Öğrencilerin Fen Bilimlerine İlgisinde Çoklu Zeka Uygulamaları

Transkript

Öğrencilerin Fen Bilimlerine İlgisinde Çoklu Zeka Uygulamaları
FEN BİLİMLERİNDE ÇOKLU ZEKA UYGULAMALARI
Özgem Ayça KAHRAMAN
Özel Gelişim İlköğretim Okulu, İZMİR
ÖZET: Biz eğitimcilerin öncelikle öğrencilerimizin yeteneklerinin farkında olmamız, bireysel farklılıklarını ve farklı
öğrenme şekilleri olduğunu kabul tememiz gerekir. Bu işlik çalışması “Çoklu Zeka Kuramı”nın Türk eğitim sisteminde Fen
Bilgisi dersinde nasıl uygulanabileceğine ilişkin somut etkinlikler içerir.
1.GİRİŞ
1990lardan itibaren gündeme gelen triarşik yaklaşım, biyoteknolojik yaklaşım ve çoklu zeka
yaklaşımları getirdikleri zeka anlayışı ile öğretim programlarını, psikometriyi, mesleki rehberliği,sınıf
yönetimini derinden etkilemiştir. Türk eğitim sistemi geleneksel davranışçı yaklaşımlarıyla tıkanma
noktasına gelmiştir. Yeni açılımlar için yeni bakış açılarına gereksinim vardır. ÇZK bu açıdan büyük
önem taşımaktadır.
Bu örnek dersin amacı da Türk eğitim sistemi içinde ÇZKnin nasıl uygulandığına ilişkin somut
önerileri eğitimcilerle paylaşmaktır.
1.1 GELENEKSEL ZEKA KAVRAMI
“Geleneksel “zeka” kavramı çocuklara sunabileceklerimizin sınırlarını daraltmıştır. Okullar
zeka göstergesi olarak sözel ve matematik yetenekler üzerinde yoğunlaşmıştır.
Oysa psikologlar eğitim araştırmacıları yetenek ve zekanın, insanın pek çok özelliğini ve
etkinliğini içine alan bir kavram olduğu konusunda inandırıcı kanıtlar ileri sürmektedirler. Her bireyin
çeşitli yetenekleri ve bir zeka kapasitesi vardır.
Öğretmenlerin görevi her öğrencinin kendine özgü güçlü yanlarını, daha az gelişmiş becerilerini
güçlendirmek için kullanmalarına yardım etmek olmalıdır.” Kansu, Nuran <[email protected]>
[Personal mail]. (02.09.2002).
Sadece tek yönü desteklenen bir öğrenciden yeterli verimi alamayacağımız ortadadır.
Dersi”öğretmenin veya ailenin isteği üzerine” alması da kaçınılmazdır. Öğrencinin tek hedefi iyi not
almak veya görevini yerine getirmektir. Oysa tercih edilen, öğrencinin derslere rağmen değil; dersler
için okula gelmesini sağlamaktır.
1.1 Çoklu Zeka Kuramı Nedir?
Gardner'a göre yedi tip zeka doğuştan her çocukta değişik düzeylerde bulunuyor ve küçük
yaşlardan başlayarak yaşam boyu bütün zeka tipleri geliştirilebiliyor.
'Çok yönlü zeka' teorisi ile sadece dil ve matematik zekasını göz önünde bulunduran okullardaki
klasik eğitim sistemi, buna dayalı klasik zeka testi ve zekanın eski tanımı tarihe karışıyor.
Gardner, 7 tip zekayı, dilsel zeka, görsel zeka, matematik zekası, harakete dayalı (bedensel)
zeka, muzik zekası, kişislerarası (sosyal) zeka ve kişinin kendine dönük zekası olarak adlandırıyor.
Bunlara son olarak doğa zekası da eklenmiştir.
“Çoklu zeka kuramı neye benzetilebilir diye düşünüldüğünde akla gelebilecek en iyi
örneklerden biri “dengeli beslenme” olabilir. (...) tek yönlü beslenme zeka açısından da söz konusu
olabilmektedir. Bilindiği gibi Piaget, bilginin öğrenilmesini besinlerin sindirilmesine benzetmektedir.
Çoklu zekanın sekiz alanı düşünülürse, sadece matematiksel ve dilsel bir beslenme zekanın tek yönlü
uyarılmasına neden olmaktadır. Bu durum, çocukların zihin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Başarılı öğrenci “matematikte iyi olan” demektir. Oysa dünyada başarılı yöneticiler, liderler,
politikacılar vs. çoğunlukla sosyal zekası ve duygusal zekası yüksek olanlardır.
Zeka türleri kabaca dört başlık altında toplanabilir: kişisel zekalar, açık hava zekaları,
geleneksel zekalar, sanat ve müzik zekaları. Geleneksel zekaların dışındaki zeka türleri okullarımızda
ihmal edilmektedir. Oysa tek yönlü beslenme nasıl metabolizma üzerinde olumsuz etkiler
oluşturuyorsa tek yönlü zeka beslenmesi de zihin gelişimini potansiyel olarak sınırlamaktadır. Sonuçta
beyinler insanın doğasına ve yaradılışına aykırı bir biçimde formatlanmaktadır. Bu işlemin yüzyıllar
boyunca ve sistematik olarak yapıldığını varsayarsak ulus olarak nasıl bir çıkmazda olduğumuzu ve
yaratıcılığımızın nasıl öldürüldüğünü kavramak daha kolay olacaktır.” (Ziya Selçuk 2002 Çoklu zeka
uygulamaları 2002 Ankara: Nobel Yayın Dağıtım)
Bu sunum sırasında bir örnek ders ele alınacak ve bu ders üzerinden çoklu zeka kuramının Fen
Bilgisi dersine olan ilgiyi, bilgilerin kalıcılığını artırmadaki rolü değerlendirilecektir.
2. YÖNTEM
İşlik çalışması şeklinde tasarlanan bu sunumda, biyoloji konularından “solunum sistemi ve
sindirim sistemi” örnek olarak ele alınmıştır. Dersin işlenmesi sırasında çoklu zeka çalışma yaprakları
dağıtılacaktır. İzleyicilerin bir kısmından öğrenci olmaları istenecek ve bu grup, çoklu zeka kuramına
göre hazırlanmış bu “çalışma yaprakları” üzerinden dersi takip edecektir.(resim 2.1) Geri kalan
izleyicilerden ise gözlemci olmaları istenecektir ve dağıtılacak çizelgeyle dersi izleyerek
karşılaştırmalar yapmaları istenecektir. Konunun kavranması, kalıcılığın sağlanması, öğrenci
katılımının analiz edilmesi bu şekilde sağlanacaktır.
Resim2.1
2.1 UYGULAMADA ÇOKLU ZEKA KURAMI
Çoklu zeka kuramı öğrenci merkezli etkinlikler içeren bir kuramdır. Öğrencinin öğrenme işinde
birebir aktif rol almasını öngörür. Bilginin öğrenciye verilmesini değil, öğrencinin bu bilgiye ulaşması
için gerekli yolları kendisinin kullanması hedefler arasındadır. Konumuz, “Çoklu Zeka Kuramının
Fen Bilgisi dersine olan ilgiyi artırmadaki etkileri” olduğuna göre bu ilgiyi ancak empati kurarak
araştırabiliriz. Bu gerçekten yola çıkarak, dinleyiciler bir süreliğine öğrenci olacaklar ve ders sonunda
bu çalışmayla hangi zekaların etkin olduğu, bilgiye ulaşmak ve kalıcılığı artırmak amacıyla hangi
etkinliklerin kullanıldığı tartışılacaktır.
Bu amaca hizmet eden bir diğer öğrenme yöntemi de “Etkin (işbirlikli) Öğrenme”dir. Bu
yöntem, öğrencinin sosyal zekasını etkin kıldığından sunumumuzda bu yöntemden de yararlanılmıştır.
Ders esnasında etkin öğrenme yöntemlerinden “birlikte öğrenme yöntemi” uygulanacaktır.
Yaratıcılığı artırıcı sorular ve etkinliklerle öğrencinin yaratıcılığı desteklenecektir. Bloom
taksonomisi sorularıyla ise bilginin kalıcılığı ve günlük yaşama transfer edilebilmesi test edilecektir.
Ülkemizde yadsıyamayacağımız bir olgu da sınav gerçeği. Öğrencilerin eğitimlerinin her basmağında
karşı karşıya kalacakları sınavlara hazırlamak okulların görevlerinden önemli bir tanesi. Öğrencileri
ilköğretimin ilk basamaklarında üst düzey soruları düşündürmeye alıştırmak, uzun vadeli
hedeflerimizdeki başarılarımızda bizleri başarıya daha da yaklaştıracaktır. Bloom taksonomisi soruları
bu amaca hizmet etmektedir. İlk yıllarda edinilen beceriler ileriki yıllarda alışkanlığa dönüşecek ve
başarıda büyük bir aşama kaydedilecektir.
Kongrede sunulan bu işlik çalışmasında İzmir “Özel Gelişim İlköğretim okulu”’' nda uygulanan
çalışma yapraklarından örnekler gösterilecek bu çalışma yaprakları yardımıyla uygulama yapılacaktır.
Eğitimde çoklu zeka etkinliklerinin yanısıra geleneksel yöntemleri de gözardı etmemek
gerekmektedir. Eğitim sırasında öğreneni her yönden desteklemek başarıyı artıracaktır. Bu çalışmada
buna da özen gösterilmiştir.
3.BULGULAR:
“Çoklu Zeka Kuramı”nın etkileri “Harward Project Zero (sıfır projesi)” ile araştırılmıştır.
Harvard Üniversitesi’ nden Howard Gardner “Sıfır projesi” adlı bilişsel araştırma projesinde,
Feurstein’ in bu yaklaşımlarını güçlendiren bir kuram geliştirmiştir.Gardner’a göre bilmemizi ve
öğrenmemizi sağlayan yedi tür zeka vardır.
“Eğitimde Çoklu Zeka Kuramı’nı kullanan Amerika’daki 41 okulun müdürleriyle
konuşulduğunda bu müdürlerin %78 i kuramın uygulanmasıyla birlikte öğrencilerin başarı oranlarında
%63’lük artış olduğunu belirtiyor. %78’i okulların öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin başarılarında
gelişme olduğunu söyledi. Yine bu 41 müdürden ailelerin okulla dayanışmasının %80 oranında
arttığını, %81 oranında ise öğrenci disiplin problemlerinde iyileşme olduğunu söyledi. Çoklu Zeka
Kuramına odaklanmalarından ötürü öğrencilerin öğrenmeyi daha eğlenceli, okulu da daha az sıkıcı
bulduklarını saptadıklarını belirttiler. Öğrencilerin öğrenmek için heyecan duymaları ve başarıyı
bulma isteklerinden ötürü disiplin problemlerinin de kaybolmaya başladığını belirttiler. (...)
Okulumuzdaki (New City School) 6.sınıfa giden 27 öğrencinin standart bir test olan “Stanford
Achievement test” sonuçlarına göre çok başarılı olduklarını saptadık. Bu yüksek başarının tek sebebi
sadece Çoklu Zeka Kuramını uyguluyor olmamız değil. Geleneksel olmayan yöntemlerle (ÇZK)
eğitilen öğrenciler aynı zamanda geleneksel yollarla başarı ölçen testlerde de çok başarılı oluyor.
Öğrencilerimizin iyi olmalarının yanısıra bu kuramının da etkisinin çok büyük olduğunun
bilincindeyiz. ” Hoerr, Thomas http://www.newhorizons.org/trm_hoerr2.htm (03.09.2002)
3.1 GELİŞİM KOLEJİNDE ÇOKLU ZEKA KURAMI
İzmir, Özel Gelişim İlköğretim okulunda, 3.yılına başladığımız Çoklu Zeka Kuramı’na dayalı
eğitimde, diğer derslerin yanında Fen Bilgisi dersinde de ilginin son derece arttığı saptanmıştır.
Yapılan testlerde en sevilen derslerin başında gelmektedir. Bunun en önemli sebebi de kuşkusuz sözü
edilen kuramın Fen Bilgisi derslerinde rahatlıkla kullanılabiliyor olmasıdır. Öğrencilerin derslerde
aktif olmaları, kendilerini bilgiyi araştıran kişiler olarak, öğretmeni ise rehber olarak görmeleri bunda
önemli rol oynamaktadır. Okulumuzda öğrencilerin bilgiye ulaşma yollarını bilmeleri, bilgiyi transfer
etmeleri, araştıran, sorgulayan bir düşünce yapısına sahip olmaları, neden sonuç ilişkisi kurabilmeleri
ulaşılması gereken önemli hedeflerdendir.
3.2 GİRİŞ SINAVALARINDA ÇZK’NIN ETKİSİ
LGS ve ÖSS giriş sınavları erken yaşlardan itibaren öğrencilerin karşısına ulaşılması gereken
bir hedef olarak çıkar. Her okulun hedeflerinden önemli bir tanesi de bu sınavlarda yüksek başarı elde
etmektir. Bu amaçla, bu sınavların soruları analiz edildiğinde öğrencinin bilgiyi transfer edebilmesini
gerektiren üst düzey yorum soruları ile karşılaştığı görülür. Bu nedenle öğrencilerimize anasınıfından
başlayarak üst düzey düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik sorular ve öğretim stratejileri
uygulamaktayız. Böylelikle, Türkiye genelinde yapılan sınavlara öğrencilerimizin katılımını
sağlayarak başarılarını test etme olanağı bulmaktayız. Bu bağlamda bizi cesaretlendiren en önemli
nokta bireysel başarıların yanında elde edilen toplam başarı yüzdesidir.
4. YORUM/TARTIŞMA:
Sunum sırasında dinleyicilerden bir kısmı öğrenci olurken bir kısmı da gözlemci olacak ve
Tablo 4.1 de görülen kriterler çizelgesini kullanacaktır. Örnek ders uygulamasının sonunda
gözlemcilerin notları değerlendirilecek ve çoklu zeka bölümlerini gösteren çalışma
Tablo 4.1
ÖĞRENEN (ÖĞRENCİ) NE YAPTI?
Öğrenen bireysel olarak;
Geleneksel
Öğrenci
yöntemde, merkezli
eğitimde
Verilen işe göre konu araştırdı
Okuma yaptı
Araştırma yaptı
Kendi cümleleriyle yazdı/yanıtladı/not aldı
Öğrenen grupla birlikte;
Tartıştı
Açıklamalar yaptı
Açıklama istedi
Paylaştı/fikir üretti
Dinledi
Soru sordu
Genellemeler yaptı
Dikkat etti
Çıkarımlar yaptı
Tekrar inceleme gereği duydu
Karşılaştırma yaptı
Toleranslı,lider, hoşgörülü oldu
Adil oldu, başkasının fikirlerine katılmasa
da dinledi,
Zamanı kullandı
Ortak karar verdi
Ortak ürün çıkardı
5. SONUÇ VE ÖNERİLER:
Öğretmenin de eğitimdeki katkısı yadsınamayacak kadar büyüktür. Eğitimdeki amacımız olan
verimi artırmak, öğretmene yatırımı zorunlu kılmaktadır. Öğretmen ne derece donanımlıysa o derece
verimli olacaktır. Yeniliğe açık, araştıran, sorgulayan, yaratıcı öğretmenler aynı bakış açısında
öğrenciler yetiştirecektir. Ülkemizin de böyle beyinlere gereksinimi gözardı edilmemelidir. Bu
nedenle, biz öğretmenlerin tek tip öğretim stratejisiyle eğitim yapıp sonra da bunu görmezden gelerek
başarısızlığı öğrenciye yüklemek gibi bir lüksümüz yoktur. Çünkü bir öğretmenin İşlediği her dersi
bir geri bildirim olarak kabul etmesi ve her yeni dersi planlarken “düşün, seç, uygula” döngüsünde
bir davranış sistemine sahip olması gerekir.
Sonuç olarak 8 tip zeka ve değişik öğrenme yolları varken tek tip zekaya hitap edecek, tek tip
öğrenme şekliyle çocukları bir kalıp içine sokmaya çalışmak, toplum için yetişecek pek çok dahiye
engel olmak demektir. Dahi demek, halen pek çok okulda uygulanan ve önem verilen, sadece
matematik ve dilde yetenekli olmak değildir. Çocuklar müziksel, bedensel, sosyal ve görsel olarak ta
zeki ve yeteneklidirler. Onlara bu yeteneklerini gösterme, geliştirme ve başarılı olma şansı verilmelidir