2011 Ağustos - türk eczacıları birliği

Transkript

2011 Ağustos - türk eczacıları birliği
ISSN 1301-5060
TEB Haberler 04
Türk Eczacıları Birliği’nin İki Aylık Yayın Organı Temmuz-Ağustos 2011
Bitkisel Ürünlerde Danışmanınız
TOPLANTI
37.Dönem 6.Başkanlar
Danışma Kurulu Toplantısı
DOSYA
Bitkisel Gıda Takviyeleri
Durum Değerlendirmesi
czacınız
ECZACILIK AKADEMİSİ
TEB-E-ON Eczacılar İçin
Online Eğitim Platformu
BAKIŞ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK / Başkan
Sevgili meslektaşlarım,
T
ürkiye’de uzunca bir süredir sivil anayasa ve askerî
vesayet tartışmaları yürütülüyor. Özellikle geçtiğimiz
yıl referandum sürecinde doruğa çıkan bu tartışmalar
12 Haziran’da gerçekleştirilen genel seçimlerle yeni bir
evreye girmiş bulunuyor.
Bugün Türkiye’de tüm toplumsal kesimlerin arzu ve ihtiyaçlarına yanıt verecek nitelikte eşitlikçi ve özgürlükçü yeni bir
anayasanın yapılması artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Zira 12
Eylül askerî rejiminin Türkiye toplumuna biçtiği 1982 Anayasası artık ülkeye dar gelmeye başlamıştır. Değişmekte olan
dünya sistemi içerisinde Türkiye’nin otoriter zihniyet ürünü
bir anayasa ile yönetilebilmesi mümkün değildir.
Türkiye’de demokrasiyi kurumsallaştıracak gerçek anlamda
sivil bir anayasanın birbirinden farklı tüm toplumsal kesimleri kapsaması zorunludur. Bunun yolu ise söz konusu kesimlerin öz örgütlenmelerinin, sivil toplum kuruluşlarının,
meslek örgütlerinin ve sendikaların anayasa yapım sürecine
dâhil edilmesinden geçer.
Yeni anayasa yapılırken birtakım hususların bir arada yaşama kültürü açısından mutlaka göz önünde bulundurulması
gerekmektedir. Öncelikle, demokratik, laik, sosyal hukuk
devleti ilkeleri çağdaş bir devletin sahip olması gereken en
temel nitelikler olarak yeni anayasada da korunmalıdır. Diğer yandan meslek örgütlerinin, sendikaların ve sivil toplum
kuruluşlarının üyeleri adına hak aramalarının ve hareket edebilmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı, söz konusu örgütlenmelerin üyeleri adına hak arama işlevinin anayasal güvence altına alınması yönündeki düzenlemelere yeni anayasada
mutlaka yer verilmelidir. Meslek örgütlerinin, sendikaların ve
sivil toplum örgütlerinin yetki, söz ve karar alma süreçlerinde
söz sahibi olmasının anayasal zemine oturtulmasının gerçek
anlamda demokratik bir toplum için olmazsa olmaz koşullardan biridir.
Siyasal iktidar 12 Haziran genel seçimlerinin hemen öncesine
denk gelen günlerde, 29 Mayıs’ta TBMM’den aldığı Yetki Kanunu çerçevesinde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)
ile oldukça geniş bir alanda düzenleme yapabilme imkânını
elde etmiştir. Bu doğrultudaki düzenlemelerden biri de çok
yakın bir gelecekte sağlık meslek örgütlerinin gündemine gelecek olan Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname Taslağı’dır. KHK’lar, belli bir
alana özgü acil bir meselede yürütme organının uzun yasama
süreçlerini atlayarak o alana müdahale etmesine olanak veren
hukuksal araçlardır. Toplumsal hayatın en önemli unsurlarından biri olan sağlığın yasama süreçlerinden geçirilmeden
ve üzerinde kapsamlı tartışmalar yürütülmeden, aceleye getirilerek bir KHK ile düzenlenmesi gelecek açısından içerisinde
önemli riskler barındırmaktadır. Diğer yandan sağlık alanının
en önemli bileşenleri olan sağlık meslek örgütlerinin katılımı
olmaksızın, onların görüşlerine başvurmaksızın hazırlanan
bu düzenleme, şeffaflığa vurgu yapan yeni kamu yönetimi paradigmasıyla büyük bir tezatlık teşkil etmektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın teşkilat yapısında değişiklik yapacak KHK
taslağı; sağlık, ilaç ve eczacılık gibi doğası gereği asla ticarî
olarak ele alınamayacak bir alanı daha fazla piyasalaştırmanın
yanı sıra sağlık meslek örgütlerini işlevsizleştirmeye dönük
düzenlemeler içermektedir. Oysa meslek örgütleri sadece
mesleğe değil toplumun demokratikleşmesine ve bir bütün
olarak gelişimine katkıları bakımından temel önem taşıyan
yapılardır. Meslek örgütlerini zayıflatacak, dolayısıyla
mensupları adına hak arama çabalarını dayanaktan yoksun
bırakacak girişimler demokrasiye ve örgütlenme özgürlüğüne
büyük bir darbe vurmak anlamına gelir.
Öte yandan bazı çevreler tarafından meslek örgütlerinin
politize olduğu yönünde zaman zaman ortaya atılan iddialar
toplumda kafa karışıklığı yaratmaktadır. Zira meslekî haklar
için mücadele de sonuçta siyaset yapmaktır. Meslek örgütlerine siyaset alanını kapatmak günümüzün başat hale gelmiş
katılımcı demokrasi ve güçlü sivil toplum söyleminin içini
boşaltmak anlamına gelir.
Eylül ayında Eczacı Odalarımız Genel Kurullarını
gerçekleştirecekler. Bu anlamda sorunlarımızın çözümü, mesleğimize yönelik tehditlerin bertaraf edilmesi
ve mesleğimizin daha sağlıklı bir geleceğe taşınması
noktasında temel dayanağımız olan Eczacı Odalarımıza
sahip çıkmamız gerektiği bilinciyle seçimlere gitmeliyiz.
Taleplerimizin karşılanması örgütlü yapılarımız zemininde birbirimize daha sıkı sarılmaktan, paylaşmaktan,
katılmaktan, uzlaşmadan, birlikte düşünmekten ve birlikte
mücadele etmekten geçmektedir. Bu anlamda bir başlangıç
yapmak oda seçimlerine katılım, söz alma, somut proje
ve öneriler sunma ve oy kullanmakla mümkündür. Bir
düşünür “mutluluk kimileyin çaba gerektiren bir seçimdir” diyor; bizler eczacılık açısından mutlu bir gelecek
hayal ediyorsak buna giden yoldaki en değerli çabalardan
biri olan Eczacı Odası seçimlerine katılım göstermek ve
yarınlarımız için bilinçli oy kullanmak zorundayız.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
3
DİYALOG
Uzm.Ecz.Harun KIZILAY / Genel Sekreter
TEB Haberler Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Twitter: @harunkizilay
Bir TEB Haberler dergisinde daha, yine birlikteyiz.
Ö
ncelikle, 12 Haziran seçimleri sonucunda oluşan yeni TBMM’nin ülkemiz ve vatandaşlarımız için umut dolu süreçlere
katkı sağlaması dileğiyle sizlere merhaba
diyorum. Bu düşüncelerle, 1 Ekim 2011’den itibaren
daha müreffeh ve barış dolu bir Türkiye için meslek
örgütü olarak da elimizden gelen katkıyı sunmaya
hazır olmalıyız diye düşündüğümü sizlerle paylaşmak isterim.
Biz eczacılar, bünyesinde biyoloji, tıp ve kimya gibi
disiplinleri kapsayan 5 yıllık yoğun bir eğitim periyodunu tamamlayarak fakültelerinden mezun olduktan
sonra, hasta ve bireyleri uygun sağlık profesyoneline yönlendirme kapasitesi ile tanı ve tedavi sürecine
destek vermekteyiz. Bu rolümüz ile sağlığın geliştirilmesi ve hastalıkların önlenmesi gibi koruyucu sağlık
hizmetlerine ciddi katkılar sunmaktayız. Bizler, meslek içi eğitimlerle bilgisini sürekli tazeleyen, tedarik
ettikleri sağlığa ilişkin tüm ürünlerde, kanıta dayalı bilgi sağlayan, bakım hatalarını azaltan, hastanın
tedaviye uyumunu arttıran, yetkili ve uzman sağlık
profesyonelleriyiz. İşte bu nedenledir ki eczacılar,
sağlığa ilişkin tüm ürünlerin güvenli olarak kullanılmasında mesleki ve etik standartlara yakışır bir
nitelikte sorumluluk sahibi olarak doğru, etkin ve
güvenli ürün seçiminde en uygun sağlık danışmanlığı hizmetini sunarlar. Bu sorumlu ve etik davranış
modeli ile hareket eden eczacıların meslek örgütü
olarak TEB, bitkisel ürünlerin, gıda takviyelerinin
ve sağlığa ilişkin tüm ürünlerin halka ulaştırılması
noktasında uzman sağlık profesyonellerinin danışmanlığı ve yönlendirmeleri olmadan sürdürülen tüm
sağlıksız girişimlere ve pazarlama yöntemlerine karşı
etkin bir mücadele yürütmektedir.
İşte bu bilinçle, biz eczacılar, ilkesel olarak tüm ilaç
ve ilaç etkisi gösteren ürünlerin tamamının yalnızca
Sağlık Bakanlığı onayı ile halka ulaştırılması gerektiğini savunmaktayız. Oysaki mevzuattaki boşluklardan faydalanarak, kârlarına kâr katmak amacıyla
toplumun sağlığıyla oynamaktan çekinmeyen kişi ve
4 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
şirketler, bitkisel ürünler için “gıda takviyesi ürün”
onayı alıp ilaç gibi satmaktadırlar. Televizyon programlarına çıkmakta ve halkımızı yanlış yönlendirmektedirler. Vatandaşlarımızın “nasıl olsa bitkisel,
demek ki zararsızdır” yönündeki yanlış algılarına
dayanarak para kazanmaya çalışan, tek amacı kâr
etmek olan kişileri bir kez daha yayınladığımız basın
açıklaması ile uyardık. Hekim tavsiyesi ve eczacı danışmanlığı olmadan hiçbir ürünün kullanılmaması
ve bu tür ürünlerin tanıtımını yapan kişilerin de bilimsellik kisvesini kullanmalarına itibar edilmemesi
yönünde halkımızı ve kamuoyunu uyardık.
Bu konuda yürüttüğümüz çalışmalarımıza ışık tutan
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yapmış
olduğumuz toplantılara veri sağlayan bir çalışmamızın özetini bu sayıda sizlerle paylaşıyoruz.
Ayrıca bu sayımızda, “Hastalıklar” köşemizde “PKU
(PhenylKetonUria)” hakkında tanıtıcı ve farkındalık
yaratan bir yazıya yer verdik.
Bu yazılara ek olarak Temmuz-Ağustos sayımızda
28 Temmuz’da düzenlemiş olduğumuz 37.Dönem
6.Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı’nın detaylarına ulaşabileceğinizi hatırlatmak istiyorum. Ayrıca, 12 Haziran seçimleri vesilesiyle dergimizin bu
sayısında farklı siyasi partilerden seçilmiş Eczacı
Milletvekillerimizi sizlere kısaca tanıtmak ve Sağlık
Komisyonu’nda yer alan eczacıların isimlerini sizlerle paylaşmak istedik.
Son olarak, sosyal medya ağlarından “Twitter” iletişim kanalının tanıtımın yapıldığı Güncel başlıklı köşemizin ilginizi çekeceğini belirtmek isterim. Hemen
hemen herkes tarafından kullanılan bu ağı, eczacılar
olarak daha etkin ve verimli bir şekilde kullanmamız
gerektiğine dair inancımı sizlerle paylaşarak sözlerime son veriyorum.
Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle.
Sağlıcakla kalın.
TOPLANTI
Ecz Meriç KALAYCIOĞLU, Ecz.Esin ÖNGÜN
37.Dönem Merkez Heyeti
6. Başkanlar Danışma
Kurulu Toplantısı
37. Dönem Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti 6. Başkanlar Danışma Kurulu
Toplantısı, “İlaçta Durum Komisyonunun çalışmaları” gündemiyle 28 Temmuz
2011 tarihinde Ankara’da yapıldı. TEB Genel Sekreteri Uzm.Ecz.Harun KIZILAY
konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi.
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
nu’nu oluşturmuştuk.
(TEB Merkez Heyeti Başkanı)
Burada hem Merkez Heyeti Üyelerimiz vardı, hem de bazı odalarımızın başkanları ve yöneticileriyle eczacı kooperatiflerinin
temsilcileri bu komisyonda birlikte çalışmışlardı ve burada bir
tespit yapmışlardı. Tespit şuydu: Eczanelerin ilaç alımını gerçekleştirirken yaşadıkları temel sorunlar, pazar payı yüksek
olan ilaçların özellikle ticarî iskontolarının düşürülmesi ya da
sınırlanması ve vade sürelerinin kısa olmasıyla ilgili bir tespitti. Bu çerçevede ilaç üreticisi veya ithalatçısı firmalarla ve bu
süreçte dağıtım kanallarıyla da görüşerek, burada bu politikaya ilişkin verileri onlarla paylaşmaya çalıştık.
Değerli
meslektaşlarım, hepinizin bildiği
gibi eczane ekonomilerini belirleyen iki temel
unsur var. Bunlardan
birisi ilaç bedellerinin
geri ödenme koşulları,
diğeri de ilaç alım koşulları. Bir eczanenin
meslekî bir işletme olarak varlığını sürdürebilmesi açısından ilaç
alım koşullarının iyileştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
Bu bağlamda hatırlanacağı üzere ilaç sanayi ve dağıtım
kanallarının, ilaç alım koşullarında yarattıkları tek taraflı
tutum, 2009 yılında Türk Eczacıları Birliği’nin yine böyle bir Başkanlar Danışma Kurulunda gündem edilmiş ve
onun akabinde Mart ayında biz İlaçta Durum Komisyo-
Bu süreç içerisinde bu konuyla ilgili düşüncelerimizi; yani,
vadelerin 90 günün altında olmaması koşulunu ve ilaçlarda
mutlaka bir ticarî iskontonun yapılması olgusunu onlarla paylaşmaya çalıştık ve Türk Eczacıları Birliği’nin web sitesinden
de ilaçta duruma ait bilgilendirmeler olarak meslektaşlarımızı
bilgilendirdik.
2009 yılında komisyon üyelerinin özverili çabaları ve eczacı
odalarının yoğun desteğiyle, ilaç sanayiyle yapılan görüşmelerde yol almaya çalıştık.
Temmuz-Ağustos 2011 / TEB Haberler
5
TOPLANTI
Ecz. Zeki Özgen (Osmaniye Eczacı Odası Başkanı)
Danıştayın reçeteye yazılacak ilaçtaki sınırlandırmayı kaldıran kararı sonrası Sosyal Güvenlik Kurumu yanlış bir çözüm arayışına girdi. Ufukta e-reçeteyi beklerken, reçete provizyon sistemine girişte teşhis girme zorunluluğunu getirerek, MEDULA sistemini daha
da hantallaştırdı. Bu karar üzerine SUT’da bazı güncellemeler yapılmalı ve eczacı bazı
konularda aydınlatılmalıdır. 2010 Aralık ayı kamu kurum iskontosu artışı ve fiyat düşüşüyle başlayan bu sıkıntılı süreçte, söylenen sözler, İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün,
Bakanlığın açıklamalarına göre stok zararının telafisinden biraz ümitlendik. Eczacının
rutinleşen fiyat düşüşü ve artan kamu kurum iskontolarından dolayı gerçekleşen stok
zararı, İTS üzerinden takip edilmekte, sanayi açısından ödeyeceği stok zararı da sağlam
verilere dayanmaktadır. Bu sistemle stok zararının daha kolay telafisi sağlanmaktadır.
Uzm.Ecz. Ömer ÇORUH (Ordu Eczacı Odası Genel Sekreteri)
Tıbbi ve kozmetik formüller kitabımız yok. En son Kasım Cemal Güven Hocamız bir kitap hazırlamıştı. Kitabın yeni baskıları da yok. Olan baskı da zaten
çok bir işe yaramıyor, güncel değil. Eczacılığın aslının, hazırlama ilaç olduğunu
düşünüyoruz. Eskiden beri bu böyle. Bununla ilgili bir çalışma yapılmasını talep ediyoruz ve son dönemde gıda takviyeleri ve bitkisel ilaçlarla ilgili çok sayıda müstahzar piyasaya sürüldü. Hastalardan eczacılarımıza sorular geliyor;
“işte bunun yan etkileri nedir, ilaç etkileşimleri nedir, ben şu şu ilaçları kullanıyorum, onun yanında bunu kullansam bir zararı var mıdır?” diye. Bununla
ilgili referans alabileceğimiz bir kaynağımız yok.
Ecz. Kerem ZABUN (Antalya Eczacı Odası Başkanı)
Ben buradaki durumun sadece ilaçlardaki iskonto olarak değil, bundan sonraki dönemde özellikle protokol görüşmelerinin yeniden başlayıp, 1 Şubat’ta karşı karşıya
kalacağımız ve son derece sıkıntılı geçeceğini düşündüğümüz bir dönem için de işaret
olması gerektiğini düşünüyorum.
Geçen gün bir meslektaşıma fiyat farklarındaki durumu anlattım. Tabi Antalya’da insanlar çok tepkili. Önce verdiler, şimdi bize tekrar niye fiyat farkı faturası gönderecekler vs. gibi çok tepkiler alıyoruz. Nevzat Ecza Deposu sadece aldıkları rakamları olduğu
gibi eczacılarımıza aktardı. Diğer bütün ilaç dağıtım kanallarının bu ay içerisinde kesecekleri ilaç fiyat farkı faturalarıyla yeniden hesaplarımızdan düşeceği bilgilerini aldık.
Ecz. Sabih Tekin ÇAĞLAR (Trabzon Eczacı Odası Başkanı)
Bizim bu örgütün prestijini kaybetme lüksümüz yok diye düşünüyorum; çünkü üyelerimiz de artık MEDULA ile uğraşmaktan bıkmış, Sosyal Güvenlik Kurumu ile uğraşmaktan bıkmış, firmalarla uğraşmaktan bıkmış, emek sarf etmeden Merkez Heyeti çalışsın,
eczacısı çalışsın, sorunumu çözsün, bir sabah uyandığımda kamu kurum iskontom halledilmiş, MF’lerim verilmiş, peşin iskontom alınmış olsun istiyor. Gel beraber yapalım
dediğiniz zaman da, eczacıda, üyede ciddi bir yorgunluk var. Bu yorgunluğun bir kısmının nedeni de Aralık ayında yaşadığımız ilaç fiyat indirimleridir.
6 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
Ecz. Tevfik GÖÇER (Konya Eczacı Odası Başkanı)
Konya Eczacı Odası Başkanı olarak ben de İlaçta Durum Komisyonu üyelerinden birisiyim. Gerçekten komisyona katılan bütün üyeler, özveriyle, bütün bilgi birikimlerini ve
mesailerini buraya harcayarak bir şeyler ortaya çıkarma gayretiyle çalışıyorlar. Biz bu
toplantılar boyunca hep aynı şeylerin savunmasını yaptık. Firmalarla görüştük. Buradaki
en büyük yardımcımız Türk Eczacıları Birliği’ndeki arkadaşların oluşturmuş olduğu İlaç
İzleme Portalı. Bu portal sayesinde haftalık olarak bütün ilaç piyasasında neler olup bittiğini, bütün iskontoları, çalışma şartlarını, mal fazlalarını, hepsini anında görme şansına
sahip oluyoruz.
Ecz. Ümran PELENKOĞLU (Kastamonu Eczacı Odası Başkanı)
İlaç Alım Komisyonu çalışmaları için teşekkür ediyoruz. Çok katkı verici çalışmalar yapmışlar.
Öncelikle, iki konuya değinmek istiyorum. Birincisi, son dönemlerde üyelerin
mesleğe karşı bir ilgisizliği mevcut. İkincisi, Aralık 2010’da yaşadığımız kaotik
ortamı tekrar yaşar mıyız? Bu ikisini iyi değerlendirmemiz lazım. Bence, Aralık
2010’daki stok zararlarının karşılanması meselesi, bu aşamada ticari iskontolardan daha önemli. Eczacılarımızı da bilgilendirerek, sürecin içine katarak, bu
konuda hep beraber ciddi bir çalışma yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu
sıkıntıyı çözebildiğimiz ölçüde, diğer sıkıntılarımızın çözümüne katkı sunabileceğimize inanıyorum.
Ecz. Şefkat GÜLER (Çorum Eczacı Odası Başkanı)
Bizim açımızdan gelinen süreç, beklenen bir süreçti. Kamu kurum iskontolarındaki
zararların fatura edilmesinden sonraki süreçte, bizlerin de görüşlerinin alınması beklenen bir durumdu. Biz bu toplantıya gelmeden önce Çorum’da Selçuk Ecza Deposu,
ödemeyen firmaların farklarını çıkartmış, tekrar bir ekstreye yansıyacak şekilde eczanelere gönderdi.
Ecz. Arman ÜNEY (Samsun Eczacı Odası Başkanı)
Merkez Heyetimizin ecza depolarıyla, kooperatiflerle, firmalarla görüşmeleri var. İlaçta
Durum Komisyonu toplantılarına ben de katılıyorum; ama bu en son geri ödeme durumuyla ilgili ecza depolarının uygulamalarını, sonuç olarak da üyelerle paylaşılması gerekiyor. Bu da çok önemli ve şunu da söylemek istiyorum, İlaçta Durum Komisyonu çalışmalarına bütün arkadaşlarımız değindi, ben özellikle Türk Eczacıları Birliği Merkez
Heyeti’nin değerli çalışanlarına da çok teşekkür etmek istiyorum; çünkü, bu İlaç İzleme
Portalı hakikaten çok emek verilerek yapılmış bir program ve siz orada bu programı
kullanarak başkalarına muhtaç kalmıyorsunuz.
Temmuz-Ağustos 2011 / TEB Haberler
7
TOPLANTI
Ecz. Tuncay SAYILKAN (İzmir Eczacı Odası Başkanı)
İlaç fiyat kararnamesiyle ilgili bir çözümden bahsetti Tekin Çağlar. Çözümün de aslında
kaynağını gösterdi. İki tane çözüm var. Madem bu ticarî iskontolar bir şekilde kamuya
devredilecek, bu 7’ler, 4’ler, 3’ler, her neyse; bunların totalinden eczanelere ne aktarılacaksa. Biz, her yıl ya da her ay peşine düşüp, 7’yi veriyordu 4’e düşürdü, öbürü 4’ten
sıfıra düşürdü, bunları mı takip edeceğiz? Yoksa biz, mesleğin geleceğiyle ilgili çok daha
farklı projeler, bizim önümüzdeki süreci, önümüzdeki sözleşme dönemini ya da yeni açılan eczacılık fakülteleriyle ilgili ortaya çıkan tabloda eczacıların önünü nasıl açacağız,
emeklilikle ilgili sağlıklı bir projemiz, bununla ilgili doğru, eczacının beklentisine uygun
bir çalışma, bunları mı konuşacağız? Yoksa biz sık sık bir araya gelip, hadi bakalım, bu
dönem hangi firmanın iskontolarıyla ilgili arıza mı çıkaracağız?
Ecz. M. İrfan DEMİRCİ (Gaziantep Eczacı Odası Başkanı)
SUT’un içerisinde MEDULA sisteminin çalışmadığı zamanlarla ilgili bir madde
var. Sistem çalışmadığı ve işlem numarası alınmadığı zaman bunun tutanakla
tespit edilip, sağlık hizmet sunucusunun hizmetini devam ettirtmesi, eğer sigortalılığını ispat edemezse, sigortalı ondan tahakkuk noktasına girmesine yönelik
bir madde var. Yani, Sosyal Güvenlik Kurumu böyle sıkıştığı zaman ben şu
saatler arasında sistemi çalıştırmayacağım, bugün elektriğim kesilecek diyecek,
bunun sıkıntısını eczacı çekecek.
İTS üzerinden bildirim yapan eczaneler biliyorsunuz faturalarını kestiler, depolara gönderdiler, şimdi tersine bir işlem başladı. Depolar eczanelere fatura
kesiyorlar. Bu arada İTS üzerinden bildirimde bulunmayan eczanelerle ilgili
de eczanelere fatura kesin diye talep gidiyor. Yani, baktığınız zaman ortalama
İTS üzerinden bildirim yapanla bildirim yapmayanın alacağı para aynı noktaya
geldi; yani, başta söylediğimiz noktaya geldik biz.
Ecz. M. Ali DURMAZ (Tokat Eczacı Odası Başkanı)
Bazı arkadaşlarımız, bu mal fazlası ve eczacının verilmeyen iskontoları konularında Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşılarak kökten bir çözüm
bulunmasını istediklerini, bir yönetmelikle bu işin halledilmesi gerektiğini söylediler. Bu
tabi idealimizde olan, hayalimizde olan bir olay; yani, kimse de durduk yere kimseyle
uğraşmak istemez.
Meslek gitmiyor, tıkanmış durumda. Artık 6197 sayılı kanunumuzu çıkarsak da, çıkarmasak da, maalesef mesleğimiz ilerlemiyor. Geçenlerde Hedef Ecza Deposu’nun Sivas
Bölge Müdürü ziyaretimize gelmişti. Kendisine Tokat’ta açılacak eczane sayısını söylediğim zaman, o kadar adette de Tokat’ta eczanenin kapanması gerektiğini söyledim; çünkü
artık bizim gibi illerde ilaç satış cirolarımız artmıyor. Cirolar sabit, devamlı eczane sayılarımız artıyor. yine bizim üzerimize kalıyor. Biz burada çekişirken, sanayi bize ödeyeceği
farkların üzerine yatıyor.
Ecz. A. Semih GÜNGÖR (İstanbul Eczacı Odası Başkanı)
Bugün burada hiç konuşulmuyor. Biz eczacının cebine dağıtım sistemlerinden
ortalama İstanbul’da ayda 8 bin liraya yakın para koyuyoruz. Bu kalktı ortadan biliyorsunuz değil mi? En son itirazlar da reddedildi ve yaklaşık bir ay
sonra artık Türkiye’deki tüm dağıtım sistemleri duracak. Bunun tek çözümü
var. Bunu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürüyle de görüştük, biz sistemin
arkasındayız; ama bunun tek çözümü bir aylık geçiş süresine uğrayacağız, bu
konuda uyum sağlıyoruz, bir aylık geçiş süresi sonuna kadar tarafımızca uygulanacak; ama daha sonrasında sistem duracak. Çözüm yeni bir protokol.
Bugün bu protokol yenilenebilse, oraya kurallarıyla, sistemin nasıl işleyeceği ve
umuyorum ve diliyorum Türkiye’deki 54 Odamızın da katkı vereceği bir sistem
yeni baştan orada tanımlandığında, artık hiçbir şekilde dava açarak bu sistemleri durdurmanın mümkün olmayacağının da altını çizdi Sayın Genel Müdür.
8 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
Ecz. Hüseyin ŞİMŞEK (Mersin Eczacı Odası Başkanı)
İlaç fiyat kararnamesinin revize edilmesiyle, artık bu ticari iskontodur, mal fazlasıdır, o
şu kadar veriyor, bu bu kadar veriyor kavgasından kurtularak, bir standardı yakalama
şansımız var.
Bizim acele olarak şu MF işini bir çözmemiz lazım. Bu MF denilen illet, 10’a 1, 20’ye 3,
50’ye 10, 100’e 30 mal fazlası gibi büyük eczaneyi koruyan, firmaların ecza depolarına
mal satış şartlarını belirleyen bir sistem ve küçük eczanelerde 3’e 1, 5’e 1 ilaç alan eczacı,
artık mal fazlasını unuttu zaten. Bir şey yapılacaksa, eczacı tabanının eşit olarak faydalanabileceği bir sistem üzerine gidelim; çünkü bu MF işi, siz de biliyorsunuz, mecburen almak zorunda kaldığımız ürünler haline dönüşüyor. Stok fazlası oluyor, etik bozulmalara
neden oluyor, küçük eczaneyi batırıyor, büyük eczaneyi daha çok kazandırıyor.
Ecz. Muhyettin BOZAN (Mardin Eczacı Odası Başkanı)
Fiyat farklarıyla ilgili eğer bir şekilde İTS ve Sağlık Bakanlığı üzerinden yürütüldüğü zaman, zaten piyasadaki ne kadar stoku var, o şekilde belli olur, sisteme
girdiği zaman karşı taraf bunu görüyor ve bir şekilde firmayla devlet kendi arasında bunu mahsup edebilir diye düşünüyorduk. Bu fiyat farkıyla ilgili bizim
kendi önerimiz ve görüşümüzdü.
Şimdi ikinci olarak ticari iskontolarla ilgili konu zaten gündemde. Aslında bu
ticari iskontodan sadece eczacılar rahatsız değil. Hem sanayi, hem depolar,
hem de eczacılar bir şekilde rahatsız. Biz konuştuğumuz zaman sanki sadece
eczacılar rahatsızmış gibi bir pozisyona giriyoruz. Bu anlamda somut olarak
belki böyle bir işbirliğiyle sonuç almak bu konuda daha iyi olabilecek diye düşünüyorum.
Ecz. Yücel YENİLMEZ (Eskişehir Eczacı Odası Başkanı)
YÖK, yurtdışında eğitim almış 170 tane diplomalı, eczacılık diploması olan vatandaşın
YÖK’lük işini Anadolu Üniversitesi’ne verdi; ama Türk Eczacıları Birliği’nden, Merkez
Heyetimizden de hem İkinci Başkanımız, hem Merkez Heyeti Üyelerimiz gelip Dekanla
görüştüler. Benim hem eşim üniversitede hoca olması sebebiyle, hem de sınavlara biz de
katıldığımız için süreci çok yakından takip ettik. Bu arkadaşlara mevzuat dersi verildi.
Mevzuat dersini geçenlere de ‘ilmi hüviyeti yeterlilik sınavı’ verildi; ama, aklınızdan geçtiği
gibi hiçbirine krem yaptırılmadı, terkip sorulmadı; ama, her hocadan sorular alındı, kameralar önünde kurayla çektikleri jürilere girdiler, oradaki soruları bildilerse onaylarını
aldılar, bilemedilerse kaldılar. Çok da aklınızda baştan savma yapılmış bir sınav gibi olduğunu düşünmeyin. İlmi olduğu tartışılır; ama pratik eczacılıkla ilgili olabildiğince hepsi
ölçülmeye çalışıldı.
Ecz. Meyse KADEMOĞLU (Giresun Eczacı Odası Başkanı)
Bugün burada İlaçta Durum Komisyonu hakkında bilgiler aldık. Komisyonda
çalışan hem zamanını harcayan, hem bilgisini harcayan arkadaşlarıma, komisyon üyelerine ben de çok teşekkür ediyorum. Bunlar hakikaten fedakârlık isteyen konular.
Bizler her gün iskontolarını sıfıra indiren birçok yabancı firmayla karşılaşıyorduk, bugün artık yerli firmalarla da karşılaşmaya başladık. Biliyorsunuz eskiden yabancılar yapıyordu, yerli firmalarımız böyle bir şeyin içine pek girmezlerdi. Şimdi yerlilerde de bu durum olunca, orta ölçekli, zayıf olan eczacılarımız
açısından sıkıntılar doğurmaya başladı. Herkes feryat ediyor, ben hiçbir şey
kazanmıyorum diye. Eleman çıkarıyor, bir şeyler yapıyor; fakat eleman çıkarmak da bir çözüm değil.
Temmuz-Ağustos 2011 / TEB Haberler
9
TOPLANTI
Ecz. Halime ÖZEN (Uşak Eczacı Odası Başkanı)
Eşdeğer ilacı hep destekledik. Destekliyoruz, desteklemeye devam edeceğiz. Büyük kentlerde belki bunlar birebir size gelmeyebilir; ama, bizim ilimiz çok küçük olduğu için biz
şöyle bir durumla çok sık karşılaşıyoruz: Doktor orijinal ilacı yazıyor; eczacımız tabii ki
de, bir ya da iki tane eşdeğer ilaç veriyor. Ancak hasta doktora gittiğinde, doktor yanlış
ilaç verilmiş gerekçesi ile hastanın eczanesini değiştirmesini istiyor. Biz bu durumu üçdört senedir Uşak ilinde yaşıyoruz ve bizzat kendim birebir doktorlarla görüşmeme rağmen doktorlar aynı uygulamayı tekrar yapıyorlar.
Ecz. Meliha Nalan CAN (Manisa Eczacı Odası Başkanı)
Kamu kurum iskontolarındaki düşüşler, fiyatların geriye çekilmesi, mal fazlası
gibi durumlarla da hepimiz mağdur oluyoruz, bunlardan da zarar görüyoruz.
Biliyorsunuz her Cuma fiyatlar düşüyor. Bunlar da karşılanmıyor. Bir diğeri
de şu anda şeker ölçüm çubuklarıyla ilgili sorun var, biliyorsunuz. Bazı eczanelerimiz ne yazık ki bunlardan fiyat farkı almıyorlar. Bu konunun da bir an
önce çözümlenmesinde yarar var. Hakikaten bu durum birçok eczane arasında
haksız rekabete sebep oluyor.
Ecz. Mehmet GÖNENÇ (Hatay Eczacı Odası Başkanı)
Birçok yapısal sorunumuz var, 6197’yi çözemedik. Bu tür alındıların ilaç fiyat kararnamesine girerek alınması son derece doğru şeyler. O konuda da çalışma yapılması gerekiyor; ama, bu çalışmaların ne kadar süreceği ve gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda
hepimizin endişeleri var. İlaçta durumu iki yönden çok önemsiyoruz. Birincisi, gerçekten
eczacıya bir değer katabileceğimiz şu anda tek alan. İkinci nedeni de, bizim Türk Eczacıları Birliği olarak, eczacı odaları olarak, hâlâ çok güçlü bir örgüt olduğumuzu, hâlâ birçok
şeyde yan yana durabildiğimizi gösterebileceğimiz bir durum olması.
Ecz. Cenk KES (Edirne Eczacı Odası Başkanı)
Mevcut ilaç fiyat kararnamesi ile eczacının ekonomik yaşamını sürdürmesi neredeyse imkânsız. Satıştan yüzde 16-17 arasında kârlılıkla karşı karşıya olan
eczanelerimiz, işletme giderlerini de yüzde 13-14 olarak kabul edersek, yüzde
3-4 gibi kârlılıkla çalışan işletmelerdir. Bu büyüklükteki işletmeler ekonomik
mevcudiyetlerini sürdüremezler. Bu noktada mal fazlası ve ticari iskonto, eczacının yaşamsal faaliyetleri için olmazsa olmazlarıdır.
10 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
Ecz. Tahir ÖZELÇİ (Malatya Eczacı Odası Başkanı)
Değerli meslektaşlarım, ilaç fiyat düşüşlerinden arındırılmış, kamu kurum iskontosu
yükü üzerinden alınmış, SUT paranoyasından kurtulmuş, tahsildarlıktan feragat etmiş,
mesleki bilgi ve birikimlerinin karşılığını meslek hakkı olarak alan bir eczacılık modelini
hep hayal ediyorum. Biliyorum ki, eğer biz örgüt olarak, oda başkanları olarak bu modeli ortaya koymazsak, bu modeli tartışmaya açmazsak, bazıları bunları bizim adımıza
yapacak ve bize de bir rol biçecekler ve korkarım ki biz de bu rolden hiç de memnun
kalmayacağız.
Ecz. Oğuz EKİNCİOĞLU (Ankara Eczacı Odası Başkanı)
Harun Başkan’ın konuşmasının son bölümünde tanıttığı ilaç takip portalıyla
ilgili çalışma, çok olumlu bir çalışma. Arkadaşlarımızın verdiği emeklere -bir
kısmında ben de bu emeklerin içinde bulundum- teşekkür ediyorum.
Eczacıların SGK ile aralarında yaptığı protokol biliyorsunuz ki üç yıllıktı. Bu yıl
son dönemini yaşıyoruz. Çok önemli bir süreç bizi bekliyor. Sosyal Güvenlik
Kurumuyla yaptığımız görüşmelerde, Türk Eczacıları Birliği ile bu konuda bir
görüşme trafiğinin artık olmadığını duyduk. Protokol önemli, hem sıralı dağıtımların devam etmesi açısından önemli, hem de eczacıların geleceklerini daha
net görebilmeleri açısından önemli.
Ecz. Nejdet BAYIK (Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı)
SGK protokolü, hepimizin merak ettiği, belki de hepimizin can alıcı konusu. Sıralı dağıtım da var işin içerisinde. Diğer bir konu ise, aile hekimliği ilişkilerinden dolayı ciddi
sıkıntı var. Biz ayda bir defa muvazaa komisyonunu topluyoruz. Son iki-üç toplantıda bu
muvazaa komisyonumuz sıkıntılı, pis kokular gelen eczane nakillerinin önünü kesmek
noktasında devreye girdi. Ayrıca bir an önce de 6197’yi çıkarmamız ve bu sınırlandırmayı
getirmemiz gerekiyor.
Ecz. Melih KÖKEN (Afyon Eczacı Odası Başkanı)
Geçen yıl kamu kurum iskontosu, artış ile 32.5 oldu. Bunların zararlarının
telâfisiyle ilgili Türk Eczacıları Birliği’nin ortaya koyduğu bir metot vardı. Eczanelerin elindeki stokları İTS’ye kaydetmesi suretiyle oluşacak stok zararlarının
geri ödeneceği üzerine bir model. Afyonkarahisar Eczacı Odası olarak biz uyguladık ve Türkiye’de de yaklaşık 15 bin eczane uyguladı. Başka bölge eczacı
odalarının fikirleri farklıydı, onlar da uygulamadılar; ama, bu durum, firmaların ödeyen-ödemeyen şekliyle ilgili, stoklarıyla da ilgili. O firmalara rastgelenler
çok düşük bir şey alıyorlar.
Temmuz-Ağustos 2011 / TEB Haberler
11
TOPLANTI
Ecz. Cihat TÜRKSEVER (Bursa Eczacı Odası Genel Sekreteri)
Arkadaşlar, bazı oda başkanlarının ve yöneticilerinin de bahsettiği gibi, 2009 yılında sanayi ya bazı iskontoları sıfırladı ya da 7’leri 4’e çekerek bir anlamda kendi bilançolarını
realize etti. Bu noktada Merkez Heyeti’nin kurmuş olduğu İlaçta Durum Komisyonunu
çalışmalarından dolayı kutluyorum. Emek verdikleri için başta Sayın Başkan ve Genel
Sekreterimize, bu komisyonda emek ve fikir üreten odalarımıza teşekkür ediyoruz.
Ecz. Ahmet Han ALPMAN (Adana Eczacı Odası Başkanı)
İlaçta Durum Komisyonu üyelerinden biri de Adana Eczacı Odası. Yapılan toplantıları önemsediğimizi, eczacı ekonomisine değer katacağını ve önümüzdeki
sürece ilişkin kısa ve uzun erimde katkı sağlayacağını düşündüğümüz için, elimizden geldiğince toplantıların tamamına katılarak, fikirlerimizi beyan ederek
bugünlere geldik.
İlaçta Durum Komisyonu, 60 gün gibi çok kısa bir zaman dilimi içerisinde 6
defaya yakın toplanarak, 1,5 yıldır, bir yıl önce bıraktığı noktayı hızla geçerek
önümüze bir tablo sundu. Sunduğu tabloda alabileceğimiz ve ekonomik açıdan
hızlı bir noktada eczane ekonomisine katabileceğimiz değerleri söyledi. Hayatın
akışını, hayatın aktığı yönü değiştirme şansınız yoktur. Akan tarafta bulunarak
zamanı doğru kurgulayabilirseniz, yaşama ait birtakım değerler katarsınız. Hepimizin sorumluluğu da bu noktada.
Ecz. Emin BEYAZ (Batman Eczacı Odası Başkanı)
Ne istiyoruz? Meslek hakkı istiyoruz. Meslek hakkını hangi hakla istiyorsunuz diyor
iktidardaki hükümet. Şimdi bir hakkı isteyebilmek için, o hakkın gereğini yerine getirmek gerekiyor Sevgili Meslektaşlar. Sağlık Bakanlığı, SGK ve yetkililer boş durmuyor ki.
Adamlar sık sık denetim yapıyorlar. Şöyle ilginç bir şey ortaya çıkarmışlar: denetledikleri
eczanelerde oturan eczacı sayısı yüzde 40 küsur, yüzde 50’nin üzerinde değil Sevgili Meslektaşlar. Bu, bizim için çok kötü bir ölçüt. Eczacı hangi noktada vazgeçilmezdir? Bunun
yönteminin tartışılması, varsa geçmişte yapılan bir yanlışın düzeltilmesi, eksikse kanunların tekrar elden geçirilmesi lâzım ki, zaten uzun süredir 6643 sayılı yasanın ve 6197
sayılı yasamızın elden geçirilmesi gerektiğini önceki yönetimlerde, şimdiki yöneticilerimiz
de hep belirtmişlerdir.
12 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
Ecz. Ahmet ALP (Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı)
Meslek örgütünün işleyişinde, komisyonların ve alt birimlerin çalışmasıyla ilgili olarak komisyonların farklı boyutlara getirilmesi, farklı komisyonlar oluşturulması ve bu komisyonların işlevsel hale getirilmesi için hepimizin ortak
bir çaba içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum. İlaç izleme portalı müthiş
bir gelişme. Bütün eczanelerimize, bütün birimlerine girecek bir olay. Bunun
desteklenmesi gerekiyor. İlaçta Durum Komisyonunda çalışan eczacılarımıza
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Ecz. Saygın GARGIN (Isparta Eczacı Odası Başkanı)
Biz de ilaçta durum komisyonunun bir üyesiyiz, 14 odadan teşekkül eden komisyonda
ben de görev yapıyorum. İki ay önce bizler de dahil edildik. Komisyondaki oda sayısı artırıldı. Biliyorsunuz, Aralık ayında kamu kurum iskontoları arttı. Kamu kurum iskontoları
arttıktan sonra, Türk Eczacıları Birliği bu programla ilgili, ilaç izleme portalını oluşturmuş ve ticari iskontoların değiştiği; yani, firmalar tarafından eczanelerden çekildiği tespit
edilmişti. Dolayısıyla bununla ilgili bir çalışma yapmak üzere bu komisyon genişletildi.
Ecz. Orkun ERCENGİZ (Burdur Eczacı Odası Başkanı)
Ben 1999 yılında eczanemi açtım. Eczanemi açtığımda icmal listemi elden hazırlıyordum ve faturayı kesiyordum. Emekli Sandığı’ndan bir haftada paramızı
alıyorduk. Bağ-Kur faturayı 45 günde inceliyordu, paramızı alıyorduk. Bizden
daha kıdemli meslektaşlarımız o günlerin kötü günler olduğunu söylüyordu;
fakat her geçen gün daha kötüye gittiğini gördüm. Ama umut ediyorum; örgütlü
gücümüzle biz bunları aşacağız.
Temmuz-Ağustos 2011 / TEB Haberler
13
TOPLANTI
Ecz. Erdoğan ÇOLAK (TEB Merkez Heyeti Başkanı)
Değerli meslektaşlarım,
öncelikle
hepinize teşekkür
ediyorum. Burada
teknik birkaç sorun var. Bunları
sizlerle paylaşmak
istiyorum. Sonra
da toplantıyı genel
hatlarıyla değerlendirmek istiyorum.
Şimdi İTS’ye girenlerde sorun var. Nedeni şu: Birincisi,
eczacı, belirlenen sürenin sonunda bildirim yapmış olabiliyor. İkincisi, eczane paket programlarında görülen hatalar.
Üçüncüsü, 10’un üzerinde stokta mal fazlası arındırması
var. Dördüncüsü de, 20 tane ilaç firması, henüz ödeme konusunda bir cevap vermemiş durumda. İTS’ye girmeyenlerle ilgili ise Merkez Heyetimiz çalışıyor. İlaçta Durum Komisyonu hem firmalarla hem ecza depolarıyla toplantı yaptı ve
bu durumu anlattılar, ancak, biliyorsunuz İTS’ye girenler de
Mayıs ayının sonundan itibaren bu bedelleri tahsil etmeye
başladılar, şu anda ise depolar İTS’ye girmeyenlerle ilgili faturaları istiyor.
Değerli meslektaşlarım, bir başka teknik konu da sıralı
dağıtım. Bu sıralı dağıtım konusu üç aydır gündemimizde.
Odalarımızın sıralı dağıtım konusunda Türkiye genelinde
konuya yeterince sahip çıkmamaları, sahip çıkan odalarımızın ise bölgelerinde açılan davaları kaybetmeleri sonucunda
buraya kadar geldik. Şimdi kaybedilen, ancak bize tebliğ
edilmeyen bir dava var. SGK’ya da tebliğ edilmiş bir şey yok.
Bu, tebliğ edildikten sonra SGK bir ay süresi dolana kadar
buna devam edecek ve biz bu arada bir protokol gerçekleştirebilirsek, bunu yeni bir yola doğru döndüreceğiz.
Şimdi gelelim bu toplantıya. Ticari iskontolar ve vade konusunda İlaçta Durum Komisyonumuzun geldiği bir aşama
var. Komisyon bu talepleri Merkez Heyetine iletmiş, Merkez
Heyeti de bunu değerlendirmiş ve bunu bugün burada sizinle paylaşıyor. Şimdi bizim temel amacımız şu arkadaşlar:
yereldeki eczacılarımızın neler düşündüğünü ve odaların
bu konuda neler yapacağını öğrenmek istiyoruz. Onun için
aramızdaki bağlantıyı kuracak kişilerin siz yöneticiler olmasından ötürü, sizlerle bunları tartışma gereksinimi duyduk.
Değerli meslektaşlarım, elbette ilaç fiyat kararnamesinde
düzenleme yapılması önemli. Biz de ilaç fiyat kararnamesine bunların girmesiyle ilgili yoğun çabalar sarf ediyoruz ama
bizim işimiz, iğneyle kuyu kazmaya benziyor arkadaşlar.
Yaptığımız iş bu aslında. Defalarca git gel, defalarca anlat,
defalarca söyle. İlaç fiyat kararnamesinde yalnızca bu şartların yer alması değil, aynı zamanda stok sorunumuzun da
çözülmesi için çaba sarf ediyoruz ve burada mutlaka kâr
marjlarının artırılması konusunda da çabalarımız var ve
bundan sonra da bu konuda çaba göstermeye devam edeceğiz ancak, siz de takdir edersiniz ki, çok ciddi bir sorunu-
14 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
muz daha var, buranın içerisine girmesi gereken. Nedir o?
Kamu kurum iskontoları taşıma zararı; 4-11 ile taşıdığımız
yüzde 1’lik kamu kurum iskontosu zararı, şu anda yüzde
5’leri geçmiş vaziyettedir. Onun için doğru stratejiler belirleyerek, doğru yol yürümemiz gerekiyor.
Değerli meslektaşlarım, gelelim protokol sürecine. Çorum
Bölgelerarası Toplantısı’ndan sonraki pazartesi günü genel
müdürle görüştüm. Genel müdür beni kendi çağırarak, protokolle ilgili ne düşündüğümüzü sordu. Biz de bir protokol
yapmak istediğimizi söyledik ama önümüze beş tane madde
konuldu. Türk Eczacıları Birliği Başkanı olarak böyle bir
protokolü imzalamayacağımızı, eğer geri adım atılırsa, bunlarla ilgili görüşmeler yapabileceğimizi söyledik.
Sonrasında genel müdür: “Siz bir randevu isteyin başkandan, bir görüşme talep edin” dedi, “Olur” dedim. Birkaç gün
sonra başkanla görüşmeye gittik. 4 saat o yaşadığımız süreçleri iki samimi arkadaş gibi konuştuk. Şunu söylemeye çalışıyorum arkadaşlar: hayatı tek başına siz yönlendiremezsiniz. Hayat dediğiniz şey, başka unsurları, başka kompartımanları da içine alarak devam eder. Ben kapıyı kapatsam,
o kapatmaz arkadaşlar. Bir tane alıcı var, bir tane de satıcı
var. 24 bin eczacı adına sözleşme yapan bir tane de TEB
var. Kurum kapıyı kapattı, her şey bitti şeklinde bir kavram
yaratılmaya çalışılıyor. Yok böyle bir şey.
Protokolle ilgili de şu anda GSS Genel Müdürü, İlaç ve Eczacılık Daire Başkanı ve bürokratlarıyla ön görüşmeler de
başladı. Genel Sekreterimiz birkaç defa gitti. Şimdi burada
bunu biraz daha genişleten bir halkayı oluşturacağız. Çalışma Bakanı değişti, Bakana da gidip durumu arz edeceğiz. Bakanın değişmesiyle birlikte, beş tane madde ortadan
kalktı arkadaşlar. Bir defa elimiz böyle rahat. İkincisi, ayrı
protokol, ayrı sözleşmeyi de ortadan kaldırabilirsek bu görüşme trafiğinde -zaten revize ettiğimiz bir çok madde vardıdolayısıyla bu protokolü çok kısa sürede imzalamak içten
bile değil; ama biz dün o protokolü imzalasaydık, bugün
sizin karşınızda Türk Eczacıları Birliği olmazdı, olamazdı
arkadaşlar. O protokol imzalanacak gibi bir protokol değildi. Dolayısıyla Türk Eczacıları Birliği, kendi sorumluluğuyla
ilgili, genel stratejiyle ilgili, hükümetle ilişkileri, kurumlarla
ilişkileri konusunda ne yaptığını bilen bir konumdadır.
Değerli meslektaşlarım, sonuç olarak İlaçta Durum Komisyonunun çalışmalarını ve ortaya çıkan zararı gözler önüne
sermek istedik. Biz bunların da eczane ekonomisine kazandırılmasıyla ilgili çabalarımızı devam ettirmek istiyoruz. Söylediğimiz şey şu arkadaşlar: üyelerinizi toplayın. İlaçta Durum
Komisyonunun sunumunu siz de üyelerinizle paylaşın ve üyelerinizle toplantı yapın. Eczacıda meydana gelen bu yılgınlığı,
kendi örgütümüze sirayet eden bu yılgınlığı ortadan kaldırmanın yolu budur. İnsanlar bilgilendikleri ölçüde olaylara karşı
gelirler. Bilgilenmezlerse, hiçbir olaya karşı gelmezler.
Onun için ben sizin bu konuda çabalarınıza ihtiyacımız olduğunu yineliyor, başarıya ulaşabileceğimize yürekten inanıyorum. Hepinize katıldığınız için, katkı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
DOSYA
BİTKİSEL GIDA TAKVİYELERİ
ALANINA İLİŞKİN BİR DURUM
DEĞERLENDİRMESİ:
SORUNLAR VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
18 TEB Haberler 0D\ÈV+D]LUDQ
Ecz. Vildan ÖZCAN
Bu çalışma; 26-28 Mayıs 2011 tarihleri arasında Çorum’da gerçekleştirilen
37. Dönem Üçüncü Bölgelerarası Toplantı kapsamında atölye çalışmalarına
katılan değerli eczacılarımızın görüşlerinden ve 10.Türkiye Eczacılık Kongresi’ne
sunulmuş bilimsel tebliğlerden faydalanılarak hazırlanmış olup; bitkisel gıda
takviyeleri hakkında Avrupa Birliği müktesebatının ülkemizdeki yasal düzenlemeler açısından göz önünde tutulması gereken yanlarını içermektedir.
B
ilimsel verilerle tespit ve tavsiye edilen miktarlarda çeşitlilik içeren yeterli bir diyet, bireyin normal gelişimi ve sağlıklı bir yaşam
sürmesi için gereken tüm temel besin maddelerini karşılamaktadır. Ancak, bazı zamanlarda tüketiciler kendi yaşam tarzları ya da başka nedenler
dolayısıyla bazı besin maddelerini gıda takviyeleri
aracılığıyla desteklemeyi tercih edebilmektedirler.
Bu bağlamda, tüketicilerin söz konusu taleplerine
paralel biçimde normal diyetin desteklenmesine
imkân tanıyan ve konsantre besin kaynağı içeren
gıda takviyeleri olarak piyasaya sunulan ürünlerin
sayısı tüm dünyada giderek büyük bir artış göstermektedir.
Aynı şekilde değişen “sağlıklı olma” anlayışı çerçevesinde “alternatif tedavi” ya da “destekleyici tedavi”
gibi farklı tedavi yöntemlerine ve bitkisel ürünlere
yönelik ilgi artışına bağlı olarak söz konusu doğal
sağlık ürünlerinin kullanımları tüm dünyada giderek artmakta, dolayısıyla bu ürünlere bağlı advers
ilaç etkileşimlerinin görülme sıklığında artış ya-
şanmaktadır. Bilinen bir gerçekte şudur ki; bu tip
doğal sağlık ürünlerinden kaynaklanan etkileşimler
ve rahatsızlıklar kayıtlı verilerin çok daha üzerinde
gerçekleşmekte, ancak raporlama yeterli düzeyde
olmadığından gerçek rakamlara ulaşılamamaktadır. Bu durum, piyasadaki ürünler için hesap verilebilirliğe ilişkin kamusal talebi yükseltmekte; reçetesiz ilaçlar, geleneksel ürünler, tıbbi konsültasyon
olmadan alınabilecek sağlığa ilişkin ürünlerle ilgili
kanunî düzenlemelerin uygulamaya konulması ve
onaylanan bilgiye dönük davranış değişikliği geliştirmek üzere halkın eğitilmesi adına sağlık otoritelerine daha fazla sorumluluk yüklemektedir.
Bitkisel gıda takviyeleri alanına ilişkin Türkiye’deki
mevcut uygulamaya bakıldığında; gerek alanın tanımlanması gerekse yasal düzenlemeler ve denetim
aşamasında ciddi sıkıntılar olduğu görülmektedir.
Bu alanda ülkemizdeki en önemli sorunların başında, “takviye edici gıda adı altında ruhsat alıp, bitkisel tedavi edici şekliyle piyasaya sürülen ürünler” gelmektedir.
TEB Haberler
Haberler // Temmuz-Ağustos
Temmuz-Ağustos 2011
2011
TEB
17
DOSYA
Hiçbir standardizasyona sahip olmayan bu ürünler, bireye özgü değerlendirmeler yapılmaksızın,
bilimsel yetkinliğe sahip olmayan kişilerce, herhangi bir denetime tabi olmayan mekânlardan
veya radyo, televizyon ve internet gibi iletişim
kanallarından tanıtılmakta ve satışa sunulmaktadır. Bu durum halka ekonomik açıdan zarar vermenin ötesinde sağlık bakımından ciddi tehditler doğurmaktadır. Unutulmamalıdır ki;
TAKVİYE EDİCİ BİR GIDA SAĞLIK
BEYANI İLE HALKA SUNULURSA
TÜKETİCİ YANILABİLİR
AMA
TIBBİ BİTKİSEL BİR ÜRÜN TAKVİYE
EDİCİ BİR GIDA ADI ALTINDA
HALKA SUNULURSA
TÜKETİCİ ÖLEBİLİR!
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DURUM
Gıda takviyelerine ilişkin güvenirlik ve kalite kriterlerinin belirlendiği Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 10 Haziran 2002 tarih ve 2002/46/EC sayılı
Direktifi’nde gıda takviyeleri; “normal diyeti takviye etmek amacı taşıyan ve besin maddesi ya da
besin ya da fizyolojik etkiye sahip diğer maddeler
açısından konsantre kaynak niteliğinde olan, tek
başına ya da kombinasyonlu olarak kullanılan,
doz formunda satılan ve kapsül, pastil, tablet,
hap ve diğer benzeri şekillerde ya da toz şeklinde
poşetler içinde, sıvı ampul olarak, damla olarak
kullanılan şişelerde ya da benzeri sıvı ve toz formlarında ölçekli küçük birim miktarlarıyla satılmak
üzere tasarlanmış gıda maddeleri” olarak tanımlanmaktadır.
“Besin maddeleri” tanımlaması ise direktifte açıklandığı üzere vitaminler ve mineraller anlamında kullanılmış; vitamin ve minerallere ilişkin özel
kurallar getirilerek gıda takviyelerinin üye ülkeler
arasında serbest dolaşım açısından sorun teşkil etmemesi ve eşit rekabet koşullarının oluşturulması
amacı ile ülke kanunları uyumlulaştırılmaya çalışılmıştır.
Direktif’te vitamin ve mineraller dışında kalan diğer besin maddeleri ya da gıda takviyelerinde içerik
olarak kullanılan ve besin ya da fizyolojik etkileri
18 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
bulunan diğer maddelere ilişkin özel kuralların,
bu maddelere yönelik yeterli ve uygun bilimsel veriler elde edilmek kaydıyla daha sonraki aşamada
belirleneceği belirtilmektedir. Bu noktada Direktif;
‘Topluluk kurallarının Antlaşma hükümlerine ve
Topluluk içerisinde özel bir kuralın benimsenmemiş olduğu besin maddeleriyle ya da gıda takviyelerinde içerik olarak kullanılan ve besin ya da
fizyolojik etkileri bulunan diğer maddelerle ilgili
ulusal kurallara halel getirmeksizin kabul edileceği’nin altını çizmektedir. Yani, vitamin ve mineraller
dışında kalan diğer besin maddeleri ya da gıda takviyelerinde içerik olarak kullanılan ve besin ya da
fizyolojik etkileri bulunan diğer maddelere ilişkin
kurallar ve sınıflandırmalar, farklı direktiflerle veya
tüzüklerle netleştirilmekte; ilgili alanda özel bir düzenleme bulunmaması durumunda ülkelerin toplum sağlığını korumak adına kendi düzenlemelerini
yapabilmelerine izin verilmektedir.
2002/46/EC sayılı Direktif’ten sonra, 31 Mart
2004 tarihinde AB Parlamentosu’nda kabul edilen
2004/24/EC sayılı Direktif ile “geleneksel olarak
kullanılan bitkisel ilaçlar”ın tüm AB ülkelerinde
ilaç kategorisinde değerlendirilerek ruhsatlandırılmalarının Sağlık Bakanlıkları tarafından yapılması
kabul edilmiştir.
Dünya ölçeğinde gıda takviyeleri, diyet takviyeleri
ve tıbbî bitkisel ürünler değerlendirildiğinde; konuya ilişkin terminoloji ile düzenleyici ve denetleyici
kurallar çok büyük değişiklikler arz etmektedir, bu
durum ülkeler arasında çelişkili uygulamaların görülmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla söz konusu alana ilişkin Türkiye’de yapılacak tanımlamalar
ve düzenlemeler, sadece AB’ye uyum kapsamında
birebir adaptasyon şeklinde değil, daha önceki düzenlemeler ve mevcut toplumsal yapı göz önünde
bulundurularak bütünsel bir perspektifle ele alınmalıdır.
Öncelikli ve acil bir biçimde, hangi ürünlerin takviye
edici gıda, hangilerinin sağlığa ilişkin ürün oldukları
netleştirilmeli, söz konusu BİTKİSEL ÜRÜNLER sağlık
ürünleri olarak tanımlanarak ve diğer ilaçlar gibi bireye özgü etkenler doğru bir biçimde değerlendirilerek
uygun miktarlarda doğru danışmanlık hizmeti ile halka sunulmalıdır.
Bugün, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan “gıda takviyesi” adı altında ruhsatlandırılarak ithal ya da imal izni verilen
ürünler için yeterli veri ve içeriğe ilişkin
analizler talep edilmemekte; sadece içerik beyanı
esas alınmaktadır.
SORUN ANALİZİ VE
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ...
AB müktesebatına uyum çalışmaları çerçevesinde bitkisel ürünlerin ruhsatları
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından veriliyor olmasına karşın, Türkiye’de AB
ülkelerinde olduğu gibi, söz konusu ürünlerin bitkisel ilaç, sağlık destek ürünü veya gıda takviyesi
olmalarına yönelik ayrımlar netleştirilmemiş, bu
ürünlerin takibi ile ilgili bir sistem henüz geliştirilmemiştir.
Doğru ve net ayrımların bulunmaması Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılması gereken birtakım
ürünlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın
onaylı izniyle pazarlanmasına neden olmaktadır.
Antidepresan etkili Kantaron (St.John’s Wort)’un
veya beyin damarları üzerinde etkili olduğu düşünülen Ginkgo Biloba’nın hangi kullanım şeklinde
olursa olsun gıda olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Nitekim bu ürünler hiçbir ülkede gıda
maddesi olarak kullanılmamaktadır.
Bugün Avrupa Farmakopesi’nde kayıtlı 230 kadar
bitki bulunmaktadır. Bu ürünlerden hazırlanan
ekstreler ve diğer maddeler; bitkisel ilaç olarak tanımlanmakta; söz konusu bitki parçaları vücutta
belirli etkileri ortaya çıkararak sağlığı iyileştirici
etki göstermektedir. Sağlığa ilişkin tüm ürünlerde
olduğu gibi bu ürünlerde de unutulmaması gereken; gereğinden fazla miktarlarda kullanılan veya
doğru faydalanıcı gruplarında kullanılmayan bu
ürünlerin yarardan çok zarar getirdiğidir. Bitkisel
ürünler özellikle çocuklarda, hamilelerde ve emziren kadınlarda, yaşlılarda, ergenlik çağındaki gençlerde, uzun süren hastalıklarda, hipertiroidizm, bağırsaktaki emilimi etkileyen patolojik durumlarda,
cerrahi müdahale görmüş hastalarda beklenenden
çok daha farklı veya çok daha artmış oranlarda etki
gösterebilmektedirler.
Sadece medyaya yansıyan ciddi sonuçlar dikkate
alındığında dahi, takviye edici gıdaların diğer gıdalarla eşdeğer tutulamayacağı, yalnızca normal
beslenmeyi takviye etme amaçlı vitamin ve mineralleri içerseler bile söz konusu ürünlerin ilaçlarla
etkileşime girebilen, ilaçların etkisini arttıran veya
azaltan, tedavinin etkinliğini ortadan kaldırabilen
konsantre nitelikte ürünler oldukları ve tek başlarına kullanıldıkları durumlarda bile bazı bireylerde
ciddi yan etkilere neden olabilecekleri göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, olası toksisite ve bitki-bitki/
bitki-ilaç etkileşimlerinin değerlendirilmesi için piyasa sonrası denetim sisteminin oluşturulması veya
genişletilmesi, kalite ve güvenliğin temini sürecinde
atılacak adımların en önemlilerinden biri olacaktır.
Türkiye’de mevcut durumun böyle bir sürecin işletilmesine olanak vermesi mümkün değildir. İnsan
sağlığı ile birebir ilişkili olan bitkisel ürünlerin üretiminden piyasaya arzına kadar geçen tüm süreçlerde özel değerlendirmelerden geçirilmesi gerektiği,
ruhsatlandırılacak ürünlere ilişkin kapsamlı içerik
analizlerinin yapılması ve piyasa sonrası denetimlerinin de etkin bir şekilde sürdürülmesinin gerekliliği açıktır.
İlaç ve ilaç etkisi gösterebilen, direkt insan sağlığını etkileyen ve yanlış kullanımı durumunda ölümlere neden olabilen bitkisel sağlık ürünleri üretimden tüketime ve tüketim
sonrası beklenen ve beklenmeyen etkilere kadar uzanan
süreçte kamu otoritesi tarafından denetlenmelidir.
İster bitkisel takviye ister tıbbî bitkisel
ürün olarak piyasaya sokulsun, kalitesiz
ve standardize edilmemiş droglar kalitesiz
ekstrelere, kalitesiz ekstreler kalitesiz bitkisel ürünlere, kalitesiz bitkisel ürünler etkisiz ve
toksik ürünlere ve bunlar da toksik etkiye, ekonomik kayba ve prestij kaybına neden olacaktır.
Bitkisel ürünlerin yan etkilerinin bulunmadığını
düşünmek bilimsel gerçekliklerle uyuşmamaktadır.
Bitkisel ürün kullanımına ilişkin rapor edilen yan
etkilerin çoğunluğu ürünün kendisinden değil, bitTEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
19
DOSYA
kinin yanlış tanımlanmasından, kötü üretim uygulamalarından ve ürün standardının olmamasından,
ürünlerin birbirine karışmasından, takviye veya
yanlış preparatların kullanılması ve dozlamanın
yanlış yapılmasından kaynaklanmaktadır. Bitkilerin değişik yapıda ve çok sayıda kimyasal madde
içerdikleri unutulmamalıdır.
Bitki ekstraktlarının, ekstrelerinin veya bunlardan hazırlanan ürünlerin standardize edilmesi, belirli kalite
standartlarını taşıması gereklidir
Bitkisel takviyelerde yapılan tağşiş ciddi bir
sorundur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan izin alan ürünlerde ambalaj
üzerinde yer alan içerik bilgileri ile formülasyon içeriği arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Sağlık Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluğuna giren ortak
alan üzerindeki mevzuat farklılıkları üreticiler tarafından suistimal edilmektedir. Bazı üreticiler ve
ithalatçılar, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması gereken etken maddeyi/maddeleri içeren
ürünler hakkındaki ruhsat başvurularını, ürün içeriğinin bitkisel olduğu iddiası ile Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı’na yapmaktadır. Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı ise teknik yetersizlikler
nedeniyle içerik tespiti yapmadan beyana dayalı biçimde ruhsat vermektedir. Bu durum, halk sağlığını
günden güne artan oranda tehdit etmektedir.
Diğer taraftan gıda takviyeleri büyük çoğunlukla, üreticiler tarafından ruhsatlandırma aşamasında beyan
edilmiyor olsa da “sağlığa kavuşturduğu” şeklinde gizli
bir iddia üretilmektedir ve bu gizli iddianın hemen gerçekleşmesi amacıyla söz konusu ürünlere katıştırma yapılmaktadır. Piyasaya sürülen bitkisel ürünlerde ürünü
üreten ve analizleri yaptıranların aynı gruptan olması
söz konusu bilimsel deneylerin de bir şekilde yönlendirilmesine yol açmaktadır. Örneğin kilo verme amacı ile
kullanılan ürünlere sıklıkla eklenen subitramin taramasında, üretici tarafından tarama sibutraminin farklı bir
tuzu üzerinden yaptırılarak testler negatif sonuçlandırılabilmektedir.
Gıda takviyelerinin doğası gereği, denetleme kuruluşlarına normalde verilen belgeler dışında söz konusu
ürünlerin etkin takibini kolaylaştıracak ek bir takım
yöntemler geliştirilmeli; tüketicilerin yanlış yönlendirilmemesi ve her şeyin ötesinde toplum sağlığının korunabilmesi adına ruhsatlandırma ve denetim süreçlerinde piyasaya sürülen ürünlerin içerik analizlerinde
hem etikette belirtilen madde miktarlarının doğrulanması hem de beyan dışı madde bulunmadığının kontrolünün gerçekleştirilmesi zorunlu tutulmalıdır.
Herhangi bir denetim uygulanmayan
ürünlerin internet üzerinden çekici reklamlar ve fiyat avantajları ile pazarlanma-
20 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
sı, yazılı ve görsel medyanın körükleyici tavrı, söz
konusu ürünlerin bilinçsizce kullanımını arttırmaktadır.
Ruhsatlandırma sonrasında bu ürünler hedef kitleye belirli sağlık beyanları doğrultusunda tanıtılmakta ve pazarlanmaktadır. Belirli bir farmasötik form
altında üretilen ürünlerin belirli bir sağlık iddiasını
da içinde barındırdığı konusunun kabul edilmesi
gerekir.
Söz konusu ürünler yürürlükte bulunan gıda mevzuatına aykırı bir biçimde, tıp literatüründe “hastalık” olarak kabul edilen, hekim kontrolünde etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmış ilaçlarla tedavi edilmesi gereken rahatsızlıkları önlediği, tedavi ettiği veya
tedaviye yardımcı olduğu gibi iddialarla halkı yanlış yönlendirerek ve ambalajı veya ürün formu ilaç
olarak algılanabilecek şekilde piyasaya sokularak
piyasadaki satış payları arttırılmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde eczane dışında, internette satılan bu
ürünler tam kontrol edilmediği ve denetlenemediği
için halk sağlığını ciddi şekilde tehdit etmekte, söz
konusu ürünlere ilişkin reklamların çok rahatlıkla yapılabiliyor olması, denetimsiz ve kolay ulaşım
ciddi sorunlara neden olmaktadır.
Etiketleme, sunum ve reklama ilişkin hükümler, cezaî
yaptırımların net olarak tanımlanması ve piyasa sonrası denetimlerin sürdürülmesi; besin içeriğine ilişkin
bilgilerin doğruluğu, bu maddeleri satın alan tüketicilerin aydınlatılmış şekilde tercih yapmaları ve bu maddeleri güvenli ve uygun şekilde kullanmalarını sağlamak
açısından temel öneme sahiptir.
Toplumda bitkisel olanın zararsız olduğu şeklinde yaygın-yanlış bir kanı bulunmaktadır ve bu konudaki farkındalığın
yetersizliği sorunu çok daha vahim boyutlara taşımaktadır.
Medyaya yansıyan haberlerden takip edilebileceği
üzere, ülkemizde tıbbî bitkilerin yanlış kullanımı
oldukça yaygındır ve sonu ölümlere varan vakalara
neden olmaktadır. Söz konusu ürünlerin akılcı kullanılmadığında yarardan çok zarar getireceği konusunda toplumda farkındalık yaratılması büyük bir
aciliyet teşkil etmektedir.
Bu ürünler sağlık ürünleri olarak görülmeli ve tanımlanmalı, ilaçlar gibi bireye özgü etkenler doğru bir biçimde
değerlendirilerek uygun miktarlarda ve kesinlikle doğru
danışmanlık hizmeti ile sunulmalıdır. Ancak bu şekilde,
yani, ilaç olarak değerlendirildiklerinde takip edilebilir
olacak, yanlış kullanımların önüne geçilerek herhangi
bir yan etki görüldüğünde mümkün olan en kısa sürede
gerekli önlemlerin alınması sağlanabilecektir.
Örneğin;
❱ Unutkanlığa karşı komşusuna iyi gelen Ginkgo
Biloba yaprağından hazırlanmış kapsüllerle ileriki
yaşlarında kan sulandırıcı olarak alınan Aspirini
birlikte kullanmak isteyen bir kimsenin yahut daha
zinde ve enerjik olmak için Ginseng içeren vitamin
kombinasyonu ile sevdiği sarımsağı beraber tüketmek isteyen bir kişinin potansiyel kanama riski ile
karşı karşıya kalabileceği göz önünde bulundurulmalı, bireyin bu konuda ancak hekimi veya ilaçları
aldığı eczacısı tarafından uyarılabileceğinin farkında olunmalıdır.
❱ Sarı Kantaron (St.John’s Wort) herbasının depresyona karşı rahatlatıcı, sakinleştirici etkilerinden dolayı kullanılması sırasında bazı ilaçlarla etkileşiminin olduğunun bilinmesi önemlidir. Digoksin kullanan bir kalp hastası veya yeni organ nakli yapılmış
Siklosporin alan bir hastada, bu drogun, kullanılan
ilaçları metabolize eden enzimlerin miktarlarını
arttırarak vücuttan çabuk atılmasına neden olduğu,
dolayısıyla sürekli olarak vücutta belirli bir seviyede
bulunması gereken bu ilaçların etkinliğinin ortadan
kalktığı ve nakledilen organın reddi veya kalp krizi
riskinin ortaya çıktığı konusunda hastalara gerekli
uyarılar yapılabilmelidir.
❱ Doğru düzenlemelerin yapılmaması durumunda;
eczacı ve hekim kontrolü olmadan “tamamen bitkisel, kimyasal içermez” gibi sloganlarla satışa sunulan bitkisel zayıflama hapları can almaya devam
edecektir. Televizyon ekranlarından depresyona ve
uykusuzluğa önerilen Sarı Kantaron (Hypericum
perforatum), Vastatin grubu kolesterol ilacı alanlara; meyan balı-kökü tansiyon hastalarına ve de
başka bitkiler başka ilaçlarla etkileşip halkımızın
sağlığına büyük zararlar verecektir.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
21
DOSYA
ÖZETLE;
Ülkemizde bitkisel takviye edici ürünlere ilişkin
olarak gerek alanın tanımlanması gerekse yasal
düzenlemeler ve denetim aşamalarında ciddi sıkıntılar olduğu görülmektedir. Özellikle son dönemde
bitkisel ürün piyasasında sahtecilik gibi nedenlerle yaşananlar, halk sağlığını tehdit edici boyutlara
ulaşmıştır. Bireye özgü değerlendirmeler yapılmaksızın ve hiçbir standardizasyona sahip olmaksızın,
herhangi bir denetime tabi olmayan mekânlardan
veya internet üzerinden satılan bu ürünler sağlığı
iyileştirici özellikleri vurgulanarak tanıtılmakta
ve bu alanda gün geçtikçe artan talep bilimsel yetkinliğe sahip olmayan, bu alanda eğitim görmemiş
kimseler tarafından karşılanmaktadır.
Bugün ölümlere varan sonuçları doğuran, belirli
endikasyonlar doğrultusunda halk tarafından kullanılmakta olan bitkisel ürünlerin ancak gıda takviyesi tanımlamasından uzaklaştırılarak ilaç döngüsü içine girdikleri takdirde takip edilebileceği,
gereksiz kullanımların önüne geçilerek herhangi
bir yan etki görüldüğünde mümkün olan en kısa
sürede gerekli önlemlerin alınabileceği açıktır.
Sorunların çözümü; söz konusu ürünler arasındaki sınırların net bir biçimde tanımlanması, insanlarda fizyolojik değişikliklere neden olabilen
ürünlerin gıda takviyesi olarak halka lanse edilmelerinin önüne geçilmesi, bu ürünlerde Sağlık
Bakanlığı ruhsatlandırma koşullarının sağlanması ve bu ürünlerin etkinlik ile güvenirliklerini izleyebilmek adına ilaç döngüsü içerisine sokulmalarından geçmektedir. Piyasaya sürülecek bu tarz
ürünler, bilimsel kriterlere göre incelenmiş ve
onaylanmış olmalıdır. Bu ürünlerin, üretiminden
tüketimine kadar tüm süreçlerde güvenli ve kaliteli olması, yeterli ve uygun şekilde etiketlenmesi gerekmektedir. Zira doğrudan insan sağlığını
etkileyen, yanlış kullanımı durumunda ölümlere
neden olabilen her türlü sağlık ürününün üretiminden tüketimine ve tüketimi sonrası beklenen
ve beklenmeyen etkilerine kadar uzanan süreçte,
tek yetkili olması gereken kurum Sağlık Bakanlığı’dır. Bu nedenle, insan sağlığını ilgilendiren
her ürün, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı, hekim önerisiyle kullanılmalı ve eczacı
danışmanlığında eczaneler vasıtasıyla halka/topluma sunulmalıdır.
Kaynaklar
■ ASLAN, Mustafa (2011), “Etkin ve Güvenilir Fitoterapinin İlkeleri”, 10. Türkiye Eczac›l›k Kongresi, Türk Eczac›lar› Birliği Yay›nlar›, Ankara, s. 446-452.
■ KAHRAMAN, Ferdane (2011), “Fitoterapi Gerçeğimiz ve Mesleki Sorumluluklar›m›z”, 10. Türkiye Eczac›l›k Kongresi, Türk Eczac›lar› Birliği Yay›nlar›, Ankara, 453-462.
■ MERİÇLİ, Filiz (2011), “Avrupa Birliği Ülkelerinde Fitoterapötikler”, 10. Türkiye Eczac›l›k Kongresi, Türk Eczac›lar› Birliği Yay›nlar›, Ankara, s. 463- 465
■ Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin Takviye Edici G›dalar 10 Haziran 2002 tarih ve 2002 / 46/EC say›l› direktifi
■ http://www.anh-europe.org/files/FSD_final-OJEC-2002.pdf., erişim tarihi: 14.10.2011.
■ The World Medicines Situation Report 2011,
http://www.who.int/medicines/areas/policy/world_medicines_situation/en/index.html ., erişim tarihi: 14.10.2011
22 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
KAMPANYA
ECZACILAR SOMALİ’DEKİ
DRAMA DUYARSIZ
KALMADI
A
frika’nın en doğu ucunda yer alan
Somali Yarımadası’nda son 60 yılın
en kurak dönemi yaşanmaktadır.
Milyonlarca kişinin hayatını tehdit eden kuraklık nedeniyle bölgede baş gösteren açlık
ve susuzluk, halkı yeni yerleşim yerlerine
göç etmeye zorlamakta ve her geçen gün çok
sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden
olmaktadır.
Türk Eczacıları Birliği tarafından gün geçtikçe zorlaşan yaşam koşulları altında hayatta kalma mücadelesi veren Somali ve
Kenya halklarına destek olmak amacıyla bir
yardım kampanyası başlatıldı. Tüm Türkiye çapında başlatılan kampanya, 6 Ağustos
2011 tarihinde yapılan basın açıklaması ile
duyuruldu.
Somali’de yaşanan bu büyük insanlık dramı karşısında başlatılan kampanyaya eczacı
meslektaşlarımızın yoğun katılımı oldu.
Eczacılarımız, internet sayfamızda oluşturulan “SOMALİ’YE YARDIM KAMPANYASI” adlı alana giriş yaparak istedikleri ecza
deposu /kooperatifi seçerek, istedikleri tutarda yardımda bulundular. Ayrıca Bölge
Eczacı Odaları da tüzel kişilikleri ile nakdi
yardım sağlayarak katkıda bulundular.
Kampanya sonunda toplanan bu tutarlara
karşılık gelen, bölgenin ihtiyaçlarına göre
belirlenen ilaç ve mamanın, Türk Kızılayı
aracılığıyla felaket bölgesine ulaştırılması
amaçlanmaktadır.
Eczacılar; sağlık söz konusu olduğunda,
dünyanın her neresinde olursa olsun, ilaç ve
eczacılık hizmetini eksiksiz ve zamanında
sunmayı daima önceliği kabul etmiş, topluma ve insanlığa karşı görevlerinin bilincinde
olan bir mesleğin mensuplarıdır.
Eczacılarımızın ve eczacı odalarımızın desteği ile gerçekleştirdiğimiz bu kampanyamızın sonunda Somali’ye gönderilecek olan
yardımlarla, umarız bölgedeki acıların azalmasına bir nebze olsun katkı sağlayabiliriz.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
23
Ecz.Esin ÖNGÜN
BİZDEN HABERLER
DEME GÜCÜ OLMAYAN VATANDAŞLARIN TEDAVİ GİDERLERİNİN DEVLET
TARAFINDAN KARŞILANMASI VE YEŞİL
KART UYGULAMASI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
YÖNETMELİK YAYIMLANDI.
Ö
Eskişehir Eczacı Odası – “Minik Adımlar,
Sağlıklı Yarınlar Projesi” birincilik ödülüne,
Malatya Eczacı Odası – “Okul Bağımlılık Haritası Projesi” ikincilik ödülüne,
İzmir Eczacı Odası – “Organ Bağışı Projesi”
üçüncülük ödülüne layık görüldü.
01 Temmuz 2011 tarih, 27981 Sayılı Resmi Gazete’de, Sağlık Bakanlığı tarafından
“Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Devlet Tarafından Karşılanması ve Yeşil Kart Uygulaması Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik” yayımlandı ve yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.
Y
Söz konusu Yönetmelik değişikliği ile, mevcut yönetmelikte yer alan Maliye Bakanlığı
Bütçe Uygulama Talimatı ile ilgili bölümler
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama
Tebliği olarak değiştirildi.
Yapılan değişiklikler arasında, Yönetmeliğin 15 inci maddesinde yer alan “çağrılı
oldukları hastaneye (Devlete ait üniversite
hastaneleri dahil) çağrı evrakı ile başvurabilirler.” şeklindeki fıkrası “üniversite hastanesi de dahil tedavi gördükleri veya çağrılı
oldukları hastaneye yeni sevk alınmaksızın
çağrı evrakı ile başvurabilirler.” şeklinde
değiştirilerek üniversite hastanesinin devlete ait olma koşulu kaldırıldı.
Ayrıca yine yönetmeliğin 15 inci maddesinde yapılan düzenleme ile yeşil kartlı hastaların özel sağlık tesislerinde tedavi olabilmelerine olanak tanıyacak koşullar tanımlandı.
E
CZACI ODALARI ARASINDA DÜZENLENEN SOSYAL SORUMLULUK PROJE YARIŞMASI SONUÇLANDI.
Türk Eczacıları Birliği olarak, eczacı odalarının yalnızca ilaç ve eczacılık alanında değil,
halka bütünlüklü hizmet perspektifinden hareketle sivil toplumu ilgilendiren her konuda
faaliyet gösteren birer meslek örgütü olduğunu göstermek; bu anlamda eczacı ve eczacı
örgütlerine ilişkin kamuoyu algısını daha iyi
bir noktaya taşımak amacıyla düzenlemiş olduğumuz “Daha İyi Bir Gelecek İçin Eczacınız
Yanınızda-Eczacı Meslek Örgütleri Arası Sosyal Sorumluluk Projesi Yarışması” sonuçlandı.
24 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
ARDIMLAŞMA SANDIĞI KREDİ LİMİTLERİ YENİDEN DÜZENLENDİ.
Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma Sandığı
37.Dönem Yönetim Kurulu’nun 06.07.2011
tarihli toplantısında, Eczane İşletme ve Sosyal Yardım Kredisi limitleri, 07.07.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeniden
düzenlendi.
E
CZACILARIN EMEKLİLİĞİ KONUSUNDA
YAPILACAK ÇALIŞMADA KULLANILMAK
ÜZERE ANKET HAZIRLANDI.
Türk Eczacıları Birliği 37.Dönem Merkez Heyeti eczacıların emekliliği konusunda bir çalışma yapılmasına karar verdi.
Bu çalışma kapsamında Birliğimiz tarafından
bir anket hazırlanarak 15.07.2011 tarihi itibariyle www.teb.org.tr adresinde yayına alındı.
S
OSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN YEŞİL KART HAK SAHİPLERİNİN
ELEKTRONİK RAPOR İŞLEMLERİ HAKKINDA DUYURU YAYINLANDI.
Sosyal Güvenlik Kurumu MEDULA Eczane
Provizyon ekranında 20.07.2011 tarihinde
“Yeşil Kart hak sahiplerinin elektronik rapor
işlemleri.” başlıklı bir duyuru yayınlandı.
Duyuru ile, Yeşil Kart hak sahipleri için ilaç
kullanım raporlarının elektronik olarak düzenlenmesi uygulamasına geçilmiş olduğu,
21/07/2011 itibari ile eczaneler tarafından
yeşil kart hak sahiplerine rapor kaydedilemeyeceği bildirildi.
S
OMALİ VE KENYA HALKLARINA YARDIM
KAMPANYASI BAŞLATILDI.
Afrika’da yaşanan felaket nedeniyle Türk
Eczacıları Birliği, başta Somali olmak üzere
bölge halkına Türk Kızılay’ı aracılığıyla ilaç,
mama ve su yardımında bulunmak üzere bir
yardım kampanyası başlattı.
B
Kampanya sonunda toplanan yardım tutarlarına karşılık gelen ilaç ve mamalar, Birliğimiz
tarafından yapılacak organizasyon ile Türk
Kızlay’ı aracılığıyla felaket bölgesine ulaştırılacaktır.
26.08.2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazete’de Sağlık Bakanlığı tarafından, “Beşeri
Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik” yayımlandı.
S
OSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI TARAFINDAN ELEKTRİK KESİNTİSİ
NEDENİYLE MEDULA ECZANE PROVİZYON SİSTEMİNİN ÇALIŞMAYACAĞI DÖNEMDE REÇETE KARŞILANMASINDA İZLENECEK YÖNTEM BİLDİRİLDİ.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel
Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından Birliğimize gönderilen 11.08.2011
tarihli yazı ile, 13 Ağustos 2011 tarihinde saat 19.00’da başlayacak ve 25 saat
sürecek olan elektrik kesintisi kapsamında, Medula Eczane Provizyon Sistemi’nin
hizmet veremeyecek olması nedeniyle,
kesintinin gerçekleştiği zaman diliminde
eczanelere yapılacak başvuruların, Sağlık
Uygulama Tebliği’nin 3.1.3 B maddesine
uygun şekilde karşılanması gerektiği bildirilerek, bu süreçte reçete karşılama işleminin ne şekilde yapılacağı konusunda
bilgi verildi.
S
OSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI TARAFINDAN MEDULA ECZANE
PROVİZYON SİSTEMİNDE DOKTOR BİLGİLERİNİN BULUNAMAMASI HALİNDE
KULLANILAN “DOKTORU BULAMADIM”
BUTONUNUN, 23.08.2011 TARİHİNDEN
İTİBAREN AİLE HEKİMLİĞİ REÇETELERİNİN
GİRİŞİNDE KULLANILAMAYACAĞI DUYURULDU.
Sosyal Güvenlik Kurumu Medula Eczane
Provizyon Sistemi’nde yayınlandığı duyuru
ile;
-23.08.2011 tarihinden itibaren aile hekimleri tarafından düzenlenen reçetelerin provizyon sistemine kaydı esnasında diploma tescil
numarasının zorunlu hale getirildiği,
EŞERİ TIBBİ ÜRÜNLERİN TANITIM FAALİYETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK
YAYIMLANDI.
S
OSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI TARAFINDAN “BAZI REÇETELERİN ECZANELERDEN DÖNÜŞÜMLÜ OLARAK KARŞILANMASI” HAKKINDA DUYURU YAYINLANDI.
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu resmi internet sitesinde yayımlanan 26.08.2011
tarihli “Bazı Reçetelerin Eczanelerden Dönüşümlü Olarak Karşılanması” hakkındaki
duyuruda, “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği
Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin
Protokolün” (3.7) numaralı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerinin iptali
ve yürütmesinin durdurulması istemiyle
açılan davada; Danıştay Onuncu Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 22/07/2010 günlü
E:2009/11313 sayılı karara yapılan itirazın
görüşüldüğü Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulu tarafından 03/05/2011 tarihli ve YD
İtiraz No:2010/1091 sayılı karar ile dava
konusu protokol hükümlerinin yürütmesinin durdurulduğu ve söz konusu kararın
03/08/2011 tarihinde kendilerine tebliğ edildiği belirtildi.
Duyuruda ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu ile
Türk Eczacıları Birliği arasında 19/01/2009
tarihinde imzalanan ve 23/06/2009 tarihinde
imzalanan Ek Protokol ile bazı hükümlerinde değişiklik yapılan, bu itibarla 02/09/2011
tarihi itibari ile Protokolün ilgili maddesinde
konu edilen “eritropoietin ve darbepoetinpreparatlarını ihtiva eden reçetelerin” ve “diyaliz solüsyonlarını ihtiva eden reçetelerin”
Türk Eczacıları Birliği ve Kurum tarafından
belirlenen usule göre eczanelerden dönüşümlü olarak karşılanması ve ilgili Bölge Eczacı
Odasınca onaylanması uygulamasına son verildiği ifade edildi.
-Manuel girişin kaldırıldığı,
-Kaydı bulunmayan hekimlerin İllerinde bulunan Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlüklerine başvurmaları gerektiği duyuruldu.
Birliğimiz tarafından Protokolün 3.7. maddesi ile ilgili olarak yargı kararına uygun şekilde hazırlanan revizyon taslağı GSS Genel
Müdürlüğü’ne sunuldu.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
25
Ecz.Nevin TAŞLIÇAY
HASTAMIZA ANLATIRKEN
Yaşam Boyu Omega-3!
Omega-3’ler vücudumuzun
sentezleyemediği, mutlaka beslenmemizle ya
da besin takviyeleri ile almamız gereken yağ
asitleridir. Yani besinlerde bulunan doğal
bir madde, ilaç değildir. Aktif Omega-3
bileşenleri için tek kaynak ise balık ve balık
yağı içeren takviyelerdir.
Günümüzde pek çok uzman ve pek çok
çalışma, beslenmelerine daha fazla Omega-3
ekleyen bireylerin hayat kalitelerini
yükseltmede önemli adımlar attıklarını
belirtiyor. Hatta bazı uzmanlar kişilerin
sağlıkları için yapabilecekleri en önemli iki
şeyin spor yapmak ve Omega-3 bakımından
zengin bir diyetle beslenmek olduğunu ifade
ediyor.
• Göz sağlığı
• Cilt sağlığı
• Zihin/Ruh sağlığı
Omega-3’ler bebeklerde doğumdan
önce sinir ve göz gelişimini artırmakta,
çocuklarda ve yetişkinlerde ruhsal durum,
odaklanma, okuma ve matematik skorlarını
iyileştirmektedir. Depresyon, bipolar
bozukluk, hiperaktivite ve dikkat eksikliğine
iyi gelmekte, inme ve beyin travması sonrası
iyileşme sağlamaktadır. Bu yağ asitleri aynı
zamanda kalp hastalıklarını önlemede, kalp
krizi geçirme riskini azaltmada doktorlar
tarafından tercih edilmektedir. Eklem
rahatsızlıkları, enflamatuar hastalıklar,
tansiyon ve trigliserid yüksekliği de pek
çok hastanın Omega-3 tüketimini artırması
gereken durumlardır.
Omega-3’lerin faydalarını anlamak üzere
yapılmış 12.500’ün üzerinde klinik çalışma
mevcuttur.
Tıp dünyası Omega-3 kullanımının sayısız
faydalarını şöyle sıralamaktadır:
• Bebek ve çocukların sağlıklı gelişimi
• Sağlıklı kalp-damar sistemi
• Kadın sağlığı
• Sağlıklı bağışıklık sistemi
• Sağlıklı eklemler
26 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
Omega-3’lerin sayısız faydalarına her
geçen gün yenileri eklenmeye devam
ediyor. Tek yan etkisi ise uzun ve
sağlıklı bir hayat…
Sevim ÖZDEMİR
Dünyada
Ne Var Ne Yok
Fransa’da Eczacılara İlaç Reçete
Etmeye İlişkin Sınırlı Yetkiler Verildi
7 Nisan 2011 itibariyle, hastaların “daimi eczacı”
olarak belirlediği eczacılar, yasal olarak kronik bir
hastalık için verilen bir ilacın reçetesini yenileyebilir ve reçete edilen ilacın dozunu ayarlayabilir.
Eczacılar ilacı reçete eden doktoru bilgilendirmeli
ve detayları hastanın ilaç dosyasında kayıt altına
almalıdır. Söz konusu değişiklikler 2009 yılında
gerçekleştirilen sağlık reformunda yer verilen girişimlere istinaden yapılmaktadır…
Bitkisel Ürünlere İlişkin Bilgi
Üretiminde Eczacıların Oynadığı
Rol Önem Arz Ediyor
International Journal Of Pharmacy
Practice’de (Uluslararası Eczacılık
Uygulamaları Dergisi) yayınlanan
niteliksel bir çalışmaya göre eczacıların bitkisel ürünlerle ilişkili
advers etkileşimlerin tespitinde sorumluluk alması son derece önemli.
Avustralya’da yapılan çalışma, bitkisel ürünlerden kaynaklı advers
etkilere ilişkin elde edilen bilginin
yetersiz olduğunu ve eczacıların
hastaya verdikleri bitkisel ürünlerin advers etkilerini rapor etmelerinin bu alandaki bilgi üretimi açısından önemli bir boşluğu dolduracağını ortaya koydu…
Obezitenin Sağlık Maliyetlerindeki
Payı Giderek Artıyor
New York Kolombiya Üniversitesi Mailman Kamu
Sağlığı Okulu’ndan Claire Wang liderliğindeki ekibin yaptığı araştırmaya göre mevcut eğilim devam
ederse 2030 yılı itibariyle ABD ve İngiltere’de nüfusun yarısı obez olacak. Obezite nedeniyle ABD’nin
sağlık harcamaları %2,6 (yılda 66 milyar dolar); İn-
giltere’ninki ise %2 (yılda 2 milyar dolar) artacak.
Obezite kalp hastalığı, diyabet, çeşitli kanser türleri, hipertansiyon ve yüksek kolesterol riskini arttırdığı için araştırmayı gerçekleştiren uzmanlara göre,
obezite 2030 itibariyle ABD’de fazladan 7,8 milyon
diyabet, 6,8 milyon kalp hastalığı ve 539 bin kanser vakasına neden olacak. İngiltere’de ise obezite
nedeniyle mevcut diyabet vakası sayısına 668 bin,
kalp hastalığına 461 bin ve kanser vakasına 130
bin kişi eklenecek…
Yasadışı İnternet Eczaneleri Yasal
Siteleri Kullanarak Satış Yapıyor
ABD Carnegie Mellon Üniversitesi’nden siber güvenlik uzmanlarının hazırladığı yeni bir rapora
göre, giderek artan sayıda internet
üzerinden satış yapan yasadışı eczane, reçeteli ilaçları izinsiz satmak
amacıyla internet ortamını sarmış
durumda.
Uzmanlardan oluşan ekip, sahte
web sitelerinin tüketiciyi yasadışı
eczanelere yönlendirdiğini tespit
etti. 2010 ve 2011 yılları arasında 9 aydan fazla bir süre boyunca
ilaçlarla ilgili yapılan 218 sorgulamada en başta sıralanan arama
sonuçlarını inceleyen ekip, arama
sonuçlarının izinsiz eczaneleri destekleyecek biçimde manipülasyona
uğratıldığını ortaya çıkardı…
Pfizer Anlaşmayla Sonuçlanan Trovan Davası Sonrası Tazminatları
Ödemeye Başladı
Pfizer’ın, Nijerya’da 1996’daki menenjit salgını sırasında Kano eyaletinde çocuklar üzerinde antibiyotik Trovan’ı test etmekte suçlandığı ve denemeler
sonucunda 11 çocuğun öldüğünün iddia edildiği
davada Şubat (2011) ayında anlaşmaya varılmasının ardından Nijeryalı dört çocuğun ailelerine tazminatlarını ödemeye başladı. Pfizer’ın her aileye
175.000 ABD doları ödemesi gerekiyor…
Haberlerin devamı ve detaylar için:
•http://www.teb.org.tr/images/upld2/bulten/1Tx20110825091334TEMMUZ_BULTEN.pdf
•http://www.teb.org.tr/images/upld2/bulten/A9920111021150155agustos11-bulten-tr(1)-son.pdf
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
27
HASTALIKLAR
Deniz YILMAZ ATAKAY
İstanbul PKU Aile Derneği Başkanı, E.S.PKU Türkiye Delegesi
PKU (PhenylKetonUria)
PKU (PhenylKetonUria) NEDİR?
Hem anneden hem babadan geçen genetik bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalıkla doğan çocuklar, karaciğerde bulunan fenilalanin hidroksilaz enzimi çalışmadığı ya
da az çalıştığı için, yaşam boyu fenilalanin’den kısıtlı bir
diyet uygulamak zorundadırlar.
Fenilalanin; proteinde ve her besinde bulunan bir amino asittir bu sebeple besinler yoluyla alınır, yani esansiyel bir amino asittir. Fenilalanin hidroksilaz enziminin
görevi, vücuda giren fenilalanini, faydalı bir amino asit
olan tirozine dönüştürmektir. Ancak enzim görevini yerine getirmediği için, alınan fenilalanin zamanla dokularda
birikir ve maalesef beyine ciddi derecede kalıcı hasar verir. Dolayısıyla çocuklar, zekâlarını ve buna bağlı olarak
sağlıklarını kaybetmemek için hayat boyu kontrollü düzeyde fenilalanin almak ve diyet yapmak zorundadırlar.
NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Genişletilmiş Yeni Doğan Tarama kapsamında, daha pek
çok hayat kurtarıcı hastalığın taramasını yapmak ve bu
sayıyı arttırmak sadece üniversite hastanelerinin değil,
hepimizin görevidir. Takdir edersiniz ki, genetik yapımızı
baz alırsak, sağlıklı doğacak bebeklerimiz adına bu testler
çok gereklidir.
PKU BESLENMESİ BİR YAŞAM BİÇİMİDİR!
DİYET NEYE GÖRE DÜZENLENİR?
Her çocuk, kan fenilalanin seviyesine, boyuna, yaşına ve
kilosuna göre farklı bir diyet programı uygular. Uzman
Diyetisyen tarafından günlük alması gereken fenilalanin
miktarı hesaplanır ve bu miktarlar doğrultusunda ölçülü
olarak tüketeceği bitkisel proteinli gıdalar (Sebze–meyve)
belirlenir. Hesaplanan bu ölçü sayesinde fenilalanin vücutta birikmediğinden, beyine hasar vermesi engellenir.
İşte bu sebeple de diyet yaşam boyu uygulanmalıdır. Birey
kaç yaşında olursa olsun diyeti bırakmamalıdır.
Yeni Doğan Tarama Testleri
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın üstlendiği ve ücretsiz olarak yapılan genişletilmiş yeni doğan tarama testi, 1993 yılından beri aslında bazı üniversite hastaneleri tarafından
yapılmaktaydı. Ama artık tamamen Bakanlığa bağlandı ve
2006 yılı Aralık ayından itibaren iki ayrı Tarama Merkezi
açıldı (İstanbul ve Ankara), topuk kanları bu merkezlerde
taranmaktadır.
Uygulanan diyetle birlikte birey, çeşitli aralıklarla fenilalanin kan seviyelerini de yaşam boyu takip etmek ve kontrole gitmek zorundadır.
Genişletilmiş Yeni Doğan tarama testi kapsamında,
“Guthrie” adı verilen özel bir kağıda, bebek 24-48 saat
kadar anne sütü ile beslendikten sonra, topuğundan birkaç damla kan alınmakta ve üç farklı hastalık için tarama
merkezine gönderilmektedir.
• Et ve et ürünleri (tavuk, balık, hindi, kırmızı et, salam,
sosis, sucuk, sakatat vb.)
• Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, cacık, peynir)
• Kuruyemişler (fındık, leblebi, fıstık, ceviz, badem vb.)
• Kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, bakla,
soya çeşitleri, barbunya vb.)
• Unlu mamuller (makarna çeşitleri, ekmek, poğaça, yumurta, simit, kraker, bisküvi)
Avrupa ve Amerika’da bu yöntem ile 35-40 hastalığı araştırmak ve tanı koymak mümkün olduğu halde, ülkemizde
sadece üç hastalık taranmakta ve araştırılmaktadır. Bu üç
hastalığın ortak sebebi de, bebeğe tanı konmadığı veya taranmadığı ya da tanı konup da tedavi uygulanmadığı taktirde zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği yaşıyor olmasıdır.
PKU’nun yanı sıra taranan diğer hastalıklar;
Konjenital Hipotiroidi; Konjenital, yani doğumsal hipotiroidi; iyot eksikliğine bağlı olarak zeka geriliğidir. Bu da
yine sık karşılaşılan endokrinolojik bir sorundur. Tanı
konmaz ya da tedavi edilmezse bebekte zihinsel gerilik
ortaya çıkar.
Biyotinidaz Eksikliği; Biyotin, çalıştırıcı bir vitamindir ve
eksikliği pek çok nedene sebep olur. Bireyin sağır olmasına sebep olmakla kalmaz, hatta yaşamını bile tehdit edici
boyuta ulaşabilir.
28 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
PKU’lu bireyin yüksek proteinli tüm gıdaları yemesi yasaktır. Hayvansal proteinler, kuru baklagiller tüketilemez!
Yasak Gıdalar
Serbest Gıdalar
• Mısır nişastası
• Sade lokum
• Sade akide şekeri, çay şekeri
• Çay, ıhlamur, adaçayı
• Sıvı yağ
• Elma suyu, aspartam içermeyen içecekler (gazoz, kola,
meyve suyu)
Ölçülü Gıdalar
Sebze, meyve, tereyağı, margarin, bal, zeytin, pekmez ve
tüm düşük proteinli gıdalar bu grupta yer alır. Düşük proteinli gıdalar, PKU (Fenilketonüri) ve çoğu metabolik hastalıklar için ortak tüketilmesi gereken özel tıbbi gıdalar-
dır. (Dp makarna, Dp pirinç,
Dp şehriye, Dp çikolata, Dp
bisküvi, Dp peynir, Dp sosis,
Dp kek vb.)
ÜLKEMİZDEKİ HASTALIK
ORANI NEDİR?
Dünyada kısaca PKU olarak
bilinen Fenilketonüri (PhenylKetonUria) çoğu ülkede var
olan bir hastalıktır. Ancak
Türkiye’deki insidansı çok
yüksek olup (1/4000-4500’e
yakın) yılda ortalama 300-350
bebek bu hastalıkla doğmaktadır.
Ülkemizde, diyeti uygulamayan, kontrollere gitmeyen ve
zamanında taranmayan kayıt dışı vakaları da dahil edersek aslında 20 bine yakın PKU hastası birey mevcut diyebiliriz. Yani ülkemiz, dünyada çoğu genetik hastalıklarda
olduğu gibi maalesef PKU konusunda da birinci sırada.
Bunun sebebi olarak akraba evlilikleri tabii ki en büyük
etkendir. Her 4 evlilikten birinin akraba evliliği olduğu
düşünülürse, bu oranın %30’lara yakın olduğunu belirtebiliriz. Dolayısıyla bozuk genlerin yayılması ve bu şekilde
bebeğe geçmesi sayının artmasına yol açmaktadır. Ancak,
akraba evliliği yapmayan çiftlerin de bebeklerine PKU tanısı konabilmektedir. Neticede hem anne hem de baba bu
bozuk geni taşıyorsa her bebek için hastalıkla doğma oranı %25 demektir!
DİYET YAŞAM BOYU AMA DÜŞÜK PROTEİNLİ ÜRÜN ÜRETİMİ YOK!!!
Günümüzde hala daha, ‘düşük proteinli un ürün’ üreten
sadece 3 kurum bulunmaktadır. Bunların dışında, ülkemizde diyet kapsamında olan düşük proteinli makarna,
kek, çikolata, kraker üreten hiçbir firma bulunmamaktadır. Oysa hasta sayısının yüksek olmasının yanı sıra, bu
ürünler;
DERNEK NASIL OLUŞTU?
Dernek kurmadaki asıl amacımız da ürün ürettirmek ve
sosyal yaşamı kolay hale getirmekti. Hastanelerden aldığımız aile irtibatları ile “paylaşım günleri” adı altında günler düzenledik ve ilk derneğimizi 2005 yılında İstanbul ve
hemen akabinde Ankara’da kurduk. Sonra, 2007 yılında
Sivas, 2009 yılında İzmir, 2010 senesinde Bingöl ve 2011
senesinde Kayseri PKU Aile Dernekleri kurulmasına öncülük ettik.
Halen daha medyatik ve dinamik olması sebebiyle, en aktif derneğimiz İstanbul PKU Aile Derneği’dir. Genel olarak;
Ailelerle tiyatro, piknik gibi çeşitli etkinliklere katılmak,
Toplantılarda ortak çözüm önerileri ve çalışma planları
düzenlemek,
Halkı bilinçlendirici seminerler vermek (okullarda, şirketlerde)
Hastanelerle işbirliği içerisinde ailelere PHE (fenilalanin) kan sonuçlarını bildirmek,
Ürün temini ve sosyal hizmet konusunda çözüm üretmek ve bu süre içinde Bakanlık ile ortak çalışmalarda
bulunmak,
İlgili Bakanlıklarla görüşerek resmi çözüm için girişimlerde bulunmak,
Aileler için yemek eğitimleri vermek,
Paylaşım günlerinde psikolojik ve pedagojik destek sağlamak şeklinde pek çok faaliyet gerçekleştirmekteyiz.
Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan bireylerde
Diğer metabolik hastalıkların çoğunda
tüketilen ve alınması gereken gıdalardır. Yani bir ürün sadece PKU’lu bireye hitap etmemektedir.
ÖZLENEN PKU CAFE
www.pkuaile.com
Derneğimiz, Dünyada pek çok konuda ilke imza atmış, ilk
defa İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanan
destek ile Topkapı’da bu çocuklar için ÖZLENEN PKU
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
29
GÜNÜMÜZDEKİ SIKINTILAR
Hala yaşanan pek çok sıkıntı mevcuttur, bunları genel olarak sıralarsak;
Diyeti yapan sağlıklı gençler, okullarını başarılı bir
şekilde bitirdiklerinde hemen iş bulamamaktadırlar.
Oysa sigortalı olmaları ve bu bağlamda özel Formula ve ürünlerini alabilmeleri gerekmektedir. Tamamı yurt dışından geldiği için oldukça pahalı olan bu
ürünlerin tüketilmemesi durumunda, daha yavaş da
olsa beyin hasar görmeye başlamaktadır. Bu sebeple,
bu kişilerin yemek problemi var diye personel olarak
düşünülmemesi çok haksız ve duyarsız bir davranış
biçimidir. İşverenlerin bu konuda daha hassas davranması hatta, DİYETLİ istihdamı gibi bir yasal düzenleme getirilmesi gereklidir.
Sağlık Bakanlığı’nın istihdamın yanı sıra, ürün
üretimine yönelik de bir zorunluluk getirmesinin
oldukça anlamlı olduğu değerlendirilmektedir. Her
gıda üreticisinin sayıları fazla olan diyetli bireyler
için mutlaka bir ürün üretmesi gerekmektedir. Bu
konuda Bakanlığın daha hassas, daha yapıcı ve daha
zorlayıcı bir tavır sergilemesi kaçınılmazdır.
Şanslı olan bebekler tanı konduğunda hayat boyu
heyet raporlu olmakta, diğer yandan, belli bir yaştan
sonra sigorta kapsamından çıkartılmaktadır. Oysa
bu bireylerin yaşam boyu heyet raporlu oldukları
CAFE adı altında metabolik hastalığa sahip bireyler için
özel bir cafe açmıştır.
Cafemizde çocuklar, gönüllerince pastane türü gıdalardan
tüketebilmekte ve doğum günlerini planlayarak mutlu anlar
yaşayabilmektedir.
Yine Derneğimiz, toplumu bilinçlendirmek adına bir
tiyatro oyunu yazmış ve bunu ilk olarak Ataköy Yunus
Emre Kültür Merkezi’nde sahnelemiştir. Bu oyun Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Ahali Sanat Atölyesi
işbirliği ile ünlü oyunculardan da destek alınarak sahnelenmiştir.
Oyunda, ayrıca Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Beslenme ve Metabolizma Bölümü Profesörlerinden Dr. Serap Sivri Kalkanoğlu,
‘tanı vakasını’ canlandırarak rol almıştır. Hedefimiz,
oyunumuzun Sağlık Bakanlığı ile ortak çalışılarak her
ilde sahnelenmesi ve bu suretle halkımızın hastalık
hakkındaki bilincinin arttırılmasının sağlanması yönündedir.
Derneğimiz, Kamu Yararına çalışan dernek başvurusunda
bulunmuştur. Uluslararası bir platform olan E.S.PKU (European Sociaty of PKU) yani Avrupa Ortak PKU Derneği’nin
de resmi üyesidir.
30 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
gibi, sağlıklı olabilmeleri için yaşam boyu sigortalı
da olmaları gerekmektedir. Günlük diyet aksamaları
dahi zarar verebilmektedir.
Bir diğer sıkıntı insanların hastalığı bilmemesidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve hatta
AÇSAP ile birlikte ortak projelerle, eğitimciler başta
olmak üzere, tüm jinekologlar, çocuk doktorları ve
hemşireler, aile hekimleri eğitilerek bu hastalık ile
ilgili bilgiler verilmeli ve bireylerin yaşamı kolaylaştırılmalıdır. Bu bilinçsizlik tüm diyetli çocuklarımız
için büyük risk demektir. Dernek olarak değil, tüm
taraflarla işbirliği çerçevesinde bu eğitimler planlanmalıdır.
PKU ve Çölyak hastalıkları konusunda birer toplum sağlığı danışmanı olan eczacıların meslek içi
eğitimden geçirilmesi, her iki hastalığa sahip bireylere önerilecek ürünler ve gıdalar hakkında eczacılar nezdinde farkındalık yaratılması ileride doğabilecek risklerin önlenmesi bakımından büyük
önem taşımaktadır. Bu anlamda PKU ve Çölyak
hastalıkları ile ilgili olarak başta Türk Eczacıları
Birliği olmak üzere, Eczacı odaları ile yakın işbirliği geliştirilmelidir.
Yeni yasal düzenlemeye göre SUT kapsamında, ailelere rapordaki gramaj karşılığı ürün bedellerinin
ödenmesi başlı başına bir risk teşkil etmektedir.
Ailelerin bir bölümü bilinçsiz olduğundan ödemeyi
başka amaçlar uğruna kullanabilmekte ve çocuğun
beyni hasar görebilmektedir.
Öte yandan marketlerde bulunabilirliği açısından
da bazı kolaylıkların sağlanması gereklidir. Çocukların bu sayede kendilerince alışveriş yapması, kişilikleri ve otokontrolleri açısından fayda sağlayacaktır.
Kısacası her açıdan, hem SGK hem de yaşamsal
boyut adına, hayat boyu diyetli tüm bireyler için
ciddi yasal düzenlemelerin taraflar eşliğinde
konuşulması ve uygulanması gerekmektedir.
Aksi takdirde zamanında taranarak tanı konan
şanslı çocuklar, eğer ekonomik durumları
yeterli değilse ve aile bilinçsizse, bir müddet
sonra imkânsızlıklardan yorularak beyinlerini
kaybedebileceklerdir.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
31
ODALARIMIZ
Ecz. Ali Orkun ERCENGİZ (Burdur Eczacı Odası Başkanı)
54.BÖLGE BURDUR ECZACI ODASI’NIN
KURULUŞ ÖYKÜSÜ
M
esleğe başladığım ilk günlerdeydi, oda sicil
belgesine gereksinimim oldu. O günlerde
il temsilcimiz, şimdi oda saymanımız olan
Eczacı Sadife Hanım’a gittim. Söz konusu belgeyi
kendisinin düzenleyemediğini, 15. Bölge IspartaBurdur Eczası Odası’nın merkezi olan Isparta’dan
alabileceğimi söyledi. Yalnızca bir sicil belgesi için
Isparta’ya gidip gelecek olmama içerledim. Meslekte bizden daha tecrübeli olan meslektaşlarımıza, bizim neden kendi odamız olmadığını sordum.
Mevzuat gereği sayımız yetmiyordu. Daha o günden,
Burdur’a bir oda kurabilmenin hayali ile yapılacak
olan ilk seçimde hem tecrübe kazanmak, hem de
örgüt bilincini Burdurlu meslektaşlarıma aktarabilme adına 15. Bölge Isparta-Burdur Eczası Odasının
Yönetim Kurulu’na girmek istedim.
Temsilcilik görevi ile başladığım macerama, 2003
yılında yapılan seçim ile 15. Bölge Isparta-Burdur
Eczası Odası Yönetim Kurulu’na girerek devam ettim. İçinde yer aldığım 15. Bölge Isparta-Burdur
Eczası Odası Yönetimi ile hem Isparta’nın yükünü
azaltmak, hem de ileride kuracağımız odamızın alt
yapısını oluşturmak üzere Burdur İl Temsilciliğimizi; şu anda Birliğimizin Başkanı, o dönemde Genel
Sekreteri olan Sayın Ecz.Erdoğan Çolak’la birlikte
2005 yılında açtık ve Sayın Başkandan Burdur’a
Oda kurulabilmesi konusunda destek sözü aldık.
Aradan geçen zaman içerisinde SSK eczanelerinin
kapatılması ile birlikte açılan serbest eczanelerle
sayımız hızla arttı.
2009 yılında gerçekleşen 37.Olağan Büyük Kongre’de; 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’nun belirttiği şekilde ‘İl sınırları içerisinde en
az 150 eczacının kayıtlı olması durumunda Bölge
Eczacı Odası kurulur’ hükmünden hareketle talebimizi dile getirdik. O dönemde Birliğimizin Saymanı
olan şimdiki Milletvekilimiz Sayın Ecz.Özgür Özel,
Nevşehir ve Niğde ile birlikte Burdur’un eczacı sayısının yeter sayıya ulaşması halinde Genel Kurul
kararına ihtiyaç olmaksızın, Merkez Heyeti kararıyla Eczacı Odası kurulabileceği bilgisini bizlerle
paylaştı. Bu, Burdur’lu meslektaşlarımı son derece
memnun eden bir bilgi oldu.
Böylece yıllardır hayalini kurduğumuz Odamızı kurabilecektik. Eczanesi olan olmayan, kamuda çalışan, emekli olan, ne kadar meslektaşımız varsa
Odaya kayıtlarını yaptırdılar. Böylece 152 meslektaşımızdan aldığımız dilekçe ile 15. Bölge IspartaBurdur Eczası Odası’na başvurumuzu yaptık. Isparta-Burdur Eczası Odası da Yönetim Kurulu’nda
bu talebimizi değerlendirerek, gerekli kararları
aldı. TEB Merkez Heyeti’ne iletilen bu talebimiz de
32 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
14 Haziran 2011 tarihinde Burdur’da yapılan bir
toplantı ile karara bağlandı.
TEB Merkez Heyeti Başkanı Sayın Ecz.Erdoğan Çolak ile birlikte, 2. Başkanımız Ecz.Mukaddes Harmancı, Genel Sekreterimiz Uzm.Ecz.Harun Kızılay,
Saymanımız Ecz.Nevin Taşlıçay ve Burdur’da oda
kurulumunda en çok katkısı olanlardan 15. Bölge
Isparta-Burdur Eczası Odası Eski Başkanı, şimdi
Merkez Heyeti Üyesi olan Ecz.Ramazan Ziya Örmeci’nin katılımları ile Burdurlu meslektaşlarımızla
coşkulu bir toplantı düzenledik.
27 Haziran 2011 tarihinde TEB Merkez Heyeti Toplantısı’nda benimle birlikte Ecz.Şükrü Şener, Ecz.
Sadife Özcan, Ecz.Ferdi Demirol ve Ecz.Ahmet
Doğan’ın 54.Bölge Burdur Eczacı Odası Kurucu
Yönetim Kurulu Üyeleri olmalarına karar verildi.
Aramızda yaptığımız görev dağılımının ardından
Olağan Genel Kurula kadar geçecek üç ay içersinde kurul faaliyetlerimizi tamamladık. 24-25 Eylül
2011 tarihlerinde Olağan Genel Kurulumuzu ve seçimimizi yaptık. Artık atanmış değil seçilmiş olarak
görevimize devam etmekteyiz. Bizleri bu onurlu göreve layık gören tüm Burdurlu meslektaşlarımıza,
Yönetim Kurulumuz ve diğer Oda Organlarımız adına teşekkür ediyoruz.
54. Bölge Burdur Eczacı Odamızın kurulmasında
emeği geçen 15. Bölge Isparta Eczacı Odası Eski ve
Yeni Oda Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri olmak üzere tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.
54. Bölge Burdur Eczacı Odası olarak; üretken, mesleğin geleceğine katkı koyabilen, örgüt bilinci içersinde kendi kişiliği olan, gerektiğinde kişisel çıkarlarını
göz ardı edebilecek bir yapıda olduğumuzu belirterek Odamızın tüm eczacılık camiasına hayırlı olmasını diler, Odam adına saygılar ve sevgiler sunarım.
ECZACILIK AKADEMİSİ
Özge AKYOL
SÜREKLİ MESLEKİ GELİŞİMDE
YENİ UFUKLAR:
TEB-E-ON ECZACILAR İÇİN
ONLİNE EĞİTİM PLATFORMU
G
ünümüzde, genelde sağlık, özelde ilaç ve eczacılık alanında yaşanan dönüşümler ve hızla
ilerleyen bilgi/bilişim teknolojileri, eczacılık
mesleğinin sürekli gelişimini zorunlu kılmaktadır. Söz konusu değişen ve gelişen koşullara
uyum sağlama açısından, eczacıların mezuniyet öncesi olduğu kadar mezuniyet sonrası eğitimleri de önemli bir rol
oynamaktadır.
Eczacı, tüm dünyada sadece ilacı sunan değil, sağlığın geliştirilmesinden, hastalığın rehabilite edilmesi noktasına kadar
her düzeyde farklı görev, yetki ve sorumluluklara sahip bir
sağlık çalışanıdır. Söz konusu işlevler, bireylerin daha iyi
sağlık-ilaç-eczacılık hizmetleri alması ve halk sağlığının geliştirilmesi açısından temel bir öneme sahiptir. Eczacıların
bu işlevlerini yerine getirebilmeleri, üniversite lisans eğitiminin ötesinde; mezuniyet sonrası eğitim programlarından geçerek “Sürekli Meslekî Gelişim” içinde olmalarını gerektirir.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
33
Sürekli Meslekî Gelişim; her eczacının profesyonel olarak tüm meslek yaşamı boyunca sorumluluğunu ve uzmanlığını sürdürmesi, bilgi, nitelik ve davranışlarını düzenli olarak iyileştirmesi, geliştirmesi ve genişletmesidir.
Bir başka ifade ile Sürekli Meslekî Gelişim, bir sağlık
çalışanı olarak eczacının kapasitesini geliştirmek, mesleğini daha etkin ve verimli icra edebilmek ve bunları sürdürebilmek için yaşam boyu öğrenme faaliyeti içerisinde
olmasıdır.
Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından; eczacıların mesleki yeterliliğinin geliştirilmesini, ilaç-eczacılık hizmetlerinin görünürlülüğünün
pekiştirilmesini ve bu hizmetlerin kalitesine olan
güveninin artırılmasını odağına alan Sürekli Meslekî Gelişim felsefesi çerçevesinde, 2002 yılından bu
yana meslek içi eğitim programları düzenlenmektedir. Gerek merkezde gerekse yerinde gerçekleştirilen
eğitimlere eczacılar tarafından yoğun ilgi ve katılım
olmakla beraber eczacılarımız eğitimlere katılım yönünde en büyük engellerden birisini eczaneden uzun
süreli ayrılma şansının bulunmaması olarak tanımlamışlardır. Buradan hareketle, Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi’nin katkıları ile uygun eğitim konularının ve uygun uzaktan eğitim yönteminin
belirlenerek eczacılara yönelik bir uzaktan eğitim
portalının oluşturulmasına karar verilmiştir.
Eczacılarımızın meslekî bilgilerini sürekli güncellemelerine, mevcut bilgilerini tazelemelerine ve kişisel kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmak, yetkin oldukları
alanlarda bilimsel bilgiye dayalı hizmetleri en doğru, etkin
ve verimli biçimde sunmalarına katkı sunmak amacıyla,
Novartis’in katkıları ile, “TEB-E-ON – Eczacılar İçin Online
Eğitim Platformu” hayata geçirilmiştir.
34 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
Tüm eczacılarımız, kişiye özel, eğitim maliyetlerinin
neredeyse sıfıra indirildiği, zaman ve mekândan bağımsız, anında güncelleme imkânı tanıyan kısacası;
online öğrenme yoluyla uzaktan eğitimin tüm olanaklarından yararlanarak hazırlanan bu modüllere, sadece www.eczacilikakademisi.org adresinden üye girişi
yaparak erişebilmektedir.
Bu modüllerin eczacılarımız tarafından izlenmesi, eczacılık hizmetlerinin kalitesinin artırılmasına ve mesleğimizin
sağlık alanındaki vazgeçilmezliğimizin gözler önüne serilmesine doğrudan katkı sağlayacağı için, tüm eczacılarımızı TEB-E-ON Online Eğitim Platformu’na katılmaya davet
ediyoruz.
BİRİNCİ GRUP EĞİTİM MODÜLLERİ ÇERÇEVESİNDE BU
DÖNEMDE YARARLANABİLECEĞİNİZ EĞİTİMLER;
Mesleki Eğitim Modülleri
“AKILCI İLAÇ KULLANIMINDA ECZACININ ROLÜ”
EĞİTİM MODÜLÜ: Etkin ve etkili ilaç kullanımının
sağlanması, eczacılık uygulamalarının en temel öğesidir. Mesleki sorumluluklarımız ve yetkinliklerimiz
çerçevesinde tedavi yönetimine aktif katılım gerektiren bu sürecin temel hedefi; kullanılan ilaçların klinik etkinliğinin yanında hasta yararlılığının optimize
edilmesinin ve maddi anlamda etkili kullanılmasının
sağlanmasıdır. Bu eğitim modülünde, mesleğimizi
geleceğe taşıyacak olan “eczacı danışmanlığı” ve bu
danışmanlığı günlük uygulamalarımıza nasıl aktarabileceğimize ilişkin hatırlatıcı ve yönlendirici bilgiler
ve dokümanlar yer almaktadır. Bu eğitime katılan eczacılarımız akılcı ilaç kullanımında mesleğimizin belirleyici rolünün önemini bir kez daha hatırlayacak ve
mevcut bilgilerine yenilerini ekleyeceklerdir.
“HİPERTANSİYON VE ECZACININ ROLÜ” EĞİTİM MODÜLÜ: Bu eğitim modülünün amacı; hipertansiyondan birincil
korumada ve erken tanı için hekime yönlendirmede eczacıların daha aktif rol almalarını sağlamak ve hipertansiyon tanısı
konmuş hastalarda, hastanın izlenmesi, tedavisinin değerlendirilmesi, kontrolü ve eğitiminde eczacıların sorumluluklarını
ve rollerini vurgulamak için daha donanımlı hale gelmelerini
sağlamaktır. Böylece, hastaların yaşam kalitelerinin yükseltil-
mesinde ve tedavi sonuçlarının iyileştirilmesinde, birinci basamak sağlık danışmanı olan eczacıların rolü artacaktır.
Kişisel Gelişim Eğitim Modülleri
“İLETİŞİM SANATI” EĞİTİM MODÜLÜ: Bu eğitimde, yaşamın her alanında büyük öneme sahip olan “iletişim sanatı” ile
ilgili tüm temel kavramlar, bireylerin özel iletişim stilleri ile
bütünleştirilerek örnek olaylar ve videolar ile incelenmektedir.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
35
Yüz yüze iletişim kurulan her fırsatta, aynı dili konuşmayı sağlamaya yönelik becerilerin kazandırılması hedeflenmektedir.
“PROFESYONEL HAYATTA ETKİ İÇİN KİŞİSEL İMAJ”
EĞİTİM MODÜLÜ: Tamamen örnek olaylarla kurgulanan
bu eğitim modülü kurum çalışanlarının kişisel imaj gelişimine katkıda bulunmayı ve aynı zamanda bağlı bulundukları kurumu en iyi şekilde temsil etmelerine yardımcı olmayı hedeflemektedir. Bu eğitimi tamamlayan katılımcılar; kişisel imajın bileşenleri, beden dilinin kişisel imaja etkileri,
iş ve özel hayatta giyim kuralları ve kişisel imaj ile kurumsal imaj ilişkisi hakkında bilgilerini tazelemiş olacaklardır.
“STRES İLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ” EĞİTİM MODÜLÜ: Stres oluşturan pek çok faktör hayatın bir parçasıdır; ayrıca bunların bir bölümü, başarı için gereken dinamizmin iş ve gelişmenin kaynağıdır. Bu eğitimde, stresin
verdiği zararları nasıl ortadan kaldırabileceğimiz ve stresi
nasıl gelişme yolunda bir araç olarak kullanabileceğimiz
anlatılıyor.
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMLERİ
“Microsoft Office Excel 2007” ve “Microsoft Office
Word 2007” isimli eğitimler, 2003 versiyonlarına
göre çoğu yepyeni bir görünüme ve içeriğe sahip,
menülerin ve araç çubuklarının çoğunun olmadığı
yeni Excel ve Word programları hakkında eğitici niteliktedir. Bu eğitimi alan tüm katılımcılar, Excel ve
Word Programlarının en güncel versiyonlarını etkin
ve verimli bir şekilde kullanabilme yetisi kazanacaklardır.
Ayrıca “Astım ve Eczacının Rolü”,
“Koah ve Eczacının Rolü”, “Diyabet
Ve Eczacının Rolü”, “Eczane İşletmeciliği”, “İkna ince iştir”, “İş Yaşamında Profesyonel Davranış”, “Microsoft
Office Excel 2003 ( İleri seviye)”,
“Microsoft Office Word 2003 ( İleri seviye)”, “Problemleri Etkili Çözme” ve
“Müzakere Becerileri” başlıklı mesleki eğitim modüllerimizin hazırlık çalışmalarına başlanmış olup, 2011 yılı
içerisinde tamamlanmış olması öngörülmektedir.
36 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
KISA KISA SAĞLIK
Gaye SARIKAYA
Kolesterole “Şeker”li Hap
Şeker ve kolesterol rahatsızlıklarının tedavileri belki de ilk kez bu
kadar iç içe geçecek. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), aynı anda
bu iki hastalığın tedavisinde de kullanılan bir hapın piyasaya çıkmasını onayladı. FDA sözcüsü Mary Parks, “İlk kez Tip2 diyabeti
dengeleyen ve kolesterolü düşürme özelliği olan bir hapın eczanelerde satılabileceğini” söyledi. Her iki hap da daha önce ayrı ayrı onay
almış; ancak iki hapı birleştiren kokteylin onayı bir süreliğine ertelenmişti. (Hürriyet)
Deri Hücresiyle Karaciğer
Yaşadı
İngiltere’de bilim insanları tıpta yeni bir çığır açtı. İşlem, “antitripsin eksikliği” adlı genetik bir hastalığa uygulandı. Karaciğer
hücrelerinin bir proteinin hatalı versiyonlarını üretmesinden kaynaklanan antitripsin eksikliği sadece karaciğer nakliyle tedavi edilebiliyor. Gen araştırmaları yapan Sanger Enstitüsü’nden bir ekip,
bir hastadan aldığı deri hücrelerini yeniden programlamak için
protein yüklü virüsleri
kullandı. Arızalı gene
ev sahipliği eden enzimler çıkarılıp, doğru
DNA dizilimi olanlarla yer değiştirildi. Bu
yolla elde edilen yapay kök hücreler kimyasallar kullanılarak
sağlıklı karaciğer hücrelerine dönüştürüldü.
(Hürriyet)
Rus Genetik
Uzmanları:
Erkek Genleri
Yok Oluyor
Rus genetik uzmanları, erkek
genlerinin yavaş yavaş solmaya
başladığını ve özellikle Rusya’nın
bundan çok etkileneceğini iddia
etti. Kadınların sayıca fazla olacağı konusunda uyaran bilim
adamları, erkeklerin sperminde
son zamanlarda iki kafalı ya da
üç kuyruklu gibi anormal mutasyon durumların artık sıradan
ve sık karşılaşılan hale geldiğini
kaydediyor. Rusya’daki erkek
spermiyle ilgili ölçülerin de Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerinden düşük olduğu belirtildi.
(Sabah)
Yeni Sıtma Aşısı
Geliştirildi
Bir İngiliz ilaç firmasının, 1980’li yılların sonlarında keşfettiği ve o zamandan beri üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü RTS,S sıtma aşısı adayının faz 3 çalışmasının ilk sonuçları açıklandı.
Çalışmanın sonucuna göre, yeni aşı adayı, 5-17
ay arasındaki Afrikalı bebeklerde sıtma hastalığı riskini yarı yarıya azaltıyor. RTS,S’nin uzun
süreli koruyuculuğu ile ilgili verilerin 2014 yılı
sonunda alınması bekleniyor. (Yeni Şafak)
Kanser ve
Alzheimer’e
Mantardan İlaç
Umudu
Muğla Üniversitesi’nce yürütülen araştırmada, Anadolu’da doğal olarak yetişen ve zehirli olmayan bazı mantar türlerinin akciğer
kanseri ve alzheimer hastalığının tedavisinde
etkili olduğu bildirildi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Fen Fakültesi Kimya Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin Duru,
mantarların gıda olarak tüketilmesinin yanı
sıra, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği inancıyla başlatılan araştırmada elde edilen sonuçların, kendilerini heyecanlandırdığını söyledi. Duru, doğal olarak yetişen ve zehirli olmayan “chroogomphus”, “ganoderma”, “calvatia”,
“tricholoma” ve “fomes” ailesinden çeşitli mantar türlerinin bazı kanser türleri ve
alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılıp kullanılamayacağını araştırdıklarını
vurguladı. (Habertürk)
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
37
GÜNCEL
TBMM 24. DÖNEM
ECZACI MİLLETVEKİLLERİ
Ecz. Ahmet Tevfik UZUN (AKP / MERSİN)
İçişleriKomisyonuÜyesi
15 Haziran 1968’te Mersin Tarsus’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’ni bitirdi. Serbest Eczacı olarak çalıştı. Mersin İl Genel Meclis Üyesi
olarak görev yaptı. Orta düzeyde İngilizce bilmektedir.
Adres :ABlokÜz.Kat5No’luBankoOda:10
Telefon:+90(312)4205764+90(312)4205765
Faks :+90(312)4206955
E-Posta:[email protected]
Ecz. Demir ÇELİK (BDP / MUŞ)
Bayındırlık,İmar,UlaştırmaveTurizmKomisyonuÜyesi
21 Aralık 1959’da Muş Varto’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’ni bitirdi. Serbest eczacı olarak çalıştı. Varto Belediye Başkanlığına
seçildi. 2008-2010 tarihleri arasında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel
Başkanlığı yaptı. Orta düzeyde İngilizce bilmektedir.
Adres :ABlokÜz.Kat4No’luBankoOda:16
Telefon:+90(312)4206230+90(312)4206231
Faks :+90(312)4206954
E-Posta:[email protected]
Ecz. Gönül BEKİN ŞAHKULUBEY (AKP / MARDİN)
DışişleriKomisyonuKatipÜyesi/KadınErkekFırsatEşitliğiKomisyonuÜyesi
18 Haziran 1970’te Mardin’de doğdu. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni
bitirdi. Serbest Eczacılık yaptı. Türk Kadınlar Birliği Mardin Şubesi, Mardin
Yardımseverler Derneği, Mardin Kültür, Turizm ve Tanıtım Derneği, Mardin
Öğrenci Koruma Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarda bulundu. 23. Dönemde Mardin Milletvekili seçildi. 23. Dönemde Türkiye-Jamaika
Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı yaptı. İyi düzeyde Arapça ve
orta düzeyde İngilizce bilmektedir
Adres :BBlokAZ.Kat5NoluBankoOda:9
Telefon:+90(312)4206332+90(312)4206333
Faks :+90(312)4206969
E-Posta:[email protected]
38 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos
Ecz. Hacı Bayram TÜRKOĞLU (AKP / HATAY)
Bayındırlık,İmar,UlaştırmaveTurizmKomisyonuÜyesi
1 Aralık 1954’te Hatay Dörtyol Ocaklı’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi ile İlahiyat
Fakültesi Önlisans bölümlerinden mezun oldu. Serbest eczacılık yaptı. İki
dönem Dörtyol Belediye Başkanlığı görevini üstlendi. Çok sayıda yardımlaşma,
dernek, vakıf ile spor kulüplerinin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerinde bulundu. “Bir Gün Gelecek” isimli şiir kitabının yanında çeşitli dergilerde makaleleri de yayınladı. Orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
Adres :BBlok1.Kat5No’luBankoOda:14
Telefon:+90(312)4205490+90(312)4205491
Faks :+90(312)4206978
E-Posta:[email protected]
Ecz. Mehmet DOMAÇ (AKP / İSTANBUL)
8 Nisan 1950’de Giresun Tirebolu’da doğdu. İstanbul Eczacılık Yüksek Okulu’nu bitirdi. Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde Farmasötik Kimya
Bölümü Asistanı olarak çalıştı. 1988-1995 tarihleri arasında İstanbul Eczacı
Odası Başkanlığı, 1995-2007 yılları arasında Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanlığı yaptı. Yüksek Sağlık Şurası Üyeliğinde bulundu. 1988 yılında İstanbul
Eczacılar Kooperatifi’nin, 1998 yılında Eczacılık Akademisi’nin kurucu üyeleri
arasında yer aldı. Ayrıca, Çağdaş Eğitim Vakfı kurucu üyesi, Eczacılar Vakfı
kurucu üyesi, Türkiye Etik Değerler Vakfı kurucu üyesi, Avrupa Birliği Vakfı
ve Ülke Politikaları Vakfı kurucu üyesidir. Pharmacy International Federation (FIP) üyesidir. 23. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. Çok iyi düzeyde
İngilizce bilmektedir.
Adres :ABlokÜz.Kat1No’luBankoOda:9
Telefon:+90(312)4205598+90(312)4205599
Faks :+90(312)4206951
E-Posta:[email protected]
Ecz. Mustafa Gökhan GÜLŞEN (AKP / KASTAMONU)
KamuİktisadiTeşebbüsleriKomisyonuÜyesi
18 Ağustos 1970’de Kastamonu’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi. Serbest eczacı olarak çalıştı. Orta düzeyde İngilizce bilmektedir.
Adres :ABlok1.Kat4No’luBankoOda:16
Telefon:+90(312)4205820+90(312)4205821
Faks :+90(312)4206960
E-Posta:[email protected]
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
39
Ecz. Nesrin ULEMA (AKP / İZMİR)
Sağlık,Aile,ÇalışmaveSosyalİşlerKomisyonuÜyesi
20 Aralık 1971’de Çankırı’da doğdu. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni
bitirdi. 1994 yılından itibaren Bornova ilçesinde serbest eczacılık yaptı. Türk
Eczacılar Birliği, İzmir Eczacı Odası, EDAK Ecza Kooperatifi, Çevreci Eczacılar Kooperatifi, Ege Yerel Yönetimleri İzleme Platformu (EYYİD), İzmir Eğitim
Gönüllüleri Derneği, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) başta
olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunun aktif üyesidir. İyi seviyede İngilizce bilmektedir.
Adres :ABlok2.Kat4No’luBankoOda:6
Telefon:+90(312)4205976+90(312)4205977
Faks :+90(312)4206966
E-Posta:[email protected]
Ecz. Ülker CAN (AKP / ESKİŞEHİR)
Sağlık,Aile,ÇalışmaveSosyalİşlerKomisyonuÜyesi
16 Aralık 1963’te Eskişehir’de doğdu. Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi. Eskişehir SSK Hastanesi’nde eczacı olarak çalıştı. Bir dönem 9.
Bölge Eskişehir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Eskişehir İl Genel
Meclis Üyesi, 1. Başkan Vekilliği ve Sağlık Komisyonu Başkanlığı görevlerini
yürüttü. Doğumevi Hasta Hakları Kurulu’nda görev aldı. Orta düzeyde İngilizce
bilmektedir.
Adres :ABlok2.Kat5No’luBankoOda:11
Telefon:+90(312)4205984+90(312)4205985
Faks :+90(312)4206967
E-Posta:[email protected]
Ecz. Özgür ÖZEL (CHP / MANİSA)
Sağlık,Aile,ÇalışmaveSosyalİşlerKomisyonuÜyesi
21 Eylül 1974’te Manisa’da doğdu. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi. Serbest eczacı olarak çalıştı. Manisa Eczacı Odası’nda sırasıyla Yönetim
Kurulu Üyesi, Veznedarı, Genel Sekreteri ve Başkanlığı görevlerini yürüttü.
2007 yılında Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyeliği’ne seçildi. TEB’de
Saymanlık ve 2 dönem de Genel Sekreterlik görevinde bulundu. Kongre ve
konferanslara çok sayıda bildiri sundu. Uluslararası Eczacılık Federasyonu
(FIP) üyesidir. İyi düzeyde Almanca ve İngilizce bilmektedir.
Adres :ABlokÜz.Kat1No’luBankoOda:16
Telefon:+90(312)4205606+90(312)4205607
Faks :+90(312)4206951
E-Posta:[email protected]
40 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos
Ecz. Öznur ÇALIK (AKP / MALATYA)
KadınErkekFırsatEşitliğiKomisyonuBaşkanvekili
1 Ocak 1965’te Malatya Pütürge’de doğdu. Marmara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’ni bitirdi. Serbest eczacı olarak çalıştı. Malatya Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Yardımseverler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Malatya
Eğitim Vakfı (MEV) İstişare Kurulu Üyesi, Malatya Kadın Platformu Onursal
Üyesi, İVEK Kurucu Üyesi olarak görev yaptı. 23. Dönemde Malatya Milletvekili seçildi. TBMM Nüfus ve Kalkınma Grubu Başkanlığında bulundu. Avrupa
Parlamenter Nüfus ve Kalkınma Fonu (EPF) Yönetim Kurulu üyesi oldu. Orta
düzeyde İngilizce bilmektedir.
Adres :BBlokAz.Kat6No’luBankoOda:5
Telefon:+90(312)4205592+90(312)4205593
Faks :+90(312)4206970
E-Posta:[email protected]
Ecz. Selahattin KARAAHMETOĞLU (CHP / GİRESUN)
Tarım,OrmanveKöyişleriKomisyonuÜyesi
6 Mayıs 1952’de Giresun Görele’de doğdu. İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler
Akademisi Eczacılık Yüksekokulu’nu bitirdi. Görele’de serbest eczacı olarak
çalıştı.
Adres :BBlok1.Kat3No’luBankoOda:15
Telefon:+90(312)4206402+90(312)4206403
Faks :+90(312)4206977
E-Posta:[email protected]
Ecz. Tülay BABUŞCU (AKP / BALIKESİR)
TarımOrmanveKöyişleriKomisyonuKatipÜyesi
26 Ocak 1976’da Balıkesir’de doğdu. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni
bitirdi. 2001 yılından itibaren Balıkesir merkez ilçesinde serbest eczacı olarak
çalıştı. 2008’de endemik bitki türlerinin yetiştirilmesi ve ihracatı alanında
şirket kurdu. Balıkesir Belediye Meclisi Üyesi olarak görev yaptı. İngilizce
bilmektedir.
Tarım,OrmanveKöyişleriKomisyonuKatipÜyesi
Adres :BBlokÜz.Kat2No’luBankoOda:7
Telefon:+90(312)4206050+90(312)4206051
Faks :+90(312)4206981
E-Posta:[email protected]
Kaynak:TBMMwebsayfasından(http://www.tbmm.gov.tr)alınmıştır.
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
41
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından 13 Temmuz 2011’de TEB
Dora Otel’de eczacı milletvekilleri ile tanışma yemeği düzenlenmiş ve
mesleki konularda eczacı milletvekilleriyle fikir alışverişinde bulunulmuştur.
42 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos
SOSYAL PAYLAŞIM
Derleyen ve Hazırlayan: Mahmut Kerem CANLI
Bir Bilgi Ağı
Twitter, ilgi çekici bulduğunuz konularda en son bilgilere ulaşmanızı sağlayan gerçek zamanlı bir bilgi ağıdır. Merak ettiğiniz her konuda neler konuşulduğunu bulun ve sohbeti takip edin.
Twitter’ın kalbi, Tweet adı verilen küçük bilgi parçalarıdır. Her bir Tweet en fazla 140 karakter uzunluğundadır ama bu kadar az olması sizi yanıltmasın, küçücük bir alanda bir sürü şey paylaşabilirsiniz. Her Tweet,
daha fazla bilgi, içerik ve varsa ekleri görüntülemeye yarayan zengin bir detay penceresine bağlıdır.
Hikâyenizi tek bir Tweet ile anlatın ya da sadece bir başlık atıp daha fazlası için fotoğraf, video ve diğer
ekleri gösteren detay penceresini kullanın.
Twitter’dan Faydalanmak İçin Tweetlemenize Gerek Yok
İnternette gezinmek için bir internet sitesine sahip olmanız gerekmediği gibi Twitter’dan keyif almak için de
Tweetlemeniz gerekmez. İster günde 100 Tweet yazın ister hiç yazmayın, ilgi alanlarınıza uygun seslere ve
bilgilere daima erişebilirsiniz. Konuşulanlara katılabilir ya da sadece dinleyerek anında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bazı kullanıcılar hiç Tweetlemezler, Twitter’ı sadece ilgi alanları dahilindeki en yeni bilgilere ulaşmak
için kullanırlar.
İşletmeler İçin Twitter
Twitter, şirketlerle müşterileri arasında gerçek zamanlı bir iletişim kurar. Şirketler Twitter’ı ürün ve hizmetleriyle
ilgilenen insanlarla hızlıca bilgi paylaşmak, gerçek zamanlı piyasa haber ve geri bildirimleri almak, müşterileri, ortakları ve sözü geçen insanlarla ilişkilerini kuvvetlendirmek için kullanırlar. Twitter şirketlere marka
reklamından müşteri ilişkileri yönetimine hatta satışa kadar, doğru hedef kitleye ulaşma imkânı sağlar.
Dünyada Twitter
Twitter, San Francisco merkezlidir ancak dünyanın hemen hemen her ülkesinden kullanıcıya sahiptir. Twitter
artık Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca ve Japonca olarak kullanılabilmektedir. Kullanıcı
ayarlarına gidip birkaç tıkla dil tercihlerini değiştirmek çok kolay.
Her Yerde Twitter
iPhone, iPad, Blackberry, Windows7 ve Android için tasarlanmış ücretsiz Twitter uygulamaları sayesinde
Twitter’ı her yerde kullanabilirsiniz. En yeni uygulamalara erişmek için mobil cihazınızdan “m.twitter.com”
adresine gidin.
Kısa Mesaj İle Twitter
Bireyler, şirketler ve yardım kuruluşları kısa mesaj yoluyla Twitter kullanabilir ve Hızlı Takip programı sayesinde herhangi bir cep telefonu kullanıcısına doğrudan bağlanabilirler. Kısa mesaj ile Twitter, mobil iletişim
için anında altyapı sağlar.
Twitter ve Toplum
Twitter’da karşılıklı bilgi alışverişinin olumlu bir küresel etki yaratabileceğine inanıyoruz. Her geçen gün hiç
umulmadık yollarla Twitter’ı kullanarak dünyayı daha iyi bir yer yapmaya katkıda bulunan insanların öykülerinden ilham alıyoruz.
Twitter’ın yardım için neler yaptığını ve sizin Twitter’ı kullanarak yardım için neler yapabileceğinizi öğrenmek
için: www.hope140.org sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
* Kaynak: Twitter Hakkında (http://twitter.com/about)
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
43
SOSYAL PAYLAŞIM
Twitter’da Hesap Açma
Twitter’da hesap açmak için;
www.twitter.com internet adresinde ekranda görünen
yazısı altında bulunan
bilgileri doldurarak
butonuna basılır ve kayıt
işlemine başlanır.
Daha sonra gelen ekranda Ad Soyad, e-posta ve şifre
bilgi kontrollerinden sonrai kullanıcı adın yazılması
gerekmektedir.
Kullanıcı adı yazımı sonrasında
butonuna basarak
Twitter kullanımı için gerekli açıklamaların ve
önerilerin yapıldığı sayfa gelmektedir. Bu sayfada sizin
bulunduğunuz ülkedeki kullanıcıların yoğunlukla
takip ettiği kişilerin tavsiyeleri görüntülenmektedir.
Bu ekranda takip etmek istediğiniz kişi ve
kuruluş hakkında anlık bilgi almak istediklerinizi
butonu ile takip edebilirsiniz.
butonu ile bir
sonraki sayfaya yani ilgi alanlarına göre önerileri
görebilir buradan takip etmek istediklerinizi yine
butonu ile takibe başlayabilirsiniz.
Üst kısımda yer alan arama kısmı ile kişileri
isimlerine ve konuya göre arayabilir siniz.
butonu ile bir
sonraki ekrana geçerek bu ekranda yer alan hali
hazırda kullanmakta olduğunuz e-posta sağlayıcınız
içerisindeki e-posta adreslerini ve arkadaşlarınızı
Twitter hesabınızdan takip edebilirsiniz.
butonuna basarak Twitter akış
sayfasına gelirsiniz.
Akış sayfasında sizden kayıt esnasında vermiş olduğunuz e-posta adresinizi doğrulamanız istenmektedir.
Daha önce sisteme bildirimini yaptığınız e-posta
adresinize girerek Twitter’dan gelen doğrulama
e-postasının içerisinde yer alan bağlantılı adrese
tıklamanız gerekmektedir. Bağlantılı adres sizi Twitter
sayfasına yönlendirecek ve doğrulama işleminiz
gerçekleşmiş olacaktır.
44 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos
Artık Twitter hesabı tanımlanmış ve açılmıştır.
Hesabınız sayesinde yazdığınız durum paylaşımlarınıza
fotoğraf, bağlantı, bulunduğunuz yeri ve hatta takip
ettiğiniz kişileri ekleyebilirsiniz.
GÜNCE
Ecz.Meriç KALAYCIOĞLU
1 Mayıs 2011 Pazar
9-10-11 Mayıs 2011 Pazartesi-Salı-Çarşamba
Taksim’de düzenlenen ve TEB’in de düzenleme komitesinde
yer aldığı 1 Mayıs
TEB Başkanı Ecz.
2 Temmuz
2011kutlamalarına
Cumartesi
Erdoğan
Çolak
ve
Genel
Sekreter
Uzm.Ecz.Harun
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak, 2. BaşkanKızılay
Ecz.
katıldılar.
Mukaddes Harmancı ve Genel Sekreter Uzm.Ecz.
Harun Kızılay, Manisa’da düzenlenen Ege Eczacı
Danışma
Kurulu Toplantısı’na katıldılar.
2 Odaları
Mayıs 2011
Pazartesi
Harun
Kızılay
toplantıda,
Gündemi’
koTEB 2. Başkanı Ecz.Mukaddes ‘Mesleğin
Harmancı ve
Sayman Ecz.
nuluTaşlıçay,
bir sunum
gerçekleştirdi.
Nevin
İlaç ve
Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün himayesinde, Birliğimiz ve Sağlık Ekonomisi ve Politikası
Derneği
desteği ile2011
14-18 Kasım
5 Temmuz
Salı 2011 tarihleri arasında
Antalya’da
gerçekleştirilecek
olan
Akılcı
İlaç Kullanımı
koİlaçta Durum Komisyonu,
TEB
Merkez
Binası’nda
nusunda
geliştirilen
stratejilerin, politikaların
kalıcı çöbir toplantı
gerçekleştirdi.
TEB GenelveSekreteri
zümlerin
7 yıllık aralarla
değerlendirildiği
Uluslararası
Uzm.Ecz.Harun
Kızılay’ın
başkanlık“3.
ettiği
toplanİlaç
Kullanımını
Geliştirme
Konferansı”
hakkında
düzenletıya,
komisyona
üye eczacı
odalarının
başkanları
nen
toplantıyaGerçekleştirilen
katıldılar.
katıldılar.
bu toplantı ile ilaç firmaları tarafından uygulanan temin koşulları inceTEB
2. Başkanı
Ecz.Mukaddes
Harmancı,
ve Köy
lenerek,
eczacıların
yapacakları
ilaç Tarım
alımlarında
İşleri
Koruma Genel
Müd.olacağı
Yard. Ahmet
Aslan’ı
bilgiBakanlığı
sahibi olmalarının
uygun
değerlendiziyaret
rildi. ederek, bitkisel ürünlerin Sağlık Bakanlığı’ndan
ruhsatlandırılmasının gerekliliği konusunda bir görüşme
gerçekleştirdi.
6 Temmuz 2011 Çarşamba
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan çağProtokol
taslağının son hali üzerinden bir
3 rıyla
Mayıs
2011 Salı
toplantı
gerçekleşti.
Toplantıya, SGK
GSS
ve
TEB Genel Sekreteri Uzm.Ecz.Harun
Kızılay,
14İlaç
Mayıs
Eczacılık
Daire
Başkanı
Ali EdizerEskişehir
ve SGKEczacı
GSS
Eczacılık
Günü
etkinlikleri
çerçevesinde
İlaç tarafından
ve Eczacılık
Daire Başkanlığı
Şube
Odası
düzenlenen
“İlaçta Durum
ve Müdürü
Protokol
Ecz.Meral
Aksoy konuşmacı
Kalıpçı ileolarak
Birliğimizi
temsilen
Süreci”
konferansına
katılarak,
‘Güncel
TEB Genel
Kızılay ve
Eczacılığa
Bakış’Sekreteri
konulu birUzm.Ecz.Harun
sunum gerçekleştirdi.
Sayman Ecz.Nevin Taşlıçay katıldılar.
Saymanlar Danışma Kurulu toplantısı, 36 Eczacı Odası
Saymanının
katılımı 2011
ile TEB Dora
12 Temmuz
SalıOtel’de gerçekleştirildi.
TEB 2. Başkanı Ecz.Mukaddes Harmancı, Gıda,
Hayvancılık
6 Tarım
Mayısve2011
Cuma Bakanlığı Koruma ve Kontrol
Genel
Müdür
Ahmet
Arslan’ı
makamınTEB Merkez Heyeti ve Yard.
Denetleme
Kurulu,
Kırklareli
Eczaziyaretyeni
ederek,
ürünler
ve gıda katılım
takvicı da
Odası’nın
hizmetbitkisel
binasının
açılış törenine
yelerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri
gerçekleştirdi.
hakkında bir görüşme gerçekleştirdi.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak ve Merkez Heyeti Üyesi
Ecz.M.Şerif
Boyacı,
Avrupa ettiği
BirliğiveEczacılık
Grubu
Harun
Kızılay’ın
başkanlık
eczacı odası
(PGEU)’nun
Prag’da
düzenlenentoplantıda,
çalışma grubu
toplantısıbaşkanlarının
bulunduğu
firmaların
na
katılım gerçekleştirdiler.
ilaçlarının
alım koşulları görüşüldü ve ticari iskonto ve vade sorunu olan ilaçların düzeltilmesi
içinMayıs
Temmuz
ayının
10
2011
Salısonuna kadar süre verildi.
Toplantı
sonunda
Ecza Deposu
Hedefve
TEB Genel SekreteriSelçuk
Uzm.Ecz.Harun
Kızılay,veSanayi
Ecza Deposu
ileTüketici
stok zararını
ödemeyen
firmalar
Ticaret
Bakanlığı
ve Rekabetin
Korunması
Genel
ile ilgili görüşme
yapıldı. Reklam Kurulu toplantısına
Müdürlüğü’nde
düzenlenen
katıldı.
7 Mayıs 2011 Cumartesi
TEB
13Genel
Temmuz
Sekreteri2011
Uzm.Ecz.Harun
Çarşamba
Kızılay, Tokat Eczacı
Odası
düzenlenen
14 MayısTEB
Eczacılık
etTEBtarafından
Merkez Heyeti
tarafından
DoraGünü
Otel’de
kinliklerine
katılarak, ‘Güncel
Eczacılığa
Bakış’ düzenlenkonulu bir
eczacı milletvekilleri
ile tanışma
yemeği
sunum
gerçekleştirdi.
di. Tanışma
yemeğinde, mesleki konularda eczacı
milletvekilleriyle fikir alışverişinde bulunuldu.
9 Mayıs 2011 Pazartesi
İlaçta
15 Durum
Temmuz
Komisyonu,
2011KKİCuma
artışı veya fiyat düşüşü ne-
deniyle
yılı Aralık
ayında meydana
stok zararlaTEB 2010
Başkanı
Ecz.Erdoğan
Çolak,gelen
TBMM
Sağlık,
rının
mal
fazlalarını
kapsayan
telafisi işleminin
Aile,
Çalışma
veda
Sosyal
İşlerbiçimde
Komisyonu
Başkanbazı
firmalar
tarafından
halenCevdet
karşılanmamış
firlığı’na
seçilen
Prof. Dr.
Erdöl’e olması
tebrik ve
ziyamaların
bubulundu.
konudaki yükümlülüklerini yerine getirmemiş
retinde
olması konularını görüşmek üzere TEB Merkez Binası’nda
bir19
toplantı
gerçekleştirdi.
Genel Sekreteri Uzm.Ecz.
Temmuz
2011TEB
Salı
Harun
Kızılay
başkanlığında
yapılan
toplantıya,bir
komisyona
İlaçta Durum Komisyonu, İstanbul’da
toplanüye
odalarının başkanları
katıldılar.
tı eczacı
gerçekleştirdi.
TEB Genel
Sekreteri Uzm.Ecz.
26 Temmuz 2011 Salı
TEB
SekreteriEcz.Mukaddes
Uzm.Ecz.Harun Harmancı
Kızılay, Denizli
EczaTEBGenel
2. Başkanı
ve Gecı
tarafından
düzenlenen 14Kızılay,
Mayıs Eczacılık
Günü
nelOdası
Sekreter
Uzm.Ecz.Harun
SB Sağlık
etkinliklerine
‘Güncel Eczacılığa
Bakış’
Eğitim Genelkatılarak,
Müdürlüğü’nde,
‘Eczacının
İş vekonulu
Göbir
gerçekleştirdi.
revsunum
Tanımı’
hakkında bir toplantıya katıldılar.
11
27 Mayıs
Temmuz
20112011
Çarşamba
Çarşamba
TEB
TEBBaşkanı
Başkanlık
Ecz.Erdoğan
Divanı, Çolak,
TBMM14İdare
MayısAmiri
Eczacılık
Salim
Günü
etkinlikleri
Uslu’ya tebrik
çerçevesinde
ziyaretinde
Sakarya
bulundu.
Eczacı Odası’nca düzenlenen, ‘Eczacılık Gündemi’ konulu konferansa konuşmacı
olarak
Başkanlık
katıldı.
Divanı, ardından aynı gün Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ’a tebrik ziyaretinde buTEB
lundu.
2. Başkanı Ecz.Mukaddes Harmancı, Uşak Eczacı
Odası’nın 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında
TEB
düzenlemiş
Genel olduğu
Sekreteri
‘Meslek
Uzm.Ecz.Harun
Gündemi’ konulu Kızılay,
toplantıya
konuşmacı
TİSD Eskiolarak
Genelkatıldı.
Sekreteri ve SB İlaç ve Eczacılık
Eski Genel Müdürü Ecz.Kemalettin Akalın ile bir
TEB
görüşme
Genelgerçekleştirdi.
Sekreteri Uzm.Ecz.Harun Kızılay, Afyon Eczacı
Odası tarafından 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında
düzenlenen
‘Güncel
Eczacılık Sorunlarına Bakış’
28 Temmuz
2011
Perşembe
konulu
toplantıya
katılarak
bir
sunum Kurulu
gerçekleştirdi.
37. Dönem 6. Başkanlar Danışma
Toplantısı, Ankara’da yapıldı. Toplantıda, tek gündem
maddesi
Durum Komisyonunun ça12
Mayısolarak,
2011İlaçta
Perşembe
lışmaları
görüşüldü.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak, Aksaray Eczacı
Odası’nca 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenmiş olan toplantıya katılarak, ‘Eczacılığın Gündemi’ konusunda bir sunum gerçekleştirmesinin ardından
Nevşehir Eczacı Odası’nın düzenlemiş olduğu ‘Eczacılık’ta
Durum Değerlendirmesi’ konulu konferansa konuşmacı
olarak katıldı.
TEB 2. Başkanı Ecz. Mukaddes Harmancı, Manisa Eczacı Odası tarafından 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri
kapsamında düzenlenmiş olan ‘Mesleğin Gündemi’ konulu
panele konuşmacı olarak katıldı.
TEB Genel Sekreteri Uzm.Ecz.Harun Kızılay, Diyarbakır
Eczacı Odası tarafından düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık
Günü etkinliklerine katılarak, ‘Güncel Eczacılığa Bakış’
konulu bir sunum gerçekleştirdi.
TEB Saymanı Ecz.Nevin Taşlıçay, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı’nda düzenlenen 15. Tüketici Konseyi toplantısına katılım gerçekleştirdi.
13 Mayıs 2011 Cuma
Bilimsel Eczacılığın 172. yılı kutlamaları dolayısıyla, TEB
Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek bir basın açıklaması düzenledi. Akılcı
ilaç kullanımının bir alt konusu olmakla birlikte, ciddi bir
44 TEB Haberler / Mayıs-Haziran 2011
halk sağlığı sorunu haline gelmiş bulunan, antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı konusuna dikkat çekilen
bu
ayrıca2011
Milletvekili
genel seçimlerinde adaylık29toplantıda
Temmuz
Cuma
ları
bulunan
eczacıların
da
basına
tanıtımı
gerçekleştirildi.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak,
Genel
Sekreter
Uzm.Ecz.Harun Kızılay ve Sayman Ecz.Nevin Taşlıçay,
Ekonomi
Bakanı
Zafer Çağlayan’a
tebrik
zi14 Mayıs
Eczacılık
günü etkinlikleri
kapsamında,
Birliğiyaretinde
bulundu. TEB Dora Otel’de ilk olarak “Akılcı
mizin ev sahipliğinde,
İlaç Kullanımı Perspektifinden Antibiyotiklere Bakış” koTEB
Genel
Sekreteri TEB
Uzm.Ecz.Harun
nulu bir
panel düzenlendi.
Merkez Heyeti Kızılay,
ve DenetSanayi
ve Ticaret
Bakanlığı
Tüketici
ve Rekabeleme Kurulu’nun
katıldığı
bu panelde
konuşmacı
olarak,
tin
Genel Müdürlüğü’nde
düzenlenen
TEBKorunması
Başkanı Ecz.Erdoğan
Çolak’ın yanı sıra,
Sağlık BaReklam
KuruluYardımcısı
toplantısına
katıldı. ÇINAL, Sağlık
kanlığı Müsteşar
Prof.Dr.Adnan
Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yardımcısı Dr.
TEB
Genel
Sekreteri
Uzm.Ecz.Harun
Kızılay,
SB
Ali Sait
Septioğlu
ve Refik
Saydam Hıfzıssıhha
Merkezi
İlaç
ve Eczacılık
Genel
Müdürlüğünde
Başkanlığı’ndan
Doç.Dr.
Nilay
ÇÖPLÜ yer aldı.‘ATOME
Ardından
Projesi’
konulu
bir toplantıya
katıldı.
düzenlenen
TEB Eczacılık
Akademisi
ve “Benim Eczacım”
kısa film yarışması ödül töreninde, ödüller sahiplerini
buldu.
4 Ağustos 2011 Perşembe
Muvazaa şüphesiyle değerlendirilen dosyalar hakkında
Sağlık
Bakanlığı
İlaç ve Eczacılık
MüTEB Genel
Sekreteri
Uzm.Ecz.Harun
Kızılay,Genel
Kütahya
Ecdürlüğü’nde
yapılan
komisyon
zacı Odası tarafından
düzenlenen
14 toplantısına,
Mayıs EczacılıkTEB
Günü
2.
Başkanı katılarak,
Ecz.Mukaddes
Harmancı
vebir
hukuk
etkinliklerine
‘İlaçta Durum’
konulu
söyleşi
müşaviri
katılım gerçekleştirdiler.
gerçekleştirdi.
14Ağustos
9
Mayıs 2011
2011
Cumartesi
Salı
TEBBaşkanı
TEB
GenelEcz.Erdoğan
Sekreteri Çolak,
Uzm.Ecz.Harun
14 Mayıs Eczacılık
Kızılay,
Günü
etkinlikleri
Sanayi
ve kapsamında
Ticaret Bakanlığı
Kütahya Tüketici
Eczacı Odası’nca
ve Rekabedüzenlenen
tin
Korunması
bir söyleşiyeGenel
konuşmacı
Müdürlüğü’nde
olarak katıldı.düzenlenen
Reklam Kurulu toplantısına katıldı.
TEB Genel Sekreteri Uzm.Ecz.Harun Kızılay, Balıkesir Eczacı Odası
TEB
Genel
tarafından
Sekreteri
düzenlenen
Uzm.Ecz.Harun
14 Mayıs Eczacılık
Kızılay, Günü
baetkinliklerine
kım
ve onarım
katılarak,
çalışmaları
‘Güncel
nedeniyle,
Eczacılığa
13Bakış’
Ağustos’ta
konulu
bir sunum gerçekleştirdi.
başlayacak
olan elektrik kesintisine bağlı olarak,
MEDULA Eczane Provizyon Sisteminin hizmet veremeyecek
olmasıPazartesi
nedeniyle SGK Hizmet Sunumu
16 Mayıs 2011
Genel
Müdürü
Ramazan
Çelikkaya
ileEczacı
bir görüşme
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak,
Kayseri
Odası’nın
gerçekleştirdi.
Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile ortaklaşa düzenlemiş oldukları 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri
kapsamındaki
Eczacılık
Paneli’ne konuşmacı ola10 AğustosGüncel
2011
Çarşamba
rak
katıldı.
TEB 2. Başkanı Ecz.Mukaddes Harmancı, S.B
Eğitim Dairesi Genel Müd. Yard. İdris Yaşar ile bir
TEB Genel
Sekreteri
Uzm.Ecz.Harun
Kızılay, Türkiye
Odaaraya
gelerek,
Sertifikalı
Eğitim Programı
alanının
lar ve Borsalar
Birliği’nin
66. Genel Kurulu’na
katılım geraçılması
hakkında
bir görüşme
gerçekleştirdi.
çekleştirdi.
Mukaddes Harmancı aynı gün S.B İlaç ve EczacıTEBGenel
GenelMüd.
Sekreteri
Uzm.Ecz.Harun
Kızılay, Altun
SGK GSS
lık
Yard.
Doç. Dr. M. Levent
ile
Genel
Müdürü Hasan
Çağıl ile birGörüşmede,
görüşme gerçekleştirdi.
bir
görüşme
gerçekleştirdi.
bitkisel
ürünler ve gıda takviyelerinin ayrıştırılması için
gerekli
çalışmanın
yapılması hakkındaki görüşü17 Mayıs
2011 Salı
nü
paylaştı.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak, Kahramanmaraş Eczacı
Odası’nca 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında
programa
katılım gerçekleştirdi.
11düzenlenmiş
Ağustosolan
2011
Perşembe
TEB 2. Başkanı Ecz.Mukaddes Harmancı, Adalet
Bakanlığı
Tevkifevleri Genel Müdürlü18 Mayıs Ceza
2011veÇarşamba
ğü’nden
Daire
Başkanı
TEB Başkanı Ecz.ErdoğanBurhanettin
Çolak, Adana Esen’i
Eczacı ziyaret
Odası ve
etti.
Ziyarette,
cezaevi
ödenekleri
ardından
Hatay Eczacı
Odası
tarafındanve14cezaevlerinde
Mayıs Eczacılık
yazılan
reçetelerde
bulunandüzenlenmiş
ilaçların İlaç
Günü etkinlikleri
kapsamında
olan Takip
“Eczacının Gündemi’ konulu söyleşilere konuşmacı olarak katıldı.
TEB 2. Başkanı Ecz.Mukaddes Harmancı, 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında Sivas Eczacı Odası’nca
düzenlenen “Türk Eczacıları Birliği’nin Gündemde Olan
Konulara İlişkin Çalışmaları ve Görüşleri” konulu söyleşiSistemi’ne
aktarımının
gerçekleştirilebilmesi için
ye konuşmacı
olarak katıldı.
izlenmesi gereken yöntem görüşüldü.
Muvazaa şüphesiyle değerlendirilen dosyalar hakkında
Sağlık
Bakanlığı2011
İlaç veCuma
Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde
12
Ağustos
yapılan
komisyon
toplantısına
TEB Genel
Sekreteri
Uzm.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak,
2. Başkan
Ecz.
Ecz.Harun Harmancı,
Kızılay, Birliğimiz
çalışanı
eczacı ve
hukuk daMukaddes
Sayman
Ecz.Nevin
Taşlıçay,
nışmanları
katılımCemil
gerçekleştirdiler.
TBMM
Başkanı
Çiçek’e tebrik ziyaretinde
bulundu
20 Mayıs 2011 Cuma
18
TEBAğustos
2. Başkanı2011
Ecz.Mukaddes
Perşembe
Harmancı,
Eskişehir Eczacı 2.
Odası
ve Anadolu
Üniversitesi
Eczacılık MEB
FakülteTEB
Başkanı
Ecz.Mukaddes
Harmancı,
si ev sahipliğinde
düzenlenen “ Her Yönüyle
Eczacılık”
İlköğretim
Genel Müdürlüğü’nden
Daire Başkaaçılış konuşmasını
gerçekleştirdi.
nıSempozyumu’nun
Ömer Köse’yi ziyaret
ederek, Yatılı
İlköğretim
Bölge Okullarında öğrenim gören öğrencilere
yazılan
reçetelerin
sıralı dağıtım esası çerçeve25 Mayıs
2011 Çarşamba
sinde
dağıtımının
gerçekleştirilebilmesi
bir
Birliğimiz ve Novartis işbirliği ile gerçekleştirileniçin
TEB-E-ON
protokol
gerekliliğiprojesinin
konusunu
(Eczacılar hazırlanmasının
için Online Eğitim Platformu)
lansgörüştü.
manı Ankara Swiss Otelde düzenlenen bir basın toplantısı ile gerçekleştirildi. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak ve
Mukaddes
Harmancı
aynı
gün,Berkman’ın
Maliye Bakanlığı
Novartis Türkiye
Başkanı
Güldem
katıldıkları
Bütçe
Mali
Kontrol
Genel
Müd. bilgilendirildi.
Yard. Ayşe Berrin
protokol
töreni
ile tüm
kamuoyu
Projenin
Dikmelik’i
makamında
etti. Ziyarette,
ce-Kulansman toplantısına
TEB ziyaret
Merkez Heyeti
ve Denetleme
zaevlerinin
olan ilaç ödeneklerinin bir an
rulu katılımihtiyacı
gerçekleştirdi.
evvel çıkartılması ve bazı illerin yeşil kart ilaç ödeneklerinde yaşadıkları aksaklıkların giderilmesi26-27-28
Mayıs
2011
nin
gerekliliği
konusu
görüşüldü.
Perşembe-Cuma-Cumartesi
23
Ağustos
2011
Salı ve Merkez Heyeti’nin geçMesleki
sorunları
konuşmak
SGK
3.7 maddesinin
miş Protokolünün
altı ayını değerlendirmek
üzere,yürütümünün
Türk Eczacıları
Birliği Merkez Heyeti,
53 Bölge Eczacı
Odası’nın
Başdurdurulduğu
bazı maddeleri
hakkında
Sosyal
kan ve yöneticileri
ile delegeler
ve üyelerinin
katılımı
Güvenlik
Kurumu’nda
bir toplantı
düzenlendi.
ile Çorum tarafından
Eczacı Odası’nın
ev sahipliği’nde
Dönem
Birliğimiz
yapılan
çalışmanın 37.
SGK’ya
III. Bölgelerarası
Toplantısı
gerçekleştirildi.
Toplantıda
sunulduğu
bu toplantıya,
SGK
GSS Vekili Mehmet
ayrıca Türk
Eczacıları
Birliği
Bölge Eczacı
Özdemir,
SGK
GSS İlaç
ve ve
Eczacılık
DaireOdası
Baş-yöneticilerince,
Haziran’da
yapılacakAksoy
olan genel
seçimkanlığı
Şube 12
Müdürü
Ecz.Meral
Kalıpçı,
lerden
önce,
mesleki Uzm.Ecz.Harun
sorunların ve çözüm
önerilerinin
TEB
Genel
Sekreteri
Kızılay,
SayyanıEcz.Nevin
sıra, sağlıkTaşlıçay
alanında katıldı.
gerçekleştirilecek olan uygulaman
malara yönelik olarak tespit ve çözüm önerilerinin değerlendirildiği bir rapor hazırlandı.
25
30Ağustos
Mayıs 2011
2011
Pazartesi
Perşembe
TEB
TEB 2.
Başkanı
Başkanı
Ecz.Erdoğan
Ecz.Mukaddes
Çolak, SGK
Harmancı,
GSS Genel MEB
Müdürü
İlköğretim
Hasan Çağıl ile
Genel
bir görüşme
Müdürgerçekleştirdi.
Yard. Mehmet Gürbüz’ü makamında ziyaret ederek, Yatılı İlköğretim
TEB Genel
BölgeSekreteri
Okullarında
Uzm.Ecz.Harun
öğrenimKızılay,
görenAnkara
öğrenÜnicilere
versitesi
yazılan
Eczacılıkreçetelerin
Fakültesi Dekanı
sıralıProf.
dağıtım
Dr. Maksut
esası
Coşçerçevesinde
kun ile bir araya
dağıtımının
gelerek, ‘Müze
gerçekleştirilebilmesi
Eczane’ hakkında bir göiçin
rüşme
bir
gerçekleştirdi.
protokol hazırlanmasının gerekliliği
konusunu görüştü.
31 Mayıs 2011 Salı
26
TEBAğustos
Genel Sekreteri
2011Uzm.Ecz.Harun
Cuma
Kızılay, Adalet Bakanlığı
İşlem Ecz.Mukaddes
Daire Başkanlığı Harmancı,
Bilişim AğlarıS.B
Şube
TEB
2. Bilgi
Başkanı
Müdürü
Mesut Küçükiba’yı
ziyaret
ederek,
“Ulusal
Yargı
İlaç
ve Eczacılık
Genel Müd.
Yard.
Doç.
Dr. M.
Ağı” projesi
hakkında
görüşme
gerçekleştirdi.
Levent
Altun’u
ziyaret
ederek
bir görüşme gerçekleştirdi.
1 Haziran 2011 Çarşamba
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak ve 2. Başkan Ecz.Mukaddes Harmancı, Bilecik İl Temsilciliği’nin açılış törenine
katıldılar.
Mayıs-Haziran 2011 / TEB Haberler
45
SENDİKA POSTASI
Ecz.Neşe KILINÇ MERCAN
SENDİKAL FAALİYETLER VE HABERLER
ÜYESİ BULUNDUĞUMUZ SOSYAL İŞ SENDİKASI İLE İZMİR
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE BAĞLI BİR ŞİRKET OLAN
İZFAŞ (İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat A.Ş)
ARASINDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI.
S
endikamızın yeni örgütlendiği İZFAŞ’ta 2011 yılı
Şubat ayında başlayan ve yaklaşık 7 ay süren 1.
Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri zarfında
sendikamızın 47 maddeden oluşan teklifinin 41 maddesinde anlaşma sağlandı. Ancak ücret ve sosyal hak ödemelerini düzenleyen 6 maddede anlaşma sağlanamaması
üzerine, sendikamız GREV KARARI aldı. Alınan grev
kararı, 5 Ağustos’ta işyerinde ilan edildi.
Grev kararından sonra da anlaşma sağlanamaması üzerine 90’a yakın İZFAŞ çalışanı 22 Ağustos sabahı greve
48 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
çıktı. Grev yüzde yüz katılımla başladı. Sendikamızın
çağrısıyla İZFAŞ işçileri, saat 12:30’da İZFAŞ önünde bir
basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK
Ege Bölge Temsilcisi Ali Çeltek, Genel-İş Sendikası İzmir
Şubeleri ile Lastik-İş Sendikası İzmir Şubesi’nin yönetici
ve üyeleri de katılarak destek verdi. Sendikamızda örgütlü olan ÜNİBEL çalışanları, pankartlarıyla eylem alanına
girerken, alkışlarla karşılandı. Sendikamız İzmir Şube
yöneticileri ile Sendikamızın İzmir’de örgütlü olduğu çeşitli işyerlerinden üyelerimiz de eylemde hazır bulundu.
Uluslararası İzmir Fuarı’nı da organize eden İZFAŞ’ta, fuara sayılı günler kala başlayan grev, işverenin başvurusu
sonucunda, “ülkenin uluslararası alandaki itibarının zedelenme ihtimalinin doğması tehlikesi” iddiası ile İzmir
1. İş Mahkemesinin kararıyla 20 gün süre ile tedbiren
durduruldu. Kararın ardından, 24 Ağustos’ta Sendikamız
tarafından basın açıklaması yapılarak İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı’na çözüm çağrısında bulunuldu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla yapılan görüşmeler sonucunda sözleşme imzalanması noktasında İZFAŞ yöneticileriyle anlaşma zemini sağlandı. 26
Ağustos Cuma günü İZFAŞ 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesi
taraflar arasında imzalandı.
BASINDA T
EB
TRT-1 “AN
BASINDA TEB
02.07.20
1
Gaye SARIKAYA
A HABER”
1
Türk E
Gaye SA
czacılar
RIKAY
ı
TRT-1
“ANA
HABER”
Birliği y
çileğin z
s
o
r
sorununun
bir
sağlık
sorunu
olduğunu,
çözüununun
aptığı a
ararları
b ir s a ğ
çıklama
ve gelişig
tan02.07.2011
m üdeiçsağlıklı
lı k s o r ubaşvurmanın,
daşları
yla, altınmü için
üzel satı
in d e s yöntemlere
n u o ld u
uyardı.
şı konus
a ğ lıÇolak,
k
m
ğunu, ç
lı
u
TEB
Başkanı
Ecz.
Erdoğan
sorununun
c
mucizevi
sonuçlar
beklemenin
yaklaTürk Eczacıları Birliği yaptığı açıklamayla, altın
y özayıflama
unda va
iz e v i s o
ndoğru
t e m le rbir
özün
u
e bgeldiğini
ç
la
a
r
ş ım
şvurma
b
insanlar
için
önemli
bir
sağlık
sorunu
haline
e
k
şım
olmadığını
belirtti.
Çolak,
Tarım
Bakanlığı
çileğin zararları
ve
gelişigüzel
satışı
konusunda
vao lm a d ığ
le m e n in
TRT-HABE
n
ın ,
ın ı b e li r yöntemlere başvurmaları
doğru b
R “HABER
obu
n açözümü
belirterek,
için sağlıklı
t
t
y
ir
onaylı
tarz
ürünlerin
gıda
takviyesi
adı
altıntandaşları uyardı.
i.
lı
y
Ç
b
a
03.07.20
o
u
k
L
la
la
ER”
tarz ürü
k , T a r ım
11
Türk E
d a s a tuyardı.
konusunda
Çolak, nTarım
Bakanlığı
le rde
da satıldığını,
denetiminin
abu
in gyapılmadığını
k a n lı ğ ı
ıl d ığ
czacılar
ıd a t a k v onaylıBbeın
ı,
ı
d
iy
e
Birliği y
n e t im adı
eonayın
çileTRT-HABER
liErdoğan
tarz
takviyesi
satıldığını,
si adı a
r t t i. E r dgıda
ğin zara
lirtti.ürünlerin
ürünler
in
aptığı a
in altında
lt ın d e yiçin
oÇolak,
rlar“HABERLER”
ğ a n Ç oböyle
a p ıl m aÇolak,
çıklama
ı ve geliş
tan03.07.2011
S
denetiminin
de
yapılmadığını
belirtti.
Erdoğan
la
a
k
ğ
d ığ ın ı b
daşları
,
y
lı
Sağlık
Bakanlığı
tarafından
verilmesi
gerektiğiigüzel sa
la, altın
b ö y le ü
k Baka
uyardı.
er ü n letarafından
tışı kon
lı ğ ı t a rSağlık
r iç in o
onayın
nürünler
i b e li r t tiçin n
usaltın
a fı n d aBakanlığı
unda va böyle
ni belirtti
Türk Eczacıları Birliği yaptığı açıklamayla,
n a y ın
n v e r il m
i
- verilmesi
gerektiğini belirtti.
esi gere
çileğin zararları+ve gelişigüzel satışı konusunda vak t iğ i$/.79§*
tandaşları uyardı.
TRT
HABER
“MERKEZ
HABER”
h
1
T
(
R
%
T
11.07.20
$é/$5.(
HABER “M
TEB B
11
1¨
ERKEZ HA
21.07.2011
aşkanı
21.07.20
BER” altında
Ecz. Er
1
1
T
E
B
B
+$/.79§*h1(%$é/$5.(1¨
TEB
Başkanı
Ecz.
Erdoğan
Çolak, ilaç adı
doğan
aşkanı E
Ç o la k ,
c
z
.
internett
Erdoğanuzak durulması çağz a y ıf la m
internette
satılan
11.07.2011
e satılaürünlerden
Çolak, il
a
n ürünle
aç adı a
rısındbulundu.
rden uz
rısında
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, zayıflama
a bulun
ltında
ak duru
du.
lması ça
ğ-
24 SAAT
20.07.20
11
24 SAAT
20.07.2011
ECZACI
01.07.20
11
ECZACI
HABHABERTÜRK
ERTÜRK
20.07.2
20.07.2011
011
01.07.2011
BUGÜN
11BUGÜN
20.07.20
20.07.2011
ÇORUM GAZETESİ
ÇORUM G 28.072011
AZETESİ
28.07201
1
BELDE
BELDE
21.07.2011
21.07.20
11
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
TEB Haber
ler / Tem
49
BASINDA TEB
HÜRRİYET ESKİŞEHİR
14.07.2011
EKONOMİ
21.07.2011
HABER EKSPRES
21.07.2011
HÜRRİYET ESKİŞEHİR
20.07.2011
50 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
TEK YILDIZ
28.07.2011
VAN POSTASI
20.07.2011
VATAN
20.07.2011
KAYSERİ STAR HABER
20.07.2011
YENİÇAĞ
20.07.2011
SAĞLIK
01.07.2011
İLKE KAYSERİ
20.07.2011
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
51
BASINDA TEB
EGE TELGRAF
14.08.2011
TAKVİM
18.07.2011
SON SÖZ
21.07.2011
BELDE
21.07.2011
BUGÜN
14.08.2011
AYDINLIK
08.08.2011
52 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
STAR
14.08.2011
GÜNLÜK EVRENSEL
14.08.2011
ORTADOĞU
14.08.2011
BAŞKENT GAZETESİ
14.08.2011
HÜRRİYET ANKARA
14.08.2011
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
53
BASINDA TEB
HÜRRİYET
14.08.2011
MEDİKAL PLUS
01.08.2011
YENİ GÜN İZMİR
14.08.2011
TEK YILDIZ
28.07.2011
54 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
STAR
14.08.2011
SÖZCÜ
14.08.2011
YENİ ÇAĞ
08.08.2011
TÜRKİYE
14.08.2011
TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
55
BULMACA
Ayşe Ümit
1
2
1
3
4
5
6
7
8
9
10
11 12 13 14
15
2
2
7
4
3
4
5
6
7
8
5
9
6
10
3
1
11
12
13
8
10
14
9
15
SOLDAN SAĞA
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1- Bir maddeyi onu oluşturan temel öğelere ayırma… Bir pamuk türü adı…
Bir şeyi uygun bulmayı bildiren ünlem. 2- Göz değme, bakış… Delegasyona katılanlardan herbirinin sessiz harfleri… Bir yağ asidi türü.3- Öğle ile
akşam arasındaki zaman… Onluklar.4- Bilimsel… Ev bahçesi, Avlu… Titreşim kelimesinin 1.2.6.ve 8. harfleri.5- Tamam anlamındaki kısaltmanın
tersten yazılışı… Hafif ıslaklık… Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek
arasındaki bağlantıyı sağlayan parça… Dünyamızın uydusu.6- İğne ile
örülen bir çeşit ince dantel… Kimse, kişi… İlletli, hastalıklı, sakat.7Zarar görme tehlikesi… Derideki delikler yolu ile dışarı çıkan, içinde az
miktarda sodyum klorür ve üre bulunan salgı… Yağsız ve çok kuru bir
peynir. 8- Düşünme, düşünüp taşınma… “……” davası… Tantal elementinin simgsi.9- Eski Yunanistan’da politik toplantıların yapıldığı alan… İç
Anadolu Bölgesinde bulunan bir ilimiz. 10- Cesaretli olan… Tanışıklık,
tanışma.11- Görevden çıkarma, görevden alma… Halk ağzında ilaç ve
merhem anlamındaki söz...Televizyon kelimesinin kısaltması. 12- Çok
olmayanın tersten yazılışı… Kardeşlik… Bir sayı. 13- Sara hastalığının
diğer adı… İtalya ‘da bulunan bir yanardağ.14- Tahıl ayıklamaya yarayan
tahta, yayvan tepsi… Normlara uygun olan.15- Fazla süslü ve kokoş bayanlara söylenen bir tabir… Gazlı bir içeceğin ilk hecesi… Naz, cilve, işve.
1- İçeri giren hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun
çıkardığı madde… Eskiden verilen diploma, izin. 2- Sodyum elementinin
simgesi… Deniz ticareti ve sigortacılığı yapan bazı ortaklıkların kullandığı ad… Saygınlığını yitirmiş, rezil anlamına gelenkelimenin tersten yazılışı. 3- Bir şeyi yapmak için alınan kesin karar… Mikropların organizmaya
girmesini önlemek için uygulanan her türlü koruyucu yöntem… İbrahim
isminin halkarasındaki kısaltması. 4- Fakat, ama… “K” harfinin okunuşu… Büyüklük, yücelik. 5- Büyük, oylumlu… Genişlik… Boyun eğenin tersten yazılışı… Yunan mitolojisinde evlilik ve doğum tanrıçası.6- Mektup…
Magnezyumun simgesi… Giysi kesimi,kesimle verilen biçim. 7- Devlet
Deniz Yolları’nın kısaltması… Yeşilimtırak sarı renkte, normal sıcaklıkta
gaz halinde bulunan cisim… Vesaire’nin kısaltması. 8- İleride, elde edildiği
zaman teslim edilmek üzere satılan… Lorentiyum’um simgesi… Buğday
tanesinin olgunlaşmış içi, öz. 9- Kilogramın kısaltması… Ana atardamar…
Kamu.10- Kendi kendine söz verme… Bir şeyin eksiğini tamamlamak için
katılan kısım… Bırakma, ayrılma. 11- Yeteri kadar aydınlık olmayan ,az
aydınlık ,karanlıkça… Müslümanların inancına göre kıyamet günü herkesin
toplanacağı yer… Toprak Mahsülleri Ofisinin kısaltması.12- Metal olmayan… Budizm’in en yüksek rütbesi. 13- İçinde katı bir madde erimiş olan
sıvı… Bir bağlaç… Bir çiçek ismi.14- Eczanelerimizin çağdaş araç ve donanımlara kavuşturulması sağlayan bütünüyle Ecazacı kuruluşu olan kurumumuz… Hoşluk, güzellik.15- Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin kök
ve çiçekleri hekimlikte kullanılan bitki… İçine mendil, gecelik v.b. eşyaları
koymaya yarayan kumaştan koruncak... Rast getirememe, boşa çıkarma.
ANAHTAR KELİME
1 2 3 4 2 5 6 7 8 9 6 4 10
*Ödüllü Bulmacayı çözdükten sonra, bulduğunuz anahtar kelimeyi TEB Basın Bürosu adresine (Cinnah Cad. Willy Brandt Sok. No:9 Çankaya/Ankara) gönderiniz. Doğru yanıtı ilk
gönderen 2 eczacımıza, TEB Eczacılık Akademisi tarafından düzenlenen meslek içi eğitim programlarından birine ücretsiz katılım ya da akademi yayın seti hediye olarak verilecektir.
Geçen Sayının Çözümü
Soldan Sağa: 1) Tedavi… Medula. 2) Element… Esinti. 3) Raket… Anot… Lal. 4) LR…
Ruble… Aç. 5) Natra… Er. 6) İare… Ajan… Bo. 7) Selek… Abes. 8) At… Munis… NATO.
9) Rıza… Artı… Kütle. 10) Me… RA… Rank. 11) Baki… İKK… En. 12) Nöron… İkiz…
LİTÜ. 13) Elçi… AE… Kas. 14) Ok… Arpa. 15) Narenciye... Elmas.
Anahtar Kelime 56 TEB Haberler / Temmuz-Ağustos 2011
1
A
Yukarıdan Aşağıya: 1) Terahi… Ar… Anyon. 2) Ela… Astım… KA. 3) Deklare… Zebra. 4)
Amer… Elma… AO… Ve. 5) Vet… EU… Akne. 6) İn… İkna.7) Taun… İrs… İçli. 8) NBA…
Üst… İki. 9) Olta… Irki… AE. 10) Deterjan… Akzar. 11) Us… AA… Ak… Epe. 12) Lila…
Natürel… Al. 13) Anaç… Botanik. 14) TL… Ebe… LN… Taba. 15) Ni… Prospektüs.
3
43 5 4 3 5 6 6 4 1 7 7
8
4
9 13 3 10
1 2 2 8 2 9 10 4 11 1 12 İ K
L A Ç T A I
L
C
I
İ
L
A
R E K L Ç
K
U
L
L
A M A A
N
I
M
14 15 16 17 18 3
H A Y I
I R 

Benzer belgeler

Eczaneler Engelleri Kaldırıyor

Eczaneler Engelleri Kaldırıyor Son olarak, sosyal medya ağlarından “Twitter” iletişim kanalının tanıtımın yapıldığı Güncel başlıklı köşemizin ilginizi çekeceğini belirtmek isterim. Hemen hemen herkes tarafından kullanılan bu ağı...

Detaylı

DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart

DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart Komisyonu’nda yer alan eczacıların isimlerini sizlerle paylaşmak istedik. Son olarak, sosyal medya ağlarından “Twitter” iletişim kanalının tanıtımın yapıldığı Güncel başlıklı köşemizin ilginizi çek...

Detaylı