HAZİRAN 2010

Transkript

HAZİRAN 2010
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN NE YAPMALIDIR?
1. Bir çok diş çürüğünün oluşumu aylar sürer. Diş hekimine gitmek için dişlerin ağrıması beklenmemelidir. Yılda iki kez diş hekimine gidilmelidir .
2. Çocukluk dönemindeki beslenme diş sağlığı yönünden çok önemlidir. Kalsiyum, fosfor ve flor mineralleri yeterince alınmalıdır. Dişeti
diş sağlığı ve sağlamlığı için gerekli C, A ve D vitamini eksikliği olmamalıdır. Süt, süt ürünleri ve taze meyvalar özellikle yararlıdır.
Devamı Sayfa 2’te
www.ortonorm.com
e-bülten
Dr.Benan Oğuz - Dr. Cem Caniklioğlu HAZİRAN 2010 - 39
Online randevu alabilmek
İçin tıklayınız.
Diş Dolguları
Günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu sadece dişe tutunur, yapışmaz. Bu nedenle diş hekimleri dolgu yaparken bazı tutucu önlemler alırlar. Bu önlemler özel tutucu oyukların hazırlanmasıyla mümkün olur. Dolgu yaparken ana kural olarak iyi bir kavite (oyuk) hazırlanır; ve dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır.
Devamı Sayfa 3’te
ZİRKONYUM DİŞ NEDİR?
Bu yeni geliştirilmiş bu tam seramik malzemeyle yüksek dayanıklılığa sahip
restorasyonlar yapılabilmektedir. Başlangıçta tek kron ve üç üyeli köprüler ile
sınırlı olan zirkon ile bugün geliştirilmiş yüksek dayanıma sahip 14 üyeli tek
parça restorasyonlar yapılabilmektedir.
Şu ana kadar zirkonyum oksit çok sert bir malzeme olduğundan zor işleniyordu ve bu yüzden protez olarak kullanımı çok zordu.
Ancak yapılan son çalışmalarla bu sert ve dayanıklı malzeme ağızda kullanılabilir hale getirildi.
Devamı Sayfa 4’te
AYIN VAKASI
Dil - Dudak - Yanak Yaralanması Durumunda Ne Yapılmalıdır?
-Yaralı bölge ılık su ile temizlenmelidir.
-Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulanmalıdır.
-Yanak ya da dudak dışından soğuk kompres uy
gulanmalıdır.
Devamı Sayfa 5’te
Web sitemize kullanıcı adınızı ve parolanızı girerek,
başlangıç ve bitiş fotoğraflarınıza ulaşabilirsiniz
www.ortonorm.com
Adınızı posta listemizden kaldırmak için lütfen
Soru veya yorumlarınız mı var bize yazın:
Devamı Sayfa 6’da
ETKİNLİK TAKVİMİ
Konser
Tiyatro
Sergi
Dans
Mekan
Devamı Sayfa 7’de
BURAYI TIKLAYIN ve iletiye ‘REMOVE’yazarak bize yollayın.
[email protected]
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN NE YAPMALIDIR?
1. Bir çok diş çürüğünün oluşumu aylar sürer. Diş hekimine gitmek için dişlerin ağrıması beklenmemelidir. Yılda iki kez diş hekimine gidilmelidir .
2. Çocukluk dönemindeki beslenme diş sağlığı yönünden çok önemlidir. Kalsiyum, fosfor ve flor
mineralleri yeterince alınmalıdır. Dişeti diş sağlığı ve sağlamlığı için gerekli C, A ve D vitamini
eksikliği olmamalıdır. Süt, süt ürünleri ve taze meyvalar özellikle yararlıdır.
3. Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçınmalıdır. Havuç, elma gibi yiyecekleri ısırarak
yemek diş sağlığı için gereklidir.
4. Öğün aralarında rasgele yemekten ve şekerlemelerden kaçınmalı, her tatlı yiyecekten sonra
ağız suyla çalkalanmalıdır. Asit, kola, gazoz gibi içeceklerden kaçınmalıdır.
5. Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişler tekniğine uygun olarak fırçalanmalıdır.
6. Dişler kürdan dahil hiç bir şeyle karıştırılmamalıdır. Diş araları temizliğinde dip ipliği kullanılabilir.
7. Sigara ve alkol diş sağlığı için çok zararlıdır.
8. Fındık, ceviz gibi şeyler dişlerle kırılmamalıdır.
9. Sakız çiğneme, ağıza kalem, parmak sokma, tırnak yeme, dudak, parmak,yanak ısırma, özellikle ilk okul sıralarında çeneye el dayama gibi alışkanlıkların dişler ve çene için zararlı olduğu
unutulmamalı, bunlardan kaçınmalıdır.
10. Çok soğuk ve çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.
11. Diş hekimi gerekli görmedikçe diş çektirmemeli, özellikle bilgisiz kişilere diş çektirmekten
kaçınılmalıdır.
12. Çocuklara 2 yaşından sonra yalancı meme, biberon kullandırtmamalıdır.
13. Ağzı açık uyuma dişlere zararlı olduğundan burunda böyle uyumaya sebep olan tıkanıklık
nedenleri araştırılıp ortadan kaldırılmalıdır.
FLOR VE DİŞLER
Diş minesinin direncini artıran en önemli maddelerden birisi flordur. İçilen suda yeterli flor varsa
sorun yoktur. Eğer flor azsa dişler çürür. Flor fazlalığı dişlerin sararmasına yol açar. Sularında
flor eksikliği olan yerlerde sağlık kuruluşları gerekli önlemleri alır. İçilen suların ve yemek tuzunun florla zenginleştirilmesi sağlanır. Bunlar sağlanana kadar flor çözeltisiyle kişisel florlama yapılır.
Sayfa 2
Diş Dolguları
Çürüme İhtimali Olan Bölgelere Dolgu Yaptırarak Çürükten Korunabilir miyiz?
Hayır. Sağlam bir organı çürüyecek diye kopartıp almak mümkün değildir. Diş korumada en etkin önlemin dişleri fırçalamakla alınacağını
tekrar hatırlatalım.
Dolgu Nasıl Yapılır?
Günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu sadece dişe tutunur, yapışmaz. Bu nedenle diş hekimleri dolgu yaparken bazı tutucu önlemler alırlar. Bu önlemler özel tutucu oyukların hazırlanmasıyla mümkün olur. Dolgu yaparken ana kural olarak iyi bir kavite (oyuk) hazırlanır; ve dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır.
Hangi Dolgu Maddeleri Seçilir?
Dolgu maddesini seçerken diş hekimleri maddenin arka dişlerde çiğneme basıncına dayanabilmesini; ön dişlerde mümkün olduğunca fark
edilmemesini; dişe ve diş özüne zarar vermemesini göz önüne alırlar. Şimdi sizlere birkaç tip dolgu maddesi hakkında bilgi vermek istiyoruz:
1.Amalgam Dolgular (Metal Dolgular)
Çok dayanıklı ve ekonomik bir dolgu maddesidir; fakat görünümü estetik değildir. İçinde % 70 gümüş, % 23 kalay, az miktarda
bakır ve çinkodan oluşan tozun cıva ile karıştırılmasıyla hazırlanır. Karışım diş hekimi tarafından hazırlanan oyuğa yığılır ve dolgu
birkaç saatte sertleşir. Özellikle azı dişleri için günümüzde kullanılan en iyi dolgu maddesidir.
2. porselen dolgu, Simanlar, Kompozitler (diş renginde dolgu)
Estetik dolgu maddeleridir (bonding); fakat amalgam kadar dirençli değillerdir. En çok ön dişlerde kullanılırlar.
3. İnlaylar
İnlaylar döküm, dolgulardır. Dolgu için şekillendirilmiş oyuğun (kavite) ölçüsü alındıktan sonra, laboratuvarda altın veya porselenden hazırlanır ve dişe yapıştırılır. Özel teknik ve çok hassas çalışma gerektirirler.
Amalgam nedir?
Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak da tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir.
Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.
Amalgamdaki civa zararlı mıdır?
Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla
civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia
edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.
Dişhekimleri amalgamı niçin tercih ederler?
Amalgam hala en zararsız, en uzun ömürlü ve en ucuz dolgu maddesidir. Yılda, bir milyardan fazla amalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır.
Diğer dolgu maddelerine oranla çok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler. Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri
hem daha pahalıdırlar hem de daha çok zaman ve dikkat isterler.
Ayrıca altının dışındakiler amalgam kadar uzun ömürlü değildir. Amalgam ancak civaya alerjisi kesin olarak tespit edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yüzde birden çok daha düşük bir olasılıktır. Gerekmediğinde amalgam dolgular sökülmemelidir. Çünkü hem gereksiz masraf
getirmekte hem de dişe zarar verme olasılığını arttırmaktadır.
Amalgam restorasyon sonrası hastaya uyarılar
Uygulamanın yapıldığı tarafı en az bir saat kullanmaması ve takip eden 24 saat içinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bölgede çiğnememesi hastalardan istenmelidir.Hastaya 24 saat geçtikten sonra polisaj işlemi.,için ikinci bir randevu verilmelidir.Bu uygulama, hem amalgamın metalik özelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gözden geçirilme olanağını sağlayacaktır.
Amalgam dolgulardan sonra kısa süreli bir sıcak-soğuk duyarlılığı olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır.Ancak ender olsa da bazı kişilerde ağızda çeşitli metaller bulunduğunda ya da çatal gibi başka bir metal girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir.Geçmeyen duyarlılıklarda duyarlılığın yalnızca bu sebepten olduğuna emin olduktan sonra restorasyonu metal olmayan bir restoratif
madde ile değiştirmek çözüm olabilir.
Kompozit dolgular nasıl yapılır?
Kompozit dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka özel bir ışık ile sertleştirilir. Bu işlem bitince kompozit
dolgular dişe göre şekillendirilir ve düzeltilir. Bütün bu işlemler amalgam dolgu işleminden daha uzun sürer. Ancak amalgamın en az iki katı
kadar daha pahalıdır. Kompozit dolguların ağızda kalma süresi de 7-10 yıldır ki bu süre amalgamın ömrüne yakındır. Ancak çok büyük dolgularda durum amalgamın lehinedir.
Kompozit reçinelerin avantaj ve dezavantajları:
Bu dolguların en büyük avantajları estetik olmalarıdır. Ayrıca bu dolgular dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekler, kırılmaları ve
sıcaklık geçmesini engeller. Kompozitler, yalnızca çürükleri restore etmek için değil, dişlerin rengini ve biçimini değiştirerek kozmetik etkileri için de kullanılabilmektedirler. En önemli dezavantajı işlem sonrası duyarlılıkların olmasıdır. Dolguların renkleri, kahve, çay gibi boyayıcı
yiyeceklerle de hafifçe değişebilmektedir.
Kompozit restorasyonlar sonrası hastalara uyarılar
Kompozitlerde de artık aynı seansta polisaj işlemi yapılabilmektedir.Ancak çok büyük restorasyonlar ya da çok diş için yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole çağırıp varsa gerekli düzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon açısından çok daha iyi olacaktır.
Bu materyallerle ön dişlerde çok büyük kayıplar restore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli olmalarının bu restorasyonların ömrünü uzatacağının da anlatılması gerekmektedir.Özellikle (fasial) yüzde yapılan uygulamalardan sonra ne kadar iyi polisaj yapılmış
olsa da boyayabilen yiyecek ve içeceklerin dolguların renklerini değiştirebileceği yine hatırlatılmalıdır.Aşınma nedeni ile restore edilmiş dişlerde daha çok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya çok sert olmayan diş fırçaları önermek ve fırçalama yöntemlerinde düzeltmeler yapabilmelerini sağlamaktır.Bu öneriler geniş (fasial) yüz restorasyonları için de geçerlidir.
Sayfa 3
ZİRKONYUM DİŞ NEDİR?
ZİRKONYUM NEDİR?
Bu yeni geliştirilmiş bu tam seramik malzemeyle yüksek dayanıklılığa sahip restorasyonlar yapılabilmektedir. Başlangıçta tek kron ve üç üyeli köprüler ile sınırlı olan zirkon ile bugün geliştirilmiş yüksek dayanıma sahip 14 üyeli tek parça restorasyonlar
yapılabilmektedir.
Zirkonyum Teknolojisi
Şu ana kadar zirkonyum oksit çok sert bir malzeme olduğundan zor işleniyordu ve bu
yüzden protez olarak kullanımı çok zordu. Ancak yapılan son çalışmalarla bu sert ve
dayanıklı malzeme ağızda kullanılabilir hale getirildi.
Dişhekiminizin belirttiği özelliklere göre yeni dişinizin bir modeli diş laboratuarında
yapılır. Bu model yardımıyla bilgisayar kontrolünde zirkonyum oksit kuron veya köprünüz üretilir.
Daha sonra dişinizin doğal rengine uyması için, yapılmış olan zirkonyum oksit’e seramik kaplama uygulanır.
Zirkonyum akıllı seramikleriyle diş restorasyonu hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, lütfen diş hekiminizle görüşünüz.
METAL DESTEKSİZ ZİRKONYUM ESASLI KÖPRÜLER
Bu sistemde alt yapı olarak metal yerine beyaz bir renk olan zirkonyum alaşım kullanılır. Sistemin en büyük avantajı,
ulaştığı çok yüksek dayanılılıkla, arka bölgedeki köprülerde tam estetik bir görünüm sağlamaktır.
Zirkonyum akıllı seramikler, vücudumuzla biyo uyum ve doğal görünüm sağlarlar.
Yüksek teknoloji ürünü olan ve dayanıklılığını uzay mekiklerinde ısı kalkanı, spor arabalarda fren diski olarak kanıtlamış
olan Zirkonyum oksit şimdi dişhekimleri tarafından kullanılmaktadır. Zirkonyum akıllı seramikleri uygulamasıyla
dişhekimliği için geliştirilen bu teknolojik seramiğin prostetik tedaviye katkısı büyüktür.
Köprü: Bir veya birden fazla diş eksikliğinde, komşu dişlerin küçültülüp, bunlara gelen özel kaplamalardan destek alınılarak ara boşlukların doldurulması işlemidır.
Herhangi bir nedenle diş kaybı meydana geldiğinde komşu dişlerde bu boşluğa doğru hareket başlar. Bunun sonucunda
yandaki dişlerde dişeti problemleri, bu boşluğa devrilmeye bağlı kemik kayıpları, estetikte bozulma ve çiğneme kuvvetlerinde değişiklikler meydana gelir. Eğer uzun süre bu boşluk implant yada köprü ile restore edilmezse bu komşu dişlerde de kayıplar olabılır.
METAL DESTEKLİ KURON VE KÖPRÜLER
Altyapı olarak standart metal "quotni-co" veya değerli metal "quotau" alaşımlar kullanılabilir. Altın diş hekimliğinde kullanılan maddeler içinde, diş ve dişeti ile uyumlu en kıymetli malzemelerden birdir. Bu yüzden değerli metal kullanılarak
yapılan uygulamalar ile daha sağlıklı ve estetik sonuçlar elde edilir.
METAL DESTEKSIZ FULL PORSELEN KURONLAR
Güçlendirilmiş porselenden yapılırlar. Kuronların görüntüsünü pek çok şey etkilese de en önemlisi ışığa verdikleri tepkidir. Doğal dişler ışığı geçirir. Bunun sonucu olarak da dişte derinlik ve canlılık ortaya çıkar. Metal desteksiz porselen kuronların (full porselen) ışık geçirme özelliklerinden dolayı, derinlik ve canlılıkları daha fazladır böylece doğal dişe en yakın sonuçlar elde edilir.
METAL DESTEKSİZ IPS KÖPRÜLER
Güçlendirilmiş porselenin özel makinalarda sıkıştırılması ile elde edilir. Özellikle ön dişlerde, ışık geçirgenliğinin çok iyi
olmasından dolayı tercih edilir. Arka bölge için çiğneme kuvvetlerine karşı yeterince dayanılıklı değildir.
• Full porselenler ışığı geçirdiklerinden doğal diş yapısına çok benzer bir estetik oluştururken, çok iyi yapılmış bile
olsa metal porselenlerde bir donukluk ve yapaylık vardır. Bu nedenle özellikle ön dişlerde full porselenler tercih edilir.
• Metal destekli porselenler bazı ışıklarda (disko,fotoğraf makinası flaşı vb) ağızda yokmuş gibi koyu renk bir boşluk
görüntüsü verirler. Full porselenler ise aynı doğal diş gibi her türlü ışığı geçirirler.
• Metal destekli porselenler mekanik olarak dişe yapıştırılırlar. Full porselenler ise mekanik ve kimyasal olarak dişe
tutturulur. Bu yüzden metal desteklilere göre tutuculukları çok daha yüksektir.
•
Alt yapısında metal olmadığı için kuron - diş eti hizasında koyu renk bir çizgi olmaz. Daha estetik bir görüntü sağla-
nır.
• Diş eti çekildiğinde, full porselenler estetik görünümlerini korurlarken, metal porselenler diş ile birleştikleri bölgede
kötü bir görüntü oluştururlar.
Alt yapıda kullanılan bazı metallere karşı (nikel vb.) oluşabilecek allerji riski full porselenlerde yoktur.
Sayfa 4
Dil - Dudak - Yanak Yaralanması Durumunda Ne Yapılmalıdır?
Dil - Dudak - Yanak Yaralanması
Yaralı bölge ılık su ile temizlenmelidir.
Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulanmalıdır.
Yanak ya da dudak dışından soğuk kompres uygulanmalıdır.
Eğer yara fazla büyükse ve kanama devam ediyorsa, dişhekimine ya da en yakın acil polikliniğine başvurulmalıdır.
Temas sporlarında meydana gelebilecek, dudak, yanak yaralanmalarından korunmak için ağız koruyucular geliştirilmiştir.
Ağız koruyucu nedir ? Hangi amaçla kullanılırlar?
Ağız koruyucuları alt ve üs dişler arasına yerleştirilerek yumuşak plastikten yapılmış apereylerdir. Özellikle futbol, basketbol, güreş, gibi kontakt spor yapan
sporcularda ve oyun çağındaki çocuklarda ya diğer sporcuların ya spor ekipmanlarının çarpması ya da düşme sonucu yaralanmalar olabilmektedir. Spor
yaralanmaları içerisinde diş, çene, dudak ve dil gibi ağız içerisindeki dokuların
yaralanmaları önemli yer kaplamaktadır. Ağız koruyucuları kullanılarak bu yaralanmalar önemli ölçüde önlenebilmektedir.
Alt ve üst dişler arasında yumuşak bir yastık görevi yaparak, dişlerin
arasınadaki direk teması kaldırır.Bu şekilde alt ve üst dişlerin çarpması ile meydana gelen travmalar sonucunda oluşan şoku absorbe ederek, olası beyin sarsıntılarını, diş ve çene kırklarını, dil ve yanak yaralanmalarını büyük oranda önlerler.
Bu özellikleri ile ağız koruyucuları her yaştaki sporcunun vazgeçilmez ekipmanlarından bir tanesi olmalıdır.
Ağız koruyucularının koruyuculuk işlevlerini yerine getirebilmeleri için alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilen ve dişelerin birbirleri ile temasını önleyen bölümünün 3 -5 mm kalınlığında olması gerekmektedir.
Üç çeşit ağız koruyucusu vardır.
1. Kişiye özel yapılan ağız koruyucuları: Diş hekimi tarafından kişiye özel üretilir. Bu nedenle dişler ile tam
bir uyum sağlayabilmektedir. En iyi koruma bu tip ağız koruyucuları ile sağlanmaktadır.
2. Hazır tipte ağız koruyucuları: Spor malzemesi satan mağazalarından kolaylıkla elde edilebilirler. Fabrikasyon olarak üretilmişlerdir. Diğerlerine kıyasla daha ucuzdurlar. Ancak dişlere uyumu tam olmadığı için koruyuculuk işlevini istenildiği gibi yerine getirememektedirler.
3. Ağız içerisinde şekillenen ağız koruyucuları: Akrilik ya da kauçuk esaslı özel maddeler ağza yerleştirilerek gerekli şekli aldıktan sonra sertleşmeleri sağlanır. Dişhekimi tarafında hazırlanması gerekmektedir.
İşlevlerini uzun süre ve yeterli bir şekilde yapabilmeleri için kullanımlarında ve bakımlarında özen gösterilmelidir.
Ağız koruyucularının kullanımında dikkat edilecek hususlar:
* Ağız koruyucularının kişiye özel bir malzeme olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden başkasının kullanmasına izin
verilmemelidir.
* Saklanmadan önce bir ağız gargarası içerisine batırılıp çıkartılmalıdır.
* Üzerine herhangi bir ağırlık koyulmamalıdır.
* Aşırı sıcak deformasyonlara neden olacağı için güneş ışığında ya da sıcak havalarda otomobil içerisinde tutulmamalıdır.
* Ağız koruyucusunun kuru muhafaza edilmesi gereklidir. Bunun için iyi havalanabilen saklama kutusu kullanılmalıdır.
* Kullanmadan önce ılık su ve sabunla yıkanmalıdır. Sıcak su kullanılmamalıdır. Özellikle 3. tip ağız koruyucularını sıcaklık karşısında yumuşayacağı için deforme olabilir.
Sayfa 5
AYIN
VAKASI
ÖNCE
SONRA
Sayfa 6
KONSER
TİYATRO
UNIROCK OPEN AIR FESTIVAL
AŞK SÖZLERİ
ayrıntı için tıklayınız
ayrıntı için tıklayınız
THE CRANBERRİES KONSERİ
KAYGAN ZEMİN
ayrıntı için tıklayınız
NİLÜFER KONSERİ
ayrıntı için tıklayınız
HİÇ-NEYZEN TEVFİK
ayrıntı için tıklayınız
ayrıntı için tıklayınız
ÇELİK MANOLYALAR
FAITHLESS KONSERİ
ayrıntı için tıklayınız
ayrıntı için tıklayınız
SERDAR ORTAÇ TURNESİ
ayrıntı için tıklayınız
SERGİ
FERNANDO BOTERO RESİM SERGİSİ
ayrıntı için tıklayınız
KUBAT&YASMİN LEVY
ayrıntı için tıklayınız
ETKİNLİK
RAHMİ M. KOÇ MÜZESİN’DE YAZ OKULU
KARDEŞ TÜRKÜLER
ayrıntı için tıklayınız
EROS RAMOZZTI
ayrıntı için tıklayınız
EFES PİLSEN ONE LOVE FESTİVAL 9
ayrıntı için tıklayınız
ayrıntı için tıklayınız
Sayfa 7
Tarih: 02 TEMMUZ 2010
Saat: 12.00
Yer: KÜÇÜK ÇİFTLİK PARK
Şehir: İSTANBUL-AVRUPA
Geçtiğimiz 2 yılda TESTAMENT, OPETH, ARCH ENEMY, KREATOR, DARK TRANQUILLITY,
PARADISE LOST ve AMON AMARTH gibi her biri kendi tarzında dünya ölçeğinde söz sahibi
grupların performans sergilediği, sadece Türkiye`nin dört bir yanından değil aynı zamanda
tüm çevre ulkelerden gelen 40.000`e yakın katılımcıyı ağırlayan UNIROCK OPEN AIR
FESTIVAL, 2010 yılında TUBORG ana sponsorluğunda bugüne kadar ülkemizde düzenlenmiş
en geniş çaplı müzik etkinliklerinden birine imza atmaya hazırlanıyor.
TUBORG PRESENTS
UNIROCK OPEN AIR FESTIVAL 2010
Geçtiğimiz Eylül ayında dünyanın en prestijli metal müzik yayını Ingiliz METAL HAMMER`in tam 4 sayfa yer
ayırdığı festival, sadece 2 yıl içinde sahne alan tüm grupların da verdikleri roportajlarda ve kendilerine ait web
sitelerinde övgüyle söz ettikleri bir marka haline dönüştü.
UNIROCK OPEN AIR FESTIVAL, gerek sahne alan grupların gerekse katılımcılarının profiliyle, aynı zamanda
metal müziğin kitleleri birleştirici ozelliğini de vurgulamayı amaçlayan bir misyona sahip. Farkli Ortadoğu ülkelerinden festivale katılan müzikseverlerin Israil`li grup ORPHANED LAND`in şarkılarıyla cosması, Ürdün`den
BILOCATE ve İran`dan ARSAMES gruplarının dünyaca ünlü isimlerle aynı sahnede performans sergileme şansına sahip olması, 1999 depremi sonrasında depremzedeler yararına Istanbul`da verdikleri konserle Türk dinleyicilerinin kalbinde farklı bir yere sahip olan Yunan dostlarımız ROTTING CHRIST`in UNIROCK kapsamında
bir kez daha Türk hayranlarıyla kucaklaşması, metal müziğin sınır tanımadığına dair en güzel örnekleri teşkil
ediyor.
UNIROCK OPEN AIR FESTIVAL bu yıl 2-3-4 Temmuz 2010 tarihlerinde MAÇKA KÜÇÜKÇİFTLİK PARK`ta düzenlenecek. Festivalin bu yılki kadrosundan şu ana kadar kesinleşen isimler AMORPHIS, CANNIBAL CORPSE,
OBITUARY, OVERKILL, ENTOMBED, HEAVEN SHALL BURN, GRAVE DIGGER, SABATON, NECROPHAGIST, DARK
FUNERAL ve BELPHEGOR. Bu yıl festivalde en az 12 yabancı grubun sahne alması planlanıyor. Elbette her zaman olduğu gibi Türk metal sahnesinin en iyi isimleri de kadroda yerini alacak.
UNIROCK FESTIVAL bu yıl da kamplı olarak gerçekleştirilecek. 3 gün boyunca rahat ve sorunsuz bir festival
deneyimi yaşatmak amacıyla, kamp alanı dogal çimle kaplanarak tüm etkinlik alaninda yeterli gölgelik alanlar
oluşturulacak ve kampcılara duş alma imkanı sunulacak. Ayrıca daha birçok eğlenceli aktivite katılımcıları bekliyor olacak.
Sınırlı sayıda indirimli kombine, süper kombine (sahne önü) , günlük bilet ve konaklama biletleri satışta.
www.unirock.org
OBITUARY
Florida death metal akımının öncülerinden, otuz yılı aşkın bir müzikal geçmişe sahip ABD`li efsane grup
OBITUARY, UNIROCK FESTIVAL`de sahne almak uzere kariyeri boyunca ilk kez Türkiye`de. Festivalde kariyerlerinin her aşamasından birçok hit şarkısını seslendirecek olan OBITUARY ülkemizde çok uzun zamandır geniş bir hayran kitlesi tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Metal müziğe gönül verenler böyle bir efsaneyi canlı
izleme fırsatını kesinlikle kaçırmamalı.
AMORPHIS
Finlandiya`lı AMORPHIS, oldukça uzun bir aradan sonra tekrar Türkiye`de. İstanbul`da üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen konuşulan canlı performanslara imza atan grup, bugünlerde tüm dünyada büyük ün kazanan Fin metal soundunun yaratıcılarından biri olarak kabul ediliyor. UNIROCK FESTIVAL, 3. yılında bu çok
önemli grubu Türk fanlarıyla bir kez daha buluşturacak olmaktan dolayı mutluluk duyuyor.
CANNIBAL CORPSE
UNIROCK FESTIVAL, tüm dünyada milyonlarca hayranı bulunan, modası asla geçmeyen New York`lu metal
devi CANNIBAL CORPSE`u, kariyerleri boyunca ilk kez Türk hayranlarına sunmaktan gurur duyar. Benzersiz
soundu ile death metal tarzında çığır açan gruplardan biri olarak kabul edilen CANNIBAL CORPSE, UNIROCK
FESTIVAL 2010`un en çok beklenen isimlerinden biri.
OVERKILL
Thrash metal`in yıkılmaz ve tavizsiz ismi. Bugüne kadar 15 stüdyo albümü yayınlamış olan New Jersey kökenli OVERKILL, uzun kariyerlerinin en iyi albümlerinden biri olarak tanımladıkları IRONBOUND`u yakın geçmişte
piyasaya sürdü. Büyük beğeni toplayan albümle birlikte 25. yıl turnesine çıkan grup UNIROCK FESTIVAL kapsamında bir kez daha Türk hayranlarıyla buluşacak.
Unirock Festival 2010 - Süper Kombine
tarih: 02.07.2010 12:00:00
mekan: Küçükçiftlik Park
'The Cranberries' Konseri
Tarih: 22 TEMMUZ 2010
Yer: KÜÇÜK ÇİFTLİK PARK
Şehir: İSTANBUL-AVRUPA
Tarih: 23 TEMMUZ 2010
Yer: ÇEŞME
Şehir: İZMİR
The Cranberries, Unilife organizasyon tarafından 22 Temmuz ve 23 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek konserlerle Türkiye’deki hayranlarının kalplerini 7 senenin
ardından yeniden fethedecek.
“Zombie”, ”Ridiculous Thoughts”, ”Ode To My Family”, “Linger”, “Animal Instincts” gibi efsane parçalarıyla dünyanın hemen her yerinde milyonlarca kişinin kalbini çalan, müzikleri ve Dolores
O’Riordan’ın inanılmaz sesiyle hepimizin ruhunu adeta kendilerine esir eden The Cranberries, Unilife
organizasyon tarafından 22 Temmuz ve 23 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek konserlerle Türkiye’deki hayranlarının kalplerini 7 senenin ardından yeniden fethedecek.
Ocak 2009’da Dolores O’Riordan’ın Dublin Trinity College’da grup üyeleri ve Noel & Mike Hogan kardeşlerle birlikte verdiği konser, grubun 2003’ten beri birlikte gerçekleştirdikleri ilk konser olmuştu.
Hiçbir zaman resmi olarak dağılmayan ancak bir süreliğine birlikteliklerine ara veren grup üyeleri bu
konser sonrasında birbirlerini ve The Cranberries olmayı ne kadar özlediklerinin farkına vardı.
“The Cranberries olarak eski grup arkadaşlarım ile yeniden bir araya gelmeye karar verdim. Birlikte
yepyeni parçalar yazarken, konserlerimizde The Cranberries’in unutulmaz parçalarının yanında yeni
solo albümümden parçalar da çalacağız” diyor Dolores ve hayranlarına özel bir mesaj gönderiyor
“Hepinizi çok özledim ve umarım konserlerimizde yeniden buluşma imkanımız olur”
Gitarist ve yardımcı söz yazarı Noel Hogan ise “ Herbirimiz geçen yıllar içinde kendi projelerimiz üzerinde çalışırken bireysel deneyimlerimizden pek çok şey öğrendik” diye belirtirken ekliyor “ Artık The
Cranberries olarak deneyimlerimizi biraraya getirip birlikte ilerleme zamanı geldi.”
Yedi senenin ardından birlikte sahnelere dönmeyi ve konserlerinde hayranlarıyla yeniden bir araya
gelmeyi sabırsızlıkla bekleyen The Cranberries’in Avrupa turnesi 5 Mart 2010 tarihinde Lille, Fransa’da start alacak.
The Cranberries’in Türkiye’deki hayranlarıyla buluşması ise 22 Temmuz 2010 akşamı İstanbul
Küçükçiftlik Park ve 23 Temmuz akşamı da Çeşme’de olacak.
Çeşme’de gerçekleşecek konserin, müzikseverler ve The Cranberries grubunun Türkiye’nin dört bir
yanındaki hayranları için en büyük avantajı ise, konsere katılmak isteyen ve İstanbul dışında yaşayan müzikseverlerin yaz tatillerini, The Cranberries Çeşme konser tarihine denk getirebilme imkanı
olacak.
Nilüfer Sahnede...
Tarih: 9 TEMMUZ 2010
Saat: 21.15
Yer: ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu
Şehir: İSTANBUL-AVRUPA
Türk Pop Müzik tarihinin en önemli sanatçılarından Nilüfer, 31 Mayıs 1955 yılında Cihangir’de doğdu. 1970
yılında, henüz İstanbul İtalyan Lisesi’nde öğrenciyken, katıldığı Hafta Sonu Gazetesi’nin Altın Plak Ses Yarışması’nda aldığı birincilik geleceğini belirledi. 1972 yılında “Kalbim Bir Pusula” adlı ilk 45’liğini Odeon Plak’tan
piyasaya çıkardı. Ancak asıl çıkışını 1973 yılında yaptığı “Dünya Dönüyor” adlı 45’liği ile yakaladı ve yılın kadın şarkıcısı seçildi. Daha 17 yaşındayken bütün Türkiye ondan bahsetmiş ve yaşından fazla ödül almıştı. İlk
sahne deneyimini, İzmir Fuarı’nda Zeki Müren’in assolist olduğu kadroda çıkarak yaşadı. “Dünya Dönüyor”un
da yer aldığı ilk albümü “Nilüfer’74”teki “Göreceksin Kendini”, “Aldanırım Sana” ve “Başıma Gelenler” gibi
şarkılar, Türk pop müzik tarihinin unutulmaz klasikleri arasına girdi. 1975’te, Alman yapımcılardan gelen
plak teklifini kabul ederek “Miss Nilüfer” ve “Ali” adlı 45’lik plakları yaptı. Aynı yıl, “Oh Ya”, 1976’da “Of
Aman Aman” ve 1977’de “Kim Arar Seni” adlı 45’likleri çıkarttı. Satış rekorları kırılmış, listeler altüst olmuştu. 1978 yılında “Grup Nazar” ile birlikte Türkiye’yi TRT adına Paris’te Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil
etti. Aynı yıl, “Nilüfer Müzik” ve “Nilüfer 15 şarkı” uzunçalarlarıyla 25 şarkısı da dikkat çekti.
“Nilüfer’79”, “Nilüfer’80” ve “Sensiz Olmaz” adlı albümlerini, “Nilüfer’84” adlı albümü izledi. Albümün hitleri
arasında “Varsa Söyle”, “Dönsen Bile”, “Kar Taneleri” gibi unutulmaz şarkılar da vardı. Bu albümle birlikte
Nilüfer, Kayahan bestelerine yer vermeye başladı. Nilüfer, 1985 yılında “Bir Selam Yeter” adlı albümünü çıkardı. Bu albümün en büyük özelliği; sözü, müziği kendisine ait ilk şarkı olan “Erkekler Ağlamaz”ı da içermesiydi. 1986 yılında, Antalya Aspendos’ta yapılan “Uluslararası Akdeniz Şarkı Yarışması”na katıldı ve Kayahan’ın “Geceler” adlı bestesini yorumlayarak ülkemize birincilik getirdi. 1987 yılında ününü pekiştiren ve onu
dünyaya tanıtan “Geceler” adlı albüm piyasaya çıktı. Bu albümde “Geceler”, “Tek Başına”, “İspanyol Meyhanesi”, “Sensiz Yıllarda” ve “Seni Beklerim Öptüğün Yerde” gibi birçok hit vardı.
1988’de yaptığı “Esmer Günler”i, 1990’da yine satış rekorları kıran “Sen Mühimsin” adlı albüm izledi.
1992’de çıkan “Yine Yeni Yeniden” adlı albümde yer alan “Şov Yapma”, “Yeniden Sev”, “Haram Geceler”,
“Kavak Yelleri” gibi birçok şarkı hit oldu ve bu albüm bir milyondan fazla satış yaparak en çok satan albümler
arasında yer aldı. Nilüfer, bu albümde Onno Tunç, Adnan Ergil ve Kayahan gibi zamanın en iyi bestecileriyle
çalıştı.
Bu albümü, 1994’te “Ne Masal Ne Rüya” adlı albüm izledi. Albümün hitleri arasında “Eğrisi Doğrusu”, “Son
Perde”, “Sevgi Tam Olmalı”, aynı zamanda Bosnalı çocuklar için hazırlanan “Bosna’da Bıraktım Kalbimi” adlı
şarkı da yer aldı.
1996 Eylül’ünde çıkarmış olduğu “Nilüfer’le” adlı albümde Kayahan’a ait “Mavilim”, “Çok Uzaklarda” gibi
şarkılara yorumuyla hayat verirken, Adnan Ergil ve Fahir Atakoğlu’yla da birlikte çalıştı. Bu çalışmasıyla başta Kral TV Video Müzik Ödülleri olmak üzere birçok ödüle layık görüldü ve 1996 yılının en iyi kadın sanatçısı
seçildi.
14 Kasım 1997’de Türkiye’de ilk kez bir sanatçı UNICEF’in iyi niyet elçisi ve Türkiye temsilcisi seçildi. Nilüfer uzun yıllar bu görevini sürdürdü. 1998 Şubat’ında, 70’li yıllarda söylemiş olduğu hit şarkıları, bir “best of”
olan “Yeniden Yetmişe” adlı albümde topladı. Bu albümde 13 Nilüfer hiti vardı. Bu hitlerin arasında “Dünya
Dönüyor”, “Başıma Gelenler”, “Kim Arar Seni”, “Ağlıyorum Yine”, “Son Arzum” gibi klasikler vardı. 2001 Nisan’ında “Büyük Aşkım” adlı albümü piyasaya çıktı. “Söz Güzelim”, “Beni mi Buldun”, “Büyük Aşkım”, “Anlat
Arkadaşım” gibi şarkılar bu albümün öne çıkan şarkıları oldu. 19 Haziran 2003 tarihinde piyasaya çıkan “Olur
mu Olur mu? - Gözünaydın” adlı albümüyle “Gözünaydın”, “Hey… Bakar mısın? ”, “Acılara Son”, “Aşkım” adlı
şarkılarıyla hayranlarını bir kez daha büyüledi. 2004 yılında Odeon firmasıyla ülkemiz müzik piyasasında bir
ilki gerçekleştirdi. Bazıları 45’liklerden albümlere girmemiş, bazıları ‘demo’ olarak raflara kaldırılmış şarkılar,
LP’lerden disklere transfer edildi. 5 Aralık 2005’te kendi beste ve sözlerinin ağırlıkta olduğu “Karar Verdim”
adlı albümünü piyasaya çıkardı. Sanatçı bu albümüyle, MÜYAP tarafından altın plak almaya hak kazandı.
2008’de çıkardığı söz ve bestesi kendisine ait olan “Sen Beni Tanımamışsın” adlı single’da Suat Ateşdağlı ve
Hüseyin Karadayı ile çalıştı. Nilüfer, 2009 Haziran’ında çıkarttığı “Hayal” adlı albümünde, hem kendi söz ve
bestelerine yer verdi hem de birçok değerli müzisyenle birlikte çalıştı. Türkiye’nin birbirinden önemli isimleri
Adnan Ergil, Mete Özgencil, Fahir Atakoğlu, Sinan Akçıl gibi besteciler ve Ozan Çolakoğlu, Devrim Karaoğlu,
Mustafa Ceceli ve Buğra Uğur gibi aranjörler bu albüm için bir araya geldi. Nilüfer, 2010’un Ocak ayında, söz
ve müziği Sinan Akçıl’a, düzenlemesi Ozan Çolakoğlu’na ait olan “Zalimin Kararı” adlı single’ı çıkardı.
Faithless Konseri
Tarih: 17 Temmuz 2010
Saat: 18:00
Yer: Maçka Küçükçiftlik Park
Şehir: İstanbul Avrupa
Karizmatik solist Maxi Jazz, Sister Bliss ve Rollo’dan oluşan Faithless 4 yıl sonra İstanbul'da.
İngiltere’nin en önemli dans müzik gruplarından Faithless, onlara dünya çapında ün kazandıran
“Insomnia”, “God Is A DJ” ve “We Come 1” gibi elektronik müzikte çığır açan büyük hitlerle müzik dünyasına damgasını vurmuştu.
Bu sonu gelmez büyük başarıların ardından Faithless, uzun bir aradan sonra yeni çıkacak albümleri “The Dance” den en yeni hitleri ve başarılı eski klasiklerini müzikseverlerle uzun bir aradan
sonra paylaşmaya hazırlanıyor. Eski formlarından hiçbir şey kaybetmeyen efsanevi grup, bu son
çalışmasıyla da yine milyonlarda seyreden bir albüm satışına ulaşmaya niyetli gözüküyor.
1995’de “Salva Mea” parçasıyla ilk çıkışını yapan grup, solist Maxi Jazz’in özellikle rap stilinde
söylediği etkileyici vokalleriyle elektronik müziğin en önemli dönemine Faithless ismini kazımıştı.
Şarkı sözlerinde sosyo-kültürel olaylara ve ruhani deneyimlere bolca yer veren Maxi Jazz, kendi
karanlık ruhunu kattığı parçalarında dinleyenlere çok farklı deneyimler yaşatarak, birçok güçlü
performansa imza attı. 1996 -2004 yılları arasında hepsi büyük liste başarısına sahip 5 albüm
çıkaran Faithless, kendi stüdyo çalışmalarının yanı sıra Paul Oakenfold ve Robbie Williams gibi
ünlü sanatçılarla da işbirlikleri yapmaya devam etti.
4 yıl sonra geliyor
Faithless 4 senelik uzun bir aradan sonra yeni ve bomba gibi bir albümle dans pistini geri almak
için muhteşem bir dönüş yapıyor. 15 yıllık müzikal geçmişe sahip grubun yeni albümü hem
house müzik ritimlerini hem de olmazsa olmaz Maxi Jazz’in imzası olan rap vokallerini içeriyor.
17 Mayıs’ta yayınlanması planlanan Faithless albümü The Dance, ismiyle de bize ipuçlarını veriyor.
Müzik otoriteleri tarafından bir klüp senfonisi olarak nitelendirilen yeni single “Not Going Home”
ise alışılmışın dışında uzun, 7 dakikalık bir parça. 3 Mayıs‘ta piyasaya sürülecek yeni single, albümün içinde yer alan yoğun duyguları ve dans müziğinin Faithless tarafından icat edilen matematiğini göstererek, Faithless’ın taklit edilemez o büyük yetisini bir kez daha kanıtlıyor.
Pozitif organizasyonu ile 17 Temmuz’da düzenlenecek Faithless konseri ve yaşatacağı bu büyük
deneyim bu yazki hiçbir festivalle karşılaştırılamayacak bir nitelikte olacak.
Serdar Ortaç
1 Haziran - 23 Temmuz 2010 Tarihleri Arasında
Türkiye' Nin Başarılı Ve Sevilen Aranjörlerini Bir Araya Topladığı, Her Biri Farklı
Lezzetler Taşıyan Şarkılarıyla, Büyük Bir Titizlikle Hazırladığı Yeni Albümü,
'KARA KEDİ' Dinleyicileri İle Buluştu.
Bonus Card 10.yılını Serdar Ortaç'ın yeni şarkılarını dinleyici ile buluşturacağı 11 konser ile kutluyor. BKM organizasyonu ile ikisi Turkcell KuruÇeşme Arena'da olmak üzere; Bursa, Ankara, Samsun, İzmir, Antalya, Bodrum, Marmaris ve Çeşme'de verilecek konserlere katılmak isteyen Bonus
Card sahipleri, her konser öncesi 10 kat bonus kazanma şansını elde ediyor. 10. yıl kutlamalarına
devam eden Bonus Card, Serdar Ortaç konser bileti almak isteyen müşterilerine, %50 indirim de
sağlıyor.
'KARA KEDİ' Albümüne dair: Hazırlağı 10 ay süren ve kayıtları 7 ayrı stüdyoda gerçekleşen, 17
parçadan oluşan albümün Masteringi Londra'da ünlü Metropolis Stüdyo'sunda Miles Showel tarafından yapıldı.
Bob Sinclar & Sahara ve Shaggy gibi dünya müziğinin önemli isimleri ile çalışan Romanyalı aranjör Costi' nin de çalışmalarıyla destek verdiği albümde, Serdar Ortaç'ın Rodrigo Rodriguez ile beraber bir düeti de yer alıyor.
' Kara Kedi' albümü ve olağanüstü sahne performansıyla, Bonus konserleri için geri sayım başladı...
KONSER PROGRAMI
BURSA 1 HAZİRAN 21.15 KÜLTÜRPARK AÇIKHAVA TİYATROSU
ANKARA 3 HAZİRAN 21.00 ANADOLU GÖSTERİ MERKEZİ
ESKİŞEHİR 11 HAZİRAN 21.00 ATATÜRK STADYUMU
SAMSUN 13 HAZİRAN 20.30 DOĞUPARK AMFİ TİYATRO
İSTANBUL 18 HAZİRAN 21.00 TURKCELL KURUÇEŞME ARENA
İZMİR 19 HAZİRAN 22.00 İZMİR ARENA
ANTALYA 13 TEMMUZ 21.15 KONYAALTI AÇIKHAVA TİYATROSU
MARMARİS 14 TEMMUZ 21.15 MARMARİS AMFİ TİYATROSU
BODRUM 16 TEMMUZ 21.15 BODRUM ANTİK TİYATROSU
ÇEŞME 17 TEMMUZ 21.15 AÇIKHAVA TİYATROSU
İSTANBUL 23 TEMMUZ 21.00 TURKCELL KURUÇEŞME ARENA
Kubat & Yasmin Levy
Tarih: 24 Haziran 2010
Saat: 21:00
Yer: Kuruçeşme Arena
Şehir: İstanbul Avrupa
Türk Halk müziğinin sevilen ismi Kubat ve Sefarad müziğinin güçlü yorumcusu Yasmin Levi ile 24 Haziran akşamı gerçekleşecek konserde unutulmaz bir
müzik şöleni yaşatacaklar.
Yasmin Levy Latin ve Sefarad kültürü ve müziği konusunda bir araştırmacı. Latin ve Sefarad
müziğinden Endülüs flamenkosuna; Türk ezgilerinden Arap etkilerine pek çok unsuru müziğinde harmanlıyor. Çello, viyolonsel ve piano gibi Batı müziği enstrümanları yanında ud gibi Doğu
müziği enstrümanlarını da şarkılarında tercih ediyor.
Mekan: Kuruçeşme Arena
Tel: (0212) 259 05 84
Ücret:.kategori: 87 TL (sahne önü, sandalye ön sıralar) , 2.kategori: 77 TL (sahne önü, sandalye arka sıralar) , 3.kategori: 66 TL (tribün ön sıralar) , 4.kategori: 45 TL (tribün arka sıralar)
Kardeş Türküler
Tarih: 20 Haziran 2010
Saat: 21:00
Yer: Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu
Şehir: İstanbul Avrupa
Kardeş Türküler, 1993 yılında Boğaziçi üniversitesi folklor kulübü'nün müzik birimi tarafından
hazırlanan bir konser çalışmasının adı olarak gündeme geldi. Anadolu halk şarkılarını, kendi
kültürel yapılarını baz alarak orijinal dilleriyle yorumlamaya çalışan bu proje, ana olarak dört
bölümden,Türk, Kürt, Azeri ve Ermeni şarkılarından oluşuyordu. Bu çıkış, politik anlamda
'kardeşlik içinde bir arada yaşama' ilkesine dayanarak, halklar arasında yaratılmaya çalışılan
kutuplaşma ve gerilime müzikal düzlemde cevaplar geliştirmeye çalışıyordu. Daha sonraki dönemlerde Kardeş Türküler çalışması, değişik kültürlere ait şarkılara da yönelerek repertuarını
genişletmeye başladı: Laz, Gürcü, Çerkez, Çingene, Makedon, Alevi, vs. ezgileri, müzik topluluğunun oluşturmaya çalıştığı düzenleme anlayışı içinde biçimlendirilerek icra edildi.
Karadeniz’den Balkanlara, Mezopotamya’dan Kafkaslara barış ve kardeşlik için şarkılarını
söyleyen Kardeş Türküler, 20 Haziran’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde seyircileriyle buluşacak.
BGST Kardeş Türküler Projesi, Açıkhava gösterisinde her yıl olduğu gibi bu yıl da sanatçı dostlarıyla buluşacak, onlarla birlikte şarkılar söyleyecek, dans edecek.
1.
2.
3.
4.
5.
Kategori:
Kategori:
Kategori:
Kategori:
Kategori:
66,00
56,00
45,00
33,50
28,00
TL
TL
TL
TL
TL
Mekan: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi
Adres: Harbiye
Telefon: 212 232 86 03
EROS RAMAZZOTTI
Tarih: 7 Temmuz 2010
Saat: 21:00
Yer: Turkcell Kuruçeşme Arena
Şehir: İstanbul Avrupa
Dünyada 40 milyonluk albüm satış rekorunu elde etmiş
bir İtalyan efsanesi...
Kariyeri boyunca aralarında Cher, Andrea Bocelli, Tina Turner,
Pavarotti, Joe Cocker, Madonna, Anastacia, U2, Santana, Wyclef
Jean, Steve Vai, Ricky Martin ve Jon Spencer gibi ünlülerin bulunduğu pek çok kişiyle albümlerinde ve konserlerinde düet yapmıştır.
2009 yılında çıkardığı son albümü 'Alie Radici' ile Avrupa listelerinde
ilk beşe yerleşen Ramazotti albüm turnesi kapsamında 7 Temmuz`da Turkcell Kuruçeşme Arena`da...
Biyografi
28 Ekim 1963 yılında Roma’ya yakın bir kasaba olan Cinecitta’da doğmuştur. Daha çocukluğundan
itibaren film setleri ile tanışmış; reklam filmi, okul müsameresi gibi etkinliklerle sahnelere alışmıştır.
Ancak müziğe başlamasında asıl desteği bir boyacı olan babasından görmüştür.
Müzikte ilk adımlar
Ortaokulu bitirir bitirmez konservatuvar sınavlarına girmiş fakat hocaları tarafından uygun olmadığı
gerekçesi ile kabul edilmemiştir. 1981 yılında kendi yazdığı bir şarkı ile Castrocaro’da yapılan “Yeni
Sesler” yarışmasına katılmış, finallere kadar yükselmesine rağmen 1.liği alamamıştır. Fakat burada
gösterdiği performans ile ilk plak sözleşmesini imzalamıştır. Bunun üzerine müzik dünyasına daha
yakın olabilmek için annesi Raffaella ve erkek kardeşi Marco ile beraber plak endüstrisinin merkezi
konumundaki Milano’ya taşınmışlardır. Burada 1982 yılında ilk debutu olan Ad Uno Amico adlı parçayı hazırlar. Ancak hala genç bir yetenek olarak görüldüğü için Renato Brioschi’nin yanına gönderilir.
Sanremo Müzik Festivali
Böylece beklenen başarı, 1 yıl sonra özverili bir çalışma sürecinin ardından gelir. 1984 yılında
sanremo müzik festivali'nde yanında yetiştiği Brioschi ile beraber yazdığı Terra Promessa ile 1.lik
ödülü alır ve anlaşma yaptığı plak şirketinin girişimleri ile ilk albümünü tanıtmak amacıyla pek çok
Avrupa ülkesini kapsayan bir turneye çıkar. 1985 yılında Sanremo’da şansını bir kere daha denemek
ister. Ancak Una storıa Impotante adlı şarkısı ile ancak 6.lık alabilir. Ancak aynı şarkı Fransa’da 1
milyon kopya satmayı başarır. 1986 yılında, 2. albümü Nuovi Eroi adlı albümü piyasaya sürer ve bu
albümden Adresso tu adlı şarkı ile tekrar katıldığı Sanremo’da yine 1.lik elde eder.
Uluslararası ün
1987 yılında 3. albümü In certı momenti'yi piyasaya sürer. Bu albümde Patsy Kensit ile beraber söylediği La Luce Buono Dele Stelle pek çok Avrupa ülkesinde 1 numara olma başarısını gösterince Eros
Ramazotti, 9 ay sürecek bir Avrupa turnesi düzenler. Bu turne sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada
bir anda tanınmasını sağlar. Ramazzotti, 1987'de kazandığı bu başarının üzerine 1988 yılında musica
E adlı mini bir albüm daha hazırlar. Bu albüm büyük bir başarıya ulaşamaz. 1990 yılında 5. albümünün tanıtımını venedik’te dünyanın dört bir tarafından gelmiş 200 gazetecinin huzurunda yapar. Ogli
senso adı verilen bu albüm 15 ülkede aynı anda piyasaya sürülür. Böylece Amerikalıların da dikkatini
çeker ve Clive Davis’in daveti ile New York’taki Radio city music hall'de büyük bir izleyici önünde
konser verir. Ramazotti, Amerika’da konser veren ilk İtalyan olarak da tarihe geçer. Bu albümü uzun
bir dünya turnesi takip eder. 4 aralıkta Barselona’da verdiği konser, radyo ve televizyondan da yayınlanmasının yanı sıra 20.000 kişi toplamayı başarmış, böylece İspanyolların da gönlünü feth etmiştir.
1993 yılında yaptığı Tutte storie sadece Avrupa’da 6 milyon kopya satmıştır. Daha önce hiçbir beyaz
şarkıcıya klip çekmemesine rağmen Eros Ramazotti için bir ayrıcalık yapan Spike lee'nin çektiği Cose
Della Vita'nın video klibi tüm Avrupa’da en çok seyredilen video olmuştur. Ramazotti bu albümle sadece Avrupa’da turne yapmamış, 15 Latin Amerika ülkesine de turne düzenlemiştir. Tüm bu başarıların üstüste gelmesi, 1994 yılının Ramazotti için altın bir yıl olmasını sağlar.
AŞK SÖZLERİ
Tarih: 21 Temmuz 2010
Saat: 21:15
Yer: ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu
Şehir: İstanbul Avrupa
’Aşk Sözleri’ ENKA’da
Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu oyunda, Deniz Çakır, Kemal Kocatürk,
Ali İl, Eren Balkan, Mihrace Yeken ve Erkan Pekbay rol alıyor. Kemal Kocatürk’ün W.
Shakespeare’den uyarlayarak yönetmenliğini üstlendiği Aşk Sözleri; binlerce yıldır insanoğlunun tartıştığı ve bir sonuca varamadığı “aşk” kavramını, Shakespeare’in en tanınmış eserlerinden Romeo-Juliet, Hırçın Kız, Othello, III.Richard, Kısasa kısas, Macbeth,
Hamlet ve Bahar Noktası üzerinden bir kez daha irdeliyor. Aşk Sözleri; 21 Temmuz 2010
Çarşamba akşamı saat 21:15’te ENKA’da sanatseverlerle buluşuyor.
W.Shakespeare’den uyarlayarak Kemal Kocatürk yönetti. Şirin Dağtekin dekor ve kostümü tasarladı. Sözlerini yine Kemal Kocatürk’ün yazdığı şarkıları, Ayça Kocatürk besteledi. Salima Sökmen de dansları tasarlayarak oyunun koreografisini yaptı. Yine Kemal
Kocatürk’ün tasarladığı ışığın altında Deniz Çakır, Mihrace Yekenkülüğ, Eren Balkan, Ali
İl, Erkan Pekbay ve Kemal Kocatürk oyunun çeşitli kahramanlarını ete, cana, kana büründürüp, görünür kıldı.
“Aşk sözleri”, binlerce yıldır insanoğlunun tartıştığı ve bir sonuca varamadığı “aşk” kavramını Shakespeare’in izinde yeniden tartışmaya açtı. “Aşk” kavramını, Shakespeare’in
en tanınmış eserlerinden “Romeo-Juliet, Hırçın Kız, Othello, III.Richard, Kısasa kısas,
Macbeth, Hamlet ve Bahar Noktası” üzerinden bir kez daha irdelemeyi seçerken şiirin,
felsefenin, edebiyatın da yardımıyla “aşk”ı görünür kılmayı hedefledi. “Aşk” kavramının
tartışmasında tarafsız kalınamayacağını, sizleri de bu tartışmanın içine çekerek ve de kıyasıya yapılan bu tartışmanın hakemi ve taraftarı olmanızı sağlayarak bunu yapacağından emin olunuz. Oyun bittikten sonra bile oyunu bitiremediğinizi göreceksiniz. Çünkü
hiç değilse hayatınızda siz de bir kez olsun aşık oldunuz ya da olmayı denediniz veya
olamadınız. Ama bu oyunla mutlaka taraf olacaksınız.
Size bir küçük tavsiye: yanınızda mendil getirmeyi unutmayın. Trajedi sizi ağlatamadıysa oyunun komedisi bunu mutlaka başaracaktır.
’Kaygan Zemin’
Tarih: 14 Temmuz 2010
Saat: 21:15
Yer: ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu
Şehir: İstanbul Avrupa
’Kaygan Zemin’ Yılın Kahkaha Bombardımanı
Kaygan Zemin
3. Sezonunda Kapalı Gişe Oynayan “Kaygan Zemin”, Espri Standartları Enstitüsü Kurumu’ndan
yine bir kahkaha bombası… Hiç bir komedi, bu kadar iddialı olmadı. 3. Türden Yakın İlişkiler,
Tanrım Beni Baştan Yarat ve 27 Numara ile komediye getirdikleri boyutla adından sıkça söz ettiren ekibin, bu yeni oyununda yine eğlence sizleri bekliyor. Karınızla, kocanızla, eski sevgilinizle, yeni sevgilinizle, sevgili adayınızla, çıktığınız çocukla, konuştuğunuz kızla, platoniğinizle, en
yakın arkadaşınızla, onun sevgilisiyle, onun sevgilisinin diğer sevgilisiyle, en büyük aşkınızla,
tek gecelik ilişkinizle; kısacası sevgiyi bir an olsun paylaşma gafletinde bulunduğunuz karşı
cinsle ilişkilerinizi yeniden sorgulayacaksınız.
Yazan ve Yöneten: Uğur Uludağ
Dekor : Murat Saner
Kostüm : Doğa Rutkay
Ses&Işık : Doğukan Cantimur
Oyuncular: Hakan Bilgin, Doğa Rutkay, Yağmur Kaşifoğlu, Yosi Mizrahi,Funda Pelin Kurt, Barış
Ataş, Serhan Çatalay, Doğukan Cantimur ve Uğur Uludağ
Karınızla, kocanızla, eski sevgilinizle, yeni sevgilinizle, sevgili adayınızla, çıktığınız çocukla, konuştuğunuz kızla, platoniğinizle, en yakın arkadaşınızla, onun sevgilisiyle, onun sevgilisinin diğer sevgilisiyle, en büyük aşkınızla, tek gecelik ilişkinizle; kısacası sevgiyi bir an olsun paylaşma
gafletinde bulunduğunuz karşı cinsle ilişkilerinizi yeniden sorguluyorsunuz bu oyunda. Yönetmen Upur Uludağ, oyuncu kadrosunda Doğa Rutkay, Yağmur Kaşifoğlu, Hakan Bilgin, Yosi
Mizrahi, Funda Pelin Kurt, Koray Şahinbaş, Barış Ataş mevcut. E.S.E.K’de ilk kez Uğur Uludağ
dışında birinin yönetmenliğinde bir çalışma. Kaygan Zemin isimli oyununun yardımcı yönetmenliğini yapan Enginay Gültekin'in ilk yönetmenliği.
Hiç - Neyzen Tevfik
Tarih: 11-18-25 Haziran 2010
Saat: 20.00
Yer: Mavi Sahne
Şehir: Ankara
Mektebi sokaklar, yatağı kaldırım, sermayesi “ney”i olan bir rindin, bir efsanenin hikayesi…
Yönetmen: Sedat Demirsoy
Oyuncular: Ziver Armağan Açıl
Mekan: Mavi Sahne
Adres: Tunalı Hilmi Caddesi No:106-9 (Tunalı otel karşısı) Çankaya
İl/ilçe: Ankara / Tunalı Hilmi
Fiyat: Tam: 15,00 TL
Öğrenci: 12,00 TL
Bir hikâyemiz var size ey seyirci;
“Allah mekândan münezzehtir, ben metelikten” diyen bir hiçin hikâyesi…
“Hiçin hikâyesi olur mu hiç?” diyeceksiniz, belki?
Hiçine bağlı…
Bu dünyadan göçmüş ama unutulmamış, unutulamamış bir usta, bir heccav, yani yergi ustası, bir nay aşığı, yani neyzen, bir bir… Kendi deyimiyle bir “hiç”…
Zamanda yolunu kaybetmiş ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın köprüsünde, Sırat’ın üstünde yaşarcasına yaşamış, istibdadı da, meşrutiyeti de, cumhuriyeti de görmüş bir Diyojen Neyzen Tevfik. Hem Mevlevi hem Bektaşi…
Meyde Bektaşi göründüm, neyde oldum Mevlevi
Meşrebim Molla-yi Rumi, mezhebim Bektaşi.
Düzenle başı hiç hoş olmadı, iktidar sahipleri ile de…
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler.
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus dediler.
Künyeni almak için partiye ettim telefon,
Bizdeki kayda göre o şimdi mebus dediler.
Neyzen bir özgürlük neferi, istibdat düşmanı, yobazlığın ve gericiliğin karşısında bir kale…
Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden,
Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü.
Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine,
Yurdu şahane cehalet yeni baştan bürüdü…
Cennetini de, cehennemini de bu dünyada kurmuş bir filozof…
Duysun aşkın elindeki rebâbı,
Okunsun, alnında çille kitabı,
Neyzen gibi günahının hesabı,
Mezara girmeden sorulmuş olsun.
Bu bir Neyzen’dir, hiç olmak istemiş ama efsane olmuş.
ÇELİK MANOLYALAR
Çelik Manolyalar, bir kuaför salonunda, hayata direnen kadınların mücadelesini anlatıyor.
Robert Harling'in kaleme aldığı oyun, Türkiye'de Akbank Yeni Kuşak Tiyatrosu'nun Sanat Yönetmeni ayrıca, Talimhane Tiyatro'nun ve ingiltere'de Peter Brook Empty space ödüllü Arcola
Theatre'ın Kurucusu ve Sanat Yönetmeni, Mehmet Ergen tarafından Türkçeye çevrildi ve sahneye konuluyor.
Julia Roberts, Shirley Maclaine, Sally Field, Dolly Parton, Olympia Dukakis gibi starların oynadığı
ve çok sevilen bir film olarak sinema tarihine geçen "ÇELiK MANOLYALAR"da, bir kuaför salonunda hayata direnen kadınların mücadelesi anlatılıyor. Oyununda Saadet ışıl Aksoy, Şenay
Gürler, Suzan Aksoy, Suna Keskin, Oya inci, Aslıhan Erguvan gibi tiyatromuzun önemli kadın
oyuncuları rol alacaklar.
Eczacıbaşı Schwarzkopf'un katkılarıyla sunulacak olan bu duygusal komedinin yapımcılığını,
Tiyatrokare'nin kurucusu ve genel sanat yönetmeni Nedim Saban, dekor tasarımını Merve Benice, giysi tasarımını Sadık Kızılağaç, yardımcı yönetmenliğini Sultan Ertuğrul, oyun asistanlığını
Burcu Seçmeer, yapım sorumluluğunu Bülent Seyran üstlenecektir. Oyunla ilgili geniş bilgi
www.tiyatrokare.com.tr portalından bulunabilir.
"Çelik Manolyalar" oyunu, bir kuaför salonunda hayata direnen kadınların mücadelesini anlatıyor. Aslında çelik yüreklerle savaşırken, manolya gibi solan bu kadınların, kendi içlerinde yaşadıkları hastalık, ölüm, aşk, yaşam mücadelesi ve hayata tutunuşlarını dile getiriyor... Dışarıdan
baktığınızda, hiçbir şeye aldırmadan yaşayan, giyinip, süslenip hayatın tadını çıkartmaya çalışan
ve düğün hazırlığı yapan bu kadınların aslında hayata tutunuşlarının hikayesini anlatmaktadır…
16 Temmuz 2010
21:15
ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu
İstanbul Avrupa
Fernando Botero Resim Sergisi
Pera Müzesi, beşinci kuruluş yılını tamamlamaya hazırlanırken, yaşarken efsane
haline gelmiş Kolombiyalı sanatçı Fernando Botero’yu ağırlıyor.
Haziran 2005’de kapılarını sanatseverlerin ziyaretine açmış olan Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, beşinci kuruluş yılını tamamlamaya hazırlanırken, yaşarken efsane haline gelmiş Kolombiyalı
sanatçı Fernando Botero’yu ağırlıyor.
21. yüzyılın en çok merak uyandıran sanatçılarından Fernando Botero, 64 yapıttan oluşan geniş
kapsamlı bir sergiyle, Türk sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi’nde buluşacak. Günümüz estetik anlayışına yeni bir yorum getiren Botero’nun bu sergisi sirk, boğa güreşi, Latin Amerika halkı, Latin
Amerika yaşamı, ölüdoğalar ve sanat tarihinin geçmiş ustalarından uyarlamaları kapsayan altı bölümden oluşuyor.
Abartı ve fantastik olana eğilimli Latin Amerika kültürü kökeni ile Avrupa kültürünü olağanüstü şekilde birleştirerek resimlerine karakteristik bir özellik katan, 1932 Kolombiya doğumlu Fernando
Botero, uzun yıllardır New York’ta ve Avrupa’da yaşamasına rağmen Latin Amerikalı ruhunda hiçbir
şeyin değişmediğini, ülkesiyle bütünleşmiş birisi olduğunu ifade ediyor.
Dünya sanatının yaşayan en büyük ustalarından biri olan Fernando Botero ve eşi Yunanlı sanatçı
Sophia Vari, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın davetlisi olarak Türkiye’ye gelecek. Botero çiftine yurt dışından, galerici, eleştirmen ve koleksiyonerlerden oluşan 100 kişiyi aşkın bir grup eşlik edecek.
Mekan: Pera Müzesi
Meşrutiyet Caddesi No.65
34443 Tepebaşı - Beyoğlu - İstanbul
212 334 99 00
4 Mayıs - 18 Temmuz 2010
Pera Müzesi
İstanbul Avrupa
Rahmi M. Koç Müzesi'nde Yaz Okulu
Rahmi M. Koç Müzesi'nde Yaz Okulu
Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi olan Rahmi M. Koç Müzesi’nde, Ekol Drama
Sanat Evi işbirliği ile 21 Haziran – 27 Ağustos 2010 tarihleri arasında, birbirinden
farklı eğitim içeriklerinden oluşan “Yaz Okulu” çalışmaları başlıyor.
Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi olan Rahmi M. Koç Müzesi’nde, Ekol Drama Sanat Evi işbirliği
ile 21 Haziran – 27 Ağustos 2010 tarihleri arasında, birbirinden farklı eğitim içeriklerinden oluşan
“Yaz Okulu” çalışmaları başlıyor.
“Yaz Okulu” projesinin Rahmi M. Koç Müzesi’nde gerçekleştirilmesinde ki temel amaç; çocuklara
müze kültürü ve bilincini öğretmenin yanısıra, müzelerimizi mekan ve içerik olarak tanıtıp, genç nesillere müzeye gitme alışkanlığı kazandırmak ve gelecekte bu müzelere sahip çıkmalarını sağlamak.
Yaz Okulu atölye çalışmaları sürecinde çocuklar, kullanılan “müzede drama”, “mekan drama”,
“drama-mitoloji” ve “drama-tarih” metotları ile bir yandan Rahmi M. Koç Müzesi’nin ve müzenin bulunduğu bölgeyi tanıyacak, diğer yandan eğlenerek öğrendikleri olağanüstü keyifli bir yaz geçirecekler.
Rahmi M. Koç Müzesi – Ekol Drama işbirliği ile gerçeklecek olan Yaz Okulu çalışmaları şöyle çeşitleniyor;
21 Haziran – 2 Temmuz 2010
Çocukların, hayata bir vizörden bakar gibi bakmalarını sağlayarak, farkındalık yaratan “Film Atölyesi”
05 Temmuz – 16 Temmuz 2010
İstanbul’un kuruluşundaki en önemli yer olan Haliç’in tarihi ve sosyolojik açıdan değişimini, Rahmi
M. Koç Müzesi’nin bu tarih içindeki yerini ve müze kültürünü aşılayan “Altın Boynuz Atölyesi”
19 Temmuz – 30 Temmuz 2010
Çağlara göre objelerin değişimi ve tasarımı hakkında bilgilendirici, objeler üzerine tasarımlar geliştiren “İcatlar ve Endüstriyel Tasarım Atölyesi”
02 Ağustos – 13 Ağustos 2010
Çocuğa, müzede sergilenen materyalleri sadece bir obje olarak görmelerini değil ilişki halinde olmalarını sağlayarak, bir yandan müzenin tarihi çevresini ve dokusunu öğretirken, diğer yandan fotoğraf çekmenin kurallarını öğreterek, tüm çalışma sürecini fotoğrafla belgelemelerini sağlamayı amaçlayan “Fotoğraf ve Drama Atölyesi”
16 Ağustos – 26 Ağustos 2010
Bir bütünün parçası olabilmek, farklı aletlerle müzik yapabilmeyi öğreten “Makine ve Ritim Atölyesi”
tarihleri arasında 5 - 6 / 7 - 9 / 10 - 12 yaş grupları ile gerçekleştirilecek.
Yaz Okulu Detaylı Bilgi ve Kayıt İçin:
Ekol Drama /0212 237 34 07/ 0212 234 09 93
21 Haziran - 27 Temmuz 2010
İstanbul Avrupa
Efes Pilsen One Love Festival 9
Tarih: 19 - 20 Haziran 2010
Saat: 14:00
Yer: santralistanbul
Şehir: İstanbul Avrupa
Yazın ilk festivali Efes Pilsen One Love, bu sene 19-20 Haziran’da
santralistanbul’da gerçekleşecek. Dans müziğinin dehası Groove Armada ve
2008 MTV Müzik Ödülleri’nde ‘Shut Up And Let Me Go’ ile en iyi parça ödülünü
alan The Ting Tings festivalin ağır topları. Sophie Ellis-Bextor, The Whitest Boy
Alive ve Wild Beasts de festivalde sahne alacak diğer isimler arasında.
Efes Pilsen One Love Festival, dokuzuncu kez müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festival,
bu sene de iki ayrı günde iki ayrı konseptle santralistanbul’da misafirlerini ağırlayacak. One
Love’ın bu yılki konukları, dans müzik piyasalarını alt üst eden Groove Armada ve pop kültürünün en önemli temsilcilerinden The Ting Tings.
Yeni vokalistleri Saint Saviour ile sahnede nefes kesici görsel şovuyla izleyenleri başka boyutlara
taşıyan konserler veren Groove Armada, festivalin en heyecan verici performanslarından birine
imza atacak. Müzik dünyasını yerinden oynatan son albümleri “Black Light”’ı geçtiğimiz aylarda
çıkaran Groove Armada, izleyenlerin yerinde duramayacağı, uzun yıllar boyunca hatırlanacak bir
sahne şovuna hazırlanıyor.
Enerjisi yüksek şarkı sözlerini hareketli elektrogitar tınılarıyla birleştirerek son dönem pop müziğin en güzel örneklerinden birini sergileyen The Ting Tings, Efes One Love Festivali’nin yüksek
enerjisine yakışır bir performans için müzikseverlerle buluşacak.
Büyüleyici sesi ve duru güzelliğiyle gönüllerde taht kuran İngiliz pop ve disko müziğinin önemli
yıldız Sophie Ellis-Bextor, indie pop severler için vazgeçilmez olan The Whitest Boy Alive ve son
albümleriyle büyük ses getiren İngiliz alternatif rock grubu Wild Beasts Efes Pilsen One Love’ın
diğer önemli sanatçıları.
Efes Pilsen One Love Festival, bu yıl da geçen yıl olduğu gibi kapılarını saat 14.00’de açacak ve
eğlence gün boyu aralıksız devam edecek.
Yer:santralistanbul
Tel::0212 311 78 09
Adres:Eski Silahtarağa Elektrik Santrali Kazım Karabekir Caddesi No: 2/6 Silahtar Ağa/Eyüp
Fiyat: Tam: 50,00 TL, Öğrenci: 33,50 TL

Benzer belgeler

Haziran – Temmuz 2015 Bültenini incelemek için tıklayın…

Haziran – Temmuz 2015 Bültenini incelemek için tıklayın… 2. Çocukluk dönemindeki beslenme diş sağlığı yönünden çok önemlidir. Kalsiyum, fosfor ve flor mineralleri yeterince alınmalıdır. Dişeti diş sağlığı ve sağlamlığı için gerekli C, A ve D vitamini eks...

Detaylı

Şubat – Mart 2016 Bültenini incelemek için tıklayın…

Şubat – Mart 2016 Bültenini incelemek için tıklayın… Diş sıkma gıcırdatma bilinç dışı yapılan bir hareket olduğu için uyku sırasında daha fazla yapılır ve hastaların çoğu bunun farkında olmazlar. Erken dönemde hafif ağrı şeklinde başlayan rahatsızlık...

Detaylı

Nestle Benimle Sayı 4

Nestle Benimle Sayı 4 Malzemeler: 1 su bardağı aşurelik buğday, yarım su bardağı nohut, 2 kase yoğurt, 2-3 yemek kaşığı tereyağı, pulbiber, nane, tuz.

Detaylı

mayıs 2010

mayıs 2010 Yaralı bölge ılık su ile temizlenmelidir. Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulanmalıdır. Yanak ya da dudak dışından soğuk kompres uygulanmalıdır. Eğer yara f...

Detaylı