Sayı 18 - Sofra Grup

Transkript

Sayı 18 - Sofra Grup
Sayı 18
YAZ - 2014
SÖYLEŞİ FAVORİ
SAĞLIK VOLUMETRİK DİYET
MEKÂN PORT ALAÇATI
GEZİ COTE D’AZUR
HOBİ SCUBA
www.sofragrup.com
BAŞYAZI
Yaz...
Öncelikle toplum olarak bizi derin acılara sürükleyen Soma
faciasında hayatını kaybeden madencilerimize Tanrı’dan
rahmet, yaralananlara acil şifa, geride kalan ailelerine
başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Sofra / Compass Group Türkiye olarak her zaman
olduğu gibi yine başarılı bir dönemi daha geride bıraktık.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Sanayi
Kuruluşu” araştırmasında bu yıl da başarılı çalışmalarımızın
karşılığını aldık. Tüm grup şirketlerimizle birlikte
değerlendirildiğinde 10 sıra yükseldik ve 93’üncü olduk. Bu
başarı hepimizin, gururluyuz...
Çocuklarımızın ve yetişkinlerimizin sağlıklı beslenmesine
her zaman önem veriyoruz ve bu kapsamda 2013-2014
eğitim yılı boyunca hız kesmeden Türkiye çapında birçok
okulda, diyetisyenlerimiz önderliğinde bilinçlendiren
konferanslar ve seminerler düzenlemeye devam ettik.
Birinci önceliklerimizden olan iş sağlığı ve güvenliği
konusunda hiç ara vermeden sürdürdüğümüz çalışmalarda
yeni bir başarı daha elde ettik. Çalışanlarımızın iş sağlığı
ve güvenliği bilgisini ve bilincini artırmak için geliştirilmiş
iyi bir eğitim programı uyguladık. Çevre Sağlık Güvenlik
Öneri Kutusu ve ödüllendirme sistemiyle özel kampanyalar
yürüttük. Tüm bu yoğun, programlı ve kararlı çalışmaların
ışığında, PHILSA IFMS projemiz ile kayıp zamanlı iş kazası
olmadan tam 1 milyon saat çalışma saatini geride bırakarak;
İSG’de önemli bir kilometre taşına daha ulaştık.
Son olarak, Compass Group’a bağlı bulunduğumuz
bölgede Sofra / Compass Group Türkiye olarak iş etiği ve
yönetimsel başarı ödüllerini almak ise ayrı bir gurur vesilesi
oldu. Şimdi sırada Güney Afrika’da düzenlenecek Top
Chef 2014 yarışmasında Türkiye’ye şampiyonluk getirme
hedefimiz var.
Hepinize sağlıklı ve mutluluk dolu bir yaz dileklerimle.
Saygılarımla,
Yaşar Büyükçetin
Sofra / Compass Group Türkiye CEO
İÇİNDEKİLER
4 Ara Sıcak
6 Aksesuar
Mavi beyaz
8 Söyleşi
12 Lezzet
12
"Çıtayı daima yükselten bir markayız”
Serinletici tarifler
16 Mekân
Su içinde bir yaşam: Port Alaçatı
18 Hobi
20 Haber
Deli mavi sizi çağırıyor
Sağlıklı Beslenme Hareketleri
21 Haber
The Guest Chef Series
22 Röportaj
“Bizde her gün bir başarı hikayesidir”
26 Gezi
Tarih, kültür, yeşil, mavi: Cote d’Azur
30 Sağlık
Yaza volumetrik diyetle
yeni bir başlangıç yapmaya ne dersiniz?
32 Ajanda
34 Haber
35 Haber
36 Haber
Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması
PHILSA IFMS
CAMEAT Top Chef 2014
38 Sofra'nın Ustaları
“Yemek damak zevkiyle birlikte göze de hitap etmeli”
40 Bizden Haberler
2
6
İÇİNDEKİLER
18
8
16
22
20
38
30
Yayına Hazırlık
Sayı 18
YAZ
İmtiyaz Sahibi
Sofra Yemek
Üretim ve Hizmet AŞ adına
Yaşar Büyükçetin
Sorumlu Müdür
Genel Yönetmen
Gürhan Demirbaş
Genel Yönetmen Yardımcısı
Eser Soygüder Yıldız
Görsel Yönetmen
Hakan Kahveci
Burcu Güvenç
İçerenköy Mahallesi, Yeşilvadi Sokak,
No: 3 Kat:11
Ataşehir 34752 İstanbul
Grafik ve Sayfa Tasarım
Tijen Kızıler
Yayın Türü
Fotoğraflar
Eren Aktaş
3 aylık süreli, Yaygın
Editör
Mehtap Göral
İletişim
Yazı İşleri: (0212) 440 27 79 - Pazarlama: (0212) 440 27 65
Sofra Grup Dergisi, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Derginin isim hakkı, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ’ye aittir.
Dergide yayımlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır.
Şirketten izinsiz, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.
[email protected]
Baskı
Globus Dünya Basınevi
100. Yıl Mahallesi 34440 Bağcılar /İstanbul
Tel: 0212 440 24 24
3
ARA SICAK
Camper
Himalayan
Camper’da bu sezon da koleksiyonun ana parçasını
ünlü Alman tasarımcı Bernhard Wilhelm tasarımı Himalayan
ayakkabılar oluşturuyor. İsmini, sıradağlara benzeyen
zigzag şeklindeki hacimli tabanından alan bu model, ilk defa
markete çıktığı 2010/2011 Sonbahar/Kış koleksiyonundan
beri Camper Together’ın en önemli ürünlerinden biri olmayı
başardı. Himalayan modeli bu sezon da yeni renk ve materyal
seçenekleri ile seçili mağazalarda satışa sunuluyor. Spor
ayakkabılarda ikili renk kombinasyonları ve özel desenli deriler
öne çıkarken, cırtcırtlı bantlı sandalet modeli ise canlı renkleriyle
fark yaratıyor.
Közde pişmiş
Türk kahvesi lezzeti
Yemek sonrası keyif için, bazen de günün yorgunluğu
ardından içilen Türk kahveleri Emsan’ın yeni ürünü
Ceraflame cezve ile artık çok daha lezzetli. Közde
pişmiş Türk kahvesi lezzetine çok daha kolay ulaşmanız
için özel olarak tasarlanan Ceraflame cezve, toprak
seramikten üretildi. Çıkarılabilen sapı, yüksek ısıya karşı
dayanıklılığı ve farklı tasarımıyla bu
ürün, mutfakların yeni gözdesi. Gövdesi
Yüzde 100 sağlıklı seramikten üretilen
Ceraflame cezve, bu yapısıyla, sağlıklı
bir kullanım sunarken zararlı metal
atıkların yiyeceklerinizle temas
etmesini de engellemiş oluyor.
4
Duvarda deniz teması
Amerikan duvar
kağıdı ve kumaş
firması Thibaut’nun
Türkiye temsilcisi LOT
yaz sezonunu Resort
duvar kağıdı ve kumaş
koleksiyonu ile karşılıyor.
Yaz renkleri turkuaz,
mercan ve sarının
ön planda olduğu
koleksiyonlarda deniz
temalı duvar kağıtları
aynı desende kumaşlarla
birlikte sunuluyor. Beş
metrekarelik rulolar
halinde satışa sunulan
duvar kağıtları enerjik
renk kombinasyonlarını uyumlu renklerde döşemelik ve
perdelik kumaşlar ile yazın neşesini mekanlara getiriyor.
Tüm çağrılara
hızlı yanıt
Samsung Galaxy Gear bileğinizi rahatça saracak yüksek
kalite metalik bilekliğiyle son teknoloji bir cihaz. Kolay ulaşılır
şekilde zaman, mesajlar, müzik kontrolü ve daha fazlasını
içeren birkaç özelliği saatinizdeki kare şeklindeki dokunmatik
ekrandan kontrol edebileceksiniz. Çeşitli renk seçenekleri size
tarzınızı yakalamanın keyfini yaşatacak. Galaxy Gear sayesinde
çağrılar her zaman ulaşabileceğiniz mesafede. Telefonu
duymadığınız veya ulaşamadığınızda bileğinizden cevap
verebilir ve arama yapabilirsiniz. Samsung’un yeni telefonu
Galaxy S3 Neo yeni teknoloji Galaxy Gear ile entegre olabiliyor.
Galaxy S3 cihazınızla birlikte ikili bir bütün işlevselliği sunuyor.
ARA SICAK
Bentley SUV’dan ilk fotoğraf
Bentley Motors, 2016 yılında kullanıcıyla buluşmaya
hazırlanan Bentley SUV’un ilk fotoğrafını yayımladı. Diğer
tüm SUV’lardan ayrışan ve markanın lüks, performans,
kalite ve el işçiliğiyle özdeşleşmiş tüm özelliklerini içinde
barındıran bu model, bugüne kadar pazara sunulmuş en
Feminen,
meyveli,
Calvin Klein’ın
yeni kokusu
Endless Euphoria,
canlandırıcı, ferah
ve ışıltılı. Koku,
canlandırıcı
mandalina ve
bergamut ile
desteklenmiş kiraz
çiçekleri esintisi ile
açılıyor. Kalp notası
menekşe, gül ve
leylaktan oluşuyor.
Alt notalarda ise
bambu, sandal
ağacı ve taze mask
kokusu içinize
yayılıyor.
floral
lüks ve güçlü SUV olacak. SUV, Bentley’nin önümüzdeki
üç yıl içerisinde yeni model ve özellikler geliştirilmesi için
yapmayı planladığı 800 milyon sterlinlik yatırım kapsamında
tasarlandı. Şirket, yıllık minimum üç bin adetlik bir SUV satış
rakamı yakalayacağını tahmin ediyor.
Weber ile
barbekü keyfi
1952 yılında Amerika
Birleşik Devletleri’nin Chicago
şehrinin Illinois eyaletinde
kurulan ve dünyada 6 kıtada
45 ülkede faaliyetlerini
sürdürmekte olan Weber,
kömürlü, gazlı ve elektrikli
barbekü olmak üzere üç
ana kategoride barbekü
üretimi yapıyor. Weber
Stephen, barbekü tutkunları
için geniş ürün yelpazesi
sunuyor. Weber Stephen’ın
çeşitli barbeküleriyle,
yiyecekleriniz tüm lezzetiyle
pişerken ızgara başında
yapacağınız sohbetler ile keyifli
zaman geçirebilirsiniz. Weber
Stephen barbeküyü büyük
şehirlerdeki büyük yapı
marketlerde bulabilirsiniz.
5
TASARIM
DENİZ TEMALI OBJELER
Mavi beyaz
Mavi beyaz tabaklar, fincanlar, yastıklar... Hepsi de deniz, balık ve gemi temalı...
Mutfaklarınızın en güzel köşelerinde kendilerine yer bulmayı bekliyorlar.
Thomas Paul tasarımı melamin tabaklar balık, gemi, gemici düğümü, çıpa gibi farklı seçeneklerle sunuluyor.
The Charcoal Project marka, 16x16 cm
ölçülerinde, pamuk, çıpa işlemeli yastık.
6
Robert Gordon tasarımı Avustralya
üretimi el yapımı Hello Sailor
muglar, çayseverleri bekliyor.
Mikrodalgada kullanılabilir, bulaşık
makinesinde yıkanabilir.
TASARIM
De’Longhi, Icona Vintage Serisi’ni tasarladı. Icona
Vintage Serisi’nden denizin mavi tonlarından ilham
alınarak tasarlanan Anita Su Isıtıcı deniz havasının
ruhunuzda yarattığı huzur ve ferahlığı evlerinize
taşıyor.
Studioten25.com'dan deniz anası
şeklindeki avize mutfağınıza denizi taşıyacak.
Porselen, çıpalı kül tablası. Ayrıca,
anahtarlarınızı, bozuk paranızı ya da
minik objelerinizi içine koyabilirsiniz.
Tantitoni marka silikon
muffin kalıpları
deniz mavisi renginde
üretilmiş.
Mudo Concept
Regatta Çay
Fincanı, Akdeniz
stilini mutfağınıza
taşıyor. Regatta
çay fincanı marin
temaya sahip ve
doğal kaynaklı ham
maddelerden
üretilen porselen
kullanılarak
üretilmiş.
Chantal marka çelik saplı
klasik mavi çaydanlık. Bulaşık
makinesinde yıkanabilir,
iki notalı bir müzikle
kaynadığını belli ediyor.
7
SÖYLEŞİ
FAVORİ
Favori Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selami Özel:
“Çıtayı
daima yükselten
bir markayız”
“Biz Favori olarak tüm faaliyetlerimizde tüketici isteklerine tam uygun, üstün kaliteli ürünler geliştirmeyi,
rakiplerimizden farklı olmayı, her konuda güvenilir olmayı, müşterilerimizi memnun etmekten öte
hayran bırakmayı kendimize ilke edindik. Markalaşmamızda, müşteri odaklı olmamız, rekabet üstü olma
gayretimiz, takip eden değil takip edilen olmayı hedeflememiz, tasarım uzmanı olmamız, ileri teknoloji ile
geleneksel el işçiliğini birleştirmekte uzman olmamız gibi kavramlar temel rol oynuyor.”
D
ünyada gelişen moda trendlerini yakından
takip ettiklerini ve hedef kitleleri olan
kadınların istek ve ihtiyaçlarını çok
yakından izlediklerini belirten Favori
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selami
Özel ayrıca, “Özgün tasarımlarımızla
‘takıda modayı yaratmayı’ nasıl başarırız diye yol ve yöntemler
belirliyoruz” diyor. Özel ile A’dan Z’ye Favori’yi konuştuk.
Öncelikle bize eğitim ve kariyer hayatınızdan bahseder
misiniz?
Ben aslında ziraat yüksek mühendisiyim. Ancak pek mesleğimi
yapmadım. Üniversite sonrası ekonomi doktorası yaparak daha
ziyade satış ve pazarlama konusunda kendimi geliştirmeyi
seçtim ve bu alanlarda çalıştım. Kuyumculuğa geçmeden önce
son olarak uzun süre bir yabancı ilaç firmasının tarım ilaçları
bölümünde bölge müdürlüğü ve Türkiye satış müdürlüğünü
yaptım. Ticarete olan merakım yıllar sonra dostum ve akrabam
8
olan Atasay Kamer’in teşvikleriyle hayat buldu. 1987 yılında
birlikte önce Türkiye’nin ilk markalı mücevher markası
Asgold’u kurduk. Beş yıl sonrasında ise ben ortağımdan
ayrılarak Favori’yi kurdum.
İş yaşamınızın dönüm noktaları sizce nelerdir?
Benim için ilk dönüm noktası 1980 yılında uluslararası bir ilaç
firmasında ilaç sektörüne girmem oldu. Yedi sene çalıştığım
bu İsviçre firmasında çok şey öğrendim. 1987 yılında
kuyumculuk sektörüne girmem, ikinci önemli dönüm noktası
oldu. Burada iş hayatını ve altın sektörünü daha yakından
öğrendim. Daha sonra 1992 yılında kendi firmam Favori’yi
kurmam ise diğer önemli bir dönüm noktası oldu diyebilirim.
Favori olarak, bugün Avrupa’nın en büyük ve modern
kuyumculuk tesisine sahip olup, mağazalarımızda satılan
ürünlerin yüzde 95’ini Avrupa Birliği kalite ve standartlarında
kendi tesislerimizde üretiyoruz. Kalan yüzde 5’ini seçkin
İtalyan firmalarından ithal ediyoruz.
SÖYLEŞİ
9
SÖYLEŞİ
FAVORİ
Doğru meslek, doğru yer ve doğru zaman önemli. Sizin için
bunların tümü gerçekleşti diyebilir miyiz?
Diyebiliriz herhalde. Belki ziraatçı kalsam bu başarıyı
gösteremez ve mutlu olamazdım. Başarıya giden yol, bence en
sevdiğin işi yapabilmek. Ben de en sevdiğim ticarete geçtikten
sonra çok mutlu çalıştım ve hala severek devam ediyorum.
Tüm akademik birikimimi ticarete olan ilgimle birleştirdim ve
doğru zamanda, doğru işler yaptım diyebilirim.
10
göre üretiliyor. Ayrıca sektörde pek çok yeniliğin öncüsü olan
Favori'de takılar, TSE güvenceli olup, ömür boyu ayar ve kalite
garantisiyle satılıyor. Tüm ürünlerini beş kez ayar ve kalite
testinden geçiren ve lazer kaynak gibi pek çok yeni üretim
teknolojisinin Türkiye’deki ilk kullanıcısı olan Favori, takılarında
teknik arıza çıkarsa ücretsiz olarak tamir hizmeti de sunuyor.
İş hayatınızdaki temel ilkeleriniz nelerdir?
Birincisi güvenilir olmak. Kendinize, çalışanlarınıza,
müşterilerinize, tedarikçilerinize, velhasıl ilişkide bulunduğunuz
herkese karşı dürüst olmak ve güven vermek. İkincisi
müşterilerinizi memnun etmekten öte hayran bırakmaya
çalışmak. Devamlı bunu sağlayacak üstün kaliteli yeni ürün ve
hizmetler sunmak. Üçüncüsü devamlı değişimci ve yenilikçi
olarak farklı olmaya çalışmak ve takip eden değil takip edilen
olmak. Dördüncüsü de en iyi bildiğin işi yapmak, işine çok
iyi odaklanarak ve çok çalışarak sektöründe lider olmayı
hedeflemek.
Kurumsal kimliğinizi nasıl güçlendirdiniz? Hedeflerinizden
bahseder misiniz?
Markalaşma, tüketicilere güven vererek zihinlerinde yer
edinmektir. Sizin konunuzla ilgili bir ihtiyaçları olduğunda
akıllarına ilk gelenlerden olmayı başarmaktır. Biz Favori olarak
tüm faaliyetlerimizde tüketici isteklerine tam uygun, üstün
kaliteli ürünler geliştirmeyi, rakiplerimizden farklı olmayı, her
konuda güvenilir olmayı, müşterilerimizi memnun etmekten öte
hayran bırakmayı kendimize ilke edindik. Markalaşmamızda,
müşteri odaklı olmamız, rekabet üstü olma gayretimiz, takip
eden değil takip edilen olmayı hedeflememiz, tasarım uzmanı
olmamız, ileri teknoloji ile geleneksel el işçiliğini birleştirmekte
uzman olmamız gibi kavramlar temel rol oynuyor.
Türkiye’nin önde gelen altın firmalarından biri Favori.
Favori hakkında bize neler söylersiniz?
1992 yılında kurulan Favori bugün, Türkiye altın takı
sektörünün en büyük şirketleri arasında yer alıyor. Avrupa’nın
en büyük ve modern kuyumculuk tesisine sahibiz. 14 ayar
altın takı segmentinde Türkiye’de lider durumdayız. Favori
mağazalarında kadın, erkek ve çocuklara yönelik her yaşa ve
zevke hitap edecek A’dan Z’ye çok geniş bir ürün çeşitliliği
sunuluyor. Favori takıları seçkin kadrolar tarafından, en kaliteli
ham maddeler ile son teknoloji kullanılarak, el emeği ile
üretiliyor. Sattığımız ürünlerin yüzde 95’ini kendi tesislerimizde,
en üst kalite standartlarında üretiyoruz. Favori takıları alerji
yapmıyor. Çünkü Avrupa Birliği BS-EN-1811 standartlarına
Tasarımları nasıl oluşturuyorsunuz? Müşteri taleplerini
değerlendiriyor musunuz?
Favori bünyesinde tecrübeli tasarımcılar çalışıyor. Dünyada
gelişen moda trendlerini yakından takip ediyoruz. Hedef
kitlemiz olan kadınların istek ve ihtiyaçlarını çok yakından
izliyoruz.
Yaratacağımız koleksiyonlarda doğru kararı verebilmek
için bölgeleri geziyor, inceliyor ve takılarımızı kullananları
yakından tanımaya çalışıyoruz. İlgili kitaplar okuyup, geniş
çaplı araştırmalar yapıyoruz. Fuarlardaki trend toplantılarına
katılıyoruz. Daha sonra tasarımcılarımız için workshop’lar
düzenliyoruz. Bu çalışmalarda modaya uygun olanı
tasarlamanın yanında; özgün tasarımlarımızla “takıda modayı
SÖYLEŞİ
yaratmayı” nasıl
başarırız diye yol ve
yöntemler belirliyoruz.
Sektörümüz için
bilgili becerikli
hayal gücü zengin
tasarımcılar çok önemli.
Favori olarak bu tip
tasarımcıları bünyemizde
bulundurmayı ve
yenilerini yetiştirmeyi çok
önemsiyoruz.
2005 yılında kurduğunuz Altın
Akademisi sektöre nasıl bir yenilik getirdi?
İTÜ, Sabancı Üniversitesi vb. üniversitelerle iş
birliği yaparak düzenlediğiniz sertifika programlarınıza ilgi
nasıl?
Amacımız; Türkiye’deki eğitim açığını kapatmak ve taklitten çok
tasarıma önem verilmesini sağlamak. Kuyumculuk sektörüne
tasarım alanında nitelikli insan gücü yaratmak amacıyla,
Favori’nin sektör tecrübelerini, akademik birikime sahip
üniversite kadrolarıyla birleştirerek, Türkiye’de sektörün değişim
sürecine hem bilimsel hem de pratik anlamda katkılarda
bulunmayı hedefledik. Türkiye’de İTÜ’nün yanı sıra Marmara,
Mersin, Milas ve Balıkesir Üniversitelerinin takı tasarımıyla ilgili
bölümlerine destek veriyoruz. Altın Akademisi çatısı altında
üniversitelerdeki öğretim üyeleri ile birlikte temel takı tasarımı
ve bilgisayarda takı tasarımı eğitimleri veriyoruz. Kuyumculuk
eğitimi veren fakültelerin öğrencilerine staj imkânı sunuyoruz.
Diğer taraftan perakende kuyumculuk mağazalarında hizmet
kalitesini yükseltmek için perakendeci müşterilerimize ve
bayilerimize; perakendecilik, pazarlama ve iletişim konularında
eğitimler veriyoruz, eğitici kitaplar yayımlıyoruz.
Favori için 2013 yılı nasıl geçti? Önümüzdeki dönem
planlarınızda neler yer alıyor?
Gayet iyi geçti diyebiliriz. Geçen yıllarda olduğu gibi hikayesi
olan konulu yeni koleksiyonlar üretmeye devam ettik. Hoşgörü
temalı bir koleksiyon olan Selçuklu Dönemi Yunus Emre
Hoşgörü Koleksiyonu’muzu ve Mevlana 7 öğüt Koleksiyonu’nu
çıkarttık. Pırlantalı ürünlerimizi bayilerimiz dışında daha yaygın
dağıtmaya başladık. Şu anda 1400 civarında satış noktasına ve
100 Favori mağazasına sahibiz. Bu sayılar devamlı artıyor.
İçinde yer aldığınız diğer sosyal sorumluluk projelerinden
bahseder misiniz?
Daha önce de belirttiğim gibi Favori Altın Akademisi,
kuyumculuğun değişik konularında görev yapmak ve
kendini devamlı geliştirmek isteyen insanların çabalarına
yardımcı olmak, bu amaçla üstün nitelikli eğitim programları
geliştirmek ve uygulamak için kuruldu.
Favori Altın Akademisi'nde İstanbul Teknik
Üniversitesi iş birliği ile takı tasarım
programları düzenleniyor. İTÜ Endüstri
Ürünü Takı ve Aksesuar Tasarımı
Yüksek Lisans Programı sponsorluğu,
Balıkesir Üniversitesi Dursunbey Yüksekokulu
Takı Tasarımı ve Süs Taşları İşlemeciliği Bölümü
sponsorluğu, Marmara Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı
Bölümü sponsorluğu, Şevkiye Özel Anadolu Öğretmen Lisesi
sponsorluklarımız var.
Çalışma hayatınızda sizi en çok etkileyen şeyler nelerdir?
Varsa çocuklarınıza neler öğütlersiniz?
Ben bilime, yeni teknolojiye, inovasyona, çok çalışmaya ve
yukarıda saydığım diğer ilkelere çok inanıyorum ama, en
önemlisinin güvenilirlik olduğunu düşünüyorum. İş hayatında
tüm iyi şeyler güven ortamında çok daha kolay gelişiyor.
Çocuklarıma önce dürüst ve güvenilir olmayı öğrettim.
SOFRA ile yollarınız ne zaman kesişti? SOFRA Grup’la
çalışmaya karar vermenizde etkili olan unsurları öğrenebilir
miyiz?
Sofra ile 2004 yılında yolumuz kesişti. Sofra bilinen bir marka
idi. Biraz soruşturduğumuzda hizmet verdiği firmaların da
memnun olduğunu tespit ettik. Biz de mutfağımızı onlara
teslim ettik. Kendilerinden memnunuz ve bu yüzden 10 yıldır
birlikteyiz.
Personel memnuniyeti bağlamında ele alırsak yemek
hizmetinin önemi sizce nedir? SOFRA, bu anlamda size ne
tür avantajlar sağlıyor?
Çalışanlarımızın doğru ve iyi beslenmesi, severek yemeklerini
yemeleri, firmaya olan bağlılıkları ve iş verimliliği için çok önemli.
Sofra, kaliteli ve lezzetli yemekler yapıp tam zamanında servis
ederek elemanlarımızın mutlu olmalarına katkı sağlıyor. Üstelik
bunları yıllardır aksatmıyor. Bu nedenle Sofra firması yetkililerine
ve fabrikamızda hizmet veren Sofra personeline teşekkür
ediyorum.
11
LEZZET
KOKTEYL
Serinletici
tarifler
Sizin için sıcak yaz günlerinde içinizi ferahlatacak taze ve doğal mevsim meyvelerinden
oluşan sağlıklı ve birbirinden lezzetli kokteyl önerileri hazırladık. Malzemeleri
blenderdan geçirip arzu edilirse buz ilave ederek anında tüketebileceğiniz smoothieler
hazırlayabilirsiniz. Ya da blenderdan geçirdiğiniz içecekleri buz kalıplarına doldurarak
dondurabilir, sonrasında tüketeceğiniz miktarda buz kalıbını mixerden geçirerek
sağlıklı frozenlar elde edebilirsiniz. İçeceklerinizi servise hazırlarken taze nane
yaprakları, limon ve yeşil elma dilimleriyle süsleyebilirsiniz.
12
LEZZET
Elmalı gazoz
Bali Kokteyli
1 adet Hindistan cevizinin iç suyu
3 adet elmanın suyu
3 dilim ananas
2 top Hindistan cevizli dondurma
Yarım limonun suyu
3 adet elma (tatlı elma)
2 şişe maden suyu
Rende zencefil
2 çorba kaşığı şeker
2-3 yaprak nane
Yeşil ayran
250 ml ayran (az yağlı olabilir)
Bir tutam fesleğen
1 şişe soda
50 ml light süt
Nane yaprakları
13
LEZZET
KOKTEYL
Kansersavar
yaz içeceği
3 adet domates
1 adet havuç
2 adet salatalık
1 tutam karabiber
1 çay kaşığı zerdeçal
1 tutam himalaya tuzu
Tazemelon
400 gr (2 dilim) küp kesilmiş karpuz
Taze nane yaprakları
3 adet elmanın suyu
14
LEZZET
Yüksek proteinli smoothie
1 su bardağı az yağlı veya yağsız yoğurt
1 su bardağı az yağlı veya yağsız süt
1 su bardağı az yağlı kefir
3 çorba kaşığı doğal fıstık ezmesi
50 gr Badem ezmesi
2 adet Muz
15
MEKÂN
PORT ALAÇATI
“Su içinde, su ile yaşam” konsepti üzerine kurulan Port Alaçatı projesi, Türkiye’yi
dünyada benzeri az olan bir yaşam tarzı ile tanıştırıyor. Tamamı denizi gören
yamaç evleri ve her biri denize sıfır konumlanan sahil evleri ile birleştiren
Port Alaçatı’da, deniz gündelik yaşamın aksesuarı değil, ana ögesi.
16
MEKAN
Su içinde bir
yaşam
2
007 yılında marina işletmeciliğine başlayan,
projesi Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme AŞ
tarafından hazırlanan Port Alaçatı, İzmir'e
78 km, Adnan Menderes Havaalanı’na 90
km, Alaçatı merkeze 3 km, Ilıca’ya 5 km ve
Çeşme’ye 12 km uzaklıkta bulunuyor. Port
Alaçatı, kalabalık şehir yaşamının yorucu temposundan
kurtulmak isteyenlere sakin bir yaşam stili, aktif bir ortam
arayanlara ise sörf, yelken, derin deniz balıkçılığı ve diğer
pek çok spor ve aktiviteyi sunuyor.
Sörfün kalbinin attığı yerde hem merkeze yakınlığı hem
de marina içinde sosyal ortamla iç içeliği aynı anda
yakalayabilme ayrıcalığını yaşatıyor.
İçinde oteller ve pek çok mekanı barındıran Port Alaçatı’da
stüdyo tipi müstakil dairelerden, çok odalı, müstakil,
büyük bahçeler içinde yer alan villalara kadar çeşitli
alternatiflerde evler yer alıyor. Muhteşem Ege manzaraları
sunan Port Alaçatı evleri, geleneksel Ege mimarisi ile
modern dizayn anlayışının uyumlu bir şekilde birleşmesiyle
oluştu. Evinizin önüne kadar kanallar sayesinde teknenizle
geliyor ve demirliyorsunuz.
Komplekste yer alan otellerden biri olan Port Alaçatı
Hotel’in odaları deniz manzaralı, balkonlu veya teraslı.
Yat limanının bitişiğindeki diğer otel Antmare, “Venedik
Projesi“ olarak bilinen Port Alaçatı Kanal Kent projesinin
de bir parçası. Port Alaçatı’nın içinde her biri özenle
tasarlanmış 35 odasıyla butik otel Antmare, Alaçatı’ya
sadece 3 km mesafede. Balıksız Meyhane, Öküz, Ulus 29,
Umami, Shakers&Shooters, Deli Deli de Port Alaçatı’da yer
alan mekanlar arasında sayılabilir.
17
HOBİ
SCUBA DIVING
sizi çağırıyor
Yıllık izinlerinizde ya da hafta sonu tatillerinizde her şeyden uzaklaşıp hayatın yıpratıcı izlerini silmek ve
küçük bir mola verebilmek için mavi sular gizemli bir dünyaya çağırıyor sizi. Su altının heyecan verici,
nefes kesen dünyasını keşfetmek ve maviliklere aşık diğer arkadaşlarınızla birlikte ortak bir duyguyu
paylaşmak için, dalmaya var mısınız?
18
HOBİ
S
u altındaki saklı güzelliklerin ince detaylarını,
büyüleyici atmosferini hissedebilmenin ve
belgesellerde gördüğünüz canlılarla tanışabilmenin
yolu tüplü dalıştan, yani “scuba diving”den geçiyor.
Günümüzde bu, modern teknoloji ürünü dalış
ekipmanlarıyla hem çok kolay, hem de son derece
güvenli. Scuba dalışı için olmazsa olmaz iki kural var. Bunlardan
birincisi iyi bir eğitim, ikincisi ise kurallara harfiyen uymak...
Türkiye’de her geçen gün daha da popüler olan scuba’nın eğitimini
veren birçok dalış kulübü bulmak mümkün. Yaklaşık bir haftalık bir
kurstan sonra başarılı olursanız dalış brövenizi alabileceksiniz. Scuba
eğitimi veren kulüpler, ister yaşadığınız şehirde, isterseniz yaz tatili
için gittiğiniz yörelerde geçerli olan “SSI”, “BSAC”,“CMAS”, “PADI”,
“NAUI” vb. sertifikalarını veriyor. Eğitimse üç aşamadan oluşuyor.
Birinci aşamada teorik dersler alacaksınız. Bu derslerde dalışın temel
kurallarını, kullanacağınız ekipmanı, su altında karşılaşabileceğiniz
rahatsızlıkları, ilk yardım uygulamalarını, derinlik ve zaman hesaplarını
öğreneceksiniz. İkinci aşamada sığ denizde veya havuzda pratik
dersler geliyor. Dalış elbisesini giyip, ağırlık kemerini, maske ve
şnorkelinizi, hava tüpünüzü, BC’nizi (denge yeleği) ve regülatörü
de kuşandıktan sonra kendinizi maviliklere bırakabilirsiniz.
Ekipmanınızın kullanımı, acil durumlarda arkadaşınızla yardımlaşma
ve çimlenme, maske suyunu dışarıya boşaltma, suyun altındaki
haberleşme işaretleri, derinlerde kulak dengesini ayarlamak bu
derslerde öğrenmeniz gereken temel bilgiler arasında yer alıyor.
Teorik derslerin ve pratik çalışmaların ardından üçüncü aşamada
sınava giriyorsunuz. Sınavda başarılı olduktan sonra da sıra, heyecan
ve sabırsızlıkla beklediğiniz gerçek dalışa geliyor. Bu da eğitmeninizin
gözetimi altında gerçekleşiyor. Yanınızda en az üç yıldızlı dalış
arkadaşınız olmadan dalmanız kesinlikle yasak. Bu arada dalış
sayınız ve tecrübeniz arttıkça ve gerekli eğitimleri aldıkça tecrübeli bir
dalgıç olabilme yolunda hızla ilerleyeceksiniz.
BAŞVURABİLECEĞİNİZ
BAZI KURSLAR
✭
Turkuaz Balıkadam Eğitim Merkezi,
Tevfik Erdönmez Sok. No: 22/2 80280
Esentepe, İstanbul
Tel: 0212 213 08 57
✭
İstanbul Diving Center Merkez Ofis,
Bahçelievler Mah. Demokrasi Bulvarı
5053 Sok. Katlanır İş Merkezi Kat:1
Daire: 5 Manavgat / Antalya
Tel: 0242 742 55 60
✭
SubAQUA Dalış Merkezi, Kaş Yat Limanı
Subaqua teknesi – Kaş, Antalya
Tel: 0532 221 01 29
✭
Ayışığı Dalış Merkezi - Biber Turizm,
Bağdat Cad. Yıldız Apt. No: 11/47 Kat: 6
34724 Kızıltoprak, İstanbul
Tel: 0216 349 56 89
✭
BodrumDiving, Kumbahçe Mah.
Kumbahçe (Halikarnas İskelesi) No: 23
Bodrum, Muğla
Tel: 0535 342 10 10
19
HABERLER
Sofra Grup’ta
“Sağlıklı Beslenme Hareketleri”
hız kesmeden devam ediyor
B
u yıl Sofra Grup - Compass Group
Türkiye'nin Scolarest markası bünyesinde,
birlikte çalıştığımız okullarla çok heyecan
verici yeni projelere imza atıldı. Uzm. Dyt.
Aslı İçingür Güler önderliğinde hazırlanan
“Sağlıklı Yemek Kulübü” konseptiyle
öğrencilere hem sağlıklı beslenmenin püf noktaları anlatıldı,
hem de çocuklar kendi elleriyle mucizevi lezzetler yarattı.
Bu proje kapsamında, Scolarest Sağlıklı Yemek Kulübü
katılımcılarıyla bu yıl ilki düzenlenen “Sağlıklı Yemek Kulüpleri
Atölyesi”ni Compass’ın Executive Şefi David Blackmore
önderliğinde gerçekleştirdik. Bu organizasyonda David, hem
20
çocuklara hem de velilerine sağlıklı ve pratik yemekleri lezzetle
nasıl buluşturabileceklerini uygulamalı olarak anlattı.
Sağlığın şefleriyle lezzetin keyfine varmaya kararlı olan Sofra
Grup bu kapsamda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Bunun yanında geniş kitlelere yayılarak “Sağlıklı Beslenme
Hareketi”ni başlatan Sofra Grup, Türkiye çapında birçok
okulda, “Sınav Döneminde Beslenme”, “Diyet konusunda
Doğru Bilinen Yanlışlar” ve “Yeterli ve Dengeli Beslenme”
konularında diyetisyenleri önderliğinde, beslenme farkındalığını
artıran konferanslar ve seminerler düzenlemeye devam ediyor.
Çocuklarımızın ve yetişkinlerimizin sağlıklı beslenmesi bizim
işimiz diyoruz ve Türkiye’de ilkleri yaşatmaya devam ediyoruz...
HABERLER
The Guest Chef Series’in
İstanbul organizasyonunda
Kazakistanlı şeflerimizi konuk ettik
C
ompass Group CAMEAT bölgesinin
(Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve
Türkiye) Genel Müdürü Andy Furlong
tarafından Güney Afrika’da başlatılan,
şef aşçılarımızın yeteneklerini
pekiştirmek amacıyla, bir yıl boyunca
CAMEAT bölgesinde sürdürülecek olan “The Guest Chef
Series” kapsamında ülkemizi ziyarete gelen Kazak şeflerimizi
İstanbul’da misafir ettik. The Guest Chef Series etkinliği,
çeşitli ülke mutfaklarından usta şeflerimizin elinden çıkmış ve
lezzetleriyle ün kazanmış yemek tariflerinin CAMEAT mensubu
ülkelerde tanıtılmasına, şeflerimizin işlerine olan tutkularını ve
tecrübelerini birbirleriyle paylaşmasına olanak sağlıyor.
Salima Kurmangulova ve Perizat Adilova, İstanbul’da
konuk edildikleri süre boyunca seçili projelerimizde
gerçekleştirilen lezzet etkinliklerinde müşterilerimizi
Kazak mutfağının geleneksel yemeklerinden oluşan renkli
menülerle buluşturdu.
Salima ve Perizat şeflerimizin müşterilerimiz için
hazırladığı geleneksel yemekler arasında Sorpa Çorbası,
Beşparmak ve Kuzu Kuyrdak yemekleri, Ispanaklı-Kremalı
Balık, Kazak Kalpağı Pilavı, Kazak Mantısı, Sloika ve Nis
Salatalar, Hvorost ve Chak-Chak tatlıları yer aldı. Kazak
şeflerimiz Avrupa Bölge Direktörlüğü AR-GE mutfağımızda
gerçekleştirilen atölye çalışmalarıyla Türk mutfağımızı da
yakından tanıma imkanına sahip oldular.
21
RÖPORTAJ
SOFRA GRUP İSTANBUL AVRUPA BÖLGE
Sofra Grup İstanbul Avrupa Direktörü Engin Özbek:
“Bizde her gün
bir başarı hikayesidir”
"Sabah başlar, akşam bitirirsiniz. Ertesi gün neyle karşılaşacağınızı bilmezsiniz. Düşünün bir mutfakta
üretim yapıyorsunuz ve elektrikler kesiliyor birdenbire. Fırınınız elektrikli. O günkü yemeklerin de fırında
pişmesi gerekiyor. Buyurun size bir başarı hikayesi."
E
n büyük keyfi, eşine ve oğluna yemek
hazırlamak. Baba mesleği olduğu için de
iyi aşçı. Gezmeyi çok seviyor. Arkadaşları
ona seyyah diyor. 1992 yılından beri, Sofra
Grup’ta çeşitli kademelerde çalışan, şimdiyse
İstanbul Avrupa Bölge Direktörlüğü görevini
sürdüren Engin Özbek ile başarıdan sabıra, eğitimden ekip
ruhuna uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kısaca sizi tanıyalım. Kaç yıldır Sofra Grup’ta
çalışıyorsunuz?
1966 yılında, İstanbul’da doğdum. Lise mezunuyum ama
alaylıyım. Bu iş benim baba mesleğim. Babam Pera Palas
Otel’in aşçıbaşıydı. On dört yaşındaydım, babamla beraber
işe giderdim. Garsonluk, aşçılık, kısaca otelde her tür işi
yaptım. Lisede okurken Pera Palas’ta bellboy olarak çalışmaya
başladım. Daha sonra mutfak, servis derken bütün bölümlerde
çalıştım. Bir süre sonra otelcilik bekar işi olmaya başladı.
Sektörde yaşanan krizler oldu. Daha sonra 1991’de STFA
Hizmet’te işe başladım. 1992’de Sofra kuruldu. İlk projelerden
olan Amerikan Hastanesi’nde depo görevlisi oldum. Üç ay sonra
proje müdür yardımcısı, altıncı ayın sonunda proje müdürü,
1995 yılında da İzmir Bölge Müdürü oldum. 1997’de Adana
Bölge Direktörlüğü’ne terfi ettim, 2003 yılından beri de İstanbul
Avrupa Bölge Direktörü olarak İstanbul’da görev yapıyorum.
22
İstanbul Avrupa Direktörlüğü’nün görev kapsamından
bahseder misiniz? Size bağlı olarak
kimler çalışıyor?
Avrupa Yakası’nda Boğaz Köprüsü’nden, Silivri Kınalı
gişelere kadar olan alan benim bölgem. Kınalı’dan
sonrası ise Trakya Bölgesi oluyor. Bizde ağırlıklı olarak
fabrikalar var. Yani ağırlıklı olarak mavi yakalılara, sanayiye
hizmet veriyoruz. Dolayısıyla menülerimiz ve müşteri
beklentilerimiz daha farklı. Şu anda 48 projemiz var. 610
personelle görev yapıyoruz. Günde yaklaşık 20 bin kişilik,
ayda fabrika üretimine bağlı olarak 615 bin kişilik yemek
üretimi yapıyoruz.
Yerinde üretim mi yapıyorsunuz?
Bizde tamamen yerinde üretim yapılıyor. Taşıma hiç yok. Daha
önce merkez mutfağımız vardı. Taşımanın zorlukları var.
Toplu yemek sektöründe olmak sizin için ne ifade ediyor?
Bir defa sinirlerinizin sağlam olması lazım. Kalbinizin
sağlam olması lazım. Tabldot sektörüne bakış şöyledir:
Biz zengin evinin aşçısıyız. Zengin evinde para vardır, aşçı
çalıştırırlar. Dolayısıyla kimse evin oğluna, kızına, beyine laf
etmez ama bahçıvana, aşçıya, şoföre laf eder. Ama müşteri
velinimetimizdir. Sesimizi çıkartmadan, çalışanlarımıza da
eğitim vererek hizmetimizi sürdürüyoruz.
RÖPORTAJ
23
RÖPORTAJ
24
SOFRA GRUP İSTANBUL AVRUPA BÖLGE
RÖPORTAJ
Sofra Grup dersek bize neler söylersiniz?
Sofra’nın başarısının temelinde eğitim vardır. Compass
Group, iş sağlığı ve güvenliğine çok önem veriyor. İşçi
sağlığı, güvenliği konusundaki denetimler, risk analizleri
çok önemlidir. Biz bunları harfiyen yerine getiriyoruz. Yakın
rakiplerimize baktığınızda iki üç misli büyüklükteyiz. Ama
şımarmıyoruz, tam tersine mütevazi olmaya çalışıyoruz.
Müşterilerimizi dinlemeye ve ihtiyaçlarını anlamaya gayret
ediyoruz. İş sadece para kazanmak değil. Biz müşterimize
lüks bir restoran hizmeti vermeyi taahhüt etmeyiz. Bizim
verdiğimiz hizmetin olmazsa olmazları arasında birinci
sırada hijyenik bir yemek sunmak vardır, ikinci olarak
da lezzetli bir yemek sunmaya çalışırız. Bedeli verildiği
takdirde Hilton gibi de hizmet sunabiliriz.
Burada sistem nasıl işliyor?
İşe aldığımız personeli buradaki ar-ge mutfağımızda
eğitimden geçiririz. Sonra çalışacakları yere göndeririz. Her
ay tüm Türkiye’deki şeflerimiz bir araya gelir. Son dört aydır
benim bölgemde toplanılıyor. Hem numune ürünler yaparak
deniyorlar, hem de şirketin taslak aylık menüsünü hazırlıyorlar.
Üç dört ayrı menü tarzımız var. Dört kap, çoktan seçmeli,
salatbar seçmeli, zeytinyağlı seçmeli gibi. Bunları hazırlayıp
bölgelere gönderirler. Sistem üzerinden siz, hangisi size
menü ve maliyet anlamında uygunsa onu seçersiniz. Ama
müşterinin talebi ve sözleşmesine göre menüye ilaveler de
yapabiliriz.
Ekip ruhu sizin için ne kadar önemli?
Çok. Ekipten çok bir aileyiz. Burada evimizden daha
çok zaman geçiriyoruz. Çok fazla takıntım yoktur. İşini iyi
bilen ve en iyi şekilde yapabileceğinden emin olduğumuz
insanlar bizimle çalışır. Onlara yakın olarak ekip ruhunu
hissettirebilirsiniz. Zor günlerinde de yanlarında oluruz.
Başarı kriterleriniz ve sizce başarıyı getiren en önemli
faktörler nelerdir?
Başarının bana göre ölçüsü yok. Bizde her gün bir başarı
hikayesidir aslında. Sabah başlar, akşam bitirirsiniz. Ertesi
gün neyle karşılaşacağınızı bilmezsiniz. Düşünün bir mutfakta
üretim yapıyorsunuz ve elektrikler kesiliyor birdenbire. Fırınınız
elektrikli. O günkü yemeklerin de fırında pişmesi gerekiyor.
Buyurun size bir başarı hikayesi.
B planı mı devreye giriyor o zaman?
B, C, D, E, F... Bu planların sonu yok. Başarımızın hikayesi şöyle:
Yemeği pişirirsiniz, servise hazırlarsınız. Benmariye koyar, servisi
yaparsınız, bitirirsiniz. Başarının yarısıdır o, öğlen
yemeği bitmiştir çünkü. Aynı yemeği servis etmediğimizden
dolayı, akşam yemeğinin hazırlığı, sunumu, servis edilmesi,
etrafın temizlenmesi ve bir sonraki günün hazırlığına
başlanması ikinci başarı hikayesidir. Eğer varsa gece
vardiyasının hazırlığı... Her gün hikaye yazıyoruz. Adı başarı
mıdır? Bana göre evet.
İş dışında neler yaparsınız?
Benim en büyük keyfim, eşime ve oğluma yemek hazırlamak.
Baba mesleği olduğu için iyi aşçıyımdır. Oğlum da üniversite
seçmelerine hazırlanıyor. O da meraklı. Gastronomi okumayı
düşünüyor. Gezmeyi çok seviyorum. Arkadaşlarım bana
seyyah da derler. Avrupa’ya, Amerika’ya giderim, oralarda
değişik tatları denerim. Oğlumun kayıt olayları bittikten sonra
hedefim, Teksas’a gidip etleri denemek olacak. Eski bir
sporcuyum. 12 yıl boyunca karate sporuyla uğraştım. Bu
tamamen bünyeyi terbiye etmek içindi, kimseyi dövmek için
değildi. Sabrı öğrenirsiniz. Bu sporun etkisi olsa gerek çok da
sabırlıyımdır bu arada.
25
GEZİ
26
COTE D’AZUR
GEZİ
Tarih, kültür, yeşil, mavi
COTE D’AZUR
Dünya sosyetesinin en ünlü isimleri dahil, lüks oteller,
kumarhaneler ve alışveriş caddelerinin yanı sıra butik
dükkanlar, küçük cafeler ve harika plajları ile de herkesin
ilgisini çeken Akdeniz’in en güzel sahil şeritlerinden birine
sahip Fransız Rivierası’nda bir tatil geçirmeye hazır mısınız?
27
GEZİ
COTE D’AZUR
C
ote d’ Azur ya da Fransız Rivierası denilen
Fransa’nın güney sahilleri, kültür ve tarihin,
yeşille mavinin buluştuğu gözde bir tatil
merkezi. Cannes’dan Nice’e, St. Tropez’den
Menton’a kadar uzanıyor ve Paris’ten sonra
Fransa’nın ikinci büyük turizm merkezi olarak biliniyor.
ÇİÇEK PAZARIYLA ÜNLÜ NICE
İzmir’e benzerliğiyle dikkat çeken Nice, Kordon boyunu
andıran beş kilometre uzunluktaki Promenade des Anglais ile
ünlü. Nice'de moda devi Coco Chanel sayesinde ün kazanan
plajlarda denize girebiliyorsunuz. Nice deyince fıskiyeleriyle
ünlü Massena Meydanı’ndan da bahsetmek gerekir. Alışveriş
denince de Massena Meydanı'nın kuzeyinde yer alan Jean
Medicine Caddesi geliyor akla. Fransızların ünlü çok katlı
mağazası Galeries Lafayette’den başka birçok tanıdık mağaza
da burada konumlanmış durumda. Yeşilin ve mavinin her
tonuna doyacağınız Nice’te Cours Saleya adı verilen bölgede
açık pazarların yanında gece kulüpleri, barlar ve canlı müzik
yapan kafeler bulunuyor. Ayrıca ünlü çiçek pazarı da burada.
KUMARHANELER VE SARAYLAR
Monako Prensliği, 30 bin nüfusa sahip, iç işlerinde serbest, dış
işlerinde Fransa ile ortak hareket ediyor. Monako, Formula 1
Grand Prix’si ile de tüm dünyada tanınıyor. Denizden yükselen
28
kayalar üzerine kurulmuş şehir adeta lüksün, ihtişamın ve
zenginliğin bir simgesi. Begonvillerin sarıp sarmaladığı evler,
çatılarında kendilerine ait yüzme havuzu ve şahane bahçesi
olan apartmanlar, tarih kokan saraylar büyüleyici. Monako
tepelerinden aşağıya doğru inip, sağınızda liman kalacak
şekilde yürüyünce neredeyse her yol modern, şık, estetik ve
zenginlik sembolü Monte Carlo’ya ve meşhur kumarhane ve
opera binasına çıkıyor. Mimar Charles Garnier imzalı Monte
Carlo’daki opera binası, filmlere konu olmuş ünlü Monte Carlo
kumarhanesinin yanı sıra süslü ve tarihi bina Hotel De Paris
diğer etkileyici binalar arasında sayılabilir.
FESTİVAL ŞEHRİ CANNES VE
SAINT MARGUERITE ADASI
Cannes, Riviera’nın Monako’dan sonraki en canlı limanı.
Aynı Nice’teki meşhur cadde Promenade Des Anglais gibi
Cannes’da da La Croisette sahilleri var. Bu yürüyüş yolu
boyunca altın sarısı kumlarda güneşlenebilir, denize girebilir
ya da lüks markaların satıldığı mağazaları gezebilirsiniz.
La Croisette’nin bir ucunda eski liman ve festival binası
Grand Auditorium, diğer ucunda da ikinci liman ve ünlü
Palm Beach kumarhanesi var. Şık mücevher ya da tasarım
mağazalarını gezmek isterseniz La Croisette’nin paralelindeki
Rue d’Antibes’e gidebilirsiniz. Cannes’ın, bugün dünya jet
sosyetesinin de tatil için ilk tercih ettiği destinasyonlardan
GEZİ
biri olmasına sebep olan kişi ise İngiliz Devlet Adamı Lord
Brougham. 1834’te karantina önlemleri yüzünden Nice’e
girmesi engellenen Lord Brougham o dönemde bu balıkçı
köyünde mola vermiş. Ardından buraya bir villa yaptırmış. 34
yıl boyunca da tüm kışlarını burada geçirmiş. Cannes’ın tam
karşısında Saint-Marguerite adası yer alıyor. Ada hem çok
sakin, huzurlu hem de harika bir denize sahip. Birkaç restoran
ve balıkçı evlerinin olduğu adada her yer çam ormanlarıyla
kaplı. Iron Man – Demir Maskeli Adam’ın hapishanesi de bu
adada bulunuyor.
JET SOSYETESİYLE ST. TROPEZ VE
PARFÜM DENİNCE GRASSE
Nice’e en uzak mesafede yer alan St.Tropez, dünya
sosyetesinin tatil mekanı ve en ünlüsü Pampelonne olan
eşsiz koylarıyla meşhur. İlk kez Fransız yazar Guy de
Maupassant tarafından keşfedilen St.Tropez, 1956 yılında
Brigitte Bardot’nun oynadığı ‘’Ve Tanrı Kadını Yarattı’’ filmi
ile sosyetenin vazgeçemediği bir tatil beldesi haline geldi.
St.Tropez’nin pastel renkli evleri, kalabalık limanı, şık kafeleri,
barları ve mağazaları ressamlara, şairlere ilham verici güzellikte.
St. Tropez’nin bir başka ünü de çevresindeki koylardan
geliyor, özellikle de çıplaklar koyu olarak bilinen “Pampelonne”
plajına çok şey borçlu. Altın sarısı renginde harika bir kumu
var. Parfumerie Fragonard adındaki fabrikasıyla ünlü kasaba
Grasse’ı ziyaret etmeyi de unutmayın. Lavanta, yasemin
kokularının nasıl yapıldığına tanık olun.
SARI BİNALARIYLA MARSİLYA
Cote d’Azur’un en güzel limanlarından biri ve Paris’ten sonra
Fransa’nın en büyük şehri olan Marsilya'da sarı binalar şehre
hakim. La Corniche adı ile bilinen kordon boyu, deniz kenarında
ve eşsiz manzaralarla karşılaşabileceğiniz güzel bir yürüyüş
olanağı sunuyor. Hapishane olarak da kullanılmış Château d’If,
oldukça ünlü bir yapı. 1527’de şato olarak inşa edilmiş, 17’nci
yüzyılda cezaevine dönüştürülmüş. Yapının bir diğer özelliği,
“Monte Cristo Kontu” adlı Alexandre Dumas romanının esin
kaynağı olması. La Canebière Caddesi Marsilya’yı ikiye ayırıyor.
Vieux Port’tan başlayıp doğu-batı doğrultusunda uzayan bu
bölge, ana alışveriş noktası ve gün boyu kalabalık. Vieux Port
Balık Pazarı, tek başına zaman ayrılabilecek bir gezi alanı.
Yoğun deniz ve balık kokusu altında kalsanız da, pazarın canlı
ve renkli havası sizi bırakmıyor.
29
SAĞLIK
VOLUMETRİK DİYET
Yaza volumetrik diyetle
yeni bir başlangıç
yapmaya ne dersiniz?
V
olumetrik diyet, başka bir
deyişle hacim diyeti diğer
diyetlerin aksine kişilerde
tokluk ve tatmin yaratma
üzerine kurulmuş bir
diyet sistemidir. Burada
mahrumiyet sendromuna girmeden, doyarak,
az kalorili ancak yüksek hacimli besinlerle
beslenmek esas alınır. Bu programda besinler
kalorilerine göre değil yoğunluk derecelerine
göre sınıflandırılmaktadır.
VOLUMETRİK DİYET KULLANIM
KILAVUZU
Sebze ve meyve tüketimi önemli
Sağlıklı tabak modelimizde sebze ve meyveler
tabağın yarısını kaplamaktadır. Bu diyette de nişasta
içeriği düşük çiğ sebze ve meyveyi öğünlerinizde
kullanmalısınız. Kuru meyveler sağlıklı bir atıştırmalık
olmasının yanında kalori anlamında bakıldığında taze
Sofra Grup
meyvelerden daha avantajlı değildir. Örneğin; 100
Uzm. Dyt. Aslı İçingür Güler
gram (1 porsiyon) elma ile 3 adet kuru kayısı ya da 15
1. KATEGORİ: Serbest, her istenildiğinde
adet taze üzüm ile 20 gram kuru üzüm birbirine eşit
tüketilebilen, nişasta içermeyen çok düşük yoğunluklu besinler;
kalorilerdedirler. Bundan dolayı midede hacmen yer kaplayacak
brokoli, domates, mantar, sebze sularıyla yapılmış çorbalar.
taze meyve tüketimini tercih etmeliyiz. Sebzeler için de durum
aynı, çiğ sebze tüketimi hem vitamin, mineral kayıplarını
2. KATEGORİ: Makul porsiyonlarda tüketilmesi gereken düşük
minimuma indiriyor hem de hacim olarak daha fazla yer kaplıyor.
yoğunluklu besinler; Tahıllar, az yağlı et, az yağlı peynir, tam tahıllı
Salatalık volumetrik diyette yaz aylarında sulu ve tatmin edici
ürünler, kurubaklagiller ve az yağlı süt ürünleri.
bir lezzet olarak tercih edilebilir. Tabii bu anlamda sebze ve
meyvelerin tüketilmeden önce hijyenine özen göstermemiz
3. KATEGORİ: Küçük porsiyonlarda tüketilmesi gereken orta
gerekmektedir.
yoğunluklu besinler; ekmek, tatlı, diyet bisküviler.
4. KATEGORİ: Yüksek yoğunluklu besinler; kızarmış yiyecekler,
kurabiyeler, unlu mamuller, kuru yemişler.
Volumetrik diyette, 1. ve 2. gruba ağırlık vererek, 3. ve 4.
gruptaki besinleri minimumda tüketerek ilerlemek
esas alınır.
30
Tek başına su yeterli değil
Tek başına bol bol su içmek sadece
susuzluğunuzu giderebilir,
doygunluk sağlamak için ise;
su içeriği yüksek sebze
SAĞLIK
olacaktır. Ara öğünlerde içeceğiniz 200 ml domates suyu sizlere
fresh bir başlangıç sunacaktır. Onun dışında taze salatalık,
havuç, turp ve brokoli gibi atıştırmalıkları light yoğurt ve sumakla
zenginleştirebilirsiniz. İşte size besleyici bir ara öğün.
Peki biraz kaçamağa ne dersiniz?
Patlamış mısır hepimiz için gerek kokusu, gerekse tadıyla
cezbeden besinlerden biridir. Haşlanmış mısır yerine patlamış
mısır volumetrik diyette tüketebileceğimiz kalorisi düşük ancak
midede hacmen daha fazla yer kaplayacak yiyeceklerdendir.
1 su bardağı patlamış mısır, bir dilim ekmek kadar kalori içerir
(70 kcal) . Yağsız olarak hazırlanmış olduğu takdirde keyifle
tüketebilirsiniz.
KİNOA’dan Hatırlatma!
Volümetrik diyette protein içeriği, lif içeriği ve besleyici besin
öğeleri yüksek mucizevi bir gıdayım. Beni tüm salatalara,
yemeklere çorbalara ekleyebilirsiniz! Ancak dikkat benim de
hatırı sayılır bir kalorim var.
meyve tüketimine ağırlık vermek gereklidir. Volumetrik diyette
çorbanın önemli bir yeri vardır. Hem midede yer kaplar hem de
açlığın giderilmesinde önemlidir. Özellikle nişastasız sebzelerden
yapılan sebze çorbaları istenildiği kadar tüketilebilir. Bu sayede
hem vitamin, mineral ihtiyacı karşılanır hem de antioksidan bir
arınma içeceği tüketmiş oluruz.
Türkiye’de sıklıkla tüketilen en sağlıklı içeceğimiz ayran ve
cacık da bu diyette iyi iki seçenek olabilirler. Özellikle az yağlı
yoğurttan yapılan ayran her gün tüketilebilir.
VOLUMETRİK DİYETİN FAYDALARI
* Kalbe dost bir diyet programıdır, lif tüketiminin artması
dolayısıyla kalp sağlığını da olumlu etkilemektedir.
* Lifli beslenme ve kilo kaybı ile şeker hastalığı riskini
minimuma indirir.
* Sindirim sistemini düzenler, bağırsak sağlığını korur.
* Kanser savaşçısı bir programdır. Özellikle kolon
kanserine karşı koruyucudur.
* Kan basıncını düzenler, tansiyon hastalarında olumlu
etkisi vardır.
Protein içeriğini hacmen artırın
Kahvaltının önemi bu diyette de karşımıza çıkıyor. Kaliteli ve
doyurucu bir kahvaltıyla günlük protein ihtiyacımızın yaklaşık
%25’ini karşılarken, az yağlı ürün seçimiyle de kalori alımını
dengelemiş olursunuz. Light labne ve lor peyniri bu diyette en
iyi seçeneklerdendir. Kahvaltıda koyu yeşil yapraklı, maydanoz,
dereotu, semizotu ve rokayla zenginleştirerek güzel lezzetli
salatalarda yapabilirsiniz. Ya da üç yumurta beyazının bulunduğu
baharatlarla zenginleştirilmiş güzel bir yumurta salatası da
kahvaltınızı zenginleştirebilir.
Atıştırmalıkları hafiflet, doygunluk hissini yükselt
Diyetteki ara öğünlerinizde az kalorili sebze, meyve suları ve
atıştırmalıklar tüketebilirsiniz. Özellikle burada benim tercihim
hem az kalorili hem doğal bir antioksidan olan domates suyu
31
KÜLTÜR SANAT
Özel repertuarıyla Göksel
S
on albümü “Bende Bi’ Aşk Var” ile, 2013’ün
“En İyi Kadın Şarkıcısı” ve “En İyi Albüm”
ödüllerini alan, Türk pop müziğinin önemli
kadın yorumcu ve şarkı yazarlarından
Göksel, 22 Eylül’de BKM organizasyonu ile
Harbiye Açıkhava’da çok özel bir konsere
imza atacak.
Albümün dördüncü video klip şarkısı “Aşkın Yalanmış”
ile müzik listelerinde üst sıralardaki yerini koruyan başarılı
sanatçı, eski ve yeni şarkılarının yer aldığı çok özel bir
repertuvarla hayranlarıyla buluşacak.
Tarih: 22 Eylül 2014
Saat: 21.00
Yer: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul
Yasmin Levy İzmir’de
T
ürkiye’de geniş ve tutkulu bir
dinleyici kitlesine sahip olan
Yasmin Levy, 26 Ağustos’ta
Bostanlı Suat Taşer Açıkhava
Tiyatrosu’nda, babasının
doğmuş olduğu ve köklerinin bulunduğu
İzmir’de sevenleriyle buluşacak. Yasmin Levy,
geçen yıl Türkiye’de Kalan Müzik etiketiyle
raflarda yerini alan albümü ‘Libertad’ın çıkışını
takiben, Aysel Gürel’in anısına gerçekleştirilen
“Ayselim” adlı albümde seslendirdiği “Sevda”
adlı şarkıyla da ilgi topladı.
Tarih: 26 Ağustos 2014
Saat: 21.00
Yer: Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu,
İzmir
32
KÜLTÜR SANAT
KİTAP
Sağlığına Format At
Yazar M. Barış Muslu 1975’te
doğdu. Tarsus Amerikan Koleji’nde
lise eğitimini sürdürürken ABD’ye
giderek iki senede liseyi, üç senede
Michigan Tech Üniversitesi’ni bitirdi.
20 yaşında genç bir mühendis olarak
Türkiye’ye döndü. 1994’ten beri, beynin işleyişi ile ruhsal ve
bedensel sağlığa etkileri üzerine araştırmalar yapıyor. Muslu,
aylarca çok satanlar listelerinden inmeyen “Beynine Format
At” adlı kitabından sonra şimdi de yeni kitabıyla sizi selamlıyor.
Kilo sorunlarından diyabete, yüksek tansiyondan romatizmaya,
alerjilerden kalp krizine ve hatta kansere kadar tüm hastalıkların
beynimizde bir şalterin yukarı kalkmasıyla başladığını belirten
yazar, o şalteri geri indirmenin yöntemini anlatacağını vadediyor.
Yazar: M. Barış Muslu
Yayınevi: Doğan Kitap
328 sayfa
Kardeşimin Hikayesi
R
Ro
om
maanl
nla 30 dilde yayımlanan Zülfü Livaneli’nin son
Romanları
kkitabının adı Kardeşimin Hikayesi adını taşıyor.
S
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete
kku
u
kurban
gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini
eteğini
eette
çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç,
güzel
gü ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da
gü
bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı,
bu
duy
du
duyguların
en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği
h
hi
ika
ka daha doğrusu hikâye içinde hikaye de böylece
hikaye,
b
başl
ba
başlar.
aşşll Modern bir Binbir Gece Masalı’nın kapıları
ar
aralanır.
ral
ala Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin
Hikayesi
Hi
H
ikkaay aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna
inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın
karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her
sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin
sınırlarında dolaşacaksınız.
Yazar: Zülfü Livaneli
Yayınevi: Doğan Kitaptan
330 sayfa
Elleri Var Özgürlüğün: Oktay Rifat 100 Yaşında
Şiirimizin en yenilikçi ustası Oktay
Rifat 100 yaşında. Garip Hareketi’nin ve
İkinci Yeni akımının öncülüğünü yapmakla
kalmayıp bütün şiir serüveninde yenilikler
peşinde koşan, modern şiirimizin büyük
kurucularındandı. 18 Nisan 1988’de
74 yaşında aramızdan ayrılan Oktay
Rifat’ın yaşamından kesitler veren, ailesi
ve edebiyatçı dostlarıyla ilişkilerinin
yansıtıldığı sergi kataloğunda şairin
avukatlık mesleğinden kalan eşyalar, resmi belgeleri, mektupları,
daktilosu, küllüğü, pardösüsü, kasketi, saati gibi özel eşyaları
görülebiliyor.
Elleri Var Özgürlüğün sergi kataloğu bir yanıyla da
Oktay Rifat kitabı gibi kuruldu. Onun hayatı, hakkında yazılıp
söylenenler, anılarda ve oğlunun gözünde nasıl bir kişi olduğu
okunabildiği gibi Lütfi Özkök, Ara Güler, Şahin Kaygun ve
Cengiz Cıva fotoğraflarına eşlik eden bir şiir seçkisi de var.
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları / Sergi Kitapları
SERGİ
Rezan Has Müzesi Urartu Takı Koleksiyonu Sergisi
Türkiye’nin en kapsamlı Urartu dönemi
koleksiyonlarından biri olan Rezan Has Müzesi
koleksiyonu yaklaşık 1100 eserden oluşuyor.
Sadece Anadolu’ya ait bir uygarlık olan Urartu
Krallığı, topraklarındaki zengin maden yatakları
nedeniyle tunç, altın, gümüş ve demiri üstün
bir sanatsallıkta işlemiş; kemer, kolye, bilezik,
pazıbent=kolçak, boyunluk, pektoral, iğne, fibula,
yüzük gibi objeleri hem takı olarak kullanmış hem de
de d
dinsel
insseel
in
ögeler yüklemişler. Koleksiyonda bulunan kemerler üzerinde
kullanılan bazı figürlü, geometrik ve bitkisel bezemeler, Urartu
sanatı açısından yeni unsurlar sergiliyor. Bu da Urartulu ustaların
zengin düşünce yapısını yansıtıyor ve özellikle ikonografik
açıdan, çağdaşı uygarlıklarla mukayese edilmez derecede üstün
olduklarını gösteriyor.
Tarih: 31 Temmuz 2014 Perşembe gününe kadar
Yer: Rezan Has Müzesi, Kadir Has Üniversitesi Cibali
Duvarların Dili
Graffiti / Sokak Sanatı
Pera Müzesi yaz
aylarını, Türkiye’de ilk
kez gerçekleştirilecek bir
sergiye, son yılların sanat gündemindeki
günd
gü
ünd
ndeem
minde
indeeki
in
ki en
en popüler
po
p
opü
püleer konulardan
konu
ko
on
nu
ula
lard
rd
dan
aan
n
biri olan “Graffiti ve Street Art”a ayırıyor. Amerika ve Avrupa’da
daha önce yalnızca birkaç örneği düzenlenen sergi, “graffiti”yi
“sokaktan müzeye” taşıyarak en ilginç örneklerini sunmanın yanı
sıra bir tartışma platformu oluşturacak.
Amerika, Almanya, Fransa, Japonya, İspanya gibi ülkelerin
yanı sıra Türkiye’den de olmak üzere 20’den fazla sanatçının
kkonuk olacağı sergide, kültürün öne çıkan isimlerinden Futura,
C
Carlos Mare, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Psyckoze,
Craig Costello (aka KR), Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko,
C
Evol, Gaia ve No More Lies gibi farklı jenerasyonlardan ve
E
d
disiplinlerden isimlerin Pera Müzesi’nde boyayacağı duvarların
yyanı sıra Martha Cooper, Henry Chalfant ve Hugh Holland gibi
arşivlerinden ölümsüzleşmiş kareler yer alacak.
ffotoğrafçıların
fo
o
Tarih: 13 Ağustos - 5 Ekim 2014
Yer: Pera Müzesi Meşrutiyet Caddesi No: 65 Tepebaşı Beyoğlu - İstanbul
B
33
HABERLER
BİZDEN HABERLER
“Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması”
Türkiye Alzheimer Derneği’nin düzenlediği
“Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması” Sofra Grup sponsorluğuyla gerçekleştirildi.
A
ktif yaşayan
ve üreten bir
yetişkinin
giderek
çocuklaşması,
geçmişte
edindiği becerileri birer birer yitirmesi
ve tamamen bakıma muhtaç hale gelmesi,
bu konuyu sıradan bir sağlık sorunu olmaktan
çıkarmaktadır. Aileler için tedavi yöntemleri aranması
gereken bir hastalık olmasının ötesinde Alzheimer hastalığı,
yeni bir yaşam biçimi anlamına da gelmektedir.
Alzheimer hastalığı gibi kesin tedavisi olmayan, toplumun
önemli bir kesimini etkileyen, hastayla birlikte tüm ailenin
de yaşamını somut olarak değiştiren ve uzun yıllar süren bu
hastalıkta toplumsal destek çok önemlidir.
1997 yılında kurulan Türkiye Alzheimer Derneği, ilk
kurulduğu yıllarda, hastalığın bilinirliğini sağlamayı ve
hasta yakınlarının zaman içinde oluşan tükenmişliğine
destek verebilmeyi hedefliyordu. Ama zamanla hasta
yakınlarının beklentileri doğrultusunda, bu konuda
çok büyük ihtiyaç olan personel eğitiminden,
yatağa bağımlı hastalar için hemşire ve hasta
bakıcı gönderilmesine, kaybolan hastaların ilk
karşılaştıkları kişiler olan polislerin eğitimine kadar
çeşitli konularda geliştirilmiş çalışmalarla tam
34
destek sağlıyor.
Başarılı ve kaliteli bir yaşlanma
için doğru beslenmenin büyük önem
taşıdığının bilinciyle, sağlıklı ve doğru
beslenmenin Alzheimer hastalığı
üzerindeki önemini vurgulamak
üzere Türkiye Alzheimer Derneği’nin
düzenlediği “Sağlıklı ve Lezzetli Menü
Yarışması” Sofra Grup sponsorluğunda 15 Mart
tarihinde Saphire AVM’de ilk ona kalan yarışmacıların jüri
önünde uygulamalarını yapmaları ile gerçekleştirildi.
İzmit’ten katılan Beyhan Bengisu’nun, “Gastronomik Menü”
adını verdiği Sebzeli Umak Çorbası, Mevsim Salatası Eşliğinde
Ispanak Püreli Enginarlı İç Bakla ve Ahududu Soslu Sakızlı
Elma Tatlısı’ndan oluşan menüsü jüri üyeleri tarafından en
yüksek puanı alarak birinci seçildi. İkinciliği Asya mutfağından
esinlenerek hazırladığı “Balıklı Menü” ile Savaş Ergen
kazanırken, Osmanlı mutfağından esinlenerek hazırladığı menü
ile Bodrum’dan katılan Gülşen Çoşanöz ise üçüncülük
kazandı.
Yoğun talep üzerine halka açık
olarak gerçekleştirilen yarışmada
sıralamaya giren ilk 50 menü, hasta
yakınlarına kaynak oluşturması için
“Beyin Dostu Menüler” adlı bir kitap
haline dönüştürülecek.
HABERLER
PHILSA IFMS projemizde
Philsa EHSS ve Eurest Services EHS ekiplerimizin iş birliğiyle
yeni bir kilometre taşına ulaştık...
S
ofra - Compass Group Türkiye olarak
İş Sağlığı ve Güvenliği performansımızı
sürekli geliştirmeye ve operasyonlarımız
genelinde güçlü bir “İş Sağlığı ve
Güvenliği Kültürü” oluşturmayı teşvik
etmeye devam ediyoruz.
Kilometre taşları önemli proje hedeflerini ve aşamalarını
işaret eder. İş Sağlığı ve Güvenliği adı altında yapılan
bütün çalışmalarda başarılı sonuca ulaşma hedefi 1 milyon
saat olarak belirlenir. Bu hedefe ulaşmak için oluşturulan
İSG politikası doğrultusunda; İSG planı, risk analizi, saha
denetimleri ve eğitimler planlanır. Philsa Entegre Tesis
Yönetimi ve İşletimi Projemiz 2013 yılında Philsa EHSS
(Çevre, İş Sağlığı ve Güvenlik Sistemleri) ve Eurest Services
EHS takımlarının oluşturdukları başarılı ekip dinamiğinin
ürünü olarak, kayıp zamanlı iş kazası LTI olmadan tam 1
milyon adam/saat çalışma saatini geride bırakarak İSG'de
önemli bir kilometre taşına ulaştı.
2013 yılında planlanan Çevre, Sağlık ve Güvenlik
programımız aslında yeni bir oluşum değildi, bu başarı
yaygın olarak bilinen ÇSG eylemlerinin sistematik ve
zamanında uygulanmasıyla ve uygulamaların yakından takip
edilmesiyle elde edildi. İşte bu olağanüstü sonuca ulaşmak
için yapılan uygulamaların bir özeti;
• Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği bilgisini ve bilincini
artırmak için geliştirilmiş iyi bir eğitim planı uygulandı.
• ÇSG Öneri Kutusu ve ödüllendirme sistemiyle özel
Çevre Sağlığı ve Güvenliği kampanyaları yürütüldü.
• Tüm işlemler için Philsa & IFMS ekipleri tarafından risk
analizleri ve düzenli saha denetimleri birlikte yapıldı.
• Tüm eylem ögelerinin tamamlanması sadece düzenli
toplantılarla değil, aynı zamanda sahada da izlendi.
Ayrıca yüz yüze görüşmelerin ve diğer eğitimlerin
etkinliğini takip etmek için düzenli kontroller yapıldı.
IFMS ekibiyle birlikte “önceliğimizin İş Sağlığı ve
Güvenliğini yönetmek” olduğuna inanıyoruz. 2014 için biz
planlarımızı Çevre ve İş Sağlığı ve Güvenliği açısından daha
detaylı bir şekilde hazırladık ve daha fazla rekor kırmak için
bu planlarımızı takip etmeyi sürdüreceğiz.
35
HABERLER
BİZDEN HABERLER
CAMEAT Top Chef 2014
Compass Group CAMEAT bölgesi (Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye) çapında bu yıl ilk defa
gerçekleştirilen Top Chef 2014’te bölge elemeleri tamamlandı. Yarı final sonrasında birinciliği kazanacak
olan şefimiz CAMEAT Top Chef 2014 finalinde Türkiye’yi temsil edecek.
C
ompass Group CAMEAT bölgesi (Orta Asya,
Orta Doğu, Afrika ve Türkiye) çapında bu yıl
ilki gerçekleştirilen Top Chef 2014 heyecanı
Türkiye’yi kasıp kavurdu. Haziran ayı itibarıyla
ülke çapında bölgeler bünyesinde başlayan
ön elemeler oldukça çetin geçti.
Bu yılki yarışmanın teması “Sokak Yemekleri” olarak belirlendi,
sadece Sofra - Compass Group Türkiye Türkiye’ye bağlı olarak
çalışan executive şefler, şefler ve şef yardımcılarının katılım gösterdiği
yarışmaya kaldırım üstü büfeler ilham verdi. Bölgesel ve ulusal olarak
iki ayrı etapta gerçekleşecek olan yarışmaların bölge elemeleri
tamamlandı bile, bu etapta yarışmaya katılan şeflerimiz başvurularda
36
HABERLER
değerlendirilen kendi özel tarifleriyle hazırladıkları ana yemek ve
tatlıdan oluşan menüleri 70 dakikalık bir sürede hijyen ve güvenlik
kurallarına uygun şekilde hazırlayarak sunmaya çalıştı. Tariflerin
hazırlanma tekniğinden lezzetine, mutfak marifetlerinden seriliğe
kadar her aşamanın jüri tarafından canlı değerlendirildiği yarışmada
aynı zamanda firmamızın iş tüzüğünde öncelik verdiği hijyen ve
güvenlik koşullarının uygunluğu da puan sistemine yansıtıldı.
Bölge elemelerimizi kazanan şeflerimiz, bir üst etapta ulus çapında
gerçekleşecek yarı finale katılmaya hak kazandı. İstanbul’da
gerçekleşecek yarı finalde bölgelerimizi temsil edecek şeflerimiz aynı
kurallar çerçevesinde hünerlerini bu kez Grand Jüri’ye gösterecekler.
Bu müsabakada birinciliği kazanan şefimiz ise CAMEAT Top Chef
2014 finalinde ülkemizi temsil etmeye hak kazanacak.
Bölge elemelerini kazanan şeflerimizi tebrik ediyor, yarı finalde
başarılar diliyoruz.
BÖLGE FİNALİSTLERİ
İzmir 1. Bölge Finalisti: Söke Ege Koleji Aşçıbaşımız
Ekrem Çuhaoğlu - “Çöp Şiş ve Künefe”
İzmir 2. Bölge Finalisti: Yaşar Üniversitesi Aşçıbaşımız
İhsan Aydın "Tavkal, White Burger ve Künefe"
Kocaeli Bölge Finalisti: Eczacıbaşı E-Kart projesi
Aşçıbaşımız Aydın Karaaslan - “Tavuk Tantuni ve İncir
Lokması”
Obasan Gebze Üretim Merkezi Finalisti: Obasan
Merkezi Üretim Tesisi Aşçıbaşımız İbrahim Özdemir “Kaşarlı Tantuni Dürüm ve Bici Bici Tatlısı”
İstanbul Bölge Finalisti: FMV Nişantaşı Işık Lisesi
Aşçıbaşımız Cemal Polat - “Karidesli Dürüm ve Kavunlu
Parfe”
Asya Bölge Finalisti: Yaşamkent Sosyal Tesisleri
Aşçıbaşımız Orhan Önder - “Mersin Tantuni ve Hatay Künefe”
Avrupa Bölge Finalisti: Horoz Lojistik Aşçıbaşımız Murat
Göncü - “Sebzeli Tavuk Dürüm ve Kadayıf Dolması”
Konya Bölge Finalisti: Aspendos Hastanesi Aşçıbaşımız
Salih Sarıbaş - “Pesto Soslu Piliç ve Vişne Soslu Armut”
Ankara Bölge Finalisti: Doğuş Oto Aşçıbaşımız Aziz Tekin
- “Taco Yatağında Avakado ile Sotelenmiş Kırmızı Et ve Gül
Kokulu Sokak Muhallebisi”
Adana Bölge Finalisti: Sanko Koleji Aşçıbaşımız Ali Bedri
Çelikhan - “Biftek Tantuni ve Kaymaklı Cennet Tatlısı”
Obasan Bursa Üretim Merkezi Finalisti: Obasan
Bursa Merkezi Üretim Tesisi Aşçıbaşımız Özdemir Tuncel “Krotonlu Ballı Soya Soslu Tavuk ve Portakallı Çilek Rüyası”
Bursa Bölge Finalisti: Eti Sarp projesi Aşçıbaşımız
Hüseyin Köse - "Chinese Chicken ve Kartanesi Tatlısı"
Trakya Bölge Finalisti: BSH Sosyal Tesisleri Aşçıbaşımız
Adnan Mugan - "Ispanak Yatağında Kuzu Bonfile ve
Pekmezli Kremalı Armut Tatlısı"
37
SOFRA’NIN
USTALARI
MURAT GÖNCÜ
“Yemek, damak zevkiyle
birlikte göze de hitap etmeli”
Sofra Grup’ta 2009 yılından beri aşçıbaşı olarak görev yapan Murat Göncü, güzel yemek yapmanın
sırrının, mesleği sevmek olduğu konusunda meslektaşlarıyla hemfikir. Başladığı günden beri Horoz
Lojistik’te beyaz yakalıların yemeklerini hazırlayan Göncü, yemekler konusunda olduğu kadar tatlıda
da iddialı ve bir o kadar da mütevazı.
1
986 yılında Afyonkarahisar’ın Bolvadin
ilçesinde doğan aşçıbaşı Murat Göncü'nün
meslek hayatı 2007 yılında bulaşıkçılık
yapmaya Bodrum'a gitmesiyle başlamış.
Bodrum'da bir otele steward olarak gitmiş
ve gitmeden önce de bu meslek hakkında
bir bilgisi yokmuş. Orada çalışırken arkadaşlarının beyaz,
kendisinin mavi gömlek giyiyor olması zoruna giden
Göncü, kendisine “benim kesinlikle aşçı olmam lazım” diye
söz vermiş. Bu sözünü tutmak
için de arkadaşları dinlenirken
o dinlenmemiş ve soğan
soyarak, sebze doğrayarak
ve kasap işlerinde aşçıbaşına
yardım ederek bu mesleğe
doğru ilk adımlarını atmış.
Bunun ödülünü de bir yıl sonra
aşçı yardımcılığına terfi ederek
almış. Ustabaşılarının gözüne
girerek bu işe geçen Göncü bir
süre sonra da ana yemeklere
ve yemek süslemeciliğine ilgi
duymaya başlamış.
2007-2009 yılları arasında
çeşitli otellerde görev yapan
Göncü’nün Sofra Grup ile
tanışması ve işe başlaması
da 2009 yılına rastlıyor.
Evlendikten sonra, otellerde
çalışma saatlerinin çok uygun
olmaması ve maaşını düzenli
alamamak, Murat Göncü’nün
otellerde çalışmayı bırakmak
istemesinin esas nedenlerinin
başında geliyor. 8-18 saatleri
arasında çalışmak ve düzenli
servis olması onu Sofra’ya
yönlendirmiş. O gün bugündür
38
de Sofra’da çalışıyor. Başladığı günden beri Horoz Lojistik’in
beyaz yakalılarına yemek pişiren Murat Göncü için varsa
yoksa mesleği. O nedenle de hiçbir yemeği pişirmekten imtina
etmiyor ve pek çok aşçıbaşı gibi bu sorumuzu geçiştiriyor.
Her yemeği yapmayı seviyor, çünkü o her yemeği aşkla
yapıyor. Yöneticilerine göre Murat Göncü, ayrı bir uzmanlık
gerektiren tatlı konusunda da birçok ustanın aksine meziyetli
ve en iyi yaptığı tatlının brownie olduğunu öğreniyoruz. Güzel
yemek yapmanın sırrının mesleği
sevmek olduğu konusunda o da
meslektaşlarıyla hemfikir. Bir yemeğin
damak zevkiyle birlikte göze de hitap
etmesi gerektiğini düşünen Göncü,
bunun en iyi örneğini de hazırladığı
yemek sunumuyla ispatlıyor zaten.
Yemek konusunda iddialı ve bir o
kadar da mütevazı bir yapıya sahip
olan Murat Göncü evli ve iki yaşında
bir kız çocuk sahibi. Evde eşinin
yemeklerine hiç karışmadığını ve
özel misafirler dışında mutfağa
girmediğini belirten Göncü, bugüne
kadar da mutfak sektörüne pek çok
aşçı yetiştirmiş. Mesleğini o kadar
seviyor ki, elemanlarına da aynı
sevgiyle öğretiyor. “Bunu da herkes
yapmaz aslında, yemek sırlarını
kendine saklar” diye de vurguluyor.
Sofra Grup’un bir üyesi olmaktan çok
memnun olduğunu belirten Göncü,
2009 yılında Sofra’da işe başlayana
kadar çalıştığı yerler içinde en uzun iş
yerinin Sofra olduğunu da övünerek
anlatıyor. Soğuk mezecilikten gelme
olmasına karşın vejetaryen mutfakla
arası hiç yok. Sebze yemeyi sevmiyor.
Et yemeklerini tercih ediyor.
SOFRA’NIN USTALARI
FISTIKLI BONFİLE SARMA (6 kişilik)
Malzemeler:
900 gram dana bonfile, 100 gram Antep iç fıstık, 1 adet kuru soğan, 3-4 diş
sarımsak, 1 çay bardağı süt, 1 çay bardağı zeytinyağı, tuz, tane karabiber,
demi glace sos
Hazırlanışı:
Bonfilelerin siniri ve yağı alınarak bıçakla yaprak şeklinde açılır. Sarımsak
ve soğan rendeden geçirilir ve suyu sıkılır. Soğan suyu , süt , tuz ,tane
karabiber ve sıvı yağ karıştırılarak bonfileler marine edilir. Marine edilmiş
etler düz zemine yayılarak içine ince iç Antep fıstık konularak rulo şeklinde
sarılır. Izgarada pişirilir , Demi glace sos eşliğinde servis edilir.
ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR DOLMA (6 kişilik)
Malzemeler:
6 adet enginar, 300 gram patates, 200 gram havuç, 1 adet kuru soğan,
yarım limon, 1 demet dereotu, tuz, karabiber
Hazırlanışı:
Havuç ve soğanlar Parizien kaşıkla çıkarılarak rengi alana kadar
zeytinyağda sotelenir. Daha sonra enginarları bütün olarak içine atarak
birkaç dakika daha soteledikten sonra havuçların üzerine çıkacak
şekilde su ilave edilir ve kaynamaya bırakılır. Havuçların pişmesine
yakın patates , limon , dereotu , karabiber ve tuz eklenerek tekrar
kayamaya bırakılır. Patatesler piştikten sonra ocağın altı kapatılır. 2 saat
oda sıcaklığında soğuduktan sonra buzdolabına atılır. Ertesi gün servis
edilirken enginarların içine iç malzeme doldurulur, dereotuyla süslenir ve
üzerine çiğden zeytinyağı gezdirilerek servis yapılır.
EV USULÜ PANNA COTTA (6 kişilik)
Malzemeler:
250 ml süt, 300 gram toz şeker, 750 gram süt kreması, 1 yemek kaşığı
toz jelatin, 1 çay kaşığı vanilya
Hazırlanışı:
Şeker ve krema ocakta kaynatılır. Kaynamaya yakın süt, vanilya ve jelatin
karıştırılarak kremaya eklenir ve kaynatılır. Soğuduktan sonra buzdolabında
4 saat bekletilir ve servis edilir.
39
HABERLER
BİZDEN HABERLER
Sofra - Compass Group Türkiye
ailesi büyüyor
Sofra - Compass Group Türkiye, iş yerlerinde Eurest, Obasan, Eurest Services, Euroserve Güvenlik,
eğtim kurumlarında Scolarest ve sağlık kurumlarında Medirest markalarıyla profesyonel ve yüksek
standartta hizmet sunarak büyümeyi sürdürüyor. Hizmet verdiği noktaların sayısını artırarak, sürekli
yeni kazanımlarla yoluna devam ediyor.
Bossa
Coca Cola
Çamlı Yem Besicilik
Eti Soda
Grand Swiss Otel
Kalekim Kimyevi Maddeler Sanayi
Kroma Baskı Öncesi Hazırlık Sistemleri
Lila Kozmetik
Luxottica
Magnetti Marelli
Modern Ambalaj
MTU Motor
Teknogon Teşhir Elemanları
Bil Plastik
Metro
Mutlu Mobilya
Serra Sünger ve Petrol
40
Romatem Fizik Tedavi
Özel Aspendos Hastanesi
Akçansa
Atos
Beltan
Ege Endüstri
Farba
Gemak
İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı
Kent Gaz
Metro
MRO My Technic
Sıf Otomotiv
Siemens
Tamaş Oto
Tuborg
Başkent Elektrik
Doğuş Oto
Efes Pilsen
Gates
Gemport
Haribo
Kuyumcukent
Metro
Ormo Yün İplik Sanayi
Petgaz
Tamaş Otomotiv
TED Rönesans Koleji
Toroslar Elektrik
Sayı 18
YAZ - 2014
SÖYLEŞİ FAVORİ
SAĞLIK VOLUMETRİK DİYET
MEKÂN PORT ALAÇATI
GEZİ COTE D’AZUR
HOBİ SCUBA
www.sofragrup.com

Benzer belgeler

Sayı 20 - Sofra Grup

Sayı 20 - Sofra Grup oldu. Bizim bölgemizin ismi TMEACIS oldu. Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve CIS ülkelerinin olduğu toplam 87 ülkeyi içine alıyor.

Detaylı

Sayı 19 - Sofra Grup

Sayı 19 - Sofra Grup Üretim ve Hizmet AŞ adına Yaşar Büyükçetin

Detaylı

Sayı 21 - Sofra Grup

Sayı 21 - Sofra Grup kadınlar kadar erkeklerin de önem verdiği aksesuarlar, saat ve kol düğmesiyle sınırlı kalmıyor. Kaliteli çizgisiyle şık olduğu kadar maskülen bir görünüm sunan So

Detaylı

1 BASYAZI:Layout 1

1 BASYAZI:Layout 1 Sofra Grup Dergisi, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Derginin isim hakkı, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı...

Detaylı