EXPOMAG Shoes Sayı - 1

Transkript

EXPOMAG Shoes Sayı - 1
02
Önsöz
İmtiyaz sahibi
AKORT Tanıtım Organizasyon ve Fuarcılık Ltd. Şti.
adına
G. Hülya AKKAYA
Yönetim Kurulu
Yönetim Kurulu Başkanı
G. Hülya AKKAYA
Yönetim Kurulu Üyesi Orhan AKKAYA
Yönetim Kurulu Üyesi Şevket AKKAYA
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Şevket AKKAYA
Editör
Gülşah ERKAYA SERT
Fotoğraf
Seyfi BORA
Reklam Abone
Kübra YILMAZ
Tel: 0342 220 08 77
Grafik Tasarım
Mark&Mark İletişim Danışmanlığı
Tel: 0 342 232 80 81
Faks: 0 342 232 80 82
Yönetim Yeri
İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bulvarı No:11 FH
İş Merkezi K:1 D:3
Gaziantep/TÜRKİYE
Telefon: +90 342 220 08 77 - 220 32 12
Faks: +90 342 220 15 11
E-Posta: [email protected]
Basım yeri
Gap Olay Medya Grubu AŞ
Mücahitler Mah. 6 nolu Cad.35 nolu Sok.No:1
Olay Medya Plaza Şehitkamil/Gaziantep
Tel: 0 342 322 86 86
Faks : 0 342 322 86 87
04
ŞEVKET AKKAYA
Fuarlar ekonominin
nabzını tutuyor
Hepimizin bildiği gibi
Gaziantep gerek sanayi
ve ticarette gerek istihdamda gerekse üretim
potansiyeli açısından
Türkiye’nin en önemli illerinden biridir.
Buradan yola çıkarak
Gaziantep ekonomisine katkı sunabilmek adına 1996
yılında Akort Fuarcılığı kurduk ve bugüne kadar da
100’ün üzerinde fuar ve çok sayıda organizasyon
gerçekleştirdik.
Fuarların bölge ve ülke ekonomisine katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Ülkemiz ve dünyada önemi gün
geçtikçe artan fuarlar ekonominin nabzını tutabilmek için en önemli ve etkili mecralardır. Fuarlar
sayesinde binlerce alıcı ve satıcı bir araya gelerek iş
bağlantıları kurabiliyor böylece ekonominin akışkanlığına ciddi katkı sağlıyor.
Ülke ve bölge ekonomisinin vitrini olan ve gerek
yurtiçi gerekse yurtdışından gelen firmaların ürün
ve hizmet tanıtımlarının yapıldığı fuarlar üreticiden
tüketiciye olan yolun daha da kısalmasına yardım
ediyor. Rekabet ön plana çıktığı için fuarlar kalitenin
artmasında da önemli rol oynuyor.
Yıllardır pek çok fuar ve organizasyona imza atan
Akort Fuarcılık olarak fuarlara ve sektörlere yönelik bir dergi ile şu an karşınızdayız. Uzun zamandır
düşündüğümüz bu projeyi hayata geçiriyoruz.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, TİM
Başkanı Mehmet Büyükekşi, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, GTO Yönetim Kurulu
Başkanı Eyüp Bartık, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz
Coşkun, Gaziantep Ayakkabıcılar Odası ve Türkiye
Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı İbrahim
Buğur ile gerçekleştirdiğimiz söyleşilerin yer aldığı,
Türkiye’den ve dünyadan sektörel haberlere, güncel
ve teknolojik gelişmelere yer verecek olan EXPOMAG
Dergisi’nin ilk sayısının zengin içeriğiyle ilginizi çekeceğine ve etkili bir yayın organı olacağına inanıyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle…
[email protected]
Yazı ve fotoğrafların tüm hakları EXPOMAG Dergisi’ne aittir. Yazılı izin
olmaksızın hiçbir şekilde yazı ve fotoğraflardan alıntı yapılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. EXPOMAG Türkiye Basın
Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.
i ç i n d e k i l e r
RÖPORTAJLAR
06
16
Mehmet Büyükekşi
GAZİANTEP
DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ
Adil Sani
Konukoğlu
GAZİANTEP
SEKTÖRÜN
NABZINI
TUTUYOR
Nejat Koçer
FUARLAR ŞEHRİN
GURURUDUR
14
30
61
2014-2015
20
SEKTÖR MARKALAŞMALI
GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık
58
‘Pabuç,
Sadberk Hanım
Müzesi
Koleksiyonundan’
Sergisi
İbrahim Buğur
DÜNYAYA AÇILMALIYIZ
sonbahar kış kadın
ayakkabı modası
05
RÖPORTAJ
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi:
GAZiANTEP
DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ
Gaziantep’i Türkiye’nin ve bölgenin ‘Parlayan yıldızı’ olarak
nitelendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Başkanı
Mehmet Büyükekşi, “Gaziantep’in potansiyelinin daha
büyük olduğunun farkındayız ve ünlü seyyah Evliya Çelebi tarafından da dünyanın gözbebeği olarak tanımlanan ilimize ulusal ekonomiye ve ihracatımıza katkılarından dolayı
teşekkür ediyoruz” dedi.
f
06
uarların ekonomiye katkısının çok
önemli olduğunu vurgulayan TİM
Başkanı Büyükekşi, “Verimli geçen,
iyi planlanmış, stratejik bir plan dahilinde organize edilen ve katılım sağlanan sektörel fuarların bilhassa firmalarımızın pazarlarda kalıcı olması,
ihracatın süreklilik arzederek artması ve pazar çeşitlendirmesinin başarısı açısından da kritik öneme
sahip olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye ve Gaziantep ekonomisiyle ilgili EXPOMAG’a önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ve Gaziantep ekonomisi
hakkında kısa bir değerlendirme
yapar mısınız?
Bu yıl ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisi
yüzde 2,1, yılın ilk yarısının tamamında ise
yüzde 3,3 büyüdü. İhracat Türkiye’nin büyümesinin ana kaynağı olmaya devam etti.
İhracatın büyümeye katkısı 1,5 puan, net
ihracatın katkısı ise 2,9 puan oldu. Nitekim,
Ortadoğu ve yakın coğrafyamızda yaşanan
sıcak gelişmelere rağmen Türkiye’nin ihracatçıları büyük atılımlarına ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor.
Ekim ayında Türkiye’nin ihracatı, geçen
yılın aynı ayına göre yüzde 6,7 artışla 12
milyar 598 milyon dolara yükseldi. Böylelikle Cumhuriyet tarihinin en yüksek Ekim
ihracatına da ulaşmış olduk. İlk 10 ayda
Türkiye’nin ihracatı ise yüzde 5,6 artışla
131 milyar 140 milyon dolar oldu.
İhracattaki bu gelişmelere karşın, dünya
ekonomilerinden yavaşlama sinyalleri gelmeye devam ediyor. Örneğin, IMF, 2014
küresel büyüme hedefini yüzde 3,6’dan,
yüzde 3,3’e indirdi. Yine, Ekonomik işbirliği
ve Kalkınma Örgütü (OECD) gelişmiş ülkeler için büyüme beklentilerini düşürdü. Avrupa Komisyonu’nun, Euro bölgesinin büyüme tahminini 2014 için %1,2’den %0,8’e;
2015 için ise %1,7’den %1,1’e düşürdüğünü
gördük. Böyle bir ortamda, Türkiye’nin büyüme performansının gayet iyi olduğunu
görüyoruz.
07
GAZİANTEP BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATTI
Güneydoğu’nun ve Türkiye’nin parlayan yıldızı olan Gaziantep’in de,
bölgesinin istihdam merkezi ve
Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan ihracat kapısı haline geldiğini görmek bizi
mutlu ediyor. Her geçen gün daha da
büyüyen Gaziantep, son 10 yılda ihracatta da büyük başarılara imza attı.
2014 yılının ilk on ayı ihracat verilerine baktığımızda Gaziantep’te en
çok ihracatın sırasıyla halı, hububat,
bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, tekstil ve hammaddeleri, kimyevi
maddeler ve mamulleri, çelik ile meyve, sebze mamulleri sektörlerinde yapıldığını görüyoruz. Yine, Gaziantep’in
en çok ihracat yaptığı ülkeler Irak,
Suudi Arabistan, Suriye, ABD ve
İngiltere’dir. Gaziantep’in potansiyelinin daha büyük olduğunun farkındayız ve ünlü seyyah Evliya Çelebi tarafından da dünyanın gözbebeği olarak
tanımlanan ilimize ulusal ekonomiye
ve ihracatımıza katkılarından dolayı
teşekkür ediyoruz.
Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi ve sanayisiyle örnek bir
durumda olan Gaziantep’in bu
hedefe katkısı hakkında neler
söylemek istersiniz?
Ülkemizin Ortadoğu’ya açılan kapısı
konumunda olan Gaziantep, son yıllardaki İhracat artışı ile dikkat çekiyor. 2003 yılında 866 milyon dolar
olan Gaziantep ihracatı tam 6 kat
artışla 2013 yılında 6 milyar doları
aştı. Bu rakamlarla birlikte toplam
ihracatımızdan aldığı pay yüzde 4’e
ulaştı. Gaziantep 2014’ün ilk 10 aylık rakamlarına göre en fazla ihracat
yapan illerimiz arasında 6. sırada yer
alıyor.
Tüm bunların yanı sıra, Meclisimiz
tarafından belirlenen Türkiye geneli
ilk 1000 ihracatçı firma arasında Gaziantepli firma sayısı ise her geçen yıl
artıyor. 2008’de listede 48 firma varken bu sayı 2013’te 67’ye çıktı.
Gaziantep’in kilogram başına ihracat
değerinin ise 1,55 dolar ile Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu görüyoruz. Tüm bu gelişmeleri göz önünde bulunduruyoruz ve inovasyon ve
markalaşma atılımı ile bu güzel ilimi-
8
zin ihracatında yarattığı katma değeri daha da artırmasını ve ortalamayı
yukarı çekmesini bekliyoruz
2023 HEDEFİNE ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUZ
Sanayide Ar-Ge, tasarım ve
inovasyonun önemi nedir?
Ar-Ge, inovasyon, markalaşma ve tasarım katma değeri yüksek ürünlerin
üretilmesi ile dış pazarlarda daha rekabetçi bir konumda yer almak ve bu
şekilde hedeflenen ülkelerde önemli
bir pazar haline gelme noktasında
oldukça önemli bir yere sahip. Günümüzde, inovatif girişimlerin yaşama
kalite ve artı değer kattığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Bizim
de ülke olarak sürdürülebilir büyüme
ve kalkınma için inovasyon adına
her geçen gün çıtayı daha da yukarı taşımamız gerekiyor. Bu noktadan
yola çıkarak 60 bini aşkın ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar
Meclisi olarak, 2023 yılında ulaşmayı
hedeflediğimiz 500 milyar dolarlık
ihracata, 7’den 77’ye ülkemizin tüm
bölgelerine inovasyon kültürünü yayarak ulaşacağımıza inanıyoruz. Bu
kapsamda inovasyon alanında gençlere katkı yaparak, üniversite sanayi
işbirlikleri sağlayarak ülkemizi daha
ileriye taşıyabileceğimizi düşünüyoruz.
GAZİANTEP’TE 8 BİN KİŞİYİ
KONUK ETTİK
Bu kapsamda, biz de TİM olarak, son
üç yıldır düzenlediğimiz “Türkiye İnovasyon Haftası” etkinliklerini Anadolu illerimize yaymaya karar verdik. İzmir ve Ankara’dan sonra 5-6-7
Kasım tarihleri arasında “Gaziantep
İnovasyon Haftası” etkinliklerimizde
yaklaşık 8 bin kişiyi konuk ettik. Bu
etkinlikte birbirinden önemli yerli ve
yabancı konuşmacıyı dinleme fırsatını yakaladık.
4-6 Aralık tarihleri arasında ise Türkiye İnovasyon Haftası’nı İstanbul’da
düzenleyeceğiz. Çok sayıda ünlü
inovasyon gurusunun ve bilim insanlarının konuşmacı olacağı bu
etkinliğe üniversiteler, Ar-Ge Merkezleri katılacak. Bu yarışmada 460
firmanın başvurduğu, Türkiye’nin ilk
İnovasyon Geliştirme programı olan
İnovaLİG’in 5 inovasyon kategorisindeki 25 finalisti arasından her kategorinin ilk 3 firmasını, yani 5 kategoride
Türkiye’nin inovasyon şampiyonlarını
da ödüllendireceğiz.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında 500
milyon dolar ihracat hedefini yakalamak ve dünyanın ilk on ekonomisi
arasında yer almak için katma değerli
ihracatın ve dolayısıyla Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma kavramlarının önemini her fırsatta dile getirmeye devam edeceğiz.
PAZAR ARAYIŞLARINI SÜRDÜRMELİYİZ
Bölgede yaşanan kaos dikkate
alındığında hedef pazarlar ve
bu pazarların genişletilmesi
hususunda neler söylemek istersiniz?
Yaklaşık 4 yıldır Suriye’de devam eden
iç savaşın yanı sıra Irak ve Suriye’de
baş gösteren IŞİD terörü, Libya’da
süregelen istikrarsızlık yalnızca bu
ülkeleri değil içinde bulundukları bölgeleri de etkilemeye devam ediyor.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı saran bu
olaylar ihracatımızı da olumsuz etkiliyor. Örneğin, en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz pazarların başında gelen
Irak’a olan ihracatımızın 2014’ün ilk
on ayında yaklaşık yüzde 8,5 oranında düşerken; Libya’ya ihracatımızın
ise yüzde 24 oranında azaldığını görüyoruz. Diğer taraftan, aynı dönem
içerisinde İran’a yönelik ihracatımızın yüzde 44 oranında arttığını; yine
Suriye’ye yönelik ihracatımızın ise
yüzde 77 arttığına tanık oluyoruz.
Dış ticareti uluslararası ve bölgesel
gelişmelerden bağımsız düşünmek
çok doğru değil ancak yine de iyimser bakışımızı koruyarak mevcut durumu iyi analiz edip alternatif Pazar
arayışlarını sürdürmemiz gerektiğine
inanıyoruz.
Sanayici ve ihracatçıların karşısına çıkan en önemli sorun
nedir?
TİM olarak yılda dört defa gerçekleştirdiğimiz ihracatçı eğilim anketi
araştırmalarının 2014 yılı üçüncü
çeyrek sonuçlarına göre enerji maliyetleri (yüzde 50.2), döviz kurlarındaki hareketlilik (yüzde 41.6), hammadde ve aramal fiyatları (yüzde 39.0),
teşviklerin vergi uygulamalarının
yetersizliği (yüzde 32.8), lojistik maliyetleri (yüzde 32.4) ve istihdam maliyetleri (yüzde 30.6) ihracatçılarımızın
kronikleşen sorunlarının başında yer
alıyor.
Biz, ihracatçılarımızın önündeki engelleri kaldırmak ve onlara daha iyi
bir ticaret ortamı sunmak için sorunlarımızı ilgili kurum ve kuruluşlara
her fırsatta dile getiriyor, gelişmeleri
takip ediyoruz. Enerji maliyetlerinin
öncelikli problemler arasında gösterdiği yükselişin emtia fiyatlarında son
dönemdeki belirgin gerilemeye rağmen ön plana çıkmasını önemli bir
sinyal olarak nitelendiriyoruz. Bilhassa sanayi girdi maliyetlerinde önemli
pay tutan doğalgaz ve elektrik birim
maliyetlerinde iyileştirmeler gerçek-
leştirilmesini oldukça önemli ve ivedi
meseleler olarak değerlendiriyoruz.
Burada enerji verimliliğine yatırım
yapan sanayi şirketlerinin teşvik edilmesi de büyük önem arz ediyor.
FUARLARIN
EKONOMİYE
KATKISI ÖNEMLİ
Fuarların ekonomiye katkısı
hakkında neler söylemek istersiniz?
Mal ve hizmet üreticilerinin ve tüketicilerinin belirlen bir program dahilinde karşılaşma fırsatı bulduğu fuarların ekonomiye katkısı çok büyük
önem taşır. Katılımcılara kısa sürede
ve en etkili bir biçimde alıcı bulma
olanağı sağlarken, yine aynı sektörde aynı ürün ya da hizmet alanında
farklı üreticileri bir araya getirerek rekabet ortamı da sunmuş oluyor. Yine,
fuarlar ülkelerin ticari, ekonomik,
sosyal ve kültürel açıdan birbirlerini
tanımaları, bu sayede yakınlaşmaları açısından da paha biçilmez büyük
yararlar sağlıyor. Verimli geçen, iyi
planlanmış, stratejik bir plan dahilinde organize edilen ve katılım sağlanan sektörel fuarların bilhassa firmalarımızın pazarlarda kalıcı olması,
ihracatın süreklilik arzederek artması
ve pazar çeşitlendirmesinin başarısı
açısından da kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz.
9
Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci
SEKTÖRDEN
FUAR DESTEKLERİNİN
ETKİNLİĞİNİ ARTTIRIYORUZ
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ‘Yurt Dışında Gerçekleştirilen
Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
E
konomi Bakanı Nihat
Zeybekçi, ‘Yurt Dışında
Gerçekleştirilen Fuar
Katılımlarının
Desteklenmesine İlişkin
Tebliğ’de
değişiklik
yapıldığını ve yapılan
değişikliklerin fuar desteklerinin etkinliğini artıracağı söyledi. Zeybekçi
yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere
yer verdi: “Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ” de Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ bugünkü
Resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan değişikliklerle, fuar
katılımcılarının değişen ihtiyaçları
doğrultusunda fuar desteklerinin etkinliğinin artırılmasını amaçlıyoruz.
Bu çerçevede ürün tanıtımının daha
etkili bir şekilde yapılabilmesini ve
standa gelen ziyaretçilere daha iyi
bilgi verilebilmesini teminen, 50
m2’den daha büyük alanla gerçekleştirilen fuar katılımlarında ulaşım
gideri desteklenen temsilci sayısı ikiden üçe çıkarıldı. Yurt dışı fuar organizasyonlarında, organizatörün alabile-
10
ceği tanıtım desteğinin, katılımcılara
kiralanan m2 cinsinden toplam fuar
alanının katılım bedeli ile çarpımı
sonucunda bulunacak tutarın yüzde
25’ini geçememesi sınırlaması, 60’ın
üzerinde katılımcısı olan yurt dışı
fuar organizasyonları için kaldırıldı.
Böylece, yoğun katılımlı yurt dışı fuar
organizasyonlarında daha etkili bir
şekilde tanıtım yapılmasına ve organizatörlerin 200.000 dolara kadar
olan tanıtım desteğinden daha etkin
bir şekilde yararlanmalarına imkan
tanındı.
Sektörün ilgi odağı olan, sektörde
gelecek dönemlerle ilgili trendlerin
belirlendiği, sektöre ait yeniliklerin
ve yeni ürünlerin ilk defa sergilendiği, sektörün önde gelen firmalarının
genel olarak katılım sağladığı, yoğun
talep sebebiyle katılımcı olarak yer
bulmanın zor olduğu veya sıra beklemenin gerektiği, sadece fuarın yapıldığı ülkeden değil, bütün dünya ülkelerinden sektördeki üretici, alıcı veya
satıcıların ziyaret etmek için çaba
gösterdiği ve önem verdiği fuarlar
arasından Bakanlıkça prestijli fuarlar
listesi oluşturulmaktadır. Fuarlarda,
katılım hakkı bir takvim yılında bir
defadan iki defaya çıkarılmış, böylelikle katılımcılarımızın dünyada
önemli bir yere sahip olan bu fuarlarda m2 sınırlaması olmaksızın ve daha
gösterişli ve güzel stantlarla etkili bir
katılım gerçekleştirmelerini teşvik etmek amaçlandı.
Yine bahse konu prestijli fuarlarda var
olan fuar başına iki kişilik ulaşım desteği beş kişiye çıkarıldı.
Fuar katılımlarının daha etkili bir
şekilde gerçekleştirilebilmesini teminen 50 m2’lik azami ve 9 m2’lik asgari sınırlamalar kaldırıldı. Böylece
katılımcılarımız, destek kapsamında
olan yurt dışı fuarlarda herhangi bir
metrekare sınırlaması olmaksızın,
genel nitelikli fuarlarda 10.000 dolar,
sektörel nitelikli fuarlarda 15.000 dolar üst limit dahilinde etkili ve daha
büyük stantlarla katılım imkanına
kavuşturuldu.
Fuar desteklerinden yapılan düzenlemelerin ihracat artışına, yeni pazarlara açılmaya büyük destek olacağına
inanıyor, hayırlı olmasını diliyorum.”
Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
Fikri Işık
SEKTÖRDEN
İNOVATİF
BÜYÜMEYE KATKI
Fuarlara katılan işletmeler fuarlara katılmayan işletmelere
kıyasla çok daha kısa sürede ve daha az maliyetlere katlanarak,
markalaşma yönünde de mesafe kat ediyorlar.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak
özellikle küçük ve orta
ölçekli işletmeler başta
olmak üzere teknolojik
üretim yapmak isteyen
tüm işletmelerimize Ar-Ge çalışmalarında önemli destekler sağlıyoruz.
Amacımız, ülkemizin inovasyon kapasitesinin artması ve rekabetçi gücünün artırılması. Bütün topluma
yaygınlaştırılan bir teknoloji geliştirme kültürü oluşturma gayreti içerisindeyiz. Teknoloji Transfer Ofisleri,
Bilişim Vadisi ve Teknik Üniversiteler
özel sektörün önünü açmaya yönelik
belli başlı çalışmalarımız arasında yer
alıyor. Böylece şirketlerimizin, küresel
değer zincirlerinde daha üst basa-
maklarda yer almasını hedefliyoruz.
Bu çerçevede KOBİ’lerin fuarlara katılımını teşvik etmek için de belirli desteklerimiz mevcut. Nitekim Bakanlığımıza bağlı kuruluşlardan Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), TOBB’un yurtiçi fuar takvimindeki fuarlar içerisinden belirlenen fuarlara katılan işletmelerimize yurtiçi
fuar desteği kapsamında metrekare
başına 80 TL destek sağlarken, yurt
içindeki uluslararası ihtisas fuarlarında ise bu destek metrekare başına
120 TL’ye kadar çıkmakta.
KOBİ’LERE STANT DESTEĞİ
rimiz üç yıllık bir süre içinde 30 bin
TL’ye kadar, fuar yer kirası, stant
kurulumu ve fuar düzenleyicisi kuruluşun verdiği diğer hizmetlerin
maliyetlerini karşılamak amacıyla
yararlanabiliyorlar. Ayrıca işletme
başına 50 metrekare olan destekleme alanı; mobilya, makine gibi büyük
sergileme alanı ihtiyacı duyulan fuarlarda 100 metrekareye kadar çıkabiliyor. Böylece, 2013’de toplam 310 adet
fuar KOSGEB tarafından destek kapsamına alınırken bu fuarlara katılan
toplam 8.014 KOBİ’ye, 594 bin 341
metrekarelik stant alanı için yaklaşık
44 milyon TL destek sağladık.
Yurtiçi Fuar Desteğinden, KOBİ’le-
11
Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz
SEKTÖRDEN
“Rekabetin modern gücü,
imalat ve hizmet sektörüdür”
Rekabette artık imalatın yanında hizmetin de gerekli olduğuna
değinen Yılmaz, fuarların buna katkı sağlayacağını belirtti.
G
elişen ekonomilerde sanayi ve hizmet sektörlerinde etkileşim giderek artmakta, hizmetler
üretim ve iş süreçlerinin her aşamasında
ortaya çıkmaktadır. Artık üretici firmanın rekabet gücünün
belirleyicisi, imalat gücünün yanı sıra
tasarım, dağıtım, lojistik gibi hizmet
alanındaki performansına bağlı olmaktadır. Bu nedenle üretim sektöründeki firmalar faaliyet alanlarını
ilişkili hizmet alanlarına da kaydırmakta ve böylece, üretim ve hizmet
alanları giderek bütünleşmektedir.
Son yıllarda ülkemizde imalat sanayinin üretim yapısında orta teknolojili sektörlere doğru dönüşüm eğilimi
gözlemlenmektedir.
İMALAT, TARIM VE HİZMETTE
İŞBİRLİĞİ ŞART
12
Sanayi mallarının rekabetinde, imalat dışı faaliyetlerin etkisinin arttığı
dikkate alındığında, imalat, tarım ve
hizmetler sektörleri arasında işbirliği bakımından etkinliğin artırılması
gereği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca,
sektörlerin üretim kapasitelerinden
azami oranda yararlanabilmek ve yaratılan toplam değer içerisinde yerli
üretimin payını artırmak için, imalat
sanayi sektörleri arasında da işbirliklerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. İthal ara mallarında ülkemizin
üretim kabiliyetinin artırılması dış
ticaret dengesi açısından önemli fırsatlar yaratacaktır. Bu amaçla, 2013
yılı başından itibaren uygulanmakta
olan Girdi Tedarik Stratejisi ve Eylem
Planında sektörel ve sektörler arası
işbirliğinin geliştirilmesinde mesafe
alınmış, küresel tedarik zincirlerinin
yüksek katma değerli alanlarında
daha etkin konumlanabilmek için ça-
lışmalar sürdürülmüştür.
İTHALAT BAĞIMLILIĞI GİDEREK AZALIYOR
Sanayinin rekabet gücünü geliştirebilmek için özel sektör firmalarına
da önemli görevler düşmektedir. Firmalar üretkenliğin, yeniliğin, Ar-Ge
faaliyetlerinin, iyi yönetişimin ve yatırımların artırılmasına önem vermelidir. Firmalarımız, göreli yüksek katma değerli mamulleri pazara sürerek
kârlılıklarını artırmalı, piyasada daha
istikrarlı ve daha kalıcı olmalıdır. Bu
amaçla firmalarımız orta-uzun vadeli düşünmeli, rekabet stratejilerini
düşük fiyatın yanında ürün farklılaştırma ve yenilik yaratma üzerine
kurmalıdır. Bunun için yeni ürün geliştirme yeteneğinin artırılması, işgücünün eğitilmesi ve bu yönde motivasyonun sağlanması önemlidir.
TOBB Başkanı
Rıfat Hisarcıklıoğlu
SEKTÖRDEN
Gözbebeğimiz sanayidir
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin büyüme hızında
son 6 yıldır yerinde saydığını ve reform yapmayı unuttuğunu belirterek, reforma ihtiyaç duyulduğunu söyledi. İşverenlerin üstündeki yüklerin azaltılmasını isteyen Hisarcıklıoğlu, istihdam üzerindeki vergi yüklerinin işadamlarının belini büktüğünden yakındı.
H
isarcıklıoğlu, “2002’ye
kadar düşük gelir
tuzağındaydık.
Kişi
başına gelir 4 bin doların altındaydı. Daha
sonra
ekonomide
yapılan hamlelerle Türk ekonomisinin kişi başına geliri 6 yılda 10 bin
dolara sıçradı. Türkiye’nin insanların
refah düzeyi arttı. Ama maalesef son
altı yıldır yerinde sayıyoruz. Bunun
sebebi reform yapmasını unuttuk.
Birbirimizle uğraşmaya başladık. Türkiye olarak birlikte hareket etme kültürümüzü kaybettik. Herkes ayrı baş
olunca reformları bırakınca orta gelir
tuzağında debeleniyoruz. 9 yıl sonra
kişi başına düşen geliri 25 bin doların
üzerine çıkarmak istiyoruz. Bunun olması için Türkiye’nin daha hızlı büyümesi gerekiyor. Türkiye’nin büyüme
hızı cumhuriyet tarihi boyunca yüzde
5 civarında. Ama son dört yılda yüzde 3’ler civarındayız. Avrupa’ya göre
daha iyiyiz. Ama arkamızdan gelişen
ülkeler geliyor ve bizden daha hızlı büyüyorlar. Yarın bunlar bizi geçti
diye tereddüte düşebiliriz. Türkiye kişi
başına düşen geliri 25 bin dolara çıkarması için yüzde 7’lik büyüme oranını yakalamalıdır. Büyüme trendini
tekrar yakalamamız lazım. O zaman
hayalimiz gerçek olur” diye konuştu.
SANAYİLEŞME HAMLESİ BAŞLAMALI
Hizmetler sektörünün sanayi sektöründen daha çok etkin olduğuna
vurgu yapan Hisarcıklıoğlu şunları
söyledi: “Hizmetler sektörünün payı
yüzde 67, sanayi sektörünün payı
ise yüzde 28. Sanayinin payını arttırmadan zenginleşemeyiz. Türkiye’nin
acilen sanayileşme hamlesini başlatması lazım. Bugün Avrupa krizden
çıkmışken tek bir ülke çıkamıyor o
da Yunanistan. Çünkü tüm ekonomisi hizmetler sektörüne bağlı. Sanayi
yok, üretim yok. Üretiminin olmadığı
yerde zenginlik olmaz. Bizim gözbebeğimiz sanayidir. Hizmetler sektörü
olsun, ama payı sanayiden daha aşağı
olmalı.”
Birlik ve beraberlik vurgusu yapan
Hisarcıklıoğlu, farklılıkların zenginlik
olduğunu belirterek, “Birbirimizi dışlayamayız. İlk dışlayan kendi ayağına
kurşun sıkar haberi olsun. Birbirimizi
farklılıklarımızla seveceğiz. Farklılıklarımız zenginliğimiz diyeceğiz, eksiği aramak yerine sırt sırta vereceğiz.
Allah’ın izniyle birlik ve beraberliğimize helal getirmezsek 2023’te dünyanın ilk büyük 10 ekonomisi arasına
gireriz” dedi.
13
Ak Parti
Gaziantep Milletvekili
Nejat Koçer
RÖPORTAJ
“Fuarlar şehrin gururudur”
Gaziantep’te uzun yıllar Sanayi Odası Başkanı olarak hizmet veren Gaziantep AK Parti milletvekili Nejat Koçer, Gaziantep’te fuarların gelişiminde önemli bir role sahip. Gaziantep sanayisinin
rekabet gücünü artırmak için hayata geçirdiği İnovasyon Vadisi
Projesi ile Gaziantep’in adını pek çok platformda duyuran Koçer
ile sanayinin dününü ve bugününü konuştuk.
G
14
aziantep’e
uzun
yıllar Sanayi Odası Başkanı olarak
hizmet vermiş bir
isim olarak Gaziantep sanayisinin
dününü bugününü
değerlendirir misiniz?
Türkiye’de öncü ve örnek çalışmalara
imza atmıştır.
Kuruluşundan bu yana Gaziantep
sanayisine yön veren ve sanayinin
büyümesine katkıda bulunan sanayi
odamız, uyguladığı projeler ve ortaya koyduğu vizyonu ile hep bir adım
önde olmuştur ve bir çok alanda
Gaziantep; girişimci yapısı, krizlerden
fırsat yaratma özelliği, dinamik üretim modeli ve yüksek motivasyonu
ile sürekli büyüme göstermiş ve kendisiyle yarışır bir duruma gelmiştir.
Burada en önemli unsur girişimcilik
Gaziantep sanayisi her türlü
krize, bölgedeki kaosa rağmen
sendelese de derin yaralar almadan yükselişini sürdürüyor.
Gaziantep bunu neye borçlu?
ruhudur. Gaziantep, milli mücadeleden gelen bu ruhu şimdi ekonomik
anlamda da devam ettirmektedir.
Türkiye’nin 2023 ihracat hedefine Gaziantep’in katkısı ne
olur?
Başkanlığım döneminde koyduğumuz bir hedefimiz vardı. 2023 de 30
milyar dolar ihracat hedefi. İnşallah
bu hedefi tutturacaktır bu şehir. İnovatif markalı ve katma değerli ürünlerle geleceğe yürümek istiyoruz.
Sanayinin gelişimi için arge,
teknoloji, inovasyon büyük
önem taşıyor. Bu konuları ilk
dillendiren ve hayata geçiren
de yine siz oldunuz. Bu konuda
neler söyleyeceksiniz?
Evet, Türkiye’nin henüz ağzına bile
almadığı kullanmadığı bir dönemde 2006 yılında biz İnovasyon Vadisi projesini başlattık. Anadolu’nun
bir köşesinden kornaya bastık. Biz
geliyoruz dedik. Bugün çok şükür
Türkiye’nin her yerinde inovasyon
konuşuluyor. Gaziantep bu yola çıkan
ilk şehir olmuştur.
Gaziantep’in fuar merkezine
kavuşmasında büyük emeğiniz
var. Fuarların kent ekonomisine katkısı hakkında neler söylemek istersiniz?
2000 yılında imkansızlıklar içerisinde başladığımız fuarcılıkta bugün
Türkiye’nin en önemli fuar merkezi
olma noktasına geldik. Bu önemli bir
başarıdır. Gaziantep fuarlar şehri olmuştur. Gaziantep sanayisinin ürettiği malları pazarlaması ve tanıtımı
açısından fevkalade önemli bir başarıdır fuarcılıkta elde edilenler. 1000
m2 de başladığımız ayakkabı terlik ve
saraciye fuarı bugün yaklaşık 30.000
m2 ye ulaşmış durumda. Dünya
standartlarında bir fuar merkezini
Gaziantep’e kazandırdık. Rekabete
açık hale getirdik ve açılan her fuar
heyecanımız oldu. Çocuğumuz gibi
büyüttük ve bu günlere geldi. Şimdi
ben başka bir alandayım. Siyaset yapıyorum. Ama her fuar organizasyonunu yakından takip ediyor ve katılmaya çalışıyorum. Fuarlar bu şehrin
gururudur.
Gaziantep’te pek çok alanda
üretim yapılıyor ancak tekstil,
ayakkabı, halı gibi sektörlerde
söz sahibi. Gaziantep’in farklı
sektörlere yönelmesi ve üretim
ağını genişletmesi söz konusu
olabilir mi?
ve argeye yönelik ürünler üretmek
zorundayız. Bölgesel pazarlara hitap
eden ürünler de önem kazanmaktadır.
Gaziantep’in ihracat yaptığı
pazarlar yeterli mi? Hedef Pazar sayısı artırılmalı mı?
Gaziantep ihracatta ölçek ve öncü
şehir. Türkiye’de 6. sırada. Bu önemli
bir başarı. Ülke sayısı yeterli ancak
sürekli ürün çeşitliliği yapmak, sanayilerimizin de yenilikçi olmasını sağlamak zorundayız.
lına dair beklentiler ne yönde
olmalı?
2014 Türkiye ortalamasının üzerinde rakamlar elde ettik. 2015 daha iyi
olacak. Daha iyi bir büyüme rakamı
bekliyorum. Bölgesel pazarlar rahatlayacak.
Gaziantep ekonomisinin, sanayisinin önündeki en büyük sıkıntı size göre nedir?
Uluslararası rekabet, tanıtım eksikliği,
sektörel yığılma, Ar-Ge ye ayrılan payın azlığı, fuarlara katılmamak.
2014 ekonomik anlamda Gaziantep için nasıl geçti? 2015 yı-
Katma değeri yüksek Ar-ge ve İnovasyona dayalı yüksek teknolojili ürünlere geçmemiz gerekiyor. Ardından
da markalaşma ve fuarlara katılma
yani işin PR kısmı geliyor. Çok yüksek
kapasitelerde üretim yapmak bir model değil. Artık karlılığı yüksek, farklı
15
15
GSO Yönetim Kurulu Başkanı
Adil Sani Konukoğlu:
RÖPORTAJ
GAZiANTEP
SEKTÖRÜN NABZINI
TUTUYOR
Gaziantep’in ayakkabı, terlik ve saraciye üretiminde çok
önemli bir role sahip olduğunu ifade eden Gaziantep Sanayi
Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu,
“Türkiye’de ayakkabı sektörünün nabzını tutan ve en önemli
ayakkabı üreticilerinin faaliyet gösterdiği Gaziantep’in, sektör ihracatında aldığı pay her geçen yıl artıyor” dedi.
16
Gaziantep sanayisi
hakkında EXPOMAG’a
önemli değerlendirmelerde bulunan GSO Yönetim Kurulu Başkanı
Adil Sani Konukoğlu,
gelişen sanayi, fuarların şehrimize katkısı,
ayakkabıcılık sektörü ve
yaşanan sıkıntılara dair
sorularımızı yanıtladı.
G
aziantep sanayisi
hakkında genel bir
değerlendirme yapar mısınız?
‘’Türkiye’de özellikle son
yıllarda sağlanan siyasi ve ekonomik
istikrar, büyümenin önünü açmıştır.
Lokomotif şehirlerin başında gelen
Gaziantep de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat atağını sürdürüyor.
Türkiye’nin lider birçok markasının
yer aldığı Gaziantep Organize Sanayi Bölgemiz (OSB), hızla gelişiyor.
Bugün tümüyle dolu olan 4 bölgede
850 firma faaliyet gösteriyor, 120
binden fazla kişi istihdam ediliyor.
Sanayicilerimize yeni yatırım alanları
açmak için 5. OSB’nin arsa dağıtımı
tamamlandık. Yeni bölgede şu anda
30’un üzerinde firma üretim yapıyor, 85 firmanın ise inşaatı devam
ediyor. 5. OSB’nin tamamlanmasıyla,
Türkiye’nin en büyük organize sanayi
bölgesinden birisi olmanın gururunu
yaşayacağız. Ayrıca, sanayicinin arsa
talebini karşılamak üzere, Gaziantep
ile Kilis sınırında ortak kurulacak
‘’Şahinbey-Polateli OSB’’ projemizin
çalışmaları da sürüyor.
Şirketlerimiz de sanayinin gelişimi-
ne paralel olarak her
geçen yıl büyüyor
ve daha fazla sayıda
firmamız en büyükler arasına adını yazdırıyor. İstanbul
Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ‘’Türkiye’nin 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu - 2013’’ araştırmasında
Gaziantep’ten 57 firmamız, Türkiye
İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı
‘’Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı Firması - 2013’’ araştırmasında 67 firmamız yer alıyor.
Geçen yıl 177 ülkeye 6 milyar 473
milyon dolarlık ihracat yapan Gaziantep, bu yılın ilk on birayında ihracat
artışına devam ediyor. ‘’
Gaziantep sanayisi gelişimini
sizce neye borçlu?
Tarihi İpekyolu’nun geçiş noktasında
yer alan Gaziantep, ilkçağdan bu yana
ticaretin izlerini taşıyor. Ticaretle, sanayiyle, ihracatla olan bağı genlerinde var.
Bereketli tarım topraklarından yoksun ve devlet yatırımlarının yok denecek kadar az olmasına rağmen ’’sanayi ve üretim üssü’ ‘ haline gelmeyi
başaran Gaziantep, bunu girişimci ru-
huna, ticari becerisine, üretim potansiyeline ve yatırım gücüne borçludur.
İmalat sanayisi, kapasitesi, istihdam
gücü, ihracat potansiyeli, geçmişten
gelen tecrübe birikimi ile bulunduğu
bölgenin en dinamik sanayi gücüne
sahiptir.
Geldiğimiz nokta önemli, ancak yeterli değil. Çünkü hedefimiz; Cumhuriyetin 100. yılında 30 milyar dolarlık
ihracata ulaşmak, 350 bin kişiye istihdam sağlamak, katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin üretim üssü
olmak, en az 20 ulusal ve uluslararası marka çıkarmak. Birlik beraberlik
içinde hareket ederek, Türkiye’yi 2023
vizyonuna taşıyacak lokomotif şehirler arasında yer almayı sürdüreceğimize inanıyoruz.
Fuarların özellikle sanayi şehirleri için büyük önem taşıdığı yadsınamaz bir gerçek. Bu
konuda neler söyleyeceksiniz?
Günümüz küreselleşme sürecinde
tüm sektörlerde hızlı bir gelişme ve
pazarlarda yoğun bir rekabet yaşanıyor. Böyle bir ortamda sadece kaliteli
mal üretmek yetmiyor. Ürettiğiniz
ürünü pazarlamak, bunun için doğru
17
tanıtım faaliyetleri yapmak ve doğru
tanıtım mecralarını kullanmak başarıyı beraberinde getiriyor. Firmaların
fuarlara katılımı da hem tanıtım hem
de pazarlama çalışmalarını bir arada
yürütmeleri açısından önemli imkan
sağlıyor. Potansiyel müşterilere ulaşmak, yeni iş bağlantıları kurmak, yeni
pazarlara açılmanın yanında sektörel
gelişimi takip etmek ve tüketicinin
nabzını tutmak için fırsat sunuyor.
Modern bir fuar merkezine sahip olan
ve birçok sektörde ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapan Gaziantep de fuarlar şehri olma
yolunda emin adımlarla ilerliyor. Hiç
kuşkusuz başarılı fuar organizasyonları, iş hacminin artmasının yanı sıra
şehrin ekonomisine de katkı sağlıyor.
Bölgede yaşanan kaos Gaziantep sanayisini nasıl etkiliyor?
Güneydoğu Anadolu şehirlerinin ve
Gaziantep’in önemli ticaret hacmini
oluşturan ve birinci ihracat pazarı konumunda bulunan Ortadoğu Bölgesinde yaşanan olaylar, gerek ihracatımızı gerekse ticaretimizi ister istemez
olumsuz etkilemiştir. Gaziantep 177
ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. İşadamlarımız Ortadoğu pazarındaki
sorunlardan dolayı ihracat kayıplarını, diğer farklı pazarlara girerek telafi
etmeye devam ediyor.
İş dünyası olarak, umudumuzu koruyoruz. Ortadoğu Bölgesindeki durum
iyileşince, buraya yönelik ihracatımızın katlanarak tekrar artış sürecine
gireceğine hiç şüphemiz yok.
Gaziantep ayakkabıcılık sektöründe söz sahibi illerin başında geliyor. Sektörle ilgili bir
değerlendirme yapar mısınız?
Türkiye’nin en önemli üretim merkezleri arasında yer alan sanayi şehrimizin, en büyük özelliklerinden birisi
sektörel zenginliğidir. Gaziantep, güçlü bir potansiyele sahip olduğu ayakkabı, terlik ve saraciye üretiminde çok
önemli bir role sahiptir. Şehrimizdeki
‘’Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi’’nde son
teknolojiye sahip makinalarla üretim
yapılmaktadır.
Türkiye’de ayakkabı sektörünün
nabzını tutan ve en önemli ayakka-
18
bı üreticilerinin faaliyet gösterdiği
Gaziantep’in, sektör ihracatında aldığı
pay her geçen yıl artıyor. Türkiye’nin
ayakkabı ihracatında Gaziantep 2009
yılında yüzde 6,6 pay alırken, bu oran
2013 yılında yüzde 16,4’e yükseldi.
Türkiye’den geçen yıl gerçekleştirilen
toplam 723 milyon dolarlık ayakkabı
ihracatının 119 milyon dolarlık bölümünü şehrimiz yaptı. Gaziantep’ten
yapılan ayakkabı ihracatında en büyük pazarları Ortadoğu ülkeleri, Türk
Cumhuriyetleri ve AB ülkeleri oluşturdu.
Sektörün gelişimi için neler yapılmalı
Ayakkabı ihracat pazarlarımız daha
çok komşu ve çevre ülkelerle sınırlı.
Oysa sektör daha fazla ihracata odaklanmalı, pazar ve ürün çeşitlemesine
gitmeli, alım gücü yüksek olan ABD,
Japonya gibi pazarlara satışını artırmalıdır.
Bu noktada hedefimiz artık, fason
üretimden çıkarak markalaşmaya
ağırlık vermek olmalıdır. Ayakkabı
ve terlikte markalaşma çalışmalarına hız vermemiz ve özgün tasarımlar
yapmamız, toplam kalite ve yenilikçi
anlayışımızı üretime
yansıtmamız, katma
değeri yüksek ürünler
üretmemiz sektörün
gücüne güç katacaktır.
Ar-Ge ve teknolojik
gelişmeleri yakından
takip ederek müşteri beklentilerine göre
vizyonunu çizen ve
yeni pazarlama stratejileri
belirleyen
Gaziantep ayakkabı
sektörünün, ulusal ve
uluslararası pazarlarda her zaman büyümesini sürdüreceğine
inanıyorum.
19
GTO Yönetim Kurulu Başkanı
Eyüp Bartık
RÖPORTAJ
SEKTÖR
MARKALAŞMALI
Türkiye ayakkabı üretiminin büyük bölümünün Gaziantep’ten
gerçekleştirildiğini belirten Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, Gaziantep’in üretim gücüne
rağmen markalaşma konusunda güçsüz kaldığını vurguladı.
20
G
aziantep sanayisi
hakkında genel bir
değerlendirme yapar mısınız?
Dünya Bankası Rekabetçi Şehirler Bilgi Tabanı (CCKB) Projesi kapsamında dünyanın en rekabetçi 7 kentinden biri
seçilen Gaziantep, ekonomik açıdan
başarılı ve ilginç bir kent olarak değerlendiriliyor.
Sektörün rekabet
gücünü yükseltebilmesi, küresel
pazara yüksek
kalitede modern
ürünler sunabilmesi için pazarlama ve işbirliği
kabiliyetini de
geliştirmesi gerektiğine dikkat
çeken Bartık, triko
konfeksiyon sektörünün dış pazara açılmasını desteklemek amacıyla
kurulan Sektörel
Dış Ticaret (SDŞ)
modelini ilerleyen
dönemde ayakkabı sektörüne
uygulamayı planladıklarını kaydetti.
Bölgeden kaynaklanan önemli avantajlarımız var. Her şeyden önce bölgenin en büyük ticaret ve sanayi
merkeziyiz. Ortadoğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika ve Asya arasında stratejik bir konuma sahibiz. Bu bölgelerle
güçlü bağlarımız ve kolay ulaşım
imkânımız var. Komşu ülkelerle güçlü ticaret ve kültürel ilişkilere sahibiz.
Gaziantep adeta bir lojistik üssü. İskenderun ve Mersin limanlarına yakınlık, sınır kenti oluşu, 5 saatlik uçuş
mesafesinde 1,9 milyar insana ulaşabilme imkânı olan bir konumda.
Gaziantep sanayisinin üretim gücü
ve çeşitliliği, ihracat hacmi ve pazar
çeşitliliği, girişimciliğin verdiği özgüven, sadece Türkiye’de değil dünyada
liderliğe oynadığı sektörleri, ayakkabı
gibi, triko konfeksiyon gibi, mobilya
gibi gizli sektörel güçleri… Tüm bunları alt alta koyduğunuzda Gaziantep
ekonomisinin Türkiye ekonomisini
şekillendiren güçlü bir aktör olduğunu görüyorsunuz. Bu gücü yaratan
elbette Gaziantep’in girişimci ruha
sahip, yatırım iştahı yüksek işadamları. Dolayısıyla bu ruh ve bu iştahın
Gaziantep’i uzun vadede katma değerli ürün ve hizmet üreten bir inovasyon merkezine çevirmesi işten
bile değil.
Fuarların özellikle sanayi şehirleri için büyük önem taşıdığı yadsınamaz bir gerçek. Bu
konuda neler söyleyeceksiniz?
Fuarlar bir sektörün gelişimine katkı
yapan, fırsat kapıları açan, markalaşma sürecini hızlandıran çok önemli
bir etken olmanın yanında düzenlendiği kente de değer katar. Gaziantep
bu gerçeğin farkında ve bu farkındalıkla hareket ederek bir fuarlar kenti
haline geldi. Dünyanın önemli fuar
şirketleri gelip burada fuar düzenlemek istiyor. Artık sadece lider sektörlerimiz için liderliğe oynayabilecek
potansiyele sahip uzun yıllardır kent
ekonomisinin gizli güçleri olarak var
olan, triko, ayakkabı, mobilya gibi
sektörlere yönelik ihtisas fuarları da
düzenliyoruz. Bu sektörlerimizin varlığını ulusal ve küresel pazara fuarlarla anlatmaya çalışıyoruz.
Gaziantep pek çok sektörde olduğu gibi ayakkabıcılık sektöründe de söz sahibi illerin başında geliyor. Sektörle ilgili bir
değerlendirme yapar mısınız?
Türkiye ayakkabı üretiminin önemli
bir bölümü Gaziantep’te gerçekleşiyor. Ancak ne var ki var olan üretim
gücünün aksine markalaşma noktasında güçsüz kalıyor. Oysa birçok
ünlü markaya üretim yapabilen bu
anlamda bilgi birikimi yüksek bir
sektör. Ayakkabı sektörü katma değer
yaratmak adına önemli fırsatlar barındıran bir sektördür, Gaziantep bu
fırsatı iyi değerlendirmeli. Sektörün
pazarlama, markalaşma ve tasarım
kabiliyetini geliştirmesi gerekir.
Sektörün gelişimi için neler yapılmalı?
İstihdam yaratma potansiyeli yüksek
olan sektör özellikle özgün tasarımlar,
koleksiyonlar oluşturma noktasında kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyor.
Mesleki eğitim bu sektörümüz için
de önem arz ediyor. Gaziantep Ticaret Odası (GTO) altyapı çalışmalarını
sürdürdüğümüz moda tasarım merkezinde triko, konfeksiyon ve ayakkabı sektörüne ünlü tasarımcılar eğitmenliğinde tasarımcılar yetiştirmeyi
hedefliyoruz.
Sektörün rekabet gücünü yükseltebilmesi, küresel pazara yüksek kalitede modern ürünler sunabilmesi için
pazarlama ve işbirliği kabiliyetini de
geliştirmesi gerekir. GTO olarak triko
konfeksiyon sektörünün dış pazara açılmasını desteklemek amacıyla kurduğumuz Sektörel Dış Ticaret
(SDŞ) modelini ilerleyen dönemde
ayakkabı sektörüne uygulamayı
planlıyoruz.
21
Gonca Tokuz
Halk Bilimci-Yazar
KÜLTÜR
SARI ÇİZMELİ
MEHMET AĞA
Yaz dostum! Yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum Garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum! Öksüz görsen sar kanadın, kolunu
Yaz dostum! Kimse göçmez bu dünyadan mal ile
Yaz tahtaya bir daha/Tut defteri kitabı
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa/Bir Gün öder hesabı
D
eğerli sanatçımız
Barış Manço’nun
meşhur
şarkısına konu olan Sarı
Çizmeli
Mehmet
Ağa’yı hemen anımsadınız sanırım. Sarı Çizmeli Mehmet
Ağa bildiğiniz gibi halk arasında kim olduğu belli olmayan
birisinden söz edilirken kulla-
22
nılan yaygın bir deyim, kalıplaşmış söz.
Kalıplaşmış sözler uzun deneyimler sonucu ortaya çıkmış
genel kural, bilgece düşünce ya
da öğütler olarak özetlenebilir.
Genelde düz bir konuşmadan
bağımsız düşünülemez,
bir
masal veya türkü gibi tek başına söylenmezler. Kalıplaşmış
bir sözün- atasözünün, deyimin veya ölçülü sözün- söylenmesi için mutlaka bir vesilenin
ortaya çıkması gerekir. Anlatımı güzelleştirmek, savunulan
düşünceyi etkili kılmak amacıyla söylenen kalıplaşmış sözler- atasözleri, dua ve dilekler,
sövgü ve beddualar, bilmeceler ve tekerlemeler, deyimler
alt gruplara ayrılırlar. İki veya
daha fazla kelimeden meydana
gelen kalıplaşmış söz grupları
öz anlamları dışında da anlamlar taşırlar.
Sizlere eskiden tabir denilen
deyimlerden birinden, Barış
Manço’nun şarkısındaki hesabı
ödemeyen ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ dan söz etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi kim olduğu
belli olmayan birisinden söz
edilirken bazen “Sarı Çizmeli
Mehmet Ağa” deyimini kullanırız. Bu ve benzeri deyimlerimizin öykülerini her zaman
merak eder dururum. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’nın öyküsü
hiç ummadığım bir anda karşıma çıkmaz mı? Havaalanında
tesadüfen aldığım bir kitapta,
Sayın İskender Pala’nın “ İki
Dirhem Bir Çekirdek” kitabında karşılaştım bu güzel öyküyle. Hemen okuyuverdim tabii.
Hem onu, hem de kitaptaki di-
“Sarı çizmenin moda olduğu bir
dönemde, İzmir eşrafından birisi
uşağını çağırıp tembih etmiş;
-Bak a efendi! Aydın’dan Mehmet
Ağa isminde birisi gelecek. Harman
zamanında sarı çizme alması için
on dört akçe vermiştim. Borcunun
vadesi geldi, bugün defterden borcunu sildim. Şimdi faytona bin,
doğru istasyona! Uzun boylu, orta
yaşlı, efe bıyıklı biridir, hemen tanırsın.
ğer öyküleri.
Öykümüzdeki Ağa Sarı Çizmeli
Mehmet Ağa ile hesabını nasıl
kapattı bilemiyoruz ama nesilden nesile “Oooo Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” demeye hala
devam ediyoruz. Sarı Çizmeli
Mehmet Ağa’yı ve öyküsünü
siz de merak ettiniz mi? O halde hep birlikte okuyalım dilerseniz.(*)
giyene. Nihayet çaresizlik içinde en
benzettiği kişiye seslenmiş.
-Mehmet Ağa! Bizim Bey seni konakta bekliyor.
Tesadüf bu ya sarı çizmeli adamın
adı Mehmet olup Aydın’da kendisini
ağa diye çağırırlarmış. Beraberce
konağa varmışlar. Bey bakmış ki
gelen sarı çizmeli ile onun borçlusu Mehmet Ağa arasında benzerlik
yok. Elindeki defterin alacak hanesine bir yandan Mehmet Ağa’nın
Uşak istasyona varmış. Tren boşal- adını yazarken, diğer yandan uşağı
paylamaya başlamış. Nihayet uşak
maya başlamış Bir müddet tarife
“Bey demiş burası koca bir şehir,
uygun adam aramışsa da nafile.
Bari çizmesinden tanıyayım diye bu sarı çizmeli de çoktu, Mehmet Ağa
sefer ayakları tarassuda** başlamış da. Seninkini yaz deftere bir daha.
Ne var ki sarı çizmelerden giyen
* İskender Pala, İki Dirhem Bir Çekirdek, Kapı Yayınevi, İstanbul, 2013, s. 181,182.
* Tarassud: Arapça rasad sözcüğünden. Gözetme, bekleme, dikkatle bakma, gözleme. (Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat,
Akaydın kitabevi, 25. Baskı, İstanbul, 2008, s.10339)
23
RÖPORTAJ
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü
Prof. Dr. Yavuz Coşkun
SANAYİ İLE KOL KOLAYIZ
Gaziantep Üniversitesi’nin üniversite-sanayi işbirliği konusunda kente önemli katkıları olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Böyle üreten ve ürettiklerini
tüm dünyaya satan bir kentte Gaziantep Üniversitesi
olarak sanayi ile kol kolayız” dedi.
24
f
uarcılığın kentlerin hem tanıtımı hem de
ekonomik alanda gelişimi için önemli katkılar sunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun,
Gaziantep’te ayakkabıcılık sektörünün gelişimi, Üniversite-sanayi işbirliği ve fuarlar
hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Üniversite-sanayi işbirliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
Göreve başladığımız tarihten bu yana üniversitenin toplumla ve şehirle her alanda bütünleşmesi konusunda bir
kararlılık ortaya koyduk. Sosyal konular, estetik, sanat ve
diğer tüm konularda toplumla bütünleşme ve iletişim içerisindeyiz. Hayati bir konu olan sanayi ve endüstri ile de
üniversitenin çok yakın alakası olduğunu da her zaman
söylerim. Çünkü artık üretilen bilimsel ve akademik bilginin, ürünün içerisine enjekte edilmesi gerekiyor. Dünyada
bir yarışın içerisinde yer almak istiyorsak bilgi
Gaziantep’in
ayakkabıcılık
sektöründe
Türkiye’nin
söz sahibi
illerinden biri
olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr.
Coşkun, açılan
ayakkabıcılık
bölümleriyle
bu gelişimin
hız kesmeden
süreceğinin altını çizdi. Rektör Coşkun’un
sektörün gelişimi ve tanıtımı için de
bir önerisi var;
“Gaziantep’e
ayakkabı müzesi yapılsın”.
25
BY EKREM
1987
teknolojilerini içeren ürünler elde etmek zorundayız.
Burada bilginin üretimi ağırlıklı olarak üniversitelerdedir. Üniversitelerdeki bu bilgiyi Gaziantep gibi bir
sanayi kentinde sanayi ile buluşturmamız gerektiğinin
farkındayız.
İNTÖRN UYGULAMASI ÇOK BAŞARILI OLDU
Üniversite-sanayi işbirliği olarak sıkça dillendirilen bu
söylemin içini biz fazlasıyla doldurduk. Gerek odalarımızla gerekse de işadamlarımızla sektörel toplantılar,
geniş katılımlı fikir jimnastikleri sonucunda bir strateji
belgesi ortaya çıkarttığımız gibi bu konuda yeni enstrümanlar da geliştirdik. Bunlardan bir tanesi intörn
uygulaması.
Mühendislik öğrencileri ile başladığımız bu uygulamada öğrencilerin artık bir staj gibi değil ‘intörn kavramı’
adı altında sahada 4 buçuk ay çalışmaları onların hem
sahayı tanımalarına katkıda bulunduğu gibi öte taraftan bizim akademisyenlerimiz ve iş dünyasının buluşması için de bir aracı olmuştur.
Diğer taraftan bizim teknoloji transfer ofisimiz var. Bu
ofis TÜBİTAK’ın desteklediği nadir ofislerden bir tanesi.
Burada amaç patent, fikri mülkiyet hakları ve bizdeki
26
bilginin müteşebbis ile buluşturulmasına aracılık eden
son derece hayati bir nokta. Biz zaten bünyemizdeki
akademisyenler aracılığıyla çok güzel işbirlikleri sergiliyorduk. Şimdi bunu kurumsal hale getirdik. Hele de
böyle üreten ve ürettiklerini tüm dünyaya satan bir
kentte artık Gaziantep Üniversitesi olarak biz sanayi
ile kol kolayız.
Gaziantep’in önemli sorunlarından birisi nitelikli eleman eksiği. Sizin de üniversite olarak bu anlamda önemli katkılarınız var…
Biz Gaziantep Üniversitesi olarak bir taşra üniversitesi
değiliz onun için de Türkiye’de pek çok ilki gerçekleştirdik. Bu anlamda da ülkenin önde gelen üniversitelerinden biri haline geldik. Eğitimde bazı yenilikler yaptık.
Birçok alanda bunları sayabiliriz ama özellikle nitelikli
elemanların yetiştirilmesi konusunda meslek yüksekokulları ayrı bir öneme haiz. Bu okullar çoğu zaman
sınavsız girilen, çocukların vakit geçirmek için gittiği
sıradan okullar olamaz. Bu hüviyete karşı çıkarak meslek yüksekokullarında önemli bazı programlar ortaya
koyduk. Amaç kalifiye eleman yetiştirmekse sahadan
istifade etmemiz gerekirdi.
SANAYİYE KATKI SUNAN BÖLÜMLER AÇTIK
Bu anlamda Naci Topçuoğlu Meslek Yüksek Okulu örneği
bizim için önemli. Türkiye’de ilk defa üç sömestr program
uygulayan bir meslek yüksekokulu oldu. Bunların ikisi okulda biri sahada gerçekleştirilir. Bu okulun organize
sanayi bölgesi içinde olması da ayrıca önem taşıyor. Bu
okulda yeni programlar açtık. Bu programlar Gaziantep
sanayisine baktığımızda kaliteli, kalifiye elemanların yetiştirilmesine yönelik unculuk, ayakkabıcılık, camcılık,
plastik gibi programlardı. Bu okuldaki bölümler değişik
olmalı ve buradan yetişenler kolayca iş bulabilmeliydi.
Bunu amaçladık. Çok da önemli mesafeler aldık. Bu programlardan mezun olan çocuklarımız bir mühendisten bile
kolay iş bulabiliyorlar.
Gaziantep ayakkabıcılık sektöründe söz sahibi
şehirlerden birisi. Bu sektöre yönelik de bir bölüm açtınız. İlgi nasıl?
Gaziantep’te sayacılık, kunduracılık çok eski bir meslek.
Burada çok kadim eskiye dayanan bir üretim sektörü var.
Zaman içerisinde de ciddi anlamda büyüme göstermiş.
Türkiye’de de bu sektörde söz sahibi illerden biri haline
gelmişiz. Burada bu kadar devasa bir sektör varken bu
alanda nitelikli eleman yetiştirmek bizim vazifemizse biz
de bunun gereğini yerine getirdik.
SEKTÖRDE DEVASA BİR İŞGÜCÜ AÇIĞI VAR
Ayakkabıcılık bölümünün açılmasında Ayakkabıcılar
Odası Başkanı İbrahim Buğur’a ve emeği geçenlere de çok
teşekkür etmeliyim. Ciddi maddi ve manevi katkı sağladılar. Biz de bütün irademizi ortaya koyduk ve bu programı
açtık. Bu programdan mezun olan çocuklar hemen iş bulabilecekler. Çünkü sektörde devasa bir işgücü açığı var.
Gaziantep kendini yenileyen kendini aşan bir kent. Aynı
zamanda coğrafi olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde
olmasına ve bunun getirdiği negatif algıya rağmen
Türkiye’yi taşıyan kentlerden biri oldu. Bir değil çok fazla
sektörde öne çıkan bir yer edindi kendisine.
Fuarların kente katkıları konusunda neler söyleyeceksiniz?
Gaziantep’te ayakkabıcılık sektörünün daha fazla ön plana
çıkmasında ve gelişmesinde Akort Fuarcılık’ın düzenlediği fuar faaliyetleri ayrıca bir ivme kazandırdı. Gaziantep
gelinen noktada sadece tekstil ve halıda değil ayakkabıcılıkta da bir merkez olmuştur. Şimdi artık bunu daha da
besleyecek büyütecek hem müteşebbis bir ruh var hem
akademik bilgi birikimi var. Nitelikli eleman gücünü de
biz temin etmeye çalışıyoruz. Gerekli olan bütün sac ayaklarını tamamladığımızda geleceğe bu alanda daha pozitif
bakabileceğiz.
AYAKKABI MÜZESİ KURULMALI
Fuarlar Gaziantep’te de ayakkabının çok iyi üretildiğinin
teşhiri anlamını taşıyor. Bu anlamda hem kendi ülkenize
hem uluslararası arenada Gaziantep’in bu yöndeki algısını
ön plana çıkarma faaliyetidir ki bugüne kadar çok olumlu
olmuştur.
Elbette fuarlar son derece önemli duyurma ve tanıtım
faaliyetleridir ancak başka araçlar da bulmalıyız. Bunlar
Türkiye’de olmayan girişimler olabilir. Mesela ayakkabı
müzesi. Bu konuda herkesin ilgisini çekebilecek iyi bir
ayakkabı müzesinin çok enteresan olabileceğini düşünüyorum.
27
ÜRETİCİLERDEN
İHRACAT ATAĞI
Ek vergi kararı sonrası Türk üreticiler ihracat atağına kalktı. İtalya’da düzenlenen
Micam Ayakkabı Fuarı’na Türk ayakkabıcılar damga vurdu. Dünyanın her tarafından gelen ziyaretçilerin ilgisini çeken Türk
ayakkabılarının bulunduğu reyonlarda
büyük kalabalıklar oluştu.
Y
ıllık 500 bin çift ayakkabı üretim kapasitesi
ile Avrupa’da 1. dünyada 8. olan Türkiye,
İtalya’da atağa kalktı.
Geçen yıl Türkiye’den
18 ayakkabı firmasının katıldığı
İtalya’da düzenlenen Micam Ayakkabı Fuarı’na bu yıl 32 firma katıldı.
Yaklaşık 40 bin ziyaretçi ağırlanan
fuarın sadece yüzde 20’sinin İtalyan
ziyaretçilerden oluştuğunu ifade eden
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, Türk
ayakkabılarının fuarda dünyanın her
yerinden gelen ziyaretçiler tarafından
yoğun ilgi ile karşılandığını söyledi.
Geçen yıla göre fuarda yaratılan iş
hacminin yüzde 30 artacağına vurgu
yapan Çetin, “Türk ayakkabısı kaliteli,
sağlıklı ve daha uygun fiyatlı olması
açısından en çok tercih edilen ürünler arasında. Çok ciddi bir alıcı kitlesi
var. Fuara yoğun bir katılım var. Türk
katılımcılar çok memnun. Bazı Türk
üreticilerinin stantlarında sipariş yazacak yer bulunamıyor” dedi.
Kapasite arttırıyorlar
Ağustos başında ithal ayakkabıya getirilen ek vergilerle ilgili de değerlen-
28
dirmelerde bulunan Çetin, ithal ayakkabının yerli ayakkabıyı geçmesiyle
birlikte üretim tesislerini kapatma
planları yapan ayakkabı üreticilerinin, artık kapatmayı değil kapasitelerini arttırmayı planladığını belirti.
Çin’e engel oldu
Soruları yanıtlayan Çetin, “Ayakkabıda ithalat 992 milyon dolar, ihracat 730 milyon dolar. Ekonomi
Bakanlığı’na bu konu hakkında üreticiler olarak sıkıntılarımızı anlattık.
Onlar da çözüm buldu. 10 Ağustos’ta
uygulanmaya başlanan ithal ayakkabıya ek vergi sistemi bizleri mutlu
etti. Buna göre ithalatta suni ayakkabılara yüzde 30 (minimum 3 dolar),
deri ayakkabıda ise yüzde 50 ek vergi (minimum 5 dolar) şartı getirildi.
Ayakkabı ithalatının büyük kısmının
yapıldığı Çin, Endonezya ve Vietnam
gibi ülkelerden gelen kalitesiz ve sağlıksız ayakkabılar engellenmiş olacak” dedi. Kararın etkilerinin gelecek
yaz görüleceğinin altını çizen Çetin,
“Kışlık ayakkabılar için pek fazla etkisi olmayacak. Ancak gelecek sezon
ayakkabılarda yüzde 10’luk indirim
yaşanacak. Çünkü üreticilerimiz tam
kapasite ile çalışmaya başlayacak”
diye konuştu.
Makineler yenileniyor
Sektörde 2012’de yüzde 7.7, 2013’te
yüzde 4.4 daralma olduğunun altını
çizen Hüseyin Çetin, “Ek vergi kararı
ile birlikte firmalar makinelerini yenilemeye başladı. Kapasitelerini arttırmak için çalışmalar yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Ayakkabıda ihracat hedefi 2.5
milyar dolar
Türkiye’de ayakkabı üretim kapasitesinin yüzde 65’inin kullanıldığına
vurgu yapan Çetin, “2015 sonunda
sektörde yüzde 30 büyüme olacak.
2015 sonunda ise cari açığı düşürme
konusunda 500 milyon dolar katkı
sağlayacağız. 2023 için de 2.5 milyar
dolar ihracat hedefimiz var. Altıncı bölgeye yeni yatırımlar gelebilir”
ifadelerini kullandı. Lacoste, New
Balance ve Zara gibi dünyaca ünlü
markaların Türkiye’de üretim yapmak için harekete geçtiğini anlatan
Çetin, “Hangi firma desteğe ihtiyaç
duyarsa derneğimize başvursun. Üretimi Türkiye’de yapmak için başvuran
yabancı markalar oldu. Dernek olarak
7-8 firmaya destek olduk” dedi.
YEMENİCİLİK
Yemeni; üstü kırmızı ya da siyah deriden, tabanı köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabıdır. Gaziantep’te yemeniciliğe ‘Köşgercilik’, yemenicilere ‘Köşger’ yemeni ustalarına da ‘Köşger
ustası’ denilmektedir. Köşger kelimesi Farsça ‘Keşfger’ kelimesinden gelmiş olup, ayakkabı yapan
anlamına gelmektedir.
Yemeni esas olarak gön ve yüz olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Gön, manda veya sığır derisinden yapılmış olup, yere gelen kısmı ile bunun üzerinde dana derisinden yapılmış taban kayışı ve
bezlerden ibarettir. Yüz ise, sırt ile birbirine birleştirilmiş ve çirişle yaptırılmış sahtiyan ve meşinden
oluşur. Yemeni yapımında 5 hayvan derisi kullanılır.
29
RÖPORTAJ
Ayakkabıcılar Odası Başkanı İbrahim Buğur
DÜNYAYA
AÇILMALIYIZ
Ayakkabıcılık sektörüne 10 yaşında adım atmış bir isim İbrahim Buğur. 58 yıldır sektöre hizmet eden, 30 yıldır da Gaziantep
Ayakkabıcılar Odası Başkanlığı görevini sürdüren Buğur, aynı
zamanda Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı.
Gaziantep’teki ayakkabı üreticilerinin tam kapasiteyle çalışamadıklarını belirten Buğur, “Ayakta kalmak istiyorsak önümüze
bakmalı, yenilikleri takip etmeliyiz” diye konuştu.
30
Ayakkabıcılık sektörünün gelişimi yönünde önemli hizmetleri bulunan Buğur, Karatarla ve Mütercim Asım Caddelerinde başlayan ve şu anki sanayi sitesinde devam eden süreci
EXPOMAG’a değerlendirdi.
G
aziantep Türkiye’deki ayakkabıcılık
sektörünün neresinde?
Gaziantep,
ayakkabıcılık
sektörünün
başında gelen illerden bir tanesi. Elimizdeki verilere dayanarak İstanbul ve
İzmir’den sonra önemli bir yere sahip
olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 2013 yılı
istatistiklerine göre Türkiye’den yurtdışına ihraç edilen
ayakkabıların yüzde 16,4’ü Gaziantep’te yapılmıştır. Bu
da ihracat yönünden İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer
aldığımızı ortaya koymaktadır. Ancak geçtiğimiz yıllarda
olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da böyle devam eder
mi diye sorarsanız çok büyük şüphelerim var. Nedenine
gelince Irak’ta yaşanan karışıklıklar bizim ihracatımızı
olumsuz etkiliyor. O nedenle geleceğe yönelik bir öngörüde
bulunamıyoruz.
Gaziantep’i sektörde bu kadar önemli yapan etken nedir?
Her zaman sektörümüzü Gaziantep’te geliştirebilme
gayreti içerisinde olduk. Bu sektör 1980’li yıllarda
Karatarla ve Mütercim Asım caddelerinde sıkışıp
kalmıştı. Şehrin içerisinde sattığımız ayakkabıları nak
liyeyle gönderme imkânımız kalmamıştı. O günler
içerisinde bizim sanayi sitemizin yanında bir atölyede
çıkan yangında itfaiye araçları sokağa giremediği için iki
çırağımız kurtarılamayarak vefat etmişti. O günden sonra
arkadaşları topladım, sektörün gelişmesi için şehir dışına
taşımanın gerekliliğini anlattım. Arkadaşlarla fikir birliği
ettik. Kabul etmeyen arkadaşları ikna etmeye çalıştık. Zor
bir süreçti. 1988 yılında Kooperatifi kurduk. 2000 yılında
inşaatımızı bitirdik ve sektörü şu an bulunduğumuz
sanayi sitesine taşıdık. Çok memnunum çünkü zaman bizi haklı çıkardı. Hiç kimseye mahcup olmadık.
Eğer cesaret göstermeyip sektörümüzü kentin içinden
çıkarmasaydık şu an Gaziantep’te sektörümüz biterdi. Adana da zamanında sektörde çok çok ilerideydi.
Onlar şehrin merkezinden çıkamadıkları için sektör
bitti. Bu da şu an bizi haklı gösteriyor.
Mustafa Taşar ve Mehmet Batallı o dönemde
bakanlardı. Sanayi sitemizde çok büyük emekleri
geçti. Onları da minnetle anmak isterim. Belki
şu an sektörden ekmek kazananların birçoğu
tanımaz onları ama sayelerinde Gaziantep şimdi
sektörde örnek bir durumda.
Kaç yıldır yürütüyorsunuz bu görevi?
30 yıldır Gaziantep Ayakkabıcılar Odası Başkanlığı
görevini yürütüyorum. Bir dönem buranın taşınması ve
yapılması döneminde bazı sıkıntılar yaşandı. ‘Bizi Antep’in
dışına çıkarttın işimizi kaybettirdin’ diye serzenişte bulunanlar oldu. Halbuki bodrum katlarında, vasıfsız yerlerde
çalışıyorlardı. Buna rağmen ben de gururuma yedireme
dim ve ayrıldım. 6 ay geçmedi laf söyleyenler ‘Biz böyle
demek istemedik’ diyerek beni ikna etmeye geldiler. Bir
dönem sonra da görevime geri döndüm.
Ayakkabıcılık baba mesleğiniz miydi?
Benim esas mesleğim bu. Teyzemin oğlu ayakkabıcıydı.
Babam beni onun yanına çırak olarak getirdi. Sektöre 1956
yılında 10 yaşındayken çırak olarak girdim. O zamanın
şartları çok kötüydü. Ayakkabımız bile yoktu, takunya ile
gider gelirdik. Bir ara Gaziantepspor’da 5 yıl profesyonel
futbol oynadım. Ondan sonra yine bildiğim mesleğe geri
döndüm. Hala da buradayım.
31
Sektörde kaç firma faaliyet gösteriyor?
Gaziantep’te 500’ün üzerinde ayakkabı
imalatçısı var. Yan sanayisi ile birlikte bu
sayı 1000’i bulur. Tüm ayakkabı üreticileri, satıcıları ve yan sanayisi ile birlikte
bu sayı 2 bini geçer. Odamızın üye sayısı
364. Ancak sanayi odasına kayıtlı olanlar, ticaret odasına kayıtlı olanlar var.
Bunun dışında bizim tespitimize göre
maliye kaydı olduğu halde oda kaydı olmayanlar var. Bunların kayıt yaptıramamasının sebebi ustalık belgesi olmayanların başvurularının kabul edilmemesi.
Sanayi ve ticaret odaları bu belgesi olmayanları kayıt edebiliyor. O nedenle de
bu şartın düzenlenmesi için hükümet ile
görüşmelerimiz var. Eğer ustalık belgesi istenecekse bütün kurumlar istemeli,
istenmeyecekse de bütün kurumlar istememeli. Bu belgenin sadece bizim
odamız için şart konulması doğru değil.
Yasalar eşit olmalı. Bu doğrultuda çalışmalarımız var. En yakın zamanda kayıt
yaptıramayan arkadaşlarımızı çağırarak
kayıt olmalarını sağlayacağız. Ustalık
belgesi için bakanlıkla görüşmelerimize
devam ediyoruz. Belki Torba yasasında o
da çıkar. Bekliyoruz. Çek yasası ile ilgili
de çalışmalarımız var. Küçük ve büyük
ölçekli tüm firmalarımız bu yasadan dolayı mağdur durumda.
Ek vergi çalışması hakkında neler söyleyeceksiniz?
Türkiye Ayakkabıcılar Federasyonu olarak bir diğer çalışmamız da yurtdışından gelen kalitesiz ayakkabılara ek vergi
uygulanması ve ayakkabıların girişlerinin zorlaştırılmasına yönelikti. 2006 yılında ayakkabıcılıkta ithalata kota getirilmişti. Bu kota 10 Ağustos’ta son bulacaktı. Kotanın kalkacak olmasından dolayı sıkıntı yaşıyorduk. “Raporlarımızda
‘yeni önlemler alınmazsa ve ithalatın önündeki sıkıntılar kaldırılırsa sektörün sancılı bir sürece gireceğini’ dile getiriyorduk. Nihayetinde yasa Resmi Gazetede yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Yurtdışından gelen ayakkabılara çift başı 5 dolar
vergi ve kestirmiş oldukları faturanın yüzde 50’si kadar da gümrük vergisi getirildi. Yarı mamul taban olarak yurtdışından ülkemize giren ürünlere de çiftbaşı 3 dolar vergi uygulanacak. Çabalarımız sonuç verdi. Şimdi ek vergi yasasına
teşekkürümüzü ifade etmek için Bakanlığa iletmek üzere tüm illerdeki üyelerimizden teşekkür mektubu topladık.
Sektörün şu anki kapasite kullanım oranı nedir?
Şu an tam bir rakam vermek mümkün değil. Gaziantep eğer ki tam kapasiteyle çalışırsa çok yüksek bir üretime sahip.
Günde 30-40 bin çift üretim kapasitesi var ancak Türkiye’yi çembere alan bölgedeki kaos Gaziantep’i olumsuz etkiliyor.
Suriye’de, Irak’ta, Azerbaycan’da iç karışıklık var. Diğer taraftan Avrupa Birliği’ne girip satış yapma şansımız yok.
Biz Antepli olarak kafamıza koyduğumuzu yaparız. Dünyanın öbür ucunda üretilmişse biz onu görür yaparız. Ama nereye satacaksın? Satacak yer bulamazsan yaptığın hiçbir ürün bir işe yaramaz.
32
33
Gaziantep’in Pazar sıkıntısı var diyebilir miyiz?
Tabi. İşte Irak bizim ayakkabı ihracatında en önemli pazarımız. 2013 yılı sonu itibariyle 993 milyon dolarlık yurtdışından ayakkabı satın almışız. 725 milyon dolarlık da
ayakkabı satmışız. Aradaki 270 milyon dolar cari açık. Bu
yasaların düzenlenmesi için bakanlıklara ısrar etmemizin
amacı da bu cari açığın yükselmesini önlemek. Irak pazarı
bizim için çok önemli. Irak’ta savaş var. Kapılar tamamen
kapanır da Irak’a ihracatımız durursa mecburen yurtiçine
satmak zorunda kalacağız.
Belli bir pazar hedefiniz var mı?
Bir yandan sektörü rahatlatacak, geliştirecek yasaların
çıkması için çalışıyoruz ama diğer taraftan her şeyi devletten beklemek de doğru değil.
Üretici bir yandan makine parkurunu geliştirip teknolojiye
önem verirken kendi pazarını da kendisi araştırıp bulmalı.
Yurtdışı fuarları bunun için önemli bir fırsat.
Bu sanayi sitesini yapmaya başladığımızda Gaziantep’te
iki tane fabrika vardı. Şimdi 30’un üzerinde fabrika var.
Buraya geldiğimizde herkes çalışmaya başlarken kimisi de ‘Bu dükkânları kim dolduracak’ demişti. Şimdi bu
‘dükkânlara sığmıyoruz’ diyorlar. Yan tarafımızda halıcılar sitesi var. Yaklaşık 15-16 fabrikamız da orada faaliyet
gösteriyor. Böyle zor bir süreçten buralara geldik. Şimdi
de ürettiğimiz malı satacak pazarı kendimiz bulmalıyız.
Pazar bulmadan üretim yapmanın bir anlamı yok. Eskiden üretici ‘Ben 100 çift ayakkabı yapayım dükkânımda
dursun’ der kendi kafasına göre renk ve modelde ayakkabıyı yapardı. Oysa şimdi usül değişti. Şimdi üretici gidiyor
fuarlara, yaz ve kış sezonuna göre müşterinin yönlendirmesiyle sipariş alıyor. 6 ay kışlığa çalışıyor 6 ay da yazlığa
çalışıyor. Sektör olarak bize önemli bir görev düşüyor. Artık dünyaya açılmak gerekiyor. Ayakta kalmak istiyorsak
önümüze bakmalı, yenilikleri takip etmeliyiz.
Sektördeki nitelikli eleman sıkıntısı hakkında
neler söyleyeceksiniz?
Federasyon olarak nitelikli eleman konusunda da çok
önemli çalışmalarımız oldu. Gaziantep de dâhil 5 ilin meslek yüksekokulunda ayakkabıcılık bölümleri açıldı. Bir ilde
meslek lisesi olmadan meslek yüksekokulu olması doğru
değil.
Bir aile çocuğunu niye meslek lisesinde okutuyor. Kısa
yoldan meslek sahibi olup hayata atılsın diye. Çok doğru bir karar. Örneğin çocuğu meslek lisesini Gaziantep’te
okudu. Meslek yüksekokulunda okuması için İstanbul’a
mı gidecek. Bu ailenin zaten imkânı yok, nasıl göndersin.
Biz istiyoruz ki meslek lisesi de yüksekokulu da aynı şehirde olsun. Aileler de çocuk da zorlanmasın. Bu düşünceyle hareket ederek İstanbul Üniversitesi, İstanbul Aydın
Üniversitesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Konya Selçuk
Üniversitesi ve Gaziantep Üniversitesi’nde sektörümüzde ilgili bölümleri açtık. Özellikle GAÜN Rektörü Yavuz
Coşkun’a sektörüm adına teşekkür etmek istiyorum, üniversitede bu bölümü açtığı için.
Zor bir süreçti
Meslek Lisesi’nde bölüm açmak için 10 yıl uğraştım. Say-
34
falarca yazı yazdım, ilgili kurum ve kişilere gönderdim. Yazılarımın karşılığında aldığım cevap daima, ‘Fiziki şartlar
oluşmadığından bu bölümü açamıyoruz’ oldu. Ziyaretleri
esnasında durumu ilettiğim Hüseyin Çelik derhal onaylanması talimatı vererek sorunu kısa bir sürede çözdü. 1
hafta geçmeden Mehmet Akif Endüstri Meslek Lisesi’nde
bölümü açmamız için yazı geldi.
Diğer taraftan ailelerin çocuklarını bölüme göndermesi
için çok çaba sarfettik. Bir gün lisenin müdüründen telefon geldi ‘Başkanım kimse çocuğunu bu bölüme göndermek istemiyor’ dedi. Bir basın toplantısı düzenledik,
kamuoyu oluşturduk. Velilere “Ben çocuğunuza kefilim.
Bu okul iş garantili” dedim ki hala da arkasında duruyorum bu bölüm iş garantili. Kısa bir süre sonra müdür yine
telefon etti, ‘Başkanım 29 kişi bölüme kaydoldu’ dedi. Şu
an 50 öğrenci meslek lisesinde, 15 öğrenci de meslek yüksekokulunda ayakkabıcılık üzerine eğitim alıyor. Eğitim
merkezimizde de yaklaşık 200 bin Euro’ya yakın ayakkabıcılık üretiminde kullanılan gelişmiş makinelerimiz
vardı. Yarısını meslek lisesine yarısını da meslek yüksekokuluna verdik.
Şimdi bir de sanayi sitemizin içine 16 derslikli ayakkabıcılık, sayacılık meslek lisesi yapılacak. Okulun yapımını da
sektörümüze önemli katkıları olan Akınal ailesi üstlendi.
Bu sektörün nitelikli eleman sıkıntısını gidermek için var
gücümüzle çalışıyoruz. Federasyon Başkanı olduğum için
imalat yoğunluğu olan bütün illerimizde meslek yüksekokulu ve meslek lisesi açılması için uğraş veriyoruz. Hedeflerimiz arasında bu da var.
Ben bu sektöre çıraklıktan gelmiş bir insanım. Ben memuriyetten emekli olup, köydeki malını mülkünü satıp bu
mesleğe adım atmadım. Bu sektörün içinden çıkmış biri
olarak ne sıkıntısı varsa biliyorum. O sıkıntıların giderilmesi için elimden gelen ne varsa sarfederim. Benim işim
bu.
Ayakkabı
ithalatında,
hakiki deri
ayakkabıya
yüzde 50,
suni deri
ayakkabıya
da yüzde
30 ek vergi
getirildi.
T
ürkiye’de üretilmesine
karşın ithalat baskısı
nedeniyle zor günler
geçiren yüksek teknolojili ayakkabı üreticileri, daha rahat nefes
alabilecek. Sektör ithalatında, hakiki deri ayakkabıya yüzde
50, suni deri ayakkabıya da yüzde 30,
ileri teknolojili ayakkabılarda ise yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişen
ek vergi getirildi.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin ise yeni düzenlemeyle sektörün yüzde 30 büyüyeceğini belirterek, “Firmalarımız tam
kapasite ile çalışamıyordu, artık tam
kapasite çalışacağız ve 2023’te 2,5
milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayacağız. Nihai tüketici ek vergiden etkilenmeyecek, sadece ithalatçı
firmaların kar marjı düşmüş olacak.
Uygulamayla “Made in Türkiye’ etiketiyle özellikle Ortadoğu’nun ayakkabı
üssü olmayı hedefliyoruz” ifadelerini
kullandı.
Ek vergiyle çözüm getirildi
Terletmeyen, ayakta bakteri üremesine müsaade etmeyen ve daha çok
İTHALAT ARTIK
AYAKKABI SEKTÖRÜNÜ
DARALTMAYACAK
spor amaçlı kullanılan yüksek teknolojili ayakkabılar yıllardır Türkiye’de
üretiliyor. Ancak bu başarıya karşın
sektör ithalat baskısı nedeniyle atağa
kalkamıyordu. Çünkü yüksek teknolojili ayakkabılar Türkiye’de üretilmediği gerekçesiyle hiçbir ek vergi ödemeksizin iç pazara girebiliyordu.
Bu nedenle Türkiye piyasasındaki
yüksek teknolojili ayakkabıların yüzde 90’ı yurt dışından getiriliyordu. İç
piyasada üretim gerçekleştiren firmaları açmaza sürükleyen bu uygulamaya, yurt dışından ithal edilen tüm
ayakkabılara ek vergi konmasıyla
çözüm getirildi. Şimdi sektör, yüksek
teknolojili ayakkabı pazarında yüzde
50’lik, genel ayakkabı pazarında da
yüzde 30’luk bir büyümeyle özellikle
Ortadoğu’nun ayakkabı üretim merkezi olmaya hazırlanıyor.
Yeni istihdam yaratacak
21 milyar çiftlik dünya ayakkabı pazarında 500 milyon çiftlik üretim kapasitesiyle önemli bir sırada yer alan
Türkiye, kapasitesinin ancak yüzde
60’ını kullanabiliyor. Sektör 280 bin
kişiye istihdam oluştururken, dolaylı
olarak da 2,5 milyon kişinin geçimini
sağlıyor.
Yeni uygulamayla birlikte hakiki deri
ayakkabıya yüzde 50, suni deri ayakkabıya da yüzde 30 ek vergi getirildi.
İleri teknolojili ayakkabılarda ise yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişen
ek vergi uygulamasına geçildi.
Uygulama, sektörde faaliyet gösteren
firmaların yüzde 100 kapasiteyle çalışmasına ve firmaların 6. bölgede yatırım yapmasına olanak verecek. Sektörün 90 bin kişilik yeni bir istihdam
alanı ve cari açığa 1 milyar dolarlık
bir katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Avrupa’da birinci
Avrupa’da üretim kapasitesi olarak
birinci sırada yer alan Türkiye’de
son yıllarda moda ve trend ayakkabı
üretiminde de bir artış var. Özellikle
Rusya’nın ayakkabı aldığı ülkeler arasında ilk sıralarda bulunan Türkiye,
ek vergiyle birlikte moda ayakkabılarda da İtalya ile yarışmaya hazırlanıyor. Ek verginin, yüksek teknolojili
ayakkabı üreten yurt dışı firmaları da
Türkiye’de bir üretim üssü kurmaya
zorlayacağı öngörülüyor.
35
GAPSHOES FUARI
SEKTÖRE
YÖN VERİYOR
İlki 2003 yılında gerçekleştirilen GAPSHOES Ayakkabı, Terlik,
Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı, o tarihten bugüne istikrarlı bir
şekilde büyümüş, sektöre yön veren bir fuar haline geldi.
36
Terlik ve erkek ayakkabı üretiminde çok önemli güce ve
role sahip olan Gaziantep’te
son yıllarda spor ayakkabı ve
bayan ayakkabısı üretiminde de
girişimler ve yatırımlar artarak
gelişiyor. Gaziantepli firmaların
yanı sıra Adana, Kayseri, İstanbul, Kahramanmaraş, Şanlıurfa
gibi birçok ilden katılımcılar da
GAPSHOES Ayakkabı, Terlik,
Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı’nda
yerini alıyor.
GAPSHOES şu an itibariyle
Türkiye’nin ve Ortadoğu’ nun
en büyük ve en önemli fuarları
arasında yer alıyor. Yılda iki defa
yaz ve kış sezonları için gerçekleştirilen fuar yeni pazarlara
açılmak ve ulaşmak isteyen
firmalar için ideal bir
organizasyon. GAPSHOES, başta
Gaziantep Sanayi Odası olmak
üzere Gaziantep Kunduracılar
Odası ve birçok sektörel dernekoda ile uyum ve işbirliği içerisinde çalışarak büyümeye devam
ediyor.
Ticari bağlantılar kuruluyor
Sektörün ilerlemesi ve gelişmesi yolunda büyük katkılar
sağlayan, profesyonellerin
önemli ulusal ve uluslar arası iş
bağlantıları kurmaları anlamında etkin bir zemin oluşturan ve
Türkiye’nin en önde gelen sektör
temsilcilerinin iştirak ettiği
GAPSHOES, en son yeniliklerin sergilendiği ve yeni ticari
bağlantıların kurulduğu ideal bir
platform.
Sektörün en önemli fuarları
arasında yer alan ve sektörün
geleneksel buluşma noktası
olan GAPSHOES Fuarı’nda hedef;
katılımcı ve ziyaretçi sayısını iki
misli artırmak.
37
RÖPORTAJ
Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Onur Yıldız
Ayakkabı
üretimine ve
tanıtımına destek
Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Onur Yıldız
“Ayakkabıcılık sektörüne yönelik hibe yardımları, danışmanlık
destekleri ve fuar katılımlarıyla sektörün rekabet gücünü ve
kapasitesini artırıyoruz” dedi.
38
T
ürkiye’de 2006 yılından
itibaren 26 bölgede Kalkınma Ajansları kuruldu.
2009 yılında kurulan Doğu
Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinden
oluşan TR63 Bölgesinde faaliyetlerini
sürdürmektedir. DOĞAKA’nın ayakkabıcılık sektörüne katkılarını Genel Sekreter Onur Yıldız ile görüştük.
Ayakkabıcılık sektörü bölgesel
önceliğimiz
DOĞAKA Genel Sekreteri Onur Yıldız,
Bölgelerinin ulusal ve uluslararası konumunun, mevcut kaynak ve potansiyellerinin analizini yaparak stratejik sektörlerin belirlendiği Bölge Planı
hazırladıklarını ve söz konusu planda
ayakkabıcılığın öncelikli sektörler arasında yer aldığını belirtti.
Bölge ekonomisinde önemli bir
yere sahip olan sektörün Hatay ve
Kahramanmaraş’ta yoğunlaştığını ifade eden Yıldız, “Bölgemizde, özellikle
Hatay’da geleneksel sanatlar arasında
yer alan sektör, önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte, büyük ölçüde
az kişinin çalıştığı, yarı makineleşmiş,
emek-yoğun işletmelere dayanmaktadır. Erkek ayakkabı üretimiyle öne
çıkan Hatay’da 190 işletmede yılda
yaklaşık 7,5 milyon çift erkek ayakkabısı üretilmektedir. Hatay Türkiye erkek
ayakkabı üretiminin yaklaşık % 10’unu
karşılamaktadır. Kadın ayakkabı üretimiyle öne çıkan Kahramanmaraş’ta
ise 195 işletmede yıllık yaklaşık 3
milyon çift ayakkabı ile Türkiye kadın ayakkabı üretiminin yaklaşık %
2,5’ini gerçekleştirmektedir. Hatay ve
Kahramanmaraş’ta Türkiye toplam
ayakkabı üretiminin % 5,5’i yapılmaktadır.” dedi.
Teşvik Sistemi
Bölgemizde ayakkabıcılık sektörüne
ajans desteklerinin
yanı sıra Teşvik Sistemi ile de destek
sağlanmaktadır.
Teşvik Sistemi ile
ayakkabıcılık sektöründe 500 Bin TL
ve üzeri yatırımlara;
KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyet,
vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi, faiz indirimi ve
yatırım yeri tahsisi
destekleri sağlanmaktadır. Ajansımız
bünyesinde Hatay,
Kahramanmaraş
ve Osmaniye’de
faaliyet gösteren
Yatırım Destek Ofislerimiz bu konuda
yatırımcılara ücretsiz bilgilendirme ve
danışmanlık hizmeti
sunmaktadır.
39
40
9 firmaya 2 milyon TL destek
Bölgesinin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla yatırım danışmanlığı, eğitim, tanıtım, araştırma ve strateji geliştirme faaliyetleri gerçekleştirdiklerini
ve hibe programları ile KOBİ’lere finansman desteği sağladıklarını ifade eden Yıldız, “Hibe programları kapsamında
2010 yılından itibaren projelere 72,5 milyon TL kaynak
aktardık. Ayakkabıcılık sektöründe yer alan 9 firmaya da
toplam 2 milyon TL destek sağlandı” diye konuştu.
GAPSHOES Fuarına 42 firma ile katıldık
Sektörünün gelişimine büyük önem verdiklerini ifade eden
Yıldız “Hibe desteklerinin yanı sıra bölgemizdeki ayakkabıcılık sektörünün tanıtımını yapmak, firmalarımızın yeni
pazarlara erişimini sağlamak ve üretim miktarlarını artırmak amacıyla GAPSHOES fuarına son 2 yılda toplam 42
firma ile katılım sağladık. Firmalarımız GAPSHOES fuarı
ile birlikte yeni alıcılarla irtibat kurduklarını ve ticari kapasitelerini artırdıklarını belirtti” şeklinde konuştu.
Ayakkabıcılık ortak kullanım atölyesi kurulacak
Önümüzdeki dönemde önemli bir projeyi hayata geçireceklerini belirten Yıldız “Avrupa Birliği Mali Destek Programına 5,5 milyon Euro bütçeli Antakya Eğitim, Danışmanlık, Tasarım Merkezi ve Ortak Kullanım Atölyesi Projesi ile
başvurduk ve projemiz başarılı bulunarak desteklenmeye
hak kazandı. Antakya Ayakkabıcılık Küçük Sanayi Sitesi
tamamlandıktan sonra site içerisinde 4.500 m² kapalı alana kurulacak olan merkezde hayata geçirilecek olan proje
ile birlikte firmalarımız, kendilerinde olmayan ileri teknoloji makineleri ortak kullanım atölyesinde kullanabilecek.
Model ve pazarlama sorunlarına tasarım ve danışmanlık
merkezi aracılığıyla çözüm üretecek ve ihtiyaç duydukları
konuda kalifiye personeli eğitim merkezinden karşılayacaktır. Böylelikle daha az sermaye ile daha kaliteli, katma
değeri yüksek ve planlı üretim yapmış olacaklardır” dedi.
İhracat payımızı artırmayı hedefliyoruz
Hibe ve destekler ile bölgelerinde ayakkabıcılık sektörünün rekabet gücünü artırdıklarını ve fuar katılımları ile
pazarlama sorunlarına çözümler ürettiklerini ifade eden
Yıldız, önümüzdeki dönemlerde ar-ge, markalaşma, kümelenme ve insan kaynakları konularına yönelik destek sağlayarak sektörün katma değeri yüksek ürünler üretmesini
ve ihracat payını artırmasını hedeflediklerini belirtti.
Ayakkabı kullanmanın da püf noktaları
olduğunu unutmayalım. Ayakkabı seçimine özen gösterilmesi gerekir. Çünkü
sağlık ayaklardan başlar.
Ayak sağlığında
ayakkabının önemi
A
yakkabı seçerken ayağınızın şekli, ayaklarınızda herhangi bir rahatsızlık olup olmaması
gibi faktörler dikkate alınmalı. Ayakkabı
seçiminde yapılan bir çok hatayla birlikte
ayak sağlığımızı riske atabiliyoruz. Öncelikle
rastgele ayakkabı satın alınmamalı. Keza
genişler düşüncesiyle tercih edilen ayakkabılar bile ayak
sağlığınızı olumsuz etkiler.
Ayak problemlerinin büyük bir bölümünü yanlış ayakkabı
seçimleri ortaya çıkarır. Ayaklarınızın belli kısımlarında
yaralar oluştuysa, parmaklarınızda şekil bozuklukları
görülmeye başladıysa, ayaklarınızda ısı ve renk değişimi
farkediyorsanız, ayak ağrılarınız varsa kullandığınız ayakkabı ayaklarınıza uygun değildir.
• Kişinin ayağına ve zemine uygun olmalı.
• Dolaşımı bozmayacak, dar, sivri burunlu, yüksek topuklu olmayan ayakkabı tercih edilmeli
• Doğal malzemelerden yapılan ayakkabılar seçilmeli
• Ayağın hava alması sağlayan malzemelerden üretilmeli
• Rahatlık ön planda olmalı
• Terlemeyi engelleyen malzeme ve çoraplar kullanılmalı
• Fonksiyona uygun ayakkabı seçilmeli
• Örneğin, spor yaparken günlük ayakkabı kullanılmaz
spor yaparken spor ayakkabı kullanılmalı
• Doğru ayakkabı seçimiyle ayakta şekil ve basma bozuklukları, nasır oluşumu, mantar ve diğer
enfeksiyonlar, tırnak batması çok büyük
oranda engellenebilir.
41
Akort Fuarcılık
önemli fuarlara imza atıyor
1996 yılında G.Hülya
Akkaya tarafından organizasyon şirketi olarak
kurulan AKORT, bugün
sektöre yön veren, başarılı fuarları hayata geçiren
önemli bir fuarcılık şirketi.
Gaziantep’in Türkiye’de ve
dünyada söz sahibi olduğu
sektörlerde gerçekleştirdiği fuarlarla üretici ve
alıcıları bir araya getiren,
Gaziantep’i uluslararası
arenada da başarıyla temsil eden AKORT Fuarcılık,
bugün GAPSHOES, PENTEX, GAPTARIM, GAPFOOD gibi önemli ve uluslararası fuarlara imza atıyor.
RÖPORTAJ
Hülya ve Orhan Akkaya ile AKORT
Fuarcılık’ın kuruluşu, gerçekleştirdiği fuarları, yaşadıkları sıkıntıları, Gaziantep’te fuarcılığın bulunduğu noktayı ve hedeflerini
konuştuk…
42
A
kort Fuarcılık’ın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız?
G.Hülya Akkaya-1996
yılında organizasyon şirketi olarak faaliyete başladık. O sene yaptığımız iki etkinlik dolaylı
da olsa fuarlarla ilgili organizasyonlardı.
İstanbul’daki HABİTAT 2 programında Büyükşehir Belediyesinin projelerini
stant açarak temsil ettik. 20 yılda bir
yapılan çok büyük bir organizasyonun
içinde yer almak bizim için önemli bir
deneyimdi. Diğeri de Uluslararası Milli
Pediatri Kongresi’ydi. Yurtdışı katılımı
yoğun olan, 650 kişilik bir organizasyondu. Gaziantep’te o kadar yoğun katılımlı
gerçekleşen ilk organizasyondu. Orada
da kongreyi desteklemek için genişçe
bir sergi açıldı. Dolayısıyla bu iki büyük
organizasyon bizim fuarcılıkla tanışmamıza vesile oldu. Hemen arkasından ilk
olarak Otomobil ve Ticari Araçlar Fuarı’nı
gerçekleştirdik. Tabi bu fuarı büyük olanaksızlıklarla ve çadırda gerçekleştirdik.
Birkaç yıl devam etti. Yine arkasından
Elektrik Mühendisleri Odası ile birlikte
Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar Kongresi ve Fuarı açıldı.
Dolayısıyla organizasyon ve fuarcılık birbiriyle entegre bir şekilde birkaç yıl sürdü. İlk organizasyonlarımızın ardından
hemen şirketimizin unvanını değiştirdik.
Fuarları direkt yapabilmemiz için Bakanlığa bağlanmamız gerekiyordu. Hem
ismimizi değiştirdik hem kadromuzu genişlettik hem de fuar şirketi olarak kurulmuş olduk.
43
Neden bir fuar şirketi kurma ihtiyacı hissettiniz?
Hülya Akkaya-Gaziantep’te ilk fuarlar
1963 yılında başlamış. Hatta fuar alanı
tren yoluna yakın seçilmiş ki ürünler geldiğinde sıkıntı yaşanmasın. Gaziantep,
fuarcılığı aslında o yıllarda keşfetmiş. Sanayi kenti olduğu için fuarları keşfeden
birkaç ilden biri olmuş. Ama daha sonra
bu şekilde devam eden genel sanayi ticaret fuarları bir süre sonra güncelliğini
yitirmiş. Dolayısıyla belli bir yıldan sonra bu alanda ciddi bir açık oluşmuş. Biz
şirketi açtığımızda Gaziantep’te organizasyon ve fuar şirketi yoktu. İmkânlar o
kadar sınırlıydı ki fuar alanı bile yoktu.
Biz hiçbir şey yokken bir şeyler yapmaya çalıştık. Doğru zamanda doğru bir işle
başladığımıza inanıyorum. Gaziantep’te
bu potansiyel vardı ve biz de bu potansiyel doğrultusunda hareket ettik.
Fuarcılık bu süre içerisinde nasıl bir gelişme kaydetti?
Orhan Akkaya-Gaziantep’te fuarcılık bilinci eskiden pek yoktu. Fuar
alanları daha çok eğlence alanı gibi
değerlendiriliyordu. Özellikle de ihtisas fuarı hiç yoktu. Gaziantep’te fuarı
bilen çok sınırlı bir kesim İstanbul’daki ya da yurtdışındaki fuarları bilip
ziyaret eden bir kesimdi. Bu işimizin
zor tarafıydı. İnsanlara fuarı anlatmak, fuar kültürü aşılamak ve stant
açarak fuara katılmaya ikna etmek
çok zordu. Ayrıca biz fuarcılığa başladıktan sonra ürün ve hizmetlerdeki
çeşitlilik, bunlarla ilgili tanıtımların
daha da etkin bir şekilde yapılabilmesi için yeni arayışları beraberinde
getirdi. Firmalar, yöneticiler ürün ve
hizmetlerini halka doğrudan anlata-
44
bilmenin fuarla mümkün olduğunu
kavramaya başladılar. Bu da zaman
içerisinde bir avantaj oluşturdu. Bizim
yaptığımız ihtisas fuarları da ilk zamanlar belli sayıda firmayla gerçekleştirdiğimiz fuarlardı. Bizim müşteri
odaklı yaklaşımımız, Gaziantep’teki
ilgili sektör temsilcilerinin, odaların,
derneklerin bu işe gönülden verdikleri
destek sayesinde sürekli büyüyen bir
trend içerisinde olduk.
Bu süreç içerisinde ne gibi sorunlarla karşılaştınız?
Orhan Akkaya-En büyük sorunumuz fuar alanıydı. İlk dönemlerde
eski fuar alanında müsait olmayan
şartlarda fuarımızı gerçekleştirmeye
çalıştık. Daha sonra kapalı ve daha
büyük bir fuar alanı ihtiyacı doğdu-
ğunda etkinlikler için büyük çadırlar
kurmaya başladık. Ardından alışveriş
merkezlerinin içerisindeki boş alanları değerlendirmeye çalıştık. Çok zor
bir süreçti. Öyle bir ortamda müşterileri ikna etmek daha zordu. Çünkü
uluslararası standartlarda bir fuar
alanımız yoktu. Yıllar sonra Ortadoğu
Fuar Merkezi hizmet vermeye başladıktan sonra bizim büyüme hızımız
da katlandı. Modern bir alanda fuarcılık hizmeti vermek işimizi kolaylaştırdı. Hem katılımcı hem ziyaretçi
memnuniyetini arttırdı. İhtisas fuarları daha da büyüdü. Hatta ihtiyaçlar
doğrultusunda OFM’de ek bina bile
yapıldı.
Fuar merkezinin şu anki kapasitesi ve donanımı yeterli mi?
Orhan Akkaya-Şu an yeterli ancak
uzun vadede kapasitenin tekrar gözden geçirilmesi gerekebilir. Bu fuar
merkezi bizim için çok büyük avantaj
oldu. Daha büyük organizasyonları gerçekleştirebilmek için bize alan
olarak ümit veriyor.
Hülya Akkaya-Fuar alanında temel ihtiyaçların karşılanabileceği
küçük de olsa bir alışveriş merkezi
olabilir. Yine küçük de olsa bir konaklama tesisi, ibadet tesisi yapılmalı.
Ulaşım rahatlatılmalı. Havaalanından en azından uçak saatlerinde direkt seferler olmalı. Şu an itibariyle
belediye ulaşım desteği veriyor ancak uzun vadede daha kalıcı ulaşım
hizmetleri olmalı. Belki hafif raylı
sistem bile oraya gidebilir. Çünkü
modern birçok fuar kentinde raylı sistemler fuar merkezlerinin yanından
geçer. Bu sistem bizim fuarları daha
iyi noktalara getirebilmemiz için çok
da takip etmeye çalışıyoruz. Oradaki
gelişmeleri buraya uyarlamaya çalışıyoruz. Gaziantep’te ve bölgede fuarcılığın gelişmesi için elimizden geleni
yapıyoruz. Zaten bölgede faaliyet gösteren tek fuarcılık firmasıyız.
Anadolu’da fuarcılık yapmak çok zor.
Gaziantep’te zaman içerisinde özellikle otelcilik, ulaşım gibi alanlarda
altyapı çok değişti, gelişti. Ama başka
noktalarda tıkandığımız anlar oluyor.
Hostes temini, temizlik ve güvenlik
hizmetleri gibi konularda sıkıntı yaşayabiliyoruz. Fakat her sıkıntıyı aşmak için gayret gösteriyoruz. Daha
iyi hizmet verebilmek, müşteri odaklı
olarak fuarlarımızı daha iyi noktalara getirebilmek için sürekli araştırma
içerisindeyiz.
Fuarların kent ekonomisi ve
sosyal yaşamına katkısı hakkında neler söyleyeceksiniz?
Orhan Akkaya-Akort Fuarcılık olarak aslında Gaziantep’in gönüllü turizm elçisi olduğumuzu söyleyebiliriz.
Çünkü yaptığımız fuarları tanıtmak
için Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde çok fazla reklam veriyoruz.
Böyle bir algı yaratıyoruz. Gaziantep’i
sanayisi ve ticaretiyle ön plana çıkarmış oluyoruz ama sonuçta duyurmuş
oluyoruz. Fuarlarımıza gelen insanlar
elbette ki ilk etapta iş için geliyorlar
ama bununla beraber Gaziantep’teki kültürel ve turistik değerlerimizi,
yöresel lezzetlerimizi tanıma şansı
yakalıyorlar. Bu da kent ekonomisine
ayrı bir ivme kazandırıyor. Fuarcılık
pek çok sektöre olumlu katkı sunan
bir sektör. Bu anlamda şehrin dinamiklerini harekete geçirdiğine inanıyoruz. Fuarlara verilen destek artarsa,
bu Gaziantep’in tanıtımına da katkı
sunacaktır.
Bugüne kadar kaç fuar gerçekleştirdiniz?
Hülya Akkaya- Hizmet vermeye
başladığımız tarihten günümüze kadar 100’ün üzerinde fuar gerçekleştirdik. Şu an sürekliliği olan 5 fuarımız
var. Bunlardan GAPSHOES Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan
Sanayi Fuarı hem yaz hem de kış sezonunda gerçekleşiyor. Aynı zamanda PENTEX Penye Tekstil ve Teknolojileri Fuarı ve GAPTARIM-GAPFOOD
fuarlarımız istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bunun yanı
sıra dönem dönem Kitap Fuarı, İnsan
Kaynakları Fuarı gibi küçük organizasyonlarımız da oluyor.
Hülya Akkaya, Gucci’nin sahibi Laura Gucci ile birlikte
büyük kolaylık olacaktır. Diğer taraftan taksicisinden restoranına kadar
tüm şehrin fuar alanını tanıması ve
fuarlara sahip çıkması büyük önem
taşıyor. Şehir içindeki ve çevresindeki yönlendirme levhaları da yine çok
önemli.
Gaziantep’te ve bölgede fuarcılık istenilen düzeyde mi?
Orhan Akkaya- Dünyada fuarcılık
çok ileri bir seviyede. Biz Gaziantep’te
fuar gerçekleştirirken dünyadaki gelişmeleri, fuar yaptığımız sektörlerin
başka ülkelerde yapılan fuarlarını
Hülya
Akkaya,
fuar
tanıtımları
için
Çin
/
Kanton
fuarında
45
Orhan Akkaya, fuar tanıtımları için Fas’ta
Gaziantep’te fuarcılığın mevcut durumu hakkında bilgi verir misiniz?
Orhan Akkaya-İstanbul tabi ki bir
dünya kenti. İzmir fuarcılıkta önemli
bir kent. Bunun yanı sıra başka büyük
şehirlerimizde de fuar alanları var. Biz
hep açık yüreklilikle söylüyoruz ki Gaziantep kendi yaptığı özellikle ihtisas
fuarlarında dünyada söz sahibi. Ayakkabı fuarımız Gaziantep’te yapılan ve
uluslararası unvanını hak eden ilk
ihtisas fuarı. İstanbul’dan sonra Bursa ve Gaziantep hakikaten fuarcılıkta
iyi noktadalar. Tabi yapılan fuarlar
değişkenlik gösteriyor. Biz genellikle
Gaziantep’te üretim gücünün dünya
kapasitesinde olduğu ayakkabı, terlik,
tekstil gibi sektörlerde fuarlar yapıyoruz. Örneğin dünyanın hiçbir yerinde
penye üzerine bir fuar yok. Bu şehrimiz adına önemli bir gelişme.
Başka bir sektöre yönelik fuar
planlamanız var mı?
Orhan Akkaya- Farklı fuar arayışlarımız ve araştırmalarımız sürüyor. Mutlaka Gaziantep’e yakışacak,
ekonomisine değer katacak fuarların
peşinde olacağız. Diğer taraftan da
elimizdeki fuarları çok daha üst seviyelere taşımanın çalışmalarını sür-
46
dürmek zorundayız.
Gaziantep’te ve bölgemizde fırsatlar
ve tehditler bir arada. Hakikaten çok
fazla fırsatın olduğu bir bölge burası.
Özellikle Suriye ve Irak’la ilişkilerimiz
üst seviyedeyken çok güzel fırsatlar
söz konusuydu. O fırsatlar şu an tehdide dönüşmüş durumda. Gaziantep’te
bütün sektörler etkilendi. İnsanlar
tedirgin. Yatırım ve ticaret yapmaktan çekinir hale geldiler. Batının bakış
açısı değişik. Sancılı bir süreç içerisindeyiz. Biz de doğal olarak Gaziantep
ve bölgedeki birçok firma gibi Suriye
ve Irak pazarına alternatif pazarlar
bulmak gayreti içerisindeyiz. Umarım
bölgedeki kriz sona erer ve buradaki
üretim gücümüzü tekrar oraya yansıtma şansı buluruz. Bu noktada da
fuarlarla elimizden gelen desteği verebilme düşüncesindeyiz.
Akort Fuarcılık olarak hedefiniz nedir?
Orhan Akkaya-Akort Fuarcılık olarak hedefimiz jeopolitik ve stratejik
konumumuzla da ilgili. Eğer bu bölgede istikrar tekrar yakalanırsa, sıkıntılar çözülürse biz de daha sağlıklı
bir projeksiyon ile bakabiliriz. Çünkü
önümüzü görmekte zorlanıyoruz.
Eğer durum netleşirse Ortadoğu’nun
fuar merkezi olarak algılanmayı,
yaptığımız fuar ve etkinliklerle tüm
Ortadoğu’ya hitap etmeyi hedefliyoruz.
Akort Fuarcılık’tan
örnek proje
Akort Fuarcılık tarafından O’nun için farkettirmek istedik”
sloganıyla oluşturulan ‘Deniz Yıldızı Kumbarası’ projesi ile
10 engelli vatandaşa tekerlekli sandalye hediye edildi.
A
kort Fuarcılık, engelli olan kişilerin toplumsal yaşama, özgür,
üretken bireyler olarak
dahil olup, katkıda bulunmalarına
destek
olmak amacıyla, engelli bilincini ve
gönüllülük ruhunu arttırmayı hedefleyerek ve Türkiye’de toplumun yüzde
12’sinin engelli olduğunu düşünerek,
önemli bir projeye imza attı.
İhtiyaç sahiplerine teslim edildi
“Fuarlarımızda
‘DENİZ
YILDIZI
KUMBARASI’nda biriken yardımlarla
engellilerin tekerlekli sandalye ihtiyaçlarını karşılayarak sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalıştık
ve çalışacağız. 10 engelli vatandaşımızın sandalye ihtiyacını kumbaradan karşılayabildik. Bizim için çok
önemli olan bu sosyal projeye katkıda
bulunan herkese teşekkür ediyoruz.
Engelli vatandaşlarımıza destek vermeye devam edeceğiz.” denildi.
Tekerlekli sandalyeler GAPSHOES
Fuarı’nda Gaziantep Vali Yardımcısı
Cemalettin Özdemir’in de katılımlarıyla, Akort Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Akkaya, Türkiye
Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi
Başkanı Hulusi Kalender’e teslim etti.
Teslim törenini esnasında bir fuar katılımcısı da iki adet tekerlekli sandalye bağışında bulundu.
47
İşçi
sıkıntısı
had
safhada
Terlik ve ayakkabıda
iç pazara ve ihracata
yönelik üretim yapan
Gaziantep, son yıllarda kaliteyi ön plana
çıkararak kendi markalarını dünya pazarına sunmaya başladı.
Akınal Bella Yönetim
Kurulu Başkanı Cevdet Akınal, birçok sektörde Türkiye’de lider
olan Gaziantep’in,
ayakkabı sektöründe
de dünya devleri ile
rekabet edecek düzeyde olduğunu ifade
etti.
FİRMA RÖPORTAJI
48
T
eknolojiyi ve ürün yelpazesindeki yenilikleri yakından takip ettiklerini ve
günlük 50 bin çift terlik ürettiklerini
belirten Akınal Bella Yönetim Kurulu
Başkanı Cevdet Akınal, “Üretim politikamızı pazardaki gelişmelere göre belirliyoruz. Amacımız, ürünlerimizin kalite standardını
artırmak ve piyasada kalıcı bir marka yaratmak” dedi.
Yeni pazarların oluşmasında fuarların, tüm sektörlerde olduğu gibi ayakkabı terlik sektörü için de bir
avantaj olduğunu dile getiren Cevdet Akınal, “Fuarlar, yeni pazarların oluşmasında çok önemli bir etken”
diye konuştu.
Üretim kapasitesi
Gaziantep’te ayakkabı ve terlik üretiminin arz talep
dengesiyle doğru orantılı olduğunu ifade eden Akınal,
“Kendi firmam için söylemem gerekirse yılın 12 ayı
işçi alıyoruz. Devamlı olarak büyüme halindeyiz. Günlük 50 bin çift terlik üretimi yapıyoruz. Bu üretim yaz
kış aralıksız olarak devam ediyor. Kapasitemiz daha
fazla ancak işçi sıkıntısı yaşadığımız için kapasitemizin tamamını kullanamıyoruz” dedi.
Avrupa’ya satıyoruz
2014 yılının verimli geçtiğini, 2015 yılından beklentilerinin de bu yönde olduğunu dile getiren Akınal,
“Bugüne kadar her sene kapasitemizi ve satışımızı
arttırarak büyümemizi sürdürüyoruz. Üretimimizin
yüzde 25’ini yurtdışına ihraç ediyoruz, yüzde 75’ini
de iç piyasaya satıyoruz. Ürünlerimizi Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Böyle olunca da bölgedeki kaos bizi
etkilemedi. Aslında Suriye’de yaşanan sıkıntı bizim
sektöre çok şey kazandırdı. Biz önceden aynı şeyleri Suriye’ye gidip orada yaptırıyorduk, sonra da ithal
ediyorduk. Şimdi onlar burada yapıyorlar. Aksesuar
üretimleri çok fazla. Biz de gidip beğenip alıyoruz”
diye konuştu.
İşçi bulamıyoruz
İşçi bulmakta yaşanan sıkıntının ciddi boyutlarda
olduğunu söyleyen Akınal, şunları söyledi: “Eleman
bulunmaması bizim sektörün en önemli sıkıntısı
diyebilirim. Sektörümüzde çalışan işçileri elinizde
tutamıyorsunuz. Kalifiye olması gibi bir beklentimiz
de yok. Düz işçi bile bulamıyoruz. Şu an 50-60 kişi
getirseniz hemen alırım. Bizim işimiz ayakta yapılan
bir iş olduğu için genellikle genç çalışanları tercih ediyoruz. Bizim kadar bayan personel çalıştıran yoktur.
Bizde hem gece hem de gündüz üretim var. Gündüze
gelen ekip bir hafta sonra gece geliyor. Bayanlar gece
çalışmayı pek tercih etmiyor ama bizde çalışan çok
bayan personel var. Diğer taraftan gelen eleman işi
beğenmiyor. Masa başında oturarak çalışmak istiyor.
Kişinin ilk önce kendini yetiştirmesi gerekiyor”.
Suriyelilere çalışma izni verilmesi ile ilgili kararı beklediklerini belirten Akınal, “Sigorta yapamadığımız
için şu an Suriyeli işçi çalıştıramıyoruz. O hak tanınırsa şu an ihtiyacım olan işçi açığını onlarla kapatmayı
düşünüyorum” dedi.
49
Mevsimsel durgunluk olabilir
Sektörde mevsimsel durgunluklar yaşandığına dikkat çeken Akınal, “ Şu anda kış bitti yaza geçiş sürecindeyiz. Fuardan sonra üreticiler hazırlanıp yazlık
üretime başlayacak. Birkaç ay geçiş dönemi var. Ondan sonra da kışlık üretimi başlayacak. Bir firma eğer
ki tek döneme yönelik üretim yapıyorsa bir dönemi
durgun geçirir ama iki döneme göre üretim yapıyorsa
durgunluk söz konusu olmaz” dedi.
Çeşitliliğimiz çok fazla
“Biz sürekli olarak sektörümüzdeki gelişen teknolojiyi
ve ürün yelpazesindeki yenilikleri yakından takip ediyoruz” diyen Akınal, “ Üretim politikamızı pazardaki
gelişmelere göre belirliyoruz. Ürünlerimizin kalite
standardını artırmak amacıyla sürekli çalışma halindeyiz. Tüm bunların yanı sıra markalaşma ve tanıtım
çalışmalarımız da devam ediyor. Hammaddeyle ve
satışla ilgili bir sıkıntımız yok. Çeşitliliğimiz çok fazla.
AR-GE bizim sektörde büyük önem taşıyor. Müşteri sürekli yeni ürün olup olmadığını soruyor. Sürekli
yeni modeller görmek istiyorlar. Çeşitliliğinizi arttırınca satışlarınız da doğrudan artıyor” şeklinde konuştu.
Firma olarak sürekli yenilikleri takip ediyoruz
Akınal Bella olarak markalaşmaya çok önem verdiklerini kaydeden Akınal, “Bunun için de sürekli gelişmemiz ve yenilikleri, müşterilerin taleplerini dikkate
almamız gerekiyor. Bu doğrultuda ARGE çalışmalarımız devam ediyor. Bir markayı sağlam temeller
üzerine oturtup konumlandırmazsanız markanın kalıcılığı pek de fazla olmaz. Bunun için de üretimin
kusursuz işleyen bir sistem haline gelmesi gerekiyor.
Çünkü artık rekabet arttı” dedi.
Fuarları önemsiyorum
GAPSHOES için Gaziantep Sanayi Odası olarak çok
emek verdiklerini söyleyen Akınal, şunları söyledi:
“Fuarları ilk zamanlar çadırlarda yaptık. Ardından
Gaziantep’e bir fuar merkezi kazandırdık. Fuarlar sektörlerin gelişimi için büyük önem taşır ve devamlılık ister. Fuara bir kere katıldığınız zaman ‘bu sene
faydası dokundu seneye katılmayacağım’ dememek
gerekiyor. Müşteri sizi tanıyacak. Her fuarda aynı yerinizi alacaksınız ki müşteri sizi aradığı yerde bulabilsin.
Firma olarak Gaziantep’te gerçekleştirilen fuarların
yanı sıra İstanbul’daki ve yurtdışındaki fuarlara da
katılıyoruz. Almanya’da, İtalya’da fuarlara katılıyoruz.
Bu sene Amerika’da fuara katılacağız. Bu fuarların da
oldukça faydasını görüyoruz. Bu fuarlara katılarak
bir-iki sene sonraki kreasyonlar, renk, taban modeli,
ne tarz terlik giyildiği gibi konularda fikir sahibi olabiliyoruz. Bu anlamda yurt dışı fuarları ve İstanbul’da
düzenlenen fuarlar çok önemli bizim için”.
50
Gaziantep’in
Kasım ihracatı açıklandı
Gaziantep’in 2014 yılı Kasım ayı ihracatı,
608 milyon 902 bin dolar olarak gerçekleşti
A
ylık ihracata göre Gaziantep, Kasım ayında
en fazla ihracat yapan iller arasında 6. sıradaki yerini korudu.
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, “Bu yıl OcakKasım dönemi dikkate alındığında, Gaziantep ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2
oranında artarak 6 milyar 25 milyon 305 bin dolara ulaştı. 2013 yılı Ocak-Kasım döneminde ise Gaziantep’ten 5
milyar 893 milyon 315 bin dolar değerinde ihracat yapılmıştı” dedi. Konukoğlu, “Kasım ayında, olumsuz bölgesel
şartların varlığını koruduğu için ihracat rakamlarında istenilen performans yakalanamadı. Türkiye’nin çevresindeki
belirsizlikler, ekonomi üzerinde bir baskı unsuru olmaya
devam ediyor. Bu nedenle zaman zaman aylık bazda ihracatımızda düşüşler yaşanıyor, buna karşın on bir aylık
dönemde rakamlarda artış görülmektedir” diye konuştu.
GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık da “2013 Kasım ayına göre ihracatı yüzde 1,7 azalan Gaziantep’in hala
bölge lideri ve ülkenin en güçlü 6.ihracat kentidir. 11 aylık
dönemde 6 milyar 25 milyon 305 bin dolar ihracata ulaşan Gaziantep hiç şüphesiz özverili ihracatçıları sayesinde
2013 sonunda yakaladığı rakamın üstüne çıkacaktır” dedi.
Ekonominin umutsuzluğu sevmediğinin altını çizen Bartık, “Umutsuzluğa kapılmadan hedeflerimiz için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz, yeni ve güçlü pazarlar
keşfetmeliyiz” dedi. Bartık, 2014’ün ikinci yarısında Gaziantep ihracatında yaşanan dalgalanmaların en önemli
nedeninin bölgede yaşanan gerginliğin ekonomik yansımaları olduğunu belirtti.
51
Günlük kapasitemiz
30 bin çift terlik
FİRMA RÖPORTAJI
1960 yılından bu yana sektörde aktif olarak faaliyet gösterdiklerini
ifade eden Sağlamer Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Sağlamer,
“Üretime ilk olarak PVC terlikler ile başladık, poliüretan ile devam ettik.
Poliüretan makinesini Gaziantep’e ilk getiren firmalardan biriyiz.2000’li
yıllardan sonra da Eva terlik üretimi yapmaya başladık” dedi.
F
irmalarının üretim kapasitesinin günlük 50
bin çift olduğunu söyleyen Sağlamer, “Üretimimizin yüzde 80’ini
yurtiçine
satıyoruz.
Türkiye’nin her yerine ürün gönderiyoruz. Yurtdışında ise Kuzey Afrika,
Ortadoğu gibi bölgelere ihracat yapıyoruz. Yurtdışına çalışmayı pek tercih
etmiyoruz” diye konuştu.
Sektörün kalbi burası
“Gaziantep ayakkabı terlik sektöründe
Türkiye’nin kalbi konumunda” diyen
Sağlamer, “ İstanbul’da üretim yapan birkaç firma varken Gaziantep’te
üretici sayısı çok fazla. Geçtiğimiz
yıl Gaziantep’in ayakkabı ihracatı 78
52
milyon dolardı. Bu çok ciddi bir rakam” ifadelerini kullandı.
Hammaddemizi kendimiz üretiyoruz
Terlik üretimde kullandıkları hammaddeyi kendilerinin ürettiklerini
belirten Sağlamer, “Hammaddemizi
biz kendimiz yapıyoruz. Gaziantep’te
bu anlamda biz tekiz. Hem poliüretanın hem evanın hammaddesini,
suni derimizi biz kendimiz üretiyoruz.
Tam mamul haline getirip satıyoruz.
Komplike olarak çalışıyoruz” diye konuştu.
Pazarımızı geliştirerek üretimi
arttırmayı hedefliyoruz
2015 yılı hedeflerini de dile getiren
Sağlamer, “2015 yılında sektörümü-
zün durumuna göre doğru pozisyon
alıp doğru üretimler yaparak üretimimizi artırmayı hedefliyoruz. Bizim
sektör şu an modele çok bağlandı. 3
ay önce ürettiğiniz model eskiyor.
Fuarlar bu anlamda büyük önem
taşıyor. Müşterilerimizin talebi doğrultusunda, hangi modellerin beğenileceğini öngörerek üretim yapmayı
hedefliyoruz. 2015 yılında da bu doğrultuda pazarımızı geliştirerek üretimi arttırmayı planlıyoruz” dedi.
Sektörün sıkıntılarına da değinen
Sağlamer, “Şu an sektörün nabzı Nizip
Caddesi’nde atıyor. ‘Dünyanın Çin’i,
sektörün pazarı burası. Ancak burası
da artık tıkandı. Ayakkabı terlik üretim yapılacak alanların oluşturulması
gerekiyor” diye konuştu.
Kötü bir
sezon
geçirdik
38 yıldır plastik sektöründe faaliyet gösterdiklerini belirten Aşan
Plastik Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Şan,
poliüretan, sandalet ve
terlik üretimi yaptıklarını
söyledi.
FİRMA RÖPORTAJI
Ü
retim sezonlarının Ocak
ayında başladığını ve
Temmuz ayı sonuna
doğru
yavaşladığını
kaydeden Ahmet Şan,
“Bizim üretimimiz sezonluktur. Üretimimizin yoğun olduğu tarihler dışında üretimimiz yok
denilecek kadar azalır. Sezonunda
talebe göre yüzde 70 -100 kapasiteyle çalışıyoruz. Talep artarsa yedek
makine parkurunu devreye koyarak
üretimimizi arttırırız, eğer talep yoksa
da kapasite düşürürüz” diye konuştu.
Pazar daralıyor
2014 yılının durgun geçtiğine dikkat
çeken Şan, “2014 sezonu bunca yıllık meslek hayatımda yaşadığım en
durgun sezondu. Kapasitemiz aşağı
yukarı yüzde 25’lere düştü. İç piyasa
satışlarında vadenin çok uzun olması
bizi ayrıca olumsuz etkiliyor. O vadelerle de hammadde almakta çok zorlanıyoruz” dedi.
Hem iç piyasaya hem de dış piyasaya ürün sattıklarını ifade eden Şan, “
İçeride 50’ye yakın şehre ürün satıyoruz. Dışarıda ise Türki Cumhuriyetler,
Arap Devletleri en büyük müşterilerimiz. Bizim en büyük pazarımız Irak’tı
ancak Irak’taki kaos yüzünden oraya
satışımız da yüzde 50’ye düştü. Diğer
taraftan üretici sayısı her geçen gün
artıyor. Üretici arttıkça da pazar daralıyor. Sektöre girenleri engelleme gibi
bir şansınız yok. Böyle olunca da sektörde haksız rekabet gitgide artıyor.
Prensip gereği çalışanların sigorta
giderleri ya da üretimden bugüne kadar taviz vermedik. Bundan sonra da
vermeyeceğimiz için bu rekabete dayanma şansımız da azalıyor. Umudumuzu yitiriyoruz” şeklinde konuştu.
Fuarlar umut oldu
Fuarların şehre ekonomik anlamda
önemli katkı yaptığını belirten Şan,
“Akort Fuarcılık fuar organizasyonlarına başladığı dönemlerde firma ola-
rak biz de çok büyük destek verdik.
Şehir dışından katılımcılar getirdik.
Şu anda Gaziantep’teki fuarlar içerisinde en çok talep gören fuar ayakkabı fuarıdır. Bu fuar sektör için bir
umut oldu. Üretici yeni müşteri yeni
Pazar arayışıyla bu fuarlara katılmaya başladı” dedi.
Ahmet Şan sektörün diğer sıkıntılarıyla ilgili şunları anlattı: “İç piyasada ürün sattığımız aracıların da işleri
iyiye gitmiyor. Bu durumda biz para
kazanamayan adamdan para kazanmaya çalışıyoruz. Adam alıyor terliği
4 liraya, satıyor 4 liraya. Nakliyeyi
de cebinden ödüyor. Sonu nereye
varacak bu işin bilmiyorum. Müşterilerimizden korkar olduk. Vade uzun
olduğu için risk büyük. Çek ödenmediğinde en ufak bir yaptırımı yok. O
nedenle de ayağımızı yere sağlam
basmaya çalışıyoruz. Gerekirse az satıyoruz ama sağlam iş yapıyoruz”.
53
FİRMA RÖPORTAJI
Önceliğimiz
Kaliteli ve sağlıklı üretim
35 yıldır sektörde faaliyet gösteren
DA-YE Plastik günlük 30 bin çift üretim kapasitesiyle Gaziantep’in önemli
firmalarından biri.
T
emel ilkelerini ‘Sağlıklı
ve kaliteli üretim yapmak’ olarak tanımlayan DA-YE Poliüretan
PVC Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Argıllı,
“Hedefimiz uluslar arası standartlara
uygun, günümüzün gelişen teknolojisi ve geçmişin el sanatını birleştirip
modaya uygun, sağlıklı ve kaliteli
terlik üreterek dünya pazarlarına
54
sunmaktır” dedi.
35 yıldır sektördeyiz
Günlük 30 bin çift üretim kapasitesine sahip olduklarını belirten Argıllı,
“Bayilik sistemiyle üretimimizin
yüzde 60’ını iç piyasaya veriyoruz.
Yüzde 40’ını da başta Ortadoğu ve
Türki Cumhuriyetler olmak üzere dış
pazarlara satıyoruz” diye konuştu.
Hammaddeyi yurtiçinden temin
ettiklerini ifade eden Argıllı, şunları
söyledi: “35 yıldır bu sektördeyiz.
2001 yılında da poliüretan terlik
üretimine geçtik. Gelişen ve sürekli
değişim halinde olan poliüretan terlik
sektöründe bir adım önde olabilmek
ve sıradan ürün üretmekten çıkıp
dünya standartlarına uygun, ayak
sağlığını düşünen, ‘sağlıklı ve kaliteli’
terlik üretmek en büyük amacımız”.
Üretim kapasitemizi
arttırmayı hedefliyoruz
1986 yılında Kamber Plastik olarak faaliyet göstermeye
başladıklarını belirten Polikamp Plastik Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Savrun, ardından üretim alanlarını genişlettiklerini ifade etti.
FİRMA RÖPORTAJI
A
yakkabıcılığın aile mesleği olduğunu söyleyen
Mustafa Savrun, “2000
yılında poliüretan terlik üretimine başladık.
Daha önce PVC tabanlı
terlik üretiyorduk. Ardından eva bölümünü açtık. Bu yıl da spor ayakkabı
tabanı üretimine başladık” dedi.
Pazar arayışındayız
Hem iç hem de dış piyasaya ürün
sattıklarını belirten Savrun, “Dışarıda
Arap ülkelerine, Suudi Arabistan, Yemen, Mısır, Türki Cumhuriyetleri, Balkan ülkelerine, Yunanistan’a ihracat
yapıyoruz. Yeni pazar arayışlarımız
devam ediyor. Afrika ülkelerindeki
pazarları arttırmayı hedefliyoruz. İç
piyasada Türkiye’nin Hakkari ve Edirne haricindeki tüm illerine ürün satıyoruz” diye konuştu.
Günlük üretim kapasitesi 50
bin çift
“Talep olduğunda ve mali sıkıntı yaşamadığımızda günde 50 bin çifte
kadar üretim yapıyoruz” diyen Savrun, şartlar olumlu seyrettiği takdirde
2015 yılında üretim kapasitelerini
günlük 60 bine çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
Gaziantep’in
terlik
üretiminde
Türkiye’de ilk sıralarda yer aldığına
dikkat çeken Savrun, “Önemli bir rakibimiz olan İstanbul’da üretim yapan
bir iki firma varken burada 106 firma var. Bu firmaların en küçüğü bile
günde 10 bin çift üretim kapasitesiyle
çalışıyor” dedi.
Sektörün şu an sıkıntılı bir süreç geçirdiğini söyleyen Savrun, “Şu an sektör diplerde. Bizim üretimimiz terlik
üzerine olduğu için Suudi Arabistan
gibi sıcak ülkeler haricinde satışımız yok denecek kadar azaldı. Ayrıca
Ukrayna’da, Irak’ta, Suriye’de yaşanan
sıkıntılar bizi çok etkiledi. Balkanlarda sürekli yağış oldu. Bütün olumsuzlukları yaşadığımız bir seneydi” şeklinde konuştu.
55
56
ze
z
eu
ik gm
Ga si.
a bi M a
nı lan n m üze Moz
zia 9 E
n ıy et si a
m dü m nte ylü
b l
;
üz ny e p’ l 2 m ir n a dü reka 30
es an tre te 0 o um n re
i o ın ka aç 11 za a ya
3
lm e re ıla ta ik ra ug yıl
a n b lik n rih m lı
m ön
öz ü m ve in üet yab a M ce
el yü oz 1 d
liğ k a 70 e
tiğ an oz zi
in m ik 0
al i m cı ai ya
i t oz ile
k r
ı
aş ai
ne yor. eka turi Mü ete
ıy k
s
a
n
Ç
n
z
t
du ya m in la le e çı
or
s l
ai va k
.
t ç r la üz gen rın rin i, y an
na eş re şık ed e ba ilk erl Zerın me sm 15 e, M kız şın te i ve
da ler i, R 0 a ıyl da rcih
“D
ki v om m rs a ü ye
ün
vi e F a etr he nl r
y
lla ır d ek yk eBa M an
la at ön ar eli
m rdo üz ın E
rı N em el ,
e
ü
ik
da eh
m ze M si” n B
ü
e
ve tr , 2 z u ü m gö ri k ine
ri ek 5 es nv yü ü rm e
Tü yor. are bin i’nd anı k M mk ek ü
e n
l i
M zi ya rkiy Açıl ik a kap n d ı T oza n.
oz ya nı e’n dı la a ev un ik
l
ğ
ai re n
k tç dö in y ı g nda ı, 30 rala us
M i a rt a ün h
üz ğ b nı d iz bin n
H
es ırla ir sı en me
ER
i, ş y tar ra b t
Ş
eh an af dü eri
şe
E
r Z ın n
Y
Eu kliy Mü
ha in s eu da O
ph le ze
Rİ
lin im gm n
ra ku ge
J
e ge a
İ
M
ge si
N
çe o tes ru zis
ld
A
i
la şm za vi lm , b
L
i.
i
r
l
u
el kl la ş ulu L H
2
e
or dil 00 er, er, lar Po n İN A
iji en 0 sü du ıy se du D na v yı tu v la id k E
l y er lı k nl ar ba on lar
er iler az ar res şl v ı
le
d ıl ve im ıyo e
la şim oğr arın du ler r.
rıy le ul da v i,
la ri v tu e arka e sun lde
rş bo d
ım yu a
ızd ta.
ZEUGMA
MOZAİK
MÜZESİ
57
V
Ze illal
u
ve g ar
ye ba ma olu
h rle zı ’da ştu
M arek ştir kul bu rul
K üz et ilm lan lun ur
lığ ralı enin len iş ım an ken
p ın An g dir ve m he od
ya lanı ı pe tio iriş ilm böy alze yke ala
ti pt nı kiş kh ine iş. lec m lle ra
e ele r
İk mli ırdı olu tirm os’u Ko
or ri
ra i ka an ğı, H ştu ek n h mm
ta
m
Ç
m kle ba laş er rm ve ük a
g
Ay İNG
bu ası s il rtm ma akl ak yö üm en
Kı rıc E
üz lun nı g e A an ste es am ne ra e
zı” a N
er a ös nt ın ll ve ac tim nl
e
d E
e
in n
i
M nm mo ün K
de ya tere okh orta ri k Hel ıyla
ü
e
z
i
, T zıt n os sı on os
bö ze kt ai yac IZI
ür v ste ’u nd ul b
l
s e ğ a
K
kç ar. li n t a, m eızı üm i’ni dir i bu ün
z
n
u
e
n .
ü
H
a
l
ve Yaz ar oka e- ş.
Bu iği olar nde iki Zeu rada ü “Ç
k
l
ı
n
g
İn t b as aş
a
i
,
ı
ç
m
s in
ş o
i k b c
gi ir ın Kı ıkla da l n y ka elle i ka a M ergi gen
liz c da
ce am
e
gu zı’n nd ab apı zın kle tın oz .
ya ın ırm iren lan an re ın b aik
vi
pı hü a t ş öz Ma Çin ir
M
yo zü bi e e in g in
ed llas
M ÜZ
l
l
k
c
e
r
h ili ı i
. nlü ha lin bi ad ne i
M A E
r
s
he eyk yor. çind
ba sa de. od Mo
20 üze RS NİN
ve yk eli Ge e g
kı Çin İç a v vi 00 ni HE
şla g er a
m el ol rç iz
d
i
r
e
e
li. llas yı n k YK KIY
d
rın n e .
. 1 ey i, Ze duğ ekt len
h
e
k
Sa He ınd lı k ıym E M
a
i
bi eyk ,45 dan ugm u b e bi diği
vu
sa yk a azı et Lİ ET
ni eli bu la lil
rka r sü el, me he a’ ilin r m ta
Lİ
6
h
y n e
i
sa n, lu rın eri
k
S
el de tun ,60 tre kel ın k n M eyd mi
ld M na da nd
İ
g
,
y
ü
a
i
ırı .S. n
ör m ze ve m ük o or ar n n
sı 2 M Pos en b
ül üz ri 3 yü se lar uy s
5
sır 6 ar ei ir
eb e ne 0
a u
TE
as yı s h do i,
ili içi y cm kse kliğ k t cu
ye
Rİ K
k
e
y
n
ın lın ey n
i
’
n
in rle
or de rle lik liğ d eşh su
N
da d k
M
B
t
.
O
e
i
i
ş
ki ti bi nd k ryo er ştir
Po aki eep üze UR LO
he ril r b e i
r a i
A
se
e
,
bi y te AD Jİ
nt . Sin ktif lmi
r n mi az
id
g
r
f
m ş
ö i
si b a kn A N
ok ş. H alt
on
sis ste k Ke eviz oz ışık
ta ey
m nin ölü yda olo ! İN
da b te ril n yo ai o
N
bo ası laz mü lan jin
n
İM
pa alık mle iyor ti’ni n o k pa yun
yu ya er ça m in
ru rç lar g . Y ko da no lar
ET
tlu nı yö lın ış. nim
oy lm alar gör ölün ere nu sınd bu ı ve
LE
fil nda nte an Dio et
un ası ın ül i ya al a lu
m m m dü ny ler
la nı ın b üy çin ns an Ze nu
gö üz iyl ğü so in
r… ön o or de ıtı b ug st ed e y n s’u de
er e a sa n n
gö şlu . Bi ka lan ir fi ma
isi p ns h
re kl r d çı b lm
e
, t k ıt ne
n ar e şa ir
ab ç ıl- do a d m n
an ok
ku ol oz
la üç
nm du aik
ra
at ik
n
ı
r
a
l
n
Kadı
a
n
ı
s
a
y
n
ü
d
u
l
u
k
t
u
t
:
ş
ı
k
a
b
i
h
i
r
a
t
SERGİ
‘Pabuç, Sadberk Hanım Müzesi
Koleksiyonundan’ Sergisi
Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, kadınların vazgeçilmez tutkusu olan ayakkabıların geçmişe uzanan eşsiz
bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıldan 20. yüzyılın
başına kadar geçen zamana ait ayakkabıların yer aldığı
‘Pabuç, Sadberk Hanım müzesi Koleksiyonundan’ adlı
sergi 31 Mayıs 2015 tarihine kadar gezilebilecek.
V
ehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, 19.
yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar geçen döneme ait pabuçların yer aldığı tarihi
koleksiyonu ziyaretçileriyle buluşturdu. 27
Kasım’da ziyarete açılan ‘Pabuç, Sadberk
1
58
Hanım Müzesi koleksiyonundan’ adlı sergi, 31 Mayıs
2015 tarihine kadar gezilebilecek.
Potin
Deri, kadife
Osmanlı, 19. yüzyılın sonu
- 20. yüzyılın başı
Terlik
Deri, kadife
Osmanlı, 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başı Slippers
Leather, velvet
Ottoman, late 19th century early 20th century
3
Çocuk potini
Deri, ipekli dokuma
Osmanlı, 19. yüzyılın sonu
Child’s ankle shoes
Leather, silk fabric
Ottoman, late 19th century
2
4
‘Pabuç, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonundan’ sergisinde; çoğunluğu Osmanlının son döneminde üretilen ayakkabı ve
terliklerden oluştururken, Orta Asya, İran,
Kuzey Afrika, Hindistan ve Avrupa’nın
çeşitli ülkelerinden de örnekler yer alıyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarında üretilen
ayakkabıları da kapsayan 127 parçalık
koleksiyon, geleneksel anlayışın yanı sıra
batı modasını yansıtan çizme, bot, ayakkabı, terlik ve nalın gibi çeşitli modelleri
de biraraya getiriyor.
Deri ve kumaştan yapılmış, çoğu sırma, gümüş, tel, kılabdan ve boncuk ile
süslenmiş ürünler arasında Mısır Hidiv
ailesinden Prenses Atiye’ye ait olan gelin
ayakkabısından, Bursa Valisi Ahmet Münir Paşa ile Pervin Hanım’ın kızı Memduha Hanım’ın 3-4 yaşlarındayken giydiği
çocuk potinine kadar ilginç hikayelere
sahip birçok eser bulunuyor. Ahşaptan
oyularak yapılmış, sedef, fildişi ve gümüş
malzemelerle süslenmiş nalınlar da sergide dikkat çekiyor. Koleksiyondaki etiketli ayakkabı örnekleri ise Osmanlı’nın
son dönem ayakkabı üreticileri ve satıcıları hakkında bilgi veriyor.
Nalın
Ahşap, fildişi
Osmanlı, 18. yüzyıl
Clogs
Wood, ivory
Ottoman, 18th century
6
5
Çizme
Deri, kadife
Orta Asya, 19. yüzyıl Boots
Leather, velvet
Central Asia, 19th century
‘Pabuç, Sadberk Hanım müzesi koleksiyonundan’ sergisi, Çarşamba günleri hariç
hergün 10.00-17.00 saatleri arasında
ziyaret edilebilecek.
Pabuç
Deri, kadife
Osmanlı, 18. yüzyılın sonu
- 19. yüzyılın başı Shoes
Leather, velvet
Ottoman, late 18th century - early 19th century
59
7
Bot
Deri
Osmanlı, 19. yüzyılın sonu
Boots
Leather
Ottoman, late 19th century
8
9
11
60
Ayakkabı
Deri
Osmanlı, 20. yüzyılın ilk
çeyreği Shoes
Leather
Ottoman, first quarter of
20th century
Ayakkabı
Deri, brokar kumaş
Türkiye, 20. yüzyılın ilk yarısıShoes
Leather, brocaded fabric
Turkey, first half of 20th century
Terlik
Deri, çuha
Osmanlı, 19. yüzyılSlippers
Leather, broadcloth
Ottoman, 19th century
10
Ayakkabı
Deri
Osmanlı, 20. yüzyılın başı Shoes Leather
Ottoman, early 20th century
2014-2015
sonbahar kış kadın
ayakkabı modası
J. Mendel
Michael Kors
Marc Jacobs
2015 sonbahar kış kadın ayakkabı modelleri, feminen ve maskülen modellerle karşımıza çıktı. Şık
davetlerin vazgeçilmez modeli topuklu ayakkabılar,
günlük hayatta ise rahatlıkla kullanabileceğimiz
düz ayakkabılar ve her zevke göre modeli 2015 kış
bayan ayakkabılarında görebiliriz.
J. Mendel
61
Marissa Webb
Gucci
Oscar-de-la-Renta
Bilekten bağlı ayakkabılar, cut-out botlar, diz üstü
çizmeler, dolgu topuk ayakkabı ve çizmeler, düz
ayakkabılar, flatform ayakkabılar, ince topuklu ayakkabı ve çizmeler,
kalın topuklu ayakkabılar ve çizmeler, kısa topuklu,
uzun çizmeler, kısa topuklu ayakkabılar, kürklü ayakkabılar, maskülen ayakkabı modelleri, yılan derisi
ayakkabılar, mavi ayakkabılar, boncuk ve taş işlemeli
ayakkabılar sezonun en gözde ayakkabı modellerini
oluşturuyor.
Monique lhuillier
Ralph Lauren
62
JMendel-verao
MichaelKors-verao
MarcJacobs
Marissa Webb
63
GAPTARIM 6. TARIM, TARIM TEKNOLOJİLERİ VE HAYVANCILIK FUARI
GAPFOOD 11.GIDA, GIDA TEKNOLOJİLERİ VE AMBALAJ FUARI
Akort Tanıtım Organizasyon ve Fuarcılık Ltd. Şti.
5 Şubat 2015 - 8 Şubat 2015
Gıda, Gıda Teknolojileri ve Ambalaj
İhtisas Fuarı
OFM Ortadoğu Fuar Merkezi- Gaziantep
PENTEX 4.PENYE, TEKSTİL VE TEKNOLOJİLERİ FUARI
Akort Tanıtım Organizasyon ve Fuarcılık Ltd. Şti.
19 Şubat 2015 - 22 Şubat 2015
Penye, Tekstil ve Teknolojileri Fuarı
İhtisas Fuarı
OFM Ortadoğu Fuar Merkezi- Gaziantep
64
65

Benzer belgeler

Yaşamak İçin Alan Yaratır

Yaşamak İçin Alan Yaratır şekilde tanıtım yapılmasına ve organizatörlerin 200.000 dolara kadar olan tanıtım desteğinden daha etkin bir şekilde yararlanmalarına imkan tanındı. Sektörün ilgi odağı olan, sektörde gelecek dönem...

Detaylı