tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni

Transkript

tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI
YARGI MEVZUATI BÜLTENİ
Bültenin Kapsadığı Tarihler
16-31 Mart 2012
Yayımlandığı Tarih
31 Mart 2012
Sayı
2012-6
İÇİNDEKİLER
-
-
-
-
Milletlerarası Tahkim Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ
(R.G. 16 Mart 2012 – 28235)
Kamu İdaresi Sağlık Hizmeti Sunucuları Dışındaki Vakıf Üniversiteleri Dahil
Sözleşmeli Sağlık Hizmeti Sunucuları Tarafından Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunca Belirlenen Sağlık Hizmetleri Bedeline Ek
Olarak Alınabilecek İlave Ücretin Belirlenmesine İlişkin Kararda Değişiklik
Yapılmasına Dair 2012/2939 Sayılı Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Doğal Afetler ve Olağanüstü Politik Risk Nedeniyle Meydana Gelen Mücbir
Sebeplere İstinaden 6111 Sayılı Kanunda Yer Alan Taksit Sürelerinin
Yeniden Belirlenmesine İlişkin 2012/2941 Sayılı Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Hükümlü Hamdi BAYBURE’nin Kalan Cezasının Kaldırılmasına Dair Karar
(No: 2012/13)
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Bakanlık Yüksek Müşavirliğine, Ankara Hâkimi Nevruz Üstün’ün Atanması
Hakkında Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
İdari Bağlılığın Değiştirilmesi Hakkında Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile Başbakanlık
Hazine Müsteşarlığının 2008-32/34 Sayılı Tebliğine İlişkin I-M Sayılı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Genelgesinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Genelge (Sayı: 2012/1)
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliği Ek-4’ün
Uygulamasına İlişkin Tebliğ
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Anayasa Mahkemesinin E: 2008/115, K: 2011/86 Sayılı Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Anayasa Mahkemesinin E: 2011/55, K: 2011/146 Sayılı Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/115, K: 2011/154 Sayılı Karar
-
-
-
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/73, K: 2011/176 Sayılı Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Anayasa Mahkemesinin E: 2011/23, K: 2012/3 Sayılı Karar
(R.G. 17 Mart 2012 – 28236)
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararı
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki
Belgesi Hakkında Yönetmelik
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Gümrük Hizmetlerinde “Tek Pencere” Sistemi ile İlgili 2012/6 Sayılı
Başbakanlık Genelgesi
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu ile İlgili 2012/7 Sayılı Başbakanlık
Genelgesi
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Gemi Adamları İaşe Bedeli Tespit Kurulu Kararı
(R.G. 20 Mart 2012 – 28239)
Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
Kalkınma Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Yönetmeliği
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet
Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Görevde Yükselme ve
Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Değerlendirme ve Disiplin
Yönetmeliği
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ile 2012/8 Sayılı Başbakanlık
Genelgesi
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/13)
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması
Hakkında Tebliğ (Seri No: 1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri
No: 5)
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
İhracat, Transit Ticaret, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler İle Döviz
Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında
Tebliğ (İhracat: 2008/6)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat:
2012/6)
(R.G. 21 Mart 2012
– 28240)
Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ (Seri: VII, No: 43)
(R.G. 21 Mart 2012 – 28240)
Ordu İli, Gülyalı İlçesi, Turnasuyu ve Taşlıçay Köylerinde Bulunan Bazı
Taşınmazların Yol Yapımı Amacıyla Ordu İl Özel İdaresi Tarafından Acele
Kamulaştırılması Hakkında 2012/2831 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
-
-
-
-
-
-
Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına
Dair 2012/2840 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonunun Çalışma Esas ve Usulleri ile
Bu Komisyon Tarafından Yurdışında Görevlendirilecek Personelin
Nitelikleri ile Hak ve Yükümlülüklerinin Belirlenmesine İlişkin Kararda
Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2841 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Orman ve Su İşleri Bakanlığının Taşra Teşkilatında Düzenleme Yapılması
Hakkında 2012/2844 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Bazı Maddelerin 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında
Kanun Hükümlerine Tabi Tutulması Hakkında 2012/2861 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatını Oluşturan Birimlerin
Nitelik, Kurulduğu Şehir ve Ülke, Görev Alanı, Akredite Edildiği Ülkeler ve
Bağlı Bulunduğu Misyonlar Hakkındaki 13/4/1999 Tarihli ve 99/12770
Sayılı Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapılmasına İlişkin 2012/2869
Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Polis Akademisi Başkanlığına Bağlı Olarak Adli Bilimler Enstitüsü
Kurulması Hakkında 2012/2902 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
İzmir İçme Suyu (Gördes ve Çağlayan) Uygulama Projesi Kapsamındaki
Kavaklıdere İçme Suyu Arıtma Tesisinin Yapımı Amacıyla Bazı
Taşınmazların İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarafından Acele
Kamulaştırılması Hakkında 2012/2903 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Milli Savunma Bakanlığı Tarafından, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun 3
Üncü Maddesinin (B) Bendi Kapsamında Yapılacak İhalelere İlişkin
Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar Hakkında 2012/2904 Sayılı
Karar
(R.G. 22 Mart
2012 – 28241)
Kıbrıs’a Anamur (Dragon) Çayından Boruyla Su Götürme Projesi”
Kapsamındaki Alaköprü Barajı’nın Yapımı Amacıyla Bazı Taşınmazların
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele Kamulaştırılması
Hakkında 2012/2921 Sayılı Karar
(R.G. 22
Mart 2012 – 28241)
Türkiye Gümrük Bölgesi Üzerinden Transit Edilecek Sigaralar Hakkında
2012/2924 Sayılı Karar
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2842 Sayılı
Yönetmelik
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Arıcılık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Yüksek Seçim Kurulunun 17/03/2012 Tarihli ve 109 Sayılı Kararı
(R.G. 22 Mart 2012 – 28241)
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar
ÖZGÜLDÜR’ün Seçilmesi Hakkında Karar
(R.G. 23 Mart 2012 – 28242)
-
-
-
-
-
-
Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik
(R.G. 23 Mart 2012 – 28242)
Adalet Bakanlığından Münhal Noterlikler İlanı
(R.G. 23 Mart 2012 – 28242)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında
Vatandaşların Karşılıklı Seyahatlerine İlişkin Usullere Dair Anlaşma”nın
Onaylanması Hakkında 2012/2855 Sayılı Karar
(R.G. 24 Mart 2012 – 28243)
Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ile Anlaşmaya
Dair İlişik Protokol ve Notaların Onaylanması Hakkında 2012/2856 Sayılı
Karar
(R.G. 24
Mart 2012 – 28243)
Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine
İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2931 Sayılı Karar
(R.G. 24 Mart 2012 – 28243)
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek
Gündeliklere Dair Karar ile Yurtdışı Gündeliklerine Dair 2012/2760 sayılı
Karar
(R.G. 25 Mart 2012 –
28244)
Başbakanlık Tarafından, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun 3 Üncü
Maddesinin (B) Bendi Kapsamında Yapılacak İhalelere İlişkin Ekli Esasların
Yürürlüğe Konulması Hakkında 2012/2956 Sayılı Karar
(R.G. 27 Mart 2012 – 28246)
Kamu Konutları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2835
Sayılı Yönetmelik
(R.G. 27 Mart 2012 – 28246)
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin
2012/2876 Sayılı Yönetmelik
(R.G. 27 Mart 2012 –
28246)
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 2012/2962 Sayılı Yönetmelik
(R.G. 27 Mart 2012 – 28246)
Çevre ve Orman Bakanlığı Taşra Teşkilatının Görevleri, Çalışma Usul ve
Esasları Hakkında Yönetmeliğin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmeliğin
(R.G. 27 Mart 2012 – 28246)
Kültür Yatırımlarının ve Girişimlerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine
İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 27 Mart 2012 – 28246)
Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Kadrolarda Düzenleme Yapılması
Hakkındaki 2012/2850 Sayılı Kararın
(R.G. 28 Mart 2012 – 28247)
Hükümlü ve Tutuklular İle Ceza İnfaz Kurumları Personelinin İaşe
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 28 Mart 2012 – 28247)
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Başpolis Memuru ve Kıdemli Başpolis Memuru
Rütbelerine Yükselme Esaslarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik
(R.G. 28 Mart 2012 – 28247)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/16)
-
-
(R.G. 28 Mart 2012 – 28247)
Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(Sayı: 2012/3)
(R.G. 28 Mart 2012 – 28247)
Adalet Bakanlığından Çeşitli İlanlar
(R.G. 28 Mart 2012 – 28247)
Millî Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliği
(R.G. 30 Mart 2012 – 28249)
Vakıf Kültür Varlıklarının Restorasyon veya Onarım Karşılığı Kiraya
Verilmesi İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 30 Mart 2012 – 28249)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/14)
(R.G. 30 Mart 2012 – 28249)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/15)
(R.G. 30 Mart 2012 – 28249)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/17)
(R.G. 30 Mart 2012 – 28249)
Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 31 Mart 2012 – 28250)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Chauvet Mağarası)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (George Soros ve Quamtum Form
Kararı)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Havai Fişeklerin Zararı ile İlgili
Karar)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Kamu Görevlilerinin
İkramiyelerine İlişkin)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Napoli Atık Krizi Kararı)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı (Nazi Almanyası ve Yahudi
Mülkleri Kararı)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı ( Naziler ve Yahudi Mülkleri ile
İlgili Karar)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı ( Prenses Caroline Almanya Kararı)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı ( Sırp Avukat’ın Başvurularının
Kategorik)
2012 Mart Vefat Eden, İsteği Üzere ve Yaş Haddinden Emekliye Ayrılan
Hâkim ve Savcıları Belirtir Liste
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:
MİLLETLERARASI TAHKİM ÜCRET TARİFESİ HAKKINDA TEBLİĞ
Konu ve kapsam
MADDE 1 – (1) Milletlerarası Tahkim Kanunu uyarınca, taraflarla hakem veya hakem
kurulu arasında ücretin belirlenmesi konusunda anlaşmaya varılamaz veya tahkim
anlaşmasında ücretin belirlenmesine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmazsa ya da taraflarca
bu konuda yerleşmiş milletlerarası kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama
yapılmamışsa, hakem veya hakem kurulunun alacağı ücret hususunda bu Tebliğ hükümleri
uygulanır.
(2) Hakemlerden birinin, bu Tebliğde düzenlenmeyen herhangi bir nedenle görevinin
sona ermesi ile hukukî veya fiilî sebeplerle görevini zamanında yerine getirememesi
nedeniyle çekilmesi veya tarafların bu yönde anlaşmaları ile hakemlik yetkisinin sona ermesi
durumunda ve konusu para ile değerlendirilemeyen işlerde bu Tebliğ hükümleri uygulanmaz.
Hakemlik ücretinin kapsadığı işler
MADDE 2 – (1) Tebliğde yazılı hakem ücreti, tahkim davasının açıldığı tarihten
itibaren nihaî hakem kararı verilinceye kadar yapılan dava ile ilgili iş ve işlemlerin
karşılığıdır.
(2) Hakem kararının düzeltilmesi, yorumlanması veya tamamlanması halleri ek ücreti
gerektirmez.
Başkanın ücreti
MADDE 3 – (1) Başkanın ücreti, hakemlerden her birine ödenecek hakem ücretinin
yüzde on fazlası olarak hesaplanır.
Ücretin kısmen hakedilmesi ve ücret ödenmeyecek haller
MADDE 4 – (1) Hakemlerden birinin veya hakem kurulunun Milletlerarası Tahkim
Kanununun 7 nci maddesinin (H) fıkrası uyarınca görevinin sona ermesi halinde, ücret
tablosunda yazılı ücretin dörtte birine hükmedilir. (C), (E) ve (F) fıkraları uyarınca görevin
sona ermesi hâllerinde hakem ücreti ödenmez.
(2) Milletlerarası Tahkim Kanununun 11 inci maddesinin (C) fıkrasının 1 ve 2 nci
bentleri gereğince tahkim yargılamasının sona ermesi halinde ücret tablosunda yazılı olan
hakem ücretinin dörtte birine hükmedilir.
(3) Milletlerarası Tahkim Kanununun 13 üncü maddesinin (B) fıkrasının 1, 2, 3, 4, 6 ve
7 nci bentlerinde yazılı hallerden birinin, hakem veya hakem kurulunca taraflara delillerin
sunulması hususunda Milletlerarası Tahkim Kanununun 12 nci maddesinin (B) fıkrası
uyarınca süre verilmesinden önce gerçekleşmesi halinde ücret tablosunda belirlenen ücretin
yarısına, süre verilmesinden sonra gerçekleşmesi halinde ise tamamına hükmolunur.
Davanın konusuz kalması, feragat ve sulhte ücret
MADDE 5 – (1) Anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat veya sulh nedeniyle,
hakem veya hakem kurulunca taraflara delillerin sunulması hususunda Milletlerarası Tahkim
Kanununun 12 nci maddesinin (B) fıkrası uyarınca süre verilmesinden önce sona ermesi
halinde ücret tablosunda belirlenen ücretin yarısına, süre verilmesinden sonra sona ermesi
halinde ise tabloda belirlenen ücretin tamamına hükmolunur.
Kısmî kararda ücret
MADDE 6 – (1) Hakem veya hakem kurulunca kısmî karar verilmesi halinde ücret,
kısmî karar konusu uyuşmazlığın değerine göre belirlenir.
(2) Kısmî kararın, nihaî karar olarak verilmesi halinde ücret tablosunda yazılı ücretin
tamamına hükmedilir.
İptal davası sonucunda hakemin davaya yeniden bakması
MADDE 7 – (1) İptal davasının kabulü halinde, kabul kararı temyiz edilmezse veya
Milletlerarası Tahkim Kanununun 15 inci maddesinin 1 inci bendinin (b), (d), (e), (f), (g) alt
bentleri ile 2 nci bendinin (b) alt bendindeki hallerin varlığı sebebiyle kabulü halinde, eski
hakemlerden birinin yeniden tayin edilmesi durumunda, ücret tablosunda yazılı ücretin dörtte
birine hükmedilir.
Ücretin hakedilme zamanı
MADDE 8 – (1) Hakemlik ücreti tahkim yargılamasının sona ermesi ile hakedilir.
Ücretin paylaşımı
MADDE 9 – (1) Ücret tablosuna göre belirlenecek ücret, Tebliğin 3 üncü maddesi
hükmü de gözetilmek suretiyle hakemler arasında paylaştırılır.
Uygulanacak tebliğ
MADDE 10 – (1) Ücret, hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan Tebliğe göre
belirlenir.
Ücret tablosu
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğe göre verilecek ücretler aşağıdaki ücret tablosuna göre
hesaplanır.
ANLAŞMAZLIK KONUSU
DEĞER
TEK HAKEM
ÜCRETİ
3 VEYA DAHA
FAZLA SAYIDA
HAKEM ÜCRETİ
% 8
İlk gelen 500.000,00 TL için
%5
Sonra gelen 500.000,00 TL için
%4
%7
Sonra gelen 1.000.000,00 TL
için
Sonra gelen 3.000.000,00 TL
için
Sonra gelen 5.000.000,00 TL
için
10.000.000,00 TL'den yukarısı
için
%3
%6
%2
%4
%1
%2
% 0,1
% 0,2
Yürürlük
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ 15/3/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
[R.G. 16 Mart 2012 – 28235]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2012/2939
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca
belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak alınabilecek ilave ücretin belirlenmesine ilişkin
Kararda değişiklik yapılmasına dair ekli Kararın yürürlüğe konulması; Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığının 7/3/2012 tarihli ve 4580371 sayılı yazısı üzerine, 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 12/3/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
12/3/2012 TARİHLİ VE 2012/2939 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
MADDE 1 – 16/11/2009 tarihli ve 2009/15627 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak alınabilecek ilave ücretin
belirlenmesine ilişkin Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “% 70’ine” ibaresi
“% 90’ına” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
8/12/2009
27426 (Mükerrer)
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2941
Ekli “Doğal Afetler ve Olağanüstü Politik Risk Nedeniyle Meydana Gelen Mücbir
Sebeplere İstinaden 6111 Sayılı Kanunda Yer Alan Taksit Sürelerinin Yeniden
Belirlenmesine İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 8/3/2012 tarihli ve
25929 sayılı yazısı üzerine, 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 168 inci maddesine
göre, Bakanlar Kurulu’nca 12/3/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
ve
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
DOĞAL AFETLER VE OLAĞANÜSTÜ POLİTİK RİSK NEDENİYLE MEYDANA
GELEN MÜCBİR SEBEPLERE İSTİNADEN 6111 SAYILI KANUNDA YER ALAN
TAKSİT SÜRELERİNİN YENİDEN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN KARAR
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kararın amacı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13 üncü ve 15
inci maddeleri çerçevesinde doğal afet nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki
dairelere borçlu olanlar ile Ekonomi Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin
gerçekleştiği tespit edilen ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, durumları
213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hali kabul edilenlerin, mücbir
sebep hallerinin devam ettiği süre içinde 6111 sayılı Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve
Dördüncü Kısımları kapsamında alacakları yapılandırılan idarelere ödemeleri gereken
taksitlerin ödeme sürelerinin yeniden belirlenmesidir.
Doğal afet nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerler
MADDE 2 – (1) 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı 25/2/2011 tarihinden sonra
ülkemizde meydana gelen doğal afetler nedeniyle, Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun
13 üncü ve 15 inci maddelerine istinaden;
a) Kütahya İli, Simav İlçesinde 19/5/2011 ila 29/2/2012 tarihleri arasında (bu tarihler
dâhil),
b) Rize İli, Merkez İlçesinde 24/9/2011 ila 31/12/2011 tarihleri arasında (bu tarihler
dâhil),
c) Van İli geneli ile Bitlis İli, Adilcevaz ve Ağrı İli, Patnos ilçelerinde ise bitim tarihi
daha sonra belirlenmek üzere 23/10/2011 tarihinden itibaren (bu tarih dâhil),
mücbir sebep hali ilan edilmiştir.
(2) Doğal afet nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki borçluların münhasıran
bu yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) olan taksit ödeme süreleri bu Kararın 4 üncü
maddesi çerçevesinde uzatılmıştır.
Olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkeler
MADDE 3 – (1) 2011 yılında Libya ve Suriye'de meydana gelen olaylar nedeniyle bu
ülkeler, Ekonomi Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği ülke olarak
tespit edilmiştir.
(2) Libya ve Suriye'deki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesine göre mücbir sebep hali kabul edilen vergi mükelleflerinin, mücbir sebep halinin
başladığı tarih ile mücbir sebep halinin sona erdiği tarih arasına rastlayan ve 6111 sayılı
Kanun kapsamında alacaklı tüm idarelere ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri, bu
Kararın 4 üncü maddesi çerçevesinde uzatılmıştır.
Ödeme süreleri
MADDE 4 – (1) Bu Kararın 2 nci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen
yerlerdeki dairelere borçlu olanlar ile 3 üncü maddesi kapsamında mücbir sebep hali kabul
edilen borçluların, mücbir sebep halinin başladığı tarih ile mücbir sebep halinin sona erdiği
tarih arasına rastlayan taksitlerinden (ödeme süresinin son günü mücbir sebep halinin sona
erdiği tarihe rastlayan taksitler dâhil) birincisinin ödeme süresi mücbir sebep halinin sona
erdiği tarihi izleyen ayda, diğer taksitlerin ödeme süreleri de bu ayı takip eden aylarda (toplam
on iki ayda) birbirini izleyecek şekilde ödenmek üzere uzatılmıştır.
(2) Mücbir sebep halinin başladığı tarih ile mücbir sebep halinin sona erdiği tarih
arasına rastlayan taksit sayısının on ikiden fazla olması halinde, fazla olan taksitler on ikinci
taksitle birlikte ödenir.
(3) Mücbir sebep halinin başladığı tarih ile mücbir sebep halinin sona erdiği tarih
arasında peşin veya defaten ödenmesi gereken tutarlar, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi
izleyen ayda ödenir.
(4) Bu Kararın yayımı tarihinden önce mücbir sebep hali sona eren yerlerdeki dairelere
borçlu olanlar ile mücbir sebep hali sona eren borçluların, mücbir sebep halinin başladığı tarih
ile mücbir sebep halinin sona erdiği tarih arasına rastlayan taksitlerinden birincisinin ödeme
süresi, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen aydan itibaren bir yılı geçmemek
şartıyla, bu Kararın yayımını takip eden aydan başlamak üzere, diğer taksitlerin ödeme
süreleri ise bu ayı takip eden aylarda birbirini izleyecek şekilde ödenmek üzere uzatılmıştır.
Yürürlük
MADDE 5 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Cumhurbaşkanlığından:
Karar Sayısı : 2012/13
Ruhsatsız silah bulundurma, silahla yaralama ve tehdit ile hakaret suçlarından
cezalandırılmasına karar verilen ve bu cezaları kesinleşerek, Adana 4. Ağır Ceza
Mahkemesinin 2/3/2011 tarihli ve 2011/139 değişik iş sayılı kararıyla 5 yıl 17 ay 15 gün hapis
cezası olarak cezalarının içtimaına hükmedilen, Adana İli, Yüreğir İlçesi, Kiremithane
Mahallesi/Köyü, Cilt No: 29, Hane No: 944, Birey Sıra No: 3’te nüfusa kayıtlı, Caver ve
Zübeyde'den olma, 22/10/1952 doğumlu, 16609238218 T.C. kimlik numaralı Hamdi
BAYBURE’nin kalan cezası, Adalet Bakanlığının 6/3/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.03102-7435-2010/2007/11548 sayılı ve 15/03/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.03-102-74352010/3286/16192 sayılı yazıları ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali
kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî Tıp İhtisas Kurulunun
19/12/2011 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.02-11/89560/11375-10941 sayılı raporu
sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi
hükmü uyarınca kaldırılmıştır.
16/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2012/182
1 – Açık bulunan Bakanlık Yüksek Müşavirliğine, Ankara Hâkimi (32864) Nevruz
ÜSTÜN’ün atanması, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 5435 sayılı Kanunla
değişik 37 nci maddesi gereğince uygun görülmüştür.
2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür.
16/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Sadullah ERGİN
Başbakan
Adalet Bakanı
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
İçişleri Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2012/177
1 – Ankara İli Kızılcahamam İlçesi Pazar Bucağı Saraçköy Köyünün, aynı İlin Kazan
İlçesi Merkez Bucağına bağlanması, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2 nci maddesinin (B)
ve (D) bentlerine göre uygun görülmüştür.
2 – Bu Kararı İçişleri Bakanı yürütür.
16/3/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
İdris Naim ŞAHİN
İçişleri Bakanı
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARAR İLE
BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞININ 2008-32/34 SAYILI
TEBLİĞİNE İLİŞKİN I-M SAYILI TÜRKİYE CUMHURİYET
MERKEZ BANKASI GENELGESİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR GENELGE
(SAYI: 2012/1)
MADDE 1 – 3/7/1991 tarihli ve 20918 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası
Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 200832/34 Sayılı Tebliğine İlişkin I-M sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Genelgesinin 1
inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 1 – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca alım satım konusu yapılan
dövizler aşağıda sayılmıştır.
ABD Doları
USD
Avustralya Doları
AUD
Bulgar Levası
BGN
Çin Yuanı
CNY
Danimarka Kronu
DKK
Euro
EUR
İngiliz Sterlini
GBP
İran Riyali
IRR
İsveç Kronu
SEK
İsviçre Frangı
CHF
Japon Yeni
JPY
Kanada Doları
CAD
Kuveyt Dinarı
KWD
Norveç Kronu
NOK
Pakistan Rupisi
PKR
Rumen Leyi
RON
Rus Rublesi
RUB
Suudi Arabistan Riyali
SAR”
MADDE 2 – Bu Genelge yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Genelge hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı
yürütür.
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
TEBLİĞ
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan:
ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ
YÖNETMELİĞİ EK-4’ÜN UYGULAMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 12/9/2010 tarihli ve 27697 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin EK-4’üne
uygun olarak çağrı merkezi hizmeti sunulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, son kullanıcılara çağrı merkezi hizmeti sunan ve bu
Tebliğin 9 uncu maddesine göre yükümlü kılınan işletmecilerin ulusal ve uluslararası hizmet
kalitesi standartlarına uygun olarak çağrı merkezi hizmeti sunmaları amacıyla hizmet kalitesi
ölçüt ve hedef değerlerinin belirlenmesi, ölçümlerinin yapılması ile denetimine ilişkin usul ve
esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 12/9/2010 tarihli ve 27697 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 5 ve 10 uncu
maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Alt menü: Sesli yanıt sisteminin ana menüsünde yer alan başlıklardan birinin
seçilmesi ile karşılaşılan ilk menüyü,
b) Alt menüde geçen süre: Ana menüde temel başlıklardan birini seçen son kullanıcının
yaptığı tuşlama ile başlayan ve gerçek kişiye bağlanma seçeneğinin sunulduğu ana kadar sesli
yanıt sisteminde geçen, saniye cinsinden ölçülen toplam süreyi,
c) Ana menü: İşletmecinin müşteri hizmetlerini arayan son kullanıcıyı karşılayan sesli
yanıt sisteminde temel seçeneklerin yer aldığı ilk menüyü,
ç) Ana menüde geçen süre: Sesli yanıt sisteminin ana menüsünde geçen saniye
cinsinden ölçülen toplam süreyi,
d) Geçerli olmayan şikâyet: Müşteri hizmetlerine bildirilmiş hizmet ve/veya telefon
numarası, kimlik teyit bilgisi gibi gerekli bilgilerin veya şikâyet tanımında yer alan
unsurlardan en az birinin eksik olduğu şikâyet bildirimini,
e) İşletmeci: Yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya
elektronik haberleşme hizmeti sağlayan ve altyapısını işleten şirketi,
f) Kaçan arama: Sesli yanıt sisteminde gerçek kişiye bağlanmak için tuşlamanın
yapıldığı, ancak herhangi bir görüşme gerçekleşmeden, işletmecinin sorumluluğunda olmayan
nedenlerle sonlandırılan aramaları,
g) Kurul: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunu,
ğ) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu,
h) Müşteri hizmetleri: İşletmecinin sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin olarak
bilgilendirme ve yönlendirme konularında kullanıcılara yardımcı olan çağrı merkezi
hizmetlerini,
ı) Müşteri hizmetleri için cevap verme süresi: Çağrı merkezindeki gerçek kişiye
bağlanmak üzere sesli yanıt sisteminde yapılan son tuşlamadan çağrı merkezindeki gerçek
kişinin hizmet talep eden kullanıcıyı cevapladığı ana kadar geçen ve saniye cinsinden ölçülen
süreyi,
i) Ölçüm dönemi: Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarının birinci günleri ile başlayan
üçer aylık zaman dilimini,
j) Sesli yanıt sistemi: Son kullanıcıların müşteri hizmetlerine bağlandıktan sonra ana
menü ve alt menüde işlem yapmak istediği konulara ait olarak bilgi alma, bilgi verme, talep
ve şikâyetleri alma ve ilgili müşteri hizmetleri temsilcisine yönlendirme amacı ile oluşturulan
otomatik cevap sistemini,
k) Son kullanıcı: Elektronik haberleşme hizmeti ve/veya elektronik haberleşme şebekesi
sağlamayan gerçek veya tüzel kişileri,
l) Şikâyet: Son kullanıcı veya abone tarafından, yararlanılan elektronik haberleşme ürün
veya hizmetleri için, düzeltici faaliyetlerin gerçekleştirilmesi beklentisi ile işletmecinin
telefonla erişilebilen müşteri hizmetlerine iletilen problemi,
m) Tüketici şikâyetleri çözüm süresi: Şikâyetin alındığı andan çözümlendiği ana kadar
geçen, geçerli olmayan şikâyetlerin dâhil olmadığı ve saat cinsinden ölçülen süreyi,
n) Tüketici şikâyeti sıklığı: Konusuna ve geçerliliğine bakılmaksızın işletmecilere
iletilmiş tüm şikâyetlerin dâhil olduğu abone başına düşen aylık şikâyet sayısını
ifade eder.
(2) Bu Tebliğde geçen ve yukarıda yer almayan tanımlar için ilgili mevzuatta yer alan
tanımlar geçerlidir.
(3) Bu Tebliğde son kullanıcı ve tüketici kavramları ile çağrı ve arama kavramları
birbirinin yerine geçecek şekilde kullanılmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Ölçütler ve Uyulacak Kurallar
Ana ve alt menüde geçen süre
MADDE 5 – (1) Sesli yanıt sisteminin ana menüsünde geçen süreye, bu bölümde
yapılan reklamlar, duyurular ve bilgilendirmeler dâhildir; ancak, kişiye özel ve/veya geçici
bilgilendirmeler, ilgili mevzuat gereği yapılan bilgilendirme anonsları ile karşılama anonsları
dâhil değildir. Kurum gerekli görmesi halinde karşılama anonslarının süresine ilişkin
sınırlandırma getirebilir.
(2) Sesli yanıt sisteminin alt menüsünde geçen sürelere, bu bölümlerde yapılan
reklamlar, duyurular ve bilgilendirmeler dâhildir; ancak, ilgili mevzuat gereği yapılan
bilgilendirme anonsları dâhil değildir.
(3) Sesli yanıt sisteminin ana menüsünde ve alt menüsünde geçen sürelere, tüketicinin
bilgi girişinde bulunması gereken dil seçeneği, güvenlik veya kimlik teyidi gibi işlemlerde
geçen süreler dâhil değildir.
(4) İşletmeciler, sesli yanıt sisteminin her bir alt menüsünde, gerçek kişiye bağlanma
seçeneğini sunmakla yükümlüdür. Sesli yanıt sisteminin ana menüsünde gerçek kişiye
bağlanma seçeneğini sunan işletmecilerde alt menüde geçen süreye ilişkin EK-3’te yer alan
hedef değeri sağlama yükümlülüğü aranmaz.
(5) İşletmeciler sesli yanıt sistemlerinde yer alan menülerin içeriklerini ve sürelerini
kayıt altına almakla yükümlüdür. İçerik veya sürede değişiklik olması halinde, değişiklik
yapılan içerik ve süre kayıtları, oniki ay süreyle saklanır.
(6) İşletmeciler, tüketici profiline bakmaksızın, farklı tüketici gruplarına sundukları sesli
yanıt sistemlerindeki menüler için EK-3’te yer alan hedef değerlere uymakla yükümlüdür.
(7) Bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre raporlama yükümlülüğü
bulunan işletmeciler, en uzun sesli yanıt sistemine ilişkin verileri bu Tebliğin 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen sıklıkla Kuruma bildirir.
Müşteri hizmetleri için cevap verme süresi
MADDE 6 – (1) Müşteri hizmetlerinde gerçek kişiye bağlanmak için yapılan
tuşlamanın ardından ilgili mevzuat gereği yapılan bilgilendirme anonsları, müşteri hizmetleri
için cevap verme süresine dâhil değildir.
(2) Gerçek kişiye bağlanmak için yapılan tuşlamanın ardından ilk yirmi saniye içinde
kaçan aramalar ölçüme dâhil değildir. Bu hususu ispat yükümlülüğü işletmeciye aittir.
(3) Müşteri hizmetleri için cevap verme süresi ile ilgili ölçümler, ölçüm döneminde yer
alan her bir ay için verilerin tümü üzerinden EK-1’de verilen açıklamalar dikkate alınarak
yapılır.
(4) Bir ayda işletmecinin müşteri hizmetlerine gelen toplam çağrı sayısı, ondan önceki
üç ayda gelen çağrı sayısı ortalamasının % 25 üzerinde ise ilgili aya ait ölçümler idari
yaptırım kararına esas teşkil etmez.
Tüketici şikâyetleri çözüm süresi
MADDE 7 – (1) Tüketici şikâyetleri çözüm süresinin ölçümüne geçerli olmayan
şikâyetler dâhil değildir. Bu konuda gerekli belge ve kayıtların tutulmasından ve gerekmesi
halinde bu hususun ispatından işletmeci sorumludur.
(2) İşletmeci tarafından henüz sonuçlandırılmamış bir şikâyetin devamı niteliğinde
aboneden gelen mükerrer şikâyetler yeni bir şikâyet olarak değerlendirilmez. Ancak, bir
abonenin işletmeci tarafından sonuçlandırılan önceki şikâyetine dair yaptığı müteakip şikâyet
yeni bir şikâyet olarak değerlendirilip ölçümlere dâhil edilir.
(3) Tüketici şikâyetleri çözüm süresine, işletmecinin şebekesi üzerinden hizmet sunan
üçüncü kişilerden kaynaklanan gecikmeler dâhil; ancak, işletmecinin kusuru olmaksızın
tüketicilerden veya üçüncü kişilerden kaynaklanan gecikmeler dâhil değildir. Bu hususu ispat
yükümlülüğü işletmeciye aittir.
(4) Şikâyet ile ilgili çözümün işletmeci tarafından arama, kısa mesaj, e-posta gibi
kanallardan tüketiciye bildirilmesi ile şikâyet sonuçlandırılır. İşletmecinin mevcut sistem ve
altyapıları ile çözümlenmesi mümkün olmayan şikâyetlerde tüketiciye bilgi verilmesi ile
şikâyet sonuçlandırılır. Bildirimin yapıldığına dair ispat yükümlülüğü işletmeciye aittir.
(5) Tüketici şikâyetleri çözüm süresi ile ilgili ölçümler, ölçüm döneminde yer alan her
bir ay için ilgili ayda sonuçlandırılmış tüm şikâyet verisi üzerinden, EK-2’de verilen
açıklamalar dikkate alınarak yapılır.
(6) Bir ayda işletmecinin müşteri hizmetlerine gelen toplam tüketici şikâyeti sayısı,
ondan önceki üç ayda gelen tüketici şikâyeti sayısı ortalamasının % 25 üzerinde ise ilgili aya
ait ölçümler idari yaptırım kararına esas teşkil etmez.
Tüketici şikâyeti sıklığı
MADDE 8 – (1) İşletmeciler, ilgili ölçüm döneminde, müşteri hizmetleri kanalıyla
kendilerine iletilen tüketici şikâyeti sıklığına konu şikâyetleri belirledikleri konu başlıklarına
göre tasnif eder ve EK-3’de yer alan ölçüm değerlerine uygun olarak hesaplar.
(2) İşletmeci tarafından henüz sonuçlandırılmamış bir şikâyetin devamı niteliğinde
aboneden gelen mükerrer şikâyetler yeni bir şikâyet olarak değerlendirilmez. Ancak, bir
abonenin işletmeci tarafından sonuçlandırılan önceki şikâyetine dair yaptığı müteakip şikâyet
yeni bir şikâyet olarak değerlendirilip ölçümlere dâhil edilir.
(3) Tüketici şikâyeti sıklığına ilişkin ölçümler, ölçüm döneminde yer alan her bir ay için
verilerin tümü üzerinden yapılır.
(4) Tüketici şikâyeti sıklığı ölçümlerinde kullanılacak toplam abone sayısı, ilgili ayın
birinci günü toplam abone sayısı ile son günü toplam abone sayısının ortalamasının
hesaplanması suretiyle elde edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yükümlülükler
MADDE 9 – (1) Çağrı merkezine ayda 300.000’in üzerinde çağrı gelen veya 200.000’in
üzerinde abonesi bulunan işletmeciler, bu Tebliğin EK-3’ünde yer alan tablodaki ölçütlere
ilişkin ölçümleri yapmak ve her yılın Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim ayının sonuna kadar bir
önceki ölçüm dönemine ilişkin olarak yapılan hizmet kalitesi ölçümlerini EK-3’te verilen
tabloyu içerecek şekilde bir rapor hazırlayarak Kuruma göndermekle yükümlüdür.
(2) Son kullanıcılara hizmet veren ve bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen çağrı
adedine veya abone sayısına ulaşan işletmeciler ölçüm döneminde yer alan her bir ay için ana
menüde geçen süre ve alt menüde geçen süre hizmet kalitesi ölçütlerine ilişkin EK-3’te
belirlenen hedef değerleri sağlamakla yükümlüdür.
(3) Son kullanıcılara hizmet veren ve bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen çağrı
adedine veya abone sayısına ulaşan işletmeciler ölçüm dönemi ortalaması için müşteri
hizmetleri için cevap verme süresi ve tüketici şikayetleri çözüm süresi hizmet kalitesi
ölçütlerine ilişkin EK-3’te belirlenen hedef değerleri sağlamakla yükümlüdür. Ölçüm dönemi
ortalaması, idari yaptırım kararına esas teşkil eden aylarda elde edilen ilgili hizmet kalitesi
ölçütüne ilişkin ölçüm sonuçlarının aritmetik ortalaması alınarak elde edilir.
(4) Son kullanıcılara hizmet veren ancak bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen çağrı
adedine veya abone sayısına ulaşamayan işletmeciler, çağrı merkezlerine gelen aylık toplam
çağrı adedini ve abone sayısını Kurum tarafından istenmesi halinde sunulacak şekilde on iki
ay süreyle muhafaza eder. Bu işletmeciler, çağrı merkezlerine ayda 300.000’in üzerinde çağrı
gelmesi veya 200.000’in üzerinde aboneye ulaşmaları halinde bu Tebliğe uygun ölçüm
yaparak Kurum tarafından talep edilmeksizin ilgili ölçüm dönemine ait raporu Kuruma
göndermekle ve bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen usul ile hedef değerlere uymakla
yükümlüdür.
Denetim
MADDE 10 – (1) Kurum, bu Tebliğ kapsamında yükümlü olan işletmeciler tarafından
bildirilen ve/veya yayımlanan hizmet kalitesine ilişkin bilgilerin doğruluğunu veya
işletmecilerin belirlenen hedef değerlere uyum sağlayıp sağlamadıklarını re’sen veya şikâyet
üzerine denetleyebilir veya denetletebilir.
İdari para cezaları ve diğer yaptırımlar
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yükümlü olan işletmeciler tarafından
yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda 12/9/2010 tarihli ve 27697 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 9
uncu maddesi hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ, 31/12/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Başkanı yürütür.
EK-1
Müşteri Hizmetleri İçin Cevap Verme Süresi’nin Ölçüm Yöntemine İlişkin Açıklama
Bu ek, Tebliğde tanımlamış olan “müşteri hizmetleri için cevap verme süresi”
ölçümüne ilişkin açıklamaları içermektedir.
Söz konusu ölçüm yapılırken;
a: Müşteri hizmetleri birimine gelen aramaların toplamı.
b: Belirlenmiş olan eşik süre içerisinde gerçek kişi tarafından cevaplanan aramaların
toplamı.
c: Eşik süre içinde kaçan aramaların toplamı.
belirlenir ve aşağıdaki formül yardımıyla ölçüm değeri (d) elde edilir:
% d=(b/(a-c))x100
Örnek: 20 saniye içerisinde cevaplanan aramaların yüzdesine ilişkin hesaplama.
•
Bir ölçüm periyodunda müşteri hizmetleri birimine gelen aramalar Tablo 1’de
verilmiştir.
Tablo 1: Müşteri hizmetleri birimine gelen aramaların dağılımı
Arama Dağılımı
Gelen arama sayısı (a)
Cevaplanan arama sayısı
Eşik süre (20 sn) içinde cevaplanan arama sayısı (b)
Eşik süre (20 sn)’yi aşan cevaplanan arama sayısı
Kaçan arama sayısı
Eşik süre (20 sn) içinde kaçan arama sayısı (c)
Eşik süre (20 sn)’yi aşan kaçan arama sayısı
1.150.000
900.000
850.000
50.000
250.000
150.000
100.000
•
20 saniye içerisinde cevaplanan aramaların yüzdesi = (850.000/(1.150.000150.000))x100 = %85
•
Elde edilen %85 değeri hesaplanmak istenen değerdir.
EK-2
“ En kısa sürede %” İfadesini İçeren Ölçüme İlişkin Açıklama
Bu ek, Tebliğde tanımlamış olan “tüketici şikâyeti çözüm süresi” ölçümünde geçen
“En Kısa Sürede Sonuçlandırılan %” ifadesinin açıklanması amacıyla hazırlanmıştır.
Söz konusu ifadenin yer aldığı ölçümlerde, ilgili ölçütte gözlemlenen olaylar ile
ölçülen değerleri içeren ve küçükten büyüğe doğru sıralanan bir liste
oluşturulur.
Gözlem sayısının istenilen yüzdesi, diğer bir ifade ile % d’i belirlenir. Elde edilen
sonuçta tam sayı olmayan değerler bir üst sayıya tamamlanır.
Listede elde edilen sayı değerindeki sırada yer alan gözleme ilişkin ölçüm değeri
hesaplanması istenilen değerdir.
Örnek: En hızlı sürede sonuçlandırılan % 80’lik dilim içerisindeki şikâyetlerin çözüm
süresine ilişkin hesaplama
• Bir ölçüm periyodunda yapılan şikâyetler ve çözüm süresi Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1: İlgili ölçüm periyodunda iletilen şikâyetler ve çözüm süreleri
Şikâyet
Çözüm
Şikâyet
Çözüm
Şikâyet
Çözüm
Süresi
Süresi
Süresi
(saat)
(saat)
(saat)
A
39
D
54
Ğ
22
B
53
E
17
H
15
C
23
F
29
I
19
Ç
11
G
36
İ
21
• Şikâyetlerin çözüm sürelerine göre küçükten büyüğe Tablo 2’deki gibi sıralanır.
Sıra
Şikâyet
1.
2.
3.
4.
Ç
H
E
I
Tablo 2: Sıralanmış arızalar ve giderilme süreleri
Çözüm Sıra Şikâyet
Çözüm Sıra Şikâyet
Süresi
Süresi
(saat)
(saat)
11
5.
İ
21
9.
G
15
6.
Ğ
22
10.
A
17
7.
C
23
11.
B
19
8.
F
29
12.
D
Çözüm
Süresi
(saat)
36
39
53
54
• Gözlem sayısı olan 12’nin %80’i hesaplanır. 12x(0,80) = 9,6 ≈ 10 elde edilir.
• Tablo 2’de 10 uncu sırada yer alan “A” şikâyetine ilişkin “39” değeri hesaplanmak istenen
değerdir.
EK-3
Çağrı Merkezi Hizmetine İlişkin Hizmet Kalitesi Ölçüm Sonuçları Tablosu
Yükümlü işletmecilere yönelik ölçüt ve hedef değerler.
Hizmet Kalitesi
Ölçütü
Ana menüde
geçen süre
Alt menüde
geçen süre
Müşteri
hizmetleri için
cevap verme
süresi
Tüketici
şikâyeti sıklığı
Ölçüm
Değeri
Hedef
Değerler
… Saniye
≤ 45
… Saniye
≤ 20
20 saniye içinde cevaplanan aramaların
yüzdesi
%…
≥ 80
Aylık toplam şikâyet sayısının toplam
abone sayısına oranı
…. Adet
%…
İlgili Veriler
Sesli yanıt sistemi ana menüsünün
toplam süresi.
Alt menüde, çağrı merkezindeki gerçek
kişiye bağlanma seçeneğinin sunulduğu
ana kadar geçen süre.
Tüketici
şikâyetleri
çözüm süresi
En kısa sürede sonuçlandırılan % 80’lik
dilim içerisindeki şikâyetlerin çözüm
süresi
İşletmeci tarafından taahhüt edilen
sürede çözümle sonuçlandırılan
şikâyetlerin yüzdesi
… Saat
≤ 24
%...
≥ 90
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2008/115
Karar Sayısı : 2011/86
Karar Günü : 2.6.2011
İPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet (Cumhuriyet Halk) Partisi TBMM Grubu
adına Grup Başkanvekilleri Hakkı Suha OKAY, Kemal KILIÇDAROĞLU ile Kemal
ANADOL
İPTAL DAVASININ KONUSU : 5.11.2008 günlü, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanunu’nun;
1- 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının;
a- (a) bendinin “… bu amaçla ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere
ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirmek …” bölümünün,
b- (d) bendinin “… uzlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi
kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri almak” bölümünün,
c- (ı) bendinde yer alan “… her türlü …” ibaresinin,
2- 7. maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin,
3- 9. maddesinin (7) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ … ve yapılacak
ihaleye ilişkin usul ve esasları belirler” ibaresinin,
4- 31. maddesinin (3) numaralı fıkrasının son cümlesinin,
5- 36. maddesinin (4) numaralı fıkrasının son cümlesinin,
6- 60. maddesinin (3) numaralı fıkrasının,
Anayasa’nın 2., 6., 7., 8., 12., 13., 48., 87. ve 125. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
I- İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN GEREKÇESİ
Dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:
“III. GEREKÇE
1) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6 ncı
Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (a) Bendinin “bu amaçla ilgili pazarlarda etkin piyasa
gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirmek”
Tümcesinin Anayasaya Aykırılığı
5809 sayılı Yasanın “Kurumun görev ve yetkileri” başlıklı 6 ncı maddesinin iptali
istenen tümcesi ile; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na elektronik haberleşme
sektöründe; rekabeti tesis etmeye ve korumaya, rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı
uygulamaların giderilmesi amacıyla ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere
ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirme yetkisi verilmiş, ancak yapılan
bu düzenlemede; getirilecek yükümlülüklerin neler olduğu ve hangi kriterlere göre hangi
durumda hangi yükümlülüklerin uygulanacağı belirtilmemiştir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun getireceği yükümlülüklere ilişkin ilkeler
konusunda her hangi bir düzenleme yer almadığından, bu konudaki usul ve esasları belirleyen
idari bir düzenleme, asli düzenleme yapmış olacaktır. Halbuki Anayasaya göre, Anayasanın
gösterdiği ayrık haller dışında, yürütmenin asli düzenleme yetkisi yoktur; yürütme Anayasaya
ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek bir yetki ve görevdir.
Anayasanın 8 inci maddesinde ifade edilmiş olan bu ilke, yürütmenin ancak kanun ile asli
olarak düzenlenmiş bir alanda düzenleme yetkisi kullanabileceğini açıkça ortaya koymaktadır.
Anayasanın 7 nci maddesine göre ise, asli düzenleme yetkisi, TBMM’nindir ve
devredilemez.”
Anayasa Mahkemesi, 18.06.1985 günlü, E.1985/3, K.1985/8 sayılı kararında, konuyu
şöyle belirginleştirmiştir:
“Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun
ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiş alanlar bırakacak, idare,
ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir
takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.”.
Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve
kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur. (Anayasa
Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E.1987/18, K.1986/23, sayılı kararı, R.G. 26.11.1988, sa.
2001)
Açıklanan nedenlerle, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanununun 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin iptali istenen “bu amaçla
ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer
işletmecilere yükümlülükler getirmek” tümcesi, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak,
yürütmeye asli düzenleme yapmak imkânı tanıdığı için Anayasanın 8 inci maddesine;
yasamaya ait olan asli düzenleme yetkisini yürütmeye devrettiği için Anayasanın 7 nci
maddesine; böyle bir yetki Anayasaya dayanmadığı için de Anayasanın 6 ncı maddesine
aykırı olup, iptali gerekmektedir.
2) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6 ncı
Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (d) Bendinin “uzlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili
taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri almak.”
Tümcesinin Anayasaya Aykırılığı
5809 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinin iptali hükmü
ile, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na; işletmeciler yani yetkilendirme çerçevesinde
elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt
yapısını işleten şirketler (5809 sa.K.m.3/1-z) arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, ilgili
taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri alma
yetkisi tanınmış, ancak anılan Kurum’un alacağı tedbirlerin (ki bu tedbirler, taraflar arasında
aksi kararlaştırılıncaya kadar taraf iradeleri yerine geçecektir) neler olacağı, hangi durumlarda
hangi tedbirlerin alınacağı konusunda her hangi bir belirleme yapılmamıştır.
Kurum tarafından uzlaşma prosedürünün işletilmiş olmasına karşın, uzlaşamayan
tarafların Kurum’un alacağı tedbirlerin aksi üzerinde uzlaşmalarının da zorluğu açık olduğu
gibi, Kurum’un alacağı tedbirin taraflardan birisinin lehine olması halinde böyle bir
uzlaşmanın imkânsızlığı da ortadadır. Böyle bir durumun, hukuk güvenliği ilkesi ile
bağdaşmadığı açıktır.
Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de,
vatandaşlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk güvenliği, kurallarda “belirlilik” ve
“öngörülebilirlik” gerektirir. Hukuk devletinde yargı denetiminin sağlanabilmesi için
yönetimin görev ve yetkilerinin sınırının yasalarda açıkça gösterilmesi bir zorunluluktur.
Kişi ve kuruluşların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca
geliştirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve
üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleştirilebilir.
Dava konusu kural belirlilik, genellik, soyutluk ve öngörülebilirlik özellikleri
taşımaması nedeniyle yasama yetkisinin amacına uygun biçimde kullanılmasına elverişli
olmadığı gibi, hukuk devleti ilkesi ile de bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanununun 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinin “uzlaşma sağlanamadığı
takdirde ilgili taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli
tedbirleri almak.” tümcesi Anayasanın 2 nci ve 87 nci maddelerine aykırı olup, iptali gerekir.
3) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6 ncı
Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (ı) Bendindeki “her türlü” İbaresinin Anayasaya
Aykırılığı
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu iptali istenen kural ile, elektronik haberleşmeyle
ilgili olarak, işletmeciler, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden ihtiyaç
duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi alma yetkisiyle donatılmıştır.
5809 sayılı Yasa’nın 60 ıncı maddesinin (9) numaralı fıkrasında da “Bu maddenin
uygulanmasına ve bu Kanunda öngörülen yükümlülüklerin işletmeciler tarafından yerine
getirilmemesi halinde uygulanacak idarî para cezalarına ilişkin hususlar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” denilmiştir.
Anayasanın 12 nci maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez,
vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu, temel hak ve hürriyetlerinin kişinin
topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını ihtiva ettiği hükme
bağlanmış, 13 üncü maddesinde de temel hak ve hürriyetlerinin özlerine dokunulmaksızın
Anayasanın ilgili maddesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabileceği ve bu sınırlamanın Anayasanın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzenine
ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Elektronik haberleşmeyle ilgili olarak, işletmecilerin, kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve tüzel kişilerin kendilerinden istenen bilgileri vermek zorunluluğuna uymamaları
halinde idari para cezası yaptırımına bağlanmış olmasına karşın, istenilecek belge ve bilgilerin
kapsamı ya da sınırlarının ne/neler olacağına, başka bir anlatımla, temel hak ve özgürlüklere
müdahale niteliğinde olan belge ve bilgilerin bu zorunluluk kapsamında bulunup
bulunmadığına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş, aksine haberleşme
özgürlüğü dikkate alınmaksızın ve yargı kararı olmaksızın Kurum’un ihtiyaç duyacağı her
türlü bilgi ve belgenin verilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Dolayısıyla, söz konusu kurum,
kuruluş ve kişiler kendilerinden istenildiği takdirde her türlü bilgi ve belgeyi temel hak ve
özgürlüklerine müdahale niteliğinde olsa bile vermek zorundadırlar.
Bu durumda, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6 ncı
maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ı) bendindeki iptali istenen “her türlü” ibaresi,
Anayasanın 12 nci ve 13 üncü maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
4) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 7 nci
Maddesinin (3) Numaralı Fıkrasının İkinci ve Üçüncü Cümlelerinin Anayasaya Aykırılığı
05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 7 nci maddesinin
iptali istenen cümleleri ile, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na; belirleyeceği etkin
piyasa gücüne sahip işletmecilere etkin rekabet ortamının sağlanması ve korunması amacıyla
yükümlülükler getirme ve aynı ve/veya farklı pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip olan
işletmeciler arasında söz konusu yükümlülükler açısından farklılaştırma yapabilme yetkileri
verilmiştir.
Yapılan bu düzenlemede; getirilecek yükümlülüklerin neler olduğu ve hangi kriterlere
göre hangi durumda hangi yükümlülüklerin uygulanacağı belirtilmemiştir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun getireceği yükümlülüklere ilişkin ilkeler
konusunda her hangi bir düzenleme yer almadığından, bu konudaki usul ve esasları belirleyen
idari bir düzenleme, asli düzenleme yapmış olacaktır.
Bu durumda, yukarıda (1) numaralı başlık altında belirtilen nedenlerle 05.11.2008
tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 7 nci maddesinin (3) numaralı
fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak
yürütmeye asli düzenleme yapmak imkânı tanıdığı için Anayasanın 8 inci maddesine;
yasamaya ait olan asli düzenleme yetkisini yürütmeye devrettiği için Anayasanın 7 nci
maddesine; böyle bir yetki Anayasaya dayanmadığı için de Anayasanın 6 ncı maddesine
aykırı olup, iptalleri gerekmektedir.
5) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 9 uncu
Maddesinin (7) Numaralı Fıkrasının “ve yapılacak ihaleye ilişkin usul ve esasları belirler.”
Tümcesinin Anayasaya Aykırılığı
5809 sayılı Yasa’nın (7) numaralı fıkrasında; bu maddenin (6) numaralı fıkrasının (a)
bendinde öngörülen hallerde diğer bir anlatımla uydu pozisyonu ile ulusal çapta verilecek
frekans bandı kullanımını ihtiva eden ve sınırlı sayıda işletmeci tarafından yürütülmesi
gereken elektronik haberleşme hizmetlerine ilişkin kullanım hakkı ile ilgili olan ihalelerde
Ulaştırma Bakanlığının, 08.09.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı
Kamu İhale Kanununa tabi olmadığı belirtilmiş ve iptali istenen tümce ile de yapılacak bu tür
ihaleye ilişkin usul ve esasların Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından
belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Hukuk devletinin gereklerinden olan ve idarelerin takdir ve yetkisine bırakılan
konuların yine idareler tarafından önceden çıkarılan metinlerle düzenlenmesi anlamına gelen
hukuk güvenliği ve düzenli idare (idarenin yasallığı) ilkesinin en sıkı uygulanması gereken
alanlardan birinin ihaleler olduğu, açıklık, tarafsızlık, rekabet ve uygun bedel ilkelerinin
ihalelerde gerçekleşebilmesi için sürecin belirgin olması gerektiği kuşkusuzdur.
İptali istenen kuralla, sınırlı sayıda işletmeci tarafından yürütülmesi gereken elektronik
haberleşme hizmetlerine ilişkin kullanım hakkı ile ilgili ihale konusunda yürütme organına
(Kurum’a); yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırı olarak genel, sınırsız, esasları ve
çerçevesi belirsiz bir düzenleme yetkisi verilmiştir.
Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller
dışında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiştir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiş alanda kural
koyabilir.
Yürütme organının yasayla yetkili kılınmış olması, yasayla düzenleme anlamına
gelmeyeceğinden, yürütmeye devredilen yetkinin Anayasaya uygun olabilmesi için yasada
temel esasların belirlenmesi, sınırların çizilmesi gerekir.
Anayasanın çeşitli maddelerinde yer alan “kanunla düzenlenir” değiminden neyin
anlaşılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiştir. Örneğin,
18.06.1985 günlü, E.1985/3, K.1985/8 sayılı kararında, konuyu şöyle belirginleştirmiştir:
“Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun
ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiş alanlar bırakacak,
idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak
üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.”.
Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve
kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur. (Anayasa
Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E.1987/18, K.1986/23, sayılı kararı, R.G. 26.11.1988, sa.
2001)
Açıklanan nedenlerle, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanununun 9 uncu maddesinin (7) numaralı fıkrasının “ve yapılacak ihaleye ilişkin usul ve
esasları belirler.” tümcesi, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak yürütmeye asli
düzenleme yapmak imkânı tanıdığı için Anayasanın 8 inci maddesine; yasamaya ait olan asli
düzenleme yetkisini yürütmeye devrettiği için Anayasanın 7 nci maddesine; böyle bir yetki
Anayasaya dayanmadığı için de Anayasanın 6 ncı maddesine aykırı olup, iptali
gerekmektedir.
6) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 31 inci
Maddesinin (3) Numaralı Fıkrasının “Bu konuda yapılacak düzenlemeler sonucunda Kurum
herhangi bir yükümlülük altına girmez.” Şeklindeki Son Cümlesinin Anayasaya Aykırılığı
5809 sayılı Yasa’nın 31 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasında, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu’na; numara tahsis ve kullanımını koşullara bağlama, kamu düzeni ve millî
güvenliğin gerektirdiği durumlar, numara kapasitesi ihtiyacı, üye olunan uluslararası
kuruluşların düzenlemeleri veya taraf olunan uluslararası anlaşmalar doğrultusunda veya
Kurum düzenlemelerine uygun olarak kullanılmadığı durumlarda tahsisli numaralarda
değişiklik yapma ve tahsisli numaraları geri alma yetkisi verilmekte; iptali istenen kural ile
de, söz konusu yetkinin kullanılması bağlamında yapılacak düzenlemeler sonucunda
Kurum’un herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği hükme bağlanmaktadır.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere Kurum, tahsis ettiği numaralarda tek taraflı
olarak değişiklik yapabilecek, tahsisli numarayı geri alabilecek, ancak Kurum bu işlemlerden
dolayı herhangi bir yükümlülük altına girmeyecektir.
Böyle bir düzenlemenin “hukuk devleti” ilkesiyle bağdaşmayacağı kuşkusuzdur.
Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu
belirtilmiştir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına
dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan,
her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasaya aykırı
durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve
hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa
koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan
devlettir. Bir hukuk kuralının yürürlüğü sırasında bu kurala uygun biçimde tüm sonuçları ile
edinilmiş (kazanılmış) hakların korunması da, temel hukuk ilkelerindendir.
Hukuk devleti, <<kazanılmış hak>>ları korumakta duyarlı davranarak hukukun temel
ilkelerine bağlılığını kanıtlar.
Hukuk devleti, aynı zamanda bireylerin haksızlıktan korunmasını ve mutluluğunu amaç
edinir.
Kurum’un tahsisli numaraları, hukuka aykırı bir işlemle geri alması veya değiştirmesi
durumunda tazminle sorumlu olması hukukun temel ilkelerindendir. Ayrıca işletmecilere
tahsis edilen numaraların, onların kazanılmış hakları olduğu da yadsınamaz.
Diğer taraftan Anayasanın 125 inci maddesinde “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine
karşı yargı yolu açıktır” hükmüne yer verilmiştir. Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin
demokratik bir hukuk devleti olduğunu vurgularken, Devlet içinde tüm kamusal yaşam ve
yönetimin yargı denetimine bağlı olmasını amaçlamıştır. Anayasanın 125 inci maddesinin
birinci fıkrasında yer alan kural, yönetimin kamu hukuku ya da özel hukuk alanına giren tüm
eylem ve işlemlerini kapsamaktadır.
İptali istenen kural, “idarenin işlemlerinin yargısal denetimi” ilkesini zayıflatan bir kural
olduğundan Anayasanın 125 inci maddesine de ters düşer.
Açıklanan nedenlerle, Kurum’un herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceğine
öngören 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 31 inci
maddesinin (3) numaralı fıkrasının “Bu konuda yapılacak düzenlemeler sonucunda Kurum
herhangi bir yükümlülük altına girmez.” şeklindeki son cümlesi Anayasanın 2 nci ve 125 inci
maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
7) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 36 ncı
Maddesinin (4) Numaralı Fıkrasının “Bu konuda yapılacak düzenlemeler sonucunda Kurum,
herhangi bir yükümlülük altına girmez.” Şeklindeki Son Cümlesinin Anayasaya Aykırılığı
5809 sayılı Yasa’nın 36 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrasında Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu’na; teknolojik gelişmeler ve Ülkemizin taraf olduğu uluslararası kuruluşların
kararları doğrultusunda yapılabilecek yeni planlamalar çerçevesinde, tahsis edilen frekans ve
bantlar için Bakanlık ve ilgili kurumlar ile gerekli koordinasyonu sağlama görevi ve Devlet
güvenlik ve istihbaratında zafiyet yaratmayacak şekilde iptal dâhil her türlü değişiklik yapma
yetkisi verilmiş, iptali istenen kural ile de, bu konuda yapılacak düzenlemeler sonucunda
Kurum’un, herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, tahsis edilen frekans ve bantlar için Kurum’a tek
taraflı olarak iptal dâhil her türlü değişiklik yapma yetkisi verilmiş, buna karşın Kurum’un
herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği öngörülmüştür.
Yukarıda (6) numaralı başlık altında açıklanan nedenlerle 05.11.2008 tarihli ve 5809
sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 36 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrasının “Bu
konuda yapılacak düzenlemeler sonucunda Kurum, herhangi bir yükümlülük altına girmez.”
şeklindeki son cümlesi de Anayasanın 2 nci ve 125 inci maddelerine aykırı olup, iptali
gerekmektedir.
8) 05.11.2008 Tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 60 ıncı
Maddesinin (3) Numaralı Fıkrasının Anayasaya Aykırılığı
05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 60 ıncı maddesinin
iptali istenen (3) numaralı fıkrasında Kurum’a; kamu hizmetinin gerekleri ve kamu düzeninin
korunması amacıyla yönetmelikle önceden belirleyeceği hallerde, işletmecinin faaliyetinin
geçici olarak durdurma ya da ihlalin önlenmesi için işletmeciye somut tedbirler uygulama
zorunluluğu getirme yetkisi verilmiştir.
Bu kurala göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, yetkilendirme çerçevesinde
elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt
yapısını işleten işletmeci şirketin faaliyetini yönetmelikle önceden belirleyeceği hallerde,
geçici olarak durdurabilecek ya da somut tedbirler uygulama zorunluluğu getirebilecek, diğer
bir anlatımla işletmecinin çalışma hürriyetini sınırlandırabilecektir.
Anayasanın 48 inci maddesinde “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme
hürriyetlerine sahiptir” denilmiştir. “Çalışma ve sözleşme hürriyeti” Anayasanın “Temel
Haklar ve Ödevler” başlıklı ikinci kısmının “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler”
bölümünde yer almaktadır.
Anayasanın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı 13 üncü maddesi ise,
“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde
belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar,
Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine
ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” hükmüne amirdir.
Bu hükme göre, Anayasanın 48 inci maddesinde öngörülen “Çalışma ve sözleşme
hürriyeti” bu maddedeki nedenlerle ve ancak kanunla sınırlandırılabilir.
Anayasanın çeşitli maddelerinde yer alan “kanunla düzenlenir” değiminden neyin
anlaşılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiştir. Örneğin,
18.06.1985 günlü, E.1985/3, K.1985/8 sayılı kararında, konuyu şöyle belirginleştirmiştir:
“Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun
ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiş alanlar bırakacak, idare,
ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir
takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.”
İptali istenen kural ile, işletmecilerin çalışma hürriyetlerinin geçici olarak
sınırlandırılma nedenleri yönetmeliğe bırakıldığından yapılan bu düzenlemenin Anayasanın
13 üncü ve 48 inci maddelerine aykırı düştüğü çok açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanununun 60 ıncı maddesinin (3) numaralı fıkrası Anayasanın 13 üncü ve 48 inci
maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
IV. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA İSTEMİNİN GEREKÇESİ
Temel hak ve özgürlükler ile hukuk güvenliğini zedeleyen, yürütmeye asli düzenleme
yetkisi veren ve kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açması muhtemel
olan ve Anayasaya açıkça aykırı oldukları gerekçemizde gösterilen iptali istenen kuralların
uygulamaları halinde, toplumsal kararlılığı ve hukuksal güvenceyi ortadan kaldırıp belirsizlik
ortamına neden olacağından sonradan giderilmesi güç ya da olanaksız durum ve zararların
doğabileceği açıktır.
Öte yandan, anayasal düzenin en kısa sürede hukuka aykırı kurallardan arındırılması,
hukuk devleti sayılmanın gereğidir. Anayasaya aykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk
devletinde subjektif yararların üstünde, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini
de zedeleyeceği kuşkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende, kişi
hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesinin hukuk
devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacağında duraksama
bulunmamaktadır.
Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla, Anayasaya açıkça aykırı olan
iptali istenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması
istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır.
V. SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda açıklanan gerekçelerle 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik
Haberleşme Kanununun;
1) 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin “bu amaçla ilgili pazarlarda
etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler
getirmek” tümcesinin Anayasanın 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerine aykırı olduğundan,
2) 6 ncı maddesinin (1) numaralı Fıkrasının (d) bendinin “uzlaşma sağlanamadığı
takdirde ilgili taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli
tedbirleri almak.” tümcesinin Anayasanın 2 nci ve 87 nci maddelerine aykırı olduğundan,
3) 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ı) bendindeki iptali istenen “her türlü”
ibaresinin, Anayasanın 12 nci ve 13 üncü maddelerine aykırı olduğundan,
4) 7 nci maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin Anayasanın 6
ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerine aykırı olduğundan,
5) 9 uncu maddesinin (7) numaralı fıkrasının “ve yapılacak ihaleye ilişkin usul ve
esasları belirler.” tümcesinin Anayasanın 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerine aykırı
olduğundan,
6) 31 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının “Bu konuda yapılacak düzenlemeler
sonucunda Kurum herhangi bir yükümlülük altına girmez.” şeklindeki son cümlesinin
Anayasanın 2 nci ve 125 inci maddelerine aykırı olduğundan,
7) 36 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrasının “Bu konuda yapılacak düzenlemeler
sonucunda Kurum, herhangi bir yükümlülük altına girmez.” şeklindeki son cümlesinin
Anayasanın 2 nci ve 125 inci maddelerine aykırı olduğundan,
8) 60 ıncı maddesinin (3) numaralı fıkrasının Anayasanın 13 üncü ve 48 inci
maddelerine aykırı olduğundan,
iptallerine ve uygulanmaları halinde giderilmesi güç ya da olanaksız zarar ve durumlar
doğacağı için, iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar
verilmesine ilişkin istemimizi saygı ile arz ederiz.”
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Yasa Kuralları
5.11.2008 günlü, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun dava konusu bölüm,
fıkra ve ibareleri de içeren ilgili madde ve fıkraları şöyledir:
“Kurumun görev ve yetkileri
MADDE 6 - (1) Kurumun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Elektronik haberleşme sektöründe; rekabeti tesis etmeye ve korumaya, rekabeti
engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı uygulamaların giderilmesine yönelik düzenlemeleri
yapmak, bu amaçla ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve
gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirmek ve mevzuatın
öngördüğü tedbirleri almak.
(…)
d) Bu Kanun çerçevesinde gerektiğinde işletmeciler arasında uzlaştırma prosedürünü
işletmek, uzlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya
kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri almak.
(…)
ı) Elektronik haberleşmeyle ilgili olarak, işletmeciler, kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve tüzel kişilerden ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi almak ve gerekli
kayıtları tutmak, Bakanlık tarafından elektronik haberleşme sektörüne yönelik strateji ve
politikaların belirlenmesinde ihtiyaç duyulanları, talebi üzerine Bakanlığa iletmek.
Rekabetin sağlanması
MADDE 7- (3) Kurum, yapacağı pazar analizleri sonucu ilgili pazarlarda etkin piyasa
gücüne sahip işletmecileri belirleyebilir. Kurum, etkin rekabet ortamının sağlanması ve
korunması amacıyla etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere yükümlülükler getirebilir.
Aynı ve/veya farklı pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip olan işletmeciler arasında söz
konusu yükümlülükler açısından farklılaştırma yapılabilir.
Yetkilendirme usulü
MADDE 9- (7) Kurum, kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacıyla Bakanlığın
görüşüne başvurarak gerekli tedbirleri alır ve yapılacak ihaleye ilişkin usul ve esasları
belirler. Kurum ve yukarıdaki fıkranın (a) bendinde öngörülen hallerde Bakanlık, kullanım
hakkı ile ilgili olan ihalelerde 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734
sayılı Kamu İhale Kanununa tabi değildir.
Ulusal numaralandırma planı
MADDE 31- (3) Kurum, numara tahsis ve kullanımını koşullara bağlayabilir, kamu
düzeni ve millî güvenliğin gerektirdiği durumlar, numara kapasitesi ihtiyacı, üye olunan
uluslararası kuruluşların düzenlemeleri veya taraf olunan uluslararası anlaşmalar
doğrultusunda veya Kurum düzenlemelerine uygun olarak kullanılmadığı durumlarda tahsisli
numaralarda değişiklik yapılabilir ve tahsisli numaralar geri alınabilir. Bu konuda
yapılacak düzenlemeler sonucunda Kurum herhangi bir yükümlülük altına girmez.
Frekans planlama, tahsis ve tescili
MADDE 36- (4) Teknolojik gelişmeler ve Ülkemizin taraf olduğu uluslararası
kuruluşların kararları doğrultusunda yapılabilecek yeni planlamalar çerçevesinde, Kurum,
tahsis edilen frekans ve bantlar için Bakanlık ve ilgili kurumlar ile gerekli koordinasyonu
sağlar. Kurum, Devlet güvenlik ve istihbaratında zafiyet yaratmayacak şekilde iptal dahil her
türlü değişiklik yapabilir. Bu konuda yapılacak düzenlemeler sonucunda Kurum, herhangi
bir yükümlülük altına girmez.
Kurumun yetkisi ve idarî yaptırımlar
MADDE 60- (3) Kurum, kamu hizmetinin gerekleri ve kamu düzeninin korunması
amacıyla yönetmelikle önceden belirleyeceği hallerde, işletmecinin faaliyetinin geçici
olarak durdurulmasına ya da ihlalin önlenmesi için işletmeciye somut tedbirler uygulama
zorunluluğu getirmeye de yetkilidir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde, Anayasa’nın 2., 6., 7., 8., 12., 13., 48., 87. ve 125. maddelerine
dayanılmıştır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet
ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve
Zehra Ayla PERKTAŞ’ın katılımlarıyla 8.1.2009 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında,
dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine ve yürürlüğü durdurma
isteminin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen yasa kuralları ile
dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Genel Açıklama
Toplumsal yaşamda önemli bir yere sahip olan, özellikle kamu hizmeti niteliği taşıyan
ve doğal tekel olan ya da gelişen teknolojiyle doğal tekel özellikleri zayıflamış olsa dahi
mevcut firmanın hâkim durumunu sürdürebileceği sektörlerin yer aldığı piyasalarda, serbest
rekabet koşulları kendiliğinden oluşmamaktadır. Bu tür piyasalarda faaliyet gösteren
teşebbüsler serbestçe rekabet içinde bulunmak yerine, tekel haline gelme çabası içinde
olabilmektedir. Bu nedenle, toplumun günlük yaşamında önemli bir yere sahip olan ve
teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde yaşandığı enerji, gaz, su ve haberleşme gibi mal ve
hizmetlerin üretildiği piyasaların, devletin herhangi bir müdahalesi olmaksızın pazar
koşullarına terk edilmesi, bu piyasalarda aksaklıklara yol açması nedeniyle kabul
edilmemektedir. Bu nedenle devletler, bu piyasaların işleyişine çeşitli vasıtalarla ve belirli
sınırlar içinde müdahale etmektedir. Devletlerin bu piyasalara müdahalesi, bazı sektörlerin
kamu tarafından tekel olarak işletilmesi ya da bu sektörlerdeki özel işletmelerin regülasyonu
şeklinde olmaktadır.
Bu sektörlerin devlet tarafından tekel olarak işletilmesinin, istenilen verimi ve toplumsal
refaha beklenen katkıyı sağlayamaması gibi nedenlerle, devletin özelleştirme ve
serbestleştirme yolu ile bu piyasalardan çekilmesi ile tekelci özellik gösteren bu piyasalardaki
devletçi politikalar, yerini düzenlenmiş piyasalara bırakmakta ve bu alanlar, faaliyet
gösterdikleri sektörlerin siyasi-idarî etkilerden uzak, objektif, şeffaf ve öngörülebilir kurallar
ile çalışmasını sağlamak amacıyla kurulan bağımsız düzenleyici kurumlar tarafından
doldurulmaktadır.
Elektronik haberleşme sektörü, bireysel haberleşmeyi sağlamasının yanı sıra, bilgi
toplumunun temel altyapısını oluşturan ve kendi başına ekonomik değeri olan stratejik bir
sektördür. Teknolojideki büyük gelişim, telekomünikasyon sektörünün yapısını değiştirmiş,
bu çerçevede bir taraftan pazar sınırlarının ortadan kalkması, diğer taraftan sektördeki ürün
çeşitliliğinin genişlemesi, telekomünikasyon hizmetlerini hayatın vazgeçilmez bir parçası
haline getirerek, piyasadaki arz ve talep dengelerinin yeniden oluşmasına yol açmıştır.
Küresel düzeyde yaşanan bu gelişmeler, telekomünikasyon hizmetlerinin geleneksel tekelci
ve devletçi yapıdan çıkarılarak, özel sektörün de katılımıyla rekabetçi bir ortamda verilmesi
sonucunu doğurmuş ise de; yeni operatörlere yetki veya lisans verilmesi, bu operatörlerin
piyasaya girişindeki engellerin kaldırılması, piyasaya yeni giren operatörlerle üzerine evrensel
hizmet ara bağlantı görevi yüklenmiş olan operatörlerin birbirine bağlı olup olmadıklarının
izlenmesi ve yüksek maliyetli veya düşük getirili yerlerde de hizmet sunumunun sağlanması
gibi gereklilikler, elektronik haberleşme sektörünün bağımsız kuruluşlar tarafından
düzenlenmesi ve denetlenmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu bağlamda, Devletin elektronik haberleşme sektöründe Anayasa’nın 167.
maddesindeki görevlerini yerine getirmek üzere 2813 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumunun Kuruluşuna İlişkin Kanun ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kurulmuş;
2813 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 5809 sayılı Kanun’un 67. maddesiyle değiştirilen ikinci
fıkrasında Kurumun görevlerini yerine getirirken bağımsız olduğu, hiçbir organ, makam,
merci veya kişinin Kuruma emir ve talimat veremeyeceği hükme bağlanmıştır. Kurumun
görev ve yetkilerinin çerçevesi ise 5809 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle belirlenmiştir.
Bu görev ve yetkiler çerçevesinde, temel işlevi telekomünikasyon alanındaki kamusal
ve özel kesim etkinliklerini kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup
uyulmadığını izlemek, denetlemek ve bu kurallara uyulmaması halinde de, ya doğrudan
doğruya yaptırım uygulamak veya bazen de kanunlarda gösterilen yaptırımların uygulanması
için adli mercileri harekete geçirmek olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, idarenin
bütünlüğü içerisinde yer alan, kamu tüzel kişiliğine sahip, görev alanına ilişkin sektörde kamu
hukuku ilke ve düzenlemelerine bağlı olarak, kamu yararı amacıyla düzenleyici işlemler
yapan, genel idare esaslarına göre faaliyet gösteren, gördüğü hizmet sürekli ve asli nitelik
taşıyan bir kuruluştur.
B- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
1- Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin “…bu amaçla
ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer
işletmecilere yükümlülükler getirmek…” bölümünün incelenmesi
Dava dilekçesinde, iptali istenen kural ile Kuruma elektronik haberleşme sektöründe
rekabeti tesis etmek ve korumak, rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı uygulamaların
giderilmesini sağlamak amacıyla ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve
gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirme yetkisi verildiği, ancak yapılan bu
düzenlemede, getirilecek yükümlülüklerin neler olduğu ve uygulama koşulları
belirtilmediğinden, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak yürütmeye asli düzenleme
yapma imkânı tanındığı, yasamaya ait olan asli düzenleme yetkisinin yürütmeye devredildiği
ve böyle bir yetkinin Anayasa’ya dayanmadığı belirtilerek, iptali istenen kuralın Anayasa’nın
6., 7. ve 8. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kural ile Kuruma elektronik haberleşme sektöründe rekabeti tesis etmek ve korumak,
rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı uygulamaları gidermek amacıyla ilgili pazarlarda
etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler
getirme yetkisi verilmiştir.
Etkin piyasa gücü, 5809 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (r)
bendinde, “işletmecinin, ilgili elektronik haberleşme pazarında, tek başına ya da diğer
işletmecilerle birlikte, rakiplerinden, kullanıcılarından ve tüketicilerinden fark edilir bir
şekilde bağımsız olarak hareket edebilmesine imkan sağlayan ekonomik güç”; işletmeci ise
aynı fıkranın (z) bendinde “yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan
ve/veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt yapısını işleten şirket” olarak
tanımlanmıştır.
Anayasa’nın 7. maddesinde, yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ait
olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği öngörülmüştür. Buna göre yasa ile düzenlenmesi
öngörülen konularda, yürütme organına, genel, sınırsız, esasları ve çerçevesi belirsiz bir
düzenleme yetkisi verilmesi, yasama yetkisinin devri anlamına geleceğinden Anayasa'nın 7.
maddesine aykırı düşer. Ancak, yasada temel esasların ve çerçevenin belirlenmesi koşuluyla,
uzmanlık ve teknik konulara ilişkin ayrıntıların düzenlenmesinin yürütmeye bırakılması
Anayasa'ya aykırılık oluşturmaz. Esasen Anayasa'nın 8. maddesinde yer alan, “yürütme
yetkisi ve görevi Anayasa’ya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir”
hükmünün anlamı da budur.
Dava konusu kuralla Kuruma verilen elektronik haberleşme sektörüyle ilgili pazarlarda
etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler
getirme yetkisi, Kurulun faaliyet alanının kapsamında bulunan elektronik haberleşme
sektöründe etkin rekabet ortamının sağlanmasına yönelik, sektörle ilgili pazarlarda pazar
analizleri yaparak ilgili pazarın rekabet seviyesini analiz etmek, buna bağlı olarak etkin piyasa
gücüne sahip işletmecileri ve bu işletmecilerin tabi olabileceği yükümlülükleri belirlemek gibi
teknik konuları içeren ve bu yönüyle uzmanlık gerektiren bir yetkidir. Yasakoyucu bu yetkiyi
Kuruma kendi faaliyet alanı olan elektronik haberleşme sektöründe rekabeti tesis etmek ve
korumak, rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı uygulamaları gidermek amacıyla
vermiş ve bu yetki ile ancak elektronik haberleşme sektörüyle ilgili pazarlarda etkin piyasa
gücüne sahip işletmecilere ya da gerekli hallerde bu sektördeki diğer işletmecilere
yükümlülükler getirilebileceğini belirterek, yetkinin sınırlarını da çizmiştir. Dava konusu
kural ile Kuruma verilen yetkinin temel esasları ve çerçevesi belirlenmiş olduğundan,
Kurumun kendi faaliyet alanına giren elektronik haberleşme sektörüyle ilgili pazarlarda etkin
piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler
getirme yetkisine dayanarak yapmış olduğu düzenlemeler asli düzenleme olarak
nitelendirilemez.
Açıklanan nedenlerle iptali istenen kural, Anayasa’nın 6., 7. ve 8. maddelerine aykırı
değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
2- Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinin “…uzlaşma
sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli
olmak üzere gerekli tedbirleri almak” bölümünün incelenmesi
Dava dilekçesinde hukuk devletinde yargı denetiminin sağlanabilmesi için yönetimin
görev ve yetkilerinin sınırının yasalarda açıkça gösterilmesinin bir zorunluluk olduğu
belirtilerek, iptali istenen kural ile Kuruma verilen işletmeciler arasında uzlaşma
sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak
üzere gerekli tedbirleri almak yetkisi kapsamında, Kurumun hangi durumlarda hangi tedbirleri
alacağı konusunda herhangi bir belirleme yapılmamış olmasının, kurallarda belirlilik ve
öngörülebilirlik gerektiren hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaşmaması ve yasama yetkisinin
amacına uygun biçimde kullanılmasına elverişli olmaması nedeniyle Anayasa’nın 2. ve 87.
maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İptali istenen kural ile Kurumun, 5809 sayılı Kanun çerçevesinde gerektiğinde
işletmeciler arasında uzlaştırma prosedürünü işletebileceği, uzlaşma sağlanamadığı takdirde
ilgili taraflar arasında aksi kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri
alabileceği hükme bağlanmıştır. Kurumun, uzlaştırma konusundaki yetkileri 5809 sayılı
Kanun’un “Erişim anlaşmaları ve uzlaşmazlıkların çözümü” başlıklı 18. maddesinde
düzenlenmiştir.
5809 sayılı Kanun’un 18. maddesinde, uzlaştırmanın işletmeciler arasında yapılan
erişim anlaşmalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda söz konusu olduğu ve Kurumun taraflar
arasında erişim talebinden itibaren azami iki ay içerisinde anlaşma tesis edilememesi veya
mevcut erişim sözleşmesinde 5809 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir anlaşmazlık vuku
bulması halinde taraflardan herhangi birinin başvurusu üzerine, belirleyeceği esaslar
çerçevesinde kamu menfaati açısından gerekli olan tedbirleri alabileceği öngörülmektedir. Bu
açıdan Kanun’da Kuruma verilen uzlaştırma sürecinde tedbir alma yetkisinin hangi
durumlarda kullanılacağı açıkça belirtilerek yetkinin çerçevesi belirlenmiştir. Maddede,
işletmecilerin erişim anlaşmalarını ilgili mevzuata ve Kurum düzenlemelerine aykırı olmamak
kaydıyla serbestçe müzakere ederek imzalayabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu açıdan
içeriği serbestçe belirlenen bir anlaşmanın hükümlerinin ya da anlaşma sağlanamaması
durumunda, tarafların anlaşma konusunda ileri sürecekleri taleplerin neler olabileceğinin
önceden bilinmesinin imkânsızlığı karşısında, bu anlaşmalar nedeniyle ortaya çıkabilecek
uyuşmazlık konularının ve buna bağlı olarak da uzlaştırma sürecinde uygulanabilecek
tedbirlerin önceden somut bir şekilde belirlenmesi mümkün değildir. Belirtilen nedenle
Kanun’un 18. maddesinin (1) numaralı fıkrasında Kurumun geçici ücretin belirlenmesi de
dahil olmak üzere, kamu menfaati açısından gerekli gördüğü diğer tedbirleri, belirleyeceği
esaslar çerçevesinde alacağı öngörülmüş, bu esaslar da 8.9.2009 günlü, 27343 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan Erişim Ve Arabağlantı Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, her türlü işlem ve eylemi hukuka
uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren,
hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren devlettir.
Öte yandan hukuk devleti ilkesi, yürütme organının faaliyetlerinin yönetilenlerce belli
ölçüde öngörülebilir olmasını, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesini,
ekonomik ve sosyal yaşamlarındaki tutum ve davranışlarını buna göre düzene sokabilmesini
gerektirir. Zira hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesi, idarenin keyfi
hareket etmesini engeller. Bunu gerçekleştirmenin başlıca yolu ise kural konulmasını
gerektiren durumlarda bunların genel, soyut, anlaşılabilir ve sınırlarının belirli olmasını
sağlamaktır. Bu bakımdan, yasakoyucunun bir konuyu en ince ayrıntısına kadar düzenleme
yetkisi bulunmakta ise de, temel esasların ve çerçevenin belirlenmesi koşuluyla, uzmanlık
gerektiren teknik konulara ilişkin ayrıntıların yasada düzenlenmemesi hukuk güvenliği ve
belirlilik ilkelerine aykırılık oluşturmaz.
İptali istenen kural ile Kuruma verilen gerektiğinde işletmeciler arasında uzlaştırma
prosedürünü işletme, uzlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi
kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri alma yetkisinin temel esasları
ve çerçevesi belirlenmiş olduğundan, iptali istenen kuralın hukuk güvenliği ve belirlilik
ilkelerine aykırı bir yönü yoktur.
Açıklanan nedenlerle iptali istenen kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir.
İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
Kuralın Anayasa’nın 87. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
3- Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ı) bendinde yer alan “… her
türlü …” ibaresinin incelenmesi
Dava dilekçesinde iptali istenen kural ile haberleşme özgürlüğü dikkate alınmaksızın ve
yargı kararı olmaksızın Kuruma, işletmeciler, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel
kişilerden ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi alabilme yetkisi verilmesinin temel hak
ve özgürlükleri ihlal etmesi nedeniyle Anayasa’nın 12. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ı) bendinde Kurumun işletmeciler,
kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden elektronik haberleşmeyle ilgili
olarak, ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi alabileceği hükme bağlanmıştır. Kuralın
gerekçesinde “Bu Kanunla Kurumun; elektronik haberleşme sektörü ile ilgili şikâyetleri
inceleme yetkisi açıklığa kavuşturulmakta, şikâyetleri değerlendirme ve denetim işlevlerini
gerektiği gibi yerine getirebilmesi için ilgililerden bilgi ve belge toplama yetkisi
verilmektedir” denilerek, Kuruma verilen bu yetkinin Kurumun elektronik haberleşme
sektörü ile ilgili şikâyetleri değerlendirme ve denetim işlevlerini gerektiği gibi yerine
getirebilmesi amacıyla sınırlı olarak verildiği ifade edilmiştir.
Elektronik haberleşme, 5809 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (h)
bendinde “Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve
verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal,
elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınması”;
elektronik haberleşme sektörü ise aynı fıkranın (l) bendinde “Elektronik haberleşme hizmeti
verilmesi, elektronik haberleşme şebekesi sağlanması, elektronik haberleşme cihaz ve
sistemlerine yönelik üretim, ithal, satış ve bakım-onarım hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili
sektör” olarak tanımlanmıştır. Buna göre, Kurumun iptali istenen kural gereği isteyebileceği
bilgi ve belgeler, ancak (h) ve (l) bentlerinde belirtilen sistem ve hizmetlerle ilgili
olabilecektir.
Ayrıca Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) ve (h) bentlerinde, Kurumun
“Abone, kullanıcı, tüketici ve son kullanıcıların hakları ile kişisel bilgilerin işlenmesi ve
gizliliğinin korunmasına ilişkin gerekli düzenlemeleri ve denetlemeleri yapmak” ve
“işletmecilerin ticari sırları ile kamuoyuna açıklanabilecek bilgilerinin kapsamını belirlemek,
işletmecilerin ticari sırları ile yatırım ve iş planlarının gizliliğini korumak ve bunları adli
makamların talepleri dışında muhafaza etmek”le görevli ve yetkili olduğu belirtilmiştir.
Bu kapsamda, Kuruma iptali istenen ibare ile verilen yetkinin çerçevesinin, Kurumun
kuruluş amacı ve faaliyet alanı ile belirlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 12. maddesinde, “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,
vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma,
ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.” hükmüne yer
verilmiştir.
Anayasa’nın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabileceği, bu sınırlamaların Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum
düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı
belirtilmiştir.
Anayasa’nın 22. maddesinde öngörülen haberleşme özgürlüğü, kişinin kesintiye
uğramadan ve sansür edilmeden başkalarıyla iletişim kurma hakkıdır. Bu özgürlük, çok daha
geniş bir alanı kaplayan “özel hayatın” bir yönünü oluşturur. Dolayısıyla “haberleşmenin
gizliliği” kavramı, özel hayatın gizliliği kavramı içinde yer alır.
İptali istenen ibare ile Kuruma verilen “işletmeciler, kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve tüzel kişilerden ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi alma yetkisi”nin,
Kurumun kuruluş amacı ve faaliyet alanında yer alan elektronik haberleşme sektörü ile ilgili
şikâyetleri değerlendirme ve denetim işlevlerini gerektiği gibi yerine getirebilmesi amacıyla
sınırlı olarak kullanılabileceği, ayrıca Kurumun abone, kullanıcı, tüketici ve son kullanıcıların
kişisel bilgilerinin gizliliğini ve işletmecilerin ticari sırlarını korumakla görevli olduğu dikkate
alındığında, iptali istenen ibare ile Kuruma gerçek ya da tüzel kişilerden özel hayatın
gizliliğini ya da haberleşme özgürlüğünü ihlal eden bilgi ve belgeleri alma konusunda yetki
verildiği söylenemez. Bu nedenle iptali istenen kuralın özel hayatın gizliliği hakkını ve
haberleşme özgürlüğünü sınırlayan bir yönü bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 12., 13. ve 22. maddelerine aykırı değildir.
İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
4- Kanun’un 7. maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin
incelenmesi
Dava dilekçesinde iptali istenen kural ile Kuruma, belirleyeceği etkin piyasa gücüne
sahip işletmecilere etkin rekabet ortamının sağlanması ve korunması amacıyla yükümlülükler
getirme ve aynı ve/veya farklı pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip olan işletmeciler arasında
söz konusu yükümlülükler açısından farklılaştırma yapabilme yetkileri verildiği, ancak
yapılan bu düzenlemede, getirilecek yükümlülüklerin neler olduğu ve uygulama koşulları
belirtilmediğinden, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak yürütmeye asli düzenleme
yapma imkânı tanındığı, yasamaya ait olan asli düzenleme yetkisinin yürütmeye devredildiği
ve böyle bir yetkinin Anayasa’ya dayanmadığı belirtilerek, iptali istenen kuralın Anayasa’nın
6., 7. ve 8. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İptali istenen kurallar ile Kuruma etkin rekabet ortamının sağlanması ve korunması
amacıyla etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere yükümlülükler getirebilme ve aynı veya
farklı pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip olan işletmeciler arasında söz konusu
yükümlülükler açısından farklılaştırma yapılabilme yetkileri verilmiştir.
Kuruma verilen yetkiler, teknik konuları içeren ve uzmanlık gerektiren yetkilerdir.
Yasakoyucu söz konusu yetkileri Kuruma kendi faaliyet alanı olan elektronik haberleşme
sektöründe etkin rekabet ortamının sağlanması ve korunması amacıyla vermiş ve bu yetkilerin
ancak elektronik haberleşme sektöründeki aynı veya farklı pazarlarda etkin piyasa gücüne
sahip işletmecilere uygulanabileceğini belirterek, yetkinin sınırlarını da çizmiştir.
Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin “…bu amaçla ilgili
pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli hallerde diğer işletmecilere
yükümlülükler getirmek…” bölümünün incelenmesine ilişkin gerekçede belirtildiği üzere,
iptali istenen kurallar ile Kuruma verilen yetkinin temel esasları ve çerçevesi belirlenmiş
olduğundan, Kurumun iptali istenen kurallar ile verilen yetkilere dayanarak yapmış olduğu
düzenlemeler asli düzenleme olarak nitelendirilemez. İptali istenen kurallar, bu gerekçede
belirtilen aynı nedenlerle Anayasa’nın 6., 7. ve 8. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin
reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
5- Kanun’un 9. maddesinin (7) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “
… ve yapılacak ihaleye ilişkin usul ve esasları belirler” ibaresinin incelenmesi
Dava dilekçesinde hukuk devletinin gereklerinden olan hukuk güvenliği ve idarenin
yasallığı ilkelerinin en sıkı uygulanması gereken alanlardan birini teşkil eden ihalelerde,
açıklık, tarafsızlık, rekabet ve uygun bedel ilkelerinin gerçekleşebilmesi için sürecin belirgin
olması gerektiği vurgulanarak, iptali istenen kural ile Kuruma söz konusu ihalelerde yasama
yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırı olarak genel, sınırsız, esasları ve çerçevesi belirsiz
bir düzenleme yetkisi verilmek suretiyle yürütmeye asli düzenleme yapma imkânı tanındığı,
yasamaya ait olan asli düzenleme yetkisinin yürütmeye devredildiği ve böyle bir yetkinin
Anayasa’ya dayanmadığı belirtilerek, iptali istenen kuralın Anayasa’nın 6., 7. ve 8.
maddelerine aykırılığı ileri sürülmüştür.
Kanun’un 9. maddesinin (6) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile Kuruma
elektronik haberleşme hizmetlerine ilişkin kullanım hakkı sayısının sınırlandırılması halinde,
kullanım hakkı verilecek işletmecilerin belirlenmesine yönelik olarak ihale yapma, maddenin
(7) numaralı fıkrası ile de bu ihalelere ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiş ve
Kurumun bu ihalelerde 8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı
Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığı hükme bağlanmıştır.
Küresel düzeydeki teknolojik, ekonomik ve toplumsal gelişmeler sonucunda elektronik
haberleşme sektörünün doğal tekel özelliğini yitirdiği ve sektördeki hizmetlerin özel sektörün
de katılımıyla rekabetçi bir ortamda verildiği bir gerçek ise de, elektronik haberleşme
sektörünün devletin ve toplumun her alanını yaşamsal bir şekilde etkilediği, bu nedenle de
stratejik öneminin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceği açıktır. Bu
bakımdan iptali istenen kuralla Kuruma verilen yetki, Kurumun kendi faaliyet alanı olan
elektronik haberleşme sektöründe, uydu pozisyonu ile ulusal çapta verilecek frekans bandı
kullanımını da kapsayan elektronik haberleşme hizmetlerini yürütecek sınırlı sayıdaki
işletmecinin belirlenmesine yönelik, stratejik öneme sahip, teknik konuları içeren ve bu
yönüyle uzmanlık gerektiren bir yetkidir.
Kuruma verilen bu yetkinin amacı, konusu ve genel esasları Kanun’un 9. maddesinin
(6) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile belirlenmiştir. (6) numaralı fıkranın (a) bendinde,
Kurumun yapacağı uydu pozisyonu ile ulusal çapta verilecek frekans bandı kullanımını ihtiva
eden ve sınırlı sayıda işletmeci tarafından yürütülmesi gereken elektronik haberleşme
hizmetlerine ilişkin ihalelerin yetkilendirme politikası, hizmetin başlama zamanı,
yetkilendirme süresi ve hizmeti sunacak işletmeci sayısı gibi kıstaslarını Ulaştırma Bakanlığı
belirleyecek; Kurum da iptali istenen kural ile kendisine verilen yetkiyi bu kıstaslara ve ayrıca
iptali istenen kuralın da yer aldığı (7) numaralı fıkrada belirtilen “kaynakların etkin
kullanımını sağlamak amacı”na ve bu amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak Bakanlığın
vereceği görüşe uygun olarak kullanacaktır. Kurum (6) numaralı fıkranın (b) bendi gereğince
yapacağı ihalelere ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde de (7) numaralı fıkrada belirtilen
esaslara uygun olarak hareket edecektir.
Öte yandan Kurumun, Kanun’un 9. maddesinin (6) numaralı fıkrasının (a) ve (b)
bentleri kapsamında yapacağı ihalelerin stratejik önemi göz önünde bulundurularak, bu
ihalelerin 8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanunu’nun kapsamı dışında, kanunla farklı usule bağlı tutulmasında Anayasa’yla çelişen bir
durum söz konusu değildir.
Belirtilen nedenlerle kural Anayasa’nın 6., 7. ve 8. maddelerine aykırı değildir. İptal
isteminin reddi gerekir.
6- Kanun’un 31. maddesinin (3) numaralı fıkrasının son cümlesinin incelenmesi
Dava dilekçesinde Kurumun tahsis ettiği numaralarda tek taraflı olarak değişiklik
yapabilmesi ve tahsisli numaraları geri alabilmesine rağmen, bu işlemlerden dolayı herhangi
bir yükümlülük altına girmeyeceğini öngören iptali istenen kuralın Anayasa’nın 2. ve 125.
maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kanun’un ulusal numaralandırma planının hazırlanması ve numara tahsisi işlemlerini
düzenleyen 31. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Kurumun numara tahsis işlemlerini,
Bakanlık politikası doğrultusunda hazırlayacağı ulusal numaralandırma planına uygun olarak
yapacağı; (3) numaralı fıkrasında Kurumun numara tahsis ve kullanımını koşullara
bağlayabileceği, kamu düzeni ve millî güvenliğin gerektirdiği durumlar, numara kapasitesi
ihtiyacı, üye olunan uluslararası kuruluşların düzenlemeleri veya taraf olunan uluslararası
anlaşmalar doğrultusunda ya da Kurum düzenlemelerine uygun olarak kullanılmadığı
durumlarda tahsisli numaralarda değişiklik yapabileceği ve tahsisli numaraları geri alabileceği
belirtildikten sonra, iptali istenen kural ile Kurumun bu konuda yapılacak düzenlemeler
sonucunda herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Kanun’un 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ğğ) bendinde numara, “Şebeke ve/veya
şebeke sonlanma noktasını tanımlayan, söz konusu noktaya ses, veri ve görüntünün
yönlendirilmesini sağlayan, kullanıldığı yere göre abone, işletmeci, elektronik haberleşme
şebekesi ve/veya hizmeti ile ilişkilendirilebilen bilgiyi içeren harf, rakamlar dizini veya
semboller” olarak tanımlanmıştır.
Anayasa’nın 168. maddesinde “Tabiî servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve
tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını
belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabiî servet ve kaynağın arama
ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve
tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve
tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları
ve müeyyideler kanunda gösterilir” denilmiş; buna paralel olarak, 5809 sayılı Kanun’un 4.
maddesinde her türlü elektronik haberleşme cihaz, sistem ve şebekelerinin kurulması ve
işletilmesine müsaade edilmesi, gerekli frekans, numara, uydu pozisyonu ve benzeri kaynak
tahsislerinin yapılması ile bunların düzenlenmesinin Devletin yetki ve sorumluluğu altında
olduğu hükme bağlanmıştır. Kanun’un 9. maddesinin (3) numaralı fıkrasında Kuruma
bildirimde bulunan şirketlerin, sunmak istedikleri elektronik haberleşme hizmeti ve/veya
işletmek istedikleri elektronik haberleşme şebekesi veya altyapısı için numara, frekans, uydu
pozisyonu gibi kaynak tahsisine ihtiyaç duymaları halinde, yetkilendirilebilmeleri için
Kurumdan kullanım hakkı almaları gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, işletmecilerin tahsisli
numaralara ilişkin hakları, mülkiyet hakkı olmayıp, kullanım hakkıdır.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, her türlü işlem ve eylemi hukuka
uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren,
hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren devlettir.
Hukuk devletinde idarenin hukuka bağlılığı esas olup, idarenin faaliyetlerinin hukuka
uygunluğu yargı denetimine tabidir. Bunun somut bir göstergesi olarak Anayasa’nın 125.
maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hükme
bağlanmıştır.
İptali istenen kural, Kurumun, Devletin mülkiyetinde olan numara kaynağının tahsis ve
kullanımını koşullara bağlayabilme, tahsisli numaralarda da kamu düzeni ve millî güvenliğin
gerektirdiği durumlar, numara kapasitesi ihtiyacı, üye olunan uluslararası kuruluşların
düzenlemeleri veya taraf olunan uluslararası anlaşmalar doğrultusunda ya da Kurum
düzenlemelerine uygun olarak kullanılmadığı durumlarda değişiklik yapabilme ve bu
numaraları geri alabilme hususlarında kamu gücüne dayanan tek taraflı iradesiyle işlem
yapması durumunda yükümlülük altına girmeyeceğine yöneliktir. Kurumun bu şartlara uygun
olarak işlem tesis edip etmediği hususunun idari yargı denetimine tabi olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle iptali istenen kural, Anayasa’nın 2. ve 125. maddelerine aykırı
değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
7- Kanun’un 36. maddesinin (4) numaralı fıkrasının son cümlesinin incelenmesi
Dava dilekçesinde iptali istenen kuralın, Kanun’un 31. maddesinin (3) numaralı
fıkrasının son cümlesinin Anayasa’ya aykırılığı konusunda belirtilen nedenlerle Anayasa’nın
2. ve 125. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kanun’un Frekans planlama, tahsis ve tescil işlemlerini düzenleyen 36. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (a) bendinde, telsiz yayınlarının birbirleri üzerinde elektromanyetik
girişim oluşturmaması ve frekans bantlarının etkin ve verimli şekilde kullanılmasını sağlamak
amacıyla, radyo ve televizyon yayınlarına ilişkin ilgili kanununda belirtilen hükümler saklı
kalmak kaydıyla, milli frekans planlaması, tahsisi, uluslararası koordinasyon ile tescil
işlemlerinin Kurum tarafından yapılacağı ve uygulanacağı, (b) bendinde telsiz cihaz veya
sistemi kurmak ve işletmek isteyenlerin Kuruma frekans tahsis ve tescil işlemlerini yaptırmak
zorunda oldukları; (2) numaralı fıkrasında frekans tahsislerinde Dışişleri Bakanlığı, Jandarma
Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı ihtiyaçları da dahil Türk Silahlı
Kuvvetlerine, Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne
öncelik tanınacağı; (3) numaralı fıkrasında Türk Silahlı Kuvvetleri ile Radyo ve Televizyon
Üst Kurulunun, milli frekans planı çerçevesinde kendilerine tahsis edilen frekans bantlarında
frekans planlamasını yapıp uygulayacakları; (4) numaralı fıkrasında Kurumun teknolojik
gelişmeler ve Ülkemizin taraf olduğu uluslararası kuruluşların kararları doğrultusunda
yapılabilecek yeni planlamalar çerçevesinde, tahsis edilen frekans ve bantlarla ilgili olarak
Devlet güvenlik ve istihbaratında zafiyet yaratmayacak şekilde iptal dahil her türlü değişikliği
yapabileceği belirtildikten sonra, iptali istenen kural ile Kurumun bu konuda yapılacak
düzenlemeler sonucunda herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği hükme bağlanmıştır.
İptali istenen kural, Kanun’un 31. maddesinin (3) numaralı fıkrasının son cümlesinin
Anayasa’ya aykırılığının incelenmesinde açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 2. ve 125.
maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
8- Kanun’un 60. maddesinin (3) numaralı fıkrasının incelenmesi
Dava dilekçesinde, işletmecilerin çalışma hürriyetlerinin geçici olarak sınırlandırılma
nedenlerinin kanunla belirlenmesi gerekirken, iptali istenen kural ile yönetmeliğe
bırakılmasının Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İptali istenen kural ile Kuruma kamu hizmetinin gerekleri ve kamu düzeninin korunması
amacıyla yönetmelikle önceden belirleyeceği hallerde, işletmecinin faaliyetinin geçici olarak
durdurulması ya da ihlalin önlenmesi için işletmeciye somut tedbirler uygulama zorunluluğu
getirme yetkisi verilmiştir.
Anayasa’nın 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin
ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz; 48. maddesinde
“Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara
uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır”
denilmiştir.
İdari yaptırımlar, yasaların açıkça yetki verdiği ya da yasaklamadığı durumlarda araya
yargısal bir karar girmeden, idarenin doğrudan doğruya bir işlemi ile ve idare hukukuna özgü
usullerle vermiş olduğu ceza ve tedbirlerdir. Gelişen, büyüyen, çeşitlenen ve çoğalan
toplumsal gereksinimleri yerinde, zamanında ve etkin bir biçimde karşılayabilmek için çağdaş
yönetimlerde idareye değişik alanlarda yaptırım yetkileri tanınmaktadır.
Elektronik haberleşme sektöründe yaşanan hızlı değişim, kamu hizmetinin gerekleri ve
kamu düzeni kavramları ile bunların ihlal edilmesine sebep olan eylemlerin de aynı şekilde
değişmesine ve çeşitlenerek artmasına yol açtığından, bu unsurların tamamının yasayla
belirlenmesi oldukça güçtür. Bu nedenle iptali istenen kural ile idari yaptırımın kamu
hizmetinin gerekleri ve kamu düzeninin korunması amacıyla uygulanabileceği belirtildikten
sonra, belirtilen sınırlar içinde idari yaptırım uygulanmasını gerektiren eylemlerin ve
uygulanacak somut tedbirlerin belirlenmesinin yönetmeliğe bırakılması, belirsizlik ya da yetki
devri olarak nitelendirilemez.
Açıklanan nedenlerle iptali istenen kural, Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırı
değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Fettah OTO ile Zehra Ayla
PERKTAŞ bu görüşe katılmamışlardır.
V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
5.11.2008 günlü, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun:
1- 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının;
a- (a) bendinin “… bu amaçla ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere
ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirmek …” bölümüne,
b- (d) bendinin “… uzlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi
kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri almak” bölümüne,
c- (ı) bendinde yer alan “… her türlü …” ibaresine,
2- 7. maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerine,
3- 9. maddesinin (7) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve yapılacak
ihaleye ilişkin usul ve esasları belirler” ibaresine,
4- 31. maddesinin (3) numaralı fıkrasının son cümlesine,
5- 36. maddesinin (4) numaralı fıkrasının son cümlesine,
6- 60. maddesinin (3) numaralı fıkrasına,
yönelik iptal istemleri, 2.6.2011 günlü, E. 2008/115, K. 2011/86 sayılı kararla
reddedildiğinden, bu fıkra, cümle, bölüm ve ibarelere ilişkin YÜRÜRLÜĞÜN
DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE, 2.6.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
VI- SONUÇ
5.11.2008 günlü, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun:
1- 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının;
a- (a) bendinin “… bu amaçla ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere
ve gerekli hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirmek …” bölümünün,
b- (d) bendinin “… uzlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili taraflar arasında aksi
kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri almak” bölümünün,
c- (ı) bendinde yer alan “… her türlü …” ibaresinin,
Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, Osman Alifeyyaz
PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- 7. maddesinin (3) numaralı fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin, Anayasa’ya
aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve
OYÇOKLUĞUYLA,
3- 9. maddesinin (7) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ … ve yapılacak
ihaleye ilişkin usul ve esasları belirler” ibaresinin, Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal
isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
4- 31. maddesinin (3) numaralı fıkrasının son cümlesinin, Anayasa’ya aykırı olmadığına
ve iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
5- 36. maddesinin (4) numaralı fıkrasının son cümlesinin, Anayasa’ya aykırı olmadığına
ve iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
6- 60. maddesinin (3) numaralı fıkrasının, Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal
isteminin REDDİNE, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Fettah OTO ile
Zehra Ayla PERKTAŞ’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2.6.2011 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Fettah OTO
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Alparslan ALTAN
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
KARŞIOY YAZISI
A- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 6. maddesinin (1) numaralı
fıkrasında sektörde rekabeti korumak ve aksi yönde olabilecek uygulamaları gidermek
amacıyla Kurum’a “… ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere ve gerekli
hallerde diğer işletmecilere yükümlülükler getirmek”, Kanun çerçevesinde faaliyet gösteren
işletmeciler arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde “… ilgili taraflar arasında aksi
kararlaştırılıncaya kadar geçerli olmak üzere gerekli tedbirleri almak” ve elektronik
haberleşmeyle ilgili olarak, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden ihtiyaç
duyacağı “her türlü” bilgi ve belgeyi almak yetkisi verilmiştir.
Kanun’un 7. maddesinin (3) numaralı fıkrasıyla Kurum’un “etkin rekabet ortamının
sağlanması ve korunması amacıyla etkin piyasa gücüne sahip işletmecilere yükümlülükler
getirebileceği, aynı ve/veya farklı pazarlarda etkin piyasa gücüne sahip olan işletmeciler
arasında söz konusu yükümlülükler açısından farklılaştırma yapabileceği” öngörülmüştür.
Bu kurallarla İdare, rekabeti sağlamak ve korumak gerekçesiyle, elektronik haberleşme
alanında faaliyet gösterecek işletmecilerin her türlü hareketini ve girişimini kontrol altında
tutmak, girişimciler arasında taraf olmak suretiyle kimini diğeri aleyhine desteklemek,
kısacası devlet kontrolünde bir piyasa oluşturmak olanağına kavuşmaktadır.
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir
hukuk devleti olduğu, 48. maddesinde özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu belirtilmiştir.
Çağdaş ölçütlere ve küresel ekonomik gereklere aykırı olarak, devletin özel teşebbüsleri
sınırları ve mahiyeti yasa ile açıkça belirlenmemiş idari işlemlerle sürekli denetim altında
tutması, Anayasa’nın 48. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “özel teşebbüslerin milli
ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde
çalışmasını sağlayacak tedbirleri almak” görevinin sınırlarını demokratik bir toplumda
zorunlu olmayan ölçüde aşan, ağır bir müdahaledir. Bu nedenle Anayasaya aykırı olan dava
konusu kuralların iptalleri gerekir.
B- Kanun’un 60. maddesinin (3) numaralı fıkrasında Kurum’un “kamu hizmetlerinin
gerekleri ve kamu düzeninin korunması amacıyla yönetmelikle önceden belirleyeceği
hallerde, işletmecinin faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ya da ihlalin önlenmesi için
işletmeciye somut tedbirler uygulama zorunluluğu getirmeye de yetkili” olduğu
öngörülmüştür.
Anayasa’nın 38. maddesinde düzenlenmiş olan cezaların ve ceza yerine geçen güvenlik
tedbirlerinin ancak kanunla konulacağı kuralı idari yaptırımlar yönünden de geçerlidir. Bu
nedenle faaliyetten men etme veya zorunlu olarak bazı önlemler uygulattırma türünden
yaptırımların yönetmelikle düzenlenmesi açıkça Anayasa’ya aykırıdır. Kuralın iptali gerekir.
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
KARŞIOY GEREKÇESİ
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 60. maddesinin (3) numaralı fıkrasında,
“Kurum, kamu hizmetinin gerekleri ve kamu düzeninin korunması amacıyla yönetmelikle
önceden belirleyeceği hallerde, işletmecinin faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ya da
ihlâlin önlenmesi için işletmeciye somut tedbirler uygulama zorunluluğu getirmeye yetkilidir”
denilmektedir. Buna göre, yönetmelikle önceden belirlenecek hallerde Kurum’a işletmecinin
faaliyetlerini geçici olarak durdurma suretiyle idari yaptırım uygulama yetkisi verilmektedir.
Anayasa’nın 38. maddesinde, suç ve cezaların yasa ile düzenlenmesi öngörülmüştür. Bu
kural hem yasaklanan eylemlerin hem de bunlara verilecek cezaların yasa ile belirlenmesini
zorunlu kılar. Bu nedenle yönetmelikle suç oluşturulması olanaklı değildir. Ayrıca
işletmecilerin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulabileceği süre veya bunun alt ve üst sınırı
yasa ile belirlenmedikçe cezanın yasallığı ilkesine uyulduğundan da söz edilemez.
Öte yandan, dava konusu kural uyarınca uygulanan yaptırım, doğal olarak
işletmecilerin, Anayasa’nın 48. maddesiyle tanınan çalışma özgürlüklerinin sınırlandırılması
sonucunu doğurduğundan, süresi belli olmayan ölçüsüz uygulamaların idari yaptırım olma
özelliğini yitirerek bu özgürlüğün kullanılamaz hale getirilmesine yol açabileceği de
gözetildiğinde, işletmecinin faaliyetinin durdurulma süresinin, yasada gösterilmesinin bu
yönüyle de büyük önem taşıdığı kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle Anayasa’ya aykırı olduğu sonucuna varılan dava konusu kuralın
iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Fettah OTO
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2011/55
Karar Sayısı : 2011/146
Karar Günü : 27.10.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 6. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 7.6.1985 günlü 3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği
Kanunu’nun 7. maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasa’nın 2. ve 135. maddelerine aykırılığı
iddiasıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Kurulu’na İstanbul Diş Hekimleri Odası’ndan
gönderilecek delege sayısının 10 kişi ile sınırlı tutulması konusundaki işlemin iptali istemiyle
açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali
için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“İstanbul Diş Hekimleri Odası vekili Av. Behlül ABLAK tarafından, İstanbul Diş
Hekimleri Odasının 2010 yılında yapılacak Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Kuruluna
katılacak delege sayılarının odaların üye sayıları ile orantılı olarak yeniden belirlenmesi
istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim
Kurulunun 06-07.01.2009 tarih ve 4 sayılı kararının iptali istemiyle Türk Diş Hekimleri
Birliğine karşı açılan davada, uyuşmazlığa uygulanacak 3224 sayılı Türk Diş Hekimleri
Birliği Kanunu’nun 7. maddesinin 2. fıkrasının, Anayasa’ya aykırı olduğu düşüncesine
varılarak 2949 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu’nun 7. maddesinin 2. fıkrasında, “Odalar
iki yıllık bir dönem için Birlik Genel Kurul toplantılarına katılmak üzere, gizli oyla, üye
sayısı, ikiyüze kadar olanlar beş, beşyüze kadar olanlar yedi, beşyüzden fazla olanlar onar asıl
ve yedek delege seçerler.” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin demokratik, lâik ve sosyal bir
hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir.
Demokrasinin en belirgin özelliği, adil bir katılımı gerçekleştirmeye yönelik serbest,
eşit, genel oy ilkesine dayanan ve temsilde adaleti de gözeten seçimlerdir.
Anayasa’nın 135. maddesinde; “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst
kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki
faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,
meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim
kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları
kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla
seçilen kamu tüzelkişilikleridir” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddede öngörülen seçim ile demokratik ilkelere uygun bir seçimin amaçlandığı
kuşkusuzdur.
Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul Diş Hekimleri Odasının 2010 yanında
yapılacak Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Kuruluna katılacak delege sayılarının odaların
üye sayıları ile orantılı olarak yeniden belirlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun Türk Diş
Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulunun 06-07.01.2009 tarih ve 4 sayılı kararı ile
reddedildiği anılan kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan Anayasa kuralı kamu kurumu niteliğindeki, meslek kuruluşlarının
seçimle işbaşına gelme usulünü benimsemektedir. Herhangi bir kuruluşlarının “…kanunla
kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunla gösterilen usullere göre yargı denetimi
altında, gizli oyla seçilen…” tüzelkişiler olduğunu öngörmekte ve bunların kuruluşunda
organlarının seçimle işbaşına gelme usulünü benimsemektedir. Herhangi bir kuruluşun
oluşmasında demokrasinin temel kuralı olan seçime yer verilmişse, bu kuruluşun yönetim ve
işleyişinin de demokratik kurallara aykırı olamayacağının kabulü gerekir. Anayasa’nın 2.
maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı,
bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu
geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun
üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde
yasakoyucunun da uyması gereken temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğu bilincinde
olan devlettir. Adaletli bir hukuk düzeninin kurulabilmesi, diğer seçimler yanında kamu
kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin seçimlerinde de seçime katılacakların adil bir
biçimde temsil edilmesine bağlıdır. Adil temsilin sağlanmadığı bir seçimin demokratik
olmasından ve hukuk devleti ilkesine uygunluğundan söz edilemez.
Demokratik seçimin en önemli niteliği, adil bir temsil ilkesine dayalı serbest, eşit ve
genel oy esasını içermesidir. Bu bağlamda, dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması gereken
3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu’nun 7. maddesinin 2. fıkrası hükmü ile sayısı
kaç olursa olsun beşyüzden fazla üyesi olan dişhekimi odalarının Birlik Genel Kuruluna
katılmasının on temsilciyle sınırlandırılması nedeniyle Türk Diş Hekimleri Birliğinin en
önemli organının oluşumunda adil temsilin önlenmesi sonucu doğacağından söz konusu
düzenleme Diş Hekimleri Odalarının iç işleyişinde demokrasiye aykırı düşen bir
düzenlemedir.
Bu nedenle 3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu’nun 7. maddesinin 2.
fıkrasının Anayasa’nın 2. ve 135. maddelerine aykırı olduğu sonucuna varılarak,
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un 28/2. maddesi uyarınca, Anayasaya aykırılık hakkında karar verilmek
üzere, dosyada bulunan belgelerin onaylı örnekleriyle birlikte Anayasa Mahkemesi
Başkanlığı’na gönderilmesine 30/12/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
İtiraz konusu kuralı da içeren 3224 sayılı Yasa’nın 7. maddesi şöyledir:
“Madde 7 - Oda Genel Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Oda Yönetim Kurulunun geçmiş dönem faaliyetleri ve bilançosunu gösteren raporu
ile Oda Denetleme Kurulunun raporunu görüşmek ve bu Kurulların ibra edilip edilmemesine
karar vermek,
b) Oda Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan gelecek dönem tahmini bütçesini görüşüp
karara bağlamak,
c) Oda Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurullarının asıl ve yedek üyeleri ile Birlik
Genel Kurulu delegelerini seçmek,
d) Oda için gerekli taşınmazların satın alınması veya mevcut taşınmazların satılması
hususunda Yönetim Kuruluna yetki vermek,
e) Gündemindeki diğer konuları görüşüp karara bağlamak,
f) Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Odalar, iki yıllık bir dönem için Birlik Genel Kurul toplantılarına katılmak üzere,
gizli oyla, üye sayısı ikiyüze kadar olanlar beş, beşyüze kadar olanlar yedi, beşyüzden
fazla olanlar onar asıl ve yedek delege seçerler.”
B- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın 2. ve 135. maddelerine dayanılmış, 67. maddesi ise
ilgili görülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Serruh KALELİ, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Fettah
OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla 2.6.2011 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle
karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan
ve ilgili görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, Anayasa’nın 135. maddesine göre kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak,
mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini
sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ilişkilerinde güveni ve dürüstlüğü hâkim kılmak
ve meslek disiplin ve ahlâkını korumak üzere kuruldukları, anılan maddede demokratik
ilkelere uygun bir seçimin yapılmasının öngörüldüğü, oysa, itiraz konusu kural ile sayısı kaç
olursa olsun beşyüzden fazla üyesi olan diş hekimleri odalarının Birlik Genel Kurulu’na
katılacak delege sayısının on temsilciyle sınırlandırıldığı ve böylece Türk Diş Hekimleri
Birliği’nin en önemli organının oluşumunda adil temsilin önlendiği belirtilerek kuralın
Anayasa’nın 2. ve 135. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun'un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle iptali istenen kural Anayasa'nın 67. maddesi
yönünden de incelenmiştir.
İtiraz konusu kural uyarınca, iki yıllık bir dönem için Türk Diş Hekimleri Birliği Genel
Kurul toplantılarına katılmak üzere, ikiyüze kadar üyesi olan diş hekimleri odaları beş,
beşyüze kadar üyesi olan odalar yedi ve beşyüzden fazla üyesi olan odalar ise on delege
seçmektedirler. Böylece çok sayıda diş hekiminin kayıtlı olduğu diş hekimleri odaları, Genel
Kurul’da üye sayıları oranında değil, sınırlı sayıda delege ile temsil edilmiş olmaktadırlar.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun,
insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir
hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık
olan devlettir.
Anayasa’nın "Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları" başlıklı 67.
maddesinin altıncı fıkrasında “Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar
ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir” denilmektedir.
Anayasa’nın 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst
kuruluşlarının belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî
faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,
meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim
kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları
kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla
seçilen kamu tüzelkişilikleri oldukları belirtilmiştir. Bu kuralla, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının “... kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunla
gösterilen usullere göre yargı denetimi altında, gizli oyla seçilen ...” tüzelkişiler olduğu
öngörülmekte ve bunların kuruluşunda organlarının seçimle işbaşına getirilmesi usulü
benimsenmektedir. Herhangi bir kuruluşun oluşmasında demokrasinin temel kuralı olan
seçime yer verilmişse, bu kuruluşun seçim sisteminin, yönetim ve işleyişinin de demokratik
kurallara aykırı olamayacağının kabulü gerekir.
Demokrasinin olmazsa olmaz kuralı seçimdir. Demokratik seçimin en önemli niteliği
ise adil bir temsil ilkesine dayalı serbest, eşit ve genel-oy esasını içermesidir. Hukuk
devletinin bir gereği olarak adaletli bir hukuk düzeninin kurulabilmesi de, diğer seçimler
yanında kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin seçimlerinde de seçime katılacakların
adil bir biçimde temsil edilmesine bağlıdır. Temsilde adaletin sağlanamadığı bir seçimin
demokratik olmasından ve hukuk devleti ilkesine uygunluğundan söz edilemez.
İtiraz konusu kural ile sayısı kaç olursa olsun beşyüzden fazla üyesi olan diş hekimleri
odalarının Genel Kurul’a katılımlarının on delegeyle sınırlandırılması ve böylece Türk Diş
Hekimleri Birliği’nin en önemli organının oluşumunda temsilde adaletin önlenmesi,
demokrasiye aykırı düşen bir düzenlemedir.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 2., 67. ve 135. maddelerine
aykırıdır. İptali gerekir.
VI- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
İptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
İtiraz konusu kuralın iptal edilmesi nedeniyle doğan boşluk, kamu düzenini ihlal edici
nitelikte görüldüğünden iptal hükmünün, Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir
yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VII- SONUÇ
1- 7.6.1985 günlü, 3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu’nun 7. maddesinin
ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
2- 3224 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasının iptal edilmesi nedeniyle,
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince
İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN
BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
27.10.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Fettah OTO
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2010/115
Karar Sayısı : 2011/154
Karar Günü : 17.11.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Burhaniye Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267.
maddesinin (5), (6) ve (7) numaralı fıkralarının Anayasa’nın 2., 10., 11. ve 38. maddelerine
aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
İftira suçunu işlediği iddiası ile sanık hakkında açılan kamu davasında, itiraz konusu
kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“A) İLGİLİ YASA MADDELERİ;
TCK.nun iftira suçunu düzenleyen 267/1. maddesinde “yetkili makamlara ihbar veya
şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yolu ile işlemediğini bildiği halde hakkında
soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını yada idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için
bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.” hükmü getirilmiştir.
TCK 267/4. maddesinde “yüklenen fiili işlemediğinden dolayı beraat kararı veya
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeni ile göz altına
alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişi hürriyetinden yoksun kılma suçuna
ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur”,
TCK 267/5. maddesinde “Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis
cezasını mahkumiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis
cezasına mahkumiyeti halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına
hükmolunur”,
TCK 267/6. maddesinde “mağdurun mahkum olduğu hapis cezasının infazına başlanmış
ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar arttırılır”,
TCK 267/7. maddesinde “İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adli
veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır”
TCK 268/1. maddesinde “işlediği suç nedeni ile kendisi hakkında soruşturma ve
kovuşturma yapılmasını engellemek amacı ile, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini
kullanan, kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır,” hükümleri 26/09/2004
tarih, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında konulmuştur.
B) GEREKÇE VE ÖRNEKLER;
Türk Ceza Kanununun 267. maddesinde birinci ve ikinci fıkrada suçun unsurları ve
yaptırımı belirtilmiş 3, 4, 5, 6, 7. fıkralarda ise iftira sonucu mağdurun maruz kaldığı gözaltı,
tutuklama, koruma tedbiri, kısa süreli ve uzun süreli mahkumiyet ve hapis dışında adli veya
idari yaptırım hususlarına bağlı olarak ceza miktarlarının düzenlenmesi yoluna gidilmiştir.
TCK 267/5. fıkrasında iftira nedeni ile mağdurun süreli hapis cezasına mahkumiyeti
halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar sanık hakkında hapis cezasına
hükmolunacağı belirtilmiştir. TCK 49/1. maddesi gereğince; süreli hapis cezasının kanunda
aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az ve yirmi yıldan fazla olamayacağı, düzenlemesi
karşısında; sanığın bir mağdura suç eşyasını satın aldığı yolunda iftira da bulunması halinde
mağdurun asgari altı ay hapis cezasına mahkum olması halinde sanığın TCK 267/5. maddesi
gereğince mahkum olunan cezanın 2/3 ü oranında cezaya mahkum edilmesi gerekeceğinden
sonuçta 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve buna benzer sonuçta TCK 49/1. maddesi
gereğince; asgari bir ay hapis cezasını gerektiren suçlar nedeni ile iftirada bulunması ve
sonuçta TCK 267/5. maddesi gereğince iftira edenin 2/3 oranında ve neticeten 20 gün hapis
cezasından başlayan cezaları alması sonucu doğacaktır. Oysaki TCK 267/1. maddesi
kapsamında suçun yalın hali itibari ile bir şahsın mağdura iftirada bulunması ve mağdur
hakkında soruşturma veya kovuşturma başlamaması veya soruşturma veya kovuşturma
başlayıp mağdur hakkında gözaltı, tutukluluk veya koruma tedbiri uygulanmaması halinde
sanığın bir yıl ila dört yıl arası hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür. Bu durumda
iftira suçunu işleyen iki kişi düşünüldüğünde TCK 267/1. maddesi kapsamında suçun yalın
hali ile iftirada bulunan bir sanık asgari bir yıl hapis cezası ile cezalandırılırken, iftira ettiği
başlangıçta anlaşılmayan ve mağdurun hapis cezasına mahkum olmasına sebebiyet veren
sanık hakkında TCK 267/5. maddesi gereğince asgari 20 günden başlayan hapis cezası
uygulaması söz konusu olabilecektir.
Yine TCK 267/5. maddesi gereğince, bir mağdura iftirada bulunan ve mağdurun hapis
cezasına mahkumiyetine sebebiyet veren bir sanığın TCK 267/5. maddesi gereğince, asgari 20
günden başlayacak hapis cezasına mahkumiyeti söz konusu iken, bir mağdura iftira atan ve
mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmasına sebebiyet
veren sanık hakkında TCK 267/7. maddesi gereğince, asgari 3 yıl hapis cezası verilmesi
gerekecektir. Buna ilişkin olarak yukarıda belirtildiği üzere, bir mağdura iftira atan ve hapis
cezası ile cezalandırılmasına sebebiyet veren sanık hakkında hapis cezasının henüz infaz
edilmemiş olması şartı ile asgari 20 günden başlayan hapis cezası verilmesi gerekecek ancak
bir mağdura sadece idari para cezası verilmesini gerektiren suç isnat ederek iftira da bulunan
sanık hakkında TCK 267/7. maddesi gereğince 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilmesi
sonucu doğacaktır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; TCK 267/1-2. maddeleri ile TCK 267/5. maddesi
arasında ve TCK 267/5 ile TCK 267/7. maddeleri arasında yaptırım miktarları bakımından
dengesizlik bulunduğu bu durumun aynı suçun basit hali ile nitelikli hallerini işleyenler
arasında hakkaniyete aykırı ceza uygulamalarına sebebiyet verdiği ve yasa önünde eşitlik
ilkesine aykırı olduğu, suç ile ceza arasında bulunması gereken adil dengenin korunamadığı
ve bu yönü ile adalet duygularını zedeleyen düzenlemenin demokratik hukuk devleti ilkesine
aykırı olduğu kanaati ile Yüksek Anayasa Mahkemesine başvurulması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM; TCK.nun 267/5, 267/6, 267/7. maddelerinin Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 2, 10, 11, 38. maddelerine aykırılığı iddiası ile iptaline karar verilmesi arz ve
talep olunur.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
5237 sayılı Kanun’un itiraz konusu fıkraları da içeren 267. maddesi şu şekildedir:
“(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla,
işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir
yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir
yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması hâlinde, ceza yarı
oranında artırılır.
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer
olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve
tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek
ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer
olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya
tutuklanması hâlinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin
hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti
hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapiscezasına mahkûmiyeti
hâlinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya
göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım
uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu
tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı,
aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunur. İlân masrafı, hükümlüden tahsil
edilir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın 2., 10., 11. ve 38. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi hükmü uyarınca Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN,
Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan
ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabı DURSUN ve Celal
Mümtaz AKINCI’nın katılımlarıyla yapılan ilk inceleme toplantısında, öncelikle davada
uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.
Anayasa’nın 152. maddesi ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesine göre, bir davaya bakmakta olan
mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
hükümlerini Anayasa’ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık
iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, ilgili kural ya da kuralların iptali için Anayasa
Mahkemesi’ne başvurmaya yetkilidir. Ancak bu hükümler uyarınca, bir mahkemenin Anayasa
Mahkemesi’ne başvurabilmesi için, yöntemince açılmış, mahkemenin görevine giren
bakmakta olduğu bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın da bu davada uygulanacak
olması gerekir. Uygulanacak kural ise, bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya
çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki
yapacak nitelikteki kanun veya kanun hükmünde kararnamelerdir.
İtiraz yoluna başvuran mahkeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinin
(5), (6) ve (7) numaralı fıkralarının iptalini istemiştir.
Mahkeme’de bakılmakta olan davada, sanığın müşteki adına sahte olarak düzenlenmiş
ehliyeti ibraz etmesi sonucu müştekinin adli ve idari para cezaları ile cezalandırılmasına
sebebiyet vererek iftira suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un
267. maddesinin (7) numaralı fıkrası uyarınca cezalandırılması istenmiştir.
5237 sayılı Kanun’un 267. maddesinin (5) numaralı fıkrasında iftira sonucunda mağdur
hakkında hapis cezası uygulanması, (6) numaralı fıkrasında hükmolunan hapis cezasının
infazına başlanılmış olması, (7) numaralı fıkrasında ise mağdur hakkında hapis cezası dışında
adli veya idari yaptırım uygulanması hali düzenlenmiştir. Mahkeme’nin önündeki davada,
müştekinin iftira sonucunda hapis cezasıyla cezalandırılması ya da hükmolunan hapis
cezasının infazına başlanılması söz konusu olmadığından, (5) ve (6) numaralı fıkraların
davada uygulanması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267.
maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının, itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme’nin
bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu fıkralara ilişkin
başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE, 6.1.2011 gününde
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
1-7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan,
Mahkeme’nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda;
Mahkeme’nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet
ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI’nın, gerekçesi
2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- Dosyada eksiklik bulunmadığından, 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 267. maddesinin (7) numaralı fıkrasının esasinin incelenmesine,
OYBİRLİĞİYLE,
6.1.2011 gününde karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralları,
dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, 5237 sayılı Kanun’un 267. maddesinin (5) ve (7) numaralı fıkraları
arasında yaptırım miktarları bakımından dengesizlik bulunduğu, bu dengesizliğin de
hakkaniyete aykırı ceza uygulamalarına sebebiyet verdiği, anılan Kanun’un 267. maddesinin
(5) numaralı fıkrası gereğince mağdura iftirada bulunan ve mağdurun hapis cezasına
mahkumiyetine sebebiyet veren sanığın asgari 20 günden başlayacak hapis cezasına
mahkumiyeti söz konusu olacakken, mağdura iftira atan ve mağdur hakkında hapis cezası
dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren sanığın ise, Kanun’un 267.
maddesinin (7) numaralı fıkrası gereğince asgari 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılacağı, bu
durumun da yasa önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğu, suç ve ceza arasındaki adil dengenin
korunamadığı, bu yönüyle adalet duygularını zedeleyen düzenlemenin, Anayasa’nın 2., 10.,
11. ve 38. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
5237 sayılı Kanun’da “adliyeye karşı suçlar” başlığı altında 267. maddede düzenlenen
iftira suçunun temel şeklinin yer aldığı maddenin (1) numaralı fıkrasında, yetkili makamlara
ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde,
hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını
sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişinin bir yıldan dört yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılacağı; suçun nitelikli hallerinden olan mağdurun iftira neticesinde
hapis cezasıyla cezalandırılmasının düzenlendiği maddenin (5) numaralı fıkrasında ise
mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde,
yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde,
mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunacağı belirtilmiştir.
Maddenin itiraz konusu (7) numaralı fıkrasında ise mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî
veya idarî bir yaptırım uygulanmış olması birlikte değerlendirilmiş ve iftira eden kişinin, üç
yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza
hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin
sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın gereksinmeleri göz önüne alınarak
saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Yasakoyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken
toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile
karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında
takdir yetkisine sahip olmakla birlikte, bu yetkisini kullanırken suç ve ceza arasındaki adil
dengenin korunmasını ve öngörülen cezanın, cezalandırmada güdülen amacı gerçekleştirmeye
elverişli olmasını da dikkate almak zorundadır. Bu nedenle suç ve ceza arasında adalete
uygun bir oranın bulunup bulunmadığının saptanmasında o suçun toplumda yarattığı infial ve
etki, kişiler üzerinde oluşturduğu tehlike, zarar görenin kişiliği ile ona verilen zararın azlığı
veya çokluğu, işlenme oranındaki azalma veya artış gibi faktörlerin de dikkate alınması
gerekir.
Yasakoyucu, iftira suçunun temel şekli ve nitelikli halleri ile failin cezalandırılmasında
esas alınan özellikleri düzenlerken iftira sonucunda mağdurun uğradığı zararın ağırlığını ve
mağdur hakkında uygulanan yaptırım miktarını ve türünü de dikkate alması gerekir.
İşlemediğini bildiği hâlde bir suç isnat ederek mağdurun mahkum olmasına neden olan
sanıklar hakkında, mağdurun hapis cezasıyla cezalandırılması halinde, Kanun’un 267.
maddesinin (5) numaralı fıkrası gereğince mahkum olunan hapis cezasının üçte ikisi kadar,
mağdura uygulanan bu hapis cezasının adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara
çevrilmesi halinde ise Kanun’un 267. maddesinin (7) numaralı fıkrası gereğince 3 ila 7 yıl
arası hapis cezası öngörülmesi, sanıklar açısından ceza adaletine uygun olmayan sonuçlar
doğurmaktadır. Örneğin, iftira neticesinde mağdurun işlemediği bir suçtan yargılanıp hapis
cezasıyla cezalandırılmasına neden olan kişi, Kanun’un 267. maddesinin (5) numaralı fıkrası
gereğince (mahkûm olunan cezanın üçte ikisi) asgari 20 gün hapis cezası ile
cezalandırılacakken; mahkemece mağdur hakkında uygulanan hapis cezasının adli para
cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmiş olması halinde ise iftira eden kişinin
Kanun’un 267. maddesinin (7) numaralı fıkrası gereğince asgari 3 yıl hapis cezası ile
cezalandırılması gerekecektir. İtiraz konusu fıkra uyarınca, mağdur hakkında uygulanan hapis
cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi veya seçimlik olarak hapis cezası ve adli para
cezası öngörülen suçlar bakımından da adli para cezasının tercih edilmesi hapis cezasına
mahkum edilmesine oranla daha ağır bir şekilde cezalandırılma sonucunu doğurmaktadır.
Öte yandan, hapis cezası dışındaki adli yaptırımlar ile idari yaptırımlar kişi üzerindeki
etkileri bakımından değerlendirildiğinde, hapis cezası dışındaki adli yaptırımların idari
yaptırımlara göre daha ağır sonuçlarının olduğu kuşkusuzdur. Ayrıca ihlalin niteliği,
uygulayan merci ve uygulanan usul ile hukuki sonuçları itibariyle de idari yaptırımlar ile adli
yaptırımlar arasında kapsamlı farklılıklar bulunmaktadır. Oysa yasakoyucu, iftira sonucunda
mağdur hakkında konusu suç teşkil etmeyen ve genellikle kişiye görev ve yükümlülüklerinin
hatırlatılmasından ibaret olan idari yaptırımların uygulanması haliyle, hapis cezası dışındaki
adli yaptırımların uygulanması halini aynı ağırlıkta görerek, her iki durum için de aynı
miktarda cezalar öngörmüştür. Bu açıdan itiraz konusu fıkrada suç ile ceza arasında
bulunması gereken adil dengenin korunamadığı ve bu haliyle de adalet duygularını zedeleyen
bir durum bulunduğu açıktır.
İtiraz konusu fıkranın, suçun niteliği, mağdurun uğradığı zararın ağırlığı, mağdur
hakkında uygulanan yaptırımın çeşidi ve suçla korunan hukuki fayda bakımından
değerlendirilmesi yapıldığında, iftira neticesinde mağdur hakkında hapis cezası uygulanması
halinde öngörülen ceza ile mağdur hakkında hapis cezası dışında adli yaptırım veya idari
yaptırım uygulanması halinde öngörülen cezalar arasında kabuledilebilir bir orantı
bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle de itiraz konusu fıkranın hukuk devletinde olması
gereken adalet ilkesiyle bağdaştırılması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
Anayasa’nın 2. maddesine aykırı görülerek iptal edilen kuralın, Anayasa’nın 10., 11. ve
38. maddeleri yönünden incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
İtiraz konusu kuralın iptal edilmesi nedeniyle doğan boşluk, kamu düzenini ihlal edici
nitelikte görüldüğünden iptal hükmünün, Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir
yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VII- SONUÇ
1- 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinin (7) numaralı
fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
2- 5237 sayılı Kanun’un 267. maddesinin (7) numaralı fıkrasının iptal edilmesi
nedeniyle, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrası gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE
YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
17.11.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2010/73
Karar Sayısı : 2011/176
Karar Günü : 29.12.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk
Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 5.12.1951 günlü, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’nun, 21.2.2001 günlü, 4630 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değiştirilen Ek 2.
maddesinin son fıkrasının, Anayasa’nın 10., 35. ve 64. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek
iptali istemidir.
I- OLAY
Davacının, bir televizyon kuruluşunca yayınlanan bazı sinema eserlerinin sahibi olduğu
iddiasıyla açtığı eser sahipliğinin tespiti, mali ve manevi haklara tecavüzün önlenmesi ve ref’i
ile telif ücreti ve tazminat davasında, sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümlerin zaman
bakımından uygulanmasını düzenleyen kuralın Anayasa’ya aykırılığı iddiasını ciddi bulan
Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“ (…) 5846 sayılı Yasanın ek 2. maddesinin Anayasaya aykırılığı iddia olunan son
paragrafı şu şekildedir;
“Bu kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun yürürlüğe
girdiği 12/06/1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır.”
5846 sayılı Yasanın sinema eseri sahipliği ile ilgili 8. maddesi ise şu şekildedir;
“Bir eserin sahibi, onu meydana getirendir.
Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla
onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı,
eserin birlikte sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde, animatör de
eserin birlikte sahipleri arasındadır.”
İptali istenen ek 2. madde hükmü ilk bakışta sinema eserleri sahipleri yönünden yasa
koyucunun takdiri kapsamında ve yasaların, yürürlük tarihinden itibaren ortaya çıkacak
hukuki ilişkilere uygulanması bakımından yerinde bir düzenleme gibi görünmekte ise de,
gerek sinema eserleri gerekse diğer eserler ve bağlantılı haklar yönünden koruma sürelerinin
uzatılması ve sinema eseri sahipliği ile diğer eser ve bağlantılı hak sahipliği bakımından
eşitsizlik ve mülkiyet hakkına müdahale oluşturması ile sanatın ve sanatçının korunmasına
dair Anayasa hükmünün ihlali bakımından Anayasaya aykırıdır.
Anayasamızın 10. maddesinde düzenlenen “eşitlik ilkesi”nin uygulanması bakımından
aynı hukuki statüde bulunan, müzik eserleri, güzel sanat eserleri, ilim edebiyat eserleri
sahiplerinden farklı olarak, 5846 sayılı Yasanın ek 2/son maddesinde sinema eserleri
yönünden eser sahipliği konusunda 12/06/1995 tarihli Yasa değişikliği öncesi ve sonrası
bakımından bir ayrım yapılmıştır. Bu tarihten sonra yapımına başlanan sinema eserleri
bakımından “senaryo yazarı”, “diyalog yazarı”, “yönetmen” ve “özgün müzik bestecisi” ile
canlandırma varsa “animatör” birlikte eser sahibi sayılırken, bu tarihten önce yapımına
başlanan filmler yönünden yegane eser sahibi ilgili sinema filmini imal ettiren”dir. Görüleceği
üzere yasa koyucu ilim edebiyat eserlerini, müzik eserlerini, güzel sanat eserlerini ve sinema
eserlerini bir arada düzenlerken ve diğer eserler yönünden süre bakımından herhangi bir
yürürlük tarihi belirlemez iken, sadece sinema eserleri bakımından farklı bir düzenleme
yapmıştır. Bağlantılı haklar için de herhangi bir süre sınırı yoktur. Sözgelimi 1995 yılından
önce yapılan sinema filmlerinde rol alan oyuncular için bu tür bir sınırlama getirilmemiştir.
İlk bakışta, yapılan yeni düzenlemenin doğal ve olması gereken bir düzenleme olduğu
izlenimi uyansa da, esasında düzenlemeden önce 20 yıl olan koruma süresinin 70 yıla
çıkarılması nedeniyle ciddi bir eşitsizliğin ve mülkiyet hakkı ihlalinin meydana geldiği
anlaşılmaktadır. Bunun bir sonucu olarak müzik eserleri, ilim edebiyat eserleri, güzel sanat
eserleri bakımından eser sahipliği için farklı, sinema eserleri bakımından farklı hukuki
sonuçlar meydana gelebilmektedir.
Yapılan yasal düzenleme ile 1995 yılından önce bir sinema filmini imal ettiren yapımcı,
ek 2. madde nedeniyle hem 50 yıl daha eser sahibi olarak kalmaya devam ederken, hem de
aynı Yasanın 80. madde gereğince bir de film yapımcısı olmasından dolayı “bağlantılı hak
sahibi” durumuna gelmektedir. Böylece film yapımcıları hem 50 yıl daha eser sahibi olmaya
devam edip, ayrıca birde yapımcı sıfatını elde ederek bağlantılı hak sahipliğine de sahip
olurken, yönetmen, senaryo yazarı, diyalog yazarı, özgün müzik bestecisi gibi sinema eserinin
gerçek sahipleri, ilave 50 yıl daha hak sahibi olamamakta ve hemen her gün televizyonlarda
yayınlanan filmlerden dolayı herhangi bir gelir elde edememektedir.
Benzer şekilde 5846 sayılı Yasanın 80. maddesinde yapılan düzenleme ile film
yapımcıları, filmlerinin ilk tespitini gerçekleştiren kişiler yönünden bağlantılı hak ihdas
edilmiş ve ayrıca bir sinema filminde rol alan icracı sanatçılar ve sinema eserinin sahipliği
bakımından yürürlük için her hangi bir süre sınırlaması getirilmemiştir. Bu nedenle söz gelimi
bir sinema filminde rol alan bir icracı sanatçı ya da sinema filminde kullanılan müzik eserleri,
özgün müzik bakımından, bu sinema eseri 12/06/1995 tarihinden önce yapımına başlanmış
olsa dahi Yasanın 43. maddesi gereğince böyle bir sinema eserinin televizyonda, internet
ortamında yayınlanması nedeniyle eser icra fonogram ve yapımlar için bazı hallerde bedel
talebi mümkün iken, sadece sinema eserleri yönünden bunun mümkün olmaması gibi bir
sonuç ile karşılaşılması ihtimal dahilindedir. Oysa 4110 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği
tarihte sinema eserleri yönünden koruma süresi 20 yıl iken, halen sinema eserleri ve diğer
eserler bakımından koruma süresi 5846 sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince eser sahibinin
yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıldır. Böylece 12/06/1995 tarihine kadar bir
sinema eserinin yapımcısı ancak 20 yıl süre ile sinema eserinden dolayı telif hakkı geliri elde
edebilmekte iken, 4630 sayılı Yasanın 16. maddesi ile yapılan değişiklikten sonra filmin
aleniyet tarihinden itibaren 70 yıl süre ile gelir elde edebilecektir. Bu durumda söz gelimi
12/06/1975 tarihinde alenileşen bir sinema eseri bakımından sinema filminin yapımcısı
12/06/1995 tarihine kadar koruma ve bedel talep hakkına sahip iken, bu süre yasa değişikliği
sonucunda 2045 yılına kadar uzamıştır. Buna bağlı olarak 1995 yılında sinema eseri sahibi
olarak kabul edilen senaryo yazarı, yönetmen gibi kimseler 2045 yılına kadar bu filmin
televizyonlarda yayınından dolayı gelir elde edememek durumu ile karşı karşıyadır. 20 yıllık
koruma süresi 70 yıla çıkarılmış ve sinema eseri için yönetmen, senaryo yazarı gibi kimseler
sinema eseri sahibi olarak kabul edilmiş olmakla birlikte bu kimseler iptali istenen yasa
hükmü nedeniyle koruma sürelerinin uzatılmasından yararlanamamaktadır. Gerek sinema
filmlerinde gerekse fonogramlarda rol alan ya da icrada bulunan sanatçılar yönünden böyle
bir sınırlama mevcut değil iken, sinema eserleri sahipleri yönünden bu şekilde bir sınırlama
getirilmesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. maddesinde yer alan “herkes dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler ile ayrım
gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” hükmüne aykırı olup yasa hükmünün bu nedenle iptali
gerekir.
Öte yandan bir sinema filminin yapım tarihinden daha sonra yapılan yasa değişikliği ile
koruma süresi 20 yıldan 70 yıla çıkarılmış olmasına, filmin yapımcısının sinema eseri sahibi
olmaktan çıkarılıp bağlantılı hak sahibi sayılmasına, daha önce eser sahibi sayılmayan
senaryo yazarı, yönetmen, diyalog yazarı, özgün müzik bestecisi gibi kimselerin sinema eseri
sahibi sayılmasına rağmen sonradan uzatılan koruma sürelerinden dolayı sadece halen mevcut
yasaya göre eser sahibi sayılmayan film yapımcısı telif hakkı geliri elde edebilir iken, koruma
süresinin sonradan uzatılmış olması ve bu nedenle ortaya çıkan yeni durum nedeniyle ve
yasadaki değişiklikten dolayı eser sahibi sayılan kimselerin telif hakkı nedeniyle gelir elde
edememeleri nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “sanatın ve sanatçının korunması”
başlıklı 64. maddesine aykırılık söz konusu olup ilgili yasa hükmünün bu nedenle dahi iptali
gerekir.
Nihayet aynı yasa hükmü Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 35. maddesinde
düzenlenen “mülkiyet hakkı” başlıklı Anayasa hükmüne dahi aykırıdır. Zira 70 yıla uzatılan
koruma süresi nedeniyle ortaya çıkan ek koruma dönemine bağlı gelirden filmin yapımcısı
yararlanır iken, mevcut Yasaya göre sinema eserinin sahipleri olan kimselerin
yararlanamaması, 20 yıldan 70 yıla uzatılan koruma süresinin 50 yıllık ilave çok uzun bir
dönemi kapsaması ve bunun filmin yapımı anında mevcut olmayıp sonradan düzenlenmiş
olması nedeniyle geçmişe yönelik olarak sinema eseri sahiplerinin mülkiyet hakkının da
sınırlanması söz konusudur. Zira bir yandan koruma süresi 70 yıla çıkarılırken ve daha
önceden eser sahibi olarak kabul edilmeyen yönetmen, senaryo yazarı gibi kimseler eser
sahibi olarak kabul edilirken, bu tarihten itibaren uzatılmış olan koruma süresi içinde eser
sahipliğinden dolayı gelir elde etmesi gereken bu gibi kimselerin bu hakları ortadan
kaldırılmaktadır. Böylece 1995 yılından itibaren 50 yıl daha gelir getirecek olan ve hemen her
gün televizyonlarda yayınlanan eski sinema filmleri sadece yapımcıya gelir sağlamakta, eserin
gerçek sahipleri bu haktan ve gelirden 50 yıl daha mahrum kalmaktadır. Bu sınırlamada her
hangi bir kamu yararı mevcut olmadığından 5846 sayılı Yasanın ek 2. maddesinin son
fıkrasının bu nedenle dahi iptali gerekir. (…)”.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
İtiraz konusu kuralın da yer aldığı 5846 sayılı Kanun’un, 4630 sayılı Kanun’un 35.
maddesi ile değiştirilen Ek 2. maddesi şöyledir:
“Bu Kanunla sağlanan koruma, bu madde ile getirilen değişikliğin yürürlüğe girdiği
sırada;
1. T.C. vatandaşı eser sahipleri ve eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı hak sahipleri
tarafından üretilmiş Türkiye’de mevcut bütün eserlere, tespit edilmiş icralara ve
fonogramlara,
2. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve anlaşmalara taraf diğer
ülkelerde üretilmiş ve bu ülkelerde koruma süresi dolmadığı için kamuya mal olmamış
yabancı eserlere, tespit edilmiş icralara ve fonogramlara,
Uygulanır.
Birinci fıkranın uygulanması sonucu koruma kapsamına alınan eserlerin, tespit edilmiş
icraların ve fonogramların yasal kopyalarının mülkiyetini elinde bulunduran kişiler, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık sürenin sonuna kadar yazılı bir izne
gerek kalmaksızın bu kopyaları satabilir veya elden çıkarabilir.
Bununla birlikte, eserler, tespit edilmiş icralar ve fonogramlara ilişkin olmak üzere bu
Kanun çerçevesinde eser sahipleri ve diğer hak sahiplerine sağlanan hakların kullanılması
eser veya bağlantılı hak sahiplerinin iznine tabidir.
Bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği 12/6/1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine
uygulanır.”.
B- İlgili Yasa Kuralları
1- 5846 sayılı Kanun’un ilk hâliyle 8. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bir sinema eserinin sahibi onu imâl ettirendir.”.
2- 5846 sayılı Kanun’un 4110 sayılı Kanun ile değiştirilen 8. maddesinin beşinci fıkrası
şöyledir:
“Sinematografik eserlerde; yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarı, eserin
birlikte sahibidirler. Eserin birlikte sahipleri, mali hakları, yapacakları bir sözleşmeyle ve
uygun bir bedel karşılığında yapımcıya devredebilirler.”.
3- 5846 sayılı Kanun’un 4630 sayılı Kanun ile değiştirilen 8. maddesinin üçüncü fıkrası
şöyledir:
“Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog
yazarı, eserin birlikte sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde,
animatör de eserin birlikte sahipleri arasındadır.”.
C- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın 10., 35. ve 64. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN,
Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ, Zehra Ayla
PERKTAŞ ve Engin YILDIRIM’ın katılımlarıyla 22.9.2010 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kural, ilgili yasa
kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri
okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, 4630 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu sinema eserlerinde
koruma süresinin yirmi yıldan yetmiş yıla çıkarılmasından, 4110 ve 4630 sayılı Kanunlar ile
yapılan değişikliklerle sinema eseri sahibi olarak kabul edilenlerin yararlandırılmadıkları,
sinema eserleri dışındaki eser türlerinin sahipleri ile bağlantılı hak sahipleri yönünden zaman
bakımından uygulamaya ilişkin düzenleme yapılmadığı, bu nedenle eşitlik ilkesi, mülkiyet
hakkı ve devletin sanatçıyı koruma görevinin ihlal edildiği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın
10., 35. ve 64. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural Anayasa’nın 2. maddesi
yönünden de incelenmiştir.
5846 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ilk hâli uyarınca “imal ettiren (yapımcı)” sinema
eseri sahibiyken, anılan maddede 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle “yönetmen”,
“özgün müzik bestecisi” ve “senaryo yazarı” sinema eseri sahibi olarak kabul edilmiş ve 4630
sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle bu eser sahiplerine “diyalog yazarı” ve canlandırma
(animasyon) tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde “animatör” eklenmiştir.
İtiraz konusu kuralla, sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümlerin 4110 sayılı Kanun’un
yürürlüğe girdiği 12.6.1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine
uygulanacağı düzenlenerek, değişiklikler nedeniyle doğacak ihtilafların önlenmesi ve imal
ettirenin (yapımcının) kazanılmış haklarının korunması amaçlanmıştır. Kuralın, başvuru
kararında belirtildiğinin aksine koruma sürelerine ilişkin hükümlerin zaman bakımından
uygulanmasıyla ilgisi olmayıp, bu husus 5846 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin kuraldan
önceki fıkralarında düzenlenmektedir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa’ya
aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa
ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuk devletinin korumakla yükümlü olduğu evrensel ilkelerden birisi hukuk güvenliği
ilkesidir. Hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm
eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu
güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılan ortak değerdir. Kural
olarak hukuk güvenliği yasaların geriye yürütülmemesini zorunlu kılar. Kanunların geriye
yürümezliği ilkesi uyarınca kamu yararı ve kamu düzeni, kazanılmış hakların korunması, mali
haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında kanunlar, ilke olarak yürürlük
tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar.
Anayasa’nın 35. maddesinde “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar,
ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum
yararına aykırı olamaz.” biçimindeki hükme yer verilerek, mülkiyet hakkı, miras hakkıyla
birlikte bir temel hak olarak güvence altına alınmıştır. Mülkiyet hakkı, kişiye başkasının
hakkına zarar vermemek ve kanunların koyduğu sınırlamalara uymak koşuluyla, sahibi
olduğu şeyi dilediği gibi kullanma, ürünlerinden yararlanma ve tasarruf olanağı veren bir
haktır.
Mülkiyet hakkının konusunu, maddi ve gayrimaddi mallar oluşturmaktadır. Taşınır ve
taşınmaz mallar, maddi mallar kapsamında iken, fikrî ve sınai mülkiyet hakları gayrimaddi
mallar kapsamında yer almaktadır. Dolayısıyla, sinema eserleri üzerindeki fikrî haklar da
mülkiyet hakkı kapsamındadır.
Kuralla sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümlerin geriye yürütülüp yürütülmediğinin
belirlenebilmesi için, öncelikle sinema eseri sahipliğini doğuran olayın ne zaman
gerçekleştiğinin tespit edilmesi gerekir. Sinema eserlerinde eser sahipliği, herhangi bir hukuki
işleme gerek olmadan eserin meydana getirilmesiyle birlikte kendiliğinden doğar. Kuralla,
4110 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 12.6.1995 gününden önce sinema eseri sahibi olan
imal ettiren (yapımcı) ile bu tarihten itibaren sinema eseri sahibi olarak kabul edilen
yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarı yönünden sinema eseri sahipliğine ilişkin
hükümler geriye yürütülmemektedir. Ancak diyalog yazarı ve animatör, 3.3.2001 gününde
yürürlüğe giren 4630 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sinema eseri sahipleri arasına
eklendiği hâlde, kuralla bunlar yönünden de sinema eseri sahipliğine ilişkin hükümlerin 4110
sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 12.6.1995 gününden sonra yapımına başlanan sinema
eserlerine uygulanacağı düzenlenmektedir. Buna göre kural, 12.6.1995 gününden sonra
yapımına başlanıp 3.3.2001 gününe kadar meydana getirilerek eser sahipliği ortaya çıkmış
olan sinema eserlerinde, “diyalog yazarı” ve “animatör” yönünden eser sahipliğine ilişkin
hükümleri geriye yürütmektedir.
Diğer taraftan, eser sahipliği sadece bir hukuki statüden ibaret değildir. Eser sahipliği
ile birlikte ve ona bağlı olarak eser üzerindeki fikrî haklar da kendiliğinden kazanılır. 5846
sayılı Kanun’un 8. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sinema eseri sahipleri birlikte eser
sahibi olduklarından, eser üzerindeki haklara da birlikte sahip olurlar. Anılan Kanun’un 10.
maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanması gereken adi şirkete ilişkin hükümler uyarınca
ise sinema eseri sahipleri, eser üzerindeki haklardan elde edilen bütün kazançları aralarında
eşit olarak paylaşmak ve bunlara ilişkin kararları oybirliğiyle almakla yükümlüdürler. Buna
göre, kuralla diyalog yazarı ve animatör yönünden eser sahipliğine ilişkin hükümler geriye
yürütülerek 12.6.1995 gününden sonra yapımına başlanıp 3.3.2001 gününe kadar meydana
getirilmiş olan sinema eserlerinin üç kişiden oluşan eser sahipleri beş kişiye çıkarılmakta ve
daha önce sinema eseri sahibi olan yönetmen, özgün müzik bestecisi ve senaryo yazarının
eserin meydana getirilmesiyle birlikte kazanmış oldukları mülkiyet hakkı kapsamında yer alan
fikrî hakları üzerindeki kullanma, ürünlerinden yararlanma ve tasarruf yetkileri
azaltılmaktadır. Dolayısıyla kural, diyalog yazarı ve animatörler yönünden sinema eseri
sahipliğine ilişkin hükümleri geriye yürütüp, eser sahipliği statüsünden doğan, kesinleşmiş ve
kişisel niteliğe dönüşmüş olan fikrî haklar üzerindeki yetkileri azaltmak suretiyle kazanılmış
hak ve hukuk güvenliği ilkelerini ihlal etmekte ve mülkiyet hakkını zedelemektedir.
Açıklanan nedenlerle kural, “diyalog yazarı ve animatörler” yönünden Anayasa’nın 2.
ve 35. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
Kural, Anayasa’nın 2. ve 35. maddelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden, ayrıca 10.
ve 64. maddeleri yönünden incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI- SONUÇ
5.12.1951 günlü, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 21.2.2001 günlü,
4630 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değiştirilen Ek 2. maddesinin “Bu Kanunun sinema
eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 12/6/1995
tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır.” biçimindeki son fıkrasının,
“diyalog yazarı ve animatörler” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
29.12.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2011/23
Karar Sayısı : 2012/3
Karar Günü : 12.1.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Sakarya 1. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 22.12.1934 günlü, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21.
maddesinin, Anayasa’nın 2. ve 35. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve
yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
İmar Kanunu’nun 18. maddesinin uygulanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan
davanın incelemesi sırasında, 18. madde uygulaması ile kapanan yol parçalarının davalı
Belediye adına tescil edilmesi nedeniyle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varan
Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
İtiraz Başvurusunun Gerekçe Bölümü Şöyledir:
“Dava, davacı Bolu İl Özel İdaresi tarafından Bolu ili, Merkez ilçe, Tabaklar Mahallesi
4 pafta, 424 ada, 95 parseldeki taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı Yasa’nın 18. madde
uygulaması yapılmasına ilişkin belediye encümen kararına yapılan itirazın reddine dair
22.01.2010 gün ve 2010/86 sayılı Encümen kararının; taşınmazlarında değer kaybı olduğu, bu
alana idarelerince yapılmak istenen yatırımın engellendiği ve taşınmazın yola bakan kısmının
belediye tarafından mülk edinildiği, kamu yararı bulunmadığı ileri sürülerek iptali istemiyle
Bolu Belediye Başkanlığı’na karşı açılmıştır.
Davalı idarece, dava konusu edilen işlemde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesini
uygulaması amacının kamu yararı olduğu, yapılan düzenleme sonucu oluşan yeni parsellerin
mümkün olduğunca ana taşınmaza yakın parsellerden verilmeye çalışıldığı, uygulamanın
kesinleştirilerek tescil işlemlerinin tamamlandığı, düzenlemeye giren taşınmazlardan yoldan
ihdas yoluyla elde edilen taşınmazların dayanağının 2644 sayılı Tapu Kanununun 21.
maddesinde yer alan “Köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy
veya belediye namına tescil olunur.” hükmü olduğu, bu nedenlerle tesis edilen işlemde
hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun,
insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla
kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasakoyucunun da
bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunduğu bilincinde olan devlettir.
Anayasa’nın 35. maddesinde ise; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu
haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması
toplum yararına aykırı olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ek 1 nolu Protokol’ün “Mülkiyetin Korunması”
başlıklı 1. maddesinde; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı
gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada
öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden
yoksun bırakılabilir.” şeklindeki hükümle mülkiyet hakkı Sözleşmenin koruma şemsiyesi
altına alınmış, kapsam ve sınırları belirlenmiştir.
2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesinde; “Köy ve belediye sınırları içinde
kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye namına tescil olunur.” hükmü yer
almaktadır.
Bilindiği üzere kamunun kullanımındaki yollar; kadimden beri kullanıla gelen, nasıl ve
ne zaman oluştuğu bilinmeyen yollar olabildiği gibi, kişilerin özel mülkiyetindeki
taşınmazların bir kısmının rızaen yola terk edilmesi sonucu da oluşabilmektedir. Bu yollar,
kamunun kullanımında olması nedeniyle kadastro çalışmaları sırasında özel mülkiyete konu
edilmeyerek tescil dışı bırakılmaktadır.
Kamunun kullanımındaki yolların herhangi bir idari tasarrufla kapatılması sonucu elde
edilen taşınmazların Tapu Kanununun 21. maddesi uyarınca belediyeler veya köyler adına
tescil edilmesiyle; kadimden bu yana yol olarak kullanılan veya kişilerin özel mülkiyet
haklarından feragat ederek kamunun kullanımına bıraktıkları alanlar, idari bir tasarrufla
idarenin özel mülkiyeti haline getirilmektedir. Bu taşınmazların, üçüncü kişilere satışı da dahil
her türlü hukuki işleme konu edilmesi de mümkün olabilmektedir. Oysa ki, mülkiyet
hakkından vazgeçilerek kamunun kullanımına bırakılan alanların, idari bir tasarrufla belediye
veya köylerin özel mülkiyetine dönüştürülmesi Anayasanın 35. maddesine aykırı olduğu gibi
Anayasamızın 2. maddesinde ifade edilen amacın gerçekleştirilmesine de hizmet
etmemektedir.
Öte yandan, köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlalarının köy veya
belediye namına tescil edilmesi söz konusu olabilecekse, bu taşınmazların ancak yeniden
kamunun kullanımına açılacak şekilde düzenlenmesi ve tescilin bu amaçla sınırlandırılması,
özel mülkiyet haline dönüştürülmesinin engellenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o dava sebebiyle
uygulanacak bir Yasanın Anayasaya aykırı olduğu kanısına götüren görüşünü açıklayan kararı
ile Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiğini düzenleyen 2949 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 28. maddesi gereğince
2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesinin Anayasa’nın 2. ve 35. maddelerine aykırı
olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle re’sen Anayasa Mahkemesine başvurulmasına ve
Anayasa Mahkemesince verilecek olan kararın gecikmesi halinde hem yargısal hem de kişisel
bazda giderilmesi güç veya olanaksız zararlar doğabileceği göz önünde bulundurularak esas
hakkında karar verilinceye kadar itiraz konusu kuralın yürürlüğünün durdurulmasına karar
verilmesinin istenilmesine, dosyada bulunan konuyla ilgili belgelerin onaylı birer örneğinin
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 17/01/2011 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
22.12.1934 günlü, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun itiraz konusu 21. maddesi şöyledir;
“Köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye
namına tescil olunur.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa’nın 2. ve 35. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince, 10.3.2011 gününde yapılan ilk
inceleme toplantısında;
1- 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan,
Mahkeme’nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda;
Mahkeme’nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet
ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI’nın, gerekçesi
2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- Dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE,
karar verilmiştir.
V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
22.12.1934 günlü, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesine ilişkin yürürlüğün
durdurulması isteminin, koşulları oluşmadığından REDDİNE 10.3.2011 gününde
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kural, dayanılan
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten
sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında kamunun kullanımındaki yolların kadimden beri kullanılagelen, nasıl
ve ne zaman oluştuğu bilinmeyen yollar olabildiği gibi, kişilerin özel mülkiyetindeki
taşınmazların bir kısmının rızaen yola terk edilmesi sonucu da oluşabildiği belirtilerek,
kamunun kullanımındaki yolların herhangi bir idari tasarrufla kapatılması sonucu elde edilen
taşınmazların itiraz konusu kural gereğince belediye ya da köyler adına tescil edildiği, bu
taşınmazların kaynağına bakılmaksızın idarenin özel mülkiyeti haline geldiği, idarenin bu
taşınmazları satabildiği vurgulanarak, özellikle bireyler tarafından rızaen yola terk edilen
taşınmazların bu şekilde bir idari tasarrufla idarenin özel malı haline getirilmesinin
Anayasa’nın 2. ve 35. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi köy ve belediye sınırları içinde kapanmış
yollarla yol fazlalarının köy veya belediye namına tescil olunmasını öngörmektedir. Bu
hüküm gereğince plan değişikliği ya da benzeri nedenlerle bir yolun kapanması ya da bazı
bölümlerinin yol olmaktan çıkarılması durumunda bu şekilde açığa çıkan taşınmazların
belediye ya da köy sınırları içinde bulunması halinde bu tüzelkişilikler adına tescil edilmesi
gerekmektedir.
Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesi, keyfi yönetimin karşıtı
olarak devletin hukuka bağlılığını ifade eder. Buna göre devlet yetkisi kullanan tüm
organların eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olması, işlemlerin hukuka uygunluğunun
yargısal yollarla denetlenebilmesi ve devletin tüm faaliyetlerinde bireylerin temel hak ve
özgürlüklerine saygı göstermesi gerekir.
Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı birey özgürlüğü ile
doğrudan ilgili olup, bireye emeğinin karşılığına sahip olma ve geleceğe yönelik planlar
yapma olanağı tanıyan temel bir haktır. Devlet mülkiyet hakkına ancak kamu yararı amacıyla
ve kanuna uygun olarak müdahale edebilir.
Hukukumuzda, yollar kamu yararına tahsis edilmiş orta malı niteliğinde olup kamu
mallarının tâbi olduğu hukuki rejime bağlıdırlar. Yollar zamanaşımı yoluyla kazanılamazlar,
haczedilemezler ve yolların tapu siciline kaydı gerekmez. Sadece ölçümü yapılarak
haritalarında gösterilmekle yetinilir.
Yollar zaman içinde gelişen ihtiyaçlara bağlı olarak imar planlarında değişiklik
yapılması suretiyle kapatılabileceği gibi bazı yol parçalarının açığa çıkması da ihtimal
dâhilindedir. Kapanan ya da açığa çıkan yol veya yol parçaları kamu malı niteliğini
kaybederek idarenin özel malı haline geleceğinden kamu mallarına ilişkin koruma ortadan
kalkar. Bu nedenle itiraz konusu kural böylece açığa çıkan taşınmazların tapu sicilinin
sağladığı güvenceden yararlanabilmesi için tapu siciline tescilini öngörmektedir. İdare yeni
bir kararla bu taşınmazları kamu yararına tahsis ederek kamu malına da dönüştürebilir. Aynı
şekilde İmar Kanunu’nun 18. maddesi gereği parsellerin yeniden düzenlenmesinde eski yol
parçalarını özel kişilerin arsaları ile birleştirebilir. Eğer yeniden kamu yararına tahsis
edilmezse, idare özel hukuk rejimi çerçevesinde bu mallara tasarruf eder, gerekirse satabilir.
Kamu mallarının ve idarenin özel mallarının tabi olduğu hukuki rejim mevzuatımızda
ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İdarenin keyfi uygulamalara sapması halinde buna karşı adli
ve idari yargıda dava açma yolları açıktır. Bu nedenle itiraz konusu kuralın keyfiliğe yol
açacak bir düzenleme olduğu söylenemez.
Diğer taraftan kamu malları devletin mülkiyeti altındadır. İtiraz yoluna başvuran
mahkeme her ne kadar yolların kaynağı itibariyle özel mülkiyet konusu taşınmaz olma
ihtimalini dikkate alarak malik tarafından rızaen yola terk edilen alanların idarenin bir kararı
ile yol olmaktan çıkarılarak idarenin özel malı haline getirilmesinin Anayasanın 35.
maddesine aykırılık oluşturduğunu ileri sürmüşse de, yollar kaynağı itibariyle özel
mülkiyetteki taşınmazlara dayansa bile bunlar çeşitli usullerle kamu malı haline getirilmiş
olabilirler. Kamulaştırma, düzenleme ortaklık payı ayrılması gibi usuller özel mülkiyetteki
taşınmazların yol yapılmasında başvurulacak temel usullerdir. Bu hallerde malik taşınmazın
karşılığını ya kamulaştırma bedeli, tazminat ya da geri kalan taşınmazlarının değer artışı
yoluyla elde etmiş ve taşınmazın mülkiyeti kamuya geçmiştir. Malikin rızasıyla yola terk
etmesi de kaynaklardan birisi olmakla birlikte bu durumda bir bağışlama söz konusu olup
hukukumuzda bağışlamanın şarta bağlı olarak yapılması mümkündür. Eğer malik bağışladığı
taşınmazın yol dışında başka bir amaç için kullanılmasını istemiyorsa şarta bağlı bağışlama
yapma imkânına sahiptir. Bu yönüyle itiraz konusu kuralın mülkiyet hakkına müdahale teşkil
ettiği söylenemez.
Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’ya aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
VII- SONUÇ
22.12.1934 günlü, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesinin Anayasa’ya aykırı
olmadığına ve itirazın REDDİNE, 12.1.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 17 Mart 2012 – 28236]
—— • ——
KANUN
AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN
ÖNLENMESİNE DAİR KANUN
Kanun No. 6284
Kabul Tarihi: 8/3/2012
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Temel İlkeler ve Tanımlar
Amaç, kapsam ve temel ilkeler
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi
bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan
kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere
ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
(2) Bu Kanunun uygulanmasında ve gereken hizmetlerin sunulmasında aşağıdaki temel
ilkelere uyulur:
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler,
özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye
İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır.
b) Şiddet mağdurlarına verilecek destek ve hizmetlerin sunulmasında temel insan
haklarına dayalı, kadın erkek eşitliğine duyarlı, sosyal devlet ilkesine uygun, adil, etkili ve
süratli bir usul izlenir.
c) Şiddet mağduru ve şiddet uygulayan için alınan tedbir kararları insan onuruna yaraşır
bir şekilde yerine getirilir.
ç) Bu Kanun kapsamında kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddeti önleyen ve kadınları
cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz.
Tanımlar
MADDE 2 – (1) Bu Kanunda yer alan;
a) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını,
b) Ev içi şiddet: Şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile
veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü
fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddeti,
c) Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini,
ç) Kadına yönelik şiddet: Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya
kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve
bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı,
d) Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle
veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit
ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel
alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve
davranışı,
e) Şiddet mağduru: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara
doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan kişiyi ve şiddetten
etkilenen veya etkilenme tehlikesi bulunan kişileri,
f) Şiddet önleme ve izleme merkezleri: Şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici
tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin verildiği,
çalışmalarını yedi gün yirmidört saat esası ile yürüten merkezleri,
g) Şiddet uygulayan: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışları
uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişileri,
ğ) Tedbir kararı: Bu Kanun kapsamında, şiddet mağdurları ve şiddet uygulayanlar
hakkında hâkim, kolluk görevlileri ve mülkî amirler tarafından, istem üzerine veya resen
verilecek tedbir kararlarını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Koruyucu ve Önleyici Tedbirlere İlişkin Hükümler
Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
MADDE 3 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki
tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere mülkî amir tarafından
karar verilebilir:
a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir
yerde uygun barınma yeri sağlanması.
b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi
yardım yapılması.
c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti
verilmesi.
ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici
koruma altına alınması.
d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını
desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak
kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının
yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden
karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.
(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a) ve (ç) bentlerinde yer
alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın
alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunar. Mülkî amir tarafından
kırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki
koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim
tarafından karar verilebilir:
a) İşyerinin değiştirilmesi.
b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri
belirlenmesi.
c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde
ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için
diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına
dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre
kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5 – (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden
birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük
düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek
konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel
ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle
kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına,
tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına
yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim
etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle
zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları
yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve
tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin
sağlanması.
(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d)
bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en
geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim
tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun
hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar
vermeye yetkilidir.
(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan
kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla
hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi
tedbir nafakasına hükmedebilir.
Suçlara ilişkin saklı tutulan hükümler
MADDE 6 – (1) Kişinin silah bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanmasının suç oluşturması dolayısıyla ya da fiilinin başka bir suç oluşturması nedeniyle;
a) Soruşturma ve kovuşturma evresinde koruma tedbirlerine veya denetimli serbestlik
tedbirlerine,
b) Mahkûmiyet hâlinde ceza veya güvenlik tedbirlerinin infazına ve bu çerçevede
uygulanabilecek olan denetimli serbestlik tedbirlerine,
ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
İhbar
MADDE 7 – (1) Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu
durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri bu Kanun
kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer
tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.
Tedbir kararının verilmesi, tebliği ve gizlilik
MADDE 8 – (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da
Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay
ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.
(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet
uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da
Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin
değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.
(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya
belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu
Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.
(4) Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir
talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca
bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir
tutanakla derhâl tebliğ edilir.
(5) Tedbir kararının tefhim ve tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde
şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı yapılır.
(6) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen,
korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek
bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm
resmi kayıtlarda gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu
bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(7) Talep hâlinde ilgililere kişisel eşya ve belgelerinin kolluk marifetiyle teslimi
sağlanır.
İtiraz
MADDE 9 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ
tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.
(2) Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile
mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen
daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi
bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk
mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine
gecikmeksizin gönderilir.
(3) İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Tedbir kararlarının bildirimi ve uygulanması
MADDE 10 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre alınan tedbir kararları, Bakanlığın ilgili
il ve ilçe müdürlükleri ile verilen kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya
kolluğa en seri vasıtalarla bildirilir.
(2) Bu Kanun kapsamında ilgili mercilere yapılan başvurular ile bu başvuruların kabul
ya da reddine ilişkin kararlar, başvuru yapılan merci tarafından Bakanlığın ilgili il ve ilçe
müdürlüklerine derhâl bildirilir.
(3) Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile
şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden,
hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu
ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir.
(4) Tedbir kararının, kolluk amirince verilip uygulandığı veya korunan kişinin kollukta
bulunduğu hâllerde, kolluk birimleri tarafından kişi, Bakanlığın ilgili il veya ilçe
müdürlüklerine ivedilikle ulaştırılır; bunun mümkün olmaması hâlinde giderleri Bakanlık
bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere kendisine ve beraberindekilere geçici olarak
barınma imkânı sağlanır.
(5) Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına
engel teşkil etmez.
(6) Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya
Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilir. Barınma yerlerinin
yetersiz kaldığı hâllerde korunan kişiler; mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya
Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri
yerlerde geçici olarak barındırılabilir.
(7) İşyerinin değiştirilmesi yönündeki tedbir kararı, kişinin tabi olduğu ilgili mevzuat
hükümlerine göre yetkili merci veya kişi tarafından yerine getirilir.
Kolluk görevleri
MADDE 11 – (1) Kolluk görevleri, kolluğun merkez ve taşra teşkilâtında bu Kanunda
belirtilen hizmetlerle ilgili olarak, çocuk ve kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği
konusunda eğitim almış ve ilgili kolluk birimlerince belirlenmiş olan yeteri kadar personel
tarafından yerine getirilir.
Teknik yöntemlerle takip
MADDE 12 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen tedbir kararlarının
uygulanmasında hâkim kararı ile teknik araç ve yöntemler kullanılabilir. Ancak, bu suretle,
kişilerin ses ve görüntüleri dinlenemez, izlenemez ve kayda alınamaz.
(2) Teknik araç ve yöntemlerle takibe ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Tedbir kararlarına aykırılık
MADDE 13 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet
uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile
ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on
güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.
(2) Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine
ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak
zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.
(3) Zorlama hapsine ilişkin kararlar, Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir. Bu
kararlar Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine bildirilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Merkezlerin Kurulması, Destek Hizmetleri ve
Kurumlararası Koordinasyon
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurulması
MADDE 14 – (1) Bakanlık, gerekli uzman personelin görev yaptığı ve tercihen kadın
personelin istihdam edildiği, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin
olarak uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin verildiği, çalışmalarını yedi gün
yirmidört saat esasına göre yürüten, çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, şiddet
önleme ve izleme merkezlerini kurar.
(2) Kurulan merkezlerde şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin
olarak uygulanmasına yönelik izleme çalışmaları yapılır ve destek hizmetleri verilir.
Destek hizmetleri
MADDE 15 – (1) Bu Kanun kapsamında şiddetin önlenmesi ve verilen tedbir
kararlarının etkin olarak uygulanmasının izlenmesi bakımından şiddet önleme ve izleme
merkezleri tarafından verilecek destek hizmetleri şunlardır:
a) Koruyucu ve önleyici tedbir kararları ile zorlama hapsinin verilmesine ve
uygulanmasına ilişkin veri toplayarak bilgi bankası oluşturmak, tedbir kararlarının sicilini
tutmak.
b) Korunan kişiye verilen barınma, geçici maddi yardım, sağlık, adlî yardım hizmetleri
ve diğer hizmetleri koordine etmek.
c) Gerekli hâllerde tedbir kararlarının alınmasına ve uygulanmasına yönelik
başvurularda bulunmak.
ç) Bu Kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılmasına yönelik bireysel ve toplumsal
ölçekte programlar hazırlamak ve uygulamak.
d) Bakanlık bünyesinde kurulan çağrı merkezinin bu Kanunun amacına uygun olarak
yaygınlaştırılması ve yapılan müracaatların izlenmesini sağlamak.
e) Bu Kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılması için çalışan ilgili sivil toplum
kuruluşlarıyla işbirliği yapmak.
(2) Korunan kişilerle ilgili olarak şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından
verilecek destek hizmetleri şunlardır:
a) Kişiye hakları, destek alabilecekleri kurumlar, iş bulma ve benzeri konularda
rehberlik etmek ve meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak.
b) Verilen tedbir kararıyla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesine yönelik önerilerde
bulunmak ve yardımlar yapmak.
c) Tedbir kararlarının uygulanmasının sonuçlarını ve kişiler üzerindeki etkilerini
izlemek.
ç) Psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde yardım ve danışmanlık yapmak.
d) Hâkimin isteği üzerine; kişinin geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal,
ekonomik ve psikolojik durumu hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.
e) İlgili merci tarafından istenilmesi hâlinde, tedbirlerin uygulanmasının sonuçları ve
ilgililer üzerindeki etkilerine dair rapor hazırlamak.
f) 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
hükümleri uyarınca maddi destek sağlanması konusunda gerekli rehberliği yapmak.
(3) Şiddet uygulayanla ilgili olarak şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından
verilecek destek hizmetleri şunlardır:
a) Hâkimin isteği üzerine; kişinin geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal,
ekonomik ve psikolojik durumu ile diğer kişiler ve toplum açısından taşıdığı risk hakkında
ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.
b) İlgili makam veya merci tarafından istenilmesi hâlinde, tedbirlerin uygulanmasının
sonuçları ve ilgililer üzerindeki etkilerine dair rapor hazırlamak.
c) Teşvik edici, aydınlatıcı ve yol gösterici mahiyette olmak üzere kişinin;
1) Öfke kontrolü, stresle başa çıkma, şiddeti önlemeye yönelik farkındalık sağlayarak
tutum ve davranış değiştirmeyi hedefleyen eğitim ve rehabilitasyon programlarına
katılmasına,
2) Alkol, uyuşturucu, uçucu veya uyarıcı madde bağımlılığının ya da ruhsal
bozukluğunun olması hâlinde, bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavi olmasına,
3) Meslek edindirme kurslarına katılmasına,
yönelik faaliyetlerde bulunmak.
(4) Şiddet mağduru ile şiddet uygulayana yönelik hizmetler, zorunlu hâller dışında farklı
birimlerde sunulur.
Kurumlararası koordinasyon ve eğitim
MADDE 16 – (1) Bu Kanun hükümlerinin yerine getirilmesinde kurumlararası
koordinasyon Bakanlık tarafından gerçekleştirilir.
(2) Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, bu Kanunun
uygulanmasıyla ilgili olarak kendi görev alanına giren konularda işbirliği ve yardımda
bulunmak ve alınan tedbir kararlarını ivedilikle yerine getirmekle yükümlüdür. Gerçek ve
tüzel kişiler, bu Kanun kapsamında Bakanlık çalışmalarını desteklemek ve ortak çalışmalar
yapmak üzere teşvik edilir.
(3) Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel
televizyon kuruluşları ve radyolar, ayda en az doksan dakika kadınların çalışma yaşamına
katılımı, özellikle kadın ve çocukla ilgili olmak üzere şiddetle mücadele mekanizmaları ve
benzeri politikalar konusunda Bakanlık tarafından hazırlanan ya da hazırlattırılan
bilgilendirme materyallerini yayınlamak zorundadır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17.0022.00 saatleri arasında olmak üzere 08.00-22.00 saatleri arasında yapılır ve yayınların
kopyaları her ay düzenli olarak Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna teslim edilir. Bu saatler
dışında yapılan yayınlar aylık doksan dakikalık süreye dâhil edilmez. Bu süreler Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu tarafından denetlenir. Televizyon kuruluşları ve radyolarda
yayınlanacak bilgilendirme materyalleri, Bakanlık birimleri tarafından üniversiteler, ilgili
meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınarak hazırlanır.
(4) Bu Kanunda öngörülen görevlerin yerine getirilmesi sırasında kamu kurum ve
kuruluşlarının personeli Bakanlık görevlilerine yardımcı olurlar.
(5) Tüm kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
personel ve üyelerinin bu Kanunun etkin bir biçimde uygulanması amacıyla Bakanlığın
hazırlayıp koordine edeceği, kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim
programlarına katılmasını sağlar.
(6) İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği
konusunda eğitime yönelik dersler konulur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali Hükümler
Geçici maddi yardım yapılması
MADDE 17 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre geçici maddi yardım yapılmasına karar
verilmesi hâlinde, onaltı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret
tutarının otuzda birine kadar günlük ödeme yapılır. Korunan kişinin birden fazla olması
hâlinde, ilave her bir kişi için bu tutarın yüzde yirmisi oranında ayrıca ödeme yapılır. Ancak,
ödenecek tutar hiçbir şekilde belirlenen günlük ödeme tutarının bir buçuk katını geçemez.
Korunan kişilere barınma yeri sağlanması hâlinde bu fıkrada belirlenen tutarlar yüzde elli
oranında azaltılarak uygulanır.
(2) Bu ödemeler, Bakanlık bütçesine, geçici maddi yardımlar için konulan ödenekten
karşılanır. Yapılan ödemeler, şiddet uygulayandan tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde
tahsil edilir. Bu şekilde tahsil edilemeyenler 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından
takip ve tahsil edilir.
(3) Korunan kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespiti hâlinde yapılan
yardımlar, bu kişiden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Nafaka
MADDE 18 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre nafakaya karar verilmesi hâlinde,
kararın bir örneği, resen nafaka alacaklısının veya borçlusunun yerleşim yeri icra
müdürlüğüne gönderilir.
(2) Nafaka ödemekle yükümlü kılınan kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu ile bağlantısı
olması durumunda, korunan kişinin başvurusu aranmaksızın nafaka, ilgilinin aylık, maaş ya
da ücretinden icra müdürlüğü tarafından tahsil edilir. İcra müdürlüklerinin nafakanın tahsili
işlemlerine ilişkin posta giderleri Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü ödeneğinden karşılanır.
Sağlık giderleri
MADDE 19 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen
kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası prim borcu sebebiyle fiilen
genel sağlık sigortasından yararlanamayan ya da diğer mevzuat hükümleri gereğince tedavi
yardımından yararlanma hakkı bulunmayanlar; bu hâllerin devamı süresince, 31/5/2006 tarihli
ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında, gelir testine tabi
tutulmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılır.
(2) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin aynı
zamanda rehabilitasyonunun veya tedavi edilmesinin gerekli olduğuna karar verilmesi
hâlinde, genel sağlık sigortası kapsamında karşılanmayan rehabilitasyon hizmetlerine yönelik
giderler ile rehabilitasyon hizmetleri kapsamında verilmesi gereken diğer sağlık hizmetlerinin
giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertiplerinden karşılanır.
Harçlar ve masraflardan, vergilerden muafiyet ve davaya katılma
MADDE 20 – (1) Bu Kanun kapsamındaki başvurular ile verilen kararların icra ve
infazı için yapılan işlemlerden yargılama giderleri, harç, posta gideri ve benzeri hiçbir ad
altında masraf alınmaz. Bu Kanunun 17 nci maddesi uyarınca yapılan ödemeler gelir vergisi
ile veraset ve intikal vergisinden, bu ödemeler için düzenlenen kâğıtlar ise damga vergisinden
müstesnadır.
(2) Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak
uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve
çekişmesiz yargıya katılabilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Kadrolar
MADDE 21 – (1) Ekli listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190
sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir.
Yönetmelik
MADDE 22 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar altı ay içinde,
Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle
Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmeliklerle düzenlenir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler ve atıflar
MADDE 23 – (1) 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun
yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Mevzuatta 4320 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 4320 sayılı Kanun hükümlerine göre
verilen kararların uygulanmasına devam olunur.
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin faaliyete geçmesi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinde kurulması öngörülen
şiddet önleme ve izleme merkezleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde
Bakanlık tarafından belirlenecek illerde pilot uygulama yapılmak üzere kurulur. Kuruluşları
tamamlanıncaya kadar merkezlerin görevlerinin Bakanlığın hangi birimlerince yürütüleceği
Bakanlık tarafından belirlenir.
Yürürlük
MADDE 24 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 25 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
19/3/2012
LİSTE
KURUMU: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDAS EDİLEN KADROLARIN
SINIFI
GİH
GİH
TH
TH
TH
TH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
YH
YH
YH
UNVANI
Kuruluş Müdürü
Kuruluş Müdürü
Sosyolog
Sosyolog
Sosyolog
Sosyolog
Psikolog
Psikolog
Psikolog
Psikolog
Sosyal Çalışmacı
Sosyal Çalışmacı
Sosyal Çalışmacı
Sosyal Çalışmacı
Çocuk Gelişimcisi
Çocuk Gelişimcisi
Çocuk Gelişimcisi
Çocuk Gelişimcisi
Hemşire
Hemşire
Hemşire
Hemşire
Bakıcı Anne
Bakıcı Anne
Bakıcı Anne
TOPLAM
DERECESİ SERBEST KADRO ADEDİ TOPLAM
2
10
10
3
4
4
3
10
10
4
10
10
5
5
5
7
20
20
3
20
20
4
20
20
5
20
20
7
30
30
3
10
10
4
10
10
5
10
10
7
15
15
4
5
5
5
5
5
7
10
10
9
22
22
3
4
4
4
15
15
7
15
15
9
50
50
5
10
10
7
10
10
12
22
22
———————
—————
362
362
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
Aralık 2011 dönemi sonuna kadar sürelerini bitirip, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca yükseltilmelerine karar verilen adli yargı hâkim, Cumhuriyet başsavcı ve savcıları
ile idarî yargı hâkimlerine ait defterler 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 29 uncu
maddesi gereğince aşağıda gösterilmiştir.
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:
ÖLÇÜ VE ÖLÇÜ ALETLERİNİN TAMİR VE AYARINI YAPACAK KİŞİLERE
VERİLECEK YETKİ BELGESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 11/1/1989 tarihli ve 3516 sayılı Ölçüler ve
Ayar Kanunu kapsamında bulunan ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar hizmetlerini yapacak
kişilere verilecek yetki belgesi ve işyeri uygunluk belgesi ile ilgili usul ve esasları
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu kapsamında
bulunan ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar hizmetlerini yapacak kişilere verilecek yetki
belgesi ile ilgili işlemleri kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 10 uncu
maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını,
b) Etalon: Çeşitli ölçü ve ölçü aletlerinin doğruluğunu tahkik etmek için sahip olunan
imkanlara göre en yüksek hassasiyetli ölçü ve ölçü aletlerini,
c) Genel Müdürlük: Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğünü,
ç) İl müdürlüğü: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüklerini,
d) İşyeri: Ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar hizmetlerinin yapıldığı yerleri,
e) Kanun: 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununu,
f) Yetki belgesi: Ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar hizmetlerini yapan kişilere
verilecek belgeyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Yetki belgesi zorunluluğu
MADDE 5 – (1) Kanun kapsamında bulunan ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar
hizmetlerini yapacak kişilerin, bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde işyerinin bulunduğu il
müdürlüğünden yetki belgesi almaları zorunludur.
Etalon bulundurma zorunluluğu
MADDE 6 – (1) Ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar hizmetlerini yapacak kişiler,
işyerlerinde tamir ve ayar hizmetlerini yaptığı ölçü aletleriyle ilgili izlenebilirliği sağlanabilen
yeterli miktarda etalonu ve ekipmanı bulundurmak ve bunların işyerine ait olduğunu
belgelendirmek zorundadır.
(2) Etalonların kalibrasyonlarının; işyeri uygunluk belgesinin ilk müracaatı veya vize
müracaatından en geç bir yıl önce yaptırılmış olması gerekir. Elektrik, su ve gaz sayaçları
tamir ve ayar istasyonlarında kullanılan etalonlar için de bu hüküm uygulanır.
Defter tutma zorunluluğu
MADDE 7 – (1) İşyeri uygunluk belgesi sahipleri, tamir ve ayar hizmetlerini yaptıkları
ölçü ve ölçü aletlerinin kaydedileceği, işyerine ait olan ve il müdürlüğünce tasdik edilen bir
defter tutmakla yükümlüdür. Bu deftere, ölçü aleti sahibinin adı, adresi, ölçü aletinin seri
numarası, markası, cinsi, sınıfı, tipi, kapasitesi ile yapılan tamir ve ayar işleminin kısa
açıklaması, tamirin yapıldığı tarih ve tamiri yapan kişinin adı ve soyadı kaydedilir.
İşyeri uygunluk belgesi
MADDE 8 – (1) Ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayar hizmetlerinin yapıldığı işyerleri
için, işyerinin bulunduğu il müdürlüğünden işyeri uygunluk belgesi alınması zorunludur. İl
müdürlüğünce yerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda gerekli şartları sağladığı
tespit edilen işyerleri için işyeri uygunluk belgesi düzenlenir.
(2) Elektrik, su ve gaz sayaçları tamir ve ayar istasyonları için sicil ve muayene kartı
düzenlendiğinden bunlar için ayrıca işyeri uygunluk belgesi düzenlenmez.
Teorik ve pratik eğitim
MADDE 9 – (1) Yetki belgesi talebinde bulunan kişilerin; tamir ve ayar hizmetlerini
yapacakları ölçü ve ölçü aletleri konusunda tip onay belgesi almış yurtiçinde bu konuda
faaliyet gösteren imalatçılarda veya işyeri uygunluk belgesi almış işyerlerinde her bir ölçü
aleti için en az iki ay süre ile teorik ve pratik eğitim almaları ve bunu belgelendirmeleri
zorunludur.
(2) 10 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen öğrenim şartının
sağlanması kaydıyla bu eğitimlerin yurtdışındaki imalatçılardan veya bu konuda faaliyet
gösteren işyerlerinden alınması durumunda, söz konusu belgenin yeminli tercüme bürolarında
yapılan Türkçe tercümelerinin müracaat belgelerine eklenmesi zorunludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yetki Belgesinin Verilmesine Dair İşlemler
Müracaat
MADDE 10 – (1) Yetki belgesi talebinde bulunan kişiler, aşağıda belirtilen bilgi ve
belgelerle birlikte bir dilekçe ile işyerinin bulunduğu il müdürlüğüne müracaat eder:
a) T.C. kimlik numarası beyanı.
b) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce belge almış olanlar hariç, belge talebinde
bulunanların; liselerin teknik eğitim veren bölümlerinden veya yüksekokullar ile
üniversitelerin teknik eğitim veren bölümlerinden birinden mezun olduğuna dair öğrenim
belgesi veya diplomanın il müdürlüğü tarafından yapılmış “ASLI GİBİDİR” onaylı
fotokopisi.
c) Son altı ay içerisinde çektirilmiş iki adet vesikalık renkli fotoğraf.
ç) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce belge almış olanlar hariç, konusuyla ilgili
teorik ve pratik eğitim aldığını gösterir imzalı ve kaşeli 9 uncu maddede belirtilen belge.
d) Tamir ve ayar hizmetlerini yapacağı ölçü ve ölçü aletlerinin muayeneleri için yeterli
miktarda etalonların kendisine veya çalışacağı işyerine ait olduğunu gösteren belge.
e) İşyeri kendi adına kayıtlı ise işyeri uygunluk belgesi; işyeri kendi adına kayıtlı
değilse o işyerinde çalıştığına ilişkin işyeri uygunluk belgesi sahibi ile yapılmış sözleşme.
f) Müracaat sahibinin, taksirli suçlar hariç olmak üzere beş yıldan fazla hapis cezasına
hüküm giymediğine yahut basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, görevi kötüye kullanma, güveni kötüye kullanma, kaçakçılık, hileli iflas, ihale ve
alım satımlara fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya vergi
kaçakçılığı suçlarından mahkûm olmadığına ilişkin yazılı beyanı.
Yetki belgesi düzenlenmesi
MADDE 11 – (1) İşyeri uygunluk belgesinin verilmesi ve 10 uncu maddede belirtilen
belgelerin uygun görülmesi halinde iki adet yetki belgesi düzenlenir. Belgelerden biri ilgiliye
verilir, diğeri il müdürlüğünde muhafaza edilir.
(2) Genel Müdürlük ve il müdürlüklerinde ölçüler ve ayar işlerinde en az iki yıl süre ile
çalışanlara talep etmeleri halinde tüm ölçü aletleri ile ilgili olarak Genel Müdürlükçe yetki
belgesi verilir. En az iki yıl süre ile ölçüler ve ayar işlerinde çalışan Grup Merkezi Belediye
Ölçüler ve Ayar memurlarına da talep etmeleri halinde kendi yetkileri kapsamındaki ölçü
aletlerinin tamir ve ayarları için il müdürlüklerince yetki belgesi verilir.
(3) İkinci fıkranın uygulanmasında, 10 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) ve (ç)
bentlerinde yer alan şartlar aranmaz.
Belgelerin geçerliliği
MADDE 12 – (1) Yetki belgesi ile işyeri uygunluk belgesinin geçerlilik süresi üç yıldır.
Belgeler üç yıllık sürelerle vize yapılarak uzatılır. Vize işlemlerinde veriliş tarihi esas alınır.
Vize yapılmayan belgeler geçersizdir.
(2) Vize işlemleri, belgelerin ilk verilişindeki şartların sağlanıp sağlanmadığı kontrol
edilerek yapılır.
Bildirim zorunluluğu
MADDE 13 – (1) Verilen yetki belgesi veya işyeri uygunluk belgesi ile ilgili bilgi ve
belgelerde bir değişiklik olması, yetki belgeli kişinin işyerini kapatması veya çalıştığı
işyerinden ayrılması halinde, durum işyeri uygunluk belgesi sahibi tarafından değişikliğin
meydana geldiği tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde il müdürlüğüne bildirilir. Bu
değişiklikler bildirilmediği takdirde işyeri uygunluk belgesi kendiliğinden geçersiz hale gelir.
Bu durumda tekrar belge talebinde bulunanların müracaatları ilk müracaat olarak
değerlendirilir.
(2) Süresi içerisinde bildirimde bulunanlar için değişiklikler yeniden belge
düzenlenmesini gerekli kılıyorsa, bu Yönetmelik hükümleri göz önünde bulundurularak
yeniden belge düzenlenir.
Geçici damga zorunluluğu
MADDE 14 – (1) Yetki belgesine sahip kişi, sabit ve sökülüp taşınması güç olan ölçü
aletlerini tamirden sonra hemen muayene ettirme ve damgalatma imkânına sahip değilse, ölçü
aletini kendisine ait geçici damgayla damgalamak zorundadır. Geçici damgada, yetki belgesi
numarası ve işyeri uygunluk belgesi numarasının bulunması zorunludur.
(2) Geçici damgası yapılan ölçü ve ölçü aleti kullanıcısının, geçici damganın yapıldığı
tarihten itibaren en geç onbeş gün içerisinde muayene ve damgasının yapılması için ölçü
aletinin bulunduğu il müdürlüğüne müracaat etmesi zorunludur. Bu süre içerisinde müracaat
etmeyen kullanıcılara damga süresi dolmuş ölçü aletini kullanma fiilinden dolayı Kanun
hükümlerine göre idari ve cezai işlemler uygulanır.
(3) Geçici damganın şekline ait belgenin bir sureti ölçü aletinin bulunduğu il
müdürlüğüne gönderilir.
Belgelerin iptali
MADDE 15 – (1) 5, 6, 7, 8 ve 10 uncu maddelere aykırı bir durumun tespiti halinde,
ilgili yazılı olarak uyarılır ve aykırılığın giderilmesi için üç aya kadar süre verilir. Bu süre
içerisinde yetki belgesi veya işyeri uygunluk belgesi askıya alınır.
(2) Yetki belgesine veya işyeri uygunluk belgesine sahip kişinin belge kapsamındaki
işlemlerinde suç şüphesi bulunması halinde bu durum derhal adlî makamlara bildirilir.
Soruşturma ve kovuşturma süresince belgesi askıya alınır.
(3) Belgesi askıya alınan kişiye, birinci fıkrada tespit edilen durumlar için eksikliklerini
tamamlayana kadar; ikinci fıkrada belirtilen durumlar için ise soruşturma ve kovuşturma
sonuçlanıncaya kadar yeni bir yetki belgesi veya işyeri uygunluk belgesi verilmez. Bu süre
içerisinde belge sahibi tarafından hiçbir ölçü aletinin tamir ve ayarı yapılamaz.
(4) Birinci fıkrada tespit edilen durumlar için verilen süre içerisinde eksikliklerini
tamamlayarak il müdürlüğüne müracaat etmeyenlerin belgesi iptal edilir. Belgesi iptal
edilenler, iptal tarihinden itibaren bir yıl süre ile belge talebinde bulunamaz. Bir yıl dolduktan
sonra tekrar belge talebinde bulunanların müracaatları ilk müracaat olarak değerlendirilir.
Belge iptalinin tekrarı halinde üç yıl süreyle belge talebinde bulunulamaz.
(5) Soruşturma ve kovuşturma sonucunda verilen kararın belge sahibi aleyhine
kesinleşmesi halinde belge iptal edilir. Bu sebeple belgesi iptal edilenler beş yıl süreyle belge
talebinde bulunamaz. Kararın belge sahibi lehine sonuçlanması halinde kararın il
müdürlüğüne ulaşmasını müteakip askıya alma işlemi ortadan kaldırılır.
(6) Tamir ve ayarı yapılan ve geçici olarak damgalanması gereken ölçü aletini
damgalamayan yetki belgesi sahibi kişiler yazılı olarak uyarılır. Tekerrürü halinde yetki
belgesi iptal edilir. Belgesi iptal edilenler, iptal tarihinden itibaren bir yıl süre ile belge
talebinde bulunamaz. Bir yıl dolduktan sonra tekrar belge talebinde bulunanların müracaatları
ilk müracaat olarak değerlendirilir. Belge iptalinin tekrarı halinde üç yıl süreyle belge
talebinde bulunulamaz.
(7) Tamir ve ayarını yaptığı ölçü aletini il müdürlüklerine damgalattırmadan sahiplerine
teslim eden yetki belgesi sahibi kişiler yazılı olarak uyarılır. Tekerrürü halinde yetki belgesi
iptal edilir. Belgesi iptal edilenler, iptal tarihinden itibaren bir yıl süre ile belge talebinde
bulunamaz. Bir yıl dolduktan sonra tekrar belge talebinde bulunanların müracaatları ilk
müracaat olarak değerlendirilir. Belge iptalinin tekrarı halinde üç yıl süreyle belge talebinde
bulunulamaz.
Muayene ve kontrol yetkisi
MADDE 16 – (1) Genel Müdürlük ve il müdürlüğü, gerekli gördüğü hallerde, yetki
belgesi veya işyeri uygunluk belgesi ile ilgili denetim ve kontrollerde bulunur.
(2) Yapılan denetimlerde, bu Yönetmelik hükümlerine veya ilgili mevzuata aykırı bir
durumun tespit edilmesi halinde, ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 17 – (1) 5/6/2002 tarihli ve 24776 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ölçü ve
Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında
Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğe yapılan atıflar bu Yönetmeliğe yapılmış sayılır.
Öğrenim durumu istisnası
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içerisinde müracaat edenlere, 10 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
öğrenim durumu dikkate alınmaksızın en az ilkokul mezunu olunması ve diğer hükümlerin
yerine getirilmesi şartıyla yetki belgesi verilir.
Yürürlük
MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
yürütür.
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
Millî Eğitim Bakanlığından:
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, her derece ve türdeki özel öğretim
kurumlarının açılış ve işleyişiyle ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanununda belirtilen özel öğretim kurumlarını kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5580 sayılı Kanun ile 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı
Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
13 üncü ve 36 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Akşam lisesi: Gündüz öğrenim yapan ortaöğretim okullarında okuma hakkı
olmayanlara eğitim ve öğretim imkânı sağlayan okulları,
b) Bakanlık: Millî Eğitim Bakanlığını,
c) Diğer personel: Kurumda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki görevli
personeli,
ç) Eğitim personeli: Kurumda görevli yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici
ve benzeri personeli,
d) Genel müdürlük: Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünü,
e) Hizmet içi eğitim merkezi: 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel
Kanununun genel ve özel amaçlarıyla temel ilkelerine uygun olarak resmî veya özel kurum,
kuruluş veya iş yeri personeline hizmet içi eğitim yoluyla eğitim veren özel öğretim
kurumlarını,
f) Kanun: 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununu,
g) Kurum: Okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, yabancı, azınlık, özel eğitim
okulları, milletlerarası özel öğretim kurumları ile çeşitli kursları, uzaktan öğretim yapan
kuruluşları, dershaneleri, motorlu taşıt sürücüleri kursları, hizmet içi eğitim merkezleri,
öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile benzeri özel
öğretim kurumlarını,
ğ) Kurum kontenjanı: Kurumda aynı anda öğrenim görecek en fazla öğrenci veya
kursiyer sayısını,
h) Kurum müdürü: Özel öğretim kurumunun müdürünü,
ı) Program: Örgün ve yaygın özel öğretim kurumlarında uygulanacak düzeyi ile süresi
belirlenen ve Bakanlıkça onaylanan öğretim programlarını,
i) Usta öğretici: En az ortaöğretimden mezun olmuş ve alanında öğrenim gördüğünü
belgelendiren veya alanında sertifika sahibi olan öğreticileri,
j) Uzman öğretici: Görevlendirileceği alanda yükseköğrenim mezunu öğreticileri,
k) Ücret: Kurumların türüne göre ders saati veya bir öğretim yılı için bir öğrenci ya da
kursiyerden alınacak ücreti,
l) Ücretsiz okutulacak öğrenci ve kursiyer: Bir öğretim yılı veya dönem içinde ücretsiz
veya indirimli öğrenim gören öğrenci ve kursiyeri,
m) Yıl: Değerlendirmeye esas işlemin başlangıcından itibaren geçen 12 aylık süreyi
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kurum Açma, Devir, Nakil ve Kapatma
Kurum açma
MADDE 5 – (1) Kanunun 3 üncü maddesi hükmü doğrultusunda özel öğretim
kurumlarına kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilir.
(2) Kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilebilmesi için aşağıdaki
belgeler istenir;
a) Form dilekçe (EK-1).
b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen
süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis
cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu
düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve
casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma,
hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal
varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık ve aynı Kanunun Cinsel Dokunulmazlığa Karşı
Suçlar başlıklı İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen maddelerde yer alan suçlardan
mahkûm edilmemiş olduğuna dair yazılı beyanı.
c) Kurucu tüzel kişi ise kuruluş amaçları içinde özel öğretim kurumu işletmeciliği
yapılacağına ilişkin ifadenin de yer aldığı ve tüzel kişinin niteliğine göre Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesinde yayımlanmış ana sözleşme, tüzük ya da vakıf senedinin millî eğitim
müdürlüğünce onaylı örneği.
ç) Kurucu temsilcisinin kurumu açma, kapatma, devir ve benzeri işlemleri yürütme
yetkisine sahip olduğunun belirlendiği yönetim kurulu kararının millî eğitim müdürlüğünce
onaylı örneği.
d) Binanın kurum açılacak kat veya katları için ayrı ayrı ve okul olarak kullanılacak
binaların ayrıca bahçeleri için de üç adet 35x50 cm veya A3 ebadında kâğıtlara çizilmiş
yerleşim planının millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği.
e) Resmî benzeri okulların tabi olduğu yönetmeliği uygulamak isteyen okulların
kurucusunun yazılı beyanı, resmî benzeri okulların tabi olduğu yönetmeliklerden farklı
uygulama yapmak isteyen okullar için Bakanlıkça onaylanmak üzere hazırlanan üç nüsha
kurum yönetmeliği taslağı ve CD’si veya kurucunun daha önce açılış izni almış başka bir
okulu için Bakanlıkça onaylanmış kurum yönetmeliğini uygulayacağına ilişkin yazılı beyanı.
f) Çeşitli kurslar, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, motorlu taşıt sürücüleri
kursları ve hizmet içi eğitim merkezlerinin uygulayacakları öğretim programının onaylandığı
Talim ve Terbiye Kurulu kararının tarih ve sayısı.
g) Resmî benzeri olmayan veya deneme mahiyetinde program uygulayan kurumlar ile
Bakanlıkça onaylanarak uygulamaya konulmuş öğretim programı ve haftalık ders çizelgesi
bulunmayan kurumlar için; Bakanlıkça onaylanmak üzere üç nüsha öğretim programı taslağı,
haftalık ders çizelgesi taslağı ve CD’si.
ğ) Yönetici çalışma izin teklifi ve kurum öğretime başlamadan önce nitelikleri de
belirtilen gerekli tüm personele ilişkin çalışma izin tekliflerinin yapılacağına dair kurucunun
yazılı beyanı.
h) Kurum binası kurucuya ait ise tapu senedinin millî eğitim müdürlüğünce onaylı
örneği; kurum binası kiralık ise okullarda öğretim süresi kadar, diğer kurumlarda da en az bir
yıllık kira sözleşmesinin aslı veya millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği.
ı) Denizcilik ve havacılık kursu gibi özellik arz eden özel öğretim kurumları için ilgili
bakanlıkların uygun görüşü.
i) Sağlık meslek lisesi açacakların, okulun açılacağı ildeki hastanede öğrencilerinin
eğitim göreceği alana uygun stajlarını yapacaklarına ilişkin hastane yönetimi ile yapılan
protokol.
j) Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler tarafından veya Türk vatandaşlarıyla ortaklık
yolu ile açılacak milletlerarası özel öğretim kurumları için ayrıca, 5/6/2003 tarihli ve 4875
sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu çerçevesinde Bakanlar Kurulu izninin sureti.
k) Kurum açılacak binanın sağlam ve dayanıklı olduğuna ilişkin; çevre ve şehircilik il
müdürlükleri, yapının proje müellifleri ya da yetkili serbest proje büroları veya üniversitelerin
ilgili bölümlerince düzenlenen teknik rapor istenir. Ancak; 6/3/2007 tarihinden sonra Deprem
Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmeliğe göre yapı denetim firmaları
denetiminde özel öğretim kurumu olarak yapılmış ve yapı inşaat ruhsatı bulunan binalardan
sağlam ve dayanıklı olduğuna ilişkin belge istenmez.
l) Kurum açılacak binanın ve çevresinin sağlık yönünden uygun olduğuna ilişkin il veya
ilçe ilgili sağlık birimince düzenlenen rapor.
m) Kurum açılacak binada yangına karşı ilgili mevzuatına göre gerekli önlemlerin
alındığına ilişkin itfaiye müdürlüğünce düzenlenen rapor.
n) Milletlerarası okullar için ayrıca, uygulayacakları programın diğer ülke veya ülkeler
tarafından denkliğinin kabul edildiğine dair yetkili kurumdan alınan belge.
(3) Gerçek kişilerde kurucu, tüzel kişilerde kurucu temsilcisi, ikinci fıkrada belirtilen
belgeler ile kurum açmak için valilik veya kaymakamlıklara müracaat eder. Müracaat eden
kişiye, müracaat tarihinin yazılı olduğu bir alındı belgesi verilir. Kaymakamlıklara yapılan
müracaatlara ilişkin dosya, üç iş günü içinde bir üst yazı ile valiliğe gönderilir.
Bakanlıkça ve valilikçe yapılacak işlemler
MADDE 6 – (1) Yapılan müracaatın; bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen şartlara, kurum açılacak binanın ve bölümlerinin kurumun türüne göre
Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlara, 3/4/2004 tarihli ve
25422 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Umuma Açık Yerler ve İçkili Yerler ile Resmî
veya Özel Öğretim Kurumları Arasındaki Uzaklıkların Belirlenmesine Dair Yönetmelik
hükümlerine uygun olup olmadığını incelemek üzere il millî eğitim müdürlüğünce en az iki il
eğitim denetmeni görevlendirilir.
(2) İl eğitim denetmenlerince en geç 15 gün içinde düzenlenen inceleme raporunda,
kurumun açılmasında bir sakınca bulunmadığının belirtilmesi hâlinde, okullara ilişkin dosya
beş iş günü içinde Bakanlığa gönderilir. Diğer kurumlara ise valilikçe beş iş günü içinde
kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı (EK-2) düzenlenir.
(3) Bakanlıkça okullara beş iş günü içinde kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma
ruhsatı (EK-3) düzenlenir.
(4) Sürelerin hesaplanmasında evrak giriş tarihleri esas alınır.
(5) Kurum bilgilerinde değişiklik olması durumunda Bakanlık veya valilikçe kurum
açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı yeniden düzenlenir.
(6) Valiliklerce, denizcilik veya havacılık gibi kurslara verilen kurum açma izni ile iş
yeri açma ve çalışma ruhsatının bir örneği ilgili kurum ve kuruluşlara, motorlu taşıt sürücü
kurslarına verilen kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının bir örneği ise il
emniyet müdürlüğüne gönderilir.
Ad verme
MADDE 7 – (1) Kurumlara, 1739 sayılı Kanunda belirtilen Türk millî eğitiminin genel
ve özel amaçları ile temel ilkeleri doğrultusunda kurumun amacına ve düzeyine uygun ve belli
bir anlam taşıyan ad verilir.
(2) Kurum adları, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatıyla birlikte verilir.
Kurumların adları, birinci fıkraya uygun olmak şartıyla kurum açma izni ile iş yeri açma ve
çalışma ruhsatını veren merciin onayı ile değiştirilebilir.
(3) Kurumların ad ve unvanlarının, başka kurumlar tarafından kullanılmasında,
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile 24/6/1995 tarihli ve 556 sayılı Markaların
Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve diğer ilgili mevzuat hükümleri
uygulanır.
Atatürk köşesi
MADDE 8 – (1) Kurumların girişinde temiz, düzenli ve kolayca görülebilecek en
uygun yerde Atatürk köşesi oluşturulur.
Kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ve geçici olarak
kapatma
MADDE 9 – (1) Kanunun 7 nci maddesi hükümlerinde belirtilen durumların
gerçekleşmesi hâlinde kurumların kurum açma izinleri ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatları
iptal edilir veya kurum geçici olarak kapatılır.
(2) Geçici kapatma cezası verilen kurumların, geçici kapatma cezası sürelerinin dolması
ve valiliklerce eksikliklerini tamamladıklarının tespit edilmesi durumunda öğretime devam
etmelerine izin verilir. Eksikliklerini süresi içerisinde tamamlamayan kurumlar hakkında
sürekli kapatma işlemi uygulanır.
Yıllık çalışma takvimi ve çalışma saatleri
MADDE 10 – (1) Okullarda, resmî okullar için hazırlanan yıllık çalışma takvimi
uygulanması esas olmakla birlikte, valilikçe kabul edilmesi hâlinde ayrı bir çalışma takvimi
de düzenlenebilir.
(2) Yeni kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilen okulların kayıt ve
kabul süreleri, gerektiğinde millî eğitim müdürlüklerince 15 gün uzatılabilir.
(3) Akşam liseleri, hafta içi saat 17.00’den sonra ve hafta sonu günlerinde yapacakları
öğretime ilişkin haftalık çalışma saatlerini gösteren çizelgelerini valiliğe bildirir.
(4) Dershaneler, özel öğrenci etüt eğitim merkezleri, kurslar, hizmet içi eğitim
merkezleri ve uzaktan öğretim yapan kuruluşlar yıllık çalışma takvimlerini ve haftalık çalışma
saatlerini gösteren çizelgelerini ve eğitim personelinin listesini valiliğe gönderir.
(5) Okullarda normal öğretim yapılır ve öğretim seviyesine göre resmî dengi
okullardaki ders saati süresi uygulanması esastır. Bakanlıkça uygun görülmesi hâlinde farklı
uygulamalar da yapılabilir. Okullarda ikili öğretim yapılamaz.
(6) Okullar dışındaki kurumlarda günlük çalışmalar 07.00 ile 23.00 saatleri arasında
yapılır. Ders saatinin süresi, 45 dakikadır. Uygulamalı dersler blok hâlinde 90 dakika olarak
yapılabilir.
(7) Kurumlarda, 17/3/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller
Hakkında Kanunda belirlenen genel tatil günlerinde eğitim ve öğretim yapılmaz. Sağlık ve
diğer zorunlu hâller nedeniyle Bakanlık veya valilikçe alınan kurumların tatil edilmesi
kararlarına, dengi özel öğretim kurumları da uymak zorundadır.
(8) Kurslar ve hizmet içi eğitim merkezlerine devam zorunludur. Programda belirtilen
kurs süresinin 1/5’inden fazla devam etmeyen kursiyer sınava alınmaz.
Kurum binaları
MADDE 11 – (1) Kurum açılacak binaların, Kanunun 4 üncü maddesi hükmünde
belirtilen şartlar ile kurum türüne göre aşağıda belirtilen şartları taşıması gerekir.
a) Okul öncesi eğitim kurumu bahçesi bulunan; tamamı okula ait binalarda veya binanın
bahçe katının birbirine bitişik dairelerinde ya da birbirine bitişik binaların bahçe katının
birbirine bitişik dairelerinde yahut binanın bahçe katında ve bahçe katının bir üst ya da bir alt
arka arkaya katlarında açılabilir.
b) İlköğretim ve ortaöğretim okulu ile özel eğitim okulu açılacak binaların, kullanım
hakkının tamamının okula ait bahçe içerisinde ve müstakil olması, bedensel özürlü bireylere
ait öğretim programı uygulayan özel eğitim okulu açılacak binalarda, fizyoterapi salonunun
binanın giriş katının üst ve/veya alt katı olması hâlinde ise binada bedensel özürlü bireylerin
kullanımına uygun standartlarda asansör bulunması gerekir.
c) Aynı kurucu, aynı ilçe sınırları içerisinde her biri okul için gerekli şartları taşıması
kaydıyla farklı binalarda da aynı adla ilköğretim okulu açabilir. Açılmış olan ilköğretim
okullarına da aynı ilçe sınırları içerisinde her biri okul için gerekli şartları taşıması kaydıyla
farklı binaları kullanmalarına izin verilir.
ç) Diğer kurumların; bütün birimleri aynı binanın birbirine bitişik daire veya bitişik alt
ve üst katlarında ya da bitişik binaların birbirine bağlantılı aynı katlarında yahut aynı bahçe
içerisinde tamamı kuruma ait binalarda olması, bedensel özürlü bireylere ait öğretim programı
uygulayan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi açılacak binalarda fizyoterapi salonunun
binanın giriş katının üst ve/veya alt katında açılması hâlinde ise binada bedensel özürlü
bireylerin kullanımına uygun standartlarda asansör bulunması gerekir.
Bir arada bulunabilecek kurumlar
MADDE 12 – (1) Okul öncesi eğitim kurumları hariç okullara ait bina ve binalar içinde
iki ayrı kurucuya ait aynı veya farklı derecede veya türde okul bulunamaz.
(2) Aynı kurucuya ait kurumlardan sadece okulların belirli bölümleri birlikte
kullanılabilir. Ancak ilköğretim ve ortaöğretim okullarının derslikleri ayrı katlarda olacak
şekilde aynı binada bulunabilir. Ancak, milletlerarası okullar diğer okullarla aynı binada
bulunamaz. Bunun için kurucu veya kurucu temsilcisi bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin
ikinci fıkrasının (a), (d), (e), (g), (ğ), (h) ve (i) bentlerinde belirtilen belgelerle müracaat eder.
Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre valilikçe gerekli inceleme yapılarak açılması uygun
görülen okullara ilişkin başvurular, ekleriyle birlikte kurum açma izni ile iş yeri açma ve
çalışma ruhsatı verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça açılması uygun görülen
okullara, beş iş günü içinde yine Bakanlıkça kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma
ruhsatı verilir. Bu süre, valilik teklifinin Genel Müdürlük evrakına giriş kayıt tarihinden
itibaren hesaplanır.
(3) Okullar dışındaki diğer kurumların belirli bölümleri birlikte kullanılarak aynı binada
başka bir kurum açılamaz.
Program ilavesi yapma
MADDE 13 – (1) Okullar dışındaki diğer kurumlar için kurum açma izni ile iş yeri
açma ve çalışma ruhsatı almış bulunan kurucu veya kurucu temsilcisi;
a) Dilekçe,
b) Kurumun son yerleşimini gösteren dört adet 35x50 cm veya A3 ebadında kâğıtlara
çizilmiş yerleşim planının millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği,
c) İlave edilecek öğretim programının onaylandığı Talim ve Terbiye Kurulu kararının
tarih ve sayısı,
ç) Programa ait araç ve gereç listesi,
d) Görevlendirilecek eğitim personeline ilişkin çalışma izin tekliflerinin yapılacağına
dair kurucunun yazılı beyanı ile valiliğe başvurur.
(2) İl millî eğitim müdürlüğünce yaptırılacak inceleme sonucunda uygun görülmesi
hâlinde kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı veren merci tarafından program
ilavesi yapılır. Ancak, C, D ve E sertifika sınıfı öğretim programlarından herhangi biri için
izin almış olan motorlu taşıt sürücüleri kursuna, bu öğretim programlarından birinin ilave
edilmek istenmesi ya da (EK-4) eki tabloda yer alan öğretim programlarını uygulamak üzere
izin alan kurslardan, tabloda belirtilen diğer öğretim programlarını da ilave yapmak için
başvurmaları hâlinde kurumda il eğitim denetmenlerince inceleme yapılmaz.
(3) Yapılan inceleme sonucunda program ilavesinde sakınca bulunmadığının
belirtilmesi hâlinde, okullar dışındaki kurumlara beş iş günü içinde valilikçe program ilavesi
yapılır. Kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı (EK-2) veya (EK-3) yeniden
düzenlenir.
Devir ve kurucu temsilcisi değişikliği
MADDE 14 – (1) Kurumun, kuruculuk koşullarını taşıyan başka bir gerçek veya tüzel
kişiliğe devredilebilmesi için;
a) Yeni kurucu gerçek kişi ise kurucuya, tüzel kişi ise kurucu temsilcisine ait bu
Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan belgeler,
b) Eğitim personeli ile diğer personelin görevlendirme teklifleri ve yenilenen iş
sözleşmeleri,
c) Kurumun borç ve alacaklarının vadesi gelmemiş olanlar da dâhil olmak üzere,
kurumu devralan veya devredilen gerçek kişi veya tüzel kişilik tarafından üstlenildiğini
gösterir noterlikçe düzenlenen devir senedi,
ç) Kurum binası kurucuya ait ise tapu senedinin millî eğitim müdürlüğünce onaylı
örneği; kurum binası kiralık ise okullarda öğretim süresi kadar, diğer kurumlarda da en az bir
yıllık kira sözleşmesinin aslı veya millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği,
d) Bir arada bulunan kurumlardan herhangi birinin devrinde, her kurumun Genel
Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlarda belirtilen bölümlerin
tamamının bulunduğunu, ikiden fazla bir arada bulunan kurumların devrinde ise devri
yapılmayan kurumların bir arada faaliyette bulunma şartlarını taşıdığını gösterir yerleşim
planı
tamamlanarak valiliğe müracaat edilir.
(2) Kurumun devir işlemleri, yukarıda belirtilen belgelerin uygun görülmesi hâlinde il
eğitim denetmeni raporu düzenlenmeden kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı
veren merciin izni ile beş iş günü içinde yapılır.
(3) Ancak, valilikçe yapılan incelemede kurumun müracaat tarihinden önce yapılan
teftiş veya denetimlerinde kurumun geçici kapatılmasına ilişkin teklif bulunması hâlinde, bu
teklif uygun görülerek uygulanmasından sonra devir işlemi gerçekleştirilir. Sürekli kapatılma
teklifi getirilen kurumlar devredilemez.
(4) Kurumun kurucusu olan şirketin türünün değiştirilmesi ve bu değişikliğin Türkiye
Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanması hâlinde kurucu temsilcisi, devir senedi dışında
birinci fıkrada belirtilen belgelerle birlikte valiliğe müracaat eder.
(5) Kurum devir işlemleri, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren
merci tarafından sonuçlandırılmadıkça kurum devredilmiş sayılmaz.
(6) Kurucusu tüzel kişilik olan kurumlarda kurucu temsilcisi değişikliği;
a) Kurucu temsilcisi değişikliğine ait yönetim kurulu kararı,
b) Kurucu temsilcisine ait bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan belgeler
ile birlikte millî eğitim müdürlüğüne müracaat edilir. Kurucu temsilcisi değişikliği
kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı veren merci tarafından beş iş günü içinde
yapılır.
(7) Kurucu temsilciliği değişikliği işlemleri, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma
ruhsatını veren merci tarafından sonuçlandırılmadıkça kurucu temsilcisi değişikliği
tamamlanmış sayılmaz.
(8) Kurum devir ve kurucu temsilciliği değişikliği işlemlerinin sonunda kuruma kurum
açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı veren merci tarafından, kurum açma izni ile iş
yeri açma ve çalışma ruhsatı (EK-2) veya (EK-3) yeniden düzenlenir.
Kurumların dönüşümü
MADDE 15 – (1) Daha önceden kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı
alan kurumların kurucuları, mevcut kurumunu bir başka kuruma dönüştürmek istemesi
hâlinde; bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a), (d), (e), (f), (g), (ğ), (h), (ı)
ve (i) bentlerinde sayılan belgelerle birlikte Genel Müdürlükçe belirlenerek internet
sayfasında yayınlanan standartlarda belirtilen şartları yerine getirerek valiliğe müracaat eder.
Kurumun okula dönüştürülmek istenmesi hâlinde aynı fıkranın (k), (l) ve (m) bentlerinde
belirtilen belgeler de istenir. Valilikçe yaptırılacak inceleme sonucunda uygun görülmesi ve
bu Yönetmeliğin 20 nci maddesinde üç aylık bekleme süresi dışındaki şartların da yerine
getirilmesi hâlinde beş iş günü içinde eski kurum kapatılır ve yeni kuruma kurum açma izni
ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı (EK-2) veya (EK-3) düzenlenerek dönüşüm sağlanır.
(2) Okul türü dönüşümlerinde mevcut okulun kademeli kapatılarak yerine açılmak
istenen okul türüne kademeli kurum açma izni verilir. Dönüşüm nedeniyle kademeli kapanan
ve açılan okulların toplam kontenjanları bina kontenjanını geçemez.
Kurum nakli
MADDE 16 – (1) Kurucu veya kurucu temsilcisi, kurumunu başka bir binaya
nakledeceğini, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d), (h), (ı), (k), (l) ve (m)
bentlerinde belirtilen belgeler ve mevcut binadaki araç ve gereci yeni binaya taşıyacağına ve
eksik araç ve gereci tamamlayacağına ilişkin kurucunun yazılı beyanıyla birlikte
kaymakamlık veya valiliğe bildirir. Nakil yapılacak binanın; bu Yönetmeliğin 6 ncı
maddesine göre düzenlenecek raporun incelenmesi sonucunda, bu Yönetmeliğin 5 inci
maddesinde sayılan kurum açılacak bina, araç ve gereçle ilgili şartlara uygun olduğunun
görülmesi hâlinde, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren merci
tarafından beş iş günü içerisinde kurum nakline izin verilir. Bu süre, okullar için evrakın
Genel Müdürlük evrakına giriş tarihinden itibaren hesaplanır. Bu izin işlemi tamamlanmadan
yeni bina veya binalarda öğretime başlanamaz ve öğrenci kaydedilemez.
(2) Yangın, deprem, sel, sağlık sebepleri ve tahliye kararı gibi hâllerden dolayı binayı
ani olarak terk etme durumunda kalan kurumlar; sağlam ve dayanıklı olduğuna ilişkin rapor
hariç diğer nakil şartları aranmaksızın kurumda uygulanan öğretim programlarına kayıtlı
öğrenci veya kursiyer sayısına uygun başka bir binada valiliğin izniyle geçici olarak
faaliyetine devam edebilir. Okulların geçici nakilleri valiliklerce Bakanlığa bildirilir. Bu
kurumlar, o binadaki faaliyetlerine en çok bir yıl devam edebilir. Bu süre sonunda şartları
uygun bina bulunarak nakil izni almayan kurumların kurum açma izni ile iş yeri açma ve
çalışma ruhsatı iptal edilir.
(3) İller arasında kurumların nakli yapılamaz.
Yerleşim ve kontenjan değişikliği
MADDE 17 – (1) Kurucu veya kurucu temsilcisi kuruma bina, blok veya kat ilavesi
yapmak suretiyle kontenjan veya yerleşim planında değişiklik yapmak için bu Yönetmeliğin 5
inci maddesinin ikinci fıkrasının (d), (h), (ı), (k), (l) ve (m) bentlerinde belirtilen belgelerle
birlikte kaymakamlık veya valiliğe başvurur. Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre sadece
binadaki değişen bölümlere bakılarak düzenlenecek raporun incelenmesi sonucunda bu
Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan kurum açılacak bina ile ilgili şartlara uygun
olduğunun görülmesi hâlinde kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren
merci tarafından kuruma on iş günü içerisinde izin verilir. Bu süre, evrakın ilgili merciin
evrakına giriş tarihinden itibaren hesaplanır.
(2) Kurucu veya kurucu temsilcisi mevcut binada değişiklik yapmak suretiyle kontenjan
değişikliği yapmak için bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d), (ı), (k), (l) ve
(m) bentlerinde belirtilen belgelerle birlikte kaymakamlık veya valiliğe başvurur. Bu
Yönetmeliğin 6 ncı maddesi doğrultusunda düzenlenecek raporun incelenmesi sonucunda bu
Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan kurum açılacak bina ile ilgili şartlara uygun
olduğunun görülmesi hâlinde kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren
merci tarafından kuruma on iş günü içerisinde izin verilir. Bu süre, evrakın ilgili merciin
evrakına giriş tarihinden itibaren hesaplanır.
(3) Binada değişiklik yapılmadan genel kontenjana etki eden yerleşim planı
değişikliklerine, Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlar
dikkate alınarak, il eğitim denetmenleri tarafından sadece değişen bölümler ile kurumun ortak
alanlarının yeterli olup olmadığına bakılarak düzenlenecek rapora göre kurum açma izni ile iş
yeri açma ve çalışma ruhsatı veren merci tarafından izin verilir.
(4) Genel kontenjan, derslikler ve laboratuvarlarda değişiklik yapılmaması şartıyla
sadece kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren merci tarafından belirlenen
kurumun diğer bölümleri arasında yapılacak yerleşim planı değişiklikleri, Genel Müdürlükçe
belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlar dikkate alınarak kurum müdürlüğünce
yapılır. Değişiklik yapılan yerleşim planının bir örneği kurum açma izni ile iş yeri açma ve
çalışma ruhsatını veren mercie gönderilir.
Kuruculuk hakkının kaybedilmesi
MADDE 18 – (1) Gerçek kişi olan kurucunun, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin
ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kuruculuk şartlarını kaybettiğinin tespit edilmesi
hâlinde, kurumu devretmesi ve kurumla ilişkisinin kesilmesi için okullarda öğretim yılının
sonuna, diğer kurumlarda ise dönem sonuna kadar süre verilir. Verilen süre içerisinde devrin
gerçekleştirilmemesi hâlinde kurum devir yapılıncaya kadar valilikçe gerekli tedbirler
alınarak öğretime ara verilir. Öğretimine ara verilen kurumun bir yıl içinde devrinin
gerçekleşmemesi durumunda kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir.
(2) Gerçek kişi olan kurucunun ölümü hâlinde ise veraset ilamında belirtilen kanuni
mirasçıların tamamının noter onaylı vekâletname ile aralarından seçecekleri, şartları taşıyan
bir kimseyi okullarda öğretim yılının sonuna, diğer kurumlarda ise dönem sonuna kadar
kurucu olarak göstermeleri gerekir. Verilen süre içerisinde yeni kurucu teklifinin yapılmaması
hâlinde bu teklif yapılıncaya kadar valilikçe gerekli tedbirler alınarak öğretime ara verilir.
Öğretimine ara verilen kurumun, bir yıl içinde yeni kurucu teklifinin yapılmaması durumunda
kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir.
(3) Kurucusu tüzel kişi olan kurumlarda; kurucu temsilcisinin bu Yönetmeliğin 5 inci
maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kuruculuk şartlarını kaybetmesi veya
ölümü hâlinde, şartları taşıyan başka bir temsilcinin okullarda öğretim yılının sonuna, diğer
kurumlarda ise dönem sonuna kadar usulüne göre seçilip bildirilmesi gerekir. Bu süre içinde
bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen kurumlar hakkında, valilikçe gerekli tedbirler
alınarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı, izin veren merci tarafından iptal
edilir.
(4) Kurucu veya kurucu temsilcisinin birden fazla kurumda kurucu ya da kurucu
temsilcisi olması hâlinde yukarıdaki hükümler diğer kurumlarına da uygulanır.
Kurum binalarının kullanılması
MADDE 19 – (1) Kurum binaları, kuruluşlarına esas olan eğitim ve öğretim hizmetleri
dışında başka bir amaçla kullanılamaz. Ancak, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yapılmadığı
zamanlarda eğitim kapsamında veya eğitimin genel ilkelerine aykırı olmayan ve Kanun
kapsamına girmeyen ücretli veya ücretsiz, kısa süreli ve geçici faaliyetler kaymakamlığa veya
valiliğe bilgi verilerek yapılabilir.
Kurucunun kurumu kapatması ve program iptali
MADDE 20 – (1) Bir okulun kurucusu; millî eğitim müdürlüğü kanalıyla Bakanlığa,
diğer kurumlarda ise millî eğitim müdürlüğüne, eğitim personeli ve diğer personel ile öğrenci
veya kursiyerlere en az üç ay önce yazılı olarak bildirmek şartıyla gerekçesi kurum açma izni
ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı veren merci tarafından uygun bulunan okulları öğretim yılı
sonunda, diğer kurumları ise dönem sonunda kapatabilir.
(2) Kurum, valilikçe yapılacak inceleme sonucunda kurumda öğrenim gören öğrenci
veya kursiyer bulunmaması, eğitim personeli ve diğer personelin özlük ve benzeri hakları
açısından ilişiğinin kalmaması ve kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı veren
merci tarafından da uygun görülmesi hâlinde öğretim yılı sonu veya dönem sonundan önce de
kapatılabilir.
(3) Kurucunun isteği üzerine kurumlarda uygulanan programlardan birinin iptali için; il
millî eğitim müdürlüklerince o programda kayıtlı öğrenci veya kursiyer bulunmadığı ve
iptalinde sakınca olmadığına ilişkin düzenlenecek rapora göre kurum açma izni ile iş yeri
açma ve çalışma ruhsatı veren merci tarafından program iptal edilir.
Okulların kademeli olarak kapatılması
MADDE 21 – (1) Kurucunun veya kurucu temsilcisinin kademeli kapatma talebi
üzerine ya da Bakanlıkça hakkında kapatma kararı verilen okul, kararın verildiği tarihi takip
eden öğretim yılından itibaren ve ilk sınıfından başlamak üzere okulun mevcut öğrencileri
normal süresi içinde mezun oluncaya veya nakil ve diğer nedenlerle ayrılıncaya kadar
kademeli olarak kapatılır.
(2) Hakkında kademeli kapatma kararı verilen okulun, kapatılmamış sınıflarına naklen
öğrenci alınabilir.
Usulsüz kapatma
MADDE 22 – (1) Bu Yönetmeliğin 20 nci maddesinde belirtilen şartlara uymadan
kurumunu kapatan kurucuya 5 yıl geçmeden tekrar kurum açma veya bir kurumu devir alma
ya da ortak olma izni verilmez. Bu durumda öğrenci, kursiyer veya velilerinin kurucular
aleyhine genel hükümlere göre açacakları davalar saklı kalmak kaydıyla o öğretim yılı veya
döneminde alınan öğrenci veya kursiyerlerden alınan ücretler, bu Yönetmeliğin 56 ncı
maddesi hükümlerine göre iade edilir.
Mühür ve evrakın teslimi
MADDE 23 – (1) Kurumlardan sadece okul müdürlüklerinde, Darphane ve Damga
Matbaası Genel Müdürlüğünce hazırlanmış mühür kullanılır. Yönetimleri birleştirilen
okullarda her okul için ayrı mühür bulundurulur.
(2) Kapanan veya kapatılan kurumun kurucusu; eğitim personeli ve diğer personelin,
öğrenci veya kursiyerlerle ilgili bütün defterlerini, dosyalarını ve diğer evrakını; okullar
ayrıca mühürlerini en geç bir ay içinde il veya ilçe millî eğitim müdürlüğüne usulüne göre
devir ve teslim etmek zorundadır. Devir ve teslimden kaçınan veya bu görevi aksatan kurucu
veya kurucu temsilcisi hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32
nci maddesi uygulanır.
(3) Kapanan kurumla ilgili müracaatlar üzerine verilecek belgeler ve yapılacak
işlemlerle ilgili her türlü tedbir il millî eğitim müdürlüklerince alınır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Eğitim Personelinin Nitelikleri, Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Kurumların yönetimi
MADDE 24 – (1) Her kurumun bir müdür tarafından yönetilmesi esastır. Ancak, bir
kurucuya ait aynı bina veya kampüste bulunan okul öncesi eğitim ile ilköğretim okulları bir
müdür, aynı durumdaki birden fazla ortaöğretim okulları da tek müdür tarafından
yönetilebilir. Yönetimleri birleştirilen okullarda her kurum veya kısım için ayrı ayrı müdür
yardımcıları görevlendirilir.
(2) Kurumlardaki eğitim personeli ile diğer personel görev, yetki ve sorumlulukları
bakımından bu Yönetmelik ve dengi resmî kurumların tabi olduğu yönetmeliklerde belirtilen
hükümlere tabidir.
(3) Kurumlarda görevli kurum müdürü iznini kurucu veya kurucu temsilcisinden alır.
Kurum müdürlüğünce, müdürün izinli olduğu süre içerisinde yerine vekâlet edecek kurumda
görevli eğitim personeli millî eğitim müdürlüğüne önceden bildirilir.
(4) Birden fazla kurumu bulunan kurucu, kurumları arasındaki koordinasyonu sağlamak
üzere, en az lisans mezunu olup kamu veya özel sektörde iki yıldan az olmamak kaydıyla
yöneticilik görevi yapmış olanlardan genel müdür ve genel müdür yardımcısı
görevlendirebilir.
Kurumlarda görevlendirilecek personel
MADDE 25 – (1) Kurumlarda aşağıda belirtilen personel görevlendirilir.
a) Okullarda;
1) Kurum Müdürü,
2) Okul öncesi eğitim kurumlarında kontenjanı 150 ve daha fazla, ilköğretim ve
ortaöğretim okullarında kontenjanı 400 ve daha fazla olan okullarda müdür yardımcısı,
3) Okulun kademe ve türüne uygun sınıf ve alan öğretmeni,
4) Özel eğitim okullarında kontenjana bakılmaksızın, ilköğretim okullarında öğrenci
sayısı 250 ve daha fazla, ortaöğretim okullarında öğrenci sayısı 150 ve daha fazla olanlara
rehber öğretmen,
5) İlköğretim ve ortaöğretim okullarında öğrenci sayısının 750 ve daha fazla olması
halinde ikinci rehber öğretmen,
6) Ölçme ve değerlendirme servisi elemanı, yatılı okullarda belletmen, uzman öğretici
veya usta öğretici ve diğer personel ise isteğe bağlı olarak
görevlendirilir.
b) Çeşitli kurslarda;
1) Kurum müdürü,
2) Kurs programına uygun öğretmen, uzman öğretici veya usta öğretici,
3) Kurslarda müdür yardımcısı ve diğer personel ise isteğe bağlı olarak
görevlendirilir.
c) Dershanelerde;
1) Kurum müdürü,
2) Eğitim personeli,
3) Müdür yardımcısı, rehber öğretmen, ölçme ve değerlendirme birimi sorumlusu,
uzman öğretici ve diğer personel ise isteğe bağlı olarak
görevlendirilir.
ç) Özel öğrenci etüt eğitim merkezlerinde;
1) Kurum müdürü,
2) Öğretmen,
3) Sadece etkinliklerde görevlendirilen uzman öğretici veya usta öğretici,
4) Diğer personel ise isteğe bağlı olarak
görevlendirilir.
d) Hizmet içi eğitim merkezlerinde;
1) Kurum müdürü,
2) Merkezin programına uygun öğretmen, uzman öğretici veya usta öğretici,
3) Müdür yardımcısı ve diğer personel ise isteğe bağlı olarak
görevlendirilir.
e) Uzaktan eğitim;
1) Kurum müdürü,
2) Uygulanan programa uygun öğretmen, uzman öğretici veya usta öğretici,
3) Teknik personel,
4) Diğer personel ise isteğe bağlı olarak
görevlendirilir.
Görevlendirme
MADDE 26 – (1) Eğitim personelinin çalışma izin teklifleri;
a) Genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müdürler için kurucular veya kurucu
temsilcileri,
b) Yöneticiler dışındaki eğitim personeli için müdür
tarafından yapılır.
(2) Bakanlıkça ön izin belgesi verilen yabancı uyrukluların çalışma izinleriyle ilgili
işlemler, 27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ve
29/8/2003 tarihli ve 25214 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yabancıların Çalışma İzinleri
Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre yürütülür.
(3) Kurum müdürlüğünce, çalışma izni verilmesi istenen eğitim personelinin bu izne
esas olan belgelerini eksiksiz olarak tamamlamak suretiyle evrakı kurumun doğrudan bağlı
bulunduğu millî eğitim müdürlüğüne teslim edilir. Nitelik ve şartları uygun bulunanlara
müracaattan itibaren 10 gün içinde çalışma izni valilikçe düzenlenir. Valilikten çalışma izni
alınmadan personel işe başlatılamaz.
(4) Okullarda görevli yönetici ve öğretmenler dengi resmî okul öğretmenlerinin
okutmakla yükümlü bulundukları ders saati sayısı kadar ders okutabilirler. Okul öncesi eğitim
kurumlarından derslik sayısı üçten az olan okullarda okul öncesi öğretmenliğine kaynak teşkil
eden fakültelerden mezun olan okul müdürü tam gün ders okutabilir.
(5) Okullar dışındaki kurumlarda eğitim personeli haftada en fazla 40 saate kadar ders
okutabilir.
(6) Okullar dışındaki kurumlarda görevli yöneticiler haftada toplam 12 saat ders
okutabilir.
(7) Diğer personelin çalışma süreleri, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu
hükümlerine göre düzenlenir. Diğer personel, kurucu veya kurucu temsilcisiyle yaptığı iş
sözleşmesinde göreve başlama tarihi esas alınarak kurumca işe başlatılır. İşe başlayan
personelin işe giriş bildirgesiyle sözleşme örnekleri, doğrudan bağlı bulunduğu millî eğitim
müdürlüğüne gönderilir.
Çalışma izinlerinin uzatma onayı
MADDE 27 – (1) Kurum müdürünce eğitim personelinden görevine devam edeceklerin
listesi ile birlikte yeniden düzenlenen sözleşmeleri, önceki sözleşmenin bitim tarihinden en
geç 30 gün önce çalışma izinlerinin uzatılma onayı toplu olarak alınmak üzere millî eğitim
müdürlüklerine verilir. Millî eğitim müdürlüklerince kurum ve eğitim personelinin
mağduriyetine meydan verilmeyecek şekilde eski sözleşmenin bitim tarihinde çalışma
izinlerinin uzatılma onayı verilir.
Yabancı ve azınlık okullarında görevlendirme
MADDE 28 – (1) Yabancı okullarda yönetici ve öğretmen görevlendirilmesi aşağıdaki
esaslara göre yapılır:
a) Türkçe'den başka dille öğretim yapan ve yabancılar tarafından açılmış bulunan
okulların kurucuları ile müdürleri, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu, Türkçe veya Türkçe kültür
dersleri öğretmenliği yapma niteliğini taşıyan ve öğretim dilini bilenlerden birini, Türk müdür
başyardımcısı olarak çalışma izni düzenlenmek üzere valiliğe önerir. Valilikçe uygun
görülmesi hâlinde çalışma izni düzenlenir.
b) Okullarda görevlendirilecek diğer yönetici ve öğretmenler, diğer okullarda
yöneticilik ve öğretmenlik yapma şartlarını taşıyanlar arasından seçilir.
c) Okul müdürü; kurucu veya kurucu temsilcisinin teklifi ile diğer yöneticiler ise okul
müdürü ve Türk müdür başyardımcısının ortak teklifleri ile valilikçe atanır.
(2) Azınlık okullarında yönetici ve öğretmen görevlendirilmesi aşağıdaki esaslara göre
yapılır:
a) Türkçe ve Türkçe kültür dersi öğretmenleri, 20/5/1955 tarihli ve 6581 sayılı Azınlık
Okulları Türkçe ve Türkçe Kültür Dersleri Öğretmenleri Hakkında Kanun hükümlerine göre
okul müdürlüğünün teklifi, valiliğin onayı ile en fazla 5 yıl süre ile görevlendirilirler. Bu
öğretmenlerin görev süreleri, valilikçe bir yıl daha uzatılabilir. Bunlardan biri, okul
müdürlüğünün görüşü alınarak valilikçe müdür başyardımcısı olarak görevlendirilir.
b) Azınlık okullarının bir kısmında kültür anlaşmaları gereğince veya mütekabiliyet
esasına göre Bakanlıkça evrakı incelenmek ve uygun görülmek kaydıyla yabancı uyruklu
öğretmenlere de görev verilebilir.
c) Okullarda görevlendirilecek diğer yönetici ve öğretmenler, benzeri resmî okullarda
öğretmenlik yapma şartlarını taşıyanlar arasından seçilir.
Yabancı uyruklu eğitim personeline ön izin belgesi düzenlenmesi
MADDE 29 – (1) Yabancı uyruklu eğitim personeline ön izin belgesi düzenlenmesinde:
a) Yabancı okullar ve milletlerarası kurumlarda yönetici olarak görevlendirileceklerde;
1) Alanında lisans mezunu olduğuna dair diploma veya diploma yerine geçen belgenin
ve diplomasında alanı belirtilmemiş ise ayrıca alanını gösterir belgenin Türkçe tercümesiyle
aslının noter onaylı örnekleri,
2) Ülkelerinde alanında öğretmenlik yapma hakkını kazandığını gösterir "Öğretmenlik
Formasyon" belgesinin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örneği,
3) En az iki yıl alanında öğretmenlik yaptığını gösterir resmî makamlarca düzenlenen
belgenin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örneği,
4) Pasaport fotokopisi,
b) Öğretmen olarak görevlendirileceklerde;
1) Alanında lisans mezunu olduğuna dair diploma veya diploma yerine geçen belgenin
ve diplomasında alanı belirtilmemiş ise ayrıca alanını gösterir belgenin Türkçe tercümesiyle
aslının noter onaylı örnekleri,
2) Ülkelerinde alanında öğretmenlik yapma hakkını kazandığını gösterir "Öğretmenlik
Formasyon" belgesinin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örneği veya en az iki yıl
alanında öğretmenlik yaptığını gösterir resmî makamlarca düzenlenen belgenin Türkçe
tercümesiyle aslının noter onaylı örneği,
3) Pasaport fotokopisi,
c) Uzman öğretici olarak görevlendirileceklerde;
1) Alanında lisans mezunu olduğuna ilişkin belgenin Türkçe tercümesiyle aslının noter
onaylı örneği,
2) Pasaport fotokopisi,
ç) Usta öğretici olarak görevlendirileceklerde;
1) Alanında lisans mezunu olduğuna ilişkin belge ile Bakanlıkça kabul edilen
sertifikasının Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örnekleri,
2) Spor ve sanat alanlarında ise, alanında en az orta dereceli okul mezunu olduğuna
ilişkin belge ve alanında geçerli sertifikanın Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı
örnekleri,
3) Pasaport fotokopisi istenir.
(2) Ön izin belgesi için istenen belgeler, kurum yetkilisince doğrudan Genel Müdürlüğe
gönderilir. Bakanlıkça şartları taşıyanlara ön izin belgesi düzenlenir. Ancak, yabancı uyruklu
eğitim personeline ait diploma veya diploma yerine geçen belgeler, Genel Müdürlükçe
Yükseköğretim Kuruluna gönderilerek ilgilinin mezun olduğu yükseköğretim kurumunun
tanınıp tanınmadığı konusunda bilgi istenir.
(3) Yabancı uyruklu eğitim personelinin diplomasına sahip olduğu yükseköğretim
kurumunun, Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmadığının bildirilmesi durumunda
çalışma izninin iptali için durum kurumuna, valiliğe ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına bildirilir.
(4) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca düzenlenen çalışma izninin bir örneği
kurum müdürlüğünce millî eğitim müdürlüğüne gönderilir. Millî eğitim müdürlüğünce
yabancı uyruklu eğitim personeline ait bilgiler Özel Öğretim Kurumları Modülüne işlenir.
(5) Kurumlarda görevli yabancı uyruklulara kendi devletlerince kabul edilmiş dinî ve
millî günlerinde eğitim-öğretimi aksatmamak şartıyla kurum yöneticilerinin teklifi ile
valilikçe izin verilebilir.
Yöneticilerin nitelikleri
MADDE 30 – (1) Kurumlara müdür ve müdür yardımcısı olarak atanacaklarda
aşağıdaki şartlar aranır:
a) Milletlerarası kurumlar ile yabancı okullarda görevlendirilecekler hariç Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
b) Okul öncesi eğitim kurumlarında; görev yapacağı okulda öğretmenlik yapma
koşullarını taşımak ve resmî veya özel öğretim kurumlarında en az iki yıl asıl görevli olarak
öğretmenlik yapmış olmak; bu şartları taşıyan öğretmen bulunmaması hâlinde ilköğretim
okullarında öğretmenlik yapma koşullarını taşıyıp resmî veya özel öğretim kurumlarında en
az iki yıl asıl görevli olarak öğretmenlik yapmış olmak.
c) İlköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim okullarında; görev yapacağı okulda
öğretmenlik yapma koşullarını taşımak ve resmî veya özel öğretim kurumlarında en az iki yıl
asıl görevli olarak öğretmenlik yapmış olmak.
ç) Okullar dışındaki kurumlarda lisans mezunu olmak.
Kurucu veya kurucu temsilcisinin görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 31 – (1) Kurucu veya kurucu temsilcisi; kurumda eğitim ortamının
sağlanması, gerekli maddi imkânların hazırlanması, yeterli personelin istihdamı, araç ve
gerecin temini, kurum binasının kullanılabilir duruma getirilmesi, eğitim personeli ile diğer
personelin aylık ve ücretlerinin zamanında ödenmesi, sigorta ve vergi ile ilgili işlerin usulüne
uygun ve zamanında yapılması gibi hususlardan birinci derecede sorumludur.
(2) Müdürlük görevi bulunmayan kurucu veya kurucu temsilcisi, kurumun eğitim ve
öğretimine ve bunlarla ilgili yönetim işlerine karışamaz.
Kurum müdür ve müdür yardımcısının görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 32 – (1) Kurum müdürünün görevleri şunlardır:
a) Programların amacına uygun şekilde yürütülmesi, başarının artırılması, eğitimin
kaliteli olarak sürdürülmesi için gerekli önlemleri almak,
b) Kurumun üye olması hâlinde oda, vakıf, dernek, birlik ve benzeri sivil toplum
örgütleri ile özel ve resmî kurum ve kuruluşlarda kurumunu temsil etmek,
c) Eğitim personelinin çalışma izni ve çalışma iznini uzatma onay tekliflerini zamanında
yapmak,
ç) Eğitim-öğretim yılı öncesi gerekli hazırlıkları yapmak, etkinlikleri planlamak,
personel arasındaki görev paylaşımını yapmak, ders dışı etkinlikler için gerekli izinleri almak,
d) Yönetim görevini aksatmamak şartıyla alanında olmak üzere isteğe bağlı olarak
haftada en fazla 12 saat ders okutmak,
e) Resmî dengi kurumların tabi olduğu yönetmelikler ve özel öğretim kurumlarıyla ilgili
mevzuatla verilen diğer görevleri yapmak.
(2) Kurum müdürü kurumun yönetiminden, kurumun amacı doğrultusunda öğrenci veya
kursiyerlerin yetiştirilmesinden, eğitim ve öğretim faaliyetleri ile rehberlik hizmetlerinin
planlanmasından ve yürütülmesinden kurucu veya kurucu temsilcisine varsa genel müdüre,
Bakanlığa ve diğer resmî makamlara karşı sorumludur.
(3) Kurum müdürü aynı zamanda kurucu veya kurucu temsilcisi olduğunda kurumun
mali işlerinden de sorumludur.
(4) Kurum müdür yardımcısı, kurum müdürünün vereceği görevleri yapar. Müdürün
izinli veya raporlu olduğu sürelerde müdüre vekâlet eder.
Eğitim personelinin görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 33 – (1) Okulda görevli öğretmen, uzman öğretici ve usta öğretici, dengi
resmî okulların tabi olduğu yönetmeliklerde belirtilen görevleri ve okul müdürünün vereceği
diğer görevleri yapar.
(2) Okullar dışındaki kurumlarda görevli eğitim personeli, öğrenci veya kursiyerlerin
başarısının artırılması ve programlar doğrultusunda en iyi şekilde yetiştirilmeleri için gerekli
çalışmaları yürütür ve kurum müdürünün vereceği diğer görevleri yapar.
Ölçme ve değerlendirme biriminin görevleri
MADDE 34 – (1) Ölçme ve değerlendirme uzmanı sorumluluğunda okul ve
dershanelerde isteğe bağlı olarak ölçme ve değerlendirme birimi kurulur. Birim öğrencilerin
genel başarı seviyesini, üstün yetenekli veya öğrenme güçlüğü çeken öğrencileri ve öğrenme
güçlüğü çekilen konuları tespit ederek diğer öğretmenlerle işbirliği içerisinde gerekli
iyileştirme tedbirlerini alır.
Diğer personel
MADDE 35 – (1) Diğer personel, dengi resmî kurumların tabi olduğu mevzuatta
belirtilen görevleri yapar. Bu Yönetmelikte ve dengi resmî kurumların tabi olduğu mevzuatta
görevleri belirtilmeyen personel ise kurum müdürü ve müdür yardımcılarının vereceği
görevleri yapar.
Eğitim personelinin iş başında eğitimi
MADDE 36 – (1) Kurumlar, eğitim personelini yetiştirmek için gerekli tedbirleri alır.
Ayrıca eğitim personelinin Bakanlıkça açılan hizmet içi eğitim faaliyetlerinden
yararlandırılmasını sağlar.
(2) Kurucu ve tüm üyeleri kurumların kurucusu olan oda, dernek, birlik veya vakıflarca
da kurumlardaki personele, valiliğe bilgi vererek hizmet içi eğitim faaliyeti düzenlenebilir.
Kurumlar, Bakanlıktan izin almış olan özel hizmet içi eğitim merkezlerinden de hizmet satın
alabilir.
Alan öğretmeni
MADDE 37 – (1) İlköğretim okullarının 1, 2, 3, 4 ve 5 inci sınıflarında sınıf
öğretmenliği esas olmakla birlikte, 5 inci sınıfların tüm dersleri alan öğretmenleri veya
herhangi bir alanda uzmanlaşmış sınıf öğretmenleri tarafından da okutulabilir.
(2) Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilköğretim okullarının ana sınıfı ile 1, 2, 3 ve 4
üncü sınıflarında özel bilgi, beceri ve yetenek isteyen dersler için de alan öğretmenleri
görevlendirilebilir.
(3) İlköğretime yönelik dershanelerde de alan öğretmeni görevlendirilebilir.
Uzman öğretici ve usta öğreticiler
MADDE 38 – (1) Kurumlarca ihtiyaç duyulan alanlarda, dersin özelliğine göre uzman
öğretici ve usta öğretici görevlendirilebilir. Ancak okul öncesi eğitim kurumları dışındaki
okullarda görevlendirilen uzman öğretici veya usta öğreticiler, dersin öğretmeniyle birlikte
haftada 30 saat derse girebilirler.
(2) Ulusal ve uluslararası sanat ve spor alanında başarılarıyla tanınmış olanlardan
valilikçe uygun görülmesi hâlinde özel öğretim kurumlarında, usta öğretici olarak
görevlendirileceklerde öğrenim şartı aranmaz.
Kurumlarda görevlendirileceklerden istenilecek belgeler
MADDE 39 – (1) Çalışma izni düzenlenecek eğitim personelinden;
a) İş sözleşmesi,
b) Kurumlarda görev almasına engel olacak adli sicil kaydının bulunmadığına dair
yazılı beyanı,
c) İlk defa görev alacaklar hariç, hizmet sınıfında daha önce yaptığı görevleri gösterir
hizmet belgesi,
ç) Daha önce resmî veya özel öğretim kurumlarında eğitim personeli olarak çalışmış
olanlardan en son görev yerinden ayrılışını gösterir belge,
d) Diploma veya diploma yerine geçen belgenin aslı veya millî eğitim müdürlüğünce
onaylı örneği,
e) Öğretmen olarak görevlendirileceklerden, ortaöğretim alan öğretmenliği tezsiz
yüksek lisans ya da pedagojik formasyon programı başarı belgesinin aslı veya kurumca onaylı
sureti istenir.
(2) Daha önce aynı ilde başka bir özel öğretim kurumunda aynı alanda çalışmış
olanlardan, birinci fıkranın (c), (d) ve (e) bentlerinde sayılan belgeler istenmez.
(3) Kurumca görevlendirilecek diğer personelden;
a) Görev almasına engel olacak adli sicil kaydının bulunmadığına dair yazılı beyan,
b) En az ilkokul veya ilköğretim okulu mezunu olduğunu gösterir belgenin aslı veya
millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği kurumca istenir.
Ücretli ders görevi
MADDE 40 – (1) Aynı ilde olmak üzere;
a) Resmî okullarda görevli yönetici, rehber öğretmen ve aday öğretmenler dışındaki
öğretmenlere, sadece okullarda Kanunun 8 inci maddesine göre ücretli ders görevi verilebilir.
b) Kurumlarda görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline,
başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilir. Eğitim personelinin toplam
ders saati sayısı okullarda 30, diğer kurumlarda 40 saati geçemez.
c) Eğitim personeli olarak görev yapma nitelik ve şartlarını taşıyan ve herhangi bir
kurumda çalışmayanlara yaygın eğitim kurumlarında haftada 40 saati, örgün eğitim
kurumlarında haftada 30 saati geçmemek üzere kurumlarda ders saati ücretli olarak görev
verilebilir.
ç) Eğitim personeline, valilikten veya kaymakamlıktan geçici olur veya çalışma izni
alınmadan kurumlarda ders saati ücretli olarak görev verilmez.
Ücretli ders görevi için istenilecek belgeler
MADDE 41 – (1) Ücretli ders görevli olarak çalışma izni düzenlenecek eğitim
personelinden;
a) İş sözleşmesi,
b) Çalışmakta olduğu kurumca verilecek, girdiği ders saati sayısını da gösterir
muvafakat belgesi,
c) Adli sicil kaydının bulunmadığına dair yazılı beyan,
ç) Diploma veya diploma yerine geçen belgenin aslı veya millî eğitim müdürlüğünce
onaylı örneği,
d) Öğretmen olarak görevlendirileceklerden, ortaöğretim alan öğretmenliği tezsiz
yüksek lisans ya da pedagojik formasyon programı başarı belgesi örneği,
e) Sertifikanın aslı veya millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği istenir.
(2) Resmî veya özel öğretim kurumunda görevli olup kurumlarda ek ders saati ücretli
olarak görev almak isteyen eğitim personelinden, birinci fıkranın (c), (ç), (d) ve (e)
bentlerinde belirtilen belgeler istenmez.
(3) Resmî veya özel öğretim kurumunda görevli olup alanı dışında sertifikaya dayalı
ders saati ücretli olarak görev almak isteyen eğitim personelinden, birinci fıkranın (c), (ç) ve
(d) bentlerinde belirtilen belgeler istenmez.
Özlük hakları
MADDE 42 – (1) Kurumlarda görev yapan eğitim personeli ile diğer personel, Kanun
hükümleri saklı kalmak üzere, sosyal güvenlik ve özlük hakları yönünden, 31/5/2006 tarihli
ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 4857 sayılı İş
Kanununun hükümlerine tabidir.
Sözleşme
MADDE 43 – (1) 4857 sayılı İş Kanununun hükümlerine göre kurucu veya kurucu
temsilcileri ile eğitim personeli arasındaki iş sözleşmeleri, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan
sözleşme formu (EK-5) esas alınarak en az bir yıl süreli olmak üzere üç nüsha düzenlenir ve
taraflarca imzalanır. Bu sözleşmelerin bir nüshası, çalışma izni düzenlenmek üzere ilgili
mercide, bir nüshası kurucu veya kurucu temsilcisinde kalır, diğer nüshası ise sözleşmeye
taraf olan personele verilir. Ancak;
a) Mazeretleri nedeniyle dönem içerisinde görevlerinden ayrılanların yerine
görevlendirilecek eğitim personeli,
b) Devredilen kurumlarda devredilmeden önce görev yapan eğitim personeli,
c) Ders saati ücretli olarak görevlendirilecek eğitim personeli
ile bir yıldan daha az süreli de iş sözleşmesi yapılabilir.
(2) Sözleşmelerde, ilgilinin ihtiyari veya mecburi sosyal sigorta bağlantılı yardımlardan
faydalanma imkânlarını kısıtlayıcı, tehlikeye düşürücü, mevzuata aykırı düşecek şekilde özlük
haklarını zedeleyici hükümler bulunamaz.
(3) Okullarda yöneticilik, eğitim ve öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre
(emekliler hariç) dengi resmî okullarda ödenen net aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek
ödeme tutarlarından az ücret verilemez.
(4) Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler, bütçe kanunlarıyla resmî okul öğretmen
ve personeline sağlanan haklara denk olarak okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir.
Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden gelir vergisi kesilmez.
(5) Kurumlardaki ek ders ücreti, resmî okullar için tespit edilen net miktardan az
olamaz. Ancak, resmî okul ve kurumlardan ücretli olarak görevlendirilenlere verilecek ek ders
ücreti net miktarı, resmî okullar için tespit edilen ek ders net ücretinin iki katını geçemez.
(6) Sözleşmenin başlangıç tarihi, çalışma izninin veya geçici olurun verildiği tarihtir. Bu
tarihi takip eden 30 gün içinde de göreve başlama tarihi belirlenebilir.
(7) Kurumlarda görevlendirilecek diğer personelle yapılacak iş sözleşmeleri, 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanununun
hükümlerine göre yapılır.
İşten ayrılma
MADDE 44 – (1) Sözleşme süresi sona erenler, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine
göre sözleşmeleri karşılıklı veya tek taraflı feshedilenler ve sözleşme süresi sona ermeden
aynı Kanunun ilgili hükümleriyle belirlenen süreler içinde bu isteğini diğer tarafa yazılı olarak
bildirenlere valilikçe görevden ayrılış onayı düzenlenir.
(2) Çeşitli sebeplerle örgün eğitim kurumlarında ders yılı içinde, diğer kurumlarda
dönem içinde görevinden ayrılmasıyla eğitim ve öğretim faaliyetlerini aksatacak olan eğitim
personelinin yerine, on gün içinde kurum yönetimince görevlendirilmek üzere eğitim
personelinin teklifi yapılır ve ilgili merci tarafından da on gün içinde çalışma izni düzenlenir.
(3) Zorunlu sebeplerle müdürlüğün boşalması hâlinde kurucunun teklifi de dikkate
alınarak yeni müdür teklifi yapılıncaya kadar kurumda müdürlük veya müdür yardımcılığı
yapma nitelik ve şartlarını haiz biri, valilikçe müdürlüğe vekâleten görevlendirilir. Vekâlet
süresi üç aydan fazla olamaz ve bu süre uzatılamaz. Vekâleten görevlendirilenler,
sözleşmesinde belirtilen süre kadar ders okutabilirler.
(4) Görevinden ayrılan eğitim personelinin görevlerinden ayrılışı ile kurumdan ayrılmak
isteyenlerin müracaatları en geç beş iş günü içerisinde kurum yetkilisi tarafından doğrudan
bağlı bulunduğu millî eğitim müdürlüğüne bildirilir. İlgililerin ayrılış sebeplerine uygun
olarak valilikten yedi iş günü içinde görevden ayrılış onayları alınır. Görevinden ayrılan
personelin durumunu millî eğitim müdürlüğüne bildirmeyen kurum yetkilileri hakkında yasal
işlem yapılır.
(5) Bu maddede belirtilen hükümlere aykırı olarak görevinden ayrılanlara bir yıl süre ile
kurumlarda görev verilmez.
Özlük dosyası
MADDE 45 – (1) Kurumlarda görevli eğitim personelinin özlük dosyası, millî eğitim
müdürlüklerince tutulur. Görevinden ayrılarak başka bir kurumda görev alan eğitim
personelinin özlük dosyası, önceki görev yaptığı millî eğitim müdürlüğünden bir ay içerisinde
istenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Eğitim ve Öğretim
Öğretim programları, ders çizelgeleri ve başarının değerlendirilmesi
MADDE 46 – (1) Dengi resmî okullardan farklı uygulama yapacak okullar yapacakları
farklı uygulamalara kurum yönetmeliklerinde yer vererek Bakanlığın izninden sonra
uygularlar.
(2) Akşam liselerinde ise; görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi gibi özel yetenek
gerektiren derslerin dışındaki derslerde öğrenci başarısının değerlendirilmesine esas olan
sınavlar, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce merkezî sistemle yapılır.
(3) Okullar dışındaki diğer kurumlarda, Bakanlıkça onaylanan öğretim programları
uygulanır. Ancak, kurslar ve hizmet içi eğitim merkezlerinde düzenlenecek 20 ders saatini
geçmeyen kurs faaliyeti dışındaki diğer etkinliklerin programları, millî eğitim müdürlüğünce
uygun bulunması durumunda gerçekleştirilir.
(4) Kurslar, motorlu taşıt sürücüleri kursları ve hizmet içi eğitim merkezlerinde öğrenci
ve kursiyer başarısının tespitine ilişkin esaslar Bakanlıkça belirlenir. Kurslar ve hizmet içi
eğitim merkezlerinde sınavlarda başarı gösterenlere Kurs Bitirme Belgesi (EK-6) düzenlenir.
(5) Dershanelerde ilköğretim okullarından sonra bir üst okulun giriş sınavlarına hazırlık
programları 200 ders saatinden, yükseköğretime öğrenci seçme sınavına hazırlık programları
250 ders saatinden, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarının ara sınıflarında öğrencilerin
eksikliklerini gidermek amacıyla takviye programları 100 ders saatinden az olamaz.
(6) Dershaneler kayıtlı veya kayıtsız öğrencilere yönelik olarak yaptıkları sınavlar için
ücret alamaz.
Okullarda oluşturulacak birlik, kurul ve komisyonlar
MADDE 47 – (1) Okullarda resmî dengi okullarda oluşturulan birlik, kurul ve
komisyonlar ve ihtiyaç duyulması hâlinde okul yönetimince benzerleri kurulur.
(2) 9/2/2012 tarihli ve 28199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı
Okul-Aile Birliği Yönetmeliği hükümlerine göre özel ilköğretim ve ortaöğretim okullarında
okul aile birliği kurulur. Okul öncesi eğitim kurumlarında ise velilerin veya okul
yönetimlerinin istemesi halinde kurulur. Aynı kurucuya ait ve aynı bina veya kampüste
bulunan okullar için tek okul aile birliği kurulabilir. Kurum yönetimince izin verilmesi
halinde okulun bölümlerinin kiraya verilmesi, işletilmesi, öğrenci servis hizmetleri ve benzeri
görevleri de yürütür.
Sınıf mevcutları ve grupların oluşturulması
MADDE 48 – (1) Okullarda sınıf mevcutları; okul öncesi eğitimde 20, ilköğretimde 30,
fen ve sosyal bilimler liselerinde 26, meslekî ve teknik liselerde 24, diğer ortaöğretim
kurumlarında 30 dan fazla olamaz.
(2) Okullar dışındaki kurumlarda sınıf mevcutları 30 öğrenci veya kursiyeri geçmeyecek
şekilde düzenlenir. Kurumun özelliğine göre grupların oluşumunda; öğrenci veya kursiyerin
yaşı, öğrenim ve bilgi düzeyi ile diğer eğitimsel yaklaşımlar dikkate alınır.
Öğretim dili
MADDE 49 – (1) Kurumlarda öğretim dili Türkçedir. Yabancılar tarafından açılmış ve
Türkçeden başka bir dille öğretim yapılmasına izin verilmiş bulunan mevcut okullar, kendi
statüleri içinde öğretime devam ederler. Ancak, yabancı uyruklu çocukların devam edeceği
milletlerarası okullar bu hükmün dışındadır.
Azınlık okulları
MADDE 50 – (1) Azınlık okullarında, seviyesine göre resmî okullarda okutulan dersler
ve öğretim programları ile haftalık ders dağıtım çizelgelerinin uygulanması esastır.
(2) Bu okullarda, ilgili ülkelerdeki mütekabil mevzuat ve uygulamalar da dikkate
alınarak derslerden hangilerinin öğretiminin Türkçeden başka bir dille yapılabileceği
Bakanlıkça kararlaştırılır. Bu derslerin çeşitlerinde ve programlarında yine aynı yolla
değişiklik yapılabilir.
(3) Türkçeden başka bir dilin öğretimi için izin verilen derslere ayrılacak haftalık ders
saatine mukabil Türkçe okutulacak derslerin saati ve sayısı Bakanlıkça tespit edilir.
Öğrenci veya kursiyer kayıt ve nakil işlemleri
MADDE 51 – (1) Okullardan, kayıt bölgesi şartı dışında dengi resmî okulların tabi
oldukları yönetmelik hükümlerini uygulayacaklar, ayrıca kurum yönetmeliği düzenlemezler.
Bu okullara öğrenci kaydı ve nakli başvuru öncelik sırasına göre yapılır.
(2) Dengi resmî okulların tabi oldukları yönetmelik hükümlerinden farklı uygulama
yapmak isteyen okullar, Bakanlık tarafından onaylı kurum yönetmeliklerine göre kayıt ve
nakil işlemlerini gerçekleştirirler. Bu durumdaki okullar tarafından hazırlanarak Bakanlığa
sunulacak kurum yönetmelik taslaklarında;
a) Resmî okullardaki yaş sınırı, ortaöğretim okullarında öğrenim hakkını kullanmamış
olma şartları ile genellik ve eşitlik ilkelerine,
b) Akşam liselerinde ise ilköğretim okulundan mezun ve 18 yaşını bitirmiş veya okuma
hakkını kullanarak örgün ortaöğretim kurumlarından ayrılmış olma hükümlerine yer verilir.
(3) Hazırlık sınıfına kayıt yaptıran öğrencilerin yabancı dil bilgisi ile Türkçe
derslerinden seviyesi, okul yönetiminin oluşturacağı komisyonca ders yılı bitim tarihi ile
okulun açıldığı ilk hafta içinde belirlenecek bir tarihte yapılacak yazılı ve sözlü yeterlilik
sınavıyla belirlenir. Hazırlık sınıfı öğrencilerinin bu sınava girebilmesi için veli, bu durumu
okul müdürlüğüne kesin kayıt sırasında yazılı olarak bildirir. Hazırlık sınıfına kayıt yaptıran
öğrenciler için, en fazla iki yeterlilik sınavı yapılabilir.
(4) Okula devam edecek öğrencilerin kayıtları, her öğretim yılı için çalışma takviminde
belirtilen tarihler arasında yenilenir.
(5) Okullarda, kurum kontenjanı dikkate alınarak yabancı uyruklu misafir öğrenciler de
öğrenim görebilir, ancak bu öğrencilere diploma düzenlenemez. Okuldan ayrılanlara
gördükleri derslere ve aldıkları notlara ilişkin okul yönetimince düzenlenen belge verilir.
(6) Dershanelerde kayıt sırasında; öğrencinin T.C. kimlik numarası ve okulundan aldığı,
“Öğrenci Olduğuna İlişkin Belge” veya “Diploma”nın aslı veya dershanece onaylı bir örneği
istenir.
(7) Kurslar kayıt sırasında kursiyerlerden; T.C. kimlik numarası, öğretim programının
özelliklerine göre diğer belgeler istenir. Kurslar arasında kursiyer nakli yapılamaz.
(8) Hizmet içi eğitim merkezlerinde kayıt sırasında katılımcılardan; T.C. kimlik
numarası, adı, soyadı, öğrenim durumunu belirten kurum, kuruluş veya iş yerince hazırlanan
liste istenir.
(9) Öğrenci etüt eğitim merkezlerinde ilköğretim okullarına devam eden öğrencilerin
kaydında; T.C. kimlik numarası, öğrenci belgesi veya kurumca onaylı fotokopisi istenir.
(10) Kurumlarda öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrenci ve kursiyerlerden ayrıca
ilgili mevzuatta belirtilen belgeler istenir.
Dönemlerin başlaması
MADDE 52 – (1) Okullar dışındaki kurumlar, dönemin başladığı tarihten itibaren
öğrenci veya kursiyer sayılarını en geç 15 iş günü içinde millî eğitim müdürlüğüne bildirir.
Bildirim tarihinden sonraki değişiklikler dönem bitiminden önce millî eğitim müdürlüğüne
tekrar bildirilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Ücretlerin Tespit, İlan ve Tahsili
Ücret tespiti
MADDE 53 – (1) Kurumlar, Kanunun 12 nci maddesinde ifade edilen hükümlere
uygun olarak öğrenci ve kursiyer ücretlerini; veli veya kursiyerlerle yapacakları özel
sözleşmelerinde sağlayacaklarını belirttikleri eğitim ve öğretim imkânlarına, gelişmelerine
imkân verecek yatırım ve hizmetler ile diğer işletme giderlerine göre tespit ederler.
(2) Kurumlar, öğrenci ve kursiyer ücret tespitlerini, istenildiğinde yetkili makamlara
belgelendirirler.
(3) Ücretlerin ilan edilmesi için verilen süreden sonra kurum açma izni ile iş yeri açma
ve çalışma ruhsatı verilen kurumların öğrenci ve kursiyer ücreti, bulundukları ilde aynı tür
kurumların ilan ettikleri en düşük ücretten aşağı olamaz.
Ücretlerin ilanı
MADDE 54 – (1) Ücretler aşağıda belirtilen esaslara göre ilan edilir.
a) Kurumların öğrenim ve diğer ücretleri, kurumlarca her yıl tespit edilerek ocak
ayından itibaren mayıs ayının sonuna kadar ilan edilir. Bu ilanlarda ders yılı veya ders saati
ücretiyle birlikte, peşin veya süreli ödemeler ve kurumca belirlenecek diğer indirimler
belirtilir. Öğrenci ve kursiyerlere; yetiştirme kursu, yemek, servis, pansiyon, etüt ve benzeri
hizmetleri verecek kurumlar, bu hizmetler için alacakları ücretleri de aynı tarihlerde ayrıca
tespit ve ilan ederler.
b) Bu Yönetmelikte belirtilenlerin dışında öğrenci ve kursiyerlerden, bağış ve yardım da
dâhil olmak üzere hiçbir ad altında ücret alınamaz.
c) Kurumlar, ücretlerini ilan etmeden önce öğrenci ve kursiyerlerden ücret tahsil
edemez.
ç) Kurumlar ücret ilanlarını, Millî Eğitim Bakanlığının Bilişim Sistemleri (MEBBİS)
programına işleyerek alınan çıktının bir örneğinin süresi içinde doğrudan bağlı bulundukları
millî eğitim müdürlüğüne verir ve belirtilen süre sonuna kadar kurumda velilerin
görebilecekleri bir yere asar. Mayıs ayından sonra açılan kurumlar ise bu işlemi kurum açma
izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde yaparlar.
d) Kurumlar ilan ettikleri ücretlerin altında bir ücretle de kayıt yapabilirler ancak, ilan
edilen ücretin üzerinde ücret talep edemezler.
(2) Süresi içinde ücret ilanı yapmayan kurumlar bir önceki yılın ücretini alır.
Ücretlerin alınma şekli
MADDE 55 – (1) Öğrenci ve kursiyer ücretleri;
a) Özel okul öncesi eğitim kurumlarında, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim
okullarının bütün sınıflarında ve özel öğrenci etüt eğitim merkezlerinde yıllık,
b) Okullarda pansiyon hizmeti sağlandığı takdirde yıllık,
c) Dershaneler, kurslar, hizmet içi eğitim merkezleri ile özel eğitim okullarının
ilköğretim programı dışındaki kısımlarında ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde
ders saati ücreti,
ç) Motorlu taşıt sürücüleri kurslarının teorik dersleri ile uygulama derslerinin ders saati
ücreti ayrı ayrı
olarak hesap edilir.
(2) Okullar, çalışma takviminde belirtilen tarihte yeni ders yılına ait ücretini ödemeyen
öğrencilerin kayıtlarını yenilemeyebilir.
Ücretlerin iadesi
MADDE 56 – (1) Aşağıda belirtilen sebeplerden bir veya birkaçının oluşması hâlinde
kurumdan ayrılanların, ayrılış tarihinden sonraki günlere ve saatlere isabet eden ödenmiş
ücretleri iade edilir.
(2) Ücretlerin iade edilebilmesi için;
a) Okullarda, öğrencinin başka bir okula nakli,
b) Sağlık raporu alarak öğrenci ve kursiyerin sağlık sebebiyle kurumdan ayrılması,
c) Kurumun kapanması,
ç) Dönemin açılamaması,
d) Kurumun eğitim ve öğretim ortamının olumsuz yönde değiştiğinin il eğitim
denetmenleri tarafından tespit edilmesi,
e) Kursiyer veya öğrenci velisinin, öğrenci veya kursiyeri kurumda okutamayacak
duruma düştüğünün resmî kurumlarca belgelendirilmesi
gerekir.
(3) Yukarıda belirtilen şartların dışında kurumlara yeni kaydolan öğrenci ve
kursiyerlerden;
a) Öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen okul öncesi eğitim okulu, ilköğretim okulu,
özel eğitim okulu, ortaöğretim okullarında ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde öğretim yılı
başlamadan ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir. Öğretim yılı
başladıktan sonra ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu ile öğrenim gördüğü günlere göre
hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir.
b) Öğrenim ücretini ders saati ücreti olarak belirleyen kurumlarda dönem başlamadan
ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir. Dönem başladıktan sonra
ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu ile öğrenim gördüğü ders saati sayısına göre
hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir.
c) Öğretime başladıktan sonra ayrılan öğrenci veya kursiyerlerden alınacak ücret
kurumun öğrenim ücretinden fazla olamaz.
ALTINCI BÖLÜM
Ücretsiz veya Burslu Okuyacak Öğrenci ve Kursiyerler
Ücretsiz okutulacak öğrenci ve kursiyerlerin oranı ile dağılımı
MADDE 57 – (1) Kurumlar, kurumda okuma hakkını kazananlardan şehit ve malûl gazi
çocukları ile malûl gazilere ücretsiz okutmada öncelik verir.
(2) Aynı kuruma, birinci fıkrada sayılanların başvurusu kurumun ücretsiz okuma
kontenjanından fazla olması hâlinde yerleştirme valilikçe yapılır. Birinci fıkrada sayılan
öğrenci veya kursiyerlerden kuruma başvuruda bulunulmaması hâlinde, yüzde üçlük oranın
tamamından kayıtlı öğrenci ve kursiyerler yararlandırılır.
(3) Kurumlar, ücretsiz okutmakla yükümlü oldukları öğrenci ya da kursiyerlerden
birinci fıkrada sayılanların dışındakileri tamamen ücretsiz veya bunların ücretlerinin toplam
miktarı kadar öğrenim ücretinde % 25, % 50 veya % 75 oranında indirim uygulayarak daha
fazla öğrenci veya kursiyer okutabilir.
(4) Kurumun bir bölüme başvurusunun az olması hâlinde, diğer bölümler için yapılan
başvurularla ücretsiz okutulacak öğrenci ve kursiyer kontenjanı tamamlanır.
(5) Ücretsiz okutulacak öğrenci ve kursiyerlerin sayısını tespit ederken 0,5 ve daha
yukarı çıkan kesirli sayılar bir üst tam sayıya tamamlanır.
Ücretsiz okutulacak öğrenci ve kursiyerlerin başvurusu
MADDE 58 – (1) Kurumlarda ücretsiz veya indirim uygulanarak okumak için
başvuracak öğrenci ve kursiyerlerden, okullarda ücretsiz okuyacak şehit veya malûl gazi
çocukları ile malûl gaziler dışındaki öğrencilerin bir önceki sınıfını geçmiş ve davranış
notunun tam olması şartları aranır.
(2) Şehit veya malûl gazi çocukları ile malûl gazilerden, ayrıca şehit veya malûl gazinin
mensubu olduğu kurumdan alınacak şehit veya malûl gazi belgesi istenir.
(3) Her ders yılı veya dönemde, kurumda ücretsiz okumak isteyen öğrenci veya
kursiyerler bu isteklerini kuruma kayıt sırasında, “Özel Öğretim Kurumlarında Ücretsiz
Okuyacak Öğrenci ve Kursiyerlere Ait Başvuru Formu”nu (EK-7) doldurarak başvurur.
(4) Gerçek dışı bildirimde bulunduğu tespit edilen öğrenci ve kursiyerin, ücretsiz okuma
hakkı veya bursu kurum müdürlüğünce iptal edilir. Öğrenci ve kursiyere ücretsiz okuduğu
veya burs aldığı dönemlere ait ücretler ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda kanuni faizi ile
birlikte ödettirilir.
(5) Ücretsiz okumak üzere başvuranların sayısı kontenjandan az olması hâlinde,
durumları birinci fıkraya uygun olanların başvuruları sağlanarak ücretsiz okuma hakkından
yararlandırılır.
Değerlendirme kurulu
MADDE 59 – (1) Kurumlarda, ücretsiz okumak için yapılan başvuruları
değerlendirmek amacıyla değerlendirme kurulu oluşturulur.
(2) Değerlendirme kurulu, kurum müdürünün başkanlığında iki eğitim personelinden
oluşur.
(3) Değerlendirme kurulu, dönem başlamadan toplanır ve “Özel Öğretim Kurumlarında
Ücretsiz Okuyacak Öğrenci ve Kursiyerler Başvuruları Değerlendirme Formu”na (EK-8) göre
başvuruları değerlendirip ücretsiz okuyacak öğrenci ve kursiyerleri tespit ederek ilgililere
duyurur.
Ücretsiz okuyacak öğrenci ve kursiyerlerin ücretlerinin iadesi
MADDE 60 – (1) Ücretsiz okumaları uygun bulunan öğrenci ve kursiyerlerden alınan
ücretler, okul ve dershanelerde öğretimin başlamasından sonra iki ay içinde; diğer kurumlarda
ise dönem bitiminden sonraya kalmamak şartıyla kurum yönetimince bir ay içinde ödenir.
Senet ve bonoları ise hemen iade edilir.
(2) Öğrenci ve kursiyerler, daha önce ödedikleri ücretlere ait verilen fatura ve
makbuzların asıllarını kuruma iade etmek zorundadırlar.
Ücretsiz okuma süresi
MADDE 61 – (1) Ücretsiz okuma hakkı kazanan öğrenci ve kursiyerlerin bu hakları
yalnız o öğretim yılı veya dönemi için geçerlidir.
(2) Okullar, ücretsiz okuma hakkını kazanan şehit ve malûl gazi çocuklarını, okulun
öğrenim süresince ücretsiz okutur.
Burs verilme şartları ve oranı
MADDE 62 – (1) Ders ya da sınavlardaki başarıları veya bilim, kültür, sanat, spor ve
benzeri alanlardaki başarılarından veya maddi imkânsızlıklarından dolayı öğrenci ve
kursiyerlere kurumlarca karşılıksız olarak burs verilebilir. Kurumlar, burs verilecek öğrenci
ve kursiyer tespitine yönelik sınav yapmak istemeleri durumunda bu sınavlardan sınav ücreti
alamazlar.
(2) Kurumlar, burs verme şartlarını, bursun miktarını, burs süresini ve burs verecekleri
öğrenci ve kursiyer sayısı ile bursun hangi durumlarda kesileceğini belirleyip il millî eğitim
müdürlüğüne bilgi vererek uygular.
(3) Burslu okumaya hak kazananlardan burs verilmesine esas olan belgeler dışında
başka belge istenmez.
(4) Burslu okutulacak öğrenci ve kursiyerlerin oranı veya sayısı kurumca belirlenir.
Burslu okutulacak öğrenci ve kursiyerlerin oranı, ücretsiz okutulacakların oranının dışında
tutulur.
Burs verilme şekli ve süresi
MADDE 63 – (1) Okullarda öğrencilere;
a) Bir yıllık öğrenim ücretinin bir kısmının veya tamamının karşılanması,
b) Öğrenimi süresince öğrenim ücretinin karşılanması,
c) Bir yıllık kırtasiye masrafının karşılanması,
ç) Bakanlığın resmî okul öğrencileri için tespit ettiği en az burs miktarı kadar harçlık
ve benzeri şekillerde burs verilebilir.
(2) Okullar dışındaki diğer kurumlarca öğrenci veya kursiyerlere;
a) Öğrenim ücretinin karşılanması,
b) Kırtasiye masrafının karşılanması,
c) Bakanlığın resmî okul öğrencileri için tespit ettiği en az burs miktarı kadar harçlık
ve benzeri şekillerde burs verilebilir.
(3) Kurumda, öğrenimi süresince burslu olarak okutulan öğrenci veya kursiyerler
başarıları ve olumlu davranışları devam ettiği sürece bu haktan yararlandırılır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Kılık ve kıyafet
MADDE 64 – (1) Özel okullardaki eğitim personeli ile öğrencilerin kılık ve
kıyafetlerinde ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Diğer özel öğretim kurumlarındaki eğitim
personeli, öğrenci ve kursiyerlerin kıyafetlerinin sade ve temiz olması gerekir.
Kimlik kartı
MADDE 65 – (1) Kurumlarda görev yapan eğitim personeli ile diğer personele bu
Yönetmeliğin ekinde yer alan (EK-9)’a uygun olarak kurum yönetimince hazırlanan ve millî
eğitim müdürlüğünce soğuk mühür ile onaylanmış kimlik kartı düzenlenir. Görevden ayrılan
personelin kimlik kartı kurum müdürlüğünce il veya ilçe millî eğitim müdürlüğüne iade edilir.
Evrakın saklanması
MADDE 66 – (1) Kurumlarda kullanılan evrakın saklanmasında 16/5/1988 tarihli ve
19816 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik
hükümleri uygulanır.
Denetim
MADDE 67 – (1) Kurumlar, millî eğitim denetçileri ve il eğitim denetmenleri ile diğer
denetim yetkisi bulunanlarca denetlenir. Kurumların denetimlerinde, Bakanlıkça hazırlanan
modüller ile diğer elektronik araç ve gereçlerden de yararlanılabilir.
Uygulanacak diğer mevzuat
MADDE 68 – (1) Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda, resmî benzeri kurumların
tabi olduğu mevzuat hükümleri uygulanır.
Beyanların doğruluğu
MADDE 69 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca yapılmış olan beyanların doğruluğu, işlem
sonuçlandırılmadan ilgili merci tarafından tespit edilir. Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar
hiçbir hak talebinde bulunamazlar. Ayrıca, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilen
kişiler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri
uygulanmak üzere Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 70 – (1) Aşağıdaki yönetmelikler yürürlükten kaldırılmıştır.
a) 17/11/2003 tarihli ve 25292 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim
Bakanlığı Özel Akşam Liseleri Yönetmeliği.
b) 8/3/2008 tarihli ve 26810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı
Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği.
c) 11/2/2009 tarihli ve 27138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Öğretim
Kurumları Öğrenci ve Kursiyer Ücretleri Tespit ve Tahsil Yönetmeliği.
ç) 11/2/2009 tarihli ve 27138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Öğretim
Kurumlarında Ücretsiz veya Burslu Okutulacak Öğrenci ve Kursiyerler Hakkında
Yönetmelik.
d) 21/10/2009 tarihli ve 27383 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim
Bakanlığı Özel Dershaneler Yönetmeliği.
e) 23/10/2009 tarihli ve 27385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim
Bakanlığı Özel Hizmet İçi Eğitim Merkezleri Yönetmeliği.
f) 6/2/2010 tarihli ve 27485 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı
Özel Kurslar Yönetmeliği.
g) 26/2/2011 tarihli ve 27858 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim
Bakanlığı Özel Okullar Çerçeve Yönetmeliği.
ğ) 24/6/2011 tarihli ve 27974 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim
Bakanlığı Özel Öğrenci Etüt Eğitim Merkezleri Yönetmeliği.
Çalışan personel
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelikte belirtilen nitelik ve şartları taşımayan
ancak, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte kurumlarda eğitim personeli olarak
çalışmakta olanlardan bu Yönetmelikteki şartlar aranmaz.
Bir arada bulunan kurumlar
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bir arada bulunan okullar dışındaki diğer kurumların
kurucuları, 8/3/2013 tarihine kadar Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında
yayınlanan standartlarda belirtilen şartlara uygun olarak kurumlarını bağımsız kurum hâline
getirmek zorundadırlar. Verilen süre içinde bağımsız kurum hâline getirilmeyen kurumlar
kapatılır.
Yürürlük
MADDE 71 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 72 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Eğitim Bakanı yürütür.
...............................................................
(İl Millî Eğitim Müdürlüğü)
Aşağıda belirttiğim özel öğretim kurumuna ait bilgiler tam ve doğru olarak tarafımdan
doldurulmuş olup kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı almak istiyorum.
Gereğini arz ederim.
Kurucu veya Kurucu Temsilcisinin
Adı, Soyadı, Tarih, İmza
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇACAKLAR İÇİN BAŞVURU FORMU
Özel Öğretim Kurumu Açacak Olan
Tüzel Kişi
Gerçek Kişi
TÜZEL KİŞİYE AİT BİLGİLER
GERÇEK KİŞİYE AİT BİLGİLER
Tüzel Kişinin Adı
Vergi No
T.C. Kimlik No
Kurucu
Temsilci
Vergi No
sinin
Adı ve Soyadı
T.C. Kimlik No
Adı ve Soyadı
Baba Adı
Ana Adı
Baba Adı
Ana Adı
Doğum
Doğum Tarihi
Doğum
Y
T
e
a
r
Doğum Yeri
r
i
i
h
i
Kurumun Türü
Kurumun Adı
Uygulanacak Program
Programın Süresi
Adresi
Telefon / Faks No / e-mail
Kurumun Binası
Kendisinin
Kiralık
Kurumun Hitap Ettiği Yaş
Öğrenci
Yetişkin
Grubu
Öğretim Şekli
Yatılı
Gündüzlü
Yatılılık Durumu
Kız
Erkek
EKLER:
1- Adli sicil beyanı
2- Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmış ana sözleşme veya tüzük ya da
vakıf senedinin millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği. (Tüzel kişilerde)
3- Kurucu temsilcisinin; kurumu açma, kapatma, devretme ve benzeri işlemleri
yürütme yetkisine sahip olduğunun da belirtildiği yönetim kurulu kararının millî eğitim
müdürlüğünce onaylı örneği. (Tüzel kişilerde)
4- Binanın sağlam ve dayanıklı olduğuna ilişkin teknik rapor
5- Binanın ve çevresinin sağlık yönünden uygun olduğuna ilişkin rapor
6- Binada yangına karşı gerekli önlemlerin alındığına ilişkin itfaiye müdürlüğünden
alınan rapor
7- Dört adet 35x50 cm veya A3 ebadında kâğıtlara çizilmiş yerleşim planının millî
eğitim müdürlüğünce onaylı örneği.
8- Farklı uygulama yapmak isteyen özel okullar için Bakanlıkça onaylanmak üzere
hazırlanan kurum yönetmelik taslağı CD si (3 Takım)
9- Resmî benzeri olmayan öğretim programı ve haftalık ders çizelgesi uygulayacak
kurumlar için; Bakanlıkça onaylanmak üzere öğretim programı ve haftalık ders çizelgesi CD
si. (3 Takım)
10- Yönetici çalışma izin teklifi ve kurum öğretime başlamadan önce niteliklerini de
belirtilen gerekli tüm personele ilişkin çalışma izin tekliflerinin yapılacağına dair kurucunun
yazılı beyanı
11- Kurum binası kurucuya ait ise tapu senedi örneği; kurum binası kiralık ise
okullarda öğretim süresi kadar, diğer kurumlarda en az bir yıllık kira sözleşmesi aslı veya
millî eğitim müdürlüğünce onaylı örneği.
12- Denizcilik kursu, havacılık kursu gibi özellik arz eden kurumlar için ilgili
bakanlığın uygun görüş yazısı
13- Yabancı uyruklular tarafından açılacak milletlerarası kurumlar için Bakanlar
Kurulu Kararı
14- Sağlık meslek lisesi açacakların, okulun açılacağı ildeki hastanede öğrencilerinin
eğitim göreceği alana uygun stajlarını yapacaklarına ilişkin hastane yönetimi ile yapılan
protokol
EK-2
T.C.
. . . . . . . . . . VALİLİĞİ
İl Millî Eğitim Müdürlüğü
Sayı :
Konu: Kurum Açma İzni ile İş Yeri Açma
ve Çalışma Ruhsatı
…………………………………..
İlgi: …………….. tarihli ve …………………. sayılı yazı.
Ad ve durumu aşağıda belirtilen, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 6
ncı ve 8 inci maddeleri gereği eğitim personeline çalışma izni düzenlenen özel öğretim
kurumuna aynı Kanunun 3 üncü maddesine göre kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma
ruhsatı verilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
………………..
Vali
EKLER
12Kurum Kodu
Kurum Adı
İli:
İlçesi:
Kurum Adresi
Kurucusu
Kurucu Temsilcisi
T.C. Kimlik Numarası
Vergi Dairesi
Vergi Numarası
Bina Kontenjanı
Yatılı Kontenjan
UYGULANACAK PROGRAM
BAŞLAM
A
TARİHİ
PROGRAM
KONTENJA
NI
EK-3
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü
Sayı :
Konu: Kurum Açma İzni ile İş Yeri Açma
ve Çalışma Ruhsatı
………………… VALİLİĞİNE
(İl Millî Eğitim Müdürlüğü)
İlgi: …………….. tarihli ve …………………. sayılı yazı.
Ad ve durumu aşağıda belirtilen özel öğretim kurumuna 5580 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanununun 3 üncü maddesine göre kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma
ruhsatı verilmiştir.
Söz konusu kurumun eğitim personeline aynı Kanunun 6 ncı ve 8 inci maddeleri
gereği valiliğinizce çalışma izni düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
………………..
Bakan a.
Genel Müdür
EKLER
12Kurum Kodu
Kurum Adı
İli:
İlçesi:
Kurum Adresi
Kurucusu
Kurucu Temsilcisi
T.C. Kimlik Numarası
Vergi Dairesi
Vergi Numarası
Bina Kontenjanı
Yatılı Kontenjan
UYGULANACAK PROGRAM
BAŞLAM
A
PROGRAM
KONTENJA
TARİHİ
NI
EK-4
AYNI KURS ÖĞRETİM PROGRAMLARI NİTELİKLERİNİ GÖSTERİR TABLO
)
Aa Yabancı Dil Kurs Grubu İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, İtalyanca, İspanyolca,
Rusça, Japonca,Hollandaca,İbranice Yabancılar için Türkçe ve
benzeri.
bb) Müzik Kursu Grubu
Piyano, Org, Gitar, Keman, Bağlama, Flüt ve benzeri.
cc) Bilgisayar Kurs Grubu Bilgisayar Okur Yazarlığı, İşletmenlik, Yardımcı Programcı,
Programcı, Analist Programcı, Web Dizayn, Grafik Tasarım ve
benzeri.
çç) Muhasebe Kurs Grubu Bilgisayarlı Muhasebe, Muhasebe Uygulamaları, Muhasebe.
Not: Açılışta Bilgisayar Laboratuvarı olma koşulu aranır.
dd) Dans ve Bale KursuBale, Dünya Toplum Dansları ve benzeri.
Grubu
ee) Güzellik ve Cilt BakımıEpilasyon, Profesyonel Makyaj, El ve Ayak Bakımı, Cilt Bakımı
Grubu
ve Güzellik, Estetisyenlik, Kuaförlük, Masaj ve benzeri.
ff) Modelistlik ve StilistlikGiysi Tasarımcılığı, Bilgisayarlı Modelistlik, Bilgisayar Destekli
Grubu
Modelist Kalıpçılık, Stilistlik, Moda Ürünleri Pazarlama, Tekstil,
Biçki – Dikiş ve benzeri.
gg) Turizm ve Otelcilik KursServis – Bar, Kat Hizmetleri, Mutfak, Ön Büro, Profesyonel
Grubu
Tur Operatörlüğü, Turist Rehberliği, Seyahat Acentesi
İşletmeciliği, İletişim Turizm Büro Hizmetler, İngilizce
Ağırlıklı Turizm İşletmeciliği ve Otel Yönetimi ve benzeri.
ğğ) İnsan
Kaynakları
veİnsan Kaynakları, Halkla İlişkiler, Yönetici Sekreterlik, Toplum
Sekreterlik Grubu
Önünde Söz Söyleme, Hızlı Okuma ve benzeri.
hh) Televizyon,
Radyo,Kameraman Yetiştirme, Radyo Program, Spikerlik, Kurgucu
Spikerlik Kurs Grubu
Yetiştirme, TV – Radyo İletişim ve benzeri.
ıı) Açıköğretim ÖğrencileriMatematik, İstatistik, İktisat, İşletme, Pazarlama ve benzeri.
için Kurs Grubu
ii) Emlakçılık, Reklamcılık,Emlakçılık, Reklamcılık, Sigortacılık Kursları
Sigortacılık
Kurs
Grupları
İş
MakinesiBiçer Döver Operatörü Yetiştirme, İş Makinaları Dozer Oparetörü
jj) (Operatörlük)
BelgesiYetiştirme, İş Makinaları Greyder Operatörü Yetiştirme, İş
Kurs Grubu
Makinaları Yükleyici Operatörü Yetiştirme, Asfalt ve Beton
Serme (Fnişer) Makinesi Operatörü, Zemin Delgi (Delik Delme ve
Sondaj) Makinesi Operatörü Yetiştirme, Zemin Süpürme Makinesi
Operatörü Yetiştirme, İş Kamyonları Operatörü Yetiştirme, Mobil
Rıhtım Vinci Operatörü Yetiştirme, Konteyner Saha Köprü Vinci
Operatörü Yetiştirme, Konteyner Rıhtım Köprü Vinci Operatörü
Yetiştirme, Konteyner Dorse Vinci Operatörü Yetiştirme, Dolu
Konteyner Makinesi Operatörü Yetiştirme, Boş Konteyner
Makinesi Operatörü Yetiştirme, Kazıma
ve Yükleme
(Ekskavatör) İş Makinesi Operatörü Yetiştirme, Kazıma ve
Yükleme (Yükleyici (Loder)) İş Makinesi Operatörü Yetiştirme,
Kazıma ve Yükleme (Kanal Kazıyıcı (Beko Loder)) İş Makinesi
Operatörü Yetiştirme, Kaldırma ve Yükleme (Forklift) İş
Makinesi Operatörü Yetiştirme, Kaldırma ve Yükleme (Vinç) İş
Makinesi Operatörü Yetiştirme, Yüzey Kazıma İş Makineleri
Operatörü Yetiştirme, Zemin Sıkıştırma Makineleri (Silindir)
Operatörü Yetiştirme, Mobil Akaryakıt Tankeri İkmal Makinesi
Operatörü Yetiştirme Kursları
kk) Yukarıdaki
ÖğretimProgramında sadece teorik konulara yer veren ve uygulama
Programlarının Dışında dersliğine ihtiyaç duyulmayan diğer kurslar
EK-5
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARINDA GÖREV ALAN EĞİTİM
PERSONELİNE AİT İŞ SÖZLEŞMESİ FORMU
1-İş Veren Kurumun
a) Adı veya unvanı
b) Adresi
c) Kurucu veya kurucu
temsilcisinin adı ve soyadı
:
:
:
2- Görev Alan Eğitim Personelinin
a) Adı ve soyadı
:
b) T.C. Kimlik No
:
c) Ev adresi
:
ç) Görev unvanı
:
(Bu kısma öğretmenin asıl görevli aylık ücretli veya
ders ücretli eğitim personeli olduğu yazılır.)
d) Varsa yöneticilik görevinin adı :
(Müdür, müdür yardımcısı)
(Ders ücretli eğitim personeline yöneticilik görevi verilmez.)
e) Okutacağı derslerin adı
:
f) Haftalık ders saati sayısı
:
(Kurum türüne göre Yönetmelikte belirtilen aylık ve ders saati ücreti karşılığı
okutmakla yükümlü olduğu ders saati sayısını geçemez)
g) Asıl görevli aylık ücretli ise :
Aylık ücret miktarı
: Net (. . . . . . . . . . . . . . . . TL)
Bir ders saati ücreti
: Net (. . . . . . . . . . . . . . . . TL)
Yöneticilik aylık ücreti : Net (. . . . . . . . . . . . . . . . TL)
ğ) Ders saat ücretli ise;
Bir ders saati ücreti
: Net (. . . . . . . . . . . . . . . . TL)
h) İş güçlüğü zammı : Net (. . . . . . . . . . . . . . . . TL)
ı) Sosyal yardım kapsamındaki
ek ödemeler
: Net (. . . . . . . . . . . . . . . . TL)
Yabancı uyruklu eğitim personeline ödenecek ücret tek kalem ile gösterilebilir.
3-Süre:
a) Sözleşmenin (görevin) başlama tarihi :
düzenlendiği tarih)
(Çalışma
izni
veya
geçici
olurun
b) Sözleşmenin bitim tarihi
c) Sözleşmenin tanzim tarihi
:
:
4- Fesih Şartları :
Kurucu veya kurucu temsilcisi veya görev alan eğitim personeli sözleşmeleri, 4857
sayılı İş Kanununun ilgili hükümlerine göre feshedilir.
5- Genel Şartlar:
a) Görev alan eğitim personeli, Özel Öğretim Kurumları Kanunu, ilgili yönetmelikler,
Bakanlık emirleri ile benzeri dengi öğretim kurumları için yürürlükteki mevzuat hükümleri
dâhilinde görev yapmayı taahhüt eder.
b) Asıl görevli aylık ücretli eğitim personeli aylığı karşılığı haftada okutmakla
yükümlü olduğu derslerin dışında ücretli ders okutuyorsa, okutulan bu dersler için ödenecek
aylık ücret de aynı yoldan hesaplanır.
c) Asıl görevli aylık ücretli eğitim personeli aylık ücreti, yönetmeliklere göre yükümlü
bulundukları görevleri yapmaları şartı ile yılda 12 ay resmî okullardaki gibi ödenir.
ç) Ders saati ücretli olarak görev alan eğitim personelinin aylık ders saati ücreti; bir ay
zarfında okuttuğu ders saati sayısının, bu sözleşmede bir ders saati karşılığı gösterilen ders
saati ücreti ile çarpımından elde edilen miktardır.
d) Eğitim personelinin aylık ücreti, bordro ile her ay sonunda ödenir.
e) Görev alan eğitim personelinin ilgili resmî makam tarafından çalışma izni geri
alınırsa, işbu sözleşme feshedilmiş sayılır.
f) Bu sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hâllerde veya eksik kalan hususlarda
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, yönetmelikler, Bakanlık
emirleri ve ilgili diğer kanunların hükümleri uygulanır.
g) Bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıklar için, …………..............
mahkemelerinin yetkisi taraflarca kabul edilmiştir.
6- Özel Şartlar:
(Kanunlarla verilen hakları düşürecek hükümler konulamaz.)
..................................................................................................................................
..................................................................................................................................
..................................................................................................................................
Bu sözleşme 3 nüsha düzenlenerek bir nüshası çalışma izni düzenlenmek üzere ilgili
makama, bir nüshası sözleşmeye taraf olan personele verilir. Diğer nüshası ise kurucu veya
kurucu temsilcisinde kalır.
İşveren (Kurucu) veya Temsilcisi
Adı-Soyadı ve İmzası
Görev Alan Eğitim Personeli
Adı-Soyadı ve İmzası
Yukarıdaki imzaların kurucu ile görev alan eğitim personeline ait olduğu tasdik
olunur.
Müdür
Adı-Soyadı
İmzası ve Mühür
EK-6
T.C.
...................................İLİ
...................................İLÇESİ
ÖZEL...................................................................KURSU
KURS BİTİRME BELGESİ
Belge No :
Belge Tarihi : ....../....../......
KURSİYERİN
T.C. Kimlik No
Adı ve Soyadı
Baba Adı
Ana Adı
Doğum Yeri ve Yılı
Kayıt No
Öğretime Başlama İzninin
Dönemi-Grubu
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMUNUN
Tarihi
Sayısı
DEVAM ETTİĞİ PROGRAMIN
Adı
Seviyesi
Başlama Tarihi
Bitiş Tarihi
Saat Olarak Süresi
Teorik
Uygulama
Toplam
Yukarıda durumu belirtilen ..............................................................................
5580 sayılı Kanuna dayanarak çıkartılan Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim
Kurumları Yönetmeliği gereğince yapılan kurs bitirme sınavlarında yüz puan üzerinden
............................ puan alarak .............................. derecede başarı gösterdiğinden bu
bitirme belgesi verilmiştir.
KURUM MÜDÜRÜ
MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜ
EK-7
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARINDA ÜCRETSİZ OKUYACAK ÖĞRENCİ VE
KURSİYER FORMU
1
2
3
4
5
6
8
9
Adı ve Soyadı
T.C. Kimlik No
Okul ve Dershanelerde sınıfı
Diğer
Kurumlarda
Öğretim
Programı
Durumunuza uygun olan
bölümü (x) ile işaretleyiniz.
ÖĞRENCİNİN BİR YIL ÖNCEKİ BAŞARI DURUMU (İlköğretim ve
ortaöğretim okulları 2-12 nci sınıflar için)
Pekiyi
İyi
Orta
ANNE – BABA HAYATTA MI?
Anne veya baba ölü
İkisi de ölü
Anne-baba ayrı
2828 sayılı Kanuna göre devletin himayesi altında
2828 sayılı Kanuna göre koruyucu ailenin himayesi altında
ÖĞRENCİ VEYA KURSİYERİN RAPORA BAĞLI ÖZÜR DURUMU VAR
MI?
Hayır
Evet
AİLENİN AYLIK TOPLAM GELİRİ
(*) 750 TL den daha az ise
(*) 751 TL veya 1.500 TL arası ise
(*) 1.501 TL veya 2.500 TL arası ise
(*) 2.501 TL veya 3.500 TL arası ise
(*) 3.501 TL veya 4.500 TL arası ise
(*) 4.501 TL veya 6.000 TL arası ise
(*) 6.001 TL veya 7.500 TL arası ise
(*) 7.501 TL veya 9.000 TL arası ise
(*) 9.001 TL veya 10.500 TL arası ise
(*) 10.501 TL ve daha fazla
AİLEDE BAŞKA ÖĞRENİM GÖREN VAR MI?
Yok
Her bir okul öncesi eğitim ve ilköğretim öğrencisi için
Her bir ortaöğretim okulu öğrencisi için
Her bir üniversite öğrencisi için
AİLEDE ÇALIŞANLARIN
Adı ve Soyadı
Yakınlık
Öğrenim
Derecesi
Durumu
Görevi
İş Adresi
ve Tel.
No:
(*) Ailenin aylık toplam gelir tutarları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle
yeniden belirlenir.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . MÜDÜRLÜĞÜNE
Velisi bulunduğum . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ‘nın ücretsiz okuma
hakkından faydalanmasını istiyorum.
Ücretsiz okuma hakkından faydalanması için yapılacak değerlendirmeye esas
olmak üzere bu formda vermiş olduğum bilgilerin doğruluğunu beyan ederim. Bu
Formda vermiş olduğum bilgilerin doğru olmaması hâlinde velisi bulunduğum
öğrenciye tanınan ücretsiz okuma hakkının sona erdirilmesini kabul ve ücretsiz
okuduğu süreye ait ücretleri kanuni faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt ederim.
…/…/……
İMZA
VELİNİN
ADI VE SOYADI
T.C. KİMLİK NO
EV ADRESİ
İŞ ADRESİ
EK-8
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARINDA ÜCRETSİZ OKUYACAK ÖĞRENCİ VE
KURSİYER BAŞVURULARI DEĞERLENDİRME FORMU
1
ÖĞRENCİNİN BİR YIL ÖNCEKİ BAŞARI DURUMU PUAN
2
3
4
5
6
(İlköğretim ve ortaöğretim okulları 2-12 nci sınıflar için)
Pekiyi
İyi
Orta
ANNE – BABA HAYATTA MI?
Anne veya baba ölü
İkisi de ölü
Anne-baba ayrı
2828 sayılı Kanuna göre devletin himayesi altında
2828 sayılı Kanuna göre koruyucu ailenin himayesi altında
ÖĞRENCİ VEYA KURSİYERİN RAPORA BAĞLI ÖZÜR
DURUMU VAR MI?
Hayır
Evet
AİLENİN AYLIK TOPLAM GELİRİ
(*) 750 TL den daha az ise
(*) 751 TL veya 1.500 TL arası ise
(*) 1.501 TL veya 2.500 TL arası ise
(*) 2.501 TL veya 3.500 TL arası ise
(*) 3.501 TL veya 4.500 TL arası ise
(*) 4.501 TL veya 6.000 TL arası ise
(*) 6.001 TL veya 7.500 TL arası ise
(*) 7.501 TL veya 9.000 TL arası ise
(*) 9.001 TL veya 10.500 TL arası ise
(*) 10.501 TL ve daha fazla
AİLEDE BAŞKA ÖĞRENİM GÖREN VAR MI?
Yok
Her bir okul öncesi eğitim ve ilköğretim öğrencisi için
Her bir ortaöğretim okulu öğrencisi için
Her bir üniversite öğrencisi için
Kurum değerlendirme puanı
+ 15
+ 10
+5
+5
+ 10
+5
+ 60
+30
+5
+ 50
+ 40
+ 30
+ 20
+ 10
- 10
- 20
- 30
- 40
- 50
+ 10
+ 15
+ 25
+ 20
(*) Ailenin aylık toplam gelir tutarları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak
suretiyle yeniden belirlenir.
Not: 18 yaşından büyük olup herhangi bir yerde çalışanlar, yukarıdaki tablonun
“Ailenin Aylık Toplam Geliri” bölümü dikkate alınarak değerlendirilir.
EK-9
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI PERSONEL KİMLİK KARTI
MOR
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI PERSONEL KİMLİK KARTI
ÖZEL (Kurum İsmi Yazılacak)FOTOĞRAFADI:SOYADI:GÖREVİ:T.C KİMLİK NO
:VERİLİŞ TARİHİ:İLİ/BELGE NO:
NÜFUS KAYIT ÖRNEĞİ
DOĞUM YERİ VE
TARİHİ
:
İLİ
:
İLÇESİ
:
BABA ADI
:
ANA ADI
KAN GRUBU
:
AİLE SIRA
NO
CİLT NO
İMZA
SIRA NO
:
ZEMİN BEYAZ
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
KENARLIK MOR
GENELGELER
Başbakanlıktan:
Konu : Gümrük hizmetlerinde
“Tek Pencere” sistemi.
GENELGE
2012/6
Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yılı olan 2023’te, ülkemizin beş yüz milyar dolar
ihracat hacmi ile dünyanın en büyük on ekonomisi içerisinde yer alması hedeflenmiş
bulunmaktadır.
Bu hedefin gerçekleştirilebilmesinde, uluslararası ticarete konu eşyanın gümrüklemeye
bağlı çeşitli işlemlerden kaynaklanan maliyetlerinin en aza indirilmesi ve böylece uluslararası
piyasalarda daha rekabetçi bir düzeye ulaşılması büyük önem taşımaktadır.
Uluslararası ticaretin; ithalat, ihracat, transit gibi işlemlerinden kaynaklanan
maliyetlerinin daha aşağı seviyelere indirilebilmesi için, eşyanın ülkemize girişinden başlayan
ve/veya ülkemizden çıkışına kadar söz konusu olan birtakım işlem ve süreçlerin daha etkin ve
verimli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda sayılabilecek olan; liman işlemleri, gümrük işlemleri, teknik kontroller ve
belgelendirme gibi işlemlerden kaynaklanan maliyetlerin daha rekabetçi bir düzeye
çekilebilmesi, söz konusu süreçlerde görevli olan kurum ve kuruluşların belirli bir strateji
kapsamında ve koordinasyon içerisinde çalışmaları ile mümkündür.
Bu çerçevede, yukarıda belirtilen işlem ve süreçlere bağlı olarak gümrüklerde ortaya
çıkan zaman kaybını ve maliyetleri azaltmak için, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında entegre
bir yönetim sistemi tesis edecek olan “Tek Pencere” sisteminin kurulması gerekmektedir.
“Tek Pencere” sisteminin kurulması ile birlikte; uluslararası ticarete ve taşımacılığa
konu olan eşya için gerekli bilgi ve belgeler, söz konusu ticaretin ilgilileri ve taşıyıcılar
tarafından uluslararası geçerliliği olan standart bir formatta, tek bir başvuru noktasına
sunulabilecektir. Bu kapsamda gerekli onaylar, elektronik ortamda yine aynı başvuru
noktasına iletilebilecek, eşyanın kontrollerinin de koordinasyon ve işbirliği içerisinde, ilgili
kurum ve kuruluşlarca aynı yer ve zamanda yapılması sağlanmış olacaktır.
Öte yandan, 450/2008 sayılı AB Konsey Tüzüğü ile kabul edilen Modernize Gümrük
Kodunda yer alan “Tek Pencere” sistemine ilişkin hükümler, 2013’te tüm AB üyesi ülkelerde
uygulamaya girecektir. “Tek Pencere” sisteminin ülkemizde de uygulamaya konulması için
yapılacak çalışmaların, sistemin kurulması ve işletilmesine ilişkin iş ve işlemlerin Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülmesi uygun görülmüştür.
Bu çerçevede Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülecek
çalışmalara; ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlarca azami düzeyde katılım ve destek
sağlanması, sistemin kurulması ve işletilmesine ilişkin iş ve işlemlerin en üst düzeyde ortaya
konulacak koordinasyon, işbirliği ve anlayışla öngörülen zaman içerisinde yerine getirilmesi
hususlarında gereğini önemle rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
Başbakanlıktan:
Konu : Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu
GENELGE
2012/7
Ülkemiz yarı kurak iklim bölgesinde yer aldığından, kullanılabilir su kalitesinin ve
miktarının artırılması, su koruma ve kullanma dengesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması
büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla ve suyun iyi yönetimi açısından; bütün bakanlık, kurum
ve kuruluşların koordinasyon ve işbirliği içerisinde ve ortak bir strateji çerçevesinde hareket
etmeleri gerekmektedir.
Su kaynaklarının kalite ve miktar açısından korunması maksadıyla havza bazında
koruma ve kullanma dengesini esas alan yönetim planlarının hazırlanmasına, yatırımların
gerçekleştirilmesine, kısa, orta ve uzun vadede ilgili kurumlarca, hukuki, idari ve teknik
alanlarda atılması gereken adımların belirlenmesine ve Çevre Faslı “Su Sektörü” kapanış
kriterleri doğrultusunda koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Su kaynaklarının bütüncül havza yönetimi anlayışı çerçevesinde korunması için gereken
tedbirleri belirlemek, etkili bir su yönetimi için sektörler arası koordinasyonu, işbirliğini ve su
yatırımlarının hızlandırılmasını sağlamak, ulusal ve uluslararası belgelerde yer alan hedeflerin
gerçekleştirilmesi için strateji, plan ve politika geliştirmek, havza planlarında kamu kurum ve
kuruluşlarınca yerine getirilmesi gereken hususların uygulanmasını değerlendirmek, üst
düzeyde koordinasyonu ve işbirliğini sağlamak üzere “Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu”
(Kurul) kurulmuştur.
Kurulun, Orman ve Su İşleri Bakanı’nın veya gerektiğinde Orman ve Su İşleri
Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Kalkınma Bakanlığı ve Avrupa Birliği Bakanlığından kurumları adına karar vermeye yetkili
üst düzey temsilcilerin, Su Yönetimi Genel Müdürü, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü,
Meteoroloji Genel Müdürü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü ve Türkiye Su
Enstitüsü Başkanının katılımıyla oluşturulması uygun görülmüştür.
Kurulun çalışma usul ve esasları, yıllık toplantı sayısı ile toplantı zamanları Kurul
tarafından belirlenecek, sekretarya hizmetleri ve alınan kararların uygulanmasının takibi ve
koordinasyonu Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülecektir. Kurul tarafından ihtiyaç duyulması halinde alt kurul, komite, danışma grupları
ve geçici ve kalıcı çalışma grupları oluşturulabilecektir. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının
yanı sıra üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek birlikleri ve özel sektör temsilcileri
Kurul toplantılarına davet edilebilecek, alt kurul ve komite çalışmalarında yer
alabileceklerdir.
Kurul çalışmalarının bir bütünlük içinde yürütülmesi, su yönetimi konusunda kurumlar
arası işbirliği ve koordinasyonun sağlanması ve Kurul tarafından alınan kararların
uygulanması için bütün bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarınca gereken destek ve yardım
sağlanacaktır.
18 Ağustos 2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2010/19 sayılı
Başbakanlık Genelgesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
TEBLİĞ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
GEMİ ADAMLARI İAŞE BEDELİ TESPİT KURULU KARARI
Gemi Adamları İaşe Bedeli Tespit Kurulu, Gemi Adamlarının İkamet Yerleri, Sağlık ve
İaşelerine Dair Yönetmeliğin 9 uncu maddesi gereğince, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürü Kasım ÖZER Başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcisi Metin
SARAÇ (Mühendis), Sağlık Bakanlığı temsilcisi Uzm. Dr. Sühendan ADYÜZEL, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı temsilcisi E. Nilgün ÜNALMIŞ, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığından konu ile ilgili bir iş müfettişi olarak Aysun ALP (İş Müfettişi), en
fazla gemi adamını bulunduran en üst işçi kuruluşundan TÜRK-İŞ adına Sinan GÜNAYDIN
(Denizciler Sendikası Genel Mali Sekreteri), İrfan METE (Denizciler Sendikası Genel
Teşkilatlanma Sekreteri), en fazla gemi işverenini bulunduran en üst işveren kuruluşundan
TİSK adına Av. Zekeriya Ulaş YILDIZ (Müşavir Avukat), Hasan YILMAZ (TÜHİS İktisat
Müşaviri), İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası
Başkanlığı adına Recep DÜZGİT’in katılımlarıyla 20 Şubat 2012 Pazartesi günü saat
14.00’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında toplanmıştır.
Halen uygulanmakta olan ve iaşe servisi kurulmayan gemi adamlarına ödenecek 20,00.TL (Türk lirası) iaşe bedelinin, 15/3/2011 gün ve 27875 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı,
bu miktarın aradan geçen zaman içinde gıda maddeleri fiyatlarında meydana gelen
yükselmeler karşısında günün şartlarına göre yetersiz kaldığı, iaşe bedelinin yeniden tespitinin
zorunlu bulunduğu ve bunun, Yönetmeliğin 8 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak
yurt çapında uygulanmak üzere tespitinin faydalı olacağı konusunda görüş birliğine varıldı.
Yönetmeliğin 7 nci maddesinde “… Ödenecek bedele esas; bir gemi adamının yaptığı
göreve göre alması mecburi normal günlük gıdasını sağlayacak para miktarıdır.” şeklindeki
hükmü göz önünde bulundurularak;
a) Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı 2011 yılı 5 il merkezi (Antalya, İstanbul, İzmir,
Ordu, Samsun) tüketici fiyatları endeksine giren maddelerden Yönetmeliğe göre besin
kompozisyonu için esas alınan maddelerin 2011 yılı fiyat aritmetik ortalaması,
b) Hizmet akidleri ve toplu iş sözleşmeleriyle tespit edilerek gemi adamlarına verilen
iaşe bedelleri ile uygulanmakta olan iaşe bedelleri,
c) Yönetmeliğin 31 ve 32 nci maddeleri ile EK 2 ve 3 sayılı cetvellerine göre hazırlanan
beslenme listesine göre 4800 kaloriyi verecek gıda kompozisyonu,
Esas alınarak bütün sahil mıntıkalarına ve göllere uygulanmak üzere beher gemi
adamına verilecek günlük nakdi iaşe bedelinin net 20,50.- TL (Yirmi Türk Lirası Elli Kuruş)
olarak tespitine oy birliği ile
karar verildi. 20/2/2012
[R.G. 20 Mart 2012 – 28239]
—— • ——
İçişleri Bakanlığından:
KARAYOLLARI TRAFİK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan
“Taksi”, “Taksi Dolmuş”, “Kamyonet”, “Motosiklet”, “Motorlu Bisiklet”, “Bisiklet”, “Kamp
Taşıtı”, “Taşıma Sınırı (Kapasite)” tanımları ile aynı fıkranın (d) bendinde yer alan “Motor
Karavan”, “Zırhlı Taşıt”, “Ambulans”, “Cenaze Arabası” tanımları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı bendin (5) numaralı alt bendine “SF Seyyar vinçler” tanımı eklenmiştir.
“Taksi: Yapısı itibariyle sürücüsü dahil en çok 8 oturma yeri olan, insan taşımak için
imal edilmiş bulunan ve taksimetre veya tarife ile yolcu taşıyan M1 sınıfı ticari motorlu
araçtır.
Taksi Dolmuş: Yapısı itibariyle sürücüsü dahil en çok 8 oturma yeri olan ve insan
taşımak için imal edilmiş bulunan, adam başına tarifeli ücretle yolcu taşıyan M1 sınıfı ticari
motorlu araçtır.”
“4) Kamyonet: Azami yüklü ağırlığı 3.500 kilogramı geçmeyen ve yük taşımak için
imal edilmiş motorlu taşıttır. Sürücü ve yanındaki oturma yerleri dışında başka oturma yeri de
bulunabilen, sürücü bölümü gövde ile birleşik kamyonetlere panelvan denir.”
“8) Motosiklet: 2 veya 3 tekerlekli sepetli veya sepetsiz motorlu araçlardır. Bunlardan
karoserisi yük taşıyabilecek şekilde sandıklı veya özel biçimde yapılmış olan ve yolcu
taşımalarında kullanılmayan 3 tekerlekli motosikletlere yük motosikleti (triportör) denir. L3,
L4, L5 ve L7 sınıfı motorlu araçlardır.
9) Motorlu Bisiklet: Silindir hacmi 50 santimetre küpü geçmeyen, içten patlamalı veya
elektrik motoru ile donatılmış ve imal hızı 45 km/s’den az olan L1, L2 ve L6 sınıfı motorlu
araçtır.
10) Bisiklet: En çok 3 tekerleği olan ve üzerinde bulunan insanın adale gücü ile pedal
veya el ile tekerleği döndürülmek suretiyle hareket eden ve yolcu taşımalarında kullanılmayan
motorsuz araçtır. Azami sürekli gücü 0,25 KW’ı geçmeyen, hızlandıkça gücü düşen ve hızı en
fazla 25 km/saate ulaştığında pedal çevrilmediği takdirde gücü tamamen kesilen elektrikli
bisikletler de bu sınıfa girer.”
“19) Kamp Taşıtı: Yük taşımasında kullanılmayan; iç dizaynı tatil yapmaya uygun
teçhizatlarla donatılmış, hizmet edebileceği kadar yolcu taşıyabilen SA kodlu motorlu
araçtır.”
“24) Taşıma Sınırı (Kapasite): Bir aracın güvenle taşıyabileceği, en çok yük ağırlığı
ve/veya yolcu ve hizmetli sayısıdır.”
“5.1) Motorlu Karavan: En az aşağıdaki ekipmanları kapsayan, yatacak yeri olan özel
maksatlı M sınıfı SA kodlu motorlu araçtır.
(i) Koltuklar ve masa,
(ii) Koltuklardan dönüştürülebilecek uyku yatağı,
(iii) Yemek pişirme imkânları,
(iv) Depolama/Saklama imkânları.
Bu ekipmanlar oturma bölümüne sabit olarak monte edilir; ancak masa kolayca
çıkarılabilecek şekilde tasarlanabilir.
5.2) Zırhlı Taşıt: Taşınan yolcuların ve/veya yüklerin korunması için tasarlanmış ve
kurşungeçirmez zırh kaplama gereklerine uygun SB kodlu motorlu araçtır.
5.3) Ambulans: Hasta veya yaralı insan taşınması için tasarlanmış ve bu amaç için özel
ekipmanlara sahip M sınıfı SC kodlu motorlu araçtır.
5.4) Cenaze Arabası: Cenaze taşınması için tasarlanmış ve bu amaç için özel
ekipmanlara sahip SD kodlu motorlu araçtır.
5.5) SF Seyyar vinçler: Kaldırma momenti 400 kNm’ye eşit veya daha fazla olan bir
vinci bulunan ve araç üzerinde eşya taşımak amacına uygun olmayan N3 kategorisi özel
amaçlı araçlar.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sürücülerin ve araçların sicillerini tutmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğünce ihtiyaç
duyulacak teknik bilgiler, hukuki değişiklikler veya kısıtlayıcı şerhlerin sicil üzerindeki kayıt
işlemleri; Emniyet Genel Müdürlüğünce yetki verilen kamu kurumları, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları veya özel hukuk tüzel kişilerince elektronik sistemle
yapılabilir. Sürücü belgesi ve tescil işlemlerine esas teşkil edecek bilgiler, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından ilgili kamu kurum veya kuruluşlarından elektronik sistemle temin
edilebilir veya kanunlardaki istisnalar hariç olmak üzere bu amaçla sınırlı olarak
paylaşılabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Emniyet Genel Müdürlüğü
ile ilgili taraflar arasında protokolle belirlenir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 42 nci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Traktör römorklarının arka kısımlarına; Avrupa Topluluğu Direktifleri ve Avrupa
Ekonomik Komisyonu Regülasyonu ECE R 69’a uygun iki adet işaret levhası takılır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tescil kaydı silinen araçlar, çalıntı tarihinden itibaren 30 yıl süreyle araç tescil
bilgisayar sisteminde plaka ve çalıntı kaydı ile birlikte muhafaza edilir. Bu süre sonunda
bulunamayan araçların bilgisayar plaka kayıtlarının düşüm işlemi yapılır ve durum Gelir
İdaresi Başkanlığına elektronik sistemle, bunun mümkün olmaması halinde ise en geç onbeş
iş günü içinde yazılı olarak ilgili vergi dairesine bildirilir. Bu araçların çalıntı bilgisi şase ve
motor numarası üzerinden takip edilerek boşa çıkan plakalar, diğer araçlara tescil plakası
olarak verilebilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (1)
numaralı alt bendi ile (b) bendinin (1) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1) Her araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi,”
“1) Her araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi,”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2)
ve (3) numaralı alt bentleri ile üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2) Otomobil, kamyonet, minibüs, kamyon, çekici ve otobüslerde ön plaka 11x52, arka
plaka 11x52 veya 21x32 santimetre; plaka yerlerinin bu ölçülere uymaması halinde ölçüler
15x30 santimetre,
3) Harf ve rakam gruplarının plaka üzerindeki yerleri ile genişlik, yükseklik, çizgi
kalınlığı ve aralıklarına ait ölçüler; 12, 12/A, 12/A-1, 12/B, 12/B-1, 12/C, 12/C-1, 12/G, 12/G1, 12/H, 12/H-1, 12/J, 12/J-1, 12/N, 12/N-1, 12/N-2, 12/P, 12/P-1, 12/P-2, 12/R, 12/R-1,
12/R-2, 12/S, 12/S-1, 12/S-2, 12/T, 12/U, 12/V eklerdeki şekillerde gösterilmiştir.”
“Talep halinde, trafik denetleme kuruluşları tarafından özürlülerin araçları için ayrılmış
park yerlerinden istifade etmeleri amacıyla, özürlülere örneği Ek-47’de yer alan park kartı
verilir. Park kartlarının verilmesi, kullanılması ve iptaline dair usul ve esaslar Emniyet Genel
Müdürlüğünce belirlenir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 54 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Tescil plakalarının takılma yerleri ve sayıları
MADDE 54 – Tescil plakaları araçlara aşağıda gösterildiği şekilde ve sayıda takılır.
a) Motorlu bisiklet ve motosikletlere; yerden 20 ila 150 santimetre yükseklikte araç arka
kısmında ve araç boyuna eksenine dik olacak şekilde bir adet,
b) Römork ve yarı römorklara arkada yerden 30 ila 120 santimetre yükseklikte römork
boyuna eksenine dik olacak şekilde bir adet,
c) Yük motosikletleri ile diğer motorlu araçlara; biri ön, diğeri arkada yerden 30 ila 120
santimetre yükseklikte araç boyuna eksenine dik olacak şekilde iki adet,
ç) Traktörlerde; biri ön, diğeri arkada yerden 30 ila 400 santimetre yükseklikte araç
boyuna eksenine dik olacak şekilde iki adet,
Tescil plakaları, aracın boyuna ekseninde veya sol tarafında, alt kenarı aracın tampon alt
seviyesinin üstünde kalacak, yanlarından taşmayacak, sallanmayacak, düşmeyecek ve kolayca
okunabilecek şekilde takılır.
d) Takılacak yerlerin uygun olmaması halinde tescil kuruluşunun izni ile;
1) 11x52 santimetre en ve boyundaki ön plaka arkaya,
2) Araç ekseni üzerine yerleştirilecek olanlar sol tarafa,
3) Arka plakaların üst kenarı 200 santimetreye kadar,
taktırılabilir.
Ayrıca plaka için özel yeri bulunanlara küçük ölçüde plaka takılmasına izin verilebilir.
e) Lastik tekerlekli traktör römorklarına, traktöre verilen numarayı taşıyan plaka, diğer
araçlarla çekilen römork ve yarı römorklara kendileri için verilen plakalar takılır.
Tescile tabi olmamakla beraber, yüklü ağırlığı 750 kilograma kadar olan römork veya
yarı römorkların arkasına çeken araca verilen numarayı taşıyan plaka takılır veya resmedilir.
f) İş makinelerine de bu Yönetmelikte gösterilen ölçü ve esaslara uygun plaka takılır.
Plaka takılacak yeri olmayanların uygun kısımlarına aynı ölçülerde yazılarak resmedilir. Bu
araçlar üzerinde ayrıca ilgili kuruluşu tanıtan tam veya kısaltılmış yazılar bulunur (Ek-13).
Kartondan yapılmış geçici plakalar, araçların ön ve arka camı üzerine ya da önden veya
arkadan görülebilecek uygun yerine, görüşü engellemeyecek şekilde iliştirilir veya
yapıştırılır.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 58 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 58 – Aşağıda belirtilen araçlarda, açıklanan usul ve esaslara uyulmak şartıyla
tescil plakası yerine değişik renk ve şekilde özel tahsisli plakalar kullanılır.
a) Cumhurbaşkanlığı araçları;
1) Cumhurbaşkanına tahsis edilen araçların plakalarında sadece Cumhurbaşkanı forsu
bulunur.
2) Cumhurbaşkanlığına ait diğer araçlara, koyu kırmızı zemin üzerine sarı madeni CB
harfleri ile üçlü rakam grubu bulunan plakalar takılır (Ek–15). Bu plakaların zeminleri yeşil
renkte de olabilir.
b) TBMM Başkanlık Divanı Üyeleri ile Komisyon Başkanları ve Grup Başkan
Vekillerine tahsis edilen araçlara, kırmızı zemin üzerine sarı madeni TBMM amblemi ile sarı
madeni TBMM harfleri ve üçlü rakam bulunan plakalar verilir. Bu plakaların
numaralandırılması işlemleri ile sıralamasına dair düzenlemeler TBMM Başkanlığınca yerine
getirilir.
c) 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Kanuna göre zata ve emre tahsis edilen araçların
plakaları da koyu kırmızı zemin üzerine sarı madeni dörtlü rakam grubundan (Ek–16) oluşur.
Bunlardan il valilerine ait plakalarda dörtlü rakam grubunun önüne ilin sıra numarasını
gösteren ikili rakam grubu gelir (Ek-16/a il valileri).
1) Bu plakalardan hangi numaranın kime verileceği ve hangi tescil plakalı araçlarda
kullanılacağı, Başbakanlık tarafından belirlenen protokol sırası esas alınarak İçişleri
Bakanlığınca düzenlenir.
2) Emre ve zata birden fazla araç tahsis edilmiş ise birinci araca verilen numaradan
sonra gelen veya uygun görülen bir başka sıra numarasını taşıyan plaka tahsis edilir.
3) Birden fazla araca aynı sıra numarası bulunan özel tahsisli plaka takılamaz.
ç) 237 sayılı Kanunun (2) sayılı cetveline göre kişilerin makam hizmetlerine tahsis
edilen araçlara A-AA-AAA grubundaki plakalardan verilir. Ancak, Başbakanlık ve bakanlık
müsteşarları ile Emniyet Genel Müdürüne verilecek plakalar beyaz zemin üzerine kırmızı
kabartma dörtlü rakam grubundan oluşur. Bu araçlara 12x36 santimetre ebadında plaka takılır.
d) Diplomatik muafiyeti haiz kişilerle, misyonlarda görevli diplomatik statüye sahip
olan personelin ülkemizde özel veya tüzel kişilerden ya da leasing yoluyla kiralayacakları
araçlarına, mütekabiliyet esasları da göz önünde bulundurularak, noterlerce tanzim edilen kira
sözleşmesiyle birlikte, Dışişleri Bakanlığının yazılı teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile
geçici olarak CC 0001'den CC 9999'a, CD 0001'den CD 9999'a, CG 0001'den CG 9999'a ve
CM 0001'den CM 9999'a kadar olan plakalardan verilebilir. Sürenin bitiminde, tahsis edilen
plakalar hiçbir tebligata gerek olmadan ilgililerce trafik kuruluşlarına iade edilir.
e) Resmi plakalı olarak görev yapan emniyet araçlarına kayıtlı oldukları trafik
birimlerince, o aracın telsiz kod numarasını karşılayan resmi plaka verilir.
Özel tahsisli plaka verilen araçların tahsis amacının değişmesi halinde, özel tahsisli
plakaları yerine tescil plakaları takılır.
Devletin istihbarat veya gizlilik gerektiren hizmetlerinde kullanılan araçlarına, ilgili
kurum veya kuruluşun il valiliklerine yapacağı yazılı talep üzerine hizmetin özelliği ve gereği
icabı aşağıdaki esas ve usuller doğrultusunda 56 ncı maddenin (b) bendinde belirtilen
plakalardan sivil plaka tahsisi yapılır.
a) Bu araçlara sivil plaka tahsisi il emniyet müdürünün teklifi ve valinin onayı ile
yapılır. Ancak;
1) Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez birimleri ile doğrudan merkeze bağlı taşra
birimlerinde kullanılan araçlara, Emniyet Genel Müdürünün,
2) İl emniyet müdürlüklerine bağlı birimlerde kullanılan araçlara, il emniyet
müdürünün,
onayı ile sivil plaka tahsis edilir.
b) Devletin güvenlik gerektiren diğer hizmetlerde kullanılan araçlarına, ilgili kamu
kurum veya kuruluşunun yazılı talebi üzerine hizmetin özelliği ve gereği icabı İçişleri
Bakanlığının onayı ile sivil plaka tahsisi yapılabilir.
c) Sivil plaka tahsisi aracın tescil kaydının bulunduğu trafik tescil kuruluşunca yapılır.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı
Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatlarının istihbarat,
gizlilik veya güvenlik gerektiren hizmetlerinde kullanılan araçlarına, görev gereği herhangi
bir başka il trafik tescil kuruluşundan sivil plaka talep edilmesi halinde, İçişleri Bakanlığının
onayı ile sivil plaka tahsis edilebilir.
237 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı cetvel uyarınca emir ve zatlarına, (2) sayılı cetvel
uyarınca makam hizmetlerine tahsis edilmiş olan araçlara, tescil plakası yerine güvenlik
gerekçesiyle sivil plaka takılmasının talep edilmesi halinde, İçişleri Bakanlığının onayı ile
sivil plaka tahsis edilebilir. Plaka tahsisi talebe bağlı olarak aracın tescil kaydının bulunduğu
veya başka bir trafik tescil kuruluşundan yapılır.
Diplomatik muafiyeti olan kişiler, misyonlarda görevli diplomatik statüye haiz olan
idari ve teknik personel ile asıl ikametgâhları yabancı memlekette olan (Türk ve yabancı
turistler hariç) ve Türkiye'de geçici ve belirli bir süre için çalışmak, tetkik ve tahsilde
bulunmak veya çeşitli nedenlerle gelen yabancı kişilerin araçlarına, güvenlik mülahazaları
çerçevesinde, mütekabiliyet esasları da göz önünde bulundurularak, Dışişleri Bakanlığının
yazılı teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile geçici olarak sivil plaka verilebilir. Sürenin
bitiminde, tahsis edilen sivil plakalar hiçbir tebligata gerek olmadan ilgililerce trafik tescil
kuruluşlarına iade edilir.
Sivil plakalar, aracın tescilli olduğu trafik tescil kuruluşunca en fazla iki adet, başka bir
tescil kuruluşunca ise bir adet olmak üzere tahsis edilir.
Sivil plakaların tahsisine ait bilgiler Ek-17'de yer alan deftere kaydedilir.
Tahsis olunan plakalar talep halinde başka bir plaka numarası ile değiştirilebilir. Bu
durumda daha önce tahsis edilmiş olan sivil plakalar, geri alınarak iptal edilir.
Tahsis edilen plakaların hizmet amacı sona erdikten sonra iade edilmesi zorunludur. Bu
şekilde iade edilen plakalar bir yıl süreyle başka araçlara verilmez.
Sivil plakaların tahsisi işlemlerine ilişkin bilgi ve belgelerin gizliliği korunur.
Bu maddede sayılanlar dışında hiçbir kişi, kurum veya kuruluş aracına özel tahsisli veya
sivil plaka verilemez.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 64 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 64 – Araçlarda;
a) Özelliklerine ve cinslerine göre nitelik ve nicelikleri 1 sayılı Cetvelde gösterilen
gereçlerin,
b) Ayrıca, kamyon, çekici ve otobüslerde İçişleri ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme bakanlıklarının görüşlerini de alarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının
belirlediği takograf, taksi otomobillerinde taksimetre,
bulundurulması ve bunların kullanılır durumda olması zorunludur.
Birinci fıkranın (b) bendindeki şartlara uymayan araçlara, eksikliklerinin giderilmesi
amacıyla 125 inci maddede belirtilen şekil ve sürelere göre geçici olarak trafiğe çıkış izni
verilir. Bu süre sonunda eksikleri giderilmeyen araçlar trafikten men edilir.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 72 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 72 – Araçların tescilleri esnasında yapılan tespitlerde, motor veya şasi
numaralarının sonradan vurma olduğu tespit edilip hakkında işlem yapılmak üzere adli
makamlara intikal ettirilen araç sahibi hakkında adli makamlarca takipsizlik kararı verilerek
aracın sahibine teslim edilmesi halinde, aracın motor ve şasi numaraları hakkında 61 inci
madde hükümleri doğrultusunda hareket edilir.
Tamir veya tadil gibi nedenler dışında, üzerinde bulunan numaraları başka sebeplerle
silinmiş veya tahrip edilmiş olan motor blokları araçlara tadilat yapılmak suretiyle takılamaz
ve bu tür motor bloklarının tescil işlemi yapılamaz.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Araç zapt edildiği halde ilgili mahkeme tarafından müsaderesine veya ilgili kurum
veya kuruluşça tasfiyesine karar verilmemesi halinde, zapt tarihi ile karar tarihi arasında
aracın yediemin olarak sahibine bırakılmamış olması şartıyla, zapt tarihi ile aracın sahibine
iade edilme tarihi arasında geçen süre ile sınırlı olmak üzere tescili silinir. Sahibine iade tarihi
itibariyle de trafik tescil kayıtları tekrar açılır ve yapılan işlem hakkında ilgili vergi dairesine
onbeş iş günü içinde bilgi verilir.”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 81 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 81 – Müracaatların kabulü, değerlendirilmesi, sürücü kurslarından alınan
sertifikaların sürücü belgeleri ile değiştirilmesi ve verilmesinde aşağıdaki usul ve esaslar
uygulanır.
a) Müracaatların kabul ve değerlendirilmesi
1) Sürücü kursuna katılıp yapılan sınavları başararak Motorlu Taşıt Sürücü Sertifikası
almış olanlar, sertifikanın alındığı yer trafik tescil kuruluşuna başvurarak sertifikasını karşılığı
olan sürücü belgesi ile değiştirmek zorundadırlar. Başvuru sırasında, Ek-18’de yer alan
müracaat formu ile gerekli diğer belgeler daktilo, bilgisayar veya sabit kalemle doldurulmak
suretiyle trafik tescil kuruluşuna verilir. Bu form, trafik tescil kuruluşunca elektronik ortamda
da oluşturulabilir.
2) Müracaatlar, sertifika alınan kursun bulunduğu mahaldeki trafik tescil kuruluşuna,
kurs mahallinde trafik tescil kuruluşu bulunmaması halinde ise, o yerleşim biriminin bağlı
bulunduğu il ve ilçedeki trafik tescil kuruluşuna yapılır.
3) Sürücü belgesi talep edenler belge almak istedikleri trafik tescil kuruluşunun
bulunduğu yerde geçici bir süre kalmaları halinde o yerdeki geçici adresi ile daha sonra
kalacağı sabit iş ve ikametgâh adreslerini müracaat formunda belirtmek zorundadırlar.
4) Sürücü belgesi müracaat formunun beyanlar ile ilgili bölümü sürücü belgesi talep
edenler tarafından müracaat memurunun önünde imzalanır.
5) Sürücü belgesi talep edenler, trafik tescil kuruluşuna müracaat sırasında; nüfus
cüzdanı ve sürücü sertifikasının aslı ile birlikte; tahsil belgesinin, Sağlık Bakanlığınca
yetkilendirilmiş ilgili tabip veya sağlık kuruluşundan müracaat tarihinden geriye doğru bir
yıllık süre içinde alınmış sürücü olur sağlık raporunun; yine müracaat tarihinden geriye doğru
bir yıllık süre içerisinde adli sicilden veya sertifika sahibinin nüfusa kayıtlı olduğu yerin
Cumhuriyet savcılığından alınan Karayolları Trafik Kanununun 41 inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendine göre hükümlü olmadıklarına dair belgenin ilgili sürücü kursu tarafından
tasdik edilmiş suretlerini ibraz etmek zorundadırlar. Ancak sürücü sertifikası, tahsil belgesi ve
sağlık raporu bilgilerinin elektronik sistemle alınabilmesi halinde, bu belgelerin ibrazı
istenilmeyebilir. Adli sicil kaydının ilgili kurumdan elektronik sistemle alınabilmesi halinde
adli sicil belgesi istenilmez. Kamu kurum veya kuruluşlarında çalışanların, çalıştıkları kurum
veya kuruluş tarafından verilmiş tahsil durumunu belirleyen tasdikli belgeyi ibraz etmeleri
durumunda ayrıca tahsil belgesinin ibrazı istenilmez.
6) Yetkili memur müracaat formundaki bilgilerin doğruluğunu, ibraz edilen belgelerle
karşılaştırarak kontrol eder ve müracaat formunun huzurunda imzalandığını ve beyanın
doğruluğunun kontrol edildiğini belirterek, ilgili bölümü tarih koyup kaşe vurarak imzalar.
7) Sürücü belgesi talep edenler tarafından müracaat formunda beyan edilen bilgiler, aksi
sabit oluncaya kadar doğru sayılır. Gerektiğinde bu bilgilerin doğruluğu tahkik edilebilir.
Yanlış beyanda bulundukları tespit edilenler hakkında Karayolları Trafik Kanununun 42 nci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca işlem yapılır.
8) Sürücü belgelerinin tanzimi esnasında; belge üzerine belge sahibinin Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarası yazılır.
b) Sürücü belgelerinin düzenlenmesi ve verilmesi esasları
1) Belgede yer alan bütün bilgiler tam, okunaklı, silinti ve kazıntı yapılmadan yazılır.
Düzeltme sırasında herhangi bir nedenle iptali gerekenler seri numarası belirtilerek bir
tutanakla tespit edilir.
2) Sürücü belgesi sicil kayıt defterine (Ek–29) kaydedilerek sıra esasına göre sicil
numarası verilir ve bu numara sürücü belgesine de yazılır.
3) Sürücü belgesi ile ilgili gerekli bilgiler usulüne uygun olarak bilgisayar ortamına
derhal aktarılır.
4) Kişiselleştirilen sürücü belgelerinin basımı ve ilgililerine teslimi Emniyet Genel
Müdürlüğünce merkezi sistemle yapılabilir.”
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 100 üncü maddesinde yer alan tabloda “Kamyonet
(N1), (N2)” araç cinsi satırından sonra gelmek üzere “Panelvan (N1)” araç cinsi ibaresi
eklenmiş ve yol durumlarına göre bu aracın azami hız sınırları gösterilmiştir.
“
Panelva
50
85
100
110
n (N1)
”
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 121 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine
aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
“5) Araç kaldırılıp götürülmeden veya götürüldüğü esnada sahibinin gelmesi
durumunda trafik idari para cezası karar tutanağı kendisine tebliğ edilmek ve varsa yapılan
masraflar ödettirilmek suretiyle sahibine teslim edilir.”
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 122 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Araçların çekilmesi, kurtarılması ve götürülmesi ile çekilen, trafikten men edilen
ve muhafaza altına alınan araçların bırakılacağı otoparkların belirlenmesi ve bu
işlemlere dair masrafların tespiti
MADDE 122 – Kanunlarda ve bu Yönetmelikte belirtilen ihlalleri nedeniyle trafikten
men edilen, muhafaza altına alınması gereken veya bulunduğu yerden kaldırılması gereken
araçların çekilip götürülmesinde öncelikle trafik kuruluşları ile kamu kurum veya
kuruluşlarına ait çekici/kurtarıcı araçlar kullanılır. İhtiyaç duyulması halinde, araç çekme,
kurtarma ve götürme hizmetleri, ücretleri ile diğer usul ve esaslar belirlenmek şartıyla
büyükşehirlerde ulaşım koordinasyon merkezlerince, diğer il ve ilçelerde ise il ve ilçe trafik
komisyonlarında karar alınmak suretiyle gerçek veya tüzel kişilere de yaptırılabilir.
Çekilen, trafikten men edilen veya muhafaza altına alınan veya bulunduğu yerden
kaldırılan araçlar, Büyükşehirlerde Ulaşım Koordinasyon Merkezlerince, diğer il ve ilçelerde
ise il ve ilçe trafik komisyonları tarafından yetkilendirilmiş bir park yerine, yetkilendirilmiş
park yeri bulunmaması halinde ise varsa trafik kuruluşlarının yoksa mülki idare amirliklerince
belirlenecek diğer kamu kurum veya kuruluşlarına ait park yerlerine çekilir.
Kamu kurum veya kuruluşlarına ait araç park yerlerinde alınması gereken tedbirler, park
yerinin ait olduğu kurum veya kuruluş ile koordine kurulmak suretiyle aracın çekilmesine
veya muhafazasına karar veren kuruluşça alınır.
Araçların çekilmesi, kurtarılması, götürülmesi ve muhafazası işlemlerinin gerçek veya
tüzel kişilerce yapılması hususunda ulaşım koordinasyon merkezlerince ve trafik
komisyonlarınca yetki verilebilmesi için aşağıdaki şartlar aranır:
a) Otoparkın etrafının duvar veya tel örgü gibi fiziki engellerle çevrili olması,
b) Otoparkın geceleri yeterince aydınlatılması,
c) Giriş ve çıkışları ile içerisi ve etrafının 24 saat süreyle kamera sistemiyle izlenmesi ve
kayıtların belirlenecek sürelerde saklanması,
ç) Yeterli yangın söndürme tüpü veya sistemi bulundurulması,
d) Sabit telefon hattının olması,
e) İş ve işlemlerin yürütülebileceği yeterli büyüklükte kapalı alanın bulunması,
f) Otopark ve müştemilatının yangın, sel, deprem ve benzeri afetlere karşı sigortalı
olması,
g) Otoparkta güvenliği sağlamak amacıyla 24 saat süreyle bekçi veya görevli
bulundurulması,
ğ) İşletici, otopark çalışanları, çekici/kurtarıcı sahip ve şoförlerinin; mal varlığına,
topluma, kamu güvenliğine, kamunun sağlığına, kamu barışına, ulaşım araçları veya sabit
platforma, genel ahlaka, millete ve devlete, devletin güvenliğine, anayasal düzen ve bu
düzenin işleyişine karşı suçlar başta olmak üzere belirlenecek diğer suçlardan hüküm
giymemiş olmaları,
h) Çekici ve kurtarıcı hizmeti vermek üzere yetkilendirilenlerin hizmetin devamlılığını
sağlayacak şekilde gece ve gündüz istendiğinde özel tertibatlı araç bulundurmaları.
Ulaşım koordinasyon merkezlerince ve trafik komisyonlarınca il veya ilçenin özelliğine
göre yukarıda belirtilen şartlara ek olarak başkaca şartlarda belirlenebilir. Ayrıca, belirlenen
otoparklara hangi bölgelerden çekilen, trafikten men edilen veya muhafaza altına alınması
gereken araçların götürüleceği belirlenir ve o bölgedeki fiyat uygulamaları da dikkate alınarak
çekme, kurtarma ve götürme ücreti ile otopark ücretleri tespit edilerek karara bağlanır.
Araçların çekilmesine, kurtarılmasına ve götürülmesine trafik zabıtası karar verir.
Kanunlar ve bu Yönetmelikte belirtilen ihlaller nedeniyle çekilmesi gereken aracın plakası ve
ihlal durumu, çekilmesine karar veren görevlilerce fotoğrafla tespit edilir.”
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 125 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Araçların trafikten men edilmesi veya muhafaza altına alınması ile sürücülerin
araç sürmekten men edilmesi
MADDE 125 – Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği hükümlerine aykırılığından
dolayı trafikten men edilen veya muhafaza altına alınması gereken araçlar ile araç sürmekten
men edilecek sürücülerle ilgili olarak aşağıda belirtilen usul ve esaslar uygulanır.
a) Trafikten men edilen veya muhafaza altına alınması gereken araçlar korunamayacak
yerlere bırakılamaz.
b) Trafikten men edilecek veya muhafaza altına alınacak aracın yerleşim yeri dışında
bulunması halinde, aracın en yakın yerleşim birimine götürülmesi sağlanarak men veya
muhafaza işlemi burada gerçekleştirilir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan ya da
karayolunda sürülmeye elverişli olmayan araçların trafikten men edilecekleri veya muhafaza
altına alınacakları yere götürülmesi çekici/kurtarıcı araçları marifetiyle yapılır. Bu işlemlere
dair masraflar araç sahibi, işleteni veya sürücüsü tarafından karşılanır.
c) Trafikten men edilen veya muhafaza altına alınan araçlar bu hususta bir tutanak
düzenlenmek suretiyle yetkilendirilmiş otoparka teslim edilir.
ç) Araçların otoparka teslimi ve otoparktan çıkışı sırasında tescil kayıtları sorgulanır ve
kaydında çalıntı, yakalama ve benzeri şerhler bulunanlar hakkında gerekli işlemler yapılır.
d) İlgili kayıtlarından, zorunlu mali sorumluluk sigortasının geçerli olduğu tespit edilen
araçlar için sigorta poliçesi ibraz zorunluluğu aranmaz.
e) Karayolları Trafik Kanunu ve bu Yönetmelikte belirtilen ihlalleri dolayısıyla trafikten
men edilen, ancak bu madde kapsamında geçici olarak trafiğe çıkış izni verilebilmesi için
gerekli şartları taşıyan araçlar ile eksiklikleri denetim noktasında giderilen araçlar, trafikten
men tutanağına gerekli şerh düşülerek otoparka götürülmeksizin denetim mahallinde sahibine,
işletenine veya sürücüsüne teslim edilir.
f) Trafikten men edilen veya muhafaza altına alınan araçlar hakkında yapılacak iş ve
işlemler aşağıda belirtildiği şekilde gerçekleştirilir:
1) 2918 sayılı Kanunun 20 ve 25 inci maddelerine istinaden trafikten men edilen
araçların, tescili yaptırılmadan veya geçici trafik belgesi ve geçici tescil plakası alınmadan
trafiğe çıkışına izin verilmez.
2) 2918 sayılı Kanunun 23 üncü maddesine istinaden trafikten men edilen araçların,
araca ait tescil belgesi, trafik belgesi ve tescil plakaları ibraz edilmeden ve uygun duruma
getirilmeden trafiğe çıkışına izin verilmez.
3) 2918 sayılı Kanunun 65 inci maddesinin birinci fıkrasının;
(a) bendine aykırılığın tespiti halinde, bütün sorumluluk ve giderler işletenine ait olmak
üzere yolcuların en yakın yerleşim biriminde indirilmesi sağlanır.
(b) bendine aykırılığın tespiti halinde, Kanunda öngörülen cezai müeyyideler uygulanır.
Ancak azami yüklü ağırlığın % 20’den fazla aşılması halinde, yükü uygun hale getirilinceye
kadar araç trafikten men edilir.
(c) bendine aykırılığın tespiti halinde, yükü dingil ağırlıklarına uygun hale getirilinceye
kadar araç trafikten men edilir.
(d) bendine aykırılığın tespiti halinde, yükü uygun duruma getirilinceye kadar araç
trafikten men edilir.
(e) bendine aykırılığın tespiti halinde, gerekli izin ve tedbirler alınıncaya kadar araç
trafikten men edilir.
(f) bendine aykırılığın tespiti halinde, Karayolları Genel Müdürlüğünden alınacak “Özel
Yük Taşıma İzin Belgesi” ibraz edilinceye veya ilgili kayıtlardan tespit edilinceye kadar araç
trafikten men edilir.
(g) bendine aykırı yükleme yapıldığının tespiti halinde, yükü 128 inci maddede
belirtilen ölçülere uygun hale getirilinceye kadar araç trafikten men edilir. Yük üzerine veya
araç dışına yolcu bindirilmiş olması halinde, bütün sorumluluk ve giderler işletenine ait olmak
üzere yolcuların en yakın yerleşim biriminde indirilmesi sağlanır.
(h) bendine aykırılığın tespiti halinde, yükü uygun duruma getirilinceye kadar araç
trafikten men edilir.
(i) bendine aykırılığın tespiti halinde, yükü uygun duruma getirilinceye kadar araç
trafikten men edilir.
(j) bendine aykırılığın tespiti halinde, yükü uygun duruma getirilinceye kadar araç
trafikten men edilir.
(k) bendine aykırılığın tespiti halinde, bu Yönetmeliğin 133 üncü maddesinde belirtilen
koşullar sağlanıncaya kadar aracın seyrine izin verilmez.
4) 2918 sayılı Kanunun 91 inci maddesi gereğince, zorunlu mali sorumluluk sigortası
bulunmadan karayoluna çıkan araçlar trafikten men edilir. Bu madde kapsamında trafikten
men edilen araçların sigortasının yapıldığının ilgili kayıtlarından tespit edilmesi veya sigorta
poliçesinin ibrazı halinde trafiğe çıkışına izin verilir.
5) 2918 sayılı Kanunun Ek–2 nci maddesine istinaden trafikten men edilen araçların,
gerekli şartları sağlamış olsalar dahi 15 günlük süre dolmadan trafiğe çıkışına izin verilmez.
6) 53 üncü maddeye istinaden, özürlülere ait yurt dışından ithal edilmiş olan özel
tertibatlı araçların Yönetmelikte izin verilen kişiler dışında başkaları tarafından kullanıldığının
tespiti halinde; araç trafikten men edilerek, gerekli yasal işlemler yapılmak üzere bu hususta
düzenlenecek bir tutanakla ilgili gümrük birimine teslimi sağlanır.
7) 128 inci madde gereğince yüksüz olarak karayolunda trafiğe çıkışı, Karayolları Genel
Müdürlüğünden alınacak özel izin belgesine tabi olan tescilli veya tescilsiz araçların, izinsiz
olarak karayoluna çıkmaları halinde, Karayolları Genel Müdürlüğünden alınacak “Özel İzin
Belgesi” ibraz edilinceye kadar trafikten men edilir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 21 inci maddesine istinaden trafikten men
edilen araçlardan, trafiğe çıkarılacak olanlar, muayenelerini yaptırmak üzere 8 inci maddede
belirtilen “C” geçici trafik belgesi alınması veya karayolunda sürülmemek ve çekici/kurtarıcı
marifetiyle götürülmek kaydıyla, trafiğe çıkarılmayacak olanlar ise karayolunda
sürülmeyeceğine ve her türlü hukuki ve mali sorumluluğun kendilerine ait olduğuna dair
taahhüt alınması ve çekici/kurtarıcı marifetiyle götürülmesi kaydıyla sahibine veya işletenine
teslim edilir.
9) 2918 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına istinaden trafikten
men edilen araçlara, gerekli şartları sağlamaları veya eksikliklerini gidermeleri amacıyla bu
Yönetmeliğin ekindeki “Geçici Olarak Trafiğe Çıkış İzin Belgesi (Ek-33)” düzenlenmek
suretiyle yedi iş gününe kadar izin verilir ve araç kayıtlarına gerekli şerh düşülür. Süresi
sonunda gerekli şartları sağlamadığı veya eksikliklerini gidermediği tespit edilen araçlar
trafikten men edilir. Bu araçlara tekrar izin verilmez. Ancak, bulundukları yerde gerekli
şartları sağlamaları veya eksikliklerini gidermeleri halinde, trafiğe çıkarılmalarına müsaade
edilir.
10) 2918 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırılıkları nedeniyle
trafikten men edilen araçlara, gerekli şartları sağlamaları veya eksikliklerini gidermeleri
amacıyla bu Yönetmeliğin ekindeki Geçici Olarak Trafiğe Çıkış İzin Belgesi düzenlenmek
suretiyle yedi iş gününe kadar izin verilir ve araç kayıtlarına gerekli şerh düşülür. Süresi
sonunda gerekli şartları sağlamadığı veya eksikliklerini gidermediği tespit edilen araçlar
trafikten men edilir. Bu araçlara tekrar izin verilmez. Ancak, bulundukları yerde gerekli
şartları sağlamaları veya eksikliklerini gidermeleri halinde trafiğe çıkarılmasına müsaade
edilir.
11) 2918 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının; (a) bendinde sayılan
bozukluk veya eksiklikleri nedeniyle trafikten men edilen araçlardan, karayolunda sürülmeye
elverişli olanlar ile (b) bendinde sayılan diğer bozukluk veya eksiklikleri olan araçlara,
bozukluk veya eksikliklerini gidermek üzere bu Yönetmeliğin ekindeki Geçici Olarak Trafiğe
Çıkış İzin Belgesi düzenlenmek suretiyle yedi iş gününe kadar izin verilir ve araç kayıtlarına
gerekli şerh düşülür. Süresi sonunda gerekli şartları sağlamadığı veya eksikliklerini
gidermediği tespit edilen araçlar trafikten men edilir. Bu araçlara tekrar izin verilmez. Ancak,
bulundukları yerde gerekli şartları sağlamaları veya eksikliklerini gidermeleri halinde trafiğe
çıkarılmasına müsaade edilir.
Işık donanımındaki bozukluk veya eksiklikler nedeniyle trafikten men edilen araçlara,
günün kararması ile günün aydınlanması arasındaki zamanda geçici olarak trafiğe çıkış izni
verilmez. Bu süre içerisinde trafikten men edilen ancak denetim mahallinde eksikliğini
gideremeyen araçlar çekici/kurtarıcı marifetiyle çekilmek suretiyle trafikten men edilir. Bu
işlemlere dair sorumluluk ve masraflar araç sahibi, işleteni veya sürücüsü tarafından
karşılanır.
12) 2918 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin (b) bendine istinaden trafikten men edilen
araçlara, gerekli şartları sağlamaları veya eksikliklerini gidermeleri amacıyla bu Yönetmeliğin
ekindeki Geçici Olarak Trafiğe Çıkış İzin Belgesi düzenlenmek suretiyle yedi iş gününe kadar
izin verilir ve araç kayıtlarına gerekli şerh düşülür. Süresi sonunda gerekli şartları sağlamadığı
veya eksikliklerini gidermediği tespit edilen araçlar trafikten men edilir. Bu araçlara tekrar
izin verilmez. Ancak, bulundukları yerde gerekli şartları sağlamaları veya eksikliklerini
gidermeleri halinde trafiğe çıkarılmalarına müsaade edilir.
13) 2918 sayılı Kanunun 32 nci maddesi gereğince trafikten men edilen araçlara,
yapılan teknik değişiklikleri belgelendirip trafik tescil kuruluşunda tescil ettirmeleri ve
belgelerine işlettirmeleri amacıyla bu Yönetmeliğin ekindeki Geçici Olarak Trafiğe Çıkış İzin
Belgesi düzenlenmek suretiyle yedi iş gününe kadar izin verilir ve araç kayıtlarına gerekli
şerh düşülür. Bu süre sonunda gerekli şartları sağlamadığı tespit edilen araçlar trafikten men
edilir ve araç tescil belgesine el konulur. Karayolunda sürülmeyeceğine ve her türlü hukuki ve
mali sorumluluğun kendilerine ait olduğunu belirtir taahhüt alınması kaydıyla çekici/kurtarıcı
marifetiyle götürülmek üzere Ek-33’te yer alan izin belgesi tanzim edilerek 7 iş gününe kadar
tekrar izin verilir ve sahibine veya işletenine teslim edilerek araç kayıtlarına gerekli şerh
düşülür.
14) 2918 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi gereğince trafikten men edilen araçlara,
muayenelerini yaptırmak amacıyla bu Yönetmeliğin ekindeki Geçici Olarak Trafiğe Çıkış İzin
Belgesi düzenlenmek suretiyle yedi iş gününe kadar izin verilir ve araç kayıtlarına gerekli
şerh düşülür. Bu süre sonunda gerekli şartları sağlamadığı tespit edilen araçlar trafikten men
edilir ve tescil belgesine el konulur. Karayolunda sürülmeyeceğine ve her türlü hukuki ve
mali sorumluluğun kendilerine ait olduğunu belirtir taahhüt alınması kaydıyla çekici/kurtarıcı
marifetiyle götürülmek üzere Ek-33’te yer alan izin belgesi tanzim edilerek 7 iş gününe kadar
tekrar izin verilir ve sahibine veya işletenine teslim edilerek araç kayıtlarına gerekli şerh
düşülür.
g) 2918 sayılı Kanunun 36, 39, 48, 49 ve 118 inci maddeleri gereğince sürücülerin araç
sürmekten men edilmesi halinde araç; sahibine, işletenine veya bu kişilerin uygun görmesi ile
araç cinsi için geçerli sürücü belgesi olan bir başka sürücüye teslim edilir. Aksi halde araç
ilgili kişi teslim alıncaya kadar muhafaza altına alınır.
ğ) İlgili diğer kanunlar kapsamında trafikten men edilen ya da tescil kayıtlarındaki
şerhler veya kısıtlamalar nedeniyle yakalanan araçlar, trafikten men veya yakalama işlemini
talep eden kurum veya kuruluş tarafından belirlenen yerlere, herhangi bir yer belirlenmemiş
ise, yediemin otoparklara, bunların da bulunmaması halinde ise 122 nci maddede belirtilen
park yerlerinde ilgililer tarafından teslim alınıncaya kadar muhafaza altına alınır.”
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 145 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Ancak, cep ve araç telefonları ile benzeri haberleşme cihazlarının sürücüler tarafından
çeşitli elektronik sistemler vasıtasıyla ele alınmadan kullanılması, birinci fıkranın (d) bendi
kapsamında değerlendirilmez.”
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 152 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 152 – Bir trafik kazasına karışanlardan yaralanmamış olan veya hafif yaralı
olanlar;
a) Araç sürücüsü iseler, trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak,
trafik güvenliği için ışıklı işaret veya yansıtıcı cihazları koymak ve gereken tedbirleri almak,
b) Trafiği, can ve mal güvenliğini etkilemeyen, ölümlü, yaralanmalı veya maddi hasarlı
kazalarda, sorumluluğun belirlenmesine yarayacak iz ve deliller dahil, kaza yerindeki durumu
değiştirmemek,
c) İstendiğinde diğer tarafa kimlik ve adreslerini bildirmek, sürücü ve trafik belgeleri ile
sigorta poliçelerini göstermek, bunlara ait gerekli bilgiler ile tarih ve sayılarını vermek,
ç) Yaralılara ilk yardım ve acil müdahale yaptırmak maksadıyla kaza mahallinden
ayrılma hali hariç, olayı; yetkili ve görevlilere bildirmek ve bunlar gelinceye kadar veya
bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak,
d) Başında sahibi veya sorumlusu bulunmayan motorlu araçlar, taşınabilen veya
taşınamayan mallar ile mülklere zarar veren sürücüler;
1) Aracın, malın veya mülkün ilgilisini bulmak,
2) Bulunamadığı takdirde araçların ve zarar verilen diğer şeylerin görünebilen ve uygun
yerlerine yazılı bilgi bırakmak,
3) En kısa sürede yetkililere haber vermek,
zorundadırlar.
Sadece maddi hasarla sonuçlanan kazalarda;
a) Kazaya karışan sürücülerin tümü, yetkililerin gelmesine gerek görmez ve aralarında
kazayı kendi düzenleyecekleri tutanakla tespit etmek noktasında anlaşırlarsa “Maddi Hasarlı
Trafik Kazası Tespit Tutanağı” düzenleyip birlikte imza altına alarak olay yerinden
ayrılabilirler.
b) Taraflarının anlaşma sağladığı durumlarda, yeni bir trafik kazasına sebebiyet
vermemek ve trafik akışını engellememek için mümkün olduğu takdirde olay yerinin
fotoğrafları çekilerek kazaya karışan araçlar taşıt yolu dışına çıkarılır ve Maddi Hasarlı Trafik
Kazası Tespit Tutanağı burada düzenlenir.
c) Bir anlaşma ile olay yerinden ayrılmış olan taraflar, meydana gelen zararın sigortaları
tarafından veya kendilerince doğrudan karşılanacağını kabul etmiş sayılırlar ve sonradan
yetkililerden kaza tespit tutanağı düzenlenmesini isteyemezler.
ç) Aşağıdaki durumlarda Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı trafik zabıtası,
bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde ise genel kolluk tarafından düzenlenir:
1) Kazaya bir aracın karışması (tek taraflı maddi hasarlı kaza ise),
2) Taraflardan herhangi birinin sürücü belgesinin bulunmaması veya belgesinin
kullandığı araç cinsi için yeterli olmaması,
3) Araçlardan herhangi birinin ülkemizde geçerli zorunlu mali sorumluluk sigortasının
olmaması,
4) Sürücülerden herhangi birinde alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde aldığı
şüphesinin bulunması,
5) Kazaya karışan araçlardan herhangi birinin kamu kurum veya kuruluşuna ait olması,
6) Kazada kamu malına veya üçüncü kişilere ait eşyaya zarar verilmiş olması.”
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 156 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 156 – Trafik kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki usul ve
esaslar uygulanır.
a) Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler,
varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar
belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanağa
kazazedelerin olay yerindeki ölüm veya yaralanma durumu işlenir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklanmak
ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi ile tutanakta yer alan bilgilerin bir veri
tabanında toplanmasına ve bu bilgilerin ilgili taraflarla paylaşımına ilişkin usul ve esaslar
Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye 154 üncü maddenin (a) bendi gereğince
trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı
kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri
temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece
kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiğini belirtirler.
4) Karayolu üzerinde ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıp, olay yerindeki iz ve
delillerin tespit ve değerlendirilmesi sonucunda trafik kazası olduğu anlaşılan durumlarda;
kazaya karışan taraf veya unsurlardan birinin, birkaçının ya da tamamının olay yerinden
ayrılmış olması halinde de trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
5) Önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız
maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair
kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmez. Bu durumlarda hasar
tespitleri ilgililerin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılır.
Ancak;
Can, mal ve trafik güvenliğini etkileyen veya yolun trafiğe kapandığı maddi hasarlı
trafik kazalarında, kazaya karışanların kazanın oluşuna göre iz ve delilleri işaretleyerek,
mümkün olduğu takdirde olay yerinin fotoğraflarını çekerek araçlarını en yakın ve uygun
yerlere çekmeleri,
Karayolu üzerinde birden fazla sayıda aracın karıştığı sadece maddi hasarla sonuçlanan
ve tarafların bu Yönetmelik çerçevesinde Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı
düzenlemediği trafik kazalarında; taraflara ait araçlardan en az birinin olay yerinde bulunması
ve olay yerindeki iz ve delillerden kazanın oluşumu ile o yerde meydana geldiğine kanaat
getirilmesi,
hallerinde görevlilerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
b) Kaza istatistikleri
Kazaların nedenlerini tespit etmek ve alınacak tedbirlerin belirlenmesinde kullanılmak
üzere, trafik kazası tespit tutanaklarındaki bilgilerden yararlanılarak, kazaya el koyan
birimlerce örneğine uygun istatistik formu düzenlenir.
Düzenlenen istatistik formları, her ilde şehiriçi trafik denetleme şube müdürlüklerinde
toplanarak, il genelinde değerlendirmesi yapıldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne
gönderilir.”
MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 157 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 157 – Araç sürücülerinin trafik kazalarında asli kusurlu sayılacakları haller
ile kusur durumlarının tespitine dair usul ve esaslar aşağıda gösterilmiştir.
a) Asli kusur sayılan haller
1) Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,
2) Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı
yönden gelen trafiğin kullanıldığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,
3) İkiden fazla şeritli taşıt yollarında karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya
yol bölümüne girme,
4) Arkadan çarpma,
5) Geçme yasağı olan yerlerden geçme,
6) Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma,
7) Şeride tecavüz etme,
8) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,
9) Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama,
10) Manevraları düzenlenen genel şartlara uymama,
11) Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında
parketme ve duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,
12) Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak
parkedilmiş araçlara çarpma.
Yukarıda sayılan hal ve hareketlerde bulunan sürücüler asli (esas) kusurlu sayılırlar.
Ancak, sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir
başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can
ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel
kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden
olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz.
b) Sürücü kusurlarının tespiti
Adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların
kusur durumları; 2918 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen kurallar, şartlar, hak ve
yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir.
Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak
kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun
tespitinde dikkate alınır.”
MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin 178 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 178 – İlk ve orta dereceli okul öğrencilerinin okul önlerinde ve geçitlerinde
güvenli şekilde okula giriş ve çıkışlarını sağlamak amacıyla, trafik zabıtasınca verilmiş
belgesi bulunan ve özel kıyafet ve işaret taşıyan görevliler, bu yerlerde trafiği sevk ve idare
etmeye görevli ve yetkilidirler.
Okul geçidi görevlisinin seçimi, eğitimi, görev, yetki ve sorumlulukları aşağıda
gösterilmiştir.
a) Okul geçidi görevlisi olma şartları ve seçilme esasları
1) İlk ve orta dereceli okullarda istekli öğretmenler, veliler ile 12 yaşını doldurmuş
öğrenciler okul geçidi görevlisi olabilirler.
2) Okul geçidi görevlisi olma şartlarını haiz olan öğretmenler ile öğrenciler bu
isteklerini mensup olduğu okul müdürlüklerine, veliler ise, il emniyet müdürlüklerine yazılı
olarak bildirirler.
3) Okul müdürlüklerince tespit edilen adayların müracaatları bağlı oldukları il milli
eğitim müdürlükleri kanalıyla il emniyet müdürlüğüne bildirilir.
4) Müracaatta bulunan adaylar, il emniyet müdürlüğünün koordinatörlüğünde şehiriçi
trafik denetleme şube müdürü, bölge trafik şube müdürü ile milli eğitim müdürlüğünün tayin
edeceği iki eğitim uzmanından oluşan komisyonca seçilirler.
Seçim sırasında, adayların trafik hizmetlerine olan yakınlığı ile yetenek ve
kabiliyetlerine bilhassa özen gösterilir.
5) Okul geçidi görevlisi olması uygun görülen adaylar, her iki kuruluşun uygun
göreceği yer ve zamanda trafik zabıtasınca pratik ve uygulamalı eğitimden geçirilirler.
Eğitim sırasında trafik kuralları, trafik işaret, levha ve cihazları, trafiğin sevk ve
idaresinde dikkat edilecek usul ve esaslar, taşıtların durdurulması ve yönlendirilmesi sırasında
can ve mal güvenliği açısından dikkat edilecek emniyet tedbirleri ile yayaların taşıtlara,
taşıtların ise yayalara karşı geçiş önceliği hakkının nasıl ve ne şartlar altında kullanılabileceği
konuları öğretilir.
Uygulamalı eğitim sırasında geçit görevlisinin vereceği işaret ve yön tayini esasları,
görevlinin okul önlerinde veya geçitlerde kendi can güvenliğinin korunması amacıyla
bulunabileceği yer ve noktalar yetkili bir memurun gözetiminde uygulamalı olarak yaptırılır.
6) Pratik ve uygulamalı eğitim sonucunda başarılı görülen ve müstakilen bu geçitlerde
görev yapabileceği anlaşılan adaylara, eğitim görevlilerince, bir eğitim çizelgesi düzenlemek
suretiyle bilgi ve yetenekleri dikkate alınarak, başarı durumları orta, iyi veya pekiyi olarak
bildirilir ve imza edilir. Başarı belgeleri trafik şube müdürlüklerinde muhafaza altına alınır.
7) Başarılı olan adaylara Emniyet Genel Müdürlüğü adına il emniyet müdürü tarafından
imzalanan ve esasları Ek-36’da yer alan “Okul Geçidi Görevli Belgesi” belgesi verilir.
b) Okul geçidi görevlilerinin çalışma usul ve esasları
1) Okul geçidi görevlileri ikamet etmiş olduğu il hudutları içerisinde, ikamet veya
işyerine yakın olan okul önü veya geçitlerinde görev almaları esastır. Bunlardan, öğretmenler
veya öğrenciler bulunduğu okul önlerinde görevlendirilirler. Kimlerin hangi okul önü veya
geçitlerinde ve hangi saatlerde görev alacağı, öğrencilerin giriş ve çıkış saatleri dikkate
alınarak okul müdürlükleri tarafından tespit edilmek suretiyle, trafik denetleme şube
müdürlüklerine/büro amirliklerine bildirilir.
Okul geçidi görevlilerinin görev yeri ve zamanı il/ilçe trafik denetleme şube
müdürlükleri/büro amirlikleri ile okul müdürlükleri tarafından defter kayıtlarına geçirilir.
2) Okul geçidi görevlileri kendilerine tayin edilen bu görev yerleri dışında görev
yapamazlar.
3) Okul geçidi görevlileri, görevli olduğu geçit veya okul önlerinde, öğrencilerin
güvenli şekilde karşıdan karşıya geçişlerini veya okul giriş ve çıkışlarını sağlamak amacıyla
taşıt trafiğini gerektiğinde durdurma yetkilerine sahiptirler.
Taşıt sürücüleri de görevlinin vereceği işaret ve talimata uymak zorundadırlar.
Okul geçidi görevlilerince verilen talimat veya işarete uymayan sürücülerin kullandığı
taşıtların plakaları, ihlal edilen trafik kuralı, trafik kuralının ihlal edildiği yer ve zaman tespit
edilerek, Ek-48’de yer alan “Okul Geçidi Görevlisi Trafik Kural İhlali Tespit Tutanağı”
tanzim edilir ve gerekli işlem yapılmak üzere o yerdeki trafik kuruluşlarına veya ekiplerine en
geç üç iş günü içerisinde teslim edilir.
4) Okul geçidi görevi fahri bir görev olup, bu hizmetin karşılığında ücret talep edilmez.
5) Görevliler önemli bir mazeretleri bulunmadığı sürece görev yerlerine zamanında
gelmek zorundadırlar. Ancak, sağlık veya diğer mazeretleri sebebiyle geçici bir süre görev
alamayacak olanlar bu mazeretlerini il/ilçe trafik denetleme şube müdürlüklerine/büro
amirliklerine ve okul müdürlüklerine bildirirler.
6) Okuldan mezun olan öğrenciler veya zorunlu nedenlerle yer değiştiren öğretmenler
ve öğrenci velileri, bu durumu ilgili trafik şube müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar.
7) Tayin veya zorunlu nedenlerle başka il veya ilçelere ikametini nakleden görevliler
istekleri halinde kendilerine verilen okul geçidi trafik görevlisi kartı ile bulunduğu il/ilçe
trafik denetleme şube müdürlükleri/büro amirliklerine müracaat etmek suretiyle görev
alabilirler. Bu halde trafik şube müdürlükleri bu talebi yerine getirmek zorunda olup, bu
Yönetmeliğin öngördüğü hükümler doğrultusunda işlem yaparlar.
8) Okul geçidi görevlileri görevleri sırasında karşılaşabileceği güçlükler dikkate
alınarak mahalli trafik zabıtasınca denetlenir ve gerektiğinde onlara yardımcı olunur.
Görevlerini ifada yetersiz kalan veya görevine gelmemeyi itiyat haline getirenler trafik
zabıtasınca ihtar edilir. Bu tutum ve davranışlarını devam ettirenlerin görevlerine il emniyet
müdürünün onayı ile son verilir ve kendilerine verilen Okul Geçidi Görevli Belgesi iptal
edilerek ilgili okul müdürlüğüne bilgi verilir.
c) Okul geçidi görevlilerinin kıyafetleri ve taşıyacağı işaretler aşağıda gösterilmiştir.
1) Okul geçidi görevlileri görevleri sırasında beyaz reflektif bantlı yelek ve şapka
giyerler.
Reflektif yeleğin önünde ve arkasında trafik branşı işareti ve şapka alt kenarında kırmızı
bezden üzerinde beyaz harflerle “TRAFİK” yazılı reflektif birer bant bulunur.
Okul geçidi görevlileri kışın, (mevsim şartları dikkate alınarak) palto veya pardösü ile
üzerine reflektif bant giyerek görev yapabilirler.
2) Okul geçidi görevlileri; görevleri sırasında taşıt ve yaya trafiğini sevk ve idarede
kullanmak üzere bir tarafı yeşil, diğer tarafı kırmızı renkte olan işaret çubuğu taşırlar.
İşaret çubuğunun yeşil zeminli olan tarafına büyük harflerle “GEÇ”, kırmızı renkte olan
tarafına “DUR” kelimeleri yazılır. “GEÇ” ve “DUR” kelimeleri beyaz harflerden oluşur.
İşaret çubuğunun her iki zemini yansıtıcı özelliğe sahip olabileceği gibi, ışıklı da
olabilir.
İşaret çubuğunun “DUR” ve “GEÇ” kelimelerinin yazıldığı kısımları asgari 20 cm.
çapında daire, elle tutulacak kısmı ise 30 cm. uzunluğunda ve beyaz renkte olur.
Okul geçidi görevlilerinin özel giysileri ile kullanacakları araç ve gereçler, görevi veren
okul idaresi tarafından temin ve tevzi edilir.”
MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan (1) ve (2) sayılı cetveller ekteki
şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan (4) sayılı cetvelin “Psikiyatri Uzmanı
Muayenesi” bölümünün birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Psikiyatri uzmanı muayenesinde, öncelikle 26/9/2006 tarihli ve 26301 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile
Muayenelerine Dair Yönetmeliğin “Ruh ve sinir hastalıkları muayenesine ilişkin esaslar”
başlıklı 9 uncu maddesinde belirtilen esaslara ek olarak, psiko-teknik değerlendirme
raporunda yer alan bulguları dikkate alarak, kişinin; algılama, muhakeme etme, karar verme
ve tepki verme ile ilgili bilişsel özelliklerinden araç kullanmasını engelleyecek ya da tehlikeli
araç kullanmasına yol açabilecek özelliklerinin olup olmadığını araştırır.”
MADDE 24 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan “Ceza Puanı Cetveli”ne (Ek-35)
aşağıdaki maddeler ile ilgili öngörülen ceza puanları eklenmiştir.
“
CEZA
KANUN
TRAFİK KURAL İHLALİNİN KONUSU
PUANI
MADDESİ
(5-10-15-20)
Karayolu yapısı üzerine, trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak
veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini
engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey atmak, dökmek,
14
10
bırakmak ve benzeri hareketlerde bulunmak, karayolu yapısı ve
güvenlik tesisleri ile trafik işaretlerine zarar vermek, yerlerini
değiştirmek veya ortadan kaldırmak.
Hız sınırlarını tespite yarayan cihazların yerlerini belirleyen
51/5-b
15
veya sürücüyü ikaz eden cihazları araçlarda bulundurmak.
64/1-b-2
Dönüş ışıklarını geç anlamında kullanmak.
5
64/1-b-3
Karşılaşmalarda ışıkları söndürmek.
10
”
MADDE 25 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan “İzin Belgesi” (Ek-33) ile
“Uygunsuzluk Tespit Tutanağı” (Ek-40) ekteki şekilde değiştirilmiş ve Yönetmeliğe ekteki
“Okul Geçidi Görevlisi Trafik Kural İhlali Tespit Tutanağı” (Ek-48) eklenmiştir.
MADDE 26 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7 – Bu maddenin yayımı tarihinden önce yetkilendirilmiş mevcut
otoparklar ile çekici/kurtarıcı sahip ve şoförlerinden, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren
altı ay içerisinde 122 nci maddede belirtilen şartları yerine getirmeleri istenir. Bu süre
içerisinde belirtilen şartları yerine getiremeyenlerin yetkileri iptal edilir.”
MADDE 27 – Aynı Yönetmeliğin; 37 nci maddesinin ikinci fıkrası, 159 uncu
maddesinin üçüncü fıkrası ile ekinde yer alan EK–12/K, EK–12/K–1, EK–12/L, EK–12/L–1,
EK–12/M ve EK–12/M–1 ve EK–19 (Sürücü Belgesi Müracaat Kayıt Defteri) yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 28 – Bu Yönetmeliğin;
a) (1) Sayılı Cetvelin “C) HUSUSİYETLERİNE GÖRE ARAÇLARDA
BULUNDURULACAK TEÇHİZAT” bölümünde bulunan “Geri yansıtıcılı şerit”e ilişkin
kısmı yayımı tarihinden itibaren 6 ay sonra,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 29 – Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri, Çevre ve Şehircilik ile Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanları birlikte yürütür.
GEÇİCİ OLARAK TRAFİĞE ÇIKIŞ İZİN BELGESİ
İZİN VERİLECEK ARACIN
Sahibinin Adı Soyadı
:
Sürücüsünün Adı
Soyadı
Trf. Men Edildiği Yer
:
:
Plakası
:
Markas
ı
……………………………………………………………
Modeli
:
………………………………………………………
:
………………………………………………………
……………………………………………………………
Cinsi
:
………………………………………………………
……………………………………………………………
Rengi
:
………………………………………………………
……………………………………………………………
İZİN BELGESİNİ
Düzenleyen Birim
Düzenleyen Ekibin Kodu
Düzenlendiği Tarih/Saat
:
:
:
…………………………………………………………………………………………………………………………………………..
…………………………………………………………………………………………………………………………………………..
…………………………………………………………………………………………………………………………………………..
ARACIN TRAFİKTEN MEN EDİLDİĞİ KANUN MADDESİ(KTK)
26/1
28/2
30/1-b
32
...…Kez
26/2
30/1-a
31/1-b
34
...…Kez
Yukarıda sahibi, sürücüsü, plakası, trafikten men nedeni ve diğer özellikleri belirtilen aracın,
eksikliklerinin tamamlanması/tamir edileceği yere kadar götürülüp getirilmesi için her türlü mali ve hukuki
sorumluluk kendisine ait olmak üzere ...... gün/saat süreyle geçici olarak trafiğe çıkarılmasına izin
verilmiştir. …/…/20
İZİN BELGESİNİ DÜZENLEYEN
Adı Soyadı
Sicili
İmzası
:
:
:
1.Görevli
……………………………………………………………….
2.Görevli
.………………………………………………………………………..
……………………………………………………………….
.………………………………………………………………………..
……………………………………………………………….
.………………………………………………………………………..
ARACI TESLİM ALANIN(Sahibi/sürücüsü/vekili)
T.C. Kimlik
Numarası
:
…………………………………………………………………………………………………………
Adı
:
…………………………………………………………………………………………………………
Soyadı
:
…………………………………………………………………………………………………………
Adresi
:
…………………………………………………………………………………………………………
Telefonu
:
…………………………………………………………………………………………………………
İmzası
…../…./20.….
OKUL GEÇİDİ GÖREVLİSİ TRAFİK KURAL İHLALİ
(K.T.K. Madde 134 hükümleri gereğince)
Trafik Kuralının İhlal Edildiği Yer
:
………………………………………
Trafik Kural İhlalinin Tarihi
:
………………………………………
Trafik Kural İhlalinin Saati
:
………………………………………
Tespit Edilen Trafik Kural İhlali
:
………………………………………
…………………………………………………………………………….
…………………………………………………………………………….
Trafik K.İhlalinde Bulunan Aracın Plakası
:
………………………………
Trafik K.İhlalinde Bulunan Aracın Cinsi
:
………………………………
Trafik K.İhlalinde Bulunan Aracın Rengi
:
………………………………
Tespiti Yapan Okul Geçidi Görevlisi/Görevlileri
Adı Soyadı
…..…………………… Adı Soyadı
……………………..
Okulu
…..…………………… Okulu
……………………..
…………………………………..
İmza
………………………………………
……...………………..
UYGUNSUZLUK TESPİT TUTANAĞI
İmza
Ek-40
TESP
İT
ÖZEL VE TEKNİK
MUAYENE
KONTROL EDİLEN
ARACIN
Denetleyen Birim
Plakası
Markası
Modeli
Cinsi
Rengi
Denetlendiği yer
Denetim tarihi/saati
a. Ağır hasar durumu (kaporta)
b. Fren sistemi (araç üzerinde kontrol)
c. Yakıt veya yağ sızıntısı kontrolü
Yapılan denetim esnasında yukarıda belirtilen aracın
eksiklik/ eksiklikleri tespit edildiğinden özel ve teknik muayeneye
sevk edilmesi uygun görülmüştür.
a.Farlar, ışık ve sinyal araçları
…………….…………….
MUAYENESİ
b.Tekerlekler, lastikler (diş derinliği)
c.Şasi (dış kontrol)
ç.Silecekler (çalışıp-çalışmadığı)
d.Camlar (kırık, büyük çatlaklar)
Yapılan denetim esnasında yukarıda belirtilen aracın
eksiklik/ eksiklikleri tespit edildiğinden tespit muayenesine sevk
edilmesi uygun görülmüştür.
UYGUNSUZLUĞU TESPİT EDEN GÖREVLİ/GÖREVLİLERİN
Adı Soyadı
Sicili
İmzası
…………………….. Adı Soyadı
…………………….. Sicili
…………………….. İmzası
….…………………
…………………
…………………
ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN
Adı Soyadı ......................................................... İmzası .......................
“1 SAYILI CETVEL
ARAÇLARDA BULUNDURULMASI GEREKEN TEBHİZAT İLE
BUNLARIN NİTELİKLERİNİ GÖSTEREN CETVEL
A) MOTORSUZ TAŞITLAR
Taşıt
Teçhizat
Durum ve Nitelikleri
El arabaları
(karayollarına
çıkan)
Hayvanla
çekilen arabalar
Gövde
Fren
Göze çirkin görünmeyecek, taşınan maddeler yere
dökülmeyecek veya akmayacak şekilde imal edilir.
Zincir şeklinde olacak, arabayı tespit edebilecek.
Ön ışık veya
reflektör
Sol yanı belirtecek şekilde, bir adet beyaz renkte
olacak.
Arka ışık veya
reflektör
Sol yanı belirtecek şekilde, bir adet kırmızı renkte
olacak.
Koşum teçhizatı
Koşumlar, ayar ve tanzim edilebilir şekilde, dizgin
sağlam olacak; ısırma ihtimali bulunan hayvanlarda
ağızlık bulunacak; nallar kışın buz çivileriyle
mücehhez olacak veya şehir içinde kaymayı
önleyecek şekilde, lastik, çuval gibi malzeme ile
sarılır.
Ön ışık
Sol dış yanda, bir veya her iki yanda birer adet lamba
bulunacak, beyaz renkte ışık verecek.
Arka ışık veya
reflektör
Sol dış yanda, bir veya her iki yanda birer adet kırmızı
ışık veren lamba veya sağda ve solda birer adet
kırmızı reflektör bulunur.
Fren
Tekerleklerden birine veya bir kaçına tatbik edilecek
arabanın kontrolünü sağlayacak ve yerinde tespit
edebilecek; tekerleğin yolu bozmasına sebebiyet
vermeyecek ve devamlı olarak yere sürtmeyecek.
Dingil uçları
Bisiklet
Tekerlek poyralarından dışarı taşmayacak.
Far
Beyaz ışık verecek ve 20 metre önü aydınlatabilecek
evsafta, önde, bir adet lamba olacak.
Kuyruk lambası
veya reflektör
Arkada, bir adet kırmızı renkte ışık veren lamba veya
kırmızı reflektör olacak.
Fren
Emniyetle durmayı sağlayabilecek; ön ve arka
tekerleklere kumanda edecek, birbirinden ayrı iki adet
olacak.
İhbar aleti
Normal olarak 30 metreden duyulabilecek ses
çıkarabilen zil, korna veya benzeri ses aleti olacak.
Sandık (yük
taşıyanlarda
bulunan)
Sürücünün rahat ve emniyetle görüşüne ve
kullanmasına engel teşkil etmeyecek, genişliği, iki
tekerleklilerde 80 cm, üç tekerleklilerde 160 cm.’yi
geçmeyecektir.
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
Kalkınma Bakanlığından:
KALKINMA BAKANLIĞI PERSONELİ GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN
DEĞİŞİKLİĞİ YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde
hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, Kalkınma Bakanlığında görev yapan
Devlet memurlarının görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Kalkınma Bakanlığında 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi olarak görev yapanlardan, 5 inci maddede sayılan
görev unvanlarına görevde yükselme suretiyle asaleten atanacaklar ile en az orta öğretim
düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere unvan
değişikliği suretiyle asaleten atanacakları kapsar.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında bulunan ve doktora öğrenimini bitirmiş olanlara,
atanılacak görev için aranan 6 ncı ve 7 nci maddelerde öngörülen toplam hizmet süresine
sahip olmaları ve mevzuatla aranan öğrenim şartını taşımaları kaydıyla yapılacak atamalarda
bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3/6/2011 tarihli
ve 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ile 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe
konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına
Dair Genel Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Alt Görev: 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler
çerçevesinde daha alt hiyerarşi içindeki görevleri,
b) Alt Görev Grupları: Aynı düzeydeki unvanların yer aldığı grupları,
c) Aynı Düzeyde Görev: Hiyerarşi, görev, yetki ve sorumluluk açısından aynı grupta ya
da aynı grup içinde gösterilen aynı alt görev gruplarında ve aynı düzeyde yer alan kadro
unvanlarını,
ç) Bakan: Kalkınma Bakanını,
d) Bakanlık: Kalkınma Bakanlığını,
e) Birim: 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamede belirtilen hizmet birimlerini,
f) Genel Yönetmelik: 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla
yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Esaslarına Dair Genel Yönetmelik,
g) Görev Grupları: Benzer veya eşit düzeydeki unvanların yer aldığı grupları,
ğ) Görevde Yükselme: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlerde
bulunanların bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan kadrolara aynı veya başka görev
gruplarından yapılacak atamalarını,
h) Görevde Yükselme Eğitimi: Görevde yükselmeye ilişkin olarak görevlerin
özelliklerine göre verilecek hizmet içi eğitimi,
ı) Görevde Yükselme Sınavı: Görevde yükselme eğitimini tamamlayanların tabi
tutulacağı yazılı sınavı,
i) İş Günü: Ulusal bayram ile genel ve hafta sonu tatil günleri hariç, diğer günleri,
j) KPDS: Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavını,
k) Müsteşar: Kalkınma Bakanlığı Müsteşarını,
l) ÖSYM: Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığını,
m) Personel: Kalkınma Bakanlığı kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
tabi olarak görev yapanları,
n) TODAİE: Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünü,
o) Unvan Değişikliği Sınavı: En az orta öğretim düzeyinde mesleki ve teknik eğitim
sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanabilmek için, eğitime tabi tutulmaksızın
yapılan yazılı sınavı,
ö) Üst Görev: 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler çerçevesinde daha
üst hiyerarşi içindeki görevleri,
p) YETGM: Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel
Müdürlüğünü,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine İlişkin Esaslar
Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi görev grupları
MADDE 5 – (1) Görevde Yükselmeye tabi kadrolar aşağıda belirtilmiştir:
a) Yönetim Hizmetleri Grubu:
1) Şube Müdürü,
2) Şef,
b) Bilgi İşlem Grubu:
1) Çözümleyici,
c) İdari Hizmetler Grubu:
1) Ayniyat Saymanı,
2) Memur, Ambar Memuru, Satınalma Memuru, Sekreter, Daktilograf, Bilgisayar
İşletmeni, Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni, Şoför, Santral Memuru,
d) Yardımcı Hizmetler Grubu:
1) Teknisyen Yardımcısı, Bekçi, Bahçıvan, Hizmetli.
(2) Unvan Değişikliğine tabi kadrolar aşağıda belirtilmiştir:
a) Mühendis, Mimar, Matematikçi, İstatistikçi, Programcı, Tekniker, Teknisyen, Teknik
Ressam, Mütercim, Kütüphaneci, Çocuk Gelişimcisi, Çocuk Eğitimcisi, Diyetisyen, Hemşire.
Görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalara ilişkin genel şartlar
MADDE 6 – (1) Hizmet süresinin hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi esas alınır.
(2) Görevde yükselme eğitimine katılabilmek için Bakanlıkta en az iki yıl çalışma şartı
aranır.
Görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin özel şartlar
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmeliğe tabi kadrolara görevde yükselme suretiyle yapılacak
atamalarda aşağıdaki özel şartlar aranır:
a) Şube Müdürü kadrosuna atanabilmek için;
1) En az 4 yıllık yükseköğrenim mezunu olmak.
b) Çözümleyici kadrosuna atanabilmek için;
1) En az 4 yıllık yükseköğrenim mezunu olmak,
2) En az iki güncel bilgisayar programlama dilini bildiğini gösteren Milli Eğitim
Bakanlığından onaylı kurs sertifikasına veya mezun olduğu okuldan alacağı
zorunlu/ortak/seçmeli bilgisayar dersi aldığına ilişkin resmi belgeye sahip olmak,
3) Güncel işletim sistemlerinden en az iki tanesinin uygulamasını bildiğini belgelemek,
şartları aranır. Ancak, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığında beş yıl süre ile yazılım
geliştirme, bilgisayar donanımları veya ağ sistemlerinin kurulumu ve yönetimi konularında
fiilen çalışmakta olduğunu belgeleyen adaylarda (2) ve (3) numaralı alt bentlerde belirtilen
belgeleri ibraz etme şartı aranmaz.
c) Şef ve Ayniyat Saymanı kadrolarına atanabilmek için;
1) En az 2 yıllık yükseköğrenim mezunu olmak,
2) En az 8 yıl hizmeti bulunmak.
ç) Memur, Ambar Memuru, Satınalma Memuru, Sekreter, Daktilograf kadrolarına
atanabilmek için;
1) En az orta öğretim mezunu olmak.
2) En az 5 yıl hizmeti bulunmak,
d) Bilgisayar İşletmeni ile Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni kadrolarına atanabilmek
için;
1) En az orta öğretim mezunu olmak.
2) Milli Eğitim Bakanlığından onaylı kurs sertifikasına veya mezun olduğu okuldan
alacağı zorunlu/ortak/seçmeli bilgisayar dersi aldığına ilişkin resmi belgeye sahip olmak,
e) Şoför kadrosuna atanabilmek için;
1) En az orta öğretim mezunu olmak.
2) En az 5 yıllık (B) tipi sürücü belgesine sahip olmak,
f) Santral Memuru kadrosuna atanabilmek için;
1) En az orta öğretim mezunu olmak.
2) En az 5 yıl hizmeti bulunmak,
(2) Bu Yönetmeliğe tabi kadrolara unvan değişikliği suretiyle yapılacak atamalarda
aşağıdaki özel şartlar aranır:
a) Mühendis, Mimar, Matematikçi, İstatistikçi, Kütüphaneci ve Çocuk Gelişimcisi
kadrolarına atanabilmek için;
1) 4 yıllık yüksek öğrenim veren fakülte veya Yüksekokulların ilgili bölümlerinden
mezun olmak.
b) Tekniker ve Teknik Ressam kadrosuna atanabilmek için;
1) Yüksekokulların ilgili bölümlerinden mezun olmak.
c) Teknisyen ve Çocuk Eğitimcisi kadrolarına atanabilmek için;
1) Meslek liselerinin ilgili bölümlerinden mezun olmak.
ç) Mütercim kadrosuna atanabilmek için;
1) En az 4 yıllık yükseköğrenim mezunu olmak.
2) KPDS’den en az (B) düzeyinde başarılı olmak veya Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığınca denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliğe sahip başka bir dil sınavından
bu düzeye denk puan almış olmak,
d) Diyetisyen kadrolarına atanabilmek için;
1) Fakültelerin Beslenme ve Diyetetik veya ilgili diğer bölümlerinden mezun olmak.
e) Hemşire kadrosuna atanabilmek için;
1) Fakülte, Yüksekokul veya sağlık meslek liselerinin ilgili bölümlerinden mezun
olmak,
f) Programcı kadrosuna atanabilmek için;
1) En az 2 yıllık yükseköğrenim mezunu olmak,
2) En az bir işletim sisteminin uygulamasını bildiğini belgelemek,
3) En az bir programlama dilini bildiğini gösteren Milli Eğitim Bakanlığından onaylı
kurs sertifikasına veya mezun olduğu okuldan alacağı zorunlu/ortak/seçmeli bilgisayar dersi
aldığına ilişkin resmi belgeye sahip olmak.
Duyuru
MADDE 8 – (1) Görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atama yapılacak
kadrolar sınavlardan en az kırk beş gün önce Bakanlık personeline duyurulur. Başvuru süresi
en az beş iş günü olarak belirlenir. İlan edilen kadrolar için belirlenen başvuru tarihinin son
günü itibarıyla aranan nitelikleri taşıyan personel, duyuruda belirtilen şekilde başvuruda
bulunabilir. Aylıksız izinde bulunanlar da dahil olmak üzere, ilgili mevzuatı uyarınca
verilmesi zorunlu olan izinleri kullanmakta olan Bakanlık personelinin, görevde yükselme
eğitimi ve sınavına katılmaları mümkündür. Ancak, başvuru tarihinin son günü ile sınav tarihi
arasındaki sürede yıllık izin kullanılamaz. Duyurudan önce yıllık izinde bulunanlar, en geç
eğitimin başlangıç tarihine kadar izinlerini sona erdirmek kaydıyla, başvuruda bulunabilirler.
Görevde yükselme eğitimine alınma
MADDE 9 – (1) Görevde yükselme eğitimine katılacakların sayısı, atama yapılacak boş
kadro sayısının üç katını geçemez. Üç katından az istekli bulunması halinde ise durumu
uygun olan bütün personelin eğitime alınması sağlanır. Duyurulan kadro sayısının üç katından
fazla personelin başvurması halinde, Genel Yönetmeliğin ekinde yer alan Personel
Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde puanlama yapılmak suretiyle toplam puanı en
fazla olandan başlamak üzere, kadro sayısının üç katı kadar personel belirlenerek eğitime
alınır. Ancak puanlama sonunda eşitlik olması halinde, sırasıyla;
a) Hizmet süresi fazla olanlara,
b) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara,
c) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara,
öncelik verilir.
(2) Görevde yükselme eğitimini tamamlayanlar, görevde yükselme sınavına katılmaya
hak kazanırlar.
Başvuru ve değerlendirilmesi
MADDE 10 – (1) Görevde yükselme eğitimine veya unvan değişikliği sınavına ilişkin
duyuru üzerine durumları aranılan şartlara uyan personelin duyuruda belirtilen kadrolardan
yalnızca birisine ilişkin dilekçeleri birim amirleri tarafından son müracaat tarihinden itibaren
7 gün içerisinde Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne gönderilir.
(2) Başvuruda bulunanların gerekli şartları taşıyıp taşımadıkları Yönetim Hizmetleri
Genel Müdürlüğü tarafından incelenir ve eğitime katılıp katılamayacakları Bakanlık internet
sitesinde ilan edilir.
Görevde yükselme eğitimi süresi
MADDE 11 – (1) Görevde yükselme eğitimine alınanlar, günde en fazla 7 saat olmak
üzere 12 nci maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirlenen konularda en az 45 saat, aynı
fıkranın diğer bentlerinde belirtilen konularda en az 30 olmak üzere toplam en az 75 saat
düzenlenecek görevde yükselme eğitim programına katılmaları gerekir.
(2) Ancak, ilgili mevzuatı uyarınca verilmesi zorunlu olan izinler süresince eğitime
katılma şartı aranmaz. Aylıksız izinde bulunanlar, eğitim programı ile öngörülen toplam
sürenin en az yarısı kadar eğitime katılmaları kaydıyla, bu eğitim sonunda düzenlenecek
görevde yükselme sınavına girebilirler. Yukarıdaki izinler dışında, zorunlu olduğu
belgelendirilen hallerde, eğitim süresince izin kullanmamış olan personele on saate kadar izin
verilebilir.
(3) Bu eğitimi tamamlayanlar eğitim sonunda yapılacak görevde yükselme sınavına
katılmaya hak kazanırlar.
Görevde yükselme eğitiminin konuları
MADDE 12 – (1) Görevde yükselme eğitimi aşağıdaki konuları kapsar:
a) T.C. Anayasası;
1) Genel esaslar,
2) Temel hak ve ödevler,
3) Devletin temel organları.
b) Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, milli güvenlik,
c) Devlet teşkilatı ile ilgili mevzuat,
ç) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat,
d) Türkçe dil bilgisi ve yazışma ile ilgili kurallar,
e) Halkla ilişkiler ve davranış kuralları,
f) Kamu personelinin etik davranış ilkeleri,
g) 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ve ilgili diğer mevzuat ile atama yapılacak görevin niteliği ile ilgili konular.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınav Esasları
Sınav şartı ve atama
MADDE 13 – (1) Görevde yükselme eğitimini tamamlayanların bu Yönetmelik
kapsamındaki görevlere atanabilmeleri için, görevde yükselme sınavına katılarak başarılı
olmaları şarttır.
(2) Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavında başarılı olanlar, başarı sırasına
göre atamaya yetkili amir tarafından bir ay içinde boş kadroya atanırlar. Puanların eşit olması
halinde, Genel Yönetmeliğin ekinde yer alan Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği
şekilde puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en yüksek olandan başlamak üzere atama
yapılır. Ancak, yapılan puanlama sonunda eşitlik olması durumunda, sırasıyla;
a) 12 nci maddenin birinci fıkrasının (g) bendine ilişkin puanı yüksek olanlara,
b) Hizmet süresi fazla olanlara,
c) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara,
ç) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara,
öncelik verilir. Aylıksız izinde olanlar dahil, atanmaya hak kazandıkları kadroya ilişkin
görevlerine mevzuatla öngörülen süre içinde başlamayanların söz konusu atanma hakları sona
erer. Sınav sonuçları, aynı unvan için yapılacak müteakip sınava kadar geçerlidir.
(3) Duyurulan kadrolardan;
a) Atama şartlarını taşımadıkları için sınavın geçersiz sayılması veya bu sebeple
atamanın iptal edilmesi, atanılan göreve geçerli bir mazeret olmaksızın süresi içinde
başlanılmaması ya da atanma hakkından vazgeçilmesi,
b) Emeklilik, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadrolara ya da
başka bir kuruma naklen atanma,
sebepleriyle boş kalan veya boşalanlara, görevde yükselme veya unvan değişikliği
sınavı tarihinden itibaren iki yıllık süreyi aşmamak üzere aynı unvanlı kadrolar için yapılacak
müteakip sınava kadar, sınavı kazandıkları halde ilan edilen kadro sayısı nedeniyle ataması
yapılamayan personelin başarı sırasına göre atamaları yapılabilir.
(4) Görevde yükselme sınavında başarılı olarak ataması yapılanlardan atandıkları
göreve geçerli mazeretleri olmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62 nci
maddesinde belirtilen süre içerisinde başlamayanlar bu haklarını kaybederler.
Sınav kurulu
MADDE 14 – (1) Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınav kurulu Müsteşarın
veya Müsteşar Yardımcısının ya da Yönetim Hizmetleri Genel Müdürünün başkanlığında
aralarında Personel Dairesi Başkanının da bulunduğu atamaya yetkili amir tarafından
belirlenen en az Planlama Uzmanı veya Müşavir unvanına sahip beş asil ve beş yedek üyeden
teşekkül eder. Asil üyenin bulunmadığı toplantıya yedek üye iştirak eder.
(2) Sınav kurulunu teşkil eden üyeler sınavlara alınacak personelden, öğrenim ve ihraz
ettikleri unvanlar itibariyle daha düşük seviyede olamazlar. Sınav kurulu başkan ve
üyelerinin, eşleri veya ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve kayın hısımlarının
sınava katılmaları halinde, bu üye veya üyeler sınav kurulu üyeliğinden çıkartılır ve bunların
yerine yeni üye veya üyeler görevlendirilir.
(3) Sınav kurulu üye tam sayısı ile toplanır. Kararlar oy çokluğu ile alınır. Çekimser oy
kullanılmaz.
(4) Kurulun sekreterya hizmetleri Personel Dairesi Başkanlığınca yürütülür.
Sınav kurulunun görevleri
MADDE 15 – (1) Sınav kurulu, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavlarına
katılacaklar için 12 nci maddeyle öngörülen, Bakanlıkça belirlenecek görev alanları ve atama
yapılacak görevin niteliği ile ilgili konuları ihtiva eden notların hazırlanması veya
hazırlatılması ve ilgili personele verilmesinin sağlanması, sınav sonuçlarının ilanı, yapılacak
itirazların sonuçlandırılması ve sınavlara ilişkin diğer işleri yürütür. Bakanlık gerekli
hazırlıkların yapılabilmesi için eğitim tarihinden en az iki ay önce sınav kurulunu
bilgilendirirler. Sınav kurulu, bu fıkrada öngörülen sınav konularına ilişkin notların, görevde
yükselme suretiyle atanacaklar için eğitimin başlayacağı tarihe kadar, unvan değişikliğine tabi
görevlere atanacaklar için ise sınav tarihinden en az bir ay önce, ilgili personele verilmesini
sağlar. 12 nci maddedeki ortak ders konularına ilişkin ders notları, ilgili personel tarafından
temin edilir.
Sınavların geçersiz sayılması
MADDE 16 – (1) Sınavlar sırasında aşağıdaki durumları tespit edilenlerin sınavları
geçersiz sayılır.
a) Sınavlarda kopya çekenler, kopya verenler veya bunlara teşebbüs edenler ile sınav
kağıtlarına belirtici işaret koyanlar sınav salonundan çıkarılır ve düzenlenecek bir tutanakla
sınav kağıtları geçersiz sayılır. Ayrıca bu kişiler hakkında disiplin işlemi uygulanmak üzere
disiplin amirlerine bildirilir.
b) Sınava girecek adayın yerine başka bir kişinin sınava girdiğinin anlaşılması halinde,
durum bir tutanakla tespit edilerek adayın sınavı geçersiz sayılır. İlgililer hakkında yasal işlem
yapılır.
(2) Sınav salonuna sınav kurulu üyeleri ile gözlemci olarak görevlendirilenlerden
başkası giremez.
Sınav esasları
MADDE 17 – (1) Bakanlıkça, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı yazılı
olarak ÖSYM, YETGM, TODAİE veya yükseköğretim kurumlarından birine yaptırılır.
(2) Yazılı sınavların yaptırılmasına ilişkin işlemler genel hükümler doğrultusunda
hazırlanacak bir protokol ile belirlenir.
(3) Sınavı yapan kurumlar tarafından istenecek her türlü sınav ücreti ve sınava ilişkin
diğer ödemeler hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
(4) Bu sınava herhangi bir sebeple katılmayanlar ile başarısız olan veya başarılı olup da
2 yılı aşmamak kaydıyla müteakip sınava kadar atanmamış olanlar aynı unvanla ilgili
düzenlenecek yeni eğitim ve sınava ilişkin bütün usul ve esaslara tabidir.
Değerlendirme ve sınav sonuçlarının duyurulması
MADDE 18 – (1) Sınavlar 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Görevde yükselme
veya unvan değişikliği suretiyle atanacakların başarılı sayılabilmeleri için yazılı sınav
notunun en az 70 puan olması şarttır.
(2) Sınav kurulu tarafından yapılan sınav değerlendirme sonuçlarına göre en yüksek
puandan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısı kadar asıl ve yedek başarı listesi hazırlanarak
sınav kurulu tarafından imzalanır ve Personel Dairesi Başkanlığına gönderilir.
(3) Sınav sonuçları, Bakanlığa intikalinden itibaren en geç 5 gün içerisinde ilan edilir.
Sınav sonuçlarına itiraz
MADDE 19 – (1) Sınava katılanlar sınav sonuçlarına itiraz edebilirler. İtirazlar ilan
tarihinden itibaren 5 gün içerisinde bir dilekçe ile sınav kuruluna yapılır.
(2) Yapılan sınavlarda hatalı sorulara tekabül eden puanlar eşit şekilde diğer sorulara
dağıtılır. Ancak, soruların yüzde beşinden fazlasının hatalı olduğunun birinci fıkrada belirtilen
süre içinde yapılan itirazlar üzerine veya her hangi bir şekilde tespit edilmesi halinde, sınav
iptal edilir ve en kısa sürede yeni sınav yapılır.
(3) İtirazlar sınav kurulu tarafından sınavı yapan kuruma, itiraz sonuçları da ilgililere 15
gün içerisinde yazılı olarak bildirilir.
Unvan değişikliği sınavı
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında belirtilen unvan değişikliğine tabi
kadrolara, bu unvanları en az orta öğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz
etmiş bulunan personelin atanması, bu bölümde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime
tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonucundaki başarısına göre
gerçekleştirilir.
(2) Unvan değişikliği sınavları, Bakanlıkça belirlenecek görev alanları ve atama
yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yazılı olarak yapılır ve bu sınavlara
katılacaklarda, Bakanlıkta veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli bir
süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz.
(3) Unvan değişikliği sınavı kapsamındaki görevlere, sadece Bakanlık personeli
başvurabilir.
(4) Bu Yönetmelik kapsamındaki personelden doktora öğrenimini bitirmiş olanlar,
unvan değişikliği sınavına katılmaksızın öğrenimle ihraz edilen görevlere atanabilirler.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Görev grupları arasında geçişler
MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelikteki görev grupları arasındaki geçişler aşağıdaki
esaslar çerçevesinde yapılır.
a) Aynı görev grubunun alt görev grubu içinde kalmak kaydıyla, sınav yapılmaksızın
ilgili personelin isteği ve atanılacak kadronun gerektirdiği öğrenim şartı ile belirli sertifikalara
veya ehliyete sahip olmak şartıyla diğer görevlere atanılabilir.
b) Gruplar arası görevde yükselme niteliğindeki geçişler ve alt gruptan üst gruplara
geçişler görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabidir. Ancak, Bakanlıkta veya diğer kamu
kurum ve kuruluşlarında daha önce bulunulan görevler ile aynı düzey görevlere veya alt
görevlere öğrenim şartı ile belirli sertifikalara veya ehliyete sahip olmak şartlarını taşıması
kaydıyla görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan atama yapılabilir.
c) Unvan değişikliğine tabi kadrolara yapılacak atamalar ile bu kadrolar arasındaki
geçişler ilgili kadro için düzenlenen unvan değişikliği sınavı sonucuna göre yapılır.
Özürlülerin eğitim ve sınavı
MADDE 22 – (1) Bakanlık, gerekli şartları taşıyan ve atama yapılacak görevi yerine
getirebilecek durumda bulunan özürlülerin eğitimlerinin ve sınavlarının yapılabilmesi için
gerekli önlemleri alır.
Özelleştirilen kuruluşlardan atama
MADDE 23 – (1) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca
ilk defa yapılan atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
Naklen atamalar
MADDE 24 – (1) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlar, Bakanlıktaki
aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı gruptaki diğer unvanlara veya daha alt gruptaki
unvanlara bu Yönetmelikte yer alan öğrenim, sertifika ve ehliyet gibi şartları taşımaları
kaydıyla genel hükümlere göre naklen atanabilirler.
Kazanılmış haklar
MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik kapsamına giren unvanları, ilgili mevzuatı uyarınca
kazananların hakları saklıdır.
Hüküm bulunmayan haller
MADDE 26 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde; 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan
Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 27 – (1) 21/5/2005 tarihli ve 25821 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Öğrenim düzeyi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 18/4/1999 tarihinde Bakanlıkta görevde bulunanlardan aynı
tarih itibarıyla iki yıllık yükseköğrenim mezunu olanlar, diğer koşullara sahip oldukları
takdirde 7 nci maddenin birinci fıkrasının uygulanması bakımından dört yıllık yükseköğrenim
mezunu kabul edilirler. 18/4/1999 tarihinde Bakanlıkta görevli personel hakkında unvanlar
itibariyle belirlenmiş bulunan öğrenim düzeylerinin bir alt öğrenim düzeyi uygulanır.
Yürürlük
MADDE 28 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 29 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kalkınma Bakanı yürütür.
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
Millî Savunma Bakanlığından:
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI VE KUVVET
KOMUTANLIKLARINDA GÖREVLİ DEVLET MEMURLARININ GÖREVDE
YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 13/12/2005 tarihli ve 26022 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî
Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet
Memurlarının Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde
yer alan “Unvan değişikliği sınavı” tanımı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, “Hizmet süresi” ile
“Görev tanım formu” tanımları yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkraya aşağıdaki tanımlar
eklenmiştir.
“Unvan değişikliği sınavı: En az ortaöğretim düzeyinde meslekî veya teknik eğitim
sonucu elde edilen unvanlara ilişkin görevlere atanabilmek için, eğitime tabi tutulmaksızın
yapılan yazılı sınavı,”
“Aynı düzey görev: Hiyerarşi, görev, yetki ve sorumluluk açısından aynı grupta ya da
grup içinde alt gruplar olması halinde aynı alt grupta gösterilen görevleri,
Üst görev: 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler
çerçevesinde daha üst hiyerarşi içindeki görevleri,
Alt görev: 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler çerçevesinde daha alt
hiyerarşi içindeki görevleri,
İş günü: Ulusal bayram ile genel ve hafta sonu tatil günleri hariç, diğer günleri,”
Genel Yönetmelik: 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla
yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Esaslarına Dair Genel Yönetmeliği,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin İkinci Bölüm başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine İlişkin Esaslar”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi hizmet grupları
MADDE 5 – Bu Yönetmelik kapsamında görevde yükselmeye tabi kadrolar aşağıda
belirtilmiştir.
a) Yönetim Hizmetleri Grubu:
1) Müdür, yazı işleri müdürü.
2) Müdür yardımcısı, yazı işleri müdür yardımcısı.
b) Teknik Hizmetler Grubu:
1) Başmühendis.
c) Araştırma, Planlama ve Eğitim Hizmetleri Grubu:
1) Uzman.
ç) İdari Hizmetler Grubu:
1) Adisyon görevlisi, ambar memuru, ambarcı, arşiv memuru, ayniyat memuru,
bilgisayar işletmeni, çarkçı, çocuk bakım görevlisi, daktilo, danışma memuru, depo memuru,
döner sermaye işlem memuru, eğitim hizmetler memuru, evrak işlem-kayıt memuru,
faturalandırma memuru, fotoğrafçı, gardiyan, gemi adamı, gerçekleştirme memuru, güvenlik
görevlisi, hesap sorumlusu, ikmal memuru, inceleme memuru, infaz koruma memuru, iş
makineleri operatörü, işlem memuru, işletmeci, kameraman, karantina memuru, kasiyer, kiler
sorumlusu, kolacı, kunduracı, kütüphane memuru, maaş mutemedi, mal saymanı, mal
sorumlusu, maliye memuru, matbaacı, mehteran, memur, mobilya döşemeci, mors operatörü,
muhasebe memuru, mutemet, mübaşir, mücellit, müze araştırma görevlisi, nizamiye kayıt
görevlisi, redaktör, resepsiyon görevlisi, reyon koruma memuru, santral operatörü, saraç,
sayman, sekreter, sistem ve veri kayıt operatörü, şoför, tahakkuk memuru, tasnifçi, telefon
santral operatörü, terzi, teslim tesellüm memuru, veri hazırlama ve kontrol işletmeni,
veznedar, zabıt katibi.
d) Yardımcı Hizmetler Grubu:
1) Asansörcü, aşçı, badanacı, bahçıvan, barmen, bekçi, berber, boyacı, bulaşıkçı, camcı,
çamaşırcı, çatı onarım ustası, çay kahve ocakçısı, çilingir, çocuk bakıcısı, döşemeci, duvarcı,
fayanscı, gardiyan, garson, güvenlik görevlisi, hademe, hamamcı, hasta bakıcı, hizmetli,
kaloriferci, kapıcı, karocu, kat bakım görevlisi, kaynakçı, kuaför, kuru temizlemeci,
manikürcü, marangoz, masör, nalbant, pastacı, sıvacı, tatlıcı, teknisyen yardımcısı, temizlikçi,
tenekeci, ütücü-kolacı, yağlı boyacı.
(2) Bu Yönetmelik kapsamındaki unvan değişikliğine tabi kadrolar aşağıda
belirtilmiştir:
a) Arkeolog, arşivci, bilgisayar programcısı, bilgisayar program uzmanı, biyolog, çocuk
bakıcısı, çocuk eğitim uzmanı, çocuk gelişim uzmanı, çocuk sağlığı ve eğitimcisi, desinatör,
dil bilimcisi, diş tabibi, diyetisyen, ebe, eczacı, elektrikçi, fizikçi, fizyoterapist, grafiker,
hemşire, imam-gassal, istatistikçi, jeolog, kamera operatörü, kaptan, kartoğraf, kaynakçı,
kimyager, kütüphaneci, laborant, marangoz, matematikçi, mikrobiyoloji uzmanı, mimar,
muhasebeci, mühendis, mürettip, mütercim, müzisyen, odiyolog-odiyometrist, öğretmen,
peyzaj mimarı, psikolog, röntgen teknisyeni, sağlık idarecisi, sağlık memuru, sağlık teknikeri,
sağlık teknisyeni, sanat tarihi uzmanı, sistem analiz uzmanı, sosyal hizmet uzmanı, sosyolog,
tarihçi, tekniker, teknik ressam, teknisyen, tercüman, tıbbi sekreter, veteriner.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Görevde yükselme ve unvan değişikliği suretiyle atanacaklarda aranacak genel
şartlar
MADDE 6 – Görevde yükselme ve unvan değişikliği suretiyle atanacaklarda aşağıdaki
genel şartlar aranır:
a) Görevde yükselme suretiyle atanacaklar için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
68 inci maddesinin (B) bendinde belirtilen hizmet süresine sahip olmak,
b) Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavında başarılı olmak,
c) Unvan değişikliği suretiyle atanacaklar için sınav müracaat tarihinin son günü
itibarıyla asaleten onay almış olmak.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Görevde yükselme ve unvan değişikliği suretiyle atanacaklarda aranacak özel
şartlar
MADDE 7 – 5 inci maddede sayılan görev unvanlarına görevde yükselme suretiyle
yapılacak atamalarda aşağıdaki özel şartlar aranır:
a) Müdür, müdür yardımcısı, uzman kadroları için fakülte veya en az 4 yıllık yüksek
öğrenim mezunu olmak,
b) Yazı işleri müdürü ve yazı işleri müdür yardımcısı kadroları için fakülte veya en az 4
yıllık yüksek öğrenim veya Adalet Meslek Yüksek Okulu mezunu olmak,
c) Başmühendis kadrosu için mühendis unvanına sahip olmak,
ç) İdari Hizmetler Grubunda yer alan kadrolara atanabilmek için en az orta öğrenim
mezunu olmak.
Ayrıca, birinci fıkradaki özel şartların yanında aşağıda belirtilen hizmet süreleri de
aranır:
a) Müdür kadrosuna atanabilmek için; asgari 8 yıl hizmet süresi bulunmak, bu hizmetin
6 yılının uzman veya müdür yardımcısı görevlerinde ve 3 yılının atamanın yapılacağı Millî
Savunma Bakanlığı veya Genelkurmay Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında geçmiş
olmak,
b) Yazı işleri müdürü kadrosuna atanabilmek için; asgari 8 yıl hizmet süresi bulunmak,
bu hizmetin 6 yılının zabıt katipliği veya adli teşkillerde uzmanlık veya yazı işleri müdür
yardımcılığı görevlerinde ve 2 yılının atamanın yapılacağı Millî Savunma Bakanlığı veya
Genelkurmay Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında zabıt katipliği/adli teşkillerde
uzmanlık/yazı işleri müdür yardımcılığı görevinde geçmiş olmak,
c) Müdür yardımcısı kadrosuna atanabilmek için; asgari 7 yıl hizmet süresi bulunmak,
bu hizmetin 4 yılının uzman görevinde ve bu hizmetin 2 yılının atamanın yapılacağı Millî
Savunma Bakanlığı veya Genelkurmay Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında geçmiş
olmak,
ç) Yazı işleri müdür yardımcısı kadrosuna atanabilmek için; asgari 7 yıl hizmet süresi
bulunmak, bu hizmetin 4 yılının zabıt katipliği veya adli teşkillerde uzmanlık görevlerinde ve
2 yıllık hizmetinin atamanın yapılacağı Millî Savunma Bakanlığı veya Genelkurmay
Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında zabıt katipliği/adli teşkillerde uzmanlık görevinde
geçmiş olmak,
d) Uzman kadrosuna atanabilmek için; asgari 6 yıl hizmet süresi bulunmak ve bu
hizmetin 3 yılının atamanın yapılacağı kadronun bulunduğu Millî Savunma Bakanlığı veya
Genelkurmay Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında geçmiş olmak,
e) Başmühendis kadrosuna atanabilmek için Millî Savunma Bakanlığı veya
Genelkurmay Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında en az 5 yıl çalışmış olmak,
f) İdari Hizmetler Grubunda yer alan kadrolara atanabilmek için asgari 4 yıl hizmet
süresi bulunmak ve bu hizmetin 2 yılının atamanın yapılacağı Millî Savunma Bakanlığı veya
Genelkurmay Başkanlığı veya kuvvet komutanlıklarında geçmiş olması ve zabıt katibi
kadrolarına atanabilmek için 2 yıllık sürenin adli teşkillerde geçmiş olmak.
5 inci maddede sayılan görev unvanlarına unvan değişikliği suretiyle yapılacak
atamalarda, atanılacak unvana ilişkin mezuniyet şartının sağlanması gerekmektedir.
Bu Yönetmelik kapsamında bulunan ve doktora öğrenimini bitiren personelden,
atanılacak görev için aranan ve bu maddeye göre hesaplanan toplam hizmet süresine sahip
olmaları ve mevzuatla aranan öğrenim şartını taşımaları kaydıyla uzman veya aynı düzeydeki
görevlere yapılacak atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 8 – Personelin, görevde yükselme mahiyetindeki atamalarının yapılabilmesi
amacıyla, 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerindeki ders
konularından en az 30 ve (g) bendinde yer alan ders konularından en az 45 saat olmak üzere
toplam en az 75 saat olarak düzenlenecek görevde yükselme eğitim programına katılmaları
gerekir.
Ancak, ilgili mevzuat uyarınca verilmesi zorunlu olan izinler süresince eğitime katılma
şartı aranmaz.
Aylıksız izinde bulunanlar, eğitim programı ile öngörülen toplam sürenin en az yarısı
kadar eğitime katılmaları kaydıyla, bu eğitim sonunda düzenlenecek görevde yükselme
sınavına girebilirler.
Yukarıdaki izinler dışında, zorunlu olduğu belgelendirilen hâllerde, eğitim süresince
izin kullanmamış olan personele on saate kadar izin verilebilir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki (c) bendi eklenmiştir.
“a) Görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atama yapılacak kadrolar
sınavlardan en az kırkbeş gün önce kurum personeline duyurulur. Başvuru süresi en az beş iş
günü olarak belirlenir. İlan edilen kadrolar için belirlenen başvuru tarihinin son günü itibarıyla
aranan nitelikleri taşıyan personel, duyuruda belirtilen şekilde Kuruma başvuruda bulunabilir.
b) Yapılacak duyuru üzerine Karargâh, Birlik ve Kurum Amirliklerince belirtilen
şartları taşıyanların azami beş kadroyu belirten dilekçesi alınarak, varsa nitelikler için aranan
belgeler bir üst yazı ile birlikte duyurudan itibaren bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı,
Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları Personel Başkanlığına gönderilir.”
“c) Aylıksız izinde bulunanlar da dâhil olmak üzere, ilgili mevzuatı uyarınca verilmesi
zorunlu olan izinleri kullanmakta olan kurum personelinin, görevde yükselme eğitimi ve
sınavına katılmaları mümkündür. Ancak, başvuru tarihinin son günü ile sınav tarihi arasındaki
sürede yıllık izin kullanılamaz. Duyurudan önce yıllık izinde bulunanlar, en geç eğitimin
başlangıç tarihine kadar izinlerini sona erdirmek kaydıyla, başvuruda bulunabilirler.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 10 – Bu Yönetmelik kapsamındaki görevde yükselmeye tabi kadrolara
yapılacak atamalarda; personelin öncelikle görevde yükselme eğitimine alınması esastır.
Eğitime çağırılacak aday sayısı, atama yapılacağı duyurulan her bir kadro sayısının üç katını
geçemez. Üç katından az istekli bulunması halinde, başvuru şartlarını taşıyan başvuru sahibi
tüm personel, eğitime alınır.
Duyurulan kadro sayısının üç katından fazla personelin başvurması halinde, görevde
yükselme eğitimine alınacak aday personelin tespiti aşağıdaki şekilde yapılır:
a) Bu Yönetmelik kapsamındaki görevde yükselmeye tabi kadrolara müracaat eden ve
yapılan inceleme sonucunda son başvuru tarihi itibariyle niteliklerinin uygun olduğu tespit
edilen personel, Genel Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 sayılı Personel Değerlendirme
Formunda belirtildiği şekilde değerlendirmeye tabi tutulur. Ayrıca, 1632 sayılı Askeri Ceza
Kanununun 165 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (3) ve (4) numaralı alt
bentlerinde yer alan disiplin cezaları, görevde yükselme eğitimine alınacak personelin
belirlenmesinde aylıktan kesme cezasının eşdeğeri ölçüt puanı olarak değerlendirilir. Buna
göre toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere kadro sayısının üç katı kadar personel
belirlenerek eğitime alınır.
b) Yapılan değerlendirme sonucunda elde edilen değerlendirme notlarına göre her bir
personelin başvurmuş olduğu kadrolar esas alınmak suretiyle kendi aralarında sıralanır.
c) Aynı kadroya müracaat eden adaylar arasında yapılan puanlama sonunda eşitlik
olması hâlinde, sırasıyla; hizmet süresi fazla olanlara, daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara, üst
öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara, öncelik verilir.
ç) Bu sınava herhangi bir sebeple katılmayanlar ile başarısız olan veya başarılı olup da
iki yıl içinde müteakip sınava kadar atanmamış olanlar aynı unvanla ilgili düzenlenecek
eğitim ve sınava ilişkin usul ve esaslara tabidir.
Görevde yükselme eğitimini tamamlayanlar, görevde yükselme sınavına katılmaya hak
kazanırlar.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinde yer alan “her yıl” ibareleri yürürlükten kaldırılmış ve (a) bendinin (1) numaralı alt
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1) Millî Savunma Bakanlığına ait kadro görev yerleri için Millî Savunma Bakanlığı
Personel Dairesi Başkanlığı,”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 12 – Görevde yükselme eğitimi aşağıdaki konuları kapsar;
a) T.C. Anayasası:
1) Genel esaslar,
2) Temel hak ve ödevler,
3) Devletin temel organları,
b) Atatürk ilkeleri ve inkılâp tarihi, ulusal güvenlik,
c) Devlet teşkilâtı ile ilgili mevzuat,
ç) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat,
d) Türkçe dil bilgisi ve yazışmayla ilgili kurallar,
e) Halkla ilişkiler,
f) Etik davranış ilkeleri,
g) Personelin görev yaptığı kurumun yapısı, işleyişi ve görev alanına giren mevzuat ile
ilgili konular ile atanılacak kadronun görev alanı ve atama yapılacak görevin nitelikleri ile
ilgili konular.
Düzenlenecek eğitim programlarında birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen konulara
ilişkin eğitimin ağırlığı yüzde altmışın altında olamaz.
Görevde yükselme eğitiminin ortak konularına ilişkin sınav sorularının
hazırlanmasında, Devlet Personel Başkanlığınca bu konularla ilgili belirlenen ders notları esas
alınır.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin Dördüncü Bölüm başlığı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavına İlişkin Esaslar”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk
paragrafında yer alan “her yıl” ibaresi, aynı fıkranın (c) bendindeki “ve 2 yıl içinde aynı
unvanlı kadrolar için yapılacak görevde yükselme sınavlarına alınmazlar” ibaresi ve (b) bendi
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.
“Unvan değişikliği sınavı
MADDE 13/A – Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde
mesleki veya teknik eğitim sonucu elde edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları, eğitime
tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre
gerçekleştirilir.
Unvan değişikliği sınavları, kurumca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak
görevin niteliğine ilişkin konularda yazılı olarak yaptırılır ve bu sınavlara katılacaklarda,
kurumda veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış
olma şart aranmaz. Unvan değişikliği sınavı kapsamındaki görevlere, kurumun kendi
personeli başvurabilir.
Unvan değişikliği sınavında yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı
sayılır.
Bu Yönetmelik kapsamındaki personelden doktora öğrenimini bitirmiş olanlar, unvan
değişikliği sınavına katılmaksızın öğrenimle elde edilen görevlere atanabilirler.”
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 14 – Sınav Kurulu; Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları
karargâhlarında Personel Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı Karargâhında ise Müsteşar İdari
Yardımcısı veya görevlendirecekleri personelin başkanlığında, atama veya temin işlemi ile
sorumlu daire başkanı veya görevlendireceği personel, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhında
Adli Müşavirlik Hukuk İşleri Şube Müdürü, Millî Savunma Bakanlığı Karargâhında Hukuk
Müşavirliği ve Davalar Dairesi Başkanı veya görevlendireceği personel, Kuvvet
Komutanlıklarında Adli Müşavir veya görevlendireceği personel, sivil memur işlemlerini
yürüten şube müdürü ve eğitimi veren birlik veya kurum temsilcisi üyelerinden oluşur. Ayrıca
atamaya yetkili amirce yedek üye seçilir.
Sınav kurulları üye tam sayısıyla toplanır. Kararlar oy çokluğuyla alınır ve çekimser oy
kullanılmaz.
Sınav kurulunun başkan ve üyeleri; eşlerinin, ikinci dereceye kadar (bu derece dahil)
kan ve sıhri hısımlarının katıldıkları sınavda görev alamazlar. Bu durumda olanların yerine
yedek üye görevlendirilir.
Sınav kurulunu teşkil eden üyeler görevde yükselme sınavına alınacak personelden
öğrenim ve elde ettikleri unvanlar itibariyle daha düşük seviyede olamazlar.
Gerekli hazırlıkların yapılabilmesi ve sınav kurulunun oluşturulabilmesi için eğitim
tarihinden en az iki ay önce kurumun yetkili birimlerince, eğitim sorumluluğu verilen ilgili
komutanlık bilgilendirilir.
Kurulun sekretarya hizmetleri, 11 inci maddede belirtilen görevde yükselme eğitiminin
verilmesinden sorumlu birimin belirleyeceği hizmet birimi tarafından yürütülür.”
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 15 – Sınav Kurulu; görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavlarına
katılacaklar için 12 nci maddeyle öngörülen, kurumca belirlenecek görev alanları ve atama
yapılacak görevin niteliği ile ilgili konuları ihtiva eden notların hazırlanması veya
hazırlattırılması ve ilgili personele verilmesinin sağlanması, sınav sonuçlarının ilanı,
yapılacak itirazların sonuçlandırılması ve sınavlara ilişkin diğer işleri yürütür. Sınav kurulu,
bu fıkrada öngörülen sınav konularına ilişkin notların, görevde yükselme suretiyle atanacaklar
için eğitimin başlayacağı tarihe kadar, unvan değişikliğine tâbi görevlere atanacaklar için ise
sınav tarihinden en az bir ay önce, ilgili personele verilmesini sağlar. 12 nci maddedeki ortak
ders konularına ilişkin ders notları, ilgili personel tarafından temin edilir.”
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sınav sonuçlarının açıklanması
MADDE 16 – Sınav kurulu tarafından yapılan sınavı değerlendirme sonuçlarına göre,
en yüksek nottan başlamak üzere düzenlenecek başarı listesi, sınav kurulu başkanı ve üyeler
tarafından imzalanarak atamaya yetkili amire teslim edilir.
Sınav kurulu, kendisine intikal ettiği tarihten itibaren beş iş günü içerisinde sınav
sonuçlarını ilan eder ve ilgililere yazılı olarak bildirir.”
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 17 – Sınava katılanlar sınav sonuçlarına itiraz edebilirler. İtirazlar, sınav
sonuçlarının ilgiliye yazılı olarak bildirilmesinden itibaren beş iş günü içinde bir dilekçe ile
çalışılan birlik veya kuruma yapılır. Bu itirazlar sınav kurulu tarafından itiraz dilekçesinin
alındığı tarihten itibaren en geç otuz gün içinde değerlendirilir ve sonucu ilgiliye yazılı olarak
bildirilir.
Yapılan sınavlarda hatalı sorulara tekabül eden puanlar eşit şekilde diğer sorulara
dağıtılır. Ancak, soruların yüzde beşinden fazlasının hatalı olduğunun birinci fıkrada belirtilen
süre içinde yapılan itirazlar üzerine veya herhangi bir şekilde tespit edilmesi hâlinde, sınav
iptal edilir ve en kısa sürede yeni sınav yapılır.”
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 18 – Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda başarılı
olanlar arasından, üç ay içinde başarı sıralamasına göre duyurulan boş kadro sayısı kadar
atama yapılır. Puanların eşit olması hâlinde, Genel Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 sayılı
Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde değerlendirilmek suretiyle, toplam
puanı en yüksek olandan başlamak üzere atama yapılır. Ayrıca, 1632 sayılı Askeri Ceza
Kanununun 165 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (3) ve (4) numaralı alt
bentlerinde yer alan disiplin cezaları, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı
sonucunda atanacak personelin belirlenmesinde aylıktan kesme cezasının eşdeğeri ölçüt puanı
olarak değerlendirilir. Ancak, yapılan puanlama sonunda eşitlik olması durumunda, sırasıyla;
a) 12 nci maddenin birinci fıkrasının (g) bendine ilişkin puanı yüksek olanlara,
b) Hizmet süresi fazla olanlara,
c) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara,
ç) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara,
öncelik verilir. Aylıksız izinde olanlar dâhil, atanmaya hak kazandıkları kadroya ilişkin
görevlerine mevzuatla öngörülen süre içinde başlamayanların söz konusu atanma hakları sona
erer.
Duyurulan kadrolardan;
a) Atanma şartlarını taşımadıkları için sınavların geçersiz sayılması veya bu sebeple
atamaların iptal edilmesi, atanılan göreve geçerli bir mazeret olmaksızın süresi içinde
başlanılmaması ya da atanma hakkından vazgeçilmesi,
b) Emeklilik, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadro veya
pozisyonlara ya da başka bir kuruma naklen atanma,
sebepleriyle boş kalan veya boşalanlara, görevde yükselme veya unvan değişikliği
sınavı tarihinden itibaren iki yıllık süreyi aşmamak üzere aynı unvanlı kadro için yapılacak
müteakip sınava kadar, sınavı kazandıkları hâlde kadro yetersizliği nedeniyle ataması
yapılamayan personelin başarı sırasına göre atamaları yapılabilir.”
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 21 – 5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan hizmet grupları arasındaki
geçişler aşağıdaki esaslar çerçevesinde yapılır.
a) Aynı görev grubunda kalmak kaydıyla, ilgili personelin isteği ve atanılacak kadronun
gerektirdiği özellikleri taşıyanlar sınav yapılmaksızın alt görevlere atanabilirler.
b) Gruplar arası görevde yükselme niteliğindeki geçişler ile alt gruptan üst gruplara
geçişler görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabidir.
Unvan değişikliğine tabi kadrolar ile bu kadrolar arasındaki geçişler, ilgili kadro için
düzenlenen unvan değişikliği sınavı sonucuna göre yapılır.”
MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1 – 18/4/1999 tarihinde görevde bulunan ve aynı tarih itibariyle bu
Yönetmelikte belirtilen diğer koşulları taşıyan personelden iki ve üç yıllık yüksekokul
mezunu olanlar, bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından dört yıllık yükseköğrenim görmüş
kabul edilirler.”
MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 – Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları hariç olmak
üzere Millî Savunma Bakanlığının Teknik Hizmetler Sınıfı, Sağlık Hizmetleri Sınıfı ve
Avukatlık Hizmetleri Sınıfı dışında kalan diğer sınıflardaki kadrolarında 17/4/2009 tarihi
itibariyle görevde olup, fakültelerin veya dört yıllık yüksek okulların personel kadrolarının
açıklamalarında belirtilen bölümleri dışında başka bir bölümden mezun olan Devlet
memurları ya da bu tarih itibariyle öğrenim görmekte olan Devlet memurları mezun
olmalarını müteakip, 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen kadrolar için açılacak
görevde yükselme eğitim ve sınavına girebilirler.”
MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğe, aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – 13/12/2005 tarihinden önce Millî Savunma Bakanlığının
uzman kadrolarında uzman yardımcısı olarak görev yapmakta olanlar, uzman yardımcıları
için yapılacak görevde yükselme eğitimi sonunda 12 nci maddede belirtilen konularda
yapılacak sınavda başarılı olmaları durumunda uzmanlığa atanırlar.”
MADDE 24 – Aynı Yönetmeliğin EK-1’inde yer alan Görevde Yükselme
Değerlendirme Formu yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 25 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 26 – Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Savunma Bakanı yürütür.
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinden:
TÜRKİYE DEĞERLEME UZMANLARI BİRLİĞİ DEĞERLENDİRME
VE DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği üyeleri
hakkında uygulanacak disiplin cezaları, disiplin cezası gerektiren fiilleri, disiplin
kovuşturmasının yürütülmesi, disiplin sicili, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği üyeleri
tarafından imzalanan değerleme raporlarına yönelik değerlendirme talepleri ile Değerlendirme
ve Disiplin Komitesinin oluşturulmasına, çalışma ve işleyişine ilişkin usul ve esasları
düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği üyelerini
kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununun 40/D maddesinin ikinci fıkrası ile 17/12/2009 tarihli ve 27435 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsünün 23 üncü maddesinin
altıncı fıkrası ve 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine dayanılarak
düzenlenmiştir.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Birlik: Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğini,
b) Birlik Başkanı: Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Başkanını,
c) Değerleme şirketi: Sermaye piyasası mevzuatı ile düzenlenmiş bulunan gayrimenkul
değerleme şirketlerini,
ç) Kanun: 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu,
d) Komite: Değerlendirme ve Disiplin Komitesini,
e) Meslek ilke ve kuralları: Birlikçe yayımlanan yönetmelik, genelge, tebliğ, karar veya
standartlarla belirlenen ilke ve kurallarını,
f) SPK: Sermaye Piyasası Kurulunu,
g) Statü: 17/12/2009 tarihli ve 27435 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye
Değerleme Uzmanları Birliği Statüsünü,
ğ) Üye: Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği üyelerini,
h) Yönetim Kurulu: Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Yönetim Kurulunu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Değerlendirme ve Disiplin Komitesi
Değerlendirme ve disiplin komitesi
MADDE 5 – (1) Komite, bu Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde disiplin
kovuşturmalarını yürütmek ve itiraza konu değerleme raporlarını değerlendirmek üzere
Yönetim Kurulu tarafından oluşturulur.
(2) Komite üç kişiden oluşur.
(3) Komite üyeleri Yönetim Kurulu tarafından iki yıl süreyle görev yapmak üzere
seçilirler. Yönetim Kurulu, Komite üyeleri arasından bir kişiyi Komite Başkanı olarak atar.
(4) Komite üyeleri Birliğin tam zamanlı personeli olup, Komite üyelerine, yaptıkları
görev karşılığında Yönetim Kurulu tarafından belirlenen ücret ödenir.
(5) Yönetim Kurulu, ilgili mevzuat uyarınca Birlik personeli olarak görev yapanları
Komite üyesi olarak atayabilir.
Komite üyelerinde aranacak şartlar
MADDE 6 – (1) Komite üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Görev yaptıkları süre içerisinde, herhangi bir değerleme şirketinde ortak veya çalışan
olmaması.
b) Görev yaptıkları süre içerisinde, hiçbir surette değerleme faaliyetinde de bulunmuyor
olması.
c) En az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından mezun olması.
ç) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması.
d) Sicilinden silinmiş olsa dahi daha önce hakkında uyarı cezası dışında bu Yönetmelik
uyarınca ceza uygulanmamış olması.
e) Gayrimenkul değerleme alanında, en az dört yılı gayrimenkul değerleme uzmanlığı
lisansına sahip olacak şekilde, en az yedi yıl deneyime sahip ve Birliğe üye olması esastır.
Komiteye hukukçu bir üye atanması halinde ise hukuk alanında en az on yıl deneyim şartı
aranır. İlgili mevzuat uyarınca Birlik personeli olarak görev yapanların Komite üyesi olarak
atanması durumunda bu kişilerin Birlik üyesi olma şartı aranır.
Komitenin görevleri
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelikte öngörülen disiplin suçları ile ilgili disiplin
soruşturmalarının yürütülmesinde ve itiraza konu değerleme raporlarını değerlendirmede
Yönetim Kuruluna yardımcı olmak üzere gerekli incelemeleri yapmak, bu Yönetmelikte yer
alan hükümlere göre görüş belirlemek, hazırladığı inceleme raporunu Birlik Başkanına
sunmaktır.
Komitenin çalışma usulleri
MADDE 8 – (1) Komite, en az iki üyenin hazır bulunmasıyla toplanır ve karar için en
az iki olumlu oy gerekir.
(2) Çekimser oy kullanılamaz. Kararlar gerekçeli olmak zorundadır. Karşı oy kullanan
üye de görüşünün gerekçesini kararda belirtmek zorundadır.
(3) Komite üyeleri, doğrudan ve dolaylı olarak kendilerini, üstsoyundan ve altsoyundan
biriyle, eşi ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve kayın hısımlarını ilgilendiren
kararların alınmasında toplantılara katılamaz ve oy kullanamazlar.
(4) Komite üyeleri üyeliklerinin başlangıcından itibaren son üç yıl içindeki istihdam
ilişkisi içinde bulundukları değerleme şirketleri bünyesinde hazırlanmış değerleme raporlarına
ve söz konusu şirketler bünyesinde faaliyette bulunan Birlik üyelerine dair kararların
alınmasında toplantılara katılamaz ve oy kullanamazlar.
(5) İşin gerektirmesi durumunda bir Birlik personeli, Yönetim Kurulu tarafından
Komiteye raportör olarak atanabilir.
(6) Herhangi bir nedenle Komite üyeliğinin boşalması veya üyelerin görev süresinin
dolması durumunda bu Yönetmelik hükümlerine göre Yönetim Kurulu tarafından yeni atama
yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Disiplin Cezaları ve Disiplin Cezası Gerektiren Fiiller
Disiplin cezası
MADDE 9 – (1) Birlik üyelerinden meslek onuruna veya meslek ilke ve kurallarına
uymayan fiil ve işlemlerde bulunan, müşterisine karşı yükümlülüklerini haklı bir neden
olmaksızın yerine getirmeyen, görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayan,
değerleme mesleğinde düzeni ve dürüstlüğü bozan, faaliyetlere hile karıştıran, faaliyetlerin
açık, düzenli ve dürüst yürütülmesine ilişkin mevzuata ve kararlara aykırı hareket eden üyeler
hakkında fiilin nitelik ve önemine göre farklı disiplin cezaları uygulanır.
Disiplin cezası türleri
MADDE 10 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri kapsamında uygulanacak disiplin cezaları;
uyarı, kınama, para cezası, Birlik üyeliğinin askıya alınması veya Birlik üyeliğinin iptal
edilmesidir.
Uyarı cezası
MADDE 11 – (1) Üyeye, mesleğinin icrasında, yükümlülük ve davranışlarında daha
dikkatli ve itinalı hareket etmesi gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarıyı gerektiren fiil ve
haller şunlardır:
a) Birlikçe yayımlanan yönetmelik, genelge, tebliğ, karar veya standartlarla belirlenen
ilke ve yöntemlerin yerine getirilmesinde kayıtsız ve dikkatsiz davranmak.
b) Üyelik görev ve sorumluluklarına karşı kayıtsızlık göstermek veya bunları yerine
getirmemek.
c) Müşteriye karşı kayıtsız ve dikkatsiz davranmak.
ç) Birliğin ve mesleğin itibarını zedeleyici sözler sarf etmek.
d) Değerleme faaliyeti nedeniyle kendilerine tevdi edilen veya kendilerinde bulunan
müşteri sırlarının güvenliği için gerekli özeni göstermemek.
e) (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinde sayılanlar dışında, mesleğin vakar ve onuruna,
meslek düzen ve geleneklerine aykırı hal ve davranışlarda bulunmak.
Kınama cezası
MADDE 12 – (1) Üyeye, mesleğinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile
bildirilmesidir. Kınamayı gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Birlikçe yayımlanan yönetmelik, genelge, tebliğ, karar veya standartlarla belirlenen
ilke ve yöntemleri kusurlu olarak yerine getirmemek.
b) Üyelik görev ve sorumluluklarını kusurlu olarak yerine getirmemek.
c) Müşterisine karşı yükümlülüklerini kusurlu olarak hiç veya gereği gibi yerine
getirmemek.
ç) Birliğin ve mesleğin itibarını zedeleyici elektronik ortamdakiler de dahil olmak üzere
her türlü yayın ve açıklamada bulunmak.
d) Mesleğin yürütülmesi esnasında meydana gelen çıkar çatışmalarında kusurlu olarak
adil ve tarafsız davranmamak.
e) Değerleme faaliyetlerinde meslek onuruna veya meslek ilke ve kurallarına
uymayarak meslek itibarını olumsuz etkileyecek şekilde suistimal ve yolsuzluklara sebebiyet
vermek.
f) Diğer üyeler hakkında asılsız ihbar ve şikayette bulunmak.
g) Birlik organlarının çalışmalarını aksatıcı tutum ve davranışlarda bulunmak.
ğ) (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f) ve (g) bentlerinde sayılanlar dışında meslek onuruna,
meslek düzen ve geleneklerine aykırı kusurlu hareketlerde bulunmak.
(2) Bir defa uyarı cezası aldıktan sonra, iki yıl içinde aynı cezayı gerektiren yeni bir fiil
işlenmesi halinde ilgiliye kınama cezası verilir.
Para cezası
MADDE 13 – (1) Kanunun 47/A maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca
verilen idari para cezalarının uygulanmadığı hallerde uygulanabilecek para cezalarıdır. Para
cezası gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Birlikçe yayımlanan yönetmelik, genelge, tebliğ, standart, karar, esas, tarife ve
benzeri yöntemlerle belirlenen ilke ve kuralları kasıtlı olarak yerine getirmemek.
b) Üyelik görev ve sorumluluklarını kasıtlı olarak yerine getirmemek.
c) Müşterilerine vermesi gereken değerleme hizmetini haksız ve kasıtlı olarak gereği
gibi veya hiç yerine getirmemek.
ç) Mesleğin yürütülmesi esnasında meydana gelen çıkar çatışmalarında kasıtlı olarak
adil ve tarafsız davranmamak.
d) Müşterilere, Birlik personeline ve mesleğin icrası nedeniyle temasta bulunulan kamu
görevlilerine genel kabul gören davranış biçimleri dışında her türlü söz, fiil ve hareketlerde
bulunmak.
e) Üyeler arasında haksız rekabete neden olacak davranışlarda bulunmak.
f) Yetkili Birlik personelince veya yetkili kamu personelince yapılacak her türlü
incelemeye engel olmak, bu personelce istenilecek bilgi ve belgeleri vermemek ve kolaylık
göstermemek.
g) Üçüncü şahıslarca yapılan değerleme faaliyetlerini, mesleğin gerektirdiği özen ve
standartlara tabi tutmaksızın kendi faaliyeti gibi göstererek bu yönde hatalı, eksik veya
yanıltıcı değerleme raporu tanzim etmek.
(2) Yukarıda yazılı fiillere verilecek para cezaları, Kanunun 47/A maddesinin üçüncü
fıkrasında yer alan parasal sınırlar içinde, Komitenin önerisi üzerine, Yönetim Kurulunca
belirlenir.
(3) Bir defa kınama cezası aldıktan sonra, iki yıl içinde aynı cezayı gerektiren yeni bir
fiil işlenmesi halinde ilgiliye para cezası verilir.
Birlik üyeliğinin askıya alınması
MADDE 14 – (1) Altı ayı aşmamak üzere, fiilin mahiyet ve önemine göre belirlenecek
geçici bir süre içinde üyelik sıfatının doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Birlik üyesi
tarafından kullanılamamasıdır. Birlik üyeliğinin askıya alınmasını gerektiren fiil ve haller
şunlardır:
a) Değerleme faaliyetlerine hile karıştırmak.
b) Değerleme ilke ve standartlarına aykırı ve kasıtlı olarak değer tespitlerini çarpıtmak.
c) Birlik tarafından belirlenen yıllık aidatı zamanında ve tam olarak yatırmamak.
ç) Üyenin sermaye piyasası mevzuatında belirtilen haller sebebiyle SPK tarafından
lisansının süreli olarak iptal edilmesi.
(2) Bir defa para cezası aldıktan sonra, iki yıl içinde aynı cezayı gerektiren yeni bir fiil
işlenmesi halinde ilgiliye Birlik üyeliğinin askıya alınması cezası verilir.
Birlik üyeliğinin iptal edilmesi
MADDE 15 – (1) Birlik üyesinin üyelik sıfatının sona erdirilmesidir. Birlik üyeliğinin
iptal edilmesini gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Değerleme faaliyetlerinde, değer tespitini etkilemek amacıyla sahte belge
düzenlemek veya belgeler üzerinde tahrifat yapmak suretiyle kasıtlı olarak değer tespitlerini
çarpıtmak.
b) Menfaat elde etmek veya bir zarardan kaçınmak için, kasıtlı olarak yanlış veya
yanıltıcı değerleme faaliyetinde bulunmak.
c) Üyenin sermaye piyasası mevzuatında belirtilen haller sebebiyle SPK tarafından
lisansının belirsiz süreli olarak iptal edilmesi.
(2) Bir defa Birlik üyeliğinin askıya alınması cezası verildikten sonra, iki yıl içinde aynı
cezayı gerektiren yeni bir fiil işlenmesi halinde ilgiliye Birlik üyeliğinin iptal edilmesi cezası
verilir.
Disiplin cezalarının ağırlaştırılması ve birlikte uygulanması
MADDE 16 – (1) Bir fiil ile Yönetmeliğin muhtelif maddelerinin ihlal edilmesi
durumunda ilgiliye ağır olan disiplin cezası verilir. Ancak Yönetim Kurulu, fiilin nitelik ve
önemi ile Komitenin görüşünü dikkate alarak, bu Yönetmelikte yer alan cezaların bir veya
birkaçını birlikte verebilir.
(2) Disiplin cezası gerektiren fiillerin nitelik ve önemi göz önünde tutularak, bu fiiller
için gerektiğinde bir derece ağır veya bir derece hafif ceza uygulanmasına karar verilebilir.
(3) Üyenin, bir defa disiplin cezası aldıktan sonra, iki yıl içinde bu Yönetmelikteki bir
başka cezayı gerektiren yeni bir fiil işlemesi halinde işlediği yeni fiil için verilmesi gereken
ceza bir derece ağırlaştırılır. Bu hükmün Birlik üyeliğinin askıya alınması ve Birlik üyeliğinin
iptal edilmesi cezalarına şümulü yoktur.
Disiplin cezalarının bildirimi
MADDE 17 – (1) Birlik üyeliğinin askıya alınması veya Birlik üyeliğinin iptal edilmesi
cezalarının verildiği Birlik üyeleri, lisans belgelerinin süreli veya belirsiz süreli olarak iptali
için SPK’ya derhal bildirilir.
(2) Birlik üyelerinin; Birlik üyeliğinin askıya alınması veya Birlik üyeliğinin iptal
edilmesi cezaları alması ve bu cezaların 22 nci madde uyarınca kesinleşmesi durumunda, ceza
alan Birlik üyesinin çalıştığı, ortağı olduğu veya dışarıdan değerleme hizmeti verdiği
değerleme şirketi, söz konusu şirketin lisans aldığı kamu kuruluşlarına bildirilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Disiplin Soruşturmasının Yürütülmesi
Disiplin soruşturmasının başlatılması
MADDE 18 – (1) Soruşturma ihbar veya şikayet üzerine veya resen Yönetim
Kurulunun konuyu Komiteye havale etmesi ile başlar. Komite, Yönetim Kurulu tarafından
kendisine havale edilen disiplin dosyası ile ilgili işlemlere en geç on iş günü içinde başlar.
(2) İhbar veya şikayet bildiriminde bildirimi yapanın açık kimliği, adresi, hakkında
bildirimde bulunulan Üye, ihbar ve şikayet konusu, maddi olaylar ve bildirim tarihi belirtilir.
Varsa konuyla ilgili bilgi ve belgeler başvuru dilekçesine eklenir.
(3) Bildirimde bulunan kişi ile hakkında bildirimde bulunulan üyenin kimliği yasal
zorunluluklar dışında saklı tutulur.
(4) Birlik ilgililerin şikayetlerinin iletilebilmesi için gerekli iletişim olanaklarını hazırlar
ve ilgililere duyurur.
Soruşturma yöntemi
MADDE 19 – (1) Yapılacak soruşturmada, yazılı savunma istenmesi zorunludur.
Komite, savunma istemesi için bir Komite üyesini yetkili kılabilir.
(2) Savunma için verilecek süre suçlamanın Üyeye tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş
iş günüdür. Belirlenen süre içinde mazeretsiz olarak yazılı savunmasını göndermeyen veya
mazeretini yazılı olarak zamanında bildirmeyen Üye, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
Geçerli mazeret bildiren veya mücbir sebeple savunma yapmadığı anlaşılan Üye için savunma
verme süresi suçlamanın Üyeye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmibeş iş günüdür.
(3) Komite, hakkında soruşturma yapılan Üyenin talebi üzerine veya resen ilgilileri ayrı
ayrı dinlemek üzere davet edebilir. Görüşme sonuçları tutanağa bağlanır ve ilgililerce
imzalanır. Haklı bir gerekçeye dayanmaksızın davete uymayanların dinlenmesinden
vazgeçilir.
(4) Komite, başvuruyla ilgili kanıtları toplamak, olayla ilgili kişilerin bilgilerine
başvurmak hakkına sahiptir. Komite, delillerin gösterilme ve incelenme şeklini olayın
niteliğini dikkate alarak belirler.
(5) Komite, disiplin dosyası ile ilgili raporunu savunma istenmesinden savunmanın
Birliğe ulaşmasına kadar geçen süreler hariç en geç üç ay içinde düzenler ve kararını Yönetim
Kuruluna sunar. Komite kararı ilk Yönetim Kurulu toplantısının gündemine alınır. Yönetim
Kurulu raporda eksiklik görürse, eksikliği en fazla bir ay içinde tamamlatmak üzere dosyayı
iade eder.
(6) Soruşturma süresince Komitenin çalışmaları Komite Başkanı tarafından koordine
edilir. Komite Başkanı çalışmaların rapora bağlanması, dosyalanması ve belgelendirilmesi
için gerekli düzeni oluşturur.
Yönetim kurulu kararı ve tebligat
MADDE 20 – (1) Yönetim Kurulu, Komitenin verdiği kararı aynen kabul edebileceği
gibi, gerekçesini belirtmek suretiyle farklı bir karar da alabilir. Yönetim Kurulu, konuyu bu
Yönetmelik hükümleri doğrultusunda karara bağlar. Yönetim Kurulu üyeleri, doğrudan ve
dolaylı olarak kendilerini, üstsoyundan ve altsoyundan biriyle, eşi ve üçüncü dereceye kadar
(bu derece dahil) kan ve kayın hısımlarını veya temsilcisi oldukları kuruluşu ilgilendiren
kararların alınmasında toplantılara katılamaz ve oy kullanamazlar. Yönetim Kurulu
üyeliklerinin başlangıcından itibaren son üç yıl içindeki istihdam ilişkisi içinde bulundukları
değerleme şirketleri bünyesinde hazırlanmış değerleme raporlarına ve söz konusu şirketler
bünyesinde faaliyette bulunan Birlik üyelerine dair kararların alınmasında toplantılara
katılamaz ve oy kullanamazlar.
(2) Yönetim Kurulunun kararı, alındığı günü izleyen beş iş günü içinde iadeli taahhütlü
mektupla, ihbar veya şikayette bulunan kişinin ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan
Üyenin Birliğe bildirdiği adreslerine gönderilir veya elden imza karşılığı teslim edilmek
suretiyle tebliğ edilir.
(3) Yönetim Kurulu tarafından verilen para cezaları kararları tahsil ve gelir kaydı için
Yatırımcıları Koruma Fonuna da bildirilir.
(4) Bu Yönetmelik uyarınca Birlik üyeleri hakkında yürütülen disiplin soruşturmaları
sonucu kesinleşen kararlar hakkında bilgiler, Yönetim Kurulunun belirlediği esaslar
çerçevesinde duyurulur.
Kararlara itiraz
MADDE 21 – (1) İlgililer, Yönetim Kurulu kararlarına karşı, kararın tebliğini izleyen
on iş günü içerisinde SPK nezdinde itirazda bulunabilirler. Yazılı itiraz dilekçesi Birliğe
verilir ve Birlik aracılığıyla ivedilikle SPK’ya gönderilir.
Kararların kesinleşmesi
MADDE 22 – (1) Kararlar, ilgililerin Yönetim Kurulu kararını tebellüğ ettikleri tarihten
itibaren on iş günü içinde SPK’ya itiraz etmemeleri halinde kesinleşir. İlgililerin karar
aleyhine SPK nezdinde itiraz etmeleri halinde kesinleşme, SPK kararının verilmesiyle
gerçekleşir. Ancak Birlik üyeliğinin askıya alınması veya Birlik üyeliğinin iptal edilmesi
yönündeki disiplin cezalarının uygulanması için Yönetim Kurulu tarafından ilave bir süre
gerektiğine kanaat getirilirse, bu süre disiplin cezasının kesinleştiği tarihten itibaren on iş
gününden fazla olmamak üzere belirlenir.
Disiplin soruşturmalarının ve ceza kovuşturmalarının birlikte yürütülmesi
MADDE 23 – (1) Üye hakkında cezai kovuşturmaya başlanmış olması, aynı olaydan
dolayı Üye için disiplin soruşturması yapılmasını engellemez.
(2) Üyenin ceza kovuşturması neticesinde mahkum olması yahut aklanmış olması
disiplin cezasının uygulanmasını engellemez.
Soruşturma zamanaşımı
MADDE 24 – (1) Yönetmelikte belirtilen disiplin cezası gerektiren fiillerle ilgili olarak
bu Yönetmelikte yer alan usuller çerçevesinde soruşturmaya başlanabilmesi için fiillerin
işlendiği tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçmemiş olması gereklidir.
(2) Disiplin cezası gerektiren fiiller, aynı zamanda ceza kovuşturması da gerektiriyorsa
ve bu fiiller için ilgili mevzuatlarında iki yıldan daha uzun bir zaman aşımı süresi
belirlenmişse, ceza kovuşturması için belirlenen zaman aşımı süresi disiplin soruşturmasında
da esas alınır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Disiplin Cezalarının Üye Siciline Kaydına İlişkin Esaslar
Disiplin cezalarının sicile kaydı ve tekerrüre esas alınması
MADDE 25 – (1) Uygulanacak disiplin cezasının kesinleşmesi ile disiplin cezası ilgili
Üyenin Birlik nezdindeki siciline işlenir.
(2) Birlik tarafından tutulacak sicil bilgileri, oluşturulacak Sicil Kayıt Defterinde üyeler
ve disiplin cezası türlerine göre yıllar itibarıyla saklanır. Kesinleşen karar ve karara esas tüm
belgeler ise beş yıl süreyle saklanır. Disiplin cezalarında kararın kesinleşmesinden başlayarak
beşinci yılın sonunda sicil kayıt defterindeki sicil kayıtları silinir.
(3) Üye, verilen disiplin cezasının kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl içinde herhangi bir
disiplin cezası uygulanmasını gerektirecek bir fiilde bulunmadığı takdirde, siciline işlenen
önceki disiplin cezaları tekerrüre esas alınmaz.
Sicile ilişkin bilgilerin açıklanması
MADDE 26 – (1) Birlikçe tutulan sicil kayıt bilgileri ilgili kamu kuruluşları ve Birlikçe
uygun görülecek diğer kişi ve kuruluşlara açık tutulur.
ALTINCI BÖLÜM
Değerlendirmeye Dair Esaslar
Değerlendirmenin başlatılması
MADDE 27 – (1) Birlik üyelerince hazırlanmış olan değerleme raporlarına yönelik
itirazlar, başvuru üzerine veya resen Yönetim Kurulunun konuyu Komiteye havale etmesiyle
değerlendirmeye alınır. Komite, Yönetim Kurulu tarafından kendisine havale edilen
değerlendirme dosyası ile ilgili işlemlere en geç otuz iş günü içinde başlar.
(2) Değerleme raporlarına yönelik itirazda bulunanların açık kimliği, adresi, hakkında
bildirimde bulunulan Üye ve itiraza konu rapor, itiraz konusu, maddi olaylar ve bildirim tarihi
belirtilir. Varsa konuyla ilgili bilgi ve belgeler başvuru dilekçesine eklenir.
(3) Birlik ilgililerin itirazlarının iletilebilmesi için gerekli iletişim olanaklarını hazırlar
ve ilgililere duyurur.
(4) Birlik üyelerince hazırlanmış olan değerleme raporlarına yönelik itirazların Birlik
tarafından incelenmesi için değerlendirme ücreti ve değerlendirme masraflarının ilgililerce
değerlendirme öncesinde ödenmesi gerekir.
(5) Yönetim Kurulu; konut, arsa, bina gibi farklı varlıkların değerleme raporları için
yapılacak itirazlarda farklı başvuru esasları getirip ilgililerden farklı değerlendirme ücreti ve
değerlendirme masraflarını talep edebilir. Gerekli hallerde Yönetim Kurulu Komite tarafından
yapılacak değerlendirme için inceleme yaptırmak üzere üye veya üyeleri görevlendirebilir.
(6) Birlik tarafından belirlenen başvuru şartlarını taşımayan, değerlendirme ücreti ve
değerlendirme masrafları ödenmeyen rapor itirazları ve değerlendirme talepleri dikkate
alınmaz. Birlik yönetim kurulu, SPK tarafından değerlendirilmesi talep edilenler hariç olmak
üzere, düzenleme tarihi itibarıyla üzerinden bir yıl geçmiş değerleme raporlarının
değerlendirilmesine ilişkin talepleri gerekçe göstermeden reddedebilir.
Değerlendirme yöntemi
MADDE 28 – (1) Yapılacak değerlendirmede, raporu hazırlayan Üyenin yazılı
görüşünün istenmesi zorunludur. İtiraza konu değerleme raporunun bir değerleme şirketi
bünyesinde hazırlanmış olması durumunda ilgili değerleme şirketinin görüşüne de
başvurulabilir. Komite, raporu hazırlayan Üyenin, ilgili değerleme şirketinin veya itiraz
edenin görüşünün alınması için bir Komite üyesini yetkili kılabilir. İlgililerce yapılan
görüşmeler bir tutanağa bağlanır ve ilgililerce imzalanır.
(2) Komite, itiraza konu değerleme raporuyla ilgili bilgileri toplamak, raporla ilgili kişi
ve kurumların bilgilerine başvurmak hakkına sahiptir. Komite, değerlendirme yöntemini,
itiraz konusunun ve raporun niteliğini dikkate alarak belirler.
(3) Komite değerlendirme dosyasını düzenler ve kararını Yönetim Kuruluna sunar.
Komite kararı ilk Yönetim Kurulu toplantısının gündemine alınır. Yönetim Kurulu,
Komitenin değerlendirme dosyasında eksiklik görürse, eksikliği tamamlatmak üzere dosyayı
iade eder.
(4) Komite kararı, itirazın kabulü, itirazın reddi veya değerlendirmeye yer olmadığı
şeklinde belirtilir.
(5) Komite, itiraza konu raporu hazırlayan Üyenin faaliyetlerinin bu Yönetmeliğin
disiplin hükümleri uyarınca da incelenmesinin gerektiği yönünde bir kanaate ulaşırsa bu
yönde bir karar alıp bu talebini Yönetim Kuruluna iletebilir.
(6) Değerlendirme süresince Komitenin çalışmaları Komite Başkanı tarafından koordine
edilir. Komite Başkanı çalışmaların rapora bağlanması, tüm ilgililerin yazılı görüşlerinin
dosyalanması ve belgelendirilmesi için gerekli düzeni oluşturur.
Yönetim kurulu kararı ve tebligat
MADDE 29 – (1) Yönetim Kurulu, Komitenin kararını bu Yönetmelik hükümlerine
göre karara bağlar. Yönetim Kurulu, Komitenin değerlendirmeye dair verdiği kararı aynen
kabul edebileceği gibi, gerekçesini belirtmek suretiyle farklı bir karar da alabilir. Yönetim
Kurulu üyeleri, doğrudan ve dolaylı olarak kendilerini veya kendileri ile ilgili kişileri ya da
temsilcisi oldukları kuruluşu ilgilendiren kararların alınmasında toplantılara katılamaz ve oy
kullanamazlar. Yönetim Kurulu üyesi olmadan önceki üç yıl zarfında bünyesinde
bulundukları değerleme şirketlerini veya bu şirketler bünyesinde üretilen raporları ilgilendiren
kararların alınmasında toplantılara katılamaz ve oy kullanamazlar.
(2) Yönetim Kurulu tarafından itirazın kabulü yönünde karar alınması durumunda,
itiraza konu husus, Komite kararı ve itiraza konu raporun nitelikleri dikkate alınarak, raporun
tümüyle veya kısmen iptal edilmesi ya da yenilenmesi yönünde ayrıca bir karar alınabilir.
(3) Yönetim Kurulunun kararı, alındığı günü izleyen beş iş günü içinde iadeli taahhütlü
mektupla, itirazda bulunan, raporu hazırlayan ve diğer ilgili kişilerin adreslerine gönderilir
veya elden imza karşılığı teslim edilmek suretiyle tebliğ edilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Geçiş süreci
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile Komitenin
oluşturulması arasında geçen sürede bu Yönetmelik uyarınca yapılan disiplin ve
değerlendirme başvuruları Komitenin oluşturulduğu tarih itibarıyla incelemeye alınır.
Yürürlük
MADDE 30 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Birlik Yönetim Kurulu yürütür.
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
GENELGE
Başbakanlıktan:
Konu : Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi
GENELGE
2012/8
Ülkemizin enerji arz güvenliğinin sağlanabilmesi, sürekli olarak yüksek oranda artan
elektrik enerjisi talebinin karşılanabilmesi, ithal enerji kaynaklarına bağımlılığın ve cari açığın
azaltılabilmesi için yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının maksimum düzeyde
kullanılması, enerji verimliliğinin artırılması, enerji yoğunluğunun azaltılmasının yanı sıra
ülkemizde inşa edilecek nükleer santrallerden üretilecek elektriğin enerji arz portföyümüze
katılması önem taşımaktadır.
Elektrik enerjisi ihtiyacımızın karşılanmasında nükleer santrallerin de yer alabilmesine
ilişkin, Yüksek Planlama Kurulunun 18 Mayıs 2009 tarihli ve 2009/11 sayılı Kararı ile kabul
edilen Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’nde elektrik üretiminde
nükleer santrallerin kullanılması konusunda başlatılan çalışmalara devam edilmesi, bu
santrallerin elektrik enerjisi üretimi içerisindeki payının uzun dönemde daha da artırılması,
ayrıca 9’uncu Kalkınma Planında (2007-2013), elektrik arzında sağlıklı bir çeşitlendirme
yaratmak için elektrik üretim kaynakları arasına nükleer enerjinin dahil edilmesi
hedeflenmektedir.
Bu hedef doğrultusunda, 12 Mayıs 2010 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir
Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” imzalanmış,
akabinde 15/7/2010 tarihli ve 6007 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuş ve 6/10/2010
tarihli ve 27721 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu hükümetler arası Anlaşma ile gerçekleştirilmesi öngörülen Akkuyu Nükleer
Güç Santrali Projesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşları ile koordinasyon, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı tarafından sağlanacaktır. Projenin gecikmeye mahal vermeden
zamanında tamamlanabilmesi için, kamu kurum ve kuruluşlarımızca her türlü iş ve işlemler
ivedilikle sonuçlandırılacaktır.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
TEBLİĞLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/13
İşyeri
: Alsan Alüminyum San. ve Tic. A.Ş.
Topkapı Davutpaşa Caddesi Serçekale Sok. No: 11
Zeytinburnu/İSTANBUL
Tespiti İsteyen :
Çelik-İş Sendikası
İnceleme
: Alsan Alüminyum San. ve Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; işyerinde alüminyum malzemeden sıvı ve gaz yakıt brülörleri dökümü ve
imalatının yapıldığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 13 sıra numaralı “Metal”
işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Alsan Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. işyerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle
İşkolları Tüzüğü’nün 13 sıra numaralı “Metal” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin
Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi
gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığından:
DÖVİZ KAZANDIRICI FAALİYETLERDE DAMGA VERGİSİ VE HARÇ
İSTİSNASI UYGULAMASI HAKKINDA TEBLİĞ (SERİ NO: 1)’DE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ NO: 5)
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci ve 492 sayılı Harçlar Kanununun ek 1
inci maddelerinin verdiği yetkiye dayanarak döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin damga
vergisi ve harç istisnası uygulama usul ve esaslarının belirlenmesi amacıyla hazırlanan (1)
Seri No.lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması
Hakkında Tebliğ1 ile ilgili olarak aşağıdaki düzenlemelerin yapılmasına gerek görülmüştür.
1- (1) Seri No.lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası
Uygulaması Hakkında Tebliğin “3.1. İHRACAT İŞLEMLERİ” başlıklı bölümünün (3.1.6.)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3.1.6. 4458 sayılı Gümrük Kanununun 131 inci maddesine istinaden ithalat
vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile
kati ihraç edilen mallara ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali”
2- Tebliğin “3.2. DİĞER DÖVİZ KAZANDIRICI FAALİYETLER” başlıklı
bölümünün (3.2.1.) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3.2.1. Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer alan
yatırımlardan ve Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığının bu programda yer almayan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye
çıkarılanların (yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olmak üzere)
ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen firmaların,”
Tebliğ olunur.
———————————————
1
27/2/2004 tarihli ve 25386 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
İHRACAT, TRANSİT TİCARET, İHRACAT SAYILAN SATIŞ VE TESLİMLER İLE
DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET VE FAALİYETLERDE VERGİ, RESİM
VE HARÇ İSTİSNASI HAKKINDA TEBLİĞ (İHRACAT: 2008/6)’DE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(İHRACAT: 2012/6)
MADDE 1 – 5/12/2008 tarihli ve 27075 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İhracat,
Transit Ticaret, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler ile Döviz Kazandırıcı Hizmet ve
Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ (İhracat: 2008/6)’in 6 ncı
maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer alan
yatırımlardan ve Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı’nın bu programda yer almayan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye
çıkarılanların (Yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olmak üzere)
ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen firmaların,”
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
5/12/2008
27075
Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
12-
23/10/2009
30/1/2010
27385
27478
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
Sermaye Piyasası Kurulundan:
YATIRIM FONLARINA İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ: VII, NO: 43)
MADDE 1 – 19/12/1996 tarihli ve 22852 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırım
Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’ (Seri: VII, No: 10) nin 5/A maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Koruma amaçlı yatırım fonları tarafından, yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir
bölümünün ya da tamamının korunmasına yönelik olarak oluşturulacak yatırım stratejisinin,
kamu borçlanma senetlerine, ters repoya, banka borçlanma araçlarına ve ihraççısı yatırım
yapılabilir seviyede derecelendirme notuna sahip olan diğer özel sektör borçlanma araçlarına
veya korumayı sağlayabilecek nitelikteki Kurulca uygun görülen diğer sermaye piyasası
araçlarına yatırım yapılmasını içermesi zorunludur.”
“Garantili yatırım fonları ve koruma amaçlı yatırım fonları tarafından, özel sektör
borçlanma araçlarına yapılan yatırımlar için bu Tebliğin 42 nci maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde yer alan sınırlama uygulanmaz. Özel sektör borçlanma araçlarına yatırım yapan
garantili ve koruma amaçlı yatırım fonları unvanlarında özel sektör borçlanma araçlarına
yapılan yatırımı belirtir bir ifadeye yer verirler.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 5/D maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (j) bendi
eklenmiştir.
“j) Şemsiye fonların ve alt fonların başvuru standartları Kurulca belirlenir ve ilan
edilir.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 6 – Tüzel kişiliği olmayan fonun, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet
esaslarına göre katılma payı sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde yönetim, temsil ve
saklanması ile fonun faaliyetlerinin fon içtüzük ve izahname hükümlerine uygun olarak
yürütülmesinden kurucu sorumludur. Fonun faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında dışarıdan
sağlanan hizmetlerden yararlanılması, kurucunun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddenin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Fonla ilgili işlemlerin düzgün yürütülebilmesini teminen kurucu, yönetici veya
sözleşme ile hizmet sağlanan başka bir kuruluş nezdinde bir fon hizmet birimi oluşturulur.
Fon hizmet biriminde;
a) Her fon için bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen nitelikleri taşıyan ve tam
zamanlı olarak görev yapacak olan fon müdürleri,
b) Fon işlemleri için gerekli mekan, teknik donanım ve muhasebe sistemi ile yeterli
sayıda personel
bulunması gereklidir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin 39 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, aynı maddeye aşağıdaki ikinci fıkra eklenmiş ve takip eden fıkralar buna göre
teselsül ettirilmiştir.
“Borsa’da işlem görmeyen katılma paylarının, aracılık amacıyla borsa dışında alım
satımı fon içtüzüklerinde hüküm bulunması kaydıyla mümkündür. Bu durumda kurucu
dışında fon katılma paylarının alım satımına aracılık edecek aracı kuruluşların Kurulca uygun
görülecek yöntemlerle kamuya duyurulması zorunludur. Özel sektör borçlanma araçlarına
yatırım yapan garantili ve koruma amaçlı yatırım fonları ile serbest yatırım fonlarının katılma
paylarının satışına aracılık edecek kurumların bu konuda yeterli bilgi ve deneyime sahip satış
personeli istihdam etmeleri ve söz konusu fon katılma payı satışlarının bu satış personeli
tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Serbest yatırım fonlarının katılma paylarının alım
satımı konusunda yetkili kuruluşlar, satış yapılan yatırımcıların bu Tebliğde belirlenen
nitelikli yatırımcı vasıflarını haiz olduklarına dair bilgi ve belgeleri temin etmek ve düzenli
olarak tutmakla yükümlüdürler”
“Özel sektör borçlanma araçlarına yatırım yapan garantili ve koruma amaçlı yatırım
fonlarının katılma payı satışının gerçekleştirilmesinde, yatırımcılardan fon izahnamesi ve
sirkülerinin okunup anlaşıldığı ve risklerin algılandığı bilgisini de içeren yazılı pay alım
talimatları alınır.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (ğ) bendi
eklenmiştir.
“ğ) Yönetici, fon portföyünü, fon içtüzüğü, fon izahnamesi, Kanun ve ilgili mevzuat
hükümlerine göre yönetmekle yükümlüdür.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin 42 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkranın (h) bendine aşağıdaki ikinci paragraf eklenmiştir.
“a) Yatırım fonlarının portföy değerlerinin %10’undan fazlası bir ihraççının sermaye
piyasası araçlarına yatırılamaz.”
“Portföydeki varlıkların oranının fon içtüzüklerinde ve bu Tebliğde belirtilen asgari
sınırların altına inmesi veya azami sınırların üzerine çıkması durumunun fonların takas
alacakları veya takas borçlarından kaynaklanması halinde ise oranın en geç takas süresi
sonuna kadar içtüzükte ve bu Tebliğde belirtilen sınırlara getirilmesi zorunludur.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
dördüncü paragrafı ile (f) bendinin dördüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (f)
bendine aşağıdaki altıncı paragraf eklenmiştir.
“Garantili yatırım fonları ve koruma amaçlı yatırım fonlarının alt fonlarının
portföylerine borsa dışından alınan sözleşmelerin bu bendin üçüncü paragrafının (2) ve (4)
nolu alt bentlerinde sayılan niteliklere uygunluğunu tevsik edici tüm bilgi ve belgeler,
sözleşmelerin portföye dâhil edilmelerini takip eden 10 işgünü içinde Kurula gönderilir.
Gerekli nitelikleri taşımadığı Kurulca tespit edilen sözleşmeler fon portföyünden çıkarılarak
Kurul düzenlemelerine uygun olan sözleşmeler portföye dâhil edilir. Sözleşmelerin
portföyden çıkarılması nedeniyle doğan masraf ve zararlar fon malvarlığına yansıtılamaz.
Opsiyon sözleşmesine ilişkin imzaların opsiyonun alt fon portföyüne alınmasını müteakip en
geç bir ay içerisinde tamamlanması ve opsiyon sözleşmesinin imza tarihinden itibaren 5 yıl
süreyle kurucu veya yönetici nezdinde saklanması zorunludur.”
“Borsa dışı repo-ters repo işlemlerinin vade ve faiz oranı Kurulun Seri: V, No: 7 sayılı
Menkul Kıymetlerin Geri Alma veya Satma Taahhüdü ile Alım Satımı Hakkında Tebliğinin 6
ncı maddesi çerçevesinde belirlenir. Şu kadar ki; faiz oranının belirlenmesi, borsada işlem
gören benzer vade yapısına sahip sözleşmelerin faiz oranları dikkate alınmak üzere, fon
kurulunun sorumluluğundadır. Bu itibarla borsa dışında repo-ters repo sözleşmelerine taraf
olunması durumunda en geç sözleşme tarihini takip eden işgünü içinde fonun sürekli
bilgilendirme formunda ve KAP’ta sözleşmeye konu edilen kıymet ve sözleşmenin vadesi,
faiz oranı, karşı tarafı ve karşı tarafın derecelendirme notu hakkında kamuya bilgi verilmesi
gerekmektedir. Söz konusu sözleşmelere ilişkin bilgi ve belgeler ayrıca kurucu veya yönetici
merkezinde sözleşme tarihini müteakip 5 yıl süreyle muhafaza edilir.”
“Yabancı menkul kıymet fonları tarafından, repo-ters repo sözleşmelerine konu
olabilecek menkul kıymetler ve söz konusu kıymetlerin saklamasına ilişkin hükümler hariç
olmak üzere yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde yurt dışı piyasalarda borsa dışı repo-ters
repo sözleşmelerine taraf olunabilir. Repo-ters repo sözleşmelerinin karşı tarafının Kurul
tarafından kabul edilen derecelendirme kuruluşları tarafından verilmiş “ihraççı notu” (issuer
rating) nun asgari olarak yatırım yapılabilir seviyede olması gerekir. Fon kurulu, repo-ters
repo sözleşmelerinde uygulanacak faiz oranının adil bir şekilde belirlenmesinden
sorumludur.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin (4) nolu eki yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 10 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 11 – Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.
[R.G. 21 Mart 2012 – 28240]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2012/2831
Ordu İli, Gülyalı İlçesi, Turnasuyu ve Taşlıçay köylerinde bulunan ve ekli harita ile
listede gösterilen güzergâha isabet eden taşınmazların yol yapımı amacıyla Ordu İl Özel
İdaresi tarafından acele kamulaştırılması; İçişleri Bakanlığının 12/1/2012 tarihli ve 40030
sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 6/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU
F. ŞAHİN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
V. EROĞLU
ve
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2840
Ekli “Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair
Karar”ın yürürlüğe konulması; Ekonomi Bakanlığının 27/1/2012 tarihli ve 6667 sayılı yazısı
üzerine, 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 4458 sayılı Gümrük
Kanununun 16 ncı ve 172 nci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 14/2/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2841
Ekli “Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonunun Çalışma Esas ve Usulleri ile Bu
Komisyon Tarafından Yurdışında Görevlendirilecek Personelin Nitelikleri ile Hak ve
Yükümlülüklerinin Belirlenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın
yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 27/1/2012 tarihli ve 838 sayılı yazısı üzerine, 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 36 ncı maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
14/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2844
Orman ve Su İşleri Bakanlığının taşra teşkilatında düzenleme yapılması hakkındaki ekli
Kararın yürürlüğe konulması; adı geçen Bakanlığın 27/12/2011 tarihli ve 8516 sayılı yazısı
üzerine, 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 14/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
14/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2844 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
MADDE 1 – (1) Orman ve Su İşleri Bakanlığının taşra teşkilatında, ekli (1) sayılı
listede belirtilen bölge müdürlükleri ile bu bölge müdürlüklerine bağlı olarak her ilde 1 adet
olmak üzere toplam 81 adet şube müdürlüğü kurulmuştur.
MADDE 2 – (1) Aynı Bakanlığın taşra teşkilatında, ekli (2) sayılı listede belirtilen
illerde karşılarında gösterilen bölge müdürlüklerine bağlı olarak millî park müdürlükleri
kurulmuştur.
MADDE 3 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2861
Ekli listede yer alan maddelerin 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi
Hakkında Kanun hükümlerine tabi tutulması; Sağlık Bakanlığının 6/2/2012 tarihli ve 12099
sayılı yazısı üzerine, adı geçen Kanunun 19 uncu maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
17/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2869
Kamu kurum ve kuruluşlarının yurtdışı teşkilatını oluşturan birimlerin nitelik,
kurulduğu şehir ve ülke, görev alanı, akredite edildiği ülkeler ve bağlı bulunduğu misyonlar
hakkındaki 13/4/1999 tarihli ve 99/12770 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında değişiklik
yapılmasına ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulması; Dışişleri Bakanlığının 9/2/2012 tarihli
ve 4962203 sayılı yazısı üzerine, 189 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4 üncü ve 6 ncı
maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
20/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2869 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
MADDE 1 – 13/4/1999 tarihli ve 99/12770 sayılı Kararnamenin eki Dışişleri
Bakanlığına ait (3), (4) ve (5) sayılı cetvelde, ekli cetvellerde yer alan ek, iptal ve değişiklikler
yapılmıştır.
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2902
Polis Akademisi Başkanlığına bağlı olarak Adli Bilimler Enstitüsü kurulması; Millî
Eğitim Bakanlığının 16/2/2012 tarihli ve 4489 sayılı yazısı üzerine, 25/4/2001 tarihli ve 4652
sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı Kanunun ek 30 uncu
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/3/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2903
İzmir İçme Suyu (Gördes ve Çağlayan) Uygulama Projesi kapsamındaki Kavaklıdere
İçme Suyu Arıtma Tesisinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile pafta ve parsel
numaraları belirtilen taşınmazların İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından acele
kamulaştırılması; İçişleri Bakanlığının 21/2/2012 tarihli ve 5046 sayılı yazısı üzerine, 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/3/2012
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2904
Milli Savunma Bakanlığı tarafından, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü
maddesinin (b) bendi kapsamında yapılacak ihalelere ilişkin Esaslarda değişiklik yapılmasına
dair ekli Esasların yürürlüğe konulması; anılan Bakanlığın 13/2/2012 tarihli ve 256 sayılı
yazısı üzerine, 4734 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
5/3/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
5/3/2012 TARİHLİ VE 2012/2904 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
ESASLAR
MADDE 1 – 20/4/2009 tarihli ve 2009/14973 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan; Milli Savunma Bakanlığı tarafından, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
3 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında yapılacak ihalelere ilişkin Esasların 28 inci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(3) Mal ve/veya hizmet alımlarında; tedarik konusu işin özelliği nedeniyle, tedarik
miktarının, yerinin ve zamanının önceden tespit edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda,
idarece bu maksatla ayrılan ödeneği aşmayacak şekilde, ayrıntıları ihale dokümanında
belirtilecek olan birim fiyat veya götürü bedel sözleşme düzenlenebilir."
MADDE 2 – Sayıştayın görüşü alınan bu Esaslar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Esasları Bakanlar Kurulu yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
16/5/2009
27230
Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı
Resmî Gazete'nin
Tarihi
28/4/2011
Sayısı
27918
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2921
2012 Yılı Yatırım Programında 2009K050170 proje numarası ile yer alan “Kıbrıs’a
Anamur (Dragon) Çayından Boruyla Su Götürme Projesi” kapsamındaki Alaköprü Barajı’nın
yapımı amacıyla ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taşınmazların Devlet
Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması; Orman ve Su İşleri Bakanlığının
24/2/2012 tarihli ve 401 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/3/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2924
Ekli “Türkiye Gümrük Bölgesi Üzerinden Transit Edilecek Sigaralar Hakkında Karar”ın
yürürlüğe konulması; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 14/2/2012 tarihli ve 4677 sayılı yazısı
üzerine, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 55 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
27/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
TÜRKİYE GÜMRÜK BÖLGESİ ÜZERİNDEN TRANSİT EDİLECEK
SİGARALAR HAKKINDA KARAR
Sigaraların Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden transiti
MADDE 1 – (1) Sigaraların Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden transitine; her bir paket
ve ambalajında, dış paketleme ile etiketlerinde ve boş sigara paketleri üzerinde varış ülkesinin
resmi dil veya dillerinde uyarıcı işaretleri bulunması kaydıyla izin verilir.
Yürürlük
MADDE 2 – (1) Bu Karar, yayımını izleyen ayın son günü yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Karar Sayısı : 2012/2842
Ekli “Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in
yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 12/1/2012 tarihli ve 538 sayılı yazısı üzerine,
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 44 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca
14/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 28/12/2006 tarihli ve 2006/11545 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Taşınır Mal Yönetmeliğinin 31 inci maddesine dördüncü fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut beşinci fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
"(5) Başbakanlıkça kamu idarelerine ve kamu idarelerince Başbakanlığa yapılacak devir
ve tahsisler herhangi bir şarta bağlı olmaksızın gerçekleştirilir."
MADDE 2 – Sayıştayın görüşü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
ARICILIK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 30/11/2011 tarihli ve 28128 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Arıcılık
Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d), (e) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve (i) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“d) Belirlenmiş bölgede konaklayacak gezginci arıcı, konaklayacağı yer gerçek kişiye
ait ise şahısla, köy tüzel kişiliği sorumluluğunda arazi ise köy muhtarlığıyla, diğer tüzel
kişiliklere ait arazi ise yetkililerle, Devlet ormanlarında konaklayacak arıcılar da Orman ve Su
İşleri Bakanlığının ilgili birimleri ile anlaşma yapar.”
“e) Konaklayacağı yeri anlaşarak belirleyen arıcı, çıkış yapacağı ilin il/ilçe
müdürlüğüne gideceği adresi sözlü ya da yazılı beyan ederek Hayvan Sevklerine Mahsus
Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporu alır ve arılarını sevk eder. Rapordaki sevk adresi ile
konaklayacağı adres aynı olmalıdır. Beş gün içerisinde konakladığı ilin il/ilçe müdürlüğüne,
veteriner sağlık raporu ile başvurarak EK-1’de yer alan Arı Konaklama Belgesini (AKB) alır.
AKB’si olmayan arıcının veteriner sağlık raporu vize edilmez. Gezginci arıcılık yapan, kayıtlı
olduğu adrese ve/veya kendi arazisine dönen arıcının da arı hareketlerinin kontrolü ve takibi
için AKB alması gerekir.”
“f) Alınacak Hayvan Sevklerine Mahsus Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporunda belirtilen
adresten farklı bir adreste usule aykırı yerleşen arıcının arıları, il/ilçe müdürlüğünün talebi ile
mülki amirlikçe güvenlik güçleri marifetiyle bulunduğu yerden kaldırılır. İl/ilçe müdürlüğü,
işgal edenler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154 üncü
maddesine göre işlem yapılmak üzere, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunur.
Kaldırma sürecinde meydana gelen zarardan arıcı sorumludur. Nakliye ve işçilik ücreti
arıcıdan alınır. Mücbir sebepten dolayı arısını izin aldığı adres dışına götürmek zorunda kalan
arıcıya il/ilçe müdürlüğünce mazeretinin uygun görülmesi durumunda cezai işlem
uygulanmaz, arıcı beş gün içerisinde izin aldığı adrese sevk edilir.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan (Ek-1) Arı Konaklama Belgesi ekteki
şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
30/11/2011
28128
Ek-1
T.C.
GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI
Hayvancılık Genel Müdürlüğü
Arı Konaklama Belgesi (AKB)
1.Bölüm
Arıcı tarafından doldurulacaktır;
Tarih: ......../........../20…...
İşletme Tanımlama Numarası:..................……….
TC Kimlik No:………………………………..
Adı ve Soyadı:................................
Daimi Adres:…………………………………………………………..
…………………………
Tel: (.........).......................
Arılı Kovan Sayısı: ……………… Boş Kovan Sayısı:.....................
İşletme Tipi:
Arı Ürünleri Üretimi
□
Ana Arı
Üretimi □
Çıkış Yapılacak Adres:………………………………………………………………………..
……
Konaklanacak Adres:……………...
………………………………………………………………..
Konaklama Tarihi (başlama-bitiş): ........../........./20....... - ........../........../20.......
Arıcının
Sahibi /Kurum Yetkilisi
Adı Soyadı İmza
Soyadı İmza
Arazi
Adı
2.Bölüm
İl/İlçe Müdürlüğü tarafından doldurulacak;
Yukarıda miktarı gösterilen ........................................................................ ait arılı kovanların,
Hayvan Sevklerine Mahsus Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporu ile ilimiz sınırları içerisinde
yukarıda belirtilen tarihler arasında ve adreste konaklamasına izin verilmiştir. ...../…../20..
Arıcının Konaklayacağı
İl/İlçe Müdürlüğü
Adı Soyadı imza
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından:
Karar No : 109
-KARARBaşkanlık Makamınca Kurulumuza sunulan 18/02/2012 tarihli yazıda, aynen; 2839
sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 5. maddesinde; seçim çevreleri ve her seçim çevresinin
çıkaracağı milletvekili sayısının Yüksek Seçim Kurulu tarafından genel nüfus sayımı
sonuçlarının açıklanmasından itibaren en geç altı ay içinde, 4. madde uyarınca tespit edilerek
ilan edileceği hükmü yer almaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı Yayın ve Bilgi Dağıtım Daire Başkanlığının
3/2/2012 tarihli ve B.22.1.TÜİ.0.78.01.01-622.02-739 sayılı yazılarıyla, 5490 sayılı Nüfus
Hizmetleri Kanunu çerçevesinde yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2011 Yılı
sonuçları 31/12/2011 tarihi itibariyle il – ilçe ve belde bazında bildirilmiştir.
Bu nedenle; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığınca 31/12/2011 tarihi itibariyle ilan
edilmiş ve Başkanlığımıza gönderilmiş bulunan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2011 Yılı
sonuçları ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 4 ve 5 inci maddeleri nazara alınarak,
illerin çıkaracağı milletvekili sayısı ile seçim çevresine bölünmesi gereken illerin hangi
ilçelerden oluşacağının ve bu seçim çevrelerinin kaç milletvekili çıkaracağının tespiti için
komisyon kurulmasına karar verilmesini takdirlerinize arz ederim.” denilmiş ve Kurulumuzun
18/2/2012 tarihli, 2012/66 sayılı kararı ile oluşturulan Komisyon çalışmasını tamamlamış
olmakla, konu ve 7/3/2012 tarihli Komisyon raporu incelenerek;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığınca 31/12/2011 tarihi itibariyle resmi olarak ilan
edilen ve Başkanlığımıza da gönderilmiş bulunan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi
(ADNKS) 2011 nüfus sayım sonuçları ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 5 inci
maddesi gereğince, Kurulumuz tarafından seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı
milletvekili sayısı genel nüfus sayımı sonuçlarının açıklanmasından itibaren en geç altı ay
içinde Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca tespit edilerek Resmî Gazete’de, Radyo ve
Televizyonda ilan edilmektedir.
Kurulumuzun 18/02/2012 tarihli ve 2012/66 sayılı kararı ile Yüksek Seçim Kurulu
Başkanvekili Turan KARAKAYA Başkanlığında, Yüksek Seçim Kurulu Üyeleri Halim
AŞANER ve Yüksel ÖZTÜRK’ten oluşturulan komisyonca hazırlanan ve Kurulumuza
sunulan ve 7/3/2012 tarihli Komisyon Raporunda aynen;
“2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun,
3 üncü maddesinde; milletvekili sayısının 550 olduğu,
5 inci maddesinde; seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili
sayısının Yüksek Seçim Kurulu tarafından genel nüfus sayımı sonuçlarının açıklanmasından
itibaren, 4 üncü madde uyarınca tespit edilerek ilan edileceği,
hükümleri yer almaktadır.
Anılan Kanunun 4 üncü maddesine göre; milletvekillerinin seçim çevrelerine dağılımı
yapılırken; toplam milletvekili sayısından (550) önce her İl'e bir milletvekili tahsis edilir. Son
genel nüfus tespiti ile belli olan Türkiye nüfusu, kalan milletvekili sayısına (469) bölünmek
suretiyle bir sayı elde edilir. İl nüfusunun bu sayıya bölünmesi ile her ilin ayrıca çıkaracağı
milletvekili sayısı tespit olunur.
Bu suretle hesaplanan milletvekillerinin sayısı, 550'yi bulmadığı takdirde, nüfusu;
milletvekili çıkarmaya yetmeyen illerin nüfusları ile artık nüfus bırakan illerin, artık nüfusları
büyüklüklerine göre sıraya konulur ve ilk hesapta iller arasında bölüştürülmemiş bulunan
milletvekilleri bu sıraya göre dağıtılır.
Yapılan tespit sonunda çıkaracağı milletvekili sayısı (18)'e kadar olan iller bir seçim
çevresi sayılır. Çıkaracağı milletvekili sayısı (19)'dan (35)'e kadar olan iller iki, (36) ve daha
fazla olan iller üç seçim çevresine bölünür. Bu seçim çevreleri numara sırasına göre
adlandırılır.
2839 sayılı Kanunun 3 ve 4 üncü maddelerinin ortaya koyduğu yukarıda belirtilen
hükümler ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığınca 31/12/2011 tarihi itibariyle resmi
olarak ilan edilmiş ve Başkanlığımıza gönderilmiş bulunan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt
Sistemi (ADNKS) 2011 nüfus sayımı sonuçları birlikte göz önünde bulundurulmak suretiyle,
550 milletvekilinin (81) İl'e dağılımı yapılmıştır.
Yapılan belirlemeye istinaden;
32 milletvekili çıkaracağı tespit edilen Ankara İl’inin 2,
87 milletvekili çıkaracağı tespit edilen İstanbul İl’inin 3,
26 milletvekili çıkaracağı tespit edilen İzmir İl’inin ise 2,
seçim çevresine bölünmesi gerekli görülmüştür.
Seçim çevreleri belirlenirken, seçim çevrelerinin mümkün olduğu ölçüde eşit veya
birbirine yakın sayıda milletvekili çıkaracak şekilde oluşturulması, ilçelerin mülki
bütünlüklerinin bozulmaması ve idari teşkilat yapısının değiştirilmemesi gözetilmiş, ayrıca
aynı seçim çevresinde yer alan ilçelerin nüfus ve coğrafi yakınlıkları ile ulaşım imkanları da
göz önünde bulundurulmuştur.
Öte yandan, birden fazla seçim çevresine bölünen illerin milletvekili sayısının seçim
çevrelerine dağılımında da, nüfusları bakımından illerin milletvekili sayısını tespit etmeye
ilişkin esaslara göre belirlenmesi ilkesi benimsenmiştir.
………” görüşü bildirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Kurulumuzun 18/2/2012 tarihli, 2011/66
sayılı kararı ile oluşturulan komisyonca yürütülen çalışma sonrası düzenlenen rapor
incelenmiş olmakla,
a) Milletvekillerinin illere göre dağılımını gösterir (EK:1),
b) 18’den fazla milletvekili çıkaracak illerin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri olduğu,
c) Ankara, İstanbul ve İzmir illerinin EK (II/A), EK (II/B) ve EK (II/C) sayılı
cetvellerde gösterildiği şekilde birden fazla seçim çevresine bölünmesi gerektiği,
yönündeki görüşlerin Kurulumuzca da uygun görüldüğüne,
karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 4 ve 5 inci maddeleri gereğince
belirlenecek seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısının
tespitinde, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığınca 31/12/2011 tarihi itibariyle resmi olarak
ilan edilen ve Başkanlığımıza da gönderilmiş bulunan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi
(ADNKS) 2011 nüfus sayım sonuçlarının esas alınmasına,
2- 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 3 ve 4 üncü maddeleri göz önünde
bulundurularak, milletvekillerinin illere göre dağılımının (EK: I) sayılı Cetvelde belirtildiği
gibi tespitine,
3- Belirlenen duruma göre (18)'den fazla milletvekili çıkaracak illerin Ankara, İstanbul
ve İzmir İlleri olduğuna ve bu illerin EK: (II-A) - (II-B) - (II-C) sayılı cetvellerde gösterildiği
şekilde birden fazla seçim çevresine bölünmesi gerektiğinin tespit ve kabulüne,
4- Kararın bir örneğinin ve eki cetvellerin İl ve İlçe Seçim Kurulu Başkanlıklarına,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına ve siyasi parti genel başkanlıklarına
gönderilmesine,
5- Karar ve eki cetvellerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına,
6- Karar özeti ve eki cetvellerin Türkiye Radyo ve Televizyonunda yayınlanmasına,
17/3/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
Ali EM
Başkanvekili
Üye
Üye
Turan KARAKAYA M. Zeki ÇELEBİOĞLU Muharrem COŞKUN
Üye
Mehmet KÜRTÜL
Üye
Nilgün İPEK
Üye
Yüksel ÖZTÜRK
Üye
Halim AŞANER
Üye
Selahittin ATALAY
Üye
Sadık DEMİRCİOĞLU
Üye
İrfan EROĞLU
EK (I) SAYILI CETVEL
MİLLETVEKİLLERİNİN İLLERE GÖRE DAĞILIMI
İLİ :
ADANA
ADIYAMAN
AFYONKARAHİSA
R
AĞRI
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
MİLLETVEKİLİ
SAYISI
14
5
5
4
3
32
14
2
7
8
2
3
3
3
3
18
4
2
4
7
İLİ :
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
KAHRAMANMAR
AŞ
MARDİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
TEKİRDAĞ
TOKAT
MİLLETVEKİL
İ
SAYISI
11
14
5
6
9
8
6
6
4
3
3
5
3
7
9
3
2
5
6
5
DİYARBAKIR
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
ISPARTA
MERSİN
İSTANBUL
İZMİR
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
11
4
4
2
6
6
12
4
2
3
10
4
11
87
26
3
3
9
3
2
TRABZON
TUNCELİ
ŞANLIURFA
UŞAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
AKSARAY
BAYBURT
KARAMAN
KIRIKKALE
BATMAN
ŞIRNAK
BARTIN
ARDAHAN
IĞDIR
YALOVA
KARABÜK
KİLİS
OSMANİYE
DÜZCE
6
2
12
3
7
4
5
3
1
2
3
4
4
2
2
2
2
2
2
4
3
TOPLAM
550
EK (II/A) SAYILI CETVEL
İLİ: ANKARA
4.890.893
İL NÜFUSU
:
ÇIKARACAĞI MİLLETVEKİLİ
SAYISI
: 32
BİR MİLLETVEKİLİNE DÜŞEN NÜFUS :
152.840
a) 1 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
SEÇİM ÇEVRESİ
ÇIKARACAĞI
TOPLAM NÜFUSU
MİLLETVEKİLİ
2.569.810
BALA
17
151.165
BİR
ÇANKAYA
ETİMESGUT
EVREN
GÖLBAŞI
HAYMANA
MAMAK
POLATLI
SİNCAN
ŞEREFLİKOÇHİS
AR
b) 2 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
SEÇİM ÇEVRESİ
ÇIKARACAĞI
TOPLAM NÜFUSU
MİLLETVEKİLİ
2.321.083
15
AKYURT
ALTINDAĞ
AYAŞ
BEYPAZARI
ÇAMLIDERE
ÇUBUK
ELMADAĞ
GÜDÜL
KALECİK
KAZAN
KEÇİÖREN
KIZILCAHAMAM
NALLIHAN
PURSAKLAR
YENİMAHALLE
EK (II/B) SAYILI CETVEL
İLİ: İSTANBUL İL NÜFUSU
:
154.738
BİR
13.624.240
ÇIKARACAĞI MİLLETVEKİLİ
SAYISI
: 87
BİR MİLLETVEKİLİNE DÜŞEN NÜFUS :
156.600
a) 1 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
SEÇİM ÇEVRESİ
ÇIKARACAĞI
TOPLAM NÜFUSU
MİLLETVEKİLİ
4.821.742
31
BİR
155.540
ADALAR
ATAŞEHİR
BEYKOZ
ÇEKMEKÖY
KADIKÖY
KARTAL
MALTEPE
PENDİK
SANCAKTEPE
SULTANBEYLİ
ŞİLE
TUZLA
ÜMRANİYE
ÜSKÜDAR
b) 2 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
SEÇİM ÇEVRESİ
ÇIKARACAĞI
TOPLAM NÜFUSU
MİLLETVEKİLİ
4.228.434
BAYRAMPAŞA
BEŞİKTAŞ
BEYOĞLU
ESENLER
EYÜP
FATİH
GAZİOSMANPAŞ
A
KAĞITHANE
SARIYER
SULTANGAZİ
27
156.608
BİR
ŞİŞLİ
ZEYTİNBURNU
c) 3 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
SEÇİM ÇEVRESİ
ÇIKARACAĞI
TOPLAM NÜFUSU
MİLLETVEKİLİ
4.574.064
29
BİR
157.726
ARNAVUTKÖY
AVCILAR
BAĞCILAR
BAHÇELİEVLER
BAKIRKÖY
BAŞAKŞEHİR
BEYLİKDÜZÜ
BÜYÜKÇEKMEC
E
ÇATALCA
ESENYURT
GÜNGÖREN
KÜÇÜKÇEKMEC
E
SİLİVRİ
EK (II/C) SAYILI CETVEL
İLİ: İZMİR
3.965.232
İL NÜFUSU
:
ÇIKARACAĞI MİLLETVEKİLİ SAYISI
: 26
BİR MİLLETVEKİLİNE DÜŞEN NÜFUS :
152.508
a) 1 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
SEÇİM ÇEVRESİ
ÇIKARACAĞI
TOPLAM NÜFUSU
MİLLETVEKİLİ
1.960.969
BALÇOVA
BUCA
ÇEŞME
GAZİEMİR
GÜZELBAHÇE
KARABAĞLAR
13
150.843
BİR
KARABURUN
KONAK
MENDERES
NARLIDERE
SEFERİHİSAR
SELÇUK
TORBALI
URLA
b) 2 NUMARALI SEÇİM
ÇEVRESİ
SEÇİM ÇEVRESİ
MİLLETVEKİLİNE
KAPSADIĞI İLÇELER
DÜŞEN NÜFUS
TOPLAM NÜFUSU
2.004.263
ÇIKARACAĞI
MİLLETVEKİLİ
13
154.174
ALİAĞA
BAYINDIR
BAYRAKLI
BERGAMA
BEYDAĞ
BORNOVA
ÇİĞLİ
DİKİLİ
FOÇA
KARŞIYAKA
KEMALPAŞA
KINIK
KİRAZ
MENEMEN
ÖDEMİŞ
TİRE
[R.G. 22 Mart 2012 – 28241]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 158., 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 12. ve 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin
Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 3. ve 4. maddelerine göre; 22/3/2012 günü yapılan
seçimde; Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar
ÖZGÜLDÜR seçilmiştir.
BİR
[R.G. 23 Mart 2012 – 28242]
—— • ——
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:
KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA
DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları,
tabiatı koruma alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü
bulunan diğer alanlarda yapılacak planlar ile doğal sit alanlarında yapılacak koruma amaçlı
imar planlarının hazırlanması, yapım esasları, gösterimi, onaylanması, uygulaması, denetimi
ve bu planları hazırlayacak müelliflerin nitelikleri ile görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin
usul ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 21/7/1983
tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
b) Bölge Komisyonu: Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunu,
c) Doğal (tabii) sit: Jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü
özelliklere sahip yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanları,
ç) Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle ilişkilerini bir düzen
içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal sistemi,
d) Etkileşim-geçiş sahası: Korunması gerekli tabiat varlıklarını ve sit alanlarını
doğrudan etkileyen, ekolojik öneme sahip, kirlenme ve bozulmaya duyarlı alanlar ve koruma
alanı dışında kalan, sit bölgeleriyle bütünlük gösteren, daha önceden sit sınırları içindeyken sit
sınırları dışına çıkarılmış veya sit sınırları dışında tutulmuş korunacak sokak, meydan, yapı
grupları ve benzerlerinin yer aldığı, sit bölgeleri veya mutlak koruma alanını doğrudan
etkileyecek bölümleri arasında kalmış, planların hazırlanma aşamasında göz önünde
bulundurulması gereken alanları,
e) Genel Müdürlük: Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünü,
f) İdare: Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde büyükşehir belediyesini, belediye ve
mücavir alan sınırları içerisinde belediyeleri, dışında il özel idareleri, il müdürlükleri ile ilgili
kamu idarelerini,
g) İl müdürlüğü: Çevre ve şehircilik il müdürlüğünü,
ğ) Koruma Amaçlı İmar Planı: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu uyarınca belirlenen doğal sit alanları ve kentsel, arkeolojik, tarihi sit alanları ile
çakışan doğal sit alanlarının büyüklüğü ve özelliğine göre, doğal ve çevresel değerlerin
etkileşim-geçiş sahası da dikkate alınarak sürdürülebilirliğini, mutlak korunmasını ve gelecek
nesillere intikalini sağlamak amacıyla halihazır haritalar ve mülkiyet verilerine dayalı olarak,
gerekli asgari meslek gruplarının ortak çalışması ile istihdam ve katma değer yaratan
stratejileri, koruma esaslarını, sağlıklaştırma, yenilenme projelerini, uygulama etap ve
programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve varsa taşıt ulaşımını, altyapı tesislerinin
tasarım esaslarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan
yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanacak, hazırlatılacak hedefler, araçlar,
stratejiler ile planlama kararları, tutumları, plan notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan
nazım ve uygulama imar planlarını,
h) Korunan alan: Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları,
doğal sit alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü
bulunan, biyolojik çeşitliliğin, doğal ve bununla ilişkili kültürel kaynakların korunması ve
devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili mevzuata göre tespit edilen ve yönetilen kara ya da
deniz alanını,
ı) Korunan alanlarda yapılacak plan: Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı
koruma alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan
diğer alanlarda, yapılan bilimsel çalışmalar uyarınca tespit edilen ve hassasiyetle korunması
gerektiği belirlenen koruma alanları ile doğal ve çevresel değerlerin etkileşim-geçiş sahası da
göz önünde bulundurularak sürdürülebilirliğini, mutlak korunmasını ve gelecek nesillere
intikalini sağlamak amacıyla alanın büyüklüğünün gerektirdiği ölçeklerde halihazır haritalar
ve mülkiyet verilerine dayalı olarak, hazırlanacak, hazırlatılacak hedefler, araçlar, stratejiler
ile planlama kararları, tutumları, plan notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan her tür ve
ölçekte planları,
i) Merkez Komisyonu: Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonunu,
j) Milli park: Bilimsel ve estetik bakımdan, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve
kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını,
k) Mutlak koruma alanı: Koruma altına alınan alanlarda sıkı koruma gerektiren tabiat ve
biyolojik çeşitlilik değerlerini barındıran; denetim, yönetim veya bilimsel maksatlı
araştırmalar ve izlemeler dışında insan faaliyetlerine izin verilmeyen bölgeleri,
l) Özel Çevre Koruma Bölgesi: Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre
kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal
kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına
almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi ve bu alanlarda uygulanacak koruma ve
kullanma esasları ile plan ve projelerin tek elden hazırlanması amacıyla, Bakanlar Kurulu
kararı ile ilan edilen bölgeleri,
m) Sulak alan: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, tatlı,
acı veya tuzlu, denizlerin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen
derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem
taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden
itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerleri,
n) Tabiat anıtı: Tabiat ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel
değere sahip ve milli park esasları dahilinde korunan tabiat parçalarını,
o) Tabiat varlığı: Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender
bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yer
altında veya su altında bulunan değerleri,
ö) Tabiatı koruma alanı: Bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye
maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların getirdiği seçkin
örnekleri ihtiva eden ve mutlak korunması gerekli olup sadece bilim ve eğitim amaçlarıyla
kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarını,
p) Tabiat parkları: Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü
içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarını,
r) Taşınır tabiat varlıkları: Jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle
olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması
gerekli taşınır tabii değerleri,
s) Uzun Devreli Gelişme Planı: Milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve
nitelikleri göz önünde tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere,
kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini kapsayan ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu
kapsamı dışındaki gelişme planlarını,
ş) Yönetim planı: Korunan veya korunması düşünülen bir alanın coğrafi sınırlarını,
fiziki yapısını, sosyo-ekonomik durumunu ve sahip olduğu biyolojik çeşitliliği tanımlayan,
alanı etkileyen tehditleri, baskıları ve diğer sorunları açıklayan, korunan alan yönetiminin
vizyon, amaç ve hedefleri ile bu hedeflere ulaşmak için gerekli faaliyetleri belirleyen, bu
planın hazırlanması ve uygulanmasında paydaşların katılımcılığının boyutları ve koşullarını
tanımlayan, alanın kullanımına yönelik koruma bölgelerini belirleyen, korunan alanın daha
etkili yönetimini sağlayan belgeyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Plan hazırlama esasları
MADDE 4 – (1) Korunan alanlarda hazırlanacak her tür ve ölçekteki planlarda
aşağıdaki ilkelere uyulur.
a) Planlar, varsa bölge için hazırlanmış bilimsel çalışmalar da dikkate alınarak 3194
sayılı İmar Kanunu ve 2/11/1985 tarihli ve 18916 sayılı mükerrer Resmî Gazete’de
yayımlanan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak
hazırlanır.
b) İmar planları, kadastral durum işlenmiş güncel onaylı halihazır haritalar üzerine
çizilir. Kıyı alanlarına rastlayan paftalarda; kıyı kenar çizgisinin onayına ilişkin bilginin
olması zorunludur.
Doğal sit alanlarında yapılacak koruma amaçlı imar planları
MADDE 5 – (1) Doğal sit alanlarında yapılacak koruma amaçlı imar planları aşağıdaki
ilkeler doğrultusunda hazırlanır.
a) Bir alanın doğal sit alanı olarak ilanı veya statü değişikliği, bu alanda her ölçekteki
plan uygulamasını durdurur. Sit alanının etkileşim-geçiş sahası göz önünde bulundurularak
varsa çevre düzeni plan kararları ve notları, alanın sit statüsü, doğal sit ilanına dair gerekçe
raporu veya biyoçeşitlilik raporu dikkate alınarak yeniden gözden geçirilir ve Bakanlıkça
onaylanır.
b) Koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, önceki uygulama imar planları da
dikkate alınarak, Bölge Komisyonu tarafından üç ay içinde geçiş dönemi koruma esasları ve
kullanma şartları Bakanlığın uygun görüşüyle belirlenir. İlgili İdareler söz konusu alanda on
sekiz ay içinde koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarını hazırlatıp incelenmek üzere
il müdürlüğüne iletir. İl müdürlüğü tarafından inceleme raporu ile birlikte planların Bölge
Komisyonuna intikali sağlanır. On sekiz aylık süre içinde zorunlu nedenlerle planlar
sonuçlandırılamadığı takdirde Bölge Komisyonunca gerekçeli olarak bu süre üç yıla kadar
uzatılabilir. Ancak; uzatılan süre içerisinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma
şartlarına göre hiçbir uygulama yapılamaz.
c) Tabiat varlıkları, doğal, tarihi, arkeolojik ve kentsel sitler ile koruma statüsü bulunan
diğer alanların çakıştığı yerlerde ilgili bakanlıkların koruma ve kullanma esaslarına ilişkin
görüşü alınır.
ç) Planların yargı kararları ile uygulamasının durdurulması veya iptal edilmesi halinde
ilgili Bölge Komisyonunca geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları mahkeme
kararı gözetilerek Bakanlığın uygun görüşüyle yeniden belirlenir.
d) Koruma amaçlı imar planlarının varsa etkileşim-geçiş sahası ile doğal sit alanının
bütününü kapsayacak şekilde veya Genel Müdürlükçe uygun görülen etaplar halinde, içinde
bulunduğu yerleşme ile ilişkileri kurularak hazırlanması esastır. Ancak, farklı idari sınırlarda
kalan alanların planları, varsa üst ölçekli plan kararlarına uymak ve plan birlikteliğini
sağlamak koşuluyla yaptırılabilir.
e) Bakanlar Kurulu kararı ile yapı yasağı getirilen alanlar içerisinde Genel Müdürlükçe
tespit edilecek alanı kapsayacak şekilde yapı yasağına ilişkin imar planları yapılabilir.
f) Koruma amaçlı imar planlarındaki kullanım kararlarının ve yapılaşma koşullarının,
alanda tabiat varlıklarına ilişkin varsa biyoçeşitlilik gibi araştırmalar doğrultusunda
belirlenmesi esastır.
g) Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununun 8 inci maddesinin tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve
bunların koruma alanlarının tespit ve tescili dışında kalan yetkileri düzenleyen hükümleri ile
aynı Kanunun 17 nci maddesinin (a) bendi hükümleri uygulanmaz.
Milli park ve sulak alanlar gibi alanlarda yapılacak planlar
MADDE 6 – (1) Milli park, tabiat parkları, sulak alanlar ve benzeri korunan alanlarda
yapılacak her tür ve ölçekte planlar aşağıdaki ilkeler doğrultusunda hazırlanır:
a) Milli parklar, tabiat parkları, sulak alanlar, benzeri koruma statüsü bulunan diğer
alanlarda, kaynak değerlerinin etkin korunması, devamlılığının sağlanması, koruma-kullanma
dengesi gözetilerek arazi kullanım kararlarının geliştirilmesi, korunan alan ile etkileşim
halinde bulunan yerleşim alanlarının olumsuz etkileri gözetilerek sosyo-ekonomik
faaliyetlerin belirlenmesi için öncelikle uzun devreli gelişme planı veya yönetim planları
hazırlanır.
b) Uzun devreli gelişme planları Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılır veya yaptırılır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hazırlanan veya hazırlattırılan gelişme planlarında
Bakanlığın olumlu görüşü alınır, bu görüş dikkate alınarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca
yürürlüğe konur.
c) Milli park, tabiat parkı ve sulak alanların uzun devreli gelişme planları veya yönetim
planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda, korunan alanın önemine ve büyüklüğüne göre
gerektiğinde çevre düzeni planı, gelişme planında iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler
için 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları yapılır.
ç) Yönetim planı tamamlanan sulak alanın bulunduğu bölgede çevre düzeni planı
olmaması halinde, çevre düzeni planları yönetim planları dikkate alınarak yapılır. Yönetim
planları yapılmayan sulak alanlarda ise, 17/5/2005 tarihli ve 25818 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde belirtilen koruma bölgeleri sınırları
hazırlanacak çevre düzeni planlarına işlenir.
Planların onaylanması
MADDE 7 – (1) Korunan alanlarda hazırlanan her tür ve ölçekte planlara ilişkin teklif
dosyaları il müdürlüklerine sunulur. Teklif dosyaları, il müdürlüklerince 3194 sayılı İmar
Kanunu, ilgili diğer mevzuat ve bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda incelenir. Plan teklif
dosyası, varsa eksik bilgi ve belgeler ile düzeltmeler tamamlatılarak, teknik inceleme raporu
ile birlikte Genel Müdürlüğe sunulur.
(2) Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilaveten il müdürlüğünce;
a) Doğal sit alanlarına ait Koruma Amaçlı İmar Planı teklifleri Bölge Komisyonu kararı
ile birlikte,
b) Tabiat varlıkları ve doğal sitler ile tarihi, arkeolojik, kentsel sitler ve diğer koruma
statülerinin çakıştığı alanlarda ise ilgili bakanlıkların görüşü alındıktan sonra, Bölge
Komisyonu kararı ile birlikte Genel Müdürlüğe sunulur.
(3) Bölge Komisyonu, belgeleri tam olarak Bölge Komisyonuna ibraz edildiği tarihten
itibaren koruma amaçlı imar planlarını en geç üç ay içinde inceleyerek karar verir. Bölge
Komisyonları koruma amaçlı imar planlarını sit sınırlarının doğruluğu ve ilke kararlarına
uygunluğu açısından inceler.
(4) Bu Yönetmelik kapsamında anılan planlar, Genel Müdürlükçe oluşturulacak Plan
İnceleme Kurulu tarafından değerlendirilir, varsa gerekli düzeltmeler yapılarak Bakanlık
onayına sunulur. Bakanlık, onaylanan planların ve eklerinin dağıtımını yapar.
(5) 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı
uygulama imar planlarının eş zamanlı olarak hazırlanması esastır. 1/5000 ölçekli koruma
amaçlı nazım imar planının yürürlüğe girmesiyle geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma
şartları ayrıca karar almaya gerek kalmadan ortadan kalkar.
(6) Bu planlar onay tarihinden itibaren ilgili İdarelerce tespit ve ilan edilen yerler ile
ilgili İdarelerin internet sayfalarında 30 gün süreyle ilan edilir.
Planlara itiraz
MADDE 8 – (1) Korunan alanlarda hazırlanan her tür ve ölçekte planlara askı süresi
içinde itirazlar ilgili İdarelere yapılır. İdarece, itirazlar ivedilikle değerlendirilmek üzere il
müdürlüklerine iletilir. İl müdürlüğü planları teknik görüşü ile birlikte Genel Müdürlüğe
sunar. Genel Müdürlükçe değerlendirilen itirazlar Bakanlık onayına sunulur.
Plan değişikliği, revizyonu ve ilaveler
MADDE 9 – (1) Korunan alanlarda her tür ve ölçekteki plan değişikliği, revizyonu ve
ilaveler planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uygulanan usullere tabidir.
Plan raporu ve gösterim
MADDE 10 – (1) Korunan alanlarda yapılacak her tür ve ölçekteki planlarda
uygulanacak gösterimlerde, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte belirtilen
gösterimlere uyulur. Ancak planların özelliği, verilecek kararların detaylı olması ve her alanın
farklı nitelik taşıması nedeniyle, plana özgü gösterim kullanılabilir.
(2) Plan açıklama raporunda, alanın büyüklüğü ve özelliğine göre; doğal ve çevresel
değerlerin etkileşim-geçiş sahası da dikkate alınarak sürdürülebilirliğini, mutlak korunmasını
ve gelecek nesillere intikalini sağlamak amacıyla, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri,
koruma esasları, yapılaşma düzeni, yoğunluk ve benzeri konularda tasarım esasları ve
uygulama ilkeleri, açık alan sistemi, yaya ve taşıt dolaşımı gibi hususları içerecek şekilde
hazırlanacak ve hazırlatılacak hedefler, araçlar, stratejiler ile kentsel tasarım, peyzaj ve
benzeri hususlar daha detaylı olarak yazılı ve çizili olarak yer alır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Plan Müelliflerinin Görev ve Yetkileri ile Nitelikleri
Yetki
MADDE 11 – (1) Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları,
sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanlarda
hazırlanacak her tür ve ölçekte planların müellifi, şehir plancısı veya şehir ve bölge
plancısıdır.
(2) İlk kez yapılacak koruma amaçlı imar planları ile revizyon ve ilave koruma amaçlı
imar planlarının müellifi şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı olup, planlama ekibinde
alanın konumu, sit statüsü ve özellikleri göz önünde bulundurularak şehir plancısı ve peyzaj
mimarı ile birlikte orman mühendisi, ziraat mühendisi, çevre mühendisi, mimar, haritakadastro mühendisi, hidrolog, biyolog, zoolog, ekolog veya gerekli görülen diğer meslek
gruplarından yeterli sayıda uzman görev alır.
(3) Planlama alanına ilişkin ilgili meslek gruplarından uzmanlarca hazırlanarak
imzalanan rapor, plan açıklama raporu ile birlikte sunulur.
(4) Ekipte yer alacak uzmanların 13 üncü maddede belirtilen planlama ekibinde
aranacak asgari niteliklere sahip olması gereklidir.
Plan müellifinde aranacak asgari nitelikler
MADDE 12 – (1) Korunan alanlarda hazırlanacak her tür ve ölçekte planların
müellifinde asgari aşağıdaki nitelikler aranır.
a) 17/6/1938 tarihli ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanunun 1inci
maddesinde belirtilen belgelere sahip olmak ve 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 33 üncü maddesi uyarınca ilgili meslek
odasına kayıtlı olmak,
b) Büro tescil belgesine sahip olmak,
c) Bakanlıkça çıkarılan ve 7/1/2006 tarihli ve 26046 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
Plan Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmelik kapsamında
verilen asgari (E) grubu yeterlilik belgesinden az olmamak kaydıyla söz konusu Yönetmelik
uyarınca imar planlarının hazırlanmasında geçerli olan yeterliliğe sahip olmak.
(2) Koruma amaçlı imar planlarının ihale yöntemi ile elde edilmesi durumunda plan
müellifinin yukarıda belirtilen niteliklere sahip olması gerekmektedir.
(3) Planlama çalışmasını yüklenecek müellif kuruluşların ortaklarından yukarıdaki
niteliklere sahip şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısının asgari % 51
hissesi olmak zorundadır.
Planlama ekibinde aranacak asgari nitelikler
MADDE 13 – (1) Planlama ekibinde yer alacak uzmanların; asgari dört yıllık lisans
eğitimi veren fakülte veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yüksek öğretim
kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmaları gerekmektedir.
(2) Müellifler, iş tanımına göre ekiplerinde belli sürelerle ya da sürekli olarak görev
yapacak uzmanların isimlerini, özgeçmişlerini ve istenecek diğer belgelerin İdarece onaylı
örneklerini sözleşme aşamasında İdareye vermek zorundadır.
Plan müellifinin çalışmalarının değerlendirilmesi
MADDE 14 – (1) Müellifçe yapılan plan çalışmaları, il müdürlüklerince değerlendirilir
ve hazırlanan raporlar müelliflerin sicil dosyasına eklenmek üzere Bakanlığa gönderilir.
Geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) İlgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun
uygun görüşü olmasına rağmen henüz onama işleminin tamamlanmadığı koruma amaçlı imar
planı teklifleri ile yasal askı, ilan işlemlerinin devam ettiği koruma amaçlı imar planları, ekleri
ile birlikte onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilir.
Yürürlük
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.
[R.G. 23 Mart 2012 – 28242]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
MÜNHAL NOTERLİKLER
2011 yılı gayri safı gelirleri ve isimleri yazılı olan birinci sınıf Çorum Birinci
Noterliği 13 Mayıs 2012, Kadıköy Ondördüncü Noterliği 15 Mayıs 2012, Beyoğlu Beşinci
Noterliği 18 Mayıs 2012 ve Kocaeli Besinci Noterliği 20 Mayıs 2012 tarihlerinde yaş tahdidi
nedeniyle boşalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay
içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
Sıra
No
1
2
3
4
Noterliğin Adı
BEYOĞLU
BEŞİNCİ
NOTERLİĞİ
ÇORUM BİRİNCİ NOTERLİĞİ
KADIKÖY
ONDÖRDÜNCÜ
NOTERLİĞİ
KOCAELİ BEŞİNCİ NOTERLİĞİ
2011 Yılı Gayrisafi
Gelirleri
1.719.354,08.-TL.
562.747,12.-TL.
1.031.093,80.-TL.
1.383.408,93.-TL.
2355/1-1
[R.G. 23 Mart 2012 – 28242]
—— • ——
MİLLETLERARASI ANDLAŞMALAR
Karar Sayısı : 2012/2855
22 Aralık 2011 tarihinde Ankara’da imzalanan ekli “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Vatandaşların Karşılıklı Seyahatlerine İlişkin Usullere
Dair Anlaşma”nın onaylanması; Dışişleri Bakanlığının 25/1/2012 tarihli ve HUM/3837866
sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 10 uncu ve 31/5/1963 tarihli ve 244
sayılı Kanunun 3 üncü maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
ve
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE UKRAYNA BAKANLAR KURULU
ARASINDA VATANDAŞLARIN KARŞILIKLI SEYAHATLERİNE İLİŞKİN
USULLERE DAİR ANLAŞMA
Bundan sonra “Taraflar” şeklinde anılacak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve
Ukrayna Bakanlar Kurulu,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Ukrayna Hükümeti arasında Diplomatik, Hizmet
veya Hususi Pasaport Hamillerinin karşılıklı olarak vizeden muaf tutulması hususundaki 7
Nisan 1994 tarihli Anlaşmayı göz önünde bulundurarak,
İki ülke arasında dostane ilişkiler geliştirmeyi arzulayarak,
Ülke vatandaşlarının karşılıklı kısa süreli seyahatlerini kolaylaştırmayı amaçlayarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
Madde 1
1. Her iki Taraf Devletin vatandaşları, işbu Anlaşmanın ilişiğindeki Ek’te sıralanan
geçerli seyahat belgelerine dayanarak, kesintisiz kalış süreleri giriş yaptıkları tarihten itibaren
otuz (30) günü aşmamak kaydıyla, vizesiz olarak diğer Taraf Devletin ülkesine girecek,
topraklarından çıkacak, transit geçecektir. Ancak, vatandaşların diğer Taraf Devletin
ülkesindeki toplam kalış süresi yüz seksen (180) gün zarfında doksan (90) günü aşmayacaktır.
2. Diğer Taraf Devletin ülkesinde işbu Maddenin birinci paragrafında öngörülen azami
vize muafiyet süresinden daha uzun süreli kalmak veya çalışmak, ailesini yeniden bir araya
getirmek veya bir eğitim kurumuna katılmak niyetinde olan ve işbu Anlaşmanın ilişiğindeki
Ek’te sıralanan geçerli seyahat belgeleri hamili her bir Taraf Devletin vatandaşları, diğer
Tarafın Devlet mevzuatı uyarınca vize alacaktır.
Madde 2
Her bir Taraf Devletin vatandaşları diğer Taraf Devletin ülkesine, diğer Taraf Devletin
mevzuatına uygun olarak, uluslararası yolcu trafiğine açık hudut kapılarını kullanarak girecek
ve çıkacaklardır.
Madde 3
Diğer Taraf Devletin ülkesinde geçici veya daimi ikamet izni hamili her bir Taraf
Devletin vatandaşları, vize gerekmeksizin, o Taraf Devletin ülkesine girecek, çıkacak, transit
geçecek ve kalacaktır.
Madde 4
İşbu Anlaşma, ulusal güvenlik, kamu düzeni veya kamu sağlığını koruma sebepleriyle,
her bir Taraf Devletin yetkili makamlarının, kendi mevzuatına uygun olarak diğer Taraf
Devlet vatandaşlarının kendi Devletinin ülkesine girişini reddetme veya geçici veya daimi
ikamet izinlerini iptal etme hakkına halel getirmeyecektir.
Madde 5
Taraflardan her birinin vatandaşlarının diğer Tarafın ülkesinde kaldıkları süre içerisinde
geçerli seyahat belgelerini kaybetmeleri veya bu belgelerin tahribata uğraması halinde, kabul
eden Devletin yetkili makamlarından vize veya başka herhangi bir izin belgesi almaları
gerekmeksizin, vatandaşı oldukları Devletin diplomatik veya konsolosluk misyonu tarafından
tanzim edilen yeni geçerli seyahat belgeleri temelinde söz konusu Devletin ülkesinden
çıkacaklardır.
Madde 6
Mücbir sebepler (hastalık, doğal afet vb.) nedeniyle diğer Tarafın ülkesine girişlerinden
itibaren otuz (30) gün içerisinde veya vizelerinin veya geçici veya daimi ikamet izinlerinin
geçerlilik süresi zarfında, diğer Taraf Devletin ülkesinden çıkamayan her bir Taraf Devletin
vatandaşları, vize gerekmeksizin kesintisiz kalışlarını gerçekleştirebilecek, bu tür durumlarla
ilgili bir belgenin veya diğer güvenilir bir kanıtın sunulması üzerine vatandaşı oldukları
ülkeye veya geçici veya daimi ikametlerinin olduğu ülkeye dönmek için gerekli olan süreyle
kabul eden Devletin mevzuatı uyarınca vizelerini veya geçici veya daimi ikamet izinlerini
temdit ettireceklerdir.
Madde 7
1. Taraflar, işbu Anlaşmanın imzalandığı tarihten itibaren otuz (30) günden geç
olmamak üzere, işbu Anlaşmanın ilişiğindeki Ek’te sıralanan geçerli seyahat belgelerinin
örneklerini diplomatik yollardan teati edecektir.
2. Taraflar, işbu Anlaşmanın ilişiğindeki Ek’te sıralanan geçerli seyahat belgelerini tadil
etmeleri durumunda, bir an önce birbirlerine yazılı bildirimde bulunacaklar ve bu tür seyahat
belgelerinin örneklerini, bu belgeler kullanılmaya başlanmadan önce ve otuz (30) günden geç
olmamak üzere, diplomatik yollardan birbirlerine ileteceklerdir.
3. İşbu Anlaşmanın ilişiğindeki Ek’te kayıtlı olmayan yeni seyahat belgelerinin
kullanılmaya başlanması durumunda, işbu belge, bir değişiklik yapılması suretiyle Ek’te yer
alacaktır. Bu paragrafın uygulanması amacıyla, Taraflar işbu değişikliğin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren otuz (30) günden geç olmamak üzere, yeni seyahat belgesinin örneklerini
diğer Tarafa diplomatik yollardan iletecektir. Bu değişikliğin yürürlüğe girmesi işbu
Anlaşmanın onuncu Madde’sinde belirtilen hükümlere uygun olacaktır.
Madde 8
İşbu Anlaşmanın yorumlanmasından ve uygulanmasından kaynaklanan herhangi bir
uyuşmazlık Taraflar arasında istişareler veya müzakereler yoluyla çözülecektir.
Madde 9
1. Her bir Taraf, ulusal güvenliği, kamu düzeni ve kamu sağlığını korumak amacıyla,
işbu Anlaşmanın uygulanmasını tamamen veya kısmen geçici olarak askıya alma hakkına
sahiptir. Geçici olarak askıya almaya ilişkin yazılı bildirim, askıya alma işleminden en az kırk
sekiz (48) saat önce diğer Tarafa diplomatik yollardan iletecektir.
2. İşbu maddenin birinci paragrafında öngörülen nedenlerle, Anlaşmayı askıya almaya
karar veren Taraf, Anlaşmanın uygulanmasını tekrar başlatma kararını diğer Tarafa aynı
usullerle bildirecektir.
Madde 10
1. İşbu Anlaşma, bir (1) yıllık bir süre için akdedilmiştir ve Tarafların Anlaşmanın
yürürlüğe girmesi için gerekli iç usul sürecinin tamamlandığına ilişkin olarak birbirlerine
diplomatik yollardan yaptıkları son yazılı bildirimin alındığı tarihi takip eden doksanıncı (90.)
gün yürürlüğe girecektir.
2. İşbu Anlaşma, Taraflardan birinin bir diğerine diplomatik yollardan yazılı bildirimde
bulunarak Anlaşmayı sonlandırma niyeti olduğunu beyan etmedikçe, otomatik olarak daha
sonraki bir yıllık süreler için uzatılacaktır.
3. İşbu Anlaşma Tarafların karşılıklı rızasıyla değiştirebilir. Taraflarca mutabık kalınan
her türlü değişiklikler, işbu Maddenin birinci paragrafı uyarınca yürürlüğe girecektir.
4. Taraflardan her biri, işbu Anlaşmayı diplomatik yollardan yazılı bildirimde bulunarak
feshedebilir. Bu durumda, Anlaşma, diğer Tarafın fesih bildirimini aldığı tarihi izleyen
doksanıncı (90.) gün yürürlükten kalkacaktır.
İşbu Anlaşma Ankara’da, 22 Aralık 2011 tarihinde, Türkçe, Ukraynaca ve İngilizce
olarak, her metin aynı derecede geçerli olmak üzere, ikişer nüsha imzalanmıştır. Anlaşmanın
hükümlerinin yorumlanmasında görüş ayrılıklarının ortaya çıkması durumunda, İngilizce
metin esas alınacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ADINA
UKRAYNA BAKANLAR KURULU
ADINA
Ahmet Davutoğlu
Dışişleri Bakanı
Kostyantin Grişçenko
Dışişleri Bakanı
EK
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen seyahat belgelerinin listesi:
1. Umuma Mahsus Pasaport;
2. Geçici Pasaport (sadece daimi olarak ikamet edilen devlete dönmek için);
3. Uçaklar için Mürettebat Sertifikası (uçak mürettebat listesi ibraz edilirse);
4. Gemi Adamı Cüzdanı (gemi mürettebat listesi veya bir örneği ibraz edilirse);
5. Seyahat Belgesi (Türkiye’ye dönüş için).
Ukrayna vatandaşlarına verilen seyahat belgelerinin listesi:
1. Ukrayna Vatandaşı Yurtdışı Seyahat Pasaportu;
2. Çocuk Seyahat Belgesi;
3. Gemi Adamı Kimlik Kartı (gemi mürettebat listesi veya örneği ibraz edilirse);
4. Mürettebat Kimlik Kartı (uçak mürettebat listesi örneği ibraz edilirse);
5. Ukrayna’ya Dönüş Sertifikası (sadece Ukrayna’ya dönüş için).
[R.G. 24 Mart 2012 – 28243]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2856
6 Ekim 2009 tarihinde İstanbul’da imzalanan ve 7/12/2011 tarihli ve 6256 sayılı
Kanunla onaylanması uygun bulunan ekli “Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya Cumhuriyeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” ile
Anlaşmaya dair ilişik Protokol ve notaların onaylanması; Dışişleri Bakanlığının 5/1/2012
tarihli ve HUM/8418117 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim,
Teknoloji Bakanı
Sanayi
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 24 Mart 2012 – 28243]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2012/2931
Ekli “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine
İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Maliye
Bakanlığının 15/2/2012 tarihli ve 17087 sayılı yazısı üzerine, 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 28 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/2/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
MAL VE HİZMETLERE UYGULANACAK KATMA DEĞER VERGİSİ
ORANLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KARAR
MADDE 1 – 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının
Tespitine ilişkin Kararın eki (II) sayılı listenin "B) DİĞER MAL VE HİZMETLER"
bölümünün 18 inci, 19 uncu ve 20 nci sıraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“18- Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan veya ithaline izin verilen beşeri tıbbi
ürünler, bu ürünlerin terkibinde bulunan etkin maddeler ve etkin madde üretiminde kullanılan
hammaddeler,
19- 18/12/2007 tarihli ve 2007/13007 sayılı Kararnamenin eki İstatistik Pozisyonlarına
Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 0106.90.00.90.14 pozisyonunda yer alan biyolojik
mücadelede kullanılan parazit ve predatörler ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından zirai mücadelede kullanılmak üzere ruhsatlandırılan bitki koruma ürünleri, bu
ürünlerin terkibinde bulunan aktif maddeler ve aktif madde üretiminde kullanılan
hammaddeler,
20- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan veteriner
ispençiyari ve tıbbi müstahzarlar (veteriner kozmetikleri hariç), bu ürünlerin terkibinde
bulunan etkin maddeler ve bu etkin maddelerin üretiminde kullanılan hammaddeler,”
MADDE 2 – Bu Karar, yayımını izleyen gün yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
30/12/2007
26742
Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı
Resmî Gazeteler'in
Tarihi
Sayısı
18/2/2008
26781
26/4/2008
26839
319/7/2008
26941
420/9/2008
27003
529/3/2009
27184
628/4/2011
27918
727/11/2011
28125
827/12/2011
28155
927/1/2012
28186
[R.G. 24 Mart 2012 – 28243]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2012/2760
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündeliklere
Dair Karar” ile “Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Maliye
Bakanlığının 2/1/2012 tarihli ve 16 sayılı yazısı üzerine, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı
Harcırah Kanununun 34 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/1/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
E. GÜNAY
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
C. YILMAZ
E. GÜNAY
N. ERGÜN
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V.
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G. 25 Mart 2012 – 28244]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2956
Başbakanlık tarafından, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesinin (b)
bendi kapsamında yapılacak ihalelere ilişkin ekli Esasların yürürlüğe konulması; 4734 sayılı
Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/3/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
[R.G. 27 Mart 2012 – 28246]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Karar Sayısı : 2012/2835
Ekli “Kamu Konutları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in
yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 6/2/2012 tarihli ve 3561 sayılı yazısı üzerine, 2946
sayılı Kamu Konutları Kanununun 11 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2012
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
KAMU KONUTLARI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 16/7/1984 tarihli ve 84/8345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe
konulan Kamu Konutları Yönetmeliğinin 34 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“20 nci maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca İdarece konutta oturmasına izin
verilenler hariç olmak üzere, 33 üncü madde gereğince konutta oturma süresini doldurduğu
veya konutta oturma hakkı sona erdiği halde konutu tahliye etmeyenlerden, konutu on beş gün
içerisinde tahliye ederek boşaltması, aksi takdirde bu sürenin bitiminden itibaren işgaliye
bedeli alınacağına ilişkin olarak İdarece yapılacak tebligata rağmen, konutu tahliye ederek
boşaltmayanlardan, yeni bir tebligata gerek olmaksızın, konutun tahliye tarihine kadar
geçecek süreler için ödenmesi gereken kira bedeli yerine işgaliye bedeli tahsil edilir. Bu
bedel; konutun tahliye edilmesi gereken tarihten sonraki üç ay için, ödenmesi gereken kira
bedelinin (yakıt, elektrik, su vb. hariç) iki katı, daha sonraki aylar için ise dört katı olarak
uygulanır. Ancak, bu şekilde oturulan süreler 33 üncü madde ile belirlenmiş olan sürelerin
uzatılması sonucunu doğurmaz ve oturanlar yönünden bir hak teşkil etmez.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 37 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğe geçici 10 uncu maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11 – Bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte bulunan 34
üncü maddenin üçüncü fıkrası kapsamında tahsil edilen işgaliye bedellerinden; 20 nci
maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca İdarece oturmasına izin verilenler ile 34 üncü
maddeye göre yapılacak tebligat üzerine konutu boşaltanlardan tahsil edilenler, alınması
gereken kira bedelleri düşüldükten sonra en geç iki ay içerisinde iade edilir,
boşaltmayanlardan tahsil edilenler ise, tahsil edilecek işgaliye bedellerinden mahsup edilir.”
MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütü
[R.G. 27 Mart 2012 – 28246]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2876
Ekli “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik”in yürürlüğe
konulması; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 7/2/2012 tarihli ve 2783 sayılı yazısı
üzerine, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Kanun ile 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/2/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN
DEĞİŞİKLİĞİ ESASLARINA DAİR GENEL YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK
MADDE 1 – 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına
Dair Genel Yönetmeliğin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasına;
a) (e) bendinde yer alan “Adalet Bakanlığı icra müdür ve yardımcısı kadroları”
ibaresinden sonra gelmek üzere “, Sosyal Güvenlik Kurumunda sosyal güvenlik merkezi
müdürü kadroları, Spor Genel Müdürlüğünde gençlik merkezi müdürü kadroları, Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünde yurt müdürü kadroları”,
b) (g) bendinde yer alan “ve bunların yardımcılıklarına” ibaresinden sonra gelmek üzere
“, ilçe müdürü kadrolarına,”,
ibareleri eklenmiştir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 27 Mart 2012 – 28246]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2962
Ekli “Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulması; İçişleri Bakanlığının
16/3/2012 tarihli ve 995 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu’nca 19/3/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Bilim,
F. ÇELİK
E. BAYRAKTARA. DAVUTOĞLUM. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanıÇevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi
Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Gümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
T. YILDIZ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı V.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARI ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME
YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1- 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (c) bendinde yer alan “(Ek-1) haritada” ibaresi “ekli (1) sayılı cetvelde” şeklinde
değiştirilmiştir.
b) (h) bendine “Teftiş Kurulu” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Özel Güvenlik
Denetleme” ibaresi eklenmiş ve aynı bentte yer alan “Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve
T.B.M.M. koruma müdürlüklerini” ibaresi “Trafik Araştırma Merkezini” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu Yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvelde ana bölgeler, alt bölgeler ve hizmet süreleri
gösterilmiştir.”
MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 13- Polis amiri ve polis memuru yetiştiren eğitim kurumlarından mezun
olanların ilk atamaları öncelikle birinci bölgeye yapılır.
Polis memuru yetiştiren eğitim kurumlarından mezun olan polis memurlarının
atamaları, asayiş gerekleri ve hizmet branşındaki ihtiyaç, personelin teknik bilgisi ve mesleki
uzmanlığından yararlanma mecburiyeti olmadıkça, öncelikle polis merkezleri, çevik kuvvet
veya koruma hizmet birimlerine yapılır.
Teknik ve mesleki uzmanlıktan yararlanma mecburiyeti ile 7 nci madde hükmü saklı
kalmak kaydıyla, polis amiri ve polis memuru yetiştiren eğitim kurumlarından mezun
olanların, eğitim kurumlarının mevzuatına göre oluşturulacak sıralamaları esas alınarak, kadro
ve hizmet ihtiyacına göre Genel Müdürlükçe tespit olunacak yerlerden seçecekleri birimlere
atamaları yapılır. Devlet memurlarıyla evli olanların ilk atamaları, talepleri halinde Genel
Müdürlükçe eşlerinin görev yaptığı yere yapılabilir. Tercih listesinden eşinin görev yaptığı
yeri seçme imkânı var iken seçmeyenlerin yerleri değiştirilmez ve atamalar yapıldıktan sonra
eşinin görevi nedeniyle atama talepleri değerlendirmeye alınmaz.”
MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 18- Atamalar, emniyet ve asayişin zorunlu kıldığı sebepler dışında her yıl
Mayıs ve Haziran aylarında bu Yönetmelikte gösterilen esaslara göre toplu olarak yapılır.
İkinci bölge görev sırası gelen personelin isimleri Genel Müdürlükçe en geç Şubat ayı
sonuna kadar ilgili birimlere bildirilir. Bu personelin sayısı, ikinci bölgedeki personel ihtiyacı
gözönünde bulundurularak tespit edilir.”
MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi
yürürlükten kaldırılmış ve ikinci fıkrasında yer alan “(Ek-2)'deki cetvelde” ibaresi “ekli (1)
sayılı cetvelde” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
“İkinci bölgede, Bakanlıkça uygun görülen yerlerde, o yer için belirlenmiş zorunlu
hizmet süresinin en az iki katı kadar kesintisiz olarak görev yapanlar, zorunlu bölge ikinci
görevini tamamlamış sayılır.”
MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İkinci bölgeye ikinci kez atanacak olan polis memuru rütbesindeki personelin sırası;
branş, bu bölgeden önceki dönüş yılı ve sicil numarası esas alınarak, diğer rütbedeki
personelin sırası ise; rütbe, bu bölgeden önceki dönüş yılı ve sicil numarası esas alınarak
tespit edilir.”
MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İkinci bölge görev sırası gelen personelden, yerinde kalması veya atanmasında yarar
görülenler için aynı usulle Şubat ayı sonuna kadar talepte bulunulabilir. Birimlerce haklarında
erteleme talebinde bulunulacak personelin sayısı, her yıl Genel Müdürlükçe birimler ve
rütbeler için ayrı ayrı tespit edilen sayıdan fazla olamaz.
Yukarıdaki fıkra uyarınca yerlerinde bırakılmış olanlar, ertesi yıl haklarında zaruri bir
gerekçeye dayanan yeni bir erteleme talebi olmadığı takdirde, hizmetle yükümlü oldukları
bölgelere atanırlar. Birinci bölgeden ikinci bölgeye gidecekler için dördüncü defa erteleme
teklifinde bulunulamaz.”
MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Performans Değerlendirme Puanı Yetersiz Olanların Yer Değiştirmeleri
MADDE 36- Bir yıllık performans değerlendirme puanı yetersiz olarak değerlendirilen
personelin görev yeri, birim içerisinde değiştirilir. Sonraki bir yıllık performans
değerlendirme puanı da yetersiz olarak değerlendirilenler hizmet içi eğitime tabi tutulur.
Eğitim sonunda yapılacak sınavda başarısız olanlar ile hizmet içi eğitimde başarılı olmakla
birlikte, eğitimi takiben yapılan ilk değerlendirmede yine performans değerlendirme puanı
yetersiz olarak değerlendirilenler başka bir birime atanırlar.”
MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin ek 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 1- Komiser yardımcılığı kursundan başarı ile mezun olanların; eğitim
kurumu mevzuatına göre oluşturulacak sıralamaları esas alınarak kadro ve hizmet ihtiyacına
göre Genel Müdürlükçe tespit olunacak yerlerden seçecekleri birimlere atamaları yapılır.
Kursu başarı ile bitirenler, resmi rakamlara göre merkez nüfusu bir milyonu aşan yerler
hariç eski çalıştıkları birimleri atanmak üzere seçemez.
Devlet memurlarıyla evli olanlardan, seçtikleri yere eşlerinin kanuni gerekçelerle
atanması mümkün olmayanlar ile Yönetmeliğin 37 nci maddesinde belirtilen hususlar
çerçevesinde seçtiği yerde kendisinin, eş veya çocuğunun tedavi imkânı bulunmayanların
yerleri Genel Müdürlükçe değiştirilebilir. Bu mazeretlere bağlı olarak, atanacağı yerin
değiştirilmesi talebinde bulunan kursiyerlerin, eş durumu veya sağlık sebebi ile tercih
listesinden mazeretine uygun yer seçme imkânı var iken seçmemiş olması halinde yerleri
değiştirilmez. Atamalar yapıldıktan sonra belirtilen mazeretler nedeniyle atanma talepleri
değerlendirmeye alınmaz.
Mezunların atanacağı yerler birinci ve ikinci bölge birimler olarak ayrı ayrı belirlenir.
İkinci bölge zorunlu hizmetini daha önce yapmış olanlar ile ikinci bölgeden dönüşe tabi
olanlara birinci bölge atama listesinden seçme işlemi yaptırılır.
İkinci bölge zorunlu hizmetini henüz tamamlamamış olanlar ve ikinci bölge hizmetini
yapmamış olanlar ile 24 üncü maddeye göre, birinci bölgeye dönüş yılları ikinci bölge ikinci
kez görev sırası gelen komiser yardımcısı rütbesindeki personelle aynı olanlara ikinci bölge
atama listesinden seçme işlemi yaptırılır.”
MADDE 11- Aynı Yönetmeliğin ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sicil
notu” ibaresi “performans değerlendirme puanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 12- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“Hizmet Süresi Değişikliği
EK MADDE 3- Bu Yönetmelikte belirtilen il veya ilçelerin hizmet sürelerinin
artırılması halinde; yeni hizmet süreleri, değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce o yerde
göreve başlamış olanlar için uygulanmaz. Herhangi bir nedenle il içerisinde veya ikinci bölge
içinde yapılan yer değişikliklerinde, personelin hizmet süresinin hesaplanması, bölgede ilk
göreve başladığı tarihte geçerli olan hizmet süreleri dikkate alınarak yapılır.
Hizmet Bölgesi Değişikliği
EK MADDE 4- Bu Yönetmelikte belirtilen ikinci bölge il veya ilçelerin birinci bölge
kapsamına alınması halinde, değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce hizmet bölgesi
değiştirilen yerde göreve başlayanlar, başladıkları tarihte geçerli olan hizmet süresini
tamamlamaları durumunda ikinci bölge hizmetini tamamlamış sayılırlar.
Birinci bölge kapsamında iken, ikinci bölge kapsamına alınan il veya ilçelerde görev
yapmakta olan personelin, Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra bu yerde çalıştıkları
süreler ikinci bölge hizmetinden sayılır.”
MADDE 13- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- Bu Yönetmeliğin ek 2 nci maddesinin uygulanmasında son üç
yıllık performans değerlendirme puanı bulunmayanlar için var olan performans değerlendirme
puanlarının ortalaması, performans değerlendirme puanı bulunmayanlar için ise sicil numarası
küçük olan personel esas alınır.”
MADDE 14- Aynı Yönetmeliğin eki ek-1 sayılı harita ve ek-2 sayılı cetvel yürürlükten
kaldırılmış ve aynı Yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvel eklenmiştir.
MADDE 15- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 16- Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür.
AL
İL VE
T
İLÇELE BÖ
R
LG
E
Hİ
ZM
ET
SÜ
RE
Sİ
AL
İL
T
VE
BÖ
İLÇE
LG
LER
E
Hİ
ZM
ET
SÜ
RE
Sİ
İL
VE
İLÇ
ELE
R
AL
T
BÖ
LG
E
Hİ
ZM
ET
SÜ
RE
Sİ
Hİ
İL
AL
ZM
VE
T
İL VE
ET
İLÇ BÖ
İLÇEL
SÜ
ELE LG
ER
RE
R
E
Sİ
AL
T
BÖ
LG
E
Hİ
ZM
ET
SÜ
RE
Sİ
ADANA
Aladağ
Ceyhan
Çukurova
Feke
AKS
10
A
ARA
YIL
Y
3 Ağaçö
G
YIL ren
7
C
Eskil
YIL
10 Gülağ
A
YIL aç
3 Güzel
G
YIL yurt
İmamoğlu C
Karaisalı
E
Karataş
E
Kozan
C
Pozantı
E
Saimbeyli
G
Sarıçam
A
Seyhan
A
Tufanbeyl
G
i
Yumurtalı
D
k
Yüreğir
A
7 Ortak
YIL öy
ANT
6
D
ALY
YIL
A
3 Akse
G
YIL ki
4
F
Aksu
YIL
3 Alan
G
YIL ya
4 Dem
F
YIL re
Döşe
4
F
meal
YIL
tı
BAL
10
A
IKES
YIL
İR
5 Ayva
E
YIL lık
10
A
Balya
YIL
8 Bandı
B
YIL rma
6 Bigad
D
YIL iç
A
10 Burh
YIL aniye
Durs
5 Sarıya
3 Elma
5
G
E
unbe
YIL hşi
YIL lı
YIL
y
5 AMA
6 Finik
7 Edre
D
C
YIL SYA
YIL e
YIL mit
7 Göyn
3 Gazi
6
G
D
Erdek
YIL ücek
YIL paşa
YIL
Gümü
Gün
5
4
5 Göm
şhacık F
doğ E
YIL
YIL
YIL eç
öy
muş
3 Hama
3 İbrad
5 Göne
G
E
YIL mözü
YIL ı
YIL n
10 Merzi
5
7 Havr
E
Kaş C
YIL fon
YIL
YIL an
10 Suluo
5 Kem
7 İvrin
E
C
YIL va
YIL er
YIL di
3 Taşov
4 Kepe
10 Keps
F
A
YIL a
YIL z
YIL ut
Kon
6 ANK
10
10 Many
A
yaalt A
YIL ARA
YIL
YIL as
ı
10 Akyur
5 Kork
5 Mar
E
E
YIL t
YIL uteli
YIL mara
AFYON
6 Altınd
10 Kum
7
KARAHİ D
A
C
YIL ağ
YIL luca
YIL
SAR
Man
4
5
7
Başmakçı F
Ayaş E
avga C
YIL
YIL
YIL
t
Mur
3
5
10
Bayat
G
Bala
E
atpaş A
YIL
YIL
YIL
a
Bolvadin E 5 Beypa D 6 Serik D 6
B
8 BURD
YIL UR
8
YIL
5
E
YIL
8
B
YIL
6
D
YIL
B
Ağlasu
n
Altınya
yla
Bucak
Çavdır
D
6
YIL
3
YIL
3
G
YIL
6
D
YIL
3
G
YIL
G
B
8
3
Çeltikçi G
YIL
YIL
D
6 Gölhisa
5
E
YIL r
YIL
8 Karama
4
F
YIL nlı
YIL
8
3
B
Kemer G
YIL
YIL
B
E
5
Tefenni
YIL
7
YIL
6
D
YIL
5
E
YIL
5
E
YIL
C
F
4
YIL
Yeşilov
3
G
a
YIL
BURS
10
A
A
YIL
Büyüko
3
G
rhan
YIL
10
Gemlik A
YIL
D
6
Gürsu
YIL
D
6 Harman
4
F
YIL cık
YIL
A
10
YIL
Savaş
6
D
İnegöl
tepe
YIL
A
10
YIL
Sındı
rgı
C
7
YIL
Susur
6 Karaca
D
luk
YIL bey
B
8
YIL
BAR
F
4
D
D
6
İznik
YIL
6
Keles
Çay
Çobanlar
YIL
4
F
YIL
3
G
YIL
Dazkırı
F
Dinar
E
Emirdağ
G
Hocalar
G
İhsaniye
İscehisar
G
Sandıklı
E
Sultandağ
ı
Şuhut
Elmad
ağ
Etime
sgut
3
Evren
YIL
3
YIL
4
F
YIL
3
G
YIL
Kızılören
Sinanpaşa
4 Çubu
YIL k
5
YIL
5
E
YIL
Evciler
zarı
YIL
YIL
Çamlı
5 AY
8
E
B
dere
YIL DIN
YIL
Çanka
10 Bozd
6
A
D
ya
YIL oğan
YIL
Gölba
şı
Güdül
Haym
ana
3 Kaleci
YIL k
TIN
YIL
Amas
5
E
Kestel
ra
YIL
Kuru
4 Mudan
F
caşile
YIL ya
Mustaf
7 Buha
6
4
C
D
Ulus F
akemal
YIL rkent
YIL
YIL
paşa
7
7 BİLE
6
C
Çine C
D
Nilüfer
YIL
YIL CİK
YIL
10 Didi
7 Bozü
5 Orhanel
A
C
E
YIL m
YIL yük
YIL i
Ger
5
7 Gölp
4 Orhang
E
men C
F
YIL
YIL azarı
YIL azi
cik
8 İncir
6 İnhis
3 Osman
B
D
G
YIL liova
YIL ar
YIL gazi
5 Kara
6 Osma
4 Yenişe
E
D
F
YIL casu
YIL neli
YIL hir
5 Karp
6 Pazar
4 Yıldırı
E
D
F
YIL uzlu
YIL yeri
YIL m
ÇANA
5 Koça
6
4
E
D
Söğüt F
KKAL
YIL rlı
YIL
YIL
E
7
6 Yeni
3 Ayvacı
C
Köşk D
G
YIL
YIL pazar
YIL k
10 Kuşa
8 BOL
6 Bayram
A
B
D
YIL dası
YIL U
YIL iç
5
Kazan
YIL
4 Keçiö
F
YIL ren
Kızılc
4
7 Kuy
F
ahama C
YIL
YIL ucak
m
4 Mama
10 Nazi
F
A
YIL k
YIL lli
Nallıh
5
E
Söke
an
YIL
Sulta
8
Polatlı B
nhisa
YIL
r
Yeni
Pursa
10
A
paza
klar
YIL
r
Sinca
10
A
n
YIL
Şerefl
6
ikoçhi D
YIL
sar
Yeni A 10
D
6 Dörtd
3
G
Biga
YIL ivan
YIL
8
YIL
8
B
YIL
B
Gere
de
Göyn
ük
5 Bozcaa
YIL da
4
F
Çan
YIL
E
D
6 Kıbrı
YIL sçık
D
6 Meng
4
F
Ezine
YIL en
YIL
G
YIL
10
A
YIL
10
A
YIL
B
8
YIL
10
YIL
6
D
YIL
A
A
10
YIL
10
YIL
7
C
YIL
10
A
YIL
A
B
8
YIL
6
YIL
6
D
YIL
D
C
7
YIL
5
YIL
7
C
YIL
E
3
5
Eceabat E
YIL
YIL
C
7
YIL
Mudu
4 Gelibol
F
rnu
YIL u
C
7
YIL
Sebe
n
E
5
YIL
F
Yeniç F
4 Gökçea
YIL da
4
Lapseki C
7
mahal
le
YIL
ağa
YIL
YIL
Yenice
Hİ
İL
AL
ZM İL
VE
T
ET VE
İLÇ BÖ
SÜ İLÇE
ELE LG
RE LER
R
E
Sİ
ÇAN
6 DÜZ
KIR D
YIL CE
I
Atka
3 Akça
racal G
YIL koca
ar
Bayr
3 Cuma
amör G
YIL yeri
en
Çerk
4 Çiliml
F
eş
YIL i
Eldiv
4 Gölya
F
an
YIL ka
4 Gümü
Ilgaz F
YIL şova
Kızıl
3 Kayn
ırma G
YIL aşlı
k
Korg
3 Yığılc
G
un
YIL a
Kurş
4 EDİR
F
unlu
YIL NE
3
Orta G
Enez
YIL
Şaba
4
F
Havsa
nözü
YIL
Yapr
3
G
İpsala
aklı
YIL
ÇO
6
RU
D
Keşan
YIL
M
Alac F
4 Lalap
a
YIL aşa
AL
T
BÖ
LG
E
Hİ
ZM
İL VE
ET
İLÇE
SÜ
LER
RE
Sİ
B
8 GİRE
YIL SUN
D
F
B
E
D
F
D
F
Hİ
HİZ
AL
ZM
ME
İL VE
T
ET
T
İLÇELE BÖ
SÜ
SÜ
R
LG
RE
RE
E
Sİ
Sİ
10
YIL
6
3
10
Alucra G
Adalar A
Aliağa
YIL
YIL
YIL
B
8
YIL
4 Bulan
YIL cak
A
10
YIL
4
YIL
4
F
YIL
4
F
YIL
F
AL
T
BÖ
LG
E
6
YIL
A
F
D
Hİ
ZM
İL VE
ET
İLÇE
SÜ
LER
RE
Sİ
İSTA
6
D
NBU
YIL
L
AL
T
BÖ
LG
E
D
E
5 Arnav
YIL utköy
A
A
10
İZMİR
YIL
10
Balçova
YIL
Çamol
3 Ataşe
10
G
A
Bayındır
uk
YIL hir
YIL
Çanak
3 Avcıla
10
G
A
Bayraklı
çı
YIL r
YIL
3 Bağcıl
10
Dereli G
A
Bergama
YIL ar
YIL
6 Doğan
3 Bahçe
10
G
A
Beydağ
YIL kent
YIL lievler
YIL
4
YIL
8
YIL
5
YIL
6
YIL
4
YIL
Espiye E
Eynesi
F
l
Görele F
Güce
G
Keşap
F
6 Pirazi
YIL z
F
4 Şebin
YIL karahi
G
5
YIL
4
YIL
4
YIL
3
YIL
4
YIL
Bakırk
öy
Başak
şehir
Bayra
mpaşa
Beşikt
aş
Beyko
z
A
A
A
A
A
10
YIL
10
YIL
10
YIL
10
YIL
10
YIL
6
YIL
10
A
YIL
8
B
YIL
D
F
Bornova
A
Buca
A
Çeşme
D
Çiğli
A
Dikili
D
4 Beylik
10
A
Foça
YIL düzü
YIL
3 Beyoğ A 10 Gaziemir
YIL lu
YIL
D
A
4
YIL
10
YIL
10
YIL
6
YIL
10
YIL
6
YIL
6
YIL
10
YIL
sar
Baya
3
G
Meriç
t
YIL
Boğa
3 Süloğ
G
zkale
YIL lu
Dod
3 Uzun
G
urga
YIL köprü
ESKİ
İskili
4
F
ŞEHİ
p
YIL
R
Karg
4
F
Alpu
ı
YIL
Laçi
3 Beyli
G
n
YIL kova
Meci
3 Çiftel
G
tözü
YIL er
Oğuz
3 Güny
G
lar
YIL üzü
Büyük
4 Tirebo
5
10 Güzelbahç
10
F
E
çekme A
A
YIL lu
YIL
YIL e
YIL
ce
4 Yağlıd
3 Çatalc
10 Karabağla
10
F
G
A
A
YIL ere
YIL a
YIL r
YIL
6 HAT
8 Çekm
10
4
D
B
A
Karaburun F
YIL AY
YIL eköy
YIL
YIL
B
8 Altınö
YIL zü
4
YIL
4
F
YIL
5
E
YIL
F
Belen
Dörty
ol
Erzin
Acıp
ayam
Akk
öy
Baba
dağ
Bakl
an
5
YIL
5
E
YIL
3
G
YIL
3
G
YIL
E
Odun
pazarı
Sarıca
kaya
Seyitg
azi
Sivrih
isar
6 Esenle
10
A
Karşıyaka
YIL r
YIL
6
YIL
7
C
YIL
7
C
YIL
D
Eseny
urt
Eyüp
Fatih
10
YIL
10
A
YIL
10
A
YIL
A
Kemalpaş
a
Kınık
Kiraz
Gazio
6
10
smanp A
Konak
YIL
YIL
aşa
3 İskend
8 Güngö
10
G
B
A
Menderes
YIL erun
YIL ren
YIL
4 Kırıkh
7 Kadık
10
F
C
A
Menemen
YIL an
YIL öy
YIL
G
3
Hassa
YIL
Orta
3
G
Han
köy
YIL
Osm
4
F
İnönü
ancık
YIL
Mah
Sung
4
4 Kuml
F
mudiy F
urlu
YIL
YIL u
e
Uğur
3 Mihal
3 Reyha
luda G
G
YIL gazi
YIL nlı
ğ
DEN
10 Mihal
A
İZLİ
YIL ıççık
D
D
A
10
YIL
7
YIL
4
F
YIL
4
F
YIL
C
A
10
YIL
8
YIL
7
C
YIL
B
D
6 Kağıth
10
A
Narlıdere
YIL ane
YIL
A
10
YIL
C
7
Kartal
YIL
Küçük
4 Saman
7
F
C
çekme
YIL dağ
YIL
ce
8 Yayla
6 Malte
B
D
YIL dağı
YIL pe
3 ISPA
8 Pendi
G
B
YIL RTA
YIL k
4
4 Sanca
F
Aksu
F
YIL
YIL ktepe
5 Atabe
4 Sarıye
E
F
YIL y
YIL r
A
10
Ödemiş
YIL
B
8
YIL
A
10 Seferihisa
YIL r
B
8
YIL
10
YIL
10
A
YIL
10
A
YIL
10
A
YIL
A
Selçuk
Tire
Torbalı
Urla
KAHRA
10
MANMA
YIL
RAŞ
Bekil
3 Tepeb
8 Eğirdi
G
B
li
YIL aşı
YIL r
D
6
Silivri
YIL
GAZİ
Beya
3
8 Gelen
G
ANT B
ğaç
YIL
YIL dost
EP
F
4 Sultan
10
A
Afşin
YIL beyli
YIL
A
8
YIL
8
B
YIL
8
B
YIL
8
B
YIL
B
D
6
YIL
F
4
YIL
Bozk
4 Araba
4
F
F
Gönen
urt
YIL n
YIL
Buld
5 İslahi
7 Keçib
E
C
an
YIL ye
YIL orlu
4 Karka
4 Senirk
Çal
F
F
YIL mış
YIL ent
Çam
3
7 Sütçül
G
Nizip C
eli
YIL
YIL er
Şarkik
Çard
4 Nurda
5
F
E
araağa
ak
YIL ğı
YIL
ç
Çivri
5 Oğuz
7 Ulubo
E
C
l
YIL eli
YIL rlu
Güne
3 Şahin
8 Yalva
G
B
y
YIL bey
YIL ç
Yeniş
Hona
5 Şehitk
8
E
B
arbade
z
YIL amil
YIL
mli
4 Yavu
4
Kale F
F
YIL zeli
YIL
Sara
5
E
yköy
YIL
Serin
5
E
hisar
YIL
Tava
5
E
s
YIL
HİZ
AL
İL
ME İL
T
VE
T VE
BÖ
İLÇE
SÜ İLÇE
LG
LER
RE LER
E
Sİ
OSM
MUĞ
8
B
ANİ
LA
YIL
YE
Bodr
7
C
Bahçe
um
YIL
Dala
7 Düziç
C
man
YIL i
7 Hasan
Datça C
YIL beyli
Fethi
7 Kadir
C
ye
YIL li
Kava D
6 Sumb
HİZ
AL
ME
T
İL VE
T
BÖ
İLÇE
SÜ
LG
LER
RE
E
Sİ
B
E
Sultan
10
A
gazi
YIL
10
Şile
A
YIL
10
Şişli
A
YIL
10
Tuzla A
YIL
5 Ümra
YIL niye
Alaça
m
Asarcı
k
Ataku
m
Ayvac
ık
Bafra
A
4
YIL
Çağlayanc
3
G
erit
YIL
3
Ekinözü
G
YIL
5
Elbistan
E
YIL
Andırın
F
10
Göksun
YIL
F
4
YIL
6
D
YIL
Üsküd
10
A
Nurhak
ar
YIL
Zeytin
10
A
Pazarcık
burnu
YIL
4
YIL
Türkoğlu
F
F
HİZ
AL
ME İL
T
T VE
BÖ
SÜ İLÇE
LG
RE LER
E
Sİ
8 SAMS
8 TOK
B
YIL UN
YIL AT
5
YIL
4
F
YIL
3
G
YIL
6
D
YIL
G
3
E
4
YIL
4
F
YIL
4
F
YIL
4
F
YIL
F
6
YIL
5
E
YIL
8
B
YIL
6
D
YIL
C
7
D
4
YIL
3
YIL
4
F
YIL
G
E
5
YIL
HİZ
HİZ
AL
AL
ME
ME
T
İL VE T
T
T
BÖ
İLÇE BÖ
SÜ
SÜ
LG
LER LG
RE
RE
E
E
Sİ
Sİ
D
6 YALO
YIL VA
Almu
3 Altıno
G
s
YIL va
Artov
3 Armutl
G
a
YIL u
Başçi
3 Çınarcı
G
ftlik
YIL k
5 Çiftlik
Erbaa E
YIL köy
Niksa F
4 Termal
B
C
C
C
C
C
8
YIL
7
YIL
7
YIL
7
YIL
7
YIL
7
klıder
e
Köyc
C
eğiz
Marm
C
aris
YIL as
YIL
7
YIL
7
YIL
7
YIL
Topra
3
G
kkale
YIL
6
RİZE D
YIL
Ardeş
5
Milas C
E
en
YIL
Çamlı
Ortac
6
3
D
hemşi G
a
YIL
YIL
n
6 Çayel
5
Ula
D
E
YIL i
YIL
Yatağ
7 Derep
5
C
E
an
YIL azarı
YIL
NEV
6 Fındı
5
ŞEHİ D
E
YIL klı
YIL
R
Acıgö
4 Güne
4
F
F
l
YIL ysu
YIL
Avan
5 Hemş
3
E
G
os
YIL in
YIL
Derin
4 İkizde
3
F
G
kuyu
YIL re
YIL
Gülşe
4 İyider
4
F
F
hir
YIL e
YIL
Hacıb
4 Kalka
3
F
G
ektaş
YIL ndere
YIL
Koza
4
5
F
Pazar E
klı
YIL
YIL
SAK
Ürgü
5
8
E
ARY B
p
YIL
YIL
A
YIL r
Canik
B
Çarşa
mba
C
Havza
C
İlkadı
m
B
8
YIL
7
YIL
7
YIL
YIL
YIL
4
YIL
Reşad
3
G
iye
YIL
Sulus
3
G
aray
YIL
YOZG
6
D
AT
YIL
Akdağ
3
G
madeni
YIL
Aydınc
3
G
ık
YIL
Pazar
8 Turha
E
YIL l
6 Yeşil
YIL yurt
6
Ladik D
Zile
YIL
Ondok
TRA
8
uzmay B
BZO
YIL
ıs
N
Salıpa
5 Akça
E
zarı
YIL abat
Tekke
6 Arakl
D
köy
YIL ı
7
Terme C
Arsin
YIL
Vezirk
6 Beşik
D
öprü
YIL düzü
Yakak
5 Çarşı
E
ent
YIL başı
SİNO
6 Çayk
D
P
YIL ara
Derne
Ayanc
4
F
kpaza
ık
YIL
rı
Kavak
F
D
G
F
B
5 Boğazl
YIL ıyan
E
4
YIL
3
3
Çandır G
YIL
YIL
4 Çayıral
3
G
YIL an
YIL
8 Çekere
YIL k
8
YIL
7
C
YIL
6
D
YIL
6
D
YIL
6
D
YIL
5
E
YIL
B
F
Kadışe
hri
Sarayk
ent
Sarıka
ya
Sorgun
Şefaatl
i
Yenifa
kılı
G
G
G
G
E
G
G
5
Yerköy E
YIL
3
YIL
3
YIL
3
YIL
3
YIL
5
YIL
3
YIL
3
YIL
5
YIL
ZONG
5
6
ULDA D
YIL
YIL
K
Altun
3 Akya
7 Dikme
3 Hayra
5
4
G
C
G
E
Alaplı F
hisar
YIL zı
YIL n
YIL t
YIL
YIL
5 Arifiy
8 Durağ
3 Köpr
5 Çaycu
4
Bor
E
B
G
E
F
YIL e
YIL an
YIL übaşı
YIL ma
YIL
Çama
4 Erenl
8 Erfele
4 Maçk
6
4
F
B
F
D
Devrek F
rdı
YIL er
YIL k
YIL a
YIL
YIL
Çiftli
3 Ferizl
6
4
7
5
G
D
Gerze F
Of
C
Ereğli E
k
YIL i
YIL
YIL
YIL
YIL
Ulukı
4 Geyv
6 Sarayd
3 Sürm
7 Gökçe
4
F
D
G
C
F
şla
YIL e
YIL üzü
YIL ene
YIL bey
YIL
ORD D
6 Hend C
7 Türkel G
3 Şalpa E
5
NİĞ
DE
D
6 Adap
YIL azarı
B
8 Boyab
YIL at
E
5 Düzk
YIL öy
E
U
YIL ek
YIL i
TEKİ
Akku
3 Karap
5
G
E
RDA
ş
YIL ürçek
YIL
Ğ
Ayba
3 Karas
7 Çerke
G
C
stı
YIL u
YIL zköy
Çama
3 Kayn
6
G
D
Çorlu
ş
YIL arca
YIL
Çatal
3 Koca
5 Hayra
G
E
pınar
YIL ali
YIL bolu
Çayb
3 Pamu
6 Malka
G
D
aşı
YIL kova
YIL ra
Marm
5 Sapan
7 ara
Fatsa E
C
YIL ca
YIL Ereğli
si
Gölk
3 Serdi
8 Muratl
G
B
öy
YIL van
YIL ı
Gülya
4 Söğüt
6
F
D
Saray
lı
YIL lü
YIL
Gürg
3 Tarak
4 Şarkö
entep G
F
YIL lı
YIL y
e
3
İkizce G
YIL
Kaba
3
G
düz
YIL
Kabat
3
G
aş
YIL
Korg
3
G
an
YIL
Kumr
3
G
u
YIL
Mesu
3
G
diye
YIL
Perşe
5
E
mbe
YIL
Ulube
4
F
y
YIL
5
Ünye E
YIL
YIL zarı
B
C
C
C
C
D
C
C
D
8 Tony
YIL a
7
YIL
7
YIL
7
YIL
7
YIL
YIL
E
5
YIL
Vakfı
7
C
kebir
YIL
Yomr
6
D
a
YIL
UŞA
6
D
K
YIL
Bana
5
E
z
YIL
6
Eşme
YIL
F
4
YIL
Karah
F
allı
Sivasl
F
ı
4
YIL
4
YIL
6 Ulube
F
YIL y
4
YIL
7
YIL
7
YIL
İL
AL HİZ İL VE AL HİZ İL VE AL HİZ İL
VE
T ME İLÇE T ME İLÇE T ME VE
İLÇE BÖ T LER BÖ T LER BÖ T İLÇ
AL HİZ İL
AL HİZ
T ME VE
T ME
BÖ T İLÇE BÖ T
LER
SÜ
LG
RE
E
Sİ
ADIY
5
AMA B
YIL
N
4
Besni C
YIL
Çelik
3
D
han
YIL
Gerge
2
E
r
YIL
Gölba
4
C
şı
YIL
4
Kahta C
YIL
SÜ
LG
RE
E
Sİ
BİTLİ
S
D
Adilce
vaz
D
Ahlat
Güroy
mak
Hizan
Mutki
Samsa
3
D
Tatvan
t
YIL
DİYA
2
RBAK
YIL
IR
3
Tut
D
Bağlar
YIL
3
AĞRI D
Bismil
YIL
Diyad
2 Çermi
E
in
YIL k
Doğu
3
beyazı D
Çınar
YIL
t
Eleşki
3 Çüngü
D
rt
YIL ş
Hamu
3
D
Dicle
r
YIL
Sincik E
Patno
s
D
Taşlıç
ay
D
Tutak
3
Eğil
YIL
3
Ergani
YIL
3
D
Hani
YIL
3 ERZU
YIL RUM
3
YIL
3
D
YIL
2
E
YIL
2
E
YIL
2
E
YIL
D
Aşkale
Aziziy
e
Çat
Hınıs
Horasa
n
3
İspir
YIL
SÜ
LG
ELE
RE
E
R
Sİ
MAL
5
B
ATY
YIL
A
4 Akça
C
YIL dağ
5 Arap
B
YIL gir
2 Argu
E
YIL van
2 Batta
E
YIL lgazi
3 Dare
D
YIL nde
Doğa
3
D
nşehi
YIL
r
SÜ
LG
RE LER
E
Sİ
A
6 SİİR
YIL T
3
YIL
2
E
YIL
2
E
YIL
5
B
YIL
3
D
YIL
D
D
D
4 Karaço
YIL ban
E
2 Doğa
YIL nyol
3
Oltu
YIL
D
3 Pütür
YIL ge
3
Şirvan E
YIL
2
Olur
YIL
2 Paland
YIL öken
2
YIL
5
B
YIL
Yazı
han
Yeşil
E
yurt
MA
2 Pasinle
4
E
C
RDİ
YIL r
YIL
N
3 Pazary
2 Darg
D
E
YIL olu
YIL eçit
2 Şenkay
2
E
E
Derik
YIL a
YIL
E
E
ARD
AHA
N
D
3
Hazro
YIL
Çıldır
E
2 Kayapı
4
3 Mazı
C
Tortum D
YIL nar
YIL
YIL dağı
E
2 Tekma
YIL n
E
E
E
C
E
E
B
2
YIL
5
YIL
3
YIL
4
C
YIL
3
D
YIL
D
Halfet
3
D
i
YIL
Harra
3
D
n
YIL
4 Hilva
YIL n
D
3
YIL
2 Sivere
3
D
YIL k
YIL
2
3
Suruç D
YIL
YIL
2 Kızılt
3 Viran
D
YIL epe
YIL şehir
E
3
YIL
2 Ceyla
3
D
YIL npınar
YIL
3
YIL
5
B
YIL
D
D
Aydın
3
D
lar
YIL
Bayka
2
E
n
YIL
2
Eruh
E
YIL
Kurtal
3
D
an
YIL
Pervar
2
E
i
YIL
ŞAN
2
LIUR
YIL
FA
4 Karaya
2 Heki
3 Akçak
C
E
D
YIL zı
YIL mhan
YIL ale
3 Köprü
2
3 Bireci
D
E
Kale D
YIL köy
YIL
YIL k
3 Narma
3 Kulu
2 Bozov
D
D
E
YIL n
YIL ncak
YIL a
C
SÜ
LG
RE
E
Sİ
2 ŞIRN
YIL AK
D
3
YIL
E
2
YIL
Dama
l
E
2 Kocak
YIL öy
E
Göle
E
2
Kulp
YIL
E
Hanak E
2
Lice
YIL
E
Posof
E
ART
C
VİN
Ardan
E
uç
Arhav
C
i
Borçk
D
a
Hopa
C
Murg
ul
E
Şavşat E
Yusuf
eli
BAT
MAN
Beşiri
E
C
D
Gercü
E
ş
Hasan
E
keyf
Kozlu
D
k
Sason
BAY
BUR
T
Aydın
tepe
Demir
özü
BİNG
ÖL
E
D
2
YIL
4
YIL
2
YIL
4
YIL
3
YIL
4
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
4
YIL
3
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
D
Sur
C
Yenişe
hir
ELAZ
IĞ
C
A
Ağın
E
Alacak
aya
E
Arıcak
E
Baskil
D
Karako
D
çan
Keban
D
Kovan
cılar
D
Maden
E
Palu
D
Sivrice
C
ERZİ
C
NCAN
3
Çayırlı
YIL
2
YIL
2
E
YIL
3
D
YIL
E
Silvan
D
İliç
E
Kemah
E
Kemali
E
ye
2 Uzund
YIL ere
2 Yakuti
YIL ye
GÜM
2
ÜŞHA
YIL
NE
3
Kelkit
YIL
4
Köse
YIL
4
Kürtün
YIL
6
Şiran
YIL
2
Torul
YIL
2 HAK
YIL KARİ
2 Çukurc
YIL a
3 Şemdi
YIL nli
3 Yükse
YIL kova
3
IĞDIR
YIL
3
Aralık
YIL
2 Karako
YIL yunlu
3 Tuzluc
YIL a
4
KARS
YIL
4 Akyak
YIL a
E
B
5 Nusa
YIL ybin
D
3 Ömer
E
YIL li
2 Güçlü
YIL konak
3
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
3
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
5
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
D
E
E
E
D
E
E
E
E
D
E
D
E
D
E
D
MUŞ D
Bula
nık
Hask
öy
Kork
ut
Mala
zgirt
E
E
E
E
Varto E
2 Gürü
YIL n
D
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
E
YIL
3
D
YIL
Kağız
man
Sarıka
mış
Yeşil
li
D
E
E
Savur E
SİV
AS
Akın
cılar
Altın
yayla
Divri
ği
Doğa
nşar
Gem
erek
Gölo
va
3 Arpaça
YIL y
Digor
Beytü
3
D
şşeba
YIL
p
3
D
Cizre
YIL
2 Midy
YIL at
B
E
E
E
D
E
İmra
nlı
Kang
al
2
YIL
E
2
YIL
E
2
YIL
İdil
E
Silopi
E
Ulude
E
re
TUN
E
CELİ
Çemiş
E
gezek
Hozat
E
Mazgi
E
rt
Nazı
E
miye
Ovacı
E
k
Pertek E
Pülüm
E
ür
VAN
Bahçe
saray
Başka
le
Çaldır
an
3
Çatak
YIL
3
YIL
2
E
YIL
3
D
YIL
Hafik D
E
Edre
mit
D
E
E
E
E
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
3
YIL
3
Erciş D
YIL
3
Gevaş D
YIL
D
Adakl
ı
2
YIL
3
Genç D
YIL
Karlıo
2
E
va
YIL
2
Kiğı
E
YIL
Solha
3
D
n
YIL
Yayla
2
E
dere
YIL
Yedis
2
E
u
YIL
E
Otlukb
eli
Refahi
ye
Tercan
Üzüml
ü
2
Selim
YIL
3
D
Susuz
YIL
3
D
YIL
3
D
YIL
E
E
E
2
YIL
2
YIL
Koyu
2 Gürpı
E
lhisar
YIL nar
Suşe
3 Mura
D
hri
YIL diye
Şarkı
3
D
Özalp
şla
YIL
3
Ulaş D
Saray
YIL
Yıldı
3
D
zeli
YIL
3
Zara D
YIL
D
E
E
E
3
YIL
2
YIL
2
YIL
2
YIL
[R.G. 27 Mart 2012 – 28246]
—— • ——
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından:
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATININ GÖREVLERİ,
ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİĞİN
ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİĞİN
MADDE 1 – 8/8/2004 tarihli ve 25547 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre ve
Orman Bakanlığı Taşra Teşkilatının Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Orman ve Su
İşleri Bakanı yürütür.
[R.G. 27 Mart 2012 – 28246]
—— • ——
Kültür ve Turizm Bakanlığından:
KÜLTÜR YATIRIMLARININ VE GİRİŞİMLERİNİN BELGELENDİRİLMESİNE
VE
NİTELİKLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 24/4/2009 tarihli ve 27209 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kültür
Yatırımlarının ve Girişimlerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğin 6
ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) İlgili kurum tarafından düzenlenmiş işyeri açma ve çalışma ruhsatı, kurum açma
izni veya eğitim kurumunun kuruluş kanununun yayımlandığı Resmî Gazete’nin tarih ve
sayısı.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 10 – (1) Değerlendirme Komisyonu; Müsteşarın başkanlığında ilgili
müsteşar yardımcısı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü, Kültür Varlıkları ve Müzeler
Genel Müdürü, I. Hukuk Müşaviri, Kontrolörler Kurulu Başkanı, Kültür Varlıkları ve
Müzeler Genel Müdürlüğünün ilgili genel müdür yardımcısı ile ilgili daire başkanından
oluşur. Gerek görülmesi halinde ilgili genel müdürler, genel müdür yardımcıları, daire
başkanları ve sektör temsilcisi Komisyona üye olarak katılır. Sektör temsilcisi, konuyla ilgili
temayüz etmiş tercihen sivil toplum kuruluşları üyeleri arasından Bakanlıkça seçilir.
Müsteşarın katılmadığı durumlarda Komisyona müsteşar yardımcısı başkanlık eder.
Komisyon, kararlarını salt çoğunlukla alır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf
çoğunluk sayılır. Komisyon kararları Bakan onayı ile yürürlüğe girer.”
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
24/4/2009
27209
[R.G. 27 Mart 2012 – 28246]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/2850
Bazı kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadrolarda düzenleme yapılması hakkındaki ekli
Kararın yürürlüğe konulması; 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci ve 9 uncu
maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 14/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
ve
İçişleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
14/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2850 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
MADDE 1 – (1) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadrolardan; ekli (3) sayılı
cetvellerde yer alan dolu kadroların dereceleri ve ekli (4) sayılı cetvellerde yer alan boş
kadroların sınıf, unvan ve dereceleri değiştirilmiştir.
MADDE 2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
KURUMU :
TEŞKİLATI :
CETVEL :
2
SERBEST BIRAKILMASI UYGUN BULUNAN KADROLARIN
SINIFI
UNVANI
DERECE
ADET
TOPLAM :
KURUMU :
TEŞKİLATI :
CETVEL :
3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
SINIFI
GÖRÜLEN
KADRO
KADRO
ADEDİ
DERECESİ
UNVANI
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
TÜRKİYE
TOPLAM :
KURUMU :
TEŞKİLATI :
CETVEL :
4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
SINIFI
-A-
-B-
MEVCUT KADRONUN
YAPILMASI UYGUN GÖRÜLEN DEĞİŞİKLİK
UNVANI
TOPLAM :
KURUMU :
TEŞKİLATI :
CETVEL :
4
DERECE
ADET
SINIFI
UNVANI
DERECE
TOPLAM :
ADET
TUTULAN KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
SINIFI
-A-
-B-
MEVCUT KADRONUN
YAPILMASI UYGUN GÖRÜLEN DEĞİŞİKLİK
UNVANI
DERECE
ADET
SINIFI
UNVANI
TOPLAM :
DERECE
ADET
TOPLAM :
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
SH
SH
SH
SH
SH
TH
TH
TH
TH
TH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
KURUMU
UNVANI
PROGRAMCI
PROGRAMCI
PROGRAMCI
AYNİYAT SAYMANI
DAKTİLOGRAF
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
DAİRE TABİBİ
DİYETİSYEN
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MİMAR
İSTATİSTİKÇİ
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
HİZMETLİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
TOPLAM :
1
1
1
1
1
1
1
KADRO
DERECES
İ
5
5
7
3
9
4
5
4
4
3
5
2
5
1
1
1
1
1
2
1
2
1
1
1
1
1
1
1
38
2
3
4
4
5
2
3
3
7
4
7
8
9
7
8
8
10
ADEDİ
: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
YAPILMASI UYGUN GÖRÜLE
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UNVANI
KURULUŞ MÜDÜR
YARDIMCISI
PROGRAMCI
ŞEF
ŞEF
ŞEF
AYNİYAT SAYMANI
AYNİYAT SAYMANI
AYNİYAT SAYMANI
MEMUR
MEMUR
MEMUR
MEMUR
ANBAR MEMURU
ANBAR MEMURU
ANBAR MEMURU
ANBAR MEMURU
ANBAR MEMURU
SATINALMA MEMURU
YURT YÖNETİM MEMURU
YURT YÖNETİM MEMURU
YURT YÖNETİM MEMURU
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
ADEDİ
KADRO
DERECES
İ
4
2
1
4
3
1
7
3
2
2
2
1
1
3
1
1
3
1
2
13
2
22
1
3
10
29
12
1
2
1
6
1
5
4
4
5
7
2
4
5
7
8
9
10
7
8
9
10
12
10
5
8
9
6
9
4
5
5
6
7
7
7
8
9
5
4
13
5
10
5
2
7
YAPILMASI UYGUN GÖRÜLE
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
ŞOFÖR
ŞOFÖR
3
7
5
7
4
8
1
9
3
9
7
10
5
1
7
8
KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
UNVANI
ŞOFÖR
ŞOFÖR
ŞOFÖR
ŞOFÖR
ŞOFÖR
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
ÇOCUK EĞİTİCİSİ
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
TABİP
TABİP
TABİP
ADEDİ
2
1
6
1
1
11
1
27
3
17
1
1
47
2
55
1
19
19
2
8
1
1
6
3
KADRO
DERECES
İ
8
10
10
11
12
4
5
5
7
9
10
12
2
3
3
4
4
5
6
7
8
2
3
4
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
TABİP
TABİP
DİŞ TABİBİ
DİŞ TABİBİ
DİŞ TABİBİ
DİŞ TABİBİ
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
PSİKOLOG
FİZYOTERAPİST
FİZYOTERAPİST
FİZYOTERAPİST
FİZYOTERAPİST
ECZACI
DİYETİSYEN
DİYETİSYEN
DİYETİSYEN
DİYETİSYEN
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
HEMŞİRE
SAĞLIK MEMURU
SAĞLIK MEMURU
SAĞLIK MEMURU
1
1
1
1
1
1
9
1
6
2
2
16
2
1
1
8
9
6
4
1
1
1
1
11
2
1
6
1
3
1
12
3
2
6
4
10
2
27
3
44
4
15
2
1
36
7
1
1
1
1
5
5
4
4
4
5
2
3
3
4
5
5
6
7
8
2
3
4
5
5
2
3
4
5
2
3
3
4
4
5
5
7
8
2
3
3
4
4
5
5
6
7
8
9
9
10
11
5
7
10
SH
SH
TH
TH
TH
TH
SAĞLIK MEMURU
SAĞLIK MEMURU
SOSYOLOG
MÜHENDİS
TEKNİKER
TEKNİSYEN
1
6
1
1
3
10
10
10
5
3
3
4
KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
TH
TH
TH
TH
TH
TH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
DH
DH
DH
DH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
UNVANI
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
DİN GÖREVLİSİ
DİN GÖREVLİSİ
DİN GÖREVLİSİ
DİN GÖREVLİSİ
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
BAKICI ANNE
ADEDİ
3
4
1
1
1
1
66
5
42
1
31
41
4
2
21
1
5
8
2
3
6
2
1
12
73
26
9
23
4
14
4
2
3
YAPILMASI UYGU
KADRO
DEĞİŞİKLİK
DERECES
KADRO DERECESİ
İ
5
5
6
7
8
9
2
3
3
4
4
5
6
7
7
8
4
5
7
9
7
8
9
6
7
8
8
9
9
10
11
13
6
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
TERZİ
BERBER
BERBER
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
TOPLAM :
9
1
16
3
5
2
16
1
2
2
1
1
2
1
1
8
4
4
3
4
1
7
3
1
1
1272
7
9
9
9
10
12
12
6
7
8
8
7
8
10
6
7
8
9
10
12
6
7
8
11
12
KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
-AMEVCUT KADRONUN
DEREC
UNVANI
E
AİLE VE SOSYAL POL. UZM.
1
AİLE VE SOSYAL POL. UZM.
2
AİLE VE SOSYAL POL. UZM.
3
AİLE VE SOSYAL POL. UZM.
4
MEMUR
5
GİH
MEMUR
GİH
MEMUR
8
GİH
GİH
GİH
GİH
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
5
9
10
5
SINIFI
6
YAPI
ADET
20
20
20
20
20
SINIF
I
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UNVANI
HUKUK MÜŞAVİRİ
HUKUK MÜŞAVİRİ
HUKUK MÜŞAVİRİ
DENETÇİ
DENETÇİ YARDIMC
AİLE VE SOSYAL PO
5 GİH
UZM.
AİLE VE SOSYAL PO
5 GİH
UZ. YR.
2 GİH
PROGRAMCI
1 GİH
ÇÖZÜMLEYİCİ
2 GİH
BİLGİSAYAR İŞLET
140 GİH
BİLGİSAYAR İŞLET
TH
İŞL.
TEKNİKER
1
1 GİH
BİLGİSAYAR İŞLET
KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-AMEVCUT KADRONUN
SINIFI
TH
TH
TH
YH
YH
YH
YH
DEREC
E
2
5
5
7
7
8
9
UNVANI
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİK RESSAM
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
ADET
1
1
1
2
10
10
10
0
0
0
0
0
0
0
0
TOPLAM :
SINIF
I
SH
SH
SH
SH
SH
SH
TH
TH
TH
EÖH
EÖH
EÖH
EÖH
AH
AH
291
UNVANI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
SOSYAL ÇALIŞMACI
PSİKOLOG
FİZYOTERAPİST
ÇOCUK GELİŞİMCİS
SOSYOLOG
MÜHENDİS
İSTATİSTİKÇİ
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
ÖĞRETMEN
AVUKAT
AVUKAT
KURUM
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
U :
TEŞKİLA
TAŞRA
TI :
CETVEL
4
:
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-A-
YAPILM
MEVCUT KADRONUN
SINIFI
U
N
V DEREC
A
E
N
I
ADET
SINIF
I
UNVANI
DEREC
E
ADET
K
U
R
U
L
U
Ş
GİH
M
Ü
D
Ü
R
1
71 GİH
İL MÜDÜR YARDIMCISI
1
2
22 GİH
İL MÜDÜR YARDIMCISI
3
3
7 GİH
KURULUŞ MÜDÜRÜ
1
Y
A
R
D
I
M
C
I
S
I
K
U
R
U
L
U
Ş
GİH
GİH
M
Ü
D
Ü
R
Y
A
R
D
I
M
C
I
S
I
K
U
R
U
L
U
Ş
M
Ü
D
Ü
R
Y
A
R
D
I
M
C
I
S
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
GİH
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
S
A
Y
M
A
1
5 GİH
PROGRAMCI
7
2
5 GİH
YURT YÖNETİM MEMURU
7
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
3
10 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
3
4
9 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
5
5
10 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
7
6
8 GİH
VERİ HAZIRLAMA VE
KONT. İŞL.
3
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
GİH
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
GİH
7
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
S
A
Y
M
A
N
I
8
3 GİH
1 GİH
VERİ HAZIRLAMA VE
KONT. İŞL.
V
E
R
İ
H
A
Z
I
R
L
A
M
A
V
E
K
O
N
T
.
İ
Ş
L
5
7
10
.
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
9
2 SH
SOSYAL ÇALIŞMACI
5
10
2 SH
PSİKOLOG
5
11
1 SH
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
5
12
1 TH
SOSYOLOG
7
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
GİH
S
A
Y
M
A
N
I
A
Y
N
İ
Y
A
T
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
S
A
Y
M
A
N
I
M
E
M
U
R
M
E
M
U
R
M
E
M
U
R
A
N
B
A
R
M
E
M
U
R
U
A
N
B
A
R
M
E
M
U
R
U
5
6
51 TH
5 EÖH
7
20
5
15
7
10
İSTATİSTİKÇİ
7
ÖĞRETMEN
7
GİH
GİH
GİH
GİH
S
A
T
I
N
A
L
M
A
M
E
M
U
R
U
S
A
T
I
N
A
L
M
A
M
E
M
U
R
U
S
A
T
I
N
A
L
M
A
M
E
M
U
R
U
D
A
5
25
6
5
7
8
5
26
GİH
GİH
GİH
GİH
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
6
3
7
7
8
1
9
2
0
GİH
GİH
GİH
GİH
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
D
A
K
T
İ
L
O
G
R
A
F
Ç
O
C
U
K
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
10
1
0
11
1
0
12
1
0
3
10
0
İ
Ç
O
C
U
K
GİH
GİH
GİH
GİH
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
4
10
0
5
18
0
6
5
0
7
11
0
K
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
GİH
GİH
GİH
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
E
Ğ
İ
8
1
0
9
75
0
10
2
0
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
GİH
GİH
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
Ç
O
C
U
K
E
Ğ
İ
T
İ
C
İ
S
İ
U
Z
M
A
N
SH
SH
T
A
B
İ
B
U
Z
M
11
2
0
12
5
0
1
2
0
2
2
0
A
N
T
A
B
İ
B
U
Z
M
A
N
SH
3
1
0
5
12
0
1
8
0
2
9
0
3
3
0
4
5
0
T
A
B
İ
B
U
Z
M
A
N
SH
SH
SH
SH
SH
T
A
B
İ
B
T
A
B
İ
P
T
A
B
İ
P
T
A
B
İ
P
T
A
B
İ
P
SH
SH
SH
SH
SH
SH
T
A
B
İ
P
T
A
B
İ
P
D
İ
Ş
T
A
B
İ
B
İ
D
İ
Ş
T
A
B
İ
B
İ
D
İ
Ş
T
A
B
İ
B
İ
D
İ
Ş
T
A
B
İ
B
İ
5
33
0
6
8
0
1
2
0
3
2
0
4
1
0
5
4
0
KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
CETVEL
: 4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-AMEVCUT KADRONUN
SINIFI
SH
SH
SH
SH
SH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
UNVANI
ECZACI
ECZACI
ECZACI
ECZACI
HEMŞİRE YARDIMCISI
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
TEKNİKER
ÇOCUK BAKICISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
BAKICI ANNE
DEREC
E
SINIF
I
1
ADET
1
4
1
5
10
5
1
2
3
4
5
3
10
5
6
7
8
9
10
12
13
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
5
6
7
8
9
10
12
7
3
1
2
1
1
1
4
3
30
27
2
17
9
11
3
3
6
56
8
48
35
60
74
66
26
41
7
14
3
6
8
37
19
58
UNVANI
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
AŞÇI
TERZİ
TERZİ
TERZİ
TERZİ
TERZİ
TERZİ
BERBER
BERBER
BERBER
BERBER
BERBER
BERBER
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
KALORİFERCİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
BEKÇİ
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
5
6
7
8
10
14
5
6
TOPLAM :
17
3
4
7
6
18
20
17
18
2
14
1
5
5
9
2
4
1
7
2
9
10
11
5
7
8
9
10
11
12
13
14
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
1
7
2
6
9
5
11
18
7
12
9
1
23
2
22
16
4
8
14
2
1
5
1608
KURUMU : BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UNVANI
ŞUBE MÜDÜRÜ
UZMAN (Ö)
UZMAN (Ö)
UZMAN (Ö)
MALİ HİZMETLER UZMANI
MALİ HİZMETLER UZMANI
MALİ HİZMETLER UZMANI
MALİ HİZMETLER UZMANI
AVRUPA BİRLİĞİ UZMANI
ARAŞTIRMACI (Ö)
PROGRAMCI
PROGRAMCI
PROGRAMCI
USTA ÖĞRETİCİ
USTA ÖĞRETİCİ
ŞEF (Ö)
ŞEF (Ö)
MEMUR
MEMUR
MEMUR
MEMUR
SANTRAL MEMURU
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
KADRO
DEĞİŞİKLİK
DERECES
ADEDİ
KADRO DERECESİ
İ
1
2
4
1
1
3
2
4
2
2
2
3
1
4
1
5
1
3
15
1
1
2
1
4
1
5
2
10
1
11
4
3
1
6
2
6
3
7
2
8
1
9
1
7
1
7
2
9
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
SH
SH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
ŞOFÖR
ŞOFÖR
TABİP
HEMŞİRE
UZMAN
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MİMAR
MİMAR
MİMAR
ŞEHİR PLANCISI
İSTATİSTİKÇİ
İSTATİSTİKÇİ
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
1
1
1
1
1
10
11
4
5
7
4
5
4
5
1
6
1
7
1
7
1
1
1
1
2
1
1
1
1
1
1
1
1
2
9
14
7
1
8
1
1
1
1
1
1
2
1
1
1
1
2
1
5
2
1
7
8
4
2
8
4
5
6
7
1
2
3
5
6
2
3
4
5
5
6
6
8
8
2
3
4
5
2
3
2
5
6
9
5
6
TH
TH
YH
YH
YH
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN (Ö)
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
HİZMETLİ
TOPLAM :
1
1
1
1
2
153
9
3
11
7
11
KURUMU : BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UNVANI
ŞUBE MÜDÜRÜ
UZMAN (Ö)
UZMAN (Ö)
ARAŞTIRMACI (Ö)
ARAŞTIRMACI (Ö)
ARAŞTIRMACI (Ö)
ŞEF
ŞEF (Ö)
ŞEF (Ö)
ŞEF (Ö)
MEMUR
MEMUR
MEMUR
MEMUR
MEMUR
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
DAKTİLOGRAF
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞİKLİK
KADRO
DERECES
İ
2
1
3
1
2
3
4
3
4
5
6
8
9
10
10
6
7
8
ADEDİ
1
14
2
53
3
3
1
49
4
1
3
3
1
1
1
1
1
1
KADRO DERECESİ
1
4
11
5
8
5
1
8
3
8
GİH
GİH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
YH
YH
YH
YH
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
ŞOFÖR
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
ÖLÇÜ VE AYAR MEMURU
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
TEKNİKER (Ö)
TEKNİKER (Ö)
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN (Ö)
TEKNİSYEN (Ö)
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
HİZMETLİ
HİZMETLİ
TOPLAM :
1
10
1
6
11
14
1
1
1
4
1
1
8
4
5
5
6
6
9
9
11
12
6
7
2
1
2
11
1
25
3
1
2
5
9
10
2
1
3
2
1
1
3
1
2
1
1
2
314
1
2
3
5
6
2
3
3
4
5
5
5
5
1
2
2
3
5
5
9
3
6
10
6
7
8
KURUMU : BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
SINIFI
-AMEVCUT KADRONUN
DEREC
UNVANI
E
YAPILMA
ADET
SINIF
I
UNVANI
GİH
SANAYİ VE TEKNOLOJİ UZM.
1
1 GİH
GİH
SANAYİ VE TEKNOLOJİ UZM.
2
4 GİH
GİH
MÜDÜR (Ö)
9
10 GİH
GİH
MÜDÜR YARDIMCISI (Ö)
9
10 GİH
GİH
GİH
GİH
UZMAN (Ö)
AVRUPA BİRLİĞİ UZMANI
ARAŞTIRMACI (Ö)
12
5
13
109 GİH
5 GİH
119 GİH
GİH
USTA ÖĞRETİCİ
7
1 GİH
GİH
ŞEF (Ö)
12
98 GİH
GİH
MEMUR
5
1 GİH
MÜFETTİŞ YARDI
SANAYİ VE TEKNO
UZM.
SANAYİ VE TEKNO
UZ. YR.
SANAYİ VE TEKNO
UZ. YR.
MÜDÜR (Ö)
MÜDÜR YARDIMC
UZMAN (Ö)
MALİ HİZMETLER
UZMANI
AVRUPA BİRLİĞİ
UZMANI
ARAŞTIRMACI (Ö
KURUMU : BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
: 4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-A-
YAPILMASI UYGU
GÖRÜLEN DEĞİŞİK
MEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UN
VA
NI
M
E
M
U
R
ME
MU
R
ME
MU
R
ME
MU
R
KO
RU
MA
VE
GÜ
VE
NL
İK
DEREC
E
8
ADET
2
SINIF
I
GİH
UNVANI
PROGR
AMCI
9
3 GİH
PROGRAMCI
10
4 GİH
AVRUPA BİRLİĞİ UZ
YRD.
11
4 GİH
AVRUPA BİRLİĞİ UZ
YRD.
5
1 GİH
ŞEF (Ö)
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GÖ
RE
VL
İSİ
KO
RU
MA
VE
GÜ
VE
NL
İK
GÖ
RE
VL
İSİ
KO
RU
MA
VE
GÜ
VE
NL
İK
GÖ
RE
VL
İSİ
SA
NT
RA
L
ME
MU
RU
SA
NT
RA
L
ME
MU
RU
DA
KT
İL
OG
RA
F
SE
KR
6
2 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETM
10
1 GİH
VERİ HAZIRLAMA V
KONT. İŞL.
7
1 GİH
VERİ HAZIRLAMA V
KONT. İŞL.
12
2 GİH
VERİ HAZIRLAMA V
KONT. İŞL.
5
4 SH
SAĞLIK MEMURU
5
2 TH
MÜHENDİS (Ö)
GİH
GİH
GİH
GİH
SH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
ET
ER
SE
KR
ET
ER
SE
KR
ET
ER
ŞO
FÖ
R
ŞO
FÖ
R
SA
ĞL
IK
ME
MU
RU
MÜ
HE
ND
İS
(Ö)
MÜ
HE
ND
İS
MÜ
HE
ND
İS
MÜ
HE
ND
İS
MÜ
HE
ND
İS
TE
KN
İK
ER
(Ö)
TE
KN
6
1 TH
MÜHENDİS
7
1 TH
TEKNİKER (Ö)
5
4 TH
TEKNİSYEN (Ö)
7
5 AH
AVUKAT
7
1 AH
AVUKAT
8
14
1
10
2
2
3
2
8
2
9
5
1
7
TH
TH
TH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
İK
ER
TE
KN
İSY
EN
TE
KN
İSY
EN
TE
KN
İSY
EN
(Ö)
TE
KN
İSY
EN
YA
RD
IM
CIS
I
Hİ
ZM
ET
Lİ
Hİ
ZM
ET
Lİ
Hİ
ZM
ET
Lİ
Hİ
ZM
ET
Lİ
KA
LO
RİF
ER
Cİ
7
1
9
3
12
4
7
2
5
4
7
1
8
1
13
2
12
1
TOPLAM :
KURUMU
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
:
TEŞKİLA TAŞRA
457
TI :
CETVEL
4
:
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-A-
YAPILMASI U
DEĞ
MEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UN
DEREC
VA
E
NI
UZ
MA
12
N
(Ö)
AR
AŞ
TI
RM
13
AC
I
(Ö)
ŞE
F
12
(Ö)
ME
MU
10
R
ME
MU
11
R
KO
RU
MA
VE
GÜ
VE
5
NL
İK
GÖ
RE
VL
İSİ
K
10
O
R
U
M
A
ADET
SINIFI
UNVANI
DERECE
31 GİH
UZMAN (Ö)
1-12
53 GİH
ARAŞTIRMACI (Ö)
1-13
29 GİH
ŞEF (Ö)
3-12
1 GİH
MEMUR
5
1 GİH
VERİ HAZIRLAMA VE
KONT. İŞL.
5
3 GİH
VERİ HAZIRLAMA VE
KONT. İŞL.
4
2 GİH
VERİ
HAZIR
LAMA
VE
KONT.
İŞL.
3
ADET
10
V
E
G
Ü
V
E
N
L
İ
K
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
G
Ö
R
E
V
L
İ
S
İ
DA
KT
İL
OG
RA
F
DA
KT
İL
OG
RA
F
DAK
TİL
OGR
AF
SEK
RET
ER
VER
İ
HAZ
IRL
AMA
VE
KON
T.
İŞL.
ŞOF
5
15 TH
7
1 TH
MÜHENDİS (Ö)
MÜHENDİS
1-8
4
10
1 TH
MÜHENDİS
5
3 TH
TEKNİKER (Ö)
1-9
8
1 TH
TEKNİSYEN (Ö)
3-12
5
10 AH
AVUKAT
5
6
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
TH
TH
TH
YH
YH
YH
ÖR
ŞOF
ÖR
ŞOF
ÖR
ŞOF
ÖR
ŞOF
ÖR
ŞOF
ÖR
ŞOF
ÖR
MÜ
HEN
DİS
(Ö)
TEK
NİK
ER
(Ö)
TEK
NİSY
EN
(Ö)
HİZ
MET
Lİ
HİZ
MET
Lİ
HİZ
MET
Lİ
T
O
P
L
A
M
:
6
1 AH
7
1
8
2
9
1
12
8
13
4
8
51
9
8
12
15
5
5
7
2
13
8
257
AVUKAT
7
TOPLAM :
KURUMU : ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
CETVEL
: 3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
U
N
V
ADEDİ
A
N
I
H
U
K
U
K
M
Ü
Ş
A
V
İ
R
İ
H
U
K
U
K
M
Ü
Ş
A
V
İ
R
İ
İ
Ç
D
DERECES
İ
KADRO
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
5
2
1
3
3
1
2
3
1
E
N
E
T
Ç
İ
İ
Ç
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
D
E
N
E
T
Ç
İ
D
E
N
İ
Z
C
İ
L
İ
K
U
Z
M
A
N
I
DE
Nİ
ZC
İLİ
K
UZ
MA
NI
UZ
MA
N
AV
RU
PA
Bİ
RL
İĞİ
1
5
4
18
5
1
1
5
4
7
4
1
1
2
1
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
UZ
MA
NI
AV
RU
PA
Bİ
RL
İĞİ
UZ
MA
NI
MÜ
TE
RC
İM
RA
PO
RT
ÖR
PRO
GRA
MCI
PRO
GRA
MCI
P
R
O
G
R
A
M
C
I
PR
OG
RA
MCI
ÇÖ
ZÜ
ML
EYİ
Cİ
ÇÖ
ZÜ
ML
EYİ
Cİ
ŞEF
4
5
4
1
2
1
1
5
1
3
5
1
1
5
3
7
7
1
3
9
1
2
5
1
1
7
1
11
5
3
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
AY
NİY
AT
SAY
MA
NI
ME
MU
R
ME
MU
R
ME
MU
R
ME
MU
R
ME
MU
R
ME
MU
R
KO
RU
MA
VE
GÜ
VE
NLİ
K
GÖ
RE
VLİ
Sİ
KO
RU
MA
VE
GÜ
VE
NLİ
K
GÖ
RE
VLİ
Sİ
BİL
GİS
1
3
1
17
6
5
24
7
5
21
8
5
7
9
5
4
10
5
3
10
8
2
8
5
9
10
5
2
4
3
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
8
5
3
3
6
3
1
6
4
2
7
3
1
7
4
1
8
5
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZI
RL
AM
A
VE
KO
NT.
1
8
3
4
9
3
7
4
3
5
5
3
3
5
4
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
İŞL
.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
1
6
4
2
6
5
1
6
3
5
7
3
3
7
5
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
1
8
5
5
8
3
3
9
5
1
10
5
1
10
4
GİH
SH
SH
TH
TH
TH
TH
NT.
İŞL.
ŞOF
ÖR
DAİ
RE
TAB
İBİ
BİO
LO
G
GE
Mİ
SÜR
VE
Y
UZ
MA
NI
GE
Mİ
SÜR
VE
Y
UZ
MA
NI
G
E
M
İ
S
Ü
R
V
E
Y
U
Z
M
A
N
I
M
Ü
H
E
N
7
15
3
7
5
1
5
1
3
5
1
9
2
1
7
4
3
6
2
5
1
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
D
İ
S
M
Ü
H
E
N
D
İ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
NDİ
15
3
1
3
3
2
3
4
2
3
4
1
5
4
3
7
5
4
2
5
3
8
5
1
1
6
3
1
6
5
1
7
5
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
S
MÜ
HE
NDİ
S
MÜ
HE
ND
İS
MÜ
HE
NDİ
S
Mİ
MA
R
ŞEH
İR
PLA
NCI
SI
FİZİ
KÇİ
MA
TE
MA
TİK
Çİ
İST
ATİ
STİ
KÇİ
İST
ATİ
STİ
KÇİ
TE
KNİ
KE
R
TE
KNİ
KE
R
TE
KNİ
KE
R
TE
KNİ
3
3
7
8
1
1
2
8
5
1
2
1
1
5
4
1
5
1
1
3
1
1
5
1
1
5
3
2
3
2
1
3
1
1
7
1
5
9
7
KE
R
KURUMU :
TEŞKİLATI :
CETVEL
:
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
MERKEZ
3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
YH
UNVANI
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
HİZMETLİ
TOPLAM :
ADEDİ
6
1
2
1
2
1
1
1
KADRO
DERECES
İ
4
5
6
7
7
8
9
9
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
353
KURUMU : ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
YAPILMASI UYGUN
KADRO KADRO
DEĞİŞİKLİK
SINIFI
UNVANI
ADEDİ
DERECESİ
KADRO DERECES
GİH
DENİZCİLİK UZMANI
6
5
GİH ŞUBE MÜDÜRÜ
18
3
1
GİH
ŞEF
1
5
GİH
ŞEF
1
5
GİH
MEMUR
16
6
GİH
MEMUR
28
7
GİH
MEMUR
22
8
GİH
MEMUR
24
9
GİH
MEMUR
1
9
GİH
MEMUR
3
10
GİH
MEMUR
28
10
GİH
MEMUR
1
10
GİH
MEMUR
1
10
GİH
MEMUR
5
12
GİH
MEMUR
18
12
GİH
MEMUR
3
12
GİH
MEMUR
1
12
KORUMA VE GÜVENLİK
GİH
6
9
GÖREVLİSİ
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
YH
YH
KORUMA VE GÜVENLİK
GÖREVLİSİ
KORUMA VE GÜVENLİK
GÖREVLİSİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
VERİ HAZIRLAMA VE KONT. İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT. İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT. İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT. İŞL.
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MATEMATİKÇİ
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİKER
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİK RESSAM
TEKNİSYEN YARDIMCISI
HİZMETLİ
2
TOPLAM :
258
3
11
3
11
1
2
1
1
1
4
1
1
1
9
4
3
1
3
1
1
1
2
1
6
3
1
1
6
5
2
1
1
1
1
4
5
5
6
10
4
5
5
8
2
3
3
4
4
4
5
6
7
5
2
3
3
7
4
5
10
10
10
5
8
7
5
KURUMU : ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
SINIFI
GİH
-AMEVCUT KADRONUN
DEREC
UNVANI
E
MÜTERCİM
2
YAPILMAS
ADET
SINIFI
1 GİH
KURUMU ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
UNVANI
MÜFETTİŞ
:
TEŞKİLA
MERKEZ
TI :
CETVEL
4
:
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
-AMEVCUT KADRONUN
U
N
V
DEREC
ADET
SINIFI
A
E
N
I
M
E
M
5
3 GİH
U
R
M
E
M
6
1 GİH
U
R
M
E
M
8
7 GİH
U
R
ME
MU
9
11 GİH
R
ME
MU
10
16 GİH
R
BİL
GİS
AY
AR
6
3 GİH
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
7
2 GİH
GİS
AY
AR
İŞL
ET
-BYAPILMASI UYGUN GÖRÜLEN DEĞİŞ
UNVANI
DEREC
E
ADET
MÜFETTİŞ
2
2
MÜFETTİŞ
3
1
MÜFETTİŞ
5
11
UZMAN
1
19
UZMAN
4
UZMAN
5
UZMAN
3
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
TH
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
BİL
GİS
AY
AR
İŞL
ET
ME
Nİ
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
VE
Rİ
HA
ZIR
LA
MA
VE
KO
NT.
İŞL.
MÜ
HE
NDİ
S
8
4 GİH
UZMAN (Ö)
1-8
9
4 GİH
MALİ HİZMETLER UZM.
YRD.
10
6 GİH
ARAŞTIRMACI (Ö)
9
3 GİH
PROGRAMCI
1
10
5 GİH
ÇÖZÜMLEYİCİ
1
6
2 GİH
VERİ HAZIRLAMA VE
KONT. İŞL.
5
6
1-8
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
MÜ
HE
7
NDİ
S
MÜ
HE
8
NDİ
S
JEO
LO
8
G
JEO
FİZİ
8
KÇİ
İ
S
T
A
T
İ
8
S
T
İ
K
Ç
İ
TE
KNİ
7
KE
R
TE
KNİ
9
KE
R
TOPLAM :
4 SH
BİOLOG
5
8 TH
UZMAN
4
1 TH
UZMAN
5
1 TH
UZMAN
7
5 TH
MÜHENDİS
1
2
1 TH
MATEMATİKÇİ
5
2 YH
HİZMETLİ
5
90
KURUMU : ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-AMEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
GİH
UNVANI
UZMAN
ARAŞTIRMACI
DEREC
E
5
1
SINIF
I
2 GİH
UZMAN
2 GİH
UZMAN
ADET
UNVANI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
MEMUR
MEMUR
MEMUR
MEMUR
MEMUR
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
GEMİ SÜRVEY UZMANI
GEMİ SÜRVEY UZMANI
KAPTAN
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
TEKNİKER
TEKNİSYEN
TOPLAM :
6
7
9
10
12
3
10
1
2
1
1
2
4
5
6
7
8
6
10
4 GİH
2 GİH
3 GİH
2 TH
25 TH
2 TH
2 TH
59 TH
82 TH
1 TH
2 TH
3 TH
3
5
2
5
12
1
3
222
UZMAN
UZMAN
ARAŞTIRMACI
GEMİ SÜRVEY UZMA
GEMİ SÜRVEY UZMA
GEMİ SÜRVEY UZMA
UZMAN
UZMAN
UZMAN
UZMAN
KAPTAN
MÜHENDİS (Ö)
TO
KURUMU : SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
SH
TH
TH
TH
TH
UNVANI
ADEDİ
TERCÜMAN
LABORANT
MÜHENDİS
MÜHENDİS
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TOPLAM :
1
1
1
2
1
1
7
KADRO
DERECES
İ
8
5
6
7
6
6
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
KURUM
SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI
U :
TEŞKİLA
MERKEZ
TI :
CETVEL
4
:
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-AMEVCUT KADRONUN
YAPILMAS
SINIFI
GİH
SH
TH
TH
UNVANI
ÇOCUK EĞİTİMCİSİ
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TOPLAM :
DEREC
E
4
1
8
9
ADET
SINIF
UNVANI
I
1 GİH
ÇOCUK EĞİTİMCİSİ
1 SH
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ
1 TH
TEKNİSYEN
1 TH
TEKNİSYEN
4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
(MESLEK MENSUPLARI)
SINIFI
-AMEVCUT KADRONUN
DEREC
UNVANI
E
UZMAN DENETÇİ
1
UZMAN DENETÇİ (ANA. MAH.
1
RAP.)
BAŞ DENETÇİ
4
DENETÇİ
6
DENETÇİ
7
TOPLAM :
YAPILMA
SINIF
I
ADET
60
UNVANI
DENETÇİ YARDIMC
5
8
10
7
90
KURUMU : YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
UNVANI
YURTDIŞI TÜRK. VE AKR.
TPL. UZ.
YURTDIŞI TÜRK. VE AKR.
TPL. UZ.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
TOPLAM :
KADRO
DERECES
İ
ADEDİ
1
3
1
7
1
10
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
3
KURUMU : YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİ
-AMEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
UNVANI
DERECE
YURTDIŞI TÜRK. VE AKR.
TPL. UZ.
7
SINIF
I
ADET
YURTDIŞI TÜRK. VE
TPL. UZ.
MALİ HİZMETLER
UZMANI
MALİ HİZMETLER U
YRD.
5 GİH
0 GİH
0 GİH
TOPLAM :
UNVANI
5
KURUMU : EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI
MERKEZ
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
SH
SH
SH
TH
TH
TH
TH
TH
AH
UNVANI
PRODÜKTÖR
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
VETERİNER HEKİM
HEMŞİRE
HEMŞİRE
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
MÜHENDİS
TEKNİSYEN
AVUKAT
TOPLAM :
ADEDİ
2
12
1
1
1
1
1
1
5
1
2
1
1
30
KADRO
DERECES
İ
8
4
8
9
5
2
3
5
6
6
7
10
5
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
KURUMU : EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI
TAŞRA
:
CETVEL
:3
DOLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENEN KADROLARIN
KADRO
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
SH
SH
SH
SH
SH
SH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
TH
AH
UNVANI
1
1
107
12
1
1
1
2
1
2
KADRO
DERECES
İ
6
7
4
6
8
9
9
9
10
10
71
4
7
5
1
6
3
6
ADEDİ
MEMUR
MEMUR
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
İŞL.
DİŞ TABİBİ
BİOLOG
BİOLOG
HEMŞİRE
SAĞLIK TEKNİKERİ
SAĞLIK TEKNİSYENİ
MÜHENDİS
KİMYAGER
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
TEKNİSYEN
AVUKAT
TOPLAM :
3
1
1
1
1
1
1
1
1
3
1
18
1
4
1
250
YAPILMASI UYGUN
DEĞİŞİKLİK
KADRO DERECESİ
9
5
3
5
9
7
9
3
5
8
9
9
10
10
7
KURUM
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
U :
TEŞKİL
MERKEZ
ATI :
CETVEL
4
:
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-A-
SINIFI
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
EMH
EMH
YH
YH
MEVCUT KADRONUN
DEREC
UNVANI
E
İNŞAAT EMLAK DAİRESİ
1
BAŞKANI
SAĞLIK İŞLERİ DAİRESİ
1
BAŞKANI
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
9
BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
10
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
5
İŞL.
VERİ HAZIRLAMA VE KONT.
10
İŞL.
HUKUK MÜŞAVİRİ
1
BAŞPOLİS MEMURU
3-9
TEKNİSYEN YARDIMCISI
5
AŞÇI
12
YAPI
SINIF
I
ADET
UNVANI
1 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETM
1 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETM
40 GİH
120 GİH
BİLGİSAYAR İŞLETM
BİLGİSAYAR İŞLETM
VERİ HAZIRLAMA V
KONT. İŞL.
VERİ HAZIRLAMA V
KONT. İŞL.
HUKUK MÜŞAVİRİ
DAİRE BAŞKANI
POLİS MEMURU
TEKNİSYEN YARDIM
AŞÇI
30 GİH
50 GİH
2
15
10
3
0
TOPLAM :
EMH
EMH
EMH
YH
YH
272
KURUMU
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
:
TEŞKİLA
TAŞRA
TI :
CETVEL
4
:
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-A-
-BYAPILMASI UYGU
DEĞİŞİK
MEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
U
N
V DEREC
A
E
N
I
S
1
İ
V
İ
L
S
ADET
SINIFI
26 GİH
UNVANI
MEMUR
DEREC
E
ADET
9
50
A
V
U
N
M
A
GİH
GİH
GİH
U
Z
M
A
N
I
M
E
M
U
R
B
İ
L
G
İ
S
A
Y
A
R
İ
Ş
L
E
T
M
E
N
İ
V
E
R
İ
H
A
Z
I
R
L
A
M
A
5
450 GİH
10
1100 GİH
10
700 GİH
M
E
M
U
R
10
45
MEMUR
8
50
BİLGİSAYAR
İŞLETMENİ
6
20
SH
SH
SH
SH
V
E
K
O
N
T
.
İ
Ş
L
.
T
A
B
İ
P
T
A
B
İ
P
T
A
B
İ
P
D
İ
Ş
T
A
B
İ
B
3
10 GİH
BİLGİSAYAR
İŞLETMENİ
3
1400
4
14 GİH
BİLGİSAYAR
İŞLETMENİ
7
50
5
5
18 GİH
13
GİH
B
İ
L
G
İ
S
A
Y
A
R
İ
Ş
L
E
T
M
E
N
İ
V
E
R
İ
H
A
Z
I
R
8
3
50
480
L
A
M
A
V
E
K
O
N
T
.
İ
Ş
L
.
İ
SH
SH
EMH
H
E
M
Ş
İ
R
E
H
E
M
Ş
İ
R
E
B
A
Ş
P
6
10
3-9
VERİ HAZIRLAMA
VE KONT. İŞL.
6 GİH
16 GİH
2400 SH
V
E
R
İ
H
A
Z
I
R
L
A
M
A
V
E
K
O
N
T
.
İ
Ş
L
.
S
O
S
Y
7
8
7
50
50
30
A
L
O
L
İ
S
Ç
A
L
I
Ş
M
A
C
I
M
E
M
U
R
U
Ç
A
R
Ş
I
V
E
EMH
YH
M
A
H
A
L
L
E
B
E
K
Ç
İ
S
İ
T
E
K
N
İ
S
Y
E
N
Y
A
R
D
I
P
O
L
İ
S
3-10
5
140 EMH
120 YH
M
E
M
U
R
U
T
E
K
N
İ
S
Y
E
N
Y
A
R
D
I
3-9
2618
9
120
YH
YH
YH
M
C
I
S
I
H
İ
Z
M
E
T
L
İ
H
A
Y
V
A
N
B
A
K
I
C
I
S
I
A
Ş
Ç
I
7
10 YH
12
9 YH
12
10 YH
M
C
I
S
I
H
İ
Z
M
E
T
L
İ
H
A
Y
V
A
N
B
A
K
I
C
I
S
I
A
Ş
Ç
I
TOPLAM :
5
10
10
9
5
10
5042
KURUMU : ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI : MERKEZ
CETVEL
: 4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-AMEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
UNVANI
ATÖLYELER MÜDÜRÜ
DEREC
E
1
ADET
SINIF
UNVANI
I
1 GİH
BİTKİSEL ÜRETİM
MÜDÜRÜ
PERSONEL VE İDAR
İŞLER MÜDÜRÜ
HALKLA İLİŞKİLER
PAZ. MÜDÜRÜ
GİH
BAĞ BAHÇE KÜL. MÜDÜRÜ
1
1 GİH
GİH
TARLA KÜLTÜR MÜDÜRÜ
1
1 GİH
1
1 GİH
UZMAN
10
2 TH
0 TH
MÜHENDİS
KİMYAGER
GİH
GİH
PERSONEL VE EĞİTİM
MÜDÜRÜ
ŞOFÖR
TOPLAM :
6
KURUMU : ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : MERKEZ
CETVEL
: 4
BOŞ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ
-A-
YAPILMASI UYGUN GÖR
DEĞİŞİKLİK
MEVCUT KADRONUN
SINIFI
GİH
U
N
V
A
N
I
Ö
L
Ç
M
E
,
S
E
Ç
.
V
E
Y
E
R
.
M
R
DEREC
E
1
ADET
SINIF
I
10 GİH
UNVANI
UZMAN
DEREC
E
ADET
3
10
K
.
U
Z
M
.
Ö
L
Ç
M
E
,
S
E
Ç
.
V
E
GİH
2
10 GİH
UZMAN
4
5
3
10 GİH
UZMAN
5
5
Y
E
R
.
M
R
K
.
GİH
U
Z
M
.
Ö
L
Ç
M
E
,
S
E
Ç
.
V
E
Y
E
R
.
M
R
K
.
U
Z
M
.
Ö
L
Ç
M
E
,
M
A
L
İ
S
E
Ç
.
V
E
GİH
4
10 GİH
Y
E
R
.
GİH
3
1
U
Z
M
A
N
I
M
R
K
.
U
Z
M
.
Ö
L
Ç
M
E
,
H
İ
Z
M
E
T
L
E
R
5
10 GİH
ŞEF
3
6
S
E
Ç
.
V
E
Y
E
R
.
M
R
K
.
U
Z
M
.
Ö
L
Ç
M
E
,
S
E
Ç
.
V
E
GİH
Y
E
R
.
M
R
.
U
Z
.
Y
R
.
4
10 GİH
M
E
M
U
R
5
2
GİH
AH
AH
AH
M
E
M
U
R
4
A
V
U
K
A
T
1
A
V
U
K
A
T
A
V
U
K
2 GİH
1 GİH
3
1 SH
4
1 TH
B
İ
L
G
İ
S
A
Y
A
R
İ
Ş
L
E
T
M
E
N
İ
B
İ
L
G
İ
S
A
Y
A
R
İ
Ş
L
E
T
M
E
N
İ
B
İ
O
L
O
G
M
Ü
H
E
5
14
3
10
3
1
3
2
A
T
AH
A
V
U
K
A
T
6
2 TH
0 TH
0 TH
0 TH
0 TH
N
D
İ
S
M
Ü
H
E
N
D
İ
S
K
İ
M
Y
A
G
E
R
M
A
T
E
M
A
T
İ
K
Ç
İ
İ
S
T
A
T
İ
S
T
İ
K
Ç
İ
T
E
K
N
İ
K
E
5
3
2
1
2
2
2
2
3
1
0 TH
TOPLAM :
R
T
E
K
N
İ
S
Y
E
N
3
67
2
TOPL
AM :
67
[R.G. 28 Mart 2012 – 28247]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Adalet Bakanlığından:
HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULAR İLE CEZA İNFAZ KURUMLARI
PERSONELİNİN İAŞE YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 26/10/2005 tarihli ve 25978 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hükümlü
ve Tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumları Personelinin İaşe Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin
üçüncü, dördüncü ve yedinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Görevi başında bulunan personel, hükümlü ve tutuklu ile aynı şekilde iaşe edilir.
Personel için özel yemek veya tabldot çıkarılmaz. Günlük olarak mahkeme veya hastaneye
sevk olan hükümlü ve tutuklular ile sevkte görevli memurların, kurumda bulunmadığı öğünler
için kumanya verilir.
Görev başında bulunan personel, kurumlara staj için gelenler, eğitim-öğretim, kültürel
ve sportif faaliyetler ile görevlendirilen görevliler ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından
görevlendirilen personel, eğitim merkezlerinde eğitim görenler ya da ceza infaz kurumunda
mevcut olan hükümlü ve tutuklular, hangi öğünlerde kurumda hazırsa o öğüne ait iaşe
miktarından yararlanır.”
“Çocuk hükümlü ve tutuklular ile kurumda annesiyle birlikte kalan çocuklara, süt
emziren anneler ve hamilelere durumlarına uygun ve Bakanlıkça belirlenen tutarda gıda
verilir.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 9 – Hasta hükümlü ve tutukluya, diyetisyen veya hekimlerin belirleyeceği
besinler verilir.
İnancı gereği veya vegan, vejeteryan türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve
tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır.
Eğitim merkezlerinde de bu uygulama yapılır.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin son cümlesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 14 – Günlük yemek tabelaları, hükümlü, tutuklu, görevli personel ile eğitim
merkezlerinde eğitim görenlerin sayısı dikkate alınarak günlük olarak hazırlanır. Yemek
tabelaları gerektiğinde değiştirilebilir.
Haftalık yemek listeleri 6 ncı maddede belirtilen esaslar çerçevesinde, haftalık olarak
hazırlanır ve kurumda herkesin göreceği yerlere asılır. Günlük yemek tabelaları ile haftalık
yemek listeleri bu işle görevli ikinci müdür tarafından imzalandıktan sonra kurum müdürünce
onaylanır ve dosyada saklanır.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Çıkış belgesi, cezaevi müdürü veya bu işle görevlendireceği kurum personeli
tarafından imzalanmadıkça ambardan hiçbir madde çıkarılamaz.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Müdür veya bu işle görevlendireceği kurum personeli pişirilen yemeklerin hak
sahiplerine düzenli ve eşit bir şekilde dağıtılmasından sorumludur.”
MADDE 7 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8 – Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.
[R.G. 28 Mart 2012 – 28247]
—— • ——
İçişleri Bakanlığından:
EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI BAŞPOLİS MEMURU VE KIDEMLİ BAŞPOLİS
MEMURU RÜTBELERİNE YÜKSELME ESASLARINA DAİR YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 28/10/2010 tarihli ve 27743 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emniyet
Hizmetleri Sınıfı Başpolis Memuru ve Kıdemli Başpolis Memuru Rütbelerine Yükselme
Esaslarına Dair Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 8 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi ve 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“b) Son üç performans değerlendirme puanı ortalaması iyi derecede olmak,”
“b) Son üç performans değerlendirme puanı ortalaması iyi derecede olmak,”
“b) Son üç performans değerlendirme puanı ortalaması iyi derecede olmak,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) En az 10 yıl ve üzeri fiilen görev yapmış veya 35 yaşından gün almış polis
memurlarından başpolis memurluğu için başvuran adaylardan yazılı sınava çağrılacakların
sayısı, polis memurlarının toplam sayısının % 15’ini geçemez. Ancak, Emniyet Genel
Müdürlüğünce; güvenliğe etki eden faktörler göz önüne alınarak birimlerde güvenlik zafiyeti
oluşmayacağının değerlendirilmesi durumunda, yazılı sınava çağrılacakların oranı artırılabilir.
Başvuru yapan aday sayısı bu oranı geçtiği takdirde adaylar son başvuru tarihi itibariyle;
a) Meslek kıdemi puanının % 30’u,
b) Eğitim düzeyi puanının % 30’u,
c) Son üç performans değerlendirme puanı ortalamasının beş katı,
toplanarak oluşturulacak puandan son 5 yılda aldığı her bir disiplin cezası için tespit
edilen puanın düşürülmesi esas alınarak sıralanırlar. Puanların eşit olması durumunda ise
sırasına göre eğitim düzeyi puanı yüksek olan, son üç performans değerlendirme puanı
ortalaması yüksek olan, sicil numarası küçük olan adaylara öncelik verilir. Aday listelerinin
oluşturulmasına ilişkin işlemler Personel Dairesi Başkanlığınca yürütülür. Aday listeleri
elektronik ortamda yayınlanır. Aday listelerine yayınlandıktan sonra üç iş günü içerisinde
itiraz edilebilir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Sınava giren personelin, son başvuru tarihi itibariyle; son üç performans
değerlendirme puanı ortalamasının iki katı, Ek-1’de gösterilen eğitim düzeyi puanının %10’u,
mesleki kıdem puanının %10’u ile yazılı sınav notunun %70’inin toplamıyla elde edilen
puandan son 5 yılda aldığı her bir idari ceza için tespit edilen puan düşürülerek yerleştirme
puanı hesaplanır. Yerleştirme sırası, yerleştirme puanı en yüksek olandan başlamak üzere
oluşturulur. Puanların eşit olması durumunda ise sırasına göre eğitim düzeyi puanı yüksek
olan, son üç performans değerlendirme puanı ortalaması yüksek olan, sicil numarası küçük
olan adaylara öncelik verilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Sınava giren personelin, son başvuru tarihi itibariyle; son üç performans
değerlendirme puanı ortalamasının on katı, Ek-1’de gösterilen eğitim düzeyi puanının %10’u,
mesleki kıdem puanının %20’si ile yazılı sınav notunun %20’sinin toplamıyla elde edilen
puandan son 5 yılda aldığı her bir idari ceza için tespit edilen puan düşürülerek yerleştirme
puanı hesaplanır. Yerleştirme sırası, yerleştirme puanı en yüksek olandan başlamak üzere
oluşturulur. Puanların eşit olması durumunda ise sırasına göre eğitim düzeyi puanı yüksek
olan, son üç performans değerlendirme puanı ortalaması yüksek olan, sicil numarası küçük
olan adaylara öncelik verilir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Sınava giren personelin, son başvuru tarihi itibariyle; son üç performans
değerlendirme puanı ortalamasının iki katı, Ek-1’de gösterilen eğitim düzeyi puanının %10’u,
mesleki kıdem puanının %10’u ile yazılı sınav notunun %70’inin toplamıyla elde edilen
puandan son 5 yılda aldığı her bir idari ceza için tespit edilen puan düşürülerek yerleştirme
puanı hesaplanır. Yerleştirme sırası, yerleştirme puanı en yüksek olandan başlamak üzere
oluşturulur. Puanların eşit olması durumunda ise sırasına göre eğitim düzeyi puanı yüksek
olan, son üç performans değerlendirme puanı ortalaması yüksek olan, sicil numarası küçük
olan adaylara öncelik verilir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “üç” ibaresi “altı” şeklinde
değiştirilmiştir.
“(2) Adli veya idari soruşturması son başvuru tarihi ile atama tarihi arasında sonuçlanan
personelden; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların yükselme ve atama işlemleri
cezalarının kesinleştiği tarihten başlamak üzere alınan ceza süresi kadar ertelenir. Atama
tarihine kadar soruşturması neticelenmemiş olanların yükselme ve atama işlemleri
soruşturmaları neticeleninceye kadar durdurulur; soruşturma sonucunda kademe ilerlemesinin
durdurulması cezası alanların atamaları, kıdemleri emsallerinin atandığı tarihten başlamak
üzere ceza süresi kadar ertelenmek sureti ile yapılır.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrasının
(e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye yükselme tarihi esas alınarak
bulunduğu rütbede geçirilen süre, sürelerin eşit olması durumunda son üç performans
değerlendirme puanının ortalaması yüksek, performans değerlendirme puanlarının eşitliği
halinde ödül ve başarı belgesi fazla, ödül ve başarı belgelerinin sayıca eşitliği halinde ise sicil
numarası daha küçük olanlar diğerlerine göre kıdemli sayılırlar.”
“e) Her yetersiz performans değerlendirme puanı için bir yıllık süre,”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelikte birden fazla sayıda performans değerlendirme
puanının kullanılacağı düzenlenen yerlerde, belirtilen sayı kadar performans değerlendirme
puanı bulunmaması halinde, mevcut bulunan sayı kadar performans değerlendirme puanı
kullanılır.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki Geçici Madde 2 eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 2012 yılında yapılabilecek başpolis memuru alım
sınavında; bu Yönetmelikte performans değerlendirme puanının değerlendirmeye alınması
öngörülen kısımları için performans değerlendirme puanı dışındaki diğer değerlendirme
ölçütleri sırası ile göz önünde bulundurulur.”
MADDE 11 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 12 – Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
28/10/2010
27743
[R.G. 28 Mart 2012 – 28247]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/16
İşyeri
: Coşkun Et ve Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.
Kemerburgaz Cad. No: 152
Kağıthane/İSTANBUL
SGK Sicil No : 0309351.034-1041744.034-1012485.03-1072926.0341005914.034-0303945.034-1156652.034-1086986.0341164215.034-1211572.06-1090853.034
Tespiti İsteyen :
Öz Gıda-İş Sendikası
İnceleme
: Coşkun Et ve Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; şirketin Kemerburgaz Cad. No: 152 Kağıthane/İSTANBUL adresinde kurulu
bulunan merkez işyerinde sosis, pastırma, sucuk ve salam üretimi ile bu ürünlerin satış
mağazalarına sevkiyatının yapıldığı, Işıklar Köyü Kısır Mandıra Eyüp/İSTANBUL ve
Köprülü Köyü AFYONKARAHİSAR adreslerinde kurulu çiftlik işyerlerinde merkez
fabrikada üretilen ürünler için büyükbaş hayvan yetiştirme ve kesim işinin yapıldığı, Kirmasti
Mah. Fatih Cad. Fatih/İSTANBUL, Tahmis Cad. No: 33 Eminönü/İSTANBUL, Toptan Gıda
Sit. D Blok No: 23-24-25 İSTANBUL, Şirinevler Mah. Yarbay Cesur Cad. Tekel Sk. No: 2
İSTANBUL, Halaskargazi Cad. No: 364 Şişli/İSTANBUL, Atatürk Mah. Sütçü İmam Cad.
No: 103 Ümraniye/İSTANBUL, İSTOÇ 13 Ada No: 1,3,5,7 Bağcılar/İSTANBUL, GİMAT
Toptancılar Sitesi 6 Blok Macunköy Yenimahalle/ANKARA adreslerinde kurulu bulunan
şube işyerlerinde fabrika ve çiftliklerde üretilen ürünlerin satışının yapıldığı, Tepeören Köyü
Orhanlı Tuzla/İSTANBUL adresinde depo işyerinin bulunduğu ve bu işyerlerinde yapılan
işlerin “İşkolları Tüzüğü”nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkolunda yer aldığı tespit
edilmiştir.
Karar : Coşkun Et ve Mamulleri San. ve Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yapılan işlerin
niteliği itibariyle “İşkolları Tüzüğü”nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkoluna girdiğine ve
yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4
üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 28 Mart 2012 – 28247]
—— • ——
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
ZORUNLU KARŞILIKLAR HAKKINDA TEBLİĞDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SAYI: 2012/3)
MADDE 1 – 16/11/2005 tarihli ve 25995 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2005/1
sayılı Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğin 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (a) ve (c)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Türk lirası yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların en fazla yüzde
40’ı ABD doları ve/veya euro döviz cinslerinden ve en fazla yüzde 20’si standart altın
cinsinden,”
“c) Kıymetli maden depo hesapları hariç yabancı para yükümlülükler için tutulması
gereken zorunlu karşılıkların yüzde 0’ı standart altın cinsinden,”
MADDE 2 – Bu Tebliğ 30/3/2012 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı
yürütür.
[R.G. 28 Mart 2012 – 28247]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2010/5524 Esas sayılı takip dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
2550/1-1
—————
Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/170 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
2549/1-1
—————
İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/136 Esas sayılı dosyasının zayi
olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle
Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere
Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
2548/1-1
[R.G. 28 Mart 2012 – 28247]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Millî Eğitim Bakanlığından:
MİLLÎ EĞİTİM UZMANLIĞI YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Millî Eğitim Uzman Yardımcılarının mesleğe
alınmaları, yetiştirilmeleri, Millî Eğitim Uzmanlığına atanmaları ile Millî Eğitim Uzman
Yardımcıları ve Millî Eğitim Uzmanlarının görev ve sorumlulukları ile çalışma usul ve
esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Millî Eğitim Bakanlığında istihdam edilecek Millî
Eğitim Uzman Yardımcıları ve Millî Eğitim Uzmanlarını kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı
maddesi ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 41 inci
maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakan: Millî Eğitim Bakanını,
b) Bakanlık: Millî Eğitim Bakanlığını,
c) Birim: Bakanlık hizmet birimlerini,
ç) Genel Müdür: İnsan Kaynakları Genel Müdürünü,
d) Genel Müdürlük: İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünü,
e) KPSS: Kamu Personel Seçme Sınavını,
f) Müsteşar: Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarını,
g) Uzman: Millî Eğitim Uzmanını,
ğ) Uzman yardımcısı: Millî Eğitim Uzman Yardımcısını,
h) Yarışma sınavı: Millî Eğitim Uzman Yardımcısı kadrolarına atanacakların seçimi için
yapılacak yazılı ve sözlü veya yalnızca sözlü sınavı,
ı) Yeterlik sınavı: Millî Eğitim Uzmanı kadrolarına atanacaklar için yapılacak sınavı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Yarışma Sınavı ve Uzman Yardımcısı Kadrolarına Atama
Uzman yardımcılığı başvuru şartları
MADDE 5 – (1) Uzman yardımcıları mesleğe özel yarışma sınavı ile alınır.
(2) Yarışma sınavına katılacaklarda aşağıdaki şartlar aranır:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A)
bendinde yer alan genel şartları taşımak.
b) Son başvuru tarihi itibarıyla geçerlik süresi dolmamış KPSS’den, yarışma sınavı
duyurusunda belirtilen puan türlerine göre asgarî puanı almış olmak.
c) En az dört yıllık lisans eğitimi veren eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler,
iktisadî ve idarî bilimler, iktisat, işletme fakülteleri ile Bakanlığın hizmet birimlerinin görev
alanına giren ve yarışma sınavı duyurusu ile sınav kılavuzunda belirtilen bölümlerden ya da
bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya
yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak.
ç) Sınav tarihi itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak.
Yarışma sınavı
MADDE 6 – (1) Yarışma sınavı, yazılı ve sözlü veya yalnızca sözlü sınavdan oluşur.
(2) Yazılı sınav Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce; sözlü sınav
Yarışma Sınavı Komisyonunca yapılır.
(3) Yazılı sınava, atama yapılacak kadro sayısının en çok yirmi katı kadar adayın
başvurusu kabul edilir.
(4) Sözlü sınava, yetmiş puandan az olmamak kaydıyla en yüksek puandan başlanarak
ilân edilen her KPSS puan türünde başvuran adaylardan veya yazılı sınavda başarılı
olanlardan, atama yapılacak kadro sayısının en fazla dört katı kadar aday çağrılır. Sınavlarda
son sıradaki aday ile eşit puan alan diğer adayların da başvuruları kabul edilir.
Yarışma sınavı duyurusu
MADDE 7 – (1) Yarışma sınavına katılma şartları, atama yapılacak kadro sayısı, KPSS
puan türü ya da türleri, puan sıralamasına göre çağrılacak aday sayısı, öğrenim alanları, sınav
şekli, başvuru tarihleri ve yeri, sınav tarihi ve yeri ile diğer hususlar ilk başvuru tarihinden en
az otuz gün önce Resmî Gazete’de ve Bakanlığın kurumsal internet sitesi ile Türkiye
genelinde yayınlanan tirajı en yüksek ilk beş gazetenin en az birinde ilan edilir.
Başvuruda istenecek belgeler ve başvuru şekli
MADDE 8 – (1) Yarışma sınavına katılabilmek için, ilânda belirtilen süre içinde
elektronik ortamda doldurulacak EK-1 Millî Eğitim Uzman Yardımcılığı Yarışma Sınavı
Başvuru Formu ile birlikte aşağıda yer alan belgelerin sınav ilanında belirtilen tarihe kadar
Bakanlığa şahsen veya posta yoluyla teslim edilmesi gerekir.
a) KPSS sonuç belgesinin aslı veya fotokopisi ya da bilgisayar çıktısı.
b) Yükseköğrenim diplomasının veya geçici mezuniyet belgesinin aslı veya Bakanlıkça
onaylanmış örneği.
c) İki adet vesikalık fotoğraf.
ç) Adayın özgeçmişi.
(2) Başvuruya ilişkin iş ve işlemler Bakanlıkça yayınlanacak sınav kılavuzuyla
duyurulur. Sınav kılavuzu, yarışma sınavı duyurusu ile aynı tarihte yayımlanır.
Yarışma Sınavı Komisyonu
MADDE 9 – (1) Yarışma Sınavı Komisyonu, Müsteşar veya görevlendireceği müsteşar
yardımcısının başkanlığında, Genel Müdür ile Müsteşar tarafından diğer birim amirleri ve
grup başkanları arasından belirlenecek başkan dâhil beş asıl ve üç yedek üyeden oluşturulur.
Gerek görüldüğünde yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından en çok iki üye
seçilebilir.
(2) Komisyon üye tam sayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır.
(3) Komisyonun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlükçe yürütülür.
(4) Yarışma sınav komisyonu üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin,
ikinci dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve kayın hısımlarının veya evlatlıklarının katıldığı
sınavda görev alamazlar.
Yazılı sınav
MADDE 10 – (1) Yazılı sınav, genel kültür ve genel yetenek ile ihtiyaç duyulan
uzmanlık alanları arasından Yarışma Sınavı Komisyonunca belirlenecek alan bilgisi
konularından oluşur. Yazılı sınav, test ve/veya klasik usulde düzenlenebilir.
(2) Sınav sorularının yüzde 30’unu genel kültür ve genel yetenek, yüzde 70’ini alan
bilgisi oluşturur.
(3) Yazılı sınav 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı sınavda başarılı sayılmak
için en az 70 puan almak gerekir. Yazılı sınav sonuçları Bakanlığın kurumsal internet
sitesinde sınavın yapıldığı tarihten itibaren en geç otuz gün içerisinde ilân edilir.
Sözlü sınav
MADDE 11 – (1) Sözlü sınavda adaylar, EK-2 Millî Eğitim Uzman Yardımcılığı
Yarışma Sınavı Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Alan bilgisi konularına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
d) Genel yetenek ve genel kültürü,
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
yönlerinden değerlendirilir.
(2) Adaylar, Yarışma Sınavı Komisyonu tarafından birinci fıkranın (a) bendi için 50,
diğer bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için 10 puan üzerinden değerlendirilir. Sözlü
sınavda başarılı sayılmak için alınan puanların aritmetik ortalamasının en az 70 olması şarttır.
(3) Sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz.
Yarışma sınavının değerlendirilmesi ve ilânı
MADDE 12 – (1) Yarışma sınavı sonucu; yazılı ve sözlü sınav puanlarının, yalnızca
sözlü sınav yapılması durumunda ise adayın KPSS puanı ile sözlü sınavının aritmetik
ortalaması alınarak puanı en yüksek adaydan başlanarak atama yapılacak kadro sayısı kadar
asıl, asıl aday sayısının yarısı kadar da yedek aday belirlenir. Yedek listede yer alan adayların
hakları, ilân tarihini takip eden üç ay için geçerlidir ve daha sonraki sınavlar için müktesep
hak veya herhangi bir öncelik teşkil etmez.
(2) Sınav puanlarının eşitliği halinde sırasıyla yazılı sınav yapılmışsa yazılı sınav puanı,
yapılmamışsa sözlü sınav puanı, KPSS puanı, diploma notu yüksek olan aday sıralamada üstte
yer alır.
Yarışma sınavı sonuçlarına itiraz
MADDE 13 – (1) Sınav sonuçlarının ilânını takip eden beş iş günü içinde Komisyona
itiraz edilebilir. İtirazlar Komisyonca en geç on iş günü içinde karara bağlanır.
Ataması yapılacaklardan istenilecek belgeler
MADDE 14 – (1) Sınavda başarılı olan adaylar;
a) Görevini devamlı yapmaya engel olabilecek akıl hastalığı olmadığına dair yazılı
beyanını,
b) Adli sicil kaydı yazılı beyanını,
c) Erkek adaylar için askerlikle ilişiği olmadığına dair yazılı beyanını,
ç) 4 adet vesikalık fotoğrafını,
sınav sonucunun yazılı olarak bildirildiği tarihi takip eden onbeş gün içerisinde İnsan
Kaynakları Genel Müdürlüğüne teslim ederler.
(2) Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılarak
atamaları yapılmaz. Atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilir. Bunlar hiçbir hak talep
edemezler ve haklarında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Uzman yardımcısı kadrolarına atama
MADDE 15 – (1) Yarışma sınavını kazananların atama işlemleri 652 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır. Süresi içinde
belgelerini teslim etmeyenlerin atamaları yapılmaz.
(2) Yarışma sınavında başarılı olanlardan yasal süresi içinde göreve başlamayanlar,
ataması yapılıp da herhangi bir sebeple görevden ayrılanlar ile atama şartlarını taşımadığı
anlaşılanların yerlerine yedek adayların ataması puan üstünlüğüne göre yapılır.
Uzman yardımcılarının eğitimi ve yetiştirilmeleri
MADDE 16 – (1) Uzman yardımcılığı süresi en az üç yıldır.
(2) Uzman yardımcısı olarak atananlar, bu kadroda bulundukları sürece, uzmanlığın
gerektirdiği bilgi, beceri ve etik değerleri kazanmaları maksadıyla verilecek görevlerin yanı
sıra;
a) Bakanlığın teşkilât yapısı, görevleri ve çalışma usûl ve esasları hakkında bilgi ve
tecrübe kazanmaya,
b) Bakanlığın hizmet sahasına giren konulara ilişkin mevzuata ve bu mevzuatın
uygulanmasına ilişkin bilgi ve becerileri kazanmaya,
c) Yazışma, rapor yazma, inceleme ve araştırma teknikleri konularında gerekli bilgi ve
yeteneği kazanmaya,
ç) Meslekî konularda ilmî ve teknik çalışma ve araştırma alışkanlığını kazanmaya,
d) Yabancı dil bilgisini geliştirmeye,
e) Bakanlığın hizmet sahası ile ilgili olarak, millî ve milletlerarası konferans, seminer ve
eğitim programlarına iştirake ve temsil kabiliyetini geliştirmeye,
yönelik çalışmalarda bulunurlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Uzman Kadrolarına Atama
Tez jürisi ve görevleri
MADDE 17 – (1) Uzman yardımcılarının uzmanlık tezini değerlendirmek üzere,
Müsteşar ya da görevlendireceği bir müsteşar yardımcısının başkanlığında, ilgili birim
amirleri ve grup başkanları arasından belirlenecek başkan dâhil beş asıl ve üç yedek üyeden
tez jürisi oluşturulur. Gerek görüldüğünde yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından
da üye seçilebilir. Tez jürisinin sekreterya hizmetleri Genel Müdürlükçe yürütülür.
(2) Tez jürisi, tezi değerlendirmek üzere üye tam sayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile
karar alır.
Tez konusunun belirlenmesi ve tez hazırlama
MADDE 18 – (1) Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından diğer birimlerin görüşleri de
alınmak kaydıyla Bakanlığın ihtiyaçlarına göre tez konuları listesi oluşturulur ve Bakanlığın
internet sayfasında yayımlanır. Liste, Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından güncellenir.
(2) Birim amiri, tez konuları listesinden uzman yardımcısının tercih ettiği üç konudan
birini en geç ikinci yılın sonunda belirler. Tez; öğretim üyesi, grup başkanı veya uzmanlar
arasından ilgili birim amirince seçilecek tez danışmanının gözetiminde bilimsel esaslara
uygun olarak hazırlanır.
(3) Belirlenen tez konusu ilk bir ay içinde, uzman yardımcısının talebi ve birim amirinin
uygun görmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir. Tez konusunun
değiştirilmesi tezin teslim süresini uzatmaz.
(4) Hazırlanacak tezin uzman yardımcısının görüş, değerlendirme ve önerilerini içeren
bilimsel çalışma etiğine uygun özgün bir eser olması gerekir. Tezin daha önce yüksek lisans,
doktora tezi veya başka bir amaçla benzer tarzda hazırlanmamış ve kullanılmamış olması
esastır. Aksi durumun tespiti halinde tez geçersiz sayılır ve ilgililer hakkında disiplin
hükümleri ve cezaî işlemler uygulanır.
(5) Tez hazırlama süresinin son iki ayında uzman yardımcısına gerekli kolaylık sağlanır.
(6) Tez; aylıksız izin, toplamda üç ayı aşan hastalık ve refakat izni hariç olmak üzere,
adaylıkta geçen süre dâhil üç yıl içerisinde hazırlanır.
Tezin teslimi
MADDE 19 – (1) Uzman yardımcısı tez konusunun kesinleşmesini takip eden en geç
bir yılın sonunda hazırladığı tez ve tez danışmanının değerlendirme raporunu, on gün içinde
tez jürisindeki üye sayısı kadar çoğaltarak bağlı olduğu birim amirine teslim eder. Birim
amirleri tezleri beş gün içinde Genel Müdürlüğe gönderir ve Genel Müdürlük en kısa sürede
jüri üyelerine teslim eder.
(2) Süresi içinde tezlerini sunamayan uzman yardımcılarına altı ayı aşmamak üzere
ilave süre verilir.
Tezin değerlendirilmesi ve kabulü
MADDE 20 – (1) Tez jürisi, teslim aldığı tezleri en geç iki ay içinde inceler. Tezi
uygun görülen uzman yardımcısı tezini savunmak üzere bir ay içerisinde çağrılır. Tez jürisi,
gerek görmesi halinde tez danışmanını dinlemek üzere davet edebilir.
(2) Uzman yardımcısı tez jürisi önünde tezini sözlü olarak savunur ve tez konusu ile
ilgili soruları cevaplandırır.
(3) Uzman yardımcısının sözlü savunmasından sonra tez jürisi üyeleri oylarını başarılı
veya başarısız şeklinde kullanır ve karar oy çokluğu ile alınır.
(4) Tezini teslim ettiği halde, geçerli bir mazereti nedeniyle tez savunmasına girememiş
olan uzman yardımcısı için ayrı bir savunma tarihi belirlenir. Geçerli bir mazereti olmaksızın
savunma toplantısına girmeyen uzman yardımcısı başarısız tez vermiş sayılır.
Tezin kabul edilmemesi
MADDE 21 – (1) Tez jürisi tarafından tezi başarısız kabul edilen uzman yardımcılarına
yeni bir tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilave süre verilir. Bu süre sonunda tezini
teslim etmeyen, savunmayan veya ikinci defa tezi başarısız kabul edilenler hakkında 25 inci
madde hükmü uygulanır.
Yeterlik Sınavı Kurulu
MADDE 22 – (1) Yeterlik Sınavı Kurulu Müsteşar veya müsteşar yardımcısının
başkanlığında, Müsteşar tarafından belirlenecek birim amirleri, grup başkanları ile gerekli
görülmesi halinde yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından seçilen başkan dâhil
beş üyeden oluşur. Aynı usûlle başkan ve üyelerin yedekleri de seçilir.
(2) Yeterlik Sınavı Kurulu üye tam sayısı ile toplanır. Kurulun sekreterya hizmetleri
Genel Müdürlükçe yürütülür.
Yeterlik sınavına giriş şartı ve yeterlik sınavı
MADDE 23 – (1) Aylıksız izin ile toplamda üç ayı aşan hastalık ve refakat izni hariç
olmak üzere, uzman yardımcılığında fiilen en az üç yıl görev yapan ve uzmanlık tezi başarılı
kabul edilenler yeterlik sınavına girmeye hak kazanır.
(2) Yeterlik sınavı, Bakanlık tarafından uygun görülen yer ve tarihte yazılı olarak
yapılır.
(3) Yeterlik sınavı, Bakanlığın görev alanına giren ve sınavdan en az iki ay önce ilan
edilen konulardan yapılır. Sınavda 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı
sayılır.
(4) Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde
geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav
hakkı verilir. İkinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar
hakkında 25 inci madde hükmü uygulanır.
Uzmanlığa atama
MADDE 24 – (1) Uzman yardımcılarından yeterlik sınavında başarılı olan ve Kamu
Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgarî (C) düzeyinde veya dil
yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir
belgeye uzman yardımcılığı süresi içerisinde veya yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl
içinde sahip olanlar uzmanlığa atanır.
Uzman yardımcısı unvanının sona ermesi
MADDE 25 – (1) Uzman yardımcılarından;
a) Verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de
kabul edilmeyenler,
b) İkinci yeterlik sınavında da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar,
c) Süresi içinde yabancı dil yeterliği şartını yerine getirmeyenler,
Bakanlıkta durumlarına uygun memur unvanlı kadrolara atanırlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Görev ve sorumluluk
MADDE 26 – (1) Uzman ve uzman yardımcılarının görev ve sorumlulukları şunlardır:
a) Bakanlığın görev alanına ilişkin olarak politika, strateji ve hedeflerin tespiti
maksadıyla araştırma ve incelemeler yapmak.
b) Uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde yapılacak ve Bakanlıkça uygun görülecek
toplantı ve çalışmalara katılmak.
c) Eğitim sistemleri ve uygulamaları konusunda çalışmalarda bulunmak, yeni stratejiler
geliştirmek, Bakanlığın hizmet kapasite ve kalitelerinin artırılmasına yönelik çalışmalar
yapmak, hazırlanmakta olan çalışmalara katılmak, eğitim sistemleri ve uygulamaları
konusunda ulusal ve uluslararası çalışmaları takip etmek ve Türkiye’de uygulanabilir metotlar
üzerinde çalışmalarda bulunmak.
ç) Verilen görevleri mevzuat hükümleri çerçevesinde yerine getirmek.
Yurt dışında eğitim
MADDE 27 – (1) Uzmanlar, 21/1/1974 tarihli ve 7/7756 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararıyla yürürlüğe konulan Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet
Memurları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, staj veya araştırma yapmak,
meslekî bilgi ve görgülerini artırmak veya yurt dışındaki üniversitelerden kabul belgesi
almaları şartıyla akademik çalışma yapmak üzere yurt dışına gönderilebilir.
Yeniden atanma
MADDE 28 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre uzman unvanını kazandıktan sonra
Bakanlıktaki görevlerinden çeşitli sebeplerle ayrılanlardan yeniden atanmak isteyenler, boş
kadro bulunmak ve mevzuatında öngörülen şartları taşımak kaydıyla uzmanlığa yeniden
atanabilirler.
Hüküm bulunmayan haller
MADDE 29 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 652 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 30 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 31– (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakan yürütür.
MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI YARIŞMA SINAVI
BÖLÜM - A (KİŞİSEL BİLGİLER)
ADI VE SOYADI
DOĞUM YERİ VE YILI
T
EN SON MEZUN OLDUĞU OKUL VE
BÖLÜMÜ
KPSS
Puan türü :
Puanı:
BÖLÜM - B (YAZILI SINAV)
YAZILI SINAV PUANI
BÖLÜM - C (SÖZLÜ SINAV)
PUAN
DEĞERİ
SÖZLÜ SINAV KONULARI
Alan bilgisi konuları
50
Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
10
Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
10
Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
10
Genel yetenek ve genel kültürü
10
Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı
10
BAŞKAN
1.
ARİTMETİK ORT
KPSS PUANI (Yalnızca sözlü sınav yapılm
YAZILI SINAV PUANI (Yazı
GENEL ORTALAMA (Yönetmeliği
KOMİSYON BAŞKANI
ÜYE
ÜYE
ÜYE
AÇIKLAMALAR
1- Bu form sözlü sınava çağrılan her kişi için 6 (altı) nüsha olarak hazırlanacak ve her üyeye birer adet verilec
2- Bu formun Bölüm-C deki “Sözlü Sınav Konuları” karşısında “Değerlendirme Puanı” sütunu Komisyon üye
3- Komisyon üyelerinin her kişi için düzenledikleri puanlanmış formlar, komisyon sekreteryası tarafından birl
4- Komisyon sekreteryası;
a) Komisyon üyelerince verilen puanlar toplamının aritmetik ortalamasını alarak karşısındaki sütuna rakam ve
b) Adayın yazılı sınavında aldığı puanı, karşısındaki sütuna rakam ve yazıyla işleyecektir.
c) İşlemler tamamlandıktan sonra söz konusu form Komisyon Başkanı ve üyelere imzalattırılacaktır.
MİLLÎ EĞİTİM UZMAN YARDIMCILIĞI YARIŞMA SINAVI BAŞVURU FOR
ADAY HAKKINDA BİLGİLER
T.C. KİMLİK
NO
NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU
ADI ve SOYADI
İL
BABA ADI
İLÇE
ANNE ADI
MAHALLE/KÖY
DOĞUM TARİHİ
CÜZDAN SERİ
NO
DOĞUM YERİ
CİLT NO
AİLE
SIRA
NO
ASKERLİK HİZMETİ YAPILDI MI?
MUAF
YAPTI
TECİLLİ
GÖREVİNİ YAPMASINA ENGEL SAĞLIK S
VARDIR
BAYAN
YOKTUR
KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI BİLGİLERİ
(KPSS)
Puan Türü:
Puanı:
BİLDİĞİ YABANCI DİL (KPDS KAPSAMINDAKİ DİLLER)
Yılı:
YABANCI DİL SINAV
Sınav Türü: ……………
Yılı:…….
MEZUN OLDUĞU ÜNİVERSİTE/FAKÜLTE
Pu
BÖLÜM
YAZIŞMA ADRESİ:
TELEFON (EV) :
TELEFON
(CEP ):
Bu formu okuyarak gerçeğe uygun olarak doldurdum. Gereğini arz
ederim.
TARİH :
İMZA :
E-POSTA :
FORMU İNCELEYEN
ADI :
SOYADI :
:
TARİH :
İMZA
AÇIKLAMALAR:
1) Bu form eksiksiz olarak doldurulacaktır. Bu formu eksik dolduranların talepleri dikkate alınmayac
2) Yanlış bilgi ve sahte belge vermek ya da belgelerde tahrifat, silinti ve kazıntı yapmak suretiyle gerçeğ
bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılarak atamaları yapılmaz. Atamaları yapılmış olsa d
hiçbir hak talep edemezler.
3) Kurumu yanıltanlar hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere Cumhuriy
duyurusunda bulunulacak, yukarıdaki şekilde kurumu yanıltanlar kamu görevlisi ise ayrıca çalıştıklar
bildirilecektir.
[R.G. 30 Mart 2012 – 28249]
—— • ——
Vakıflar Genel Müdürlüğünden:
VAKIF KÜLTÜR VARLIKLARININ RESTORASYON VEYA ONARIM KARŞILIĞI
KİRAYA VERİLMESİ İŞLEMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 10/9/2008 tarihli ve 26993 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıf
Kültür Varlıklarının Restorasyon veya Onarım Karşılığı Kiraya Verilmesi İşlemlerinin Usul
ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 27 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Vakıf kültür varlıkları;
a) Genel Müdürlüğün veya mazbut vakıfların sermayesinin yarısından fazlasına sahip
olduğu şirketlere,
b) Genel Müdürlük ve mazbut vakıfların birlikte sermayesinin yarısından fazlasına
sahip olduğu şirketlere,
c) Kamu kurum ve kuruluşları ile bu kurum ve kuruluşların sermayesinin yarısından
fazlasına sahip olduğu şirketlerine,
ç) Kamu kurum ve kuruluşları, Genel Müdürlük ve mazbut vakıfların birlikte
sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu şirketlerine,
d) Meslek odalarına, birliklere
protokol yapılmak suretiyle doğrudan kiraya verilebilir.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı
bulunduğu Bakan yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
10/9/2008
26993
[R.G. 30 Mart 2012 – 28249]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/14
İşyeri
: T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
İl Afet Acil Durum Müdürlükleri
Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı No: 274
Çankaya/ANKARA
Tespiti İsteyen :
T. Sağlık-İş Sendikası
Trabzon İl Afet Acil Durum Müdürlüğü
İnceleme
: T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı İl Afet Acil
Durum Müdürlükleri işyerlerinde Bakanlığımızca yapılan incelemede; 5902 sayılı Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca kurulan,
personelin norm kadro ilke ve standartları Başkanlıkça belirlenen, personel harcamaları ve
personel ile ilgili diğer harcamaları Başkanlık bütçesinden karşılanan İl Afet ve Acil Durum
Müdürlüklerinden 4857 sayılı Kanuna göre işçi istihdam edilen Diyarbakır, Erzurum,
Gümüşhane, Hatay, Mersin, Kocaeli, Nevşehir, Sivas, Trabzon, Uşak, Van, Batman, Yalova,
Samsun ve Düzce İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü işyerlerinde işçilerin büro hizmetinde
çalıştırıldığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 17 sıra numaralı “Ticaret, büro,
eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı İl Afet Acil Durum
Müdürlükleri işyerlerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 17 sıra
numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin
Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4’üncü maddesi
gereğince karar verilmiştir
[R.G. 30 Mart 2012 – 28249]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/15
İşyeri
: Arı Tel Çivi San. Ltd. Şti.
Kevser İş Merkezi K: 2 No: 20 BATMAN (merkez)
Tespiti İsteyen :
Tümtis Sendikası
İnceleme
: Arı Tel Çivi San. Ltd. Şti. işyerlerinde Bakanlığımızca yapılan
incelemede; şirket merkezinde büro işlerinin yapıldığı, Balpınar Köyü Yolu Üzeri Yeni
Cezaevi Karşısı BATMAN adresinde kurulu fabrika işyerinde çivi imalatı ile tel çekme işinin
yapıldığı ve şirket merkezinde yapılan işlerin asıl işe yardımcı iş niteliğinde olması nedeniyle
İşkolları Tüzüğü’nün 13 sıra numaralı “Metal” işkolunda,
Yakacık Yolu Üzeri Taşocakları Mevkii Atölyeler Sk. No: 4 Kartal/İSTANBUL, Tüpraş
Rafineri Karşısı 5. Cd. Siirt Karayolu BATMAN, Yeşilyurt Mah. Altın Çevre Cad. No: 8
Akçakiraz/ELAZIĞ, Küçük Dikili Beldesi Kavaklı Mah. Turhan Cemal Berker Bulvarı No:
682/A Seyhan/ADANA adreslerinde kurulu işyerlerinde üretim tesislerinden gelen sınai ve
tıbbi gazların tüplere dolumu, gazın depolanması, tahmil ve tahliyesi işlerinin yapılması
nedeniyle İşkolları Tüzüğü’nün 03 sıra numaralı “Petrol, kimya ve lastik” işkolunda,
yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar
Kanununun 4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 30 Mart 2012 – 28249]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/17
İşyeri
: Özlem Et ve Et Mamulleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
Taşocaklar Tepeören Mah. Özvatan Cd.
No: 3 Tuzla/İSTANBUL (merkez)
Tespiti İsteyen :
Öz Gıda-İş Sendikası
İnceleme
: Özlem Et ve Et Mamulleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’de Bakanlığımızca
yapılan incelemede; merkez işyerinde işlenmeye hazır kesilmiş koyun ve dana etlerinden
sucuk, salam, pastırma ve kavurma imalatı yapılarak paketleme ve satış noktalarına
nakledilmesi, Toptan Gıda Çarşısı C Blok No: 28-29-30 Rami/İSTANBUL, Kocatepe Mah.
Mega Center C Blok No: 422 Bayrampaşa/İSTANBUL, Ergenekon Cad. No: 125
Feriköy/İSTANBUL, Karaköy Meydanı Aksu İş Hanı No: 4 Karaköy/İSTANBUL
adreslerinde bulunan şube işyerlerinde ise satış işlerinin yapılması ve yapılan işlerin asıl işe
yardımcı iş niteliğinde olması nedeniyle, işyerlerinde yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 04
sıra numaralı “Gıda sanayii” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Özlem Et ve Et Mamulleri San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerlerinde yürütülen işlerin
niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 04 sıra numaralı “Gıda sanayii” işkoluna girdiğine ve
yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 2821 sayılı Sendikalar Kanununun
4’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.
[R.G. 30 Mart 2012 – 28249]
—— • ——
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
GÜMRÜK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 7/10/2009 tarihli ve 27369 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Gümrük Yönetmeliğinin 53 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(6) İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde
verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma
girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme
faizi tahsil edilir ve Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 63 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının birinci
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Türkiye Gümrük Bölgesine giriş yapan araç içerisinde özet beyan verilmeksizin eşya
getirildiğinin, eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getiren ya da taşıma sorumluluğunu üstlenen
kişi tarafından, 67 nci maddede belirtilen sürelerden sonra, eşyanın boşaltılmasına izin
verilmesinden önce bildirilmesi durumunda, bu kişilerce bu kapsamdaki eşya için özet beyan
verilir.”
MADDE 3 – Anılan Yönetmeliğin 67 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Karadeniz ya da Akdeniz üzerindeki yabancı ülke limanları ve Avrupa Topluluğu
gümrük bölgesinde yer alan limanlar (Fransa’nın denizaşırı illeri, Azorlar, Madeira ve
Kanarya Adaları hariç) ile Türkiye Gümrük Bölgesindeki limanlar arasında taşınan eşya için
ilk varış limanına gelmeden en az iki saat önce,”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “geçici
depolama yeri işletmelerinin yetkili memurları” ibaresi “geçici depolama yeri işletmelerinin
yetkili personeli” şeklinde, “geçici depolama yeri işletme memuru” ibaresi “geçici depolama
yeri işletme personeli” şeklinde ve “işletme memuruna” ibaresi “işletme personeline” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 77 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “eşyanın
gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulabilmesi için” ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 78 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan
“işletme memuru” ibaresi “işletme personeli” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 84 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“işletme memuru” ibaresi “işletme personeli” şeklinde ve aynı maddenin üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) Rezerveli eşya bu husustaki tutanağın düzenlenmesinden sonra işletme personeli ve
gümrük memurları tarafından geçici depolama yerinde ayrılmış kapalı ve muhafazalı rezerve
yerine konulur. Bu yerler işletme personeli ve gümrük memurları tarafından çift kilit altında
bulundurulur.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 88 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “geçici
depolama yeri memurunun” ibaresi “geçici depolama yeri personelinin” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 95 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “işletme
memuru” ibaresi “işletme personeli” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 171 inci maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Geçici ithalatta ve dâhilde işlemede sözlü beyana tabi eşya”
“(4) Dâhilde işleme izni kapsamında, ithalatını müteakip, ihraç ürünlerinin elde
edilmesinde kullanılmak üzere Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen elyaf, iplik, ham ve
mamul mensucat (astar dâhil) gibi temel tekstil hammaddeleri ile tekstil ve deri kimyasal
maddeleri dışında kalan tela, etiket, düğme, fermuar, çıtçıt, rivet, askı, kuşgözü, şerit, kordela
ve lastik gibi yardımcı maddeler gümrük idarelerine sözlü olarak beyan edilebilir.
(5) Dâhilde işleme izni kapsamında sözlü olarak beyan edilebilecek eşyaya ilişkin
kıymet ve/veya miktar Bakanlıkça belirlenir.
(6) Dâhilde işleme izni kapsamında sözlü beyan, sözlü olarak beyan edilebilecek
eşyanın sadece Türkiye Gümrük Bölgesine girişinde kullanılabilir.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 172 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
"(ç) Dâhilde işlemede 1, 5, 6, 8, 22, 29, 31, 33, 36, 37, 41, 42, 52 ve 54 no.lu kutularının
doldurulması zorunlu; 2, 14, 16, 30, 34, 40 ve 44 no.lu kutularının doldurulması ihtiyaridir."
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 380 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(4) Geçici ithal edilen eşyanın yurt dışı edilmesi ya da gümrükçe onaylanmış bir işlem
veya kullanıma tabi tutulması için dış ticaret mevzuatı ya da sair mevzuat gereğince ibraz
edilmesi gereken uygunluk belgesi, kontrol belgesi, ithal lisansı, izin yazısı, gözetim belgesi,
tahlil raporu gibi belgelerin alınması veya buna ilişkin işlemlerin yerine getirilmesi ya da
kiralama kapsamı hava taşıtlarının iadesi için gereken teknik bakım süreci sırasında geçen
süreler, işlem tarihinin başladığı tarihte durdurularak rejimde kalış süresinin hesaplanmasında
göz önünde bulundurulmaz ve işlemin sonuçlandığı tarihten itibaren kalan süre verilir.”
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 386 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(6) Tam muafiyet suretiyle geçici ithalat izni verilen ticari kullanıma mahsus taşıtların
serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulması durumunda eşyanın gümrük kıymeti, Türkiye
Muhasebe Standartları çerçevesinde tespit edilecek değerdir. Söz konusu standartlara göre
tespit edilecek kıymet, taşıt araçlarının emsal kıymetinden düşük olamaz.”
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 512 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Geçici depolama yeri açmak üzere başvuran gerçek kişilerin ve tüzel kişilerin
yönetim kurulu üyeleri, şirketi temsile yetkili kişiler ile şirket sermayesinin % 10 veya daha
fazlasına sahip gerçek kişilerin, affa uğramış olsalar dahi hırsızlık, güveni kötüye kullanma,
dolandırıcılık, hileli iflas, kamu güvenine karşı suçlar, suç işlemek amacıyla örgüt kurma,
ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, zimmet, irtikap, zimmet veya irtikâp
suçunun işlenmesine kasten göz yumma, rüşvet, iftira, suç uydurma, yalan tanıklık, yalan yere
yemin, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, muhafaza görevini kötüye kullanma
suçları ile 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu, mülga 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, 1567 Sayılı
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359
uncu maddesinde (1/1/1999 tarihinden önceki dönem için aynı Kanunun 344 üncü maddesinin
l-6 numaralı bentlerinde) belirtilen vergi kaçakçılığına ilişkin fiillerden mahkum
olmamış/ceza almamış olmaları şarttır.”
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 513 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “78”
ibaresi “512” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(6) Gümrük idaresi ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının sorumluluğunda geçici
depolama yerinin olması, mevcut geçici depolama yerlerinin ihtiyacı karşılaması ve ekonomik
yönden ihtiyaç bulunmaması halinde yeni geçici depolama yeri açılışına izin verilmez.
(7) İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen yerler dışında geçici depolama yeri olarak
açılıp işletilmek istenilen yerlerin, en az 3.000 m2’si kapalı olmak üzere 10.000 m2’den küçük
olmaması ve mutat yolların izlenmesi kaydıyla gümrük müdürlüğüne en fazla 10 km
mesafede olması gerekir.”
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 514 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Geçici depolama yerlerinde bulunan eşyanın geçerli veya zorlayıcı nedenler dışında
ziyanından, hasara uğramasından veya değiştirilmesinden doğan mali sorumluluk işleticilere
aittir. Bu sorumluluk söz konusu eşyaya ait gümrük vergileri ile Kanunun 235 ve 236 ncı
maddelerindeki cezalarının gümrük idaresine ödenmesini de kapsar. Sorumlular hakkında
duruma göre ayrıca 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem
yapılır.”
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 516 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İşleticilerinin talebi üzerine geçici depolama yerinin kapatılması
MADDE 516 – (1) Açtıkları geçici depolama yerini kısmen veya tamamen kapatmak
isteyenler, bu taleplerini yazılı olarak ilgili gümrük idaresine bildirir.
(2) İşleticilerinin isteği üzerine geçici depolama yerlerinin kapatılmasına ilişkin talepler,
geçici depolama yerinin faaliyet gösterdiği yıllara ilişkin harç makbuzlarının tamam
olduğunun, boş olduğunun ve defter kayıtlarına uygunluğunun tespit edilmesi üzerine ilgili
gümrük müdürlüğünce sonuçlandırılır ve sonucundan bölge müdürlüğüne ve Bakanlığa bilgi
verilir.
(3) Kapatılacak geçici depolama yerlerine yeniden eşya konmasına izin verilmez ve
varsa buradaki eşya, her türlü masrafı geçici depolama yeri işleticilerine ait olmak üzere
gümrük idaresince gösterilen diğer geçici depolama yerlerine nakil veya yabancı
memleketlere ihraç olunur ya da Kanunun 74 üncü maddesi çerçevesinde serbest dolaşıma
sokulur. Bu işlemler tamamlanıncaya kadar geçici depolama yeri işleticilerinin taahhüt ve
sorumluluğu devam eder.”
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 517 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 517 – (1) Taahhütlerini ve Yönetmelikte belirtilen yükümlülüklerini yerine
getirmeyen geçici depolama yeri işleticilerine tebligat yapılarak bir yılı geçmeyecek şekilde
belirlenen süre içerisinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri, aksi halde verilen süre
sonunda geçici depolama yeri açma ve işletme izninin geri alınacağı bildirilir. İstenen
hususlar yerine getirilmediği takdirde, durum ilgili bölge müdürlüğü aracılığıyla Bakanlığa
iletilir. Bakanlıkça işletme izni geri alınır.
(2) Gümrük ve Ticaret Müfettişi ve Müfettiş yardımcıları ile gümrük idare amirleri veya
yetkili kılınacak görevliler tarafından yapılacak denetleme neticesinde kaçakçılık gibi bir
suistimal ve/veya yolsuzluk saptanması halinde, geçici depolama yeri geçici olarak derhal
kapatılır ve durum Bakanlığa iletilir. Yapılacak inceleme sonucunda geçici depolama yeri
açma ve işletme izni Bakanlıkça geri alınabilir.
(3) İznin geri alındığı hallerde de geçici depolama yerlerindeki eşya hakkında 516 ncı
maddenin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
(4) 516 ncı madde hükümleri çerçevesinde sahiplerinin isteği ile kapatılma hali hariç,
geçici depolama yeri açma ve işletme izni geri alınan;
a) Gerçek kişilere,
b) Tüzel kişilere,
c) Tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyelerine, şirketi temsile yetkili kişilere ve şirket
sermayesinin %10 veya daha fazlasına sahip gerçek kişilere,
ç) (c) bendinde belirtilen gerçek kişilerin yer aldığı diğer tüzel kişilere,
iznin geri alındığı tarihten itibaren 5 yıl süre ile yeniden geçici depolama açma izni
verilmez.”
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 518 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Akaryakıt antrepolarına ilişkin yatırım izni talepleri Bakanlıkça (Tasfiye Hizmetleri
Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır.”
“(4) Aynı tesis içinde bulunan tanklarda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından
depolama lisansı düzenlenen eşya ile depolama lisansı düzenlenmeyen transit rejimi
kapsamında eşya depolanmasına yönelik akaryakıt antreposu açma ve işletme yatırım izin
talepleri değerlendirmeye alınmaz. İkinci fıkrada belirtilen dilekçede, yatırım talebinin,
depolama lisansına tabi eşya veya depolama lisansı düzenlenmeyen transit rejimi kapsamında
eşya depolanmasından hangisine yönelik olduğu belirtilir.”
MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 519 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(c) Antrepo açma izni almak üzere başvuracak gerçek kişilerin ve tüzel kişilerin
yönetim kurulu üyeleri, şirketi temsile yetkili kişiler ile şirket sermayesinin % 10 veya daha
fazlasına sahip gerçek kişilerin, affa uğramış olsalar dahi hırsızlık, güveni kötüye kullanma,
dolandırıcılık, hileli iflas, kamu güvenine karşı işlenen suçlar, suç işlemek amacıyla örgüt
kurma, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, zimmet, irtikap, zimmet veya
irtikâp suçunun işlenmesine kasten göz yumma, rüşvet, iftira, suç uydurma, yalan tanıklık,
yalan yere yemin, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, muhafaza görevini
kötüye kullanma suçları ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, mülga 4926 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, mülga 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair
Kanun, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 359 uncu maddesinde (1/1/1999 tarihinden önceki dönem için aynı Kanunun 344
üncü maddesinin l-6 numaralı bentlerinde) belirtilen vergi kaçakçılığına ilişkin fiillerden
mahkum olmamış/ceza almamış olmaları şarttır.”
MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin 520 nci maddesinin birinci fıkrasına (ğ) ve (h)
bentleri eklenmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “Müsteşarlıkça” ibaresi “Bakanlıkça” olarak ve
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(ğ) İlgili Ticaret Sicili Gazetesi (tadiller dâhil) aslı veya örneği,
(h) Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri tarafından düzenlenen görgü raporu.”
“(2) C, D ve E tipi özel antrepo açmak isteyen ve birinci fıkrada belirtilen şartları haiz
gerçek ve tüzel kişilerin, birinci fıkranın (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (ğ) ve (h) bentlerinde
sayılan belgelerle birlikte ilgili gümrük idaresine müracaat etmeleri gerekir. C, D ve E tipi
özel antrepo olarak açılmak istenilen yerin, işyerinin sınırları içerisinde bulunması halinde,
İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı veya buna karşılık gelen belge yeterli olup bu belgelerde
antrepo veya depo ibaresinin aranması zorunlu değildir.”
MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin 524 üncü maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Bu madde uyarınca, antrepolarda yapılacak değişikliklerle ilgili olarak
yetkilendirilmiş gümrük müşavirince tespit raporu düzenlenir. Akaryakıt antrepolarına ilişkin
olanlar Bakanlığa (Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü) gönderilir.”
MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğin 534 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde
yer alan “üç yıl” ibaresi “bir yıl” şeklinde ve (k) bendinin (13) numaralı alt bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“13) Aynı borudaki eşyanın niteliğini tayin edebilmek için;
aa) Borunun uzunluğunun yüz metreden daha uzun olması halinde takriben yüz metre,
bb) Fiziki koşullar nedeniyle aynı borunun uzunluğunun yüz metreden kısa olması
halinde borunun başlangıcı ile tanka bağlantı yeri arasında maksimum,
mesafede iki adet numune alma yeri bulunması,”
MADDE 24 – Aynı Yönetmeliğin 535 inci maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Antrepo ve geçici depolama yeri açma ve işletme izin belgeleri ve harçların
tahsili”
MADDE 25 – Aynı Yönetmeliğin 541 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Akaryakıt antrepoları, 17/6/2004 tarihli ve 25495 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde petrol ve akaryakıt
olarak tanımlanan eşyanın dökme veya kaplı olarak konulmasına özgü genel veya özel
antrepolardır. Akaryakıt konulan antrepoların mal tahmil ve tahliyesinde kullanılan boru
hatları da antreponun mütemmim cüzü sayılır. Antrepo izninde antrepo tipi de gösterilir.”
MADDE 26 – Aynı Yönetmeliğin 557 nci maddesinin birinci fıkrası ile 558 inci
maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında yer alan “gümrük müfettiş ve yardımcıları ile
Gümrükler Genel Müdürlüğü kontrolörleri ve stajyer kontrolörleri” ibareleri, “gümrük ve
ticaret müfettişi ve müfettiş yardımcıları” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 27 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-10 T.C. Gümrük Özet Beyan
Formu’nun “Özet Beyan Formu Kutularına İlişkin Açıklama Notları” bölümünde yer alan 27
nci satır aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(27) Nakliye Ücretinin ödeme şekli: Bilinmesi halinde nakliye ücretinin ödeme şekli,
aşağıdaki kodlar kullanılarak girilir.
A- Nakit ödeme
B- Kredi kartıyla ödeme
C- Çekle ödeme
D- Diğerleri (Nakit hesabına doğrudan ödeme gibi)
H- Elektronik kredi transferi
Y- Taşıyıcı ile olan cari hesap
Z- Ön ödemeli değil”
MADDE 28 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-14 Gümrük Beyannamesi
Kullanma Talimatı’nın “(Ek 9)” bölümünün sonuna aşağıdaki kısım eklenmiş ve “(Ek 14)
Rejim Kodu” bölümünde yer alan “7300” numaralı kodun bulunduğu satır yürürlükten
kaldırılmıştır.
“SINIR TİCARET MERKEZLERİNE İLİŞKİN KODLAR
Sınır Ticaret Merkezlerine ilişkin kodlar Bakanlık internet sitesinde yayımlanır.”
MADDE 29 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-82 Kanunun 241 inci Maddesinin
Birinci Fıkrası Uyarınca Usulsüzlük Cezasını Gerektiren Fiiller tablosuna aşağıdaki satırlar
eklenmiştir.
“
43 Varış bildiriminin, taşıma aracının eşyanın boşaltılacağı gümrük idaresine
ulaşmasından sonraki altı saatten daha sonra verilmesi.
44 Çıkış bildiriminin, taşıtın Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesinden sonra verilmesi.
45 Özet beyanın Ek-10’a uygun olarak doldurulmaması.
46 Varış bildiriminin, öncesinde verilmiş olan özet beyanların tespiti için gereken
bilgileri içermemesi.
47 Çıkış bildiriminin, öncesinde verilmiş olan gümrük beyannamesi, beyanname yerine
geçen belge veya özet beyanın tespiti için gereken bilgileri içermemesi.
”
MADDE 30 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 31 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi
Sayısı
7/10/2009
27369 (Mükerrer)
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı
Resmî Gazetelerin
Tarihi
Sayısı
31/3/2010
27538
2/7/2010
27629
2/12/2010
27773
31/12/2010
27802
26/3/2011
27886
30/4/2011
27920
23/5/2011
27942
16/7/2011
27996
2/11/2011
28103
28/12/2011
28156
[R.G. 31 Mart 2012 – 28250]
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 206 (2011)
24.10.2011
“Chauvet Mağarası” üstündeki arazi bakımından ödenen kamulaştırma bedeli
sözleşme ile uyumludur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (5. Daire) ; Helly ve Diğerleri v. Fransa ( Başvuru no:
28216/09) davasına dair kararda , oybirliğiyle başvurunun kabul edilemez olduğunu açıkladı.
(Bu) karar kesindir.
Başlıca gerçekler :
Başvurucular ; Ardèche arazisinde kurulu (Vallon Pont d'Arc, Fransa) Pont d'Arc Sitesi
kayıtlarında yer alan malikler , yaşam boyu intifa hakkı sahipleri , mirasçılar ya da hak
sahiplerinden oluşan 14 Fransız vatandaşıdır.
Üç Mağarabilimci ; söz konusu arazinin altında ,18 Aralık 1994 tarihinde yaklaşık 30.000 yıl
öncesine ait çizimler, resimler ve baskı içeren ve dikkat çekici ölçüde iyi korunmuş olan bir
mağara keşfetti.
Mağara ; en iyi tarih öncesi sanat sitelerinin birinde , dünya çapında önemi olan ve benzersiz
bir arkeolojik keşif olarak ,"Chauvet Mağarası" namıyla tanıtıldı.
Site'yi korumak için , derhal sıkı güvenlik önlemleri alındı. Yerel idari makamlar ; Ocak 1995
' te beş yıl için , kamu adına araziyi işgal etti ve girişi yasakladı.
Devlet ; öncelikle bir dostane çözüm yoluyla araziyi elde etmek için öneri yaptı. Bir uzlaşma
sağlanamayınca ; kamu yararı adına kamulaştırma işlemleri başlattı. Devlet ; Privas de Grande
Mahkemesi kamulaştırmalar hakimliğinden , tazminat miktarını belirlemesi için talepte
bulundu.
Privas Mahkemesi ; 4 Şubat 1997 tarihli kararı ile , kamu yararı beyanının gerekçelerini
değerlendirmeyi sonraya bırakarak , söz konusu mülkün bir yıllık fiili kullanım değerini tesbit
etti. Devlet ; bu biçimde (belirlenen değer referans alarak) ve arazinin piyasa fiyatı ile
sınırlı şekilde , tazminat olarak toplam 31.730 frank (4,837.28 Euro) teklifte bulundu.
Bu karar ; Nimes İstinaf Mahkemesi tarafından onanmıştır , (ancak) hak sahiplerinin yaptığı
bir temyiz sonucunda ; tazminat bedeli kamulaştırma yüzünden oluşan hasar ve maddi zararı
bütünü ile karşılamak gerekliliği sebebiyle , Temyiz Mahkemesi tarafından bozulmuş ve diğer
değerlendirmeleri geçersiz kılmıştır.
(Sonrasında) Toulouse İstinaf Mahkemesi ; Devlet'in toplam 87.500.000 frank
(11,339,289.20 Euro) tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi.
Bu kararda Site'nin ; "küçük kilise" ya da tarih öncesi "katedral" olarak tanımlandığı
kaydedildi.
Zararı ; onların arazisinde kamulaştırma yapılmamış olsaydı , hak sahiplerinin durumunun ne
olacağını kurgulayarak belirlemek (yöntemi) uygun bulundu.
Toulouse İstinaf Mahkemesi'nin bu kararının Devlet tarafından temyizi üzerine ; Temyiz
Mahkemesi kararı bozmuş ve geçersiz kılarak , davayı , Tarafların atıfta bulundukları
Lyon İstinaf Mahkemesi ' ne geri yollamıştır.
10 Mayıs 2007 tarihinde ayrıca ; tazminat miktarını tesbit ederken (arazinin altında) Chauvet
Mağarası ' nın var olduğunun dikkate alınması gerektiğini de karara bağladı.
1972 Yılında Devlet'e satılan “Lascaux Mağarası” için belirlenen 1,100,000 Frank değer ,
hesaplamaya temel alındı.
Esas tazminat bedeli ; 613,652.50 EUR ile (ilaveten) 153,413.13 EUR ( olmak üzere )
toplamda ; 767,065.63 EUR (arazi kamulaştırma değeri belirlendi) .
Şikayetler hakkında Mahkeme'nin oluşumu ve yargılama usulü :
Başvuru ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 15 Mayıs 2009 ' da kayıt edildi.
Başvurucular ; 1 nolu Protokol'ün 1. maddesi ( mülkiyetin korunması ) ' ne dayanarak ,
arazideki haklarına karşılık olarak ödenen kamulaştırma tazminatı miktarının , kendi
arazilerinin değeri ile orantılı olmadığından şikayet etti.
Karar ; aşağıda yazılı yedi yargıçtan oluşturulmuş bir Daire tarafından verildi :
Dean Spielmann (Luxembourg), BAŞKAN
Elisabet Fura (Sweden),
Jean-Paul Costa (France),
Boštjan M. Zupančič (Slovenia),
Isabelle Berro-Lefèvre (Monaco),
Ann Power-Forde (Ireland),
Angelika Nußberger (Germany), YARGIÇLAR,
ve ayrıca Claudia Westerdiek, DAİRE'NİN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ.
04 / 11 / 2011 İSTANBUL
Çeviren Av. Hasan Özdemir – İstanbul Barosu 15418
Mahkeme Kararı :
1 Nolu Protokol'ün 1. Maddesi :
Başvuranlar ; kendilerine ödenen kamulaştırma tazminatının söz konusu arazinin olağanüstü
değeri ile orantılı olmadığını iddia etti.
Mahkeme ; öncelikle , ( kamulaştırma işleminin ) meşru amacının , kültürel miras teşkili ve
tarihin korunması olduğunu gösterdiğini ve (bu amacın) kamulaştırma hakkı verdiğini bu
vesile ile ifade eder. “ Mülkiyet dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkına
müdahalenin ölçüsü ; bireyin temel haklarının korunması gerekleri ile toplumun genel
çıkarları arasında adil bir denge gözetilerek bulunabilir “ ( önermesi ) tekrar ifade edildi.
Arazinin kamulaştırma değeri ile orantılı bir miktar ödeme yapılmazsa , araziye el konulması ,
doğal olarak aşırı müdahale teşkil eder. Tazminatın olması gereken miktarının eksikliği ;
sadece istisnai durumlarda haklı olabilir. Bununla birlikte ; kamu yararının meşru hedefleri
için - kültürel mirasın ve tarihin korunması (amaçları) dahil - “mülkün fiili piyasa değerinden
daha azı geri ödenebilir” diyebilirsiniz.
Mahkeme ; kamulaştırmalar yargıcının , esas tazminatı , sadece piyasa değeri üzerinden
hesaplamadığını , ayrıca referans olarak , 1972 yılında Devlet'e satılmış Lascaux
Mağarası'nın (güncellenmiş) değerini kullanarak ( ve ) mağaranın varlığının sonucu olarak
(arazide) elde edilen değer artışını da dikkate aldığını tesbit etti.
Şunu vurgulamak gerekir ki ; arazinin ticari değeri hesaplanırken , tazminatın tesbiti için
temel olarak , önce gerçek (mağara) hesaba katılmalıdır , çünkü kesinlikle ifade olunduğunda
; ( kamulaştırmalar yargıcının yaptığı ) tesbite konu yasal kısıtlamalar ve istisnai özellikleri
yapısında taşıyan (ve) ticari değerin bağlı olduğu nesne Chauvet Mağarası değildir. Ayrıca ;
tazminat tesbiti usulleri izlenirken , ilgili kişilere kendi haklarını savunmaları için fırsat
verildiği ve kamulaştırmalar yargıcı nın başvurduğu kriterin keyfi görünmediği ,
kamulaştırma sonuçlarının genel bir değerlendirmesini sağladığı tesbit edildi.
Sonuç olarak Mahkeme ; Başvurucular'ın kamulaştırılan mülklerinin değeri ile ilgili makul bir
miktarı elde ettiğini ve Devlet'in takdir sınırını aşmadığına karar verdi.
Karar ; sadece Fransızca yazılmıştır.
Çevirenin notu : Parantez içinde kalınlaştırılarak yazılan kelimeler anlamı tam
yakalamak bakımından tarafımdan eklenmiştir.
*İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir.
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 172(2011)
06.10.2011
Fransız Mahkemeleri ; içerden bilgi alarak borsa işlemi yapmaktan dolayı George
Soros ' u mahkûm ettiği için Sözleşme'yi ihlal etmemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (5. Daire) Soros / Fransa ( başvuru no .
50425 / 06 ) davasında ; çoğunlukla verilen ve itirazı kabil olarak bugün açıklanan kararında ,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ' nin 7. maddesi ( kanunsuz ceza olmaz ) ' ne tecavüz
bulunmadığına karar verdi.
Dava ; Fransız Mahkemeleri tarafından içerden bilgi alarak borsa işlemi
yapmaktan mahkum edilip cezalandırılan George Soros ile ilgilidir.
Başlıca gerçekler
Başvurucu ; 1930 doğumlu A.B.D. Vatandaşı ve New York ' ta ikamet eden George Soros '
dur
O ; 1988 ' de kurmuş olduğu dev yatırım fonu Q. F. ile 12 Eylül ' de New York 'ta belli sayıda
yatırımcıyı bir toplantıda bir araya getirdi. Bu toplantının ardından , bir İsviçre'li banker ; bir
grup yatırımcı ile birlikte , S.' de bulunan büyük bir Fransız Bankasının tüm hisselerini satın
almaya niyet eden P. adına ve hesabına bir devralma teklifi yapma işinde , görüşme için Onu
davet etti. George Soros; P. ' nin teklifini reddettikten sonra, S. dahil, yakın zamanda
özelleştirilen 4 Fransız Şirketi-nin 50 milyon A.B.D. Doları değerinde hissesini 19 Eylül'de
satın aldı.
Q. F.; 22 Eylül ile 17 Ekim arasında, Londra Borsası'nda 4.4 milyon USD ve Fransız
Piyasası'nda yatırılan 7 milyon USD toplamı 11.4 milyon USD karşılığında S. Bankası'ndaki
hissselerin bir kısmını ele geçirdi. Q.F.; elde ettikten sadece birkaç gün sonra, S.
Bankası'ndaki bu payların bir kısmını satmaya karar verdi, kalanı da sonraki bir ay içinde
satıldı. Q. F. ; hisselerin hızlıca alım ve satımının sonucu olarak , - 1.1. milyon USD Fransız
Piyasası ' nda olmak üzere yaklaşık 2.28 milyon USD kar elde etti.
Fransız Borsası düzenleyici ve denetleyici kurumu C.O.B. ; 1 Haziran ile 21 Aralık arasında
(1988) S. ' nin hisselerinin alım satımında herhangi bir içerden bilgi alarak borsa işlemi
yapma olayının olup olmadığını belirlemek için , Şubat 1989 ' da bir soruşturma açtı. Bazı
şüpheli işlemleri tesbit ederek , Baş Savcılığa tam bir soruşturma raporu sundu.
1990 yılında, içerden bilgi alma üstünlüğünü kullanarak borsa alım-satım işlemi yaptığı
suçlamasıyla, diğerleri ile birlikte, George Soros'a da yargısal kovuşturma açıldı. O; ihtilaflı
payların el değiştirmesinde, içerden bilgi alabilme pozisyonunun üstünlüğünden yararlanmaya
teşebbüs etmişti. O ; kovuşturmada, içerden bilgi alarak borsa işlemi yapmak için (spesifik)
uygulanabilir bir kural olduğu halde, (genel nitelikte) bu suçlamanın öngörülemez nitelikte
olması sebebiyle kanunsuz olduğunu savundu. O; 28 Eylül 1967 tarih ve 833-67 nolu kuralın
10-1 bendinin lafzına göre, hisse alımları yaptığı zamanda, davranışının suç olduğundan söz
edilemeyeceğini iddia etti.
Mahkeme başvurucuyu içerden bilgi alarak borsa işlemi yapmaktan suçlu bularak, 2.2 milyon
EUR para cezasına mahkum etti. O ; kararı temyiz etti , ancak Paris İstinaf Mahkemesi kararı
onadı. Bununla birlikte Temyiz Mahkemesi ; 20 Mart 2007 'de verdiği karar ile, Londra
Borsası'ndaki hisse alımlarının Fransız Hukuku altında içerden bilgi alarak borsa işlemi
yapmak suçu olarak yargılanamayacağını dikkate alarak, sadece Paris Borsası'nda alım-satım
yapılan S. hisselerinin hesabı ile yetinerek, para cezasının 940.507 , 22 EUR kısmının
indirilmesi için davayı Paris İstinaf Mahkemesi'ne geri gönderdi.
Şikayetler , usul ve Mahkeme'nin kompozisyonu
George Soros 7. madde ( kanunsuz ceza olmaz ) 'ye dayanarak , -tek eylemle- 2 kez tecavüz
durumu oluşturacağını iddia etti. O ; öncelikle , onun mahkumiyet anında, içerden bilgi alarak
borsa işlemi yapmak suçlamasının unsurlarının açıkça yetersiz olduğundan şikayet etti. 28
Eylül 1967 sayılı kanunun 10-1 maddesindeki tanımlamaya göre; içerden bilgi alarak borsa
işlemi yapmak suçunun sadece hedef şirket ile profesyonel iş anlaşması yapmış olanlarca
işlenebileceğini öne sürdü. Ayrıca O; kendisine karşı gerçekleşmiş dava sürecinde
başvurmadığı Avrupa Birliği Hukuku'nun, Fransız Hukuku'ndan daha açık ve bu yüzden daha
tatminkar olduğunu belirtti.
Başvuru ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ' ne 13 Aralık 2006 ' da kayıt edildi.
Karar ; aşağıdaki oluşan yedi üyeli bir daire tarafından verildi ;
Dean Spielmann (Luxembourg), PRESIDENT,
Jean-Paul Costa (France),
Karel Jungwiert (the Czech Republic),
Mark Villiger (Liechtenstein),
Isabelle Berro-Lefèvre (Monaco),
Ganna Yudkivska (Ukraine),
Angelika Nußberger (Germany), JUDGES,
and also Claudia Westerdiek, SECTION REGISTRAR
Mahkeme Kararı
Mahkeme; kanunun genel uygulama ilkelerini dikkate alarak, tüzükteki ifadelerin daima açık
olmadığını gözlemledi.Mahkeme; (yukarıdaki tesbitin de) ötesinde, öngörülemezlik
kavramının kapsamının, ele aldığınız ifade ve sayıyı kapsamak için tasarlanmış çerçeve
ile ihtilafta değerlendirdiğiniz eylemin içeriğine önemli derecede bağlı olduğunu
tekrarlar.
Bu davada ele kaldığımız konuda; nitelikli öğrenim sahibi uzmanlar, eylemlerinin tehlikesinin
değerlendirilmesinde ve yapmış oldukları görevde öngörülü olmak sorumluluğu altındadır.
Mahkeme; 27 Eylül 1967 (tarihli kanunda) ki “onların meslek ya da görevlerinin
uygulanmasında” ifadesinin oldukça genel olduğu hususunda, taraflar ile aynı fikirde
olduğuna dikkat etti. George Soros'un başvurduğu mahkemelerin hepsi; P. ile iletişim
kurduktan sonra S. 'deki hisselere yatırım yapmaması gerektiği hususunun farkında olabilmesi
için yeterli açıklıkta kanunun bulunduğunu tesbit etti, (bununla beraber) Mr. Soros'un; satın
aldığı firma ile herhangi bir profesyonel veya sözleşme ilişkileri olmadan, bu tür bir suç için
Fransa ' da yargılanan ilk kişi olduğu da bir gerçektir. ( Bununla birlikte ;) Mahkeme ;
(Fransa'daki) mahkemelerin bu konudaki içtihadı açıklığa kavuşturacak bir emsalinin
bulunmamasının, Fransa hukukunun öngörülebilirliği hususunda bir eksiklik bulunduğu
eleştirisine yol açmaması gerektiğini kabul etti.
Mahkeme ; Mr. George Soros’un (dava konusu eylemin) ilgili olduğu tarihte, büyük finansal
projelerin bir ortağı ve iş dünyasının iyi tanınan meşhur bir kurumsal yatırımcısı olduğunu
gözlemledi. O’nun statü ve deneyiminin sonucu olarak, S. ‘ deki paylara yatırım yapma
kararının, içerden bilgi alarak borsa işlemi yapmak suçunun işlenmiş olabileceği suçlaması
riskine yol açabileceğinin farkında olmaması mümkün değildir. Mukayese edilebilir hiçbir
örnek olmadığını dikkate alarak, özellikle tedbirli olmalıydı.
Son olarak; Mahkeme, Bay Soros’un, eylemi yüzünden geçerli Fransız mevzuatının tadil
edildiği konusundaki argümanına ikna olmadı.
Bay Soros dahi kendisine karşı dava sürecinde ilgili alandaki Avrupa Birliği Mevzuatı’nın,
yerel hukuktan daha açık olmasına rağmen başvurmayarak hata ettiğinden şikayet etti. O’nun
görüşüne göre; 1989 Genelgesi (89/592/EC , 13 Kasım 1989) içerden bilgi alma kavramı için
kesin biçimde tanımlanmış özel hükümler içerdiğinden, kendisi için daha olumlu bir sonuç
doğuracaktı.
Mahkeme; Bay Soros’un davranışının hukuka aykırı olabileceğini, 1988 yılında iç hukukta
yürürlükte olan hükümlere göre öngörebileceği kanaati ile bu şikâyeti incelemeye gerek
olmadığı sonucuna ulaştı.
Mahkeme; kanunda öngörülebilirlik eksikliği (bulunduğu) iddiası konusunda, 4 ‘ e karşı 3
oyla 7. maddenin ihlal edilmediğine karar verdi.
Karşı görüş
Hakimler Villiger , Yudkivska ve Nubberger ‘in muhalefet şerhi kararın ekindedir.
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 252 (2011) 22.11.2011
İnsanların evlerinin yakınında , havai fişek gösterilerine izin verilmesi ; onların insan
haklarını ihlal etmez.
AİHM (4. Daire) bugünkü Zammit Maempel v. Malta (başvuru no. 24202/10),davasına
ilişkin kararında oybirliği ile; A.İ.H.S. ' nin 8. maddesi ( özel yaşamın ve aile yaşamının
korunması ) ' ne tecavüz olmadığına itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir.
Dava ; evlerinin çevresinde , her yıl ve yılda 2 kez , havai fişek gösterilerine izin
verilmesinin , can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve A.İ.H.S. ' nin 8. maddesine
tecavüz edildiğine dair , bir aile tarafından yapılan şikayetle ilgilidir.
Başlıca olgular :
Başvurucular ; San Gwan (Malta) 'da yerleşik , iki kişi anne-baba ve iki kişi onların çocukları
olan , sırasıyla 1949 ve 1986 doğumlu , dört Malta vatandaşıdır.
Onlar ; 1994 ' ten bu yana , evlerinde yaşamaktadır. Bölgede yaşayan insanların 100 ' den
daha azı ; iskan edilmiş olarak sınıflandırılmayan otlak alanın uzağındaki , 3 evin birindedir.
Başvurucuların Evi ' nden 150 metre ya da daha fazla mesafedeki tarlalarda , her yıl kutlanan
belirli köy festivallerinde , havai fişek gösterisi yapılmakta olup , Başvurucular ; bölgedeki bu
havai fişek gösterilerinin , her seferde , yaşamlarını , fiziksel sağlıklarını ve kişisel
güvenliklerini tehlikeye düşürdüğünü iddia etmektedir. Buna ek olarak ; gösterilerden arta
kalan enkazın , onların evlerine ciddi ölçüde zarar verdiğini ileri sürmektedir.
Başvurucular ; yıllar boyunca , Polis Komiseri ' ne sonuç doğurmayan şikayetlerde
bulunmuştur. Onlar ' ın başvurduğu Ombudsman ; Aralık 1999 ' da , Polis Komiseri ' nin ,
uzman önerisini gözetmesini karara bağlar. Durumu analiz eden bir grup geçici uzman ;
tarlalardaki havai fişek gösterilerinin , kısıtlı bir alanda uygulanabilir düzenlemeler olarak
sınıflandırılmasını önermiştir.
Ombudsman ; 2001 ' de , başka bir vesile ile , özellikle havai fişeklerin tipi ve uygulanabilir
mesafeler ile ilgili lisans çıkarılmasını eleştirmiştir. Bununla birlikte , o zamandan bu yana ,
Polis Komiseri ; her yıl , iki festival için izin vermeye devam etmiştir.
Başvurucular ' ın 2005 ' de , anayasal yargıdaki hukuk mahkemesinde açtığı anayasal tazminat
davasında ; onlar kısmen haklı bulunmuş ve havai fişeklerin aşırı yüksek seviyelerde
gürültüye yol açması sebebiyle , onların en az birinin işitme engelli olmasına sebep olarak ,
başvurucuların haklarına zarar verdiği tesbit edilmiştir.
(Ancak) Bu bulgular temyizde iptal edilmiştir. Anayasal Mahkeme ; 2009 ' da , havai
fişeklerin yol açtığı tehlike ve gürültünün başvurucalara bazı rahatsızlıklar verdiğinden
dolayı , ilgili düzenlemelerin tam olarak uygulanması suretiyle , bütün toplumun çıkarı ile
başvuru-cuların hakları arasında adil bir denge kurulması gerektiğine karar verir.
Şikayetler hakkında Mahkeme'nin oluşumu ve yargılama usulü :
Başvurucular ; A.İ.H.S. ' nin 8. maddesi , 14. maddesi (ayrımcılık yasağı) ve 1 nolu
Protokol'ün 1. maddesi ( mülkiyetin korunması ) ' ne dayanarak , havai fişekler için izin
verilmesi suretiyle , A.İ.H.S. 'nin 8. maddesinde tanımlanan haklarına tecavüz edilerek ,
ıstırap çektirildiğinden şikayet etmişlerdir.
Başvuru ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 26 Nisan 2010 ' da kayıt edildi.
Karar ; aşağıda yazılı yedi yargıçtan oluşturulmuş bir Daire tarafından verildi :
Nicolas Bratza ( Birleşik Krallık ) , Başkan
Lech Garlicki (Polonya ),
George Nicolaou (Kıbrıs),
Päivi Hirvelä ( Finlandiya ),
Zdravka Kalaydjieva (Bulgaristan),
Nebojša Vučinić (Karadağ ), yargıçlar ,
David Scicluna (Malta), ad hoc hakim ,
ve aynı zamanda Fatoş Aracı,Yazıişleri Müdür Yardımcısı.
Mahkeme Kararı
Havai fişeklerden kaynaklanan gürültünün , sadece sınırlı bir süre devam ettiği tartışmasızdır.
Buna rağmen , ( bu gürültüye ) maruz kalmış başvurucuların , fiziksel ve psikolojik durumu –
hatta sadece geçici olsa bile – etkilendiği açıktır. Sonuç olarak , ev ve özel yaşamın korunması
hakları , ciddi olarak rahatsız edildiğinden , onların şikayetleri ; 8. maddeye göre kabul
edilebilir niteliktedir. A.İ.H.M. ; bu köy festivallerinin ilginç olaylarından biri olan havai fişek
gösterilerinin , gözden çıkarılamayacak miktarda gelir üreterek , genel ekonomiyi
desteklediğini kabul etmiştir.
Üstelik , geleneksel köy festivallerinin ; Malta kültürü ve dini mirasının dikkate değer bir
parçası olduğu düşünülebilir. Sonrasında Mahkeme ; başvurucuların en az birinin , bu gürültü
seviyeleri sebebiyle , işitme engelli olmuş olabileceğini kaydeder. Aynı zamanda ;
başvurucuların yaşam ve kişilik bütünlüğünün , gerçek ve yakın bir tehlikeye düşmediği
açıktır. Ayrıca , havai fişeklerin patlatılması (sonucu) ; geri dönüştürülebilir ve asgari ölçüde
olsa dahi , başvurucuların haklarının zarara uğradığı da açıktır.
Ek olarak , Hükümet ; havai fişeklerin tehlikesinin farkına vararak , insanların ve mülklerin
belirli ölçüde korunabilmesi amacıyla , dava konusu yerde bir sistem oluşturmuştur. Böylece ;
havai fişeklerin yükleme ve boşaltılması için özel düzenlemeler yanı sıra , havai fişek
gösterileri izne bağlanmıştır. (Yine) gerçek havai fişek patlatılması ; polis müfettişleri ve
itfaiyeciler tarafından daha fazla (takip edilip) izlenir olmuştur. Aynı zamanda ; ( havai fişek )
aktivitesini kapsayan sigorta zorunlu kılınmıştır.
Uzmanların , başvurucuların pozisyonunu destekleyen önerilerde bulunduğu da doğrudur.
Polis komiserinin , uzmanların tavsiyesini izlemediği gözönüne alınsa da , başvurucuların ,
onun kararlarına karşı , olağan sivil mahkemelerde dava açabilecekleri ve böylece ;
(zararlarını) ulusal düzeyde telafi edebilecekleri bir kulvara sahip oldukları da açıktır.
( Yine başvurucuların ;) anayasal tazminat davası açmak zorunda bırakılmaları yerine ,
görüşlerini duyurmak için herhangi bir fırsata sahip olmadıkları da söylenemez. Yeterli
kuruluş olmaması sebebiyle , onların karar verme sürecine erişememiş olmasından , bu
yargılamaların olumlu sonuçlanmadığı gerçektir.
Son olarak ; onların şikayet ettikleri durumun farkında olarak , mülk edinmiş oldukları
sabittir.
Sonuç olarak ; A.İ.H.S. ' nin 8. maddesi ihlal edilmemiştir.
A.İ.H.S. ' nin 14. maddesi ve 1 nolu Protokolün 1. maddesi :
A.İ.H.M. ; başvurucuların , A.İ.H.S. ' nin 14. maddesi ve 1 nolu Protokolün 1. maddesi ' ne
dayanan şikayetlerini ( de ) ret etmiştir.
Ayrımcı muamele iddiası ile yapılan şikayetle ilgili olarak ; bölgede yaşayan , “yerleşik”
olarak sınıflandırılmış insanların objektif hakları ile başvuruculara yapılan muamele arasında
herhangi bir fark olmadığı ve toplumun çıkarları ile başvurucular arasında adil bir denge
sağlanmış olduğunu tekrarlarız.
A.İ.H.M. ; başvurucuların mülkü ile ilgili , önceden Malta Mahkemeleri'nde öne sürmediği
şikayetlerini (de) ret etmiştir.
Bu karar ; sadece İngilizce yazılmıştır.
*İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 164 (2011) 29.09.2011
Romanya kamu görevlilerinin ödenmeyen maaş ödenekleri hakkindaki şikayetin kabul
edilemez olduğu bildirildi.
AİHM (3. Daire) ; Zelca ve Diğerleri / ROMANYA ( başvuru no. 65161 / 10 ) davasına
ilişkin kararında , oybirliği ile başvurunun kabul edilemez olduğunu beyan etti. Nihai karardır.
Başlıca gerçekler
Başvurucular ; Kamu Maliyesi Constanta Müdürlüğü'nde , bir Devlet kurumunda çalışan ya
da çalışmış olan 415 Romanya vatandaşıdır.
Tüm başvurucuların üyesi olduğu Sed Lex Constanta Finansal Ticaret Sendikası ;
başvurucuları temsilen , onların ücretleri ile ilgili olarak tanınmış belirli haklarını almak isteği
ile , onların işverenine karşı , Kasım 2008 ' de bir dilekçe kayda geçirdi. Başvurucular ;
bilhassa Kamu Görevlisi Statüsü ile ilgili hükümlere güvenerek , geriye dönük olarak Nisan
2004 'ten itibaren ödenilmek üzere , onların net maaşlarına eklenecek 2 ödenek , şöyle ki ;
onların maaş basamağı ile ilgili bir ilave ve derece ikramiyesi istedi. Başvurucular ; bu
ödeneklerin her birini net maaşın % 25 ' i olarak hesapladı. Onların işvereni ; bütçe
konularında , maliye bölge müdürlüğünün karar vermeye yetkili olmadığı ve bilhassa ilgili
yasal hükümler bu ödeneklerin ödenmesine izin vermediğini ifade ederek dilekçeyi ret etti.
Başvurucular ; onların ödeneklerinin verilmesine ilişkin hükümlerin ertelenmesinin Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi ' nin ihlali ve anayasaya aykırılık olduğunu ileri sürerek , yerel
mahkemede bu ret kararına itiraz etti. Onlar , diğer Romanya Mahkemeleri'nin ; onların kamu
görevlisi meslekdaşlarının ödenek taleplerinin ödenmesini karara bağlayan içtihatlarını emsal
gösterdi. Yerel mahkeme ; Nisan 2009 ' da , ödenekler ile ilgili hükümlerin hiçbirinde ,
miktarı kararlaştırmak için bir yöntem ya da ödenilecek net miktarın gösterilmemesi sebebiyle
, ödeneklerin yargı kararı ile sağlanamayacağı gerekçesiyle , onların talebini ret etti.
Başvurucuların bu karara karşı temyiz talebini ; Constanta Temyiz Mahkemesi Ocak 2010 ' da
ret etti. Romanya Medeni Usul Yasası'nın sağladığı hukuki yetki ile Genel Savcı tarafından
yapılan bir temyiz üzerine ; Yüksek Adalet ve Temyiz Mahkemesi'nin 21 Eylül 2009 'da
verdiği karar dolayısıyla bu sonuç ortaya çıktı.Yüksek Mahkeme ; ödeneklerin miktarının
yasal tesbitinin yokluğunda ve bu ödeneklerin Yargı tarafından bağışlanamayacağını tesbit
ederek , kamu görevlilerinin ödeneklerinin verilmesi ile ilgili içtihat farklılığını doğruladı.
Şikayetler hakkında Mahkeme'nin oluşumu ve yargılama usulü :
Başvuru ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 22 Temmuz 2010 ' da kayıt edildi.
Başvurucular , iç hukuk mahkemelerinin , haksız yargı usulleri uygulayarak ve aynı konuda
içtihat aykırılığı bulunduğunu da dikkate alınmadan , tamamen hatalı olarak , onların
taleplerini ret ettiğini iddia ederek ; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ' nin 6. maddesi ( adil
yargılanma hakkı ) ve 14. maddesi ( ayrımcılık yasağı ) ve 1 nolu Protokol'ün 1. maddesi
( mülkiyetin korunması ) ' nin ihlal edildiğini şikayet etti. Onlar ; ihtilaf hususunda ayrımcılık
yapıldığını ve ödenekle ödüllendirilen meslekdaşları ile mukayese edildiğinde , yanlışlıkla
ödenek haklarından mahrum bırakıldığını iddia etti.
Karar ; aşağıda yazılı yedi yargıçtan oluşturulmuş bir Daire tarafından verildi :
Josep Casadevall (Andorra), BAŞKAN ,
Corneliu Bîrsan (Romania),
Egbert Myjer (the Netherlands),
Ján Sikuta (Slovakia),
Ineta Ziemele (Latvia),
Nona Tsotsoria (Georgia),
Kristina Pardalos (San Marino), YARGIÇLAR ve Yazı İşleri Müdürü Santiago Quesada
dahildir
Mahkeme Kararı
6 & 1. Madde ve 14. Madde
Sözleşme tarafından korunan hak ve özgürlüklerin , Onlar tarafından ihlali ihtimali olmadıkça
, bir ulusal mahkeme tarafından işlendiği iddia edilen hukuki ya da fiili hatalarla uğraşmak ,
Mahkeme'nin görevi içinde olmadığı hususu önemle vurgulandı. İç hukukun yorumu olarak ;
ulusal mahkemelerin içtihatlarındaki uzun ömürlü ve derin bir çelişki yüzünden , başvurucular
adil bir yargılamadan mahrum olabilir. Mahkeme'nin görevi ; ulusal sistemde , ulusal
mahkemelerin uygulamasında , böyle tutarlılık sağlama yeteneğine sahip bir mekanizma olup
olmadığını analiz etmektir.
Başvurucular ; kanıtlarını gösterebildikleri , savunmalarını özgürce formüle edebildikleri ve
onların argümanlarının mahkemeler tarafından tümüyle incelenebildiği dava usullerinden
yararlanmıştır. Aynı zamanda , mahkemelerin kararları ve onların ilgili hukuku yorumu ;
mantıksız ya da açıkça keyfilik olarak kabul edilemez.
Mahkeme ; Romanya Mahkemeleri içinde , kamu görevlilerinin işbu ödeneklerinin
verilmesine dair olarak , onların hesaplanması için belirli bir kriterin yokluğunda , yasal
hükümlerin yorumu ile ilgili çelişkili yaklaşımlar ortaya çıktığını da gözlemledi. Bununla
birlikte ; Romanya Yüksek Temyiz Mahkemesi , Eylül 2009 kararında , ihtilaflı hükümlerin
değişmeyen bir yorumu için yol gösteren bağlayıcı kurallar ortaya koymuştur. Temyiz
Mahkemesi ; başvurucuların davasındaki kararında , bu yol gösterici kuralları izlemiştir.
Üstelik başvurucular ; Yüksek Mahkeme ' nin Eylül 2009 tarihli kararından sonra , o
yaklaşımdan ayrılan herhangi bir karar verildiğinden de söz etmemiştir. Nitekim , Romanya
Medeni Usul Yasası tarafından sağlanan mekanizma ; ihtilafa ilişkin kararlardaki farklılıkları
oldukça kısa bir zaman içinde son vermekte etkili olduğunu kanıtlamıştır.
Bunun sonucunda ; başvurucuların 6. madde altındaki şikayetleri apaçık olarak asılsız ve
kabul edilemez. Bu bulgunun ışığında , onların 14. madde altındaki şikayetleri de , apaçık
olarak asılsız ve kabul edilemez.
1 Nolu Potokol'ün 1. Maddesi
Mahkeme ; belirli koşullarda , varolan bir sahipliğe karşıt olarak , bir malvarlığı elde etmenin
yasal beklentisinin dahi , 1 Nolu Protokol'ün 1. Maddesi'nin korumasından faydalandığını
belirtir. Bununla birlikte ; iç hukuk başvurusu ve söz konusu iddiaların ulusal mahkemeler
tarafından ret edilmesinin ardından , yorumlamanın doğruluğu ile ilgili bir ihtilaf ortaya
çıktığının söylenilebildiği yerde , yasal beklenti yoktur.
Başvurucuların davasında ; mahkemelerin bu konuda farklı yorumlamaları olduğundan dolayı
, onların maaş hakları iddiasının , Romanya'nın içtihatlarında yeterli temele sahip olduğundan
söz edilemez. Temyiz Mahkemesi ; başvurucuların davalarının ret edilmesinin ardından bir
yorumu teşvik etmiş ve Yüksek Mahkeme ' nin Eylül 2009 tarihli bu konudaki aykırılıklara
son veren kararında ; kamu görevlilerinin ödenek talebinde bulunma hakkı olmadığı hususu
onaylanmıştır.
Bunun sonucunda ; başvurucular 1 Nolu Potokol'ün 1. Maddesi'nin kastettiği anlamda bir
sahiplik içinde bulunmaması yüzünden , onların bu maddeye ilişkin şikayetleri de kabul
edilemez.
Karar ; sadece İngilizce olarak yayınlanmıştır.
*İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir .
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 005 (2011)10.01.2012
İtalya'nın Campania Bölgesi'ndeki en uzun süreli "atık(toplama) krizi" ile
başa çıkmada yetersiz kalınması , orada yaşayan ve çalışan 18 kişinin insan haklarının
ihlaline yol açmıştır.
AİHM 2. Dairesi , di Sarno and Others v. Italy (başvuru no. 30765/08)
davasına dair bugün çoğunlukla verdiği kesin olmayan kararında ;
AİHS ' nin 8. maddesi ( özel ve aile yaşamına saygı gösterilmesini isteme
hakkı ) ' nin ihlal edildiğine ,
İtalyan Yöneticiler'in başvuranların karşılaşacağı potansiyel riskler konusunda
bilgi verme yükümlülüğü ile ilgili olarak (ise) AİHS ' nin 8. maddesinin ihlal edilmediğine ,
AİHS ' nin 13. maddesi (etkili bir hukuk yolu sağlanması hakkı ) 'nin ihlal
edildiğine karar vermiştir.
Dava; İtalya’nın Campania Bölgesi’ndeki atık toplama, arıtma ve bertaraf
etme ile ilgili (11 Şubat 1994 ‘ten 31 Aralık 2009 ‘ a kadar süren) olağanüstü hal sırasında,
başvuranların beş aylık bir süre de dahil, atık yığınları arasında yaşaması ve/veya çalışması
hakkındadır.
Başlıca gerçekler :
Başvurucular; 5 ‘i (Campania) Somma Vesuviana Belediyesi’nde çalışan,
13’ü ise (orada) yaşayan 18 İtalyan vatandaşıdır.
Başbakan ; Campania Bölgesi’ndeki söz konusu yerde kentsel atıkların
bertaraf edilmesi ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıktığını açıkladıktan sonra, 11.02.1994’ten
31.12.2009 ‘a kadar olağanüstü hal ilan edilmiştir. Olağanüstü hal yönetimi, başlangıçta
yardımcı komiserlere emanet edilir.
Bölge Başkanı, 9 Haziran 1997 ' de, yardımcı komiser olarak hareket
ederek, 5 adet çöp yakma fırını , 5 adet ana depolama sitesi ve 6 adet ikincil depolama sitesi
yapımını gerektiren düzenleme yapar.
O; Napoli ilinde, atık arıtma ve bertaraf hizmeti için 10 yıllık bir imtiyaz verilmesi
amacı ile bir ihale daveti yapar. (İhale'nin) şartnamesine göre; atık toplama, sınıflandırma,
atık kaynaklı yakıt (RDF) 'a dönüştürme ve yakma tarzında, tam bir servis sağlamak gerekli
olup, bunu kabul eden ihaleyi kazanacaktır. Bu amaçla, 31 Aralık 2000 ' de, 3 adet atık
sınıflandırma, yakıt üretim tesisleri ve RDF kullanarak elektrik enerjisi elde edecek yapılar
inşa edilir ve yönetilir.
İhale imtiyazı; toplam olarak, bir (atık) yakma ile 3 adet RDF üretim tesisi
inşa etmeyi taahhüt eden ve 5 şirketten oluşan bir konsorsiyum'a verilir.
Aynı komiser Yardımcısı; 22 Nisan 1999 ' da (da), Campania 'daki atık
bertaraf etme servisini işletme imtiyazı için bir ihale daveti (daha) başlatır. İhaleyi FIBE
Campania S.p.A. Şirketi kazanır. Şirket; 2 adet atık yakma ve 7 adet RDF üretim tesisi inşa
ederek yönetmeyi üstlenir. (İhale) Campania bölgesinde, sınıflandırma ve atık arıtma hizmeti
sağlamayı da gerektirmektedir.
Tufino atık depolama sitesinin Ocak 2001 ‘de kapatılması, Napoli ilinde,
atık bertaraf etme hizmetlerinin geçici olarak durdurulması sonucunu doğurur. (Bunun
üzerine) İldeki diğer belediyelerin belediye başkanları; kendileri için geçici temelde, atık
depolama alanı yapılması için onay verir.
22 Mayıs 2001 ‘ de Somma Vesuviana Belediyesi’nde atık toplama ve
nakletme işi, bir çok şirketin oluşturduğu bir konsorsiyuma emanet edilir. En sonunda, 26
Ekim 2004 ‘ te, servisin yönetimi kamuya ait bir şirkete teslim edilir.
2003’ te Napoli Savcılığı; Campania’daki atık bertaraf etme servisi
yönetimi aleyhine bir suç soruşturması başlatır. Savcılık; 31 Haziran 2007’ de, 2000 ile 2004
arasında, şirketlerin imtiyaz işlerinde çalışan, belirli bir çok görevli ve müdürler ile yardımcı
komiserler hakkında, aldatma, kamu hizmetini kötü niyetle kesintiye uğratarak kamu
sözleşmelerini başarısız kılma, dolandırıcılık, kamu görevlerinin yürütülmesinde
dezenformasyon yaparak, izinsiz atık işletmelerine yol açmak suçlarından kovuşturmak için
duruşma düzenler.
Napoli caddelerinde ve İl'in diğer bir çok şehir ve kasabalarında tonlarca
atık yığılması sırasında, 2007 sonunda, başka bir kriz patlar. 11 Ocak 2008' de Başbakan;
(atık) bertaraf siteleri ve yeni depolama alanı tesbit etmek, depolama siteleri açmak yetki ve
görevi ile, komiser yardımcısı olarak üst düzey bir polis memuru atar.
Bu arada, 2006' da, geçiş aşaması sırasındaki ilk imtiyaz sözleşmelerinin
sona ermesini müteakiben, bu zamanda yürütülmüş atık bertaraf işlemleri hakkında diğer bir
suç soruşturması açılır. 22 Mayıs 2008' de Hakim; yardımcı komiserin ofisinden memurlar,
atık nakil şirketlerinin temsilcileri, depolama sitelerinin müdürleri, atık dönüştürme
merkezlerinin yetkili kişileri, atık bertaraf ve arıtma şirketlerinin çalışanları, müdür ve
yöneticileri dahil olmak üzere, sanıklar hakkında zorunlu ikamet emri düzenler. Bu
(soruşturma); organize atık ticareti ve kamu görevlerinin yürütülmesinde gerçeklerin
çarpıtılması, aldatma, resmi dökümanları tahrip, atık ticareti yapmak için komplo suçları
hakkındadır.
Şikayetler, yargılama usulü ve Mahkeme’nin kompozisyonu :
Başvurucular; AİHS 2. madde (yaşam hakkı) ve 8. madde (özel ve aile
yaşamına saygı hakkı) ‘na dayanarak, Devlet’in uygunsuz yasama ve yürütme politikaları
uygulamak suretiyle kamu atık toplama servisinin fonksiyonunu tam olarak sağlaması için
gerekli tedbirleri almayı ihmal etmesi sonunda, onların bölgelerindeki çevreye ciddi zarar
verdiğinden, onların yaşam ve sağlıklarını tehlikeye düşürdüğünden şikayet etmişlerdir.
Onlar; kirli bir bölgede yaşama ile ilgili risklerin gerektirdiği bilgilendirmenin, Yetkililer
tarafından yapılmadığını(da) eleştirmiştir.
Başvurucular; AİHS 6. madde (adil yargılanma hakkı )’ye ve 13. madde
(etkili bir hukuk yolu elde etme hakkı)’ ye dayanarak, İtalyan Yetkililerin, toplumun
üyelerinin haklarını korumaya yönelik hiçbir girişimde bulunmadığından, İtalyan
Mahkemelerin, sorumluları kovuşturmakta geciktiğinden (de) şikayet etmiştir.
Başvuru; AİHM’ ne 9 Ocak 2008’de yapılmıştır.
Mahkeme Kararı :
İtalyan Hükümeti’nin ilk itirazları :
İtalyan Hükümeti; başvurucuların mağdur statüsü talep edemeyeceğini iddia etmiştir.
AİHM içtihatlarına göre; 8. madde tarafından korunan haklardan birinin ihlal edildiğinin
belirlenmesinde, sadece çevrenin genel biçimde bozulmasının değil, kişinin özel ve aile
yaşamı için zararlı bir etkinin var olması ile çevre kirliliği miktarı önemli bir unsurdur.
Bununla beraber AİHM; bugün ki davada, başvurucuların şikayet ettiği, onların
refahını doğrudan etkileyen çevresel zararın bulunduğunu kabul etmiştir. Bu sebeple (AİHM);
(İtalyan) Hükümet’in, başvurucuların mağdur statüsünün bulunmadığı ile ilgili ilk itirazlarını
ret etmiştir.
Ayrıca Hükümet; başvurucuların Campania Bölgesi’nin diğer sakinleri gibi, atık
toplama, arıtma ve bertaraf etmeyi yürüten şirketlere karşı, süreklilik arz eden arızalı
hizmetleri sonucunda uğradıkları zararı tazmin için bir tazminat davası açabileceklerine
dayanarak, iç hukuk yollarını tüketmediklerini iddia etmiştir.
Mahkeme; teorik olarak, başvurucuların zararları için dava açması ve bunlarla
ilgili tazminat elde etmeleri olasılığını değerlendirmişse de, bu olasılığın caddelerden ve diğer
kamu yerlerinden çöplerin kaldırılmasını sağlamayacağını tesbit etmiştir. Mahkeme; ayrıca,
Hükümet’in, ilgili bölgelerin sakinlerinin, zararları için tazminat elde ettiğine yönelik olarak,
(somut) herhangi bir idari mahkeme kararı ya da sivil mahkeme kararı ortaya koymadığını
gözlemlemiştir. Aynı şekilde Hükümet; çevre ve kamu hizmetlerine karşı saldırılarla ilgili suç
kovuşturmalarına, “atık krizi”nden etkilenen bölgelerin sakinlerinin sivil taraflar olarak
katılabileceğinin, herhangi bir mahkeme kararında saptandığına da gönderme yapmamıştır.
Son olarak AİHM; başvurucuların kendileri için tazminat talep edemeyeceğini, çevresel
zararlar için tazminat davası açarak talepte bulunma olasılığının sadece Çevre Bakanlığı’na ait
olduğunu tesbit etmiştir. Tek seçenek; başvurucuların, adli makamlara başvurularak dava
açılmasını Bakanlık’tan istemesi olabilirdi. Bu durumun, AİHS’nin 35/1 maddesi kapsamında
etkili bir hukuk yolu oluşturduğu söylenemez. Bu sebeplerle AİHM; Hükümet’in iç hukuk
yollarının tüketilmemesi hatasına ilişkin ilk itirazlarını ret etmiştir.
AİHM; Devletlerin ilk olarak ve her şeyden önce , özellikle tehlikeli faaliyetlere
ilişkin potansiyel risk seviyesine bağlı olarak, söz konusu faaliyetlere uygun düzenlemeler
koyması konusunda pozitif yükümlülüğü bulunduğuna işaret eder. AİHS'nin 8. maddesi;
toplum üyelerine, kendilerinin karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri değerlendirebilecekleri
bilgiyi (Devletlerden) alabilme imkanının sağlanmasını gerektirmektedir.
AİHM; Somma Versia belediye çevresinde yaşayan ve çalışan
başvurucuların,”atık krizi” nden etkilendiğini gözlemlemiştir.
Başvurucular; 11 Şubat 1994 ' ten 31 Aralık 2009 'a kadar Campania Bölgesi'nde
bulunan yerlerinde, olağanüstü hali ve 2007 'nin sonundan Mayıs 2008 'e kadar da,
caddelerdeki çöp yığınları ile kirlenmiş bir çevreyi, yaşamak zorunda bırakılmıştır.
AİHM; başvurucuların, atığa maruz kalmaları ile ilgili herhangi bir tıbbi
bozukluktan şikayetçi olmadıklarını, (daha ziyade) taraflar tarafından üretilmiş bilimsel
çalışmalara dayalı olarak, doğum kusurları ve kanser riskinin artması ile atıklara maruz
kalmaları arasında bağlantı olduğuna dair çelişkili bulgulara dayandıklarını tesbit etmiştir.
Avrupa Birliği Adalet Divanı; Campania'daki atık bertaraf etme sorunu ve halka açık
yollarda önemli bir atık birikiminin görülmesi ya da geçici depolama siteleri yaratmak
yükümlülüğünün, toplumun sağlığını riske atmasına rağmen, başvurucuların hayatı ve
sağlığının tehlikede bulunmadığına karar vermiştir.
Devlet; atık toplama, arıtma ve bertaraf etme gibi tehlikeli faaliyetlerde,
çevre ve sağlığın korunması ile ilgili hakları güvence altına alacak makul ve uygun önlemleri
almak yeteneği ve yükümlülüğü altındadır.
İtalyan Devleti’nin Mayıs 2008’den itibaren farklı tedbirler uygulaması ve
bir dizi girişim başlatması sonucunda, 31 Aralık 2009’da Campania’da olağanüstü hal’in
kaldırılabilmesinin mümkün olduğu da doğrudur. Bununla birlikte AİHM; İtalyan
Hükümeti’nin, kriz durumunun, (Devleti) zor durumda bırakmak için atfedilecek sebepler
olarak yaratıldığı argümanını kabul etmemiştir. İtalyan Hükümeti; -2007 sonundan 2008
Mayısı’na kadar- sadece 5 ay süren, krizin akut fazı’nda bir çaba harcadığı görüntüsü olsa
bile, aslında İtalyan Yetkililer, atık toplama, arıtma ve bertaraf etme hizmeti sağlama
fonksiyonlarını uzun bir dönem için gerçekleştirememiş ve başvurucuların evleri ve özel
yaşamlarına saygı hakkının ihlaline yol açılmıştır. Bu nedenle AİHM; AİHS’nin 8.
maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
Diğer yandan, etkilenen nüfusun bilgilendirilme yükümlülüğüne uyumlu
biçimde, 2005 ve 2008 ‘ de İtalyan Yetkililer tarafından sivil acil planlama bölümünün yaptığı
çalışmalar yayınlanmıştır. Bu yüzden; AİHS’ nin 8. maddesinin topluma bilgi sağlanması ile
ilgili bölümünün ihlal edilmediğine karar verilmiştir.
AİHS’ NİN 6. ve 8. maddesi :
Mahkeme; başvurucuların suç kovuşturulması açılması şikayeti ile ilgili
olarak, özel bir intikam hakkı ya da 3. bir tarafın kovuşturma ve mahkumiyet için bir başvuru
yapmasını güvence altına alma gibi bir hakkın, ne 6. ve 13. madde de ne de AİHS’nin her
hangi bir hükmünde bulunmadığını tekrarlar.
Bununla birlikte, Mahkeme; İtalyan yasal sisteminde süreklilik arz eden
zararla ilgili tazminat elde etmek için, etkili bir hukuk yolunun varlığı ile ilgili şikayetin,
şimdiye kadar AİHS’ nin 13. maddesi kapsamında kaldığını da belirlemiştir.
Bu bulgular ışığında Mahkeme; başvucuların ulusal yetkililere şikayetlerini
sunabilmeleri için, etkili bir hukuk yolunun varlığı ve sağlanması ile ilgili olarak, AİHS’ nin
13. maddesinin (de) ihlal edildiğine karar vermiştir.
AİHS’ nin 41. maddesi :
Mahkeme; AİHS’ nin 41. madde ( hakkaniyete uygun tatmin) kapsamında
tesbit ettiği, süreklilik arz eden manevi zarar için yeterli tazminata dair bulgular gereğince,
AİHS’ nin 41. maddesinin (de) ihlal edildiğine karar vermiştir. ( Bu sebeple ) İtalya’nın, bay
Errico di Lorenzo’ya, gider ve masraflarına karşılık 2.500 EUR ödemesi gerektiğine karar
verilmiştir.
Muhalefet şerhi :
Yargıç Sajo; karara ekli olan ayrı bir görüş ileri sürmüştür.
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 277 (2011) 08.12.2011
Doğu Almanya ' da kamulaştırılan mülk : Tazmin yasasının geriye dönük
olarak değiştirilmesi ; mirasçıların mülkiyet hakkının ihlalidir.
A.İ.H.M. ( 5 .) Dairesi ; Althoff ve Diğerleri / Almanya (başvuru no.
5631/05) davasında , bugün , oybirliği ile 1 nolu Protokol’ün 1. maddesi ( mülkiyetin
korunması) ' nin ihlal edilmiş olduğuna karar vermiştir. Bu karar ; kesin değildir.
Dava ; önceden maliki olmalarına rağmen , Nazi Rejimi altında zorla satmak
zorunda kaldıkları ve sonrasında sosyalist Demokratik Almanya Cumhuriyeti zamanında
kamulaştırılmış bir arazinin sahibi olan Yahudiler'den birinin mirasçılarının bir grubu
tarafından açılmıştır.
Başvuranlar ; Mülkiyet Yasası ' nın , 1998 ' de , geriye dönük olarak
değiştirilmesinin ( asıl ) amacının eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti topraklarındaki
çatışmalar (gerekçe yapılarak ) , araziye yerleşmek olduğundan şikayet etmiştir. Değişiklik
sonucunda , başlangıçta tazmin davalarının açılması için getirilen zaman sınırı ; A.B.D. ile
Almanya arasında yapılmış bir anlaşma uyarınca , Bugün ki davada olduğu gibi , mülkün
original sahibi olan Yahudiler'in mirasının yasal halefi olanlar için , Alman Devleti tarafından
açılan davalarda geçerli değildir. Bunun sonucu olarak Başvuranlar ; Almanya ' nın
birleşmesinden sonra , ne yapılmış satıştan gelen geliri , ne de mülkün iadesini talep hakkına
sahip değildir.
Başlıca gerçekler :
Başvuranlar ; 1939 yılında , Berlin merkezli bir şirketin parsellediği ,
Potsdam-Babelsberg ‘deki bir alandan , yaklaşık 3.000 m2. ‘lik bir parsel satın alan , bir
mağaza
sahibinin mirasçıları olan 9 Alman vatandaşıdır. Bu arazinin orijinal sahipleri ; Nazi Rejimi
altında arazilerini satmaya zorlanmış ve zulüm kurbanı olarak 1938 yılında ölmüş
Yahudi(ler)dir.
1953 yılında , sosyalist Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde , bu alan
kamulaştırılmış ve “halkın malı” olmuştur. Sonuç olarak ; A.B.D. ‘ ye göç etmeyi başaran ,
arazinin orjinal sahiplerinin birinin kızı , Nazi döneminde ,
baskı altında zorla sattırılmış ya da sabık Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde
kamulaştırılmış bu arazi hakkında , A.B.D. vatandaşı olmasına dayanarak , A.B.D. hukuku
altında , Demokratik Almanya Cumhuriyeti ‘ ne karşı dava açar.
1980 ‘ de A.B.D. Dışişleri Alacak Uzlaştırma Komisyonu ; O ‘ nun tazminat
hakkına sahip olduğunu kabul eder.
Arazi ; 1990 ‘ da Almanya ‘ nın birleşmesindensonra , Birleşme İle İlgili Özel
Sorunlar Müdürlüğü ‘ ne
devredilir. Aynı zamanda , Başvurucular , 1990 tarihli Mülkiyet Yasası ‘ na dayanarak ,
arazinin iadesi için dava açar.
Yasa ; Demokratik Almanya Cumhuriyeti ‘ nde
kamulaştırılmış mülklerin iadesi için , en geç 31 Aralık 1992 tarihine kadar dava açmak
koşuluyla , geri alınmasını sağlar , (Yasa ;) Nazi Rejimi altında kamulaştırma ya da zorla
satış yoluyla mülklerini
kaybeden maliklere de , aynı koşullarla dava hakkı verir. Ayrıca (Yasa) ; aynı mülk ile ilgili
olarak çok sayıda talepte bulunan taraf varsa , mülkü ilk defa “haksız olarak kaybedenin”
(öncelikli) hak sahibi olacağı hükmünü içerir. Buna göre ; Nazi döneminde , baskı altında
zorla sattırılmış ya da sonrasında Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde kamulaştırılmış
mülklerin orijinal maliki Yahudiler’in mirascıları , öncelik hakkına sahiptir.Böyle durumlarda
; Nazi dönemi sırasında bu mülkleri satın alan alıcıların mirasçıları ( mülklerin orijinal maliki
Yahudiler’in Mirasçıları’ na mülkü aynen iade yerine ) tazminat ödeme hakkına sahiptir.
Alman Hükümeti ile A.B.D. arasında , Mayıs 1992 ‘ de , A.B.D.
Vatandaşları ‘ nın Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne karşı , A.B.D. Hukuku ‘ na dayanan
tazminat taleplerinin küresel olarak çözümlenmesi için , Alman-A.B.D. Bazı Mülkiyet
İddialarının Uzlaştırılması Antlaşması imzalanır.
1997 ‘ de Almanya ; toplamda 102 milyon USD ‘ yi aşan bir miktarı A.B.D. ‘ ye
tazminat olarak öder. Alman-A.B.D. Antlaşması ‘ nın sonucu olarak ; Ekim 1998 ‘ de ,
Mülkiyet Yasası değiştirilerek , Alman Devleti ‘nden (tazmin ya da iade) hak iddialarının
başvurularında , zaman sınırı kaldırılır.
Öncelikli Mülkiyet Sorunlarını Çözme Müdürlüğü ; Temmuz 2001‘de ,
Başvurucular‘ın mülkü ile ilgili iade talebini , ( bu mülkün ) 1997 ‘ de yatırım amacıyla bir
şirkete satıldığını ve satıştan elde edilen gelirin Alman Devleti ‘ ne ödenmiş olduğunu
göstererek , ret etmiştir.
Mülkiyet Yasası ile Alman-A.B.D. Antlaşması birlikte
okunduğunda ; Alman Devleti ‘ ne karşı ,O (başvurucu) ‘ nun , böyle (iade) taleplerinden vaz
geçerek , tazminat ödemesini tercih etmesi durumunda , Alman Devleti ‘ nin , orijinal malik
Yahudiler’in mirasçısına yasal halef olmuş olduğu kararlaştırılmıştır. Başvurucular’ın açtığı
davada ; Postdam İdare Mahkemesi , 2002 ‘ de , Öncelikli Mülkiyet Sorunlarını Çözme
Müdürlüğü Kararı ‘ nı onaylamıştır. Federal İdare Mahkemesi ; Ocak 2004 ‘ te ,
Başvurucular ‘ ın yargısal (istinaf) talebini ret etmiştir.
Federal Anayasa Mahkemesi , 14 Ağustos 2004 ‘ teki kararı ile ; Başvurucular ‘ ın
bir anayasal şikayetine izin vermemiştir.
Özellikle 1998 ‘ de değiştirilen Mülkiyet Yasası ; çatışan çıkarlar arasındaki adil
dengeyi tehlikeye atmıştır.
Başvurucular ‘ ın Ocak 2005 ‘ de , tartışmalı arazinin kaybı sebebiyle tazminat
talepleri ise ;Öncelikli Mülkiyet Sorunlarını Çözme Müdürlüğü’nce , arazinin iade
talebinin kesin olarak ret edilmesinden sonra , 6 aylık yasal süre içinde dava açmadıklarından
dolayı , Mart 2007 ‘ de ret edilmiştir. Postdam İdare Mahkemesi ile ilgili , hala askıda olan
karardan önce , Başvuranlar tarafından (bu) dava açılmıştır.
Şikayetler , Yargılama Usulü ve Mahkeme ‘ nin Oluşumu ;
Başvurucular ; özellikle ( Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ' ne ek ) 1 nolu
Protokol'ün 1. maddesi ( mülkiyetin korunması ) ' ne dayanarak , 1998 ‘ de değiştirilen
Mülkiyet Yasası ve Alman Mahkemeleri tarafından , mülkiyet haklarının illal edildiğinden
şikayette bulunmuştur.
Başvuru ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 11 Şubat 2005 ' de kayıt edildi.
Karar ; aşağıda yazılı yedi yargıçtan oluşturulmuş bir Daire tarafından verildi ;
Dean Spielmann (Luksemburg), Başkan ,
Karel Jungwiert ( Çek Cumhuriyeti),
Boštjan M. Zupančič (Slovenya),
Mark Villiger (Liteştayn),
Ann Power-Forde (İrlanda),
André Potocki (Fransa), Yargıçlar,
Klaus Köpp (Almanya), ad hoc Yargıç,
ayrıca Claudia Westerdiek, Yazı İşleri Müdürü
Mahkeme Kararı :
1 Nolu Protokol ‘ ün 1. Maddesi :
A.İ.H.M. önce ; 1 nolu protokol ‘ ün 1. maddesi ‘ ndeki garantilerin davada
uygulanabilirliğini tesbit etmiştir. başvurucular ; mülkiyet yasasi ‘ nin 1998 ‘ deki
değişiklikten önceki orijinal versiyonunda , alman hükümeti ‘ nin yasal başvuru için geçerli
zaman siniri için , süre belirlemesine dayanarak , ( arazinin ) iadesini talep etmiştir. bu
yüzden ; arazinin , demokratik almanya cumhuriyeti’nde kamulaştirilmasi sebebiyle ,
sonradan zarar gören maliklerin mirasçilari olsa bile , arazinin orijinal yahudi maliklerinin
mirasçilarinin tek varisi alman hükümeti tarafindan herhangi bir iade talebinin yokluğunda ,
(başvuranlar) yasal sürenin sona ermesinden sonra , arazinin iadesi ile ilgili haklarini
kullanabilmenin yasal beklentisine sahiptiler.
(Almanya'nın) Birleşmesi ' nden sonra ,Mülkiyet Yasası ' nda , 1998 ' de
yapılan geriye dönük değişiklik sonucunda ; Alman Hükümeti ' nin (bu tür) talepler
yönünden başvuruda bulunması için zaman sınırının olmaması , başvurucuların , mülklerinin
aynen iadesini talep etmesi ya da mülklerin satış gelirlerinin güncel değerini talep etmesi
haklarından herhangi birinin kaybına yol açmaktadır. A.İ.H.M. ' nin görüşüne göre ;
değişiklik böylece , Onların mülkiyet dokunulmazlığına müdahale teşkil etmiştir.
Bu müdahale ; yasa yoluyla sağlanmıştır.
(Böylece) Federal Anayasa Mahkemesi , değerledirmesi 'nde ; iç hukuk
mahkemelerinin , ilk etapta , iç hukuku uygulaması gerekliliğine dayalı olarak , değişikliği
anayasa uygun bulmuş ve keyfilik olarak görmemiştir. (Yasa) değişikliğinin amacı ; AlmanA.B.D. Antlaşması ' ndan kaynaklanan , Devlet ' in mülkiyet haklarını güvence altına alması
zorunluluğu yüzünden , Alman Yasa Koyucu ' nun bakış açısındaki belirsiz hukuki durumu
açıklığa kavuşturmaktır. A.İ.H.M. 'nin ; ulusal yasa koyucuların , sosyal ve economik
politikaları uygularken , geniş bir takdir yetkisini elinde bulundurmayı yeğlemesinde , kamu
yararı amacının bulunduğundan şüphesi yoktur. Bu durum ; (Almanya'nın) Birleşmesi ile
piyasa ekonomisi sisteminin bütünüyle değişmesi gibi bir olguda , özellikle doğrudur.
Bununla birlikte A.İ.H.M. ; Mülkiyet Yasası ' ndaki geriye dönük bu
değişikliğin , başvuranların hakları ile orantılı bir müdahale olmakla birlikte , başvuranlar
zararına , Devlet lehine bir eşitsizlik yaratmış olduğunu tesbit etmiştir. Onlar ; (Almanya ' nın)
Birleşmesi ' nden sonra gerçekleşen satış gelirlerinin ödenmesi ya da söz konusu mülkün
iadesi gibi herhangi bir haktan mahrum bırakılmıştır. Mülkiyet Yasası ' nda başlangıçtaki
zaman sınırı hükmü (değişiklikten önceki), Alman-A.B.D. Antlaşması ' ndan doğanlar da
dahil , tüm mülkiyet iddiaları için başvuru yapılmasına imkan tanıdığı gibi , bu tür başvuru
dosyaları için Alman Hükümeti'ni muaf kılan herhangi bir özel hüküm içermemiştir. Alman
Hükümeti , bir talep başvurusu yapmak için ; Mayıs 1992 ' de Antlaşma ' nın imzalandığı
tarihle , başlangıçta geçerli sabit sürenin bitim tarihi arasında , 7 aydan daha fazla bir zamana
sahip olmuş olacaktı. Üstelik değişiklik ; iddialar için başvuru yapmakla ilgili orijinal sürenin
bitiminden 6 yıl sonra , Almanya'nın Birleşmesi'nden 8 yıl sonra yapılmıştır. Değişikliğin geç
yapılması ; Alman Hükümeti ‘ nin 1997 yılına kadar , Alman-A.B.D. Anlaşması kapsamında
tazminat miktarını tam ödememesi ile açıklanabilmesine rağmen , (yukarıdaki) bu süre ,
yasama organının orantılılık değerlendirilmesinde dikkate aldığı bir faktör olmuştur.
A.İ.H.M. ayrıca ; başvuranların Ekim 1990 ‘da arazinin iadesi başvurusunda
bulundukları zamanla ,
Öncelikli Mülkiyet Sorunlarını Çözme Müdürlüğü
’nün , Temmuz 2001 ‘ de , bu talebi ret kararı arasında , 10 , 5 yıl gibi aşırı bir süre geçtiğini
tesbit etmiştir. Alman mevzuatı ; başvuranların davasında tazminatın ödenmesini sağlarken ,
tahmini miktar , onların hakkının ihlalinin ciddiyeti ile orantılı görünmememektedir. Üstelik ,
Onların herhangi bir tazminat elde edip edemeyeceği hiç belli değildir.
Bu düşüncelerin ışığında , A.İ.H.M. ; yasa değişikliği sonucunda , kamu yararı
talepleri ile mülkiyet hakkının korunması arasında adil bir denge kurulamadığını tesbit
etmiştir. Buna göre ; 1 No'lu Protokolün 1. maddesi ihlal edilmiştir.
Madde 41
:
A.İ.H.M. ; 41. madde ( hakkaniyete uygun tatmin ) ‘ ye göre başvurunun
çözümüne imkan tanımak için , kararını sonraya bırakmıştır.
Karar ; İngilizce ve Fransızca’da yazılmıştır.
*İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir.
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 278 (2011)
08.12.2011
Nazi Döneminde zorla sattırılan mülkün orjinal sahiplerinin mirasçılarına
iadesi ; alıcının hakkının ihlali değildir.
A.İ.H.M. ( 5 .) Dairesi ; Göbel v. Germany (başvuru no. 35023/04) davasında ,
bugün , oybirliği ile 1 nolu Protokol’ün 1. maddesi ( mülkiyetin korunması)'nin ihlal
edilmemiş olduğuna karar vermiştir. Bu karar ; kesin değildir.
Dava ; Doğu Almanya Erfurt ' ta bulunan ve Nazi Rejimi tarafından , daha önceki
Yahudi sahiplerine zorla sattırılmış , ortak sahiplik altındaki mülkün , iki hissesinin alıcısı
tarafından açılmıştır.
Başvurucu ; 1990 Mülkiyet Yasası gereğince ; dava konusu alanın , orijinal
sahiplerinin mirasçılarına iade edilmesinin ardından sadece küçük bir miktarda tazminata hak
kazandığından şikayet etmiştir.
Başlıca gerçekler :
Başvurucu Gerd Göbel ; 1948 doğumlu , (Portekiz) Aljezur ' da yaşayan bir Alman
vatandaşıdır. O ; Nisan 1992 ' de , Erfurt ' ta bulunan ve bir sanayici topluluğunun mirasçıları
tarafından ortaklaşa sahiplenilmiş mülkün bir hissesini satın alır. O ; Ekim 1992 'de ,
(mülkün) ortak sahip topluluğunun bir üyesi olarak tapu siciline tescil edilir.
Dava konusu mülk ; ilk olarak , Yahudi asıllı S. Kardeşler ‘ e aitken , 1938 ‘ de Nazi
Rejimi altında ,
(bu mülkü) satmak zorunda bırakıldıktan sonra , (Onlar) Almanya’dan
ayrılmış ve Avustralya ‘ ya mülteci olarak sığınmışlardır.
1945 ‘ ten sonra , Sovyet işgali altında , dava konusu mülke geçici olarak el
konulmuştur. Yetkililer , 1948 ‘ de , S. Kardeşler adına ; dava konusu mülkü (sonradan) satın
almış sanayici D. ‘ nin Dul (hanımı) Mirasçısı ile bir dostane çözüm içine girerek ; dava
konusu mülkün sahipliği ’nin 2/3 ‘ sinin Dul Mirasçı ‘ da kalması , kalan 1/3 ‘ ini S.
Kardeşler’in elde etmesi ve O ‘ na (Dul Mirasçı) karşı her türlü hak iddiasından feragat
etmeleri karşılığında , bir dostane çözüm içine girmiştir. Bununla birlikte sonradan ;
S.Kardeşler bu çözüme karşı çıkarak , kendilerinin (böyle) bir başvuru yapmadıklarını iddia
etmiştir. Dul eş bayan
D. ‘ nin vefatından sonra , dava konusu mülkün , (dostane çözümde belirlenmiş) D. ‘ ye ait
2/3 si , mirasçılar topluluğuna kalmıştır.
Bay Göbel ve Mirasçılar arasında 1992 ' deki satış sözleşmesinde ; mevcut mülkiyet
durumunu yaratan bu olayların bir açıklamasının sağlandığı gösterilmiştir. Bay Göbel ; 1992 '
de (ilk payı) satın aldığı , (mülk üzerinde) ortak sahipliği bulunan mirasçılar topluluğundaki
bir kişiden , Ocak 1997 ' de ikinci bir pay elde eder. O , bir şirketin sahipliğindeki kendi iki
payını ; Haziran 1997 ' satar.
Bu arada , S. Kardeşler'in mirasçıları Eylül ve Aralık 1992 ' deki iki mektupları
ile ; amacı sabık Doğu Almanya Cumhuriyeti sınırları içindeki mülkiyet çatışmalarını
çözümlemek olan 1990 Mülkiyet Yasası altında , söz konusu alanın kalan 2/3 ' lik kısmının
geri iadesini talep etmiştir. Bu Yasa ; Doğu Almanya Cumhuriyeti zamanında kamulaştırılan
mülkleri , geri iade başvurusu 31 Aralık 1992 ' den sonra olmamak koşulu ile , talep halinde
iadesini sağlamanın dışında , Nazi Rejimi altında kamulaştırılmış ya da zorla sattırılarak ,
mülkiyet hakkını kaybetmiş kişilere de uygulanabilecektir.
S. Kardeşler ' in mirasçılarının bu talebi ; başlangıçta , 1948 dostane çözümüne
konu yerlerin geri iadesi için herhangi bir talebin kanunun kapsamı dışında bırakıldığı
gerekçesi ile ret edilir. Bununla birlikte , Mirasçılar ' ın bu karara itirazı üzerine, Öncelikli
Mülkiyet Sorunlarını Çözme Müdürlüğü ; bu itirazı kabul ederek , dava konusu mülkün
kalan 2/3 ' sinin de geri iadesine karar verir. (Buna mukabil) Müdürlüğe göre ; bay Göbel ,
kendi paylarının 1938 ' deki satış bedeline eşdeğer bir miktar tazminat ödemesine hak
kazanmıştır.
Bay Göbel ; önce (yukarıdaki karara karşı) Gera İdare Mahkemesi'ne dava
açmışsa da , Müdürlüğün bu kararı , Nisan 2003 ' te onanır. Ocak 2004 ' te , Federal İdare
Mahkemesi ; Yerel Mahkeme ' nin , bay Göbel ' in inceleme için yaptığı başvuruya izin
verilmemesi kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunu ret eder. Mart 2004 ' te , Federal
Anayasa Mahkemesi ; O ' nun anayasal şikayet başvurusunu ret eder. Haziran 2004 ' te bay
Göbel ; Mülkiyet Yasası ' na dayanarak , tazminat talebi ile başvuru yapar ve bu prosedür
halen devam etmektedir.
Bay Göbel ; dava konusu alanın S. Kardeşlerin Mirasçıları'na geri iadesi
yüzünden , 1997 ' de paylarının satışı için bir satış sözleşmesi yaptığı Şirket ' e karşı
taahhütlerini yerine getiremediğinden dolayı (bu başvuruyu yaptığını) iddia etmiştir.
Şikayetler , yargılama usulü ve A.İ.H.M. ‘nin kompozisyonu :
Bay Göbel ; 1 nolu Protokol’ün 1. maddesine dayanarak , tartışmalı
arazinin geri iadesi gibi bir talebe itiraz etme-diğini , ancak hala devam eden davalar
sonunda , mülkünden mahrum bırakılma durumu ile orantısız bir hesapla , çok küçük bir
miktar tazminata hak kazanabilecek olduğunu savunmaktadır.
Başvuru ; A.İ.HM. ‘ ne 24 eylül 2004 ‘ te kaydedilmiştir.
Alman Hükümeti için ; Bay Göbel ‘in ortak mülkiyet altındaki
taşınmazdan hisse satın almak suretiyle , 1 nolu Protokol’ün 1. maddesinin anlamı
çerçevesinde “ mülkiyet “ hakkı bulunduğu tartışmasızdır. Sonuç olarak ; mülkün orijinal
sahiplerinin mirasçılarına iadesi , O'nun ( Bay Göbel) mülkiyet dokunulmazlığına müdahale
teşkil eder. A.İ.H.M. ; Mülkiyet Yasası ‘nda belirlenen ölçütlerin , Demokratik Almanya
Cumhuriyeti ‘nde kamulaştırılan alanın geri iadesi koşulları ile Nazi Rejimi altında ,
kamulaştırılmış ya da zorla sattırılarak mülkünü kaybetmiş insanların hakları için dahi
geçerli , açık hükümler içerdiğini tesbit etmiştir.
A.İ.H.M. ‘ nin ; - ve Bay Göbel tarafından (da) tartışma konusu
yapılmayan – Alman Yasası’nın , Nazi Rejimi altında zülme uğramış , orijinal Yahudi
sahiplerin mirasçılarına mülkün geri iadesi amacının , kamu yararına uygun olduğundan
şüphesi yoktur.
Bunun ötesinde A.İ.H.M. ; Almanya ' nın birleşmesinin özgünlüğü bağlamında, Devlet ' in,
komünist rejimden serbest piyasa ekonomisine geçişin zorunlu sonucu olarak ortaya çıkan
tüm sorunlar
ile başa çıkmak (gibi) muazzam bir görevi olduğunu gözönünde
bulundurmanın , (bu yüzden) Yasama Organı 'nın kanunların yürürlüğe girmesi yönünden
geniş bir takdir hakkına sahip olması gerekliliğini de vurgular.
Bay Göbel ; mirasçılar topluğundan ilk hisseyi , 1990 Mülkiyet
Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra , (ve fakat) 31 Aralık 1992 olarak belirlenmiş olan
( mülklerin) geri iadesi için başvuru süresinin sona ermesinden önce , elde etmiştir. Bu
nedenle A.İ.H.M. ; (aynı zamanda) Hükümet'in iddiası olan , bay Göbel'in , kendisine karşı ,
geri iade talebi yapılabileceği riskini bilerek , mülkiyeti elde ettiğini kabul etmiştir. Bu
kabul ; (bay Göbel'in hissesini elde ettiği mülk ile ilgili olarak) orijinal sahiplerin
mirasçılarının geri iade talebinde bulunmasından beş yılı aşan bir süre sonra ve talebin kabulü
kararının verilmesinden bir kaç ay sonra , Ocak 1997 ' de , ikinci payı elde etmesi durumu için
, özellikle doğrudur. Ancak , bay Göbel'in şikayetinin geri iade ile ilgili olmayıp , 1990
Mülkiyet Yasası'nın , dava konusu hisseler için , Nazi dönemindeki orijinal satış fiyatına
dayalı , çok az bir tazminat miktarı sağlamasına karşı olduğu sabittir. Bu bağlamda A.İ.H.M ;
O 'nun hala derdest davalarda dahi , Mülkiyet Yasası altında istediği tazminatı elde
edebilmesinin mümkün bulunduğunu belirtir.
Bu değerlendirmelerin ışığında A.İ.H.M. ; Almanya ' nın takdir
hakkını aşmadığını ve Alman Toplumu'nun genel yararı ile bay Göbel'in mülkiyet
dokunulmazlığı arasındaki dengenin bozulmamış olduğunu tesbit etmiştir. Bu tesbite göre ; 1.
nolu Protokol'ün 1. maddesi ihlal edilmemiştir.
Bu karar ; İngilizce ve Fransızca yazılmıştır.
*İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM)
045(2012)
07.02.2012
Şöhretlerin özel hayatları hakkındaki medya haberleri : şayet özel hayata saygılı
olma hakkı ile kamu yararı arasında makul bir denge içindeyse kabul edilebilir.
AİHM Büyük Dairesi; bugün Axel Springer AG v. Germany (başvuru no.
39954/08) ve Von Hannover v. Germany (no. 2) (başvuru no. 40660/08 ve 60641/08)
davalarında, her ikisi de kesin olan iki karar vermiştir.
Axel Springer AG v. Almanya davasında; çoğunlukla AİHS'nin 10. maddesi (ifade
özgürlüğü)'nün ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Von Hannover davasında ise; AİHS'nin 8. maddesi ( özel ve aile yaşamına saygılı
olma hakkı )'nin ihlal edilmediğine oybirliği ile karar verilmiştir.
Davaların ikisi de; tanınmış insanların özel yaşamını gösteren fotoğraflar ve
makalelerin medyada yayını ile ilgilidir.
Başlıca gerçekler :
Axel Springer AG; Başvurucu Axel Springer AG (“Springer”); Almanya'da kayıtlı
bir şirkettir. O; geniş bir dağıtımı olan ulusal günlük gazete Bild'in de yayıncısıdır.
Ekim 2004' te Bild Gazetesi ön sayfasında; tanınmış bir televizyon aktörü X hakkında,
Münih Bira Festivali'nde bir çadırda kokain bulundurmaktan tutuklandığını belirten bir
makale yayınlanır.
Makale; diğer bir sayfadaki X' in üç fotoğrafı ile resimlenmiş daha detaylı bir makale
ile tamamlan-maktadır. O makalede; X' in 1998' den beri polis başkomiseri rolünde oynadığı
bir televizyon dizisinden ve önceden işlediği uyuşturucu bulundurmak suçundan dolayı,
Temmuz 2000' de aldığı hapis cezasının ertelenmiş olduğundan bahsedilmektedir. Temmuz
2005’te Gazete 2. bir makalede; X’ in tam bir itiraftan sonra, yasadışı uyuşturucu
bulundurmak suçundan hüküm giyip, para cezasına mahkum olduğuna ilişkin bir rapor
yayınlamıştır.
İlk makale yayınlandıktan hemen sonra X; Axel Springer'e karşı, Hamburg Eyalet
Mahkemesi'nde, makalenin ve fotoğrafların daha fazla yayınlanmasını yasaklatmak için
ihtiyati tedbir davası açar ve yasaklama kararı verilir. Sonunda, Springer tarafından karşı
çıkılmayan fotoğraflar ile ilgili karar ve makalenin yasaklama kararı; Haziran 2005'te Temyiz
Mahkemesince onanır.
Kasım 2005'te Hamburg Eyalet Mahkemesi; hemen hemen makalenin tümünün her
türlü yayınını yasaklar ve yasaya aykırılık sebebiyle ağır bir para cezası tesbit ederek, Axel
Springer'in kararlaştırılan para cezasını ödemesini emreder. Mahkeme; bunun günlük bir
tartışma olmadığını, olaylar doğru olsa bile, özellikle toplumun bilgi edinme hakkından, X'in
kişilik haklarının korunması hakkının üstün olduğuna karar vermiştir. X'in eylemi; ciddi bir
suç ile ilgili olmadığından, toplumun durumdan bilgi edinmesinde, özellikli bir kamu yararı
bulunmadığı karara bağlanır. Bu karar; Aralık 2006'da Hamburg Temyiz Mahkemesi ve
Federal Adalet Mahkemesi tarafından onanır.
X’ in mahkumiyeti hakkında 2. makale ile ilgili diğer bir yargılamada Hamburg
Eyalet Mahkemesi; temel olarak ilk makale üzerindeki kararında belirtilenler ile aynı
gerekçelerle, O’nun başvurusunu kabul etmiştir. Bu karar; Haziran 2007’de Hamburg Temyiz
Mahkemesi ve Federal Eyalet Mahkemesi tarafından onaylanmıştır.
Karara karşı başvurucu Şirket tarafından yapılan anayasal temyizi de;Mart 2008’de
Federal Anayasa Mahkemesi ret etmiştir.
Bu karar; İstanbul Barosu’ndan 15418 sicil nolu Av.Hasan Özdemir tarafından
04.03.2012 Pazar günü çevrilmiştir.
Von Hannover :
Başvuranlar; Monako’nun sabık 3.Prensi Rainier’in kızı Prenses Caroline Von
Hannover ve eşi Prens Ernst August Von Hannover’ dir.
Prenses Caroline; 1990’ ların başından bu yana, kendi özel hayatının
fotoğraflarının basında yayınlanmasını engellemeyi denemektedir. Önceden, sırasıyla 1993 ve
1997 yıllarında yayınlanmış 2 ayrı seri fotoğrafları; Alman Mahkemeleri’nde 3 davaya konu
olmuştur. Özellikle 1995’ te Federal Adalet Mahkemesi ve 1999’ da Federal Anayasa
Mahkemesi’nin öne çıkan kararlarında; O’nun başvuruları ret edilmiştir. Bu davalar; AİHM’
nin Caroline von Hannover v. Almanya (başvuru no. 59320/00) 24.06.2004 tarihli kararına
konu olmuş ve AİHS’ nin 8. maddesi gereğince, Prenses Caroline’ in özel yaşamına saygılı
olma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Sonuç olarak Prenses Caroline ve Prens Ernst August; bu karara dayanarak ve
önceden, bir kayak tatili sırasında, onların rızasını almaksızın çekilmiş ve 2002 ile 2004
arasında Alman Frau Aktuell ve Frau im Spiegel magazinlerinde ortaya çıkmış fotoğrafların,
daha fazla yayınlanmasının önlenmesi için bir mahkeme emri çıkarmayı amaçlayan farklı
davalar açmışlardır.
Federal Adalet Mahkemesi 6 Mart 2007 tarihli kararında (no. VI ZR 51/06);
çekişme konusu iki fotoğrafla ilgili olarak Prenses Caroline' nin talebini, bu fotoğrafların
genel çıkara yönelik bir tartışma teşkil etmediği gerekçesiyle kabul ederken, Şubat 2002'de
Frau im Spiegel' de gösterilen diğer bir fotoğraf ile ilgili talebini ret etmiştir. O fotoğrafta;
Monako Prensi Rainier'in sağlık durumunun zayıfladığı sırada, sağlık durumuna değinen bir
makale eşliğinde, diğer konuların yanısıra, Çift' in Saint Moritz' de kayak tatili sırasında
yaptıkları bir yürüyüşü gösterilmiştir. Federal Mahkeme; Hükümdar Prens'in sağlık
durumunun kötüleştiği sırada, çocuklarının tatile gitmek arzusu içinde olmasının, Onların özel
yaşamlarının meşru ihtiyaçları ile Onların aile dayanışması yükümlülüklerinin, hangi tavırla
uzlaştırılabilecekleri hususu kamu yararı konusu olup, Basın' ın bu olayı rapor etmeye hakkı
olduğunu belirtmiştir. 26 Şubat 2008 tarihli kararında Federal Anayasa Mahkemesi; Prenses
Caroline' nin anayasal şikayetini, özellikle Alman Mahkemeleri' nin ihmal ettiği veya AİHM'
nin içtihatlarının yetersiz kaldığı iddiaları da geçersiz kılarak, ret etmiştir. 16 Haziran 2008'
de Federal Anayasa Mahkemesi; sebep belirtmeksizin, aynı fotoğraf ve Frau Actuell' de
yayınlanan benzer bir fotoğraf hakkında, başvuru sahipleri tarafından yapılan tekrar inceleme
yönündeki anayasal şikayetleri de ret etmiştir.
Şikayetler, Yargılama Usulü ve AİHM’nin Yargıçları :
Axell Springer AG; AİHM’ nin 10. maddesine dayanarak, makalelerin herhangi
bir biçimde daha fazla yayınlanmasını yasaklayan tedbir kararından şikayet etmiştir.
Prenses Caroline Von Hannover ve Prens Ernst August Hannover ise; AİHM’
nin 8. maddesine dayanarak, uyuşmazlık konusu fotoğrafların herhangi bir şekilde daha fazla
yayınlanmasının yasaklanmasının, Alman Mahkemeleri tarafından ret edilmesinden şikayette
bulunmuştur. Onlar; özellikle, (Alman) Mahkemeleri’nin AİHM’ nin 2004 yılındaki Caroline
Von Hannover v. Almanya Kararı’ nın etkin biçimde uygulanmadığını ileri sürmüşlerdir.
Axell Springer AG davasında başvuru; AİHM’ ne
18 Ağustos 2008’ de
yapılmıştır. Sırasıyla 22 Ağustos ve 15 Aralık 2008 ‘ de açılmış 2 başvurudan kaynaklanan
Prens Von Hannover v. Almanya ( No. 2 ) davası ise; 24 Kasım 2009’ da birleştirilmiştir.
Von Hannover’in başvuruları ile Springer’in başvurusunun birleştirilerek tahsis
edildiği AİHM Dairesi; 30 Mart 2010’ da Büyük Daire lehine yargılama yetkisinden feragat
etmiştir. Her iki davanın Büyük Daire duruşması; birlikte 13 Ekim 2010’ da yapılmıştır.
Aşağıdaki kuruluşlara yazılı görüş sunma hakkı tanınmıştır :
Her iki davada da ( olanlar ) :
Medya Hukukçuları Derneği
Medya Yasal Savunma Girişimi
Uluslararası Basın Enstitüsü
Dünya Gazeteler ve Haber Yayıncıları Derneği
(sadece) Von Hannover davasında (olanlar) (No. 2) :
Alman Magazin Yayıncıları Derneği (Verband Deutscher
Zeitungsverleger)
Ehrlich & Sohn GmbH & Co. KG yayıncılık şirketi
Mahkeme Kararı :
Axel Springer AG
AİHS’ nin 10. maddesi gereğince, Alman Mahkemeleri’nin kararlarının Springer’in
ifade özgürlüğü hakkına bir müdahale oluşturduğu taraflar arasında tartışmasızdır. Bu ayrıca
başkalarının şöhretinin korunması yasal amacını takip etmiş olan Alman Hukuku’nda
tanımlanmış müdahale için de ortak zemin olmuştur.
AİHM; aktörün tutuklanması ve mahkumiyeti hakkındaki makaleler hakkında,
demokratik bir toplumda müdahalenin gerekli olup olmadığı sorunu ile ilgili olarak, kamuyu
ilgilendiren yargısal gerçeklerden kamunun bilgilenmekte bir çıkarı olduğunu tesbit etmiştir.
Ulusal Mahkemeler için, tanınan bir kişiyi, esas olarak ulusal seviyede iyi tanınan ilgili
aktörü, çok iyi değerlendireceği prensip olmuştur. Temyiz Mahkemesi de; uzun bir süre
boyunca bir polis başkomiseri rolü oynamış, iyi tanınan ve çok popüler bir aktörle
karşılaşmıştır. Böylece AİHM; O yeterince iyi tanınan bir toplum figürü olarak nitelendiği
için, kendisine karşı davaların olması ve tutuklanması hakkında, toplumun bilgilendirilmekte
bir çıkarı bulunduğu düşüncesini güçlendirdiğini kabul etmiştir.
AİHM; iyi tanınan bir aktörün saldırı yapmasının ve Münih Bira Festivali’nde
toplum önünde tutuklanmasının açıkça gerçek olması nedeniyle, Springer’in sadece
makaleleri yayınlamakta çıkarı bulunduğu konusunda Alman Mahkemeleri’nin
değerlendirmesine büyük ölçüde katılırken, tanınmayan bir kişi olsaydı yayınlanmayacağını
da vurgular. Dahası Aktör; özel yaşamının detaylarının bir çok röportajda daha önceden açığa
vurulmuş olduğu gerçeği yüzünden etkisinin azalacağı ve özel yaşamının korunacağını
beklemekteydi.
Müdahil gazetecilerden birinin; Bild’deki, Aktör’ün Eylül 2004’te tutuklanması
bilgisinin, Münih Savcılığı ve Polisten elde edilerek yayınlanmış olduğu iddiasına Alman
Hükümeti itiraz etmemiştir. Her iki makaledeki bilgilerin doğru olduğu konusunda taraflar
arasında ihtilaf olmaması yüzünden, yeterli maddi temeli bulunmaktadır.
Springer’in bilgiyi yayınlamaktaki çıkarı ile, Aktör’ün özel yaşamına saygı hakkı
arasında bir denge kurmak pratiğini gözetmediği ile ilgili hiçbir şey önerilmemiştir.
Springer’in savcılık yetkilileri tarafından iletilen bilginin teyidini sağladığında, Aktör’ün
anonimliğini korunması gerektiğine inanmak için yeterince güçlü bir gerekçe olmadığı
dikkate alınmalıdır. Bu yüzden kötü niyetle hareket ettikleri söylenemez. Bu bağlamda
AİHM; Springer’in ilk makaleyi yayınladığı günde, diğer dergi ve TV kanallarında dahi
Savcılık tarafından teyit edilen tüm bu bilginin gösterildiğini tesbit etmiştir. Üstelik AİHM;
Aktör’ün özel yaşamının detayları hakkında makaleler ortaya çıkmadığını, ancak esas olarak
ona karşı cezai takibat sonuçlarının ve onun tutuklanması ile ilgili olayların açıklandığını da
tesbit etmiştir. Onlar asılsız iddialar ve aşağılayıcı ifadeler içermediği gibi, Hükümet de
makalelerin yayınının Aktör için ciddi sonuçlara yol açtığını göstermemiştir. Şirket üstünde
ürpertici bir etkiye sahip bu yaptırımlar dayatılırken, Springer hoşgörülü olmuştur. AİHM;
Şirket üstünde uygulanan kısıtlamaların, aktörün özel yaşamının korunması yasal amacı ile
makul oranda olmadığına karar vermiştir. Bu sebeple; AİHS’ nin 10. maddesinin ihlal
edildiğine karar verilmiştir.
Von Hannover ( No. 2 )
AİHM’nin 2004’teki Caroline Von Hannover v. Almanya Kararı’nın infazı
yükümlülüğü için Almanya’nın tatmin olup olmadığını incelemek AİHM’ nin görevi değildir,
bu görev; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin sorumluğundadır.2 Bugün ki dava; sadece
başvurucu tarafından yeni açılan dava ile ilgilidir.
2 Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi; 31 Ekim 2007 tarihli ilke kararında benimsediği
AİHM’nin 2004’teki Caroline Von Hannover v. Almanya Kararı’nı, Almanya’nın
uygulaması sebebiyle, davanın incelenmesini kapatmaya karar verdiğini açıklamıştır.
AİHM; Almanya Federal Adalet Mahkemesi’nin AİHM’nin 2004’teki Caroline Von
Hannover v. Almanya Kararı’nın ardından daha önceki içtihadını değiştirdiğini
gözlemlemiştir. Raporda; özellikle Medya’daki olgusal bir tartışmaya katkıda mı bulunduğu
yoksa onun içeriği sadece halkın merakını tatmin etme isteğinin ötesine mi geçtiğinin ifade
edilmesi önemlidir. Federal Adalet Mahkemesi; bir kişinin çıkarının daha fazla korunmasına
karşı, yayınlanmasındaki yarar ya da tam tersi ve okuyucunun çıkarı hususunda da, eğlenceli
olması, genellikle özel alanın korunmasından daha az ağırlık taşıdığından, toplum için
bilginin değerinin daha önemli olduğunu tesbit etmiştir.
Federal Adalet Mahkemesi’nin, fotoğrafın bilgi değerine ilişkin ihtilafla ilgili
değerlendirmesinde – sadece (fotoğraf için) bir karşı tedbir kararı verilmese – makalenin
ışığında, birlikte yayınlanmasının AİHS gereğince eleştirilemeyeceği de gerçektir. AİHM;
makalenin içeriği bağlamında, fotoğrafı uygun bulabilir ya da en azından bir ölçüde kamu
yararı ile ilgili bir tartışmaya katkıda bulunabileceğini kabul edebilirdi. Çağdaş toplumun bir
olayı olarak Prens Rainier’in hastalığını, Alman Mahkemeleri’nin tanımlamasının mantıksız
olduğu düşünülemez. Alman Mahkemeleri’nin; benzer olaylarda başvucuları gösteren diğer
iki fotoğrafın yayınında, onların sadece eğlence amaçları için yayınlandığının açıklığı
gerekçesiyle, yayınının yasaklanması kararı vermiş olduğunun vurgulanması önemlidir.
Ayrıca, Caroline Von Hannover’in Monako Prensliği adına ne ölçüde resmi
görevleri olduğuna bakılmaksızın, başvurucuların, çok iyi tanınan sıradan özel kişiler
olduğunun inkar edilemez olduğu iddia edilemezdi. Onlar’ın kamusal tipler olduğunun kabul
edilmesi gereklidir.
Alman Mahkemeleri; başvurucuların, fotoğrafların genel bir taciz ortamında
ya da gizlice alındığını iddia etmediğini ya da bu konuda herhangi bir delil göstermediklerini
karara bağlamıştır. Davadaki olaylarda, mahkemeler tarafından, ihtilaf konusu resimlerin nasıl
alınmış olduğu konusunda daha ayrıntılı bir inceleme yapılması önerilmediği gibi,
başvurucular da bu konuda herhangi bir argüman ileri sürmemiştir.
Sonuçta, Alman Mahkemeleri; başvurucuların özel yaşamlarına saygı
gösterilmesini isteme hakkına karşılık, yayıncı şirketlerin ifade özgürlüğü hakkı arasında
dikkatli bir denge kurmuşlardır. Onlar bunu yaparken de; AİHM’nin 2004’teki Caroline Von
Hannover v. Almanya Kararı dahil, açıkça AİHM’nin içtihatlarını da dikkate almıştır. Bu
duruma göre; AİHS’nin 8. maddesi ihlal edilmemiştir.
41. Madde (Hakkaniyete uygun tazmin) :
AİHM; Almanya’nın Axel Springer AG’ye maddi tazminat olarak 17.734,28
EUR ile masraf ve gider olarak da 32.522,80 EUR ödemesi gerektiğine karar vermiştir.
Muhalefet şerhleri :
Axel Springer AG davasında; Yargıç López Guerra bir karşı görüş ileri
sürmüş ve Yargıçlar Jungwiert, Jaeger, Villiger and Poalelungi bu karşı görüşe katılmış olup,
muhalefet şerhi karara eklenmiştir.
Bu karar; Fransızca ve İngilizce yazılmıştır.
İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir.
—— • ——
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) 245(2011) 15.11.2011
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne , bir Sırp avukat tarafından yapılan , yüzlerce
şüpheli başvuru dosyası , bireysel başvuru hakkının kötüye kullanımıdır.
AİHM (2. Daire) ; Petroviç ve Sırbistan davasına ilişkin kararında , oybirliği ile ( başvuru
nolar 65551/11, 56650/11,56669/11, 56671/11, 56692/11, 56744/11, 56826/11, 56827/11,
56831/11, 56833/11 and 56834/11), başvuruların kabul edilemez olduğunu beyan etti. Bu
karar kesindir.
Dava ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ' ne başvurudan önce , şahsen ya da diğer
başvurucuların yasal temsilcisi olarak , çoğunlukla son derece şüpheli karakterlere ait 500 '
den fazla dava açmış , bir avukat hakkındadır.
Başlıca gerçekler :
Başvurucu Mihailo Petrović ; Gornji Milanovac ' da ikamet eden , 1963 doğumlu bir Sırbistan
vatandaşıdır.
O ; Belgrad Barosu üyesi , ruhsatlı bir avukattır.
Bay Petrovic ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ' nden önce , şahsen kendini başvurucu
olarak tanımladığı ya da açıkça kendinden başka insanları ilgilendiren olaylar ve dava
süreçleri hakkında şikayette ya da atıfta bulunarak , Sırbistan ' a karşı 11 dava açar.
Üstelik O ; A.İ.H.M. ' ne dava açmadan önce , Bosna Hersek , Karadağ , Slovenya ,
Hırvatistan , Sırbistan'ın yanı sıra sabık Yugoslavya 'nın Makedonya Cumhuriyeti aleyhine
400 'den fazla davada da aynı tavırla başvurular yapar. Ek olarak O ; ( bu davadan ) önce de ,
başvurucuların adına ve onların avukatı olarak , 100 ' den fazla davayı A.İ.H.M. ' ne
getirmiştir.
Davaların incelenmesi sırasında , en az 3 kez Bay Petrovic ' in vefat etmiş insanlar adına
başvurular yaptığı , en azından onların biri adına ölümünden sonra vekaletname imzaladığı
tesbit edilmiştir. Davaların bir çoğunda ise , A.İ.H.M. ; Bay Petrovic ' in başvurular ekinde
sunduğu vekaletnamelerin gerçekliğinden şüphe etmektedir.
A.İ.H.M. 2. Daire Başkanı , Mart 2010 ' da ; bu tarihten itibaren , Bay Petrovic tarafından ,
başvurucuları temsilen A.İ.H.M. önünde (başvuru yapmasının) yasaklanmasına karar
vermiştir.
Bay Petrovic ; yasaklamadan haberdar olmasına rağmen , bazen başvurucular adına
hareketle , onların avukatı olarak ve bazen de kendi başına hazırlayarak A.İ.H.M. 'ne
başvurular göndermeye başlamıştır. A.İ.H.M. 'nin bu tür talepleri dikkate almayacağını
bilmesine rağmen , her zaman kendi (vekalet) ücretlerinin ödenmesini talep etmiştir.
A.İ.H.M. Yazı İşleri Müdürlüğü Aralık 2010 ' da ; Mahkeme Kuralları 'nın 36. madde 4. bend
b) fıkrası ve 44 D * madde uyarınca ; Bay Petrovic ' in bu davranış şeklini bildirmek amacı ile
, Belgrad Barosu ' na mektup göndermiştir.
(Belgrad) Barosu Başkanı Ocak 2011 de verdiği cevapta ; Bay Petrovic ' in geçerli mesleki
etik standartları ihlal etmiş olabileceği konusunda , Baro 'nun Disiplin Organları ' nın
bilgilendirildiğini yazmıştır.
• Mahkeme Kuralları Madde 44 D ( (herhangi) bir tarafça sunulan uygunsuz
dilekçeler ) : “ A.İ.H.S. 'nin 35. maddesinin 3. bendi saklı kalmak kaydı ile , bir
tarafın temsilcisi , küfürlü , anlamsız , kötü niyetli , yanıltıcı ya da bitmek bilmeyen
dilekçeler yazarsa , Daire Başkanı ; dilekçelerin bir kısmının ya da tamamının
kabulünü ret ya da bu temsilciyi dava sürecinden men edebilir ya da uygun gördüğü
başka herhangi bir kararı verebilir.”
Ayrıca ; Bay Petrovic , bugünki davalardaki 11 başvurunun her birinde , Sırbistan ' ın , kayıp
kişilerden doğan kazançlarını kaybetmekten doğan , özellikle başvuruları hazırladığı süreçte ,
başka müvekkillerini temsil edememek imkanından yoksun kalması yüzünden kaybettiği
zararlarını , tazmin etmediğinden şikayet etmiştir.
Şikayetler hakkında Mahkeme'nin oluşumu ve yargılama usulü :
Başvuru ; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 24 Mayıs 2011 ' de kayıt edilmiştir.
Bay Petrovic ; 11 başvurusunda da , Protokollere ilave olarak , A.İ.H.S. 'nin çeşitli
hükümlerine dayanarak şikayette bulundu. Buna ek olarak ; ( ihlaller sebebiyle başka
müvekkillerini temsil edememek imkanından yoksun kalması yüzünden ) kaybettiği kişisel
zararları ( -nın tazmin edilmediğinden ) şikayet etmiştir.
Karar ; aşağıda yazılı yedi yargıçtan oluşturulmuş bir Daire tarafından verildi :
Françoise Tulkens (Belçika), Başkan,
Danutė Jočienė (Litvanya ),
David Thór Björgvinsson (İzlanda ),
Dragoljub Popović ( Sırbistan ),
András Sajó ( Macaristan ),
Işıl Karakaş (Türkiye ),
Guido Raimondi ( İtalya ), Yargıçlar ve aynı zamanda Stanley Naismith Daire Yazı İşleri
Müdürü
Mahkeme Kararı :
A.İ.H.M. ; bu başvuruların yanı sıra , onlar tarafından yapılan tüm başvuruların temel yapısı
ve bunların kapsamlarının , benzer bağlamda değerlendirilebileceğini beyan eder.
A.İH.M. , A.İ.H.S.' nin 34. maddesine göre ; bir bireysel başvurucunun , ihlal ile gerçekten
kişisel olarak etkilendiğini iddia edebilmesi ya da kişisel olarak etkilenmesinin muhtemel
olduğu husu-sunda , makul ve inandırıcı delil bulunması gerektiğini , tekrar ifade eder.
A.İH.M. ; Bay Petrovic ' in şikayetlerinin , herhangi bir Protokol'ün yanı sıra , A.İ.H.S. ile
pervasızca uyumsuz olup , kendinden ziyade , diğer insanları ilgilendirdiğine karar vermiştir.
Ayrıca A.İH.M ; A.İ.H.S. 35. maddesinin 3. bendinin (Mahkeme ' nin ) , herhangi bir bireysel
başvuruda , bireysel başvuru hakkının kötüye kullanıldığını anladığında ( Mahkeme'nin uygun
işleyişinin engellendiği ve bireysel başvuru hakkının amacına açıkça aykırı bir başvurunun
yapıldığı durumlarda ) , kabul edilemezlik kararı vermesine izin verdiğini vurgular.
A.İH.M. ; öncelikle Bay Petrovic 'in (uygunsuz) davranışını , müvekkillerini temsil
kabiliyetini engellemeyi amaçlayan , Mart 2010 ' daki A.İ.H.M. Kararı' na dikkat çeker. Bu
sebeple ( başvurular ) ; Mahkeme ' ye itaatsizlik ve bireysel başvuru hakkının yüzsüzce
kötüye kullanılması olarak nitelenmiştir.
Son olarak A.İ.H.M. ; özellikle ciddi insan hakları ihlallerinin tesbit edilebildiği çok fazla
sayıda davanın arttığının açık olduğu ( bu konjonktürde ) , ( gerçek ) görev kapsamı zararına
olarak , dayanaktan yoksun bir arka planı olan ( bu tür ) işler ile uğraşarak boşa çaba
harcamanın , Mahkeme 'nin görevi olmadığını vurgular.
Mahkeme ; bu sebeplerle başvuruların kabul edilemez olduğuna , oybirliği ile karar vermiştir.
Karar ( aslı ) ; sadece Fransızca yazılmıştır.
*İstanbul Barosu’ndan Av. Hasan Özdemir tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Yazı İşleri Müdürlüğü’nce yayınlanan Basın Bülteni’nden tercüme edilmiştir .
—— • ——
MART / 2 0 12
A) VEFAT EDEN HÂKİM VE SAVCILAR
1-
27861
Zehra ÜNAL
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
13.02.2012
B) İSTEĞİ ÜZERİNE EMEKLİYE AYRILAN HÂKİM VE SAVCILAR
1234-
19334
20270
20518
20826
Ahmet ÖZDEMİR
Turhan TANRIKULU
İsmet TARHAN
Mustafa MANAV
Ankara Hâkimi
İzmir Cumhuriyet Savcısı
Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili
İstanbul Hâkimi
16.03.2012
16.03.2012
16.03.2012
16.03.2012
5-
23357
Suat AYDIN
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
16.03.2012
C) YAŞ HADDİNDEN EMEKLİYE AYRILAN HÂKİM VE SAVCILAR
123456789101112131415-
23723
25428
20517
20281
35767
29847
28325
29362
29558
30945
31177
32024
32144
28331
29524
Veli ORBAY ÖZGÜR
Tahsin Murat PULAK
İsmet BÖLÜKBAŞI
Veli DEMET
Özgül BOZKURTGİL
Dr. Soner Hazma ÇETİN
Ömer Faik SAZAK
Gürsel ÇAMUR
Dr. Hakan KIZILARSLAN
Remzi KUŞ
Osman Levent AYBAR
Cemal POLAT
İpek Nur ŞAMLIOĞLU
Hasan Ali ATAY
Bilgin ATAY
Gebze Hâkimi
Yargıtay Tetkik Hâkimi
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili
Bakırköy Hâkimi
Yargıtay Tetkik Hâkimi
İzmir Cumhuriyet Savcısı
Ankara Hâkimi
Bakırköy Hâkimi
Ankara Cumhuriyet Savcısı
Samsun Hâkimi
Ardahan Hâkimi
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı
İzmir Hâkimi
Adana Cumhuriyet Savcısı
Adana Hâkimi
—— • ——
02.03.2012
02.03.2012
13.03.2012
14.03.2012
15.03.2012
19.03.2012
21.03.2012
21.03.2012
21.03.2012
21.03.2012
21.03.2012
21.03.2012
26.03.2012
27.03.2012
27.03.2012

Benzer belgeler