news • haber - Değirmenci Dergisi

Transkript

news • haber - Değirmenci Dergisi
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
1
NEWS • HABER
2
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
3
NEWS • HABER
4
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
EDITOR
EDİTÖR
“An ounce of prevention is
worth a pound of cure.”
“Bir gram önlem bir kilo
tedaviden daha değerlidir.”
Dear readers; we present you our new issue discussing
occupational health and safety subject which is accepted
as an important issue both in our country and all around
the world. The concept of occupational safety includes the
protection of business employees, the business itself and
production from any hazard and damage. As human life is
worth more than anything else, protection of the employees
is more prominent than the other two elements.
Değerli okuyucularımız; yeni sayımızda karşınıza hem ülkemiz hem de dünyanın her yerinde önemli bir konu olarak kabul edilen iş sağlığı ve güvenliği konusu ile çıktık. İş
güvenliği kavramı; bir işletmede çalışanların, işletmenin ve
üretimin her türlü tehlike ve zarardan korunmasını kapsamaktadır. İnsan canı her şeyden değerli olduğu için diğer
iki unsurdan daha fazla öne çıkmaktadır.
British Proverb
İngiliz Atasözü
When we look at today's world, it is known that the rate
of occupational accidents is still high despite the developed
technology and the regulations. Unfortunately, we experienced the most painful example of this situation in Soma a
short time ago. The accident in the mine in Soma cost lives of
301 people officially. Even there are many disputes about the
accident; it is an undeniable fact that sufficient occupational
safety precautions would lead to very different results. Similar examples prove that fact. For instance; there happened
a mining subsidence in Chili in the year 2010 and taking the
necessary precautions, the company saved the lives of 33
workers after 69 days. Similar examples were experienced in
different industries and countries and still continue to happen.
Günümüz dünyasına baktığımızda, gelişen teknoloji ve yapılan düzenlemelere rağmen hala iş kazası oranının yüksek
olduğu bilinmektedir. Bunun en acı örneğini çok kısa bir
süre önce maalesef Soma’da yaşamak zorunda kalmıştık.
Soma’daki maden ocağında yaşanan kaza, resmi olarak
301 insanımızın hayatına mal olmuştu. Kazayla ilgili birçok
tartışma olmasına karşın, yeterli iş güvenliği önleminin çok
daha farklı sonuçlara yol açacağı yadsınamaz bir gerçektir. Benzer örnekler de bize bunu göstermektedir. Örneğin;
Şili’de 2010 yılında büyük bir maden göçüğü yaşanmış ve
firmanın gerekli iş güvenliği önlemlerini alması, 33 işçinin
69 gün sonra madenden canlı çıkabilmesine olanak tanımıştı. Benzer örnekler, farklı sektörlerde ve ülkelerde de
yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir.
Grain and flour industry is evaluated within the manufacturing industry and therefore is included among the dangerous field of operation. Like all of the manufacturing areas,
flour mills also have serious risk factors in terms of occupational safety. Hand-arm injury or loss, electricity shock,
fire, explosion, flour and wheat dust, etc. For instance; it
is known that grain dust leads to serious explosions if the
necessary precautions are not taken. 3 people were killed
and 2 people were injured due to an explosion in a grain silo
in State of Kansas, U.S. in 2011. A few days ago, there was
grain dust explosion in a grain silo in Illinois State and one
person was injured. A similar accident was experienced in
Malatya, Turkey in 2007. These are some of the examples
of the risks in our industry that were reflected on the press
and I am sure that you know much more examples. The
only way to decrease these examples is to take necessary
occupational health and safety precautions.
Tahıl ve un endüstrisi, imalat sektörü kapsamında değerlendirilmekte ve bu yüzden de tehlikeli iş kolları arasında
yer almaktadır. Tüm imalat alanları gibi değirmenler de iş
güvenliği açısından ciddi risk unsurları içermektedir. Makinelere el-kol kaptırma, elektriğe kapılma, yangın, patlama,
un ve buğday tozu, vs. Örneğin; tahıl tozunun gerekli önlemler alınmadığında ciddi patlamalara sebep olduğu bilinmektedir. 2011 yılında ABD’nin Kansas eyaletinde bir tahıl
silosunda meydana gelen patlamada 3 kişi hayatını kaybederken 2 kişi de yaralanmıştı. Illinois eyaletinde ise geçtiğimiz günlerde yine bir tahıl silosunda tahıl tozu patlaması
yaşanmış ve bir kişi yaralanmıştı. Ülkemizde Malatya’da
2007 yılında benzer bir kaza yaşandı. Bunlar sektörümüzdeki risklerin basına yansıyan birkaç örneği ve eminim ki
sizler bunlardan çok fazlasını biliyorsunuzdur. Bu örnekleri çoğaltmamanın yolu ise gerekli iş sağlığı ve güvenliği
önemlerini almaktan geçiyor.
In this issue, you can review the hazards that can occur in the grain and flour industry and the precautions that
should be taken against these hazards. We hope that the
importance given on the occupational safety would increase
in our country and all around the world and these issues
would not cost human life again.
Dergi içeriğinde, tahıl ve un endüstrisinde meydana gelebilecek tehlikeleri ve bu tehlikeler karşısında alınması
gereken önlemleri inceleyebilirsiniz. Umarız ülkemizde ve
dünyanın her yerinde iş güvenliğine verilen önem artar ve
bu sorunlar bir daha insan canına mal olmaz.
Saygılarımla….
Best regards…
12
August • Ağustos 2014
Derya GÜLSOY
MILLER MAGAZINE
LEADING ARTICLE
BAŞYAZI
Zübeyde KAVRAZ
WHAT DOES AFRICAN SUMMIT TELLS US
Afrika zirvesinin bize anlattıkları
Dear industry representatives, I would like to celebrate
Ramadan Feast of the entire Muslim world once more. In
this issue, I would like to share my views on a summit
that was aired on Bloomberg and it affected me a lot. As
you know, a summit was held in Washington with the attendance of African leaders in early August. The basic aim
of the U.S.-Africa Business Summit to which 50 African
leaders attended was to develop the trade between U.S.
and the African countries.
According to my opinion; this summit that turns all eyes
to the leaders of Africa is the reflection of the expectations
and activities of U.S. done for long years in parallel with
these expectations for Africa. I guess U.S. wanted to show
the value it gives to the African countries by turning interest of everyone to the African leaders with this summit and
I believe that U.S. is highly successful in its efforts.
I think that this value given by U.S. to this continent
should be understood well by everyone. U.S. has been
supporting the countries in the continent in terms of both
military and political aspects and with social aid and services for long years. Now it prepares to strengthen the
commercial return of this support given for a very long
time. In other words, U.S. cares Africa as it knows very
well that other markets in the world are stuck and Africa
will save the economies of developed countries from collapsing. This is the most important proof of this situation
that 7 out of 10 of the world's developing economies are
in Africa.
I told before that the only virgin area in the world is Africa
and the future of the world depends on the strengthening and development of the African continent. This summit
supported my view in a sense and proved how accurate
our project for the African countries is. Therefore, I would
like to state once more that “each problem in the African
countries is the problem of the world, in other words our
problem. African leaders emphasized that in the speeches
at the summit. Calling everyone for the growth and development of Africa, the leaders point that the continent has
huge a potential which is enough for everyone. Therefore,
the messages given at the summit should be understood
well other countries besides U.S.
The time that we should evaluate Africa with its potential, not with its problems has already come. Just like I
emphasized before…
Değerli sektör temsilcileri, öncelikle tüm Müslüman
aleminin geçmiş Ramazan Bayramı’nı bir kez daha kutluyorum. Bu sayıda sizinle geçtiğimiz günlerde Bloomberg’ten
izlediğim ve gerçekten çok etkilendiğim bir zirveyle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi ABD, Ağustos başında Afrika liderlerinin katılımıyla Washington’da bir
zirve düzenledi. 50 Afrika liderinin katılım gösterdiği ABDAfrika Liderler Zirvesi’nin temel amacı ABD ile Afrika ülkeleri
arasındaki ticaretin geliştirilmesiydi.
Bütün gözleri Afrika liderlerine çeviren bu zirveyi, aslında
ABD’nin Afrika’ya yönelik beklentilerinin ve çok uzun
yıllardır bu beklentiler doğrultusunda yaptığı çalışmalarının
ekranlara yansıması olarak görüyorum. Sanırım ABD, bu
zirveyle Afrika ülkelerine verdiği değeri, herkesin dikkatini
Afrika liderlerine çevirerek göstermek istedi ve bunda da
son derece başarılı olduğuna inanıyorum.
Bence ABD’nin bu kıtaya verdiği önemin herkes tarafından iyi anlaşılması gerekiyor. ABD, kıta ülkelerine hem
sosyal yardım ve hizmetlerle hem de askeri ve siyasi açıdan
yıllardır destek veriyor. Şimdi de uzun zamandır yürüttüğü
bu desteğin ticari geri dönüşünü güçlendirmeye hazırlanıyor. Yani ABD, Afrika’yı önemsiyor çünkü dünyadaki
diğer pazarların tıkandığını, gelişmiş ülke ekonomilerinin
çöküşünü kurtaracak bölgenin Afrika olduğunu gayet iyi
biliyor. Dünyanın gelişmekte olan 10 ekonomisinden 7’sinin
Afrika’da olması da bunun en önemli kanıtı.
Dünyadaki yegane bakir alanının Afrika olduğunu, dünyanın geleceğinin Afrika kıtasının güçlenmesi ve gelişmesine
bağlı olduğunu daha önce de söylemiştim. Bu zirve bir
anlamda görüşümü destekledi ve Afrika ülkelerine yönelik
projemizin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Bu yüzden
bir kez daha belirtmek istiyorum; “Afrika ülkelerindeki her
sorun dünyanın da sorunu, yani bizim sorunumuz”. Zaten
Afrika liderleri de zirvedeki konuşmalarında bir bakıma
bunu vurguluyorlar. Afrika’nın büyümesi ve gelişmesi için
çağrıda bulunan liderler, kıtanın herkese yetecek bir potansiyeli barındırdığına dikkat çekiyorlar. Tam da bu yüzden,
bu zirvede verilen mesajların ABD dışındaki diğer ülkeler
tarafından da iyi anlaşılması gerekiyor.
Afrika’yı artık sorunlarıyla değil potansiyeliyle değerlendirmemizin zamanı çoktan geldi. Tam daha önce vurguladığım gibi…
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.
See you in the next issue…
Saygılarımla…
Best regards…
14
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
July • Temmuz 2014
19
Contents
İçindekiler
38
80
OCCUPATIONAL
SAFETY AND
STANDARDS IN MILLING
88
WORLD
OILSEEDS
MARKET
DEĞİRMENCİLİKTE İŞ
DÜNYA YAĞLI TOHUMLAR
PAZARI
GÜVENLİĞİ VE STANDARTLAR
GRAIN AND FLOUR
MARKET IN SOUTH
AFRICA
GÜNEY AFRIKA’DA TAHIL
VE UN PAZARI
plans to build a new grain facility in Arkansas
Eris Un enters into the retail industry
22 Cargill
30
Cargill, Arkansas’te yeni tahıl tesisi inşa etmeyi
Eriş Un perakende sektörüne adım atıyor
planlıyor
completed the installation in Mongolia
26 Alapala
Alapala, Moğolistan’daki kurulumu tamamladı
goal in Turkey is 1 billion dollars in 5 years
34 Cargill’s
Cargill’in Türkiye hedefi 5 yılda 1 milyar dolar
Advertisements Index
Reklam İndeksi
ALAPALA MAKİNA........................................................................ Ö.K.
UNORMAK DEĞİRMEN MAKİNA.......................................AKORDEON
ENTİL ENDÜSTRİ YATIRIMLARI ...................................................Ö.K.İ.
SELİS MAKİNA................................................................................... 1
YENAR DÖKÜM SANAYİ.................................................................... 2
İMAŞ MILLERAL................................................................................. 3
ALTUNTAŞ HAVALANDIRMA VE HAYVANCILIK.................................. 4
MEKO MİKRO BİLGİSAYAR ELEKTRONİK KONTROL........................ 5
ALTINBİLEK MAKİNE....................................................................... 6-7
BBCA DEPOLAMA SİSTEMLERİ TARIM İNŞ................................... 8-9
PETKUS........................................................................................... 10
SAĞBİLİ MAKİNA............................................................................. 11
TAPCO............................................................................................. 13
MOLİNO........................................................................................... 15
ABP MC........................................................................................... 19
CONSERGRA................................................................................... 21
ABP PERTEN................................................................................... 23
GENÇ DEĞİRMEN MAKİNALARI ..................................................... 25
FRIGORTECH ................................................................................ 27
AYBAKAR DIŞ TİCARET ................................................................. 29
5S MAKİNA ................................................................................ 32-33
SİLOS CORDOBA............................................................................ 35
BAKER MAGNETİK.......................................................................... 37
İDMA................................................................................................ 38
MOLİNO........................................................................................... 39
ASEL MÜHENDİSLİK........................................................................ 41
BÜHLER...................................................................................... 48-49
ÜÇEL SİLO....................................................................................... 51
WAM EURASIA MAKİNE SANAYİ..................................................... 55
ALPSAN........................................................................................... 57
GRAIN AFRICA................................................................................. 61
MY SİLO INSERT........................................................................ 64-65
PAKETSAN....................................................................................... 75
ACITER............................................................................................ 81
DEĞİRMEN MAKİNA...................................................................... 103
TEKNİK DEĞİRMEN MAKİNALARI..........................................104/A.K.İ
UĞUR MAKİNA .............................................................................A.K.
58
Occupational Safety in Flour Milling
Un Değirmenciliğinde İş Güvenliği
76
Selecting the right bagging system for
10-50kg
10-15 kg için doğru torbalama sisteminin
seçilmesi
86
CHS provides all services from farm to fork
Tarladan sofraya tüm hizmetler CHS’de
82
The trend is downward in wheat prices
Buğday fiyatlarında trend aşağı yönlü seyrediyor
NEWS • HABER
Olam built rice mill
in Nigeria
...............................................................
Olam, Nijerya’da pirinç
değirmeni kurdu
As one of the world’s leading agricultural businesses, Olam International realized the opening
of the new rice mill that it installed in Nigeria with
the attendance of Nigerian President Goodluck
Ebele Jonathan.
Dünyanın önde gelen tarımsal işletmelerden
biri olan Olam International, Nijerya’da kurumunu gerçekleştirdiği yeni pirinç değininin açılışını, Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Ebele
Jonathan’ın katılımıyla gerçekleştirdi.
As one of the world’s leading agri-businesses and operating in 65 countries, Olam International Limited realized the opening of the new rice mill that it installed in
Nigeria’s Nasarawa State with the attendance of Nigerian
President Goodluck Ebele Jonathan.
The state of art integrated rice milling facility is situated
at the heart of Olam’s 6,000-hectare greenfield irrigated
and mechanized paddy farm. The facility will provide
36,000 tons of milled rice per annum to the domestic
market, contributing to the Federal Government’s goal
to improve rice self-sufficiency. With 3,000 hectares already under cultivation and a further 3,000 hectares to
be developed in 2015, the farm is expected to harvest
two crops per annum with four varieties of high-yield rice
developed in partnership with the West African Rice Development Association.
Together the farm and the mill are expected to boost
smallholder rice production in the region through a ‘nucleus and outgrower farming model’. Olam supports
surrounding rice-growing communities with training,
pre-finance, agri-inputs and marketing linkages in order
to improve their paddy yields and realizations, which are
then purchased by Olam at a fair market price. Currently 3
thousand farmers are engaged in the program. The target
is 16 thousand by 2018. Ultimately, 20 thousand smallholder farmers will supply 30-40% of the mill’s capacity.
22
August • Ağustos 2014
Dünyanın önde gelen tarımsal işletmelerinden biri olan
ve 65 ülkede faaliyet gösteren Olam International Limited,
Nijerya’nın Nasarawa eyaletinde kurulumunu gerçekleştirdiği
pirinç değirminin açılışını, Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck
Ebele Jonathan’ın katılımıyla gerçekleştirdi.
Son teknoloji entegre pirinç değirmeni, Olam’ın 6 bin metrekarelik yeşil alana sahip sulak ve mekanize çeltik çiftliğinin
merkezinde yer alıyor. Tesis, Federal Hükümetin pirinçte kendine yeterliliği geliştirme hedefine katkıda bulunarak yerel pazara yıllık 36 bin tonluk öğütülmüş pirinç sağlayacak. 3 bin
hektarlık mevcut ekili alan ve 2015 yılına kadar geliştirilecek
olan diğer 3 bin hektarlık ekili alanla birlikte çiftliğin, Batı Afrika Pirinç Geliştirme Derneği ortaklığında geliştirilen dört çeşit
yüksek verime sahip pirinçle yılda iki mahsul kaldırması bekleniyor.
Çiftlik ve değirmenin, ‘çekirdek ve büyük yetiştirici çiftçilik
modeli’ aracılığıyla bölgedeki küçük ölçekli pirinç üretimini
arttırması bekleniyor. Olam, çevredeki pirinç üreticilerini, çeltik
verimini ve üretimini arttırabilmek için eğitim, ön finansman,
tarımsal girdiler ve pazarlama bağlantılarıyla destekliyor. Verimi ve miktarı arttırılan ürünler, daha sonra Olam tarafından
adil piyasa fiyatı üzerinden satın alınıyor. Şu anda programa 3
bin çiftçi dahil. Programın hedefi ise 2018 yılına kadar 16 bin
çiftçiyi dahil etmek. Sonuç olarak da değirmen kapasitesinin
yüzde 30-40’ı küçük ölçekli 20 bin çiftçi tarafından tedarik
edilecek.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
23
NEWS • HABER
New flour mill investment
from Interflour
.....................................................................
Interflour’dan Filipinler’e
yeni un değirmeni yatırımı
As an effective milling group especially in the
Asian region, Singapore-based Interflour Group
prepares to establish a new flour mill in Philippines.
Özellikle Asya bölgesinde etkin bir değirmencilik grubu olan Singapur merkezli Interflour Group, Filipinler’de yeni bir un değirmeni kurmaya
hazırlanıyor.
Singapore-based Interflour Group Pte. Ltd. will make an
investment of $30 million (roughly P1.3 billion) to put up a
new flour milling facility in Zambales, Philippines as part
of the company’s expansion program in Southeast Asia.
According to the news from Inquirer.net; in a statement, the Subic Bay Metropolitan Authority (SBMA) disclosed that the new facility, which will be set up at the
Subic Bay Gateway Park, was expected to meet the rising demand for flour not only in the Philippines, but also
in Southeast Asia. According to the SBMA; the Interflour
Group, Subic Bay Gateway Park, and the SBMA have
already signed a 50-year lease contract for the construction of the flour mill facility within a 52,852-square-meter
lot inside the Subic Bay Gateway Park. Registered under
the business name Mabuhay Interflour Mill Inc., the new
flour mill is expected to be completed in 24 months.
Once operational, the facility will produce 500 tons of
flour a day. It is thought that this amount may be doubled
to 1,000 tons by 2019. The Interflour Group is one of the
biggest flour milling companies in the world with seven
flour mills in Vietnam, Indonesia, Malaysia and Turkey.
Singapur merkezli Interflour Group Pte. Ltd., firmanın
Güneydoğu Asya’daki genişleme programının bir parçası olarak Filipinler Zambales’te yeni bir un değirmeni
tesisi kurmak için 30 milyon dolarlık (yaklaşık 1.3 milyar
Filipinler pezosu) yatırım yapacak. Inquirer.net’te yer alan
habere göre; Subic Bay Metropolitan Kurumu (SBMA)
bir açıklamasında; Subic Bay Gateway Park’a kurulacak
olan yeni tesisin, sadece Filipinler’in değil, aynı zamanda
Güneydoğu Asya’nın da artan un ihtiyacını karşılamasını
beklediklerini belirtti.
SBMA’ya göre; Interflour Group, Subic Bay Gateway
Park ve SBMA; Subic Bay Gateway Park’ın içerisinde 52
bin 852 metrekarelik alana yapılacak olan un değirmeni
için 50 yıllık kiralama sözleşmesi imzaladı. Mabuhay Interflour Mill Inc. adıyla kayıt ettirilen yeni un değirmeninin
24 ay içerisinde tamamlanması bekleniyor. Tesis, açıldığında günde 500 ton un üretimi gerçekleştirecek. 2019
yılı itibari ile bu miktarın ikiye katlanabileceği düşünülüyor.
Interflour Group; Vietnam, Endonezya, Malezya ve Türkiye’deki yedi un değirmeni ile dünyadaki en büyün un
değirmenciliği firmalarından bir tanesi.
Dryer order for TORNUM from Russia
...........................................................................................................
Tornum’a Rusya’dan kurutucu siparişi
Sweden-based technology producer Tornum has
received an order of dryer for snack production in
Russia. Designed for sunflower, the dryer will also
be used in drying corn and wheat.
İsveç merkezli teknoloji üreticisi Tornum, Rusya’da
atıştırmalık üretimi için kurutucu siparişi aldı. Ayçiçeği için tasarlanan kurutucu aynı zamanda mısır ve buğday kurutmada da kullanılacak.
Sweden-based Tornum has received an order from
OOO "Dzhumaylovskoe" in Krasnodar, Russia, to sup-
İsveç merkezli Tornum, Rusya’nın Krasnodar kentinde bulunan Dzhumaylovskoe LTD (OOO) firmasından
24
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
ply a Continuous Mixed Flow Dryer, type TK8-33-4.
Designed for sunflower, the dryer will also be used for
drying corn and wheat. The machine is equipped with
in-line burner for natural gas and fire detection system.
The order also includes a cleaning/grading machine and
conveying equipment. The project is planned to be up
and running late July/early August 2014.
Owner of OOO Dzhumaylovskoe Nerusin Vladimir
Vladimirovich said the following on the subject: “After
careful consideration we choose Tornum for their good
quality, decent price and their attentive customer approach.” Mr. Vladimirovich plans to start his own production of snacks, as he produce top quality sunflower.
Tornum’s TK Dryer is qualified as a good choice for this
purpose as the dryer handles the kernels in a gentle way.
All dryers supplied from Tornum have also a smooth inside which ensure hygienic handling and easy cleaning.
Sales manager at TORNUM OOO that is a fully owned
subsidiary of TORNUM AB in Sweden, Mikhail Makeyev
said the following on the subject: “We carefully calculate
the capacity of the dryer in order to make sure the dryer
will meet the requirements of the customer. This combined with our vast experience ensures that the customer obtains the best possible solution to suite the specific
performance required.”
Kesintisiz Karışık Akış Kurutma Makinesi (tip TK8-334) siparişi aldı. Ayçiçeği için tasarlanan kurutucu aynı
zamanda mısır ve buğday kurutmada da kullanılacak.
Makine, doğalgaz ve yangın algılama sistemi için sıralı
brülörle donatılmış. Sipariş kapsamında temizleme/sınıflandırma makinesi ve taşıma ekipmanı da bulunuyor.
Projenin, Temmuz sonu veya Ağustos başında tamamlanması planlanıyor.
Dzhumaylovskoe LTD sahibi Nerusin Vladimir Vladimirovich konu ile ilgili şunu söyledi; “Dikkatlice düşündükten
sonra sundukları kalite, makul fiyatları ve özenli müşteri
yaklaşımlarından dolayı Tornum’u seçtik.” Vladimirovich
yüksek kalite ayçiçeği ürettiği için kendi atıştırmalık ürün
üretimine başlamayı planlıyor. Tornum’un TK Kurutucusu çekirdekleri yumuşak bir şekilde işlediği için bu plana
göre iyi seçim olarak nitelendiriliyor. Tornum’dan tedarik
edilen tüm kurutucular, hijyenik işleme ve kolay temizleme
sağlayan düzgün/pürüzsüz bir iç kısma sahip.
İsveç’te bulunan Tornum AB’nin iştiraki olan Tornum
LTD’nin Satış Müdürü Mikhail Makeyev ise konu ile ilgili
şunları dile getiriyor: “Kurutucunun müşterinin gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için kurutucu kapasitesini dikkatlice hesapladık. Bu kapasiteyi, müşterinin
istediği belirli performansa uyabilecek en iyi çözümleri
almasını sağlayan geniş tecrübemizle birleştirdik.”
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
25
NEWS • HABER
Cargill plans to build a new
grain facility in Arkansas
.............................................................................
Cargill, Arkansas’te yeni tahıl
tesisi inşa etmeyi planlıyor
Cargill prepares to add a new facility to the ones
in U.S. The company announced on its press release that it plans to build a new grain facility in
West Memphis region of Arkansas.
Cargill, ABD’deki tesislerine bir yenisini eklemeye hazırlanıyor. Firma yaptığı basın açıklamasında
Arkansas’ın West Memphis bölgesinde yeni bir tahıl tesisi inşa etmeyi planladığını açıkladı.
Cargill will invest $45 million to build a grain handling and shipping facility in West Memphis, Arkansas.
The facility will become a key origination point in the
south for soybeans, corn, milo and wheat. Cargill has
received the necessary permits and is now working on
the timeline for the start of construction and completion
of the project.
The West Memphis plant will have three truck-receiving areas that will allow farmers to unload grain quickly.
On the shipping end, the facility will be capable of holding up to five barges, loading as many as eight barges in
a full day (50,000 bushels per hour).
The West Memphis facility will complement Cargill’s
grain storage assets on the Mississippi River and export
facilities in the Gulf. In 2012, Cargill completed a $25
million modernization project at Hales Point, Tenn., which
added capacity and quickened unloading times for farmer customers.
State Senator Keith Ingram of West Memphis said
the new facility will be good for Arkansas agriculture.
“Over the years, corn and soybean production have
increased in Arkansas and the West Memphis elevator
will provide an additional market.” he said and added,
“The facility will further link Arkansas to the global marketplace.”
Cargill, Arkansas West Memphis’de yeni bir tahıl işleme ve nakliye tesisi kurmak için 45 milyon Dolarlık yatırım
yapacak. Bu tesis; soya fasulyesi, mısır, milo (sorgum) ve
buğday için güneyde önemli bir başlangıç noktası olacak.
Cargill, tesis için gerekli izinleri aldı ve şu anda tesis inşasının başlaması ve projenin tamamlanması ile ilgili zaman
çizelgesi üzerinde çalışıyor.
West Memphis tesisi, çiftçilere tahıllarını daha hızlı boşaltma imkanı sağlayacak üç kamyonluk ürün alma bölgesine sahip olacak. Nakliye kısmında ise tesis, bir tam
gün içerisinde en fazla sekiz mavna yükleme (saatte 50
bin kile) imkanı sağlayan beş mavnaya sahip olacak.
West Memphis tesisi, Cargilli’in Mississippi Nehri üzerindeki tahıl depolama tesisleri ve Körfezdeki ihracat
olanakları için tamamlayıcı özellikte olacak. 2012 yılında
Cargill, Tennessee Hales Point’teki 25 milyon dolarlık
modernizasyon projesini tamamlamıştı. Bu projeyle tesise kapasite eklemesi gerçekleştirildi ve çiftçilikle uğraşan
müşteriler için yük boşaltma süreleri hızlandırılmıştı.
West Memphis Eyalet Senatörü Keith Ingram, yeni tesisin Arkansas tarımının yararına olacağını söyledi ve ekledi: “Yıllar içinde, Arkansas’ta mısır ve soya fasulyesi üretimi artış gösterdi. West Memphis asansörü de bu üretime
ek bir pazar sağlayacaktır. Bu tesis, Arkansas’ı küresel
pazara daha da bağlayacaktır.”
26
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
27
NEWS • HABER
Solix from Buhler
for guaranteed revenue
increase
.....................................................................
Bühler’den garantili gelir artışı
için Solix
Minimizing energy expenses and optimizing availability of plants, SOLIX is the name of Buhler's solution for the economical and technological optimization of existing grain mills and it guarantees
revenue increase.
Enerji giderlerini minimize eden ve tesislerin kullanılabilirliğini optimize eden SOLIX, Bühler’in mevcut tahıl değirmenlerinin ekonomik ve teknolojik
optimizasyonu çözümü olarak sunuluyor ve gelir
artışını garanti ediyor.
Buhler offers Solix as a new solution guaranteeing the
revenue increase for the mills. Head Process Technology
in the Buhler Grain Milling business unit Walter Eugster explains SOLIX as, "SOLIX enables Buhler to help mill owners
lower their energy costs and increase revenue from their
grain mills. SOLIX is a structured approach that consists of
a detailed analysis of the grain mill and a package of measures derived from the analysis. Added values for customers are created through plant performance, yield, availability
and operating cost optimization as well as energy savings.
SOLIX offers customers options for increasing their revenue
in conjunction with minimal production interruptions and integrated service solutions which ensure the greatest uptime
for the plant. New findings, such as trends and technological developments are also included in this."
THE OPTIMIZATION PACKAGE
Grain mills generally offer great potential for improvements. The Buhler experts direct their focus to a multiplicity of points in their analysis. The package of measures they
identify can simultaneously contain multiple approaches
for optimizing the entire plant. It might target increasing
performance, increasing the flour yield,
improving energy efficiency or optimizing
sanitation and safety. If the recommended
measures are then executed, the results
can be seen in the form of streamlined
operating costs and improved plant availability. These are directly reflected in the
operating account as revenue increase –
without any larger investments, a 5% plus
can be realized, with more significant investments, an increase in revenue of 20%
can be achieved.
28
August • Ağustos 2014
Bühler, değirmenlere gelir artışını garanti eden yeni bir çözüm olarak Solix’i sunuyor. Bühler Tahıl Değirmenciliği birimi
İşleme Teknolojileri Başkanı Walter Eugster, SOLIX’i şöyle
açıklıyor: “SOLIX, Bühler’in enerji maliyetlerini düşürmede ve
tahıl değirmenlerinin gelirini arttırmada değirmencilere yardım edebilmesini sağlıyor. SOLIX, tahıl değirmeninin ayrıntılı
analizinden ve bu analizden elde edilen bir önlemler paketinden oluşan yapısal bir yaklaşımdır. Müşteriler için enerji
tasarrufunun yanı sıra tesis performansı, verim, kullanılabilirlik ve işletme maliyet optimizasyonu aracılığıyla katma değerler oluşturulur. SOLIX, müşterilere, tesiste çok büyük bir
çalışma süresi sağlayan asgari üretim kesintileri ve entegre
hizmet çözümleri ile birlikte gelirlerini arttırmak için çeşitli opsiyonlar sunmaktadır. Çeşitli trendler ve teknolojik gelişmeler
gibi yeni bulgular da SOLIX’e dahil edilmiştir.”
OPTİMİZASYON PAKETİ
Tahıl değirmenleri genellikle geliştirilmeleri için büyük
bir potansiyele sahiptir. Bühler uzmanları analizlerinde
doğrudan puan çokluğuna odaklanmaktadır. Belirlenen
önlem paketi, tüm tesisin optimizasyonu için aynı anda
birden çok yaklaşım içerebilmektedir. Paket; performansı arttırma, un verimini arttırma, enerji
verimini geliştirme ya da sanitasyon ve
güvenlik optimizasyonunu sağlamayı
amaçlayabilir. Önerilen önlemler uygulanırsa, sonuçlar elverişli işletme maliyetleri
ve gelişmiş kullanılabilirlik tesis formunda
görülebilmektedir. Bunlar da gelir artışı
olarak işletme hesabına doğrudan yansımaktadır. Çok büyük yatırımlar yapmadan yüzde 5’lik; daha büyük yatırımlarla
da yüzde 20’lik bir kar artışı sağlanabilmektedir.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
29
NEWS • HABER
Alapala completed the
installation in Mongolia
.................................................................
Alapala, Moğolistan’daki
kurulumu tamamladı
Alapala completed the installation of steel silos
with 11 thousand-ton capacity, new flour milling
line with 150 ton/24 hour capacity and rye milling
line with 30 ton/24 hour capacity for Erdenet Gurill LLC company in Mongolia.
Alapala Makina, Moğolistan’daki Erdenet Gurill
LLC firması için 11 bin ton kapasiteli çelik siloların, 150 ton/24 saat kapasiteli yeni un öğütme
hattının ve 30 ton/24 saat kapasiteli çavdar öğütme hattının kurulumunu başarıyla tamamladı.
As one of the leading companies of the milling technologies industry; Alapala completed another installation
successfully. Receiving the order of steel silo with 11
thousand-ton capacity, flour milling line with 150 ton/24
hour capacity and rye milling line with 30 ton/24 hour
capacity from Mongolian Erdenet Gurill LLC company;
Alapala successfully completed the erection, commissioning and hand over of the silos and milling lines on
June 2014. The steel building of the plant was built from
Alapala Construction operating under Alapala Group.
The opening ceremony of the plant was realized on 30
June 2014 with the attendance of Tuncer KIYAK as the
embassy representative, Oguz Kuyumcular as Ulanbator
trade counsellor and the representatives of Alapala.
Becoming operational in 2011 as the subsidiary of
Nuudelchin Group, the facility of Erdenet Guril LLC is located in Orkhon province of Erdenet city. Being also the
first rye flour plant of
Mongolia, the facility is
established to meet the
local flour need. Fully
equipped with the latest technology, Erdenet
Gurill plant showcases
an
environmentally
friendly structure with
fully equipped computer system that enables
12 times less water and
25% less power.
30
August • Ağustos 2014
Değirmen teknolojileri sektörünün öncü firmalarından
Alapala Makina, bir kurulumu daha başarıyla tamamladı.
Moğolistan firması Erdenet Gurill LLC’den 11 bin ton kapasiteli çelik silo, 150 ton/24 saat kapasiteli un öğütme
hattı ve 30 ton/24 saat kapasiteli çavdar öğütme hattı
siparişi alan Alapala, siloların ve öğütme hatlarının kurulumunu, devreye alımını ve teslimatını Haziran 2014’te
başarıyla tamamladı. Fabrikanın çelik binası ise Alapala
Grup bünyesinde faaliyet gösteren Alapala İnşaat tarafından yapıldı.
Tesisin açılışı, Büyükelçilik temsilcisi Tuncer Kayak,
Ulanbator Ticari Müşaviri ve Alapala temsilcilerinin katılımı
ile 30 Haziran 2014’te gerçekleşti.
Nuudelchin Group’un yan kuruluşu olarak 2011 yılında
devreye giren Erdenet Guril LLC’in fabrikası, Erdenet şehrine ait Orkhon kasabasında bulunuyor.
Aynı zamanda Moğolistan’ın ilk çavdar unu fabrikası olma özelliğine sahip
fabrika, yerel un ihtiyacını karşılamak amacıyla
kuruldu. Teknolojinin en
son olanakları ile donatılan Erdenet Gurill fabrikası, 12 kat daha az su
tüketimine ve yüzde 25
daha az enerji tüketimine
olanak tanıyan tam donanımlı bilgisayar sistemiyle
çevreye duyarlı bir yapı
sergiliyor.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
8 mills from Tika for
Burkina
Faso
...............................................................
Tika’dan Burkina Faso’ya 8
değirmen
Chairmanship of Turkish International Cooperation and
Coordination Agency (TIKA) realized the installation of 8 mills
within the project launched for the improvement of the production possibilities of villagers in the town of Gumedi in Réo
Region of Burkina Faso. Operating with fuel oil, the mills were
delivered to officials at a ceremony held. Vagadugu Ambassador of Turkey Murat Ulku, TIKA officials, REO Area local administrators and Piakoro Association representatives attended
to the ceremony.
Making statements at the ceremony, authorities from Burkina Faso thanked TIKA for its support and wished their cooperation between the two countries to continue. Besides, food
supplies consisting of 800 packages were distributed to the
poor families at the ceremony with the cooperation of TIKA
and FASOPA Association due to the month of Ramadan.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı, Piakoro Derneği işbirliğiyle Burkina Faso’nun Réo Bölgesi’nde bulunan Gumedi Kasabası köylülerinin üretim imkânlarının geliştirilmesine yönelik başlatılan proje kapsamında 8 adet değirmen
kurulumu gerçekleştirdi. Akaryakıt ile çalışan değirmenler, düzenlenen törenle yetkililere teslim edildi. Törene, Türkiye Vagadugu Büyükelçisi Murat Ülkü, TİKA yetkilileri, Réo Bölgesi yerel
yöneticileri ve Piakoro Derneği Temsilcileri katıldı.
Törende açıklamada bulunan Burkina Fasolu yetkililer desteklerinden dolayı TİKA’ya teşekkürlerini ileterek iki ülke arasında söz konusu işbirliklerinin devam etmesi temennisinde bulundular. Ayrıca tören sırasında, Ramazan Ayı münasebetiyle
TİKA ile FASOPA Derneği işbirliğinde fakir ailelere 800 paketten
oluşan gıda malzemeleri de dağıtıldı.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
31
NEWS • HABER
GrainCorp purchased
10% stakes of Five Star
Flour Mills
............................................................................
GrainCorp, Five Star Flour
Mills’in %10 hissesini aldı
Australia-based GrainCorp announced that it has
purchased 10% stakes of Five Star Flour Mills
that is one of the leading flour mills of Egypt.
Avustralya merkezli GrainCrop, Mısır’ın önde
gelen un değirmenlerinden biri olan Five Star
Flour Mills’in yüzde 10’luk hissesini satın aldığını açıkladı.
GrainCorp announced that it has purchased a 10%
equity stake of Five Star Flour Mills that is the leading
flour mills of Egypt. GrainCorp’s stake has a value of approximately AUD$10 million and this amount will be funded from existing cash reserves. The purchased stakes
provide GrainCorp the right to appoint a director to Five
Star’s Board.
Executive Chairman and Interim CEO of GrainCorp,
Mr. Don Taylor, said there was a strong strategic rationale
for building upon GrainCorp’s relationship with one of its
largest international customers and he added, “We have
been working in close partnership with the Management
team at Five Star Flour Mills over a number of years, and
have been in discussions for some time about how we
can strengthen our relationship for the benefit of both our
companies and the growers who use our network.”
Chairman& Managing Director of Five Star Flour Mills,
Mr. Mahmoud el Shorbagi said the following on the subject: “We are very pleased to consolidate our positive
relationship with GrainCorp and to have our supplier of
choice firmly on board. We have proudly built our business around Australian wheat in particular and are a major buyer of the high quality hard, white wheat grown in
eastern Australia. I have visited Australia myself on several
occasions and have always been very impressed by the
dedication to quality by grain growers and GrainCorp.”
32
August • Ağustos 2014
GrainCorp, Mısır’ın önde gelen un değirmeni olan Five
Star Flour Mills’in sermaye hisselerinin %10’unu aldığını
duyurdu. GrainCrop’un satın aldığı hisselerin değeri yaklaşık olarak 10 milyon Avustralya Doları ve bu miktar firmanın
mevcut nakit rezervlerinden ödenecek. Alınan bu hisseler,
GrainCorp’a, Five Star yönetim kurulunun başkanını seçme
hakkı veriyor.
GrainCorp’un Yönetim Kurulu Başkanı ve geçici CEO’su
Don Taylor, GrainCorp’un en büyük uluslararası müşterilerinden birisi ile böyle ilişkiler kurması için çok güçlü bir
stratejik gerekçesi olduğunu söyledi ve ekledi; “Uzunca bir
süredir Five Star Flour Mills’in yönetim ekibi ile çok yakın
ortaklık içerisindeyiz ve uzun süreden beridir de hem her iki
firmanın hem de ağımızı kullanan ürün yetiştiricilerinin faydasına olacak şekilde ilişkilerimizi nasıl güçlendireceğimizi
düşünüyorduk.”
Five Star Flour Mills Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim
Müdürü Mahmoud el Shorbagi de konu ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi: “GrainCrop ile olumlu yöndeki ilişkilerimizi pekiştirmekten ve GrainCorp’u tedarikçi firmamız
olarak seçmekten oldukça memnunuz. İşletmemizi özellikle
Avustralya buğdayı çerçevesinde kurmaktan gurur duyuyoruz. Doğu Avustralya’da yetiştirilen yüksek kaliteli sert beyaz buğdayın önemli alıcılarındanız. Avustralya’yı kendim de
birkaç kez ziyaret ettim ve tahıl üreticileri ile GrainCorp’un
kaliteye olan bağlılığından oldukça etkilendim.”
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
33
NEWS • HABER
Eris Un enters into
the retail industry
.....................................................................
Eriş Un perakende sektörüne
adım atıyor
As one of the largest flour producers of Turkey,
Erisler Gida brings its experience in the professional market to the retail market on its 40th anniversary. Eris Un aims to be among the top 3
brands in retail in 2015.
Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden Erişler
Gıda, 40’ıncı yılında profesyonel pazardaki deneyimini Eriş Un ile perakende alanına taşıyor. Eriş
Un, perakendede 2015 yılında ilk 3 marka arasında olmayı hedefliyor.
Creating added value for the country by making 240 thousand tons of flour export to the 50 countries of the world in
2013, Erisler Gida enters into the retail market with Eris Un
brand. Starting the flour production in 1974, bring multi-purpose wheat flour and wheat flour for pastry and baklava (deserts) together with the end customer on its 40th anniversary.
Aiming to be one of the largest brands of the retail flour
market, Eris Un takes its place in the market with 1 kg, 2
kg, 5 kg, 10 kg and 25 kg packages and product alternatives suitable for every need of the consumers. Put on the
market in the national and local chains throughout Turkey,
Eris Un draws attention with the innovative packages.
GOAL IS TO BE AMONG THE TOP 3 BRANDS
General Manager of Erisler Gida Retail Group Abdullah
Eris said the following on the retail initiative of Eris Un: “We
have a strong experience in the flour industry as Erisler Gida.
We are the brand of Turkey with the richest wheat mixture.
We are preparing to move the knowledge we have obtained
since 1974 and our success in the
professional market with 5 production facilities to the retail market. We
are aiming to be among the top 3
brands engaged in the distribution
of national scale in 2015. Inıtıally,
we will be on the retail market with
two brands; however we are planning to put our various flour varieties
and majorly whole wheat flour on the
market soon.”
34
August • Ağustos 2014
Dünyanın yaklaşık 50 ülkesine 2013 yılında 240 bin ton
un ihracatı yaparak ülke ekonomisi için katma değer oluşturan Erişler Gıda, Eriş Un markası ile perakende pazarına
giriyor. Un imalatına 1974 yılında başlayan Erişler Gıda,
40’ıncı yılında çok amaçlı buğday unu ve baklavalık - böreklik buğday ununu nihai tüketiciyle buluşturuyor.
Perakende un pazarının en büyük markalarından biri
olmayı hedefleyen Eriş Un, 1 kg, 2 kg, 5 kg, 10 kg ve 25
kg’lık ambalajlar ile tüketicilerin her ihtiyacına uygun ürün
alternatifleriyle pazardaki yerini alıyor. Türkiye genelindeki
ulusal ve yerel zincirlerde satışa sunulan Eriş Un, yenilikçi
ambalajlarıyla da dikkat çekiyor.
HEDEF İLK 3 MARKA İÇİNDE OLMAK
Erişler Gıda Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah
Eriş, Eriş Un’un perakende açılımıyla ilgili şunları söyledi:
“Erişler Gıda olarak un alanında güçlü bir birikimimiz var.
Türkiye’nin en zengin buğday karışımına sahip markasıyız. 1974 yılından bu güne kazandığımız bilgi birikimini
ve 5 üretim tesisimizle profesyonel
pazarda yakaladığımız başarıyı, şimdi perakende alanına da taşımaya
hazırlanıyoruz. 2015 yılında ulusal
ölçekte dağıtım yapan ilk 3 marka
içinde olmayı hedefliyoruz. İlk olarak
iki ürünümüzle perakende alanında
olacağız; ancak çok yakında tam
buğday unu başta olmak üzere farklı
un çeşitlerimizi de piyasaya sunmayı
planlıyoruz. ”
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
American Bartlett
announces its new grain
facility
........................................................................
ABD’li Bartlett Grain yeni tahıl
tesisini duyurdu
Having offices and facilities in U.S., Bartlett Grain
company announced that it will build a new grain
facility in Barton County region of Kansas.
ABD’de ve Meksika’da ofis ve tesisleri bulunan
Batlett Grain firması, Kansas’ın Barton County
bölgesinde yeni bir tahıl tesisi kuracağını duyurdu.
American company Bartlett Grain announced that it will
build a new grain facility. Having offices and facilities in
U.S., the company declared that it will build its new facility
in Barton County that is located in the east of Great Bend
on the Kansas and Oklahoma Railroad. The company
looks forward to bring their focus on customer service
and access to strong destination markets to the area’s
producers and the region’s existing grain elevators.
Designed to load out 110 car shuttle trains, the new
elevator enables efficient and high-speed handling of inbound trucks. The facility will have nearly 3 million bushels of storage. The facility is expected to be opened for
business by the 2015 wheat harvest. Besides, Bartlett
company plans to increase their presence in the area in
the next few months.
ABD’li firma Batlett Grain, yeni bir tahıl tesisi kuracağını
duyurdu. ABD ve Meksika’da ofis ve tesisleri bulunan firma,
yeni tesisini Kansas ve Oklahoma tren yolu üzerindeki Great
Bend’in doğusunda bulunan ve Kansas’a bağlı olan Barton
County’de kuracağını açıkladı. Firma, müşteri hizmetlerine
odaklanmak ve bölge üreticileri ile bölgedeki mevcut tahıl
asansörleri için güçlü hedef pazarlara erişim imkanlarını getirmek için sabırsızlanıyor.
110 vagonluk servis treninin yük boşaltmasına imkan tanıyacak şekilde tasarlanan yeni asansör, aynı zamanda gelen
kamyonlara etkin ve hızlı yükleme yapılmasına imkan tanıyor. Tesis, neredeyse 3 milyon kilelik depolama kapasitesine
sahip olacak. Tesisin 2015 hasat dönemine yetişmesi bekleniyor. Bartlett firması ayrıca önümüzdeki birkaç ay içerisinde
bölgedeki varlığını da arttırmayı planlıyor.
Gluten Free flour from
Doves Farm
.....................................................................
Doves Farm’dan glütensiz un
As U.K. - based specialist flour mill, Doves Farm has put their
Gourmet Collection range to meet demand for gluten free products on the market. According to the news from Bakeryinfo.
co.uk; the range consists of nine flours and four grains all of
which are naturally gluten free. One of the gourmet products
is the Doves Farm Gluten Free Teff Flour, which is called by the
company as ‘the hot new super grain.’ The company added
that it is also the first branded teff product on the market. Glutenfree eating has been recently on the rise in the United Kingdom.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
İngiltere merkezli özel un değirmeni Doves Farm, glütensiz ürün talebini karşılamak için Gurme Koleksiyonu’nu piyasaya sürdü. Bakeryinfo.co.uk’nın haberine göre; bu yeni
ürün yelpazesi, tamamen doğal ve glütensiz olan dokuz un
ve dört tahıl çeşidinden oluşuyor. Gurme ürünlerden bir tanesi de firmanın ‘yeni süper tahıl’ olarak adlandırdığı Doves
Farm Glütensiz Teff Unu. Firma, bu ürünün piyasadaki ilk
markalı teff ürünü olduğunu da ekledi. İngiltere’de glütensiz
ürün tüketimi son yıllarda artış gösteriyor.
August • Ağustos 2014
35
NEWS • HABER
36
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
37
NEWS • HABER
Cargill’s goal in Turkey is 1
billion dollars in 5 years
.....................................................................
Cargill’in Türkiye hedefi
5 yılda 1 milyar dolar
As one of the world’s leading global companies
operating in the food, agricultural, financial and
industrial products industries, Cargill’s goal in
Turkey is to reach 1 billion-dollar turnover from
production to sales in 5 years.
Gıda, tarım, finans ve endüstriyel ürün sektörlerinde faaliyet gösteren dünyanın önde gelen küresel şirketlerinden Cargill’in Türkiye’deki hedefi
5 yılda üretimden satışa 1 milyar dolarlık ciroya
ulaşmak.
Incorporating Alemdar Kimya and Turyag in the first half of
this year, Cargill Turkey aims to reach 1 billion-dollar turnover
from production to sales in 5 years. Giving information on the
activities of the company in Turkey and the region to Serdar
Akinci from Dunya Gazetesi, Cargill Turkey Chairman of the
Board Murat Tarakcioglu said that their investments have not
been completed due to the sugar and glucose quota.
Expressing that they are in operation in 19 countries in
the region, Tarakcioglu stated that Turkey is the center of
the region in terms of food. Adding that Cargill Turkey’s
turnover is 500 million dollars together with grain and oilseed trade, Tarakcioglu stated that the turnover obtained
from the production in Turkey is around 230 million dollars.
Emphasizing that their goal is to increase the turnover
obtained from the regional production and sales to 1 billion dollars in 5 years, Tarakcioglu said the following: “If we
evaluate the region, it is seen that we obtain 400 milliondollar turnover from production to sales. Our company
has 130 billion-dollar turnover through the world. Despite
that, profit after tax is 2 billion dollars. We have 140 thousand employees in 65 countries.” Tarakcioglu told that the
company will now give importance on the value-added
production without straying far from the production of
commodity products in order to boost the profit.
38
August • Ağustos 2014
Bu yılın ilk yarısında Alemdar Kimya ve Turyağ’ı bünyesine katan Cargill Türkiye, 5 yılda üretimden satışta 1
milyar dolarlık ciroya ulaşmayı hedefliyor. Şirketin Türkiye
ve bölgedeki faaliyetleri konusunda Dünya Gazetesi’nden
Sercan Akıncı’ya bilgi veren Cargill Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu, şeker ve glikoz kotası nedeniyle yatırımların yarım kaldığını söyledi.
Bölgedeki 19 ülkede faaliyette bulunduklarını ifade eden
Tarakçıoğlu, Türkiye’nin gıda açısından bölgenin merkezi
olduğunu aktardı. Cargill Türkiye’nin cirosunun hububat
ve yağlı tohum ticaretiyle birlikte 500 milyon dolar civarında olduğunu da ekleyen Tarakçıoğlu, Türkiye’deki üretimden elde edilen cironun ise 230 milyon dolar civarı olduğunu belirtti.
Hedeflerinin bölgesel olarak üretim ve satışlardan elde
edilen ciroyu 5 yılda 1 milyar dolara çıkartmak olduğunu
vurgulayan Tarakçıoğlu, şunları aktardı: “Bölgeye bakarsak üretimden satışta 400 milyon dolar civarında ciro elde
ediyoruz. Şirketimizin dünyada 130 milyar dolarlık cirosu
var. Buna rağmen vergi sonrası kârı 2 milyar dolar. 65 ülkede 140 bin çalışanımız var.” Tarakçıoğlu, şirketin bundan sonra kârını artırabilmek için emtia ürün üretiminden
fazla uzaklaşmadan katma değerli üretime önem vereceğini söyledi.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
39
NEWS • HABER
French seed giant chose
Turkey for the 3rd facility
.....................................................................
Fransız tohum devi 3. fabrika
için Türkiye’yi seçti
As one of the 4 largest seed companies of the
world, French Limagrain establishes its 3rd facility in Turkey after its 2 facilities in France. The
company preferred Karacabey, Bursa for the facility that will cost 50 million TL.
Dünyanın 4 büyük tohum firmasından biri olan
Fransız Limagrain, Fransa’daki 2 fabrikasından sonra 3. fabrikayı Türkiye’de kuruyor. Firma,
50 milyon TL’ye mal olacak fabrika için Bursa
Karacabey’i tercih etti.
As one of the leading seed companies of the world, French
Limagrain cancelled its facility building plan in Ukraine and decided to establish the facility in Turkey. The foundations of the
third facility of the company with two facilities in France were
laid in Karacabey, Bursa. Being among the 4 largest seed
companies, Limagrain will make 50 million-TL investment for
the facility in Bursa. Sunflower, corn, wheat, barley and canola
seeds will be processed, packaged and put on the market in
this facility that is planned to be completed in a year.
Speaking at Limagrain International Press Tour to which
agricultural expert journalists are invited every year and
that was made in Turkey this year, Limagrain’s CEO Daniel
Cheron said that Turkey’s agricultural potential is very high
and thus they have decided for more investments. Stating
that they are operating in 140 countries together with Turkey, Cheron gave the following information on the activities
of Limagrain Group: “We are a cooperative company that
was established in France and with 2 thousand partners.
Our cooperatives forming our foundation are getting more
40
August • Ağustos 2014
Dünyanın önde gelen tohum firmalarından biri olan
Fransız Limagrain, Ukrayna’da fabrika kurma planını iptal
etti ve fabrikayı Türkiye’de kurmaya karar verdi. Fransa’da
iki fabrikası bulunan firmanın üçüncü fabrikasının temelleri Bursa Karacabey’de atıldı. Dünyanın 4 büyük tohum
firması arasında yer alan Limagrain, Bursa’daki fabrika
için 50 milyon TL yatırım yapacak. 1 yılda tamamlanması
planlanan fabrikada ayçiçeği, mısır, buğday, arpa ve kanola tohumlukları işlenerek paketlenecek ve pazara sunulacak.
Her yıl tarım uzmanı gazetecilerin davet edildiği ve bu yıl
Türkiye’de yapılan Limagrain Uluslararası Basın Turu’nda
konuşan Limagrain’in CEO’su Daniel Cheron, Türkiye’nin
tarımsal potansiyelin çok yüksek olduğunu, bu nedenle
daha fazla yatırım kararı aldıklarını söyledi. Türkiye ile birlikte 140 ülkede faaliyet gösterdiklerini belirten Cheron,
Limagrain Grubu’nun çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Fransa’da kurulan ve 2 bin ortaklı bir kooperatif şirketiyiz. Temelimizi oluşturan kooperatiflerimiz, gün geçtikçe
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
globalized each passing day. We have become the 4th largest company of the world in seed. We are operating in more
than 140 countries and we have 8 thousand 600 employees.
The turnover of the group is 2 billion Euros. Field crops such
as wheat, corn, sunflower, barley constitute 43% of our total
sales. Tomatoes, peas and other vegetable seeds rank second with a rate of 28%. Flour and bakery products, confectionery activities to which we have entered with the company
we purchased in France constitute 15%. We have a vertical
organization as group. We supply raw material to the producers of genetics, breeding, seed production, horticulture,
cereals containing flour, semolina, etc. We spend 13% of our
sales for R&D studies. We spent 250 million Euros for R&D
and breeding studies. We have 5 different companies, 62
million-Euro turnover and 183 employees in Turkey. Turkey
has a significant place for us. Our goal is to increase our
market share. For this reason, we make new investments.”
daha global bir yapıya bürünüyor. Tohumculukta dünyanın
4. büyük firması konumuna geldik. Dünyada 140’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve 8 bin 600 çalışanımız
var. Grubun cirosu 2 milyar Euro. Toplam satışlarımızın
yüzde 43’ünü buğday, mısır, ayçiçeği, arpa gibi tarla bitkileri oluşturuyor. İkinci sırada yüzde 28 ile domates, bezelye ve diğer sebze tohumları oluşturuyor. Yüzde 15’ini
Fransa’da satın aldığımız şirketle yeni girdiğimiz un ve
unlu mamuller, pastacılık faaliyetleri var. Grup olarak dikey
bir organizasyona sahibiz. Genetik, ıslah, tohum üretimi,
bahçe bitkileri, tahıl içerikli un, irmik vb. ürünler üretenlere hammadde sağlıyoruz. Satışlarımızın yüzde 13’ünü
Ar-Ge çalışmalarına harcıyoruz. Ar-Ge ve ıslah çalışmalarına 2013’te 250 milyon Euro harcadık. Türkiye’de 5 farklı
şirketimiz, 62 milyon Euro ciromuz, 183 çalışanımız var.
Türkiye bizim için önemli bir yere sahip. Hedefimiz pazar
payımızı artırmak. Bu amaçla yeni yatırım yapıyoruz.”
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
41
NEWS • HABER
42
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
43
NEWS • HABER
Grain prices pleased the
farmers
.....................................................................
Hububat fiyatları çiftçinin
yüzünü güldürdü
Occurring in the free market, wheat and barley
prices pleased the Turkish farmer who is having
harsh days due to the drought season.
Serbest piyasada oluşan buğday ve arpa fiyatları, kurak geçen sezon nedeniyle zor günler geçiren Türk çiftçisinin yüzünü güldürdü.
Stating that the wheat and barley prices occurred
recently in the free market are positive for the farmers,
Konya Commodity Exchange (KTB) Chairman Muhammet
Ugur Kaleli said that the producers who got sad due to
the decreasing yield in the Konya Plain relaxed with these
prices. Kaleli gave the following information on the subject
in his statement on 11 July: “Yield decreased 30% in the
Konya Plain due to the drought; however the wheat prices
formed 40% over the TMO intervention prices of the last
year together with the effect of increasing quality. 2014
harvest wheat put on Konya Commodity Exchange put
Electronic Sales Hall is traded between 850 and 1.050
TL per ton. The prices are above the ones in the last year.
For instance; Anatolian
Red Hard wheat, which
was traded at 720 TL last
year, is recently traded
at 965-1.050 TL at our
exchange. These prices
are good for the producer
with losses in the yield to
balance his income together with the increase
in the free market. TMO
gave the right decision by
not announcing the intervention price against this
situation occurred in the
free market.
44
August • Ağustos 2014
Serbest piyasada bugün için piyasada oluşan buğday
ve arpa fiyatlarının çitçiler açısından olumlu seyrettiğini ifade eden Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Muhammet
Uğur Kaleli, Konya Ovası’nda azalan rekolteyle üzülen
üreticinin, oluşan fiyatlarla rahatladığını söyledi. Kaleli, 11
Temmuz’da yaptığı açıklamada konuyla ilgili şunları aktardı: “Konya Ovası’nda kuraklıktan dolayı rekolte yüzde
30 civarında düşmüş fakat artış gösteren kalitenin de etkisiyle birlikte buğday fiyatları geçen yılın TMO müdahale
fiyatlarının yüzde 40 üzerinde oluşmuştur. Konya Ticaret
Borsası Elektronik Satış Salonu’na gelen 2014 mahsulü
buğdayların tonu bugünlerde 850 ila 1.050 TL arasında
işlem görmektedir. Oluşan fiyatlar geçen senenin üzerindedir. Örneğin geçen
sene 720 TL’den işlem
gören Anadolu Kırmızı
Sert buğday, bugünlerde
borsamızda 965 ile 1.050
TL arasında satılmaktadır. Bu fiyatlar, rekoltede
kayıp yaşayan üreticinin
serbest piyasadaki artışla
birlikte gelirini dengelemesi açısından iyi olmuştur. Serbest piyasada oluşan bu durum karşısında
TMO da müdahale fiyatını
açıklamayarak isabetli bir
karar vermiştir.”
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
45
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
46
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
OCCUPATIONAL SAFETY AND
STANDARDS IN MILLING
DEĞİRMENCİLİKTE İŞ GÜVENLİĞİ
VE STANDARTLAR
Aiming the protection of employees, the business and the production in a
business from any hazard and damage; occupational safety still does not
have sufficient importance in the developing or underdeveloped countries
while it is a significantly important concept for the businesses in the developed countries. Therefore a large number loss of lives, loss of limbs
and injuries continue to occur due to the occupational accidents. The only
way that the businesses can get rid of the occupational accidents causing
these kinds of losses is to apply a proper occupational safety system.
Bir işletmede çalışanların, işletmenin ve üretimin her türlü tehlike ve zarardan korunmasını amaçlayan iş güvenliği; gelişmiş ülkelerdeki işletmeler için son derece önemli bir kavramken gelişmekte olan ve az gelişmiş
ülkelerde halen yeterli öneme sahip değildir. Bu nedenle iş kazaları nedeniyle çok sayıda can kaybı, uzuv kaybı ve yaralanmalar yaşanmaya devam etmektedir. İşletmelerin bu tür kayıplara neden olan iş kazalarından
kurtulabilmelerinin tek yolu, uygun bir iş güvenliği sistemi uygulamasından geçmektedir.
The concept of occupational safety includes the protection of business employees, the business itself and production
from any hazard and damage. However,
business and the production safety are of
secondary importance as human life is first
and foremost. Thus, it is more proper to discuss occupational safety with an approach
of "employees 'safety' priority basically.
Whereas any financial loss can be compensated, there is no possibility of compensating human life.
Businesses should aim to prevent stan-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
İş güvenliği kavramı; bir işletmede çalışanların, işletmenin ve üretimin her türlü
tehlike ve zarardan korunmasını kapsamaktadır. Ancak işletme ve üretim güvenliği, insan hayatı her şeyden önce geldiği
için ikinci planda kalmaktadır. Dolayısıyla iş
güvenliğini temelde “çalışanların güvenliği”
öncelikli bir yaklaşımla ele almak çok daha
doğrudur. Zira her türlü maddi zarar telafi
edilebilirken, insan hayatının telafi edilebilmesinin imkanı yoktur.
İşletmeler iş güvenliği ilgili çalışmalar yaparken, hem standart tehlikeleri önlemeyi
August • Ağustos 2014
47
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
dard hazards, foresee possible risks and eliminating or
minimizing these risks while making studies on occupational
safety.
48
August • Ağustos 2014
hem de muhtemel riskleri öngörmeyi, bu riskleri ortadan kaldırmayı veya en aza indirmeyi hedeflemelidir.
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
OCCUPATIONAL SAFETY RISKS
IN FLOUR MILLS
UN FABRİKALARINDA İŞ GÜVENLİĞİ
RİSKLERİ
Flour mills are included within the manufacturing industry
on the workplace hazard classes list published by General
Directorate of Development of Legislation and Publication in
Turkey and considered in the “Dangerous” class.
Un fabrikaları, Türkiye’deki Mevzuatı Geliştirme ve Yayın
Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan iş yeri tehlike sınıfları
listesinde, imalat sektörü içerisinde yer almakta ve “Tehlikeli”
sınıfında değerlendirilmektedir.
On a sample risk assessment report made for a flour plant;
possible risk sources that may be encountered in plants’ various parts such as office building, the boiler room, transport
and storage of raw materials, production, laboratory, packaging and transport or throughout the plant are discussed.
Bir un fabrikası için düzenlenmiş örnek bir risk değerlendirme raporunda, fabrika genelinde, yönetim binasında, kazan dairesinde, hammadde taşıma ve depolama,
üretim, laboratuvar, paketleme ve taşıma gibi fabrikaların
çeşitli alanlarında karşılaşılabilecek muhtemel risk kaynakları sıralanmıştır.
- Electrical Installations and Fire Extinguishing Systems
Major elements that may pose a risk throughout the plant
are electrical panels and installations. Possible electrical leakage in those parts can cause serious results such as injury
or death. Precautions that should be taken for this issue are
making electrical grounding measurements annually, making
maintenance of electrical panels regularly, hanging warning
signs on the electrical boards, putting insulating mats in front
of the electrical boards and realization of the maintenance by
authorized personnel.
Another risk factor is fire-extinguishing system. Lack of fireextinguishing systems, not easily accessible placement of
these systems or being neglected of these systems would hinder a possible intervention in case of fire. As a result of that; injury, death or material damages are likely to occur. In order not
to encounter these risks; effective and adequate fire-fighting
equipment and fire detectors and alarm systems when necessary should be kept indoor and outdoor spaces in the workplace depending on the size of the workplace, on the nature of
the work performed, and the physical and chemical properties
of the materials used on the number of employees. Firefighting
equipment should be used easily, placed at visible and easily
accessible places and there should not be obstacles in front
of them. Motor pumps and motor pumps with piping that will
draw the water should be kept in in the workplaces in a condition of working properly all the time. Motor pumps should
be checked at least every 6 months and the checking dates
should be written on the motor pump. Fire hydrants in the
workplaces should be kept easily accessible places and the
installation should be protected as required in order to prevent
water freezing in cold weather. Fire hydrants should be opened
and drained often and thus the accumulation of residues inside
the pies and plants should be prevented. Fire hoses in sufficient numbers should be kept in the suitable places of the
workplaces; fire hoses, fire hydrants and other fire protection
equipment connections (record and valves) should be pursuant to the local fire norms.
- Lightning Systems
Lack of lightning system (lightning rod) in the plants and
insufficient periodical controls of these systems are another
risk factor. A possible streak of lightning and fire and explo-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
FABRİKA GENELİNDEKİ RİSKLER
- Elektrik Tesisatları ve Yangın Söndürme Sistemleri
Fabrika genelinde risk oluşturacak alanların başında elektrik pano ve tesisatları gelmektedir. Buralardaki olası elektrik
kaçakları gibi sorunlar yaralanma ve ölüm gibi ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Bununla ilgili alınması gereken
önlemler; elektrik topraklama ölçümlerinin her yıl yapılması,
elektrik panolarının bakımlarının düzenli yapılması, elektrik
panolarına uyarı-ikaz levhalarının asılması, elektrik panolarının önüne yalıtkan paspas konulması ve bakımların yetkili
personel tarafından yapılması olarak sıralanmaktadır.
Bir diğer genel risk faktörü yangın söndürme sistemleridir. Bir işletmede yangın söndürme sistemlerinin bulunmaması, yangın söndürme sistemlerinin kolay ulaşılabilir
durumda olmaması ya da yangın söndürme sistemlerinin
bakımsız olması, olası bir yangın durumunda müdahaleyi
aksatacaktır. Bunun sonucunda da yaralanma, ölüm ve
maddi hasarların yaşanması muhtemeldir. Bu tür risklerle karşılaşılmaması için işyerinin büyüklüğüne, yapılan
işin özelliğine, kullanılan maddelerin fiziksel ve kimyasal
özelliklerine ve çalışanların sayısına göre işyerindeki kapalı ve açık alanlarda, etkili ve yeterli yangın söndürme
ekipmanı ile gerektiğinde yangın detektörleri ve alarm sistemleri bulunmalıdır. Yangın söndürme ekipmanının kolay
kullanılır olması, görünür ve kolay erişilir yerlere konulması, önlerinde engel bulunmaması gerekmektedir. Yine işyerlerinde, suyu çekecek motorlu pompa ve boru tesisatı
ile motopomplar her an iyi işler halde bulundurulmalıdır.
Motopomplar en az 6 ayda bir kontrol edilmeli ve kontrol
tarihleri motopompun üzerine yazılmalıdır. İşyerlerindeki
yangın musluklarının kolay erişilir uygun yerlerde bulunması ve soğuk havalarda suyun donmasını önlemek için
tesisatın gerekli şekilde korunması gerekir. Yangın muslukları, sık sık açılıp akıtılarak borularda ve tesislerde tortuların birikmesi önlenmelidir. İşyerlerinin uygun yerlerinde yeterli miktarda yangın hortumu bulundurmalı, yangın
hortumları, yangın muslukları ve diğer yangın söndürme
tertibatının bağlantıları (rekor ve vanaları) mahalli itfaiye
normlarına uygun olmalıdır.
- Yıldırımlık Sistemleri
August • Ağustos 2014
49
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
sions as a result of that can cause injury, death and material damages. In order not to experience these situations; the
work equipment whose usage may cause streak of lightning
should be protected by appropriate means against the effects of lightning. Lightning rods and other protective installations against lightning should be checked by qualified personnel at least once a year.
- Alert and Warning Signs and Boards
Lack of alert and warning sign and board increases the occupational accidents. Therefore; shape and color of the signs
that would be used for prohibitions, warnings, orders, escape way in case of emergency or that indicating equipment
for firefighting should be designed according to their specific
objectives. The signs should be made of impact and weather
resistant material that is appropriate for the environment. The
size and colorimetric and photometric features of the signs
would ensure that they are easily visible and understandable.
- Showers, Sinks, Toilets and Locker Rooms
Showers, sinks, toilets, locker rooms and cloth closets are
important in terms of infectious diseases. These places are effective in the increase of occupational diseases, infection of
various bacteria and harmful microorganisms. Thus, aspiration
and ventilation apparatus suitable for adequate ventilation in
the shower cabins should be kept and the odor and dirt should
be prevented. The shower cabins should be heated sufficiently according to the seasons and the temperature should not
below 250C. It is essential that hot and cold running water
in the showers should be set to be in a good condition and
flow with sufficient pressure. Soap and other material necessary for taking a shower should be provided by the employer.
Clean towels and peshtemals for using in the showers should
be kept in special cabinets; the used ones should be washed
and dried and should be used by somebody else before being
cleaned well. Special baskets for dirty towels and similar material and special waste bins whose top are clamped should be
kept in the shower lockers. Besides regular cleaning and maintenance, showers should be washed and cleaned well and
disinfected every 15 days. Sewage systems should be pursuant to the regulation and cesspits should only be allowed in
which there are not any sewer system and connections. The
cesspits should not be built 30 meters closer to the places
where foodstuffs are stored or processed. The closets of the
workers should be locked and the cleaning of them should
be made according to a directive prepared by the employer.
In poisonous, hazardous, dusty and dirty workplaces; workers should have 2 separate closets that are not adjoined for
putting work clothes and other clothes separately. The maintenance of lockers, wardrobes and closets should be made
and the workers should not work in wet clothes.
- Working in Shifts
Working in shifts creates sleeplessness and tiredness and
these bring carelessness during working and may cause occupational accidents. Therefore, workers should work at most
50
August • Ağustos 2014
Fabrikalarda yıldırım sisteminin (paratoner) olmaması ve
periyodik kontrollerinin yapılmaması bir başka risk unsurudur. Olası bir yıldırım düşmesi ve bunun sonucunda oluşabilecek yangın ve patlamalar yaralanma, ölüm ve maddi
hasarlara neden olabilmektedir. Bu gibi durumların yaşanmaması için kullanımı sırasında yıldırım düşmesi ihtimali bulunan iş ekipmanları yıldırımın etkilerine karşı uygun araçlarla
korunmalıdır. Paratonerler ve yıldırıma karşı alınan diğer koruyucu tertibatlar yılda en az bir defa, ehliyetli bir elemana
kontrol ettirilmelidir.
- Uyarı ve İkaz İşaretleri ile Levhaları
Uyarıcı ve ikaz edici işaretçi ve levhalarının olmaması, iş
kazalarını arttırmaktadır. Bu nedenle yasaklama, uyarı, emir,
kaçış yolu, acil durumlarda kullanılacak ya da yangınla mücadele amaçlı ekipmanı belirten ve benzeri işaret levhalarının biçim ve renkleri, kendi özel amaçlarına göre dizayn
edilmiş olmalıdır. İşaret levhaları kullanıldıkları ortama uygun,
darbeye ve hava koşullarına dayanıklı malzemeden yapılmalıdır. İşaret levhalarının boyutları ile kolorimetrik ve fotometrik
özellikleri, bunların kolayca görülebilir ve anlaşılabilir olmalarını sağlayacaktır.
- Duşlar, Lavabolar, Tuvaletler ve Soyunma Odaları
Duşlar, lavabolar, tuvaletler, soyunma odaları ve elbise dolapları, bulaşıcı hastalıklar açısından önemlidir. Bu mekanlar, meslek hastalıklarının artışında, çeşitli bakteri ve zararlı
mikroorganizmalardan hastalık bulaşmasında etkilidir. Bu
yüzden duş kabinlerinde yeterli havalandırmaya elverişli aspirasyon ve vantilasyon tertibatının bulunması, koku ve pisliğin önlenmesi gerekir. Duş kabinleri, mevsime göre yeteri
kadar ısıtılmalı ve bu sıcaklık 25 0C'den aşağı olmamalıdır.
Duşlarda sıcak ve soğuk akar suyun iyi bir şekilde ayarlanacak durumda olması ve yeteri kadar basınçla akması esastır. Duşta yıkanmak için, gerekli sabun ve benzeri malzeme,
işveren tarafından sağlanmalıdır. Duşlarda kullanılmak üzere, işveren tarafından sağlanmış temiz havlu ve peştemallar,
özel dolaplarda bulundurulmalı, kullanılmış olanlar yıkanıp,
kurutulup, iyice temizlenmedikçe bir başkasına kullandırılmamalıdır. Duş soyunma yerlerinde, kirli havlu ve benzeri
malzeme için özel sepetler ve kağıt, çöp vb. nin atılması
için üstü kenetli özel çöp kutuları bulundurulmalıdır. Duşlar,
normal temizlik ve bakım dışında, her 15 günde bir, iyice
yıkanıp temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Pis su tesisleri yürürlükteki mevzuata uygun olmalı ve fosseptiklere,
ancak kanalizasyon tertibatı ve bağlantısı olmayan yerlerde
izin verilmelidir. Fosseptikler gıda maddelerinin depolandığı
veya işlendiği yerlere 30 metreden daha yakın bir yerde yapılmamalıdır.
İşçilerin dolapları, kilitli olmalı ve temizlikleri, işveren tarafından hazırlanmış bir yönergeye göre yapılmalıdır. Zehirli,
tehlikeli tozlu ve kirli işlerde çalışılan yerlerde, iş elbiseleri
ile harici elbiselerin ayrı yerlerde saklanabilmesi için işçilere
yanyana 2 bölmeli, bulunmayan hallerde 2 ayrı dolap verilmelidir. Soyunma yerleri ile gardırop ve dolapların bakımı
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
7,5 hours on the night shifts. In the workplaces that are operated day and night and in which worker teams work in shifts,
the workers that work at night at most one week should work
in the day shift in the following second work week. Fortnightly
alternation basis with day and night shifts can be applied for
the qualification and execution of the work by considering
the occupational health and safety. At the shift changes, the
workers should rest for at least 11 hours continuously before
starting to work. The workers should also have breaks. These
breaks are included in the legal regulations of many countries.
- Emergency Exit Routes and Doors
Improper emergency exit routes and doors may cause that
the employees cannot leave the danger zone in a possible
case of danger. Emergency exit routes and doors should be
opened to outside or to a safe place and there should not
be any hinder that prevents the exit. In any case of danger, it
should be made possible for all of the employees to leave the
workplace promptly and safely. The number, size and places
of the emergency routes and doors should be suitable for the
qualification of the work performed, size of the workplace and
the number of the employees. Rail or revolving doors should
be used as emergency door, the doors should be opened
to outside, they should not be locked or tied up and should
be opened promptly and easily by the employees in case
of emergency. Spare lighting system that would provide the
sufficient lighting in case of power failure at the emergency
route and doors that are needed be lightened should be kept.
- Fuel Tank
Fuel tanks bring fire and explosion risks together. Therefore, the storages made for fuel on the ground should be
sited on a solid base and surrounded by proper safety walls.
Ceiling of these storages should be made of iron sheet thinner than the ones on the sides. Remote controlled fire extinguishing equipment, pressure valve that automatically opens
and closes in certain pressure change, a ladder that provides
comfortable climbing to the measurement opening, a railing
surrounding the floor and similar protective equipment should
be kept in the storages on the ground.
- Occupational Health and Safety Training
The lack of Occupational Health and Safety training for the
employees is an effective factor in the increase of occupational accidents. Occupational health and safety training should
be provided to the employees. This training should be provided especially before starting to work, in case of workplace
or work change, working equipment change or application
of new technology. The training should be renewed according to the change and formation of new risks and should be
repeated regularly when necessary. Especially the employee
representatives should be trained.
- Inadequate Ventilation and Inappropriate Ambient
Temperature
Inadequate ventilation and inappropriate ambient tempera-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
yapılmalı, işçiler ıslak elbise ile çalıştırılmamalıdır.
- Vardiyalı Çalışma
Vardiyalı çalışma uykusuzluk ve yorgunluk yaratmakta, bu
da çalışma esnasında dikkatsizliği beraberinde getirmekte
ve iş kazalarına yol açabilmektedir. Bu yüzden işçilerin gece
vardiyalarında en çok 7,5 saat çalıştırılması önerilmektedir.
Gece ve gündüz işletilen ve işçi postalarının nöbetleşe çalıştırıldığı işlerde, en fazla bir iş haftası gece çalıştırılan işçilerin, ondan sonraki ikinci iş haftasında gündüz çalıştırılmaları
gerekir. İşin niteliği ve yürütümü, iş sağlığı ve güvenliği göz
önünde tutularak, gece ve gündüz postalarında iki haftalık
nöbetleşme esası da uygulanabilir. Posta değişiminde işçiler
aralıksız olarak en az 11 saat dinlendirilmeden çalıştırılamamalıdır. İşçilere, ara dinlenmesi de verilmelidir. Bu birçok ülkede yasal mevzuatlarda bulunmaktadır.
- Acil Çıkış Yolları ve Kapıları
Uygunsuz acil çıkış yolları ve kapıları, olası bir tehlike durumunda çalışanların tehlike bölgesini terk edememesine
neden olabilir. Acil çıkış yolları ve kapıları, doğrudan dışarıya veya güvenli bir alana açılmalı ve çıkışı önleyecek hiçbir
engel bulunmamalıdır. Herhangi bir tehlike durumunda, tüm
çalışanların işyerini derhal ve güvenli bir şekilde terk etmeleri
mümkün olmalıdır. Acil çıkış yolları ve kapılarının sayısı, boyutları ve yerleri yapılan işin niteliğine, işyerinin büyüklüğüne
ve çalışanların sayısına uygun olmalıdır. Acil çıkış kapısı olarak raylı veya döner kapılar kullanılmamalı, bu kapılar dışarıya doğru açılmalı, kilitli veya bağlı olmamalı ve acil durumlarda çalışanların hemen ve kolayca açabilecekleri şekilde
olmalıdır. Aydınlatılması gereken acil çıkış yolları ve kapılarında, elektrik kesilmesi halinde yeterli aydınlatmayı sağlayacak
yedek aydınlatma sistemi bulunmalıdır.
- Akaryakıt Tankı
Akaryakıt tankları yangın ve patlama risklerini beraberinde
getirmektedir. Bu yüzden akaryakıt için yer üstünde yapılan depoların, sağlam tabanlar üzerinde oturtulmuş ve etrafı uygun güvenlik duvarlarıyla çevrilmiş olması gerekir. Bu
depolarının tavanı, yanlarına göre daha ince demir saçtan
yapılmalıdır. Yerüstü depolarında uzaktan kumandalı yangın
söndürme tesisatı, belirli bir basınç değişiminde otomatik
olarak açılıp kapanan bir basınç valfi, ölçü ağzına rahatça
inip çıkmayı sağlayacak bir merdiven, tabanı çevreleyen bir
korkuluk ve benzeri koruyucu tertibat bulunmalıdır.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi
Çalışanlara İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerinin verilmemiş
olması, iş kazalarının artışında etkili bir faktördür. Çalışanların
iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini alması sağlanmalıdır. Bu
eğitim özellikle işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş
değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni
teknoloji uygulanması hâlinde verilmelidir. Eğitimler, değişen
ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenmeli, gerektiğinde düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Çalışan temsilcileri
özel olarak eğitilmelidir.
August • Ağustos 2014
51
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
ture cause work stress, inattention and suffocation for the workers and thus bring occupational accidents. Sufficient fresh air
needed by the employees depending on the way of work and
the work they do should be provided in the indoor workplaces.
When the forced ventilation system is used, the system should
also be in a condition of working properly all the time; if the failure
of the ventilation system is hazardous for the health of the employees, there should be a warning system that reports the failure. Air flow in the artificial ventilation systems should not disturb
the employees. Residues and contaminants that may harm the
employees’ health by polluting the air of the work environment
should be thrown outside. The temperature of the work environment should be suitable for the way of work and the effort of the
employees. Resting areas, dressing rooms, shower and toilets,
waiting areas, cafeterias, canteens and first aid rooms should
have sufficient temperature according to the purpose of usage;
windows and ceiling lighting should prevent the adverse effects
of the sun light depending on the workplace and the feature of
the work done.
- Inadequate Lighting
Inadequate lighting causes poor visibility and thus increase
in the occupational accidents. It is essential for the workplaces to be lightened by the day light sufficiently. Proper and sufficient lighting with artificial light should be provided when the
situations in which people cannot benefit adequately from
daylight due to the nature of the work or the construction
type of the workplace or at the night shifts. Lighting systems
in work places and passageways should not pose accident
risk for the employees and should be placed properly. Spare
lighting system that would provide emergency and sufficient
lighting in case of any failure of the lighting system that may
pose risk for the employees should be kept.
- Slippery Surfaces
Slippery surfaces can cause injuries as a result of falling.
Thus; floor coverings and coatings should be firm, dry and
as flat and nonslip as possible; there should not be dangerous slope, pits and obstacles; the surfaces should be made
of the material suitable for cleaning that provides proper hygiene conditions.
- Movement of Pedestrians and Vehicles
The movements of the pedestrians and vehicles should be
taken into consideration as they pose the risk of being hit and
crashed. Regulations that would provide safe movement of
the pedestrians and vehicles in the indoor and outdoor workplaces; there should be sufficient distance between roads
and doors open to vehicular traffic and pedestrian passageways. The entry of people who are not authorized into the
dangerous areas in which there is the risk of falling of material
or employees depending on the features of the work done
should be prevented with proper tools and equipment. Appropriate measures should be taken for the protection of the
people who has the authority to enter the dangerous areas
and those areas should be clearly indicated.
52
August • Ağustos 2014
- Yetersiz Havalandırma ve
Uygunsuz Ortam Sıcaklığı
İşyerlerinin yetersiz havalandırması ve ortam sıcaklığının
uygun olmaması çalışanlarda iş stresine, dikkatsizliğe ve
bunalmaya neden olmakta ve bu da beraberinde iş kazalarını getirmektedir. Kapalı işyerlerinde çalışma şekline ve
çalışanların yaptıkları işe göre ihtiyaç duyacakları yeterli temiz havanın bulunması sağlanmalıdır. Cebri havalandırma
sistemi kullanıldığında, sistemin her zaman çalışır durumda
olması sağlanmalı, havalandırma sisteminin çalışmaması,
çalışanların sağlığı yönünden tehlikeli ise arızayı bildiren uyarı
sistemi bulunmalıdır. Suni havalandırma sistemlerinde hava
akımı, çalışanları rahatsız etmeyecek şekilde olmalıdır. Çalışma ortamı havasını kirleterek çalışanların sağlığına zarar
verebilecek artık ve pislikler dışarı atılmalıdır.
Çalışılan ortamın sıcaklığı çalışma şekline ve çalışanların
harcadıkları güce uygun olmalıdır. Dinlenme yerleri, soyunma yerleri, duş ve tuvaletler, bekleme yerleri, yemekhaneler,
kantinler ve ilk yardım odaları, kullanım amacına göre yeterli
sıcaklıkta olmalı; işyerinin ve yapılan işin özelliğine göre pencereler ve çatı aydınlatmaları, güneş ışığının olumsuz etkilerini önleyecek şekilde olmalıdır.
- Yetersiz Aydınlatma
Yetersiz aydınlatma görüşün yetersiz olmasına ve dolayısıyla iş kazalarında artışa neden olur. İşyerlerinin, gün ışığıyla
yeter derecede aydınlatılmış olması esastır. İşin konusu veya
işyerinin inşa tarzı nedeniyle gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun
ve yeterli aydınlatma sağlanmalıdır. Çalışma mahalleri ve geçiş yollarındaki aydınlatma sistemleri, çalışanlar için kaza riski
oluşturmayacak türde olmalı ve uygun şekilde yerleştirilmelidir. Aydınlatma sistemindeki herhangi bir arızanın çalışanlar
için risk oluşturabileceği yerlerde acil ve yeterli aydınlatmayı
sağlayacak yedek aydınlatma sistemi bulunmalıdır.
- Kaygan Zemin
Kaygan zemin düşme sonucu yaralanmalara neden olabilmektedir. Bu yüzden işyerlerinde, taban döşeme ve kaplamaları sağlam, kuru ve mümkün olduğu kadar düz ve kaymaz bir şekilde olmalı, tehlikeli eğimler, çukurlar ve engeller
bulunmamalı, uygun hijyen şartlarını sağlayacak şekilde temizlemeye elverişli malzemeden yapılmış olmalıdır.
- Yaya ve Araçların Hareketi
İşyeri alanındaki yaya ve araç hareketleri çarpma ve ezilme gibi riskleri barındırdığından dikkate alınması gereken
bir konudur. Açık ve kapalı çalışma alanlarında, yayaların ve
araçların güvenli şekilde hareketlerini sağlayacak düzenlemeler yapılmalı, araç trafiğine açık yollar, kapılar ve yaya geçiş yolları arasında yeterli mesafe bulunmalıdır. Yapılan işin
özelliğine bağlı olarak malzeme veya işçilerin düşme riski
bulunan tehlikeli alanlara, görevli olmayan kişilerin girmesi
uygun araç ve gereçlerle engellenmelidir. Tehlikeli alanlara
girme yetkisi olan kişilerin korunması için uygun önlemler
alınmalı, bu alanlar açıkça belirtilmelidir.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
53
NEWS • HABER
54
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
- Lack of Check-ups of the Employees
Check-up of the employees on a regular basis minimizes
the risk of increase in the occupational diseases. The employees that do not get the health report from the Occupational Physician should not be allowed to work, periodic
health checks of the hired employees should be made once
every three months and the results should be included on the
health reports. The ones who are found to be germ carrier by
the check-up should receive treatment immediately and the
ones who complete their treatment and cannot get a clean
bill of health should not be allowed to work. The ones who
has inflammatory disease, skin disease or diarrhea should be
sent to the health institution for examination.
- Boiler Room
Inappropriate place of the boiler room or neglected boiler
brings the risk of fire and explosion. Thus; all the boilers used
in the workplace should be kept in a separate part or building
resistant to fire and explosion and the workers should not be
allowed to work on the floor above the boiler room. Ceiling
of the boiler rooms should be high enough to facilitate working with the boiler when necessary, boiler rooms should be
constantly ventilated and proper aspiration installation should
be made when the ventilations is not enough by itself. Before
mounting the boilers or in case of change and maintenance,
they should be checked and proper and safe working condition of the boilers should be certified. Periodic maintenance
should be made at least once a year and all maintenance
and repairs should be recorded. The maintenance should be
made after the experts take all kinds of security measures.
RISKS IN THE FIELD OF RAW MATERIAL,
DISCHARGE AND STORAGE
- Trucks, wheat powder and compressors
Major risks in raw material discharge area are freight trucks,
wheat powder and compressor. Trucks can cause serious
accidents due to the crashing or rollover during pulling up
alongside of the lift. Therefore, there should be a guide to
pull up the truck alongside of the wheat discharge area, the
driver should wait in a safe area outside the vehicle during the
lift is lifting the truck. Lifting machines and vehicles should be
checked by the operators before starting to work each time
and the operator should be allowed to control the machine
from a safe distance. There should be stable chocks under
the back of the tires in order that the truck does not slide
back during the lifting process.
Being highly exposed to wheat powder arising during the
evacuation of the raw material can cause lung respiratory diseases. Therefore; the station in which the load is discharged
should be closed enough to prevent the dust spreading
around, there should not be any employee in this area during the load discharge and there should be proper aspiration
system that vacuums the wheat powder from the environment in a short time. No one should enter into this area before the entire dust is cleaned.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
- Çalışanların Sağlık Kontrollerinin Yapılmaması
Çalışanların sağlık kontrollerinin düzenli aralıklarla yapılması meslek hastalıklarındaki artış riskini minimize eder.
İşyeri Hekiminden sağlık raporu almayan personelin çalıştırılmaması, işe girenlerin periyodik sağlık kontrollerinin 3 ayda
bir yapılması ve sağlık raporlarına işlenmesi gerekir. Yapılan
sağlık kontrolünde portör olduğu tespit edilenler derhal tedaviye alınmalı, tedavisi tamamlanıp sağlam raporu almayanlar kesinlikle çalıştırılmamalıdır. Ateşli hastalığı, cilt hastalığı ya da ishalli bulunanlar derhal sağlık kuruluşuna tetkike
gönderilmelidir.
- Kazan Dairesi
Kazan dairesinin yerinin uygun olmaması ya da kazanın
bakımsız olması yangın ve patlama riskini beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla işyerinde kullanılan bütün kazanların, yangına ve patlamaya karşı dayanıklı ayrı bir bölmede
veya binada olması, kazan dairesinin üstündeki katta işçi
çalıştırılmaması gerekir. Kazan dairelerinin tavanı, gerektiğinde kazan üzerinde çalışmayı kolaylaştıracak yükseklikte
olmalı, kazan daireleri sürekli olarak havalandırılmalı, tabii
havalandırmanın yeterli olmadığı hallerde uygun aspirasyon
tesisatı yapılmalıdır. Kazanların monte edilip kullanılmaya
başlanmadan önce veya değişiklik ve onarım durumlarında
kontrolü yapılmalı, doğru ve güvenli çalıştığı belgelenmelidir.
Periyodik bakımlar yılda ez bir kez yapılmalı, tüm bakım ve
onarımlar kayıt altına alınmalıdır. Bakımlar, konunun uzmanları tarafından ve gerekli her türlü güvenlik önlemi alındıktan
sonra yapılmalıdır.
HAMMADDE BOŞALTMA VE
DEPOLAMA ALANINDAKİ RİSKLER
- Kamyon, buğday tozu ve kompresör
Hammadde boşaltma alanındaki belli başlı riskler yük
kamyonları, buğday tozu ve kompresördür. Kamyonlar, lifte
yanaşma sırasında çarpma ve devrilme nedeniyle ciddi kazalara neden olabilmektedirler. Bu yüzden kamyonu buğday
boşaltma bölümüne uygun şekilde yanaştıracak bir kılavuz
bulunmalı, liftin kamyonu kaldırması sırasında kamyon sürücüsü araç dışında güvenli bir bölgede beklemelidir. Kaldırma
makinaları ve araçları her çalışmaya başlamadan önce operatörleri tarafından kontrol edilmeli ve operatörün güvenli bir
mesafeden makineyi kumanda etmesi sağlanmalıdır. Kaldırma sırasında kamyonun geriye kaymaması için lastik arkalarına gelen kısımlarında sabit takozlar bulunmalıdır.
Hammaddenin boşaltılması sırasında ortaya çıkan buğday tozuna yüksek oranda maruz kalmak akciğer solunum
yolu hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu yüzden yükün
boşaltıldığı bölüm tozun etrafa yayılmasını engelleyecek nitelikte kapalı olması, yükün boşaltılması sırasında bu bölümde hiçbir personelin bulunmaması, oluşan buğday tozunu
ortamdan kısa sürede çekip alacak uygun aspirasyon sisteminin bulunması gerekir. Toz tamamen ortamdan uzaklaştırılmadan bu bölüme girilmemelidir.
August • Ağustos 2014
55
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Compressor is an important risk factor that has the possibility of an explosion. Compressors should be stopped from
a distant place in case of emergency. There should be safety
valve in the air tanks of the compressors; the necessary precautions should be taken against the gas leaking from these
valves and appropriate warning equipment reporting that
safety valves are open. Special compressor oil that is specific
to each compressor should be used, the tanks of the stable
compressors should be in a durable division resistant to explosions and portable compressors should be kept at least
10 meters away from the employees or in a durable division.
When the pressure in the compressors reach to the level set,
the compressor motor should stop automatically; if the stopping of the motor delays, there should be safety equipment
that would intervene to the pressure air. The speed regulators
of the air compressors should be checked periodically, kept in
a condition of working properly all the time and there should
be equipment in which the flow of the cooling water can be
seen. Stable compressors should intake fresh air; absorption of explosive, noxious and toxic gases, smoke and dust
should be avoided. There should be oil and moisture separators between the air compressors and air tanks and these
should not be taken off in any condition. When there is a stop
valve on the outlet pipe of the air compressors, a safety valve
should be placed between the compressor and this valve. Before the compressors are mounted and start to be used or in
case of change and maintenance, they should be checked
and it should be certified that they are working properly and
safe. Periodical maintenance should be made at least once a
year and all maintenance and repairs should be recorded. The
maintenance should be made after the experts take all kinds
of security measures.
- Elevator and Conveying Transporters
Elevator and conveying transporters have the risk of hand
and arm injuries or losses for the employees. Therefore, employees should not put their hands or arms on the open parts
of the elevator, should act from a safe distance, the protective parts should not be removed. The protectors that are
disassembled during maintenance should be assembled
before starting to be operated; the
motion of the elevator shaft should
be stopped completely in order for
repairing the breakdown in case of
blockage. During excessive heating,
there should be a safety system that
stops the motion of the elevator automatically. The materials sticking on
the top cylinders or drums of the belt
conveyors should not be cleaned
by hand; they should be cleaned
by proper knives or rotary brushes.
Grounding should be made in order
to prevent the formation of static
electricity on the elevators and belt
transporters.
56
August • Ağustos 2014
Kompresör, patlama ihtimali taşıdığı için önemli bir risk
unsurudur. Tehlike anında kompresörlerin uzak bir yerden
durdurulması sağlanmalıdır. Kompresörlerin hava depolarında güvenlik supabı bulunmalı, bu supaplarda çıkan
gazlara karşı gerekli tedbirler alınmalı ve emniyet supablarının açıldığını bildiren uygun uyarıcı tertibat yapılmalıdır.
Kompresörlerde, her kompresöre özgü, özel kompresör
yağı kullanılmalı, sabit kompresörlerin depoları patlamalara
karşı dayanıklı bir bölmede olmalı, seyyar kompresörler çalışan işçilerden en az 10 metre uzaklıkta veya dayanıklı bir
bölme içinde bulunmalıdır. Kompresörlerdeki basınç ayarlanan seviyeye ulaştığında kompresör motorunun otomatik
olarak durması sağlanmalı, motorun durmasında gecikme
yaşanması halinde basınçlı havayı boşa verecek bir güvenlik
tertibatının bulunması gerekir. Hava kompresörlerinin hız regülatörü, periyodik olarak kontrol edilmeli, her zaman iyi çalışır durumda tutulmalı ve soğutma suyunun akışının gözle
izlenebileceği bir tertibat yapılmalıdır. Sabit kompresörlerin
temiz hava emmeleri sağlanmalı; patlayıcı, zararlı ve zehirli
gaz, duman ve toz emilmesi önlenmelidir. Hava kompresörü
ile hava tankları arasında, yağ ve nem ayırıcıları bulunmalı ve
bunlar hiç bir şekilde çıkarılmamalıdır. Hava kompresörlerinin çıkış borusu üzerinde stop valfı bulunduğunda, bu valf ile
kompresör arasında bir adet güvenlik supabı konulmalıdır.
Kompresörler monte edilip kullanılmaya başlanmadan önce
veya değişiklik ve onarım durumlarında kontrolü yapılmalı,
doğru ve güvenli çalıştığı belgelenmelidir. Periyodik bakımlar
yılda ez bir kez yapılmalı, tüm bakım ve onarımlar kayıt altına
alınmalıdır. Bakımlar, konunun uzmanları tarafından ve gerekli her türlü güvenlik önlemi alındıktan sonra yapılmalıdır.
- Elevatör ve Taşıyıcı Transportörler
Elevatör ve taşıyıcı transportörler, çalışan açısından el ve
kol kaptırma gibi riskler taşımaktadır. Bu yüzden elevatörün açık kısımlarına kesinlikle el-kol sokulmamalı, çalışanlar
güvenli bir mesafeden hareket etmeli, koruyucu kısımlar çıkartılmamalıdır. Bakım sırasında sökülen koruyucular yerine
takılmadan işe başlanmamalı, tıkanma durumunda arızanın
giderilmesi için elevatör milinin hareketi tamamen durdurulmalıdır. Aşırı ısınmalarda elevatörün hareketini otomatik
olarak durduran
emniyet
düzeni bulunmalıdır. Bantlı
transportörlerin
baştaki silindir
veya tamburlarına yapışan
maddeler el ile
temizlenmemeli, bunlar uygun
bıçaklar veya
döner fırçalarla
temizlenmelidir.
Elevatör ve taşıyıcı transpor-
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
57
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
- Silos
Silos can cause serious results such as injury, death and material damage in case of dust explosion. In order to be protected
from these risks, welding and cutting should not be realized in
the silos without taking sufficient precautions. Grain silo and storages should have dust-proof covers, waterproof coverings and
air exchange assemblies. Grain drying parts should be made
of fire resistant material; they should be placed at a sufficient
distance from the elevators and storages or at suitably isolated
places. During the maintenance, inside of the silos should be
ventilated sufficiently and the employees working inside should
be watched by other employees outside of the silos. Lightning
conductor and grounding should be kept in the silos in case of
static electricity formation or streak of lightning. Before starting
to maintenance and repair; the power connection of the mixing
equipment should be cut and the mixing equipment should be
wedged, supported or tied up properly. Another risk factor in
the silos is falling down from height. Therefore; the employees
should use personal protective equipment such as seat belt,
double-legged lanyard life rope, wire rope holder that prevents
falling during the climbing to the silo stairs. During working on
the top of the silo, employees should tie up themselves on a
solid ground via personal protective belt.
- Blending
Machine
Another risk factor in the storage is the blending machine
that causes accidents such as hand or arm injury or loss.
The protectors made for the machine should cover the all of
the dangerous parts by cutting any contact during operation.
Protectors should be made of fire and rust resistant material
that does not need much maintenance; should be made of
casting, sheet, tube or profile iron, wire mesh, wood, plastic or another material with proper strength and this material
should not create danger by itself. Pulleys that are cracked or
chipped should not be used in any way and the ones on the
shaft should be removed. Transmission belt tensioner should
be solidly made and tied in a way that it would prevent any
accident in case of broken belt; it should not include attachments and if it does, the attachment parts should be solidly
tied up with stitching, rivets and special fasteners.
RISKS IN THE FIELD OF PRODUCTION
There are general risks such as electrical leakage, receiving
electric shock, lack of fire extinguishing systems or that they
are not placed to be easily reached and being neglected,
lack of warning and alert signs, unsuitable hygiene conditions
among the risk in the field of production just like throughout the plant. These risks are discussed shortly in the previous section. Similar precautions are valid for the production.
However, production field has also specific risks.
- Electrical Leakage in the Machines
If the machine has power supply, all the hazards arising
from electricity should be prevented. For that; electrical installation should be insulated inside the conduit, the trunk
58
August • Ağustos 2014
törlerde statik elektrik oluşmasına karşı topraklama tesisatı
yapılmalıdır.
- Silolar
Silolar, olası toz patlaması halinde yaralanma, ölüm ve
maddi hasar gibi ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Bu
tip risklerden korunmak için yeterli önlem alınmadan silolarda kaynak ve kesme işlemi yapılmamalıdır. Hububat silo ve
depolarının toz geçirmez kapakları, su geçirmez döşemeleri
ve hava değiştiren tertibatı bulunmalıdır. Hububat kurutma
yerleri, ateşe dayanıklı malzemeden yapılmış olmalı; elevatörlerden ve depolardan yeterli uzaklıkta veya uygun şekilde
tecrit edilmiş yerlerde bulundurulmalıdır. Bakım işleri yapılırken siloların içi yeterli derecede havalandırılmalı, içeride çalışan personeller mutlaka dışarıdan ayrı bir personel tarafından gözetlenmelidir. Silolarda, statik elektrik oluşması veya
yıldırım düşmesi ihtimaline karşı paratoner ve topraklama
tesisatı bulunmalıdır. Bakım ve onarıma başlanmadan önce
karıştırıcı tertibatın güç kaynağı ile bağlantısı kesilmeli ve
karıştırıcılar, uygun şekilde takozlanmlı, desteklenmeli veya
bağlanmalıdır. Silolardaki bir diğer risk unsuru yüksekten
düşmedir. Bu yüzden silo merdivenlerinden tırmanış sırasında çalışanların emniyet kemeri, çift bacaklı lanyart, yaşam
halatı, çelik halat tutucu gibi düşmeyi engelleyen kişisel koruyucu ekipmanlar kullanması sağlanmalıdır. Silonun tepesinde çalışma yapılırken, çalışanlar kişisel koruyucu kemer
vasıtasıyla kendilerini mutlaka sağlam bir yere bağlamalıdır.
- Paçal Makinesi
Depolama alanındaki bir diğer risk unsuru, el kol kaptırma
gibi kazara neden olan paçal makinesidir. Makine için yapılan
koruyucuların çalışma esnasında her türlü teması kesecek şekilde tehlikeli kısmı örtmüş olması gerekir. Koruyucular, fazla
bakıma ihtiyaç göstermeyecek tarzda yangın ve pasa dayanıklı
maddeden yapılmış olmalı; döküm, saç, boru veya profil demir,
tel kafes, ahşap, plastik veya yerine göre uygun sağlamlıkta
başka malzemeden yapılmalı ve kendileri bir tehlike yaratmamalıdır. Çatlamış veya kenarından parça kopmuş olan kasnaklar hiç bir şekilde kullanılmamalı, mil üzerinde olanları da çıkartılmalıdır. Transmisyon kayışlarının gergi tertibatı, sağlam yapılmış
ve kayış kopmasında bir kazayı önleyecek şekilde bağlanmış
olmalı; eksiz olmalı, ekli olduğu hallerde ek yerleri sağlam bir
şekilde dikiş, perçin ve özel raptiyelerle bağlanmalıdır.
ÜRETİM ALANINDAKİ RİSKLER
Üretim alanındaki riskler arasında fabrika genelinde olduğu gibi elektrik kaçakları, elektrik akımına kapılma, yangın
söndürme sistemlerinin bulunmaması ya da kolay ulaşılabilir
alanda olmaması ve bakımsız olması, uyarı ve ikaz işaretlerinin ve levhalarının olmaması, uygun olmayan hijyen koşulları
gibi genel riskler vardır. Bu riskler önceki bölümde kısaca ele
alındı. Benzer önlemeler üretim alanı da için geçerlidir. Ancak
üretim alanı, kendine özgü riskler de barındırır.
- Makinelerdeki Elektrik Kaçakları
Makinenin bir elektrik beslemesine sahip olması halinde
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
grounding of the machines should be made and insulating
mats should put under the operating parts of the machine.
- Inadequate Machine Protectors
The protectors in the machines are significantly important
as they carry the risk of flying object and arm or hand injury
or loss. These protectors should be solidly made, should not
create additional hazards, should not be easily removed or
inactivated and should be placed at enough distance from
the hazard area. Besides the protectors should not limit the
vision of the equipment operation points more than the required amount, it should only limit the access of the operation area and part assembly or disassembly or the necessary
actions for maintenance should be done without removing
the protectors.
- Rollers and Intensive Dampener Machines
Rollers and intensive dampener machines carry the risks of
injury or loss of arms or hands and hearing loss due to the
excessive loss. In order to minimize these risks, switch and the
control buttons on the machine should be made in shape and
functionality that do not move the machine spontaneously or
with any hit and should be placed in the areas where workers
can easily use. When an employee has to work on some parts
of a machine or counter, this counter should include multiple
stop and one operation buttons. If there are more than one
electric motors on a machine and counter, the counter should
have a main switch or one or more stop button that stops
the entire operation of the counter and the operations button
should be in green and the stop buttons should be in red.
Besides the separate stop devices of a machine or counter
in a workshop, a main switch or another device that would
stop the machine and counters completely in the workshop
or area should be kept. All the moving parts and transmission equipment of drive machinery and the dangerous parts
of the machines should be protected properly; putting hands
into the dangerous parts of the machine should be prevented
and each machine should be grounded separately. Removal
or making useless of the transmission equipment, protectors
of the counter and machines, safety devices and equipment
are forbidden. These protectors should only be removed during control, adjustment, maintenance and repair and should
be put again as soon as these activities are completed.
In case of breakdown in a counter or machine or determining a fault or insufficiency on the protectors of these, the
machine and the counter should be stopped immediately and
precautions that prevent other people’s working on these machine or counters should be taken by informing the authorized
persons. Transmission belt tensioner should be solidly made
and tied up in a way that would prevent accidents in case
of broken belt. These belts should not be directly transferred
by hand, removed or put, resining of them should be made
on the part where the belt is separated from the pulley and
that should not be done by hand directly. Transmission bearings should be placed on a parallel axes, should be properly
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
elektrikten kaynaklanan bütün tehlikelerin önlenmesi gerekir.
Bunun için elektrik tesisatının kablo kanalı içinde yalıtılmış
olması, makinelerin gövde topraklamalarının yapılması ve
makinenin çalışılan kısımlarında ayak altlarına yalıtkan paspas konulması gerekir.
- Yetersiz Makine Koruyucuları
Makinelerdeki koruyucular parça fırlaması ve el-kol kaptırma riski nedeniyle oldukça önemlidir. Bu koruyucuların sağlam yapıda olması, ilave tehlike yaratmaması, kolayca yerinden çıkarılmayacak veya etkisiz hale getirilemeyecek şekilde
olması, tehlike bölgesinden yeterli uzaklıkta bulunması gerekir. Ayrıca koruyucular ekipmanın operasyon noktalarının
görülmesini gereğinden fazla kısıtlamamalı ve sadece işlem
yapılan alana girişi kısıtlamalı, koruyucu çıkarılmadan parça
takılması, sökülmesi ve bakım için gerekli işlemlerin yapılması mümkün olmalıdır.
- Valsler ve Cebri Tav Makineleri
Valsler ve cebri tav makineleri el-kol kaptırma ve aşırı gürültü
nedeniyle işitme kaybına neden olmak gibi riskleri beraberinde
getirir. Bu tip riskleri minimize etmek için makinedeki şalter ve
kumanda düğmeleri, kendiliğinden veya herhangi bir çarpma
ile makinayı hareket ettirmeyecek şekil ve özellikte yapılmış ve
işçinin kolayca kullanabileceği yerde bulunmalıdır. Bir işçinin bir
makine veya tezgahın çeşitli kısımlarında çalışması gerektiği
hallerde, bu tezgahın birden fazla durdurma ve bir tane çalıştırma düğmesi bulunmalıdır. Bir makine ve tezgah üzerinde birden fazla elektrik motoru bulunduğu hallerde, tezgahın bütün
faaliyetini durduracak bir ana şalteri veya bir veya daha fazla
durdurma düğmesi bulunmalı, çalıştırma düğmeleri yeşil, durdurma düğmeleri kırmızı renkte olmalıdır. Bir atölyede bulunan
makine ve tezgahların ayrı ayrı durdurma tertibatlarının yanı
sıra atölyedeki veya kısımdaki makine ve tezgahları tamamen
durduracak bir ana şalter veya başka bir tertibat bulunmalıdır.
Tahrik makinalarının bütün hareketli kısımları ile transmisyon
tertibatı ve makinaların tehlikeli olan kısımları, uygun şekilde
korunmuş olmalı, makinenin tehlikeli bölgelerine el girmesi önlenmeli ve her makine ayrı ayrı topraklanmalıdır. Transmisyon
tertibatı ile tezgah ve makinalara ait koruyucuların, emniyet teçhizat ve tertibatının çıkarılması veya işe yaramaz hale getirilmesi
yasaktır. Bu koruyucular, ancak kontrol, ayar, bakım ve onarım
sırasında kaldırılmalı ve işin bitiminde derhal yerine takılmalıdır.
Bir tezgah veya makinede arıza görülmesi veya bunların
koruyucusunda bir kusur ve yetersizlik tespit edilmesi halinde makine ve tezgah derhal durdurulmalı, ilgililere haber
verilerek söz konusu makine veya tezgahta başkalarının
çalışmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Transmisyon
kayışlarının gergi tertibatı sağlam yapılmış ve kayış kopmasında bir kazayı önleyecek şekilde bağlanmış olmalıdır. Bu
kayışlar, hareket durmadan doğrudan doğruya el ile aktarılmamalı, takılıp çıkarılmamalı, bunların reçinelenmesi kayışın
kasnaktan ayrıldığı yerden yapılmalı ve doğrudan doğruya
el ile yapılmamalıdır. Transmisyon yatakları, paralel bir eksen üzerinde bulunmalı, bakımlı olmalı ve hareket esnasında
August • Ağustos 2014
59
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
maintained and should not be lubricated during operation. The
oiler and grease should not be placed on the dangerous parts
of the bearings that are not easily accessed and the inlets of
these should be extended to the places without danger and
easily accessed. If lubrications are needed to be done during operation technically, special hand oilers with long inlets
should be used.
In order to prevent issues like hearing loss due to excessive
noise, general health examinations of the employees working
in the noisy environments should be done periodically and
if reduction in the case of hearing or any other disorder is
determined, these people should receive treatment. Besides
employees who have ear and nerve disease or hypertension should not work in the noisy areas and should receive
treatment. The employer should provide ear protectors for
the employees and these should be ready for use. When the
noise exceeds the maximum level, these earphones should
be used. The earphones should eliminate or decrease the
risk about hearing to minimum. The employer should make
every effort for providing the usage of the ear protectors and
check the efficiency of the precautions to be taken.
- Pneumatic Fans and Screens
Pneumatic fans can cause serious problems like fire and explosion. In order not to have these issues, the ducts or pipes
used in the aspiration installment should be made of fireproof
material and spiral or tilting hoses should be used on the portable absorption inlets of these systems. The pipes and ducts
should be made according to techniques; they should be attached and tied up solidly on the vents. If there are flammable
or combustible materials inside the absorbed air; the duct, hub
and trunk of the aspirator propeller should not be made of iron
or steel material; the propeller bearing should be lubricated well
and dust-proof and solid wire mesh should be put on the exhaust vents. Electric motors of the aspirators should be suitable
for its environment; if there are flammable and combustible substances in the absorbed air, motor should be mounted properly
against the flammable and combustible substances or made of
material resistant to these substances. Daily maintenance and
cleaning should be made and general check-up and cleaning
should also be made every three months; the characteristics of
the installation should not be damaged after the repairs.
Screen can cause risks like catching onto and falling.
Therefore, there should be railings that would prevent to get
much closer to the screens in the screen floor from a specific
distance. Besides, while the machines are being operated,
only authorized persons should enter this area.
RISKS IN THE AREA OF PACKING AND LOADING
- Packaging Machinery and Conveyor Belts
Packaging machinery and conveyor belts can cause injury
or limb loss. Therefore, the employees should be trained and
each of them should use personal protectors. The rotary parts
of the conveyors should be covered in order to prevent putting
60
August • Ağustos 2014
yağlanmamalıdır. Yatakların kolay erişilmeyen tehlikeli yerlerine yağdanlık ve gresör konulmamalı veya bunların ağızları
tehlikesiz ve kolay erişilen bir yere kadar uzatılmalıdır. Teknik
açıdan hareket halinde yağlama yapılması zorunluluğu bulunan hallerde, uzun ağızlı özel el yağdanlıkları kullanılmalıdır.
Aşırı gürültü nedeniyle işitme kaybı gibi sorunların yaşanmaması için gürültülü ortamlarda çalışan işçilerin periyodik olarak
genel sağlık muayeneleri yapılmalı ve duyma durumunda azalma
veya başka herhangi bir bozukluk görülmesi halinde bu kişiler
tedavi altına alınmalıdır. Ayrıca kulak ve sinir hastalığı veya hipertansiyonu bulunanlar, gürültülü alanlarda çalıştırılmamalı, tedavi
altına alınmalıdır. İşveren, gürültülü ortamlardaki işçiler için kulak
koruyucu temin etmeli ve kullanıma hazır halde bulundurmalıdır.
Gürültünün maksimum seviyeyi geçtiği noktalarda bu kulaklıklar
kullanılmalıdır. Kulak koruyucuları işitme ile ilgili riski ortadan kaldıracak veya en aza indirecek bir biçimde seçilmelidir. İşveren kulak koruyucularının kullanılmasını sağlamak için her türlü çabayı
göstermeli ve alınan önlemlerin etkililiğini denetlemelidir.
- Pnömatik Fanlar ve Elek
Pnömatik fanlar yangın ve patlama gibi ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu tür sorunların yaşanmaması için aspirasyon tesisatında kullanılan kanal veya boruların yanmaz
malzemeden yapılması ve bu sistemlerin seyyar emme ağızlarında spiralli veya eğilebilen hortumlar kullanılması gerekir.
Boru ve kanallar, tekniğe uygun olarak yapılmalı, eklenmeli ve
menfezlere sağlam bir şekilde bağlanmalıdır. Emilen hava içinde yanıcı veya parlayıcı maddelerin bulunduğu hallerde, aspiratör pervanesinin kanalı, göbeği ve gövdesi, demir ve çelik
malzemeden yapılmamalı; pervane yatakları, kanal dışında iyi
yağlanmış ve toz geçirmez bir şekilde yapılmalı, çıkış menfezlerine sağlam madeni tel kafesler konulmalıdır. Aspiratörlerin elektrik motorları, çalışacağı ortama uygun olmalı, emilen
hava içinde yanıcı ve parlayıcı maddeler bulunduğu hallerde
motor, yanıcı ve parlayıcı maddelere karşı uygun şekilde monte edilmeli veya bu maddelere dayanıklı tipte yapılmalıdır. Aspirasyon tesisatının günlük bakım ve temizliği ile üç ayda bir
de genel kontrolü ve temizliği yapılmalı; onarımlardan sonra
tesisatın kuruluş karakteristiği bozulmamalıdır.
Elek ise takılma ve düşme gibi risklere neden olabilmektedir. Bu yüzden elek katında eleklere belli bir mesafeden fazla
yanaşmayı önleyecek korkuluklar olmalıdır. Ayrıca makineler
çalışır durumda iken bu bölüme sorumlu kişiden başka kimse girmemelidir.
PAKETLEME VE YÜKLEME
ALANINDAKİ RİSKLER
- Paketleme Makinesi ve Bantlı Taşıyıcılar
Paketleme makinesi ve bantlı taşıyıcılar el-kol kaptırma
nedeniyle yaralanma ve uzuv kayıplarına neden olabilir. Bu
yüzden çalışan personelin eğitimli olması ve her personele
kişisel koruyucular verilerek kullanımı sağlanmalıdır. Taşıyıcıların dönen kısımları, el –kol girmeyecek şekilde kapatılmalıdır. Bantlı transportörlerin baştaki silindir veya tam-
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
61
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
arm or hand. The materials sticking on the top cylinders or
drums of the belt conveyors should not be cleaned by hand;
they should be cleaned by proper knives or rotary brushes.
When there is an opening over 15 centimeters between the
rollers of roller conveyors; they should be covered with proper
and resistant covers made of metal, wood or another material
and the shafts and bend gears should be protected properly.
When the transporters are in the pits or at ground level, these
and the openings should be protected with railings and plinths.
In case the belts are broken loose from the belt transporters,
proper protectors should be used and these should be extended at least 1 meter from the both ends of the cylinder.
In order to prevent problems like electric shocking in the belt
conveyors; the damaged cables should be changed, the control device should be hanged on an appropriate place and it
should not be left in the wet environments. System grounding
of the electric installation should be made and proper personal
protectors (insulating gloves) should be supplied and used.
- Sack Filling Machines
Sack filling machines threaten the employees with lung
and respiratory tract disorders arising from being exposed to
excessive flour dust. In this area, the front of the filler pipe in
the sack filling machines should be covered with preferably
transparent and hinged covers.
- Manual Handling
Manual handling can cause muscle and skeleton system
diseases as it forces employees physically. Necessary precautions should be taken in the workplaces in order to make
work organization in a way that the load does not need to be
handled by hand and to provide that the load is handled by
proper methods and especially by using mechanical systems.
INTERNATIONAL STANDARDS IN THE
OCCUPATIONAL SAFETY
burlarına yapışan maddeler el ile temizlenmemeli, bunlar
uygun bıçaklar veya döner fırçalarla temizlenmelidir. Merdaneli transportörlerin merdaneleri arasında 15 santimetreden fazla bir açıklık bulunduğunda, bunlar metal, ağaç
veya diğer bir maddeden yapılmış uygun ve dayanıklı kaplarla kapatılmalı, miller ve dirsek dişlileri uygun şekilde korunmalıdır. Transportörlerin çukurda veya yer seviyesinde
bulunduğu hallerde, bunlar ve boşluklar uygun korkuluk
ve eteklerle korunmalıdır. Bantlı transportörlerden bantların kopma ihtimaline karşı uygun koruyucular yapılmalı ve
bunlar, silindirin iki başından en az 1 metre uzatılmalıdır.
Bantlı taşıyıcılarda elektrik çarpması gibi sorunların yaşanmaması için hasar görmüş kablolar değiştirilmeli, kumanda
cihazı uygun bir yere asılmalı, suyun bulunduğu ortamda
bırakılmamalıdır. Elektrik tesisatının sistem topraklamaları
yapılmış olmalı ve uygun kişisel koruyucular (yalıtkan eldiven) temin edilerek kullanımı sağlanmalıdır.
- Çuval Doldurma Tezgahları
Çuval doldurma tezgahları, çalışanları, aşırı un tozuna maruz kalmadan kaynaklanan akciğer ve solunum yolu rahatsızlıklarıyla tehdit etmektedir. Bu bölümde çuval doldurma
tezgahlarındaki doldurma borusunun önü, tercihen saydam
ve menteşeli kapaklarla örtülü olmalıdır.
- Elle Taşıma
Elle taşıma, çalışanları bedensel olarak zorladığı için kas
ve iskelet sistemi hastalıklarına neden olabilmektedir. İşyerinde, yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde
iş organizasyonu yapmak ve yükün uygun yöntemlerle, özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için
gerekli tedbirler alınmalıdır.
İŞ GÜVENLİĞİNDE ULUSLARARASI
STANDARTLAR
The occupational safety risks discussed so far and the
issues to be considered for minimizing these risks includes
only a small and basic part of the risks to be encountered and
the precautions to be taken in a flour mill or any other production workshop. Besides these, there are many risk factors and risk control methods that are not mentioned above.
Therefore the companies that care the occupational safety
or obligate to apply the occupational safety system due to
the legal regulations get support from the experts and apply
various international standards in order not to skip any point.
Şuana kadar sıralanan iş güvenliği riskleri ve bu riskleri minimize etmek için dikkat edilmesi gereken hususlar, bir un
değirmeninde veya herhangi başka bir üretim atölyesinde
karşılaşılabilecek risklerin ve alınacak önlemlerin sadece çok
küçük ve temel bir kısmını içermektedir. Bunların yanı sıra
burada dile getirilmeyen birçok risk faktörü ve risk kontrol
yöntemi bulunmaktadır. Bu yüzden iş güvenliğini önemseyen ya da yasal mevzuatlar nedeniyle iş güvenliği sistemi
uygulamak zorunda olan firmalar, hiçbir noktayı atlamamak
için konunun uzmanlarından destek almakta ve çeşitli uluslararası standartları uygulamaktadır.
Although there are specific legal regulations and standards
on occupational safety for different occupational groups in
each country, the most widely accepted system on the international scale is OHSAS 18001 standard prepared by
British Standards Institute. OHSAS is a management model
that envisages keeping the risks, which may affect the health
and safety of the employees in the workplaces, under control
systematically. You can find the significant basic sections of
the OHSAS standard on the following pages.
İş güvenliği konusunda her ülkede farklı meslek gruplarına yönelik belirli yasal mevzuatlar ve standartlar bulunmakla birlikte uluslararası ölçekte en yaygın kabul gören sistem
İngiliz Standartlar Enstitüsü tarafında hazırlanan OHSAS
18001 standardıdır. OHSAS, işyerlerinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini etkileyebilecek risklerin sistematik olarak
kontrol altında tutulmasını öngören bir yönetim modelidir.
OHSAS standardının önemli temel bölümlerini sonraki sayfalarda bulabilirsiniz.
62
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
63
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Occupational Safety
in Flour Milling
...................................................................
Un Değirmenciliğinde
İş Güvenliği
Nigel BENNETT: “A significant proportion of these types of accident are caused by unsafe behavior,
people not concentrating on what they are doing. However, other hazards with potentially serious consequences are: moving machinery; workplace transport; and dust, both in its impact on health and as
one side of the ‘dust explosion triangle’ (air, dust, ignition source). All of these should be addressed by
management, supported by employees who have been properly trained.”
Nigel BENNETT: “Kazaların büyük çoğunluğu güvensiz davranışlardan kaynaklanmaktadır, yani
insanlar yaptıkları işe konsantre olmadığında gerçekleşir. Ciddi sonuçlara sebep olabilecek tehlikelerse şöyle sıralanabilir: hareketli makineler, iş yeri taşımacılığı ve hem sağlık üzerindeki etkisi
hem de ‘toz patlaması üçgeni’ içerisindeki yeri ile tozdur. Tüm bunlar yönetim tarafından ele alınmalı ve doğru bir şekilde eğitime tabi tutulan çalışanlarca desteklenmelidir.”
Stating that the most common categories of accidents in flour milling are slips, trips and falls, and manual
handling; National Association of British and Irish Millers
NABIM Company Secretary Nigel BENNETT emphasizes that a significant proportion of these types of accident are caused by unsafe behavior. However, underlining more serious risks, BENNETT informs that moving
machinery, workplace transport and dust form the major
occupational safety risks in milling. Pointing that these
kinds of risks should be addressed by management and
necessary precautions should be taken, BENNETT answered our questions on the subject.
Un değirmenciliğinde en sık karşılaşılan kazaların kayma,
tökezleme ve düşme ya da manuel kullanım kaynaklı kazalar olduğunu belirten İngiliz ve İrlandalı Değirmencilerin
Ulusal Birliği NABIM’in Kuruluş Sekreteri Nigel BENNETT,
bu tür kazaların çoğunlukla güvensiz davranışlardan kaynaklandığını vurguluyor. Ancak daha ciddi risklerin de altını
çizen BENNETT, hareketli makinelerin, iş yeri taşımacılığının ve de tozun değirmencilikteki önemli iş güvenliği riskleri
oluşturduğunu aktarıyor. Bu tür risklerin değirmen yönetimi
tarafından ele alınıp değerlendirilmesi ve gerekli önemlerin
alınması gerektiğine dikkat çeken BENNETT, konuyla ilgili
sorularımızı yanıtladı.
Firstly, could you please give information about your
institution and its position in flour milling industry?
Founded in 1878 at the time when roller milling was
arriving from continental Europe, NABIM is the trade
association for the UK flour milling industry. Our membership encompasses virtually all the commercial flour
milling businesses in the UK. Each year, the UK flour milling industry produces around 5m tons of flour,
from over 7m tons of wheat (around 80-85% of which is
grown in the UK).
Öncelikle bize kurumunuz ve un değirmenciliği endüstrisindeki pozisyonu hakkında bilgi verir misiniz?
Valsli değirmenciliğin kıta Avrupası’ndan yayıldığı 1878’de
kurulmuş olan NABIM, İngiliz un değirmenciliği endüstrisinin
ticaret birliğidir. Üyeliğimiz, neredeyse İngiltere’deki tüm ticari un değirmenciliği işletmelerini kapsamaktadır. İngiltere
un değirmenciliği endüstrisi her yıl 7 milyon tonluk buğdaydan 5 milyon ton civarında un üretimi gerçekleştiriyor (bu
miktar İngiltere’de yetiştirilen ürünün yaklaşık % 85’ine denk
geliyor).
64
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
NABIM has three principle functions: to promote the flour
milling industry's views to government, parliamentarians, regulators, the media and other interested bodies; to improve the understanding of the operational requirements of the
flour milling sector; to provide information and advice to its
members on a wide range of subjects affecting flour milling.
NABIM’in üç ana fonksiyonu bulunmaktadır: un değirmenciliği endüstrisinin görüşlerini hükümete, parlamenterlere, düzenleyicilere, medyaya ve diğer ilgili organlara iletmek;
un değirmenciliği endüstrisinin işletme gereksinimleri anlayışını geliştirmek ve üyelerine un değirmenciliğini etkileyen
konularla ilgili geniş bir yelpazede bilgi ve tavsiye sunmak.
What are the risks of working in a flour mill? Which
hazards affect the employees most?
As in most industries, the most common categories of
accidents are slips, trips and falls, and manual handling. A
significant proportion of these types of accident are caused
by unsafe behavior, people not concentrating on what they
are doing. However, other hazards with potentially serious
consequences are: moving machinery; workplace transport; and dust, both in its impact on health and as one side
of the ‘dust explosion triangle’ (air, dust, ignition source). All
of these should be addressed by management, supported
by employees who have been properly trained.
Bir un değirmeninde çalışmanın riskleri nelerdir? Çalışanları en çok hangi tehlikeler etkilemektedir?
Endüstrilerin çoğunda olduğu gibi un değirmenlerinde de
en sık rastlanan kazalar kayma, tökezleme, düşme ve manuel kullanımdır. Bu tip kazaların büyük çoğunluğu güvensiz
davranışlardan kaynaklanmaktadır, yani insanlar yaptıkları
işe konsantre olmadığında gerçekleşir. Diğer ciddi sonuçlara sebep olabilecek tehlikelerse şöyle sıralanabilir: hareketli
makineler, iş yeri taşımacılığı ve hem sağlık üzerindeki etkisi
hem de ‘toz patlaması üçgeni’ (hava, toz, ateşleme kaynağı)
içerisindeki yeri ile tozdur. Tüm bunlar yönetim tarafından ele
alınmalı ve doğru bir şekilde eğitime tabi tutulan çalışanlarca
desteklenmelidir.
What precautions can be taken in order to provide a
safe working environment in a mill? What are the procedures on ensuring occupational safety?
Risk assessment is the first means of identifying the risk
opposed by a hazard. Risk assessment is a continuous
process and should:
• Identify the hazard;
• Decide who might be harmed and how;
• Evaluate the risks and decide on precautions;
• Record the findings and implement them;
• Review the assessment and update as necessary.
The design of control measures such as safe systems
of work, often including strictly controlled permits to
work system, will help reduce the risk and contribute to
everybody’s protection.
A hierarchy of controls should be used when seeking
to minimize risk:
• Identify whether there is a less risky option;
• Prevent access to the hazard;
• Organize work to reduce exposure to the hazard;
• Provide adequate instruction, information, training and
supervision;
• Issue personal protective equipment as necessary;
• Provide proper welfare facilities (e.g. washing facilities
for the removal of contamination).
Are there any international legal regulations and standards for all the mills around the world?
UK flour mills follow legislation which has increasingly
emanated from European directives. The same safety
standards should therefore apply across the European
Union.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Değirmenlerde güvenli bir iş ortamı sağlayabilmek
için hangi önlemler alınabilir? İş güvenliğini sağlamadaki prosedürler nelerdir?
Bir tehlike ile karşı karşıya kalma riskini belirlemenin ilk
adımı risk değerlendirmesi yapmaktır. Risk değerlendirmesi
kesintisiz bir süreçtir ve şunları içerir:
• Tehlikelin belirlenmesi,
• Kimlerin nasıl zarar göreceğinin hesaplanması,
• Risklerin değerlendirilmesi ve hangi önlemlerin alınacağına karar verilmesi,
• Bulguların kayıt edilmesi ve uygulanması,
• Değerlendirmenin tekrarı ve gerektiği yerde güncellenmesi.
İş güvenliği sistemleri gibi genellikle çalışma sistemi için
sıkı kontrol izinlerini kapsayan bu tür kontrol önlemlerinin
tasarımı, riski azaltacak ve herkesin korunmasına katkı sağlayacaktır.
Riskin minimize edilmesinin yolları aranırken bir kontrol hiyerarşisi kullanılmalıdır:
• Daha az riskli bir opsiyon var mı diye kontrol edilmeli,
• Tehlikelere erişim engellenmeli,
• Çalışmalar, tehlikeye maruz kalma oranını azaltacak şekilde organize edilmeli,
• Yeterli talimat, bilgi, eğitim ve denetleme sağlanmalı,
• Gerektiği zaman kişisel koruyucu ekipmanlar sunulmalı,
• Uygun refah olanakları sağlanmalıdır (örneğin kontaminasyondan kurtulmak için tesislerin temizlenmesi).
Dünyadaki tüm değirmenleri kapsayan uluslararası
yasal düzenleme ve standartlar mevcut mu?
İngiliz un değirmenleri, giderek artan bir şekilde Avrupa
yönetmeliklerinden alınan mevzuatı takip etmektedir. Bu
August • Ağustos 2014
65
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
What do you think on the issue whether sufficient
importance is given to the occupational safety in the
mills?
In the UK, it is. I cannot speak for elsewhere.
What is the difference between the point of view of
the mills in Europe and the ones in the rest of the world
on occupational safety?
Limited experience of mills outside Europe suggests that
the UK is ahead of the game – but that’s what you would
expect because as industries begin, safety is not always
considered the top priority. As they evolve, however, the
case for ensuring the health and safety of employees and
others becomes clearer and stronger on moral, legal and
economic foundations.
As NABIM, do you have any activities on ensuring occupational safety?
We have a health and safety committee, with representatives from a dozen or more members companies, whose
purpose is to improve occupational health and safety at
work in the flour milling industry. In order to succeed, the
Committee:
• encourages the sharing of knowledge, experience and
best practice;
• keeps up-to-date on changes in legislation and technological advances;
• reviews the Health and Safety Executive’s priorities for
the food and drink industries;
• is proactive in its approach to changes in legislation,
technological advances and HSE priorities, so as to provide
timely guidance to member companies;
• conducts annual surveys of accidents and fires and circulates aggregated data and commentary to the industry;
• identifies and prioritizes hazards in the industry and develops a relevant work program;
• commissions research into the explosible characteristics of flour dust;
• runs an annual seminar attended by delegates
from across the industry, providing a forum for twoway communication on key occupational safety and
health issues.
yüzden aynı güvenlik önlemleri Avrupa Birliği ülkelerinde de
uygulanıyordur.
Değirmenlerde iş güvenliğine yeterli önem verildiğini
düşünüyor musunuz?
İngiltere’de veriliyor fakat başka bir ülke için bu konuda
yorum yapamam.
İş güvenliği ile ilgili Avrupa’daki ve dünyanın geri kalanındaki değirmenlerin bakış açısı arasındaki fark nedir?
Avrupa’nın dışında kalan değirmenlerin sınırlı tecrübesi,
İngiltere’nin bu oyunda önde olduğunu söyleyecektir fakat
endüstrilerin başlangıcında güvenlik her zaman öncelikli
olarak kabul edilmediği için bu zaten beklenen bir durumdur. Bunların gelişmesiyle birlikte ahlaki, hukuki ve ekonomik temeller üzerinde, çalışanların ve diğerlerinin sağlığını ve
güvenliğini sağlamanın önemi daha da netleşiyor ve artıyor.
NABIM olarak iş güvenliğini sağlama alanında herhangi bir çalışmanız mevcut mu?
Bir düzineden fazla firmanın temsilcilerinden oluşan bir
sağlık ve güvenlik komitemiz bulunuyor. Bu üyelerin amacı, un değirmenciliği endüstrisindeki iş sağlığı ve güvenliğini
geliştirmek olarak belirtiliyor. Bunu başarmak için Komite:
• Bilgi, tecrübe ve en iyi uygulama paylaşımını desteklemektedir;
• Mevzuattaki ve teknolojik gelişmelerdeki değişiklikleri
güncel tutmaktadır;
• Gıda ve içecek endüstrileri için Sağlık ve Güvenlik Yönetimi önceliklerini gözden geçirmektedir;
• Üye firmalara güncel rehberlik hizmeti sunabilmek için
mevzuat, teknolojik gelişmeler ve HSE önceliklerindeki değişikliklere olan yaklaşımında proaktiftir;
• Kazalar ve yangınlarla ilgili yıllık anket düzenlemekte ve
endüstriye toplam verileri ve yorumlarını sunmaktadır;
• Endüstrideki tehlikeleri belirlemekte, öncelik sırasına
koymakta ve ilgili bir çalışma programı hazırlamaktadır;
• Un tozunun patlayıcı özellikleri ile ilgili araştırmalar yapmaktadır;
• Önemli iş güvenliği ve sağlığı sorunları üzerine çift yönlü iletişim adına bir forum sunarak endüstrideki temsilcilerin
katıldığı yıllık seminer düzenlemektedir.
In addition, Module 1 of our seven-module flour milling
distance learning program is ‘Safety, Health & Hygiene’.
This is taken by the majority of new entrants to the industry.
Bunlara ek olarak; yedi modüllü un değirmenciliği uzaktan
eğitim programımızda, ‘Güvenlik, Sağlık ve Hijyen’ (Modül
1) programımız bulunmaktadır. Bu program çoğunlukla endüstriye yeni girenler tarafından alınmaktadır.
Finally, what would you like to add?
UK flour millers are proud of the role they play in society,
delivering efficiently produced, high quality safe food for the
consumer. They are equally proud of providing a safe working environment for their employees, through safe systems
of work, underpinned by effective training,
Son olarak neler eklemek istersiniz?
İngiliz un değirmencileri; tüketici için verimli üretilen, yüksek kaliteli ve güvenli gıda sunarak elde ettiği toplumsal rolle
gurur duyuyorlar. Etkin eğitim ile desteklenen iş güvenliği
sistemleri aracılığıyla çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı
sağlamaktan da onur duyuyorlar.
66
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
67
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
Occupational Health
and Safety Management
Systems:
“OHSAS 18001:2007
...................................................................
İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetim Sistemleri:
“OHSAS 18001:2007”
OHSAS standard determines the requirements of the OSH management system for helping an organization in order to develop the policy and goals that take the information on Occupational Health and
Safety (OHS) risks into consideration. It is aimed to be applied in organizations of all types and sizes
and meets different geographical, cultural and social requirements. The success of the system depends on getting commitment from all the levels and functions of the organization and especially from
the senior management.
OHSAS standardı, yasal şartları ve İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) riskleri hakkındaki bilgileri dikkate
alan bir politikanın ve hedeflerin geliştirilmesi için bir kuruluşa yardımcı olmak üzere İSG yönetim
sisteminin şartlarını belirlemektedir. Her tipte ve büyüklükteki kuruluşa uygulanması amaçlanmıştır ve farklı coğrafi, kültürel ve sosyal şartları karşılamaktadır. Sistemin başarısı kuruluşun bütün
seviyelerinden ve fonksiyonlarından, özellikle üst yönetimden taahhüt alınmasına bağlıdır.
Organizations of all kinds are increasingly concerned with
achieving and demonstrating sound occupational health
and safety (OH&S) performance by controlling their OH&S
risks, consistent with their OH&S policy and objectives.
They do so in the context of increasingly stringent legislation, the development of economic policies and other measures that foster good OH&S practices, and increased concern expressed by interested parties about OH&S issues.
Many organizations have undertaken OH&S “reviews” or
“audits” to assess their OH&S performance. On their own,
however, these “reviews” and “audits” may not be sufficient
to provide an organization with the assurance that its performance not only meets, but will continue to meet, its legal
and policy requirements. To be effective, they need to be
conducted within a structured management system that is
integrated within the organization.
68
August • Ağustos 2014
Her türlü kuruluş, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) politikaları ve hedefleri ile uyumlu olarak İSG risklerini kontrol
etmek suretiyle sağlam İSG performansına sahip olmak
ve bunu göstermek konusuyla gittikçe daha fazla ilgilenmektedir. Kuruluşlar bunu, gittikçe daha sıkı hale gelen
yasal mevzuat, ekonomik politikaların gelişmesi ve iyi İSG
uygulamalarını teşvik eden diğer tedbirler ve İSG konularıyla ilgilenen tarafların ifade ettiği artan endişeler karşısında yapmaktadır.
Birçok kuruluş İSG performanslarını değerlendirmek
için İSG “gözden geçirmelerinden” ve “tetkiklerinden”
geçmiştir. Ancak bu gözden geçirmeler ve tetkikler, kendi başlarına kuruluşun performansının yasal ve politika
gereklerini halen karşıladığı ve gelecekte de karşılamaya
devam edeceği konusunda kuruluşa güven vermek için
yeterli değildir. Bunların etkili olabilmesi için kuruluşla en-
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
The OHSAS Standards covering OH&S management are
intended to provide organizations with the elements of an
effective OH&S management system that can be integrated
with other management requirements and help organizations achieve OH&S and economic objectives. These standards, like other International Standards, are not intended
to be used to create non-tariff trade barriers or to increase
or change an organization’s legal obligations.
This OHSAS Standard specifies requirements for an
OH&S management system to enable an organization to
develop and implement a policy and objectives which take
into account legal requirements and information about
OH&S risks. It is intended to apply to all types and sizes of
organizations and to accommodate diverse geographical,
cultural and social conditions. The basis of the approach is
shown in Figure 1. The success of the system depends on
commitment from all levels and functions of the organization, and especially from top management. A system of this
kind enables an organization to develop an OH&S policy,
establish objectives and processes to achieve the policy
commitments, take action as needed to improve its performance and demonstrate the conformity of the system to
the requirements of this OHSAS Standard. The overall aim
of this OHSAS Standard is to support and promote good
OH&S practices, in balance with socio-economic needs. It
should be noted that many of the requirements can be addressed concurrently or revisited at any time.
The second edition of this OHSAS Standard is focused
on clarification of the first edition, and has taken due consideration of the provisions of ISO 9001, ISO14001, ILOOSH, and other OH&S management system standards or
publications to enhance the compatibility of these standards for the benefit of the user community.
There is an important distinction between this OHSAS
Standard, which describes the requirements for an organization’s OH&S management system and can be used for
certification/registration and/or self-declaration of an organization’s OH&S management system, and a non-certifiable
guideline intended to provide generic assistance to an organization for establishing, implementing or improving an
OH&S management system. OH&S management encompasses a full range of issues, including those with strategic
and competitive implications. Demonstration of successful
implementation of this OHSAS Standard can be used by an
organization to assure interested parties that an appropriate
OH&S management system is in place.
Those organizations requiring more general guidance on
a broad range of OH&S management system issues are
referred to OHSAS 18002. Any reference to other International Standards is for information only.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
tegre olmuş, yapılandırılmış bir yönetim sistemi içinde icra
edilmeleri gerekir.
İSG yönetimini kapsayan standartların amacı, diğer yönetim gerekleri ile entegre edilebilen, etkili bir İSG yönetim sisteminin elemanlarını kuruluşlara sağlamak ve kuruluşlara, İSG ve ekonomi hedeflerine ulaşma konusunda
yardımcı olmaktır. Diğer uluslararası standartlarda olduğu
gibi bu standartlar da, tarife dışı ticaret engelleri oluşturmak veya bir kuruluşun yasal yükümlülüklerini arttırmak
veya değiştirmek amacını taşımamaktadır.
Bu standart, yasal şartları ve İSG riskleri hakkındaki bilgileri dikkate alan bir politikanın ve hedeflerin geliştirilmesi
için bir kuruluşa yardımcı olmak üzere İSG yönetim sisteminin şartlarını belirlemektedir. Her tipte ve büyüklükteki
kuruluşa uygulanması amaçlanmıştır ve farklı coğrafi, kültürel ve sosyal şartları karşılamaktadır. Yaklaşımın esası
Şekil 1’de gösterilmiştir. Sistemin başarısı kuruluşun bütün seviyelerinden ve fonksiyonlarından, özellikle üst yönetimden taahhüt alınmasına bağlıdır. Bu cins bir sistem
bir kuruluşa İSG politikasını geliştirme, politika taahhütlerini gerçekleştirecek hedefleri ve prosesleri belirleme,
gerektiğinde performansın iyileştirilmesi için tedbir alma
ve sistemin bu standardın gereklerine uygunluğunu gösterme konularında sistematik bir imkân sağlamaktadır.
Bu standardın genel amacı sosyo-ekonomik denge içinde iyi İSG uygulamalarını desteklemek ve teşvik etmektir.
Gereklerin çoğunun aynı zamanda ele alınması mümkün
olduğu gibi her hangi bir zamanda da incelenebileceği
dikkate alınmalıdır.
Bu standardın ikinci baskısı, ilk baskının açıklanması
üzerine odaklanmış olup ISO 9001, ISO 14001, ILOOSH
ve diğer İSG yönetim sistemi standartlarının ve yayınlarının hükümlerini gereği gibi dikkate almaktadır. Böylece,
kullanıcı topluluğun faydalanması için bu standartların birbiri ile uyumluluğunun arttırılması amaçlanmıştır.
Bir kuruluşun; İSG yönetim sistemine ilişkin şartları
açıklayan ve kuruluşun İSG yönetim sisteminin belgelendirilmesi/tescil edilmesi ve/veya kendisi tarafından beyan
edilmesi için kullanılabilecek olan bu standartla bir kuruluşa İSG yönetim sistemini kurması, uygulaması veya iyileştirmesi için genel amaçlı yardım sağlayan ve belgelendirilmesi mümkün olmayan bir kılavuz arasındaki önemli bir
fark vardır. İSG yönetimi, stratejik ve rekabetçi etkiler dâhil
olmak üzere bütün konuları kapsar. Bu İSG standardının
başarılı uygulamasının gösterilmesi, kuruluş tarafından ilgili taraflara uygun bir İSG yönetim sisteminin çalışmakta
olduğu güvencesini vermek amacıyla kullanılabilir.
İSG yönetim sistemi konularında daha geniş kapsamlı,
daha genel rehberlik ihtiyacı olan kuruluşlar TS 18002’ye
August • Ağustos 2014
69
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
This OHSAS Standard is based
on the methodology known as
Plan-Do-Check-Act
(PDCA).
PDCA can be briefly described as
follows:
• Plan: establish the objectives and
processes necessary to deliver results in accordance with the organization’s OH&S policy.
• Do: implement the processes.
• Check: monitor and measure processes against OH&S policy, objectives, legal and other requirements,
and report the results.
• Act: take actions to continually improve OH&S performance.
Many organizations manage their operations via the application of a system of processes and their interactions,
which can be referred to as the “process approach”. ISO
9001 promotes the use of the process approach. Since
PDCA can be applied to all processes, the two methodologies are considered to be compatible.
This OHSAS Standard contains requirements that can be
objectively audited; however it does not establish absolute
requirements for OH&S performance beyond the commitments, in the OH&S policy, to comply with applicable legal requirements and with other requirements to which the
organization subscribes, to the prevention of injury and ill
health and to continual improvement. Thus, two organizations carrying out similar operations but having different
OH&S performance can both conform to its requirements.
This OH&S Standard does not include requirements
specific to other management systems, such as those
for quality, environmental, security, or financial management, though its elements can be aligned or integrated
with those of other management systems. It is possible
for an organization to adapt its existing management
system(s) in order to establish an OH&S management
system that conforms to the requirements of this OHSAS
Standard. It is pointed out, however, that the application
of various elements of the management system might
differ depending on the intended purpose and the interested parties involved.
The level of detail and complexity of the OH&S management system, the extent of documentation and the resources devoted to it depend on a number of factors, such as
the scope of the system, the size of an organization and
the nature of its activities, products and services, and the
organizational culture. This may be the case in particular for
small and medium-sized enterprises.
70
August • Ağustos 2014
başvurmalıdır. Diğer standartlara yapılan atıflar sadece bilgi içindir.
Bu standart, “Planla – Uygula –
Kontrol Et - Önlem Al (PUKÖ)” olarak bilinen bir metodoloji üzerine
kurulmuştur. PUKÖ kısaca aşağıdaki gibi açıklanabilir:
• Planla: Kuruluşun İSG politikasına
uygun olarak sonuçları elde edebilmesi için gerekli hedefleri ve prosesleri belirle.
• Uygula: Prosesleri uygula.
• Kontrol et: Prosesleri izle ve İSG
politikasına, hedeflerine, yasal ve diğer şartlara göre ölç ve sonuçları bildir.
• Önlem al: İSG performansını sürekli olarak iyileştirmek
için önlem al.
Birçok kuruluş, işletmelerini ve bunların arasındaki etkileşmeleri bir prosesler sistemi ile yönetir. Buna proses
yaklaşımı adı verilebilir. ISO 9001, proses yaklaşımının
kullanılmasını teşvik etmektedir. PUKÖ bütün proseslere
uygulanabildiği için bu iki metodolojinin uyumlu olduğu
düşünülmektedir. Bu standartta objektif olarak tetkik edilebilecek şartlar yer almaktadır.
Ancak bu standart, İSG performansı için İSG politikasında taahhüt edilenlerin ötesinde, yasal şartlara veya
kuruluşun uymayı taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluk,
yaralanmaların ve hastalıkların önlenmesi ve sürekli iyileştirme için mutlak şartlar belirtmemektedir. Bundan dolayı,
benzer faaliyetleri yapan ancak farklı İSG performansına
sahip olan iki kuruluş, bu standartların şartlarını karşılayabilir.
Bu İSG standardı kalite, çevre, güvenlik veya mali
yönetim gibi diğer yönetim sistemlerine has şartları
kapsamaz, ancak bu standardın maddeleri diğer yönetim sistemlerinin maddeleri ile uyumlu hale getirilebilir
veya birleştirilebilir. Bir kuruluşun bu İSG standardının
şartlarına uygun bir İSG yönetim sistemi kurmak üzere
mevcut yönetim sistemlerini uyarlaması mümkündür.
Ancak, yönetim sisteminin çeşitli maddeleri, uygulanması istenilen amaca ve ilgili taraflara bağlı olarak farklılık gösterebilir.
İSG yönetim sisteminin detay seviyesi ve karmaşıklığı, dokümantasyon sınırları ve buna ayrılan kaynaklar
çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu faktörler arasında sistemin
kapsamı, kuruluşun büyüklüğü, faaliyetlerinin, ürünlerinin
ve hizmetlerinin cinsi ve kuruluşun kültürü sayılabilir. Bu
durum özellikle küçük ve orta ölçekli kuruluşlarda belirgin
olabilir.
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
71
NEWS • HABER
72
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
OH&S MANAGEMENT SYSTEMS
REQUIREMENTS
1. GENERAL REQUIREMENTS
The organization shall establish, document, implement,
maintain and continually improve an OH&S management
system in accordance with the requirements of this OHSAS
Standard and determine how it will fulfil these requirements.
The organization shall define and document the scope of
its OH&S management system.
2. OH&S POLICY
Top management shall define and authorize the organization’s OH&S policy and ensure that within the defined scope
of its OH&S management system it:
a) is appropriate to the nature and scale of the organization’s OH&S risks;
b) includes a commitment to prevention of injury and ill
health and continual improvement in OH&S management
and OH&S performance;
c) includes a commitment to at least comply with applicable
legal requirements and with other requirements to which the
organization subscribes that relate to its OH&S hazards;
d) provides the framework for setting and reviewing OH&S
objectives;
e) is documented, implemented and maintained;
f) is communicated to all persons working under the control
of the organization with the intent that they are made aware
of their individual OH&S obligations;
g) is available to interested parties; and
h) is reviewed periodically to ensure that it remains relevant
and appropriate to the organization.
3. PLANNING
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
İSG YÖNETİM SİSTEMİ ŞARTLARI
1. GENEL ŞARTLAR
Kuruluş, bu İSG standardının şartlarına uygun olarak bir
İSG yönetim sistemini kurmalı, dokümante etmeli, sürdürmeli, sürekli olarak iyileştirmeli ve İSG yönetim sisteminin
bu şartları nasıl karşılayacağını belirlemelidir.
Kuruluş, İSG yönetim sisteminin kapsamını tarif etmeli
ve dokümante etmelidir.
2. İSG POLİTİKASI
Kuruluşun üst yönetimi, kuruluşun İSG politikasını belirlemeli ve onaylamalıdır. İSG yönetim sisteminin belirlenmiş
kapsamında bu politika aşağıdaki hususları sağlamalıdır;
a) Kuruluşun İSG risklerinin yapısına ve büyüklüğüne uygun olmalı,
b) Yaralanmaların ve sağlık bozulmalarının önlenmesi, İSG
yönetiminin ve İSG performansının sürekli iyileştirilmesi
için bir taahhüt içermeli,
c) En azından yürürlükteki İSG mevzuatına ve üyesi olduğu kuruluşların şartlarına uyulacağı taahhüdünü içermeli,
d) İSG hedeflerinin belirlenmesi ve gözden geçirilmesi için
bir çerçeve oluşturmalı,
e) Dokümante edilmeli, uygulanmalı ve sürdürülmeli,
f) Çalışanların kendi bireysel İSG sorumluluklarının farkında olmaları amacı ile kuruluşun kontrolü altında tüm çalışanlara duyurulmalı,
g) İlgili taraflar için ulaşılabilir olmalı,
h) Kuruluşun kendisine uygun ve ilgili olarak kalmasını
sağlamak için periyodik olarak gözden geçirilmelidir.
3. PLANLAMA
3.1. Tehlike tanımlaması, risk değerlendirmesi ve kontrollerin belirlenmesi
August • Ağustos 2014
73
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
3.1 Hazard identification, risk assessment and determining controls
The organization shall establish, implement and maintain
a procedure(s) for the ongoing hazard identification, risk assessment, and determination of necessary controls.
The procedure(s) for hazard identification and risk assessment shall take into account:
a) routine and non-routine activities;
b) activities of all persons having access to the workplace
(including contractors and visitors);
c) human behavior, capabilities and other human factors;
d) identified hazards originating outside the workplace capable of adversely affecting the health and safety of persons
under the control of the organization within the workplace;
e) hazards created in the vicinity of the workplace by workrelated activities under the control of the organization;
f) infrastructure, equipment and materials at the workplace,
whether provided by the organization or others;
g) changes or proposed changes in the organization, its
activities, or materials;
h) modifications to the OH&S management system, including temporary changes, and their impacts on operations,
processes, and activities;
i) any applicable legal obligations relating to risk assessment and implementation of necessary controls;
j) the design of work areas, processes, installations, machinery/equipment, operating procedures and work organization, including their adaptation to human capabilities.
The organization’s methodology for hazard identification and risk assessment shall:
Kuruluş sürekli olarak tehlikelerin tanımlanması, risklerin değerlendirilmesi ve gerekli kontrollerin belirlenmesi
için prosedürler oluşturmalı ve sürdürmelidir.
Tehlikelerin belirlenmesi ve risklerin değerlendirilmesi prosedürleri aşağıdakileri dikkate almalıdır:
a) Rutin veya rutin olmayan faaliyetler,
b) İş yerine erişebilme imkânına sahip personelin faaliyetleri (taşeronlar ve ziyaretçiler dâhil),
c) İnsan davranışları, kabiliyetleri ve diğer insan faktörleri,
d) İş yerinin dışından kaynaklanan ve iş yerinde kuruluşun kontrolü altındaki insanların sağlığını ve güvenliğini
olumsuz yönde etkileme kabiliyetine sahip olan belirlenmiş tehlikeler,
e) İşyerinin civarında kuruluşun kontrolü altındaki işle ilgili
faaliyetlerden kaynaklanan tehlikeler (Bu gibi tehlikelerin
çevre yönüyle değerlendirilmesi daha uygun olabilir.)
f) Kuruluş tarafından veya başkaları tarafından temin edilmiş olan iş yerindeki altyapı, teçhizat ve malzemeler,
g) Kuruluş, kuruluşun faaliyetleri veya malzemeleri üzerinde yapılan veya yapılması teklif edilen değişiklikler,
h) Geçici değişiklikler de dâhil İSG yönetim sisteminde
yapılan değişiklikler ve bunların işletmelere, proseslere ve
faaliyetlere olan etkileri,
i) Risk değerlendirmesi ve gerekli kontrollerin uygulanması ile ilgili uygulanabilir yasal yükümlülükler,
j) İş alanlarının, proseslerin, tesislerin, makina/teçhizatın,
işletme prosedürlerinin ve iş organizasyonunun tasarımı
ve bunların insan kabiliyetlerine uyarlanması.
Kuruluşun tehlike tanımlama ve risk değerlendirme
metodolojisi;
• Düzenleyici değil proaktif olunmasını
sağlamak üzere, kapsamına, yapısına ve
zamanlamasına göre tarif edilmeli,
• Risklerin tanımlanmasını, önceliklerinin
belirlenmesini ve dokümante edilmesini
ve duruma uygun olarak kontrollerin uygulanmasını sağlamalıdır.
Değişikliğin yönetilmesi için değişiklikleri uygulamadan önce kuruluş kendisindeki, İSG yönetim sistemindeki veya
faaliyetlerindeki değişikliklerle ilgili İSG
tehlikelerini ve İSG risklerini belirlemelidir.
Kuruluş, kontrolleri belirlerken bu
değerlendirme sonuçlarının dikkate
alınmasını sağlamalıdır. Kontrolleri belirlerken veya mevcut kontroller üzerinde değişiklik yapmayı planlarken
aşağıdaki hiyerarşiye uygun olarak
risklerin azaltılması düşünülmelidir:
a) Ortadan kaldırma,
74
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
• be defined with respect to its scope, nature and timing to
ensure it is proactive rather than reactive; and
• provide for the identification, prioritization and documentation of risks, and the application of controls, as appropriate.
For the management of change, the organization shall
identify the OH&S hazards and OH&S risks associated
with changes in the organization, the OH&S management
system, or its activities, prior to the introduction of such
changes.
The organization shall ensure that the results of these
assessments are considered when determining controls.
When determining controls, or considering changes to existing controls, consideration shall be given to reducing the
risks according to the following hierarchy:
a) elimination;
b) substitution;
c) engineering controls;
d) signage/warnings and/or administrative controls;
e) personal protective equipment.
The organization shall document and keep the results of
identification of hazards, risk assessments and determined
controls up-to-date.
The organization shall ensure that the OH&S risks and
determined controls are taken into account when establishing, implementing and maintaining its OH&S management
system.
3.2 Legal and other requirements
The organization shall establish, implement and maintain
a procedure(s) for identifying and accessing the legal and
other OH&S requirements that are applicable to it.
The organization shall ensure that these applicable legal
requirements and other requirements to which the organization subscribes are taken into account in establishing, implementing and maintaining its OH&S management system.
The organization shall keep this information up-to-date.
The organization shall communicate relevant information
on legal and other requirements to persons working under
the control of the organization, and other relevant interested
parties.
3.3 Objectives and program (s)
The organization shall establish, implement and maintain documented OH&S objectives, at relevant functions
and levels within the organization. The objectives shall be
measurable, where practicable, and consistent with the
OH&S policy, including the commitments to the prevention
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
b) Yerine koyma,
c) Mühendislik kontrolleri,
d) İşaretler/uyarılar ve/veya diğer idari kontroller,
e) Kişisel koruyucu donanım.
Kuruluş, tehlikelerin tanımlamalı, riskleri değerlendirmeli, belirlenen kontrollerin sonuçlarını dokümante etmeli ve
bunları güncel tutmalıdır.
Kuruluş, İSG yönetim sisteminin kurulmasında, uygulanmasında ve sürdürülmesinde İSG risklerinin ve belirlenen kontrollerin dikkate alınmasını sağlamalıdır.
3.2. Yasal ve diğer şartlar
Kuruluş, kendisine uygulanabilir olan yasal ve diğer İSG
şartlarını belirlemek ve bunlara ulaşmak için bir prosedür
oluşturmalı ve sürdürmelidir.
Kuruluş, İSG yönetim sisteminin kurulmasında, uygulanmasında ve sürdürülmesinde bu uygulanabilir yasal
şartların ve kuruluşun taahhüt ettiği diğer şartların dikkate
alınmasını sağlamalıdır. Kuruluş bu bilgileri güncel durumda tutmalıdır.
Kuruluş, kendi kontrolü altındaki çalışanlarına ve diğer
ilgili taraflara yasal ve diğer şartlar hakkında ilgili bilgileri
iletmelidir.
3.3. Hedefler ve programlar
Kuruluş, içerisindeki her bir ilgili fonksiyon ve seviyede dokümante edilmiş iş sağlığı ve güvenliği hedeflerini
oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Hedefler pratik
olan durumlarda ölçülebilir büyüklüklerle ifade edilmeli ve
İSG politikası ile tutarlı olmalıdır. Buna yaralanmaların ve
sağlığın bozulmasının önlenmesi, uygulanabilir yasal şartlara ve kuruluşun taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluk ve
sürekli iyileştirme taahhüdü dâhil olmalıdır.
Kuruluş, hedeflerini oluştururken ve gözden geçirirken
yasal şartları ve kuruluşun taahhüt ettiği diğer şartları,
İSG risklerini dikkate almalıdır. Ayrıca kuruluş teknolojik
seçeneklerini, finansal çalıştırma ve işletme şartlarını, ilgili
tarafların görüşlerini de dikkate almalıdır.
Kuruluş, hedeflerine ulaşmak için bir programı veya
programları oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Bu
programlar en azından aşağıdakileri içermelidir,
a) Kuruluşun ilgili fonksiyon ve seviyelerinde hedeflere
ulaşılması için verilen sorumluluk ve yetki,
b) Amaçlara ulaşırken kullanılacak araçlar ve zaman çizelgesi.
Programlar düzenli ve planlı aralıklarla gözden geçirilmeli ve hedeflere ulaşılmasını sağlamak üzere gerektiğin-
August • Ağustos 2014
75
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
of injury and ill health, to compliance with applicable legal
requirements and with other requirements to which the organization subscribes, and to continual improvement.
When establishing and reviewing its objectives, an organization shall take into account the legal requirements and
other requirements to which the organization subscribes,
and its OH&S risks. It shall also consider its technological
options, its financial, operational and business requirements, and the views of relevant interested parties.
The organization shall establish, implement and
maintain a program(s) for achieving its objectives. Program (s) shall include as a minimum:
a) Designation of responsibility and authority for achieving
objectives at relevant functions and levels of the organization; and
b) The means and time-frame by which the objectives are
to be achieved.
The program(s) shall be reviewed at regular and planned
intervals, and adjusted as necessary, to ensure that the objectives are achieved.
4. IMPLEMENTATION AND OPERATION
4.1 Resources, roles, responsibility, accountability and
authority
Top management shall take ultimate responsibility for
OH&S and the OH&S management system. Top management shall demonstrate its commitment by:
a) Ensuring the availability of resources essential to establish implement, maintain and improve the OH&S management system (Resources include human resources and
specialized skills, organizational infrastructure, technology
and financial resources);
b) Defining roles, allocating responsibilities and accountabilities, and delegating authorities, to facilitate effective
OH&S management; roles, responsibilities, accountabilities, and authorities shall be documented and communicated.
The organization shall appoint a member(s) of top
management with specific responsibility for OH&S, irrespective of other responsibilities, and with defined
roles and authority for:
a) Ensuring that the OH&S management system is established, implemented and maintained in accordance with
this OHSAS Standard;
b) Ensuring that reports on the performance of the OH&S
management system are presented to top management for
review and used as a basis for improvement of the OH&S
management system.
The identity of the top management appointee shall be
76
August • Ağustos 2014
de yeniden düzenlenmelidir.
4. UYGULAMA VE İŞLETME
4.1. Kaynaklar, görevler, sorumluluk, hesap verme
ve yetki
İSG ve İSG yönetim sisteminin nihai sorumluluğunu üst
yönetim üzerine almalıdır. Üst yönetim taahhüdünü aşağıdakileri uygulamak suretiyle göstermelidir:
a) İSG yönetim sisteminin kurulması, uygulanması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi için gerekli kaynaklar sağlanmalı (Kaynaklara insan kaynakları ve ihtisaslaşmış beceriler, organizasyon alt yapısı, teknoloji ve mali kaynaklar
dâhildir.),
b) Etkili İSG yönetimini kolaylaştırmak için görevler, sorumluluklar ve hesap verme durumları tayin edilmeli; görevler, sorumluluklar ve hesap verme durumlarıyla yetkiler
dokümante edilmeli ve duyurulmalıdır.
Kuruluş, üst yönetiminden bir üyeyi, diğer sorumluluklarından ayrı olarak, İSG için özel sorumluluğa sahip
olacak şekilde atamalıdır. Kuruluş yönetiminin atadığı bir
kişi, aşağıdakileri gerçekleştirmek için tarif edilmiş görev
ve yetkiye sahip olmalıdır:
a) İSG yönetim sistemi şartlarının bu standarda uygun
olarak oluşturulmasını, uygulanmasını ve sürdürülmesini
sağlamak,
b) İSG yönetim sisteminin iyileştirilmesi için bir temel
oluşturacak ve gözden geçirilmek üzere üst yönetime
sunulacak İSG yönetim sistemi performansı hakkındaki
raporları sağlamak.
Üst yönetim temsilcisinin kimliği, kuruluşun kontrolü
altında çalışan herkese bildirilmelidir. Yönetim sorumluluğuna sahip olan bütün kişiler, İSG performansının sürekli
iyileştirilmesinde yönetimin taahhüdünü göstermelidir.
Kuruluş, iş yerindeki kişilerin, üzerinde kontrol sahibi
olduğu İSG hususları için sorumluluk almalarını ve kuruluşun uygulanabilir İSG şartlarına uymalarını sağlamalıdır.
4.2. Eğitim, bilinç ve yeterlilik
Kuruluş, iş yerinde, kontrolü altında İSG’yi etkileyebilecek görevleri yapan personelin uygun eğitim, öğretim
veya tecrübe itibariyle yeterli olmasını sağlamalı ve bununla ilgili kayıtları muhafaza etmelidir.
Kuruluş, İSG riskleri ve İSG yönetim sistemi ile ilgili eğitim ihtiyacını tespit etmelidir. Kuruluş eğitimleri vermeli
veya bu ihtiyacın karşılanması için tedbir almalı, alınan
eğitimin veya tedbirin etkinliğini değerlendirmeli ve bununla ilgili kayıtları muhafaza etmelidir.
Kuruluş, kontrolü altında çalışanların aşağıda belirtilenlerden haberdar olmasını sağlayan prosedürler
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
made available to all persons working under the control of
the organization. All those with management responsibility
shall demonstrate their commitment to the continual improvement of OH&S performance.
The organization shall ensure that persons in the workplace take responsibility for aspects of OH&S over which
they have control, including adherence to the organization’s
applicable OH&S requirements.
4.2 Competence, training and awareness
The organization shall ensure that any person(s) under its
control performing tasks that can impact on OH&S is (are)
competent on the basis of appropriate education, training
or experience, and shall retain associated records.
The organization shall identify training needs associated
with its OH&S risks and its OH&S management system.
It shall provide training or take other action to meet these
needs, evaluate the effectiveness of the training or action
taken, and retain associated records.
The organization shall establish, implement and
maintain a procedure(s) to make persons working under its control aware of:
a) The OH&S consequences, actual or potential, of their
work activities, their behavior, and the OH&S benefits of improved personal performance;
b) Their roles and responsibilities and importance in achieving conformity to the OH&S policy and procedures and to
the requirements of the OH&S management system, including emergency preparedness and response requirements;
c) The potential consequences of departure from specified
procedures.
Training procedures shall take into account differing levels of:
• responsibility, ability, language skills and literacy; and
• risk.
4.3 Communication, participation and consultation
Communication: With regard to its OH&S hazards and
OH&S management system, the organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for:
a) Internal communication among the various levels and
functions of the organization;
b) Communication with contractors and other visitors to the
workplace;
c) Receiving, documenting and responding to relevant
communications from external interested parties.
Participation and consultation: The organization shall
establish, implement and maintain a procedure(s) for:
a) the participation of workers by their:
• Appropriate involvement in hazard identification, risk assessments and determination of controls;
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir:
a) Mevcut veya potansiyel iş faaliyetlerinin, davranışlarının
İSG üzerindeki sonuçları ve İSG’nin kişisel performansın
geliştirilmesine faydaları,
b) Acil durumlara hazırlıklı olma ve bu durumlarda yapılması gerekenler de dâhil olmak üzere İSG politika ve prosedürlerine ve İSG yönetim sisteminin şartlarına uyumdaki görev ve sorumlulukları,
c) Belirtilmiş işletme prosedürlerinden sapmanın potansiyel sonuçları.
Eğitim prosedürleri aşağıdaki konulardaki farklı seviyeleri dikkate almalıdır,
• Sorumluluk, yetenek, yeterlilik ve bilgi düzeyi,
• Risk.
4.3. İletişim, katılım ve danışma
İletişim: Kuruluş, İSG tehlikeleri ve İSG yönetim sistemi ile ilgili olarak aşağıdakiler için prosedürler oluşturmalı,
uygulamalı ve bunları sürdürmelidir:
a) Kuruluşun çeşitli seviyelerindeki ve fonksiyonlarındaki
iç iletişim,
b) Yükleniciler ve iş yerine gelen diğer ziyaretçilerle iletişim,
c) Dışarıdaki ilgili taraflardan gelen ilgili iletişimin alınması,
dokümante edilmesi ve cevaplandırılması.
Katılım ve danışma: Kuruluş, aşağıdakiler için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir,
a) Çalışanların aşağıdaki faaliyetlere katılması,
• Tehlike tanımlaması, risk değerlendirmesi ve kontrollerin
belirlenmesine uygun katılım,
• Olay araştırmasına uygun katılım,
• İSG politikaları ve hedeflerinin geliştirilmesine ve gözden
geçirilmesine uygun katılım.
• İSG’yi etkileyen değişiklikler için danışma,
• İSG konularında temsil.
Çalışanlar katılım düzenlemeleri hakkında ve İSG temsilcilerinin kimliği hakkında bilgilendirilmelidir.
b) İSG’yi etkileyen değişiklikler için yüklenicilerle danışma.
Kuruluş, ilgili İSG konularında, kuruluş dışındaki ilgili
taraflarla, uygun olan hallerde danışılmasını sağlamalıdır.
4.4. Dokümantasyon
İSG yönetim sistemi dokümantasyonu aşağıdakileri
içermelidir,
a) İSG politikası ve hedefleri,
b) İSG yönetim sisteminin kapsamının açıklaması,
c) Yönetim sisteminin ana elemanları ve bunların arasındaki etkileşimin açıklaması ve ilgili dokümanlara atıf,
d) Bu İSG standardının gerektirdiği dokümanlar, kayıtlar
dâhil,
e) İSG risklerinin yönetilmesine ilişkin olarak proseslerin
etkin biçimde planlanması, yürütülmesi ve kontrolü için
August • Ağustos 2014
77
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
• Appropriate involvement in incident investigation;
• Involvement in the development and review of OH&S policies and objectives;
• Consultation where there are any changes that affect their
OH&S;
• Representation on OH&S matters.
Workers shall be informed about their participation arrangements, including who is their representative(s) on OH&S matters.
b) Consultation with contractors where there are changes
that affect their OH&S.
The organization shall ensure that, when appropriate, relevant external interested parties are consulted about pertinent OH&S matters.
4.4 Documentation
The OH&S management system documentation shall include:
a) The OH&S policy and objectives;
b) Description of the scope of the OH&S management system;
c) Description of the main elements of the OH&S management system and their interaction, and reference to related
documents;
d) Documents, including records, required by this OHSAS
Standard; and
e) Documents, including records, determined by the organization to be necessary to ensure the effective planning,
operation and control of processes that relate to the management of its OH&S risks.
4.5 Control of documents
Documents required by the OH&S management system and by this OHSAS Standard shall be controlled. The
organization shall establish, implement and maintain a
procedure(s) to:
a) Approve documents for adequacy prior to issue;
b) Review and update as necessary and re-approve documents;
c) Ensure that changes and the current revision status of
documents are identified;
d) Ensure that relevant versions of applicable documents
are available at points of use;
e) Ensure that documents remain legible and readily identifiable;
f) Ensure that documents of external origin determined by
the organization to be necessary for the planning and operation of the OH&S management system are identified and
their distribution controlled; and
g) Prevent the unintended use of obsolete documents and
apply suitable identification to them if they are retained for
any purpose.
4.6 Operational control
78
August • Ağustos 2014
kuruluş tarafından gerekli olduğu belirlenen dokümanlar,
kayıtlar dâhil.
4.5. Doküman kontrolü
İSG yönetim sisteminin ve bu İSG standardının gerektirdiği dokümanlar kontrole tabi olmalıdır. Kuruluş, aşağıdakileri sağlamak amacıyla gerekli prosedürleri oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir:
a) Dokümanların yayınlanmasından önce yeterliliklerinin
onaylanması,
b) Dokümanların gözden geçirilmesi, gerekli olduğunda
revize edilmesi ve yeniden onaylanması,
c) Dokümanların değişikliklerinin ve geçerli sürüm statülerinin belirlenmesi,
d) Uygulanabilir dokümanların geçerli sürümlerinin kullanım noktalarında hazır bulundurulmasının sağlanması,
e) Dokümanların okunabilir ve derhal tanınabilir durumda
tutulmasının sağlanması,
f) İSG yönetim sisteminin planlanması ve işletilmesi için
kuruluş tarafından gerekli olduğu değerlendirilen dış kaynaklı dokümanların belirlenmesi ve bunların dağıtımının
kontrol edilmesi,
g) Geçersiz hale gelmiş dokümanların istenmeyen şekilde
kullanılmalarının engellenmesi ve herhangi bir maksatla
muhafaza edilmeleri söz konusu ise uygun şekilde işaretlenmesi.
4.6. İşletme kontrolü
Kuruluş, belirlenmiş tehlikelerle ilgili olan ve İSG risklerinin yönetilmesi için kontrol tedbirlerinin uygulanması
gereken işlemleri ve faaliyetleri tespit etmelidir. Buna değişiklik yönetimi dâhil olmalıdır. Bu işlemler ve faaliyetler
için kuruluş, aşağıdakileri uygulamalı ve sürdürmelidir:
a) Kuruluş ve kuruluşun faaliyetleri için uygulanabilir işletme kontrolleri (kuruluş bu işletme kontrollerini genel İSG
yönetim sistemine entegre etmelidir),
b) Satın alınan mallar, teçhizat ve hizmetler ile ilgili kontroller,
c) Yükleniciler ve iş yerine gelen diğer ziyaretçiler ile ilgili
kontroller,
d) Dokümante edilmiş prosedürlerin olmaması halinde
İSG politika ve hedeflerinden sapmaların meydana gelmesi söz konusu olan durumları kapsayan dokümante
edilmiş prosedürler,
e) Mevcut olmaması halinde İSG politika ve hedeflerinden
sapmaların meydana gelmesi söz konusu olan durumlar
için yapılmasının gerekliliği hükme bağlanmış işletme kriterleri.
4.7. Acil durum hazırlığı ve bu hallerde yapılması
gerekenler
Kuruluş, aşağıdakiler için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve bunları sürdürmelidir:
a) Potansiyel acil durum hallerinin tanımlanması,
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
The organization shall determine those operations and
activities that are associated with the identified hazard(s)
where the implementation of controls is necessary to manage the OH&S risk(s). This shall include the management of
change. For those operations and activities, the organization shall implement and maintain:
a) Operational controls, as applicable to the organization
and its activities; the organization shall integrate those operational controls into its overall OH&S management system;
b) Controls related to purchased goods, equipment and
services;
c) Controls related to contractors and other visitors to the
workplace;
d) Documented procedures, to cover situations where their
absence could lead to deviations from the OH&S policy and
the objectives;
e) Stipulated operating criteria where their absence could
lead to deviations from the OH&S policy and objectives.
4.7 Emergency preparedness and response
The organization shall establish, implement and maintain
a procedure(s):
a) To identify the potential for emergency situations;
b) To respond to such emergency situations.
The organization shall respond to actual emergency situations and prevent or mitigate associated adverse OH&S
consequences.
In planning its emergency response the organization shall
take account of the needs of relevant interested parties,
e.g. emergency services and neighbors.
b) Bu gibi acil durum hallerinde gereken işlemlerin yapılması.
Kuruluş, gerçek acil durumlarda gereken işlemleri yapmalı ve olumsuz İSG sonuçlarını önlemeli veya hafifletmelidir.
Kuruluş acil durumlarda yapılacak işlemleri planlarken
ilgili tarafların (acil durum hizmetleri ve komşular gibi) ihtiyaçlarını dikkate almalıdır.
Kuruluş, özellikle olayların ve acil durumların ortaya çıkmasından sonra acil durum hazırlıklarını, bu durumlarda
kullanılacak planları ve prosedürleri gözden geçirmelidir.
Kuruluş, pratik olan hallerde, ilgili tarafları içeren acil durumlarda yapılacak işlemleri periyodik olarak denemelidir.
Kuruluş acil durum hazırlığını ve yapılacak işlem prosedürlerini, özellikle periyodik denemeden sonra ve acil
durum hallerinin meydana gelmesinden sonra, periyodik
olarak gözden geçirmelidir.
5. KONTROL
5.1 Performans ölçümü ve izleme
Kuruluş, İSG performansını düzenli bir temelde izlemek
ve ölçmek için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Bu prosedürler aşağıdakilerin yapılmasını sağlamalıdır:
a) Kuruluşun ihtiyaçlarına uygun, hem nitel hem nicel tedbirleri sağlamalı,
b) Kuruluşun, İSG hedeflerine ulaşma derecesini izlemeli,
The organization shall also periodically test its procedure(s) to respond to
emergency situations, where practicable, involving relevant interested parties
as appropriate.
The organization shall periodically
review and, where necessary, revise
its emergency preparedness and response procedure(s), in particular, after
periodical testing and after the occurrence of emergency situations.
5. Checking
5.1 Performance measurement
and monitoring
The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s)
to monitor and measure OH&S performance on a regular basis. This
procedure(s) shall provide for:
a) Both qualitative and quantitative
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
79
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
measures, appropriate to the needs of the organization;
b) Monitoring of the extent to which the organization’s
OH&S objectives are met;
c) Monitoring the effectiveness of controls (for health as well
as for safety);
d) Proactive measures of performance that monitor conformance with the OH&S program(s), controls and operational
criteria;
e) Reactive measures of performance that monitor ill
health, incidents (including accidents, near-misses,
etc.), and other historical evidence of deficient OH&S
performance;
f) Recording of data and results of monitoring and measurement sufficient to facilitate subsequent corrective action and preventive action analysis.
If equipment is required to monitor or measure performance, the organization shall establish and maintain
procedures for the calibration and maintenance of such
equipment, as appropriate. Records of calibration and
maintenance activities and results shall be retained.
5.2 Evaluation of compliance
• Consistent with its commitment to compliance, the organization shall establish, implement and maintain a
procedure(s) for periodically evaluating compliance with applicable legal requirements
• The organization shall evaluate compliance with other requirements to which it subscribes. The organization may
wish to combine this evaluation with the evaluation of legal
compliance.
The organization shall keep records of the results of the
periodic evaluations.
5.3 Incident investigation, nonconformity, corrective
action and preventive action
Incident investigation: The organization shall establish,
implement and maintain a procedure(s) to record, investigate and analyze incidents in order to:
a) Determine underlying OH&S deficiencies and other factors that might be causing or contributing to the occurrence
of incidents;
b) Identify the need for corrective action;
c) Identify opportunities for preventive action;
d) Identify opportunities for continual improvement;
e) Communicate the results of such investigations.
The investigations shall be performed in a timely manner. Any identified need for corrective action or opportunities for preventive action shall be dealt. The results of
incident investigations shall be documented and maintained.
Nonconformity, corrective action and preventive action:
80
August • Ağustos 2014
c) Kontrollerin etkinlik derecesini izlemeli (hem sağlık hem
güvenlik için),
d) Performansın İSG yönetim programları, işletme kriterleri ve uygulanabilir yasal mevzuat şartlarına uygunluğunu
izleyen proaktif tedbirleri sağlamalı,
e) Kazaları, hastalıkları, olayları (hasarsız olaylar dâhil) ve
yetersiz İSG performansının diğer geçmiş delillerini izlemek için düzenleyici tedbirleri sağlamalı,
f) Müteakip düzeltici ve önleyici faaliyetlerin analizini kolaylaştırmak için yeterli izleme ve ölçme sonuçlarının ve
verilerin kaydedilmesini sağlamalı.
Performans ölçmesi ve izlemesi için izleme donanımı gerekiyorsa, kuruluş bu tür ekipmanların bakım ve kalibrasyonu için
prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Kalibrasyon
ve bakım faaliyetlerinin kayıtları ve sonuçları muhafaza edilmelidir.
5.2 Uygunluğun değerlendirilmesi
• Uygunluk taahhüdü ile tutarlı olarak, kuruluş uygulanabilir
yasal şartlara uygunluğun periyodik olarak değerlendirilmesi
için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir.
• Kuruluş, uymayı taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluğu
değerlendirmelidir. Kuruluş bu değerlendirmeyi yasal uygunluk değerlendirmesi ile birleştirmek veya ayrı prosedürler kullanmak isteyebilir.
Kuruluş periyodik değerlendirmelerin sonuçlarını muhafaza etmelidir (Periyodik değerlendirme sıklığı değişik
diğer şartlar için farklı olabilir).
5.3 Kazalar, olaylar, uygunsuzluklar, düzeltici ve önleyici faaliyetler
Olayların araştırılması: Kuruluş, aşağıdakileri sağlamak üzere olayları kaydetmek, araştırmak ve analiz etmek
için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir:
a) Olayların meydana gelmesine sebep olabilen veya katkıda
bulunabilen İSG eksikliklerini ve diğer faktörleri belirlemek,
b) Düzeltici faaliyet ihtiyacını belirlemek,
c) Önleyici faaliyet fırsatlarını tespit etmek,
d) Sürekli iyileştirme fırsatlarını tespit etmek,
e) Bu gibi araştırmaların sonuçlarını yayınlamak.
Araştırmalar zamanında yapılmalıdır. Düzeltici faaliyet
ihtiyacı veya önleyici faaliyet fırsatları ele alınmalıdır. Olay
araştırmalarının sonuçları dokümante edilmeli ve muhafaza edilmelidir.
Uygunsuzluk, düzeltici faaliyet ve önleyici faaliyet: Kuruluş, gerçek ve potansiyel uygunsuzlukların ele alınması,
düzeltici ve önleyici faaliyetlerin yapılması için prosedürler
oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. Bu prosedürler
aşağıdakiler için gerekli şartları belirlemelidir:
a) Uygunsuzlukların belirlenmesi ve bunların İSG üzerin-
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
The organization shall establish, implement and maintain a procedure(s) for dealing with actual and potential
nonconformity(ies) and for taking corrective action and
preventive action. The procedure(s) shall define requirements for:
a) Identifying and correcting nonconformity(ies) and taking
action(s) to mitigate their OH&S consequences;
b) Investigating nonconformity(ies), determining their
cause(s) and taking actions in order to avoid their recurrence;
c) Evaluating the need for action(s) to prevent
nonconformity(ies) and implementing appropriate actions
designed to avoid their occurrence;
d) Recording and communicating the results of corrective
action(s) and preventive action(s) taken; and
e) reviewing the effectiveness of corrective action(s) and
preventive action(s) taken.
Where the corrective action and preventive action identifies new or changed hazards or the need for new or changed
controls, the procedure shall require that the proposed actions
shall be taken through a risk assessment prior to implementation. Any corrective action or preventive action taken to eliminate the causes of actual and potential nonconformity(ies) shall
be appropriate to the magnitude of problems and commensurate with the OH&S risk(s) encountered.
The organization shall ensure that any necessary
changes arising from corrective action and preventive
action are made to the OH&S management system
documentation.
5.4 Control of records
The organization shall establish and maintain records as
necessary to demonstrate conformity to the requirements
of its OH&S management system and of this OHSAS Standard, and the results achieved.
The organization shall establish, implement and
maintain a procedure(s) for the identification, storage, protection, retrieval, retention and disposal of
records. Records shall be and remain legible, identifiable and traceable.
5.5 Internal audit
The organization shall ensure that internal audits of the
OH&S management system are conducted at planned
intervals to:
a) Determine whether the OH&S management system:
1. Conforms to planned arrangements for OH&S
management, including the requirements of this OHSAS Standard; and
2) Has been properly implemented and is maintained; and
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
deki etkilerini azaltmak için tedbir alınması,
b) Uygunsuzlukların araştırılması ve bunların tekrarlanmasının önlenmesi için tedbir alınması,
c) Uygunsuzlukların önlenmesi için alınan tedbirlerin değerlendirilmesi ve bunların meydana gelmesinin önlenmesi için uygun tedbirlerin uygulanması,
d) Düzeltici ve önleyici faaliyetlerin sonuçlarının kaydedilmesi ve iletilmesi,
e) Yapılan düzeltici ve önleyici faaliyetlerin etkinliğinin gözden geçirilmesi.
Düzeltici faaliyetin veya önleyici faaliyetin yeni veya
değişmiş tehlikeleri ortaya çıkarması veya yeni veya değişik
kontrollere olan ihtiyacı göstermesi halinde, bu prosedürler,
önerilen bütün düzeltici ve önleyici faaliyetlerin uygulanmadan
önce risk değerlendirmesi prosesine göre gözden geçirilmesini gerektirmelidir. Potansiyel ve gerçek uygunsuzlukların sebeplerini ortadan kaldırmak için alınan herhangi bir düzeltici
ve önleyici tedbir, problemlerin büyüklüğü ve karşılaşılan İSG
riskleri ile orantılı olmalıdır. Kuruluş, düzeltici ve önleyici faaliyetlerden kaynaklanan gerekli değişikliklerin İSG yönetim sistemi dokümantasyonuna uygulanmasını sağlamalıdır.
5.4 Kayıtların kontrolü
Kuruluş, İSG yönetim sisteminin ve bu İSG standardının
şartlarına uygunluğun ve elde edilen sonuçların gösterilmesi için prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir.
Kuruluş kayıtların tanımlanması, muhafaza edilmesi, korunması, geri alınması, tutulması ve elden çıkarılması için
prosedürler oluşturmalı, uygulamalı ve sürdürmelidir. İSG kayıtları okunaklı, ayırt edilebilir ve izlenebilir olarak kalmalıdır.
5.5 İç tetkik
Kuruluş, aşağıdakileri sağlamak üzere iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi tetkiklerinin periyodik olarak planlanan aralıklarla yapılmasını sağlamalıdır:
a) İSG yönetim sisteminin aşağıdakileri sağlayıp sağlamadığının
tayin
edilmesi,
1. Bu standardın
şartları dâhil, İSG
yönetim
sistemi
için
planlanmış
düzenlemelere uygunluğu,
2. Düzenli bir şekilde
uygulanma ve sürdürülme durumu,
3. Kuruluşun politika
ve hedeflerini karşılamasındaki etkinliği.
August • Ağustos 2014
81
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
3) Is effective in meeting the organization’s policy and
objectives;
b) provide information on the results of audits to management.
Audit program (s) shall be planned, established, implemented and maintained by the organization, based
on the results of risk assessments of the organization’s activities, and the results of previous audits. Audit procedure(s) shall be established, implemented and
maintained that address:
a) The responsibilities, competencies, and requirements for
planning and conducting audits, reporting results and retaining associated records; and
b) The determination of audit criteria, scope, frequency
and methods. Selection of auditors and conduct of audits shall ensure objectivity and the impartiality of the audit process.
6. MANAGEMENT REVIEW
Top management shall review the organization’s OH&S
management system, at planned intervals, to ensure its
continuing suitability, adequacy and effectiveness. Reviews shall include assessing opportunities for improvement and the need for changes to the OH&S management system, including the OH&S policy and OH&S
objectives. Records of the management reviews shall be
retained.
Input to management reviews shall include:
a) Results of internal audits and evaluations of compliance
with applicable legal requirements and with other requirements to which the organization subscribes;
b) The results of participation and consultation (see 4.4.3);
c) Relevant communication(s) from external interested parties, including complaints;
d) The OH&S performance of the organization;
e) The extent to which objectives have been met;
f) Status of incident investigations, corrective actions and
preventive actions;
g) Follow-up actions from previous management reviews;
h) Changing circumstances, including developments in legal and other requirements related to OH&S; and
i) Recommendations for improvement.
b) Yönetime, tetkiklerin sonuçları hakkında bilgi sağlanması.
Tetkik programı kuruluşun faaliyetlerinin risk değerlendirmesine ve geçmiş tetkiklerin sonuçlarına dayalı olarak
planlanmalı, oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir.
Tetkik prosedürleri aşağıdakileri ele alacak şekilde oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir:
a) Tetkiklerin planlanması ve uygulanması, sonuçların bildirilmesi ve ilgili kayıtların tutulması ile ilgili sorumluluklar,
yeterlilikler ve şartlar,
b) Tetkik kriterlerinin, kapsamının, sıklığının ve metotlarının
belirlenmesi. Tetkikçilerin seçimi ve tetkiklerin yürütülmesi
tetkik prosesinin objektifliğini ve tarafsızlığını sağlamalıdır.
6. YÖNETİMİN GÖZDEN GEÇİRMESİ
Kuruluşun üst yönetimi, İSG yönetim sisteminin sürekli uygunluğunu, yeterliliğini ve etkinliğini sağlamak için
kendi belirlediği aralıklarla İSG yönetim sistemini gözden
geçirmelidir.
Yönetimin gözden geçirmesi, İSG yönetim sistemi tetkik sonuçlarının, değişen durumların ve sürekli iyileştirme
taahhüdünün ışığında, İSG yönetim sisteminin politikası,
İSG hedefleri ve diğer elemanlarında değişikliklere olan
muhtemel ihtiyaca değinmelidir. Yönetimin gözden geçirmesine ilişkin kayıtlar muhafaza edilmelidir.
Yönetimin gözden geçirmesinin girdileri aşağıdakileri
içermelidir:
a) İç tetkiklerin ve uygulanabilen yasal şartlara ve kuruluşun uymayı taahhüt ettiği diğer şartlara uygunluğun değerlendirilmesinin sonuçları,
b) Katılım ve danışma sonuçları,
c) Kuruluş dışındaki ilgili taraflarla yapılan iletişim, şikayetler dâhil,
d) Kuruluşun İSG performansı,
e) Hedeflere ulaşılma derecesi,
f) Olay araştırmalarının, düzeltici ve önleyici faaliyetlerin
durumu,
g) Önceki yönetim gözden geçirmelerinin takip işlemleri,
h) İSG ile ilgili olarak değişen şartlar, İSG ile ilgili yasal ve
diğer şartlar dâhil,
i) İyileştirme tavsiyeleri.
The outputs from management reviews shall be consistent with the organization’s commitment to continual
improvement and shall include any decisions and actions
related to possible changes to:
a) OH&S performance;
b) OH&S policy and objectives;
c) Resources; and
d) Other elements of the OH&S management system.
Yönetimin gözden geçirmesinin çıktıları kuruluşun sürekli iyileştirme taahhüdüne uygun olmalı ve aşağıdakilere
ilişkin kararları ve işlemleri kapsamalıdır:
a) İSG performansı,
b) İSG politikası ve hedefleri,
c) Kaynaklar,
d) İSG yönetim sisteminin diğer elemanları.
Relevant outputs from management review shall be made
available for communication and consultation.
Yönetimin gözden geçirmesinin çıktıları, iletişim ve danışma için hazır hale getirilmelidir.
82
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COVER STORY • KAPAK DOSYASI
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
83
ARTICLE • MAKALE
Selecting the right
bagging system
for 10-50kg
.......................................................................
10-15 kg için doğru
torbalama sisteminin
seçilmesi
THOMAS ZIOLKO
Product Manager – Ürün Müdürü
Bühler AG
[email protected]
Bagging the end product is a work-intensive processing step in a milling operation. That's why this part
of the plant is automated as much as possible. At the same time, the bagging line capacity is directly
linked to all of the up- and downstream processes. This demands close coordination of the bagging
with the production logistics and the following storage and distribution logistics.
Bir değirmencilik operasyonunda nihai ürünün torbalanması, yoğun işgücü gerektiren bir işleme
aşamasıdır. Bu yüzden de tesislerin bu bölümlerinde mümkün olduğunca otomasyon uygulanmaktadır. Aynı zamanda, torbalama hattının kapasitesi de doğrudan işleme öncesi ve sonrası
süreçlere bağlanmaktadır. Bu durum ise torbalamanın, üretim lojistiği ve aşağıdaki depolama ve
dağıtım lojistiğiyle yakın koordinasyonunu gerektirmektedir.
In Europe, North America and Australia, the majority of
milling products are filled into trucks as a bulk product. In
Latin America, Africa and Asia, bagging into open-mouth
or valve bags is predominant. Globally, open-mouth bags
are the most widespread, because this is advantageous
for packaging milling products. In addition to the simple
function of packaging, more and more mills are using flour packaging also as a marketing tool. The surface of the
bag, the type of closure and/or the material used permit
a company to up-value themselves to a unique and distinctive brand through what is basically an interchangeable mill product.
Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'da değirmencilik ürünlerinin çoğu, yığın ürün olarak kamyonlara yüklenmektedir. Latin Amerika, Afrika ve Asya'da ise ağzı açık ya
da valfli torbalarının kullanımı yaygındır. Küresel olarak da
değirmencilik ürünlerinin paketlenmesinde avantajlı olduğu
için ağzı açık torbalar daha çok kullanılmaktadır. Paketlemenin basit fonksiyonuna ek olarak, her geçen gün daha
fazla değirmen, un paketlemeyi aynı zamanda bir pazarlama aracı olarak da kullanıyor. Torbanın yüzeyi, kapak tipi ya
da kullanılan malzeme; temelde birbiriyle değiştirilebilen bir
değirmencilik ürünün ne olduğunun belirtilmesi aracılığıyla
firmalara kendilerini benzersiz ve farklı bir markaya dönüştürme konusunda değerlerini arttırmalarına izin vermektedir.
BAGGING MATERIAL
The woven plastic bag and the paper bag have mostly
superseded the traditional jute or cotton bag. The paper
bag, as a disposal bag, corresponds to today's require-
84
August • Ağustos 2014
TORBALAMA MALZEMESİ
Dokuma plastik torba ve kağıt torba, geleneksel jüt ve
pamuk torbanın yerini almıştır. Satış torbası olarak kullanılan
MILLER MAGAZINE
ARTICLE • MAKALE
ments for sanitation. The extensive cleaning work as well
as the removal of bugs and contamination is dispensed
with. While Europe, North America and Australia primarily use paper as a packaging material, Latin America,
Asia and Africa use woven polypropylene for 10 to 50 kg
bags. In addition to just the habits of the end customers,
the climate conditions or bags being handed with too
little care speak for the use of the inexpensive, woven
polypropylene bags.
The ecological balance, however, is influencing the
discussion about packaging material in Europe as well.
Since the manufacturing of paper is very energy intensive, the ecological balance of woven plastic bags when
correctly recycled is preferred.
kağıt torba, günümüz sanitasyon gereksinimlerini karşılamaktadır. Böceklerin ve kontaminasyonun ortadan kaldırılmasının yanı sıra kapsamlı temizlik işleri de halledilebilir.
Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya paketleme malzemesi
olarak kağıt malzeme kullanırken; Latin Amerika, Asya ve
Afrika ise 10-15 kiloluk torbalar için dokuma polipropilen
kullanmaktadır. Nihai müşterilerin alışkanlıklarına ek olarak
iklim koşulları ve çok az bakımla teslim edilebilen torbalar,
ucuz ve dokuma polipropilen torbaların faydası olarak görülebilir.
Bununla birlikte ekolojik denge, Avrupa’da da paketleme
malzemeleri ile ilgili tartışmaları etkiliyor. Kağıt üretiminde yoğun enerji harcandığı için dokuma plastik torbaların ekolojik
dengesi, bu torbalar doğru bir şekilde geri dönüştürüldüğünde tercih edilmektedir.
OPEN-MOUTH OR VALVE BAGS?
For small bagging volume and low sanitation requirements, bagging with valve bags is the simpler solution for automated bag placement as well as for no bag
closure. In addition to improved sanitation, bagging in
open-mouth bags offers more accurate weights, more
flexibility in regards to bag size and bulk weight of the
product, and easy opening for the end customer. These
advantages explain the trend towards bagging in less
expensive, open-mouth bags when packaging milling
products.
MANUAL OR AUTOMATED?
AĞZI AÇIK VEYA VALFLİ TORBALAR?
Küçük torbalama hacimleri ve düşük sanitasyon gereksinimleri için otomatik torba yerleştirmede kapak kullanılmadan valfli torbalarla torbalama yapmak en basit çözümdür.
Geliştirilmiş sanitasyona ek olarak; açık ağızlı torba içinde
torbalama; daha doğru ağırlıklar, torba boyutu ve ürünün
yığın ağırlığı bakımından daha fazla esneklik ve de nihai
müşteri için kolay açma imkanı sunmaktadır. Bu avantajlar,
değirmencilik ürünlerinin paketlenmesinde açık ağızlı ucuz
torbaların artan kullanımın trendini açıklamaktadır.
MANUEL Mİ OTOMATİK Mİ?
Selecting a manually operated plant or an automated
one depends directly on the product, the local conditions
and the size of the operation. For designing a bagging
plant, criteria such as bag weight, bag size, bag quality,
required bagging volume, closure type and logistics can
be considered.
Manuel olarak çalıştırılan tesisle otomatik olarak kontrol
edilen bir tesis arasında seçim yapmak doğrudan ürüne,
yerel şartlara ve operasyonun büyüklüğüne bağlıdır. Bir torbalama tesisi tasarlarken; torba ağırlığı, torba boyutu, torba
kalitesi, gereken torbalama hacmi, kapak türü ve lojistik gibi
kriterler dikkate alınmalıdır.
Single spout bagging stations are suitable for paper,
plastics and fabric bags holding 10 to 50 kg. Depending
on the type of single spout bagging station, the bagging
volume for flour in 25 kg bags is approximately seven
bags per minute.
Tek ağızlı torbalama istasyonları; 10-50 kilo arasında ağırlığı taşıyan kağıt, plastik ve kumaş torbalar için uygundur.
Tek ağızlı torbalama istasyonunun türüne bağlı olarak 25 kiloluk torbalardaki unun torbalama hacmi dakikada yaklaşık
yedi torba şeklindedir.
For higher bagging volume, bagging machines with
multiple spouts can be used. These can also be operated with different kinds of bagging material. If they are
operated with woven polypropylene bags, the bag quality
must be suitable for automated filling as a prerequisite for
high operational safety.
Daha yüksek torbalama hacimleri için, çok ağızlı torbalama makineleri kullanılabilmektedir. Bu makineler farklı torbalama malzemeleri ile çalışabilmektedir. Eğer makineler
dokuma polipropilen torbalarla çalıştırılacaksa, torba kalitesi
yüksek işletme güvenliği için bir önkoşul olarak otomatik
doldurmaya elverişli olmalıdır.
The new Bühler bagging station Maia, for bags of 10
to 32 kg, provides a low-energy consumption alternative for bagging milling products. It offers high operational
reliability and sanitation for fully automated bagging of
powdered, free flowing or friable products.
10-32 kilo arasındaki torbalar için yeni Bühler torbalama
istasyonu Maia, değirmencilik ürünlerinin torbalanmasında
düşük enerji tüketimi ile farklı bir alternatif sunmaktadır. Bu
yeni ürün; toz halinde, serbest akan veya ufalanır ürünlerin
yüksek operasyonel güvenilirlik ve sanitasyonunu sağlıyor.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
85
ARTICLE • MAKALE
UPSTREAM PROCESSES
İŞLEME ÖNCESİ AŞAMALAR
Consideration of the upstream elements – such as
bins, product feed and weighing – when configuring
a bagging plant is important. In many plants, they are
the limiting factors for bagging capacity and therefore
need to be adjusted to the desired volumes. Properly
dimensioning them is also a requirement for a high weight accuracy and for the reproducibility of the bagged
product.
Bir torbalama tesisi yapılandırılırken silo, ürün besleme
ve tartım gibi işleme öncesi unsurların göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir. Tesislerin çoğunda torbalama
kapasitesi için bazı unsurlar sınırlandırılıyor ve bu sebeple de
ihtiyaç duyulan hacimler için gerekli düzenlemeleri yapmak
gerekiyor. Yüksek oranda tartım doğruluğu ve torbalanan
ürünün yeniden üretilebilirliği için bu düzenlemelerin düzgün
ölçülendirilmesi önemli bir gereksinimdir.
Higher productivity by reduced personnel costs, traceability and availability of product as well as permanent
inventory options are increasingly important.
Daimi envanter seçeneklerinin yanı sıra azaltılmış personel maliyetleri, izlenebilirlik ve ürünün kullanılabilirliği ile sağlanan daha yüksek verimliliğin önemi de gittikçe artmaktadır.
DOWNSTREAM PROCESSES
Expanding bagging plants with direct loading for bags
onto trucks using palettes increases productivity since
the bagged goods can be provisionally kept in pallet storage. This increases bagging line productivity because
downtime for the bagging plant is decreased. Pallet storage additionally supplements storage capacity for finished products in the storage silos.
Pallet storage is an advantage for very low logistic
costs and generous space allotment, or as a preparation zone for loading pallets. Shelf storage allows every
pallet to be accessed. Costs for storage installations are
low, but needs for personnel and space are high. Flow
storage is suitable for the milling industry and is distinguished by its ideal price-performance ratio at higher turnover rates. Pallet storage in the milling industry is done
on a first in, first out principle (FIFO principle). High-bay
storage provides many functional possibilities with high
space utilization and requires preventative maintenance
for smooth operation.
İŞLEME SONRASI AŞAMALAR
Palet kullanılarak torbaların kamyonlara doğrudan yüklenmesi ile torbalama tesislerinin genişletilmesi, torbalanan
ürünler palet depolamada geçici olarak depolanabildiği için
verimliliği arttırmaktadır. Bu da torbalama tesisinin kesinti
süresini azalttığı için torbalama hattının verimliliğini arttırır.
Ayrıca palet depolama, depolama silolarındaki nihai ürün
için ek depolama kapasitesi sunmaktadır. Bu açıdan palet
depolama, oldukça düşük lojistik maliyetleri ve geniş alan
sunumuyla veya palet yükleme için bir hazırlık alanı olmasıyla büyük bir avantaj haline gelmektedir.
Raf depolama şekli, her bir palete erişimi sağlar. Depolama tesisleri için maliyetleri de düşüktür fakat personel ve
alan ihtiyacı yüksektir. Akış depolama, değirmencilik endüstrisi için uygundur ve yüksek ciro oranlarında ideal fiyatperformans oranıyla da ayırt edilmektedir. Değirmencilik endüstrisinde palet depolama, ilk giren ilk çıkar ilkesine (FIFO
ilkesi) göre yapılmaktadır. Yüksek raflı depolama, yüksek
alan kullanımıyla birçok fonksiyonel olanaklar sağlamaktadır
ve sorunsuz operasyon için önleyici bakım gerektirmektedir.
BAGGING
TORBALAMA SİSTEMLERİNİN KONTROLÜ
A reliable control system guarantees efficient control of the bagging
plant. The skills of the operating
personnel must also be taken into
consideration. Hardware which is
resistant to influences such as vibration, dust and temperature is decisive for high reliability.
Güvenilir bir kontrol sistemi, torbalama tesisinin verimli kontrolünü garanti eder. İşletme personelinin becerileri de dikkate alınmalıdır. Titreşim, toz
ve sıcaklık gibi etkilere karşı dayanıklı
olan donanımlar yüksek güvenilirlik
için belirleyicidir.
CONTROL
SYSTEMS
OF
With an integrated control system,
all processing units can be centrally
controlled from the bagging bins to
the finished palettes. The module permits flexible and user-friendly
plant operation: It includes the bin
discharge and product feed, all sca-
86
August • Ağustos 2014
Entegre bir kontrol sistemiyle, torbalama depolarından tamamlanmış
paletlere kadar tüm işleme üniteleri
merkezi olarak kontrol edilebilmektedir. Bu modül, esnek ve kullanıcı dostu tesis operasyonu sağlamaktadır ve
depo boşaltma ve ürün beslemeyi,
torba doldurma, torbalama istasyon-
MILLER MAGAZINE
ARTICLE • MAKALE
les, including the filling of them, the bagging stations and
bag sealing as well as bag transport and palletizers.
BAG CLOSING SYSTEMS FOR
OPEN-MOUTH BAGS
For closing open-mouth bags, sealing, gluing, sewing
or combined systems can be used. Depending on the
bag material, bagging volume and degree of automation,
different systems for manually or automatically sewing
the filled bags closed may be used. For sealing bags with
pre-applied adhesive (pinch bags), no consumables are
needed and the bag feed must be very secure. Bag closures using hot seal are very user friendly (tear strips,
sealing ribbons) and suitable for conventional open-mouth bags.
SUMMARY
The proper design of an automated bagging plant for
milling products in the 10 to 50 kg range requires competent advising. Questions such as bagging volume,
discharging elements, weighing systems, bag types, bag
sealing options, palletizing, storage logistics, etc. are decisive in the planning, but so are considerations of the
up- and downstream process steps as well.
Customers should also increasingly be able to include
the desired bag volume per shift or day in their decision
instead of a short-term volume per minute. Very close
coordination of the bagging with the production logistics
and the following storage and distribution logistics can
only be made possible through a long-lasting, complete
solution.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
ları, torba kapatma, torba nakliyesi ve paletleyicileri kapsamaktadır.
AĞZI AÇIK TORBALAR İÇİN TORBA
KAPATMA SİSTEMLERİ
Açık ağızlı torbaları kapatmak için mühürleme, tutkallama, dikiş veya kombine sistemler kullanılabilmektedir. Torba malzemesi, torbalama hacmi ve otomasyon derecesine
bağlı olarak doldurulmuş torbaların manuel ya da otomatik
olarak dikilmesinde farklı sistemler kullanılabilir. Önceden
uygulanan yapışkanlı (pincg bag) sızdırmaz torbalar için hiçbir sarf malzemesine ihtiyaç yoktur ve torba beslemesi güvenli bir şekilde yapılmalıdır. Sıcak mühür kullanılarak kapatılan torbalar, kullanıcı dostudur (yırtılabilir şeritler, mühürleme
kurdeleleri) ve geleneksel açık ağızlı torbalar için uygundur.
ÖZET
10-50 kg arasındaki değirmencilik ürünleri için kurulan
bir otomatik torbalama tesisinin doğru tasarımında uzman
danışmanlık gerekmektedir. Torbalama hacmi, boşaltma
unsurları, tartım sistemleri, torba çeşitleri, torba mühürleme
seçenekleri, paletleme, depolama lojistiği gibi sorular planlama yapılırken belirleyici rol oynamaktadır. Bunların dışında
işleme öncesi ve sonrası aşamalar da göz önünde bulundurulmalıdır.
Müşteriler de dakikada kısa süreli hacim yerine kendi kararlarına göre vardiyada veya günde istenen torba hacmini
artan bir şekilde dahil edebilmelidir. Torbalamanın üretim lojistiği, arkasından depolama ve dağıtım lojistiğiyle olan çok
yakın koordinasyonu, sadece uzun süreli ve tam bir çözümle gerçekleştirilebilmektedir.
August • Ağustos 2014
87
NEWS • HABER
National Grains Council:
“The producer is pleased
with the grain prices”
.....................................................................
Ulusal Hububat Konseyi:
“Üretici hububat fiyatlarından
memnun”
National Grains Council (UHK) announced that
Turkey’s wheat production has decreased 1314% compared to the previous season due to the
drought but the market prices are pleasing for the
producers.
Ulusal Hububat Konseyi (UHK) yaptığı basın
açıklamasında Türkiye buğday üretiminin kuraklıktan dolayı bir önceki sezona kıyasla yüzde
13-14 oranında düştüğünü ancak oluşan piyasa
fiyatlarının üretici açısından memnuniyet verici
olduğunu açıkladı.
Stating that Turkey’s average longterm average of wheat production is
accepted as 17-18 million tons; National Grains Council (UHK) Chairman
Mustafa Yilmazkart said that this average should be accepted as 20 million
tons depending on of efficient breeding
of new varieties, the use of more hightechnology, improving the irrigation facilities. Making a press statement on
the drought and wheat prices, UHK
Chairman Yilmazkart said the following:
“While Central Anatolia, Mediterranean,
Eastern and Southeastern Anatolia Regions are the ones being affected by
the drought mostly, Marmara Region is
the only one that has not been affected from the drought.
Viewed from this point, we project that our wheat production in this year will be below 13-14% of the longterm average that is 20 million tons and realized as 1717,5 million tons.”
Stating that the recent prices in the market are welcomed by the farmers, Yilmazkart said, “Yield decreasing due to the drought caused increase in the prices at
the free market. This is good for our producers. At this
stage, TMO gave the right decision by not announcing
the purchase prices.
The purchase prices to be announced would decrease
the prices formed in the free market. Turkey today is a
country that feeds at least 85 million, not 75 million. Our
developed flour industry is the world export champion.
Our pasta and semolina have a voice in the world. These
industries consistently need qualified raw material. In or-
88
August • Ağustos 2014
Türkiye buğday üretimi ortalamasının uzun yıllar ortalaması 17-18 milyon
ton olarak kabul edildiğini ifade eden
Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkanı Mustafa Yılmazkart, yeni verimli
çeşitlerin ıslahı, daha yüksek teknolojinin kullanımı, sulama imkanlarının gelişmesine bağlı olarak bu ortalamanın
20 milyon ton olarak kabul edilmesi
gerektiğini söyledi. Kuraklık ve buğday fiyatlarıyla ilgili bir basın açıklaması
yapan UHK Başkanı Yılmazkart, şunları dile getirdi: “İç Anadolu, Akdeniz,
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgeleri kuraklıktan en fazla etkilenen
bölgeler olurken Marmara Bölgesi kuraklıktan etkilenmeyen tek bölge oldu. Bu açıdan bakıldığında bu seneki buğday üretimimiz 20 milyon ton
olan uzun yıllar ortalamasının yüzde 13-14 altına düşerek yaklaşık 17-17,5 milyon ton olarak gerçekleşeceğini
tahmin ediyoruz.”
Bugün itibariyle piyasada oluşan fiyatların da çitçiler açısından olumlu karşılandığını ifade eden Yılmazkart, “Kuraklıktan dolayı düşen rekolte, serbest piyasada fiyatların
artmasına neden oldu. Üreticimiz için bu iyi bir durumdur.
Şu aşamada TMO’nun alım fiyatı açıklamamış olması isabetli bir karar olmuştur. Açıklanacak alım fiyatları bugün
için serbest piyasada oluşan fiyatları aşağı çekecektir.
Türkiye bugün artık 75 milyonu değil en az 85 milyonu
besleyen bir ülke konumundadır. Gelişmiş un sanayimiz
dünya ihracat şampiyonu. Makarna ve irmik sektörümüz
de dünyada söz sahibi. Bu sektörler sürekli kaliteli hammadde ihtiyacı duymakta. Sektörün hammadde ihtiyacı-
MILLER MAGAZINE
NEWS • HABER
der for consistent supply of the raw material need of the
industry and protecting the end consumer from the price
increases, TMO has the authority to intervene the market with the instruments such as import authorizations,
stocks and tax rates. For preventing the speculations to
be occurred, we believe that TMO will use these possibilities when and where necessary.”
CULTIVATION AREAS MUST BE INCREASED
Telling that wheat cultivation area, which was 9 million hectares 10 years ago, has decreased gradually and
declined to 7.7 million hectares; Yilmazkart said, “When
population growth, the immigrant population, the increasing number of tourists, aids for the foreign countries
and the neighboring countries’ people who have to be
fed by the foods coming from Turkey are taken into consideration; the real consumption is realized much more
above the foreseen one. Therefore, limit values have
been reached in wheat growing areas and the cultivation
areas below those limits would bring also lack of production issue in the dry years. For this reason, the supports
for wheat should be increased by also considering the
regional differences.”
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
nın sürekli temini, nihai tüketicinin fiyat artışlarından korunması açısından TMO’nun elinde tuttuğu ithalat yetkisi,
stokları ve vergi oranları gibi enstrümanlarla müdahale
edebilme imkanı da vardır. Oluşabilecek spekülasyonların önlenmesi açısından TMO’nun elindeki bu imkanları
gerektiği zaman ve durumda kullanılacağına inanmaktayız.” dedi.
EKİM ALANLARININ ARTMASI GEREKİR
Bundan 10 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim
alanının giderek azaldığı ve 7.7 milyon hektar civarına
düştüğü söyleyen UHK Başkanı Yılmazkart, “Nüfus artışı,
göçmen nüfus, artan turist sayısı, dışarıya yapılan yardımlar ve çevremizde yaşananlardan dolayı üretimden
düşen ve Türkiye’den gelecek gıdalarla beslenmek durumunda olanlar komşu ülkelerin insanları da göz önüne
alındığında, tüketim öngörülenin çok üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle buğday ekim alanlarında sınır değerlere ulaşılmış olup, bunun altına düşen ekim alanları,
kurak yıllarda üretim yetersizliği sorununun beraberinde
getirecektir. Bunun için buğdaya yapılan destekler bölgesel farklılıklar da göz önünde bulundurularak artırılmalıdır.” dedi.
August • Ağustos 2014
89
AUTHOR • YAZAR
The trend is downward
in wheat prices
....................................................................
Buğday fiyatlarında trend
aşağı yönlü seyrediyor
“When the projection averages of the two institutions making global projections on the grain markets are taken into consideration, world wheat production is expected to be 706,2 million tons. This
amount points 4 million tons of increase compared
to the previous month. It is higher in each month
compared to the previous months.”
ZAFER ERGEZEN
Futures and Commodity Market Specialist
Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı
[email protected]
Sales pressure on the wheat transactions kept its presence during July. The sales pressure started following the
announcement of the production projections for the new
season still continues. The newly announced production
projections were one of factors in the increase of the sales.
Each new projection was worse than the one in the previous month. There wasn’t any upward response possibility.
There are still high production and stock concerns. Naturally, these concerns were reflected on the projection reports.
Besides, we also saw downward revises on the price projections of many institutions. Shortly, strong supply side in
the wheat market causes the price trend to be downward.
As we stated often before, June was shown as a critical
month during which price trend is determined in the futures.
We have witnessed that it has reoccurred in 2014. Consecutive declines are coming in the following process.
TWO POINTS THAT SHOULD BE TAKEN
INTO CONSIDERATION BY THE INVESTORS
Another point to be considered can be shown as the positive trend in the developed economies. As a result of the monetary expansion policies of the central banks, many commodities entered into an upward trend. Last year, the performance
of the commodities declined with the news that U.S. Central
Bank (FED) would decrease the monetary expansion. What
happened during the increase has reversed now. As positive
signals are gotten from economic data and due to the news
90
August • Ağustos 2014
“Hububat piyasalarında küresel tahmin gerçekleştiren iki kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne
alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama
706,2 milyon ton olması bekleniyor. Bu rakam önceki aya göre 4 milyon ton artışa işaret ediyor. Her
ay bir önceki aya göre daha yüksek gerçekleşiyor.”
Buğday işlemlerindeki satış baskısı Temmuz ayı boyunca sürdü. Yeni sezona yönelik üretim tahminleri sonrası
başlayan satış baskısı halen devam ediyor. Yeni gelen
üretim tahminleri, satışların artmasındaki etkenlerden biriydi. Her yeni gelen tahmin, bir önceki aydan daha kötü
oluyor. Böyle bir ortamda yukarı yönlü bir tepki olasılığı
da kalmamıştı. Halen yüksek üretim ve stok endişeleri
mevcut. Doğal olarak bu endişeler tahmin raporlarına da
yansıyor. Bunun yanı sıra birçok kurumun fiyat tahminlerinde aşağı yönlü revizeler de gördük. Kısaca buğday
piyasasındaki arz tarafının güçlü olması, fiyat trendinin
aşağı yönlü olmasına yol açıyor. Daha önceden sıklıkla
belirttiğimiz gibi Haziran ayı, vadeli işlemlerde fiyat trendinin belirlendiği kritik bir ay olarak gösterilmişti. 2014 yılında bunun yeniden gerçekleştiğine şahit olduk. Bundan
sonraki süreçte arka arkaya düşüşler geliyor.
YATIRIMCILARIN DİKKAT ETMESİ
GEREKEN İKİ NOKTA
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise gelişmiş
ekonomilerdeki olumlu seyir gösterilebilir. Merkez bankalarının parasal genişleme politikaları sonucu birçok emtia
yükseliş trendi içerisine girmişti. Geçen sene ABD Merkez
Bankası'nın (FED) parasal genişlemeyi azaltacağı haberi
ile emtiaların performansı düştü. Yükseliş esnasında yaşananlar tersine dönmüş durumda. Ekonomik verilerden
olumlu sinyaller geldikçe ve parasal genişlemenin azala-
MILLER MAGAZINE
AUTHOR • YAZAR
that monetary expansion would decrease cause sales pressure on the commodities. It is inevitable to experience shrinking in the commodity market with the decrease of the liquidity.
Although the trend of risk aversion causes the commodities to
be seen as reserve, it causes increase in the sales pressure
during the decreasing liquidity. At this point, changes in the
overall picture should be evaluated with economic data and
long term trends while making transactions in the commodity
markets. It would be beneficial for the investors to pay attention to these two points on behalf of hedging.
THE STRUCTURE CHANGES AT THE
FINANCIAL MARKETS
Before the global crisis, a rapid increase was seen in
the asset prices. It was impossible to explain this increase
with core values. The increase was not product-based;
there was increase in all asset prices. We saw similar price
anomalies in the structural changes in the financial markets
like the termination of the Bretton Woods system. Based
on this, we can say that financial structure in the markets
has changed. Now, the concepts of risk and risk aversion
are being changed. We see the most perfect embodiment
of this in the commodity market. Now, many countries see
the commodities as a reserve. Due to that wheat is one of
the primary food sources and accepted as a liquid product draw the attention of the investors. At this point, new
reserve bonus should be added into the basic dynamics
despite that the prices are decreased. This shows that balance prices changed before the crisis.
cağı haberleri, emtialar üzerinde satış baskısına neden
oluyor. Likiditenin azalmasıyla birlikte emtia piyasasında
da daralma olması kaçınılmaz. Her ne kadar riskten kaçınma eğilimi, emtiaların rezerv olarak görülmesine yol
açsa da, azalan likidite, satış baskısının artmasına yol
açıyor. Bu noktada emtia piyasalarında işlem yaparken,
genel tablodaki değişimlerin ekonomik veriler ve uzun
vadeli trendler ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Yatırımcıların bu iki noktaya dikkat etmesi, riskten korunma
adına yararlı olacaktır.
FİNANSAL PİYASALARDA YAPI DEĞİŞİYOR
Küresel kriz öncesinde varlık fiyatlarında hızlı bir artış görülmüştü. Bu artışın temel değerlerle açıklanması
mümkün değildi. Zaten ürün bazlı değil, tüm varlık fiyatlarında artış oldu. Buna benzer fiyat anomalilerini daha
önce Bretton Woods sisteminin sonlanması gibi finansal
piyasalardaki yapısal değişimlerde görmüştük. Buradan
yola çıkarak finansal piyasalardaki yapının değiştiğini
söyleyebiliriz. Artık risk ve riskten kaçınma kavramları değişiyor. Bunun en somut örneğini ise emtia piyasasında
görüyoruz. Artık birçok ülke, emtiaları bir rezerv olarak
görüyor. Buğday, temel besin kaynaklarından birisi olması ve likit bir ürün olarak kabul edilmesi nedeniyle yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Bu noktada fiyatların gerilemesine rağmen artık temel dinamiklerin üzerine yeni rezerv
priminin de eklenmesi gerekiyor. Bu ise kriz öncesi denge
fiyatlarının artık değişmiş olduğunu göstermektedir.
TÜRKİYE BUĞDAY FİYATLARI YÜKSELİŞTE
WHEAT PRICES IN TURKEY IS INCREASING
In Turkey, wheat harvest has begun. It is estimated that production loss due to the drought would exceed 20%. However,
it should be stated that this loss has remained as local. Especially the loss amount in Central Anatolia and Eastern Anatolia regions is expected to be much higher. Due to this loss in
the production, it is seen that the local wheat prices have not
lost value despite the global markets. It is stated that there is
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Türkiye'de ise buğday hasadı başladı. Kuraklık nedeniyle üretim kaybının yüzde 20'yi aşabileceği tahmin ediliyor. Fakat bu kaybın bölgesel olarak değiştiğini belirtmek
lazım. Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki kaybın miktarının daha yüksek olması beklenmektedir. Üretimdeki bu kayıp nedeniyle yerel buğday fiyatının
küresel piyasalara rağmen değer kaybetmediği görülüyor.
Yüksek fiyatlar nedeniyle bu sene müdahale alım fiyatına
August • Ağustos 2014
91
AUTHOR • YAZAR
no need for intervention purchase prices this year due to the
high prices. It is estimated that wheat supply would be limited
through the year due to the drought and low production. This
means higher wheat prices. However, there is also precautionary measure wheat import. Wheat import average of Turkey in
the last five years is at 3,7 million tons level. The import amount
is expected to be much higher this year.
THERE IS PRODUCTION INCREASE IN
THE USDA AND FAO PROJECTIONS
According to the projection report released by U.S. Department of Agriculture; production amount increased
3,55 million tons compared to the previous month. Thus,
production amount has reached to 705,17 million tons. It
points 9,03 million-ton decrease compared to the previous
year. It is worth recalling that last year was the record production year despite this increase. Shortly, there is still high
wheat production. Newly gotten data causes further deterioration of expectations. Higher increase compared to the
previous month causes the data to be treated with suspicion. However, the production news especially from Russia
and Ukraine point that this could be true. Even though it is
considered that delivery and finance issue would be experienced due to the tension between Russia and Ukraine, projections show that production would be high. Exportation
of this product would be inevitable. We have already noted
down that Egypt’s recent wheat purchases were made from
Russia and Ukraine. Wheat production in Russia is projected to be approximately 56 million tons. This means almost
20 million tons of increase compared to 2012. As the supply
is high, it is forecast that wheat export from Russia would
increase. In this case, the expectation of increase in the
wheat supply in the global markets has increased.
The United Nations Food and Agriculture Organization
(FAO) increased its world wheat production projection 4,5
million tons compared to the previous month. The negative
effect of this amount of increase on the wheat market should
be reacted normally. Thus, global wheat production will reach
to 707,2 million tons. Production amount decreases 1,4%
compared to the last year. In other words, last year’s production amount is almost reached. Despite the losses due to the
drought in some countries like Turkey, having reached to this
amount is perceived as a negative signal by the investors.
The production is 9,7 million tons lower than the last year.
Besides, there is a decrease in the end period stocks. The effect of the increase in the demand is felt. We saw that the demand especially from Northern Africa increased again in July.
As a result; when the projection averages of the two institutions making global projections on the grain markets are
taken into consideration, world wheat production is expected
to be 706,2 million tons. This amount points 4 million tons of
increase compared to the previous month. It is higher in each
92
August • Ağustos 2014
da gerek olmadığı belirtildi. Kuraklık ve düşük üretim nedeniyle sene boyunca buğday arzının kısıtlı olacağı tahmin ediliyor. Bu da yüksek buğday fiyatı demek. Fakat
tedbir amaçlı buğday ithalatı da var. Türkiye'nin son beş
yıllık buğday ithalatı ortalaması 3,7 milyon ton seviyesinde
bulunuyor. Bu sene ithalat rakamının çok daha yüksek
olması beklenmektedir.
USDA VE FAO ÖNGÖRÜLERİNDE
ÜRETİM ARTIŞI VAR
ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) yayınladığı tahmin raporuna göre üretim miktarı önceki aya göre 3,55 milyon
ton artış gösterdi. Böylece üretim rakamı 705,17 milyon
tona ulaştı. Geçen seneye göre 9,03 milyon ton düşüşe
işaret ediliyor. Bu düşüşe rağmen geçen senenin rekor
üretim yılı olduğunu hatırlamakta fayda var. Kısaca halen
yüksek buğday üretimi bulunmaktadır. Yeni gelen veriler,
beklentilerin daha da bozulmasına yol açıyor. Geçen aya
göre artışın yüksek olması, verilere şüpheyle yaklaşılmasına da neden oluyor. Fakat özellikle Rusya ve Ukrayna'dan
gelen üretim haberleri, bunun doğru olabileceğine işaret
etmektedir. Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim nedeniyle teslimat ve finansman sorunları yaşanacağı düşünülse de tahminler üretimin yüksek olacağını gösteriyor.
Bu ürünün ise ihracata çıkması kaçınılmaz olacaktır. Zaten Mısır'ın yapmış olduğu yeni buğday alımlarının Rusya
ve Ukrayna'dan olduğunu not ettik. Rusya'daki buğday
üretiminin yaklaşık 56 milyon ton olacağı tahmin ediliyor.
MILLER MAGAZINE
AUTHOR • YAZAR
Bu da 2012 yılına göre neredeyse 20 milyon tonluk artış demek. Arzın yüksek olması nedeniyle Rusya kaynaklı
buğday ihracatının artacağı öngörülüyor. Bu durumda küresel piyasalardaki buğday tedarikinin artacağı beklentisi
artmış durumda.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya
buğday üretimine yönelik tahminini önceki aya göre 4,5 milyon ton yükseltti. Bu miktardaki artışın buğday piyasasına
olumsuz etkisi olması normal karşılanmalıdır. Böylece küresel buğday üretimi, 707,2 milyon tona ulaşacak. Geçen seneye göre üretim miktarı yüzde 1,4 azalıyor. Yani geçen senenin üretimine oldukça yaklaşılmış oluyor. Türkiye gibi bazı
ülkelerdeki kuraklık nedeniyle oluşan kayıplara rağmen bu
rakama ulaşılması, yatırımcılar için olumsuz bir sinyal olarak
algılanıyor. Geçen seneye göre üretim 9,7 milyon ton daha
düşük. Bununla beraber dönem sonu stoklarında düşüş var.
Talepteki artışın etkisi hissediliyor. Özellikle Kuzey Afrika kaynaklı talebin Temmuz ayında yeniden arttığını gördük.
month compared to the previous months. It can be said that
new production projections are not good for the wheat market.
RESPONSE PURCHASES MAY
CHANGE THE TREND
It is seen that December futures wheat price starts recovery efforts after the sharp decline beginning in May at
the Chicago Mercantile Exchange. Thus, it is projected that
upward trend can be seen within the response purchases
of August. The purchases especially from 547 cent/bushel
level provided the sales to be met. It is seen that this point
is trying to be kept as short term support. If exceed of this
level is maintained, it is estimated that an increasing trend
to 580 and then 600 cent/bushel level can be seen. I stated before that increases would be remained as response
in June. Investors will again follow the projection reports
closely. There can be increases especially in the production
of Black Sea region. Thus, there may be increase in the production projections. However, I guess this increase will be
met by the demand news. Therefore, I maintain my expectation of horizontal and response purchases for wheat price
in August. Also, unexpected developments in the weather
conditions can be used as a reason for the response purchases. If the 547 cent/bushel level decreases, we can see
that the sales are re-accelerated. The general trend and the
projection reports in the market point high production and
sales pressure. However getting the new projection reports
as positive may cause increase in the response purchases.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Sonuç olarak, hububat piyasalarında küresel tahmin
gerçekleştiren iki kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 706,2
milyon ton olması bekleniyor. Bu rakam önceki aya göre
4 milyon ton artışa işaret ediyor. Her ay bir önceki aya
göre daha yüksek gerçekleşiyor. Yeni üretim tahminlerinin
buğday piyasasına yaramadığı söylenebilir.
TEPKİ ALIMLARI FİYATLARIN
EĞİLİMİ DEĞİŞTİREBİLİR
Şikago Ticaret Borsası'nda Aralık vadeli buğday fiyatının, Mayıs ayında başlayan sert düşüş sonrası toparlanma çabası içerisine girdiği görülüyor. Bu nedenle Ağustos
ayında tepki alımları çerçevesinde yukarı yönlü eğilim izlenebileceği tahmin edilmektedir. Özellikle 547 cent/bushel seviyesinden gelen alımlar, satışların karşılanmasını
sağladı. Bu noktanın kısa vadeli destek olarak korunmaya çalışıldığı görülüyor. Bu seviyenin üzerinde kalınması
halinde 580 ve daha sonra 600 cent/bushel seviyesine
doğru yükselen bir seyir izlenebileceği tahmin edilmektedir. Haziran ayında yükselişlerin sadece tepki olarak
kalacağını belirtmiştim. Yatırımcılar yine tahmin raporlarını
yakından takip edecektir. Özellikle Karadeniz Bölgesi üretiminde artış görülebilir. Bu nedenle üretim tahminlerinde
artış görülebilir. Fakat bu artışın talep haberleriyle karşılanacağını tahmin ediyorum. Bu nedenle Ağustos ayında
buğday fiyatı için yatay ve tepki alımları beklentimi korumaktayım. Aynı zamanda hava durumundaki beklenmedik gelişmeler, tepki alımlarına sebep olarak kullanılabilir.
547 cent/bushel seviyesinin aşağı yönlü geçilmesi durumunda satışların yeniden hızlandığını görebiliriz. Piyasadaki genel eğilim ve tahmin raporları, yüksek üretim ve
satış baskısına işaret ediyor. Fakat yeni tahmin raporlarının olumlu gelmesi, tepki alımlarının artmasına yol açabilir.
August • Ağustos 2014
93
INTERVIEW • RÖPORTAJ
CHS PROVIDES ALL
SERVICES FROM
FARM TO FORK
....................................................................
TARLADAN
SOFRAYA TÜM
HİZMETLER CHS’DE
Mark Palmquist; “We believe our connection from the farmer – including the fertilizer, fuel and other
products and services needed to grow and market grain – all the way to the end consumer gives
us a unique place in the global marketplace and make us a great partner for our customers around
the world.”
Mark Palmquist; “Gübre, yakıt, diğer ürünler ve tahılın yetiştirilip pazarlanması için gereken servisler de dahil olmak üzere çiftçiden nihai tüketiciye kadar olan bağımızın, küresel pazarda bizlere
eşsiz bir yer sağladığına ve bizi dünyanın her yerindeki müşterilerimiz için önemli bir ortak yaptığına
inanıyoruz.”
As one of the major players of the world grain industries;
CHS is U.S.’s 62nd largest company giving services in
many fields from fertilizer to grain marketing, from milling
to production of ethanol, animal feed and food. This versatile feature makes CHS a real solution partner for farmers and food producers. Merging its milling businesses
with Cargill under Horizon Milling previously and entering
into a tripartite partnership (Cargill-CHS-ConAgra) with
merging of Horizon with ConAgra under Ardent Mills a
while ago; the company markets grain to 65 countries
today. Executive vice president and chief operating officer of Ag Business of CHS Mark PALMQUIST answered
our questions about their company.
Dünya tahıl sektörün önemli aktörlerinden CHS Inc.,
gübreden tahıl pazarlamaya, değirmencilikten etanol,
hayvan yemi ve gıda üretimine kadar pek çok alanda hizmet veren ABD’nin en yük 62. firması. Bu kadar çok yönlü çalışması CHS’yi çiftçiler ve gıda üreticileri açısından
tam bir çözüm ortağı haline getiriyor. Değirmencilik işletmelerini daha önce Horizon Milling adı altında Cargill’le
birleştiren, bir süre önce de Horizon’un ConAgra ile Ardent Mills adı altında birleştirilmesiyle üçlü bir ortaklığa
(Cargill-CHS-ConAgra) imza atan firma, bugün 65 ülkeye
tahıl pazarlıyor. CHS Inc.’in Tarımsal İşletme birimi Başkan Yardımcısı ve Baş İşletme Müdürü Mark PALMQUIST,
firmalarıyla ilgili merak ettiğimiz soruları yanıtladı.
CHS Inc., is one of the important players of the
world grain industry. Firstly, could you tell us about
CHS Inc., dünya tahıl sektörünün önemli aktörlerinden biri. Öncelikle biraz CHS’nin tarihçesini, yapı-
94
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
INTERVIEW • RÖPORTAJ
the history and structure of CHS and how have you
come today?
CHS is the largest U.S. cooperative, owned by about
600,000 farmers and ranchers across the United States.
Our history goes back to the late 1920s when the first
of our parent cooperatives were formed. CHS itself was
created in 1998 with the merger of a major grain and
processing cooperative with a co-op that provided energy, fertilizer and other crop production products and
services. Today we are the 62nd largest company in the
U.S., with revenues of nearly $45 billion for our fiscal year
2013.
You are a versatile company operating in many
fields from grain marketing to processing. Could you
give information on CHS’s current operation and service fields?
CHS is a very diverse organization. We have 14 business units that include petroleum refining and marketing,
lubricating oils, propane gas, fertilizer, grain marketing,
ethanol production, marketing and distribution, animal
feed, food and food ingredients. We also offer insurance, financial and risk management services. We operate two petroleum refineries, have a network of pipelines
and have a U.S. convenience store network under the
Cenex® brand.
You have an important substructure and network in
grain marketing. What can you say about your global
distribution network and the capacity in this field?
The goal of our company is to ensure that our U.S.
cooperative owners have global and domestic markets
for the grain they raise every day of the year. This means
we must have a strong worldwide presence in both grain
origination and marketing to customers.
In addition to our long-standing North American grain
origination, we also have origination capability in South
America, the Black Sea and Danube River regions, and
Australia. And, we have grain marketing offices in those
regions as well as the Asia/Pacific region to better serve
our customers. It’s important to note that we are also
very involved in the fertilizer business in North America
and our global origination regions. This allows us to support farmers from planting to the marketplace.
How many countries do you supply grain? Which
grain products are prominent among the supplied
products?
Today CHS markets grain to about 65 countries. Our
major crops are corn, soybeans and wheat. We also handle many smaller grains like barley, as well as Distillers
Dried Grain Solubles (DDGS) which is used in livestock
feed.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
lanmasını ve bugünlere geliş sürecini anlatır mısınız?
CHS, ABD çapında 600 bin çiftçinin sahibi olduğu en
büyük kooperatiftir. Tarihimiz, ilk ana kooperatiflerimizin kurulduğu 1920’li yılların sonlarına dayanmaktadır.
CHS’nin kendisi de enerji, gübre ve diğer bitkisel üretimler
bazında ürün ve hizmetler sunan bir kooperatif ile büyük
bir tahıl ve işleme kooperatifinin birleşmesiyle 1998 yılında oluşturulmuştur. Günümüzde, 2013 mali yılında elde
ettiğimiz yaklaşık 45 milyar dolarlık gelirimizle, ABD’deki
en büyük 62. firma konumundayız.
Tahıl pazarlamadan işlemeye kadar birçok alanda
çalışan çok yönlü bir firmasınız. CHS Inc.’in şu anki
çalışma ve hizmet alanları hakkında bilgi verir misiniz?
CHS çok fazla çeşitliliğe sahip bir organizasyondur.
Petrol rafineri ve pazarlama, yağlama yağları, propan
gazı, gübre, tahıl pazarlama, etanol üretimi, pazarlama ve
dağıtım, hayvan yemi, gıda ve gıda maddelerini kapsayan
14 farklı iş birimimiz var. Ayrıca sigorta, finans ve risk yönetimi hizmetleri de sunuyoruz. İki adet petrol rafinerisi
işletiyoruz ve bir adet boru hattı ağı ile Cenex® markası
altında ABD market ağına sahibiz.
Tahıl pazarlama konusunda önemli bir alt yapıya ve
ağa sahipsiniz. Küresel tahıl dağıtım ağınız ve bu alandaki kapasiteniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Firmamızın amacı, ABD’li kooperatif sahiplerimizin yılın
her günü yetiştirdikleri tahıl için küresel ve yerel pazarlara sahip olmalarını sağlamaktır. Bu, hem tahıl üretiminde
hem de bu tahılın müşterilere pazarlanmasında dünya
çapında güçlü bir varlığa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir.
Uzun süredir devam eden Kuzey Amerika tahıl üretimimize ek olarak; Güney Amerika, Karadeniz ve Tuna Nehri
bölgeleri ve Avustralya’da da üretim kapasitemiz vardır.
Bu bölgelerde tahıl pazarlama ofislerimizin de bulunmasının yanı sıra müşterilerimize daha iyi hizmet sunmak için
Asya/Pasifik bölgesinde de ofislerimiz mevcuttur. Ayrıca
Kuzey Amerika ve küresel üretim bölgelerimizde gübre
işinde olduğumuzu belirtmek de oldukça önemli. Bu durum, ekimden pazarlamaya kadar olan süreçte çiftçileri
desteklememize olanak sağlamaktadır.
Dünyanın kaç ülkesine tahıl tedarik ediyorsunuz?
Tedarik ettiğiniz ürünler arasında hangi tahıl çeşitleri
öne çıkıyor?
CHS günümüzde 65 ülkeye tahıl pazarlamaktadır.
Önemli ürünlerimiz arasında mısır, soya fasulyesi ve buğday yer almaktadır. Ayrıca hayvan yeminde kullanılan
Kurutulmuş Damıtık Tahıl Maddelerinin (DDGS) yanı sıra
arpa gibi birçok küçük tahıl işliyoruz.
Tahıl ihtiyacını sizden temin etmek isteyen değir-
August • Ağustos 2014
95
INTERVIEW • RÖPORTAJ
Where should the mills or official agencies of the
countries desiring to meet their grain need from you
apply or what should they do? What are the services
and privileges provided by CHS for its customers different from its competitors?
We believe that as a farmer-owned cooperative we
offer the unique advantage of connecting our customers directly to the origins of the grain they needs. This
allows us to provide identity preservation to meet specific requirements, if desired. We also have very strong
global logistics capabilities. A list of CHS global locations and contacts is available on our website www.
chsinc.com.
If we talk about your grain processing operations,
for which grain products is CHS prominent in processing? Could you give information on your processing facilities and their capacities?
Our primary processing focuses at this time are soybeans and wheat. Within the soybean category, we
have a global processing platform in the U.S., Israel and
China. We refine more than 1.3 million pounds (590,000
metric tons) of soybean oil annually and process nearly
120 million bushels (3.3 million metric tons) of soybeans
each year, the equivalent of 3 million acres (1.2 million
hectares).
In addition, we produce 3 million tons (2.7 million metric tons) of soy protein products for global and domestic
use in human and pet food products, including soybean
meal and Honeysoy® brand soy flour at U.S. facilities
in Mankato and Fairmont, Minn., and Creston Iowa; and
Ultra-Soy® textured soy proteins at Hutchinson, Kan.,
U.S.; Ashdod, Israel, and Ningbo, China.
menlerin ya da ülkelerin ilgili resmi kurumlarının, nerelere başvurması ya da neler yapması gerekiyor?
CHS’nin rakiplerinden farklı olarak müşterilerine sunduğu hizmetler, ayrıcalıklar nelerdir?
Bir çiftçi kooperatifi olarak, müşterilerimizi doğrudan
ihtiyaçları olan tahıl üretimine ulaştırma avantajını sunduğumuza inanıyoruz. Bu durum da bizlere arzu edildiği
takdirde özel gereksinimleri karşılamak için kimlik koruması sağlamamıza olanak tanır. Ayrıca çok güçlü küresel
lojistik kapasitemiz de bulunuyor. CHS’nin küresel lokasyonlarının listesi ve bunların iletişim bilgileri www.chsinc.
com web sitemizde yer almaktadır.
Biraz da tahıl ürünleri işlemeye yönelik çalışma
alanınıza dönersek; CHS hangi tahıl ürünlerinin işlenmesinde öne çıkan bir firma? İşleme tesisleriniz ve
kapasiteleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Birincil işleme alanlarımız soya fasulyesi ve buğdaydır.
Soya fasulyesi kategorisinde ABD, İsrail ve Çin’de küresel işleme platformlarımız bulunmaktadır. Yıllık 1.3 milyon
pounddan (590 bin ton) fazla soya fasulyesi yağı arıtması
yapıyoruz ve her yıl neredeyse 120 milyon kile (3.3 milyon
ton) soya fasulyesi işliyoruz; bu miktar da 3 milyon dönümlük alana (1.2 milyon hektar) eşdeğerdir.
Bunlara ek olarak; insan ve hayvan gıda ürünlerinin
küresel ve yerel kullanımı için 3 milyon tonluk soya protein ürünleri üretiyoruz. Bunların arasında ABD’deki Minnesota Mankato ve Fairmont ile IOWA Creston tesislerimizde soya küspesi ve Honeysoy® markalı soya unu;
ABD’deki Kansas Hutchinson, İsrail’deki Ashdod ve
Çin’deki Ningbo tesislerinde Ultra-Soy® markalı tekstürize soya proteini yer almaktadır.
We also serve the functional food, beverage, nutraceutical and nutricosmetic markets with specialty soy protein
concentrates and isolates and Solgen soy isoflavones
from facilities in South Sioux City, Neb., U.S.; Ashdod
and Ashkelon, Israel; and Ningbo, China.
Ayrıca ABD’nin Nebraska eyaletinde South Sioux
City’de, İsrail Ashdod ve Ashkelon’da ve Çin Ningbo’da
bulunan tesislerimizde de özel soya proteini konsantreleri
ve izolatları ile Solgen izoflavon ürünleri üreterek fonksiyonel gıda, içecek, nutrasötik ve nutrikozmetik pazarlarına
hizmet sağlıyoruz.
We also reach consumer tables across the United
States with vegetable oil-based food service and retail
products produced by Ventura Foods, LLC., a joint venture company that is the nation’s leading manufacturer
and marketer of branded and custom-made shortenings,
oils, dressings, sauces, mayonnaise, margarines, culinary bases and pan coatings.
Bitkisel yağ bazlı gıda hizmet ve perakende ürünlerimizle Amerika Birleşik Devletleri genelinde tüketicinin
sofrasına ulaşıyoruz. Bu alandaki ürünlerimizi ise markalı
ve özel üretim katı yağ (şorteningler), yağ, sos, baharat,
mayonez, margarin, mutfak bazları ve tava kaplamalarının önde gelen üreticisi ve pazarlayıcısı olan ortak girişim
şirketimiz Ventura Foods LLC. üretmektedir.
As CHS Inc., you merged your milling businesses
with Cargill and ConAgra Foods under Ardent Mills
a while ago. Could you tell us how this was decision
made, its reasons and the merger process in terms
of CHS?
Bir süre önce CHS Inc. olarak, Cargill ve ConAgra
Foods’la birlikte değirmencilik işletmelerinizi Ardent
Mills adı altında birleştirdiniz. Bize CHS açısından bu
birleşme kararının nasıl alındığını, nedenlerini ve sürecini anlatır mısınız?
96
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
INTERVIEW • RÖPORTAJ
The goal of
our grain processing
operations is always to
add value for the
farmers who own
our cooperative.
We have been
involved in flour
milling since the
late 1940s. About
12 years ago we
joined with Cargill
to form Horizon
Milling which was
extremely
successful. We saw
being part of Ardent Mills as a means of expanding opportunities for wheat growers and co-ops because the
new company's asset base will provide additional wheat
sourcing opportunities. In addition, Ardent Mills' product
innovation capabilities and other strengths will enable our
wheat growers to further connect to the consumer marketplace.
How many of your milling businesses will give service under Ardent Mills? Do you have any grain processing or milling businesses that are not included in
the merger?
CHS contributed its flour mills to the Ardent Mills joint
venture. These facilities were also part of Horizon Milling.
We do not own or operate other flour mills.
Tahıl işleme
operasyonlarımızın amacı
her
zaman
kooperatifin
sahibi
olan
çiftçilere değer katmaktır. 1940’ların
sonundan
beri un değirmenciliği
sektöründe
yer alıyoruz.
Yaklaşık 12 yıl
önce oldukça
başarılı olan
Horizon Milling’i kurmak için Cargill’le anlaştık.
Ardent Mills’in bir parçası olmayı, yeni firmanın varlık
tabanının ek buğday kaynağı fırsatları yaratacağını ve
bunun da buğday yetiştiricileri ve kooperatif için büyük
fırsat aracı olarak gördük. Buna ek olarak, Ardent Mills’in
ürün yeniliği yetenekleri ve diğer güçlü yönleri, buğday
yetiştiricilerimizin tüketici pazarına daha fazla ulaşmasını
sağlayacak.
Kaç tane değirmencilik işletmeniz artık Ardent Mills
adı altında hizmet verecek? Ardent’e dahil olmayan
tahıl işleme ya da değirmencilik işletmeleriniz var mı?
CHS, Ardent Mills ortaklığına tüm un değirmenlerini dahil etti. Bu değirmenler ayrıca Horizon Milling’in de parçasıydı. Bunların dışında başka değirmen işletmiyoruz.
Are there any other investments that can attract the
attention of world grain industry on CHS agenda?
In recent years, CHS has made and is continuing to
make tremendous investments in its grain origination,
export and processing platforms within the U.S. and in
global locations. This is a foundation of our commitment
to add value for both the farmers who own us and the
customers around the world who depend on us for quality grain and grain-based products. We’ve made significant investments in our fertilizer supply and distribution
system as well, adding import/export capacity and regional distribution warehouses.
CHS’nin gündeminde, dünya tahıl endüstrisinin ilgisini çekebilecek başka yatırımlar var mı?
Son yıllarda CHS, ABD ve küresel lokasyonlarında tahıl
üretimi, ihracatı ve işleme platformlarına yapmış olduğu
büyük yatırımlarına devam ediyor. Bu yatırımlar; firmamızın sahibi olan çiftçilerimize ve kaliteli tahıl ve tahıl bazlı
ürünlerde bize güvenen dünyanın her yerindeki müşterilerimize değer katma olgusuna olan bağlılığımızın esasıdır.
İthalat/ihracat kapasiteleri ve bölgesel dağıtım depoları
ekleyerek gübre tedariki ve dağıtımı sistemlerimize de
çok önemli yatırımlar yaptık.
Finally, what would you like to add about your company and services?
We believe our connection from the farmer – including
the fertilizer, fuel and other products and services needed
to grow and market grain – all the way to the end consumer gives us a unique place in the global marketplace
and make us a great partner for our customers around
the world.
Son olarak kurumunuz ve hizmetleriniz ile ilgili neler eklemek istersiniz?
Gübre, yakıt, diğer ürünler ve tahılın yetiştirilip pazarlanması için gereken servisler de dahil olmak üzere çiftçiden nihai tüketiciye kadar olan bağımızın küresel pazarda bizlere eşsiz bir yer sağladığına ve bizi dünyanın
her yerindeki müşterilerimiz için önemli bir ortak yaptığına
inanıyoruz.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
97
RESEARCH • ARAŞTIRMA
World Oilseeds Market
Dünya Yağlı Tohumlar Pazarı
When the worldwide production amounts are reviewed; it is seen
that most intensely produced oilseeds are soy bean, canola (rapeseed), cottonseed, peanut, sunflower and palm kernel. Gaining market value in Turkey and the world each passing day; besides oil production these products are used as raw material or as an additive in
flour, feed, biodiesel industries.
Dünya genelindeki üretim miktarlarına bakıldığında en yoğun üretilen
yağlı tohumların soya fasulyesi, kanola, pamuk tohumu, yer fıstığı,
ayçiçeği ve palm çekirdeği olduğu görülmektedir. Dünyada ve Türkiye’deki pazar değeri her geçen gün artan bu ürünler; yağ üretimin
yanı sıra un, yem, biodizel gibi endüstrilerde de hammadde veya katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.
It is seen that oilseeds, vegetable oil and products sector in the world and Turkey have gained a great speed in
the last twenty years. Competition in the sector strengthens with the access of international companies to the local markets on the supply side. From the perspective of
demand; besides the countries’ increasing food demands,
biodiesel demand becomes prominent. This means the allocation of oilseed production according to the needs of
the food and fuel. However; when the global food need
that has been increasing in the recent years and may create big problems in the underdeveloped countries is taken
into consideration, it is said that the usage of oilseed production as fuel will adversely affect the agricultural sector.
Besides; the researches show that if the vegetable oil in
the whole world is turned into biodiesel, only one-month
fuel need of the world can be met. Thus, the usage of oilseeds except for food is a serious discussion topic. When
the food use of oilseeds is taken into consideration, oil
production comes to the forefront. Besides oil production,
some of these plants can be used as additives to the food
substances. Wastes resulting from processing of these
products are used as feed raw material or additive.
Dünyada ve Türkiye’de yağlı tohumlar, bitkisel yağ ve mamulleri sektörünün son 20 yıl içerisinde büyük bir ivme kazandığı görülmektedir. Sektörde, arz kanadında uluslararası
şirketlerin yerel pazarlara erişimi ile birlikte rekabet güçlenmektedir. Talep açısından bakıldığında ise gelişmekte olan
ülkelerin artan gıda taleplerinin yanında biodizel talebi de öne
çıkmaktadır. Bu durum, yağlı tohum üretiminin gıda ve yakıt
ihtiyacına yönelik olarak paylaştırılması anlamına gelmektedir. Ancak son yıllarda giderek artan ve az gelişmiş ülkelerde
büyük sorunlar yaratabilecek olan küresel gıda ihtiyacı göz
önüne alındığında, yağlı tohum üretiminin yakıt amacıyla kullanılmasının tarım sektörünü olumsuz etkileyeceği dile getirilmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar, tüm dünyadaki bitkisel
yağların biodizele çevrilmesi durumunda, dünyanın sadece
bir aylık yakıt ihtiyacının karşılanabildiğini göstermektedir.
Dolayısıyla yağlı tohumların gıda dışında kullanılması halen
ciddi bir tartışma konusudur. Yağlı tohumların gıda amaçlı
kullanımına bakıldığında, yağ üretimi öne çıkmaktadır. Yağ
üretiminin yanı sıra bu bitkilerden bazıları un ve diğer gıda
maddelerine katkı olarak da kullanılabilmektedir. Bu ürünlerin işlenmesi sonucun ortaya çıkan atıklar da yem hammaddesi veya katkısı olarak değerlendirilmektedir.
WORLD OILSEED PRODUCTION
DÜNYA YAĞLI TOHUM ÜRETİMİ
When it is about oilseeds in the world; soybean, pea-
Dünyada yağlı tohumlu bitkiler denildiğinde akla soya fa-
98
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
nut, sunflower, canola (rapeseed), corn, olive, sesame,
palm seed, flaxseed oil, safflower, coconut and castor
oil plants come to mind. When the worldwide production amounts are reviewed; it is seen that most intensely
produced oilseeds are soy bean, canola (rapeseed), cottonseed, peanut, sunflower and palm kernel.
According to the 2013/14 season data of U.S. Department of Agriculture Foreign Agricultural Service
(USDA FAS); total oilseed production in the world is
nearly 504 million tons. Soy bean ranks first with 283,8
million-ton production amount. Soy bean constitutes
approximately 56,3% of world oilseed production.
Canola with 71,2 million tons, cottonseed with 44,8
million tons, sunflower with 42,8 million tons, peanut
with 39,8 million tons and palm kernel with 15,6 million
tons follow soybean.
It is projected that the total production of 7 oil seeds
subjected on the USDA report will continue to increase in
2014/15 season like in the last 3 seasons and reach to
521 million tons.
When the leading countries in oilseed production in the
world are considered; USA ranks first with 97,4 million
tons of world’s total 504 production amount. Brazil with
91 million tons, China with 58,5 million tons, Argentina
with 57,7 million tons and India with 38,2 million tons fol-
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
sulyesi, yerfıstığı, ayçiçeği, kanola (kolza), mısır, zeytin, susam, palmiye tohumu, yağ keteni, aspir, Hindistan cevizi
ve hintyağı bitkileri gelmektedir. Dünya genelindeki üretim
miktarlarına bakıldığında en yoğun üretilen yağlı tohumların
soya fasulyesi, kanola, pamuk tohumu, yer fıstığı, ayçiçeği
ve palm çekirdeği olduğu görülmektedir.
Amerikan Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin (USDA
FAS) 2013/14 sezonu verilerine göre; dünyada toplam yağlı
tohumlar üretimi yaklaşık 504 milyon tondur. Soya fasulyesi,
283,8 milyon tonluk üretim miktarıyla ilk sırada yer almaktadır.
Soya, dünya yağlı tohum üretiminin yaklaşık yüzde 56,3’ünü
oluşturmaktadır. Soya fasulyesini 71,2 milyon tonluk üretim
miktarıyla kanola, 44,8 milyon tonluk üretim miktarıyla pamuk
tohumu, 42,8 milyon tonluk üretim miktarıyla ayçiçeği, 39,8
milyon tonluk üretim miktarıyla yer fıstığı ve 15,6 milyon tonluk
üretim miktarıyla palm çekirdeği takip etmektedir.
USDA raporuna konu olan 7 yağlı tohumun toplam üretiminin, 2014/15 sezonunda da son 3 sezondur olduğu gibi
artış göstermeye devam edeceği ve 521 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Dünya yağlı tohum üretiminde öne çıkan ülkelere bakıldığında; ABD’nin 504 milyon ton olan toplam dünya üretiminin
97,4 milyon tonunu gerçekleştirdiği ve bu üretim miktarıyla
ilk sırada yer aldığı görülmektedir. ABD’yi 91 milyon tonluk
üretim miktarıyla Brezilya, 58,5 milyon tonluk üretim miktarıyla
August • Ağustos 2014
99
RESEARCH • ARAŞTIRMA
low USA. The share of these 5 countries from the total
production is around 68%.
• World Soybean Production and
Producer Countries
The soybean (US) or soya bean (UK) (Glycine max) is a
species of legume native to East Asia, widely grown for
its edible bean. The plant is classed as an oilseed rather
than a pulse by the UN Food and Agricultural Organization (FAO) as the seed contains 18-19% oil. Soybean
has become a preferred product throughout the world
because of its oil content.
Approximately 85% of the world's soybean crop is
processed into soybean meal and vegetable oil. Soybean meal ,which is the material remaining after solvent extraction of oil from soybean, is an important and
cheap protein source for animal feed and many varieties of ready meals. The vegetable oil obtained from
soy is another important food substance formed by the
processing ıf soybean. This oil is used in many industrial
applications.
Soybean produces much more protein per acre compared to many other crops. One of the most important
products obtained from soybean is soy flour. Soy flour,
which refers to soybeans ground finely enough to pass
through a 100-mesh or smaller screen, is made by
roasting the soybean, removing the coat, and grinding
into flour. Besides these; soybean can be processed to
produce a texture and appearance similar to many other
foods. Soy milk, margarine, soy cream, soy yogurt, soy
cheese and meat
are among them.
Also it is used for
the production of
industrial products
such as oils, soap,
cosmetics, plastics, crayons.
Soy is the mostly
grown oilseed in
the world. According to USDA data;
world soybean production, which was
263,8 million tons
in 2010/11 season, decreased to
239,5 million tons
in 2011/12 season
and reached 267,9
million tons level by
increasing again in
2012/13 season.
The estimation of
USDA for 2013/14
season points 15,8
100
August • Ağustos 2014
Çin, 57,7 milyon tonluk üretim miktarıyla Arjantin ve 38,2 milyon tonluk üretim miktarıyla Hindistan takip etmektedir. Bu 5
ülkenin toplam üretimden aldığı pay ise yüzde 68 civarındadır.
• Dünya Soya Üretimi ve Üretici Ülkeler
Soya ya da soya fasulyesi, Doğu Asya'ya özgü olan ve
çoğunlukla yenebilir fasulyesi için yetiştirilen bir tür baklagildir. Ancak BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), tohumunda ihtiva ettiği %18-19 oranındaki yağ nedeniyle soya fasulyesini
baklagilden ziyade yağlı tohum olarak sınıflandırılmıştır. Soya
fasulyesi, içeriğindeki yağ miktarı nedeniyle dünya genelinde
tercih edilen bir ürün haline gelmiştir.
Soya fasulyesinin yaklaşık %85’i soya küspesine ya da
bitkisel yağa dönüştürülür. Yağı alınmış soya küspesi, hayvan yemleri ve birçok hazır yemek çeşidi için önemli ve ucuz
bir protein kaynağıdır. Soyadan elde edilen bitkisel yağ ise
soya fasulyesi bitkisinin işlenmesi ile oluşan bir diğer önemli gıda maddesidir. Bu yağ birçok endüstriyel uygulamada
kullanılmaktadır.
Soya fasulyesi dönüm başına ekilen diğer birçok üründen
çok daha fazla protein üretir. Soyadan elde edilen en önemli ürünlerden birisi de soya unudur. Soya fasulyesinin 100
meshlik ya da daha küçük elekten geçek şekilde öğütülmesi
ile elde edilen soya unu; soya fasulyesinin kavrulması, kabuğunun çıkartılması ve un haline gelene kadar öğütülmesi aşamalarından geçer. Bunların haricinde soya fasulyesi bazı gıdaların benzeri olarak da işlenebilmektedir. Bunların arasında
soya sütü, margarin, soya kreması, soya yoğurdu, soya peyniri ve et bulunmaktadır. Ayrıca yağ, sabun, kozmetik ürünleri,
plastik, pastel boya gibi endüstriyel ürünlerin yapımında da
kullanılmaktadır.
Soya, dünyada
en yoğun yetiştirilen yağlı tohum
çeşididir.
USDA
verilerine
göre;
2010/11 sezonunda 263,8 milyon
ton olan dünya
soya
fasulyesi
üretimi, 2011/12
sezonunda 239,5
milyon ton gerilemiş, 2012/13 sezonunda ise yeniden artış geçerek
267,9 milyon ton
seviyesine
ulaşmıştır.
USDA’nın
2013/14 sezonuna
ilişkin soya üretim
tahmini ise 15,8
milyon tonluk rekor
bir atışa işaret etmektedir. USDA’ya
2013/14 sezonun-
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
million-ton record increase. According to USDA; world
soy production that reached to 283,8 million tons in
2013/14 season will continue to its increase and reach to
304,7 million tons in 2014/15 season.
According to 2012/13 season data; USA (31,5%),
Brazil (30,8%), Argentina (19%), China (4,2%) and India (3,8%) are major soy producers. The production
amount in 2013/14 season realized by USA that makes
soy cultivation in approximately 30,7 million hectares
is around 89,5 million tons. USA is projected to realize
103,4 million-ton production in 2014/15 season. Brazil
followed USA with 29,9 million-hectare cultivation area
and 87,5 million-ton production in 2012/13 season. Brazil is foreseen to realize 91 million-ton soybean production in 2014/15 season. Ranking third in soy production,
Argentina had 20 million-hectare cultivation area and 54
million-ton production in 2013/14 season. It is seen that
China 12,2 million-ton production, India had 11 millionton production in the same period. China is foreseen to
realize 12 million-ton and India to realize 11,6 million-ton
soybean production in 2014/15 season.
China ranks first in the crushed soy production and
realized 68,7 million-ton crushed soy production in
2013/14 season. U.S., Argentina, Brazil and European
Union follow China in the crushed product.
• World Canola (Rapeseed) Production and
Producer Countries
Canola is a plant that is obtained by improving rapeseed and does not contain erucic acid and glucosinolate.
The point that erucic acid and glucosinolate are harmful to human and animal health caused the prohibition of
cultivating this plant in Turkey in 1979. However; lowering down of the erucic acid content with 45-50% in the
varieties called as rapeseed in the past to 0% as a result
of the improvement studies made the rapeseed to be reproduced for vegetable oil needs.
As the canola was developed firstly in Canada, it was
called as “canola” which was derived from “Canadian
Oil Low Acid”. Canola is an oil plant with two physiological periods as winter and summer terms. Canola
is an important oil plant with 38-50% oil and 16-24%
protein content. Due to its neutral feature, it is used
as frying or canned good oil in the food industry. Besides, it is used in biodiesel production and also as
feed raw material.
Canola ranks second among the oilseed plants used
as vegetable oil source in terms of production amount.
Annual production amount in the world is about 70 million tons. According to USDA data; world canola production, which was 60,5 million tons in 2010/11 season,
reached 63,5 million tons in 2012/13 season. USDA announces that world canola production in 2013/14 season
as 71,2 million tons by increasing 8 million tons. USDA’s
projection for 2014/15 season is 70 million tons.
On the basis of 2012/13 season data; China ranks
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
da 283,8 milyon tona ulaşan dünya soya üretimi, 2014/15
sezonunda da artışını sürdürecek ve 304,7 milyon tona ulaşacaktır.
2013/14 sezonu verilerine göre Amerika Birleşik Devletleri
(%31,5), Brezilya (% 30,8), Arjantin (% 19), Çin (% 4,2) ve Hindistan (% 3,8) başlıca soya üreticileri arasında gelmektedir. Yaklaşık 30,7 milyon hektarda soya ekimi yapan ABD’nin 2013/14
sezonunda gerçekleştirdiği üretim miktarı 89,5 milyon ton civarındadır. ABD’nin 2014/15 sezonunda da 103,4 milyon tonluk
bir üretim gerçekleştireceği öngörülmektedir. 2013/14 sezonunda ABD’yi 29,9 milyon hektar ekim alanı ve 87,5 milyon tonluk
üretimle Brezilya takip ediyor. Brezilya’nın 2014/15 sezonunda
91 milyon tonluk soya fasulyesi üretimi gerçekleştireceği öngörülmektedir. Soya üretiminde üçüncü sırada yer alan Arjantin,
2013/14 sezonunda 20 milyon hektar ekim alanına ve 54 milyon tonluk üretim miktarına sahiptir. Aynı dönemde Çin’in 12,2
milyon tonluk üretim miktarına; Hindistan’ın ise 11 milyon tonluk
üretim miktarına sahip olduğu görülmektedir. 2014/15 sezonunda Çin’in 12 milyon ton; Hindistan’ın ise 11,6 milyon ton soya
fasulyesi üretimi gerçekleştireceği öngörülmektedir.
Ezilmiş soya üretiminde ise Çin ilk sıradadır ve 2013/14
sezonunda 68,7 milyon tonluk ezilmiş soya üretimi gerçekleştirmiştir. Ezilmiş üründe Çin’i ABD, Arjantin, Brezilya ve
Avrupa Birliği takip etmektedir.
• Dünya Kanola (Kolza) Üretimi ve Üretici Ülkeler
Kanola, kolzanın ıslahı sonucu elde edilmiş, erüsik asit
ve glukosinolat ihtiva etmeyen bir bitki türüdür. Erüsik asit
ve glukosinolatın insan ve hayvan sağlığı açısından zararlı
olması, bu bitkinin ekiminin 1979 yılında Türkiye’de yasaklanmasına neden olmuştur. Ancak yapılan ıslah çalışmaları
neticesinde eskiden kolza olarak isimlendirilen çeşitlerdeki
yüzde 45-50 oranındaki erüsik asit içeriğinin yüzde 0 düzeyine düşürülmesi, kanolanın bitkisel yağ ihtiyacı için yeniden
üretime alınmasını sağlamıştır.
Kanolanın ilk önce Kanada'da geliştirilmesinden dolayı,
ona İngilizce "Canadian Oil Low Acid" (düşük asitli Kanada
yağı) sözcüklerinden türeme, "kanola" adı verilmiştir. Kanola, kışlık ve yazlık olmak üzere iki fizyolojik döneme sahip
bir yağ bitkisidir. Kanola, tanesinde bulunan %38-50 yağ
ve %16-24 protein içeriği ile önemli bir yağ bitkisidir. Gıda
sanayiinde, nötr özelliği nedeniyle kızartma veya konserve
yağı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca biodizel üretiminde ve
yem hammaddesi olarak da kullanılmaktadır.
Kanola, bitkisel yağ kaynağı olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler arasında, üretim miktarı açısından ikinci sırada yer almaktadır. Dünyada yıllık üretimi 70 milyon ton civarındadır. USDA
verilerine göre; 2010/11 sezonunda 60,5 milyon ton olan
dünya kanola üretimi, 2012/13 sezonunda 63,5 milyon tona
ulaşmıştır. USDA dünya kanola üretiminin 2013/14 sezonunda
yaklaşık 8 milyon ton artış göstererek 71,2 milyon tona ulaştığını açıklıyor. USDA’nın 2014/15 öngörüsü 70 milyon ton.
2012/13 sezonu verileri bazında Çin, 7,3 milyon hektar
ekim alanı ve 14 milyon tonluk üretim miktarıyla dünya kanola üretiminde ilk sırada yer alıyor. Çin’in 2013/14 sezonunda
14,4 milyon ton kanola üretimi gerçekleştirdiği tahmin edili-
August • Ağustos 2014
101
RESEARCH • ARAŞTIRMA
first in world canola production with 7,3 million-hectare
cultivation area and 14 million-ton production amount.
China is estimated realizing 14,4 million-ton production
in 2013/14 season. Canada followed China with 8,8 million-hectare cultivation area and 13,8 million-ton production in 2012/13 season. The production amount to be
realized by Canada in 2013/14 season is foreseen as 18
million tons in 2012/13 season. India (2013/14 season
production amount was 7,3 million tons) with 6,7 millionhectare cultivation area and 6,8 million-ton production,
France with 1,6 million-hectare cultivation area and 5,4
million-ton production, Germany with 1,3 million-hectare
cultivation area and 4,8 million-ton production followed
these countries in the same season. It is estimated that
India realized approximately 7 million tons, France approximately 5 million tons and Germany approximately
6 million tons of canola in 2013/14 season (Total canola production realized by EU in 2013/14 season is announced as 21,1 million tons).
• World Sunflower Production and
Producer Countries
Due to its 65-70% oil content, sunflower is one of the
most important oil plants of today. Sunflower oil ranks
first among the vegetable oils preferred for its quality in
cooking. Thus, it is cultivated in many countries throughout the world on an economic level. Although sunflower
is not very selective in terms of the soil it is grown, it has
high yield potential in the soil that is rich in organic substances, deep and with good water retaining capacity. It
can be cultivated on any kind of soil from sandy soils to
clay soils with heavy structure that have good drainage.
The weight of one thousand sunflower seeds is 70 to
200 grams. The oily varieties have smaller seeds and the
nut varieties have bigger seeds. The oil rate of the small
seeds is more than the ones with bigger seeds. The ratio
of hull in sunflower seeds is 35% and the ratio of kernel
is 65%. The oil ratio of the husked ones is 45-55% and
the kernel oil ratio is 65-70%. The oil obtained from sunflower is used in meals, salads, frying and canned fish;
it is used for dye and soap production in the industry. It
is a very nutritional animal feed as sunflower meal has a
significant rate (20 percent) of protein and a little oil (17%). Milled floral receptacle of sunflower is used as feed
for poultry, sheep and goats. The husk of the sunflower
seed is used as raw material in the preparation of the
yeast and the process of obtaining alcohol and furfural.
Sunflower seeds are also used as nuts widely in Turkey.
According to USDA data; world sunflower production,
which was 33,3 million tons in 2010/11 season, reached
to 39,6 million tons in 2011/12 season and decreased to
36 million tons level in 2012/13 season. The estimation of
USDA for 2013/14 season sunflower production points
an important increase with 6,8 million-ton (42,8 million
tons) rate.
According to 2013/14 season data; Ukraine, Russia,
102
August • Ağustos 2014
yor. 2012/13 sezonunda Çin’i 8,8 milyon hektarlık ekim alanı ve 13,8 milyon tonluk üretim miktarıyla Kanada takip ediyor. Kanada’nın 2013/14 sezonunda gerçekleştirdiği tahmin
edilen üretim miktarı ise 18 milyon ton. Söz konusu sezonda
bu ülkeleri sırasıyla; 6,7 milyon hektar ekim alanı ve 6,8 milyon ton üretim miktarıyla Hindistan (2013/14 sezonu üretim
miktarı 7,3 milyon ton), 1,6 milyon hektar ekim alanı ve 5,4
milyon tonluk üretim miktarıyla Fransa, 1,3 milyon hektar
ekim alanı ve 4,8 milyon tonluk üretim miktarıyla Almanya
takip ediyor. 2013/14 sezonunda Hindistan’ın yaklaşık 7
milyon ton, Fransa’nın yaklaşık 5 milyon ton, Almanya’nın
ise yaklaşık 6 milyon ton kanola üretimi gerçekleştirdiği
tahmin ediliyor (AB’nin2013/14 sezonunda gerçekleştirdiği
toplam kanola üretimi 21,1 milyon ton olarak açıkanıyor).
• Dünya Ayçiçeği Üretimi ve Üretici Ülkeler
Ayçiçeği, ihtiva ettiği yüzde 65-70'lik yağ oranı nedeniyle günümüzün en önemli yağ bitkilerinden biridir. Ayçiçeği
yağı, yemeklik kalitesi yönünden tercih edilen bitkisel yağlar
arasında ilk sırayı almaktadır. Dolayısıyla dünyadaki birçok
ülkede, ekonomik düzeyde tarımı yapılmaktadır. Ayçiçeği,
yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi
iyi topraklarda yüksek verim potansiyeline sahiptir. Kumsal
topraklardan ağır yapıdaki killi topraklara kadar her türlü iyi
drenaj sağlanmış toprakta tarımı yapılabilmektedir.
Ayçiçeği tohumlarının bin tanesinin ağırlığı 70 ile 200 gram
arasındadır. Yağlı çeşitlerin tohumları daha küçük, çerezlik
çeşitlerin ise daha büyüktür. Tanesi küçük olan tohumlarda
yağ oranı daha fazla, tanesi büyük olanlarda ise daha düşüktür. Ayçiçeği tohumlarında, yüzde 35 oranında kabuk ve
yüzde 65 oranında da iç bulunmaktadır. Kabuklu tohumların
yağ oranı yüzde 45-55; içteki yağ oranı ise yüzde 65-70
dolayındadır. Ayçiçeğinden elde edilen yağ, yemeklerde, salata, kızartma ve balık konservelerinde; sanayide ise boya
ve sabun yapımında kullanılır. Ayçiçeği küspesinde önemli
oranda (yüzde 20) protein ve bir miktar yağ (yüzde 1-7) bulunduğu için çok besleyici bir hayvan yemidir. Öğütülmüş
ayçiçeği tablaları küçükbaş ve kümes hayvanları için yem
olarak kullanılmaktadır. Ayçiçeği tohumunun kabuğu; mayaların hazırlanmasında, alkol ve furfurol elde edilmesinde
hammadde olarak kullanılır. Ayçiçeği tohumları Türkiye’de
yaygın bir şekilde çerez olarak da tüketilmektedir.
USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 33,3 milyon
ton olan dünya ayçiçeği üretimi, 2011/12 sezonunda 39,6
milyon tona ulaşmış, 2012/13 sezonunda ise düşüşe geçerek 36 milyon ton seviyesine gerilemiştir. USDA’nın 2013/14
sezonuna ilişkin ayçiçeği üretim tahmini ise 6,8 milyon tonluk önemli bir atışa (42,8 milyon ton) işaret ediyor. 2014/15
sezonuna ilişkin öngörü ise 40,6 milyon ton.
2013/14 sezonu verilerine göre başlıca ayçiçeği üreticileri arasında Ukrayna, Rusya, Arjantin ve Türkiye gelmektedir. Yaklaşık 6 milyon hektarda ayçiçeği ekimi yapan
Ukrayna’nın 2012/13 sezonunda gerçekleştirdiği üretim
miktarı 9 milyon ton civarındadır. Ukrayna’nın 2013/14 sezonunda da 11,6 milyon tonluk bir üretim gerçekleştirdiği
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
Argentina and Turkey are major sunflower producers.
The production amount in 2012/13 season realized by
Ukraine that makes sunflower cultivation in approximately
6 million hectares is around 9 million tons. Ukraine is estimated realizing 11,6 million-ton production in 2013/14
season. Russia follows Ukraine with 6,1 million-hectare
cultivation area and 7,9 million-ton production in 2012/13
season. Russia is foreseen realizing 10,5 million-ton sunflower production in 2013/14 season. Ranking third in
sunflower production, Argentina had 1,6 million-hectare
cultivation area and 3,1 million-ton production in 2012/13
season. It is estimated that sunflower production of Argentina decreased to 2,3 million tons in 2013/14 season.
In the same period, Turkey’s production is seen reaching
to 1,4 million tons level from 1,1 million tons.
• World Cottonseed Production and
Producer Countries
As a fiber plant, cotton consists of fiber and seed with
a ratio of 40%. Besides it is a fiber plant, cotton is defined
as a good oil plant as it has 40% oil in content. The mature seeds are brown ovoid weighing about a tenth of a
gram. By weight, they are 60% cotyledon, 32% coat and
8% embryonic root and shoot. These are 20% protein,
20% oil and 3.5% starch. Fibers grow from the seed coat
to form a boll of cotton lint. The boll is a protective fruit
and when the plant is grown commercially, it is stripped
from the seed by ginning and the lint is then processed
into cotton fiber. For every hundred weight of fiber, about
one hundred and sixty weights of seeds are produced.
The seeds are about 15% of the value of the crop and are
pressed to make oil and used as animal feed. About 5%
of the seeds are used to sow the next crop.
Cotton’s field of usage is quite wide. One
of these fields is production of feed products for animals. Cotton seed is crushed in
the mill after removing
lint from the cotton
plant. The seed is further crushed to remove
any remaining linters or
strands of minute cotton fibers. The seeds
are further hulled and
polished to release the
soft and high-protein
meat. These hulls of
the cottonseed are
then mixed with other
types of grains in order
to make it suitable for
the livestock feed. The
seed oil extracted from
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
tahmin ediliyor. 2012/13 sezonunda Ukrayna’yı 6,1 milyon
hektar ekim alanı ve 7,9 milyon tonluk üretimle Rusya takip
ediyor. Rusya’nın 2013/14 sezonunda 10,5 milyon tonluk
ayçiçeği üretimi gerçekleştirdiği belirtiliyor. Ayçiçeği üretiminde üçüncü sırada yer alan Arjantin, 2012/13 sezonunda 1,6 milyon hektar ekim alanına ve 3,1 milyon ton üretim
miktarına sahip. Arjantin’in ayçiçeği üretiminin 2013/14 sezonunda 2,3 milyon tona gerilediği tahmin ediliyor. Aynı dönemde Türkiye’nin üretimin ise 1,1 milyon tondan 1,4 milyon
ton seviyesine ulaştığı görünüyor.
• Dünya Pamuk Tohumu Üretimi ve Üretici Ülkeler
Bir lif bitkisi olan pamuk, lif ile yüzde 40 oranındaki tohumdan oluşur. Pamuk, bir lif bitkisi olmasının yanı sıra tohumunda
ihtiva ettiği yüzde 40 yağ oranı nedeniyle iyi bir yağ bitkisi olarak değerlendirilir. Olgunlaşmış tohumları kahverengi ve oval
görünümdedir. Ağırlıkları da gramın onda biri kadardır. Ağırlık
dağılımı incelendiğinde; yüzde 60’nın çenek, yüzde 32’sinin
kabuk ve yüzde 8’nin de embriyonik kök ve filizden oluştuğu
görülmektedir. İçeriğinde ise yüzde 20 protein, yüzde 20 yağ
ve yüzde 3.5 nişasta barındırmaktadır. Lifler, pamuk kozası
oluşturabilmek için tohumun kabuğundan büyürler. Koza koruyucu bir meyve özelliği taşır ve ürün satılabilecek olgunluğa geldiğinde çırçırlama yöntemi ile kabuktan ayrılır. Kozanın
içindeki tiftik de pamuk lifine dönüştürülmektedir. Her bir 100
kiloluk lif için, yaklaşık 160 kilo tohum üretilmektedir. Tohumlar, ürün değerinin yaklaşık yüzde 15’dir ve yağ ile hayvan
yemi yapımı için preslenirler. Ürünlerin yaklaşık yüzde 5’i bir
sonraki mahsulün ekimi için kullanılmaktadır.
Pamuk tohumunun kullanım alanı oldukça geniştir. Bu
alanlardan bir tanesi hayvancılık için yem ürünleri üretimidir. Yem üretiminde kullanılacak olan pamuk tohumu, tiftik
pamuktan ayırıldıktan sonra değirmende ezilir. Daha sonra
da bu tohumlar, yumuşak ve yüksek protein
içeriğine sahip özünü
bıraksın diye soyulur
ve perdahlanır. Pamuk
tohumlarının soyulmuş
kabukları diğer tahıllarla karıştırılır ve böylece
hayvancılık için uygun
yem oluşturulur. Hayvan yeminin yanı sıra
pamuk tohumları insan
beslenmesi için de iyi
bir protein kaynağıdır.
Tek başına veya diğer
bitki ve hayvansal protein kaynaklarıyla karıştırılarak kullanılabilir.
Ayrıca pamuk tohumu
çekirdeklerinden çıkarılan yağ, yemeklerde
ve salatalarda kullanılmaktadır. Katı yağ ve
August • Ağustos 2014
103
RESEARCH • ARAŞTIRMA
the kernels can be used as cooking oil, salad dressings.
It is also highly beneficial for the production of shortening
and margarine. The cottonseed meal after being dried
up can be used as a dry organic fertilizer as it contains
41 percent protein and comprises other natural nutrients
such as omega-9 fatty acids. The final field of cottonseeds is cosmetic products.
Cottonseed is the third mostly produced oilseed
plant in the world after soy and canola. According to
USDA data; world cottonseed production, which was
44,2 million tons in 2010/11 season, reached to 47,9
million tons in 2011/12 season. It decreased to 46,3
million tons level in 2012/13 season. The estimation
of USDA for 2013/14 season cottonseed production
points an approximately 2 million-ton decrease (44,8
million tons). The production of cottonseed is projected to decrease in 2014/15 season and remain at 43,8
million tons.
According to 2012/13 season data; China (29%), India (26%), USA (11%), Pakistan (8%) and Brazil (4%) are
major cottonseed producers.
• World Peanut Production and Producer Countries
Being among the top three plants of 8 oil plants used
in world vegetable oil production, peanut is an annual
legume and a summer time plant. Its content includes
45-55% oil, 20-25% protein, 16-18% carbohydrate, 25%
mineral. The peanut grown in the world and Turkey can
be gathered under three groups as Virginia, Spanish and
Valencia. Mainly Virginia-originated peanuts with semi-recumbent shape are cultivated in Turkey. As a rich Vitamin
B source, peanut includes averagely 25% protein, 46%
oil, 16% carbohydrate and 5% mineral in its content. Its
fruits have amino acids that are rich in phosphorus. Per
100 gr peanut meat has 600 kcal energy. Depending on
the varieties, the peanut meat kernel has 40-60% oil in
its content.
Besides being a human food, peanut is used in various fields of the industry with huge amounts. Not only
peanut oil is used in solid and liquid forms in cooking,
but also it is used in canned fish, biscuits, cakes, confectionery and soap production. The oil cake after the
oil is extracted from the peanut is a valuable feed. Besides; as peanut is a legume, the parts of its plant are
a very valuable animal feed. Although the main and byproducts of peanut have wide variety of uses, most of it
is consumed as nuts.
Just like other legumes, peanut fixates the atmospheric
nitrogen to the soil and leaves a soil rich in nitrogen and
organic substances for the next plant to be cultivated. As
it is an anchor plant, peanut leaves a soil that is loosened
and weeded for the next plant to be cultivated. Thus it is
a good crop alternation plant. It provides a good additional income for the producer as it is grown successfully
as the second crop after wheat harvest.
Peanut ranks fourth among the oilseed plants used
104
August • Ağustos 2014
margarin üretiminde de pamuk tohumu yağı oldukça önemli
bir unsurdur. Bu tohumlar, içeriğindeki yüzde 41 protein oranı ve omega-9 yağ asitleri gibi doğal besleyiciler sayesinde,
organik gübre olarak da kullanılabilmektedir. Pamuk tohumlarının son bir kullanım alanı ise kozmetik ürünleridir.
Pamuk tohumu, dünyada soya ve kanoladan sonra en
yoğun yetiştirilen üçüncü yağlı tohum bitkisidir. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 44,2 milyon ton olan dünya
pamuk tohumu üretimi, 2011/12 sezonunda 47,9 milyon
tona ulaşmıştır. 2012/13 sezonunda ise 46,3 milyon ton
seviyesine gerilemiştir. USDA’nın 2013/14 sezonuna ilişkin
pamuk tohumu üretim tahmini ise yaklaşık 2 milyon tonluk
düşüşe (44,8 milyon ton) işaret etmektedir. Pamuk tohumu
üretiminin 2014/15 sezonunda da düşüşünü süreceği ve
43,8 milyon tonda kalacağı öngörülmektedir.
2012/13 sezonu verilerine göre başlıca pamuk tohumu
üreticileri arasında Çin (% 29), Hindistan (% 26), Amerika
Birleşik Devletleri (% 11), Pakistan (% 8) ve Brezilya (% 4)
gelmektedir.
• Dünya Yer Fıstığı Üretimi ve Üretici Ülkeler
Dünya bitkisel yağ üretiminde kullanılan yaklaşık 8 yağ
bitkisinden ilk üçü arasında yer alan yerfıstığı, baklagiller
familyasından olan tek yıllık ve yazlık bir bitkidir. Bileşiminde
yüzde 45-55 yağ, yüzde 20-25 protein, yüzde 16-18 karbonhidrat, yüzde 25 mineral madde bulunur. Dünyada ve
Türkiye’de yetişen yerfıstıkları Virginia, Spanish ve Valencia
olmak üzere başlıca üç grupta toplanmakta, Türkiye’de
Virginia menşeli yarı yatık formlu yerfıstıkları ağırlık kazanmaktadır. Zengin bir B vitamini kaynağı olan yerfıstığının bileşiminde ortalama yüzde 25 protein, yüzde 46 yağ, yüzde
16 karbonhidrat ve yüzde 5 mineral madde bulunmakta ve
meyveleri fosforca zengin amino asitler içermektedir. 100
gram yerfıstığı içi, 600 kcal enerjiye sahiptir. İç tanesinde
çeşitlere göre değişmekle birlikte yüzde 40-60 oranında
yağ bulunmaktadır.
Yerfıstığı, insan gıdası olmanın yanı sıra sanayinin çeşitli
alanlarında da büyük miktarlarda kullanılmaktadır. Yerfıstığı
yağı yemeklik olarak katı ve sıvı halde kullanıldığı gibi balık
konserveciliğinde, bisküvi, pasta, şekerleme ve sabun yapımında da kullanılır. Yerfıstığından yağ çıkarıldıktan sonra
geriye kalan küspe, çok değerli bir yem maddesidir. Ayrıca
yerfıstığı bir baklagil bitkisi olduğu için bitki kısımları da çok
değerli bir hayvan yemidir. Yerfıstığının ana ve yan ürünlerinin
çok değişik kullanım alanı olmasına rağmen büyük kısmı çerez olarak tüketilmektedir. Yerfıstığı, diğer baklagillerde olduğu gibi havanın serbest azotunu toprağa bağlar ve kendisinden sonra ekilecek bitkiye azot ve organik maddece zengin
bir toprak bırakır. Yerfıstığı bir çapa bitkisi olması nedeni ile
kendisinden sonra gelen bitkiye kabartılmış ve yabancı otlardan temizlenmiş bir toprak bırakır. Bu nedenle de iyi bir ekim
nöbeti bitkisidir. Buğday hasadından sonra ikinci ürün olarak
başarıyla yetiştirildiği için üreticiye ek bir gelir sağlamaktadır.
Yer fıstığı, bitkisel yağ kaynağı olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler arasında, üretim miktarı açısından dördüncü sırada yer almaktadır. Dünyada yıllık üretimi 35-40 milyon ton
MILLER MAGAZINE
RESEARCH • ARAŞTIRMA
as vegetable oil source in terms of production amount.
Annual production amount in the world is about 35-40
million tons. According to USDA data; world peanut production, which was 39,8 million tons in 2010/11 season,
reached 40,1 million tons in 2013/14 season. USDA projects that world peanut production in 2014/15 season as
40,4 million tons.
WORLD OILSEED TRADE
The amount of oilseed subjected to world trade is 110
to 130 million tons. According to the 2013/14 season data
of U.S. Department of Agriculture Foreign Agricultural Service (USDA FAS); world oilseed trade is nearly 129 million
tons. There are some differences between the import and
export amounts data of USDA on word oilseed trade. Thus,
the data is evaluated on the average of import and export.
According to USDA data; China realizes 57,6% of world oilseed import that was 127,1 million tons in 2013/14 season.
Importing 73,2 million tons of oil seed; China is followed by
EU with 17,2 million-ton import amount, Japan with 5,5 million tons and Mexico with 5,4 million
tons. Announcing
the oilseed export
as 131,4 million
tons in 2013/14
season;
USDA
data informs that
Brazil and U.S. are
the largest oilseed
exporters. Realizing approximately
45 million tons of
oilseed per each,
these two countries realize 69,1%
of the world oilseed
export.
Ranking
first
in the world oilseed trade with
109,9 million-ton
import and export amounts, soy
constitutes
approximately 85% of
world oilseed trade
by itself. Canola
with 14 million
tons, peanut with
2,5 million tons and
sunflower with 1,7
million tons follow
soy in the world oilseed trade.
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
arasındadır. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 39,8
milyon ton olan dünya yer fıstığı üretimi, 2012/13 sezonunda 40,1 milyon tona ulaşmıştır. Dünya yer fıstığı üretiminin
2013/14 sezonunda 39,8 milyon ton seviyesinde seyrettiğini açıklayan USDA, 2014/15 sezonunda yeniden 40,4 milyon ton seviyesine ulaşacağını öngörmektedir.
DÜNYA YAĞLI TOHUM TİCARETİ
Dünya ticaretine konu olan yağlı tohum miktarı, 110 ile 130
milyon ton arasındadır. Amerikan Tarım Bakanlığı Dış Tarım
Servisi’nin (USDA FAS) 2013/14 sezonu verilerine göre; dünya yağlı tohumlar ticareti yaklaşık 129 milyon ton civarındadır.
USDA’nın dünya yağlı tohum ticaretinde dair verilerinde ithalat
ve ihracat miktarları arasında bazı farklılıklar söz konusudur. Bu
yüzden veriler, ithalat ve ihracat ortalaması üzerinden değerlendirilmektedir. USDA verilerine göre 2013/14 sezonunda 127,1
milyon ton olan dünya yağlı tohum ithalatının yüzde 57,6’lık kısmını tek başına Çin gerçekleştirmektedir. 73,2 milyon ton yağlı
tohum ithal eden Çin’i, 17,2 milyon tonluk ithalat miktarıyla AB,
5,5 milyon tonla Japonya ve 5,4 milyon tonla Meksika takip
etmektedir. 2013/14
sezonunda toplam
yağlı tohum ihracatının 131,4 milyon
ton olduğunu açıklayan USDA verilerine göre; Brezilya ve
ABD dünyanın en
büyük yağlı tohum
ihracatçıları konumunda.
Yaklaşık
45’er milyon tonluk
yağlı tohum ihracatı
gerçekleştiren bu iki
ülke, dünya yağlı tohum ihracatının yüzde 69,1’lik kısmını
gerçekleştirmektedir.
109,9 milyon tonluk ithalat ve ihracat
miktarıyla
dünya
yağlı tohumlar ticaretinde ilk sırada yer
alan soya fasulyesi,
tek başına dünya
yağlı tohum ticaretinin yaklaşık yüzde
85’ini oluşturmaktadır. Dünya yağlı
tohumlar ticaretinde
soya fasulyesini 14
milyon tonla kanola;
2,5 milyon tonla yer
fıstığı ve 1,7 milyon
tonla ayçiçeği takip
etmektedir.
August • Ağustos 2014
105
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
106
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
GRAIN AND FLOUR
MARKET IN SOUTH AFRICA
Güney Afrika’da Tahıl ve Un Pazarı
South Africa imports approximately one third of its need for bread wheat.
However, import of durum wheat for pasta is almost negligible. Durum
wheat grown in the country cannot meet the need of the gradually growing industry and pasta import increases. Considered importing wheat flour
with a value of 4,4 million dollars in 2012, the country meets the entire rice
demand via imports.
Güney Afrika, ekmeklik buğday ihtiyacının yaklaşık üçte birini ithal etmektedir. Buna karşın makarnalık durum buğdayı ithalatı yok denecek kadar
azdır. Ülkede yetişen durum buğdayı da her geçen gün büyüyen sektörün
ihtiyacını karşılayamamakta ve makarna ithalatı artış göstermektedir. 2012
yılında 4,4 milyon dolar değerin buğday unu ithal ettiği düşünülen ülke, pirinç ihtiyacının da tamamını ithalat yoluyla karşılamaktadır.
South Africa has a wide agricultural product range and food processing industry for
the process of these products. Food processing industry in the country has 11 subindustries. These are meat processing, dairy
products, canned food and vegetables, canned fish, canned fruits, jams, vegetable and
animal oils, grain milling, sugar, chocolate and
confectionery, ready-animal products, bread
and bakery. Grain mills are the largest food
sub-industry in the manufacturing industry.
Fresh fruit and vegetables are at the top of
food consumption. Grain and bread products and protein follow them. Ready meal
industry is a small but growing industry and
the demand for this industry is increasing
day by day. Some large company mergers
have been done in the industry and many of
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
Güney Afrika oldukça geniş bir tarım ürünü yelpazesine ve bu ürünlerin işlenmesine
yönelik gıda işleme endüstrisine sahip bulunmaktadır. Ülkedeki gıda işleme endüstrisi
11 alt sektöre sahiptir. Bunlar; et işleme, süt
ürünleri, gıda ve sebzelerin konservesi, balık
konservesi, meyve konservesi, reçel, bitkisel
ve hayvani yağlar, hububat değirmenciliği,
şeker, çikolata ve şekerleme, hazır hayvansal
ürünler, ekmek ve pastacılıktır. İmalat sektöründe hububat değirmenleri en büyük gıda alt
sektörü konumundadır. Taze meyve ve sebzeler gıda tüketiminde en tepede yer almaktadır. Bunları hububat ve ekmek ürünleri ve proteinler takip etmektedir. Hazır yemek sektörü
ise küçük fakat büyüyen bir sektör olup bu
sektöre talep giderek artmaktadır. Endüstride
bazı önemli şirket birleşmeleri gerçekleşmiş
August • Ağustos 2014
107
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
the companies have international partnerships. These both
strengthened the positions of the companies and brought
the latest technology and information to South Africa.
GENERAL ECONOMIC OUTLOOK IN
SOUTH AFRICA
Having one of the most developed economies of the African continent, South Africa has also a consumer profile
scattered to extremes as rich and poor. As the most important state of South Africa’s economy, Gauteng’s share
in total GDP is 40% as industrial, commercial and mining
center. As the second important region in the economy,
Kwazulu-Natal has an economy based on tourism, agriculture and heavy industry with its structure focused on Durban city port. Ranking third, Western Cape region shows a
more consistent economic performance compared to the
other states despite it has limited industrial and mining resources.Affecting neighboring countries in the region and
other African continent countries, South Africa gets a significant attention from the major countries with developed
economy. Medium-term plan constitutes an important place on the economy program of the country. According to
the program, it is emphasized that the structure of South Africa based on market economy and the encouragement of
public-private partnerships will continue. On the other hand,
the privatization trend will decrease in the following years as
significant public investment in the fields of transport and
energy are handled with statist approach in the program.
AGRICULTURE IN SOUTH AFRICA
Although South Africa is a completely self-sufficient in
terms of basic agricultural products, it is net exporter of
agricultural products and in the food industry. Mostly exported agricultural products are citrus, sugar, grapes corn,
fruit juice, apples, pears, peaches and apricots. Other important export products are meat, avocado, pineapple, peanuts, nuts and dairy products. Wheat, rice and vegetable
oil constitute the most important import items in the agricultural products. Water scarcity and drought draw attention
as the most important factors affecting agricultural production in the country and therefore annual product yield shows
significant changes by years. 12% of the country land is
suitable for cultivation. 83% of South Africa’s land, which
is 122 million hectares, is used for agriculture and forestry,
10% for natural parks and 7% for settlement, industry and
road. 1,3 million hectare of the land suitable for cultivation is
irrigated and this figure corresponds to 1,5% of South Africa
land. The average annual rainfall in South Africa with 450
mm is far behind the world average (860 mm). Decreasing
to 100 mm in the westerns shores, the rainfall can reach to
2000 mm in some higher places.
The contribution of the agricultural industry to the national
economy decreases day by day as a result of developments in
the manufacturing industry and services sector in South Africa’s
economy. While agriculture, forestry and fishing industry contri-
108
August • Ağustos 2014
ve birçok şirket uluslararası ortaklıklar kurmuş durumda. Bu
da hem şirketlerin konumlarını güçlendirmiş hem de Güney
Afrika’ya en son teknoloji ve bilginin gelmesine yol açılmıştır.
GÜNEY AFRİKA’NIN GENEL EKONOMİK
GÖRÜNÜM
Afrika kıtasının en gelişmiş ekonomilerinden birine sahip
olan Güney Afrika, aynı zamanda zengin ve yoksul olarak uç
noktalara dağılmış bir tüketici profiline de sahiptir. Güney Afrika
ekonomisinin en önemli eyaleti olan Gauteng’in endüstri, ticaret ve madencilik merkezi olarak toplam GSYİH içindeki payı
yüzde 40 oranını bulmaktadır. Ekonomide ikinci önemli bölge
olan Kwazulu-Natal, Durban şehri limanı odaklı yapısı ile turizm,
tarım ve ağır sanayiye dayalı bir ekonomiye sahiptir. Üçüncü
sırada yer alan Western Cape bölgesi, daha sınırlı endüstri ve
maden kaynağına sahip olmasına rağmen diğer eyaletlere göre
daha tutarlı bir ekonomik performans göstermektedir. Bölgede
komşu ve diğer Afrika kıtası ülkelerini de etkisi altına alan örnek bir ülke konumuna gelen Güney Afrika, dünya ekonomisinde ağırlığı bulunan gelişmiş ekonomiye sahip ülkelerden
geniş çaplı ilgi görmektedir. Ekonomi programında ülkenin
orta vade planı önemli yer teşkil etmektedir. Programa göre
pazar ekonomisine dayalı olan Güney Afrika ekonomisinin
bu yapısının süreceği ve kamu-özel sektör ortaklıklarının da
özendirilmeye devam edeceği vurgulanmaktadır. Diğer taraftan ulaştırma ve enerji alanlarında önemli kamu yatırımları
programda devletçi yaklaşım ile alınmakta olduğundan ileriki
yıllarda özelleştirme eğiliminin azalacağı beklenmektedir.
GÜNEY AFRİKA’DA TARIM
Güney Afrika, temel tarım ürünleri bakımından tam olarak
kendi kendine yetebilen bir ülke olmamakla birlikte, tarımsal
ürünler ve gıda sektöründe net ihracatçı ülke konumundadır.
En çok ihraç edilen tarım ürünleri; turunçgiller, şeker, üzüm,
mısır, meyve suyu, elma, armut, şeftali ve kayısıdır. Diğer
önemli ihraç ürünleri ise et, avokado, ananas, yer fıstığı, kuruyemiş ve süt ürünleridir. Tarım ürünlerindeki en önemli ithal kalemlerini ise buğday, pirinç ve bitkisel yağlar oluşturmaktadır.
Ülkede su sıkıntısı ve kuraklık tarımsal üretimi engelleyen en
önemli faktör olarak göze çarpmakta, bu nedenle yıllık ürün
rekoltesi yıllara göre önemli değişiklikler göstermektedir. Ülke
topraklarının yüzde 12’si tarıma elverişlidir. 122 milyon hektar
olan Güney Afrika topraklarının yüzde 83’ü tarım ve ormancılık, yüzde 10’u doğal park ve yüzde 7’si yerleşim, sanayi ve
yol için kullanılmaktadır. Tarıma elverişli alanların 1,3 milyon
hektarı sulanmakta, bu rakam Güney Afrika topraklarının yüzde 1,5’ine tekabül etmektedir. Güney Afrika’da ortalama yıllık
yağış miktarı 450 mm ile dünya ortalamasının (860 mm) çok
gerisinde kalmaktadır. Batı kıyılarında 100 mm’ye inen yağış,
bazı yüksek kesimlerde 2000 mm’ye kadar ulaşabilmektedir.
Güney Afrika ekonomisinde imalat sanayi ve hizmetler sektöründe kaydedilen gelişmeler sonucunda tarım sektörünün
ülke ekonomisine katkısı gün geçtikçe azalmaktadır. Tarım,
ormancılık ve balıkçılık sektörü 1980’li yılların ortalarında
GSYİH’ye yüzde 5 dolayında katkı yaparken, 2008 yılında söz
MILLER MAGAZINE
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
buted to GDP around 5% in the middle of 1980s, this industry’s
contribution to GDP was recorded as 3,2% in 2008 and 3,0% in
2009. Although agricultural production in South Africa increases
relatively by years, share of agriculture in the economy decreases consistently depending on the significant developments in
the manufacturing and service industries.
GRAIN PRODUCTION AND CONSUMPTION
Corn is the most important agricultural product manufactured by South Africa. Corn production shows fluctuations by
years in parallel with the climate changes and rainfall rates. Realized as 7,3 million tons in 2006/07 season, country’s corn
production reached to 13,1 million tons by increasing 78% in
2007/08 season. Realizing the largest corn production of the
last 25 years with 13,4 million-ton corn production in 2009/10
season, South Africa had a decrease in the corn production in
the following 3 seasons. Declining to 10,9 million tons level in
2010/11 season, the production remained at 12 million tons
level in 2011/12 and 2012/13 seasons. However; the production increased again in 2013/14 season and reached to 14
million tons by exceeding 13,4 million tons that was called as
the highest level of the last 25 years. The projections show that
the country will make corn production around 13,5 million tons
in 2014/15 season. Having an
important place in the agricultural production of South Africa, corn also represents one
of basic foodstuffs for South
African people as 8 to 11 million tons of corn is consumed
in the country each year.
Wheat is the second important grain product manufactured in South Africa.
However, the production
amount is significantly low
compared to other major producers in the world.
Changing
according
to
the seasonal conditions,
country’s wheat production
is between 1,5 and 2 million tons. Consumption is at
least twice of that amount
and it generally continues to
show an increase trend.
FOREIGN TRADE IN
SOUTH AFRICA
South Africa has a relatively open economy and the
foreign trade volume corresponds more than 50%
of GDP. Major foreign trade
partners are EU countries,
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
konusu sektörün GSYİH’ye katkısı yüzde 3,2, 2009 yılında
ise yüzde 3,0 olarak kaydedilmiştir. Güney Afrika’da tarımsal
üretim yıllar itibariyle nispeten artış göstermekle birlikte, imalat
ve hizmet sektöründe gözlenen önemli gelişmelere bağlı olarak tarım sektörünün ekonomideki payı sürekli azalmaktadır.
HUBUBAT ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ
Mısır, Güney Afrika’nın üretimini gerçekleştirdiği en önemli tarımsal üründür. Mısır üretimi, iklim değişikliklerine ve yağış
oranlarına paralel olarak yıllar itibariyle dalgalanmalar göstermektedir. 2006/07 sezonunda 7,3 milyon ton olarak gerçekleşen ülkenin mısır üretimi, 2007/08 sezonunda %78 oranında
artış göstererek 13,1 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. 2009/10
sezonunda 13,4 milyon tonluk mısır üretimi ile son 25 yılın en
büyük mısır üretimini gerçekleştiren Güney Afrika, sonraki 3 sezonda mısır üretiminde bir miktar gerileme yaşamıştır. 2010/11
sezonunda 10,9 milyon ton seviyesine gerileyen üretim,
2011/12 ve 2012/13 sezonlarında 12 milyon ton civarında kalmıştır. Ancak 2013/14 sezonunda üretim yeniden yükselmiş ve
son 25 yılın en yüksek seviyesi olarak nitelendiren 13,4 milyon
tonu da aşarak 14 milyon tona ulaşmıştır. Öngörüler ülkenin
2014/15 sezonunda da 13,5 milyon ton civarında mısır üretimi gerçekleştireceği yönünde. Güney Afrika’nın tarımsal üretiminde önemli bir yere sahip
olan mısır, aynı zamanda Güney Afrikalılar için temel gıda
maddelerinden birisini teşkil
etmektedir. Çünkü ülkede her
yıl yaklaşık 8 ile 11 milyon ton
civarında mısır tüketilmektedir.
Buğday
da
Güney
Afrika’da üretilen ikinci önemli
tahıl ürünüdür. Ancak üretim
miktarı, dünyadaki önemli
üreticilerle
kıyaslandığında
son derece düşüktür. Mevsimsel koşullara göre değişen ülkenin buğday üretimi,
1,5 – 2 milyon ton arasında
gidip gelmektedir. Tüketim ise
bunun en az iki katıdır ve genel itibariyle artış eğilimi göstermeye devam etmektedir.
GÜNEY AFRİKA’DA
DIŞ TİCARET
Güney Afrika nispeten açık
bir ekonomiye sahip olup,
dış ticaret hacmi GSYİH’sının
%50’den fazlasına karşılık
gelmektedir. Önemli dış ticaret ortakları AB ülkeleri, ABD
ve Japonya’dır. Geride bırakılan 10 yıl içinde diğer Afrika
ülkeleri ile ticaret de oldukça
August • Ağustos 2014
109
COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ
U.S. and Japan. In the last 10 years, trade with other African countries has developed much. A large part of South Africa’s export goods consist of manufacturing industry
products with a rate of 2/3 of total export. Mining export
goods constitute 1/3 of total export alone and agricultural
products represent with only small percentages.
After import constrictions with strict tariff protectionism
for long years, South Africa’s import is observed changing
significantly by being liberalized after 1990s. A structure reflecting the demand increase for intermediate goods and capital goods in the imports is seen in the recent years. Good
import costs for these items have significantly increased in
parallel with the increase in the international oil prices.
PLACE OF GRAIN IN FOREIGN TRADE
As the largest manufacturing industry of South Africa, food
industry is largely self-sufficient but some amount of import
majorly for rice and wheat is made. Almost half of the wheat
consumed in the country and nearly entire rice consumption
is imported. According to the data of US Department of Agriculture USDA; wheat import of South Africa, which was 1,2
million tons in 2003/04 season, reached to 1,7 million tons
in 2011/12 season. Remaining at 1,6 million tons level in
2013/14 season, the import is projected to reach 1,7 million
tons again in 2014/15 season.
In South Africa where rice production is not realized, the
consumption is met with imports naturally. According to USDA
data; rice import in the country is between 500 thousand tons
and 1 million tons. It is not possible to mention a regular increase or decrease in the rice
import. However, USDA
announced the import realized in 2013/14 season
as 1,1 million tons. Being
an importer of wheat and
rice, South Africa is an exporter for corn. According
to USDA data; exporting
1,5-2 million tons of corn
every year, South Africa
increased its export amount, which was 2 million
tons in 2012/13 season, to
2,5 million tons in 2013/14
season. The country’s corn
export is projected to be
2,2 million tons in 2014/15
season.
gelişmiştir. Güney Afrika’nın ihraç ürünlerinin büyük bir bölümü toplam ihracatın 2/3’üne yakın oranda imalat sanayi
ürünlerinden oluşmaktadır. Maden ürünleri ihracatı başlı başına toplam ihracatın 1/3’ünü teşkil etmekte, tarım ürünleri
ise sadece küçük yüzdelik rakamlarla ifade edilmektedir.
Güney Afrika’ın ithalat politikasının uzun yıllar ikame ve sıkı tarife korumacılığı ile ithalat sınırlamalarının ardından 1990’lı yıllardan
sonra liberalleşerek büyük ölçüde değişim geçirdiği gözlenmektedir. Son yıllarda ithalatta ara mallar ve sermaye mallarına olan
talep artışını yansıtan bir yapı görülmektedir. Uluslararası petrol
fiyatlarındaki artışlara paralel olarak bu kalemlerdeki mal grubu
ithalat maliyetleri de önemli oranda yükseltmiştir.
DIŞ TİCARETTE HUBUBATIN YERİ
Güney Afrika’nın en büyük imalat sektörü olan gıda endüstrisi, büyük ölçüde kendine yeterlidir ancak çoğunluğu pirinç
ve buğday olmak üzere bir miktar ithalat da yapılmaktadır. Ülkede tüketimi gerçekleştiren buğdayı yarısına yakını, pirincin
ise hemen hemen tamamı ithal edilmektedir. Amerikan Tarım
Bakanlığı USDA’nın verilerine göre; 2003/04 sezonunda 1,2
milyon ton olan Güney Afrika buğday ithalatı, 2011/12 sezonunda 1,7 milyon tona kadar yükselmiştir. 2013/14 sezonunda 1,6 milyon ton civarına kalan ithalatın, 2014/15 sezonunda
yeniden 1,7 milyon ton seviyesine ulaşacağı öngörülmektedir.
Pirinç üretimini olmadığı Güney Afrika’da, tüketim haliyle
ithalatla karşılanmaktadır. USDA verilerine göre ülkenin pirinç ithalatı 500 bin ton ile 1 milyon ton arasında seyretmektedir. Pirinç ithalatında düzenli bir atış ya da düşüşten
bahsetmek mümkün değil. Ancak USDA 2013/14 sezonunda gerçekleştirilen ithalatın
1,1 milyon ton seviyesinde
olduğunu açıklamaktadır.
Buğday ve pirinçte ithalatçı konumunda olan
Güney Afrika, mısırda ise
ihracatçı konumundadır.
USDA verilerine göre her
yıl yaklaşık 1,5-2 milyon
ton mısır ihraç eden Güney Afrika, 2012/13 sezonunda 2 milyon ton olan
ihracat miktarını 2013/14
sezonunda 2,5 milyon
tona çıkardı. Ülkenin mısır
ihracatının 2014/15 sezonunda 2,2 milyon ton olacağı öngörüyor.
Kaynaklar:
1. USDA Foreign Agricultural Service, http://www.fas.usda.gov/
2. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Raporu, Hazırlayan: Alpaslan EMEK, Ankara
- 11.03.2014
3. Güney Afrika Gıda ve İçecek Sektörü Raporu, T.C. Pretoria Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği
4. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Genel Ekonomik Durumu ve Türkiye İle Ticari – Ekonomik İlişkileri, T.C. Pretoria Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, Pretoria
- Eylül 2012
110
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE
INTERVIEW • RÖPORTAJ
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
111
NEWS • HABER
DEĞİRMENCİ DERGİSİ
August • Ağustos 2014
113
NEWS • HABER
114
August • Ağustos 2014
MILLER MAGAZINE