D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ FAKÜLTES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
Transkript
D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ FAKÜLTES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ FAKÜLTES‹ DERG‹S‹ 7 4 C‹LT 1 SAYI 4 2007 ISSN 1307-8593 YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹ 7 Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Dergisi Sahibi Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi ad›na Prof. Dr. Türker Sandall› Editör Prof. Dr. Tülin Arun Yay›n Kurulu Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Senih Çal›kkocao¤lu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Kenan Eratalay (Hacettepe Üniversitesi) Prof. Dr. Erdal Iflıksal (Ege Üniversitesi) Prof. Dr. Ender Kazazo¤lu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Cengizhan Keskin (‹stanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Koray Oral (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Recep Orbak (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Yasemin Özkan (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Hesna Sazak Öveço¤lu (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Hilmi Sabuncu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Nüket Sandall› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Peker Sandall› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Kemal fiençift (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Mübin Soyman (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Özen Do¤an Onur (‹stanbul Üniversitesi) Doç. Dr. Leyla Kuru (Marmara Üniversitesi) Doç. Dr. Nurhan Güler (Yeditepe Üniversitesi) Yard›mc› Editörler Doç. Dr. Fulya Ifl›k Doç. Dr. P›nar Kurso¤lu Görsel Yönetmen Ömer Ülkenciler ISSN 1307-8593 Bask› Lacivert Bas›m ‹çindekiler Editörün Mesaj› ....................................................................................................................................................................................................5 Özdemir D. N., Baflal N., Kayahan B. Gömülü Maksiller Kaninlerin Ototransplantasyonu: Olgu Raporu ............................................................................................................7 Sar› E., Kurtulmufl H., Özen J. Klearway Apareyi ‹le Osa'n›n Tedavisi: Vaka Raporu..........................................................................................................14 Pekiner F., Gümrü B., Sinano¤lu A. Erythema Multiforme Major (Stevens- Johnson Sendromu): Bir Olgu Nedeniyle ...............................................................................................18 Pekiner F., Gümrü B., Sinano¤lu A. Herpes Zoster’in (Zona) Klini¤i ve Tedavi Yaklafl›mlar›: Bir Olgu Nedeniyle ...............................................................................................22 Kuflçu Ö. Ö., Sandall› N., Ça¤lar E. Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH): Tan›, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler .................................................................26 Ça¤lar E., Sandall› N., Kuflçu Ö. Ö. Mouthguard Uygulamalar› ...................................................................................33 Çapa N., Kurso¤lu P., Ebeo¤lu B., Kazazo¤lu E. Fiber Post ve Üzerine Core ‹le Kuron Uygulanmas›n›n Aflamalar› ..................38 Akflit S. K., Mandal› G. Hareketli Diflüstü Tam Protezlerin Tutuculu¤unda Molloplast-B’nin Kullan›lmas› .............................................................................43 Dilek Ö. C., Sandall› P. Altçene Total Diflsiz Skleroderma Hastas›nda Mini Dental Implant Uygulamas›: Vaka Sunumu........................................................................................................47 Varol N. Sa¤l›k Hizmetlerinde Difl Hekiminin Yasal Sorumlulu¤u ..................................52 Haberler .................................................................................................................56 Yayın Kuralları ......................................................................................................62 4 De¤erli Meslektafllar›m; Yo¤un ve dopdolu bir e¤itim y›l›n› ard›m›zda b›rak›p, hepsi birbirinden de¤erli olan 7. dönem diflhekimlerimizi de keyifle mezun ettik. Duygulu bir mezuniyet töreni, sonras›nda ise tüm Yeditepe Diflhekimli¤i ailesi olarak çok güzel bir mezuniyet balosu yaflad›k. Haberlerde bu iki önemli güne ait detaylar› bulacaks›n›z. E¤itim y›l›n› ard›m›zda b›rakt›k derken, tatile girdik zannetmeyin. Akademik faaliyetler tüm h›z›yla devam ediyor. Yeterlilikler ve doktora s›navlar› için en uygun dönemler Haziran, Temmuz ve Eylül aylar› oldu¤u için, ve de genifl bir lisansüstü ö¤renci kadromuz da mevcut oldu¤undan, neredeyse her hafta s›nav var fakültede. Biz ö¤retim üyeleri de, bazen dan›flman bazen de jüri üyesi olarak pek ço¤unda görev al›yoruz bu s›navlar›n. S›nav günlerinin atmosferi de farkl› oluyor asl›nda. Heyecan, sevinç, gurur ve yorgunluk birbirini izliyor ço¤u zaman. Ama yorgunlu¤u unutturacak lezzetli kutlamalarla bitiriyoruz her zaman o unutulmaz anlar›. Geçti¤imiz e¤itim y›l›nda fakültemizin 10.y›l etkinlikleri kapsam›nda yer alan ve 1 Kas›m 2006 - 7 Haziran 2007 tarihleri aras›nda gerçekleflen "E¤itim Seminerleri 2006-2007" serisini de, siz de¤erli meslektafllar›m›z›n yo¤un kat›l›m› ile tamamlad›k. Dergimizin bilimsel içeri¤ine göz atacak olursak, bu say›m›zda ilginizi çekece¤ini umdu¤umuz Ortodonti, Protez, Pedodonti ve A¤›z Hastal›klar› konular›nda haz›rlanm›fl de¤erli klinik çal›flmalar›n yan› s›ra Halk Sa¤l›¤› kürsüsünden gelen "Hekimin Sorumluluklar›" üzerine haz›rlanm›fl güncel bir derleme yer ald›. Bilimsel gündemi yo¤un bir flekilde yaflarken, asl›nda bu günlerde siyasi anlamda da çok yo¤un günlerin yafland›¤› bir ortamday›z. Gelece¤imizle ilgili olarak alaca¤›m›z kararlar bireysel ve toplumsal olarak önemli etkiler oluflturacak. Dergimiz yay›nland›¤›nda seçimler çoktan bitmifl, sonuçlar›n› yafl›yor olaca¤›z. 2007 y›l›n›n tüm dünyada ekolojik dengeyi bozan küresel ›s›nma, ülkemizde yaflayan siyasi çekiflmeler ve tekrarlayan orman yang›nlar› ile hat›rlanacak olmas› üzücü olsa da. Umal›m ki, 2008 ülkemiz için hem sosyal hem de siyasi aç›dan bolluk ve bereket dolu bir y›l olsun. Do¤al afetler, susuzluk, açl›k ve salg›n hastal›klardan uzak olsun ülkemiz. Editör Prof. Dr. Tülin ARUN [email protected] 5 6 Gömülü Maksiller Kaninlerin Ototransplantasyonu: ÖZET Gömülü maksiller kaninlerin sürdürülmesinde kaninin cerrahi olarak ekspozisyonu ile birlikte ortodontik kuvvet uygulamas› uzun süre sabit apareylerin kullan›lmas›n› gerektirdi¤inden, estetik ve sosyal kayg›lar› bulunan eriflkin hastalar›n tedaviyi reddetmelerine sebep olabilmektedir. Bu hastalar için alternatif olabilecek cerrahi-ortodonti iflbirli¤ini gerektiren bir baflka tedavi flekli de kaninlerin ototrans- Olgu Raporu plantasyonudur. Bu olgu raporunda eriflkin bir erkek hastan›n üst çenesinde palatinalde çift tarafl› olarak gömük kalm›fl kanin difllerinin ortodonti-cerrahi-endodonti iflbirli¤i ile ototransplantasyonlar› sunulmaktad›r. Anahtar Kelimeler: Ototransplantasyon, gömük maksiller kanin, eriflkin hasta Yrd. Doç. Dr. Didem Nalbantgil Özdemir G‹R‹fi Yeditepe Ün. Diflhekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi Maksiller kaninler tüm difller içerisinde üçüncü molarlardan sonra en s›k gömülü kalan difller olup, genellikle Dr. Noyan Baflal sürdürülmeleri s›ras›nda cerrahi ekspozisyon ile birlikte Serbest Difl Hekimi ortodontik kuvvet uygulamas› gerektirirler.1 Maksiller kaninlerin palatinalde gömülü kalmas› labiale göre daha Yrd. Doç. Dr. Baybora Kayahan s›k görülürken,2,3 bu hastalar›n %8' inde çift tarafl› gömüklük Yeditepe Ün. Diflhekimli¤i Fakültesi Endodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi mevcuttur.4 Labial pozisyondaki gömülü maksiller kaninler e¤er arkta yeterli yer haz›rlan›rsa cerrahi ekspozisyona ihtiyaç duymadan kendi kendilerine sürebilirken, palatal pozisyondaki kaninlerin sürmesi kal›n kortikal kemik ve dirençli palatal mukoza taraf›ndan engellenmektedir.5 Gömülü maksiller kaninlerin sürdürülmesinde kaninin cerrahi olarak ekspozisyonu ile birlikte ortodontik kuvvet uygulamas› bu konuda baflvurulan yöntemlerin bafl›nda gelmektedir.6 Ancak bu tedavi yöntemi ile uzun süre sabit ortodontik apareylerin kullan›lmas› gereklili¤i, estetik ve sosyal kayg›lar› bulunan eriflkin hastalar›n tedaviyi reddetmelerine sebep olabilmektedir.7 Bu hastalar için alternatif olabilecek cerrahi-ortodonti iflbirli¤ini gerektiren bir baflka tedavi flekli de kaninlerin ototransplantasyonudur.7,8,9 ‹lk kez 1915 y›l›nda Widman taraf›ndan sunulan bu yöntem için günümüzde birçok araflt›r›c› farkl› baflar› oranlar› bulmufltur.10-14 Son y›llarda yap›lan çal›flmalarda ise fiksasyonun daha gevflek ve k›sa süreli yap›lmas› ve apeksi kapanm›fl vakalarda endodontik tedaviye transplantasyondan sonra 4 hafta içerisinde bafllanmas› halinde baflar› oran›n›n premolarlardan farkl› olmad›¤› ve %90’›n üzerine ç›kt›¤› gösterilmifltir.8,10,11,15-17 7 7tepe klinik 2007-2 Transplant›n baflar›l› olmas›ndaki en önemli faktörlerden Yap›lan sefalometrik analizde hastan›n, sagital yönde bir tanesi cerrahi ifllem s›ras›nda periodonsiyuma zarar S›n›f I iskeletsel iliflki ve vertikal yönde normal büyüme verilmemesidir.18 Ancak maksillada palatinalde horizontal modeline sahip oldu¤u belirlendi (Resim 5). Transversal pozisyonda gömülü olan kaninlerin kronlar›n›n, keserlerin yönde herhangi bir uyumsuzlu¤a rastlanmam›flt›r. apekslerine yak›n olmalar› durumunda transplantasyonun atravmatik yap›lmas› oldukça zordur. Berglund ve ark. bu gibi durumlarda transplantasyondan önce ortodontik tedavi ile kaninleri daha uygun bir pozisyona getirerek, ifllemin atravmatik bir cerrahi ile yap›labilece¤ini bildirmifllerdir. Ayr›ca araflt›r›c›lar bu yöntem ile ortodontik tedavi süresinde ve hastalar›n kontrol say›s›nda azalma oldu¤unu da eklemifllerdir.9 Bu olgu raporunda maksillada palatinalde çift tarafl› olarak gömük kalm›fl kanin difllerinin ortodonti-cerrahiendodonti iflbirli¤i ile ototransplantasyonlar› sunulmaktad›r. OLGU RAPORU Resim 2: Bafllang›ç panoramik radyografisi. 23 yafl›ndaki bir erkek hasta ortodonti klini¤imize dama¤›ndan bir diflin sürmeye bafllamas› flikayeti ile baflvurmufltur. Klinik olarak incelendi¤inde, S›n›f I molar oklüzyonu olan hastan›n düz bir profile sahip oldu¤u görülmüfltür (Resim 1a-b). Tedavi öncesi röntgenleri incelendi¤inde, üst çenede sa¤ ve sol süt kanin difllerinin persiste oldu¤u ve daimi kaninlerinin gömülü kald›¤› görülmüfltür (Resim 2). Üst sa¤ gömük kaninin palatinalden sürmekte oldu¤u, üst sol kaninin ise mezyale do¤ru aç›l› olarak sol kesici difllerin apekslerine çok yak›n bir flekilde konumland›¤› gözlenmifltir (Resim 3). Hastan›n a¤›z içi muayenesinde üst çenede anterior bölgede 1.5mm' lik yer fazlal›¤›, alt çenede ise 2mm' lik yer darl›¤› bulunmufltur. Hastan›n overjeti 2.5 mm, overbite' › da 4.5 mm olarak ölçülmüfltür (Resim 4a-e). Resim 3: Bafllang›ç oklüzal radyografisi. Resim 1a-b: Cephe ve profil bafllang›ç görüntüleri. Resim 4a: Bafllang›ç a¤›z içi görüntüsü. 8 Gömülü Maksiller Kaninlerin Ototransplantasyonu: Olgu Raporu Resim 4b: Bafllang›ç a¤›z içi görüntüsü. Resim 5: Bafllang›ç sefalometrik radyografisi TEDAV‹ PLANI Yap›lan ilk tedavi planlamas›nda mevcut süt kaninlerinin çekilmesini takiben cerrahi ve ortodonti iflbirli¤i ile sabit mekanikler kullan›larak kaninlerin sürdürülmesi amaçlanm›flt›r. Ancak bu tedavi yöntemi uzun süre sabit ortodontik apareylerin kullan›lmas›n› gerektirdi¤i için estetik ve sosyal kayg›lar nedeniyle hasta tedaviyi reddetmifltir. Hastan›n her iki tarafta da S›n›f I oklüzyona sahip olmas› nedeniyle gömük olan kanin difllerine ototransplantasyon ifllemi ile birlikte k›sa dönem bir ortodontik tedavi uygulamas›, alternatif bir tedavi seçene¤i olarak hastaya sunulmufltur. Resim 4c: Bafllang›ç a¤›z içi görüntüsü. Hasta, detayl› olarak tedavi ve olas› komplikasyonlar› hakk›nda bilgilendirildikten sonra sunulan bu tedaviyi kabul etmifltir. Tedavi planlamas›nda belirlenen hedef, kaninlerin transplantasyonunun iki aflamal› olarak yap›lmas›d›r. Birinci cerrahi giriflimde, sa¤ taraftaki gömük kaninin ototransplantasyonu ve sol taraftaki kesicilerin apekslerine çok yak›n olarak konumlanm›fl olan gömük kaninin cerrahi olarak aç›l›p, bir buton yap›flt›r›larak ortodontik tedavi ile oblik pozisyonun düzeltilmesi amaçlanm›flt›r. Bu flekilde soldaki gömük kanin için yap›lmas› planlanan cerrahi ve Resim 4d: Bafllang›ç a¤›z içi görüntüsü. transplantasyon ifllemi daha kolay hale getirilerek, bu kaninin yak›n kontaktta oldu¤u kesicilerin köklerinde olas› bir rezorpsiyon önlenmek istenmifltir. Üst çenede yap›lacak olan ortodontik tedavi ile efl zamanl› olarak alt çenede de k›sa süreli bir ortodontik tedavi uygulamas› ile alt çenede mevcut olan hafif yer darl›¤›n›n elimine edilmesi planlanm›flt›r. TEDAV‹ SEYR‹ Gömük sol kaninle yak›n kontakta bulunan keser difllerde özellikle buko-lingual yönde bir hareket gerçekleflmemesi için üst çenede sabit mekanikler, ark teli Resim 4e: Bafllang›ç a¤›z içi görüntüsü. 9 7tepe klinik 2007-2 difllerden pasif geçecek flekilde uygulanm›flt›r. Daimi kaninler için her iki tarafta da gerekli olan 1.5 mm'lik yer hafif kuvvetlerle, aç›k yaylar kullan›larak iki ayda sa¤lanm›flt›r. Bu aflamada daha rijit olan paslanmaz çelik köfleli ark teli uygulanm›fl, sa¤ taraftaki gömük kaninin ototransplantasyonun yap›lmas› ve gömük sol kaninin cerrahi olarak aç›l›p bir buton yap›flt›r›lmas› için hasta cerrahiye sevk edilmifltir. Lokal anestezi alt›nda gerçeklefltirilen operasyonda Peter-Novak insizyonu yap›ld›ktan sonra sa¤ süt kaninin çekilmesini takiben transplant›n yeri haz›rlanm›flt›r. Alveol soketi kaninin kök formuna göre bir miktar daha genifl haz›rlanm›flt›r. Daha sonra gömük olan sa¤ kaninin kronu bir frez ile dikkatlice aç›lm›fl ve semente yak›n olan k›s›mda ince bir kemik tabaka b›rak›lm›flt›r. B›rak›lan bu ince tabaka bir elevatör yard›m›yla kald›r›l›p, kanin difl serbest hale getirilmifltir. Kaninin oklüzyon ve artikülasyon için en uygun yere yerlefltirilebilmesi için sokette yap›lan son düzeltmeler esnas›nda difl serum fizyolojik içerisinde bekletilmifltir. Transplant, kemik konta¤› olmadan ve oklüzyonun çok az alt›nda kalacak flekilde difle braket yap›flt›r›larak ve tel ligatür ile gevflek bir flekilde fikse edilmifltir. Diflin a¤›z d›fl›nda kalma süresi 6 dakika sürmüfl ve tüm bu ifllemler s›ras›nda atravmatik çal›fl›larak diflin periodontal membran›na mümkün oldu¤unca zarar verilmemeye özen gösterilmifltir. Sa¤ kaninin ototransplant› tamamland›ktan sonra gömük olan sol kaninin üstü aç›larak bir buton yap›flt›r›lm›fl ve bu butona ligatüre edilen tele ba¤lanan elastik iplik yard›m›yla kanini keser difllerden uzaklaflt›rmak amac›yla hafif ve distal yönlü bir kuvvet uygulanmaya bafllanm›flt›r. Operasyon sonras›nda hastaya bir hafta boyunca günde dört defa 150mg antibiyotik (Klindan® Bilim ‹laç , ‹stanbul) ve 0.2mg/ml klorhekzidin a¤›z gargaras› (Klorhex , Drogsan®, ‹stanbul) kullanmas› önerilmifltir. Operasyonu takiben alt çenedeki difllere de sabit ortodontik mekanikler uygulanm›fl ve transplante edilmifl difli olas› bir oklüzal travmadan korumak amac›yla posteriorda kapan›fl yükseltilmifltir (Resim 6a-e). Resim 6b: Birinci cerrahi girifliminden sonra a¤›z içi görüntüsü. Resim 6c: Birinci cerrahi girifliminden sonra a¤›z içi görüntüsü. Resim 6d: Birinci cerrahi girifliminden sonra a¤›z içi görüntüsü. Resim 6e: Birinci cerrahi girifliminden sonra a¤›z içi görüntüsü. Resim 6a: Birinci cerrahi girifliminden sonra panoramik görüntüsü. 10 Gömülü Maksiller Kaninlerin Ototransplantasyonu: Olgu Raporu Üç ay sonra al›nan radyografide gömük olan sol kaninin keser difllerin köklerinden yeterli düzeyde uzaklaflt›¤› görülmüfl ve bu diflin de ototransplant› ayn› cerrahi prosedürler takip edilerek gerçeklefltirilmifltir. Ototransplantasyon ifllemleri yap›ld›ktan sonra bu difllerin mezyallerinde kalan boflluklar 0.017x0.025 beta-titanyum (CNA) retrüzyon ark› kullan›larak keser difllerin geriye al›nmas›yla kapat›lm›flt›r. Her iki transplant›n kanal tedavilerine, operas yonlar›ndan sonra 4 hafta içinde bafllanm›fl ve kök kanallar›na geçici olarak kalsiyum hidroksit (Sultan Resim 7a: Tedavi tamamland›ktan sonraki 2 senelik takip radyografisi. Healthcare Inc., Hannover, Germany) yerlefltirilmifltir. Kanallar HERO 642 (Micro-mega, Besançon, France) döner alet ile flekillendirilmifltir. fiekillendirme s›ras›nda kök kanal sistemi %5.25 sodyum hipoklorit solüsyonu ile y›kanm›flt›r. 6 ay sonra kanallar guta-perka ve AH-Plus (DeTrey, Konstanz, Germany) kullan›larak lateral kondansasyon tekni¤iyle doldurulmufltur. Transplantlar›n iyileflmelerine yönelik klinik ve radyolojik kontrollerin yap›lmas›ndan sonra ortodontik mekanikler ç›kart›lm›fl ve nüksü önlemek için sabit pekifltirme ayg›tlar› uygulanm›flt›r. Toplam aktif tedavi zaman› 7.5 ay sürmüfl, hastan›n klinik ve radyolojik kontrollerine 2 sene boyunca Resim 7b: Tedavi tamamland›ktan sonraki 2 senelik takip radyografisi. 6 ayda bir devam edilmifltir. BULGULAR Hastan›n maksillada palatinalde çift tarafl› olarak gömük kalm›fl kanin difllerinin ortodonti-cerrahi-endodonti iflbirli¤i ile yap›lan ototransplantasyonlar›n›n baflar›l› olduklar› görülmüfltür. Operasyonlardan sonra hastada enfeksiyon veya afl›r› a¤r› flikayeti gibi komplikasyonlara rastlanmam›flt›r. Transplantasyon s›ras›nda mümkün oldu¤unca atravmatik çal›fl›larak semente zarar verilmemeye özen gösterilmifltir. Cerrahi ifllemlerden sonra ve klinik kontroller s›ras›nda al›nan takip radyografilerinde transplantlar›n Resim 8a: A¤›z içi bitim görüntüsü. çevresinde operasyondan k›sa bir süre sonra kemik rejenerasyonun meydana geldi¤i izlenmifltir. Bununla birlikte endodontik tedavileri tamamland›ktan sonraki 2 senelik takip radyografilerinde bu difllerin köklerinde rezorpsiyona veya herhangi bir lezyona rastlanmam›flt›r (Resim 7a-b). Yap›lan ortodontik tedavi sonucunda hastan›n overbite ve overjeti ideal hale getirilmifl, üst çenedeki boflluklar kapat›lm›fl ve alt çenedeki yer darl›¤› da giderilmifltir. Transplante edilen kaninleri oklüzal travmalardan koruyabilmek için bu difllerin pozisyonlar› buko-lingual yönde bir miktar overjetli olacak flekilde aç›land›r›lm›fl ve oklüzyonun çok az alt›nda konumland›r›lm›fllard›r (Resim 8a-e). Resim 8b: A¤›z içi bitim görüntüsü. 11 7tepe klinik 2007-2 Resim 8c: A¤›z içi bitim görüntüsü. Resim 9: Cephe bitim görüntüsü. TARTIfiMA Gömülü maksiller kaninlerin sürdürülmesinde kaninin cerrahi olarak ekspozisyonu ile birlikte ortodontik kuvvet uygulamas› uzun süre sabit ortodontik apareylerin kullan›lmas›n› gerektirdi¤inden ototransplantasyon, estetik ve sosyal kayg›lar› bulunan eriflkin hastalar için alternatif olabilecek bir tedavi yöntemidir.7,8 Son y›llarda yap›lan Resim 8d: A¤›z içi bitim görüntüsü. çal›flmalarda ototransplantasyonun baflar› oran›n›n %90 ›n üzerine ç›kt›¤›n›n gösterilmesi, bu yöntemin tedavi planlamas› yaparken daha uzun süren konvensiyonel tedavilerin yan›nda dikkate al›nmas› gerekti¤ini göstermektedir. Bu yöntemin baflar›l› olmas›nda en büyük etkenlerden bir tanesi kullan›lan cerrahi tekniktir. Operasyon s›ras›nda atravmatik çal›fl›lmas›, fazla miktarda kemik kald›r›lmas›, diflin mümkün oldu¤unca orijinal pozisyonunda b›rak›lmas› ve difl için genifl bir soket haz›rlanmas› çok büyük önem tafl›maktad›r. Bu detaylara dikkat edilmedi¤inde kemik rejenerasyonunda problem ve rezorbsiyon meydana Resim 8a-e: A¤›z içi bitim görüntüsü. gelmesi kaç›n›lmaz olacakt›r.7 Operasyondan sonra kullan›lan fiksasyonun gevflek Ortodontik tedavisi bittikten 6 ay sonra yap›lan klinik ve k›sa süreli yap›lmas› da bu yöntemin baflar›s›ndaki kontrolünde transplantlar›n çevresindeki difletlerinde etkenlerden biridir. 9 Fiksasyon için cerrahi sutur herhangi bir enflamasyona rastlanmam›fl ve difleti cebi kullan›labilece¤i gibi ortodontik apareylerden de derinlikleri 1-2 mm aras›nda ölçülmüfltür. faydalanabilinir. Sagne ve ark. fiksasyon için ortodontik Tedavinin sonunda hasta transplante edilen kaninlerinin apareylerin kullan›lmas›n›n, diflin hareketine k›smen izin difleti seviyelerinin gülümseme esteti¤inde meydana getirdi¤i verip fonksiyona hemen kat›lmas›n› sa¤layarak yeni kemik iyileflmeden çok memnun kald›¤›n› belirtmifltir (Resim 9). formasyonunu stimüle edece¤ini belirtmifllerdir.7 12 Gömülü Maksiller Kaninlerin Ototransplantasyonu: Olgu Raporu KAYNAKLAR: Ortodontik tedavinin fiksasyon için kullan›lmas›n›n yan›s›ra, Berglund ve ark.' n›n önerdi¤i flekilde horizontal 1. pozisyondaki gömülü kaninlerin kronlar›n›n, keserlerin apekslerine yak›n olmalar› durumunda, operasyondan 2. önce kaninleri daha uygun bir pozisyona getirmek için bu 3. tedavinin yap›lmas› büyük bir avantaj sa¤lamaktad›r. 4. Operasyon öncesi ortodontik tedavi ile difli destekleyen yap›lar›n organize olmas› sonucu periodontal aral›k 5. genifllemekte ve buna ba¤l› olarak da diflin mobilitesi 6. artarak atravmatik çekimi kolaylaflt›rmaktad›r. Ayr›ca 7. araflt›r›c›lar, transplant›n kökünü kaplayan dokular›n daha kal›n görünmesinden dolay› bu flekilde periodontal membrana verilebilecek zarar›n azalt›ld›¤›n› 8. bildirmifllerdir.9 9. Yap›lan araflt›rmalarda ototransplantasyonun baflar›s›z olmas›ndaki etkenlerden birinin de, kanal tedavisinin 10. operasyon s›ras›nda yap›lmas› sonucu uzun süre a¤›z d›fl›nda kalan diflin periodontal membran›n›n zarar görmesi 11. olarak aç›klanm›flt›r.9 Bu vakada Berglund ve ark.' n›n 12. yapt›¤› gibi etkeni ortadan kald›rmak için, kaninlerin revaskülarizasyonu beklenmeden ototransplantasyon 13. ifllemlerinden sonra 4 hafta içinde kanal tedavilerine bafllanm›fl ve 6 ay sonra kanallar guta-perka konlar›n›n 14. kullan›ld›¤› so¤uk lateral kondansasyon tekni¤i ile doldurulmufltur. Sealer olarak AHPlus , dezenfektan olarak 15. da kalsiyum hidroksit kullan›lm›flt›r. Bu difllerin apekslerinin kapal› olmas›ndan dolay› revaskülarizasyonu beklemeye 16. gerek duyulmam›flt›r. Sagne ve ark.' lar› ise endodontik tedaviye operasyondan 6-8 hafta sonra ve ortodontik 17. apareyler ç›k›nca bafllanmas› gerekti¤ini bildirmifllerdir. 18. O bölgede bulunan organize olmam›fl kan p›ht›s›n›n enfekte olmamas› için bu iflleme operasyondan sonra en erken 4 hafta sonra bafllanabilece¤ini eklemifllerdir. Ayn› araflt›r›c›lar kanal›n daimi dolgusunun ise, iyileflmekte olan dokulara kimyasal veya mekanik bir travma riskini en aza indirgemek için bir sene sonra yap›lmas› gerekti¤ini belirtmifllerdir.8 Sonuç olarak, gömülü kaninlerin sürdürüldü¤ü konvansiyonel tedavilere k›yasla ototransplantasyon iflleminde daha k›sa süre sabit ortodontik apareylerin kullan›lmas›, bu yöntemi eriflkin hastalar için alternatif bir tedavi haline getirmifltir. Horizontal pozisyondaki gömülü kaninlerin kronlar›n›n, keserlerin apekslerine yak›n olmalar› durumunda ise, kaninleri daha uygun bir pozisyona getirmek için operasyondan önce ortodontik tedavinin yap›lmas› büyük bir avantaj sa¤lamaktad›r. 13 Jacoby H. The etiology of maxillary canine impactions. Am J Orthod 1983, 84: 125-132. Bednar JR, Wise RJ. The management of unerupted maxillary cuspids. Orthod Dialogue 1992, 4: 1-4. Fournier A, Turcotte J, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment of maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81: 236-239. Bishara SE. Impacted maxillary canines: a review. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1992, 101: 159-171. Tin P, Fine JB. Closed flap technique for surgical management of impacted canines. Columbia Dental Review 2000, 5: 17-20. Andreasen GF. A review of the approaches to treatment of impacted maxillary cuspids. Int J Oral Surg 1971, 31: 479-484. Sagne S, Lennartsson B, Thilander B. Transalveolar transplantation of maxillary canines. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1986, 90: 149-157. Sagne S, Thilander B. Transalveolar transplantation of maxillary canines. A follow-up study. Eur J Orthod 1990, 12: 140-147. Berglund L, Kurol J, Kvint S. Orthodontic pre-treatment prior to autotransplantation of palatally impacted maxillary canines: case reports on a new approach. Eur J Orthod 1996, 18: 449-456. Gardiner GT. The autogenous transplantation of maxillary canine teeth. A review of 100 consecutive cases. Br Dent J 1979, 146: 382-385. Hardy P. Autogenous transplantation of maxillary canines. Br Dent J 1982, 153: 183-186. Ahlberg K, Bystedt H, Eliasson S, Odenrick L. Long-term evaluation of autotransplanted maxillary canines with completed root formation. Acta Odontol Scand 1983, 41: 23-31. Lownie JF, Cleaton-Jones PE, Fatti P, Lownie MA. Autotransplantation of maxillary canine teeth. A follow-up of 35 cases up to 4 years. Int J Oral Maxillofac Surg 1986, 15: 282-287. Schatz JP, Byloff F, Bernard JP, Joho JP. Severely impacted canines: Autotransplantation as an alternative. Int J Adult Orthodon Orthognath Surg 1992, 7: 45-54. Andreasen JO, Paulsen HU, Yu Z, Bayer T, Schwartz O. A long-term study of 370 autotransplanted premolars. Part II. Tooth survival and pulp healing subsequent to transplantation. Eur J Orthod 1990b, 12: 14-24. Schatz JP, Joho JP. Long-term clinical and radiologic evaluation of autotransplanted teeth. Int J Oral Maxillofac Surg 1992, 21: 271-275. Schatz JP, Joho JP. A clinical and radiologic study of autotransplanted impacted canines. Int J Oral Maxillofac Surg 1993, 22: 342-346. Andreasen JO. Autotransplantation of canines. In: Andreasen JO (ed). Atlas of replantation and transplantation of teeth. Chapter 6. Munksgaard, Copenhagen, pp. 196. Klearway Apareyi ‹le Osa'n›n Tedavisi: ÖZET Bu olgu sunumunun amac›, uyku problemi olan bir erkek hastaya Klearway apareyinin uygulanmas›n› göstermektir. Polisomnografi sonucuna göre, 67 yafl›ndaki erkek hastan›n, Obstrüktif Uyku Apnesi (OSA) oldu¤u tespit edildi. Hastan›n ›s›rma kayd›, George Gauge ayg›t› kullan›larak, maksimum Vaka Raporu protrüzyon pozisyonunun 2/3' ünde al›nd›. Klearway apareyi uyguland›ktan sonra, al›nan polisomnografik tetkikle hastan›n Apne-Hipopne Indeksinin (AHI) 24,4'ten 12,1'e düfltü¤ü gözlenmifltir. Sefalometrik de¤erlendirmeye göre PAS uzunlu¤u 8mm'ye yükselmifl ve MP-H uzunlu¤u 1mm'ye düflmüfltür. Bu sonuçlar, Klearway apareyinin OSA' n›n tedavisi için etkili oldu¤unu göstermifltir. Anahtar Kelimeler: Obstrüktif Uyku Apnesi (OSA), Klearway apareyi G‹R‹fi Dr. Emel Sar› Obstrüktif uyku apnesinin patofizyolojisi anatomik ve Ortodonti Uzman› Kas›mpafla Askeri Hastanesi, ‹stanbul nörolojik faktörleri içerir. REM döneminde üst solunum Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Kurtulmufl yolu kas tonusunun fonksiyonel düflüflü ve kaslar›n Protez Klini¤i, Ege Difl Hekimli¤i Fakültesi, ‹zmir gevflemesi gibi anatomik anomaliler, hipotoni ve atoni, uykunun nörolojik patolojisine neden olur.1 Doç. Dr. Jülide Özen Amerika Uyku Bozukluklar› Derne¤i (ASDA)'nin Protez Klini¤i, Gülhane Askeri T›p Akademisi, Ankara önerilerine göre, OSA tedavisinde kullan›lan apareyleri (Oral Apareyler- [OA]), kilo kayb› ve uyku pozisyonu de¤iflikli¤i gibi konservatif tedavilere cevap vermeyen hafif ve orta OSA hastalar› için ve nasal Continuous Positive Airway Pressure (nCPAP) tedavisine uyum göstermeyen, uvulapalatofarengoplasti (UPPP) operasyonunu kald›ramayan OSA hastalar› için önermifltir. ASDA, Respiratory Disturbance Index-solunum rahats›zl›¤› indexi (RDI) 15'den küçük ise hafif derecede OSA, RDI 15 ile 30 aras›nda ise orta derecede OSA, RDI 30'dan büyük ise fliddetli derecede OSA olarak tan›mlam›flt›r.2 OSA tedavisi için literatürde bir çok aparey ve protez tan›mlanm›flt›r. Bunlar yumuflak damak kald›r›c› aparey (soft palatal lift appliance), dil pozisyonland›r›c›lar (tongue retaining device [TRD], snor-X) ve alt çeneyi önde konumland›ran apereylerden (mandibular advancement splint [MAS], nokturnal hava yolu apareyi [NAPA], OSAP uyku apareyi, uyku apnesi Goldilock apareyi [SAGA], Snore Free, Snore Guard, Thera Snore, Klearway apareyi, elastik mandibular ilerletici [EMA] Hilsen ayarlanabilir pozisyonland›r›c›, Silencer Sistem, Silent Nite, Snoreaid, Thornton ayarlanabilir positioner [TAP]) oluflur. Çeneyi 14 7tepe klinik 2007-2 önde konumland›ran apareyler, çeneyi ilerde tutar ve hastan›n rahatl›¤› sa¤lan›rken, apneyi de ortadan kald›r›r.3 MAS kullan›m›yla, farengeal hava yolunun boyutunun artmas› sa¤lan›rken dil kollaps› da engellenir. Bu apareyle, dil pasif olarak çeneyle beraber önde konumlan›rken, hyoid kemi¤in yukar› ve ileride tutulmas› ile üst solunum yolunun aç›k olmas› sa¤lan›r. Böylece dilin arkas›nda boflluk yarat›larak farengeal lümen uyku s›ras›nda sabitlenir. Ayr›ca MAS, solunum yolunun genifllemesiyle, havan›n h›zl› geçmesini sa¤lar ve yumuflak dokular›n titremesini önler. 1,4,5 Resim 1: Sefalometrik filmde SNA, SNB, PNS-P, PAS, M-H de¤erleri OSA'n›n teflhisinde kullan›labilir. MATERYAL VE YÖNTEM 67 yafl›ndaki bir erkek hasta kulak-burun-bo¤az klini¤inden klini¤imize horlama ve muhtemel OSA tedavisi için müracaat etti. Vücut a¤›rl›k indeksi (BMI) 30,3 ve boyun çevresi 42 cm idi. Hastam›z›n, yumuflak dokular› da içeren a¤›z içi muayenesi, periodontal muayenesi, temporomandibular eklem muayenesi yap›ld›. Panoramik ve sefalometrik filmleri de¤erlendirildi. Sefalometrik filme göre PAS uzunlu¤u 4mm., PNS-P 35mm., MP-H uzunlu¤u 3mm. ve SNA ve SNB ac›lar› ise 82 ve 86 derece olarak tespit edildi (Resim-1).6 Hastaya tüm gece boyunca polisomnografik uyku Resim 2: Klearway apareyi OSA tedavisinde kullan›lan bir apareydir7. tetkiki uygulanm›flt›r. Uyku yeterlili¤i (Sleep efficiency) % 87,6 olarak bulunmufltur. Hastan›n gece boyu horlad›¤› görülmüfltür. Ayr›ca tüm gece hastada yayg›n obstrüktif tipte hipopneler ve seyrek apneler ile bunlara efllik eden desatürasyonlar ve arousallar saptanm›flt›r. Apne-hipopne indexi (AHI) 24,4 olarak bulunmufltur. Uykuda oksijen satürasyonunun %76'ya kadar düfltü¤ü görülmüfltür. Hastaya, nasal continuous positive airway pressure (nCPAP) ve uvulapalatofarengoplastiye (UPPP) alternatif olarak, Klearway apareyi uygun görülmüfltür.7 Klearway vücut s›cakl›¤›nda yumuflayan elastik bir akrilikten (Variflex Heat Softing Arylic, Great Lakes Orthodonics Ltd. Tonawanda, NY) yap›lm›flt›r (Resim-2). Bu aparey uyku s›ras›nda çenenin yan ve dikey yöndeki hareketlerine izin vermektedir. Çenenin yaklafl›k 1-3 mm. yan hareketlerini ve 1-5 mm. dikey hareketlerini yapabilmesi temporomandibular eklem disfonksiyonunu azalt›rken, çene kaslar›n›n rahats›zl›klar›n› ortadan kald›rmakta ve nazofarengeal obstrüksiyondan dolay› a¤›zdan nefes alma zorlu¤u çeken hastalar›n a¤›z solunumuna imkan vermektedir. Ayr›ca, Klearway kullanan bireyler öksürebilir, esneyebilir veya su içerken apareyini ç›kartmayabilir. Difl Resim 3: Hastan›n sentrik oklüzyonu (A) ve George Guage ile ›s›rma kayd›n›n al›nas›. yüzeyinin tamam›n›n kaplanmas›yla bukal yönde olabilecek 15 Klearway Apareyi ‹le Osa'n›n Tedavisi: Vaka Raporu oklüzal de¤iflim engellenir. Klearway apareyinde yer alan vida (11mm- rapid expander [A0620-11], Leone S.p.A. Fiorentino-Italy) sayesinde, istendi¤inde alt çene daha da öne do¤ru aktive edilebilmektedir .7 Klearway apareyi alt çenenin maximum protruzyonunun üçte iki mesafesinin George Gauge (Grate Lakes Orthodontics, Tonowada NY) ›s›rma kayd›yla tesbit edilmesi ile alç› modeller üzerinde haz›rlanm›flt›r.8 Hastam›zda kullan›lan George Gauge çatal› 5mm'lik beyaz çatald›r (Resim-3) [A-B]). Aparey a¤›za tak›lmadan önce 4-5 dk kadar s›cak su Resim 4: Klearway apareyinin a¤›z içinde görüntüsü. içinde bekletilmifltir. Klearway önce üst difllere yerlefltirilmifl daha sonra hastaya alt çenesini kapatmas› söylenmifltir (Resim-4). Hasta a¤z›ndan apareyi ç›kartmadan önce ›l›k suyla a¤z›n çalkalanmas› önerilmifltir. Bir hafta sonra hasta kontrol randevusuna geldi¤inde, horlaman›n kesildi¤ini ve gündüz uykusuzluk flikayetlerinin ortadan kalkt›¤›n› ifade etmifltir. Bu durumda vidan›n aç›lmas›na gerek duyulmam›flt›r. BULGULAR Tedavi süresince, hasta Klearway apareyine çok iyi uyum göstermifltir. Ancak apareyi sabah ç›kard›¤›nda difllerinde hassasiyet ve aparey a¤›zdayken afl›r› tükrük birikimi flikayeti olmufltur. Tüm bu flikayetler bir hafta içinde ortadan kalkm›flt›r. Hastada eklem problemlerine rastlanmam›flt›r. Klearway apareyi uyguland›ktan sonra al›nan polisomnografide, AHI 24.4'den 12.1'e düflmüfltür. PAS uzunlu¤u 8mm 'ye ç›km›fl, MP-H ise 1’e inmifltir. PNSP uzunlu¤u ise de¤iflmemifltir (Resim-5, Tablo-1). TARTIfiMA Obstrüktif uyku apnesinin tedavisinde çok çeflitli OA kullan›lmaktad›r. Bunlar dili önde tutan apareyler ve alt çeneyi ilerde konumlayan apareyler olarak iki farkl› çeflide ayr›labilir. Resim-5:Hastan›n Klearway apareysiz (A) ve apareyle (B) sefalometrik filmi. Klearway çeneyi 5mm. açarak, alt çeneyi maksimum protrüzyonun 2/3 pozisyonunda tutan bir oral apareydir. Tablo 1: Klearway apareyi öncesi ve sonras› Çeflitli araflt›rmalar, OA'n›n OSA vakalar›ndaki sefalometrik de¤erler. baflar›s›n›, RDI'›n›n 15'ten afla¤›ya düflüp düflmedi¤ine göre de¤erlendirmifltir. Ferguson ve ark.9 Snore Guard Normlar Tedavi Öncesi Tedavi Sonras› SNA(º) 82±2 82 82 SNB(º) 80±2 86 86 hastalar›nda Klearway apareyinin %80 anlaml› düzeyde PNS-P (mm) 35±3 35 35 apneyi azaltt›¤›n› göstermifltir. Ayn› çal›flmada, %80 PAS (mm) 11±1 4 8 baflar›n›n nedeni, Klearway apareyinin uyku s›ras›nda çok MP-H (mm) 15±2 3 1 apareyinin %56 ve Ono ve ark10 Ölçümler TRD'inin %42 baflar› oran› oldu¤unu rapor etmifltir. Lowe ve ark7., orta dereceli OSA 16 7tepe klinik 2007-2 KAYNAKLAR: iyi tutuculuk sa¤lamas› ile aç›klanm›flt›r. Lowe ve ark.'a göre, Klearway apareyinin di¤er bir baflar› nedeni ise, alt 1. çenenin %85, baflka bir deyiflle 9-14mm önde konumlanmas›d›r. Alt çeneyi ilerde konumlayan di¤er çal›flmalarda, 2. alt çenenin maksimum %50-%75 kadar önde konumlan- 3. d›r›ld›¤› bildirilmifltir.11,12 Bu olguda, apareyin vidas›n› açma gere¤i duyulmadan, 4. apne fliddeti azalm›flt›r. Bu tür hastalara flikayetlerin devam› 5. halinde, bu flikayetler ortadan kalk›ncaya kadar, hastaya apareyin vidas›n› haftada iki defa açmas› tavsiye edilebilir. 6. Günümüzde Klearway apareyinden kaynaklanan temporo- 7. mandibular eklem rahats›zl›¤›n› gösteren bir çal›flma mevcut de¤ildir. 7 Bu olguda da temporomandibular eklem rahats›zl›¤› gözlemlenmemifltir. Ayr›ca, Klearway apareyinin 8. termoplastik maddeden yap›lmas› hastalara kullan›m 9. kolayl›¤› sa¤lamaktad›r. SONUÇ 10. OA az ya da hafif derecede OSA'l› hastalarda kullan›labilmektedir. Klearway apareyi termoplastik akrilikten 11. yap›lm›fl oldu¤undan uyku s›ras›nda hasta kolayca uyum 12. sa¤lar, vidas› ile de çenenin ad›m ad›m öne al›nmas› AHI'yi azaltarak hastan›n rahat uyumas›n› sa¤lar. 17 Clark GT, Arand D, Chung E, Tong D. Effect of anterior mandibular positioning on obstructive sleep apnea. Am Rev Respir Dis 1993;147:624-9. Meyer JB, Knudson RC. The Sleep Apnea Syndrome. Part I: Diagnosis. J Prosthet Dent 1989;62:675-9. Grisius R, Moore DJ. Miscellaneous Prostheses, Obstructive Sleep Apnea In Maxillofacial Rehabilitation: Prosthodontic And Surgical Considerations. (Ed) Beumer J, Curtis TM, Marunick MT. St. Louis-Tokyo, 1996;515. Lyons MF, Cameron DA, Banham SW. Snoring, sleep apnoea and the role of dental appliances. Dent Update 2001;28:254-6. Hans MG, Nelson S, Luks VG, Lorkovich P, Baek SJ. Comparison of two dental devices for treatment of obstructive sleep apnea sSyndrome (OSAS). Am J Orthod Dentofacial Orthop 1997;111:562-70. Fujita S, Woodson BT, Clark JL, Witting R. Laser midline glossectomy as a treatment for obstructive sleep apnea. Laryngoscope 1991,101:805-809. Lowe AA, Sjöholm TT, Ryan CF, Fleetham JA, Ferguson KA, Remmers JE. Treatment, airway and compliance effects of a titratable oral appliance. Sleep 2002; 23(4): 172-178. George Pt. A new instrument for functional appliance bite registration. J Clin Orthod 1992;26:721-3. Ferguson KA, Ono T, Lowe AA, Keenan SP, Fleetham JA. A randomized crossover study of an oral appliance vs nasal-continous positive airway pressure in the treatment of mild- moderate obstructive sleep apnea. Chest 1996;109:1269-75 Ono T, Lowe AA, Ferguson KA, Fletham JA. A tongue retaining device and sleep-stage genioglossus muscle activity in patients with obstructive sleep apnea. Angle Orthod 1996;66:273-80. Clark Gt, Arand D, Chung E, Tong D. Effect of anterior mandibular positioning on obstructive sleep apnea. Am Rev Respire Dis 1993;147: 624-9. Sjöholm T, Polo OJ, Rauhala ER, Vuoriluoto J, Helenius HY. Mandibular advancement with dental appliances in obstructive sleep apnoea. J Oral Rehabil 1994;21:595-603. Erythema Multiforme Major ÖZET Erythema Multiforme (EM) deri ve mukoza tutulumu olan vezikülobüllöz bir hastal›kt›r. Genellikle çocuklar› ve genç eriflkinleri etkileyen bu sistemik hastal›¤a çeflitli etyolojik (Stevens - Johnson Sendromu): faktörlerin sebep oldu¤u düflünülmekle birlikte, kesin nedeni belli de¤ildir. Stevens ve Johnson taraf›ndan "Erythema Multiforme Majör" ad› ile tan›mlanan Stevens-Johnson Sendromu Bir Olgu Nedeniyle (SJS) ise yayg›n deri-mukoza tutulumu ile birlikte göz ve genital tutulum gösteren erythema multiforme grubunda bir hastal›kt›r. Ayr›ca hastalarda atefl, bafl a¤r›s›, gö¤üs a¤r›s›, öksürük gibi sistemik belirtiler de ortaya ç›kabilmektedir. Bu olgu raporunda, Stevens-Johnson Sendrom'lu 27 yafl›ndaki erkek hastada etyolojik ve fiziksel özellikler irdelenerek sunulmaktad›r. Anahtar Kelimeler: Erythema Multiforme, Stevens-Johnson Sendromu G‹R‹fi Yrd. Doç. Dr. Filiz Pekiner Erythema multiforme (EM); eritemli makül, papül ve Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji veziküllerin gözlendi¤i mukokütanöz lezyonlar ile karakterize Anabilim Dal› bir hastal›kt›r. Patogenezi tam olarak bilinmemektedir. Dr. Birsay Gümrü Ancak hipersensitivite reaksiyonu oluflturabilen bir çok Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji etyolojik faktöre ba¤l› oluflan bir immün defekt oldu¤u Anabilim Dal› düflünülmektedir.1-7 Olgular›n ço¤unda (%25-50) al›nan anamnezde Dt. E. Alper Sinano¤lu Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji etyolojik faktörü saptamak mümkün olamamas›na ra¤men, Anabilim Dal› bu faktörler enfeksiyon ve ilaç fleklinde iki gruba ayr›lmaktad›r (Tablo1). Bunun d›fl›nda malignite, afl›lar, oto-immün hastal›klar ve radyoterapinin de olas› etyolojik faktörler aras›nda olabilece¤i bildirilmektedir.8 Genellikle çocuklarda ve genç eriflkinlerde, çok de¤iflik flekillerde ortaya ç›kabilir. Akut olarak hem deride hem de muköz membranda karakteristik lezyonlar gözlenebilir. Mukoza lezyonlar› yaln›z olarak da gözükebilir. Ço¤u kez herpes labialisten sonra s›n›r› belirgin olmayan, dudaklar ve oral mukozada eritem, daha sonra epitel kayb›n› takiben çok a¤r›l›, yap›flkan eksüdal› erozyonlar oluflur. Dudaklarda tipik siyah kabuk oluflumu mevcuttur. Sistemik olarak hastalarda bafl a¤r›s›, hafif atefl ve lenfadenopati gözlenebilir.1-7 Erythema multiforme'nin 3 klinik formu vard›r: 1) EM minör, 2) kronik EM minör ve 3) EM majör. EM majör formu Stevens-Johnson Sendromu (SJS) olarak da isimlendirilmektedir.5 SJS genç bireylerde nadir olarak prodromal belirtilerle bafllayan, s›kl›kla a¤›z, göz, deri, genital ve solunum sistem tutulumu gibi mukoza ve organ tutulumunun 18 7tepe klinik 2007-2 TARTIfiMA oldu¤u makülopapülden büllöz döküntülere kadar de¤iflen deri lezyonlar›n›n bulundu¤u ‹lk kez 1922 y›l›nda Stevens ve Johnson taraf›ndan formdur.2-8 Erythema multiforme olgular›yla enfeksiyonlar aras›nda, Erythema Multiforme Majör ad› ile tan›mlanan Stevens- özellikle de Herpes Simpleks Virüsü ve Mycoplasma Johnson Sendromu atefl, stomatit ve konjuktivit ile karakterli Pneumoniae enfeksiyonu, Stevens-Johnson Sendromlu yayg›n deri ve mukoza tutulumu olan bir hastal›kt›r.9 olgularda ise ilaç kullan›m›n›n etyolojide di¤er faktörlere Çocuklarda eriflkinlerden daha s›k olmak üzere y›lda 0.4- göre daha fazla etkin oldu¤unu bildiren araflt›rmalar bulun- 1.2/1.109 kifli oran›nda ve erkeklerde kad›nlara oranla daha maktad›r.8 s›k görüldü¤ü bildirilmektedir. 10 Bu makalade, Stevens-Johnson Sendrom'lu erkek hastaya ait etyolojik ve klinik özellikler sunularak irdelenmektedir. OLGU RAPORU Bu olgu raporunda Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz Klini¤i'ne fliddetli a¤r› flikayeti ile baflvuran 27 yafl›ndaki erkek hasta sunulmaktad›r. Hastadan al›nan medikal anamnezde herhangi bir sistemik hastal›¤a rastlanmam›flt›r. Hastan›n 26 no'lu diflinin 22.03.2005 tarihinde özel bir klinikte çekildi¤i, bu ifllem sonras›nda verilen antibiyotik ve analjezik ilaçlar›n Resim 1a. Hastan›n 3. gün dudak mukozas›ndaki kanamal› kabuk ve yanak mukozas›ndaki ülserasyon alan›. kullan›m›n› takiben 23.03.2005 tarihinde sa¤ yana¤›nda flifllik ve genital mukozada ülserasyon olufltu¤u saptanm›flt›r. Hasta taraf›ndan genital mukoza d›fl›nda vücudunun herhangi baflka bir yerinde ülserasyon olmad›¤› da belirtilmifltir. Hastan›n intra-oral muayenesinde sert damak, sa¤-sol yanak ve a¤›z taban› mukozas›nda üzeri psödomembran ile kapl› genifl ülsere alanlar ve üst dudakta hemorajik kabuk saptanm›flt›r (Resim 1a, 1b, 1c). Tüm bu ülserasyonlar›n sebep oldu¤u a¤r› nedeni ile hasta a¤z›n› açamamaktad›r. Al›nan anamnez ve klinik muayene bulgular› do¤rultusunda hastaya "Erythema Multiforme Majör" ön tan›s› konularak, genital mukoza tutulumu nedeni ile üroloji ve dermatoloji konsültasyonlar›na yönlendirilmifltir. Resim 1b. 3. gün yanak iç mukozas›ndaki genifl ülserasyon. Antibiyotik ve analjezik kullan›m›n›n etyolojik faktör oldu¤u düflünülen olguda bu ilaçlar kesilerek a¤›z mukozas›ndaki tutulumun tedavisi için kortikosteroidli sprey, genital mukoza tutulumunun tedavisinde ise dermatoloji klini¤i taraf›ndan uygun antihistaminik, antibakteriyel, kortikosteroidli tablet ve krem tedavileri uygulanm›flt›r. Hastan›n 7 gün sonraki kontrol randevusunda a¤›zdaki ülserasyonlar›n fark edilir derecede azald›¤› ancak genital mukozadaki ülserasyonun devam etti¤i, 14. günde ise oral mukozadaki lezyonlar›n tümüyle ortadan kalk›p genital mukozadaki ülserasyonun azalmas›na ra¤men hala mevcut oldu¤u saptanm›flt›r. Bir senelik takipte ise rekürense rastlanmam›flt›r. Resim 1c. 3. gün a¤›z taban›ndaki ülsere alan. 19 Erythema Multiforme Major (Stevens - Johnson Sendromu): Bir Olgu Nedeniyle Tablo 1. Erythema Multiforme ve Stevens-Johnson Forman ve ark11 Erythema Multiforme grubu hastalar› Sendromu Etyolojisinde Rol Oynayan Faktörler8 de¤erlendirdikleri bir araflt›rmada, 300.000 çocuk hastada 61 olgu saptayarak ortalama görülme yafl›n›n 4.8 y›l ve Enfeksiyonlar olgular›n %60.6's›n›n erkek oldu¤unu bildirmifllerdir. Herpes simpleks virüsü tip 1,2 Mycoplasma pneumoniae Hastalar›n %61'inde mukozal tutulum oldu¤unu ve bunun %95'inin a¤›z, %39'unun göz, %50'sinin ano-genital Hepatit B ve C virüsleri mukoza utulumu oldu¤unu saptam›fllard›r. Bu hasta grubu Epstein-Barr virüsü tiçinde %1.6's›n›n sepsis ve multi-organ yetmezli¤i nedeniyle Streptokoklar öldü¤ü de belirtilmifltir. Yersinia enterocolitica Colic-Hadzic ve ark12 da SJS tan›s› ile takip edilen 14 HIV hastan›n tümünün erkek, yafllar›n›n 11 ay ile 11.6 y›l Adenovirüs ve koksakivirüs aras›nda de¤iflti¤ini ve olgular›n %71.4'ünde anti- Riketsiya epileptiklerin, %21.4'ünde antibiyotiklerin irritan faktör Histoplasma capsulatum oldu¤unu, %7.1'inde ise etkenin saptanamad›¤›n› ‹laçlar bildirmifllerdir. Ak ve ark8 Antibiyotikler Sülfonamidler taraf›ndan SJS'nin her yaflta ve her cinste Penisilinler görülebildi¤i, ancak bunun 30 yafl alt› ve 60 yafl üzerinde Sefalosporinler daha s›k oldu¤u ve spesifik olmayan çeflitli laboratuar Makrolidler (eritromisin) bulgular›n›n da (anemi, lenfopeni, lökositoz, azotemi, Tetrasiklinler (doksisiklin, eritrosit sedimentasyon h›z›nda art›fl) ortaya ç›kabildi¤i minosiklin) belirtilmifltir. Fluorokinolonlar (siprofloksasin) Stevens-Johnson Sendromu'nun tedavisinde Glikopeptidler (vankomisin) kortikosteroidleri önerenler oldu¤u gibi kullan›lmamas› gerekti¤ini bildirenler de vard›r.11-14 Antitüberküloz ilaçlar Etyolojisinde ilaç Rifampisin Etambutol tedavisi düflünülüyorsa hemen kesilmesi ve semptomatik Streptomisin tedavi önerilmektedir. Enfeksiyon görülen olgularda uygun Antiretroviraller antibiyotik kullan›m›, Herpes Simpleks Virüsü'ne ba¤l› Nevirapin Didanozin olgularda ise antiviral tedavi yap›lmas› gerekti¤i bildiril- Antikonvülsanlar mifltir.1-8 Karbamazepin Fenobarbital Sunulan olgu da literatür bilgileri ile uyum Fenitoin göstermekte idi. Antibiyotik ve analjezik kullan›m›n›n Valproik asid etyolojik faktör oldu¤u düflünülen olguda, bu ilaçlar kesilerek a¤›z mukozas›ndaki tutulumun tedavisi için Analjezikler Oksikam ve türevleri kortikosteroidli sprey, genital mukoza tutulumunun Sulindak tedavisinde ise dermatoloji klini¤i taraf›ndan uygun Naproksen antihistaminik, antibakteriyel, kortikosteroidli tablet ve Allopurinol krem tedavileri uygulanm›flt›r. Oral kontraseptifler Sonuç olarak, özellikle ilaçlar›n önemli rol oynad›¤› Di¤er sebepler Kollajen-vasküler hastal›klar SJS'li hastalarda benzer reaksiyonlar zaman içinde Radyoterapi geliflebilir. Bu nedenle hastalara bu ihtimal anlat›lmal› ve Neoplazmalar bu grup ilaçlar› kullanmamalar› konusunda bilgilendiril- ‹mmünizasyon; hepatit B afl›s›, melidirler. tüberkülin testi, k›zam›k afl›s› 20 7tepe klinik 2007-2 KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. Langlais RP, Miller CS. Color Atlas of Common Oral Diseases. 3rd ed., Philadelphia, Lippincott Williams & Wilkins, 2003:152. Cawson RA, Odell EW, Porter S. Cawson's Essentials of Oral Pathology and Oral Medicine. 7th ed., London, Churchill Livingstne, 2002:205-206. Regezi JA, Sciubba JJ, Jordan RC. Oral Pathology Clinical Pathologic Correlations. 4th ed., St. Louis, Saunders, 2003:44-46. Neville BW, Damm DD, Allen CM, Bouquot JE. Oral& Maxillofacial Pathology. 2nd ed., Philadelphia, W.B. Saunders, 2002:674-677. Sapp JP, Eversole LR, Wysocki GP. Contemporary Oral and Maxillofacial Pathology. 2nd ed., St. Louis, Mosby, 2004:271-273. Laskaris G. Color Atlas of Oral Diseases. 3rd ed., Stuttgart, Thieme, 2003:244-246. Özbayrak S. A¤›z Hastal›klar› Atlas›. Tan› kriterleri, ayr›c› tan› ve tedavi yaklafl›mlar›. 1. Bask› ‹stanbul, Quintessence Yay›nc›l›k Ltd. fiti., 2003:76. Ak Ö, Özer S. ‹nfeksiyon yönüyle Erythema Multiforme ve Stevens-Johnson Sendromu: On Olgunun ‹rdelenmesi. Klinik Dergisi 2002;15:92-94. Stevens AM, Johnson PC. A new eruptive fever assosiated with stomatitis and ophtalmica: Report of two cases in children. Am J Dis Child 1922;24:526-533. Ifl›k B, Atabeko¤lu S. Stevens-Johnson Sendromlu olguda anestetik yaklafl›m (Olgu Sunumu). ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi Dergisi 2004;11:185-188. Forman R, Koren G ve ark. Erythema Multiforme, Stevens-Johnson Syndrome and Toxic Epidermal Necrolysis in children. Drug Safety 2002;25:965-972. Colic-Hadzic CB, Mladina N ve ark. The Stevens-Johnson Syndrome personel experience. Med Arch 2002;56:54-56. Yates AB, deShazo RD. Allergic and nonallergic drug reactions. Sauthern Medical Association 2003;96:1080-1087. Smith GB, Shribman AJ. Anaesthesia and severe skin disease. Anaesthesia 1984;39:443-455. 21 Herpes Zoster’in (Zona) Klini¤i ve Tedavi Yaklafl›mlar›: ÖZET Herpes Zoster, varicella zoster enfeksiyonunun tekrarlayan fleklidir. Primer enfeksiyondan sonra virüs dorsal spinal gangliona yerleflerek latent döneme geçer. ‹mmunsupresyon, alkol ba¤›ml›l›¤›, sitotoksik ilaç kullan›m› gibi nedenler sonucu virüs aktive olur. Klinik bulgular ile kolayl›kla tan› konulabilir, serolojik testler ve virüs de¤erlendirmesi gibi yöntemler de tan›ya yard›mc› olmaktad›r. Bu makalede bir Herpes Zoster olgusu nedeni ile hastal›¤›n Bir Olgu Nedeniyle etyolojisi ve klini¤i sunulmaktad›r. Anahtar Kelimeler: Herpes Zoster, varicella zoster, antiviral tedavi G‹R‹fi Yrd. Doç. Dr. Filiz Pekiner Herpes Zoster; etkeni bir DNA virüsü olan varisella- Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji zoster virüs'ün neden oldu¤u bir hastal›kt›r. Primer infeksiyon Anabilim Dal› suçiçe¤idir. Suçiçe¤inin seyri s›ras›nda virüsler deri ve Dr. Birsay Gümrü mukozalardaki duyu sinirlerinin uçlar›ndan girer ve duyu Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji lifleriyle duyu ganglionlar›na tafl›n›r. Ganglionda latent bir Anabilim Dal› infeksiyon meydana gelir. Latent durumdaki virüsler Dt. E. Alper Sinano¤lu nöronlara zarar vermeden kal›rlar. Bunlar infeksiyöz de¤ildir Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji ve ço¤almazlar. Ancak infeksiyon yapma yeteneklerini Anabilim Dal› kaybetmezler. Ganglionda latent halde bulunan virüs, reinfeksiyonla veya baz› faktörlerin etkisi ile reaktive olarak Herpes Zosteri meydana getirirler. Herpes Zoster geçirenlerin %4'ünde hastal›k tekrarlar, 3. tekrar ise nadirdir.1-3 Mekanizmas› bilinmemekle birlikte, virüs reaktivasyonunda etkili olan faktörler; Hodgkin hastal›¤› ve di¤er malign hastal›klar, immunsupresif ilaçlar, dorsal kök ganglionlar› veya çevresine rastlayan travmalar, a¤›r metal zehirlenmeleri ve tedavileri, yafll›l›k, kötü beslenme, fiziksel ve duygusal stres, yorgunluk gibi immun direnci azaltan durumlar fleklinde s›ralanabilir.1-5 Normal bir konakta, küçük miktarlarda virüs antijenlerinin kan dolafl›m›na kar›flmas›, kona¤›n hümoral ve hücresel immunitesinin süreklili¤ini sa¤lar ve direnci yükseltir. Konak direncinin oldukça azald›¤› durumda, virüs ganglion içinde reaktive olur ve ço¤alarak yay›l›r. Nöron nekrozu nedeniyle oluflan yo¤un iltihap fliddetli a¤r›y› ortaya ç›kar›r. ‹nfeksiyöz virüs duyu sinirleri yoluyla yay›l›r, fliddetli nevrit'e (sinir iltihab›) yol açar, sinirlerin derideki uçlar›ndan çevreye yay›larak Herpes Zosterin deri lezyonlar›n› olufltururlar.5-8 Bu makalade, Herpes Zoster etkeni, klinik özellikleri ve tedavisi bir olgu nedeniyle sunulmaktad›r. 22 7tepe klinik 2007-2 OLGU RAPORU Bu olgu raporunda Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz Klini¤i'ne palatinal bölgeden bafllayarak tüm oral mukoza ve perioral bölgeye yay›lan ülserasyonlar ve fliddetli a¤r›-yanma flikayeti ile baflvuran 24 yafl›ndaki erkek hasta sunulmaktad›r. Hastadan al›nan medikal anamnezde herhangi bir sistemik hastal›¤a rastlanmam›flt›r. Bafllang›çtan 1-2 gün önce duygusal travma geçirdi¤i bunu takiben fliddetli a¤r›-yanma flikayeti oldu¤u ve a¤›z içi ve yüz bölgesinde yaralar›n olufltu¤u ö¤renilen hastan›n, intra-oral Resim 2: 2. gün dudak köflesi ve yanak mukozas›n›n görüntüsü. muayenesinde palatinal ve bukkal mukozada 1-1.5 cm çap›nda ülserasyonlar, dilde ödem, dudak kenar› ve köflesinde veziküller, halitosis oldu¤u ve ülserasyonlar›n farenks bölgesine do¤ru yay›l›m gösterdi¤i de saptanm›flt›r (Resim1, 2, 3). Ekstra-oral muayenede sol submandibular lenfadenopati, göz çevresi, yanak ve al›n derisinde veziküller mevcut oldu¤u da belirlenmifltir (Resim 4). ‹ntra/ekstra-oral muayene, al›nan anamnez ve lezyonlar›n tek tarafl› tutulum göstermesi nedeni ile hastaya "Herpes Zoster" tan›s› konulmufl ve dermatoloji klini¤ine yönlendirilmifltir. A¤›z içi lezyonlar› için analjezik içeren a¤›z gargaras› tavsiye edilmifltir. Dermatoloji klini¤inde antiviral tablet ve krem (valacyclovir Resim 3: 2. gün palatinal mukozadaki ülserasyon. 500mg 3x2, silver sulfadiazine), ayr›ca yay›l›m›n h›z› ve fliddeti nedeniyle antinevraljik tablet (octotiamine-vit B2 2X1) uygulamas› bafllanm›flt›r (Resim 5 ve 6) ve perioral bölgedeki veziküllerin kabuklaflmaya, intra-oral ülserasyonlar›n iyileflmeye bafllad›¤› gözlenmifltir. Bafllang›çtan 21 gün sonra perioral lezyonlar›n tümünün iyileflmesine karfl›n, intra-oral lezyonlarda tam olarak iyileflme olmad›¤› saptanm›flt›r (Resim 7). Yaklafl›k bir ay sonra da tüm lezyonlar›n kayboldu¤u izlenmifltir (Resim 8, 9, 10) Hasta takip edilmekte olup, herhangi bir rekürans saptanmam›flt›r. Resim 4: 2. güne ait ekstra-oral görüntü. Resim 5: ‹laç kullan›m› sonras› dudakta kabuklaflmalar ve dil yüzeyinde iyileflmekte olan ülserasyonlar. Resim 1. 2. gün perioral bölge ve dilin görüntüsü. 23 Herpes Zoster’in (Zona) Klini¤i ve Tedavi Yaklafl›mlar›: Bir Olgu Nedeniyle Resim 6: Bafllang›çtan 9 gün sonraya ait ekstra-oral görüntü. Resim 10: Bir ay sonra palatinal mukozan›n görüntüsü. TARTIfiMA Herpes Zoster herhangi bir yaflta ortaya ç›kabilmesine ra¤men ço¤unlukla ileri yafllarda görülebilen ve deri segmentindeki di¤er doku ve organlar› da etkileyebilen bir hastal›kt›r. Prodromal dönemde halsizlik, yorgunluk, tutulum olan segmentte nevraljik a¤r› ve hafif atefl görülebilir.2-5 ‹lk bulgu, fliddetli yanma duygusudur. Bunun hemen ard›ndan deri çizgilerine uygun olarak oval, hafif kabar›k, keskin s›n›rl› eritem ortaya ç›kar. Eritemi gruplar halinde oluflan papüller takip eder. Oluflan papüller k›sa süre içinde Resim 7: 21. güne ait dudak mukozas›n›n ve dil mukozas›n›n görüntüsü. veziküllere dönüflür. 2-7 gün sonra opak-pürülan sar›ms› bir görünüm halini alan veziküller, bir hafta sonunda kurumaya bafllar ve kabuk oluflumu gözlenir. S›kl›kla atefl ve bölgesel lenfadenopati efllik eder. Lezyonlar 7-10 gün kal›r. 2-3 hafta sonunda ise tümüyle iyileflme gerçekleflir. Ancak nekrotizan inflamasyon veya sekonder infeksiyon oluflursa iyileflme skatris b›rakarak olur.4 Yayg›n olarak servikal, trigeminal ve lumbosakral dermatomlar etkilenir. A¤›z veya deri lezyonlar› veya her ikisi birden görülmeden önce genellikle bafl a¤r›s›, halsizlik ve ateflle birlikte a¤r› ve hassasiyet prodromal semptom- Resim 8: Bir ay sonraya ait ekstra-oral görüntü. lard›r. Geliflmifl olan Herpes Zoster'in klinik görüntüsündeki tek tarafl› lezyon lokalizasyonu hastal›¤›n belirlenmesinde karakteristiktir. Ancak deri lezyonlar› ortaya ç›k›ncaya kadar di¤er a¤r› nedenleri ile ay›r›c› tan› yap›lmal›d›r. E¤er tipik bulgu yoksa serolojik testler, virüs de¤erlendirmesi, floresan antikor tayini teknikleri tan›y› koymaya yard›mc› olabilir. Trigeminal sinirin ikinci ve üçüncü dal›n›n tutulumunda, a¤›z içi belirtileri de ortaya ç›kar. Herpes Zoster'in en önemli komplikasyonu nevrit sonras› geliflen fibroza ba¤l› postherpetik nevraljidir. Oftalmik tutulumun gerçekleflti¤i olgularda kornea ülserleri ve konjuktiva skatrisleri olabilmektedir. D›fl kulak ile beraber iç kulak tutulumunda akustik ve fasiyal paralizi Resim 9: Dilin bir ay sonraki görüntüsü. sonucu Ramsay-Hunt Sendromu geliflebilir.1-8 24 7tepe klinik 2007-2 Herpes Zoster analjezikler ve sedatifler kullan›larak semptomatik olarak kontrol alt›na al›n›r. fiiddetli olgularda asiklovir (Zovirax), i.v. olarak kullan›l›r. Oral kullan›m› ise günde 5 defa 800 mg fleklinde 5 günlük uygulama fleklindedir. fiiddetli a¤r›s› olan olgularda antinevraljik ilaçlardan yararlan›l›r. Antinevraljik ilaçlar B vitamini ile birlikte kullan›ld›¤›nda antiinflamatuar etkileri de bulunur, kortikosteroid kullan›m› da inflamasyonu bask›layarak a¤r›y› azalt›r. Olgularda postherpetik nevralji geliflti¤inde, kortikosteroid uygulamas›na ra¤men geliflme kaydedilemez ise, antiepileptik ve psikotropik ilaçlar kullan›labilir.9-12 Bafllang›ç aflamas›nda asiklovir kullanan bireylerde a¤r›n›n daha az oldu¤u bildirilmifltir.12 Sunulan olgunun tedavisinde literatür bilgileri ile uyumlu olarak antiviral ve antinevraljik ilaçlar hem sistemik hem de topikal kullan›lm›flt›r. Ancak postherpetik nevralji geliflmedi¤i, uygulanan tedavi yeterli oldu¤u için kortikosteroid kullan›m› gerekmemifltir. Sonuç olarak; k›sa süre içinde hastal›¤›n tan›s›n›n konularak tedaviye bafllanmas›, hastal›¤›n seyrinin özellikle yafll› bireylerde hafif olmas›n› sa¤layacak ve iyileflme sürecini h›zland›racakt›r. KAYNAKLAR: 1. Özbayrak S. A¤›z Hastal›klar› Atlas›. Tan› kriterleri, ayr›c› tan› ve tedavi yaklafl›mlar›. 1. Bask›, ‹stanbul, Quintessence Yay›nc›l›k Ltd. fiti.; 2003. 2. Ibsen OAC, Phelan JA. Oral Pathology for the Dental Hygienist. 4th ed., St. Louis, Saunders, 2004. 3. Ünlü E, Ulafl ÜH, Odabafl› Z, Y›lmaz Ö, Çalç› A. Herpes Zoster radiculopathy: report of two cases. Journal of Neurological Sciences (Turkish), 22:31924, 2005. 4. Tüzün Y, Koto¤yan A, Aydemir EH, Baransü O. Dermatoloji. 2. Bask›, ‹stanbul, Nobel T›p Kitabevleri; 1994. 5. Levin MJ, Cai GY, Manchak MD, Pizer LI. Varicella-zoster virus DNA in cells isolated from human trigeminal ganglia. J Virol , 77:6979-87,2003. 6. Sapp JP, Eversole LR, Wysocki GP. Contemporary Oral and Maxillofacial Pathology. 2nd ed., St.Louis, Mosby; 2004. 7. Scully C, Cawson RA. Medical Problems In Dentistry. 5th ed., Philadelphia, Elsevier Churchill Livingstone; 2005. 8. Strassburg M, Knolle G. Diseases of the Oral Mucosa. A Color Atlas. 2nd ed., Illinois, Quintessence Publishing Co.; 1994. 9. Orient JM. Treating Herpes Zoster with vitamin C: two case reports. Journal of American Physicians and Surgeons, 11:26-7,2006. 10. Stankus SJ, Dlugopolski M, Packer D. Management of Herpes Zoster (shingles) and postherpetic neuralgia. Am Fam Physician, 61:2437-44,2000. 11. Kennedy PG. Varicella-zoster virus latency in human ganglia. Rev Med Virol, 12:327-34,2002. 12. Yücetafl fi. A¤›z ve Çevre Dokusu Hastal›klar›. 1.Bask›, Ankara, Atlas Yay›nc›l›k; 2005. 25 Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH): ÖZET Minenin geliflimsel defektleri süt difllerinde oldu¤u kadar daimi difllerde de gözlemlenmekte ve bu defektler hipoplaziler ve hipomineralizasyonlar olarak s›n›fland›r›lmaktad›r. Bir veya birkaç Daimi Birinci Büyük Az› (DBBA) ile birlikte kesici difllerde amelogenezin olgunlaflma safhas›nda gözlenen klinik hipomineralizasyona Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH) denir. De¤iflik toplumlarda MIH'›n %4 ile %25 aras›nda Tan›, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler az›msanmayacak bir yayg›nl›kta oldu¤u bildirilmifltir. Bu makalenin amac›, MIH'›n teflhisi, yayg›nl›¤›, etiyolojik faktörleri ve hipomineralize minenin özelliklerini netlefltirilerek, izlenebilecek önlem ve tedavi yöntemlerini ortaya koymakt›r. Anahtar Kelimeler: MIH, hipominaralizasyon,hipoplazi G‹R‹fi Yrd. Doç. Dr. Özgür Önder Kuflçu Hekimlerin çocuk hastalar›n› muayene ederken Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› karfl›laflt›klar› a¤›z içi bulgulardan birisi de minenin Prof. Dr. Nüket Sandall› geliflimsel doku bozukluklar›d›r. Minenin geliflimsel Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› doku bozukluklar› süt difllerinde oldu¤u kadar daimi difllerde de gözlemlenmektedir. Bu doku bozukluklar› Yrd. Doç. Dr. Eflber Ça¤lar genel olarak iki kategoride s›n›fland›r›labilir: Hipoplaziler Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› ve hipomineralizasyonlar. Mine hipoplazileri (MH) minenin kantitatif doku bozukluklar›d›r ve lokalize olarak azalm›fl mine kal›nl›¤› ile karakterizedirler. Mine hipomineralizasyonlar› ise minede s›n›rlar› belirgin opasiteler ve minenin translusentli¤indeki de¤ifliklikler olarak bildirilmifltir.1 Araflt›rmalar artt›kça; bilgi düzeyi ve tan›mlamalar netlefltikçe, klinik flartlarda de¤iflik bir hipomineralizasyon tablosu ile karfl› karfl›ya kald›¤›m›z anlafl›lmaktad›r.2-3 Bir veya birkaç Daimi Birinci Büyük Az› (DBBA) ile birlikte kesici difllerde amelogenezin olgunlaflma safhas›nda gözlenen klinik hipomineralizasyona az›-kesici (Molar Incisor) Hipomineralizasyonu (MIH) denir.4,5 Bu dönemde ameloblastik aktivitenin sistemik kökenli olarak zarar gördü¤ü düflünülmektedir. Tan›da kar›flt›r›lmamas› gereken nokta ise tüm diflleri içine alan hipomineralizasyon vakalar›n›n (Amelogenesis Imperfekta-tüm difller etkilenir) MIH olmad›¤›d›r. MIH tan›mlamas› ilk kez 2001 y›l›nda yap›lm›flt›r. "Hipomineralize" DBBA'lar, geçmiflte "‹diyopatik mine hipomineralizasyonu",6-7 "Dismineralize" DBBA'lar,6 "Non-fluorid" hipomineralizasyonu 8-9 yada "Cheese Molars"10-11 olarak da adland›rm›fllard›r. S›n›rl› say›daki s›kl›k verisi birçok farkl› diagnostik s›n›flamay› da beraberinde getirmekle birlikte de¤iflik toplumlarda MIH'›n %4 ile %25 aras›nda de¤iflen bir yayg›nl›kta oldu¤u bildirilmifltir.6,11-17 26 7tepe klinik 2007-2 MIH TANISI kald›r›laca¤›n›n net olarak bilinmemesi üzerinde dikkatle Hipomineralize DBBA difllerin say›s› bir bireyde bir ile durulmas› gereken noktalard›r.9,13 dört aras›nda de¤iflebilir (Resim 1). Kontralateral diflide Bu nedenle, günümüzde MIH tan›s›, yayg›nl›¤›, içine alan iki yada daha fazla DBBA difl orta-ileri düzeyde varsay›lan etiyolojik faktörler ve hipomineralize minenin etkilenebilir. Etkilenen DBBA difllerin say›s› artt›kça daimi özelliklerinin netlefltirilerek, izlenebilecek önlem ve tedavi üst keserler difllerin etkilenme riski de artmaktad›r. MIH yöntemlerinin ortaya konulmas› önem tafl›maktad›r. gözlenen çocuklar›n DBBA difllerinde s›kl›kla a¤r› ve Klinik olarak ayn› sistemik rahats›zl›ktan etkilenmifl bir hassasiyet gözlenir. Keserler söz konusu oldu¤unda sorun çocukta, DBBA difllerin dördünde de farkl› düzeyde hasar estetik kökenlidir. gösteren defektler gözlenebilir. Ayn› zamanda mineralize MIH tan›s›nda tüm difl yüzeyleri temizlenmeli ve 4 olan DBBA difllerin bir yada birden fazlas›nda gelifli güzel DBBA ve 8 daimi keser difl ›slak olarak muayene edilmelidir. da¤›l›m gösteren opasiteler de gözlenebilir. Bu MIH'›n teflhisinde dikkat edilmesi gereken 3 nokta vard›r. opasitelerdeki mineral içerik mine-dentin birlefliminden Belirtilen difller üzerinde (i) s›n›rlar› belirgin opasiteler, (ii) yüzey alt›ndaki mineye do¤ru düflüfl gösterir. Normalde erüpsiyon sonras› oluflmufl k›r›klar ve / veya (iii) atipik bu durum tam tersidir ve yüzey alt›ndaki mineden mine- restorasyonlar olup/olmad›¤› incelenmelidir. dentin birleflimine do¤ru mineral içerik düflüfl gösterir. 18 (i) Demarke opasiteler, komflu sa¤lam mineye göre Genellikle d›fl mine tabakas› post erüpsiyon olgunlaflmas› s›n›rlar› net belirgin, beyaz-krem / sar›-kahve renkli lekelen- dolay›s›yla hipermineralizedir. Hipomineralize DBBA melerdir. Opasiteler genellikle kesici ya da kronlar›n 1/3 difllerinde sa¤lam mineye oranla %5 oran›nda mineral kuspal bölgesinde, nadiren de servikal 1/3'te gözlenir.19 kayb› sergilenir ve kalsiyum/fosfat oran› daha azd›r. Bu (ii) Erüpsiyon sonras› oluflmufl k›r›klar ise, çi¤neme da, defektli bölgenin yan›s›ra, tüm kuronun belirli bir miktara kuvvetleri ya da çürük dolay›s›yla oluflur. Sa¤lam mine kadar etkilendi¤inin bir göstergesidir.4,13 yüzeyi sert, düzgün ve hatta post-erüpsiyon maturasyon etkisiyle hipermineralizasyon sergilemektedir. K›r›k yüzeyin alt›ndaki mine ise yumuflak ve porözlü yap›dad›r.18 Ay›r›c› tan›da; bir ya da birden çok DBBA diflin çekildi¤i vakalarda, a¤›zdaki mevcut difller opasite ve defektler aç›s›ndan dikkatle incelenmeli ve etiyolojik faktörler araflt›r›lmal›d›r. Bu noktada anamnez büyük önem tafl›maktad›r. Geliflimsel mine defekti gözlenen difller (etiyoloji dikkate al›nmaks›z›n) ve geliflimsel mine hipoplazisi defekti gözlenen difller MIH ile kar›flt›r›labilir.13 Mine hipoplazileri (MH) kantitatif defektlerdir ve lokalize olarak azalm›fl mine kal›nl›¤› ile karakterizedirler (Amelogenezisin salg›lama faz›na ba¤l› olarak) (Resim 2). Mine translusent-opak renktedir. Bir ya da bir çok bölgede Resim 1. MIH'dan etkilenmifl bir DBBA çukurcuklar, dentine ulaflan parsiyel ya da total mine eksiklikleri gözlenir. MIH ile MH'nin ayr›m›n› yapmak, az› difllerinde erüpsiyon sonras› gözlenen k›r›klar (çi¤neme kuvvetleri ya da çürük) dolay›s›yla zordur. Yüksek çürük aktivitesi olan çocuklarda MIH maskelenebilir. Histolojik düzeyde, MH ve MIH beraberde gözlenebilir.20 Bu nedenle MIH tan›s› koymak DBBA ve daimi keserler yeni sürdü¤ünde daha kolayd›r. Çocuk hastalarda; çürük oluflumundan da etkilenmifl DBBA difllerde hassasiyettin artmas›, anestezinin güçlükle sa¤lanmas› (a¤r›-kayg› ve davran›fl problemlerine yol açabilir), gerçeklefltirilen restorasyonlarda tekrarlayan Resim 2. Azalm›fl mine kal›nl›¤› ile karakterize bir mine hipoplazisi olgusu. kenar k›r›klar› ve defektli mine dokusunun ne kadar›n›n 27 Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH): Tan›, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler MIH ET‹YOLOJ‹S‹ karyojenik risk faktörleri ve erozyon potansiyeli aç›s›ndan Yunanl› çocuklarda yap›lan bir araflt›rmada; 151 MIH de¤erlendirilmeli, aileden al›nacak çocu¤un 3 günlük diyet gözlenen vakada, bu çocuklar›n %78'inin do¤um öncesi, analiz formu yolu ile gerekli beslenme modifikasyonlar› do¤um ya da do¤um sonras› dönemde medikal sorunlar yap›lmal›d›r. Her ana ö¤ün sonras› difllerin f›rçalanmas›, yaflad›klar› saptanm›flt›r.14 Bu noktada (i) ebeveynlerden ara ö¤ünlerde at›flt›rmalar›n kesilmesi, çürük yap›c›-flekerli çocu¤un anamnezinde al›nan verilerin güvenirlili¤inin g›dalardan uzak durulmas› çocuklara ve ailelerine tart›flmal› olmas› ve (ii) çocu¤un bu dönemde birden fazla ö¤ütlenmelidir. Özellikle günümüzde asitli içeceklerin sat›fl medikal problem geçirmesi durumunda belirtilen tablonun ve pazarlanmalar›ndaki geliflmeler, hem de taze meyvelerin karmafl›k hale gelmesi tan›y› zorlaflt›rmaktad›r. Hayat›n ilk derin dondurma teknikleri sayesinde tüm y›l tüketilmesi 3 y›l›nda s›k gözlenen çocukluk hastal›klar› (üst solunum dental erozyonu tetiklemektedir.32 Bu nedenle asidik-gazl› yolu hastal›klar›, ast›m, orta kulak iltahab›, tonsilit, su çiçe¤i, ve enerji içeceklerinden kaç›n›lmas›; taze s›kma meyve k›zam›k, k›zam›kç›k ) n›n MIH ile iliflkili oldu¤u gözükmek- sular›n›n pipetle tüketilmesi önerilmelidir. Ayr›ca yüzme tedir.10,19,22 Antibiyotik kullan›m› ve MIH aras›ndaki bir sporuyla profesyonelce ilgilenen çocuklar›n aileleri klorlu iliflkiden de bahsedilmektedir ancak antibiyoti¤in mi yoksa havuz pH'›n›n (ideali 7.2 olmal›d›r) aral›kl› kontrolü kullan›m›n› gerektiren hastal›¤›n m› etken oldu¤u ayr›m› konusunda uyar›lmal›d›r.33 kolay de¤ildir.22 Genel sa¤l›k durumu kötü olan ve sistemik Probiyotik g›dalar›n (ülkemizde yo¤urt, yo¤urt içece¤i ve rahats›zl›¤› bulunan çocuklarda geliflimsel mine defekti kefir formunda sat›fltad›r) tüketilmesinin; Ca içermeleri; tükrükteki gözlenme ihtimali daha yüksektir. Bugüne kadar bildirilen çürük yap›c› mikroorganizmalardan S. mutans seviyelerini sistemik rahats›zl›klar aras›nda: beslenme eksiklikleri, düflürmeleri ve MIH difllerin yüzeyindeki poröz mine ve dolgu beyin hasar› ve nörolojik defektler, kistik fibrozis, epilepsi, kenar›ndaki çatlaklarda kolonizasyona direkt etki etmeleri nefrotik sendrom, atopi, epidermolisis bulloza, kurflun aç›s›ndan uygun olabilece¤i düflünülmektedir.34-36 zehirlenmesi, tedavi edilmifl dudak-damak yar›¤›, DBBA difllerin sürmeleri esnas›nda defekt yüzeyi radyoterapi, rubella embriyopati (annelik k›zam›k盤›), ulafl›labilir hale gelir gelmez, d›fl yüzeyde hipermineralizas- oftalmik rahats›zl›klar, çölyak hastal›¤› ve gastrointestinal yonu sa¤lamak ve diflin hassasiyetini gidermek amac› ile rahats›zl›klar s›ralanm›flt›r.23-25 remineralizasyon tedavisine bafllanmal›d›r. Remineralizasyon Erken do¤um daimi difllerde gözlenen hipomineralizasyon ve hassasiyetin giderilmesi için kazein fosfopeptid-amorf ve hipolazilerle iliflkilidir. Erken do¤um sonras› gözlenen kalsiyum fosfat (CPP-ACP) ürünleri oral olarak kullan›labilir. solunum zorluklar›, hiperbilirubinemi, metabolik ve hematolojik CPP-ACP fluorid ile etkileflime girerken, kazein fosfopeptid düzensizlikler do¤um sonras› mineralizasyonu gerçekleflen ile stabil hale gelen amorf kalsiyum fosfat; difl yüzeyinde DBBA difllerini etkiler.26-28 Finlandiya'da 32 çocukta yap›lan çözülebilir, remineralizasyonu teflvik eder, asit ataklar›na dirençli bir çal›flmada zaman›nda do¤an çocuklar›n %36's›nda, erken kalsiyum, fluor ve fosfat iyonlar›n›n oluflumunu sa¤lar.31 Bu do¤an çocuklar›n ise %84'ünde mine defekti oldu¤u aflamada ülkemizde piyasada mevcut tek CPP-ACP ürünü saptanm›flt›r. Erken do¤umla birlikte düflük do¤um kilosununda topikal bir difl kremi (Tooth Mousse Recaldent, GC mine defektlerinin harabiyetini artt›rd›¤› gözlenmifltir.26 Corporation, Tokyo, Japonya)'dir. Bu ürün, mine yüzeyinde Ayr›ca polihalojen aromatik hidrokarbon türevi olan ve kalsiyum ve fosfat iyonlar›n›n birikimi ile doygun bir ortam poliklorinat dibenzo-p-dioksinler (PCDD'ler) ad› verilen bir çevresel kirlilik ajan›n›n da besin yoluyla anne sütüne geçti¤i ve bu ajana daha çok maruz kalan annelerin çocuklar›nda ciddi DBBA difli defektleri gözlendi¤i Finlandiya'da yap›lan çal›flmalarda bildirilmifltir.29-30 KORUYUCU ÖNLEMLER T›bbi anamnezinde üç yafl›na kadar varsay›lan etiyolojik faktör hikayesi veren çocuklar risk alt›nda kabul edilmeli ve DBBA diflleri sürmeden radyografileri büyüteç alt›nda incelenerek erken MIH tan›s› yap›lmal›d›r.31 Çünkü DBBA diflleri sürerken hipomineralize yüzeyleri çürü¤e ve erozyona Resim 3. MIH'tan etkilenmifl DBBA az› diflte atipik çürük geliflimi karfl› çok hassast›r (Resim 3). Bu çocuklar›n beslenmeleri 28 7tepe klinik 2007-2 yarat›r ve remineralizasyonu gelifltirir. Yurt d›fl›nda flekersiz sak›z ve pastil formlar› da mevcuttur. Evde günlük olarak pamuk çubuklar ya da mikrobrush yard›m› ile MIH gösteren difller, pamuk ile kurutulduktan sonra belirtilen krem sürülür ve 3 dk boyunca beklenir (Resim 4 ). ‹fllem sonras› 30 dk boyunca kat›-s›v› hiçbir g›da tüketilmemelidir. CPP-ACP oral ürünleri için klinik kullan›m protokolleri henüz gelifltirilmemifltir ancak, evde günlük kullan›mla yüzey sertleflmesi ve difl hassasiyetinde azalmalar sa¤lanabilmektedir.31,37 CPP-ACP süt kazeininden elde edildi¤i için süt proteinine alerjisi olan çocuklarda kesinlikle önerilmemektedir. Koruyucu önlem olarak topikal fluorid vernik ve jelleri ikinci alternatiftir. Remineralizasyon esnas›nda fluorapatit olarak tekrar depolanan fluorid iyonu rezarvuarlar›; remineralizasyon yan› s›ra, hassasiyetin giderilmesini de sa¤lar ve demineralizasyona karfl› direnç oluflturur. Topikal uygulanan fluoridin, restorasyon öncesi demineralize minenin yüzeyinin sertleflmesini sa¤lad›¤› bildirilmifltir.38-39 Bu noktada difller fluorid içeren bir macun ve yumuflak bir difl f›rças› ile her ana ö¤ünden sonra nazikçe f›rçalanmal›d›r. Nem kontrolünün neredeyse imkans›z oldu¤u k›smen sürmüfl ve halen sürmekte olan demineralize DBBA difllerde, cam iyonomer esasl› fissür örtücüler çürükten korunmay› sa¤layabilir ve yüzey geçirgenli¤ini azaltabilirler.40-41 Difl sürmesinin tamamlanmas› ile birlikte, nem kontrolünün daha kolay sa¤lanabildi¤i bir dönemde cam iyonomer esasl› fissür örtücüler reçine bazl› fissür örtücüler ile yenilenebilir. Koruyucu önlemler al›nmazsa, hipomineralize DBBA'lar asidik ortamda ve çi¤neme kuvvetleri alt›nda sürme sonras› k›r›lma tehlikesi alt›ndad›r. Sürme sonras› k›r›lmalar olufltu¤unda, porözlü mine ya da dentin dokusu a盤a ç›kar ve bu durum diflin so¤uk hava, su ve f›rçalamaya karfl› hassasiyetine neden olur. Bu hassasiyet hijyeni güçlefltirecek, plak retansiyonunu artt›racak ve porözlü bir yap›s› olan dokuda çürük geliflimini do¤al olarak h›zland›racakt›r.13, 31 daha konservatif bir yaklafl›md›r ancak, restorasyon kenarlar›nda k›r›lma riski ortaya ç›kar. Hekimin tecrübesi ve konuya olan ilgisi artt›kça uygun tedavi yaklafl›m›n›n seçimi daha kolay olacakt›r.38 Restorasyon materyali seçiminde çocu¤un yafl›, kooperasyonu ve etkilenen difl yüzeyindeki defektin fliddeti önemli rol oynar.42 Restorasyon materyali olarak cam iyonomer simanlar (CIS); uygulama kolayl›¤›, fluorid sal›n›m› ve kimyasal ba¤lanmas› nedeniyle tercih sebebidir.43-45 Reçine modifiye cam iyonomer simanlar (RMCIS) ise; uygulama kolayl›¤›, fluorid sal›n›m›, kimyasal ba¤lanmaya ek olarak reçine komponenti ve ›fl›kla sertlefltirilebilir olmas›, artm›fl adezyon (CIS göre) ve afl›nma direnci, hemen sertlefltirilebilmesi ve k›r›lmaya karfl› daha yüksek direnç gösterir yap›da olmas› nedeni ile tercih edilebilirler.44,46-49 Ancak CIS ve RMCIS'›n, hipomineralize az›lar›n okluzal yüzlerinde ve stres yüklü bölgelerinde kullan›mlar› tavsiye edilmemektedir. Ancak daimi restorasyon uygulanabilir bir ortam elde edilinceye kadar kullan›labilirler (Resim 5) Sonras›nda aç›k yada kapal› sandwich tekni¤inde reçine esasl› materyallerle birlikte kullan›lmalar› daha uygundur. Kompomerler stres yükü olmayan yüzeylerde CIS/RMCIS simanlardan daha baflar›l› kompozit reçinelerden ise daha düflük gerilme ve tafl›ma direnci MIH TEDAV‹S‹ MIH tan›s› konulan çocuk hastalarda etkilenmifl dokunun kald›r›lmas› ve restorasyon seçimi büyük önem tafl›maktad›r. DBBA difllerinde iki ana tedavi yaklafl›m› bulunmaktad›r. 1. Tüm defektli minenin kald›r›lmas› yöntemi: Bu yaklafl›m ile erken restorasyon baflar›s›zl›klar› engellenir ancak difl dokusundan fazla kay›p verilir. E¤er kompozit reçine materyallerinin kullan›lmas› düflünülüyorsa, reçine adhesivlerinin hipomineralize mineye olan düflük ba¤lama kuvvetlerinden ötürü, tüm defektin kald›r›lmas› gerekir. 2. Sadece çok porözlü yap›daki minenin kald›r›lmas› yöntemi: Sadece çok pörözlü yap›daki minenin, freze iyi direnç gösteren bir doku hissedilinceye kadar kald›r›lmas›, Resim 4. MIH 21 nolu difle tooth mousse uygulamas› ( 3 dk boyunca) Resim 5. MIH'tan etkilenmifl DBBA diflin CIS ile geçici restorasyonu 29 Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH): Tan›, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler sa¤larlar.50-51 Fluorid sal›n›m› ve yüklenme özelli¤i bir avantajd›r. Kompozit reçineler ise yüksek afl›nma direnci ve yüksek adezyon kabiliyeti dolay›s›yla tek bafllar›na veya CIS/RMCIS sandwich tekni¤i üzerine uygulanabilirler.38 (Resim 6) DBBA difllerin erüpsiyon sonras› orta ve ileri düzeyde y›k›m› söz konusu ise paslanmaz çelik kronlar ile restore edilmeleri daha uygundur. Böylece diflin tekrarlayan y›k›mlar› önlenecek, hassasiyeti giderilecek, do¤ru interproksimal kontak ve okluzal iliflki sa¤lanacakt›r.52 Hipomineralize daimi keserlerin restorasyonu estetik aç›dan büyük önem tafl›maktad›r. S›¤ defeklerin tedavisinde mikroabrazyon etkili bir çözüm olabilir ancak defektlerin genellikle tüm mine kal›nl›¤›na yay›lm›fl olmas› bu tedavi seçene¤ini estetik aç›dan baflar›s›z k›labilir. Sar›-kahverengi hipomineralize minenin konservatif tedavi yaklafl›m›: 1) Lezyonun %37'lik orto fosforik asit ile pürüzlendirilmesi 2) %5'lik NaOH2 ile beyazlat›lmas›, 3) a-Tekrar asitlenerek, bir fissür örtücü ile yüzeydeki porözitelerin tekrar lekelenmesini önleyecek flekilde örtülmesi.53 b- Tekrar asitlenerek CPP - ACP uygulamas› ile remineralizasyonun teflvik edilmesi (estetik kayg›lar) (Resim 7-11). Resim 8. Lezyonlar›n %37'lik orto fosforik asit ile pürüzlendirilmesi 4) Günlük CPP - ACP uygulamalar› ile remineralizas- Resim 9. %5'lik NaOH2 uygulamas› yonun desteklenmesi. Resim 6. MIH'tan etkilenmifl DBBA diflin kompozit reçine ile restorasyonu Resim 10. CPP - ACP uygulamas› ( 3 dk boyunca) Resim 7. MIH'tan etkilenmifl 12,11,21 no'lu difllerin genel görünümü Resim 11. ‹fllem sonras› difllerin görünümü 30 7tepe klinik 2007-2 Mikro abrazyonu takiben kompozit veneer uygulamalar› 6. ise estetik baflar›y› artt›ran bir baflka tedavi seçene¤idir. Ancak porselen veneer uygulamalar›n›n difllerin tamamen 7. sürdü¤ü ve difleti konturunun tamamen flekillendi¤i geç ergenlik dönemine kadar ertelenmesi gerekti¤i tavsiye 8. edilmektedir.31 MIH fliddetli ise ve restorasyon yap›lmas› imkans›z ise 9. çekim düflünülmelidir. Bu gibi durumlarda erken ortodontik de¤erlendirilme yap›lmal›d›r. Bu noktada ortodontik 10. konsültasyon gerçeklefltirilerek; az›lar›n prognozu ve restore edilebilirli¤i, dental yafl, bukkal bölge çaprafl›kl›¤›, üçüncü 11. daimi az› difllerin varl›¤›, okluzal iliflkiler ve di¤er sürmüfl ve sürmekte olan difllerin durumu de¤erlendirilmelidir.54 MIH s›kl›¤› art›fl gösterme e¤ilimindedir ve diflhekimlerini 12. yak›ndan ilgilendiren bir olgudur. Etiyoloji her ne kadar çok net olmasa da multifaktöryel olarak erken do¤an çocuklar, 13. hayatlar›n›n ilk 3 y›l›nda vücut direnci düflük, genel sa¤l›¤› 14. kötü olan çocuklarda MIH gözlenebilir. Risk alt›ndaki çocuklar›n takibi ve erken koruyucu önlemlerin bu difller sürer sürmez al›nmas› büyük önem tafl›maktad›r. Bu 15. restorasyonlar›n zaman içerisinde yenilenmesinin gereklili¤i ailenin kafas›nda soru iflaretleri yaratabilir. MIH tan›s› 16. konulan çocuklarda, restoratif tedavi görmüfl DBBA difl say›s› normal çocuklara oranla 10 kat daha fazlad›r. Bu 17. tedaviler gerçeklefltirildi¤inde ise MIH gösteren çocuklar›n, DBBA difllerine uygulanan restorasyonlar›n yenilenme gereklili¤i normal difl yap›s›na sahip çocuklara oranla 3 kat daha fazlad›r.55 18. Bu durum MIH gösteren difllerin do¤as› gere¤idir ve çocuk ile ailesinin restorasyonlar›n yenilenme 19. ihtiyac› hakk›nda bilgilendirilmeleri önem tafl›maktad›r. Sonuç olarak, difl hekimleri hastalar›n› muayene ederken, günümüzde s›kça gözlenen MIH'na dikkat 20. etmelidirler. MIH gözlenen bireylerde koruyucu tedavileri uygulamaya bafllamal›, sert doku y›k›m›n›n derecesine 21. uygun restoratif materyal seçmelidirler. Oral hijyen 22. motivasyonu ve yap›lan restorasyonlar›n düzenli kontrolleri bu hastalarda baflar›l› prognoz için önem tafl›maktad›r. 23. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 24. Koch G, Modeer T, Polusen S, Rasmussen P. Eds. Pedodontics. A systemic approach. Copenhagen: Munksgaard, 1991:250-274. Pindborg JJ. Aetiology of developmental enamel defects not related to fluorosis. Int Dent J 1982; 32: 123-134. Small BW, Murray JJ. Enamel opacities: prevalence,classification and aetiological considerations. J Dent 1978; 6:33-42. Fearne J, Anderson P, Davis GR. 3D X-ray microscopic study of the extent of variations in enamel density in first permanent molars with idiopathic enamel hypomineralization. Br Dent J 2004;196:634-638. Weerheijm KL, Jalevik B, Alaluusua S. Molar-incisor hypomineralization. Caries Res 2001;35:390-391. 25. 26. 27. 28. 31 Koch G, Hallonsten AL, Ludvigsson N, Hansson BO, Holst A, Ullbro C. Epidemiologic study of idiopathic enamel hypomineralization in permanent teeth of Swedish children. Community Dent Oral Epidemiol 1987;15:279285. Croll TP. Creating the appearance of white enamel dysmineralization with bonded resins. J Esthet Dent 1991;3:30-33. Holtta P, Kiviranta H, Leppaniemi A, Vartiainen T, Lukinmaa PL, Alaluusua S. Developmental dental defects in children who reside by a river polluted by dioxins and furans. Arch Environ Health 2001;56:522-528. Leppaniemi A, Lukinmaa PL, Alaluusua S. Nonfluoride hypomineralizations in the permanent first molars and their impact on the treatment need. Caries Res 2001;35:36-40. Van Amerongen WE, Kreulen CM. Cheese molars: A pilot study of the etiology of hypocalcifications in first permanent molars. J Dent Child 1995;62:266-269. Weerheijm KL, Groen HJ, Beentjes VE, Poorterman JH. Prevalence of cheese molars in 11-year-old Dutch children. J Dent Child 2001;68:259262. Jalevik B, Klingberg G, Barregard L, Noren JG. The prevalence of demarcated opacities in permanent first molars in a group of Swedish children. Acta Odontol Scand 2001;59:255-260. Weerheijm KL. Molar incisor hypomineralization (MIH): Clinical presentation, aetiology, and management. Dent Update 2004;31:9-12. Lygidakis NA, Dimou G, Marinou D, Gouva G. Aetiology of Molar-incisor Hypomineralization. A ret-rospective study of 151 children with the defect [abstract]. Barcelona, Spain: 7th Congress of the European Academy of Paediatric Dentistry; 2004. Dietrich G, Sperling S, Hetzer G. Molar incisor hypo-mineralization in a group of children and adolescents living in Dresden (Germany). Eur J Paediatr Dent 2003;4:133-137. Calderara PC, Gerthoux PM, Mocarelli P, Lukinmaa PL, Tramacere PL, Alaluusua S. The prevalence of Molar Incisor Hypomineralisation (MIH) in a group of Italian school children. Eur J Paediatr Dent 2005; 6:79-83. Fteita D, Ali A, Alaluusua S. Molar-incisor hypomineralization (MIH) in a group of school-aged children in Benghazi, Libya. Eur Arch Paediatr Dent. 2006;7:92-95. Weerheijm KL, Duggal M, Mejare I, Papagiannoulis L, Koch G, Martens LC, et al. Judgement criteria for molar incisor hypomineralization (MIH) in epidemiologic studies: a summary of the European meeting on MIH held in Athens, 2003. Eur J Paediatr Dent 2003;4:110-113. Jalevik B, Noren JG. Enamel hypomineralization of permanent first molars: A morphological study and survey of possible aetiological factors. Int J Paediatr Dent 2000;10:278-289. Commission on Oral Health Research & Epidemiology. A review of the developmental defects of enamel index (DDE Index). Report of an FDI Working Group. Int Dent J 1992;42:411-426. Avery J. Oral Development and Histology. 3rd ed. Stuttgart, Germany: Thieme; 2002. Jalevik B, Noren JG, Barregard L. Etiologic factors influencing the prevalence of demarcated opacities in permanent first molars in a group of Swedish children. Eur J Oral Sci 2001;109:230-234. Hall R. The prevalence of developmental defects of tooth enamel (DDE) in a paediatric hospital department of dentistry population (part I). Adv Dent Res 1989;3:114-119. Seow WK. Enamel hypoplasia in the primary dentition: a review. J Dent Child 1991;58:441-452. Martinez A, Cubillos P, Jimenez M, Brethauer U, Catalan P, Gonzalez U. Prevalence of developmental enamel defects in mentally retarded children. J Dent Child 2002;69:151-155. Seow WK. A study of the development of the permanent dentition in very low birthweight children. Pediatr Dent 1996;18:379-384. Aine L, Backstrom MC, Maki R, Kuusela AL, Koivisto AM, Ikonen RS, Maki M. Enamel defects in primary and permanent teeth of children born prematurely. J Oral Pathol Oral Med 2000;29:403-409. Seow WK. Effects of preterm birth on oral growth and development. Aust Dent J 1997;42:85-91. Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH): Tan›, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler 29. Alaluusua S, Lukinmaa PL, Koskimies M, Pirinen S, Holtta P, Kallio M, Holttinen T, Salmenpera L. Developmental dental defects associated with long breast-feeding. Eur J Oral Sci 1996;104:493-497. 30. Jan J, Vrbic V. Polychlorinated biphenyls cause developmental enamel defects in children. Caries Res 2000;34:469-473. 31. William V, Messer LB, Burrow MF. Molar Incisor Hypomineralization: Review and Recommendations for Clinical Management. Ped Dent 2006; 28:224-232. 32. Caglar E, Lussi A, Kargul B, Kabalay U. Fruit yogurt: any erosive potential regarding teeth? Quint Int 2006; 37:647-651 33. Caglar E, Kargul B, Tanboga I, Lussi A. Dental erosion among children in an Istanbul public school. J Dent Child 2005; 72:5-9. 34. Caglar E, Sandalli N, Twetman S, Cildir SK, Ergeneli S, Selvi S. Effect of yogurt with Bifidobacterium DN-173 010 on salivary mutans streptococci and lactobacilli in young adults. Acta Odontol Scand 2005;63:317-320. 35. Caglar E, Sandalli N, Twetman S. Probiotische Produkte und orale Gesundheit. Prophylaxe impuls 2006; 10: 62-68. 36. Caglar E, Kargul B,Tanboga I. Bacteriotherapy and probiotics' possible role on oral health. Oral Dis 2005; 11:131-137 37. Reynolds EC. New modalities for a new generation: Casein phosphopeptideamorphous calcium phosphate, a new remineralization technology. Synopses 2005;30:1-6. 38. Fayle SA. Molar incisor hypomineralization: Restorative management. Eur J Paediatr Dent 2003;4:121-126. 39. Messer LB. Getting the fluoride balance right: Children in long-term. Fluoridated communities. Synopses 2005;30:7-10. 40. Manton DJ, Messer LB. Pit and fissure sealants: Another major cornerstone in preventive dentistry. Aust Dent J 1995;40:22-29. 41. Simonsen RJ. Pit and fissure sealant: A review of the literature. Pediatr Dent 2002;24:393-414. 42. Mahoney EK. The treatment of localized hypoplastic and hypomineralized defects in first permanent molars. N Z Dent J 2001;97:101-105. 43. Berg JH. Glass ionomer cements. Pediatr Dent 2002;24:430-438. 44. Caglar E, Cildir SK, Sandalli N. Cam iyonomer simanlar. Akademik Dental. Bask›da 45. Croll TP. Restorative options for malformed permanent molars in children. Compend Contin Educ Dent 2000;21:676-678. 46. Cildir SK, Sandalli N. Fluoride release/uptake of glass-ionomer cements and polyacid-modified composite resins. Dent Mater J 2005;24:92-97 47. Croll TP, Nicholson JW. Glass ionomer cements in pediatric dentistry: A review of the literature. Pediatr Dent 2002;24:423-429. 48. Gao W, Smales R. Fluoride release / uptake of conventional and resinmodified glass ionomers, and compomers. J Dent 2001; 29: 301-306. 49. McDonald RE, Avery DR. Dentistry for the Child and Adolescent: Resin modified glass ionomer cements. s. 361, Mosby Inc, St Louis, MSR, 2000 50. Donly K, Garcia-Godoy F. The use of resin-based composite in children. Pediatr Dent 2002;24:480-488. 51. Lyons K. Direct placement restorative materials for use in posterior teeth: The current opinions. N Z Dent J 2003;99:10-15. 52. Randall RC. Preformed metal crowns for primary and permanent molar teeth: Review of the literature. Pediatr Dent 2002;24:489-500. 53. Wright JT. The etch-bleach-seal technique for managing stained enamel defects in young permanent incisors. Pediatr Dent 2002;24:249-252. 54. Gill D, Lee R, Tredwin C. Treatment planning for the loss of first permanent molars. Dent Update 2001;28:304-308. 55. Kotsanos N, Kaklamanos EG, Arapostathis K. Treatment management of first permanent molars in children with Molar-Incisor Hypomineralisation. Eur J Paediatr Dent 2005;6:179-184. 32 Mouthguard Uygulamalar› ÖZET Dento-alveolar travmalar çocukluk ça¤›n›n önemli sa¤l›k problemlerinden birini oluflturmaktad›r. Çocuk hastan›n dentoalveolar travma tedavisi hekimler için zor bir durum teflkil etmesinin yan›s›ra belirgin bir yükümlülü¤üde beraberinde getirmektedir. Hekim çocuk hastalar›n› tedavi ederken, gelece¤e yönelik koruyucu ifllemler yan›s›ra iyi bir anamnez ile spor aktiviteleri ile ilgilenen çocuklar› tesbit etmelidir. Özellikle aktif sporla ilgilenen çocuklar sporun do¤as› gere¤i yaralanma riski tafl›makta ve bu yaralanmalar› önlemede a¤›z içi difl koruyucu (mouthguard) uygulamalar› önleyici görev görmektedir. Mouthguard uygulamalar› a¤›z bölgesine gelecek ilk floku h›zl›ca absorbe ederek difllere iletisini zay›flatacakt›r. Bu makale mouthguard uygulamalar›n›, mouthguard seçiminin nas›l yap›lmas› gerekti¤ini ve hedef kitlesini incelemeyi amaçlamaktad›r. Anahtar Kelimeler: mouthguard, travma G‹R‹fi: Dento-alveolar travmalar çocukluk ça¤›n›n önemli sa¤l›k problemlerinden birini oluflturmaktad›r.1-2 Çocuk hastan›n dento-alveolar travma tedavisi hekimler için zor bir durum teflkil etmesinin yan›s›ra belirgin bir yükümlülü¤üde beraberinde getirmektedir. Hekim çocuk hastalar›n› tedavi ederken, gelece¤e yönelik koruyucu ifllemler (fissür örtücü, florid uygulamalar› ve preortodonti) yan›s›ra iyi bir anamnez ile spor aktiviteleri ile ilgilenen çocuklar› tesbit etmelidir. Bu noktada unutulmamal›d›r ki, spor do¤as› gere¤i difllere, çenelere ve ilgili yumuflak dokulara yönelik yaralanma ve travma tehditlerini içermektedir.3-7 Diflleri çarpma kuvvetinden ve birbirlerinden uzak tutarak; kuron k›r›klar›n›, avulsiyonlar›, kök k›r›lar›n›, lüksasyonlar›, ayr›ca çeneleri birbirlerinden; yumuflak dokular› ve dudaklar›, difllerden uzak tutarak intraoral laserasyonlar› önlemeyi hedefleyen apareye difl koruyucu (mouthguard) denir.8-13 Mouthguard uygulamalar› a¤›z bölgesine gelecek ilk floku h›zl›ca absorbe ederek difllere iletisini zay›flatacakt›r.14 Yap›lan araflt›rmalarda bu tür yaralanmalarda dudak, üst alt kesici difllerin etkilenmesiyle birlikte; %50-80 aras›nda üst kesici difller travmaya maruz kalmaktad›r.15-16 Mouthguard kullan›m ihtiyac› ilk kez 1927 y›l›nda ortaya ç›km›fl17, bu konu ile ilgili araflt›rmalar 1929'da bafllam›fl ancak sadece amerikan futboluna yönelik s›n›rl› kalm›flt›r. 18 ‹kinci dünya savafl› sonras›nda, ABD çap›nda yap›lan bir araflt›rmada tüm futbol oyuncular›n›n % 52'sinin yüz ve çene bölgesine darbe ald›¤› belirlenmifltir. Bu nedenle önlem olarak 1950-58 y›llar› aras› ABD çap›nda yayg›n mouthguard Yrd. Doç. Dr. Eflber Ça¤lar Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Pedodonti Anabilim Dal› Prof. Dr. Nüket Sandall› Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Pedodonti Anabilim Dal› Yrd. Doç. Dr. Özgür Önder Kuflçu Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Pedodonti Anabilim Dal› 33 7tepe klinik 2007-2 Bauer, BrainPad, CCM, Fox40, Joga, Muller, ProBrain Pad ve Shockdoctor marka ad› alt›nda sat›lmaktad›r. Hekim uygulamas› gerektirmez. Kifliye özel olmad›¤› için günümüzde önerilmemektedir. PVC içermesi nedeniyle günümüzde Avrupa Birli¤i kurumlar›nca kullan›m› uygun görülmemektedir. 2. Tip II. Boil and Bite mouthguard: Termoplastik bir maddenin hekim yada kullan›c› taraf›ndan bol içerisinde s›cak suda ›s›t›larak difllerin üzerine parmak, ›s›rma ve dil yard›m› ile adapte edilir. Tutuculu¤u zay›ft›r. Ekonomiktir. Kifliye özel haz›rlanm›fl görünmekle birlikte, koruyucu özelli¤i ve adaptasyonu çok zay›ft›r. (fiekil 2) 3. Tip III. Custom fabricated: Kifliye özel olarak haz›rlan›r. Hekim taraf›ndan al›nan aljinat ölçü model üzerine teknisyen taraf›ndan haz›rlanan materyalle gerçeklefltirilir. Bu tip mouthgaurd Klass I ve II hastalara üst çeneye; Klass III hastalara ise alt çeneye haz›rlan›r. Oldukça koruyucu, ve kullan›m› rahatt›r. Yap›m flekline göre ikiye ayr›lmaktad›r. a. Vakum formed: tek kat etilen vinil asetattan ( EVA) oluflur. Düflük ›s›da vakum tekni¤i ile gerçeklefltirilir. K›sa sürede flekli ve retansiyonu bozulur. b. Pressure formed: Yüksek ›s›, yüksek bas›nç alt›nda multi layered, bir kaç kat EVA uygulan›r. Maksimum uyum ve retansiyon sa¤lar. Kal›nl›k layer say›s›n›n artt›r›lmas› ile ayarlan›l›yor. As›l kullan›lmas› gereken difllik tipidir. (fiekil 3 a,b,c,d; 4 a,b,c,d; 5 a,b,c,d; 6 a,b,c,d) Uygun bir mouthguard için geçerli kurallar afla¤›da s›ralanm›flt›r:27 1. Üst çene diflleri 2. büyük az›lar›n distaline kadar örtmelidir. 2. Labialde 3 mm, okluzalde 2 mm, palatinal yüzeyde ise 1 mm kal›nl›kta olmal›d›r. 3. Labialde vestibül derinli¤in son 2 mmlik k›sm›na kadar uzanmal›d›r. 4. Palatinalde gingival marjinden 10 mm uza¤a kadar dokuyu örtmelidir. 5. Vestibülde yuvarlat›larak sonland›r›lan yüzey, palatinalde e¤imlendirilerek bitirilmelidir. (fiekil 3c,d; 4d) tan›t›m› ve uygulamalar› gerçeklefltirilmifltir.19-21 Bu konuda tüm dünyadaki ilk genelge yine ABD'de 1962 y›l›nda the National Alliance Football Rules Committee taraf›ndan yay›nlanm›flt›r. Genelgede Her oyuncunun a¤›z içinde difllerin labial ve okluzal yüzeylerini koruyacak bir difl koruyucuya ihtiyac› vard›r cümlesi geçmektedir.22 Bu genelge günümüzde American Academy of Pediatric Dentistry taraf›ndan gelifltirilerek yay›mlanmaktad›r.23 Ülkemizde ve Avrupa Birli¤i'nde, bu konuda geçerli bir genelge yay›nlanmad›¤› gibi mouthguardlar konusunda Türk Standartlar› Enstitüsü ve Avrupa Birli¤i European Standardization of Normalization taraf›ndan belirtilen kaideler bulunmamaktad›r. Bu noktada face-mask (yüz koruyucular) konusunda standartlar mevcuttur. Ülkemizde son 20 y›ld›r sosyoekonomik geliflmelere paralel olarak de¤iflik spor yapan bir çok gencimiz bulunmaktad›r ve hergün spor yaralanmalar› ile karfl›laflabilmektedirler. Türk Buzhokeyi liginde yap›lan araflt›rmam›zda lig oyuncular›n›n % 100'ünün face-mask kulland›¤› ancak sadece %24'ünün mouthguard kulland›¤› belirlenmifltir.3 Ayn› flekilde ‹stanbul'daki tüm atl› spor kuluplerinde poni ve at binen çocuklarda yap›lan araflt›rmam›zda, çocuklar›n %100'ünün tok (kask) takt›¤›, ancak sadece %5'inin mouthguard› bildi¤i ortaya ç›km›flt›r.4 Türk Beyzbol ve Amerikan Futbolu Liginde yap›lan baflka bir araflt›rmam›zda ise amerikan futbolu oyuncular›n›n %58'inin mouthguard kulland›¤› ve bu oran›n facemaskte %100 oldu¤udur. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bu üç spor dal›nda lig ve federasyonlar›n tok ve facemask kullan›m›n› zorunlu tutmas› ve koçlar›n bu konuda net tutumlar›d›r. Halbuki mouthguardlar konusunda yetersiz bilgi ve tan›t›m; oyuncular›n dental travma riskini artt›rmaktad›r. Travma geçiren çocuklar›n Pedodonti klini¤i'nde, iki y›l boyunca takip edildi¤i bir çal›flmada; %7'sinin bisiklet, %2'sinin futbol, %1'inin basketbol, %1'nin ise roller skate ve yüzme s›ras›nda olufltu¤u bildirilmifltir.24 Hekimin mouthguard uygulamalar› konusunda dikkat etmesi gereken risk gruplar› afla¤›da belirtilmifltir. 1. Travma geçmifli olan, tedavi görmüfl ve sporla ilgilenen çocuklar 2. Travma hikayesi olmayan ama spor yapan çocuklar 3. Di¤er ( Hiperkatif yada spastik çocuk gruplar›) Günümüzde 3 tip mouthguard uygulamas› mevcuttur. Bunlar stock (haz›r), boil and bite (difl fleklini ›s›t›larak alan) ve custom-fabricated (kifliye özel) tiplerdir.3,25-26 1. Tip I. Stock mouthguard: Ekonomik, k›sa süreli kullan›ma uygun mouth guard tipidir. Polivinil klorid (PVC), poliüretan, vinil asetat yada etilen ko-polimerinden yap›labilirler. Tek tiptir ve haz›r sat›n al›n›r. (fiekil 1) Uygulamas› s›ras›nda alt ve üst çene difllerinin s›k›lmas› yoluyla a¤›z içerisinde durur. Konuflma ve nefes almada zorlanmaya neden olur. Günümüzde ülkemizde Adams, fiekil 1. Stock mouthguard (Orjinal sitesinden al›nm›flt›r) 34 Mouthguard Uygulamalar› fiekil 2. Boil and Bite mouthguard (Orjinal sitesinden al›nm›flt›r) fiekil 3d. Model üzerine Tip III Pressure formed mouthguard uygulamas› fiekil 3a. 11 yafl, erkek, Basketbol oynarken travma geçirmifltir. fiekil 4a. 9 yafl, k›z, tenis oynarken travma geçirmifltir. fiekil 3b. Tedavi sonras› görünümü fiekil 4b. Tedavi sonras› görünümü fiekil 3c. Model üzerine Tip III Pressure formed mouthguard uygulamas› fiekil 4c. Hastan›n a¤›z solunumu görüntüsü 35 7tepe klinik 2007-2 fiekil 4d. Model üzerine Tip III Pressure formed mouthguard uygulamas› fiekil 5d. A¤›z içi Tip III Pressure formed mouthguard uygulamas› fiekil 5a. 14 yafl, erkek, Voleybol oynarken travma geçirmifltir. fiekil 6a. 8 yafl, erkek, Basketbol oynarken travma geçirmifltir. fiekil 5b. Tedavi sonras› görünümü fiekil 6b. Tedavi sonras› görünümü fiekil 5c. A¤›z içi Tip III Pressure formed mouthguard uygulamas› fiekil 6c. Tip III Pressure formed mouthguard görüntüsü 36 Mouthguard Uygulamalar› 18. Riviere GR, Williams TP, Douglas BL. Past and present applications of the mouth protector. J Dent Child 1966;33:368-74. 19. Fagan GE. Mouth protectors for football players. JADA 1963; 66:70. 20. Murrey ZW. Football's dental injuris; another problem for the dentist. JADA 1954; 49:230. 21. Moon DG, Mitchell DF. An evaluation of commercial protective mouth pieces for football players. JADA 1961; 62:82. 22. Bureau of Dental Health Education, Bureau of Economic Research and Statistics: Mouth protectors 1962 and future. JADA 1963; 66:109. 23. Policy on Prevention of Sports-related Orofacial Injuries. Oral health policies. Pediatric Dent. Reference Manual 2006-2007, p. 48-50. 24. Kargül B, Caglar E, Tanboga I. Dental trauma in Turkish children, Istanbul. Dent Traumatol 2003; 19: 72-75. 25. Johnson DC, Winters JE. Prevention of intraoral trauma in sports. Dent Clin North Am 1991;35:657-66. 26. Ranalli DN. Sports dentistry and dental traumatology. Dent Traumatol 2002;18:231-236. 27. Patrick DG, van Noort R, Found MS. Scale of protection and the various types of sports mouthguard Br J Sports Med 2005; 39: 278-281. fiekil 6d. A¤›z içi Tip III Pressure formed mouthguard uygulamas› SONUÇ Günümüzde kullan›m› en uygun mouthguard tipi kifliye özel haz›rlanan Tip III Pressure formed diflliklerdir. Kontak sporlarla ilgilenen tüm çocuklar›n bu sporla u¤raflt›klar› zaman dilimi boyunca mouthguard kullanmalar›, apareyi temiz tutmalar› ve her sezon hekimlerine kontrol ettirmeleri gerekmektedir. Mouthguard kullan›m›n›n toplumda yayg›nlaflmas› için difl hekimlerine büyük görev düflmektedir. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Cameron A, Widmer A, Gregory P, Abbott P. Trauma management. Cameron A, Widmer A. Handbook of Pediatric Dentistry .ed 2. Mosby, London. s. 95-113. 1998 Andreasen JO, Andreasen FM, Bakland LK, Flores MT. Traumatic dental injuries. A manual. 2. ed. Copenhagen. Munksgaard, s. 8. 2003. Caglar E, Kargul B, Tanboga I. Dental trauma and mouthguard usage among ice hockey players in Turkey Premier League. Dent Traumatol 2005;21:29-31. Caglar E, Sandalli N. Dental and orofacial trauma in pony and horseback riding children. Dent Traumatol 2006; 22:287-90. Andreasen JO, Andreasen FM, Bakland LK, Flores MT. Traumatic dental injuries. A Manual, 2nd edn. Copenhagen:Munksgaard; s. 71. 2003 Jarvinen S. On the causes of traumatic dental injuries with special reference to sports accidents in a sample of Finnish children. Acta Odontol Scand 1980; 38:151-154. Sane J, Ylipaavalniemi P. Dental trauma in contact team sports. Endod Dental Traumatol 1988; 4:164-169. Andreasen JO, Andreasen FM. Textbook an color atlas of traumatic injuries to the teeth, 3rd ed. Copenhagen. Munksgaard, 1994. Newsome PR, Tran DC, Cooke MS. The role of the mouthguard in the prevention of sports-related dental injuries: a review. Int J Paediatr Dent 2001;11:396-404. Chapman PJ. Mouthguards in sport. Sport Health 1983;1:13-15. Chapman PJ. Concussion in contact sports and importance of mouthguards in protection. Aust J Sci Med Sport 1985;17:23-27. Chapman PJ. The prevalence of orofacial injuries and use of mouthguards in rugby union. Aust Dent J 1985;30:364-7. Biasca N, Wirth S, Tegner Y. The avoidability of head and neck injuries in ice hockey: A historical review. Br J Sports Med 2002; 36: 410-427. Tran D, Cooke MS, Newsome PRH. Laboratory evaluation of mouthguard material. Dent Traumatol 2001; 17; 260-265. Kumamoto D, Maeda Y. Global trends and epidemiology of sports injuries. J Pediatr Dent Care 2005;11:15-25. Kumamoto D, Maeda Y. A literature review of sports related orofacial trauma. Gen Dent 2004;52; 270-280. Watts G, Woodland A, Singer CA. Functional mouth protectors for contact sports. JADA 1954; 49:7. 37 Fiber Post ve Üzerine Core ile Kuron Uygulanmas›n›n Aflamalar› ÖZET Endodontik tedavi görmüfl ve travmaya maruz kalm›fl difllerdeki afl›r› difl sert doku kayb›, post-core sistemleriyle tedavi edilebilmektedir. Kök kanal›ndan destek al›narak uygulanan post-core'la, üzerine kuron yap›lacak difl için gerekli stabilite ve retansiyon sa¤lanmas› amaçlan›r. Adeziv sistemlerindeki geliflmeler adeziv ba¤lanan fiber postlar›n kullan›m›n› artt›rm›flt›r. Bu makalede fiber post sistemleri ve üzerine haz›rlanan core ve kuron tedavilerinin klinikteki uygulama aflamalar› anlat›lm›flt›r. Anahtar kelimeler: Fiber post, kuron harabiyeti, adeziv sistem G‹R‹fi Yrd. Doç. Dr. Nuray Çapa Son y›llarda difl hekimli¤indeki geliflmeler difl sert Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi doku kay›plar›n›n diflin sahip oldu¤u özelli¤e benzer Protetik Difl Tedavisi Ana Bilim Dal› materyallerle tekrar kazand›r›lmas›n› amaçlamaktad›r. Çürük, travma ve afl›nma difl sert dokusunda kay›plara Doç. Dr. P›nar Kurso¤lu Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi neden olur. Kanal tedavisi sonras› diflin sert dokusunda Protetik Difl Tedavisi Ana Bilim Dal› oluflan afl›r› kay›plar›n ve travma sonucu mine, dentin ve sementi içeren kuron-kök k›r›klar›n›n tedavileri difl hekimlerini zorlamaktad›r.1-6 Difl hekimli¤indeki alternatif Dt. Bu¤çe Ebeo¤lu Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, tedavilerdeki geliflmeler difllerin zorunlu kal›nmad›kça Protetik Difl Tedavisi Ana Bilim Dal› çekilmesini engellemeyi amaçlamaktad›r. Ancak klinik kuronda meydana gelen afl›r› kay›p uygulanacak Prof. Dr. Ender Kazazo¤lu restorasyonda stabilite ve retansiyon sorunu Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi oluflturmaktad›r. Oluflan bu sorunlar kök içinden destek Protetik Difl Tedavisi Ana Bilim Dal› al›nan post-core sistemlerinin uygulanmas›yla çözümlenebilir.5,7-13 Post-core tedavisine karar vermeden önce kalan difl sert dokusu, çevre periodontal dokular›n ve kemi¤in sa¤l›¤›, kök morfolojisi, çeneler aras› iliflki, hastan›n al›flkanl›klar›, kültürel ve ekonomik durumu de¤erlendirilmelidir.14,15 Post-core sistemi ile diflin restorasyonu 5 üniteden oluflur. Bunlar; 1. kök ve kuronal difl sert dokusu 2. post 3. core 4. kuron 5. post ile difli ve kuron ile core yap›flt›r›lmas›nda kullan›lan simanlar.16 Günümüzde kullan›lan post-core sistemleri 2 ana grup alt›nda toplanmaktad›r. 1- Tek bir parça halinde dökümden elde edilen metal veya porselen sistemler. S›kl›kla soy metal olmayan alafl›mlardan oluflturulan döküm postlar›n, uygulanmas› kolay ve maliyetleri düflüktür. 38 7tepe klinik 2007-2 Ancak galvanik korozyona, difleti kenar›nda ›fl›¤› geçirirler. Ancak fiber postlar az radyopasiteye renkleflmeye neden olabilmektedir. Ayr›ca postun sahiptirler radyografide görülmeleri zor olabilmektedir. yap›m›nda kullan›lan metallerin elastiklik modülleri 16,17 dentinin elastiklik modülünde 7-10 kat fazlad›r. Bu Fiber postlar›n endikasyonlar›; Yeterli kanal çap›na farkl›l›k kökün ucuna yak›n bölgede makaslama sahip tüm difllere uygulanabilir. Diflteki genifl kanala streslerin yo¤unlaflmas›na ve kökte k›r›klara neden uygulanmas› tercih edilir bu nedenle üst çenede Alt›n gibi soy metallerin döküm post palatinal, alt çenede distal kökler seçilir. Fiber postun yap›m›nda kullan›m› daha seyrektir. Biouyumlu ve uygulanabilmesi için difletinin üzerinde %25 difl sert elastiklik modulleri daha düflük olmas›na ra¤men dokusunun varl›¤› tavsiye edilir. Esteti¤in önemli oldu¤u maliyeti yüksektir. Döküm seramik postlar›n sa¤lad›¤› ön bölgelerde (Resim 1) ›fl›k geçirgenli¤i istenen protetik estetik kullan›m alan› bulmas›n› sa¤lam›flt›r. Fakat tedavinin alt yap›s› olarak uygulanabilir. Ayr›ca diflin olabilmek-tedir.17 elastiklik modülü ve maliyeti konumu ve direnci gere¤i rijit olmayan bir post yüksektir.18 ihtiyac›nda kullan›labilir. 2) Prefabrike bir post ve üzerine haz›rlanan core'dan 16 oluflan iki elemanl› sistemler. Yap›sal içeriklerine ba¤l› olarak, prefabrike postlar metal, seramik ve fiberle Fiber postlar›n metal postlara k›yasla avantajlar›: güçlendirilmifl rezin postlar olarak 3 grupta incelene- 1. Post bofllu¤u için difl doku kayb› az olur. bilir.19 2. Rijit olmayan postlard›r. Elastiklik modülleri dentinin elastiklik modülüne yak›nd›r. Bu a) Prefabrike Metal Postlar: Bu postlar çeflitli metal nedenle kök k›r›klar› riski azal›r. alafl›mlar›ndan oluflur. Kanal yap›s›na uygun olarak 3. konik, paralel, yivli flekillerde üretilmifltir. Yivli postlar›n Post ile kök kanal› duvar› aras›nda sürtünme oluflmad›¤›ndan stres yo¤unlu¤u azalmaktad›r. aktif veya pasif olarak kanala yerlefltirilmesi mümkündür. 4. 19-21 Post bofllu¤unun haz›rland›¤› aflamada hemen fiber post yap›labilir b) Prefabrike Seramik Postlar: Seramik postlar›n 5. biyouyumlu¤unun iyi olmas› ve estetik kayg›lar› Adeziv teknikle simantasyon sa¤lanmas› postun gidermesi pratikte kullan›m alan› bulmufltur. Fakat flekli ve yüzey özellikleriyle sa¤lanan retansiyon yüksek elastiklik modülünün çi¤neme kuvveti karfl›s›nda ihtiyac›n› azalt›r. kök k›r›klar›yla karfl›lafl›lma riskini artt›rd›¤› 6. bildirilmifltir.22 Simantasyonda, adeziv tekni¤in kullan›lmas› mikros›z›nt› riskini azalt›r. c) Fiberle güçlendirilmifl rezin postlar: 1990 y›l›nda 7. Difl rengindedir, ›fl›k geçifline izin verirler. Fakat karbon 8. Biyouyumludur fiberlerin renginin siyah olmas› estetik üzerinde olumsuz 9. Korozyona dirençlidir. etki yaratt›¤›ndan modifiye edilerek üzeri beyaz kuartzla 10. Endodontik tedavinin tekrarlanmas› gerekti¤i üretilmifltir. 7 durumlarda özel kitlerle kolayca uzaklaflt›r›labilir. Daha üstün estetik sonuçlar elde etmek için yeni sistem Böylece daha fazla difl sert doku kayb› engel- aray›fl›na giren bilim adamlar› taraf›ndan, cam fiber ve lenir. Duret ve Reynaud taraf›ndan metal postlara alternatif olarak karbon-fiber postlar üretilmifltir.19 kaplanarak karbon-kuartz fiber postlar 4,7,16 kuartz fiber postlar üretilmifltir. Fiber postlar, örülmüfl polietilen yap›daki cam veya karbondan yap›l›rlar. Polimer matris yap›s›na fiberlerin eklenmesi k›r›lmaya direnci, sertli¤i ve mekanik özellikleri önemli ölçüde artt›rm›flt›r. Fiberle güçlendirilmifl materyallerin yüksek darbe direnci, titreflimlerin azalt›lmas›, flok absorpsiyonu ve yaflland›r›lma ifllemlerine karfl› direnç artt›r›c› özellikler gösterdikleri bildirilmifltir. 23,24 Fiberle güçlendirilmifl postlar dentine benzer elastiklik modülüne sahiptir. Benzer elastikiyete sahip materyallerle yap›lan restorasyonlarda uniform bir stres da¤›l›m› ve bunun sonucu olarakta baflar›n›n artt›¤› bildirilmektedir.25 Cam fiberle güçlendirilmifl postlar difl rengine yak›nd›rlar ve Resim 1. Kanal tedavisi tekrar› sonras› üst sa¤ lateral diflteki kuron harabiyeti. 39 Fiber Post ve Üzerine Core ‹le Kuron Uygulanmas›n›n Aflamalar› Fiber post uygulama aflamalar›: istenmektedir. Yüzey ifllemlerinden biri olan hidroflorik Pek çok araflt›rmac› taraf›ndan bildirilen klasik post- asit uygulamas› cam fiberlere zarar verdi¤i için core preparasyon kurallar› uzun y›llard›r kabul önerilmemektedir. Silika kaplama ifllemi fiber postun görmektedir. Bu kurallar postun, yüzey fleklinin de¤iflmesine ve kanala olan adaptasyo- 1. Uzunlu¤u, kök uzunlu¤unun 2/3'üne eflit olmal› nunun bozulmas›na neden olabilece¤i bildirilmifltir. 30 2. Çap›, diflin çap›n›n 1/3' üne eflit olmal› Cam fiberle güçlendirilmifl postlarda yüzeye silan 3. Kök ucunda en az 4 mm b›rak›lmal› uygulanmas›n›n ise adeziv ba¤lant›ya katk›da bulun- 4. Yüzeyi, kök kanallar›n duvar›na adapte olmal› du¤u bildirilmifltir.1,19 5. fiekli, kök flekline uygun olmal›d›r. Haz›rlanan fiber posta silan sürülerek 60 sn 7, 16, 19 ,26 Ancak geleneksel post preparasyon önerilerinin bekletildikten sonra iyice kurutulur. genellikle difl sert dokusunda fazla kay›p yaratt›¤› düflünülmektedir.27 Simante edilen geleneksel postlarda uzunluk, tutuculuk üzerinde önemli rol oynar. Rezin simanla yap›flt›r›lan fiber postun uzunlu¤unun restore edilecek diflin kuron boyu uzunlu¤u kadar olmas› veya kök uzunlu¤unun yaklafl›k yar›s› kadar olmas› önerilmektedir.7,28 1-Post bofllu¤unun haz›rlanmas› Post boyu hesapland›ktan sonra, ilk ifllem kanal içerisindeki kanal pat› ve guta perkan›n ç›kart›lmas›d›r. Guta perka ›s›t›lm›fl bir aletle veya döner bir kanal aleti Resim 2.Fiber postun çap›na uyumlu frez ve cam fiber post (FRC Postec, Ivoclar-Vivadent) (Gates Glidden Drill; Moyco Union Broach, York, PA) ile istenilen uzunlukta boflalt›lmas› önerilmektedir.7 ‹yi bir adezyon için kanal duvarlar›ndan kanal pat› ve guta perkan›n tam olarak temizlenmesi gereklidir. Öjenollu bir kanal pat› kullan›lm›fl ise rezin siman›n polimerizasyonunu etkiledi¤i bu nedenle ba¤lanma etkisinin azald›¤› bildirilmektedir. Dentin ve yan kanallara penetre olabilen öjenolun etkisini kald›rmak için dentinden bir miktar (pat›n öjenol içeri¤ine ba¤l› olarak) kald›r›lmas› tavsiye edilmektedir. 19 Prefabrika fiber postlar›n çaplar›na uygun olarak üretici firmalar taraf›ndan çeflitli çaplarda frezler üretilmifltir (Resim 2). Frezler fiber postun markas›na göre de¤iflmektedir. Resim 3. Kanal›n fiber posttun çap›yla uyumlu özel frezle haz›rlanmas› Seçilen fiber postun çap›na uygun frezle kanal çap› ve bofllu¤u haz›rlan›r (Resim 3). 2-Postun haz›rlanmas› Haz›rlanan post bofllu¤una uygun fiber post kanal içerisinde denenerek uzunlu¤u iflaretlenir (Resim 4). ‹flaretlenen yerden elmas frezle veya elmas separe ile kesilir.24 Haz›rlanan fiber post üzerindeki mikroorganizmalar›n uzaklaflt›r›lmas› ve temizlenmesi için alkol ile silinebilir. A¤›z s›v›lar›yla kontamine olmufl postun alkolle silinmesi önerilmektedir.1 Post yüzeyine yap›lacak yüzey haz›rl›klar›yla postun retansiyonun artt›r›lmas› Resim 4. Fiber postun kanal içersinde uyumunun kontrol edilmesi 40 7tepe klinik 2007-2 kanal içerisine yerlefltirildikten sonra taflan rezin simanlar temizlenir ve sertleflmesi sa¤lan›r (Resim 6). 3-Postun simantasyonu Difl dokusuyla fiber post aras›nda adezyon sa¤lanmas› için 2 tip bonding sisteminden biri seçilebilir. a. Asit uygulamas›yla smear tabas›n› ortadan kald›ran sistemler (total etch sistem). Kanal içerisi ve kuronal k›s›m 15 sn asitlenir (Resim 5). Daha sonra iyice y›kan›p dentin nemli b›rak›l›r mine iyice kurutulur. Bonding ve primer bir arada olan 2 basamakl› (asit ve primer+bonding) bir sistem kullan›l›yorsa bir defada tüm kanal içerisine ve kuronal k›sma sürülür fazlal›k paper pointle al›n›r. Hava spreyi ile inceltilir ve homojen yay›l›m sa¤lan›r. Fakat 3 basamakl› (asit, primer ve bonding) bir sistem kullan›l›yorsa ilk önce dentine yani kanal içerisi ve kuronal k›s›ma primer uygulan›r daha sonra her yere bonding uygulan›r inceltilir ve homojen yay›l›m sa¤lan›r sonras›nda ›fl›klan›r. b. Smear tabas›n› asidik primer ile modifiye sistemleri (self etch sistem). Asidik primer smear tabakas›n› kald›rmaz, geçirgenli¤ini artt›r›r ve rezin infiltrasyonunu kolaylaflt›r›r. Tek (asit+primer+bonding) ve 2 basamakl› (asidik+primer ve bonding) sistemdir. Asidik primer smear tabakas› ile kapl› dentin yüzeyine sürülür y›kanmadan kurutulur. 19 Vichi ve ark. 29 tek basamakl› ve 3 basamakl› sistemleri karfl›laflt›rm›fllar ve 3 basamakl› sistemin post bofllu¤unun apikal 1/3 de mikromekanik ba¤lanman›n daha etkili oldu¤unu bildirmifllerdir. Bonding sistemi seçiminden sonra uygun rezin siman seçilir. Rezin siman olarak otopolimerize (kimyasal, self-cure), fotopolimerize (›fl›kla) sertleflen ve dual cure (hem kimyasal hem de ›fl›kla sertleflen) çeflitleri kullan›labilir. Otopolimerize simanlar›n sertleflmesi kontrol alt›na al›namad›¤›ndan postun yerlefltirilmesi s›ras›nda sertleflen siman uyum sorunlar› oluflturabilir. Fotopolimerize simanlarda ›fl›¤›n kök ucuna kadar yeterince iletilmesi gerekir. Bu durumda ›fl›k geçiflini sa¤layan postlar›n kullan›lmas› zorunlu olur. Dual cure simanlar fiber post sistemlerinde yayg›n olarak tercih edilir. Ifl›kla bafllat›lan sertleflme ulafl›lamayan bölgelerde kimyasal sertleflmeyle devam edebilmektedir. 1,30 Ayr›ca rezin simanlar›n bonding sistemleriyle uyumlu olmas› istenir. Self-etch bonding sistemiyle otopolimerizan rezinler aras›nda uyumsuzluk ortaya ç›kabilmektedir. Uyumsuzluk, bonding sisteminin rezin siman›n kimyasal sertleflmesi için gereken bafllat›c›lar›n etkinli¤ini de¤ifltirmesiyle olufltu¤u bildirilmektedir. 1 Klinikte bonding iflleminin tamamlanmas›ndan sonra uygun bir rezin siman kullan›larak postun kanal içerisine adezyonu sa¤lan›r. Rezin siman postun üzerine ve birazda kanal içerisine yerlefltirilir. Kanalda hava bofllu¤unun kalmamas›na dikkat edilmelidir. 31 Post 4-Core yap›m› Estetik amaçl› fiber post uygulamas›nda ›fl›¤› geçirmesi ve rengi dolay›s›yla core kompozit materyalinden seçilebilir. Core materyali olarak amalgam, cam iyonomer, döküm metal veya seramiklerin de uygulabilece¤i bildirilmifltir 7, 16 Kompozit core yap›m› için kuronal k›s›mda kalan posta bonding uygulan›r ve ›fl›kla sertlefltirilir. Core için seçilen kompozit tabakalama tekni¤i ile uygulanarak ›fl›kla sertlefltirilir. Kuron için gerekli olan flekil verilir (Resim 7). Resim 5. Kanal ve kuron yüzeyine asit uygulanmas› Resim 6. Kanal içerisine dual-cure resin siman ve fiber post uyguland›ktan sonra ›fl›kla sertlefltirilerek yap›flt›r›lma sa¤lanmas› Resim 7. Üst sa¤ lateral diflin fiber post uygulamas› sonras› kompozit core yap›lmas› 41 Fiber Post ve Üzerine Core ‹le Kuron Uygulanmas›n›n Aflamalar› 4- Keçeci AD, Taç AG. Kuartz fiber yap›da bir post materyalin üç farkl› vakada uygulanmas›. Türk Diflhekimli¤i Dergisi 2005,04:62:12, 201-204 5- Say E.C., Kazanda¤ M.K., Fiber post uygulamas›: Vaka sunumu, Quintessence Türkçe,2005;1:53-8 6- Say E.C Özel E. Travma sonucu meydana gelen ön difl kuron k›r›klar›n›n restorasyonu Türk Diflhekimli¤i Dergisi 2006,01:63:13, 15-22 7- S.M, Rodrigues A.H.C., Sabrosa C.E., Restoration of endodontically treated teeth, The Dental Clin N Am, 2004; 48:397-416 8- Hayashi M, Takahashi Y, Imazato S, Ebisu S. Fracture resistance of pulpless teeth restorad with post-cores and crowns. Dent Mater,2006;22:477-485 9- Tan P.L.B., Aquilino S.A., Gratton D.G., Stanford C.M., Tan S.C., Johnson W.T., Dawson D., In vitro fractur resistance of endodontically treated central incisors with varying ferrule heights and configurations, J Prosthet Dent,2005; 93: 331-6 10- Akan H, Kesim B. Üç farkl› post-core sisteminin s›k›flma kesme kuvvetlerine dayan›mlar›n›n in vitro olarak incelenmesi. Cumhuriyet Üniv. Difl Hek. Fak. Dergisi 2000,Cilt 3, Say› 1:31-37 11- Aykent F, Kalkan M, Yücel MT, Özyeflil AG. Effect of dentin bonding and ferrule preparation on the fracture strenght of crowned teeth restored with dowels and amalgam cores. J Prosthet Dent 2006;95:297-301 12- Newman MP, Yaman P, Dennison J, Rafter M, Billy E. Fracture resistance of endodontically treated teeth restored with composite posts. J Prosthet Dent 2003;89:360-7 13- Akkayan B. Gülmez T. Resistance to fracture of endodontically treated teeth restorated with different post systems, J Prosthet Dent, 2002;87:431-7 14- DeSort DK. The prosthodontic use of endodontically treated teeth. Theory and Biomechanics of post preparation. J Prosthet Dent,1983, 49:2: 203-206 15- Hunter AJ, Feiglin B, Williams JF. Effect of post placement on endodontically treated teeth. J Prosthet Dent 1989, 62: 2: 166-72 16- Wagnild GW, Mueller KI. Restoration of the endodontically treated teeth.Pathways of the Pulp. St Louis: Mosby, 2002,765-97(kac›nc› edition?) 17- Mark LP, Norman LH. Evolving technology in endodontic post, Compendium. 2003;24:13-28 18- Schwartz RS. Robbins JW. Post placement and restoration of endodontically treated teeth:Aliterature review. J Endodon 2004;30:289-301. 19- Ferrari M. Scotti R. Preliminary considerations. Fiber posts characteristics and clinical applications. Masson: 2002, 1-5 20- Polat Z.S., Altun S. Prefabrik post sistemlerinde post uzunlu¤u, post çap› ve siman›n çekme kuvvetine karfl› etkisinin invitro olarak de¤erlendirilmesi. Türk Diflhekimli¤i Dergisi 2005,04:62:12,205-213 21- Polat Z.S., Altun S.Baflp›nar E. post uzunlu¤u, çap› ve siman›n para-post sisteminde basma-kesme kuvvetine karfl› direncinin invitro olarak de¤erlendirilmesi. Türk Diflhekimli¤i Dergisi 2006,01:63:13,28-36 22- Assif D, Gorfil C. Biomechanical considerations in restoring endodonntically treated teeth. J Prosthet Dent 1994,71:565-567 23- Pest LB, Cavalli G, Bertani P, Gagliani M. Adhesive post-endodontic restorations with fiber posts: push-out test and SEM observations. Dent Mater, 2002;18:596-602. 24- Kalkan M, Usumez A, Oztürk N, Belli S, Eskitascioglu G. Bond strength between root dentin and three glass-fiber post systems J Prosthet Dent 2006;96:41-6. 25- Asmussen E, Peutzfeldt A, Heitmann T. Stiffness, elastic limit, and strength of newer types of endodontics post. J Dent 1999;27:275-8 26- Shillingburg HT, Whitsett LD. Fundamentals of Fixed Prosthodontics 2th edition Quintessence Publishing, Co,1981: 147-158 27- Dietschi D, Musikant Bl, Cavallari J,et al. Root fracture during insertion of prefabricated posts related to root size. J Prosthodont, 1997,10:498-507 28- Nissan J, Dmitry Y, Assif D: The use of reinforced composite resin cement as compensation for reduced post length. J Prosthet Dent 2001:86:304-308 29- Dent material-vichi. Vichi A, Grandini S, Davidson CL, Ferrari M. An SEM evaluation of several adhesive syatems used for bonding fiber under clinical conditions. Dent Mater 2002;18:495-502 30- Özkurt Z., Dikbafl ‹. Post simantasyonunda prensipler, Türk Diflhekimli¤i dergisi, 2006, 66:13, 220-225 31- Goldstein GR, Hudis SI, Weintraub DE. Comparison of four techniques for the cementation of post. J Prosthet Dent 1986, 55: 2:209-211 Resim 8. Üst sa¤ lateral difle fiber post-komposit core uygulamas› sonras› tam porselen kuron uygulamas› 5-Kuron restorasyonu ve yap›flt›r›lmas› Fiber post seçimi ›fl›k geçiflini sa¤layan bir sistemdir. Protetik olarak ›fl›¤› geçiren tam porselen restorasyonlar›n alt›nda tercih edilmektedir. Ön bölgede estetik sa¤lad›¤› gibi rijit olmayan yap›s› da metal veya zirkonyum destekli porselen kuronlarda kullan›lmas›n› sa¤lar. Tam porselen kuronlarda rezin simanlar (Resim 8) metal veya zirkonyum destekli kuronlarda geleneksel simanlar kullan›labilir. Post-core üzerine uygulanan kuronun baflar›s› için 1. Kuron difl dokusunu tamamen sarmal›d›r. 2. Kuronun bitim s›n›r› mutlaka sert difl dokusunda bitmelidir. 3. Kuron periodontal dokulara zarar vermemelidir 16 Kuronun baflar›s› için gerekli olan bu flartlar diflteki ferrule efekt ile sa¤lanabilir. Kole bölgesinde, difleti s›n›r›nda 1,5-2 mm yüksekli¤inde çepeçevre kuronal difl sert dokusunun varl›¤› gereklidir. Post-core sistemi uygulanacak diflin ferrule efekte sahip olmas› kuronun stabilite ve retansiyonunu önemli oranda art›r›r.9,11 SONUÇ Fiber post kullan›m› ile kök k›r›klar›n›n azalmas› ve estetik sonuçlar elde edilmesiyle önemli avantajlar sa¤lan›r. Klinik aflamalar›nda gösterilecek hassasiyet baflar›y› artt›racakt›r. Sa¤lad›¤› avantajlar dikkate al›nd›¤›nda klinikte kullan›m›n›n yayg›nlaflmas› beklenebilir. Ancak uzun dönem klinik çal›flmalarla sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi gereklidir. KAYNAKLAR: 1- Krastl G. Kanal tedavisi sonras› retorasyon. Kök kanal postlar›: Ne zaman ve Nas›l uygulanmal›. Quintessence Türkçe, 2006; 5:59-70 2- Özdemir E. , De¤er Y. Ni¤iz R. Fiberle Güçlendirilmifl post sistemleri, Türk Diflhekimli¤i Dergisi, 2006: 66,13, 248-51 3- Özel E, Tanalp J, Aykor A. K›r›k anterior difllerin self-etch adeziv ile yap›flt›r›lmas› (olgu sunumu). Türk Diflhekimli¤i Dergisi, 2006: 66,13, 208-214 42 Hareketli Diflüstü Tam Protezlerin Tutuculu¤unda Molloplast-B’nin Kullan›lmas› ÖZET Bu çal›flmada; periodontal deste¤i yetersiz bir yada iki destek difli kalan k›smi diflsizlik vakalar›nda uygulanan hareketli diflüstü tam protezlerin, tutuculu¤unu sa¤layan alternatif bir yöntem aç›klanmaktad›r. Kuron-kök oran› yeterli olmayan destek difllere sahip protez vakalar›nda; tutuculu¤un sadece yumuflak astar maddesi Molloplast-B ile sa¤land›¤› bu yöntem, literatürdeki di¤er yöntemlere göre daha basit, ucuz ve daha az seans gerektirmektedir. Ayn› zamanda fizyolojiktir, mekanik ve galvanik sorun yaratmamaktad›r.Bu yöntemle yap›lan protezlerin tutuculu¤u kusursuz,estetik görünümü, çi¤neme etkinli¤i yeterli olmaktad›r. Anahtar kelimeler: Diflüstü protez, Molloplast-B,hareketli protez,tam protezlerin Tutuculu¤u Doç. Dr. Kaz›m Serhan Akflit G‹R‹fi ‹l Özel ‹daresi Difl ve A¤›z Hastal›klar› Hastanesi Hareketli diflüstü protezler, a¤›zdaki mevcut diflleri Hareketli Protezler Birimi Klinik Sorumlu Hekimi koruyarak, dikey boyutun ve oklüzyon iliflkilerinin fizyolojik koflullara göre düzenlenmesini, estetik, fonetik Dr. Gamze Mandal› ve fonksiyonlar›n iyilefltirilmesini amaçlamaktad›r.1,2,3 ‹l Özel ‹daresi Difl ve A¤›z Hastal›klar› Hastanesi Bu tür protezler, yaklafl›k 100 y›ldan beri yerli ve yabanc› Sabit Protezler Birimi Sorumlu Hekimi literatürde 'Difl destekli tam protezler', 'Overlay protezler', 'Teleskop protezler', 'Super-imposed protezler','Superpozisyon apareyleri','Overdenture', 'Plumper', 'Biolojik protezler' gibi de¤iflik isimler alt›nda çeflitli yay›nlar›n konusu olmufllard›r.4,5 Hareketli diflüstü protezlerin tutuculu¤unu sa¤lamak için araflt›rmac›lar taraf›ndan çeflitli araçlar ve yöntemler önerilmifl, gelifltirilmifl ve uygulanm›flt›r. Bu öneri ve yöntemlerden bir bölümünün günümüzde de kullan›ld›¤›, bir bölümünün ise, sadece tarihi bir bilgi olarak kald›¤› görülmektedir. Zemberekler (yaylar), vakumlu vantuzlar, adesiv toz ve macunlar, çeflitli tipte implantlar, m›knat›slar vb. 6 Bunlardan m›knat›slar, implantlar ve m›knat›sl› implantlarla ilgili öneriler 1950'lerden 1980'lere kadar literatürde tart›flma konusu olmufltur.7,8,9,10,11,12,13,14 Günümüzde, genel olarak diflüstü protezlerin tutuculu¤unda yararlan›lan araç ve yöntemler flunlard›r: 15,16,17,18 a) Teleskop kuron sisteminin uygulanmas› b) Bar sistemlerinin uygulanmas› c) Ankerler ve di¤er hassas tutucular›n uygulanmas› d) Destek olabilecek uygun difller varsa, gizli veya aç›k çeflitli krofle sistemlerinin uygulanmas› Bu klasik yöntemlere ek olarak daha önce uygulan›p olumlu sonuçlar›n›n görüldü¤ü bir yöntem ilave edilebilir: e) Diflüstü protezlerin tutuculu¤u için Molloplast-B (Molloplast Regneri, GmbH & Co. KG, Kalsruhe, Germany)' nin uygulanmas›19,20,21,22 43 7tepe klinik 2007-2 Diflüstü protezlerin tutuculu¤unda kullan›lan sonradan Molloplast-B'ye yer sa¤lamas› amac›yla belirli Molloplast-B (Molloplast Regneri, GmbH & Co. KG, kal›nl›kta (2-3 mm) bir röliyef maddesi ile kapat›ld›. (Bu Kalsruhe, Germany) mevcut yumuflak kaide maddeleri amaçla röliyef mumu, plasterin veya silikon ölçü maddesi içinde elastikli¤ini, fiziksel ve kimyasal stabilitesini uzun kullan›labilir). Modeller izole edildikten sonra otopolimerizan süre koruyabilme özelli¤ine sahip oldu¤u için tercih akrilikle kaide plaklar› ve daha sonra bunlar›n üzerine mum edilmektedir.21,27 duvarlar haz›rland›. Çeneler aras› iliflkiler; dikey boyut ve sentrik iliflki tespit edildi ve artikülatöre transfer edildi. Sert YÖNTEM‹N UYGULANMASI akrilik difller kullan›larak difl montaj› yap›ld› (Resim 3). Yöntem, proteze destek olacak diflleri yeterli Gerekti¤inde metal kuronlar ve bar sisteminin üzerine kal›nl›ktaki Molloplast-B ile kaplamay› ve Molloplast- yerlefltirilen yapay difllerin proteze bakan yüzeyleri möllenerek B'yi protez kaide akrili¤ine ba¤layarak teleskop kuron kald›r›ld›. Difl dizimi tamamland›ktan sonra, klinikte diflli sisteminde oldu¤u gibi protezin tutuculu¤unu sa¤lamay› olarak estetik ve fonetik provalar yap›ld› (Resim 4). Modeller amaçlamaktad›r. bilinen usullerle muflaya al›n›p mumdan temizlendi, proval› Overdenture protezlerde yumuflak astar maddesi akrilik buraj› yap›ld› ve 3-4 saat kadar press alt›nda Molloplast-B'nin retantif eleman olarak kullan›lmas›; bekletildikten sonra aç›ld›. Polimerizasyondan önce doku • Direkt olarak difl üzerine uygulama undercutlar›n›n, metal kuronlar›n, bar›n üzerini örtmüfl • Copingli difller üzerine uygulama fleklinde oldu¤umuz röliyef maddesi d›flar› al›n›p, onun yerine onunla gerçeklefltirilmektedir. ayn› hacimde Molloplast-B nin buraj› yap›ld› (Resim 5). Ve ‹l Özel ‹daresi Difl ve A¤›z Hastal›klar› Hastanesi Protez 20 dakika kademeli olarak press edildi. Polimerizasyonun klini¤ine baflvuran 7 hastan›n klinik ve radyografik uzun süreli teknikle,21 gerçeklefltirilmesinden sonra bilinen muayenelerinde alt veya üst çenelerinde kuron-kök oran› tekniklerle yap›lan tesviye ve cila ifllemlerinin ard›ndan uygun olmayan ve çekim endikasyonu konulabilecek destek protezler hastalara uyguland› (Resim 6-7). difller tespit edildi. Difllerin çekilip hastan›n tam diflsiz bir duruma getirilmesi yerine; difller üzerine bir diflüstü hareketli tam protez uygulanarak protezin tutuculu¤unu art›rmak ve kemi¤i korumak amaçland›. Bütün hastalarda periodontal problemli destek difllere detertraj ve endodontik tedavi uyguland›. Daha sonra endodontik tedavi gören protez destek diflleri kuron-kök oran›n› uygun hale getirmek ve böylece uzun süre destek özelli¤ini sürdürebilmesi amac›yla klinik kuronlar› difleti seviyesinin 2-3 mm üzerinde olacak flekilde prepare edildi. Difl preparasyonu tamamland›ktan sonra hastalardan Silikon esasl› ölçü maddesi ve Wash tekni¤i kullan›larak ölçüler al›nd›. Baz› vakalarda metal Resim 1. Bar sistemi yüzeyleri pürüzlendirilmifl "coping"ler, baz› vakalarda ise; kuronlar›n birbirine bir bar arac›l›¤›yla ba¤lanmas› planland›. Daha sonra dökümü, tesviye ve cila ifllemleri tamamlanan yüzeyleri pürüzlendirilmifl metal copingler veya bar sistemleri destek difllere simante edildi (Resim 1). Bu noktada metal kuronlar veya bardan destek alacak diflüstü hareketli tam protezlerin tutuculu¤unun artt›r›lmas›nda Molloplast-B (Molloplast Regneri, GmbH & Co. KG, Kalsruhe, Germany) yumuflak astar maddesinin esneklik ve tutuculuk etkisinden yararlan›lmas› düflünüldü. Hastalardan Xantopren mucosa (Bayer, Germany) ile al›nan alt ve üst çene ölçülerinden (Resim 2), biri teflhis modeli, di¤eri çal›flma modeli olacak ikifler model haz›rland›. Modeller Resim 2. Bar simante edilmifl a¤›zdan Silikon esasl› ölçü maddesi ile al›nan ölçü üzerinde doku undercutlar›, metal kuronlar, Dolder bar, 44 Hareketli Diflüstü Tam Protezlerin Tutuculu¤unda Molloplast-B’nin Kullan›lmas› Resim 3. Difl Montaj› Resim 7. Protezin hasta a¤z›na uygulanmas› TARTIfiMA Hareketli diflüstü tam protezlerde, kalan difllerin hatta endodontik tedavi görmüfl difl köklerinin saklanmas›, protezlerin retansiyonunu sa¤lamak ve özellikle alveol kretlerindeki ola¤an kemik rezorpsiyonunu önlemek için uygun bir yaklafl›md›r. A¤›zda kalm›fl tek bir do¤al diflin bile, proteze yeterli bir destek olabilece¤i kabul edilmektedir (literatür). Ancak, protezlerin alt›nda kalan difllerin ve periodonsiyumlar›n›n uzun süre korunmas›, retansiyon amac›yla uygulanan krofle, bar, teleskop kuron veya anker Resim 4. Diflli prova hassas tutucular vb. Gibi rijit metalik araçlardan kaynaklanan sorunlar nedeniyle, kemik dokusunun devaml›l›¤›n›n sa¤lanmas› ise sert protez kaide plaklar›n›n fizyolojik olmayan bas›nçlar› nedeniyle güçleflmektedir. Uygulam›fl oldu¤umuz yumuflak astar maddesinin doku fizyolojisiyle uyumlu esnekli¤i sayesinde, protezlerin ajustesi ve kullan›m› s›ras›nda difller, periodonsiyumlar› ve destek dokular afl›r› bas›nçlardan korunmufllard›r. Bu tür protezlerin yap›m›nda, a¤›zda mevcut difllerin eksen e¤imleri ve morfolojik durumlar›na göre girifl yolunu belirlemek, ajusteyi kolaylaflt›rmak, destek diflleri korumak için kalan difllerin,copinglenmesi tutuculu¤a elveriflli hale getirilmesi Resim 5. Molloplast-B buraj› gerekebilir.22 Literatürde; bizim vakalar›m›z›n benzerlerine, teleskop kuron sistemi,14,16 Dolder bar sistemi,15 implant ve m›knat›s gibi metalik restorasyonlar› öngören yazarlar da vard›r.6,9,10,11,12, 13,14 Uygulad›¤›m›z bu yöntemle; protezlerin yumuflak astar maddesinin esnekli¤iyle zorlanmadan doku, metal copingler ve bar undercut alanlar›na kolayca yerleflebildi¤i, bu sayede hasta memnuniyetinin sa¤layan, yeterli bir tutuculu¤un elde edildi¤i görüldü. Daha önce bu yöntemle yap›lm›fl olan diflüstü protezler üzerindeki incelemelerde; protezlerin uzun sürede periodonsiyum üzerinde olumsuz etkilerinin olmad›¤›,19 çi¤neme performans›n› normal de¤erlere ulaflt›rd›¤›,20 hastalar taraf›ndan rahat kullan›ld›¤›, estetik Resim 6. Molloplast-B yumuflak astar maddeli bitmifl protez 45 7tepe klinik 2007-2 ve yabanc› cisim reaksiyonlar›n›n olmamas› aç›s›ndan 10. Coghan G A, Hertz M. Magnetic implants in good lower ridges to prevent absorption of the mandibular ridges. NY State Dent J 1973, 39:235. (Ref.16). 11. Freedman H. Magnets to stabilize dentures. J Am Dent Assoc 1953, 47:288. 12.Gorvy S, Pmerkler H. The full lower magnetic implant. J Dent S Afr 1961,16:365. (ref.16). 13. Toto PD, Choukas N C, Sanders DD. Reaction of bone and mucosa to implanted magnets. J Dent Res 1962, 41:1438. 14. W›nkler SV, Pearson MH. The effectiveness of embedded magnets in complete dentures during speech and mastication: A cineradiography study, Dent Dig 1976,73:118. (Ref.16). 15. Dolder EJ. The bar joint mandibular denture. J Prosthet Dent 1961, 11:689. 16.Rantanen T, Makila EYl›-Urpo A, Siirila H. Investigations of the therapeutic success with dentures retained by precision attachments. Suom Hammaslaak Toim 1971, 67:356,. (Ref.Fenton,A.H.,Hahn,N.: Tissue response to overdenture theraphy. J Prosthet Dent 1978 ,v.40, n.5. pp:492-498.). 17. Shernoff AF, Battle LW, Jarosz CJ. An alternative to conventional overdenture attachments with Molloplast-B:A technique. J Prosthet Dent 1984,v.52, n.2, pp:305-307. 18. Thayer HH, Caputo AA. Effects of overdentures upon remaining oral structures. J Prosthet Dent 1977, v.37, n.4, pp:374-381. 19. Akflit K S, Göksoy V, Turfaner M. Parsiyel Anodonti (Hipodonti) vakalar›nda uygulanan tutuculu¤u Molloplast-B ile sa¤lanm›fl müteharrik diflüstü protezlerde periodontolojik araflt›rmalar (2 y›ll›k gözlemler). ‹ Ü Difl Hek Fak Derg 1990, 24:3:128-133. 20. Akflit KS, Turfaner M. Tutuculu¤u Molloplast-B ile sa¤lanm›fl müteharrik diflüstü protezlerin çi¤neme performans› üzerine etkileri (2 y›ll›k gözlemler), ‹ Ü Difl Hek Fak Derg 1990, 24:4:186-190. 21. Çal›kkocao¤lu S. Tam Protezler(Cilt 2), 4.Bask›, Ankara, 2004. 22. Turfaner M, Akflit KS. Parsiyel Anodonti (Hipodonti) vakalar›nda uygulanan müteharrik diflüstü protezlerin tutuculu¤u için Molloplast-B'nin kullan›lmas›, (Yöntem takdimi), ‹ Ü Difl Hek Fak Derg 1990, 24:4:180-185. 23. Gibbons P. Clinical and bacteriological findings in patients wearing silastic 390 soft liner. J Mich Dent Assn 1965, March, 47:65. 24. Gruber RG, Lucatorto FM, Molnar EJ. Fungus growth on tissue conditioners and soft denture liners. JADA 1966, 73(1-6), pp:641-643. 25. Haskan H, Pamuk S, Koflan E. Yumuflak astar maddelerinin oral patojenler aç›s›ndan de¤erlendirilmesi. Türk Mikrobiyol Cem Derg 1989, 19(4):301308. 26. Makila E, Hopsu-Havu V K. Mycotic growth and soft denture lining materials. Acta Odont Scand 1977 ,35:197. 27. Turfaner M, Kutay Ö. Günümüzde protezler için kullan›lan yumuflak astar maddeleri. Marmara Üniv Difl Hek Fak Dergisi 1987, 3(16):50-59. 28. Akflit KS, Bilgin P, Güvener Z, Turfaner M, Balkanl› O, Ak G. MolloplastB ile astarlanm›fl alt tam protezlerde in vivo Candida albicans üremesinin araflt›r›lmas›, ‹ Ü Difl Hek Fak Derg 1991, 25:4:176-180. tatminkar oldu¤u, yumuflak astar maddeleri ve bu tip maddelerden özellikle Molloplast-B maddesinin protez alt›ndaki kullan›m süresini k›s›tlayan en önemli sorunlardan biri oldu¤u bildirilen C.albicans üremesinin,23,24,25,26,27 hastalara yeterli a¤›z hijyeni verildi¤i ve protez bak›m yöntemleri eksiksiz olarak yerine getirildi¤i taktirde çözümlenebildi¤i gözlemlenmifltir.28 Bu yöntemle, hastan›n periodontal problemli destek difllerinin çekimi önlenerek ileride olas› afl›r› kemik rezorpsiyonu engellenmifl, difllerin bar sistemiyle ile splintlenmesi yoluyla güçlendirilmeleri, dolay›s›yla do¤al implant görevini üstlenebilmeleri sa¤lanm›flt›r. Böylece hastalar›n alt tam protezlerdeki retansiyon problemi; Molloplast-B maddesinin metal kuronlar ve Dolder bar üzerindeki kavray›c› etkisiyle çözülmüfltür. Bu yöntem ayr›ca di¤er yöntemlere oranla yap›m aç›s›ndan kolay, ucuz ve pratiktir. SONUÇ: Yöntemin avantajlar›; • Astar maddesinin esnekli¤i sayesinde protez zorlanmadan doku ve difl veya protetik restorasyonun undercut'lar›na yerleflmesi, • Tutuculukta maksimum baflar› flans›n›n olmas›, • Uzun süreli periodontolojik takipte olumsuz etki gözlenmemesi, • Çi¤neme Performans› ve etkinli¤inde art›fl olmas›20 • EMG aktivitede art›fl gözlenmesi,29,30 • Kolay kullan›m, • Estetik görünüm, • Yöntemin basitli¤i, ucuz ve çabuk uygulanabilir olmas›d›r. KAYNAKLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Çal›kkocao¤lu S. Bölümlü Protezler, 2.Bask›, ‹stanbul, 1992. Çal›kkocao¤lu S. Tam Protezler(Cilt 1), 4.Bask›, Ankara, 2004. Turfaner M. ‹nsan diflleri oklüzyon iliflkileri, ‹stanbul, 1982. Brewer A, Morrow RM. Overdentures. St.Louis,The C.V.Mosby Co.,pp.248255,1975. Köksal T. Klasik ve difl destekli tam protez kullanan hastalarda çeflitli duygusal yeteneklerin karfl›laflt›r›lmas›. Doktora tezi, Ankara,1979. Maghadam BK , Scandrett FR. Magnetic retention for overdentures. J Prosthet Dent 1979, v.41, n.1, pp:26-29. Abat› AV. The study of tissue reaction to a magnetic implant, Thesis, Loyola University,1961(Ref.16) Behrman SJ, Egan GF. The implantation of magnets in the jaw to aid denture retention: An original brief research report. NY State Dent J 1953,19:353, (Ref.16). Behrman SJ. The implantation of magnets in the jaw to aid denture Retention. J Prosthet Dent.1960, 10:807. 46 Altçene Total Diflsiz Skleroderma Hastas›nda Mini Dental ‹mplant Uygulamas›: ÖZET 52 yafl›nda 20 y›l önce skleroderma teflhisi konulmufl bir kad›n hasta alt total diflsizlik nedeni ile klini¤imize bafl vurmufltur. Skleroderma hastalar› sa¤l›kl› bireylere nazaran daha riskli grubu oluflturmakta bu yüzden ileri cerrahi ifllemler bu hastalarda tercih edilmemektedir. Bu nedenle hastaya flap aç›lmadan uygulanan, immediyat olarak yüklenen ve geniflli¤i dar kretlerde de uygulanabilen mini dental implantlar ile desteklenen sabit protez uygulamas› planland›. Hastaya geleneksel yöntemler ile çözüm bulunamamas› sonras›nda uygulanan tedavi hastan›n Vaka Sunumu estetik ve fonksiyonel aç›dan çok memnun olmas›n› sa¤lam›flt›r. Sonuç olarak geleneksel tedavi yöntemlerine ve ileri implant cerrahi uygulamas›na uygun olmayan skleroderma hastalar›nda flap kald›r›lmadan basit bir cerrahi ifllem ile yerlefltirilen mini dental implantlar ile baflar›l› sonuç al›nm›flt›r. Bu tek vakadan elde edilen sonucun di¤er bu tip risk grubu hastalar›nda da al›nabilece¤ini ve mini dental implantlar›n güvenle uygulanmas› konusunda diflhekimlerini cesaretlendirece¤ini düflünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Skleroderma; mini dental implant; flapless; immediyat yükleme. G‹R‹fi Yrd. Doç. Dr. Özkan Cem Dilek Sigara içen1,2,3,4,5,6,7 ve diabettes mellitus8,9,10,11 olan Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi hastalar oral implantoloji prati¤inde özel yaklafl›m gerektiren Oral ‹mplantoloji Anabilim Dal› riskli hasta grubunda bulunurlar. Ancak toplumda daha az Prof. Dr. Peker Sandall› rastlanan, ancak diflhekimin tedavi planlamas›n› k›s›tlayan Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi skleroderma da bu riskli hastal›klardand›r.9 Oral ‹mplantoloji Anabilim Dal› Skleroderma kollajenin anormal olarak deri, küçük damar ve organlarda birikmesi ile karakterize bafl ve boyun otoimmun hastal›¤›d›r. Klinik görüntüsünde Raynaud's fenomeni, sclerodactyl (skleroderman›n yaln›z parmaklarda görülen türü) ve ösofagusun disfonksiyonu vakalar›n %70%90 '›nda bulunmaktad›r.12,13 Nielsen ve ark.13 dilin Raynaud fenomenini disartiria ile beraber görülen beyaz dil olarak tarif eder. Skleroderma hastalar› a¤›zlar›n› açmada zorluk çekerler.13,14 Genel olarak dil hareketinin k›s›tl› olmas›ndan dolay› yemek yeme ve az miktarda konuflma bozuklu¤u görülür.13,14 Dudaklar ince, rijit ve hareketleri k›s›tlanm›flt›r. Bu hastalarda enfeksiyona e¤ilim vard›r.14 1984'te, Eversole ve ark.13, Alexandridis ve White13 sklerodermada gingivitis ile beraber seyreden periodontal membran›n y›k›m›ndan ve anomalisinden bahsederler. Stafne ve Austine13,14 röntgen görüntüsünde karakteristik olarak periodontal aral›¤›n geniflledi¤ini belirtmifllerdir. Skleroderma hastalar›nda lamina dura siliktir.14 47 7tepe klinik 2007-2 Skleroderma ba¤dokusu, deri, tükürük bezleri, özofagus, Mini dental implantlar kemi¤e basit bir cerrahi ifllem ile a¤›z, parotis, polimiyozit, dermatomiyozit ve tonsil herhangi bir insizyon yap›lmadan ve mukoperiostal flap neoplazmlar› gibi doku ve organ etkileyebilir. Fibröz doku kald›r›lmadan yerlefltirilmifltir.15 ‹mplant›n kavitesinin oluflumu tüm gastrointestinal bölgeyi etkileyebilir ve haz›rlanmas›nda tek bir pilot frez kullan›lm›fl ve frez kemikte sonucunda emilim bozulur. Akci¤er ve kalpte fibröz doku implant boyunun 1/3 'ü kadar ilerletilmifltir.16 oluflumu görülebilir ve solunum etkilenebilir.13 Skleroderman›n ‹mplantlar kortikal kemikte aç›lan girifl deli¤inden etyolojisi bilinmemektedir ve ne yaz›k ki bu hastal›k için tam sokulduktan sonra self tapping özelli¤inden yararlan›larak yoktur.14 vidalanm›flt›r. Ancak mini dental implantlar›n rutin olarak anlam› ile etkili bir tedavi vidalanmas›nda kullan›lan "parmak" ve "kelebek" anahtarlar› VAKA SUNUMU implant›n uzun ekseni boyunca çal›flma uzunlu¤unu 52 yafl›ndaki bir kad›n hasta Yeditepe Üniversitesi art›rd›¤›ndan ve hasta a¤z›n› k›s›tl› miktarda açabildi¤inden, Diflhekimli¤i Fakültesi Oral ‹mplantoloji Anabilim Dal›'na bu anahtarlar kullan›lmam›fl ve vidalama iflleminde yaln›z altçene total diflsizlik nedeni ile baflvurmufltur. Hastan›n c›rc›r anahtar› kullan›lm›flt›r. (Resim 3) üstçenesinde molar difller haricinde di¤er tüm diflleri vard›r. Mesle¤i ö¤retmen olan hastaya yirmi y›l önce skleroderma teflhisi konulmufltur. O zamandan beri skleroderman›n tedavisi yönünde herhangi bir tedavi yap›lamam›fl ve bilinen tüm yöntemler ancak hastal›¤›n ilerlemesine engel olabilmifltir. (Resim 1).14 Hastan›n klinik de¤erlendirmesinde a¤›z aç›kl›¤›nda azl›k, kserostomi, ortalamadan daha küçük ve hareketleri k›s›tl› bir dil, elastikli¤ini kaybetmifl dudak ve yanaklar gözlemlenmifltir. Anamnez s›ras›nda hastada fonasyon Resim 1: ‹mplant uygulamas› öncesi hastan›n extraoral görüntüsü. problemi oldu¤u görülmüfl ve hasta çi¤neme konusunda çok zorland›¤›n› bildirmifltir. ‹mplant uygulamas› için kemik hacminin tespitinde panoramik radyografiden yararlan›lm›flt›r (Resim 2). Dikey yönde yeterli miktarda kemik oldu¤u görülürken, osteometre ile yap›lan ölçümde vestibülolingual yönde 3 mm'lik kemik kal›nl›¤› tespit edilmifltir. Bu nedenle hastaya genifl çapl› geleneksel implantlar yerine, çaplar› 1.8 mm olan mini dental implantlar›n (Sendax MDI, Imtec Corporation USA) uygulanmas›na karar verilmifltir. ‹mplant boylar›n›n seçiminde panoramik radyografi üzerine yerlefltirilen implant röntgen Resim 2: ‹mplant uygulamas› öncesi hastan›n panoramik radyografik görüntüsü. indikatörü kullan›lm›flt›r. Hastaya kare bafll› 1.8 mm çapl› ve 15 mm uzunlu¤unda 6 mini dental implant (Sendax MDI, Imtec Corporation USA) ve 6 üyeli sabit porselen köprü protezi uygulanmas›na karar verilmifltir. CERRAH‹ SAFHA ‹mplantlar›n cerrahi safhas›nda lokal infiltratif anestezi yap›lm›fl ve Citanest (AstraZeneca PLC. England) kullan›lm›flt›r.14 Hastada kalp-damar sisteminde stres oluflturmamak sebebiyle adrenalin içermeyen lokal anaestezik tercih edilmifltir.14 Resim 3: ‹mplant uygulamas› sonras› hastan›n panaromik görüntüsü. 48 Altçene Total Diflsiz Skleroderma Hastas›nda Mini Dental ‹mplant Uygulamas›: Vaka Sunumu Resim 8: ‹ki parça metal destekli porselen köprü. Resim 4: K›s›tl› a¤›z aç›kl›¤› dikey yönde 2.5 cm ölçülmüfltür. Resim 9: Hastan›n köprü tak›ld›ktan sonraki a¤›ziçi görüntüsü. Resim 5: Kommissuralar aras› mesafe 3.5 cm ölçülmüfltür. Resim 6: Altçene ölçüsü PROTEZ SAFHASI Hasta a¤z›n› yeterli miktarda açamad›¤› için geleneksel ölçü alma iflleminde baz› de¤ifliklikler yap›lmas› gerekmifltir. A¤z›n aç›lma aral›¤› dudaklar aras› 2,5 cm ve kommissuralar aras› 3,5 cm ölçülmüfltür (Resim4 ve 5). Geleneksel yöntemle ölçü al›nmas› s›ras›nda en küçük boy standart ölçü kafl›¤›n›n hastan›n a¤z›na dudak ve yanaklardaki dokunun sertli¤inden dolay› sokulamamas› sebebiyle vazgeçilmifltir. Bunun yerine ›s›rma ölçüsü al›nmas›na karar verilmifl ancak 1. ölçü materyalinin sert olmas› ve hastan›n a¤z›na tekrar sokulmas› s›ras›nda ac› duymas› nedeni ile ölçü ifllemlerinde esnek karakterde olan 2. ölçü maddesi (Affinis, Coltene/Whaledent AG, Switzerland) kullan›lm›flt›r. (Resim 6) Hastadan al›nan birinci ölçü sonras› ölçü maddesi elde edilen ölçünün içine koyarak daha detayl› bir ölçü elde edilmifltir. Ölçü alma ifllemi s›ras›nda kommisuralara vaselin sürülmüfltür (Resim 7). Tedavinin bafllang›c›nda tek parça 6 üyeli sabit köprü protezi planlanmas›na ra¤men metal prova s›ras›nda metal alt yap›n›n hastan›n a¤z›na sokulurken a¤r› hissetmesi, protezin 3'er üyeden oluflan iki köprü protezi haline getirilmesine sebep olmufltur (Resim 8). Bu flekilde simantasyon ifllemi s›ras›nda yaflanabilecek benzer problemin önlenmesi amaçlanm›flt›r. Protez, implantlar›n üzerine 4 gün sonra simante edilmifl ve fonksiyonel immediyat Resim 7: Transfer analoglar› ile birlikte alç› model. olarak yüklenmifltir (Resim 9).17 49 7tepe klinik 2007-2 TARTIfiMA gerekli olan primer stabilite iyi düzeyde sa¤lan›r. Mandibulan›n Hastan›n tedavi planlamas›nda skleroderman›n arka bölgesi ve maksillan›n immediyat yükleme için daha komplikasyonlar›ndan dolay› hareketli total protez, implant az uygun oldu¤u bildirilmektedir.16 Baflar›l› bir osteoin- üstü total protez gibi yöntemlere yer verilmemifltir. Hareketli tegrasyon için kemik kalitesine ba¤l› olarak primer total protezlerin uygulamas›, bu hastalardaki tükürük azl›¤› stabilitenin sa¤lanmas› gerekir. Primer stabilitenin probleminden dolay› protezin retansiyon ve tutuculu¤unun saptanmas› için çeflitli yöntemler vard›r. 21,22 Klinikte zay›f olaca¤› ve a¤›zda kontrol edilemeyen protezin hareketi implant›n yerlefltirilmesi s›ras›nda hekimin elle hissetti¤i nedeni ile hassas olan mukozay› tahrifl etmesi gibi direnç kemik kalitesi ve primer stabilite hakk›nda fikir verir sorunlardan dolay› tercih edilmemifltir. ‹mplant üstü hareketli ve implant›n hemen yüklenmesi aç›s›ndan karar vermede total protezin de s›k s›k ç›kar›l›p tak›lmas› gereklili¤i ve önemli bir kriterdir. hastan›n manipulasyonunun zay›f olmas› ve uzun bir protez Literatürde immediyat olarak yüklenen birden fazla kaide pla¤›n›n tak›l›p ç›kar›lmas› s›ras›nda hastan›n implant›n varl›¤›nda implantlar›n birbirlerine splinte edilmesi dudaklar›nda irritasyonlara sebep verece¤i düflüncesi ile ve pasif oturan rijit bir yap› ile daha baflar›l› sonuçlar al›nd›¤› tedavi planlanmas›ndan ç›kar›lm›flt›r. bildirilmektedir. Bu flekilde çi¤neme s›ras›nda daha iyi bir Sistemik problemleri olan yada risk grubunda olan kuvvet da¤›l›m›n›n olaca¤› ve implant-kemik aras› mikro- hastalar›n tedavi baflar› oran› di¤er sa¤l›kl› bireylere göre hareketlerde osteointegrasyona pozitif bir etki yapaca¤› daha farkl› olabilir. Metabolik anomaliler ve immun sistem bildirilmektedir.16,17,19,23 Tolere edilen mikro-hareket miktar› eksiklikleri cerrahi giriflimlerde komplikasyon riskini art›r›r. 50-100 µm aras› olarak öngörülmüfltür.16,17,20,23 Bu nedenle ‹mplant uygulamalar›nda kemik appozisyon ve/veya her implant üzerine bir kuron uygulamas› yap›lmas› yerine remodelling safhas›nda eksiklik olur ve sonucunda implant- birbirlerine ba¤lanm›fl iki ayr› köprü protezi fleklinde bir kemik aras›ndaki osteointegrasyon bozulur.15 Genifl çapl› çal›flma yap›lm›flt›r. geleneksel implant sistemlerinde implant›n kemik içine Çal›flmada mini dental implantlar›n tercih edilmesinin yerlefltirilmesi için mukoperiostal flap kald›r›ld›¤›ndan, cerrahi bir baflka sebebi de implant çaplar›n›n geleneksel implantlara komplikasyon riski vard›r. Mini dental implantlar›n en büyük göre daha dar olmas›d›r. En dar çapl› geleneksel implant avantaj› implantlar›n yerlefltirilmesi s›ras›nda flap çap›n›n 3.25 mm oldu¤u düflünüldü¤ünde, hastada oldu¤u kald›r›lmadan ve minimal non-invasif bir cerrahi teknik gibi 3 mm kal›nl›¤›ndaki krette ogmentasyon uygulanmadan uyguland›¤›ndan hastada komplikasyon riski geleneksel bu implantlar›n yerlefltirilmesi imkans›zd›r. Bu da hastaya implant uygulamas›na k›yasla daha düflüktür.15 Hastada da ek bir cerrahi ifllem ve dolay›s› ile komplikasyon riski anlam›na herhangi bir komplikasyonun meydana gelmemifl olmas› gelmektedir. Skleroderma hastalar› riskli hastalar grubunda bu düflünceyi oldu¤undan, çal›flmada mini dental implantlar›n dar kretlerde desteklemektedir.16,17 de uygulanabilmesi avantaj›ndan yararlan›lm›flt›r. Mini dental implantlar›n di¤er bir avantaj› da implantlar›n immediyat olarak yüklenebilmesidir. Mini dental implantlar›n Sonuç olarak, implant uygulamas›nda amaç üç boyutlu bu avantaj› kal›c› protezin hemen uygulanmas›na imkan kemik hacmine ba¤l› olarak en genifl ve uzun implant› k›lar, implantlar›n iyileflmesi s›ras›nda bekleme dönemi yerlefltirmek olmal›d›r. Ancak skleroderma gibi riskli elimine edilir, bu dönemde hareketli protez kullanma ihtiyac› hastalarda, mukoperiostal flap kald›r›larak yerlefltirilen ortadan kalkar, diflsizlik süresi k›sal›r ve böylelikle hastan›n geleneksel genifl çapl› implantlar›n uygulanmas› mümkün diflsizlikten dolay› fonksiyonel ve psikolojik olarak rahats›zl›k olmamakta, bu durumda mini dental implantlar›n basit bir duymas› engellenir.16,18,19,20 ‹mmediyat yüklenen implantlarda cerrahi ifllem ile uygulanarak hastalar›n tedavi edilmesi söz geç implant uygulamalar›na k›yasla estetik ve fonksiyon konusu olabilmektedir. Hastan›n tedavi sonras› çok memnun hemen sa¤land›¤›ndan hastan›n yaflam kalitesi artar. 18,19,19 oldu¤unu belirtmesi uygulaman›n baflar›l› oldu¤unun en Hastada uygulama s›ras›nda kemikte oldukça iyi bir önemli kriteri oldu¤unu düflünmekteyiz. Çal›flman›n benzer direnç al›nm›flt›r.19 Çal›flmada implantlar›n baflar›l› olmas›nda skleroderma vakalar› ile desteklenmesi gerekti¤ini ve di¤er mandibulan›n ön bölgesine yerlefltirilmesinin önemli oldu¤unu bu tip hastalarda mini dental implantlar›n güvenle uygu- düflünmekteyiz. Mandibulan›n parasemfiz bölgesi kemik lanmas› konusunda diflhekimlerini cesaretlendirece¤ini kalitesi aç›s›ndan genellikle D I ve D II oldu¤undan immediyat düflünmekteyiz. yükleme için uygundur.20 Bu bölgede osteointegrasyon için 50 Altçene Total Diflsiz Skleroderma Hastas›nda Mini Dental ‹mplant Uygulamas›: Vaka Sunumu KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. Kronstrom M, Widbom T, Löfquist LE, Henningson C, Widbom C, Lundberg T. Early functional loading of conical Branemark implants in the edentulous mandible: A 12-month follow-up clinical report. J Proshet Dent 2003; 89: 335-40. 24. Cummings CW, Fredrickson JM, Harker LA, Krause CJ, Schuller DE . Otolaryngology- Head and Neck Surgery:Diagnostic imaging of the esophagus. Mosby-Year Book, Inc. Second Edition, 1993; 3: 2258-2287. Genco RJ. Current view of risk factors for periodontal diseases. J Periodontol 1996; 67: 1041-1049. Haber J, Wattles J, Crowley M, Mandell R, Joshipura K, Kent RL. Evidence for cigarette smoking as a major risk factor for periodontitis. J Periodontol. 1993; 64: 16-23. Stefani CM, Getulio R, Nogueira F, Sallum EA, Toledo S, Sallum AW, Nociti FH Jr. Influence of nicotine administration on different implant surfaces: A histometric study in rabbits. J Periodontal 2002; 73: 206-212. Kaldahl WB, Ohnson GK, Patil KD, Kalkwarf KL. Levels of cigarette consumption and response to periodontal therapy. 1996; 67: 675-681. Gunsolley JC, Quinn SM, Tew J, Gooss CM, Brooks CN, Schenkein HA. The effect of smoking on individuals with minimal periodontal destruction. J Periodontol 1998; 69: 165-170. Linden GJ, Mullally BH. Cigarette smoking and periodontal destruction in young adults. J Periodontol 1994; 65: 718-723. Zambon JJ, Grossi SG, Machtei EE, Ho AW, Dunford R, Genco RJ. Cigarette smoking increases the risk for subgingival infection with periodontal pathogens. J Periodontol 1996; 67: 1050-1054. Bridges RB, Anderson JW, Saxe SR, Gregory K, Bridges SR. Periodontal status of diabetic and non-diabetic men: Effects of smoking, glycemic control, and socioeconomic factors. J Periodontol 1996; 67: 1185-1191. Beikler T, Flemmig TF. Implants in the medically compromised patient. Crit Rev Oral Biol Med. 2003; 14: 303-16. Peled M, Ardekian L, Tagger-Green N, Gutmacher Z, Machtei EE. Dental implants in patients with type 2 diabettes mellitus: clinical study. Implant Dent. 2003; 12: 116-22. Margonar R, Sakakura CE, Holzhausen M, Pepato MT, Alba RC, Marcantonio. The influence of diabettes mellitus and insulin therapy on biomechanical retention around dental implants: a study in rabbits. Implant Dent 2003; 12: 333-9. Cummings CW, Fredrickson JM, Harker LA, Krause CJ, Schuller DE. Otolaryngology-Head and Neck Surgery: Basic allergy and immunology. Second edition, Mosby-Year Book, Inc., 1993; 1: 243-276. Cummings CW, Fredrickson JM, Harker LA, Krause CJ, Schuller DE. Otolaryngology-Head and Neck Surgery: Odontogenetic infections. Second edition, Mosby-Year Book, Inc. 1993; 2: 1199-1305. Carranza FA, Newman MG. Clinical Periodontology: Clinical features of gingivitis. 8th edition, W. B. Saunders Company. A division of Harcourt Broce Company. 1996: 223-297. Bullard RA. Mini dental Implants: Enhancing patient satisfaction and practice income. The Nation's Leading Clinical News Magazine for Dentists. 2001; 20: 1-5. Calvo RMP, Müller E, Garg AK. Immediate Loading of Titanium Hexed Screw-Type Implants in the Edentulous Patient: Case Report. Imp Dent. 2000; 9: 351-356. Lekholm U. Immediate/early loading of oral implants in compromised patients. Periodontology 2000 2003; 33: 194-203. Siar CH, Toh CG, Romanos G, Swaminathan D, Ong AH, Yaacob H, Nentwig GH. Peri-implant soft tissue integration of immediately loaded implants in the posterior Macaque Mandible: A Histomorphometric Study. J Periodontol. 2003; 74: 571-578. Chatzistavrou M, Felton DA, Cooper LF. Immediate loading of dental implants in partially edentulous patients: A clinical report. J Prosthodont 2003; 12: 26-29. Degidi M, Piatelli A: Immediate functional and non-functional loading of dental implants: A 2- to 60- month follow- up study of 646 Titanium Implants. J Periodontal 2003; 74: 225-241. Andresen M, Mackie I, Worthington H. The Periotest in traumatology. Part I. Does it have the properties necessary for use as a clinical device and can the measurements be interpreted? Dental Traumatology 2003; 19: 214-217. Andresen M., Mackie I., Worthington H. The Periotest in traumatology. Part II. The Periotest as a special test for assessing the periodontal status of teeth in children that have suffered trauma. Dental Traumatology 2003; 19: 218-220. 51 Sa¤l›k Hizmetlerinde Difl Hekiminin Yasal Sorumlulu¤u ÖZET Difl Hekimleri, sa¤l›k hizmeti sunumunda önemli ölçüde haklara sahip bir meslek grubudur. Bu haklar, "hekimlik hakk›" olarak hasta yarar›na kullan›lan mesleki ilkelere dayal› hizmetin biçimidir. Hasta hakk› olarak ifade edilen tüm hizmetler, hekimler ve sa¤l›k çal›flanlar› taraf›ndan verilmesi gerekli olan ve yerine getirilmesi gereken edimlerdir. Bu ba¤lamda; hekimler mesleki bilgi ve becerileri sebebiyle hastalar›na karfl› yerine getirmekle yükümlü olduklar› davran›fllar› gösterirken büyük bir özen içinde olmak zorundad›rlar. Çünkü hekimlerin, mesleklerinin sanatsal yönü nedeniyle korumalar› gereken sayg›nl›k, kiflisel de¤ildir. Ancak sergilenen davran›fl›n, hekimin mesleki bilgi ve becerisine uygun olup olmad›¤›n› anlayabilmek için hekimin uygun çal›flma ortamlar›n›n olmas› gerekir. Çal›flma koflullar›n›n iyili¤i, teknolojik olanaklar›n varl›¤›, iflletme yönetimine uygun, kurumsal sa¤l›k yönetiminin bulunmas›, hekimlik gücünün artmas›na olanak verir. Hekim ile hasta aras›ndaki iliflki güvene dayal› bir vekalet sözleflmesine dayan›r. Hasta yarar›na, onun iradesine uygun olarak bir sonuca yönelen, bir ifl görülen ve risk üstlenilen bu hukuksal iliflkiye, "vekalet sözleflmesi" denir. Bu sözleflme sa¤l›k hizmetleri s›ras›nda yaz›l› ya da yaz›s›z olabilir. Ancak diflhekiminin çal›flma koflullar› ve mesleki yeterlilikleri dikkate al›nd›¤›nda, di¤er hekimlerden farkl› olarak "Eser Sözleflmesi"ile de karfl› karfl› kalmaktad›rlar. Eser Sözleflmesi olarak adland›r›lan ve hukukta "‹stisna veya Yap›t Sözleflmesi" olarakta bilinen bu sözleflme Borçlar Kanunun 355. maddesinde "bir taraf olan yüklenicinin (difl hekimi) di¤er taraf›n (hastan›n) ödemeyi üstlendi¤i ücet karfl›l›¤›nda bir yap›t meydana getirmeyi borçlan›r" fleklinde ele alm›flt›r.Görüldü¤ü gibi, ister vekalet, ister eser sözleflmesi olsun bir difl hekimi, hastaya karfl› hep borç iliflikisi içindendir. Anahtar Sözcük ; sa¤l›k hukuku, yasal sorumluluk, vekaleteser sözleflmesi, Yrd. Doç. Dr. Nezih Varol G‹R‹fi Marmara Üniversitesi Sa¤l›k E¤itim Fakültesi Difl Hekimleri, sa¤l›k hizmeti sunumunda önemli Halk Sa¤l›¤› ve Adli T›p Uzman› ölçüde haklara sahip bir meslek grubudur. Bu haklar, "hekimlik hakk›" olarak hasta yarar›na kullan›lan mesleki ilkelere dayal› hizmetin biçimidir. Bu nedenle art›k diflhekimden k›saca hekim olarak bahsedilecektir. Hasta hakk› olarak ifade edilen tüm hizmetler, hekimler ve sa¤l›k çal›flanlar› taraf›ndan verilmesi gerekli olan ve yerine getirilmesi gereken edimlerdir. Hasta ile hekimler aras› iliflkiler bir bak›ma bu edime ba¤l› borç iliflkisidir. Burada "Borç" kelimesini dar anlam›n› ele almak gerekir. 52 7tepe klinik 2007-2 Hukukçu Mustafa Reflit KARAHASAN, "Sorumluluk olan iliflkilerini hukuksal kurallara göre oluflturmak Hukuku, Kusura Dayanan Sözleflme D›fl› Sorumluluk" isterler. hastalar› ile olan güvene dayal› iliflkileri gere¤i kitab›nda borcu flöyle tarif eder.1 hasta haklar›na sahip ç›karlar. Hekim ile hasta aras›ndaki iliflki güvene dayal› bir "Yanlardan salt birinin ötekine karfl› yerine vekalet sözleflmesine dayan›r.4 getirmekle yükümlü oldu¤u bir tek edim." Edim'in hukuksal tan›m› ise; "Alacakl›n›n borç iliflkisi Hasta yarar›na, onun iradesine uygun olarak bir gere¤ince istemek hakk›na sahip oldu¤u, borçlunun da sonuca yönelen, bir ifl görülen ve risk üstlenilen bu yerine getirmekle yükümlü oldu¤u davran›flt›r." hukuksal iliflkiye, "vekalet sözleflmesi" denir. Bu sözleflme sa¤l›k hizmetleri s›ras›nda yaz›l› ya Bu ba¤lamda; hekimler mesleki bilgi ve becerileri da yaz›s›z olabilir.1 sebebiyle hastalar›na karfl› yerine getirmekle yükümlü olduklar› davran›fllar› gösterirken büyük bir özen içinde Ancak diflhekiminin çal›flma koflullar› ve mesleki olmak zorundad›rlar. Çünkü hekimlerin, mesleklerinin yeterlilikleri dikkate al›nd›¤›nda, di¤er hekimlerden farkl› sanatsal yönü nedeniyle korumalar› gereken sayg›nl›k, olarak "Eser Sözleflmesi"ile de karfl› karfl› kalmakta- kiflisel de¤ildir. d›rlar.5 Ancak sergilenen davran›fl›n, hekimin mesleki bilgi Eser Sözleflmesi olarak adland›r›lan ve hukukta ve becerisine uygun olup olmad›¤›n› anlayabilmek için "‹stisna veya Yap›t Sözleflmesi" olarakta bilinen bu hekimin uygun çal›flma ortamlar›n›n olmas› gerekir. sözleflme Borçlar Kanunun 355. maddesinde flöyle tarif edilmifltir. Bu ba¤lamda çal›flma koflullar›n›n iyili¤i, teknolojik olanaklar›n varl›¤›, iflletme yönetimine uygun, kurumsal Bir taraf olan yüklenicinin (difl hekimi) di¤er taraf›n sa¤l›k yönetiminin bulunmas›, hekimlik gücünün (hastan›n) ödemeyi üstlendi¤i ücet karfl›l›¤›nda bir yap›t artmas›na olanak meydana getirmeyi borçlan›r.1 verir.2 Hekimli¤in bu yönü ile tan›m› yap›ld›¤›nda konu Görüldü¤ü gibi, ister vekalet, ister eser sözleflmesi daha iyi irdelenecektir. Zira hekimler, sa¤l›k hakk›n› ve olsun bir difl hekimi, hastaya karfl› hep borç iliflikisi hasta hakk›n› beraber veren kiflilerdir. içindendir. Burada hemen ilk akla gelen soru olmal›d›r. Estetik Hekim; fiziksel, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden amaçl› müdahaleler t›bbi müdahale oluflturur mu? tam bir iyilik hali sa¤larken, iyilik hali bozulmufl olanlar›n Estetik amaçl› müdahale; kiflinin do¤ufltan mevcut da, ac›s›n› azaltmak, ömrünü uzatmak, durumunu düzeltmek, amac›n› güden veya sonradan husule gelmifl görünüm bozukluklar›n› kiflidir.3 düzeltme amac›na yönelik t›bbi müdahalelerdir. Hekimler amaçlar›n› yerine getirirken toplumla iç T›bbi müdahele ise; t›p mesle¤ini icraya yetkili bir içedirler. Bu bak›mdan toplumsal düzen kurallar›na uymak kifli taraf›ndan, do¤rudan ya da dolayl› tedavi amac›na zorundad›rlar.4 Bilindi¤i gibi, toplumsal düzen içinde yaflayan tüm yönelik olarak gerçeklefltirilen faaliyetleri ifade eder. insanlar, ahlaki, dini, görgü ve hukuk kurallar›na s›k› ‹flte bir difl hekiminin, kanal tedavisi de¤ilde takma difl (protez) yapmas› ifli hukukta borçlar kanunun 355. s›k›ya ba¤l›d›rlar. ve devam eden maddelerinde ele al›nm›flt›r. Ahlak, din ve görgü kurallar› kifliden kifliye, aileden Vekalet sözleflmesi, öncelikle hukuksal niteli¤i ile sa¤l›k aileye, toplumlardan toplumlara de¤iflmekle birlikte, çal›flan› ile toplum aras›ndaki kurallar› ortaya koyar.4 de¤iflmeyen tek kural, hukuk kurallar›d›r. Vekalet Sözleflmesinin Hukuksal Nitelikleri ‹flte hekimlik amac› için, "hukuk kurallar› kapsam›nda sorumluluk bilinci ile hareket etmek" burada 1.‹fl görme (hizmet) unsuru büyük önem tafl›maktad›r. 2.‹flin, vekil edenin (hastan›n) yarar›na ve iste¤ine uygun yap›lmas› Sorumluluk bilincini hukukçular flöyle ifade 3.Sonucun elde edilememe rizikosunun bulun- etmektedirler. mamas› "Sorumluluk bilincinin yüksek olmas›, hem meslek adam›n›n (hekimin) kendisi, hem de toplum için do¤al 4.‹flin süreye ba¤l› olmamas› ve güçlü bir güvencedir" 5.Ücretin zorunlu koflul olmamas› 6.Taraflar›n sözleflmeden vazgeçmeleri O halde hekimler bu kendileri için çok önemli olan 7.Nisbi ba¤›ml›l›k do¤al ve güçlü güvenceyi korumak için hastalar› ile 53 Sa¤l›k Hizmetlerinde Difl Hekiminin Yasal Sorumlulu¤u 7. Hekimin kendini gelifltirmesi, yard›mc›lar›n› Buna göre öncelikle ifl görme olarak ele al›nan ayd›nlatma yükümlülü¤ü hekimin edimi bir borç oldu¤u bilindi¤inde bu unsuru, 8. Meslek s›rr› olarak ifade edilebilmektedir. borçlar kanunun 386/1. maddesi ile aç›klayabiliriz. Özen Yükümlülü¤ü; Meslek sanat›n›n icras›nda her ‹fl görme (hizmet) unsuru; zaman öne ç›kan bir unsurdur. Hekim sözleflme uyar›nca kendisine yükletilen iflin Bu ö¤enin iyi ifadesi için yine Borçlar Kanunun 390. yürütülmesini, veya üzerine ald›¤› iflin yerine maddesinden yararlanabiliriz. Buna göre; Sadakat ve getirilmesini borçlan›r. Böylece, difl hekimin hastas›na karfl› vermesi Özen Borcu, sonuca mutlak ulaflmak (iyilefltirmek) gereken sa¤alt›c› hekimlik hizmetini yerine getirmek de¤il, sonucun baflar›l› olmas› için her türlü gayreti ve yaz›l› bir borçtur. çabay› göstermektir. Örne¤in; bir hastan›n difl çekimi sonras› sadece ‹flin, vekil edenin (hastan›n) yarar›na ve iste¤ine kanama kontrolü yap›lmas› özen için yeterli olmay›p, uygun yap›lmas›; Difl Hekimlerinin, mesleki bilgi ve tecrübeleri gere¤i istenmeyen ve beklenmeyen komplikasyonlara karfl› önce hasta yarar›na sonra hasta iste¤ine uygun gerekli incelemelerin ve tetkiklerin yap›lm›fl olmas› bu davranmalar›d›r. . borcun yerine getirilip getirilmedi¤inin göstergesidir. Örne¤in, a¤r›yan bir diflin kanal tedavisi yap›lmas›m› Öncesinde kanama ve p›ht›laflma süresinin bak›lm›fl yoksa çelilerek erine protez mi tak›lmas› hasta olmas›, iyi bir muayene ile diflin özelliklerinin ayr›nt›l› yarar›nad›r. Hasta, kendi yarar› için tedavi flekillerinden rapor edilmesi gerekti¤inde difl grafilerinin çekilerek birini seçerek iradesini göstermelidir. difl çevresinin görülmesi. Sonucun elde edilememe rizikosunun bulunmamas› Tüm bu özellikler dikkate al›nd›¤›nda; hekimlik Difl Hekimleri içindei do¤al ve güçlü güvence olan mesle¤inin icras›nda beklenen davran›fl›n Esas›; 6,7,8 sorumluluk kurallar›na dayal› vekalet sözleflmesinin, • Yasalara uygun, en önemli unsurudur. • Yönetmeliklerde belirtilmifl flekilde, • Meslek anlay›fl›n›n gerektirdi¤i inisiyatifi Difl Hekimleri de sanat icra ederken birçok sa¤l›k kullanarak, riski ile karfl› karfl›yad›rlar. Hastalar›na veya hastal›¤a ba¤l› istenmeyen ve • Di¤er hizmet birimlerince de ayn› davran›fllar› beklenmeyen bir çok komplikasyon ortaya ç›kabilir. bekleyerek, ekip çal›flmas› halinde yapmaya Bunu hastalar›na anlatan ve tüm ifllemlerde ayd›nlat›l- dayan›r. m›fl onam alan bir hekim için ortaya ç›kan tüm Anayasam›z›n temel bir kural› vard›r ki; komplikasyonlarda, haks›z eylemin varl›¤› d›fl›ndaki "Her Türk vatandafl›n›n bu anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eflitlik ve sosyal adalet gereklerince özen eksikli¤inde kusur ortadan kalkabilmektedir. ‹fl görmeden do¤an sonuç ve bunun tehlikesi yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni (rizikosu) hekime de¤il hastaya ait olur. Vekalet içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi sözleflmesinin bu özelli¤i, hüküm ve sonuçlar›, istisna varl›¤›n› bu yönden gelifltirme hak ve yetkisine do¤ufltan ve hizmet sözleflmelerinden fark› göz önüne al›nd›¤›nda sahiptir." denir. Bu meslek olarak hekimler için daha önemlidir. bu unsur ö¤retide ortaklafla kabul edilir.1,4,5 Hekimler onurlu bir meslek icra etmek için gerekli temel Vekalet sözleflmesinin ayr›ca t›bbi mesleki etik iç güdüyü anayasan›n bu maddesinden al›rlar. de¤erlere göre ö¤eleri vard›r. Sa¤l›k hizmetlerinden do¤an haklar, hizmetin esas›, Bunlar; ana ö¤esi ile ilgilidir. Vekalet Sözleflmesinin T›bbi Ö¤eleri Sa¤l›k hakk›; sa¤l›k personelinin sorumlulu¤unda 1. Özen yükümlülü¤ü 2. Hastan›n kabul edilmesi verilmesi gereken haklar kapsam›ndad›r. Bu nedenle 3. Tan› yükümlülü¤ü de; sa¤l›k hakk›ndan yararlanma, yararland›rma ile 4. Hastan›n ayd›nlat›lmas› birlikte düflünülmelidir. Kimi zaman haklar, yitirilen de¤erler sonras› 5. Tedavi yöntem ve usulünde yükümlülük anlafl›lmaktad›r. 6. Tedavi süresince kontrollerde yükümlülük 54 7tepe klinik 2007-2 KAYNAKLAR 1. Karahasan MR; Sorumluluk Hukuku; Beta Yay›nc›l›k, ‹stanbul, 1995 2. Eren N; Ça¤lar Boyunca Toplum, Sa¤l›k ve ‹nsan; Somgür Yay›nc›l›k, Ankara, 1996 3. Varol N; T›p Hukuk Mu, Sa¤l›k Hukuk Mu? 1.Ulusal Sa¤l›k ‹daresi Yüksek Okulu Kongresi May›s, Ankara 4. Özkaya E; Vekalet Sözleflmesi ve Kötüye Kullan›lmas›; Se.kin Yay›nevi, 1997, 5. Afl›c›o¤lu Ç; T›bbi Yard›m ve El Atmalardan Do¤an Sorumluluklar, Doktorlar›n, Devletin ve Özel Hastanelerin Sorumlulu¤u, (Ceza-i ve Hukuki), Tek›fl›k Ofset Tesisleri, ‹stanbul, 1993 6. Hayran O; Sur H (ed); Sa¤l›k Hizmetleri Yönetimi El kitab›; Nobel Yay›nevi; ‹stanbul, 1998 7. Hatemi H; Medikal Etik (Kuram ve Uygulamal› Sorunlar›), Yüce Yay›nlar›; ‹stanbul 1999. 8. Atabek E.; Görkey fi.; Bafllang›c›ndan Rönesansa Kadar T›p Tarihi; 9. Taflk›n A; Organ ve Doku Nakillerinde Hekimin Ceza Sorumlulu¤u, Adil ‹.Ü.Cerrahpafla T›p Fakültesi Yay›nlar› ; ISBN: 975-404-532-1 ‹stanbul, 1998. Yay›nevi; 1998. 55 YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹ V E D ‹ fi H A S T A N E S ‹ h a b e r l e r ... Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi 7. Mezunlar› için 07.07.2007 Tarihinde Mezuniyet Töreni Yap›ld› Fakültemizin 7. Dönem mezunlar›na 07.07. 2007 tarihinde yap›lan törenle diplomalar› verildi. Bu dönemin birincisi Kemal Bozkurt oldu ve plaketi dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall› taraf›ndan verildi. Dönem 2. si Seda Döner olurken 3. Nigar Ahmetbeyli idi. Diplomalar al›nd›ktan sonra tören; Yeni mezunlar›m›z›n yemini ve kep atmas› ile sona erdi. Aram›za yeni kat›lan meslektafllar›m›z›n meslek hayatlar›n›n çok baflar›l› geçmesini diliyoruz. 2006-2007 E¤itim-Ö¤retim Dönemi Son S›n›f Ö¤rencileri Mezuniyetlerini, Düzenledikleri Baloyla Kutlad›lar. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ailesi olarak güzel bir istanbul gecesinde görkemli bir Mezuniyet Balosu yaflad›k. Gecede Dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall›, en tecrübeli hocalar›m›zdan Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› ve ö¤renci temsilcileri konuflmalar yapt›lar. Çiçe¤i burnunda mezunlar›m›z›n mezuniyet pastas›n› keserken mutluluklar› gözlerinden okunuyordu. E¤lence havai fiflek gösterisi ve müzik eflli¤inde devam etti. Avrupa’da Difl Hekimli¤i E¤itimi 33. Y›ll›k Toplant›s› DentEd III ile birlikte 3-4 Eylül 2007 tarihleri aras›nda Dublin Castle, ‹rlanda'da gerçeklefltirildi. Toplant›ya Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi'ni temsil etmek üzere davetli olarak Dekan Prof. Dr. Türker Sandall› ve fakültenin akreditasyon çal›flmalar› grubunda yer alan isimler aras›ndan Prof. Dr. Nüket Sandall›, Prof. Dr. ‹nci Oktay ve Yrd. Doç. Dr. Didem Özdemir Özenen kat›ld›lar. Ard›ndan 6-8 Eylül 2007 tarihleri aras›nda Difl Hekimli¤i E¤itimi Global Kongresi gerçeklefltirildi. Toplant›ya kat›lan delegelere fakültemize ait stratejik planlama ve SWOT analizi sonuçlar›n›n da bulundu¤u bir kitapç›k da¤›t›ld›. Kitapç›k, kongre baflkan›, oturum baflkanlar› ve delegeler taraf›ndan ilgi ve takdir ile karfl›land›. Toplant›da, 13 Ocak 2008 tarihininde fakültemizi ziyaret edecek olan ADEE ziyaret komisyonu belirlendi ve fakültemizin Avrupa Difl Hekimli¤i Fakülteleri ile e¤itimde akreditasyonu konusunda çok önemli bir ad›m at›lm›fl oldu. The 13th Biennial Congress of The European Society of Endodontology Yirmisekiz ülkenin üye oldu¤u "European Society of Endodontology" 25 y›l önce kurulmufl olup, Avrupa'da her ülkede bir Endodonti Derne¤i vard›r. Bu dernek her iki senede bir (Biennial) bilimsel kongre yapar. Kongre her defas›nda de¤iflik bir ülkede yap›l›r. Üye ülkeler kongreyi düzenlemek için yar›fl halindedir. 2003 y›l›nda Atina'da yap›lan kongrede aday olan ülkemiz ‹talya (Roma) karfl›s›nda seçimi kazanarak, ülkemiz ad›na önemli bir toplant›ya ev sahipli¤i yapma flans›n› elde etti. Ard›ndan Fakültemiz Endodonti Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› kongre baflkan› seçildi. Kongre 6-8 Eylül 2007 tarihinde ‹stanbul'da Hilton Otelinde gerçeklefltirildi. De¤iflik ülkelerden, dünyaca ünlü 40 adet konuflmac›, kongrede bilimsel konferanslar verdi. Ayr›ca kurslar, serbest bildiriler yap›ld›. Posterler sergilendi. Her gece de¤iflik restoranlarda yemekler verildi. Kapan›fl balosu ise Sait Halim Pafla Yal›s›'nda yap›ld›. Kongreye 1400 diflhekimi kat›ld›. Kat›l›mc› say›s› dikkate al›nd›¤›nda, bugüne kadar derne¤in yapt›¤› kongreler içinde en fazla kat›l›m›n bu kongreye ait olmas› da bizler için çok gurur verici oldu. Kongreye kat›lan tüm konuklar, özellikle yabanc› ülkelerden gelenler , kongrenin çok baflar›l› geçti¤ini belirtip düzenleyicilere memnuniyetlerini belirttiler. Bu baflar› baflta Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› olmak üzere; ‹stanbul Üniversitesinden Prof. Dr Sedat Küçükay ve Prof. Dr. Ifl›l Küçükay ile Yeditepe Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Hakk› Sunay'›n dört sene süren çal›flmalar› sayesinde gerçekleflmifltir. Türkiye’nin deprem dedesi Prof. Dr. Ahmet Mete Ifl›kara Fakültemizde verdi¤i konferansta bize depremi önlemenin mümkün olmad›¤›n› ancak hasarlar›n› azaltman›n mümkün oldu¤unu ve al›nabilecek önlemleri anlatt›. Fakültemiz 10. Y›l Fakültemiz 10. Y›l Etkinlikleri kapsam›nda Etkinlikleri'nde, düzenlenen May›s ay› konferanslar dizisinde konferans› Doç. Dr. 15 Mart tarihinde Esra Can Say'›n Doç. Dr. P›nar Kurso¤lu anlatt›¤› "Ön Bölge “Örnek Olgular Esteti¤ini Üzerinde Destekleyici Adeziv Temporomandibular Restorasyonlar" d›. Eklem Rahats›zl›klar›na Bak›fl” konulu konuflmas›n› yapt›. Duyuru Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi 2007-2008 E¤itim Seminerleri Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi taraf›ndan mezuniyet sonras› e¤itime katk› amac›yla gelenek- 6 Kas›m Dental Fiberlerin Kullan›m›, Nerede? Nas›l? Neden? selleflen seminerler 2007- 2008 dönemi için de Prof. Dr. Sema Belli planlanm›flt›r. Program›n kesinleflen k›sm› yanda yer Prof. Dr. Gürcan Eskitaflc›o¤lu almaktad›r. Seminerler Difl Hekimli¤i Fakültesinde 4 Aral›k baflvurular [email protected] E-mail adresinden ve 8 Ocak Güncel Beyazlatma Teknikleri Doç. Dr. Esra Can Say (0216) 363 60 44/ 316 nolu telefondan kabul edilecektir. De¤erli meslektafllar›m›z› aram›zda görmekten mutluluk Posterior Restorasyonlarda Baflar›y› Artt›ran Faktörler Prof. Dr. Murat Türkün yap›lacakt›r. Seminerlere kat›l›m ücretsizdir. Kay›t için 5 fiubat Estetik Kompozit Restorasyonlarda Polisaj›n Önemi Doç. Dr. fiebnem Türkün duyar›z. 61 7 tepe klinik Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Bilimsel Dergisi Yay›n Kurallar› Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi 7 tepe 4. B‹REY (MATERYAL) VE YÖNTEM. Bu bölümde klinik dergisi, Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi'nin çal›flman›n birey/bireyleri veya materyali tan›mlanmal›, bilimsel yay›n organ›d›r. Bu dergide diflhekimli¤i alan›ndaki uygulanan tedavi yaklafl›m› anlat›lmal›d›r. klini¤e yönelik araflt›rmalar, olgu sunumlar›, derlemeler, 5. BULGULAR. Bu bölümde, elde edilen bulgular aç›k editöre mektuplar, yeni dental malzemelerin uygulamas›n› ve k›sa bir flekilde sunulmal›d›r. Bu amaçla tablo, grafik içeren pilot çal›flmalar, haber ve yorumlar Türkçe olarak ve foto¤raflar kullan›labilir. yay›nlan›r. 7 tepe klinik y›lda iki say› olarak yay›nlan›r ve 6. TARTIfiMA. Bu bölümde, girifl bölümünün tekrar› dört say›da bir cilt tamamlan›r. yap›lmadan, bulgular›n önemi belirtilmelidir. Makaleler 7. SONUÇ(LAR). Bu bölümde çal›flman›n sonuçlan Bu dergide yay›nlanmak için gönderilen araflt›rma ve verilmelidir. olgu sunumlar› daha önce yay›nlanmam›fl olmas› flart› ile 8. TEfiEKKÜR YAZISI. Gerekli görüldü¤ü durumlarda kabul edilir. Araflt›rma ve derlemeler 15, olgu sunumlar› çal›flmaya katk›da bulunanlara yaz›l›r. 5 sayfay› (özet, referanslar, tablo ve flekiller hariç) 9. KAYNAKLAR. Kaynaklar makalede geçifl s›ras›na geçmemelidir. Gerekti¤inde hakem de¤erlendirmesi öncesi göre numaraland›r›lmal› ve metin içerisinde ald›¤› numaraya yazar(lar)dan metinde k›saltma ve düzeltmeler istenebilir. göre kaynak listesinde gösterilmelidir. Kaynak listesi ayr› Bir orijinal ve iki kopya halinde haz›rlanan makale A4 bir sayfada olmal›d›r. Metin içerisinde kaynak numaras› boyutunda ka¤›da, sayfan›n bir yüzüne iki sat›r aral›kla üst simge olarak verilmelidir. Yazar ad say›s› iki veya daha yaz›lmal›d›r. Sayfan›n tüm kenarlar›nda 2,5 cm boflluk az ise metinde tüm adlar yaz›lmal›, fakat iki taneden fazla b›rak›lmal›d›r. Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma ise ilk üç yazar ad› yaz›lmal› ve "ve ark." k›saltmas› olmal›d›r. Sayfa numaralar› sayfan›n sa¤ alt köflesinde yer kullan›lmal›d›r. almal› ve kapak sayfas›na numara yaz›lmamal›d›r. Makale Kaynaklar›n yaz›m›nda flu kurallara dikkat edilmelidir: format› afla¤›daki bölümlerden oluflturulmal›d›r. Makale ve Dergiler: Yazar ad(lar)›, makale ad›, dergi ad› ekleri CD’ye de kayıt edilmelidir. ("lndexMedicus" ta verilen listeye göre k›salt›lmal›d›r), y›l›, 1. BAfiLIK SAYFASI. Bu sayfada içeri¤e uygun k›sa cilt numaras›, ilk ve son sayfa numaras›. ve aç›k ifadeli Türkçe ve ‹ngilizce bafll›k, yazar(lar)›n Shannon KR, Nanda RS. Changes in the curve of akademik unvan(lar)› ve ad(lar)›, görev(ler)i ve kurum(lar)› Spee with treatment and at 2 years posttreatment. Am J belirtilmelidir. Yaz›flmalar›n yap›laca¤› yazar›n adres, Orthod Dentofacial Orthop 2004, 125: 589-96. telefon ve faks numaras› ve e-mail adresi de bu sayfada Kitaplar: Yazar ad(lar)›, kitab›n ad›, kaç›nc› bask› yer almal›d›r. Bafll›k sayfas›na befl sözcü¤ü geçmeyecek oldu¤u, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l. flekilde k›sa bir bafll›k da yaz›lmal›d›r. Gönderilecek olan Graber TM, Rakosi T, Petrovic AG. Dentofacial iki kopyada bafll›k sayfas›nda sadece makalenin ad› olmal› orthopedics with functional appliances. 2nd ed., St. Louis, ve metin içerisinde yer alan yazar ve kurum adları silinmelidir. Mosby; 1997. 2. ÖZET. Ayr› sayfada olmak üzere haz›rlanmal›, 150 Kitap bölümü: ‹lgili bölüm yazar ad(lar)›, ilgili bölüm sözcükten az 250 sözcükten fazla olmamal›d›r. Özetin ad›, editör(ler), kitab›n ad›, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l, alt›na en fazla üç anahtar sözcük yaz›lmal›d›r. ilk ve son sayfa numaras›. 3. G‹R‹fi. Bu bölümde araflt›rma veya olgu sunumunun Davidovitch Z, Gögen MH, Okamoto Y, Shanfeld JL. neden veya ne için yap›ld›¤› sorular›na yan›t verilmelidir. Neurotransmitters and cytokines as regulators of bone 62 remodeling. in: Carlson DS and Goldstein SA (eds). Bone Yay›n Hakk› biodynamics in orthodontic and orthopedic treat-ment. Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi bilimsel Volume 27, Craniofacial Growth Series, Center for Human yay›n organ› 7 tepe klinik dergisinde yay›nlanan yaz›lar›n Growth and Development, University of Michigan, Ann telif hakk› Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesine Arbor, 1991 pp. 141-162. aittir, baflka yerde yay›nlanamaz. Dergi editörden yaz›l› 10. TABLOLAR. Makale içindeki geçifl s›ralar›na göre izin al›nmadan ve kaynak gösterilmeden k›smen veya Romen rakam› ile numaraland›nlmal›d›r. Metin içerisinde tamamen kopya edilemez, fotokopi, teksir, bask› ve di¤er de yerleri belirtilmelidir. Her tablo ayr› bir sayfaya yaz›lmal›, yollarla ço¤alt›lamaz. Yay›nlanan makale ve reklamlardaki her biri ayr› bir basl›k tafl›mal›d›r. Tablolar tek bafllar›na fikir, görüfl ve sonuçlar yazar(lar)a veya firmaya ait olup, anlaml› olmal› ve metni tekrarlamamal›d›r. Daha önce Yay›n Kurulunun düflüncelerini yans›tmaz. yay›nlanm›fl olan bilgi veya tablolar›n kayna¤›, ilgili tablonun CD alt›na ilifltirilen bir dip not ile belirtilmelidir. Tablolar, makale Makalenin yay›na kabul edilmesini takiben makalenin ile birlikte CD içerisinde yer almal›d›r. son halinin CD ye (Microsoft Word) kaydedilmifl olarak, bir 11. RES‹M VE fiEK‹L ALT YAZILARI. Resim ve flekiller bas›l› kopya ile birlikte editöre yollanmas› gereklidir. CD metinde geçifl s›ras›na göre numaraland›nlmal›d›r. Metin nin üzerine yazarlar›n adlar›, makale bafll›¤› ve yaz›m içerisinde de yerleri belirtilmelidir. Her resim ve/veya flekil program› belirtilmelidir. ayr› bir sayfada olmal›d›r. Resim ve flekil alt yaz›lar› Yazarlar için son kontrol listesi: makalenin sonunda ayr› bir sayfada verilmelidir. Resim ve Makalenizi 7 tepe klinik dergisine göndermeden önce flekil altyaz›lar› k›sa olmal›, metni tekrar etmemeli ve lütfen bu bölümdeki maddelerle karfl›laflt›rarak eksik aç›klay›c› olmal›d›r. Resim veya flekillerde kullan›lan say›, olmad›¤›ndan emin olunuz. sembol ve harflerin anlam› aç›k bir flekilde belirtilmelidir. 1. Editöre baflvuru mektubu Resim ve flekiller: Resimler net ve parlak foto¤raf 2. Makalenin üç adet örne¤i ka¤›d›na üçer adet bas›lm›fl olmal›d›r. Resimler en az • Makalenin tamam› çift aral›kl› yaz›lmal›d›r. 7.5x10 cm., en fazla 12.5x17.5 cm. boyutlar›nda olmal›d›r. • Her bir kenarda 2.5 cm boflluk b›rak›lmal›d›r. fiekiller beyaz ka¤›da siyah çizim fleklinde olmal›d›r, iyi • Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma olmal›d›r. bas›lm›fl olmak kayd› ile bilgisayar ç›kt›lar› tercih edilir. • Bafll›k sayfas› Histolojik kesit foto¤raflar›nda büyütme ve boyama tekni¤i • Makalenin bafll›¤› belirtilmelidir. Resim veya flekil üzerindeki yaz›lar uygun • Yazarlar›n isimleri, akademik unvanlar›, çal›flt›klar› boyutta ve flablon, letraset veya bilgisayar ile yaz›lmal›d›r. kurumlar (Sadece orijinal makalede). Birinci yazarın bir Resim ve flekillerin arkas›na numaras›, makalenin bafllı¤ı adet vesikalık resmi yaz›lmal› ve üst k›s›m ok iflareti ile belirtilmelidir. Renkli • Yaz›flma adresi, telefon, faks numaralar› ve varsa e- bas›mlar mümkündür. mail adresi (Sadece orijinal makalede). Olgu sunumlar› girifl, olgu veya olgular›n sunumu • K›sa bafll›k (teflhis, etioloji, tedavi plan›, tedavi seyri ve sonuç) ve 3. Özet tart›flma bölümlerini içermelidir. Olgu sunumlar›nda; olgunun 4. Yararlan›lan kaynaklar (Ayr› sayfada). az rastlanan, al›fl›lm›fl›n d›fl›nda olmas› ya da mevcut • Kaynaklar metin içindeki geçifl s›ras›n› izleyerek, Diflhekimli¤i bilgilerine katk› sa¤layacak veya yeni bir görüfl yaz›m kurallar›na uygun olarak s›ralanmal›d›r getirecek nitelikte olmas› flart› aran›r. 5. Tablo, flekil ve resimler. Etik • Üç adet olarak haz›rlanmal› ve bafll›klar› ayr› bir sayfa Etik kurallara uyulmamas›ndan do¤acak her türlü üzerine yaz›lmal›d›r. sorumluluk yazar(lar)a aittir. Özellikle hastan›n ad›, ad›n›n • Tablolar›n her biri ayr› sayfada yer almal›d›r. k›salt›lmas›, hasta ve kay›t numaras› kullan›lmamal›d›r. • fiekil ve resimlerin arka yüzlerine numaralar› ve makalenin Hasta onay› olmad›kça foto¤raflarda gözler bantlanmal›d›r. bafll›¤› yaz›lmal›d›r ve üst kısım ok iflareti ile belirtilmelidir. 63 Özdemir D. N., Baflal N., Kayahan B. Gömülü Maksiller Kaninlerin Ototransplantasyonu: Olgu Raporu Sar› E., Kurtulmufl H., Özen J. Klearway Apareyi ‹le Osa'n›n Tedavisi: Vaka Raporu Pekiner F., Gümrü B., Sinano¤lu A. Erythema Multiforme Major (Stevens- Johnson Sendromu): Bir Olgu Nedeniyle Pekiner F., Gümrü B., Sinano¤lu A. Herpes Zoster’in (Zona) Klini¤i ve Tedavi Yaklafl›mlar›: Bir Olgu Nedeniyle Kuflçu Ö. Ö., Sandall› N., Ça¤lar E. Molar Incisor Hipomineralizasyonu (MIH): Tan›, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler Ça¤lar E., Sandall› N., Kuflçu Ö. Ö. Mouthguard Uygulamalar› Çapa N., Kurso¤lu P., Ebeo¤lu B., Kazazo¤lu E. Fiber Post ve Üzerine Core ile Kuron Uygulanmas›n›n Aflamalar› Akflit S. K., Mandal› G. Hareketli Diflüstü Tam Protezlerin Tutuculu¤unda Molloplast-B’nin Kullan›lmas› Dilek Ö. C., Sandall› P. Altçene Total Diflsiz Skleroderma Hastas›nda Mini Dental Implant Uygulamas›: Vaka Sunumu Varol N. Sa¤l›k Hizmetlerinde Difl Hekiminin Yasal Sorumlulu¤u YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ FAKÜLTES‹ VE D‹fi HASTANES‹ Ba¤dat Caddesi No: 238 Göztepe 34728 ‹STANBUL Tel: 0216 363 6044 pbx Faks: 0216 363 6211 www.dishekimligi.yeditepe.edu.tr