İndir - Işık Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri

Transkript

İndir - Işık Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri
Atatürk’ün Kariyer
ve Meslek seçimi
üzerine görüşleri
YENİ BİR DANS
YENİ BİR SEZON
Meslek seçimi ve kariyer hakkında,
Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk’ün konuyla ilgili deyişleri.
“Gençlerin en önemli meselesi,
meslek seçimi olmalıdır.” Sayfa 5
Üniversitemizin en aktif ve
kalabalık kulüplerinden biri olan
Dans Kulübü yeni sezonuna hızlı
bir başlangıç yapıyor. Sayfa 6
Sayı 1/ Aralık 2012
Ulu Önder’in huzuruna gittik...
Okulumuz kulüplerinden Akut Öğrenci Topluluğu gibi diğer kulüp üyelerinden oluşan toplan 76 (yetmişaltı) kişilik
öğrenci arkadaşlarımız , Atatürkçü Düşünce Kulübü önderliğinde , 3 Kasım 2012 günü Anıtkabir’i ziyaret ettiler. 10
Kasım Atatürk ‘ü Anma günü ve Atatürk Haftası kapsamında Ankara ‘ ya giden arkadaşlarımız , Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ün manevi huzurunda , Anıtkabir ‘de saat 10.00 ‘daki saygı duruşunun ardından , Atatürk mozolesine
çelenk bıraktılar.
Prof. Dr.
Nafiye Güneç KIYAK
Işık Üniversitesi Rektörü
Meşale’nin ilk sayısı için sunuşu
Sayfa 2
FOTOĞRAFÇILIK
KULÜBÜ
Aralık ayının ilk haftası cep
sinemasında fotoğrafçılık üzerine hazırlanmış olan belgesel içerikli bir fim gösterimini
gerçekleştirecekler.Bir sonraki
hafta ise Şile ‘de bulunan Foto
Kemal Bey ve Ekibi ile tanışma
topantısı gerçekleştirip , üçüncü
hafta fotoğraf banyolama üzerine
bir workshop programı düzenleyecekler.Ayın son haftasında
ise stüdyo kullanımında , ilgili
arkadaşlara yardımcı olması için
bir workshop daha düzenleyecekler .
1
KÜLTÜR-SANAT
14
PSİKOLOJİ
16
İŞ ve KARİYER
5
SPOR
12
2
Rektörden
ARALIK 2012
Işık Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Nafiye Güneç KIYAK
Sevgili IŞIK’lılar,
Öncelikle bu çalışmayı gerçekleştirmek üzere bir araya gelerek Üniversitemiz yaşamını, ortak
kazanımları ve anılarımızı bir anlamda kayıt altına alarak kalıcı kılan Basın-Yayın Kulübü üyelerini
bütün kalbimle kutluyorum.
KÜNYE
Sibel Gül Çetindağ Yayın Kurulu
Meltem Ersöyleyen Yayın Kurulu
Aysel Aykan Yayın Kurulu
Tuğçe Naz Bektaş Yayın Kurulu
Figen Kar Yenilmez Yayın Kurulu
Özgür Anıl Yıldız Yayın Kurulu
Gamze Yarsi Röportaj-Yazar
Azade Tekin Kültür-Sanat Editörü
Aslı Aydın Kültür-Sanat Editörü
Hazal Dayandı Röportaj
Murat Can Röportaj
Melis Uğurlukol Haber Editörü
İrem Sürel Haber Editörü
Yusuf Evirgen Haber Editörü
Yeşim Öztürk Basım Sorumlusu
Hande Özgeldi Grafik Tasarım
Duygu Birol Grafik Tasarım
Buket Elçi Grafik Tasarım
Yayın Türü Süreli Yayın
Yayın Mahiyeti Aktüel
Yayın Süresi Aralık
İnsanların olduğu gibi kurumların da hafızası vardır ve hafıza yaşananların kayıt altına alınmasını ve
kalıcı kalmasını sağlar. Kurum belleği insanlardan farklı olarak yazılı malzemelerden oluşur; bu anlamda
Basın-Yayın Kulübünün gerçekleştirdiği bu çalışma Işık Üniversitesi’nin kurumsal belleğine önemli bir
katkı niteliğindedir.
Üniversite yaşamı akademik olduğu kadar kültürel ve sosyal aktivitelerle sizleri bir çok açıdan yaşama
hazırlar. Tüm yaşamınız boyunca en çok güveneceğiniz ve en kalıcı arkadaşlıkların kurulmasını sağlar.
Özellikle kampüs yaşamı ekip olmayı öğretir. Ekip ruhu kişiye, tek başına yapamayacağı bir çok şeyi
yapabilme olanağı ve şansı verir. En büyük motivasyon şüphesiz ekibin birbirine olan desteğidir ve bu
atmosfer arkadaşlıkları daha çok kuvvetlendirir. Bu nedenle öğrenci kulüplerini ve onların sizlere kattığı
her değeri çok önemsiyoruz.
IŞIK Üniversitesi’nin kurumsal hafızası, kurucu vakfımız Feyziye Mektepleri Vakfı’nın uzun geçmişine
bağlı olarak oldukça yüklüdür. Türkiye’nin en eski ve en önde gelen eğitim kurumlarından biri olan
Feyziye Mektepleri Vakfı, kurulduğundan bu yana tam 127 yıl Türk Eğitim sistemine yapmış olduğu
kesintisiz katkılar ile eğitimde kazandığı deneyimini bizlere aktarmış ve 16. yılımızda Üniversitemizi
benzerlerinden farklı kılmıştır.
Bir gazete çıkarmayı, üniversite yaşamı içinde elde edilen bilgi ve deneyimlerin, ortak anıların ve
kazanımların değerlendirilmesi olarak algılıyor, kurumsal hafızamızı, kurumsal kimliğimizi ve ait olma
duygumuzu kuvvetlendireceği görüşünü paylaşıyor ve benimsiyoruz.
Kuruluşumuzun 16. yılında sahip olduğumuz değerlere katkı veren herkesi bir kez daha kutluyor, verimli
ve başarılı bir öğretim yılı dileklerimle sevgilerimi sunuyorum.
Yayınlayan Işık Üniversitesi
Basın Yayın Kulübü,
Kumbaba Mevki,
Şile İstanbul 34980
Yapım Çiftkurt Ofset Matbaa
Yazılan yazılardan, yazarlar sorumludur.
Prof. Dr. Nafiye Güneç KIYAK
Röportaj
3
ARALIK 2012
FARKLI BİR ÇAĞDA FARKLI BİR EĞİTİM YAKLAŞIMI:
İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ PROGRAMI
Hızla değişen küresel ekonomi ve büyük
teknolojik değişimler ortasında, üniversite adayları ve velileri, üniversitede hangi
bölümü seçmeleri gerektiği konusunda büyük
kararsızlıklar yaşamaktalar. Haklılar. Çünkü
öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, bir üniversite öğrencisi, bölümünden mezun olana
kadar, eğitildiği meslek yok olabiliyor, ya da
üniversiteye girdiklerinde henüz bilinmeyen
çeşitli çalışma alanları ortaya çıkabiliyor.
Üniversite diplomalı işsizler ordusunun tüm
dünyada giderek büyüdüğü bu son yıllarda,
insan kaynakları uzmanları, öğrencilere önce
“kendinizi tanıyın, merakınızı ve tutkunuzu
keşfedin”, ondan sonra kendinize uyan bir
“iş bulun” önerisinde bulunuyorlar. Çünkü
pek çok üniversite mezunu da çalışma alanı
olarak kendi mezun olduğu bölümü değil,
sonradan keşfettiği ilgi alanına atlıyor ve
orada uzmanlaşıyor.
İzmir İnsan Kaynakları Genel Müdürü
Selçuk Dündar, AA muhabirinin bir sorusunu; ‘’Öğrencilere üniversiteyi sadece ders çalışma yeri olarak görmelerini
değil, kendilerinin gerçekten ilgi duyduğu
branşlarda başarılı olabilecekleri derslere
ve programlara katılmalarını öneriyoruz’’
şeklinde yanıtlıyor ve
yeni mezunların iş aramaya başlamadan
önce kendilerini tanımaları ve belirledikleri
hedefe doğru ‘’bilinçli bir şekilde’’ gitmeleri
gerektiğini vurguluyor. Dündar’ın değindiği
bir diğer önemli sorun da, gençlerin mülakatlarda sergilediği iletişim yetenekleri ile
ilgili: “Gençlerimiz maalesef kendilerini
çok iyi ifade etme yeteneğine sahip değiller.
Bunun için etkili ve güzel konuşma eğitimi
alsınlar, kitap okusunlar. Ama her şeyden
önce mülakatta, her şeyi doğru, açık ve net
belirtmeleri gerektiğini bilsinler’’.
İnsan Kaynakları uzmanlarının ve
işverenlerin üzerinde durduğu tüm bu becerileri kazandırmaya yönelik eğitim programı,
ABD’de “liberal arts” diye tanınan,
çok yönlü ve geniş tabanlı bir müfredat
programıdır. Aslında “Liberal arts” müfredatı
ABD’de yüzyıllardır yüksek eğitimin önemli
bir parçası olmuştur. Bu müfredatta beşeri ve
sosyal bilimlerden bir çok dal kapsanır; tarih,
sosyoloji, psikoloji, yabancı diller, edebiyat, felsefe bu programın geniş yelpazesi
içinde yer alırlar. “Liberal arts” mezunları,
eğitimleri sonunda, şu becerilere sahip
olurlar :
--problemleri yaratıcı ve bütünsel bir şekilde
tanımlamak,
--çok disiplinli fikir ve çözümler üretmek,
--etkili bir şekilde yazılı ve sözlü ifade etmek
ve iletişim kurmak,
--bilgi-iletişim teknolojilerini kullanmanın
ötesinde, yeni teknolojilerin toplumsal etkilerini yorumlayabilmek,
--araştırma projelerini tasarlayıp uygulamak.
“Liberal arts” mezunları çok boyutlu entellektüel kapasiteleri ve değişen dünyaya
ayak uydurma yetenekleri sayesinde,—yani
tek bir disiplinin çerçevesi dışına çıkıp, çok
yönlü düşünmeyi bildiklerinden, eleştirel
düşünme yeteneğine sahip ve problem çözmede başarılı olduklarından, yeni teknolojilere gayet iyi uyum sağlayabildiklerinden
ve kendilerini yazılı ve sözlü olarak çok iyi
ifade edebildiklerinden dolayı--, özellikle son
yıllarda giderek disiplinler arası ya da çokdisiplinli alanlarda gelişen iş dünyasında,
tüm sektörlerde çok daha fazla talep edilen
insanlar haline geliyorlar.
Yakın bir geçmişte, Kanada’da yapılmış bir
çalışmanın sonuçlarına göre (http://www.
statcan.gc.ca/pub/75-001-x/00701/5883eng.html); “insan ve toplum bilimlerinin
çok yönlü eğitim ile sağladığı beceriler,
mezunlarına çeşitli sektörler ve meslekler
arasında kolaylıkla hareket edebilme olanağı
sağlıyor”. 2,000 üniversite mezunu üzerinde
yapılan bu çalışmada, “liberal arts- İnsan
ve Toplum Bilimleri” mezunları ile belli
bir mesleğe yönelik (özellikle mühendislik) eğitim veren bölüm mezunlarının iş
olanakları karşılaştırılmış. Çıkan sonuç
oldukça ilginç: İnsan ve Toplum Bilimleri
mezunlarının, sürekli değişen iş piyasasında
iş olanakları uzun vadede mühendislik ve
uygulamalı bilimlerdeki mezunlardan çok
daha iyi durumda...
Mühendislik ve uygulamalı bilimler
mezunlarının mezuniyetten hemen sonra saat
bazında aldıkları maaş (% 6 kadar) daha yüksek olsa da, bir çok “liberal arts” mezununun
ilerki yıllarda daha yüksek maaş kazandıkları
saptanmış. Bunun nedeni de, mühendislerin
ilk aşamadaki maaş farkları zaman geçtikçe azalmakta ve 45 yaşına geldiklerinde,
“liberal arts” mezunları mühendislik ve
uygulamalı bilim mezunlarına oranla, daha
fazla para kazanır duruma gelmişler. Ekonomik krize bağlı olarak işlerini kaybettiklerinde de “liberal arts” mezunları çok daha kısa
süre işsiz kalıyorlar. Ayrıca, “liberal arts”
mezunlarının becerilerinin daha taşınabilir
olması nedeniyle, mühendislik fakülteleri
mezunlarından çok daha fazla sayıda
meslekte ya da sektörde çalışabilmekteler.
Bu bulgular, “liberal arts” mezunlarının iş
dünyasında, uzun vadede daha avantajlı
olduklarını gösteriyor. Kısacası, bu
araştırmanın sonuçları açıkca şunu gösteriyor ki, “liberal arts ya da insan ve toplum
bilimleri” diploması, ‘uzmanlaşmış’ ya da
‘piyasaya uymayan’ bir meslek eğitiminin
aksine, mezunlarına çok daha iyi kariyer
olanakları sağlamaktadır.
ABD’de Northwestern Üniversitesinden,
şimdi iş dünyasında önemli bir yerde olan
bir mezun, insan ve toplum bilimleri üzerine
şunları söylüyor: ‘Ben hep insan ve toplum
bilimleri mezunlarını işe almaya çalışırım,
çünkü bu mezunlar eleştirel düşünmeyi,
önüne gelen malzemeyi derinden analiz
etmeyi ve kendilerini açık ve net bir şekilde
ifade etmeyi öğreniyorlar. Ayrıca, bu dallarda
büyük düşünürlerin önemli temaları ile,
-örneğin iyi ve kötü, gerçek ve fantazi, vs.-
haşır neşir oluyorlar. İş dünyası etiği için
daha iyi bir eğitim düşünemiyorum.’
Bir diğer Northwestern mezunu, Brandywine Asset Management’ın Portfolio Genel
Müdürü, Kathy Karth Jones, tamamladığı
lisans eğitimi hakkında şunları söylüyor:
‘Öğrenciler bana neden “business” okumayıp
ta “liberal arts” okuduğumu ve tarihi
seçtiğimi s orduklarında, onlara, “business”
öğrenmek için önünüzde bütün hayatınız
var’, diyorum. “Business”, bir tür ‘zanaat’
ve hem iş dünyasında, hem de okulda
öğrenilebilir. Üniversite eğitimi hayatımızın
çok özel bir dönemi. Öğrencilere, ilginç
ve cazip buldukları konuları incelemeyi
tavsiye ediyorum. Ayrıca, bir “liberal arts”
ortamında, fark etmeseler de, öğrenciler, iş
dünyasına oldukça değerli olan—sözlü ve
yazılı iletişim ve eleştirel düşünme gibi-beceriler kazanıyorlar. İş dünyasında bu
becerilerin ne kadar önemli, ama o kadar
da ender rastlanır olmaları, çok şaşırtıcı. En
önemlisi, benim her gün beraber çalıştığım
başarılı CEO ve üst düzey profesyonellerin
çoğunun “liberal arts”alanında diplomaları
var’(http://www.humanities.northwestern.
edu/about/ why.html).
Bu çok yönlü eğitim sayesinde ABD’nin en
tanınmış “liberal arts” mezunları arasında,
John Kennedy’den Barack Obama’ya kadar
pek çok devlet başkanı, büyük anonim
şirketlerin CEO’ları, üniversite rektörleri
(örneğin Carly Fiorina; eski Hewlett-Packard
Corporation CEO’su, Catherine Faust; Harvard Rektörü), medya dünyasının dev isimleri, James Cameron and Stephen Spielberg
de bulunuyor.
Türkiye’de “Liberal Arts”
Son yirmi yılda “liberal arts” programları
ABD dışına çıkarak tüm dünyada büyük
bir hızla yaygınlaşmış bulunmaktadır.
Türkiye’de de bu alanda ilk ve tek uygulama,
Işık Üniversitesi’nde 2007 yılında açılan
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’dür
(http://itb.isikun.edu.tr).
Bu programa kayıtlı öğrenciler, ilk iki yıl
içinde, kültürel antropoloji, iktisat, tarih,
bilişim teknolojileri, matematik, psikoloji,
sosyoloji, uygarlık tarihi gibi bir çok farklı
konuyu içeren ortak bir ders programı izlerler. İkinci yılın sonunda ise, tematik bir dal
seçerler: “Bilim Teknoloji ve Toplum- yani
STS” bilim, teknoloji ve toplum arasındaki
ilişkileri incelerken, diğeri, “Sanat Kültür ve
Toplum” sanat kültür ve toplum arasındaki
dinamik bağlantılar üzerine yoğunlaşır. Bu
programın ilk yıllarında öğrenciler, gerçek
ilgi alanlarını keşfetme şansı yakalar ve
daha sonra öğrenimlerini bu ilgi alanlarına
göre seçmeli derslerle tamamen kendileri
şekillendirebilirler.
Işık Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri
programının hedefleri şöyle sıralanabilir:
1. Yerel ve küresel sorunları ele alarak
Prof. Dr. Hacer Ansal
eleştirel ve analitik düşünmeyi kullanmak.
2. Tarih, toplum, bilim, teknoloji, politika,
sanat ve kültür konusunda öğrencilerin bilgisini çok-disiplinli bir biçimde geliştirmek.
3. Entellektüel ilgi alanlarını, etik değerlerini
ve sosyal sorumluluklarını geliştirmek,
çevresel, toplumsal, ve kültürel çeşitliliğe
karşı saygılarını ve bilgilerini arttırmak.
4. Öğrencilerin sözlü ve yazılı iletişim becerilerini geliştirmek; takım çalışmasına açık
olmalarını sağlamak; disiplin bazlı araştırma
yetilerini zenginleştirmek.
5. Öğrencilerin hayat boyu öğrenme isteklerini beslemek, yaratıcı düşünme, yenilikçi
fikirler üretme ve bu fikirleri projelere
dönüştürerek hayata geçirebilme yeteneklerini ve motivasyonlarını artırmak.
Bu programın ”Bilim Teknoloji ve Toplum”
dalını, belki de en iyi bu alanda lisans
eğitimi almış olan Ali Yaraş’ın sözleri
yansıtıyor:
“Bilim Teknoloji ve Toplum alanındaki
çalışmam, toplumsal olguların, teknolojik
gelişmeleri ve onlara ilişkin politikaları
nasıl etkilediklerini anlamama yol açarak,
bu konulardaki görüşlerimin derinleşmesini
sağladı. Yüksek Lisans derecemi, hidrojen
enerjisi üzerine yaptıktan sonra, yenilenebilen ve gelişen enerji danışmanı olarak
çalışmaya başladım. Bugün, Bilim Teknoloji
ve Toplum alanında eğitim almış olmamı,
sadece sunduğu eşsiz iş olanaklarından ötürü
değil, geldiğim yerde şimdiki ben olmamı
sağladığı için hayatımın en iyi seçimi
olduğunu düşünüyorum.”
2010–2011 İnsan ve Toplum Bilimleri “Sanat
Kültür ve Toplum” dalından mezun olan
Cansu Kuman ise şöyle diyor:
“Lise hayatı boyunca üniversitede hangi
bölümü okuyacağına ve ileride hangi mesleği
seçeceğine karar verememiş biri olarak, Işık
Üniversitesinin İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümüyle karşılaşmamı hayatımdaki
dönüm noktası olarak görüyorum. Mesleki
bir eğitim vermeyi hedefleyen günümüzün
kalıplaşmış eğitim sürecinin dışında olan ve
birçok disiplini içinde barındıran bölümümüz
sayesinde kendimi keşfettim diyebilirim.
Bölümümüzün tek bir disiplin içerisinde
kendini sınırlamak istemeyen öğrencilerin
beklentilerine tümüyle karşılık vereceğini
düşünüyorum.”
Hepimize Folklörlü Günler
Işık Folklor ekibi her sene yeni
katılımcı arkadaşlarla birlikte daha
güçlü ve eğlenceli bir ekip olma
yolunda ilerlemekte.Ekip geçen yıl
bir çok üniversitede düzenlenen
folklor festivallerine katılmış ve çok
beğeni toplamıştı. Ayrıca geçen yıl
düzenlenen Şile Şakayık Şenliği’ne
katılan ekip Şakayık halkının da
katılımıyla çok eğlenceli bir gösteriye imza atmıştı. Işık okullarında
yapılan etkinlikler ve kendi folklor
festivallerine ek olarak bu yıl ki
yenilikleri ritim dersleri ve yurtdışı
festivali olacak.Eğer sizlerde biraz
olsun stresinizi üzerinizden atmak istiyorsanız folklor ekibi bu
yıl Roman,Trabzon ve Kırklareli
yöreleriyle her çarşamba saat
17:00’de dans salonunda sizlerin de
katılımını bekliyor olacak .
4
Haberler
ARALIK 2012
İşletme ve Ekonomi Kulübü
İşletme ve Ekonomi Kulübü düzenledikleri seminerler ile sadece İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrenci
olan arkadaşlarımıza değil tüm
fakülte öğrencilerine hitap etmeyi
hedefliyor .Amaçları kendi okulumuzda ağırlayacakları misafirler ile
birlikte öğrencilerimize , iş dünyasında
karşılaşacakları soru işaretlerine
şimdiden cevap bulabilmelerini
sağlamak Aynı zamanda kulübe yeni
katılan arkadaşlarımızda misafir
olarak gelecek konuklarla davet öncesi
birebir konuşup , tecrübe edinebiliyorlar . Başarıları ile adından söz ettiren
İşletme ve Ekonomi Kulübü bu yılda
birçok başarılı misafirlerle okulumuzu
renklendireceğe benziyor.
Sosyal Sorumluluk Projeleri Kulübü
Gün geciktikçe etkinliklerini arttıran Sosyal Sorumluluk Projeleri Kulübümüz , dönem başladığından beri süregelen etkinliklerine bu ayda devam edecek. Her hafta Salı günleri, farklı konulara değinecek olan Sosyal Sorumluluk Projeleri Kulübümüz
aynı zamanda değerli konuklarda , okulumuz salonlarında misafir edecek. Bu ayın 19 ‘nda TOG Genel Başkanı‘ nı okulumuzda
ağırlayacak olan kulüp üyeleri daha nicelerini de büyük firmalardan destek alarak gerçekleştirecek .
İnovasyon Kulübü
Işık Üniversitesi - İnovasyon ve Girişimcilik
Topluluğu 2011-2012 eğitim öğretim yılının
bahar döneminde topluluk olarak resmen kuruldu.
Kurulduğu dönemde , “Işığa Dönüş Projesi”
kapsamında birçok FMV Işık Üniversitesi mezunu girişimcileri okulumuzda ağırladı. Bunlara
ek olarak birkaç büyük şirketlerin inovasyon
müdürlerini okulumuzda misafir etti. Seminerlerin dışında , “ Işıklı fikirler hayata geçiyor,
“İnovasyon , yaratıcılıktan girişimciliğe “ adlı
proje yarışmasını düzenledi. Birinci olan grup Silikon Vadisine gitme hakkı kazandı. Bu dönemde
etkinliklerine tüm hızıyla devam etmeyi planlayan
ekip , geçmiş döneme farklı olarak yıl içinde
süregelen inovasyon etkinliklerine katılmayı
planlıyor. İnovasyon ile ilgili yapılan çalışmalarda
gönüllü çalışarak daha yakın kontaklar kurmak
içinde; Uluslararası WEBIT kongresinde gönüllü
olarak çalıştılar. Normal de bir öğrenci için pahalı
olan bir kongreye bir hem ücretsiz katıldılar , hem
dünyaca ünlü isimlerle tanışma fırsatı buldular.
Bunun dışında Türkiye İnovasyon Fuarında
gönüllü olarak çalıştılar.Sıradaki etkinlikleri
ise 6-7-8 Aralık da yapılacak olan “Türkiye
İnovasyon Haftası İstanbul’da buluşuyor” ‘da
yine gönüllü olarak çalışmak. ICC- İstanbul
kongre merkezinde yapılacak olan Türkiye
inovasyon Haftasına Dünyaca ünlü isimler de
katılacakmış. Gönüllü olan arkadaşlarımızın,
İnovasyon ve Girişimcilik Topluluğu üyesi
arkadaşlarımız ile iletişime geçmesi yeterlidir.
İş - Kariyer
ARALIK 2012
5
Atatürk’ün Kariyer ve Meslek seçimi üzerine görüşleri
Meslek nasıl intihap olunur ve yapılır
(Meslek seçimi ve Kariyer)
1- Çalışmak zorlamayla olacak bir şey değildir.
Yeteneklerinize uygun ve gücünüzle orantılı bir
meslek bulmalı ve seçmelisiniz.
2- Gençlerin en önemli meselesi meslek seçimi
olmalıdır. Herkes yeteneğine göre bir meslek
ve mevkide görev yapmalıdır. Gençlerin
mesleklerin dıştan görünen faydalarına
kapılıp mesleği seçerlerse, mesailerini boşa
harcamış olurlar. Bunun sonucunda da
başarısız olurlar, kariyerlerinde yükselemezler ve kendilerini başarısız görüp mutsuz
olurlar. Ayrıca yeteneklerine uygun bir meslek
seçmedikleri için başkasının doldurabileceği
bir mevkiyi de işgal ederek o kişinin de
hakkını gasp etmiş olurlar.
3- Tüm mesleklerin ortak erdemleri vardır.
Bunlar: Üstlerine özen göstermek, Doğru olmak,
Saygılı olmak, Astlara güler yüzlü davranmak, Çalışkan Olmak, Hedef Sahibi olmak ve
Ağzı sıkı( Sır tutabilen) olmak. Bu faziletleri
taşımayan kişi iş yerindeki arkadaşlarıyla geçinemez ve işinde başarılı olamaz.
4- Herkes mesleğinden mutluluk duymalıdır.
Mesleği ne olursa olsun bir fayda sağlayacak
ve bir görev sahibi olacaktır. İnsan vazifesini,
cesaretli, atak, sadık ve namuslu şekilde
yapınca elinden geleni ve görevini yapmış olur.
5-Görevinizi diğer kişileri kıskanmadan
yapmalısınız. Kariyer yolunda yalnız değilsiniz.
Sizinle aynı hedefe sahip başkaları da olacak.
Bu hayat karşılaşmasında diğer rakipleriniz
yetenekleri ile sizi geçebilirler. Bir başarı
elinizden kaçabilir, bundan dolayı rakiplerinize
kızmayınız. Eğer elinizden geleni yaptıysanız
kendinize de kızmayınız. Asıl önemli olan kariyer yolunda verdiğiniz çaba ve emektir. İnsanın
elinde olan ve kendisini mutlu edecek olan şey
çabadır.
6- Bazen insanlar tembellikten baba
mesleklerini, bilinen meslekleri seçebilir veya ailelerinin meslek isteklerine
boyun eğebilirler. Oysa kuşaktan kuşağa
dışarıdaki hayatının bütün şart ve kuralları
değişebilir. Değişen bu yeni şartlara uymayan, eski geleneklerde ısrar eden, tek başına
kalmaya,zayıflamaya ve harap olmaya ve yok
“Bende sizler gibi gençken ,dünyayı kendi gözlerimle
görüyordum ve başkalarının da benim bildiklerimi
bilmediğini düşünüyordum; ama öyle olmadığını gördüm.”
Işık Üniversitesi ,İktisadi İdari Bilimler Fakültesi
,İşletme Bölümü Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi
ve Galatasaray Lisesi ile Boğaziçi Üniversitesi
Ekonomi Bölümü mezunu Sayın Yüce Uyanık
hocamız ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Büyük
şirketler için verdiği eğitim programlarının yanı
sıra üniversitemizde içinde bulunmak üzere bir
çok üniversite de halen ders veren Yüce Uyanık ‘a
verdiği derslerde ki eğitim tarzı da olmak üzere
öğrenci arkadaşlarımız için tavsiyelerini sorduk.
İş dünyasından bir çok kobiye eğitim veren
Yüce Uyanık , eğitimlerinde değindiği konuları
sorduğumuzda ; genel olarak dış ticaret, finansal matematik, finans, uluslararası faktöring,
satış, yönetim, koçluk, iletişim, kişisel gelişim,
bütçeleme, zaman yönetimi(planlama) vb . gibi
konularda eğitim verdiğini söyledi. Işık Üniversitesi ‘nde de verdiği derslerinde , eğitimlerini baz
alarak işleyen Yüce Uyanık hocamıza , bu konu
hakkında neler düşündüğünü sorduğumuzda ;
“Genel Müdürlük yaparken Üniversite de hocalık
yapan bir arkadaşımla konuşmamın sonucunda
kendimin de zamanında yaşadığım sıkıntılardan
biri gibi öğrenciler mezun olurken dış dünyaya
dair bir şey bilmediklerini düşündüm. Bununla
birlikte 2000 yılında ithalat ihracat dersini vermeye başladım. Amacım öğrencilerimin sadece
teoride kalmamaları nelerin iş yaşamlarında
yararlı olabileceğini onlara aktarabilmektir . “ diye yanıtlayan hocamız , ders verdiği
öğrencilerini ileride ideallerini gerçekleştiren
bireyler olmasını istediğini söyledi.
Yüce Uyanık ‘tan ders alan öğrencilerin , ders
sırasında öğrencilere gelecekleriyle ilgili tavsiyeleri sırasında sıkça söylediği “ Gençler bilse ,
yaşlılar yapabilse .” sözünün , onun için ne anlam
ifade ettiğini sorduğumuzda ;
“Bende sizler gibi gençken ,dünyayı kendi gözlerimle görüyordum ve başkalarının da benim
bildiklerimi bilmediğini düşünüyordum; ama
öyle olmadığını gördüm. Yanılarak öğrenmeyi
doğru şekilde bulsam da Amerika’yı da tekrar
olmaya mahkumdur.
7- Her şeyde olduğu gibi kariyerinde de insan
kendi gücüne uygun olanı aramalıdır. İnsan
atak ve girişken olmalı gerektiğinde tehlike ve
riski göze almalıdır. İnsan her yeni girişimde/
yaptığı her yenilikte özel bir mutluluk duyar ve
kendi kuvvetinin ve gücünün değerini anlar. O
zaman insan kendi kendini takdir edip daha iyi
motive olur ve başkalarınca da takdir edilir. Tek
kaldığında ve takdir edilmediğinde ise kendi
güçsüzlüğünün acısını hisseder.
Yüce UYANIK
keşfetmenin gerek olmadığını biliyorum. Bu
yüzden derslerimde deneyimlerimi paylaşarak kaç
öğrencimi kurtarabilirsem benim için kar oluyor.”
yanıtını verdi. Biz , öğrencilerine tavsiyeleri
olarak ta son cümleleri olarak şunları ekledi ;
“Üniversite sadece not alıp geçmek önemli
değil, iş hayatına hazırlık yeridir. Hayatın her
anında zevk almak gerekir, derslerde buna dahil.
Derslerinize önem vermek gerekli , ruhen ve
fiziken orda olmanız önemlidir. Derslerinizde
hocalarınızın anlattıklarını iyi dinleyin ; emin olun
ki öğrendiğiniz her şeyin faydasını bugün yada
yarın ellerinize kullanmanız için geçecek, yararını
göreceksiniz.Işık Üniversitesi öğrencileri son
derece kaliteli öğrenciler ve mezun olduklarında
piyasada maksimum düzeyde iyi yerlerde
olmalarını istiyorum.Bunun için de kendilerine yatırım yapmaları gerekiyor. Ben bunun
için elimden geldiğince yardım edicem ve bunu
da en iyi şekilde değerlendirmeniz gerektiğini
düşünüyorum .”
6
ARALIK 2012
Haberler
Yeni bir dans, yeni bir sezon
Üniversitemizin en aktif ve kalabalık kulüplerinden biri olan Dans Kulübü yeni sezonuna hızlı bir başlangıç yapıyor. Mevcut Sosyal Latin (Bachata
– Salsa – Rueda ) danslarına ek olarak bu sene , Vals sınıfı açması planlıyor . Asil bir salon dansı olarak bilinen Vals , katılmak isteyenleri şimdiden
heyecanlandırdı . Geçtiğimiz sene mezuniyetimizde gösteri yapan Dans Kulübü ‘nün hedeflerinin arasında bu seneki mezuniyet törenimizde Vals ile birlikte daha da güzel bir performans sergilemek ve okulumuzu yurtdışında temsil etmek var.
Radyo Juke
ailesi genişliyor
Hepimizin de bildiği gibi Maslak
Kampüsümüzde yayına başlayan Radyo
Juke , bir çok değişime uğrayarak 2006
yılında Şile kampüsümüzde Sosyal
Merkezdeki yerini almıştı.
2012 -2013 yeni yayın dönemi için
etkinlik takvimlerinde yer alacak olan
birbirinden farklı tarzlarda radyolardan
gelmesini düşündükleri eski radyocularla beraber “Söyleşi Günleri” düzen-
leyip “Radyo & Radyoculuk” tanımını
insanlara yeniden tanıtmayı düşünen
arkadaşlarımız ayrıca workshop tadında
keyifli söyleşi günleri de düzenlemeyi hedefliyor. Bu dönem içinde
yayınlanması muhtemel programlarının
dışında , hedefleri arasında , sabah
kuşağı için ve de Basın Yayın Kulübümüzle ortak olarak gerçekleştirecekleri
haber saatleri yer alıyor.
Sinema Kulübümüz
artık her pazartesi
seri filmler
gecesi yapıyor
İçlerinde yeni yayınlarında yer aldığı birbirinden farklı
renklerdeki akşam programları ise;
Kerem Ali Zavar ile “Dinlemeyen 1000 Pişman”
Hacı Şahin ile “İsimsiz”
Mehmet Kaldırımoğlu ile “Mavi Yeşil Tonlar”
Meriç Özkan ile “Eskici”
Ege Sarı &Batu Özk “Off-Topic”
Orçun Sözüer & Baran Can Baloğlu&Çağrı Zengin ile “Huzurevi”
Deniz Eren Öğretir ile “Kaçak Yayın”
Mert Akyüz& Eren Subası ile “Cuk Oturdu”
Gece programlarındaki sürpriz konuklarıyla ve olası gece
eğlenceleriyle Radyo Juke yeni yayın döneminde sizlerle.
.10 Aralık Pazartesinden sonra her Pazartesi saat 21:00 de, Şile
Kampüsümüzdeki Cep Sinemasında Lord of The Rings üçlemesi gösterilecektir. Pazartesi günlerindeki seri film gösteriminin dışında her Çarşamba da, öğrencilerin kendi seçimlerine
bıraktıkları ve Facebook sayfalarından düzenledikleri anketle
karar verecekleri filmler yayınlanacak.Öğrencileri memnun
edecek olan bir diğer planları ise , 1 ay boyunca en çok film
gösterimine katılan 2 arkadaşımıza , çift kişilik sinema filmine
davetiye verilecek. Bununla birlikte sık sık çekiliş yapmayı da
planlayan kulüp üyeleri , katılan arkadaşlarımızı , film galalarına
da götürmeyi hedefliyor.
Haberler
7
ARALIK 2012
Her yerde aktif Psikoloji Kulübü
Herkesin aktif olabileceği , öğrencilerin
birbirleri ile tanışıp sosyalleşebileceği
ve bilgi edinirken aynı zamanda
eğlenebileceği aktif bir kulübümüz
olan Psikoloji Kulübümüz Kasım
ayında gerçekleşen Tohum Otizm Vakfı
semineriyle hem eğitim alıp hem de
onların gönüllü projelerinde bulunma
hakkı elde etti.Bunun yanı sıra diğer
üniversitelerin Psikoloji öğrencileri
için ortak çalışmalar yapabilmek için
TPÖÇG ( Türkiye Psikoloji Öğrencileri
Çalışma Grubu ) takımına katıldılar. Edindikleri bilgileri ve gerçekleştirdikleri
etkinlikleri diğer bölümlerdeki
arkadaşlarımızla da paylaşmak amacıyla
kulüp olarak PSİKOMEDYA ‘Psikolojinin Işığı’ adında bir bülten oluşturdular.
Tüm bunları yaparken bölüm olarak
eğlenmeyi hedefleyen kulüp üyeleri
bu sene ilki TPÖÇG tarafından
gerçekleştirilecek olan PERSONA (L)
adlı Psikologlar partisinde yer alacaklar.
Havacılık Kulübü simulatör ile uçuyor!
Bugünlerde Havacılık Kulübümüz ‘ Uçmayı seven arkadaşlarımızın gökyüzüne
duyduğu hasreti bitiriyoruz ! ‘ sloganları ile tüm ilgilenen arkadaşlarımızın dikkatin
çekiyor . Flight Simulatör oyunu ile pilotların neler yaptıgını, bir uçağın olumsuz hava şartlarında yolunu nasıl bulduğunu, uçakların nasıl bu kadar hatasız iniş
ve kalkış gerçekletirdiğini, dünyadaki en güvenli taşımacılığın hava taşımacılığı
olmasının sebeplerini merak eden, sonuç olarak bir sanal pilot gözüyle havacılığı
öğrenmek isteyen herkesi ücretsiz simulatör eğitimlerine çağırıyorlar.
Endüstri Mühendisliği
Kulübü ile dolu dolu Aralık
Endüstri Mühendisliği Kulübümüz Aralık ayınınn ilk
haftası , ilgilenen arkadaşlarımıza “ Proje Yönetimi “
konusunda bilgi verecek olan Akbank’tan İmren Tımış
BOSNALI’yı okulumuz salonlarından birinde ağırladı.
Aralığın ikinci haftası ise, hepimizin tanıdığı bir isim,
Hasan VATAN – VATAN COMPUTER’ın Sahibi, bizlerle olacak. Kendisi bize bu günlere nasıl, ne çabalarla
geldiğini anlatmanın yanısıra, Elektrik-Elektronik bölümü mezunu ve okuyan arkadaşlarımızdan özgeçmişlerini
alıp, kendi iş alımı veya staj alımında kullanılacak olan
havuzuna bizleri aktaracak. Aralık ayının 3. Haftasında
ise, Endüstri Kulübümüz aracılığı ile Hocalarımızdan
Erdal BALABAN, bizlere “Proje Yönetimi ve Başarısı”
konulu bir seminer verecek.
Prokart takımımız sezonu tamamladı
Otomobil ve motor sporlarına ilgi duyan öğrencileri aynı çatı altında
toplamayı amaçlayan Motorsporları Kulübü , kurulumundan bu yana
yapılan çeşitli etkinlikler ve düzenlenen seminerlerle motor sporlarının
daha yakından tanınmasını sağlamıştır. Hepimizinde bildiği üzere , Işık Üniversitesi Motorsporları .Kulübü, 2012 yılında Prokart
dayanıklılık yarışına katılarak Türkiye’deki üniversiteler arasında bir ilki
gerçekleştirmiştir. Daha güçlü, daha hafif gokart araçları ile yapılan ve her
bir ayağı 6 saat süren yarışa üniversitemizden 5 adet lisanslı sporcumuz
katılmıştır.Sporcularımız arasında bayan sürücülerimizinde olması bu sporu herkesin yapabileceğini birkez daha göstermiştir. Önümüzdeki dönemlerde de üniversitelere örnek olması planlanan Işık Üniversitesi Prokart
Takımımız sayesinde , üniversiteler kategorisi açılması planlanmaktadır.
8
ARALIK 2012
Batıdan doğuya
bir Işık da
siz yakmaya
hazır mısınız?
BDI (Batıdan Doğuya Işıklıyız
Kulübü) FMV vakfı Işık Üni .
öğrencileri öncülüğünde başlayan
bir Sosyal Sorumluluk Projesidir.
Projenin amacı;Türkiye’nin her
bir köşesinde destek bekleyen
öğrencilere kendi ışıklarıyla destek
olmaktır.Başladığı günden bu güne
bir çok yardım projeleri düzenleyip
Üniversitemizin en aktif kulüplerinin başında gelmektedir. 2009-2010
yılları arasında pilot bölge olarak
seçtikleri , Van’ın Başkale İlçesi
Işıklı Köyüne ışık saçmışlardır. Aynı
şekilde 2011-2012 yılı içerisinde
de diğer pilot köy olarak Hatay’ın
Reyhanlı ilçesi Sulu köyü seçilmiştir.
Bu bölgede de okulun birçok
ihtiyaçlarını topladıkları yardımlar
ile gidermişlerdir. Bu sene ilk olarak
yaptıkları bağış toplama etkinliğini
çiğ köfte satışlarıyla yapan kulüp
üyeleri , aralık ayı itibari ile de tatlı
satışı gibi bağış toplama etkinlikleri
düzenlemeyi hedefliyor. Bu sene
hedef bölgeler Ege ve Karadeniz‘de.
Gün geçtikçe birçok ihtiyaç sahibine ulaşan kulübümüze, tüm
arkadaşlarımızdan desteklerini
bekliyoruz.
Haberler
Haberler
ARALIK 2012
9
Türkiye’nin her bir köşesinde destek bekleyen öğrencilere
kendi ışıklarıyla destek oluyoruz.
BDI (Batıdan Doğuya Işıklıyız)
10
BARIŞ BALCIOĞLU
ÖĞRENCİ KONSEYİ BAŞKANI
CEM BAYRAM
ARALIK 2012
Öncelikle geride bırakmış olduğumuz Öğrenci Konseyi seçimleri sonucunda, beni ve EKİBİMİ bu göreve
layık gördüğünüz için teşekkür ederiz. Ayrıca ben ve
ekibim gibi seçimlere katılan Efe ÜSTÜNELİ ve Fatih
ÇAMAŞ EKİPLERİNİ de dostane rekabetlerinden
ötürü kutlarız.
Seçim dönemini geride bırakmakla beraber, seçilmiş
öğrenci konseyi olarak taşıdığımız sorumlulukların
farkındayız ve bu farkındalıkla beraber
çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız.
Öğrenci Konseyi, öğrenci ile Üniversite Yönetimi
arasında iletişimi sağlayan bir mekanizmadır.
Öğrenci Konseyi bir karar mercii olmamakla beraber öğrencinin istek ve dileklerini yönetim katına
ileterek müzakerelerde bulunmaktadır. Ekibimizin
genel duruşu, problem oluşmadan gerekli önlemlerin
alınması ve problem çözümlerinin öğrenci men-
MUSTAFA CAN IŞIK
Haberler
faatine olması yönündedir. Konseyimiz döneminde
bütün öğrencilerin dilek ve şikayetleriyle ayrım
yapılmaksızın ilgilenilip kendilerine geri dönüşler
yapılacaktır. Öğrenci Konseyimizin müzakerelerinde şeffaflık esastır ve bu şeffaflığın Öğrenci
Konseyine olan güveni arttıracağını düşünmekteyiz.
Unutulmamalıdır ki üniversite yıllarında geçirdiğimiz
zaman akademik ve sosyal açıdan ne kadar verimli
geçerse bizler iş hayatına daha hazır ve donanımlı
bir şekilde atılırız. Öğrenci Konseyi olarak üniversite
hayatımızın standartlarını yükseltmenin bizimle bir
ömür boyu yürüyecek olan diplomalarımızın değerini
de arttıracağının bilincindeyiz. En büyük arzumuz bir
IŞIKLI ruhu yaratarak gelecek dönemlere her alanda
daha ileride bir üniversite bırakmaktır. Güçlü bir
Öğrenci Konseyi ile kazanan her zaman FMV IŞIK
ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ olacaktır.
EMRE TURAN
FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TEMSİLCİSİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ TEMSİLCİSİ
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ TEMSİLCİSİ
Görev ve sorumluluklarımızın gereğince
ekibimle birlikte çalışmalarımıza başladık.
Öncelikli hedefimiz; fakültemiz çatısı altındaki
bütün öğrenci arkadaşlarımıza ulaşıp , onların
sorunlarını öğrenmek ve çözümler bulabilmek
adına öğrenciler ile gerekli merciler arasında
köprü oluşturabilmektir. Bu doğrultuda tüm
arkadaşlarımızla iletişim kurabilmek için üniversitemiz sosyal alanlarında ve sosyal paylaşım
sitelerinde aktif rol alacağız. Sorunları tespit edip
ortadan kaldırmak için çalışacağız. Fakültemizdeki
sorunları teker teker çözüme kavuşturduğumuzda,
kusursuz bir Fen-Edebiyat Fakültesi görmek en
büyük ödülümüz olacaktır. . .
Ekip olarak öncelikli amacımız , ‘ erişilebilir
temsilcilik ‘ tanımını , fakültemiz içine yerleştirip
uygulayabilmek veöğrenci arkadaşlarımızın
bize hızlıca ulaşmalarını ve onların bütün
sorunlarını çözmektir. Fakültemiz içinde öğrenci
arkadaşlarımızı zor durumda bırakan bir çok sorun
için şuan gerekli çalışmaları yapmaktayız. Son
olarak ,ekibimiz ve ben Mühendislik Fakültemizi
bir adım daha ileriye götürebilmek için elimizden
gelen her şeyi yapacağımıza söz veriyoruz.
GSF Temsilcisi olarak en çok önem verdiğim konu
GSF öğrencisi olan arkadaşlarımın sesi olmaktır.
Ayrıca fakültedeki sanata duyarlı öğrenci profilinin
kendilerini daha iyi bir şekilde ifade edebilmelerinin önünü açmaktır. Bu zamana kadar aktif olmayan
sosyal sorumluluk bilincini öğrencilere yaymak
ve Işıklı olmanın farkındalığını açığa çıkararak
çeşitli platformlarda hissettirmekttir.Tüm temsilci
arkadaşlarıma yeni görevlerinde başarılar
diliyorum..
Hedeflerimize ulaşmak, sözlerimizi yerine getirmek için ilk günden çalışmaya başladık.
Temsilciliğimizin ilk haftasında mobil sitemizi
açtık, 4 günde 3 ek ders verdik. Yeni bir Ders
Paylaşım platformu için temelleri attık. Biz asıl
şimdi bunlarla değil, dönem sonunda, arttırdığımız
notlarla, katkıda bulunduğumuz arkadaşlarımızla,
bize gelen Teşekkürlerle övüneceğiz.
Seçmen arkadaşlarımıza, doğru bir karar ver-
diklerini göstermek için her gün, çok çalışıyoruz.
Bu arada, biz geliştirmeler, iyileştirmeler yaparken,
arkadaşlarımızdan beklediğimiz tek şey, bir
sorun yaşadıklarında ilk olarak bize bildirmeleri.
Öğretmenlere karşı tek bir kişi olarak gitmenizle,
bütün fakültenin desteğini alan bir temsilciyle git-
BUĞRA CEM
ABDULLAHOĞLU
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER
FAKÜLTESİ TEMSİLCİSİ
meniz arasında fark olması muhtemel. Dolayısıyla,
sizlere daha iyi bir fakülte sunabilmek için, bizden
maksimum faydayı sağlamanızı, bizim bu çalışma
hırsımızı kendiniz için kullanmanızı hepinize
tavsiye ediyorum.
YAVUZ ASLAN
EFL (HAZIRLIK OKULU ) TEMSİLCİSİ
Aklımızda olan projeleri hayata geçirebilmek için
ekibim ve ben çalışmalarımıza başladık. Sahip
olduğum sorumluluğun farkında olup bu 1 yıllık
temsilcilik süresini Efl ‘deki tüm arkadaşlarla beraber en iyi şekilde değerlendireceğimize yürekten
inanıyorum. Ayrıca seçim öncesinde ve sonrasında
bana destek olan Efl’deki tüm arkadaşlara sonsuz
teşekkür ederim.
Haberler
ARALIK 2012
Yeni Medya Paneli
izleyenlerde güzel
etkiler bıraktı...
9 Kasım 2012 Cuma günü 13:30-15:00 saatleri
arasında, Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans
Salonu’nda, Grafik Sanatlar ve Grafik Tasarım
Bölümü ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Enformatik Bölümü işbirliğinde günümüzün
popüler tartışma ve uygulama alanı olan “Yeni
Medya” konulu bir panel düzenlendi. Panelin
düzenlenmesindeki fikir noktası Grafik Sanatlar ve Grafik Tasarım Bölümü’nde yarı zamanlı
olarak “Yeni Medya” dersini yürütmekte olan
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Enformatik Bölümü öğretim elemanlarından Öğr.
Gör. Salih Akkemik’in ders içeriğini hazırlama
aşamasında ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede
panelin organizasyonunu yapan Öğr.Gör. Salih
Akkemik’in davetiyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Enformatik Bölümü’nden Kemal
Şahin, Plato Meslek Yüksel Okulu Görsel İletişim
Bölüm Başkanı Bager Akbay ve Egnity (Social
Media & Mobile Marketing Company) yöneticisi Murat K.Girgin panele katıldılar. Panelde
Bager Akbay tarafından gelişen yeni medya
olanakları ve çevrimiçi iletişim yollarıyla yeni
eğitim koşulları, eğitimin farklılaşması ve anlık
olarak daha geniş kitlelere engelsiz bir şekilde
yayılması vurgulandı. Murat K.Girgin ise özellikle sosyal medya aracığılıyla yeni pazarlama
ve reklam olanaklarının çok daha ucuz bir yolla,
aracı kurumlardan çok direkt olarak kullanıcı
vasıtasıyla yapılabileceğini ve bunun ne kadar
etkili bir yöntem olduğunun üzerinde durdu. Panelin moderatörü olan Salih Akkemik de katılımcı
öğrencilere gelişien teknoloji olanaklarının başta
eğitim olmak üzere doğru ve daha etkili bir yolla
kullanılması konusunda tavsiyelerde bulundu.
11
Atatürk’ün
opera ile ilgili
bir anısı
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sofya
Ataşemiliteri olarak görevli olan Mustafa
Kemal, davetli olduğu Carmen’in galasında,
zaman zaman durgunlaşarak yapıtı izlemiş
ve operanın bitiminde, perdenin en az yirmi
kez açılıp kapanmasını, sahneye çiçekler
taşınmasını, izleyicinin coşkun alkışlarını,
artistlerin sevincini hayranlıkla gözlemlemiştir.
Bu arada yüzündeki burukluğun farkına varan
Varna Türk Milletvekili Şakir Zümre’ye eğilip
şunları söylemekten de geri durmamıştır:
“Balkan Savaşı’nda yenik düşmemizin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum. Ben Bulgarları
çiftçi halk olarak biliyordum. Oysa adamların
operaları bile var… Sanatçıları, müzisyenleri,
dekoratörleri, hepsi var. Hepsi de eğitimli… Şu
opera binalarına bak!”
Kokteyl sonrası Mustafa Kemal ve Şakir Zümre Splendid Palas’a gidiyorlar. Yol boyunca hiç
konuşmuyor Mustafa Kemal… Durgunluğu
sürüyor… Ve odalarına çekiliyorlar… Aradan
birkaç dakika geçiyor geçmiyor, Şakir Zümre
odasının kapısında Mustafa Kemal’i görüyor…
“Uyku tutmadı, biraz konuşalım diye geldim”
diyor Gazi heyecanlı bir görünümle…
“Ne kadar müthiş bir olaydı..” diye ekliyor…
“Çok sesli müzik, çağın gereğidir… Bulgarlar
bunu başarmış… Bizim ülkemizde de operaya
kavuşacağımız günleri görebilecek miyiz
acaba?”
Konuşmaların ardından soru-cevap kısmına
geçildi ve öğrenciler panelistlere yeni medya
ile bağlantılı olarak kariyer planlaması, eğitime
bağlı olarak hedeflerin belirlenmesi, yeni medya
ortamlarının kullanılmasındaki avantajların
yanında risklerin neler olabileceği ve dünyadaki
gelişmelerin yanında Türkiye’deki durumun nasıl
olduğu gibi çeşitli konularda sorunlarını sordular. Panelistlerin soruları yanıtlamasıyla panel
tamamlandı.
İşte, her iki anıda da Atatürk’ün müziğe ve
sanata verdiği değer çok iyi anlaşılmaktadır.
Müziğin insana has bir özellik olduğunu, bu
yüzdende hayatta müziğin gerekliliğine işaret
eden Atatürk, yaşamının her anında müzikten
kopmamaya özenle gayret göstermiştir.
Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz
geleceğin bir gülü, yıldızı, ilkbal nurusunuz.
Yurdu asıl nura gark edecek sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu
düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok
şeyler bekliyoruz. (1922, Bursa) (Atatürk’ün
Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma
Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 45-46)
12
ARALIK 2012
Spor
“ Işıklı Fenerbahçeliler Kulübü olarak misyonumuz insanları
Fenerbahçe’nin bir spor kulübü olmasının yanında bir sivil
toplum kuruluşu olduğunun da bilincine kavuşturmaktır.”
Işıklı Fenerbahçeliler Kulübü
Geçtiğimiz yıl, Engelsiz Şile Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin kütüphanesini fazla sayıda kitapla zenginleştiren kulüp üyeleri bu senede
yardım organizasyonlarına hız katacağının bilgisini verdi. Bu sene ki kesinleşen etkinliklerinden biri, Türk Kızılay’ı bünyesindeki Zeynep - M. Nedim
Ovyar Huzurevi’ne ziyarette bulunmak. Diğeri ise , “Büyüdüm Çocuk Oldum” ekibi ile el ele vererek, Beykoz Ayetullah Keser Eğitim Uygulama
Okulu ve İş Eğitim Merkezi’nin restorasyonunu yapmak olacak.
Işıklı
Galatasaraylılar
Kulübü
Işıklı Galatasaraylılar Kulübü
olarak tüm Galatasaraylı
öğrencilerimiz arasında bir bağ
oluşturarak , maç etkinliklerinin
dışında okulumuzda ki Sosyal
Sorumluluk Projeleri ve Batıdan
Doğuya Işıklıyız Ekipleri ile
ortak çalışmalarda yapmaktır.
Yakın tarihlerde de kulüp yemek
programları ilanını yapacaklardır.
Spor
13
ARALIK 2012
IŞIKLI KARTALLAR
Beşiktaşlılığın bizlere verdiği sorumluluk olan takımın için her zaman her Yerde FEDA diyebilmek,
Beşiktaş’ın bayrağını her yerde dalgalandırabilmek için Işık üniversitesinde okuyan Beşiktaşlılar
olarak Işıklı Kartallar Kulübü altında toplanmış bulunmaktayız. Sporun her dalında siyah beyaz
Formamızın taşıdığı asaletin her zaman peşindeyiz ve peşinde olacağız.
Işıklı Trabzonsporlular Kulübü
Işıklı Trabzonsporlular Kulübü 4 yıllık bir uğraşın
ürünü. Taraftar kulüpleri arasındaki yerimizi çok geç
de olsa almış olmaktan dolayı gururluyuz. Bu dönem
aramıza yeni katılan arkadaşlarımızla birlikte geçen sene
yaptığımız maç ve yemek organizasyonlarımızı devam
ettireceğiz ve buna ek olarak da Trabzon ve Trabzonspor
bünyesinden arkadaşlarımızın ilgisini çekebilecek, bilgi
birikimlerinden ve tecrübelerinden yararlanabileceğimiz
büyüklerimizi okulumuzda ağırlamaya çalışacağız.
Trabzonspor’a gönül veren herkesi aramızda görmekten
mutluluk duyarız.
Işıklı Trabzonsporlular Kulübü Başkanı
Hatice Kübra Çoruhlu
14
Kültür-Sanat
ARALIK 2012
Sen Dünyaya Gelmeden
Venuto Al Mondo
Çakallarla Dans:
Hastasıyız Dede
Twice Born
Yapım: Türkiye
Yönetmen: Murat Şeker
Tür: Komedi
Oyuncular: Şevket Çoruh, İlker Ayrık,
Timur Acar
Yapım: 2012 – İtalya, İspanya
Süre: 127 dakika
Yönetmen: Sergio Castellitto
Tür: Dram
Oyuncular: Penélope Cruz, Emile Hirsch,
Mira Furlan, Jane Birkin, Sergio Castellitto,
Saadet Işıl Aksoy
Ben ve Sen
Yapım: İtalya
Süre: 97 dakika
Yönetmen: Bernardo Bertolluci
Tür: Dram
Oyuncular: Tea Falco, Jacopo Olmo Antinori, Pippo Delbono
Yönetmenin en son filmi olan “Io e Te” (sen ve ben ) bu ay
gösterime girecektir.Filmde, filmin ana karakterlerinden biri
olan Lorenzo, 14 yaşında ailesiyle arası kötü ve sorunları olan
bir tipi canlandırmaktadır.Ailesine bir haftalığına kayak tatiline
gideceğini söyleyen Lorenzo kendini birden eroin bağımlısı
üvey ablasının bu bağımlılıktan kurtulmak için verdiği çabasının
içinde bulacaktır. Yönetmen Bernardo Bertollucci’nin bu son
filmiyle de uzun bir aradan sonra dikkatleri üzerine çekeceğini
düşünüyoruz.Aslında gizli saklı , aileler içinde yaşanan ve çoğu
zaman ortaya çıkmamış çarpık ilişkileri sanatsal bakış açısı ile
harmanlayıp ortaya koyan Bertollucci güzel bir filme daha imza
atmış gibi görünüyor.
BERNARDO BERTOLLUCCI
İtalyan yönetmen ve senarist Bernardo Bertollucci 1962 den
bu yana ilginç tarzı ve bakış açısıyla dikkatleri üzerine çekmeyi
başarmıştır. İlk yönetmenlik denemesine, o zamanın ünlü
yönetmeni Pier Paolo Pasolini’nin yanında asistanlık yaparak
başlamıştır.1973 yılında Marlon Brando ve Maria Schneinder’in
başrollerini paylaştığı “ Last Tango in Paris” büyük başarısıyla
ön plana çıkmıştır. Bernardo Bertollucci kariyerine diğer
senelerde “La Luna” , “The Sheltering” , “Stealing Beauty” ve
en önemli filmlerinden olan “The Dremears” ile devam etmiştir.
Yönetmen senaristliğini yaptığı filmlerinde özellikle çarpık aile
ilişkileri ve ergen psikolojisi üzerinde durmuştur.
MFÖ
YILBAŞI KONSERİ
Tarih : 31 Aralık 2012
Saat :22:00 - 23:45
Yer : Lütfi Kırdar Rumeli Salonu Hall 2
Şehir : Şişli / İstanbul
Martin Grubinger
Ferhan & Ferzan Önder
Kusursuz stilleri, yakıcı akortları ve
virtüöz derecesindeki becerileri önderlerin olağanüstü kalitelerinin
kanıtlarını sunuyor. ” Michael Stenger
Mehmet Erdem
Konseri
Tarih - Saat : 07 Aralık 2012 20:00 08 Aralık 2012 13:30
Yer
: CRR Konser Salonu
Mekan
: İstanbul
Tarih
Saat
Yer
Şehir
: 8 Aralık 2012
: 21:30 - 23:00
: Matine 216
: Kadıköy / İstanbul
GERÇEK HAYATTAN
UYARLANMIŞ İZLENMESİ
GEREKEN 10 FİLM
1-A Beautiful Mind
2-Cindrella Man
3-Goodbye Bafana
Nar Ağacı
Sen Öyle Çağırmasan Ben Böyle
Gelmezdim
Yazar: Nazan Bekiroğlu
Tür: Roman
4-Milk
Grinin Elli Tonu
( Fifty Shades
of Grey )
5-Monster
Yazar: E.L . James
Tür: Roman
9-Zenne
6-In To The Wild
7-Ed Wood
8-GoodFellas
10-The Diving Bell The Butterfly
Reklam
ARALIK 2012
15
16
ARALIK 2012
Haberler
Işık Üniversitesi 1. Ulusal Öğrenci Ekslibrisleri Yarışması Sergisi
Işık Üniversitesi’nin lise öğrencilerine ekslibris sanatını
tanıtmak, bu sanat dalıyla kendilerini ifade etmelerine fırsat
vermek ve çalışmalarını değerlendirmek amacıyla organize
ettiği 1. Ulusal Öğrenci Ekslibrisleri Yarışması Sergisi 18
Ekim’de açıldı.
58 liseden çok sayıda öğrencinin katıldığı yarışmada 25
öğrenci mansiyon, 5 öğrenci başarı ödülü aldı. Başarılı bulunan 350 ekslibris, 18 - 31Ekim 2012 tarihlerinde Maslak’ta
Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Galeri Işık
İstanbul’da sergilendi.
‘Ekslibris, kitabın büyüleyici
sıcaklığını hissettirir’
Kitapseverlerin kitaplarının iç kapağına yapıştırdıkları
üzerinde adlarının ve değişik konularda resimlerin yer
aldığı küçük boyutlu grafik çalışmalara “Ekslibris” adı
veriliyor. ‘Kitabın kartviziti ya da tapusu’’ olarak da
ifade edilen Ekslibris, sözcük olarak “...’nın kitabı,
...’nın kitaplığına ait veya ...’nın kütüphanesinden”
anlamına geliyor. Işık Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi Grafik Sanatlar ve Grafik Tasarım Bölümü
Başkanı Prof. Dr. Hasip Pektaş, Ekslibris’in önemli bir
iletişim aracı olduğuna dikkat çekerek, ‘’Bu çalışmalar
estetik kaygılarla yapılan özgün yapıtlardır. Ekslibris,
sanatı insanın elleri arasına, kitapların içine kadar
getirir, onun büyüleyici sıcaklığını hissettirir” diyor.
Başarı Ödülü Kazanan Öğrenciler ve Okulları
Aytolun Cansu Ece Gür, FMV Erenköy Işık Lisesi
Eda Gizem Uğur, Zübeyde Hanım Anadolu Meslek Lisesi
Esra Diken, Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi
Taha Elgün, Konya Çimento Güzel Sanatlar Lisesi
Yusuf Ağım, Diyarbakır Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi
Psikoloji Testi
TEMEL DÜRTÜ
Sokakta yürürken bir arabanın sizi takip ettiği izlenimine kapıldınız…
a) Durur, yanınıza gelmesini bekler ve aniden “Bir şey mi
var?” gibisinden bir şey söylersiniz.
b) Yavaşlarsınız, tam hizanıza geldiğinde ters yöne doğru
yürümeye başlarsınız.
c) Göstere göstere cep telefonunuzu tuşlar, ardından
yürümeye devam edersiniz.
d) Bir dönemeçe yaklaşırken aniden koşmaya başlar ve
saparsınız. Ardından bir mağazaya girersiniz.
İşten bir an önce çıkıp en sevdiğiniz diziyi seyretmek
üzere televizyonun karşısına geçmek istiyorsunuz.
Yolda arkadaşlarınız aradı sizi bulundukları yere davet
ettiler…
a) “Olmaz”, dersiniz.
b) Eğer buluşmak istiyorsanız gidersiniz.
c) Mutlaka gidersiniz.
d) Diziden sonra gideceğinizi söylersiniz.
En sevdiğiniz diziyi seyrederken kapı çaldı, samimi bir
arkadaşınız gönül yarası yüzünden gözyaşları içinde
karşınıza dikildi.
a) Onu dinleyip teselli ederken bir yandan da diziyi izlersiniz.
b) Kendinizi tamamıyla onu dinlemeye, teselli etmeye
adarsınız, televizyonu kapatırsınız.
c) Onu dinleyip teselli ederken öce aklınız dizide kalır, beş
dakikada sonra ise diziyi unutursunuz.
d) Sıcak bir duşun iyi geleceğini söyleterek onu banyoya
gönderirir, dizinizi izlemeye devam edersiniz.
Hoşlandığınız kişi sizi teknesine davet etti. Marinaya
geldiğinizde…
a) En külüstür olanının onunki olduğunu düşünürsünüz.
b) Hayalinizde canlandırdığınız bir şey yok.
c) Hız teknesi hayal ediyorsunuz.
d) Lüks bir yat hayal ediyorsunuz.
DEĞERLENDİRME
(a)’lar çoğunluktaysa KONTROL
Sizi durup dururken dürten, yakanızı bırakmayan; adeta
temel niteliğindeki dürtünüz kontrol etme dürtüsü. Her
şey kontrolunuz altında olmalı. Yamuklar düzeltilmeli,
dağınıklıklar düzenlenmeli, sıfır hata olmalı! Gerekirse
insanlar da hizaya getirilmeli!
(b)’ler çoğunluktaysa UYUM VE DENGE
Sizi temelde dürten şey sükunet ve huzura açılan kapı
olarak uyumu sağlamak. Bu yolda sorunları çözmek ve insanlar arasında dengeli bir ortam yaratmakta üstünüze yok.
Ölçülülük ve sağduyu abidesisiniz.
Temel içgüdü olur da temel dürtü olmaz mı?
Oluversin! Bakın bakalım sizin temel
dürtünüz ne… Var mısınız teste?
Sabaha karşı dörtte kapınız çaldı…
a) Mutlaka kötü, uğursuz bir şeydir diye düşünürsünüz.
Çünkü hiçbir arkadaşınız telefon etmeden size gelmez.
b) Yanlış çalmışlardır.
c) Mutlaka arkadaşlarınızdan birisidir.
d) Mutlaka hasretinizle yanıp tutuşan karşı cinsten
biridir…
Kuzeninizin çocuğu “Bana masal anlat” diye tutturdu.
Ne anlatırsınız?
a) Alice Harikalar Diyarında.
b) Cinderella.
c) Pamuk Prenses.
d) Rapunzel.
Arkadaşlarınızla her zamanki kafede buluşacaksınız.
Arkadaşlarınız sizden önce gelmiş, bir masadaki
tartışmayı izliyorlar. Konuyu öğrendiğinizde “Keşke
başından beri burada olsaydım” dediniz. Ne olabilir?
a) Küresel ısınma.
b) Leonardo Da Vinci.
c) Astroloji.
d) Hollywood ünlüleri.
Patronunuzun karısı ile aranızda feci bir iticilik dalgası
hükmediyor. Patron, tatildelerken karısının finosuna
bakmanızı rica etti…
a) Kabul etmezsiniz. Bir aksilik olduğunda patronunuzun şirret karısı köpeğinin tek kılı için bütün saçlarınız
yolmaya hazır.
b) Kabul edersiniz. Evde köpek iyidir. Misafirse daha da
iyidir! Eğleneceğiniz kesin.
c) Kabul edersiniz. Köpeğe patronunuzun karısının adıyla
hitap edecek, komik numaralar öğreteceksiniz.
d) Evde kedilerinizin olması gerekçesiyle köpeği
alamayacağınızı söylersiniz.
(c)’ler çoğunluktaysa HAFİFLİK
Sizin temel dürtünüz; bir yetişkinin hayatının ağırlığından,
sorumluluk ve stresten kaçarak, olabildiğince hafilemeyi
sağlamak; kısacası hafifliğe kaçmak. Bunun için mizaha
ve içinizde bir türlü büyümeyen çocuğun coşkusuna
bırakıyorsunuz kendinizi.
(d)’ler çoğunluktaysa KAZANIM
Sizin temel dürtünüz, bir şeyler elde etmek. Hayatın
sunabileceği hiçbir fırsatı kaçırmamakta ve dört ayak üstüne
düşmekte üstünüze yok. Elde etme ve ele geçirme arzusu
neredeyse yaşam enerjinizin kaynağı.
Yazan : Nilgün Gedikoğlu
Zeynep İrem SÖZER
Yarışmayı organize eden Grafik Sanatlar ve Grafik Tasarım
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasip Pektaş konuşmasını yaparken...

Benzer belgeler