nisan-mayıs-haziran sayısı

Transkript

nisan-mayıs-haziran sayısı
TMMOB
ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
ADINA SAHÝBÝ
Ali KÜÇÜKAYDIN
YAYIN SORUMLUSU
Ümit YILIK
YAYIN YÖNETMENÝ
Okan ÇANÇÝN
YAYIN KURULU
Dr. Said DAÐDAÞ
Hanifi AVCI
Osman TURUNÇ
Özer ÖZGÜÇ
S.Iþýk DERÝLGEN
Zeki KAMACI
YAYIN KOÞULLARI
Dergimizde yayýnlanmasý istenen yazýlar bilgisayarda yazýlmalý, daha önce baþka bir yerde yayýmlanmadýðýnýn belirtildiði imzalý dilekçe ile birlikte basýlý ve sayýsal ortamda
Yönetim Yerine posta ile gönderilmelidir. Yazýlar 7 sayfayý
(A4) geçmemelidir. 7 sayfayý aþan yazýlarýn birbirini izleyen
sayýlarda yayýmlanabileceði düþünülerek bölümlere ayrýlmalýdýr. Fotoðraflar net ve temiz olmalý, slayt dýþýnda sayýsal
gönderilecek fotoðraflarýn çözünürlüðü yüksek olmalýdýr.
Yazlarda Türkçe kelimeler kullanýlmalý ve Türkçe dil kurallarýna uyulmalýdýr. Yayýmlanacak yazý ve çevirilerdeki düþünsel
ve teknik sorumluluk yazarýna aittir. Oda yönetimini ve Dergi
Yayýn Kurulunu sorumlu kýlmaz. Dergide yayýmlanan yazýlardan kaynak göstermek koþulu ile alýntý yapýlabilir. Dergiye
gönderilen yazýlar yayýnlansýn ya da yayýnlanmasýn geri verilmez. Yazýlar Yayýn Kurulu tarafýndan incelenir. Yayýn Kurulu
Yayýnlanacak yazýlarda gerekli düzeltmeleri yapabilir ve
uygun görülen yazýlarý yayýnlar.
YÖNETÝM YERÝ
Necatibey Cad. No: 16/13
06430 Sýhhiye / ANKARA
Tel: 0.312 229 20 09
Belgegeçer: 0.312 229 86 33
E-posta: [email protected]
www.ormuh.org.tr
TMMOB
Orman Mühendisleri Odasý
Hesap No: T.C. Ziraat Bankasý
Necatibey Þubesi: 132953
BASKI
4Renk Yayýn Tanýtým Matbacýlýk Ltd.Þti.
K.Karabekir Cad. 85/7 Ýskitler / ANKARA
Tel: 0.312 341 40 82 Fax: 341 40 82
ISSN: 1301 - 3572
Yýl: 43
Sayý: 4-5-6 Nisan - Mayýs - Haziran
2006
ÝÇÝNDEKÝLER
Baþyazý ................................................................................2
Meslek Yetki Yasa Tasarýmýz TBMM Genel Kurulundan
Oy Birliðiyle Geçerek Yasalaþtý ..............................................3
TBMM Genel Kurulunda 29.06.2006 Tarihinde
Onaylanarak Kanunlaþan “Orman Mühendisliði, Orman
Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði
Hakkýnda Kanun”..................................................................7
5531 Sayýlý Kanunla Ýlgili Zorlu ve Onurlu Baþarýdan
Kýsa Notlar .........................................................................11
Birlikteliðin Þaþmaz Baþarýsý................................................12
Orman Mühendisliði Geliþtirme Eðitiminin Ýkincisi
01-09 Mayýs 2006 Tarihlerinde Marmaris’de Yapýldý ...........14
Ormancýlýk Özel Sektör Çalýþmalarýnýn Tarihçesi
Sorunlarý ve Çözüm Yollarý ..................................................18
Kaðýt ve Kompozit Ürünleri Ýçin Lignoselülozik
Hammadde Kaynaklarý .......................................................20
Ýdare Sürelerinin Belirlenmesinde Yeni Yaklaþýmlar ...............25
Olgun Haldeki Peyzaj Aðaçlarýnýn Budanmasýnda
Dikkat Edilecek Hususlar ....................................................32
Biyoenerji ve Karbon Yutaklarý Olarak Ormanlarýn
Dünyadaki Ýklim Deðiþikliðindeki Rolü .................................36
Çevre Bilinci.......................................................................42
Kenan Soyer.......................................................................45
Genel Baþkanýmýz Ali Küçükaydýn Batman’da
I. Çevre Kurultayýna Katýldý..................................................47
Kozan’ýn Ýkinci Narenciyesi Keçiboynuzu .............................47
Odamýz Genel Merkez ve Sosyal Tesisler
Ýnþaatý Hýzla Devam Ediyor ................................................47
KTÜ Orman Fakültesi Ekstürisyon Gezisi Mersin
Orman Bölge Müdürlüðünde Gerçekleþtirdi ........................48
“Sinop Ýli”nde Yetiþen Orman Tali Ürünleri ve
Deðerlendirme Olanaklarý” Konulu Panel Düzenlendi...........48
BAÞYAZI
Saygýdeðer meslektaþlarýmýz,
Bu baþyazýmýzý, doðal olarak TBMM genel kurulunun 29.06.2006 tarihli oturumundan görüþülerek kanunlaþan, hepimizin hayali,
sevinç kaynaðý ve gururumuz, kýsaca meslek hak ve yetki yasasý olarak tanýmladýðýmýz kanunumuza ayýrmýþ bulunmaktayýz.
Bilindiði üzere, Odamýzýn gecikmeli olarak 30 Haziran 2004 tarihinde yaptýðý 40 ýncý olaðan genel kurulda, deðerli meslektaþlarýmýzýn
güvenleri sonucunda, yönetim kurulumuza onurlu bir görev tevcih edilmiþtir. Aziz meslektaþlarýmýz, bu güvenlerini 01 Nisan 2006 da
yapýlan 41 inci genel kurulda da devam ettirmiþlerdir.
Yüklendiðimiz onurlu görevin bilincinde olarak, meslektaþlarýmýzýn 50 yýllýk hayali olan, "Orman Mühendisliði, Orman Endüstri
Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun" kýsaca meslek hak ve yetki kanununun çýkartýlmasýný, 40 ýncý dönem
Oda genel kurulu üyelerinin huzurunuzda kendimize hedef seçmiþ ve her türlü çabayý sarf edeceðimize dair söz vermiþtik. Bu ve diðer
hedeflerimiz, AR-GE komisyonu baþkaný Eþref GÝRGÝN' in, dergimizin muhtelif sayýlarýnda kaleme aldýðý bir dizi yazýlarla, siz deðerli
üyelerimizin bilgilerine sunulmuþtur. Kararlaþtýrýlan hedeflerimizin hemen hepsinin gerçekleþtirilmiþ olmasýnýn hazzýný yaþamaktayýz. Ancak
bunlar yeterli mi? Elbette deðil! Mesleðimiz ve meslektaþlarýmýzýn geleceðine iliþkin, yeni hedeflere doðru hýzla yol almaya devam edeceðiz. Amacýmýz, "baðcýyý dövmek deðil üzüm yemektir" tekerlemesinin gereðini sizlerin yararýna yapmaktýr.
Merkez þube yönetimi döneminde, gerekli alt yapý hazýrlýklarýný yaptýðýmýz yasa taslaðýmýzý, genel merkez Oda yönetim kuruluna
seçildikten sonra da, 08.07.2004 tarihli ilk yönetim kurulu toplantýsýnda, ilgili bakanlýklarýn, orman fakültelerimizin, sendikalarýmýzýn ve
ormancý sivil toplum örgütlerimizin görüþlerine sunulmasý kararý alýnmýþtýr. Kanunumuzun yasama sürecine iliþkin olarak 30.03.2006 tarihine kadar yaþanan detaylarý, 40 ýncý dönem Oda yönetim kurulu çalýþma raporu kitabýnda yazýldýðýndan burada tekrar bahsetmeyeceðiz.
Oda yönetim kurulumuzun 40 ýncý dönem çalýþma raporunda, tasarýmýzýn TBMM genel kurulunda kanunlaþmayý beklediði ve TBMM
yaz tatiline girmeden önce çýkartýlmasý için her türlü çabanýn gösterileceði camiamýza duyurulmuþtu.
Yönetim kurulu olarak, yasamýzýn hayata geçirilmesi için her türlü destekten yararlanmayý kendimize düstur edindik. Bu baðlamda,
tasarýmýzýn TBMM genel kurulundan süratle geçirilebilmesi için, 08.05.2006 tarihinde Ankara Kent Otelde bir istiþare toplantýsý
yapýlmýþtýr. Bu toplantýya eski ormancý parlamenterler, ormancýlýk sivil toplum örgütleri ve emekli üst düzey bürokratlar katýlmýþlardýr. Bu
toplantýya katýlan temsilcilerce, mutabakata varýlan konular bir tutanakla tespit edilmiþ ve yol haritamýz belirlenerek imzalanmýþtýr. Bu
toplantýda alýnan kararlara iliþkin düzenlenen tutanak ve toplantýya katýlanlar dergimizin içindeki yazýda yer almýþtýr. Oda yönetim kurulu
olarak bize destek veren tüm kiþi, kurum ve kuruluþlara ayrý ayrý teþekkür eder þükranlarýmýzý sunarýz.
Kent otelde alýnan kararlar doðrultusunda, tutanakta imzalarý bulunan temsilcilerin katýlýmýyla, Sayýn Çevre ve Orman bakaný Osman
PEPE beyden baþlayan bir dizi ziyaretler yapýlmýþtýr. Bu konuda yapýlan ziyaretlerin detayý dergimizin bu sayýsýnda yayýnlanan yazýda görebilirsiniz.
Yaptýðýmýz çalýþmalar sonucunda; yasa tasarýmýzýn temel yasa olarak görüþülmesi kabul ettirilmiþ, gündemin ön sýralarýna aldýrýlmýþ ve
TBMM Genel kurulunun, 29.06.2006 tarihli 22 inci dönem, 4 üncü yasama yýlý 122 inci birleþimi Saat:11.00 deki oturumunda kanunlaþarak Cumhurbaþkanlýðýnýn onayýna sunulmuþtur.
Bu süreçte yakýn desteklerini gördüðümüz; TBMM de grubu bulunan siyasi partilerden, Adalet ve Kalkýnma Partisi genel baþkaný ve
Baþbakan Sayýn Recep Tayip ERDOÐAN, Ana Muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baþkaný Sayýn Deniz BAYKAL, Anavatan Partisi
Genel Baþkaný Sayýn Erkan MUMCU, Çevre ve Orman Bakaný Sayýn Osman PEPE, Tarým Orman ve Köy Ýþleri Komisyon Baþkaný Sayýn
Prof. Dr. Vahit KÝRÝÞÇÝ, AKP Grup Baþkan Vekilleri Sayýn Salih KAPUSUZ, Sayýn Faruk ÇELÝK, Sayýn Prof. Dr. Ýrfan GÜNDÜZ, Sayýn
Sadullah ERGÝN, Sayýn Eyüp FATSA, CHP Grup Baþkan Vekilleri Sayýn Kemal ANADOL, Sayýn Ali TOPUZ, Sayýn Prof. Dr. Haluk KOÇ,
ANAP Grup Baþkan Vekilleri, Sayýn Süleyman SARIBAÞ, Sayýn Ömer ABUÞOÐLU, Tarým,Orman ve Köy Ýþleri Komisyon Üyeleri ve özellikle TBMM de tek temsilcimiz olan yasamýzý inançla savunan Giresun Milletvekili Or.Yük.Müh. Sayýn Mehmet IÞIK beylere, yönetim kurulu olarak Odamýzýn 9000 üyesi adýna þükranlarýmýzý sunarýz.
Diðer taraftan, Devlet bürokrasisinin en baþýnda bulunan ve yasa tasarýmýza özel ilgi duyan Baþbakanlýk Müsteþarý Sayýn Prof. Dr.
Ömer DÝNÇER ile Baþbakanlýk Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüðüne, Çevre ve Orman bakanlýðý üst düzey bürokratlarýna teþekkürlerimizi sunarýz.
Yasanýn hazýrlanmasý ve çýkmasý sürecinde bize destek ve katký saðlayan, burada isimlerini sayamadýðýmýz herkese teþekkürlerimizi
sunarýz.
Bu baðlamda, yasa hazýrlanmasý konusunda her türlü desteði özveriyle saðlayan ve Kasým-2003 tarihinde baþlayan ince uzun bir yolun
koordinatörlüðünü üstlenen, meslek büyüðümüz, Odamýz onur kurulu üyesi, AR-GE Komisyonu baþkaný emekli müsteþar yardýmcýsý Eþref
GÝRGÝN beye Oda yönetim kurulumuz ve üyelerimiz adýna içten teþekkür eder desteklerinin devamýný bekleriz.
Burada þu hususlarý çok açýklýkla ifade etmek isteriz. Bu yasa, bazý oda yönetimlerince dile getirildiði gibi, hiçbir meslek odasýna mensup üyelerin haklarýný gasp etmemiþtir. Tam aksine, ormancýlýk mesleði mensubu Odamýz üyelerinin, 170 yýldýr uygulamakta olduklarý
mesleki haklarýný güvence altýna almayý amaçlamýþtýr. Þayet odalarýna üye meslektaþlarýnýn haklarýnýn savunacaklar ise, bir süreden beri, bu
görevlerini açýkça savunup onurla yerine getiren odamýza saldýracaklarýna, daha önce kamu oyuna yansýttýðýmýz basýn duyurusunda da
belirttiðimiz gibi, uzun ve ince bir yol olan yasama sürecini seçmelerini öneririz.
Bundan sonraki hedeflerimiz arasýnda, yasamýzýn emrettiði ikincil mevzuatýn hazýrlanmasý ve uygulamaya aktarýlmasý olacaktýr.
Böylece, Odamýzýn omuzlarýnda zorlu, ancak zevkli bir görevi de sizlerin destekleriyle baþaracaðýmýza inancýmýz tamdýr. Bu sorumluluðun
bilincinde olarak çalýþmalarýmýza da hemen baþladýk. Amacýmýz, bu iþlerin yasanýn ön gördüðü altý aylýk süreden de önce sonuçlandýrmaktýr. Bu arada önümüzdeki kýsa süreçte, yasamýzla ilgili bölgesel toplantýlar düzenleyerek sizlerle birlik olacak ve kucaklaþýp sevinçlerimizi paylaþacak ve yeni hedeflerimizi konuþacaðýz.
Deðerli meslektaþlarýmýz,
Kutsal bir Mefkurenin ismini de kullanarak, hýrslarýnýn kurbaný olanlarýn, yasayý ve yapýlanlarý küçümseme gayretleri kendilerini mahcup
edecek ve meslek camiasýnýn karþýsýna çýkmakta zorlanacaklardýr.
Meslektaþlarýmýzýn yararýna belirlediðimiz hedeflerimize doðru yol almaya devam edeceðiz ve yolumuza devam ederken, bugüne
kadar olduðu gibi, bundan sonra da, tüm meslektaþlarýmýzý kucaklayarak birlikte yürümekten asla taviz vermeyeceðiz.
Tekrar meslek yetki yasamýzýn ülkemize, mesleðimize ve camiamýza hayýrlara vesile olmasýný diler saygýlar sunarýz.
YÖNETÝM KURULU
2
MESLEK YETKÝ YASA TASARIMIZ,
TBMM GENEL KURULUNDAN OY BÝRLÝÐÝYLE
GEÇEREK YASALAÞTI
Eþref GÝRGÝN*
Deðerli meslektaþlarým, hepimizi çok yakýndan ilgilendiren ve kýsaca meslek yetki
yasasý olarak bilinen "Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri
Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun" tasarýsýnýn, TBMM tatile girmeden önce
yasalaþtýrýlmasý yönünde Odamýz tarafýndan yoðun giriþimler sürdürülmektedir.
Yaþanan geliþmelerden tüm camiamýzýn haberdar olmasý için bu yazýyý kaleme almýþ
bulunuyorum. TBMM Genel kurulunun 1040 sýra sayýsýnda kanunlaþmayý bekleyen
tasarýmýzýn, meclis yaz dönemi tatiline girmeden önce yasalaþmasý için; eski ormancý parlamenterler, ormancý sivil toplum örgütlerimizin baþkanlarý, sendika baþkanlarý, emekli
üst düzey bürokratlar ve ormancý belediye baþkanlarýnýn katýlýmýyla, 08 Mayýs 2006 tarihinde Ankara Kent Otelde bir istiþare toplantýsý yapýlmýþtýr. Bu toplantýya, Bakanlýk
Müsteþar yardýmcýsý ve ormancýlýk kesimi genel müdürler de iþtirak etmiþtir.
Toplantýda, yasa tasarýmýzýn kanunlaþmasý için yapýlmasý gerekenleri içeren tek bir
gündem maddesi tartýþýlmýþ ve herkes görüþlerini açýklamýþlardýr. Ýstiþare toplantýsý
sonunda, mutabakata varýlan hususlarý içeren ve aþaðýda tam metni bulunan sonuç
tutanaðý imzalanarak bundan sonraki yol haritasý belirlenmiþtir. Þöyle ki;
Orman Mühendisleri Odasýnýn
koordinasyonunda, ormancý
eski parlamenterler, ormancý
sivil toplum örgütlerin temsilcileri ve ormancý üst düzey
bürokratlarýn katýlýmýyla 08
Mayýs 2006 tarihinde Ankara
Kent otelde bir istiþare
toplantýsý düzenlenmiþtir.
Toplantýda,
yasanýn
geçirdiði süreçler deðerlendirilmiþ, toplantýya katýlan
temsilciler görüþlerini açýklamýþlar ve aþaðýdaki noktalarda mutabakat saðlanmýþtýr.
Þöyle ki;
"ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ, ORMAN ENDÜSTRÝ
MÜHENDÝSLÝÐÝ VE AÐAÇ ÝÞLERÝ ENDÜSTRÝ
MÜHENDÝSLÝÐÝ HAKKINDA KANUN" TASARISIYLA
ÝLGÝLÝ, 08 MAYIS 2006 TARÝHÝNDE ANKARA'DA
YAPILAN ÝSTÝÞARE TOPLANTISI SONUÇ TUTANAÐI
TBMM Genel Kurul gündeminin 1040 sýra
"Orman
sayýsýnda
kanunlaþmayý
bekleyen,
Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç
Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun"
tasarýsýnýn, meclis tatile girmeden önce yasalaþmasý
yönünde hareket noktalarýnýn belirlenmesi amacýyla;
3
*(E) Müsteþar Yardýmcýsý, Oda AR-GE Komisyon Baþkaný
4Heyetin,
yasa
tasarýsýyla ilgili olarak
yapacaðý giriþimler hakkýnda Sayýn Bakaný bilgilendirmesi,
5- Baþta TBMM Baþkaný
olmak üzere, mecliste
grubu bulunan siyasi partilerin grup baþkan vekillerinin ziyaret edilmesi,
6- Yapýlacak ziyaretlerle
ilgili iþlerin koordinasyonunun Oda Baþkanlýðýnca
yürütülmesi,
Hususlarý oy birliðiyle
kararlaþtýrýlmýþtýr.
08 Mayýs 2006
1- Toplantýya katýlan bütün temsilcilerce,
tasarýnýn ülkemize önemli yararlar saðlayacaðý ve
ormancýlýk camiasýnýn yarým asýrdýr beklentisi
olduðu vurgulanarak, TBMM tatile girmeden önce
kanunlaþtýrýlabilmesi için ortak dayanýþma halinde
hareket edilmesi,
2- "Orman Mühendisliði, Orman Endüstri
Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði
Hakkýnda Kanun"un hükümet tasarýsý haline getirilmesini saðlayarak TBMM gündemine taþýyan Çevre
ve Orman Bakanýmýz Sayýn Osman PEPE beyden randevu alýnarak, tüm ormancýlýk camiasýnýn þükran
duygularýný arz etmek ve görüþmelerde bulunmak
üzere, toplantýda belirlenen temsilcilerce en kýsa
sürede bir ziyaretin gerçekleþtirilmesi,
3- Heyetin, Sayýn Bakaný ziyaretin de; tasarýnýn
TBMM tatile girmeden önce (Mayýs-Haziran/2006
da) kanunlaþmasý yönünde devam eden çabalarýnýn
sonuca ulaþtýrýlmasýnýn açýk bir dille belirtmesi,
Toplantýya Ýþtirak Eden Ormancý Eski
Parlamenterler
Yasin BOZKURT Nevzat DURUKAN Nevþat ÖZER
Toplantýya Ýþtirak Eden
Ormancýlýk Sivil Toplum Örgüt Temsilcileri
Ali KÜÇÜKAYDIN
Mustafa YUMURTACI
Or. Müh. Od. Gn. Bþk.
Türkiye Or. Der. Bþk.
Yaþar DOSTBÝL
Abdurrahman SAÐKAYA
Tar. Kal. Vak. Bþk.
Or. ve Tab. Kor. Vak. Bþk.
Cafer YÜKSEL
Ahmet DEMÝRCÝ
ORKOOP Gn. Bþk.
Türk Tar. Or. Sen Gn. Bþk.
Sezai KAYA
Günay KAYA
Tar. Or. Kam. Gn. Bþk.
TOÇ-BÝR Sen. Gn. Bþk.
Toplantýya Ýþtirak Eden
Ormancý Üst Düzey Bürokratlar ve
Belediye Baþkaný
Cemal AKIN
Eþref GÝRGÝN
Emekli Müsteþar
Emekli Müs. Yrd.
Oda Onur. Kur. Üy. ve AR-GE Bþk.
Hüseyin ERER
Karabük Belediye Baþkaný
Toplantý sonunda ziyaretleri gerçekleþtirecek
olan bir temas grubu oluþturulmuþtur. Bu temas
grubunda, yukarýda ki sonuç tutanaðýnda imzalarý
bulunan temsilcilere ilaveten, eski ormancý parlamenterlerden Ali Rýza UZUNER (Eski Çalýþma
Bakaný), Þükrü ABBASOÐLU ve Ali KIRCA' da
katýlmýþlardýr.
Temas grubumuz, öncelikle Çevre ve Orman
Bakaný Sayýn Osman PEPE' den randevu talep etmiþ
ve ziyaret 18 Mayýs 2006 tarihinde gerçekleþmiþtir.
4
vereceklerini
belirterek,
hemen grup baþkan vekili
Kemal ANADOL' u telefonla
arayarak gerekli talimatý
vermiþtir. Ormancýlýk camiasýnýn çok önemli hizmetler
ürettiðini, merhum parlamenter Or.Yük.Müh. Ömer
BUYRUKÇU' yu da anarak
heyetimize açýkça ifade
etmiþtir. Heyetimiz, Sayýn
Bakandan
sonra
ana
muhalefet partisini ziyaretten de çok olumlu izlenimlerle ayrýlmýþtýr.
Deniz BAYKAL Bey ile
yapýlan görüþmenin sonucu,
Oda Genel Baþkaný tarafýndan Çevre ve Orman Bakaný Sayýn Osman PEPE
beye aktarýlmýþtýr.
Bu ziyaretlerden sonra; Cumhuriyet Halk Partisi
Grup Baþkan Vekilleri Kemal ANADOL, Ali TOPUZ ve
Prof. Dr. Haluk KOÇ beyler ziyaret edilerek gerekli
destekler istenilmiþtir. Ýktidar partisince yasa
tasarýsýný genel kurulda öncelikle görüþülmek üzere
getirilmesi
halinde
destekleyeceklerini
söylemiþlerdir. CHP Grup Baþkan Vekillerini ziyaretimiz sýrasýnda, meclisteki tek temsilcimiz ve genel
desteðimiz Giresun Milletvekili Or.Yük. Müh. Sayýn
Mehmet IÞIK beyde katýlmýþlardýr.
Anavatan Partisi Grup Baþkan Vekili Sayýn
Süleyman SARIBAÞ ile makamýnda yapýlan
görüþmede, yetki yasamýzýn önemi aktarýlmýþ ve
kendilerinden destek istenilmiþtir. Ýktidar partisinin
konuyu danýþma kuruluna getirmesi halinde
destekleyecekleri sözünü vermiþtir.
Ziyarette sonuç tutanaðý Oda Genel Baþkaný Ali
KÜÇÜKAYDIN tarafýndan Sayýn Bakana takdim
edilmiþ ve yasa tasarýmýzýn meclis yaz tatiline girmeden kanunlaþtýrýlmasý talebinde bulunmuþtur.
Heyetin diðer üyeleri de bu anlamda isteklerde
bulunmuþlardýr. Sayýn Bakanýn ziyarette yapmýþ
olduðu konuþmasýnda bunun hükümet tasarýsý
olduðunu belirterek sözlerine; "…Bakanlýk ve bakan
olarak sonuna kadar destekçiyiz. Bu, Türkiye
Ormancýlýðýnýn önünü açacak bir tasarýdýr. Sadece
meslek taassubundan dolayý deðil, Türkiye
Ormancýlýðýnýn geliþmesinde bunu milat olarak
görüyoruz. Bu daha önceki kanunlarýn hepsinden
daha fonksiyonel bir kanundur. Onun için fevkalade
üzerinde duruyor ve destekliyoruz. Siyasetçinin
baþarýsý kalýcý iþlerdir…" þeklinde devam ederek
önemli mesajlar vermiþtir. Ayrýca, Ana Muhalefet
partisi genel baþkaný Sayýn Deniz BAYKAL ve grup
baþkan
vekillerinin
de
ziyaret edilmesini önermiþtir.
Heyetimiz
bu
görüþmeden olumlu izlenimlerle ayrýlmýþtýr.
Daha sonra temas grubumuz, Cumhuriyet Halk
Partisi Genel Baþkaný Deniz
BAYKAL' ý 24.05.2006 tarihinde
parti
genel
merkezinde ziyaret etmiþtir.
Sayýn
Deniz
BAYKAL
ziyarette; meslek yetki yasa
tasarýmýzýn meclis tatile
girmeden önce yasalaþmasý
yönünde her türlü desteði
5
Deðerli meslektaþlarým,
Camiamýz için gerçekten milat olacak bu yasa
tasarýmýzýn yasalaþmasýnda emeði geçen; baþta
hükümetimize, Çevre ve Orman bakaný Sayýn Osman
PEPE Beye, TarýmOrman ve Köy Ýþleri
Komisyonu
Baþkaný
Prof. Dr. Vahit KÝRÝÞÇÝ
beye,
Adalet
ve
Kalkýnma
Partisi,
Cumhuriyet Halk Partisi
ve Anavatan Partisi
Grup
Baþkan
Vekillerine, TBMM de
tek temsilcimiz olan ve
yasamýzý inanarak savunan,
Giresun
Milletvekili Or. Yük.
Müh. Mehmet IÞIK
Beye, eski ormancý parlamenterlerimize,
Orman Fakültelerimize,
sivil toplum örgütlerimize, sendikalarýmýza,
üst düzey bürokratlarýmýza ve tüm meslektaþlarýmýza en içten
þükran
duygularýmý
sunarým.
Ben de bir meslektaþýnýz olarak, yasa
tasarýsýnýn
hazýrlanmasýnda Kasým-2003
tarihinden bu yana,
gece-gündüz demeden,
her platformda yapmýþ
olduðum çalýþmalarýmýn
semeresini
almýþ
olduðum için hayatýmýn
en mutlu anýný yaþamaktayým. Bu konuda
verdiðim
emeklerim
meslektaþlarýma
ve
mesleðime helal olsun.
Gelecek güzel günlerde
birlikte olmak üzere,
yasamýzýn tekrar camiamýza hayýrlý olmasýný
dilerim.
Bu görüþmelerden sonra, Adalet ve Kalkýnma
Partisi Grup Baþkan Vekilleri Sayýn Faruk ÇELÝK ve
Sayýn Salih KAPUSUZ Beyler de ziyaret edilmiþtir. Bu
ziyaretlerde o güne kadar yapýlan görüþmelerin
sonuçlarý aktarýlmýþ ve düðümün çözülmesinde iktidar partisi grubunun son sözü söyleyeceði belirtilmiþtir. AKP Grup Baþkan Vekilleriyle yapýlan bu
görüþmeler sonucunda, gündemin çok yoðun
olduðu, ancak tüm ormancýlýk sivil toplum örgütlerince desteklenen ve ülkemiz ormancýlýðý için önemli
olan bu yasa tasarýnýn çýkartýlmasý için, gerekli
desteði vereceklerini ifade etmiþlerdir. Hatta Sayýn
Salih KAPUSUZ Bey, heyetimizin yanýnda, CHP Grup
Baþkan Vekili Kemal ANADAOL'u telefonla arayarak
konuyu aktarmýþ ve Sayýn ANADOL'un konuþmasýnýn
konferans sistemiyle heyetimizin de dinlemesi
saðlanmýþtýr.
Sayýn
ANADOL
bu
telefon
görüþmesinde de, tasarýnýn iktidar partisi grubunca
gündeme getirilmesi halinde destekleyeceklerini,
Sayýn KAPUSUZ Beye heyetin huzurunda bir kez
daha telefonda açýkça ifade etmiþtir.
Sayýn Bakanýmýz Osman PEPE Bey, AKP Grup
Baþkan Vekili Salih KAPUSUZ beyi telefonla arayarak
gerekli desteðin verilmesini istemiþtir.
Tüm bu geliþmelerden sonra, TBMM tatile girmeden önce, kanunlaþmasý gerekli tasarý ve teklifler
arasýnda 21 inci sýrada bizim tasarýmýzda yer almýþ
ve meclisin internet sayfasýnda yayýnlanmýþtýr. Diðer
taraftan, Zaman gazetesinin 14.06.2006 tarihli
nüshasýnýn yedinci sayfasýnda, meclis tatile girmeden önce çýkartýlacak temel yasalar arasýnda bizim
tasarýmýzý da yazmýþtýr.
Bu makaleyi, yasa
tasarýmýz TBMM Genel
kurulunda beklemekteyken
yazmaya
baþlamýþtým.
Ancak
tasarýnýn, genel kurulda
görüþüldükten sonra
yazýmýn
bitirilmesini
planlamýþtým. Þu anda
tarih 29 06 2006 ve saat: 12:00 TBMM Genel kurulu yasamýzý oy birliðiyle kabul ettiðini ilan etti.
Televizyon baþýnda duyduðum haz ve heyecaný
kelimelerle anlatmak mümkün deðildir. Hemen
yarým kalan bu yazýmý mutlu son ile baðlayarak dergi
yayýn kuruluna göndermeye koyuldum. Bu tarih ve
saat ormancýlýk camiasý için bir milat ve dönüm noktasý olacaktýr. Hepimize hayýrlý olmasýnýn Cenabý
Allah'tan niyaz ederim. Bu da gösteriyor ki; camiamýz birlik ve beraberlik içinde olduðu müddetçe
aþamayacaðýmýz bir engel yoktur.
Saygýlarýmla, hoþça
kalýnýz.
6
TBMM GENEL KURULUNDA 29.06.2006 TARÝHÝNDE
ONAYLANARAK KANUNLAÞAN
"ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ, ORMAN ENDÜSTRÝ
MÜHENDÝSLÝÐÝ VE AÐAÇ ÝÞLERÝ ENDÜSTRÝ
MÜHENDÝSLÝÐÝ HAKKINDA KANUN"
Kanun No. 5531
Kabul Tarihi : 29/6/2006
BÝRÝNCÝ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanýmlar
Amaç
MADDE 1- Bu Kanunun amacý; Türkiye'deki orman
fakültelerinden ve aðaç iþleri endüstri mühendisi
yetiþtiren en az dört yýllýk lisans düzeyinde yüksek öðretim kurumlarýndan ya da denkliði onaylanmýþ yurt dýþý
yüksek öðretim kurumlarýndan mezun olup, mühendis
unvanýný haiz olanlarýn, 4 üncü maddede belirtilen faaliyet
konularýyla ilgili iþlemlerin ilgili mevzuata uygun olarak,
saðlýklý ve güvenilir bir þekilde iþleyiþini ve gerçekleþtirilmesini saðlamak, faaliyet sonuçlarýný ilgili mevzuat
çerçevesinde denetlemek, deðerlendirmeye tâbi tutarak
gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine
tarafsýz bir þekilde sunmak, orman, ormancýlýk ve aðaç
iþleri endüstrisi iþlerinin meslekî standartlarýný gerçekleþtirmek üzere ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnýn
kurulmasý, faaliyet ve denetimleri ile uzmanlýk alanlarýna
uygun mühendislik meslekî faaliyetlerindeki hak, yetki,
sorumluluk ve çalýþma esaslarýný düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu Kanun; ormancýlýk, orman ve aðaç
endüstrisiyle uðraþan gerçek ve tüzel kiþilere ait yerlerde
çalýþanlar ile mühendislik mesleðini, hizmet akdi ile herhangi bir iþ yerine baðlý olmaksýzýn, kendi nam ve
hesaplarýna serbest olarak icra edenleri kapsar.
Tanýmlar
MADDE 3- Bu Kanunda geçen;
a) Bakanlýk: Çevre ve Orman Bakanlýðýný,
b) Oda: Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliðine
baðlý Orman Mühendisleri Odasýný,
c) Mühendis: En az dört yýllýk lisans eðitimini bitirmiþ
orman mühendisi, orman yüksek mühendisi, orman
endüstri mühendisi ve aðaç iþleri endüstri mühendisini,
ç) Meslek mensubu: Mühendis unvanýný haiz olup bu
Kanun çerçevesinde ormancýlýk ve orman ürünleri bürosu
kurmak üzere 5 inci madde uyarýnca yetkilendirilen kiþileri,
d) Danýþman: Meslekî konularda bilgi ve deneyimini,
danýþmanlýk isteyen gerçek ve tüzel kiþilerin yararý için
kullanan, danýþmanlýðýný yaptýðý kiþiler ile hiçbir organik
bað içinde bulunmayan, danýþmanlýk hizmeti sunduðu
kiþilerden danýþmanlýk hizmeti karþýlýðý dýþýnda hiçbir
kazanç saðlamayan hizmet sunucularýný,
e) Teknik müþavir: Mesleðe ait konularda, bilim ve
tekniðe uygun olarak hizmetin yapýlmasýna fikren katkýda
bulunan hizmet sunucularýný,
f) Eksper: Mesleðe ait konularda, mahallinde ya da
dosya üzerinde gerekli incelemeyi yaparak kýymet takdiri,
fiyat tespiti ve benzeri iþler ile ilgili rapor tanzimi hizmetlerini yapan hizmet sunucularýný,
g) Ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý: Mühendis
unvanýna sahip olanlarýn, mesleklerini hizmet akdi ile bir
iþ yerine baðlý olmaksýzýn kendi nam ve hesaplarýna
serbestçe icra edebilecekleri, teknik müþavirlik ve danýþmanlýk yapabilecekleri serbest ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý ile serbest yeminli ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýný,
ð) Sorumlu müdür: Ormancýlýk ve orman ürünleri
bürolarýnýn, teknik ve idarî yönetimini yapan, büro personelinin mevzuata uygun olarak çalýþtýrýlmasý sorumluluðunu üstlenen, ruhsat almýþ meslek mensubunu,
ifade eder.
ÝKÝNCÝ BÖLÜM
Genel Hükümler
Mesleðin konusu
MADDE 4- Mesleðin konularý uzmanlýk alanlarýna göre
aþaðýda gösterilmiþtir:
a) Orman mühendislerinin faaliyet konularý þunlardýr:
1) Devlet ormanlarýnda, Hazine arazilerinde, kamu
kurum ve kuruluþlarýna ait arazilerde, gerçek ve tüzel
kiþilere ait arazilerde ormanlarý doðal ve yapay olarak kurmak.
2) Mevcut olan ormanlar dahil, ormanlarýn bakýmý ve
iyileþtirilmesi, bozuk ormanlarýn imar ve ýslahýný yapmak.
3) Enerji ormanlarý tesis ve bakýmýný yapmak.
4) Orman aðaç, aðaççýk ve florasýna ait tohum üretimi
ile aþýlama faaliyetlerini yürütmek.
5) Orman aðaç ve aðaççýklarýna ait tohum ve aðaç
ýslah faaliyetlerini yürütmek.
6) Orman fidanlýklarý kurma, yönetme, iþletme, orman
fidaný ve bitkisi nakli, standardizasyonu ve sertifikalandýrýlmasý faaliyetlerini yürütmek.
7) Aðaçlandýrma, erozyonla mücadele, sel ve çýð kontrolü, havza amenajmaný, entegre havza ýslahý ve kýrsal
kalkýnma plânlama, projelendirme ve uygulama çalýþmalarý
yapmak.
8) Orman içi, kenarý ve orman üst sýnýrý meralarýn
sýnýrlarýnýn belirlenmesi, ýslahý, korunmasý, plânlanmasý
çalýþmalarýný yapmak.
9) Orman topraklarýnýn etüdü, analizi, ýslahý ve bonitet
belirlemesi, yetiþme ortamý analizi, envanteri ve mevcut
7
haritalar üzerinde iþaretleme çalýþmalarýný yapmak.
10) Orman alanlarýnda av ve yaban hayvanlarýnýn
çoðaltýlmasý, envanter çalýþmalarý ile orman ekosistemleriyle doðrudan ya da dolaylý habitat baðlantýsý olan
yaban hayvanlarýna iliþkin olarak avlak, koruma alaný ve
rezerv alaný tefriki, plânlamasý, tesisi, yönetimi iþlerini
yapmak.
11) Orman içi su kaynaklarýnýn geliþtirilmesi, etüt,
envanter, plânlama ve projelendirme çalýþmalarýný yapmak.
12) Millî parklar, orman içi dinlenme ve mesire yerleri
ile orman içi rekreasyon alanlarýnýn tespit, tefrik, envanter
ve düzenlenmesi, rekreasyon yönetimi ve iþletmeciliði,
uzun devreli geliþme plâný çalýþmalarý, aðaç röleve plânlarý
yapmak.
13) Peyzaj plânlarýna uygun uygulamalar yapmak.
14) Orman kaynaklarý plânlamasý, orman sýnýrlamasý,
arazinin yorumlanmasý ve mülkiyet çalýþmalarý yapmak,
uydu görüntüleri ve hava fotoðraflarýný ormancýlýk
amaçlarý doðrultusunda yorumlamak ve mevcut haritalar
üzerine iþlemek.
15) Orman yangýnlarý ve zararlýlarýyla mücadele,
orman yollarý ile orman yangýn emniyet yolu ve þeritleri
plânlamasýný, etüdünü, yapýmýný, bakýmýný ve kontrolünü
yapmak.
16) Orman ekosistemleri, orman gen ve biyosfer rezervleri ile biyotop alanlarýnýn kurulmasý, orman aðaç,
aðaççýk ve florasýna ait gen koruma alanlarýnýn plânlanmasý, kurulmasý ve yönetilmesi iþlerini yapmak.
17) Kent ormancýlýðý çalýþmalarý, orman çevre düzenlemesi, orman alanlarýnda çevresel etki deðerlendirmesi
faaliyetlerini yapmak.
18) Orman ekosistemlerine ait flora ve faunayla ilgili iþ
ve iþlemleri yapmak.
19) Orman ve ormancýlýkla ilgili yukarýdaki iþlere benzer iþ ve hizmetleri yapmak.
b) Orman endüstri mühendislerinin faaliyet konularý
þunlardýr:
1) Odun hammaddesinin yarma, kesme, soyma,
biçme, þekil deðiþtirme iþlemlerini yapmak.
2) Odun hammaddesini yongalayarak veya liflere
ayýrarak ve yapýþtýrýcý maddeler kullanarak ya da kullanmadan presleme, buharlama, kurutma ve emprenye etme
gibi iþlemlerle yapýsýný deðiþtirmeden veya fiziksel ve
kimyasal yollarla deðiþtirerek iþlemek.
3) Kereste, aðaç kaplama levha, kâðýt, selüloz ve benzeri yarý mamullerini üreten ve bunlarý kullanan, orman
ürünleri fabrikalarýnda, ahþap olmak kaydýyla mobilya ile
sabit ve hareketli mobilyalar, doðramalar, kapý, pencere,
yer döþemeleri, ahþap yapýlar ve elemanlarýn üretim
faaliyetlerini yapmak.
4) Odun dýþý orman ürünlerini iþleyen tesislerde; kalite
kontrol, maliyet hesaplama, stok kontrolü ve tasarým
faaliyetleri yapmak.
c) Aðaç iþleri endüstri mühendislerinin faaliyet konularý þunlardýr:
1) Aðaç iþleri endüstrisinde yer alan ahþap ve türevleri
ile diðer endüstriyel malzemeler kullanarak ahþap olmak
kaydýyla sabit ve hareketli mobilyalar, doðramalar, deniz
araçlarý, sauna, prefabrik ev, parke, karavan, evlerin ahþap
bölümlerinin üretim faaliyetlerini yapmak.
2) Emprenye ve kurutma tesisleri ve benzeri aðaç
iþleri ürünlerinin tasarým ve imalâtý faaliyetlerini yapmak.
Hak, yetki ve sorumluluklar
MADDE 5- Meslek mensuplarý, 4 üncü maddede belirtilen faaliyet konularýyla sýnýrlý olmak kaydýyla; araþtýrmageliþtirme çalýþmalarý yapmaya, çevresel muhasebe yapmaya, keþif yapmaya, zarar ziyan belirlemeye, maliyet
hesaplamaya, fizibilite raporu hazýrlamaya, tasarým
faaliyetleri yapmaya, plân ve projeler hazýrlamaya ve uygulamaya, standardizasyon çalýþmalarý yapmaya, sertifikalandýrmaya, kalite kontrolü yapmaya, stok kontrolü yapmaya, denetim yapmaya, muayene yapmaya, hakemlik
yapmaya, eksperlik yapmaya, teknik müþavirlik yapmaya,
danýþmanlýk yapmaya, yeminli danýþmanlýk ve bilirkiþilik
yapmaya, raporlar hazýrlamaya, ormancýlýk ve orman
ürünleri konularýnda serbest müþavirlik bürolarý ile
serbest yeminli müþavirlik bürolarý açmaya, laboratuvarlar
açmaya, özel müesseseler ile iþletmeler kurmaya, bunlarý
yönetmeye ve bunlarýn sorumlu müdürlüðünü yapmaya,
ormancýlýk karantina ve rehberlik hizmetlerini yürütmeye,
her türlü odun ve odun dýþý orman ürünleri ile orman
endüstrisi dahil her türlü ormancýlýk çalýþmalarý için
gerekli olan fidan, bitki, alet ve edevatýn ihracat ve ithalat
iþlemleriyle ilgili hizmetleri tek baþlarýna, ortak faaliyet
alanlarý içinde ise mevzuatta yetkilendirilmiþ diðer meslek
mensuplarýyla beraber yapmaya ve yürütmeye yetkilidir.
Bu fýkrada belirtilen hak ve yetkiler, Odaya kayýtlý meslek
mensuplarýnca kullanýlýr.
4 üncü maddede belirtilen alanlarda faaliyet gösteren
gerçek kiþiler ile özel hukuk tüzel kiþilerinin mühendis
istihdamýnda uymak zorunda olduklarý esaslar Bakanlýðýn
uygun görüþü alýnarak Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikle belirlenir.
Meslek mensubu olmanýn þartlarý ve sýnav
MADDE 6- Meslek mensubu olmanýn þartlarý þunlardýr:
a) Genel þartlar:
1) Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olmak.
2) Medenî haklarý kullanma ehliyetine sahip bulunmak.
3) Kamu haklarýndan mahrum bulunmamak.
4) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, üç aydan fazla
hapis veya Devletin güvenliðine, anayasal düzene ve bu
düzenin iþleyiþine, millî savunmaya, Devlet sýrlarýna karþý
suçlar ve casusluk suçlarý ile yabancý devletlerle olan iliþkilere karþý suçlardan veya zimmet, irtikâp, rüþvet, hýrsýzlýk, dolandýrýcýlýk, sahtecilik, güveni kötüye kullanma,
hileli iflâs, kaçakçýlýk veya ihaleye fesat karýþtýrma
suçlarýndan hükümlü bulunmamak.
5) Meslek þeref ve haysiyetine uymayan durumlarý
bulunmamak.
8
b) Serbest meslek mensubu olacaklarda aranacak özel
þartlar:
1) Orman mühendisi, orman endüstri mühendisi ve
aðaç iþleri endüstri mühendisi yetiþtiren lisans ve yüksek
lisans düzeyinde eðitim veren yüksek öðretim kurumlarýndan mezun olup, mühendis veya yüksek mühendis
unvanýna sahip olmak.
2) Meslekî deneyim kazanmak amacýyla kendi uzmanlýk alanlarýna uygun serbest meslek mensubu veya
serbest yeminli meslek mensubu yanýnda bir yýl çalýþmýþ
olmak.
3) Serbest meslek mensupluðu sýnavýný kazanmýþ
olmak.
4) Serbest meslek mensupluðu ruhsatýný almýþ olmak.
c) Serbest yeminli meslek mensubu olacaklarda
aranacak özel þartlar:
1) En az on yýl serbest meslek mensubu olarak
çalýþmýþ olmak.
2) Serbest yeminli meslek mensupluðu sýnavýný kazanmýþ olmak.
3) Serbest yeminli meslek mensupluðu ruhsatýný almýþ
olmak.
Kamu kurum ve kuruluþlarýnda orman, ormancýlýk ve
aðaç endüstrisiyle ilgili iþlerde mühendis olarak görev
yapanlarýn kamuda çalýþtýklarý görevlerden hangilerinin
meslekî deneyim süresinden sayýlacaðý, hangi görevlerde
bulunanlar için serbest meslek mensubu unvanýnýn
kazanýlmasýnda sýnav þartýnýn aranmayacaðý ve hangi
görevlerde geçen sürelerin serbest meslek mensupluðunda geçirilmiþ sayýlacaðý Bakanlýðýn uygun görüþü alýnarak
Oda tarafýndan çýkarýlacak yönetmelikte gösterilir.
Serbest meslek mensupluðu ve serbest yeminli meslek
mensupluðu sýnavý Oda tarafýndan yazýlý olarak yapýlýr.
Sýnav komisyonu yedi üyeden oluþur. Üyelerin ikisi
Bakanlýk tarafýndan, biri Orman Genel Müdürlüðü tarafýndan, ikisi Yükseköðretim Kurulu tarafýndan, ikisi de Oda
tarafýndan seçilir.
Sýnav komisyonu üyelerinin, orman fakültelerinden
veya lisans düzeyinde eðitim veren aðaç iþleri endüstri
mühendisi unvanýyla mezun eden yüksek öðretim kurumlarýndan mezun olmalarý, meslekleriyle ilgili olarak kamu
veya özel sektörde en az onbeþ yýl çalýþmýþ veya bu süre
kadar öðretim üyeliði yapmýþ olmalarý þarttýr. Sýnav
komisyonlarýnýn çalýþma esaslarý ile serbest meslek mensupluðu sýnavlarýnýn yapýlma esaslarý Bakanlýðýn uygun
görüþü alýnarak Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikle
belirlenir. Sýnavlarda baþarýlý olan serbest meslek mensuplarý ile serbest yeminli meslek mensuplarýna Oda tarafýndan ruhsat belgesi verilir.
Serbest ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý
MADDE 7- Odaya kayýtlý ve ruhsatlý meslek mensuplarý, 4 üncü maddede sayýlan ve sýnýrlarý yönetmelikle
belirlenen faaliyet konularýnda; eksperlik, danýþmanlýk,
teknik müþavirlik ve benzeri iþleri bir iþ yerine baðlý
olmaksýzýn kendi nam ve hesaplarýna serbestçe yapabilecekleri ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý veya faaliyet
konularýna göre ayrý ayrý olmak üzere serbest ormancýlýk
bürolarý ile serbest orman ürünleri bürolarý kurabilirler.
Odaya kayýtlý ve ruhsatlý meslek mensubu kiþiler,
ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý, ortaklýk bürosu ya
da þirket þeklinde birleþebilirler. Bürolarda yapýlan
faaliyetler ticarî faaliyet sayýlmaz. Þirket þeklinde çalýþýlmasý halinde, yapýlacak iþlerden doðacak cezaî sorumluluk, iþi yapan meslek mensubuna aittir.
Ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnýn kuruluþ ve
çalýþma esaslarý Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikle
belirlenir.
Serbest yeminli ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý
MADDE 8- Serbest yeminli ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnca, kamu kurum ve kuruluþlarýna verilen tasdik edilmiþ belgeler, kanunlarý gereðince kamu idaresinin
yetkili memurlarýnca, tasdikin kapsamý ölçüsünde incelenmiþ bir belge olarak kabul edilir. Ancak çeþitli kanunlarla
kamu idaresine tanýnan teftiþ, denetim ve inceleme yetkilerinin kullanýlmasýna iliþkin hususlar saklýdýr.
Serbest yeminli meslek mensuplarý yaptýklarý tasdikin
doðruluðundan sorumludurlar.
Serbest yeminli meslek mensuplarý, yaptýklarý tasdikin
doðru olmamasý halinde, tasdikin kapsamý ile sýnýrlý olmak
üzere, uðratýlan her türlü zarar ve ziyan ile hukukî
sonuçlarýndan iþ sahipleriyle birlikte müþtereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Bu Kanun hükümlerine göre meslek icra edenlerin,
diðer kanunlardaki sorumluluklarý saklýdýr.
Serbest yeminli meslek mensuplarýnýn, 5 inci maddeye
göre yapacaklarý iþlerin kapsamý, konusu, çalýþma esaslarý
ile sýnav, tasdik yetkisi ve esaslarý, yeminli unvanýnýn
kaldýrýlmasý ve yetki devrine iliþkin hususlar, Kanunun
yürürlüðe girdiði tarihten itibaren altý ay içerisinde
Bakanlar Kurulunca çýkarýlacak tüzükle belirlenir.
Yemin
MADDE 9- Serbest yeminli meslek mensuplarý, görevlerine fiilen baþlamadan önce, o yer sulh hukuk
mahkemesinde, "Mesleðimin bir kamu hizmeti olduðunu
bilerek, Anayasaya, kanunlara, meslekî kurallara ve
meslek ahlakýna uyacaðýma, mesleðimi tam bir baðýmsýzlýk, tarafsýzlýk ve dürüstlükle yerine getireceðime, üzerime aldýðým iþleri dikkat ve özenle yapacaðýma namus ve
þerefim üzerine yemin ederim." diyerek yemin eder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yasaklar ve Cezalar
Yasaklar
MADDE 10- Serbest yeminli meslek mensuplarý,
boþanmýþ olsa dahi eþi, üstsoy ve altsoyundan birinci
dereceden üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil kan ve
kayýn hýsýmlarýnýn veya bunlarýn ortak olduklarý firmalarýn
iþlerine bakamazlar. Serbest yeminli meslek mensuplarý
yukarýda sayýlan yakýnlýktaki serbest meslek mensuplarýnýn baktýðý iþleri tasdik edemezler.
Bilirkiþilik, tasfiye memurluðu, hayrî ve ilmî kuruluþlarýn yönetim kurulu üyeliði görevleri meslekle baðdaþmayan iþlerden sayýlmaz.
9
Görevle ilgili suçlar
MADDE 11- Meslek mensuplarý, görevleri nedeniyle
iþledikleri suçlardan dolayý, fiillerin niteliðine göre, Türk
Ceza Kanununun kamu görevlilerine iliþkin hükümleri
uyarýnca cezalandýrýlýrlar.
Disiplin cezalarý
MADDE 12- Kiþisel bürolarda veya ortaklýk bürolarýnda veya þirketlerde, mesleði yapmalarý yasaklananlarý
çalýþtýranlar, bu kiþilerle her ne þekilde olursa olsun
meslekleri ile ilgili iþbirliði yapanlar, mesleðin vakar ve
onuruna aykýrý fiil ve hareketlerde bulunanlar, görevlerini
yapmayan veya kusurlu olarak yapanlar, yahut da
görevinin gerektirdiði güveni sarsýcý hareketlerde bulunanlar hakkýnda, fiilin niteliðine ve aðýrlýk derecesine göre
aþaðýdaki disiplin cezalarý, Oda Yönetim Kurulunun ön
incelemesine göre Oda Onur Kurulunca verilir.
a) Cezalar þunlardýr:
1) Uyarma: Meslek mensubuna mesleðinin icrasýnda
daha dikkatli davranmasý gerektiðinin yazý ile bildirilmesidir.
2) Kýnama: Meslek mensubuna görevinde ve
davranýþýnda kusurlu sayýldýðýnýn yazý ile bildirilmesidir.
3) Geçici olarak meslekî faaliyetten alýkoyma: Meslekî
sýfatý saklý kalmak þartýyla altý aydan az, bir yýldan çok
olmamak üzere meslekî faaliyetten alýkoymaktýr.
4) Yeminli sýfatýný kaldýrma: Serbest yeminli meslek
mensubunun yeminli sýfatýnýn kaldýrýlmasýdýr.
5) Meslekten çýkarma: Meslek mensubunun ruhsatnamesinin geri alýnarak bir daha bu mesleði icra etmesine
izin verilmemesidir.
b) Hangi hallerde ne cezalar verileceði aþaðýda belirtilmiþtir:
1) Meslekî kurallara, mesleðin vakar ve onuruna aykýrý
fiil ve harekette bulunanlarla görevin gerektirdiði güveni
sarsýcý harekette bulunan meslek mensuplarý hakkýnda ilk
olarak uyarma, devamýnda kýnama cezasý uygulanýr.
2) Görevini baðýmsýzlýk, tarafsýzlýk ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan veya bu Kanunda yer
alan mesleðin genel prensiplerine aykýrý harekette bulunan meslek mensuplarý için geçici olarak meslekî faaliyetten alýkoyma cezasý uygulanýr.
3) Tasdik yetkisini gerçeðe aykýrý olarak kullandýðý
Bakanlýkça ilk defa tespit edilen ve rapora baðlanan
serbest yeminli meslek mensubu hakkýnda geçici olarak
meslekî faaliyetten alýkoyma, bu husus tekrar edip bunun
mahkeme kararýyla kesinleþmesi halinde de yeminli
sýfatýný kaldýrma cezasý verilir.
4) Ýþ sahipleriyle birlikte yaptýklarý uygulamalarla kasten hukuka aykýrý iþlemlerle Devleti, kamu kurum ve kuruluþlarýný zarara uðratan, ormanlarýn tahribine, sýnýrlarýnýn
daraltýlmasýna neden olan, bu durumlarý mahkeme kararý
ile kesinleþen meslek mensuplarýna meslekten çýkarma
cezasý verilir.
5) Üç yýllýk bir dönem içinde iki veya daha fazla disiplin
cezasýný gerektiren davranýþta bulunan meslek mensubuna, her yeni suçu için bir öncekinden daha aðýr ceza
uygulanabilir.
6) Beþ yýllýk dönem içinde iki defa meslekî faaliyetten
alýkoyma cezasý ile cezalandýrýlmasýndan sonra bu cezayý
gerektiren fiili yeniden iþleyen meslek mensuplarý hakkýnda meslekten çýkarma cezasý uygulanýr.
Onur Kurulu bir derece aðýr veya bir derece hafif disiplin cezasýnýn uygulanmasýna karar verebilir.Takibat ve
hüküm tesisi disiplin soruþturmasý yapýlmasýna ve disiplin
cezasý uygulanmasýna engel deðildir. Meslek mensubu
hakkýnda savunmasý alýnmadan disiplin cezasý verilemez.
Onur Kurulunun on günden az olmamak üzere verdiði
süre içinde savunma yapmayanlar, savunma hakkýndan
vazgeçmiþ sayýlýrlar. Disiplin cezalarý kesinleþme tarihinden itibaren uygulanýr.
Uyarma ve kýnama cezalarý kesindir. Geçici olarak
meslekî faaliyetten alýkoyma, yeminli sýfatýný kaldýrma ve
meslekten çýkarma cezalarýna otuz gün içinde Türk
Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Yüksek Onur Kuruluna
itiraz edilebilir. Yüksek Onur Kurulunun kararýna karþý Oda
Yönetim Kurulu veya ilgili meslek mensubu idarî yargýya
baþvurabilirler.
Onur Kurulunun çalýþma ve disiplin hükümlerinin
uygulanma esaslarý, Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikte belirlenir.
Yeminli olmayan serbest meslek mensuplarýna, 6235
sayýlý Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Kanununa
göre disiplin cezasý verilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeþitli ve Son Hükümler
Ücret
MADDE 13- Ücret, meslek mensuplarýnýn hizmetlerine
karþýlýk olan meblaðý ifade eder. Ücretin asgari miktarý tarife ile belirlenir. Tarifedeki asgari miktar altýnda iþ kabulü
yasak olup, aksine hareket edenlere disiplin cezasý uygulanýr.
Tarife, Oda tarafýndan düzenlenir ve uygulanýr.
Yönetmelik
MADDE 14- Serbest meslek mensupluðuna müracaat
ve meslek icrasýna hak kazanma, kazanýlmýþ meslekî haklar, ruhsat, meslek mensuplarý ile serbest yeminli meslek
mensuplarýnýn tutacaklarý defter ve kayýtlar ile bunlarýn
bildirim mecburiyetleri, meslek kütüðü ve sicil numarasý
verilmesine dair usûl ve esaslar, Oda tarafýndan hazýrlanýp
Resmî Gazetede yayýmlanacak yönetmelikle belirlenir.
Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren altý ay içerisinde yürürlüðe
konulur.
Müktesep haklar
GEÇÝCÝ MADDE 1- Orman Mühendisi veya Orman
Yüksek Mühendisi unvaný ile 31/12/1989 tarihinden önce
mezun olanlarýn peyzaj plânlamasý ve uygulamasý yapmak
hak ve yetkileri devam eder.
Yürürlük
MADDE 15- Bu Kanun yayýmý tarihinde yürürlüðe girer.
Yürütme
MADDE 16- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
10
5531 Sayýlý Kanunla Ýlgili
Zorlu ve Onurlu Baþarýdan Kýsa Notlar
Bilindiði gibi Orman Mühendislerinin statüsüne dair bir kanun çýkarýlmasý fikri ve çalýþmalarý
neredeyse yarým asrý kapsar.
Ne yazýk ki bu güne kadar yürütülen gayret ve faaliyetler bir sonuca ulaþmamýþtýr. Orman
Fakültelerinin sayýsýnýn giderek artmasý ve haliyle mezun olan Orman Mühendisi, Orman Endüstri
Mühendisi ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisleri sayýsýnýn çoðalmasý sonucu doðurmuþtur.
Bunca Mühendisin, Çevre ve Orman Bakanlýðýnca istihdamý kadro kifayetsizliði sebebiyle mümkün
olmaktadýr.
Bakanlýðýn teknik hizmetlerinin tamamý da mevcut kadrosu ile yerine getirilememektedir.
Her þeyden önce Çevre ve Orman Bakanlýðý, eksik kalan hizmetleri, yetki ve sorumluluðu,
29.06.2006 tarihinde T.B.M.M. kabul edilen 5531 sayýlý kanunla tanýnan serbest orman mühendisleri marifetiyle yaptýrmak durumundadýr.
Bu itibarla bizzat bakanlýðýn, yetkili serbest orman mühendislerine yaptýracaðý, azýmsanmayacak
teknik hizmet alaný ve potansiyeli mevcuttur.
T.B.M.M.’ce kabul edilen 5531 sayýlý kanunla orman mühendisliði þahsiyetli bir kimliðe kavuþarak,
Danýþmanlýk, Teknik Müþavir, Eksper olarak faaliyet göstereceði gibi, ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý açarak da kendi nam ve hesaplarýna mesleklerini serbestçe icra edebilecekler.
Kanunun 4. maddesinde sayýlan konularda Orman Mühendisleri, gerek kamuya ve gerekse özel sektöre ait alanlarda hizmet verme imtiyaz ve yetkiye kavuþmuþlardýr.
Bu kanun gerek taslak haline gelmesi aþamasýnda ve gerekse bakanlar kurulunca onaylanýp tasarý
boyutuna ulaþmasýnda Orman Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Sayýn Ali Küçükaydýn ve
arkadaþlarýnýn her türlü övgüye deðer çabalarý hiçbir zaman unutulmamalýdýr. Bu arada Eski Müsteþar
Yardýmcýsý Sn. Eþref Girgin’in katsýsý da gözden ýrak tutulamaz.
Tasarýnýn T.B.M.M. ilgili komisyonuna sevkiyle oradaki çetin müzakereleri, oda baþkaný ve
arkadaþlarý yakýn takibe alarak kanunun T.B.M.M. genel kurula intikalini saðlamýþlardýr.
T.B.M.M. genel kurulunun yaz tatiline yaklaþtýðý sýrada yoðun çalýþma gündemi, orman mühendisleri tasarýsýnýn gündeme girmesini zorlaþtýrmýþ, hatta imkansýz hale getirmiþti.
Tam bu sýrada meslektaþ birlikteliði imdada yetiþmiþ Orman Mühendisleri Odasý yalnýz býrakýlmamýþ, T. Ormancýlar Derneði, Ormancýlýk Sendika ve Vakýflarý devreye girmiþtir.
Her türlü siyasi ve felsefi farklýlýk kenara itilmiþ meslek onuru etrafýnda kenetlenmiþtir.
Geçmiþte ormancýlýk mesleðinin üst düzeyinde görev yüklenmiþ meslektaþlarla, milletvekilliði, bakanlýk
yapmýþ meslektaþlar, eski oda baþkanlarý, profesörlerimiz dahil herkes gayretini esirgememiþtir.
Bu kanunun baþ mimarý Çevre ve Orman Bakanýmýz Sayýn Osman Pepe’nin ormancýlýk tarihinde
saygýn yerini alacak baþarýlý, özverili, etkin çaba ve çalýþmalarý hiçbir zaman unutulmayacak, her zaman
þükranla anýlacaktýr.
Ama muhalefet partisinin olumlu ve samimi katkýsýný zikretmek kadirþinaslýðýn gereðidir.
Emeði geçen herkese teþekkür ederken mesleðimiz ve meslektaþlaýrýmýz için hayýrlý ve uðurlu olmasýný
dilerim.
Yasin BOZKURT
Orman Yüksek Mühendisi
Eski Orman Genel Md. ve E.Kars. M.V.
11
BÝRLÝKTELÝÐÝN ÞAÞMAZ BAÞARISI
Abdurrahman SAÐKAYA
1965’TE ÝÜ Orman Fakültesine girdiðim ilk yýldý.
Öðrenci temsilciliði seçimleri yapýlýyordu. Gruplara
ayrýlan Kuzeyliler, Güneyliler, Doðulular vb. kýyasýya bir
yarýþ içine girmiþlerdi. Hepsinin de temel hedefi seçimi
kazanmaktý. Aradan iki yýl geçmiþti ki, gruplaþmalar
bölgesellikten siyasi ideoloji yarýþýna dönüþtü.
Sað-sol ideolojik ayrýlýk kýsa zamanda fikir mücadelesinden fiziki mücadeleye dönüþtü. Fakültemizde her
gün kavga-dövüþ olaylarý görülmeye baþladý. Öyle bir
noktaya gelindi ki, her gün birkaç arkadaþýn acýmasýzca dayak yemesi sýradanlaþtý. Sað-sol ideolojik ayrýmý
bütün dünyayý sarmýþtý. Ayrýþmanýn ekseninde ekonomi vardý. Ýnsanlarýn gelirlerini, ekonomik güçlerini
ölçümlemek kolaydý; burada bir sorun yoktu.
Türkiye’de ise durum farklýydý. Sað-sol ayrýþýmýn
eksenine ekonomi yerine din konmuþtu. Dini duyarlýlýðý
çok olanlar, saðcý, dine hassasiyetleri daha az olanlar
solcu olmuþtu. Buradaki sorun; dini hassasiyetlerin
ölçülememesi, dinimizde böyle bir mekanizmanýn olmamasýydý. Bu çarpýklýklar içinde hiddetli bir mücadele
baþlamýþ, bütün þiddetiyle 12 Eylül 1980’e kadar sürmüþtü.
Sað-sol mücadele top yekün bir savaþ haline
dönüþmüþ, her iki grup ellerindeki bütün imkânlarý ve
kuruluþlarý bu mücadelenin içine sokmuþlardý. Her
meslek ve grupta olduðu gibi ormancýlýk da bu kavgadan nasibini almýþtý. Ayný fakültede ve meslekte
kardeþ gibi bir arada yaþamasý gerekenler, düþman
kardeþlere dönüþmüþtü.
Demokrasiler örgütlü insanlarýn rejimidir. Meslekler,
gruplar, partiler bir araya gelip örgütlenerek daha çok
hak alma veya yönetme mücadelesi verirler. Örgütlü
olmayan gruplar mesleklerinin haklarýný koruyamadýklarý gibi kendi þahsi haklarýný dahi kaybederler.
Ormancýlýk zor bir meslektir. Türkiye gibi ormanlardan geçim temin eden yerleþik milyonlarýn bulunduðu
bir ülkede bu zorluk meþakkat derecesine yükselir.
Ancak 32 yýllýk meslek hayatýmda, bu zorluklardan
þikayet eden; orman kaçakçýlýðýyla ve yangýnlarýyla
mücadele ederken, canýný ortaya koymak dahil özveriden kaçan bir rastlamadým.
Ülke ormanlarýný korumak adýna onlarca vazife þehidi bulunan tek mühendislik dalý; orman mühendisliðidir. Orman mühendisinin gecesi-gündüzü, cumartesi-pazarý yoktur. O, hep çalýþýr, hep mücadele eder. Tek
hedefi; ülke ormanlarýný korumak, ihya etmek ve gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye býrakmaktýr.
Yukarýdaki zorluklar hiçbir orman mühendisini
yýldýrmamýþtýr. Orman mühendisi adaletsizliklerden
çekmiþtir, hiçbir þeyden çekmediði kadar. Ankara’da
oturarak çalýþan diðer mühendislerin yarýsý kadar
aylýða mahkum edilen orman mühendisleri yýlgýndýr,
býkkýndýr, moralsizdir. Nimet külfet dengesinin olmadýðý
yerde adaletsizlik vardýr. Adaletsizlik ise insanlara verilecek en kötü cezadýr. Caný dahil, her türlü fedakarlýðý
göze alarak ülke ormanlarýný koruma savaþý verenlerin
hakký diðerlerinin yarý maaþý deðil, iki katý olmalýydý.
Tam da bu noktada birlik beraberliðin önemi ortaya
çýkmaktadýr. Bizler “68 Kuþaðý” enerjisini topraða
veren bir nesiliz. 38 yýldýr yönettiðimiz bu günün
Türkiye’si hiç birimizi tatmin etmemektedir. Çünkü biz
politika ile mesleðimizin sorunlarýný bir birinden ayýramadýk. Kendini kurtarýp karnýný doyuramayanlarýn
vatan kurtardýðý bir ortamda; biz de mesleðimizin
sorunlarýný bir kenara itip, ülke kurtarmaya soyunduk.
Netice vahim! Her ikisini de kurtaramadýk!
Meslek kuruluþlarý meslek ve meslektaþýn haklarýný
korumak ve almak için vardýr. Siz bunlarý siyasi üs
haline getirir, ülke kurtarmak adýna meslek sorunlarýnýzý bir tarafa atarsanýz, bir þeyler kaybetmeniz
kaçýnýlmazdýr. Meslek kuruluþlarýmýz siyasette deðil,
meslek ve meslektaþýn sorunlarýný çözmekte yarýþmalýydý. Bu kuruluþlarýn yönetimleri mesleðe hizmetleri
oranýnda itibar ve güç kazanmalýydý.
Demokrasilerde siyaset yapýlacak yer; siyasi partilerdir. Meslek kuruluþlarý mensuplarýnýn görüþü ne
olursa olsun, meslek ve meslektaþ haklarýný korumak
için vardýr. OMO ve TOC yýllarca birbirleriyle mücadele
etti; bütün ormancýlar kaybetti. Halbuki bu kuruluþlar
bir araya gelerek meslek ve meslektaþ haklarýný en üst
düzeye çýkarmalýydý, yapamadýk!
Fukuyama ülkelerin, kuruluþlarýn, organizasyonlarýn
baþarýsýný “Sosyal sermaye” gücüyle ölçer. Sosyal sermaye: insanlarýn ortak amaçlarý için gruplar ya da organizasyonlar halinde bir arada çalýþabilme yeteneðidir.
Bunun da temeli güvene, birliðe beraberliðe dayanýr.
Yani birbirine güven duyan sosyal sermayesi yüksek
kuruluþ ve meslekler baþarýlý olur, sosyal sermayesi
düþük meslekler de ayný hedefe odaklanamadýklarý için
baþarýsýz olur.
Meslek
kuruluþlarýmýzýn
politik
ayrýþmasý
mesleðimize çok zarar vermiþtir. Bölünme siyaseti,
siyaset ise negatif seleksiyonu getirmiþtir. Siyaset
yüzünden yönetim kademelerimiz yetersiz insanlarla
12
doldurulmuþtur. Ehil olmayanlar iþ baþýna gelmiþtir.
Bunlar siyaseti daha da körükleyerek, meslekte kýyýmlar, tayinler yaratmýþlar, yetenekli arkadaþlarýmýz yönetimden uzaklaþtýrýlmýþtýr. Siyasi kadrolar, kendilerinden
daha bilgisiz yeteneksizlerin kadrolaþmasýný teþvik
etmiþler, ortaya çýkan baþarýsýzlýklarýn suçunu da
siyasilere yüklemiþlerdir. Meslek ve meslektaþ ise hep
zarar görmüþtür.
Halbuki siyasileri yönlendiren hep biz olduk. Bazý
yönetimlerde sað-sol kadrolar bir arada, baþarýlý bir þekilde çalýþmýþlardýr. Yönetime gelen arkadaþlarýmýz siyasi
ucuzluðu aþýp, meslekte birlik beraberlik kurmaya
çalýþtýysa, bunda baþarýlý olmuþtur. Siyasilere çamur
atarak, kendimizi temize çýkarmak en azýndan ahlaksýzlýktýr. Çünkü her bakan, altýndaki müsteþar ve genel
müdüre göre þekillenir; bunlarýn zihniyetine göre iþ yapar.
Buraya kadar anlattýklarýmla, geçmiþ 40 yýllýk ayrýþmadan, siyasi kutuplaþmanýn zararlarýný kýsaca özetlemeye çalýþtým. Ormancýlýk adýna çok fýrsat kaçýrdýk ve
zaman kaybettik. Zararýn neresinden dönülse kârdýr.
Bu gün bir ve beraber olmanýn vakti gelmiþ geçmektedir. Biz ormancý kuruluþlar olarak bir ve beraber olursak ulaþamayacaðýmýz hedef, aþamayacaðýmýz engel
yoktur.
Son çýkan orman mühendisliði yetki kanunu çok
güzel bir örnektir. OMO Baþkaný Ali Küçükaydýn’ýn liderliðinde ve TOC baþkaný Mustafa Yumurtacý’nýn
desteðinde, ormancý eski parlamenterler ve sivil
toplum örgütleri el ele vererek 50 yýllýk rüyamýzý
gerçekleþtirdik. Olmazý olur haline getirdik. Bu,
dayanýþmanýn, ormancýlýk sosyal sermayesinin bir
gücüdür. El ele verince her þeyi baþaracaðýmýzý hep birlikte yaþayarak gördük.
Yetki kanunumuzun çýkarýlmasý birçok aþamadan
geçmiþtir. Öncelikle Baþbakanlýða gidilerek kanun
Baþbakanlýk Müsteþarýna anlatýlmýþ. El birliðiyle kanun
meslek ve ülkeye yararý Sn. Müsteþara anlatýlarak ikna
olmasý, konuya inanmasý saðlanmýþtýr. Bu ikna neticesi
kanun hükümet tasarýsý haline gelmiþ, meclise sunulmuþtur. Meclis aþamasýnda Sn. Çevre ve Orman Bakaný
konuya el atmýþ her safhada konuya müdahil olmuþtur.
Komisyonda ormancý milletvekili Sn. Mehmet Iþýk
bütün enerjisini kullanarak tasarýnýn komisyondan
kazasýz belasýz geçmesini saðlamýþ, tasarýyý devamlý
takip etmiþtir. Tasarý meclis gündemine geldiðinde
konu gene týkanmýþ, yoðun meclis gündemi içerisinde
bu dönem yasalaþmama tehlikesi hâsýl olmuþtur.
Saðcýsý, solcusu, eski parlamenteri, sivil toplum kuruluþlarý Sn. Pepe’yi ziyaret ederek konuya müdahil
olmasýný istemiþlerdir. Birlik beraberliði gören Bakan
budan etkilenmiþ, Sn. Baykal’ýn ziyaret edilmesini
önermiþtir.
Gene ayný topluluk bir ve beraber olarak Sn. Deniz
Baykal’ý ziyaret etmiþ, destek istemiþtir. Bu birlik ve
beraberliði gören Sn. Baykal’ýn tasarýya verdiði kesin
destek gerçekten takdire þayandý. Kendisine bir kere
daha teþekkür ediyorum. Sn. oda baþkanýmýzýn liderliðinde birçok ziyaret ve temastan sonradýr ki, 50 yýldýr
beklediðimiz tasarý yasalaþtý.
Son olarak Sn. Çevre ve Orman Bakaný Osman
Pepe’ye yapýlan teþekkür ziyaretinde duygulu anlar
yaþanmýþtýr. Arkadaþlarýmýz birlik ve beraberliðin
görevdeþliðini görmüþler, bunun mutluluðunu
yaþamýþlardýr. Bu görevdeþlik Sn. Bakana da yansýmýþ,
elbirliði içinde birçok konuyu birlikte çözüme kavuþturmaya hazýr olduðunu samimiyetle ortaya koymuþtur.
Bakanýn içtenliði arkadaþlarýmýzda mutluluk oluþturmuþ, ormancýlýk konularýna daha iyi bir önem vermenin
gereðini hissetmiþlerdir. Toplantýya katýlan herkesin
gözünden mutluluk pýrýltýlarý fýþkýrmasý, netice almanýn
ortak mutluluðunun bir sonucuydu.
Odamýz ve cemiyetimiz ve diðer saðcý-solcu kuruluþlarýmýz ormancýlýk konusunda bir ve beraber olarak,
omuz omuza mücadele vermek zorundadýrlar. Ancak
bu þekilde baþarýya ulaþabiliriz. Meslek kuruluþlarýmýz
hiçbir þekilde siyasi atlama ve sýçrama tahtasý olarak
kullanýlmamalýdýr. Böylece meslek sorunlarýmýzý halleder, meslektaþlarýmýzýn meselelerini çözüme kavuþturabiliriz.
Bu beraberliðin önüne engel koymaya kalkýþanlar
mutlaka olacaktýr. Meslektaþlarýmýz arasýnda birlik ve
beraberlik o kadar güçlü olmalý ki; bölünmeden, ayrýþmadan makam mevki uman ucuz kahramanlar aramýza
giremesinler. Ormancýlýk mesleði bir ve bütün olmalýdýr.
Herkes, takýmý, siyasi görüþü, dini inancý ne olursa
olsun konu ormancýlýksa, bir ve beraber olmalýdýr.
Birlik ve beraberliðin ilk meyvesi olan “orman
mühendisliði... Yetki kanunu” bütün meslek camiamýza
hayýrlý olsun. Ormancýlar olarak geçmiþi bir tarafa
atalým, gelecekte yapacaklarýmýz etrafýnda bir ve
beraber olalým. 2023’de cumhuriyetimiz 100. yýlýnda
nasýl bir ormancýlýk düþlüyoruz. Bu çalýþmalara þimdiden baþlayalým.
Gelecek planlarýný hazýrlarken de deðiþen Türkiye’de
deðiþen ormancýlýðý ortaya koymalýyýz. 2005
Türkiye’sinde 1956 yýlýnýn kanunlarý elbette uyumsuz
olacaktýr. Bu bakýþ açýsýyla önce neler yapacaðýmýzý,
sonra da nasýl yapacaðýmýzý hep birlikte ortaya koymanýn zamaný gelmiþ, geçmektedir. Bütün bunlarý yapmak konusunda baþarýlý olmak, ortaya koyacaðýmýz birlik ve beraberliðe, sorunlarý bir arada tartýþarak çözmeye baðlýdýr. Gelin, birlik beraberlik içinde
görevdeþliðin, baþarýnýn mutluluðunu hep beraber
yaþayalým; bundan büyük haz alalým.
13
ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ GELÝÞTÝRME EÐÝTÝMÝ'NÝN
ÝKÝNCÝSÝ 01 - 09 MAYIS 2006 TARÝHLERÝNDE
MARMARÝS' DE YAPILDI
Muhammet SAÇMA* Zeki KAMACI* Ahmet KAYA*
ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASININ KURUMSALLAÞTIRMAYI HEDEFLEDÝÐÝ EÐÝTÝMLERDEN BÝRÝ DAHA
MARMARÝS DE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ. EÐÝTÝME KATILAN
VE ÖLÇME VE DEÐERLENDÝRME SONUCU BAÞARI
GÖSTEREN 31 KÝÞÝ AMENAJMAN VE SÝLVÝKÜLTÜR
KONULARINDA VE 65 KÝÞÝ DE AÐAÇLANDIRMA,
EROZYON KONTROLÜ, MERA ISLAHI, FÝDAN ÜRETÝMÝ,
ETÜT-P
PROJE DENETÝM VE KONTROL HÝZMETLERÝ
KONULARINDA SERTÝFÝKALARINI ALDILAR.
Açýlýþ, Orman Mühendisleri Odasý II. Baþkaný Sayýn
Muhammet SAÇMA, Orman Genel Müdür Yardýmcýsý
Sayýn Kemal KARA, Muðla Orman Bölge Müdürü Sayýn
Ýbrahim ÇÝFTÇÝ, Muðla Ýl Çevre Orman Müdürü Behlül
ÞENYÜREK, Marmaris Orman Ýþletme Müdürü Sayýn
Enver DEMÝRCÝ ile Orman Genel Müdürlüðünün, yýllarýný arazide geçirmiþ ve uygulamanýn uzmaný olmuþ
Sayýn Mithat KOÇ, Rüstem KIRIÞ, Oktay DEMÝR ile
Muðla orman Bölge Müdürlüðünün Silvikültür Þube
Müdürü sayýn Ali GÖKÇÖL'ün katýlýmlarý ile yapýldý.
Bu yýl ikincisi gerçekleþtiren "Orman Mühendisliði
Geliþtirme Semineri" oda genel kurullarý nedeniyle
mevsim yönünden gecikmeli olarak yapýlabilmiþtir.
Dolayýsý ile duyuru, baþvurularýn kabulü, listelerin
hazýrlanýþý, eðiticilerin ve iþlenecek konularýn belirlenmesi ile diðer hazýrlýklar çok kýsa zamana sýðdýrýlmýþtýr.
ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI BU SEMÝNERLERÝ
NEDEN DÜZENLÝYOR ?
Orman Mühendisleri II Baþkaný Muhammet Saçma
açýlýþ konuþmasýnda özetle "Türkiye hýzla deðiþiyor.
Sektörler, anlayýþlar, alýþkanlýklar da hýzla deðiþiyor.
Deðiþenler içinde olumlu olanlarda oluyor, olumsuz
olanlarda. Gerçeðin ne olduðunu þimdiden kestirmek
zor. Doðruyu ancak zaman gösterecek, tarih yazacak.
Sosyal devlet anlayýþý yerini liberal bireysel teþebbüse,
yardýmlaþma ve dayanýþma gibi düþünceler yerini, ben
odaklý zihniyet terk ediyor. Bu deðiþimden en çok etkilenen sektörlerin baþýnda ise ormancýlýk gelmektedir.
Ormanlar özelleþtirilemese de hizmetler özelleþtiriliyor.
Orman Mühendisleri Odasý da bu deðiþimde üyelerine
öncülük ediyor destek veriyor."
SEMÝNERE KATILANLAR KÝMDEN NE BEKLÝYOR?
Seminer süresince seminere katýlan genç, orman
mühendisleri ile mümkün olduðunca ikili görüþmeler,
yaparak düþüncelerini almaya gayret ettik. Baþlangýçta
aldýðýmýz cevaplar oldukça ümitsiz düþünceleri yansýtmaktaydý. Her biri daha henüz hayatýn baharýnda olan
bu gençler; bu günlere kadar geleceklerini, kuracaklarý
altyapýyý hazýrlamaya çalýþmýþlardý. Gelin isterseniz hep
birlikte düþünelim. Ülkemizde bir insanýn üniversite
bitirmesi ne demek? Az çok hepimiz duyuyor, görüyor,
biliyor ve yaþýyoruz. Ama acaba kaç tanemiz oturup
kafa yorduk? Muhakeme ve muhasebe yaptýk? Önce
ilköðretim okulunu bitireceksin. Sekiz yýl zorunlu
eðitim. Sonra efendim devletin okullarý yetmiyor. Bu
apayrý bir yara, bir dert. Devlet okul açýyor, öðretmen
tayin ediyor. her türlü ihtiyacý karþýlýyor. ama burada
okumak bir öðrenci için yetmiyor. Öðretime zorunlu
olarak baþlýyoruz ama sonra eðitim ve öðretimin tadýný
bir alýyoruz ki ondan sonra bilinçsizce bir yarýþa kalkýyoruz. Özel dershanelere varýmýzý yoðumuzu döküyoruz.
Yemiyor içmiyor, giymiyoruz ama özel dershaneleri var
gücümüzle besliyoruz. Bu yýllarca devam ediyor. Önce
14
*Orman Yüksek Mühendisi
Anadolu Liseleri sýnavýný kazanacaksýn.
Orda Ýngilizce eðitim veriliyor. Sýnavla
seçilmiþ olan kalburüstü insan gücümüz bu
Anadolu Liselerinde özel bir denemeden
geçiriliyor. Yabancý dil iþkencesine ne kadar
dayanabilecekler diye. Sonra orasý
bitmeden üniversiteye giriþ sýnavýna hazýrlanmak için yeniden Özel Dershanelere
koþuluyor. Dersler, sýnavlar, ödenen paralar,
çekilen çileler sonunda çocuk üniversite
sýnavýný kazanýnca her þey unutulup gidiyor.
Çocuklarýmýz yani iþte þu seminere katýlmak zorunda kalan gençler iþte böyle bir
elemeden yarýþtan geçerek seçilerek üniversite okudular. Diploma aldýlar, sokaklara
daldýlar. Bunlar ülkenin sýnavlardan geçmiþ,
seçilmiþ, üstelik milyarlar harcanarak bu
seviyeye getirilmiþ kalburüstü gençleri.
Üniversite diplomasý almak bir iþ sahibi
olmaya yetiyor mu?
Orman Mühendisliði okuyan ve seminere katýlan bu gençlerden bazýlarý, boðaz
tokluðuna bir yerlerde ormanla ve orman
mühendisliði ile ilgisi olmayan iþlerde çalýþmak zorunda olduklarýný, bu iþi dahi bulamayan bir kýsým gençlerin artýk ana ve
babalarýndan harçlýk istemekten utandýklarýný ifade ettiler. Evet olayýn bir de
psikolojik boyutu var.
Bütün bunlar bizim problemlerimiz.
Ülke bizim, insan bizim, problemler de
bizim. Biz ise iþte bu problemleri çözmek
için varýz. Yoksa ne IMF ne Dünya Bankasý
ve ne de Avrupa Birliði bizim derdimize
merhem olmaz.
Bu iþi de ancak ve ancak, imkanlarýmýzý
ve insanlarýmýzý yerli yerinde kullanarak
çözebiliriz. Orman Mühendisinin yapmasý
gereken iþe, baþka meslek mensuplarýný
getirerek, ormanla fabrikayý ayný gözle görerek saðlýklý kararlar almak ve ülkeye yararlý olmak mümkün deðildir. Ýnsanýmýza
güvenmek, onu deðerlendirmek nasýl olsa
fazla diye israf etmemek mecburiyetindeyiz.
Düþüncelerini
aktaran
genç
mühendisler; daha yeni yeni gündeme
gelen ormancýlýk özel sektörünün nasýl
iþleyeceðini bilmediklerini, iþveren konumunda olan Orman Genel Müdürlüðünün
iþlerini, adeta askýya aldýðýný, iþletme þefliklerinde bir iþletme þefinin 3 bazen 4 bölgeyi
15
vekaleten uzun süreler idare ettiklerini,
Merkezlerde biriken teknik personelin
deneyimlerinden yararlanmak üzere yeterli
kadro alýnarak iþlendirilmesi veya yine kadro
problemleri çözülmek suretiyle emekliliklerinin özendirilmesi ve yeni genç
mühendislere yer açýlmasý gerekmektedir.
Bu konuda sayýn yetkililerimizden duyarlýlýk
beklemekteyiz.
Katýlýmcýlar, üyesi olduklarý meslek kuruluþu Orman Mühendisleri Odasýndan haklarýnýn savunulmasý, önlerinin açýlmasý,
serbest mühendislik konularýnda destek,
dayanýþma ve mesleðin onurlu ve etkili bir
þekilde yerine getirilmesi gibi konularýnda
çok þey beklediklerini ifade ettiler.
Orman Mühendisleri Odasý olarak bizler,
meslek ve meslektaþ problemleri ile, çözüm
yollarýný yetkililere anlatmak, ve çözüm yollarý bulmak zorundayýz.
Problemlerimizi, yetkililerle diyalog
içerisinde çözemiyorsak, ormancýlýk hizmetlerini orman mühendislerine yaptýramýyorsak genç mühendisleri boþuna dinlemiþiz
demektir. Sertifika alan orman mühendislerine sertifika aldýklarý faaliyet alanlarýnda
iþlendirmede öncelik tanýnmalý iþveren
kurumlar düzenleyecekleri þartnamelerde bu
hususu dikkate almalýdýr.
Orman Mühendisleri Odasýnýn, üyeleri ile
iþveren konumunda olan ve 2005 yýlýnda
protokol imzaladýðý Genel Müdürlükler
arasýnda gerekli irtibatý saðlayýp, teknik
bilgi, beceri ve deneyim isteyen ormancýlýk
hizmetlerini orman mühendislerinin denetim
ve kontrolünde gerçekleþtireceðine olan
inancýmýz tamdýr.
Orman Mühendisleri Odasý bundan baþka
yeni þeyler de yapmak durumundadýr. Yeni
yeni kurulmakta olan "ormancýlýk özel sektörünün" ayakta durabilmesi için, özel
ormancýlýk bürolarýnýn kurulmasýna, yasal
zemin yanýnda ekonomik ve teknik destek
de verilmelidir. Ormancýlýk özel sektörü
geleneksel usullerle çalýþan bir kaç emekli
orman mühendisinin tekelinde ve dar
çerçevede yürütülen iþ olmamalýdýr.
Özel ormancýlýk bürolarý nasýl kurulmalý,
emeklilerin fonksiyonu ne olmalý, yeni
mezun gençlerin durumu ne olmalý? Ýþveren
konumundaki Genel Müdürlükler nezdinde
bu bürolarýn durumu geçerliliði ne olmalý.
16
Bunlar hangi konularda kimlere karþý sorumlu olmalý?
Orman Mühendisleri Odasýnýn bu bürolarýn çalýþmalarýndaki düzenleyici rolü, Genel Müdürlüklere karþý
garantörlük fonksiyonu, iþini düzgün yapmayan
mühendis ve bürolara karþý yaptýrýmý ne olmalý konularýndaki ayrýntýlar, yasaya baðlý olarak çýkartýlacak
yönetmeliklerle düzenlenecektir.
ORMANCILIK SEKTÖRÜNDE TEKEL OLAN DEVLET
KURUMLARI NE YAPIYOR?
Ormancýlýk sektörünün en büyük ve bütçesi
itibariye birinci derecede iþveren durumundaki Orman
Genel Müdürlüðü'nde her türlü ormancýlýk faaliyeti
uzun yýllarýn verdiði alýþkanlýklardan olsa gerek
deðiþmeyen usul ve esaslar çerçevesinde yürütülmektedir. Bir iþletme þefi uzun süre bir kaç orman iþletme
þefliðine vekalet etmekde ve sadece evraklara imza
atmaya yetiþemeyen þef asýl yapmasý gereken üretim,
silvikültür, yol, zararlýlarla mücadele, yangýn gibi konularý ise yeterli zaman ayýramamaktadýr.. Aralama,
seyreltme gibi teknik müdahaleye muhtaç yoðun kapalý
b3 çaðý meþçereleri kendilerine ulaþacak orman
mühendislerini beklemektedirler. Seminerlerimizin
açýlýþ törenlerine katýlan üst düzey yöneticiler konuþmalarýnda katýlýmcýlarý yüreklendirecek, ümitlendirecek
söylemlerde bulunsalar da þimdiye kadar uygulamaya
yönelik ciddi bir çalýþma veya serbest orman
mühendislerine iþ sahasý açmaya yönelik ilerleme
kaydedilmemiþtir.
Amenajman ihaleleri, iþ bitirme belgesi olanlara, 10
- 15 yýl amenajmanda çalýþmýþ olanlara, istenen teminatý yatýrabilenlere verilebilmekte fakat yeni mezun,
genç, ormanda çalýþabilecek mühendisler maalesef yine
ormanlardan uzak kalmaktadýrlar.
Yapýlan protokoller gereði her türlü ormancýlýk
faaliyetlerinde ve özellikle de Amenajman ve silvikültür
uygulamalarýnda sertifikalý elaman iþlendirmeye yönelik
bir yazýyý taþra teþkilatýna gönderdiðine dair OGM
arþivlerinde bir belge olup olmadýðýný bilmiyoruz. Kaldý
ki binlerce hektar genç meþcere aralama, sýklýk bakýmý
yapýlamadýðýndan ekonomik olarak deðer kaybýna uðramaktadýr. Ýþin maliyeti konusuna gelince; ülkemiz
Avrupa da ve orta doðuda ince çaplý ürün iþleyen fabrikalarýn en yoðun olduðu yerdir. Bu meþçerelerden alýnacak ara ürünlerin tamamý bu fabrikalarda iþlenebilecek nitelikte olup, bu ürünlerin iþlenmesi ile ülke
insanýna iþ saðlanacak, yaratýlacak katma deðer ile yaklaþýk 600 milyon Dolar deðerinde mamül ürün elde
edilebilecektir. Bu sayede sadece orman mühendisleri
deðil, diðer iþ kolundaki insanlar da bu üretimden faydalanmýþ olacaklardýr. Sonuç olarak da bakýmý yapýlacak
gençleþtirme alanlarýndan alýnacak ara ürünün satýþýndan elde edilecek gelirin yüzde biri bile burada
iþlendirilecek teknik elemanlarýn masrafýný fazlasý ile
karþýlayacaktýr.
Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel
Müdürlüðü nispeten daha duyarlý olup, protokollerin
imzalandýðý 2005 yýlýndan itibaren aðaçlandýrma,
erozyon kontrolü, fidan üretimi. etüd-proje, denetim ve
kontrol hizmetlerinde Orman Mühendisleri Odasýnýn
sertifika verdiði orman mühendislerine öncelik verilmesi konusunda taþra birimlerine talimat yazmýþtýr. 2006
yýlý içerisinde gönderdiði bir talimat da ise, ihale þartnamelerine bu yönde maddeler eklenmesi yolunda
yazýlarý bulunmakta olup, bu yazý ve eki olan þartname
metinleri odamýzýn web sayfalarýnda da yayýnlanmaktadýr.
Milli Parklar Av-Yaban Hayatý Genel Müdürlüðü'nün
2005 yýlýnda basýna intikal etmiþ olan ve orman
mühendislerini oldukça ümitlendiren açýklamalarý
doðrultusunda düzenlemeler yapmalarý hizmet alýmlarýnda serbest orman mühendislerini iþlendirmeleri
sabýrsýzlýkla beklenmektedir.
Eðitim Koordinasyon Kurulu olarak, Marmaris'e
intikalimizden itibaren bizlere her türlü desteði veren
ve yardýmlarýný esirgemeyen Marmaris Orman Ýþletme
Müdürü Sayýn Enver DEMÝRCÝ ile diðer iþletme personeline, eðitici olarak katýlan ve yýllarýn deneyimlerini
genç mühendislere aktaran, yol gösteren, ufuklarýný
açan Orman Genel Müdürlüðü personelinden Etüt
Planlama Þube Müdürü Sayýn Mithat Koç, Etüt
Planlama Baþmühendisi Sayýn Rüstem Kýrýþ'a,
Silvikültür Þube Müdürü Sayýn Ali Gökçöl'e, Antalya
Amenajman Baþmühendisi Sayýn Oktay Demir'e, Orman
Bakýmý ve Enerji Ormanlarý Þube Müdürü Sayýn Uður
Tüfekçioðlu'na, Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü
Genel Müdürlüðü personelinden Manisa AGM
Mühendisi Sayýn Y. Haluk Gülpýnar'a, Denizli AGM Þube
Müdürü Sayýn Rasim Çetiner'e, AGM Etüt-proje Þube
mühendisi sayýn Hüseyin Acar'a, Ýzmir Etüt Proje Þube
Müdürü Sayýn Ayhan Alsaç'a, Muðla Fidanlýk Mühendisi
Sayýn Nil Dilek Özbedel'e, AGM özel aðaçlandýrma Þube
Müdürü Sayýn Ýsmail Hakký Barý'ya katkýlarýndan dolayý
Orman Mühendisleri Odasý adýna teþekkür ederiz.
Ormancýlýk sektöründe yegane iþveren olan devlet
kurumlarýnýn ve yöneticilerinin kendileri de orman
mühendisi olmalarý dolayýsý ile teknik eleman ihtiyacýný
serbest orman mühendisleri ile gidermek için, resen
hareket ederek, serbest orman mühendislerinin
iþlendirilmeleri yönünde, odamýzla iþbirliði içerisinde
yasal olarak düzenleme yapmalarý ve taþra birimlerine
gerekli talimatlarý vermeleri genç, iþsiz ve sertifikalý
serbest orman mühendislerinin beklentileri içerisinde
yer almaktadýr. Sonuçta hem Türk ormancýlýðý hem
ülkemiz kazanacak ve bizim insanlarýmýz mutlu olacaktýr.
17
ORMANCILIK ÖZEL SEKTÖR ÇALIÞMALARININ
TARÝHÇESÝ SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI
Halef ERTÜRK*
Ormanlarýmýzýn 1945 yýlýnda devletleþtirilmesiyle
ormancýlýk sektörü Türkiye'mizde büyük bir ivme ve
geniþ bir yetki alaný kazanmýþtýr. Zamanla Türkiye
bazýnda orman köylerinin en uç noktalarýna kadar alt
yapý çalýþmalarý tamamlanarak deyim yerindeyse bir
orman imparatorluðu ortaya çýkmýþtýr. Ancak hýzla
geliþen bu yapý ormanlarýmýzýn o güne kadar esas
sahibi olan halkla, devletimiz arasýndaki iliþkilerde
de önemli açmazlarý gündeme getirmiþtir. Neyse ki o
dönemdeki üstün disiplinli ve dürüst görev anlayýþýna sahip meslektaþlarýmýzýn sýký tesanütü orman
köylülerimizle devlet arasýndaki iliþkileri düzende
götürmeyi mümkün kýlýnmýþtýr.
Bu dönemin akabinde Aðaçlandýrma ve Erozyon
Kontrolü Genel Müdürlüðü ve orman ürünleri
sanayinin aktif hale geçmesi, orman mühendislerinin
özel sektör çalýþmalarýný da aktif hale getirmiþtir.
1970'li yýllarda halen tamamlanamayan orman
kadastro çalýþmalarý ve gayri hukuki durumda bulunan mera alanlarýmýzýn durumu sahipsizlik ortamý
yaratmýþ meralarýmýzdaki aþýrý otlatmalar orman
alanlarýmýzdaki açma, yangýn ve kaçak kesimler hem
orman mera alanlarýndaki eko - sistemin bozularak
gerilemesine hem de orman - halk iliþkilerinin bozulmasýna neden olmuþtur. O günlerin öngörmeyen;
ormancýlýktaki devamlýlýk prensibini hiçe sayan,
popülist politikalarla rant anlayýþýna taviz veren
siyasetçileri; nitelikli meslektaþlarýmýzýn yavaþ yavaþ
kaybolmasýna ve beraberinde politik tavizlere açýk
gayri dürüst, eyyamcý bir ormancý kesimin ortaya
çýkmasýna sebep olmuþtur. Bu olayda orman köylülerinin ormancýya karþý olan tutumlarý, en sonunda
orman düþmanlýðýna dönüþmüþ ve bu diyeti yýllardan beri ormanlarýmýz ve nihayetinde milletimiz
ödemiþ ve ödemeye devam etmektedir. Özel aðaçlandýrma çalýþmalarýyla meslektaþlarýmýza özel çalýþma ortamý yaratmýþ olmasýna raðmen bu açýlým alt
kesimde grift bürokratik yapý sebebiyle realize olamamýþ ancak o dönemde iktidara yakýn olan kiþilerce
amaçlarýndan saptýrýlarak gayri hukuki yüksek men-
faatler saðlanmýþ ve sahil kesimleri turistik sahalar
iþgale uðratýlmýþtýr.
Günümüzde de 1984 yýlýnda baþlayan özel aðaçlandýrma alanýndaki sorunlar genel çizgileriyle
devam etmektedir. Özel aðaçlandýrma konusunda
çözüm üretebilmek için; bakanlýklar arasý (Maliye ve
Milli Emlak) koordinasyonun saðlanmasý ve
bürokratik zorluklarýn asgariye indirilmesi þarttýr.
Bunun yaný sýra kýsa sürede sonuç alýnacak bitki kök
rezervi olan, imar - ihya ve tali orman ürünü veren
zeytin, fýstýk, harnup, defne, ceviz fýndýk gibi aðaçlandýrma çalýþmalarýnýn öncelikli olarak desteklenmesi ve sonuçta milli ekonomiye faydalý olan çalýþmalara öncelik tanýnmasý gerekmektedir. Vatandaþla
devlet arasýndaki güven ortamýnýn tekrar inkiþafýný
saðlamak da bir diðer gereklilik olarak önümüze çýkmaktadýr. Ýdare konuyu iyi niyetle teþvik etmeli,
kolaylaþtýrmalý ve tüm taþra birimlerinde iyi örneklerin çoðaltýlmasýna gayret etmelidir.
Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel
Müdürlüðü ihaleleri ormancýlýk özel aðaçlandýrma
sektörünün diðer sorunlu alanlarýndan biridir. AGM
ihaleleri 1996 yýlýnda düzenlenmeye baþlamýþtýr. Ýlk
yýllarda düzenli ve kaliteli uygulamalara karþýn daha
sonra politik baskýlar, idarenin umarsýzlýðý, ihale
komisyonlarýnýn yetkilerini cesaretle ve dürüstçe
kullanmayýþý
aðaçlandýrma
müttahitlerinin
kalitesinin düþmesine neden olmuþ, söz konusu bu
ihalelerin limitlerinin altýnda veya anlaþmalý uygulamalarla istismarlara yol açmýþ, iþin kalitesinin
düþmesi yanýnda aðaçlandýrma müttahit çalýþanlarý
da aþaðýlanmýþtýr. Yapýlan uygulamalarýn baþarý kontrolüne hiçbir idari görevli cesaretle yaklaþmadýðý
gibi kontrol mühendisi görevlileri de yetkisiz kýlýnmýþtýr. Projesiz sahalar programa alýnmýþ daha
uygulama aþamasýnda yenik ekolojik koþullarda
uygulamalar yapýlmýþtýr. Bunlarýn ýþýðýnda ihale
komisyonlarýný yetkilerini artýrmak takdirlerine aðýrlýk vermek ve limit altý ihale kýrýmlarýný ve anlaþmalarý önlemek için aðýrlýklý ortalamalar yönelme
18
*Orman Yüksek Mühendisi
sorunun çözümü için öncelikli bir gereklilik arz
etmektedir. Yaný sýra Sari (çok yýllýk toprak iþlemesi,
dikim, bakým ve tamamlama) ihalelerinin aðaçlandýrma safahatýna önem verilmesini saðlayarak iþin
kalitesini öne çýkarmak, fidan ve saha baþarýsýna
prim vermek önemlidir. Son olarak da projesiz çalýþmalara kesinlikle izin verilmemelidir. Bürokrasiyi
azaltarak, karþýlýklý güveni ön planda tutarak kýsa
yollu çözümlerle birlik içerisinde çalýþmak, iþten en
iyi neticeyi almanýn ve bu ihalelerin tam anlamýyla
amacýna uygun olarak gerçekleþmesini saðlayacaktýr.
Geçmiþte ormancý teknik eleman tanýmlamasý ile
ortaya çýkan aðaçlandýrma kontrol mühendislikleri
özel iþ kolu orman teknikerlerini dahi içine almaktaydý (AGM de üç yýl çalýþmýþ olmak koþuluyla) Ýþ
yapabilmeleri için diploma ve hizmet belgeleri yeterliydi. Son yýllarda ki uygulamalarda TMMOB'den sertifika alan orman mühendisleri bu iþkolunda çalýþmaya baþladý. Ancak yeni ihale kanunundan sonra
idare AGM'nin geçmiþteki tüm tamim ve emirlerini
göz ardý ederek ormana mühendisi diplomasý olan
tüm meslektaþlarýmýza orman aðaçlandýrma kontrol
görevini verme uygulamasý baþlattý. Böylece idare
isterse kontrol mühendisi bulundurur istemezse
bulundurmaz uygulamasý ile aðaçlandýrma müttahitlerini böyle bir zorunluluktan uzaklaþtýrdý. Müttahit
iþini en ucuz en kolay þekilde yapmak istediðinden,
ne ormancýlýk aðaçlandýrma tekniði ne de iþin kalite
kriterlerine göre orman mühendislerine tanýdýðý
aðaçlandýrma müttahitliði yeterliliklerini tamamen
iptal etmiþ ve yeni ihale kanunuyla sadece son beþ
yýllýk deneyimler dikkate alýnmýþtýr. Son yýllarda AGM
ihalelerinin orman mühendisliði ve deneyimlerini
aþaðýlayan tarzdaki tutumu; dürüst ve ciddi çalýþan
meslektaþlarýmýzý aðaçlandýrma ihalelerinden ve
kontrol mühendisliði görevinden kýsmen uzaklaþtýrmýþtýr.
Sonuç olarak eðer AGM baþarýyý teþvik etmek
istiyorsa yeni ihale kanunuyla uygulamada
karþýlaþýlan sorunlarý çözen tamimlerle iþi gerçekleþtirmelidir. Bunun yaný sýra orman mühendislerinin
uzmanlýk dallarýnda verilmiþ ve nitelikleri kanýtlanmýþ haklarý iade etmelidir. Ayrýca Orman
Mühendisleri Odasý'nýn serbest çalýþan orman
mühendislerinin büroya baðlý olarak her yýl almakla
zorunlu olduðu yeterlilik belgelerinin, ticaret odasý
örnek alýnarak düzenlenmesi ve bir defaya mahsus
büro tescil belgesi yaný sýra her yýl alýnacak oda kayýt
belgesinin (uzmanlýk alaný belirtilerek) yeterli olacaðý
düþünülmektedir.
Mühendisler odaýsnýn kontrollük ve þantiye
görevleriyle ilgili olarak aylýk 1100 - 1500 YTL
olarak belirttiði bu ücret kýsa süreli, düþük keþif
bedelini yüzde 2 ile yüzde 5 i arasýndaki oranlarda
ücret tespitlerine gidilmiþtir. Yeni ihale kanunundan
sonra tüm ormancý teknik eleman ücretleri müttahitler tarafýndan iyice aþaðýya çekilmiþtir.
AGM aðaçlandýrma proje ihalelerinde de idare
onayýnda sorun yaþanmaktadýr. Teknik yönden hiçbir
eksiði olmayan projeler ihale komisyonu düzeltmeleri yapýldýktan sonra (alt kademe proje uzman
kadrolarýnca dahi) arazi kontrol ve teknik düzenlemeler yeniden gözden geçirilmekte bunlar tamamlanýp AGM'ye gönderilmektedir. Proje bedellerinin
yüzde 60 - 70 masraf kalanýn emek olduðu bu çalýþmalarýn bu þekilde proje tamamlandýktan aylar sonra
ödemenin geciktirilmesi önemli ölçüde sýkýntýya
sebep olmaktadýr.
AGM projelerinde, genel müdürlükle taþra kuruluþlarýnýn uyumlu olmasýný saðlamak gereklidir.
Ayrýca maliye ödeneklerinin nakit akýþýnýn uyumunu
saðlamak da önem arz etmektedir.
Orman mühendisinin etik anlayýþýna uygun
yeterliliði ile, özgün ve tarafsýz hükmü þahsiyetiyle
kontrol mühendisliði yapabilmesi temin edilmelidir.
Bunu temin etmek maksadýyla ücretlere gidip gelme, yatma - kalkma, þantiye var ise bunun asgari
ve sosyal þartlarý belirtilerek ihale keþif bedellerine
göre ücret belirtilmeli ve bu miktar idare tarafýndan
teminat altýna alýnmalýdýr. Kontrol mühendisliði ise
büroya baðlý bir ticari kuruluþ olarak faturasýný kesip
ücretini almalýdýr.
Bu deyiþle ormancý teknik eleman hizmetleri kontrol mühendislikleri bürolarý nezdinde gözetilmeli,
sosyal yapýlarý netleþtirilerek aktif ve nitelikli hizmet
vermelerinin temin edilmesi gereklidir.
Sonuç olarak ormancýlýk özel sektör çalýþmalarý
gerekli tedbirler ciddiyetle alýndýðý takdirde
mesleðimizdeki önemli bir boþluk dolacak ve bu
çalýþmalar milli ormancýlýk politikamýzýn devamlýlýðýný
saðlayacaktýr.
19
KAÐIT VE KOMPOZÝT ÜRÜNLERÝ ÝÇÝN
LÝGNOSELÜLOZÝK HAMMADDE KAYNAKLARI
Yrd. Doç. Dr. H. Turgut ÞAHÝN*
ÖZET
Bitkisel esaslý kompozit materyallerin üretimi için
odun hammaddesi ve artýklarý önemli bir kaynaktýr.
Odun liflerinden, homojen fiziksel ve kimyasal
daðýlým gösteren kaliteli ürünler üretilebilir. Fakat
son yýllarda ormanlýk alanlarýn yüksek oranda tahribata uðratýlmýþ olmasýndan dolayý odun hammaddesine alternatif olabileceði düþünülen birçok ziraatsal
atýklarýn ve yýllýk bitkilerin odun ile birlikte veya tek
baþlarýna kullanýlabilirliði üzerine yoðun çalýþmalar
yapýlmýþtýr.
Fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle oduna
oldukça yakýn bulunan Keten, Kenevir, Kenaf, vb.,
bitkilerin orman ürünleri sanayinde kullanýlabilirliði
üzerine yapýlan çalýþmalar sonucunda, orman
endüstrisinde odun yerine kullanýlmasý yönünde
görüþler ortaya çýkmýþtýr. Fakat, yeni bir bitkisel
materyalin yeni alternatif hammadde kaynaðý olarak
kullanýlabilmesi için hammaddelerin toplanmasý,
depolanmasý, iþlenme, vb.,
bazý faktörlerin
dikkatlice gözden geçirilmesi gerekir.
Anahtar kelimeler: lignoselülozik bitki, lif, kompozit, levha, alternatif hammadde
1. Giriþ
Ýnsanoðlu eski çaðlardan beri odun hammaddesinden çeþitli amaçlar için faydalanmaktadýr. Bunun baþlýca
nedeni, zengin çeþitlilik nedeniyle ihtiyaç duyulan alanlar için kolaylýkla temin edilebilmesi, kolay iþlenme ve
taþýnmasý olarak özetlenebilir. Ayrýca, ahþap malzemenin, kendini yenileyebilme özelliðindeki ormanlardan
elde edilmesi diðer malzemelere göre önemli avantaj
saðlamaktadýr.
Dünya genelinde her birisinin özgül aðýrlýðý,
makroskopik ve mikroskobik yapýlarý ile doðal renk ve
estetik görünümleri farklý binlerce tür aðaç çeþidi bulunmaktadýr. Bu durum özellikle bazý özel kullaným yerleri
için ahþap malzemenin kendine has rengi, kokusu ve
kesilme þeklinden faydalanýlmasýný saðlamaktadýr.
Ayrýca, odun'un hesaplý ve kolay temin edilebilmesi
yanýnda morfolojik ve kimyasal özelliklerinin iyi bilinmesi, dünya genelinde kompozit ve kaðýt endüstrisinde
kullanýlan hammaddenin yaklaþýk %90 dan fazlasýnýn
odun ve artýklarýndan karþýlanmasýna neden olmuþtur.
Hýzla artan nüfus ve buna baðlý olarak ihtiyaç duyulan konut miktarýnýn artmasý, odun hammaddesine olan
ihtiyacýn gün geçtikçe artmasýna sebep olmaktadýr.
ABSTRACT
Wood and their wastes are important raw material source for plant based composite manucaturing.
Phyically and chemically equal distrubuted quality
products can be produced from wood fibers. Due to
heavy destruction of forest lands, researchers in the
area of lignocellulose materials technology have
been showing increased interest in the benefits of
agricultural wastes and annual plants alone or
together as an alternative fiber sources for forest
products industry.
Many research have been carried on the useability of alternative fiber source of plants such as
hemp, kenaf, flax etc., in order to find lignocellulosic
products that similar to woods. It was reported
that it is possible to use agricultural sources in forest products industry. But before using, it should be
carefully consider and beneficial to develop new
technology for harvesting, collecting, processing of
that materials.
Keywords: lignocellulosic plant, plant, figber,
compozit, panel, alternative raw material
Fakat, ormanlýk alanlarýn sýnýrlý ve orman ürünleri
endüstrisi için büyük oranda
tahrip edilmesi
günümüzde yapý ve mobilya iþlerinde kullanýlacak odun
ihtiyacýnýn kalite ve miktar bakýmýndan tam olarak
karþýlanamamasýna sebep olmaktadýr. Zaten yeterince
tahrip edilmiþ doðal orman kaynaklarýnýn orman ürünleri
üretimi için daha fazla tahrip edilmesinin önlenmesi için
benzer kullaným yerlerinde odun yerine kullanýlabilecek
yeni hammadde kaynaklarýnýn bulunmasý gerekmektedir.
Bu konuda, özellikle son yýllarda dünya genelinde hýzlý
yetiþebilen aðaç türleri ile odun dýþý otsu bitkilerin kullanýlabilirliði üzerine yoðun çalýþmalar yapýlmýþtýr. Bazý
bölgelerde bol miktarda bulunan saman, þeker kamýþý,
bambu ve keten gibi ziraatsal atýklar ile doðal olarak
yetiþebilen bazý bitkisel liflerin, oduna alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlmasýnýn mümkün olabileceði belirtilmektedir (Atchison 1988 ve 1989; Rowell
1996 a ve b; White ve Cook 1996; Young 1996 a ve b).
Genel olarak ziraatsal atýk ve yýllýk bitkilerin toplanmasý, taþýnmasý ve prosesi esnasýnda bazý zorluklar
bulunmaktadýr. Fakat kimyasal ve fiziksel bakýmdan
oduna benzer özellikteki lignoselülozik bitkisel
materyalin bol bulunduðu veya toplanmasý ile depolan-
20
*SDÜ, Orman Fakültesi
masýnýn sorun olmayacaðý belli bölgelerdeki kullanýmý
ekonomik olarak avantaj teþkil edebileceði üzerine yoðun
görüþler bulunmaktadýr (Atchison 1988 ve 1989; White
ve Cook 1996; Young 1996 a).
2. Bitkisel Hammadde Kaynaklarý ve Genel Özellikleri
Teknolojik alandaki geliþmeler, orman ürünleri
sanayinde de kendini göstermiþ ve masif ahþap malzemeye eþdeðer hatta daha iyi performans özelliklerine sahip
yeni birçok ürünler geliþtirilmiþtir, ayrýca bilinen geleneksel orman ürünlerinin bazý nitelikleri iyileþtirilmiþtir.
Özellikle panel levha ürünleri ile kompozit malzemelerdeki yeni geliþmeler dikkati çekmektedir. Bu ürünlere
örnek olarak düþük ve yüksek yoðunluktaki lif levhalar,
kontrplaklar, lamine kaplama keresteler, nonwovenler ile
yeni kaðýt-karton ürünleri verilebilir (Maloney 1996;
Youngquist 1999).
Dünya genelinde binlerce tür odunsu ve otsu lignoselülozik bitkisel materyalin odun yerine veya odun ile
birlikte kullanýlabileceði bilinmekle birlikte, bu geniþ
bitkisel materyalden sadece çok azý Tekstil, Kimya ve
Orman vb., sektörlerde hammadde kaynaðý olarak kullanýlmaktadýr. Bu alanlarda genellikle yapraklý ve iðne
yapraklý aðaçlardan elde edilen odun hammaddesinden
faydalanýlmaktadýr.
Deðiþik sýnýflandýrmalar bulunmakla birlikte, orman
ürünleri endüstrisinde kullanýlmasý mümkün olan odunsu ve otsu lignoselülozik lifsel kaynaklar beþ farklý baþlýk
altýnda incelenebilir.Bu sýnýflandýrýlma þekli genel hatlarý
ile Çizelge 1 de verilmiþtir (Rials ve Wolcott 1997; Young
1996a).
Çizelge 1. Kaðýt ve orman endüstrisi için bitkisel
hammadde kaynaklarýnýn sýnýflandýrýlmasý
Ot ve kamýþ lifleri
Az geliþmiþ, tek çenekli bitkilerin gövde lifleri
(Pirinç, Buðday, Þeker kamýþý)
Sap lifleri (bast)
Geliþmiþ, çift çenekli bitkilerin yumuþak gövde
lifleri (Keten, Kenevir, Jüt, Kenaf)
Yaprak (sert) lifleri Bazý tek çenekli bitkilerin yaprak lifleri
(Sisal, Abaca)
Meyve lifleri
Bitkilerin meyvelerinden elde edilen lifler
(Hindistan cevizi)
Çekirdek lifleri
Bitkilerin tohum veya çekirdeklerinden elde edilen
lifler (Pamuk, Kapok)
Odun lifleri
Yüksek organizasyonlu aðaçlardan elde edilen
lifler (Ýðne yapraklý ve Yapraklý aðaç lifleri)
Dünya genelinde farklý iklim bölgelerinin bulunmasý,
o iklime uygun bitkisel materyalin yetiþmesine imkan
saðlamaktadýr. Özellikle deðiþik iklim kuþaklarýnda bazý
bitki türleri çok kolay ve bol miktarda yetiþebilmektedir.
Örneðin saman, þeker kamýþý, bambu, jüt, pamuk, agave
vb., bitkiler bazý bölgelerde oldukça yoðun olarak
yetiþmektedir.
Bitkisel hammadde kaynaklarýn üretim miktarý ve
kullanýmý üzerine birlikte tam ve net verilere ulaþmak
oldukça zor bulunmakta ve literatürde deðiþik verilerle
karþýlaþýlmaktadýr. Burada, Rowell'e göre dünya
genelinde en fazla rastlanan bazý genel bitkisel kaynaklarýn miktarý bir fikir vermesi açýsýndan Çizelge 2 de
özet olarak verilmiþtir (Rowell 1995). Çizelgeden de
görüleceði üzere, dünya genelinde en fazla odun hammaddesi bulunmakla birlikte, saman, sap, þeker kamýþý
miktarý da, yoðun olarak bulunduklarý bölgelerde orman
ürünlerinin ihtiyacýna cevap verebilecek düzeydedir.
Çizelge 2. Bazý bitkisel liflerin dünyadaki bulunma
miktarý
Lif Kaynaðý
Dünya Geneli (Metrik Ton)
Saman (arpa, buðday, yulaf vb.,)
1,145,000,000
Sap (pamuk, mýsýr, vb.,)
970,000,000
Þeker kamýþý
75,000,000
Bambu
30, 000,000
Yumuþak sap ve gövde lifleri (keten, kenaf, jüt)
10, 000,000
Yaprak lifleri (sisal, abaca)
480,000
Odun
1,7500,000,000
Bir bitkisel materyalin odun ile birlikte veya odun yerine tek baþýna kullanýlabilmesi için öncelikle kimyasal
içeriði ile fiziksel özelliklerinin odun liflerine benzerlik
göstermesi önemlidir. Çizelge 3, de, bazý bitkisel hammaddelerin kimyasal bileþimleri odunlarla karþýlaþtýrmalý
olarak verilmiþtir (Rowell 1996 a ve b; Young 1996a).
Çizelge 3. lignoselulozik hammaddeler ve kimyasal
içerikleri (%)
Kaynak
Selüloz Hemiselüloz
Lignin
Kül
Bambu
26-43
15-26
21-31
1.7-5.0
Þeker kamýþý
38-48
19-24
27-32
7
Kenevir
60-70
15-22
6-12
1.5-5
Keten
43-47
24-26
21-23
5.0
Kenaf
45-57
22-23
15-19
1-3
Sisal
47-62
21-24
7-9
0.6-1.0
Pamuk
80-85
0.8-2.0
Jüt
45-53
18-21
21-26
0.5-2.0
Saman
29-51
26-32
16-21
5-9
Yapraklý aðaçlar
(Sert odunlar)
38-49
19-26
23-30
1<
Ýðne yapraklý aðaçlar
(Yumuþak odunlar)
40-45
7-14
26-34
1<
Çizelgeden anlaþýlacaðý üzere, birçok bitkisel
materyal, kimyasal bakýmdan odun liflerine benzer
bileþiklere sahip bulunmakta hatta bazýlarý daha yüksek
oranda selüloz ve daha az oranda lignin içerebilmektedirler. Bu durum özellikle selüloz ve kaðýt endüstrisinde
avantajlý durum saðlamaktadýr.
Hammadde kaynaklarýnýn kimyasal içerik bakýmdan
benzer olmasý odun yerine kullanýlabilirliði üzerine tek
21
baþýna yeterli deðildir. Kullanýlmasý düþünülen materyalin
fiziksel ve mekanik özellikleri bakýmýndan da odun liflerine benzer olmasý gerekir. Zira, kaðýt ve kompozit üretiminde kullanýlmasý planlan lignoselülozik hammaddelerin genetik özellikleri örneðin liflerin uzunluðu, kalýnlýðý ve hücreler arasýndaki boþluk oranlarý (lümen), bu
kaynaktan elde edilen ürünlerin mekaniksel ve fiziksel
performanslarý üzerine önemli etkileri bulunmaktadýr.
Çizelge 4 de bazý bitkisel liflerin ortalama uzunluk ve
kalýnlýk deðerleri verilmiþtir (Rowell, vd., 2000; Young
1996a).
Çizelge 4. Doðal liflerin fiziksel özellikleri
Kaynak
Lif Uzunluðu
Lif Geniþliði
(mm, Ortalama) (mm, Ortalama)
Keten
33
0.019
Kenevir
25
0.025
Pamuk
18
0.02
Kenaf
5
0.021
Bambu
2.7
0.014
Jüt
2
0.02
Þeker kamýþý
2
0.02
Saman
1.4
0.015
Odun
1-2
0.01
Burada kýsaca özetlenen bilgilerden de anlaþýlacaðý
üzere, dünya genelinde odun liflerine benzerlik gösteren,
orman ürünleri endüstrisinde deðiþik amaçlar için kullanýma uygun birçok lignoselülozik bitkisel materyal
bulunmaktadýr. Odunsu ve otsu bitkisel materyalin fiziksel ve kimyasal içerikleri, sýnýflandýrýlmasý, miktarý vb.,
konularda daha ilgili ayrýntýlý bilgiler baþka kaynaklardan
saðlanabilir (Atchison 1988, 1989 ve 1993; Rowell
1995 ve 1996b; Young 1996 a ve b).
3. Bitkisel Kaynaklardan Üretim
Lignoselülozik bitkiler doðal ortamda deðiþik iklim ve
atmosfer þartlarýnda yetiþen organik malzemeler olduklarýndan kimyasal, anatomik ve fiziksel özellikleri
bakýmýndan farklýlýklar göstermektedirler. Bu bakýmdan
heterojen karakterde malzemeler olarak tanýmlanýrlar.
Farklýklar sadece farklý bitki türlerinde deðil hatta ayný
bitkinin tohum, gövde, sap, dal, kabuk, vb., bölgelerinden elde edilen liflerde de gözlemlenebilir.
Hetorejenliðin en aza indirilmesi veya daha homojen
ürün üretimi için, bitkisel materyalden elde edilen lifler,
uzun/kýsa, yumuþak sap (bast)/sert gövde lifleri þeklinde
ayrýlarak da kullanýlabilir. Fakat, bitkilerin bir bütün
olarak kullanýmýnýn saðlanmasý ekonomik olarak daha
gerçekçidir.
Geleneksel orman ürünlerine alternatif olabilecek
yeni kaynaklar kullanýlarak farklý ürün geliþtirilmesi çalýþmalarý yoðun olarak devam etmektedir. Bu konuda fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle oduna oldukça yakýn
bulunan Keten, Kenevir, Kenaf, Jüt, Þeker kamýþý, Saman
gibi bitkilerin orman ürünleri sanayinde kullanýlabilirliði
üzerine yoðun çalýþmalar yapýlmýþ, elde edilen verilerden
bunlarýn alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlmasý mümkün görülmüþtür (Atchison 1988; English
vd., 1996; Farge 1996; Muehl vd., 1999; Rials ve
Wolcott 1996).
Lignoselülozik materyalden deðiþik kullaným amaçlarý
için elde edilen ürünlere örnek olarak;
• Deðiþik yoðunluk ve özellikte yongalevha ve lif
levha panelleri
• Ýzolasyon ve tavan döþemeleri için düþük yoðunlukta levhalar
• Mobilya üretimi için hafif materyaller
• Bina veya konstrüksiyon iþleri için ürünler
• Diðer materyallerle güçlendirilmiþ ürünler (çimento, odun veya saman)
• Kalýplanmýþ ve eritilmiþ ürünler
verilebilir (English vd., 1996; Farge 1996; Muehl
vd., 1999; Rials ve Wolcott 1996, Young 1996a).
Unutulmamalýdýr ki, hammaddelerden optimum faydanýn saðlanabilmesi için, bitkisel materyalin bir bütün
olarak kullanýlacaðý teknolojik yaklaþýmlarýn kullanýlmasý
ekonomik ve baþarýlý bir üretim için önemlidir. Zira üretim esnasýnda uygun müdahaleler ile örneðin basýnç ve
sýcaklýk etkisi ile liflendirme, kesme veya yongalama vb.,
heterojen özellikteki lifsel hammaddelerden daha kaliteli
ve yüksek performans özelliklere sahip homojen özellikte ürünler üretilebilir.
Þekil 1 de lignoselülozik materyalden, yongalama ve
liflendirme sonucunda üretilmesi mümkün olan ürünler
þematik olarak gösterilmiþtir (Rowell 1996 a, b ve
2000).
Þekil 1. Lignoselülozik materyalden üretim
Odunsu ve otsu hammaddelerden panel ve kompozit materyallerin üretiminde, bitkisel doðal hammaddelerden sonra en önemli girdi matris yapýnýn oluþmasýný ve
bir arada tutmayý saðlayan tutkallardýr. Ürünün performans özelliðine, kullanýlacak hammadde ve tutkal çeþidine baðlý olarak panel kompozit ürünlerin üretiminde
yaklaþýk %3-12 arasýnda tutkal kullanýlmakla birlikte,
tüm ürün maliyetinin yaklaþýk %25-40 sý tutkallardan
gelmektedir. Bu bakýmdan kullanýlan tutkal türü ve çeþidi, ürünlerin performans ve kalite özelliklerine direk
22
olarak etki etmektedir.
Yeni toplama ve üretim teknolojilerin geliþtirilmesine
paralel olarak odun dýþýndaki lignoselülozik bitkilerden
endüstriyel üretimin gelecekte önem kazanmasý beklenmektedir (Atchison 1988 ve 1989). Burada, literatürde
üzerine en çok çalýþýlan ve baþarýlý sonuçlar alýnmýþ
Kenaf, Kenevir ve Keten bitkilerinin kaðýt ve panel
endüstrisinde potansiyel kullanýlabilirliði üzerine yapýlan
çalýþmalardan elde edilen bilgiler kýsaca özetlenecektir
3.1. Keten Bitkisi
Eski çaðlardan beri bilinen ve ýlýman iklimlerde uygun
büyüme saðlayan çift çenekli bir bitki olan keten bitkisi,
Linum usitatissimum,
• Liflerinden faydalanýldýðý tekstil endüstrisi
• Tohumu/yaðýndan faydalanýldýðý saðlýk ve boya
endüstrisi olmak üzere iki temel alanda kullanýlmaktadýr.
Keten genel olarak 30-100 cm arsýnda boylanabilmektedir. Ýki tür keten bitkisi bulunduðundan bunlarýn fiziksel ve kimyasal içerikleri ile hasat zamanlarý
arasýnda farklýklar bulunmaktadýr. Tekstil endüstrisinde
kullaným için üretilenler, tohumu/yaðý için üretilenlerden
daha erken hasat edildiklerinden, daha az lignin'e sahip
olurlar. Ayrýca daha yüksek boy fakat daha az dallanma
gösteren yapýdadýrlar.
Tekstilde kullanýlan keten bitkisinin yaklaþýk %40'ý
odunsu gövdeyi saran, yumuþak lif dediðimiz yumuþak
ince bir doku tabakasýndan (sap) oluþmakta ve bu liflerin
gövdeden ayrýlmasý ile elde edilen liflerden oldukça
saðlam, dayanýklýlýðý yüksek tekstil ürünleri
üretilebilmektedir. Bu lifler pahalý ve geniþ kullaným
alanýna sahip olduklarýndan kaðýt ve kompozit üretiminde kullanýlmaya uygun olmakla birlikte fiyatýndan
dolayý kullanýlamamaktadýr. Sadece sigara kaðýdý gibi
çok özel kaðýtlarýn imalinde tercih edilebilmektedir
(Young 1996b).
Saðlýk ve kimya endüstrisi için yetiþtirilen, yüksek
tohum/yað verme özelliðindeki keten bitkisi ise daha
ucuzdur. Fakat geç hasat edilmesinden dolayý biyolojik
ve kimyasal yapýda bazý önemli deðiþiklikler oluþmaktadýr. Kimyasal olarak özellikle lignin miktarýnýn önemli
oranda yükselmesi önemlidir. Zira, lif yapýsýnda lignin
oranýnýn artmasý keten liflerinin direnç özelliklerinin
önemli oranda azalmasýna sebep olmaktadýr.
Tohum/yaðý için üretilen keten liflerinin, esas
yetiþtirme amacý olan birincil iþlemden sonra
(tohum/yað çýkarma) arta kalan lifler kaðýt ve kompozit
üretimine uygun kimyasal ve fiziksel direnç özelliklerine
sahip bulunmaktadýrlar ve herhangi bir özel iþlem gerektirmeden, orman ürünleri endüstrisinde alternatif hammadde kaynaðý olarak deðerlendirilebilirler. Zira, bu lifler
artýk olarak yeniden deðerlendirileceði için fiyat olarak da
ucuzdur (Young 1996b). Fakat, genel olarak keten bitkisinin yapýsýnda yüksek oranda kül ve silika bulunmasý
proses esnasýnda makinelerin yýpranmasýna sebep
olmaktadýr.
Dünya genelinde bazý ülkelerde keten gövde lifleri ile
odun veya diðer bitkisel lifler ile karýþtýrýlarak oldukça iyi
özelliklere sahip, hafif ve kullanýþlý panel levhalar ile
kaðýt ve karton ürünleri üretilebilmektedir (Atchison
1988 ve 1989; English vd., 1996; Young 1996b).
3.2. Kenaf Bitkisi
Anavataný Afrika olan ve ýlýman iklimlerde yetiþen
Kenaf, Hibiscus cannabinus, Hindistan, Çin, Ýran,
Nijerya, Tayland ta doðal olarak yayýlýþ göstermektedir.
Özellikle sýcak ve nemli ortamlarda iyi geliþim gösterir.
Yetiþme ortamýna baðlý olarak, büyüme evresi 90-150
gün arasýnda deðiþebilmektedir. Fazla dallanma göstermeden, 2.5-6.0 m arasýnda boy yapabilmekte ve uygun
þartlarda birim alanda (dönüm) 14 ton'a kadar ürün alýnabilmektedir (Farge vd., 1996; Webber 1992).
Fiziksel ve kimyasal bakýmdan iki farklý lif türü özellikleri göstermektedir. Core denilen odunsu gövdedeki
lifler daha kýsa (0.5 mm) ve kalýn çaplýdýr. Gövdeyi saran
yumuþak (bast) lifler ise, tüm bitkinin yaklaþýk %26-35
ini kapsamakta ve genel olarak dýþ kýsýmdaki yumuþak
lifler, gövde liflerine göre daha uzun (2.5 mm) ve incedir.
Kenaf bitkisi son yýllarda oldukça önem kazanmýþtýr.
Bunun baþlýca nedenlerinden birisi tekstil endüstrisinde
yoðun olarak kullanýlan Jüt bitkisine alternatif olabileceði
düþüncesidir. Zira bu iki bitki birbirlerine çok yakýn özellikler göstermektedir. Bu nedenle, özellikle ABD de
oduna alternatif olabileceði düþünülen ve üzerine yoðu
çalýþmalar yapýlan bitkidir. Amerika birleþik devletlerinin
bazý güney eyaletlerinde (Missisipi, Teksas, Kaliforniya,
Lousiana, New Mexico, Georgia) son 50 yýlda deneme
amaçlý olarak yapay olarak yetiþtirilmeye baþlanmýþtýr.
Bu ülkede yapýlan yoðun çalýþmalar ve genetik müdahaleler sonucu, yumuþak liflerin tüm bitkideki oraný
%35 in üzerine çýkarýlabilmiþtir. Ayrýca, birim alanda
odun'a göre, çok daha yüksek verim elde edilebilmektedir (Farge vd., 1996; Karlgren vd., 1989; Webber
1992).
Muehl ve arkadaþlarýnýn kenaf bitkisinden sert lif
levha üretimi üzerine yaptýðý çalýþmalar sonucunda,
buhar basýncý altýnda tüm kenaf bitkisi liflendirme iþlemine tabi tutulmuþ ve devamýnda kuru proses ile laboratuar koþullarýnda sert lif levhalar üretilmiþtir. Bu levhalar
daha sonra ticari olarak odun liflerinden üretilen sert levhalar ile karþýlaþtýrýlmýþtýr. Sonuç olarak kullanýlan fenolformaldehit tutkal miktarý ile kenaf sert levhalarýn
mekaniksel ve fiziksel özellikleri arasýnda pozitif iliþki
içinde olduðu ve tutkal miktarýnýn artýrýlmasýnýn, kenaf
lif levhalarýn fiziksel ve mekaniksel özelliklerinin yükselmesine sebep olduðu bulunmuþtur. Bazý fiziksel özelliklerin odundan üretilen levhalara benzemekle birlikte
alt sýnýr deðerlerinde olduðu ve en azýndan kabul
edilebilir özelliklere sahip sert lif levhalarýn üretilebileceði
belirtilmiþtir (Muehl vd.,1999).
23
3.3. Kenevir Bitkisi
Ýlk olarak Orta Asyada yetiþtiði ve oradan da Çin e
ulaþtýðý sanýlan kenevir narkotik özelliði bulunan yýllýk bir
bitkidir. Kenevir, 1.2-5 m boylanabilmekte, gövde çapýda 4-20 mm arasýnda deðiþebilmektedir. Keten bitkisine
benzemekte, odunsu gövde ve bu gövdeyi saran
yumuþak liflerden oluþmaktadýr. Odunsu gövdeyi saran
dýþ kýsmýndaki yumuþak liflerin tüm bitkiye oraný yaklaþýk %15 civarýndadýr. Günümüzde, deðiþik iklim ve bölgelerde yetiþtirilmekle birlikte Macaristan en büyük
kenevir üreticisidir. Yetiþme alanýnýn özelliðine baðlý
olarak, dönümde yaklaþýk 4-5 ton ürün alýnabilir. Kenevir
bitkisi yetiþme ortamý olarak fazla deðerli olmayan tarým
alanlarýnda ve besin deðeri düþük alanlarda yetiþebilir
(Farge vd., 1996; Young 1996 a ve b).
Narkotik özelliðinden dolayý yetiþtirilmesi birçok
ülkede sýký denetimlere baðlýdýr lif özellikleri bakýmýndan
oldukça heterojendir. Keten'e benzer lifsel ve direnç özellikleri göstermekle birlikte daha düþük yumuþak lif
oranýna sahiptir.
Kenevir bitkisinden yonga levha ve diðer kompozit
ürünleri üretimi son yýllarda Avrupa'da ilgi duyulan
konularýn baþýnda gelmektedir. Burada özellikle tekstil
ve diðer endüstriden gelen kenevir liflerinin kullanýlabilirliði ve endüstriyel olarak orman endüstrisi için yetiþtirilmesi üzerine çalýþmalar yapýlmýþtýr.
Çizelge 5 de, bazý lignoselülozik bitkilerin bireysel
liflerin (Sisalda lif demeti) direnç özellikleri karþýlaþtýrmalý olarak verilmiþtir (Rowell, vd., 2000). Buradan da
açýkça görülmektedir ki oduna benzer hatta daha yüksek
direnç özelliðinde bitkisel liflerin orman endüstrisinde
kullanýlabilmesi mümkündür.
Çizelge 5. Bazý liflerin direnç özellikleri
Lif
Kopma direnci (Gpa)
Kenaf
11.9
Kenevir
9.0
Sisal
6.1
Pamuk
3.5
Odun
7.5
4. Sonuç ve Öneriler
Ülkemizde odun dýþý bitkisel materyalin üretimi ve
miktarý üzerine saðlýklý veriler bulunmamaktadýr. Uygun
plan ve politikalar izlenerek ekonomik olarak kullanýlabilir yeni bitkisel hammadde kaynaklarý üretilebilmesi
ülkemiz ormanlarýnýn korunmasý ve daha rasyonel kullanýlmasý açýsýndan önemlidir.
Dünyada bu konu ile ilgili benzer çalýþmalar dikkatlice
gözden geçirilmesi ve uygun planlamalarýn yapýlmasý
ülkemiz orman ürünleri sanayinin hammadde sorununun
çözümüne yardýmcý olabilir.
Bu konuda, özellikle ABD de Kenaf bitkisi üzerine
yoðun çalýþmalar yapýlmýþ, önemli ilerlemeler
kaydedilmiþtir. ABD de yapýlan çalýþmalar sonucunda,
Kenaf bitkisi genetik olarak da modifiye edilerek deðiþik
bölgelerde baþarýlý bir þekilde yetiþtirilmiþ ve sanayinin
kullanýmýna sunulmuþtur. Buradaki çalýþmalarda, Kenaf
bitkisinin tamamýnýn kullanýldýðý prosesler geliþtirilmiþ
ve oduna benzer özellikte kaðýt/karton, Yongalevha ve
MDF ürünleri baþarýlý bir þekilde üretilmiþtir.
Benzer çalýþmalar ülkemizde de yapýlarak yetiþtirilmesi ucuz veya kolay olan bitkiler örneðin Kenaf, Jüt,
Keten gibi bitkilerle,
toplanýp deðerlendirilmesi
ekonomik olabilecek bazý ziraatsal atýklarýn orman ürünleri sanayinde alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlabilmesi saðlanabilir.
Kaynaklar:
Atchison, J.E. 1988. Worldwide capacities for nonwood plan fiber pulping
increasing faster than wood pulping capacities. Proce., Nonwood plant fibers,
Progress report no. 19, Tappi press, Atlanta, GA, 1-22.
Atchison, J.E.1989. New developments in nonwood plant fiber pulping-a
global perspective , Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 19, Tappi
press, Atlanta, GA, 253-274.
Atchison, J.E., 1993. Data on non-wood plant fibers, In: Properties of
fibrous raw materials and their preparation for pulping, M.J.Kocurek (Ed.), Joint
textbook com. of the paper industry, Vol.3, Tappi Press, Atlanta,GA, 157-174.
Calabro, G. 1992. Kenaf pulp properties as a function of their composition,
yield and freeness, Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 21, Tappi
press, Atlanta, GA, 91-122.
English, B., Chow, P., and Bajwa, D.S. 1996. Processing into composites, In:
Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K.
Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 269-299.
Farge, T.L. Friedman, S.T. and Cook, C.G. 1996. Improvement of fiber crops
using
genetic and biotechnology, In: Paper and composites from agro based
resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca
Raton, FL, 39-59.
Karlgren, C., Kaldor, A. And Verwest, H. 1989. Kenaf-a fast growing fibre
source for papermaking, Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 19,
Tappi press, Atlanta, GA, 159-172.
Maloney, T.M. 1996. The family of wood composite materials, Forest Prod.
J. 46(2):19-26.
Muehl, J.H., Krzysik, A. M., Youngquist, J. A., Chow, P. and Bao, Z. 1999.
Performance of hardboards made from kenaf, In: Kenaf properties, processing
and products, T. Sellers, vd., (Eds), Mississippi State University, USA, 367-379.
Rials, G. T and Wolcott, M.P. 1996. Physical and mechanical properties of
agro-based fibers, In: Paper and composites from agro based resources, R.M.
Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL,63-81.
Rowell, R.M. 1995. Composite materials from agricultural resources, In;
Research industrial application of non food crops, I. Plant fibres: proceeedings of
a seminar, May 1995, O. Olesen, F. Rexen, J. Larsen, (Eds), Acad. of Tech. Sci.,
Denmark, 27-41.
Rowell, R.M., 1996a. Composites from agro-based resources, the use of
recyled wood
and paper in building application, Madison WI, Sept. 1996. Procee., 217222.
Rowell, R.M., 1996b. Opportunities for composites from agro-based
resurces, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A.
Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 249-167.
Rowell, R. M., Han, J.S., Rowell, J. S. 2000. Chracterization and factors
effecting fiber properties, In: Natural fibers and agrofibers composites, E. Frolini,
A.L. Leao
and L.H.C. Mattaso (Eds) San Carlos-Brazil. 115-134.
Webber, C.L.III. 1992. Kenaf (Hibuscus Cannabimus L) yield components as
affected
by sewage sludge aplications, Proce., Nonwood plant fibers, Progress report
no. 21, Tappi press, Atlanta, GA. 12-24.
White, G.A., and Cook, C. G.1996. Inventory of agro-mass, In: Paper and
composites
from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds),
CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 7-21.
Young, R.A. 1996a. Paper and non-wovens, Grad. course notes, MadisonWI, USA.
Young, R.A. 1996b. Processing of agro-based resources into pulp and paper,
In: Paper
and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K.
Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL,138-245.
Youngquist, J.A. 1999. Wood-based composites and panel products, In:
Wood Handbook, wood as an engineering material, FPL-GTR 113, Madison WI.
24
ÝDARE SÜRELERÝNÝN BELÝRLENMESÝNDE
YENÝ YAKLAÞIMLAR
Mustafa YURDAER * / H. Serdar KÝP* / Ýbrahim ÜSKÜDAR*
Cemalettin MENGÝLLÝ* / Mehmet KILIÇ*
GÝRÝÞ
Dünya yüzeyinde yer alan çeþitli ekosistemlerden
biri olan orman ekosisteminin ana göstergesi olan
orman aðaçlarý ve bunlarýn meydana getirdiði ormanlýk
alanlar, bünyesindeki aðaçlarýn biyolojik gereksinimleri,
yetiþme muhiti faktörleri ile diðer biotik ve abiyotik
etkenler dolayýsýyla farklý özellikler gösterirler.
Ormanlarýn korunmasý, iyileþtirilmesi ve sürdürülebilir
yönetiminin saðlanabilmesi için bu farklýlýklarý gözeten
ormancýlýk stratejisi, politikalarý, tekniði ve uygulamalarýna ihtiyaç duyulmaktadýr.
Bu güne kadar orman alanlarý, onu meydana getiren
ana unsur olan aðaçlarýn doðal olarak meydana
getirdikleri farklý topluluklarýn özelliklerine göre
sýnýflandýrýlmýþlardýr.
Orman Amenajmaný bakýmýndan ormanlar genel
olarak,
Yaþ durumlarý bakýmýndan;
• Aynýyaþlý (Maktalý) ormanlar ,
• Deðiþikyaþlý (Seçme) ormanlarý olarak ikiye,
Ýþletme þekilleri bakýmýndan;
• Koru ormanlarý,
• Baltalýk ormanlarý,
• Korulu baltalýk ormanlarý olmak üzere üçe
ayrýlmýþtýr.
Bu sýnýflama dýþýnda bakir, doðal, yarýdoðal, yapay,
tropik, subtropik, yaðmur ormanlarý gibi daha genel
veya küresel sýnýflamalarda yapýlmaktadýr.
Orman ekosistemi içinde yer alan ormanlarýn korunmasýnýn ve geliþtirilmesinin sürdürülebilirliði için farklý özellikler gösteren bu ormanlarýn doðaya uygun farklý yöntemlerle idare edilmesi gerekmektedir.
Ormanlarýn idaresi çeþitli disiplin gruplarý tarafýndan
hazýrlanan planlarla yürütülmektedir. Bu disiplin gruplarýnýn hazýrladýklarý planlarda, ormanlarýn doðaya
uygun yöntemlerle idare edilmesi þartýyla ormanlarýn
idare amaçlarýna uygun duruma (Optimal) getirilebilmesi için gerekli süreç (tesfiye veya düzenleme
süresi) belirlenmekte ve bu süreç içersinde oluþan
genç meþcerelerin olgunlaþýp tekrar gençleþtirilmesine
karar verildiði andaki yaþýna kadar geçen süre "idare
süresi" terimi ile ifade edilmektedir.
Ýdare süresi, orman amenajman planlamasý kapsamýnda bir planlama ögesi olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Bu süre yukarýdaki sayýlan genel orman formlarýndan Aynýyaþlý maktalý ormanlarýn (Koru ve Baltalýk)
normal meþcerelerinin genel geliþim sürecini kapsar.
Yaþ sýnýfý metoduyla ve/veya aynýyaþlý özelliði
gösteren meþcereler (Maktalar) halinde iþletilecek
ormanlarda doðal ya da yapay yolla boþalmýþ arazide
oluþan normal vasýflý genç meþcerelerin olgunlaþýp
tekrar gençleþtirme maksadýyla müdahale görmesi
gerektiði ana (amaç yaþ) kadar geçen süredir. Burada
dikkat edilmesi gereken husus, iþletme amacýna uygun
özelliklere sahip genç meþcerelerde, idare süresinin
sonuna kadar iþletme amacýna ulaþýlmasýný ve
sürdürülmesini saðlayacak bakým ve koruma tedbirlerinin alýnmasýdýr.
Çap sýnýflarý metoduyla iþletilecek deðiþikyaþlý
(seçme) kuruluþ tipi özelliði gösteren meþcerelerde
ise, meþcerelerin altýnda doðal yolla devamlý oluþan
gençliklerin ayný meþcerede mevcut deðiþik yaþlý ve
/veya çaplý aðaçlarla birlikte geliþimi ile olgunlaþýp
meþcereden ayrýlmasýnýn ayný anda ve sürekli gerçekleþmesi sözkonusudur. Burada amaç, ormaný optimal
kuruluþuna yaklaþtýrmak ve bu yapýyý sürekli muhafaza
edecek þekilde idare etmektir.
1. ÝDARE SÜRELERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ TARÝHÝ SÜREÇ
Ýdare sürelerinin, bir planlama ögesi olarak ülkenin
her tarafýnda, önceleri (1941 Yýlýnda) sadece aðaç
türüne, sonradan aðaç türü ve bonitete baðlý olarak
sabit bir parametre halinde dikte edildiði aþaðýdaki
tabloda görülmektedir.
Aðaç
Türleri/
Ýdare
Süreleri
1941 Yýlý
Yönetmeliðine
Göre
1955 Yýlý
Yönetmeliðine
Göre
Karaçam
Sarýçam
Kýzýlçam
Göknar
Ladin
Sedir
Meþe
Kayýn
150
150
150
120
150
200
200
120
120-180
120-180
80-150
120-150
120-150
200
200-300
120-150
3.3.1971
Tarihli
OGM
Oluruna
Göre Yýl
70-90-100
80-100
40-50
100
80-100
-
12.4.1978
Tarihli
OGM
Oluruna
Göre Yýl
80-100
80-100
50-60
100
90-100
80-100
-
Orman Genel Müdürlüðünün 03.04.2006 tarih ve
6460 No'lu Tamimi ile; 20.07.1978 tarih ve 2829
No'lu Tamim yürürlükten kaldýrýlmýþtýr. Aþaðýda gösterilen ve 2829 No'lu tamimde yer alan aðaç türlerinin
bonitetlere baðlý idare süreleri 1978 yýlýndan 2006 yýlýna kadar planlamada kullanýlmýþtýr.
25
* Orman Mühendisi OGM.
1973 Yýlýndan Sonraki
Amenajman
Planlarýnda
Yýl
100-120
60
80
120
100-120
-
Aðaç Türü
Karaçam
Sarýçam
Sedir
Kýzýlçam
Göknar
Ladin
Kayýn
Bonitet Sýnýfý
I
II-III-IV-V
I
II-III
I-II
III-IV-V
I
II-III
Bütün Bonitet Sýnýflarýnda
I
II-III-IV-V
I
II-III-IV-V
Ýdare Süresi (Yýl)
80
100
80
100
80
100
50
60
100
90
100
100
120
Yaklaþýk son otuz yýllýk dönemde kullanýlan bu idare
süresinin tespitinde genel odun verimini maksimize
etme amacý öne çýkmýþ olup, orman fonksiyonlarýnýn en
iyi biçimde yerine getirilmesini saðlayacak iþletme
amaçlarýnýn dikkate alýnmadýðý anlaþýlmaktadýr.
1980'li yýllardan sonra idare sürelerinin tespitinde
diðer kriterleri de dikkate alarak kararlaþtýrýlmasý
konusunda çeþitli yayýnlar ve raporlar hazýrlanmýþ, ancak
bu güne kadar 2829 Nolu Tamim yürürlükte kalmýþtýr.
Bu süreçte örneðin; Eraslan, bir iþletme sýnýfý için
idare süresi belirlenirken aþaðýdaki formülün kullanýlmasýný önermiþtir.
U= f(X1, X2, X3, X4, X5, X6, X7) Bu formülde ;
U : Ýdare süresini (Yýl)
X1: Ýþletme amaçlarýný
X2: Aðaç türünü
X3: Amaç çapý ya da ürün kalitesini
X4: Bonitet sýnýfýný
X5: Meþcere olgunluðunu
X6: Gençleþtirme metodunu
X7: Bakým metodunu göstermektedir. (ERASLAN,
1982, s.318)
Ýdare süreleri ayný yaþlý ve maktalý koru ormanlarýnda planlama kriterlerinin baþýnda gelen bir düzenleme
ögesidir. Bu nedenle saptanmasýnda izlenen
prosedürün iyi anlaþýlmasý gerekmektedir.
Ýþletme ana amacý yuvarlak odun üretimi olmayan
iþletme sýnýflarýnda idare süreleri fonksiyon amacýna
uygun meþcere kuruluþlarýna göre belirlenmelidir. Bu
ormanlarda idare süreleri, meþcerelerin yapay veya
doðal yolla kuruluþundan baþlayarak optimal kuruluþa
ulaþtýktan sonra, artýk bu fonksiyonu göremez hale
gelene kadar geçen zaman aralýðý olarak kabul edilmelidir. Çünkü; fonksiyonel açýdan optimal kuruluþa
ulaþan meþcere zaman içinde kendisini oluþturan
aðaçlarýn yaþlanmasýyla yýkým (göçme) dönemine girer.
Ýþte hizmet üretimiyle iþletilen ormanlarda idare
süreleri, yýkým döneminden önceki yaþa gelecek þekilde
saptanmasý gerekir. Bu nedenle böyle ormanlardaki
idare süreleri üretim ormanlarýna nisbetle daha uzundur (ASAN,1991,s.8-9).
Planlama ve uygulamanýn amaca uygun gerçekleþebilmesi için geçmiþ yýllarda bazý bölgeler için zaman
zaman tamime ek olacak idare süresi deðiþiklik teklifleri münferit olarak gündeme gelmiþtir. Bu sorunlarý
aþmak için planlama aþamasýnda mahallinde yapýlan
inceleme ve ölçümler yapýlmýþtýr. Bunun sonucunda
idare süreleri Orman Genel Müdürlüðünün uygun
görüþleriyle 2829 nolu tamimde belirtilen sürelerden
farklý kararlaþtýrýlmýþ ve planlarda kullanýlmýþtýr.
Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlýðýnýn
8.1.1991 tarih ve 16.03/52 sayýlý yazýsý ile bir komisyon oluþturarak hazýrladýðý raporda; Ýdare Süresi
Belirlenmesinin Genel Ýlkeleri ise aþaðýdaki gibi açýklanmýþtýr.
Ýdare süresinin saptanmasýnda, özellikle üretim
amacýyla iþletilecek ormanlar için kullanýlacak kriterler
ile bu amaç dýþýnda fonksiyon gösterecek ormanlar için
kullanýlacak kriterler arasýnda önemli farklar vardýr. Bu
nedenle konu üç bölümde açýklanmýþtýr.
1. Ýdare Amacý Üretim Fonksiyonu Olarak
Kararlaþtýrýlmýþ
Ormanlarýn
Ýdare
Sürelerinin
Belirlenmesi:
Ormanlarda idare süresi uzunluklarý, üretilmek istenen ürün çeþidini nitelik ve nicelik bakýmýndan en yüksek oranda saðlayan yaþ olarak saptanabilmektedir. Bu
yaþ limiti de aðaç türü, bonitet sýnýfý, amaç çapý,
gençleþtirme þekli ve silvikültürel müdahale olanaklarýna göre deðiþir. Ýþte, bu faktörlerin hepsi dikkate alýnarak bir idare süresi belirlenmek isteniyorsa, o zaman
ana aðaç türlerimiz için yapýlmýþ hasýlat tablolarýndan
yararlanýlabilir. Ancak mevcut hasýlat tablolarý, müdahale görmemiþ ormanlar için düzenlendiðinden, bunlardaki meþcere orta çapý ile ürün çeþitleri daðýlýmý,
müdahale görmüþ ormanlardan farklýdýr. O nedenle
bunlarýn kullanýlmalarý sakýncalýdýr. Onun için, yuvarlak
odun üretimi amacýyla iþletilecek ormanlarda idare
süresini belirleme amacýyla, öncelikle deðiþik biçim ve
þiddette aralama görmüþ, meþcere hasýlat tablolarýnýn,
aðaç türleri ve bonitet sýnýflarý itibariyle düzenlenmesi
gerekmektedir.
Eðer lif-yonga ve selüloz odunu için çap gözetmeksizin en yüksek miktarda odun biyokütlesi elde etme
amacýyla iþletme esas alýnmýþ ise, o zaman idare süresi, genel ortalama artýmýn maksimuma ulaþtýðý yaþa
göre saptanabilir. Bunun için de mevcut hasýlat tablolarý bu amaçla kullanýlabilir. Çünkü þiddetli yüksek
aralama dýþýnda, diðer silvikültürel müdahalalerden
genel ortalama artým önemli ölçüde etkilenmez. Fakat
bu yönteme göre bulunabilecek çok kýsa idare
sürelerinin özellikle lif ve selüloz odunu üretimi için
26
nitelik bakýmýndan uygun olmadýðý araþtýrmalarla belirlenmiþtir.
Yapýlan araþtýrmalar ve gözlemlerden anlaþýldýðýna
göre en yüksek odun miktarýný veren genel ortalama
artýmýn maksimum olduðu yaþýn üzerine çýkýlmasý,
daha kalýn çaplý ve kaliteli yuvarlak odun elde edilmesini saðlamaktadýr. Bu nedenle idare süresinin, en yüksek odun hasýlatýný veren genel ortalama artým yaþýndan daha uzun tutulmasý, zorunlu görülmektedir.
2. Üretim Fonksiyonu Dýþýndaki Ýdare Amaçlarýna
Göre Ýdare Süresinin (Amaç Çapý ve Amaç Yaþý)
Belirlenmesi:
Üretim Fonksiyonu dýþýndaki idare amaçlarýnýn
(Koruma Fonksiyonu) neler olduðu bilinmektedir. Bu
amaçlarý istenilen düzeyde gerçekleþtiren ormanlarýn
meþcere kuruluþlarý birbirinden farklýdýr. Örneðin,
erozyon kontrolu ve estetik etki fonksiyonlarý, meþcere
göðüs yüzeyi ile doðru orantýlý iliþkilere sahiptir. Su
üretimi için ise bunun aksi sözkonusudur. O halde bu
fonksiyonlardan ilk ikisine göre belirlenecek idare süresi , meþcere göðüs yüzeyinin maksimuma ulaþtýðý yaþ
olarak kabul edilebilir. Daha genel bir ifade ile, plan
ünitelerinde uygulanacak iþletme kriterleri (amaç çapý amaç yaþý) deðiþik derecelerdeki koruma ve koruyucu
nitelikli fonksiyonu optimize edecek þekilde karalaþtýrýlmalýdýr. Ancak
bu ormanlarda, doðal
gençleþtirme yöntemlerinin belirlenmesi ve özellikle
karýþýk ormanlarda gençleþtirme süresinin uzun tutulmasý gerekmektedir.
3. Birden Fazla Amacýn Aðýrlýk Kazandýðý
Ormanlarda Ýdare Süresinin Belirlenmesi:
Bir ormanýn birden çok fonksiyonundan yararlanmak istendiðinde idare süresinin belirlenmesi için
temel ilke þu olmalýdýr:
Önce, ençok aðýrlýk verilmesi gereken amaç belirlenmeli, planlama ve idare süresi tespiti ilke olarak bu
ana amaca göre yapýlmalý, fakat bu esnada diðer
amaçlar için de bu idare süresi ile ilgili olarak enaz
sapma gösterecek bir süre belirlemesine gidilmelidir.
2. GÜNÜMÜZDEKÝ ANLAYIÞ VE GELÝÞMELER
Ýnsanlarýn orman kaynaklarýna bakýþý, sosyal,
ekonomik ve çevresel deðiþimler ve bunlarýn etkileþimleri doðrultusunda geçmiþten bugüne sürekli
deðiþmektedir. Küresel ýsýnma ve hava kalitesindeki
olumsuz yöndeki deðiþimlerin baþlýca sebeblerinden
biri olarak orman kaynaklarýnýn azalmasý, atmosferdeki
karbon emisyonunun artmasý gösterilmektedir. Küresel
ýsýnma yanýnda hava kalitesinin bozulmasý da orman
kaynaklarý üzerinde olumsuz etkilere sebep olmaktadýr.
Son yýllarda sürdürülebilir orman yönetimi
anlayýþýyla fonksiyonel orman amenajman planlamasýnýn geliþtirilmesi faaliyetleri yoðunluk kazanmýþtýr.
Bu gün ise orman kaynaklarýnýn ekosistem tabanlý
ulusal ve küresel yönetimi konuþulmaktadýr.
Bu baðlamda ormanýn tanýmlanmasýnda ve planlanmasýnda, ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarýnýn kombine etkileþimleri dikkate alýnmasý gerekir.
Bu tanýma göre bir orman, ona atfedilen ekolojik,
ekonomik ve sosyal fonksiyonlarý tam manasiyle
karþýladýðý durumda optimal hale gelmiþ sayýlmalýdýr.
Bu optimal durum, tekaðaç, meþcere, havza, ekosistem hatta dünya düzeylerinde ve bunlarýn kombine
etkileþimleriyle tanýmlanabilir.
Bir Orman Ýþletme Þefliði idari sýnýrlarý içindeki
ormanlar için düzenlenen Orman Amenajman Planýna
ait ormanlarda belirli kriterlere göre ayrýlmýþ envanter
ve planlama ünitelerinden (Ýþletme sýnýfý, Meþcere tipi,
Bölmecik, parsel v.b.) biri olan meþcerelerin olgunluðunu genel olarak aþaðýdaki gibi tanýmlayabiliriz.
Meþcere Olgunluðu, çeþitli kriter ve göstergelere
göre taksimatlandýrýlmýþ orman parçalarýnýn, belirlenen
orman fonksiyonunu ve iþletme amacýný en yüksek
derecede gerçekleþtirdiði süreçteki durumudur.
Meþcere olgunluðunu, ormanlarýn fonksiyonlarý ve
idare amaçlarýna göre deðiþik þekillerde tanýmlamak
gerekmektedir. Yukarýda yürütülen mantýk çerçevesinde
meþcerelerin fonksiyonel olgunluk tanýmlarýný çeþitlendirebilir ve aþaðýdaki gibi örnekler verebiliriz.
1- Ana Amacýn Odun üretimi olduðu ormanlarda;
-E
En Yüksek Odun Hasýlatý Olgunluðu: Meþcerenin
odun hacmi olarak en yüksek miktarda hasýlatý verebileceði durumudur. Meþcerenin servetinden doðal
olarak ayrýlan aðaçlarýn miktarýnýn cari yýllýk artým miktarýna ulaþtýðý safhadaki hacmidir. Bundan sonraki
safhada meþcerede odun serveti bakýmýndan azalma
baþlar ve son hasýlat daha düþük gerçekleþir. Odun
hasýlatýndaki ürün çeþidi çok çeþitlilik arzedebilir.
Bugüne kadar en yüksek odun hasýlatý elde etme
amacýyla iþletilen koru formundaki ormanlarýmýzda,
genellikle kýsa idare süreleri sonunda oluþan bu olgunluk göz önüne alýnmýþtýr.
-E
En Yüksek Odun Kalitesi Olgunluðu: Meþcerenin
belli bir kullanma yerinin istediði kalitedeki odun
çeþitlerinden ( Soymalýk, kýrmýzý renkli öz odunu, fýçýlýk,
kaliteli kalýn çaplý tomruk vb. gibi) en yüksek oranda
vererebileceði durumudur. Burada amaçlanan kalitedeki odunu elde etmek hedeflenmiþtir.
Örneðin piyasa deðeri yüksek olan koyu renkli öz
odunu oluþumu görülen Karaçamýn (DursunbeyAlaçam'da) bu özelliðine 240 yaþlarýnda ulaþtýðý,
bakýmlý ve boniteti iyi ortamlarda bu özelliðini 300
yaþlarýna kadar muhafaza ettiði, kalýn ve budaksýz,
kaliteli gövde yapýsý gösterdiði, bu aðaçlardan elde
edilen tomruklarýn piyasada yüksek fiyatlarda alýcý bul-
27
duðu müþahade edilmiþtir. O halde bu amaçla iþletilen
ormanlarda bu kalitedeki tomruklarý en yüksek miktarda elde edebileceðimiz duruma gelmiþ meþcereler
bizim için olgun meþcerelerdir. Bunun gibi diðer standartlardaki kaliteli odunlarý en yüksek miktarda verebilecek meþcereler de kalite bakýmýndan olgunlaþmýþ
sayýlmalýdýr.
-En Yüksek Orman Randý Olgunluðu: Meþcerenin
orman randýnýn en yüksek olduðu durumudur. Burada
adý geçen rant, son kesimle saðlanan odun ürünleri ile
aralama kesim lerinden elde olunan odun ürünlerinin
para deðeri toplamýndan, masraflar çýktýktan sonra
geri kalan yýllýk net para hasýlatýdýr.
Odun üretim amaçlý hýzlý geliþen tür plantasyon
alanlarýnda en yüksek orman randý olgunluðu amaçlanmaktadýr. Baltalýk þeklinde iþletilen ormanlarda da bu
amaca ulaþýlmaktadýr.
2- Ana Amacýn Odun dýþý ürün ve hizmet fonksiyonu olduðu ormanlarda;
-E
En Yüksek Toprak Erozyonunu Önleme Olgunluðu:
Bu fonksiyonu en iyi þekilde yerine getirecek optimal
meþcere kuruluþunun durumudur. Bu fonksiyonunu
yerine getiremiyecek safhaya kadar geçen zaman
meþcerenin olgunluk sürecidir. Bu süreç bitmeden
ormanýn tekrar o fonksiyonu yerine getirecek þekilde
gençleþtirilmesi veya geliþtirilmesi gerekmektedir.
Burada odun hasýlatý ve kalitesi yan amaçlardan biri
olabilir.
Erozyon riski taþýyan az yaðýþ gören muhitlerde dik
ve sarp yamaçlardaki veya çok yaðýþlý iklim kuþaðýnda
her türlü meyil derecesindeki meþcerelerin toprak
erozyonunu en yüksek derecede önlediði ve bunu
sürdürebildiði durumdaki yapýsý fonksiyonel olgunluk
sürecini ifade eder. Bu süreç bitmeden meþcerenin kýsa
zamanda o fonksiyonunu maksimum sürdürebilmesine
imkan verecek þekilde gençleþtirilmesi gereklidir.
-E
En Yüksek Odundýþý Ürün Hasýlatý Olgunluðu: Bu
fonksiyonu en iyi þekilde yerine getirecek optimal
meþcere kuruluþunun durumudur.
Örneðin Çamfýstýðý, Kestane vb. üretim amaçlý
ormanlarda bu ürün kalitesi ve hasýlatýný en yüksek
oranda veren safha, meþcere olgunluk safhasýný ifade
eder. Bu safhanýn sonuna yaklaþan ve meyve sayýsý ile
kalitesinin düþmeye baþladýðý meþcereler yeniden o
fonksiyona hizmet edecek þekilde gençleþtirilmeleri
gerekir. Burada da odun hasýlatý ve kalitesi yan
amaçtýr.
-E
En Yüksek Yaban Hayatý Koruma Olgunluðu: Bu
fonksiyonu en iyi yerine getirecek amaç meþcere kuruluþu meþcere olgunluðunu ifade eder. Bu ormanlarda
biyoçeþitliliðin tüm unsurlarý ile havanýn ve topraðýn
kýsacasý ekosistemin durumu sözkonusudur. Burada
amaç yaban hayatý için en uygun ekosistemi kurmak ve
bunun sürekliliðini saðlamaktýr. Bu nedenle bu ormanlarda koruma ve iyileþtirme faaliyetleri dýþýnda ormana
bir müdahale önerilmemeli seçme veya küçük maktalý
iþletmecilik metodlarý ile optimal orman kuruluþuna
götürme ve bu düzeyde ormanýn sürekliliðini saðlama
amaçlanmalýdýr.
3. YENÝ TESPÝTLER VE DEÐERLENDÝRMELER
Ýdare sürelerinin, kararlaþtýrýlmasýnda etkili olan
tüm bu kriter ve göstergeleri dikkate alarak, planlama
ünitelerine ait ormanlarda idare sürelerinin belirlenmesi için, Orman Genel Müdürlüðü Orman Ýdaresi ve
Planlama Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan bir çalýþma
baþlatýlmýþtýr. Bu çalýþmanýn amacý, idare süreleri ile
ilgili yürürlükte olan tamim ve bu tamimin çýkarýlmasýnda dayanak olan araþtýrma sonuçlarý göz önünde
bulundurularak, bugüne kadar olan plan uygulamalarý
aþamasýndaki bilgiler ve tecrübeler doðrultusunda
idare sürelerinin mahallinde kararlaþtýrýlabilmesidir.
Bu kapsamda idare sürelerinin, Aðaç türü ile
yetiþme ortamýnýn ortalama I.,II. ve III-V. Bonitet derecesi gibi kriterleri dýþýnda ormanýn fonksiyonlarý ve
iþletme amacý ile diðer faktörler doðrultusunda farklý
olarak kararlaþtýrýlabileceðini gösteren bir genel tablo
standardý geliþtirilmiþtir. Bu örnek tablo, amaç, kapsam ve tanýmlarý izah eden bir yazý ekinde Orman
Bölge
Müdürlüklerine
gönderilerek,
Bölge
Müdürlüklerinde bu konuyla ilgili çalýþma gruplarý
(Þube Müdürü, Ýþletme Müdürü ve Þeflerden) oluþturulmuþtur.
Aþaðýda
gösterilen örnek tablo Ýþletme
Müdürlüklerince, Þeflik esas alýnarak ve mahallinde
yapýlan inceleme sonuçlarýna göre doldurulmuþtur. Bu
çalýþma yürütülürken yöredeki önemli ilgi ve çýkar gruplarýnýn (diðer resmi ve sivil toplum kuruluþlarý)
görüþlerinin alýnmasýna dikkat edilmiþtir.
Orman Ýþletme Þeflikleri düzeyinde hazýrlanan bu
tablolar, plan yenileme ve uygulamalarý aþamasýnda
idare sürelerinin ve amaç çaplarýnýn kararlaþtýrýlmasýna
yol göstermek üzere þeflikler tarafýndan doldurularak
Ýþletme Müdürlükleri düzeyinde icmal edilmiþ ve doldurulan tablolar ise deðerlendirilmek üzere Orman Ýdaresi ve Planlama Dairesi Baþkanlýðýna gönderilmiþtir.
Bu Tablodaki sütun ve satýr baþlýklarý aþaðýdaki gibi
tanýmlanmýþtýr;
1-A
AÐAÇ TÜRÜ
Planlamaya konu edilecek ünitelerin içindeki asli
(aðýrlýklý) aðaç türünü ifade eder. Tabloya baþka aðaç
türleri eklenmesi gerekiyorsa boþ satýrlardan faydalanýlmýþtýr.
2-A
ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLAN ORMANLAR
Çok yönlü faydalanma ve faydalanmanýn sürekliliði
28
ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜÐÜ :
ORMAN ÝÞLETME MÜDÜRLÜÐÜ :
ORMAN ÝÞLETME ÞEFLÝÐÝ
:
ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLAN ORMANLAR
KORU
AÐAÇ TÜRÜ
BALTALIK
BONÝTET SINIFI
I
Kýzýlçam
Karaçam
Göknar
Ladin
Sedir
Ardýç
Fýstýkçamý
Sahilçamý
................
Kayýn
Meþe
Gürgen
Kýzýlaðaç
Kavak
Kestane
Diþbudak
Ihlamur
Okaliptus
Sýðla
................
ÝDARE
SÜRESÝ
(Yýl)
BONÝTET SINIFI
II
AMAÇ
ÇAPI
(cm.)
ÝDARE
SÜRESÝ
(Yýl)
ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ
OLMAYAN ORMANLAR
III-V
AMAÇ
ÇAPI
(cm.)
ÝDARE
SÜRESÝ
(Yýl)
prensibi kapsamýnda ekonomik, sosyal, ekolojik
fonksiyonlar ve diðer kriterler bakýmýndan iþletme ana
amacýnýn odun üretimi olmasýna olanak saðlayan
ormanlarý ifade eder. Bu ormanlarda idare süresi
sonunda
teknik
olgunluða
ulaþmýþ
koru
meþcerelerinden amaçlanan çapta en yüksek odun
hasýlatý ve/veya kaliteli tomruk; baltalýk ormanlarda ise
en yüksek miktarda ince odun üretiminin aðýrlýkta olacaðý esas alýnmýþtýr.
2a-K
KORU
Ana amacý kalýn çaplý odun üretimi olan bir
ormanýn, idare süresi sonuna kadar koru formunda
iþletileceðini ifade eder.
2b-B
BALTALIK
Ana amaç olarak Ýnce odun üretiminin kararlaþtýrýldýðý, kütük ve kök sürgünü verme özelliðine
sahip aðaç türlerinin oluþturduðu meþcerelerin idare
süresi sonuna kadar baltalýk þeklinde iþletileceðini
ifade eder.
ODUN DIÞI ÜRÜN
VE HÝZMET
FON KSÝYONLU
ORMANLAR
KORUMA
STATÜLÜ
ORMANLAR
(IUCN I-VI)
BONÝTET SINIFI
BONÝTET SINIFI
I-V
I-V
I-III
AMAÇ
ÇAPI
(cm.)
ÝDARE
SÜRESÝ
(Yýl)
AMAÇ
ÇAPI
(cm.)
ÝDARE
SÜRESÝ
(Yýl)
AMAÇ
ÇAPI
(cm.)
ÝDARE SÜRESÝ
(Yýl)
3-A
ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLMAYAN ORMANLAR
Çok yönlü faydalanma ve faydalanmanýn sürekliliði
prensibi kapsamýnda, iþletme ana amacýnýn odun dýþý
ürünler ve diðer fonksiyonel hizmetlerin üretimi olacaðý; ekolojik, sosyal fonksiyonlar ve koruma kriterlerinin öncelik kazandýðý ormanlarý ifade eder. Bu
ormanlarda idare süresi sonunda meþcerelerin odun
dýþý ürün ve fonksiyonel olgunluða ulaþmasý ve bu
fonksiyonlarýn sürdürebilirliði için gerekli silvikültürel
müdahaleler gerçekleþtirilecektir.
3a-O
ODUN DIÞI ÜRÜN VE HÝZMET FONKSÝYONLU
ORMANLAR
Ýþletme ana amacýnýn odun dýþý ürün (bitkisel, hayvansal ve mineral ) ve diðer hizmet fonksiyonlarý
(erozyonu önleme, hidrolojik, estetik, ulusal savunma,
araþtýrma, vb.) olduðu ormanlarý ifade eder.
3b-K
KORUMA STATÜLÜ ORMANLAR (IUCN I.-V
VI.)
I. Yaban Arazileri (Bakir Ormanlar)
29
II. Milli Parklar (Ulusal ve Uluslararasý)
III.Tabiat Anýtlarý (Tabiatý Koruma Alaný, Tabiat
Parký Alanlarý )
IV.Habitatlar (Kontrollü Doðal Yetiþme Alanlarý )
V. Özel Çevre Koruma Alanlarý (Turizm,Sit Alanlarý, vb.)
VI. Kaynaklarý Koruma Alanlarý (Muhafaza ormaný,
Gen Koruma vb.).
4-B
BONÝTET SINIFI
Planlamaya konu iþletme sýnýfý veya alt birimlerinde
mevcut veya olmasý gereken asli (aðýrlýklý) aðaç türü
için belirlenen bonitet (veya ortalama bonitet)
sýnýflarýný ifade eder. Bazý bonitet sýnýflarý için deðerler
yaklaþýk (verim gücü düþük ortamlarda III.-VBonitet)
veya belirsiz (korunan alanlar vb. I.-V.) deðerleri ifade
edeceðinden, birden fazla bonitet sýnýflarý aralýðý birleþtirilerek deðerlendirilmiþtir.
4a-ÝDARE SÜRESÝ (Yýl)
Yukarýdaki ayrýmlarýn sonucunda, asli aðaç türleri
için mahallinde yapýlan araþtýrmalar göz önünde bulundurularak, olmasý gerekli idare süresinin alt-üst sýnýrlarýný (Kýsa idare süreli türler için yaþ sýnýfý periyot
süresi olan 10 yýla; yavaþ geliþen aðaç türleri içinse 20
yýla bölünebilecek) yýl olarak ifade edilmiþtir.
Meþcerelerin amaçlanan olgunluða eriþmesine
kadar geçen sürede gerekli silvikültürel müdahalelerin
zamanýnda ve tam yapýldýðý esas alýnmýþtýr.
Meþcerelerin biyolojik ve patolojik yaþam süresinin
üst sýnýrýnýn belirlenememesi durumunda Korunan
Alanlarda idare süresi örneðin; 200-..... yýl olarak
gösterilmiþtir.
4b-AMAÇ ÇAPI(cm)
Amaç çapý, asli aðaç türleri için dikili kabuklu
1,30cm. yüksekliðindeki gövde çapý alt-üst sýnýrlarýný
ifade eder. Tabloda amaç çapý, yaþ sýnýflarý metodu ile
iþletilecek ormanlar için tespit edilen idare süreleri
sonunda hedeflenen meþcere orta aðaç çapý, çap
sýnýflarý metoduna göre iþletilecek Deðiþikyaþlý ve
seçme ormanlarýnda ise amaca uygun olarak belirlenen
en yüksek amaç çapýdýr.
4. SONUÇ VE ÖNERÝLER
Mahalli birimlerden gelen Orman Ýþletme Müdürlüðü
düzeyindeki idare sürelerini gösteren bu tablolardaki bilgilerin genel olarak grafik deðerlendirmesi aþaðýda gösterilmiþtir. Bu grafik oluþturulurken, özel amaçlý çok
uzun veya çok kýsa öngörülen idare süreleri (Koyu renkli öz odunlu kalýn tomruk, fýçýlýk kalýn meþe tomruðu,
Ýnce endüstriyel kaðýtlýk odun vb. gibi.) ile araþtýrma
sonuçlarýna uymayan veya sehven hatalý öngörülen idare
süreleri de aþaðýdaki genel grafiðe yansýtýlmamýþtýr. Bu
grafikte, bir aðaç türüyle kaplý ormanlýk alanýn, göreceði
30
ana fonksiyonlar ile iþletme amaçlarý ve bonitet farklýlýklarýna göre deðiþik idare süreleri ile idare edilebileceði
anlaþýlmaktadýr.
Grafik incelendiðinde;
• Odun üretim amaçlý ayrýlan ormanlarda eski
tamimdeki idare sürelerine yakýn ancak daha uzun
idare süreleri öngörüldüðü,
• Odun dýþý ürün ve hizmet fonksiyonlu ormanlarda
ise odun üretim amaçlý ormanlardan daha yüksek idare
sürelerinin öngörüldüðü,
• Korunan alanlardaki ormanlarda ise genelde
aðaçlarýn fiziki, biyolojik ve patolojik ömürlerinin idare
süresi olarak dikkate alýndýðý dolayýsýyla en yüksek
idare sürelerinin öngörüldüðü anlaþýlmaktadýr.
Ýdare sürelerinin, 2829 nolu tamimde belirtilen
idare sürelerinden daha uzun olmasýna karar verildiðinde; yenilenecek orman amenajman planlarýndaki
periyodik gençleþtirme alanlarý küçülür, buna baðlý
olarak gençleþtirme olanaklarý, biyolojik çeþitlilik, odun
kalitesi, topraküstü ve toprak içindeki karbon miktarý
artar. Ancak en yüksek odun hasýlatý ve orman randý
amaçlý iþletilecek ormanlarda idare süresinin daha kýsa,
en yüksek odun kalitesinin (Kalýn çaplý, budaksýz ve
uzun boylu vb. özellikli tomruk) amaçlandýðý ormanlarda daha uzun idare sürelerinin kararlaþtýrýlmasý uygun
olacaktýr.
Fonksiyonel orman amenajman planlamasý
sürecinde, plan ünitelerine ait ormana atfedilecek
fonksiyonlar ve iþletme amaçlarýný dikkate alarak
ayrýlan iþletme sýnýflarýna ve/veya daha alt planlama birimlerine ait ormanlarýn, yetiþme muhiti özellikleri ile
bonitet dereceleri, aðaç türü ile doðal ve patolojik
ömürleri hatta tohum tutma ve tohumdan düþme
yaþlarý, talep edilen ürün ve hizmet çeþidi ile kalite
derecesini ve bütün bunlarý dikkate alan planlama ve
uygulama metodlarýný çok iyi tespit etmek gerekir.
Yukarýda detaylý olarak izah edilen konular
çerçevesinde mahalli birimlerce Orman Ýþletme
Müdürlükleri düzeyinde hazýrlanan, idare süreleri ve bu
sürelerde ulaþýlabilecek amaç çaplarý iliþkilerini aðaç
türleri itibariyle gösteren cetveller düzenlenmiþtir.
Ýdare süreleri yeniden belirlenirken aþaðýdaki hususlara
dikkat edilmesi gerekir;
• Gençleþtirilmeye ayrýlacak Periyodik alanýn
gençleþtirme süresi 10 yýl olan planlama ünitelerinde
(Hýzlý geliþen aðaç türü meþcereleri veya kýsa idare
müddetli ünitelerde) idare süresi 10 yýlýn katlarý kadar
(20, 30, 80 yýl gibi) olmalýdýr.
• Gençleþtirilmeye ayrýlacak Periyodik alanýn
gençleþtirme süresi 20 yýl olan planlama ünitelerinde
Ýdare süresi 20 yýlýn katlarý kadar (100, 120, 180,
200 yýl gibi) olmalýdýr.
• Koruya tahvil, aðaçtürü deðiþikliði, kötü kaliteli
meþcereleri iyi kaliteliye dönüþtürme vb. gibi amaçlý
özel planlama ünitelerinde ise gençleþtirmeye baþlanmasý gereken yaþ, geçici idare süresi olarak tespit edilir
ve buna uygun gençleþtirme çalýþmalarýnýn tamamlanmasýndan sonra oluþacak meþcereler için daha sonra
iþletme amaçlarýna uygun idare süreleri yeniden
yukarýdaki esaslar çerçevesinde kararlaþtýrýlýr.
• Yaþ sýnýflarý metoduyla iþletilmeyecek veya yaþ
sýnýflarý düzenlemesi yapýlmayacak aynýyaþlý maktalý
olarak idare edilecek ormanlarda (Odun dýþý ürün ve
hizmet fonksiyonlu, korunan alanlardaki ormanlar) ise
amaca uygun olgun meþcerelerin gençleþtirilmesi için en
uygun olacaðý yaþ idare süresi olarak kararlaþtýrýlýr.
Planlama ünitesinde ait ormanlarda yaþ sýnýfý alanlarýnýn
eþitlenmesine çalýþýlmaz, gençleþtirilme sýrasý gelen
meþcereler özel gençleþtirme süresi içinde gençleþtirilerek idare süresi sonuna kadar bakýmlarý yapýlýr.
• Deðiþikyaþlý, Devamlý orman ve Göknar Seçme
gibi çap sýnýfý metoduyla iþletilecek ormanlarda ise
idare süresi söz konusu deðildir.
• Bu baðlamda idare süreleri, mahalli birimler
tarafýndan planlama üniteleri için planlama süreci
içerisinde kesin olarak kararlaþtýrýlmalý, bu süreçte
mevcut araþtýrma ve anvanter sonuçlarýna göre hazýrlanmýþ mahalline uygun meþcere hasýlat tablolarýndan,
mevcut eski planlarýndaki aðaç hacým ve artým tablolarýndaki bilgilerden ve diðer mahalline has olan
inceleme sonuçlarýndan faydalanýlmalýdýr. Ýdare süresi
ne kadar iyi tespit edilirse ormanýn fonksiyonu ve
iþletme amacý da o kadar yüksek deðerde gerçekleþmiþ
olacaktýr.
• Yukarýda bahsedilen tüm konular Teknik bir
Rapor þeklinde Ýdare Süreleri ve amaç çapý iliþkilerinin
deðerlendirilmesi ve idare sürelerinin kararlaþtýrýlmasýnda yol göstermek amacýyla resmi bir yazýyla
Orman Bölge Müdürlüklerine de gönderilmiþtir. «
5-K
KAYNAKLAR
ERASLAN, Ý., 1981. Orman Ýþletmelerimizde Ýdare Süresi
Kýsaltmalarýnýn Etkileri ve Sonuçlarý üzerine araþtýrmalar. Ý.Ü
Yayýn No. : 2844, Orman Fakültesi Yayýn No. : 301, Ýstanbul.
ERASLAN, Ý. 1982: Orman Amenajmaný. Ý.Ü.Or.Fak.Yay.No:
3010/318.
ASAN, Ü.1991. Ýdare sürelerinin Orman Fonksiyonlarý
Yönünden Ýrdelenmesi. Or.Müh.Der., Sayý 2, s.8-9.
ANON. 1991: Orman Amenajman Planlarýnýn Düzenlenmesi,
Uygulanmasý Denetlenmesi ve
Yenilenmesi Hakkýnda
Yönetmelik, OGM, Ankara.
ANON. 1963-2006: Türkiye Orman Amenajman Planlarý,
OGM Arþivi, Ankara.
KIRIÞ, R., 2002. Orman Amenajmaný Ýle Ýlgili Mevzuat,
Ankara.
ANON. 2004. Türkiye Ulusal Ormancýlýk Programý 20042023.Çevre ve Orman Bakanlýðý, ISBN: 975-8273-64-7, Yayýn
No:266, Ankara.
31
OLGUN HALDEKÝ PEYZAJ AÐAÇLARININ
BUDANMASINDA DÝKKAT EDÝLECEK HUSUSLAR
Yrd. Doç. Dr. Emrah ÇÝÇEK*
Yrd. Doç. Dr. Haldun MÜDERRÝSOÐLU*
1. Giriþ
Bitki bakýmý konusunda en hýzlý geliþme gösteren
kavramlardan birisi budamadýr. Tekniðine uygun
budama, bir bitkinin kalitesini, büyüme hýzýný, ömrünü ve
estetiðini olumlu yönde etkileyebilmektedir. Ancak, bilinçsiz yapýlan budamalar bitkinin beslenme dengesini,
görünümünü ve saðlýðýný bozduðu gibi hastalýklara karþý
direncini de düþürmektedir.
Budama sadece olgun aðaçlara uygulanan bir bakým
tedbiri deðil, aðacýn tüm ömrü boyunca uygulanmasý
gereken bir bakým tedbiri olarak düþünülmelidir. Özellikle aðacýn gençlik döneminde yapýlan budamalar büyük
öneme sahiptir. Nitekim budama genç bir bitkiye uygulanabilecek en önemli bakým tedbiri olarak görülmektedir
(Zins ve Brown 2002). Bu yüzden ilerde ortaya çýkabilecek olumsuzluklarý erkenden düzeltmek ve temel bir
aðaç iskeleti oluþturmak için budama iþlemine bireyler
gençken baþlanmalýdýr.
Ülkemizde peyzaj aðaçlarýnda uygulanan budamalarýn
tekniðinden oldukça uzak ve bilinçsiz yapýldýðýný birçok
yerde görmek mümkündür. Mevcut boyut ve görünüþlerine çok uzun yýllar sonunda ulaþabilen bu muhteþem
varlýklar bilinçsiz budamalarla bir anda yok edilebilmektedir. Bu olumsuzluklarý önlemek için budama ile ilgili
evrensel bilgi birikiminin yerli literatüre kazandýrýlmasý ve
uygulamaya yönelik çok sayýda bilgili eleman yetiþtirilmesi büyük önem taþýmaktadýr.
Budama konusunda yerli literatür oldukça sýnýrlýdýr.
Bunlara örnek olarak Atay (1989), Ürgenç (1998), Dirik
(1999) ve Odabaþý vd. (2004) verilebilir. Ancak içlerinde
peyzaj aðaçlarýnýn budanmasý konusu en kapsamlý þekilde Dirik (1999) tarafýndan ele alýnmýþtýr. Söz konusu
çalýþmada aðaçlarýn yaþamlarý süresince geçirdikleri fizyolojik geliþme evreleri tanýtýlmýþ, daha sonra evrelere
göre uygulanmasý gereken budama prensip ve yöntemleri detaylý þekilde açýklanmýþtýr. Bu makalede ise esas
itibari ile olgun haldeki peyzaj aðaçlarýnýn budanmasý ve
dallarýn kesim tekniði üzerinde durulmuþtur. Verilen bilgilerin kolay anlaþýlabilir olmasý ve uygulayýcýlara kolaylýk
saðlamasý bakýmýndan çok sayýda þekle yer verilmiþtir.
2. Budama Nedenleri
Bir peyzaj aðacýnýn budanmasý güvenlik, saðlýk ve
estetik konularýný içermektedir (Bedker vd. 1995, Zins
ve Brown 2002, Gilman 2002). Güvenlik amacýyla
budama; aðaçtan düþüp yaralanmaya veya maddi zarara
yol açabilecek olan veya çeþitli yolarýn görüþ alanýný
engelleyen dallarýn aðaçtan uzaklaþtýrýlmasýný içerir.
Güvenlik budamasýna olan ihtiyaç, kendisine saðlanan
alanda daha fazla geniþleme yapmayan türlerin, yetiþme
ortamlarý dikkate alýnarak, önceden dikkatli bir þekilde
seçilmesi ile büyük ölçüde azaltýlabilir. Saðlýðý amaçlayan
budama; hastalýklý veya böcek arýz olmuþ dallarýn uzaklaþtýrýlmasý, bazý konukçu problemlerini azaltmak ve hava
akýmýnýn saðlanmasý amacýyla tepe tacýnýn gevþetilmesi
ve birbirine temas eden dallarýn kaldýrýlmasýný içerir.
Budama iþlemi, aðaçlarýn güçlü bir yapý geliþtirmesi ve
aðýr hava koþullarýnda meydana gelmesi olasý zararlarý
azaltmasý için iyi bir araç olarak kullanýlabilir. Kýrýk veya
zarar görmüþ dallarýn uzaklaþtýrýlmasý yaralarýn kapanmasýný büyük ölçüde kolaylaþtýrýr. Estetiði içeren budama
ise aðaçlarýn doðal özelliklerini (formunu) geliþtirmeyi
veya çiçeklenmeyi teþvik etmeyi içerir. Serbest büyüyen
aðaçlar doðal dal budanmasý yapmadýklarý için bu
budama þekli söz konusu aðaçlar için oldukça önemlidir.
Bütün odunsu bitkiler rekabet ve gölgelenmeye tepki
olarak dallarýný dökerler. Fotosentezden hayatlarýný
sürdürecek kadar karbonhidrat üretemeyen dallar ölür
ve sonunda gövdeden ayrýlýrlar. Oluþan yaralar yara
dokusu ile kapatýlmaya çalýþýlýr. Gövdeyle baðlantýsý zayýf
olan dallar rüzgar, fýrtýna ve kar vb. nedenlerle kýrýlabilir.
Bu þekilde doðal kuvvetlerle uzaklaþtýrýlan dallar çoðu
zaman kapanamayacak geniþ yara yýrtýklarýna neden olur.
Kültürel tedbir olarak budama, bu doðal iþlemlerin yerini
almak veya eksikliðini gidermek için kullanýlýr (Ryan
1994, Bedker vd. 1995).
Budama ihtiyacýný azaltmanýn en iyi yolu aðacýn doðal
formunu göz önünde bulundurmaktýr. Bir aðaca doðal
olmayan bir formu kabul ettirmek, sürekli bir bakým
garanti edilmedikçe, oldukça zordur. Uygun þekilde
yapýlan budama aðacýn yaþam güncünü, niteliðini ve
ömrünü artýrýrken, uygun olmayan budama onu yok edebilir.
Ýstenen nitelikte bir aðaç formunun ve yapýsýnýn oluþturulmasý amacýyla yapýlan budamalar bireyler genç iken
büyük önem taþýmaktadýr. Aðaçlar olgunlaþtýklarýnda,
budamanýn amacý aðacýn mevcut yapýsýnýn, formunun,
görünümünün ve saðlýðýnýn sürdürülmesi ile yer
deðiþtirecektir.
3. Yaygýn Budama Þekilleri
Olgun aðaçlarýn budanmasý esas itibariyle 'tepe
seyreltme budamasý', 'tepe yükseltme budamasý' ve 'tepe
alçaltma budamasý' olmak üzere üç grupta toplanmaktadýr (Bedker vd. 1995, Zins ve Brown 2002, Gilman
2002). Budamada dallarýn gövde veya birbirleriyle
baðlantý þekli büyük önem taþýmakta olup esas itibariyle
iki baðlantý þekli bulunmaktadýr (Þekil 1).
32
*A.Ý.B.Ü. Düzce Orman Fakültesi
A.- U Þeklinde
(Kuvvetli Baðlantý)
Tepenin % 67’si kalmalý
mak gerekli ise bu ilerleyen yýllarda yapýlmalýdýr. Birbirine
sürten dallarýn uzaklaþtýrýlmasýna öncelik verilmelidir.
Piramidal tepe yapýsýna sahip ibreliler, lider bir tepenin
düzeltilmesi hariç nadiren tepe seyreltme budamasýna
ihtiyaç duyarlar (Þekil 2, Bedker vd. 1995, Zins and
Brown 2002).
Tepe yükseltme budamasý
B- V Þeklinde
(Zayýf Baðlantý)
"U" þeklinde birleþme gösteren dallarýn baðlantýlarý
kuvvetli olup bu dallar budanmalýdýr (Þekil 1A). "V" þeklinde baðlantýlý dallar ise çoðunlukla baðlantý yerlerinde
baðlantýyý zayýflatan kabuk içerdiðinden zayýf baðlantý
gösterirler ve bu yüzden býrakýlmalýdýr (Þekil 1B).
Tepe seyreltme budamasý
Tepe seyreltme budamasý, esasen yapraklý türlerde,
aðacýn tepe tacý içine daha fazla ýþýk ve hava hareketi
saðlamak amacýyla bazý dallarýn seçilerek uzaklaþtýrýlmasýdýr. Amaç bir aðacýn mevcut yapý ve þeklini
sürdürmek ve geliþtirmektir. Kesilen yan dalarýn gövdeye
birleþtikleri noktadaki çaplarý, oradaki gövde çapýnýn ½3/4'ünden daha kalýn olmamalýdýr. Ayrýca aðacýn gereksiz
streslere maruz kalmamasý ve aþýrý su sürgünü oluþumunu önlemek için bir defada aðacýn canlý tepe tacýnýn
¼'den fazlasý kaldýrýlmamalýdýr. Eðer daha fazla kaldýr-
Þekil 2. Tepe seyreltme budamasý
Budama % 33
Þekil 1. Dallarýn birleþme þekilleri (Bedker vd. 1995)
Þekil 3. Tepe yükseltme budamasý
(Kesim dallarý mavi ve kesim noktalarý kýrmýzý iþaretli (Bedker vd. 1995)
Bu budama þekli esas itibariyle tepenin alt kýsmýndaki dallarýn uzaklaþtýrýlmasý iþlemidir. Amacý yayalara ve
araçlara görüþ alaný saðlamaktýr. Bazý türlerde gövde
üzerinde pas mantarý oluþumu da engellenmiþ olur.
Budamadan sonra canlý tepe tacý uzunluðunun aðaç
boyuna oraný en az 2/3 olmalýdýr (Þekil 3, Bedker vd.
1995, Zins ve Brown 2002).
Tepe alçaltma budamasý
En yaygýn þekli, bir aðacýn kendisine saðlanan yükseklikten daha fazla boylanmasý durumunda uygulanýr.
Bu budama þekli gövdelerde çürümelere yol açabilen
geniþ yaralara neden olabilir. Bu nedenle mecbur
kalmadýkça uygulanmamalý ve piramidal tepe oluþturan
aðaçlarda kesinlikle tercih edilmemelidir. Sýkça tepe
alçaltma budamasýna ihtiyaç duyulan aðaçlar için uzun
vadeli ve daha kesin bir çözüm ise aðacýn oradan kaldýrýlmasý ve yerine yeni bir aðacýn dikilmesidir. Yeni dikilecek
türün, mevcut yetiþme ortamýna ve saðlanan alan boyutlarýna uyum göstermesine dikkat edilmelidir. Kesit yüzeylerinde çürümeleri ve ona baðlý olarak dallarýn kurumalarýný önlemek için gövdelerin kesildiði yere en yakýn
dalýn gövdeyle birleþtiði yerdeki kalýnlýðý kesilen gövdenin
en az 1/3'ü kalýnlýðýnda olmalýdýr (Þekil 4 ve 8, Bedker vd.
1995, Zins ve Brown 2002, Gilman 2002).
33
geliþen 'dal yakasý' ve dalýn dip kýsmýnýn üst tarafýnda
aðacýn gövdesi boyunca az veya çok dal açýsýna paralel
uzanan 'dal kabuk sýrtý' belirlenmelidir. Uygun bir budama
kesimi hem 'dal kabuk sýrtý' hem de 'dal yakasýna' zarar
vermeden yapýlýr (Þekil 5). Düz kesimler (gövdeye silme)
gövde dokularýný yaralar, yaralarýn iyileþmesi çok gecikir
ve hatta çürümeyle sonuçlanýr.
Bazý durumlarda dal yakasý belirgin olmayabilir veya
dal ile gövdenin baðlantýsý kabuk içerebilir (Þekil 6). Dal
yakasýnýn belirgin olmadýðý ve dal kabuk sýrtýnýn belirgin
olduðu durumda, düþey eksen ile dal kabuk sýrtý arasýndaki açý kadar (a) bir açý (b) düþey eksenle oluþturularak
kesim yapýlýr (Þekil 6A). Dal yakasýnýn belirgin olmamasý
ve birleþim yerinin kabuk içermesi durumunda ise Þekil
6B'deki gibi kesim yapýlmalýdýr.
Düþey eksen
Kabuk
Ýçeriyor
Dal kabuk sýrtý
Budama
kesimi
Þekil 4. Tepe alçatma budamasý (Bedker vd. 1995)
4. Budama Kesimleri
Budama kesimleri gereksiz yaralanmalara ve kabuk
yýrtýklarýna neden olmamalýdýr. Bu kesimler sadece dal
dokusunu uzaklaþtýracak þekilde yapýlmalý, gövde
dokusu zedelenmemelidir. Dallarýn gövdeye birleþtiði
noktada dal ve gövde dokularý birbirinden ayýrt edilebilir
(Þekil 5). Eðer budama yapýldýðýnda sadece dal dokularý
kesilirse, gövde dokularý çürümeyecek ve oluþan yara
daha kýsa sürede kapanacaktýr. Budanacak dalýn çapý ne
kadar küçükse oluþan yaranýn iyileþmesi o kadar çabuk
olur (Bedker vd. 1995).
Yaþ dallarýn budanmasý
Bir dalýn uygun kesim yerini bulmak için, öncelikle
dalýn dip kýsmýnýn alt tarafýnda gövde dokusundan
Dal kabuk
sýrtý
Dal kabuk
sýrtý
Ölü dal
Yaþ dal
Dal yakasý
Dal yakasý
Þekil 5. Dal yakasýnýn belirgin olduðu hallerde kesim yerinin
belirlenmesi (Bedker vd. 1995)
A. Dal yakasý belirgin deðil
Budama
kesimi
B. Yaka yok ve birleþik yeri
kabuk içerir
Þekil 6. Dal yakasýnýn belirgin olmamasý (A) ve ayrýca birleþim
yerinin kabuk içermesi (B) hallerinde kesim yerinin belirlenmesi
(Zins ve Brown 2002)
Tekniðine uygun bir kesim 'dal kabuk sýrtýnýn' dýþýndan baþlar ve 'dal yakasýna' zarar vermeyecek þekilde
aþaðý doðru uzanýr kesim mümkün olduðu kadar gövdeye yakýn yapýlmalý ancak dal kabuk sýrtýnýn dýþýndan
baþlamalýdýr. Böylece gövde dokusu zedelenmez ve yara
kýsa sürede kapanýr (Þekil 5 ve 7A-B). Kesim bir dal
parçasý býrakacak þekilde gövdeden uzak yapýlýrsa dal
dokusu ölür, yara odunu dokusunun oluþumu gecikir,
gövde dokusundan yara odunu þekillenir ve yaranýn
kapanmasý gecikir. Çünkü yara yüzeyi ancak dal
parçasýnýn ayrýlmasýndan sonra iyileþmeye baþlar. Ayrýca
bu þekildeki budama kambiyumu öldüren kanser mantarlarýnýn içeri giriþine neden olabilir. Yapýlan budama
kesiminin kalitesi yara yüzeylerinin bir vejetasyon döneminden sonra incelenmesiyle deðerlendirilebilir.
Budamalarda kesit yüzeyinin temiz ve düz olmasýna
dikkat edilmelidir. Küçük dallarýn kesilmesinde kesilen dal
diðer elle desteklenmelidir. Eðer kesilen dal elle desteklenemeyecek kadar büyükse, kabuk yýrtýlmalarýný önlemek için üç aþamalý bir kesim yapýlýr (Þekil 7B). Büyük
canlý dallarýn üç aþamada kesilmesi olasý kabuk soyulmalarý önlemek bakýmýndan çok daha önemlidir. Bu kesimler;
34
Ýkinci kesim
Son kesim
Birinci
kesim
A. Küçük bir dalýn kesilmesi
B. Daha büyük bir dalýn kesilmesi
Þekil 7. Küçük (A) ve büyük (B) dallarýn kesilmesi
(Bedker vd. 1195)
Þekil 8. Tepe alçaltma budamasýnda kesim tekniði
(Bedker vd. 1995)
1. Birinci kesim gövdeden biraz uzak, dalýn altýndan
ve derin olmayacak þekilde (dal kalýnlýðýnýn 1/3'ü derinliðinde) yapýlýr. Bu kesim dal düþerken kabuðun soyulmasýný önler.
2. Ýkinci kesim birinci kesimin biraz dýþýndan, kýsa bir
dal parçasý kalacak þekilde tam yapýlýr ve esas dal gövdesi uzaklaþtýrýlmýþ olur.
3. Kalan dal parçasý "dal kabuk sýrtý" ve "dal yakasýnýn"
dýþýndan kesilerek uzaklaþtýrýlýr.
Ölü dallarýn budanmasý
Ölü dallarýn uzaklaþtýrýlmasý canlý dallarýn uzaklaþtýrýlmasýnda olduðu gibidir. Kesim yerinin belirlenmesi çok
kolaydýr. Çünkü büyümeye devam eden "dal yakasý" ve
"dal kabuk sýrtý" ölü daldan kolaylýkla ayrýlabilir. Þekillenen
yara odununun dýþýndan kesim yapýlýr ve gereksiz yaralamalara meydan verilmez. Büyük ölü dallar bir elle desteklenerek veya üç aþamalý kesim yapýlarak uzaklaþtýrýlmalýdýr (Þekil 5, Þekil 7B).
Dal ile gövdenin birleþtiði noktada gövdenin kesilmesi
Bu tür kesimlere esas itibariyle tepe alçaltma
budamalarýnda gereksinim duyulur. Uygun bir kesim "dal
kabuk sýrtýnýn" hemen üzerinden baþlar ve gövde boyunca "kabuk dal sýrtýna" paralel ilerler. Kesilecek gövde bir
elle desteklenemeyecek kadar büyükse Kesim iþlemi Þekil
9'da gösterildiði gibi yapýlmalýdýr. Gövde üzerinde kesim
yerinin altýndan bol miktarda su sürgünü oluþumunu
veya gövdenin daha düþük bir yan dala kadar ölmesini
önlemek için, kesim yan dal kalýnlýðýnýn gövdenin en az
üçte biri kalýnlýkta olduðu bir noktada yapýlmalýdýr (Þekil
8, Bedker vd. 1995, Gilman 2002).
5. Budama Zamaný
Ýbreli türler genel olarak yýlýn her döneminde budanabilirler. Fakat yara yüzeylerinden özsuyu ve reçine
akýþýný azaltmak için budamanýn vejetasyon dönemi
dýþýnda yapýlmasý uygun görülmektedir. Yapraklý türlerde
budama ise aðacýn iskeletini kolayca görebilmek amacýyla vejetasyon dönemi dýþýnda yapýlmalýdýr. Böylece
budamadan sonra yaranýn kapanmasý kolaylaþýr, yara
yüzeylerinden özsuyu çýkýþý azaltýlmýþ ve buna baðlý
olarak yara yüzeylerinin enfeksiyon riski düþürülmüþ
olur. Çünkü yeni yaralar ve bu yaralarýn yaydýðý kokular
aðaç hastalýklarýný yayan böcekleri kendine çeker. Genel
olarak en uygun budama dönemi geç sonbahar ve kýþ
dönemidir. Ölü dallar yýlýn her mevsimi budanabilir
(Bedker vd. 1995).
6. Budama Araçlarý
Baþarýlý bir budama için uygun aletlerin kullanýlmasý
gerekir. Budamada hangi aletin kullanýlacaðý büyük
ölçüde budanacak dallarýn büyüklüðüne ve yapýlacak
budama miktarýna baðlýdýr (Bedker vd. 1995).
• Çaplarý 2.5 cm'ye kadar olan dallarýn budanmasýn el
makaslarýyla yapýlýr.
• El makaslarýyla kesilemeyen biraz daha büyük dallar küçük budama testereleri ile (10 cm çapa kadar) veya
daha uzun aðýzlara ve daha büyük kollara sahip bahçývan
makaslarýyla (7 cm çapa kadar) kesilebilir.
• 10 cm'den daha kalýn çaplý dallarýn budanmasýnda
zincirli testereler (motorlu testereler) kullanýlýr.
Aðaçlarda yapýlan budamalarda 10 cm'den daha büyük
çaplý dallarýn budanmasýndan kaçýnmak için budamalar
dallar küçükken yapýlmalýdýr.
• Ulaþýlamayacak mesafedeki dallarýn budanmasýnda
uzun kollu budama aletleri kullanýlmalýdýr. Bu aletlerle
genellikle 5 cm çapa kadar olan dallar budanabilir.
6. Kaynaklar
Atay, Ý., 1989. Orman bakýmý. Ý.Ü. Yayýn No. 351/400, Ýstanbul.
Bedker, P.J., O'Brien, J.G., Mielke, M.M., 1995. How to prune
trees. USDA Forest Service. Northeastern Area and Private
Forestry, NA-FR-01.
Dirik, H. Ornamental aðaçlarýn budanmasý. Ý.Ü. Orman Fak.
Derg. B Serisi, 45(3-4), 42-56.
Gilman, E.F., 2002. An illustrated quide to puning. Second
Edition. Delmar Publisher, Albany.
Odabaþý, T., Çalýþkan, A. ve Bozkuþ, H.F., 2004. Orman bakýmý.
Ý.Ü. Orman Fak. Yayýn No: 4458/474.
Ürgenç, S.Ý., 1998. Genel plantasyon ve aðaçlandýrma tekniði.
Ý.Ü. Orman Fak. Yayýn No: 3997/444, Ýstanbul.
Zins, M. and Brown, D., 2002. Pruning trees and shrubs.
University of Minnesota, Extension Service. FO-00628.
35
BÝYOENERJÝ VE KARBON YUTAKLARI OLARAK
ORMANLARIN DÜNYADAKÝ ÝKLÝM DEÐÝÞÝKLÝÐÝNDEKÝ ROLÜ1
Çeviri: Dr. Hidayet KARAKURT*
Küresel iklim deðiþikliði günümüzdeki önemli çevre
konularýndan biridir. Ýklim deðiþikliði hakkýndaki deliller
artmakta ve bunun en önemli sebebinin insanlarýn sera
gazlarýnýn doðal döngüsüne müdahalesi olduðu
konusundaki mutabakat daha geniþ çevrelerde kabul
görmektedir (IPCC, 2001; Broadmeadow ve Matthews,
2003).
Sera gazlarýnýn adý bu gazlarýn güneþten gelen ýsýyý
dünyanýn atmosferinde tutma yeteneklerinden gelmektedir. Sera gazlarý içinde en önemlisinin karbon dioksit
(CO2) olduðu kabul edilmektedir. 20. yüzyýlýn baþlarýndan beri sera gazlarýnýn atmosferdeki oraný hýzla artmakta ve bunun iki sebebinin olduðu bilinmektedir:
• Fosil yakýtlarýn kullanýlmasý
• Araziden faydalanma þeklindeki deðiþmeler (özelikle ormanlarýn yok edilmesi)
1990'lý yýllar boyunca fosil yakýtlarýn yanmasýndan
kaynaklanan sera gazý emisyonlarýnýn yýllýk olarak 6,3 Gt
C (Karbon) olduðu tahmin edilmektedir (1 Gt C= 109
ton C). Yine ayný on yýl boyunca, dünyanýn özellikle
tropikal bölgelerindeki orman varlýðýndan 16,1 milyon
hektarlýk bir kýsmý, sonuçta yýllýk olarak 1,6 Gt C salýnmasýna yol açacak þekilde, orman dýþýndaki faydalanma
biçimlerine dönüþmüþtür (FAO, 2001). Kýsaca, atmosferdeki karbon miktarýnýn yýllýk olarak 3,3 Gt C arttýðý ve
kalan karbonun okyanuslardaki ve karalardaki vejetasyon tarafýndan eþit oranda alýndýðý tahmin edilmektedir
(IPCC, 2000a).
Bu sorunlar için kesin çözümler; fosil yakýtlarýn tüketiminin azaltýlmasý, ormanlarýn yok edilmesinin önlenmesi ve tahrip edilen ormanlarýn yeniden tesis edilmesi
þeklindedir. Bilim insanlarý insanlarý, fosil yakýtlara olan
baðýmlýlýðýn biyoenerjiyle azaltýlmasýnýn yanýnda, ormanlarýn azalmasýný tersine çevirerek veya orman sahalarýný
geniþleterek topraklarýn birer "karbon yutaðý" þeklinde
yönetilmesinin çözüm seçeneklerinden biri olduðunu
bildirmektedirler.
Aþaðýda verilen bilgiler sýkça sorulan on soruya þu
amaçlarla cevap verecektir:
• Giriþ ve ilgili temel kavramlarý açýklamak,
• Genellikle yanlýþ anlaþýlan hususlarý açýklamak,
• Potansiyel çözüm saðlayabilecek ilgili teknolojileri
ve sistemleri ana hatlarýyla açýklamak.
1. Biyoenerjiden kaynaklanan CO2 ile fosil yakýtlarýnki arasýnda ne gibi farklýlýklar vardýr?
Biyoenerji biyokütleden elde edilir (BIN, 2001;
EERE, 2005). Biyokütle bu amaçla oluþturulan tarým
sahalarýnda ve ormanlarda üretilir veya ormancýlýk, kereste sanayi ve tarým faaliyetlerinin bir yan ürünüdür.
Biyokütle ýsý enerjisi olarak doðrudan veya gaz, elektrik
veya sývý yakýt haline dönüþtürülerek kullanýlabilir. Fosil
yakýtlarla biyokütle arasýnda enerji üretimi arasýnda
önemli bir fark vardýr. Fosil yakýtlarýn yanmasýyla milyonlarca yýldan beri hapsedilen CO2 açýða çýkar. Tersine,
biyokütlenin yanmasýyla büyüyüp geliþen bitkilerin
absorbe ettikleri CO2, basitçe atmosfere geri döner ve
eðer büyüme döngüsünün ve hasadýn devamlýlýðý
saðlanýrsa net bir CO2 artýþý olmaz (Þekil 1).
Bioenerji elde ederken de genellikle fosil enerji kullanýlmaktadýr. Ancak araþtýrmalar göstermektedir ki,
burada kullanýlan fosil enerji miktarý üretilen biyoenerjinin sadece çok küçük bir kýsmý kadardýr. Enerji üretilen
orman ve tarým sistemleri için hesaplanan tipik enerji
bilânçolarýna göre, üretim aþamasýnda kullanýlan her bir
birim enerji baþýna kabaca 25 ila 50 birim enerji
üretilmektedir (Börjesson, 1996; Boman ve Turnbull,
1997; McLaughlin ve Walsh, 1998; Matthews, 2001;
Elsayed ve ark., , 2003). Daha fazla fosil yakýt harcanarak enerji kullanmak gereken sývý biyoenerji üretiminde kullanýlan bir birim için kabaca 4 ila 5 birim enerji üretilmektedir, ancak bu durumda bile fosil yakýt tüketimi azalmaktadýr (IEA, 1994; Gustavsson ve ark., ,
1995; Elsayed ve ark., , 2003). (Sývý biyoenerji
üretmedeki enerji bilânçosunun hesaplanmasý çok karmaþýktýr ve literatürde çok farklý rakamlar bulunmaktadýr, burada tahmini orta deðerler verilmiþtir).
Biyoenerjiden elde edilen bir birim elektrikten net karbon emisyonu fosil yakýtlarla elde edilenlerle
36
*Orman Yüksek Mühendisi
Þekil 1. Enerji bitkilerinde ve ormanlarda biriken ve bir termik santralde
tüketilen karbon döngüsünün gösterilmesi
a: CO2, yetiþen tarým bitkileri ve ormanlar tarafýndan yakalanýr.
b: oksijen (O2) açýða çýkar ve CO2 bitkilerdeki biyokütlede saklanýr.
c: hasat edilen biyokütledeki karbon termik santrale taþýnýr.
d: termik santral bitkiler tarafýndan yakalanan karbonu atmosfere salarak
biyokütleyi yakar.
Bu döngü bir bütün olarak ele alýnýrsa, biyokütlenin yanmasýyla net bir
CO2 emisyonunun olmadýðý görülecektir.
kýyaslandýðýnda emisyon 10 ila 20 kat daha az bulunmuþtur (Boman ve Turnbull, 1997; Mann ve Spath,
2000; Elsayed ve ark., , 2003).
2. Aðaçlar ve ormanlar nasýl bir karbon yutaðý olarak
davranýrlar?
"Yutak" terimi atmosferdeki sera gazýný uzaklaþtýran
bir süreç, faaliyet veya bir mekanizma için kullanýlýr
(UNFCCC, 1992). Vejetasyon ve ormanlar atmosferle
büyük miktarlarda sera gazý mübadele ederler. Bitkiler;
CO2'i, atmosfere oksijen saldýklarý fotosentez sürecinde
yakalar ve CO2'nin bir bileþeni olan oksijeni atmosfere
salarlar. Bitkiler solunum esnasýnda yakaladýklarý
CO2'nin bir kýsmýný atmosfere salarlar, ancak CO2'in
kalaný organik madde olarak depolanýr. Eðer bozuk
ormanlarýn veya ormansýz sahalarýn aðaçlandýrýlmasýyla
karbon stoklarý arttýrýlýrsa veya tarým sahalarýndaki veya
orman meþcerelerindeki karbon stoklarý iþletme uygulamalarýndaki bazý deðiþiklikler yoluyla arttýrýlýrsa, atmosferden daha fazla CO2 uzaklaþtýrýlmýþ olur. Mesela boþ
bir saha veya bir mera ormana dönüþtürülürse, atmosferden daha fazla CO2 uzaklaþtýrýlacak ve aðaç
biyokütlesinde saklanacaktýr. Bununla birlikte, yeni oluþturulan ormanlar karbon stoklarý sürekli arttýðý sürece
bir "karbon yutaðý" olabilirler. Solunum, aðaç ölümleri,
yangýn, fýrtýna, böcekler, zararlýlar ve hastalýklar yanýnda,
ürün hasadý ve benzeri diðer teknik ormancýlýk iþlemleri
yoluyla fotosentezle kazanýlana eþit miktara kadar karbon kayýplarýndaki azami sýnýrlara belirli bir zaman sonra
ulaþýlacaktýr. Hasat edilen odun, iþlenmiþ ara ve nihai
orman ürünlerine dönüþtürülmektedir. Odun (ahþap)
ürünleri þeklindeki bu karbon deposu ürün çürüyünceye
ve tamamen tahrip oluncaya kadar artacaktýr
(Matthews, 1996; Davidson ve Hirsch, 2001). Bu yüzden bir orman ve bu ormandan elde edilen odun ürünleri
atmosferdeki CO2'i uzaklaþtýrmada sýnýrlý bir kapasiteye
sahiptir, yani ormanlar sonsuz bir karbon yutaðý
deðildirler. Bununla birlikte, fosil yakýtlarýn yerine kullanýlan biyokütle ve biyoenerji üretimi sera gazý emisyonlarýný sonsuz olarak azaltma potansiyeline sahiptir.
Eðer bir orman sahasýndaki aðaçlar hasat edilir ve
yerine tabii tensil veya aðaçlandýrma yoluyla yeniden
orman tesis edilmezse veya orman örtüsü yangýn,
hastalýk gibi doðal felâketler sonucunda daimi olarak
kaybedilirse, mevcut karbon deposu kaybolacaktýr.
Tersine, bir biyoenerji programý belirli bir süre için uygulansa bile, fosil yakýtlara ikame olan biyoenerji ile
saðlanan faydalar tersine çevrilemez (geri döndürülemez). Karbon yutaðý oluþturmak veya fosil yakýtlarýn yerine biyoenerjiyi kullanmak üzere alýnan tedbirlerin
"devamlýlýðý" ile ilgili farklý bazý kaygýlar bulunmaktadýr.
Bunlar "devamlýlýk konusu" baþlýklý bilgi kutusunda ele
alýnacaktýr.
3. Aðaçlarýn hasat edilmesi ormanlarýn karbon
yutaðý olmasýný engeller mi?
Periyodik hasat yoluyla ticari ürün elde etmek için
yetiþtirilen orman meþcereleri (endüstriyel aðaçlandýr-
malar), periyodik olarak ürün alýnmayan meþcerelerden
(muhafaza ormanlarýndan) daha küçük karbon depolarýna sahiptirler (Þekil 2 ve 3), ancak bu hasatla
ormanýn yok edilmesini karýþtýrmamak gerekir.
37
Þekil 2. Bir karbon yutaðý olarak iþletilen bir meþcerede karbon birikmesi
(Meþcere benzer özellikte ve iþletme geçmiþine sahip olan bir aðaç topluluðu olan orman parçasýna denir. Bu örnek, Ýngiltere'deki bir çýplak saha
üzerine dikildiði kabul edilen ortalama bir Sitka ladini meþceresi esas alýnarak hazýrlanmýþtýr.)
Burada büyümenin (artýmýn, geliþmenin) veya karbon birikmesinin dört
safhasý görülmektedir:
a: tesis safhasý, b: hýzlý (güçlü) geliþme safhasý, c: olgun safha, d: uzun
vadeli denge safhasý.
Onlarca yýla bakýldýðýnda; meþcere tesisinin baþlangýcýnda toprak üzerindeki karbon deposunda bir artýþtan sonra, doðal bozulmalardan (tahribat) ve
sahadaki ölü (kuru) odunun oksitlenmesinden kaynaklanan kayýplarla karbon birikmesi dengelendiði için karbon depolarýnda artma veya azalma
meydana gelmemektedir. Uzun vadeli karbon depolarýndaki dengede kýsa
çizgiler (e) düþük, uzun çizgiler ise yüksek deðerleri gösterecek þekilde karbon dinamiðinin iki örneði bulunmaktadýr. Toprak, ölü örtü ve kaba odun
enkazý burada dikkate alýnmamýþtýr.
Þekil 3. Üretim yapýlan bir meþcerede tesisten itibaren karbon birikmesi
Meþceredeki aðaçlar orman ürünü ve belki biyoenerji elde etmek için periyodik olarak kesilir (zamanlar dik oklarla gösterilmiþtir) ve kesilenlerin yerine yeni bir meþcere oluþturmak için fidanlar dikilir. Birkaç idare süresi
boyunca bakýldýðýnda meþcerenin baþlangýçtaki tesisinde toprak üstündeki
karbon deposunda bir artýþtan sonra büyüyüp geliþen aðaçlarda karbon
birikmektedir. Biriken bu karbon, ürünlerin hasadýyla ortamdan kaldýrýldýðý
için, karbon birikmesinde artma veya eksilme olmamaktadýr. Uygulamada
bir orman, þekilde gösterildiði gibi farklý zamanlarda tesis edilen ve hasat
edilen birden çok meþcereden oluþmaktadýr. Bu yüzden, ormanýn
tamamýnýn ortalamasý alýndýðýnda karbon depolarýndaki birikme kesik
çizgilerde gösterilen zamana baðlý ortalama tahmine benzemektedir.
Orman (odun ürünleri ve biyoenerji) dýþýndaki etkiler dikkate alýnmamýþtýr
(3. Soru'ya bakýnýz).
Ormanýn yok edilmesinden orman örtüsü bulunan
bir sahayý orman olmayan bir sahaya çevirme anlaþýlmaktayken, sürdürülebilir odun (orman ürünü) üretimiyle, belirli bir döngüyle/rotasyonla devamlý hasat ve
yetiþtirme kastedilir. Odun üretimine yönelik olarak
iþletilmek üzere yeni tesis edilen bir orman, korunan
bir orman alaný (muhafaza ormaný) gibi bir karbon
yutaðýdýr, ancak her ikisinin karbon depolama
seviyeleri ve ulaþtýklarý yaþlar farklýdýr.
Odun ürünleri bizzat birer karbon depolarýdýr. Odun
ürünlerinden daha çok faydalanarak, bu depolarýn
büyüklüðü arttýrýlabilirse, bunlar karbon yutaklarý olabilir. Bundan baþka, odun ürünleri daha önemli baþka
bir role de sahip olabilir. Odun ürünleri yenilenebilir ve
malzeme olarak nispeten verimli enerji kaynaklarýdýrlar.
Bu yüzden enerjiyi daha verimli kullanan malzeme
olarak odundan faydalanarak sera gazý emisyonlarýný
azaltmak mümkündür (Þekil 4). Bu durum evlerdeki ve
sanayideki çeþitli uygulamalarda kullanýlan diðer
malzemelerin bir ikamesi olarak odundan faydalanmanýn arttýrýlmasýna baðlýdýr. Mesela, bazý ülkelerde
farklý malzeme karýþýmlarýyla gereken enerji üzerine
yapýlan bir araþtýrmada odunun yeni binalarýn inþasýnda %30-85 oranlarýnda kullanýlmasýyla sera gazý
emisyonlarý azaltýlabileceði iddia edilmektedir
(Buchanan ve Honey, 1995). Bir binanýn ýsýtýlmasý, bir
evin inþa edilmesinden itibaren ömrü boyunca saldýðý
sera gazý toplamýnýn %90'ý kadardýr. Burada evleri ýsýtmak için biyoenerjinin önemli bir rolü vardýr. Ýster
inþaat malzemesi isterse yakýt olarak kullanýlsýn, hasat
edilen odunun asýl katkýsý; karbonun odun içinde fiziksel olarak tutulmasýndan (kalmasýndan) çok, diðer
malzemelerin veya fosil yakýtlarýn yerine geçmesiyle
(ikameyle) gerçekleþmektedir.
Devamlýlýk Konusu
Þekil 4. Diðer malzemelerin yerine odun kullanýldýðýnda emisyondaki potansiyel azalma
Burada bir kilometre enerji nakil hattý inþa etmek amacýyla emprenyeli
ahþap tel direði, beton direk veya çelik borudan yapýlma direk kullanýldýðýnda sera gazý emisyonu, tahminleri bertaraf etmenin etkilerini de
içerecek þekilde gerekli CO2 eþdeðeri olarak ton birimiyle gösterilmiþtir.
(Richter, 1998.)
Devamlýlýk konusu
25 yýl boyunca çalýþan ve enerji ihtiyacýný fosil yakýt kullanarak
karþýlayan bir fabrika örneðiyle, çok basit bir þekilde açýklanabilir. Diðer
taraftan, 25 yýl boyunca oluþan toplam CO2 emisyonunu telafi etmek
için oluþturulan ormaný düþünelim. Bu karbon yutaðýný muhafaza edebilmek için ilgili orman sahasý devamlý olmalýdýr (hasat edildiðinde veya
tahrip edildiðinde yenilenmelidir). Bununla birlikte, hangi tip koruyucu
tedbir alýnýrsa alýnsýn, bu ormanýn ormansýzlaþma, plansýz hasat veya
yangýn ve hastalýklar gibi doðal sebeplerden kaynaklanan gelecekteki
kaybýna karþý korunmasýný mutlak olarak garantilemek mümkün
deðildir. Emisyonlardaki azalma potansiyel olarak tersine çevrilebilir bir
durumdur ve kalýcý olacaðýnýn garantisi yoktur. Diðer taraftan eðer bu
fabrika ayný 25 yýl boyunca enerji ihtiyacýný karþýlamak için fosil yakýtlar
yerine biyoenerjiden faydalanacak þekle dönüþtürülürse, o zaman bu
fabrikanýn emisyonlarýndaki azalma geri döndürülemez ve bu yüzden
devamlýdýr.
Özel bir sahanýn sera gazý emisyonlarýný azaltmak için nasýl iþletileceðine yerel ölçekte karar verirken; toprak sahipleri biyoenerji üretimi
veya karbon yutaklarý arasýnda eþit olarak seçim yapmak için pratik
seçeneklere her zaman sahip olamayabilirler. Bu sebeple, burada
devamlýlýk konusu her zaman geçerli deðildir. Ýlk seçenek bir biyoenerji
tesisini desteklemek ve fosil yakýtlarýn belirli miktarýndan çýkacak
gazlarý devamlý olarak önlemek amacýyla yeni biyoenerji bitkileri ve
ormanlarý oluþturmak için ticari bir iþ kararý olabilir. Ýkinci seçenek
muhtemelen piyasa tarafýndan talep edilen kerestelik tomruk veya
kâðýtlýk odun gibi ürünleri saðlamak olarak amaçlanmýþ olabilir. Ancak
bu seçenek, karbon depolarýnýn seviyesini arttýrmak için iþletme biçiminde önemli deðiþiklikler gerektiren yeni veya mevcut ormanlarýn
iþletilmesini (yönetilmesini) kapsayabilir.
Belirli bir alanýn nasýl iþletileceðine karar verirken; gerekli bir deðerlendirme olmamasýna raðmen devamlýlýk konusu, ulusal ve uluslararasý
ölçekte net sera gazý emisyonlarýný azaltmayý hedefleyen alternatif tedbirlerin teþvikiyle ve finansmanýyla ilgili tartýþmalarda ve müzakerelerde
son derece önemlidir. Bu kapsamda dahi; ormanlarýn yok olmasý sonucunda karbon depolarýnda gelecekte meydana gelebilecek kayýplar
uygun muhasebe ve raporlama aþamalarýndan faydalanarak
kaydedilmiþse, devamlýlýðýn bozulmasý bir sorun olmayabilir.
4. Bir güç santraline biyoenerji temin etmek için ne
kadar saha gereklidir?
Biyoenerji kullanan ve elektrik üretmek üzere kurulmuþ 30 MW kapasitesindeki bir termik santrali ele
alalým (1 MW= 1 Mega Watt = 106 Watt). Bu Batý
Avrupa'da kabaca 30 000 evin elektrik ihtiyacý için
yeterlidir. Elektrik üreten bu termik santral için ihtiyaç
duyulan biyoenerji bitkilerini dikmek için 11 250 ha
sahaya ihtiyaç duyulacaðý tahmin edilmektedir. Ayný
sahalarda yetiþtirilecek daha uzun idare süreli orman
meþcerelerinin verimliliði enerji bitkilerinden biraz daha
düþük olacaktýr. Üretilen biyokütlenin çoðu býçký,
kaplama ve kaðýt elde etmek amacýyla kullanýlacak ve
yalnýzca küçük bir bölümü (belki %25'i doðrudan enerji amacýyla tahsis edilebilecektir (Börjesson ve ark., ,
1997). Bu tahminler hasat esnasýnda sahada doðrudan üretilenler dikkate alýnarak yapýlmýþtýr. Kereste
üretimi ve odunun iþlenmesi esnasýnda bir yan ürün
olarak çýkan yakacak odun burada hesaba katýlmamýþtýr, ancak bunun üzerinde de durmak gerekir. Bir
örnek olarak bu termik santrale temin edilecek
biyokütlenin %10'u ormandaki yan ürünlerden (tomruk üretimi esnasýnda oluþan deðerlendirilemeyen
38
artýklardan) ve kalan %90'ý ise biyoenerji bitkilerinden
elde edilecekse, yaklaþýk olarak 20 000 hektarlýk bir
sahaya ihtiyaç duyulacaktýr. Uygulamada, mevcut biyoenerji termik santrallerinde yalnýzca elektrik deðil,
ayrýca endüstride kullanýlmak veya evleri ýsýtmak üzere
ýsý da üretilmektedir. Bu durum, belirli bir miktarda
enerji elde etmek için gerekli alaný azaltarak toplam
enerji verimliliðini de arttýracaktýr.
Enerji bitkisi yetiþtirilecek saha miktarý nasýl hesaplanýr?
Termik santralin gücü 30 MW'dir. Yýl boyunca tam kapasitede 6
000 saat çalýþacaktýr. Termik santral bu durumda her yýl 30 x 6.000 =
180 000 MW saat elektrik enerjisi üretecektir. Bu termik santral %40
verimlilikte çalýþýrsa, çýktý enerjisi olarak 180 000 MW saat elektrik
enerjisi üretebilmek için 180 000 / 0,4 = 450 000 MW saat kadar biyoenerjiyi girdi enerjisi olarak yakmaya ihtiyaç duyacaktýr. Enerji bitkilerinin ve orman aðaçlarýnýn biyokütle olarak her kuru madde tonunun
yaklaþýk 4 MW saat kadar enerji deðeri olduðu kabul edilir. Bir yýl bir
hektar büyüklüðündeki sahanýn biyokütle olarak 10 ton kuru madde
üretecek þekilde enerji bitkisine tahsis edildiði kabul edilsin. Bu örnek
için gerekli saha 450 000/ (4 x 10) = 11 250 hektar olacaktýr (1 hektar = 10 000 m2).
Gerekli orman sahasý nasýl hesaplanmaktadýr?
Þekil 3'deki örnek orman, hektarda yaklaþýk 70 ton karbon biriktirmektedir. Bu miktar karbon dioksit eþdeðerine çevirmek için 44 /12
ile çarpýlarak hektarda 257 ton CO2 bulunur. 30 MW gücündeki termik
santral kullandýðý fosil yakýta baðlý olarak her yýl 85 000 ila 150 000 ton
CO2'yi atmosfere salmaktadýr. Bu iki deðerden düþük olaný alýnýrsa, 30
yýllýk emisyonu telafi etmek için 30 x 85.000 / 257 = 9.922 hektar yeni
tesis edilecek hýzlý geliþen verimli bir ormana ihtiyaç duyulacaktýr.
(Yüksek olan emisyon deðeri alýndýðýnda sonuç 17.509 ha büyüklüðünde verimli bir orman olacaktýr.) Hasattan kaçýnýlan ve uzun vadede yüksek oranlarda karbon (Þekil 2'de uzun çizgiyle (f) gösterilmiþ
olup, hektarda 220 ton karbon) biriktiren ormanlardan 3 159 ila 5 576
hektar civarýnda bir orman alaný gerekecektir. Þekil 2'deki örneklerde,
80 yýl geçene kadar uzun vadeli karbon depolarýna tam olarak ulaþýlamamaktadýr. Bu durumda, söz konusu 30 yýl içinde emisyonlarýn tam
olarak telafi edilmesi bir gereklilikse, daha büyük orman sahasýna
ihtiyaç duyulacaktýr.
5. Bir termik santralden veya hareket eden bir otomobilden çýkan CO2 emisyonlarýný telâfi etmek için ne
kadar orman sahasý gereklidir?
Þekil 2 ve 3'deki örnek ormanlarý esas alarak 30
MW kapasitesinde olan ve fosil yakýt kullanan bir termik santralden 30 yýlda atmosfere salýnan CO2'i telafi
etmek için ormanýn nasýl iþletildiðine baðlý olarak 3
000 ila 18 000 hektar büyüklüðünde yeni bir orman
(aðaçlandýrma) tesis etmek gerekmektedir. Saha
atmosferden uzaklaþtýrýlan karbonu sürekli olarak
depolayacaðý için, oluþturulan orman sahasý önceden
planlanmýþ bir þekilde devamlý olarak iþletilmelidir.
Bu sahadaki karbon depolarý bazý sebeplerle azalýr
veya kaybolursa, telafi etmek için baþka bir saha bulunmalýdýr. Eðer CO2 salýnmasý 30 yýldan daha fazla ise
ilave orman sahalarý oluþturulmalýdýr. Örnek termik
santrale fosil yakýtlarýn yerine biyoenerji bitkilerinden
enerji temin etmek için gereken saha tam 30 yýl boyunca fosil yakýtlardan atmosfere salýnan CO2'i uzaklaþtýrmak için gereken verimli orman alaný tahminleriyle
karþýlaþtýrýlabilir büyüklüktedir.
Bir sürücünün hayatý boyunca bir otomobilden
saldýðý CO2'i telafi etmesi için kabaca yarým hektar
sahaya ihtiyaç duyulur (Cannell, 1999; Maclaren,
2000). Bu bir kiþi için mütevazý bir orman sahasý gibi
görünebilir, ancak eðer dünyadaki bütün otomobil
sürücüleri buna kalkýþýrsa son derece büyük bir orman
sahasý gerekecektir.
6. Karbon yutaðý olarak veya biyoenerji ve odun
üretimi için hangi tip aðaçlar ve tarým bitkileri en iyisidir?
En uygun aðaç türünü seçerken; çevre, ekonomi ve
sosyal faktörler yanýnda Þekil 5'de açýklanan proje
amaçlarý da esas alýnýr. Eðer hedef enerji için biyokütle
üretimi ise yüksek oranda biyokütle üretimi önem
kazanacak, böylece biyokütle bitkileri ve hýzlý geliþen
aðaç türlerini esas alan kýsa idare süreli orman sistemleri uygun olacaktýr. Eðer niyet kâðýtlýk odun, odun
yongasý ve biraz da tomruk ise, o zaman çeyrek yüzyýlý
aþan idare süreleriyle iþletilen hýzlý geliþen aðaç türleri
çoðu zaman uygun olacaktýr. Diðer taraftan; asli amaç
uzun vadeli karbon deposu tesis etmek ve bunu korumak ise; bu durumda proje baþlangýcýnda hýzlý karbon
yakalamayý ön plana çýkarmaktan çok, uzun vadeli karbon deposu tesis edilmeli ve korunmalýdýr. Bu durumda, uzun süre yaþayabilen aðaç türlerini esas alan bir
iþletme uygulamasýný (belki doðal gençleþtirmeyi ve
süksesyon süreçlerini) tercih etmek gerekecektir. Bir
ormanda yonga odununa ve kâðýtlýk oduna ikinci derecede öncelik verilecek þekilde dayanýklý kereste üretimi
amaçlanabilir. Bu amaca ulaþmak uzun ömürlü aðaç
türlerinin iþletilmesiyle veya arzu edilen ürün karýþýmýna yönelik olarak hýzlý büyüyen ve uzun ömürlü aðaç
türlerinin uygun bir þekilde bir arada kullanýlmasýyla
mümkündür.
7. Ayný saha hem karbon yutaðý olarak hizmet
etmek hem de biyoenerji ve lif üretmek amacýyla
iþletilebilir mi?
Özellikle bölge ölçeðinde biyoenerji, odun üretimi
amacýyla ve karbon yutaðý olarak iþletme için birçok fýrsat bulunmaktadýr. Mesela, daha önce kültür bitkisi
yetiþtirilen veya tahrip olmuþ sahalar üzerinde enerji
elde etmek için bir orman veya enerji bitkileri tesis
etmek topraðýn üzerindeki karbon yoðunluðunu arttýrabilir. Böylece bu sahada enerji ve/veya lif için yeni
bir biyokütle üretimi garantilenmiþ olacaktýr. Bazý enerji bitkisi plantasyonlarýnda ve orman meþcerelerinde
üretimi azamiye çýkarmak için, sahanýn bir bölümünü
yüksek oranda karbon stoklarýna sahip korunan bir
orman olarak ayýrarak, birim alandan belirli deðerlere
kadar biyoenerji ve odun üretimini azami hale getirecek
alternatif iþletme biçimleri uygulanabilir.
Odun üretimini azamiye çýkarmak için aralama
yapýlan (birim alandaki aðaç sayýsý seyreltilen) ve aralamayla çýkarýlan ürünlerden biyoenerji elde etmek için
faydalanýlan orman meþcereleri gibi odunun ve biyoenerjinin birleþik üretildiði örnekler bulunmaktadýr. Ayrýca
hasattan sonra kalan üretim artýklarý ve býçkýlýk tom-
39
Tercih edilen fayda
ruklardan arta kalan odun parçalarý ve iþleme tesislerindeki (fabrikalardaki) odun artýklarý biyoenerji
amacýyla deðerlendirilmektedir. Hasat edilen odundan
doðrudan bir ürün üreterek faydalanmak mümkün
olduðu gibi arka arkaya birkaç defa ara ürün elde
ederek de kullanýlabilir. Nihai ürün, faydalý ömrü boyunca hizmet ettikten sonra enerji elde etmek için kullanýlabilir. Faydalanýlan modern biyoenerjinin önemli bir
kýsmý diðer odun ürünü olarak yakacak odundan ve
orman endüstrisindeki atýk ürünlerden oluþmaktadýr.
20. yüzyýlýn sonunda halen, yakacak odun dünyada
hasat edilen odunun %50'den fazlasýný oluþturmaktadýr (Solberg, 1996).
Enerji bitkileri
ve/veya kýsa
idare süreli
baltalýklar
Kýsa idare süreli
baltalýklar ve hýzlý
geliþen aðaç türleri
Hýzlý geliþen ve
uzun ömürlü aðaç
türlerinin karýþýmý
Uzun ömürlü
aðaç türleri
Þekil 2. Bir karbon yutaðý olarak iþletilen bir meþcerede karbon birikmesi
(Meþcere benzer özellikte ve iþletme geçmiþine sahip olan bir aðaç topluluðu olan orman parçasýna denir. Bu örnek, Ýngiltere'deki bir çýplak saha
üzerine dikildiði kabul edilen ortalama bir Sitka ladini meþceresi esas alýnarak hazýrlanmýþtýr.)
Burada büyümenin (artýmýn, geliþmenin) veya karbon birikmesinin dört
safhasý görülmektedir:
a: tesis safhasý, b: hýzlý (güçlü) geliþme safhasý, c: olgun safha, d: uzun
vadeli denge safhasý.
Onlarca yýla bakýldýðýnda; meþcere tesisinin baþlangýcýnda toprak üzerindeki karbon deposunda bir artýþtan sonra, doðal bozulmalardan (tahribat) ve
sahadaki ölü (kuru) odunun oksitlenmesinden kaynaklanan kayýplarla karbon birikmesi dengelendiði için karbon depolarýnda artma veya azalma
meydana gelmemektedir. Uzun vadeli karbon depolarýndaki dengede kýsa
çizgiler (e) düþük, uzun çizgiler ise yüksek deðerleri gösterecek þekilde karbon dinamiðinin iki örneði bulunmaktadýr. Toprak, ölü örtü ve kaba odun
enkazý burada dikkate alýnmamýþtýr.
8. Sahalarýn bir karbon yutaðý veya enerji üretimi
amacýyla iþletilmeleri biyolojik çeþitliliði ve diðer çevre
özelliklerini nasýl etkileyecektir?
Araziden faydalanma þeklindeki deðiþiklikler; biyolojik çeþitlilik, toprak kalitesi, peyzaj olarak görünüþü,
suyun alýnabilirliði ve kalitesi, akarsu ve göllerin kirlenmesi ve zehirli atýklarýn üretimi gibi çevre özellikleri
üzerinde olumlu ve olumsuz etkilere yol açabilir. Bu
etkiler karmaþýk ve sahaya özgü olduðundan burada
kýsaca konunun biyolojik çeþitlilik yönü ele alýnacaktýr.
Tahrip olmuþ veya yoðun kültür tedbirleriyle tarým
yapýlmýþ bir sahada enerji bitkileri veya orman tesis
edildiðinde ekosistem, tür veya genetik seviyede biyolojik çeþitlilik artmaktadýr. Bununla birlikte ormanlar
ve enerji bitkileri, sadece tür bakýmýndan fakir vejeta-
syonun yerine tesis edildiklerinde çeþitliliði arttýrabilirler.
Yakýt / lif üretimi ve karbon yutaklarý ve biyolojik
çeþitliliðin saðlanmasý arasýndaki iliþkiler (mübadele)
geniþ alanlarda verimli enerji bitkisi tarlalarý veya özellikle kýsa idare süreli yerli veya ithal türlerle tesis edilen
saf ormanlar oluþturulduðunda söz konusu olabilir.
Üretim ve biyolojik çeþitlilik arasýndaki mübadeleyi
(karþýlýklý iliþkiyi) hedef alan çok sayýda iþletme
seçenekleri mevcuttur. Genetik çeþitliliði saðlamak için
uygun tohum ve fidan seçme, yapýda bir çeþitlilik saðlamak için enerji bitkisi tarlasýnda farklý türlerin kullanýldýðý küme karýþýmlarý (yamalar) oluþturma ve
seçme orman (farklý yaþlardaki aðaçlarýn ayný
meþcerede bulunduðu orman) tesisleri bu seçenekler
arasýndadýr. Parçalanmýþ yetiþme ortamlarýný ve habitatlarý birbirine baðlayan yaban hayatý koridorlarýndan
faydalanma, sahanýn tamamýnýn ve týraþlanacak
sahanýn büyüklüðünü deðiþtirme, kimyasal girdileri
asgariye düþürme, toprak vejetasyonunu (ot ve çalý
tabakasýný) ayrýca tür ve yaþ (geliþme çaðý) karýþýmýndan faydalanma diðer iþletme seçeneklerindendir.
Karbon yutaklarýný azami seviyelere çýkarma ile biyolojik çeþitliliðin korunmasý arasýnda biyolojik çeþitliliði
koruma hedeflerine yönelik uygun bir çözüm bulunabilir.
9. Daha fazla biyoenerjiden faydalanarak ve biyokütlede karbon yutaklarý oluþturarak sera gazý emisyonlarýný azaltma potansiyeli ne kadardýr?
Birçok biçimde bulunan biyoenerji dünyadaki asli
enerji tüketiminin kabaca %11'i kadardýr ve miktar
olarak yýllýk 44 EJ'dir (1 EJ (exajoule) = 1018
joule'dür). Bu miktarýn 6 EJ'lik kýsmý sanayileþmiþ
ülkelerde (OECD ülkelerinde) esasen verimli bir
dönüþtürmeyle kullanýlmaktadýr. Kalan 38 EJ'lik kýsým
ise büyük ölçüde geliþmekte olan ülkeler tarafýndan
geleneksel biçimde düþük verimlilikte yakacak odun
olarak kullanýlmaktadýr (IEA Statistics, 2000a, b).
Saðlanan toplam enerji içindeki biyoenerjinin payýný arttýrmak için mevcut biyokütleden faydalanma verimliliðini arttýrmanýn yanýnda biyokütleden daha çok faydalanmanýn yollarý aranabilir. 2050 yýlýnda sera gazý
emisyonlarýnýn yýllýk olarak 1,4 ila 4,2 Gt C olacaðý veya
fosil yakýt emisyonlarýnýn 2050 yýlýndaki tahmini olarak
kabaca %5 ila %25 oranýnda azalmasýna götürecek
þekilde (IPCC, 2000b); biyoenerjinin dünyadaki toplam
katkýsýnýn 95 ila 280 EJ arasýnda olacaðý tahmin
edilmektedir (Hall ve Scrase, 1998). Biyoenerji kaynaklarýndan saðlanan teknik bakýmdan mümkün azami
enerjinin 1 300 EJ'yi aþacaðý tahmin edilmektedir
(IPCC, 2000b).
Dünya ölçeðinde gelecekteki 50 ila 100 yýl içinde
karbon yutaklarýný arttýrmayý teþvik edecek potansiyel
yöntemler bulunabilir. Ancak vejetasyondaki karbon
stoklarýný arttýrmada ekolojik ve uygulanabilir sýnýrlara
ulaþýlacak, ayrýca alýnmasý ve benimsenmesi gereken
40
baþka tedbirlere de ihtiyaç duyulacaktýr. Bu sebeple,
karbon yutaklarýný artýrabilecek bu potansiyel yöntemlere, gelecekte muhtemelen yeni oluþturulan ormanlardan ve benimsenen tarým sistemlerinden biyoenerjinin
çoðu saðlanarak, daha fazla biyoenerji üretimi gerçekleþtirilerek ulaþýlabilir. Canlý vejetasyondaki ve biyokütlede karbon depolarýyla kýyaslandýðýnda veya fosil
yakýtlarýn tüketiminin ikamesi olarak odun ürünlerinin
potansiyeliyle karþýlaþtýrýldýðýnda, nihai odun (orman)
ürünlerindeki potansiyel karbon yutaðý çok küçük bir
orandýr (Winjum ve ark., , 1998) (3. Soru'ya bakýnýz).
Emisyonlardaki potansiyel azalma nasýl hesaplanmaktadýr?
Emisyonlardaki azalma yüzdesinin tahmini, herhangi bir faaliyette
bulunulmaksýzýn fosil yakýtlardan gelecekteki potansiyel CO2 emisyonlarýna dayanan tahminlerde bulunmayý gerekli kýlar. Bu tahminler; IPCC
(2000b) tarafýndan geliþtirilen fosil yakýtlara aþýrý baðýmlýlýðýn devam
ettiðini, enerji tüketiminde verimliliði arttýrmak veya yenilenebilir enerji
kaynaklarýndan faydalanmayý arttýrmak için asgari çaba gösterildiðini
kabul eden senaryolara odaklanmýþ tahminleri esas almaktadýr. Bununla
ilgili tahmini yaklaþýmlar 2050 yýlýnda CO2 emisyonlarýnýn 15 ila 25 Gt
C aralýðýnda olduðunu göstermektedir. Mesela, emisyondaki tahmini
azalma 4,2 Gt C olacaksa, 25 Gt C tahmini tutarý, yüzde olarak azalma
þöyle hesaplanabilir: 100 x 4,2 / 25 = %16,8.
10. Atmosferdeki CO2'yi azaltmada biyoenerjinin
bir rol oynamasý için halen mevcut bir teknoloji mevcut
mudur?
Doðrudan ýsý ve ýþýk kaynaðý olarak biyokütlenin
yakýlmasý insanlýðýn teknolojik baþarýlarý arasýnda ilk
sýrada yer alýr ve yeni teknolojiler kullanýlarak biyokütle
yakýtý mevcut iklim deðiþikliði sorununa bir çözüm sunabilir. Özellikle orman endüstrisinde biyokütle artýklarýndan ýsý ve elektrik enerjisi on yýllardýr ticari olarak
üretilmektedir, ayný yöntem þeker kamýþý sanayiinde de
uygulanmaktadýr. Basit yakma teknolojisi, katý fosil
yakýtlardan veya biyokütleden enerji elde etmede hâlâ
asýl yöntemdir. Biyokütleden enerji elde etmeyi daha
verimli hale getirmek için gazlaþtýrma gibi yeni teknolojiler geliþtirilmektedir. Sývý biyoyakýt üreten
biyokütlenin hýzlý pirolizi henüz pilot uygulama
safhasýndadýr ve yað yakýcýlarýn, dizel makinelerin ve
gaz türbinlerinin bu sývý yakýtlardan faydalanmalarý
halen araþtýrýlmaktadýr. Þeker kamýþýndan, mýsýrdan ve
kanoladan üretilen sývý yakýtlar geleneksel ulaþýmda
faydalanýlan yakýtlara ikame olarak endüstri ölçeðinde
kullanýlmaktadýr. Etanolün (etil alkol) bir taþýt yakýtý
olarak kullanýlmasý Brezilya gibi ülkelerde halen önem
taþýmakta olup ABD ve Avrupa Birliði ülkelerindeki
önemi de gittikçe artmaktadýr.
Ýkamet semtlerini, odunlu biyokütleden saðlanan ýsý
ile ýsýtma sistemleri bazý ülkelerde (özellikle Ýsveç,
Finlandiya ve Avusturya'da) halen tesis edilmiþtir ve
Kanada ve Ýngiltere gibi ülkelerde ise bu sistemlere
artan bir ilgi bulunmaktadýr. Bunun yanýnda, küçük
ölçekli gazlaþtýrma tesislerinden veya biyokütlenin fermantasyonuna dayalý basit teknolojilerden faydalanarak yerel ölçekte biyokütleden elektrik veya gaz
üretme potansiyeli olabilir.
Kaynakça
BIN (2001) Bionergy: Frequently Asked Questions. Bioenergy Information
Network website (http://bioenergy.ornl.gov/faqs).
Boman, U. R. and Turnbull, J. H. (1997) Integrated biomass energy systems
and emissions of carbon dioxide. Biomass and Bioenergy, 13, 333-343.
Börjesson, P. (1996) Energy analysis of biomass production and transportation. Biomass and Bioenergy, 11, 305-318.
Börjesson, P., Gustavsson, L., Christersson, L. and Linder, S. (1997) Future
production and utilisation of biomass in Sweden: potentials and CO2 mitigation.
Biomass and Bioenergy, 13, 399-412.
Broadmeadow, M. J. and Matthews, R. W. (2003) Forests, Carbon and
Climate Change: the UK Contribution. Forestry Commission Information Note 48.
Edinburgh:
Forestry
Commission
(http://www.forestresearch.gov.uk/pdf/fcin048.pdf/$FILE/fcin048.pdf).
Buchanan, A. H. and Honey, B. G. (1995) Energy and carbon dioxide implications of building construction. Energy and Buildings, 20, 205-217.
Cannell, M. G. R. (1999) Growing trees to sequester carbon in the UK:
answers to some common questions. Forestry, 72, 237-244.
Davidson, E. A. and Hirsch, A. I. (2001) Fertile forest experiments. Nature,
411, 431-433.
Elsayed, M., Matthews, R. W. and Mortimer, N. D. (2003) Carbon and energy balances for a range of biofuels options. United Kingdom Department of Trade
and
Industry
Report
B/B6/00784/REP
(http://www.forestresearch.gov.uk/pdf/fr_ceb_0303.pdf/$FILE/fr_ceb_0303.pdf).
EERE (2005). Energy Efficiency and Renewable Energy website
(http://www.eere.energy.gov/RE/biomass.html).
FAO (2001) Global Forest Resources Assessment 2000. Summary Report.
Food and Agriculture Organisation website (http://www.fao.org/docrep/meeting/003/x9835e/x9835e00.htm).
Gustavsson, L., Börjesson, P., Johansson, B. and Svennningson, P. (1995)
Reducing CO2 emissions by substituting biomass for fossil fuels. Energy, 20,
1097-1113.
Hall, D. O. and Scrase, J. I. (1998) Will biomass be the environmentally
friendly fuel of the future? Biomass and Bioenergy, 15, 357-367.
International Energy Agency (1994) Biofuels, energy and environment.
Policy analysis series.
International Energy Agency Statistics (2000a) Energy statistics of nonOECD countries 1997-1998.
International Energy Agency Statistics (2000b) Energy statistics of OECD
countries 1997-1998.
IPCC (1996) Climate change 1995. Impacts, adaptations and mitigation of
climate change: scientific and technical analyses. Contribution of Working Group
II to the second assessment report of the Interngovernmental Panel on Climate
Change. Cambridge: Cambridge University Press.
IPCC (2000a) Land use, land-use change and forestry. Watson, R. T., Noble,
I. R., Bolin, B., Ravindranath, N. H., Verardo, D. J. and Dokken, D. J., eds. Special
Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge: Cambridge
University Press.
IPCC (2000b) Emissions scenarios. Nakicenovic, N. and Swart, R., eds.
Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge:
Cambridge University Press.
IPCC (2001) Climate change 2001: the scientific basis. Houghton, J. T.,
Ding., Y., Griggs, D. J., Noguer, M., van der Linden, P. J. and Xiaosu, D., eds.
Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge: Cambridge University
Press.
Maclaren, J. P. (2000) Trees in the greenhouse: the role of forestry in mitigating the enhanced greenhouse effect. Forest Research Bulletin 219. Rotorua:
Forest Research.
Mann, M. K. and Spath, P. L. (2000) Life Cycle Assessment of electricity from
biomass versus coal in the USA. In: Robertson, K. A. and Schlamadinger, B., eds.
Bioenergy for mitigation of CO2 emissions: the power, transportation and industrial sectors. Proceedings of a Workshop organized by IEA Bioenergy Task 25, 2730 September 1999, Gatlinburg, USA. Graz: IEA Bioenergy Task 25, 37-44.
Matthews, R. W. (1996) The influence of carbon budget methodology on
assessments of the impacts of forest management on the carbon balance. In:
Apps, M. J. and Price, D. T., eds. Forest ecosystems, forest management and the
global carbon cycle. NATO ASI Series, I 40, 293-301.
Matthews, R. W. (2001) Modelling energy and carbon budgets of wood fuel
coppice systems. Biomass and Bioenergy, 21, 1-19.
McLaughlin, S. B. and Walsh, M. E. (1998) Evaluating environmental consequences of producing herbaceous crops for bioenergy. Biomass and Bioenergy,
14, 317-324.
Richter, K. (1998) Life Cycle Assessment of wood products. In: Kohlmeier,
G. H., Weber, M., and Houghton, R. H., eds. Carbon dioxide mitigation in forestry
and wood industry. Heidelberg: Springer-Verlag, 219-248.
Solberg, B. (ed.) (1996) Long term trends and prospects in world supply
and demand for wood and implications for sustainable forest management.
European Forest Institute Research Report 6. Joensuu: European Forest Institute.
UNFCCC (1992) Convention on climate change. UNFCCC website
(http://unfccc.int/essential_background/convention/items/2627.php).
Winjum, J. K., Brown, S. and Schlamadinger, B. (1998) Forest harvests and
wood products - sources and sinks of atmospheric carbon dioxide. Forest Science,
44, 272-284.
Hazýrlayanlar: Robert MATTHEWS ve Kimberly ROBERTSON
IEA Bioenergy Task 38 "Greenhouse Gas Balances of Biomass and Bioenergy
Systems"
1- Matthews, R. and Robertson, K. 2005. Answers to ten frequently asked
questions about bioenergy, carbon sinks and their role in global climate change.
Second Edition. IEA Bioenergy Task 38. Joanneum Research
Forschungsgesellschaft mbH, Steyrergasse 17, 8010 Graz, Austria.
41
ÇEVRE BÝLÝNCÝ
M. Sadýk AYAN*
ÇEVRE: " Bir canlýnýn yaþamý üzerinde etkili olabilen
tüm faktörleri içeren bir eko sistemdir." Ekosistem
kavramý, "yaþanýlan yer veya alan, yaþama ortaklýðý"
anlamlarýný taþýr. Tüm canlýlarýn yaþam yerleri olan ekosistemlerde canlý ve cansýz arasýndaki iliþkileri ise Ekoloji
Bilim dalý inceler. Ekolojik dengenin bozulmasý çevrede
bir olaðan dýþý deðiþimi ifade eder ki, bir çevre kirlenmesi
anlamýný çaðrýþtýrmaktadýr. Çevre kavramý ise, bir çok
bilim dalýný ilgilendirmektedir. Bir canlý için yakýn ve uzak
çevresinden bahsedersek, dünya en geniþ çevre ve en
büyük ekosistemdir. Bir nehirde yaþayan bir balýk için,
yaþamýný sürdürdüðü, etkilendiði diðer canlý ve cansýz
varlýklarla birlikte bulunduðu bu nehir çevredir, onun
habitatýdýr (geliþme ortamý) Çok uzaklardan, atmosferden hatta evrenden herhangi bir þekilde gelen etkilerle
nehrin doðal dengesi deðiþip balýða etkide bulunuyorsa,
çevre bu etki alanlarýnýn bulunduðu diðer ekosistemlere
kadar uzanýr. Buna raðmen ,bir mikro organizma bir þiþe
su içerisinde yaþamýný oradaki tüm faktörlerle birlikte
sürdürüyorsa þiþedeki su ortamý onun çevresidir.
ÝNSAN ÝÇÝN ÇEVRE : " Ýnsanýn tüm sosyal, biyolojik,
fiziksel ve kimyasal faaliyetlerini sürdürdüðü ortam"
olarak tanýmlanýr: yani çevre " yer kürenin doðal kaynaklarýndan oluþan ve insanýn bu kaynaklar üzerinde
yaptýðý kültürel deðiþimleri de içine alan bir düzendir."
Ýnsanýn içinde yaþadýðý çevre ile temasý kaçýnýlamaz bir
olaydýr. Beþer olan insan ile içinde yaþadýðý çevre ayrýlmaz bir bütündür. Buna göre orman ekosistemi sadece
flora (bitkiler)ve fauna (hayvanlar) alemlerinden ibaret
olmayýp, insanla birlikte (orman köylüsü) tüm canlý ve
cansýzlarýn tamamýdýr. O halde orman ekolojisi orman
köylüsünü de hesaba katmak zorundadýr. Zira bir orman
köylüsü yaþamýnýn çoðunu bir orman içi köyde geçiriyor,
yöresi ormanlarýnda canlý-cansýz tüm etkileþimler ile
yararlý ve yararsýz oluyorsa, aðaçlarýn ve kayalarýn
dibinde hatýralarý var ise, onun habitatý ve çevresi orman
köyü ile birlikte ormandýr.
Ýnsanýn çevresi evindeki yatak odasýndan baþlayýp
tüm kapalý mekanlara, açýk mekanlara, kentsel ve kýrsal
mekanlarla birlikte dünyaya, atmosfere hatta evrene
kadar çok geniþ bir anlamý ifade eder.Ýnsan en mütekamil
varlýk olduðuna göre, çevresindeki her þey onun faydasý
ve hizmeti içindir. Ancak bilinç dýþý faydalanma hakký
yoktur. Ýnsan dýþýndaki tüm canlýlar ekosistemlerindeki
etkileþimlerini yaradýlýþlarýndaki var olan adeta programlaþtýrýlmýþ doðallýklarý ile iç güdüsel olarak yaparlar,
çevrelerindeki yaþamsal iþlevlerini sürdürür giderler.
Ýnsana gelince, tüm çevresi nimetlerinin külfetini düþünmek zorundadýr. Çevresinde; bilimsel, aktif, olumlu,
yapýcý, düzenleyici ve düzeltici davranmak doðasýnýn ve
yaradýlýþýnýn bir gereðidir. Bu durum ayný zamanda
sorumluluk da içermektedir. Maalesef doðal dengeyi ve
çevreyi bozan etkenlerin baþýnda da yine insanlardan
kaynaklanan çarpýcý etkileri söz konusudur. Ýnsanýn
çevresine yapay müdahaleleri doðaldýr. Ýnsan oluþunun
bir gereðidir. Ancak bunlarý bilinçle, bilimle çevreye ve
doðal dengeye zarar vermeden yapmak zorundadýr.
Günümüz insan yaþamýnýn yoðunlaþtýðý yakýn çevresi
kentsel mekanlardýr. Buralarda çeþitli ilim dallarýnýn
öðretileri doðrultusunda daha ziyade yapay davranarak
ama bilinçle hareketlerini kontrol etmelidirler. Orta
çevredeki mekanlar doðal ve yapay mekanlardýr(köyler,
tarým alanlarý). Buralarda yerine göre doðal bazen de
yapay kriterler kullanýlýr. Daha uzak çevredeki kýrsal
mekanlarda (ormanlar, daðlar,) tamamen doðal düþünmek, doðal çevreyi bozmadan tabiatý taklit etmek peyzaj
biliminin gereðidir. Bütün bunlar tam manasý ile bilimi,
bilgiyi ve bunlarýn sonucu olarak ta çevre bilincini gerekmektedir( ormanlarýn içerisine turistik tesis adý altýnda
betonarme binalarý yaptýran yetkililer, çevre gününde çok
alýmlý konuþsalar da çevre bilincinde deðillerdir).
Sabahleyin kalktýðý zaman pijamasýný yerlere atan, kapalý
mekanlarda sigarasýný içebilen, izmaritlerini yerlere atabilen hatta tükürebilen; teybin sesini açan, ormanlardan
usulsüz aðaç kesen, plansýz aðaçlar kestiren v.b….
insanlar konularýnýn uzmaný olacak kadar bilgili olsalar da
çevre bilincinden yoksundurlar(çevreci olamazlar).
ÝNSANIN ÇEVRE ETKÝNLÝKLERÝ : Canlý bir organizmanýn yaþayabilmesi için dýþ dünyasý ile mutlak surette
madde ve enerji alýþ veriþi yapmak zorundadýr. Orman
aðaçlarý ve bitkiler fotosentez olayý ile tipik bir örneði
teþkil etmektedirler. Teknolojinin ilerlemesi ile canlýlar ile
içinde yaþadýklarý çevre (ortam) arasýnda çoðu insan
unsurundan kaynaklanan sorunlar yaþanmaktadýr.
Bunlar giderek çözümlenmesi güçleþen hatta imkansýz
hale þuursuzca giden problemler olarak insanlýðý ve tüm
canlý hayatý tehdit eden boyutlara dönüþmektedirler. Son
yüzyýl içerisinde bunun farkýnda olan insanlýk;
- Çevre Kirlenmesi, - Çevre sorunlarý, - Çevre saðlýðý,
- Çevre Planlamasý, - Çevre düzenlemesi, - Doða düzenlemesi, - Çevre korumasý v.b…. gibi kavramlar üzerinde
yoðun çabalar sarf etmektedir. Bu sorunlarýn kaynaðýnda
þüphesiz insan, çevre iliþkileri her zaman vardýr.
19 uncu yüz yýlda baþlayan ve baþ döndürücü bir þekilde devam eden "endüstri devrimi" ve teknolojik
geliþmeler insanlýða medeni faydalar getirirken; insanlýk
için sosyal, ekonomik ve fiziksel yönden olumsuzluklar
içermekte, bazen felaketler sunmaktadýr. Kentsel ve kýrsal mekanlar ile doðal mekanlar arasýndaki insan iliþki ve
iþlevlerini olumsuz bir yönde etkilemiþ, istihdamýn daha
da azalmasý ile doðal ve sosyal dengeler bozulmuþtur.
Yani bir gürültü kirliliði, bir haset yozlaþmasý mevcuttur.
42
*Orman Yüksek Mühendisi
Ýnsanlarýn zengini de fakiri de artýk yaþadýklarý çevrede
mutlu deðillerdir( medeni imkanlarý çok fazla olsa bile).
Doðal ve sosyal dengeler öne çýkarýlmadan yapýlan bütün
arayýþlar da mutluluk getirmeyecektir. Sorun yaratmaksýzýn doðayý ve kaynaklarýný kullanmanýn yollarýný bulmak
gerekir. Bunun için; düzensiz kentleþme ve
þehirleþmelere yol açan nüfus hareketlerini kontrol
etmek, geliþmiþlik farklýlýklarýný ve ücret dengesizliklerini
gidermek, iþsizlik sorunlarýný çözmek zaruridir. Yetiþmiþ
insan gücüne iþ ve istihdam yetiþtirmek lazýmdýr. Ýnsanýn
çevresine etkileri kalkýnmýþlýk düzeyi ile doðru orantýlýdýr.
Bu etkiler olumlu olduðu kadar olumsuz da olabilmektedirler.
ÇEVRE
KÝRLENMESÝ:
Güncel çevre sorunlarýnýn
baþýnda gelir. Bilimsel olarak,
" Bir ortamýn fiziksel bileþiminde olmasý gerekenler
dýþýndaki her þey kirliliði
ifade eder." Yaþamýn söz
konusu olduðu her yerde
muhakkak kir yani artýk
maddeler bulunacaktýr. Doðal
çevre bozulmadýkça, çevre ile
etkileþen yaþam kirlenmeleri
doðal yapý içinde çözümlenebilir. Doðal yapýda ise kirleri çözümleyerek ya da filtre ederek ortadan kaldýran öðeler su, hava ve toprak
gibi çevre kaynaklarýdýr.
Su Sistemleri;
Yüzeysel sular
Denizler ve okyanuslar
Yer altý sularý'dýr.
Hava (Atmosfer) Sistemleri;
160 km. kalýnlýkta olup, 80 km.lik ilk kýsmýnda, % 21
oksijen, %79 azot ve çýkan diðer gazlar, "gazlar
okyanusu" olarak tüm canlýlara doðrudan yada dolaylý
yaþama kaynaðýdýr.
Toprak Sistemleri;
Ormanlar, daðlar, ovalar, sulak alanlarý, tarým alanlarý,
maden arazileri, kýyýlar, plajlar, tarihi alanlar, doðal parklar v.b….karþýlaþýlan her çevre sorununun su, hava ve
toprak gibi üç önemli öðeden hepsi, ikisi ya da biri ile
ilgisi vardýr. Çevre kirlenmesini yapan etkenlere gelince;
Hava (atmosfer)kirleten etkenler; Duman (yakýt
gazlarý v.s.), Kükürt oksit (SO3), Azot oksitleri (NO2),
Hidrokarbonlar, Karbon monoksit (CO),
Sularý kirleten etkenleri; Katý Maddeler, Çözülmüþ
maddeler, Bulanýklýk, Renk, koku, Tat, sýcaklýk ve
Kimyasallar
Topraðý kirleten etkenler (Çöp); Çöpün cam içeriði,
Çöpün kaðýt içeriði, Çöpün plastik içeriði, Çöpün metal
içeriði, Çöpün azot içeriði, Çöpün karbon içeriði, Çöpün
nem içeriði. Diðer içerikler hastane artýklarý
(enjektör,serum v.s), Çöpün sýzýntý suyu,
Ancak, bu etkenler arasýnda tam bir ayýrým söz
konusu olamaz. Çünkü toprak kirlenmesi yapan bir etken
ayný zamanda sularý da kirletebilir. Kirlenmeye sebep
olan artýklar ise;
Endüstriyel, Evsel, Tarýmsal, Kentsel, Madencilik,
Turizm (rekreasyon, eðlenme), Taþýným (trafik kazalarý),
Ticari, Eðitim v.b… sektörlerdir.
Ýnsan yaþamýnýn ulaþtýðý her yerde artýk ve atýk maddeler her zaman olacaktýr. Önemli olan bu maddelerle
birlikte oluþturduðu ortam içinde belirli sýnýrlarýnýn altýnda kaldýðý ve hava, su ve toprak gibi doðal ortamlar
tarafýndan çözümlenip absorbe edildiði, en iyisi yok
edilebildiðidir. Yapýlan sayým ve gözlemlere göre
Türkiye'yi;
- 1250'si hava kirliliði,
- 200'u ayný zamanda deniz ve nehir kirliliði,
- 550'si deniz ve nehir kirliliði olmak üzere,
- 2000 adet fabrika kirleticileri ile,
- 1000'den fazla endüstri bölgeleri ve atölyeler önemli kirleticilerdir.
Ancak tüm bu kuruluþlarýn sadece %6.3 ünde kirletmeye karþý önlemler alýnmýþtýr. (ÖZTAN 1985)
KÜRESEL KRÝZLER; Ýnsan oðlunun yakýn ve uzak
çevresinde yaptýðý müdahalelerindeki büyük hatalar ve
teknolojik geliþmelerin sonucu ozon tabakasýnýn (02+0
' 03 reaksiyonu) ozonca zengin olan bu atmosfer diliminin klorofloro karbon gazlarý (CFC) nedeni ile ozon
tabakasý bozulmakta ve incelmektedir. Ozon tabakasý;bir
kalkan gibi dünyamýzdaki canlý hayatý güneþin zararlý
ýþýnlarýndan (mor ötesi ve kýzýl ötesi ýþýnlarý) korur. Ozon
bozucu bazý maddeler ile incelen veya delinen ozon
tabakasý sonucu güneþ ýþýnlarýnýn zararlý kýsýmlarýna
maruz kalmasý, iklimsel deðiþiklikler olarak ortaya çýkmakta olup, dünyayý bir yok oluþ sürecine sokabilmektedir. Mevsimsel ani deðiþikliklerle etkileri günümüzde
izlenmektedir. Dünya çapýnda kuraklýk çölleþme ve sel
felaketlerinin artmasý pek çok bitki ve hayvan türünün
yok olmasýna ve çeþitliliðin (canlý türlerinin sergilendiði
morfolojik genetiksel ve fizyolojik farklýlýklarýnýn tamamý;
tür çeþitliliði ve peyzaj çeþitliliði v.b… gibi ) azalmasýna,
bu durumda su, hava ve toprak kirliliði meydana
getirmesine yol açmaktadýr. Bu durum bir "küresel çevre
krizini" ifade etmektedir.
Dünya da az geliþmiþ ülkelerdeki " kronik yoksulluk
ve açlýk krizi " ile, geliþmiþ ülkelerde teknolojinin baþ
döndürücü ivmeler kaydetmesin de yol açtýðý iþsizlik ve
gelir daðýlýmýndaki uçurum teþkil eden dengesizlikler,
doðal ve endüstriyel kaynaklarýn sömürülmesine, maddi
manevi tüm kaynak ve deðerlerin yozlaþtýrýlmasýna ve
istismarýna yol açmýþ, büyük insan gruplarýnýn mutlu
azýnlýklar karþýsýnda mutsuzluðu ve umutsuzluðu ile, kýrsal çevre tahribatlarý düzensiz kentleþme ve þehirleþmeler, haksýz ve yersiz savaþlarla yakýlan ve yýkýlan insan
medeniyetleri, silahlarýn denenmesi ve pazarlanmasý "
Küresel bir fikir ve bilinç kirlenmesi" krizini ifade etmektedir. Bütün bunlar çaðýmýzýn küresel sorunlarýný teþkil
etmekle kalmayýp tüm insanlýðý tehdit eder boyutlara
43
ulaþmaktadýr, anti semi tizime de (Kültür kargaþasý) yol
açmaktadýr.Yani insanlýk, doðal çevre kirlenme ve bozulmalarý yanýnda, insanoðlunun her türlü etkinliklerini
içeren sosyo kültürel ve ekonomik çevresi de büyük kirlenmelere ve krizlere yönelmiþ yada yönlendirilmiþ
bulunmaktadýr.
ORMAN KAYNAKLARI; Orman kaynaklarý ve
ormancýlýk, doðal çevre kaynaklarý ile özdeþ ölçülerde
deðerlendirilmektedir.Dünya da 3.9 milyar hektar (FAO
2001) orman alaný mevcut olup, doðal kaynak potansiyelinin yaklaþýk % 32 sini teþkil eder ki, doðal denge de
orman eko sistemlerinin, hava, su ve toprak rejimlerinin
dizayn ve düzeninde oynadýðý dolaylý rollerinin etkiler
potansiyeli çok daha büyük olmaktadýr.
Bu nedenlerle insan unsuru ve ormanlarýn dünya tarihinde her zaman etkileyen ve etkilenen yada hem etkileyen hem de etkilenen kaçýnýlmaz doða ve çevre
unsurlarý olduklarý yaradýlýþýn realitesi olmaya devam
edecektir. Zira insanlarýn doðal kaynaklara bu arada da
ormanlara müdahalesi bunlardan maddi ve manevi faydalar temin etmesi her halde mantýkidir. Bu sayede,
engin deðerler özellik ve güzellikler ihtiva eder bu doðal
kaynaklar bir anlam teþkil etmektedir. Ancak bu faydalanmalar bilime, plana göre yapýldýðý ve çevreye zarar
vermeme esprisine dayandýrýldýðý sürece meþruluk
kazanýr. Bu ise, doða ve çevre planý, bilgisi ve bilinci ile
saðlanabilmektedir.
Öyle ise çevremizi, kentleri ve kýrsal mekanlarý bu
arada da ormanlarý bilimsel olarak planlamalýyýz.
Kentlerde peyzaj kriterlerine göre kent ve imar planlarý,
kýrsal mekanlarda arazi klasifikasyonu ve köy kentler,
ormanlarda ise fonksiyonel ormancýlýk planlarý ve
akabinde amenajman planlarý yapýlmalýdýr. Orman
fonksiyonlarýna gelince; (ERASLAN'a göre);
• Orman ürünleri üretim fonksiyonu
• Hidrolojik fonksiyon
• Erozyon önleme fonksiyonu
• Klimatik fonksiyon
• Toplum saðlýðý fonksiyonu
• Doðayý koruma fonksiyonu
• Estetik fonksiyon
• Rekreasyon fonksiyonu ((G.E.D.)
• Ulusal savunma fonksiyonu
• Bilimsel fonksiyon
Arazinin fiili durumunda bu fonksiyonlar dikkate alýnarak, çevresel ve fonksiyonel haritalar yapýlmalý ve
toplumsal yerlere asýlmalýdýr. Bilim adamlarý ve iletiþimcilerin medyatik programlarý ile kamu oyunun bilgilendirilmesi saðlanmalý, ilkokuldan baþlayarak uzmanlýk öðretim ve eðitimlerine çevre konularý taþýnmalýdýr.
Bu yolla oluþturulacak kamusal ve çevresel halk kültürü;
þehirlerde ve kýrsal alanlarda yaþayan genç ve yetiþkin
insanlarýn kendi imkanlarý ile de çevrelerini düzenlemeleri
ve kontrol edebilmelerini saðlayan çevre bilincine kavuþturulmalarý önem taþýmaktadýr. Çevre konusu devletlerin
ve milletlerin en önemli konularýndan birini teþkil etmektedir, Üzerinde önemle durulmaya devam edilmelidir. Zira
"Dünyamýz kirletilmeyecek kadar küçük ve temizlenmeyecek kadar büyüktür."
FAYDANILAN KAYNAKLAR;
Prof. Dr. Basalet PAMAY - Peyzaj Mimarisi
Prof.Dr. Yýlmaz ÖZTAN - Çevre Kirlenmesi
Prof. Dr. Ýlhan TALÝNLÝ - Sorularla Çevre
Prof.Dr. Mustafa TÜRKER -Kýrsal Çevre Yýllýðý 2002
Araþ.Gör. Atakan ÖZTÜRK
Araþ.Gör. Mehmet PAK
Araþ.Gör. Ýdris DURUSOY
Dr.Feryal TURAN - Kýrsal Çevre Yýllýðý 2002
Abdullah GÖKTÜRK -Çevre ve insan 2003
Prof. Dr.Ýsmail ERASLAN - 6273 S.Tamim 2002 (OGM.Silvi)
V E F A T
1922 yýlýnda Mersin-Gülnar'da doðdu.
1946
Ýstanbul Üniversitesi Orman
Fakültesinden mezun oldu. Odamýzýn
406 Sicil No'lu üyesi olan H. Hüsnü
TÜZÜN 1990 yýlýnda kýsa bir süre Orman
Mühendisler Odasý Genel Baþkanlýðý
yaptý. TÜZÜN, 1988 de Orman Genel
Müdürlüðünden Emekli olmuþtur. Tali
ürünler ile bunlarýn insan saðlýðý
üzerindeki etkileri konusunda ülkemizde az rastlanan
otoritelerden birisi olan meslektaþýmýz 20 Mayýs 2006 tarihinde vefat etmiþtir. Kendisine Tanrýdan Rahmet, ailesine ve
meslek camiamýza baþsaðlýðý dileriz.
4 Temmuz 1923 tarihinde Giresun'da
doðdu. 1950 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun oldu.
Odamýzýn 772 Sicil No'lu üyesi olan
Osman Nuri ÇAKIR, ORKÖY Genel
Müdürlüðü yaptýðý yýllarda Orman
Köylüsüne Orman Mühendislerince
götürülen hizmetlerin öncülüðünü yapmýþtýr. 27 Haziran 2006 tarihinde vefat
eden Osman Nuri ÇAKIR'a Allahtan rahmet, ailesine ve camiamýza baþsaðlýðý dileriz.
1982 Kars Sarýkamýþ doðumlu olup, Ýnebolu Orman Ýþletmesi Müdürlüðünde, Orman Ýþletme Þefi olarak görev yapmakta olan
genç meslektaþýmýz Fatma ERDAÐ, 18 Haziran 2006 tarihinde Kýrýkkale yakýnlarýnda meydana gelen trafik kazasýnda hayatýný
kaybetmiþtir. Odamýz kendisine Tanrýdan rahmet acýlý ailesine ve meslek kamuoyumuza baþsaðlýðý dileriz.
Odamýz 3783 üye kayýtlý Hasan YEÞÝLBAÞ 22.06.2006 tarihinde vefat etmiþtir. Kendisine rahmet ailesine meslek camiamýza
baþsaðlýðý dileriz.
44
KENAN SOYER
Hamit HETEMOÐLU*
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüþ kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek
Dostlar beni hatýrlasýn
(Aþýk Veysel)
Kenan Soyer'de, öðrenciliði
1970 ile 1980'li yýllara denk
gelen; gençliðini o korkunç günlerde yaþayan bizim kuþaktandý. O
da birçok arkadaþý gibi, istikbalini
ve hayatýný bir tarafa býrakýp ideali
uðruna her þeyi göze alanlardandý.
12 Eylül ihtilali ile baþýný kaldýrýp
etrafý görme fýrsatý bulanlardan.
Millet ve Ülke üzerine hesaplarý
olanlar ve onlarýn yerli iþbirlikçilerince gençliði-enerjisi
istismar edilenlerden. Salt iktidar tutkularý için,
"müstevlilerin" verdiði vazifeleri gereði milletin en
deðerli kaynaklarýný (gençliðini-servetini) harcamakla
görevlendirilenlerin ihanetlerine þahit olanlardan...
Kenan Soyer, hem karakteriyle hem de yüzyýlýmýzýn
ve günümüzün en stratejik iþi olan bilgisayar uzmanlýðý tam 'merkez' konumdaydý. Onu merkez konumuna
getiren, elbette kiþiliði idi. Kenan Soyer, huyuyla suyuyla, insaný münasebetlerindeki makul ve mantýklý tutumuyla tam bir idealisti. Eskilerin deðimiyle; o bir
'kutuptu'. Siyasi ve/veya dini bir 'kutup' deðil. Her yaþtan, meslekten, futbol takýmýndan ve siyasi guruptan
insanlarýn dost olabildiði bir "kutbu"tu. O karakterine
uygun "Matematik Mühendisliði" ve "Bilgi Ýþlem
Merkezi Müdürlüðü" ile Bakanlýðýn buluþma merkeziydi. O 'Orman Camiasý' ile tam manasýyla kaynaþmýþ bir
'Ormancý' idi. Bilgisayar kullanýmýnýn, (kamuda ve
evlerde) yaygýnlaþmaya baþladýðý bir zamanda stratejik
mesleði ve güzel karakteriyle, "Orman Bakanlýðýnda
herkesin aradýðý biriydi. O sað-sol, genç-yaþlý herkesin
uðradýðý ve sorunlarýný paylaþtýðý, tanýþýp diyalog kurduklarý bir merkez konumundaydý.
Kenan Soyer' de her "dürüst, çalýþkan ve faydalý"
devlet memuru gibi üst yöneticiler tarafýndan, iþ ve
sorumluluk yüklenilecek zamanlarda hatýrlanan, fakat
'makam tazminatlý kadrolarýn' daðýtýmý söz konusu
olunca unutulanlardandý. Ancak bu durumdan -bir çok
memur gibi- duyduðu rahatsýzlýðý çevresine hissettirmemiþlerdendi.
Halk arasýnda güzel bir atalar sözü vardýr: "Haksýz
aða olur ekmeksiz aða olmaz." Maalesef bizim ülkemizde üst yönetim kadrosunu iþgal edenler, 'çaðdaþ bir
yöneticiden' ziyade, (halkýn, aðalara bile yakýþtýramadýðý zihniyete sahip) 'haksýz ve ekmeksiz' derebeylerine benzemektedirler. Maiyetlerini küçümsemek,
hak/hukuklarýný gözetmemek, üst düzey idarecilerimizin temel özellikleridir. Hiçbir dönemde deðiþmeyen ve
kamu yönetiminde gayri resmi ve gayri ahlaki bir
siyaset haline getirilen, maalesef, istikrar adýna varlýðýný sürdüren tek uygulama; çalýþanlarýn birer insan
olduklarýnýn ve onlarýnda aileleri ve geleceklerinin
olduðu, moral deðerlerine ihtiyaçlarýnýn bulunduðu
gerçeðinin düþünülmemesidir. Ülkemizde tek
deðiþmeyen gerçek, çalýþanlarýn, nüfuzlu birinin
desteðini almadan hak ettikleri yerlere gelmesini
saðlayacak 'adil bir tayin mekanizmasýnýn' oluþturulamamasýdýr. Hükümetlerde, söylemler ne kadar farklý
olursa olsun, devamlýlýk adýný varlýðýný sürdüren tek
uygulama, ne yazýk ki bu adaletsizliktir. Ýþgal ordularýnýn kendileriyle iþbirliði yapanlarý baþa getirerek,
toplum içinde gerçekten yönetici olabilecek saygýn kiþileri de bunlara ezdirerek toplumun moral deðerlerini
çökertmesi gibi, kabiliyeti ve karakteri ile bürokraside
kendini kabul ettiremeyen insanlarý üst yönetime getirerek bürokrasinin moral deðerlerini ve iþleyiþini altüst
etmektir. Yani 'sürüyü geriye çevirerek topallarýn öne
geçmesini' saðlamaktýr.
Bizim yakýn köyde (1940-1980 yýllarý arasý) hüküm
süren bir "Cezo Aða" vardý. Fakir fukaranýn sýrtýndan
kazandýðýný siyasetçilere, çevrenin ileri gelenlerine ve
eþkýyalara yedirir; çevresi üzerindeki nüfusunu ve zulmünü artýrarak aðalýðýný sürdürürdü. Çalýþanlarýný da
adeta açlýkla ve korkuyla terbiye ederdi. Bir gün onun
çayýrlarýna komþu olan baþka birisinden satýn aldýðýmýz
çayýrý biçerken, "Cezo Aða"nýn çalýþanlarý ile beraber,
öðlen yemeði yemiþtik. Atýna, arabasýna ve fiyakasýna
hayran olduðum "Cezo Aða"nýn çalýþanlarýnýn durumunu ve yediklerini görünce þaþýrmýþtým. Rahmetli
babama, þaþkýnlýkla sorular sormuþ, oradakilerin
yanýnda zor durumda býrakmýþtým. O zaman, babamýn
þu söyledikleri hiç aklýmdan çýkmadý. Evladým: "Bu
merhametsiz ve akýlsýz böyledir; fukara köylüye ve nökerlerine-ýrgatlarýna zalim, korktuðu insanlara da
köledir" demiþti. Bir akrabamýz da: "Neresi akýlsýz?
Adam tam akýllý adammýþ... Baksana! çarkýný nasýl
döndürüyor. Korkutabildiklerini korkutuyor, korkutamadýklarýný da kandýrýyor." demiþti. Babam da; "Akýllý
adam bu kadar 'ah' almaz. 'Kul hakkýyla' ahrete gitmez,"
demiþti.
O günden beri bütün idarecileri bu açýdan deðerlendirdim durdum. Maiyetini sevmeyen, emrindekilere
45
*ÇOB Þube Müdürü
saygý duymayan ve onlarýn hak ve hukukunu, haksýzca
baþkalarýna veren ve maiyetine karþý borçlu duruma
düþen yöneticiler, bana "Cezo Aða"yý hatýrlatmaktadýr.
Arap ülkelerine yaptýðý geziden dönerken Þam hava
alanýnda kapasitesinden fazla aðýrlýk yüklenmiþ olan
uçaðýn aðýrlýðýný azaltmak için, hediye 'hurmalarýnýn'
yerine 'korumalarýnýn' inmesini isteyen ve Þam hava
alanýnda gözü yaþlý polisleri býrakýp, hurmalarýyla
Ankara'ya dönen idareciler ile 'Cezo Aða'nýn ne farký
vardýr?
26 yýllýk memuriyeti boyunca, görevi olsun veya
olmasýn; resmi olsun, þahsi olsun; herkesin sorunlarýyla, nazlanmadan, kapris yapmadan, mesai mefhumu
tanýmadan, birimindeki mesai arkadaþlarýyla beraber
durmadan hizmet veren, rahmetli Kenan Soyer'de, hak
ve hukuku takdir edilmeyen her devlet memuru gibi
son zamanlarda üzülüyordu. Çünkü o tam bir devlet
memuruydu. Devlet imkanlarý ile þahýslara servis yapmak onun hayalinden bile geçmezdi. O, yukarýda Allah
varken, kula kulluk etmeyi aptallýk ve aþaðýlýk bir iþ
sayardý. O, hep "lekesiz ve gölgesiz" bir insan olarak
yaþamayý ilke edinmiþti. Hiçbir zaafý ve kötü alýþkanlýðý
yoktu. Makul, mantýklý, dengeli ve tutarlý bir insandý.
Hiç kimseye hiçbir konuda minnet edecek, borçlu düþecek þekilde ölçüsüz bir iþi ve davranýþý olmayan gerçek
bir delikanlýydý. Hatta en meþru ve tabi hakkýný bile
beklerken mahcubiyet duyardý.
Yýl 2000, mevsim ilkbahar. Hükümet ortaðý bir partinin genel baþkan yardýmcýsý, ülkemizin en eski ve en
önemli kuruluþlarýndan olan, teknolojiye ayak uyduramadýðý için ciddi sorunlarla karþýlaþan ve bu yüzden
bazen üzücü olaylarla gündeme gelen bir genel müdürlüðün 'bilgi iþlem dairesi baþkanlýðý' için; bilgisayar
konusunu bilen, vasýflý, tecrübeli, çevresiyle iyi
münasebet kurabilen, proje liderliði yapabilecek bir
kiþiye ihtiyaçlarýnýn olduðunu söylediði zaman aklýma
Kenan Bey geldi. Ve Kenan Beyin ismini ve telefonunu
kendilerine verdim. Bahse konu genel baþkan yardýmcýsý, Kenen Beyi aradý ve bu düþüncesini söyledi. Daha
sonra, bahse konu kuruluþun genel müdürü ile Kenan
Bey birkaç kez bir araya geldiler ve görüþtüler. Son
görüþmeye giderken -bazý endiþeleri yüzünden- benimde gelip konuþulanlara þahit olmamý istedi.
Görüþmeye beraber gittik. Söz konusu yetkililer, Kenan
Beyin, önce daire baþkaný sonra da genel müdür
yardýmcýsý olarak atanmasýnýn, projenin ülke genelinde
sorumluluðunu üstlenmesi açýsýndan gerekli olacaðýný;
kendisine bir lojman tahsis edileceðini söylediler.
Kenan Beyde: "statüm ne olursa olsun. Ülkemiz için
çok önemli olan böyle bir projede rol almayý memnuniyetle kabul ederim. Ancak, baþarýlý olmak ve projeyi sonuçlandýrmak her þeyden önemlidir. Yarý yolda
kalýp; kimseyi mahcup etmek istemem. Ben 20 yýldýr
bilgisayar sektörünün içindeyim. Ýþin hazýrlýðýnda
yapýlacak hatalar, proje ve bizler için çok üzücü
sonuçlara yol açar. Böylesine önemli bir projenin yarý
yolda kalmasý, Ülkeyi zor duruma sokar ve hepimizi çok
yýpratýr. Bunun içinde iþin baþýnda prensiplerin açýklýkla ortaya konmasý gereklidir." Elindeki nota göz atarak,
aklýmda kaldýðý kadarýyla þunlarý sýraladý:
1. Projede görevlendirilecek kiþi sayýsý az ve öz
olmalý; mesai mefhumu tanýmadan çalýþabilecek,
çýkarýna düþkün olmayan insanlar olmalý.
2. Projenin ihale edileceði firma kesinlikle objektif
kriterlere göre belirlenmelidir. Bilgisayar sektörünün
içinde yer alan firma ve insanlarýn hepsi ihalede hiçbir
hile ve yanlýþlýðýn yapýlmadýðý kanaatinde olmalýdýrlar.
Ýhaleyi alan firma ileride fazla kazanç veya yetersizliði
söz konusu olunca bizim üzerimizde siyasi ve sosyal
baský kura bilecek bir konumda olmamalý. Bu sektörde
çok paravan ve aracý firmalar vardýr. Bunlardan uzak
durulmalý. Gerçek firmalarla çalýþmak gerekir. Çünkü
bu iþi herkes ve her firma yapamaz. Hem mali hem de
teknik açýdan güçlü olmalýdýr.
3. Teknik ve mali konularda, proje yönetimine verilecek direktifler þeffaf ve yazýlý olmalý.
4. Projeyle ilgili çalýþma prensipleri baþtan yazýlý
hale getirilerek, ilan edilmeli. Kuruluþ içi ve kuruluþ
dýþýnda bu konuda þüphe ve endiþeye mahal verecek
her türlü hal ve hareketten her kademedeki insanlarýn
uzak durmasý gerekir."
Oradakilerin de bu konudaki çeþitli fikir beyanlarýnýn
ardýndan; "Benim bu konuda söyleyeceklerim aþaðý
yukarý bunlardýr," diye sözünü bitirdi ve vedalaþarak
oradan ayrýldýk.
Bir müddet sonra bahse konu genel müdürlüðün
'bilgi iþlem dairesi baþkanlýðýna' bir sendikacý atandý. O
kuruluþun, arkadaþým olan personel dairesi baþkanýna;
nedenini sorduðum da, arkadaþým: "Bu projeyi takip
edenler böyle istediler. Senin arkadaþýný çýkarlarýna
uygun görmediler. Atanan þahýs, bilgisayarý açýp kapatmasýný bile bilmez." dedi.
Kenan Soyer, ideal bir devlet memuruydu. Hiçbir
zaman kiþilerin memuru olmadý, olamazdý. Çünkü
karakteri buna müsait deðildi. O "özgül aðýrlýðý" olan
birisiydi. Günümüzün "hafiflemiþ siyasi ve bürokratik
havasýnda" onun yukarýlara çýkamamasý çok doðaldýr.
'Merhamet' her zaman halkta olur. Çünkü ruhsuz
insanlar da merhamet olmaz. 'Merhamet ve adalet',
ahlaksýzlýk ve zülüm ile bir arada yaþamaz. O, merhametli ve adaletli bir insandý. Onu, karakterini,
ahlakýný beðendiði insanlar için söylediði bir sözü ile
anlatacak olursak; þöyle dememiz gerekir:
"O lekesiz ve gölgesiz bir insandý"
Eþi Þaduman Hanýmýn, oðullarý; Adil ve Serkan'ýn,
çok sevdiði kýzý; Ebru'nun baþlarý sað olsun! Allah
onlara saðlýklý ömürler versin!
Kenan Beyinde Ruhu Þad Olsun!
46
GENEL BAÞKANIMIZ ALÝ KÜÇÜKAYDIN
BATMAN'DA I. ÇEVRECÝLÝK KURULTAYINA KATILDI
Batman'da çevre bilinci oluþturmak, insanlarý çevreye karþý
duyarlý hale getirmek amacýyla
Kozluk Belediyesi ile OYÇED
(Okuma Yazma ve Çevrecilik
Derneði) tarafýndan I. Çevrecilik
Kurultayý düzenlendi.
Bölgede ilk defa yapýlan Çevrecilik Kurultayý 2 gün sürdü.
Batman Kozluk ilçesinde çöp toplama ile baþlayan Kurultay etkinlikleri
ikinci günde doða yürüyüþü ile
devam etti. I. Çevrecilik Kurultayý;
yürüyüþün ardýndan bir doða harikasý olan Tosun Pýnar'da
gerçekleþtirildi.
Ýki oturum halinde gerçekleþtirilen kurultayda hava kirliliði
ele alýndý. Birinci oturumda endüstriyel hava kirliði, ikinci oturumda ise evsel hava kirliliði ile ilgili sunumlar yapýldý.
Ýlk oturumda Orman Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Ali
KÜÇÜKAYDIN "Evsel ve Endüstriyel Atýklarýn Çevresel
Kirlenmeye Etkileri ve Ormanlarýn Fonksiyonlarý" konusunda
bir sunum gerçekleþtirmiþtir.
Oturumun ardýndan kurultay sonuç bildirgesi hazýrlanýp
imzaya sunuldu.
KOZAN’IN ÝKÝNCÝ NARENCÝYESÝ KEÇÝBOYNUZU
Türk ormancýsý desteklendiði
sürece sahip olduðu bilgi birikimi
ve donaným ile Toroslarýn çýplak
ve kararan daðlarýný yeþertmeye
hazýrdýr. Bunun ilk örneklerini
geçen yýl Toroslara 5 milyar sedir
tohumu ekimiyle gösterdik. Bu
yöndeki projelerimizi bugün harnupla, yarýn ardýçla, daha sonra
da meþeyle sürdüreceðiz.
Türk Ormancýsýnýn hedefi. Orman ürünlerinden elde edilen
300 milyon $’lýk yýllýk geliri 1 milyar $’a çýkarmaktýr. Hedefimiz
bu kaynaðý ormanlarýn rehabilitasyonuna ve orman köylüsüne
aktarmaktadýr.
Dünyada harnup meyve üretimi miktarý yýllýk 239 bin ton
civarýndadýr. Türkiye % 6’lýk payý ile üretici ülkeler arasýnda son
sýralarda yer almaktadýr. Bu proje ile ülkemiz harnup meyve
üretiminde dünyada ilk sýralarda yer alacaktýr.
Sadece Kozan Orman Ýþletmesinde yapýlacak çalýþmalar
neticesinde (10 yýl içerisinde) 10 bin hektarlýk alanda 231 ton
ürün edilmesi planlanmýþtýr.
Keçiboynuzu Ülkemizde doðal olarak yetiþen, derine giden
kazýk kök sistemi ile topraðý erozyona karþý koruyan, yangýna
ve kuraklýða dayanýklý bir türdür.
Bir keçiboynuzu aðacý ortalama 250 kg. meyve vermektedir. Bir hektarda ortalam 100 adet fert bulunduðu göz önüne
alýndýðýnda bir hektardan elde edilecek meyve miktarý yaklaþýk
25 tondur. Keçiboynuzu meyvesi ve tohumunun baþta gýda,
saðlýk, tekstil, otomotiv, kozmetik ve birçok endüstri alanýnda
olmak üzere çok çeþitli kullaným alaný bulunmaktadýr.
Bununda ekonomiye katkýsý 2005 verilerine göre 12.500
YTL/hektar’dýr. Bu eylem planý ile 30 bin hektar sahada rehabilite çalýþmasý yapýlacaðý göz önüne alýndýðýnda, keçiboynuzunu ülkemiz için ne kadar önemli bir tür olduðu
görülmektedir.
Eylem planý ile 2015 yýlýna kadar bitirilmesi düþünülen 30
bin hektarlýk rehabilitasyon projesinin % 50’si Adana ili sýnýrlarýnda olup, Adana Ýli için yýllýk getirisi yaklaþýk 187 milyon
YTL olacaðý hesaplanmaktadýr. Adana Ýlindeki 15 bin hektarlýk
rehabilitasyon için yaklaþýk 3,5 milyon YTL harcama yapýlacak,
bu miktarda orman köylüsü için önemli bir gelir olacaktýr.
Orman Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þubesi
ODAMIZ GENEL
MERKEZ VE
SOSYAL TESÝSLER
BÝNASI ÝNÞAATI
HIZLA DEVAM
EDÝYOR.
47
KTÜ ORMAN FAKÜLTESÝ EKSKÜRÝSYON GEZÝSÝNÝ MERSÝN
ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜÐÜNDE GERÇEKLEÞTÝRDÝ
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi son sýnýf
öðrencileri, Öðretim Görevlisi Prof.Dr. Ali DEMÝRCÝ baþkanlýðýnda diðer öðretim üyeleri ile birlikte 47 kiþilik bir grupla 4
gün süreyle Mersin Orman Bölge Müdürlüðü mýntýkalarýnda
ekskürisyon gezisi yaptýlar, ormancýlýk çalýþmalarý hakkýnda
bilgi edindiler. Bu çerçevede Karabucak Okaliptüs
Ormanlarýnda okaliptüs ile ilgili gerek büro gerekse arazi çalýþmalarýyla görsel olarak inceleme yaptýlar. Mersin Orman Bölge
Müdürü Nihat ÖZ tarafýndan öðrencilere ve öðretim üyelerine
projeksiyonla Mersin ve Mersin Ormanlarýnýn tanýtýmýyla birlikte Mersin Orman Bölge Müdürlüðünün çalýþmalarý anlatýldý.
Orman Fakültesi öðrencileri kýzýlçam ormanlarý ve kýzýlçam
gençleþtirilmesi ile ilgili arazi gezisinin ardýndan sedir ormanlarýný, sedir ekim ve dikim sahalarýný, sedir gençliklerini gezdiler. Geziye katýlan Þube Müdürleri kendi konularýyla ilgili hususlarda arazide öðrencilere gerekli bilgileri verdiler.
Ekskürisyon gezisine baþkanlýk eden Prof. Dr. Ali DEMÝRCÝ;
yapýlan bu teknik gezi ile; öðrencilerinin genellikle Kuzey
Karadeniz ormancýlýðý hakkýndaki bilgi ve görgülerini Mersin
Orman Bölge Müdürlüðünde yaþadýklarý ile Toros'lardaki
ormancýlýðý biraz olsun tanýdýklarýný belirtmiþtir.
Dört günün
sonunda bazý tarihi ve turistik yerleri gezen ekskürisyon grubu
Mersin’den ayrýlmýþlardýr.
"SÝNOP ÝLÝ'NDE YETÝÞEN ORMAN TALÝ ÜRÜNLERÝ VE
DEÐERLENDÝRME OLANAKLARI" KONULU PANEL DÜZENLENDÝ.
Sinop Orman Bölge Müdürlüðü'nde 5-6 Nisan 2006 tarihlerinde,"Sinop Ýli'nde Yetiþen Orman Tali Ürünleri ve
Deðerlendirme Olanaklarý" konulu panel düzenlenmiþtir.
Sinop Halk Eðitim Merkezi Salonunda yapýlan panele; Panel
Baþkaný olarak Ýþletme Pazarlama Daire Baþkaný Erdem
Kaplan, Panelist olarak da Ýþletme Pazarlama Daire Baþkanlýðý
Tali Ürünler Þube Müdürü Bahattin Örs, Uludað Üniversitesi
Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Arif Soylu, Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi Bartýn Orman Fakültesi'nden Yrd.
Doç. Dr. Hikmet Yazýcý, Samsun 19 Mayýs Üniversitesi Ziraat
Fakültesi'nden Doç. Dr. Aysun Pekþen ve Ayancýk Orman
Ýþletme Müdürlüðü'nden Akgöl Orman Ýþletme Þefi Hasan
Yaþayacak katýlmýþlardýr.
Panel baþlamadan önce O.G.M.'ce hazýrlanan orman tali
ürünleriyle ilgili tanýtým filmi izleyicilere sunulmuþtur. Sabah
bölümünde; Bahattin Örs tarafýndan "Türkiye'de Orman Tali
ürünlerinin Üretimi ve Satýþ Uygulamalarý" ve Hasan
Yaþayacak tarafýndan: "Sinop'ta Yetiþen Orman Tali Ürünleri
ve Endemik Türler" konusunda sunular yapýlmýþtýr.
Panelin öðleden sonraki bölümünde;Prof. Dr. Arif Soylu
tarafýndan "Kestane", Yrd.Doç.Dr. Hikmet Yazýcý tarafýndan
"Defne" ve Doç. Dr. Aysun Peþken tarafýndan da "Mantarlar"
konulu sunular yapýlmýþtýr.Ardýndan panelin soru,cevap ve
tartýþma bölümü gerçekleþtirilmiþtir. Sinop Orman Bölge
Müdür Yardýmcýsý Ýrfan Babayiðit tarafýndan "Panel Sonuç
Bildirisi"nin okunmasýnýn ardýndan panel sona ermiþtir.
Panele Belediye Baþkanlarý, Sinop Ýli Daire Amirleri yanýnda Sinop Orman Bölge Müdürlüðü personeli, Kastamonu,
Bursa ve Zonguldak Orman Bölge Müdürlüðü'nden teknik
elemanlarla, Sinop ORKOOP Baþkaný, orman köy kooperatif
baþkanlarý, köy muhtarlarý ve vatandaþlar katýlmýþlardýr.
48

Benzer belgeler