Tekstilde moda artık yeşil

1.Sayı, 2013
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Bu Sayıda
• Çin kimyasal ‘’kara
liste’’ yayınladı
• ITMA 2015’te
çevre dostu çözüm ve
uygulamalar
• Perakendeciler
kullanılmış giysi
satmaya teşvik ediliyor
• Önde gelen tekstil
markaları tedarik
zincirlerini arındırmaya
kararlı
• Sürdürülebilir
teknolojiler ve Acimit
Yeşil Etiket
• Teknolojik konular
• Dayanıklı dikişler
giysilerin verimli
sökülmesini sağlıyor
Genel Bakış
Tekstilde moda artık yeşil
Tüm tekstil üreticileri operasyonlarının
ve ürettikleri ürünlerin çevre üzerindeki
etkilerini iyi anlamalıdırlar. Eğer gönüllü
bir şekilde ‘temiz’ ve ‘yeşil’ olmazlarsa
müşterileri bunu talep edecektir.
Dünyanın lider teknoloji vitrini olan ITMA
bu konuda pozitif bir rol oynayacaktır.
ITMA, üreticilerin çevresel problemleri
farkına varmalarına yardımcı olmanın
dışında onlara bu problemlerin
çözümlerini ve teknolojik yardımı da
sağlayacaktır.
Bu sebepten dolayıdır ki ITMA fuarının
sahibi CEMATEX ‘ITMA Sürdürülebilirlik
Raporunu’ yayınlamaya karar vermiştir.
Rapor yılda 4 kere yayınlanacak ve
umuyoruz ki tekstil tedarik zincirindeki
tüm karar mercilerinin çevre ile ilgili
günlük sorunlarına çözümler sunacaktır.
Bu ilk sayıda Greenpeace’in Dünyanın
en büyük tekstil üreticilerini bile utandıran
ve tedarik zincirlerini arındırmalarını
sağlayan son kampanyasını inceliyoruz.
Bu oldukça başarılı kampanya terbiye
işlemindeki kirlilik üzerine odaklandı.
Adına by World Textile Information Network Ltd tarafından basılmıştır.
CEMATEX
PO Box 248
Newcastle upon Tyne
NE7 7WY, UK
Tel: +44 (0)7967 477305
Web: www.cematex.com
16 adet lider marka ve perakendeci
2020 yılına kadar tedarik zincirlerini
arındırmaya söz verdiler, ancak bunun
için hali hazırda gerekli tüm çözümler
mevcut değil.
Giderek daha fazla önem arzeden bir
diğer konu ise ‘’yaşam sonu politikası’’.
Atık miktarını azaltma konusundaki
baskı ve artan hammadde fiyatları
tekstil dünyasını kullanılmış kıyafetleri
tekrar kullanmaya veya geri dönüşüme
itiyor. Bu ticari fırsat geliştikçe teknoloji
de önündeki engelleri kaldırıyor. Artık
kullanılmış maddeler tedarik zincirine yeni
değerler katarak dahil oluyor.
Charles Beauduin,
Başkan, CEMATEX
www.cematex.com
Editör - John Scrimshaw
Tel: +44 (0)113 203 1259
Email: [email protected]
Asistan Editör - David Stevenson
Dizayn - Adam Gabriel
Web: www.wtin.com
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Sürdürülebilirlik Brifingi
Çin kirliliği kontrol etmek için
kimyasal kara liste yayinladi
Çin kimyasal kirliliği önlemek için 58 maddeden
oluşan bir ‘kimyasal kara liste’ yayınladı. Greenpeace
tarafından da memnuniyetle karşılanan bu 5 yıllık
plan toksik kimyasalların çevre ve yaşayanlar için arz
ettiği tehlikeleri öne çıkarıyor.
Çevre Koruma Bakanlığına (ÇKB) göre hükümet
2015 yılına kadar aşamalı olarak durdurulacak
ve tamamen yasaklanacak maddelerin listesini
çıkaracak. Bakanlık artık Çin’in kirliliği kontrol etmek
yerine tamamen yok etmek politikasına yöneldiğini
belirtti. İçinde Greanpeace’in detoks kampanyasının
hedefi olan tekstil endüstrisinin de bulunduğu yedi
Textile Exchange Organik
İçerikler Standartlarını
başlatıyor
The Textile Exchange (TE) Organik İçerikler
Standartlarını (OİS) başlatmak için, Materials
Traceability Çalışma Grubu aracılığı ile Outdoor
Industry Derneği ile (OIA) bir ortaklık kurdu.
Standartlar firmaların organik hammaddeleri
üretimin çeşitli evrelerinde takip etmelerini
sağlamak için ortaya konuldular. TE’ye göre
bağımsız kurumlar tarafından her tesis ve
nakliyat kontrol edilerek organik maddelerin diğer
maddelerle karışmadığından ve standartlara uygun
bir şekilde etiketlendiğinden emin olunacak.
OİS, organik pamuk takibini sağlamak için 2004
endüstri öncelikli olarak seçildi.
ÇKB kimyasalları üç bölüme ayırıp, onları
önümüzdeki 12 yıllık plan içinde çevreye verilecek
zararları önleme konusunda öncelikli maddeler olarak
deklare etti. Bazı maddeler birden fazla bölümde
yer aldılar.
İlk grup ‘’katlanarak artan risk’’ teşkil eden,
içinde Naylon, 6 içerikli Sikloheksan, deterjanlarda
kullanılan Oksiran, çözücü Trikloroetilen ve plastik
yumuşatıcı Dietil ftalat bulunan 25 kimyasaldan
oluşuyor. Bu maddelerin yarattıkları riskler kirlenmeyi
kaynakta önleyerek, maddelerle temas zamanını
azaltarak ve salım ve transfer sırasındaki kayıt ve
raporlama sistemlerini geliştirerek azaltılabilir.
İkinci grup kaza riski taşıyan 15 kimyasaldan
oluşuyor. Bu grup için tavsiye edilen önlemler
erken uyarı sistemleri, daha etkili risk yönetimi,
beklenmedik durum planları ve çabuk tepki veren
sistemler geliştirilmesi olarak belirtiliyor. Bu grubun
içindeki bazı kimyasallar ise şunlar; asit çeşitleri,
anilinler, esterler, Amonyak, Klor ve Hidrojen sülfit.
Son grup ise su veya hava kirliliğine yol açan 30
‘’özgün kimyasaldan’’ oluşmaktadır. Bu grubun
kullanımı önce azaltılıp daha sonra çevreye etkileri
detaylı bir şekilde incelendikten sonra, tamamen
ortadan kaldırılacaktır. Bu gruba Vinil klorür,
Akrilonitril ve Formaldehit gibi kimyasallar dahildir.
yılında kabul edilen OE 100 ve OE Blended
adlı standartların yerini alacak. OİS pamuk
dahil olmak üzere tüm materyaller için
geçerli olacak.
OİS şu anda ilgili merciler tarafından akreditasyon bekliyor. Bu süreç tamamlandığında
şirketler bağımsız kontroller için davet
edilecekler.
OİS protokolleri, firmanın kendisi, müşteri
yada tedarikçi ve bağımsız bir organizasyon
olmak üzere üç farklı kontrolden oluşacak
gözetim zincirini içinde barındıracak.
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Sürdürülebilirlik Brifingi
ITMA 2015’ te çevre dostu çözüm ve uygulamalar
Tekstil ve konfeksiyon endüstrilerin gelişmesi için hayati
olan sürdürülebilir yenilenme, Dünyanın önde gelen tekstil
ve konfeksiyon makinaları fuarı İTMA’da odak noktası
olmaya devam ediyor. ITMA 2011’de kazanılan ivme ile
Milano’da yapılacak ITMA 2015 in teması ‘ Sürdürülebilir
Yenilikçilik Sanatında Uzmanlaşın’ olacak.
ITMA 2015, yenilikçi teknolojilerin sürdürülebilir çevrecilik
için anahtar olduğu gerçeğinden yola çıkarak ziyaretçilere
ceşitli insiyatifler sunacak. Araştırma Geliştirme (AR-GE)
pavyonu, konferans ve workshoplar bu insiyatiflerden
sadece bazıları olacak.
CEMATEX başkanı Charles Beauduin’in sözleri ile;
‘’İnovasyon ITMA’nın DNAsının önemli bir parçası
olmuştur. Bu yüzden sürdürülebilir yenilikçilik ITMA
2015’te özellikle vurgulanacaktır’’. ‘’Endüstrinin önde
gelen oyuncularının bu insiyatifler aracılığı ile fuardan
maksimum yarar sağlamaları için gerekli bütün çabalar
gösterilecektir’’
Bu konudaki aktiviteler hakkında geniş bilgi yakın bir
tarihte açıklanacak.
ITMA artık global bir pazar
ve tek durak kaynak platformu
olmanın ötesine geçerek bir
bilgi paylaşım merkezi haline
gelmiştir.
Tekstil ve konfeksiyon
endüstrisinin önde gelen vitrini olan ITMA 2015’in 100,000
metrekareyi aşması ve 1400’den fazla katılımcıyı bir araya
getirmesi bekleniyor. ITMA 12-19 Kasım 2015 tarihlerinde
gerçekleşecek. Başvurular 15 Mayıs 2013 tarihinde
www.itma.com adresinde başlayacak.
Milan çevresinde konaklama imkanları şu anda
online olarak sunulmuş durumda. Detaylar www.itma.
com/hotelaccommodation.html adresinde bulunabilir.
Katılımcılar Itma 2015’in resmi acentası olan Ventana
ile temasa geçebilirler.
Bilgi ve güncellemeler için lütfen www.itma.com
sitesini ziyaret ediniz.
Alman tekstil geri dönüşüm kurallarını incelemek için konferans
25-26 Nisan tarihlerinda Avusturya’nın Viena şehrinde yapılacak 2. Uluslararası Tekstil Geri Dönüşüm
Konferansında tekstillerin geri dönüşümü işlemine daha katı kurallar getiren yeni Alman yasası tartışılacak.
Konferansın organizatörü olan İkincil Ham Madde ve Atık Yönetimi Federal Derneğine (bvse) göre tekstil geri
dönüşümü üyeleri sorumluluklarını çok ciddiye alıyorlar. Ama sorumluluklarını yerine getirmek gün geçtikçe daha
zor bir hal alıyor. Son aylarda endüstriyi en çok meşgul eden konu ise ticari toplamalara getirilen kısıtlamalar.
Bvse’nin müdürü Eric Rehbock firmaların bu yeni koşullar altında kaliteden
ödün vermeden işlerine devam etmelerini sağlayacak yeni stratejiler ve
politik opsiyonlar sunacak. Bvse tekstil geri dönüşümü için yeni bir kalite
etiketi uygulaması başlattı.
Organizasyon bvse ikinci başkanı ve tekstil geri dönüşüm bölümü
direktörü Michael Sigloch tarafından yönetilecek. Ana konuşmacı
Avusturya Tarım, Ormancılık, Çevre ve Atık Yönetimi bakanlığında bölüm
başkanı olan Christine Hochholdinger olacak. Konuşmanın ana teması
kaynakların verimli kullanılması için atık yönetiminin önemi olacak.
Diğer konuşmacılar: Gläser-Schewe-Schirmer firmasında avukat ve noter
olan Alexander Gläser
Yasaklayıcı uygulamalarla nasıl başa çıkılacağını gerçek hayattan
öreneklerle anlatacak. Thomas Gaiger, Uluslararası Geri Dönüşüm
Bürosunun (BIR) tekstil bölümü eski başkanı, Avusturya’da ki geri
dönüşüm ortamını anlatacak. Son olarak bvse basın sözcüsü Ilona
Michael Sigloch, bvse’nin tekstil geri dönüşüm bölümü
Schäfer müşteri anketinin sonuçlarını değerlendirecek.
başkanı
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Sürdürülebilirlik Brifingi
Perakendeciler kullanılmış
giysi satmaya teşvik ediliyorlar
Birleşik Krallıkta bulunan bir baskı grubu olan WRAP
(Atık & Kaynaklar Aksiyon Programı) perakendecilere
kendi markalarını, ve kullanılmış giysileri tekrar
satmalarını öneriyor. Bu şekilde giysilerin yaşam
süreleri uzayacak ve atık hacmi azalacak.
Grup tarafından yayınlanan ‘Giyim sektöründeki iş
modellerini için finansal yararların ölçümü ve kaynaklar
üzerindeki etkisi’’ başlıklı bir rapor konuyla ilgili yapılan
çeşitli çalışmaların sonucunda hazırlanmıştır. Rapor
yap-al-kullan-at modeline alternatifler üretmektedir.
‘Dünyanın Dostları’
raporu: Değerli
pamuk çöpe gidiyor.
Dünyanın Dostlarının (FoE) hazırladığı rapora
göre pamuk atılma veya yakılma metodları ile en
çok harcanan değerli maddeler arasında. Diğer iki
madde ise lityum ve aliminyum.
‘’Az aslında çoktur: Atık toplama, geri dönüşüm,
aliminyum, lityum ve pamuğun yeniden kullanımı
sayesinde kaynakların etkili kullanılması’’ başlıklı
rapor AB’nin belediye atıklarının %60 dan atma
veya yakma yolu ile kurtulduğunu ancak bu
sırada geri dönüşebilecek değerli maddelerin de
kaybolduğunu anlatıyor.
Konu tekstiller olunca Avrupa’nın her yıl çıkan
5.8 milyon ton atığın sadece %25 ini geri
dönüştürdüğünü görüyoruz.
FoE nin kaynak kullanımı aktivisti Ariadna
Rodrigo AB politikalarının acil bir şekilde
değişmesi gerektiğini savunuyor. Atıkları
azaltmak kaynakları arttırmanın kolay yollarından
biri diyen Rodrigo bu yolla karbon emisyonlarının
azaldığını, yeni iş imkanları yaratıldığını ve
ithal hammaddelere olan bağımlılığın da
azalacağını belirtiyor.
Her model dikkatlice analiz edilmiş ve modellere ilişkin
finansal avantajlar incelenmiştir.
Rapora göre incelenen 5 modelin içinde en avantajlısı
daha önceden sahibi olan giysilerin tekrar satılması
olarak belirtilmiştir. Kurulum masraflarının az olması ve
geri dönüşün çabuk olması nedeni ile yatırılan paranın
2,5 yıldan daha az bir sürede geri kazanılacağı ve
5-10 yıl içinde ise yatırıma çok iyi bir karşılık alınacağı
belirtilmiştir.
WRAP CEO’su Dr Liz Goodwin sözleri ile ‘’Bugünün
rekabetçi ortamında firmalar bir adım önde olmak için
nasıl iş yapmaları gerektiklerini iyi düşünmelidirler.
Geleneksel al-kullan-at metodu geliştirilebilir – özellikle
kullanılmış kıyafetlerden gelebilecek ticari değer göz
önüne alındığında … ’’
John Lewis’in satın alma müdürü Lucy Shaw, firmanın
sattığı kıyafetlerin çevreye olan etkisini azaltmaya kararlı
olduğunu ve bunun için yenilikçi çözümler üretmeye
devam edeceklerini belirtti. WRAP ile çalışmaya devam
etmeyi heyecanla beklediklerini söyleyen Shaw alternatif
ticari modelleri deneyeceklerini ekledi.
BGMEA çevre ile uyumlu
konfeksiyon fabrikalarını
belirledi
25 fabrikanın çevreye uyumlulukları Bangladeş
Konfeksiyon Üreticileri ve İhracatçıları Derneği
(BGMEA) ve Güney Asya Girişim Gelistirme Kurumu
(SEDF) tarafınan tescil edildi.
2 senedir devam eden bir programın parçası olarak bu
25 fabrikayı BGMEA ve SEDF ortak kararla seçtiler. Bu
iki sene içinde yıkama, boyama ve terbiye alanlarında
faaliyet gösteren 250 firma incelendi.
Ödül kazanan firmaların bazıları; Apex Spinning,
Dird Composite Textiles, Fakir Knitwears, Interstoff
Apparels, Knit Concern, Meghna Knit Composite, Zaber
ve Zubair Fabrics ve Dyeing Square Knit Fabrics.
2011 de hayata geçen program atık su yönetimi, hava
emisyonu, kimyasal ve tehlikeli madde yönetimi ve
çamur yönetimi konularına eğildi.
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
İçyüzü
Lider Tekstil Markaları Tedarik Zincirlerini
Arındırmaya Kararlı
David Stevenson
Greeanpeace aktivistleri 2020 yılına kadar tüm tehlikeli maddeleri temizleyeceğini belirten
Levi’s ‘ın Kopenhag’daki dükkanına teşekkür mesajı verdi.
Geçtiğimiz aylar içinde bir çok
büyük moda evi, marka ve perakendiciler Greenpeace in ‘Detoks’
kampanyasına katılıp, 2020
yılına kadar bütün sağlığa zararlı
kimyasalları tedarik zincirlerinden
kaldırmayı kabul ettiler.
Hızla büyüyen uluslararası
kampanyalarında etkisi ile 16 lider
marka - Nike, Adidas, Puma, H&M,
M&S, C&A, Li-Ning, Zara, Mango,
Esprit, Levi's, Uniqlo, Benetton,
Victoria's Secret, G-Star Raw ve
Valentino - konsepte kendilerini
adadılar.
2011 yılında başlatılan Detoks
kampanyasının amacı global
markalar ve tedarikçileri ile su kirliliği
arasındaki ilişkiyi açığa çıkarmaktı.
Üretici ülkelerdeki saha çalışmaları ve
araştırmalar marka ürünler üzerinde
yapılan testler ile birleşince şok edici
sonuçlar ortaya çıktı.
Örneğin yakın zamanda yapılan bir
Greenpeace çalışması perfluorinate
ve polyfluorinate kimyasallarının
(PFC) zehirli olduğu bilinen diğer
Koruyucu elbiseler içindeki Greenpeace aktivistleri New York’da Hermes’i ‘’temizliyor’
kimyasallar ile birlikte kadın ve
çocuk giysilerinde kullanıldığını
ortaya çıkardı.
‘Her türlü hava için kimya’ başlıklı
çalışma için görevlendirilen bağımsız
bilimadamları Jack Wolfskin, The
North Face, Patagonia, Kaikkialla
ve Marmot markalarının ürünlerinde
zehirli perfluorooctanoic acit (PFOA)
kalıntılarına rastladı.
Detoks kampanyasının bir parçası
olarak Haziran – Eylül 2012 tarihleri
arasında bağımsız labaratuarlar
hava koşullarına dayanıklı ceket ve
pantalonları test etti.
PFC ler Detoks kampanyasının
öncelikli maddeler listesinde
bulunmakta. Bazı PFC lerin üreme
sistemini ve iç salgılarımızı negatif
etkilediğini biliniyor.
Testler sırasında 14 örnekte PFC
ye rastlandı. 5 örnekte yüksek
oranda PFOA bulundu. 6 örnekte ise
yüksek oranda flurotelomer alkoller
(FTOH) bulundu.
Greenpeace tarafından alınan
numuneler ünlü markaların açık
hava giysileriydi. Almanya’dan 9,
İsviçre’den ve Avusturya’dan 2 şer
ceket alınmıştı. Zimtstern’den alınan
bir kıyafet ise Greenpeace için
özel yapılmıştı. Zimtstern ceketi ve
Fjällräven’den alınan bir ceket temiz
sonuç verdi. Giysilerin üzerindeki
etiketlere göre 14 numunenin 11’i
Çin’de yapılmıştı. Kalan 3 ürün ise
Endonezya, Vietnam ve Ukrayna’da
üretilmişti.
Labaratuar sonuçları 14 numunede
PFC kalıntıları olduğunu gösterdi.
Sonuçlar etiketlerde yazan bilgilerden
bağımsızlardı.
Özellikle zararlı maddeleri kullanmamaya özen gösteren Fjällräven ve
Zimtstern ceketlerinde bile az da olsa
fluorin kimyasallarına rastlanmıştır.
Ancak bu ceketlerde bulunan
PFC izlerinin nereden geldiği kesin
değildir. Greenpeace’e göre PFC ler
kalıcı ve yayılganlardır, bu yüzden
temiz üretim gerçekten zor olacaktır.
Greenpeace toksik madde
mücadelecisi, Dr Kirsten Brodde
bütün numunelerde PFC
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Perakendeci Migros’un Zürih şubesine poster yapıştıran aktivistler ayrıca tehlikeyi belirtmek için sembolik kordon çektiler.
bulacaklarını düşünmediğini
belirti. Brodde’ye göre PFC
kullanmadıklarını iddaa eden
Fjällräven gibi firmaların ürünlerinde
bile toksik maddeye rastlanması
tedarik zincirinin yeterince şeffaf
olmadığının bir kanıtı.
Bu araştırmada yer alan
firmaların şimdiki problemi bir
sonraki adımlarının ne olduğu.
Jack Wolfskin PFC probleminin
boyutlarını bildiğini ve bundan sonra
sadece PFC içermeyen maddeler
kullanacağını belirtti.
Ayrıca 2009 yılından beri PFOA
içermeyen ürünlere de geçiş yapan
Jack Wolfskin ve 2014 yılı itibari ile
hiç bir su geçirmez ürününde PFOA
kullanmayacağını ancak bugün
itibarı ile Greenpeace’in bütün
taleplerini karşılayamayacağını
da ekledi.
PFC ler ‘C numarası’ ile kategorize
edilirler. Bu numara ne kadar büyük
olursa madde o kadar problemlidir.
Örneğin C14 C8 den daha kötüdür.
Raporda adı geçen bir diğer
firma olan Marmont çalışmalardan
memnun olduğunu ve su geçirmez
ürünlerinde C8 flurokarbonlar
yerine C6 flurokarbonlar
kullanacağını belirtti.
Marmont’a göre C6 PFOA
içermediği için çevre için en sağlıklı
alternatif. 2013 baharına kadar firma
su geçirmeyen ürünlerinin %65 ini
C6 seviyesine çekmiş olacak.
Fjällräven ‘Her hava için Kimya’
çalışmasının sonuçların kendilerini
çok şaşırttığını ve özellikle Eco-Trail
marka ceketlerinde PFC izlerine
rastlanmasına inanamadıkları belirtti.
Sonuçlar açıklandığından beri
firma Greenpeace ile çözüm odaklı
görüşmeler içinde.
Patagonia yaptığı açıklamada artık
ürünlerinde PFOA veya benzeri
zararlı kimyasallar bulunmadığını
belirtti. Buna ek olarak uzun ömürlü
su çekmez teknolojilerini (DWR)
kullanacağını ve tüm kumaş ve
ürünlerinin PFOA dan arınacağını
söyledi. Patagonia’ya göre DWR
Oslo Zara’da Detoks ‘faaliyet günü’
Milan moda haftası sırasında bir Greeanpeace aktivisti
Sforzesco Kalesinin duvarında dikey bir podyum yürüyüşü
yaparken.
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
lerin %40 ı yakın bir zamanda C6
seviyesine çekilecek.
Rapor ayrıca florinden
arınmış teknolojilerinde gittikçe
yaygınlaştığını belirtiyor. Berlin
Üniversitesi Uygulamalı Bilimler
(HTW) bölümü bu alternatiflerin
performanslarını belgeledi.
PFC den arınmış, uzun ömürlü
su çekmez (DWR) teknolojileri
konusunda öncü, Almanya patentli
Sympatex Technologies firmasi
ortakları Rudolf Chemie ile beraber
Bionic Finish Eco teknolojisini 2008
yılında sektöre sundu.
Sympatex Technologies firmasının
AR-GE bölüm başkanı Dr Martin
Mayershofer’e göre DWR’ler ikiye
ayrılıyor; PFC li olanlar ve PFC siz
olanlar. Dr Mayershofer hedeflerinin
C0 kimyasını yakalayıp geniş bir
şekilde kullanılmasını sağlamak
olduğunu söyledi.
Greenpeace açık hava giysileri
endüstrisinin kendisine olduğundan
daha iyi bir imaj çizdiğini, çevre
dostu olduklarını iddaa ettikleri
halde yapılan araştırmalar sonucu
söylenenler ile aksiyonlar arasında
uyuşmazlıklar olduğunu belirtti.
Dr Brodde amacın endüstriyi
tehtid etmek olmadığını, tam tersine
Detoks programına katılarak çevreye
sıfır zarar veren ürünlerin üretilmesi
için atılacak adımların arayışı
olduğunu belirtti.
Yeşiluzantı
Sürdürülebilir Teknolojiler
ve ACIMIT Yeşil Etiket
Sandro Salmoiraghi, Baºkan, ACIMIT
Ekonomik büyüme ve çevreciliği birleştirmek bütün
endüstriler için uzun süredir ortak bir hedef haline
gelmiştir. Gelecek nesillerin refah seviyelerini arttırmak
için sürdürülebilir gelişimi amaç gütmek tüm global
üreticiler için hayati önem taşımaktadır.
Son kullanıcının ruh halini yakalamaya odaklı olan
tekstil ve moda endüstrisi, her zaman tek sesli veya
istikrarlı bir biçimde olmasada, sürdürülebilir gelişimi
sağlamak için kendi standartlarını yaratmıştır. Moda
ve sürdürülebilir ürünler her zaman el ele gitmişlerdir.
Üretimdeki işlemler yeni yaratılan modellerin hesaplı,
güvenilir, esnek olmalarının yanısıra sürdürülebilir
olmaları için hayati önem arz etmektedir.
Bu sebepten dolayı İtalyan tekstil makina üreticileri
en son teknolojileri kullanarak, çevresel sürdürülebilirlik arz eden, kaynakları en orantılı şekilde
tüketen, enerji ve hammade kullanımını en aza indiren
makinalar üretmektedirler.
Uluslararası seviyede ortak standartların yokluğu
göz önüne alındığında, üreticilerin sürdürebilirlik
kavramına olan bağlılıkları ve farkındalığı arttıracak
insiyatifler göstermeleri çok önemli hale gelmiştir.
ACIMIT 2010 yılında, üretim spesifikasyonları çevreye
az etki eden, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularına
önem veren tekstil makina ve sistem üreticilerini
hedef alan ‘’Sürdürebilir Teknolojiler’’ projesini lanse
etmiştir. Tekstil makinalarının enerji harcamaları ve
çevresel perfomansları
ölçülüp, standartları
tutturan makinalara
‘’Yeşil Etiket’’
yapıştırılmaktadır.
Spesifikasyonlar
makinanın ‘’Karbon
Ayak İzi’’ ölçümlerini de
kapsamaktadır.
ACIMIT’in
websitesinde (http://www.acimit.it/pub/E-sustainable.
htm) proje ile ilgili detaylı bilgileri ve projeye katılan
makina üreticilerinin detaylarını bulabirsiniz. ‘Sürdürülebilir teknoloji’ projesinin tüm gereklerini yerine getiren
bu firmalar artık ‘’Sürdürülebilir Teknoloji Sağlayıcıları’’
olmuşlardır.
Gelecek jenerasyonlara bırakacağımız Dünyanın
kalitesi bugün alacağımız kararlara ve kaynakların
hala sınırsız olduğu ilizyonu altında işleyen ekonomik
ve üretim sistemlerimizi ne kadar iyi yönettiğimize
bağlı olacaktır. Aslında su, enerji ve hammadde
kaynaklarının ne kadar kısıtlı olduğunu ve çevremizin
sürekli artan atık ve emisyon salınımına daha fazla
kayıtsız kalamayacağını biliyoruz. Amacımız bir
yandan üretim sistemlerindeki kalite ve verimliliği
arttırırken bir yandan da çevreye saygı gösteren
işyerlerini desteklemektir.
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Teknolojik Konular
Brazzoli’den halat
boyamada tasarruf
fırsatları
İtalya’nın Brazzoli firması InnoEcology
halat boyama makinasının ‘’Yeşil
Etiket’’ versiyonunu üretti. Bu
versiyon su, buhar, enerji ve kimyasal
kullanımını azaltmakla kalmayıp
ürün kalitesinden ödün vermeden
verimliliğide arttıracak. Bir örnek
ısı korunumu çatı bölümünde
yıkama işlemleri 60 derecenin
havaya’’ ısı değişimcisi sayesinde
%15-30 olan hata payı sadece
yer alan, kompakt ‘’havadan
gerçekleşmekte. Bu sistem egzostan
gelen enerji ile stentera gelen temiz
havanın %60 ını ısıtır ve üretim
koşullarına göre %10 ile 30 arasında
enerji tasarrufu sağlar.
www.monforts.com
teknoloji ile 28 lt su istemekte. Karbon
Jeanologia
nano-köpüklerle
yumuşuyor
CO2 ye düşürüldü. Bu 1 t-shirt için
başkanı Enrique Silla Amerika’nın
vermek gerekirse 2011 yılında kilo
başına 35 lt su isteyen jarse yeni
üstünde ısı istemezken normalde
%5 dir. Bu teknoloji ile su ve enerji
kullanımı yarı yarıya azalmaktadır.
www.huntsman.com/textile_effects
Dijital yatırımlar
Miroglio’da CO2
salınımını azalttı
Miroglio Tekstil tarafından süper
hızlı MS-LaRio baskı makinası baz
alınarak üretilen E.Volution platformu
ayak izi bir kilo kumaş başına 1.51kg/
İspanyol Jeanologia firmasının
0.5 kg/CO2 anlamına gelmekte.
www.brazzoli.com
Las Vegas şehrinde gerçekleşen
Alliance su
kullanımını azalttı
Kumaşları ‘nano köpükler’ kullanarak karşılaştırıldığında %90 daha az CO2
Fransız Alliance tekstil makinaları
yakın zamanda Hindistan’da su
kullanımını azaltmak için hava
teknolojisi kullanan yeni boya
makinasını tanıttı. Bu yeni low-liquorratio Riviera Eco+ Green singüler
tüplü makine her devirde kumaşı
yeniden düzeltmek için hava
kullanıyor. Bu şekilde özellikle
narin kumaşlarda kırışıklıklar
önleniyor. Hava kumaşın naklinde
kullanılmıyor.
www.alliance-mt.com
Monforts ısı kurtarma
sistemi sunacak
Magic Show’da yeni ürünleri
olan E-Soft teknolojisini tanıttı.
basılarak anlatıldı. Sensient Imaging
Teknoloji tarafından geliştirilen
mürekkep seti serigrafi baskı ile
salınımı sağlar ve aynı zamanda su
bir atık bırakmamaktadır. Teknoloji
litreden 0.5 litreye düşürürür. Miroglio
sarfiyatı yapmakta ve çevreye hiç
sudan %98, kimyasallardan %80
ve enerjiden %79 tasarruf sağlar.
Bir başka yeni teknoloji olan
eco-yıkayıcı – G2 atmosferden aldığı
oksijeni kullanıp %50 su ve enerji,
%60 ise kimyasal tasarrufu sağlar.
www.jeanologia.com
Huntsman düşük
derecede boyama
serisini genişletiyor
kullanımını da her linear metre için 1
2014 yılında tamamen dijital baskıya
geçmiş olacak.
www.msitaly.com
Rhodia geri
dönüştürülmüş
polyamid mikrofiberleri
piyasaya sürdü
Belçika’nın Solvay Grubunun ticari bir
kolu olan Rhodia ve iş ortağı Fulgar
aparel aplikasyonları için Q-nova
Huntsman Tekstil Efektleri polyreaktif adında sürdürülebilir bir polyamid 6.6
boyama serisi Avitera SE’yi yeni
mikrofiberi piyasaya sürdüler. Q-nova
Light Red grubu ile genişletiyor.
Monforts kısa bir süre içinde
kurtarma sistemi uyarlayacak. Bu
renk spektrumu sunuyor.
yeni makinalarda zaten var olan
Avitera SE Huntsman’ın egzos
Montex stenterları için yeni bir ısı
donuk renklerde geniş bir
sistem halen var olan kullanıcıların
2010 da piyasaya çıkan
sağlayacak. Yeni stenterların
çevresel yararları açılışta üstüne
yumuşatan bu teknoloji minimum su
Yeni mavimsi kırmızı boyalar
enerji kazançlarına ulaşmalarını
piyasaya sürüldü. Dijital baskının
aplikasyonlarında kullandığı en
önemli teknolojisi. Boyama ve
eriyik savurma işlemi baz alınarak
üretilmiştir. Bu işlem %99 oranında
geri dönüştürülmüş polyamid üretme-
ktedir. Yararları arasında yumuşaklık,
ipeksi dokunuş, kolay boyanma,
canlı renkler, rahatlık ve elastikiyet
sayılabilir.
www.rhodia.com
ITMA Sürdürülebilirlik Bülteni
Coda
Dayanıklı dikişler giysilerin
verimli sökülmesini sağlıyor
Yenilikçi bir teknoloji olan Wear2,
giysilerin yaşamlarının sonunda
sökülüp parçalara ayrılmasını sağlar.
Bu özellik başta iş elbiseleri sektörü
olmak üzere tüm konfeksiyon
üreticeleri için ürünlerini daha karlı
hale getirme fırsatını sunar.
Wear2, Birleşik Krallık Teknoloji
Strateji Kurulu tarafından kurulmuş
olan SUSCORP projesi kapsamında
geliştirilmiştir. Halen patent bekleyen
teknoloji, dikişlerin etrafındaki
kumaşa zarar vermeden sökülmesini
sağlamaktadır.
SUSCORP Leeds Üniversitesi,
C-Tech Innovation, George at Asda,
Oxfam Waste Savers ve The Royal
Mail Limited’in de içinde bulunduğu
ortaklar grubundan oluşmaktadır.
Konsorsiyum bir iplik üreticisi olan
Maderia UK firmasını da içinde
bulundurmaktadır. Ortaya çıkan
teknoloji, fikir mülkiyet hakları sahibi
olan C-Tech Innovation ve Leeds
Üniversitesine ait Research Institute
(NIRI) tarafından Wear2 adı altında
pazarlanmaktadır.
NIRI burs müdürü Dr. Andrew
Hewitt’in sözleriyle ‘’ Bu proje
orijinal olarak iş elbiselerinden
markaların sökülmesi ve ticari
değeri olan satılabilecek ve tekrar
kullanılabilecek giysiler üretilmesi
için başladı. Ancak bu teknolojinin
aynı zamanda düğme, fermuar ve
etiketleri sökebileceği ya da tüm
elbisenin parçalara ayrılmasını
sağlayabileceğini farkettik"
‘’Bu söküm işlemi için en az normal
iplikler kadar sağlam olan özel bir
iplik kullanmaktayız – bu ipliğin
kalitesi test, üretim ve kullanım
aşamalarında kanıtlanmıştır.
NIRI’de ödenek müdürü olan Dr Andrew Hewitt’e göre wear2
tekrar kullanılabilecek ve kar sağlayacak hammaddeler
sağlar – ürün hayatının sonuna gelmiş bile olsa.
‘’Bu iplik boyama işlemine benzer
bir sistemle işlenir. Kullanım
hayatında normal bir iplik olarak
davranırken söküm işleminde
mikrodalgaya girer.’’
NIRI’ye göre bu mikrodalgalama
metodu tamamen amaç odaklı, az
masraflı, güvenli bir metoddur ve
mutfaklarda kullanılan mikrodalgalardan daha düşük yoğunlukta
işlem görür.
Dr Hewit’e göre: ‘’Mikrodalgalar
ipliği ısıtır, bunun sonucunda
iplik parçalara ayrılır ve elbisenin
sökülmesi sağlanır.’’
Wear2 ipliklerini ısıtırken
mikrodalga kumaşı yakmaz ve
kısa bir yıkama döneminden sonra
dikişler tarafından bırakılan en küçük
izler bile yok olur.
Ürünün geliştiricileri iş elbiseleri
üreticilerinin ‘vergi’ etiketlerini
ve logoları kolaylıkla ve hesaplı
bir biçimde sökebileceklerini
,böylece kullanılmış kıyafetlerin
yok edilmesi sırasında oluşan
güvenlik endişelerinin ortadan
kalkacağını belirtiyorlar. Parçalama,
atma veya yakma gibi metodların
yerine kıyafetler tekrar kullanılmak
üzere ‘markasızlaştırılabilir’ ve
kullanılmamış ürünler yeniden
markalandırılabilir.
Wear2’den hem üreticilerin hem
de geri dönüşümcülerin yararlanabilmesi için NIRI ve C-Tech
Innovations geri dönüşüm uzmanları
ve konfeksiyon perakendecileri ile
teradik zincirini geliştirmek için halen
diyalog içindedir.
Dr Hewit’e göre bu işten en çok
yarar sağlayacaklar çalışanlarına
üniforma yada benzeri markalı
giysiler veren işyerleri olacak.
Wear2’yi kullanarak hayatının
sonuna gelen kumaşları parçalamak
yerine,markalarını söküp, tekrar
satabilirler. Özellikle parçalanan
atıkların değerinin tekrar
satılabilecek bütün bir giysiye göre
çok daha düşük olduğu düşünülürse
bu sistemin ekonomik yönden
katkıları açıktır.
SUSCORP projesi bu eşsiz
teknolojiyi 3 yılda geliştirdi. Wear2
teknolojisini kullanarak artık yeni
bir hammade kaynağı yaratılmış
oldu. Hayatlarının sonunda tekrar
kullanılabilecek ve hatta satılabilecek
ürünler karlılığı arttıracaktır. Dr
Hewitt ‘’Şu anda wear2 yi ticari hale
getirmeye çalışıyoruz. Kumaştan
kumaşa değişmesine rağmen şu
anda parça başına düşen premium 1
penny. Bunu azaltmaya çalışıyoruz.
Ben ve projeye dahil her kuruluş
Wear2 den gurur duyuyor’’ diyerek
sözlerini tamamladı.