Mikoloji - WeedTurk.Com

Transkript

Mikoloji - WeedTurk.Com
BİTKİ KORUMA
Prof.Dr.Hüseyin ÖNEN
Bitki Koruma
Bir taraftan dünya nüfusu artarken
diğer taraftan da gıda ihtiyacı
yönünden hem kalitenin, hem de
miktarının artışı arzu edilmektedir.
Bunun için de mevcut su ve toprak
kaynaklarından en yüksek
düzeyde faydalanmak
gerekmektedir.
Bitki Koruma
Çizelge
Bazı Avrupa Ülkelerinde Yıllara Göre Nüfusun
Tarımla Uğraşma Oranları (%)
ÜLKELER 1967
1970
1975 1980 1990 1994
Belçika
Hollanda
Almanya
Fransa
İtalya
Türkiye
5.2
7.3
9.0
14.2
19.6
64.6
3.6
6.6
7.3
11.3
15.8
60.0
5.8
8.3
10.6
16.6
24.1
73.0
3.1
5.4
4.0
8.6
11.2
54.4
1.8
3.7
4.7
5.2
7.1
48.2
1.5
3.1
4.0
4.3
5.7
44.5
Bitki Koruma
ABD'de
toplam
nüfusun
%2'si
tarımla
uğraşırken %98'i ise farklı sektörlere
dağılmıştır.
Dolayısıyla 1 çiftçi 49 insanın gıda ihtiyacını
karşılamaktadır.
Günümüzde 1 saat te yapılan bir iş 1850'de 32,5
saatte 1910'da 15,5 saatte, 1970’te ise 2,5
saatte yapılmaktaydı.
Bitki Koruma
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
Tarımda Üretimi Artırmanın
Yolları
Ekim alanlarını genişletmek
Uygun toprak işlemesi yapmak
Yeterli çiftlik ve kimyevi gübre kullanmak
Islah edilmiş bitki çeşitleri kullanmak
Sulama sistemlerini geliştirmek
Tarım sistemlerini düzeltmek
Uygun hasat ekipmanı kullanmak
Modern bitki koruma yöntemlerini uygulamak
Bitki Koruma
Bitki Koruma NEDİR?
* HERBOLOJİ - Yabancı ot bilimi
* FİTOPATOLOJİ – Bitki hastalık.
* ENTOMOLOJİ – Bitki zararlı.
Bitki Koruma
Çizelge Dünyada Bazı Kültürlerde Her Yıl Hastalık, Zararlı
ve Yabancı Otların Meydana Getirdiği Zarar
Miktarları (mil.ton)
Ürün
Çeşidi
Buğday
Yulaf
Arpa
Çavdar
Toplam:
Gerçek Ürün Elde Edilecek
Miktarı
Ürün Potan.
265.537
351.114
42.902
59.220
92.826
117.364
32.658
38.526
433.923
566.224
K A Y I P LA R
Zararlı Hastalık Yab.ot Toplam
17.794 33.438 34.438 85.670
4.152
6.212
5.951
16.315
4.544
9.697 10.296
24.537
0.865
1.339
3.664
5.868
27.355 50.686
54.349 132.293
(%) 4.9
8.5
9.5
22.9
Bitki Koruma
8. Modern Bitki Koruma Yöntemlerinin
Uygulanması
Bitki koruma yöntemleri
Zararlılarla savaş
(entomoloji)
Mekanik
Yabancı otlarla savaş
(herboloji)
Biyolojik
Kimyasal
Hastalıklarla savaş
(fitopatoloji)
Organizasyon
Herboloji
(Yabancı ot bilimi)
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Herboloji NEDİR?
Herbar = Preslenerek
kurutulmuş bitki
loji = bilim olup
Herboloji : Yabancı ot bilimi
Yabancı otların biyolojileri, ekolojik istekleri,
ekonomik değerleri (yarar ve zararları), kontrol altına
alınma yöntemleri, kültür bitkileri ile olan ilişkileri v.b.
konularını içermektedir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OT NEDİR?
Yabancı ot : İnsan oğlunun istemediği
yerde yetişen, yararından çok zararı olan
tüm bitkilere denir.
Yabancı ot savaşımı: Çeşitli tarımsal
alet ve girdiler kullanarak, zararlı durumda
olan bu bitkilerin zararını azaltmak yada
ortadan kaldırmak, bazende yararlı hale
dönüştürmektir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Herbolojide bitkilere ilişkin
bazı terimleri
Ot: Bir vejetasyon devresi
sonunda toprak üstü
organları ölen bitkilerdir.
Ağaç: Gövde ve taç
Yarı çalı: Çalımsı bitkilerde
oluşan sürgünlerin uçtan itibaren kış donları sonucu yarıdan
fazlası donan bitkilerdir. Rubus
spp. ( böğürtlen) gibi.
oluşturan çok yıllık
odunsu bitkilerdir
Juglans regria (ceviz)
gibi.
Çalı: Taçlanmalar toprak
yüzeyinden başlayan gövde
oluşturamayan odunsu çok
yıllık bitkilerdir Rosa canina
( kuşburnu).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı otların biyolojisi
Büyüme Formu
Sürgünlerin ömrü ve organların yenilenmesine göre bitkiler
a. Havayi bitkiler (Phanaerophyten): Yenileme gözleri topraktan
yukarlarda meydana gelir (Ağaçlar, çalılar, sarmaşıklar vb.)
b. Cüce bitkiler (Chamaephyten): Gözler toprağa yakın yerlerde
meydana gelir Ilıman bölge bitkileri olup kıştan kar örtüsüyle korunan bitkilerdir.
Geven (Astragalus spp.)
c. Toprak üstü bitkileri (Hemicryptophyten): Gözler toprak yüzeyinde
meydana gelir. Labada (Rumex spp.) gibi.
d. Toprak bitkileri (Cryptophyten=Geophyten): Bitkilerde gözler
toprak yüzeyine yakın yerlerde meydana gelir. Nergiz (Narcissus spp.)
e. Teksenelik bitkiler (Therophyten): Bu bitkiler bir vejetasyon sonund
hayatiyetini tamamlar ve tohum oluştururlar.Sinapis arvensis (yabani hardal)
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı Otlarda Üreme
Yabancı otlarda hayat devrelerini tamamlama
Bir senelik (annual),
İki senelik (biennial)
Çok senelikler (perennial)
diye de ayırmak mümkündür.
Üreme vejetatif ve generatif organları ile (tohumlarla)
olmaktadır.
Annual türlerde üremeler tamamen tohumla olmakta ve
durgunluk devresini bu şekilde geçirmektedir.
Perennial türlerde üreme tohumla ve vejetatif organlarıyla
olmaktadır.
Çok yıllık otsu yabancı otlar vejetasyon sonunda toprak üstü
organları öldükten sonra yaşamlarını toprak altı organlarıyla devam
ettirirler. Böylece ilkbaharda toprağın derinliklerinden sürmek suretiyle
yeni bitki meydana getirmeleri mümkün olmaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Şekil 6. Çok yıllık Otsu
Yabancı otların Kök
Sistemleri.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Çok
yıllık
yabancı
otları
kök
şekillerinden başka yerinde kalan ve yer
değiştirenler olarak da sınıflandırmak
mümkündür.
Yerinde kalanlar saçak köklü, kazık köklü,
yumrulu ve soğanlı bitkilerdir.
Yer değiştirenler ise stolonlu ve rizomlu
yabancı otlardır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Saçak köklü çok senelik yabancı otlar tarla ve bahçede
bir rol oynamazlar. Buna karşılık mer'alarda önemli zararlar
meydana getirirler. Üremeleri büyük çoğunlukla tohumla olur.
Örneğin: Juncus effusus (yaygın kofa), Plantago major (iri
sinirotu), Ranunculus acer (adi düğün çiçeği).
Kazık köklü yabancı otlar işlenen arazide, bilhassa tek
yıllık kültürlerde çok az bulunurlar. Örneğin: Rumex crispus
(kıvırcık labada), Rumex obtusifolius (küt yapraklı labada) ve
Taraxacum officinale (aslan dişi) çok yıllık kültürler
içerisinde bulunabilmektedir. Kazık köklü yabancı otlar
genellikle mer'a ve kısmen meyve bahçelerinde problem
olmaktadır. Üremeleri genellikle tohumla olmaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Soğanlı yabancı otlarda soğanlar kazık köklüler gibi
kışlama, besin deposu ve üreme organları olarak görev yapar.
Diğer çok yıllık yabancı ot kökleri ile karşılaştırıldığında,
bunların vejetatif üreme organı zararlandığı zaman üremeleri
büyük oranda geri kalır. Örneğin: Asphodelus aestivus Brot
(çiriş) (Özer, 1982), Colchicum autumnale (çiğdem), Allium
vineale (bağ sarımsağı), Ranunculus ficaria (basur çiçeği)
bitkilerinde olduğu gibi. Bunlara genellikle mer'a arazilerinde
rastlanır.
Stolon meydana getiren yabancı otlarda üreme hem
vejetatif, hem de tohumlarıyla olmaktadır. Toprak işlemeyle
parçalanan stolonlar uygun ortamda yeni bitki meydana
getirebilir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Rizomlu yabancı ot türleri genellikle tarla kültürüne
iyi uyum sağlamışlardır. Kaide olarak çok kısa rizomlar yeni
sürgün meydana getirmektedirler. Rizom parçacığı şüphesiz
en az bir göze sahip olmalıdır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Grafik 3. Cirsium arvense'de Yıl İçerisindeki Karbonhidrat Değişimi
(Özer, 1969).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Grafik 4. Glycyrrhiza glabra'da Yıl İçerisindeki Karbonhidrat Değişimi
(Özer ve ark., 1977).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
çapadan
önce
kontrol
1 çapa
2çapa
MCPA
Grafik 5. Farklı İşlemlerin Köygöçüren Bitkisi Kökündeki Eriyebilir
Karbonhidratlar Üzerindeki Etkisi (Özer ve Koch, 1977).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
20
15
10
5
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Grafik 6. Farklı İşlemlerin Meyan Kökündeki Eriyebilir Karbonhidratlar
Üzerindeki Etkileri (Özer ve Ark., 1977)
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Sonuç olarak vejetasyon devresinde çok
yıllık bitkilerde, toprak üstü veya toprak altı
organlarının zararlandırılması yapılan işlemin
çeşidine ve zamanına bağlı olarak köklerdeki
gıda maddesinin farklı oranlarda
kullanılmasına neden olmaktadır. Bu ise
yabancı ot savaşımında önemli bir kolaylık
sağlamaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Tohumla Üreme
Tek yıllıklarda daima, çok yıllık yabancı otlarda ise genellikle saçak
köklü, kazık köklü ve soğanlı olanlar tohumla ürerler.
Bilindiği gibi generatif çoğalmanın temel esası seksuel üremedir.
Seksuel üreme organı olan çiçeklerin oluşmaya başlaması çevresel dış
faktörlere bağlı olarak iç faktörlerin değişmesiyle başlar ve oluşumuna
devam eder.
Döllenme olayından sonra çiçekler gelişmesine devam ederek meyve
ve tohumu oluştururlar. Bu gelişme tohumun olgunlaşmasıyla son bulur. Her
bitkinin oluşturabildiği tohum miktarı biotik ve abiotik faktörlere bağlıdır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı otların kültür
bitkilerinden farklı bir yönü;
Tohumları morfolojik olgunluğa erişince ana bitkiden
daha kolay ayrılmasıdır.
Yabancı otların tohumları kültür bitkisi hasadından önce
tohumları kısmende olsa döken türlerdir.
Kısa boylu olupda hasat esnasında tohumlarını ya çok az
veya hiç dökmezler.
edilirler
Geriye kalan yabancı otlar tohumlarıyla birlikte hasat
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı otun
Bilimsel adı
Apera spica-venti
Alopecurus myosuroides
Avena fatua
Veronica hederifolia
Stellaria media *
Thlaspi arvense *
Capsella bursa-pastoris
Sinapis arvensis
Vicia hirsuta
Vicia tetrasperma
Galium aparine
Polygonum convolvulus
Türkçe Adı
Toplam tohum miktarında
% dökülme oranı
Rüzgarotu
Tilki kuyruğu
Yabani yulaf
Adi yavşanotu
Serçe dili
Tarla akça çiçeği
Çoban çantası
Yabani hardal
Kaba tüylü fiğ
Dört tohumlu fiğ
Dilkanatan
Sarmaşık çoban değneği
95-100
65-75
65-95
100
60-90
40-70
40-70
55
55
55
20-40
20
* Boyu kısa olan ve biçer döver ile hasat edilmeyen yabancı otlardır.
Çizelge 10. Biçer-döver Hasadından Önce Kışlık Buğday ve Yazlık
Arpada
Yabancı Ot Tohumlarının Dökülme Oranları (Koch und Hurle,
1978).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Çizelge 11. Yabancı Otların Meydana Getirebildiği Tohum Sayısı
(Anonymous, 1977)
Bilimsel Adı
Adonis aestivalis
Agropyron repens
Artemisia vulgaris
Alopecurus myosuroides
Apera spica-venti
Avena fatua
Capsella bursa-pastoris
Cardaria draba
Türkçe Adı
Yaz kanavcıotu
Adi ayrık
Yabani pelin
Tilki kuyruğu
Rüzgar otu
Yabani yulaf
Çoban çantası
Yabani tere
Tohum Sayısı
50 - 300
50
50.000-70.000
40-400
1.000-12.000
50-1.000
2.000-40.000
1.200-4.800
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Çizelge 11'in devamı
Cirsium arvense
Chenopodium album
Euphorbia helioscopia
Fumaria officinalis
Galium aparıne
Mentha arvensis
Papaver rhoeas
Plantago media
Poa annua
Köy göçüren
Sirken
Güneş sütleğeni
Hakiki Şahtere
Dilkanatan
Yabani nane
Gelincik
Ortanca sinir otu
Tavşan bıyığı
3.000-5.000
200-20.000
100-800
300-1.600
100-500
90-300
10.000-20.000
900-2.500
100-800
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Toprağa düşen tohumların hemen hepsi o yılı takip eden
vejetasyon devresinde çimlenemez.
Toprağa karışan tohumların çimlenme kabiliyetlerini
koruma süreleri tür özelliğine ve ekolojik faktörlere bağlı
olarak değişmektedir.
Fazla protein ve yağ ihtiva eden bitkiler canlılıklarını
uzunsüre korurlar iken Stellaria media (serçe dili)
Karbonhidratca zengin bitkiler cimlenme güclerini erken
kaybederler. Agrostemma githago (karamuk),
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Topraktaki Tohum Miktarı
ve Dağılışı
Çizelge 13. Farklı Kültür Bitkilerinde Toprak Derinliklerindeki
Yabancı Ot Tohum Miktarları.
Toprak Derinliği
cm
0-5
5-10
10-15
15-20
20-25
25-30
Top.=
0-30
Ayçiçeğinde
Tohum Sayısı
7.744
6.332
5.204
4.620
6.180
2.796
32.876
Fasülyede
Tohum Sayısı
6.204
5.128
7.088
5.748
3.336
3.440
30.944
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı
Ot
Tohumlarının
Çimlenmeleri
Küçük tohumlar toprak yüzüne yakın, büyük tohumlar ise daha
derinlerden çimlenebilirler.
Çimlenme olduktan sonra, çim bitkilerinin çoğu toprak yüzüne çıkınca
ölürler. Ölen çim bitkilerinin miktarı doğrudan doğruya çimlendikten sonraki
çevre şartlarına bağlı olarak değişmektedir.
Toprakta bulunan yabancı ot tohumlarının ortalama %0,5-2'si
normal toprak işlemeyle çimlenebilmektedir. Sık yapılan toprak işlemeyle bu
oran % 6-8 yükseltilebilmektedir (Koch, 1969).
Herbolojide tohum bitkiden koparak çimlenerek yeni bir bitki
oluşturan ve yayılmayı sağlayan organ olarak nitelendirilmektedir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı
Ot
Tohumlarının
Çimlenmeleri
Genellikle her tohum olgunluk, durgunluk ve çimlenme
olarak 3 devre geçirir.
Olgunluk; bir tohumun fizyolojik ve morfolojik olarak ana
bitkiden doğal olarak ayrılacak duruma gelmesidir. Böylece tohum
zamanından önce ölmez ve çimlenme ile devrini tamamlar.
Bir tohumun olgunluktan çimlenmesine kadar geçen zamana
durgunluk (dormansı) devresi denir. Durgunluk devresi bitkinin tür
özelliğine göre kısa, uzun veya hiç olmayabilir. Dormansi; primer
ve sekonder dormansi olarak ikiye ayrılır. Tohumun olgunlaşmak
için beklediği süreye primer, çimlenmek için ekstrem çevre
koşullarının kalkması için beklediği süreye de sekonder dormansi
denmektedir. Diğer bir ifadeyle; iç dormansiye primer, dış
şartların oluşturduğu dormansiyede sekonder dormansi denir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı
Ot
Tohumlarının
Çimlenmeleri
Bitki tohumlarının çimlenmesi için dormansi
faktörlerinin uygun olması gerekir. Bunları iç ve dış
dormansi faktörleri diye 2 kısımda inceliyoruz.
İç Dormansi Faktörleri:
Embriyonun Tam
Olgunlaşması, Kuru Ortamda Olgunlaşma, Tohumun Su
ve Gazları Geçirme, Ket Vurucu Maddeler
(İnhibitörler)
Dış Dormansi Faktörleri: Su,Oksijen,Sıcaklık, Işık, pH
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı
Ot
Tohumlarının
Çimlenmeleri
Çimlenme olayı şartlar optimum olduğunda
suyun kabuktan girerek embryoya gelmesiyle
başlar. Bir dizi enzimin rol oynamasıyla bölünen ve
büyüyüp uzayan hücreler tohum kabuğunu
çatlatır.Şayet tohum kabuğu mikroorganizmalar
tarafından yeteri kadar zararlandırlmamışsa,
pektinas ve selülaz enzimleride bu parçalanmaya
yardım eder.
İlk önce tohumdan kök (radikula), daha
sonrada sürgün (koleoptil) dışarı çıkar. Koleoptil
toprak yüzüne çıkıp ilk fotosentez olayına
başladığı an çimlenme bitmiş olur.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı Otların Gelişme
Devreleri
Bitkilerdeki gelişme çimlenmeden tohum
oluşumuna kadar farklılıklar gösterir. Bu gelişme
farklılığı çok az bitkide açık olarak görülebilinir.
Örneğin; tohumdan çimlenme, çim bitkisi, sapa
kalkma (Poaceae'ler) çiçeklenme başlangıcı gibi. Bu
bakımdan savaşımda başarılı olabilmek için yabancı
otun ve kültür bitkisinin gelişme devrelerinin tam
bilinmesi gerekir.
Geniş yapraklı türler için bu şekilde bir ayırım
zannedildiği kadar kolay olmamaktadır. Zira, farklı
bitkilerde gelişme ritmi çok değişik olmaktadır. Yalnız şu
noktayı unutmamak gerekir. Monokotiledonlarda birkaç
familya söz konusu olduğu halde, dikotiledon türlerde birçok
farklı familyalar söz konusudur. Gelişme devreleri
gruplaması
dikotiledonlar
için
daha
tam
olarak
yapılmamıştır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı Otların Gelişme
Devreleri
Bitkilerdeki gelişme çimlenmeden tohum oluşumuna kadar
farklılıklar gösterir. Farklı bitkilerde gelişme ritmi çok değişik olmaktadır
Şekil 12. Mono ve Dikotiledon Bitkilerdeki Gelişme Devreleri (Koch,1970).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Vejetasyona Bağlı Olarak Kültür Bitkisi
ve Yabancı Otların Gelişme Devreleri
Kültür bitkileri ile yabancı otların gelişme devrelerinin
aynı olması oranında sorun oluşturma olanağı da o derece
artmaktadır. Bu devrelerin belirlenmesi kültür bitkileri
içerisinde yabancı otların kontrol altına alınmasında
uygulanacak savaş yönteminin seçiminde önemli rol
oynamaktadır.
Örneğin;
Güney
Almanya'da
yapılan
araştırmalarda kışlık çavdar, kışlık buğday, yazlık arpa, pancar
ve mısır ile bazı yabancı otların vejetasyon süreleri
karşılaştırmalı olarak verilmiştir (Uygur ve ark., 1984).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Bitkilerin dünya üzerindeki dağılışı ekoloji dediğimiz
çevre faktörlerinin etkisi altındadır. Bu faktörleri
canlı ve cansız olmak üzere iki kısımda incelemek
gerekir.
Ellenberg'e (1950) göre ekosistem: Canlıların ve
cansız çevre şartlarının birlikte uyum içerisindeki
karşılıklı etkileşimleridir.
Ekosistem= Canlı organizmalar + Cansız faktörler
(İklim ve toprak gibi).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
EKOSİSTEM
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Bitkilerin yaşamında etken olan çevre faktörlerini (Ekolojik faktörler)
2 kısımda inceliyoruz.
1. Cansız faktörler:
-İklim (sıcaklık, yağış, rüzgar, v.s.)
-Toprak (besin elementleri, toprak suyu, pH, toprak yapısı)
-Topografik yapı (arazinin yüzeysel şekli, meyillerin dere
yönü)
2. Canlı Faktörler:
-Rekabet (Yarışma)
-Allelopati (Bitkilerin Karşılıklı Etkileşimleri)
-Hayvanlar
-İnsanlar (Bitkilerin kesilmesi, toprak işleme, çeşitli
kültür bitkisi yetiştirme, gübreleme, yabancı ot savaşımı v.b.).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Atmosfer faktörlerinden sıcaklık, rutubet, ışık,
O2 ve CO2 ile toprak faktörlerinin bitkilerin
gelişip tohum meydana getirebilmeleri için uygun
şartlarda olması gerekir.
Bu faktörlerin uygunluk (optimal) derecesi
bitkinin türüne bağlı olarak değişir. Bu
faktörlerin kendi aralarındaki ilişkileri
bitkilerin gelişmesinde olumlu ve olumsuz etki
meydana getirebilir. Dolayısıyla da bitkilerin
dünya üzerinde dağılımında önemli rol oynarlar.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
İklim
Her bitkinin uygun (optimal) bir yaşama ortamı
bulunur. Bu ortamdan uzaklaştıkça bitkiler yeni bulundukları
ortama uyum sağlayabilmek için bünyelerinde bazı
değişiklikler meydana getirirler.
Rutubetli ve sıcak bölgeden, nispeten serin ve rakımı yüksek
ortama getirilen bitkilerde boy kısalması olur. Rutubetli
ortamda yetişen bitkilerde; yapraklar büyük, stomalar çok,
yaprak tüyleri nispeten az ve bitki büyük olur. Buna karşılık
aynı bitki kurak ortamda; az sayıda stoma, fazla tüylü ve
küçük yapraklar meydana getirirken, bitki boyunda da
küçülme meydana gelir
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Sıcaklık bitkilerin yerküre üzerinde
dağılımına etken olan en önemli
faktörlerden biridir.
Bitkilerin özelliğine bağlı olarak sıcaklık istekleri
farklılıklar göstermektedir. Örneğin; Veronica persica (iran
yavşanotu), Alopecurus myosuroides (tilki kuyruğu) ve Avena
fatua (yabani yulaf) sadece ılıman iklim kuşağında yetişmesi
sınırlanırken; Poa annua (tavşan bıyığı) ve Stellaria media (serçe
dili) tropik iklimin hüküm sürdüğü çukur bölgeler hariç dünyanın
her tarafına yayılmıştır. Buna karşılık yine Mercurialis annua
(yer fesleğeni), Amaranthus retroflexus (kırmızı köklü tilki
kuyruğu) ise ılıman ve tropik iklim kuşağında yetişmektedir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Toprak Suyu
Bitkilerin dağılımında hava rutubeti ve
bilhassa toprak suyu önemli rol oynamaktadır.
Su ve havanın topraktaki boşlukları
doldurma durumu ters orantılı olarak değişir.
Birisinde artış olursa diğerinde azalma olur. Bu
bakımdan fazla suya ihtiyaç gösteren bitkiler
gelişmeleri esnasında toprağın fazla havadar
olmasını arzu etmezler. Tarla ve mera kültüründe
kanallar açılarak su durumu ayarlanabilir.
Bazı
bitkiler
topraktaki
rutubetin
göstergecisidir. Bunlara indikatör bitkiler denir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Su Göstergecisi Bitkiler
Artemisia vulgaris: Yabani pelin
Poa trivialis: Adi salkımotu
Stellaria aquatica: Su yıldızotu
Urtica dioica: Büyük ısırgan
Mentha arvensis: Yabani nane
Tussilago farfara: Deve tabanı, Öksürük otu
Phragmites australis: Kamış
Polygonum amphibium: Su çoban değneği
Ranunculus repens: Yatık düğün çiçeği
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Toprağın Kimyasal Yapısı
Toprağın
kimyasal
özelliği
mineral besin elementlerine bağlı olarak
bitkilerin
dağılımına
etki
eden
faktörlerdendir.
Bazı bitkiler verimli topraklarda
gelişirken; diğerleri belli oranlarda
besin maddelerince fakir topraklarda
yetişirler.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Besin Maddesince Zengin Toprakların
Göstergecisi Bitkiler
Datura stromonium: Şeytan elması
Hyoscyamus niger: Siyah banotu
Convolvulus arvensis: Tarla sarmaşığı
Portulaca olerecea: Semizotu
Amaranthus retroflexus: Kırmızı köklü
tilki kuyruğu
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Besin Maddesince Fakir Toprakların
Göstergecisi Bitkiler
Holcus mollis: Sarı darı
Ajuga reptans: Sürünücü mayasırotu
Lamium album: Beyaz ballıbaba
Verbascum spp.: Sığır kuyruğu
Acanthalimon spp: Kardikeni
Thymus vulgaris: Kekik
Artemisia austriaca: Avusturya pelini
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Azot Göstergecisi Bitkiler
Chenopodium album: Sirken
Capsella bursa-pastoris: Çoban çantası
Senecio vulgaris: İmam kavuğu, Bülbül otu
Urtica urens: Isırganotu
Solanum nigrum: Köpek üzümü
Malva neglecta: Ebegümeci
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Toprağın Fiziksel Yapısı
Toprağın kimyasal özellikleri yanında,
toprak yapısı da bitkilerin dağılışına etkili
olmaktadır. Bazı bitkilere bakarak toprağın
yapısı hakkında fikir sahibi olmak mümkündür.
Kumlu Toprakların Göstergecisi Bitkiler
Cynodon dactylon: Köpek dişi ayrığı
Avena strigosa: Kum yulafı
Geranium molle: Yumusak ıtır
Sisymbrium altissimum: Uzun meyveli bülbül otu
Erophila verna: Çırçırotu
Cerastium glomeratum: Toprak boynuzotu
Erodium cicutarium: Dönbaba
Cardamine hirsuta: Tüylü köpükotu
Veronica triphyllos: Parmaklı yavşanotu
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Killi Toprakların Göstergecisi Bitkiler
Alopecurus myosuroides: Tilki kuyruğu
Bromus secalinus: Püsküllü çayır
Cerastium triviale: Boynuzotu
Euphorbia peplus: Bahçe sütleğeni
Sinapis arvensis: Yabani hardal
Lepidium campestre: Kır teresi
Ranunculus bulbosus: Yumrulu düğün
çiçeği
Ranunculus repens: Yatık düğün çiçeği
Neslia paniculata: Toplu iğne hardalı
Papaver dubium: Meşkük haşhaşı
Fumaria officinalis: Hakiki şahtere
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Bitkilerin
dağılışı
toprağın
fiziksel yapısına bağlı olarak farklılık
göstermesi yanında, çok yıllık rizomlu
otsu yabancı otların kök ve rizom
dağılışı toprak işlemesine bağlı olarak
da değişmektedir.
İşlenmeyen topraklarda
Cirsium arvense (köy göçüren) kökleri
yüzeysel oluşurken, işlenen arazilerde
daha derinlerde meydana gelmektedir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Toprak Reaksiyonu (pH)
Toprak pH'sı birçok bitkilerin dağılımında önemli rol
oynamaktadır. Yağışlı bölgelerde kirecin yıkanması sonucu asitlik artarken,
kurak (arit) bölgelerde topraklar genellikle bazik özellik gösterir. Kültür
arazisinin pH'sı bir çok durumlarda ayarlanabilinir. Kültür bitkisi
seçiminde ise toprak pH'sının göz önüne alınması gerekir.
Asitli Toprakların Göstergecisi
Kireçli (Bazik) Toprakların Göstergecisi
Rumex acetosella: Küçük kuzu kulağı
Trifolium arvense: Tarla üçgülü
Viola tricolor: Hercai Menekşe
Chrysanthemum segetum: Sarı papatya
Spergula arvensis: Tarla kişnişi
Raphanus raphanistrum: Yabani turp
Medicago falcata: Sarı yonca
Coronilla varia: Renkli burçak
Avena fatua: Yabani yulaf
Euphorbia exiqua: Ufak sütlegen
Delphinium consolida: Tarla hazeranı
Adonis aestivalis: Yaz kanavcıotu
Arenaria serpyllifolia: Kum otu
Melandrium noctiflorum: Saraçotu
Centaurea scobiosa: Yalancı keçik otu
Thlaspi perfoliatum : Çayır akça çiçeği
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Toprakta bulunan yabancı ot tohumlarının az bir
kısmı çimlense dahi, çimlenen bu bitkilerin hepsinin gelişme
olanağı yoktur. Büyük çoğunluğu çevre faktörlerinin
olumsuz etkisi sonucu hayatını kaybeder. Yalnız dayanma
gücü yüksek olan bir kısım yabancı otlar gelişmesini
tamamlayarak tohum verebilir
Bitkilerin dağılışına etki eden canlı cevre fak.
1. Diğer bitkiler (Rekabet, Allelopati)
2. Hayvanlar
3. İnsanlar
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Rekabet
Bitki normal yaşamlarını sürdürebilmek için
çevresinde kendisi için uygun şartların olmasını ister.
Şayet tek bir bitki için yeteri kadar su, besin maddeleri
ve ışık varsa diğer bitkilerle karşılıklı etkileşime
girmezler. Ancak, doğada bu durum nadiren söz konusu
olduğundan, gelişme faktörleri (su, besin maddeleri, ışık ve
yaşam ortamı) için devamlı savaşım halindedirler. Bu
sebeple, tarım alanlarındaki yabancı otlar kültür bitkileri
ve
diğer
yabancı
otlarla
rekabet
içerisinde
bulunmaktadırlar.
İki tür arasındaki rekabete türler arasındaki
rekabet (interspesifik rekabet), bir tür içerisinde
meydana gelen rekabete de tür içi rekabet (intraspesifik
rekabet) denir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Şekil 13. Tohum ve Yeşil Aksam Oluşumuna Tür içi ve Türler Arası Rekabetin Etkisi. a) Tür içi rekabetb,c,d) Türler arası rekabet 1: Yabancı otun kültür bitkisini negatif olarak etkilemeye başladığı sıklık, 2.
Yabancı otun kültür bitkisine olan etkisinin son bulduğu sıklık (Uygur ve ark. 1984).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Türler arası rekabet bitkilerin rekabet gücünün azlığı veya çokluğuna
bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Tür özelliğine bağlı olarak bitkilerde etkileşim gücü o bitkinin gelişme
hızına, kök ve gövdenin gelişme şekline ve diğer fizyolojik özelliklerine
bağlıdır.
Rekabet genellikle bir arada bulunan bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde
büyük olup ileri dönemlerde azalır.
Rekabete etki eden faktörler:
1. Tohumların çimlenme hızı ve çimlendiği ekolojik şartlar
2. Vejetatif gelişme hızı
3. Kök gelişimi- Derinlik ve yayıldığı alan
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Rekabetin etkileri:
Bazı yabancı otların oluşturduğu tohum sayısı kültür bitkisi ile olan
rekabetine bağlı olarak değişmektedir.
Çizelge 19. Arpa İçerisinde Yetişen Sinapis arvensis Bitkisinin Sıklığına Bağlı
Olarak Meydana Getirdiği Tohum Sayısı (Özer, 1987).
Arpa İçerisindeki Sinapis arvensis
(m2 de bitki sayısı)
1 (Kontrol tek başına)
10
20
30
40
Ortalama oluşturduğu
Tohum sayısı
2832.0
262.0
172.6
120.0
103.0
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Kışlık çavdar genellikle tek ve çok yıllık yabancı otlara karşı rekabet
kabiliyeti en yüksek olanıdır.
Yine rekabet kabiliyeti çok yüksek olan diğer bir kültür bitkiside yoncadır.
Yoncanın biçime dayanıklı oluşu yanında kök sisteminin güçlü ve gelişmiş
oluşu içerisinde bulunan tek ve çok yıllık yabancı otların daha kolay
zararlanmalarını ve kontrol altına alınmalarını mümkün kılmaktadır.
Örneğin; yonca içerisinde Glycyrrhiza glabra (meyan-otu) bu rekabete
dayanamamaktadır
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Rekabet faktörleri
Bitkiler normal yaşamlarını sağlayabilmek için çevresinden
arzu ettiği şartların kendisi için uygun olmasını ister. Şayet şartlar
uygun olmaz ise hem kendi arasında, hem de kültür bitkisiyle büyüme
faktörleri olan;
1) Su
2) Besin elementleri
3) Işık
için birinci derecede savaşa girer.
Bu savaşı rekabet olarak niteliyoruz. İki bitki türü arasındaki
rekabet oranının yüksekliği ekolojik isteklerinin yakınlığı
derecesindedir
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Rekabet faktörleri
Su: Yeterli su bulunan ortamlarda bitkiler arasında su için rekabet
bulunmazken; az olan ortamlarda bu durum büyük önem taşımaktadır.
Yabancı otların özelliğine bağlı olarak suya olan ihtiyaçları farklı
olmakla beraber, genellikle, kültür bitkilerinden daha çoktur. Örneğin;
8 yabancı ot ve 8 kültür bitkisinin 1 kg kuru madde meydana
getirmede kullandıkları su miktarının saptanması için yapılan bir
denemede; yabancı otlar 537-657 lt.; kültür bitkisi ise 242-320 lt. suya
ihtiyaçları olmuştur. 2 katı kadar
Bu bakımdan ülkemizin orta ve güney doğu bölgelerinde yabancı
otlarla savaş "kuraklığa karşı korunma" anlamına gelmektedir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Rekabet faktörleri
Besin Maddeleri: Gelişmelerinin kuvvetli oluşu dolayısıyla
yabancı otlar besin maddesi bakımından kültür bitkisi ile tam anlamıyla
rekabete girer. Besin maddesi rekabeti su faktöründe olduğu gibi; uygun
olmayan şartlarda daha fazla kendisini gösterir.
Işık: Rekabet faktörü olarak su ve besin elementlerinden daha az
önem taşımaktadır. Genellikle yavaş çimlenme ve gelişme gösteren kültür
bitkilerini hızlı gelişen yabancı otlar ışık yönünden rekabet ederek
zararlandırırlar. Yeterli ışık alamayan kültür bitkisinin gelişmesi daha da
yavaşlar.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Rekabetten Meydana Gelen Ürün Kayıpları
Yabancı otlarla zamanında gerekli savaşım yapılmaz ise yüksek
oranda ürün kaybı düşünülmelidir. Hububatta yabancı ot savaşı yapılmadığı
zaman % 20-40 ürün azalması hesaplanmalıdır. Buna karşılık mısır, pancar,
birçok sebze çeşidi ve kısmen patates başlangıçta gelişme hızları yavaş
olduğundan rekabet kabiliyetleri çok düşük ve buna bağlı olarakta
zararlanma oranı o kadar yüksek olmaktadır (Koch, 1970).
800
Cumhuriyet-75
700
Balcalı-85
600
Barkai
500
400
300
200
100
0
2-4 Yapraklı
Kardeşlenme
Sapa kalkma
Kontrol
Grafik 8. Üç Buğday Çeşidinde Avena sterilis 'i Yok Etme Dönemlerinin
Buğday Verimine Etkisi (Kadıoğlu, 1989).
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Sonuç olarak; kültür bitkileri içerisindeki yabancı otların
rekabetinden doğan etkilenme genellikle çıkıştan sonraki ilk 1-1,5
aylık devre, daha doğrusu 4-6 hafta içerisinde olmaktadır. Bu
bakımdan hem rekabetin verdiği zararı azaltmak ve hem de
yabancı otlarla savaşta başarılı olmak için erken müdahale şart
olmaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Allelopati
Allelopati terimi ilk kez 1937 yılında Molisch tarafından ortaya
atılmıştır. Günümüzdeki kullanımında terim, genellikle "bir yüksek bitki
türünün (verici) bir diğer türün (alıcının) çimlenme, gelişme ve
farklılaşması üzerindeki olumsuz etkileri" anlamına gelmektedir.
Yapılan araştırmalara göre allelopatinin genelde aşağıdaki problemlerle
ilişkisi vardır;
a. Anızlı malç sistemindeki fitotoksitite olayının ortaya çıkmasında,
b. Yabancı ot kültür bitkisi savaşımında,
c. Bazı ekim nöbeti sistemlerinde,
ç. Eski meyve bahçesi alanlarına yeni bahçe tesisinde,
d. Ormancılıkta gençleştirme çalışmalarında
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Allelopati
Allelopatik potansiyele sahip kimyasallar
•Yaprak
• sap
• rizom
• kök
• çiçek
• meyve
• tohum gibi hemen hemen tüm bitki dokularında bulunmaktadır.
Ayrıca bu kimyasalların bitki dokularından
• Buharlaşmaları
• kök salgıları
• yıkanma
• bitki artıklarının parçalanması sonucunda salgılanmaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Çizelge 24. Allelopatik Etkili Kimyasalların Ortama Bırakılma Yolları
Bırakılma Yolları
Buharlaşma
Kök Salgıları
Yıkanma
Bitki Artıkları
Ayrışması
Bitki Örnekleri
Türkçe Adları
Artemisia spp.
Pelin
Eucalyptus spp.
Sıtma Ağacı
Salvia spp.
Ada Çayı
Chenopodium album
Sirken
Hemarthia altissima
Chrysanthemum spp.
Krizantem
Camelina alissum
Yalancı keten
Abutilon theophrasti İmam Pamuğu
Sorghum halepense
Kanyaş
Setaria glauca
Sarı Tüylü darı
Hordeum sp.
Arpa
Triticum sp.
Buğday
Vicia faba
Bakla
Oryza sativa
Çeltik
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Allelokimyasal Maddeler
Son yıllarda allelopati ile bağlantılı kimyasallar aşağıdaki
şekilde sınıflandırılmıştır ;
1. Toksik gazlar
2. Organik asitler ve aldehitler
3. Aromatik asitler
4. Doymamış basit laktonlar
5. Kumarinler
6. Kininler
7. Flavonoidler
8. Tanenler
9. Alkoloidler
10. Terpenoidler ve steroidler
11 . Diğerleri ve bilinmeyenler
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Allelopatik etkili kimyasallar genel olarak bitkilerde
aşağıda belirtilen olayları etkiler veya engellerler;
a. Tohum çimlenmesini
b. Besin maddesi alınımını
c. Hücre bölünmesini
ç. Uzamayı
d. Fotosentezi
e. Membran geçirgenliğini
f. Enzim aktivitesini ve Protein sentezini
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Allelokimyasalların Üretimini Etkileyen Faktörler;
Bitkilerin yetiştikleri veya etkilendikleri stres ortamına bağlı
olarak ürettikleri allelopatik kimyasallar farklılık göstermektedir.
Işık kalitesi, intensitesi ve süresinin de allelokimyasalların
sentezini düzenleyici faktörler olduğu bildirilmektedir.
Besin maddesi eksikliği de allelokimyasalların üretimini
etkilemektedir.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Doğada ve Tarımsal Ekosistemlerde Allelopatik
Kimyasalların Etkileri
Bitki Dağılımı Üzerindeki Etkileri
Çimlenme ve Tohum Çürümesinin Engellenmesi Üzerindeki Etkileri
Yeniden Bitki Örtüsü Oluşturma Problemleri
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Yabancı Otlara Allelopatik Etkisi Olan Bazı Kültür Bitkileri ve Etki Şekilleri
Kültür Bitkileri
Yabancı Otlar
Etki Şekilleri
Turp
Sorghum halepense
Gelişimini engeller
Pancar
Agrostemma githago
Gelişimini engeller
Yulaf
Chenopodium album
N, P, K kullanımını düşürür.
Büyümeyi baskı altında tutar.
Buğday
Arpa
Çavdar
Brassica kaber var.
pinnatifida
Gelişimini engeller
Arpa
Stellaria media
Capsella bursa-pastoris
Gelişimini engeller
Mısır
Chenopodium album
Gelişimini engeller
Amaranthus retroflexus
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Yabancı Otların Kültür Bitkilerine Allelopatik Etkileri ve Belirtileri
Abutilon theophrasti Turp, Mısır,
Soya, Pamuk
-Tohum çimlenmesini, fide gelişimini,
-Koleoptil ile kök ucu gelişimini
-Hipokotil büyümesini engeller
-Bitki boyunu ve yaş ağırlığını etkiler.
Agropyron repens
Hıyar, Yonca,
Buğday, Mısı
Yulaf, Bezelye
-Yaş ve kuru ağırlık azalması
-Fosfor alımını, büyüme ve gelişmeyi
engeller
Bromus tectorum
Buğday
-Ürün kaybına neden olur.
Chenopodium album
Buğday, Mısır, Soya -Çimlenmeyi, kök gelişimini ve
koleoptil büyümesini engeller
Cirsium arvense
Üçgül, Şekerpancarı -Tohum çimlenmesini ve
Buğday, Yonca
büyümeyi engeller.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
Hayvanların Etkisi
Yabancı otların dağılıp çoğalmasında ve bazen de önemli
ölçüde zararlanmalarında hayvanların etkisi büyüktür. Birçok kuş,
böcek ve memeli hayvanlar beslenmeleri esnasında bir taraftan
yabancı otları zararlandırırken, diğer yönden yayılmalarında
önemli rol oynarlar. Örneğin; Viscum album (ökseotu)'un yayılışı,
meyvelerini yiyen kuşların sindirim organlarından çıkan tohumların
ağaç dallarına tutunmasıyla mümkün olmaktadır.
Birçok bitki tohumunu memeli hayvanların yiyip dolaşmaları
esnasında sindirim organlarından çıkan dışkılarıyla, etrafa
yayılmasında önemli rol oynamaktadır. Diğer taraftan, hayvanlar
yabancı otlar üzerinde beslenmektedirler böylece bazı yabancı
otlar önemli ölçüde zararlandırırlar. Bu durumdan biyolojik
savaşta faydalanılmaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ)
İnsanların Etkisi: İnsanların etkisi çok yönlü olmaktadır. Bu durum
Çizelgede gösterilmiştir;
Etkili Faktörler
Kireçleme
Yabancı otlar üzerine olan etkisi
-Asit göstergecisi bitkiler kaybolur.Asit seven
bitkilerde ise populasyon azalması olur.
Gübreleme
-Fakir topraklarda yetişen bitkiler kaybolur.
Nitrofil (N.seven) bitkiler hakim olur.
Extensif toprak işleme -Çok yıllık bitkiler hakim olur. Tek yıllıklar azalır.
İntensif toprak işleme -Tek yıllıklar hakim olur. Çok yıllıklar extrem durumlarda kaybolur.
Tohum temizliği
-Tohumlarla taşınan kısa ömürlü bitkiler kaybolur
(Tohumla yayılan bitki türleri azalır)
Herbisit uygulaması
-Seleksiyon sonucu ilk önce 2. derecede önemli
yabancı otlar hakim duruma geçer.
Uzun aralıklı ekim nöbeti
Kısa aralıklı ekim nöbeti
-Nisbeten zengin yabancı ot türleri ile çok yıllıklar hakim olur.
-Bazı yabancı otlar hakim duruma geçer, genellikle tek yıllıklar
hakim olur.
Boşaltma kanalları açma
-Sucul bitkiler kaybolur, kurakcıl bitkiler çoğalır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARIN ÖNEMİ
Yabancı otlar çiftçilikle uğraşanlar dışında
genellikle zararları ile bilinir. Buna karşılık çiftçiler
yabancı otlardan çok yönlü yararlanabilmektedirler,
bu nedenle de bitkisel hastalık veya zararlılarda
olduğu gibi her zaman şikayetçi olmayabilirler.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARIN ÖNEMİ
Yabancı Otların Yararları
1. İnsan ve hayvan sağlığı için tebabet bitkisi olarak kullanılır
2. Çay olarak yararlanılır
3. Baharat olarak kullanılır
4. Sepet, hasır, süpürge v.b. Yapımında kullanılır
5. Tekstil sanayiinde boya bitkisi olarak kullanılır
6. İnsan yiyeceği olarak kullanılır
7. Hayvan yemi olarak kullanılır
8. Arıların bal yapması için çiçek olarak kullanılır
9. Sap ve saman elde etmede yararlanılır
10. Yakacak olarak kullanılır
11. Yeşil gübre olarak yararlanılır
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARIN ÖNEMİ
Yabancı Otların Yararları
12. Toprak yorgunluğunu önler
13. Yaban hayatı için yiyecek ve barınak oluştururlar
14. Su ve rüzgar erozyonunu önler
15. Kirli suların temizlenmesinde rol oynar
16. Kültür bitkilerinin gen kaynağını oluştururlar
17. Doğal dengeyi korurlar
18. Yabancı otların süs bitkisi olarak kullanımları
19. Yabancı otların kozmetik sanayiinde kullanımları
20. Yabancı otlar göstergeci (indikatör) olarak toprağın özelliği hakkında
bilgi verir
21. Hastalık ve zararlılar için tuzak bitki olarak kullanılır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARIN ÖNEMİ
Yabancı Otların zararları
1. Büyüme faktörleri olan su, besin maddeleri ve ışık yönünden
kültür bitkisiyle rekabete girer.
2. Yabancı otların etkisi altında kültür bitkisinde homojen olmayan
büyüme ve olgunlaşma meydana gelir
3. Sürümü ve hasadı güçleştirerek maliyeti yükseltir
4. Ürünün verim ve kalitesini düşürürler
5. Hastalık ve zararlılara yataklık yapar
6. İnsan ve hayvanlar için zehirlidirler
7. Bir kısım yabancı otlar yarı ve tam parazit olarak kültür bitkileri
üzerinde yaşayarak verim azalmasına neden olurlar
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARIN ÖNEMİ
Yabancı Otların Kültür Bitkilerine Olan Üstünlükleri
1. Yabancı otlar hep birlikte bir kültür bitkisiyle rekabet
etmektedirler. Bunun için karışık ekimler daha etkili olmaktadır.
2. Hastalık ve zararlılara karşı hassas oluşları farklıdır: Bazı
hastalık ve zararlılar görülürse de, hiç bir zaman epidemi karekteri
gösteremezler.
3. Birçok yabancı ot ekolojik şartlara uyum göstererek düşük
sıcaklıkta dahi çimlenme ve büyüme yeteneğine sahiptir. Bundan dolayı
kültür bitkisinden daha çabuk ve hızlı büyümektedirler.
4. Yabancı otların tohum meydana getirme durumu kültür
bitkisinden fazla olmaktadır.
5. Bazı yabancı ot tohumları olgunlaşmadan toprağa düşse dahi
çimlenme yeteneğini zamanla kazanabilmektedirler.
6. Yabancı ot tohumlarının toprakta uzun süre çimlenme
kabiliyetlerini koruyabilmeleri, toprağın devamlı yabancı otlarla bulaşık
olmasına neden olmaktadır.
7. Yabancı otlar ekstrem iklim ve toprak şartlarına dayanıklıdır.
Bünyelerinde meydana gelen morfolojik ve anatomik değişikliklerle
ekolojik şartlara en iyi şekilde uyum sağlayabilmektedirler.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER
B. Mekanik Savaş
• 1. Elle Yolma ve Çapalama
• 2. Makineli Toprak işleme
Yabancı otlar ve
mücadelesi
• 3. Yabancı ot kontrolü
için fırçalama aleti
kullanımı
• 4. Su Altında Bırakma
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER
C. Fiziksel Savaş
•
1. Işın Kullanmak
•
2. Ultra yüksek frekanslı dalgalar (UYF)
•
3. Termik (Isı) Yolla: Yabancı Otları Yakma
•
a-Tüm (Total) Yakma: Bu yöntemde kültür arazisinde mevcut bütün
bitkiler yakılır. Örneğin; ülkemizde sonbaharda yapılan anız yakma gibi.
b. Sıra Üzeri Yakma: Bu yöntem pamuk, şekerpancarı, mısır gibi yeterli
sıra aralığına sahip kültür bitkilerinde uygulanır.
c. Selektif Yakma: Kültür arazisinde lokal olarak bulunan yabancı otlar
için uygulanır
•
•
Yabancı otlar ve
mücadelesi
• Propan (LP) kullanılarak sıra arası ve sıra üzerinde
sorun olan yabancı otları yakan bir alev makinesi
Yabancı otlar ve
mücadelesi
• 3. Solarizasyon
Yabancı otlar ve
mücadelesi
4. Malçla örtme: Toprak yüzeyi
buğday sapları gibi organik veya siyah
polietilen naylon gibi sentetik
materyallerle örtülmektedir. Böylece
toprağa güneş ışığı geçişi
önlendiğinden birçok yabancı ot
türünü çimlenememekte veya çimlense
dahi fide gelişimleri önlenmektedir.
5. Örtücü bitki kullanımı: örtücü
bitki olarak kullanılan çavdar (Secale
cereale L.) bazı geniş ve dar yapraklı
yabancı ot türlerini baskı altında
tutmakta, yine aynı amaçla kullanılan
tüylü fiğin (Vicia villosa L.) topraktaki
kalıntıları da bazı yabancı ot türlerini
başarılı bir şekilde baskılamaktadır.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER
• Ç. Biyolojik Savaş: Bir canlının populasyonunu diğer
canlılarla azaltmak yahut o yerde ortadan kaldırmak olarak
nitelenebilinir.
Yabancı Otlarla Biyolojik Savaşta Bazı Örnekler
•
•
•
•
•
1. Opuntia inermis, Opuntia stricta ve diğerleri (Kaktüs)
2. Hypericum perforatum (Sarı kantaron)
3. Eupatorium adenophorum (Su güvegiotu)
4. Eichhornia crassipes (Su sümbülü)
5. Diğer su içi yabancı otlarına
Canavar otlarının biyolojik mücadelesinde kullanılan Phytomyza orobanchia
Yabancı otlar ve
mücadelesi
YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER
• D. Kimyasal Savaş
• 1. Allelopatiden yararlanmak (kültürel önlemler……)
• 2. Herbisit kullanımı
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Yabancı ot kontrolünde
kullanılan ve bitkiye etki eden
bütün maddeler kimyasal savaş
kavramı içerisinde yer alır.
Yabancı otların kontrolünde
kullanılan bütün kimyasal
maddelere de herbisit denir.
Herbisitlerin etki yolları; önemli hücre organları, mitokontri,
kloroplast, hücre çekirdeği ve ribozomlar üzerinde etki etmek
suretiyle bitkilerde ölümlere sebep olabilirler.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Herbisit Uygulamanın Yararları
1.
2.
3.
4.
Toprak işleme aletleriyle yabancı otlara karşı yapılacak
bir uygulama kültür bitkilerini zararlandırabilir.
Herbisit uygulaması bu zararlanmayı ortadan kaldırır.
Mekanik bir uygulama toprakta bulunan çok miktardaki
tohumu çimlenmeye teşvik eder. Normal toprak
işlemeyle % 0,5-2, sık yapılan toprak işlemeyle % 6-8
oranında yabancı ot tohumları çimlenebilmektedirler.
Yağışlardan sonra tarlanın fazla su ihtiva etmesi
dolayısıyla toprağın işlenerek yabancı ot savaşının
yapılması olanak dışı olurken; herbisit uygulama ile bu
eksiklik ortadan kalkar.
Çimlenmenin başından itibaren büyüme faktörleri
yönünden rekabete girer.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
5
Fazla iş gücü gerektirmez.
6
Çok yıllık otsu ve odunsu yabancı otların
mekanik uygulamalarla ortadan
kaldırılması zor olmaktadır.
7
Toprak strüktürü devamlı toprak işlemesi
sonunda bozulur. Toprak işlemesi yağışı bol,
rüzgarı fazla olan yerlerde erozyona neden
olur. Herbisit uygulaması bu gibi alanlarda
erozyonu önler.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
HERBİSİTLERİN SINIFLANDIRILMASI
• Uygulama Dönemlerine Göre Herbisitler
• Etki Şekillerine Göre Herbisitler
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Uygulama Dönemlerine Göre Herbisitler
1- Ekimden önce uygulanan herbisitler (pre-sowing): Bu grup
herbisitler kültür bitkisi ekiminden önce uygulanır. Böylece çimlenen ve
çimlenmek üzere olan yabancı otları öldürür.
2- Çıkıştan önce uygulanan herbisitler (pre-emergence): Kültür
bitkisi ekildikten, fakat çimlenip toprak yüzeyine çıkışından önce
uygulanır. Örneğin: Üre bileşiklerinin kullanılması. fenuron, diuron,
monuron, prometryne v.b. gibi.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Uygulama Dönemlerine Göre Herbisitler
3- Kültür bitkisi çıkışından sonra uygulanan herbisitler (post-emergence):
Kültür bitkisi çimlenip toprak yüzeyine çıktıktan sonra uygulanırlar. Örneğin, hububatta
yabancı otlara karşı kullanılan 2,4-D, MCPA ile pamukta Sorghum halepense (kanyaş)'ye
karşı kullanılan fluazifop ve meyveliklerde kullanılan glyphosate v.b. gibi.
4- Toprak sterilizesi: Bazı herbisitler toprakta bulunan bütün canlıları öldürmek
için ekimden önce toprağa uygulanır. Bu tip herbisitlerin kalıntı etkileri de göz önüne
alınarak kültür bitkisinin ekiminden önce uygulanması gerekir. Örneğin; alil alkol gibi.
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Etki Şekillerine Göre Herbisitler
1. Sellektif herbisitler: Sellektif herbisitler birçok faktörlerin
etkisi altında bazı bitkileri zararlandırırken diğerlerine herhangi bir
olumsuz etkileri olmaz. Bu grupta bulunan herbisitlerde kendi
aralarında 2 kısımda incelenir.
a.Sistemik selektif herbisitler: Bitki dokularıyla alınan ve
bünyesinde taşınabilen herbisitlerdir. Bunlar taşındığı bitki
organlarında zararlarını meydana getirirler. Yahut ta bitki bünyesine
dağılsa bile bitkinin tür özelliğine bağlı olarak seçici özelliğinden
dolayı etkisini kaybetmektedir. Fluazifop, quizalafop, halloxyfop
b.Kontak selektif herbisitler: Etkinliklerini temas ettikleri bitki
dokularında gösteren herbisitlerdir. Bunlar bitkiler tarafından çok az
veya hiç taşınmazlar. Bentazon
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Etki Şekillerine Göre Herbisitler
2. Total Herbisitler: Bu tip herbisitler kullanıldığı
alanlarda ayırım yapmadan bütün bitkileri zararlandırır ve
öldürürler. Herbisitlerin total ve selektif olarak
sınıflandırılması kullanılan miktarına ve kullanma zamanına
bağlı olarak değişir. Bu bakımdan bu grup herbisitleri de yine
yukarda olduğu gibi;
•
•
Sistemik total herbisitler.(Glyphosate)
Kontak total herbisitler (Paraquat) diye ayırmak
mümkündür.
Herbisitlerin Etkinliğini Azaltan
Faktörler
1-Kimyasal yapılarını bozan faktörler
a)ışık altında parçalanma
b)kimyasal parçalanma
c)mikroorganizmalarca parçalanma
Herbisitlerin Etkinliğini Azaltan
Faktörler
2-Fiziksel Yer Değiştirme Sonucu Etkinliğin Azalması
a) Toprak kolloidleri tarafından tutulma
b) Toprakta yayılma ve yıkanma
c) Buharlaşma
d) Bitkiler tarafından alınma
Yabancı otlar ve
mücadelesi
Herbisitlerin Yan Etkileri
1.Kültür Bitkilerine Olan Yan Etkileri
2.Toprak Mikroorganizmalarına Olan Yan Etkileri;
a. Actinomycet, Fungus ve Bakterilere Olan Yan Etkileri
b. Topraktaki Diğer Canlılara Olan Etkileri
3. Böceklere Olan Etkileri
4. Herbisitlerin İnsan ve Hayvanlara Olan Etkileri
a. Sıcak Kanlılara Olan Etkileri (LD50)
b. Arılara Olan Etkileri
c. Balıklara Olan Etkileri
FİTOPATOLOJİ
Bitki hastalıklarını inceleyen
bilim dalı
FİTOPATOLOJİ
FİTOPATOLOJİ ?
Fitopatoloji: Bitki
hastalıkları bilimi olarak
tanımlanır.
Hastalık ?
FİTOPATOLOJİ
Hastalık ?
FİTOPATOLOJİ ?
Tüm canlılarda normal olmayan fizyolojik bir durumdur
Bitkilerde hastalık: Bir etmenin
(canlı veya cansız) devamlı taciz
edilmesi sonucu bitkideki fizyolojik
olayların normalden sapması ve bu
durumu bitkinin karakteristik
simptomlarla sergilemesidir.
Yani, hayat olayları seyrinin
bitkiye zararlı olacak derecede
normalden uzaklaşması olarak da
tanımlana bilir…
FİTOPATOLOJİ
FİTOPATOLOJİ ?
Hastalıkta ?
Canlı veya cansız hastalık
etmeninin Zararlı
faaliyetleri ile
Uygun çevre şartları
altında
* Bitkide fizyolojik olaylar anormal bir
hal alır
* Gözle görülebilir karakteristik
simptomlar ortaya çıkar
FİTOPATOLOJİ
FİTOPATOLOJİ ?
Bitki Hastalık Üçgeni
Duyarlı konukçu
Virülens
patojen
Uygun çevre
Şartları
FİTOPATOLOJİ
FİTOPATOLOJİ ?
Fitopatoloji 5 ana bölümde incelemektedir.
1.
Simptomatoloji: Hastalık belirtisi bilimi
2. Etioloji: Hastalık sebepleri bilimi
3. Patoloji: Hastalık oluşumu bilimi
4. Epidemioloji: Hastalık salgınları bilimi
5. Hijyen ve terapi: Bitkiyi hastalıktan koruma ve tedavi yöntemleri
FİTOPATOLOJİ
Simptomatoloji ?
Hastalık etmeninin faaliyetleri sonucu hastalığın
belirli dönemlerinde karakteristik belirtiler ortaya
çıkar;
Tüm bu belirtilere
Her biri belirtiye ise
Sendrom
Simptom denir.
Hastalığın belirtisi olmadan bitkinin hasta olup olmadığını
anlamak mümkün değildir.
FİTOPATOLOJİ
Simptomatoloji ?
 Gözle görülmeyen hücre ve dokularda meydana gelen simptomlara
histolojik simptomlar, kök gövde yaprak gibi organlarda olaşan ve gözle
görülebilen simptomlara morfolojik simptomlar denir.
vb..
Histolojik simtomlarda; anormal hücre çoğalması ve gelişmesi
Morfolojik simptomlarda ise kanserler, yaralar, çürüklükler,
cüceleşme teşekkül eder…
 Hastalık teşhisinde yol gösterici olduğundan önem taşıyan gözle
görülebilir morfolojik simptomlar 3 gurup altında incelenmektedir.
Bunlar sırasıyla,
1. Nekrotik simptomlar,
2. Hipoplastik simptomlar
3. Hiperplastik simptomlardır.
FİTOPATOLOJİ
Simptomatoloji
Hiperplastik simp.
Hipoplastik simp.
Nekrotik simp.
Erken
süberin
teşekkülü
İnkişafın
gerilemesi
Renksizleşme
Kloroz
Solgunluk
Lekeler
Sulanma
Yanma
Bodur
büyüme
Geriye Doğru
ölüm
Gal ve
Tümör
teşekkülü
Biçimsiz
teşekküller
Rozet
teşekkülü
Baygınlık
Kanser veya yaralar
Akıntılar
Çürüklük
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
1. Solgunluk
Verticillium albo-atrum tarafından
efekte edilmiş yonca kökleri
Hıyarda Pythium sp.
Transprasyonla kaybolan suyun dengelenememesi sonucu bitkinin
pörsümesidir (hücreler turgorunu kaybeder).
Çeşitli nedenlerle aşırı su kaybı, iletim demetlerinin tıkanması,
topraktan su alamama vb. nedenlerle bitkilerde su düzeyinin bozulması, yani
aldığından fazla su kaybetmesi sonucu olarak solgunluk oluşur.
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
1. Kloroz (sararma): Bitkiye yeşil rengi veren klorofil oluşumundan sorumlu
kloroplastların tahribiyle dokularda sarı renk oluşmasıdır.
Fe, N ve Mg eksikliği, hastalık etmenler ve hava kirliliği nedeniyle
ortaya çıkabilir.
Şeftali ve buğdayda sararma
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
3. Sulanma ( Hyrosis ): Hücre suyunun hücreler arası
boşluğa dolması sonucu dokuların sulumsu şeffaf bir
görüntü almasıdır.
Gece gündüz arası sıcaklık farkı çok olan yerde
rastlanır. Çünkü gündüz alınan su kolayca transprasyon
yapılabilirken gece sıcaklığın düşmesi sonucu
yapılamamakta ve bünyedeki fazla su sulanma simptomunu
oluşturmaktadır. Bunu çürüklük, lekelenme vb. diğer
nekrotik lekeler izler. .
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
4. Yanıklık: Bitki dokularının
hızla su kaybederek kuruması
şeklinde tanımlana bilir.
Bitkilerdeki bu ani su
kayıplarının nedenleri şöyle
sıralana bilir.
 Sıcaklık
 Emilasyon halinde atılan
kimyevi ilaçların
konsantrasyonlarını yüksek
olması
 Bazı parazitler
vasıtasıyla
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
5. Lekeler: Doku nekrozlarıdır.
• Fizyolojik
• Mekanik
• Paraziter
• Kimyevi sebeplerle meydana gelebilir.
Sağlam dokudan bir sınırla ayrılır. Leke bir dış etki ile
meydan gelmiş ise açık, doku ölümünden meydan gelmiş ise
koyu renkli olur. Daha koyu alanlarla çevrili, açık veya koyu
renkli nekrotik alanlardır. Bu lekeler:
• Değişik büyüklükte olabilir
• Küçük lekeler birleşebilirler
• Ölü dokuların çatlayıp dökülmesi ve saçma deliği halini alması
• Yaprak ve çiçeklerde yüzeysel, dal ve meyvelerde çökük
oluşum şeklinde olurlar.
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
6. Kanser yaraları: Kök ve
gövdede kortex ve kabuk
dokularında oluşan sınırlı
nekrozlara denir. Dış etkilerle
dokunun yaralanmasıyla meydana
gelir.
• Kallusla çevrilerek çevresinden
ayrılır.
• Patojen yarayı genişletirken,
kallus ise yarayı kapamaya çalışır,
sonuçta iç içe şişkinlikler ve derin
yaralar oluşturur.
Elmada -Anthracnose
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
7. Çökerten: Kök boğazından şiddetli
nekroz sonucu bitkiler solarak toprağa
devrilir.
• Fidelerde daha dikkat çekicidir.
Fideliklerde yer yer boşluklar oluşur.
• Toprak parazitleri veya tohum
enfeksiyonları neden olabilir.
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
8. Çürüklük: Tohum, soğan, yumru, kök, meyve gibi organlarda
dokuların bozulması sonucu dağılmalarıdır. Bu simptomda;
 Oluşan renk ve sulu veya kuru olması önemlidir.
Bazı meyve çürüklüklerinde, hasta meyve hızla suyunu kaybederse
çürüme esnasında buruşur ve kurur buna da mumyalaşma denir.
 Paraziter veya saprofit mantarlar ile bakterilerin bitki
dokusunda yapmış olduğu zarar sonucu meydana gelebilir.
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
9. Akıntı: Zarar görmüş bitki dokularından
çıkan sıvılara denir.
• Hücre zarının erimesiyle hücre öz suyunun
çıkması ile
• Bakteriyel hastalıklarda nemli havalarda
yaralardan bakteri hücrelerini içeren
sümüksü sıvının akması şeklinde
• Olumsuz çevre koşulları sonucu fizyolojik
bozukluk olursa şekerli maddelerin akması
ile (nemli koşullarda burada funguslar çoğalır
ve siyahlaşır, buna da fumajin denir)
Erwinia amylovora
FİTOPATOLOJİ
Nekrotik simptomlar
Simptomatoloji ?
10. Geriye doğru ölüm: Çok yıllıklarda sürgünden başlayarak geriye
doğru bitkide geniş nekrozların oluşmasıdır.
FİTOPATOLOJİ
Hipoplastik simptomlar
Simptomatoloji ?
Organ ve dokular tam gelişemez. Hastalıklı
kısımlar normalden daha küçük ya da açık
renkli olur.
1. Cüceleşme: Normal büyüklüğe ulaşamama,
canlı cansız pek çok etmen. Bu durum
patolojik bir simptom olarak görülür.
Birçok faktör etkilidir başlıcaları:
 Toprakta besin maddesi eksikliği
 Canlı hastalık etmenleri
 Böceklerin istilası veya parazit bitkiler
neden olur.
Wheat Streak Mosaic Virus
(WSMV)’ünün enfeksiyonu
sonucu cüceleşmiş buğday
FİTOPATOLOJİ
Simptomatoloji ?
Hipoplastik simptomlar
2. Rozetleşme: Boğum araları uzamaz, yapraklar sık bir hal alır. Bazen de
yapraklar sadece dalların ucunda sık bir şekilde bir araya gelir buna da
Kamçılaşma denir.
Bean leaf roll virus (???)
’ünün enfeksiyonu sonucu
bezelyede sararma ve uç
rozetleşmesi
FİTOPATOLOJİ
Hipoplastik simptomlar
Simptomatoloji ?
3. Durgunluk: Tam olarak
gelişememe. Tüm bitki veya
belirli organlarda görülebilir.
Burada beslenme ve iklim
faktörleri büyük rol oynar.
4. Beyazlaşma (albikasyon):
Klorofil oluşmaması nedeniyle
tamamen renksizleşme. Yeşil
olan renk beyaza döner.
FİTOPATOLOJİ
Hipoplastik simptomlar
Simptomatoloji ?
5. Sarılık (kloroz): Yeşil rengi
veren kloroplastın hasara
uğraması veya oluşmaması
nedeniyle yapraklarda oluşan
sararmadır.
6. Etiolasyon: Yeterli ışık
alamama sonucu, normalden
küçük yaprak, ince uzun
gövde ve klorozlu yada
beyaz dokular şeklinde
ortaya çıkan bir
simptomdur.
FİTOPATOLOJİ
Hiperplastik Simplomlar
Simptomatoloji ?
1. Aşırı Büyüme (Gigantizm): Hücre doku yada organların aşırı büyümesi
 Meyve, yaprak, yumrularda epidermis ve altındaki dokularda aşırı
gelişme kabarık, pürüzlü, sertleşmiş yapılar oluşur buna uyuz denir.
 Hastalık etmeni nedeniyle gövde ve köklerde ortaya çıkan aşırı
büyüme sonucu oluşan şişkinliklere Ur veya Gal denir.
 Kulak şeklinde yaprak damarları üzerindeki çıkıntılara Enasyon denir.
 Genetik ve fizyolojik sebeplerle oluşan şekilsiz büyümelere Fasiasyon
denir
FİTOPATOLOJİ
Hiperplastik Simplomlar
Simptomatoloji ?
2.Anormal renklenme: Klorofil olmayan dokularda klorofil
oluşumu, klorofil fazlalığı sonucu mavi-yeşil renk oluşumu,
antosiyanin pigmentlerinin fazlalığı nedeniyle kırmızı, mor
renklenmedir.
3. Bazı dokuların zamanından önce oluşması:
Sürgünlerin zamanından önce gelişmesi
Yaprak meyve saplarında erken süberin oluşumu
4. Dokularda anormal gelişme:
Çiçek organlarının yaprak halini alması
Olgun bitkide fide yaprağı gibi yaprakların oluşması
Genç yaprakların gelişmesi
Tohumların normalden farklı yerlerde oluşmasıdır.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
Hastalığın sebeplerini kendine konu alan bilim dalına Etioloji
denir.
Hastalıklara neden olan hastalık etmenleri:
1.
Olumsuz cevre ve yetiştirme koşulları - Cansız etmenler
2.
Bitki üzerinde veya çevresinde çoğalarak bitki gelişimini
sınırlayan canlı hastalık etmenleri olarak 2 kısma ayrılır.
Cansız hastalık etmenleri nedeniyle oluşan hastalıklar
geri dönüşümlüdür ve bulaşmaz.
Canlı hastalık etmenleri nedeniyle oluşan hastalıklar
geri dönüşümsüzdür. Etmen ortadan kalksa da
belirtilerin düzelmesi ve bitkinin eski haline dönmesi
mümkün olmaz. Hastalık bitkiden bitkiye sonra tüm
bölgeye yayılabilir.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
Dış hastalık sebepleri
Cansız hastalık sebepleri
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
Uygun olmayan sıcaklık
Uygun olmayan nisbi nem ve yağışlar
Zararlı atmosfer olayları
Işık azlık veya fazlalığı
Uygun olmayan toprak sıcaklığı
Toprak reaksiyonu
Toprak nemindeki azlık fazlalık
Besin maddesi azlığı fazlalığı
Zararlı endüstriyel atıklar
Hatalı tarımsal işlemler
İç hastalık sebepleri
Canlı hastalık sebepleri
1.
2.
3.
4.
Virüsler
Bakteriler
Funguslar
Parazitik bitkiler
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ

Her bitkinin genetik yapısı ekolojik isteklerini
belirler, çevre koşullarının uygun olmaması
durumunda fizyolojik olumsuzluklar ortaya çıkar.

Olumsuz faktörün şiddeti ve süresi hastalık
belirtilerinin şiddetini belirler.

Hafif belirtiler normale dönen ekolojik
koşullarla düzelirken, bazen de ölüme neden
olacak kadar şiddetli belirtiler ortaya çıkabilir.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
1-Sıcaklık. 15–30ºc
optimumdur. Yüksek
sıcaklıklarda enzim ve
proteinler inaktive
olur. Hücreler ani
olarak su kaybeder
protoplazma yapısı
bozulur, hücre zarı
yırtılır, organlarda
solma kuruma yanıklık
görülür.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
2-Nispi nem ( yağış ): Asıl olan toprak nemi ancak, rüzgar
sıcaklıkla beraber düşük nem ile bitkiler aşırı su
kaybeder.
Mesela kaloriferli evde nem % 65 in altına düşerse süs
bitkilerinin alt yaprağı solar, yanıklık oluşur, yaprak
dökülür, çiçek solar ve dökülür.
Nemin yüksek olması bazı fizyolojik zararlar yanın da, canlı
etmenler özellikle fungusların enfeksiyonu için uygun
şartları oluşturur.
Yağmur dolu olumsuz etki yapar enfeksiyona neden olur aşırı
kar dalları kırar.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
3-Zaralı atmosfer olayları: Rüzgarla etmenler taşınır, meyve,
yaprak, çiçekleri döker, dalları kırar, ekinleri yatırır,
yıldırım ise yakar.
4-Işık azlığı fazlalığı: Yüksek dağlık yerde ultroviole ışınları
bitkiyi yakabilir, azlığında klorofil oluşmaz açık yeşil sarı
yapraklar oluşur büyüme geriler. Işık azlığı nedeni ile
büyümenin gerilemesi boğum aralarının uzaması, gövde
incelmesi yaprak ve çiçek dökümü olayına ‘’entrolasyon’’
denir.
5-Uygun olmayan toprak sıcaklığı: yüksek toprak sıcaklığında
yumrulu bitkilerde yumruların iç kısımlarında nekrozlar
görülür. Normalin altında sıcaklıkta tophumlar çıkmaz,
hastalanma riski artar. Suyun donması kökleri
zararlandırır, sekonder patojenlerin enfeksiyonu
kolaylaşır.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
6-Toprak reaksiyonu: 4-8 ph. Aralığında iyi gelişir bitkiler
ayrıca patojenleri de etkiler. Phthium türleri alkali,
plasmodiophora Brassicae asitli topraklarda
7-Toprak nem: Ağır kirli topraklarda fazla su- kökler hava
almaz bitki zayıf gelişir ve kök çürüklüğü görülür. Oksijen
eksikliğiyle (aşırı sulama) aniden alt yapraklarda dökülme
görülür, sararır, şişkinlikler oluşur.
Kumlu olursa tersi görülür- su azlığı problemi ortaya çıkar
cüceleşir, sararır, meyve dökümü olur, tek yıllıklarda
küçülme, yüksek yaprak dökümü, solgunluk, ölüm görülür.
Domateste kuraklık sonrası sulama ile meyveler çatlar.
Salatalıkta acılaşma, elmada acı çürüklük ortaya çıkar.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
8-Besin maddesi:
Azot: Bitki azotu nitrat veya bazen
amonyak şeklinde alır. Azot
noksanlığında bitkiler zayıf ve
açık renklidir.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
8-Besin maddesi:
Fosfor: Azota benzer gelişme geriler.
Yapraklar koyu, donuk mavimsi yeşil bir renk
alır. Antosiyon birikimi nedeni ile yer yer mor
lekeler görülür.
Normalden fazla ise bitki çinkoyu alamaz bu
sebeple çinko noksanlığı belirtileri görülür.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
8-Besin maddesi:
Potasyum: Boğum araları kısalır, yaşlı
yapraklar sararır, uçları kahverengileşir.
Yaprak kenarların da kahverengi lekeler
oluşur, etli dokularda uçta nekroz görülür.
Şiddetli ise geriye doğru ölüm görülür.
Fazlalığında magnezyum eksikliği görülür.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
8-Besin maddesi:
Magnezyum: Kloroz ortaya çıkar önce
yaşlı sonra genç yapraklarda damar
aralarında kloroz görülür. Yaprak
kenarları yeşil kalır.(genellikle kumlu
topraklarda) şeker pancarı, domates,
patates ve meyveler hassastır.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
Kalsiyum: Büyüme uçları, sürgünler
zarar görür, genç yapraklar
şekilsizleşir, kenarları kıvrılır
nekroz ve kahve rengi benekler
oluşur.
Domates meyvelerinde çiçek
uç çürüklüğü görülür.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
Bor: Bor bitki bodurlaşır, genç
yaprakların dip kısmında renk
açılması görülür, meyve, kök,
gövde ve yumruda çatlaklar
meydana gelir, daha çok
kireçli kumlu topraklarda
görülür.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
Demir: Genç yapraklarda damar
araları sararır, damarlar yeşil
kalır, kireçli topraklarda.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
Çinko: Damar aralarında önce
kloroz daha sonra
nekrotikleşir ve morumsu
hale döner, kısalma,
rozetleşme ve kamçılaşma
görülür.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
Bakır: Yaprak uçlarında kuruma, kenarlarda
kloroz ortaya çıkar meyvelerde geriye
doğru ölüm. Fazlalık yanıklık yapar.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
Mangan: Demir’e benzer, kloroz olur. Ancak; demirden farklı
olarak damarın olduğu yer kalın bant halinde yeşil kalır.
FİTOPATOLOJİ
ETİOLOJİ?
CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ
9-Zararlı Endüstriyel Atıklar: Hidrojen flüorür, azot oksitleri,
kükürt dioksit, toz vb. insanların etkisiyle havaya karışan
maddelerin olumsuz etkisidir.
10-Hatalı Tarımsal Uygulamalar: Gereğinden fazla kimyasal veya
pestisit kullanımı, derin dikim, sık ekim, hatalı yada aşırı
toprak işleme, hatalı depolama gibi faktörler olumsuz etki
yaparken , uygun veya zamanında yapılmayan işlemler bitkinin
zayıf gelişmesine dolayısıyla sekonder etmenlerin hücumuna
açık halele gelir.
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
Canlı etmenlere geçmeden önce hastalık
oluşumunu nasıl olur bir bakalım…..
Hastalıklı hayat olaylarının seyrini inceleyen bilime bitki patolojisi
denir.
Hastalık Devri: Patojen bir bitki hastalığının devri birbirini
izleyen zincirleme olayları kapsar.
Hastalık Oluşumu İçin
 konukçu duyarlı bitki olmalı
 uygun cevre koşulları olmalı
 patojen saldırgan olmalı, inokulasyon
ve penetrasyonda vektöre bağlı patojenler
için vektörlerin varlığı da gerekir.
Konukçu
Patojen
Çevre
……ve bazen vektör
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
Bitki Hastalık Üçgeni
Duyarlı konukçu
Uygun çevre Şartları
Virülens patojen
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
Bitki Hastalık Üçgeni
Duyarlı konukçu
Virülens
patojen
Uygun çevre
Şartları
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
Duyarlı konukçu
Virülens
patojen
Uygun çevre
Şartları
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
İnokulum : Duyarlı konukçuda hastalık oluştura bilecek patojen
miktarına denir.
Virüs-- viroid-- milyonları bulunan partikül adedi
Bakteri ve MLO. --tek bir hücre
Fungus--tek bir spor
Parazitik yüksek bitki-- tek bir tohum
İnokulasyon: İnokulum kaynağından inokulumun duyarlı bitkiye
transfer edilmesidir.
Rüzgar, yağmur, sulama suyu, hasta polen vb.
İnsanlar
Vektörler
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
Penetrasyon: İnokulumun bitkiye girerek canlı hücrelerle doğrudan
temasa gecmesidir.
 Doğal açıklıklar; stomalar, lentisel, kılcal kök uçlarındaki doğal
açıklıklar.
 Yaralar
 Vektörler
Enfeksiyon: Patojenin penetrasyonu ile patojen veya konukçu bitkinin
ölümüne kadar bitkide görülen tüm hastalık olaylarına enfeksiyon
denir.
Enfeksiyon sırasında patojen önce bir inkubasyon süresi geçirir.
Çoğalır- yayılır- fruktifikasyon organları ve sporları oluşturur.
Enfeksiyon içerisinde zincir şeklinde sekonder enfeksiyonlar
oluşabilir.
Ancak konukçu bitki veya patojenin ölümüyle sonuçlanır.
Patoloji?
Penetrasyon
İnokulasyon
İnkübasyon
İnokulum (Hastalık)
Kaynağı
Patojenin
kışlaması
Sekonder
Enfek.
Patojen
veya
konukçu
ölür
Enfeksiyon
FİTOPATOLOJİ
Patates kanseri
Rhizoctonia solani
Patoloji?
FİTOPATOLOJİ
Ateş yanıklığı
Erwinia amylovora
Patoloji?
FİTOPATOLOJİ
Patoloji?
Enfeksiyon sırasında;
konukçu bitki –patojen ilişkileri ?
1-Obligat parazitlik düzeyde: Virüs, viroid, MLO, pas, külleme,
rastık, sürme etmeni funguslarda görülür.
Patojen konukçu bitkiyi hemen öldürmez, onunla varlığını
sürdürdüğü için ilişki uzun sürelidir. Hatta yıllarca
sürebilir.(virüs, külleme arasındaki ilişki gibi) Verim ve kalite
düşükse de bitki hemen ölmez
2-Fakültatif saprofit: Canlıda yaşar ancak ölü organik maddeler
üzerinde de canlılıklarını uzun yıllar sürdürebilir. Patojenlerin
çoğu bu guruptadır. Fungal hastalıklarda bitkide ölüme ve
epidemiye yol açabilirler.
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
• Bitkilerde 500’den fazla hastalık oluştururlar.
• İlk olarak 1880’li yıllarda aşı ya da bitki öz suyu yoluyla bazı
hastalıkların geçtiği bulunmuştur.
• 1890’lı yıllarda tütün mozaik hastalığının sıvıda bulunan bulaşıcı bir
canlı aracılığı ile bulaştığı bulunmuştur.
• 1935’de Stanley hasta bitki yapraklarından küçük beyaz kristaller
halinde TMV izole edilmiş ve saflaştırılmıştır.
• 1946’da ise hastalık etmeninin çoğalabilmek için canlı hücreye
ihtiyaç duyan bir protein olduğunu ortaya atmış ve Nobel almıştır.
• Daha sonra ise protein ve N.A dan oluştuğu NA. nın enfeksiyona
neden olduğunu protein kılıfın sadece onu koruduğu belirlenmiştir.
• 1945 de Elek. Mik. keşfiyle virüs partikülleri görüle bilmiştir.
• 1971 de ise protein kılıfı olmayan, sadece NA den ibaret hastalık
etmeni viroidler tanımlanm
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Morfolojik Özellikleri:
 Virüsler ışık mikroskobu ile görülmeyen (200nm den küçük enli, en
fazla 2000nm boyda)
 Konukçu organizmayı daha fazla virüs sentezlemeye teşvik eden
 Bir dizi genetik koddan ibaret obligat parazitler olarak tanımlanır.
Tek veya çift sarmal
RNA veya DNA
partikülü ile bunları
saran konukçuyu
protein kılıftan oluşur
(Şekil TMV)
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Virüsler değişik şekillerde olabilirler:
 Uzun sert çubuklar
 Kısa bakteri benzeri çubuklar
 Bükülebilir iplikçikler
 Küre
 Çok yüzlü (polihedral)
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
 Değişik şekillerdeki virüslerin protein ve NA
içerikleri farklıdır. Çubuk ve ipliksilerde daha
fazla protein, küresellerde ise aksine NA oranı
daha fazladır. Ancak genel olarak;
% 5-40 NA
% 60-95 proteinden oluşur.
 Büyük kısmı RNA ya sahiptir. NA DNA dan
olan 25 kadar fitopatojen virüs belirlenmiştir.
FİTOPATOLOJİ
Üremeleri
Virüs ?
Konukçu hücresiyle NA protein kılıftan RNA polimeraz
ayrılır ve konukçu
virüs teması
ve RNA replikaz
hücresine girere
ile yeni virüs NA
sentezlenir
Sonuç…
ribozomlar virüs
proteinlerini
sentezlemeye
teşvik edilir
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Bitkiye Girişleri Ve Bitkide Taşınmaları
 Sadece Yaralardan Girebilir, bazı böcekler,
dolu, tarım aletleri vb.
 Sonra hücreden hücreye geçerek hızla
yayılır. Bazıları ise iletim demetleri ile büyüme
noktalarına (uç meristem) yumru veya
rizomlara geçer, böylece tüm bitkiye yayıla
bilir (sistemik enfeksiyonlar) yada lokal olarak
kalabilir.
 Bitki dokusundan kendileri çıkamadığından
böcek, akar, nematot, fungus gibi bitki
zararlıları taşınmada rol oynar. Bu tür
canlılara vektör denir.
FİTOPATOLOJİ
Virüs vektörleri
Virüs ?
 Özellikle böceklerden: Homoptera dan Aphididae, Cicadellidae ve
Aleyrodidae
 Akarlardan: Tetranychidae ve Eriophyiidae
 Nematotlardan: Toprak kökenli: Longidorus, Trichodorus,
Paratrichodorus ve Xiphinema türleri
 Fungus: Toprak kökenli su yüzünde hareket eden zoosporlara sahip
Olpidium, Spongospora, Polymyxa ve Phthium cinslere bağlı türler
 Parasit bitkilerden: Küsküt virüsleri taşırlar.
 Ayrıca: Hasta bitkiden alınan tohum, yumru, rizom, soğan, aşı
kalemi, aşı gözü vb.
 Mekanik olarak ta bazı virüsler öz suları ile bulaşabilir. Bu taşıma
şekli doğada yaygın değil ama TMV (tütün mozaik virüsü) böyle
taşınır.
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Simptomları
 1- Nekrotik
 2- Hipoplastik veya hiperplastik simptomlar oluşturabilirler
En tipik olanları
1-Mozaik
3-Halkalı leke
2-Sarılık
5-Cücelik ve
bitki ölümü
4-Lokal
lezyonlar
FİTOPATOLOJİ
Hasta bitkiden sağlıklıya taşınma
Virüs ?
1-Veğetalif çoğaltma organları ile
2-Mekaniksel olarak bitki öz suyu ile
3-Tohumla
4-Polen ile
5-Böcekler ile (homoptere hemiptera)
6-Akarlar ile
7-Nematodlar ile
8-Funguslar ile
9-Küsküt ile
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Virüsleri Diğer Canlı Hastalık Etmenlerinden Ayıran Özellikler
1-Tek bir çeşit NA var bu da genel olarak sadece RNA dır.
2- Virüsler konukçu hücresi içerisinde sentezlenerek çoğalır.Tıpkı
kimyasal bir molekül gibi.
3- Büyüme ve bölünme özellikleri yoktur .
4- Hücre yapısı ve enerji bağları üretim sistemi sağlayacak
materyalden yoksundur.
5- Mutlaka konukçunun canlı hücre sistemine ve polyribozomlara
ihtiyaç duyar.
Viroidler ise virüslerden farklı olarak sadece çıplak RNA molekülünden
oluşur.
FİTOPATOLOJİ
Hasta bitkiden sağlıklıya taşınma
Virüs ?
1-Veğetalif çoğaltma organları ile
2-Mekaniksel olarak bitki öz suyu ile
3-Tohumla
4-Polen ile
5-Böcekler ile (homoptere hemiptera)
6-Akarlar ile
7-Nematodlar ile
8-Funguslar ile
9-Küsküt ile
FİTOPATOLOJİ
Önemli Bazı Virüs Hastalıkları
Virüs ?
İngilizce isimlerin kelime baş harfleri ile sınıflandırma yaygındır. Bu kısaltmaya
akronim (acronym) denir.
Mesela, TMV (Tobacco Mozaik Virüs) Tütün Mozaik Virüsü gibi.
Etmen
Konukçu
Virüs simgesi
Tütün mozaik virüsü ------------------- Solanaceae Türlerinde ---------------- TMV
Hıyar mozaik virüsü ------------------- Cucurbitaceae,Tütün Muz------------ CMV
Şeker pancarı tepe kıvırcıklığı--------- Pancar --------------------------------- BCTV
Şeker pancarı sarılık virüsü ----------- Pancar -------------------------------- BYV
Patates x virüsü------------------------ Solanaceae --------------------------- PVX
Patates y virüsü ------------------------ Patates------------------------------- PVY
Fasulye sarı mozaik virüsü-------------- Baklagiller---------------------------- BYMV
Fasulye adi mozaik virüsü-------------- Baklagiller----------------------------- BCMV
Şharka virüsü---------------------------- Erik-------------------------------- Plum Pox V.
İncir mozaik virüsü---------------------- İncir---------------------------------- FMV
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Tütün Mozaik Virüsü, TMV (Domateste)
FİTOPATOLOJİ
Patates Y Virüsü, PVY (Patates)
Virüs ?
FİTOPATOLOJİ
Şharka virüsü, Plum Pox
V. (Kaysı)
Virüs ?
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Hıyar mozaik virüsü, CMV (Bal Kabağı)
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Şeker pancarı tepe kıvırcıklığı Pancar
BCTV
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Şeker pancarı sarılık virüsü Pancar BYV
FİTOPATOLOJİ
Patates x virüsü Solanaceae PVX
Virüs ?
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Fasulye sarı mozaik virüsü Baklagiller BYMV
FİTOPATOLOJİ
Virüs ?
Fasulye adi mozaik virüsü Baklagiller BCMV
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji

Bakteriler insanların yaşamı için hem en gerekli hem
de en tehlikeli canlılardır.

Toprağın verimliliğini artırır, havadan azot fikse
eder, gıdaların ve bazı kimyasal maddelerin yapımında
kullanılır, ölü bitkisel ve hayvansal atıkların parçalanmasını
sağlarlar.

Fakat savaşlarda ölen insan sayısından çok daha fazla
insanın ölümünden de sorumludur.

Bugün için bilinen yaklaşık 1600 bakteri türünden 250
kadarının bitkilerde hastalıklara neden olduğu saptanmıştır.

Bütün fitopatojen bakterilerin saprofit yaşama
yeteneği vardır.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ
• Bakteriler tek hücreli mikroskobik organizmalardır.Uzunlukları 0.36µm arasında değişmektedir.
• Bakteriler hücre yapılarına göre;
Küresel bakteriler
Yuvarlak bakteriler
Spiral bakteriler…… olarak sınıflandırılırlar.
• Bazı bakteriler hücre
içerisinde dayanıklı sporlar
oluştururlar. Birçok bakteri
kapsül denilen yapışkan,
sümüksü bir madde salgılar
ve bu madde hücrelerin
etrafında birikerek onları
bir arada tutar.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Bitkilerde hastalık yapan fitopatojen bakterilerin özellikleri
 Sayıca bitkilerde hastalık oluşturan funguslardan daha azdır.
 İnsanlarda ve hayvanlarda hastalık yapanların sayısı daha fazladır.
 pH istekleri nötre yakın, bitki patojenleri 6.8-7.1 arasında iyi
gelişirler.
 Bitkilerde hastalık oluşturan bakteriler insan ve hayvanlarda hastalık
oluşturmaz. İnsanlarda hastalık yapanlar 37 C° bitkilerde hastalık
yapanlar 24-28 C° gelişirler
 Birçoğu çubuk şeklindeki bakterilerdir.
 Büyük çoğunluğu gram negatiftir.
 Boyları 0.6-0.6x1-3 mikrondur.
 Birçoğu spor oluşturmazlar
 Bitki patojeni bakteriler kapsül veya sümüksü maddeye sahiptirler.
Bunların sayesinde dış etkenlere karşı (sıcaklık, ışık,...) korunmuş
olur.Örneğin; E.amylovora (Vahşi Ateş yanıklığı) kapsülü sayesinde 610
gün canlılığını koruyabilmektedir.
 Birçoğu hareketlidir.Bu hareketlerini kamçıları ile sağlarlar.Hareketli
olanlar genellikle doğal açıklıklardan ve yaralardan hareketsiz olanlar
ise ancak yaralardan giriş yapabilirler.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Bitkilerde hastalık yapan fitopatojen bakterilerin özellikleri…
 Toprak kökenli olan bakteriler çok daha hızlı gelişirler. Bitki
patojen bakteriler daha yavaş gelişirler.
 Kendilerine özelleşmiş yapay besi ortamlarında çoğalırlar.
 Çoğunluğu heterotrof bakterilerdir.Organik madde
varlığında gelişirler.
 Optimum gelişme sıcaklıkları 24-28 C°
 Çoğunluğu hücreler arası boşluklarda yani interselüler olarak
yaşarlar.Hücre içine giremezler.
 Çoğunlukla konukçuya özelleşmişlerdir. Seçicidirler.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
BAKTERİ HÜCRESİNİN ANATOMİK YAPISI
Hücre duvarı (%25)
Stoplazma
DNA dan oluşmaktadır.
İnsan ve hayvanlarda
hastalığa neden olan
Salmonella sp.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Hücre Duvarı : Polipeptitlerden oluşmuştur ve bunların oranlarına göre
bakteri hücre duvarı bazı özel boyaları absorbe etmekte veya
etmemektedir. Bu özelliklerine göre bakteriler Gram (-) ve Gram (+)
olarak iki gruba ayrılmışlardır. Hücre duvarı bakteriye özel şeklini verir.
Besin maddelerinin hücreye girişini, artık maddelerin ve enzimlerin
çıkışını sağlar.
Stoplazma : Stoplazmik zar ile
çevrilidir.Bu zar seçici
geçirgendir.Bir bakteri
stoplazması; protein, lipit,
karbonhidrat ve diğer birçok
organik bileşikleri, mineral
maddeler ve sudan
oluşmalktadır.Çok sayıda organel
mevcuttur.
DNA : Tek bir iplikçik halinde
serbest olarak bulunur.Ayrıca
plazmid denen küçük, küresel
kromozom parçaları bulunur.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Uzun saç teli şeklindeki kamçılarına flagellum (çoğulu flagella) denir.
Bunlarla hareketlerini sağlarlar.
Bakteriler kamçılarına göre 5 grupta toplanmaktadır.
Atrik bakteri :Kamçısı olmayan bak. Clacibacter michiganense (Domates
bakteriyel solgunluğu)
Monotrik Bakteri :Tek kutbunda tek kamçısı olan bakteriler. Xanthomonas
campestris (Lahana siyah damar çürüklüğü)
Amfitrik Bakteri : Hücrenin iki ucunda birer
kamçısı olan bakterilerdir. Xanthomanas beticola
(Şeker pancarında yaprak yanıklığı)
Lofotrik Bakteri : Hücrenin bir veya iki ucunda
birden fazla kamçılı bak. Agrobacterium
tümefaciens (Bağ dal kanseri)
Peritrik bakteriler : Her tarafı kamçılı olan bak.
Erwinia amylovora (Ateş yanıklığı)
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Hücre Duvarı : Polipeptitlerden oluşmuştur ve bunların oranlarına göre
bakteri hücre duvarı bazı özel boyaları absorbe etmekte veya
etmemektedir. Bu özelliklerine göre bakteriler Gram (-) ve Gram (+)
olarak iki gruba ayrılmışlardır. Hücre duvarı bakteriye özel şeklini verir.
Besin maddelerinin hücreye girişini, artık maddelerin ve enzimlerin
çıkışını sağlar.
Stoplazma : Stoplazmik zar ile çevrilidir.Bu
zar seçici geçirgendir.Bir bakteri
stoplazması; protein, lipit, karbonhidrat ve
diğer birçok organik bileşikleri, mineral
maddeler ve sudan oluşmalktadır.Çok sayıda
organel mevcuttur.
DNA : Tek bir iplikçik halinde serbest
olarak bulunur.Ayrıca plazmid denen küçük,
küresel kromozom parçaları bulunur.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Bitkilerde meydana getirdikleri belirtiler
iletim demetlerinde çoğalan
bakteriler solgunluk, genel sararma,
gelişme geriliği ve cücelik gibi belirtiler
meydana getirir.
Gelişmeleri sırasında pektolitik
enzim salgılayan bakteriler bitkilerin
gövde, yumru, soğan, meyve gibi sulu
kısımlarında yumuşak çürüklük oluşturur.
Bazı bakteriler ise gelişmeleri sırasında sentezledikleri
hormon etkili kimyasallarla bitki hücrelerini aşırı büyümeye teşvik
ederler.
Bir çok bakteri ise bitki hücrelerinin ölümüne neden olarak
leke, yanıklık, kanser yarası gibi nekrotik belirtiler oluşturur.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Bakterilerle Mücadele
Toprağın yada bitkisel üretim materyalinin bakteriyle bulaşık
olmamasına dikkat etmek gerekir.
Hastalıklı bitki artıklarının ortamdan uzaklaştırılıp imha edilmesi
gerekir.
Sulama gübreleme gibi tarımsal uygulamalarda aşırıya kaçılmaması
gerekir. Özellikle enfeksiyonun olacağı dönemde bunlar yapılmamalıdır.
Konukçu sayısı sınırlı olan bakteriler için rotasyon ayrıca dayanıklı
bitki çeşitleri tercih edilmelidir.
Bakırlı ilaçlar etkili olur. Bunlardan en çok bilineni bordo
bulamacıdır. Bunların dışında bakteriler birçok antibiyotikten etkilenir.
Fakat bunlar oldukça pahalı kimyasal bileşikler olduklarından pratikte yayın
olarak kullanılmazlar.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Streptomyces scabies
Ürün miktarını ekonomik önemde
azaltmamakla birlikte, kaliteyi
düşürmektedir. En tipik belirtileri
yumrular üzerinde küçük,
kahverengimsi, hafif tümsek
şeklinde, mantarımsı lekelerdir.
Sertifikalı, hastalıksız yumru
kullanımı etkili bir önlem olarak
tavsiye edilmektedir. Dayanıklı çeşit
yetiştirmek veya toprak ph’sını
kükürt uygulaması ile 5.3 civarında
tutmak da yararlı olur.Kimyasal
mücadelede PCNB ile toprak veya
tohumluk ilaçlaması uygulanabilir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Pseudomonas türleri
Çubuk şeklinde bir veya birkaç polar kamçılı bakterilerdir.
Kültürde sarı yada beyaz koloni oluştururlar. Bitkilerde yaprak ve
meyve lekeleri, solgunluk ve ur oluşturan türleri vardır.
Pseudomonas syringae’ nın değişik bitki türlerinde farklı
belirtilere neden olan 40 kadar patovarı vardır.
Bunlardan bazıları:
Pseudomonas syringae pv. phaseolicola: Fasulye hale yanıklığı
Pseudomonas syringae pv. lachrymans: Hıyarda köşeli yaprak lekesi
Pseudomonas syringae pv. syringae: Turunçgillerde yanıklık
Pseudomonas syringae pv. tomato: Domateste bakteriyel leke
Pseudomonas syringae pv. savastanoi: Zeytin dal kanseri
Pseudomonas syringae pv. solanaceae’ de solgunluk
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Pseudomonas syringae pv. tabaci Tütün vahşi ateş hastalığı
Tütün yetiştirilen her yerde görülen
önemli bir hastalıktır. En tipik belirtisi
lekelerin etrafında sarı renkte bir
halenin oluşmasıdır. Şiddetli hastalanan
fideler ölür.Hastalık bulaşık fidelerde
tarlaya geçer ve buradaki bitkilerde de
aynı belirtiler görülür.Yapraklar deforme
olur,ticari değerini kaybeder.
Mücadelesi: Fide yataklarını buhar veya
fumigantla dezenfekte etmek, sağlıklı
fideleri tarlaya şaşırtmak, dayanıklı
çeşit yetiştirmek, bulaşık alanlarda en
az iki yıl tütün yetiştirmemek,
yaprakların ıslak olduğu dönemde
tarlada çalışmamak Ayrıca fide
döneminde bordo bulamacı ile fideler 10
gün ara ile ilaçlanabilir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Xanthomonas türleri
Çubuk şeklinde, polar kamcılı bir bakteridir. Bitkilerde yaprak
ve meyve lekeleri, gövde kanseri, çürüklük gibi değişik belirtiler
oluşturur. 100 den fazla patovarı vardır.
Xanthomonas campestris pv.phaseoli: Fasulye adi yaprak yanıklığı
Xanthomonas campestris pv.malvacearum: Pamukta köşeli yaprak lekesi
Xanthomonas campestris pv.vesicatoria: Biber ve Domateste bakteriyel
leke
Xanthomonas campestris pv.campestris:pruni: Sert çekirdekli
meyvelerde bakteriyel leke
Xanthomonas campestris pv.citri: Turunçgillerde bakteriyel kanser
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Xanthomonas campestris pv.campestris: Lahanalarda siyah damar çürüklüğü
Bitkilerin bütün toprak üstü kısımlarında ve
bitkilerin her döneminde görülebilir.Turp
gibi köke sahip bitkilerde bu organlar da
hastalıktan etkilenebilir ve kuru çürüklük
oluşur. Genç fideler enfekte olursa sağlıklı
gelişemez ve cüce kalırlar, alt yaprakları
dökülebilir. Tarladaki bitkilerde ise en tipik
belirti ise yaprak kenarlarında V-şeklinde
klorotik lekelerin oluşmasıdır.
Temiz tohum kullanımı ve bitkilerin
son birkaç yıldır hastalığın
görülmediği yerlerde yetiştirilmesi
önem taşır.Bu bakımdan rotasyon ve
tohumların sıcak su (50 C° ‘de dakika)
ile muamelesi tavsiye edilir.10 gün
arayla bitkilerin bakırlı preparatlarla
ilaçlanması hastalığın yayılmasını
önleyebilir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Xylella fastidiosa : Bağlarda Pierce Hastalığı
Bağlarda ilk olarak yaprakların
orta kısımları yeşil kalırken, kenarlarının
düzensiz bir şekilde
kavrulmasıdır.Yanıklık orta kısma doğru
ilerler ve kahverengileşir. Yapraklar
saplarından koparak dökülürler, saplar
çubukta asılı kalır.İletim demetlerinde
zamk ve tylose oluşumu da söz
konusudur.
Hastalık aşı yoluyla ve cüce
ağustos böcekleri ile taşınmaktadır.
Hastalığın yayılmasını önlemek için
karantina önlemleri uygulanmaktadır.
Bulaşık üretim materyalinde yeterince uzun süre canlı kalamadığı
için yeni alanlara taşınması pek mümkün görülmemektedir.Yine de aşı
kalemlerini 45 C° ‘lik suda 30saat tutmak, etmenin bulaşma olasılığını
ortadan kaldırmak için tavsiye edilmektedir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Agrobacterium türleri
Toprakta ve bitki köklerinin çevresinde yaşarlar.
Bitkilerde kök ve taç gali, saçak köklülük gibi belirtiler
oluşturmaktadırlar.
Agrobacterium rhizogenes: Elmada saçaklı kök oluşumu
Agrobacterium rubi: Böğürtlende gövde uruna neden olur
Agrobacterium tümefaciens : Kök ve taç gali
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Agrobacterium tümefaciens : Kök ve taç gali
Elma, şeftali, gül gibi değişik birçok odunsu bitkide
hastalığa sebep olur.
Ağaçlarda toprağa yakın gövde veya kök kısmında ur
ya da gal oluşumu hastalığın en tipik belirtisidir.
Temiz üretim materyali kullanılması, ağaçlarda toprak
yüzeyine yakın kısımda yara açılmaması, mısır veya diğer
tahıllarla roratsyon yapılması, bulaşık ağaçların imha
edilmesi gibi uygulamalar tavsiye edilir. Fidelerin bakteri
enfeksiyonunu önleyen bir başka Agrobacterium türü ile
muamele edilmesi de mücadele etkili olabilmektedir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Erwinia türleri
Çubuk şeklinde, peritrik kamcılı bir bakteridir. Bitkilerde yumuşak
çürüklük, yanıklık ve solgunluk hastalıklarına neden olan türleri vardır.
Erwinia carotovora pv.carotova : Değişik meyvelerde yumuşak
çürüklük
Erwinia carotovora pv.atroseptica : Patateste kara bacak hastalığı
Erwinia stewatii: Mısırda bakteriyel solgunluk
Erwinia tracheiphila: Kabakgillerde solgunluk
Erwinia amylovora :Yumuşak çekirdelilerde ateş yanıklığı hastalığı
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Erwinia amylovora :Yumuşak çekirdelilerde ateş yanıklığı hastalığı
Bitkilerde tespit edilen ilk bakteri hastalığıdır. Elma ve armutlar da
ekonomik önemde zarar yapmaktadır.
Çiçekler ve yapraklar önce suda ıslanmış
gibi görünür, sonra hızla solarak, önce
kahverengiye sonra siyaha
dönüşürler.Kabukta çatlaklar oluşur, siyah ve
sert bir yapı kazanır. Ağacın meyve verimi
düşer.Sürgünler, dallar ve bazen tüm ağaç
bir yıl içinde ölebilir. Çiçek döneminde 60100 ppm dozda streptomisin uygulaması çiçek
enfeksiyonlarını önlemek için tavsiye
edilmektedir.
Ayrıca belirti görülen dal ve sürgünler
hastalıklı kısmın 25 cm altından kırılıp imha
edilmelidir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Clavibacter michiganense subsp. michiganense : Domateste bakteriyel
karaleke ve solgunluk hastalığı
Bitkilerin yaşına ve çevre koşullarına bağlı olarak değişebilmektedir. Fide
döneminde ortaya çıkarsa fideler solar ve ölür.Daha yaşlı bitkilerde yaprak
kenarlarında nekrozlar oluşur, yapraklar kurur.Gövde, yaprak sapı ve yaprak
damarlarında sarıdan siyaha kadar değişen çizgiler oluşur.Meyveler üzerinde de 3
mm çapında etrafı beyaz haleli sulu lekeler meydana gelir.Bu belirtiye kuş gözü
lekesi denir.
Temiz tohum kullanımı önem taşır.Tohumlar 50-54 C° lık sıcak suda 25 dakika
tutularak veya %0.6’lık asetik asit çözeltilerinde 24 saat bekletilerek bakteriden
arındırılır.Hastalığın şiddetli görüldüğü yerlerde 4-5 senelik rotasyon uygulanmalı,
yağmurlama sulamadan kaçınılmalı ve bitkilerde yara açmamaya özen gösterilmelidir.
FİTOPATOLOJİ
Bakterioloji
Spiroplasma citri : Turunçgillerde palamutlaşma (Stubborn)
Yavaş geliştiği için başlangıçta teşhisi zordur. Hastalıklı bitkilerde
verim düşer, çok küçük, Pazar değeri olmayan meyveler oluşur.
Bulaşık ağaçlarda dal ve sürgünlerin yukarı doğru gelişmesi ve
boğum aralarının kısalmasıyla çalımsı bir görünüm dikkati çeker. Bazı
sürgünlerde geriye doğru ölüm olur.
İndeksleme yoluyla hastalıksız aşı kalemi
veya gözü kullanılması ve hastalıklı bitkilerin
ortadan kaldırılması etkili olur.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
fruiting bodies (called pycnidia in this case) of the fungus Septoria
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Funguslar klorofil içermeyen ve genellikle
sporlarıyla çoğalan mikroorganizmalardır.
Hareketsizdir,ancak hareketli sporları
vardır. Yaklaşık 100.000 fungus türü tanımlanmıştır
ve her yıl buna yeni türler eklenmektedir.
Şapkalı mantarlar, kav mantarları, küfler ve
mildiyö fungusları hemen herkes tarafından
bilinmektedir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Fungusların bir çoğu insanlar için faydalıdır.
Gıda ve ilaç endüstrisinde kullanılabilirler. Ekmek, bira, şarap,
soya sosu gibi gıda ve içeceklerin yapımında özel funguslar
kullanılmaktadır.
Penisilin adlı antibiyotik(1929 yılında) bir fungus türünden elde
edilmiştir.
Bakterilerle birlikte çürümeyi sağlarlar.
Funguslar; kitaplar, giyecekler, meyveler, deri, et, kağıt,
depolanmış tohum ve diğer bitkisel materyal ve odun gibi çok değişik
maddeleri parçalayabilirler.
Bazı funguslar bitki kökleri ile simbiyotik bir birlik
oluştururlar. Bu yapıya mikoriza denir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Fungus bitki köklerinden besin maddeleri ihtiyacını
karşılarken, fosfor gibi belirli bazı besin elementlerini de bitki
köklerinin alabileceği forma çevirir. Bazı mikoriza fungusları, zararlı
patojenik fungusların bitki köklerini enfekte etmesine karşı bitkiyi
koruyabilir.
Bazı funguslar da yalnızca canlı bir konukçu üzerinde çoğalıp
yaşayabilir, bunlara” obligat(mecburi) parazitler” denir.”Fakültatif
parazitler” ise ölü organik madde ile beslenerek de yaşamlarını
sürdürebilirler.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Bitki paraziti bazı funguslar tarafından gıdalar üzerinde
üretilen ve “mikotoksin” denilen bazı maddeler hayvanlara ve insanlara
zararlıdır.
Mısır daneleri üzerinde Aspergillus flavus fungusunun
gelişmesi sonucu aflatoksin üretimi gerçekleşir. Aflatoksin seviyesi
yüksek olduğunda bu danelerden yapılan gıdayı tüketen hayvan veya
insanlar zarar görür.
Funguslar 0-35 C° arası yaşarlarken optimum gelişmeleri 2030 C° civarındadır.
Bakteriler alkali ortamı tercih ederken fungus hafif asitli
ortamı pH 6-7 tercih eder.%90-100 nisbi neme ve spor çimlenmesi
için serbest suya ihtiyaç duyar.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Morfolojik Özellikleri
Bir fungusun vücudu veya vegetatif dönemdeki yapısına hif
denir. Hifler bir araya gelerek misel’i(mycelium) oluşturur. Gelişmiş
funguslarda hifler septum (çoğulu septae) denen bölmelerle, içleri
protoplazma dolu hücrelere bölünmüştür.
Bir hif genellikle bir sporun çimlenmesi ile oluşur
Yanda üstteki şekil
septasız , alttaki ise septalı
somatik hif yapını
göstermektedir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Fungus misellerinin birbirine paralel olarak sıkı bir şekilde bir
araya gelerek oluşturdukları ip veya halat şeklindeki yapılara
“rizomorf”(rhizomorph) denir.Bu yapı fungusun uygunsuz koşulları
geçirmesini, hem de bir konukçudan diğerine ulaşmasını sağlar.
Misellerin düzenli ve gevşek bir şekilde bir araya gelerek
oluşturdukları fungal dokulara ise “prosenkima”(prosenchyma” denir.
İçinde değişik çoğalma yapılarının oluştuğu “stroma” bu tip fungal
dokulardandır.
denir.
Konukçu yüzeyinde gelişen funguslara “ektoparazit funguslar”
Bitki dokuları içinde gelişen funguslara ise “endoparazit funguslar”
denir. Bunlarda misel gelişimi bitki hücreleri arsında (intercelluler) veya
hücre içine girmek suretiyle olur (intracelluler).
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Hiflerin konukçu dokuları içine girebilmek için oluşturduğu ucu
çivi şeklinde sivrilmiş yapılara ”apressoryum”(appressorium, çoğulu:
appressoria) denir.
Appressorium konukçu epidermisi üzerine oluşturduğu basınçla
epidermisi delerek doku içine girer.
Fungus hiflerinin oluşturduğu özel yapılardan bir diğeri
“haustoryum” dur. Hücre içerisinden besin alımına yarayan yapıdır.
Fungus miselleri yoğun bir şekilde gelişerek fungal dokuları
“plektenkima” (plectenchyma) meydana getirirler. Misellerin düzensiz ve
sıkı bir şekilde bir araya gelerek oluşturdukları fungal dokulara
“psödoparankima”(pseudoparanchyma) denir.
Bu tip yapılara örnek “sklerot”(sclerotium, çoğulu:sclerotia) adı
verilen dormant ya da dinlenici yapılar verilebilir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
FUNGUSLARDA ÜREME
Funguslarda üreme
a)Eşeyli üreme ve
b)Eşeysiz üreme olmak üzere iki tipte gerçekleşir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Hiflerin uç veya orta kısımlarındaki hücreler hifden kopup
ayrılmakta ve yeni bireyleri oluşturduğu” framentasyon” dur.Hücre
çeperleri kalınlaşıp yuvarlaşarak hiften ayrılan hücrelere
klamidaspor denir. Hifin uç kısmından tesbih tanesi gibi koparak
ayrılan hücrelere arthrospor (veya Oidium) denir.Bu iki spor tipi
hif hücrelerinden yani, thallusdan oluştukları için bunlara
“thallospor” da denilmektedir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Somatik hücrenin yavru hücrelere bölünmesi ile; hücre
uzayarak ortadan bölünür.
Somatik hüc. Tomurcuklanması ile;protoplazma ve
çekirdek hücrenin uç kısmında oluşan tomurcuk içine geçerek
tomurcuk ana hücreden ayrılır.
Aseksüel sporlar vasıtasıyla; 1.farklılaşmış miseller yada
bunların oluşturduğu 2.özel çoğalma yapıları içinde veya
üzerinden spor oluşturarak.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Eşeysiz dönemde iki tip spor görülür.
a) Dallanmış hiflerin ucunda bulunan ve içinde çok sayıda spor
bulunan kese şeklindeki sporangium spor kesesi; bunların içindeki
sporlarada
sporangiospor”denir.Kamçı lı olan hareketli sporlara
zoospor ve hareketsiz sporlarada aplanospor denir.
b)Konidiofor adı verilen farklılaşmış hiflerin ucunda oluşan,
tek veya çok hücreli sporlara ise konidi denir.Konidiler bazen
doğrudan hif ucunda oluşurlar, yada komplex yapıda kitleler halinde
oluşabilirler. Yada;
1.Piknit (picnidium) : somatik dokuya gömülü halde oluşan kese
2.Aservulus (acervulus) : yatak şeklindeki organlar içinde
3.Sporodokyum (sporodochium) : yastık şeklinde kabarık yapılar
içinde
4.Sinnema (synnema) : Çiçek demeti gibi yan yana gelerek uçlarında
toplu halde konidiler oluşur.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Eşeysiz dönemde iki tip spor görülür.
a) Dallanmış hiflerin ucunda bulunan ve içinde çok sayıda spor
bulunan kese şeklindeki sporangium spor kesesi; bunların içindeki
sporlarada sporangiospor denir. Kamçılı olan hareketli sporlara zoospor
ve hareketsiz sporlarada aplanospor denir.
b) Konidiofor adı verilen farklılaşmış hiflerin ucunda oluşan, tek
veya çok hücreli sporlara ise konidi denir. Konidiler bazen doğrudan
dallanmış yada dallanmamış hiflerin (konidiofor) ucunda oluşurlar
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Yada komplex yapıda kitleler halinde oluşabilirler.
1.Piknit (pycnidium) : konidiler somatik dokuya gömülü halde oluşan kese
yapısındaki hücreler üzerinde oluşan konidioforların ucunda oluşurlar
Örnek: Phoma türleri
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
2. Aservulus (acervulus) : yatak şeklindeki organlar içinde
Colletotrichum sp.’de acervulus ve konidi
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
3. Sporodokyum (sporodochium) : yastık şeklinde kabarık şekilli
yapılar oluşturan kısa konidioforlarda
Fusarium sp. sporodokyumu ve konidisi
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
4.Sinnema (synnema) (Coremium): Çiçek demeti gibi yan yana
gelerek uçlarında toplu halde konidiler oluşur.
Örnek: Penicillium
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
b) Eşeyli Üreme
Funguslarda eşeyli üreme üç aşamada;plasmogami,karyogami ve
mayoz bölünme şeklinde gerçekleşmektedir.Bu bölünme yılda bir defa
görülür.Farklı karakterdeki iki eşey hücresinin plazmalarının birleşmesi
olayıdır.
Plasmogami : İki haploid çekirdeğin yan yana gelmesi için
plazmaların birleşmesidir.
Karyogami : Haploid çekirdeklerin birleşmesi olayıdır.Diploid
çekirdek meydana gelir.
Mayoz bölünme : Diploid çekirdek bölünerek haploid hücreler
oluşur.Bu oluşan haploid hücreler sporları oluşturur.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Fungusların bitki dokusuna girişleri ve bitkiden
bitkiye taşınmaları
Yaralar veya doğal açıklıklardan ( olması gerekmez)
Kimyasal yolla : Enzimlerin hücre duvarını eritmesi ile
Mekanik yolla : Enfeksiyon çivisi appreeorium denen sivri hif
uçlarının basıncı ile
Bitkiden Bitkiye ise ;
a)Aktif yolla :Hareketli fungus sporları ile toprak
suyunda köklere ulaşması (zoosporlara sahip funguslar)
b)Pasif taşınma : Rüzgar, yağmur, sulama suyu,
böcek ve diğer hayvanlar, insanlar rol oynar.
Bir sonraki yıla ise ; toprak veya bitki artıklarındaki
dayanıklı miseller, sklrotlar, dirençli sporlar, eşeyli üreme sonucu
oluşan dayanıklı yapılar ile.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Mildiyo ve külleme arasındaki fark
p.Viticola, alt yüzeyinde fungal gelişme, bakırlı organik yada
sis.fungusitler, meyvede buruşma derigibi olur, rutubetli koşullar,
Uncinula necator,calt ve üstyüzeyekülserpilmiş gibi görürlür,
kükürtlü sistemik fungusitler, meyve catlar, kurak kaşullarda
görülür.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Phytophthora spp. (türleri)
Tek ve çok yıllık bitkilerde mildiyö, kök ve gövde çürüklüğü veya
kök boğazı yanıklığı gibi değişik hastalıklara neden olabilirler. Ülkemizde
bulunan bazı önemli türler;
P. İnfestans, domates ve patateste mildiyö hastalığı etmeni.
P. capsici Biberlerde kök boğazı yanıklığı etmeni
P. citrophthora Turunçgillerde kahverengi meyve çürüklüğü
ve gövde zamklanma hastalığı
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
P. İnfestans, domates ve patateste mildiyö hastalığı etmeni.
Alt yaprakların özellikle uç ve kenar kısmında oluşan yuvarlak yada
düzensiz şekilli lekeler. Bunlar hızla gelişerek daha geniş kahverengi
nekrotik alanları oluştururlar. Yaprak alt yüzeyinde ise beyazımsı gri
renkte fungal gelişme dikkati çeker . Kuru havalarda hastalık daha yavaş
gelişir. Yumrularda önce dış tabakada kahverengileşme dikkati çeker .
Hastalık depolanmış yumrularda gelişmeye devam eder. Fakat genelde
sağlıklı yumrulara ulaşmaz.
Mücadelesi: kültürel tedbirler geç olgunlaşan çeşitleri yetiştirmeden kaçınılmalıdır. Hazır bakırlı preparatlar, yada organik veya sistemik
fungusitlerden her han gibi biri uygun dozlarda kullanıla bilir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Mildiyö Türleri
Rüzgarla çoğalırlar, obligat parazittirler.
sporangiumlar limon biçimindedir. Bil hassa yaprakların alt
yüzeyinde görülür.
Plasmopara viticola: Bağ mildiyösü
Beremia lactucae: Marul mildiyösü
Sclerospora graminicola: Buğdaygillerde mildiyösü
Pseudoperonospora cubensis: Hıyarda mildiyösü
Peronospora tabacina : Tütün mildiyösü (Mavi küf)
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Peronospora tabacina : Tütün Mildiyösü (Mavi küf)
Hastalık fide döneminde
başlar.Genç tütün yapraklarının üst
yüzeyinde önce küçük sarı lekeler
halinde görülür.Nemli koşullarda
lekelerin yaprağın alt yüzeyine gelen
kısmında grimsi-mavi renkte etmenin
misel, sporangiofor ve
sporangiumlarında oluşan bir küf
tabakası dikkati çeker.
Kültürel önlemler alınmalıdır.
Ayrıca fidelikte ve tarlada koruyucu
ve sistemik fungusitlerden biri
kullanılır.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Külleme Türleri
Ektoparazit funguslardır. Yani konukçu bitki
dokuları yüzeyinde gelişmek gösterirler ve haustoryum
denilen emeçlerini hücre içine göndermek suretiyle
besinlerini temin ederler.
Erysiphe graminis:
Hububatta külleme
Phyllactinia suffulta:
Fındık küllemesi
Sphaerotheca pannosa:
Şeftali küllemesi
Microsphaera alni:
Meşe küllemesi
Podosphaera leucotricha: Elma küllemesi
Uncinula necator :
Bağ küllemesi
Leveillua taurica:
Solanaceae familyasında ki
bitkilerde külleme
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Uncinula necator : Bağ küllemesi
Yaprakların üst yüzeyinde yer yer sararma şeklinde görülür. Kısa
bir süre sonra yaprakların hem alt hem üst yüzeyinde kirli beyaz renkte, kül
serpilmiş gibi bir görünüm oluşur.Meyve üzerinde çatlaklar oluşur, meyve eti
ve çekirdekler açığa çıkar. Etmen kurak koşullarda daha fazla zararlı olur.
Çiçekler açmadan, sürgünler 20-30 cm boyda iken ilk ilaçlama,
koruklar saçma büyüklüğünde iken de ikinci ilaçlama tavsiye edilir. Külleme
hastalıklarına karşı kükürtlü veya sistemik fungisitler kullanılır.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Mildiyo ve külleme arasındaki farklar;
P. viticola,
alt yüzeyinde fungal gelişme,
bakırlı organik yada sis.fungusitler,
meyvede buruşma deri gibi olur,
rutubetli koşullar,
Uncinula necator,
alt ve üstyüzeye kül serpilmiş gibi görürlür,
kükürtlü sistemik fungusitler,
meyve catlar,
kurak kaşullarda görülür.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Albuginaceae (Beyaz paslar) : Albugo spp.
Lahana, turp, semiz otu gibi bitkilerde
beyaz pas denilen hastalığa neden olur.
Bütün toprak üstü aksamında
görülebilir.Yaprak yüzeylerinde , özellikle
alt yüzeyde, beyaz veya krem-sarı renkte,
değişik büyüklükte püstüller oluşur.
Etmenin konukçusu olmayan Cruciferae
dışındaki bitkilerle yapılacak rotasyon etkili
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Taphrina türleri:
Askokarp bulunmaz. Kültür bitkilerinde yaprak kıvırcıklığına, cep
hastalığına, cadı süpürgesi gibi hastalıklar oluşturur.
Taphrina deformans :Şeftali yaprak kıvırcıklığı
Taphrina pruni:
Erikde cep hastalığı
Taphrina cerasi:
Kirazlarda cadı süpürgesi
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Taphrina deformans : Şeftali yaprak kıvırcıklığı (Glok)
Ağaçlarda dikkati çeken ilk belirti
yaprakların kırmızımsı veya morumsu renge
dönüşmesi ve şişkin, kıvırcık bir yapı almasıdır.
Daha sonra bunlar üzerinde etmenin çoğalma
yapıları olan askusları meydana gelir ve yapraklar
bu dönemde sarımsı veya grimsi kırmızı
görünürler.
Mücadele edilmediğinde aşırı yaprak
dökümü sonucu meyveler küçük oluşur veya
meyve dökümü olur. Erken ilkbaharda, yaprak
tomurcuk ları şişkinleşmeden önce ve sonbahar
da yaprak dökümünden sonra yapılacak ilaçlama
lar hastalığı önler. Bu amaçla Bordo Bulamacı
kullanılır.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Hypocreales türleri
Bu gurupta buluna funguslar acık renkte yada kırmızımsı
mavi peritesyum oluştururlar .
Bu gurktaki başlıca hastalılar
Gibberella spp. :
Hububatta gövde cürükllüğü
Nectria spp. :
Ağaçlarda dal ve gövde kanserine
Claviceps purpurea :Çavdar mahmuzu hastalığı
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Claviceps purpurea : Çavdar mahmuzu hastalığı
Hububat başaklarında tohumların arasında
oluşan etmenin morumsu-siyah renkteki, uzunca
sklerotları, insanlarda ve besi hayvanlarında toksik
olan kimyasallar içerdiği için hastalığa önem
verilmelidir. İnsanlarda sinir ve beyin sistemini
etkiler. Bunun sonucunda el ve ayaklarda kangren,
ciltte yanma hissi, şiddetli halusinasyonlar ve akli
dengesizlik ortaya çıkar.
Sonuçta etmenin boynuz benzeri, koyu renkli
sert sklerotları başaklarda danelerin arasında
oluşur.
Kültürel tedbirler önemlidir.
Ayrıca konukçusu olmayan
baklagiller veya mısır gibi bitkilerle
yapılacak rotasyon mücadelede etkili
olmaktadır.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Pleosporales takımında ki başlıca türler
Cochliobolus sativus: Hububatta yaprak lekesi ve kök çürüklüğüne
Gaeumannomyces graminis: Hububatta kök boğazı yanıklığı
Pyrenophora spp. : Hububata ve cim bitkilerinde yaprak lekesi
Venturia spp. : Meyve ağaçlarında kara leke
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Venturia inaequalis : Elma kara lekesi
Hastalık yapraklarda küçük, yeşilimsi siyah
kadifemsi lekeler halinde başlar. Zamanla
genişleyerek yaprak alanının büyük bir kısmını
lekelerle kaplanabilir.
Meyveler üzerinde de aynı şekilde siyah
lekeler oluşur.
Mücadele: Meyveler bozuk
şekilli olabilir. Etmen kışı
yere dökülen yapraklar
üzerinde geçirir. Yere
dökülen bulaşık yaprakların
imhası, dayanıklı çeşitlerin
yetiştirilmesi Yaprak
tomurcuklarının açılmaya
başladığı dönemde başlayan
ilaçlamalar
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Bazı Monilya hastalığı etmenleri
Monilinia laxa :Monilya (kahverengi çürüklük)
M.fructigena: Yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında
M.linhartiana: Ayvalarda monilya
Diplocarpon rosae: Güllerde kara leke
Higginsia hiemalis: Kiraz yaprak lekesi
Lophodermium pinastri: Çamlarda ibre yanıklığı
Pseudopeziza medicaginis: Yoncalarda yaprak lekesi
Sclerotinia sclerotiorum: Beyaz çürüklük
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Monilinia laxa :Monilya (kahverengi çürüklük)
Etmen çiçek enfeksiyonu sonucu taş
çekirdekli meyve ağaçlarının çiçeklerinde
yanıklığa neden olur.
Bulaşık çiçeklerin bulunduğu
sürgünler de yaralar oluşur. Meyveler üzerin
de içiçe halkalar şeklinde, üzerinde konidi
kitleleri bulunan kahverengi çürüklük oluşur.
Bahçede çürüyen meyveler bir süre sonunda
sularını kaybederek buruşur, sert mumya
meyveler haline dönüşür.
Mücadele: Mumya meyvelerin
toplanıp imha edilmesi, inokulumun azalması
yönünden önemlidir. Ancak etkin bir
mücadele çiçek döneminde yapılacak bir
ilaçlama ile sağlanabilir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Tilletia caries, T.foetida : Buğdaylarda sürme hastalığı
Tohum ilaçlaması yapılmadığı taktirde ekonomik önemde zarar
oluşturur. Hastalıklı bitkiler sağlıklı bitkilere nazaran daha kısa boyludur ve
renkleri de mavimsi yeşildir, kök sistemleri zayıf gelişmiştir. Hastalığın asıl
tipik belirtileri başaklar ilk oluştuğunda bunların rengi de sarımsı yeşil
yerine mavimsi yeşildir. Olgunlaşma döneminde ise hastalıklı başaklarda
başak ekseninin bozuk olması dikkati çeker.
Daneler tırnakla ezildiğinde içlerinin
siyah, yağlımsı, toz halinde spor kitleleri ile
dolu olduğu gözükür.
Temiz tohum kullanımı çok önemlidir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Ustilago tritici : Buğdaylarda rastık hastalığı
Bitkiler başaklanma dönemindeyken
görülür. Genelde hastalıklı başaklar
sağlıklılardan önce gelişir ve bunlar biraz
daha uzun boylu olabilirler.Tüm başak, siyah
bir spor kitlesi ile kaplı olarak görülür.
Tohumların sistemik bir fungisitle
ilaçlanması önerilir.Temiz tohum kullanımı
önemlidir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Bazı Pas Hastalığı Etmenleri
Cronartium spp. Çamlarda
Melampsora spp. Kavak ve soğanlarda
Phragmidium subcorticinum: Güllerde
Puccinia spp. Tahıllarda
Uromyces spp. Baklagillerde
Gymnosporangium spp. Elma ve armutta memeli pas
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Puccinia graminis f.sp. tritici : Buğday kara pası
Asıl konukçusu buğday olmakla
birlikte; arpa, yulaf, çavdar gibi birçok
bitkide hastalık meydana
getirebilmektedir.Berberis ve bazı
Mahonia türleri etenin ara konukçularıdır.
Pas hastalığının “püstül” adı verilen
yaklaşık 2*5 mm, uzunca, kabarık tipte
lekeleri bitkilerin yaprak veya gövdelerinde
oluşabilmektedir. Püstüller yaz sonu siyaha
dönüşebilir.
Etmenin ara konukçularını ortadan
kaldırılması ve dayanıklı çeşitlerin kullanımı
önemlidir. Kimyasal mücadele çoğu zaman
ekonomik olmadığı için tavsiye edilmez.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Bazı Antraknoz Hastalığına Etmenleri
Coryneum (Stigmina) spp. : Taş çekirdeklilerde yanıklı
Cylindrosporium spp. : Birçok bitkide yaprak lekesi
Gloesporium spp. : Birçok bitkide antraknoz
Marssonina spp. : Marul ve cevizde antraknoz,
Melanconium fuligenum : Asmada acı çürüklük
Colletotrichum lindemuthianum : Fasulye antraknozu
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Colletotrichum lindemuthianum : Fasulye antraknozu
Yapraklarda özellikle yaprağın alt yüzündeki damarlar üzerinde uzun
lekeler oluşur. Lekeler genelde koyu kahverengi dir, nemli koşullarda
üzerlerinde pembemsi spor yığınları görülebilir. Hastalığın en tipik belirtisi
fasulye kapsüllerinde görülür. Önce küçük kahverengi oluşur, bunlar hızla
gelişerek 1 cm çapa kadar ulaşırlar ve renkleri koyulaşır.
Mücadelesi:Temiz tohum kullanmak, birkaç yıllık rotasyon hastalığın
önlenmesinde önemlidir. Kimyasal mücadelede tohum ilaçlaması yapılır.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Pyricularia oryzae: Çeltik yanıklığı
Aspergillus spp. : depo çürüklüğü
Penicillium spp. : depo çürüklüğü
Botrytis cinerea : kurşuni küf
Bipolaris spp. : değişik bitkilerde yaprak lekesi ve yanıklık
Cladosporium fulvum : domates yaprak küfü,
Cercospora spp. : yaprak leke hastalıkları
Verticillium spp. : birçok bitkide solgunlık hastalığı etmenleridir.
Çeltiğin en önemli hastalığıdır.Erken dönemde bitkilerin ölümüne
neden olabilir.Yaprak ve boğum enfeksiyonları ise % 50’ye varan ürün
kayıplarına neden olabilir.
Salkım sapında oluşan lezyonlardır.Bunun sonucunda daneler
gelişemez. Lezyonun olduğu kısımdan salkım sapı kırılabilir.
Mücadelesi : Yüksek oranda azotlu gübreleme hastalığı artırır.Bu
nedenle kültürel önlem olarak bundan kaçınılmalıdır.Dayanıklı çeşit
yetiştirmek ancak sınırlı bir süre hastalığa karşı etkili olur. Kimyasal
mücadelede organik veya sistemik fungisitlerle tohum ve yeşil aksam
ilaçlaması önerilmektedir.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Alternaria spp. : Yaprak lekeleri
Sebzeler, süs bitkileri, yaprak
lekelerine neden olurlar. Patates ve
domateste neden olduğu hastalık “erken
yanıklılık” olarak bilinir.
Alternaria lekeleri önce küçük sulumsu
yaprak lezyonları halinde başlar. Kısa sürede
lekeler genişleyerek içiçe halkalar şeklinde bir
görünüm kazanır. Meyveler üzerinde koyu
renkli, içe doğru ilerleyen lekeler oluşur.
Etmen bulaşık
tohumla taşınabildiği
için, tohum ilçlaması
gerekebilir.Tohumların
30 dk süreyle 50 οC ‘lik
sıcak suda tutulması
özellikle lahana gibi
bitkilerde etkili olur.
FİTOPATOLOJİ
Mikoloji
Fusarium spp. : Kök çürüklüğü ve solgunluk hastalıkları
Özellikle fide döneminde gözüken bu hastalığa çökerten denir.
Gelişmiş bitkilerde ise toprağa yakın gövde veya sap kısmında çürüklük
oluşturarak zarar yapar.
Rotasyon, dayanıklı çeşit yetiştirmek, sağlıklı tohum ve fide
kullnmak gibi kültürel önlemler alınabilir. Kimyasal mücadelede küçük
alanlarda toprak dezenfeksiyonu önerilir.

Benzer belgeler

süs bitkileri hastalık ve zararlıları

süs bitkileri hastalık ve zararlıları -İklim (sıcaklık, yağış, rüzgar, v.s.)

Detaylı