Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Sinan Paþa
hak ettiði
görünüme
kavuþuyor
Sinan Paþa Camisi restorasyonu aralýksýz devam ediyor
Sırpl ar “ Av rupa ” dedi
Sırbistan’da zafer Demokratların oldu. Sırbistan halkı
bu seçim sonuçları ile tekrar Avrupa Birliği taraftarı
da olduğunu kanıtlamış oldu. Bütün tartışma ve karşı
çıkmalara rağmen, Sırbistan ile eş zamanlı olarak
seçimler Kosova’da da yapıldı.
Haber sayfa 10’da
Haberin sayfa 6’da
Vatandaþ Temmuzda
pasaportlarýna kavuþuyor
K
Kulaklıkaya, Kosova’yı ziyaret etti
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 427
YIL: 10
Perşembe , 15 Mayıs 2008
Fiyatý: 0.50
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu tarafından kabul edilen TİKA Başkanı Musa
Kulaklıkaya, Kosova ile Türkiye arasında işbirliğinin her safhada artarak
devam edeceğini ifade ederken, kurum olarak eğitim, sağlık, kültür
ve tarihi araştırmalar konusunda destek sözü verdi.
İ
ki günlük Kosova ziyaretinde bulunan Türkiye İşbirliği ve Kalkınma
İdaresi Başkanı Musa Kulaklıkaya,
ziyareti çerçevesinde Cumhurbaşkanı
Fatmir Seydiu, Başbakan Haşim Thaçi,
Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir
Yağcılar, Eğitim, Bilim ve Teknoloji
Bakanı Enver Hocay, Sağlık Bakanı
Aşlush Gashi, İslam Birliği Başkanı
Naim Ternava ve Kosova’da yaşayan
Türk sivil kuruluşları yetkilileri ile bir
araya geldi.
Seydiu, Kulaklıkaya’yı kabul etti
Kosova ziyareti çerçevesinde TİKA Başkanı
Musa Kulaklıkaya Salı günü Cumhurbaşkanı
Fatmir Seydiu ile bir araya geldi. Görüşmede
Kosova’nın bağımsızlığı sonrasındaki süreç ile
Kosova’nın kalkınması ile ilgili konular masaya
yatırıldığı bildirildi.
Kulaklıkaya, Başbakan Thaçi ile Görüştü
Kosova ziyaretinde bulunan Türk İşbirliği ve
Kalkınma İdaresi Genel Başkanı (TİKA) Musa
Haber sayfa 12’de
Haber sayfa 5’te
Výçýtýrýn’da Türkçe
Resmiyet Kazandý
T
ürklerin yaþadýðý Výçýtýrýn’da Türkçe Beldiye Meclisi
kararı ile belediye bünmyesinde resmi dil oldu.
Toplanan Výçýtýrýn Belediye Meclisi üyeleri, kullanýmda olan resmi diller arasýnda Türkçe’nin de yer almasýna iliþkin öneriyi ezici oy çoðunluðuyla kabul etti. Výçýtýrýn
Belediye Meclisi’nin oluþtuðu toplam 31 üyeden öneri 1’e
karþý 30 oyla kabul edildi.
Kulaklıkaya Salı günü Başbakanı Haşim Thaçi
ile de bir araya geldi.
Görüşme ardından gazetecilerin karşısına
çıkan TİKA Başkanı, “Başbakana, Kosova’nın
bağımsızlık sürecinde kurumsallaşma ve kalkınma çabalarına, Türkiye’nin ve benim başkanlığını yaptığım TİKA olarak destek sunabileceğimizi ifade ettim” diye konuştu.
Haberin devamı sayfa 3’te
Kosova bağımsızlıktan sonra da
“Sanatla Uyandı”
6. Uluslararası Sanatla Uyanmak
Şöleni görkemli hafta boyu çeşitli
etkinliklerle kutlandı. Bu yıl ki
etkinliklerde resim sergisi, şiir dinletisi, müzik ziyafeti, panel, tiyatro
gösterisi ile ebru sanatları sanat severlerin beğenisine sunuldu.
osova vatandaþlarý Temmuz ayýnda Kosova
Cumhuriyeti pasaportlarýna kavuþuyor. Ýçiþleri
Bakanlýðý, vatandaþlara Kosova Cumhuriyetinin
yeni pasaportlarýný 21 Temmuzda daðýtmak için dur durak
demeden çalýþmalarýný tüm hýzýyla sürdürüyor. Kosova
Cumhuriyeti vatandaþlarýna verilecek olan pasaportlarýn
kapaðýnda Kosova Cumhuriyeti yazýsý ve iþareti yer alacak..
Haber sayfa 5’te
17. Uluslararasý
Hýdrellez Bahar Þenlikleri
Festivali düzenlendi
Çalýklý’da çok sayýda etkinliðin gerçekleþtiði festival
kapsamýnda Üsküp’te 13. Uluslararasý Türk Halk
Kültürü Sempozyumu da düzenlendi.
Haber sayfa 11’de
Kosova
Analiz...
Baðýmsýzlýk tanýma süreci üzerine...
1
7 Þubatta Marthi Ahtisaari
çözüm
öneri
paketi
çerçevesinde baðýmsýzlýðýný
ilan eden Kosova’yý tanýma süreci
devam ediyor. Bugüne kadar
Kosova’yý baðýmsýz ve egemen
devlet olarak tanýyan ülke sayýsý
40’ı buldu. Baðýmsýzlýðý tanýyan
ülkelerin yarýsýný Avrupa Birliði
üyeleri yer almasý baðýmsýzlýðý taçlandýrýrken,
özellikle
Ýslam
ülkelerinin baðýmsýzlýðý halen tanýmamýþ
olmasý
Priþtine’yi
düþündürüyor.
Avrupa Birliði kararsýz
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýya 40 ülke
arasýnda 18 Avrupa Birliði üyesi de bulunuyor.
Bu da Avrupa’nýn Kosova’ya vermiþ olduðun
önemin açýkça bir yansýmasý. Baðýmsýzlýðý
tanýyan ülkelerin dýþýnda yer alan diðer birlik
üyeleri ise Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna þiddetle
karþý çýkýyor. Kimisi Sýrbistan ile iyi iliþkilerinden kimisi kendi akraba veya dost
toplumu içinde yer alan sorunlu bölgelerden
kimi ise kendi sorunlu bölgelerine emsal teþkil etmesinden çekindiði için baðýmsýzlýðý tanýmaya öcü olarak bakýyor. Slovakya, Sýrbistan
ile tarihi ve akraba iliþkilerden dolayý
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkarken,
Romanya, Ýspanya ve Kýbrýs Rum Kesimi
kendi sýnýrlarý içinde var olan sorunlu bölgelerden dolayý baðýmsýzlýðý tanýmaktan
kaçýnýrken, Yunanistan ise dost ve akraba
ülkesi Kýbrýs Rum Kesiminden dolayý baðýmsýzlýða sýcak bakmýyor. Bu ülkeler kendi
gerekçelerini ortaya atarak Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmaya yanaþmayacaklarýný
açýkça dile getiriyorlar. Bu konuda
Sýrbistan’ýn kararýna saygýlý davranacaklarýný
ifade eden ülkeler, ancak Sýrbistan’ýn
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýdýðý zaman
tanýyabileceklerinin sinyallerini veriyorlar. Bu
tablodan da görüleceði gibi Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý konusunda birlik içinde bir konsensüs halen saðlanmýþ deðil. Avrupa’nýn
dünya devi olmasý için önemli bir sýnav
niteliði taþýyan Kosova baðýmsýzlýk sürecinin
noktalanmasý konusunda bir konsensüsün
yakalanýp yaþanmayacaðý belirsizliðini koruyor.
Ýslam ülkeleri ve baðýmsýzlýk
Kosova’nýn baðýmsýzlýk tanýma sürecinde
en büyük sürprizi Ýslam ülkeleri yapmýþ
bulunuyor. Zaten halkýnýn neredeyse tamamýný
Müslümanlarýn oluþturduðu Kosova’da halk,
ayný dine mensup olduðu kardeþlerinden tanýma konusunda bir adým atmalarýný beklemelerine raðmen aradan geçen üç aya yakýn
zaman sürecinde halen bu yönde bir adým
atýlmýþ deðil. Bugüne kadar ki süreçte nüfusunun çoðunun Müslümanlardan oluþtuðu ülkelerden sadece Türkiye ve Afganistan baðýmsýzlýðý tanýmasý, Müslüman Kosova halkýnýn
aklýnýn karýþmasýnda önemli bir rol oynamaya
devam ediyor. Ýslam ülkelerinin bu tutumuna
karþýn Ortodoks dünyasý ise Bulgaristan hariç,
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý
konusunda
Sýrbistan’ýn desteklerken ve baðýmsýzlýða þid-
detle karþý çýkarken, Ýslam dünyasýna örnek
olacak niteliklerini koruyorlar.
Lobicilik gereksinimi
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilanýndan
sonra önem arz eden tanýma süreci geçen
zaman itibarý ile tam anlamý ile sonuç vermiþ
deðil. Üç aya yakýn bir süreç içinde baðýmsýzlýðý 39 uluslararasý toplum üyesinin tanýmýþ
olmasý sürecin tam anlamý ile saðlýklý
yürümediðinin açýkça bir kanýtý. Bu yönde
özellikle Kosova dýþýnda var olan Arnavut
yada Kosova lobisine büyük görev ve sorumlualuklar düþüyor. Kosova’nýn yeni Dýþiþleri
Bakaný Skender Hüseni ilk çýktýðý Viyana
ziyaretinde bir araya geldiði Panama, Ekvator,
Kosta Rika ve Paraguay’ýn Viyana
Büyükelçilerinden ülkelerinin Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmaya davet etmesi,
hükümetin tanýma konusunda lobiciliðe önem
vereceðinin açýk bir kanýtý olarak görülebilir.
Çünkü, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný her bir
tanýma taçlandýracaðý gibi Kosova’nýn uluslararasý toplumda temsilliyetinin önünü açacaktýr.
Bölge ülkeleri ve baðýmsýzlýk
Kosova’nýn 17 Þubatta ilen etmiþ olduðu
baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasý bölge ülkelerini de
bölmüþ
durumda
bulunuyor.
Bölge
ülkelerinden
Arnavutluk,
Slovenya,
Hýrvatistan ve Bulgaristan, Kosova’yý baðýmsýz ve egemen bir devlet olarak kabul ederken,
Makedonya, Karadað, Sýrbistan, Bosna ve
Hersek ise baðýmsýzlýðý tanýmýþ deðil.
Sýrbistan ve Bosna Hersek, Kosova’nýn tanýnmasýna þiddetle karþý çýkarken, Makedonya ve
Karadað ise sürece daha temkinli davranýyor.
Ama özellikle Makedonya’da seçim
arifesinde hükümet ve Makedon siyasiler
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna yüklenirken,
baðýmsýzlýðý bölgenin en büyük sorunu olarak
göstermeye çalýþýyorlar. Makedonya’nýn
Kosova’yý baðýmsýz ve emene bir devlet
olarak tanýyýp, tanýmayacaðýnýn seçim
sonuçlarýna baðlý olduðunu söyleyebiliriz.
Karadað ise sürece yani baðýmsýzlýðý tanýyabileceðinim sinyallerini veriyor. Kosova
ziyaretinde bulunan Ulçin Belediye Baþkaný
Gýzim Haydinaga, Karadað’ýn Kosova’yý tanýmaya hazýrlandýðýný gündeme getirmesi,
Karadað
Hükümetinin
gündeminde
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýnýn yer
aldýðýný tüm çýplaklýðý ile gözler önüne seriyor.
Sencar Karamuço
Perşembe, 15 Mayıs 2008
2
Kosova’nýn geleceði
Avrupa mý?
Avrupa Günü nedeni ile Priþtine’de düzenlenen
törende hazýr bulunan Cumhurbaþkaný Fatmir
Seydiu, baðýmsýzlýk ile Kosova’ya Avrupa
yolunun açýldýðýný ifade ederken,
Meclis Baþkaný ise Kosova’nýn geleceðinin
Avrupa’da olduðuna dikkat çekti.
D
ünya
geleninde
olduðu
gibi
da
Kosova’da
Avrupa Günü çeþitli törenlerle
kutlandý.
Cumhurbaþkaný
Fatmir
Seydiu açýlýþýný yaptýðý
resepsiyonda Kosova’nýn
Avrupa Birliði üyeliði
iyimserliðini
konusunda
ifade ederken, baðýmsýzlýk
ilaný ve ardýndan gelen tanýma sürecinin Kosova’ya
Avrupa Birliði yolunu
açtýðýný söyledi. Seydiu,
“Geniþleme süreci etkinlikleri çerçevesinde Avrupa Birliði, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyarak, Kosova’nýn birliðe üyelik yolunu açmýþ bulunuyor. Bu
noktadan sonra da Kosova, AB üyeliði için hazýr ve istekli
olduðunu yapmýþ olduðu reformlar ile kanýtlamýþtýr. Kosova
kurumlarý bununla da kalmayýp, Avrupa standartlarýna uyumlu bir
çalýþma prosedürüne sahip olacaktýr. Kimse bu konuda kuþku ve
endiþe duymamalýdýr. Çünkü, Kosova’nýn geleceði Avrupa Birliði
içindedir. Kosovalý liderler olarak da bizler Kosova’nýn birliðe
üye olmasý içim gerekçi çalýþmalarý yürüteceðiz” diye konuþtu.
Krasniçi: Kosova’nýn yeri Avrupa’dadýr
Öte yandan törende bir konuþma yapan Meclis Baþkaný Yakup
Krasniçi de Avrupa’nýn bütünleþme konusunda sürdürdüðü etkinlikler sayesinde bu etkinlikler ile çok sayýda Avrupa halký için birliðin kapýsýnýn açýldýðýný söyledi. Krasniçi, “Kosova olarak
Avrupa’yla olduðu gibi bizim genel olarak batý ile de iliþkilerimiz çok iyi bir seviyede bulunuyor. Bugün, yani bu tören Avrupa ile
yani geleceðimizle ilgili daha sýký bir iþbirliði içinde olacaðýmýzý
doðrulamaktadýr. Bugün Avrupa Kosova’dadýr, yarýn ise
Kosova’nýn Avrupa’da olmasýný diliyoruz” diye konuþtu.
Kuçi: Bugün tarihi bir gün
Baþbakan Yardýmcýsý Hayredin Kuçi ise yapmýþ olduðu konuþmasýnda 9 Mayýs gününün Avrupa ile yeni bir tarihin baþlangýcý
simgelediðini söyledi.
Priþtine belediyesi de tören düzenlendi
Avrupa Günü ile ilgili Priþtine’de örgütlenen törenin açýlýþýný
yapan Priþtine Belediye Meclisi Baþkaný Ýsa Mustafa, törene
katýlan bütün konuklar ile töreni þereflendiren öðrencilerin bu
bayramý kutladý. Mustafa, Avrupa Gününün Kosova’da kutlamanýn gururunu yaþadýklarýný ifade ederken, bu günü Kosova’nýn
geleceði olan gençlere hediye etti. Mustafa, “Gençler siz, Avrupa
Günü’nü baðýmsýz Kosova’da kutlayan ilk kuþak öðrencilerisiniz.
Sizin mutlu ve saðlýklý olmanýz beni çok mutlu etmektedir. Ancak
hep birlikte Avrupa’yla bütünleþirsek o zaman daha da mutlu olurum” diye konuþtu.
Törende, Avrupa Komisyonunun Priþtine Eþgüdüm Ofisi Þefi
Renco Daviddi de bir konuþma yaptý. Avrupa Günü’nü kutlamak
amacýyla biz burada bulunuyoruz, diye konuþmasýna baþlayan
Daviddi, Avrupa Birliði için önem arz eden bu günün Kosova’da
kutlanmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Öðrencilere
Avrupa Birliði’nden de kýsa bahseden Daviddi, birlik hakkýnda
daha çok bilgi edinmeleri amacýyla ayrýca çocuklara kitaplarýn
daðýtýlacaðýný söyledi.
3
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Kosova
Kulaklıkaya,
Kosova’yı ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu tarafından kabul edilen TİKA Başkanı
Musa Kulaklıkaya, Kosova ile Türkiye arasında işbirliğinin her safhada
artarak devam edeceğini ifade ederken, kurum olarak eğitim, sağlık,
kültür ve tarihi araştırmalar konusunda destek sözü verdi.
Seydiu, Kulaklıkaya’yı kabul etti
Kosova ziyareti çerçevesinde TİKA
Başkanı Musa Kulaklıkaya Salı günü
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu ile bir
araya geldi. Görüşmede Kosova’nın
bağımsızlığı sonrasındaki süreç ile
Kosova’nın kalkınması ile ilgili konular masaya yatırıldığı bildirildi.
Cumhurbaşkanı
Fatmir
Seydiu
görüşme ardından yapmış olduğu açıklamada, Türkiye’nin Kosova’nın
bağımsızlığını tanıyan öncü ülkelerden
biri olduğunu hatırlatırken, TİKA
Başkanı Kulaklıkaya’ya, Kosova’nın
Türkiye’ye duyduğu minnettarlığı
ifade etti. Türkiye’nin Kosova’nın
geçmiş olduğu tüm safhalara önemli
destek verdiğinin de bilincinde olduklarını ifade eden Seydiu, iki ülke arsındaki bu ilişkilerin dada ileri bir
safhaya taşınması isteminde bulundu.
TİKA’nın bugüne kadarki çalışmalarından da büyük memnuniyet
duyduğunu
ifade
eden
Cumhurbaşkanı, “TİKA tarafından
sunulan destek sayesinde, Kosova’da
özellikle ekonomik anlamda büyük
yatırımlar yapıldı. Bu yardımlar
Kosova’nın ekonomik kalkınmasına
büyük destek niteliğindedir. Bu
desteğin ileride de yapılmasına ihtiyaç
duymaktayız. Bu işbirliğinin artarak
devam
etmesi
istemimi TİKA
Başkanına da ilettim” diye konuştu.
Görüşme ardından basına açıklamada
bulunan
TİKA
Başkanı
Kulaklıkaya, görüşmeyi olumlu olarak
değerlendirirken, görüşmede Türkiye
ile Kosova arasındaki işbirliğini
görüştüklerini söyledi. Kurum olarak
her zaman Kosova’nın ve Kosovalı’nın
yanında olmaya gayret ettiklerinin
altını çizen Kulaklıkaya, “TİKA olarak
şimdiye kadar ağırlıklı olarak yerel
taleplerin karşılanmasına ağırlık
verdik. Ancak yeni dönemde daha çok
yeni oluşan devlet kurumlarıyla,
bakanlıklarla daha sistematik ve daha
kurumsal bir işbirliğinin gerçekleşmesi hedefliyoruz. Ayrıca Kosova kurum
ve kuruluşları ile eğitim ve sağlık,
kültürel işbirliği, özellikle tarih
araştırmaları konusunda yakın bir
işbirliği içinde olacağız” diye konuştu.
Kosova’da öncelik verilecek projelere değinen TİKA Başkanı, ”Biz
talep endeksli çalışıyoruz. Bir ülkenin
öncelikleri hangi alanlar olursa biz o
alanlarda çalışırız. Ancak görüşmelerde ağırlıklı olarak eğitim ve sağlık
sektörünün ön plana çıktığını gördüm.
Buna ilaveten gençlerin ve hanımların
meslek edinmeleri konusunda bir işbirliği arzusunun olduğunu görüyoruz.
Biz esas itibarıyla insanı, toplumu ve
devleti ilgilendiren her konuda işbirliğine açığız “ dedi. Kosova’nın bir
tarım potansiyelinin var olduğuna
işaret eden TİKA Başkanı, bu tarım
potansiyelinin,
tarım
teknikleri
konusunda Türkiye’nin tecrübelerini
aktarmakla geliştirmeyi düşündüklerini kaydetti. Tarım ve hayvancılık
alanında projelerin başarıyla gerçekleştiğini söyleyen Musa Kulaklıkaya,
“Bunlara gelecekte de devam etmeyi
düşünüyoruz. Ama ağırlıklı olarak
eğitim ve sağlık konusunda, kültürel
işbirliği, özellikle tarih araştırmaları
konusunda yakın bir işbirliğimizin olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kulaklıkaya, Başbakan Thaçi ile
Görüştü
Kosova ziyaretinde bulunan Türk
İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Genel
Başkanı (TİKA) Musa Kulaklıkaya
Salı günü Başbakanı Haşim Thaçi ile
de bir araya geldi.
Görüşme ardından gazetecilerin
karşısına çıkan TİKA Başkanı,
“Başbakana, Kosova’nın bağımsızlık
sürecinde kurumsallaşma ve kalkınma
çabalarına, Türkiye’nin ve benim
başkanlığını yaptığım TİKA olarak
destek sunabileceğimizi ifade ettim”
diye konuştu.
TİKA Başkanı, her iki tarafta da bu
konuda samimi bir niyet var olduğunu,
dolayısıyla önümüzdeki günlerde,
çeşitli sektörlerde Kosova hükümetinin
belirleyeceği
öncelikler
çerçevesinde planlı, programlı ve
koordineli bir işbirliğine gidilme
kararlığına
varıldığını
açıkladı.
Temennimiz Kosova halkının huzuru,
refahı için Türkiye olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmaktır diyen
Kulaklıkaya,
bu
konuda
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili
bakanlar düzeyinde son derece iyi
karşılandıklarını ve görüşmelerde
ortaya
atılan
önerilerin
kabul
gördüğünü belirtti. Kulaklıkaya,
Kosova’nın mutluluğu ile refahı için
önümüzdeki günlerde el birliği ile
çalışmaların başlayacağını söyledi.
Kulaklıkaya, Prizren’e
incelemelerde bulundu
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi
(TİKA) Başkanı Musa Kulaklıkaya
Kosova ziyareti çerçevesinde Pazar
günü Prizren ve Mamuşa’yı ziyaret
ederek, oralarda incelemelerde bulundu. TİKA tarafından ihaleye açılan
Prizren Sinan Paşa Camii restorasyonu
çalışmalarından da yakından ilgilenen
Kulaklıkaya, restorasyon projesi
hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Ferati: “Ademi merkezcilik paralel
Sırp birimlerine son verecek”
Y
erel Yönetim Bakanı Sadri Ferati, AB Sivil Misyonu Şefi Piter Feith’i
kabul etti. Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi konusunun ele
alındığı toplantıda Bakan Ferati, Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi paralel Sırp birimlerine son vereceğini söyledi.
Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi önemli olduğunu belirten
Bakan Ferati, paralel organların kurulmasına gereksinim olmadığını ifade etti.
Kosova’da yapılacak seçimleri kabul edilemez olduğunu belirten Bakan
Ferati, “Biz, demokratik yollarla, Kosova kurumları ile Kosova yasalarını uygulayacak herkesle işbirliğine hazırız” dedi.
Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesinin Kosova kurumları için
önemli bir sınav olduğunu belirten Bakan Ferati, Bakanlığın şimdiye dek kabul
ettiği tüm evrakları yerine getireceğini söyledi. Bakan Ferati, “Kosova vatandaşları kabul edilen bu evraklar dışında diğer evraklar için gereksinimi yoktur.
Kosova’da kabul edilen ademi merkezcilik evrakları tüm vatandaşlara, özellikler
Sırpların yaşadıkları bölgelere geniş olanaklar sağlıyor” dedi.
Bakan Ferati, bakanlığı 13 ila 14 Haziran tarihlerinde Kosova’da yerel yönetimin gerçekleşmesi için uluslararası düzeyde bir toplantı düzenleyeceğini söyledi.
Kosova AB Sivil Misyonu Şefi Piter Feith, başında bulunduğu misyonun BM
“çadırı” altında olmasına değinirken, “Bu sorunun BM Örgütünde
görüşüldüğünü” söyledi. Feith, “Bu sorun BM örgütünde görüşülüyor. En iyisi
bunu onlara sormak gerekir. Hükümet bu görüşmelere katılacak” dedi.
Kosova’da AB misyonunun rolüne değinmeyen Feith, “Bakan Ferati ile ademi
merkezcilik konularını ele aldıklarını” söyledi.
Kosova’da yeni pilot belediyelerinin kurulmasına değinen Feith, topluluklar
ile yapacakları görüşmelerde buna karar vereceklerini söyledi.
Feith, Bakan Ferati’ye Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesinde her
tür yardımda bulunacaklarını söyledi.
Guldiman: “Belediyeler mültecilerin
evlerine dönmeleri planları var”
Dönüş ve Mülteciler Bakanı Boban Stankoviç, Kosova AGİT
Misyonu Şefi Tim Guldiman’ı kabul etti. Savaştan sonra
evlerini terk eden mültecilerin evlerine dönüşü konusunun
ele alındığı görüşmede, konu üzerine her belediyenin
planlarını hazırladığı belirtildi.
A
GİT Misyonu Şefi Tim Guldiman, Kosova Dönüş ve Mülteciler
Bakanı Stankoviç’e mültecilerin evlerine dönüşü çalışmalarına
destek sunarken, iki kurum arasında ilişkilerin iyi olduğunu söyledi.
Guldiman, “Kosova’da tüm belediyeler mültecilerin evlerine dönüşü için
stratejileri var. Belediyeler, bu sorunu çözmeleri için tüm potansiyelini kullanmaları gerekir” dedi.
Bakan Stankoviç’ten Kosova’yı terk eden mülteciler ile temaslarını sıklaştırması isteminde bulunan Gudilman, mültecilerle iletişimin zayıf
olduğunu söyledi.
Kosova Dönüş ve Mülteciler Bakanı Boban Stankoviç mültecilerin
evlerine dönüşünde Kosova belediyeleri arasında işbirliğinin önemli
olduğunu söyledi. Bakan Stankoviç, “Evlerine dönmek isteyen mülteciler
ile temasa geçmek önemlidir. Bu yönde çalışmalarımızı sürdürmeliyiz”
dedi.
Bakan Stankoviç ve Guldiman iki kurum arasında ileriye yönelik işbirliğin önemli olduğunu, bu sayede başarılar kaydedileceğini belirttiler.
Kosova ile Türkiye
Arasýnda Bankacýlýk
Protokolü Ýmzalandý
K
osova Merkez Bankasý Kurumu (AQBK) ile Türkiye
Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)
arasýnda karþýlýklý anlayýþa dayalý bankalarýn denetlenmesi protokolü imzalandý. Protokolün amacý ‘iki ülke arasýnda
bankacýlýk alanýnda iþbirliðini geliþtirmek’ olarak açýklandý.
Kosova adýna protokolü imzalayan AQBK Müdürü Hashim
Rexhepi, anlaþmanýn, Türkiye ve Kosova’da hizmet veren
bankalarýn kapsamlý olarak denetlemesine yardýmcý olacaðýný
ayrýca Kosova Merkez Bankasý Kurumunun Türkiye Bankacýlýk
Düzenleme ve Denetleme Kurulunun tecrübelerinden yararlanmasýna katký saðlayacaðýný belirtti. Türkiye BDDK Baþkaný
Tevfik Bilgin ise, protokolün imzalanmasýnýn ardýndan yaptýðý
açýklamada, protokolün bankacýlýk alanýndaki iþbirliðini daha
ileriye taþýyacaðýna inandýðýný vurguladý. Kosova’da TEB ve
Türk sermayesinin aðýrlýklý olduðu Tiran merkezli Banka
Tregtare Kombtare (Ulusal Ticaret Bankasý) faaliyet gösteriyor.
KEK’ten iyi haber
Kosova Elektrik Kurumundan tüketicilere iyi
haber. Kurum tarafından basına yapılan açıklamada son günlerde Kosova gelenindeki bütün
tüketicilere kesintisiz elektik verildiği bildirilirken,
bunun daha uzun süreceğinin altı çizildi.
K
osova Elektrik Kurumu tarafından yayınlanan bir
bildiride Kosova’da elektrik üretiminin son günlerde
ihtiyaçları karşılayacak derecede üretildiğine dikkat
çekilirken, bu yüzden de tüketicilere daha sıralı elektriğin
sağlanacağı bildirildi. Kurum, özellikle ‘Kosova B’ Termo
Santralında iki ünitenin yeniden üretime girmesiyle,
Kosova’da elektrik tedariki ile sorunun yaşanmayacağını
bildirildi. Bildiride, “Şu anda elektrik enerjisinin tedariki
konusunda her hangi bir sınırlama yapılmamaktadır. Her üç
gurupta yer alan tüketicilere sürekli elektrik enerjisi verilmektedir. Ancak gerekli olduğu zamanlarda tüketimin en fazla
yapıldığı saatlerde kısıtlamaların olabileceği bildirildi.
Eroin tüccarlarına
ağır darbe
Kosova
K
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Cema’ya, dört yýl hapis
osova Posta ve Telekomünikasyon eski genel müdiresi
Leme Cema, resmi görevini kötüye kullanmak ile yönetimi altýndaki þirketi zarara sokacak bir sözleþmeyi imzalamak suçlarýndan dört yýllýk hapis cezasýna çarptýrýldý. Priþtine Ýl
Mahkemesinin uluslararasý savcýsý tarafýndan cezaya çarptýrýlan
Cema, Yüksek Mahkemenin kararý onayana dek serbest kalacak.
Leme Cema duruþmada Kosova Posta ve Telekomünikasyonun
bir projesini gerçekleþtirmek için sözleþmeye katýlan “Norway
invest” þirketin temsilcisi Mustafa Neziri’yi suçlandý.
Neziri, para sakladýðý gerekçesi ile iki yýllý hapis cezasýna
çarptýrýldý.
Her iki sanýkta bu soruþturma kapmasýnda hapis cezasýnýn
yanýnda kuruma 300.000 euro para cezasý ödemeleri de karara
baðlandý.
Xhema ve Neziri’nin avukatlarý, alýnan bu kararýn aðýr
olduðunu ve karara karþý itirazlarýn yapýlacaðýný söylediler.
Kuçi, büyükelçilikler
müjdesini verdi
B
aşbakan Yardımcısı Hayredin Kuçi, Kosova’da yönetim ile çok sayıda konuda yaşanan boşluğun 15
Haziranda yürürlüğe girecek olan yeni Kosova
Anayasası ile son bulacağını söyledi. Anayasanın yürürlüğe
girmesi ile çok sayıda taşın da yerine oturacağı öngörüsünde
bulunan Kuçi, anayasasının yürürlüğe girmesi ile yeni oluşturulan Kosova Dışişleri Bakanlığının da işlevselliğinin artacağını söyledi. Kosova’nın ilk etapta politik etkisi büyük olan
başkentlerde büyükelçilik açacağını ifade eden Kuçi,
büyükelçilik çalışmalarının başarılı bir şekilde yürütülmesi
için gerekli kadroya sahip olduklarını söyledi.
Halkçı Başbakan
Başbakan Thaçi göreve başladıktan sonra ilk defa Kosova tarihinde şikayete bulunan
Kosovalı vatandaşları iş yerinde kabul etti. Kosova vatandaşları ile bir araya gelen
Başbakan Thaçi, vatandaşın şikayetlerini dinledi.
B
aşbakan Haşim Thaçi ile bir araya gelen
Kosovalı vatandaşlar karşılaştıkları farklı sorunları dile getirdiler. Ağır sosyal durumlarından
bahseden vatandaşlara başbakan sorunların çözüleceği
vaadinde bulundu. Vatandaşlardan biri ise geçenlerde
trafik kazası geçiren kızına ameliyat parası istedi. Diğeri
ise Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun olan çocuğu
için iş istedi.
Başbakan Thaçi, vatandaşlarla bir araya gelmesinin
başlıca amacının vatandaşların sorunlarını onların
ağzından dinlemek olduğunu belirtti.
Muhalefet partileri başbakanın halkla bir araya
gelmesini tepki ile karşıladılar. Muhalefet başbakanın
bu girişimini zaman kaybetme, seçim öncesi kampanya
ve gösteri olarak değerlendirdiler.
Başbakan Thaçi, dairesinde kabul ettiği her vatandaşa Kosova Cumhuriyeti bayrağını, onlar ise
Başbakana Kosova Kurtuluş ordusu UÇK’nın sembollerini hediye ettiler.
Son günlerde Kosova’da önemli artış gözlenen
uyuşturucu satım ve tüketimine büyük bir darbe
vuruldu. Ferzovik yakınlarında yapılan bir baskın
ile 2550 bin avro değerinde 15 kilogram eroin ele
geçirilirken, olaya karışan ve ilişkisi bulunan beş
kişi de tutuklandı.
K
osova Polis Hizmetleri (KPH), Ferzovik’e yakın Zaskok
köyünde, düzenlediği bir operasyonda, 15 kilogram
uyuşturucu ele geçirirken, beş kişiyi de tutukladı. Olayla
ilgili olarak yapılan açıklamada, Kosova Polis Hizmetlerinin altı
aydan beri şüpheli hareketleri ile dikkat çeken bu kişileri takibe
aldığı, güvenilir bilgilerin alınmasından sonra, bir operasyon ile
uyuşturucu ile bu işlerle uğraşan kişiler ele geçirildiği bildirildi.
Ele geçirilen bu uyuşturucunun piyasa fiyatının 250 bin avro
olduğu bildirildi.
: 4 27
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
4
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Kosova
Výçýtýrýn Þehrinde Türkçe
Resmiyet Kazandý
T
ürklerin
yaþadýðý
Kosova’nýn
Výçýtýrýn þehrinde Türkçe resmi dil
oldu. Toplanan Výçýtýrýn Belediye
Meclisi üyeleri, kullanýmda olan resmi diller
arasýnda Türkçe’nin de yer almasýna iliþkin
öneriyi ezici oy çoðunluðuyla kabul etti.
Výçýtýrýn Belediye Meclisi’nin oluþtuðu
toplam 31 üyeden öneri 1’e karþý 30 oyla
kabul edildi. Oylama yapýlmadan önce öneri
konusunda açýklama yapan Výçýtýrýn
Belediye Baþkaný Bayram Mulaku, bu
þehirde yüzyýllardýr Türklerin de yaþadýðýný
hatýrlatarak, yasalar gereði Türkçe’nin
Výçýtýrýn’da kullanýlan resmi diller arasýnda
yer almasýnýn önemine iþaret etti.
Türkiye’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
tanýyan ilk ülkelerden biri olduðunu belirten
Belediye Baþkaný Mulaku, ayrýca iki ülke
arasýnda var olan dostane ve akrabalýk iliþkileri nedeniyle Türkçe’nin resmi dil arasýnda
yer almasýnýn gerekli olduðuna vurgu yaptý.
Türkçe’ye Výçýtýrýn þehrinde resmiyet
kazandýran kararýn alýnmasý ardýndan
toplantýda hazýr bulunan Kosova Türk
Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa Sarnýç
yaptýðý konuþmada, “Türkiye Kosova
Cumhuriyeti’nin baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk
ülkeler arasýnda yer alarak, tarihi ve manevi
sorumluluðunu yerine getirmiþtir. Þimdi bu
yeni dönemde özellikle Výçýtýrýn halký ile
Türkiye’deki ilgili belediyeler arasýnda
iliþkileri daha da geliþeceðine inanmaktayým. Özellikle bu çerçevede ekonomik
anlamda Türkiye’den iþ adamlarý gelip
Výçýtýrýn’da daha fazla yatýrým yapmalarýný
özendireceðiz” þeklinde konuþtu.
Bugün bu kararý almakla Výçýtýrýn
Belediyesi ve halkýnýn Türkiye’ye karþý
sorumluluðunu yerine getirmiþ olduðunu
belirten Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu
Müsteþarý Mustafa Sarnýç, Türkçe’nin
Výçýtýrýn’da belediye düzeyinde resmi dil
olarak kabul edilmesinin kararlaþtýrýlmasý
dolayýsýyla þükranlarýný dile getirdi.
Müsteþar Sarnýç’ýn bu konuþmasý,
Výçýtýrýn Belediye Meclisi üyeleri tarafýndan
alkýþla karþýlandý.
Bugün önemli bir gün yaþayan Výçýtýrýn,
Kosova’da Türkçe’nin resmileþtiði 6’ýncý
þehir oldu. Bundan daha önce Prizren,
Mamuþa, Mitroviça, Priþtine ve Gilan’da
Türkçe, belediye meclislerinin kararlarýyla
resmi dil olmuþtu.
Vatandaþ Temmuzda
pasaportlarýna kavuþuyor
K
osova vatandaþlarý Temmuz
ayýnda Kosova Cumhuriyeti
pasaportlarýna kavuþuyor.
Ýçiþleri Bakanlýðý, vatandaþlara
Kosova Cumhuriyetinin yeni pasaportlarýný 21 Temmuzda daðýtmak
için dur durak demeden çalýþmalarýný
tüm hýzýyla sürdürüyor. Kosova
Cumhuriyeti vatandaþlarýna verilecek
olan pasaportlarýn kapaðýnda Kosova
Cumhuriyeti yazýsý ve iþareti yer alacak.
Ýçiþleri Bakanlýðý Genel Sekreteri Halil
Blaca konu ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada, bakanlýðýn yasalarýna göre, vatandaþlara yeni pasaport, kimlik belgesi ve
sürücü ehliyeti verilmesi için çalýþmalarý
aralýksýz sürdürdüðünü söyledi. Alman
“Giesecke & Devrient” þirketinin yeni pasaportlarýný hazýrladýðýný ifade eden Blaca,
“Pasaportlarýn yapým ihalesini Alman þirketi
kazanmýþ bulunuyor. Hükümete, 600 bin
adet pasaportun basýlmasýnýn için 1.5 milyon
avroya mal olacaðýný söyledi.
Daðýtýlacak olan pasaportlarýn Avrupa
standartlarýnda olacaðýný ifade eden Blaca,
vatandaþlara pasaport alýmýnýn ne kadara
mal olacaðý hakkýnda bilgi vermekten
kaçýndý. Blaca, vatandaþlara pasaport ve
diðer evraklarýn verilmesi konusunda
Kosova kurumlarý ve UNMIK kýs bir zaman
içinde karar alacaðýný da ifade etti.
Kosova’da çalýþmalarýný sürdüren paralel
organlarý tarafýndan verilen evraklar geçerli
olamayacaðýný belirten Blaca, “Sýrbistan
tarafýndan Kosova vatandaþlarýna verilen
hiçbir belge Kosova kurumlarýnda kabul
görmeyecektir” diye konuþtu.
Kosova dýþýnda bulunan vatandaþlara ne
zaman seyahat belgelerinin verilip verilmeyeceði halen belirsizliðini koruyor.
Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi konu
ile ilgili yaptýðý açýklamada, bu yönde halen
bir karar alýnmadýðýna dikkat çekerken,
karar alýndýðý takdirde dünyanýn farklý bölgelerinde açýlacak olan Kosova Cumhuriyeti
Büyükelçiliklerinde evraklarýn verileceðini
sözlerine ekledi.
Kimlik belgeleri Fransa’dan
Kosova Cumhuriyeti vatandaþlarý kimlik
belgeleri basýlmasý için Fransa “Thales” þirketi ile anlaþma imzalandý. Kosova
Cukhuriyetinin yeni pasaportlarýný Almanlar
yapacakken, kimlik belgelerini ise
Fransýzlar yapacak.
Kosova gündemi
9
Sencar Karamuço
Kosova, Avrupalý
olma yolunda!
Mayýs size yani bizlere bir þey ifade ediyor mu bilmiyorum. Ama
bu tarih Avrupa Birliði’nin 4 önemli simgesinden biri olan Avrupa
Gününü simgeliyor. Avrupa Konseyi 1985 Milano zirvesinde
almýþ olduðu bir karar ile 5 Mayýsta kutlanan “Avrupa Günü” 9 Mayýsa
kaydýrýlarak, Avrupa Birliði’nin resmi bayramý ilan edildi. Bu tarihten
sonra her yýl birlik üyeleri ve kendine birlik içinde yer edinmek isteyen
ülkeler, bu günü resmi tören ve aktivitelerle kutluyor. Bugün çeþitli
etkinlikler ile kutlansa da genel itibari ile 9 Mayýsta Avrupa Birliði üye
ülkelerinde günün anlamý ile toplantýlar düzenlenir ve bu toplantýlarda
Avrupa Konseyi’nin kuruluþu, amacý, ilkeleri anlatýlýr, çalýþma organlarý tanýtýlýr ve Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi okunur.
Dünya genelinde olduðu gibi bu yýl Avrupa Bayramý, Kosova’da da
kutlanmaya baþlandý. Bunun kutlanmasýnýn iki önemli boyutu yani iç
ve dýþ boyutu bulunuyor. Birincisi yani iç boyutu, Kosova kurum ve
kuruluþlarýnda Avrupa bilincinin oluþmasýný oluþturuyor. Kosova
hükümeti ve sivil toplumun Kosova’nýn ancak Avrupa Birliði
bünyesinde hayat bulabileceðinin farkýnda varmýþ olmasý, Kosova’nýn
ve biz gençlerin geleceði açýsýndan önemli bir noktaya tekabül ediyor.
Ýkincisi yani dýþ boyutu ise bu küçük aktiviteler ile Avrupa
Birliði’ne “kapýlarýný aç, ben geliyorum” mesajý verilmiþ oldu. Yani
Kosova’nýn Avrupa’nýn bir parçasý olduðu ve Kosova’nýn Avrupa
deðerlerini taþýdýðý açýk bir þekilde Avrupa ile paylaþýlmýþ oldu. Þu an
Kosova içinde tam anlamý ile Avrupa Birliði ve üyeliði ile ilgili tam
anlamý ile bir bilgi cahilliðin baþýný almýþ gittiði bir dönemde Avrupa
Bayramýnýn kutlanmasý toplumun bu uðurda bilinçlenmesi açýsýndan
hayati rol oynar nitelikte bulunuyor.
Kosova’nýn var olan parametrelerde Avrupa Birliði dýþýnda kalmasý
tam anlamý ile bir felaket senaryosu ile eþdeðer bir konuya tekabül
etmektedir. Çünkü, þu an Kosova’nýn karþý karþýya kaldýðý düþmanlar
(Sýrbistan, ekonomik çýkmaz, organize suç, rüþvet vs.) ancak ve ancak
birliðin desteði ve yardýmý ile çözülebilir. Bunun yaný sýra Kosova þu
anda tam anlamý ile demokratik bir yönetime hazýr olmadýðýndan
dolayý da bu boþluðun Ahtisari çözüm öneri paketi gereðinde de olduðu
gibi Avrupa Birliði ile doldurulmasý kaçýnýlmaz bir gerçek olarak
karþýmýzda duruyor. Bugüne kadar yani savaþtan sonra geçen dokuz
yýllýk süreçte bu görevi üstlenen Birleþmiþ Milletler Ýdaresinin bunun
üstesinden gelemediðinin en yakýn þahidi olduk. Bu yüzden de artýk
özellikle UNMIK’in elinde tutmakta ýsrar ettiði yetkileri, birliðin sivil
misyonun devretmesi birinci öncelik konusunu oluþturuyor.
Hükümet özellikle de Baþbakan ve yardýmcýsý Kosova’nýn geleceðinin Avrupa’da olduðu dersini çok iyi çalýþmýþa benziyor. Baþbakan,
katýldýðý her yurt dýþý toplantýsýnda Kosova’nýn Avrupa Birliði’ni hedeflediðini ve bu uðurda da üzerine düþen görevleri baþarý ile yerine
getirdiðini ve bu konuda gerekeli olan her tür sorumluluðu üstlenmeye
hazýr olduðunu sürekli dile getirmeyi ihmal etmiyor. Yardýmcýsý Kuçi,
Baþbakana karþýn Kosova içinde görev yapan Avrupalý diplomatlar ile
sürekli bir araya gelip, üyelik konusunda nabýz yokluyor. Hükümetin þu
anda baþlatmýþ olduðu bu Avrupai politikayý bütün vatandaþlar olarak
biz de belleyip, üzerimize düþen görevi yerine getirmek bizim en
önemli vatandaþlýk görevlerimizden birini oluþturuyor. Bizi ancak ve
ancak var olan karamsar tablodan Avrupa Birliði kurtaracaðý
düþüncesini paylaþýyorum.
Avrupa Birliði üyeliðini neden bu kadar destekliyorum diye soracak
olursanýz; “AB kendisi ile ayný deðerleri paylaþan ve onlarý beraberce
geliþtirmek isteyen bütün Avrupalý ülkelere açýk bir uluslar arasý örgüt
hüviyetindedir. Avrupa deðerleri çerçevesinde toplumda çoðulculuðu,
hoþgörüyü, dayanýþmayý destekler. AB vatandaþlarýna sýnýrlarýn
bölmediði bir özgürlük, güvenlik ve adalet alaný ile serbest rekabete
dayalý tek bir pazar saðlar. AB’nin amacý dengeli bir ekonomik
büyümeyi, sosyal pazar ekonomisi koþullarýný, sosyal geliþmeyi, tam
istihdamý, bilim ve teknik alanda ilerlemeyi gerçekleþtirmek ve çevre
kalitesini yükseltmektir. Birlik toplumdan dýþlamaya ve ayrýmcýlýða
karþýdýr. Sosyal himayeyi, kadýn-erkek eþitliðini, kuþaklar arasýnda
dayanýþmayý ve çocuk haklarýný korumayý hedef alýr. AB üye ülkelerin
ulusal kimliklerine, temel politik ve anayasal yapýlarýna saygýlýdýr.
Toprak bütünlüðünün, asayiþin ve iç güvenliðin korunmasýný her
devletin temel iþlevi olarak görür. AB, Anayasasý’na uygun olarak, üye
ülkelerin kendisine tanýdýðý yetkiler çerçevesinde hareket eder”.
Ýþte yukarýda özetle çizmeye çalýþtýðým Avrupa Birliði üyelik profilinden de görüleceði gibi bu yüzden Kosova’nýn Avrupa Birliði üyeliðini destekliyor ve arzuluyorum. Bütün bu kriterleri içinde barýndýran bir
ülkede, “Her þeye muhalif olmayý kendine hobi edinmiþ kiþiler hariç”
yaþamayý herkes arzular ve hayal eder. O yüzden de “Avrupa yolunda
yolun açýk olsun Kosova” diyor ve hepinize iyi bir hafta geçirmenizi
temeni ederim.
Kosova
Fevzi Karamuço
K
Komþumuz evimizde
söz geçirmeye kararlı
osova üç ay önce tarihinde en büyük olayý yaþadý ve baðýmsýzlýðýný
ilan etti. Dünyanýn bir çok devleti de bu baðýmsýzlýðý tanýyarak,
baðýmsýzlýðý taçlandýrdý. Tanýma süreci bu gün de devam ediyor.
Kosova baðýmsýzlýk ile kendi benliðini kazandý. Artýk Kosova vatandaþlarý
kendi sýnýrlarý çerçevesinde bir ev sahibi oldular.
Her ev sahibinin evi ile ilgili kendine has ev kurallarý vardýr. Bu kurallara ev içinde yaþayanlar ve misafirlerin buna uymasý zorunludur. Her ev
sahibi için komþusu ile iliþkiler çok önemlidir. Çünkü komþu ile iyi iliþkilerde bulunmak, komþu ile dost olmak rahat ve huzurlu bir ortam için önemli bir gerekliliktir. Ama son yýllarda deðiþen dünya þartlarýnda yeni komþular ile iliþki kurmak biraz zor oluyor.
Pratikte de bildiðimiz gibi sorunlarý olan iki komþunun arasýnda birdenbire iyi ve dostane iliþkilerin kurulmasý zordur. Ev sahibi yeni gelen
komþuya kuþku ile bakar, ondan kendi kurallarýna uymasýný ister. Hata bazý
durumlarda da onu komþu olarak görmeyi bile ret eder. Bu gibi olumsuz
olaylarýn çözümü için en önemli ilaç zamandýr. Çünkü zamanýn geçmesi ile
komþular birbirlerini tanýmalarý ile aralarýnda var olan tabularda yýkýlmaya
baþlar. Sonuçta o senin komþundur ve huzurlu bir hayat için komþu komþunun külüne muhtaçtýr.
Kosova ile Sýrbistan bunun en belirgin örneði olarak karþýmýzda duruyor. Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ettiði tarihten üç aylýk bir süreyi geride
býrakmýþ bulunuyoruz. Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ederek, sýnýrlarý içinde
kendi egemenliðine kavuþtu. Bu sadece teoride kalmýþ görünüyor. Çünkü
pratikte bunun tam teresi hüküm sürmeye devam ediyor. Kosova’nýn kuzey
komþusu yeni kurulan devletin var oluþunu ciddiye almayarak, komþusunun içiþlerine karýþmakla beraber, komþusunu göremezden geliyor.
Bunun en iyi örneði Sýrbistan üst düzey yetkililerinin Kosova’da seçim
kampanyalarýný düzeltmeleri oluþturuyor. Bunun yanýnda Sýrbistan yerel ve
parlamenter seçimlerini baðýmsýz, egemen Kosova topraklarýnda yapýlmasý
bunun diðer çarpýcý bir örneði niteliðinde bulunuyor.
Komþunun bu olumsuz davranýþý Kosova vatandaþlarýný þaþýrtmaya
devam ediyor. Onlar, komþusunun yeni kurulan evin iç kurallarýna karþý bu
davranýþý kabul etmediler. Komþusundan bu davranýþýna ýsrarla karþý gelerek, bunun önüne geçilmesi için yetkilileri göreve davet ettiler. Ama bütün
çaðrý ve engelleme giriþimlerine raðmen seçimlerin Kosova’da yapýlmamamsýnýn önüne geçemediler. Kosova’yý yöneten uluslararasý idare de buna
göz yumarak, komþuda demokratlarýn kazanmasýna destek olmuþ oldular.
Sýrbistan’da hafta sonu yapýlan seçimleri demokratik güçler kazandý.
Ama bu demokratik güçlerin bundan sonra komþusu ile iliþkileri nasýl
yürüteceði bizim için büyük önem arz etmektedir. Bu Kosova’nýn ve bölgenin geleceði açýsýndan hayati önem taþýmaktadýr. Ama Sýrbistan’ýn kutsal
mekaný olarak kabul ettiði Kosova ile ilgili düþüncesini zor deðiþtireceðe
benziyor. Biz hepimiz bu deðiþimin yaþanmasý taraftarýyýz ama bu konuda
bir deðiþikliðin yaþanýp yaþanmayacaðýný önümüzdeki aylar yada yýllar
gösterecek.
Uzun yýllar bu iki komþu arasýnda yaþanan anlaþmazlýklarýn sona ermesi ile bölgenin de istikrara kavuþacaðý açýktýr.
Kosova 17 Þubata kendi baþýna baðýmsýz bir devlet hüviyeti kazandý.
Her ev sahibinin olduðu gibi Kosova’nýn da kendi evini ve bahçesini kendi
düzenleme hakkýna sahiptir. Evini nasýl yöneteceði, bahçesini nasýl süsleyeceði hakkýnda artýk kendisi karar almalýdýr. Bu yeni kurallarýn demokrasi
kurallarýna göre yapýlmasý ise önem arz etmektedir. Geçenlerde evin düzeni
ile ilgili en önemli kurallar bütünü olan anayasayý kabul ederek, Kosova bir
bakýma kendi evinin reisi olmuþ oldu.
Sonuç olaral, kim olursa olsun güvenli ve huzurlu bir hayat ikame
ettirmek istiyorsa komþusunun ev kurallarýna uymak zorundadýr.
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Sırplar “Avrupa” dedi
6
Sırbistan’da zafer Demokratların oldu. Sırbistan halkı bu seçim
sonuçları ile tekrar Avrupa Birliği taraftarı da olduğunu kanıtlamış
oldu. Bütün tartışma ve karşı çıkmalara rağmen, Sırbistan ile eş
zamanlı olarak seçimler Kosova’da da yapıldı.
S
ırbistan’da olduğu gibi
Kosova’da da uzun
zamandan beri rekabete
dönüşen Sırbistan yerel
seçimleri Avrupa yanlısı partinin zaferi ile sonuçlandı. İlk
yayınlanan sonuçlara göre
Cumhurbaşkanı
Boris
Tadiç’in partisi Demokratik
Partinin oyların yüzde 39’unu
kazandığı
bildirilirken,
Radikal Partinin ise seçimlerde yüzde 29 civarında oy
aldığı açıklandı.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra
Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç bir
açıklama yaparak, seçim sonuçlarının
Sırbistan halkının Avrupalı olduğunu kanıtladığını savundu. Tadiç, “Avrupa - Sırbistan
seçimlerden
zaferle
koalisyonunun
ayrıldığını açıkça söyleyebilir ve bu zaferi
kutlayabiliriz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir kaç hemen sonra yerel seçimlerde Sırbistan halkı, Avrupa yolunda ilerlemek istediğini kanıtlamış oldu. Düzenlenen
son iki seçimlerle Sırbistan halkı,
Sırbistan’ın Avrupa Birliği’nin bir parçası
olmak istediğini ortaya koymuştur. Sırbistan
Avrupa yolunda ilerleyerek, kendini Avrupa
Birliği içinde bulacaktır” diye konuştu.
Kosovalı Sırplar da sandık
başına gitti
UNMIK ve Kosova Hükümetinin Sırbistan
seçimlerinin Kosova’da yapılmasını hukuka
aykırı ve geçersiz olarak nitelendirmesine
rağmen, seçimler Sırbistan'la eş zamanlı
olarak Kosova'nın 26 seçim merkezinde
düzenlendi. Kosova’da Sırpların yoğun
olarak yaşadığı ve oy kullanıldığı bölgelerde
seçim havası ve heyecanı Sırbistan’ı atmadı.
Kosovalı Sırplar, sabahın erken saatlerinden
oy kullanma merkezlerini akın eden Sırplar,
destekledikleri parti lehinde oylarını kullandılar.
UNMIK: Seçimler geçersiz
UNMIK Yöneticisi Joachim Ruecker konu
ile ilgili yapmış olduğu açıklamada,
"Yasadışı seçimlerin, yasal sonuçları olmaz.
Sonuçlar, tanınmayacak. Bu süreçten sonra
UNMIK olarak Kosova kurumlarında
Sırpları temsil eden siyasiler ile ilgili
Kosovalı Sırpların durumunu görüşeceğiz.
Bundan sonra Kosovalı Sırplar ile
muhatabımız onları Kosova Meclisinde temsil eden partiler ve yöneticileri olacaktır"
diye ver yansında bulundu. .
Priştine de tepki gösterdi
Priştine de yerel seçimlerin düzenlenmesine
tepki gösterdi. Yerel Yönetimler Bakanı
Sadri Ferati, seçim sonuçlarını tanımayacaklarını ve seçilmiş yöneticilerle işbirliği yapmayacaklarını söyledi.
AB Tadiç’in zaferinden memnun
Avrupa Birliği, Sırbistan’da yapılan seçimlerde Avrupa yanlısı Devlet Başkanı Boris
Tadiç’in kazanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.
AB dönem başkanı Slovenya’dan yapılan
açıklamada, Sırbistan’da yapılan seçimlerin
sonucunda AB yanlısı Devlet Başkanı Boris
Tadiç’in galibiyet kazanmasından duyulan
memnuniyet dile getirildi. Sonuçların ardından hızla “açık Avrupa gündemi” olan bir
hükümetin kurulmasının ümit edildiği de
ifade edildi.
Açıklamada, böyle bir
hükümetin, gerekli koşulların yerine getirilmesi halinde Sırbistan’a adaylık statüsü
dahil AB yolunda daha fazla ilerleme
sağlayabileceğine dikkat çekildi.
Hükümeti, Aşırı Milliyetçiler
Kurmak İstiyor
Bu arada, muhalefetteki milliyetçi lider
Tomislav Nikoliç, Tadiç’in zaferine rağmen
hükümeti kendi partisinin kuracağını savundu. Radikal Parti lideri Nikoliç, seçim
sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada,
Tadiç’in başında olduğu Demokratik Parti’yi
kapsamayan bir koalisyon olasılığının hala
mevcut olduğunu söyledi. Nikoliç, Başbakan
Voyislav Koştunitsa’nın bloğu ve Lahey’de
savaş suçlusu olarak yargılanırken ölen eski
Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç’in
Sosyalist Partisi ile bir koalisyon hükümeti
kurmak istediğini bildirdi.
Koalisyon arayışları başladı
Sırbistan’da yapılan genel seçimleri batı yanlısı koalisyon açık arayla kazandı.
Sırbistan’da , koalisyonun başarısına rağmen
hükümet kurmak için gereken çoğunluğu
sağlamaya çok uzak olduğunu ve aşırı milliyetçi Tomislav Nikoliç’in Sırbistan Radikal
Partisi’nin ise yüzde 28.6 ile ikinci sırada
bulunduğunu bildirdi.
Seçimlere katılım oranının yüzde 60.7’de
kaldığı açıklanırken, tahminlere göre 250
üyeli parlamentoda, Tadiç koalisyonunun
103 milletvekili çıkaracağı, Nikoliç’in
Radikallerinin ise kendi görüşüne yakın partilerle toplamda yüzde 48.4’lük oy oranıyla
parlamentoda sayısal çoğunluğu sağlayabileceği ifade ediliyor.
7
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Balkan
Bulgaristan Yeni Demokrasi
partisi resmen kuruldu
B
ulgaristan Pazar gününden itibaren yeni bir siyasi partiye kavuþtu. Ulusal
Ýstikrar ve Ýlerleme Hareketi’nin (NDSV) eski üyeleri, partinin geçen yazki
kongresinde seçilen NDSV yönetimini protesto etmek amacýyla
Bulgaristan Yeni Demokrasi (BND) partisini kurdular. BND eðilimli milletvekilleri son birkaç aydýr muhalefetten yana tutum sergileyip iki güven oylamasýnda
kabineye karþý çýkmýþlardý. BND, diðer sað partilerle ortaklýk kurma umuduyla
kendisini merkez saðda konumlandýrýyor.
Öte yandan Avrupa Komisyonu (AK), AB fonlarýnýn kullanýmý konusunda
Bulgaristan’a yönelik söylemini sertleþtiriyor. AK’nin Geniþleme Müdürlüðü
genel müdürü Michael Lee Pazar günü Bulgaristan’a AB fonlarýný yönetebildiðini
kanýtlamasý için 16 Haziran’a kadar süre verdi. Aksi takdirde AK, Bulgaristan AB
üyesi olmadan önce olduðu gibi ülkeye saðlanacak fonlarýn onaylanmasýnda kontrolü tamamen alacak.
ABD büyükelçisinden BH’ye, AB
ve NATO yolundaki reformlarý
hýzlandýrma çaðrýsý
A
BD’nin BH Büyükelçisi Charles English Pazar günü siyasi liderlerin
gerçekçi olabilmek için AB ve NATO üyelik çabalarýný hýzlandýrmalarý
gerektiðini söyledi. Baðýmsýz Aydýnlar Derneði Çember 99’un düzenlediði bir tartýþmada söz alan English, BH’nin iki kuruma üyelik yolunda ilerlemesi için daha çok þeyin yapýlmasý gerektiðini vurguladý. Büyükelçi forum
katýlýmcýlarýna hiaben yaptýðý konuþmada, siyasilerin “her reformla ilgili sert
tartýþmalarla üç yýlý ziyan edip enerjilerini dar etnik çýkarlar üzerinde harcayamayacaklarýný söyledi. English, üç taraftan oluþan ülkenin geleceðinin BH’de
yattýðý gerçeðini kabul etmesi gerektiðini söyledi. “Uzun süreli refah ve kalkýnma
tamamen ortak olabilir ve olmalýdýr da. Müreffeh ve baþarýlý bir Sýrp
Cumhuriyeti’nin yalnýzca güçlü ve müreffeh bir BH’nin parçasý olarak var olabileceðine þüphe yoktur.” diyen büyükelçi, her türlü ayrýlýkçý söylemin istikrarsýzlýk yarattýðý konusunda da uyardý. BH’de yaþayan Hýrvatlar hakkýndaysa
English, ABD hükümeti onlarýn geçerli düzenlemelerden tatmin olmadýklarýnýn
farkýnda olmakla birlikte, “iç sýnýrlar ve BH’nin toprak düzeniyle ilgili önerilerin
etnik bölünmeyi þiddetlendirdiðini” söyledi. Büyükelçi, Boþnaklarýn geçmiþin
siyasi planlarýný yönetmesine veya reformlara olan katýlýmlarýný sýnýrlamasýna
izin vermemeleri gerektiðini belirtti.
Makedonya kampanya
dönemi resmen baþladý
1
Haziran’da yapýlacak erken seçimlere 20 gün kala, kampanya dönemi Pazar
günü resmen baþladý. Kampanyalar, ana siyasi rakiplerin -iktidardaki
VMRO-DPMNE ve 19 partiden oluþan koalisyonu “Daha Ýyi bir
Makedonya için” ve Makedonya Sosyal Demokrat Ýttifaký (SDSM) ile “Güneþ Makedonya için Koalisyon”dan yeni ortaðýný mitingleriyle start aldý. Ýlk mitingi
VMRO-DPMNE Ohri’de düzenlerken, SDSM destekçileri Makedonya’nýn
doðusundaki Stip kentinde toplandýlar. Rating kuruluþunun yürüttüðü son
ankette, “Daha Ýyi bir Makedonya için” koalisyonunun %37 oyla önde gittiði ve
onu %18 ile “Güneþ”‘in islediði öne sürülüyor. Demokratik Bütünleþme Birliði
%11 ile üçüncü sýrada yer alýrken, onu %6 ile Arnavut Demokrat Partisi izliyor.
Ý
Beriþa: Arnavutluk anayasasýnda
baþka deðiþiklikler de yapýlacak
ktidardaki Demokrat Parti (DP) yakýnda
anayasayý deðiþtirip milletvekili dokunulmazlýðýný kaldýrmak istiyor. Baþbakan Sali
Beriþa Cumartesi günü yaptýðý açýklamada,
DP’nin milletvekilleri hakkýnda soruþturma
açýlabilmesini, ancak tutuklama dokunulmazlýðýna sahip olmalarýný isteyeceðini açýkladý.
Beriþa, devam eden anayasa reformlarýnýn
muhalefet ve iktidar partisinin Arnavutluk’un
geliþimi hakkýndaki ortak vizyonunun kanýtý
olduðunu söyledi. DP ve muhalefetteki
Sosyalist Parti uzun zamandýr beklenen seçim
reformlarý konusunda geçtiðimiz günlerde birlikte çalýþmýþlardý.
ER H AN
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
11
Sýrbistan Seçimleri
Mayýs Pazar günü Sýrbistan
halký yerel yöneticilerini ve
meclis üyelerini seçmek için
sandýk baþýna gitti. Sýrbistan Seçim
Komisyonu’nun açýkladýðý ilk resmi
verilere göre, Sýrbistan
Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in baþýný
çektiði “Avrupalý Sýrbistan Ýçin” koalisyonu oylarýn yüzde 38,44’ünü alarak
birinci oldu. Daha radikal görüþleriyle
tanýnan “Sýrp Radikal Partisi” ise,
kamuoyu yoklamalarýnda yansýtýlan
beklentilerin altýnda kalarak, yüzde
29,36’lýk oyla ikinci sýrada yer aldý.
Sýrbistan Baþbakaný Voyislav
Koþtunitsa’nýn liderliði altýndaki
“Sýrbistan Demokratik Partisi - Yeni
Sýrbistan” koalisyonu ise yüzde
11,59’luk oyla üçüncü oldu. Yüzde
5’lik seçim barajýný Sýrbistan
Sosyalist Partisi ve Liberal
Demokratik Parti de geçmeyi baþardý.
Diðer taraftan, azýnlýklara uygulanan
pozitif ayrýmcýlýk sayesinde, Boþnak,
Macar, Roman ve Arnavut azýnlýðýn
da mecliste temsilcileri bulunacak.
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris
Tadiç yaklaþýk üç ay öncesi düzenlenen cumhurbaþkanlýðý seçiminde, Sýrp
Radikal Partisi’nden rakibi Tomislav
Nikoliç’i küçük bir oy farkýyla yenmeyi baþarmýþtý. 11 Mayýs 2008’deki
seçimlerde ise Tadiç’in liderliðindeki
Avrupa yanlýsý koalisyon, Sýrp Radikal
Partisi’ni açýk bir farkla geride býraktý.
Oysa seçimlerden yalnýzca birkaç gün
önce kamuoyu yoklamalarý Avrupalý
Sýrbistan Ýçin koalisyonunun, Sýrp
Radikal Partisi’yle neredeyse birebir
gitmekte olduðunu göstermekteydi.
Son anda durumu Avrupalý Sýrbistan
Ýçin koalisyonunun lehine deðiþtiren
iki
temel
hususun
yaþandýðý
söylenebilir: Birincisi, cumhurbaþkaný
Tadiç’in etrafýndaki siyasi akým seçimlere birkaç gün kala Avrupa Birliði ile
Ýstikrar ve Ýþbirliði Anlaþmasý’ný imzalamayý ve meclisten geçirmeyi baþardý.
Ýkincisi ise, yine Tadiç’e yakýn olanlar
Fiat otomobil firmasýnýn Sýrbistan’a
yatýrýmcý olarak gelmesini saðlayabildi. Bu çerçeveden bakýldýðýnda,
Sýrbistan halký Avrupa yanlýsý siyasilerin ülkeye daha iyi bir ekonomik
gelecek vaat ettiðine inanmýþ olmalý.
Avrupa yanlýsý koalisyon seçimlerden galip olarak çýktýysa da, yeni
hükümeti
kurabilmesi
garantili
deðildir. Örneðin, 2000 yýlýndan bu
yana Sýrbistan’da düzenlenen meclis
seçimlerinde Sýrp Radikal Partisi hep
birinci olmayý baþarmýþ, ancak
hükümeti hiç kuramamýþtýr. Benzer
þekilde, Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonunun iktidara taþýnýp taþýnmaya-
caðý þimdilik belirsizidir. Sýrbistan
açýsýndan seçimden birinci parti olarak
çýkmaktan ziyade, koalisyon kurabilme kapasitesinin yüksek olmasý
daha önemlidir. Mevcut seçim
sonuçlarýna bakýlacak olursa, Avrupa
yanlýsý görüþleriyle tanýnan Liberal
Demokratik Parti’yle birlikte, azýnlýklarý temsil eden bütün milletvekilleri
de yanýna çekmeyi baþarabilse bile,
Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonu 3-4
milletvekili
eksikliði
yüzünden
hükümeti kuramayacak. Sýrbistan’da
hükümeti kurabilmek için, en az 126
milletvekilinin
desteðini
almak
gerekiyor.
Sýrbistan Baþbakaný Voyislav
Koþtunitsa’nýn liderliði altýndaki
Sýrbistan Demokratik Partisi — Yeni
Sýrbistan son dönemde daha radikal bir
duruþa kaydýðý için, Avrupa yanlýsý
siyasi partilerle hükümete razý olmayacaðýný açýk olarak ifade etti. Tam tersine, Baþbakan Koþtunitsa Sýrp
Radikal Partisi ile adeta yeni bir ortaklýk içine girdi. O yüzden, þimdilik
bütün gözler, kurucusu Sýrplarýn eski
lideri Slobodan Miloþeviç olan
Sýrbistan Sosyalist Partisi’ndedir.
Sýrbistan Sosyalist Partisi iki küçük
siyasi partiyle ittifak halinde seçime
katýlmýþ ve meclise 20 milletvekilini
sokmayý baþarmýþtýr. Bu yüzden,
Sýrbistan Sosyalist Partisi hangi tarafa
desteðini verirse, hükümeti o kurabilecektir. Þimdiye kadar bu parti daha
radikal duruþlu bloka sempatiyle baktýðýný hiç gizlemedi. Ancak, Avrupalý
Sýrbistan Ýçin koalisyonundan büyük
tavizler elde ederse, Sýrbistan’da
Avrupa yanlýsý bir hükümetin iþbaþýna
gelmesini de saðlayabilecektir. Bu
yüzden,
önümüzdeki
süreçte
Sýrbistan’da hükümet kurma çabalarý
çerçevesinde çetin pazarlýklarýn yaþanmasý bekleniyor. Zaten Sýrbistan’da
seçiminin
kendisinden
ziyade,
hükümeti kurma çabalarý daha
ilginçtir. Hatýrlatmak gerekirse,
Sýrbistan’ýn son hükümeti, hükümeti
kurmak için öngörülen yasal sürenin
dolmasýna sadece birkaç dakika kala
kurulabilmiþti.
Son olarak, Kosova yetkilileri
tarafýndan geçersiz sayýlmýþ ise de,
Sýrbistan meclis ve yerel seçimlerinin,
Sýrplarýn kontrolündeki Kosova’nýn
kuzeyinde de gerçekleþtiði belirtilmelidir. Kosovalý Sýrplarýn aðýrlýklý olarak
daha radikal duruþlu siyasi partilerden
yana oy kullandýklarý dikkat çekicidir.
Neticede, Kosova’nýn kuzeyinde
yaþanabilecek geliþmeler açýsýndan da,
Sýrbistan’da hangi hükümetin iþbaþýna
geleceði önem arz ediyor.
Dünya
Kýdemli demokratlar:
“Hillary artýk çekil”
Dünya Turu
Çin’de deprem: Binlerce kiþi
enkaz altýnda
Çin’in güneybatýsýndaki Siçuan
eyaletinde meydana gelen 7.9 büyüklüðündeki depremde hayatýný kaybedenlerin sayýsý on iki bini geçti. Sadece
Mianzhu þehrinde on bin, Mianyang
þehrinde ise on sekiz binden fazla kiþinin
enkaz altýnda olduðu bildiriliyor. Çin’in
Siçuan eyaletinde, meydana gelen 7,9
büyüklüðündeki depremin bilançosu
artýyor. Yaklaþýk 2-3 dakika sürdüðü
belirtilen depremin ardýndan pek çok
artçý sarsýntý meydana geldi. Halkýn dün
geceyi sokaklarda geçirdiði bölgeye
doðru, kurtarma ekipleri yola çýktý.
Ancak yollarýn da yýkýlmýþ olmasý, kurtarma ekiplerinin iþini zorlaþtýrýyor.
Sadece Mianzhu þehrinde on bin,
Mianyang þehrinde ise 18 bin kiþinin
enkaz altýnda olduðu belirtiliyor. Deprem
anýnda yýkýlan okullardaki öðrenciler
derste olduðu için, sadece okullarýn
enkazýnýn altýnda binlerce kiþinin kaldýðý
tahmin ediliyor. Depremde hayatýný
kaybedenlerin sayýsý ise on iki bini geçti.
Taliban’dan TV Yasaðý
Afganistan’da Taliban örgütü, Ýslami
olmayan programlar yayýmladýklarý
gerekçesiyle Logar vilayetinde televizyon kanallarýnýn seyredilmesini yasakladý.
Baþkent Kabil yakýnlarýndaki Logar
vilayetinde hafta sonu camilere giren
onlarca maskeli Taliban militaný, bölge
sakinlerini televizyon seyretmemeleri
konusunda uyardý. Militanlar, halka,
televizyon seyretmeyi býrakmadýklarý
takdirde þiddetle karþý karþýya kalacaklarýný söyledi. Afganistan’da 2001 yýlýnda iktidardan uzaklaþtýrýlan Taliban
örgütünün bu eyleminin, Logar‘da etkinliðini artýrmasýnýn göstergesi olarak
yorumlandý.
ABD ataþeleri Rusya’yý
terk edecek
Rusya’nýn, ABD’nin Moskova
Büyükelçiliðinde görevli 2 Amerikan
askeri ataþesinden ülkeyi terk etmesini
istediði belirtildi. ABD Dýþiþleri
Bakanlýðýndan bir yetkili, Rusya’nýn
ataþelerle ilgili görüþüyle uyuþmadýklarýný, ancak isteðine uyacaklarýný açýkladý. Yetkili, “Ayrýlmalarýný istediler. Bu
harekete karþý çýkýyoruz, ancak talebe
uyacaðýz” diye konuþtu. Washington
yönetimi de, geçen yýl kasým ayýnda bir
Rus askeri görevlisinin, 22 Nisanda da
bir diðerinin ABD’yi terk etmesini
istemiþti.
Rusya’da Medvedev
dönemi baþladý
Rusya’da 2 dönemdir devlet baþkanlýðý
görevini yürüten Vladimir Putin, bugün
görevini halefi Dimitri Medvedev’e
devretti. Ardarda 3 dönem görev yapamayacaðý için yeniden aday olamayan
Vladimir Putin’in desteklediði Dimitri
Medvedev, bugün Moskova’da gerçekleþen devir teslim töreninde, yemin
ederek resmen görevine baþladý. 42
yaþýndaki Medvedev, Mart ayýndaki seçimi halkýn yüzde 70’inin oyunu alarak
kazanmýþtý.
Putin Yeni Kabinesini
Belirledi
Rusya’da Baþbakan Vladimir Putin, yeni
kabinesini belirledi. Yeni kabinede Eski
baþbakan Viktor Zubkov, baþbakan
yardýmcýsý olacak, Sergey Lavrov’un
Dýþiþleri Bakanlýðý da sürecek. Maliye
Bakaný Aleksiy Kudrin, Savunma Bakaný
da Anatoli Serdyukov... Bu üç bakanlýkta
deðiþiklik olmamasý, Devlet Baþkanlýðýný
Dimitri Medvedev’in üstlendiði
ABD’de Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðý yarýþýnda rakibi Barack
Obama’nýn oldukça gerisine düþen Hillary Clinton’a, partinin bazý kýdemli
isimlerinden artýk çekilmesi yönünde çaðrýlar gelmeye baþladý.
A
BD’de Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðý
yarýþýnda, rakibi Barack Obama’nýn
oldukça gerisine düþen Hillary Clinton’a,
partinin bazý kýdemli isimlerinden artýk çekilmesi
gerektiði yönünde çaðrýlar yapýldý. Fakat Hillary,
mücadeleyi býrakmamakta kararlý olduðunu açýkladý.
1972 baþkanlýk seçimlerinde Demokrat
Parti’nýn adayý olan 85 yaþýndaki George
McGovern, açýklamasýnda, Clinton’ýn artýk kazanma þansý kalmadýðýný belirterek, Hillary’den çekilmeyi düþünmesini istedi.
Daha önce Clinton’ý destekleyen, ancak
geliþmeler doðrultusunda tercihini Obama’dan yana deðiþtiren McGovern, “matematik bilimi, Obama’dan yana” dedi.
McGovern, Clinton’ýn daha fazla yarýþta kalmasýnýn, Cumhuriyetçi aday John McCain ile
mücadelede Demokrat Parti’yi zayýflatacaðýný söyledi.
ABD medyasýnda yer alan haberlerde, Demokrat Parti’nin bazý baþka kýdemli isimlerinin
de perde gerisinde Clinton ile temas kurarak, artýk çekilmesi gerektiði telkininde bulunduðu
dile getirildi.
Clinton ise çekilmesi yönündeki telkinlere direnerek, “Aday kesin olarak ortaya çýkana
kadar yarýþtayým” dedi.
Hillary’nin, yarýþý sürdüreceðinin bir iþareti olarak, parasýzlýk çeken seçim kampanyasýna kendi servetinden 6.4 milyon dolar borç verdiði dün açýklanmýþtý.
En son North Carolina ve Indiana ön seçimlerinde aradýðýný bulamayan Clinton, baþkan
adayýný belirleyecek delegeler yarýþýnda, Obama’nýn 150 delege arkasýndan gidiyor ve geriye
kalan altý küçük yerdeki ön seçimler sonucu Hillary’nin bu açýðý kapatma ihtimali bulunmuyor.
ABD medyasý, bu ortamda Obama’nýn Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðýna artýk çok
yaklaþtýðý konusunda hemfikir bulunuyor.
Nobelli isimler sorunlara
çözüm arayacak
Ü
rdün Kralý II. Abdullah ile konferansa ev sahipliði yapacak olan Nobel Barýþ Ödülü
sahibi Elie Wiesel, dördüncüsü yapýlacak konferansýn, bu yýl özel olarak gýda ve enerji krizine odaklanacaðýný söyledi.
“Çözebileceðimiz sorunlarý çözmeye çalýþacaðýz” diye konuþan Wiesel, Arap-Ýsrail çatýþmasý gibi “inatçý” sorunlarýn gündemlerinde olmadýðýný kaydetti.
Ürdün’ün antik Petra kentinde yapýlacak konferansta, katýlýmcýlarýn çok sýký korunacaðýný
belirten Wiesel, ”(Dört yýl önce yapýlan) ilk toplantýmýzda, tehlike altýndaki dünyayý masaya
yatýrmýþtýk ve biliyorsunuz dünya hala tehlikede...” diye konuþtu.
17 Haziran’da baþlayacak konferansa katýlacaklar arasýnda, barýþ ödülü sahibi eski Sovyet
lideri Mihail Gorbaçov, Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama ve BM eski genel sekreteri Kofi
Annan gibi isimler yer alýyor.
Ekonomi, Kimya, Fizik ve Týp alanýnda da Nobel ödülü sahiplerinin katýlacaðý konferansýn 3 gün süreceði belirtildi.
ABD Halký Gelecekten Umutsuz
A
merikalýlarýn Bush yönetimine
güveni giderek azalýyor. Son
kamuoyu araþtýrmasýna göre, her 5
Amerikalýdan 4’ü, ülkede gidiþatýn iyi
olmadýðý görüþünde.
ABC News Televizyonu ile Washington
Post Gazetesi tarafýndan yapýlan kamuoyu
araþtýrmasý, Amerikalýlarýn 1992’den bu
yana ülkenin geleceði konusunda en umutsuz durumda olduklarýný ortaya koyuyor.
Ülke çapýnda bin 122 katýlýmcý arasýnda
gerçekleþtirilen araþtýrma sonucuna göre,
Amerikalýlarýn yuzde 80’i, ülkedeki
gidiþatýn iyi olmadýðýný düþünüyor.
Ülkedeki kamuoyu yoklamasý Bush’a
güvenin azaldýðýný gösterdi.
Perşembe, 15 Mayıs 2008
8
Rusya’nýn dýþ, ekonomi ve savunma
politikalarýnda bir deðiþiklik olmayacaðýnýn sinyali olarak algýlanýyor. Ancak
yeni kabinede enerji ve sanayi iki ayrý
bakanlýða ayrýlýyor. Bu da yabancý
yatýrýmcýlara enerji ve telekomünikasyon gibi stratejik alanlarda yatýrým engeli
getiren Rusya’da, Putin’in bu konulardaki egemenliði sürdürme politikasý
olarak görülüyor.
Kolombiyalý vekil
konuþurken kalp krizi geçirdi
Kolombiyalý milletvekili Hoze
Fernando Castro, parlamentoda konuþma yaptýðý sýrada kalp krizi geçirdi.
Uzun süre ambülans gelmeyince iki kriz
daha geçiren milletvekili kurtarýlamadý.
Kolombiya parlamentosunda sýradan
baþlayan gün saðlýk skandalýna dönüþtü.
Ulaþtýrma tasarýsýnýn görüþüldüðü
toplantýda söz alan 60 yaþýndaki milletvekili Hose Fernando Castro, konuþmasý sýrasýnda aniden fenalaþarak
olduðu yere yýðýldý. Milletvekilinin kalp
krizi geçirdiðii anlaþýlýnca hemen
ambülans çaðrýldý. Ama ambülansýn
gelmesi uzun sürünce milletvekili kurtarýlamadý.
Zapatero’ya kiliseden sert
tepki
Ýspanya’da sosyalist Zapatero hükümetinin “Din Özgürlüðü Yasasý”nda
reformlar yapacaðýný açýklamasý,
Katolik Kilisesinin sert tepkisine yol
açtý. Kardinaller, Zapatero’yu Tanrýsýz
bir toplum yaratmaya çalýþmakla
suçladý. Ýspanya’da Baþbakan
Yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü Maria
Teresa Fernandez de la Vega’nýn
Bakanlar Kurulu toplantýsýndan sonra,
mevcut “Din Özgürlüðü Yasasý”nda
deðiþiklikler yapýlmasý gerektiðine
inandýklarýný söylemesi üzerine, Toledo
ve Valencia’dan 2 kardinal, Baþbakan
Jose Luis Zapatero’yu Tanrýsýz bir
toplum yaratmaya çalýþmakla suçladý.
Obama’dan Clinton’a
4 süper çalým
Kasým ayýnda yapýlacak ABD baþkanlýk
seçimi adayýný arayan Demokrat
Parti’de önemli geliþmeler oluyor. Son
önseçimlerde Hillary Clinton’la arasýndaki delege farkýný artýran Barack
Obama’ya bir destek de süper delegelerden geldi. Obama ilk defa daha fazla
süper delegenin desteðine sahip oldu.
Barack Obama 4 süper delegenin daha
desteðini kazandý. Delegelerden ikisi
daha önce Clinton’a destek vereceklerini açýklamýþtý. Son geliþmeyle Utah,
Ohýo ve Virjin adalarýndan delegeler
Obama’ya destek verecekler.
Bush’dan
Suriye ve Ýran’a uyarý
ABD Baþkaný George W. Bush, Ýran ve
Suriye’yi uyararak, “uluslararasý topluluðun, Lübnan’ýn yeniden yabancýlarýn
egemenliðine geçmesine izin vermeyeceðini” söyledi. Bush, yaptýðý açýklamada, “Hizbullah ile yabancý destekçileri
Tahran ve Þam yönetimlerinin, þiddet
ve tehditle Lübnan’da hükümeti
devirmek ve Lübnan halkýný iradesinden
uzaklaþtýrmak için yaptýklarý son giriþimleri kýnýyorum” ifadesini kullandý.
“Uluslararasý topluluðun, Ýran ve Suriye
yönetimlerinin Lübnan’ý yabancý egemenliðine ve denetimine sürüklemesine
izin vermeyeceðini” belirten Bush,
ABD’nin Lübnan Baþbakaný Fuad
Sinyora’ya destek verdiðini yineledi.
Bush, açýklamasýnda, “Lübnan halkýnýn
güvenliðini saðlamak için ABD güçlerinin Lübnan silahlý kuvvetlerine
yardýmcý olmayý sürdüreceðini” belirtti.
Dünya Turu
9
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Türkiye
Erdoğan: Teröristler
yolun sonuna geldi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün yolun sonuna geldiğini, terör
yoluyla bir yere varılamayacağını belirterek, teröristlere, “Yolun sonuna geldiniz.
Gelin bu yanlış yoldan dönün” çağrısında bulundu.
Kraliçe Elizabeth
Türkiye’ye geldi
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 37 yıl sonra Türkiye’ye
geldi. Ankara’da ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret eden
Kraliçe II. Elizabeth’i Türkiye Cumhurbaşkanı Gül
Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı.
İ
ngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü Prens
Philip, resmi ziyaret için özel uçakla Ankara’ya geldi.
Kraliçe ve beraberindekiler, Esenboğa Havalimanında
Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve eşi Nihal Aydın, Ankara Valisi
Kemal
Önal,
Ankara Garnizon
K o m u t a n ı
Korgeneral Aslan
G ü n e r ,
İngiltere’nin
A n k a r a
Büyükelçisi Nick
Baird, Türkiye’nin
L o n d r a
Büyükelçisi Yiğit
Alpogan ve eşi ile
diğer
yetkililer
tarafından karşıl a n d ı .
Havalimanındaki
karşılama sırasında Devlet Bakanı
Mehmet Aydın’ın eşi Nihal Aydın, Kraliçe Elizabeth’e çiçek
sundu.
Kraliçe Elizabeth’in gelişi sırasında Esenboğa Havalanında
çok sıkı güvenlik önlemleri alındığı dikkati çekti. Gazetecilerin
çantaları ve kameraları özel eğitimli köpeklerle kontrol edildi.
Türkiye’ye 1600 Kg Hediye Getirdi
Geldiği özel uçaktan indikten sonra, aprondan kendisine tahsis edilen araçla havaalanından açıklama yapmadan ayrılan
Kraliçe Elizabeth, bindiği araçtan alanda bulunanlara el salladı.
Yeşil biyeli siyah tayyör, siyah rugan ayakkabı giyen ve
kıyafetini yeşil-siyah şapka, siyah eldiven ve siyah rugan çantayla tamamlayan Kraliçe’nin uçağında 25 kişi bulunduğu
bildirildi. Kraliçe, Türkiye’ye toplam ağırlığı 1600 kilogram
olan hediye getirdi.
Ilk Durak Anitkabir
Kraliçe, Ankara’da ilk olarak Anıtkabir’e gitti. Anıtkabir özel
defterini imzalayan Kraliçe Elizabeth’i, Cumhurbaşkanı Gül
Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı. Çankaya Köşkü’nde
onuruna verilen yemekte konuşan Kraliçe, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ise yaptığı konuşmada söyledi.
İngiltere Kraliçesi’nin Türkiye ziyareti dört gün sürecek.
Kraliçe Elizabeth Ankara’nın yanı sıra İstanbul ve Bursa’ya
gidecek.
T
ürkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan,
Antalya’da yapımı tamamlanan tesislerin
toplu açılış törenine katıldı. Kepez
Belediyesi Spor Tesisi önündeki törende konuşan
Başbakan Erdoğan, memleketin birlik ve
beraberliğine, huzur ve istikrarına, vatandaşların
can ve mal güvenliğine kast eden terör örgütünün
hiç bir ayrım, hiç bir değer tanımadığını, son
menfur saldırılarla gösterdiğini vurguladı.
Bölücü terör örgütünün insanlık dışı yüzünü
Batman’da, Siirt’te, Bingöl’de hain mayın
saldırılarıyla bir kez daha gösterdiğine işaret
eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Hakkari’deki karakolumuza yapılan saldırı girişimi de aynı gerçeği bir başka açıdan ortaya
koydu. Bu saldırıda hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ve bugün
Antalya’da defnedilen Serhat kardeşime, diğer
illerde defnedilen şehit yavrularımıza Allah’tan
rahmet diliyorum. ‘Ruhları şad olsun’ diyorum.”
Son günlerdeki olayları doğru değerlendirmek
için bir hususu iyi değerlendirmek gerektiğine
dikkati çeken Erdoğan, “O da şudur; çok yönlü
terörle mücadelemiz, güvenlik güçlerimizce
gerek
polisimiz,
gerek
Türk
silahlı
Kuvvetlerimizin son süreçte icra ettiği başarılı
harekatlarla kritik bir aşama gelmiştir” dedi.
Erdoğan, son olarak da dün akşam sınır
ötesindeki terör örgütü hedeflerine bir hava
harekatı gerçekleştirildiğini belirterek, hedeflerin
başarıyla vurulmasından sonra, kahraman pilotların emniyet içerisinde üslerine döndüklerini
kaydetti. Erdoğan şöyle konuştu: “Aldığımız
siyasi, diplomatik, sosyokültürel ekonomik tedbirlerle de gerek içeride, gerekse dışarıda yalnızlaşan, lojistik ve finansal kaynakları kesilen
terör örgütünün şaşkınlık ve panik içerisinde
olduğunu görüyoruz. Terör örgütünün içine
düştüğü ruh halini, psikolojik çöküntüyü,
dağınıklık ve çaresizliği örtbas etmeye yönelik,
beyhude çırpınışlar içinde olduğunu çok açık ve
net biçimde görüyoruz. Şuna da emin olunuz;
milletimizin duygu birliğinden, güvenlik güçlerimizin fedakarlık ve kahramanlıklarından güç
alan terörle mücadelemiz, mutlaka başarıya
ulaşacaktır.”
Babacan’dan AB’ye rest:
Önce takvim
Avrupa Günü dolayısıyla AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle kahvaltıda buluşan
Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye’ye somut tarih vermeden siyasi içerikli engel
çıkarılmamasını istedi, “Reformların ne zaman yapılacağı Türkiye’nin
inisiyatifindedir” dedi.
T
ürkiye Dışişleri Bakanı ve
Başmüzakereci Ali Babacan, 9
Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla
AB üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileriyle Swissotel’de kahvaltılı toplantıda
bir araya geldi. Babacan, toplantının
başında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin
AB istiyor diye adım atmayacağını
belirterek, “Ne zaman üyelik tarihimiz,
takvimimiz somutlaşır, o zaman takvim
konusunda AB ile daha ortak bir yaklaşım, farklı bir duruş gösterebiliriz”
dedi. Türkiye’nin hedefinin AB’ye tam üyelik
olduğunu vurgulayan Babacan, “Herhangi başka
bir hedef söz konusu değildir” dedi. Ali
Babacan, AB ile yürütülen müzakerelerde siyasi
içerikli engeller çıkarılmaması ve teşvik edici
yaklaşım olması gerektiğini de belirtti.
AB sürecinin Türkiye’yi çok daha
öngörülebilir bir ülke haline getirdiğini ifade
eden Babacan, “Attığımız adımların, yaptığımız
açılımların sadece AB istiyor diye yapılması,
maalesef bugünün Türkiye’sinde ve AB’sinde
çok gerçekçi ve çok olası bir yaklaşım değildir”
diye konuştu. Üyelik tarihinin belli olmadığı bir
süreçte takdim açısından reformların ne
zaman ve nasıl yapılacağının önemli bir
ölçüde Türkiye’nin inisiyatifinde
olduğunu kaydeden Ali Babacan, “Ne
zaman üyelik tarihimiz, takvimimiz daha
somutlaşır, o zaman belki takvim
konusunda AB ile daha ortak bir yaklaşım, farklı bir duruş gösterebiliriz”
dedi.
Güncel
Sinan Paþa hak ettiði
görünüme kavuþuyor
Sinan Paþa Camisi restorasyonu aralýksýz devam ediyor
P
rizren’in ve Balkanlarýn en önemli tarihi
mekanlarýndan biri olan Sinan Paþa
Camisinin restorasyon çalýþmalarý tüm
hýzýyla sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti Kültür
Bakanlýðýnýn giriþimleri ve TÝKA’nýn desteði ile
dokuz aydan beri restore ediliyor. Cami restorasyonu ile ilgili çalýþmalarý yakýndan takip etmek ve
okuyucularýmýzý bilgilendirmek için restorasyon
çalýþmalarý ile uðraþan mimar Bekim Çeko ile
projeyi, bugüne kadar yapýlan çalýþmalarý, bundan
sonra nelerin yapýlacaðý ile projenin ne zaman
tamamlanacaðý ile ilgili kýsa bir röportajda bulunduk.
Sinan Paþa Restorasyon projesi kimin projesi.
Baþka bir deyiþle projeyi hangi kurum ve
kuruluþlar destekliyor?
Sinan Paþanýn restorasyon projesi ilk olarak
Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlýðý tarafýndan
yapýldý. Bakanlýk tarafýndan projenin çiziminden
sonra, proje Türkiye Ýþbirliði Kalkýnma Ýdaresi
tarafýndan ihale edildi. Ýhaleyi Türkiye
Cumhuriyetinden Akçaylar Restorasyon Þirketi
yaklaþýk 640 bin avro ile ihaleyi kazandý. Proje üç
aþamadan oluþmak üzere restorasyon, restütüsyon ve röleve aþamalarýndan oluþuyor. Yani
caminin restorasyon projesi üç aþamada hayata
geçirilecektir. Birincisi koruma aþamasý, ikincisi
cami içinin yani el iþlerinin korunmasý ile caminin
restorasyon aþamasýndan oluþuyor.
kavuþmasý yer almaktadýr. Bu konuda görev alacak olan personel kýsa bir zaman içine Prizren’e
gelerek, bu aþamayý tamamlayacaktýr.
Rekonstruksiyon çalýþmalarý çerçevesinde ayrýca
ikinci dünya savaþýnda bombalama sonucu
yýkýlan caminin son cemaat yeri eskisine yani orijinaline sadýk kalýnarak, tekrar yapýlacaktýr. Ama
özellikte bunun yapýmýnda kullanýlacak olan taþ
eksikliði sorunu çekmekteyiz. Çünkü yörede projede kullanýlabilecek taþ bulma zorluðu çekildiðinden bu boþluðu Türkiye’den karþýlamak
durumundayýz. Projeye uygun taþlarýn bulunup,
kesilmesinden sonra projenin bu ikinci aþamasý da
tamamlanmýþ olacaktýr.
Projenin üçüncü aþamasýný oluþturan restorasyon
çalýþmalarý ile ilgili de çevre düzenlemesi ile ilgili
önemli adýmlar atýlmaya baþlandý. Özellikle
caminin arka avlusunun yeniden düzenleneme
çalýþmalarý tüm hýzýyla sürüyor.
Bunun dýþýnda üst pencereler ile ilgili çalýþmalar
yaný sýra son cemaat kubbesinin yapýmý ve
kurþunla örtülmesinin ardýndan, cami merdivenleri ile cami çevresinin düzenlenmesi yapýlacaktýr.
Sinan Paþa Camisinin restorasyon projesi
çerçevesinde cami etrafýnda yer alan dükkanlarýn yýkýmý var mý?
Proje içinde caminin çevresi ve bahçesinin düzenlemesi yer alýyor. Prizren Belediyesi almýþ olduðu
karar ise caminin minaresinin önünde yer alan
dükkanlarýn yýkýmý da gerçekleþecek. Bu dükkanBugüne kadar ki süreç içinde cami restorasy- larýn yýkýmý ile cami ve çevresi daha iyi bir
onu ile neler yapýldý ve bundan sonra neler görünüme kavuþacaktýr.
yapýlacak?
Proje ne zaman sona erecek?
Restorasyon ile ilgili ihale aðustos ayýnda tamamlamasýndan sonra restorasyon çalýþmalarý eylülde Bu konuda tam bir tarih verme durumunda
baþladý. Ýl etapta statik projenin hazýrlanmasý deðiliz. Çünkü, restorasyon iþlerinde yani eser
yapýldý. Caminin güçlendirmesinden sonra, ikinci içinde çalýþmaya baþladýðýnýzda bazen planlar
ve üçüncü aþamada yapýlacak olan çalýþmalara dýþýnda bazý geliþmeler yaþanabiliyor. Eser ile
baþlandý.
ilgili planlanan bazý aksaklýklar ile karþýlandýðý
Ýkini aþamanýn önemli çalýþmalarýndan birini zaman teknikler deðiþtirmek durumunda kalýyoluþturan cami içindeki hat ve fresklerin korun- oruz. Bu da ister istemez zamanýn uzamasýna etki
masý yönünde önemli adýmlar atýldý. Bu hatlarýn etmektedir.
korunmasý ile ilgili proje Ýstanbul’da hazýrlandý.
Bu proje içinde fresk ve yazýlarýn tekrar canAlpay Halko
landýrýlmasý yani uygun teknik ile eski üslubuna
Perşembe, 15 Mayıs 2008
10
11
1
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Güncel
17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar
Þenlikleri Festivali düzenlendi
Çalýklý’da çok sayýda etkinliðin gerçekleþtiði festival kapsamýnda Üsküp’te
13. Uluslararasý Türk Halk Kültürü Sempozyumu da düzenlendi.
0 - 12 Mayýs tarihlerinde Makedonya’nýn
Valandova kasabasý Çalýklý köyünde düzenlenen 17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar
Þenlikleri Festivalinde Kosova’yý “MESK” Çok
Uluslu Kosova Derneði, “Filizler” Türk Kültür
Sanat Derneði ve festival kapsamýnda Üsküp’te
düzenlenen 13. Uluslararasý Türk Halk Kültürü
Sempozyumunda sunduðu teblið ile Mr. Taner
Güçlütürk temsil etti.
10 Mayýs günü düzenlenen törenle resmi olarak
açýlýþý gerçekleþtirilen 17. Uluslararasý Hýdrellez
Bahar Þenlikleri Festivalinde 27. Uluslararasý
yaðlý güreþ müsabakalarý yapýldý, akþam saatlerinde de tiyatro temsili düzenlendi. Ayný gün
Radoviþ’te
T.C. Kültür Bakanlýðýnýn Ses
Sanatçýlarý konser verdi.
11 Mayýs Makedonya ve komþu
ülkelerden davet edilen halk
danslarý ekiplerinin Halk Oyunlarý
Yarýþma Programý düzenlendi.
Programda hazýrladýklarý gösterilerle Prizren’in “MESK” Çok
Uluslu Kosova Derneði ve
“Filizler” Türk Kültür Sanat
Derneði sahne aldý. Konçe
“Karacaðolan” Türk Kültür Sanat
Derneðinin misafiri olarak festivalde yer alan “MESK” Çok
Uluslu Kosova Derneðinin sunduðu gösteriler büyük beðeni ve alkýþ topladý.
Konçe’de düzenledikleri konser yaný sýra ertesi
gün Üsküp’te de sahne alan “MESK” Çok Uluslu
Kosova Derneði, gösterdikleri üstün performans üzerine festivale katýlan TRT
yetkililerinden TRT’nin misafiri olarak
gösterilerini sunmak üzere Ankara’ya
davet sözü aldýlar.
“Filizler” Türk Kültür Sanat
Derneðinin de folklorumuzu baþarýyla
temsil ettiði festivalde, Makedonya’dan
katýlan halk danslarý ekiplerinin yarýþtýðý
festivalde sonuçlar açýklandý ve dereceye
giren ekiplere ödülleri takdim edildi.
Ödül töreni ardýndan T.C. Kültür
Bakanlýðýnýn Ses Sanatçýlarý ve
Makedonya’nýn ad yapmýþ rock gurubu
“Süleyman&Sultan Calls” sahne aldý.
Doðru Yol etkinlik dolu bir
haftayý daha geride býraktý
23
Nisan etkinlikleri çerçevesinde Ýstanbul-Sarýyer’de düzenlenen etkinliklere
Kosova’yý temsilen katýlan “Doðru
Yol” Türk Kültür Sanat Derneði “Ata Çocuklarý”
gurubu, gösterdikleri baþarý ve ziyaret anýsýna
gönderilen sertifikalarýn takdim töreni düzenlendi. “Ata Çocuklarý” gurubu üyeleri ve ebeveynlerinin katýldýðý törende, gurup üyelerine sertifikalarý “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði
Baþkaný Tahir Luma ve “Ata Çocuklarý” Kolu
Baþkaný Liriye Diþo tarafýndan verildi.
Unutulmaz anýlarla Ýstanbul’dan
ayrýldýklarýný kaydeden “Ata Çocuklarý” Kolu üyeleri, yakýn dönemdeki
faaliyetlerde yer almak üzere yeni
içerikli programlarla çalýþmalarýna ara
vermeden sürdürme kararý aldý.
Geçen hafta içerisinde Türkiye’nin
“YAFEM” Yalova Folklor Eðitim
Merkezi,
Kosova
ziyaretleri
çerçevesinde “Doðru Yol” Türk Kültür
Sanat Derneðini ziyaret ettiler. Dernek Baþkaný
Tahir Luma ve yönetim kurulu
üyeleri tarafýndan aðýrlanan
heyete derneðin çalýþmalarý
tanýtýldý ve Prizren’in tarihi eserleri gezdirildi. “YAFEM” Yalova
Folklor Eðitim Merkezi Baþkaný
Özer Koyuncu ziyaret anýsýna
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat
Derneði Baþkaný Tahir Luma’ya
plaket ve hediyeler sundu. Akþam
Prizren’de aðýrlanan heyet ertesi
gün Sultan Murat türbesi ziyareti
ardýndan
Makedonya’nýn
Valandova kasabasý Çalýklý
Akþamýn geç saatlerine kadar süren eðlencelerde
halaylar çekildi, Türk halk, sanat ve rock müziði
eþliðinde unutulmaz anlar yaþandý, zengin müziðimizin her türünün tadýna varýldý.
12 Mayýs tarihinde Üsküp’te 13. Uluslararasý
Türk Halk Kültürü Sempozyumu düzenlendi. Dil,
edebiyat ve halk kültürü olmak üzere üç ana
baþlýk altýnda düzenlenen oturumlarda Kosova,
Makedonya, Türkiye, KKTC, Bulgaristan,
Ukrayna ve Yunanistan’dan toplam 27 katýlýmcý
bilimsel araþtýrmalarýný içeren tebliðlerini sundular. Sempozyum ardýndan sanatçý portresi
tanýtýmýnda Makedonya’nýn ad yapmýþ Türk
Tiyatro sanatçýsý-yazar Mustafa Yaþar’ýn hayatý,
çalýþmalarý ve sanatý üzerine duruldu. Festival
kapanýþý “MESK” Çok Uluslu Kosova
Derneðinin sunduðu gösteriler ve T.C. Kültür
Bakanlýðýnýn Ses Sanatçýlarýnýn Üsküp’te sahne
aldýðý konserle son buldu.
köyünde düzenlenen 17. Uluslararasý Hýdrellez
Bahar Þenlikleri Festivaline katýlmak üzere
Kosova’dan ayrýldýlar.
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneðinin
hafta içerisindeki etkinliklerinden bir diðeri de
“Sultan Murat” Kýþlasýnda Türk Askerlerine
düzenlediði konser oldu. Kosova Türk Temsil
Heyet Baþkaný Tuðgeneral Uður Tarçýn ve
Kosova Türk Tabur Komutaný Yarbay Kerim
Acar’ýn da izlediði konserde dernek sanatçýlarý
tarafýndan Türk Halk, Türk Sanat ve Türk Pop
müziðinin en seçkin örnekleri sunuldu. Konser
anýsýna Kosova Türk Temsil Heyet Baþkaný
Tuðgeneral Uður Tarçýn tarafýndan “Doðru Yol”
Türk Kültür Sanat Derneði Baþkaný Tahir
Luma’ya teþekkür belgesi sunuldu.
Güncel
Perşembe, 15 Mayıs 2008
12
K os o v a ba ğı m s ı zl ı k t a n so n ra
“Sanatla Uyandı”
6. Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleni görkemli hafta boyu çeşitli
etkinliklerle kutlandı. Bu yıl ki etkinliklerde resim sergisi,
şiir dinletisi, müzik ziyafeti, panel, tiyatro
gösterisi ile ebru sanatları sanat severlerin beğenisine sunuldu.
6
. Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleninin
açılışı Cuma akşamı Gazi Mehmet Paşa
Hamamı’nda yapıldı. Kalabalık davetlinin
katılımı ile ilgili gerçekleşen açılışta konuşan
Şölen Tertipleme Komisyon Başkanı Ercan Şpat,
şölenin amacının halka sanatın tanıtılması ile
şölenin büyük bir kısmına ev sahipliği yapacak
olan Gazi Mehmet Paşa Hamamının durumuna
dikkat çekmek olduğunu söyledi. Şpat, şölenin üç
yıldan beri uluslararası bir boyut kazandığının
altını çizdi.
Kosova Demokratik Türk Partisi Genel
Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir
Yağcılar, sanatın toplumlar arasında diyalogun
sağlanmasında
önemine Açılışa ilgi büyüktü
işaret ederek, şölenin bu
yönde başarılı olduğunu
Şölene Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir
söyledi.
Yağcılar, Milletvekilleri Müferra Şinik ve Enis
T ö r e n d e
konuşan Prizren Belediye Başkanı
Ramadan Muya, şölenin Prizren’in
tanıtımı ile Kosova’nın sanatçıların
geldiği dış ülkeler ile dostluk ilişkileri
geliştirme açısından büyük bir misyona sahip olduğuna dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyeti Eşgüdüm
Müsteşarı Mustafa Sarnıç ise yapmış
olduğu açıklamada şöleni tertipleyenlere teşekkürlerini iletirken, şölenin
Prizren dışına taşınmasından duyduğu
memnuniyeti dile getirirken, şölenin
bütün Balkanlara yayılması temennisinde bulundu.
Şpat: Şölen artık Prizren’i değil de Kosova’yı aşmış durumda
Bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Sanatla Uyanmak” Şöleninin Tertipleme Komisyon Başkanı
Ercan Şpat ile şölenin tarihi, bu yıl ki etkinlikler ile şölenin geleceği ile ilgili
kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle neden başka bir şey değil
de “Sanatla Uyanmak”?
Genel olarak bu yıl ki etkinlikleriniz
neler?
Sanatçı arkadaşlar bu girişimde bana
geldiklerinde bu projeyi hayata
geçirmek için mart sonu yada nisan
ayının başı gibi düşünülmüştü. Bu
etkinliğin bu dönemde yapılmasını
kabul ettikten sonra etkinliğin ismini
tartışmaya başladık. Sonra aramızda
“Sanat” dedik, kıştan doğru bahara
geliş dedik ve sonra da şölenin “Sanatla
Uyanmak” olmasını kararlaştırdık. İşte
sanat ile uyanmak isminin kısa tarihçesi
bu.
Bu sene Balkanlardaki Türk edebiyatının sembolü olan Yahya Kemal ile
ilgili düzenleyeceğimiz önemli bir konferans yer alıyor. Bunun dışında yine
daha önceden düzenlemediğimiz klasik
Türk Sanat Müziği konserlerimiz
Prizren ve Priştine’de sanat severlerin
beğenisine sunuldu. Bu yıl yine ilk defa
bir belgesel filmi de sanat severlerin
beğenisine sunma fırsatını yakaladık.
Bunun dışında Balkan sanatçılarının
oluşturduğu bir karma resim sergisi, şiir
dinletisi, tiyatro gösterisi ile gençlerimizin yeni nesillere hep anlatması açısından ebru sanatı ve hattat sanatları gösterimi de bu yıl ki etkinliklerimiz
arasında bulunuyor. Başka bir deyişle
bu yıl “Sanatla Uyanmak” ta 16 etkinlik
sanat severlerin beğenisine sunulacak.
6’ncısı
düzenlenen
“Sanatla
Uyanmak” Şöleni hakkında neler
söyleyebilirsiniz?
Bu yılın şölenin kendisine has özellikleri var. Bu defa açılış konuşmalarında
da dendiği gibi bu yıl “Sanatla
Uyanmak” ilk defa bağımsız Kosova’da
kutlanıyor. Bu birinci boyutu. Bir diğer
boyutu da şölen artık tam anlamı ile bir
uluslararası boyut kazanmış bulunuyor.
Şölenin etkisi artık Prizren’i değil de
Kosova sınırlarını aşmış bulunuyor.
Festivale artık bütün Balkan devletlerinden sanatçılar katılıyor. Bu da
şölenin önemini ve etkinliğinin
görülmesi açısından önemli bir gelişmeye tekabül ediyor.
Bu yıl ki şölende eski yıllara oranla
Prizren dışında da faaliyetler yapılmaya başlandı? Bunun nedeni nedir?
Prizren dışında bu yıl neler yapıldı
yada yapılacak?
Şimdi bazı etkinliklerin sadece Prizren
ile sınırlarken, insan sanki bir günah
işliyormuşuz gibi hissediyor. Biz şölene
katılan misafirlerimizin sadece Prizren’i
değil de Türklerin yaşadıklar diğer bölgeleri de görmelerini istediğimizden
şöleni Prizren dışında da yaşatmaya
karar verdik. Bu karar ile Kosova’nın
diğer şehirlerinde yaşayan Türkler de bu
şölenden faydalanıp, sanatla iç içe
olmalarını istediğimden bu yönde bir
karar almış bulunuyoruz.
Geçen
yıllarla
karşılaştırmak
gerekirse Sanatla Uyanmak her yıl
kendini geliştiriyor? Sizce bu gelişim
hangi noktalarda nasıl gerçekleşti?
Şimdi bir kere 3’ncü yıldan sonra
şölen uluslararası bir boyut kazanmış
bulunuyor. Bu bir defa çok önemli bir
ilerleme. Eski şölenlerde çok sayıda
örgütlenme
ile
ilgili
aksaklık
yaşanırken, artık bu aksaklıklar hiç
denecek kadar az bir seviyeye düşmüş
bulunuyor. Şölenin birincisi ile bu
sonuncusu arasında etki açısından da
çok büyük ilerleme kaydetmiş bulunuyor. Bu yıl ki şölene Kosova dışından
sanatçıların katılım istemi kapasite
üzerindeydi. Bu yıl katılamayan bazı
sanatçı arkadaşlar önümüzdeki şölene
katılım için şimdiden başvuruda yapmış
bulunuyor. Bu da şölenin ne kadar
geliştiği ve itibar kazandığının açık bir
kanıtı niteliğinde.
Oysa “Sanatla Uyanmak” ta her zaman
değişmeyen tek şey var maalesef o da
Gazi Mehmet Pasa Hamamının durumudur. Bu konuda durum değişse dahi
hep olumsuz anlamda gelişiyor. Oysa
bizim bu şöleni burada düzenlememizin
temel nedeni hamamın durumu ile ilgili
kamuyu bilgilendirmek ve kamu vicdanını zorlamaktır. Ama bugüne kadar
bütün çağrılara rağmen maalesef bu
konuda somut bir başarı elde edilmiş
değil.
Şölen hangi kurum ve kuruluşların
desteği ile düzenleniyor?
Şölen ilk başta her zaman olduğu gibi
Prizren Belediyesi Kültür Gençlik Ve
Spor Müdürlüğünün maddi desteğiyle
gerçekleşiyor. İlkinde olduğu gibi bu
sene ki organizasyona da çok önemli
kurul ve kuruluşlar şölene maddi ve
manevi destek sunmaktadır. Şölen,
şimdi teker teker saymaya kalkışsam
yetişemem ama genel itibari ile Kosova
hükümetinin
bakanlıkları
olsun,
Türkiye Kültür Bakanlığı, TİKA gibi
çok önemli kurum ve kuruluşun desteği
ile yapılmaktadır.
13
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
Taner’in Þiiri,
Barýþ’ýn Fotoðrafý
Kervan, Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya, Kosova
Türk Temsil Heyeti Başkanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, Çok
Uluslu Güney Tugay Komutanı Yarbay Kerim Acar,
Türkiye Cumhuriyeti Eşgüdüm Bürosu Müsteşarı Mustafa
Sarnıç, TİKA Kosova Koordinatörü Kürşad Mahmat, ile
çok sayıda belediye yetkilisi, dernek başkanı Kosova ve
Türkiye’den gelen iş adamı ve Kosova genelinden davetli
katıldı.
Karma sergi açıldı
Açılış töreni ardından Kosova ressamlarının yanı sıra
Balkan coğrafyasından katılan sanatçıların çalışmalarından
oluşan karma sergisi açıldı. Serginin açılışını şölene
Türkiye’den katılan sanatçı Gül Dalkıran gerçekleştirdi.
Andelib’den müzik ziyafeti
6. Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleni çerçevesinde
Cumartesi akşamı Andelib Musiki Topluluğu Prizren Kültür
Evi salonunda sanat severlere unutulmaz bir müzik ziyafeti
verdi. Türk sanat müziğinden seçkin örneklerin icra edildiği
konserde Rumeli Türküleri de unutulmadı.
“Yörükler ve Adak”
Sanatla Uyanmak faaliyetleri çerçevesinde Pazartesi
akşamı Mehmet Paşa Hamamında Makedonyalı etnolog
Elizabeta Konseka’nın Doğu Makedonya’da ki Yörük
Türkleri ile ilgili hazırlamış olduğu belgesel sanat severlerin beğenisine sunuldu. Büyük alkış alan belgesel çalışmasının mimarı Koneska, çalışmasında temel amacın
Makedonya’nın kuzeyinde yaşayan Yörüklerin nasıl kapalı
bir toplumda yaşadıklarını ve onların yüzyıllardan beri
korumayı çalıştıkları adet ve görenekleri tüm kamuoyu ile
paylaşmak olduğunu sözlerine ekledi.
Beyatlı ölümünün 50. yılında anıldı
6. Uluslararası ‘Sanatla Uyanmak’ Şöleni çerçevesinde
salı günü Priştine’nin ‘Grand’ Oteli’nde, Türkiye’nin önemli edebiyatçılarından Yahya Kemel Beyatlı’nın 50. ölüm
yıldönümü nedeniyle bir panel düzenlendi.
Panelde konuşan bütün panelistler, Yahya Kemal
Beyatlı’nın usta yazarlığının yanı sıra örnek kişiliğine de
dikkat çekerken, Beyatlı’nın Türk Edebiyatındaki rolü
üzerinde durdular.
Toplam 16 faaliyet
Bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Sanatla Uyanmak” şöleni
çerçevesinde Balkan ülkelerinden 30 kadar sanatçının
katılımıyla Prizren, Priştine ve Mamuşa’da 16 faaliyet
gerçekleşecek.
B
ir ülke veya toplumun güzel ve güçlü
geleceði o ülke insanlarýna baðlýdýr. O
ülke veya toplumun insanlarýndan özellikle, gençlerinin durumlarýna baðlý. Çünkü
gelecek ileridedir fakat dünden baþlayýp yarýna
gitmektedir. Gelecek, kökleri geçmiþte, dallarý
bugünden ileride olan bir büyük aðaçtýr.
Kosova’nýn yeni yüzleri ve yeni gerçekleriyle yaþamaya baþladýðýmýz þu son zaman diliminde birçok yenilikler görüldü. Tarihe not
düþülen birçok önemli gün de bu son sürecin
ürünü oldu. Biz, bu ülkenin insanlarý olarak
anladýk ki, Kosova bir kez daha yeniden kuruluyor. Ýþte, bütün bu yeniden kurmada herkes
(kiþi ve toplum olarak) bir konumda olacaktý. Bu
konumlardan bazýlarý iyi, bazýlarý kötü. Bütün
bunlar baþladý, ilerliyor.
Biz Kosova Türkleri, Balkanlar’daki olumsuz sürecin etkilediði kiþiler olarak bugünkü
Kosova gerçekliðinde konumlarýmýz ve etkilerimiz oranýnda geleceðimizi güzel ve güçlü þekilde kurabileceðiz. Biz, ancak ve ancak çok
çalýþýp saðlam politikalar üreterek toplum olarak
daha saðlam duruþlar ortaya koyabileceðiz. Bu
mantýktan hareketle bireysel olarak da bazý
çýkarýmlarda bulunabiliriz.
Kosova’da bizim kültürümüzün daha etkili
ve saygý verilen hâle gelmesi önce birey olarak
bizim her birimizin içinde baþlayýp bitiyor.
Benim çoðu zaman söz ettiði þu kültürünü tanýma durumu önemlidir. Ýnsan, birey olarak kendisini ve kültürünü iyice tanýmalý. Bundan sonra
ve bununla beraber de kendi yetenek ve ilgilerini tanýmalý. Bunlarýn sonrasýnda zaten baþarýya
yönelme baþlar.
Yukarýda
yazdýklarým
çok
yoðun
düþüncelerin ürünleri gibi. Peki, bunlarý neden
yazdým? Beni bu tarz düþünceleri tekrarlamaya
bazý önemli ve sevindirici geliþmeler itti.
Yaþýtlarýmýzýn, arkadaþlarýmýzýn baþarýlarýnýn
bende yarattýðý olumlu tesirler sebebiyle bugün
kaleme sarýlýrken “iþte, böyle olmalýyýz” diyorum bir kez daha. Bunu derken, ayný zamanda da
bir sebebin güzel sonuçlarýný görmekten dolayý
da mutluyum.
Yakýn zaman önce, Cojep’in (Conseil de la
Jeunnesse Pluriculturelle) Fransa’da uluslararasý
çapta üçüncüsünü düzenlediði Türkçe þiir ve
öykü yarýþmasýnýn sonuçlarý açýklanmýþtý.
Fransa’nýn Obernai kentinde düzenlenen kültür
ve sanat gecesi ile yarýþma sonuçlarý duyurulmuþtu. Þiir ve edebiyat dolu gecede, þiir dalýnda
Alpay
ÝÐCÝ
birincilik ödülüne Türkiye’den Yücel Barut,
ikincilik ödülüne de Kosova’dan kardeþimiz
Taner Güçlütürk layýk görüldü. Ýþte benim bunu
duymam, önce toplumum sonra þahsým adýna
sevinmeme vesile oldu. Daha çok Avrupa’nýn
deðiþik ülkelerinden ve Türkiye’den katýlýmýn
olduðu yarýþmada dereceye giren eserler, geceye
katýlan deðiþik kiþiler tarafýndan okunarak dinleyicilerle paylaþýldý.
Taner Güçlütürk’ün Yörük Düðünü adlý
güzel ve anlamlý þiirinin dereceye girmesi beni
içten sevindirdi. Kendisini bu vesileyle bir kez
daha tebrik ediyorum. Kalemiyle daha birçok
derecelendirmelere, baþarýlara imza atacaðýna
olan inancým tam. Bu güzel þiirle derece elde
edilme de Kosova’mýzda Türkçemizin resmiyetten men edildiði günlere tesadüf etmiþti. Bu
tesadüfün insanlara güzel bir hatýrlatma
olduðunu umarým.
3 Nisan’da Priþtine’de gerçekleþtirilen ve
bildiðim kadarýyla Kosova’daki ilk resim sergisi
olan Barýþ Karamuço’nun sergisindeki fotoðraf
kareleri de beni oldukça etkilemiþti. Barýþ
arkadaþým da, alanýnda edindiði akademik bilgileri tecrübeleriyle besleyerek bugüne gelenlerden. Bunlar güzel þeyler. Bizim insanlarýmýzýn
baþarýlarý, çalýþma ve gayretleri takdire deðer
þeyler.
Taner Güçlütürk ve Barýþ Karamuço iki
örnek. Pasif olmanýn yararsýzlýðýný, aktif çalýþmanýn yararýný gösteren deðerli iki örnek. Ben
daha birçok dost biliyorum, derin bilgilerle ve
becerilerle dolu olan. Bazýlarý benle yaþýt,
bazýlarý aðabeylerim, bazýlarý kardeþlerim...
Bizim toplum olarak bu tarz yeni örneklere
ihtiyacýmýz çok. Kosova’nýn Osmanlý’dan sonra
Yugoslavya devri oldu. Babalarýmýzýn, dedelerimizin tam olarak gördüðü bir devirdi o. Geride
kaldý. Hem de çok geride. Ondan sonrasýnda
gelen sýkýntýlý dönem ve savaþ, birçok þeyin ertelenmesine sebep olmuþtu. Þimdi Kosova’da
yeni bir dönemdeyiz. Güzel veya fena... Her
nasýl ise... Ancak, bizler yaþýyorsak ve yaþayacaksak, çalýþarak var olmanýn erdemiyle yaþamalýyýz. Ýlk adýmda Kosova’ya, sonrasýnda Türk
Dünyasýna; insanlýða yapýlacak çok ve önemli
þeyler var.
Ben hep diyorum. Artýk az konuþup çok iþ
yapmanýn vakti. Düzgün planlar, uzun soluklu
saðlam projelerin zamaný. Bunu da hem bireysel
hem toplumsal düzlemde yapmak durumundayýz.
Fot o : Na fi z L ok v i ça
Agim Rifat
Kültür
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Balkan Türk Þiiri
14
Hazýrlayan: Agim Rifat
GENÇLÝÐE HÝTAP
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Yoktu fýrsat elinde dün gidemezdin ileri,
Gaddar eller çekmişlerdi, gözüne perdeleri,
Göremezdin ne önünü, ne bastýðýn yerleri,
Böyle sönüp kül olurdu, gençliðin emelleri.
Evet Ama Ya Þiir
Okur yazar deðildin sen, hakikattan uzaktýn,
Geleceðe hazýrlanmýþ mükemmel bir tuzaktýn,
Baharýnda hazan görmüþ kurumuþ bir yapraktýn,
Güneþ görmez, mahsul vermez, kýymetsiz bir topraktýn.
Kýrýlmayan ümidinle çare arar gezerdin,
Hayatýnda hem dostunu, düþmanýný sezerdin,
Elinde bir kuvvet olsa, sen onlarý ezerdin,
Denizlere batmýþ olsan, yine çýkar yüzerdin.
Her þeyiniz var / her þeyiniz
Þiiriniz yok
Doðdu hakikat güneþ, bugün artýk dün deðil,
Sana yoktur hiçbir kuvvat desin ki bugün eðil,
Serbestsin sen intihapta nereye versen meyil,
Yoktur hakiki kimselerin sana desin hür deðil.
Manþet kadýnlar
Sütun salonlar sizin
Baþlar
Köþeler
Gece gündüz durma çalýþ, çýkar dünden hýncýný,
Kafaný ilimle doldur, çek bilgi kýlýcýný.
Size ait
Lüks sözler
Enver Tuzcu
Dünya þairleri
Konya’da buluþtu
Ofset jüri
Flaþ ödüller
Yayýnlar
Basýnlar sizin
Konya, Birinci Uluslararasý Þairler Buluþmasý’na ev sahipliði yaptý. Toplam 18 ülkeden
80 þairin katýldýðý programda, þairler þiirleriyle sunum yaptý. Konya’da Kosova’yý
þairimiz Zeynel Beksaç temsil ediyor.
Sizi bekliyor sizi
Rakýlar mezeler
Ziyafetler
K
Þakþak ruhlu
Hayhay huylu
Kýrk suratlý enteller
Etliler
Sütlüler
Güçlüler
Sizinle baþlýyor anam sizinle
Tarih coðrafya
Sizinle bitiyor
Þair siz
Þerif siz
Hep siz
Her þeyiniz var her þeyiniz
Þiiriniz yok
(1987)
aþgarlý Mahmut’un
bininci, Nasreddin
Hoca’nýn 800.
doðum yýlý, Hz. Mevlana
Celaleddin Rumi’nin
Konya’ya geliþinin 780. yýlý
ve Yahya Kemal Beyatlý’nýn
50. vefat yýlý sebebiyle
Konya Valiliði, Konya
Büyükþehir Belediyesi, Ýl
Kültür ve Turizm Müdürlüðü
ve Selçuk Üniversitesi’nin
iþbirliði ile hazýrlanan
“Birinci Uluslararasý Þairler
Buluþmasý” Konya’da
yapýldý. Selçuk Üniversitesi
Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapýlan programa, Konya Valisi Osman Aydýn,
Selçuklu Kaymakamý Þükrü Görücü ve Ýl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çýpan’ýn da
aralarýnda bulunduðu davetliler katýldý. Programda konuþan Vali Osman Aydýn, Türk
kültüründe þairlerinin ayrý bir deðerinin olduðunu, bunun da Türk kültür ve edebiyatý için
olumlu bir geliþme olduðunu belirterek, “Þairler, þiirleriyle Türk dilinin geliþmesine önemli
derecede katkýda bulunuyorlar. Bu, bizim kültür ve dil açýsýndan zenginliðimizin iþaretidir.
Deðiþik ülkelerden þairlerin burada bulunmasý da bu zenginliði pekiþtirmiþtir” þeklinde
konuþtu.
15
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Kültür
Raif VIRMİÇA
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT
VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ VII
HACI MEHMET TAHİR EFENDİ
B
ugüne kadar Mehmet Tahir Efendinin hayatı ve kişiliğiyle
ilgili rabıtalı bir tetkik yapılmamıştır, sadece eseri ve hayatı
hakkında kimi bilgiler verilmişse de onların çok kısıtlı
olduğunu ifade etmek gerekir. Bu yüzden biz, 2002 yılında ilk defa
bu büyüğümüzün hayatı ve kişiliğiyle yanı sıra bugüne kadar
Prizren’in tarihi ile ilgili yazılan el yazmalardan en değerlisini ve
en gerçeğini oluşturan Menakıp’ıyla mütedair teferruatlı malumatları ihtiva eden “Hacı Mehmet Tahir
Efendi-Menakıp” adı altında bir kaynak eserini
yayınladık.
Hacı Mehmet Tahir Efendinin doğum tarihi
kesin olarak bilinmez. Fakat XIX. yüzyılın ilk yıllarında Prizren’de doğduğu ve çok yaşlı öldüğü,
babasının ve ailesinin de buralara Arabistan’dan
geldikleri ve baba adının da Zülfikar olduğu malumdur. İlkin Aşağı Tabakhane semtinde daha sonra
Emin Paşa Mahallesinde eski bir ev satın alarak
yerinde 1276/1859 yılında yeni bir ev inşa ederek
kitabesini de duvara talik ederek hayatının sonuna
kadar burada yaşamıştır. Bu ev bugün inşa
kitabesiyle hala mevcuttur. Bu evin ön duvarında
talik edilen kitabeden Hacı Mehmet Tahir Efendinin
manzum tarihin şairi olduğu da kanıtlanmaktadır.
Hacı Mehmet Tahir Efendinin XIX. yüzyılda
Prizren’de doğduğunu, hayatı boyunca da Prizren’de
yaşadığını, büyük bir âlim, eğitimci, müderris, müftü, şair ve tarihçi olduğunu, Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi bilen ve konuşan
bir kişi de olduğuna dair, yaşamından ve yazmış olduğu eserlerinden anlamaktayız. Mehmet Tahir Efendi doğduğu Prizren’de
ilk ve medrese eğitimini bitirdikten sonra, fakülte öğrenimini Emin
Paşanın öldüğü yılda (1259/1843) İstanbul’da tamamlamıştır.
Yüksek eğitimini tamamladıktan sonra Hacı Mehmet Tahir Efendi
hac ibadetini de yerine getirerek Prizren’e dönmüştür.
Prizren’e döndüğünde halk onun bu başarısından haberdardı ve
onu büyük bir âlim olarak kabul ederek ona talep ve beklentilerini
bildirmişlerdir. Halkın arzularını yerine getirmek gereğiyle
Mehmet Tahir Efendi, Emin Paşa Camii avlusunda mevcut olan
eski medresenin canlandırılması için, yetkili makamlardan-valilikten almış olduğu izinden sonra, Hacı Mahmut Efendi ve Mola Nuh
Efendi ile birlikte 15.000 kuruş ile bir depodan oluşan ortaklaşa bir
vakfiye oluşturuyorlar. Evkaf Kuyudi Kadimesinin 582. defterlerinin 58-59 sayfalarının 30,31 ve 32 sıralarında kaydedilen bu
vakfiyede “Saraçhane Mahallesi’nde, çarşı kurbünde olan Emin
Paşa Camii avlusunda Vakf-ı mezbûrett-e bulunan bina ve ihya
edilmiş olan medrese müderrisine tahsis edilmek üzere Hacı
Mahmut 3000, Hacı Mehmet 2000, Mola Nuh 10.000 ve ayrıca bir
mahzem ki cem’an 15.000 kuruş ve bir mahzem vakfedip üç ayrı
vakfiye tescil edilmiştir” diye bildirilmektedir. Vakfiyelerin paraya
ait olanlarının tarihi 1 Rebiyül Ahir 1265 (27 Kasım 1848)
mahzene ait olanın 11 Cemaziyül Ahir 1265 (4 Mayıs 1848) dir
Hacı Mehmet Tahir Efendi, Emin Paşa Camii avlusunda mevcut olan eski medreseyi yıktırılarak, 1272/1855—56 yılında halkın
yardımıyla yenisini inşa etmiştir. Bu vaka bugün cami avlusunda
mevcut olan medrese binasının iki pencere arasında talik edilen ve
kendisinin bizzat dizelerini yazan kitabeden de anlaşılmaktadır.
Medrese tamamlandıktan sonra Hacı Mehmet Tahir Efendi bu
medresede müderris olarak çalışmaya başlamıştır. Bu medresede
uzun yıllar müderris olarak çalışan Mehmet Tahir Efendinin elinden çok sayıda öğrenci icazetini almıştır.
Hacı Mehmet Tahir Efendi yapmış olduğu her yönlü
çalışmalarıyla kısa bir zaman içinde adını sadece Prizren’de değil,
Prizren Sancağı yöresinde de başarılı bir müderris olarak tanıtmaya
başarmıştır.1868 yılında Prizren’in vilayet merkezi olmasıyla, Hacı
Mehmet Tahir Efendi Prizren Sancağı Müftüsü görevinden, Prizren
Vilayeti Müftüsü görevine atanmıştır. Hacı Mehmet Tahir Efendi
bu görevde iken Menakıp’ını 1876 yılında yazmıştır. Menakıp’taki
bilgilerden, Hacı Mehmet Tahir Efendinin büyük bir muallim
olarak eğitime büyük ilgi göstermesi yanında, dürüst, iyimser,
hayırsever ve halk tarafından takdire layık görülen bir kişi olduğu
da anlaşılmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle XIX. yüzyılda Prizren
tarihinde ve Prizren’in her yönlü kalkınmasında önemli bir yeri
vardır.
Hacı Mehmet Tahir Efendinin el yazma ile yazılan Menakıp’ı
dışında Türkçe yazılan daha iki el yazma eserinin ki bunlardan
birinin şiirlerini ihtiva eden Divanı’dır. Hacı Mehmet Efendinin bir
de mecmuası vardır. Bu eserlerin Prizren’de mevcut olan özel
kütüphanelerde bulunduğunu bildiren Mustafa Müftü, bu el yazma
eserlerini ve divanını çevirme kaydıyla bir şahıs tarafından
alındığını bildirmektedir. Öyle ki verildiği günden bu eserlerin akıbeti bilinmez. Dolayısıyla alan kişi bunları bugüne kadar yayınlamamıştır ki bu bilim alanında büyük bir kayıptır.
Divanı elimizde olmadığından dolayı Mehmet Tahir Efendinin
bir şair ve şiir yazdığına dair önemli kanıtlardan biri onun, bazı
cami ve diğer eserlerimizle ilgi yazmış olduğu kitabelerin
dizileridir. Dolayısıyla Hacı Mehmet Tahir Efendi, bugün
Prizren’de hala mevcut olan ve 1275 yılında yazmış olduğu Cuma
Camii, 1272 yılında yazmış olduğu Emin Paşa Medresesi ve
1276/1859 yılında evinin kitabelerini de manzum tarihi şairidir.
Mehmet Tahir Efendinin Muhammet-emin ile Alirıza adında iki
oğlu vardı. Hacı Mehmet Tahir Efendi çok yaşlı olarak 1883 yılında Prizren’de vefat etmiştir
MENAKIB
Bugüne kadar Osmanlı döneminde Prizren tarihiyle ve orada
yaşayan değerli ve önemli kişi ve vakıflar için Arapça yazılan el
yazmalardan en önemlisini ve mutlaka ki Mehmed Tahir Efendinin
yazmış olduğu Menakıp’ı oluşturmaktadır. Mehmet Tahir Efendi
Prizren tarihiyle, Osmanlı eserleriyle ve yüzyıllar boyunca
Prizren’de yaşayan kimi önemli kişilerin hayatlarıyla ve onların
vakıflarıyla ilgili Menakıp’ını 4 Cemaziyyel Evel 1293 / 11 Mayıs
1876 yılında, Prizren
Vilayeti
Müftüsü
görevinde bulunduğu
dönemde yazmıştır.
Bugüne
kadar
Menakıp’la
ilgili
yayınlanan yazıların
tümünde Menakıp’ın
yazılış tarihinin bilinmediği
ileri
sürülmüştür.
Menakıp’la ilgili diğer
bir husus da bu müellifler
tarafından
Menakıp’ın
adsız
olduğunun
ileri
sürülmesidir. Oysa bu
türde yazılan eserlere
müellifler tarafından
özel bir isim verilmemişse, o zaman bu
türde yazılan eserlere,
eğer bir ya da birçok
Menakıp’ı içerirse, “menakıp-name” adı da verilmektedir. Fakat
biz Mehmet Tahir Efendinin bu el yazma eserini orijinaline göre
“Menakıp” olarak adlandırdık ve öyle de kitabımızda yayınlamaya
uygun gördük Çünkü eseri okuduğunuzda her bölümün “Menakıp”
sözcüğüyle başladığını görebilirsiniz. Menakıp sözcüğü ise, parlaklık, özellik şan kazanmış, yaşamı açıklayan eser, manasını içermektedir. Menakıp’ta her bölüm kendine ayrı bir bütünlüğü oluşturmaktadır ve birbiriyle bağlantısı yoktur.
İlk defa Türkçeye de tercüme ettiğimiz Menakıp’la ilgili bir
bütünlük oluşturmaya çalıştık ve Menakıbın Arapçadan Türkçe tercümesini Sayın Erol Tabak’ın katkılarıyla gerçekleştirdiğimizi
bildirmek istiyorum.
Arapça yazılan ve 21 sayfadan ibaret olan Menakıp’ın
asıl metni Gazi Mehmet Paşa Kütüphanesi’nde yani Prizren İslam
Birliği’nde korunmaktadır. Menakıp’ta şiir biçiminde ve iki sütun
halinde verilen mısralar talik ile yazılmıştır. Toplam olarak 560
mısrası ya da 280 beyti vardır. Menakıp 34 bölümden
(Menakıp’tan) oluşmaktadır. Her bölüm kendine ait bir bütünlüğü
oluşturmaktadır. Örneğin: “Sinan Paşa oğlu Mehmet Paşa’nın
menkıbesi”, “Semer kantlı hükümdarımız Budak Hoca’nın
menkıbesi ve minberin koyulması” vs. Menakıb’da sayfalar
kaydedilmemiştir, bunun yerine müellif biten sayfaların sonunda
yeni gelen sayfanın ilk sözcüğünü kullanarak yeni sayfaya devam
etmiştir. Mesnevi üslubunda yazılan beyitlerde, müellif tahvîl
metrisini kullanarak beyitleri kafiyeli olarak yazmıştır. Beyitler
genellikle “na” hecesi (sufiski) ile biter. Öyle ki beyitlerde
kafiyenin bozulmaması için, müellif bu “na” hecesini kimi durumlarda ihtiyaçsız olarak da kullanmıştır.
Vakıfnameler ve diğer menakıp-nameler gibi Mehmet
Tahir Efendinin de yazmış olduğu bu Menakıp’ı da, besmelehamddele ve salvele ile başlar ve biter.
Mehmet Tahir Efendi bu değerli eserinde Prizren’de,
Osmanlıların gelişinden yaşadığı döneme kadar bir zaman diliminde, din, eğitim, kültür-siyasi ve diğer alanında şöhret olmuş
birçok sayıda kişilerin yaşamları, eserleri hayratları ve vasıfları
hakkında yanı sıra Prizren tarihi için çok önemli bilgileri dile
getirmektedir. Manakıp’tan görülüyor ki Mehmet Tahir Efendi
yaşadığı dönemin bir tanığı, gözlemcisi ve olaylar içinde bir kişi
olarak sadece Prizren’de ki olayları değil, daha önceki dönemlerde
meydana gelen ve yaşlılardan duymuş olduğu olayları da çok iyi
bir anlatım yoluyla dile getirerek o kişi ve olaylar hakkında bugüne
kadar hiç bilinmeyen çok önemli verileri ortaya atmaktadır. Bu
durum ise Mehmet Tahir Efendinin bu konular üzerinde büyük bilgisinin olduğunu göstermektedir.
Daha önceleri biz Menakıp’ta Mehmet Tahir Efendinin vermiş
olduğu bilgiler dışında kişi, vakıf ve olaylarla ilgili yaptığımız özel
araştırmalardan elde ettiğimiz yeni tespitlerimizi ve daha önce TC
Kültür Bakanlığı yayımlarınca yayımlanan “Kosova’da Osmanlı
Mimari Eserleri I” kitabımızdaki buluşlarımızı da ekleyerek, kişiler, vakıflar ve durumlar hakkında bir bütünlük yaratmaya çalıştık
ve yukarıda bildirdiğimize göre Hacı Mehmet Tahir Efendi Hayatı
Eserleri hakkında bir eser yayınladık.
Yazarın Mesajı-Son
Ey her şeyin ulusu, bizlere yol gösteren
Peygamberimizin hakkı için bizi aziz eyle
Çocuklarımıza uzun ömür ve soyumuza başarılar ver,
Onlara, bilgilerini ve zengin keşiflerini kolaylaştır.
Allah’ım sen beni bilgi ve iyilikle zenginleştirdin,
Beni öbür dünyada da senin güzelliğinle zenginleştir.
Allah’ım, beni ailem ve çocuklarımla zengin ettiğin gibi,
Onlara uzun ömürler ve bütün bilgileri ver.
Ey bağışlayıcı, onlara zenginlik sağla ve seçkin zenginlikler ver
ki senden başka hiç kimseye muhtaç olmasın Peygamberimizin
hakkı için
Ey galip, benim düşmanlarımı mağlup et,
Şeriatımızı küçümseyenleri yok et.
Ey kadir olan sevdiklerimizin işlerini kolaylaştır,
Sen onları başarılı kıl ki bu bizim dinimizdir.
Ey koruyucu, bizleri koru ve bizi koru
Aynıca, çocuklarımızı da koru Allah’ım,
Tahir’i noksanlık ve eksiklikleriyle,
Ümitle kapına geldi Allah’ım rahmet et
Sevgili Muhammed’in ve temiz olanın nüfusunu tevessül
Ediyor ve diyor ki onu bizim şefiğimiz eyle.
4 Cemaziyyel evvel 1293
11 Mayıs 1876
Hacı Mehmet Tahir Efendi Evi Kitabesi
Bi-hamdi’llah civâr-ı medresemde hazret-i Bâri
Nasip itdi bize nice meşakatlarda bu dâr-ı
Ne külfet çekdim eyvâh ta’ edâ idince nakdîni
Binasın karz ile kurdum Hudâyâratdı ahbâbı
Muammer eyle ferzendin muvaffak eyle ensâbım
Mukîm olan sûrûr ile amân yâ hazret-i bâkî
İlâhi yüz sürüp dergâhına Tâhir didi târih
Mübârek eyleye Mevlâ bu ahsen beyt-i ra’nayı
Sene 1276
Emin Paşa Medresesi Kitabesi
Li-Hamdullah ki mi'mâr-ı mürüvvet eyledi âbâd
Dil-l âşık gibi nâlân bu mevz'i pur-nur
Yeniden kıldılar işbu mahall-i dersi âbâdân
İlâh Pürzerin ehlün bu sa'yün eyle gil meşkur
Ola her bir şeker hâr-i mugaylan çeşm-i a'dâya
Olur ukbâde hem rûh-i Emin Paşa dahi mesrur
Kitab-ı cifr'i 'aklide bu vech üzere muharredur
Hulus üzre binâ oldi olur hayri ebed mevfur
Medrese destiyle meşgul nahif Tâhir dedi târih
Muvaffak ola yâ Deyyâan ola ilm-i amel-l menşur
(Sene 1272 )
Cuma Camiin I. Tamir Kitabesi
Cenâb-ı Hazret-i Sultan Mecid Han'ın zemânındâ
Nice âsâr-ı hayr ile ihyâ olur her günde mülkinde
Hususen şehr-i Pürzen'de fethiden kalma bir ma'bed
Mürur-i dehr ile olmışken enkazı perâkende
Hulusi Paşa razı ile vezir ve dahi defterdâr
Ehâli ittifâkıyle anı elyledi zibende
İki yüz kırkda vaz' etmiş eski nasaara
Sekiz yüz on üçünde oldı mü'minin ferhunde
Rikâb-ı şah ser bu abından şâh kim Feyzi Ağa
Olup ta'mirine bâis nezâret kıldı her günde
Mu'ammer kuşusiyle şevkile Tâhir dedi târih
İlaha ta kıyamet tâ ola islâmda zinde
Sene 1275
Güncel
16
Bir Dostun Dosta Yürüyüşü*
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Dinde yapýlan her deðiþiklik...
P
Prof.Dr. Ahmed Yardım
eygamber efendimizin ve Onun dört halîfesinin zamanlarýnda bulunmayýp da, dinde sonradan meydana çýkarýlan söz, yazý, usûl ve
işlerin hepsine bid’at denir. Peygamber efendimiz;
(Dinde yeni ortaya çýkan þeylerden kaçýnýnýz. Çünkü bu yeni þeylerin
hepsi bid’attir. Bid’atlerin hepsi dalâlettir, yoldan çýkmaktýr) buyurmuþlardýr. Ebû Hafs-ý Niþâbûrî hazretlerine, bid’at hakkýnda suâl
edildiðinde; “Ýlâhî hükümleri çiðnemek, sünneti küçümsemek, þahsî istek
ve düþüncelere tâbi olarak Kur’ân-ý kerîm ve sünnete uymayý terk etmektir” cevabýný vermiþtir.
KÜFRE SEBEP OLAN BÝD’AT!
Abdülganî Nablüsî hazretleri, Hadîkat-ün-nediyye adlý kitâbýnda buyuruyor ki:
“Bid’at, sünnete yanî Muhammed aleyhisselâmýn bildirdiði din bilgilerine ters düþen, i’tikâd, amel ve sözler demektir. Allahü teâlâ, kullarýný kendisine ibâdet etmek için yarattý. Ýbâdet, insanýn Rabbine, hakîr, âciz, muhtaç olduðunu göstermesidir. Bu da, her aklýn, nefsin ve âdetlerin güzel ve
çirkin dediklerine uymayýp, Allahü teâlânýn güzel, çirkin dediklerine teslîm
olmak, Onun gönderdiði Kitâba, Peygamberlere inanmak ve bunlara tâbi
olmak demektir. Bir insan, bir iþi, Rabbinin izin verdiðini düþünmeden,
kendi görüþü ile yaparsa, Allahü teâlâya kulluk yapmamýþ, Müslümânlýðýn
îcâbýný yerine getirmemiþ olur. Bu iþ, inanýlmasý lâzým olduðu söz birliði ile
bildirilmiþ olan þeylerden ise, bu inanýþý, küfre sebep olan bid’at olur. Bu
iþ, i’tikâdda olmayýp da, yalnýz dinden olan sözde ve iþte kalýrsa, büyük
günâh olur. Hadîs-i þerîfte;
(Bir kimse, dinde olmayan bir þey meydâna çýkarýrsa, bu þey ret olunur)
buyuruldu.
Bu hadîs-i þerîf gösteriyor ki, dinden olmayan bir i’tikâd, bir söz, bir iþ,
bir hâl ortaya çýkarýlýr, bunun din ve ibâdet olduðuna inanýlýrsa, yâhut
Ýslâmiyyetin bildirmiþ olduklarýnda bir fazlalýk veyâ noksanlýk yapýlýr,
bunu yapmakta sevâb beklenirse, bu yenilikler, deðiþiklikler, bid’at olur.
Ýslâmiyyete uyulmamýþ, ona îmân edilmemiþ olur.
Dinde olmayýp, âdette olan yenilikler, deðiþiklikler bid’at olmaz.
Yemekte, içmekte, binme ve taþýma vâsýtalarýnda, binâlarda yapýlan yenilikleri, deðiþiklikleri dînimiz reddetmez. Bunun için, masada, ayrý tabaklarda, çatal kaþýk ile yemek, otomobile, uçaða binmek, her çeþit binâ, ev ve
mutfak eþyâsý kullanmak, bütün fen âletleri, dinde bid’at deðildir. Bunlarý
yapmak, faydalý yerlerde kullanmak câiz hattâ farz-ý kifâyedir. Radyo,
hoparlör, elektronik makineler yapmak ve bunlarý ibâdetlerin dýþýnda kullanmak câizdir. Fakat, hoparlör ile ezân, Kur’ân-ý kerîm, mevlid okumak,
ibâdeti deðiþtirmek olur, bid’at olur. hadîs-i şerîfte;
(Allahü teâlâ, dinde bid’at olan bir þeyi yapan, bu bid’ati Allah rýzâsý için
terk etmedikçe, onun hiçbir amelini kabûl etmez) buyuruldu.
Allahü teâlâ, i’tikâdda, amelde veyâ sözde yâhut ahlâkta bid’at olan bir
şeyi yapmaya devâm edenin, bu cinslerden olan ibâdetleri sahîh olsa da,
hiçbirini kabûl etmez. Ýbâdetlerinin kabûl olmasý için, bu bid’ati, terk
etmesi lâzýmdýr...”
DÎNÝ HAFÝFE ALMAK!..
Fudayl bin Ýyâd hazretleri buyuruyor ki:
“Ehl-i sünnet bir kimseyi görünce, sanki Eshâb-ý kirâmdan birini görmüþ
gibi olurum. Bid’at ehli birini gördüðüm zaman da, münâfýklardan birini
görmüþ gibi olurum.”
Ebû Muhammed Berbehârî hazretleri, sevenlerine buyururdu ki:
“Bid’at sâhibini üstün tutan, dînin yýkýlmasýna yardým etmiþ olur. Kim
bid’at ehline güler yüz gösterirse, dîni hafife almýþ olur. Bid’at ehlinin
cenâzesine katýlan, ayrýlýncaya kadar Allahü teâlânýn gazâbýndan kurtulamaz. Gayr-i müslim ile yemek yerim, fakat bid’at ehliyle sofraya oturmam.
Bid’at ehlinden yüzünü çevirenin kalbini, Allahü teâlâ îmân ile doldurur.”
Netice olarak dinde yapýlan her deðiþiklik, dalâlettir ve zararlýdýr.
Peygamber efendimizin buyurduðu gibi:
(Ýbâdetleri benden ve eshâbýmdan gördüðünüz gibi yapýnýz! Ýbâdetlerde
deðiþiklik yapanlara bid’at ehli denir. Bid’at sâhipleri muhakkak
Cehenneme gidecektir. Bunlarýn hiçbir ibâdetleri kabul olmaz.)
Kare Bulmaca No: 52
Soldan Saða
1. Eski Kosova Başbakanı Ramuş ....
2. Düşünce, fikir-Tekerlekli motorlu, motorsuz
kara taşıdı
3. Müzikte bir nota-Halk, halkın aşağı
tabakası-Alfabe 21. harf
4. Alfabede birinci harf-Birşeyin akmasına
yarayan boru-Yaz EB
5. Bir çeşit füze-Kalın ve kaba kumaş
6. İslam dinine inanan — ABD’li eski bokser
Kasius
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:50
K
osova’dan ayrıldığım günden beri, sağ olsun
öğrencilerimiz benden irtibatı, iletişimi
kesmediler. Sürekli ararlar, hal hatır sorar,
Prizren’den, Kosova’dan bilgi verir, olayları, başlarından geçenleri anlatırlar. Kısaca, Prizren’den ayrılsak
da, gönlümüz Prizren’de, Kosova’dadır.
Bir süredir görüşemediğimiz bir öğrencimin gönderdiği yazıyı okuduğumda durumu öğrendim.
Prizren Eğitim Fakültesi sekreteri Memduh bey vefat
etmişti. Ne çabuk! Daha dün gibi beraberdik.
Yaşadıklarımız gözümün önüne geldi, zihnimde bir
bir canlandı, bir film şeridi gibi geçti… Saygıdeğer
Tevfik Yücesoy Hocamızın dediği gibi, ölümle yan
yana yaşıyorduk. Ölümle hayat arasında çok ince bir
çizgi vardı. O çizgi her an, her dakika geçilebilir,
kalkabilirdi…
Memduh bey Fakültenin en sevilen, sayılan değerli şahsiyetlerinden biri idi. Arnavut olsun, Boşnak
olsun, Türk olsun, Rom olsun, herkes onu severdi. Bu
O’nun mülayim, yumuşak, yardımsever, barışçı
yapısından kaynaklanmaktaydı. Kimseye ayırım yapmaz, elinden geldiğince herkese yardım eder, herkesin
işinin olmasına, yapılmasına gayret ederdi. İşini
seven, düzenli, tertipli, iş disiplinine sahip bir insandı.
Sakarya Üniversitesi ile yapılan protokol
çerçevesinde yanlış hatırlamıyorsam 2006 yılında
Türkiye’ye giden öğrencilerle birlikte Türkiye’ye
gidişi, onun için unutulmaz bir olaydı. Bildiğim
kadarıyla ilk kez Türkiye’ye gidiyordu. Program
çerçevesinde, Sakarya, Bursa ve İstanbul’a gitmişlerdi. Bu seyahatten son derece memnun kalmıştı.
Sakarya’daki hocalardan, saygıdan, ikramdan son
derece memnun olmuştu. Bursa’ya ve özellikle
İstanbul’a hayran kalmıştı.
Memduh bey dindar bir insandı. Belki Eğitim
Fakültesi’nin en dindar kişisiydi. Cafer beyin anlattığına göre; En zor zamanlarda bile dört kişi ramazan
ayında oruçlarını tutmuşlardı. Bunlardan biri
Memduh beydi. Cuma namazlarını Kaçanik
Mahallesi’ndeki camide kılmayı severdi. Birkaç kez
beraber gittiğimizde, Boşnak hocadan hoşlandığını,
iyi vaaz ettiğini söylemişti. Bir keresinde arabasına
bindiğimizde bize ilahi dinletmişti. İlahi kasetleri alıp
dinlediğini, bunların kendisini dinlendirdiğini belirtirdi. Türkiye’ye gidişinde şöyle söylemişti: “İstanbul,
Sakarya, Bursa’da gezilecek tarihi yerleri gezelim.
Ama başka yerlere gidilecekse, beni bir camiye
bırakın. Geziniz bitince gelin beni alın”. Gönlünün
camilere bağlı olmasına güzel bir örnek.
Tasavvufu, mürşidleri severdi. Ahmet Rufai,
Mevlana, Hacı Bektaş Veli, sevdiği tasavvuf büyükleri arasında idi. Konya’yı, Mevlana’yı çok görmek
istediğini sürekli dile getirirdi. Kendisi de tasavvuf
ehli idi. Tek sözle söylemek gerekirse “derviş”di.
Karıncayı bile incitmekten korkan, herkesle iyi geçinen, herkese iyi davranan hoş gönüllü, güler yüzlü bir
zattı.
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Yukarýdan Aþaðýya
1. Bil Klinton’un eşinin esmi
2. Her tarafı sula kaplı kara parçası- Elektrik
direnç birimi
3. Müzikte bir nota- Eskiden ağırlık ülçübirimi
4. Alfabenin ilk harfi- Fransız aktör Delon
5. Karadenizli sanatçı Güloğlu
6. Ün Asya yakındoğuda bir ülke —
Potasyum’un kısaltması
7. AB, AD şöhret sahibi olmak- Kızıl, kırmızı
8. Avrupa Birliği kısaltılması-Doğum için yaptıran kadın
9. Orduda rütbesi binbaşı ile albay arasından
olan üstsubay
Sinan Paşa, Ege, Erdal, No, Eren, İ, C, Amos, Aş, Arsen,
Ebe, Real, İran
Sayın Doktor Memduh Bamya Bey’e
Osmanlı’yı severdi. Osmanlı’nın İslam Dini’ni bu
topraklara getirdiğini, adaletli olduğunu, iyi yönetim
gösterdiğini söylerdi. Osmanlı’ya haksızlık
edilmesinden hoşlanmadığını belirtirdi.
Evinin yakınındaki Müderris Ali Efendi Camii
için şunları söylemişti: Sırp milliyetçiliği baskısının
arttığı 1990’lı yıllarda, Arnavut toplumu olarak,
okullarını taşıyarak bu camide eğitim-öğretime
başlamışlar. O zor dönemi, kendi çabalarıyla büyük
özveri ile geçirmişler, varlıklarını devam ettirmişler.
Doktorasını büyük ciddiyetle yapıyordu. Bize
zaman zaman gösteriyor, kimi zaman kaynak
konusunda, dipnot gösterme konusunda fikrimizi alıyordu. Doktora tezi olgunlaşmadan, araştırdığı her
konuyu güzel bir şekilde tamamlamadan bitirmeyi
istemiyordu. Kısmet değilmiş. Ancak, Üniversitenin
ona doktora ünvanını verecek olması gerçekten çok
memnun edici vefalı bir davranış. Umarım doktora
tezi tamamlanır ve bir vesile ile basılır.
Okulda bir gün rahatsızlandığını duyunca Türkçe
bölümü hocaları olarak ziyaretine gittik. O kadar çok
memnun oldu ki. Bizi nasıl ağırlayacağını şaşırdı.
İkram üstüne ikramda bulundu. Orada ailesi ile de
tanışma imkânı oldu. Saygıdeğer eşi çok saygı da
bulundu. Kızı ise okula devam ediyordu ve üniversite
okumak istediğini belirtmişti.
Bana son bir vasiyeti şu idi: “Türkiye’ye gittiğinde
buraları unutmak yok. Elde edeceğin kitap ve dergilerin fazlalarını buraya gönder. Senden tek isteğim
bu”. Peki Memduh bey, isteğinizi yerine getirmeye
çalışıyorum, çalışacağım.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kimimize ne kadar
hayat verilmişse, o kadar ömür sürüyoruz. Kimimiz
çok, kimimiz orta, kimimiz ise az yaşıyor. Ne kadar
yaşarsak yaşayalım, ömür bir gün, bir yerde sona eriyor. Dünyaya gelişimiz bize sorulmadığı gibi, gidişimiz
de bize sorulmuyor, sorulmayacak da. O halde önemli olan ailemize, çevremize, insanlara faydalı insanca
bir hayat sürmek. Prizren’in sakinlerinden sevdiğimiz
doktor Memduh beyin sevdiği Hakka yürüyüşünde,
bizlerden ayrılmasından dolayı üzüntü duyuyorum.
Ancak iyi eserler, güzel bir isim bıraktığı için teselli
buluyorum. Kendisine Allah rahmet, yerinin cennet,
ailesine, sevenlerine de sabır diliyorum. Sözlerime
güzel söyleyen bir şairin dizeleriyle son vermek istiyorum:
“O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner,
Azrail’e “hoş geldin!”diyebilmekte hüner…
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti,
“İyi insanlar iyi atlara binip gitti”.
*Yrd.Doç.Dr.Cem Topsakal, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Van/
Türkiye.
17
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Raife (Kemal)
USTAÝBO
13 Kasým 2007 tarihinde hakkýn rahmetine kavuþan deðerli eþim,
annemiz, kayýnvalidemiz ve babaannemiz
Hatice (Hoca) HALÇE
(1933-2007)
Vefatýnýn 6. ayýnda rahmetle anýyoruz. Ölüm acý gerçek. 6
ay oldu bizlerden ayrýlalý. Yokluðuna alýþmak zor oluyor.
Hepimizin kalbinde yaþýyorsun ve daima yaþayacaksýn.
Dualarýmýz seninle, ruhun þad mekanýn cennet olsun.
Seni hiçbir zaman unutamayacak olan:
11 Mayýsta ölümünün 6’ncý ayýnda
seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya
duacýyýz. Seni hiçbir zaman
unutamayan:
Kardeþin: Kemal
Yengen: Zeynep
Yeðenlerin: Nehal, Orhan ve Oktay
Zehra (Cibo)
KEMAL
Eþin: Teki
Oðlun: Ýliyaz
Gelinin: Teuta
Torunlarýn: Nida, Nisa
ve Diyar.
Hasan ( Aziz ) BUŞ
İş yerinde iş kazası sonucu vefat eden dedebaba-ağabeyimizi rahmetle
anıyoruz. Mekanının cennette olması için yüce
Mevla’ya duacıyız.
Hayata veda edişin bizi derinden üzdü.
Seni hiçbir zaman unutmayacağız.
Her zaman kalbimizdesin.
28 Mayýsta ölümünün 1’inci yýlýnda
seni derin sevgi ve saygýyla anýyoruz.
Sen hiç ölmedin kalbimizde daima
yaþayacaksýn. Seni hiçbir zaman
unutamayan:
Oðlun: Kemal
Gelinin: Zeynep
Yeðenlerin: Nehal, Orhan ve Oktay
Mahmut
(Destan) KEMAL
Eşi: Berayet oğlu: Aziz kızı: Bahriye
kardeşleri: Fatma , Nurten , Birsen , Süzan , Raif
damadı: Salaydin gelini: Mariya
torunları: Meryem , İlyas , Sezen , Oruç , Nisa
5 Haziranda ölümünün 10. yýlýnda
seni rahmet ve sevgiyle anýyoruz.
Mekanýnýn cennette olmasý için yüce
5 Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir
zaman unutamayan:
Hasan ( Aziz ) BUŞ
Sen hiç ölmedin ki. Baba.
Seni hiç bir zaman unutmadık.
Hasretinle yanıp tutuşan kalbimizin
her atışında sen yaşıyorsun. Mekanının
cennetteolması için yüce
Mevla’ya duacıyız.
Ruhun şad olsun.
Eşi: Berayet
oğlu : Aziz
kızı : Bahriye
Oðlun: Kemal
Gelinin: Zeynep
Yeðenlerin: Nehal, Orhan ve Oktay
Deðerli eþim, babamýz...
Fadil BULLUTÝ
Hasan ( Aziz ) BUŞ
İş yerinde iş kazası sonucu vefat
eden dede-baba-ağabeyimizin
haberini alır almaz bizlerle üzüntülerini paylaşan , bizlere başsağlığı
dileyen birey, kurum ve kuruluşlara
ayrı ayrı teşekkür ederiz.
Raif BUŞ ve BUŞ ailesi
Ölümünün 11’inci yýlýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette
olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz.
Seni hiçbir zaman unutamayan:
Eþin: Hadiye
Kýzýn: Mükerrem
Torunlarýn: Merdi, Edip
Damadý: Ali
Sağlık
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Aþk stresi
azaltýyor
Makarna, obezite
riskini azaltýyor
Diyetisyen Prof. Dr. Ayþe Baysal, makarna ve bulgurun, kan þeker düzeyini
olumlu yönde etkilerken, diðer yandan besin alýmýný azaltarak obezite
riskini düþürdüðünü belirtti.
P
rof. Dr. Baysal, Türkiye Makarna
Sanayicileri Derneðinin, Türkiye
Diyetisyenler Derneði ile birlikte hazýrlayýp yayýnladýðý ‘’Bilimsel Yönleriyle
Makarna’‘ adlý kitabýnda yer alan makalesinde,
makarnanýn beslenme ve saðlýk açýsýndan
yararýný anlattý.
Makalede, saðlýklý beslenmede büyük önem
taþýyan kompleks karbonhidratlarýn kaynaðýnýn
tahýllar ve kuru baklagiller olduðunu vurgulayan
Prof. Dr. Baysal, makarnanýn ise kompleks karbonhidratlarýn en zengin kaynaðý olduðunu
bildirdi.
Makarnanýn, B12 dýþýnda bütün B vitaminleri ve minerallerini içerdiðini belirten Prof. Dr. Baysal,
ancak tam durum buðdayý irmiðinden üretilen makarnalardaki vitamin ve mineral oranýnýn, kepeði
ve özü ayrýlmýþ irmikten yapýlan makarnalardan daha yüksek olduðunu, tam buðday irmiðinden
üretilen makarnalarýn diyet lifi için de en iyi kaynaklardan biri olduðunu bildirdi.
Prof. Dr. Baysal, makarnanýn çok az yað içerdiðini, peynir yerine 2-3 kaþýk önceden piþmiþ mercimek ve biraz soðan kullanýlmasý durumunda, makarnadaki diyet lif oranýnýn artacaðýný vurguladý.
‘’Makarnanýn þiþmanlama ile ilintisi yok’‘
Makarnanýn hayvansal kaynaklý peynir, yumurta ve kýyma gibi besinlerle hazýrlanmasý ya da bunlarla yapýlan soslarla birlikte tüketilmesi halinde bitkisel besinlerde bulunmayan B12 vitamininin
karþýlanmasýna katkýda bulunacaðýný ifade eden Prof. Dr. Baysal, þunlarý kaydetti: ‘’Saðlýklý
beslenmeye örnek gösterilen Akdeniz beslenme biçiminin temel özelliði, tahýl, sebze, meyve, kuru
baklagiller gibi ürünlerden zengin, doymuþ yað içeren kýrmýzý etten fakir olmasý ve görünür yað
olarak zeytin yaðý kullanýlmasýdýr. Örneðin, Doðu Akdeniz ülkelerinde bulgur, Ýtalya’da makarna,
ekmek dýþýnda en çok tüketilen tahýl ürünleridir. Makarna ve bulgur, kan þeker düzeyini olumlu
yönde etkilerken, diðer yandan besin alýmýný azaltarak obezite riskini de düþürmektedir. Bu veriler,
uygun ve yeterli miktarda makarna yemenin, þiþmanlamayla ilintisi olmadýðýný gösterir.’‘
Prof. Dr. Baysal, beyaz ekmek, beyaz un ve þekerden yapýlan ürünler, patates ürünleri yerine,
uygun sosla hazýrlanmýþ makarna yenmesini önerdi.
Yüksek enerjili beslenen
kadýnlarýn oðlu oluyor
Ýngiliz araþtýrmacýlar, enerji bakýmýndan
zengin besinler alan kadýnlarýn erkek
çocuk doðurma olasýlýðý daha yüksek
olduðunu açýkladý.
Ý
ngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nden Fiona
Mathews ve ekibi, annenin beslenme þekli ve
bebeðin cinsiyeti arasýndaki iliþkiyi araþtýrdý.
740 hamilenin, gebelikten önce ve gebelik
sýrasýndaki beslenme alýþkanlýklarýný inceleyen
bilim adamlarý, ilk çocuðuna gebe kalan ve
bebeðin cinsiyetini bilmeyen bu kadýnlarý hamile
kalýrken, kalori desteklerine göre 3 gruba ayýrdý.
Enerji desteðini en fazla alan kadýnlarýn yüzde
56’sýnýn erkek, en az alanlarýn yüzde 45’ininse
kýz bebek dünyaya getirdiði görüldü.
Araþtýrmada, kahvaltýda tahýl tüketimi, potasyum, kalsiyum, C, E ve B12 vitaminleri
bakýmýndan daha zengin ve daha çeþitli besin
tüketimi ve erkek çocuk doðurma arasýnda güçlü
bir iliþkinin olabileceði de ortaya çýktý.
Mahthews, “bu çalýþmalarýn, genç kadýnlarýn
az kalorili beslenme tarzýný tercih ettiði geliþmiþ
ülkelerde neden erkek oranýnýn azaldýðýný açýklamaya yardýmcý olabileceðini” söyledi.
Son 40 yýlda sanayi ülkelerinde erkek bebek
sayýsýnýn az da olsa azaldýðý gözleniyor. Bu
düþüþ, tüketim
ürünlerindeki
kimyasal maddelere baðlanýyor.
Bununla birlikte
a r a þ t ý r m a c ý l a r,
geliþmiþ ülkelerdeki
genç
kadýnlarýn
deðiþen beslenme
alýþkanlýklarýnýn
da bu düþüþü
açýklayabileceðini
belirtti.
Kahvaltý alýþkanlýðýnýn geliþmiþ ülkelerde neredeyse ortadan
kalktýðýný söyleyen araþtýrmacýlar, ABD’de kahvaltý yapan eriþkinlerin oranýnýn, 1965’te yüzde
86 iken 1991’de yüzde 75’e düþtüðünü vurguladý.Araþtýrmacýlar, kahvaltýyý atlamanýn normal
gece açlýðý süresinin uzamasýna, bu nedenle
glikoz seviyesinin düþmesine neden olabileceði
görüþünü savunuyor. Daha önce laboratuvarda
yapýlan araþtýrmalar, glikozun erkek bebek
dünyaya getirme olasýlýðýný artýrabileceðini
göstermiþti.Araþtýrma, “Proceeding of the Royal
Society” dergisinde yayýmlandý.
18
Aþk duygusunun baþlangýçta strese yol açsa da, daha
sonraki dönemlerde güçlü bir stres azaltýcý olduðu
belirtildi.
M
emorial Hastanesi Nöroloji Uzmaný Dr. Abdullah
Özkardeþ, aþkýn dünyadaki her insanýn karþýsýna çýkabilecek bir duygu olduðunu belirterek, aþkta hayranlýkla baþlayan duygularýn, daha sonra kiþiye mutluluk vermeye
baþladýðýný bildirdi.
Hastalýklarla mücadelede pozitif düþünce biçiminin büyük
yararý olduðunu ifade eden Dr. Abdullah Özkardeþ, aþkýn, insanda yarattýðý pozitif düþünceyle hastalýklarla mücadelede önemli
etken olduðunu belirtti.
Pozitif duygularýn, özellikle stresli durumlarda insanýn kendisini daha iyi hissetmesini saðladýðýný ifade eden, Dr. Özkardeþ,
þunlarý kaydetti: “Aþk, þefkat ve mutluluk duygularý, baðýþýklýk
sistemini daha iyi hale getirir ve hastalýklarla savaþmaya
yardýmcý olur. Aþk, pozitif psikoloji ile yakýndan ilgilidir. Aþk
duygusu baþlangýçta strese yol açsa da daha sonraki dönemlerde
güçlü bir stres azaltýcý oluyor. Kiþilerin stresli durumlarla baþ
edebilmesine yardým ederek, saðlýklý ve doyurucu bir yaþam için
önemli bir etkeni oluþturur.”
Aþkýn ilk belirtilerinin uykusuzluk ve iþtahsýzlýk olarak kendisini gösterdiðini belirten Özkardeþ, þöyle devam etti: “Aþkýn
önemli iki belirtisi var. Uykusuzluk ve iþtahsýzlýk. Birde bunlarýn yanýnda aþýrý canlýlýk, enerji de varsa siz aþkýn çemberine
girmiþsiniz demektir. Aþk, duygulaným, dikkat, motivasyon ve
hafýza ile ilgili beyin alanlarýný da aktif hale getirir. Bu yapýlarýn
aktifleþmesi, stresin azaltýlmasý gibi sonuçlar verir.”
Depresyon D vitamini
eksikliðiyle baðlantýlý
D vitamini eksikliði, özellikle yaþlý kimselerde
depresyon riskini artýrabiliyor...
A
msterdam’daki Vrije üniversitesi uzmanlarýnýn 65 ila 95
yaþlarýndaki 1282 kiþi arasýnda yürüttüðü çalýþma,
depresyona uðrayan veya psikiyatrik sorunlarý olan kimselerde D vitamini eksikliði bulunduðunu gösterdi.
Depresyondaki kimselerde D vitamini oranýnýn,
diðer insanlardan yüzde
14 düþük olduðu belirlendi.
Araþtýrma, D vitamini
eksikliðinin “paratiroid”
hormon seviyesinin artmasýna da yol açtýðýný
gösterdi. “Paratiroid” bezlerinin fazla çalýþmasýnýn
depresyonla
baðlantýlý
olduðu zaten biliniyor.
Bu buluþ, depresyon
tedavisi
bakýmýndan
önemli sayýlýyor. Zira kandaki D vitamini eksikliði ve tiroid
fazlasý, perhiz ve kalsiyum takviyesi yaparak veya güneþe fazlaca çýkarak giderilebilecek.
19
4
Gençlik
Perşembe, 15 Mayıs 2008
İşte size birbirinden güzel dört bayan; “Heps Gurubui” ile sımsıcak bir söyleşi...
Onların HEPSİ Süper
Birbirinden güzel ve şirin kız... Bir
de güzel sesleri, kıvrak ve şölensel
dansları biraraya gelince; seyre
doyum olmayan ve ülkemiz müzik tarihinde biraraya gelmiş bayan grupların
asla yakalayamamış oldukları bir
başarıyı resmediyorlar. Hepsi Grubu,
kuruldukları ve ilk şarkılarının namelerini kulaklarımıza mırıldanmaya başladıkları tarihten itibaren geniş kitlelerce
beğenilen nadir gruplardan. Ve bu
beğenimiz (gerçi tescile ihtiyaç yok)
MTV müzik televizyonu tarafından da
tescillendi desek yeridir.
Çocukluğunuzda böyle bir yere
geleceğinizi hiç düşünür
müydünüz? Yada çocukluğunuzdaki hayalleriniz nelerdir?
Gülçin: Ya tabi ki düşünüyorduk.
Herkesin sen ne olacaksın dedikleri
zaman, zaten mikrofon olarak, her tür
silindir şeklindeki eşyayı alıp şarkı
söylemeye çalıştığım için böyle bir hayalim vardı yani.
Eren: Benim çocukluk hayalim çok
komikti. Ahçı olmaktı. Ama bu çocukluk
hayaliydi. Sonra, ortaokul yıllarına
geldiğimizde tabi ki hayalimiz böyle bir
grup olmaktı. gerçekten… Ama proje
başladığında da bu kadar tepki alacağımızı çok kısa zamanda buraya geleceğimizi tahmin etmiyorduk.
Yasemin: Benim de mutlaka sahne ile
ilgili bir şey olacağı kesindi, çünkü aileden gelen bir şeydi sonuçta. Tiyatrocu
olmayı istiyordum. Ama daha sonra
klasik baleye geçince dansçı olmaya
karar verdim. Hep değişti bu fikir ama
sonradan şarkıcılıkla dans bir arada
olunca bu gurup kuruldu ve şimdi buradayız. Güzel yani.
Cemre: Zaten başından beri bunu istiyordum. Tabi klasik bale okuduğum için
yani onda da sahne almak iyi ama,
başından beri bunu istiyordum. Buraya
geleceğimizi tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalık olacak ama, ben
ediyordum yani...
Başarınızda bayan ve güzel
olmalarının payı yüzde kaç?
Eren: Bayan olmamız şu şekilde
algılanabilir. Hani yalnızca bayan
olduğumuz için değil ama, kız gurubu
hani ilk defa bu şekilde bir şey yaptığı
için ilgi çekmiş olabilir mesela. %30
olabilir. Bayan olmamız ve dört kişi
olmamız bence %30 olabilir.
Hayatınızın filmi?
Eren: Hayatımın filmi. Büyük Umutlar.
Gülçin:
Hayatımın
filmi
diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi
sevmiyorum. Eren gibi ilgim yok. Ama
dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum.
Cemre: Ya ben, şimdi pek film aklıma
gelmedi düşün düşün… Genel olarak
Angelina Jolie izlerim; çoğu filmini
seviyorum ben. Hayatımın filmi...
ımm... (gülüşmeler) Pek bir şey aklıma
gelmiyor şu anda.
Yasemin: Benim biraz saçma gelecek
insanlara ama Armagedon olabilir.
Filmin son sahnesi beni çok etkilemişti.
O olabilir.
Bu arada yaşlarınız kaç?
Gülçin: 20 yaşındayım 85 liyim.
Cemre: 20
Eren: 21
Yasemin:19
Mesela bugün makyajlarınızı siz mi
yaptınız? Siz mi yaparsınız?
Makyaj eğitimi aldınız mı?
Yasemin: Ben bugün kuaföre gitmedim.
Kendi kendime yaptım her şeyi. Saçıma
da fazla şey yapmıyorum artık... konserlere çıkarken bazen kendim yapıyorum,
daha kolay ve daha pratik. Doğallıktan
yana daha çok yakışıyor açıkçası bana
kendi halinde bırakmak. Makyajımı da
kendim yaptım. Bugün aslında Erenle
biz gitmedik kuaföre üşendik. Biz
kendimiz yaptık.
Eren: Makyaj eğitimi almadık. Ama
artık suratımıza makyözler çok fazla
makyaj yapa yapa kendimize en çok
yakışanı yavaş yavaş bulmaya başladık.
Bir de makyaj nasıl yapılır yavaş yavaş
biz de. Ben de bugün kuaföre gitmedim.
Zaten saçlarım normal, yani makyajı da
kendim yaptım. Birde sürekli kuaföre
gidip makyaj yaptırmak... hani gerek
yok diye düşünüyorum.
Gülçin: Bu arada ya şey; biz hep
beraber küçüklüğümüzden beri, sahneye
çıktığımız için, kendi makyajlarımızı ve
sahne makyajımızı kendimiz yapmak
zorunda kalıyorduk. Bu sahne makyajı
başka bir şey ama, ben öyle bir şey ki
bazen özellikle rimel sürerken batırıyorum ve kendim yapmamayı tercih ediyorum o yüzden; ben de bugün kalkıp
kuaföre gittim yani. (gülüşmeler)
Cemre: Ben istesem makyajı düzgün
şekilde yaparım ama artık saç ve makyaj
yaptırmak istemiyorum. Hiç hoşuma gitmiyor saç ve makyaj yaptırmak elimde
olsa hiç makyajsız şekilde çıkıcam rahat
rahat, ama olmuyor yani.
Bazı çocukluk anılarınızı sorsak,
neler söyleyebilirsiniz?
Yasemin: Ben bir kere köpeğimle birlikte uyumuştum. Bizim sibirya kurdumuz
vardı o zaman daha ona yer yapamamıştık bahçede... apartmanda bakıyorduk bir süre, balkonda kocaman bir
kulübesi vardı. Motosiklet geçtiğinde
sürekli havlıyor, susması için yanına gitmen gerekiyor... yani ben kulübeye
girdim onunla, kulübeden çıkınca yine
havlamaya başlıyordu ve ben kulübede
onunla birlikte uyudum sabaha kadar.
(gülüşmeler) Sabah uyandığımda yalıyordu beni o şekilde uyanmıştım. Çokta
büyük, ben de küçüğüm...
Kaç yaşındaydın?
Yasemin: İlkokul sondaydım orta bire
geçicektim. Baya büyüktü o birlikte
uyumak zorunda kalmıştık onunla...
iğrenç
kokuyordum
kalktığımda.
(gülüşmeler)
Eren: Ben de kız kardeşimle, benden iki
yaş küçük kız kardeşim var, annemler
evde yokken evdeki birçok eşyayı kül
tablası olsun, abajur olsun bir sürü
eşyayı; bir tane böyle kapalı barandamız
vardı hepsini oraya taşırdık... ve hepsinin üstüne bir fiyat koyardık... annemler eve geldiğinde onlara satmaya
çalışırdık... böyle saçma sapan oyunlar
oynardık kardeşimle. Evdeki eşyaları
annemlere
satıyorduk
tekrardan.
(gülüşmeler)
En çok ne kadar yiyebilirsin?
Yasemin: En çok bir ekmek yerim.
(gülüşmeler) Ben yemek yemeği çok
seviyorum ama bu sıralar yememem
gerekiyor. (gülüşmeler) Baya bir kilo
aldım çünkü. En çok balık ve tavuk severim. Sebzelerden brokoli yemeği severim. Bir de anneannemin yaptığı Ayşe
kadın fasulyeyi, zeytin yağlı. Zeytin
yağlı dolma...
Bugüne kadar karşılaştığınız en
garip soru yada sorular ne oldu sitenizde veya forumlarda?
Yasemin: Boyumuzu çok merak ediyorlar mesela. İlk klibimizde midilliler
olduğu için onları bazı insanlar gerçekten at zannedip bizim çok uzun olduğumuzu düşünüyorlarmış. En garibi buydu
benim aklıma gelen... Bir keresinde de
“memleketin neresi” diye bir soru
gelmişti.
Gelecek projeler neler peki?
Gülçin: Şu anda yapacağımız şeylerden
en yakın olanı konserlerimiz...
Koreografımız Selahattin Kara, dünya
çapında ünlü bir koreograf bu arada;
Michel Jakson, Britney Spears, Lenny
kravitz Madonna gibi birçok insanla
çalışmış ve şimdi de bizimle birlikte
çalışıyor... bizim için büyük bir şeref
tabi bu...
Eren: Biz Türk olduğumuz için
şanslıyız bu konuda... O nedenle çalışabiliyoruz onunla. Yoksa çok seçici...
Gülçin: Her şarkımıza koreografi yapıyoruz şu sıralar. Her gün yeni bir koreografi öğreniyoruz ve sürekli verdiğimiz
konserlerde bunları sergiliyoruz.
Spor
Perşembe, 15 Mayıs 2008
Galatasaray 2007-2008 sezonu şampiyonu
Galatasaray Gençlerbirliği Oftaşspor’u maçını 2-0 kazandı ve 20072008 sezonu sampiyonu oldu. Fenerbahçe’ninde Trabzonspor’dan
aldığı mağlubiyet yine de Şampiyonlar Ligine yetti. Besiştaş UEFA
kupasına katılırken, Sivasspor’da İntertoto’ya gidecek.
Trabzon geleneði bu kez bozdu !
Bu sezon ligde erken havlu atan Trabzonspor, Turkcell Süper Lig’de son haftaya
şampiyonluk umuduyla giren Fenerbahçe’yi 2-0 yendi.
Avni Aker Stadý’nda oynanan mücadelenin ilk yarýsýnda etkili bir futbol ortaya
koyan bordo-mavililer, 30. dakikada Yattara ve 45. dakikada Umut Bulut’un
sayýlarýyla sonuca gitti. Sezonu 49 puanla 6. sýrada tamamlayan Trabzonspor,
Fenerbahçe karþýsýnda 12 maç sonra galip gelerek þansýzlýðýný kýrdý.
Þampiyonluk þansýný son haftaya taþýyan Fenerbahçe, Trabzonspor’a yenilip, lider
Galatasaray’ýn da OFTAÞ Spor’u maðlup etmesiyle ligi 73 puanla ikinci sýrada
tamamladý.
Sivas Ýntertoto’ya
Turkcell Süper Lig’in baþarýlý takýmý Sivasspor, üçüncülük þansýný
Fenerbahçe’nin Trabzonspor’a deplasmanda 2-0 yenilmesiyle kaybetti.
Son hafta karþýlaþmasýnda Gençlerbirliði’ni deplasmanda 2-0 yenen Sivasspor,
sezonu 73 puanla kapattý. Sivasspor’un üçüncülük için çekiþtiði Beþiktaþ,
sahasýnda Vestel Manisaspor’u 5-1’le geçerken, Fenerbahçe’nin de Trabzonspor’a
2-0 yenilmesiyle bu 3 takým sezonu 73 puanla kapattý.
Beşiktaş’ýn UEFA aþký!
Ligin son haftasýnda, küme düþmesi kesinleþen Vestel Manisaspor’u Ýnönü
Stadý’nda 5-1 maðlup eden siyah-beyazlýlar, sezonu 73 puanla kapattý.
Trabzonspor’a yenilen Fenerbahçe ve Gençlerbirliði’ni maðlup eden Sivasspor ile
puanlarý eþitlenen Beþiktaþ, üçlü averajda Sivasspor’un üstünde yer alarak ligi
üçüncü bitirdi.
Bu sonuçla Beþiktaþ, gelecek sezon Türkiye’yi UEFA Kupasý’nda temsil etme
hakký elde etti. Siyah-beyazlýlarý galibiyete Ýbrahim Kaþ (2) Nobre, Ali Tandoðan
ve Holosko’nun golleri taþýdý. Ege ekibinin tek sayýsýný ise Rafael kaydetti.

Benzer belgeler