nisan-mayıs-haziran sayısı
Transkript
nisan-mayıs-haziran sayısı
TMMOB ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI ADINA SAHÝBÝ Ali KÜÇÜKAYDIN YAYIN SORUMLUSU Ümit YILIK YAYIN YÖNETMENÝ Okan ÇANÇÝN YAYIN KURULU Dr. Said DAÐDAÞ Hanifi AVCI Osman TURUNÇ Özer ÖZGÜÇ S.Iþýk DERÝLGEN Zeki KAMACI YAYIN KOÞULLARI Dergimizde yayýnlanmasý istenen yazýlar bilgisayarda yazýlmalý, daha önce baþka bir yerde yayýmlanmadýðýnýn belirtildiði imzalý dilekçe ile birlikte basýlý ve sayýsal ortamda Yönetim Yerine posta ile gönderilmelidir. Yazýlar 7 sayfayý (A4) geçmemelidir. 7 sayfayý aþan yazýlarýn birbirini izleyen sayýlarda yayýmlanabileceði düþünülerek bölümlere ayrýlmalýdýr. Fotoðraflar net ve temiz olmalý, slayt dýþýnda sayýsal gönderilecek fotoðraflarýn çözünürlüðü yüksek olmalýdýr. Yazlarda Türkçe kelimeler kullanýlmalý ve Türkçe dil kurallarýna uyulmalýdýr. Yayýmlanacak yazý ve çevirilerdeki düþünsel ve teknik sorumluluk yazarýna aittir. Oda yönetimini ve Dergi Yayýn Kurulunu sorumlu kýlmaz. Dergide yayýmlanan yazýlardan kaynak göstermek koþulu ile alýntý yapýlabilir. Dergiye gönderilen yazýlar yayýnlansýn ya da yayýnlanmasýn geri verilmez. Yazýlar Yayýn Kurulu tarafýndan incelenir. Yayýn Kurulu Yayýnlanacak yazýlarda gerekli düzeltmeleri yapabilir ve uygun görülen yazýlarý yayýnlar. YÖNETÝM YERÝ Necatibey Cad. No: 16/13 06430 Sýhhiye / ANKARA Tel: 0.312 229 20 09 Belgegeçer: 0.312 229 86 33 E-posta: [email protected] www.ormuh.org.tr TMMOB Orman Mühendisleri Odasý Hesap No: T.C. Ziraat Bankasý Necatibey Þubesi: 132953 BASKI 4Renk Yayýn Tanýtým Matbacýlýk Ltd.Þti. K.Karabekir Cad. 85/7 Ýskitler / ANKARA Tel: 0.312 341 40 82 Fax: 341 40 82 ISSN: 1301 - 3572 Yýl: 43 Sayý: 4-5-6 Nisan - Mayýs - Haziran 2006 ÝÇÝNDEKÝLER Baþyazý ................................................................................2 Meslek Yetki Yasa Tasarýmýz TBMM Genel Kurulundan Oy Birliðiyle Geçerek Yasalaþtý ..............................................3 TBMM Genel Kurulunda 29.06.2006 Tarihinde Onaylanarak Kanunlaþan “Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun”..................................................................7 5531 Sayýlý Kanunla Ýlgili Zorlu ve Onurlu Baþarýdan Kýsa Notlar .........................................................................11 Birlikteliðin Þaþmaz Baþarýsý................................................12 Orman Mühendisliði Geliþtirme Eðitiminin Ýkincisi 01-09 Mayýs 2006 Tarihlerinde Marmaris’de Yapýldý ...........14 Ormancýlýk Özel Sektör Çalýþmalarýnýn Tarihçesi Sorunlarý ve Çözüm Yollarý ..................................................18 Kaðýt ve Kompozit Ürünleri Ýçin Lignoselülozik Hammadde Kaynaklarý .......................................................20 Ýdare Sürelerinin Belirlenmesinde Yeni Yaklaþýmlar ...............25 Olgun Haldeki Peyzaj Aðaçlarýnýn Budanmasýnda Dikkat Edilecek Hususlar ....................................................32 Biyoenerji ve Karbon Yutaklarý Olarak Ormanlarýn Dünyadaki Ýklim Deðiþikliðindeki Rolü .................................36 Çevre Bilinci.......................................................................42 Kenan Soyer.......................................................................45 Genel Baþkanýmýz Ali Küçükaydýn Batman’da I. Çevre Kurultayýna Katýldý..................................................47 Kozan’ýn Ýkinci Narenciyesi Keçiboynuzu .............................47 Odamýz Genel Merkez ve Sosyal Tesisler Ýnþaatý Hýzla Devam Ediyor ................................................47 KTÜ Orman Fakültesi Ekstürisyon Gezisi Mersin Orman Bölge Müdürlüðünde Gerçekleþtirdi ........................48 “Sinop Ýli”nde Yetiþen Orman Tali Ürünleri ve Deðerlendirme Olanaklarý” Konulu Panel Düzenlendi...........48 BAÞYAZI Saygýdeðer meslektaþlarýmýz, Bu baþyazýmýzý, doðal olarak TBMM genel kurulunun 29.06.2006 tarihli oturumundan görüþülerek kanunlaþan, hepimizin hayali, sevinç kaynaðý ve gururumuz, kýsaca meslek hak ve yetki yasasý olarak tanýmladýðýmýz kanunumuza ayýrmýþ bulunmaktayýz. Bilindiði üzere, Odamýzýn gecikmeli olarak 30 Haziran 2004 tarihinde yaptýðý 40 ýncý olaðan genel kurulda, deðerli meslektaþlarýmýzýn güvenleri sonucunda, yönetim kurulumuza onurlu bir görev tevcih edilmiþtir. Aziz meslektaþlarýmýz, bu güvenlerini 01 Nisan 2006 da yapýlan 41 inci genel kurulda da devam ettirmiþlerdir. Yüklendiðimiz onurlu görevin bilincinde olarak, meslektaþlarýmýzýn 50 yýllýk hayali olan, "Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun" kýsaca meslek hak ve yetki kanununun çýkartýlmasýný, 40 ýncý dönem Oda genel kurulu üyelerinin huzurunuzda kendimize hedef seçmiþ ve her türlü çabayý sarf edeceðimize dair söz vermiþtik. Bu ve diðer hedeflerimiz, AR-GE komisyonu baþkaný Eþref GÝRGÝN' in, dergimizin muhtelif sayýlarýnda kaleme aldýðý bir dizi yazýlarla, siz deðerli üyelerimizin bilgilerine sunulmuþtur. Kararlaþtýrýlan hedeflerimizin hemen hepsinin gerçekleþtirilmiþ olmasýnýn hazzýný yaþamaktayýz. Ancak bunlar yeterli mi? Elbette deðil! Mesleðimiz ve meslektaþlarýmýzýn geleceðine iliþkin, yeni hedeflere doðru hýzla yol almaya devam edeceðiz. Amacýmýz, "baðcýyý dövmek deðil üzüm yemektir" tekerlemesinin gereðini sizlerin yararýna yapmaktýr. Merkez þube yönetimi döneminde, gerekli alt yapý hazýrlýklarýný yaptýðýmýz yasa taslaðýmýzý, genel merkez Oda yönetim kuruluna seçildikten sonra da, 08.07.2004 tarihli ilk yönetim kurulu toplantýsýnda, ilgili bakanlýklarýn, orman fakültelerimizin, sendikalarýmýzýn ve ormancý sivil toplum örgütlerimizin görüþlerine sunulmasý kararý alýnmýþtýr. Kanunumuzun yasama sürecine iliþkin olarak 30.03.2006 tarihine kadar yaþanan detaylarý, 40 ýncý dönem Oda yönetim kurulu çalýþma raporu kitabýnda yazýldýðýndan burada tekrar bahsetmeyeceðiz. Oda yönetim kurulumuzun 40 ýncý dönem çalýþma raporunda, tasarýmýzýn TBMM genel kurulunda kanunlaþmayý beklediði ve TBMM yaz tatiline girmeden önce çýkartýlmasý için her türlü çabanýn gösterileceði camiamýza duyurulmuþtu. Yönetim kurulu olarak, yasamýzýn hayata geçirilmesi için her türlü destekten yararlanmayý kendimize düstur edindik. Bu baðlamda, tasarýmýzýn TBMM genel kurulundan süratle geçirilebilmesi için, 08.05.2006 tarihinde Ankara Kent Otelde bir istiþare toplantýsý yapýlmýþtýr. Bu toplantýya eski ormancý parlamenterler, ormancýlýk sivil toplum örgütleri ve emekli üst düzey bürokratlar katýlmýþlardýr. Bu toplantýya katýlan temsilcilerce, mutabakata varýlan konular bir tutanakla tespit edilmiþ ve yol haritamýz belirlenerek imzalanmýþtýr. Bu toplantýda alýnan kararlara iliþkin düzenlenen tutanak ve toplantýya katýlanlar dergimizin içindeki yazýda yer almýþtýr. Oda yönetim kurulu olarak bize destek veren tüm kiþi, kurum ve kuruluþlara ayrý ayrý teþekkür eder þükranlarýmýzý sunarýz. Kent otelde alýnan kararlar doðrultusunda, tutanakta imzalarý bulunan temsilcilerin katýlýmýyla, Sayýn Çevre ve Orman bakaný Osman PEPE beyden baþlayan bir dizi ziyaretler yapýlmýþtýr. Bu konuda yapýlan ziyaretlerin detayý dergimizin bu sayýsýnda yayýnlanan yazýda görebilirsiniz. Yaptýðýmýz çalýþmalar sonucunda; yasa tasarýmýzýn temel yasa olarak görüþülmesi kabul ettirilmiþ, gündemin ön sýralarýna aldýrýlmýþ ve TBMM Genel kurulunun, 29.06.2006 tarihli 22 inci dönem, 4 üncü yasama yýlý 122 inci birleþimi Saat:11.00 deki oturumunda kanunlaþarak Cumhurbaþkanlýðýnýn onayýna sunulmuþtur. Bu süreçte yakýn desteklerini gördüðümüz; TBMM de grubu bulunan siyasi partilerden, Adalet ve Kalkýnma Partisi genel baþkaný ve Baþbakan Sayýn Recep Tayip ERDOÐAN, Ana Muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baþkaný Sayýn Deniz BAYKAL, Anavatan Partisi Genel Baþkaný Sayýn Erkan MUMCU, Çevre ve Orman Bakaný Sayýn Osman PEPE, Tarým Orman ve Köy Ýþleri Komisyon Baþkaný Sayýn Prof. Dr. Vahit KÝRÝÞÇÝ, AKP Grup Baþkan Vekilleri Sayýn Salih KAPUSUZ, Sayýn Faruk ÇELÝK, Sayýn Prof. Dr. Ýrfan GÜNDÜZ, Sayýn Sadullah ERGÝN, Sayýn Eyüp FATSA, CHP Grup Baþkan Vekilleri Sayýn Kemal ANADOL, Sayýn Ali TOPUZ, Sayýn Prof. Dr. Haluk KOÇ, ANAP Grup Baþkan Vekilleri, Sayýn Süleyman SARIBAÞ, Sayýn Ömer ABUÞOÐLU, Tarým,Orman ve Köy Ýþleri Komisyon Üyeleri ve özellikle TBMM de tek temsilcimiz olan yasamýzý inançla savunan Giresun Milletvekili Or.Yük.Müh. Sayýn Mehmet IÞIK beylere, yönetim kurulu olarak Odamýzýn 9000 üyesi adýna þükranlarýmýzý sunarýz. Diðer taraftan, Devlet bürokrasisinin en baþýnda bulunan ve yasa tasarýmýza özel ilgi duyan Baþbakanlýk Müsteþarý Sayýn Prof. Dr. Ömer DÝNÇER ile Baþbakanlýk Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüðüne, Çevre ve Orman bakanlýðý üst düzey bürokratlarýna teþekkürlerimizi sunarýz. Yasanýn hazýrlanmasý ve çýkmasý sürecinde bize destek ve katký saðlayan, burada isimlerini sayamadýðýmýz herkese teþekkürlerimizi sunarýz. Bu baðlamda, yasa hazýrlanmasý konusunda her türlü desteði özveriyle saðlayan ve Kasým-2003 tarihinde baþlayan ince uzun bir yolun koordinatörlüðünü üstlenen, meslek büyüðümüz, Odamýz onur kurulu üyesi, AR-GE Komisyonu baþkaný emekli müsteþar yardýmcýsý Eþref GÝRGÝN beye Oda yönetim kurulumuz ve üyelerimiz adýna içten teþekkür eder desteklerinin devamýný bekleriz. Burada þu hususlarý çok açýklýkla ifade etmek isteriz. Bu yasa, bazý oda yönetimlerince dile getirildiði gibi, hiçbir meslek odasýna mensup üyelerin haklarýný gasp etmemiþtir. Tam aksine, ormancýlýk mesleði mensubu Odamýz üyelerinin, 170 yýldýr uygulamakta olduklarý mesleki haklarýný güvence altýna almayý amaçlamýþtýr. Þayet odalarýna üye meslektaþlarýnýn haklarýnýn savunacaklar ise, bir süreden beri, bu görevlerini açýkça savunup onurla yerine getiren odamýza saldýracaklarýna, daha önce kamu oyuna yansýttýðýmýz basýn duyurusunda da belirttiðimiz gibi, uzun ve ince bir yol olan yasama sürecini seçmelerini öneririz. Bundan sonraki hedeflerimiz arasýnda, yasamýzýn emrettiði ikincil mevzuatýn hazýrlanmasý ve uygulamaya aktarýlmasý olacaktýr. Böylece, Odamýzýn omuzlarýnda zorlu, ancak zevkli bir görevi de sizlerin destekleriyle baþaracaðýmýza inancýmýz tamdýr. Bu sorumluluðun bilincinde olarak çalýþmalarýmýza da hemen baþladýk. Amacýmýz, bu iþlerin yasanýn ön gördüðü altý aylýk süreden de önce sonuçlandýrmaktýr. Bu arada önümüzdeki kýsa süreçte, yasamýzla ilgili bölgesel toplantýlar düzenleyerek sizlerle birlik olacak ve kucaklaþýp sevinçlerimizi paylaþacak ve yeni hedeflerimizi konuþacaðýz. Deðerli meslektaþlarýmýz, Kutsal bir Mefkurenin ismini de kullanarak, hýrslarýnýn kurbaný olanlarýn, yasayý ve yapýlanlarý küçümseme gayretleri kendilerini mahcup edecek ve meslek camiasýnýn karþýsýna çýkmakta zorlanacaklardýr. Meslektaþlarýmýzýn yararýna belirlediðimiz hedeflerimize doðru yol almaya devam edeceðiz ve yolumuza devam ederken, bugüne kadar olduðu gibi, bundan sonra da, tüm meslektaþlarýmýzý kucaklayarak birlikte yürümekten asla taviz vermeyeceðiz. Tekrar meslek yetki yasamýzýn ülkemize, mesleðimize ve camiamýza hayýrlara vesile olmasýný diler saygýlar sunarýz. YÖNETÝM KURULU 2 MESLEK YETKÝ YASA TASARIMIZ, TBMM GENEL KURULUNDAN OY BÝRLÝÐÝYLE GEÇEREK YASALAÞTI Eþref GÝRGÝN* Deðerli meslektaþlarým, hepimizi çok yakýndan ilgilendiren ve kýsaca meslek yetki yasasý olarak bilinen "Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun" tasarýsýnýn, TBMM tatile girmeden önce yasalaþtýrýlmasý yönünde Odamýz tarafýndan yoðun giriþimler sürdürülmektedir. Yaþanan geliþmelerden tüm camiamýzýn haberdar olmasý için bu yazýyý kaleme almýþ bulunuyorum. TBMM Genel kurulunun 1040 sýra sayýsýnda kanunlaþmayý bekleyen tasarýmýzýn, meclis yaz dönemi tatiline girmeden önce yasalaþmasý için; eski ormancý parlamenterler, ormancý sivil toplum örgütlerimizin baþkanlarý, sendika baþkanlarý, emekli üst düzey bürokratlar ve ormancý belediye baþkanlarýnýn katýlýmýyla, 08 Mayýs 2006 tarihinde Ankara Kent Otelde bir istiþare toplantýsý yapýlmýþtýr. Bu toplantýya, Bakanlýk Müsteþar yardýmcýsý ve ormancýlýk kesimi genel müdürler de iþtirak etmiþtir. Toplantýda, yasa tasarýmýzýn kanunlaþmasý için yapýlmasý gerekenleri içeren tek bir gündem maddesi tartýþýlmýþ ve herkes görüþlerini açýklamýþlardýr. Ýstiþare toplantýsý sonunda, mutabakata varýlan hususlarý içeren ve aþaðýda tam metni bulunan sonuç tutanaðý imzalanarak bundan sonraki yol haritasý belirlenmiþtir. Þöyle ki; Orman Mühendisleri Odasýnýn koordinasyonunda, ormancý eski parlamenterler, ormancý sivil toplum örgütlerin temsilcileri ve ormancý üst düzey bürokratlarýn katýlýmýyla 08 Mayýs 2006 tarihinde Ankara Kent otelde bir istiþare toplantýsý düzenlenmiþtir. Toplantýda, yasanýn geçirdiði süreçler deðerlendirilmiþ, toplantýya katýlan temsilciler görüþlerini açýklamýþlar ve aþaðýdaki noktalarda mutabakat saðlanmýþtýr. Þöyle ki; "ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ, ORMAN ENDÜSTRÝ MÜHENDÝSLÝÐÝ VE AÐAÇ ÝÞLERÝ ENDÜSTRÝ MÜHENDÝSLÝÐÝ HAKKINDA KANUN" TASARISIYLA ÝLGÝLÝ, 08 MAYIS 2006 TARÝHÝNDE ANKARA'DA YAPILAN ÝSTÝÞARE TOPLANTISI SONUÇ TUTANAÐI TBMM Genel Kurul gündeminin 1040 sýra "Orman sayýsýnda kanunlaþmayý bekleyen, Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun" tasarýsýnýn, meclis tatile girmeden önce yasalaþmasý yönünde hareket noktalarýnýn belirlenmesi amacýyla; 3 *(E) Müsteþar Yardýmcýsý, Oda AR-GE Komisyon Baþkaný 4Heyetin, yasa tasarýsýyla ilgili olarak yapacaðý giriþimler hakkýnda Sayýn Bakaný bilgilendirmesi, 5- Baþta TBMM Baþkaný olmak üzere, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup baþkan vekillerinin ziyaret edilmesi, 6- Yapýlacak ziyaretlerle ilgili iþlerin koordinasyonunun Oda Baþkanlýðýnca yürütülmesi, Hususlarý oy birliðiyle kararlaþtýrýlmýþtýr. 08 Mayýs 2006 1- Toplantýya katýlan bütün temsilcilerce, tasarýnýn ülkemize önemli yararlar saðlayacaðý ve ormancýlýk camiasýnýn yarým asýrdýr beklentisi olduðu vurgulanarak, TBMM tatile girmeden önce kanunlaþtýrýlabilmesi için ortak dayanýþma halinde hareket edilmesi, 2- "Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun"un hükümet tasarýsý haline getirilmesini saðlayarak TBMM gündemine taþýyan Çevre ve Orman Bakanýmýz Sayýn Osman PEPE beyden randevu alýnarak, tüm ormancýlýk camiasýnýn þükran duygularýný arz etmek ve görüþmelerde bulunmak üzere, toplantýda belirlenen temsilcilerce en kýsa sürede bir ziyaretin gerçekleþtirilmesi, 3- Heyetin, Sayýn Bakaný ziyaretin de; tasarýnýn TBMM tatile girmeden önce (Mayýs-Haziran/2006 da) kanunlaþmasý yönünde devam eden çabalarýnýn sonuca ulaþtýrýlmasýnýn açýk bir dille belirtmesi, Toplantýya Ýþtirak Eden Ormancý Eski Parlamenterler Yasin BOZKURT Nevzat DURUKAN Nevþat ÖZER Toplantýya Ýþtirak Eden Ormancýlýk Sivil Toplum Örgüt Temsilcileri Ali KÜÇÜKAYDIN Mustafa YUMURTACI Or. Müh. Od. Gn. Bþk. Türkiye Or. Der. Bþk. Yaþar DOSTBÝL Abdurrahman SAÐKAYA Tar. Kal. Vak. Bþk. Or. ve Tab. Kor. Vak. Bþk. Cafer YÜKSEL Ahmet DEMÝRCÝ ORKOOP Gn. Bþk. Türk Tar. Or. Sen Gn. Bþk. Sezai KAYA Günay KAYA Tar. Or. Kam. Gn. Bþk. TOÇ-BÝR Sen. Gn. Bþk. Toplantýya Ýþtirak Eden Ormancý Üst Düzey Bürokratlar ve Belediye Baþkaný Cemal AKIN Eþref GÝRGÝN Emekli Müsteþar Emekli Müs. Yrd. Oda Onur. Kur. Üy. ve AR-GE Bþk. Hüseyin ERER Karabük Belediye Baþkaný Toplantý sonunda ziyaretleri gerçekleþtirecek olan bir temas grubu oluþturulmuþtur. Bu temas grubunda, yukarýda ki sonuç tutanaðýnda imzalarý bulunan temsilcilere ilaveten, eski ormancý parlamenterlerden Ali Rýza UZUNER (Eski Çalýþma Bakaný), Þükrü ABBASOÐLU ve Ali KIRCA' da katýlmýþlardýr. Temas grubumuz, öncelikle Çevre ve Orman Bakaný Sayýn Osman PEPE' den randevu talep etmiþ ve ziyaret 18 Mayýs 2006 tarihinde gerçekleþmiþtir. 4 vereceklerini belirterek, hemen grup baþkan vekili Kemal ANADOL' u telefonla arayarak gerekli talimatý vermiþtir. Ormancýlýk camiasýnýn çok önemli hizmetler ürettiðini, merhum parlamenter Or.Yük.Müh. Ömer BUYRUKÇU' yu da anarak heyetimize açýkça ifade etmiþtir. Heyetimiz, Sayýn Bakandan sonra ana muhalefet partisini ziyaretten de çok olumlu izlenimlerle ayrýlmýþtýr. Deniz BAYKAL Bey ile yapýlan görüþmenin sonucu, Oda Genel Baþkaný tarafýndan Çevre ve Orman Bakaný Sayýn Osman PEPE beye aktarýlmýþtýr. Bu ziyaretlerden sonra; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Baþkan Vekilleri Kemal ANADOL, Ali TOPUZ ve Prof. Dr. Haluk KOÇ beyler ziyaret edilerek gerekli destekler istenilmiþtir. Ýktidar partisince yasa tasarýsýný genel kurulda öncelikle görüþülmek üzere getirilmesi halinde destekleyeceklerini söylemiþlerdir. CHP Grup Baþkan Vekillerini ziyaretimiz sýrasýnda, meclisteki tek temsilcimiz ve genel desteðimiz Giresun Milletvekili Or.Yük. Müh. Sayýn Mehmet IÞIK beyde katýlmýþlardýr. Anavatan Partisi Grup Baþkan Vekili Sayýn Süleyman SARIBAÞ ile makamýnda yapýlan görüþmede, yetki yasamýzýn önemi aktarýlmýþ ve kendilerinden destek istenilmiþtir. Ýktidar partisinin konuyu danýþma kuruluna getirmesi halinde destekleyecekleri sözünü vermiþtir. Ziyarette sonuç tutanaðý Oda Genel Baþkaný Ali KÜÇÜKAYDIN tarafýndan Sayýn Bakana takdim edilmiþ ve yasa tasarýmýzýn meclis yaz tatiline girmeden kanunlaþtýrýlmasý talebinde bulunmuþtur. Heyetin diðer üyeleri de bu anlamda isteklerde bulunmuþlardýr. Sayýn Bakanýn ziyarette yapmýþ olduðu konuþmasýnda bunun hükümet tasarýsý olduðunu belirterek sözlerine; "…Bakanlýk ve bakan olarak sonuna kadar destekçiyiz. Bu, Türkiye Ormancýlýðýnýn önünü açacak bir tasarýdýr. Sadece meslek taassubundan dolayý deðil, Türkiye Ormancýlýðýnýn geliþmesinde bunu milat olarak görüyoruz. Bu daha önceki kanunlarýn hepsinden daha fonksiyonel bir kanundur. Onun için fevkalade üzerinde duruyor ve destekliyoruz. Siyasetçinin baþarýsý kalýcý iþlerdir…" þeklinde devam ederek önemli mesajlar vermiþtir. Ayrýca, Ana Muhalefet partisi genel baþkaný Sayýn Deniz BAYKAL ve grup baþkan vekillerinin de ziyaret edilmesini önermiþtir. Heyetimiz bu görüþmeden olumlu izlenimlerle ayrýlmýþtýr. Daha sonra temas grubumuz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baþkaný Deniz BAYKAL' ý 24.05.2006 tarihinde parti genel merkezinde ziyaret etmiþtir. Sayýn Deniz BAYKAL ziyarette; meslek yetki yasa tasarýmýzýn meclis tatile girmeden önce yasalaþmasý yönünde her türlü desteði 5 Deðerli meslektaþlarým, Camiamýz için gerçekten milat olacak bu yasa tasarýmýzýn yasalaþmasýnda emeði geçen; baþta hükümetimize, Çevre ve Orman bakaný Sayýn Osman PEPE Beye, TarýmOrman ve Köy Ýþleri Komisyonu Baþkaný Prof. Dr. Vahit KÝRÝÞÇÝ beye, Adalet ve Kalkýnma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Anavatan Partisi Grup Baþkan Vekillerine, TBMM de tek temsilcimiz olan ve yasamýzý inanarak savunan, Giresun Milletvekili Or. Yük. Müh. Mehmet IÞIK Beye, eski ormancý parlamenterlerimize, Orman Fakültelerimize, sivil toplum örgütlerimize, sendikalarýmýza, üst düzey bürokratlarýmýza ve tüm meslektaþlarýmýza en içten þükran duygularýmý sunarým. Ben de bir meslektaþýnýz olarak, yasa tasarýsýnýn hazýrlanmasýnda Kasým-2003 tarihinden bu yana, gece-gündüz demeden, her platformda yapmýþ olduðum çalýþmalarýmýn semeresini almýþ olduðum için hayatýmýn en mutlu anýný yaþamaktayým. Bu konuda verdiðim emeklerim meslektaþlarýma ve mesleðime helal olsun. Gelecek güzel günlerde birlikte olmak üzere, yasamýzýn tekrar camiamýza hayýrlý olmasýný dilerim. Bu görüþmelerden sonra, Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkan Vekilleri Sayýn Faruk ÇELÝK ve Sayýn Salih KAPUSUZ Beyler de ziyaret edilmiþtir. Bu ziyaretlerde o güne kadar yapýlan görüþmelerin sonuçlarý aktarýlmýþ ve düðümün çözülmesinde iktidar partisi grubunun son sözü söyleyeceði belirtilmiþtir. AKP Grup Baþkan Vekilleriyle yapýlan bu görüþmeler sonucunda, gündemin çok yoðun olduðu, ancak tüm ormancýlýk sivil toplum örgütlerince desteklenen ve ülkemiz ormancýlýðý için önemli olan bu yasa tasarýnýn çýkartýlmasý için, gerekli desteði vereceklerini ifade etmiþlerdir. Hatta Sayýn Salih KAPUSUZ Bey, heyetimizin yanýnda, CHP Grup Baþkan Vekili Kemal ANADAOL'u telefonla arayarak konuyu aktarmýþ ve Sayýn ANADOL'un konuþmasýnýn konferans sistemiyle heyetimizin de dinlemesi saðlanmýþtýr. Sayýn ANADOL bu telefon görüþmesinde de, tasarýnýn iktidar partisi grubunca gündeme getirilmesi halinde destekleyeceklerini, Sayýn KAPUSUZ Beye heyetin huzurunda bir kez daha telefonda açýkça ifade etmiþtir. Sayýn Bakanýmýz Osman PEPE Bey, AKP Grup Baþkan Vekili Salih KAPUSUZ beyi telefonla arayarak gerekli desteðin verilmesini istemiþtir. Tüm bu geliþmelerden sonra, TBMM tatile girmeden önce, kanunlaþmasý gerekli tasarý ve teklifler arasýnda 21 inci sýrada bizim tasarýmýzda yer almýþ ve meclisin internet sayfasýnda yayýnlanmýþtýr. Diðer taraftan, Zaman gazetesinin 14.06.2006 tarihli nüshasýnýn yedinci sayfasýnda, meclis tatile girmeden önce çýkartýlacak temel yasalar arasýnda bizim tasarýmýzý da yazmýþtýr. Bu makaleyi, yasa tasarýmýz TBMM Genel kurulunda beklemekteyken yazmaya baþlamýþtým. Ancak tasarýnýn, genel kurulda görüþüldükten sonra yazýmýn bitirilmesini planlamýþtým. Þu anda tarih 29 06 2006 ve saat: 12:00 TBMM Genel kurulu yasamýzý oy birliðiyle kabul ettiðini ilan etti. Televizyon baþýnda duyduðum haz ve heyecaný kelimelerle anlatmak mümkün deðildir. Hemen yarým kalan bu yazýmý mutlu son ile baðlayarak dergi yayýn kuruluna göndermeye koyuldum. Bu tarih ve saat ormancýlýk camiasý için bir milat ve dönüm noktasý olacaktýr. Hepimize hayýrlý olmasýnýn Cenabý Allah'tan niyaz ederim. Bu da gösteriyor ki; camiamýz birlik ve beraberlik içinde olduðu müddetçe aþamayacaðýmýz bir engel yoktur. Saygýlarýmla, hoþça kalýnýz. 6 TBMM GENEL KURULUNDA 29.06.2006 TARÝHÝNDE ONAYLANARAK KANUNLAÞAN "ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ, ORMAN ENDÜSTRÝ MÜHENDÝSLÝÐÝ VE AÐAÇ ÝÞLERÝ ENDÜSTRÝ MÜHENDÝSLÝÐÝ HAKKINDA KANUN" Kanun No. 5531 Kabul Tarihi : 29/6/2006 BÝRÝNCÝ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanýmlar Amaç MADDE 1- Bu Kanunun amacý; Türkiye'deki orman fakültelerinden ve aðaç iþleri endüstri mühendisi yetiþtiren en az dört yýllýk lisans düzeyinde yüksek öðretim kurumlarýndan ya da denkliði onaylanmýþ yurt dýþý yüksek öðretim kurumlarýndan mezun olup, mühendis unvanýný haiz olanlarýn, 4 üncü maddede belirtilen faaliyet konularýyla ilgili iþlemlerin ilgili mevzuata uygun olarak, saðlýklý ve güvenilir bir þekilde iþleyiþini ve gerçekleþtirilmesini saðlamak, faaliyet sonuçlarýný ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemek, deðerlendirmeye tâbi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsýz bir þekilde sunmak, orman, ormancýlýk ve aðaç iþleri endüstrisi iþlerinin meslekî standartlarýný gerçekleþtirmek üzere ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnýn kurulmasý, faaliyet ve denetimleri ile uzmanlýk alanlarýna uygun mühendislik meslekî faaliyetlerindeki hak, yetki, sorumluluk ve çalýþma esaslarýný düzenlemektir. Kapsam MADDE 2- Bu Kanun; ormancýlýk, orman ve aðaç endüstrisiyle uðraþan gerçek ve tüzel kiþilere ait yerlerde çalýþanlar ile mühendislik mesleðini, hizmet akdi ile herhangi bir iþ yerine baðlý olmaksýzýn, kendi nam ve hesaplarýna serbest olarak icra edenleri kapsar. Tanýmlar MADDE 3- Bu Kanunda geçen; a) Bakanlýk: Çevre ve Orman Bakanlýðýný, b) Oda: Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliðine baðlý Orman Mühendisleri Odasýný, c) Mühendis: En az dört yýllýk lisans eðitimini bitirmiþ orman mühendisi, orman yüksek mühendisi, orman endüstri mühendisi ve aðaç iþleri endüstri mühendisini, ç) Meslek mensubu: Mühendis unvanýný haiz olup bu Kanun çerçevesinde ormancýlýk ve orman ürünleri bürosu kurmak üzere 5 inci madde uyarýnca yetkilendirilen kiþileri, d) Danýþman: Meslekî konularda bilgi ve deneyimini, danýþmanlýk isteyen gerçek ve tüzel kiþilerin yararý için kullanan, danýþmanlýðýný yaptýðý kiþiler ile hiçbir organik bað içinde bulunmayan, danýþmanlýk hizmeti sunduðu kiþilerden danýþmanlýk hizmeti karþýlýðý dýþýnda hiçbir kazanç saðlamayan hizmet sunucularýný, e) Teknik müþavir: Mesleðe ait konularda, bilim ve tekniðe uygun olarak hizmetin yapýlmasýna fikren katkýda bulunan hizmet sunucularýný, f) Eksper: Mesleðe ait konularda, mahallinde ya da dosya üzerinde gerekli incelemeyi yaparak kýymet takdiri, fiyat tespiti ve benzeri iþler ile ilgili rapor tanzimi hizmetlerini yapan hizmet sunucularýný, g) Ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý: Mühendis unvanýna sahip olanlarýn, mesleklerini hizmet akdi ile bir iþ yerine baðlý olmaksýzýn kendi nam ve hesaplarýna serbestçe icra edebilecekleri, teknik müþavirlik ve danýþmanlýk yapabilecekleri serbest ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý ile serbest yeminli ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýný, ð) Sorumlu müdür: Ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnýn, teknik ve idarî yönetimini yapan, büro personelinin mevzuata uygun olarak çalýþtýrýlmasý sorumluluðunu üstlenen, ruhsat almýþ meslek mensubunu, ifade eder. ÝKÝNCÝ BÖLÜM Genel Hükümler Mesleðin konusu MADDE 4- Mesleðin konularý uzmanlýk alanlarýna göre aþaðýda gösterilmiþtir: a) Orman mühendislerinin faaliyet konularý þunlardýr: 1) Devlet ormanlarýnda, Hazine arazilerinde, kamu kurum ve kuruluþlarýna ait arazilerde, gerçek ve tüzel kiþilere ait arazilerde ormanlarý doðal ve yapay olarak kurmak. 2) Mevcut olan ormanlar dahil, ormanlarýn bakýmý ve iyileþtirilmesi, bozuk ormanlarýn imar ve ýslahýný yapmak. 3) Enerji ormanlarý tesis ve bakýmýný yapmak. 4) Orman aðaç, aðaççýk ve florasýna ait tohum üretimi ile aþýlama faaliyetlerini yürütmek. 5) Orman aðaç ve aðaççýklarýna ait tohum ve aðaç ýslah faaliyetlerini yürütmek. 6) Orman fidanlýklarý kurma, yönetme, iþletme, orman fidaný ve bitkisi nakli, standardizasyonu ve sertifikalandýrýlmasý faaliyetlerini yürütmek. 7) Aðaçlandýrma, erozyonla mücadele, sel ve çýð kontrolü, havza amenajmaný, entegre havza ýslahý ve kýrsal kalkýnma plânlama, projelendirme ve uygulama çalýþmalarý yapmak. 8) Orman içi, kenarý ve orman üst sýnýrý meralarýn sýnýrlarýnýn belirlenmesi, ýslahý, korunmasý, plânlanmasý çalýþmalarýný yapmak. 9) Orman topraklarýnýn etüdü, analizi, ýslahý ve bonitet belirlemesi, yetiþme ortamý analizi, envanteri ve mevcut 7 haritalar üzerinde iþaretleme çalýþmalarýný yapmak. 10) Orman alanlarýnda av ve yaban hayvanlarýnýn çoðaltýlmasý, envanter çalýþmalarý ile orman ekosistemleriyle doðrudan ya da dolaylý habitat baðlantýsý olan yaban hayvanlarýna iliþkin olarak avlak, koruma alaný ve rezerv alaný tefriki, plânlamasý, tesisi, yönetimi iþlerini yapmak. 11) Orman içi su kaynaklarýnýn geliþtirilmesi, etüt, envanter, plânlama ve projelendirme çalýþmalarýný yapmak. 12) Millî parklar, orman içi dinlenme ve mesire yerleri ile orman içi rekreasyon alanlarýnýn tespit, tefrik, envanter ve düzenlenmesi, rekreasyon yönetimi ve iþletmeciliði, uzun devreli geliþme plâný çalýþmalarý, aðaç röleve plânlarý yapmak. 13) Peyzaj plânlarýna uygun uygulamalar yapmak. 14) Orman kaynaklarý plânlamasý, orman sýnýrlamasý, arazinin yorumlanmasý ve mülkiyet çalýþmalarý yapmak, uydu görüntüleri ve hava fotoðraflarýný ormancýlýk amaçlarý doðrultusunda yorumlamak ve mevcut haritalar üzerine iþlemek. 15) Orman yangýnlarý ve zararlýlarýyla mücadele, orman yollarý ile orman yangýn emniyet yolu ve þeritleri plânlamasýný, etüdünü, yapýmýný, bakýmýný ve kontrolünü yapmak. 16) Orman ekosistemleri, orman gen ve biyosfer rezervleri ile biyotop alanlarýnýn kurulmasý, orman aðaç, aðaççýk ve florasýna ait gen koruma alanlarýnýn plânlanmasý, kurulmasý ve yönetilmesi iþlerini yapmak. 17) Kent ormancýlýðý çalýþmalarý, orman çevre düzenlemesi, orman alanlarýnda çevresel etki deðerlendirmesi faaliyetlerini yapmak. 18) Orman ekosistemlerine ait flora ve faunayla ilgili iþ ve iþlemleri yapmak. 19) Orman ve ormancýlýkla ilgili yukarýdaki iþlere benzer iþ ve hizmetleri yapmak. b) Orman endüstri mühendislerinin faaliyet konularý þunlardýr: 1) Odun hammaddesinin yarma, kesme, soyma, biçme, þekil deðiþtirme iþlemlerini yapmak. 2) Odun hammaddesini yongalayarak veya liflere ayýrarak ve yapýþtýrýcý maddeler kullanarak ya da kullanmadan presleme, buharlama, kurutma ve emprenye etme gibi iþlemlerle yapýsýný deðiþtirmeden veya fiziksel ve kimyasal yollarla deðiþtirerek iþlemek. 3) Kereste, aðaç kaplama levha, kâðýt, selüloz ve benzeri yarý mamullerini üreten ve bunlarý kullanan, orman ürünleri fabrikalarýnda, ahþap olmak kaydýyla mobilya ile sabit ve hareketli mobilyalar, doðramalar, kapý, pencere, yer döþemeleri, ahþap yapýlar ve elemanlarýn üretim faaliyetlerini yapmak. 4) Odun dýþý orman ürünlerini iþleyen tesislerde; kalite kontrol, maliyet hesaplama, stok kontrolü ve tasarým faaliyetleri yapmak. c) Aðaç iþleri endüstri mühendislerinin faaliyet konularý þunlardýr: 1) Aðaç iþleri endüstrisinde yer alan ahþap ve türevleri ile diðer endüstriyel malzemeler kullanarak ahþap olmak kaydýyla sabit ve hareketli mobilyalar, doðramalar, deniz araçlarý, sauna, prefabrik ev, parke, karavan, evlerin ahþap bölümlerinin üretim faaliyetlerini yapmak. 2) Emprenye ve kurutma tesisleri ve benzeri aðaç iþleri ürünlerinin tasarým ve imalâtý faaliyetlerini yapmak. Hak, yetki ve sorumluluklar MADDE 5- Meslek mensuplarý, 4 üncü maddede belirtilen faaliyet konularýyla sýnýrlý olmak kaydýyla; araþtýrmageliþtirme çalýþmalarý yapmaya, çevresel muhasebe yapmaya, keþif yapmaya, zarar ziyan belirlemeye, maliyet hesaplamaya, fizibilite raporu hazýrlamaya, tasarým faaliyetleri yapmaya, plân ve projeler hazýrlamaya ve uygulamaya, standardizasyon çalýþmalarý yapmaya, sertifikalandýrmaya, kalite kontrolü yapmaya, stok kontrolü yapmaya, denetim yapmaya, muayene yapmaya, hakemlik yapmaya, eksperlik yapmaya, teknik müþavirlik yapmaya, danýþmanlýk yapmaya, yeminli danýþmanlýk ve bilirkiþilik yapmaya, raporlar hazýrlamaya, ormancýlýk ve orman ürünleri konularýnda serbest müþavirlik bürolarý ile serbest yeminli müþavirlik bürolarý açmaya, laboratuvarlar açmaya, özel müesseseler ile iþletmeler kurmaya, bunlarý yönetmeye ve bunlarýn sorumlu müdürlüðünü yapmaya, ormancýlýk karantina ve rehberlik hizmetlerini yürütmeye, her türlü odun ve odun dýþý orman ürünleri ile orman endüstrisi dahil her türlü ormancýlýk çalýþmalarý için gerekli olan fidan, bitki, alet ve edevatýn ihracat ve ithalat iþlemleriyle ilgili hizmetleri tek baþlarýna, ortak faaliyet alanlarý içinde ise mevzuatta yetkilendirilmiþ diðer meslek mensuplarýyla beraber yapmaya ve yürütmeye yetkilidir. Bu fýkrada belirtilen hak ve yetkiler, Odaya kayýtlý meslek mensuplarýnca kullanýlýr. 4 üncü maddede belirtilen alanlarda faaliyet gösteren gerçek kiþiler ile özel hukuk tüzel kiþilerinin mühendis istihdamýnda uymak zorunda olduklarý esaslar Bakanlýðýn uygun görüþü alýnarak Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikle belirlenir. Meslek mensubu olmanýn þartlarý ve sýnav MADDE 6- Meslek mensubu olmanýn þartlarý þunlardýr: a) Genel þartlar: 1) Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olmak. 2) Medenî haklarý kullanma ehliyetine sahip bulunmak. 3) Kamu haklarýndan mahrum bulunmamak. 4) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, üç aydan fazla hapis veya Devletin güvenliðine, anayasal düzene ve bu düzenin iþleyiþine, millî savunmaya, Devlet sýrlarýna karþý suçlar ve casusluk suçlarý ile yabancý devletlerle olan iliþkilere karþý suçlardan veya zimmet, irtikâp, rüþvet, hýrsýzlýk, dolandýrýcýlýk, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflâs, kaçakçýlýk veya ihaleye fesat karýþtýrma suçlarýndan hükümlü bulunmamak. 5) Meslek þeref ve haysiyetine uymayan durumlarý bulunmamak. 8 b) Serbest meslek mensubu olacaklarda aranacak özel þartlar: 1) Orman mühendisi, orman endüstri mühendisi ve aðaç iþleri endüstri mühendisi yetiþtiren lisans ve yüksek lisans düzeyinde eðitim veren yüksek öðretim kurumlarýndan mezun olup, mühendis veya yüksek mühendis unvanýna sahip olmak. 2) Meslekî deneyim kazanmak amacýyla kendi uzmanlýk alanlarýna uygun serbest meslek mensubu veya serbest yeminli meslek mensubu yanýnda bir yýl çalýþmýþ olmak. 3) Serbest meslek mensupluðu sýnavýný kazanmýþ olmak. 4) Serbest meslek mensupluðu ruhsatýný almýþ olmak. c) Serbest yeminli meslek mensubu olacaklarda aranacak özel þartlar: 1) En az on yýl serbest meslek mensubu olarak çalýþmýþ olmak. 2) Serbest yeminli meslek mensupluðu sýnavýný kazanmýþ olmak. 3) Serbest yeminli meslek mensupluðu ruhsatýný almýþ olmak. Kamu kurum ve kuruluþlarýnda orman, ormancýlýk ve aðaç endüstrisiyle ilgili iþlerde mühendis olarak görev yapanlarýn kamuda çalýþtýklarý görevlerden hangilerinin meslekî deneyim süresinden sayýlacaðý, hangi görevlerde bulunanlar için serbest meslek mensubu unvanýnýn kazanýlmasýnda sýnav þartýnýn aranmayacaðý ve hangi görevlerde geçen sürelerin serbest meslek mensupluðunda geçirilmiþ sayýlacaðý Bakanlýðýn uygun görüþü alýnarak Oda tarafýndan çýkarýlacak yönetmelikte gösterilir. Serbest meslek mensupluðu ve serbest yeminli meslek mensupluðu sýnavý Oda tarafýndan yazýlý olarak yapýlýr. Sýnav komisyonu yedi üyeden oluþur. Üyelerin ikisi Bakanlýk tarafýndan, biri Orman Genel Müdürlüðü tarafýndan, ikisi Yükseköðretim Kurulu tarafýndan, ikisi de Oda tarafýndan seçilir. Sýnav komisyonu üyelerinin, orman fakültelerinden veya lisans düzeyinde eðitim veren aðaç iþleri endüstri mühendisi unvanýyla mezun eden yüksek öðretim kurumlarýndan mezun olmalarý, meslekleriyle ilgili olarak kamu veya özel sektörde en az onbeþ yýl çalýþmýþ veya bu süre kadar öðretim üyeliði yapmýþ olmalarý þarttýr. Sýnav komisyonlarýnýn çalýþma esaslarý ile serbest meslek mensupluðu sýnavlarýnýn yapýlma esaslarý Bakanlýðýn uygun görüþü alýnarak Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikle belirlenir. Sýnavlarda baþarýlý olan serbest meslek mensuplarý ile serbest yeminli meslek mensuplarýna Oda tarafýndan ruhsat belgesi verilir. Serbest ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý MADDE 7- Odaya kayýtlý ve ruhsatlý meslek mensuplarý, 4 üncü maddede sayýlan ve sýnýrlarý yönetmelikle belirlenen faaliyet konularýnda; eksperlik, danýþmanlýk, teknik müþavirlik ve benzeri iþleri bir iþ yerine baðlý olmaksýzýn kendi nam ve hesaplarýna serbestçe yapabilecekleri ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý veya faaliyet konularýna göre ayrý ayrý olmak üzere serbest ormancýlýk bürolarý ile serbest orman ürünleri bürolarý kurabilirler. Odaya kayýtlý ve ruhsatlý meslek mensubu kiþiler, ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý, ortaklýk bürosu ya da þirket þeklinde birleþebilirler. Bürolarda yapýlan faaliyetler ticarî faaliyet sayýlmaz. Þirket þeklinde çalýþýlmasý halinde, yapýlacak iþlerden doðacak cezaî sorumluluk, iþi yapan meslek mensubuna aittir. Ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnýn kuruluþ ve çalýþma esaslarý Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikle belirlenir. Serbest yeminli ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý MADDE 8- Serbest yeminli ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarýnca, kamu kurum ve kuruluþlarýna verilen tasdik edilmiþ belgeler, kanunlarý gereðince kamu idaresinin yetkili memurlarýnca, tasdikin kapsamý ölçüsünde incelenmiþ bir belge olarak kabul edilir. Ancak çeþitli kanunlarla kamu idaresine tanýnan teftiþ, denetim ve inceleme yetkilerinin kullanýlmasýna iliþkin hususlar saklýdýr. Serbest yeminli meslek mensuplarý yaptýklarý tasdikin doðruluðundan sorumludurlar. Serbest yeminli meslek mensuplarý, yaptýklarý tasdikin doðru olmamasý halinde, tasdikin kapsamý ile sýnýrlý olmak üzere, uðratýlan her türlü zarar ve ziyan ile hukukî sonuçlarýndan iþ sahipleriyle birlikte müþtereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Bu Kanun hükümlerine göre meslek icra edenlerin, diðer kanunlardaki sorumluluklarý saklýdýr. Serbest yeminli meslek mensuplarýnýn, 5 inci maddeye göre yapacaklarý iþlerin kapsamý, konusu, çalýþma esaslarý ile sýnav, tasdik yetkisi ve esaslarý, yeminli unvanýnýn kaldýrýlmasý ve yetki devrine iliþkin hususlar, Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren altý ay içerisinde Bakanlar Kurulunca çýkarýlacak tüzükle belirlenir. Yemin MADDE 9- Serbest yeminli meslek mensuplarý, görevlerine fiilen baþlamadan önce, o yer sulh hukuk mahkemesinde, "Mesleðimin bir kamu hizmeti olduðunu bilerek, Anayasaya, kanunlara, meslekî kurallara ve meslek ahlakýna uyacaðýma, mesleðimi tam bir baðýmsýzlýk, tarafsýzlýk ve dürüstlükle yerine getireceðime, üzerime aldýðým iþleri dikkat ve özenle yapacaðýma namus ve þerefim üzerine yemin ederim." diyerek yemin eder. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yasaklar ve Cezalar Yasaklar MADDE 10- Serbest yeminli meslek mensuplarý, boþanmýþ olsa dahi eþi, üstsoy ve altsoyundan birinci dereceden üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil kan ve kayýn hýsýmlarýnýn veya bunlarýn ortak olduklarý firmalarýn iþlerine bakamazlar. Serbest yeminli meslek mensuplarý yukarýda sayýlan yakýnlýktaki serbest meslek mensuplarýnýn baktýðý iþleri tasdik edemezler. Bilirkiþilik, tasfiye memurluðu, hayrî ve ilmî kuruluþlarýn yönetim kurulu üyeliði görevleri meslekle baðdaþmayan iþlerden sayýlmaz. 9 Görevle ilgili suçlar MADDE 11- Meslek mensuplarý, görevleri nedeniyle iþledikleri suçlardan dolayý, fiillerin niteliðine göre, Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine iliþkin hükümleri uyarýnca cezalandýrýlýrlar. Disiplin cezalarý MADDE 12- Kiþisel bürolarda veya ortaklýk bürolarýnda veya þirketlerde, mesleði yapmalarý yasaklananlarý çalýþtýranlar, bu kiþilerle her ne þekilde olursa olsun meslekleri ile ilgili iþbirliði yapanlar, mesleðin vakar ve onuruna aykýrý fiil ve hareketlerde bulunanlar, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapanlar, yahut da görevinin gerektirdiði güveni sarsýcý hareketlerde bulunanlar hakkýnda, fiilin niteliðine ve aðýrlýk derecesine göre aþaðýdaki disiplin cezalarý, Oda Yönetim Kurulunun ön incelemesine göre Oda Onur Kurulunca verilir. a) Cezalar þunlardýr: 1) Uyarma: Meslek mensubuna mesleðinin icrasýnda daha dikkatli davranmasý gerektiðinin yazý ile bildirilmesidir. 2) Kýnama: Meslek mensubuna görevinde ve davranýþýnda kusurlu sayýldýðýnýn yazý ile bildirilmesidir. 3) Geçici olarak meslekî faaliyetten alýkoyma: Meslekî sýfatý saklý kalmak þartýyla altý aydan az, bir yýldan çok olmamak üzere meslekî faaliyetten alýkoymaktýr. 4) Yeminli sýfatýný kaldýrma: Serbest yeminli meslek mensubunun yeminli sýfatýnýn kaldýrýlmasýdýr. 5) Meslekten çýkarma: Meslek mensubunun ruhsatnamesinin geri alýnarak bir daha bu mesleði icra etmesine izin verilmemesidir. b) Hangi hallerde ne cezalar verileceði aþaðýda belirtilmiþtir: 1) Meslekî kurallara, mesleðin vakar ve onuruna aykýrý fiil ve harekette bulunanlarla görevin gerektirdiði güveni sarsýcý harekette bulunan meslek mensuplarý hakkýnda ilk olarak uyarma, devamýnda kýnama cezasý uygulanýr. 2) Görevini baðýmsýzlýk, tarafsýzlýk ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan veya bu Kanunda yer alan mesleðin genel prensiplerine aykýrý harekette bulunan meslek mensuplarý için geçici olarak meslekî faaliyetten alýkoyma cezasý uygulanýr. 3) Tasdik yetkisini gerçeðe aykýrý olarak kullandýðý Bakanlýkça ilk defa tespit edilen ve rapora baðlanan serbest yeminli meslek mensubu hakkýnda geçici olarak meslekî faaliyetten alýkoyma, bu husus tekrar edip bunun mahkeme kararýyla kesinleþmesi halinde de yeminli sýfatýný kaldýrma cezasý verilir. 4) Ýþ sahipleriyle birlikte yaptýklarý uygulamalarla kasten hukuka aykýrý iþlemlerle Devleti, kamu kurum ve kuruluþlarýný zarara uðratan, ormanlarýn tahribine, sýnýrlarýnýn daraltýlmasýna neden olan, bu durumlarý mahkeme kararý ile kesinleþen meslek mensuplarýna meslekten çýkarma cezasý verilir. 5) Üç yýllýk bir dönem içinde iki veya daha fazla disiplin cezasýný gerektiren davranýþta bulunan meslek mensubuna, her yeni suçu için bir öncekinden daha aðýr ceza uygulanabilir. 6) Beþ yýllýk dönem içinde iki defa meslekî faaliyetten alýkoyma cezasý ile cezalandýrýlmasýndan sonra bu cezayý gerektiren fiili yeniden iþleyen meslek mensuplarý hakkýnda meslekten çýkarma cezasý uygulanýr. Onur Kurulu bir derece aðýr veya bir derece hafif disiplin cezasýnýn uygulanmasýna karar verebilir.Takibat ve hüküm tesisi disiplin soruþturmasý yapýlmasýna ve disiplin cezasý uygulanmasýna engel deðildir. Meslek mensubu hakkýnda savunmasý alýnmadan disiplin cezasý verilemez. Onur Kurulunun on günden az olmamak üzere verdiði süre içinde savunma yapmayanlar, savunma hakkýndan vazgeçmiþ sayýlýrlar. Disiplin cezalarý kesinleþme tarihinden itibaren uygulanýr. Uyarma ve kýnama cezalarý kesindir. Geçici olarak meslekî faaliyetten alýkoyma, yeminli sýfatýný kaldýrma ve meslekten çýkarma cezalarýna otuz gün içinde Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Yüksek Onur Kuruluna itiraz edilebilir. Yüksek Onur Kurulunun kararýna karþý Oda Yönetim Kurulu veya ilgili meslek mensubu idarî yargýya baþvurabilirler. Onur Kurulunun çalýþma ve disiplin hükümlerinin uygulanma esaslarý, Oda tarafýndan hazýrlanacak yönetmelikte belirlenir. Yeminli olmayan serbest meslek mensuplarýna, 6235 sayýlý Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Kanununa göre disiplin cezasý verilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeþitli ve Son Hükümler Ücret MADDE 13- Ücret, meslek mensuplarýnýn hizmetlerine karþýlýk olan meblaðý ifade eder. Ücretin asgari miktarý tarife ile belirlenir. Tarifedeki asgari miktar altýnda iþ kabulü yasak olup, aksine hareket edenlere disiplin cezasý uygulanýr. Tarife, Oda tarafýndan düzenlenir ve uygulanýr. Yönetmelik MADDE 14- Serbest meslek mensupluðuna müracaat ve meslek icrasýna hak kazanma, kazanýlmýþ meslekî haklar, ruhsat, meslek mensuplarý ile serbest yeminli meslek mensuplarýnýn tutacaklarý defter ve kayýtlar ile bunlarýn bildirim mecburiyetleri, meslek kütüðü ve sicil numarasý verilmesine dair usûl ve esaslar, Oda tarafýndan hazýrlanýp Resmî Gazetede yayýmlanacak yönetmelikle belirlenir. Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren altý ay içerisinde yürürlüðe konulur. Müktesep haklar GEÇÝCÝ MADDE 1- Orman Mühendisi veya Orman Yüksek Mühendisi unvaný ile 31/12/1989 tarihinden önce mezun olanlarýn peyzaj plânlamasý ve uygulamasý yapmak hak ve yetkileri devam eder. Yürürlük MADDE 15- Bu Kanun yayýmý tarihinde yürürlüðe girer. Yürütme MADDE 16- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 10 5531 Sayýlý Kanunla Ýlgili Zorlu ve Onurlu Baþarýdan Kýsa Notlar Bilindiði gibi Orman Mühendislerinin statüsüne dair bir kanun çýkarýlmasý fikri ve çalýþmalarý neredeyse yarým asrý kapsar. Ne yazýk ki bu güne kadar yürütülen gayret ve faaliyetler bir sonuca ulaþmamýþtýr. Orman Fakültelerinin sayýsýnýn giderek artmasý ve haliyle mezun olan Orman Mühendisi, Orman Endüstri Mühendisi ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisleri sayýsýnýn çoðalmasý sonucu doðurmuþtur. Bunca Mühendisin, Çevre ve Orman Bakanlýðýnca istihdamý kadro kifayetsizliði sebebiyle mümkün olmaktadýr. Bakanlýðýn teknik hizmetlerinin tamamý da mevcut kadrosu ile yerine getirilememektedir. Her þeyden önce Çevre ve Orman Bakanlýðý, eksik kalan hizmetleri, yetki ve sorumluluðu, 29.06.2006 tarihinde T.B.M.M. kabul edilen 5531 sayýlý kanunla tanýnan serbest orman mühendisleri marifetiyle yaptýrmak durumundadýr. Bu itibarla bizzat bakanlýðýn, yetkili serbest orman mühendislerine yaptýracaðý, azýmsanmayacak teknik hizmet alaný ve potansiyeli mevcuttur. T.B.M.M.’ce kabul edilen 5531 sayýlý kanunla orman mühendisliði þahsiyetli bir kimliðe kavuþarak, Danýþmanlýk, Teknik Müþavir, Eksper olarak faaliyet göstereceði gibi, ormancýlýk ve orman ürünleri bürolarý açarak da kendi nam ve hesaplarýna mesleklerini serbestçe icra edebilecekler. Kanunun 4. maddesinde sayýlan konularda Orman Mühendisleri, gerek kamuya ve gerekse özel sektöre ait alanlarda hizmet verme imtiyaz ve yetkiye kavuþmuþlardýr. Bu kanun gerek taslak haline gelmesi aþamasýnda ve gerekse bakanlar kurulunca onaylanýp tasarý boyutuna ulaþmasýnda Orman Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Sayýn Ali Küçükaydýn ve arkadaþlarýnýn her türlü övgüye deðer çabalarý hiçbir zaman unutulmamalýdýr. Bu arada Eski Müsteþar Yardýmcýsý Sn. Eþref Girgin’in katsýsý da gözden ýrak tutulamaz. Tasarýnýn T.B.M.M. ilgili komisyonuna sevkiyle oradaki çetin müzakereleri, oda baþkaný ve arkadaþlarý yakýn takibe alarak kanunun T.B.M.M. genel kurula intikalini saðlamýþlardýr. T.B.M.M. genel kurulunun yaz tatiline yaklaþtýðý sýrada yoðun çalýþma gündemi, orman mühendisleri tasarýsýnýn gündeme girmesini zorlaþtýrmýþ, hatta imkansýz hale getirmiþti. Tam bu sýrada meslektaþ birlikteliði imdada yetiþmiþ Orman Mühendisleri Odasý yalnýz býrakýlmamýþ, T. Ormancýlar Derneði, Ormancýlýk Sendika ve Vakýflarý devreye girmiþtir. Her türlü siyasi ve felsefi farklýlýk kenara itilmiþ meslek onuru etrafýnda kenetlenmiþtir. Geçmiþte ormancýlýk mesleðinin üst düzeyinde görev yüklenmiþ meslektaþlarla, milletvekilliði, bakanlýk yapmýþ meslektaþlar, eski oda baþkanlarý, profesörlerimiz dahil herkes gayretini esirgememiþtir. Bu kanunun baþ mimarý Çevre ve Orman Bakanýmýz Sayýn Osman Pepe’nin ormancýlýk tarihinde saygýn yerini alacak baþarýlý, özverili, etkin çaba ve çalýþmalarý hiçbir zaman unutulmayacak, her zaman þükranla anýlacaktýr. Ama muhalefet partisinin olumlu ve samimi katkýsýný zikretmek kadirþinaslýðýn gereðidir. Emeði geçen herkese teþekkür ederken mesleðimiz ve meslektaþlaýrýmýz için hayýrlý ve uðurlu olmasýný dilerim. Yasin BOZKURT Orman Yüksek Mühendisi Eski Orman Genel Md. ve E.Kars. M.V. 11 BÝRLÝKTELÝÐÝN ÞAÞMAZ BAÞARISI Abdurrahman SAÐKAYA 1965’TE ÝÜ Orman Fakültesine girdiðim ilk yýldý. Öðrenci temsilciliði seçimleri yapýlýyordu. Gruplara ayrýlan Kuzeyliler, Güneyliler, Doðulular vb. kýyasýya bir yarýþ içine girmiþlerdi. Hepsinin de temel hedefi seçimi kazanmaktý. Aradan iki yýl geçmiþti ki, gruplaþmalar bölgesellikten siyasi ideoloji yarýþýna dönüþtü. Sað-sol ideolojik ayrýlýk kýsa zamanda fikir mücadelesinden fiziki mücadeleye dönüþtü. Fakültemizde her gün kavga-dövüþ olaylarý görülmeye baþladý. Öyle bir noktaya gelindi ki, her gün birkaç arkadaþýn acýmasýzca dayak yemesi sýradanlaþtý. Sað-sol ideolojik ayrýmý bütün dünyayý sarmýþtý. Ayrýþmanýn ekseninde ekonomi vardý. Ýnsanlarýn gelirlerini, ekonomik güçlerini ölçümlemek kolaydý; burada bir sorun yoktu. Türkiye’de ise durum farklýydý. Sað-sol ayrýþýmýn eksenine ekonomi yerine din konmuþtu. Dini duyarlýlýðý çok olanlar, saðcý, dine hassasiyetleri daha az olanlar solcu olmuþtu. Buradaki sorun; dini hassasiyetlerin ölçülememesi, dinimizde böyle bir mekanizmanýn olmamasýydý. Bu çarpýklýklar içinde hiddetli bir mücadele baþlamýþ, bütün þiddetiyle 12 Eylül 1980’e kadar sürmüþtü. Sað-sol mücadele top yekün bir savaþ haline dönüþmüþ, her iki grup ellerindeki bütün imkânlarý ve kuruluþlarý bu mücadelenin içine sokmuþlardý. Her meslek ve grupta olduðu gibi ormancýlýk da bu kavgadan nasibini almýþtý. Ayný fakültede ve meslekte kardeþ gibi bir arada yaþamasý gerekenler, düþman kardeþlere dönüþmüþtü. Demokrasiler örgütlü insanlarýn rejimidir. Meslekler, gruplar, partiler bir araya gelip örgütlenerek daha çok hak alma veya yönetme mücadelesi verirler. Örgütlü olmayan gruplar mesleklerinin haklarýný koruyamadýklarý gibi kendi þahsi haklarýný dahi kaybederler. Ormancýlýk zor bir meslektir. Türkiye gibi ormanlardan geçim temin eden yerleþik milyonlarýn bulunduðu bir ülkede bu zorluk meþakkat derecesine yükselir. Ancak 32 yýllýk meslek hayatýmda, bu zorluklardan þikayet eden; orman kaçakçýlýðýyla ve yangýnlarýyla mücadele ederken, canýný ortaya koymak dahil özveriden kaçan bir rastlamadým. Ülke ormanlarýný korumak adýna onlarca vazife þehidi bulunan tek mühendislik dalý; orman mühendisliðidir. Orman mühendisinin gecesi-gündüzü, cumartesi-pazarý yoktur. O, hep çalýþýr, hep mücadele eder. Tek hedefi; ülke ormanlarýný korumak, ihya etmek ve gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye býrakmaktýr. Yukarýdaki zorluklar hiçbir orman mühendisini yýldýrmamýþtýr. Orman mühendisi adaletsizliklerden çekmiþtir, hiçbir þeyden çekmediði kadar. Ankara’da oturarak çalýþan diðer mühendislerin yarýsý kadar aylýða mahkum edilen orman mühendisleri yýlgýndýr, býkkýndýr, moralsizdir. Nimet külfet dengesinin olmadýðý yerde adaletsizlik vardýr. Adaletsizlik ise insanlara verilecek en kötü cezadýr. Caný dahil, her türlü fedakarlýðý göze alarak ülke ormanlarýný koruma savaþý verenlerin hakký diðerlerinin yarý maaþý deðil, iki katý olmalýydý. Tam da bu noktada birlik beraberliðin önemi ortaya çýkmaktadýr. Bizler “68 Kuþaðý” enerjisini topraða veren bir nesiliz. 38 yýldýr yönettiðimiz bu günün Türkiye’si hiç birimizi tatmin etmemektedir. Çünkü biz politika ile mesleðimizin sorunlarýný bir birinden ayýramadýk. Kendini kurtarýp karnýný doyuramayanlarýn vatan kurtardýðý bir ortamda; biz de mesleðimizin sorunlarýný bir kenara itip, ülke kurtarmaya soyunduk. Netice vahim! Her ikisini de kurtaramadýk! Meslek kuruluþlarý meslek ve meslektaþýn haklarýný korumak ve almak için vardýr. Siz bunlarý siyasi üs haline getirir, ülke kurtarmak adýna meslek sorunlarýnýzý bir tarafa atarsanýz, bir þeyler kaybetmeniz kaçýnýlmazdýr. Meslek kuruluþlarýmýz siyasette deðil, meslek ve meslektaþýn sorunlarýný çözmekte yarýþmalýydý. Bu kuruluþlarýn yönetimleri mesleðe hizmetleri oranýnda itibar ve güç kazanmalýydý. Demokrasilerde siyaset yapýlacak yer; siyasi partilerdir. Meslek kuruluþlarý mensuplarýnýn görüþü ne olursa olsun, meslek ve meslektaþ haklarýný korumak için vardýr. OMO ve TOC yýllarca birbirleriyle mücadele etti; bütün ormancýlar kaybetti. Halbuki bu kuruluþlar bir araya gelerek meslek ve meslektaþ haklarýný en üst düzeye çýkarmalýydý, yapamadýk! Fukuyama ülkelerin, kuruluþlarýn, organizasyonlarýn baþarýsýný “Sosyal sermaye” gücüyle ölçer. Sosyal sermaye: insanlarýn ortak amaçlarý için gruplar ya da organizasyonlar halinde bir arada çalýþabilme yeteneðidir. Bunun da temeli güvene, birliðe beraberliðe dayanýr. Yani birbirine güven duyan sosyal sermayesi yüksek kuruluþ ve meslekler baþarýlý olur, sosyal sermayesi düþük meslekler de ayný hedefe odaklanamadýklarý için baþarýsýz olur. Meslek kuruluþlarýmýzýn politik ayrýþmasý mesleðimize çok zarar vermiþtir. Bölünme siyaseti, siyaset ise negatif seleksiyonu getirmiþtir. Siyaset yüzünden yönetim kademelerimiz yetersiz insanlarla 12 doldurulmuþtur. Ehil olmayanlar iþ baþýna gelmiþtir. Bunlar siyaseti daha da körükleyerek, meslekte kýyýmlar, tayinler yaratmýþlar, yetenekli arkadaþlarýmýz yönetimden uzaklaþtýrýlmýþtýr. Siyasi kadrolar, kendilerinden daha bilgisiz yeteneksizlerin kadrolaþmasýný teþvik etmiþler, ortaya çýkan baþarýsýzlýklarýn suçunu da siyasilere yüklemiþlerdir. Meslek ve meslektaþ ise hep zarar görmüþtür. Halbuki siyasileri yönlendiren hep biz olduk. Bazý yönetimlerde sað-sol kadrolar bir arada, baþarýlý bir þekilde çalýþmýþlardýr. Yönetime gelen arkadaþlarýmýz siyasi ucuzluðu aþýp, meslekte birlik beraberlik kurmaya çalýþtýysa, bunda baþarýlý olmuþtur. Siyasilere çamur atarak, kendimizi temize çýkarmak en azýndan ahlaksýzlýktýr. Çünkü her bakan, altýndaki müsteþar ve genel müdüre göre þekillenir; bunlarýn zihniyetine göre iþ yapar. Buraya kadar anlattýklarýmla, geçmiþ 40 yýllýk ayrýþmadan, siyasi kutuplaþmanýn zararlarýný kýsaca özetlemeye çalýþtým. Ormancýlýk adýna çok fýrsat kaçýrdýk ve zaman kaybettik. Zararýn neresinden dönülse kârdýr. Bu gün bir ve beraber olmanýn vakti gelmiþ geçmektedir. Biz ormancý kuruluþlar olarak bir ve beraber olursak ulaþamayacaðýmýz hedef, aþamayacaðýmýz engel yoktur. Son çýkan orman mühendisliði yetki kanunu çok güzel bir örnektir. OMO Baþkaný Ali Küçükaydýn’ýn liderliðinde ve TOC baþkaný Mustafa Yumurtacý’nýn desteðinde, ormancý eski parlamenterler ve sivil toplum örgütleri el ele vererek 50 yýllýk rüyamýzý gerçekleþtirdik. Olmazý olur haline getirdik. Bu, dayanýþmanýn, ormancýlýk sosyal sermayesinin bir gücüdür. El ele verince her þeyi baþaracaðýmýzý hep birlikte yaþayarak gördük. Yetki kanunumuzun çýkarýlmasý birçok aþamadan geçmiþtir. Öncelikle Baþbakanlýða gidilerek kanun Baþbakanlýk Müsteþarýna anlatýlmýþ. El birliðiyle kanun meslek ve ülkeye yararý Sn. Müsteþara anlatýlarak ikna olmasý, konuya inanmasý saðlanmýþtýr. Bu ikna neticesi kanun hükümet tasarýsý haline gelmiþ, meclise sunulmuþtur. Meclis aþamasýnda Sn. Çevre ve Orman Bakaný konuya el atmýþ her safhada konuya müdahil olmuþtur. Komisyonda ormancý milletvekili Sn. Mehmet Iþýk bütün enerjisini kullanarak tasarýnýn komisyondan kazasýz belasýz geçmesini saðlamýþ, tasarýyý devamlý takip etmiþtir. Tasarý meclis gündemine geldiðinde konu gene týkanmýþ, yoðun meclis gündemi içerisinde bu dönem yasalaþmama tehlikesi hâsýl olmuþtur. Saðcýsý, solcusu, eski parlamenteri, sivil toplum kuruluþlarý Sn. Pepe’yi ziyaret ederek konuya müdahil olmasýný istemiþlerdir. Birlik beraberliði gören Bakan budan etkilenmiþ, Sn. Baykal’ýn ziyaret edilmesini önermiþtir. Gene ayný topluluk bir ve beraber olarak Sn. Deniz Baykal’ý ziyaret etmiþ, destek istemiþtir. Bu birlik ve beraberliði gören Sn. Baykal’ýn tasarýya verdiði kesin destek gerçekten takdire þayandý. Kendisine bir kere daha teþekkür ediyorum. Sn. oda baþkanýmýzýn liderliðinde birçok ziyaret ve temastan sonradýr ki, 50 yýldýr beklediðimiz tasarý yasalaþtý. Son olarak Sn. Çevre ve Orman Bakaný Osman Pepe’ye yapýlan teþekkür ziyaretinde duygulu anlar yaþanmýþtýr. Arkadaþlarýmýz birlik ve beraberliðin görevdeþliðini görmüþler, bunun mutluluðunu yaþamýþlardýr. Bu görevdeþlik Sn. Bakana da yansýmýþ, elbirliði içinde birçok konuyu birlikte çözüme kavuþturmaya hazýr olduðunu samimiyetle ortaya koymuþtur. Bakanýn içtenliði arkadaþlarýmýzda mutluluk oluþturmuþ, ormancýlýk konularýna daha iyi bir önem vermenin gereðini hissetmiþlerdir. Toplantýya katýlan herkesin gözünden mutluluk pýrýltýlarý fýþkýrmasý, netice almanýn ortak mutluluðunun bir sonucuydu. Odamýz ve cemiyetimiz ve diðer saðcý-solcu kuruluþlarýmýz ormancýlýk konusunda bir ve beraber olarak, omuz omuza mücadele vermek zorundadýrlar. Ancak bu þekilde baþarýya ulaþabiliriz. Meslek kuruluþlarýmýz hiçbir þekilde siyasi atlama ve sýçrama tahtasý olarak kullanýlmamalýdýr. Böylece meslek sorunlarýmýzý halleder, meslektaþlarýmýzýn meselelerini çözüme kavuþturabiliriz. Bu beraberliðin önüne engel koymaya kalkýþanlar mutlaka olacaktýr. Meslektaþlarýmýz arasýnda birlik ve beraberlik o kadar güçlü olmalý ki; bölünmeden, ayrýþmadan makam mevki uman ucuz kahramanlar aramýza giremesinler. Ormancýlýk mesleði bir ve bütün olmalýdýr. Herkes, takýmý, siyasi görüþü, dini inancý ne olursa olsun konu ormancýlýksa, bir ve beraber olmalýdýr. Birlik ve beraberliðin ilk meyvesi olan “orman mühendisliði... Yetki kanunu” bütün meslek camiamýza hayýrlý olsun. Ormancýlar olarak geçmiþi bir tarafa atalým, gelecekte yapacaklarýmýz etrafýnda bir ve beraber olalým. 2023’de cumhuriyetimiz 100. yýlýnda nasýl bir ormancýlýk düþlüyoruz. Bu çalýþmalara þimdiden baþlayalým. Gelecek planlarýný hazýrlarken de deðiþen Türkiye’de deðiþen ormancýlýðý ortaya koymalýyýz. 2005 Türkiye’sinde 1956 yýlýnýn kanunlarý elbette uyumsuz olacaktýr. Bu bakýþ açýsýyla önce neler yapacaðýmýzý, sonra da nasýl yapacaðýmýzý hep birlikte ortaya koymanýn zamaný gelmiþ, geçmektedir. Bütün bunlarý yapmak konusunda baþarýlý olmak, ortaya koyacaðýmýz birlik ve beraberliðe, sorunlarý bir arada tartýþarak çözmeye baðlýdýr. Gelin, birlik beraberlik içinde görevdeþliðin, baþarýnýn mutluluðunu hep beraber yaþayalým; bundan büyük haz alalým. 13 ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ GELÝÞTÝRME EÐÝTÝMÝ'NÝN ÝKÝNCÝSÝ 01 - 09 MAYIS 2006 TARÝHLERÝNDE MARMARÝS' DE YAPILDI Muhammet SAÇMA* Zeki KAMACI* Ahmet KAYA* ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASININ KURUMSALLAÞTIRMAYI HEDEFLEDÝÐÝ EÐÝTÝMLERDEN BÝRÝ DAHA MARMARÝS DE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ. EÐÝTÝME KATILAN VE ÖLÇME VE DEÐERLENDÝRME SONUCU BAÞARI GÖSTEREN 31 KÝÞÝ AMENAJMAN VE SÝLVÝKÜLTÜR KONULARINDA VE 65 KÝÞÝ DE AÐAÇLANDIRMA, EROZYON KONTROLÜ, MERA ISLAHI, FÝDAN ÜRETÝMÝ, ETÜT-P PROJE DENETÝM VE KONTROL HÝZMETLERÝ KONULARINDA SERTÝFÝKALARINI ALDILAR. Açýlýþ, Orman Mühendisleri Odasý II. Baþkaný Sayýn Muhammet SAÇMA, Orman Genel Müdür Yardýmcýsý Sayýn Kemal KARA, Muðla Orman Bölge Müdürü Sayýn Ýbrahim ÇÝFTÇÝ, Muðla Ýl Çevre Orman Müdürü Behlül ÞENYÜREK, Marmaris Orman Ýþletme Müdürü Sayýn Enver DEMÝRCÝ ile Orman Genel Müdürlüðünün, yýllarýný arazide geçirmiþ ve uygulamanýn uzmaný olmuþ Sayýn Mithat KOÇ, Rüstem KIRIÞ, Oktay DEMÝR ile Muðla orman Bölge Müdürlüðünün Silvikültür Þube Müdürü sayýn Ali GÖKÇÖL'ün katýlýmlarý ile yapýldý. Bu yýl ikincisi gerçekleþtiren "Orman Mühendisliði Geliþtirme Semineri" oda genel kurullarý nedeniyle mevsim yönünden gecikmeli olarak yapýlabilmiþtir. Dolayýsý ile duyuru, baþvurularýn kabulü, listelerin hazýrlanýþý, eðiticilerin ve iþlenecek konularýn belirlenmesi ile diðer hazýrlýklar çok kýsa zamana sýðdýrýlmýþtýr. ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI BU SEMÝNERLERÝ NEDEN DÜZENLÝYOR ? Orman Mühendisleri II Baþkaný Muhammet Saçma açýlýþ konuþmasýnda özetle "Türkiye hýzla deðiþiyor. Sektörler, anlayýþlar, alýþkanlýklar da hýzla deðiþiyor. Deðiþenler içinde olumlu olanlarda oluyor, olumsuz olanlarda. Gerçeðin ne olduðunu þimdiden kestirmek zor. Doðruyu ancak zaman gösterecek, tarih yazacak. Sosyal devlet anlayýþý yerini liberal bireysel teþebbüse, yardýmlaþma ve dayanýþma gibi düþünceler yerini, ben odaklý zihniyet terk ediyor. Bu deðiþimden en çok etkilenen sektörlerin baþýnda ise ormancýlýk gelmektedir. Ormanlar özelleþtirilemese de hizmetler özelleþtiriliyor. Orman Mühendisleri Odasý da bu deðiþimde üyelerine öncülük ediyor destek veriyor." SEMÝNERE KATILANLAR KÝMDEN NE BEKLÝYOR? Seminer süresince seminere katýlan genç, orman mühendisleri ile mümkün olduðunca ikili görüþmeler, yaparak düþüncelerini almaya gayret ettik. Baþlangýçta aldýðýmýz cevaplar oldukça ümitsiz düþünceleri yansýtmaktaydý. Her biri daha henüz hayatýn baharýnda olan bu gençler; bu günlere kadar geleceklerini, kuracaklarý altyapýyý hazýrlamaya çalýþmýþlardý. Gelin isterseniz hep birlikte düþünelim. Ülkemizde bir insanýn üniversite bitirmesi ne demek? Az çok hepimiz duyuyor, görüyor, biliyor ve yaþýyoruz. Ama acaba kaç tanemiz oturup kafa yorduk? Muhakeme ve muhasebe yaptýk? Önce ilköðretim okulunu bitireceksin. Sekiz yýl zorunlu eðitim. Sonra efendim devletin okullarý yetmiyor. Bu apayrý bir yara, bir dert. Devlet okul açýyor, öðretmen tayin ediyor. her türlü ihtiyacý karþýlýyor. ama burada okumak bir öðrenci için yetmiyor. Öðretime zorunlu olarak baþlýyoruz ama sonra eðitim ve öðretimin tadýný bir alýyoruz ki ondan sonra bilinçsizce bir yarýþa kalkýyoruz. Özel dershanelere varýmýzý yoðumuzu döküyoruz. Yemiyor içmiyor, giymiyoruz ama özel dershaneleri var gücümüzle besliyoruz. Bu yýllarca devam ediyor. Önce 14 *Orman Yüksek Mühendisi Anadolu Liseleri sýnavýný kazanacaksýn. Orda Ýngilizce eðitim veriliyor. Sýnavla seçilmiþ olan kalburüstü insan gücümüz bu Anadolu Liselerinde özel bir denemeden geçiriliyor. Yabancý dil iþkencesine ne kadar dayanabilecekler diye. Sonra orasý bitmeden üniversiteye giriþ sýnavýna hazýrlanmak için yeniden Özel Dershanelere koþuluyor. Dersler, sýnavlar, ödenen paralar, çekilen çileler sonunda çocuk üniversite sýnavýný kazanýnca her þey unutulup gidiyor. Çocuklarýmýz yani iþte þu seminere katýlmak zorunda kalan gençler iþte böyle bir elemeden yarýþtan geçerek seçilerek üniversite okudular. Diploma aldýlar, sokaklara daldýlar. Bunlar ülkenin sýnavlardan geçmiþ, seçilmiþ, üstelik milyarlar harcanarak bu seviyeye getirilmiþ kalburüstü gençleri. Üniversite diplomasý almak bir iþ sahibi olmaya yetiyor mu? Orman Mühendisliði okuyan ve seminere katýlan bu gençlerden bazýlarý, boðaz tokluðuna bir yerlerde ormanla ve orman mühendisliði ile ilgisi olmayan iþlerde çalýþmak zorunda olduklarýný, bu iþi dahi bulamayan bir kýsým gençlerin artýk ana ve babalarýndan harçlýk istemekten utandýklarýný ifade ettiler. Evet olayýn bir de psikolojik boyutu var. Bütün bunlar bizim problemlerimiz. Ülke bizim, insan bizim, problemler de bizim. Biz ise iþte bu problemleri çözmek için varýz. Yoksa ne IMF ne Dünya Bankasý ve ne de Avrupa Birliði bizim derdimize merhem olmaz. Bu iþi de ancak ve ancak, imkanlarýmýzý ve insanlarýmýzý yerli yerinde kullanarak çözebiliriz. Orman Mühendisinin yapmasý gereken iþe, baþka meslek mensuplarýný getirerek, ormanla fabrikayý ayný gözle görerek saðlýklý kararlar almak ve ülkeye yararlý olmak mümkün deðildir. Ýnsanýmýza güvenmek, onu deðerlendirmek nasýl olsa fazla diye israf etmemek mecburiyetindeyiz. Düþüncelerini aktaran genç mühendisler; daha yeni yeni gündeme gelen ormancýlýk özel sektörünün nasýl iþleyeceðini bilmediklerini, iþveren konumunda olan Orman Genel Müdürlüðünün iþlerini, adeta askýya aldýðýný, iþletme þefliklerinde bir iþletme þefinin 3 bazen 4 bölgeyi 15 vekaleten uzun süreler idare ettiklerini, Merkezlerde biriken teknik personelin deneyimlerinden yararlanmak üzere yeterli kadro alýnarak iþlendirilmesi veya yine kadro problemleri çözülmek suretiyle emekliliklerinin özendirilmesi ve yeni genç mühendislere yer açýlmasý gerekmektedir. Bu konuda sayýn yetkililerimizden duyarlýlýk beklemekteyiz. Katýlýmcýlar, üyesi olduklarý meslek kuruluþu Orman Mühendisleri Odasýndan haklarýnýn savunulmasý, önlerinin açýlmasý, serbest mühendislik konularýnda destek, dayanýþma ve mesleðin onurlu ve etkili bir þekilde yerine getirilmesi gibi konularýnda çok þey beklediklerini ifade ettiler. Orman Mühendisleri Odasý olarak bizler, meslek ve meslektaþ problemleri ile, çözüm yollarýný yetkililere anlatmak, ve çözüm yollarý bulmak zorundayýz. Problemlerimizi, yetkililerle diyalog içerisinde çözemiyorsak, ormancýlýk hizmetlerini orman mühendislerine yaptýramýyorsak genç mühendisleri boþuna dinlemiþiz demektir. Sertifika alan orman mühendislerine sertifika aldýklarý faaliyet alanlarýnda iþlendirmede öncelik tanýnmalý iþveren kurumlar düzenleyecekleri þartnamelerde bu hususu dikkate almalýdýr. Orman Mühendisleri Odasýnýn, üyeleri ile iþveren konumunda olan ve 2005 yýlýnda protokol imzaladýðý Genel Müdürlükler arasýnda gerekli irtibatý saðlayýp, teknik bilgi, beceri ve deneyim isteyen ormancýlýk hizmetlerini orman mühendislerinin denetim ve kontrolünde gerçekleþtireceðine olan inancýmýz tamdýr. Orman Mühendisleri Odasý bundan baþka yeni þeyler de yapmak durumundadýr. Yeni yeni kurulmakta olan "ormancýlýk özel sektörünün" ayakta durabilmesi için, özel ormancýlýk bürolarýnýn kurulmasýna, yasal zemin yanýnda ekonomik ve teknik destek de verilmelidir. Ormancýlýk özel sektörü geleneksel usullerle çalýþan bir kaç emekli orman mühendisinin tekelinde ve dar çerçevede yürütülen iþ olmamalýdýr. Özel ormancýlýk bürolarý nasýl kurulmalý, emeklilerin fonksiyonu ne olmalý, yeni mezun gençlerin durumu ne olmalý? Ýþveren konumundaki Genel Müdürlükler nezdinde bu bürolarýn durumu geçerliliði ne olmalý. 16 Bunlar hangi konularda kimlere karþý sorumlu olmalý? Orman Mühendisleri Odasýnýn bu bürolarýn çalýþmalarýndaki düzenleyici rolü, Genel Müdürlüklere karþý garantörlük fonksiyonu, iþini düzgün yapmayan mühendis ve bürolara karþý yaptýrýmý ne olmalý konularýndaki ayrýntýlar, yasaya baðlý olarak çýkartýlacak yönetmeliklerle düzenlenecektir. ORMANCILIK SEKTÖRÜNDE TEKEL OLAN DEVLET KURUMLARI NE YAPIYOR? Ormancýlýk sektörünün en büyük ve bütçesi itibariye birinci derecede iþveren durumundaki Orman Genel Müdürlüðü'nde her türlü ormancýlýk faaliyeti uzun yýllarýn verdiði alýþkanlýklardan olsa gerek deðiþmeyen usul ve esaslar çerçevesinde yürütülmektedir. Bir iþletme þefi uzun süre bir kaç orman iþletme þefliðine vekalet etmekde ve sadece evraklara imza atmaya yetiþemeyen þef asýl yapmasý gereken üretim, silvikültür, yol, zararlýlarla mücadele, yangýn gibi konularý ise yeterli zaman ayýramamaktadýr.. Aralama, seyreltme gibi teknik müdahaleye muhtaç yoðun kapalý b3 çaðý meþçereleri kendilerine ulaþacak orman mühendislerini beklemektedirler. Seminerlerimizin açýlýþ törenlerine katýlan üst düzey yöneticiler konuþmalarýnda katýlýmcýlarý yüreklendirecek, ümitlendirecek söylemlerde bulunsalar da þimdiye kadar uygulamaya yönelik ciddi bir çalýþma veya serbest orman mühendislerine iþ sahasý açmaya yönelik ilerleme kaydedilmemiþtir. Amenajman ihaleleri, iþ bitirme belgesi olanlara, 10 - 15 yýl amenajmanda çalýþmýþ olanlara, istenen teminatý yatýrabilenlere verilebilmekte fakat yeni mezun, genç, ormanda çalýþabilecek mühendisler maalesef yine ormanlardan uzak kalmaktadýrlar. Yapýlan protokoller gereði her türlü ormancýlýk faaliyetlerinde ve özellikle de Amenajman ve silvikültür uygulamalarýnda sertifikalý elaman iþlendirmeye yönelik bir yazýyý taþra teþkilatýna gönderdiðine dair OGM arþivlerinde bir belge olup olmadýðýný bilmiyoruz. Kaldý ki binlerce hektar genç meþcere aralama, sýklýk bakýmý yapýlamadýðýndan ekonomik olarak deðer kaybýna uðramaktadýr. Ýþin maliyeti konusuna gelince; ülkemiz Avrupa da ve orta doðuda ince çaplý ürün iþleyen fabrikalarýn en yoðun olduðu yerdir. Bu meþçerelerden alýnacak ara ürünlerin tamamý bu fabrikalarda iþlenebilecek nitelikte olup, bu ürünlerin iþlenmesi ile ülke insanýna iþ saðlanacak, yaratýlacak katma deðer ile yaklaþýk 600 milyon Dolar deðerinde mamül ürün elde edilebilecektir. Bu sayede sadece orman mühendisleri deðil, diðer iþ kolundaki insanlar da bu üretimden faydalanmýþ olacaklardýr. Sonuç olarak da bakýmý yapýlacak gençleþtirme alanlarýndan alýnacak ara ürünün satýþýndan elde edilecek gelirin yüzde biri bile burada iþlendirilecek teknik elemanlarýn masrafýný fazlasý ile karþýlayacaktýr. Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüðü nispeten daha duyarlý olup, protokollerin imzalandýðý 2005 yýlýndan itibaren aðaçlandýrma, erozyon kontrolü, fidan üretimi. etüd-proje, denetim ve kontrol hizmetlerinde Orman Mühendisleri Odasýnýn sertifika verdiði orman mühendislerine öncelik verilmesi konusunda taþra birimlerine talimat yazmýþtýr. 2006 yýlý içerisinde gönderdiði bir talimat da ise, ihale þartnamelerine bu yönde maddeler eklenmesi yolunda yazýlarý bulunmakta olup, bu yazý ve eki olan þartname metinleri odamýzýn web sayfalarýnda da yayýnlanmaktadýr. Milli Parklar Av-Yaban Hayatý Genel Müdürlüðü'nün 2005 yýlýnda basýna intikal etmiþ olan ve orman mühendislerini oldukça ümitlendiren açýklamalarý doðrultusunda düzenlemeler yapmalarý hizmet alýmlarýnda serbest orman mühendislerini iþlendirmeleri sabýrsýzlýkla beklenmektedir. Eðitim Koordinasyon Kurulu olarak, Marmaris'e intikalimizden itibaren bizlere her türlü desteði veren ve yardýmlarýný esirgemeyen Marmaris Orman Ýþletme Müdürü Sayýn Enver DEMÝRCÝ ile diðer iþletme personeline, eðitici olarak katýlan ve yýllarýn deneyimlerini genç mühendislere aktaran, yol gösteren, ufuklarýný açan Orman Genel Müdürlüðü personelinden Etüt Planlama Þube Müdürü Sayýn Mithat Koç, Etüt Planlama Baþmühendisi Sayýn Rüstem Kýrýþ'a, Silvikültür Þube Müdürü Sayýn Ali Gökçöl'e, Antalya Amenajman Baþmühendisi Sayýn Oktay Demir'e, Orman Bakýmý ve Enerji Ormanlarý Þube Müdürü Sayýn Uður Tüfekçioðlu'na, Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüðü personelinden Manisa AGM Mühendisi Sayýn Y. Haluk Gülpýnar'a, Denizli AGM Þube Müdürü Sayýn Rasim Çetiner'e, AGM Etüt-proje Þube mühendisi sayýn Hüseyin Acar'a, Ýzmir Etüt Proje Þube Müdürü Sayýn Ayhan Alsaç'a, Muðla Fidanlýk Mühendisi Sayýn Nil Dilek Özbedel'e, AGM özel aðaçlandýrma Þube Müdürü Sayýn Ýsmail Hakký Barý'ya katkýlarýndan dolayý Orman Mühendisleri Odasý adýna teþekkür ederiz. Ormancýlýk sektöründe yegane iþveren olan devlet kurumlarýnýn ve yöneticilerinin kendileri de orman mühendisi olmalarý dolayýsý ile teknik eleman ihtiyacýný serbest orman mühendisleri ile gidermek için, resen hareket ederek, serbest orman mühendislerinin iþlendirilmeleri yönünde, odamýzla iþbirliði içerisinde yasal olarak düzenleme yapmalarý ve taþra birimlerine gerekli talimatlarý vermeleri genç, iþsiz ve sertifikalý serbest orman mühendislerinin beklentileri içerisinde yer almaktadýr. Sonuçta hem Türk ormancýlýðý hem ülkemiz kazanacak ve bizim insanlarýmýz mutlu olacaktýr. 17 ORMANCILIK ÖZEL SEKTÖR ÇALIÞMALARININ TARÝHÇESÝ SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI Halef ERTÜRK* Ormanlarýmýzýn 1945 yýlýnda devletleþtirilmesiyle ormancýlýk sektörü Türkiye'mizde büyük bir ivme ve geniþ bir yetki alaný kazanmýþtýr. Zamanla Türkiye bazýnda orman köylerinin en uç noktalarýna kadar alt yapý çalýþmalarý tamamlanarak deyim yerindeyse bir orman imparatorluðu ortaya çýkmýþtýr. Ancak hýzla geliþen bu yapý ormanlarýmýzýn o güne kadar esas sahibi olan halkla, devletimiz arasýndaki iliþkilerde de önemli açmazlarý gündeme getirmiþtir. Neyse ki o dönemdeki üstün disiplinli ve dürüst görev anlayýþýna sahip meslektaþlarýmýzýn sýký tesanütü orman köylülerimizle devlet arasýndaki iliþkileri düzende götürmeyi mümkün kýlýnmýþtýr. Bu dönemin akabinde Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüðü ve orman ürünleri sanayinin aktif hale geçmesi, orman mühendislerinin özel sektör çalýþmalarýný da aktif hale getirmiþtir. 1970'li yýllarda halen tamamlanamayan orman kadastro çalýþmalarý ve gayri hukuki durumda bulunan mera alanlarýmýzýn durumu sahipsizlik ortamý yaratmýþ meralarýmýzdaki aþýrý otlatmalar orman alanlarýmýzdaki açma, yangýn ve kaçak kesimler hem orman mera alanlarýndaki eko - sistemin bozularak gerilemesine hem de orman - halk iliþkilerinin bozulmasýna neden olmuþtur. O günlerin öngörmeyen; ormancýlýktaki devamlýlýk prensibini hiçe sayan, popülist politikalarla rant anlayýþýna taviz veren siyasetçileri; nitelikli meslektaþlarýmýzýn yavaþ yavaþ kaybolmasýna ve beraberinde politik tavizlere açýk gayri dürüst, eyyamcý bir ormancý kesimin ortaya çýkmasýna sebep olmuþtur. Bu olayda orman köylülerinin ormancýya karþý olan tutumlarý, en sonunda orman düþmanlýðýna dönüþmüþ ve bu diyeti yýllardan beri ormanlarýmýz ve nihayetinde milletimiz ödemiþ ve ödemeye devam etmektedir. Özel aðaçlandýrma çalýþmalarýyla meslektaþlarýmýza özel çalýþma ortamý yaratmýþ olmasýna raðmen bu açýlým alt kesimde grift bürokratik yapý sebebiyle realize olamamýþ ancak o dönemde iktidara yakýn olan kiþilerce amaçlarýndan saptýrýlarak gayri hukuki yüksek men- faatler saðlanmýþ ve sahil kesimleri turistik sahalar iþgale uðratýlmýþtýr. Günümüzde de 1984 yýlýnda baþlayan özel aðaçlandýrma alanýndaki sorunlar genel çizgileriyle devam etmektedir. Özel aðaçlandýrma konusunda çözüm üretebilmek için; bakanlýklar arasý (Maliye ve Milli Emlak) koordinasyonun saðlanmasý ve bürokratik zorluklarýn asgariye indirilmesi þarttýr. Bunun yaný sýra kýsa sürede sonuç alýnacak bitki kök rezervi olan, imar - ihya ve tali orman ürünü veren zeytin, fýstýk, harnup, defne, ceviz fýndýk gibi aðaçlandýrma çalýþmalarýnýn öncelikli olarak desteklenmesi ve sonuçta milli ekonomiye faydalý olan çalýþmalara öncelik tanýnmasý gerekmektedir. Vatandaþla devlet arasýndaki güven ortamýnýn tekrar inkiþafýný saðlamak da bir diðer gereklilik olarak önümüze çýkmaktadýr. Ýdare konuyu iyi niyetle teþvik etmeli, kolaylaþtýrmalý ve tüm taþra birimlerinde iyi örneklerin çoðaltýlmasýna gayret etmelidir. Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüðü ihaleleri ormancýlýk özel aðaçlandýrma sektörünün diðer sorunlu alanlarýndan biridir. AGM ihaleleri 1996 yýlýnda düzenlenmeye baþlamýþtýr. Ýlk yýllarda düzenli ve kaliteli uygulamalara karþýn daha sonra politik baskýlar, idarenin umarsýzlýðý, ihale komisyonlarýnýn yetkilerini cesaretle ve dürüstçe kullanmayýþý aðaçlandýrma müttahitlerinin kalitesinin düþmesine neden olmuþ, söz konusu bu ihalelerin limitlerinin altýnda veya anlaþmalý uygulamalarla istismarlara yol açmýþ, iþin kalitesinin düþmesi yanýnda aðaçlandýrma müttahit çalýþanlarý da aþaðýlanmýþtýr. Yapýlan uygulamalarýn baþarý kontrolüne hiçbir idari görevli cesaretle yaklaþmadýðý gibi kontrol mühendisi görevlileri de yetkisiz kýlýnmýþtýr. Projesiz sahalar programa alýnmýþ daha uygulama aþamasýnda yenik ekolojik koþullarda uygulamalar yapýlmýþtýr. Bunlarýn ýþýðýnda ihale komisyonlarýný yetkilerini artýrmak takdirlerine aðýrlýk vermek ve limit altý ihale kýrýmlarýný ve anlaþmalarý önlemek için aðýrlýklý ortalamalar yönelme 18 *Orman Yüksek Mühendisi sorunun çözümü için öncelikli bir gereklilik arz etmektedir. Yaný sýra Sari (çok yýllýk toprak iþlemesi, dikim, bakým ve tamamlama) ihalelerinin aðaçlandýrma safahatýna önem verilmesini saðlayarak iþin kalitesini öne çýkarmak, fidan ve saha baþarýsýna prim vermek önemlidir. Son olarak da projesiz çalýþmalara kesinlikle izin verilmemelidir. Bürokrasiyi azaltarak, karþýlýklý güveni ön planda tutarak kýsa yollu çözümlerle birlik içerisinde çalýþmak, iþten en iyi neticeyi almanýn ve bu ihalelerin tam anlamýyla amacýna uygun olarak gerçekleþmesini saðlayacaktýr. Geçmiþte ormancý teknik eleman tanýmlamasý ile ortaya çýkan aðaçlandýrma kontrol mühendislikleri özel iþ kolu orman teknikerlerini dahi içine almaktaydý (AGM de üç yýl çalýþmýþ olmak koþuluyla) Ýþ yapabilmeleri için diploma ve hizmet belgeleri yeterliydi. Son yýllarda ki uygulamalarda TMMOB'den sertifika alan orman mühendisleri bu iþkolunda çalýþmaya baþladý. Ancak yeni ihale kanunundan sonra idare AGM'nin geçmiþteki tüm tamim ve emirlerini göz ardý ederek ormana mühendisi diplomasý olan tüm meslektaþlarýmýza orman aðaçlandýrma kontrol görevini verme uygulamasý baþlattý. Böylece idare isterse kontrol mühendisi bulundurur istemezse bulundurmaz uygulamasý ile aðaçlandýrma müttahitlerini böyle bir zorunluluktan uzaklaþtýrdý. Müttahit iþini en ucuz en kolay þekilde yapmak istediðinden, ne ormancýlýk aðaçlandýrma tekniði ne de iþin kalite kriterlerine göre orman mühendislerine tanýdýðý aðaçlandýrma müttahitliði yeterliliklerini tamamen iptal etmiþ ve yeni ihale kanunuyla sadece son beþ yýllýk deneyimler dikkate alýnmýþtýr. Son yýllarda AGM ihalelerinin orman mühendisliði ve deneyimlerini aþaðýlayan tarzdaki tutumu; dürüst ve ciddi çalýþan meslektaþlarýmýzý aðaçlandýrma ihalelerinden ve kontrol mühendisliði görevinden kýsmen uzaklaþtýrmýþtýr. Sonuç olarak eðer AGM baþarýyý teþvik etmek istiyorsa yeni ihale kanunuyla uygulamada karþýlaþýlan sorunlarý çözen tamimlerle iþi gerçekleþtirmelidir. Bunun yaný sýra orman mühendislerinin uzmanlýk dallarýnda verilmiþ ve nitelikleri kanýtlanmýþ haklarý iade etmelidir. Ayrýca Orman Mühendisleri Odasý'nýn serbest çalýþan orman mühendislerinin büroya baðlý olarak her yýl almakla zorunlu olduðu yeterlilik belgelerinin, ticaret odasý örnek alýnarak düzenlenmesi ve bir defaya mahsus büro tescil belgesi yaný sýra her yýl alýnacak oda kayýt belgesinin (uzmanlýk alaný belirtilerek) yeterli olacaðý düþünülmektedir. Mühendisler odaýsnýn kontrollük ve þantiye görevleriyle ilgili olarak aylýk 1100 - 1500 YTL olarak belirttiði bu ücret kýsa süreli, düþük keþif bedelini yüzde 2 ile yüzde 5 i arasýndaki oranlarda ücret tespitlerine gidilmiþtir. Yeni ihale kanunundan sonra tüm ormancý teknik eleman ücretleri müttahitler tarafýndan iyice aþaðýya çekilmiþtir. AGM aðaçlandýrma proje ihalelerinde de idare onayýnda sorun yaþanmaktadýr. Teknik yönden hiçbir eksiði olmayan projeler ihale komisyonu düzeltmeleri yapýldýktan sonra (alt kademe proje uzman kadrolarýnca dahi) arazi kontrol ve teknik düzenlemeler yeniden gözden geçirilmekte bunlar tamamlanýp AGM'ye gönderilmektedir. Proje bedellerinin yüzde 60 - 70 masraf kalanýn emek olduðu bu çalýþmalarýn bu þekilde proje tamamlandýktan aylar sonra ödemenin geciktirilmesi önemli ölçüde sýkýntýya sebep olmaktadýr. AGM projelerinde, genel müdürlükle taþra kuruluþlarýnýn uyumlu olmasýný saðlamak gereklidir. Ayrýca maliye ödeneklerinin nakit akýþýnýn uyumunu saðlamak da önem arz etmektedir. Orman mühendisinin etik anlayýþýna uygun yeterliliði ile, özgün ve tarafsýz hükmü þahsiyetiyle kontrol mühendisliði yapabilmesi temin edilmelidir. Bunu temin etmek maksadýyla ücretlere gidip gelme, yatma - kalkma, þantiye var ise bunun asgari ve sosyal þartlarý belirtilerek ihale keþif bedellerine göre ücret belirtilmeli ve bu miktar idare tarafýndan teminat altýna alýnmalýdýr. Kontrol mühendisliði ise büroya baðlý bir ticari kuruluþ olarak faturasýný kesip ücretini almalýdýr. Bu deyiþle ormancý teknik eleman hizmetleri kontrol mühendislikleri bürolarý nezdinde gözetilmeli, sosyal yapýlarý netleþtirilerek aktif ve nitelikli hizmet vermelerinin temin edilmesi gereklidir. Sonuç olarak ormancýlýk özel sektör çalýþmalarý gerekli tedbirler ciddiyetle alýndýðý takdirde mesleðimizdeki önemli bir boþluk dolacak ve bu çalýþmalar milli ormancýlýk politikamýzýn devamlýlýðýný saðlayacaktýr. 19 KAÐIT VE KOMPOZÝT ÜRÜNLERÝ ÝÇÝN LÝGNOSELÜLOZÝK HAMMADDE KAYNAKLARI Yrd. Doç. Dr. H. Turgut ÞAHÝN* ÖZET Bitkisel esaslý kompozit materyallerin üretimi için odun hammaddesi ve artýklarý önemli bir kaynaktýr. Odun liflerinden, homojen fiziksel ve kimyasal daðýlým gösteren kaliteli ürünler üretilebilir. Fakat son yýllarda ormanlýk alanlarýn yüksek oranda tahribata uðratýlmýþ olmasýndan dolayý odun hammaddesine alternatif olabileceði düþünülen birçok ziraatsal atýklarýn ve yýllýk bitkilerin odun ile birlikte veya tek baþlarýna kullanýlabilirliði üzerine yoðun çalýþmalar yapýlmýþtýr. Fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle oduna oldukça yakýn bulunan Keten, Kenevir, Kenaf, vb., bitkilerin orman ürünleri sanayinde kullanýlabilirliði üzerine yapýlan çalýþmalar sonucunda, orman endüstrisinde odun yerine kullanýlmasý yönünde görüþler ortaya çýkmýþtýr. Fakat, yeni bir bitkisel materyalin yeni alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlabilmesi için hammaddelerin toplanmasý, depolanmasý, iþlenme, vb., bazý faktörlerin dikkatlice gözden geçirilmesi gerekir. Anahtar kelimeler: lignoselülozik bitki, lif, kompozit, levha, alternatif hammadde 1. Giriþ Ýnsanoðlu eski çaðlardan beri odun hammaddesinden çeþitli amaçlar için faydalanmaktadýr. Bunun baþlýca nedeni, zengin çeþitlilik nedeniyle ihtiyaç duyulan alanlar için kolaylýkla temin edilebilmesi, kolay iþlenme ve taþýnmasý olarak özetlenebilir. Ayrýca, ahþap malzemenin, kendini yenileyebilme özelliðindeki ormanlardan elde edilmesi diðer malzemelere göre önemli avantaj saðlamaktadýr. Dünya genelinde her birisinin özgül aðýrlýðý, makroskopik ve mikroskobik yapýlarý ile doðal renk ve estetik görünümleri farklý binlerce tür aðaç çeþidi bulunmaktadýr. Bu durum özellikle bazý özel kullaným yerleri için ahþap malzemenin kendine has rengi, kokusu ve kesilme þeklinden faydalanýlmasýný saðlamaktadýr. Ayrýca, odun'un hesaplý ve kolay temin edilebilmesi yanýnda morfolojik ve kimyasal özelliklerinin iyi bilinmesi, dünya genelinde kompozit ve kaðýt endüstrisinde kullanýlan hammaddenin yaklaþýk %90 dan fazlasýnýn odun ve artýklarýndan karþýlanmasýna neden olmuþtur. Hýzla artan nüfus ve buna baðlý olarak ihtiyaç duyulan konut miktarýnýn artmasý, odun hammaddesine olan ihtiyacýn gün geçtikçe artmasýna sebep olmaktadýr. ABSTRACT Wood and their wastes are important raw material source for plant based composite manucaturing. Phyically and chemically equal distrubuted quality products can be produced from wood fibers. Due to heavy destruction of forest lands, researchers in the area of lignocellulose materials technology have been showing increased interest in the benefits of agricultural wastes and annual plants alone or together as an alternative fiber sources for forest products industry. Many research have been carried on the useability of alternative fiber source of plants such as hemp, kenaf, flax etc., in order to find lignocellulosic products that similar to woods. It was reported that it is possible to use agricultural sources in forest products industry. But before using, it should be carefully consider and beneficial to develop new technology for harvesting, collecting, processing of that materials. Keywords: lignocellulosic plant, plant, figber, compozit, panel, alternative raw material Fakat, ormanlýk alanlarýn sýnýrlý ve orman ürünleri endüstrisi için büyük oranda tahrip edilmesi günümüzde yapý ve mobilya iþlerinde kullanýlacak odun ihtiyacýnýn kalite ve miktar bakýmýndan tam olarak karþýlanamamasýna sebep olmaktadýr. Zaten yeterince tahrip edilmiþ doðal orman kaynaklarýnýn orman ürünleri üretimi için daha fazla tahrip edilmesinin önlenmesi için benzer kullaným yerlerinde odun yerine kullanýlabilecek yeni hammadde kaynaklarýnýn bulunmasý gerekmektedir. Bu konuda, özellikle son yýllarda dünya genelinde hýzlý yetiþebilen aðaç türleri ile odun dýþý otsu bitkilerin kullanýlabilirliði üzerine yoðun çalýþmalar yapýlmýþtýr. Bazý bölgelerde bol miktarda bulunan saman, þeker kamýþý, bambu ve keten gibi ziraatsal atýklar ile doðal olarak yetiþebilen bazý bitkisel liflerin, oduna alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlmasýnýn mümkün olabileceði belirtilmektedir (Atchison 1988 ve 1989; Rowell 1996 a ve b; White ve Cook 1996; Young 1996 a ve b). Genel olarak ziraatsal atýk ve yýllýk bitkilerin toplanmasý, taþýnmasý ve prosesi esnasýnda bazý zorluklar bulunmaktadýr. Fakat kimyasal ve fiziksel bakýmdan oduna benzer özellikteki lignoselülozik bitkisel materyalin bol bulunduðu veya toplanmasý ile depolan- 20 *SDÜ, Orman Fakültesi masýnýn sorun olmayacaðý belli bölgelerdeki kullanýmý ekonomik olarak avantaj teþkil edebileceði üzerine yoðun görüþler bulunmaktadýr (Atchison 1988 ve 1989; White ve Cook 1996; Young 1996 a). 2. Bitkisel Hammadde Kaynaklarý ve Genel Özellikleri Teknolojik alandaki geliþmeler, orman ürünleri sanayinde de kendini göstermiþ ve masif ahþap malzemeye eþdeðer hatta daha iyi performans özelliklerine sahip yeni birçok ürünler geliþtirilmiþtir, ayrýca bilinen geleneksel orman ürünlerinin bazý nitelikleri iyileþtirilmiþtir. Özellikle panel levha ürünleri ile kompozit malzemelerdeki yeni geliþmeler dikkati çekmektedir. Bu ürünlere örnek olarak düþük ve yüksek yoðunluktaki lif levhalar, kontrplaklar, lamine kaplama keresteler, nonwovenler ile yeni kaðýt-karton ürünleri verilebilir (Maloney 1996; Youngquist 1999). Dünya genelinde binlerce tür odunsu ve otsu lignoselülozik bitkisel materyalin odun yerine veya odun ile birlikte kullanýlabileceði bilinmekle birlikte, bu geniþ bitkisel materyalden sadece çok azý Tekstil, Kimya ve Orman vb., sektörlerde hammadde kaynaðý olarak kullanýlmaktadýr. Bu alanlarda genellikle yapraklý ve iðne yapraklý aðaçlardan elde edilen odun hammaddesinden faydalanýlmaktadýr. Deðiþik sýnýflandýrmalar bulunmakla birlikte, orman ürünleri endüstrisinde kullanýlmasý mümkün olan odunsu ve otsu lignoselülozik lifsel kaynaklar beþ farklý baþlýk altýnda incelenebilir.Bu sýnýflandýrýlma þekli genel hatlarý ile Çizelge 1 de verilmiþtir (Rials ve Wolcott 1997; Young 1996a). Çizelge 1. Kaðýt ve orman endüstrisi için bitkisel hammadde kaynaklarýnýn sýnýflandýrýlmasý Ot ve kamýþ lifleri Az geliþmiþ, tek çenekli bitkilerin gövde lifleri (Pirinç, Buðday, Þeker kamýþý) Sap lifleri (bast) Geliþmiþ, çift çenekli bitkilerin yumuþak gövde lifleri (Keten, Kenevir, Jüt, Kenaf) Yaprak (sert) lifleri Bazý tek çenekli bitkilerin yaprak lifleri (Sisal, Abaca) Meyve lifleri Bitkilerin meyvelerinden elde edilen lifler (Hindistan cevizi) Çekirdek lifleri Bitkilerin tohum veya çekirdeklerinden elde edilen lifler (Pamuk, Kapok) Odun lifleri Yüksek organizasyonlu aðaçlardan elde edilen lifler (Ýðne yapraklý ve Yapraklý aðaç lifleri) Dünya genelinde farklý iklim bölgelerinin bulunmasý, o iklime uygun bitkisel materyalin yetiþmesine imkan saðlamaktadýr. Özellikle deðiþik iklim kuþaklarýnda bazý bitki türleri çok kolay ve bol miktarda yetiþebilmektedir. Örneðin saman, þeker kamýþý, bambu, jüt, pamuk, agave vb., bitkiler bazý bölgelerde oldukça yoðun olarak yetiþmektedir. Bitkisel hammadde kaynaklarýn üretim miktarý ve kullanýmý üzerine birlikte tam ve net verilere ulaþmak oldukça zor bulunmakta ve literatürde deðiþik verilerle karþýlaþýlmaktadýr. Burada, Rowell'e göre dünya genelinde en fazla rastlanan bazý genel bitkisel kaynaklarýn miktarý bir fikir vermesi açýsýndan Çizelge 2 de özet olarak verilmiþtir (Rowell 1995). Çizelgeden de görüleceði üzere, dünya genelinde en fazla odun hammaddesi bulunmakla birlikte, saman, sap, þeker kamýþý miktarý da, yoðun olarak bulunduklarý bölgelerde orman ürünlerinin ihtiyacýna cevap verebilecek düzeydedir. Çizelge 2. Bazý bitkisel liflerin dünyadaki bulunma miktarý Lif Kaynaðý Dünya Geneli (Metrik Ton) Saman (arpa, buðday, yulaf vb.,) 1,145,000,000 Sap (pamuk, mýsýr, vb.,) 970,000,000 Þeker kamýþý 75,000,000 Bambu 30, 000,000 Yumuþak sap ve gövde lifleri (keten, kenaf, jüt) 10, 000,000 Yaprak lifleri (sisal, abaca) 480,000 Odun 1,7500,000,000 Bir bitkisel materyalin odun ile birlikte veya odun yerine tek baþýna kullanýlabilmesi için öncelikle kimyasal içeriði ile fiziksel özelliklerinin odun liflerine benzerlik göstermesi önemlidir. Çizelge 3, de, bazý bitkisel hammaddelerin kimyasal bileþimleri odunlarla karþýlaþtýrmalý olarak verilmiþtir (Rowell 1996 a ve b; Young 1996a). Çizelge 3. lignoselulozik hammaddeler ve kimyasal içerikleri (%) Kaynak Selüloz Hemiselüloz Lignin Kül Bambu 26-43 15-26 21-31 1.7-5.0 Þeker kamýþý 38-48 19-24 27-32 7 Kenevir 60-70 15-22 6-12 1.5-5 Keten 43-47 24-26 21-23 5.0 Kenaf 45-57 22-23 15-19 1-3 Sisal 47-62 21-24 7-9 0.6-1.0 Pamuk 80-85 0.8-2.0 Jüt 45-53 18-21 21-26 0.5-2.0 Saman 29-51 26-32 16-21 5-9 Yapraklý aðaçlar (Sert odunlar) 38-49 19-26 23-30 1< Ýðne yapraklý aðaçlar (Yumuþak odunlar) 40-45 7-14 26-34 1< Çizelgeden anlaþýlacaðý üzere, birçok bitkisel materyal, kimyasal bakýmdan odun liflerine benzer bileþiklere sahip bulunmakta hatta bazýlarý daha yüksek oranda selüloz ve daha az oranda lignin içerebilmektedirler. Bu durum özellikle selüloz ve kaðýt endüstrisinde avantajlý durum saðlamaktadýr. Hammadde kaynaklarýnýn kimyasal içerik bakýmdan benzer olmasý odun yerine kullanýlabilirliði üzerine tek 21 baþýna yeterli deðildir. Kullanýlmasý düþünülen materyalin fiziksel ve mekanik özellikleri bakýmýndan da odun liflerine benzer olmasý gerekir. Zira, kaðýt ve kompozit üretiminde kullanýlmasý planlan lignoselülozik hammaddelerin genetik özellikleri örneðin liflerin uzunluðu, kalýnlýðý ve hücreler arasýndaki boþluk oranlarý (lümen), bu kaynaktan elde edilen ürünlerin mekaniksel ve fiziksel performanslarý üzerine önemli etkileri bulunmaktadýr. Çizelge 4 de bazý bitkisel liflerin ortalama uzunluk ve kalýnlýk deðerleri verilmiþtir (Rowell, vd., 2000; Young 1996a). Çizelge 4. Doðal liflerin fiziksel özellikleri Kaynak Lif Uzunluðu Lif Geniþliði (mm, Ortalama) (mm, Ortalama) Keten 33 0.019 Kenevir 25 0.025 Pamuk 18 0.02 Kenaf 5 0.021 Bambu 2.7 0.014 Jüt 2 0.02 Þeker kamýþý 2 0.02 Saman 1.4 0.015 Odun 1-2 0.01 Burada kýsaca özetlenen bilgilerden de anlaþýlacaðý üzere, dünya genelinde odun liflerine benzerlik gösteren, orman ürünleri endüstrisinde deðiþik amaçlar için kullanýma uygun birçok lignoselülozik bitkisel materyal bulunmaktadýr. Odunsu ve otsu bitkisel materyalin fiziksel ve kimyasal içerikleri, sýnýflandýrýlmasý, miktarý vb., konularda daha ilgili ayrýntýlý bilgiler baþka kaynaklardan saðlanabilir (Atchison 1988, 1989 ve 1993; Rowell 1995 ve 1996b; Young 1996 a ve b). 3. Bitkisel Kaynaklardan Üretim Lignoselülozik bitkiler doðal ortamda deðiþik iklim ve atmosfer þartlarýnda yetiþen organik malzemeler olduklarýndan kimyasal, anatomik ve fiziksel özellikleri bakýmýndan farklýlýklar göstermektedirler. Bu bakýmdan heterojen karakterde malzemeler olarak tanýmlanýrlar. Farklýklar sadece farklý bitki türlerinde deðil hatta ayný bitkinin tohum, gövde, sap, dal, kabuk, vb., bölgelerinden elde edilen liflerde de gözlemlenebilir. Hetorejenliðin en aza indirilmesi veya daha homojen ürün üretimi için, bitkisel materyalden elde edilen lifler, uzun/kýsa, yumuþak sap (bast)/sert gövde lifleri þeklinde ayrýlarak da kullanýlabilir. Fakat, bitkilerin bir bütün olarak kullanýmýnýn saðlanmasý ekonomik olarak daha gerçekçidir. Geleneksel orman ürünlerine alternatif olabilecek yeni kaynaklar kullanýlarak farklý ürün geliþtirilmesi çalýþmalarý yoðun olarak devam etmektedir. Bu konuda fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle oduna oldukça yakýn bulunan Keten, Kenevir, Kenaf, Jüt, Þeker kamýþý, Saman gibi bitkilerin orman ürünleri sanayinde kullanýlabilirliði üzerine yoðun çalýþmalar yapýlmýþ, elde edilen verilerden bunlarýn alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlmasý mümkün görülmüþtür (Atchison 1988; English vd., 1996; Farge 1996; Muehl vd., 1999; Rials ve Wolcott 1996). Lignoselülozik materyalden deðiþik kullaným amaçlarý için elde edilen ürünlere örnek olarak; • Deðiþik yoðunluk ve özellikte yongalevha ve lif levha panelleri • Ýzolasyon ve tavan döþemeleri için düþük yoðunlukta levhalar • Mobilya üretimi için hafif materyaller • Bina veya konstrüksiyon iþleri için ürünler • Diðer materyallerle güçlendirilmiþ ürünler (çimento, odun veya saman) • Kalýplanmýþ ve eritilmiþ ürünler verilebilir (English vd., 1996; Farge 1996; Muehl vd., 1999; Rials ve Wolcott 1996, Young 1996a). Unutulmamalýdýr ki, hammaddelerden optimum faydanýn saðlanabilmesi için, bitkisel materyalin bir bütün olarak kullanýlacaðý teknolojik yaklaþýmlarýn kullanýlmasý ekonomik ve baþarýlý bir üretim için önemlidir. Zira üretim esnasýnda uygun müdahaleler ile örneðin basýnç ve sýcaklýk etkisi ile liflendirme, kesme veya yongalama vb., heterojen özellikteki lifsel hammaddelerden daha kaliteli ve yüksek performans özelliklere sahip homojen özellikte ürünler üretilebilir. Þekil 1 de lignoselülozik materyalden, yongalama ve liflendirme sonucunda üretilmesi mümkün olan ürünler þematik olarak gösterilmiþtir (Rowell 1996 a, b ve 2000). Þekil 1. Lignoselülozik materyalden üretim Odunsu ve otsu hammaddelerden panel ve kompozit materyallerin üretiminde, bitkisel doðal hammaddelerden sonra en önemli girdi matris yapýnýn oluþmasýný ve bir arada tutmayý saðlayan tutkallardýr. Ürünün performans özelliðine, kullanýlacak hammadde ve tutkal çeþidine baðlý olarak panel kompozit ürünlerin üretiminde yaklaþýk %3-12 arasýnda tutkal kullanýlmakla birlikte, tüm ürün maliyetinin yaklaþýk %25-40 sý tutkallardan gelmektedir. Bu bakýmdan kullanýlan tutkal türü ve çeþidi, ürünlerin performans ve kalite özelliklerine direk 22 olarak etki etmektedir. Yeni toplama ve üretim teknolojilerin geliþtirilmesine paralel olarak odun dýþýndaki lignoselülozik bitkilerden endüstriyel üretimin gelecekte önem kazanmasý beklenmektedir (Atchison 1988 ve 1989). Burada, literatürde üzerine en çok çalýþýlan ve baþarýlý sonuçlar alýnmýþ Kenaf, Kenevir ve Keten bitkilerinin kaðýt ve panel endüstrisinde potansiyel kullanýlabilirliði üzerine yapýlan çalýþmalardan elde edilen bilgiler kýsaca özetlenecektir 3.1. Keten Bitkisi Eski çaðlardan beri bilinen ve ýlýman iklimlerde uygun büyüme saðlayan çift çenekli bir bitki olan keten bitkisi, Linum usitatissimum, • Liflerinden faydalanýldýðý tekstil endüstrisi • Tohumu/yaðýndan faydalanýldýðý saðlýk ve boya endüstrisi olmak üzere iki temel alanda kullanýlmaktadýr. Keten genel olarak 30-100 cm arsýnda boylanabilmektedir. Ýki tür keten bitkisi bulunduðundan bunlarýn fiziksel ve kimyasal içerikleri ile hasat zamanlarý arasýnda farklýklar bulunmaktadýr. Tekstil endüstrisinde kullaným için üretilenler, tohumu/yaðý için üretilenlerden daha erken hasat edildiklerinden, daha az lignin'e sahip olurlar. Ayrýca daha yüksek boy fakat daha az dallanma gösteren yapýdadýrlar. Tekstilde kullanýlan keten bitkisinin yaklaþýk %40'ý odunsu gövdeyi saran, yumuþak lif dediðimiz yumuþak ince bir doku tabakasýndan (sap) oluþmakta ve bu liflerin gövdeden ayrýlmasý ile elde edilen liflerden oldukça saðlam, dayanýklýlýðý yüksek tekstil ürünleri üretilebilmektedir. Bu lifler pahalý ve geniþ kullaným alanýna sahip olduklarýndan kaðýt ve kompozit üretiminde kullanýlmaya uygun olmakla birlikte fiyatýndan dolayý kullanýlamamaktadýr. Sadece sigara kaðýdý gibi çok özel kaðýtlarýn imalinde tercih edilebilmektedir (Young 1996b). Saðlýk ve kimya endüstrisi için yetiþtirilen, yüksek tohum/yað verme özelliðindeki keten bitkisi ise daha ucuzdur. Fakat geç hasat edilmesinden dolayý biyolojik ve kimyasal yapýda bazý önemli deðiþiklikler oluþmaktadýr. Kimyasal olarak özellikle lignin miktarýnýn önemli oranda yükselmesi önemlidir. Zira, lif yapýsýnda lignin oranýnýn artmasý keten liflerinin direnç özelliklerinin önemli oranda azalmasýna sebep olmaktadýr. Tohum/yaðý için üretilen keten liflerinin, esas yetiþtirme amacý olan birincil iþlemden sonra (tohum/yað çýkarma) arta kalan lifler kaðýt ve kompozit üretimine uygun kimyasal ve fiziksel direnç özelliklerine sahip bulunmaktadýrlar ve herhangi bir özel iþlem gerektirmeden, orman ürünleri endüstrisinde alternatif hammadde kaynaðý olarak deðerlendirilebilirler. Zira, bu lifler artýk olarak yeniden deðerlendirileceði için fiyat olarak da ucuzdur (Young 1996b). Fakat, genel olarak keten bitkisinin yapýsýnda yüksek oranda kül ve silika bulunmasý proses esnasýnda makinelerin yýpranmasýna sebep olmaktadýr. Dünya genelinde bazý ülkelerde keten gövde lifleri ile odun veya diðer bitkisel lifler ile karýþtýrýlarak oldukça iyi özelliklere sahip, hafif ve kullanýþlý panel levhalar ile kaðýt ve karton ürünleri üretilebilmektedir (Atchison 1988 ve 1989; English vd., 1996; Young 1996b). 3.2. Kenaf Bitkisi Anavataný Afrika olan ve ýlýman iklimlerde yetiþen Kenaf, Hibiscus cannabinus, Hindistan, Çin, Ýran, Nijerya, Tayland ta doðal olarak yayýlýþ göstermektedir. Özellikle sýcak ve nemli ortamlarda iyi geliþim gösterir. Yetiþme ortamýna baðlý olarak, büyüme evresi 90-150 gün arasýnda deðiþebilmektedir. Fazla dallanma göstermeden, 2.5-6.0 m arasýnda boy yapabilmekte ve uygun þartlarda birim alanda (dönüm) 14 ton'a kadar ürün alýnabilmektedir (Farge vd., 1996; Webber 1992). Fiziksel ve kimyasal bakýmdan iki farklý lif türü özellikleri göstermektedir. Core denilen odunsu gövdedeki lifler daha kýsa (0.5 mm) ve kalýn çaplýdýr. Gövdeyi saran yumuþak (bast) lifler ise, tüm bitkinin yaklaþýk %26-35 ini kapsamakta ve genel olarak dýþ kýsýmdaki yumuþak lifler, gövde liflerine göre daha uzun (2.5 mm) ve incedir. Kenaf bitkisi son yýllarda oldukça önem kazanmýþtýr. Bunun baþlýca nedenlerinden birisi tekstil endüstrisinde yoðun olarak kullanýlan Jüt bitkisine alternatif olabileceði düþüncesidir. Zira bu iki bitki birbirlerine çok yakýn özellikler göstermektedir. Bu nedenle, özellikle ABD de oduna alternatif olabileceði düþünülen ve üzerine yoðu çalýþmalar yapýlan bitkidir. Amerika birleþik devletlerinin bazý güney eyaletlerinde (Missisipi, Teksas, Kaliforniya, Lousiana, New Mexico, Georgia) son 50 yýlda deneme amaçlý olarak yapay olarak yetiþtirilmeye baþlanmýþtýr. Bu ülkede yapýlan yoðun çalýþmalar ve genetik müdahaleler sonucu, yumuþak liflerin tüm bitkideki oraný %35 in üzerine çýkarýlabilmiþtir. Ayrýca, birim alanda odun'a göre, çok daha yüksek verim elde edilebilmektedir (Farge vd., 1996; Karlgren vd., 1989; Webber 1992). Muehl ve arkadaþlarýnýn kenaf bitkisinden sert lif levha üretimi üzerine yaptýðý çalýþmalar sonucunda, buhar basýncý altýnda tüm kenaf bitkisi liflendirme iþlemine tabi tutulmuþ ve devamýnda kuru proses ile laboratuar koþullarýnda sert lif levhalar üretilmiþtir. Bu levhalar daha sonra ticari olarak odun liflerinden üretilen sert levhalar ile karþýlaþtýrýlmýþtýr. Sonuç olarak kullanýlan fenolformaldehit tutkal miktarý ile kenaf sert levhalarýn mekaniksel ve fiziksel özellikleri arasýnda pozitif iliþki içinde olduðu ve tutkal miktarýnýn artýrýlmasýnýn, kenaf lif levhalarýn fiziksel ve mekaniksel özelliklerinin yükselmesine sebep olduðu bulunmuþtur. Bazý fiziksel özelliklerin odundan üretilen levhalara benzemekle birlikte alt sýnýr deðerlerinde olduðu ve en azýndan kabul edilebilir özelliklere sahip sert lif levhalarýn üretilebileceði belirtilmiþtir (Muehl vd.,1999). 23 3.3. Kenevir Bitkisi Ýlk olarak Orta Asyada yetiþtiði ve oradan da Çin e ulaþtýðý sanýlan kenevir narkotik özelliði bulunan yýllýk bir bitkidir. Kenevir, 1.2-5 m boylanabilmekte, gövde çapýda 4-20 mm arasýnda deðiþebilmektedir. Keten bitkisine benzemekte, odunsu gövde ve bu gövdeyi saran yumuþak liflerden oluþmaktadýr. Odunsu gövdeyi saran dýþ kýsmýndaki yumuþak liflerin tüm bitkiye oraný yaklaþýk %15 civarýndadýr. Günümüzde, deðiþik iklim ve bölgelerde yetiþtirilmekle birlikte Macaristan en büyük kenevir üreticisidir. Yetiþme alanýnýn özelliðine baðlý olarak, dönümde yaklaþýk 4-5 ton ürün alýnabilir. Kenevir bitkisi yetiþme ortamý olarak fazla deðerli olmayan tarým alanlarýnda ve besin deðeri düþük alanlarda yetiþebilir (Farge vd., 1996; Young 1996 a ve b). Narkotik özelliðinden dolayý yetiþtirilmesi birçok ülkede sýký denetimlere baðlýdýr lif özellikleri bakýmýndan oldukça heterojendir. Keten'e benzer lifsel ve direnç özellikleri göstermekle birlikte daha düþük yumuþak lif oranýna sahiptir. Kenevir bitkisinden yonga levha ve diðer kompozit ürünleri üretimi son yýllarda Avrupa'da ilgi duyulan konularýn baþýnda gelmektedir. Burada özellikle tekstil ve diðer endüstriden gelen kenevir liflerinin kullanýlabilirliði ve endüstriyel olarak orman endüstrisi için yetiþtirilmesi üzerine çalýþmalar yapýlmýþtýr. Çizelge 5 de, bazý lignoselülozik bitkilerin bireysel liflerin (Sisalda lif demeti) direnç özellikleri karþýlaþtýrmalý olarak verilmiþtir (Rowell, vd., 2000). Buradan da açýkça görülmektedir ki oduna benzer hatta daha yüksek direnç özelliðinde bitkisel liflerin orman endüstrisinde kullanýlabilmesi mümkündür. Çizelge 5. Bazý liflerin direnç özellikleri Lif Kopma direnci (Gpa) Kenaf 11.9 Kenevir 9.0 Sisal 6.1 Pamuk 3.5 Odun 7.5 4. Sonuç ve Öneriler Ülkemizde odun dýþý bitkisel materyalin üretimi ve miktarý üzerine saðlýklý veriler bulunmamaktadýr. Uygun plan ve politikalar izlenerek ekonomik olarak kullanýlabilir yeni bitkisel hammadde kaynaklarý üretilebilmesi ülkemiz ormanlarýnýn korunmasý ve daha rasyonel kullanýlmasý açýsýndan önemlidir. Dünyada bu konu ile ilgili benzer çalýþmalar dikkatlice gözden geçirilmesi ve uygun planlamalarýn yapýlmasý ülkemiz orman ürünleri sanayinin hammadde sorununun çözümüne yardýmcý olabilir. Bu konuda, özellikle ABD de Kenaf bitkisi üzerine yoðun çalýþmalar yapýlmýþ, önemli ilerlemeler kaydedilmiþtir. ABD de yapýlan çalýþmalar sonucunda, Kenaf bitkisi genetik olarak da modifiye edilerek deðiþik bölgelerde baþarýlý bir þekilde yetiþtirilmiþ ve sanayinin kullanýmýna sunulmuþtur. Buradaki çalýþmalarda, Kenaf bitkisinin tamamýnýn kullanýldýðý prosesler geliþtirilmiþ ve oduna benzer özellikte kaðýt/karton, Yongalevha ve MDF ürünleri baþarýlý bir þekilde üretilmiþtir. Benzer çalýþmalar ülkemizde de yapýlarak yetiþtirilmesi ucuz veya kolay olan bitkiler örneðin Kenaf, Jüt, Keten gibi bitkilerle, toplanýp deðerlendirilmesi ekonomik olabilecek bazý ziraatsal atýklarýn orman ürünleri sanayinde alternatif hammadde kaynaðý olarak kullanýlabilmesi saðlanabilir. Kaynaklar: Atchison, J.E. 1988. Worldwide capacities for nonwood plan fiber pulping increasing faster than wood pulping capacities. Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 19, Tappi press, Atlanta, GA, 1-22. Atchison, J.E.1989. New developments in nonwood plant fiber pulping-a global perspective , Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 19, Tappi press, Atlanta, GA, 253-274. Atchison, J.E., 1993. Data on non-wood plant fibers, In: Properties of fibrous raw materials and their preparation for pulping, M.J.Kocurek (Ed.), Joint textbook com. of the paper industry, Vol.3, Tappi Press, Atlanta,GA, 157-174. Calabro, G. 1992. Kenaf pulp properties as a function of their composition, yield and freeness, Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 21, Tappi press, Atlanta, GA, 91-122. English, B., Chow, P., and Bajwa, D.S. 1996. Processing into composites, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 269-299. Farge, T.L. Friedman, S.T. and Cook, C.G. 1996. Improvement of fiber crops using genetic and biotechnology, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 39-59. Karlgren, C., Kaldor, A. And Verwest, H. 1989. Kenaf-a fast growing fibre source for papermaking, Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 19, Tappi press, Atlanta, GA, 159-172. Maloney, T.M. 1996. The family of wood composite materials, Forest Prod. J. 46(2):19-26. Muehl, J.H., Krzysik, A. M., Youngquist, J. A., Chow, P. and Bao, Z. 1999. Performance of hardboards made from kenaf, In: Kenaf properties, processing and products, T. Sellers, vd., (Eds), Mississippi State University, USA, 367-379. Rials, G. T and Wolcott, M.P. 1996. Physical and mechanical properties of agro-based fibers, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL,63-81. Rowell, R.M. 1995. Composite materials from agricultural resources, In; Research industrial application of non food crops, I. Plant fibres: proceeedings of a seminar, May 1995, O. Olesen, F. Rexen, J. Larsen, (Eds), Acad. of Tech. Sci., Denmark, 27-41. Rowell, R.M., 1996a. Composites from agro-based resources, the use of recyled wood and paper in building application, Madison WI, Sept. 1996. Procee., 217222. Rowell, R.M., 1996b. Opportunities for composites from agro-based resurces, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 249-167. Rowell, R. M., Han, J.S., Rowell, J. S. 2000. Chracterization and factors effecting fiber properties, In: Natural fibers and agrofibers composites, E. Frolini, A.L. Leao and L.H.C. Mattaso (Eds) San Carlos-Brazil. 115-134. Webber, C.L.III. 1992. Kenaf (Hibuscus Cannabimus L) yield components as affected by sewage sludge aplications, Proce., Nonwood plant fibers, Progress report no. 21, Tappi press, Atlanta, GA. 12-24. White, G.A., and Cook, C. G.1996. Inventory of agro-mass, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL, 7-21. Young, R.A. 1996a. Paper and non-wovens, Grad. course notes, MadisonWI, USA. Young, R.A. 1996b. Processing of agro-based resources into pulp and paper, In: Paper and composites from agro based resources, R.M. Rowell, R.A. Young, J.K. Rowell, (Eds), CRC Press Inc, Boca Raton, FL,138-245. Youngquist, J.A. 1999. Wood-based composites and panel products, In: Wood Handbook, wood as an engineering material, FPL-GTR 113, Madison WI. 24 ÝDARE SÜRELERÝNÝN BELÝRLENMESÝNDE YENÝ YAKLAÞIMLAR Mustafa YURDAER * / H. Serdar KÝP* / Ýbrahim ÜSKÜDAR* Cemalettin MENGÝLLÝ* / Mehmet KILIÇ* GÝRÝÞ Dünya yüzeyinde yer alan çeþitli ekosistemlerden biri olan orman ekosisteminin ana göstergesi olan orman aðaçlarý ve bunlarýn meydana getirdiði ormanlýk alanlar, bünyesindeki aðaçlarýn biyolojik gereksinimleri, yetiþme muhiti faktörleri ile diðer biotik ve abiyotik etkenler dolayýsýyla farklý özellikler gösterirler. Ormanlarýn korunmasý, iyileþtirilmesi ve sürdürülebilir yönetiminin saðlanabilmesi için bu farklýlýklarý gözeten ormancýlýk stratejisi, politikalarý, tekniði ve uygulamalarýna ihtiyaç duyulmaktadýr. Bu güne kadar orman alanlarý, onu meydana getiren ana unsur olan aðaçlarýn doðal olarak meydana getirdikleri farklý topluluklarýn özelliklerine göre sýnýflandýrýlmýþlardýr. Orman Amenajmaný bakýmýndan ormanlar genel olarak, Yaþ durumlarý bakýmýndan; • Aynýyaþlý (Maktalý) ormanlar , • Deðiþikyaþlý (Seçme) ormanlarý olarak ikiye, Ýþletme þekilleri bakýmýndan; • Koru ormanlarý, • Baltalýk ormanlarý, • Korulu baltalýk ormanlarý olmak üzere üçe ayrýlmýþtýr. Bu sýnýflama dýþýnda bakir, doðal, yarýdoðal, yapay, tropik, subtropik, yaðmur ormanlarý gibi daha genel veya küresel sýnýflamalarda yapýlmaktadýr. Orman ekosistemi içinde yer alan ormanlarýn korunmasýnýn ve geliþtirilmesinin sürdürülebilirliði için farklý özellikler gösteren bu ormanlarýn doðaya uygun farklý yöntemlerle idare edilmesi gerekmektedir. Ormanlarýn idaresi çeþitli disiplin gruplarý tarafýndan hazýrlanan planlarla yürütülmektedir. Bu disiplin gruplarýnýn hazýrladýklarý planlarda, ormanlarýn doðaya uygun yöntemlerle idare edilmesi þartýyla ormanlarýn idare amaçlarýna uygun duruma (Optimal) getirilebilmesi için gerekli süreç (tesfiye veya düzenleme süresi) belirlenmekte ve bu süreç içersinde oluþan genç meþcerelerin olgunlaþýp tekrar gençleþtirilmesine karar verildiði andaki yaþýna kadar geçen süre "idare süresi" terimi ile ifade edilmektedir. Ýdare süresi, orman amenajman planlamasý kapsamýnda bir planlama ögesi olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Bu süre yukarýdaki sayýlan genel orman formlarýndan Aynýyaþlý maktalý ormanlarýn (Koru ve Baltalýk) normal meþcerelerinin genel geliþim sürecini kapsar. Yaþ sýnýfý metoduyla ve/veya aynýyaþlý özelliði gösteren meþcereler (Maktalar) halinde iþletilecek ormanlarda doðal ya da yapay yolla boþalmýþ arazide oluþan normal vasýflý genç meþcerelerin olgunlaþýp tekrar gençleþtirme maksadýyla müdahale görmesi gerektiði ana (amaç yaþ) kadar geçen süredir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, iþletme amacýna uygun özelliklere sahip genç meþcerelerde, idare süresinin sonuna kadar iþletme amacýna ulaþýlmasýný ve sürdürülmesini saðlayacak bakým ve koruma tedbirlerinin alýnmasýdýr. Çap sýnýflarý metoduyla iþletilecek deðiþikyaþlý (seçme) kuruluþ tipi özelliði gösteren meþcerelerde ise, meþcerelerin altýnda doðal yolla devamlý oluþan gençliklerin ayný meþcerede mevcut deðiþik yaþlý ve /veya çaplý aðaçlarla birlikte geliþimi ile olgunlaþýp meþcereden ayrýlmasýnýn ayný anda ve sürekli gerçekleþmesi sözkonusudur. Burada amaç, ormaný optimal kuruluþuna yaklaþtýrmak ve bu yapýyý sürekli muhafaza edecek þekilde idare etmektir. 1. ÝDARE SÜRELERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ TARÝHÝ SÜREÇ Ýdare sürelerinin, bir planlama ögesi olarak ülkenin her tarafýnda, önceleri (1941 Yýlýnda) sadece aðaç türüne, sonradan aðaç türü ve bonitete baðlý olarak sabit bir parametre halinde dikte edildiði aþaðýdaki tabloda görülmektedir. Aðaç Türleri/ Ýdare Süreleri 1941 Yýlý Yönetmeliðine Göre 1955 Yýlý Yönetmeliðine Göre Karaçam Sarýçam Kýzýlçam Göknar Ladin Sedir Meþe Kayýn 150 150 150 120 150 200 200 120 120-180 120-180 80-150 120-150 120-150 200 200-300 120-150 3.3.1971 Tarihli OGM Oluruna Göre Yýl 70-90-100 80-100 40-50 100 80-100 - 12.4.1978 Tarihli OGM Oluruna Göre Yýl 80-100 80-100 50-60 100 90-100 80-100 - Orman Genel Müdürlüðünün 03.04.2006 tarih ve 6460 No'lu Tamimi ile; 20.07.1978 tarih ve 2829 No'lu Tamim yürürlükten kaldýrýlmýþtýr. Aþaðýda gösterilen ve 2829 No'lu tamimde yer alan aðaç türlerinin bonitetlere baðlý idare süreleri 1978 yýlýndan 2006 yýlýna kadar planlamada kullanýlmýþtýr. 25 * Orman Mühendisi OGM. 1973 Yýlýndan Sonraki Amenajman Planlarýnda Yýl 100-120 60 80 120 100-120 - Aðaç Türü Karaçam Sarýçam Sedir Kýzýlçam Göknar Ladin Kayýn Bonitet Sýnýfý I II-III-IV-V I II-III I-II III-IV-V I II-III Bütün Bonitet Sýnýflarýnda I II-III-IV-V I II-III-IV-V Ýdare Süresi (Yýl) 80 100 80 100 80 100 50 60 100 90 100 100 120 Yaklaþýk son otuz yýllýk dönemde kullanýlan bu idare süresinin tespitinde genel odun verimini maksimize etme amacý öne çýkmýþ olup, orman fonksiyonlarýnýn en iyi biçimde yerine getirilmesini saðlayacak iþletme amaçlarýnýn dikkate alýnmadýðý anlaþýlmaktadýr. 1980'li yýllardan sonra idare sürelerinin tespitinde diðer kriterleri de dikkate alarak kararlaþtýrýlmasý konusunda çeþitli yayýnlar ve raporlar hazýrlanmýþ, ancak bu güne kadar 2829 Nolu Tamim yürürlükte kalmýþtýr. Bu süreçte örneðin; Eraslan, bir iþletme sýnýfý için idare süresi belirlenirken aþaðýdaki formülün kullanýlmasýný önermiþtir. U= f(X1, X2, X3, X4, X5, X6, X7) Bu formülde ; U : Ýdare süresini (Yýl) X1: Ýþletme amaçlarýný X2: Aðaç türünü X3: Amaç çapý ya da ürün kalitesini X4: Bonitet sýnýfýný X5: Meþcere olgunluðunu X6: Gençleþtirme metodunu X7: Bakým metodunu göstermektedir. (ERASLAN, 1982, s.318) Ýdare süreleri ayný yaþlý ve maktalý koru ormanlarýnda planlama kriterlerinin baþýnda gelen bir düzenleme ögesidir. Bu nedenle saptanmasýnda izlenen prosedürün iyi anlaþýlmasý gerekmektedir. Ýþletme ana amacý yuvarlak odun üretimi olmayan iþletme sýnýflarýnda idare süreleri fonksiyon amacýna uygun meþcere kuruluþlarýna göre belirlenmelidir. Bu ormanlarda idare süreleri, meþcerelerin yapay veya doðal yolla kuruluþundan baþlayarak optimal kuruluþa ulaþtýktan sonra, artýk bu fonksiyonu göremez hale gelene kadar geçen zaman aralýðý olarak kabul edilmelidir. Çünkü; fonksiyonel açýdan optimal kuruluþa ulaþan meþcere zaman içinde kendisini oluþturan aðaçlarýn yaþlanmasýyla yýkým (göçme) dönemine girer. Ýþte hizmet üretimiyle iþletilen ormanlarda idare süreleri, yýkým döneminden önceki yaþa gelecek þekilde saptanmasý gerekir. Bu nedenle böyle ormanlardaki idare süreleri üretim ormanlarýna nisbetle daha uzundur (ASAN,1991,s.8-9). Planlama ve uygulamanýn amaca uygun gerçekleþebilmesi için geçmiþ yýllarda bazý bölgeler için zaman zaman tamime ek olacak idare süresi deðiþiklik teklifleri münferit olarak gündeme gelmiþtir. Bu sorunlarý aþmak için planlama aþamasýnda mahallinde yapýlan inceleme ve ölçümler yapýlmýþtýr. Bunun sonucunda idare süreleri Orman Genel Müdürlüðünün uygun görüþleriyle 2829 nolu tamimde belirtilen sürelerden farklý kararlaþtýrýlmýþ ve planlarda kullanýlmýþtýr. Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlýðýnýn 8.1.1991 tarih ve 16.03/52 sayýlý yazýsý ile bir komisyon oluþturarak hazýrladýðý raporda; Ýdare Süresi Belirlenmesinin Genel Ýlkeleri ise aþaðýdaki gibi açýklanmýþtýr. Ýdare süresinin saptanmasýnda, özellikle üretim amacýyla iþletilecek ormanlar için kullanýlacak kriterler ile bu amaç dýþýnda fonksiyon gösterecek ormanlar için kullanýlacak kriterler arasýnda önemli farklar vardýr. Bu nedenle konu üç bölümde açýklanmýþtýr. 1. Ýdare Amacý Üretim Fonksiyonu Olarak Kararlaþtýrýlmýþ Ormanlarýn Ýdare Sürelerinin Belirlenmesi: Ormanlarda idare süresi uzunluklarý, üretilmek istenen ürün çeþidini nitelik ve nicelik bakýmýndan en yüksek oranda saðlayan yaþ olarak saptanabilmektedir. Bu yaþ limiti de aðaç türü, bonitet sýnýfý, amaç çapý, gençleþtirme þekli ve silvikültürel müdahale olanaklarýna göre deðiþir. Ýþte, bu faktörlerin hepsi dikkate alýnarak bir idare süresi belirlenmek isteniyorsa, o zaman ana aðaç türlerimiz için yapýlmýþ hasýlat tablolarýndan yararlanýlabilir. Ancak mevcut hasýlat tablolarý, müdahale görmemiþ ormanlar için düzenlendiðinden, bunlardaki meþcere orta çapý ile ürün çeþitleri daðýlýmý, müdahale görmüþ ormanlardan farklýdýr. O nedenle bunlarýn kullanýlmalarý sakýncalýdýr. Onun için, yuvarlak odun üretimi amacýyla iþletilecek ormanlarda idare süresini belirleme amacýyla, öncelikle deðiþik biçim ve þiddette aralama görmüþ, meþcere hasýlat tablolarýnýn, aðaç türleri ve bonitet sýnýflarý itibariyle düzenlenmesi gerekmektedir. Eðer lif-yonga ve selüloz odunu için çap gözetmeksizin en yüksek miktarda odun biyokütlesi elde etme amacýyla iþletme esas alýnmýþ ise, o zaman idare süresi, genel ortalama artýmýn maksimuma ulaþtýðý yaþa göre saptanabilir. Bunun için de mevcut hasýlat tablolarý bu amaçla kullanýlabilir. Çünkü þiddetli yüksek aralama dýþýnda, diðer silvikültürel müdahalalerden genel ortalama artým önemli ölçüde etkilenmez. Fakat bu yönteme göre bulunabilecek çok kýsa idare sürelerinin özellikle lif ve selüloz odunu üretimi için 26 nitelik bakýmýndan uygun olmadýðý araþtýrmalarla belirlenmiþtir. Yapýlan araþtýrmalar ve gözlemlerden anlaþýldýðýna göre en yüksek odun miktarýný veren genel ortalama artýmýn maksimum olduðu yaþýn üzerine çýkýlmasý, daha kalýn çaplý ve kaliteli yuvarlak odun elde edilmesini saðlamaktadýr. Bu nedenle idare süresinin, en yüksek odun hasýlatýný veren genel ortalama artým yaþýndan daha uzun tutulmasý, zorunlu görülmektedir. 2. Üretim Fonksiyonu Dýþýndaki Ýdare Amaçlarýna Göre Ýdare Süresinin (Amaç Çapý ve Amaç Yaþý) Belirlenmesi: Üretim Fonksiyonu dýþýndaki idare amaçlarýnýn (Koruma Fonksiyonu) neler olduðu bilinmektedir. Bu amaçlarý istenilen düzeyde gerçekleþtiren ormanlarýn meþcere kuruluþlarý birbirinden farklýdýr. Örneðin, erozyon kontrolu ve estetik etki fonksiyonlarý, meþcere göðüs yüzeyi ile doðru orantýlý iliþkilere sahiptir. Su üretimi için ise bunun aksi sözkonusudur. O halde bu fonksiyonlardan ilk ikisine göre belirlenecek idare süresi , meþcere göðüs yüzeyinin maksimuma ulaþtýðý yaþ olarak kabul edilebilir. Daha genel bir ifade ile, plan ünitelerinde uygulanacak iþletme kriterleri (amaç çapý amaç yaþý) deðiþik derecelerdeki koruma ve koruyucu nitelikli fonksiyonu optimize edecek þekilde karalaþtýrýlmalýdýr. Ancak bu ormanlarda, doðal gençleþtirme yöntemlerinin belirlenmesi ve özellikle karýþýk ormanlarda gençleþtirme süresinin uzun tutulmasý gerekmektedir. 3. Birden Fazla Amacýn Aðýrlýk Kazandýðý Ormanlarda Ýdare Süresinin Belirlenmesi: Bir ormanýn birden çok fonksiyonundan yararlanmak istendiðinde idare süresinin belirlenmesi için temel ilke þu olmalýdýr: Önce, ençok aðýrlýk verilmesi gereken amaç belirlenmeli, planlama ve idare süresi tespiti ilke olarak bu ana amaca göre yapýlmalý, fakat bu esnada diðer amaçlar için de bu idare süresi ile ilgili olarak enaz sapma gösterecek bir süre belirlemesine gidilmelidir. 2. GÜNÜMÜZDEKÝ ANLAYIÞ VE GELÝÞMELER Ýnsanlarýn orman kaynaklarýna bakýþý, sosyal, ekonomik ve çevresel deðiþimler ve bunlarýn etkileþimleri doðrultusunda geçmiþten bugüne sürekli deðiþmektedir. Küresel ýsýnma ve hava kalitesindeki olumsuz yöndeki deðiþimlerin baþlýca sebeblerinden biri olarak orman kaynaklarýnýn azalmasý, atmosferdeki karbon emisyonunun artmasý gösterilmektedir. Küresel ýsýnma yanýnda hava kalitesinin bozulmasý da orman kaynaklarý üzerinde olumsuz etkilere sebep olmaktadýr. Son yýllarda sürdürülebilir orman yönetimi anlayýþýyla fonksiyonel orman amenajman planlamasýnýn geliþtirilmesi faaliyetleri yoðunluk kazanmýþtýr. Bu gün ise orman kaynaklarýnýn ekosistem tabanlý ulusal ve küresel yönetimi konuþulmaktadýr. Bu baðlamda ormanýn tanýmlanmasýnda ve planlanmasýnda, ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarýnýn kombine etkileþimleri dikkate alýnmasý gerekir. Bu tanýma göre bir orman, ona atfedilen ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarý tam manasiyle karþýladýðý durumda optimal hale gelmiþ sayýlmalýdýr. Bu optimal durum, tekaðaç, meþcere, havza, ekosistem hatta dünya düzeylerinde ve bunlarýn kombine etkileþimleriyle tanýmlanabilir. Bir Orman Ýþletme Þefliði idari sýnýrlarý içindeki ormanlar için düzenlenen Orman Amenajman Planýna ait ormanlarda belirli kriterlere göre ayrýlmýþ envanter ve planlama ünitelerinden (Ýþletme sýnýfý, Meþcere tipi, Bölmecik, parsel v.b.) biri olan meþcerelerin olgunluðunu genel olarak aþaðýdaki gibi tanýmlayabiliriz. Meþcere Olgunluðu, çeþitli kriter ve göstergelere göre taksimatlandýrýlmýþ orman parçalarýnýn, belirlenen orman fonksiyonunu ve iþletme amacýný en yüksek derecede gerçekleþtirdiði süreçteki durumudur. Meþcere olgunluðunu, ormanlarýn fonksiyonlarý ve idare amaçlarýna göre deðiþik þekillerde tanýmlamak gerekmektedir. Yukarýda yürütülen mantýk çerçevesinde meþcerelerin fonksiyonel olgunluk tanýmlarýný çeþitlendirebilir ve aþaðýdaki gibi örnekler verebiliriz. 1- Ana Amacýn Odun üretimi olduðu ormanlarda; -E En Yüksek Odun Hasýlatý Olgunluðu: Meþcerenin odun hacmi olarak en yüksek miktarda hasýlatý verebileceði durumudur. Meþcerenin servetinden doðal olarak ayrýlan aðaçlarýn miktarýnýn cari yýllýk artým miktarýna ulaþtýðý safhadaki hacmidir. Bundan sonraki safhada meþcerede odun serveti bakýmýndan azalma baþlar ve son hasýlat daha düþük gerçekleþir. Odun hasýlatýndaki ürün çeþidi çok çeþitlilik arzedebilir. Bugüne kadar en yüksek odun hasýlatý elde etme amacýyla iþletilen koru formundaki ormanlarýmýzda, genellikle kýsa idare süreleri sonunda oluþan bu olgunluk göz önüne alýnmýþtýr. -E En Yüksek Odun Kalitesi Olgunluðu: Meþcerenin belli bir kullanma yerinin istediði kalitedeki odun çeþitlerinden ( Soymalýk, kýrmýzý renkli öz odunu, fýçýlýk, kaliteli kalýn çaplý tomruk vb. gibi) en yüksek oranda vererebileceði durumudur. Burada amaçlanan kalitedeki odunu elde etmek hedeflenmiþtir. Örneðin piyasa deðeri yüksek olan koyu renkli öz odunu oluþumu görülen Karaçamýn (DursunbeyAlaçam'da) bu özelliðine 240 yaþlarýnda ulaþtýðý, bakýmlý ve boniteti iyi ortamlarda bu özelliðini 300 yaþlarýna kadar muhafaza ettiði, kalýn ve budaksýz, kaliteli gövde yapýsý gösterdiði, bu aðaçlardan elde edilen tomruklarýn piyasada yüksek fiyatlarda alýcý bul- 27 duðu müþahade edilmiþtir. O halde bu amaçla iþletilen ormanlarda bu kalitedeki tomruklarý en yüksek miktarda elde edebileceðimiz duruma gelmiþ meþcereler bizim için olgun meþcerelerdir. Bunun gibi diðer standartlardaki kaliteli odunlarý en yüksek miktarda verebilecek meþcereler de kalite bakýmýndan olgunlaþmýþ sayýlmalýdýr. -En Yüksek Orman Randý Olgunluðu: Meþcerenin orman randýnýn en yüksek olduðu durumudur. Burada adý geçen rant, son kesimle saðlanan odun ürünleri ile aralama kesim lerinden elde olunan odun ürünlerinin para deðeri toplamýndan, masraflar çýktýktan sonra geri kalan yýllýk net para hasýlatýdýr. Odun üretim amaçlý hýzlý geliþen tür plantasyon alanlarýnda en yüksek orman randý olgunluðu amaçlanmaktadýr. Baltalýk þeklinde iþletilen ormanlarda da bu amaca ulaþýlmaktadýr. 2- Ana Amacýn Odun dýþý ürün ve hizmet fonksiyonu olduðu ormanlarda; -E En Yüksek Toprak Erozyonunu Önleme Olgunluðu: Bu fonksiyonu en iyi þekilde yerine getirecek optimal meþcere kuruluþunun durumudur. Bu fonksiyonunu yerine getiremiyecek safhaya kadar geçen zaman meþcerenin olgunluk sürecidir. Bu süreç bitmeden ormanýn tekrar o fonksiyonu yerine getirecek þekilde gençleþtirilmesi veya geliþtirilmesi gerekmektedir. Burada odun hasýlatý ve kalitesi yan amaçlardan biri olabilir. Erozyon riski taþýyan az yaðýþ gören muhitlerde dik ve sarp yamaçlardaki veya çok yaðýþlý iklim kuþaðýnda her türlü meyil derecesindeki meþcerelerin toprak erozyonunu en yüksek derecede önlediði ve bunu sürdürebildiði durumdaki yapýsý fonksiyonel olgunluk sürecini ifade eder. Bu süreç bitmeden meþcerenin kýsa zamanda o fonksiyonunu maksimum sürdürebilmesine imkan verecek þekilde gençleþtirilmesi gereklidir. -E En Yüksek Odundýþý Ürün Hasýlatý Olgunluðu: Bu fonksiyonu en iyi þekilde yerine getirecek optimal meþcere kuruluþunun durumudur. Örneðin Çamfýstýðý, Kestane vb. üretim amaçlý ormanlarda bu ürün kalitesi ve hasýlatýný en yüksek oranda veren safha, meþcere olgunluk safhasýný ifade eder. Bu safhanýn sonuna yaklaþan ve meyve sayýsý ile kalitesinin düþmeye baþladýðý meþcereler yeniden o fonksiyona hizmet edecek þekilde gençleþtirilmeleri gerekir. Burada da odun hasýlatý ve kalitesi yan amaçtýr. -E En Yüksek Yaban Hayatý Koruma Olgunluðu: Bu fonksiyonu en iyi yerine getirecek amaç meþcere kuruluþu meþcere olgunluðunu ifade eder. Bu ormanlarda biyoçeþitliliðin tüm unsurlarý ile havanýn ve topraðýn kýsacasý ekosistemin durumu sözkonusudur. Burada amaç yaban hayatý için en uygun ekosistemi kurmak ve bunun sürekliliðini saðlamaktýr. Bu nedenle bu ormanlarda koruma ve iyileþtirme faaliyetleri dýþýnda ormana bir müdahale önerilmemeli seçme veya küçük maktalý iþletmecilik metodlarý ile optimal orman kuruluþuna götürme ve bu düzeyde ormanýn sürekliliðini saðlama amaçlanmalýdýr. 3. YENÝ TESPÝTLER VE DEÐERLENDÝRMELER Ýdare sürelerinin, kararlaþtýrýlmasýnda etkili olan tüm bu kriter ve göstergeleri dikkate alarak, planlama ünitelerine ait ormanlarda idare sürelerinin belirlenmesi için, Orman Genel Müdürlüðü Orman Ýdaresi ve Planlama Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan bir çalýþma baþlatýlmýþtýr. Bu çalýþmanýn amacý, idare süreleri ile ilgili yürürlükte olan tamim ve bu tamimin çýkarýlmasýnda dayanak olan araþtýrma sonuçlarý göz önünde bulundurularak, bugüne kadar olan plan uygulamalarý aþamasýndaki bilgiler ve tecrübeler doðrultusunda idare sürelerinin mahallinde kararlaþtýrýlabilmesidir. Bu kapsamda idare sürelerinin, Aðaç türü ile yetiþme ortamýnýn ortalama I.,II. ve III-V. Bonitet derecesi gibi kriterleri dýþýnda ormanýn fonksiyonlarý ve iþletme amacý ile diðer faktörler doðrultusunda farklý olarak kararlaþtýrýlabileceðini gösteren bir genel tablo standardý geliþtirilmiþtir. Bu örnek tablo, amaç, kapsam ve tanýmlarý izah eden bir yazý ekinde Orman Bölge Müdürlüklerine gönderilerek, Bölge Müdürlüklerinde bu konuyla ilgili çalýþma gruplarý (Þube Müdürü, Ýþletme Müdürü ve Þeflerden) oluþturulmuþtur. Aþaðýda gösterilen örnek tablo Ýþletme Müdürlüklerince, Þeflik esas alýnarak ve mahallinde yapýlan inceleme sonuçlarýna göre doldurulmuþtur. Bu çalýþma yürütülürken yöredeki önemli ilgi ve çýkar gruplarýnýn (diðer resmi ve sivil toplum kuruluþlarý) görüþlerinin alýnmasýna dikkat edilmiþtir. Orman Ýþletme Þeflikleri düzeyinde hazýrlanan bu tablolar, plan yenileme ve uygulamalarý aþamasýnda idare sürelerinin ve amaç çaplarýnýn kararlaþtýrýlmasýna yol göstermek üzere þeflikler tarafýndan doldurularak Ýþletme Müdürlükleri düzeyinde icmal edilmiþ ve doldurulan tablolar ise deðerlendirilmek üzere Orman Ýdaresi ve Planlama Dairesi Baþkanlýðýna gönderilmiþtir. Bu Tablodaki sütun ve satýr baþlýklarý aþaðýdaki gibi tanýmlanmýþtýr; 1-A AÐAÇ TÜRÜ Planlamaya konu edilecek ünitelerin içindeki asli (aðýrlýklý) aðaç türünü ifade eder. Tabloya baþka aðaç türleri eklenmesi gerekiyorsa boþ satýrlardan faydalanýlmýþtýr. 2-A ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLAN ORMANLAR Çok yönlü faydalanma ve faydalanmanýn sürekliliði 28 ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜÐÜ : ORMAN ÝÞLETME MÜDÜRLÜÐÜ : ORMAN ÝÞLETME ÞEFLÝÐÝ : ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLAN ORMANLAR KORU AÐAÇ TÜRÜ BALTALIK BONÝTET SINIFI I Kýzýlçam Karaçam Göknar Ladin Sedir Ardýç Fýstýkçamý Sahilçamý ................ Kayýn Meþe Gürgen Kýzýlaðaç Kavak Kestane Diþbudak Ihlamur Okaliptus Sýðla ................ ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) BONÝTET SINIFI II AMAÇ ÇAPI (cm.) ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLMAYAN ORMANLAR III-V AMAÇ ÇAPI (cm.) ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) prensibi kapsamýnda ekonomik, sosyal, ekolojik fonksiyonlar ve diðer kriterler bakýmýndan iþletme ana amacýnýn odun üretimi olmasýna olanak saðlayan ormanlarý ifade eder. Bu ormanlarda idare süresi sonunda teknik olgunluða ulaþmýþ koru meþcerelerinden amaçlanan çapta en yüksek odun hasýlatý ve/veya kaliteli tomruk; baltalýk ormanlarda ise en yüksek miktarda ince odun üretiminin aðýrlýkta olacaðý esas alýnmýþtýr. 2a-K KORU Ana amacý kalýn çaplý odun üretimi olan bir ormanýn, idare süresi sonuna kadar koru formunda iþletileceðini ifade eder. 2b-B BALTALIK Ana amaç olarak Ýnce odun üretiminin kararlaþtýrýldýðý, kütük ve kök sürgünü verme özelliðine sahip aðaç türlerinin oluþturduðu meþcerelerin idare süresi sonuna kadar baltalýk þeklinde iþletileceðini ifade eder. ODUN DIÞI ÜRÜN VE HÝZMET FON KSÝYONLU ORMANLAR KORUMA STATÜLÜ ORMANLAR (IUCN I-VI) BONÝTET SINIFI BONÝTET SINIFI I-V I-V I-III AMAÇ ÇAPI (cm.) ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) AMAÇ ÇAPI (cm.) ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) AMAÇ ÇAPI (cm.) ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) 3-A ANA AMACI ODUN ÜRETÝMÝ OLMAYAN ORMANLAR Çok yönlü faydalanma ve faydalanmanýn sürekliliði prensibi kapsamýnda, iþletme ana amacýnýn odun dýþý ürünler ve diðer fonksiyonel hizmetlerin üretimi olacaðý; ekolojik, sosyal fonksiyonlar ve koruma kriterlerinin öncelik kazandýðý ormanlarý ifade eder. Bu ormanlarda idare süresi sonunda meþcerelerin odun dýþý ürün ve fonksiyonel olgunluða ulaþmasý ve bu fonksiyonlarýn sürdürebilirliði için gerekli silvikültürel müdahaleler gerçekleþtirilecektir. 3a-O ODUN DIÞI ÜRÜN VE HÝZMET FONKSÝYONLU ORMANLAR Ýþletme ana amacýnýn odun dýþý ürün (bitkisel, hayvansal ve mineral ) ve diðer hizmet fonksiyonlarý (erozyonu önleme, hidrolojik, estetik, ulusal savunma, araþtýrma, vb.) olduðu ormanlarý ifade eder. 3b-K KORUMA STATÜLÜ ORMANLAR (IUCN I.-V VI.) I. Yaban Arazileri (Bakir Ormanlar) 29 II. Milli Parklar (Ulusal ve Uluslararasý) III.Tabiat Anýtlarý (Tabiatý Koruma Alaný, Tabiat Parký Alanlarý ) IV.Habitatlar (Kontrollü Doðal Yetiþme Alanlarý ) V. Özel Çevre Koruma Alanlarý (Turizm,Sit Alanlarý, vb.) VI. Kaynaklarý Koruma Alanlarý (Muhafaza ormaný, Gen Koruma vb.). 4-B BONÝTET SINIFI Planlamaya konu iþletme sýnýfý veya alt birimlerinde mevcut veya olmasý gereken asli (aðýrlýklý) aðaç türü için belirlenen bonitet (veya ortalama bonitet) sýnýflarýný ifade eder. Bazý bonitet sýnýflarý için deðerler yaklaþýk (verim gücü düþük ortamlarda III.-VBonitet) veya belirsiz (korunan alanlar vb. I.-V.) deðerleri ifade edeceðinden, birden fazla bonitet sýnýflarý aralýðý birleþtirilerek deðerlendirilmiþtir. 4a-ÝDARE SÜRESÝ (Yýl) Yukarýdaki ayrýmlarýn sonucunda, asli aðaç türleri için mahallinde yapýlan araþtýrmalar göz önünde bulundurularak, olmasý gerekli idare süresinin alt-üst sýnýrlarýný (Kýsa idare süreli türler için yaþ sýnýfý periyot süresi olan 10 yýla; yavaþ geliþen aðaç türleri içinse 20 yýla bölünebilecek) yýl olarak ifade edilmiþtir. Meþcerelerin amaçlanan olgunluða eriþmesine kadar geçen sürede gerekli silvikültürel müdahalelerin zamanýnda ve tam yapýldýðý esas alýnmýþtýr. Meþcerelerin biyolojik ve patolojik yaþam süresinin üst sýnýrýnýn belirlenememesi durumunda Korunan Alanlarda idare süresi örneðin; 200-..... yýl olarak gösterilmiþtir. 4b-AMAÇ ÇAPI(cm) Amaç çapý, asli aðaç türleri için dikili kabuklu 1,30cm. yüksekliðindeki gövde çapý alt-üst sýnýrlarýný ifade eder. Tabloda amaç çapý, yaþ sýnýflarý metodu ile iþletilecek ormanlar için tespit edilen idare süreleri sonunda hedeflenen meþcere orta aðaç çapý, çap sýnýflarý metoduna göre iþletilecek Deðiþikyaþlý ve seçme ormanlarýnda ise amaca uygun olarak belirlenen en yüksek amaç çapýdýr. 4. SONUÇ VE ÖNERÝLER Mahalli birimlerden gelen Orman Ýþletme Müdürlüðü düzeyindeki idare sürelerini gösteren bu tablolardaki bilgilerin genel olarak grafik deðerlendirmesi aþaðýda gösterilmiþtir. Bu grafik oluþturulurken, özel amaçlý çok uzun veya çok kýsa öngörülen idare süreleri (Koyu renkli öz odunlu kalýn tomruk, fýçýlýk kalýn meþe tomruðu, Ýnce endüstriyel kaðýtlýk odun vb. gibi.) ile araþtýrma sonuçlarýna uymayan veya sehven hatalý öngörülen idare süreleri de aþaðýdaki genel grafiðe yansýtýlmamýþtýr. Bu grafikte, bir aðaç türüyle kaplý ormanlýk alanýn, göreceði 30 ana fonksiyonlar ile iþletme amaçlarý ve bonitet farklýlýklarýna göre deðiþik idare süreleri ile idare edilebileceði anlaþýlmaktadýr. Grafik incelendiðinde; • Odun üretim amaçlý ayrýlan ormanlarda eski tamimdeki idare sürelerine yakýn ancak daha uzun idare süreleri öngörüldüðü, • Odun dýþý ürün ve hizmet fonksiyonlu ormanlarda ise odun üretim amaçlý ormanlardan daha yüksek idare sürelerinin öngörüldüðü, • Korunan alanlardaki ormanlarda ise genelde aðaçlarýn fiziki, biyolojik ve patolojik ömürlerinin idare süresi olarak dikkate alýndýðý dolayýsýyla en yüksek idare sürelerinin öngörüldüðü anlaþýlmaktadýr. Ýdare sürelerinin, 2829 nolu tamimde belirtilen idare sürelerinden daha uzun olmasýna karar verildiðinde; yenilenecek orman amenajman planlarýndaki periyodik gençleþtirme alanlarý küçülür, buna baðlý olarak gençleþtirme olanaklarý, biyolojik çeþitlilik, odun kalitesi, topraküstü ve toprak içindeki karbon miktarý artar. Ancak en yüksek odun hasýlatý ve orman randý amaçlý iþletilecek ormanlarda idare süresinin daha kýsa, en yüksek odun kalitesinin (Kalýn çaplý, budaksýz ve uzun boylu vb. özellikli tomruk) amaçlandýðý ormanlarda daha uzun idare sürelerinin kararlaþtýrýlmasý uygun olacaktýr. Fonksiyonel orman amenajman planlamasý sürecinde, plan ünitelerine ait ormana atfedilecek fonksiyonlar ve iþletme amaçlarýný dikkate alarak ayrýlan iþletme sýnýflarýna ve/veya daha alt planlama birimlerine ait ormanlarýn, yetiþme muhiti özellikleri ile bonitet dereceleri, aðaç türü ile doðal ve patolojik ömürleri hatta tohum tutma ve tohumdan düþme yaþlarý, talep edilen ürün ve hizmet çeþidi ile kalite derecesini ve bütün bunlarý dikkate alan planlama ve uygulama metodlarýný çok iyi tespit etmek gerekir. Yukarýda detaylý olarak izah edilen konular çerçevesinde mahalli birimlerce Orman Ýþletme Müdürlükleri düzeyinde hazýrlanan, idare süreleri ve bu sürelerde ulaþýlabilecek amaç çaplarý iliþkilerini aðaç türleri itibariyle gösteren cetveller düzenlenmiþtir. Ýdare süreleri yeniden belirlenirken aþaðýdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir; • Gençleþtirilmeye ayrýlacak Periyodik alanýn gençleþtirme süresi 10 yýl olan planlama ünitelerinde (Hýzlý geliþen aðaç türü meþcereleri veya kýsa idare müddetli ünitelerde) idare süresi 10 yýlýn katlarý kadar (20, 30, 80 yýl gibi) olmalýdýr. • Gençleþtirilmeye ayrýlacak Periyodik alanýn gençleþtirme süresi 20 yýl olan planlama ünitelerinde Ýdare süresi 20 yýlýn katlarý kadar (100, 120, 180, 200 yýl gibi) olmalýdýr. • Koruya tahvil, aðaçtürü deðiþikliði, kötü kaliteli meþcereleri iyi kaliteliye dönüþtürme vb. gibi amaçlý özel planlama ünitelerinde ise gençleþtirmeye baþlanmasý gereken yaþ, geçici idare süresi olarak tespit edilir ve buna uygun gençleþtirme çalýþmalarýnýn tamamlanmasýndan sonra oluþacak meþcereler için daha sonra iþletme amaçlarýna uygun idare süreleri yeniden yukarýdaki esaslar çerçevesinde kararlaþtýrýlýr. • Yaþ sýnýflarý metoduyla iþletilmeyecek veya yaþ sýnýflarý düzenlemesi yapýlmayacak aynýyaþlý maktalý olarak idare edilecek ormanlarda (Odun dýþý ürün ve hizmet fonksiyonlu, korunan alanlardaki ormanlar) ise amaca uygun olgun meþcerelerin gençleþtirilmesi için en uygun olacaðý yaþ idare süresi olarak kararlaþtýrýlýr. Planlama ünitesinde ait ormanlarda yaþ sýnýfý alanlarýnýn eþitlenmesine çalýþýlmaz, gençleþtirilme sýrasý gelen meþcereler özel gençleþtirme süresi içinde gençleþtirilerek idare süresi sonuna kadar bakýmlarý yapýlýr. • Deðiþikyaþlý, Devamlý orman ve Göknar Seçme gibi çap sýnýfý metoduyla iþletilecek ormanlarda ise idare süresi söz konusu deðildir. • Bu baðlamda idare süreleri, mahalli birimler tarafýndan planlama üniteleri için planlama süreci içerisinde kesin olarak kararlaþtýrýlmalý, bu süreçte mevcut araþtýrma ve anvanter sonuçlarýna göre hazýrlanmýþ mahalline uygun meþcere hasýlat tablolarýndan, mevcut eski planlarýndaki aðaç hacým ve artým tablolarýndaki bilgilerden ve diðer mahalline has olan inceleme sonuçlarýndan faydalanýlmalýdýr. Ýdare süresi ne kadar iyi tespit edilirse ormanýn fonksiyonu ve iþletme amacý da o kadar yüksek deðerde gerçekleþmiþ olacaktýr. • Yukarýda bahsedilen tüm konular Teknik bir Rapor þeklinde Ýdare Süreleri ve amaç çapý iliþkilerinin deðerlendirilmesi ve idare sürelerinin kararlaþtýrýlmasýnda yol göstermek amacýyla resmi bir yazýyla Orman Bölge Müdürlüklerine de gönderilmiþtir. « 5-K KAYNAKLAR ERASLAN, Ý., 1981. Orman Ýþletmelerimizde Ýdare Süresi Kýsaltmalarýnýn Etkileri ve Sonuçlarý üzerine araþtýrmalar. Ý.Ü Yayýn No. : 2844, Orman Fakültesi Yayýn No. : 301, Ýstanbul. ERASLAN, Ý. 1982: Orman Amenajmaný. Ý.Ü.Or.Fak.Yay.No: 3010/318. ASAN, Ü.1991. Ýdare sürelerinin Orman Fonksiyonlarý Yönünden Ýrdelenmesi. Or.Müh.Der., Sayý 2, s.8-9. ANON. 1991: Orman Amenajman Planlarýnýn Düzenlenmesi, Uygulanmasý Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkýnda Yönetmelik, OGM, Ankara. ANON. 1963-2006: Türkiye Orman Amenajman Planlarý, OGM Arþivi, Ankara. KIRIÞ, R., 2002. Orman Amenajmaný Ýle Ýlgili Mevzuat, Ankara. ANON. 2004. Türkiye Ulusal Ormancýlýk Programý 20042023.Çevre ve Orman Bakanlýðý, ISBN: 975-8273-64-7, Yayýn No:266, Ankara. 31 OLGUN HALDEKÝ PEYZAJ AÐAÇLARININ BUDANMASINDA DÝKKAT EDÝLECEK HUSUSLAR Yrd. Doç. Dr. Emrah ÇÝÇEK* Yrd. Doç. Dr. Haldun MÜDERRÝSOÐLU* 1. Giriþ Bitki bakýmý konusunda en hýzlý geliþme gösteren kavramlardan birisi budamadýr. Tekniðine uygun budama, bir bitkinin kalitesini, büyüme hýzýný, ömrünü ve estetiðini olumlu yönde etkileyebilmektedir. Ancak, bilinçsiz yapýlan budamalar bitkinin beslenme dengesini, görünümünü ve saðlýðýný bozduðu gibi hastalýklara karþý direncini de düþürmektedir. Budama sadece olgun aðaçlara uygulanan bir bakým tedbiri deðil, aðacýn tüm ömrü boyunca uygulanmasý gereken bir bakým tedbiri olarak düþünülmelidir. Özellikle aðacýn gençlik döneminde yapýlan budamalar büyük öneme sahiptir. Nitekim budama genç bir bitkiye uygulanabilecek en önemli bakým tedbiri olarak görülmektedir (Zins ve Brown 2002). Bu yüzden ilerde ortaya çýkabilecek olumsuzluklarý erkenden düzeltmek ve temel bir aðaç iskeleti oluþturmak için budama iþlemine bireyler gençken baþlanmalýdýr. Ülkemizde peyzaj aðaçlarýnda uygulanan budamalarýn tekniðinden oldukça uzak ve bilinçsiz yapýldýðýný birçok yerde görmek mümkündür. Mevcut boyut ve görünüþlerine çok uzun yýllar sonunda ulaþabilen bu muhteþem varlýklar bilinçsiz budamalarla bir anda yok edilebilmektedir. Bu olumsuzluklarý önlemek için budama ile ilgili evrensel bilgi birikiminin yerli literatüre kazandýrýlmasý ve uygulamaya yönelik çok sayýda bilgili eleman yetiþtirilmesi büyük önem taþýmaktadýr. Budama konusunda yerli literatür oldukça sýnýrlýdýr. Bunlara örnek olarak Atay (1989), Ürgenç (1998), Dirik (1999) ve Odabaþý vd. (2004) verilebilir. Ancak içlerinde peyzaj aðaçlarýnýn budanmasý konusu en kapsamlý þekilde Dirik (1999) tarafýndan ele alýnmýþtýr. Söz konusu çalýþmada aðaçlarýn yaþamlarý süresince geçirdikleri fizyolojik geliþme evreleri tanýtýlmýþ, daha sonra evrelere göre uygulanmasý gereken budama prensip ve yöntemleri detaylý þekilde açýklanmýþtýr. Bu makalede ise esas itibari ile olgun haldeki peyzaj aðaçlarýnýn budanmasý ve dallarýn kesim tekniði üzerinde durulmuþtur. Verilen bilgilerin kolay anlaþýlabilir olmasý ve uygulayýcýlara kolaylýk saðlamasý bakýmýndan çok sayýda þekle yer verilmiþtir. 2. Budama Nedenleri Bir peyzaj aðacýnýn budanmasý güvenlik, saðlýk ve estetik konularýný içermektedir (Bedker vd. 1995, Zins ve Brown 2002, Gilman 2002). Güvenlik amacýyla budama; aðaçtan düþüp yaralanmaya veya maddi zarara yol açabilecek olan veya çeþitli yolarýn görüþ alanýný engelleyen dallarýn aðaçtan uzaklaþtýrýlmasýný içerir. Güvenlik budamasýna olan ihtiyaç, kendisine saðlanan alanda daha fazla geniþleme yapmayan türlerin, yetiþme ortamlarý dikkate alýnarak, önceden dikkatli bir þekilde seçilmesi ile büyük ölçüde azaltýlabilir. Saðlýðý amaçlayan budama; hastalýklý veya böcek arýz olmuþ dallarýn uzaklaþtýrýlmasý, bazý konukçu problemlerini azaltmak ve hava akýmýnýn saðlanmasý amacýyla tepe tacýnýn gevþetilmesi ve birbirine temas eden dallarýn kaldýrýlmasýný içerir. Budama iþlemi, aðaçlarýn güçlü bir yapý geliþtirmesi ve aðýr hava koþullarýnda meydana gelmesi olasý zararlarý azaltmasý için iyi bir araç olarak kullanýlabilir. Kýrýk veya zarar görmüþ dallarýn uzaklaþtýrýlmasý yaralarýn kapanmasýný büyük ölçüde kolaylaþtýrýr. Estetiði içeren budama ise aðaçlarýn doðal özelliklerini (formunu) geliþtirmeyi veya çiçeklenmeyi teþvik etmeyi içerir. Serbest büyüyen aðaçlar doðal dal budanmasý yapmadýklarý için bu budama þekli söz konusu aðaçlar için oldukça önemlidir. Bütün odunsu bitkiler rekabet ve gölgelenmeye tepki olarak dallarýný dökerler. Fotosentezden hayatlarýný sürdürecek kadar karbonhidrat üretemeyen dallar ölür ve sonunda gövdeden ayrýlýrlar. Oluþan yaralar yara dokusu ile kapatýlmaya çalýþýlýr. Gövdeyle baðlantýsý zayýf olan dallar rüzgar, fýrtýna ve kar vb. nedenlerle kýrýlabilir. Bu þekilde doðal kuvvetlerle uzaklaþtýrýlan dallar çoðu zaman kapanamayacak geniþ yara yýrtýklarýna neden olur. Kültürel tedbir olarak budama, bu doðal iþlemlerin yerini almak veya eksikliðini gidermek için kullanýlýr (Ryan 1994, Bedker vd. 1995). Budama ihtiyacýný azaltmanýn en iyi yolu aðacýn doðal formunu göz önünde bulundurmaktýr. Bir aðaca doðal olmayan bir formu kabul ettirmek, sürekli bir bakým garanti edilmedikçe, oldukça zordur. Uygun þekilde yapýlan budama aðacýn yaþam güncünü, niteliðini ve ömrünü artýrýrken, uygun olmayan budama onu yok edebilir. Ýstenen nitelikte bir aðaç formunun ve yapýsýnýn oluþturulmasý amacýyla yapýlan budamalar bireyler genç iken büyük önem taþýmaktadýr. Aðaçlar olgunlaþtýklarýnda, budamanýn amacý aðacýn mevcut yapýsýnýn, formunun, görünümünün ve saðlýðýnýn sürdürülmesi ile yer deðiþtirecektir. 3. Yaygýn Budama Þekilleri Olgun aðaçlarýn budanmasý esas itibariyle 'tepe seyreltme budamasý', 'tepe yükseltme budamasý' ve 'tepe alçaltma budamasý' olmak üzere üç grupta toplanmaktadýr (Bedker vd. 1995, Zins ve Brown 2002, Gilman 2002). Budamada dallarýn gövde veya birbirleriyle baðlantý þekli büyük önem taþýmakta olup esas itibariyle iki baðlantý þekli bulunmaktadýr (Þekil 1). 32 *A.Ý.B.Ü. Düzce Orman Fakültesi A.- U Þeklinde (Kuvvetli Baðlantý) Tepenin % 67’si kalmalý mak gerekli ise bu ilerleyen yýllarda yapýlmalýdýr. Birbirine sürten dallarýn uzaklaþtýrýlmasýna öncelik verilmelidir. Piramidal tepe yapýsýna sahip ibreliler, lider bir tepenin düzeltilmesi hariç nadiren tepe seyreltme budamasýna ihtiyaç duyarlar (Þekil 2, Bedker vd. 1995, Zins and Brown 2002). Tepe yükseltme budamasý B- V Þeklinde (Zayýf Baðlantý) "U" þeklinde birleþme gösteren dallarýn baðlantýlarý kuvvetli olup bu dallar budanmalýdýr (Þekil 1A). "V" þeklinde baðlantýlý dallar ise çoðunlukla baðlantý yerlerinde baðlantýyý zayýflatan kabuk içerdiðinden zayýf baðlantý gösterirler ve bu yüzden býrakýlmalýdýr (Þekil 1B). Tepe seyreltme budamasý Tepe seyreltme budamasý, esasen yapraklý türlerde, aðacýn tepe tacý içine daha fazla ýþýk ve hava hareketi saðlamak amacýyla bazý dallarýn seçilerek uzaklaþtýrýlmasýdýr. Amaç bir aðacýn mevcut yapý ve þeklini sürdürmek ve geliþtirmektir. Kesilen yan dalarýn gövdeye birleþtikleri noktadaki çaplarý, oradaki gövde çapýnýn ½3/4'ünden daha kalýn olmamalýdýr. Ayrýca aðacýn gereksiz streslere maruz kalmamasý ve aþýrý su sürgünü oluþumunu önlemek için bir defada aðacýn canlý tepe tacýnýn ¼'den fazlasý kaldýrýlmamalýdýr. Eðer daha fazla kaldýr- Þekil 2. Tepe seyreltme budamasý Budama % 33 Þekil 1. Dallarýn birleþme þekilleri (Bedker vd. 1995) Þekil 3. Tepe yükseltme budamasý (Kesim dallarý mavi ve kesim noktalarý kýrmýzý iþaretli (Bedker vd. 1995) Bu budama þekli esas itibariyle tepenin alt kýsmýndaki dallarýn uzaklaþtýrýlmasý iþlemidir. Amacý yayalara ve araçlara görüþ alaný saðlamaktýr. Bazý türlerde gövde üzerinde pas mantarý oluþumu da engellenmiþ olur. Budamadan sonra canlý tepe tacý uzunluðunun aðaç boyuna oraný en az 2/3 olmalýdýr (Þekil 3, Bedker vd. 1995, Zins ve Brown 2002). Tepe alçaltma budamasý En yaygýn þekli, bir aðacýn kendisine saðlanan yükseklikten daha fazla boylanmasý durumunda uygulanýr. Bu budama þekli gövdelerde çürümelere yol açabilen geniþ yaralara neden olabilir. Bu nedenle mecbur kalmadýkça uygulanmamalý ve piramidal tepe oluþturan aðaçlarda kesinlikle tercih edilmemelidir. Sýkça tepe alçaltma budamasýna ihtiyaç duyulan aðaçlar için uzun vadeli ve daha kesin bir çözüm ise aðacýn oradan kaldýrýlmasý ve yerine yeni bir aðacýn dikilmesidir. Yeni dikilecek türün, mevcut yetiþme ortamýna ve saðlanan alan boyutlarýna uyum göstermesine dikkat edilmelidir. Kesit yüzeylerinde çürümeleri ve ona baðlý olarak dallarýn kurumalarýný önlemek için gövdelerin kesildiði yere en yakýn dalýn gövdeyle birleþtiði yerdeki kalýnlýðý kesilen gövdenin en az 1/3'ü kalýnlýðýnda olmalýdýr (Þekil 4 ve 8, Bedker vd. 1995, Zins ve Brown 2002, Gilman 2002). 33 geliþen 'dal yakasý' ve dalýn dip kýsmýnýn üst tarafýnda aðacýn gövdesi boyunca az veya çok dal açýsýna paralel uzanan 'dal kabuk sýrtý' belirlenmelidir. Uygun bir budama kesimi hem 'dal kabuk sýrtý' hem de 'dal yakasýna' zarar vermeden yapýlýr (Þekil 5). Düz kesimler (gövdeye silme) gövde dokularýný yaralar, yaralarýn iyileþmesi çok gecikir ve hatta çürümeyle sonuçlanýr. Bazý durumlarda dal yakasý belirgin olmayabilir veya dal ile gövdenin baðlantýsý kabuk içerebilir (Þekil 6). Dal yakasýnýn belirgin olmadýðý ve dal kabuk sýrtýnýn belirgin olduðu durumda, düþey eksen ile dal kabuk sýrtý arasýndaki açý kadar (a) bir açý (b) düþey eksenle oluþturularak kesim yapýlýr (Þekil 6A). Dal yakasýnýn belirgin olmamasý ve birleþim yerinin kabuk içermesi durumunda ise Þekil 6B'deki gibi kesim yapýlmalýdýr. Düþey eksen Kabuk Ýçeriyor Dal kabuk sýrtý Budama kesimi Þekil 4. Tepe alçatma budamasý (Bedker vd. 1995) 4. Budama Kesimleri Budama kesimleri gereksiz yaralanmalara ve kabuk yýrtýklarýna neden olmamalýdýr. Bu kesimler sadece dal dokusunu uzaklaþtýracak þekilde yapýlmalý, gövde dokusu zedelenmemelidir. Dallarýn gövdeye birleþtiði noktada dal ve gövde dokularý birbirinden ayýrt edilebilir (Þekil 5). Eðer budama yapýldýðýnda sadece dal dokularý kesilirse, gövde dokularý çürümeyecek ve oluþan yara daha kýsa sürede kapanacaktýr. Budanacak dalýn çapý ne kadar küçükse oluþan yaranýn iyileþmesi o kadar çabuk olur (Bedker vd. 1995). Yaþ dallarýn budanmasý Bir dalýn uygun kesim yerini bulmak için, öncelikle dalýn dip kýsmýnýn alt tarafýnda gövde dokusundan Dal kabuk sýrtý Dal kabuk sýrtý Ölü dal Yaþ dal Dal yakasý Dal yakasý Þekil 5. Dal yakasýnýn belirgin olduðu hallerde kesim yerinin belirlenmesi (Bedker vd. 1995) A. Dal yakasý belirgin deðil Budama kesimi B. Yaka yok ve birleþik yeri kabuk içerir Þekil 6. Dal yakasýnýn belirgin olmamasý (A) ve ayrýca birleþim yerinin kabuk içermesi (B) hallerinde kesim yerinin belirlenmesi (Zins ve Brown 2002) Tekniðine uygun bir kesim 'dal kabuk sýrtýnýn' dýþýndan baþlar ve 'dal yakasýna' zarar vermeyecek þekilde aþaðý doðru uzanýr kesim mümkün olduðu kadar gövdeye yakýn yapýlmalý ancak dal kabuk sýrtýnýn dýþýndan baþlamalýdýr. Böylece gövde dokusu zedelenmez ve yara kýsa sürede kapanýr (Þekil 5 ve 7A-B). Kesim bir dal parçasý býrakacak þekilde gövdeden uzak yapýlýrsa dal dokusu ölür, yara odunu dokusunun oluþumu gecikir, gövde dokusundan yara odunu þekillenir ve yaranýn kapanmasý gecikir. Çünkü yara yüzeyi ancak dal parçasýnýn ayrýlmasýndan sonra iyileþmeye baþlar. Ayrýca bu þekildeki budama kambiyumu öldüren kanser mantarlarýnýn içeri giriþine neden olabilir. Yapýlan budama kesiminin kalitesi yara yüzeylerinin bir vejetasyon döneminden sonra incelenmesiyle deðerlendirilebilir. Budamalarda kesit yüzeyinin temiz ve düz olmasýna dikkat edilmelidir. Küçük dallarýn kesilmesinde kesilen dal diðer elle desteklenmelidir. Eðer kesilen dal elle desteklenemeyecek kadar büyükse, kabuk yýrtýlmalarýný önlemek için üç aþamalý bir kesim yapýlýr (Þekil 7B). Büyük canlý dallarýn üç aþamada kesilmesi olasý kabuk soyulmalarý önlemek bakýmýndan çok daha önemlidir. Bu kesimler; 34 Ýkinci kesim Son kesim Birinci kesim A. Küçük bir dalýn kesilmesi B. Daha büyük bir dalýn kesilmesi Þekil 7. Küçük (A) ve büyük (B) dallarýn kesilmesi (Bedker vd. 1195) Þekil 8. Tepe alçaltma budamasýnda kesim tekniði (Bedker vd. 1995) 1. Birinci kesim gövdeden biraz uzak, dalýn altýndan ve derin olmayacak þekilde (dal kalýnlýðýnýn 1/3'ü derinliðinde) yapýlýr. Bu kesim dal düþerken kabuðun soyulmasýný önler. 2. Ýkinci kesim birinci kesimin biraz dýþýndan, kýsa bir dal parçasý kalacak þekilde tam yapýlýr ve esas dal gövdesi uzaklaþtýrýlmýþ olur. 3. Kalan dal parçasý "dal kabuk sýrtý" ve "dal yakasýnýn" dýþýndan kesilerek uzaklaþtýrýlýr. Ölü dallarýn budanmasý Ölü dallarýn uzaklaþtýrýlmasý canlý dallarýn uzaklaþtýrýlmasýnda olduðu gibidir. Kesim yerinin belirlenmesi çok kolaydýr. Çünkü büyümeye devam eden "dal yakasý" ve "dal kabuk sýrtý" ölü daldan kolaylýkla ayrýlabilir. Þekillenen yara odununun dýþýndan kesim yapýlýr ve gereksiz yaralamalara meydan verilmez. Büyük ölü dallar bir elle desteklenerek veya üç aþamalý kesim yapýlarak uzaklaþtýrýlmalýdýr (Þekil 5, Þekil 7B). Dal ile gövdenin birleþtiði noktada gövdenin kesilmesi Bu tür kesimlere esas itibariyle tepe alçaltma budamalarýnda gereksinim duyulur. Uygun bir kesim "dal kabuk sýrtýnýn" hemen üzerinden baþlar ve gövde boyunca "kabuk dal sýrtýna" paralel ilerler. Kesilecek gövde bir elle desteklenemeyecek kadar büyükse Kesim iþlemi Þekil 9'da gösterildiði gibi yapýlmalýdýr. Gövde üzerinde kesim yerinin altýndan bol miktarda su sürgünü oluþumunu veya gövdenin daha düþük bir yan dala kadar ölmesini önlemek için, kesim yan dal kalýnlýðýnýn gövdenin en az üçte biri kalýnlýkta olduðu bir noktada yapýlmalýdýr (Þekil 8, Bedker vd. 1995, Gilman 2002). 5. Budama Zamaný Ýbreli türler genel olarak yýlýn her döneminde budanabilirler. Fakat yara yüzeylerinden özsuyu ve reçine akýþýný azaltmak için budamanýn vejetasyon dönemi dýþýnda yapýlmasý uygun görülmektedir. Yapraklý türlerde budama ise aðacýn iskeletini kolayca görebilmek amacýyla vejetasyon dönemi dýþýnda yapýlmalýdýr. Böylece budamadan sonra yaranýn kapanmasý kolaylaþýr, yara yüzeylerinden özsuyu çýkýþý azaltýlmýþ ve buna baðlý olarak yara yüzeylerinin enfeksiyon riski düþürülmüþ olur. Çünkü yeni yaralar ve bu yaralarýn yaydýðý kokular aðaç hastalýklarýný yayan böcekleri kendine çeker. Genel olarak en uygun budama dönemi geç sonbahar ve kýþ dönemidir. Ölü dallar yýlýn her mevsimi budanabilir (Bedker vd. 1995). 6. Budama Araçlarý Baþarýlý bir budama için uygun aletlerin kullanýlmasý gerekir. Budamada hangi aletin kullanýlacaðý büyük ölçüde budanacak dallarýn büyüklüðüne ve yapýlacak budama miktarýna baðlýdýr (Bedker vd. 1995). • Çaplarý 2.5 cm'ye kadar olan dallarýn budanmasýn el makaslarýyla yapýlýr. • El makaslarýyla kesilemeyen biraz daha büyük dallar küçük budama testereleri ile (10 cm çapa kadar) veya daha uzun aðýzlara ve daha büyük kollara sahip bahçývan makaslarýyla (7 cm çapa kadar) kesilebilir. • 10 cm'den daha kalýn çaplý dallarýn budanmasýnda zincirli testereler (motorlu testereler) kullanýlýr. Aðaçlarda yapýlan budamalarda 10 cm'den daha büyük çaplý dallarýn budanmasýndan kaçýnmak için budamalar dallar küçükken yapýlmalýdýr. • Ulaþýlamayacak mesafedeki dallarýn budanmasýnda uzun kollu budama aletleri kullanýlmalýdýr. Bu aletlerle genellikle 5 cm çapa kadar olan dallar budanabilir. 6. Kaynaklar Atay, Ý., 1989. Orman bakýmý. Ý.Ü. Yayýn No. 351/400, Ýstanbul. Bedker, P.J., O'Brien, J.G., Mielke, M.M., 1995. How to prune trees. USDA Forest Service. Northeastern Area and Private Forestry, NA-FR-01. Dirik, H. Ornamental aðaçlarýn budanmasý. Ý.Ü. Orman Fak. Derg. B Serisi, 45(3-4), 42-56. Gilman, E.F., 2002. An illustrated quide to puning. Second Edition. Delmar Publisher, Albany. Odabaþý, T., Çalýþkan, A. ve Bozkuþ, H.F., 2004. Orman bakýmý. Ý.Ü. Orman Fak. Yayýn No: 4458/474. Ürgenç, S.Ý., 1998. Genel plantasyon ve aðaçlandýrma tekniði. Ý.Ü. Orman Fak. Yayýn No: 3997/444, Ýstanbul. Zins, M. and Brown, D., 2002. Pruning trees and shrubs. University of Minnesota, Extension Service. FO-00628. 35 BÝYOENERJÝ VE KARBON YUTAKLARI OLARAK ORMANLARIN DÜNYADAKÝ ÝKLÝM DEÐÝÞÝKLÝÐÝNDEKÝ ROLÜ1 Çeviri: Dr. Hidayet KARAKURT* Küresel iklim deðiþikliði günümüzdeki önemli çevre konularýndan biridir. Ýklim deðiþikliði hakkýndaki deliller artmakta ve bunun en önemli sebebinin insanlarýn sera gazlarýnýn doðal döngüsüne müdahalesi olduðu konusundaki mutabakat daha geniþ çevrelerde kabul görmektedir (IPCC, 2001; Broadmeadow ve Matthews, 2003). Sera gazlarýnýn adý bu gazlarýn güneþten gelen ýsýyý dünyanýn atmosferinde tutma yeteneklerinden gelmektedir. Sera gazlarý içinde en önemlisinin karbon dioksit (CO2) olduðu kabul edilmektedir. 20. yüzyýlýn baþlarýndan beri sera gazlarýnýn atmosferdeki oraný hýzla artmakta ve bunun iki sebebinin olduðu bilinmektedir: • Fosil yakýtlarýn kullanýlmasý • Araziden faydalanma þeklindeki deðiþmeler (özelikle ormanlarýn yok edilmesi) 1990'lý yýllar boyunca fosil yakýtlarýn yanmasýndan kaynaklanan sera gazý emisyonlarýnýn yýllýk olarak 6,3 Gt C (Karbon) olduðu tahmin edilmektedir (1 Gt C= 109 ton C). Yine ayný on yýl boyunca, dünyanýn özellikle tropikal bölgelerindeki orman varlýðýndan 16,1 milyon hektarlýk bir kýsmý, sonuçta yýllýk olarak 1,6 Gt C salýnmasýna yol açacak þekilde, orman dýþýndaki faydalanma biçimlerine dönüþmüþtür (FAO, 2001). Kýsaca, atmosferdeki karbon miktarýnýn yýllýk olarak 3,3 Gt C arttýðý ve kalan karbonun okyanuslardaki ve karalardaki vejetasyon tarafýndan eþit oranda alýndýðý tahmin edilmektedir (IPCC, 2000a). Bu sorunlar için kesin çözümler; fosil yakýtlarýn tüketiminin azaltýlmasý, ormanlarýn yok edilmesinin önlenmesi ve tahrip edilen ormanlarýn yeniden tesis edilmesi þeklindedir. Bilim insanlarý insanlarý, fosil yakýtlara olan baðýmlýlýðýn biyoenerjiyle azaltýlmasýnýn yanýnda, ormanlarýn azalmasýný tersine çevirerek veya orman sahalarýný geniþleterek topraklarýn birer "karbon yutaðý" þeklinde yönetilmesinin çözüm seçeneklerinden biri olduðunu bildirmektedirler. Aþaðýda verilen bilgiler sýkça sorulan on soruya þu amaçlarla cevap verecektir: • Giriþ ve ilgili temel kavramlarý açýklamak, • Genellikle yanlýþ anlaþýlan hususlarý açýklamak, • Potansiyel çözüm saðlayabilecek ilgili teknolojileri ve sistemleri ana hatlarýyla açýklamak. 1. Biyoenerjiden kaynaklanan CO2 ile fosil yakýtlarýnki arasýnda ne gibi farklýlýklar vardýr? Biyoenerji biyokütleden elde edilir (BIN, 2001; EERE, 2005). Biyokütle bu amaçla oluþturulan tarým sahalarýnda ve ormanlarda üretilir veya ormancýlýk, kereste sanayi ve tarým faaliyetlerinin bir yan ürünüdür. Biyokütle ýsý enerjisi olarak doðrudan veya gaz, elektrik veya sývý yakýt haline dönüþtürülerek kullanýlabilir. Fosil yakýtlarla biyokütle arasýnda enerji üretimi arasýnda önemli bir fark vardýr. Fosil yakýtlarýn yanmasýyla milyonlarca yýldan beri hapsedilen CO2 açýða çýkar. Tersine, biyokütlenin yanmasýyla büyüyüp geliþen bitkilerin absorbe ettikleri CO2, basitçe atmosfere geri döner ve eðer büyüme döngüsünün ve hasadýn devamlýlýðý saðlanýrsa net bir CO2 artýþý olmaz (Þekil 1). Bioenerji elde ederken de genellikle fosil enerji kullanýlmaktadýr. Ancak araþtýrmalar göstermektedir ki, burada kullanýlan fosil enerji miktarý üretilen biyoenerjinin sadece çok küçük bir kýsmý kadardýr. Enerji üretilen orman ve tarým sistemleri için hesaplanan tipik enerji bilânçolarýna göre, üretim aþamasýnda kullanýlan her bir birim enerji baþýna kabaca 25 ila 50 birim enerji üretilmektedir (Börjesson, 1996; Boman ve Turnbull, 1997; McLaughlin ve Walsh, 1998; Matthews, 2001; Elsayed ve ark., , 2003). Daha fazla fosil yakýt harcanarak enerji kullanmak gereken sývý biyoenerji üretiminde kullanýlan bir birim için kabaca 4 ila 5 birim enerji üretilmektedir, ancak bu durumda bile fosil yakýt tüketimi azalmaktadýr (IEA, 1994; Gustavsson ve ark., , 1995; Elsayed ve ark., , 2003). (Sývý biyoenerji üretmedeki enerji bilânçosunun hesaplanmasý çok karmaþýktýr ve literatürde çok farklý rakamlar bulunmaktadýr, burada tahmini orta deðerler verilmiþtir). Biyoenerjiden elde edilen bir birim elektrikten net karbon emisyonu fosil yakýtlarla elde edilenlerle 36 *Orman Yüksek Mühendisi Þekil 1. Enerji bitkilerinde ve ormanlarda biriken ve bir termik santralde tüketilen karbon döngüsünün gösterilmesi a: CO2, yetiþen tarým bitkileri ve ormanlar tarafýndan yakalanýr. b: oksijen (O2) açýða çýkar ve CO2 bitkilerdeki biyokütlede saklanýr. c: hasat edilen biyokütledeki karbon termik santrale taþýnýr. d: termik santral bitkiler tarafýndan yakalanan karbonu atmosfere salarak biyokütleyi yakar. Bu döngü bir bütün olarak ele alýnýrsa, biyokütlenin yanmasýyla net bir CO2 emisyonunun olmadýðý görülecektir. kýyaslandýðýnda emisyon 10 ila 20 kat daha az bulunmuþtur (Boman ve Turnbull, 1997; Mann ve Spath, 2000; Elsayed ve ark., , 2003). 2. Aðaçlar ve ormanlar nasýl bir karbon yutaðý olarak davranýrlar? "Yutak" terimi atmosferdeki sera gazýný uzaklaþtýran bir süreç, faaliyet veya bir mekanizma için kullanýlýr (UNFCCC, 1992). Vejetasyon ve ormanlar atmosferle büyük miktarlarda sera gazý mübadele ederler. Bitkiler; CO2'i, atmosfere oksijen saldýklarý fotosentez sürecinde yakalar ve CO2'nin bir bileþeni olan oksijeni atmosfere salarlar. Bitkiler solunum esnasýnda yakaladýklarý CO2'nin bir kýsmýný atmosfere salarlar, ancak CO2'in kalaný organik madde olarak depolanýr. Eðer bozuk ormanlarýn veya ormansýz sahalarýn aðaçlandýrýlmasýyla karbon stoklarý arttýrýlýrsa veya tarým sahalarýndaki veya orman meþcerelerindeki karbon stoklarý iþletme uygulamalarýndaki bazý deðiþiklikler yoluyla arttýrýlýrsa, atmosferden daha fazla CO2 uzaklaþtýrýlmýþ olur. Mesela boþ bir saha veya bir mera ormana dönüþtürülürse, atmosferden daha fazla CO2 uzaklaþtýrýlacak ve aðaç biyokütlesinde saklanacaktýr. Bununla birlikte, yeni oluþturulan ormanlar karbon stoklarý sürekli arttýðý sürece bir "karbon yutaðý" olabilirler. Solunum, aðaç ölümleri, yangýn, fýrtýna, böcekler, zararlýlar ve hastalýklar yanýnda, ürün hasadý ve benzeri diðer teknik ormancýlýk iþlemleri yoluyla fotosentezle kazanýlana eþit miktara kadar karbon kayýplarýndaki azami sýnýrlara belirli bir zaman sonra ulaþýlacaktýr. Hasat edilen odun, iþlenmiþ ara ve nihai orman ürünlerine dönüþtürülmektedir. Odun (ahþap) ürünleri þeklindeki bu karbon deposu ürün çürüyünceye ve tamamen tahrip oluncaya kadar artacaktýr (Matthews, 1996; Davidson ve Hirsch, 2001). Bu yüzden bir orman ve bu ormandan elde edilen odun ürünleri atmosferdeki CO2'i uzaklaþtýrmada sýnýrlý bir kapasiteye sahiptir, yani ormanlar sonsuz bir karbon yutaðý deðildirler. Bununla birlikte, fosil yakýtlarýn yerine kullanýlan biyokütle ve biyoenerji üretimi sera gazý emisyonlarýný sonsuz olarak azaltma potansiyeline sahiptir. Eðer bir orman sahasýndaki aðaçlar hasat edilir ve yerine tabii tensil veya aðaçlandýrma yoluyla yeniden orman tesis edilmezse veya orman örtüsü yangýn, hastalýk gibi doðal felâketler sonucunda daimi olarak kaybedilirse, mevcut karbon deposu kaybolacaktýr. Tersine, bir biyoenerji programý belirli bir süre için uygulansa bile, fosil yakýtlara ikame olan biyoenerji ile saðlanan faydalar tersine çevrilemez (geri döndürülemez). Karbon yutaðý oluþturmak veya fosil yakýtlarýn yerine biyoenerjiyi kullanmak üzere alýnan tedbirlerin "devamlýlýðý" ile ilgili farklý bazý kaygýlar bulunmaktadýr. Bunlar "devamlýlýk konusu" baþlýklý bilgi kutusunda ele alýnacaktýr. 3. Aðaçlarýn hasat edilmesi ormanlarýn karbon yutaðý olmasýný engeller mi? Periyodik hasat yoluyla ticari ürün elde etmek için yetiþtirilen orman meþcereleri (endüstriyel aðaçlandýr- malar), periyodik olarak ürün alýnmayan meþcerelerden (muhafaza ormanlarýndan) daha küçük karbon depolarýna sahiptirler (Þekil 2 ve 3), ancak bu hasatla ormanýn yok edilmesini karýþtýrmamak gerekir. 37 Þekil 2. Bir karbon yutaðý olarak iþletilen bir meþcerede karbon birikmesi (Meþcere benzer özellikte ve iþletme geçmiþine sahip olan bir aðaç topluluðu olan orman parçasýna denir. Bu örnek, Ýngiltere'deki bir çýplak saha üzerine dikildiði kabul edilen ortalama bir Sitka ladini meþceresi esas alýnarak hazýrlanmýþtýr.) Burada büyümenin (artýmýn, geliþmenin) veya karbon birikmesinin dört safhasý görülmektedir: a: tesis safhasý, b: hýzlý (güçlü) geliþme safhasý, c: olgun safha, d: uzun vadeli denge safhasý. Onlarca yýla bakýldýðýnda; meþcere tesisinin baþlangýcýnda toprak üzerindeki karbon deposunda bir artýþtan sonra, doðal bozulmalardan (tahribat) ve sahadaki ölü (kuru) odunun oksitlenmesinden kaynaklanan kayýplarla karbon birikmesi dengelendiði için karbon depolarýnda artma veya azalma meydana gelmemektedir. Uzun vadeli karbon depolarýndaki dengede kýsa çizgiler (e) düþük, uzun çizgiler ise yüksek deðerleri gösterecek þekilde karbon dinamiðinin iki örneði bulunmaktadýr. Toprak, ölü örtü ve kaba odun enkazý burada dikkate alýnmamýþtýr. Þekil 3. Üretim yapýlan bir meþcerede tesisten itibaren karbon birikmesi Meþceredeki aðaçlar orman ürünü ve belki biyoenerji elde etmek için periyodik olarak kesilir (zamanlar dik oklarla gösterilmiþtir) ve kesilenlerin yerine yeni bir meþcere oluþturmak için fidanlar dikilir. Birkaç idare süresi boyunca bakýldýðýnda meþcerenin baþlangýçtaki tesisinde toprak üstündeki karbon deposunda bir artýþtan sonra büyüyüp geliþen aðaçlarda karbon birikmektedir. Biriken bu karbon, ürünlerin hasadýyla ortamdan kaldýrýldýðý için, karbon birikmesinde artma veya eksilme olmamaktadýr. Uygulamada bir orman, þekilde gösterildiði gibi farklý zamanlarda tesis edilen ve hasat edilen birden çok meþcereden oluþmaktadýr. Bu yüzden, ormanýn tamamýnýn ortalamasý alýndýðýnda karbon depolarýndaki birikme kesik çizgilerde gösterilen zamana baðlý ortalama tahmine benzemektedir. Orman (odun ürünleri ve biyoenerji) dýþýndaki etkiler dikkate alýnmamýþtýr (3. Soru'ya bakýnýz). Ormanýn yok edilmesinden orman örtüsü bulunan bir sahayý orman olmayan bir sahaya çevirme anlaþýlmaktayken, sürdürülebilir odun (orman ürünü) üretimiyle, belirli bir döngüyle/rotasyonla devamlý hasat ve yetiþtirme kastedilir. Odun üretimine yönelik olarak iþletilmek üzere yeni tesis edilen bir orman, korunan bir orman alaný (muhafaza ormaný) gibi bir karbon yutaðýdýr, ancak her ikisinin karbon depolama seviyeleri ve ulaþtýklarý yaþlar farklýdýr. Odun ürünleri bizzat birer karbon depolarýdýr. Odun ürünlerinden daha çok faydalanarak, bu depolarýn büyüklüðü arttýrýlabilirse, bunlar karbon yutaklarý olabilir. Bundan baþka, odun ürünleri daha önemli baþka bir role de sahip olabilir. Odun ürünleri yenilenebilir ve malzeme olarak nispeten verimli enerji kaynaklarýdýrlar. Bu yüzden enerjiyi daha verimli kullanan malzeme olarak odundan faydalanarak sera gazý emisyonlarýný azaltmak mümkündür (Þekil 4). Bu durum evlerdeki ve sanayideki çeþitli uygulamalarda kullanýlan diðer malzemelerin bir ikamesi olarak odundan faydalanmanýn arttýrýlmasýna baðlýdýr. Mesela, bazý ülkelerde farklý malzeme karýþýmlarýyla gereken enerji üzerine yapýlan bir araþtýrmada odunun yeni binalarýn inþasýnda %30-85 oranlarýnda kullanýlmasýyla sera gazý emisyonlarý azaltýlabileceði iddia edilmektedir (Buchanan ve Honey, 1995). Bir binanýn ýsýtýlmasý, bir evin inþa edilmesinden itibaren ömrü boyunca saldýðý sera gazý toplamýnýn %90'ý kadardýr. Burada evleri ýsýtmak için biyoenerjinin önemli bir rolü vardýr. Ýster inþaat malzemesi isterse yakýt olarak kullanýlsýn, hasat edilen odunun asýl katkýsý; karbonun odun içinde fiziksel olarak tutulmasýndan (kalmasýndan) çok, diðer malzemelerin veya fosil yakýtlarýn yerine geçmesiyle (ikameyle) gerçekleþmektedir. Devamlýlýk Konusu Þekil 4. Diðer malzemelerin yerine odun kullanýldýðýnda emisyondaki potansiyel azalma Burada bir kilometre enerji nakil hattý inþa etmek amacýyla emprenyeli ahþap tel direði, beton direk veya çelik borudan yapýlma direk kullanýldýðýnda sera gazý emisyonu, tahminleri bertaraf etmenin etkilerini de içerecek þekilde gerekli CO2 eþdeðeri olarak ton birimiyle gösterilmiþtir. (Richter, 1998.) Devamlýlýk konusu 25 yýl boyunca çalýþan ve enerji ihtiyacýný fosil yakýt kullanarak karþýlayan bir fabrika örneðiyle, çok basit bir þekilde açýklanabilir. Diðer taraftan, 25 yýl boyunca oluþan toplam CO2 emisyonunu telafi etmek için oluþturulan ormaný düþünelim. Bu karbon yutaðýný muhafaza edebilmek için ilgili orman sahasý devamlý olmalýdýr (hasat edildiðinde veya tahrip edildiðinde yenilenmelidir). Bununla birlikte, hangi tip koruyucu tedbir alýnýrsa alýnsýn, bu ormanýn ormansýzlaþma, plansýz hasat veya yangýn ve hastalýklar gibi doðal sebeplerden kaynaklanan gelecekteki kaybýna karþý korunmasýný mutlak olarak garantilemek mümkün deðildir. Emisyonlardaki azalma potansiyel olarak tersine çevrilebilir bir durumdur ve kalýcý olacaðýnýn garantisi yoktur. Diðer taraftan eðer bu fabrika ayný 25 yýl boyunca enerji ihtiyacýný karþýlamak için fosil yakýtlar yerine biyoenerjiden faydalanacak þekle dönüþtürülürse, o zaman bu fabrikanýn emisyonlarýndaki azalma geri döndürülemez ve bu yüzden devamlýdýr. Özel bir sahanýn sera gazý emisyonlarýný azaltmak için nasýl iþletileceðine yerel ölçekte karar verirken; toprak sahipleri biyoenerji üretimi veya karbon yutaklarý arasýnda eþit olarak seçim yapmak için pratik seçeneklere her zaman sahip olamayabilirler. Bu sebeple, burada devamlýlýk konusu her zaman geçerli deðildir. Ýlk seçenek bir biyoenerji tesisini desteklemek ve fosil yakýtlarýn belirli miktarýndan çýkacak gazlarý devamlý olarak önlemek amacýyla yeni biyoenerji bitkileri ve ormanlarý oluþturmak için ticari bir iþ kararý olabilir. Ýkinci seçenek muhtemelen piyasa tarafýndan talep edilen kerestelik tomruk veya kâðýtlýk odun gibi ürünleri saðlamak olarak amaçlanmýþ olabilir. Ancak bu seçenek, karbon depolarýnýn seviyesini arttýrmak için iþletme biçiminde önemli deðiþiklikler gerektiren yeni veya mevcut ormanlarýn iþletilmesini (yönetilmesini) kapsayabilir. Belirli bir alanýn nasýl iþletileceðine karar verirken; gerekli bir deðerlendirme olmamasýna raðmen devamlýlýk konusu, ulusal ve uluslararasý ölçekte net sera gazý emisyonlarýný azaltmayý hedefleyen alternatif tedbirlerin teþvikiyle ve finansmanýyla ilgili tartýþmalarda ve müzakerelerde son derece önemlidir. Bu kapsamda dahi; ormanlarýn yok olmasý sonucunda karbon depolarýnda gelecekte meydana gelebilecek kayýplar uygun muhasebe ve raporlama aþamalarýndan faydalanarak kaydedilmiþse, devamlýlýðýn bozulmasý bir sorun olmayabilir. 4. Bir güç santraline biyoenerji temin etmek için ne kadar saha gereklidir? Biyoenerji kullanan ve elektrik üretmek üzere kurulmuþ 30 MW kapasitesindeki bir termik santrali ele alalým (1 MW= 1 Mega Watt = 106 Watt). Bu Batý Avrupa'da kabaca 30 000 evin elektrik ihtiyacý için yeterlidir. Elektrik üreten bu termik santral için ihtiyaç duyulan biyoenerji bitkilerini dikmek için 11 250 ha sahaya ihtiyaç duyulacaðý tahmin edilmektedir. Ayný sahalarda yetiþtirilecek daha uzun idare süreli orman meþcerelerinin verimliliði enerji bitkilerinden biraz daha düþük olacaktýr. Üretilen biyokütlenin çoðu býçký, kaplama ve kaðýt elde etmek amacýyla kullanýlacak ve yalnýzca küçük bir bölümü (belki %25'i doðrudan enerji amacýyla tahsis edilebilecektir (Börjesson ve ark., , 1997). Bu tahminler hasat esnasýnda sahada doðrudan üretilenler dikkate alýnarak yapýlmýþtýr. Kereste üretimi ve odunun iþlenmesi esnasýnda bir yan ürün olarak çýkan yakacak odun burada hesaba katýlmamýþtýr, ancak bunun üzerinde de durmak gerekir. Bir örnek olarak bu termik santrale temin edilecek biyokütlenin %10'u ormandaki yan ürünlerden (tomruk üretimi esnasýnda oluþan deðerlendirilemeyen 38 artýklardan) ve kalan %90'ý ise biyoenerji bitkilerinden elde edilecekse, yaklaþýk olarak 20 000 hektarlýk bir sahaya ihtiyaç duyulacaktýr. Uygulamada, mevcut biyoenerji termik santrallerinde yalnýzca elektrik deðil, ayrýca endüstride kullanýlmak veya evleri ýsýtmak üzere ýsý da üretilmektedir. Bu durum, belirli bir miktarda enerji elde etmek için gerekli alaný azaltarak toplam enerji verimliliðini de arttýracaktýr. Enerji bitkisi yetiþtirilecek saha miktarý nasýl hesaplanýr? Termik santralin gücü 30 MW'dir. Yýl boyunca tam kapasitede 6 000 saat çalýþacaktýr. Termik santral bu durumda her yýl 30 x 6.000 = 180 000 MW saat elektrik enerjisi üretecektir. Bu termik santral %40 verimlilikte çalýþýrsa, çýktý enerjisi olarak 180 000 MW saat elektrik enerjisi üretebilmek için 180 000 / 0,4 = 450 000 MW saat kadar biyoenerjiyi girdi enerjisi olarak yakmaya ihtiyaç duyacaktýr. Enerji bitkilerinin ve orman aðaçlarýnýn biyokütle olarak her kuru madde tonunun yaklaþýk 4 MW saat kadar enerji deðeri olduðu kabul edilir. Bir yýl bir hektar büyüklüðündeki sahanýn biyokütle olarak 10 ton kuru madde üretecek þekilde enerji bitkisine tahsis edildiði kabul edilsin. Bu örnek için gerekli saha 450 000/ (4 x 10) = 11 250 hektar olacaktýr (1 hektar = 10 000 m2). Gerekli orman sahasý nasýl hesaplanmaktadýr? Þekil 3'deki örnek orman, hektarda yaklaþýk 70 ton karbon biriktirmektedir. Bu miktar karbon dioksit eþdeðerine çevirmek için 44 /12 ile çarpýlarak hektarda 257 ton CO2 bulunur. 30 MW gücündeki termik santral kullandýðý fosil yakýta baðlý olarak her yýl 85 000 ila 150 000 ton CO2'yi atmosfere salmaktadýr. Bu iki deðerden düþük olaný alýnýrsa, 30 yýllýk emisyonu telafi etmek için 30 x 85.000 / 257 = 9.922 hektar yeni tesis edilecek hýzlý geliþen verimli bir ormana ihtiyaç duyulacaktýr. (Yüksek olan emisyon deðeri alýndýðýnda sonuç 17.509 ha büyüklüðünde verimli bir orman olacaktýr.) Hasattan kaçýnýlan ve uzun vadede yüksek oranlarda karbon (Þekil 2'de uzun çizgiyle (f) gösterilmiþ olup, hektarda 220 ton karbon) biriktiren ormanlardan 3 159 ila 5 576 hektar civarýnda bir orman alaný gerekecektir. Þekil 2'deki örneklerde, 80 yýl geçene kadar uzun vadeli karbon depolarýna tam olarak ulaþýlamamaktadýr. Bu durumda, söz konusu 30 yýl içinde emisyonlarýn tam olarak telafi edilmesi bir gereklilikse, daha büyük orman sahasýna ihtiyaç duyulacaktýr. 5. Bir termik santralden veya hareket eden bir otomobilden çýkan CO2 emisyonlarýný telâfi etmek için ne kadar orman sahasý gereklidir? Þekil 2 ve 3'deki örnek ormanlarý esas alarak 30 MW kapasitesinde olan ve fosil yakýt kullanan bir termik santralden 30 yýlda atmosfere salýnan CO2'i telafi etmek için ormanýn nasýl iþletildiðine baðlý olarak 3 000 ila 18 000 hektar büyüklüðünde yeni bir orman (aðaçlandýrma) tesis etmek gerekmektedir. Saha atmosferden uzaklaþtýrýlan karbonu sürekli olarak depolayacaðý için, oluþturulan orman sahasý önceden planlanmýþ bir þekilde devamlý olarak iþletilmelidir. Bu sahadaki karbon depolarý bazý sebeplerle azalýr veya kaybolursa, telafi etmek için baþka bir saha bulunmalýdýr. Eðer CO2 salýnmasý 30 yýldan daha fazla ise ilave orman sahalarý oluþturulmalýdýr. Örnek termik santrale fosil yakýtlarýn yerine biyoenerji bitkilerinden enerji temin etmek için gereken saha tam 30 yýl boyunca fosil yakýtlardan atmosfere salýnan CO2'i uzaklaþtýrmak için gereken verimli orman alaný tahminleriyle karþýlaþtýrýlabilir büyüklüktedir. Bir sürücünün hayatý boyunca bir otomobilden saldýðý CO2'i telafi etmesi için kabaca yarým hektar sahaya ihtiyaç duyulur (Cannell, 1999; Maclaren, 2000). Bu bir kiþi için mütevazý bir orman sahasý gibi görünebilir, ancak eðer dünyadaki bütün otomobil sürücüleri buna kalkýþýrsa son derece büyük bir orman sahasý gerekecektir. 6. Karbon yutaðý olarak veya biyoenerji ve odun üretimi için hangi tip aðaçlar ve tarým bitkileri en iyisidir? En uygun aðaç türünü seçerken; çevre, ekonomi ve sosyal faktörler yanýnda Þekil 5'de açýklanan proje amaçlarý da esas alýnýr. Eðer hedef enerji için biyokütle üretimi ise yüksek oranda biyokütle üretimi önem kazanacak, böylece biyokütle bitkileri ve hýzlý geliþen aðaç türlerini esas alan kýsa idare süreli orman sistemleri uygun olacaktýr. Eðer niyet kâðýtlýk odun, odun yongasý ve biraz da tomruk ise, o zaman çeyrek yüzyýlý aþan idare süreleriyle iþletilen hýzlý geliþen aðaç türleri çoðu zaman uygun olacaktýr. Diðer taraftan; asli amaç uzun vadeli karbon deposu tesis etmek ve bunu korumak ise; bu durumda proje baþlangýcýnda hýzlý karbon yakalamayý ön plana çýkarmaktan çok, uzun vadeli karbon deposu tesis edilmeli ve korunmalýdýr. Bu durumda, uzun süre yaþayabilen aðaç türlerini esas alan bir iþletme uygulamasýný (belki doðal gençleþtirmeyi ve süksesyon süreçlerini) tercih etmek gerekecektir. Bir ormanda yonga odununa ve kâðýtlýk oduna ikinci derecede öncelik verilecek þekilde dayanýklý kereste üretimi amaçlanabilir. Bu amaca ulaþmak uzun ömürlü aðaç türlerinin iþletilmesiyle veya arzu edilen ürün karýþýmýna yönelik olarak hýzlý büyüyen ve uzun ömürlü aðaç türlerinin uygun bir þekilde bir arada kullanýlmasýyla mümkündür. 7. Ayný saha hem karbon yutaðý olarak hizmet etmek hem de biyoenerji ve lif üretmek amacýyla iþletilebilir mi? Özellikle bölge ölçeðinde biyoenerji, odun üretimi amacýyla ve karbon yutaðý olarak iþletme için birçok fýrsat bulunmaktadýr. Mesela, daha önce kültür bitkisi yetiþtirilen veya tahrip olmuþ sahalar üzerinde enerji elde etmek için bir orman veya enerji bitkileri tesis etmek topraðýn üzerindeki karbon yoðunluðunu arttýrabilir. Böylece bu sahada enerji ve/veya lif için yeni bir biyokütle üretimi garantilenmiþ olacaktýr. Bazý enerji bitkisi plantasyonlarýnda ve orman meþcerelerinde üretimi azamiye çýkarmak için, sahanýn bir bölümünü yüksek oranda karbon stoklarýna sahip korunan bir orman olarak ayýrarak, birim alandan belirli deðerlere kadar biyoenerji ve odun üretimini azami hale getirecek alternatif iþletme biçimleri uygulanabilir. Odun üretimini azamiye çýkarmak için aralama yapýlan (birim alandaki aðaç sayýsý seyreltilen) ve aralamayla çýkarýlan ürünlerden biyoenerji elde etmek için faydalanýlan orman meþcereleri gibi odunun ve biyoenerjinin birleþik üretildiði örnekler bulunmaktadýr. Ayrýca hasattan sonra kalan üretim artýklarý ve býçkýlýk tom- 39 Tercih edilen fayda ruklardan arta kalan odun parçalarý ve iþleme tesislerindeki (fabrikalardaki) odun artýklarý biyoenerji amacýyla deðerlendirilmektedir. Hasat edilen odundan doðrudan bir ürün üreterek faydalanmak mümkün olduðu gibi arka arkaya birkaç defa ara ürün elde ederek de kullanýlabilir. Nihai ürün, faydalý ömrü boyunca hizmet ettikten sonra enerji elde etmek için kullanýlabilir. Faydalanýlan modern biyoenerjinin önemli bir kýsmý diðer odun ürünü olarak yakacak odundan ve orman endüstrisindeki atýk ürünlerden oluþmaktadýr. 20. yüzyýlýn sonunda halen, yakacak odun dünyada hasat edilen odunun %50'den fazlasýný oluþturmaktadýr (Solberg, 1996). Enerji bitkileri ve/veya kýsa idare süreli baltalýklar Kýsa idare süreli baltalýklar ve hýzlý geliþen aðaç türleri Hýzlý geliþen ve uzun ömürlü aðaç türlerinin karýþýmý Uzun ömürlü aðaç türleri Þekil 2. Bir karbon yutaðý olarak iþletilen bir meþcerede karbon birikmesi (Meþcere benzer özellikte ve iþletme geçmiþine sahip olan bir aðaç topluluðu olan orman parçasýna denir. Bu örnek, Ýngiltere'deki bir çýplak saha üzerine dikildiði kabul edilen ortalama bir Sitka ladini meþceresi esas alýnarak hazýrlanmýþtýr.) Burada büyümenin (artýmýn, geliþmenin) veya karbon birikmesinin dört safhasý görülmektedir: a: tesis safhasý, b: hýzlý (güçlü) geliþme safhasý, c: olgun safha, d: uzun vadeli denge safhasý. Onlarca yýla bakýldýðýnda; meþcere tesisinin baþlangýcýnda toprak üzerindeki karbon deposunda bir artýþtan sonra, doðal bozulmalardan (tahribat) ve sahadaki ölü (kuru) odunun oksitlenmesinden kaynaklanan kayýplarla karbon birikmesi dengelendiði için karbon depolarýnda artma veya azalma meydana gelmemektedir. Uzun vadeli karbon depolarýndaki dengede kýsa çizgiler (e) düþük, uzun çizgiler ise yüksek deðerleri gösterecek þekilde karbon dinamiðinin iki örneði bulunmaktadýr. Toprak, ölü örtü ve kaba odun enkazý burada dikkate alýnmamýþtýr. 8. Sahalarýn bir karbon yutaðý veya enerji üretimi amacýyla iþletilmeleri biyolojik çeþitliliði ve diðer çevre özelliklerini nasýl etkileyecektir? Araziden faydalanma þeklindeki deðiþiklikler; biyolojik çeþitlilik, toprak kalitesi, peyzaj olarak görünüþü, suyun alýnabilirliði ve kalitesi, akarsu ve göllerin kirlenmesi ve zehirli atýklarýn üretimi gibi çevre özellikleri üzerinde olumlu ve olumsuz etkilere yol açabilir. Bu etkiler karmaþýk ve sahaya özgü olduðundan burada kýsaca konunun biyolojik çeþitlilik yönü ele alýnacaktýr. Tahrip olmuþ veya yoðun kültür tedbirleriyle tarým yapýlmýþ bir sahada enerji bitkileri veya orman tesis edildiðinde ekosistem, tür veya genetik seviyede biyolojik çeþitlilik artmaktadýr. Bununla birlikte ormanlar ve enerji bitkileri, sadece tür bakýmýndan fakir vejeta- syonun yerine tesis edildiklerinde çeþitliliði arttýrabilirler. Yakýt / lif üretimi ve karbon yutaklarý ve biyolojik çeþitliliðin saðlanmasý arasýndaki iliþkiler (mübadele) geniþ alanlarda verimli enerji bitkisi tarlalarý veya özellikle kýsa idare süreli yerli veya ithal türlerle tesis edilen saf ormanlar oluþturulduðunda söz konusu olabilir. Üretim ve biyolojik çeþitlilik arasýndaki mübadeleyi (karþýlýklý iliþkiyi) hedef alan çok sayýda iþletme seçenekleri mevcuttur. Genetik çeþitliliði saðlamak için uygun tohum ve fidan seçme, yapýda bir çeþitlilik saðlamak için enerji bitkisi tarlasýnda farklý türlerin kullanýldýðý küme karýþýmlarý (yamalar) oluþturma ve seçme orman (farklý yaþlardaki aðaçlarýn ayný meþcerede bulunduðu orman) tesisleri bu seçenekler arasýndadýr. Parçalanmýþ yetiþme ortamlarýný ve habitatlarý birbirine baðlayan yaban hayatý koridorlarýndan faydalanma, sahanýn tamamýnýn ve týraþlanacak sahanýn büyüklüðünü deðiþtirme, kimyasal girdileri asgariye düþürme, toprak vejetasyonunu (ot ve çalý tabakasýný) ayrýca tür ve yaþ (geliþme çaðý) karýþýmýndan faydalanma diðer iþletme seçeneklerindendir. Karbon yutaklarýný azami seviyelere çýkarma ile biyolojik çeþitliliðin korunmasý arasýnda biyolojik çeþitliliði koruma hedeflerine yönelik uygun bir çözüm bulunabilir. 9. Daha fazla biyoenerjiden faydalanarak ve biyokütlede karbon yutaklarý oluþturarak sera gazý emisyonlarýný azaltma potansiyeli ne kadardýr? Birçok biçimde bulunan biyoenerji dünyadaki asli enerji tüketiminin kabaca %11'i kadardýr ve miktar olarak yýllýk 44 EJ'dir (1 EJ (exajoule) = 1018 joule'dür). Bu miktarýn 6 EJ'lik kýsmý sanayileþmiþ ülkelerde (OECD ülkelerinde) esasen verimli bir dönüþtürmeyle kullanýlmaktadýr. Kalan 38 EJ'lik kýsým ise büyük ölçüde geliþmekte olan ülkeler tarafýndan geleneksel biçimde düþük verimlilikte yakacak odun olarak kullanýlmaktadýr (IEA Statistics, 2000a, b). Saðlanan toplam enerji içindeki biyoenerjinin payýný arttýrmak için mevcut biyokütleden faydalanma verimliliðini arttýrmanýn yanýnda biyokütleden daha çok faydalanmanýn yollarý aranabilir. 2050 yýlýnda sera gazý emisyonlarýnýn yýllýk olarak 1,4 ila 4,2 Gt C olacaðý veya fosil yakýt emisyonlarýnýn 2050 yýlýndaki tahmini olarak kabaca %5 ila %25 oranýnda azalmasýna götürecek þekilde (IPCC, 2000b); biyoenerjinin dünyadaki toplam katkýsýnýn 95 ila 280 EJ arasýnda olacaðý tahmin edilmektedir (Hall ve Scrase, 1998). Biyoenerji kaynaklarýndan saðlanan teknik bakýmdan mümkün azami enerjinin 1 300 EJ'yi aþacaðý tahmin edilmektedir (IPCC, 2000b). Dünya ölçeðinde gelecekteki 50 ila 100 yýl içinde karbon yutaklarýný arttýrmayý teþvik edecek potansiyel yöntemler bulunabilir. Ancak vejetasyondaki karbon stoklarýný arttýrmada ekolojik ve uygulanabilir sýnýrlara ulaþýlacak, ayrýca alýnmasý ve benimsenmesi gereken 40 baþka tedbirlere de ihtiyaç duyulacaktýr. Bu sebeple, karbon yutaklarýný artýrabilecek bu potansiyel yöntemlere, gelecekte muhtemelen yeni oluþturulan ormanlardan ve benimsenen tarým sistemlerinden biyoenerjinin çoðu saðlanarak, daha fazla biyoenerji üretimi gerçekleþtirilerek ulaþýlabilir. Canlý vejetasyondaki ve biyokütlede karbon depolarýyla kýyaslandýðýnda veya fosil yakýtlarýn tüketiminin ikamesi olarak odun ürünlerinin potansiyeliyle karþýlaþtýrýldýðýnda, nihai odun (orman) ürünlerindeki potansiyel karbon yutaðý çok küçük bir orandýr (Winjum ve ark., , 1998) (3. Soru'ya bakýnýz). Emisyonlardaki potansiyel azalma nasýl hesaplanmaktadýr? Emisyonlardaki azalma yüzdesinin tahmini, herhangi bir faaliyette bulunulmaksýzýn fosil yakýtlardan gelecekteki potansiyel CO2 emisyonlarýna dayanan tahminlerde bulunmayý gerekli kýlar. Bu tahminler; IPCC (2000b) tarafýndan geliþtirilen fosil yakýtlara aþýrý baðýmlýlýðýn devam ettiðini, enerji tüketiminde verimliliði arttýrmak veya yenilenebilir enerji kaynaklarýndan faydalanmayý arttýrmak için asgari çaba gösterildiðini kabul eden senaryolara odaklanmýþ tahminleri esas almaktadýr. Bununla ilgili tahmini yaklaþýmlar 2050 yýlýnda CO2 emisyonlarýnýn 15 ila 25 Gt C aralýðýnda olduðunu göstermektedir. Mesela, emisyondaki tahmini azalma 4,2 Gt C olacaksa, 25 Gt C tahmini tutarý, yüzde olarak azalma þöyle hesaplanabilir: 100 x 4,2 / 25 = %16,8. 10. Atmosferdeki CO2'yi azaltmada biyoenerjinin bir rol oynamasý için halen mevcut bir teknoloji mevcut mudur? Doðrudan ýsý ve ýþýk kaynaðý olarak biyokütlenin yakýlmasý insanlýðýn teknolojik baþarýlarý arasýnda ilk sýrada yer alýr ve yeni teknolojiler kullanýlarak biyokütle yakýtý mevcut iklim deðiþikliði sorununa bir çözüm sunabilir. Özellikle orman endüstrisinde biyokütle artýklarýndan ýsý ve elektrik enerjisi on yýllardýr ticari olarak üretilmektedir, ayný yöntem þeker kamýþý sanayiinde de uygulanmaktadýr. Basit yakma teknolojisi, katý fosil yakýtlardan veya biyokütleden enerji elde etmede hâlâ asýl yöntemdir. Biyokütleden enerji elde etmeyi daha verimli hale getirmek için gazlaþtýrma gibi yeni teknolojiler geliþtirilmektedir. Sývý biyoyakýt üreten biyokütlenin hýzlý pirolizi henüz pilot uygulama safhasýndadýr ve yað yakýcýlarýn, dizel makinelerin ve gaz türbinlerinin bu sývý yakýtlardan faydalanmalarý halen araþtýrýlmaktadýr. Þeker kamýþýndan, mýsýrdan ve kanoladan üretilen sývý yakýtlar geleneksel ulaþýmda faydalanýlan yakýtlara ikame olarak endüstri ölçeðinde kullanýlmaktadýr. Etanolün (etil alkol) bir taþýt yakýtý olarak kullanýlmasý Brezilya gibi ülkelerde halen önem taþýmakta olup ABD ve Avrupa Birliði ülkelerindeki önemi de gittikçe artmaktadýr. Ýkamet semtlerini, odunlu biyokütleden saðlanan ýsý ile ýsýtma sistemleri bazý ülkelerde (özellikle Ýsveç, Finlandiya ve Avusturya'da) halen tesis edilmiþtir ve Kanada ve Ýngiltere gibi ülkelerde ise bu sistemlere artan bir ilgi bulunmaktadýr. Bunun yanýnda, küçük ölçekli gazlaþtýrma tesislerinden veya biyokütlenin fermantasyonuna dayalý basit teknolojilerden faydalanarak yerel ölçekte biyokütleden elektrik veya gaz üretme potansiyeli olabilir. Kaynakça BIN (2001) Bionergy: Frequently Asked Questions. Bioenergy Information Network website (http://bioenergy.ornl.gov/faqs). Boman, U. R. and Turnbull, J. H. (1997) Integrated biomass energy systems and emissions of carbon dioxide. Biomass and Bioenergy, 13, 333-343. Börjesson, P. (1996) Energy analysis of biomass production and transportation. Biomass and Bioenergy, 11, 305-318. Börjesson, P., Gustavsson, L., Christersson, L. and Linder, S. (1997) Future production and utilisation of biomass in Sweden: potentials and CO2 mitigation. Biomass and Bioenergy, 13, 399-412. Broadmeadow, M. J. and Matthews, R. W. (2003) Forests, Carbon and Climate Change: the UK Contribution. Forestry Commission Information Note 48. Edinburgh: Forestry Commission (http://www.forestresearch.gov.uk/pdf/fcin048.pdf/$FILE/fcin048.pdf). Buchanan, A. H. and Honey, B. G. (1995) Energy and carbon dioxide implications of building construction. Energy and Buildings, 20, 205-217. Cannell, M. G. R. (1999) Growing trees to sequester carbon in the UK: answers to some common questions. Forestry, 72, 237-244. Davidson, E. A. and Hirsch, A. I. (2001) Fertile forest experiments. Nature, 411, 431-433. Elsayed, M., Matthews, R. W. and Mortimer, N. D. (2003) Carbon and energy balances for a range of biofuels options. United Kingdom Department of Trade and Industry Report B/B6/00784/REP (http://www.forestresearch.gov.uk/pdf/fr_ceb_0303.pdf/$FILE/fr_ceb_0303.pdf). EERE (2005). Energy Efficiency and Renewable Energy website (http://www.eere.energy.gov/RE/biomass.html). FAO (2001) Global Forest Resources Assessment 2000. Summary Report. Food and Agriculture Organisation website (http://www.fao.org/docrep/meeting/003/x9835e/x9835e00.htm). Gustavsson, L., Börjesson, P., Johansson, B. and Svennningson, P. (1995) Reducing CO2 emissions by substituting biomass for fossil fuels. Energy, 20, 1097-1113. Hall, D. O. and Scrase, J. I. (1998) Will biomass be the environmentally friendly fuel of the future? Biomass and Bioenergy, 15, 357-367. International Energy Agency (1994) Biofuels, energy and environment. Policy analysis series. International Energy Agency Statistics (2000a) Energy statistics of nonOECD countries 1997-1998. International Energy Agency Statistics (2000b) Energy statistics of OECD countries 1997-1998. IPCC (1996) Climate change 1995. Impacts, adaptations and mitigation of climate change: scientific and technical analyses. Contribution of Working Group II to the second assessment report of the Interngovernmental Panel on Climate Change. Cambridge: Cambridge University Press. IPCC (2000a) Land use, land-use change and forestry. Watson, R. T., Noble, I. R., Bolin, B., Ravindranath, N. H., Verardo, D. J. and Dokken, D. J., eds. Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge: Cambridge University Press. IPCC (2000b) Emissions scenarios. Nakicenovic, N. and Swart, R., eds. Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge: Cambridge University Press. IPCC (2001) Climate change 2001: the scientific basis. Houghton, J. T., Ding., Y., Griggs, D. J., Noguer, M., van der Linden, P. J. and Xiaosu, D., eds. Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge: Cambridge University Press. Maclaren, J. P. (2000) Trees in the greenhouse: the role of forestry in mitigating the enhanced greenhouse effect. Forest Research Bulletin 219. Rotorua: Forest Research. Mann, M. K. and Spath, P. L. (2000) Life Cycle Assessment of electricity from biomass versus coal in the USA. In: Robertson, K. A. and Schlamadinger, B., eds. Bioenergy for mitigation of CO2 emissions: the power, transportation and industrial sectors. Proceedings of a Workshop organized by IEA Bioenergy Task 25, 2730 September 1999, Gatlinburg, USA. Graz: IEA Bioenergy Task 25, 37-44. Matthews, R. W. (1996) The influence of carbon budget methodology on assessments of the impacts of forest management on the carbon balance. In: Apps, M. J. and Price, D. T., eds. Forest ecosystems, forest management and the global carbon cycle. NATO ASI Series, I 40, 293-301. Matthews, R. W. (2001) Modelling energy and carbon budgets of wood fuel coppice systems. Biomass and Bioenergy, 21, 1-19. McLaughlin, S. B. and Walsh, M. E. (1998) Evaluating environmental consequences of producing herbaceous crops for bioenergy. Biomass and Bioenergy, 14, 317-324. Richter, K. (1998) Life Cycle Assessment of wood products. In: Kohlmeier, G. H., Weber, M., and Houghton, R. H., eds. Carbon dioxide mitigation in forestry and wood industry. Heidelberg: Springer-Verlag, 219-248. Solberg, B. (ed.) (1996) Long term trends and prospects in world supply and demand for wood and implications for sustainable forest management. European Forest Institute Research Report 6. Joensuu: European Forest Institute. UNFCCC (1992) Convention on climate change. UNFCCC website (http://unfccc.int/essential_background/convention/items/2627.php). Winjum, J. K., Brown, S. and Schlamadinger, B. (1998) Forest harvests and wood products - sources and sinks of atmospheric carbon dioxide. Forest Science, 44, 272-284. Hazýrlayanlar: Robert MATTHEWS ve Kimberly ROBERTSON IEA Bioenergy Task 38 "Greenhouse Gas Balances of Biomass and Bioenergy Systems" 1- Matthews, R. and Robertson, K. 2005. Answers to ten frequently asked questions about bioenergy, carbon sinks and their role in global climate change. Second Edition. IEA Bioenergy Task 38. Joanneum Research Forschungsgesellschaft mbH, Steyrergasse 17, 8010 Graz, Austria. 41 ÇEVRE BÝLÝNCÝ M. Sadýk AYAN* ÇEVRE: " Bir canlýnýn yaþamý üzerinde etkili olabilen tüm faktörleri içeren bir eko sistemdir." Ekosistem kavramý, "yaþanýlan yer veya alan, yaþama ortaklýðý" anlamlarýný taþýr. Tüm canlýlarýn yaþam yerleri olan ekosistemlerde canlý ve cansýz arasýndaki iliþkileri ise Ekoloji Bilim dalý inceler. Ekolojik dengenin bozulmasý çevrede bir olaðan dýþý deðiþimi ifade eder ki, bir çevre kirlenmesi anlamýný çaðrýþtýrmaktadýr. Çevre kavramý ise, bir çok bilim dalýný ilgilendirmektedir. Bir canlý için yakýn ve uzak çevresinden bahsedersek, dünya en geniþ çevre ve en büyük ekosistemdir. Bir nehirde yaþayan bir balýk için, yaþamýný sürdürdüðü, etkilendiði diðer canlý ve cansýz varlýklarla birlikte bulunduðu bu nehir çevredir, onun habitatýdýr (geliþme ortamý) Çok uzaklardan, atmosferden hatta evrenden herhangi bir þekilde gelen etkilerle nehrin doðal dengesi deðiþip balýða etkide bulunuyorsa, çevre bu etki alanlarýnýn bulunduðu diðer ekosistemlere kadar uzanýr. Buna raðmen ,bir mikro organizma bir þiþe su içerisinde yaþamýný oradaki tüm faktörlerle birlikte sürdürüyorsa þiþedeki su ortamý onun çevresidir. ÝNSAN ÝÇÝN ÇEVRE : " Ýnsanýn tüm sosyal, biyolojik, fiziksel ve kimyasal faaliyetlerini sürdürdüðü ortam" olarak tanýmlanýr: yani çevre " yer kürenin doðal kaynaklarýndan oluþan ve insanýn bu kaynaklar üzerinde yaptýðý kültürel deðiþimleri de içine alan bir düzendir." Ýnsanýn içinde yaþadýðý çevre ile temasý kaçýnýlamaz bir olaydýr. Beþer olan insan ile içinde yaþadýðý çevre ayrýlmaz bir bütündür. Buna göre orman ekosistemi sadece flora (bitkiler)ve fauna (hayvanlar) alemlerinden ibaret olmayýp, insanla birlikte (orman köylüsü) tüm canlý ve cansýzlarýn tamamýdýr. O halde orman ekolojisi orman köylüsünü de hesaba katmak zorundadýr. Zira bir orman köylüsü yaþamýnýn çoðunu bir orman içi köyde geçiriyor, yöresi ormanlarýnda canlý-cansýz tüm etkileþimler ile yararlý ve yararsýz oluyorsa, aðaçlarýn ve kayalarýn dibinde hatýralarý var ise, onun habitatý ve çevresi orman köyü ile birlikte ormandýr. Ýnsanýn çevresi evindeki yatak odasýndan baþlayýp tüm kapalý mekanlara, açýk mekanlara, kentsel ve kýrsal mekanlarla birlikte dünyaya, atmosfere hatta evrene kadar çok geniþ bir anlamý ifade eder.Ýnsan en mütekamil varlýk olduðuna göre, çevresindeki her þey onun faydasý ve hizmeti içindir. Ancak bilinç dýþý faydalanma hakký yoktur. Ýnsan dýþýndaki tüm canlýlar ekosistemlerindeki etkileþimlerini yaradýlýþlarýndaki var olan adeta programlaþtýrýlmýþ doðallýklarý ile iç güdüsel olarak yaparlar, çevrelerindeki yaþamsal iþlevlerini sürdürür giderler. Ýnsana gelince, tüm çevresi nimetlerinin külfetini düþünmek zorundadýr. Çevresinde; bilimsel, aktif, olumlu, yapýcý, düzenleyici ve düzeltici davranmak doðasýnýn ve yaradýlýþýnýn bir gereðidir. Bu durum ayný zamanda sorumluluk da içermektedir. Maalesef doðal dengeyi ve çevreyi bozan etkenlerin baþýnda da yine insanlardan kaynaklanan çarpýcý etkileri söz konusudur. Ýnsanýn çevresine yapay müdahaleleri doðaldýr. Ýnsan oluþunun bir gereðidir. Ancak bunlarý bilinçle, bilimle çevreye ve doðal dengeye zarar vermeden yapmak zorundadýr. Günümüz insan yaþamýnýn yoðunlaþtýðý yakýn çevresi kentsel mekanlardýr. Buralarda çeþitli ilim dallarýnýn öðretileri doðrultusunda daha ziyade yapay davranarak ama bilinçle hareketlerini kontrol etmelidirler. Orta çevredeki mekanlar doðal ve yapay mekanlardýr(köyler, tarým alanlarý). Buralarda yerine göre doðal bazen de yapay kriterler kullanýlýr. Daha uzak çevredeki kýrsal mekanlarda (ormanlar, daðlar,) tamamen doðal düþünmek, doðal çevreyi bozmadan tabiatý taklit etmek peyzaj biliminin gereðidir. Bütün bunlar tam manasý ile bilimi, bilgiyi ve bunlarýn sonucu olarak ta çevre bilincini gerekmektedir( ormanlarýn içerisine turistik tesis adý altýnda betonarme binalarý yaptýran yetkililer, çevre gününde çok alýmlý konuþsalar da çevre bilincinde deðillerdir). Sabahleyin kalktýðý zaman pijamasýný yerlere atan, kapalý mekanlarda sigarasýný içebilen, izmaritlerini yerlere atabilen hatta tükürebilen; teybin sesini açan, ormanlardan usulsüz aðaç kesen, plansýz aðaçlar kestiren v.b…. insanlar konularýnýn uzmaný olacak kadar bilgili olsalar da çevre bilincinden yoksundurlar(çevreci olamazlar). ÝNSANIN ÇEVRE ETKÝNLÝKLERÝ : Canlý bir organizmanýn yaþayabilmesi için dýþ dünyasý ile mutlak surette madde ve enerji alýþ veriþi yapmak zorundadýr. Orman aðaçlarý ve bitkiler fotosentez olayý ile tipik bir örneði teþkil etmektedirler. Teknolojinin ilerlemesi ile canlýlar ile içinde yaþadýklarý çevre (ortam) arasýnda çoðu insan unsurundan kaynaklanan sorunlar yaþanmaktadýr. Bunlar giderek çözümlenmesi güçleþen hatta imkansýz hale þuursuzca giden problemler olarak insanlýðý ve tüm canlý hayatý tehdit eden boyutlara dönüþmektedirler. Son yüzyýl içerisinde bunun farkýnda olan insanlýk; - Çevre Kirlenmesi, - Çevre sorunlarý, - Çevre saðlýðý, - Çevre Planlamasý, - Çevre düzenlemesi, - Doða düzenlemesi, - Çevre korumasý v.b…. gibi kavramlar üzerinde yoðun çabalar sarf etmektedir. Bu sorunlarýn kaynaðýnda þüphesiz insan, çevre iliþkileri her zaman vardýr. 19 uncu yüz yýlda baþlayan ve baþ döndürücü bir þekilde devam eden "endüstri devrimi" ve teknolojik geliþmeler insanlýða medeni faydalar getirirken; insanlýk için sosyal, ekonomik ve fiziksel yönden olumsuzluklar içermekte, bazen felaketler sunmaktadýr. Kentsel ve kýrsal mekanlar ile doðal mekanlar arasýndaki insan iliþki ve iþlevlerini olumsuz bir yönde etkilemiþ, istihdamýn daha da azalmasý ile doðal ve sosyal dengeler bozulmuþtur. Yani bir gürültü kirliliði, bir haset yozlaþmasý mevcuttur. 42 *Orman Yüksek Mühendisi Ýnsanlarýn zengini de fakiri de artýk yaþadýklarý çevrede mutlu deðillerdir( medeni imkanlarý çok fazla olsa bile). Doðal ve sosyal dengeler öne çýkarýlmadan yapýlan bütün arayýþlar da mutluluk getirmeyecektir. Sorun yaratmaksýzýn doðayý ve kaynaklarýný kullanmanýn yollarýný bulmak gerekir. Bunun için; düzensiz kentleþme ve þehirleþmelere yol açan nüfus hareketlerini kontrol etmek, geliþmiþlik farklýlýklarýný ve ücret dengesizliklerini gidermek, iþsizlik sorunlarýný çözmek zaruridir. Yetiþmiþ insan gücüne iþ ve istihdam yetiþtirmek lazýmdýr. Ýnsanýn çevresine etkileri kalkýnmýþlýk düzeyi ile doðru orantýlýdýr. Bu etkiler olumlu olduðu kadar olumsuz da olabilmektedirler. ÇEVRE KÝRLENMESÝ: Güncel çevre sorunlarýnýn baþýnda gelir. Bilimsel olarak, " Bir ortamýn fiziksel bileþiminde olmasý gerekenler dýþýndaki her þey kirliliði ifade eder." Yaþamýn söz konusu olduðu her yerde muhakkak kir yani artýk maddeler bulunacaktýr. Doðal çevre bozulmadýkça, çevre ile etkileþen yaþam kirlenmeleri doðal yapý içinde çözümlenebilir. Doðal yapýda ise kirleri çözümleyerek ya da filtre ederek ortadan kaldýran öðeler su, hava ve toprak gibi çevre kaynaklarýdýr. Su Sistemleri; Yüzeysel sular Denizler ve okyanuslar Yer altý sularý'dýr. Hava (Atmosfer) Sistemleri; 160 km. kalýnlýkta olup, 80 km.lik ilk kýsmýnda, % 21 oksijen, %79 azot ve çýkan diðer gazlar, "gazlar okyanusu" olarak tüm canlýlara doðrudan yada dolaylý yaþama kaynaðýdýr. Toprak Sistemleri; Ormanlar, daðlar, ovalar, sulak alanlarý, tarým alanlarý, maden arazileri, kýyýlar, plajlar, tarihi alanlar, doðal parklar v.b….karþýlaþýlan her çevre sorununun su, hava ve toprak gibi üç önemli öðeden hepsi, ikisi ya da biri ile ilgisi vardýr. Çevre kirlenmesini yapan etkenlere gelince; Hava (atmosfer)kirleten etkenler; Duman (yakýt gazlarý v.s.), Kükürt oksit (SO3), Azot oksitleri (NO2), Hidrokarbonlar, Karbon monoksit (CO), Sularý kirleten etkenleri; Katý Maddeler, Çözülmüþ maddeler, Bulanýklýk, Renk, koku, Tat, sýcaklýk ve Kimyasallar Topraðý kirleten etkenler (Çöp); Çöpün cam içeriði, Çöpün kaðýt içeriði, Çöpün plastik içeriði, Çöpün metal içeriði, Çöpün azot içeriði, Çöpün karbon içeriði, Çöpün nem içeriði. Diðer içerikler hastane artýklarý (enjektör,serum v.s), Çöpün sýzýntý suyu, Ancak, bu etkenler arasýnda tam bir ayýrým söz konusu olamaz. Çünkü toprak kirlenmesi yapan bir etken ayný zamanda sularý da kirletebilir. Kirlenmeye sebep olan artýklar ise; Endüstriyel, Evsel, Tarýmsal, Kentsel, Madencilik, Turizm (rekreasyon, eðlenme), Taþýným (trafik kazalarý), Ticari, Eðitim v.b… sektörlerdir. Ýnsan yaþamýnýn ulaþtýðý her yerde artýk ve atýk maddeler her zaman olacaktýr. Önemli olan bu maddelerle birlikte oluþturduðu ortam içinde belirli sýnýrlarýnýn altýnda kaldýðý ve hava, su ve toprak gibi doðal ortamlar tarafýndan çözümlenip absorbe edildiði, en iyisi yok edilebildiðidir. Yapýlan sayým ve gözlemlere göre Türkiye'yi; - 1250'si hava kirliliði, - 200'u ayný zamanda deniz ve nehir kirliliði, - 550'si deniz ve nehir kirliliði olmak üzere, - 2000 adet fabrika kirleticileri ile, - 1000'den fazla endüstri bölgeleri ve atölyeler önemli kirleticilerdir. Ancak tüm bu kuruluþlarýn sadece %6.3 ünde kirletmeye karþý önlemler alýnmýþtýr. (ÖZTAN 1985) KÜRESEL KRÝZLER; Ýnsan oðlunun yakýn ve uzak çevresinde yaptýðý müdahalelerindeki büyük hatalar ve teknolojik geliþmelerin sonucu ozon tabakasýnýn (02+0 ' 03 reaksiyonu) ozonca zengin olan bu atmosfer diliminin klorofloro karbon gazlarý (CFC) nedeni ile ozon tabakasý bozulmakta ve incelmektedir. Ozon tabakasý;bir kalkan gibi dünyamýzdaki canlý hayatý güneþin zararlý ýþýnlarýndan (mor ötesi ve kýzýl ötesi ýþýnlarý) korur. Ozon bozucu bazý maddeler ile incelen veya delinen ozon tabakasý sonucu güneþ ýþýnlarýnýn zararlý kýsýmlarýna maruz kalmasý, iklimsel deðiþiklikler olarak ortaya çýkmakta olup, dünyayý bir yok oluþ sürecine sokabilmektedir. Mevsimsel ani deðiþikliklerle etkileri günümüzde izlenmektedir. Dünya çapýnda kuraklýk çölleþme ve sel felaketlerinin artmasý pek çok bitki ve hayvan türünün yok olmasýna ve çeþitliliðin (canlý türlerinin sergilendiði morfolojik genetiksel ve fizyolojik farklýlýklarýnýn tamamý; tür çeþitliliði ve peyzaj çeþitliliði v.b… gibi ) azalmasýna, bu durumda su, hava ve toprak kirliliði meydana getirmesine yol açmaktadýr. Bu durum bir "küresel çevre krizini" ifade etmektedir. Dünya da az geliþmiþ ülkelerdeki " kronik yoksulluk ve açlýk krizi " ile, geliþmiþ ülkelerde teknolojinin baþ döndürücü ivmeler kaydetmesin de yol açtýðý iþsizlik ve gelir daðýlýmýndaki uçurum teþkil eden dengesizlikler, doðal ve endüstriyel kaynaklarýn sömürülmesine, maddi manevi tüm kaynak ve deðerlerin yozlaþtýrýlmasýna ve istismarýna yol açmýþ, büyük insan gruplarýnýn mutlu azýnlýklar karþýsýnda mutsuzluðu ve umutsuzluðu ile, kýrsal çevre tahribatlarý düzensiz kentleþme ve þehirleþmeler, haksýz ve yersiz savaþlarla yakýlan ve yýkýlan insan medeniyetleri, silahlarýn denenmesi ve pazarlanmasý " Küresel bir fikir ve bilinç kirlenmesi" krizini ifade etmektedir. Bütün bunlar çaðýmýzýn küresel sorunlarýný teþkil etmekle kalmayýp tüm insanlýðý tehdit eder boyutlara 43 ulaþmaktadýr, anti semi tizime de (Kültür kargaþasý) yol açmaktadýr.Yani insanlýk, doðal çevre kirlenme ve bozulmalarý yanýnda, insanoðlunun her türlü etkinliklerini içeren sosyo kültürel ve ekonomik çevresi de büyük kirlenmelere ve krizlere yönelmiþ yada yönlendirilmiþ bulunmaktadýr. ORMAN KAYNAKLARI; Orman kaynaklarý ve ormancýlýk, doðal çevre kaynaklarý ile özdeþ ölçülerde deðerlendirilmektedir.Dünya da 3.9 milyar hektar (FAO 2001) orman alaný mevcut olup, doðal kaynak potansiyelinin yaklaþýk % 32 sini teþkil eder ki, doðal denge de orman eko sistemlerinin, hava, su ve toprak rejimlerinin dizayn ve düzeninde oynadýðý dolaylý rollerinin etkiler potansiyeli çok daha büyük olmaktadýr. Bu nedenlerle insan unsuru ve ormanlarýn dünya tarihinde her zaman etkileyen ve etkilenen yada hem etkileyen hem de etkilenen kaçýnýlmaz doða ve çevre unsurlarý olduklarý yaradýlýþýn realitesi olmaya devam edecektir. Zira insanlarýn doðal kaynaklara bu arada da ormanlara müdahalesi bunlardan maddi ve manevi faydalar temin etmesi her halde mantýkidir. Bu sayede, engin deðerler özellik ve güzellikler ihtiva eder bu doðal kaynaklar bir anlam teþkil etmektedir. Ancak bu faydalanmalar bilime, plana göre yapýldýðý ve çevreye zarar vermeme esprisine dayandýrýldýðý sürece meþruluk kazanýr. Bu ise, doða ve çevre planý, bilgisi ve bilinci ile saðlanabilmektedir. Öyle ise çevremizi, kentleri ve kýrsal mekanlarý bu arada da ormanlarý bilimsel olarak planlamalýyýz. Kentlerde peyzaj kriterlerine göre kent ve imar planlarý, kýrsal mekanlarda arazi klasifikasyonu ve köy kentler, ormanlarda ise fonksiyonel ormancýlýk planlarý ve akabinde amenajman planlarý yapýlmalýdýr. Orman fonksiyonlarýna gelince; (ERASLAN'a göre); • Orman ürünleri üretim fonksiyonu • Hidrolojik fonksiyon • Erozyon önleme fonksiyonu • Klimatik fonksiyon • Toplum saðlýðý fonksiyonu • Doðayý koruma fonksiyonu • Estetik fonksiyon • Rekreasyon fonksiyonu ((G.E.D.) • Ulusal savunma fonksiyonu • Bilimsel fonksiyon Arazinin fiili durumunda bu fonksiyonlar dikkate alýnarak, çevresel ve fonksiyonel haritalar yapýlmalý ve toplumsal yerlere asýlmalýdýr. Bilim adamlarý ve iletiþimcilerin medyatik programlarý ile kamu oyunun bilgilendirilmesi saðlanmalý, ilkokuldan baþlayarak uzmanlýk öðretim ve eðitimlerine çevre konularý taþýnmalýdýr. Bu yolla oluþturulacak kamusal ve çevresel halk kültürü; þehirlerde ve kýrsal alanlarda yaþayan genç ve yetiþkin insanlarýn kendi imkanlarý ile de çevrelerini düzenlemeleri ve kontrol edebilmelerini saðlayan çevre bilincine kavuþturulmalarý önem taþýmaktadýr. Çevre konusu devletlerin ve milletlerin en önemli konularýndan birini teþkil etmektedir, Üzerinde önemle durulmaya devam edilmelidir. Zira "Dünyamýz kirletilmeyecek kadar küçük ve temizlenmeyecek kadar büyüktür." FAYDANILAN KAYNAKLAR; Prof. Dr. Basalet PAMAY - Peyzaj Mimarisi Prof.Dr. Yýlmaz ÖZTAN - Çevre Kirlenmesi Prof. Dr. Ýlhan TALÝNLÝ - Sorularla Çevre Prof.Dr. Mustafa TÜRKER -Kýrsal Çevre Yýllýðý 2002 Araþ.Gör. Atakan ÖZTÜRK Araþ.Gör. Mehmet PAK Araþ.Gör. Ýdris DURUSOY Dr.Feryal TURAN - Kýrsal Çevre Yýllýðý 2002 Abdullah GÖKTÜRK -Çevre ve insan 2003 Prof. Dr.Ýsmail ERASLAN - 6273 S.Tamim 2002 (OGM.Silvi) V E F A T 1922 yýlýnda Mersin-Gülnar'da doðdu. 1946 Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun oldu. Odamýzýn 406 Sicil No'lu üyesi olan H. Hüsnü TÜZÜN 1990 yýlýnda kýsa bir süre Orman Mühendisler Odasý Genel Baþkanlýðý yaptý. TÜZÜN, 1988 de Orman Genel Müdürlüðünden Emekli olmuþtur. Tali ürünler ile bunlarýn insan saðlýðý üzerindeki etkileri konusunda ülkemizde az rastlanan otoritelerden birisi olan meslektaþýmýz 20 Mayýs 2006 tarihinde vefat etmiþtir. Kendisine Tanrýdan Rahmet, ailesine ve meslek camiamýza baþsaðlýðý dileriz. 4 Temmuz 1923 tarihinde Giresun'da doðdu. 1950 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun oldu. Odamýzýn 772 Sicil No'lu üyesi olan Osman Nuri ÇAKIR, ORKÖY Genel Müdürlüðü yaptýðý yýllarda Orman Köylüsüne Orman Mühendislerince götürülen hizmetlerin öncülüðünü yapmýþtýr. 27 Haziran 2006 tarihinde vefat eden Osman Nuri ÇAKIR'a Allahtan rahmet, ailesine ve camiamýza baþsaðlýðý dileriz. 1982 Kars Sarýkamýþ doðumlu olup, Ýnebolu Orman Ýþletmesi Müdürlüðünde, Orman Ýþletme Þefi olarak görev yapmakta olan genç meslektaþýmýz Fatma ERDAÐ, 18 Haziran 2006 tarihinde Kýrýkkale yakýnlarýnda meydana gelen trafik kazasýnda hayatýný kaybetmiþtir. Odamýz kendisine Tanrýdan rahmet acýlý ailesine ve meslek kamuoyumuza baþsaðlýðý dileriz. Odamýz 3783 üye kayýtlý Hasan YEÞÝLBAÞ 22.06.2006 tarihinde vefat etmiþtir. Kendisine rahmet ailesine meslek camiamýza baþsaðlýðý dileriz. 44 KENAN SOYER Hamit HETEMOÐLU* Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüþ kim gülecek Murat yalan, ölüm gerçek Dostlar beni hatýrlasýn (Aþýk Veysel) Kenan Soyer'de, öðrenciliði 1970 ile 1980'li yýllara denk gelen; gençliðini o korkunç günlerde yaþayan bizim kuþaktandý. O da birçok arkadaþý gibi, istikbalini ve hayatýný bir tarafa býrakýp ideali uðruna her þeyi göze alanlardandý. 12 Eylül ihtilali ile baþýný kaldýrýp etrafý görme fýrsatý bulanlardan. Millet ve Ülke üzerine hesaplarý olanlar ve onlarýn yerli iþbirlikçilerince gençliði-enerjisi istismar edilenlerden. Salt iktidar tutkularý için, "müstevlilerin" verdiði vazifeleri gereði milletin en deðerli kaynaklarýný (gençliðini-servetini) harcamakla görevlendirilenlerin ihanetlerine þahit olanlardan... Kenan Soyer, hem karakteriyle hem de yüzyýlýmýzýn ve günümüzün en stratejik iþi olan bilgisayar uzmanlýðý tam 'merkez' konumdaydý. Onu merkez konumuna getiren, elbette kiþiliði idi. Kenan Soyer, huyuyla suyuyla, insaný münasebetlerindeki makul ve mantýklý tutumuyla tam bir idealisti. Eskilerin deðimiyle; o bir 'kutuptu'. Siyasi ve/veya dini bir 'kutup' deðil. Her yaþtan, meslekten, futbol takýmýndan ve siyasi guruptan insanlarýn dost olabildiði bir "kutbu"tu. O karakterine uygun "Matematik Mühendisliði" ve "Bilgi Ýþlem Merkezi Müdürlüðü" ile Bakanlýðýn buluþma merkeziydi. O 'Orman Camiasý' ile tam manasýyla kaynaþmýþ bir 'Ormancý' idi. Bilgisayar kullanýmýnýn, (kamuda ve evlerde) yaygýnlaþmaya baþladýðý bir zamanda stratejik mesleði ve güzel karakteriyle, "Orman Bakanlýðýnda herkesin aradýðý biriydi. O sað-sol, genç-yaþlý herkesin uðradýðý ve sorunlarýný paylaþtýðý, tanýþýp diyalog kurduklarý bir merkez konumundaydý. Kenan Soyer' de her "dürüst, çalýþkan ve faydalý" devlet memuru gibi üst yöneticiler tarafýndan, iþ ve sorumluluk yüklenilecek zamanlarda hatýrlanan, fakat 'makam tazminatlý kadrolarýn' daðýtýmý söz konusu olunca unutulanlardandý. Ancak bu durumdan -bir çok memur gibi- duyduðu rahatsýzlýðý çevresine hissettirmemiþlerdendi. Halk arasýnda güzel bir atalar sözü vardýr: "Haksýz aða olur ekmeksiz aða olmaz." Maalesef bizim ülkemizde üst yönetim kadrosunu iþgal edenler, 'çaðdaþ bir yöneticiden' ziyade, (halkýn, aðalara bile yakýþtýramadýðý zihniyete sahip) 'haksýz ve ekmeksiz' derebeylerine benzemektedirler. Maiyetlerini küçümsemek, hak/hukuklarýný gözetmemek, üst düzey idarecilerimizin temel özellikleridir. Hiçbir dönemde deðiþmeyen ve kamu yönetiminde gayri resmi ve gayri ahlaki bir siyaset haline getirilen, maalesef, istikrar adýna varlýðýný sürdüren tek uygulama; çalýþanlarýn birer insan olduklarýnýn ve onlarýnda aileleri ve geleceklerinin olduðu, moral deðerlerine ihtiyaçlarýnýn bulunduðu gerçeðinin düþünülmemesidir. Ülkemizde tek deðiþmeyen gerçek, çalýþanlarýn, nüfuzlu birinin desteðini almadan hak ettikleri yerlere gelmesini saðlayacak 'adil bir tayin mekanizmasýnýn' oluþturulamamasýdýr. Hükümetlerde, söylemler ne kadar farklý olursa olsun, devamlýlýk adýný varlýðýný sürdüren tek uygulama, ne yazýk ki bu adaletsizliktir. Ýþgal ordularýnýn kendileriyle iþbirliði yapanlarý baþa getirerek, toplum içinde gerçekten yönetici olabilecek saygýn kiþileri de bunlara ezdirerek toplumun moral deðerlerini çökertmesi gibi, kabiliyeti ve karakteri ile bürokraside kendini kabul ettiremeyen insanlarý üst yönetime getirerek bürokrasinin moral deðerlerini ve iþleyiþini altüst etmektir. Yani 'sürüyü geriye çevirerek topallarýn öne geçmesini' saðlamaktýr. Bizim yakýn köyde (1940-1980 yýllarý arasý) hüküm süren bir "Cezo Aða" vardý. Fakir fukaranýn sýrtýndan kazandýðýný siyasetçilere, çevrenin ileri gelenlerine ve eþkýyalara yedirir; çevresi üzerindeki nüfusunu ve zulmünü artýrarak aðalýðýný sürdürürdü. Çalýþanlarýný da adeta açlýkla ve korkuyla terbiye ederdi. Bir gün onun çayýrlarýna komþu olan baþka birisinden satýn aldýðýmýz çayýrý biçerken, "Cezo Aða"nýn çalýþanlarý ile beraber, öðlen yemeði yemiþtik. Atýna, arabasýna ve fiyakasýna hayran olduðum "Cezo Aða"nýn çalýþanlarýnýn durumunu ve yediklerini görünce þaþýrmýþtým. Rahmetli babama, þaþkýnlýkla sorular sormuþ, oradakilerin yanýnda zor durumda býrakmýþtým. O zaman, babamýn þu söyledikleri hiç aklýmdan çýkmadý. Evladým: "Bu merhametsiz ve akýlsýz böyledir; fukara köylüye ve nökerlerine-ýrgatlarýna zalim, korktuðu insanlara da köledir" demiþti. Bir akrabamýz da: "Neresi akýlsýz? Adam tam akýllý adammýþ... Baksana! çarkýný nasýl döndürüyor. Korkutabildiklerini korkutuyor, korkutamadýklarýný da kandýrýyor." demiþti. Babam da; "Akýllý adam bu kadar 'ah' almaz. 'Kul hakkýyla' ahrete gitmez," demiþti. O günden beri bütün idarecileri bu açýdan deðerlendirdim durdum. Maiyetini sevmeyen, emrindekilere 45 *ÇOB Þube Müdürü saygý duymayan ve onlarýn hak ve hukukunu, haksýzca baþkalarýna veren ve maiyetine karþý borçlu duruma düþen yöneticiler, bana "Cezo Aða"yý hatýrlatmaktadýr. Arap ülkelerine yaptýðý geziden dönerken Þam hava alanýnda kapasitesinden fazla aðýrlýk yüklenmiþ olan uçaðýn aðýrlýðýný azaltmak için, hediye 'hurmalarýnýn' yerine 'korumalarýnýn' inmesini isteyen ve Þam hava alanýnda gözü yaþlý polisleri býrakýp, hurmalarýyla Ankara'ya dönen idareciler ile 'Cezo Aða'nýn ne farký vardýr? 26 yýllýk memuriyeti boyunca, görevi olsun veya olmasýn; resmi olsun, þahsi olsun; herkesin sorunlarýyla, nazlanmadan, kapris yapmadan, mesai mefhumu tanýmadan, birimindeki mesai arkadaþlarýyla beraber durmadan hizmet veren, rahmetli Kenan Soyer'de, hak ve hukuku takdir edilmeyen her devlet memuru gibi son zamanlarda üzülüyordu. Çünkü o tam bir devlet memuruydu. Devlet imkanlarý ile þahýslara servis yapmak onun hayalinden bile geçmezdi. O, yukarýda Allah varken, kula kulluk etmeyi aptallýk ve aþaðýlýk bir iþ sayardý. O, hep "lekesiz ve gölgesiz" bir insan olarak yaþamayý ilke edinmiþti. Hiçbir zaafý ve kötü alýþkanlýðý yoktu. Makul, mantýklý, dengeli ve tutarlý bir insandý. Hiç kimseye hiçbir konuda minnet edecek, borçlu düþecek þekilde ölçüsüz bir iþi ve davranýþý olmayan gerçek bir delikanlýydý. Hatta en meþru ve tabi hakkýný bile beklerken mahcubiyet duyardý. Yýl 2000, mevsim ilkbahar. Hükümet ortaðý bir partinin genel baþkan yardýmcýsý, ülkemizin en eski ve en önemli kuruluþlarýndan olan, teknolojiye ayak uyduramadýðý için ciddi sorunlarla karþýlaþan ve bu yüzden bazen üzücü olaylarla gündeme gelen bir genel müdürlüðün 'bilgi iþlem dairesi baþkanlýðý' için; bilgisayar konusunu bilen, vasýflý, tecrübeli, çevresiyle iyi münasebet kurabilen, proje liderliði yapabilecek bir kiþiye ihtiyaçlarýnýn olduðunu söylediði zaman aklýma Kenan Bey geldi. Ve Kenan Beyin ismini ve telefonunu kendilerine verdim. Bahse konu genel baþkan yardýmcýsý, Kenen Beyi aradý ve bu düþüncesini söyledi. Daha sonra, bahse konu kuruluþun genel müdürü ile Kenan Bey birkaç kez bir araya geldiler ve görüþtüler. Son görüþmeye giderken -bazý endiþeleri yüzünden- benimde gelip konuþulanlara þahit olmamý istedi. Görüþmeye beraber gittik. Söz konusu yetkililer, Kenan Beyin, önce daire baþkaný sonra da genel müdür yardýmcýsý olarak atanmasýnýn, projenin ülke genelinde sorumluluðunu üstlenmesi açýsýndan gerekli olacaðýný; kendisine bir lojman tahsis edileceðini söylediler. Kenan Beyde: "statüm ne olursa olsun. Ülkemiz için çok önemli olan böyle bir projede rol almayý memnuniyetle kabul ederim. Ancak, baþarýlý olmak ve projeyi sonuçlandýrmak her þeyden önemlidir. Yarý yolda kalýp; kimseyi mahcup etmek istemem. Ben 20 yýldýr bilgisayar sektörünün içindeyim. Ýþin hazýrlýðýnda yapýlacak hatalar, proje ve bizler için çok üzücü sonuçlara yol açar. Böylesine önemli bir projenin yarý yolda kalmasý, Ülkeyi zor duruma sokar ve hepimizi çok yýpratýr. Bunun içinde iþin baþýnda prensiplerin açýklýkla ortaya konmasý gereklidir." Elindeki nota göz atarak, aklýmda kaldýðý kadarýyla þunlarý sýraladý: 1. Projede görevlendirilecek kiþi sayýsý az ve öz olmalý; mesai mefhumu tanýmadan çalýþabilecek, çýkarýna düþkün olmayan insanlar olmalý. 2. Projenin ihale edileceði firma kesinlikle objektif kriterlere göre belirlenmelidir. Bilgisayar sektörünün içinde yer alan firma ve insanlarýn hepsi ihalede hiçbir hile ve yanlýþlýðýn yapýlmadýðý kanaatinde olmalýdýrlar. Ýhaleyi alan firma ileride fazla kazanç veya yetersizliði söz konusu olunca bizim üzerimizde siyasi ve sosyal baský kura bilecek bir konumda olmamalý. Bu sektörde çok paravan ve aracý firmalar vardýr. Bunlardan uzak durulmalý. Gerçek firmalarla çalýþmak gerekir. Çünkü bu iþi herkes ve her firma yapamaz. Hem mali hem de teknik açýdan güçlü olmalýdýr. 3. Teknik ve mali konularda, proje yönetimine verilecek direktifler þeffaf ve yazýlý olmalý. 4. Projeyle ilgili çalýþma prensipleri baþtan yazýlý hale getirilerek, ilan edilmeli. Kuruluþ içi ve kuruluþ dýþýnda bu konuda þüphe ve endiþeye mahal verecek her türlü hal ve hareketten her kademedeki insanlarýn uzak durmasý gerekir." Oradakilerin de bu konudaki çeþitli fikir beyanlarýnýn ardýndan; "Benim bu konuda söyleyeceklerim aþaðý yukarý bunlardýr," diye sözünü bitirdi ve vedalaþarak oradan ayrýldýk. Bir müddet sonra bahse konu genel müdürlüðün 'bilgi iþlem dairesi baþkanlýðýna' bir sendikacý atandý. O kuruluþun, arkadaþým olan personel dairesi baþkanýna; nedenini sorduðum da, arkadaþým: "Bu projeyi takip edenler böyle istediler. Senin arkadaþýný çýkarlarýna uygun görmediler. Atanan þahýs, bilgisayarý açýp kapatmasýný bile bilmez." dedi. Kenan Soyer, ideal bir devlet memuruydu. Hiçbir zaman kiþilerin memuru olmadý, olamazdý. Çünkü karakteri buna müsait deðildi. O "özgül aðýrlýðý" olan birisiydi. Günümüzün "hafiflemiþ siyasi ve bürokratik havasýnda" onun yukarýlara çýkamamasý çok doðaldýr. 'Merhamet' her zaman halkta olur. Çünkü ruhsuz insanlar da merhamet olmaz. 'Merhamet ve adalet', ahlaksýzlýk ve zülüm ile bir arada yaþamaz. O, merhametli ve adaletli bir insandý. Onu, karakterini, ahlakýný beðendiði insanlar için söylediði bir sözü ile anlatacak olursak; þöyle dememiz gerekir: "O lekesiz ve gölgesiz bir insandý" Eþi Þaduman Hanýmýn, oðullarý; Adil ve Serkan'ýn, çok sevdiði kýzý; Ebru'nun baþlarý sað olsun! Allah onlara saðlýklý ömürler versin! Kenan Beyinde Ruhu Þad Olsun! 46 GENEL BAÞKANIMIZ ALÝ KÜÇÜKAYDIN BATMAN'DA I. ÇEVRECÝLÝK KURULTAYINA KATILDI Batman'da çevre bilinci oluþturmak, insanlarý çevreye karþý duyarlý hale getirmek amacýyla Kozluk Belediyesi ile OYÇED (Okuma Yazma ve Çevrecilik Derneði) tarafýndan I. Çevrecilik Kurultayý düzenlendi. Bölgede ilk defa yapýlan Çevrecilik Kurultayý 2 gün sürdü. Batman Kozluk ilçesinde çöp toplama ile baþlayan Kurultay etkinlikleri ikinci günde doða yürüyüþü ile devam etti. I. Çevrecilik Kurultayý; yürüyüþün ardýndan bir doða harikasý olan Tosun Pýnar'da gerçekleþtirildi. Ýki oturum halinde gerçekleþtirilen kurultayda hava kirliliði ele alýndý. Birinci oturumda endüstriyel hava kirliði, ikinci oturumda ise evsel hava kirliliði ile ilgili sunumlar yapýldý. Ýlk oturumda Orman Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Ali KÜÇÜKAYDIN "Evsel ve Endüstriyel Atýklarýn Çevresel Kirlenmeye Etkileri ve Ormanlarýn Fonksiyonlarý" konusunda bir sunum gerçekleþtirmiþtir. Oturumun ardýndan kurultay sonuç bildirgesi hazýrlanýp imzaya sunuldu. KOZAN’IN ÝKÝNCÝ NARENCÝYESÝ KEÇÝBOYNUZU Türk ormancýsý desteklendiði sürece sahip olduðu bilgi birikimi ve donaným ile Toroslarýn çýplak ve kararan daðlarýný yeþertmeye hazýrdýr. Bunun ilk örneklerini geçen yýl Toroslara 5 milyar sedir tohumu ekimiyle gösterdik. Bu yöndeki projelerimizi bugün harnupla, yarýn ardýçla, daha sonra da meþeyle sürdüreceðiz. Türk Ormancýsýnýn hedefi. Orman ürünlerinden elde edilen 300 milyon $’lýk yýllýk geliri 1 milyar $’a çýkarmaktýr. Hedefimiz bu kaynaðý ormanlarýn rehabilitasyonuna ve orman köylüsüne aktarmaktadýr. Dünyada harnup meyve üretimi miktarý yýllýk 239 bin ton civarýndadýr. Türkiye % 6’lýk payý ile üretici ülkeler arasýnda son sýralarda yer almaktadýr. Bu proje ile ülkemiz harnup meyve üretiminde dünyada ilk sýralarda yer alacaktýr. Sadece Kozan Orman Ýþletmesinde yapýlacak çalýþmalar neticesinde (10 yýl içerisinde) 10 bin hektarlýk alanda 231 ton ürün edilmesi planlanmýþtýr. Keçiboynuzu Ülkemizde doðal olarak yetiþen, derine giden kazýk kök sistemi ile topraðý erozyona karþý koruyan, yangýna ve kuraklýða dayanýklý bir türdür. Bir keçiboynuzu aðacý ortalama 250 kg. meyve vermektedir. Bir hektarda ortalam 100 adet fert bulunduðu göz önüne alýndýðýnda bir hektardan elde edilecek meyve miktarý yaklaþýk 25 tondur. Keçiboynuzu meyvesi ve tohumunun baþta gýda, saðlýk, tekstil, otomotiv, kozmetik ve birçok endüstri alanýnda olmak üzere çok çeþitli kullaným alaný bulunmaktadýr. Bununda ekonomiye katkýsý 2005 verilerine göre 12.500 YTL/hektar’dýr. Bu eylem planý ile 30 bin hektar sahada rehabilite çalýþmasý yapýlacaðý göz önüne alýndýðýnda, keçiboynuzunu ülkemiz için ne kadar önemli bir tür olduðu görülmektedir. Eylem planý ile 2015 yýlýna kadar bitirilmesi düþünülen 30 bin hektarlýk rehabilitasyon projesinin % 50’si Adana ili sýnýrlarýnda olup, Adana Ýli için yýllýk getirisi yaklaþýk 187 milyon YTL olacaðý hesaplanmaktadýr. Adana Ýlindeki 15 bin hektarlýk rehabilitasyon için yaklaþýk 3,5 milyon YTL harcama yapýlacak, bu miktarda orman köylüsü için önemli bir gelir olacaktýr. Orman Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þubesi ODAMIZ GENEL MERKEZ VE SOSYAL TESÝSLER BÝNASI ÝNÞAATI HIZLA DEVAM EDÝYOR. 47 KTÜ ORMAN FAKÜLTESÝ EKSKÜRÝSYON GEZÝSÝNÝ MERSÝN ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜÐÜNDE GERÇEKLEÞTÝRDÝ Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi son sýnýf öðrencileri, Öðretim Görevlisi Prof.Dr. Ali DEMÝRCÝ baþkanlýðýnda diðer öðretim üyeleri ile birlikte 47 kiþilik bir grupla 4 gün süreyle Mersin Orman Bölge Müdürlüðü mýntýkalarýnda ekskürisyon gezisi yaptýlar, ormancýlýk çalýþmalarý hakkýnda bilgi edindiler. Bu çerçevede Karabucak Okaliptüs Ormanlarýnda okaliptüs ile ilgili gerek büro gerekse arazi çalýþmalarýyla görsel olarak inceleme yaptýlar. Mersin Orman Bölge Müdürü Nihat ÖZ tarafýndan öðrencilere ve öðretim üyelerine projeksiyonla Mersin ve Mersin Ormanlarýnýn tanýtýmýyla birlikte Mersin Orman Bölge Müdürlüðünün çalýþmalarý anlatýldý. Orman Fakültesi öðrencileri kýzýlçam ormanlarý ve kýzýlçam gençleþtirilmesi ile ilgili arazi gezisinin ardýndan sedir ormanlarýný, sedir ekim ve dikim sahalarýný, sedir gençliklerini gezdiler. Geziye katýlan Þube Müdürleri kendi konularýyla ilgili hususlarda arazide öðrencilere gerekli bilgileri verdiler. Ekskürisyon gezisine baþkanlýk eden Prof. Dr. Ali DEMÝRCÝ; yapýlan bu teknik gezi ile; öðrencilerinin genellikle Kuzey Karadeniz ormancýlýðý hakkýndaki bilgi ve görgülerini Mersin Orman Bölge Müdürlüðünde yaþadýklarý ile Toros'lardaki ormancýlýðý biraz olsun tanýdýklarýný belirtmiþtir. Dört günün sonunda bazý tarihi ve turistik yerleri gezen ekskürisyon grubu Mersin’den ayrýlmýþlardýr. "SÝNOP ÝLÝ'NDE YETÝÞEN ORMAN TALÝ ÜRÜNLERÝ VE DEÐERLENDÝRME OLANAKLARI" KONULU PANEL DÜZENLENDÝ. Sinop Orman Bölge Müdürlüðü'nde 5-6 Nisan 2006 tarihlerinde,"Sinop Ýli'nde Yetiþen Orman Tali Ürünleri ve Deðerlendirme Olanaklarý" konulu panel düzenlenmiþtir. Sinop Halk Eðitim Merkezi Salonunda yapýlan panele; Panel Baþkaný olarak Ýþletme Pazarlama Daire Baþkaný Erdem Kaplan, Panelist olarak da Ýþletme Pazarlama Daire Baþkanlýðý Tali Ürünler Þube Müdürü Bahattin Örs, Uludað Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Arif Soylu, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Bartýn Orman Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Hikmet Yazýcý, Samsun 19 Mayýs Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Doç. Dr. Aysun Pekþen ve Ayancýk Orman Ýþletme Müdürlüðü'nden Akgöl Orman Ýþletme Þefi Hasan Yaþayacak katýlmýþlardýr. Panel baþlamadan önce O.G.M.'ce hazýrlanan orman tali ürünleriyle ilgili tanýtým filmi izleyicilere sunulmuþtur. Sabah bölümünde; Bahattin Örs tarafýndan "Türkiye'de Orman Tali ürünlerinin Üretimi ve Satýþ Uygulamalarý" ve Hasan Yaþayacak tarafýndan: "Sinop'ta Yetiþen Orman Tali Ürünleri ve Endemik Türler" konusunda sunular yapýlmýþtýr. Panelin öðleden sonraki bölümünde;Prof. Dr. Arif Soylu tarafýndan "Kestane", Yrd.Doç.Dr. Hikmet Yazýcý tarafýndan "Defne" ve Doç. Dr. Aysun Peþken tarafýndan da "Mantarlar" konulu sunular yapýlmýþtýr.Ardýndan panelin soru,cevap ve tartýþma bölümü gerçekleþtirilmiþtir. Sinop Orman Bölge Müdür Yardýmcýsý Ýrfan Babayiðit tarafýndan "Panel Sonuç Bildirisi"nin okunmasýnýn ardýndan panel sona ermiþtir. Panele Belediye Baþkanlarý, Sinop Ýli Daire Amirleri yanýnda Sinop Orman Bölge Müdürlüðü personeli, Kastamonu, Bursa ve Zonguldak Orman Bölge Müdürlüðü'nden teknik elemanlarla, Sinop ORKOOP Baþkaný, orman köy kooperatif baþkanlarý, köy muhtarlarý ve vatandaþlar katýlmýþlardýr. 48