Birleşmiş Milletler 2014 Küresel Uyuşturucu

Transkript

Birleşmiş Milletler 2014 Küresel Uyuşturucu
8 Temmuz 2015
UYUŞTURUCUYA KARŞI GENÇ EYLEM PROJESİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 2014
YILI DÜNYA UYUŞTURUCU RAPORU ÖZETİ TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
YÖNETİCİ ÖZETİ
Dünya Uyuşturucu Raporu, uyuşturucu piyasasındaki değişik uyuşturucu kategorilerine,
üretiminden kaçakçılığına, yeni yollar ve yöntemlerin keşfi dâhil olmak üzere, uyuşturucu
tüketimindeki büyük gelişmelere yıllık bakışı sağlar. Dünya Uyuşturucu Raporu 2014’ün
1.Bölümü opiatlar, kokain, kenevir ve amfetamin’deki (ekstazi dâhil olmak üzere) son
gelişmelere ve uyuşturucu kullanımının sağlık üzerine etkilerine genel bir bakış sağlar. 2.Bölüm
ise yasadışı ilaç yapımındaki öncül maddeler ile ilgilidir.
Kapsamlı bilgilerin yanı sıra nispeten yeni ve kısıtlı olan bilgileri de kaynak alarak, yasadışı
uyuşturucu kullanımının1 yaygın olmasının, evrensel bir durum olduğu sonucuna varılabilir.
Giderek artan dünya nüfusu ile orantılı olarak uyuşturucu kullananların toplam sayısı da
artmaktadır.
Yani, her bölge belirli uyuşturuculara bağlı kalarak kendi özelliklerini sergiler. Çoklu
uyuşturucu kullanımı genellikle aynı zamanda ya da sırayla iki veya daha fazla maddenin
kullanımı olarak anlaşılır. Çoklu uyuşturucu kullanımı, Halk Sağlığı ve Uyuşturucu Kontrolü
açısından büyük endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.
Uyuşturucu Kullanımı ve Uyuşturucu Kullanımının Sağlık ve Sosyal Sonuçları
Uyuşturucu kullanımı, değerli insan hayatının ve birçok kişinin üretken yıllarının kaybolmasına
neden olmaya devam ediyor. 2012 yılında tahminen 183,000(Aralık:95,000-226,000)
uyuşturucuya bağlı ölüm rapor edildi. Bu durum, 15-64 yaş aralığındaki nüfusta, milyonda 40.0
(Aralık 20.8-49.3) ölüm oranı, yani mortalite hızına karşılık gelmektedir. Bu tahminlerin 2011
yılına göre daha az olması, Asya’daki birkaç ülkede azalan sayıdaki ölüm raporlarına
bağlanabilir.
Dünya çapında, 2012 tahminlerine göre 162 milyon ile 324 milyon arası kişinin, 15-64 yaş
aralığındaki dünya nüfusunun yüzde 3.5 ile yüzde 7.0’si, bir önceki yıl en az bir kez yasadışı
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
uyuşturucu kullanmıştır. Bu kullanımlar başlıca kenevir, opioid, kokain ya da amfetamin tipi
bir grup uyarıcıyı içermektedir.
Uyuşturucu kullanımı probleminin kapsamı – düzenli uyuşturucu kullanıcıları, uyuşturucu
madde kullanım bozukluğu olanlar ve bağımlılar - 16 milyon ile 39 milyon kişi arasındadır.
Bununla birlikte hala hizmet boşluğu oluşmaya devam etmektedir. Son yıllarda, her yıl altı
uyuşturucu kullanıcısından sadece birisi, uyuşturucu bağımlılığı tedavisine ulaşmış ya da
tedaviyi almıştır.
Kenevir, genel olarak halk tarafından en az zarar verici yasadışı uyuşturucu olarak algılansa da,
geçtiğimiz on yılda, özellikle Amerika, Avustralya ve Avrupa’da kenevir kullanımı bozukluğu
için tedaviye başvuranların sayısında gözle görülür bir artış olmuştur. Asya ve Avrupa’da tedavi
görenler arasında opiatlar, Amerika’da tedavi görenler arasında ise kokainler, uyuşturucu
kullanımının en çok suistimal edildiği uyuşturucular olarak görülürler.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), HIV/AIDS Birleşmiş Milletler Ortak
Programı (UNAIDS) , Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) mevcut son verilerine
göre tahminen, uyuşturucu enjekte eden insanların sayısının 12.7 milyon olduğu (Aralık: 8.9
milyon 22.4 milyon) düşünülmektedir. Bu sayı 15-64 yaş aralığındaki popülasyonun yüzde
0.27’sine (aralık: yüzde 0.19- 0.48) karşılık gelmektedir2. Problem özellikle Doğu ve Güney
Doğu Avrupası’ndadır. Bu bölgelerdeki enjekte uyuşturucu kullanımı, dünyadaki ortalama
enjekte uyuşturucu kullanımından 4.6 kat daha fazladır.
Kullanılmış enjeksiyon ekipmanlarının paylaşımı, insanları HIV ve Hepatit C açısından
savunmasız bırakır. Tahminen toplamda uyuşturucu enjekte edenlerin ortalama yüzde 13.1’i
HIV ile yaşamaktadır. UNODC, Dünya Bankası, WHO ve UNAIDS ’in tahminine göre dünya
çapında uyuşturucuyu enjekte ederek kullananlardan 1.7 milyonu (Aralık: 0.9-4.8 milyon) HIV
ile yaşamaktadır. Bu durum Dünya’nın iki bölgesinde özellikle belirgindir: Güney Batı Asya
ve Doğu/Güneydoğu Avrupa. Bu alanlarda, enjekte uyuşturucu kullanan insanlar arasında HIV
ile yaşayan insanların sıklığı sırasıyla yüzde 28.8 ve 23.0’dür. Uyuşturucuyu enjekte eden
insanların yarısından fazlası tahminen Hepatit C ile yaşamaktadır.
Kanıta dayalı kapsamlı dokuz müdahale3 paketi düşüncesinden, HIV pozitif olan insanları
adresleme (ayrıca ‘zarar azaltma hizmetleri’ olarak da bilinir) HIV’ın yayılımını durdurmaya
yönelik evrensel tepkinin önemli bir bileşenidir. Bu dokuz müdahaleden dört tanesi HIV’i
önlemek adına en etkili olan müdahalelerdir: Tedavi ve bakım iğne şırınga programları, opioid
yer değiştirme tedavisi (opioid olmayan uyuşturucu enjeksiyonu yapmış bağımlıların olması
durumunda başka kanıta dayalı uyuşturucu bağımlılığı tedavi programları), HIV testi ve
danışmanlığı, Antiretroviral tedavi.
En etkili dört müdahalenin kapsamı, Batı ve Orta Avrupa’da en büyük oldu. Bu bölgeler, on
yıldan daha uzun bir süredir zarar azaltma müdahalelerin arttığı yerlerdir. Uyuşturucu enjekte
eden insanlar arasında yakın zamanda HIV tanısı koyulmuş hasta sayısının ve AIDS ilişkili
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
ölüm sayısında, tehlikeli uyuşturucu enjeksiyonuna atfedilen sayıların azalması bu duruma
öncülük etmiştir. Ancak, Avrupa’nın bazı yerlerinde uyuşturucu enjekte eden kişilerde
gözlenen son HIV salgınları, hizmet ve müdahalelerin azaltıldığı yerlerde HIV’in yaygınlık
durumunun ne kadar hızlı değişebileceğini göstermektedir.
Uyuşturucu enjekte edenlerde, yüksek oranda, geçmişinde bir hapis öyküsü olduğu iyi bir
şekilde belgelenmiştir. Ayrıca, cezaevindekiler arasında uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu
enjeksiyonu son derece yaygındır. Cezaevlerindeki sağlık hizmetlerine erişim ve
kullanılabilirliğin eksikliği, özellikle de uyuşturucu bağımlılığı tedavisi ve HIV önleme, tedavi
ve bakım hizmetleri endişe kaynağıdır. Cezaevindekiler asgari olarak, var olan bu hizmetlere
genel halka eşdeğer şekilde ulaşabilir olmalıdır. Örneğin, Avrupa’da, mahkûmluğu sırasında
yasadışı madde kullananların oranı yüzde 4 ile 56 arasındadır.
Avrupa’daki finansal krizin, uyuşturucu kullanımı yöntemleri ve ilgili sağlık ve sosyal
sonuçları üzerine etkili olduğu görünüyor. Henüz kapsamlı veriler mevcut değilken finansal
krize paralel olarak Avrupa’nın bazı bölümlerinde 2 fenomen ortaya çıkmış gibi görünüyor. İlk
olarak, uyuşturucu kullanımının modelinde, bazen yüksek zarar riski ile sonuçlanan bir kayma
olduğu görülmektedir. İkinci olarak, zarar azaltıcı hizmetlerin kapsamında meydana gelen
azalmalar, son yayınlanan araştırmaya göre, güvenli olmayan enjeksiyon davranışı olasılığında
artışa neden oldu. Bu durum, HIV ve Hepatit C gibi enfeksiyonların yayılımını etkiledi.
Kategorilerine Göre Uyuşturucu Profilleri
Opiatlar
Opiatlar ve opioidler, dünya çapında hastalıklara ve uyuşturucuya bağlı ölümlere neden olan
uyuşturucular arasında, listenin en üstünde yer almaktadır. Dünya’nın en büyük haşhaş
yetiştirme alanına sahip olan Afganistan’da, birbirini izleyen üç yıl üst üste haşhaş ekilen
alanlarda artış gözlendi (2012’deki 154,000 hektardan 2013’deki 209,000 hektara). Ek olarak
Myanmar, haşhaş yetiştirme alanlarında ilan edilenden daha fazla bir genişlemeye şahit oldu.
2013 yılında, dünya çapında tahmini eroin üretimi 2008 ve 2011 yıllarında görülen seviyelerine
geriledi.
2013 yılında yasa dışı opium yetiştirme alanları, dünya çapında 296,720 hektarda durdu
(ölçümlere göre 1998’den beri en geniş alan).
Afgan eroininin, Avustralya ve Güneydoğu Asya gibi yeni pazarlara ulaşımının giderek
arttığına dair kanıtlar mevcuttur. Köklü Balkan rotası, Afgan eroininin Batı ve Orta Avrupa’nın
kazançlı pazarlara geçişinde bir koridor olarak kalıyor gibi görünmektedir. Ancak bu rotanın
önemi, Batı ve Orta Avrupa’daki daha etkili hukuk uygulamaları ve çekinik pazarlar gibi
değişik faktörlerden dolayı azalmıştır. Bu durum; uyuşturucu kullanımında görülen gerileme,
alt bölgelerde maddelere el konulması ve 2007’deki en yüksek değerleriyle karşılaştırılınca
azalmış seviyelerdeki arz ve taleplerden anlaşılmaktadır.
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
Sözde “Güney Güzergâhı”nın Afganistan’ın güney bölgelerinden Avrupa’ya olan eroin
kaçakçılığı ile genişlediğinden bahsediliyor. Bu kaçakçılık Yakın ve Orta Doğu, Afrika ve de
direkt olarak Pakistan üzerinden gerçekleştiriliyor.
Sentetik opioidlerin eroin ile yer değiştirilmesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde opioid bağımlı
uyuşturucu kullanıcıları arasında gelişmekte olan bir fenomendir. Bu fenomen, Amerika’nın
bazı kısımlarında, eroinin ulaşılabilirliğinin artması ve uyuşturucu bağımlılıklarını devam
ettirmek amacıyla düzenli uyuşturucu kullanıcılarına sağlanan düşük fiyatlar nedeniyle
sürmektedir. Bundan başka, OxyContin’in yeniden formulize edilmesi, burnundan çekme ya da
enjekte etmeyi zorlaştırarak, reçeteli ilaçların kötüye kullanımı engeller.
2011 yılındaki net artışı takiben, dünya çapında eroin ve yasadışı morfinin ele geçirilme miktarı
2012’de düşüş gösterdi. Miktarı düşmesine rağmen 2012’deki ele geçirilme, 2010 ve daha
önceki yılların seviyesinden yüksek kaldı. Dalgalanmalar, özellikle Güneybatı Asya, Batı ve
Orta Avrupa’daki ele geçirilmeler tarafından kontrol edildi. Ancak 2012 yılında, başka birçok
bölgede, ele geçirilen eroin miktarında bir artış oldu. Bu artış başlıca; Doğu ve Güneydoğu
Avrupa, Güney Asya ve Avustralya’da meydana geldi. Eroine el konulması ve buna bağlı
olarak da ‘Kuzey rotası’ boyunca kilit öneme sahip olan ülkelerde (Afganistan’dan Rusya
Federasyonu’na kadar ülkelerde) eroin akışı kayda değer oranda zarar gördü. Aynı zamanda,
eroin yerine satılan ev yapımı dezomorfinin küçük miktarlarda ele geçirilmesine dair önemli
sayıda kanıt vardır.
Estonya, Finlandiya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde opioid bağımlı insanlar arasında,
fentanil gibi opioidlerin kötüye kullanımı dahil olmak üzere daha zararlı davranışların ortaya
çıkma potansiyeli olduğu not edilmiştir. Opioid kullanıcılarının, piyasada hangi maddenin daha
bulunabilir, ulaşılabilir ve ucuz olduğuna göre, ilaç kullanımı ve/veya reçeteli opioidler ve eroin
arasında alternatifler oluşturduğu gözlemlenmiştir.
Kokain
Kokain üretimi ve ticaretinin Batı yarımkürede önemli etkileri olurken, dünya çapında kokainin
bulunabilirliğinin düştüğüne dair belirtiler vardır. 31 Aralık 2012’de, koka ağacının
yetiştirildiği tahmini net alan, 1990’daki mevcut tahminlerin başlangıcından bu yana olan en
düşük alandır: 133,700 hektar, 2011 hesaplarına göre yüzde 14’lük bir düşüş.
Dünya çapında kokainin ele geçirilme miktarı, 2011 yılında ele geçirilen 634 ton ile
karşılaştırıldığında, 2012 yılında 671 tona yükseldi. Ele geçirilen kokain miktarındaki ana
artışlar Güney Amerika, Batı ve Orta Avrupa’daydı.
Kokain kullanımı nispeten Amerika, Avrupa, Avustralya ve neredeyse tüm dünyanın
kokaininin üretildiği Güney Amerika’nın üç ülkesi ile yoğun olarak ilişkilendirilir. Afrika ve
Asya’daki kokain kullanımı boyutunda kesin kanıtlar olmamakla birlikte, bu iki bölgede artan
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
torba kokain kullanımı olduğu, uzman görüşler tarafından belirtilmiştir. Bu durum, Afrika
üzerinden gerçekleşen trafiğin yükselişi ve iki kıta için de artmış olan zenginlik ile ilgilidir.
En kuşku uyandıran kokain kullanımı Amerika’dadır. Kuzey Amerika'da kokain kullanımı,
kısmen sürekliliğin eksikliği yüzünden 2006 yılından beri gerilemektedir. Ancak, son
zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri’nde, denizde ele geçirilen miktarlarda hafif bir artış
gözlenmektedir.
Güney Amerika’da, özellikle Brezilya’da, coğrafik konumu ve büyük kent nüfusundan dolayı,
kokain tüketimi ve ticareti daha önemli hale gelmeye başladı.
Batı ve Orta Avrupa, Amerika kıtalarından sonraki ikinci en büyük pazardır. Kokainin
bulunabilirliğine genel tedarik tekliflerinin yansımış bir belirtisi, perakende saflığın büyük
tüketici pazarlarına sahip bazı ülkelerde azalmış olmasıdır. Diğer taraftan, talepler bir artış
göstermemektedir. Kullanımın görece daha yüksek seviyelerde olduğu bazı ülkelerde, kokain
kullanımında gerileme vardır. Pazar, son yıllarda Avustralya’ya kadar genişledi. Ancak bu
bölge diğer tüketici pazarlarıyla karşılaştırıldığında farklı kullanım modeline sahiptir. Çünkü,
kokaini az sıklıkta kullanan geniş bir kullanıcı kitlesi (yaygınlığı yüksek) bulunur. Az sıklıkta
kullanılması, belki de kokainin yüksek fiyatlardan dolayıdır.
Kenevir (Cannabis)
Kenevir otu (marihuana) yetiştirilmesi ve üretimi yaygın olarak devam ederken; kenevir
reçinesi (haşhaş) üretimi, Kuzey Afrika’nın birkaç ülkesinde, Orta Doğu ve Güneybatı Asya’da
sınırlanmıştır. Afganistan’da, kenevir yetiştirme alanlarının azalması gerçeğine rağmen, hektar
başına daha fazla verim alınmasından dolayı, 2012 yılında 2011 yılına göre daha fazla kenevir
reçinesi üretilmiştir.
Dünya çapında kenevir kullanımının azalmış gibi görünmesi, aslında Batı ve Orta Avrupa’daki
ülkelerden bildirilen kenevir kullanımındaki azalmanın ölçüsünü yansıtmaktadır. Ancak,
Birleşik Devletler ’de, kenevir kullanımının riskinin düşük olarak algılanması, kenevir
kullanımında artışa neden olmuştur. Aynı zamanda, her yıl esrar kullanan daha fazla insan
tedavi arıyor.
Kenevir reçinesi, büyük çoğunluğu Fas’tan kaynak alan ve Avrupa’daki bir önceki egemen
kenevir maddesiyken; ele geçirilme verileriyle kanıtlanmış olarak, kenevir otunun yerel ve
bölgesel olarak üretilmesi ile kenevir reçinesine göre rağbet kazanması sonucunda,
Avrupa’daki piyasa değişti.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Colorado ve Washington eyaletlerinde ve Uruguay’da, yeni
düzenleyici yapılanmalar, bazı kısıtlamalar altında keyif amaçlı esrar kullanımını yasal hale
getirmiştir. Yeni yasalar ayrıca, tedarik zinciri için hükümler ve ruhsatlı ve kişisel yetiştirmeyi
kapsamaktadır. Bu değişikliklerin, keyif amaçlı ve problemli esrar kullanımı, sağlık, ceza
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
adaleti, kamu gelirleri ve harcamalar dâhil geniş menzildeki alanların üzerine etkisini anlamak
için daha çok erkendir. Gelecekteki politika kararlarını bildirmek
Uyuşturucu Elde Edilen Yollar ve Yakalanan Uyuşturucu Dağılımı Ana Göstergeleri,
2003-2013
Kaynak: Yakalanan Miktar Verileri: Yıllık rapor, diğer resmi kaynaklardan anket ilave etmiştir.
Yetiştirme Verileri: Diğer resmi verilere ek olarak, UNODC tarafından desteklenen, ulusal
yasadışı ürün izleme sistemlerine dayanan bilgilere göre tahmin edilmiştir.
İçeriği: Amfetamin, “Ekstazi” tipi maddeler, metamfetamin, belirtilmemiş ATS, reçeteli ve
diğer uyarıcılar. Reçeteli ve diğer uyarıcıların sınıflandırılması için, yakalanan maddelerin
sadece ağırlık ya da hacminin bildirilir.
a
Amacıyla, bu yeni çıkmış düzenleyici yapıların daha geniş etkilerini anlamak için dikkatlice
izlenmesi yıllar alacaktır
Var olan araştırmalara dayanarak, azalan risk algısı ve artmış bulunabilirlik, artmış kullanım ve
genç yaşta başlamanın bu durumu arttırdığı savunulabilir. Perakende esrar satışı vergi
gelirlerinin, kamu gelirlerini karşılaması bekleniyor. Ancak, beklenen gelirlerin, önlem ve
sağlık hizmetleri masraflarına göre dikkatlice hesaplanması gerekir.
Amfetamin tipi uyarıcılar
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
Amfetamin tipi uyarıcıların küresel boyutta üretimi için miktar belirtmek zor olsa da çoğunlukla
metamfetamin üreten dağıtılmış laboratuvar sayıları artmaya devam etti. Amerika Birleşik
Devletleri ve Meksika’dan rapor edilen dağıtılmış laboratuvar sayılarına göre Kuzey
Amerika’da metamfetamin üretimi tekrar büyümekte.
Dünya üzerinde ele geçirilen 144 ton amfetamin tipi uyarıcının yarısı Kuzey Amerika’da ,%25’i
Doğu ve Güneydoğu Asya’da bulunuyor. Ürdün, Suudi Arabistan ve Suriye başta olmak üzere
Orta Doğu’da çok miktarda amfetamin ele geçirildiği rapor edilmekte. Kullanım ve yakalanma
oranının düşük olması sebebiyle Orta ve Güneydoğu Asya yeni pazarlar olarak ortaya çıkmakta.
Güneybatı Asya ise Doğu ve Güneydoğu Asya’ya giden metamfetamin için önemli bir üretim
alanı haline geldi. Bunların yanında Batı ve Orta Afrika’da da üretim ortaya çıkmakta.
Dünya üzerinde ele geçirilen ekstazi miktarı 2012’de arttı. Bu miktardaki en büyük pay ise tüm
dünyada ele geçirilen miktarın neredeyse %80’i; Doğu ve Güneydoğu Asya’ya ardından da
Avrupa’ya (Güneydoğu, Batı ve Orta Avrupa ) ait. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
(ADHD) için reçete edilen uyarıcıların veya ilaçların kötüye kullanımı yaygın olmasına rağmen
birkaç ülke genel ve genç popülasyonda bu durumun yaygınlaştığını rapor ediyor. Kötüye
kullanma esas olarak Güney ve Kuzey Amerika’dan rapor edilirken diğer bölgelerde de yok
sayılabilecek bir durum değildir.
Yeni psikoaktif maddeler ve internet tabanlı sanal market
İnternetin uyuşturucu trafiği ve prekürsör kimyasalların yasa dışı ticareti için kullanımı devam
ettikçe gizli internet ( Dark Net ) kullanımı da büyümekte. Dark Net internet ağ aramasıyla
ulaşılamayan, sahiplerinin ve kullanıcılarının gelişmiş gizlenme metotları sayesinde yasal
güçler tarafından belirlenmesinin zor olduğu sanal bir market. Bu durum gizli interneti özellikle
dijital dövizle yasa dışı uyuşturucu ticareti yapan alıcı ve satıcılar için güvenli bir liman haline
getiriyor.
Gizli internette gerçekleşen uyuşturucu işlemlerinin tam oranı belirsizliğini korurken işlemlerin
değeri ve ulaşılabilen mevcut uyuşturucu miktarı artmakta. Ünlü bir gizli internet sitesi olan
“Silk Road” sitesinin dağıtılması, 2 yıldan 5 yıla varan bir sürede sitenin yaklaşık olarak 12
milyar lira gelir elde ettiğini gün yüzüne çıkardı. Gizli internette yüksek kalite kenevir, eroin,
MDMA ve kokain gibi yeni psikoaktif maddeler için de pazar olduğuna dair kanıt bulunmakta.
Son olarak yeni psikoaktif maddelerin ortaya çıkmasıyla beraber madde sayısının uluslararası
düzeyde kontrol edilen sayıdan çok daha fazla olması yeni bir problem ortaya koyuyor.
Narkotik suçlar
2003 – 2012 yılları arasında özel mülkiyetle ilgili ve şiddet içeren suç oranlarında azalma
eğilimine karşın uyuşturucunun hem kullanımı hem de ticaretiyle bağlantılı suç oranlarında
artış görüldü. Bu dönemde uyuşturucu kullanan kişi sayısındaki artışa rağmen kişisel kullanım
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
suçu tanımlanmış kişi sayısı aynı kaldı. Dünya çapında uyuşturucu kullanımı suçlarının büyük
çoğunluğu kenevirle ilgilidir.
Uyuşturucu ticaretiyle ilgili suçlar uyuşturucunun çeşidine ve farklı bölgelerdeki tedarik
yöntemlerine göre değişiklik gösteriyor. Uyuşturucu bulundurma şüphesi olan veya tutuklanan
kişilerin çoğunluğunu erkekler oluştururken kadınların suça karışma oranı; uyuşturucunun
tipine, uyuşturucuya karşı verilen yanıta ve uyuşturucu çeşidinin kadınlar arasında tercih edilme
oranına göre farklılık gösteriyor. Tutuklu ve şüpheliler arasında kadın oranının en fazla olduğu
suçların başında yatıştırıcı ve sakinleştiriciyle ilgili olanlar bulunuyor (%25).
Prekürsör madde denetimi
Bitki bazlı ya da sentetik çoğu uyuşturucuyu son ürün haline dönüştürmek için kimyasallara
ihtiyaç duyulur. Gizli olarak üretilen bitki bazlı uyuşturucular için gerekli maddelerden yalnızca
biri olan kimyasallar yasa dışı sentetik uyuşturucu üretimi için ana maddedir. Gitgide büyüyen
sentetik uyuşturucu kontrolünde yasa dışı ekinlerin eradikasyonu gibi geleneksel yöntemler
veya alternatif gelişmeler kullanılamadığı için prekürsör olarak bilinen kimyasalların denetimi
anahtar rol oynuyor.
Yasa dışı uyuşturucu üretiminde kullanılan bu kimyasalların üretim ve ticaret yapısında
potansiyel güvenlik açıkları bulunuyor. Yıllar içinde uluslararası birlikler bu kimyasalların
yasal ticaretine izin verirken bir yandan da yasa dışı üretimde kullanılmasına engel olmayı
amaçlayan bir kontrol sistemi geliştirdi.
Bu maddelerin kontrolünde bazı başarılar elde edildi ancak bu durumun yasa dışı uyuşturucu
üreticilerinde ve tüccarlarında farklı yansımaları oldu ve uluslararası uyuşturucu kontrolü için
yeni zorluklar yarattı.
Prekürsörlerin kötüye kullanımına karşı kimya endüstrisinin güvenlik açıkları
Son dönemlerde kimya endüstrisinde görülen büyük gelişmeyle ve coğrafi değişikliklerle
birlikte küresel çapta üretim hacmi iki katına çıkarken ticaret hacmi üç katından fazlasına ulaştı.
Ayrıca bu dönem boyunca üretimin merkezi şimdilerde çok sayıda rekabetçi küçük kuruluşla
gelişen kimya endüstrisinin adını duyuran Asya’ya kaydı.
Kimya endüstrisinin dikey entegre çakıl taşlarıyla domine edildiği zamanlara kıyasla bu yeni
gelişmeler kimya endüstrisini prekürsörlerin kötü kullanımına karşı daha savunmasız hale
getirdi.
Diğer taraftan uluslararası ticareti yapılan kimyasallar arttıkça transit ülkelerin sayısı, ortaya
çıkan komisyoncu ve aracıların sayısı, prekürsörlerin gizli uyuşturucu üretiminde kötüye
kullanımı için potansiyel yolların sayısı da artmakta.
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
Uluslararası toplumun cevabı
1988’de yasa dışı uyuşturucu ve psikotrop maddelerin kullanımına karşı düzenlenen Birleşmiş
Milletler kongresinde prekürsörlerin denetimi, uyuşturucunun kontrolünün temel direği olarak
ortaya kondu. Bu kongrede uyuşturucu üretimine ve üretimde kullanılan kimyasalların
uluslararası ticaretine karşı özel önlemler belirlendi. Bunlar 2 gruba ayrılarak ele alındı. Tablo
I’de daha katı kontrol edilen maddeler, tablo II’de ise nispeten daha az kontrol edilen maddeler
bulunuyor. 1988 kurulu uluslararası düzeyde prekürsör kontrolü için Uluslararası Narkotik
Kontrol Grubunu görevlendirdi.
Sistem; Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Maddeler Komisyonu(CND), Ekonomik ve Sosyal
Konsey, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1998 yılındaki özel oturumda Genel Kurul
tarafından ortaya konan Siyasi Deklarasyon, 2009 yılında Genel Kurul tarafından ortaya konan
Dünya Uyuşturucu Problemine Karşı Entegre ve Dengeli Stratejiyle Uluslararası İşbirliği Siyasi
Deklarasyonu gibi benimsenen yeni çözümlerle daha da güçlendirildi.
2013 yılının aralık ayı itibariyle 15i tablo I’e, 8’i tablo II’ye dâhil olmak üzere 23 madde
uluslararası kontrol altındaydı. 2014 yılının mart ayında Uyuşturucu Maddeler Komisyonu alfafenilasetoasetonitrili Tablo I’e dâhil etme kararı aldı.
Prekürsörlerin üretimi ve ticareti
Prekürsör maddelerin yasal kullanımı ve ticareti mevcut, denetimi ise bu yasal ticareti
görüntülemeyi ve kötüye kullanımı engellemeyi içeriyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve
Suç Ofisi (UNODC)’ne ülkeler tarafından sağlanan analizler ve uluslararası ticaret
istatistiklerine bakılarak söylenebilir ki 2010-2012 yılları arasındaki dönemde prekürsör
kimyasal üretimi yapan 77 ülke bulunmakta. Aynı dönemde 122 ülke prekürsör madde ihracatı
yaparken ithalat yapan 150 ülke bulunuyor. Asya ardından Avrupa ve Amerika en fazla ihracat
yapan ülkeler arasında. Yalnızca net prekürsör madde ihracatı yapan ülkeler hesaba katıldığında
Asya ülkelerinin toplam ihracattaki payı %59. Prekürsör kimyasalların küresel ihracatı kimya
endüstrisindeki genel ihracat oranıyla benzer artış gösterdi.
Farklı prekürsörler için yasal gereksinimler ve başvurular ülkeden ülkeye farklılık
göstermekte.1998 kongresine göre uluslararası prekürsör kimyasal madde ticaretinin ekonomik
açıdan çok büyük bir oranını (%93) tablo II’de bulunan maddeler oluşturuyor. 2012 yılında
tablo II’deki sıkı kontrolü yapılan maddelerin ticareti prekürsör kimyasal ticaret hacminin
%4üne, uluslararası kimyasal madde ticaretinin ise %0.04üne eşitti. Tablo I’de bulunan
prekürsör maddelerin ihracatı Tablo II’de bulunanlara kıyasla çok daha fazla azalma gösterdi.
Tablo I’de bulunan ekonomik açıdan en önemli maddeler: eroin üretiminde kullanılan
asetikanhidrid, kokain üretiminde kullanılan potasyumpermanganat ve metamfetamin
üretiminde kullanılan psödoefedrin.
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
Prekürsör kimyasalların yasa dışı ticareti yasal piyasa gibi kolayca ölçülememekle birlikte ele
geçirilen maddelere dair veriler gidişat hakkında bilgi sağlayabilir.
Yıllık yakalanma oranları büyük ölçüde dalgalanma göstermekle beraber son yirmi yılda Tablo
I’de bulunan prekürsörlere olan eğilim artmış görünüyor. Bunun aksine Tablo II’de bulunan
maddelere olan eğilim ise aynı kalmış durumda. Tablo I ve Tablo II’de de bulunan maddelerden
ele geçirilenlerin coğrafi dağılımının ise Amerika ardından bakılan zaman aralığına göre
Avrupa ve son yıllarda Asya’da yoğunlaştığı görülmektedir.
Prekürsör denetiminin uyuşturucu miktarına etkisi
Farklı analiz metotlarıyla görülebilir ki yasa dışı uyuşturucu üretiminde kullanılan prekürsör
maddelerin denetimi için alınan önlemlerin bu durumun azalması üzerine somut etkisi oldu.
Bunlar:
a)Kötüye kullanımdan kurtarılan kimyasal miktarında artış. Durdurulan gönderilerin sayısı
keskin bir artış gösterdi. Tablo I’de bulunan prekürsörlerin ele geçirilme oranı, uluslararası
prekürsör kontrolünün başlangıç yılları olan 2010-2012 yılları arasındaki dönemde 1990-1992
yılları arasındaki döneme göre 12 kat arttı. Bu durum kesin bir kanıt olmamakla birlikte
prekürsör kontrolünün etkili olduğunu gösteriyor.
b) Yüksek ele geçirilme oranı. 2007-2012 yılları arasında ele geçirilen prekürsör madde
miktarları, yasa dışı uyuşturucu üretiminde kullanıldığı hesaplanan miktarla karşılaştırıldığında
görülüyor ki kullanılan permanganatın %15’i (%10-% 28) kadar permanganat ve asetikasitin
%15’i (%7-%22) kadar asetikanhidrit ele geçirildi. Hesaplanan kullanım uluslararası
permanganat ticaret hacminin %2’sine, asetikanhidrit ticaret hacminin ise %0.2’sine eşit.
c) Ele geçirilen prekürsör miktarının, aynı prekürsör kullanılarak üretilen maddenin ele
geçirilen miktarından daha fazla olması. 2007-2012 yılları arasında ekstazi yapımında
kullanılabilecek prekürsör maddenin ele geçirilen miktarı, oluşturabileceği ekstazi miktarına
göre hesaplandığında, aynı dönemde ele geçirilen ekstazi miktarından 50 kat daha fazladır. Ele
geçirilen amfetamin ve metamfetaminin prekürsör miktarı son ürün eş değerlerine göre
hesaplandığında, aynı dönemde ele geçirilen amfetamin ve metamfetamin miktarının 2 katıdır.
d) Prekürsör denetimine bağlı tedarik edilebilirliğin azalması. Prekürsörlerin denetimi
sayesinde tedarik edilebilirliğinin ve mevcut uyuşturucu miktarının azalmasına dair 3 örnek
verilebilir: İlk olarak Lizerjikasitdietilaminin(LSD)’nin pazardan çekilmesi kısmen LSD
kontrollerinin artmasına atfedilebilir. 1996-2013 yılları arasında, maddeye ulaşılabilirliğin
azalmasıyla da korele olarak bu çekilmenin yansıması Amerika Birleşik Devletlerinde lise
öğrencileri arasında LSD kullanımın % 75 oranında azalması oldu. İkinci örnek olarak 20072010 yılları arasında ana prekürsör maddesinin ulaşılabilirliğinin azalmasına bağlı olarak çoğu
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
ülkede ekstazi kullanımın azalması gösterilebilir. Üçüncü olarak ise son 20 yılda prekürsör
maddesinin artmış denetimi metakualon kullanımının azalmasını sağladı.
e) Yasa dışı piyasada fiyatlar. Son yıllarda yasal asetikanhidritin litre başına fiyatı 1-1,5 dolar
iken Afganistan’da yasadışı satılan asetikanhidritin litre başına fiyatı yıllar geçtikçe arttı; 2002
yılında 8 dolarken 2011 yılında 430 doları bularak pik yaptı. Bu fiyatlar prekürsör maddelerin
denetimindeki gelişmelere bağlanabilir. Bu gelişmeler eroin üretiminin maliyetine de etki etti:
Afganistan’daki eroin üretiminin tüm maliyeti içinde asetikanhidritin oranı 2002 yılında %2
idi. Bu oran 2010 yılında %26’ya yükselmesinin ardından 2013’te %20’ye düştü.
Uyuşturucu üreticilerinin yeni stratejileri
Küresel düzeyde artan prekürsör madde denetimi yasa dışı laboratuvar işletmecilerini bu
kontrollere karşı bir dizi yeni strateji geliştirmeye yöneltti. Bu stratejiler:








Prekürsör kimyasalların elde edilmesi için daha gelişmiş yöntemlerin kullanılması
Zayıf kontrol sistemi olan ülkelerin transit geçiş için kullanılması
Prekürsör kimyasalların tedarikinde uzmanlaşmış organize suç gruplarının ortaya
çıkması
İllegal ithalatı gizlemek için paravan şirketlerin ortaya çıkması
Uluslararası kontrol sistemini atlatmak için prekürsörlerin yerli üretimi ve
dönüştürülmesi. Nihai varış yerine kaçak olarak iletilmesi
İnternet kullanımı
İlaç preparatlarının kötüye kullanımı (özellikle efedrin ve psödoefedrin içerenler)
Gerekli prekürsörlere kolaylıkla dönüştürülebilen prekürsör öncülleri gibi daha önce
tanımlanmamış kimyasalların ortaya çıkması
Nitekim son yıllarda amfetamin tipi uyarıcıların üretimi için APAAN, fenilasetikasitin çeşitli
esterleri, 3,4-metilendioksifenil-2-propanon, metilglisidat ve metilamin gibi yeni prekürsör
öncül maddeleri ortaya çıktı. Bu maddelerin yalnızca sınırlı sayıda ülkede kontrol edilen bazı
çeşitleri geçmişte kullanılan ancak artık yakalanma oranları yüksek olan prekürsörlerin yerini
alan en önemli maddeler haline geldi.
Bir başka karşı strateji ise uluslararası denetimi olmayan kimyasallarla üretimi mümkün yeni
psikoaktif maddelerin ortaya çıkarılması.
Üreticiler tarafından geliştirilen bütün bu stratejiler uluslararası prekürsör denetim sistemi için
yeni zorluklar ortaya çıkarıyor. Ama aynı zamanda prekürsör denetiminin etkili olduğu
gerçeğine de kanıt oluşturuyor.
Ortaya çıkan sorunlarla ilgilenmek için uluslararası düzeyde yeni yöntemler var: ’Müşterini
tanı’ prensibinin kullanılması, uluslararası sınırlı gözetim listesi, Online İhracat Öncesi
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ
Bildirim(PEN) ve Prekürsör Olay İletişim Sistemi (PICS) gibi. Bu yöntemler henüz az sayıda
ülkede kullanılmakta ancak küresel ve etkili kullanılmalarıyla zorluklara karşı koyma
konusunda bir adım daha atılmış olacak.
Dipnotlar
1 Uyuşturucu kullanımı sorunuyla ilgili klasik bir tanım yoktur. Tanım ülkeden ülkeye farklılık
gösterebilir ve ayrıca yüksek riskli uyuşturucu tüketimi ile ilişkili insanları içerebilir. Örneğin,
uyuşturucu enjekte eden, günlük olarak uyuşturucu kullanan ve/veya uyuşturucu kullanım
bozukluğu tanısı konulmuş kişiler ya da Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Hastalık
Sınıflandırması onuncu revizyon (ICD-10) ve Amerikan Psikiyatri Birliği Mental
Bozuklukların Tanımsal ve Sayımsal El Kitabı dördüncü baskısı (DSM-4) içeriğinde yer alan
klinik kriterlere göre uyuşturucu bağımlısı olarak tanımlanan kişileri veya herhangi benzer
kriter ya da tanımları içerebilir.
2 Bu tahminler, farklı kaynaklardan elde edilmiş, geçerli en son verileri yansıtmaktadır.
Tahminlere, entegre biyolojik ve davranışsal gözetim anketleri, gelişmiş kapsama alanı ve ülke
içindeki kaliteli gözetim ve rapor edilen ülke sayısındaki artışlar dahildir. Bu nedenle, bu
tahminler bir önceki dünya çapındaki tahminlerin güncellemesi olarak anlaşılmalıdır ve güncel
bir analiz için karşılaştırma olarak kullanılmamalıdır.
3 WHO, UNODC, UNAIDS Uyuşturucu Enjekte Eden Kullanıcılar için HIV Önleme, Tedavi
ve Bakım Evrensel Erişim ve Ülkelerin Hedeflerini Düzenlemek için Teknik Kılavuz: 2012
Revizyonu (Cenevre, Dünya Sağlık Örgütü,2012).
Çeviri: Rümeysa Atahan – Zeynep Can
Sivil Yaşam Derneği
http://www.siyamder.com/
Mecidiyeköy Mahallesi, Büyükdere Caddesi
Lale İş Merkezi No:62 7. Kat Daire: 46A
Mecidiyeköy – Şişli / İstanbul
DÜŞÜN, DÜŞLE, HAREKETE GEÇ