55-61 Sabriye BOLLUK.indd

Transkript

55-61 Sabriye BOLLUK.indd
DERLEME/REVIEW
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
Geliş Tarihi/Received: 15/11/2013 - Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 23/02/2014
Alzheimer’dan Korunmada Akdeniz Diyeti
Mediterranean Diet for Prevention of Alzheimer’s
Disease
Sabriye Bolluk, Nilüfer Acar Tek
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara, Türkiye
Department of Diet and Dietetic, Faculty of Health Sciences, Gazi University, Ankara, Turkey
ÖZET
Yaşlılarda görülen demansın en yaygın formu olan Alzheimer hastalığını (AH) önlemeye yönelik tedbirler büyük önem taşır.
Son yıllarda hastalığın önlenmesinde diyetin rolünü ortaya koymaya çalışan pek çok çalışma yapılmaktadır. Farklı diyet
modelleri içinde akdeniz diyetinin (MEDİ) kognitif fonksiyonlardaki azalmayla AH riskinde ve AH nedeniyle oluşan ölümlerde azalma sağladığı gösterilmiştir. Akdeniz diyeti ve AH arasındaki olası ilişkiyi destekleyen çalışmalar bulunmasına
rağmen; çalışmaların çoğunun aynı kohortta yapılmış olması nedeniyle sonuçların genellenip genellenemeyeceği konusu
çelişkilidir. Farklı etnik gruplar ve farklı diyet alışkanlıklarına sahip diğer çalışma popülasyonlarından elde edilecek bilgilerle bu konudaki kanıtlar daha güvenilir hale getirilecektir. Ancak şu anda AH’ı önlemek için belirli net diyet önerileri
verilememektedir. Hem kognitif fonksiyonların kaybını önlemek hem de kardiyovasküler ve metabolik hastalık riskini azaltmak amacıyla balık tüketiminin yüksek, sebze (nişastalı olmayan) ve düşük glisemik indeksli meyvelerin tüketiminin fazla
olduğu, eklenmiş şekerin az miktarda olduğu, zeytinyağının kullanıldığı bir beslenme tarzı teşvik edilebilir.
Anahtar Kelimeler: Alzheimer hastalığı, beslenme, akdeniz diyeti.
ABSTRACT
Preventing measures for Alzheimer’s disease (AD) which is the most common form of dementia in the elderly people are
important. In recent years, many studies that try to define the role of diet in the prevention of disease. have been done.
In different models of diet mediterranean diet (MEDI) has been shown that decrease the risk of Alzheimer’s and the reduction mortality Alzheimer’s disease. Although there are studies that supporting the possible association between the
Mediterranean diet and AD, because of most of the studies have been made in the same cohort if generalizing the results
is conflicting. When data are obtain with different dietary habits of various study population and diverse ethnic groups,
the evidences will be more reliable. However, the net, specific dietary recommendations can not be given at this time to
prevent AD. To prevent the loss of cognitive functions, as well as to reduce the risk of cardiovascular and metabolic diseases, a nutrition style that high consumption of fish, vegetables (non-starchy), more low-glycemic fruits, a small amount of
sugar, using olive oil can be encouraged.
Key Words: Alzheimer’s disease, diet, mediterranean diet.
Yazışma Adresi/Address for Correspondence
Sabriye Bolluk
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara/Türkiye
e-posta: [email protected]
55
Bolluk S, Acar Tek N.
Mediterranean Diet for Prevention of Alzheimer’s Disease
GİRİŞ
Demans hafıza, öğrenme, hatırlama, oryantasyon, dil fonksiyonları, algılama, karar verme, plan
yapma ve kişilik gibi kognitif fonksiyonların ve hafızanın bozulması ile karakterize olan, kişinin günlük
yaşamdaki aktivitelerini etkileyen, santral sinir sisteminin progresif nörodejeneratif bir hastalığıdır (1,2).
Alzheimer hastalığı (AH) yaşlılarda görülen demansın en yaygın formu olup, tüm demans olgularının
%50-80’ini oluşturmaktadır (1,3).
Yaş, AH için en önemli risk faktörü olup, hastalığın görülme oranı her beş yılda bir iki katına
çıkmaktadır (3). İstanbul’da yapılan bir çalışmada
70 yaş üzeri bireylerde AH prevalansı %11 olarak
saptanmıştır. Buna göre Türkiye’de 250-300.000 AH
birey olduğu varsayılmaktadır (4). Alzheimer hastalığı Amerika’daki tüm ölüm nedenlerinin içinde 6.
sırada olup, 65 yaş üzeri bireylerde ise 5. sıradadır
(5). Amerika’da her 69 saniyede bir kişi AH’a yakalanırken, projeksiyonlarda 2050 yılında her 33 saniyede bir kişinin AH’a sahip olacağı öngörülmekte
ve 2050 yılında AH’a sahip kişilerin 11 milyondan
16 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir (5). Amerika’da 2010 yılında yaklaşık 15 milyon aile ve diğer
ücretsiz bakıcıların AH ve diğer demans türlerine
sahip kişilerin bakımı ile 17 milyar saat harcadığı
ve 2011 yılında ≥ 65 yaş üzeri bireyler için AH ve
diğer demans türlerinden dolayı tedavi ve bakım
için 183 milyar dolar harcandığı tahmin edilmektedir (5). Temel olarak geri döndürülemeyen bir süreç
olması nedeniyle AH’ı önlemeye yönelik girişimler
büyük önem taşımaktadır (2). Bu nedenle son yıllardaki çalışmalar AH’nın olası risk faktörleri ve önleme stratejileri üzerine yoğunlaşmıştır. Ancak AH’ın
direkt patogeneziyle ilgili faktörlerin ve AH’ı önleme
stratejilerinin ne olduğu hakkında net kanıtlar bulunmamaktadır (6).
Bu makalede akdeniz diyeti (MEDİ) ile AH ilişkisi
değerlendirilmiştir.
ALZHEIMER HASTALIĞI ve DİYET
Alzheimer hastalığı patogenezinde en çok üzerinde durulan hipotez amiloid-β hipotezi olup bundan
başka vasküler risk faktörlerinin de rolü olduğuna
dair veriler mevcuttur (7). Alzheimer hastalarının
beyinlerinde serebral kapiller atrofi, fokal konstrüksiyon, endotel hücrelerinde yapısal değişiklikler ve
56
damar duvarında amiloid birikimi gibi mikrovasküler
değişiklikler meydana gelmektedir. Ayrıca, kardiyovasküler hastalıklar için risk olarak kabul edilen hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, hiperhomosisteinemi ve sigara gibi faktörlerin AH için de
risk oluşturduğu çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir
(8).
Son yıllarda birtakım gözlemlere dayanılarak
AH’ın oluşmasında ve prevalansında diyetsel bazı
faktörlerin potansiyel birtakım etkileri olduğuna dair
hipotezler öne sürülmüştür (9). Alzheimer hastalığı
beyinde amiloid-β peptidlerinin üretimi ve birikimiyle belirlenir (10). Beyinde ekstraselüler amiloid-β
proteinlerinin birikiminin, sinapsların kaybında, nöral yıkımda ve bununla ilişkili olarak oksidatif stresi
artıran reaktif oksijen türlerinin üretiminin artışıyla
ilişkili olduğu bulunmuştur (11). Oksidatif stres birtakım diyet bileşenlerinden etkilenmektedir; bu da
bazı beslenme alışkanlıklarının AH’ın patogenezinde
rol oynayabileceği hipotezini desteklemektedir. Özellikle, C vitamini, E vitamini ve karotenoidler gibi antioksidanlardan zengin bazı diyet bileşenlerinin in vitro olarak oksidatif stresi azalttığı saptanmıştır (12).
Bazı çalışmalarda AH olan bireylerde dolaşımdaki
antioksidanların düşük seviyelerde olduğu saptanırken, bazı müdahale çalışmalarında ise AH riskinin
azalmasında antioksidan vitaminlerin negatif sonuçlar gösterdiği belirlenmiştir (13-16).
Diyet ve AH arasındaki diğer bir olası faktör homosistein seviyelerinin artışıdır. İn vitro olarak homosisteinin amiloid-β proteini prekürsörlerinin birikimini artırdığı bu yüzden de muhtemelen vasküler
mekanizmalarla ya da nörotoksin olarak AH oluşumuna yol açtığı düşünülmektedir (17). Homosisteinin
metabolik yolundaki kofaktörlerden olan B6, B12 ve
folik asit gibi B grubu vitaminlerinin nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili olduğu gösterilmiştir (9,18).
Deneysel çalışmalarda folik asit yetersizliğinin ve
homosisteinin hipokampal nöronlarda DNA tamirini
bozduğu, dolayısıyla amiloid β-proteinlerinin toksik
etkisine hassas hale geldiği belirtilmiştir (19). Hem
kardiyovasküler hem de serebrovasküler iskemik
hastalıklar için bir risk faktörü olan homosisteinin
AH ve vasküler demanslarda da yüksek olduğu yapılan epidemiyolojik çalışmalarda gösterilmiştir (2022). Ancak diğer yandan bu faktörlerle ilgili olarak
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
Bolluk S, Acar Tek N.
Alzheimer’dan Korunmada Akdeniz Diyeti
prospektif ve müdahale çalışmalarındaki tutarsız ve
kesin olmayan bulgular bu faktörlerin AH için belirlenmiş risk faktörü olması açısından yeterli olmadığını belirtmektedir (15,23).
Diyetsel faktörler ve AH arasındaki bir diğer ilişki de diyet yağları ve alkoldür. Yüksek kolesterol alımının hayvanların beyinlerinde amiloid-β birikimini
artırdığı ve yüksek yağ alımının da oksidatif strese
neden olabildiği tespit edilmiştir (24). Tekli doymamış yağ asitlerinin, balık ve balık ürünleri gibi çoklu
doymamış yağ asitlerinden zengin bir diyetin AH’ın
oluşumunda yararlı etkileri olduğunu gösteren bazı
kanıtlar mevcuttur (15,25). Alkolün bazı hayvan modellerinde oksidatif beyin hasarını modüle eden bir
nörotoksin olduğu gösterilmiştir (26). Diğer taraftan bazı çalışmalarda orta düzeyde alkol tüketiminin
yaşlı kişiler arasında bile kardiyovasküler sağlık ve
bilişsel bozukluk için yararlı olduğu gösterilmiştir
(27,28). Başka bir çalışmada ise düşük-orta düzeyde alkol alımının kognitif bozukluğu olan hastaların
sonuçlarını iyileştirdiği ancak yüksek düzey alımının
beyin için zarar verici olduğu gösterilmiştir (29). Alzheimer hastalığı üzerine alkolün etkisini gösteren
deneysel çalışmalar ve kesin bulgular bulunmamaktadır.
Diyet ve inflamasyon arasındaki ilişki de ele alınan konulardandır. Amiloid plakların civarında kronik
inflamatuvar bir prosesin oluşumu ile karakterizedir
ve AH’dan etkilenmiş bireylerin beyinlerinde yüksek düzeyde radikaller ve proinflamatuvar sitokinler
mevcuttur (30). Hem normal bireylerde hem de hastalıktan etkilenmiş bireylerde nütrisyonel faktörlerle
proinflamatuvar durumun azaltılabileceği gösterilmiştir dolayısıyla da AH riskinin azaltılabileceği düşünülebilir (31).
Bu gözlemler ışığında kesin kanıtlar olmamakla
beraber beslenme alışkanlıkları ve diyetin, özellikle
de belirli besin ögelerinin AH gelişimi veya hastalığın
önlenmesiyle yakın ilişkisi olduğu düşünülmektedir.
AKDENİZ DİYETİ
Son yıllarda diyetin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve besin ögelerinin birbirleriyle etkileşiminin
dikkate alınması amacıyla besin ögelerinin tek tek
etkilerini incelemek yerine, bütüncül olarak ele alan
çalışmalar yapılmaktadır. Belirli bir diyet modeline
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
uyumu değerlendiren diyet skorları oluşturularak bu
skorların ilişkili hastalıkların insidansında azalmayla
ilişkisi incelenmektedir. Bu amaçla birçok diyet modeli arasında MEDİ’ye özel bir rol atfedilmiştir (32).
Akdeniz diyeti spesifik bir diyet değildir, ancak Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yaşayan kişilerin geleneksel beslenme alışkanlıklarını ifade eden doğal bir
beslenme biçimidir. Akdeniz diyeti kavramı 1960’lı
yılların başında Akdeniz bölgesinde yaygın olarak
kullanılan meyve, sebzenin, kurubaklagillerin ve
kompleks karbonhidratların tüketiminin yüksek, orta
düzeyde balık tüketiminin olduğu, temel yağ kaynağı
olarak zeytinyağının kullanıldığı ve yemeklerle birlikte düşük-orta düzeyde kırmızı şarabın tüketildiği bir
diyet şeklini ifade etmektedir. Bu beslenme düzeni
dünya çapında daha sağlıklı beslenme için bir model
olarak tanıtılmış ve kronik dejeneratif hastalıkların
önlenmesinde yararlı antioksidan vitaminlerin, çoklu
doymamış yağ asitlerinin ve diğer besin öğelerinin
optimal düzeyde alınmasını sağlayarak daha iyi bir
sağlık durumu ve hayat kalitesi ile ilişkili bulunmuştur (33). Sekiz kohortun değerlendirildiği bir meta-analizde MEDİ’ye yüksek uyumun tüm mortalitede
(%9), kardiyovasküler mortalitede (%9), kanser insidansında ve/veya mortalitesinde (%6), parkinson ve
AH’ın insidansında (%13) anlamlı azalma sağlayarak
daha iyi bir sağlık durumu ile ilişkili olduğu tespit
edilmiştir (33). Toplam 1514 erkek ve 1528 kadının
katıldığı bir çalışmada MEDİ’ye uyum gösteren en düşük skora sahip üçte birlik dilimdeki bireylere göre
yüksek diyet skoru olan bireylerin, C-reaktif protein
(CRP) seviyelerinin %20 (p= 0.015), interlökin-6
(IL-6) seviyelerinin %17 (p= 0.025), homosistein seviyelerinin %15 (p= 0.031), akyuvar sayısının %14
(p= 0.001) ve fibrinojen seviyelerinin %6 (p= 0.025)
daha düşük olduğu belirlenmiştir (34). Farklı diyet
modellerinin değerlendirildiği diğer bir çalışmada
akdeniz diyetine uyum ile CRP, IL-6 ve E-selektin gibi
endotelyal disfonksiyonu gösteren bazı markırların
seviyelerinin anlamlı olarak daha düşük olduğu saptanmıştır (35).
AKDENİZ DİYETİ ve ALZHEIMER
HASTALIĞI
Akdeniz diyeti ve AH arasındaki olası ilişki ilk kez
2006 yılında 2258 demansı olmayan bireyin 4 yıllık
takip çalışması sonucunda ortaya konmuştur (36).
57
Bolluk S, Acar Tek N.
Mediterranean Diet for Prevention of Alzheimer’s Disease
Çalışmaya katılanlardan 262’si dördüncü yılın sonunda AH tanısı almıştır. MEDİ’ye uyum skoru düşük
olanlarda AH riskinin yüksek (hazard ratio, 0.91;
%95 CI: 0.83-0.98; p= 0.015) olduğu gösterilmiştir.
En yüksek uyumu gösteren dilimde ise AH gelişim
riskinin %40 daha az (HR 0.60 CI: %95 0.42-0.87
p= 0.007) olduğu bildirilmiştir (36). Bu sonuçlar
aynı grupla yürütülen diğer çalışmalarla da doğrulanmıştır. Aynı grupla yürütülen bir olgu kontrol
çalışmasında MEDİ’ye en yüksek uyumun, vasküler
komorbiditelerin etkisi olmadan, AH riskini %68
oranında azalttığını göstermiştir (odds ratio 0.32 CI:
%95 0.17-0.59 p< 0.001) (37). Yine aynı kohorttan
192 AH’lı birey 1.5 yıl boyunca takip edilmiş; klinik
sonuçlar ve mortalite değerlendirilmiştir. Bu süre
içinde 82 birey ölmüştür. Karıştırıcı faktörlere göre
yapılan düzeltmeden sonra MEDİ’ye yüksek uyumun
mortalitede %73 azalma sağladığı (HR 0.27; %95
CI: 0.10 0.69; p= 0.003) gösterilmiştir (38). Bu sonuçlar MEDİ’ye uyumun sadece AH oluşum riskini
azaltmada değil aynı zamanda hastalıktan sonra
oluşan klinik sonuçları da etkilediğinin gösterilmesi
açısından önemlidir.
Demansı olmayan 65 yaş üzerinde 1219 bireyle
yapılan dört yıl süreli izlem çalışmasında AH insidansı 118 olup, MEDİ skoruna uyumun artışı daha
düşük seviyede CRP (p= 0.003) düzeyi ile ilişkili bulunmuş, ancak açlık insülini ve adiponektin ile ilişkili bulunmamıştır (39). Bu çalışmada MEDİ’ye uyum
skorunun fazla olmasıyla AH riskinin %34 azaldığı
(p= 0.04) saptanmıştır. Bu sebeple MEDİ’nin AH riskini azaltma üzerine olan etkisinin metabolik ya da
inflamatuvar yollarla olmadığı düşünülmüştür. Altmış beş yaş üzerindeki 3790 bireyin katıldığı üç yıl
süreli izlem çalışmasında MEDİ skoru yüksek olanlarda kognitif fonksiyonlardaki azalmanın yavaşladığı
saptanmıştır (40).
Ancak kardiyolojik ve nörodejeneratif hastalık
riskinin tek bir faktöre bağlı olmadığı göz ardı edilmemelidir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından diyet
alışkanlıklarıyla beraber diğer risk faktörlerinin ve
fiziksel aktivitenin bu hastalıkların engellenmesi için
alınması gereken önlemler arasında olduğu belirtilmektedir (41). Bu açıdan kognitif bozukluk riskinin
azaltılmasında fiziksel aktivitenin önleyici rolünü
araştıran 16 prospektif çalışmanın ele alındığı me-
58
ta-analizde yüksek fiziksel aktivitenin düşük fiziksel
aktivite ile karşılaştırıldığında demans için göreceli
riskin (OR) 0.72 (CI: %95 0.60-0.86, p< 0.001), AH
için ise 0.55 (%95 CI 0.36-0.84, p= 0.006) olduğu
bulunmuştur (42). Diyet ve fiziksel aktivite ile AH
riskini birlikte araştıran bir çalışmada ise MEDİ’ye
yüksek uyum ve yüksek fiziksel aktivite düzeyinin
AH’ı %35 oranında azalttığı belirlenmiştir (43). Altmış yaş üzerinde 732 kişinin değerlendirildiği yaklaşık 8 yıllık takip çalışmasında MEDİ skoru ve fiziksel
aktivite ile mini-mental durum değerlendirme skoru
arasındaki ilişki ele alınmıştır (44). Yüksek fiziksel
aktivite düzeyi ile mini-mental durum değerlendirme
skorunun pozitif olarak ilişkili olduğu ancak istatistiksel olarak anlamlı olmadığı (β= 0.22 %95 CI 0.020.42 p= 0.029); MEDİ diyet skorundaki her 1 birim
artışın mini-mental durum değerlendirme skorunu
anlamlı olmasa da olumlu yönde artırdığı (β= 0.05
%95 CI 0.09-0.19 p= 0.485) belirlenmiştir. Bu çalışmada PUFA (β= -0.40 %95 CI -0.68, -0.13 p= 0.004)
ve yağlı tohum tüketimi (-β= 0.34 %95 CI -0.56,
-0.12 p= 0.002) ile mini-mental durum değerlendirme skoru performansı arasında anlamlı ters bir ilişki
tespit edilmiştir.
Akdeniz diyeti ve nörodejeneratif hastalıklar arasındaki varsayılan ilişkinin hem AH hem de AH’ın
gelişiminde risk raktörlerinden olan hafif kognitif bozukluk gibi durumlar için de geçerli olduğu belirlenmiştir. Kognitif açıdan normal 1393 bireyle yapılan
4.5 yıl süreli izlem çalışmasında 275 bireyde hafif
kognitif bozukluk insidansı 275 olup, MEDİ’ye uyum
skorunun yüksek oluşunun hafif kognitif bozukluk gelişme riskini %38 (HR = 0.72; %95 CI, 0.52-1.00; p =
0.05), AH riskini ise %48 oranında (HR = 0.52; %95
CI, 0.30-0.91; p= 0.02) azalttığı belirlenmiştir (45).
Demansı olmayan 1410 bireyin takip edildiği yaklaşık
beş yıl süreli bir izlem çalışmasında dört nörofizyolojik test yapılmış ve MEDİ’ye uyum ile ilişkisi değerlerlendirilmiştir (46). Akdeniz diyetine uyumun yüksek
oluşunun mini-mental durum değerlendirme testinde
daha az hata ile ilişkili olduğu (β= -0.006; %95 CI:
-0.01 to -0.0003; p= 0.04) belirlenirken diğer testlerle MEDİ’ye uyum skoru arasında ilişki saptanmamıştır. Bu çalışma süresinde demans insidansı 99
olup, MEDİ’ye uyum ile demans riski arasında ilişki
(hazard ratio 1.12; %95 CI, 0.60 to 2.10; p= 0.72)
tespit edilmemiştir.
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
Bolluk S, Acar Tek N.
Alzheimer’dan Korunmada Akdeniz Diyeti
Şu anda Akdeniz diyetinin demans üzerine etkisini açıklayan net bir mekanizma olmamakla birlikte
olası farklı biyolojik mekanizmalar söz konusudur.
Diyabet, hipertansiyon, dislipideminin de içinde bulunduğu vasküler komorbidite durumlarının AH ile
ilişkili olması ve MEDİ’nin de bu hastalıkları azaltması dolayısıyla AH riskini azaltması söz konusu olabilir. Ancak vasküler olmayan biyolojik mekanizmalar
(metabolik, oksidatif, inflamatuvar) da AH ve MEDİ
arasındaki ilişkide ele alınmaktadır (36,37). Ayrıca
MEDİ ve AH arasındaki ilişki metabolik anomalilerden de kaynaklanabilir. İnsülin direnci ve hiperinsülineminin AH riskini artırdığı ve kognitif disfonksiyon
ve hafızadaki azalmayı tetiklediği tespit edilmiştir.
Ayrıca, hafif kognitif bozukluk glukoz ve insülin homeostazisinde disregülasyon ve diyabet ile ilişkilidir.
MEDİ’ye uyumun yüksek olmasının karbonhidrat metabolizmasını iyileştirdiği, plazma glukoz, serum insülin seviyelerini ve insülin direncini anlamlı olarak
azalttığı gösterilmiştir. Oksidatif stres de MEDİ ve
AH arasındaki olası mekanizmalardan biri olup AH
gelişiminde lipid peroksidasyonu, nitrasyon, serbest
karboniller ve nükleik asitlerin oksidasyonunun rolü
olduğu düşünülmektedir (11). Akdeniz diyetinin de
zeytinyağı, şarap, meyve-sebzeler, C ve E vitamini
ve karotenoidler gibi önemli antioksidanları yüksek
oranda içermesi ile AH’a karşı koruyucu olabileceği
düşünülmektedir. Sebze-meyvelerin içerdiği vitaminler (beta-karoten, C ve E vitamini, tiamin ve folat)
ve flavonoidler ile etki gösterdiği belirtilmektedir.
Özellikle sebzelerin AH’dan korunmada daha etkili
olması sebebinin daha yüksek miktarda E vitamini
içermeleriyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. E vitamini hücre proliferasyonunun düzenlenmesinde
etkin olup glukoz transportunun ve insülin duyarlılığının iyileştirilmesinde yararlı etkilere sahiptir (9).
Zeytinyağının içindeki fenolik bileşikler, oleik asit ve
skualen ile AH’ın önlemesinde olumlu etkiye sahip
olduğu düşünülmektedir (42). İnflamasyon da AH’ın
gelişiminde olası mekanizmalar arasında olup MEDİ’ye uyumun yüksek oluşunun daha düşük CRP, IL6, homosistein, fibrinojen seviyeleri sağlayarak inflamasyon durumunun iyileştirildiği, böylece AH’da
görülen inflamasyon sürecinde yararlı olabildiği düşünülmektedir.
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
SONUÇ
AH’ın önlenmesinde ya da riskinin azaltılmasında
vasküler ve diyetle ilişkili faktörler bulunmaktadır.
Diyetsel faktörlerin içinde balık tüketimi, MUFA ve
PUFA, özellikle n-3 yağ asitleri AH riskinin azalması ile ilişkilidir. Az-orta düzeyde alkol alımı AH riskinin azalmasıyla ilişkilidir. Kognitif fonksiyonlarının
azalmasına karşı meyve-sebze tüketimi koruyucudur. Farklı diyet modelleri içinde MEDİ’nin kognitif
fonksiyonlardaki azalma, AH riskinin azalması ve
AH’dan ölümlerde azalma sağladığı gösterilmiştir.
Akdeniz diyeti ve AH arasındaki olası ilişkiyi destekleyen çalışmalar bulunmasına rağmen; takip süresinin uzatılması ve farklı analizler yapılmasına rağmen
çalışmaların çoğunun aynı kohortta yapılmış olması
nedeniyle bu sonuçların genellenip genellenemeyeceği konusunda soru işaretleri mevcuttur. Bu yüzden,
şimdiye kadar yapılan çalışmalar ışığında MEDİ’ye
uyumun AH riskini azalttığı hipotezini destekleyen
orta düzeyde kanıtların olduğu söylenebilir. Farklı etnik gruplar ve farklı diyet alışkanlıklarına sahip diğer
popülasyonlardan elde edilecek çalışma sonuçları
bu konudaki kanıtları daha güvenilir hale getirecektir. Daha net veriler elde edilene kadar hem kognitif
fonksiyonların kaybını önlemek hem de kardiyovasküler ve metabolik hastalık riskini azaltmak amacıyla
balık tüketiminin, sebze ve düşük glisemik indeksli
meyvelerin tüketiminin fazla, eklenmiş şekerin az
miktarda olduğu, zeytinyağının kullanıldığı bir beslenme tarzı teşvik edilebilir.
KAYNAKLAR
1. Patterson C, Feightner J, Garcia A, MacKnight C. General risk
factors for dementia: A systematic evidence review. Alzheimer’s
Dement 2007; 3: 341-7.
2. Arıoğul S. Can Alzheimer be prevented? Turkiye Klinikleri J Med
Sci 2008; 28: 119.
3. Sofi F, Macchi C, Abbate R, Gensini GF, Casini A. Effectiveness
of the Mediterranean diet: can it help delay or prevent Alzheimer’s disease? J Alzheimer’s Dis: JAD 2010; 20: 795-801.
4. Topçuoğlu ES, Selekler K. Alzheimer hastalığı. Turk J Geriatr
1998; 1: 63-67.
5. 2011 Alzheimer’s disease facts and figures. Alzheimer’s Dement: the Journal of the Alzheimer’s Association 2011; 7: 20844.
59
Bolluk S, Acar Tek N.
Mediterranean Diet for Prevention of Alzheimer’s Disease
6. Neugroschl J, Sano M. An update on treatment and prevention strategies for Alzheimer’s disease. Current Neurology and
Neuroscience Reports 2009; 9: 368-76.
7. Dede DS, Yavuz B, Yavuz BB, Cankurtaran M, Halil M, Ulger Z,
et al. Assessment of endothelial function in Alzheimer’s disease: is Alzheimer’s disease a vascular disease? J Am Geriatr Soc
2007; 55: 1613-7.
double blind, controlled trial. Lancet 2007; 369: 208-16.
24. Daviglus ML, Plassman BL, Pirzada A, Bell CC, Bowen PE,
Burke JR, et al. Risk factors and preventive interventions for
Alzheimer disease: state of the science. Arch Neurol 2011; 68:
1185-90.
25. Solfrizzi V, Panza F, Capurso A. The role of diet in cognitive
decline. J Neural Transm 2003; 110: 95-110.
8. Patterson C, Feightner JW, Garcia A, Hsiung GYR, MacKnight C,
Sadovnick AD. Diagnosis and treatment of dementia: 1. Risk assessment and primary prevention of Alzheimer disease. CMAJ
2008; 178: 548-56.
26. Agar E, Demir S, Amanvermez R, Bosnak M, Ayyildiz M, Celik
C. The effects of ethanol consumption on the lipid peroxidation
and glutathione levels in the right and left brains of rats. Int
Neurosci 2003; 113: 1643-52.
9. Solfrizzi V, Panza F, Frisardi V, Seripa D, Logroscino G, Imbimbo
BP, et al. Diet and Alzheimer’s disease risk factors or prevention: the current evidence. Expert Rev Neurother 2011; 11: 677708.
27. Mukamal KJ, Longstreth Jr W, Mittleman MA, Crum RM, Siscovick DS. Alcohol Consumption and Subclinical Findings on
Magnetic Resonance Imaging of the Brain in Older Adults The
Cardiovascular Health Study. Stroke 2001; 32: 1939-46.
10. Castellani RJ, Rolston RK, Smith MA. Alzheimer disease. Disease-a-month: Dis Mon 2010; 56: 484-546.
28. Mukamal KJ, Kuller LH, Fitzpatrick AL, Longstreth Jr W, Mittleman MA, Siscovick DS. Prospective study of alcohol consumption and risk of dementia in older adults. JAMA 2003; 289:
1405-13.
11. Bonda DJ, Wang X, Perry G, Nunomura A, Tabaton M, Zhu X,
et al. Oxidative stress in Alzheimer disease: A possibility for
prevention. Neuropharmacology 2010; 59: 290-4.
12. Rahman I. Dietary polyphenols mediated regulation of oxidative stress and chromatin remodeling in inflammation. Nutr Rev
2008; 66: S42-S45.
13. Vural H, Demirin H, Kara Y, Eren I, Delibas N. Alterations of
plasma magnesium, copper, zinc, iron and selenium concentrations and some related erythrocyte antioxidant enzyme activities in patients with Alzheimer’s disease. J Trace Elem Med Biol
2010; 24: 169-73.
14. Mangialasche F, Xu W, Kivipelto M, Costanzi E, Ercolani S, Pigliautile M, et al. Tocopherols and tocotrienols plasma levels are
associated with cognitive impairment. Neurobiol Aging 2012;
33: 2282-90.
15. Luchsinger JA, Mayeux R. Dietary factors and Alzheimer’s disease. Lancet Neurology 2004; 3: 579-87.
16. Luchsinger JA, Tang M-X, Shea S, Mayeux R. Antioxidant vitamin intake and risk of Alzheimer disease. Arch Neurol 2003;
60: 203.
17. Seshadri S, Wolf PA. Homocysteine and the brain: vascular risk
factor or neurotoxin? Lancet Neurol 2003; 2: 11.
18. Reynolds E. Vitamin B12, folic acid, and the nervous system.
Lancet Neurol 2006; 5: 949-60.
19. Kruman II, Kumaravel T, Lohani A, Pedersen WA, Cutler RG,
Kruman Y, et al. Folic acid deficiency and homocysteine impair
DNA repair in hippocampal neurons and sensitize them to amyloid toxicity in experimental models of Alzheimer’s disease. The
J Neurosci 2002; 22: 1752-62.
20. Karaman Y. Alzheimer hastalığı, vasküler demans ve hafif kognitif etkilenmede plazma homosistein, vitamin B12 ve folat seviyeleri. J Neurol Sciences (Turkish) 2006; 23: 175-84.
21. Günaydın FM. Demans hastalarında homosistein, vitamin B12
ve folat ilişkisi nöroloji T.C. S.B. İstanbul Eğitim ve Araştırma
Hastanesi 2008.
22. Eren İ, Sütçü R, İnanlı İ, Özcankaya R, Delibaş N. Alzheimer
Hastalarında Kan B12 Vitamini, Folat ve Homosistein Seviyeleri Türkiye’de Psikiyatri 2007; 9: 154-9.
23. Durga J, Van Boxtel MP, Schouten EG, Kok FJ, Jolles J, Katan
MB, et al. Effect of 3-year folic acid supplementation on cognitive function in older adults in the FACIT trial: a randomised,
60
29. Luchsinger JA, Tang MX, Siddiqui M, Shea S, Mayeux R. Alcohol
intake and risk of dementia. J Am Geriatr Soc 2004; 52: 540-6.
30. Granic I, Dolga AM, Nijholt IM, van Dijk G, Eisel UL. Inflammation and NF-κB in Alzheimer’s disease and diabetes. J Alzheimer’s Disease 2009; 16: 809-21.
31. Wärnberg J, Gomez Martinez S, Romeo J, Díaz LE, Marcos A.
Nutrition, inflammation, and cognitive function. Ann N Y Acad
Sci 2009; 1153: 164-75.
32. Sofi F. The Mediterranean diet revisited: evidence of its effectiveness grows. Curr Opin Cardiol 2009; 24: 442-46.
33. Sofi F, Cesari F, Abbate R, Gensini GF, Casini A. Adherence
to Mediterranean diet and health status: meta-analysis. BMJ
2008; 337: a1344-a1344.
34. Chrysohoou C, Panagiotakos DB, Pitsavos C, Das UN, Stefanadis C. Adherence to the Mediterranean diet attenuates inflammation and coagulation process in healthy adults: The Attica
study. J Am Coll Cardiol 2004; 44: 152-8.
35. Fung TT, McCullough ML, Newby P, Manson JE, Meigs JB, Rifai N, et al. Diet-quality scores and plasma concentrations of
markers of inflammation and endothelial dysfunction. Am J Clin
Nutr 2005; 82: 163-73.
36. Scarmeas N, Stern Y, Tang MX, Mayeux R, Luchsinger JA. Mediterranean diet and risk for Alzheimer’s disease. Ann Neurol
2006; 59: 912-21.
37. Scarmeas N, Stern Y, Mayeux R, Luchsinger JA. Mediterranean
diet, Alzheimer disease, and vascular mediation. Arch Neurol
2006; 63: 1709-17.
38. Scarmeas N, Luchsinger JA, Mayeux R, Stern Y. Mediterranean diet and Alzheimer disease mortality. Neurology 2007; 69:
1084-93.
39. Gu Y, Luchsinger JA, Stern Y, Scarmeas N. Mediterranean diet,
inflammatory and metabolic biomarkers, and risk of Alzheimer’s disease. J Alzheimer’s Dis 2010; 22: 483-92.
40. Tangney CC, Kwasny MJ, Li H, Wilson RS, Evans DA, Morris
MC. Adherence to a Mediterranean-type dietary pattern and
cognitive decline in a community population. Am J Clin Nutr
2011; 93: 601-7.
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
Bolluk S, Acar Tek N.
Alzheimer’dan Korunmada Akdeniz Diyeti
41. Who J, Consultation FE. Diet, nutrition and the prevention of
chronic diseases. WHO technical report series 2003; 916.
42. Hamer M, Chida Y. Physical activity and risk of neurodegenerative disease: a systematic review of prospective evidence.
Psychol Med 2009; 39: 3.
43. Scarmeas N, Luchsinger JA, Schupf N, Brickman AM, Cosentino S, Tang MX, et al. Physical activity, diet, and risk of Alzheimer disease. JAMA 2009; 302: 627-37.
45. Scarmeas N, Stern Y, Mayeux R, Manly JJ, Schupf N, Luchsinger JA. Mediterranean diet and mild cognitive impairment.
Arch Neurol 2009; 66: 216.
46. Féart C, Samieri C, Rondeau V, Amieva H, Portet F, Dartigues
JF, et al. Adherence to a Mediterranean diet, cognitive decline,
and risk of dementia. JAMA: 2009; 302: 638-48.
44. Psaltopoulou T, Kyrozis A, Stathopoulos P, Trichopoulos D, Vassilopoulos D, Trichopoulou A. Diet, physical activity and cognitive impairment among elders: the EPIC-Greece cohort (European Prospective Investigation into Cancer and Nutrition). Public
Health Nutr 2008; 11: 1054.
Akad Geriatri 2014; 6: 55-61
61