Enerji - Asansör Vizyon

Transkript

Enerji - Asansör Vizyon
İçindekiler
22
EDİTÖRDEN
68
Cem ÖZTÜRK
İHRACAT
İhracattaki Devlet Desteklerinden
Haberiniz var mı?
100
26
- Sanayi Bakanlığı, 2012 Yılı Asansör Kontrol İstatistiklerini Değerlendirdi
- Denizli’de Beyana Dayalı Asansör Tescilleri Can Sıkıyor
- MMO Diyarbakır Şubesi BinaYöneticilerini Uyardı
- EBSO Asansör Meslek Komitesi, MMO İzmir Şubesi’ni Ziyaret Etti
İmtiyaz Sahibi ve
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Özhan ŞEREFLİ
72
DOSYA ENERJİ
Reklam Koordinatörü
Nurullah PİRECİ
38
Yayın Koordinatörü
Cem ÖZTÜRK
SEKTÖRDEN
- TASİAD’ın İftar Davetine Yoğun İlgi
- Ankaralı Asansörcüler İftar Programı
ile Bir Araya Geldiler
- BURSAD, İftar Davetiyle Sektörü Bir
Araya Getirdi
- Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
- Enerji Verimliliği
- Asansörlerde Enerji Verimliliği ve Pratik Çözümler
- Mik-El Elektronik Satış Müdürü Emrah TEZCAN
64
Halkla İlişkiler Yönetmeni
Efsa PİRECİ
80
ALTERNATİF PENCERE
SANAYİCİ ÖNÜNÜ NASIL GÖRECEK?
Yönetim Danışmanı
Müfit ŞEKERCİ
- AYGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih AYGÜN Röportajı
- Bulut Makina & Aybey Elektronik
İftar Programlarında Müşterileri ile Buluştu
- Küçük Group A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Mevlüt KÜÇÜK röportajı
- Önder Asansör, Makina Parkuruna
Lazer Makinasını da Ekledi
Teknik Müdür - Yazılım
Turhan AKCA
İdari İşler
Mustafa ŞAFAK
66
Reklam Rezervasyon
0 312 472 14 58 / 0 507 244 90 86
Yayın Adı
Asansör Vizyon Dergisi
Yayın Şekli ve Türü
2 Aylık Türkçe Yerel Süreli Yayın
Baskı Tarihi
25.08.2013
Asansör Vizyon Dergisi:
Emek 8. Cadde 3. Sokak 1/8
Çankaya Ankara
Tel: 0312 472 14 58
Fax: 0312 215 48 00 / 0312 472 14 59
www.asansorvizyon.net
[email protected]
Baskı
SALMAT BASIM YAYIN LTD. ŞTİ.
Tel: 0 312 341 63 10
Bu yayının tamamı ya da bir bölümü
yayıncının yazılı izni olmaksızın çoğaltılamaz
ya da yayınlanamaz.
Bu yayında yer alan,
görsel ve reklamlardan kaynaklı hukuki konularda
sorumluluk ilgili firmaya aittir.
USTACA
İHRACAT ve KRİZ YÖNETİMİNİN YENİ ENSTRÜMANI:
KÜMELENME
Asansör Vizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi
Özhan ŞEREFLİ
104
INELEX 2014 - Dünya’da Son Dört
Yılda Yüzde 100Büyüyen Tek Sektörel
İhtisas Fuarı
108
VİZYON’DAN
Önder Asansör Dergimizi Ziyaret Etti
STANDART
FİRMALARDAN
Görsel Yönetmen
Meral ŞEREFLİ
Grafik-Tasarım
Demet AKIN
EĞİTİM ŞART MI? ŞART
Yasemin BULUT
FUAR
HABERLER
ISNN: 2146-4243
AÇIK FİKİR
96
VİZYON
İŞ YAŞAMINDA FARKLILIKLARIN YÖNETİMİ-1
Çalışma Ekonomisti
Ali AÇIKGÖZ
110
STANDARTLARDA GERÇEKLEŞECEK
DEĞİŞİKLİKLER
Endüstri Yüksek Mühendisi
Mustafa GÖRMÜŞ
114
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
M.Akif TEMELLİ
116
SİVİL TOPLUM
118
YAKLAŞIM
TÜSİAV Başkanı Veli SARITOPRAK
SİGORTALI İŞÇİYE CEZA VAR, KAÇAK İŞÇİYE YOK
Şükrü KIZILOT
İlan İndeksi
CYF FUARCILIK - BAF
KONYA STATİK
83
73
ÖZRAY
ÇELİKRAY
KRAUM
41
37
PASSLİFT
ÇELSAN ÇELİK HALAT
KÜÇÜKGROUP
ARKA KAPAK
53
PINAR MÜHENDİSLİK
81
DENK OTOMASYON
LİLYUM AJANS
112
120
33
93
DEVAS ASANSÖR
MEGARADAR
91
89
ASPAŞ
ÖN KAPAK İÇİ
14
DURAK ASANSÖR
MEKCEN
13
AÇILIR KAPAK
ASRONİK
51
115
EFOR FUARCILIK
MEKİSAN
6-7
55
SERİNHİSAR
ASTEK ELEKTRONİK
31
75
EMS KUMANDA
MENEVİŞLER
47
24
SERLİFT
ASYALİFT
57
107
EXPERT FUARCILIK - MISIR
MERİH
10
KAPAK-15-95
ATS KABLO
35
2
GENEMEK
METROPLAST
16
77
SMAS
AYBEY
20-21
HAS ASANSÖR
MİK-EL
8-9
11
SONAR FOTOSEL
AYGÜNSAN
17
103
HÜRAS
MİKROLİFT
3
106
BETA ASANSÖR
43
71
INERLIFT 2013
ÖNDER ASANSÖR
63
12
TEORİ MÜHENDİSLİK
BULUT ASANSÖR
27-59
99
KAYA ASANSÖR
ÖNSA
113
25
VİNİ
BUTON İSTANBUL
79
87
KİPSAN
ÖZBEŞLER
4-5
119
WINART
CE MUHENDİSLİK
85
65
KLEEMANN
ÖZHAN ASANSÖR
97
109
ZAFER ASANSÖR
AHMET ASANSÖR
1
AKKA ASANSÖR
45
AMETAL
23-61
ARGESET
29
ARKEL
117
ARKA KAPAK İÇİ
101
49
YAYIN DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Yılmaz KAPTAN
Hacettepe Üniv. Müh.
Fakültesi Fizik Müh. Bölümü
RESMET
RST
SACCİ DEMİR
SİSTEM ÇELİK HALAT
TELEMEKANİK
Doç. Dr. Mahir DURSUN
Gazi Ün. Tek. Fak. Elk. Elektronik
Müh. Bölümü Öğr. Üyesi
Müfit ŞEKERCİ
Yönetim Danışmanı
Mustafa TUTSAK
Elektrik Elektonik Müh.
Kalitest Teknik Müdür / Baş Denetçi
Mustafa ŞAHİN
Birleşik İnşaat Müteahhitleri
Federasyonu Genel Başkanı
Veli SARITOPRAK
Türkiye Sanayici ve
İşadamları Vakfı Başkanı
M. Akif TEMELLİ
Makina Mühendisi - ASO Meclis Üyesi
TOSYÖV Ankara Başkanı
Ali AÇIKGÖZ
Çalışma Ekonomisti & Yön. Danışmanı
EDİTÖRDEN
D
eğerli Asansör Vizyon Dergisi Okuyucuları,
Bir sayımızla daha sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşarken, geride bıraktığımız Ramazan Bayramlarınızı da
bu vesile ile bir kez daha kutlamak isteriz.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın açıkladığı verilere göre; 2012 yılında toplamda 101 bin 254 adet
asansörün yıllık kontrolü yapılmış, 75 bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı riskler nedeniyle kırmızı etiket
iliştirilmiş, 14 bin 2 adet asansöre (yüzde 14) tamamen güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket iliştirilmiştir.
Açıklamanın sonunda ise; “Hedef olarak ilk önce 2013 yılında sonrasında ise takip eden yıllarda, asansör yıllık
kontrol sayısının artacağı yönünde önemli bir kamuoyu beklentisi söz konusudur.” temennileri dile getirilmiştir.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda anlaşılacağı gibi asansör sektöründe ciddi bir ivme beklenmektedir. Bu beklentiye cevap verecek şekilde 2013 yılında asansör sektörü son yılların belki de en hareketli günlerini yaşadı ve halen
de yaşamaya devam ediyor. Önemli gündem maddeleri sektörümüzü meşgul ederken, periyodik muayenelerin artması
ile ortaya çıkan revizyon pazarı Türk asansör sektörünü canlandırmışa benziyor. A tipi muayene kuruluşlarının
denetimleri sonucu ortaya çıkan olumsuz tabloya karşın, kullanıcıları bilinçlendirmeye yönelik girişimler işe yaramış
ve yine kullanıcıların talepleri ile revizyon pazarı önemli bir noktaya ulaşmıştır. Öyle ki, üretici firmalar mal yetiştirmekte zorlanırken, montaj ve bakım firmaları da ortaya çıkan revizyonları tamamlamakta güçlük çekmektedirler.
Yaşanan bu gelişmeler ışığında, Türkiye’de riskli ve kullanımı can ile mal güvenliği açısından tehlike arz eden
asansör sayısında önemli bir düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir.
Bu sevindirici gelişmelerin ardından asansör sektörünün yakaladığı bu hareketliliği nasıl değerlendireceği açıkçası
merak konusu?
Üretimden montajına, bakımından revizyonuna ortaya konan bu olumsuz veriler sahiplenilip, ders mi alınacak?
Yoksa revizyon pazarının ardından yaşanan bu hareketlilik firmalarımızın sadece cebine mi yansıyacak?
Bizim tahminimiz tabi ki de bu kırmızı etiket oranından ders alınarak, sektörümüzün bu virajı hızlı bir şekilde dönerek
değerlendireceği yönünde. Yaptığımız görüşmelerde bu yönde çok ciddi adımlar atıldığına şahit olduğumuzu belirtmek
isterim. Firmalarımızın, bu hareketliliği kurumsallaşma ve kalite arttırımı konusuna yansıtmalarını, sadece yurt içinde değil yurtdışında da önemli aşamalar kat ettiklerini görmek gerçekten gurur verici. Temennimiz tüm firmalarımızın
aynı oranda gelişme göstermeleri yönünde.
Türkiye’nin ve Türk asansör sektörünün bölge coğrafyasında ne kadar önemli bir değere sahip olduğunu unutmamalı
ve bu değeri taşıyan bir zihniyet ile hareket etmeliyiz temennisi ile keyifle okuyacağınız bu sayımızla sizleri baş
başa bırakıyoruz…
Saygılarımla
Cem ÖZTÜRK
22
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
HABERLER
Sanayi Bakanlığı, 2012 yılı asansör yıllık
kontrol istatistiklerini değerlendirdi
Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı
Sanayi Genel
Müdürlüğü
tarafından
“Asansörlerde yıllık
kontrolün önemi
ve 2012 yılı asansör
yıllık kontrol
faaliyetlerinin
sonuçları” konu
başlıklı bir basın
açıklaması yapıldı.
B
ilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından “Asansörlerde yıllık kontrolün önemi ve
2012 yılı asansör yıllık kontrol faaliyetlerinin sonuçları” konu başlıklı bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada 2012 yılı
asansör yıllık kontrol istatistikleri değerlendirilerek ortaya çıkan
istatistikler kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklanan verilere göre; 2012
yılında toplamda 101 bin 254 adet asansörün yıllık kontrolü yapıldığı,
75 bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı riskler nedeniyle kırmızı etiket iliştirildiği, 14 bin 002 adet asansöre (yüzde 14) tamamen
güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket iliştirildiği bildirildi. Açıklamanın sonunda ise; “Hedef olarak ilk önce 2013 yılında sonrasında
ise takip eden yıllarda, asansör yıllık kontrol sayısının artacağı
yönünde önemli bir kamuoyu beklentisi söz konusudur.” temennileri
dile getirildi.
Asansörlerde Yıllık Kontrolün Önemi Ve 2012 Yılı Asansör
Yıllık Kontrol Faaliyetlerinin Sonuçları
Yapılarda dikey yönde ulaşımın vazgeçilmez en önemli araçlarından
biri olan ve 7’den 77’ye kullanıcısı ile birlikte yüksek riskli ürün
grubunda yer alan asansörlerin, bütün bir kullanım ömrü boyunca,
işletilmesi, aylık bakımı ve yıllık kontrolüne ilişkin asgari kriterler,
18/11/2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan
“Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği” ile belirlenmiş bulunmaktadır.
26
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
A
çıklanan verilere
göre; 2012 yılında
toplamda 101 bin 254
adet asansörün yıllık kontrolü
yapılmış, 75 bin 190 adet
asansöre (yüzde 74) taşıdığı
riskler nedeniyle kırmızı etiket
iliştirilmiş, 14 bin 002 adet
asansöre (yüzde 14) tamamen
güvenli olarak tanımlanarak
yeşil etiket iliştirilmiştir.
HABERLER
Asansörler yapı ile bütünleşik sistemler olup, teknik düzenlemesine
uygun bir şekilde tasarlanarak monte edildiği ve akabinde kullanıma
açıldığı tarih itibarıyla, en az 10 ila 20 yıl arasında ortalama kullanım
ömrü bulunan makinalardır. Riskli bir makine olması ve doğrudan
profesyonel kullanıcısı bulunmaması nedeniyle asansörde, bütün bir
kullanım ömrü boyunca oluşabilecek yıpranma veya tahribata karşın,
düzenli olarak aylık bakımının yapılması ve bağımsızlığı ile tarafsızlığı akreditasyon yolu ile ispatlanacak üçüncü taraf muayene kuruluşlarına yıllık kontrolünün yaptırılması Asansör Bakım ve İşletme
Yönetmeliği ile zorunlu hale getirilmiştir.
Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliğinin mevzuatımıza kazandırılması neticesinde asansörlerin yıllık kontrolü, 01/01/2012 tarihinden
itibaren ilgili idare olarak tanımlanmış olan yapı ruhsat makamlarının koordinasyonunda TS EN ISO/IEC 17020 standardı kapsamında
asansörlerde periyodik kontrol konusunda
akredite olan A tipi muayene kuruluşları
tarafından yürütülmektedir. Bu dönem içerisinde A tipi muayene kuruluşlarınca ortaya
çıkarılan farkındalıkla birlikte, asansör yıllık
kontrollerine eğilimin gerek bina sorumluları gerekse ilgili idareler nezdinde artmış
bulunmaktadır. Bu durum insan sağlığı ve
güvenliği açısından önümüzdeki dönem için
umut verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Türk Standardları Enstitüsü ve TMMOB
Makine Mühendisleri Odası gibi kamu niteliği taşıyan kurum ve kuruluşlar başta olmak
üzere, birçok özel teşebbüs A tipi muayene
kuruluşu olarak akredite olarak, ilgili idareler
ile yaptıkları işbirliği protokolleri çerçevesinde asansör yıllık kontrol hizmetini vermektedirler. 01/01/2012 tarihinden sonra 400’e
yakın ilgili idare, birbirinden farklı 17 adet A
tipi muayene kuruluşu asansör yıllık kontrolünü kendi sorumluluk alanları içerisinde
sürdürmektedirler. Ayrıca bugün itibarıyla
toplamda 622 teknik muayene personeli ile
söz konusu A tipi muayene kuruluşlarında
hizmet vermektedir.
2012 yılı asansör yıllık kontrol istatistikleri
değerlendirildiğinde; toplamda 101 bin 254
adet asansörün yıllık kontrolü yapılmış, 75
bin 190 adet asansöre (yüzde 74) taşıdığı
riskler nedeniyle kırmızı etiket iliştirilmiş,
14 bin 002 adet asansöre (yüzde 14) tamamen güvenli olarak tanımlanarak yeşil etiket
iliştirilmiştir.
Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği,
kamu sağlığı ve güvenliğini sağlamak üzere
mevzuatımıza kazandırılmıştır. Söz konusu
Yönetmeliğe ve ortaya koyduğu uygulamalara ilişkin olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’na olumlu yönde dönüşler oldukça
fazladır. Olumsuzluklar karşısında, taraflar
hukuken bilgilendirilmektedirler. Bilgilendirme amacıyla kamu ve sivil toplum
örgütleri tarafından düzenlenen seminer
ve toplantılarına katılım sağlanarak ilgili
tarafların bilgilendirilmesine ilişkin Bakanlık
olarak yoğun bir çaba harcanmakta olup,
hedef olarak ilk önce 2013 yılında sonrasında ise takip eden yıllarda, asansör yıllık
kontrol sayısının artacağı yönünde önemli
bir kamuoyu beklentisi söz konusudur.
28
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
HABERLER
Denizli’de beyana dayalı
asansör tescilleri can sıkıyor
M
akina Mühendisleri Odası
Denizli Şube
Yönetim Kurulu Başkanı Bolat
Ferhat Arıkan Denizli’de yeni
yapılan binalarda işletmeye
alınacak asansörlerin tescil
edilmesinde beyanın esas
alındığını ve standartlara
uyulup uyulmadığı ile ilgili
bir kontrol yapılmadığını, bu
durumun çok riskli olduğunu
belirtti. Asansörlerin işletmeye alınmadan önce eksikleriyle ilgili
kontrol edilmesinin vatandaş acısından son derece önemli olduğunu
belirten Arıkan, özellikle yeni binalarda montajı yapılan asansörlerle
ilgili Makina Mühendisleri Odasına çok sayıda şikayet ve bilirkişilik
başvurusu yapıldığını, yapılan kontrollerde ise, denetim boşluğu
sebebiyle asansörlerin bir takım eksikleri göz ardı edilerek işletmeye
alındığını, asansör firmaların eşit şartlarda rekabet edebilmesi ve
vatandaşların asansör kurbanı olmaması için asansörlerin işletmeye alınmadan önce standartlara uygunluğuyla ilgili mutlaka kontrol
edilmesi gerektiği belirtti.
Bu konuda Denizli Belediyesi ile görüşmelerin devam ettiğini,
yapılacak olan ek protokolle yeni tescil edilecek olan asansörlerin
işletmeye alınmadan önce standartlara uygunluğu ve eksikleriyle
ilgili kontrol edilmesi işine talip olduklarını, kamu kurumu niteliğinde
bir meslek odası olan Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesinin kamu yararı gözeterek kar amacı gütmeden bu işi yapacaklarını
belirtti.
-Periyodik kontroller iç açıcı değil
Ayrıca Mevcut Kullanılan asansörler için, Denizli Belediyesi ile Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesinin yapmış olduğu protokol
neticesinde Denizli genelinde Asansör Periyodik Kontrollerinin devam ettiğini; son 1 yılda muayenesini gerçekleştirilen bin asansörden
906‘sının “kullanılamaz” durumda olduğu ortaya çıktı.
Kar amacı gütmeden, kamu güvencesi ile asansör yıllık kontrol
faaliyetlerini yürüten Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesi,
“Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği” çerçevesinde 2012 yılının
Mayıs ayından bu yana asansörlerin periyodik muayenelerini gerçekleştiriyor. MMO Denizli Şubesi ekipleri, söz konusu tarihten bu
yana Denizli Belediyesi ile imzalanan protokoller kapsamında yapılan
ilk kontrol ve takip kontrolü sonuçlarına göre bu asansörlerden 906
sının “kullanılamaz”, 80’i “bakımdan geçtikten sonra kullanılabilir”
30
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
M
akina Mühendisleri
Odası Denizli Şube
Yönetim Kurulu Başkanı
Bolat Ferhat Arıkan Denizli’de
yeni yapılan binalarda işletmeye
alınacak asansörlerin tescil
edilmesinde beyanın esas alındığını
ve standartlara uyulup uyulmadığı
ile ilgili bir kontrol yapılmadığını, bu
durumun çok riskli olduğunu belirtti.
ve 14`ü ise “güvenli şekilde kullanılabilir”
durumda olduğu tespit edildi.
Bu durumun son derece tehlikeli olduğunu
belirten Arıkan, yaşanabilecek kazaların
önüne geçebilmek için, Apartman ve İşhanı
yöneticilerini binalarındaki Asansörlerin
Periyodik Kontrolleri için MMO Denizli
Şubesine başvurmaları çağrısında bulundu.
-Asansörlerde en sık karşılaşılan insan
hayatına direkt kast edecek kusurlar
- Kabinin serbest düşmesine karşı fren
tertibatının çalışmıyor olması
- Fren tertibatına bağlı kabin hız regülatörünün mühürsüz olması
- Kuyuda bulunan tamponların uygunsuz
olması
- Elektrik çarpmasına karşı hayat kurtaracak
30 mA kaçak akım rölesinin bulunmaması
- Paralel baralı topraklama sisteminin bulunmaması
- Kabin aşırı yük sisteminin çalışmıyor olması yada ayarının yanlış olması
- Kumanda panosu içerisinde bulunan faz
sıralı koruma rölesinin çalışmıyor olması
- Kumanda panosu içerisinde bulunan kontaktör sisteminin uygun olmayışı
- En önemlisi emniyet devrelerinde kısa
devre bağlantı yapılarak emniyet devrelerinin devre dışı bırakılmış olması
HABERLER
MMO Diyarbakır Şubesi bina
yöneticilerini uyardı
M
MO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyeleri,
Diyarbakır’da 9 Temmuz günü yaşanan asansör kazasında 7 yaşında bir çocuğun yaşamını
yitirmesi nedeniyle şube binasında basın açıklaması yaptı. Basın
açıklamasında konuşan Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mesut
Çelik, kazaların ana sebebinin ihmal olduğuna vurgu yaparak, bina
yöneticilerine, “Görünürde çalışan asansörün “güvenli” olduğuna
dair kabulün ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Şık bir kabin
güvenli bir asansöre tekabül etmemektedir. Asansörlerinizi ehil
firmalara yaptırmanız, sizlerin ve çocuklarınızın güvenliği için
vazgeçilmez bir husustur.” şeklinde seslendi. Çelik, Torba Yasa’ya
dahil edilen TMMOB’nin yetkilerini kısıtlayacak olan yeni yasal
düzenlemenin de denetimsiz alanların sayısını arttırarak kentlerin
güvenliğine zarar vereceğini belirtti.
MMO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Diyarbakır`da 9
Temmuz günü yaşanan asansör kazasında 7 yaşında bir çocuğun
yaşamını yitirmesi nedeniyle şube binasında basın açıklaması
yaptı.
Basın açıklamasına Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çelik,
Şube Başkan Vekili Gurbet Örçen ve Şube Saymanı Fatime Anık
32
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
M
MO Diyarbakır
Şubesi bina
yöneticilerine
çağrıda bulunarak; “Görünürde
çalışan asansör güvenli
değildir!” ifadesini kullandı.
MMO Diyarbakır Şube Yönetim
Kurulu üyeleri, Diyarbakır’da 9
Temmuz günü yaşanan asansör
kazasında 7 yaşında bir çocuğun
yaşamını yitirmesi nedeniyle
şube binasında basın açıklaması
yaptı.
HABERLER
katıldı. Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Yönetim Kurulu
Başkanı Mesut Çelik, kazaların ana sebebinin ihmal olduğuna
vurgu yaparak bina yöneticilerine, “Görünürde çalışan asansörün
“güvenli” olduğuna dair kabulün ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Şık bir kabin güvenli bir asansöre tekabül etmemektedir.
Asansörlerinizi ehil firmalara yaptırmanız, sizlerin ve çocuklarınızın güvenliği için vazgeçilmez bir husustur.” şeklinde seslendi.
Çelik, Torba Yasa`ya dahil edilen TMMOB`nin yetkilerini kısıtlayacak olan yeni yasal düzenlemenin de denetimsiz alanların sayısını artırarak kentlerin güvenliğine zarar vereceğini belirtti. Mesut
Çelik yaptığı açıklama da şu hususlara yer verdi; “Kamuoyu karşısına bir kez daha meslek alanımızla ilgili yaşanan bir kaza vesilesi
ile çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. 9 Temmuz günü Diyarbakır`ın
Şehitlik Semti`nde bulunan Karacaoğlan Apartmanı`nda meydana
gelen asansör kazasında 7 yaşında bir çocuk ne yazık ki yaşamını
yitirmiştir. Öncelikle, kaza sonucu yaşamını yitiren çocuğumuzun
ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Değerli basın mensupları, kazanın gerçekleştiği asansör üzerinde
Odamız teknik personelinin yaptığı inceleme neticesinde hazırladığımız rapor, bir kez daha hiçbir kazanın gerçek anlamda “kaza”
değil, ihmalden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Bilginize sunacağımız raporda da görüleceği üzere kaza, asansörün durak kapısı
ile kabin giriş eşiği arasında azami 35 milimetre olması gereken
mesafenin 70 milimetre olması ve asansör kabininin iç kapısının
bulunmamasından kaynaklanmıştır. Söz konusu asansörün ilgili
standartlara uygun olmadığı, dolayısıyla can ve mal kaybına yol
açacak ciddi eksiklere sahip olduğu görülmüştür. Kazanın yaşandığı Karacaoğlan Apartmanı, şubemizin 2 Ekim 2012 tarihinde sınırları içerisindeki asansörlerin kontrollerini gerçekleştirmek üzere
protokol imzaladığı Yenişehir Belediyesi kapsamında meydana
gelmiştir. Protokol imza tarihinden bu yana yaklaşık 700 asansörün
bulunduğu ilçede yıllık asansör periyodik kontrolünü yaptırmak
üzere şubemize başvurusu yapılan asansör sayısı 188`dir. Şimdiye kadar bu asansörlerden 124`ünün kontrolü, alanında uzman
mühendisler olan şube teknik personelimiz tarafından gerçekleştirilmiş, 64`ünün kontrolü için de randevu verilmiştir. Bu kontroller
neticesinde can güvenliğini ciddi oranda tehdit ettiği gerekçesi ile
asansörlerin yüzde 95`ine kırmızı etiket yapıştırılarak, eksikler
giderilmeden söz konusu asansörlerin kullanılmaması yönünde
bina yöneticilerine yazılı ve sözlü tebligatta bulunulmuştur.
Kırmızı etiket yapıştırılan asansörlere eksiklerini gidermeleri için
verilen 3 aylık süre sonunda bu binalardan 31`i ikinci kez şubemize kontrol talebi ile başvurmuş, kontroller neticesinde bunlardan
19`u kırmızıdan yeşile, 4`ü ise sarıya dönmüştür. İkinci kontrol
için başvurusu alınan 8 bina asansörü için ise randevu verilmiştir. Ancak 9 Temmuz günü kaza yaşanan asansörün kontrolü için
şubemize ne yazık ki herhangi bir başvuru yapılmamıştır.
Rakamları bu şekilde ayrıntılı vermemizin nedeni, mevcut tabloyu
olumlu ve olumsuz yanları ile ortaya koymaktır. Olumsuz açıdan
34
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
bakıldığında genellikle eski yapılaşmanın
olduğu ve dolayısıyla asansörleri eski olan
Yenişehir İlçesi sınırları içerisinde bulunan
bina asansörlerinin kontrolü için şimdiye
kadar yapılan başvuru sayısının yetersiz
olduğu görülecektir. Gerek Yenişehir
Belediyesi`nin ilçe sakinlerini bilgilendirmek amacıyla yaptığı tebligatlar, gerekse
odamızın vatandaşlara yerel basın, afiş ve
bilboardlar aracılığı ile yaptığı çağrılara rağmen, başvuru sayısı henüz istenen rakama
ulaşmamıştır.
Nitekim söz konusu kazanın yaşandığı
Karacaoğlan Apartmanı`na çok yakın bir
yerde şubemiz adına asılan ve periyodik
kontrol yaptırma çağrısında bulunan bir
afiş hala asılı bulunmaktadır. Öte yandan,
yıllarca denetimden geçirilmemiş ve bu
konuda yeterince bilgilendirilmemiş bina
yöneticilerinin, asansörlerini güvenli hale
getirme konusunda bir eğilim içerisinde
olduğunu belirtmek mümkün. Her geçen
gün asansörünü kontrol ettirmek için şubemize başvuru yapan kişi sayısı artarken,
Diyarbakır genelinde başta kamu kurumları olmak üzere çok sayıda özel binanın
asansörlerinin yenilenmesi sürecinin
başladığını memnuniyetle belirtebiliriz.
Ancak asansörlerin daha güvenli hale gelmesi mevcut durumda sadece bina yöneticileri ve asansör firmalarının insafındadır.
Odamızın kontrol ederek eksiklerini bildirdiği bina yöneticileri, söz konusu eksiklerin giderilmesi yönünde asansör firmaları
ile çalışmaktadırlar. Yasal olarak da sorumlu kılınan bina yöneticilerinin konunun
ehli olan asansör firmaları ile çalışmaları
hayati önem taşımaktadır. İnsan yaşamını
bu düzeyde tehdit etme potansiyeli taşıyan
asansörlerin düşük fiyat veren ve güvenilir olmayan firmalara teslim edilmemesi
gerekmektedir.
Yine görünürde çalışan asansörün “güvenli” olduğuna dair kabulün ivedilikle
değiştirilmesi gerekmektedir. Bu vesile
ile bina yöneticilerine açık çağrımızdır;
şık bir kabin güvenli bir asansöre tekabül
etmemektedir. Asansörlerinizi ehil firmalara yaptırmanız, sizlerin ve çocuklarınızın
güvenliği için vazgeçilmez bir husustur.”
HABERLER
EBSO Asansör Meslek Komitesi
MMO İzmir Şubesi’ni ziyaret etti
E
ge Bölgesi Sanayi Odası 2013-2016 Dönemi 49 nolu
Asansör, Kaldırma ve Taşıma Ekipmanları Sanayi Meslek
Komitesi, 18 Temmuz 2013 tarihinde Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubeyi ziyaret etti.
Ziyarete; Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Uğurlu, Örgütlenme Sekreteri Mustafa S. Çınarlı, Teknik Görevli Zehni Yılmaz, EBSO Meslek
Komitesi üyeleri Elek. Müh. H.Onur Ercan, İnş. Müh. Özkan İpek,
Mim. Oğuz Yanık, Mak. Müh. Gürcan Kılıç ve Aydın Gül katıldılar.
Başkan Özcan Uğurlu öncelikle yeni seçilen meslek komitesi üyelerini tebrik etti ve görevlerinde başarılar diledi. Meslek Odalarının
mesleğe sahip çıkmak, sektöre yön vermek ve destek olmak gibi
görevleri olduğunu hatırlatan Uğurlu, ayrıca Odanın sektöre dönük ve
sektörle birlikte birçok etkinlik gerçekleştirdiğini ve bu etkinliklerin
artırılarak devam etmesi gerektiğini aktardı. Türkiye’de asansör yıllık
kontrollerinin ilk olarak EMO İzmir Şubesi ve MMO İzmir Şubesi
ile yerel idarelerle arasında yapılan protokoller sayesinde başladığını
kaydeden Başkan Uğurlu, bu uygulamaların 2012 yılı başına kadar
başarıyla devam ettiğini vurguladı.
Meslek komitesi üyeleri ise; asansörlerin yıllık kontrollerinde
yaşanan sıkıntıları, belediyelerin asansör tescil kontrollerinde ortaya
koydukları farklı uygulamaları ve bu konulardaki olumsuzlukları dile
getirdiler.
Asansör ve yürüyen merdiven alanında ülkemizde uygulanan poli-
36
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
E
ge Bölgesi Sanayi Odası
2013-2016 Dönemi
49 nolu Asansör,
Kaldırma ve Taşıma Ekipmanları
Sanayi Meslek Komitesi, 18
Temmuz 2013 tarihinde Elektrik
Mühendisleri Odası İzmir Şubeyi
ziyaret etti.
tikaların üretimi ve teknolojik gelişmeyi
destekler nitelikte olmadığını ve bu nedenle
dışalımı desteklediği gerçeğinin altı çizen
Komite yetkilileri, ileride Oda ile ortak
etkinlik düzenleme konusunda görüş alışverişinde bulundular.
Komite yetkilileri ayrıca, İzmir‘de meslek
odalarının etkinliklerinin asansör meslek
alanının gelişmesine önemli katkı sağladığı
ve elde edilen deneyimlerin ülke geneline uygulanması konularında dileklerini
ilettiler.
DOSYA ENERJİ
DOSYA ENERJİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız: Yerli ve yenilenebilir enerji
kaynaklarımızı harekete geçirdik
Türkiye, dünyanın
ispatlanmış doğal
gaz rezervlerinin
yüzde 71,8, petrol
rezervlerinin ise
yüzde 72,7’lik
oranına sahip bu
coğrafyada yer
almasına rağmen
enerji arzında dışa
bağımlıdır.
E
nerji alanında son yıllarda önemli adımlar atılmaya, ortaya konan
veriler ve gerçekleştirilen projeler ile enerji sektörü gün geçtikçe
daha da önemli bir hale gelmeye başladı. Enerjinin Türkiye’de en
büyük gider kalemi olması ve enerji alanında dışa bağımlılığımız ülke gündeminde enerjiye daha fazla ağırlık verilmesine neden oldu.
Türkiye, dünyanın ispatlanmış doğal gaz rezervlerinin yüzde 71,8, petrol
rezervlerinin ise yüzde 72,7’lik oranına sahip bu coğrafyada yer almasına
rağmen enerji arzında dışa bağımlıdır. TÜİK verilerinden yapılan derlemeye
göre, geçen yıl yaklaşık 237 milyar dolarlık ithalatın yapıldığı Türkiye’de,
bunun yaklaşık 4’te biri, 60,1 milyar doları enerji için ödenmiştir. Böylece
Türkiye’nin enerji faturası 2012 yılında 2011 yılında gerçekleşen 54,1 milyar
dolarlık rakama kıyasla yüzde 11,1 artmıştır. Buradan hareketle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız ile bir araya gelerek enerji sektörünün
dününü, bugününü ve yarınını konuştuk.
Bakan Yıldız, Türkiye’nin enerji ihtiyacının 2023’e kadar 2 katına çıkarak 500
milyar kwh olacağını belirtirken, bu talebi karşılamak için yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı harekete geçirdiklerini söyledi. 2023 yılına kadar hedeflerinin yerli ve yenilenebilir kaynakların tamamını harekete geçirmek olduğunu
kaydeden Yıldız, “2023 yılına kadar, hidrolik santrali kurulu gücü 36 bin
MW’a, rüzgar kurulu gücünü 20 bin MW’a, güneş kurulu gücünü 3 bin MW’a,
jeotermal kurulu gücünü 600 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. Nükleer enerji
santralları kurma sürecimiz devam ediyor. 2023 yılına kadar 2 nükleer santrali
işletmeye alacağız, üçüncüsünün de inşaatına başlamış olacağız ve enerji ithal
bağımlılığımızı azaltmış olacağız. Bütün bunların yanında enerji verimliliği
38
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
T
ÜİK verilerinden
yapılan
derlemeye göre,
geçen yıl yaklaşık 237
milyar dolarlık ithalatın
yapıldığı Türkiye'de,
bunun yaklaşık 4'te biri,
60,1 milyar doları enerji
için ödenmiştir. Böylece
Türkiye'nin enerji faturası
2012 yılında 2011 yılında
gerçekleşen 54,1 milyar
dolarlık rakama kıyasla
yüzde 11,1 artmıştır.
hareketi başlattık. Tasarruf bilincini yaşamın
tüm alanlarında yayma konusunda yaptığımız
çalışmalar devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Sayın Bakanım öncelikle bize zaman
ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bakanım, öncelikle Türkiye enerji piyasasının
dününü bugününü ve yarınını değerlendirebilir misiniz?
Türkiye elektrik üretimi 2002’de 130 milyar
kilovat iken, 2012’de 239 milyar kilovata
ulaştı. 2002’de 300 olan elektrik santrali sayısı bizim iktidarımızda 743’e yükseldi. 2002’de
Türkiye Elektrik Enerjisi Kurulu Gücü 31
bin 846 megavat iken 2012 yılında 59 bin
megavata ulaştı. 2002’de 12 bin 241 megavat
olan Hidroelektrik Santral Kurulu Gücü 20
bin megavata çıktı. İktidara geldiğimizde özel
sektörün elektrik üretimindeki payı yüzde 38
idi. Bizim dönemimizde bu pay yüzde 62’ye
yükseldi. 2002’de sadece 9 olan doğalgaz götürülen il sayısı 2012’de 71’e çıktı. 2002’de
petrol ve doğalgaz arama yatırımı sadece 100
milyon dolarken, 2012’de 1.4 milyar dolar
aramaya ayırdık. İktidarımız döneminde başlattığımız Linyit Arama Projesi ile 8,3 milyar
ton olan linyit rezervimizi 11,6 milyar tona
çıkardık. Göreve geldiğimizde yok denecek
kadar az olan rüzgar enerjisi kurulu gücü şu
an itibariyle 2341 MW. Yerli kömürümüzün
elektrik üretiminde kullanılmasına yönelik
çalışmalarımızı hızlandırdık. 17.000 MW yerli
kömüre dayalı termik santral potansiyelimizi
yeni bir modelle harekete geçiriyoruz. 10
yılda elektrik üretiminden dağıtımına, iletimine kadar tüm enerji sektörüne 100 milyar
TL yatırım yaptık. Bu rakamın yüzde 62’sini
özel sektör gerçekleştirdi.
Ülkemizin enerji ihtiyacı ve karşılama
oranı nedir?
Türkiye’nin enerji ihtiyacı 2023’e kadar 2
katına çıkarak 500 milyar kwh olacak. Bu
talebi karşılamak için yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı harekete geçiriyoruz.
Hedefimiz 2023 yılına kadar yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın tamamını harekete
geçirmek. 2023 yılına kadar, Hidrolik santralı
kurulu gücü 36 bin MW’a, rüzgar kurulu
gücünü 20 bin MW’a, güneş kurulu gücünü
3 bin MW’a, jeotermal kurulu gücünü 600
MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. Nükleer enerji
santralleri kurma sürecimiz devam ediyor.
2023 yılına kadar 2 nükleer santrali işlet-
meye alacağız, üçüncüsünün de inşaatına başlamış olacağız ve enerji
ithal bağımlılığımızı azaltmış olacağız. Bütün bunların yanında enerji
verimliliği hareketi başlattık. Tasarruf bilincini yaşamın tüm alanlarında yayma konusunda yaptığımız çalışmalar devam ediyor.
Yerli kömürün değerlendirilmesi noktasında yapılan çalışmalar
neler?
TKİ’nin elindeki kömür sahalarını termik santral kurma şartıyla ihaleyle özel sektöre devretmeye başladık. Bu anlamda, Adana
Tufanbeyli’de 600 MW, Soma’da 450 MW, Bursa Keles’te 270 MW,
Kütahya Tunçbilek’de 300 MW, Bingöl Karlıova’da 240 MW kurulu
gücünde santraller kurulacak. Bolu Göynük, Eskişehir Mihallıççık,
Silopi Harbul Üçkardeşler ve Sereder’de de santrallerimizin inşası devam ediyor. Türkiye linyit rezervinin yaklaşık yüzde 40’ını barındıran
Afşin Elbistan’da, 12 milyar dolarlık bir yatırımla toplam 8000 MW gücünde santraller kurulacak. Konya Karapinar’da 1,8 milyar ton linyit
rezervi keşfettik. Havzaya 5 bin MW termik santral kurulabilecek ve
Atatürk Barajı’nın iki kati elektrik üretilebilecek. En son geçtiğimiz
günlerde MTA’nın 5 yıllık çalışmaları sonucunda Afyon Dinar’da 950
milyon tonluk linyit rezervi tespit ettik. Buraya da 5 milyar dolarlık
yatırımla 3.500 MW gücünde termik santral kurmayı hedefliyoruz.
Santral ayrıca inşası ve maden sahasında 6-7 bin kişilik bir istihdamı
bölgeye sağlamış olacak. Yerli kömüre dayalı yapılacak bütün termik
santrallerle, yıllık en az 12 milyar dolarlık doğalgaz ithalinin önüne
geçme hedefimiz var. İnşallah bu hedefi gerçekleştireceğiz.
Enerji verimliliği dendiğinde aklımıza ilk olarak yalıtım geliyor. Son yıllarda enerji verimliliği adına özellikle kamuoyunda
bir bilinçlendirme faaliyeti başladı. İnşaatlarda ve binalarımızda ısı yalıtımına önem verdiğinizi biliyoruz. Bu konuda ki
faaliyetlerinizi ve görüşlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Enerjiyi sokak aydınlatmaları, yalıtımlar, ev hanımlarımızın beyaz
eşya ile alakalı konuları, tarımsal sulamalar, sanayi uygulamaları bir
çok alanda hayatımızın bir çok noktasında daha verimli kullanma
imkanımız var. Bizim yetiştiğimiz kültür, bizim bilgilenme yöntemlerimiz, geleneklerimiz, göreneklerimiz de zaten bunu söylüyor o
açıdan ben bu konuda çok ciddi mesafe kat edeceğimiz kanaatindeyim.
Bildiğiniz gibi 1 Ocak 2011’den sonra yalıtımı olmayan herhangi bir
binanın ruhsat alma imkanı yok. Türkiye’de yalıtıma muhtaç yaklaşık 17 milyon adet hane bulunuyor. Yeni binalarımızda herhangi
bir problem yok. Asıl yapmamız gereken mevcut binalarımızın eski
hallerinden kurtarmak. 150 kadar kamu binasının yalıtımıyla yaklaşık
45 milyon liralık enerji tasarrufu meydana gelecek. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı binamızda yaptığımız çalışmada yaklaşık yüzde
46’lık bir verim elde edildi. Bunu elde etmek için camların çift cam
olması, duvarlarda da yalıtım yapılmış olması şartı var. Yuvarlak bir
hesapla yarı yarıya tasarruf ettiğiniz bir işlem aslında yatırımcı içinde,
kamu içinde, özel sektör kullanıcıları için de karlı olacak.
Biz enerji sektörüne ilişkin cari açığı azaltmaya yönelirken aynı
zamanda yatırımların da yerli kaynaklar haline gelmesine çalışıyoruz. Türkiye 2023 yılı hedeflerine diğer çalışmalarıyla birlikte bütün
armatürlerini değiştirmiş ve bunların finansman ve amortismanlarını
tamamlamış olarak girmiş olacak.
www.asansorvızyon.net 39
DOSYA ENERJİ
Enerji verimliliği
Enerji Verimliliği Nedir?
Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının, üretimdeki miktar ve
kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesidir.
Daha geniş bir biçimde enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve
elektrikteki enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden
enerji talebini azaltması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş
endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı
önlemlerin bütünüdür.
Enerji verimliliğinde en önemli faktör enerji tasarrufudur. Genellikle
enerjinin az kullanılması, iki ampulden birinin söndürülmesi şeklinde
algılanmakta olan enerji tasarrufu, aslında enerji atıklarının değerlendirilmesi ve mevcut enerji kayıplarının önlenmesi yoluyla tüketilen
enerji miktarının, kalite ve performansı düşürmeden en aza indirilmesidir. Enerji tasarrufu iki biçimde gerçekleştirilmektedir. Birincisi,
doğrudan enerji tasarruf eden ev, araba ve diğer son teknolojileri
kullanmak; alışkanlıkları ve günlük davranışları enerjiyi daha verimli
kullanacak biçimde düzenlemek gibi somut önlemlerden oluşmaktadır. İkincisi ise, dolaylı enerji tasarrufu olup mevcut malların daha
uzun süre kullanılmasını sağlayarak yeni malların üretimini azaltmak;
enerji tüketimini minimize edecek biçimde yerleşim yerlerini düzenlemek, enerjiyi daha az tüketen teknolojiler kullanmak, ekonomide
doğrudan materyal tüketiminin olmadığı etkinliklere geçiş yapmak
gibi önlemlerdir.
40
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Neden Enerji Verimliliği?
Enerji, hayatımızın her yönünü etkilemektedir: bize ışık, ısı, ulaşım ve diğer araçlar için
yakıt sağlar. Ancak, bugün, enerji tedarikimizin güvenliği ve fosil yakıtlardan elde edilen
enerjinin, çevre üzerindeki etkisi konularını
her zaman olduğundan daha fazla düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz.
Artık hepimiz enerjinin üretim ve tüketim şeklini değiştirmeye başlamadığımız
takdirde geri dönüşü olmayan bir çevre
kriziyle karşı karşıya olduğumuzu anlamış
bulunmaktayız; bunun anlamı, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarını çok daha fazla
kullanmamız ve enerji verimliliğine daha
fazla odaklanmamız gerektiğidir.
Ancak, enerjinin akıllıca kullanılması
konusunda mesajın yayılması için daha işin
başındayız ve yapacak çok işimiz var. Hem
tüketicilerin hem de sosyal alanda söz sahibi
olan kişilerin, sürdürülebilir enerji üretimi
ve kullanımı konusunda ikna edilmeleri
gerekmektedir. Hedefe varmak için birey,
toplum, sanayi temsilcileri veya yetkili
kamu kuruluşları olarak herkesin bu çabaya
!
"
# ! $ % &'$(
)*+,-.'/0123$/$013
DOSYA ENERJİ
katılması gerekmektedir. Enerjinin kapsamını değiştirme yolunda
yapılacak olan en küçük katkı dahi önemsiz olmayacaktır.
- Yapılarda ısı yalıtımı standartları yasaya
göre değişecek.
Enerjide Genel Durum
Halen hızlı kalkınma aşamasında olan ülkemizde sanayileşme faaliyetleri, yeni teknolojilere yönelim, hayat standartlarının yükselmesi
ve artan nüfus, her yıl daha fazla enerji tüketimine neden olmaktadır. Toplam enerji arzımızın % 70’i ithalat yoluyla karşılanmaktadır.
Hızlı talep artışı nedeniyle, 2020 yılında toplam enerji arzının ancak
%22’sinin yerli üretimle karşılanabileceği beklenmektedir. Enerji
kaynakları açısından kısıtlı kaynaklara sahip ve dışa bağımlı konumda
olan ülkemizde, enerji ihtiyacının yeterli, güvenilir ve ekonomik olarak sağlanması temel hedeftir. Enerjinin verimli kullanımı bu hedefin
gerçekleştirilmesinde kullanılacak en önemli araçlardan birisidir.
- Her binanın bir enerji pasaportu olacak.
- Binalarda enerji izleme yöntem ve sistemleri
kullanılmaya başlanacak.
Enerji Yoğunluğu kavramı gelişmişlik tanımlamasında en sağlıklı
ve doğru parametre olup, birim enerjiden üretilen birim ekonomik
değer arasındaki ilişkidir. Gayri safi yurtiçi hâsıla başına tüketilen
birincil enerji miktarını temsil eden ve tüm dünyada enerji verimliliğinin takip ve karşılaştırılmasında yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Gelişmişlik, az enerji kullanarak çok ekonomik değer yaratabilmekle
ölçümlenebilir.
Enerjinin verimli kullanımının sağlanmasında en temel gösterge
enerji yoğunluğunun düşürülmesidir. Ülkemizde kişi başına enerji
tüketimi OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık 1/5’i oranında, enerji
yoğunluğu ise OECD ortalamasının iki katı kadardır. Bugüne kadar
yürütülen çalışmalara rağmen enerji yoğunluğu, düşme eğilimine girmemiştir. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre gelişmiş ülkelerde enerji yoğunluğu 0.09-0.19 arasında iken, ülkemizde 0.38 olması
ve azalma eğilimi göstermemesi bu konunun ciddi olarak ele alınması
gereğini ortaya koymaktadır. Sadece bu rakam bile, Türkiye’nin
enerji verimliliğinin artırılması konusunda yapılabilecek çok şey
olduğunu göstermektedir.
Ülkemizin AB uyum sürecindeki yükümlülükleri açısından bakıldığında bu konu ayrı bir önem arz etmektedir. 2003 yılında hazırlanan
Katılım Ortaklığı Belgesi’nde, enerji verimliliği konusunda mevzuat
uyumunun sağlanması ve enerji tasarrufuna yönelik uygulamaların
geliştirilmesi kısa vadeli öncelikler arasında yer almıştır.
Enerjinin verimli kullanılmasının sağlanması ve etkin bir enerji
verimliliği programının uygulanması, enerji maliyetlerinin ekonomi
üzerindeki yükünün hafifletilmesi, enerji verimliliği konusunda bir
bilinç oluşturulması ile uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması zorunluluk arz etmiştir. Bu bağlamda, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, 02 Mayıs
2007 tarih ve 26510 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe
girmiştir. Yasal düzenlemeler ve yönetmeliklerin yürürlüğe girmesiyle birlikte aşağıda belirtilen önemli değişiklikler gözlenecektir:
- Binaların yıllık maksimum enerji tüketim miktarları (kWh/m2)
belirlenecek.
- Yapı tesisatları düzenli olarak denetlenecek.
42
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
- Kanun kapsamına giren endüstriyel işletmelerde ve binalarda enerji yönetimi ile ilgili
faaliyetleri yerine getiren enerji yöneticileri
bulundurulacak.
Tasarruf Potansiyeli
Ülkemizde, enerjinin yoğun kullanıldığı
sektörlerde %20-30 dolayında enerji tasarruf
potansiyeli olduğu bilinmektedir. (Sanayi
≥ %20, Bina ve Hizmet ≥ %30, Ulaşım ≥
%20) % 15’lik elektrik tasarruf potansiyeli
geri kazanıldığında 6,5 milyar YTL’lik doğal
gazlı santral yatırımı önlenebilir. Yılda 3,0
milyar USD’lık doğal gaz ithal edilmeyebilir.
Binaların ve işletmelerin ısıtma ve soğutmasında % 35 ve ulaşımda % 15 tasarruf
sağlandığında yılda 1,4 milyar USD’lık petrol
ve doğal gaz ithal edilmeyebilir.
Hedef
Enerji Verimliliği Kanunu ile Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenen
hedef, Türkiye’nin enerji yoğunluğunu 2020
yılına kadar %15 azaltmaktır. Bu hedef, aynı
enerji ile daha fazla üretimin önünü açacak,
enerji yatırım ihtiyaçlarımızı ve ithalat bağımlılığımızı azaltacak, ayrıca temiz çevrenin
korunmasına önemli katkılarda bulunacaktır.
Enerji Verimliliğini Arttırmaya Yönelik
Çalışmalar
Birçok cihaz, ekipman, bina ve enerji hizmeti
için mümkün en az enerji tüketimi, verimli
olmayan ürünlerin piyasadan çekilmesi
amacı ile performans derecelendirmesi
ve etiketleme, daha fazla enerji verimliliği
sağlayan ürünler için finans mekanizmaları oluşturulması ve tüketicinin en verimli
ürünler hakkında bilgilendirilmesi önerilen
öncelikler arasında yer alıyor.
Ayrıca elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımındaki kayıplar ile ilgili olarak, yeni ve mevcut
elektrik üretim kapasitesindeki verimliliği
arttırmak ve iletim ve dağıtımdaki kayıpları
azaltmak için yeni yollar üzerinde yoğunlaş-
DOSYA ENERJİ
mak öneriliyor.
Binalarda ve Isıtma & Soğutma Sistemlerinde
Enerji Verimliliği
Evlerdeki enerji tüketiminin en büyük kısmı mekân ısıtılması için
harcanmaktadır. Tipik bir evin toplam faturasının %45’i ısıtma-soğutma için ödenmektedir. Evlerin (veya ofislerin) ısıtılmasına harcanan
enerjiden tasarruf etmek için iç ortam ısısının ortamda muhafaza
edilmesi gereklidir. İç ortam ısısının içerde muhafaza edilebilmesi için, binanın çok iyi yalıtılmış olması gerekmektedir. Binalarda
çatılardan %7, dış duvarlardan %40, döşemelerden %6 ve kapılardan %17 oranlarında ısı kayıpları olmaktadır. Binanın yalıtılması ile
%50’ye varan oranlarda enerji tasarrufu yapmak mümkündür.
Aydınlatma Sistemlerinde ve Elektrikli Cihazlarda Enerji
Verimliliği
Ülkemizde tüketilen toplam elektrik enerjisi içinde aydınlatmanın
payı %20 civarındadır. Aydınlatmada verimliliğin sağlanması ile hem
görsel, hem bütçesel rahatlama sağlanacaktır. Aydınlatmada enerji
tasarrufu, görsel konfordan ödün vermeden, gerekli en az aydınlık
şiddetlerinin sağlanması ile elde edilir. Bunun için öncelikle düşük
verimli ışık kaynakları yerine yüksek verimli ışık kaynakları kullanılmalıdır. Örneğin klasik bir ampulü az enerji kullanan bir ampulle
değiştirmek enerji tüketimini % 80 civarında azaltabilmektedir.
Ev Aletlerinde Enerji Verimliliği
Evlerimizde kullandığımız elektrikli ev aletleri istenilen hizmet
ve konfor seviyesini etkilemeksizin daha az enerji ile kullanılabilir.
Verimli ev aletlerini kullanarak elektrik faturalarında azalma sağla-
44
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
nabilir. Verimli aletlerin fiyatları benzer modellerinden pahalı olabilir. Bununla birlikte
verimli aletlerin satın alınması esnasında
ödenen fiyat farkı daha sonra elektrik faturalarındaki düşüş ile kullanıcıya geri ödenir.
Ulaşımda Enerji Verimliliği
Türkiye’de tüketilen enerjinin yaklaşık %
20’si ulaştırma sektöründe kullanılmaktadır.
2005 yılı verilerine göre, bu oran % 19,7
olarak gerçekleşmiş olup sanayi ve konut
sektöründen sonra üçüncü sırada ulaştırma
yer almaktadır.
Ayrıca bu sektördeki enerji kullanımının yaklaşık % 99’unu petrol ürünleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla ulaştırma sektörü bu yönüyle
büyük oranda dışa bağımlı durumdadır.
Sanayi Kuruluşlarında Enerji Verimliliği
Sanayide enerji verimliliği uluslararası rekabet gücü açısından çok önemlidir. Sanayide
enerji verimliliğini artırmak için, enerji
muhasebesi, kontrol sistemleri, yalıtım,
yeni teknolojiler ve endüstriyel süreçler,
hammadde özellikleri, ürün çeşitleri ve
özellikleri, iklim şartları ve çevresel etkiler,
kapasite kullanımı gibi alanlarda çalışmalar
yapılmaktadır.
DOSYA ENERJİ
Ayrıca elektrik tüketimini miktar ve zaman yönünden etkileyecek,
uygulama ve değerlendirme çalışmaları da yürütülmektedir. Bu
çalışmalar talep yönetimi olarak adlandırılmaktadır. Üç yöntemle
yapılan talep yönetimi çalışmalarının herhangi biri veya birkaçı bir
arada uygulanabilmektedir. Bu yöntemlerden birincisi olan teknik önlemler; yüksek verim sağlayan aydınlatma, yüksek verimli motorlar,
soğutma sistemleri, bina yalıtımı gibi alanları içerir. İkinci yöntem
bilgilendirme olup, hazırlanan teknik belgelerle tüketicilerin bilgi
eksikliği giderilmektedir. Bilgilendirme; enerji verimlilik merkezlerinde enerji talebinin düşürülmesi ile ilgili çalışmaları yönlendirmek,
danışmanlık yapmak, eğitim kursları ve seminerleri düzenlemek
ve enerjiyi verimli tüketen donanım kullanımını özendirmek üzere
tanıtım konularını içermektedir. Üçüncü ve en çok uygulanan yöntem
ise, tarifelerde farklılığa gidip, tüketim yapısını değiştirmek kullanma
zamanına veya kullanma miktarına göre fiyatlandırmalar yapmaktır.
Sanayi sektöründe enerji verimliliği için alınacak önlemler
şunlardır:
• Proses aydınlatmasında floresan ve civa buharlı lambaları, yüksek
basınçlı sodyum lambalarla değiştirin.
• Gece de çalışan işletmelerde daha az insanın girip çıktığı bölümlerdeki iklimlendirme ünitelerini ayarlayın.
• Gerekmediği zamanlarda egzost fanlarını, fırınları, motorları vb.
kapatın.
• Kompresör hava girişlerinin sıcak ekipman odaları yerine daha soğuk yerlerden olmasını sağlayın. Verim iyileştirmeleri ve geri ödemeler
ilgi çekicidir.
• Buhar ve basınçlı hava kaçaklarının işletmeye maliyeti çok pahalıdır.
Düzenli auditlerle ortaya çıkarılmalıdır.
• Yanma havasının kalbi olan hava fazlalık katsayısının dikkatli kontrolü, önemli enerji tasarrufu sağlar.
• İşletme tarife yapısına ve güç faktörüne göre güç faktörü iyileştirmesi
46
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
ile büyük tasarruflara ulaşılabilir.
• Proses hatları ve tankların yalıtımı ile
önemli tasarruflar elde edilebilir.
• Özellikle yeni uygulamalar söz konusu olduğu zaman enerji verimli motorların kullanılması, kendini kısa sürede amorti eder.
• Şayet basınçlar fazla tasarlanmışsa, basıncın azaltması prosesi ısıtmayacaktır ve büyük
tasarruflar söz konusudur.
• Endüstriyel tesisler genellikle yetersiz
olarak yalıtılır. Uygun yalıtım büyük kazanç
demektir.
• Büyük kompresörlerde hava veya su soğutmasıyla atılan ısıyı uygun tasarımla özellikle kışın mahal ısıtmalarında kullanmak
mümkündür.
• Plastik şeritler, kapı tamponları ve hava
perdeleri büyük giriş kapılarından enfiltrasyonun bloke edilmesine yardımcı olur.
• Ekonomizerler, dış havanın optimum kullanımını sağlarlar. Kullanımları ile elde edilen
tasarruflar büyüktür.
• Tüm alanları ısıtmak yerine kısmi ısıtma
yapmak için kullanılan radyant ısıtıcıların
geri ödemesi ilgi çekicidir.
• Isıtılan açık tankların kapatılması büyük
enerji tasarruflarına yol açar.
• Ekipmanların zamanlamasında yapılabilecek küçük değişimler talep yüklerini önemli
oranda azaltır.
• Spot havalandırma, gerekli iklimlendirilmiş
hava miktarını azaltır. Tasarruflar büyüktür.
DOSYA ENERJİ
Asansörlerde enerji verimliliği
ve pratik çözümler
Furkan DİNÇER, Sabir RÜSTEMLİ
Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Van
[email protected], [email protected]
Özet
Günümüzde sanayi ve kalkınmanın en önemli parametresi elektrik
enerjisidir. Elektrik enerjisine duyulan ihtiyaç her geçen yıl %4 ile
%8 oranında artmaktadır. Ülkemizdeki enerji üretimi ve tüketimi de
göz önüne alınacak olursa enerji ihtiyacındaki artışı karşılayabilmek
için yeni üretim tesislerinin kurulması ve enerji iletim hatlarının devreye sokulması gerekir. Bugün yaygın olarak kullanılan elektrik enerjisinden daha verimli yararlanmak gerekir. Artan elektrik ihtiyacını
karşılamak için yeni enerji kaynakları oluşturmanın yanında var olan
enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmak gerekmektedir.
Binaların enerji tüketiminin belli bir kısmı asansörler tarafından harcanmaktadır. Bu bağlamda asansörler enerji tasarrufunda önemli bir
yer teşkil etmektedir. Yapılan çalışmada asansörlerde enerji verimliliği ele alınmış ve buna ilişkin pratik çözümler sunulmuştur.
1. Giriş
Günümüzde en kullanışlı ve ekonomik enerji elektrik enerjisidir.
Elektrik enerjisi hemen hemen yaşamımız için gerekli olan hava ve
su gibi hayatımızın içine girmiştir. Bütün ülkeler, yeryüzü ve yer altı
kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasının yollarını araştırmaktadırlar. Bugün yaygın olarak kullanılan elektrik enerjisinden daha
verimli yararlanmak, üretim maliyetlerini ve sistem kayıplarını en aza
indirmek, elektrik enerji sistemlerinin planlanması ve işletilmesinde
en önemli hedef olmuştur [1,2].
Dünya’mızda teknolojinin gelişmesiyle enerji ihtiyacı her yıl yaklaşık
olarak %4 - %8 oranında artmaktadır. Buna karşılık bu ihtiyaçların
büyük bir bölümünü karşılayan fosil yakıt rezervi ise çok hızlı bir
şekilde azalmaktadır.
Önümüzdeki 50 yıl içerisinde bu rezervlerin tükeneceği ve ihtiyacı
karşılayamayacağı yapılan tahminlerden anlaşılmaktadır. Bundan
dolayı araştırmacılar bir yandan yeni enerji kaynaklarını araştırmaya
diğer yandan ise var olan enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde
değerlendirme yönünde çalışmalar yapmaya yönelmişlerdir [1,2].
Son yıllarda enerji verimliliği açısından en önemli gelişmelerin
yaşandığı konu başlıklarından birisi de asansör sistemleridir. Elektrik mühendisliğinin en hızlı gelişen dallarından biri olan elektrikle
hareketlendirme sistemleri ve elektrik motor tasarımlarında yaşanan
gelişmeler, endüstriyel uygulamaların yanısıra asansör sistemlerinde
de klasik çözümlerin yerine yeni ve üstün seçeneklerin oluşmasına
neden olmuştur [3].
48
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
İyi bir asansör, yüksek kapasiteli, düzgün
(rahat) kullanışlı ve ekonomik işletim sağlamalıdır. İvmelenme ve frenleme rahatsız
etmeyecek düzeyde ve kesin durmayı sağlayacak tarzda olmalıdır. Ayrıca elektrik tahrik
sistemi az masraflı ve verimli olmalıdır.
Bakım masrafları da düşük düzeyde olmalıdır
[4].
Bu özelliklerin yanı sıra konfordan ödün vermeden iyi bir asansör enerji verimli asansör
olmalıdır. Asansörlerde enerji verimliliği
sağlanabilecek birçok yöntem vardır. Bunlar genel olarak; stand-by enerji tasarrufu,
aydınlatmada enerji tasarrufu, motorlar ve
sürücülerde enerji tasarrufudur.
2. Stand-By Enerji Tasarrufu
Mikroelektronik teknolojisindeki gelişmeler 1980’lerin başlarından itibaren asansör
sistemlerinde de kullanılmaya başlanmış
ve röleli asansör kumanda sistemleri hızla
terkedilerek, yerlerini elektronik kumanda
panolarına bırakmışlardır. Böylece röleli kumanda sistemlerinden kaynaklanan sıkıntılar
(sık arızalanma, kısa ömür, büyük yer kaplama ve esnek olmayan tasarımlar) ortadan
kaldırılmıştır. Elektronik kumanda sisteminin
bu avantajları nedeniyle, stand-by halinde bir
miktar enerji sarfiyatına neden olması ihmal
edilmiştir. Sonraları geliştirilen kapı kilit
sistemleri ve sürücülerin besleme güçleri,
ışıklı basma butonları, ekranlı kabin içi ve
dışı tablolar, uyarı ve emniyet sistemleri ve
benzeri elektronik sistemlerin asansörlerde
yoğun olarak kullanılmaya başlanmasıyla, bu
sistemleri aktif halde tutmak için harcanan
stand-by enerji miktarı da artma eğilimi
göstermiştir [5].
İsviçre Enerji Verimliliği Bürosu (SAFE)
tarafından 33 değişik asansör üzerinde
yapılan bir araştırmada asansörlerin stand-by
DOSYA ENERJİ
durumunda harcamış oldukları enerjinin toplam enerji sarfiyatı içindeki payının %80’lere ulaştığı bildirilmiştir. Şekil 1’de asansörlerde
elektronik komponent kullanımının yaygınlaşması ile stand-by enerji
sarfiyatının ulaştığı kritik durum gösterilmektedir. Örnek olarak;
elektronik kumandanın stand-by enerji sarfiyatı tablo 1’de verildiği
üzere firmaların elektronik kumanda sistemlerinin enerji sarfiyatları
birbirlerinden farklı değerlerde olmaktadır[5].
sırasında harcadıkları enerji miktarı SIA
(Swiss Society of Engineers and Architects)
standardı 380/4 e göre aşağıdaki formülasyon
ile hesaplanabilir [5].
3. Aydınlatmada Enerji Tasarrufu
Asansörlerde genellikle enerji tasarruflu ampuller kullanılmalıdır. Asansör kabin ışıkları,
ışıklı gösterge ve belirteçler asansör durduğunda belirli bir süre içerisinde otomatik
olarak sönmelidir. Enerji tasarruflu ampuller
aynı zamanda maliyet-etkindir. Elektrik maliyetinde %80’e kadar bir tasarruf sağlarken
ayrıca yüksek aydınlatma performansı, uzun
lamba ömrü ve dayanıklılığı sayesinde bakım
maliyetlerinden de tasarruf yapmayı sağlar
[6].
Yüksek stand-by enerji sarfiyatı karşısında asansör sistemini monitörleyerek, pasif (stand-by durumunda) veya aktif (hareket halinde)
halde enerjiyi optimum kullanmayı hedefleyen enerjietkin kontrol
sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemlerde, asansör belirli bir süre
kullanılmadığında enerji seviyesi kademeli olarak azaltılmaktadır
(pasif kontrol). Birinci kademede; kabin ışıkları azaltılmakta, kat ve
kabindeki yön göstergeleri, kabin ekranları ve dual-ilumine buttonlar
kapatılmaktadır. İkinci kademede; katlardaki dual-ilumime butonlar,
kapı kontrolcüsü, kabin elektroniği ve inverter kapatılmaktadır. Bu
durumdan sistemin tekrar aktif hale geçmesi 30 saniye sürmektedir.
Aktif (hareket halinde) kontrolde ise seyahat hızı düşürülmekte, direk
olarak kat seviyesine yavaşlayarak seviyeleme zamanı kazanılmaktadır. Diğer bir yandan, tercihe bağlı olarak regeneratif güç üniteleriyle
kinetik enerjinin bir kısmı geri kazanılmaktadır. Enerji-etkin asansör
kontrol sistemleri ile %50 oranında enerji tasarrufu sağlandığı bu
oranın bazı durumlarda %90’lara ulaştığı belirtilmiştir [5].
Enerji ölçümleri sonrasında asansörlerin standart kullanımları
50
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Kabin aydınlatması için varsayılan değer
genellikle 200 watt olarak alınır. Genel
olarak kullanılan 40 ft² bir kabin için bu
değer 5 watt/ft²’dir. Eğer bu aydınlatma
hiç sönmez ise bu değer 1750 kWh/kabin/
yıl olabilecektir. Aydınlatma yükü iki yol ile
azaltılabilir. Birincisi; asansör aktif olmadığı
zaman asansör kontrolü, aydınlatma ve havalandırmayı kapatmaktır. Bu oldukça yaygın
olarak kullanılan bir yoldur. İkinci yaklaşım
ise daha verimli aydınlatma ürünleri kullanmaktır. Çünkü asansörler küçüktür ve bir
tavana sahiptir. Birkaç teknolojik gelişimler
ile ölçeklenebilir yüksek verimli aydınlatma ürünleri kullanılabilir. Yüksek verimli
lambalar ile 1,5 watts/ft² gibi değerler elde
edilebilmektedir [7].
Eğer kabin lambaları sık sık açılıp söndürülüyorsa, burada tasarruflu ampul kullanmanın
bir manası yoktur, onun yerine modern LED
ışıklı lambalar kullanılmalıdır. Bunlar açılır
DOSYA ENERJİ
açılmaz, hemen tam parlaklıklarını kazanırlar. Modern göstergeler,
eğer bir LED aydınlatmasına sahipler ise veya OLED göstergelerinde
olduğu gibi kendi kendilerine ışık saçıyorlar ise çok düşük bir sarfiyata sahiptirler [8].
Kabin aydınlatması için kullanılan enerjiden tasarrufta bulunmak için
halojen lambalar, LED spot lambalarla değiştirildi. LED lambalar halojen lambalara nazaran % 80 daha az enerji tüketmekte ve 10 kat daha
uzun süreli kullanılmaktadır. Aydınlatma ve kaldırma için gereken
enerji LED lambaları ve yenilenebilir tahrik opsiyonları kullanılarak
azaltılabilir. LED lambaları ve bekleme modu kullanılarak potansiyel
enerji tasarrufu 600 ila 1500 kWh arasında olabilir [9].
Ayrıca LED aydınlatmalar büyük oranda enerji tasarrufu sağladığı gibi
dekoratif ortamların oluşturulmasında da göze hitap etmektedir.
4. MOTORLAR VE SÜRÜCÜLERDE ENERJİ TASARRUFU
Enerji verimliliği kanunu ile konutlarda, iş yerlerinde ve sanayide
büyük oranda enerji tasarrufu
sağlanmasına yönelik çeşitli
tedbirler alınmaktadır. Enerji
verimliliği etütleri ve verimlilik
arttırıcı projeler kapsamında
alınacak tedbirlerden biri; “Yeni
yapılacak olan veya yenilenen
asansör sistemlerinde, verimi en
az %85 olan elektrik motorları
ve/veya değişken hız sürücüleri
kullanılır.” Şeklindedir [10].
Kademeli asansörlerin motorları
kalkış sırasında anma akımının 7-8 katı kadar akım çekerlerken inverter kontrollü motorlar anma akımının sadece 1,5-2 katı akım çekerler.
Dolayısıyla asansör motorunun beslendiği şebekenin üzerinde aşırı
baskı yaratmazlar. Bu sayede gereksiz kalınlıkta besleme kablosu ve
şalt elemanı kullanılmasına gerek kalmaz. Ayrıca özellikle de büyük
motorlu asansörlerin kalkışı sırasında binanın şebeke beslemesini
aşırı yükleyerek düşürme olasılığı ortadan kalkar. İnverter kullanımıyla kademeli asansöre göre % 30-%50 oranlarında enerji tasarrufu
sağlanabilmektedir. [11].
Motorun milindeki yük miktarı azaldıkça gerilim zayıflatma oranı
artmakta, yük miktarı arttıkça azalmaktadır. Örneğin: boşta iken %50,
tam yükte %5 gerilim zayıflatması yapılabilmektedir [12].
Düşük katlı yapılarda frekans kontrollü (VVVF, Variable Voltage
Variable Frequency) sürücülü enerji-etkin asansörlerin konvansiyonel hidrolik asansörlere göre %21 ile %24 oranında enerji tasarrufu
sağladığı belirtilmiştir [5].
Bu veriler asansörlerde enerji tasarrufunu önemle etkilemektedir.
Asansörler için motor seçimi yapılırken nominal ihtiyaçlar, asansörün kullanım süresi ve çevrim süreleri gibi etkenler çok önemlidir.
Nominal kullanımlar iyi hesaplanmazsa ihtiyaçtan fazla olarak büyük
52
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
seçilebilecek bir motor veya motor sürücüsü
enerji sarfiyatının önemli oranda artmasına
neden olacaktır. Aynı şekilde çalışma sırasında harcanan enerjiye ek olarak stand-by
sırasında da doğru seçim yapılamamış motor
ve inverter daha fazla enerji harcamaktadır.
Harcanan enerji markalara göre de değişiklik
göstermektedir. Stand-by enerji sarfiyatının düşürülmesi için inverterlerin sık sık
kapatılması, inverter iç yapısında yer alan
kondansatörlerin kısa zamanda yıpranmalarına neden olacağından üreticiler tarafından
önerilmemektedir. Yeni geliştirilen Matris
konvertörler ile bu sorun aşılmakla birlikte
maliyetlerin yüksek olması nedeniyle kullanılmamaktadır. Değişik firmalara ait inverterlerin stand-by enerji sarfiyatları Tablo
2’de sunulmuştur [5].
Çift hızlı asansörlerde 4 adet kontaktör kullanılması gerekmektedir. Duruş için motor
akımını kontaktörler kestiğinden kullanılacak
kontaktörler motor anma akımına göre daha
büyük boyutta seçilmelidir. Örneğin, 4 kişilik
bir asansör için 14 Amp. anma akımına sahip
5,5 kW’lık bir motor kullanılmışsa, çift hızlı
çalışmada kumanda panosunda en azından
32A’lik 4 adet kontaktör kullanmak gerekir.
Oysa, inverter kullanıldığında aynı motor
için anma akımından biraz büyük, yani 16
Amp.’lik 2 adet (TSE EN81 gereği) ana
kontaktör ile fren için 1 adet 9-10 Amp.’lik 1
adet kontaktör yeterlidir, çünkü kontaktörler
akım taşırken açmazlar ve yön değiştirme
kontaktörlerine gerek yoktur. Inverterler,
şebeke besleme gerilimini sürekli gözler
ve gerilimin aşırı düşme veya yükselmesi
durumunda çalışmayı keserler. Ayrıca üç fazın doğrultulmasıyla elde edilen DC gerilim
yeterince yüksek olduğu sürece fazlardan
birinin düşük olmasından etkilenmezler.
Böylece kumanda panosunda ayrıca bir faz
DOSYA ENERJİ
gözleme (koruma) rölesi kullanmaya gerek kalmaz [11].
Enerji-etkin sistemlerde kullanılan inverterlerin yapılarında bulunan elektronik komponentlerden bir kısmı zaman içinde yıpranma
gösterirler ve inverterin performansının düşmesine neden olurlar. Bu
nedenle bu elemanların düzenli aralıklarla değiştirilmesi gerekmektedir. Bunlar; ömrü ortam sıcaklığına bağlı olarak 10,000 ile 35,000 saat
olan soğutma fanları (2 ila 3 yıl), akımı düzgünleştirmek için kullanılan kapasitörler (5 yıl) ve inverterin yapısında yer alan rölelerdir.
Bunun yanında, inverterlerin çalışma koşulları üreticiler tarafından
detaylı olarak belirlenmiştir. Elektriksel gereksinimleri bir yana
bırakacak olursak, inverterlerin -10 ºC ile 40 ºC arasındaki sıcaklıklarda çalışmaları öngörülmüş ve artan her 1°C da verimliliğin %1.7
azalacağı belirtilmiştir. Yoğuşmasız bir ortamda nemliğin %20 – %90
RH arasında olması, titreşimlerin 0.6 G’yi aşmaması ve kapalı, yağ ve
tozdan uzak alanlarda 1000 m’nin altındaki yüksekliklerde kullanılması şart koşulmuştur [5].
Motorların tesis edildikleri yükseklikler ve bulundukları ortam sıcaklıkları da dikkate alınmalıdır. Zira motorların aşırı ısınmaları ve bu
ısıyı dışarı atıp soğumaları gerekmektedir. Bunun için ortalama ortam
sıcaklığı 40°C (maksimum 60°C) olmalıdır. Sıcaklık veya yükseklik
arttığı takdirde daha üst gruptan motor seçilmelidir. Şekil 2’de tesisin
bulunduğu deniz seviyesinden yükseklik ve ortam sıcaklığına göre
motor çıkış gücünün artış oranları verilmiştir[4].
Asansörlere inverter uygulanması aslında sanıldığı kadar maliyetli bir
işlem değildir, çünkü daha kuruluş aşamasında bazı konularda yapılan
tasarruflarla inverter maliyetinin bir kısmı karşılanabilmektedir.
Çalışma sırasında başta enerji tüketiminden olmak üzere sağlanan
tasarruflar sayesinde inverter maliyeti bir süre sonra amorti edilebilmekte ve konforlu, hızlı ve uzun ömürlü bir asansör elde edilmektedir. Çalışır durumdaki kademeli asansörlerde ise makine ömrünü
tamamen doldurmadan önce inverter ilave edilmesiyle neredeyse
yeni makine maliyetine hem yukarıdaki kazanımlar elde edilmekte
hem de makinenin ömrü uzatılabilmektedir. Bu belirgin avantajlar
sayesinde hem yeni asansörlerde, hem de eski asansörlerin modernizasyonunda VVVF kademesiz hız kontrol cihazları giderek daha çok
tercih edilmektedirler[11].
Asansörlerde kullanılacak bir motor sürücüde temel olarak; fren
lojik kontrolü, kişiselleştirilmiş rampa, komşu kat ayarı, kata kur-
54
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
tarma-asansör kurtarma (zor yönü bulma),
sarsıntısız kalkış için harici ağırlık ölçümü,
Power Removal fonksiyonu ile tek kontaktör
kullanımı, hata tespiti ve hatalara karşı koruma özellikleri, yükte hareketsiz auto-tuning
yapabilme, PTC ile motor ısı koruması, acil
durumlar için tek faz 220V UPS ile çalışabilme, yüksek performanslı vektör kontrol
(FOC), %150 kalkış torku ve gelişmiş mekanik fren kontrol parametreleri gibi özellikler
bulunmalıdır[13,14].
En etkin olarak bilinen regeneratif invertermotor sistemlerinde yavaşlama sırasında
motor jeneratör olarak kullanılarak elde
edilen enerji şebekeye aktarılabilir ve daha
etkin enerji tasarrufu sağlanabilir. 15 katlı bir
ticarethanede ve 25 katlı bir binada yapılan simülasyonlarda regenerasyon enerji
kullanımında %30 oranında enerji tasarrufu
sağlamıştır. Fakat bu sistemler pahalıdırlar
(6,000$ - 10,000$) ve yüksek sayıda ve sık
yoğunluklu kullanımlara uygundurlar[5].
Inverterler ile sağlanabilecek enerji tasarrufuyla birlikte konforu da beraberinde getirmektedir. Örnek olarak; frekans kontrollü
(VVVF, Variable Voltage Variable Frequency)
kademesiz hız kontrol cihazları sayesinde günümüzde 4 m/s’lik seyahat hızlarına ulaşılabilmektedir. Bazı gelişmiş tahrik ve kumanda
sistemleriyle çok daha yüksek hızlar da elde
etmek mümkündür. 10 durağın üzerindeki
yoğun trafikli binalarda artık 1,60 m/s hızında
asansörler tercih edilmekte ve akıllı kumanda sistemlerinin de kullanılmasıyla trafik
önemli ölçüde rahatlamaktadır[11].
Mıknatıs uyarmalı senkron motor ile tahrik
edilen dişlisiz asansör makine-motorları bir
çok bakımdan geleneksel sistemlerle kıyaslanamayacak üstünlük ve avantajlara sahiptir. Motora akuple edilen yüksek duyarlıklı
mutlak enkoder ve hassas denetim sağlayan
kapalı çevrim sürücü sistemi sayesinde kalkış, duruş ve seyir esnasında mükemmel bir
konfor sağlamaktadır[15].
Asenkron motorlara kıyasla çok daha etkin
gerçekleştirilen döndürme momenti (tork)
ve hız denetimi sayesinde, programlanan hızzaman eğrisi tüm yük koşullarında büyük bir
doğrulukla izlenmekte ve kat hizalamasında
kusursuz bir hassasiyet sağlamaktadır. Yumu-
DOSYA ENERJİ
şak kalkış ve duruşlar sayesinde halat-kasnak arasındaki sıyırmalar
minimum düzeyde tutulduğundan halat ve kasnak aşınmaları klasik
sistemlere göre oldukça düşük bir düzeydedir. Dişli grubunun tümüyle ortadan kalkması, bakım ve onarım gereksinimini büyük ölçüde
azaltmıştır. Periyodik yağ değişimi, yetersiz yağlama altında çalışma
sonucu ortaya çıkabilecek sorunlar, ses ve vibrasyon problemleri ve
arızalar dişlisiz sistemlerde tamamen ortadan kalkmıştır. Konforun
yanı sıra mıknatıs uyarmalı senkron motorlu dişlisiz tahrik sistemlerinin, geleneksel asenkron motor ve vidalı redüktörle tasarlanan
sistemlere kıyasla en önemli üstünlüğü getirdiği enerji tasarrufudur.
Dişli grubun ortadan kalkması ile aynı tahrik gücü gereksinimi (aynı
seyir hızı ve taşıma kapasitesi ) için geleneksel sistemlere göre
%40-%50 oranlarında daha küçük motor gücü seçilmesi mümkün
olmaktadır. Motorun bu ölçüde küçülmesi sürücü, şalt, kablo ve
diğer bileşenlerin de aynı oranda küçülmesine olanak sağlamaktadır.
Özellikle 2:1 askı sistemlerinde kullanılan ve nispeten yüksek hızla
dönen mıknatıs uyarmalı senkron motorlarda enerji verimi (harcanan elektrik enerjisinin mekanik enerjiye dönüşme oranı) asenkron
motorlardan daha yüksek düzeylere çıkmaktadır. Bu şekilde, dişlisiz
sistemlerin sürekli kullanımdaki elektrik enerjisi tüketimi geleneksel
sistemlerden %50’ye varan oranlarda düşük gerçekleşmesine olanak
sağlamaktadır. Her alanda enerji verimliliğinin önem kazandığı ve
hatta yasalarla denetim altına alındığı bir ortamda, bu çok önemli
üstünlüğü dişlisiz sistemlerin bir adım öne çıkmasına, tercih ve hatta
teşvik edilmesine neden olmalıdır. Dişlisiz sistemlerin daha da ilginç
bir özelliği de, kullanılan sürücünün izin vermesi koşulu ile, dengelenmemiş ağırlığın seyir yönünde etki etmesi durumunda oluşan
frenleme enerjisinin, şebekeye geri beslenebilmesi ve bu sayede net
enerji tüketiminin daha da düşürülebilmesidir. Yakın bir gelecekte,
giderek daha çok sayıdaki sürücü üreticisinin, bu şekildeki çalışmaya
olanak verecek sürücü tiplerini geliştireceği öngörülerek, bu önemli
özelliğin de göz ardı edilmemesi gereklidir[15].
5. Sonuç
Enerji talebinde meydana gelen sürekli artış ve enerji maliyetlerinin
yükselmesi enerji verimliliği konusunda tedbirler almayı zorunlu
hale getirmiştir. Çok az miktarda gibi görülebilecek enerji tasarrufları
yıllık bazda önemli bir miktar teşkil etmektedir.
Binaların enerji tüketiminin belli bir kısmı asansörler tarafından
harcanmaktadır. Bu yüzden asansörlerde sağlanabilecek enerji tasarrufları önemli bir yer teşkil etmektedir. Mevcut asansörlerde ve yeni
yapılacak asansörlerde birçok bölümde enerji tasarrufu yapılabilmektedir.
Asansör sistemlerinde enerji sarfiyatının azaltılabileceği birçok alan
bulunmaktadır. Bunlar genel olarak; stand-by enerji tasarrufu, aydınlatmada tasarruf, motor ve sürücülerde tasarruftur. Bu bölümlerde
yapılabilecek iyileştirmelerle önemli miktarlarda tasarruf sağlanabilmektedir.
Kaynaklar
[1] Rüstemli S., Van İli’nin Enerji Sorunları ve Çözüm Önerileri, TMMOB
Van Kent Sempozyumu, 287– 300, 1 – 3 Ekim 2009, Van
56
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
[2] Rüstemli S., Vural O., Alçak Gerilim Tesislerinde Reaktif Güç Kompanzasyonu, Kaynak
Elektrik;Enerji, Elektrik, Aydınlatma, Elektronik ve Otomasyon Mühendisliği Dergisi, Sayı:
244, Sayfa: 107 –110, Sayı: 245, Sayfa: 122 –
127, 2009
[3] Duru H. T., Asansörlerde modern dişlisiz
tahrik sistemleri ve enerji verimliliği, Bileşim
YayıncılıkA.Ş., Bina Elektronik Sistem Teknolojileri Dergisi, Sayı: 102, Aralık 2009.
[4] İmrak C. E., Asansör Elektrik Tahrik Sistemleri, İTU, Düşey Transport Sistemleri, Ders
Notları,Istanbul 1999, http://www.mkn.itu.edu.
tr/~imrak/MAK540/MAK540-4.pdf
[5] Çelik K. F., Asansörlerde Stand-By Enerji
Sarfiyatı, EMO, Asansör Sempozyumu 24 Mayıs
2008.
[6] Duyulmuş A.Ş., Neden Enerji Tasarruflu
Ampul, Bileşim Yayıncılık A.Ş., Bina Elektronik
SistemTeknolojileri Dergisi, Sayı:92, Şubat
2009.
[7] H. M. Sachs, ‘Opportunities For Elevator
Energy Efficiency Improvements’, American
Council for anEnergy Efficient Economy, Elevator Energy Efficiency Improvements ACEEE,
April 2005.
[8] Tunç Timurkan, Asansör ve Enerji, Asansör
Dünyası Dergisi, Sayı:89, Mayıs – Haziran 2009.
[9] Enerji Verimliliği, Ne Kadar Tasarrufta
Bulunabilirsiniz,http://www.kone.com/countries/
tr_tr/urunler/asansorler/ofis/c_serisi_genel_bakis/enerji_verimliligi/Pages/default.aspx, 25
Ocak 2010
[10] Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel
Müdürlüğü,http://www.eie.gov.tr/duyurular/EV/
kamu_tedbirler.doc, 25 Ocak 2010
[11] Akbaş S., Frekans Inverteriyle Hız Kontrol
Uygulamaları, Bileşim Yayıncılık A.Ş., Bina
ElektronikSistem Teknolojileri Dergisi, Sayı 9.
[12] Saraçoğlu B., Meşe E., Özdemir E.,
Duru T., Asenkron Motorların Optimal Enerji
Denetimi, EMO,Elektrik-Elektronik-Bilgisayar
Mühendisliği 9. Ulusal Kongresi, Eylül 2003.
[13] Birdal U., Delta Motor ve Sürücüler, Bileşim Yayıncılık A.Ş., Otomasyon Dergisi, Sayı:
209, Kasım 2009.
[14] Aras M., Schneider Electric, Altivar Hız
Kontrol Ürün Çözümleri, Bileşim Yayıncılık
A.Ş.,Otomasyon Dergisi, Sayı: 210, Aralık 2009.
[15] Duru H. T., Demiröz R., Doğrudan Tahrikli
Asansör Sistemlerinde Kullanılan Mıknatıs
UyarmalıSenkron Motorların Çalışma Ve
Boyutlandırılma İlkeleri, Asansör İstanbul 2009
Konferansı, 11 Nisan 2009.
DOSYA ENERJİ
Mik-El Elektronik
Satış Müdürü
Emrah Terzan:
Enerji tüketimi
konusunda
üzerimize düşen
görevleri yerine
getirmek için
çalışıyoruz
M
ik-El Elektronik Satış Müdürü Emrah Terzan,
enerji verimliliği konu başlıklı dosyamız için
sorularımızı yanıtladı. Gerek asansör sektöründe enerji verimliliği konusunda gerekse de firma faaliyetleri
ve üretimleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Terzan, “ Asansör
elektroniği alanında uzmanlaşmış bir firma olarak, asansörlerde
tüketilen elektrik enerjisini nasıl daha verimli kullanabileceğimiz üzerine sürekli olarak kafa yoruyoruz. Aslında, asansörlerde en fazla enerji tüketiminin gerçekleştiği yer, asansör kumanda panosu değildir. Fakat doğrudan ya da dolaylı olarak enerji
tüketimi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmek
için çalışıyoruz.” dedi.
Emrah Bey, sizleri yakından tanımamıza rağmen, yinede
firmanızdan kısaca bahsetmenizi rica edeceğim?
Teknolojiyi asansöre uygulamada öncülük etmiş ve daima ürünlerinin arkasında durarak müşterilerine azami güven sağlamış
bir firma olarak, 25 yıldır sektöre hizmet ediyoruz. Bugüne değil geleceğe bakarak daima kendimizi geliştiriyor ve bu sayede
58
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
T
erzan, “ Asansör elektroniği
alanında uzmanlaşmış bir
firma olarak, asansörlerde
tüketilen elektrik enerjisini nasıl daha
verimli kullanabileceğimiz üzerine
sürekli olarak kafa yoruyoruz. Aslında,
asansörlerde en fazla enerji tüketiminin
gerçekleştiği yer, asansör kumanda
panosu değildir. Fakat doğrudan
ya da dolaylı olarak enerji tüketimi
konusunda üzerimize düşen görevleri
yerine getirmek için çalışıyoruz.”
şeklinde konuştu.
DOSYA ENERJİ
daima en yeni teknolojileri müşterilerimize sunmak için Ar-Ge
çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu sayede sadece ülkemizde değil birçok dış pazarda da tanınan ve aranan bir marka
haline geldik. Kusursuz ve güvenilir asansörler yapmak isteyenler bizimle çalışmayı tercih ediyor. Biz de onların bu güvenine
karşılık vermek için kurumsal yapımızı sürekli geliştiriyoruz.
Enerji en pahalı gider kalemi olarak ülke gündemimizde
yer alırken, her geçen gün alternatif enerji kaynakları
ve yeşil enerji konusunda adımlar atılmaktadır. Firma
olarak enerji sektörüne nasıl bakıyor, enerji verimliliği
konusunda neler düşünüyorsunuz?
İnsanlığın sanayi devrimiyle beraber başlayan yüksek enerji
ihtiyacı, günümüze değin sürekli artan bir ivme izlemiştir. Fosil
yakıt kaynaklarının da görece yakın bir zamanda tükeneceğini
hesapladığımız günümüz dünyasında, başka enerji kaynaklarına
yönelim ve bunların verimli kullanımı artık insanlık ve yaşadığı
çevre için hayati önemdedir.
Günümüzde, televizyonların hazırda bekleme (stand by) süresinde harcayacakları enerjinin bile belli sınırların altında olması
beklenmektedir. Modern hayatın içinde ve günlük kullanımın
vazgeçilmezi haline gelen asansörlerde ise enerji verimliliğiyle
ilgili çalışmalar günden güne hız kazanmaktadır.
Asansör elektroniği alanında uzmanlaşmış bir firma olarak,
asansörlerde tüketilen elektrik enerjisini nasıl daha verimli
kullanabileceğimiz üzerine sürekli olarak kafa yoruyoruz. Aslında, asansörlerde en fazla enerji tüketiminin gerçekleştiği yer,
asansör kumanda panosu değildir. Fakat doğrudan ya da dolaylı
olarak enerji tüketimi konusunda üzerimize düşen görevleri
yerine getirmek için çalışıyoruz.
Enerji verimliliği ve yeşil enerji konusunda daha tasarruflu çözümler üretme konusunda her geçen gün değişik
sektörlerde çeşitli çözümler üretilmekte. Firmanızın
enerji verimliliği konusunda attığı adımları bizimle paylaşabilir misiniz?
Mik-el Elektronik olarak, kendi üretimimiz olan asansör
kumanda sistemleri ve asansöre özel frekans inverterlerinde
kullandığımız komponentleri seçerken ve ürünlerin çalışma
prensiplerini oluştururken, önem verdiğimiz konulardan birisi
de asansörlerde enerji tasarrufuna nasıl katkıda bulunabileceğimizdir. Ayrıca satışını yaptığımız ürünleri seçerken de buna
dikkat ediyoruz. Kullanımı giderek yaygınlaşan dişlisiz asansör
60
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
motorları, dişlili makinelere kıyasla yüksek verimlilik oranları ve düşük enerji
tüketimleriyle öne çıkmaktadır. Özetle, hem kendi üretimimiz olan hem de
sadece satışını gerçekleştirdiğimiz diğer
ürünleri seçerken güvenilir ve yüksek
performanslı olmasının yanı sıra enerji
verimliliği yüksek ürünler olmasına dikkat ediyoruz.
Bu konuda yürüttüğünüz Ar-Ge faaliyetlerinizi ve ürünlerinizi anlatabilir
misiniz?
Önceki anlattıklarımızdan devamla, bu
konudaki Ar-Ge faaliyetlerimizi aşağıdaki
gibi sıralayabiliriz.
a)Ürettiğimiz kumanda sistemlerinde,
yüksek verimli anahtarlamalı güç devreleri kullanıyoruz. Böylece, bu elektronik
kartlarda tüketilen gücün yarı yarıya
azalmasını sağlıyoruz.
b)Katlarla seri haberleşmeli kumanda
sistemlerimizde, kat göstergelerinde
enerji tüketiminin, paralel bağlantılı kat
göstergelerine göre daha düşük olmasını
sağlıyoruz.
c)Asansör belli bir süre kullanılmazsa
kabin lambasını söndürmesini sağlıyoruz. Ve ileriki aşamalarda kabin içinde ve
dışındaki göstergeleri de söndürerek bekleme sırasında harcadığı enerji miktarını
minimuma indirmek de çalışmalarımız
arasında. Uygun sensör tesis edilmesi
durumunda, kabinde yolcu yokken kabin
aydınlatmasını ve kabindeki göstergeleri
söndürebiliriz veya hiç yakmayabiliriz.
d)Asansöre özel frekans inverterimiz
MD-2012 sayesinde, çift hızlı ve tek hızlı
asansörlere göre önemli oranda enerji
tasarrufu sağlamaktayız. Bu tasarruf
miktarı asansörün gücüne, durak sayısına
DOSYA ENERJİ
ve kullanım yoğunluğuna göre yüzde 40-50 düzeylerine ulaşabiliyor.
e)Yine ürün yelpazemizde bulunan asansöre özel dişlisiz tahrik
sistemine sahip motorlar sayesinde düşük enerji tüketimi ve
yüksek verimlilik sağlanıyor.
keye vermek ve tasarruf oranını daha da
arttırmak mümkündür. Bu yöntem daha
çok enerji tüketimi nispeten yüksek olan
büyük güçte motorlara sahip ve/veya
yoğun çalışan asansörlerde kendini makul
sürede amorti edebiliyor.
f)Yoğun kullanılmayan asansörlerde (örneğin az duraklı özel
konutlarda kurulmuş olanlar) bekleme (stand by) konumundaki
enerji tüketimi çalışma ile tüketilen enerjiden fazla olabiliyor.
Bu tür uygulamalarda asansör belli bir süre atıl kalınca bekleme
tüketimini daha da düşürecek bir tür “uyku” konumuna geçirilebilir.
Bu konuda kendi üretimiz olmasa da, yine
asansör konusunda çözüm ortağı olduğumuz Japon kökenli Yaskawa firmasının
rejeneratif ürün yelpazesinden faydalanarak isteyen müşterilerimize yardımcı
olabiliyoruz.
Ürünlerinizin teknik özelliklerinden ve avantajlarından
bahseder misiniz?
Kolay devreye alınma, can güvenliği, sorunsuz çalışma, uzun
ömür, hızlı tesisat kurulumu, çevre dostu olması ve enerji
tasarrufu sağlaması gibi özellikler ürünlerimizin tasarımında ve
üretiminde dikkat ettiğimiz başlıca özellikler arasındadır.
Şu anda olmasa bile gelecekte asansörlerde kullanılan enerji konusunda
veya enerji tasarrufu ile ilgili bizleri
neler bekliyor?
Asansör dediğimiz araç, elektronik ve
mekanik parçaların bileşiminden meydana gelen ve sahada monte edilen bir
üründür. Bu üründeki elektriksel kayıpların yanı sıra motorda, redüktörde ve
asansörün hareketi esnasında kasnaklar, makaralar gibi mekanik parçalarda
meydana gelen ısı ve sürtünme kayıpları,
enerji verimliliği açısından daha da önemli bir yer tutmaktadır. Yine bu açıdan
bakıldığında, montaj kalitesi de tesis
edilen asansörlerin enerji verimliliğinde
etkilidir.
Avrupa veya dünya geneli ile kıyaslamak gerekirse, ülkemizde asansör sektöründe enerji verimliğinde gelinen
nokta sizce nasıl? Bu konuda daha neler yapılması gerekiyor?
Genel olarak enerji tasarrufu hakkında bilinç oluşturma konusunda Avrupa’nın bizden daha önde olduğunu söylemek yanlış
olmaz. Ülkemizdeki asansör kullanıcılarında bu konuda bilinç
oluştuğunu maalesef söyleyemeyiz. Genellikle insanlar binalarındaki asansörün ne kadar elektrik tükettiğini bilmezler, oysa
örneğin özel otomobillerinin ne kadar yakıt tükettiğini çok
yakından takip ederler. Elektrik enerjisinin fiyatının nispeten
düşük olması da tüketicilerin tasarruf antenlerinin daha çok görece yüksek olan fosil yakıt fiyatlarına odaklanmasına yol açıyor.
Asansörde enerji verimliliği konusunda yapılan çalışmaların,
gelişmiş ülkelerdeki enerji tasarruf bilincine paralel olarak ilerlediğini gözlemliyoruz. Örneğin ilk maliyeti yüksek olduğu için
bizde pek tercih edilmeyen rejeneratif (geri kazanımlı) sistemlerin kullanımının, Avrupa’da daha yaygın olduğunu görüyoruz.
Asansör motorunun, asansörün hareketi esnasında bir jeneratör
gibi çalışarak enerji ürettiği durumlar oluşur. Genel kullanımda bu enerji ısı enerjisine çevrilerek sistemden tahliye edilir.
Rejeneratif sistemler sayesinde, bu fazla enerjiyi tekrar şebe-
62
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Enerji tasarrufu konusunda, kullanıcıların bilinç düzeyi sektörün de desteğiyle
yükseldikçe ve bu konuda destekleyici
standartlar oluştukça, üreticilerin enerji
verimliliği konusuna verdikleri önem de
artacaktır.
Eklemek istedikleriniz…
Hepimizi yakından ilgilendiren bu önemli
konuya derginizde yer ayırdığınız için
teşekkür ederiz.
Müfit ŞEKERCİ
tqŠ:AQŠ9J9FJ©I¬ŠC¬¤¬C
Š<©IKŠC©ǂ=
Š
9ǂ9Ɔ¥ŠPLC9I¥Š@9I=C=KŠ=<=FŠ:AIŠCLKLŠ
?A:AŠ?©IE¬PθILQŠCJAF=
ŠC=F<AF=Š
©Q=DŠ:AIŠK=;I¬:=ŠJLF9:AD=;=CŠ:AIŠF9CADŠ
9I9;¥ŠθD9I9CŠ?©I¬PθILQŠ
#¥MI¥ED¥Š@9KD9I¥ŠθD9FŠ:LŠ9J9FJ©ID=IŠ
K9EŠ9FD9E¥PD9ŠP=FAŠ:AIŠE=C9FŠ@AJJAŠ
JLFE9CK9<¥IŠ =IŠǂ=P<=FŠ©F;=
Š
@AJJ=KKAƆAFAQŠ>9ICD¥ŠM=ŠP=FAŠ
<LP?LD9I<¥Iu
ALTERNATİF PENCERE
Yönetim Danışmanı
Sanayici
önünü nasıl
görecek?
N=ŠJ==ŠK@=ŠDA׊FθKŠ9JŠ9ŠJE9DDŠJHL9I=Š:θOŠK@9KŠEθM=JŠPθLŠLGŠ9F<Š<θNFŠ
:LKŠ9JŠ9ŠE=9FJŠθ>ŠKI9FJGθIK9KAθFŠK@9KŠGIθMA<=JŠ9ŠLFAHL=Š=OG=IA=F;=Š
,@=J=Š;LIMPŠ9KKI9;KAM=ŠDA×JŠθÒ=IŠ9ŠKθK9DDPŠF=NŠJ=FJ=Šθ>ŠJG9;=Š
:θM=Š9DD
ŠAKŠAJŠK@=Š<AÒ=I=FKŠF=NŠ>==DAF?ŠPθLŠ?=K
Andreas Zapatinas
Esas KAPTAN, geminin burnunu değil, ufku görendir...
Son haftalarda ülkemizde cari açık ve sıcak para girişinde bir
sorun olduğu konusu çok konuşuluyor. 1) Cari açık hep vardı,
şimdi sadece daha hızla büyümeye başladı. 2) Sıcak para ise,
sorunsuz bir konuydu ama şimdi sorun olmaya başlayacak.
Özellikle 2014 yılında büyük sorun olabilir.
Niçin 2014? Çünkü, ABD Merkez Bankası, yani FED, piyasaya
para arzını yavaşlatabilir veya durdurabilir. Dolar arzı azaldığında, gelişmekte olan ülkelere giden paranın maliyeti yükselir.
Para, en çok faizi ödeyen ülkelere doğru gider. Eğer Türkiye
yüksek faiz öderse, ekonomi zaten bunu kaldırmaz. Bakan Zafer Çağlayan’ın sürekli T.C. Merkez Bankası ile tartışması ve “faizi
indirin” demesi bu yüzdendir. Fakat 2 Ağustos 2013 günü açıklanan ABD işsizlik verileri, ekonomide bir toparlanma göstermediği için parasal genişlemenin devam edeceği, piyasaya bolca
dolar enjekte edileceği işareti veriyor. ABD ekonomik verilerine
göre de gelişmekte olan ülkelerde faiz ve döviz kurları hızlı
oynaklıklar gösterebilir, buna dikkat etmemizde fayda var.
Başbakan Erdoğan, bir toplantıda yaptığı konuşmada gelişmelerin, FED politikalarının sonucu olduğunu belirtti.
Gezi Parkı ile başlayan olayları durdurmak yerine, hükümet, kitlesini kaybetmemek için şiddete başvurunca yabancı yatırımcının
güveni sarsılmış durumda. Türkiye hakkında açılan opsiyonlar
Eylül ayı ve sonrasına endekslidir. Gelişmelerin ne yöne doğru
gideceği de Eylül ayında; 1) protestocu kesimlerin büyüklüğüne ve 2) Erdoğan’ın bu kitleye karşı tavırlarına bağlı olacaktır.
Ayrıca, Koç Holding gibi ülkenin büyük işverenleri ve ihracat
motorlarının durdurulma operasyonu da önemli bir sıkıntı
64
F<I=9JŠ29G9KAF9JŠ©Q=DDACD=Š%/
Š!,ŠM=ŠD>9Š*θE=θŠ
?A:AŠθKθEθKAMŠJ=CK©I¬F<=CAŠK9J9I¥ED9I¥ŠAD=ŠK9F¥F9FŠ
¬FD¬Š:AIŠ=F<¬JKIAP=DŠK9J9I¥E;¥<¥I
yaratabilir. Yapılan ön kontrolde petrol ürünlerinde yasadışı
bir şey bulunmadığı ama vergi incelemesinin devam edeceği
açıklandı. Koç grubunu sevmek zorunda değiliz ama ekonomideki işlevini, hareket ettirdiği sektörleri ve ihracattaki payını
doğru değerlendirmezsek, ekonomide binlerce istihdam ve
KOBİ açısından hangi sıkıntılar doğacağını bilemeyiz, ekonomik
bedeli ölçemeyiz.
Andreas Zapatinas is an industrial designer
who has designed for BMW, Alfa Romeo, FIAT
and other automotive manufacturers
Bazen de ülkelerde, ekonomik aktörler ve onların etkilediği
partiler, daha fazla bedel ödemek yerine farklı yöneticiler ve
politikalarla yola devam etmeyi seçebilirler. Yani AKP tekrar
hükümet olsa da yola farklı politikalarla devam edip, gerginliği
düşürebilir, bunun mesajlarını da önceden verebilir, bu şansı
halen kullanmamış olsa da…
Ülkemizde ilk defa ekonomi, siyasete çok sıcak bir paralellikle,
önemli kararlar beklemekte. Bu nedenle iç piyasada aşırı bir
genişleme beklemeden, bir yıldır bahsettiğimiz gibi, Ortadoğu
dışındaki ihracat pazarlarına yönelmek daha akıllıca olabilir.
Şu an beklemenin yarattığı gerilim ve herkesin tetikte olması,
kötü bir ekonomik olay patlak verdiğinde, zincirleme reaksiyon
yaratıp herkesin silahını ateşlemesine neden olabilir. Bundan
kaynaklanan domino etkisi, en istenmeyen şey olabilir, ekonomi
tarihimiz için. Çünkü zaten üretim yapmaktan çok, sıcak paradış borç ile büyümeye çalışan bir ekonomiyiz. Bu yolla kriz
geçirmeden büyüyebilen hiçbir ekonomi de olmadı; zira işin
ön şartı üretmektir.
TM
Ortam çok iç açıcı değil ama isteyenler için fırsat yaratıcı oldu;
firmaların birleşerek ve dış pazarları gözleyerek çalışmaları yararlı
olabilir, tabi az borçlanarak ama bir dönem daha yabancı para
cinsinden borçlanmadan…
Y o u r 1 st C h o i c e i n L i f t s
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
UUUIJCCK?LLJG̃QAMK
Özhan ŞEREFLİ
USTACA
Asansör Vizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi
Birleşik İnşaat Müteahhitleri Federasyonu ve
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği
Basın Danışmanı
vizyonları ile oluşan hareketliliğe ilaveten ihracatta yeni
pazarlara yönelen firmalarımızın önümüzdeki zor süreci
daha rahat atlatacağı aşikardır.
Giderek artan rekabet ortamına ve dünya ekonomisinin
bugünki fotoğrafına baktığımızda, ihracat, firmalar için bir
seçenek değil, neredeyse bir zorunluluk haline geldi.
İhracatın riskleri ve zorlukları yok mu ?
Elbette var.
Yeni pazarlara açılmanın riskleri ve zorlukları olduğu gibi,
bu riskler ve zorluklar ile başedebilmenin yolu da var:
KÜMELENME
KÜMELENME; destekleyici organizasyonlar ile birlikte ilgili
iş kollarında uzmanlaşan yatay ve dikey bağlantılı işletmelerin yerel yoğunlaşmaları olarak tanımlanabilir.
İhracatın ve kriz
yönetiminin
yeni enstrümanı
'KÜMELENME'
ozhanserefl[email protected]
[email protected]
Yeni ekonomi olarak adlandırılan ve günümüz piyasalarını
yönlendiren oluşum; üretim teknikleri, yaratıcı ve yenilikçi
oluşumu, uzmanlık ve yüksek verimlilik anlayışı ve bilgi
temelli felsefesi ile oyunun kurallarına uymayanları kolayca
yok eden bir sistem olarak karşımıza çıkıyor.
daha kötü geçeceğinin öngörülmesi, krizden çıkış yolları
arayan Euro bölgesinin yakın zamanda istenilen derecede toparlanmasının beklenmemesi, Türkiye’nin cari
açığındaki hızlı yükselişin kaygı verici bulunması, komşu
ülkelerde yaşanan olaylar sonucu bölge ile yaptığımız
ticaretin gerilemesi, bölgede huzur ortamının yerini gergin bekleyişlere bırakması ile yaşanması olası sıcak para
sorunu; ülkemizdeki büyümenin arz darboğazı nedeniyle
sekteye uğraması ve arz tarafındaki reformlar tamamlanmadıkça istenilen seyiyelere ulaşılmasının pek muhtemel
görünmemesi, dolar ve faizdeki yükselişin özellikle borçlu ve girdileri döviz cinsinden olan şirketleri zora sokması
gibi nedenlerden dolayı önümüzdeki bir kaç yılın kolay
geçmeyeceğini söyleyebiliriz.
Sektörlerimizde yaşanan sorunlar, önümüzdeki dönemlerde daha da artacağa benziyor.
Hem ekonomik hem de siyasal olarak gergin bir süreçten
geçiyoruz...
2013-2014 yıllarının ABD için 2007-2008 krizinden
İç pazarda Kensel Dönüşüm Projeleri ve asansör re-
Dünyada üretim kapasitesi bakımından önemli bir yere
sahip olan Türkiye asansör üreticileri; günümüzde değişen dünya koşulları çerçevesinde uluslararası ticarette,
ülke içinde ve gelişmiş ve bazı gelişmekte olan ülkelere
karşı, giderek zorlaşan rekabet koşullarına ayak uydurabilme, rekabet gücünü arttırma ve rekabet edebilirliği sürdürebilme noktasında, tüm diğer sektörlerde de olduğu
gibi, çeşitli sorunlar ile karşı karşıya.
66
KÜMELENME ile KOBİ’lerin ölçek ekonomisinden yararlandırılarak, mal ve hizmet tedarik maliyetlerini düşürmek,
finansman sorunlarını çözmek, yurt içi ve yurt dışı satış
organizasyonlarını kurmak üzere organizasyonlar oluşturulması ve sonuç olarak da KOBİ’lerin küresel pazarlarda
rekabet etme güçlerinin arttırılması hedefleniyor.
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Ülkemiz sanayisinin ve Türkiye asansör sektörünün omurgasını oluşturan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme’lerin
(KOBİ) tek başlarına ihracatta kalıcı bir başarı sağlamaları;
iyi bir organizasyon, bilgi, deneyim, sermaye ve kadro
gerektiriyor.
Bunların, her hangi bir destek olmadan, KOBİ’ler tarafından sağlanması ise oldukça zor. Oysa KOBİ’ler güçlerini
ve deneyimlerini bir araya getirerek ve ihracatlarını tek
elden yürüterek daha çok başarılı olma şansına sahipler.
İhracata yönelmek isteyen KOBİ’lerin, özellikle sermaye ve bilgi yetersizlikleri, ortak girişimleri zorunlu hale
getirmiştir. Ülkemiz ihracat stratejisinin tespitinde bu
gerçek göz önüne alınmış ve işbirliğine gidilecek alanlar
için uygun ortamlar ve örgütler oluşturularak bu yöndeki
girişimlerin desteklenmesi için harekete geçilmiştir.
T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ
ve KÜMELENME Daire Başkanlığı tarafından yürütülen
Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi
(UR-GE) programı kapsamında; proje ve KÜMELENME
yaklaşımını esas alan yerel dinamiklerin harekete geçirilmesine olanak sağlanarak işbirliği kuruluşlarının önderliğinde (dernek, birlik, oda v.s.) ihracaat seferberliği
başlatılmıştır.
UR-GE programı kapsamında firmaların, işbirliği kuruluşları
önderliğinde, ortak ihtiyaç analizi, eğitim ve danışmanlık
hizmetleri; tanıtım, marka, ticaret heyeti, eşleştirme, istihdam, bireysel danışmanlık gibi ihracata yönelik faaliyetlerin maliyetleri yüzde 75’e kadar karşılanıyor.
UR-GE ile yurt dışı pazarlama programları kapsamında;
ortak pazar araştırmaları, pazar ziyaretleri, ticaret heyetleri, yurtdışı fuar ziyaretleri, eşleştirme, küme tanıtımı gibi
faaliyetler için yapılacak çalışmalara da 5 adeti geçmemek kaydıyla, çalışma başına 150.000 Dolar destek
sağlanıyor.
Yine UR-GE ile, 10 adeti geçmemek ve program başına
100.000 Dolar olmak üzere ‘Alım Heyeti’ desteği veriliyor. Bu destek ulaşım giderleri, konaklama giderleri ve
tanıtım giderlerini kapsıyor.
Bireysel danışmanlık, istihdam gibi daha bir çok konuda
önemli ve etkin destekler sağlayan UR-GE programından
asansör sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın da
yararlanmaları şarttır.
T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ
ve KÜMELENME Daire Başkanı Emrah Sazak ile yaptığımız görüşmede, üzülerek öğrendim ki, 17 il derneği
bulunan ve üretim kapasitesi bakımından dünyada hatırı
sayılır ülkeler arasında ön sıralarda yer alan Türk Asansör
Sektörü, UR-GE projesi kapsamında hiç bir destekden
faydalanmıyor.
Buradan bütün derneklerimize, özellikle de son çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren TASİAD’a bir çağrıda
bulunmak istiyorum.
Gelin sektörümüzün emeğine, üretim gücüne birlikte
sahip çıkalım. Bugün, iyi bir koordinasyon ile Asansör
Sektöründe en az 5 ayrı KÜMELENME oluşturabilir ve
T.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ
ve KÜMELENME Daire Başkanlığı tarafından yürütülen
UR-GE desteklerinden sektörümüzün de faydalanmasını
sağlayabiliriz.
Biz, Asansör Vizon Dergisi Ailesi olarak her zaman olduğu gibi sektörümüze, firmalarımıza fayda sağlayacak her
çalışmada teredütsüz yer almaya hazırız. Derneklerimizin
yapacağı KÜMELENME ve UR-GE çalışmaları, hem sektörümüzü daha ileriye taşımayı hem de önümüzdeki zorlu
süreci daha kolay atlatmayı sağlayacak, bu işin öncüsü
olanlar da sektör tarihindeki yerlerini alacaklardır.
Saygılarımla...
www.asansorvızyon.net 67
SEKTÖRDEN
TASİAD’ın iftar daveti yoğun ilgi gördü...
Davette fuar müjdesi de verildi...
H
er Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan ayında da
sektör temsilcilerini bir araya getiren Tüm Asansör
Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TASİAD) iftar
daveti, yine yoğun ilgi gördü. TASİAD’ın iftar daveti bu yıl 25 Temmuz Perşembe günü Kartal Kolcuoğlu Restaurantta gerçekleştirildi.
Yaklaşık 400 kişilik davetli topluluğunun iştirak ettiği iftar programı
gece geç saatlere kadar sürdü.
Programda davetlilere hitaben bir konuşma yapan TASİAD Başkanı
Levent Akdemir, sözlerine iftar programına destek veren sponsor
firmalara teşekkür ederek başladı. TASİAD olarak önemli bir gün
yaşadıklarını dile getiren Akdemir, sektörün önünün açacaklarını
düşündükleri önemli bir projeye imza attıklarını belirterek sözü
H
er Ramazan'da olduğu
gibi bu Ramazan ayında
da sektör temsilcilerini
bir araya getiren Tüm Asansör
Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin
(TASİAD) iftar daveti yine yoğun ilgi
gördü. Davette katılımcılara CNR
ile imzalanan fuar anlaşmasının
müjdesi de verildi.
Öztaü Haddecilik Ltd. ûti.
Zeki Öztaú Cad. NO: 68 AyrancÕlar - TorbalÕ / øZMøR
Tel: 0 232 854 80 07 - 09 Fax: 0 232 854 71 42
www.ozray.com.tr
[email protected]
72
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
SEKTÖRDEN
mamızı, uzun bir gayretin ardından sizleri
temsilen gerçekleştirdik. Sizlerin sözcüsü
olarak yaptığımız anlaşmayı, her maddesini ayrı ayrı inceleyerek, yaklaşık iki ayda
tamamladık. Yeni fuar organizasyonumuz
sizlere ekonomik ve ücretsiz hizmetler
içeriyor. İmzaları, iftar yemeğimize üç saat
kala atarak, sizlere bu müjdeyi yetiştirmek
istedik. Önümüzdeki günlerde sektörümüz
adına fayda sağlayacak birçok yeni projeyi
hayata geçireceğiz. Çalışmalarımızı sizlerle
TASİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Halkla İlişkiler Sorumlusu
Betül Yılmaz’a bıraktı. TASİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Halkla
İlişkiler Sorumlusu Betül Yılmaz, öncelikle iftar programına katılım
sağlayan davetlilere katılımlarından dolayı “Hoş geldiniz” derken,
sponsor firmalara da teşekkürlerini sundu. Betül Yılmaz konuşma-
sürekli paylaşacağız. Projelerimizin hepimize hayırlı olmasını umuyorum.”
Yapılan konuşmanın ardından iftarlar
açılarak, birlikte yemek yenildi. Yemeğin
ardından bir araya gelen sektör temsilcileri
uzun uzun sohbet etme şansı yakaladılar.
sını şöyle sürdürdü; “ TASİAD yeni Yönetim Kurulu olarak yaklaşık
6 ay önce bir araya geldiğimizde, Başkanımız sektörümüzün 4 ana
sorununu belirleyerek bizlerle paylaşmış ve bu konuları masaya
yatırmıştık. Bunlardan bir tanesi de Fuar sorunumuzdu. Bugün,
CNR Fuarcılık ile bir anlaşma imzaladık. Sektörümüz adına maddi
manevi çeşitli faydalarının sağlanacağını düşündüğümüz fuar anlaş-
TASİAD’ın düzenlediği iftar programına;
Ademsan, Aksöz Asansör, Akar Asansör,
Akımsan Lift, Akray Asansör, Arkel, Ark
Makine, Asmelsan Asansör, Cersan, Centa,
Ceo Asansör, Engin Makine, Fabre, İleri
Asansör, Kleemann, Mikrolift, Metroplast,
Merih, Hofman Asansör, Mik-El Elektronik, More Asansör, Nagel, Önder Asansör,
Sistem Çelik Halat firmaları da sponsor
oldular.
74
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
SEKTÖRDEN
Ankaralı asansörcüler iftar
programı ile bir araya geldiler
A
nadolu Asansörcüler Derneği’nin (ANASDER), geleneksel hale getirdiği iftar programı, bu yıl 24 Temmuz Çarşamba günü gerçekleştirildi. OSTİM Efendi Konağı’nda
gerçekleştirilen iftar programına katılım göz doldururken programa:
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan; Sanayi Genel Müdür
Yardımcısı Zühtü Bakır, Daire Başkanları Ali Özen ve Mithat Kaya,
Asansör ve Teleferik Şube’den İ. Menderes Büyüklü, TÜRKAK’dan
Baş Denetçi Orbay Evrensevdi, ANASDER Yönetim Kurulu ve
Üyeleri ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldılar.
ANASDER Başkanı Hakan Başkaraağaç’ın ziyaretçilere seslenerek
hoş geldiniz demesinin ardından ezanın okunmasıyla iftarlarını açan
sektör temsilcileri, yemeğin ardından dua ederek bol bol sohbet
etme fırsatı yakaladılar. Eşsiz ney dinletisi eşliğinde devam eden
programda sektör temsilcileri bir araya gelmenin keyfini çıkarırken,
sektör hakkında da değerlendirmelerde bulundular.
76
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
A
nkaralı asansörcüler
Anadolu Asansörcüler
Derneği'nin (ANASDER)
iftar programı ile bir araya geldiler.
İftar programına; Armada Asansör, Aslar
Asansör, Aspar, Ayes Asansör, Can Asansör,
Efor Asansör, Gündoğdu, Güven Çelik Halat, Karademir Asansör, Löher, Merih, Mert
Asansör, Mikosis, RPM, Rabalift, Servon
Asansör, Simge Asansör, Tercih, UDEM,
Ulaşır Asansör, Ünsal Asansör, Yükseliş,
Zeynel Asansör firmaları sponsor oldular.
SEKTÖRDEN
BURSAD, iftar davetiyle
sektörü bir araya getirdi
B
URSAD tarafından geleneksel hale getirilen ve her
Ramazan ayında gerçekleştirilen iftar davetleri bu yıl
25 Temmuz 2013 Perşembe günü Şeke Kır Bahçesi’nde
gerçekleştirildi. Bursa ve çevre illerden çok sayıda asansör sektör
temsilcisinin katıldığı davete, Has Asansör Meslek Lisesi, Hürriyet
Meslek Lisesi ve Belediye temsilcileri de iştirak ettiler. BURSAD
tarafından organize edilen ve 450 kişinin katılım sağladığı programda sektör temsilcileri bir araya gelerek, tanışma, görüşme ve
fikir alışverişinde bulunma şansı yakaladılar. Hep birlikte beklenen
iftar saatinin ardından dualar edilerek oruçlar açıldı. Açılan orucun
ardından bir araya gelen sektör temsilcileri bol bol sohbet ederek
yaşanan gelişmeleri değerlendirdiler. Sponsor firmaların desteği ile
gerçekleştirilen organizasyon sonrasında destek veren firmalara
teşekkür plaketi verildi.
BURSAD tarafından organize edilen iftar programına; Akiş Asansör,
Aktel Asansör, Başar Asansör, CE Mühendislik, Çebaş Asansör,
78
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
B
ursa Asansör Sanayicileri
Derneği (BURSAD),
geleneksel hale getirdiği iftar
davetlerini bu yıl 25 Temmuz 2013
Perşembe günü düzenledi. Bursa ve
çevre illerden çok sayıda davetlinin
katıldığı iftar programı Bursa Şeke
Kır Bahçesi’nde gerçekleştirildi.
Diamant Asansör, Emay Asansör, Erteknik,
Genemek, Has Asansör, Kleemann, Merih,
Mik-el, Mikrolift, Oğuzhan Taşkoyan, Önsa,
Özbeşler, Smas, Uçak Asansör, Uludağ
Asansör firmaları sponsorluk yaptılar.
FİRMALARDAN
Asansör rayı ihracatında bir önceki yıla
nazaran yüzde 100 artış sağladık
AYGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih AYGÜN
A
YGÜNSAN Şirket Müdürü Fatih Aygün’ü yakından
tanıyarak şirket faaliyetleri hakkında bilgi aldık. Üretimleri ve yatırımları hakkında bilgi veren Fatih Aygün,
ihracatın kendileri açısından ilk gündem maddesi olduğunu, 2013
yılında bir önceki yılın aynı dönemine oranla ihracatta yüzde 100
artış sağladıklarını kaydetti. 2013 yılı faaliyetleri hakkında da detaylı
bilgi veren Fatih Aygün; “2013 yılı içerisinde firmamızın muhtelif
üretim hat ve üniteleri için kapasite arttırma ve modernizasyon
projeleri oluşturulmuş ve belirli bir takvime bağlı olarak uygulamaya konulmuştur. Kalite kontrol bölümünde spektral analiz cihazının
devreye girmesiyle çelik kalitelerindeki kontrol daha etkin biçimde
yapılmaya başlanmıştır. Kombine soğuk çekme hattı yatırımımızla
özellikle ince kesit üretimlerinde artışlar hedeflenmiştir. Asansör
rayı soğuk çekme işlemi için yurtdışından özel çekme kalıbı ithal
edilmiştir. Yeni doğrultma hatlarımız, ray işleme ünitelerimiz yılın
ikinci yarısında devreye alınacaktır.” şeklinde konuştu.
Öncelikle bize biraz kendinizi tanıtabilir misiniz?
1988 yılında Karabük’te doğdum. 2005 yılında TED Karabük
Koleji’nden mezun olduktan sonra, 2010 yılında Bilkent Üni-
80
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
YGÜNSAN Şirket
Müdürü Fatih Aygün’ü
yakından tanıyarak şirket
faaliyetleri hakkında bilgi aldık.
Üretimleri ve yatırımları hakkında
bilgi veren Fatih Aygün, ihracatın
kendileri açısından ilk gündem
maddesi olduğunu, 2013 yılında
bir önceki yılın aynı dönemine
oranla ihracatta yüzde 100 artış
sağladıklarını kaydetti.
A
FİRMALARDAN
versitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdim. 2010 yılından itibaren
AYGÜNSAN’da şirket müdürü olarak görev yapmaktayım.
Firmanızın kuruluş hikâyesini anlatarak, firmanızdan
kısaca bahseder misiniz?
AYGÜNSAN, 1992 yılında kuruldu. Karabük ili ve Safranbolu
İlçesi’nde bulunan fabrikalarımızda, birçok sanayi sektörüne uluslararası standartlara uygun olarak istenilen kalite ve ebatlarda sıcak
haddelenmiş ve soğuk çekilmiş mamuller üretmektedir.
Asansör sektörüne ne zaman girdiğiniz ve ilk çalışmalarınız neler oldu?
Firmamızın asansör sektörüne yaptığı ilk üretim, 2000 yılında
olmuştur. Otomatik kapı mekanizması üreticilerinin kullandığı ve
askı rayı olarak isimlendirilen soğuk çekilmiş özel kesitli profiller
sektöre ilk üretimlerimizdir ki bu üretimimiz halen devam etmektedir. Firmamız, 2010 yılında gerçekleştirdiği AR-GE çalışmaları
sonucu elde ettiği teknoloji ile asansör kılavuz rayı üretim projesi
çalışmalarını başlatmış olup, 2011 yılında ray üretim tesislerini
tamamlayarak asansör kılavuz rayı üretimine başlamıştır. Üretim
prosesimizde raylar öncelikle sıcak haddeleme tesisimizde üretilmekte, daha sonra soğuk çekme hattı olarak oluşturulmuş makinalarda çekilmekte ve son olarak otomatik ray işleme ünitemizde son
işlemleri tamamlanmaktadır.
Firma olarak asansör sektöründeki hedefleriniz nelerdir?
Bu hedefleri yakalamak adına ne gibi çalışmalar yapıyor-
82
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
sunuz?
AYGÜNSAN olarak asansör sektöründeki
hedefimiz; kaliteli ürün ve hizmetlerimizle
yurt içindeki projelerde daha çok yer almak
ve yurt dışı pazar payımızı arttırmaktır.
Bunu sağlamak için de teknolojiyi takip
ederek gelişme ve yenilikleri üretim tesislerimize ve makine parkurumuza aktarmak,
müşterilerimizin bizlere duyduğu güveni
sürekli kılmaktır.
Firma olarak bünyenizde yer alan
ve üretimini gerçekleştirdiğiniz
ürün gamınızdan bahseder misiniz?
Üretimde dikkat ettiğiniz hususlar
nelerdir?
Karabük Sanayi Bölgesi’nde 50 bin met-
rekare alan içerisinde 15 bin metrekare
kapalı alanda kare-lama-yuvarlak kesitlerde
kalın ölçülerde sıcak haddeleme, Safranbolu Sanayi Bölgesi’nde 10 bin metrekare
alan içerisinde 7 bin metrekarelik alandaki
1 nolu sıcak hadde tesisinde sıcak çekme
asansör rayı üretimi, 2 nolu sıcak hadde
tesisinde standart (kare-lama-yuvarlak-altı
köşe) çubuk ve özel kesitli profil üretimi,
soğuk çekme ve ray işleme tesisinde nihai
FİRMALARDAN
(finishing) işlemler yapılmaktadır. Tamamlama hatlarımızda isteğe göre kabuk soyma ve taşlama işlemleri de yapılabilmektedir.
Ürünlerimiz; otomotiv, makine, imalat, tarım aletleri, gemi, inşa-el
aletleri, inşaat, savunma sektörlerinin çeşitli üretimlerinde kullanılmaktadır. AYGÜN-RAY markalı soğuk çekim raylarımız, TS4789ISO7465 Standardında olup, TSE Belgelidir. Stoklarımızda T50/A
veT70/A ölçülerinde kılavuz rayı, 50x8-70x10 mm ölçülerinde
bağlantı lamaları (flanş) sürekli bulundurulmaktadır.
Ürünlerinizin teknik özellikleri ve avantajlarından bahseder misiniz?
ISO 9001 ve TSE Kalite Belgelerine sahip olan firmamızda, ürünlerimiz norm ve standartlara uygun olarak üretilmekte, üretim ve
sevkiyat aşamasındaki kalite kontrol işlemleriyle müşteri memnuniyeti ön planda tutulmaktadır.
2012 yılı firmanız açısından nasıl geçti? 2013 yılı
hedefleriniz ve sektör
açısından öngörüleriniz
nelerdir?
2012 yılı hedeflerimizin
gerçekleştirildiği bir yıl oldu.
Ray üretimimizin 2011 yılına
başlaması bu ürünümüzün
tanıtım ve tutundurma
faaliyetleri olarak yoğunlaştı.
Üretime başladığımız tarihten itibaren asansör sektörü
ile ilgili fuarlarda yer alarak
potansiyel tüketicilerin
beklenti ve görüşleri değerlendirildi. 2013 ve takip
eden yıllarda da katıldığımız
yurt içi ve katılacağımız yurtdışı fuarlarla bu çalışmalarımız devam
edecek.
Firmanızın satış ve pazarlama ağından ve varsa ihracat
faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Satış ağımız, ürünlerimizi satan satıcı/depocu kimlikli firmalar ve
ürünlerimizi imalatlarında kullanan üretici kimlikli firmalardan
oluşmaktadır. Lojistik olarak müşterilerimizin talepleri ile üretim,
stok ve sevkiyatlarımızı optimum seviyede tutmaya azami özen
göstermekteyiz. İhracat konusundaki çalışma ve girişimlerimiz gündemimizde ve hedeflerimizde ön sırada yer almaktadır. Asansör rayı
ihracatında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 100 oranında
artış sağlanmıştır. Bunun önümüzdeki dönemlerde daha da artacağı
görüş ve azmindeyiz.
2013 yılında gerçekleştirmeyi planladığınız ve hayata
geçirdiğiniz Ar-Ge faaliyetleriniz, yeni ürünleriniz ve
yatırımlarınız neler oldu?
2013 yılı içerisinde firmamızın muhtelif üretim hat ve üniteleri için
84
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
kapasite arttırma ve modernizasyon projeleri oluşturulmuş ve belirli bir takvime bağlı olarak uygulamaya konulmuştur. Kalite
kontrol bölümünde spektral analiz cihazının
devreye girmesiyle çelik kalitelerindeki kontrol daha etkin biçimde yapılmaya
başlanmıştır. Kombine soğuk çekme hattı
yatırımımızla özellikle ince kesit üretimlerinde artışlar hedeflenmiştir. Asansör rayı
soğuk çekme işlemi için yurtdışından özel
çekme kalıbı ithal edilmiştir. Yeni doğrultma hatlarımız, ray işleme ünitelerimiz yılın
ikinci yarısında devreye alınacaktır.
2013 yılında asansör sektörünün
genel görünümü sizce nasıl? Türkiye’deki gelişmeleri de katarak genel
bir değerlendirmede bulunabilir
misiniz?
Asansör sektörü son yıllarda hareketlenmiş, hızlı bir gelişme göstermiş ve bugün
önemli bir büyüklüğe, birikime ulaşmış
bulunmaktadır. Genç bir nüfusa sahip olan
ülkemizin konut ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri, TOKİ
yatırımları gibi nedenlerle de inşaat sektörü
ve buna bağlı olarak asansör sektörü daha
da büyük bir ivme kazanacaktır. Ayrıca
mevcut olarak 300 bin civarında tahmin
edilen asansörümüzün Avrupa standartlarında iyileştirilmesi söz konusudur. Bütün
bunlar sektörün önümüzdeki dönemlerde
de yıldızının parlayacağını göstermektedir.
FİRMALARDAN
Bulut Makina &
Aybey Elektronik,
iftar programlarında
müşterileri ile
buluştu
B
ulut Makina & Aybey
Elektronik, üç farklı
ilde düzenlediği iftar
programlarında müşterileri ile bir
araya geldi. İstanbul, Bursa ve
Kayseri’de gerçekleştirilen iftar
programlarına katılım yoğun olurken,
iftar programı vesilesiyle bir arada
olmanın mutluluğu paylaşıldı.
B
ulut Makina & Aybey Elektronik, iftar programlarında
müşterileri ile bir araya geldi.
Bulut Makina & Aybey Elektronik, Ramazan ayının bereketini üç
farklı ilde düzenlediği iftar programlarında müşterileri ile paylaştı.
İstanbul, Bursa ve Kayseri’de gerçekleştirilen iftar programlarına
[email protected]
86
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
FİRMALARDAN
katılım yoğun olurken, iftar programı vesilesiyle bir arada olmanın
mutluluğu paylaşıldı.
Bulut Makina & Aybey Elektronik sırasıyla 22 Temmuz günü
İstanbul Ataşehir Develi Restaurant’ta, 26 Temmuz günü Kayseri
Elmacıoğlu Et Lokantası’nda, 29 Temmuz günü de Bursa Tavacı
Recep Usta’da iftar programları düzenledi.
Programlara Bulut Makina & Aybey Elektronik ile işbirliği yapan
ve bölgelerde faaliyet gösteren asansör sektörü temsilcileri iştirak
ederken, her üç programa da katılım yoğun oldu.
88
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Bulut Makina & Aybey Elektronik’in düzenlediği iftar programlarında firma temsilci
ve yöneticileri hazır bulunurken, davetliler
ile tek tek ilgilenildi. Her zaman bir arada
olamayan ve bu gibi organizasyonlar ile bir
araya gelmenin keyfini yaşayan davetliler
gece boyunca bol bol sohbet etti. Okunan
dualar ve açılan iftar ile yenen yemeğin
ardından gece boyunca devam eden sohbetlerde sektöre ilişkin değerlendirmelerde
bulunuldu.
Yüksek Performansta Mini Boyut
FİRMALARDAN
Küçük Group, asansör sektöründe farklı ürün
gruplarıyla faaliyet göstermeyi hedefliyor
Küçük Group A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt KÜÇÜK
A
sansör sektörüne kablo imalatı yapan Küçük Group'un Yönetim Kurulu Başkanı
Mevlüt Küçük, hedeflerinin öncü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden,
kendini sürekli yenileyen, güvenilir, güçlü ve tercih edilen bir firma olmak
olduğunu söylerken, istikrar içerisinde büyüyen firmalarının önce Türk sonra da Dünya
markası olmayı amaçladığını kaydetti. Küçük, üretim tesislerini genişleterek asansör
sektöründe farklı ürün grupları ile faaliyet göstermek istediklerine de değindi.
SMD
<h=(<7(.12/2-ú/(5ú
Asansör buton kartları
Aydınlatma modülleri
Enerji PCB panelleri
Elektronik devre kartları
K
üçük Group Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt
Küçük, hedeflerinin öncü ve teknolojik gelişmeleri
yakından takip eden, kendini sürekli yenileyen, güvenilir, güçlü ve tercih edilen bir firma olmak olduğunu söylerken,
90
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
istikrar içerisinde büyüyen firmalarının
önce Türk sonra Dünya markası olmayı
amaçladığını kaydetti. Şu anda bin 500
metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren
Mega Radar Elektrik, Elektronik İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.
Ofis: Bankalar Cad. Şair Ziyapaşa Yokuşu Hidayet Han No: 45 K. 3
Karaköy - İstanbul / TÜRKİYE
Tel: +90 (212) 255 11 25 - 256 66 18
Fax: +90 (212) 237 72 56
web: www.megaradar.com.tr
[email protected]
FİRMALARDAN
Küçük Group’un, 2014 hedeflerinden birini, organize sanayi bölgesinde kurulu 10 bin metrekare kapalı alanda faaliyet göstermek
olduğunu dile getiren Mevlüt Küçük, asansör sektörüne farklı
ürün gruplarıyla da hizmet vermek istediklerini belirtti.
Öncelikle Mevlüt Bey, bize biraz kendinizi
tanıtabilir misiniz?
1980 yılında Konya’da doğdum. Eğitimimi Konya’da tamamladıktan sonra 1998 yılında atıldığım ticaret hayatında halen aktif rol
üstlenmekteyim. İşletme Fakültesi mezunuyum. Evli ve bir çocuk
babasıyım. Beşiktaş Kongre Üyesi olup, koyu bir Beşiktaş taraftarıyım.
Mevlüt Bey, firmanızın kuruluş hikayesini anlatarak,
firmanızdan kısaca bahseder misiniz?
Küçük Group olarak firma ortaklarımızla beraber 15 yılı aşkın
süredir farklı sektörlerde faaliyet göstermekteyiz. Grup firmalarımız Elektronik ve Bilgisayar sektöründe çeşitli markaların distribütörlüğünü ve kendisine ait olan markaların ithalatını yaparak,
ticaretine devam etmektedir.
Asansör sektörüne ne zaman girdiğiniz ve
ilk çalışmalarınız neler oldu?
Küçük Group olarak, 2011 yılında “Elitplus” markası ile asansör
sektörüne kablo imalatı yapmaya başladık. 2011 yılında Elitplus
markasıyla çıkmış olduğumuz bu yolda, önceliğimiz asansör sektörüne hitap etmekti. Daha sonra ürün kalitemizi, bilgi ve birikimimizi bilişim sektöründen gelen engin tecrübelerimizle bir araya
getirerek, sektör ağımızı otomotiv ve tabela sektörüyle genişleterek hedeflerimizi yükselttik.
Firma olarak asansör sektöründeki hedefleriniz nelerdir?
Bu hedefleri yakalamak adına ne gibi
çalışmalar yapıyorsunuz?
Hedefimiz, öncü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden,
kendini sürekli yenileyen, güvenilir, güçlü ve tercih edilen bir firma olup, asansör sektörüne katkımızı en üst seviyede sağlayarak,
istikrar içerisinde büyüyen, önce Türk sonra da Dünya markası olmaktır. Şu anda bin 500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren
firmamızın 2014 hedefleri arasında organize sanayi bölgesinde 10
bin metrekare kapalı alan tesisimizin inşasına başlayıp, bu sektöre
farklı ürün gruplarıyla da hizmet vermektir. ISO 9001 Belgesi’ne
sahip olan firmamız, personel eğitimine ve ürün kalitesine çok
dikkat etmektedir. Kaliteden ödün vermemek için teknolojik alt
yapımızı ve personel eğitimlerimizi periyodik olarak yenilemekteyiz.
Firma olarak bünyenizde yer alan ve üretimini
gerçekleştirdiğiniz ürün gamınızdan bahseder misiniz?
92
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Üretimde dikkat ettiğiniz hususlar
nelerdir?
Üretim olarak asansör sektörünün kullanmış olduğu çok telli NYAF kablolar, dijital
kablolar, yassı Flexible kablolar ve TTR
kablolar olmak üzere tüm ürün gruplarının
üretimini yapmaktayız. Ayrıca firmamız,
otomotiv ve tabela sektörünün ışıklandırma kablolarının üretimini de yapmaktadır.
Ürünlerimiz TSE ve CE standartlarındadır.
Müşterilerimize kaliteli ürünü ve üstün
hizmeti sunabilmek için her türlü kaynağı etkin ve verimli kullanan firmamız,
araştırma ve geliştirme faaliyetlerimizle
yeni ürünler geliştirmektir. İlk seferinde
ve her seferinde müşteri memnuniyetini
ön planda tutarak her geçen gün kalitemizi
ve güvenirliliğimizi arttırmayı düşünerek
üretim yapmaktayız.
Firmanızın satış ve pazarlama ağından
ve varsa ihracat faaliyetlerinizden
bahseder misiniz?
Türkiye genelinde 400 asansör firmasıyla
çalışmaktayız. Müşteri temsilcilerimiz
çalıştığımız firmaları periyodik olarak her
ay ziyaret etmektedir. Aynı gün sevkiyat ve
bu durumu bildiren SMS sistemi ile müşterilerimize ayrıcalıklı hizmet sağlamaktayız.
İhracat faaliyetlerine İran, Irak ve Mısır
ile başlayan firmamız, hedef olarak genel
cirosunun yüzde 30’unu ihracatın oluşturmasını istemektedir.
2013 yılında asansör sektörünün genel
görünümü sizce nasıl? Türkiye’deki
gelişmeleri de katarak genel bir değerlendirmede bulunabilir misiniz?
2013 yılında asansör sektörü, kentsel
dönüşüm projelerinin artmasıyla beraber
inşaat sektörünün de her geçen gün ilerlemesiyle paralel olarak hızlı yol almaktadır.
Orta vadede bu hızın devam edeceğini
öngörmekteyiz. Uzun vadede ise Ortadoğu
Ülkelerine ihracatta göstermiş olduğumuz
başarının, tüm dünya pazarında bize örnek
teşkil etmesi ve bu yolda gayretli çalışmalarımızı arttırmamız gerekmektedir.
FİRMALARDAN
Önder Asansör, makine parkuruna
lazer makinesini de ekledi
Ö
nder Asansör daha hızlı, kaliteli ve teknolojik üretim
yapmak adına makine parkurunu genişleterek lazer
makinesini de bünyesine kattı.
Önder Asansör makine parkurunu genişleterek üretimde dışa bağımlılığını neredeyse bitirme noktasına geldi. Bünyelerinde yer alan abkant
ve pres gibi imalat sistemlerine lazer makinesini de ekleyen Önder
Asansör, artık üretimden Ar-Ge sürecine hem daha hızlı, hem de daha
kaliteli imalat yapabilecek.
Önder Asansör sektörden aldığı güç ve kazanımlarını yine sektöre
yatırmaya devam ediyor. Sürekli kendini yenileyerek ve teknolojik yatırımlar yaparak her geçen gün kendisini geliştiren yerli markalarımız
arasında öne çıkan Önder Asansör, son olarak makine parkuruna kattığı lazer makinesi ile artık daha hızlı teslimat yapabiliyor. İmalatta yeni
lazer makinesi ile dışa bağımlılığını da sıfıra indiren Önder Asansör,
ayrıca birçok firmada olmayan elektrostatik toz boya tesisine de sahip.
Önder Asansör Genel Koordinatörü Çağlar Emek, bünyelerine kattıkları yeni lazer makinesi ile artık müşterilerine daha hızlı hizmet
verebileceklerini belirtirken, Ar-Ge çalışmalarının da hız kazandığını
94
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Ö
nder Asansör daha hızlı,
kaliteli ve teknolojik üretim
yapmak adına makine
parkurunu genişleterek bünyesine
lazer makinesini de kattı.
söyledi. Yeni ürettikleri Casadoor marka
otomatik kapıların teslimatlarını hızlandırmak
adına yeni lazerlerinin çok fayda sağladığını
kaydeden Emek, dışarıda kesimini gerçekleştirdikleri ürünlerin de artık kendi fabrikalarında imal edileceğini ifade etti. Bünyelerinde
üretimini sağladıkları manuel ve otomatik
kapı başta olmak üzere kabin üretiminde de
artık daha seri hareket edebildiklerini dile
getiren Çağlar Emek, kazandıkları bu seriliği
de müşteri siparişlerine yansıtabileceklerini
söyledi.
İş yaşamında
farklılıkların
yönetimi-1
Fark ve Farklılık Kavramları
Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde fark şöyle
tanımlanmaktadır: Bir kimse veya nesnenin bir
başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık,
benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans. Yine aynı sözlükte farklılık
ise; Farklı olma durumu, ayrımlılık, başkalık.
Felsefi olarak da Doğal, toplumsal ve bilince
dayanan her olay ve olguyu bütün ötekilerden ayıran özellik.
Farklılık, ne insanlara arasındaki herhangi bir
farkı ifade eder, ne de yalnızca cinsiyet ve ırk
farklılıklarına indirgenebilecek kadar sınırlandırılabilir. Farklılık, ne olumlu eylem anlayışının,
ne azınlık grubu üyelerinin tanınmasının, ne
de eşit işe eşit fırsat (EEO) uygulamalarının
diğer adıdır. Farklılık, bir istihdam ve pazar
ortamında bir arada bulunan insanlar arasındaki sosyal ve kültürel kimliklerin varyasyonudur.
Fark; şeyleri, kimseleri birbirinden ayıran özellik, ayrılık, başkalık, ayrım. Farklılık ise farklı olma
durumu, benzemezlik anlamına gelmektedir.
(Büyük Larousse, 1986, Akt. Memduhoğlu,
2008:6) Farklılık, belli bir topluluk içerisinde
yer alan temel insan farklılıklarının derecesidir.
(Certo, Akt. Memduhoğlu, 2008:6)
Faklılık, farklı inanç gruplarından olan, farklı
demografik yapıdan gelen, farklı dilleri konuşan, farklı kültürlere sahip ve farklı değerleri
benimseyen kişileri ya da toplulukları niteler,
bunların varlığını bilmeyi ve farkında olmayı
anlatır.
Farklılık, kişilik ve çalışma tarzlarından, insanların fiziksel özelliklerine, din, milliyet, cinsiyet
ve sosyo-ekonomik özelliklerden deneyim
ve eğitim gibi kişisel kazanımlara kadar pek
çok unsuru içeren bir kavramdır.
Farklılık kavramının birçok yorumu vardır.
96
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Literatürde ‘farklılık’ kavramı, bireyler arasındaki
insani özelliklerin farklılığına işaret etmektedir.
Daha açık bir ifade ile farklılık, herhangi bir
grup, topluluk veya örgüt içinde insanların
farklı kimlik, coğrafi ve etnik köken, arka plan,
deneyim, inanç, değer yargıları, yaş, cinsiyet,
demografik yapı, kişilik, yaşam stili, iş deneyi-
mi, fiziksel yeterlilik, eğitim düzeyi, aile durumu, eğilimleri ve benzerlerinin bir karışımıdır.
1.2 Farklılık Yönetimi Kapsamı ve Tarihsel
Gelişimi
Farklılık yönetimi, organizasyonlarda heterojenliğin tanınmasının ve buna değer verilmesinin hem organizasyonun performansına hem
de mali kar hanesine katkıda bulunacağını
öne süren bir yönetim felsefesidir. ABD
kökenli bir kavram olmasına rağmen, son
yıllarda kayda değer düzeyde uluslararası bir
tanınmışlığa ulaşmıştır.
Farklılıkların yönetimi, örgütteki tüm çalışanların
potansiyellerini ortaya çıkarabilmeyi amaçlayan kapsamlı bir yönetim yaklaşımıdır. Günümüzde iş gücü kompozisyonlarında artan
değişimlere bağlı olarak, örgütlerde işgücü
heterojenliği artmış, bu heterojen ve karmaşık yapıda çalışanların işe güdülenmelerini
sağlamak ve örgütsel bağlılıklarını yükseltmek
önemli bir sorun haline gelmiştir. İnsan gücü
profili gittikçe değiştiği için, eskinin homojen
insan gücünü yönetmeye yönelik teknikleri de
değişmektedir.
Farklılık yönetimi kavramının 1980’li yılların
sonunda ortaya çıkışından bu yana bu kavrama yönelik iki farklı yaklaşım ortaya çıkmıştır:
İlk yaklaşımda, Batı Avrupa’da ve daha çok
ABD’de olmak üzere yönetim alanındaki bir
grup akademisyen, danışman ve işveren
farklılık yönetimi kavramını organizasyonel
rekabeti ve performansı arttırmanın yeni bir
yöntemi olarak ivedilikle benimsemişlerdir ve
savunmuşlardır. İkinci yaklaşımda ise, eleştirel
yönetim ve endüstriyel ilişkiler disiplininden
gelen sendikacılar ve akademisyenlerden
oluşan bir grup, farklılık yönetimi kavramını,
sosyal ve işgücü eşitsizliğinin üstesinden gelinmesi konusundaki endişelere karşı yetersiz
olması açısından eleştirmişlerdir.
Farklılığın çıkış yeri ABD olmakla beraber,
98
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
küreselleşen fark kavramı, farklılık yönetimi
uygulamaları, kabulü ve araştırmalardaki artışla
yaygınlaşmış olup, İngiltere, Yeni Zelanda,
Avusturya, İskandinavya ve Hollanda bu küresel yayılmanın önde gelen ülkeleri olmuşlardır.
Aynı şekilde, özellikle Amerikan kültürünün
çeşitli kanallarla etkisi altındaki Kanada’da
benzer bir ilgiden söz edilmektedir.
Farklılık konusu yeni bir alan olmakla birlikte,
özellikle birçok nedenle ilgi görmektedir.
Genel olarak bakıldığında, farklılıkların yönetilmesini zorunlu kılan nedenler, demografik
yapıdaki değişimler, yasal düzenlemeler,
küresel işletmelerin ortaya çıkması, rekabet ve
sosyal sorumluluktur.
Farklılıkları yönetmenin temel amacı çalışan ve
müşteri memnuniyetini arttırmak, örgüt üyeleri
arasında iletişimi ve diyalogu geliştirmek ve
bu sayede örgüt performansını yükseltmektir. Örgütler artık farklılıklara ve özellikle farklı
işgücüne yönelik yeni politikalar geliştirmek ve
uygulamaya koymak zorundadırlar. Özellikle
demografik yapıları kompleks olan ülkelerin
ve örgütlerin farklılıklara önem vermesi artık bir
zorunluluktur.
Örneğin ABD’nin yüzde 28’i ırksal ve etnik
azınlıklardan oluşur ve bu oranın yüzde
30’a yükseleceği tahmin edilmektedir. (U.S.
Census Bureau, Akt. Memduhoğlu, 2008:8)
Nüfusunun üçte birini oluşturan bu farklı
grupları göz ardı eden bir ülkede toplumsal
barışın sağlanmasını beklemek iyimserlik olur.
Bu tür ülkelerde işgücü ve tüketici havuzu
da farklılıklardan oluşacaktır. Bu yüzden
örgütlerinde farklılıklara gerekli önem vermesi ve örgütün amaçları doğrultusunda iyi
yönetilmesi örgütün varlığını sürdürmesi için
çok önemlidir. (Maldonado ve diğerleri, Akt.
Memduhoğlu, 2008:9)
Devam edecek…
Yasemin BULUT
[email protected]
AÇIK FİKİR
Eğitim
şart mı?
Şart.
Yazılarımı takip edenler, mesleki eğitime verdiğim önemi ve her
defasında yapılması gerekenleri dile getirdiğimi bilirler. Sektörel
sorunlarımızın başında gelen sektörel eğitim eksikliğine dikkat
çekerek, bir kez daha görüşlerimi sizlerle paylaşmak isterim.
Sektörün büyümesine müteakip paralellik göstermesi gereken
en önemli unsurlardan bir tanesi de nitelikli eleman ihtiyacına
cevap vermek adına kalifiye personel yetiştirilmesidir. Üretici
firmaların da montaj firmalarının da yaşadığı bu soruna maalesef
hala kalıcı bir çözüm üretilemiyor.
Bu konuda bireysel olarak yapılan çalışmalar, iyi niyetli fakat
yetersiz kalıyor. Kapsamlı bir çalışma ivedi bir şekilde hayata geçirilmeli ve sürdürebilirlik sağlanmalıdır. Toplu hareketi
sağlamanın başlangıç noktası sivil toplum kuruluşları olduğuna
göre, sektörümüzde de bu noktada gözler otomatik olarak
derneklere çevriliyor. Dernekler öncelikle üyelerinin ihtiyacını
karşılayabilecek düzeyde eğitim seminerleri düzenleyebilirler.
Biliyorsunuz dernekçilik gönüllülük esasına dayanır. Üye firmalarda çalışan mühendislerden veya gönüllü hizmet verebilecek
kişilerden oluşan eğitim ekipleri kurulabilir, düzenli zaman
aralıklarıyla, teorik veya pratik dersler verilmesini sağlayabilirler.
Bu çalışmanın amacı;
-Sektöre yeni başlamak isteyen montörlere mesleki bilgilendirme ve detaylı eğitim sağlanması,
-Sektörde yıllardır emek veren eski montörlerin günün gelişen
teknoloji, güvenlik ve kalite konularında istenilen düzeye gelmesi olmalıdır.
Bu eğitimlere başlangıçta yeterli katılım sağlanmayabilir. Bu tarzda düzenlenen eğitim çalışmalarına tereddütlü yaklaşılır. Fakat
bu eğitimler istikrarlı bir şekilde sabırla devam ettirilirse, ortaya
çıkan sonuçlardan herkes memnun kalacaktır.
Buraya kadar olan kısım daha fazla geç kalınmadan hayata
geçirilmesi gereken birinci bölümü oluşturuyor. İkinci bölüm
100
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
ise; bu gönüllü çalışma devam ederken, profesyonel eğitimcilerden ekipler kurulması, gerekli tüm alt yapı çalışmalarının
tamamlanması ve milli eğitim sertifikalı sistemin hayata geçirilmesi olmalıdır. Tabi ki bu sistem dernekler üstü bir çalışma
gerektirdiğinden dolayı profesyonel bir projeyle yola çıkılmalı
ve gerekli resmi kurumlar ile bağlantılar sağlanmalıdır.
Tabi, böyle bir çalışma yazıldığı kadar kolay olmayacaktır.
Görüşlerim bazılarına imkânsız bile gelebilir. Teknik olarak
detaylandırılması gereken mesleki bilgilerin yanı sıra, verimli
çalışma kriterleri, ahlaki çalışma prensipleri gibi konular da dört
dörtlük bir eğitimin temel unsurlarını oluşturmalıdır. Bu eğitici
unsurlar kişisel gelişimi de beraberinde getirecektir. Bu konuları
işin uzmanları ele almalıdır. Böyle bir projeye start verilip, sabırla sonuca ulaşıldığında; sektörde teknolojik gelişmelere vakıf,
emektar montörler ile kaliteli ve güvenli asansör montaj eğitimi
almış, pırıl pırıl gençler olacaktır. Benim düşüncem yarının Türkiye’ sinin ve sektörümüzün buna ihtiyacı olduğu yönündedir.
Sektöre iyilik yapmak isteyen birileri varsa (ki var olduğunu
biliyorum), bu projeyi derhal hayata geçirsin isterim. Adına da
………………………. Mesleki Eğitim Çalışması desin. Noktalı
yere ne unvan gelirse gelsin, yeter ki birileri ses versin, el versin.
Muhakkak ki buna benzer sektörel iyileştirmeler hem ASGEP
Yönetiminin, hem de yerel sektör derneklerinin programında
mevcuttur. Önemli olan; can güvenliğinin had safhada olduğu
sektörümüzde, eğitim eksikliğinden dolayı daha fazla olumsuzlukların yaşanmaması ve alınacak eğitim tedbirleri ile geç
kalınmadan bir an evvel kolların sıvanmasıdır.
Söz konusu eğitim olunca, herkesin can-ı gönülden bu tip
projeleri destekleyeceğini düşünüyorum. Şahsen ben üzerime
düşen neyse her zaman yapmaya hazırım. Sektör adına
meslektaşlarımın da benimle aynı görüşte olduklarını düşünüyorum…
Saygılarımla
FUAR
FUAR
INELEX 2014, Dünya'da son dört
yılda yüzde 100 büyüyen tek
sektörel ihtisas fuarı
arttırmak için, 19 yıllık asansör sektörü ziyaretçi portföyümüzü geliştirme
çalışmalarımız her gün artarak devam
ediyor. Bu bağlamda, 44 ülkede tanıtım
ve profesyonel ziyaretçi çalışmalarına
başladık.
Ayrıca, Polonya ve Rusya Asansör Fuarı
organizasyonlarında INELEX tanıtımları yaptık. Polonya ve Rusya Asansör
Fuarlarının organizatörleri ile profesyonel ziyaretçi geliştirmesi anlaşmaları
yaptık. Birçok ulusal ve uluslararası
sektörel dergiler ile reklam anlaşmaları
yaptık. Augsburg ve ardından Kahire
Fuarları esnasında da INELEX tanıtım
çalışmaları yapılacak ve tüm dünyadaki
paket asansör ve asansör komponenti
alıcıları INELEX’2014’e davet edilecektir. Özellikle Afrika’nın tamamı, Ortadoğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa, Rusya
ve BDT ülkeleri hedef alınarak tanıtım
faaliyetlerimizi ve profesyonel ziyaretçi
çalışmalarımızı hızlandırdık.
Son olarak, Rusça konuşulan ülkelerde
istenen GOSTR, Technisky Reglament
belgeleri ve ihraç edilecek ürünlerde,
ürünün millileştirilmesinde karşılaşılacak olan sıkıntıların giderilmesi hakkında teknik destek verebilecek partner
“INELEX’2012”, Türk asansör endüstrisi ve 29 ülkenin
sektör temsilcilerini buluşturup, 14 bin metrekarede 134
firma ve 200 markayı bir araya getirmiş, 10 binin üzerinde
ziyaretçi ile bir önceki organizasyona göre yüzde 50 katılımcı
ve ziyaretçi artışı sağlamıştır. Efor Fuarcılık’ın sektöre ve
sizlere hizmet etmesi için, başta eski ve yeni tüm katılımcı
firmalarımıza, yöneticilerine ve çalışanlarına, sektörel birliklere, derneklere ve yönetim kurullarına, sektörel yayınlara
bir kez daha devam eden desteklerinden ötürü, organizasyon
komitesi adına teşekkür ederiz.
Tüm bu gelişmelerle beraber, 25 yıllık fuarcılık deneyimi ve
104
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
firmalar belirledik.
Buna göre; artan talepleri de dikkate alarak, 14 bin metrekarelik alana 4 nolu salonu da ekleyerek toplamda 3 sergi salonu ve 20 bin metrekare ile INELEX’2014’te, 200 katılımcıya
hizmet etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca sempozyumlar ile birlikte
İzmir uluslararası fuar alanının 25 bin metrekarelik alanının
tamamını kullanacağız.
Desteklerinizle son 4 yılda yüzde 100 büyüyen INELEX’in
yeni zirvelerinde yeriniz hazır.
19 yıllık asansör sektörü tecrübesi ile
Efor Fuarcılık, “minimum maliyet, maksimum faaliyet” ilkesini prensip edinip,
asansör sektörünün en önemli organizasyonu olma yolunda ilerlemektedir.
INELEX, 23 - 25 Mayıs 2014 tarihleri
arasında İzmir’de 9’uncu kez sektör
profesyonellerini buluşturacak.
INELEX’2014 organizasyonunun
ziyaretçi açısından daha etkili olması
ve katılımcıların ticari aktivitelerini
www.asansorvızyon.net 105
VİZYON'DAN
Önder Asansör, dergimizi ziyaret etti
Y
ıllardır başarılı bir işbirliği içerisinde bulunduğumuz Önder Asansör, dergimizi ziyaret etti.
Her iş gezimizde kendilerini ziyarete gittiğimiz
ve sektörel gelişmeleri değerlendirerek işbirliği yaptığımız
Önder Asansör, bir etkinlik için geldiği Ankara’da Dergimizi
de ziyaret ederek, bizleri memnun etti.
Yola çıkışımızın başından itibaren iyi bir işbirliği içerisinde bulunduğumuz Önder Asansör, bir organizasyon için
Ankara’ya geldi. Ankara programlarında bizleri de unutmayarak ziyarete gelen Önder Asansör Yöneticileri İbrahim
Bulut ve Yasemin Bulut, Vizyon Yayıncılık ekibi tarafından
karşılandı. Öncelikle Vizyon Yayıncılık merkezine gelen
Önder Asansör Yöneticileri, burada Vizyon Yayıncılık Ekibi
ile tanışarak sohbet etti. Daha önce yüz yüze tanışma fırsatı
bulamadıkları mesai arkadaşlarımız ile tanışan ve sohbet
eden Önder Asansör Yöneticileri İbrahim Bulut ve Yasemin
Bulut, Dergimizin yayına hazırlanması ve baskı aşaması ile
ilgili bilgi aldı.
Vizyon Yayıncılık merkezinde yapılan sohbetin ardından yorgunluklarını atan ve daha sonra İncek Eğriçimen
Restaurant’ta ağırlanan Önder Asansör Yöneticileri, burada
uzun süre ekibimiz ile sohbet etti. Sektörel gelişmelerin ve
bu gelişmelerin basına yansıyan ayağı olma yolunda işlevini
sürdüren Dergimiz adına memnuniyetlerini dile getiren Önder Asansör Yöneticileri İbrahim Bulut ve Yasemin Bulut,
ziyaretten memnun ayrıldılar.
Sektörde Güvenilen ùsim...
Zafer Asansör Sistemleri
Y
ıllardır başarılı bir işbirliği
içerisinde bulunduğumuz
Önder Asansör, dergimizi
ziyaret etti. Her iş gezimizde
kendilerini ziyarete gittiğimiz ve
sektörel gelişmeleri değerlendirerek
işbirliği yaptığımız Önder Asansör,
bir etkinlik için geldiği Ankara’da
Dergimizi de ziyaret ederek, bizleri
memnun etti.
Ürün Özellikleri
- Çelik döküm gövde
- 8 mm kalÖnlÖøÖ
- O16 galvanizli transmisyon çeliøi
www.zaferasansor.net
ZAFER
asansör sistemleri
108
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
ÜZÜMLÜ BEYĐEHéR KONYA
Tel: 0332 524 71 81
Abdurrahman ÖZAKIĐ
GSM: 0533 611 17 45
E-mail: [email protected]
Mustafa GÖRMÜŞ
STANDART
Endüstri Yüksek Mühendisi
Standartlarda
gerçekleşecek
değişiklikler
İlk olarak 1998 yılında yayınlanan ve A1, A2, A3 ekleri ile birlikte
3 kez tadile uğrayan Elektrikli Asansörler ve Hidrolik Asansörler
ile ilgili EN 81-1 ve EN 81-2 standartları, artık son tadil haklarını da
kullandıktan sonra yeniden düzenlenmeye alınmış ve yeni yayın
için hazırlıkları devam etmektedir.
Özellikle 2009 yılında yayınlanan A3 tadil versiyonu ile birlikte
gerek Avrupa’da gerekse ülkemizde en çok tartışılan ve gündeme
getirilen konu, sektörün bu tadil standarda henüz hazır olmadığı
olmuş ve uygulama tarihinin ertelenmesi ile ilgili talepler olmuştur.
Hatta Avrupa Birliği Komisyonu bu talepleri haklı görmüş ve 2011
yılı Temmuz Ayı olarak belirlenen yürürlüğe giriş tarihi 2012 Ocak
ayına ertelenmiştir. Erteleme talepleri ile karşılaştığımda verdiğim en
büyük tepki 2009 yılında yayınlanan bu standarda 3 yılda sektörün
neden hazır olmadığı konusu idi, bu durumda; “Bizim haberimizi
yoktu”, sesi oldukça yüksek çıkmıştır. İşte bu sebepten dolayı sektörün yeni standart değişiklikleri konusunda haberdar olması amacı
ile bu yazıyı düzenleme ihtiyacı hissettik. Bu yazımızda Temel
asansör standartlarında ne tür değişiklikler olacağını ana hatları il ele
alacağız ve bu değişikliklerin tahmini yürürlüğe giriş süresi hakkında
bilgi vermeye çalışacağız.
EN 81-1 ve EN 81-2 artık tarih oluyor
CEN Avrupa Standardizasyon Komitesi’nin TC 10 numaralı
Asansör, Yürüyen Merdiven ve Yürüyen Bantlar Teknik komitesi, Elektrikli ve Hidrolik Asansörler için standartları tek çatı
altına alma kararı almış olup, bu 2 asansör tipi için tek bir ürün
standardı yayınlamaya karar vermiştir. Bununla birlikte EN 81-1
ve EN 81-2 standartlarında bahsi geçen test ve muayeneleri ise
ayrı bir standart çatısı altında toplamaya karar vermiştir. Bu karar
sonrasında ise EN 81-20 ve EN 81-50 standartlarının hazırlık
çalışmaları başlatılmıştır. EN 81-20 Asansörlerin Yapım ve Montajı
için Güvenlik Kuralları – Yük ve İnsan Taşıma Amaçlı Asansörler,
EN 81-50 Asansörlerin Yapım ve Montajı için Güvenlik Kuralları-
110
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
-Havalandırma:
Yeni hazırlanan EN 81-20 standardı daha önceki standartlardan
farklı olarak, kabin ve makine boşluklarının havalandırması konusuna daha fazla yer ayırmış olup, standardın EK E Bölümü’nde
makine boşlukları ve kabin havalandırması konusunda daha detaylı
bilgiler vermektedir. Bu bilgiler ışığında gerek İmar mevzuatlarımızda gerekli değişikliklerin yapılması gerekse mimarların bu değişiklikler konusunda bilgilendirilmesi için çalışmaları yapılması gerekli
olacaktır.
En alt katta bulunan kat kapısı kildi ile kuyu iniş merdiven arasındaki
mesafenin 1 m’den fazla olması durumunda kuyu dibinde ekstra
bir kilit açma ekipmanı bulunması zorunluluğu getirilmiştir.
-Kuyu özellikleri:
İki kat arası mesafenin 11 metreyi aştığı durumlarda orta kısma acil
kurtarma kapısı dışında 2 farklı alternatif, yeni standarda eklenmiştir.
Kabin aydınlatması ile ilgili olarak ek kurallar konuşmuştur.
Karşı ağırlık korumasının yüksekliği, 2 metre olarak düzenlenmiştir.
Kuyu üst kısmında giriş, asansörde işlem yapılması durumunda
bulunması gereken kişiler için gerekli alanlar daha net tanımlanmış
olup, kullanılmayacak alanların farklı renklerle boyanması kuralı
eklenmiştir.
Deneyler ve Testler Standartları, daha evvel yürürlükte olan EN
81-1 ve EN 81-2 standartlarının yerini almak üzere hazırlanmaya
devam etmektedir.
Öncelikli olarak sektörümüzün en çok merak ettiği konu; “Bu
standartlar ne zaman yayınlanacak ve ne zaman yürürlüğe girecek?
sorusu olacağı için, kısaca bahsetmekte yarar bulunmaktadır. CEN
tarafından gerçekleştirilen hazırlık çalışmaları, büyük çoğunlukla
tamamlanmış olan standartların yayına alınması için öngörülen süre
Haziran 2014 tarihi olup, Ekim 2014’te ise Avrupa Birliği komisyonu tarafından Asansör Yönetmeliği kapsamında uyumlaştırılması
öngörülmektedir. Avrupa Birliği tarafından uyumlaştırılan standartların uyumlaştırılma süreci, genel olarak 1,5 yıl tespit edildiği göz
önüne alınırsa, Nisan 2016 tarihinde zorunlu uygulamaya alınacağını öngörebiliriz. Bu sürenin 6 ay ile 1,5 yıl daha ötelenme ihtimali
olduğunu da göz önünde almakta yarar bulunmaktadır.
Kısaca standartların hazırlanma süreci ve yayına alınma süreleri
hakkında bilgi paylaştıktan sonra standartların içeriğinde ne tür
teknik değişikliklerin bulunacağını ele almadan önce yukarıda da
bahsettiğim gibi bu değişiklikler henüz Standardizasyon Kurumları
tarafından onaylanmadığı için uygulamada kullanılmaması gerektiğini belirtmekte yarar bulunmaktadır.
Ana hatları ile bazı değişiklikler
- Yeni tanımlar:
Yetkili Kişi, Uzman Kişi, Bakım, Kurtarma Operasyonu, Özel aletler
gibi yeni kavramlar ve bu kavramların açıklamaları standarda eklenmiştir.
Önemli tehlikeler yeni standartta 4’üncü Madde’de tam olarak
listelenmiş ve bu listede ilgili tehlikelin giderilmesi veya risklerin
azaltılması ile ilgili uygulamaların hangi maddede tanımlandığı
belirtilmiştir.
Kuyuya giriş sırasında kullanılan merdivenlerin montajı ayrı bir ek ile
tanımlanmış olup, kullanılabilecek tüm alternatif merdiven çeşitleri
şekillerle tanımlanmıştır.
Fren paten ve diğer ekipmanlar ile kılavuz ray arasında olması
gereken maksimum mesafeler şekiller ile tanımlanmıştır.
Muayene işlemleri için muayene kontrol istasyonu kavramı standarda eklenmiş olup, bu istasyonun farklı asansör tipleri için konumları
belirlenmiştir.
Mahsur kalan kişiler için EN 81-28 standardına uygun bir uzaktan
alarm cihazı kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.
-Makina boşlukları:
Mevcut standartta çalışma alanlarında bulunması gereken 200
lux aydınlatma, yeni standartta çalışma alanları ve geçiş yollarında
aranmaktadır.
-Kabin özellikleri:
Kabin ölçüleri ve ölçüm için alınan kriterler yeniden düzenlenerek
detaylandırılmıştır, ayrıca kabin içerisinde kullanılacak olan malzemelerin alevlenmeye karşı dayanıklı olması ile ilgili kural konulmuştur.
Kabin üstü korkulukların kullanımı ile ilgili yeni ölçüler belirlenmiş
olup, korkuluk gerekmeyen durumlarda zeminde ayak koruma şartı
eklenmiştir.
-Askı sistemi:
Halatlardan birinin diğerlerine göre uzaması durumunda kabinin en
yakın katta durma kuralı eklendi.
Dengeleme ağırlığı kullanımı ile ilgili ek koşullar hız bağlı olarak
çeşitlendirilmiştir.
Mevcut standartta Ek M’de tanımlanan hesaplamalar ile ilgili kurallar
EN 81-50 standardına taşınmıştır.
- Frenler:
Mevcut standartta geçen ve ülkemizde çok yoğun kullanılmakta
olan ani frenlemeli tampon etkili güvenlik tertibatları, yeni standartta
tamamen kaldırılmış olup, sadece kaymalı ve ani frenlemeli güvenlik tertibatlarının kullanımına müsaade edilecektir.
-Kılavuz raylar:
Mevcut standartta Ek G’de tanımlı olan kılavuz ray hesaplamaları
EN 81-50 Standardına taşınmış ve ek bazı yeni hesaplama kuralları
belirtilmiştir.
Farklı yükseltilerin bulunduğu durumlarda ihtiyaç duyulacak ek
merdiven ve koruma tedbirleri eklenmiştir.
-Muayene deneyler:
EN 81-50 standardında tanımlanan muayene ve deneyler, son
muayenede bazı yeni eklemeler barındırmaktadır. Bunun yanında
güvenlik ekipmanlarının tip onay testleri de EN 81-50 standardında
tanımlanmıştır.
-Kat ve kabin kapıları:
Kat kapılarında cam kullanılması durumunda kullanılacak cam tipine
bağlı olarak sarkaç çarpma deneyleri, detaylı olarak tanımlanmıştır.
Yangın mevzuatına tabii asansörlerde kat kapılarının yangına dayanım test standardı EN 81-58 tanımlanmıştır.
-İşaretlemeler ve kullanma talimatları:
Yeni standartta asansör üzerinde ve diğer alanlarda kullanılması
gereken işaretlemeler şekil olarak ve renkli şekilde tanımlanmıştır.
Bunun yanında kullanma kılavuzu hakkında bilgiler içeren standartta
seyir defteri il ilgili bazı ek maddeler içermektedir.
Kapıların dayanması gereken kuvvetlere dair kriterler yeniden
düzenlenmiştir.
Yukarıda, mevcut kullanılan asansör standartları ile yerine geçecek
olan standartların içeriğinde bulunan farklılıkları ana hatları ile ele
almaya çalıştık. Bu çalışmadaki ana amacımız sektör paydaşlarına
yakın gelecekte bazı değişiklikler olacağına dair bilgi vermekti.
Gerçekleşecek olan değişiklikler hakkında daha spesifik ve teknik
detaylar içeren bilgileri ilerleyen aylarda yayınlayacağımız yazılarda
tanımlamayı düşünüyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde sektörün
bahsettiğimiz periyotlar içerisinde bu değişikliklere hazır halde
bulunmasını amaçlamaktayız.
Kanatlı kapıların kullanımı durumunda ekstra güvenlik kontağı şartı
getirilmiştir.
Kabin kapılarının kilit açılma bölgesi dışında kesinlikle el kuvveti
uygulayarak 100 mm’den daha fazla açılamama kuralı getirilmiştir.
www.asansorvızyon.net 111
M. Akif TEMELLİ
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ
Makine Mühenidisi
Ankara Sanayi Odası Meclis Üyesi / TOSYÖV Genel Sekreteri
Nitelikli,
mesleki ve
teknik insan
gücü
Nitelikli, mesleki ve teknik insan gücü yetiştirilememesi meslek liselerinin önemli problemleri arasında yer
alıyor. Dolayısıyla biz sektör temsilcilerinin de nitelikli
personel ihtiyacını karşılayamıyor.
Burada (EMT) Elektro Mekanik Taşıyıcılar Bölümü’nde
atölyede maket asansör üzerinde uygulamalı dersler
verilerek mesleki ve teknik eğitimin içeriği geliştirilmekte, eğitim kalitesi arttırılmaktadır.
Ara insan gücü yetiştiren ve mesleki eğitim veren
kurumlarda hala 1950 - 1960’lı yılların teknolojisine
göre eğitim veriliyor. Teknolojiyle alakası olmayan
gereksiz ve yetersiz dersler halen bu eğitim kurumlarının müfredatlarında yer alıyor. Bu sorunun çözümü
için, iş gücü piyasasında var olan bilginin, sektörün
ihtiyacı olan ara mesleklerle paylaşılması gerekiyor.
Buna ilave olarak firmalarda uygulamalı eğitim görülerek daha ileri bilgilendirme sağlanmaktadır. Bu anlamda okul idarecileri stajyer öğrencileri staj yapacakları
firmaları titizlikle incelemekte ve öğrencilerini takip
etmektedir. Öğrencilerimiz, böylece okulu bitirdiğinde daha kolay hayata adapte olmakta ve gerçek bir
meslek edinerek okulunu bitirmektedir. Bu vesileyle
öğrenciler mezun olduktan sonra istihdam edilecekleri sektörün gerçeklerini birebir yaşayarak algılamakta ve ona göre eğitimlerine devam etmektedirler.
Devlet imkanları ile mesleki eğitimin her zaman güncel kalma imkanı olmuyor. Teknolojiyi eğitim kurumlarımız yakından takip edemiyor, sektörün ilgisizliği
nedeniyle de eğitim maalesef güncel kalamıyor.
Daha üst organizasyonlarla çözüm yolu bulunabilir.
Meseleyi sektörlere indirgersek, mesleki eğitimle ilgili
sektörlerden okullara destek yapılabilir.
Okullarımıza yapılan bağış ve katkıların nihai amacı,
bölümleri güzelleştirmek değil, sektörde çalışacak
kaliteli elemanların yetiştirmesine katkıda bulunmak olmalıdır. Ankara’da asansör eğitimi veren tek
meslek lisesi Güvercinlik Endüstri Meslek Lisesi’dir.
114
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
Sektör temsilcilerimizin de ara ara illerinde bu
tip eğitim veren kurumlara gitmeleri ve gelecekte
personelleri olacak bu genç beyinleri desteklemeleri
gerekmektedir. Öğrencilerimiz ile yakından ilgilenerek eğitimleri ile alakadar olmaları, gerekli teknik ihtiyaçları karşılamaları gerekmektedir. Sonuçta bu genç
beyinler sektörümüzün geleceğinde bizlerin yanında
olacak, sektörün geleceği adına çalışacaklardır.
Başarı uygulamadan geçer…..
Veli SARITOPRAK
SİVİL TOPLUM
TÜSİAV Başkanı
BAF 2014
BAŞKENT
ASANSÖR
İşadamı,
Liderlik ve
Girişimcilik
İşadamı, üretim araçlarını en iyi biçimde kullanarak, mal
ve hizmet pazarlayan ve satan kişidir. İşadamı risk alır.
Amacı kazançtır. İstihdam yaratır, ülke ekonomisine
katma değer sağlar. İşadamları; ekonomik hayata olsun,
politik yaşama olsun önemli katkılar sağlarlar.
Taşıdıkları riskler kadar sorumluluk ta üstlenirler. Bu
sorumluluklar sadece istihdam ettikleri kişilere değil aynı
zamanda içinde yaşadıkları topluma karşıdır. İşadamları
toplum sorunlarına karşı duyarlı kişilerdir. Bu sorunlara
çözüm arama noktasında bağlı oldukları oda, dernek,
sendika ve birlikler kanalı ile çalışmalar yaparlar ve
kamuoyunu aydınlatırlar. Toplum sorunlarının çözümü
sonuçta ekonomiyi de iş dünyasını da olumlu etkiler.
Lider ve Liderlik
Lider; yola çıktığı zaman arkasından insanların takip ettiği,
insanları arkasından sürükleyen kişidir. Liderlik ;
- Vizyon
- Misyon
- Organizasyon
- Motivasyon
- Aksiyon
Özellikleri gerektirir. Geleceği göremeyen, organizasyon
yeteneği olmayan, ekibini ve insanları motive edemeyen
kişi lider olamaz. İnsanların birçoğu yönetici koltuğuna
oturduğu zaman lider havasına giriyor. Gücünü koltuktan alan kişiden lider olmaz. Gerçek lider oturduğu
116
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
FUARI
ѽLȐȰɜͤɑιȽǸΒȰȐȽɜɤȵɤΒȹǸɕ̨Ѿ
koltuğa güç verir. Liderlik özgür olmayı, yapıcı şekilde
farklı olmayı gerektirir. Lider; kendisine ayna tutabilen
ve tanıyan kişidir. Liderlik felsefesi, kaynağını insan ve
yaşamdan alır. İnsanlar, liderlik yolculuğuna başlamadan
önce kendilerini tanımalı ve anlamalıdırlar. İnsanlara
sahiplenebilecekleri düşleri, heyecanı, inancı, tutkuyu,
coşkuyu ve gücü ancak liderler verebilir. Eğer bir kişi
yola çıktığında onu coşkuyla takip edenler varsa o kişi
liderdir.
Girişimcilik
Girişimci gücü ile risk alan bir işadamında eğer liderlik
yetenekleri de varsa o işadamı mucizeler yaratır. Ünlü
düşünür GASSİON “Fikir benzin gibidir. Çok kişide benzin vardır. Fakat onu bir motora koyup çalıştırabilecek
girişim, alevleyebilecek kibrit yoktur “ diyor. İşte lider
bir işadamı kibrittir. Lider bir işadamı görülmeyeni görür.
Vizyon sahibidir. Herkes etrafına bakar ama aynı şeyleri
göremez. Bu gözleri eğitmeye bağlıdır. Peter Drucker
diyor ki “ Girişimciliğin sihirli ve gizli yanı yoktur. Kalıtımsal
bir yetenek te değildir. O, öğrenilebilecek bir disiplindir. Mükemmelliği başaranlar, beyinlerinin en becerikli
kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanma da usta olanlardır.
Onları değerlendiren farklı kılan da budur”.
Ülkemizde işadamlarının, liderlerin ve girişimcilerin sayısının artması en büyük dileğimizdir.
10-13
NİSAN
2014
Karaca Sk. Villa Beyaz Apt. No: 17/4 G.O.P.-ANKARA
Tel. : 0.312 442 28 20 (Pbx)
Fax : 0.312 442 26 96
WWWCYFFUARCOMTR¬ ¬ s¬ ¬ INFO CYFFUARCOMTR
a Part of Group
“BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR”
Şükrü KIZILOT
YAKLAŞIM
[email protected]
Sigortalı işçiye
ceza var, kaçak
işçiye yok
BİLİN bakalım ne?
Bir ipucu verelim, sorduğumuz bir bilmece değil, yasa uygulaması!
Sizi fazla merakta bırakmadan açıklayalım;
Kaçak yani sigortasız işçi çalıştıran işverene hapis cezası yok.
Buna karşılık, sigortalı işçi çalıştırıp, ücretini düşük gösteren
işverene hapis cezası var!..
Daha ötesi, sigortasız işçi çalıştıran işverene, bir kat vergi ziyaı
cezası uygulanıyor. Sigortalı işçi çalıştırıp, ücretini bordroda
düşük gösteren işverene ise üç kat vergi ziyaı cezası uygulanıyor.
“Arkadaş sen muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (ücret
bordrosu) düzenledin. Bunun cezası da 18 aydan üç yıla
kadar hapis cezası. Hadi bakalım savcılığa” deniliyor. 18
aylık asgari hapis cezası, bir yıldan fazla olduğu için paraya da
çevrilemiyor.
NİÇİN BÖYLE?
Şimdi diyeceksiniz ki; “Niçin böyle?”
Niçin olacak, ilgili yasa böyle diyor da onun için!
Hemen belirtelim, yukarıdaki işçileri, Sosyal Güvenlik Kurumu
yetkilileri tespit ederse, cezalı sigorta primleri de isteniyor.
Sigortasız işçi çalıştırdığı tespit edilene;
“Sen kaçak çalıştırdığın işçinin vergisini yatırmadın. Hadi bakalım öde vergisini ve bir kat da vergi ziyaı cezasını” deniliyor.
(VUK Md. 344/1)
Sigortalı işçi çalıştıran ancak bordroda ücretini düşük
gösteren işverene;
“Sen muhteviyatı (kapsamı) itibariyle yanıltıcı belge (yani
bordro) düzenlemişsin. Hadi bakalım, düşük gösterdiğin
ücretin vergisi ile üç kat vergi ziyaı cezasını öde de görelim”
deniliyor. (VUK Md.344/2)
Olay bununla da bitmiyor.
Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2. maddesinde;
“Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte, bu
muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe
aykırı şekilde yansıtan belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
belgedir” diye yazıyor. Bu maddeden hareketle;
118
asansör vİzyon dergİsİ
TEMMUZ - AĞUSTOS‘13
İşte böyle...
Şimdi anladınız mı “kaçak işçiye yok, kaçak olmayana var”
demekle neyi kastettiğimizi?
TASDİKLİYE VAR, TASDİKSİZE YOK
Vergi inceleme elemanı, defterlerinizi 15 gün içinde, incelemeye ibraz etmenizi istedi.
Bu süre geçtiği halde edemediniz ya da etmediniz.
Bu durumda ne oluyor biliyor musunuz?
Defterlerinizin varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle
sabit olduğu halde ibraz etmemişseniz, bu fiil “gizleme”
sayılıyor.
Yaptırımı “18 aydan üç yıla kadar hapis”. Bir de takdir olunacak verginin 3 katı “vergi ziyaı cezası” kesiliyor. (VUK Md.
30/3, 344/2 ve 359/a-2)
Defterleriniz notere tasdik ettirilmemişse ve inceleme elemanına da ibraz edilmemişse, bir gün bile “hapis cezası”
yok. Takdir olunacak verginin de üç yerine bir katı “vergi ziyaı
cezası” kesiliyor. (VUK Md. 30/3, 344/1)
Rahmetli Ayten Alpman’ın bir şarkısı vardı. O öldü ama şarkısı
yine devam ediyor; “Bir başkadır.. benim memleketim..”

Benzer belgeler