğrencilerimden bir tanesi hemen bağırarak:
“Öğretmenim demek ki yazın hep çalışıyoruz, kışın ise
uyuyoruz; yatıyoruz, çalışmıyoruz’’ dedi.
• Öğrencilerimden biri çok hastaydı ve okula gelmişti;
ona çok hasta olduğumuzda okula gelmememiz
gerektiğini arkadaşlarımıza bulaşabileceğini anlatırken
bir anda itiraz etti:”Hayır öğretmenim sen nasıl
gelmezsen paranı keserlerse sana para vermezlerse,
benim de babam harçlık vermez. O yüzden gelmek
zorundayım’’ dedi.
•“Öğretmenim, ben cücüklü şampuanla yıkanıyorum,
adı da Danitli.’’ (Dalin).
•“Öğretmenim ben senin için şarkı yazdım söyleyeyim
mi”?:
Işıl ışıl müzikler böcekler,
Işıl ışıl müzikler, çiçekler,
Tırmanırlar ağacın kovuğuna.
Öğretmeni öperler.
5 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
Anasınıfı Öğrencilerine
Sorduk:
Yaşlı insan nasıl olur?
Ömer: Yürüyemez
Osman: Sakallı olur ve yürüyemez.
Hakan: Hakan gibi olur.
Medine: Nenem gibi olur
Büşra: Değnekli olur.
Ali: İstediğini yapamaz.
Nisanur: Dizleri ağrır.
Yasemin: Gözleri ağrır.
Kağan: Gözleri ağrır.
Mehmet Ali: Saçları beyaz olur.
Zeki: Gözlük takar.
Genç insan nasıl olur?
Ömer: Yürür ve araba sürer.
Osman: İstediği her şeyi yapar.
Hakan: Benim gibi olur.
Medine: Annem gibi…
Büşra: Her şeyi yapar.
Ali: İstediğini yapar.
Nisanur: Koşar.
Yasemin: İstediğini yapar.
Kağan: İstediğini yapar.
Mehmet Ali: Topuklu ayakkabı giyer.
Zeki: Koşabilir.
Şimşek Nasıl Çakar?
Ömer: Cik cik diye…
Osman: Çak Diye…
Hakan: Işıkla güm diye…
Medine: Bom diye…
Büşra: Tak diye…
Ali: Yağmur oluştuğunda…
Nisanur: Güm diye…
Yasemin: Yağmur başladığında…
Kağan: Çak diye…
Mehmet Ali: Kar yağınca…
Zeki: Güm diye…
Röportajı yapan: Hatice ELMA 8/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
6
HALUK GÖKALP
KILINÇ
OKULUM
İçinde minik minik öğrenciler.
Ne tatlı gülücükler,
Okula neşe verirler,
Bu, benim okulum.
İçinde bilgi dolu,
Benim canım okulum.
Öğretmenleri sevgi yumağı,
Bu, benim okulum.
Okul benim ikinci evim,
Benim canım okulum.
Okuma, yazma öğrendiğim,
Bu, benim okulum.
Fahriye Göçer 6/A
OKULUMA DOĞRU
Hadi okula gidelim.
Arkadaşlarımızla birlikte,
Lale sümbül gibi açalım.
Uygarlığa koşalım.
Koşalım okulumuza.
Okuluma doğru koşarken,
Elimde çantam, aklımda hayallerim.
Kitabımı okurum , yılların verdiği heyecan.
Yağmurun ıslaklığı gecenin sessizliği,
Güzel okulumuzu koruyalım.
Okuluma doğru koşarken.
Öğrenip çalışalım.
Kitap kalem alalım.
Öğretmenin verdiği bilgiler,
Arkadaşlarımızla birlikte,
Arkadaşın sadakatlığı ,
Lale, sümbül gibi açalım.
Bilgilerin verdiği sonuçlar,
Pınar gibi coşalım.
Okuluma doğru koşarken.
Güvenle başlayan,
Sıcaklıkla biten yıllar.
Okuluma doğru koşarken,
Sevgiyle doğuran emekler,
Okuluma doğru koşarken.
Koşalım, deftere, kaleme.
Irmak gibi akalım.
Lale, sümbül gibi açalım.
Işık gibi yanalım.
Nerede olursak olalım,
Çalışıp okuyalım.
Erdem GÜNALMIŞ 4/A
İsmihan YAŞDAL 5/A
7 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
DOĞAYI KORUYALIM
O
ANNE VE BABA
A
rman doğanın bir parçasıdır. Hayvanlar
da öyle…
Doğada bir zincir vardır. Bu zinciri şöyle
açıklayayım:
Örneğin doğada kuşlar çekirgeleri yemese
çekirgeler çoğalır. Çekirge sürüleri dünyadaki ağaçlara zarar verir, yeşillik azalırdı.
Yani hayvanlardan biri kaybolsa besin zinciri
bozulur.
Allah (Rabbim), işte bu zincir hiç bozulmasın
diye doğaya öyle kanunlar koymuş. Biz, insan
olarak bu zincirleri bozmamalıyız.
Ormanlar bizim için çok önemlidir. Onlar bizim oksijen
kaynağımızdır.
nne ve babalar çocuklarına çok iyi
davranan aile bireyleridirler.
Anne ve babalar çocuklarına iyi şeyler
öğretmelidirler. Örneğin yardımsever olmak
gibi… Onlar çocuklarına hep iyi davranışlar
öğretmeliler. Bazı anne babalar zalim
olabiliyorlar.
Çocuk anne ve baba sayesinde iyi ve kötü
şeyleri ayırabilir.
Anne babası iyi şeyler öğreten çocuklar
büyüyünce kötü şeyler yapmaz ve
arkadaşlarına çok iyi davranırlar.
Emel BANNIOĞLU 4/A
İmran Gülben KILINÇ 4/A
ÖDEV YAPMANIN
BİZE KAZANDIRDIKLARI
İ
HİKAYE OKUMANIN
FAYDALARI
Ç
ocuklar kitaplardan çok zevk alır, çok şey
öğrenirler.
Kitaplar sayesinde okumayı severler, kelime
hazinelerini geliştirirler. Kitap sizin geleceğinize
yön verir. Kitap sayesinde doktor, öğretmen, şair,
yazar olabilirsiniz. Kitap okurken merak duygunuz
gelişir. Acaba sonunda ne olacak diye düşünmeye
başlarsınız. Kitaplar hayal gücünüzü geliştirir.
Bahar TÜRKKAYA 5/A
nsanların yapmaları gereken bazı işler vardır.
Mesela bir doktor hastalarını muayene eder. Bir anne
çocuklarına bakar, yemek yapar, temizlik yapar.
Biz bunlara sorumluluk diyoruz.
Bir öğrencinin ilk sorumluluğu ödevlerini yapmak, derslerine
çalışmaktır. Böylece, ödevlerimizi yaparak sorumluluk sahibi
oluruz. İleride yapacağımız işler için alışkanlık kazanırız.
Kazandığımız bu alışkanlıklar da daha düzenli hayat yaşamamızı
sağlar.
Bir öğrenci ödevlerini yaptığında ertesi gün okula kendisine
güvenerek gider. Öğretmeninin sorduğu sorulara cevap verebilir;
bu sayede sosyalleşir.
Demek ki ödev yapmak bir öğrenci için çok önemlidir. Adeta
ileride yaşayacağımız düzenli bir hayatın provasını yapmaktır.
Hadi ödev başına…
Özlem KILINÇ 6/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
8
HAYATA KÜSMEK YERİNE…
E
minim siz de biliyorsunuz dünyanın dört bir yanında
savaşların olduğunu. Ve o savaşlarda yüzlerce hatta binlerce
insanın kaybedildiğini…
Bunların yarısı çok küçük çocuklar. Bizler buralarda belki
ileride güzel bir meslek sahibi olacağız. Peki ya o çocuklar…
Neden onlar da bizim gibi okuyup ileride güzel bir meslek sahibi
olacakları yerde bir maganda kurşununa, bir bombalı saldırıya
kurban olsunlar ki.
Sadece bu da değil. Somali’deki milyonlarca aç insan, bir yudum
suya bir dilim kuru ekmeğe muhtaçlar. Birçoğumuz onlara
yardım edebiliriz. Savaştan kaçıp gelen insanlar bir umutla
Türkiye’ye sığınıyorlar. Biz onların bu hallerinden ders çıkarmalı,
onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünmeliyiz.
Çıkaracağımız en büyük ders de şu olmalı:
Ben fakirim, ben köylüyüm diye hayata küsmemeliyiz. Gayret ve
mücadele etmeli; bu günlerimize de şükür deyip bizden daha zor
durumda olan insanların haline bakıp düşünmeliyiz. Onlara da
yardım etmenin yollarını aramalıyız.
SİNEM KILINÇ 7/A
HAYATA GÜZEL
TARAFTAN BAKMAK
H
ayata bakış açımız önemlidir. Çünkü
hangi yönden bakarsak o yönden bizi
etkiler. Bazen yanlış anlamalar bazı sorunlar
ortaya çıkarabilir. Hayatta hepimiz birtakım
yanlışlar yapabiliriz. Bardağın boş tarafından
bakarsak sadece o yönünü ama dolu tarafından
bakarsak en azından yarım da olsa dolu tarafını
görürüz.İşte hayatımızda da bunu düşünmeliyiz.
Çevremizdeki insanlarla konuşurken, onlarla
çalışırken hep olumsuz taraflarına bakarsak
anlaşamayız. Olumsuz yönlerini düzeltmesi için
olumlu tarafından yaklaşmalıyız. Çok sinirli
olan insanlar hayata farklı yönden bakarlar. Kötü
alışkanlıklar edinirler, sorumsuzca davranırlar.
Düzgün yaşayan insanlar ise etrafındakilere hem
saygılı olurlar hem de sevgiyle yaklaşırlar..
İşte böyle olaylara ve insanlara önce güzel
tarafından bakıp, kötü taraflarımızı düzeltmeye
çalışırsak hayatımızdan daha çok lezzet alırız.
Emine KARADUMAN 7/A
HEDEF HER ŞEYİN BAŞIDIR
İ
nsan küçük bir öğrenci sayılır ve bir hedefi olmalıdır. Örneğin, “Ben öğretmen
olacağım’’ demeli ve hedefine, çalışarak, adım adım yaklaşmalıdır.
Aslında çevremize baktığımızda hayvanlara ve bitkilere benzeyen yönlerimiz
olduğunu görürüz. Örneğin bir ağacı ele alalım:
Eğer ağacı uygun bir şekilde dikmezsek; o ağaç, ne yapsak da hayata tutunamaz,
git gide kurur.
Ama o ağacı güzelce dikip sularsak ağaç gittikçe boy atar ve insanlara meyve
verir. Ya da ağacın çekirdeğini düşünelim; çekirdek toprağa ekildiğinde onun
bir hedefi vardır: Ağaç olmak ve meyve vermek. İşte çekirdek bu hedefine doğru
adım adım ilerler. Bunun gibi insanın da bir hedefi olmalıdır, olmazsa insan hiçbir
şeye ulaşamaz ve istediğini elde edemez. İnsanın bir hedefi olursa kendine bir yer
edinir ve bilgilerle kendini bolca sular ve bu bilgileriyle insanları eğitir, onlara çok
güzel şeyler öğretir.
Sözün özü insanın bir hedefi olmalıdır; olmazsa hiçbir şeye ulaşamaz.
Havvanur POLAT 7/A
9
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte Daha İyiye...
KÖYÜMÜZ
HAYAT YOLU
K
öyümüzdeki en güzel
şeyler: İnsanların birbiriyle iyi anlaşmaları, herkesin
çalışıp ailesi ve çevresi için
elinden geleni yapması,
küçüklerimizin ise birlikte
oyun oynayıp eğlenmeleri.
Okulumuz her yönüyle
güzel olduğu için onun
hayatımızda ayrı bir yeri var.
Yine köyümüzde balıklı
gölümüzün, kalemizin,
çeşmemizin olması da ayrı
birer güzellik ama biz bunların
daha bakımlı ve daha güzel
olması için büyüklerimizden
daha fazla ilgi bekliyoruz.
İ
nsanların hayatı doğumla başlayan bir yolculuktur. Bu
yolculuğu ve en önemli durağı okuldur. Okul öğrencilerin
ikinci ailesi, öğretmenleri ise ikinci anne ve babalarıdır.
Memleketin alın yazısını yazan bu kutsal insanlar övgüye
layıktırlar.
Öğretmenlerin sorumluluğu büyük ve bir o
kadar da zorlu bir yolun yolcularıdır. Bu yolda her türlü
fedakarlığa razı olurlar ve zorluklara katlanarak gönüllerdeki yeri hak ederler.
İnsanlığın yararına olan her şeyi öğretir ve öğütlerler.
Öğretmenler sevgi güneşi gibidir. Güneş gibi parlak
fikirlerini bizlere öğretirler. Bize adeta bir ‘öz’ olurlar. Biz
de bu özleri petek gibi, hayatımıza aktarıyoruz. Çevremize
arkadaşlarımıza sunuyor, hayatımız boyunca her yerde
kullanıyoruz.
Bu hayat yolunda öğretmenlerin hayattaki
zorluklarını, sabırlarını ve iyiliklerini anlatmaya çalıştım.
Biz de bu iyiliklere karşın; okuyalım. Eğer bu başarı yolunu
kaybedersek tekrar bulmamız zor olur.
Aslı TÜRKAN 7/A
Ufuk KILINÇ 8/A
KÖYÜMÜZÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİMİZ
K
öyümüz güzel ama kirlilikleri can sıkıyor. Maalesef, köyümüzün her tarafında
çöp veya kâğıt bulunuyor. Bu konuda daha önce yapılmaya çalışılan çöp toplama
sistemine devam edilmeli ve okulumuzda yapılan atık kağıtları toplayıp geri dönüşümle
değerlendirme yöntemi, köyümüzde de uygulanmalı.
Biz öğrenciler de bu sorunların çözümünde elimizden geleni yapmalıyız. Teknoloji ve
tasarım dersinde de bu konuda çözüme yönelik çalışmalar yapabiliriz.
Etrafımıza şöyle bir baktığımızda ne var ki bazı insanlar inadına yapar gibi
çevreyi zorla kirletiyorlar. Bu tür insanlar çevrelerini değil sadece kendilerini düşünürler.
Ama bilmiyorlar ki çevresini kirleten aslında kendisini kirletmiş sayılır. Biz de köyümüzü
kirletirsek geleceğimiz tehlikeye girer.
Şunu hiç unutmayalım: Çevresini temiz tutan aslında hem kendisini hem de
geleceğini temiz tutmuş sayılır.
Yunus Emre ALKILINÇ ve Hikmet ASLAN 7/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte Daha İyiye...
10
OKUMAK GEREK
Daha çok şey bilmek için,
Gerçekleri görmek için,
Daha güçlü huzur için,
Daha çok okumak gerek.
Tembellikten vazgeçelim.
Okumayı yol seçelim.
Daha mutlu millet için,
Daha çok okuyalım, derim.
İmran Gülben KILINÇ 4/A
KİTABIM
Kitabım en iyi arkadaş.
Bana ne sorarsam söyler.
Ne anlatsam en sonunda,
“Çalış, iyi ol’’ der.
Geceleri uyumaz o.
Beni kaldırır erkenden.
Okulum da o kadar güzeldir.
Kitabımı çok severim ben.
Kendisini okudukça,
Bilgi verir hep bana.
Çalışırım onun sayesinde.
Çalışkanım, kitap elimde.
Rabia Gül CERAN 6/A
BU OKUL BİZE BİR ARMAĞAN
İlk defa bu kadar güzel okul gördüm.
İşte bu; benim okulum.
Bayrağı bir ışık gibi parlayan,
Benim sevimli okulum.
Öğretir bizlere:
Saygıyı sevgiyi…
Benim canım okulum,
Bizlere armağan edildi.
Sedanur TÜRKAN 5/A
11
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
MİSAFİRPERVERLİK
Öncelikle dergimizin bu satırlarına hoş geldiniz.
Konukseverlik anlamına da gelen misafirperverlik Anadolu insanının temel
değerlerinden biridir.
Toplumda kabul görmenin yoludur misafirperverlik. Misafir ağırlanırken
her şeyin eksiksiz olmasına, hizmette kusur etmemeye çalışırız. Aksi bir durumda mahcup olacağımızı düşünürüz. Her evin mutlaka bir misafir odası
vardır ve sürekli olarak hizmete hazırdır. Misafir her zaman el üstünde tutulur.
Odaya girdiği zaman büyük küçük herkes ayağa kalkar. Evin büyüğü misafirine
oturmasını teklif eder, o da karşısındaki büyük olduğu için ona oturma teklifinde bulunur; ama bu teklif bölümünü ev sahibi kazanır. Misafir oturmadan
kimse oturmaz.
Misafirin geleceği önceden biliniyorsa, evdeki havlular değiştirilir, misafire
özel terlikler kapının girişinde hazır bekletilir. Yemekte günlük kullanılan çatal
kaşığın yerine, hanımların özenle sakladıkları takımlar kullanılır.
Konukseverlikle ilgili çok eskiden yaşanmış bir olayı anlatmak istiyorum:
Yaşlı bir teyze anlatıyor:
“Biz misafire, misafir ağırlamaya çok alıştık. Bir gün: ‘Bu gün misafir gelmedi
başım ağrıyor’ demişti anneannem. Bu sözünden biraz sonra bir atlı kapıyı
çaldı. Anneannem bunu duyunca sevindi. Gelen bir Ermeni’ydi. Onu ağırladık,
derken bir komşu dedi ki: ‘Bu Ermeni’ye bu hürmet niye?’
Babam da: “Bu eşiği aşıp içeri girenin dini, imanı, nerden gelip nereye gittiği
sorulmaz demişti. Gözlerim hala yaşarıyor.’’
İnancımıza göre de misafir ağırlamanın önemi çok büyüktür. Peygamber
efendimiz (SAV) misafirlerin mümkün mertebe en iyi şekilde ağırlanmasını
tavsiye etmekle birlikte misafir kabul etme imkanı olup da kabul etmeyenleri
ikaz ediyor. Kendisinin misafirsiz yahut bir ihtiyaç sahibi olmadan hanesinde
sofraya oturduğu günler sayılı idi.
Naciye KILINÇ
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
6/A
Birlikte Daha İyiye...
12
Okulumuzdan Haberler
EĞİTİM-ÖĞRETİM ALANINDAKİ
ÇALIŞMALARIMIZDAN…
Zekiye TÜRKAN 7/A
n 2011- 2012 Eğitim- Öğretim Yılında mezun olan 15
arkadaşımızdan; 1’i Anadolu Lisesi, 2’si Sağlık Meslek Lisesi, 3’ü
Anadolu İmam-Hatip Lisesi, 2’si Anadolu Meslek Lisesi ve diğerleri
de çeşitli liselere yerleştiler.
n 4+4+4 Eğitim – Öğretime geçildi.
n Bilim şenliği yapıldı.
n Sınıflar arası bilgi yarışması yapıldı.
n 12 matematik, 7 fen bilgisi projesiyle bu benim eserim
projesine katıldık.
n 7 projemiz ilden, 2 projemiz bölgeden geçti.
n 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı için Nihal KILINÇ’IN
katkılarıyla 10 arkadaşımız dershaneye kaydoldu.
n SBS’ ye hazırlık için her gün bir dersten etüt yapılıyor.
n Her öğrenci kendi sözlüğünü oluşturdu.
n Sınıflarda okuma yarışması yapıp; dereceye girenleri
ödüllendirildi.
n Her ay bir sınıftan ayın öğrencisi seçilip ödüllendirildi.
n Her ay bir kitap kurdu seçilip ödüllendirildi.
REHBERLİK FAALİYETLERİMİZDEN…
n Engelliler İki kez konser verdi.
n Okulumuza SODES kapsamında oyun parkı yapıldı.
n Okul dergimizin 3. sayısı siz bunları okurken çıkmış olacak.
n Bahar şenliği yapıldı.
n Anneler günü kutlandı.
n Kitap toplama kampanyası yapıldı.
n Masa tenisi ve satranç turnuvalarında ilçede 3. olduk.
n Okulumuz çalışanları olarak, okulumuzu yaptıran Nihal ve
Mehmet Kılınç ailesinin oğulları Mehmet Ersoy KILINÇ’ın
Ankara’da tertiplenen düğününe iştirak ettik.
FİZİKİ ÇEVRE VE TEKNOLOJİK
ALANLARDAKİ YENİLİKLERİMİZDEN
n
n
n
n
n
n
n
n
n
n
n
13
Okulumuzun çatısı Nihal Kılınç tarafından değiştirildi.
Okulumuz dıştan komple boyatıldı.
Okulumuza kupa vitrini yapıldı.
İlk ve ortaokul olarak internet sitemizi yeniledik.
Okulumuz bahçesini düzenledik.
Mehmet ve Nihal Kılınç okulumuza yeni fotokopi makinesi aldılar.
Pil toplama kampanyası yapıldı.
Kağıt toplama kampanyası yapıldı.
Kapak toplama kampanyası yapıldı.
300 adet çam fidanı okulumuzun karşısına,
250 adet kavak fidanı da okulumuzun uygulama bahçesine dikildi.
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
ONLAR SAYESİNDE
Yıllar nasıl geçmiş,
Ben farkında değilim.
Okumayı yazmayı bir anda,
Onlar sayesinde öğrendim.
Türkçe’ de alfabeler,
Matematikte neler neler…
Müzikte İstiklal Marşı,
Onlar sayesinde öğrendim.
ÖĞRETMENİM
Onların emeğini yememeli.
Çok çalışıp sevdirmeli.
‘’Bu sözleri kimler öğretti?’’
dersen.
Onlar sayesinde öğrendim.
Öğretmenim meleğimsin.
Gül bahçemin çiçeğisin.
Özümsün, kanımsın.
Öğretmenim canımsın.
Gülşen KARADUMAN
5/A
Okumayı öğreten sensin bana.
Canım öğretmenim benim.
Saymayı öğreten sensin bana.
Gül’üm öğretmenim benim…
Din Kültürü, İngilizceyi,
Anlıyorum kolay kolay,
Fen, sosyal, resmi,
Onlar sayesinde öğrendim.
GÜL KARADUMAN 3/A
DAĞ GİBİ
HOCALARIMIZ
VAR
Mücevher gibi parlayan,
Geceye ışık tutan,
Çocukları cehaletten kurtaran,
Dağ gibi hocalarımız var.
Canımıza can katan,
Dağ gibi hocalarımız var.
Dağ gibi bir hocalarımız var.
Derslere anlam katan,
Dersleri eğlenceli yapan,
Billurdan sesleri var.
Geleceğe umutla bakar.
Aydınlık bir gelecek için,
Dağ gibi hocalarımız var.
Günler okula akar, dağlar buna yanar.
Okulda adam gibi hocalarımız var.
Görünüşü hoş olan, etrafı çocuk
dolan,
Anasınıfıyla, ilkokuluyla,
Ortaokuluyla,
Müdürüyle, yardımcısıyla..
Okulumuzda bizim,
DAĞ GİBİ HOCALARIMIZ VAR.
Dağ gibi hocalarımız var.
Işık gibidir fikirleri,
Aydınlatırlar geleceği.
Asla yılmaz hiçbiri,
Dağ gibi hocalarımız var.
Hikmet ASLAN 7/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
14
ANAMUR GEZİM
B
ir gün dayım telefon ederek ; ‘’Abla ben abimin yanına gidiyorum sen de
gel.’’ dedi.
Annem; babam izin verirse geliriz diyordu. Abim ve ben dedeme ısrar
ediyorduk. Dede lütfen biz de gidelim diyorduk. Dedem hayır dedi.
Diğer gün Elbistan’a gitti ve bize üç tane bilet aldı. Bu bize sürpriz
olmuştu. Son anda kuzenimiz Mustafa abi de bize katıldı. Yolda tam
on üç saat geçirdik. Tabi ki ben o on üç saatte hep uyudum. Ağabeyim
beni kaldırmaya çalışıyordu; ama bir dakika bile uyanmadım. Otobüste
muavin kolonya dağıtıyormuş tabii ben uyuduğum için benim elime
dökmeden geçiyormuş. Uyandığım zaman, ağabeyim:
‘’Yine muavin senin eline kolonya dökmedi.’’ diyor ve gülüyordu.
Son saatler bitmişti. Dayım bizi garajdan aldı, evlerine götürdü. Saat
gecenin 3’ü idi. O anda bir alarm sesi geldi. Kuzenlerim geleceğimizi biliyordu.
Uyanmak için alarm kurmuşlardı. Yengem kimse uyanmadan gitti, alarmı kapattı.
Sonra bize nerede kalacağımızı gösterdi. Biz, İstanbul’daki dayımlardan bir gün
önce gelmiştik.
Ertesi gün, ben ve ağabeyim kuzenlerimle konuştuk. 1-2 saat sonra diğer dayımda geldi. Üç kişi eve
sığmıyorduk fakat çok mutluyduk. Artık her gün 2 arabayla öğle vakti denize gidiyorduk. Bir gün de iki
arabayla şirinlerin parkına gittik. Orada fotoğraf çektirdik. Annem ve yengemler biz fotoğraf çektirirken
salıncağa ve tahterevalliye bindiler. Sonra kuzenlerimle markete gittik. Orada herkese büyük büyük su balonu
aldı. Herkes balonunu su ile doldurdu. Balonlar elde tek tek patlıyordu. Ben kendi balonumla ip atlıyordum sonra
balonumun üstüne bastım ama patlamadı. Yere atınca balonum patladı. Kuzenlerimin hepsi bu halime güldüler.
Ben neredeyse ağlayacaktım.
O akşam dayım bizi bir köprüye götürdü. Ben düşeceğim diye çok korkuyordum ama çok güzeldi.
Bizim buraya gelmemize 3-4 gün kaldı ama çok eğlendik. Gelirken annemin kuzenlerine gittik. Evlerinde
asansör bile vardı. Eve asansörle çıkıp evlerine girdik. Ben annemin kuzenlerini ilk defa gördüm. O yüzden çok
fazla yabancılık çektim. Orada bir tane çocuk vardı. Adı: Necati idi. Necati annemin kuzenin oğluydu. Sanırım o
da biraz yabancılık çekmişti. Evde bisiklet sürüyordu. 1-2 saat orada kaldık sonra dayımlara döndük. Çok yorucu
bir gündü ama çok eğlendik.
Size de nasip olur İnşallah…
Melike ASLAN 5/A
KALEALTI’NDAN ŞANLIURFA’YA…
Ş
anlıurfa çok güzel bir şehir.
Orada ‘’Balıklı Gölü’’ gördüm. Gerçekten çok güzeldi.
İbrahim Peygamberi odunlarla yakmaya çalışmışlar; ama
bunu yapamamışlar. Çünkü Allah odunları balığa, ateşi de suya
dönüştürmüş.
Balıklı Gölden sonra da Eyüp Peygamberin türbesi var.
Orası da çok etkileyici bir yerdi. Eyüp Peygamberin mezarının
başında dua ettim.
Son olarak da Mevlid-i Halil Mağarasına gittim. Oradan “şifalı
su’’ aldım ve sonra da evimin yolunu tuttum.
Rumeysa SAVURAN 5/A
15 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
CANIM KÖYÜM
İklimi havası bambaşka…
Yazı, kışı bir günde görürüz.
Bir yüzer, bir karla oynarız.
Benim, canım köyümde.
İkinci gününde:
Sonbaharı, ilkbaharı görürüz.
Yapraklarla, çiçeklerle oynarız.
Benim, canım köyümde.
Babamla gittim kızlar kalesine.
Baktım saate 11’i çeyrek geçe,
Çıktık Kızlar Kalesine.
Benim, canım köyümde.
Sonra dağdan indik.
Bir Balıklı Havuz,
İçinde bir sürü balık…
Benim, canım köyümde.
MEMLEKET SEVGİSİ
Memleketim sevgi ister.
Küçük bebekler gibi,
Türkiye’m sevgi ister.
Tüm insanlar gibi,
Memleketim saygı ister.
Ana, kız, baba, oğul gibi,
Memleket saygı ister.
Tüm insanlar gibi,
Memleketim eller ister.
Haram paraya dokunmayacak,
Memleket huzur ister.
Tüm insanlar gibi.
Esra TÜRKAN 8/A
Huri POLAT 4/A
BENİM GÜZEL KÖYÜM
Bayırıyla çayırıyla ne güzel.
Kedisiyle köpeğiyle ne güzel.
Ebesiyle dedesiyle ne tatlı
Benim güzel köyüm…
Namaz kılar büyüğü, küçüğü.
Keyif yaparız balıklı gölde.
Tırmanırız kızlar kalesine.
Benim güzel köyüm…
Traktörleri , tarlaları ne güzel.
Çok çalışkan insanları.
Okulu sever çocukları.
Benim güzel köyüm…
Burak GÖÇER 8\A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
16
YÖREMİZE HAS KELİMELERDEN…
Aha: İşte
Aş: Bulgur Pilavı
Acer : Yeni
Arıstak: Kırıntı eşya deposu
Arısili: Tertemiz
Asbap : Elbise, çamaşır
Avrat: Hanım, eş
Bastık: Üzüm şırası yufkası
Biyam: Beyim, arkadaşım
Buymak: Donmak, üşümek
Bayır: Yokuş
Börkenek: Kış başlığı
Borana: Pancar, yoğurt ve sarımsak
yemeği
Bider: Tohum
Bellik: İşaret
Bıldır: Geçen sene
Beleş: Bedava
Böğür: Yan taraf
Börk : Bere
Bibi : Hala
Bazlama : Gözleme
Cıncık: Cam
Culluk : Hindi
Çelik: 11 kg.lık buğday ölçeği
Calak: Ham karpuz
Çitil: Fidan
Kelek: ham kavun
Cılk: Yumurtanın bozuğu
Cinatı: Bisiklet
Cırcır: Fermuar
Çaa: Çimilen yer
Çimmek: Banyo yapmak
Çul: Kıl kilimi
Çitil: Fidan
Çor: Öksürük
Culfa: Kilim dokuyan
Çiriş: 1. Dağlardan toplanan börek vb.
2. Yapıştırıcı otu
Essah mı?: Doğru mu?
Evraaç: Köy (tandır) ekmek pişirme
küreği
Eşiklik: Kapı ağzı
Enik: Köpek yavrusu
Em: İlaç
Abari: Şaşma ünlemi
Esik: Çukur yer
Eke: Ukala
Taa: Duvar kovuğu
Topaç: Çamaşır sopası
Teh: Üzüm kurusu
Çullama: Pekmez tatlısı
Çemremek: Sıvamak
Damasımak: imrenmek
Duluk: Avurt
17
Dulda: Kapalı yer
Kahke: Simit
Kürrük: Sıpa, tay
Mucuk: Sivrisinek
Mızmız: Miskin
Pestil: Üzüm tatlısı
Puharı: Baca
Süllüm: Merdiven
Taadeş: Akran
Üvez: Sivrisinek
Yel: Rüzgar
Zembil: Büyük üzüm sepeti
Mertek: Dam
ağacı
Fit olmak: Anlaşma
Fırıştak: Çocuk oyuncağı
Fellik fellik: Didik didik
Firik: Yeni serilmiş tarhana
Geçgele: Kum ve harç taşıma aleti
(tahtadan)
Gallep: Güvercin
Galaz: Su kabı (deriden)
Gölük: Beygir - at
Gem: Harman döven
Güvağ: damat
Goz: Ceviz
Gırağında: Yanında
Gap gacak: mutfak eşyası
Guzlacı: Hamile hayvan
Gane: Kiremitten örtü
Hüsmek: Susmak
Hedik: Kaynamış nohut, mısır ve
buğday
Hış: Tohul içindeki yabancı maddeler
(Çok, fazla)
Habbap: Takunya
Heeri: Yahu, biraz
Hezen: Dam hatıl ağacı
Horanta: Aile bireyleri
İncoz: Yeşil erik
Soğukluk: Semizotu
Süyük: Saçak
Şeş: Tülbent
Taa: Duvar kovuğu
Tahıldak: Olgunlaşmış incir
Tahım: tarla, bağ sınırı
Cere: Toprak küp
Denzis: Huysuz
Daraba: Kepenk
Ede: Ağabey
Kömbe: Çörek
Mırık: Çamur
Mırtık: Güvercin besleyici
Malamat olmak: Şaşırmak
Püsük: Kedi
Sömelek: Yassı
Velhan: Nadasa bırakılmış tarla
Sohum: Lokma
Yemeni: El yapımı deri ayakkabı
Yörep yer: Meyilli arazi
Zibil: Toz-toprak karışık çöp
Şapta: İnce ve uzun ağaç
Tabak: Deri işleyen
Şor: Konuşmak, söyleşmek
Motur : Traktör
Peşkır : Havlu
İlmeçer : Filteke
Göbelek : Mantar
Emmi : Amca
Gaste : Gazete
Zoba : Soba
Deynek : Sopa
Şoora : Çorba
Cahan : Ceyhan
Şilte : Torba
Hazın damı : kiler
Elcek : Eldiven
Pakla : Fasulye
Mahana: Bahane
Gelicik : Geleceğiz
Dönücük : Döneceğiz
He : Evet
Helke : Kova
Çimmek : banyo yapmak
Iflak: bıçak
Horsunmak: Hor görmek
Ellaham: Allahualem (Allah bilir)
Cıyıklama: Yeşil mercimek ve bulgurla yapılan sulu yemek
Omaç: Parçalanmış yufka ekmeğin
tereyağda yumurta ya da sade tereyağ
ile karıştırılmasıyla yapılan kahvaltılık.
Umut GÖÇMEN 8/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
M
SALİM’İN, KENAN DEDE’YLE
RÖPORTAJI
erhaba arkadaşlar ben Salim, sizlere
dedemle yaptığım sohbet tadındaki
röportajımı paylaşmak istiyorum.
-Merhaba dedeciğim, arkadaşlarımıza kısaca
kendini tanıtır mısın?
-Merhaba oğlum. Adım Kenan, soyadım
Karaduman. Doksan sekiz yaşındayım.
-Kaçıncı sınıfa kadar
okudun?
-İlkokul 5’e kadar
okudum.
-Çocukluğunda
ne gibi oyunlar
oynardınız?
-Çelik çomak,
mılavara, saklambaç,
futbol, koskuç,
körebe gibi
oyunlar…
-Geleceğe dair
hayallerin nelerdi?
-En büyük hayalim
okumaktı; ama okuyamadım, nasib olmadı.
-Oynadığınız oyunlardan ‘’mılavara ve
koskuç’’ oyunlarını biraz anlatır mısın?
-Mılavarayı, iki grupla oynardık. Her
grupta bir ebe vardı. Oyun kura çekilerek
başlar, oyunu başlatan grup saklanırdı.
Saklanan grubun ebesi kalede (oyunun
oynandığı yer) kalan grubun ebesiyle
saklananları aramaya başlar. Saklananların
ebesi kendi grubuna arama yapılan yerleri
yüksek sesle duyururdu. Saklanan grup, ebenin
uzaklaştığını anladığı zaman kaledekileri
cezalandırmak için kaleye gelirler, bu işi ebeye
yakalanmadan yaparlardı. Yakalanırlarsa karşı
taraf saklanmaya giderdi.
-Koşkuç’ iki kişiyle
oynanırdı. Ağaç
dallarının ucu
sivrileştirilirdi. Birimiz
sivrileştirdiğimiz bu
dal parçasını yeşil
çimene saplardık.
Diğeri saplanan
koçkucu devirmeye
çalışırdı. Birinden biri
devirene kadar devam
edilirdi.
-Dedeciğim çok
teşekkür ederim.
-Ne demek
oğlum, ben de teşekkür ederim; bizleri
unutmadığınız için, böyle güzel işlerinizde
hatırladığınız için. İnşallah, hepiniz okur,
hakkınızda hayırlı olan yerlere gelirsiniz;
öğretmenlerinizi iyi dinleyin, derslerinize
çok çalışın. Allah’a emanet olun.
Salim KARADUMAN 3/A
(Dergimizin yapım aşamasında vefat eden Kenan Dedemize, yayın kurulu olarak , Allah’tan Rahmet diliyoruz.)
KÖYÜMÜZÜN YAŞLILARINDAN MANİLER
Manici başı mısın?
Değirmen taşı mısın?
Bir mektup versem,
Koynunda taşır mısın?
Mercimek evlek evlek,
Dalında kara leylek.
Elleme kara leylek.
Irahan yare gerek.
Su gelir millendirir.
Bahçeyi göllendirir.
Şu benim cahal gönlüm,
Ahrazı dillendirir.
Yılana bak ne uzun.
Yediği kara üzüm.
Bana yardan geç derler.
Yar benim iki gözüm.
Bizim Okul
Hey demirci demirci!
Nereden aldın, pirinci?
Her okulun içinde.
Bizim okul birinci.
Derleyen: Rukiye
TÜRKAN 8/A
Al almanın dördünü.
Sor yiğidin derdini.
Sararsan da yiğit sar.
Çekme kötü derdini.
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
18
İSTEKLERİM
TÜRKİYEM
Bir kuş olmak isterdim.
Uçup gitmek için,
Bir bulut olmak isterdim.
Gezip görmek için,
Adın başka, tadın başka,
Yazın başka, kışın başka,
Dağın, taşın, toprağın,
İnsanların bir bambaşka.
Benim güzel Türkiye’m.
Senin ay yıldızlı bayrağın,
Dalgalandıkça gök yüzünde,
Benim içim huzur, neşe dolar.
Her şeyi ayrı güzel,
Benim güzel Türkiye’m.
Bir gül olmak isterdim.
Sessiz sedasız büyümek için,
Bir şelale olmak isterdim.
Şakır şakır akmak için,
Mutluluk olmak isterdim.
İnsanları mutlu etmek için,
Bir gülümseme olmak isterdim.
İnsanları sevindirmek için,
Merve TÜRKAN 6/A
Bir yürek olmak isterdim.
Pır pır atmak için,
Bir kalem olmak isterdim,
İçimdekileri döküp yazmak için,
Beyza TÜRKAN 3/A
POLİS OLUNCA
Polis olunca,
Savunmasızları koruyunca,
Yardım etmiş olurum vatanıma.
Polis olunca.
Kötüleri yakalamadan,
İyileri korumadan,
Dua kazanamam,
Zehir tacirlerini yakalayıp,
Bağımlı gençleri kurtaracağım.
Vatanıma bir insan daha kazandırınca,
En mutlu polis ben olacağım.
Abdullah TÜRKKAYA 5/A
19
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
İKNA MEKTUBU
B
eşinci sınıftaki öğrencilerimizden, android robot üretimini durduracak olan bir
şirkete üretime devam etmeleri konusunda bir ikna mektubu yazmalarını istedim .
Onlardan biri : )
01.01.2013
Değerli Yetkili, N’olur, robot satmaya devam edin, n’olur!
Ben sizin robotlarınızı seviyorum, n’olur.
Robot satmaktan vazgeçmeyin.
Kalealtı Köyü
46300-Elbistan
Kahramanmaraş (imza)
Aşir TÜRKKAYA
ÖZEL MEKTUP
19.10.2012
Sevgili Teyzeciğim,
Mektubuma başlamadan önce bayramınızı tebrik eder,
ellerinden öperim.
Nasılsın, iyi misin? İnşallah iyisindir. Eniştemin işleri nasıl gidiyor.
Nazmi abimin üniversite hayatı iyidir, inşallah. Şüheda’nın dersleri
nasıl?
Bizleri soracak olursanız; iyiyiz Allah’a şükür. Annemler ev işleriyle
uğraşıyorlar. Ben de onlara yardım ediyorum. Akrabalarımızı, komşularımızı
ziyaret ediyoruz. Onlar da bize geliyorlar.
Havalar da yavaş yavaş soğumaya başladı. Sabahları okula giderken bayağı belli
oluyor.Ama sizin oralar tam tersine bayağı sıcaktır hala, oranın da yazı zor oluyor.
Önümüzdeki yaz buraya gelmeyi düşünüyor musunuz?
Sizleri çok özledik. Bir an önce gelmenizi istiyor, sizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
Neyse, mektubuma burada son verirken herkese selam eder; büyüklerimin
ellerinden öperim. Nice bayramlara…
Yeğenin, Emine
Emine TEKİN 5/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
20
BENİM CANIM ANNEM
Daha ben küçücükken,
Annem baktı, avuttu.
Ben ağladım, susturdu.
Benim canım annem.
Neyin ne olduğunu bilmezken,
Sen öğrettin bana doğruyu.
Sen öğrettin bana yanlışı.
Benim canım annem.
Karanlığa ışık tuttun.
Yolumuzu aydınlattın.
Kalbimize sevgi doldurdun.
Benim canım annem.
Mehmet TÜKKAYA 4/A
ANNEM
Bayram günü eller öpülür.
Benim gözlerimden yaşlar dökülür.
Beni hatırlayıp ağlayınca,
Anamın da boynu bükülür.
Yaz gelir çayır çimen otlanır.
Asker olan her şeye katlanır.
Düdük ötünce herkes toplanır.
Ağlama anam bir gün dönerim.
Ferdi GÜNALMIŞ 7/A
21 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
DÜZENLİ UYKUNUN BAŞARIYI
ARTTIRMAYA ETKİSİ
Uykuda geçen süre bireysel
farklılıklar göstermekle beraber bebeklerde yaklaşık
16-17 saat, 12 yaşlarındaki
çocuklarda 8-11 saat,
yetişkinlerde ise ortalama
7-8 saattir. Uykuda geçen
süreden ziyade uykunun
kalitesi daha önemlidir.
Uyku gece boyunca aynı
derinlikte devam etmez.
Uykunun dört değişik
safhası vardır. En derin
uyku dördüncü kademedir. Bu kademe uykunun en derin, en iyileştirici
ve en uygun dinlenme anıdır.
Bedensel ve zihinsel dinlenme uykunun bu döneminde
gerçekleşir. Bilim adamları yeterince uyuyamayan bireylerin hastalığa
yakalanma oranlarının yüksek olduğunu
tespit etmişlerdir.
Uykunun azı zararlı olduğu gibi çoğu da zararlıdır.
Az uyku dikkatsizliğe, yorgunluğa sinirliliğe,
zamanı bilememeye, hayal görmeye, kekelemeye
ve konuşulanları anlamamaya sebep olurken aşırı
uykuda tembelliğe ve konsantrasyon bozukluğuna
neden olur. Onun için her birey ihtiyacı kadar
uyumalıdır. Sınavlara hazırlanan bir genç için, kişiye
göre değişse bile uyku süresi ortalama 7 –8 saattir.
Uyku düzeni yerli yerine oturtamazsanız planlarınızı
aksatabilirsiniz. Onun için ne zaman yatacağınıza,
ne kadar uyuyacağınıza doğru karar verin. Çünkü
bir sonraki günkü çalışmalarınızın verimli geçmesi
bir önceki günkü uyku sürenize ve uyku kalitenize
bağlıdır.
İnsanların uyku tipleri ve süreleri birbirinden farklıdır. Her birey başarılı bir çalışma
gerçekleştirmek için öncelikle kendi uyku süresini ve
uyku tipini bilmelidir. İnsanları yatmaya ve kalkmaya başladıkları anlara göre iki uyku tipine ayırmak
mümkündür.
Sabah Tipleri: Bu tip içerisinde yer alan kişiler
akşam erkenden yatıp zorunluluk olmadığı
günlerde bile sabah erkenden kalkarlar.
Sabah tipleri sabahları yaptıkları
çalışmadan daha çok verim alan
kişilerdir. Akşamın ilerleyen
saatlerinde ve gece çalışmak
onların başarısını düşürür.
Akşam Tipleri: Akşam
mümkün olduğunca
geç yatıp sabahları da
mümkün olduğunca geç
kalkmaya çalışan kişiler
bu tip grubuna girer.
Akşam tipleri sabah uyanmakta güçlük çekerler,
uyandıklarında bir iş yapmak için birkaç fincan çayla
birlikte kahvaltı yapmadan
ders çalışmaya başlayamazlar.
Bu grupta yer alan öğrenciler
ancak öğlen saatlerine doğru verimli çalışmaya başlarlar.
SBS adayları da kendi uyku tipini iyi
belirlemek durumundadır. Çünkü uyku
hayatın bir parçası olmakla beraber hayatın sağlıklı
bir şekilde akışını sağlar. Bu nedenle her öğrenci
çalışma sistemini uyku tipine göre düzenlemelidir.
Sabah tipleri çalışmalarını günün erken saatlerinde,
akşam tipleri de akşam ve gece yapmalılar. Bunlar
sağlanmadığı takdirde öğrenciler ders çalışmaya
başlayamadıkları gibi çalışırken sık sık esnemekten ve bir süre sonra uyumaktan kendilerini
alıkoyamazlar.
Verimli Ders Çalışmak İçin Nasıl Uyumak
Gerekir?
Araştıran: Melike GÜNALMIŞ 6/A
n Bir türlü uyuyamıyorum.
n Sabahları uyumak için zorluk çekiyorum. Gece
birkaç defa uyanırken, bazen uykum kaçıyor tekrar
uyumakta güçlük çekiyorum.
n Ders çalışmaya başlayınca hemen esnemeye
başlıyorum.
n Gündüz uyuklamak gece ise uyumamak tedirgin
ediyor.
n Bu ve buna benzer birçok şikayetler sınava
hazırlanan öğrenciler özellikle SBS yaklaştıkça
artmaktadır.
n Gece verimli bir uyku yaşamayan bir öğrenci
gündüzünü de gerektiği gibi değerlendiremez.
Günde Kaç Saat Uyumalı?
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
22
Merhaba arkadaşlar ben Ahmet,
8. Sınıftayım. 7. ve 8. Sınıftaki
arkadaşlarımıza bir soru sordum.
Aldığım cevapları sizlerle paylaşmak
istiyorum:
“Sizce, bir insanın hayatındaki en
önemli hedefi ne olmalıdır?” diye
sordum arkadaşlarıma. Bakalım onlar
neler söylemişler:
7. SINIFLAR
Hanifi: Nasıl biri olacağına karar vermek.
Harun: İnsanlık olmalıdır.
Hetice: Meslek seçimi.
Havva: Hayırlı bir evlat olmak.
Ferdi: Seçtiğimiz hedefe doğru yürümek.
Ayşegül: Yılmadan çalışmak.
Ahmet: Meslek seçimi
Emre: Bir yol belirlemek.
Sinem: En çok istediği şeye doğru
yürümek.
Emine: Başarıya ulaşmak için azim
göstermek.
Hikmet: Okuyup, cehaletten kurtulmak ve
mutluluğa ulaşmak.
Yunus Emre: İnanarak, hedefe doğru
yürümek.
Eşref: En güzel ve en iyi olduğunu
düşündüğü şeyi yapmak.
Özkan: Çalışmak, çaba sarf etmek.
Recep: Hangi işi yapacağına karar vermek.
8. SINIFLAR
Burak: Mesleğini iyi seçmek.
Umut: İyi bir meslek sahibi olmak.
Ahmet: Cennete gidebilmek.
Durdu: Rakiplerimizi yenebilmek.
Hatice: Rakiplerine göre kendini yenmek.
Fatma: Bir yerlere gelebilmek.
Ufuk: Öğretmen olmak.
Barış: İyi bir meslek seçmek.
İzzet: Çalışkan olmak.
Halil: İyi bir melek sahibi olmak.
Mısra: Kendini yenmek.
Ahmet KILINÇ 8/A
23 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte Daha İyiye...
MASA TENİSİ
M
asa tenisi her yaştan insanın rahatlıkla yapabileceği bir spor
Özel bir masası, raketleri ve bir de özel topu var. Masa tenisinde kullanılan ve özel
bir malzemeden yapılan topu, ‘’pinpon topu’’ olarak tanıyoruz. Masanın ortasında belli bir
yükseklikte bir ağ (file) bulunur . İki kişiyle oynanırken servis sırası gelen oyuncu topu hafifçe
havaya atarak topa vurur Servisi atan oyuncu topu önce kendi tarafındaki bölüme sonrada
karşı tarafa düşürmesi gerekir
Ayrıca masa tenisi hızlı düşünme ve karar verme becerisini geliştirir Raketin
uygun biçimde kullanılması oyuncuların daha rahat ve daha kusursuz bir
oyun sergilemesini sağlar.
Fadime GÖÇMEN 7/A
PIRILTILAR
Y
aşım ne kadar büyürse büyüsün kendimi çocukluk yıllarımın
anılarından kurtaramam herhalde. Onlar benim ömür boyu
saklayacağım; en temiz, en saf ve en anılarım olacak.
İleride bana hatıralarımı çağrıştıracak, hatırlatacak şeyler olduğunda
belki kahkahalarla gülerim ya da gözlerim dolar. Evet evet, eğer gülersem;
o yılların ne kadar güzel olduğunu, yaşadığım şeylerin ne kadar komik
olduğunu hatırlarım; ama gözlerim dolarsa bu benim üzüntüm olur. O
anda o anılar beni yeniden bir hüzünlendirir, bekli de onları düşünüp
ağlarım.
Yine de asla unutmam anılarımı, çocukluğumdan kalanları. Sadece
anılar kalır insanın aklında; çünkü hatırlanmaya değerdir anılar. Benim
için de öyle. Sokakta çocukların ip atlamasını seyrederken ya da bir
okulun önünden geçerken, geçmişe doğru şöyle bir uzanır: O yıllardaki
beni, arkadaşlarımı, yaptıklarımı düşünürüm.
Zaman değişecek belki çok şey değişecek: Kişiliğim, hayata bakış açım, fikirlerim… Ama bazı şeyler hep aynı
kalacak. Aynaya baktığımda gülüşüm ve güldüğüm zaman gözlerimde oluşan pırıltılar, çocukluğumun izlerini
taşıyacak. Bana sanki bir şeyler söyleyecekler, ömür boyu silinmeyecek ve konuşan bir resim gibi.
İşte çocukluğumun hediyesi; pırıltılar…
Nasıl da parlıyorlar değil mi?
Ayşegül POLAT 7/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
24
İLGİNÇ BİLGİLER
n Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek
mümkündür.
n Baykuş mavi rengi görebilen tek kustur.
n Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.
n Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki
kadar gelişmiştir.
n Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker
vardır.
n Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının
büyüklüğüne eşittir.
n Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı
kullanılır.
n Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha
uzundur.
yaşayabilirler.
n Dünyada insan başına düşen karınca sayısı bir milyonn İnsanın kendi dirseğini yalaması imkansızdır.
dur.
n İnsanın vücudundaki en güçlü kas dildir.
n Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır.
n Hapşırdığımızda zaman kalbimizde dahil olmak üzere
n Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi bambu, bir günde 90
bütün vücut fonksiyonlarımız bir an için durur.
cm kadar uzuyor.
n Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için n İnsanlar beyinlerinin %10’unu kullanırlar.
n Bir insan yedi dakika içerisinde uykuya dalar.
kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
n Kangurular çok az suyla uzun süre yaşayabilirler.
n Filler zıplayamayan tek memelidir.
n Olimpiyat rekoru insanda 8 metreye yakınken, kanguru
n Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez. Ama burnumuz ve
bir zıplayışta 12 metre atlar.
kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez.
n Sineklerin beş gözü, kırk iki dişi vardır.
n Yarım kilo bal yapabilmek için arıların iki milyondan
n Balinalar gözleri açık uyurlar.
fazla çiçekten bitki özü toplamaları ggerekir.
n Tarantulaların iki buçuk yıl hiçbir şey yemeden
Muhammed KILINÇ – Naciye TÜRKKAYA 7/A
PRATİK BİLGİLER
LEKELERLE BAŞINIZ DERTTE Mİ?
Yağlı boya lekelerinden kurtulmak için;
Lekeyi eter veya asetonlu bezle silmeniz yeterli
olacaktır.
Çamaşırdaki pas lekesini çıkarmak için lekenin
üzerine limon damlatılıp ütülenir.
Elbisenize sakız yapışırsa;
Naylon torbanın içerisinde buzluğa koyun. Bir saat bekletin
ve çıkartın. Kolayca çıkacaktır.
Halıya sakız yapışırsa üzerinde buz torbası gezdirin.
GIDA ÜRÜNLERİNİ UZUN SÜRE SAKLAMAK
MI İSTİYORSUNUZ?
Patateslerin filizlenmesini önlemek için, patates
torbasının içine birkaç adet yeşil elma atın.
Unlarınızın böceklenmemesi için, un kavanozunun
içerisine bir adet defne yaprağı koyun.
ELBİSELERİNİZİN DAHA GÜZEL
GÖZÜKMESİNİ Mİ İSTİYORSUNUZ?
Yeni aldığınız kazakların tüylenmemesi için
bir naylon torbaya koyarak 24 saat buzdolabının
buzluğunda bekletin. Tüylenmesi önlenir.
Kadife ve ipeklilerin kırışıklıklarını önlemek için,
elbiselerinizi buharlı bir banyoya asın. Buhar onların
tüm kırışıklıklarını alacaktır.
Etek ve pantolonlarınızda parlaklıklar oluşuyorsa,
bu kısımları yeni kesilmiş bir patatesle iyice ovalayın.
Kuruduktan sonra fırçalayabilirsiniz. Parlaklıktan eser
kalmaz.
Mısra TÜRKAN 8/A
25 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte Daha İyiye...
“GÜLELİM EĞLENELİM”
PARMAKLIK
S
erçe’nin biri uçarken biraz alçalayım demiş, bi bakmış karşıdan motosiklet geliyor, sağ sol yapayım derken
motosiklet sürücüsünün kaskına çarparak yere düşmüş,
adam serçeyi yerden alarak evine götürmüş bir kafese koyup kafesin içine biraz su ve ekmek kırıntıları bırakmış,
bir süre sonra serçe gözlerini yavaş yavaş açmış önce su ve ekmek kırıntılarını görmüş gözlerini iyice açınca
parmaklıkların arasında olduğunu fark etmiş ve
- Hadii beee! Adam öldü herhalde, demiş.
ÖRDEK
B
ir gün bir ördek kasaba gider.
Ördek, kasaba:
- Ekmek var mı?
Kasap:
- Yok
Ördek:
-Ekmek var mı?
Kasap, Yok der.
“Ördek bir daha ekmek var mı?” diye sorunca bu sefer kasap:
Bir daha ekmek var mı diye sorarsan seni duvara çivileyeceğim der.
Ördek:
- Çivi var mı? der.
Kasap sinirlenerek:
- Yok der. Ördek yine ekmek var mı diye sorar...
Ahmet KARADUMAN 7/A
YILAN TEMEL
Y
ılan Temel, arkadaşı yılana sormuş:
- Haçan, biz zehirli yilan miyuk?
- Heee, neoldu ki?
- Dilimi ısırdum da =)
TEMELE çalıştığı kurumdakiler sormuş: Sen buraya torpille mi geldin.
- Hayır uçakla geldim.
Ben astronot olmayı düşünüyorum. Ne ile biliyor musun?: Hayır, ne ile?
-“Torpille”
10 dakika dediğin nedir ki 5 dakikada geçer.
ÖDEV KAPAĞI
İ
kinci sınıftaki öğrencilerimize öğretmenleri ödevlerini hazırlarken, ödevlerine
kapak yapmayı unutmamalarını özellikle hatırlatmıştı. İçlerinden bir tanesi
vardı ki; öğretmenine derinden kulak vermiş, ödevini özene bezene yapmış,
kapağını da bir o kadar gerçekçi hazırlamıştı.
Hem gerçek hem de unutulmaz.
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
26
ÇİZGİLERİN VE RENKLERİN DİLİ
27
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
Teknoloji ve Tasarım Köşesi
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınçİlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
28
En tatlı öğrenci
Bahar GÜNALMIŞ
En tertipli düzenli öğrenci
Gülşen KARADUMAN
En komik öğrenci
Mehmet GÜNALMIŞ
En sevimli öğrenci
Ramazan TÜRKKAYA
En çalışkan öğrenci
Beyza TÜRKAN
En üretken öğrenci
Fatma GÖÇER
En kibar öğrenci
Durdu KILINÇ
En saygılı öğrenci
Bilal Türkan
En uyumlu öğrenci
Derya TÜRKAN
En teknoloji tasarım meraklısı
Umut GÖÇMEN
En bilgili öğrenci
Hikmet ASLAN
En duygulu öğrenci
Havvanur POLAT
29 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
En esprili öğrenci
Ferdi GÜNALMIŞ
En farklı öğrenci
Murat TÜRKKAYA
En sportif öğrenci
Barış TÜRKKAYA
En karizmatik öğrenci
Ömer KARADUMAN
(Anasınıfı)
En sorumlu öğrenciler
6/A’nın kızları
En kitapsever
Elif Nihan BANNIOĞLU
En sosyal öğrenci
Fatma GÖÇER
En renkli öğrenci
Melike ASLAN
En açık sözlü
Çağrı KILINÇ
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
30
TAKIMLARIMIZ VE BAŞARILARIMIZ
Masa Tenisi
Takımımız
Futbol
Takımımız
Satranç
Takımımız
Sıkı çalışıp madalyayı
hak ettik :)
Masa Tenisi Takımımız
İlçe 3’üncüsü oldu :)
31
Santranç Turnuvasında
3’üncü olduk :)
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
Eğitim Kadromuz ve Sınıflarımız
İdarecilerimiz ve
Öğretmenlerimiz
Müdür Yardımcısı
Bekir KILIÇ
Okul Müdürü
Ramazan ÖTEGEN
Demet Hocamız Hakan Hocamız
ve
ve
2-A
1-A
Tuba Hocamız
ve
3-A
Canan Hocamız
ve
4-A
Ayşegül Hocamız Yunus Hocamız
ve
ve
6-A
5-A
Burak Hocamız
ve
6-A
İpek Hocamız
ve
7-A
Mehmet Hocamız Hasan Hocamız
ve
ve
8-A
8-A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
32
LİSELERE GEZİMİZDEN
atip
İmam-H
u
l
o
d
a
n
A
Lisesi
Anadolu Öğ
retmen
Lisesi
tmen
Anadolu Öğre
Lisesi
Anadolu Sa
ğlık Meslek
Lisesi
33
Anadolu Sağlık Meslek
Lisesi
Anadolu Sağlık
Lisesi
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Meslek
Birlikte Daha İyiye...
OKULUMUZDAN KARELER
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
34
TARİHİ DEĞERLERİMİZ
BALIKLI HAVUZ
E
lbistan İlçemizin 12 kilometre
güneybatısında, Elbistan - Ekinözü yolunun solunda, Kalealtı Köyünün merkezinde
bulunmaktadır.
Balıklı Havuzda sazan, sarı, pullu,
mıllamıdık, ağca, aynalı sazan ve alabalık türleri vardır.
Efsaneye göre; Balıklı Havuzdaki
balıkların savaşa katıldıkları bu nedenle
yaralandıkları söylenir. Bu havuzdan balık
yiyen insanların felaketlere uğradıkları
söylenir. Tarihçesi hakkında kesin bilgi yoktur.
Balıkların Darende ve Şanlıurfa balıklarıyla
aynı özelliklere sahip oldukları varsayılır. 2006
yılında Balıklı Havuz tel örgü ile koruma altına
alınarak çeşme, çocuk parkı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır.
KIZLAR KALESİ
Ş
ar dağının batı ucunda yer almaktadır.
10 dekarlık bir alana kurulmuş olan
kalenin tarihçesi Roma döneminden
kalmadır. Kalealtı Köyü, adını bu
kalenin altında oluşundan almıştır. Halk
arasında köyde bulunan pınarın suyunun
kalenin içinden geldiği söylenir. Bazı
yapı ve işaretler bunu doğrulamaktadır.
Kızlar Kalesine ulaşım yaya olarak
sağlanmaktadır .
35 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
“BU BENİM ESERİM”
KART
LA
RLA E
İTSİZLİK
KARTLARLA EŞ
ŞİTSİZ
L
İK
RABA
ISLI A
AT
MIKN
TAM
S
AYILA
R LUN
A PAR
KI
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
36
ÖĞRENCİLERİMİZE
YARDIMLAR
Sayın Valimiz M. Niyazi TANILIR ve
Kaymakamımız Ahmet ALTUNTAŞ’ a
Okulumuza manevi katkılarından dolayı
teşekkür ederiz.
ÖĞRENCİLERİMİZE YARDIMDA BULUNAN KİŞİ VE KURULUŞLAR
n
n
n
n
n
n
YÜKSEL İNŞAAT ( ANKARA )
ERK İNŞAAT
( ANKARA )
EREN İNŞAAT (ANKARA)
ODTÜ KOLEJİ ( ANKARA )
TAV
(ANKARA)
ECETAŞ
(ANKARA)
n
n
n
n
n
n
n
Salim Turan YEŞİLBAŞ
Mümtaz TURFAN
Mine BÜYÜRGEN UNLU
Celal Ece ALICI
Ayşe ÇAĞLAR
Doğuş VANA
Asya Katılım BANKASI
Öğrencilerimize katkıda bulunan tüm kurum ve
kişilere sonsuz teşekkürler ediyoruz.
37 Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
168.Polis Haftası Resim
Yarışması İlçe Birinciliği
Sait ÇOLAK 3 /A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v Birlikte Daha İyiye...
38
OKULA VEDA
Daha dün küçücüktük.
Birinci sınıfa geldik.
A’yı B’yi bilmezdik.
Çok çabuk öğrendik.
Daha dün küçücüktük.
Çok yaramazlıklar yaptık.
Çok sevdik öğretmenlerimizi.
Bazen de çok üzdük.
Daha dün küçücüktük.
Bugün büyüdük.
Okulu bitirdik.
SBS’ye girdik.
Bitirdik 8. sınıfı
Gidiyoruz liselere
Saygılar öğretmenlerimize.
Başarılar öğrencilere.
Bitirdik okulumuzu.
Şimdi yeni okullara…
Veda ediyoruz arkadaşlara
Veda, güzel okula...
İzzet KEÇELİ
8/A
Kalealtı Köyü Haluk Gökalp Kılınç İlk ve Ortaokulu v
Birlikte Daha İyiye...

Benzer belgeler