Türkiye Çocuk Dergisi: 1981 Sayı:02
Transkript
Türkiye Çocuk Dergisi: 1981 Sayı:02
www.bizimsahife.org ŞÖHRETLERLE www.bizimsahife.org Öyle ise ya abone olunuz, yada TÜRKİYE GAZETESİ’ndeki kupondan 10 adet gönderiniz. ABONE ŞARTLARI Üç aylık 180 yerine 150 TL. Altı aylık 360 yerine 300 TL. 1 senelik 720 yerine 600 TL. BEDAVA OKUMAK İÇİN TÜRKİYE Gazetesinin başlık kenarında yayınlanmakta olan Dergi kuponlarından 10 adet kesip yollayana 1 adet Dergimizi b e d a v a göndereceğiz... www.bizimsahife.org çoct • çıkar oenaa vıl: 1 Sayı: 2 ---------SAHİBİ--------Hizmet Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd.Sti adına. ENVER ÖREN Sorumlu Yayın Müdürü RAHİM ER Teknik Sorumlu CEMALEDDİN CEM ERTÜRK ADRES: Çataiçeşme Sok. 17/2 Cağaloğlu—İSTANBUL TELEFONLAR : id a re : 26 8917 Sorumlu M üdür: 20 86 29 Dizel—BASKI İHLÂS MATBAACILIK VE DAĞITIM A.Ş. OFSET TESİSLERİ—İSTANBUL • AKDENIZDE TÜRK DENİZCİ LERİ GALİCYA CEPHESİNDE BİR TÜRK ÇOCUĞU VARNA ZAFERİ UÇAÖIN DENGESİ Niçin 52 sayfa? U eğerli okuyucularımız, İkinci sayımızla işte gene beraberiz... Birinci sayımıza gösterdiğiniz ilgi ve takdirkâr sözleriniz bizi bir tarafdan mahçup ederken; diğer tarafdan daha güzel dergiler çıkartabilmek için destek oldu. Dergimiz hakkında birleşilen görüş şu:“Dolgun münderecatlı ve iyi hazırlan* mış bir dergi!” ayrıca Türkiye Gazetesi Çocuk Dergisinin bir boşluğu doldurduğu ortak görü şünüz. Değerli kardeşlerimiz, Birinci sayımız 68 sayfa idi. Ve 68 sayfadan yayınımıza devam edecektik. F akat dergimizin hazırlanışından çıkışına kadar geçin zaman içinde kağıt fiatlarına iki kere zam geldi. Bu sebeple 68 sayfa ve 30 liradan devam etmemiz mümkün olmadı. Bu vaziyet karşısında teferruat sayılacak bazı yazı ve resimle ri yayından çıkartarak bütün muhtevamızı 52 sayfaya sığdırdık ve dergimize zam yapmadık. Dikkatle bakılırsa 2. sayımızın münderecatının birinci sayıdan noksan olmadığı görülecektir. Sevgili kardeşlerimiz, Dergim izin fiatı her ne kadar 30 lira ise de siz O’nu BEDAVA veya 25 liradan okuyabilirsiniz. Dergimizi bedava almak isterseniz Türkiye gazetesinde yayınla nan dergi kuponlarından 10 tane biriktirerek bize yallayınız, bir sayıyı size be dava gönderelim. Veya DERGİMİZE ABONE OLUNUZ. Anonsunu yaptığımız gibi dergimizin bir yıllık abonesi 600, altı aylık abonesi 300, üç aylık abonesi 150 TL. dir. Böylece her sayımız 25 TL.ye gelmektedir. DERGİNİZİN şimdilik bayilere verilmeyeceğini ve sadece abone olanlara gönderileceğini hatırlatmak isteriz. Abone şartları ile ilgili tafsilatlı bilgi 50. sayfam ızdadır. İyi günler dileriz. ilâ m la r ŞÖHRETLERU BERABER OKULLARI GEZİYORUZ KÜÇÜK HANIMLARLA BAŞ _______ BAŞA İBRAHİM ETHEM HAZRET HAYVANLAR ALEMİ SIRTI YERE GELMEYENLER GÜLE GÜLE ÖLDÜK KALBE DOLAN NUR KURTOĞLU • BUĞRA ALP MEHMET İLE FADİME UÇAN HALI • KURNAZ EKREM OZDAMAR İLE AHMET VEFİK PAŞA İLKOKULUNU ZİYARET ETTİK www.bizimsahife.org | Sizin için sizlerle! MEKTUPLARINIZ ÇOĞALDI HEDİYENİZ BİZDEN YAZMASI SİZDEN “ Yazması sizden hediyeniz bizden” kö şesine ilk sayımızdan itibaren birçok mek tuplar gelmeye başladı. Bunları hemen tas n if ederek gelecek sayı dan itibaren yayınla maya başlıyacağız... SİZ OE % Sevgili Arkadaşlar | I I I | | | | | | I | | | | | | | | Sizin için iki tam sahife ayırdık. Bu sahifelerde, hikâye, şiir, fıkra, masal ve karikatürlerinizi yayınlayacağız. İsteyen arkadaşımız resmiyle beraber yazdıklarını ve çizdiklerini bize gönderebilir. Bu arada bizim de size bazı sürpriz hediyelerimiz var... Yayınlanan her yazının karşılığında bu hediyelerimizden adresinize göndereceğiz. Anladıysak, siz hemen kâğıda kaleme ■ sarılın, biz de hediye ■ paketlerinizi a yalım... hazırla- “KÜÇÜK GAZETECİ” OLABİLİRSİNİZ www.bizimsahife.org Sıtkı KAZANCI HORR.... »—1 HORRtz... PUF HOEP... t—bj 'SUNA B İR OYUN OYNA YAYIM S A K A L IM . .— BURSU HAZIR BİZİM '—^ KELE.Ş EMMİ, YİNE KESTİRİYOR PUF... PUFF. HORtZR PUF... HORHORRR... l HCM2UL, HORUL PUF... PUF... HORUL, HORUL * - • p ^ s r s im d i d e ^ JS U E A D A N Ö B Ü R R E S M E B İR D E L İK ' ------- 7 A S A Y IM , r r ... B İR D E HOE■ tü m u s u d e l i e e DAYADIM ' M I TAMAMj; ( D IR .) .İM DAT / CAN KU RTARAN / 7 YOK T m o rto m u d a M USLUĞA j-----T A K T IM ... f ” 7 NE O ... ' 'A.. EYVAH./ BO&ULU- ^ Y O C U M /M OHHHH, A LLA H A I —. S Ü K U R R Ü YA YM IŞ /. www.bizimsahife.org GEÇEN SAYININ ...... m" ÖZETİ" İlyas Reis ve Arkadaşları, Akdeniz'de Rodoslu şövalyelerin baskınına uğrar. Kendilerinden asker ve gemi olarak kat, kat fazla olan bu Hristiyan şövalyeleriyle savaşa tutuşan bir avuç serdengeçti leventler birer, birer şehit düşmeye başlar. İlyas Reis ise çok kötü durumdadır. tlyas Reis, kalabalık Rodos şövalyelerinin arasına tekrar dal dı. Etrafını çeviren bu et ve çelik yığınlarına pala sallamaya, kafa kol uçurmaya devam etti: —Savulun bre kefereler!., sa vulun bre çakallar!.. Kavganın en şiddetli yerinde, kılıç sesleri arasında îlyas Reis’in kükremesi bir kere daha duyul du. Ama bu eskisi gibi meydan okuyan ses değil, acı dolu bir haykırıştı. —Yandım Allah!.. İki küreği arasında duyduğu keskin bir hışırtı ve vücuduna saplanan soğuk demirin verdiği acının feryadıydı bu »Yaralı bir aslan gibi gözlerinden öfke kıvıl cımları saçarak arkasındaki kal leşe döndü ve yaradana sığınıp olanca gücüyle palasını adamın miğferli başına indirdi. Şövalyenin kafasını miğferiyle beraber ikiye bölerken vücuduna saplanan diğer mızrak ve kılıçla rın acısıyla kıvrandı: —Sen Jan’ın uşakları, kalleş ler diye inleyerek dizleri üzerine yıkıldı. Ağzından ve burnundan oluk, oluk kanlar boşalmaya, parçalanan gömleği kızıllaşmaya başladı. Gözleri kararırken, kulağını dolduran uğultular arasında, dört bir yanını saran Rodosluların kahkahalarla gülmekte oldu ğunu duydu. O zaman yaralı ka fasını kaldırarak, etrafındaki düşmanlarına bakındı. Evet ken disine bakarak gülüşüyorlardı Ölmek bir şey değildi ama ala ya alınmak ağırına gitti. Koca Türk’ün: www.bizimsahife.org —Vah bana, rezil olduk bu yaştan sonra şu keferelere, diye düşündü. “ Bismillah” diyerek doğrulmaya çalıştı. Hiç olmazsa düşmanının karşısında yerde sü rünerek ölmek istemiyordu. Gü cü yetmemesine rağmen, ayağa kalkmaya muvaffak oldu. Çev resindeki bu «edebsizlere» TÜRK’ün ne demek olduğunu bir daha gösterecekti. Ne var ki,ayakta güçlükle du ruyordu. Damarlarındaki kan ağırlaşmış, zihnindeki düşünce ler silinmeye başlamıştı. Artık şahadetle kuçaklaşacağını, Alla hına kavuşacağını anlamıştı. Sendeliyerek ayakta durmaya ça lışırken, titreyen dudaklarından Kelime-i Şehadet döküldü, sonra bütün gücünü toparlayarak son defa bağırdı: —Hızııır yetiş öcümü koma şu kalleşlerde. Yanmakta olan geminin ka marasında, şövalyelerle savaşan bir genç, önündeki adamı devi rirken kendini çağıran sese cevap verdi: —Yettim ağam.... Hızır, önüne çıkan Sen Jan Şövalyeleriyle döğüşe, döğüşe İlyas Reis’in yanma kadar geldi.Ağbeyinin durumunu gö rünce beyninden vurulmuşa dön dü. Büyük bir şaşkınlık geçirdi. Bir anlık bu duraklaması ise ka fasına yediği bir darbe ile son buldu. Kendisini toparlayıp aya ğa kalkmaya çalıştığı anda ise, yüzlerce kılıç ve kargının üzenne çevrildiğini -gördü. Artık teslim olmaktan başka çaresi kalma mıştı. Aksi bir hareket ölmesi de mekti. Ölmek ise intikamdan vazgeçmesi olacaktı. Rodoslular, Hızır’ı ayakların dan zincire vurarak taş ocakları na çalışmaya götürürken tarihle rinin en büyük hatasını yapıyor lardı. Zira Hızır bir yolunu bula rak götürüldüğü yerden kaçarak ve BARBAROS HAYRETTİN PAŞA olarak, ağbey inin ve bü tün arkadaşlarının intikamını bi rer birer alacaktı. Bu büyük kahraman Akdeniz’i bir Türk . Gölü haline getirirken, Hristiyan alemine kan kusturacaktı. Sinan Reis, Amdeniz’de ilerliyen gemisinin provasında kolla rını sıvamış, Rodoslu şövalyele rin dev kalyonunun kendilerine doğru yaklaşmasını bekliyordu. Çevresinde, ellerinde yatağanları üçyüz levent duruyordu. .O ta rihlerde Türkler, 300 kişiyle ge mileri, 700 kişiyle Cezayir’i 1500 kişiyle Mısır’ı 3000 kişiyle Maca ristan’ı basıyorlardı. Sinan Reis bakışlarını karşıdan gelmekte olan Rodosluların kalyonundan ayırmadan yanındaki .leventlerle konuştu: —Evet, gelen Sen Jan Şöval yeleri*. Seneler önce de aynı böy le olmuş ve İlyas Reis, şehit düş müştü. şimdi durum değişikti, artık kartal biziz, tavşan onlar. Sinan Reis, kin dolu gözleri ni Rodos gemisine çevirdi:‘ Artık durum de ğişti, şimdi biz kartalız, on lar tavşan" diye söylendi. Sinan Reis, Gemideki diğer reisleri yanma çağırarak sorma ya başladı: —Lostromalar yerli yerindemi? —Lostromalar aleste Reis.., —Mizane ve trenketedeki ok çular bekler mi? —Beli, Reis... —Cenge dirise ile başlıyacağız, hazırmısınız? —Evvel Allah hazırız Reis... ~ S A H t« Q T www.bizimsahife.org değiştirerek topçulara saldırdılar. Topçular, yakın mesafeden ve ansızın bastıran süvari birliklerine karşı ne yapabilirdi ki? Galicya cephesinde bir Türk çocuğu Birinci Dünya Harbi’nde 15. Kolordunun 20. Tümeni Galiçya’da Ruslarla çarpışıyordu. Daha önce bu si perler o zamanlar müttefikimiz olan AvusturyalIların müdafaasındaydı. Fakat şiddetli Rus taarruzları kar şısında tutanamıyacaklarını anlar anlamaz, Zelotilipa çayının bir kıyısındaki siperleri bizimkilere teslim et mişlerdi. Rus taarruzları gerçekten çok şiddetli olu yordu. 20. Tümenimiz orada düşmanı çileden çıkaran bir savunma örneği gösterdi, inadla dayandı. Devamlı Rus taarruzlarını bir defasında geri püskürtmeğe mu vaffak oldu. Fakat bizimkilerin dayanışı da ancak do kuz gün sürebilmişti. Dokuzuncu gün öğleden sonra, on buçukluk Alman obüs bataryalarının gizleme ve koruma ateşiyle beraber, takriben bin metre geride, evvelden hazırlanmış olan yeni siperlerimize çekilmiş tik. Çekilirken bizi vurmak için eski siperlerimizi aşa rak üstümüze doğru at süren düşman süvarileri, Al man bataryalarının hizasına geldikleri için hedeflerini N itekim , çekilişimizi isabetli atışlarıyla kolaylaştıran, gizleyen Alman topçularının hemen hemen hepsi, kısa bir zaman sonra Rus süvarilerinin kılıçları altında can vermişlerdi. Onların bize saldıracaklarını beklediği miz bir sırada Rus süvarileri hayvanlarını toplara ko şarak karargâhlarına dönmeğe tercih etmişlerdi. A n laşılan on buçukluk Alman obüs bataryalarına sahip olmayı, bize saldırmaya tercih ediyorlardı. Gözlerimiz önünde, arkalarından bataryaları çeke çeke şoseye çı kıyorlardı ki, bu felâketi buğulu gözler ile seyreden 61. Alayın 4. Taburunun borazancısı Turan galeya na gelerek, Kumandanım!.. ” diye seslendi teğmenine, “Bana bir manga asker verin de bizi korumuş olan Alman bataryalarını şu M oskof domuzlarım’fiyaka yaparak götürmelerine engel olayım!.. ” Turan iyi bir menzile yaklaşana kadar düşmana so kuldu, emrindeki askerleri mevzilendirdikten sonra da yaylım ateş kumandasını verdi. Askerlerin hepsi de keskin nişancı olduklarından attıkları kurşunların bir tanesi bile boşa gitmiyor, onların deyişleriyle M oskof uşaklarından birinin ya beynine, ya kalbine, ya da gırtlağına gömülüyordu. Hele bir de Turan görseydi niz. Makinalısıyla düşmana ölüm saçıyor, taradığı düşman birlikleri bir an içinde yerle bir oluyorlardı. R u s süvari birliği bu avuç dolusu Türk’ün, bilhassa Turan’ın makinalisından 'çıkan kurşunların hedefini şaşmazlığından yıldıklarından kurtuluşu kaçmakta bulmuşlardı. Sağ kalanlar arkalarına bakmaksızın kaçtılar. Biraz önce fiyakalı fiyakalı çektikleri batary aları, hattâ onlara koştukları atları bile bırakaraktan canlarını kurtarmaya baktılar sadece. Ertesi gün siperler Alman askerlerine teslim edilirken yapılan merasimde Turan ’ın göğsüne madalya takar ken “Şimdi Türklerin nasıl bir millet olduğunu anla mış bulunuyorum. ” diyordu. Alman Generali: “On ların doğuştan kahraman ve asker bir millet oldukları nı anlamak için göğsüne takılan bu madalyaya keli menin gerçek mânasında lâyık olan şu çocuğu tanı mak kafidir. Küçük Turan'a bir hayranlık sembolü olarak takarken onun şahsında dünyanın en cesur as kerlerini yetiştiren Türk milletini ve kahraman Türk çocuklarını hürmetle selâmlarım!. ” ****** • «HHi • m m • • b h b • msm t • mmmaa• — S A H İE E 0 " www.bizimsahife.org V a r n a zaferi, Türklerin Balkanlarda kazandıkları en mü him zaferlerden biridir. Sultan H. Murad ile Macar Krallığı ara sında imzalanan Segedin Sulhu (12 Temmuz 1444), Macaristan Kıralı Ladislas tarafından bo zuldu. Maksat, Türkleri Balkan lardan atmaktı. Bu sebeple bir çok Avrupa devletlerinin katıl masıyla Türklere karşı bir haçlı ordusu teşkil edildi Türkler üzerine yürüm eye başlıyan H a ç lı ordusu aşağ ı-yukarı 100.000 kişi idi. H a çlıla r, Tuna'yı geçtiler; Bulgaristan'a girip Varna'yı muhasara ettiler. Bu tehlikeli vaziyet karşısında ordusunun başına geçen II. Mu rad, 10 Kasım 1444'te Varna li- Sultan Murad, iki rekat na maz kıldı ve: “Ey Allahım, mü’min kullarını, benim güna hımın çokluğundan dolayı diiş* manın karşısında aciz bırak ma!. Habibin hürmeti için bizleri muhafaza et ve bizleri mu vaffak eyle!..” diye düa etti. man yakınlarında haçlılarla karşı karşıya geldi. Muharebe başlamadan önce Sultan Mu rad, İki rekat namaz kıldı ve: "Ey Allahım, mümin kullarını, benim günahımın çokluğundan dolayı düşmanın karşısında âciz bırakma! Habibin hürmeti için bizleri muhafaza et ve bizleri muvaffak eyle!" şeklinde duâ etti. , Türk ordusunun sağ ve sol kollarına saldırarak bunları bozguna uğrattı. Bunun üzeri ne heyecana kapılan Macaris tan Kıral Ladislas, Türk ordusu nun merkezine hücum etti. Türk askerleri, Ladislas'ın etra fını sardılar. B ir ara Timurtaş adında bir Osmanlı askeri, Kira lın atının ayağına bir balta vura rak atı ve Kıralı yere düşürdü. ^ Kiralın yere düştüğünü gören Koca Hızır, derhal Kiralın başın. kesti. Bunu gören düşman askerleri kaçmaya başladılar. Fakat çoğu kaçamıyarak, bir kısmı öldürül düler, bir kısmı da esir edildiler. Varna'da kazanılan zafer, Balkanlardaki Türk hâkimiyeti nin iyice yerleşmesini sağlamış tır. Varna zaferi, İslâm dünya sında büyük sevinçle karşılan mıştı. Bu haber Kahire'ye ulaş tığı gün, Sultan Çakmak "Allah yardımcın olsun Osmanoğlu" diyerek Mısır'da zafer şenlikleri yapılmasını emretmiştir. IM İH ıÇ " www.bizimsahife.org m ıtnm innııtnnınuın •n ıın n n n n iiı •&£kr.s# i N ecati ÖZFATURA (Emekli Hv. Albayı) plânlarını çizenleri fazUçak lasıyle meşgul eden başka burnu aşağı ya da yukarı doğru gelir, işte böyle hallerde uçağın bir konu, uçaklarını dengesidir. düzlemesine denge'ye sahip ol Dengeyi, pilotun karışmasına ması uç kısmını normal hale ge meydan kalmadan, hava karı tirmesi gerekir. Bu işi uçağın şıklığında istenmeyen hareket kuyruk kısmı yapar. li leri uçağın, kendiliğinden v. dü 2) Yuvarlanma: Uçağın kanat zeltmesi diye, tanımlayabiliriz. larında aşağı ya da yukarı doğ Uçakların kendiliğinden düzelt ru bir baskı olursa, uçak yan dö mesi istenen üç türlü hareket ner. Bu gibi durumlarda uçak, vardır. Uçak plânları çizilirken yana ait denge yardımıyle norbunlar da göz önünde tutulur. mâl hale getirilir. Eğer gelmez 1) Anî düşüşler: Havanın ba se alçakta kalan kanadı üzerice zen karışması sonucu uçağın doğru iniş yapar. Vana ait den genin kendiliğinden sağlanması için, uçağın kanatları gövdeye bağlanan noktaya göre biraz yukarı kalacak şekilde yapılır. Bu durumda meydana gelen açıya dihedral açısı denir. 3) Sapma: Uçağın burnunun sağa ya da sola sapması, uçağın yarı taraflara doğru uçmak iste mesi halleri vardır. Bunun için yöne ait denge göz önünde tu tulur. Bu da uçağın son kısmın da yukarı doğru kalkık kuyrukla (dümen) sağlanır. — M, ■ ■ ■.... .................. ....... S A H İF E © 1 www.bizimsahife.org YA BA N CI Ü LKELERİN PULLARIN I V ER İYO R U Z İKİ ADET PUL KUPONUNA 10 ADET SEÇME YABANCI PUL GÖNDERİYORUZ f H i c P IT İşte size hediye edeceğimiz nefis pullardan bir kısmı ^ 1 ' y p r d e e ld e ' o r t f t m iv e ç e ğ jn i? ı L g u y a r çizin o la b ilir i KUPON Y A Y IN IN A G ELECEK S A Y ID A N İT İB A R E N B A Ş LIY O R U Z www.bizimsahife.org • HABER ° YORUM • HABER • YORUM • HABER • 1 Harvard Üniversitesi profesörlerinden Dr.J.Meyer:“TV’nin çocuk ruhu üzerin* de zararlı etkilerinden çok söz edilmiştir.” % oysa ^ u" | “ Aptal kutusu"’ hareketi azalttığından çocuklarda biiyük değişiklikler meydana getirmektedir. A . merika’lılar TV’nin ço cuklarının davranışları üze rindeki zararlı etkisini uzun süredir araştırmaktalar. İdeal olarak çocuklara sunulan ki şiler, şarkıcılar, film sanatçı ları vb.hep kolay rahat, lüks bir hayatı sürdürmektedir. En çok,en kolay etkilendikleri bu yaşlarda, tek hayalleri onlara benzemek olmaktadır. Çocuk ekranda seyrettiği kolay şarkılara, kaynağı ka ranlık zenginliklere, refah se viyesine bakıp, şuur altında ♦' $ J Jtg f 4 J * J * J * J * geçimini sağlamak için günde sekiz saat çalışanların sadece budalalar olduğu sonucuna varmaktadır. Eh bütün bunlardan sonra kendisini çevreleyen ve ancak sürekli çalışıp çabalamayla seçkince bir yer edinebileceği şu katı gerçek dünyayla ilgi lenmesini nasıl beklersiniz on dan? TV’nin ruhî yönden bu olumsuz etkisinin yanısıra bir de ekran karşısında öyle hare ketsiz geçirilen saatlerin çocu ğun gelişme halindeki vücudu ŞİŞMANLIK üzerinde olumsuz tesiri var dır. Harvard Üniversitesi pro fesörlerinden Dr.J. Meyer, onbin Amerikalı çocuk üze rinde yaptığı araştırmadan sonra şunlan söylemektedir: —TV’nin çocuk ruhu üze rindeki zararlı etkilerden çok söz edilmektedir. Ai-.a fiziki gelişmeleri üzerindeki tesirine pek az bahsedilmektedir, oysa bu “ Aptal Kutusu” beden ha reketini azalttığından oburluk, aşırı şişmanlık %50 oranında artmıştır. k a rik a tü rü n ü z ü f iz ^ ı^ İİİllİ* dfden ZEKİ ERDEM, Ba basının bakkal dükka nında çakşırken ^ SaUtı Emanet, Ahmet Polat, Mustafa Demirbaş, öğretmenleri Veli ÇeBk ve arkadaştan He beraber görülüyor. www.bizimsahife.org M lYıCE yAKlAÇTt' - <-0Y- HIZLI GeU'ioiZ YOEUUOuM DA . B B N tf. m DKJO'M pe UCv&uM MU N 6 1 .. EYVAH! ONUM i k u r u H K ü E T ULUS VO]£. E5U E - . A c w -> ?■ y Ç»* - r fM PAAT. www.bizimsahife.org Uzay Yolcuları Ahmet YOZGAT A lJ R P *. T U TA B İLD İM s u P A H .. / y / m ıu t ^PTU LD ü M X 6EÇMIS Ot&UM » ( KA&&\bAşr hadi' ge6 VN6 LW #V fccu!2T U L M us V fU E S IN .- .' Wwı- , ^OHUSsA^ m s K ' - 'y DUDU J4£P . BÖVUF Mı D V PA C A £ MU*1 SIKj ? , ' S A KiA ' V A B D lM soevıM SSNî DG sa na YARDİM \ BT/ vAV / ^ A n ik jA — a y a g î \s m www.bizimsahife.org r e e ç M is o l su n I KUETULDUNİ . iN E ii A g ı... S O P A ^ Ğ IM S l'z N A S IL l^OM USA' BIU^/O R SU N U 2- 7 . . ^ BENİ ^ D6&\U}M.-C INjET 6 £ Z 6 & E N J I M D E ;' M İM - S j DÜNYANIN V A W /0 IW R A N S 6 Ç 1 V O I2 D U M --- W J T ! M Tl> '££N # D l‘- • M 5C 8 UÎ21' ı'N rs f Y A P www.bizimsahife.org Uzay Yolcuları Ahmet YOZGAT ever.. s a d e c e SİMDİ ANLADIMTONA OMLAEi B A S I MIZA SETN <S€T)'I2P)M DSĞfL M ı' 7 1 ŞAI^A VAP TİM - s c n te . BANA YARD IM EDE c e / m isim 7 SÖ2. İs im d i v V e P M lS T iN . n<JŞfWl KOLAY. . BİZİM <S6Ml'Y6: BlEA-z. İŞTS- BIZİM ğ S M i •- YAZIT Bul-ACA£- >^r 66 MI S IK J... ^ V A j^fî OLAt2A£ n M 6 'i \ £ u L L A N J \E U , 8 UE-DA VAJ2 /Mi'?. ATOM APJIKLA , R lM I K U t-U A M I R '- x TA M A M ... SEN, B E N D E N A to m a &t \g \ v İS T E • • www.bizimsahife.org Küçük ham utlarla D İ111 Osman KARABIYIK Büyükler oturmadan küçükler oturmamalıdır. E vin büyüğü yemeğe başlamadan küçükler başlamamalıdır. Sofrada sükuneti sağlamaya dikkat etmelidir. K on u şm a k gerektiği vakit ağızda lokma yok iken cevablandırmaya dikkat etmelidir. Yiyemeyeceğiniz bir yemek varsa “Ben bunu yemem ” diye reddetmek çirkin bir davranıştır. “Mümkünse pekaz veriniz"diye rica etmeli veya nazik bir şekilde yiyemeyeceğiniz’ anlatmalısınız Kullanılan çatal, kaşık ile servis tabağından yemek almak doğru değildir. Kalkarken de önce büyükleri beklemelidir. S ıkışık cam kapaklı şişe ve kavanozları aç mak için kaynar suya bir bez batırın. Hafif çe sıkın, sıcak sıcak şi şenin ağzına sann. Birkaç dakika sonra sıkışan kapak kolayca açıbr. .xy<|gLv.v.... ^ ynalarınm temiz- j deterjanlı so ğuksu ile silip durula yın. Yumuşak bir bez le kuruladıktan sonra buğulanmamaları için hafif gliserinli bir bez le silin. Rutubet , aynaları bozduğu için onları bulundurmaya dikkat edin. ............... ı»|ttı ••>!•»><>ımı»iinm»»ıııiMiiMiMMM>ıifmtf ••• -••••• ••»• t••• ■ :::: •••• •••• •••• <•••• •••• t»a •••••• ••• >•••• »•••t . !•••« «•••• !•••• »•••• »•••• !•••! »•••< I»••••« ••• •••••« •••« ; •»•••« •••a SEVGİLİ ÇOCUKLAR D izi hayvanlardan ayıran özel likler vardır.Bizim RUH’umuz ve aklımız vardır. Düşünebiliyoruz, konuşabiliyoruz Bilgiler öğreniyo ruz. Bilgileri HAFIZA’mızda sakla yabiliyoruz. İnsan olarak, diğer in sanlarla bir arada yaşıyoruz. İnsan lar biribirine muhtaçdır. Diğer insanlarla konuşurken, ya’ni ihtiyaç larımızı tedarik ederken dikkat ede ceğimiz hususlar vardır. a- Bir arkadaşınız birşey anlatır ken sözünüzü kesmeden dinleyiniz. ' b- Size birşey sorulursa cevap ve riniz. c- Konuşurken, dinlerken güler yüzlü olunuz. d- Kırıcı söz seylemeyiniz; başka larının kalbini kırmayınız. “ Kalb kırmak çok kötüdür.9’ > e- Büyükleriniz ile konuşurken yüksek sesle konuşmayınız. f- Nakil vasıtaları ile yolculuk ya parken, başkalarını rahatsız edecek şekilde konuşmayınız. g- Kötü, çirkin sözleri söylemeyi niz. Böyle sözleri söyliyenler ile ar kadaşlık kurmayınız. Düşününüz bir kere; hayvanlar ile insanların arasında ne kadar fark vardır. Çünki YARATICl’mız bizi İNSAN olarak,hayvanları hayvan olarak yaratmıştır. • v :.î V t ö * V î \ Y umuşak kumaş üzerine bu küçük mo ’h / j \ tifleri işleyerek annenize şirin kurulama bezleri hazırlayabilir siniz. işlediğiniz renk iplikle kenarlarını da oyaladınız mı daha bir ^ güzel olur. Siz de el Tİ maharetinizi artırmış ■ SSifei* olursunuz... N B §g ig I$ S A H İF E M www.bizimsahife.org Şampiyonu Yüksek atlama Türkiye ve şampiyonu Ekrem Özdamar t •i Bf ı r T»TTiTy l\ •J •J 1yrj | ^| »J 'Tl » 1w y r m Zeytinbumu Ahmet Vefik Paşa İlkokulu öğrencilerinin sorularını cevaplandırıyor (Foto: Bülent s Ayanoğlu) Ahmet vefik Paşa öğrencileri sordu şampiyonumuz cevap verdi * Y Bmyit ERTÜRK öfcsekatlafflada Balkan ve Türkiye birincisi Ekrem özdamar 8e Zeytinbumu Ahmet Vefik Paşa İlkoku lunu ziyaret ettik. -Aaa bakın Ekrem özdamar ağabey gelmiş. —Ekrem ağabey hoş geldin. -Gazeteci amcalar sizde hoş geldiniz. Her kafadan gelen bu sesler okul müdürü Lütfü YHmaz’m ikâzı ile kesildi. -Çocuklar sırayla konuşun, sorularınızı teker teker sorun. Bunun üzerine ilk soruyu Sevgi Erdem sordu; -Ekrem Ağabey spor’a kaç yaşında başladınız? —Annemin anlattığına göre ben üç yaşında iken evi mizin duvarına dayalı bir merdiven’e tırmanarak ana bak ben cambazım demişim. Bu hadise ile spor'a başladığı ma inanıyorum. Murat Meto -İlk defa hangi branşı yaptınız? hhbmhhhhhhhbhhhhmhhhmn www.bizimsahife.org —Mahalle aralarında futbol oynadım. Daha sonra or ta okulda kros müsabakalarına katıldım. Bir ara okullararası atletizm müsabakalarında yüksek atladım. 1.40 ile ikinci oldum. Yine orta okulda iken kısa bir süre boks çalıştım. Reyhan Yılmaz -Hangi yılda yüksek atlamaya baş ladınız? —1973 Mayıs ayında Edirne llköğretmen okulu atle tizm takımı seçmesinde 1.65 metre ile birinci başladım diyebilirim. Nimet Arban -Türkiye rekorunu nasıl kırdınız? -1974 yılında 24 Mayıs günü yapılan Türkiye Lise ler Şampiyonasında 2.06 metre atlayarak rekor'un yeni sahibi oldum. Asiye Şen -önceki rekor ne kadardı, siz korunu kaç defa yenilediniz? -2.05 idi. On defa rekor kırdım. En dım. Ayrıca kapalı salon rekorunu’da 2.10 kardım. Bülent Meto —Şimdiye kadar kaç Madalya kazandı nız? Yüzden fazla madalya kazandım. Muallâ Ertürk -Kaç defa şampiyonluk kazandınız? -1974’den bugüne kadar Türkiye’de girdiğim her yarışta birinci oldum. 1975’de Fransa’da orta dereceli okullar Dünya İkincisi,1976'da Sofya’ da üçüncü, 1977’de Finlandiya’da yüksek atlamada ve uzun atla mada (7.26) birinci, yine aynı yıl Cezayir’de yüksek ve uzun atlamada birinci 1978’de Bulgaristan ve Finlandi ya'da birinci oldum. Aynı yıl 2.20 metre atlayarak Bal kan Şampiyonu oldum. 1980’de 1. Islâm oyunlarında ve Pakistan’da birinci, 1981’de Avrupa Kulüpler şampiyo nasında ikinci oldum. Aynı yıl Almanya’da katıldığım üç müsabakada bir ikincilik iki birincilik aldım. Kısacası Spor’a başladığım 1973’ten itibaren her yıl birkaç birincilik kazanarak devletime hizmet ettim. Ali Tozkoparan -Ekrem ağabey spor için bize öğüt leriniz nedir? —Spor’u hem sağlığınız için hemde devletimizi en iyi şekilde temsil edebilmek için seçiniz, alkol öldürür, ku mar söndürür, spor güldürür. Bunu aklınızdan çıkarma yın... • EKREM S A H İF E Q www.bizimsahife.org A ÇIK LA YIN Bu beyiti en güzel şekil de açıklayarak bir sahiffe geçmeyecek şekilde gönderen kardeşlerimi ze HEDİYELERİMİZ VAR... Belh Padişahı. Ülkeler hakimi. Av meraklısı. Maiyeti ve seçme atlar, türlü av kuşları ile yapı lan avlanmalar... B ir gün avlanmaya çıktı. Gördüğü av hayva nının peşine düştü. Ve gaipden bir ses işitti: "Ey İbrahîm, sen bunun için mi yaratıldın, sana böy le mi emredildi?" duydu. Biraz sonra aynı sesi başka bir istikametten tekrar işitti: "Sen bu iş için yaratılmadın, böyle emrolunmadın!" ..Ve meşhur menkıbesi: Yatağında yatarken, damda bir adamın dolaşması; nöbetçilerin ya kalayıp huzura getirdiklerinde damda ne arıyor sun süaline bu garip kimsenin devlerimi kaybet tim cevabını vermesi ve bunun olamayacağı J<^rffkğruzerine Padişah İbrahim Edhem'e meç hul kişinin bu kuştüyü yataklarda da Allah'ı bul manın mümkün olamayacağını hatırlatması... Bunun üzerine İbahim Edhem babasının ço banının elbiselerini giyerek, atını ve eşyalarını ona verip, sahraları seçti, insanlardan uzaklaştı. Zühd, takva, vera yoluna girdi. Çöllerdeki garip hikâyeleri meşhurdur. Elinin emeği. Ekinle uğraşıp bostan bekledi. Yediğinin helâlden olmasına çok titizlik gös terirdi. B ir gün deniz kenarında oturmuş gömleği nin söküklerini dikiyordu. Arkadan oranın Valisi maiyetiyle gelip İbraîm Edhem hazretlerini sey re koyuldu. Vali eski sultanı seyrederken kalbin den şunları geçirdi; — Dünün padişahı şu dervişin haline bak. Acaba dünyayı böylesine bırakıp bu hayatı se çişinin sebebi ne? İbrahîm Edhem hazretleri, Valinin bu dü şünceleri üzerine elindeki iğneyi suya atarak balıklara emretti: "-İğnemi getirin!" Oradakiler bir balığın iğneyi ağzıyla getirdi ğini gördüklerinde şaşkına döndüler. Şu beyti ne kadar güzeldir: Yârin musibeti bana medh ve sena gibi gelir, Gayrın lütuf ve medhi cevr ve cefa gibi gelir "Sevdiğimden gelen sıkıntılar bana methet mek ve yükseltmek gibi, yabancının iltifatı ise eza ve cefa gibi gelir." Bir süre mübarek Mekke-i Mükerreme'de ya şadıktan sonra ömrünün sonuna kadar Şam'da kaldı ve Hicri 261'de orada vefat etti. [[[[[[1IUI[[[[[[[[[[ NEDRET ER [[[UM SA H İP » www.bizimsahife.org www.bizimsahife.org KU RTO Ğ LU A LLAAH/ AM AN T A N K IM / KURTOSLU K ü çü k: ÇEKTİKİ İLE DEV İSPAN YOL GEMİ SİNE BİN DİK Dİ. &UTUZKL E E CİLDİM M İŞ / ÜZENİMİ Z E GELİAYOE. LAR- ^ r SU KARA DONLU HAYDİ KOÇ LAKIM ^ K E F E R E L E R E , NE HAYDİ YİĞ İTLER İM /. DENLİ KİŞİ OLDUSİMDİ GAZA M ĞUMU2U İL ZAMANIDIR. _ .S l f e . R ELİMG0S7E... GİDİNİN Ç A KA L SÜEÜLE Rİ... SİZ 7Ü RKLERİ A V L A NACAK K E K L İK Mİ L S A N D IN IZ ? .. b , B İR A V U Ç L E V E N T T İ R y ÖLÜM FIRTINASI GİBİ, YÜZLER CE İSPANYOLUN ARASINA DALDI www.bizimsahife.org Cemalettin Cem ERTÜRK KILIÇ S A K IR T IS I İLE ACI FER Y A T LA R A R A SIN DA K E L L E L E R UÇU Y O R , K O LLA R KOPU YORDU... BUKADA- ^ YIM R E İS / SU KARGA YAVRU SUNA UÇMAYI Ö 6 R E T İY 0 I2 v R U M ... «d f B A STA KURTOĞLU. L E V E N T L E R İ İL E  D Ü ŞM AN LARI- / / NA A M A ^ PAL/ P A A L A /. N ERED E S İN B R E D E L İ? . ^ | P A LA HÜSRE\£ KENOİSİNİ fcCAVGAYA KAPTIKMIŞ iG ID İYO R PU / www.bizimsahife.org KURTOĞLU PALA, HAVAYA KA LD IR DIĞI İSP A N Y O m DIÖER-; LERİNİN Ü ZERİN E FIR L A T T I /_ P LA N IN İK İN C İ K IS M I NA G E C E L İM .P A iA f. Do ğ r u s ö y l e r s in re is , bu n la rı r ir m a v c l a t ü r e n e S A H İF E © www.bizimsahife.org Cemalettin Cem ERTÜRK MCUKTOSLU/ ACELE ETMEKTE HAKLIYDI ZİfcA, K A R S IL A R IN D A K İ K A L A B A L IK P U SM A N Y E T M İ YORMUŞ G İB İ www.bizimsahife.org YAM AN COCUK /kü HAVPUTTA PE&mVE N£ k VAKALANMA^-, ' HAV ALLAH-ŞANSA BAK & >ÛJUMENİN 4\2A ^ SİMİ İPİ.. ^ 0İİ TAI2A; ^ FA KAÇTI. BU2A2PAN YAKALA 0 Z www.bizimsahife.org Beyit ERTÜRK Casuslara Karşı w YF12 yA2)LPl ^AMkli S£Ej‘N PİBlN^ A feti-- V U ta u YAUM ^ UFFF NİHAÎET <5-1TTİLE2. YAMAN © £MANIN 8 İP r SÎNDE KÛÇUt tiz m ü e e & 2 JJ2 .. j ^ ŞUNLAJ2A ^ 6İ2. oWUN oitfkiA -fltfPA ^oE&üfJLEE www.bizimsahife.org YAMAN COCUK ,Lg>A' C.CK. k. AN POYOUNMU < KULÜBEN İIO *İNC>6... tmr*S S DUYCHJM SBP.SEM. C-A- 6UK VAHACA X . VALİM. ^ r TESLİM 0 1 ,7 ^ BueoA s A p e c e &İJ2. KAPI VAB-i KAP VI A Ç VolSA ç o £ küTü VAPAW E I2 ••• _ <1 ~ aueAPArJ ^ H|=MeN KAÇMA UNİM... > cLACAZ- K MUHAKKAK ZbtZ PUEUNU2UV ptt2 . ©tfu £U£7&&k MALDIM www.bizimsahife.org Beyit ERTÜRK ^ H A H ..P E T E e > İl e . ivan, ç o a & u £|£IN IZ- &AXAUW\. 'İCKAUtiİp 6GLS K P il£ £ ^ AuftAKA' UM A)AH v geZUNTUSU < Z ç p m L hjk( MET CEPE HAİ^ V p U T İ ^ . H0CN £oL,'YA- y ^ E L ^ IL İ^ ^ z MAN c^tUM- l^ S 7 7 X " ^ , AÎANLAEjN 5ÜEATLİ A£AB4LA£J SAi£S\NV£ -Yfitm vs HÜCMCT d£. PE J45çMA^8AS££ı£- M FF KIL PAK K-UZ.7UL0UIC. www.bizimsahife.org nuyvuıı KISAKUŞLAR İŞİTİRLERMİ İşitirler. Fakat onlarda memelilerdeki kulak yapısı yoktur. Hemen gözlerinin arkasındaki ufacık delikler, sesin içeriye girmesine yar dım ederler. ZÜRAFALAR NASIL SU İÇERLER? Zürafaların ön ayak ları o kadar uzundurlar ki, hayvan bacaklarını iki yana açmadan imkâ nı yok basını suya eğe- v ' terbiyesi büyük bir sabır ister Küçük köpeğini^ terbiye et mek için ne yaparsınız? Eğer akıllı uslu davranıyorsa onu okşar bir et parçasıyle mükâfatlandırırsınız, değil mi?Peki, ya hoşunuza gitme yecek bir davranışını görürseniz?.. Elbette ki onu azarlar, hattâ po posuna bir şaplak .vurursunuz!.. Ta ki köpeğiniz yararlı olan şeyi yapma ve zararlı işlere burnunu sokmama alışkanlığını edininceye kadar. Vahşi hayvanların terbiye edil mesi de aşağı yukarı böyle olur. Bakıcı, uysal davranan hayvanın gönlünü alır, vahşilik edeni de çe şitli yollarda cezalandırır. Aslan için semiz bir koyun budu, fok için canlı bir balık, fil için avuç dolusu şeker, armağanların en güzelfdir. RAKETLE TOP OYNAMAYI ÖĞRENEN FİLLER Bir gün, sirkin birindeki hay van terbiyecisi, fillerine top oyna mayı öğretmek istemişti. Adam eline bir raket aldı ve yine aynı eliyle filin hortumunu tuttu. Bir başkası da topu rakete doğru fır lattı. terbiyeci bu topu, filin hor tumuyla birlikte tuttuğu raketle karşıladı. Ve hemen, öbür avu cunda tuttuğu şekerleri hayvana verdi. Bu deney aylarca tekrarlan dı ve sonunda fil, topa her vuru şunda bir avuş şeker demek oldu ğunu iyice belledi. tYİ BİR HAYVAN TERBİYECİSİ İyi bir hayvan terbiyecisi, hay vanların davranışlarını en iyi ince leyen ve onlarla, kabiliyetlerine göre yepyeni hünerler kazandıran kimsedir. Yukarda görüldüğü gibi bir fil, hortumuyla akla gelmedik işler başarabilir. Buna karşüık ba zı hayvanların terbiyesi daha zor dur ve uzun sürer Vahşi hayvanlardan bazıları ise terbiye edilmeye hiç elverişli değil dirler. Meselâ bir timsahın terbiye edilip, gösterilere çıkması hiç işitilmemiştir. www.bizimsahife.org Geyiklerin güzel başını bir taç gibi İ süsleyen dallı boynuzları bazen sırf şe killeri yüzünden ölümlerine bile sebep •. olabilir. Çünkü karşı karşıya gelip dö' düştüklerinde dallı boynuzları biribiriI ne öylesine dolaşmaktadır ki, hayvan lar kurtulabilmek için çaba sürfedeyim derken yorgun düşer ve&ommAz. açlıktan ölürler. Beyaz kuyruklu, geyik de denilen Virjinya geyiği muhteşem boynuzlarıyla ünlü bir yılan avcısıdır. \ | j • www.bizimsahife.org Bugüne kadar dünya spor sa larında kendi adını destanlaşdığı gibi Türk Milletine şeref tirmiş pek çok sporcu vardır, rk Milletini en iyi şekilde temeden ve “Türk gibi kuvvetli” tünü doğrulayan güreşcileriz bu sporcuların başında gelir. Fransa, Belçika, İngiltere ve 99’da gittiği Amerikada hiç bir reşci Koca Yusuf’un sırtını yee getirememiştir. •Koca Yusuf 2 metre boyunda 200 kiloİul güreşçilere “ağam, ustam” dedirten bir kuvvet örneğidir Koca Yusuf’un tek yenemediği Okyanusu ve bir sandal do lusu adamdı. Son güreşinde yenildi ve öldü. Koca YUSUF cengaverleri ata T ürk cilikteki meharetleri, bini kılıç kullanmadaki üstünlükleri ve müthiş kuvvetleri ile nâm sal mışlardır. Aradan asırlar geçti. Bu ma haret ve kuvvet spor alanların da dile geldi. K O C A Y U SU F Türk Pelivanlarının en ya manlarından biri olan ve yıllar ca baş pehlivan olarak bileği • bükülmeyen Koca Yusuf, Avru pa'da ve Amerika'da yaptığı gü reşlerde sırtı yere gelmemiştir. Koca Yusuf 2 metre boyuna 160 okkalık (200 kg) pehlivanla ra "ağam, ustam" dedirten; bir kuvvet örneğidir. Fransa'dan sonra Belçika'ya, İngiltere'ye ve oradan 1899'da Amerika'ya geçti. Burada karşı sına çıkan bütün pehlivanları kıran kırana geçen güreşlerde yerden yere çalan Koca Yusuf büyük bir şöhret kazanmıştı; 15 Kasım 1884. Tam 97 T arih sene önce. Sonbahar'da Ge libolu Yaz'dan kalma bir gün yaşıyor. Panayır çayırr alabildi ğine kalabalık. Seyirciler,Dünyaının gelmiş geçmişejıiyi iki peh livanının yapacağı güreş'in heye canı içerisinde.... Heybetli gövdesi mert edası ve gururlu yürüyüşü ile Dünya'ya yıllardır dehşet salan eşsiz pehlivan Koca Yusuf,çayı rın ortasına gelmiş ve karşısı na çıkniaya cesaret edecek ba- www.bizimsahife.org isimli Hint Cheetah leoparı dünyanın bayiğit'i beklemeye başlamıştı. Az sonra ortaya, iri yapılı, ge niş omuzlu ve gözleri iman do lu yağız, yirmi yaşlarında bir de likanlı yürüdü ve Koca Yusuf'a temenna edip güreşe hazır ol duğunu anlattı. Herkes hayretler1içinde kalmıştı; güreş başla dıktan az sonra da bu hayret büsbütün arttı, çünkü bu toy delikanlı Koca Yusufî'u bocala tıyor, terletiyordu. Fakat ne de olsa Koca Yusuf acı kuvveti ve ustalığı ile genci hırpalıyordu. en hızlı koşan hayva nıdır. Saatte 65 km. koşan tavşanları ko layca yakalayabilir. Avını kovaladığı za man saatte 100 km. koşabilir. Hindistan 'da geyik avında kul lanılır. DÜNYANIN EN ÇOK VE EN YÜKSEĞE SIÇRAYAN HAYVANI Balina diğer hayvanlardan daha yükseğe sıçrayabilir i Bu sıçrama 6 m. kadardır KOCA YUSUF'UN SIRTINI SIVAZLADIĞI TOY PEHLİVAN ir müddet böyle güreştik- __den sonra Koca Yusuf ayrıl B dı ve orada bulunanlara şöyle bağırdı. A be alın bu delikanlıyı kar şımdan, bana ezdirmeyin. Hem bu çocuğa iyi bakın, çok yaman bir pehlivan olacak...." ve genç pehlivanın sırtını sıvazladı. Kısa bir zaman sonra Koca Yusuf'un haklı olduğu anlaşıldı. Çünkü o günkü yağız delikanlı cihana ün salan Kurtdereli Meh met Pehlivan olmuştu. oca < Yusuf yurda dönerkenbindiği vapur'un Atlas Okya nus'unda batması ile feci bir şekilde ölmüştür. Çelecek Sayı: KARA AHMET alaga’nın uçanj navarı, k e n a r l ı nın şişmesiyle kana£ haline gelen gövdele riyle ağaçtan ağafa uçarlar. M www.bizimsahife.org BUĞRA ALP f O A H A f=AZA L A Y A K LA ŞM » V A H M - M OLA >V E R İY O R L A R / k O L M A L I ./ / T E K G O Z OE A OA M UA Rl MOLA Y EG U K 'E V A R M IŞ T I. H A K İK A T E N Ç E T E G E C E İÇİK3 H A Z I R L A _____ ı N IV O R .D U .. H EM EJO A T E Ş L E R VAKlLMl Ş , Y EM EK UAZ.IR u î t u A s a ş la İo m iş ti.. www.bizimsahife.org Kemal YÖRENÇ HAVA W İc E K A R A R t A İÖ ©YLE V A K L A S ,A V I M . P A R kE T M E SH O Li R , / • « B İR A 'Z . S O K R A H A Y D U T L A R IM B İR . KISM I ÜVRUVA D A L M I Ş T I B Û -E*.. # lM O l A Ç KURTLARlfO . J A S B S V O R D Ü .. S E K İ BEKO* BOĞA D A B E K L E PİM AR www.bizimsahife.org BUĞRA ALP BURAOAfO K İM SgtO İtO G E L E C E Ğ İM İ I. *İÎ | TAHMIKJ e t - S A H İF E www.bizimsahife.org S t 'M D İ H İÇ & U R O L T Ü S Ü Z ( O O 0 E T C W i T E S İ R S İ N HA L E G E T İR M E L İ., o r o u r o O R A O A tO UZAK L A Ş M A S IN I S A C L A M A _ L lV IM ... A ÖU D A KİECEDEIO Ç I K T I 7» 4 www.bizimsahife.org ^ _ Hazırlayan: Sıtkı Kazancı jr* ^ALIKLARIN UYUDU SUNU V f HIÇ GÖRMEDİM. RAEİ MÜREK K E P L E GECE YAPAYIM PA UYU '— ---- 1 SUNLAR... r------ t,-----" DAHA m Ş A ONLAR S E V İN S İN Annesr bizim Metin’e nasihat veriyordu: —Bak yavrum, çok üzülüyorum, az önce öğretmeninle konuştum. Geçen yıl sen sınıfının birincisi idin, beni ne kadar çok sevindir miştin biliyorsun. Oysa bu yıl sı nıfta yirminci durumda imişsin, üzülüyorum. Metin gayet soğukkanlı cevap verdi: —Ben fedekâr bir çocuğum an neciğim, hep sen mi sevinecek sin, biraz da başka arkadaşları mın anneleri sevinsin. İY İ Baba gezmeye götürdüğü kü çük çocuğuna sorar: —Yavrucuğum, yaya mı gide lim, yoksa otobüse mi bindire yim seni? Çocuk: —Hayır, yürüyelim daha iyi der, yalnız beni kucağına al! M H İH www.bizimsahife.org T ^ L S ' G E T İR M t§ ? \ Üç arkadaş kıra gitmek için anlaşmışlardı. Bunun için herke sin yiyecek birşeyler getirmesine karar verdiler. Kırda buluştular, biri: —Ben sebze ve meyve getirdim, dedi. Diğeri: —Ben de köfte ve tabakları ge tirdim, diye karşılık verdi. Üçüncüsüne ne getirdiğini sordukları zaman gülerek gayet sakin cevap verdi: —Ben de kardeşimi getirdim... OH./. V M İS Gİ&İ i g îfc C İ Ç E ^ KO KüYO g. s— Co KAPAR J derİne İnme, M A SA Y I K E S İ - T |YOKSUN/ y S A H İF E ıs : www.bizimsahife.org UO&M M AU g ?^ Ü N U y avaş; û z^ crrN o e N A T M A iC T A D İg -_______________ PEKMAL <5YL£ Bl (2 ŞEV OLUP IG?(âirl' kaBWîe©fc u E e t : £ s u ç a n MALtVl fciOMİJ^NAAkLTArvO» DL j M A P IS i MI A f5A STlI2tN .. > /e 14AU e-CTnZjLSTM.. _ HAü UAuVl XLİCAN UAÜ ( ÎVtV£ ALA \M E T De&îL K£-UVİ ÖİZAt*2v oTU^^Cvi f2lYifcJ_l =u uaj^ g/n* r^ic?Tf o n a / pLiH ü M U <£>Nl ATA V eı_ wAk&M e?re a £2{OA£?/VpiA4 »N Ü C A N HALİKI [ tANlf O Ü^IS- LİU4^uANAS(LJC .vırvrr tTecs^î^ www.bizimsahife.org Ucan Halı ■vü.$A£»IN Ö PU LÜ K A Z A N D W \.. B U U A K t e î UEAVEN VETTŞTÎeAABC ^ &£EHWC. G E L SİN AL.T M j - ^mir g I S İZ P E e^ A t n E -- ---------- l u î e k e m a l i n o a ,M A £ a £ A Y Û e>î£7‘lN..': B EN GrE i-ItZ lW -.. i v y j sl> z\câk: W ^TA (3JJTÜN [01&İ >oı_u &ee r VöCTYoeuZ-; Ujps>M wao-( este c o c u t d T A V /V U Ş O DA E l - tAAWŞ/W J N "/ANIM A Ğ-Eİ-AAT^Tf -. K 0f(2. jE V l£ 2 Efe.--- L^Ag /'. PL^MLACT—- ; BU YîAJjANOYl DEEUAL V } ZTNI7ANA ATIN SiZJAF'TAli^ SANıP /V\A£AL ^ i L A P .y ^ ^ --- - *-- - . ~"v■ //>.-■ '?<. / •usrüNi EBi.t PEAAEk; U ı l i M UAL1 v /A K A lt^ SL>~ U A S E J? DAHA <^Ok£ VA.VILyVtA' _ A 1 A U . . X — '—^ r ' ---- IctaTÎL BÜTİJN (4ACIVİ gUOVU^K 7^' ÇfiTESÎMT UÇAN ÎClN ÇÖLE S A L -iiC :-« M ü k ^ f ^ T lS E N A L ^ ” ^ £.AfciS.'lN AMLAESIWVA.> 4<V‘1 > www.bizimsahife.org BU &ECİT NERE'/E- /BEN Mı? TABİİ AC\L\YÖR BİLİYOR, BİLİYORUM SA ^ 'MU€>UN?. RA/DA Bİ(? Y E KE A CILIYO R.. ŞURAYI BABAMDAN Ö&RENDİM SONUNDA GİZIlİ BİR GECÂT -VAR.... ^ SARAYA AClUYOKSA HE MEN HALIYI ALIP ORAYA> I4AYIRDIR İNŞALLAH fiA7lKDII< İNSAllAl SU KADAR KOLAY UALUEDECE&İMİZ. HİÇ AKLİMA GELMEMİŞTİ.. KlZ KARPEŞİM 5ENİ ©ÖRÜNCE NE ŞAŞIRA- ^ GİDERİZ..}-----p--------- ESAS1NDA ONLAR MA ĞARADA &OR DÜKLE RİNE fASIRPILAR.. DO&Rü HAKLISIN K lZ K A E D E 5 IM YOK/. KAC-İEM I^ İJ\R ONU'r EBENDE W ÇOKSA‘ l SIRDIÂV iü SlgAPA SARAYDA EBU KATİL MÜKAFATI UAK ETTİK VALİNİN/ KILINI MA&A.RADA YAKALA'/İP &£L0İK- KIZI BURAYA, 6£TÎRÎN<^- T Û M A M ÎS L E R M & ÎP ]y û R 5 ÎM P Î 0 IR D E O&LANl YA KALAPIAAMI TAM AM A. www.bizimsahife.org Uçan Halı MEMEN HALIYA A T L A Y IP .G İ DER EL HAKEMİ B U LU R U Z .. HER ŞEVİ YENİDEN PLÂNLARIZ. S A H İH İ www.bizimsahife.org mTİTiT Haber, röportaj ve mülakatlar bu sahifede yayınlanacaktır. Siz de çevrenizde olup bitenleri anında bize bildiriniz ADRES.CadaloSlo. Catalcavusokak 17/2 İSTANBUL. TELEFONLAR İfan. 209762 208633 RoportaJ * Ele geçen değerli eserler dükkânlara çağrılan hattat* lara kopye ettirilir ve böylece sayıları çoğaltılırdı. * Sahaflar ilk zamanlarda sadece el yazması kitaplar satıyorlardı._____________________ ____________ _ * Bugün sahaflar çarsısmda 24 dükkan satış yapıyor. Sahaflar çarşısının son hali yeniden düzenlendi www.bizimsahife.org B ir kaç yıldanberi Sahaflar Çarşısında barakalarda çalışan esnafa geçtiğimiz günlerde aynı model ve eski üslûpta ahşap* dükkânlar yapılarak teslim edil miştir. Çarşı eskisine nazaran daha intizamlı bir hale girmekle beraber yeni dükkânlarda hem yangın çıkma ihtimalinin fazla olması, hem de Beyazıt Camiinin avlu pencerelerinin kapatıl ması gözümüze çarpan iki nok ta oldu. Değerli kardeşlerimiz bu vesi le ile Sahaflar Çarşısının tarih çesini aşağıda veriyoruz. O smanlı Devleti nin ilk baş şehirleri olan Bursa ve Edirne' de sahaflar, ellerine geçen ki tapları meraklılarına satmak için daha çok, büyük camilerin avlularında kitap sergileri dü zenlediler. Bu gelenek İstanbul' da Fatih, Eyüp ve Beyazıt cami lerinin avlularında devam etti. Kitap alım satımı gittikçe gelişti ve sahaflık kârlı bir meslek hali ni aldı. Fatih medresesi kurulur ken, sahaflar bu müesseseye bir çok değerli kitap satmıştı. Kapalıçarşı yapılınca sahaf esnaf* bu çarşıda şimdi halı kilim satan dükkanların bulunduğu bölüme yerleşti; burada bugün hala sa haflar çarşısı tabelasını taşıyan bir ver »ardır TA R İH İ A ĞA ÇLAR Sahaflar Çarşısı Yangını Beyazıt civarında, Sultan Mahmud ve Abdülmecid za manında gelip fes ticareti ya pan Tunusluların dükkânlarını Kapalıçarşı’ya taşımalarından sonra onlardan boşalan dük kânlara da sahaflar geçti. Böylece Sahaflar çarşısı, Beyazıt’a ve medreselere çok yakın bir yere, Beyazıt Camiinin yambaşmdaki Hakkâklar (mühürcü ler) çarşısına gelmiş oldu. 1950’de çıkan yangında ahşap kitapçı dükkânlarından on beşi yandı. Yangından zarar gören kitapçılar kitaplarını Beyazıt camii avlusunda satmağa baş ladılar. İstanbul Belediyesi yanmayan binaları da yıktırdı; sayısı otuz kadar olan esnafa Beyazıt camii avlusunda birer baraka verdi. Birkaç yıl sonra yanan dükkânların yerine Be lediye bugünku çarşıyı yaptır dı. Sahaflar çarşısında uzun süre, yalnız yazma eser alışve rişi yapıld? Yazma eserlerin günden gfer; azalması, buna karşılık matbaa baskısı kitap ların çoğalması ve aranması, esnaftan bir kısmını aynı za manda basma eser alıp satmak zorunda bıraktı 1935’ten son ara sahaflar hem vr/m a hem basma kitap a h p r İstanbul'un güzellik unsurlarından olan tarihi ağaçlar Belediye tarafından “abide” hükmüne alınmıştır. Alınan bir kararla bu yaşlı ağaçların göv desine “Bu ağaç anıt eserdir” yazılı plaka lar çakılmıştır. Fotoğrafta Beyazıt Camiinin Yamadaki yaşlı Çınar'ı ve üstündeki plaka ya görüyorsunuz. I ------------- ' www.bizimsahife.org Yaşanmış hikayeler sn -ılf -10 -Ju 9H 6H» >lo *iâ‘ “Hayır yavrum... Tam üç kere kapılarına git tim... Ateş istedim. Belki anlarlarda, birkaç lokma verirler dedim. Ama tok, açın halinden anlamıyor.” İR F A N ATAG Ü N K a lb e D o la n N u r Günümüzden 1.100 sene ev t?vel, mübarek M EKKE Şehrinde- yiz... B ir Hak âşığı, Kâbe'de iki. rekat namaz kıldı... Sonra bir -A. hurma ağacının altında, teşbih çekmeye başladı. Hava o kadar sıcaktı ki, gözleri kapanıverdi. Fakat biraz sonra kâlbi nurla doldu... Rüyâsında sevgili Pey gamberimiz ile karşı karşıya idi ler... Ne kadar zaman geçti, ne ler oldu, neler konuştular... Pek hatırlamıyordu. Yalnız ışıklar içinde, şunu sorabilmişti: —Ya Resûlullah.. En sevdiğiniz insan, şu anda nerededir? Mübarekler cevap verdiler: —Şam şehrinde, falan* semtte yaşıyan, falan kimsedir., buyur dular... Âşık uyanır uyanmaz, Şam şehrine yollandı. G’ünlerce son ra, o zât ile buluştu. Selâmlaş tıktan sonra: —Ey Müslüman kardeşim...diye sordu. Ne yaptın da, Allahın en .16 sevgili Peygamberi, seni bu katdar çok sevdi?... hy "D elik deşik olan kapıdan, içerdeki manzarayı gö zetledim ... Birde ne göreyim. O caktaki tencerede, sadece su kaynıyor. 5-6 çakıltaşı da içinde. Ocağın başındaki çocuklar yemeğin pişmesini bekliyorlardı. O zât anlatmaya başladı: — Ben gençliğimde ateşperest (ateşe tapan) bir müşriktim (Al laha eş koşardım)...Çok da zen gin olduğum için, zaman zaman büyük ziyafetler çekerdim. Kendim gibi düşünenleri davet eder, eğlenirdik. Gene böyle bir ziyafet günü, çengilerle şarkılarla eğlenirken, uşağım yanıma geldi. Komşula rımızdan fakir bir kadıncağızın biraz ateş istediğini bildirdi... "Verin" dedim verdiler. Biraz sonra şarap içerken uşağım, ay nı kadının gene geldiğini söyle^ di...Ateş istediğini öğrenince, gene "verin" dedim, verdiler... Biraz daha sonra fakir kadın tekrar gelip, ateş isteyince gene "verin" dedim. Ama üç kere tekrarlanan bu istek karşısında meraklandım... Kadın giderken, gizlice, onu takip ettim... Kulü belerine yaklaştım. Zaten delik deşik olan kapıdan, içerdeki manzarayı gözetledim... Bir de ne göreyim. Ocaktaki tencere de, sadece su kaynıyor. 5-6 çakıltaşı da içinde, sanki yemek varmış zannını veriyordu. Oca ğın başındaki 5-6 çocuk, yeme ğin pişmesini bekliyorlardı. Ço cukların babaları ölmüştü... " —Anneciğim... O zengin evin den, yiyecek hiçbir şey verme diler mi?.." " —Hayır yavrum.. Tam üç kere kapılarına gittim.. Ateş istedim. Belki anlarlar da, birkaç lokma verirler dedim. Ama tok, açın halinden anlamıyor../ Devamı karşı sahife'dej^r SA H İP» £ 5 " www.bizimsahife.org Bunu duyar duymaz, sanki dünya başıma yıkıldı. Derhal konağa döndüm. Üzerinde 40 çeşit yiyecek ve tatlı bulunan bir sofra hazırlattım. Uşağımla gönderdim. Kendim de gene merak ettiğim için, onları gö zetledim. F a k irL ,, sofraya pek sevindiler... Besmele çekip ye meğe taşlarken, en küçükleri: " - D u n î uun!..dedi Bu güzel yemekleri bize gönderen, iyi kâlbli kimseye, biz de bir iyilik te bulunmayacak mıyız?../ Biz ona nasıl iyilik edebili riz?./' diye soran kardeşlerine, cevap verdi: " — Dua da edem ez miyiz?..Onun iyiliğine karsı hiç olmazsa, böyle mukabelede bu lunalım / Anneleri duaya başladı: Ey herşeyi gören ve bilen Yü ce Allahım...Bize, bu nimetleri gönderen kuluna, sen de nimet lerin en güzelini ihsan eyle... Onu, islâmiyetle şereflendir..." Çocuklar hep birlikte: " —Âmin...Âmin..." dediler. Derhal konağıma koştum. Davetliler henüz dağılmamışlardı^Onlara dedim ki: H a fız a n ız ın k u v v e tli o lm a s ı e lin iz d e d ir inşa; gibidir. Kendisine ne Hafıza kadar güvenirseniz o kadar iyi çalı şır. Hafızanızı kuvvetlendirmek istiyor sanız, kendinizi kuvvetli bir ha fızanız olduğuna inandırınız. Unut mak, insanın hafızasını ihmal ettiğine işarettir; asla zayıf hafıza anlamına gelmez. Yeni bir işe girişirken, bir çok şeyleri ilerde hatırlamanız gerekeceği ni düşünerek belleyin. * Zor şeyler niçin kolay şeylerden da ha iyi hatırlanır? Çünkü hatırda tutul ması zor olan konuları in san daha büyük bir dikkat le, ilgiyle beller. Kolayları ise nasıl olsa kolayca hatır da kalır diye, şöyle bir bel leyip geçer. Fazla önem vermediği için de çabucak unutur. İnsan bir meseleye dört elle sarılırsa bu mese lenin hafızasında yer etme si de kolaylaşır. -Ey Kardeşlerim! Arkadaşlarım! Bilesiniz ki ben, şu andan iti baren Müslüman oluyorum .İs teyen benimle birlikte, Kelimeî Şehadet getirsin...EŞHEDÜ EN LA İLAHE İLLALLAH...VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN RESÛLALLAH Cenabı Hak, o yetimlerin duasını kabul eylemişti. O dua hörmetine hem ben, hem de bir çok arkadaşım Müslüman ol muştuk. Bize bu hadiseyi nakleden M ısıılı Zünnûn hazretleri de, çok kıymetli bir zât idi. Kendisi bir gün tarla kazarken, bir küp bulmuştu.-Küpün içi, altınla dolu idi. Altınlar arasında bir de, tahta parçası vardı. Üzerin de ALLAH yazılıydı...Zünnûn hazretleri, altınların hepsini fu karaya dağıttı. Yalnız o tahta parçasını, kendi harap kulübesi nin duvarına astı. Böyle insanları -tabii ki- Al lah da sever. Peygamberi de, kulları da.. Değil mi çocuklar? 70 sene yaşasanız acaba ne oiurduT BU ELLER MİYDİ? Bu eller miydi masallar arasından Rüyalara uzattığım bu eller miydi Arzu dolu, yaşamak dolu, Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan. Bilyaların Aydınlık dünyacıkları Bu eller miydi hayatı o dünyaların Altın bir oyun gibi eserdi Altın tüylerinden mevsimin rüzgâAyrıimış Sevgili oyuncaklardan Kırmış küçücük şişelerini. Ve herşeyden ve herşeyden sonra Bu eller miydi Allah’a açılan F. HÜSNÜ DAĞLARCA ■ Tftkg .lık bir insan 70 yıl / U y a ş a r s a , ORTALAma olarak: 45 ton yemek yer, 35 ton su içer, 4500 İt. tükrük salgılar, 19000 İt. terler, 125000 km. yol alır, 17 yıl ayakta durur, 12 m. sakalı uzar, 11 m. bıyığı uzar, 5 m. tırnağı uzar, 48525 ton kan kalb tara fından vücuda pompalanır ISIYA GORE KUMAŞ RENGİ kumaşların G iydiğimiz renginin bizi ısıtması veya serin tutması bakımın dan büyük önemi vardır. Açık renkli kumaşlar güneş ışınlarını yansıttıklarından yazın bizleri serin tutarlar. S A H İF E TSL www.bizimsahife.org A b İl e l İm İ b u l a l im M eğ i “ Ben dikkatli birimiyim” diye hiç düşündü nüz mü? Dikkatli olup olmadığınızı anlamak isterseniz yandaki şekillere iyice bakın ve aşağıdaki soruların cevabını 1 dakik^ içinde vermeye çalışın. 1-Bu sekiz daireden hangisi en çok parçaya bölünmüştür? 2-Bu sekiz daireden hangisi en az parçaya bölünmüştür? 3-Btı sekiz daire içinde eşit parçaya bölün müş olanlar varımdır? Varsa, hangileridir? Cevabınızı doğru olarak 1 dakika içinde ve rebilirseniz çok dikkatli bir insan olduğunuzu göğsünüzü kabarta kabarta bütün arkadaşları-1 niza söyliyebilirsiniz. SOLDAN SAĞA: 1—Yanda gördüğünüz hayvan; 2—Film oyna tılan yer; 3—Bir tedavi şekli; 4—Bir soru; 5—Hayvan ölüsü. »••••••• >••••••• •••■ ••af> >• •••••« • ••••• « YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1—Bir harf; 2—İri bir hayvan; 3—Birdenbire; 4—Seçimlerde seçim sandığına attığımız şey; 5—İleride geri almak üzere bırakılan; 6—tik in sanlar onu, iki odunu birbirine sürterek elde eder lerdi. ••••■••••. ••••••••••> 7 Farkı Buğunuz Bizim Ali Bey gideceği her yere geç kalmasıyla tanınmıştı. Kaçırdığı vapurların trenle rin sayısını kendi de unutmuştu. Bu sefer Ay’a gitmeye heveslenen Ali Bey, gene yollarda oyalandı ve füzeyi kaçırıverdi! Ay yolculuğundan mahrum kalan Ali Bey’i bırakalım da bu iki resim arasındaki yedi küçük değişikliği bulmaya çalışalım. S A H İF E www.bizimsahife.org AKKAPASLAe, KALEMİ HİC KALDIIZMAKSIZIN VE BİK GEÇTİ ĞİM YEKOEN BİIZ PAHA GECM R ^ SİZ İN TEK ÇİZGİYLE & İK fc&ÜM Ç İZD İM . ACABA SİZ. p£ Ç İZEBİLİR M İSİN İZ ?... GEÇEN SAYIMIZDAKİ BULMACALARIN CEVAPLARI — — " — — —aer • HAKİM OLABİLİR MİSİNİZ? Derviş kendi devesini 17 deveye katar. Böylece develerin sayısı 18 olur. Sonra 9 de veyi (18’in yansı) en büyük çocuğa, 6 deveyi (18’in üçte biri) ortancaya, 2 deveyi de (18in dokuzda biri) en küçüğe pay eder. Böylece top lam, 9 + 6 + 2=17 olur. Bilge, artan ve zaten kendisinin olan sonuncu devevi de alıknvar• GÖZÜ KESKİN OLAN BERİ GELSİN!., 1-Hayır, 2-Evet, 3-Hayır, 4-Hayır, 5-Evet, 6-Hayır, 7-Hayır- 8-Hayır. • HANGİSİ BİRBİRİNE BENZİYOR a) 1 ve 7 b) 3 ve 8 c) 2 ve 5 2 TX1UA LV.kD Lfl • 7 YANLIŞ OYUNU 1-İlerideki kamyonun sağ farı işaret edil miş; 2-Şoförü kapıdan dışarı çıkmış oian oto mobilin dikiz aynası gözüküyor. 3-Ağacın gövdesi daha kalın. 4-En gerideki otomobilde bir kişi fazla. 5-Tâksinin sağ kenarı daha kısa çizilmiş, 6-Çekül tutan adamın şapkasındaki tüy yok olmuş. 7-Taksinin arkasındaki otomobilin iki penceresi var. Bu tejyuvaKtmaarîtaand3So^cn|uk:ıfc; gösterileni dan «ikan o K ^ ;^ a b { K k :^:HÖİK:h{®HlÎR;i T «iM HIH1111İ*T •O Cal •-ulInHilu •>---------------- --- - • KATİL KİM? Katil yanlışlıkla öldürdüğü adamın terliğinin tekini giymişti. S A H tPE Q ‘ www.bizimsahife.org Î İ I ^ İg g G A ZETESİ ÇO CU K D E R G İS İ SEVGİLİ OKUYUCULARIMIZ Dergimiz, diğer dergilerden farklı olarak şimdilik bayilerde satılmayacaktı** Dinlendiren, düşündüren, eğlendiren ve eğiten TÜRKİYE GAZETESİ ÇOCUK DERGİSİ 'nin evinize kadar gelmesini istiyorsanız lütfen abone olunuz. Böylece dergimizi her sayıda beş lira daha ucuza almış olursunuz. Kaç aylık abone olmak istiyorsanız karşısındaki kutuya çarpı işareti koyarak bedelini PTT ile Tür 'iye Gazetesi Çocuk Dergisi, Cağaloğlu, Çatalçeşme Sokak No. 17/2 İstanbul adresine yollayınız. Ayrıca Türkiye Gazetesinin başlık kenarında “DergiKuponu’*yayınlamak tayız. Bu kuponlardan da on adet yollayana 1 DERGİ BED gönderilecek tir. Dergimizin her sayısını bedava almak isteyen kardeşlerimiz, her sayı için on kupon göndermesi gerekmektedir. Değerli kardeşlerimiz, Türkiye Gazetesi Çocuk Dergis i, hepimizin dergisidir. Bu dergiyi diğer kardeşlerimize de tanıştırıp onları da abone yapalım. Her oku yucumuz en az beş kardeşimizi daha abone yapmak için çalışırsa, bizi sevindir miş olur. ABONE KARTI Üç aylık.....................................................................................150 TL. Altı aylık................................................................................... 300 TL. Bir yıllık...................................................................................600 TL. Türkiye Gazetesinde yayınlanan dergi kuponlarından on tane gönderdim. Bir adet dergiyi parasız yollayınız. □ □ [H -o c o ABONENİN; Adı Soyadı Adresi Şehri Abone Bedelinin PTT İle gimdefJJeceği adres: Türkiye Gazetesi Çocuk Dergisi: Cşğaloğlu, Çatalçeşme Sokak No. 17/2 İstanbul. Telefon: 20 97 82. ^ ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- P3Q www.bizimsahife.org Sayın Okuyucularımız: Dergimiz ile her türlü yazışma, haberleş me ve irtibatlarınızı listesini verdiğimiz irti bat büroları aracılığı ile yapacaksınız. Okuyucularımız ile daha yakın dosttuk kurmak, onların çalışma ve fikirlerinden isti fade için böyle bir yol seçtik. Aynca dergimize göndereceğiniz yazı ve haberleri bu bürolarımıza teslim ettiğinizde vazifeli arkadaşlarımız bunları telekslerimiz ile FİT’den daha çabuk göndermek imkanına sahiptirler. ADANA A rif Hakverdi İstanbul Kitabevi Melek girmez çarşısı. ADAPAZARI Ersin Teşneii Sakarya Kitabevi, AKHİSAR Hamit Hocaoğlu Hocaoğlu KoU.Şti. Sakarya Cad. No.90 Telf: 30 04 ALAŞEHİR Mehmet İzmirli İzmirli Kitabevi Atatürk Bul. No. 97 Alaşehir-MANİSA AFYON Fuat Yardıma Türbe Kitabevi, MilB Birlik Cad.No.69/A AMASYA A li Temizer Eski Ekin Pazarı, Zahireci ANTALYA Halim Ulaşır Ulaşır KoU.Şti. Güllük Cad. YSE karşısı Tel: 24 48 ANKARA Hüsnü Kurtiş Bağlum Kitabevi, Hacı Bayram Veli Cd.No.4/A ULUS Telf:24 30 57 BURDUR Celal Udil BURSA l.Saim Şensöz Merkez Şube Fahrettin Gürkan İnönü Cad. Kızmeslek lisesi karşısı No.34 İSKİLİP Mustafa Güneş Girne M anifatura. İZMİR Osman N. Yalçın Basman e, Arvas Kitabevi, An af ar talar Cad. 748 Tel: 13 87 66 KEŞAN Mustafa Boyalık Belediye Blok N o.75 KÜTAHYA Can. G. Canbek Can Canbek Kitap-kırtasiye, Hürriyet Cd. Telf:23 11 Birgivi Kitabevi, Topçu Asım Mh. İzmir Cd. 748 ismet Çetinkaya Anafar talar Cad. No. 37 BAŞMAKÇI Hüseyin Durmuş Tatbdil Kitabevi, Hürriyet Cad. No. 35 MANİSA Mustafa Abalı ÇORUM Nihat Karaoğlu Hizmet Ticaret, Ankara Cad. Aşık İş Hanı K.2/38 Telf: 13 54 MALATYA Haşan Arkuı MARDİN Fikri Kural ESOT altı No.52 Tel: 39 95 Bolu Cad. No.71 Hizmet Kitabevi, Mrk. Çarşısı 135.Sk. No. 19 Fatih Kitabevi, Mimar Faruk Cad. Kale Pas. No.22 S.Selim Cami B. Arasta Kapalı çarşı No.61 Köprübaşı Sümerbank karşısı Küflü İş Hanı Kat 1 No:4 Dadaş Kitabevi, Cum. Cad. Gemalmaz Çarşısı No.28 Td:16 511 Kurşunlu Camii Cad. Teknik B. Tel: 12 67 Mücasiroğlu Kitabevi, Atatürk Cd. No. 15 Malkoç Mah. Müftü Şevket Cad. N o.75 Telf: 15 23 Gölhisar Kitabevi MERSİN Hizmet Kitabevi NEVŞEHİR Selâhattin Çiçeklier DÜZCE Naz/ni Coşkun Said önder ERZİNCAN Tacettin Yılmaz ELAZIĞ Idris Ersoy EDİRNE İsmail Y. Orun tak ESKİŞEHİR Sadettin Dokur ERZURUM Sırrı Kaplan EDREMİZ Kaya Dem irsatan FETHİYE M a d t Mücasiroğlu GÖNEN Hüseyin Erol GÖLHİSAR Ramazan Sanlı > GAZİANTEP Soner Akay KONYA A. Yaşar (haydut KAYSERİ Zeki Ruhlusaraç K-MARAŞ Sait Yolaçan Dr. Mecit Barlas Cad. No. 7 Gaziantep Tel: 2 36 83 Masum Kitabevi, Küçük Ihsaniye Mh. Şair Gurabi Sk.No.10/1 Telf: 10 199 Seyyid Burhanettin Kitabevi, Hürriyet Mah. Cengiz Topd Cad. Sarmaşık sok. N o .l/C Telf: 2 34 97-1 85 71 Bahçelievler Cad. 27/A Telf t 3598 Cağaloğlu, Çatalçeşme Sok. No. 17/2 İstanbul Tel: 26 89 17 Hakikat Kitabevi Fatih, Darüşşefaka Cd. No.57/A Tel: 23 45 56 Fatih Ticaret Fatih Cad. No. 158/A Yavuzselim-İST. Tel:25 27 26 Akalın Ticaret Darüşşafaka Cad. No. 72 Fatih-İST. Tel: 21 82 27 Serhend Kitabevi Ankara Cad. No 97 Tel: 22 50 27 İZMİT BALIKESİR DENİZLİ ' Hizmet Kitabevi, Berberoğlu lşhanı No. 2/24 Çakır hamam Temiz Cad. 12/1 Telf: 2 42 67 İSTANBUL NAZİLLİ Nazilli Kitabevi ORDU POLATLI Arkın Kitabevi, Kunduracı Pazarı Kasaplar Çarşısı No.26 Toros Mah. Kuvayı Millîye Cad. No.306 Keçeciler Cd. No.24 Telf: 28 64 Hürriyet Cd. No.379/E Eski Giresun Cad. No. 46 Kurban öztiirk Kavukçuoğlu Pasajı No. 14 (Tuhafi yeci) Tel: 12 31 SEYDİŞEHİR Yusuf Tosun Garaj civan SAMSUN Rıza Erdemird Murat Kitabevi, Irmak Cad. N o.117 SİVAS Ahmet Kor Saray Kitabevi 4 Eylül Mah. 6. Sokak TEKİRDAĞ Ahmet Baroç Mimar Sinan Cad. No.6/3 TRABZON A li öztürk 1-Değirmenciler Cami karşısı 2-Selim Kitabevi, Fatih Mah. Fatih Lisesi bitişiği 3-Haktan Ticaret Fatih Mah. Fatih Camii Karşısı TOKAT Sinan Aykutoğlu Yeni Buğday Hali karşısı No.38/A VAN Abdurrahman Ekinci Soydan iş Hanı No. 137 Telf: 12 34 ZONGULDAK Erol Küçük Dereiçi Sok. No. 14 www.bizimsahife.org M 5EH A B A A E * A P A S L A I2 HUESIT b a b a M iv) A D 1- BABAM • y y t , IV1DIJ2/ ' ÇAMA BII2 ARABA AUDI/ AJ2TİK- y ü e o ’m e k TEN . £Ajf2- TU LD Ü M FlatI: 30 TL.