Gündemdeki konular • Yüksek çevre s s ineklerde reprodüktif

Transkript

Gündemdeki konular • Yüksek çevre s s ineklerde reprodüktif
Cilt 4, Say› 2
Mart 2008
Gündemdeki konular
 Yüksek çevre ›s›s › ineklerde reprodüktif performans› gerçekten etkiler mi?
 Saha şartlarında s›cak stresinin yoğunluğu nasıl belirlenir?
 Sütçü ineklerde s›cak stresi reprodüktif performans› nas›l etkilemektedir?
 Yüksek çevre ›s›s ›na maruz kalan sütçü sürülerde reprodüktif yönetim:
 serinletme
 östrus senkronizasyonu
 embriyo transferi
SICAK HAVADA İNEKLERİN GEBE KALMASI – SICAK STRESİNE KARŞI YENİ
ÇÖZÜM YOLLARI
Peter J. Hansen
Department of Animal Sciences
University of Florida, Gainesville, Florida
S›cak stresi Reprodüktif Performans› Nas›l Etkiler
İneklerde süt verimi, üreme ve sağlık durumuna ilişkin genetik potansiyelin ortaya çıkması
çevre koşullarına bağlıdır. Çevre koşulları uygun değilse performans beklenin altında olabilir.
S›cak stresi, süt verimi ve reprodüktif performans da düşüşe neden olan çevre faktörlerinden
biridir.
S›cak stresi alt ›ndaki sütçü ineklerde reprodüktif performans iki gün içinde azalmaktad›r.
S›cak stresindeki hayvanlarda östrus belirtileri çok belirgin olmadığı için östrus tespiti
güçleşmektedir. Ayrıca, tohumlama sonrası fertilite azalmaktadır.
S›cak stresinin yaratacağı etkilerin şiddeti, coğrafi bölgeye göre değişmektedir. Örneğin,
yüksek hava sıcaklığı, yüksek nem miktarı ve yuğun radyasyon nedeniyle s›cak stresinin fazla
olduğu Florida’da yaz mevsiminde östrus tespiti oranı %20 ve her ST için gebelik oranı (gebe
kalan tohumlanmış inek oranı) %10-20 olabilir. Yaz›n serin hava dahi s›cak stresi
oluşabilmektedir. Kanada’nın Alberta kentinde yapılan bir çalışmada ineklerde her ST için
gebelik oranı yaz aylarında diğer mevsimlere (%32) göre daha düşüktü (%23) (Ambrose et
al., 2006).
Alberta’nın kuzeyine doğru ilerledikçe yazın fertilitenin azalması, s›cak stresinin sadece s›cak
iklimde bulunanlar değil tüm sütçü inekleri etkilediğini göstermektedir.
S›cak stresinin reprodüksiyon üzerine etkisi, yüksek ısıya bağlı olarak ineğin beden ısısının
yükselmesiyle yakından ilişkilidir. İnek, metabolizma sonucu artan beden ›s ›s›n› evoporasyon
sonucu düşüremezse vücut ısısı artmaktadır. Uterus ›s›s›n›n ortalama 0.5 C civar›nda artmas ›
konsepsiyon oranında düşüş (%12.8) ile sonuçlanmaktadır (Gwazdauskas et al., 1973).
Şekil 1 ‘de Wisconsin’de hava sıcaklığının laktasyondaki ineklerde ve laktasyonda olmayan
düvelerdeki etkisi gösterilmektedir. Laktasyondaki ineklerde zaten fertiliteyi etkileyebilecek
beden ısısı artışlarının olacağı unutulmamalıdır. 28C’lik bir sıcaklıkta ineklerde beklenen
vücut ısısı yaklaşık 39.6C dir.
Şekil 1 aynı zamanda yüksek sıcaklığa maruz kalan düvelerde rektal beden ısısının
laktasyondaki ineklere göre daha düşük olduğunu göstermektedir. Bu fark düveler
laktasyonda olmadığı ve metabolizmaları hızlı olmadığı için oluşmaktadır. Bu nedenle
düveler s›cak stresinin istenmeyen etkilerine karşı laktasyondaki ineklere göre daha
dayan›kl›d›rlar.
Süt verimi yüksek olan ineklerde metabolizma hızı da fazladır. Buna bağlı olarak yüksek süt
verimli inekler daha az verimli hayvanlara nazaran s›cak stresine karş› daha duyarl› olabilirler.
Şekil 2’de yaz mevsiminin çok sıcak geçmesinin, süt verimine bağlı olarak fertiliteyi nasıl
düşürdüğü görülmektedir. Amerika’nın güneyinde Florida ve Georgia’da gerçekleştirilen bu
çalışmada fertilite, 90 gün çevirmeyen inek şeklinde dolayl› yoldan (tohumlamadan sonra 90
gün içerisinde östrus göstermeyen ineklerin oran›) ölçüldü. Yaz mevsiminde 90 gün
çevirmeyen inek oranı düştü ve bu düşüşün derecesi laktasyonda 9072 kg süt veren ineklerde
en yüksek, 4526-9072 kg aras›nda süt veren ineklerde orta ve 4536 kg’›n alt ›nda süt veren
ineklerde düşük seviyedeydi.
Son 50 yıldır süt inekçiliğinde fertilite azalmıştır. Süt veriminin artması inekleri s›cak stresine
daha duyarlı kılmış; bu da fertilite kaybına yol açmıştır. Aynı durum 1991 ve 2000 y›llar ›
arasında kuzeydoğu İspanya’da da görülmüştür (şekil 3). Bu süre içerisinde süt verimi (%30)
artmıştır. Hava serinken her ST için ilk kızgınlık-gebelik oran› azalmazken ve s›cak
mevsimde gebelik oran› 1991’de %36.4 iken 2000 y›l›nda %22.1’e düşmüştür.
Rectal temperature: rektal ›s›
cows: inekler
heifers: düveler
Air temparature: hava sıcaklığı
Şekil 1. wisconsin’da laktasyonda bulunmayan düveler ve laktasyondaki ineklerde hava
sıcaklığı ile rektal beden ısısı arasındaki ilişki (Sartori ve ark., 2002).
90-d nonreturn rate: 90 günde
çevirmeyen inek oran›
Jan: Ocak,
Feb: Şubat,
Mar: Mart,
Apr: Nisan
Nov: Kas›m, Dec: Aral›k
Month of first service: İlk tohumlama
zaman›
Şekil 2. Süt veriminden etkilenen 90 gün çevirmeyen inek oran›nda mevsimsel farkl›l›klar. Çizgiler
süt verimi 4536 kg’dan az (koyu yuvarlaklar), 4536 ile 9072 kg aras›nda (beyaz yuvarlaklar) ve
9072 kg (üçgenler) olduğunu göstermektedir (Al-Katanani ve ark. 1999. Şekil Journal of Dairy
Science dergisinin izniyle basılmıştır.
First service pregnancy rate: ilk
tohumlamada gebelik oran›
Cool season: Serin dönem
Warm season: S›cak dönem
Milk yield: Süt verimi
Şekil 3. Kuzeydoğu İspanya’da laktasyondaki Holstein ırkı ineklerde ilk kızgınl›kta gebelik
oranındaki (gebelik sayısı/tohumlanan sayısı) değişiklikler (Lopez-Gatius, 2003). Gebelik oran› koyu
çizgilerle ve süt verimi kesik çizgiyle gösterilmiştir.
S›cak stresi Nas›l Belirlenir
İneklerin s›cak stresi içerisinde olup olmadığını anlaman›n en iyi yolu rektal ›s›n ›n
ölçülmesidir. İnekte normal beden ısısı yaklaşık 38.6 C (101.5 F) dir. Sağlıklı bir inekte
öğleden sonra beden ısıs 39.0 C (102.2 F) ise şüphelenmek gerekir. Beden ısısı 39.5 C (103.1
F)’den fazlaysa inek muhtemelen s›cak stresindedir ve süt verimi ve reprodüktif performans
düşer.
Beden ısısı ölçümleri ineklerin beden ısısının yükselme eğiliminde olduğu öğleden sonraları
yap›lmal›d›r. Beden ›s›s ›, hayvanın fan veya başka bir serinleticiyle serinletildiği veya meme
bezlerinin yıkandığı bölgede yapılmamalıdır. Ayrıca, inek ölçümden önce uzun süre
yürümemiş veya ölöüm için uzun süre bağlı tutulmamış olmalıdır.
Termometre rektuma yerleştirilip bir dakika beklenmelidir. Beden ısısı ölçülürken dakikadaki
solunum say›s› da belirlenebilir. Solunum say›s› dakikada 60’dan fazla olan ineklerin s›cak
stresi olasılığı fazladır.
S›cak stresi meteorolojik farkl›l›klar ölçülerek de hesaplanabilir. Bu yöntem s›cak stresinin
tespitinde beden ısısı ölçümü kadar güvenilir değildir. Çünkü, s›cak stresi s›ras›nda beden
ısısındaki artış meteorolojik farklıklar (hava sıcaklığı, nem oranı, solar radyasyon ve rüzgar
hızı), diğer çevresel faktörler (gölgede kalma süresi, toprağın yansıttığı ısı ve solar radyasyon
için çatı vs.) ve ineğin özelliklerinden (ineğin rengi ve süt verimi) etkilenmektedir.
İneğin ısı dengesi, hava sıcaklığı ve deri ısısı arasındaki denge, güneş ışığı ve havadaki nem
oranıyla ilişkilidir. İnekler deriden evoporasyon yoluyla ve akciğerlerle (solunum) ısı
kaybettiği için nem oranı önemlidir. Havadaki nem yüksek olduğunda terleme ve solunumla su
kayb› azalmaktad›r.
S›cakl›k ve nem oran› kombinasyonuyla elde edilen s›cakl›k-nem indeksi s›cak stresinin
hesaplanmasında kullanılmaktadır. Hava sıcaklığı Celsius (T) ve rölatif nem RH olarak
hesaplandığında THI aşağıdaki formülle hesaplanmaktadır:
THI= (1.8 x T + 32) x ((0.55-0.0055 x RH) x (1.8 x T-26))
THI, 72’nin üstündeyse s›cak stresi tan›s› konur ve 76’n›n üstündeyse s›cak stresinin şiddetli
olduğu söylenebilir.
S›cak stresini hesaplamanın en basit yolu hava sıcaklığını ölçmektedir (kuru hava sıcaklığı).
Nem oranının yüksek olduğu Florida’da gerçekleştirilen ve henüz basılmamış bir çalışmanın
sonuçlarına göre ineğin beden ısısını belirlemede hava sıcaklığının belirlenmesi; THI veya
sıcaklıkla diğer meteorolojik verilerin kombinasyonu kadar etkilidir (Serdar Dikmen ve Peter
Hansen, basılmamış).
S›cak stresi Fertiliteyi Neden Etkiler
S›cak stresinin yarattığı etkiler için iyi bir strateji geliştirmek üzere s›cak stresinin fertiliteyi
nasıl etkilediğini anlamak gerekir. S›cak stresi bir ineğin performansını iki şekilde
etkilemektedir. Öncelikle s›cak stresi s›ras›nda beden ›s›ns › düzenleyen baz› fizyolojik olaylar,
optimum süt verimi ve üreme performans› için gereken fizyolojik o layları yavaşlatabilir.
Örneğin, s›cak stresi alt ›ndaki bir inekte artan beden ›s›s ›n› dengelemek üzere derideki kan
ak›m› artmaktad›r. Bunun sonucu olarak, meme bezi ve reprodüktif kanal dahil olmak üzere
diğer organlara olan kan akımı azalmaktadır. İkinci olarak s›cak stresi nedeniyle artan beden
›s›s › hücresel fonksiyonlar› etkileyebilir. S›cak stresinin bu etkisi infertilitenin başlıca
nedenlerinden birisidir; çünkü gebeliğin erken dönemlerinde embriyonun gelişimi artan ısı
nedeniyle engellenmektedir.
Embriyonun gelişimi çoğunlukla oositin sağlıklı olmasına bağlıdır. Eğer oosit uygun bir
şekilde üretilemezse veya oluşumu sırasında strese maruz kalırsa oluşan embriyo anormal
gelişme gösterebilir ve oluşan ölebilir. Bugün ovule olan bir oositin yaklaşık üç ay önce
gelişmeye başlayan bir follikülden oluştuğu düşünülürse bu gelişim sürecinde s›cak stresi
folliküler fonksiyonu etkileyebilir. Folliküler östradiol üretiminin s›cak stresinden etkilendiği
bilinmektedir.
Ayr›ca, s›cak stresi folliküler dominans› azaltabilir ve ovule olan oosit
yaşlanabilir (folliküler gelişimeki azalmaya karşın s›cak stresi s›ras›nda çift ovulasyon oran›
artmaktad›r).
S›cak stresinin ovulasyondan ne kadar zaman önce follikül ve oositi etkilediği
bilinmemektedir. İsrail2de gerçekleştirilen bir çalışmada s›cak stresinin 20-26 gün sonra
steroid hormonların folliküler üretimini etkileyebileceği ortaya konmuştur (Roth ve ark.,
2001a)..
S›cak stresini ovulasyondan haftalar önce folliküle zarar vermesinin iki önemli sonucu vard›r.
Birincisi, tohumlama zamanından birkaç gün öncesinde ineğin serinletilmesi fertiliteyi
arttırmaz. İnek tohumlandığı sırada s›cak stresine bağlı olarak oosit zaten zarar görmüş
olacaktır. İkincisi, fertilite s›cak stresinin bitiminden hemen sonra iyileştirilemez. Fakat daha
ziyade s›cak stresi bağlı olarak folliküller zarar gördüğü zaman iyileştirilebilir. İsrail’de
sonbaharda oosit kalitesinin iyileştirilmesindeki bu gecikme, ultrason eşliğinde folliküllerin
aspirasyonu ile folliküler iyileştirme sağlanarak veya FSH veya Bovin somatotropin
uygulamas› ile k›salt ›labilir (Roth ve ark., 2001b; Roth ve ark., 2002). Beklide, sonbaharda
fertiliteyi artt›rmak amac›yla hormonal uygulamalar yap›lmas› daha iyi olacakt ›r.
Ovulasyon Sırasında Oluşan S›cak Stresi de Fertiliteyi Etkilemektedir
S›cak stresine karşı olan embriyonik direnç değiştiği için s›cak stresine olan duyarl›l›k da
değişmektedir. Süperovulasyon gösteren ineklerde yapılan bir çalışmada tohumlama sonras ›
birinci günde s›cak stresinin embriyonun yaşama süresini kısalttığı fakat tohumlama sonrası üç,
beş ve yedinci günlerdeki s›cak stresinin embriyonun yaşama süresi üzerine herhangi bir
etkisinin olmadığı ortaya konmuştur (Ealy ve ark., 1993). İn vitro çalışmalarda embriyonun
gelişim sürecinde yüksek ›s›ya karşı daha duyarsız olduğu görülmüştür. Morula aşamasına
ulaştığında (4-5 günlük gebelik) yükselen çevre ısınsa karşı çok daha dirençlidir. S›cak stresi 45 günlükten sonra da embriyonik gelişimi etkileyebilir ve progesteron konsantrasyonunda
azalmaya yol açabilir. Bununla beraber gebeliğin erken safhalarına oranla bu dönemde s›cak
stresinin embriyonik yaşam üzerine olan etkisi azalmaktadır.
Heat sensitive at least 20-26
days before estrus: Östrustan
en az 20-26 gün önce ›s›
duyarlılığı
Follicle: Follikül
Follicular growth takes – 3
month: Folliküler gelişim
yaklaşık 3 ay sürer
Ovary: ovaryum
Estrus-ovul: Östrusovulasyon
Fert: fertilizasyon
Cleavage-stages: bölünme aşaması
Morula: morula
Blastocyst: blastosist
Day 0 : 0. gün, Day 1: 1. gün…Day 6: 6. gün, Day 7: 7. gün
Demage caused by Heat Stres: S›cak stresi nedeniyle oluşan lezyon
Şekil 4. Bir inekte s›cak stresine karşı duyarlılığın değişimi. Follikül gelişimini 3 ayda
tamamlar. S›cak stresi östrustan en az 20-26 gün önce folliküler gelişimi etkileyebilir. S›cak
stresi aynı zamanda oositi östrusta etkileyebilir ve erken embriyonik gelişimi inhibe edebilir.
Bununla beraber, Çiftleşmeyi izleyen 3 gün içinde s›cak stresinin embryonik gelişim üzerine
etkisi azdır ve 5. gün civarında oluşan morula ve blastosist, yükselen çevre ısısına karşı
direnç kazanmaktad›r. Şekil DeLav al’ın izniyle yayınlanmıştır.
Şekil 4’de s›cak stresinin reprodüktif olaylar ve gebeliğin oluşumu üzerindeki etkisi
görülmektedir. Şekilden de anlaşılacağı üzere s›cak stresi s›ras›nda fertilitenin yüksek olmas›,
fertilizasyondan önce follikül ve oosit ve s›cak stresinden sonra da erken embriyo üzerine olan
etkinin önlenmesine bağlıdır. Ayrıca, eğer ilk birkaç gün süresince embriyo s›cak stresinden
korunabilirse, daha sonra s›cak stresine karşı direnç kazanacaktır.
Gebelik oluşsa bile sütçü ineklerde gebeliklerin % 10’u 50 gün civar›nda fötal kay›plarla
sonuçlanmaktadır. İspanya’da gerçekleştirilen bir çalışmada gebeliğin 21 ve 30. günleri
arasında yüksek THI gelişen ineklerde gebeliğin 43 ve 48. günleri arasında ve 90. gününde
abort olasılığı daha fazladır (García-Ispierto ve ark., 2006). Gebeliğin geç döneminde oluşan
s›cak stresi de fötal gelişim, buzağı doğum ağırlığını etkileyebilir ve süt veriminin azalmasına
yol açabilir.
Şekil 5. S›cak stresi sırasında sütçü ineklerin serinletilmesi için geliştirilen barınak sistemleri.
Üstte solda görülen gölgelik, laktasyondaki ineklerin serinletilmesi için yeteli değildir. Alt
solda yer alan fotoğrafta yemlik bölümünde yer alan fıskiye ve fanlar görülmektedir. Bu
sistem yeterli serinleme sağlamakla beraber, reprodüktif performans hala s›cak stresinden
etkilenmektedir. Sağ üstte yer alan fotoğrafta tünel ventilasyon sistemi bulunan ahır
görülmektedir. Tünel ventilasyon etkili bir sistem olmakla beraber, pahalıdır. Sağ altta yer
alan fotoğrafta ise serinleme havuzundaki inekler görülmektedir. Sudaki bakteri miktarı
oldukça fazla olmasına rağmen bu havuzlarda serinleyen ineklerde mastitisin arttığına dair
bir delil yoktur. Şekil Hansen2006a’den alınmıştır ve Genex Kooperatifinin izniyle Horizon
tarafından çoğaltılmıştır.
S›cak stresi S›ras›nda Reprodüktif Performans› Nas›l Artt›r›r›z
Sadece serinleterek değil…
Şekil 5’de de görüldüğü gibi sütçü ineklerde s›cak stresin etkisini azaltmak üzere bir çok
bar›nak sistemi mevcuttur. Baz›lar› pahal› olup muhtemelen sadece s›cak stresinin şiddetli bir
problem olduğu bölgelerde kullanılmaktadır. Pahalı serinletme sistemleri dahi fertilitedeki
mevsimsel düşüşü önleyemeyebilir.
Serinletme sistemlerinin birinde inekler f›skiye ve fanlarla serinletilmektedir. F›skiyeler 15
dakikada bir 3-5 dakika süresince çalışmaktadır ve yemleri ıslatmayacak şekilde
yerleştirilmiştir. Püskürtülen su ineğin üzerinde kururken ısıyı da düşürmekte ve serinlemeyi
sağlamaktadır. İsrail’de pazarlanan CowKool sistemi gibi diğer sistemler ineklerin etrafındaki
havay› serinletmek üzere yüksek kapasitedeki fanlar vas›tas›yla buhar vermektedir.
Serinletme sistemlerindeki en yeni gelişme tünel ventilasyon ve çapraz ventilasyon ah›rlar›n›n
icad›d›r. Çok pahal› olan bu sistemlerde fanlar vas›tas›yla hava ah›r›n sonuna kadar (tünel
ventilasyon) veya yan kısımlarına doğru (çapraz ventilasyon) verilmektedir. Bu ah›rlarda
tavan alçaktır ve ahır boyunca havanın hareket etmesini sağlayan ve böylece evaporatif
serinlemeyi oluşturan hava üfleyiciler bulunmaktadır. Bu sistemde ineklerin etkili bir şekilde
serinlediği görülmüştür.
Serinletme fertilitenin iyileştirilmesinden çok süt veriminin arttırılmasında daha etkilidir.
İsrail’in kıyı bölgelerinde serinletme sistemlerinin yoğun bir şekilde kullanılması, yazın süt
veriminde görülen azalmayı önemli ölçüde ortadan kaldırmıştır. Flamenbaum ve Ezra (2006),
Yazın süt verimini kışa göre serinletilen sürülerde %96-103 olduğunu bulmuşlardır. Bununla
beraber, yüksek süt verimli sürülerde konsepsiyon oranı yazın %19, kışın ise % 39 olarak
tespit edilmiştir. Süt veriminin düşük olduğu sürülerde konsepsiyon oranı yazın %25, kışın
%40 olarak bulunmuştur. Florida’da serinletilen sürülerde dahi fertilite düşmektedir (bakınız
şekil 6).
Pregnancy rate: Gebelik oran›
Mean daily
maksimum temparature:
günlük
ortalama en yüksek çevre ›s›s›
Şekil 6. güney Florida’da ineklerin fanlar bulunan ahırlarda yetiştirildiği 2000 başlık sütçü
bir sürüde tohumlanan ve gebe kalan ineklerin aylık varyasyonları. Şekil Hansen ve Aréchiga
(1999)’nın izniyle basılmıştır.
Östrus tespitini etkileyen ›s›s› stresi elimine edilebilir. OvSynch gibi belirlenen zamanda suni
tohumlama tekniklerinin bulunmas›, s›cak stresi nedeniyle östrus tespitinin zorlaşması gibi
problemleri ortadan kaldırmıştır. Sonuç olarak belirlenen zamanda yapılan ST yaz
mevsiminde dahi bir sürüde gebe kalan inek oran›n› artt›rmaktad›r. Florida’da 70 gün
süresince gönüllü olarak bekleyen bir sürüde ilk tohumlaman›n OvSynch yoluyla yapıldığı
ineklerde postpartum 90 güne kadar gebe kalan inek oran› %16.6 iken sadece görsel östrus
tespiti yapılan ineklerde bu oran %9.8 olarak bulunmuştur (Aréchiga ve ark., 1998).
S›cak stresi s›ras›nda OvSynch ile elde edilen gebelik oranındaki bu artış fertilitenin
iyileşmesi nedeniyle değil tohumlanan inek sayısının artması sonucu oluşmaktadır. Örneğin
Florida’daki sürüde OvSynch sonras› ilk tohumlamada gebe kalan tohumlanan inek oran›
%13.6 iken östrusun gözlenmesiyle tohumlanan ineklerde %12.5’dir.
Sütçü ineklerde reprodüktif performansı arttırmak için genellikle boğalar kullanılmaktadır.
Boğaların bir avantajı östrus tespitini daha sağlıklı yapmalarıdır. Bununla beraber, boğalarda
s›cak stresine duyarl›d›rlar ve buna bağlı olarak libido ve semen kalitesi düşebilir. Florida ve
Georgia’daki kayıtların analizi 21 ünlük siklusda gebe kalan inek oranının boğa kullanılan
sürülerde ST yapılan sürülere göre yazın daha yüksek olduğunu (%9.8 x %8.1), kışın ise bu
oranlar›n (%18.0 x %17.9) olduğunu ortaya koymaktadır (de Vries ve ark., 2005).
ST’ye karşı embriyo transferi
Fertiliteyi arttırmak için ST’den sonra bir çok ilaç kullanılmaktadır. Örnek olarak GnRH, sığır
somatotropin ve human korionikgonodatropin verilebilir. Ne yaz›k ki, s›cak stresi s›ras›nda
fertiliteyi arttırmak için çiftleşme sonrasında uygulanan başarılı bir ilaç bulunamamıştır
(Tablo 1). S›cak stresi sırasında gebelik oranını arttıran en çok başarı sağlayan hormonal
tedavi, tohumlama s›ras›nda ve 12 gün sonra olmak üzere iki GnRH enjeksiyonudur (LópezGatius ve ark., 2006; bak›n›z Tablo 1). Genel bir öneri olarak sunmadan önce bu uygulaman›n
etkinliği ortaya koymak için yeni çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Tablo 1. S›cak stresi s›ras›nda laktasyondaki ineklerde fertiliteyi artt›rmak amac›yla baz ›
hormonal uygulamalar.
Fertilite
Kontrol
grubu
%25.6
Tedavi
Bölge
Ölçülen cevap
Tohumlama
sonras› 14 veya
15. günde GnRH
Florida
Belirlenen
östrusta
tohumlanan ve
45 gün sonra
gebe
olduğu
tespit
edilen
ineklerin oran›
tohumlama
s›ras›nda ve 12
gün sonra GnRH
İspanya
ST’den
38-45 20.6
gün sonra gebe
olduğu
tespit
edilen ineklerin
oran› (n=860)
35.4***
İlk
kızgınlıkta %24.2
tohumlanan ve
ST’den
45-60
gün sonra gebe
olduğu
tespit
edilen ineklerin
oran› (n=201)
İlk
kızgınlıkta %44.1
tohumlanan ve
ST’den 28 gün
sonra
gebe
olduğu
tespit
edilen ineklerin
oran› (n=182)
%23.5
İlk
kızgınlıkta %15.2
(OvySynch) ve
ST’den
40-80
gün sonra gebe
olduğu
tespit
edilen ineklerin
oran› (n=276)
%16.7
ST sonras› 5 veya Florida
6. günlerde human
koryonikgonodatro
pin
ST
sonras›
5 Kaliforniya
günde
human
koryonikgonodatro
pin
OvySynch
Georgia
prosedüründen 1
hafta
önce
başlayarak her iki
haftada bir sığır
somatotropin
* Kontrol x tedavi grubu, P<0.0001
Tedavi
grubu
%20.5
%43.3
Not
Kaynak
S›cak
stresi
alt›ndaki
4
inek
kullan›ld›
, GnRH
bir inekte
fertiliteyi
artt›rd›
Tohumla
ma
s›ras›nda
GnRH=
%30.8
gebelik
oran›
Belirlene
n östrusta
tohumlan
d›
Franco ve
ark.,
Theriogen
ology 66:
945
(2006)
Belirlene
n östrusta
tohumlan
d›; hCG
serin
havada
daha
etkiliydi
(47.8x34.
2)
Santos et
al.,
J.
Dairy Sci.
79:2881
(2001)
LopezGatius et
al.,
Theriogen
ology 65:
820 (2006
Schmitt et
al.,
J.
Anim.
Sci.
74:1074
(1996)
Jousan et
al.,
J.
Dairy Sci.
90:341
(2007)
Yaz mevsiminde fertiliteyi arttırmak için uygulanan hormonal uygulamaların başarısızlığı, ST
yap›lan s›cak stresi alt ›ndaki ineklerde fertiliteyi artt›rman›n tek yolunun serinletme sistemleri
olduğunu göstermektedir. Eğer uygulamalar sadece ST ile sınırlı değilse s›cak stresi s›ras›nda
fertiliteyi arttırmak için bir diğer strateji de embriyo transferidir. Aslında embriyo transferi
s›cak stresine maruz kalan laktasyondaki ineklerde gebelik oran›n› yükseltmek için oldukça
güvenilir bir yöntemdir.
Embriyolar östrustan sonraki 6-8. günlerde taşıyıcı ineğin uterusuna transfer edilmekte ve
embriyo yüksek ısıya en duyarlı olduğu dönemi zaten geçirmiş olduğu için embriyo transferi
s›cak stresi sırasında fertiliteyi arttırmaktadır (bakınız şekil 4). Ayr›ca, embriyo transferinde
kullan›lan embriyolar embriyonik gelişimin erken dönemlerinde s›cak stresinin zararl›
etkilerinden kurtulmuş olmaktadır.
Embriyo transferinin fertiliteyi iyileştirmedeki etkisi Brezilya’da yapılan bir çalışmada açık
bir şekilde ortaya konmuştur. Bu çalışmada laktasyondaki Holstein inekler yada
tohumlanmışlar yada bu ineklere superovulasyon yoluyla elde edilen embriyolar transfer
edilmiştir. Şekil 7’de görüldüğü gibi tohumlanan ineklerde yaz mevsiminde fertilite
düşmesine karşın bu düşüş embriyo transferi yapılan grupta görülmemiştir. Serin geçen
aylarda ST ve ET arasında gebelik oranı açısından bir fark bulunmamasına rağmen sıcak
aylarda embriyo transferi yap›lan ineklerde gebelik oran› tohumlanan ineklere göre daha
yüksek bulunmuştur.
S›cak stresi alt ›ndaki ineklerde östrus belirtilerinin daha az görülmesi embriyo transferini
güçleştirmektedir. Ancak, belirlenen zamanda embriyo transferi yapılarak gebelik oranlarının
yükseltilmesi mümkündür. Bu prosedürde OvSynch veya bir başka yöntem kullanılarak
ovulasyonlar senkronize edilir ve tohumlaman›n yap›lmas› gereken günden 7 gün sonra
embriyo transferi yap›l›r.
Pregnancy rate (%): gebelik
oran› (%)
ET: ET
AI: ST
Jan: Ocak,
Feb:
Şubat,
Mar: Mart,
Apr:
Nisan
Nov: Kas›m, Dec: Aral›k
Şekil 7. Brezilyada tohumlanan (ST) veya superovulasyon sonucu üretilen taze veya donmuş
embriyo transferi yap›lan laktasyondaki Holstein ineklerde gebelik oran›ndaki mevsimsel
değişiklikler (gebelik say›s›/tohumlama veya embriyo transferi say›s›). Ortalama çevre
›s›s›n›n 22.5 C’den az olduğu aylar gri çizgi ile gösterilmiştir. Yıldız ST ve ET arasındaki
önemli farkı göstermektedir. Veriler Rodrigez ve ark. (2004)’den alınmış ve Hansen (2006b)
tarafından tekrar düzenlenmiştir.
Kaynaklar:
Ambrose DJ, Govindarajan T, Goonewardene LA. Conception rate and pregnancy loss rate in lactating Holstein cows of a
single herd following timed insemination or insemination at detected estrus. J Dairy Sci 2006;89 (Suppl 1): 213- 214 (abstr).
Aréchiga CF, Staples CR, McDowell LR, Hansen PJ. Effects of timed insemination and supplemental β-carotene on
reproduction and milk yield of dairy cows under heat stress. J Dairy Sci 1998;81:390- 402.
de Vries A, Steenholdt C, Risco CA. Pregnancy rates and milk production in natural service and artificially inseminated dairy
herds in Florida and Georgia. J Dairy Sci 2005;88:948-956.
Ealy AD, Drost M, Hansen PJ. Developmental changes in embryonic resistance to adverse effects of maternal heat stress in
cows. J Dairy Sci 1993; 76:2899-905.
Flamenbaum I, Ezra E. Cooling cows in summer almost eliminates seasonality in milk production and fertility. In: The Dairy
Industry in Israel 2006. D Hojman, Y Malul, and T Avrech (ed), Israel Cattle Breeders Assn and Israel Dairy Board, Israel, pp
23-25.
García-Ispierto I, López-Gatius F, Santolaria P, Yániz JL, Nogareda C, López-Béjar M, De Rensis F. Relationship between
heat stress during the peri-implantation period and early fetal loss in dairy cattle. Theriogenology 2006;65:799-807.
Gwazdauskas FC, Thatcher WW, Wilcox CJ. Physiological, environmental, and hormonal factors at insemination which may
affect conception. J Dairy Sci 1973;56:873-877.
Hansen PJ. Improving cow pregnancy success during summer’s heat. Horizons 2006a; 12(3):12-13.
Hansen PJ. Embryo transfer as a tool for fertility enhancement of dairy cattle in hot climates. Acta Sci Vet 2006b;34 (Suppl
1):145-157. Hansen PJ, Aréchiga CF. Strategies for managing reproduction in the heatstressed dairy cow. J Anim Sci 1999; 77
(Suppl. 2): 36-50
López-Gatius F. Is fertility declining in dairy cattle? A retrospective study in northeastern Spain. Theriogenology 2003; 60:
89-99.
López-Gatius F, Santolaria P, Martino A, Delétang F, De Rensis F. The effects of GnRH treatment at the time of AI and 12
days later on reproductive performance of high producing dairy cows during the warm season in northeastern Spain.
Theriogenology 2006;65:820-830.
Roth Z, Arav A, Bor A, Zeron Y, Braw- Tal R, Wolfenson D. Improvement of quality of oocytes collected in the autumn by
enhanced removal of impaired follicles from previously heat-stressed cows. Reproduction 2001b;122:737-44.
Roth Z, Meidan R, Shaham-Albalancy A, Braw-Tal R, Wolfenson D. Delayed effect of heat stress on steroid production in
medium-sized and preovulatory bovine follicles. Reproduction 2001a;121:745-51.
Roth Z, Arav A, Braw-Tai R, Bor A, Wolfenson D. Effect of treatment with follicle-stimulating hormone or bovine
somatotropin on the quality of oocytes aspirated in the autumn from previously heat-stressed cows. J Dairy Sci
2002;85:1398-1405.
Sartori R, Sartor-Bergfelt R, Mertens SA, Guenther JN, Parrish JJ, Wiltbank MC. Fertilization and early embryonic
development in heifers and lactating cows in summer and lactating and dry cows in winter. J Dairy Sci 2002; 85: 2803-12.
Gelecek say›da …
Coğrafi bölgeye bağlı olmaksızın reprodüktif başarı bir sütçü işletmedeki en önemli
faktörlerden biridir. Artan süt verimi, üretimde otomatizasyondaki ilerleme ve g›da
tüketiminin artması süt sığırcılığında reprodüktif yönetimin hedeflerini etkileyen başlıca
etkenlerdir. Intervet Reprodüksiyon Bülteni’nin gelecek say›s›nda Prof. Gert Opsomer’in
modern süt verimi yüksek sütçü işletmelerde fertilite ve fertilite problemini ve en son
yenilikleri aç›klayan makalesini sunacağız. Yazar aynı zamanda modern sütçü bir sürüde
reprodüktif yönetim sistemlerini ve yeni çözümleri tartışmaktadır.

Benzer belgeler