Detaylı Bilgi ve Tam Sonuç Raporu için tıklayınız.
Transkript
Detaylı Bilgi ve Tam Sonuç Raporu için tıklayınız.
Yüksek Kaliteli Zeytinyağı Üretimi İçin Değişik İşlem Tekniklerinin Araştırılması/Geliştirilmesi Proje No: 105 O 461 Prof.Dr. Nihat YILDIRIM Prof.Dr. Fahrettin GÖĞÜŞ Prof.Dr. Saadettin KAPUCU Doç.Dr. Gülsün Akdemir EVRENDİLEK HAZİRAN 2009 GAZİANTEP I ÖNSÖZ Bu projede dünyada ve Türkiye’de üretimi, tüketimi ve sağlık açısından önemi her geçen gün artan zeytinyağının daha farklı metodlarla ve daha kaliteli üretilebilmesi için zeytinyağı üretim teknolojisi yeniden incelenerek ilgili üretim aşamalarında gerekli araştırma çalışmaları yürütülmüştür. Yapılan çalışmalar neticesinde zeytinin kırılması ve yağın hamurdan ayrılması işlemleri ile ilgili olarak patentlenebilir bazı geliştirmeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan deneysel çalışmalar sayesinde özellikle yeni geliştirilen yağ ayırma işlemi ile sağlıklı zeytinden bilinen diğer yağ ayırma işlemlerine göre daha basit metodla, daha kısa sürede ve daha kaliteli yağ elde edilebildiği tespit edilmiştir. Her iki tasarım (kırıcı ve yağ ayırıcı) içinde ulusal ve uluslar arası patent başvurusu yapılmış olup tescil işlemleri devam etmektedir. Klasik pres sisteminin yarı sürekli hale getirilmesi için denemeler yapılmış ve yeni tasarım önerileri getirilmiştir. Vakum ve ultrasonik titreşim denemelerinde umulan sonuçlar elde edilemezken atımlı elektrik alanı (PEF, pulsed electric field) denemelerinde verim artışı elde edilmiştir. Bu proje TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir. II İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Zeytin ve zeytinyağı 2.1 Tarihçe 2.2 Zeytin 2.3 Zeytinyağı 1 3 3 4 7 3. Zeytinyağı üretim teknolojileri 3.1 Kesikli üretim sistemleri 3.2 Sürekli üretim sistemleri 3.3 Yağın su ve tortudan ayrılması işlemi 10 11 12 13 4. Zeytin hamurunun hazırlanması (zeytin kırma) işlemleri 4.1 Geleneksel kırma yöntemi 4.2 Modern kırma yöntemi 15 15 16 5. Zeytin hamurunun yoğrulması/olgunlaştırılması işlemleri 5.1 Geleneksel yoğurma yöntemi 5.2 Modern yoğurma yöntemi 17 17 17 6. Hamurdan zeytinyağının (sıvı fazın) ayrılması işlemleri 6.1 Statik basınç uygulama yöntemi 6.2 Dinamik/yüksek devirli merkezcil kuvvet uygulama yöntemi 6.3 Akışkanların yüzey gerginliği farkını kullanma yöntemi 19 19 20 22 7. Zeytin hamurunun hazırlanması konusunda yapılan çalışmalar 7.1 Mevcut yöntemlerin karşılaştırması 7.2 Önerilen yeni hamur hazırlama tekniği 7.2.1. Zeytin Ve Zeytin Çekirdeği Kırma Deneyleri 7.2.1. Yeni Zeytin Kırıcı Tasarımı 7.3 Yeni hamur hazırlama tekniği ile elde edilen sonuçlar 7.4 Tartışma 25 25 28 29 33 40 44 8. Hamurdan zeytinyağının ayrılması konusunda yapılan çalışmalar 8.1 Mevcut sistemler ve iyileştirme çalışmaları 8.1.1 Statik basınç uygulama yöntemi 8.1.2 Akışkanların yüzey gerginliği farkını kullanma yöntemi 8.1.2.1. Yeni yağ ayırıcı tasarımı 8.1.2.2. Deneysel çalışmalar ve sonuçlar 8.2 Yeni sistemler ile yapılan çalışmalar 8.2.1 Vakum yardımıyla yağ ayırma çalışmaları 8.2.2 Ultrason yardımıyla yağ ayırma çalışmaları 8.2.3 Atımlı elektrik alanı yardımıyla yağ verimi artırımı çalışmaları 45 47 49 61 64 68 99 99 104 107 9. Tartışma ve sonuçlar 10. Kaynakça 11. Ekler 113 117 119 III Tablo Listesi Tablo 2.1. Türkiye Zeytin Üretimi Tablo 2.2. Türkiye’nin yıllara göre Zeytin ve zeytinyağı Üretimi Tablo 2.3. Türkiye ve dünyada zeytin ve zeytinyağı verileri Tablo 7.1 Farklı kırma sistemleri ile kırılan ve üç-fazlı dekantörden elde edilen yağlara ait bazı özellikler Tablo 7.2 Statik zeytin kırma deneyleri sonuçları Tablo 7.3 Dinamik zeytin kırma deneylerinin parametreleri Tablo 7.4 Çekiçli kırıcı ve dişli kırıcı ile çekilen zeytinlerin deney sonuçları Tablo 7.5 Çekiçli kırıcı ve taş kırıcı ile çekilen zeytinlerin deney sonuçları Tablo 7.6 Çekiçli kırıcı ve et makinası kırıcı ile çekilen zeytinlerin deney sonuçları Tablo 8.1 Zeytinyağı çıkarmak için kullanılan baskı ve 3-fazlı dekantör sistemlerinin ortalama yağ verimleri ve bazı kalite karakteristikleri Tablo 8.2 Zeytinyağı çıkarmak için kullanılan pres, 3-fazlı dekantör ve Sinolea sistemlerinin ortalama yağ verimleri Tablo 8.3 Değişik yağ ayırma metodları ile elde edilen naturel zeytin yağlarının özellikleri ve değerleri Tablo 8.4 Model pres ile yapılan deneylerde hamur basıncının yağ verimine etkisi Tablo 8.5 Sabit basınç altında hamur kalınlığının yağ ayırma verimine etkisi ve hamur sıkışma oranları Tablo 8.6 Hamur arasına metal levha/plaka yerleştirilmesinin teorik yağ verimine etkisi Tablo 8.7 Konik pres ile yapılan deneylerin yağ verimleri Tablo 8.8 Nizip yağlık zeytin hamuru (5000gr hamur, %23 yağ ve %40 neme sahip) ile yapılan deneyde yağ ayırmanın zamana göre değişimi Tablo 8.9 Nizip yağlık zeytin hamuru ile yapılan yağ ayırma ön deneylerinin sonuçları Tablo. 8.10 Aydın zeytinin değişik şartlardaki yağ ayırma deney değerleri Tablo 8.11. Edremit zeytinin değişik şartlardaki yağ ayırma deney değerleri Tablo 8.12. Nizip yağlık zeytinin yağ ayırma deney değerleri Tablo 8.13 Orta ölçekli sızma ünitesi ile yapılan deney sonuçları Tablo 8.14. Filtreli malakse tankında yapılan vakum deneylerdeki yağ verimi Tablo 8.15 Farklı nem değerlerindeki hamurların vakum deneyleri IV Şekil Listesi Şekil 2.1 Zeytin ağacının anavatanı Şekil 2.2 Anadoluda’ki eski zeytinyağı üretim tesisi kalıntıları ve modeli Şekil 2.3 Zeytin ağacı ve zeytin meyveleri örnekleri Şekil 2.4 Zeytin tanesinin (kesitinin) kısımları Şekil 2.5 Türkiye’ de zeytin üretimi alanları Şekil 2.6 Zeytinyağının kalitesine ve verimine etki eden faktörler Şekil 3.1 Zeytin hazırlama ve zeytinyağı temel üretim aşamaları Şekil 3.2 Kesikli üretim sisteminde kullanılan taş kırma ve yoğurma ile pres işlemleri Şekil 3.3 Eski taş kırıcı ve vidalı pres için örnek resimler Şekil 3.4 sürekli üretim sistemlerinin işlem aşamaları ve makine yerleşim düzeni Şekil 3.5 Dik santrifüj Şekil 4.1 Değişik taş kırcılardan örnekler Şekil 4.2 Çekiçli ve pimli metal kırıcılar Şekil 5.1 Taş yoğurucular için örnekler Şekil 5.2 Metal yoğurma tankı ve helezonu Şekil 6.1 Vidalı ve hidrolik preslerde sıkılan hamur torbaları Şekil 6.2 Presleme ile yağın ayrılması işlem basamakları Şekil 6.3 Yüksek devirli dekantör sistemi Şekil 6.4 3-fazlı dekantör ile yağın ayrılması işlem basamakları Şekil 6.5 2-fazlı ve 3-fazlı dekantör sistemlerinin karşılaştırmalı işlem basamakları Şekil 6.6 Sıvıların yüzey gerginliği farkı ile ayrılması işlemi örneği Şekil 6.7 Sinolea sisteminin yalayıcı bıçakları ve tarayıcı/karıştırıcı kanatları Şekil 6.8 Sinolea tankının dışında damlayan yağ damlaları Şekil 7.1 Metal kırıcıların çeşitleri Şekil 7.2 İtalyan tipi düşük hızlı kırıcı Şekil 7.3 Zeytin ve çekirdek kırmak için kullanılan deney düzeneği Şekil 7.4 Zeytin ve çekirdeğin statik kırma deney grafikleri Şekil 7.5 Dinamik zeytin kırma kuvveti ölçüm düzeneği Şekil 7.6 Dinamik zeytin kırma kuvveti ölçümü Şekil 7.7 Dinamik deneylerde kullanılan kırılmamış ve kırılmış zeytinlerin resimleri Şekil 7.8 Zeytin kırıcı olarak dişli çifti Şekil 7.10 Çoklu plakalardan oluşan iç dişlinin hamur geçiş aralıklar Şekil 7.9 İç diş ve dış diş olarak çalışan kırıcı tasarımı Şekil 7.11 Çoklu plakalardan oluşan iç dişlinin keskin kenarları ve geçiş aralıklar Şekil 7.12 Yeni tasarlanan dişli tip kırıcının genel görünüşü Şekil 7.13 Yeni tasarlanan dişli tip kırıcının kırma işleminin bilgisayar benzetimleri Şekil 7.14 Yeni tasarlanan dişli tip kırıcının prototip imalatının görüntüleri Şekil 7.15 Dişli tip kırıcının bilgisayar benzetimleri ile prototip gerçek görüntülerinin karşılaştırılması Şekil 7.16 Dişli tip kırıcının çalışması ve elde edilen hamurun görüntüsü Şekil 7.17 Deneme çalışmalarında kullanılan kırıcı çeşitleri Şekil 7.18 Et makinası kırıcının elek/süzek deliklerinin tıkanması Şekil 7.19 Değişik kırıcıların çekirdek parçacıkları tane iriliği dağılımı Şekil 8.1 Yoğurma süresinin ve sıcaklığının 3-fazlı dekantör sisteminde işlenen kolay ve zor hamurların yağ verimleri üzerine etkisi V Şekil 8.2 Silindir-piston tipi model pres ve bu presin sıkıştırılmasında kullanılan basma düzeneği Şekil 8.3 Yağ veriminin basınç ile değişimi Şekil 8.4 Yağ veriminin hamur kalınlığı, özgül basınç ve zaman ile değişimi Şekil 8.5 Artan basınç değerleri altında hamur kalınlığının sıkışma oranları Şekil 8.6. Model konik pres deneme çalışmalarından görüntüler Şekil 8.7 Model konik pres arabasının deney öncesi ve sonrası görüntüleri Şekil 8.8 Model konik pres sisteminin bilgisayar tasarım çalışmaları Şekil 8.9 Model konik pres sisteminin bilgisayar tasarımı detay ve montaj görüntüleri Şekil 8.10 Perkolasyon ve 3-fazlı dekantör ile yağın ayrılması Şekil 8.11 Perkolasyon sistemi ile yağ ayrılması Şekil 8.12 Sinolea sisteminin yalayıcı bıçakları ve tarayıcı tarak sistemi Şekil 8.13. Geleneksel ve modifiye edilmiş malakse tankı Şekil 8.14. Yeni yağ ayırma sisteminin parçaları ve çalışma prensibi Şekil 8.15 Yeni yağ ayırma sisteminin model çalışmaları Şekil 8.16. Yeni yağ ayırma sisteminin ön deneme çalışmaları Şekil 8.17 Yeni sistem ile zamana bağlı yağ ayırma grafikleri Şekil 8.18 Nizip yağlık zeytin ile yapılan yağ ayırma deneylerinin sonuçları Şekil 8.19 Zor ve kolay zeytinlerin yağ ayrılmasına örnek denemeler Şekil 8.20 Değişik çeşit zeytinlerin yeni sistemle ayrılmış yağ numuneleri Şekil 8.21 Vakum destekli nem uzaklaştırma düzeneği Şekil 8.22 Vakum destekli cihazın sıvı fazda performans deneme çalışmaları Şekil 8.23 Vakum destekli cihazın katı fazda performans deneme çalışmaları Şekil 8.24 Vakum işlemine tabii tutulan zeytin taneleri Şekil 8.25 Zeytin hamurlarının vakum altında nem uçurma deneyleri Şekil 8.26 Aydın çeşidi zeytinin yağ ayırma denemeleri Şekil 8.27 Aydın çeşidi zeytinlerde nem oranının yağ numunelerine etkisine örnekler Şekil 8.28 Değişik Aydın çeşidi zeytinlerden elde edilen yağ numuneleri Şekil 8.29 Aydın çeşidi zeytinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi Şekil 8.30 Kolay (yağlık) zeytinler ile yapılan deneylerden örnekler Şekil 8.31 Edremit çeşidi zeytinin örnek yağ şişeleri Şekil 8.32 Edremit ve Aydın çeşidi zeytinlerin örnek yağ şişeleri Şekil 8.33 Edremit çeşidi zeytinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi Şekil 8.34 Nem oranı çok düşük olan hamurun işlem zorluğu Şekil 8.35 Nizip yağlık çeşidi zeytinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi Şekil 8.36 Edremit çeşidi zeytinin verim ve kapasite değerlerinin zaman ile değişimi Şekil 8.37 Edremit , Aydın ve Nizip yağlık çeşidi zeytinlerin örnek yağ şişeleri Şekil 8.38 Orta ölçekli sızma ünitesinin tasarım çalışmaları Şekil 8.39 Orta ölçekli sızma ünitesinin tasarım detayları Şekil 8.40 Orta ölçekli sızma ünitesinin imalat çalışmaları Şekil 8.41 Orta ölçekli sızma ünitesinin tamamlanmış imalatı Şekil 8.42 Orta ölçekli sızma ünitesinin deneme çalışmaları Şekil 8.43 Orta ölçekli sızma ünitesinin deneme çalışmalarında elde edilen sızma yağ VI Şekil 8.44 Farklı zeytin çeşitleri için orta ölçekli sızma ünitesinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi Şekil 8.45 Zeytin hamuruna vakum uygulanması çalışmalarında kullanılan filtreli malakse tankı Şekil 8.46 Vakum çalışmaları için kullanılan bez filtreli deney düzeneği Şekil 8.47 Vakum çalışmalarının örnek resimleri Şekil 8.48 Vakum çalışmalarında ulaşılan vakum değerleri Şekil 8.49 Vakum yardımıyla sıvı fazın alınması için dik malakse tankında tasarım değişikliği Şekil 8.50 Vakumlu malakse tankında negatif ve pozitif basınç işlemleri Şekil 8.51 Ultrasonik deney düzenekleri Şekil 8.52 Zeytin hamuruna direkt ultrasonik titreşim uygulama çalışmaları Şekil 8.53. Zeytin hamuruna indirekt ultrasonik dalga uygulama çalışmaları Şekil 8.54 PEF sisteminin ana parçaları ve çalışma diyagramı Şekil 8.55 Eş zamanlı akış sağlayan sürekli uygulama odacıkları Şekil 8.56 Uygulama odacıkları tasarımı Şekil 8.57 Tasarımı ve imalatı yapılarak deneylerde kullanılan uygulama odacıkları Şekil 8.58 PEF deneme çalışmalarından görüntüler Şekil 8.59 PEF uygulanmış ve uygulanmamış hamurlarda santrifüj çökelmesi ile yağın ayrılması Şekil 8.60 Farklı elektrik alan şiddetlerinde elde edilen yağ verimleri VII Özet Bu proje son yıllarda yapılan araştırmalarla sağlık açısından önemi daha iyi anlaşılan ve bu sebeple dünyada ve Türkiye’de üretimi ve tüketimi her geçen gün artan zeytinyağının üretim metodlarının incelenmesi, araştırılması ve geliştirilmesi ile ilgilidir. Bu amaçla geleneksel zeytinyağı üretim teknolojisi incelenerek ilgili üretim aşamalarında gerekli araştırma çalışmaları yürütülmüş ve bu aşamalardan zeytin kırma işlemi ile sızma zeytinyağı ayırma işlemi için iki yeni sistem geliştirilmiştir. Her iki sistem içinde ulusal ve uluslararası patent başvuruları yapılmıştır. Zeytinyağı teknolojisinin ilk işlem aşaması zeytin kırma işlemi ile ilgili olarak geleneksel metodlar olan taş kırıcı ve çekiçli kırıcı yanında dişli kırıcı tipinde yeni bir kırıcı tasarlanmıştır. Yeni dişli tip kırıcı geleneksel metodların avantajlarını birlikte sağlarken ve yapılan denemelerde diğer kırcılarla benzer çekirdek tane iriliğini ve yağ verimini sağlayabildiği de gözlenmiştir. Zeytinyağı teknolojisinin ikinci ve üçüncü işlem aşamalarının birlikte incelenmesi neticesinde sızma yağ ayırma işlemi için yoğurma tankı üzerinde yapılan değişikliklerle yeni bir sızma yağ ayırıcı ünite tasarlanmıştır. Yapılan küçük ve orta ölçekli model çalışmalarında yeni tasarlanan sistem ile (sofralık olmayan) yağlık zeytinlerin kırılmasını takip eden 30-60 dakika içerisinde %50-75 aralığında verimle sızma yağ üretilebildiği gözlenmiştir. Ancak kullanılan zeytinlerin yağlık olmaması (zor zeytinler olması) durumunda verim değerleri düşmektedir. Geleneksel yöntemlerden farklı olarak ultrason ve vakum uygulama yöntemleriyle yapılan çalışmalardan geleneksel mekanik metodlar kadar verimli veya kayda değer sonuçlar elde edilemezken atımlı elektrik alanı uygulaması çalışmalarında verim artışı gözlenmiştir Anahtar kelimeler: zeytin, zeytinyağı, sızma zeytinyağı, perkolasyon VIII Abstract This is a research and development work on olive oil production technology. Recent studies both in medical and food disciplines showed that olive oil is one of a unique vegetable oil fit for the human health and accordingly the plantation and consumption of both olive and olive oil has raised gradually. Therefore, a research work (project) regarding olive oil production stages and the technology of each production stage has been started to criticise and develop the production technologies. During the reseach work, two new systems/methods were devised, one for olive crushing and one for natural olive oil extraction, and patents were filed both for national and international applications. Regarding olive crushing stage, the first stage of olive oil technology, a new olive crushing method employing gear mechanisms was developed as alternative to the conventional crushers of stone and hammer types. Having the advantages of both conventional crushers in hand, the new crusher has performed similar to the others (stone and hammer) regarding the fragment size of the crushed stones/kernel of the olives and also the oil yield. Based on the research work regarding both (second and third stages of the process) malaxing olive paste and extracting oil from the paste, a new natural olive oil extraction system has been developed/designed. The experimental work with small and medium sized models of the new extracion system has shown that the new system can extract free oil of the paste only in 30-60mins following the crushing with oil yield 50-75% for the olives for oil (not for tables). However, the oil yield can go down for the difficult olives and table olives. Apart from conventional extraction methods (pres, decanter and the new system) new methods like ultrasound and vacuuming and pulsed electric field have also been tried on olive paste to extract oil or to improve the extraction rate. However, no better or even similar results have been achieved in ultrasound and vacuuming methods while some progress has been achived in pulsed electric field method. Key words: olive, olive oil, natural olive oil, percolation IX 1. GİRİŞ İnsanlığın en temel ihtiyaçları arasında öncelikle hava ve su daha sonra ise beslenme gelir. Beslenmenin içerisinde ise yağ tüketimi çok önemlidir. Yağ(lar) insan metabolizmasının temel enerji kaynağıdır. Hücre fonksiyonlarının sağlıklı ve düzenli bir şekilde yerine getirilmesi açısından vazgeçilmez elementlerdir. Beslenme ve sağlık açısından yağın yokluğu düşünülemediği gibi arzu edilen özelliklerde olmaması da sağlık açısından önemli sorunlar yaratır. Yağ ihtiyaçlarımız genellikle hayvansal ve bitkisel kaynaklardan sağlanmakta olup bunlar içinde bitkisel yağlar (birçok zaman da sağlık problemleri sebebiyle) büyük bir oran teşkil etmektedir. Bitkisel yağlar çoğunlukla ayçiçeği, mısır, soya, zeytin ve pamuk gibi tohumlu ve benzeri bitkilerden elde edilen yağların yemeklerde kullanımı ile vücuda alınır. Gerek hayvansal gerekse de bitkisel yağlarda bulunan yağ asitleri kandaki kolesterol seviyesini düzenleyerek insan sağlığını olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Tekli doymamış yağ asitleri LDL seviyesini kontrol altında tutarken HDL seviyesini ve dolayısıyla da HDL/LDL oranını yükselterek sağlıklı bir beslenme sağlar. Tekli doymamış yağ asitleri (oleik asit) açısından en zengin doğal yağ ise zeytinyağıdır. Ayrıca zeytinyağında var olan anti-oksidant maddeler bu yağda çok iyi dengelenmiş çoklu doymamış yağ asitlerini de sağlamaktadır. Bu anti-oksidant maddeler (E vitamini ve polifenoller) yaşlanmaya karşı hücre yenilenmesini sağladığı gibi damar, kalp, karaciğer ve benzeri organlardaki hastalıklara karşı savunma mekanizmasını da geliştirmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar (kaliteli) zeytinyağının özellikle kan basıncı, mide hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, kanser hastalıkları, bağışıklık sistemi problemleri gibi vakalarda oldukça olumlu etkilere sahip olduğunu göstermiştir (Yaqoob 2004, Zisaki & Kalofoutis 2004). Zeytinyağı genel insan sağlığına olan faydaları sebebiyle bir çok Akdeniz ülkesi insanlarının günlük beslenmelerinde yaygın olarak kullanılan temel besin öğesidir ve son yıllarda yapılan birçok sağlık araştırma raporları ve bilimsel yayınlarda da tüketimi özellikle tavsiye edilmektedir. Her ne kadar zeytinin gen kaynağı olarak (Türkiye’nin ve Suriye’nin de içinde bulunduğu) Mezopotamya ve Ortadoğu’nun Akdeniz kıyıları gösterilse de, ve zeytin ve ondan elde edilen zeytinyağı temelde Akdeniz ülkelerinin ürünü olsa da sağladığı sağlık ve ekonomik değerler sebebiyle Akdeniz havzası dışında dünyanın (Amerika, G.Afrika, Avustralya, Orta Asya vb gibi) diğer birçok bölgesinde de üretilir ve tüketilir hale gelmiştir. Hatta bu konularda (özellikle zeytinin yetiştirilmesi ve hasadı konularında) son yıllarda Amerika ve Avustralya kıtalarında çok yoğun araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütülmektedir (http://cesonoma.ucdavis.edu, https://rirdc.infoservices.com.au). Benzer çalışmalar eskiden beri bir tarım ülkesi olarak görülen ülkemizde de yürütülmekte olup bu konuda özellikle Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (http://www.zae.gov.tr) 1937 yılından beri tarımsal araştırma faaliyetlerine devam etmektedir. Zeytinden zeytinyağı elde edilmesi ile ilgili teknolojik çalışmalar ise zeytinin bir Akdeniz havzası doğal ürünü olması sebebiyle daha çok Akdeniz havzasındaki 1 ülkelerde (İtalya, İspanya ve kısmen de Almanya’da) yürütülmüştür. Bu ülkelerde yapılan teknolojik gelişmeler kendi ülkelerinin ürünlerinin değerlendirilmesi yanında diğer zeytin üreticisi ülkelerin makine ihtiyacına da cevap vermiştir. Geleneksel vidalı preslerden hidrolik preslere, elle hamur yükleme sistemlerinden otomatik yükleme sistemlerine, taş kırıcılardan metal kırıcılara, pres sisteminden yüksek devirli dekantör sistemlerine olan gelişmeler hep bu ülkelerde yapılan teknolojik çalışmalar neticesinde gerçekleşmiştir. Ancak bu değişim ve gelişmeler zeytin üreticisi olan ve yağ çıkarma teknolojisini henüz kendisi üretmeyen/geliştirmeyen ülkeleri sürekli olumsuz yönde etkilemiştir. Çünkü zeytinden elde edilen zeytinyağının ekonomik ve sağlık değeri diğer faktörlerle birlikte kullanılan yağ çıkarma teknolojisi ile de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple teknoloji üreten birkaç ülke hariç diğerleri bu makinaları sürekli olarak ithal etmek zorunda kalmıştır. Aksi takdirde kullanılan eski teknolojiler benzer zeytinden hem daha maliyetli hem de daha düşük kaliteli ürün (zeytinyağı) elde edilmesine sebep olmaktadır. Tabii olarak bu da pazar payının gerilemesini kaçınılmaz kılmaktadır. Bu konuda Türkiye’deki çalışmalar ancak son 15-20 yıl ile sınırlı kalmaktadır (1993 te Polat makina, 1989 da Hakkıusta oğulları). Bu çalışmalar da daha çok İtalyan ve İspanyol makine imalatçılarının kontinu sistem adıyla bilinen ürünlerinin benzerlerinin ülkemizde üretilmesi şeklinde olmuştur. Bu tür çalışmalar her ne kadar gelişen teknolojinin bir miktar gerisinden başladıysa da ilerleyen yıllarda teknolojinin yakalanması ve geliştirilmesi açısından önemli bir başlangıç ve adım olmuştur. Ancak sürekli kendini aşmaya çalışan dünya teknolojisi ile yarışabilmek için bilimsel tabana dayanan ve ülke sanayisinin mevcut durumunu geliştirmeye odaklı AR-GE çalışmaları bu açıdan kaçınılmaz bir gereksinimdir. Bu projede ülkemiz zeytinyağı üretim teknolojisinin geliştirilmesi amaçlanmış olup, bu kapsamda; • Mevcut zeytinyağı üretim teknolojileri incelenmiş • Değişik işlem aşamaları ele alınarak gerekli araştırmalar yapılmış • Yapılan geliştirme çalışmaları neticesinde ortaya çıkan ümit var yöntemler denenerek değerlendirmesi yapılmış • Başarılı olunan gelişmelerin uluslar arası patent başvurusu yapılarak ulusal teknolojimizin oluşturulmasına çalışılmıştır. 2 2. ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI 2.1. TARİHÇE Zeytin en az insanlık kadar ve belki daha da fazla bir geçmişe sahipken zeytinyağının tarihi insanlığın zeytini tanıması ve onu işlemesi ile başlar. Zeytin ağacına ilişkin en eski bilimsel veri, Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik çalışmalara dayanıyor. Bu çalışmalarda 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleri ortaya çıkarılmıştır. Kuzey Afrika’daki Sahra Bölgesi’nde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ise Milattan Önce 12 bin yılına ait zeytin ağacı bulgularına rastlanmıştır. Çeşitli kaynaklarda zeytinin anavatanının, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya olduğu belirtilmektedir. Yayılışı üç yoldan olmuştur. Birincisi Mısır üzerinden Tunus ve Fas’a, ikincisi Anadolu boyunca Ege adaları, Yunanistan, İtalya ve İspanya’ya ve üçüncüsü ise İran üzerinden Pakistan ve Çin’edir (Şekil 2.1). Şekil 2.1 Zeytin ağacının anavatanı (Özkaya ve ark 2008) Ancak ilk zeytin hasadının ne zaman ve hangi uygarlık tarafından yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Buna rağmen eski Yunan ve Romalıların, Giritlilerin, Mısırlıların, Mezopotamya’da ve Anadolu’da yaşayan diğer milletlerin zeytini ve zeytinyağını uzun yıllar kullandıkları bilinmektedir. Tarih, zeytinyağı üretimine ilişkin en belirgin izlerin Akdeniz’in tam ortasındaki Girit Medeniyeti’ne, Milattan Önce 4500 yıllarına dek uzandığını gösteriyor. Zeytinyağı kültürünün Akdeniz’deki diğer kavimlere yayılmasında en önemli rolü Giritliler oynamıştır. Hem de yaklaşık 3000 yıl boyunca. Güçlü ticaret filolarına sahip Giritliler'in gerçekleştirdiği zeytinyağı ticaretinin günümüzdeki en canlı tanıkları, Knossos ve Faistos saraylarının yıkıntıları arasında bulunan 2 metrelik zeytinyağı küpleridir. “Pithoï” denilen bu dev küplerle beraber bulunan tabletlerde ise, o günkü zeytinyağı ticaretinin nerelere yapıldığını ve zeytinyağının nerelerde üretildiğine dair bilgiler yer alıyor. (http://www.gurmeguide.com/content.asp?ctID=156&RecID=168, Nisan 2009) 3 Andoluda ise 1992-1998 yılları arasında Ege bölgesi Urla yöresinde Prof. Dr. Güven Bakır başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları sırasında Hamdi Balaban Tarlası mevkiinde M.Önceki yüzyıllara ait olduğu sanılan ve Anadolu’da bilinenler arasında en eski zeytinyağı üretim tesislerinden birisi olan Klazomenai zeytinyağı üretim işliği açığa çıkarılmıştır (şekil 2.2). (www. klazomeniaka.com, Temmuz 2009) Şekil 2.2 Anadoluda’ki eski zeytinyağı üretim tesisi kalıntıları ve modeli Klazomenai zeytinyağı üretim işliği, bir yandan Anadolu’da yürütülen bilimsel kazılarda, bütün alt yapı elemanları ile birlikte açığa çıkarılan ilk örnek, diğer bir yandan da zeytinyağı üretimi yapan, fabrika niteliğine ulaşmış işliklerin Anadolu’da ele geçen en eski örneği olma özelliklerini taşımaktadır. 2.2 ZEYTİN Zeytin, dünyada tarımı yapılan en eski ağaç türleri arasında yer almaktadır. Zeytin meyvesi botanik açıdan sert çekirdekli meyveler grubunda yer alır. Zeytin meyveleri genellikle sofralık ve yağlık olarak kullanılmakta olup meyvelerin olgunluk renkleri kullanım amacına göre genellikle; siyah, mor, kırmızı ve açık yeşildir (şekil 2.3). Şekil 2.3 Zeytin ağacı ve zeytin meyveleri örnekleri Zeytin meyvesi oluşmaya ve irileşmeye başladığı zamandan itibaren 3 temel parça veya kısmı ile gelişir (şekil 2.4); bunlar meyve kabuğu/zar (ekzokarp), meyve eti (mezokarp) ve çekirdekten (endokarp) oluşmaktadır. Zeytin meyvesinin %70-80’i meyve eti ve kabuğunu oluştururken, çekirdek %20-30’nu teşkil eder. Tohum ise çekirdeğin %12-80’nini teşkil eder. 4 Zar Etli kısım Çekirdek Şekil 2.4 Zeytin tanesinin (kesitinin) kısımları Çekirdek neslin devamlılığını koruyan kısım olarak en içte en korumalı bölgede yer alırken zar meyvenin dış etkenlerden korunması ile birlikte atmosfer ile kontrollü alışverişini veya irtibatını sağlar. Bu ikisinin arasında ise yağ ve su hücrelerini barındıran veya depolayan etli kısım vardır. Etli kısım zeytin tanesinde var olan yağın yaklaşık olarak %95-98 ine sahiptir. Geriye kalan %2-5 yağ ise çekirdek ve zarda bulunmakta olup bu yağın ayrışması ekonomik ve teknolojik olarak pek mümkün olmamaktadır. Bu sebeple yağ elde etmek için etli kısmın olgunlaşması ve uygun ya da azami yağ içeriğine sahip olması çok önemlidir. Vaktinden önce yapılan hasat tanede yeterli yağ birikmediği için verimi düşük bir hasat olacaktır. Ancak vaktinden sonra yapılacak hasat da yağ ayırma işlemlerinde yaşanacak olgunlaştırma ve yağ ayırma verimi düşüklüğü gibi zorluklar sebebiyle pek tercih edilmemektedir. Ancak kötü hava şartları ve işçi/işgücü eksikliği ya da yağ işletmelerindeki yoğunluk ve sıra sebebiyle bazen geç hasatlar yapılmaktadır. Ancak her 3 faktörde göz önüne alınarak zeytinin en uygun zamanda hasat edilmesi ve mümkünse en kısa zamanda da (13gün içinde) işletmelerde yağının çıkarılması gerekmektedir. (Göğüş &Yıldırım 2008). Türkiye 650 hektarlık alan üzerinde 130 milyon adet ağaç varlığına sahip iken, 1.766.000 ton zeytin üretimi gerçekleştirmiştir (Tablo 2.1). Özellikle son yıllarda yapılan desteklemeler neticesinde Türkiye zeytin ağacı ve alanı varlığında önemli artışlar sağlanmıştır (şekil 2.5). Tablo 2.1. Türkiye Zeytin Üretimi (Özkaya ve ark 2008) 2006 yılından sonra ülke genelinde yeni dikilen zeytin fidanı sayısının 50 milyon adet cıvarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu artışla dikili zeytin ağacı sayımızın yakın zamanda 190-200 milyona ulaşması beklenmektedir. 5 Şekil 2.5 Türkiye’ de zeytin üretimi alanları (Özkaya ve ark 2008) Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de üretilen dane zeytinin yaklaşık %65-70’i yağlığa, %30-35’i sofralığa işlenmektedir. Genelde tüketim zeytinyağı ağırlıklı olduğu için yağlık zeytin üretimi fazla olmaktadır. Tablo 2.2. Türkiye’nin yıllara göre Zeytin ve zeytinyağı Üretimi (Tunalıoğlu 2008) 1990-2006 yılları arasında zeytin ve zeytinyağını ilgilendiren ulusal veriler Tablo 2.2 ‘de verilmiş olup yıllar bazında artan bir eğilim gösteren üretim miktarları zeytinyağının ülkemiz için gittikçe artan önemini göstermektedir. Tablo 2.3 ise ulusal 6 üretimimizin (ve sektörel değerlerin) diğer dünya üreticileri ile karşılaştırmalarını vermektedir 2.3 ZEYTİNYAĞI Zeytinyağı, zeytin (Olea europeae L.) ağacının olgun meyvelerinden hiçbir kimyasal işlem uygulanmadan mekanik yolla elde edilen, oda sıcaklığında sıvı olan, berrak, yeşilden sarıya değişen renkte, kendine özgü tat ve kokuda, doğal olarak tüketilebilen önemli bir bitkisel kaynaklı yağdır (Fadıloğlu & Göğüş 2008). Tablo 2.3. Türkiye ve dünyada zeytin ve zeytinyağı verileri (Tunalıoğlu 2008) Zeytinyağı, yağ asidi dağılımı olarak, yüksek oranda tekli doymamış yağ asitleri içermektedir. Diğer sıvı yağlar ise (ayçiçek, mısırözü, soya vb.) daha çok çoklu doymamış yağ asitleri içermeleri nedeniyle farklıdır. Zeytinyağının %75-76’sı tekli doymamış (çoğunda %70 oleik asit), %15’i doymuş, %9-10’u çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşur. Tekli doymamış yağ asitleri LDL seviyesini kontrol altında tutarken HDL seviyesini ve dolayısıyla da HDL/LDL oranını yükselterek sağlıklı bir beslenme sağlar. Tekli doymamış yağ asitleri (oleik asit) açısından en zengin doğal yağ ise zeytinyağıdır. Ayrıca zeytinyağında var olan anti-oksidant maddeler bu yağda çok iyi dengelenmiş çoklu doymamış yağ asitlerini de sağlamaktadır. Bu anti-oksidant 7 maddeler (E vitamini ve polifenoller) yaşlanmaya karşı hücre yenilenmesini sağladığı gibi damar, kalp, karaciğer ve benzeri organlardaki hastalıklara karşı savunma mekanizmasını da geliştirmektedir. Son yıllarda yapılan özellikle tıbbi araştırmalar (kaliteli) zeytinyağının kan basıncı, mide hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, kanser hastalıkları, bağışıklık sistemi problemleri gibi vakalarda oldukça olumlu etkilere sahip olduğunu göstermiştir (Kafatos 2004, Owen ve ark 2004). Zeytinyağı genel insan sağlığına olan faydaları sebebiyle bir çok Akdeniz ülkesi insanlarının günlük beslenmelerinde temel bileşendir. Sadece bu özelliği ile zeytinyağı birçok Akdeniz ülkesinin temel tarım/sanayi ürünü olup yurtiçi ekonomilerinde ve ihracatlarında önemli bir yer tutmaktadır. Zeytinyağının diğer yenilebilir yağlara oranla insan metabolizmasına daha uygun oluşu sebebiyle sadece gıdasal (yemeklik) tüketimi değil aynı zamanda cilt bakımı (kozmetik, sabun) (http://www.oliveoilsource.com/cosmetics.htm) ve tıbbi amaçlı kullanımı da giderek artmaktadır. Tüketimi gittikçe artan zeytinyağı ancak kaliteli üretilebildiği takdirde hem sıhhi hem de ticari (ekonomik) bir katma değere sahip olabilir. Üretilen zeytinyağlarının değişik çeşitleri olmakla birlikte yemeklik olarak kullanılabilecek olanlara genellikle naturel sızma zeytinyağı denilmektedir. Naturel sızma zeytinyağının 3 türü vardır. Bu türler Avrupa Birliği tarafından yağın ihtiva ettiği serbest yağ asidi (oleik asit) oranına göre sınıflandırılır. Bu asidin değeri ile yağın kalite ve tazeliğinin değeri ters orantılıdır. Yani asitlik değeri arttıkça kalite düşmektedir. Naturel Sızma Zeytinyağının 3 türü şunlardır: a- Naturel Sızma zeytinyağı b- Naturel Birinci Sızma Zeytinyağı c- Naturel İkinci Sızma Zeytinyağı Naturel sızma zeytinyağı oleik asit cinsinden serbest yağ asidi değeri %0,8 den az olan zeytinyağlarıdır. Bu zeytinyağı genellikle salatalarda ve soslarda kullanılır. Naturel birinci sızma zeytinyağı oleik asit cinsinden serbest yağ asidi değeri %0,8 ile %2,0 arasında olan yağlardır. Bu zeytinyağı tam bir yemeklik zeytinyağıdır. Naturel ikinci sızma zeytinyağı ise oleik asit cinsinden serbest yağ asidi değeri %2,0 yi aşan yağlardır. Bu zeytinyağının diğer adı da Lampante zeytinyağıdır. Bu tür zeytinyağları direkt olarak tüketilmeyen ve genellikle rafinasyon işlemine tabii tutulduktan sonra tüketilen yağlardır. Zeytinyağlarının asitlik değerlerinin yükselmesinde en etken faktörler genellikle oksijen ve ısı olup hasat sonrasında topluca veya çuvallarda bekletilen zeytinlerde gerekli sıcaklık şartları oluştuğunda oksidasyon başlar ve zeytin meyvesindeki yağda serbest yağ asidi oranı artmaya başlar. Aynı oksidasyon zeytinler kırılıp yağ ayrılıncaya kadar devam eder. Zeytinden elde edilecek olan zeytinyağı ve yapılacak işlem ile ilgili en temel iki parametre yağın kalitesi ve yağ elde etme işleminin verimidir. Zeytinyağının kalitesine ve verimine Şekil 2.6’da görüldüğü gibi zeytinin çeşidi/cinsi dahil toprak, iklim, 8 yetiştirme, zeytinin olgunluğu, hasat metodu, yağ ayırma işlemleri gibi etki eden bir çok faktörler vardır (Göğüş ve Yıldırım 2008). • • • • ZEYTİN OLGUNLUĞU TOPRAK İKLİM YETİŞTİRME HASAT İYİ KALİTE ZEYTİN ZEYTİNYAĞI AYIRMA İŞLEMLERİ ZEYTİN ÇEŞİDİ ZEYTİNYAĞI Şekil 2.6 Zeytinyağının kalitesine ve verimine etki eden faktörler Bu projede daha çok yukarıda bahsi geçen faktörlerden zeytini işleme ve yağını ayırma konuları ile ilgilenilecektir. Bu konularda araştırma ve geliştirme faaliyetleri dünyada halen devam etmekte olup bu çalışmalarla daha kaliteli zeytinyağı üretimi ve daha verimli işleme sistemlerinin geliştirilmesi için çalışılmaktadır. İnsan hayatında bu kadar önemi ve eski tarihi olan bir ürünün nasıl yetiştirildiği, işlendiği ve işlenmekte olduğu ile ilgili bilgilerde oldukça önemlidir. Zeytinin yetiştirilmesi konusunda oldukça çok sayıda yabancı ve yerli kaynak bulunmaktadır. Ancak zeytinin zeytinyağına dönüştürülmesi ile ilgili yurt içinde sınırlı sayıda yazılı/basılı Türkçe kaynak bulunmaktadır (Kayahan ve Tekin 2006, Göğüş ve ark 2008). Bu konularda ve özellikle kaliteli sızma zeytinyağının üretilmesi hususunda yapılmış bilimsel araştırma ve geliştirme çalışması ise patentle korunmakta olan İtalyan Sinolea sistemi ( European Patent No. 0252025) hariç hemen yok gibidir (Boskou 1996, kritsakis 1998, Göğüş ve ark 2008) 9 3. ZEYTİNYAĞI ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ Hasat edilen ve işletmeye getirilen zeytin, yağ ayırma işlemlerine girmeden önce şekil 1.7.a’ da görüldüğü gibi bazı ön hazırlama işlemlerine tabii tutulmak zorundadır. Bu işlemlerin temel amacı yağı ayrılacak olan zeytinin yaprak, toprak, taş ve benzeri her türlü yabancı maddeden temizlenmesi ve temel işlem aşamalarına hazır hale getirilmesidir. Bu hazırlık işlemlerin gerekliliği iki açıdan önemlidir. Birincisi elde edilecek yağın yabancı maddelerin etkilerine maruz kalmasını ve dolayısı ile kimyasal yapısının etkilenmesini önlemek, ikincisi ise temel işlem makinalarının çalışması sırasında makinalara gelecek zararları engellemektir. Hasat ve hazırlık işlemleri şekil 3.1.a da gösterildiği gibi doğru şekilde yapılarak yağ ayrılma işlemlerine hazırlanan zeytinin tabii olacağı temel üretim aşamaları ise şekil 3.1.b’ de gösterilmiştir. b) zeytinyağı Temel Üretim Aşamaları a) zeytin Hazırlama Aşamaları 1) kırma Hasat 2) yoğurma Yaprak ayırma 3) Sıvı faz ayırma (presleme-santrifüjleme-perkolasyon) Yıkama Temel işlemler Sıvı faz (zeytinyağı+kara su) Katı faz (prina =ıslak katı maddeler) 4)Yağın su ve tortudan ayrılması zeytinyağı kara su Şekil 3.1 Zeytin hazırlama ve zeytinyağı temel üretim aşamaları Bu aşamalarda uygulanan temel işlemler sırasıyla şunlardır: 1. kırma 2. yoğurma 3. sıvı faz ayırma 4. yağın su ve tortudan ayrılması Bunlar içerisinde ilk 3 işlem (kırma, yoğurma ve sıvı faz ayırma) ana işlemler olup bu işlemler yıllar içerisinde değişik prensipler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu 3 temel işlemlerde kullanılan çalışma prensipleri sürekli gelişme göstermekte olduğundan bu işlemlerdeki teçhizat ve makinelerde sürekli olarak yenilenmektedir. Dördüncü işlem olan yağ saflaştırma işleminin prensibi tamamen standart hale gelmiş olup yağın içerisinde kalan zeytin kara suyunun santrifüj yöntemiyle ayrıştırılması ve uzaklaştırılması prensibine dayanmaktadır. Birlikte ve uyumlu olarak çalıştırıldığı zaman kaliteli yağ üretimini sağlayan ve 10 bu amaçla kullanılan makine, cihaz ve ekipmanların zeytin girişinden yağ çıkışına kadar birlikte kullanımları ile temel olarak iki zeytinyağı işleme sistemi tipi ortaya çıkmaktadır. Bunlar eskiden beri kullanılmakta olan parti mal usulü çalışan sistem ile son kırk, elli yıldır kullanılmakta olan sürekli/kesintisiz çalışan sistemlerdir. Dışarıdan bakıldığında bu iki sistem arasındaki temel fark hammadde olan zeytinin işleme, kesintili yani parti parti girmesi ya da kesintisiz ve sürekli şekilde girmesi ile ilgilidir. Kesikli/Parti mal usulü çalışan sistemlerde belli miktardaki (mesela 500kg) temizlenmiş birinci parti zeytin alınır ve sıra ile üç temel işlem basamağından (kırmayoğurma sıvı faz ayırma) geçirilerek yağı çıkarılır ve belli bir tankta toplanır. Daha sonra ise ikinci, üçüncü, vb parti zeytinler benzer işlemlerden geçirilerek yağları yine aynı toplama tankında toplanır. Bu şekilde parti parti işlenen zeytinlerin toplanan yağları daha sonra dik santrifüj makinasında kalan suyundan ayrılıp filtre edildikten sonra paketlenir ya da tüketime sunulur. Sürekli çalışan sistemlerde ise temizlenmiş zeytin önceki sistemin aksine düzenli bir şekilde ve sırası ile üç temel işlem basamağına girip çıkarak yağı yine en son basamakta sürekli olarak toplama tankında toplanır ve bir yandan da dik santrifüj makinasında kalan suyundan ayrılıp filtre edildikten sonra paketlenir ya da tüketime sunulur. Bu sistemde işlemler arasında kesinti olmayıp zeytinler ve hamur sürekli bir şekilde ve genellikle de el değmeden işlenmektedir. 3.1 KESİKLİ (PARTİ MAL USULÜ) ÜRETİM SİSTEMLERİ Bu sistemler Şekil 3.2’ de görüldüğü gibi genellikle taş kırıcı ve yoğurucu ile pres makinesinden oluşmaktadır. Taş kırıcılar üstü açık silindirik tankın içinde dönen ağır taşlardan oluşmakta olup zeytinlerin kırılması için taşın belli bir hızda (1530 devir/dakika) hem kendi ekseni hem de tankın ekseni etrafında dönmesi gerekir. Bu sebeple tankın alabileceği kadar zeytin bir seferde tanka yüklenerek dönen taş ile hem kırılır hem de yoğrulur. Kırma ve yoğurma işlemi birleştirilmiş olup yaklaşık 30-60 dakikada zeytin hem kırılır hem de yoğrularak preste sıkılmaya hazır hale getirilir. Kırma ve yoğurma Pres makinesi Şekil 3.2 Kesikli üretim sisteminde kullanılan taş kırma ve yoğurma ile pres işlemleri Olgunlaşan ve yağını iyice bırakan hamur tanktan alınarak çok sayıdaki özel sıkma torbalarına 2-3 cm kalınlığında olacak şekilde doldurulurlar. Bu torbalar daha 11 sonra üst üste yerleştirilerek pres makinesinde sıkma işlemine tabii tutulurlar. Sıkma işlemi yağın hamurdan verimli bir şekilde ayrılması için yavaş yavaş yapılır. Sıkma sonucu hamurun içindeki sıvı faz (yağ+karasu) ayrılarak torbalarda yağı ve suyu alınmış az nemli ve az yağlı katı madde (pirina) bırakılır. Bu pirina daha sonra başka fiziksel ve kimyasal işlemlere tabii tutularak değerlendirilir. Şekil 3.3 Eski taş kırıcı ve vidalı pres için örnek resimler 3.2 SÜREKLİ ÜRETİM SİSTEMLERİ Parti mal sisteminin aksine bu sistemlerde zeytinler Şekil 3.4’ de görülen sıralı işlem makineleri arasında sürekli olarak hareket halindedir. Kırıcı ve yoğurucu ayrı olup taş kırıcı yerine metal kırıcı ve taş yoğurucu yerine de metal yoğurucu/karıştırıcı kullanılmaktadır. Hamurdan sıvı fazın ya da yağın ayrılması içinse pres yerine santrifüj prensibi ile çalışan dekantör kullanılmaktadır. Metal kırıcılarda kırılan zeytinler kırıcının çıkışından direkt olarak yoğurma tankına dökülmektedir. Burada yeterli süre (30-60dakika) yoğrulan ve olgunlaştırılan hamur pompa vasıtasıyla dekantöre gönderilerek yağının ayrıştırılması sağlanır. Yoğurma işlemi kendi içinde parti mal usulü yapılmaktadır. Bu sebeple sürekli sistemlerin kesintiye uğramaması için genellikle iki (ya da ihtiyaca göre üç) yoğurma tankı birlikte kullanılır. Birisi yoğurma işlemi yaparken diğer(ler)i kırıcıdan yükleme veya dekantöre besleme yapar. Dekantör temel olarak santrifüj prensibi ile çalışan yatay bir silindir olup içerisine pompa tarafından sürekli ve düzenli olarak beslenen karışımın (hamur ve hariçten eklenen su) yüksek devirli dönmesi sırasında merkezkaç kuvvetleri etkisi altında yoğunluk farkına bağlı olarak fazlarına ayrılmasını sağlar. Toplanan yağ diğer bir besleme pompası ile dik santrifüj makinasına gönderilir ve burada saflaştırılarak paketleme ya da tüketime sunulur. 12 Şekil 3.4 sürekli üretim sistemlerinin işlem aşamaları ve makine yerleşim düzeni 3.3 YAĞIN SU VE TORTUDAN AYRILMASI (SAFLAŞTIRMA) İŞLEMİ Kullanılan metot ya da prensibe bağlı olarak, sıvı faz ayırma işleminden sonra elde edilen sıvı fazın içerisinde değişik oranlarda karasu ve katı madde bulunur. Son ürün olan zeytinyağının kalitesini kaybetmeden korunması ve tüketimi için kara suyun ve muhtemel katı maddelerin yağdan uzaklaştırılarak yağın saflaştırılması gerekir. Presleme metodu ile elde edilen sıvı faz çok büyük oranda karasu ve bir miktarda katı madde içermekte olup bu kara suyun yağdan ayrılması genellikle iki aşamalı olmaktadır. Birinci aşamada baskı kuvveti sebebiyle hamurdan ayrılan sıvı fazın tamamı bir yüzdürme/taşırma çukuru ya da tankı denilen tankın içinde biriktirilerek ağır olan katı maddenin dibe çökmesi ve hafif olan yağın da suyun üzerinde birikmesi ve bu yağın üst taraftan alınarak ayrı bir kapta biriktirilmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde yağın içinde kalan karasu ve katı madde miktarı en aza indirilmektedir. Ancak yağın standart kalite değerlerine ulaşabilmesi için ikinci bir santrifüj işleminden geçirilerek kalan karasu ve katı maddelerin uzaklaştırılması sağlanmaktadır. Burada kullanılan santrifüj prensibi sıvı faz ayırma işlemi olan dekantör sistemindeki ile aynı olmakla birlikte daha çok sıvı fazları birbirinden ayırmakta kullanılmaktadır. Dik 13 santrifüj sistemi yağın saflaştırılmasında alternatifi gözükmeyen standart işlem haline gelmiş durumdadır (şekil 3.5). Santrifüj-dekantör ile elde edilen yağın içindeki karasu ve katı madde oranı pres sistemindekine oranla çok daha az olduğu için yüzdürme/taşırma tanklarına ihtiyaç duyulmaz ve elde edilen yağ bir süre dinlendirildikten sonra direkt olarak dik santrifüje verilerek saflaştırılabilir. Perkolasyon sisteminde elde edilen yağın içindeki karasu oranı dekantör sistemindekinden bile az olup elde edilen yağ neredeyse olduğu gibi tüketilebilecek kadar temizdir. Karasu neredeyse hiç olmasına rağmen elde edilen yağın içinde (toz halinde) bir miktar katı madde bulunmaktadır. Uzun süreli koruma ve depolama için ve özellikle de katı maddeden temizlenmesi için bu yağında dik santrifüj ile saflaştırılması tavsiye edilir. Daha önce de bahsedildiği gibi yağın şişelenerek pazarlanacağı durumlarda dik santrifüjden çıkan yağ ayrıca ince filtrelerden geçirilerek çok daha iyi bir saflaştırma işlemine tabii tutulmalıdır. Şekil 3.5 Dik santrifüj 14 4. ZEYTİN HAMURUNUN HAZIRLANMASI (ZEYTİNİN KIRILMASI) İŞLEMİ İlk işlem olan kırma-ezme aşamasında amaç zeytinin etli kısmında bulunan küçük ölçekteki yüzlerce hatta binlerce yağ hücrelerinin yırtılması ve bu sayede yağ damlalarının açığa çıkmasıdır. Bunun için kırıcının hem parçalayarak boyutu küçültme ve bu sayede yağ akış alanını artırma ve hem de kesme ile ulaşılamayan yağ hücrelerini delme ya da yırtma işlevleri olması gerekir. Kırıcılar veya ezicilerin bu işlevlerine çekirdekler kırılmış keskin kenar ve köşeleri ile yardımcı olmakta ve hücrelerin daha verimli şekilde parçalanma ve delinmesini sağlamaktadır. Aksi takdirde kırıcıların daha verimli çalışması için daha iyi tasarlanması veya daha uzun çalıştırılması gerekir. 4.1 GELENEKSEL KIRMA YÖNTEMİ Taş kırıcılar ve metal kırıcılar en çok kullanılan iki tip kırıcıdır Tarihsel sıralamaya göre kırıcılar olarak öncelikle taş ve daha sonra da metal kırıcılar kullanılmıştır. Geleneksel yöntemde şekil 4.1 de de görüldüğü gibi değişik geometrilerdeki ağır taşlar zeytinlerin içinde olduğu ve tabanı da genellikle benzer taştan yapılan teknelerin/kovaların içinde dönerek yada yuvarlanarak altındaki zeytinlerin ezilmesini ve kırılmasını sağlamaktadır. Şekil 4. 1 Değişik taş kırcılardan örnekler Taş kırıcılar birkaç yıl öncesine kadar, kullanılan en eski metot olarak hala önemini korurken; özellikle kapasite ve hijyen sorunu yaratması nedeniyle yerini metal 15 kırıcılara bırakmıştır. Taş kırıcılar metal kırıcılara göre daha büyük ölçekli fakat daha düşük kapasitelidir. Ancak taş kırıcılar ile kırılan zeytinlerin yağı tad, aroma ve benzeri gibi değişik sebeplerle metal kırıcılar ile kırılan zeytinin yağından daha fazla tercih edilebilmektedir. Taş kırcılar daha çok parti mal usulü çalışan işletmelerde kullanılmaktadır. İşçilik ve temizlik sorunları metal kırıcılardan çok daha fazla olup sürekli üretim sistemlerinde kullanılması mevcut haliyle uygun değildir. Taş kırıcılar hem kendi ekseni hem de teknenin dik ekseni etrafında oldukça düşük hızlarda dönen ve zeytinleri çarpma ve darbe yüklerinden çok kendi (statik) ağırlıkları altında kıran sistemlerdir. Sanayi tipi taşların ağırlıkları boyutlarına ve cinslerine bağlı olarak yaklaşık 400-1000kg aralığında değişmekte olup bu taşlar genellikle 60-120cm çap ve 20-40cm genişliklerinde olmaktadır. Taş kırıcıların devirsel hızları yaklaşık olarak 15-40 devir/dakika aralığındadır. Bu tip taş kırıcıların işlem kapasitesi (kırma ve yoğurmayı da kapsamak üzere) genellikle 500 kg/saat ile 1200 kg/saat arasında değişir. 4.2 MODERN KIRMA YÖNTEMİ Metal kırıcılar taş kırıcılara nispeten daha küçük boyutlarda ancak daha yüksek hızlarda ve sürekli olarak çalışan sistemlerdir. Bu kırıcılar genellikle paslanmaz metal malzemeden yapıldığı ve nispeten küçük ve hafif olduğu ve bu sebeple de kolay temizlenebildiği için taş kırıcılara göre daha hijyenik ve temizdir. Bu kırıcılar değişik şekillerde tasarlanan, çekiçli ve pimli gibi tipleri (şekil 4.2) olan ve aynı zamanda taş kırıcılardan daha yüksek hız ve kapasiteye sahip kırıcılardır. Metal kırıcılar 30-35cm çapa, 1500-3000devir/dakika aralığında devirsel hızlara sahip ve bu sebeple zeytinleri çok kısa süre içerisinde kırabilen sistemlerdir. Ticari tip metal kırıcıların kapasiteleri ise genellikle 1000kg/saat ile 3000kg/saat arasında değişmektedir. Bu özellikleri sebebiyle metal kırıcılar daha çok sürekli üretim sistemlerinde kullanılmaktadır. Şekil 4. 2 Çekiçli ve pimli metal kırıcılar 16 5. ZEYTİN HAMURUNUN YOĞRULMASI İŞLEMLERİ Zeytin kırıldıktan sonra, ikinci işlem olarak zeytin hamurunun karıştırılması gerekmektedir. Bu karıştırma aslında yoğurma ya da olgunlaştırma olarak da ifade edilebilir. Bu aşamada temel amaç; hücrelerdeki yağ damlacıklarının hücrelerden ayrılmasını sağlamak ve serbest kalan bu damlacıkların birleşerek daha büyük yağ damlacıkları oluşturmasını sağlamaktır. Bu işlem sayesinde yağ damlacıklarının hamurdan daha kolay ayrılmalarının sağlandığına inanılmaktadır. Taş yoğurucular ve metal yoğurucular kırıcının tipine bağlı olarak en çok kullanılan iki tip yoğurucudur. 5.1 GELENEKSEL YOĞURMA YÖNTEMİ Kırma için kullanılan taş (ve kova) sistemi temel olarak taşın ağırlığı ve dönmesi ile kırma yaptığı için kovanın içine yerleştirilen zeytinlerin tamamının kırılması zaman almaktadır. Ancak işlemin ilk anından itibaren kırılan zeytinler bir yandan da yoğrulmaya başladığı için taş sistemlerinde kırma ve yoğrulma işlemi aynı kovanın içinde birlikte yapılmaktadır. Taş kırma sistemlerinde kırıcı taş ve kova aynı zamanda yoğurucu olarak ta görev yaparlar ve zeytini aynı zamanda hem kırar hem de yoğururlar (şekil 5.1). Şekil 5.1 Taş yoğurucular için örnekler Taş yoğurucular genellikle 15-40devir/dakika hız aralığında çalışarak hamurun durumuna bağlı olarak 30-90 dakikalık süreler içerisinde hamuru yağ ayırma işlemine hazırlarlar. 5.2 MODERN YOĞURMA YÖNTEMİ Metal kırıcılı sistemlerde ise zeytinler kırıcıda çok hızlı (saniyeler içinde) kırıldıkları için yoğurma işlemi ayrı bir yarı silindirik yatay şaftlı (veya yarı küresel dikey şaftlı) tankın içinde gerçekleştirilir(Şekil 5.2). Tankın içine yerleştirilen şaft hamurun karıştırılması ve ileriye doğru ötelenmesi için eğimli bıçaklar veya spiral şeklinde parçalara sahiptir. Tankların hamura temas eden iç yüzeyi ve diğer tüm parçaları gıda güvenliği açısından daha çok paslanmaz çelik malzemeden yapılmaktadır. 17 Şekil 5.2 Metal yoğurma tankı ve helezonu Bu tür yoğurucularda karıştırma hızı 15-25d/d cıvarında olup karıştırma işlemi genellikle çift cıdarlı ve ısıtmalı yatay tanklarda 30-90 dakika süresince gerçekleştirilir. Sürekli üretim sistemlerinde metal kırcı ile dekantör arasında ihtiyaca göre çift tank olarak kullanılırlar. Metal karıştırıcı tankların ticari kapasiteleri genellikle 500-750kg aralığındadır. 18 6. HAMURDAN ZEYTİNYAĞININ AYRILMASI İŞLEMLERİ Naturel (doğal) zeytinyağı, olgunlaştırılmış zeytin hamurundan sadece mekanik yollarla elde edilen yağdır. Bu yağ, doğru olgunlukta, görüntüde ve iyi kalite zeytinlerden elde edildikten hemen sonra yenilebilir niteliktedir. Üçüncü ve en önemli işlem olan sıvı faz ayırma işleminin temel amacı yoğurma ile olgunlaştırılmış hamurda bulunan yağın alınması olup bunun için uygulanan 3 temel prensip vardır. Bunlar: • presleme (statik basınç uygulama), • santrifüjleme (dinamik/yüksek devirli merkezcil kuvvet uygulama) ve • perkolasyon (sıvı yüzey gerginlik kuvvetleri) prensipleridir. Bu prensipleri kullanan sistemler farklı makinelere sahip olmakla birlikte hepsi de fiziksel kuvvet yoluyla katı ve sıvı fazların birbirinden ayrılmasını sağlarlar. 6.1 STATİK BASINÇ UYGULAMA YÖNTEMİ Presleme (basınç uygulama) en eski metotlardan biridir ve hala naturel zeytinyağı elde etmek için kullanılan sistemlerden birisidir. Bu metot, şekil 6.1 de görülen telis ve benzeri torbalar içine yerleştirilmiş hamurun doğru şartlarda baskılanması ile sıvı fazın (zeytinyağı + karasu) zeytin hamurundan ayrılması prensibine dayanmaktadır. Sıvı faz, katı fazdan (pirina) çekirdek parçacıklarının ve torbanın drenaj etkisi yardımı ile ayrılır. Şekil 6.1 Vidalı ve hidrolik preslerde sıkılan hamur torbaları Bu prensip zeytinden yağ elde etmek için kullanılan en eski ve yıllarca en yaygın şekilde kullanılmış metotdur. Bu sistem gelişen teknoloji ile birlikte değişime uğramıştır. İlk uygulamalarında pres olarak insan ve hayvan gücüyle çalıştırılan mengeneler kullanılırdı, ancak hidrolik baskıların bulunup geliştirilmesiyle bu işlem otomatik hale gelmiştir. Baskılama işleminde, kırılmış ve yoğurma işlemine tabii tutulmuş zeytin hamuru torbalara 2-3cm kalınlığında ve düzgün bir şekilde yerleştirilir. Daha sonra torbalar yükleme ünitesi yardımıyla baskıya yüklenir. Pres sisteminde olgun hamur ile doldurulmuş torbalar pres tablaları arasında sıkıştırılarak hamurun yeterli basınca maruz kalması, ve bu sayede azalan hacımdan akışkan olan sıvı fazın ayrılması sağlanır. Bu işlem sırasında, hamurun sıvı fazı torbaların gözeneklerinden geçerken katı faz geçemeyerek torbanın içinde kalır. 19 Sıvı faz dışarıdaki bir tankta toplanırken artık katılarla (prina) dolu torbalar presten alınıp ayrı bir yerde temizlenir ve işlem yeni doldurulmuş torbalarla tekrarlanır. Bu işlem süreksiz (kesintili) olup, işçilik giderleri yüksektir. Soğuk su Zeytin YIKAMA Sıcak su KIRMA YOĞURMA Sıcak su MEKANİK PRES Sıcak su Şıra DEKANTASYON Yerçekimi kuvveti veya santrifüj ile ayırma Zeytinyağı Atık su Az sulu pirina Karasu Şekil 6.2 Presleme ile yağın ayrılması işlem basamakları Pres sisteminin işlem basamakları şekil 6.2 de gösterilmekte olup baskı sırasında yağla birlkte karasu da geldiği için geriye az sulu prina kalmaktadır. 6.2 DİNAMİK/YÜKSEK DEVİRLİ MERKEZCİL KUVVET UYGULAMA YÖNTEMİ Dekantör sistemi olarak ta bilinen bu sistem; yağ, su ve çözünmeyen katıların yoğunluk farkından yararlanarak ayırım yapma prensibine dayanan sürekli bir zeytinyağı işleme yöntemidir. Dekantör sistemi dünya genelinde en yaygın kullanılan ve zeytin hamuruna uygulanan santrifüj kuvveti prensibine dayanan sürekli bir sistemdir. Ayırım şekil 6.3 te görüldüğü gibi daha çok yatay santrifüjlerde (dekantörlerde) gerçekleştirilir. Şekil 6.3 Yüksek devirli dekantör sistemi Hızla döndürülen hamurda ağır olan katı faz (çekirdek, et, zar) en dışta birikirken sıvı fazın ağır olan kısmı karasu onun üzerinde ve daha hafif olan yağ kısmı ise en içte toplanmaktadır. Dekantörün içindeki helezon itici dekantörden farklı bir hızda dönerek katı fazı ileri doğru itmekte ve dekantörün konik kısmının dar bölgesindeki katı atık 20 çıkış ağzından dışarı atmaktadır. Sıvı faz ise konik bölgeyi aşamadığı için arka taraftaki ince ayarlı sıvı faz çıkışından dışarı atılmaktadır. Üç fazlı dekantör sistemlerinde yağ üstte olduğu için merkeze daha yakın olan bir çıkıştan alınırken karasu bundan daha uzaktaki (dıştaki) başka bir çıkıştan alınmaktadır. Katı madde ise az bir nemle ön taraftan dışarı atılmaktadır. Sistem sürekli bir yapıya sahip olup işçilik giderleri düşük ancak ilk yatırım ve işletme maliyeti yüksektir. 3-fazlı dekantör ile yağın ayrılması işleminin basamakları şekil 6.4 de gösterilmektedir. Soğuk su Sıcak su Sıcak su Zeytin YIKAMA KIRMA YOĞURMA SANTRİFÜJ DEKANTASYON Zeytinyağı Atık su Yarı-Sulu pirina Karasu 3-FAZLI DEKANTÖR İLE YAĞIN AYRILMASI Şekil 6.4 3-fazlı dekantör ile yağın ayrılması işlem basamakları Bu işlemde fazların rahat ayrılabilmesi için hamurda oluşan merkezkaç kuvvetinin belli bir değerin üstünde olması gerekir. Merkezkaç kuvvetini temsil eden merkezcil ivmelenme değerinin dekantörlerde yerçekimi ivmesinin yaklaşık 2000-3000 katı olması tavsiye edilmektedir. Merkezcil ivme değeri dekantörün dönüş hızı ile iç yarıçapına bağlı olup hesabı aşağıdaki şekilde yapılmaktadır. Merkezcil ivme= (2*pi*n/60)2*r n= dekantörün dönme hızı (d/d) r= dekantörün iç yarıçapı (m) Merkezcil ivme katsayısı (G) merkezcil ivmenin yerçekimi ivmesine (g=9.81m/s2) oranı olarak hesap edilir ve etkili bir ayrıştırma işlemi için bu katsayının değeri yukarıda belirtildiği gibi 2000-3000 aralığında tavsiye edilir. 4000d/d hızla dönen ve iç çapı 30cm olan bir dekantör için bu katsayı G=(2*pi*n/60)2*r/g =~ (2*3.14*4000/60) 2 *0.15/10 =~ 2630 olarak hesaplanır ve tavsiye edilen aralıkta olduğu için ayırma işlemini verimli bir şekilde yapabilir. Doksanlı yılların başında santrifüj dekantör sistemlerinde yeni gelişmeler yaşanmış ve yeni bir dekantörün kullanımına başlanmıştır. Bu yeni dekantör sisteminde zeytin hamuruna eklenen su miktarı azaltılmış ve karasu miktarı düşürülmüştür. Günümüzde; geleneksel 3-fazlı santrifüj dekantörün yanı sıra zeytinyağı fabrikalarında kullanılan diğer dekantör sistemleri şunlardır: • Bunlardan birincisi “İntegral” tipi olarak adlandırılan iki-fazlı santrifüj dekantör sistemidir. Bu sistemde hamura su ekleme ihtiyacı yoktur. İspanya’da yaygın olarak kullanılan bu sistemde kara suyun fazlası katı faz ile birlikte –nemli katı 21 olarak – ön kısımdan dışarı atılırken sadece yağ –ve çok az bir miktar karasuarka taraftan alınmaktadır. Bu nedenle bu sistemde yağ ve pirina çıkışlarına ait olmak üzere sadece iki adet çıkış vardır. • Diğer bir sistem üç-fazlı sisteme göre daha az su ihtiyacı (0-30 l /100 kg zeytin) olan ve bu nedenle “su tasarruflu” diye adlandırılan iki buçuk-fazlı santrifüj dekantör sistemidir. İtalya’da yaygın olan bu sistemde de; üç-fazlı sistemdeki gibi yağ, pirina (% 55-60 nemli) ve karasu (5-30 l / 100 kg zeytin) olmak üzere üç çıkış vardır. Soğuk su Zeytin YIKAMA KIRMA YOĞURMA SANTRİFÜJ DEKANTASYON Zeytinyağ Atık su Sulu pirina 2-FAZLI DEKANTÖR İLE YAĞIN AYRILMASI Soğuk su Sıcak su Sıcak su Zeytin YIKAMA KIRMA YOĞURMA SANTRİFÜJ DEKANTASYON Zeytinyağ Atık su Yarı-Sulu pirina Karasu 3-FAZLI DEKANTÖR İLE YAĞIN AYRILMASI Şekil 6.5 2-fazlı ve 3-fazlı dekantör sistemlerinin karşılaştırmalı işlem basamakları Her iki tip dekantör sistemlerinin (2-fazlı ve 3-fazlı) işlem basamakları şekil 6.5 te gösterilmiş olup aralarındaki temel fark ortaya çıkan karasuyun birisinde olduğu gibi sıvı olarak çevreye atılması diğerinde ise prinanın içine verilerek sulu prina şekline getirilmesidir. 6.3 AKIŞKANLARIN YÜZEY GERİLİMİ FARKINI KULLANMA YÖNTEMİ Perkolasyon veya seçici filtrasyon olarak ta bilinen ve hala kullanılan eski bir sistemdir. Bu metotla zeytinlerin yağının alınması için imal edilen ilk makine üzerindeki çalışmalar 1911’lere kadar uzanmaktadır. 1951 yılında ise prototip ürün olan “Alfin” (günümüzde Sinolea olarak bilinmektedir) üretilmiştir. Bu metot, hamur bünyesindeki genelde sıvı ile katının özelde ise yağ ve suyun yüzeye yapışma – yüzey gerilimi - farklılıklarına dayanmaktadır. Bu amaçla çelik bir 22 plaka zeytin hamuru içine daldırılmaktadır. Plaka geri çıkarıldığında farklı yüzey gerilimlerinden dolayı yağla kaplanmaktadır. Sıvıların katılara göre temasta olduğu yüzeye daha çok yapışma özelliği vardır. Sıvılarında kendi içinde fiziksel özellik farklılıklarına bağlı olarak temasta oldukları yüzeye yapışma kabiliyetleri farklılık gösterir. İşte bu prensip gereği olgunlaşmakta olan hamur içine daldırılan ince çelik veya başka bir malzemenin (plakanın) hamurdan çıkarılırken sıvı faz (veya yağ) ile kaplanmış olması ayrıştırmanın temel prensibi olup tekrar tekrar daldırılıp temizlenmesi ile işlem süreklilik kazanmaktadır. Bu durumun en basit örneği şekil 6.6 da gösterilmekte olup bir bardak yağ-su karışımının içerisine daldırılan bir meyve bıçağı çıkarılırken yağla kaplı olacak ve tekrarlayan daldırışlarla yağ sudan ayrılacaktır. Şekil 6.6 Sıvıların yüzey gerginliği farkı ile ayrılması işlemi örneği Bugün daha da geliştirilen ve Sinolea olarak adlandırılan sistem yarı silindirik bir tank ve içerisine dalıp çıkan paslanmaz çelik plakalardan oluşmaktadır (şekil 6.7). Hareketli olan plakalar yavaşça zeytin hamuru içerisine dalmakta, daha sonra geri dışarı çıkarıldığında yüzeye kaplanmış yağ, bıçaklar vasıtasıyla sıyrılıp dışarı damlatılmaktadır. Bu sızılıp damlatma özelliğinden dolayı da perkolasyon (düşen) olarak adlandırılır. Şekil 6.8 de yalayıcı bıçaklar tarafından Sinolea tankının dışına iletilen yağ damlaları görülmektedir. 23 Bıçakları tekne içinde tarayan tarak sistemi İleri-geri hareketli yalayıcı bıçaklar Şekil 6.7 Sinolea sisteminin yalayıcı bıçakları ve tarayıcı/karıştırıcı kanatları Şekil 6.8 Sinolea tankının dışında damlayan yağ damlaları 24 7. ZEYTİN HAMURUNUN HAZIRLANMASI KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI 7.1 MEVCUT YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRMASI Daha önce de belirtildiği gibi ilk işlem olan kırma-ezme aşamasında amaç zeytinin ezilerek yağ hücrelerinin yırtılması, parçalanması ve bu sayede yağ damlalarının açığa çıkmasıdır. Tarihsel sıralamaya göre kırıcılar olarak öncelikle taş ve daha sonra da metal kırıcılar kullanılmıştır. Taş kırıcılar hem kendi ekseni hem de teknenin dik ekseni etrafında oldukça düşük hızlarda dönen ve zeytinleri çarpma ve darbe yüklerinden çok kendi (statik) ağırlıkları altında kıran sistemlerdir. Sanayi tipi taşların ağırlıkları boyutlarına ve cinslerine bağlı olarak yaklaşık 600-2000kg aralığında değişmekte olup bu taşlar genellikle 80-140cm çap ve 20-40cm genişliklerinde olmaktadır. Taş kırıcıların devirsel hızları yaklaşık olarak 15-30 devir/dakika aralığında olup, bu da 1-3 m/saniye ye tekabül eden bir çevresel hız demektir. Hem taşların hem de zeytin tanelerinin yuvarlak geometriye sahip olması ve kırma işleminin de yuvarlak taş ile düz tekne zemini arasında gerçekleşiyor olması zeytin tanelerinin taşın altına kontrollü olarak girmesini ve girse bile ilk seferde kırılmasını zorlaştırmaktadır. Bu sebeple taş kırma sistemi parti mal usulü ile yeterli ve hatta gerekli bir zaman sürecinde çalıştırılması gerekmektedir. Bu süre teknenin hacmına da bağlı olarak teknenin içindeki tüm zeytinlerin kırılması için genellikle 30-60 dakika arasında değişmekte olup kırmanın uzun sürmesi sebebiyle yoğurma işlemi de aynı teknede yapılarak hamurun yağ ayırma işlemine hazırlanması sağlanmaktadır. Bu tip taş kırıcıların işlem kapasitesi (kırma ve yoğurmayı da kapsamak üzere) genellikle 500 kg/saat ile 1200 kg/saat arasında değişir. Taş kırıcılar, yüksek hızları ve büyük çarpma kuvvetleri ile zeytine çok fazla mekanik etki uygulayan metal kırıcıların aksine zeytinleri çok fazla hırpalamazlar. Taşlar temel olarak kendi statik ağırlıkları ile uyguladıkları kuvvetle kırma işlemini ve taşın çevresel hızı sebebiyle oluşan tabana oransal hızları ile de yırtma, parçalama ve karıştırma eylemini gerçekleştirirler. Taş kırıcıların en önemli avantajları şöyle sıralanabilir (Boskou 1996): • • • • • Emülsiyon oluşumuna neden olmaz Hamur aşırı ısınmaz Daha büyük yağ damlacıklarının oluşumuna yardımcı olur, bu sayede bir sonraki aşama olan yoğurmaya da katkıda bulunmuş olur Hamur hazırlanırken; kırma işlemi zeytinin özelliklerine göre ayarlanabilir Metal kontaminasyonu riski yoktur. Ancak bu sistemlerde parti malların yüklenmesi ve boşaltılması son yıllarda her ne kadar otomatik mekanizmalarla desteklense de büyük oranda işçilik gerektirmektedir. Sistem büyük ve yavaş olduğu ve genellikle dışarıdan müdahaleye açık olduğu için 25 temizlik ve hijyen açısından sorunlar yaşamaya yatkındır. Taşların ve teknenin yüzeylerine yapışan hamur uzun süreli ve sürekli olarak atmosfere açık olduğu için oksidasyon ve kötü koku oluşumu kaçınılmaz olmaktadır. Metal kırıcılar taş kırıcılara nazaran çok daha küçük boyutlara sahip olduğundan benzer iş kapasitelerini yakalamak için çok daha yüksek hızlarda dönmesi gerekmektedir. Metal kırıcılar 30-35 cm çapa, 1500-3000 devir/dakika aralığında devirsel hıza ve 25-50 m/saniye cıvarında çevresel hıza sahiptir. Bu çevresel hız taşların çevresel hızının 15-25 katı cıvarındadır. Ticari tip metal kırıcıların kapasiteleri ise genellikle 1000 kg/saat ile 3000 kg/saat arasında değişmektedir. Metal kırıcılı sistemlerde zeytinler kırıcıda çok hızlı (saniyeler içinde) kırıldıkları için yoğurma işlemi kırıcıyı takip eden ayrı bir karıştırma tankının içinde gerçekleştirilir. Metal kırıcıların değişik tipleri (şekil 7.1) olmasına rağmen temel olarak çalışma prensipleri birbirine çok benzemektedir. Taş kırıcılarda kırma olayı daha çok statik yük altında olurken bu tip hızlı fakat küçük ve hafif kırıcılarda kırma işlemi daha çok darbe yükleri altında gerçekleştirilmektedir. Darbe yüklerinin oluşturulması içinse kırıcı sürekli bir yüzey yerine kesintili ya da parçalı ancak yüksek hızlarda zeytinlere çarpan yüzeylerden oluşturulmaktadır. Bu yüzeyler hareketli ya da sabit çekiçlerden olabileceği gibi sabit pimlerden de olabilmektedir. (a) (b) Şekil 7.1 Metal kırıcıların çeşitleri (a-b: çekiçli, c: pimli) (c) Çekiçli sistemlerde çarpma ve sıkıştırma ile kırma birlikte gerçekleşmektedir. Pimli sistemlerde ise pimler arası mesafeler sabit olduğu için ve pimlerin bir kısmı dönerken diğer kısmı sabit durduğu için bu kırıcılarda daha çok sıkıştırarak kırma işlemi gerçekleşmektedir. Her iki sistemde de kırılan zeytinlerin iriliği kırıcı ünitenin içine veya dışına yerleştirilen delikli elekle kontrol edilmektedir. Yeteri kadar küçülmeyen parçalar eleğin deliklerinden geçemediği için içeride biraz daha parçalanarak boyutları küçültülmekte ve böylece en iri parçacığın boyutunun elek delik çapından daha küçük olması sağlanmaktadır. Ancak parçacık boyutlarının alt sınırı ile ilgili herhangi bir kontrol imkanı bulunmamaktadır. Özellikle çekiçli kırıcı sistemlerde dönen çekiçlerin etrafındaki/dışındaki parçaların yüzeyleri iri kanallar şekilde işlenerek çarpma etkisi ile kırılması yanında zeytinlerin çekiçler ile bu kanallar arasında sıkışarak kırılması da sağlanmaktadır. Aksi takdirde tüm kırılmanın çarpma ile sağlanması gerekir ki bu da çekiçlerin çok daha fazla hızlara ulaşmasını gerektirir. Artan çarpma hızı ise daha fazla güç harcamak demek olup bu gücün bir kısmı ise kırıcı içinde sürtünme ile ısıya dönüşecek ve hamurun sıcaklığını artıracaktır. Bunun aksine durumda yani düşük hızlarda ise çarpma ile 26 kırılmanın verimi düşecektir ve kırılmanın oluşması için çarpmadan çok sıkıştırma işleminin artması gerekecektir. Bilindiği gibi en düşük kırma hızı taş sisteminde olup bu sistemde kırılma ise nerdeyse tamamen zeytinlerin ağır taş ile teknenin zemini arasında sıkıştırılması ile olmaktadır. Ancak bu sistemde de daha önce anlatıldığı gibi zeytinlerin taş altındaki kırılma davranışı kontrollü olmayıp zeytinlerin rastgele hareketine bağlıdır. Taş kırıcılarla kıyaslandığında metal kırıcılar daha küçük boyutlara, daha yüksek çekiç/çarpma hızı nedeniyle daha yüksek kapasite ve düşük işçilik maliyetine sahiplerdir. Bunların yanı sıra, taş kırıcılara nispeten en önemli üstünlükleri sürekli ve daha temiz bir sistem olmalarıdır. Metal kırıcıların bu avantajlarına rağmen bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar genellikle (Boskou 1996): • • • • Yüksek hızdan dolayı emülsiyon oluşumu, yüksek hızda kırmaya bağlı sıcaklık artışı, yağın duyusal özelliklerinde muhtemel olumsuz değişimler, metal kısımların aşınmasına bağlı yağda kontaminasyon ve kırıcı performansında düşüştür. Taş kırıcılar 15-30d/d hızlarında dönerken metal kırıcılar genellikle 1500-3000d/d hızlarında dönmektedir. Bu kadar yüksek hızlar işleme kapasitesini artırırken aynı zamanda hamurun ısınması ve yağ damlacıkları ile su damlacıklarının emülsiyon olma riskini de beraberinde getirmektedir. Bu durum ise kırmayı takip eden işlemlerde zorluklar ve oksidasyona yatkınlık gibi sorunlara sebep olabilmektedir. Zeytin kırmada kullanılan mekanik kırıcıların, zeytin olarak giren ve hamur olarak çıkan malzemenin sıcaklığında önemli artışlara neden olduğu tespit edilmiştir. Taş kırıcılarda meydana gelen sıcaklık artışı 4-5 C iken metal kırıcılarda bu artış 13-15 C arasındadır (Boskou 1996). Bu sıcaklık artışının nedeni; çekirdek ve parçacıklarının kısa bir zamanda ve yüksek hızlarda kırılması esnasında ısı halinde açığa çıkan enerjiye bağlıdır. Bu açığa çıkan ısı hızla yarı sıvı ortama (yani hamura) yayılmaktadır. Bu durum kalite parametreleri (asitlik, peroksit vb.) açısından belirgin bir farklılık yaratmasa da, özellikle fenolik madde miktarında pozitif yönde önemli değişikliklere neden olduğu görülmüştür (Tablo 7.1). Ancak aynı Tablo’dan da görüleceği gibi metal kırıcı fenolik madde miktarındaki artışın yanında acılık değerlerinin yükselmesine de neden olmuştur. Tablo 7.1 Farklı kırma sistemleri ile kırılan ve üç-fazlı dekantörden elde edilen yağlara ait bazı özellikler (Giovacchino ve ark, 2002) Kırma Serbest Peroksit Toplam fenol Acılık Duyusal metodu asitlik (%) (meqO2/kg) değerlendirm (mg/l) e Taş kırıcı 0.23 11.5 7.4 133 1.8 Metal kırıcı 0.23 11.7 7.2 247 2.4 27 7.2 ÖNERİLEN YENİ HAMUR HAZIRLAMA TEKNİĞİ Yukarıda bahsedilen iki tip kırcının kendilerine mahsus avantaj ve dezavantajları bulunmakta olup süreklilik, temizlik ve kapasite açısından metal kırıcıların tercih edilmesi gerekirken, hamurun ısınmaması ve daha homojen, daha az ısınan ve daha az emülsiyon riskinin oluşturulması açısından da taş kırıcıların tercih edilmesi gerekmektedir. Normal olarak bu sistemlerin her ikisinin de artı yönleri incelendiğinde, • metal olan • ancak aşırı hız gerektirmeyen • daha düşük hızlarda kırma yapabilen • tamamen çarpma ve sürtünme yerine • çoğunlukla kontrollü sıkıştırma ve parçalama işlemi yapabilen bir sistemin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda benzer gereklilikleri dikkate alarak tasarlanmış ve patentlenmiş bir kırıcı tespit edilmiştir (WO 2004/011580 A1). Patenti alınmış olan bu kırıcı (şekil 7.2) “slow breaker” olarak isimlendirilmiş olup bu kırıcıda zeytinin kırılması için kullanılan ilerleme hızının 1m/sn cıvarında olduğu belirtilmektedir. Yine bu sistemde de hamurun tane iriliğini kontrol için çıkış ağzında delikli elek kullanılmaktadır. Zeytinlerin kırılması helezondan daha çok 4 ağızlı keskin bıçak tarafından çıkış ağzı yakınında kesme şeklinde gerçekleştirilmektedir. Şekil 7.2 İtalyan tipi düşük hızlı kırıcı (WO 2004/011580 A1) Bahsedilen kırıcı sistemin çalışma prensibi birebir aynı olmasa da et kıyma/çekme makinasının (ekstruder helezon + kıyıcı bıçak) çalışma prensibine çok benzemektedir. Ancak yapılan araştırma sonucunda sektörde bu tip zeytin kırıcısının hiç kullanılmadığı hatta üretilmediği, kullanılan kırıcıların ise çok az bir kısmının taş diğerlerinin ise tamamının çekiçli ve pimli kırıcı olduğu tespit edilmiştir. Böyle bir durumun ortaya çıkması bahsi geçen yeni kırıcı (slow breaker) üzerinde daha rahat tartışmayı ve yorum getirmeyi sağlamıştır. Et kıyma makinasının haricinde plastik enjeksiyon makinaları, makarna makinaları vb gibi bir çok uygulamada da kullanılan ekstruderlerin temel 2 görevi vardır. Bunlardan 28 birincisi hazneye giren malzemenin çıkış ağzına doğru iletilmesini sağlamak, ikincisi ise bu iletim sırasında ihtiyaca göre içerideki malzeme üzerinde oluşturulan basıncın arttırılmasıdır. Makarna ve enjeksiyon makinalarının aksine zeytin kırma işleminde pek fazla basınç yükselmesi beklenmemektedir çünkü kırılan zeytinler herhangi bir kapalı ortama basılmayıp sadece kendi ağırlığı ile makinenin ağzından aşağı dökülmektedir. Ancak bununla birlikte uzun süreli kırma işlemi sırasında çıkış deliklerinin kırılmış çekirdek taneleri sıkışması sonucu tıkanması muhtemel durum olup bu da ister istemez çıkış ağzının iç tarafında basınç yükselmesine sebep olacaktır. Böyle bir durumda sıkışan çekirdek tanelerinin oluşan basıncın etkisiyle dışarı atılabilmesi için makinaya giren zeytinleri ve içeride oluşan hamuru ileri doğru pozitif olarak itecek bir mekanizmanın var olması gerekir. Halbuki ekstruder sistemlerindeki ilerletme mekanizması tamamen pozitif bir (kontrollü sıkıştırma) sistem olmayıp üst limiti iletilen malzeme ile ekstruderin helezon yüzeyi arasındaki sürtünme katsayısına/faktörüne (seviyesine) bağlıdır. Diğer enjeksiyon malzemelerinin aksine zeytin parçalandığında ortaya çıkan zeytinyağı sebebiyle bu sürtünme katsayısı çok küçük değerlere düştüğü için ektruderin itme kapasitesi düşecek ve çıkış deliklerdeki tıkanma durumunda kırıcı içerisindeki malzeme ilerlemeden çok yerinde patenaj çekecek ve kırıcının verimi/kapasitesi hızlı şekilde düşecektir. Böyle bir durumda içeride sıkışan zeytinler kırılmaktan çok soyulacak ve soyulan hamurların bir kısmı açık deliklerden geçerken yuvarlak çekirdeklerin nerdeyse tamamı bıçağa ulaşmadan ya da bıçağın etrafında haznenin içinde birikecektir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen kesici bıçağın hareketinin zeytin hamurunu diğer sistemlerden çok daha iyi işleyerek, zeytin etini çok daha iyi parçalayacağı ve daha homojen kıyılmış bir hamur oluşturacağı tahmin edilmektedir. Bu tartışmaları da dikkate alarak kırma işlemlerinde silindir piston benzeri pozitif kontrollü bir sıkıştırma ile kırmanın yapılabilirliğinin araştırılmasının uygun olduğuna karar verilmiştir. Bu tür sistemlerde zeytin (veya malzeme) iki yüzey arasında baskı ile kırıldığı için başlangıç olarak zeytinlerin baskı yükü altındaki mukavemetlerinin bulunması ile ilgili deneysel çalışmalar yapılmıştır. 7.2.1. Zeytin Ve Zeytin Çekirdeği Kırma Deneyleri Zeytinlerin statik ve dinamik olarak hangi yüklerde kırıldıklarını tespit edebilmek için iki ayrı düzenekte deney yapılmış ve bu deneylerin sonuçları aşağıda verilmiştir. Deneylerde hem etli zeytin hem de etsiz çekirdek kullanılmıştır. Statik kırma deney sonuçları: Bu tür kırma deneyleri için Şekil 7.3 de görülen, bölüm laboratuarımızda bulunan ve öğrenci deneylerinde kullanılan çekme basma deney düzeneği ile tane zeytinin yerleştirileceği özel bir silindir-piston aparatı kullanılmış olup kırma yükü çok düşük hızlarda ve manuel olarak uygulanmıştır. 29 Şekil 7.3 Zeytin ve çekirdek kırmak için kullanılan deney düzeneği Yapılan çok sayıda statik kırma deneylerinin tablo7.2 de alt ve üst limitleri de kapsamak üzere sadece 6 tanesi verilmekte olup ölçülen en yüksek statik kırma yükü 69kg cıvarında ve kırma deneylerinin ortalaması ise 40kg cıvarındadır. Zeytin tanelerinin mukavemet değerleri geniş bir aralıkta seyretmekte olup tasarım çalışmalarında tespit edilen üst limit olan 70kg dikkate alınacaktır. Bu deneylerden iki tanesinin grafiği ise şekil 7.4 gözükmektedir. Tablo 7.2 Statik zeytin kırma deneyleri sonuçları Deney No 1 2 3 4 5 6 Ortalama Statik Kırma Yükü (kg) Zeytin 68,4 31,2 25,2 50,4 36,0 31,2 40,4 Çekirdek 25,2 27,6 60,0 40,8 48,0 40,0 40,3 70 Kuvvet, kg 60 50 40 30 20 10 0 çekirdek zeytin Şekil 7.4 Zeytin ve çekirdeğin statik kırma deney grafikleri 30 Dinamik kırma deney sonuçları: Dinamik kırma deneyleri için şekil 7.5’ te görülen serbest düşme prensipli düzenek tasarlanmış ve deneyler bu düzenek üzerinde yapılmıştır. Deney düzeneğinde kütlesi bilinen ve serbest düşen metal bir ağırlığın zeytin tanesine çarpması esnasında oluşan ters ivme ölçülerek veri toplama cihazı ile kaydedilmektedir. Bu ivme değerleri bilinen kütlenin yardımıyla kuvvet değerlerine çevrilerek kırma sırasında oluşan kırma kuvveti tespit edilmektedir. Daha sonra da oluşan kırma kuvveti şekil 7.6 da görülen dinamik kırma kuvveti grafiğine çevrilmekte ve maximum değerler tespit edilmektedir. Veri toplama cihazı İvme ölçer Bilyalı kızaklar Çarpan kütle Şekil 7.5 Dinamik zeytin kırma kuvveti ölçüm düzeneği Bu deneylerde serbest düşen ağırlık miktarı, serbest düşme yüksekliği (veya çarpma hızı) ve zeytin tane iriliği değiştirilerek kırma kuvvetlerinin üst sınırı belirlenmeye çalışılmıştır. Zeytinlerin boy (D) ve en (d) ölçüleri alınarak Tablo 7.3 deki gibi 3 ayrı sınıflandırma (büyük, orta, küçük) yapılmış ve yine aynı tabloda görüldüğü gibi bu zeytinler farklı kütlelerin (2.5, 3.0 ve 3.5kg) farklı yüksekliklerden bırakılması ile farklı çarpma hızlarında (1.4m/sn, 1.7m/sn ve 2 m/sn) kırılmışlardır. Yapılan dinamik kırma deneylerinde yine çekirdek farklılıklarına bağlı olarak 20-60 kg aralığında kırma yükleri ölçülmüş olup bu ölçümlerden birisi şekil 7.6 da görülmektedir. Daha önce yapılan statik kırma deneyleri sonucunda da zeytin tanelerinin farklılıklarına bağlı olarak 25kg ile 69kg arasında kırma yükleri tespit edilmişti. 31 Tablo 7.3 Dinamik zeytin kırma deneylerinin parametreleri Deney parametreleri Zeytin ölçüleri (mm) Düşme yüksekliği (mm) Çarpma hızı (m/sn) İrilik D d Düşen kütle (kg) büyük 23 19 2,5 100 1,4 orta 18 14 3,0 150 1,7 küçük 13 10 3,5 200 2,0 40 30 kg 20 10 0 -10 -20 -30 -40 zaman Şekil 7.6 Dinamik zeytin kırma kuvveti ölçümü Yapılan deneylerde kullanılan bazı kırılmış zeytinler ile parçalanmış çekirdeklerin resimleri şekil 7.7 de verilmektedir. Kırılmış çekirdeklerin tane irilikleri genellikle 18mm aralığında olup literatür ve pratik değerler ile büyük oranda uygunluk göstermektedir Şekil 7.7 Dinamik deneylerde kullanılan kırılmamış ve kırılmış zeytinlerin resimleri 32 7.2.1. Yeni Zeytin Kırıcı Tasarımı Yapılan kırma testleri ve kırma kuvvetleri dikkate alındığında kırma işlemi ve malzeme mukavemeti açısından sorun gözükmezken kırmanın nasıl gerçekleştirileceği, zeytinin sürekli olarak nasıl besleneceği ve kırılan zeytinlerin kırıcıdan sürekli olarak nasıl uzaklaştırılacağı ile ilgili fonksiyonelliğin sağlanması açısından henüz oluşmuş ya da belirlenmiş bir şey bulunmamaktadır. Ancak bilinen ve arzu edilen kırma şekli taş kırıcılarda olduğu gibi kontrolsüz, rastgele yuvarlanma ya da yüksek hızlı metal kırıcılardaki kontrolsüz çarpma olmayıp bunların yerine kontrollü basarak ezme/kırma şekli olmasıdır. Daha önce de belirtildiği gibi kontrollü bir kırmanın kolayca sağlandığı ve azalan hacım prensibi ile çalışan silindir-piston mekanizması arzu edilen kırıcı fonksiyonlarını büyük oranda sağlayacak özelliklere sahiptir. Bu mekanizmanın tek ve en önemli konusu hammadde girişi ile hamur çıkışının sorunsuz olarak sağlanabilmesidir. Çünkü standart silindir-piston mekanizmalarında piston her zaman silindirin içinde çalıştığı için akışkan özelliği olmayan ve kırıldıktan sonra kırmanın etkisi ile yüzeye yapışma özelliği daha da artan hamur ve çekirdeklerin yüzeyden temizlenerek silindirin dışına çıkarılması çok büyük sorun olacaktır. Böyle bir boşaltma işlemi kırıcının sürekli çalışmasını engelleyip kesintili çalışır hale getirirken aynı zamanda kırıcının kapasitesini de büyük oranda düşürecektir. Boşaltma operasyonu ek teçhizatlarla otomatik temizleme şekline getirilse bile bunun maliyeti ve sistemin karmaşıklığı pek tercih edilmeyecektir. Eğer sistem sürekli bir şekilde hem kendisini doldurur hem de kırma işleminden sonra boşaltırsa ve bu işlemi sorunsuz şekilde devam ettirebilirse tercih edilecektir. Böyle bir süreklilik diğer birçok sistemlerde ve mevcut kırıcılarda olduğu gibi daha çok dönel mekanizmalarda mümkün olmaktadır. Bu sebeple silindir-piston mekanizmalarında olduğu gibi hem azalan hacım hem de sürekliliği sağlayan dönel mekanizmaların birlikte olduğu sistemler araştırıldığında karşımıza çıkan alternatifler arasında en basit olanı dişli çark mekanizmalarıdır. Dişli çark mekanizmalarının dişleri birbiri ile temasa geçerken karşılıklı olarak bir dişlinin dişleri karşı dişlinin diş boşluklarına sürekli olarak girdiği ve çıktığı için azalan hacım prensibi kendiliğinden ve sürekli olarak oluşmaktadır. Şekil 7.8 de görüldüğü gibi eş çalışan iki dış dişli çarkın temasa geçtiği bölgede yan yüzeyleri kılavuzlanmak kaydıyla üstten diş boşluklarına zeytin beslendiğinde bu zeytinler karşı dişler tarafından temas bölgesine doğru sıkıştırılarak ilerletileceklerdir. Aynı diş boşluğuna piston gibi giren karşı dişler bu zeytinleri sıkıştırarak kıracak ve ezecektir. Dişlerin büyüklüğüne (modülüne) bağlı olarak diş boşluğuna girecek olan zeytin tane sayısı değişecek ve buna bağlı olarak ta dişlilerin ve yatakların karşılaması gereken kırma kuvvetleri değişecektir. Zeytin tanelerinin hepsinin kolayca kırılabilmesi için en iri zeytin tanesinin diş boşluğuna kolayca girebilmesi gerekir. En iri zeytinin büyüklüğü 25mm olduğu kabul edilirse bir adet tane zeytinin diş boşluğuna girmesi için gerekli olan diş modülünün hesabında; Diş boşluğu genişliği = pi*m/2=25mm; 33 m=2*25mm/pi; m=16mm, olması gerekecektir. Diş genişliği hususunda olması gerek alt sınırda yine zeytin iriliği ile ilgili olup en büyük zeytinin iriliğinden fazla olmak zorundadır. Ortalama olarak aynı anda 3-4 adet zeytinin diş boşluğuna girdiğini kabul edersek ve bu zeytinlerin her birinin kırılması için 70kg yük gerektiği dikkate alınırsa 4*70=280kg kırma kuvvetinin miller ve yataklar tarafından karşılanması gerekecektir. Bu değerler mevcut rulmanlar ile kolayca karşılanabilecek yüklerdir. Şekil 7.8 Eş çalışan dişli çarklar Ancak bütün bu değerlerden önce diş boşluğuna giren zeytinlerin tamamının kırılması ve kırılan zeytinlerin sistemden düzgün şekilde uzaklaştırılması çok daha fazla önem arzetmektedir. Bununla ilgili bazı noktalar aşağıda irdelenmiştir: • • • Merkezler arası yataklama gereği sabit olan iki dişlinin radyal diş boşluğu genellikle modülün dörtte biri cıvarında olup 16modül dişlilerin kırabileceği en küçük zeytin tanesi 16/4=4mm dir ki en küçük zeytinler bu ölçünün nerdeyse iki katı cıvarındadır. Ancak zeytinler etli olduğu ve çekirdeklerin büyüklüğü tane zeytinin büyüklüğünün yarısı kadar olduğu için bu tür durumlarda bazı küçük zeytinlerin dişlilerin arasından kırılmadan geçmesi ihtimali vardır. Bu durumun aksine aynı diş boşluğuna muhtemelen üst üste vaziyette giren ve kırıldıklarında Şekil 7.8 Zeytin kırıcı olarak dişli çifti radyal diş boşluğunun ölçüsüne (modül/4) sıkıştırılması gereken birden fazla zeytin tanelerinin radyal olarak kaçabileceği yer olmayınca ve yataklar da sabit olduğundan oluşan tepki yüklerinin beklenenden çok fazla olması kaçınılmaz olacaktır. Bununla birlikte kırılan zeytin taneleri sıkıştıkları diş boşluğundan çıkmadıkları/çıkarılmadıkları takdirde ikinci turda yeni zeytin tanelerinin işleme alınmasına engel olacak ve kapasitenin düşmesine neden olacaktır. 34 • • • • • Bu durumda sisteme ya bir temizleme/boşaltma mekanizması eklenmesi gerekir ya da kırılan zeytinlerin bir şekilde kendiliğinden bir sonraki zeytinlerin sisteme girmesine müsaade etmesi gerekir. Devirli şekilde dönen (muhtemelen 200-300d/d) ve üzerinde tahminen 14-15 diş bulunan bir dişlinin diş boşluklarını temizlemek için gerekecek zaman aralığı çok kısa olacaktır. Mesela 15diş ve 200d/d için diş hızı 15*200=3000 diş/dak olup iki diş arasındaki zaman aralığı ise 1/3000=0.00033dak/diş =0.02sn olacaktır. Bu kadar kısa süre içerisinde hızla geçmekte olan ve derinliği yaklaşık olarak 32-35mm olan diş boşluğunu temizlemek için gerekecek mekanizma kırıcının en az kendisi kadar belki de kendisinden daha zahmetli olacaktır. Fakat sistemde kırılan zeytinlerin çıkışına müsaade edecek ve aynı zamanda kırılıp sıkışan tanelerin tepki kuvvetlerini çok fazla artırmayıp arkadan gelecek diğer tanelerin itme kuvveti ile bu tanelerin bazı açıklıklardan dışarı atılabilmesini sağlayacak bir mekanizmanın oluşturulması iki açıdan faydalı oacaktır: o birincisi ek temizleme mekanizmasina ihtiyaç ortadan kalkacaktır, o ikinci olarak da üst üste gelen zeytinlerin dar bir alana sıkışması sonucu oluşacak ve yatakları zorlayacak aşırı sıkma kuvvetleri engellenmiş olacaktır Bu amaçla her iki dişlinin de diş boşluklarında kırılan zeytinlerin ilerleyebileceği kanallar açılması/oluşturulması düşünülmüştür. Ancak bu açıklıkların gerek çalışma sırasındaki muhtemel tıkanma riski ve temizleme zorluğu, gerek boyutlarının kolay değiştirilememesi ve gerekse de kırılan zeytinlerin dişlinin geometrisi gereği bu açıklıklar/kanallar yoluyla merkezden dışarı yerine daha çok merkeze doğru yönlendiriyor olması bazı zorluklar ortaya koymuştur. Bu aşama da proje ekibinin yenilikçi yaratıcı tasarım metodu olarak bilinen TRIZ metodundan (Orloff, 2003) faydalanarak ortaya koyduğu fikirler ile: o şekil 7.8 de görülen bir çift dış dişli yerine şekil 7.9 da görüldüğü gibi içdış dişli çifti kullanımına ve aynı zamanda oluşturulacak kanalların her iki dişli yerine sadece iç dişli üzerinde bulundurulmasına dış dişlinin ise kanalsız olmasına karar verildi. Bu sayede kırılan zeytinlerin dişli merkezine doğru değil de merkezden dışarı doğru iletilmesi ve kırıcının dışında toplanması sağlanmış oldu. o Oluşturulacak kanalların tıkanmaması ve ölçüsünün ayarlanabilir olması için ise iç dişlinin tek parça yerine resim 7.10 da görüldüğü gibi aynı geometriye sahip ve cıvatalarla birleştirilebilir ince plakalardan oluşturulmasına karar verildi. Kırılan çekirdeklerin tane iriliklerinin istenen aralıkta olması için bu plakaların aralarına istenen kalınlıkta ayırıcı pullar yerleştirilmesine karar verildi. o Kırılan zeytinlerin kanallardan daha kolay çıkmasını sağlamak ve muhtemel tıkanma riskini azaltmak içinde ayırıcı olarak kullanılan pulların kalınlıklarının kanalların çıkış ağızlarında giriş ağızlarından çok az bir miktar daha farlı tutularak çıkış ağızlarının daha geniş olması sağlandı. 35 5 10 9 4 11 12 A A Şekil 7.9 İç diş ve dış diş olarak çalışan kırıcı tasarımı o İç dişliyi oluşturan plakalar Zeytin giriş aralığı Hamur çıkış aralığı Şekil 7.10 Çoklu plakalardan oluşan iç dişlinin hamur geçiş aralıkları o Ayrıca zeytinlerin sadece basarak/sıkıştırarak ezilmesi/kırılması yerine aynı anda kesme işleminin de gerçekleştirilebilmesi için iç dişlinin plakalarının dış dişliye bakan ya da onunla temasta olan kenarlarının/profillerinin şekil 7.11 de yapılan denemelerde görüldüğü gibi keskinleştirilmesi kararlaştırıldı 36 Düz kenar Keskin kenar Şekil 7.11 Çoklu plakalardan oluşan iç dişlinin keskin kenarları ve geçiş aralıkları Şekil 7.12 de tasarlanmış kırıcının genel görünüşü verilmiş olup zeytinler üst tekneden kırıcıya girerken kırılan zeytinler kırıcının çevresinden sürekli şekilde ve parçalanmış halde çıkmaktadır. Zeytinler Hamur İç dişli plakaları Şekil 7.12 Yeni tasarlanan dişli tip kırıcının genel görünüşü Şekil 7.13 de tasarlanan kırıcının bilgisayar benzetmesinden bazı kırma görüntüleri verilmektedir. 37 Hamur Şekil 7.13 Yeni tasarlanan dişli tip kırıcının kırma işleminin bilgisayar benzetimleri Şekil 7.14 de yukarıda tasarımı tamamlanmış olan kırıcının prototip imalatı gözükmektedir. Bu kırıcının zeytin deneme çalışmaları yapılmış olup sonuçları aşağıda verilmektedir. Şekil 7.14 Yeni tasarlanan dişli tip kırıcının prototip imalatının görüntüleri 38 Hazırlanan prototip kırıcının iç dişlisinin sabit durması, 6 dişe sahip dış dişlisinin ise yaklaşık olarak 300d/d hızda dönmesi planlanmaktadır. Diş boşluğu ortalama zeytin büyüklüğündeki zeytinlerden 4-6 adet zeytini alabilecek büyüklükte tasarlanmış olup bu durumda hesaplaması sonucunda zeytin işleme kapasitesinin: 300devir/dak * 6diş/devir = 1800diş/dak 1800diş/dak * 4zeytin/diş * 1gr/zeytin = 7200gr/dak = 7.2kg(dak 7.2kg/dak * 60dak/saat = 432kg/saat olması beklenmektedir. Şekil 7.15 de tasarımı ve imalatı tamamlanmış olan kırıcının bilgisayar benzetimleri ile prototip gerçek görüntülerinin karşılaştırılması verilmektedir. Şekil 7.15 Dişli tip kırıcının bilgisayar benzetimleri ile prototip gerçek görüntülerinin karşılaştırılması 39 Şekil 7.16 da tasarımı ve imalatı tamamlanmış olan kırıcının çalışma görüntüsü ile bu kırıcıdan elde edilen zeytin hamurunun görüntüsü verilmektedir. Şekil 7.16 Dişli tip kırıcının çalışması ve elde edilen hamurun görüntüsü 7.3 YENİ HAMUR HAZIRLAMA TEKNİĞİ İLE ELDE EDİLEN SONUÇLAR Bu proje kapsamında laboratuar şartlarında deneyler yapabilmek için piyasada yoğunluklu olarak kullanılan kontinu sistemlerin en düşük kapasiteli olanlarından birisinin alımı yapılarak deneysel çalışmalarda kullanılması planlanmıştır. Bu amaçla yapılan piyasa araştırması sonucunda Oliomio markalı 35kg/saat zeytin kapasitesi olan kontinu sistem üzerinde karar kılınmıştır. Bu sistem kendi içerisinde kırıcı, yoğurucu ve yağ ayırıcı elemanlarını bulunduran mobil (tekerlekli) bir sistemdir. Kırıcısı 4200d/d hızda dönen çekiçli metal kırıcı olup çevresel hızı 44m/sn cıvarındadır. Yoğurucusu dik malakser olup karıştırıcısı 20d/d hızda dönmekte ve uç noktasında 0.5m/sn cıvarında çevresel hız oluşturmaktadır. Yağ ayırıcı eleman olarak 5500d/d hızda dönen dekantör kullanılmakta ve 2110*g değerinde merkezcil ivmelenme oluşturmaktadır. Bu sistem ile yapılan çalışmalarda kullanılan metod EK-1 de verilmektedir. Tasarlanan ve imal edilen dişli kırıcının kırma performansını denemek ve diğer kırıcılarla karşılaştırmak için benzer zeytinler farklı kırıcılarda kırılarak aynı yöntemle yağları çıkarılmıştır. Bu deneylerin hemen hepsinde (taş kırıcıda kırılıp preste sıkılan Kilis yağlık hariç) hamur yoğurma ve yağ çıkarma işlemleri Oliomio marka (mobil) kontinu makinanın standart dik malakse tankı ve standart dekantörü kullanılarak yapılmıştır. Malakse tankında 20d/d hızda 30dak süreyle karıştırılan 27C deki hamur 5500d/d hızda dönen 2-fazlı dekantörde 2100*g ivmesi altında yağ ve küspesine ayrılmaktadır. Zeytin kırma işlemleri şekil 7.17 de görüldüğü gibi 4 ayrı metod ile yapılmıştır. Birincisi Oliomio makinanın yüksek hızlı çekiçli kırıcısı, ikincisi imalatı bitirilen prototip dişli kırıcı, üçüncüsü çok düşük hızda çalışan et makinesı (İtalyan patentli slow breaker ‘ı temsilen) ve dördüncüsü ise sanayide az da olsa halen kullanılmakta olan taş kırıcıdır. 40 Çekiçli kırıcı Dişli kırıcı Et makinası Taş kırıcı Şekil 7.17 Deneme çalışmalarında kullanılan kırıcı çeşitleri Tablo 7.4 de Nizip yağlık zeytin kullanılarak aynı günde yapılan deneylerde çekiçli kırıcı ve dişli kırıcı ile çekilen zeytinlerin Oliomio makinada standart malakse ve dekantör işlemleri sonucunda elde edilen verim sonuçları gözükmektedir. Yapılan deneylerde verim her iki kırıcı içinde hemen hemen aynı değerlerde çıkmıştır (%91.8 ve %91.2). Bu durum yeni geliştirilen dişli kırıcının beklenen görevini verim açısından yerine getirdiğini göstermektedir. Zeytin çeşidi Deney tipi Tablo 7.4 Çekiçli kırıcı ve dişli kırıcı ile çekilen zeytinlerin deney sonuçları Çekiçli kırıcı + Nizip Oliomio yağlık dekantör Dişli Kırıcı + Nizip Oliomio yağlık dekantör Nem % Hamur Küspe Yağ % Hamurda Küspede Yağ Verimi Toplam Bazda Kuru Bazda Toplam Bazda Kuru Bazda Toplamda Yağda 39,9 62,4 25,3 42,2 2,10 5,60 23,3 91,8 40,8 65,6 23,8 40,3 1,91 5,57 21,7 91,2 Tablo 7.5’ deki deneylerde ise Kilis yağlık zeytin kullanılmış ve iki ayrı sistemin deneysel verimleri incelenmiştir. Birinci sistem/deney zeytinlerin Oliomio makinada çekiçli kırıcı ile kırıldığı ve Oliomio makinanın dekantörü kullanılarak yağ elde edildiği deneydir. Bu deneyin verimi %91.7 cıvarında hesaplanmıştır. İkinci sistem/deney ise 41 benzer zeytinin sanayideki işletmede taş kırıcıda kırılıp yoğrulduğu ve torbalar içerisindeki hamurun yağının pres altında sıkılmasıyla elde edildiği deneydir. Bu deneyde ise verim %88.3 olarak hesaplanmıştır. Çekiçli kırıcı + Oliomio dekantör Taş kırıcı+ pres (sanayi) Zeytin Tipi DENEY TİPİ Tablo 7.5 Çekiçli kırıcı ve taş kırıcı ile çekilen zeytinlerin deney sonuçları Nem % Hamur Küspe Yağ % Hamurda Küspede Yağ Verimi Toplam Bazda Kuru Bazda Toplam Bazda Kuru Bazda Toplamda Yağda Kilis yağlık 33,9 60,2 33,69 51,0 3,16 7,96 30,9 91,7 Kilis yağlık 30,3 33,4 33,71 48,3 6,54 9,82 29,8 88,3 Giovacchino ve ark. 2002 de her iki sistem (pres ve dekantör) için verilen verim değerleri %85-86 cıvarında olup benzer olmakla beraber buradaki laboratuar şartlarında dekantör sisteminin verim değeri daha yüksek çıkmıştır. Yine aynı referansta da belirtildiği gibi buradaki sonuçlara göre de çekiçli kırıcı+dekantör sisteminin prinasında taş kırıcı+pres sistemine göre daha az yağ kaldığı gözlenmektedir. Ancak bu sonuçlarda hangi parametrelerin (kırıcı, pres basıncı ya da merkezcil kuvvet, bez torba özelliği gibi) hangi oranda etken olduğu tam olarak belli değildir. Mesela taş kırıcıda kırılan ve malakse edilen hamurun dekantörde yağı ayrıştırıldığında (melez sistem) sonuçlar farklı olacak mıdır? Ayrıca dekantör sistemi yüksek olan verim değerine karşın pres sistemine göre nem oranı çok daha fazla olan küspe üretmekte (%60 dekantörde, %33 preste) olup bu durum son yıllarda çevre kirliliği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir. Pres ya da bu proje kapsamında ileride sonuçları verilen perkolasyon gibi daha az su kullanarak ya da hiç su kullanılmadan yağ eldesine müsaade eden ve dolayısıyla daha az nem içeren küspe üreten metodlar çevre, gelecek ve kalite açısından daha fazla tercih edilir duruma gelmektedir. Tablo 7.6 da Nizip yağlık zeytin kullanılarak aynı gün (ancak Tablo 7.4 deneylerinden farklı zamanda) yapılan deneylerde çekiçli kırıcı ve et makinası (kırıcı) ile çekilen zeytinlerin Oliomio makinada standart malakse ve dekantör işlemleri sonucunda elde edilen verim sonuçları gözükmektedir. Görüldüğü gibi et makinası ile çekilen zeytinlerin verimi (%92.6) çekiçli kırıcıya nazaran (%90.3) yaklaşık olarak %2 cıvarında daha yüksektir. Operatör hatasının ya da tecrübesinin etkisini en aza indirmek için yapılan diğer tekrar deneylerde de benzer şekilde et makinası (kırıcı) için yaklaşık aynı oranlarda daha yüksek verimler elde edilmiştir. Ortalama verim olan %90 nın yanında %2 lik bir fark çok fazla olmamakla birlikte toplam üretim olan 200bin ton/yıl gibi rakamlarda bu fark 4bin ton/yıl gibi oldukça yekün değerlere varabilir. 42 Zeytin Tipi DENEY TİPİ Tablo 7.6 Çekiçli kırıcı ve et makinası kırıcı ile çekilen zeytinlerin deney sonuçları Çekiçli kırıcı + Nizip Oliomio yağlık dekantör Et makinası Nizip + Oliomio yağlık dekantör Yağ % Nem % Hamurda Hamur Küspe Yağ Verimi Küspede Toplam Bazda Kuru Bazda Toplam Bazda Kuru Bazda Toplamda Yağda 41,1 64,9 23,0 39,0 2,05 5,85 20,7 90,3 42,5 64,6 25,6 44,6 1,96 5,56 23,7 92,6 Ancak et makinası ile yapılan kırma deneylerinde daha önce tahmin edilen bazı sorunlar tespit edilmiştir. Özellikle makinanın önündeki delikli elek kısa sürede tıkanırken (şekil 7.18) arkadan beslenen zeytinler kırılmadan çok soyulmaya maruz kalmış ve bir süre sonra makine kapasiteden düşerek ısınmaya başlamıştır. Bu sorunu çözmek için ön elekte bazı değişiklikler yapılmış ve bunlardan fayda elde edilmiştir. Elek malzeme kalınlığı düşürülerek ve elek deliklerinin çıkış ağzı raybalama ile genişletilerek eleğin tıkanma süresi 2-2.5katına çıkarılmıştır. Şekil 7.18 Et makinası kırıcının elek/süzek deliklerinin tıkanması çekirdek tane dağılımı 60 60 50 50 40 40 miktar (% gr) miktar ( % gr) çekirdek tane dağılımı 30 20 30 20 10 10 0 0 0,5 1,5 2,5 3,5 4,5 0 1 2 3 4 tane iriliği (m m aralığında olanlar) 5 tane iriliği (mm aralı ğı nda olanlar) çekiçli et makinası dişli kırıcı çekiçli et makinası dişli kırıcı Şekil 7.19 Değişik kırıcıların çekirdek parçacıkları tane iriliği dağılımı 43 Yukarıdaki deneylerde kullanılan taş kırıcı hariç diğer 3 tip (çekiçli, et makinası ve dişli) kırıcılarla kırılan çekirdeklerin tane irilik analizleri 1, 2, 3, 4mm elek ölçüleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Kurutulmuş çekirdek parçaları eleklerle 5 ayrı aralığa (0-1mm, 1-2mm, 2-3mm, 3-4mm ve 4mm üzeri) ayrılarak ağırlık bazında yüzdelik değerleri çıkarılmıştır. Bu değerlerden parçacık tane iriliği dağılım grafikleri (Şekil 7.19) çizilmiş olup et makinesı ile dişli kırıcı sonuçlarının bir birine oldukça yakın olduğu gözlemlenmiştir. Her iki kırıcı da (çekiçli kırıcıya nazaran) çok düşük hızlarda çalışmakta olup çekiçli kırıcıdan daha homojen çekirdek tane dağılımı oluşturmaktadır. 7.4 TARTIŞMA Yukarıda elde edilen sonuçların da gösterdiği gibi yeni tasarlanan dişli kırıcı gerek zeytinyağının ayrılmasındaki verim açısından gerekse de kırılan zeytinlerin çekirdek tane iriliği açısından geleneksel olarak kullanılan çekiçli kırıcıdan çok bir farklılığı bulunmamaktadır. Ancak yapılan deneylerde kullanılan zeytin miktarları ticari boyutla karşılaştırıldığında oldukça az olduğu için yeni kırıcının uzun süreli çalışma performanslarını değerlendirecek deney imkanları oluşmamıştır. Yapılan kısa süreli deneylerden elde edilen değerlendirmeler ise sistemin ticari işletmelerde sürekli kullanımının mümkün olabileceğini göstermektedir. Sistem tasarlanırken amaçlanan kapasite değerleri (432kg/saat) yapılan kısa süreli deneylerde yaklaşık olarak elde edilmiştir (33kg/5dak30sn=~360kg/saat). Bahsi geçen kırıcının beklentileri laboratuar şartlarında büyük oranda sağladığı görülmekle beraber bu kırıcının bir modelinin özellikle zeytin sezonunda ticari bir işletmede sürekli şekilde zeytin kırma işleminde kullanılması ve ticari performansının bu şekilde belirlenmesi daha faydalı olacaktır. Bu tür uzun süreli kullanımlarda kırıcının ilerleyen çalışma zamanı içerisinde • halen benzer tane iriliklerini sağlayıp sağlamadığı • halen benzer verim değerlerine ulaşıp ulaşmadığı • üretilen yağın analiz değerlendirmeleri • harcadığı birim enerji (kW/kg zeytin) • çevreye yaydığı gürültü seviyesi • oluşturduğu titreşim seviyesi vb kontrol edilebilir ve ölçülebilir. Ancak bütün bunların laboratuar şartlarında 30-40 kg zeytinlerle 3-5dakikalık deneylerle doğru şekilde tespit edilmesi mümkün değildir ve bu sebeple gelecek çalışma planları içerisinde değerlendirilmesi uygun olacaktır. Yapılan çalışmalar ve elde edilen sonuçlar yeni kırıcının bazı yenilikler içerdiğini, patentlenebilir olduğunu göstermiş ve bu konuda gereken işlemler tamamlanarak ulusal ve uluslar arası patent başvuruları yapılmıştır. EK-2 de bu başvuruların formları, tarifnameleri ve resmi yazışmalarının fotokopileri verilmektedir. 44 8. HAMURDAN ZEYTİNYAĞININ AYRILMASI KONUSUNDA YAPILAN ÇALIŞMALAR Daha önce de belirtildiği gibi zeytinden yağ elde etme aşamasının 3 temel basamakları sırasıyla a) kırma b) yoğurma c) sıvı faz ayırma işlemleridir. Kırma işlemi önceki bölümde incelenip patent başvurusu ile sonuçlanan yeni bir kırıcının tasarım ve deneme çalışmaları tartışılmıştı. İkinci basamak olan yoğurma işlemi bölüm 5 te de belirtildiği gibi geleneksel taş ve modern metal yoğurucu/karıştırıcı olmak üzere iki çeşittir. Geleneksel taş yoğurucuda kırma işlemi kontrolsüz olduğu ve bu sebeple uzun sürdüğü için hem kırma hem de yoğurma işlemi aynı anda yapılmaktadır. Diğer kırıcı olan metal kırıcı da ise kırma işlemi çok kısa sürdüğü için hamurun ayrı bir teknede belli bir süre yoğrulması/karıştırılması gerekmektedir. Yoğurma işleminin temel amacı parçalanmış olan hamurdaki küçük yağ damlalarının düzenli ve yavaş bir karıştırma işlemi ile bir araya getirilerek daha büyük damlalar halinde biriktirilmesini sağlamak ve bu sayede yoğurmayı takip eden yağ ayırma işleminin daha kolay ve daha verimli şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Taş kırıcıların aksine metal kırıcılar zeytinleri çok yüksek hızlarda kırıp parçaladığı ve hatta (kısa süre için dahi olsa çok yüksek hızlarda) karıştırdığı için hamurdaki karasu ve yağ damlalarının daha küçük zerreciklere ayrılması ve bu damlaların emülsife olma ihtimali oluşmaktadır. Bu durum yüksek hızlı metal kırıcılardan sonra küçük yağ damlalarının bir araya getirilmesinin yanında bahsi geçen emülsiyonu kırmak içinde mutlaka metal yoğurucular kullanılmasını gerektirmektedir(ref). Bu sebeple, muhtemel emülsiyon riskini azaltmak için nispeten düşük hızlı kırıcılar kullanmak yoğurma işleminin gereğinden uzun sürmesini de engelleyecektir. Çünkü yoğurma süresinin uzaması kırma işleminde oluşan muhtemel emülsiyonu kırmaya ve yağ damlalarının bir araya gelerek büyümesine yardım etmekle birlikte atmosfere açık uygulamalarda hamurun ve yağın oksidasyona uğramasına da sebep olmaktadır. Diğer yandan zeytinin bünyesinde bulunan yağın ve suyun katı kısımdan ayrılması için doğal olarak sıvı halde bulunmaları gerekmektedir. Bunun için hamur sıcaklığının en az hem yağ hem de suyun erime noktalarının üzerinde olması gerekir. Diğer taraftan, sıvı fazın etkili ve kolay ayrılması için de vizkozitenin düşürülmesi (akışkanlığın artırılması) faydalı olacaktır. Vizkozitenin düşürülmesi, hamur sıcaklığının yağın erime noktasının mümkün olduğu kadar üstünde olması ile sağlanır. Ancak, yine de hamur sıcaklığının oluşması muhtemel kimyasal reaksiyonlar sonucu yağ kalitesini olumsuz bir şekilde etkileyecek kritik değerlerin altında kalması istenir. Kısacası; hamur sıcaklığının, viskozitenin düşürülmesi ve dolaylı olarak da yağ veriminin artırılması için yükseltilmesi istenirken, gerek istenmeyen kimyasal reaksiyonların minimize edilmesi için gerekse de özellikle uçucu bileşenler belli sıcaklıkların üstünde zarar gördüğü ve renk değiştiği için nispeten düşük tutulması gerekmektedir. 45 Verim (%) Yoğurma süre ve sıcaklıkları üzerine yapılan daha önceki çalışmalar, bu iki parametrenin hem yağ verimi hem de elde edilen yağın kompozisyonu ve kalitesi üzerine etkilerini ortaya koymuştur. Yoğurma sıcaklığı ve süresinin yağ verimi üzerine etkisini incelemek için yapılan bir çalışmada; yağı kolay bırakan ve zor bırakan iki zeytin çeşidi için de, verimin hem sıcaklık hem de sürenin artmasına bağlı olarak önemli artışlar gösterdiği görülmüştür (Şekil 8.1). Şekilden görüldüğü gibi çekiçli kırıcı ve santrifüj dekantör sisteminden oluşan bir zeytinyağı çıkarma işleminde verimin maksimize edilmesi için yoğurma süresinin en az 60 dakika olması gerekmektedir. Ancak yapılan bu çalışmalarda karıştırma süresindeki artış aynı zamanda zeytinyağındaki fenolik madde miktarında düşüşlere neden olmuştur. Diğer taraftan hamur sıcaklığındaki artışında verimde artışa sebep olduğu gözükmekte olup hamur sıcaklığının 35 C nin üstünde olmaması tavsiye edilmektedir. Zaman (dakika) Sıcaklık (ºC) Şekil 8.1 Yoğurma süresinin ve sıcaklığının 3-fazlı dekantör sisteminde işlenen “kolay” (○) ve “zor” (□) hamurların yağ verimleri üzerine etkisi (Giovacchino ve ark., 2002) Aynı çalışmanın bulgularına göre yoğurma süresinin serbest asitlik, peroksit değeri, ve duyusal özellikler gibi kalite parametreleri üzerine kayda değer bir etkisi olmamıştır. Ancak toplam fenol miktarında %10-20 arasında düşüşler kaydedilmiş, bu düşüşlere paralel olarak da yağın raf ömrü olumsuz etkilenmiştir. Yoğurma sıcaklığı ve süresinin yağın kompozisyonu ve kalite parametreleri üzerine etkisini belirlemek için yapılan başka bir çalışmada da yine benzer bulgulara rastlanmıştır (Boskou 1996). Daha önce yapılan bu çalışmalar ışığında karıştırma işlemi, süresi ve sıcaklığı için şu sonuçlar çıkarılabilir. • Karıştırma işlemi; yağın daha kolay ve fazla miktarda ayrılması ve zeytin meyvesine ait lezzeti yağın bünyesine daha iyi almasını sağlamak için yapılır. 46 • • • Karıştırma sıcaklığı 25-35 C olmalıdır. Bu sıcaklığın üstünde verim artışları olsa bile; zeytine has tadın kaybolması, acılık ve burukluk gibi problemler ortaya çıkması muhtemeldir. Karıştırma yavaş devirde (20 devir/dakika veya 1-2 m/saniye) yapılmalıdır. Karıştırma süresi zeytinin cinsine bağlı olarak seçilmelidir. Uzun süreler yağ verimi açısından tercih edilse bile, fenolik maddelerin kaybına neden olacağı için önerilmemektedir. Karıştırma işleminde yağ kalitesini daha da iyileştirmeye yönelik en son çalışmalar, zeytin hamurunun oksijenle olan temasını azaltmayı ön plana çıkarmaktadır. Oksijenle zeytin hamuru temasının önlenmesi, tanka uygulanacak vakum veya hamur üzerinden azot gazı akışı sağlamakla mümkündür. Ancak zeytin hamuru ile oksijen temasının azaltılmasının polifenollerin parçalanmasına neden olan enzim aktivitesini düşüreceği de düşünülmektedir. Polifenollerin önemli antioksidanlar ve zeytinyağının temel lezzet bileşenleri olduğu düşünüldüğünde bu tür yoğurma işlemlerinin atmosfere açık ancak süreli (kısa süreli) olmasının zeytinyağına olan pozitif katkısı daha iyi anlaşılmaktadır. Yapılan inceleme ve tartışmalar verim ve kalitenin birbiri ile çelişen iki parametre olarak karşımıza çıktığını göstermektedir. Uzun yoğurma süresi ve yüksek sıcaklık verimi artırırken, kısa süre ve düşük sıcaklık kaliteyi iyileştirmekte ancak verimi nispeten düşürmektedir. Bu sebeple en kaliteli yağı en kısa sürede ve en fazla oranda/verimde almak uygun bir yaklaşım olacaktır. 8.1 MEVCUT SİSTEMLER VE İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI Gerek taş sisteminde gerekse de metal yoğurucularda yoğrulan olgunlaşmış hamur temel olarak üç ayrı metotla işleme tutularak sıvı fazı/yağı ayrılmaktadır. Bu metodlar; • Statik basınç uygulama yöntemi (baskılama-pres) • Dinamik/yüksek devirli merkezcil kuvvet uygulama yöntemi (dekantör) ve • Akışkanların yüzey gerginliği farkını kullanma (perkolasyon) yöntemidir Yapılan birçok çalışmada yağın ayrılması işleminde uygulanan farklı metotların verimi birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Bu çalışmalarda benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Tablo 8.1‘ de (Giovacchino ve ark., 2002) verildiği üzere baskılama ve 3-fazlı santrifüj sistemlerinin yağ verimi açısından çok farklı olmadıkları görülmektedir. Ayrıca yan ürünlerin bünyesinde kalan yağ miktarları da kabul edilebilir normal değerlerdir. Farklı bir çalışmada (Bianchi, 1999) pres ve dekantör ile birlikte Sinolea sistemine ait verim değerleri üzerinde de çalışılmış ve Tablo 8.2‘de ki yağ verim değerleri elde edilmiştir. Yine bu çalışmada da Sinolea sisteminin tek başına olduğu durum hariç yağ verimlerinin birbirine yakın olduğu görülmektedir. 47 Tablo 8.1. Zeytinyağı çıkarmak için kullanılan baskı ve 3-fazlı dekantör sistemlerinin ortalama yağ verimleri ve bazı kalite karakteristikleri (Giovacchino ve ark., 2002) Yapılan analiz Baskılama sistemi 3-fazlı dekantör Yağ çıkarma verimi (%) 85.6 85.1 Pirinada Nem (%) 27.9 51.2 Yağ (Toplam pirinanın yüzdesi) 7.7 4.2 Yağ (kuru maddenin yüzdesi) 10.7 8.7 Karasuda Kuru katı madde (%) 16.4 9.0 Yağ (g/l karasu) 6.7 12.5 Yağ (kuru maddenin yüzdesi) 4.1 14.1 Tablo 8.2. Zeytinyağı çıkarmak için kullanılan pres, 3-fazlı dekantör ve Sinolea sistemlerinin ortalama yağ verimleri (Bianchi, 1999) Yağ işleme sistemi Yağ verimi (%) Pres (Süper presler) 80-88 3-fazlı dekantör 75-86 Perkolasyon (Sinolea)* 30-70 (30 dakika) Perkolasyon+3-fazlı dekantör 77-88 *Bu sistemde zeytin hamurunun yapısal özellikleri verim üzerinde çok etkilidir Bu tablolarda verilen ve proje çerçevesinde yapılan denemelerdeki verim değerlerindeki sapmalar zeytin cinsi, çalışma şartları ve makinanın kullanıcısının tecrübesi gibi birçok faktörlere bağlı olup her sistem için kesin bir verim değeri veya aralığı belirlemek mümkün değildir. En çok kullanılan üç yağ ayırma metodu (pres, dekantör ve perkolasyon) ile elde edilen naturel zeytin yağlarının daha önceki çalışmalarda yapılan değerlendirmesi (Kritsakis 1998, Giovacchino 1994) Tablo 8.3 de gösterilmekte olup her metodun kendine göre artı ve eksileri bulunmakla birlikte pres ve perkolasyon metodları çoğunlukla dekantöre göre tercih edilir sonuçlar vermektedir. Bu tabloda serbest yağ asidi ve peroksit değerlerinin kullanılan metotdan pek fazla etkilenmediği gözlenmekte olup toplam fenol ve o-difenol değerleri ile indüksiyon süresinin ise pres ve perkolasyon metodunda dekantör metodundan daha yüksek çıktığı görülmektedir. Fenol değerlerinin dekantör sistemi için diğerlerinden düşük çıkmasının temel sebebi yağın dekantörde daha rahat ayrılması için kullanılan ek besleme suyunun varlığıdır. Kullanılan ek su fazların ayrılmasını kolaylaştırırken aynı zamanda hamurdaki ve yağdaki fenolleri de yıkayarak uzaklaştırmaktadır. 3-fazlı dekantör için bahsedilen bu değerler 2-fazlı dekantörlerde daha az ek su kullanıldığı için nispeten iyileşmiştir. Pres ve perkolasyon sistemlerinde ise ek su hiç kullanılmadığı için bu fenollerin çoğunluğu yağda kalmaktadır. Diğer taraftan klorofil değerleri metal kırıcı kullanılan dekantör ve perkolasyon metodlarında presdekinden daha fazladır. Çünkü metal kırıcılar zeytinleri çok yüksek hızlarda parçaladığı için klorofillerin bu sayede daha rahat açığa çıkması 48 sağlanmakta olup bu durum yağ ayırma metodundan çok kırıcının çalışma prensibine bağlıdır. Tadım değerlendirmeleri ise tadım uzmanına bağlı oduğu ve hassas şekilde ölçülebilir bir değer olmadığı için her üç metod için de hemen hemen aynı çıkmaktadır. Tablo 8.3 Değişik yağ ayırma metodları ile elde edilen naturel zeytin yağlarının özellikleri ve değerleri (Kritsakis 1998, Giovacchino 1994) Özellik Yağ ayırma metodu Ortalama değer Serbest yağ asidi (%) Peroksid değeri ( meq O/kg) Toplam polifenol (mg/l galik asit) o-difenol (mg/l karfeik asit) İndüksiyon süresi (saat) Klorofil (ppm) Tad panel değerlendirmesi Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) Pres Perkolasyon Dekantör (3-fazlı) 0.23 0.23 0.22 4.0 4.6 4.9 158 157 121 100 99 61 11.7 11.2 8.9 5.0 8.9 9.1 6.9 7.0 7.0 Aşağıda yağ ayırma metodları teker teker ele alınıp incelenmekte ve bu konularda proje ekibi tarafından proje kapsamında yapılan çalışmalar anlatılmaktadır. Bu metodların içinde dekantör sistemi gerek çalışma prensibi gereği (fazların ayrımında yardımcı olmak üzere) ek su kullandığı ve bunun yağa ve çevreye daha önce bahsedilen olumsuz etkileri olduğu için gerekse de bu konuda yapılacak çalışmaların uygulamasının mevcut imkanlarla mümkün olmadığı için araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu metodun haricinde pres sistemi ile perkolasyon metodu üzerinde ve ayrıca yeni olarak nitelendirebileceğimiz vakum yardımıyla yağ ayırma metodu, ultrason tekniği ile yağ ayırma ve zeytin hamuruna atımlı elektrik alanı (PEF) uygulaması üzerinde araştırmalar yapılmıştır. 8.1.1 Statik basınç uygulama yöntemi ve yapılan çalışmalar Pres sistemi olarak da isimlendirilen statik basınç uygulama yönteminde taş kırıcılarda olgunlaşmış hamurlar ya el ile özel üretilmiş torbalara ince tabaka halinde (2-3 cm kalınlığında) dizilerek ya da otomatik yükleme makinaları ile özel üretilmiş bezler arasına dizilerek sıkıma hazır hale getirilmektedir. Bu torbalar (bezler) üst üste 49 dizilerek preste birlikte sıkılmaktadırlar. Pres altında yavaş yavaş sıkılan hamurlar yağ ve kara suyunu birlikte bırakırken torbaların içinde (bezlerin arasında) oldukça kuru haldeki prina kalmaktadır. Daha sonra bu torbalar (bezler) presten alınarak temizlenip yeniden kullanılmaktadır. Bu tür doldurma, boşaltma ve temizleme işlemleri sistemi kesikli/süreksiz duruma getirmekte, aynı zamanda çok büyük oranda işçilik gerektirmekte ve temizlik/hijyen açısından da oldukça büyük sorunlar yaratmaktadır. Bu soruna gereken önem verilmediği ve torbalar ve hamurla temasta olan diğer elemanlar yeteri kadar temiz olmadığı takdirde tabii olarak yağın kalitesine de olumsuz yansımalar olacaktır. Bununla birlikte, hijyenik şartlara dikkat edildiği ve hamur sıcak suyla muameleye tabii tutulmadığı takdirde pres/baskılama metodu daha kısa karıştırma süresi ve düşük hamur sıcaklığı nedeniyle yüksek kalitede yağ elde edilmesine müsaade etmektedir Bu sistemde sıvı fazın hamurdan ayrılması için pres tablalarının sıkıştırma hareketi ile “hamura uygulanması gereken” ortalama basınç miktarı, alınmak istenen yağa bağlı olup genellikle 300 barın altındaki basınçlar yeterli olmaktadır. Düşük basınçlarda (150bar ve altında) alınan yağ genellikle yoğurma sırasında hücrelerden çıkarak serbest kalan yağ olup yüksek basınçta alınabilecek yağdan nispi olarak az olmasına rağmen çok daha kolay alınabilmektedir ve daha iyi kalitededir. Yüksek basınç değerlerinde hücreler aşırı sıkıştırılarak kalan yağların zorlama ile çıkarılması sağlanmakta olup, bu değerlerde hamurun içinde var olan ve yağla birlikte gelmesi istenmeyen bileşenlerin de yağ ile birlikte gelmesinin yanı sıra asitliğin artmasına neden olunmaktadır. Bu basınç değerlerinde işlenen hamurların yağ verimi genellikle %85-89 aralıklarında seyretmektedir. Ayrıca bu sistemde hamurdan sıvı faz ayrılırken ek su kullanılmamakta olup hamurdaki karasu basınç altında yağ ile birlikte ayrıldığı için prina daha az nemli olmaktadır (bakınız Tablo 7.5). Adı geçen tabloda hamurdaki nem oranları dekantör sistemindekinde %33.9 ve pres sistemindekinde %30.3 iken prinadaki/küspedeki nem oranları dekantör sistemindekinde %60.2 ve pres sistemindekinde %33.4 değerlerindedir. Başlangıçtaki fark sadece %4 cıvarında iken işlem sonrasında nem farkı %27 lere ulaşmıştır. Buradaki farkın temel sebebi dekantöre beslenen ek su miktarıdır. Zeytinin çeşidine ve durumuna bağlı olarak dekantöre beslenen ek su miktarı ağırlık olarak hamur miktarının %40 ile %100 arasında değişebilmektedir. Presleme sisteminin bilinen avantajları şöyle sıralanabilir • Düşük yatırım maliyeti • Basit makine donanımı • Düşük enerji gereksinimi • Pirinada kalan nem miktarının düşüklüğü • Karasu ve bu karasuda kalan yağ miktarının az olması Avantajlarına rağmen bu sistemin bazı dezavantajları da bulunmaktadır ve bunlar • Makine donanımının geniş yer ihtiyacı • Daha fazla işçilik • Torbaların kontaminasyon riski ve yağın kalitesinin bozulması ve • İşlemin süreksiz/kesikli olmasıdır. 50 Model presin yerleştirildiği sıkıştırma bölgesi Şekil 8.2. Silindir-piston tipi model pres ve bu presin sıkıştırılmasında kullanılan basma düzeneği Bu sistemin var olan önemli avantajlarına rağmen dezavantaj olarak görülen taraflarını yeniden masaya yatırarak işçilik ve hijyen sorunu da birlikte ele alınarak süreksiz/kesintili olan sistemin yarı sürekli hale getirilip getirilemeyeceği tartışılmıştır. Yapılan inceleme ve tartışmalar sonucunda başlangıç olarak model bir silindir-piston düzeneği oluşturmaya ve bu model ile hamur presleme denemeleri yapılarak gerekli basınç, verim, hamur kalınlığı vb verilerinin oluşturulmasına karar verildi. Şekil 8.2 de hamurun preslenmesi için kullanılan model pres ve bu presi sıkıştırmak için kullanılan basma düzeneği görülmektedir. Model presin iç çapı 77mm (alanı 46.5cm2) ve yüksekliği 70mm olup zeytin hamuru ince gözenekli beze sarılarak silindirin içine yerleştirilmekte ve üzerine yerleştirilen piston ile sıkıştırılarak sıvı fazı ayrıştırılmaktadır. Gerektiğinde hamurdan deney öncesi ve sonrası numuneler alınarak bunların kimyasal analizleri yapılmaktadır. yağ miktarında yağ verimi basınç ve yağ verimi 86 84 82 80 78 76 0 50 100 150 200 250 basınç (bar) Şekil 8.3. Yağ veriminin basınç ile değişimi 51 Tablo 8.4 de model pres ile yapılan bazı deneylerin sonuçları verilmektedir. Aynı hamur cinsinin artan presleme süresi ile birlikte artan basınç değerlerine karşılık artan verim değerleri şekil 8.3 de gözükmektedir. Kuru Bazda Toplam Bazda Kuru Bazda Toplam Miktar Yağ Miktarında 3 20,39 29,27 23,84 29,9 5,45 7,7 19,18 80,5 100 5 20,39 29,87 23,84 29,9 4,42 6,31 20,08 84,2 150 7 20,39 29,76 23,84 29,9 4,36 6,21 20,14 84,5 200 10 20,39 29,29 23,84 29,9 4,12 5,83 20,38 85,5 Basınç, bar Küspe 50 Hamur Toplam Bazda Tablo 8.4. Model pres ile yapılan deneylerde hamur basıncının yağ verimine etkisi Yağ % Yağ Verimi Nem % (Analiz) Uygulama Hamurda Küspede Max. basınca ulaşma süresi, dakika Farklı hamur kalınlıklarının verim üzerine olan etkilerini incelemek için farklı kalınlıklardaki hamur numuneleri 150bar basınca 4dakikalık sabit sürede çıkarılacak şekilde aynı düzenekte teste tabii tutulmuş ve hamurun deney öncesi ve sonrasındaki ağırlık ve kalınlıkları ölçülerek hem teorik verimi (ayrılabilen sıvı fazı temsilen) hem de birim deformasyon davranışı incelenmiştir. Tablo 8.5 te bu deneylerin sonuçları verilmektedir. Şekil 8.4.a ve b de görüldüğü gibi artan hamur kalınlığı ile verim düşerken, uygulanan basıncın hamur kalınlığına oranı özgül basınç olarak tarif edildiğinde artan özgül basınç ile artan verim elde edildiği görülmektedir. Tablo 8.5. Sabit basınç altında hamur kalınlığının yağ ayırma verimine etkisi ve hamur sıkışma oranları ∆l/Lo, teorik ∆l Lo özgül hamur Deney yağ hamur Hamur Basınç basınç sıkışma süresi verimi kalınlığı, sıkışması, (bar) oranı, (bar/mm) (dak) (%) (mm) (mm) (%) 150 4 18 5 27,8 90,2 8 150 4 24 7 29,2 84,1 6 150 4 33 13 39,4 74,9 5 150 4 42 14 33,3 72,1 4 150 4 52 14 26,9 66,9 3 52 hamur kalınlığı vs verim 100 % teorik verim 95 90 85 80 75 70 65 60 0 10 20 30 40 50 60 ham urkalınlığı (m m ) a) Sabit basınç altında hamur kalınlığının yağ verimine etkisi bar/mm vs verim 100 % teorik verim 95 90 85 80 75 70 65 60 - 1 2 3 4 5 6 7 8 9 özgül basınç (bar/mm) b) Sabit basınç altında hamur kalınlığının yağ verimine etkisi 150 barda zaman vs verim (172gr hamur, 33mm kalınlık, 4.5bar/mm) 90 % verim 85 80 75 70 3 4 5 6 7 8 9 zam an (dak) c) Sabit basınç altında zamanın yağ verimine etkisi Şekil 8.4 Yağ veriminin hamur kalınlığı, özgül basınç ve zaman ile değişimi 53 Sabit basınç altında artan hamur kalınlığı ile düşen özgül basınç ve düşen verimin iyileştirilmesi için hamur katmanları arasında (2mm kalınlığında ve üzerinde 4mm çapında delikler bulunan) metal levha kullanılarak bunun etkisi araştırılmıştır. Metal levha kullanımının denemeleri yine 150bar basınca 4dakikalık sürede çıkılarak yapılmış ve sonuçları Tablo 8.6 da verilmiştir. Bu testlerin sonucunda görülmüştür ki aynı miktardaki metal levhalı hamur hiç levhasız (tek katman) hamura göre %3 cıvarında daha verimlidir. Ancak aynı basınç altında aynı kalınlıktaki çoklu hamur katmanlarının katman sayısı az olanı çok olanına göre daha verimli preslenebilmektedir. 15mm kalınlıklı 3 adet hamur katmanlı ve hamurlar arasında 2 metal levhalı numunenin teorik verimi aynı kalınlıklı ancak 4 katman ve 3 metal levhalı numuneye göre %2 cıvarında daha verimli gözükmektedir. Benzer şekilde hamur kalınlığı 17mm ye yükseltilirken katman sayısı 2 ye levha sayısı 1 e indirilen numunenin verimi daha artarak %86.9 a çıkmıştır. Bu deneyden elde edilen sonuç yüksek verim için hamur katmanlarının kalınlığının ince olması ve mümkünse de katman sayısının az sayıda olmasıdır. Ancak kapasite dikkate alındığında verim kriterinin tersine katman sayısının mümkün olduğu kadar fazla olması gerekmektedir. Tablo 8.6. Hamur arasına metal levha/plaka yerleştirilmesinin teorik yağ verimine etkisi teorik özgül P Süre Lo, yağ m0 mf basınç Uygulama bar (dak) verimi mm gr gr bar/mm (%) 1*300 gr, metal levhasız 150 4 56 300 219,8 80,3 3 4*75gr, 3 metal levhalı 150 4 15 300 216,7 83,4 10 3*75gr, 2 metal levhalı 150 4 15 225 161 85,3 10 2*85gr, 1 metal levhalı 150 4 17 170 120,8 86,9 9 Zeytin hamurlarının içerdikleri fazların farklılıkları ve irili ufaklı katı maddelerinin (çekirdek taneleri ve zeytin eti) basınç altında filtreleme işlemine etkileri dikkate alındığında presleme işleminin sabit basınç altında bile artan baskı süresiyle az da olsa artan bir verim değerine sahip olması beklenir. Bu amaçla yapılan bir deneyde 33mm kalınlıklı hamur bez torba içerisinde 4dakika içerisinde 150bar basınca ulaştırılarak aynı basınçta bir süre daha bekletilmiş ve teorik verimin değişimi gözlenmiştir. Sonucu şekil 8.4.c. de gösterilmekte olan bu deney verimin zamanla artmaya devam ettiğini ancak 8.dakikada nerdeyse doyuma ulaştığın göstermektedir. 150bar basınca ulaşıldığı 4.dakikada %75 olan verim 8.dakikada %86ya ulaşarak %11 gibi ek verim artışını teyid etmektedir. Bu sonuç pres işlemlerinde istenilen basınca hızlı bir şekilde ulaşmanın yeterli olmadığını, filtreleme işlemi gerçekleşerek 54 verimin doyuma ulaşması için bu basınçta bir süre beklemek gerektiğini göstermektedir. Aynı model presle yapılan deneylerden birisi de hamurun yük/basınç altındaki deformasyon davranışıdır. Hamurun yük altındaki ezilme miktarı ölçülerek basınç deformasyon grafiği de çıkarılmıştır. Başlangıç yüksekliği 30mm olan ve ince gözenekli beze sarılarak silindire yerleştirilen zeytin hamurunun artan yük altındaki ezilme/sıkışma miktarı ölçülerek şekil 8.5 de görülen basınç-birim deformasyon (ezilme/orijinal yükseklik) grafiği çıkarılmıştır. Hamurun reolojik yapısına ve özelliklerine bağlı olarak değerler değişim göstermekle birlikte grafiğin genel davranışı aynı kalmaktadır. hamur basıncı vs sıkışma hamur basıncı, bar 250 200 150 100 50 0 0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 hamur sıkışması, % Şekil 8.5 Artan basınç değerleri altında hamur kalınlığının sıkışma oranları Elde edilen bu basınç-deformasyon grafiğinden geriye doğru giderek hangi basınç için ne kadar deformasyon gerektiği tespit edildiği takdirde bu bilginin kesintili olarak çalışan pres sisteminin yarı sürekli hale getirilmesinde kullanılabileceği düşünülmektedir. Böyle bir gelişmeye ek olarak hamur doldurma, boşaltma ve temizleme mekanizmaları da otomatik hale getirildiğinde işçilik ve hijyen sorunun da büyük oranda çözümlenebileceği tahmin edilmektedir. Geleneksel pres sistemlerinde presin alt ve üst tablaları paralel olup ya ikisi birlikte yada tablalardan sadece birisi dik yönde hareket ederek arada hareketsiz olarak duran hamuru sıkıştırmaktadır. Sıkıştırma işlemi bitince tabla(lar) geriye doğru çekilerek boşaltma işlemine geçilmektedir. Gerek ilk andaki doldurma gerekse de sıkma sonrasındaki boşaltma işlemleri için harcanan zaman ve işçilik sistemin kapasitesini ve ekonomik performansını düşürmektedir. Boşa harcanan bu zamanları değerlendirmek ve sistemi daha seri hale getirmek için pres işlemi proje ekibi tarafından TRIZ metodolojisi çerçevesinde yeniden değerlendirildiğinde TRIZ’ in tersini yap prensibi gereğince “duran hamur, hareketli tablalar” yerine “duran tablalar, hareketli hamur” mekanizmasının faydalı olabileceği kanaati oluşmuştur. 55 Böyle bir mekanizmanın oluşturulması için yapılan araştırma ve tasarım çalışmaları neticesinde bilinen bir kalınlığı olan ve konum olarak (yatay) hareket serbestliği olan bir (hamur) katma(nı)nın sıkıştırılabilmesi için plastik deformasyon uygulamalarının kullanıldığı plastik enjeksiyon, haddeleme ve benzeri imalat işlemlerinden faydalanabilineceği tartışılmış ve şekil 8.6’daki tasarımın denemesi kararlaştırılmıştır. Şekil 8.6. Model konik pres deneme çalışmalarından görüntüler Bu maksatla pres tablalarını temsilen konumları sabit ancak birbirine tam paralel olmayan ve aralarında ayarlanabilir bir açı bulunan iki yüzey kullanılacak; bu iki yüzey arasına içi/arası hamur dolu hareketli birçok araba yerleştirilecek; ve bu arabalar geniş bölgeden dar bölgeye ilerletilirken hamur arabaların içinde/arasında sıkışarak basınca maruz kalacak ve sıvı fazın ayrılması sağlanacaktır. Birbiri ardına konik bölgeye giren arabalar daralan bölgede ilerlerken sıkışarak hamurun sıvı fazını bırakmasını sağlayacaktır. Hareketli arabalar konik bölgeye girmezden önce otomatik doldurma makinaları tarafından hamur ile doldurulacak ve konik bölgenin dar ağzından çıkarken de otomatik olarak boşaltılıp temizleneceklerdir. Temizlenen arabalar yine otomatik olarak geri dönüp yeniden geniş ağızdan girmek üzere hazırlanacaklardır. Konik pres olarak isimlendirilen bu mekanizmanın Şekil 8.7 de basit tek arabalı bir modeli gerçekleştirilerek deneme çalışmaları yapılmıştır. Model konik presin açılı ancak sabit tablaları arasında ileri ve geri doğru hareket edebilen bir arabası bulunmakta olup bu arabanın hamur baskı alanı 120x50mm, derinliği ise 35mm dir. Araba içerisine bez torba içinde yerleştirilen 30mm hamur kalınlığının sürekli bir işlem ile 100-150bar basınca kadar sıkıştırılması için bu basınca tekabül eden (Şekil 8.5) %30-35 seviyesinde sıkıştırılması gerekmektedir. Tablalar arasındaki açının 1 derece olması durumunda 30mm hamur kalınlığı için gereken %35 deformasyon 10.5mm sıkışma/daralma gerektirmekte olup bunun içinde arabanın 600mm ilerlemesi gerekmektedir. Model konik presin tablalarının boyu 2000mm arabanın serbestçe ilerleyebileceği mesafe ise 1500mm cıvarında olup bu mesafe gerekli olan 600mm den çok daha fazladır. 56 Şekil 8.7 Model konik pres arabasının deney öncesi ve sonrası görüntüleri Bu düzenekle yapılan deneylerin sonuçlarından iki tanesi Tablo 8.7 de verilmiştir. Deneylerden bir tanesi %28.5 yağ içeren hamurla yapılmış ve %59.5 verim elde edilmiştir. Diğer bir deneyde ise yağ oranı azaltılmış (%13.29) hamurla çalışılmış ve bu hamurda da %47.5 verim elde edilmiştir. Model presin deneyleri mevcut modelin sadece konik bölgesinde ilerlemenin hamur üzerinde gerekli sıkma işlemini gerçekleştirip gerçekleştiremediğini ve bu etkinin hamurdan yağın ayrılması hususunda yeterli verime ulaşıp ulaşmadığı göstermesi açısından %47.5 - %59.5 gibi değerle olumlu izlenimler vermiştir. 57 Tablo 8.7. Konik pres ile yapılan deneylerin yağ verimleri Yağ % Nem % Yağ Verimi (Analiz) Hamurda Küspede Özel işlem Toplam Kuru Toplam Kuru Toplam Yağ Hamur Küspe Bazda Bazda Bazda Bazda Miktar Miktarında Konik pres Konik pres 36,45 46,63 28,5 44,9 13,2 24,86 16,982 59,5 41,72 42,97 13,29 22,8 7,65 13,42 6,3201 47,5 Bu çerçevede sıkma bölgesi dahil sistemin diğer kısımları olan otomatik doldurma, boşaltma ve temizleme işlemlerinin de mekanik açıdan doğru şekilde tasarımı ve imalatı gerçekleştirildiği takdirde • • • geleneksek pres sisteminin verim değerlerine yaklaşılabileceği sistemin kesintili durumdan yarı sürekli bir duruma gelebileceği, ve yine sistemin hijyen açısından daha iyi bir konuma gelebileceği gözlenmektedir. Bu amaçla başlatılan tasarım çalışmalarının bilgisayar benzetimlerinin bazı görüntüleri şekil 8.8 ve 8.9 da verilmekte olup bu sistemin hamur doldurma, boşaltma, temizleme ve arabaların sürekli olarak hareketinin düzenlenmesi gibi mekanizmalarının da detaylı olarak planlanması ve tasarlanması gerekmektedir. Bu ve benzeri mekanizmaların tamamlanması ile sürekli presleme işleminin gerçekleştirilmesi mümkün olacak ve patent başvurusu ihtimali doğacaktır. Bu çalışmalar proje süresi içerisinde fiili olarak yetişmemiş olup bundan sonraki çalışmalarda tamamlanarak deneme çalışmalarının yapılması faydalı olacaktır. 58 Hamur arabası Dar çıkış ağzı Geniş giriş ağzı Hamur arabası Şekil 8.8 Model konik pres sisteminin bilgisayar tasarım çalışmaları 59 Üst ve alt kılavuz tablaları Yük elemanları Hamur arabası Destek elemanları Konik kılavuz tabla modülü Hareket aksamları Şekil 8.9 Model konik pres sisteminin bilgisayar tasarımı detay ve montaj görüntüleri 60 8.1.2 Akışkanların yüzey gerginliği farkını kullanma yöntemi ve yapılan çalışmalar Sıvıların doğası gereği belli bir boyutun altındaki damlalar parçalanıp kopmamak için dış yüzeylerinde bir film tabakası oluşturur ve bu film tabakasını oluşturan moleküller bir arada bulunabilmek için birbirilerine tutunurlar. Yüzeydeki bu moleküllerin oluşturduğu film tabakasının kırılmak istendiğinde gösterdiği bir gerginlik mukavemeti vardır ve bu değer her sıvı için farklılık arz eder Aynı sıvılar bu yüzey gerginlikleri sebebiyle temasta oldukları katı yüzeylere de yapışma eğilimleri gösterirler ve yine her sıvının katı yüzeylere yapışma özelliği farklıdır. Bu konudaki temel fizik kuralları eskiden beri bilinmekte olup sıvıların bu özelliklerinden faydalanma hususunda farklı çalışmalar yapılmıştır (Erbil H .Y. 2006). Bu prensiple çalışan ilk zeytinyağı ayırma sistemi Acapulco metodu (1911) olarak bilinmektedir, bu metot daha sonraları revize edilmek suretiyle Acapulco-Quintanilla (1929-1930) olarak adlandırılmıştır. Ancak bu sistemler mekanik sorunları nedeniyle çok başarılı olamamışlardır. Bu sorunların F. Buendia tarafından üstesinden gelinmesiyle 1951 yılında Alfin prototip modeli geliştirilmiştir (Boskou 1996). Bugün daha da geliştirilen ve Sinolea olarak adlandırılan sistem yoğurma tankına benzeyen yarı silindirik bir tank ve içerisine alttan ve yanlardan dalıp çıkan paslanmaz çelik plakalardan oluşmaktadır. Hareketli olan plakalar yavaşça zeytin hamuru içerisine dalmakta, daha sonra geri dışarı çıkarıldığında yüzeye kaplanmış yağ, bıçaklar vasıtasıyla sıyrılıp dışarı damlatılmaktadır. Yağın dar aralıklardan geçerek sızılıp damlatılmasından dolayı da bu işlem perkolasyon olarak adlandırılır. Bu sistem 1991 yılında İtalyan üretici firma RAPANELLİ tarafından patentle koruma altına alınmış (European Patent No. 0252025) ve adı geçen firma dünyada tek üretici firma konumundadır. Benzer bir sistem geçen yıllarda Türk üretici firma HAKKIUSTAOĞULLARI tarafından imal edilmek istenmiş ancak bu teşebbüsleri İtalyan firmanın patent hakları çerçevesindeki hukuki takibi sonucunda engellenmiştir. Adı geçen firmanın Sinolea adı altında Türkiye’de ağırlıklı olarak Ege bölgesinde (Balıkesir, Datça, Bergama, Milas, Körfez cıvarı vb) halen 8-10 adet cıvarında makinası bulunmaktadır. Perkolasyon metodu ile çalışan üniteler de diğer yağ ayırma üniteleri (pres ve dekantör) gibi işlem hattında kırıcı ve yoğurma tankından sonra bulunan ve hamuru yoğurma işlemi bittikten sonra işleme alan bir yağ ayırıcı ünitedir. Yağı ayrılacak olan hamur dekantör kullanılan sistemlerde olduğu gibi perkolasyon sisteminde de zeytinin cinsine bağlı olarak önce yoğurucuda 30 ile 60dakika arasında yoğrularak olgunlaştırılır ve daha sonra yağ ayırma işlemine alınır. Bu prensiple çalışan perkolasyon sistemleri literatürde değişik çalışmalarda incelenmiş ve elde edilen yağ kalitesi açısından bilinen en iyi sistem olduğu hususunda ortak görüş birliği oluşmuştur (Boskou 1996, Kiritsakis 1998). Ancak perkolasyon metodu ile yağı ayrılan hamurun prinasında yüksek oranda yağ kaldığı için bu prina daha sonra yeniden yoğrulma işlemine tabii tutulur ve pres ya da dekantör sisteminde işlenerek kalan yağının ayrılması sağlanır. Bunlardan da 61 dekantör sistemi sürekli ve daha temiz olması sebebiyle pres sistemine göre daha fazla tercih edilmektedir. Perkolasyon ve 3-fazlı dekantörün birlikte kullanıldığı sistemlerin akış diyagramı şekil 8.10 da görüldüğü gibidir. Soğuk su YIKAMA Sıcak su KIRMA PERKOLASYON YOĞURMA Kaliteli Zeytinyağı Zeytin Atık su Zeytinyağı Sıcak su Yağlı pirina SANTRİFÜJ DEKANTASYO Yarı-Sulu pirina YENİDEN YOĞURMA Karasu Şekil 8.10 Perkolasyon ve 3-fazlı dekantör ile yağın ayrılması Klasik perkolasyon tankı şekil 8.11 de görüldüğü gibi yoğurma tankına benzer geometride olup yarı silindirik bir yapıya sahiptir. Geleneksel malakse tankı genellikle su ısıtmalı çift cıdarlı ve üstü hariç her tarafı tam kapalı paslanmaz saç levhadan yapılmaktadır. Perkolasyon tankı ise tek cıdarlı olup silindirik yüzeyin nerdeyse tamamına yakın kısmında aralıklı olarak yerleştirilmiş ve tankın içine giren çıkan bıçaklar ile bu bıçakların girip çıktığı yarıklar vardır. Şekil 8.11 Perkolasyon sistemi ile yağ ayrılması (http://www.sinolea.net/) 62 Hareketli yalayıcı bıçaklar Yalayıcı bıçakları tarayan ve hamuru karıştıran tarak Şekil 8.12 Sinolea sisteminin yalayıcı bıçakları ve tarayıcı tarak sistemi Bu bıçakların ve yarıkların sayısı sistemin kapasitesi ve verimi ile doğrudan orantılı olduğu için bıçak sayısının en fazla sayıda olmasına gayret edilmektedir. Mevcut perkolasyon tanklarındaki bıçak sayısına ve bu bıçakların yerleştirildiği (yağ ayırma için kullanılan) alana örnek olarak literatürdeki değerler (Boskou 1996) 5120bıçak/1.18m2 ve 4608bıçak/1.06m2 olarak verilmektedir. Örnek Sinolea sistemlerinde yapılan incelemelerde bıçakların boyutlarının yaklaşık olarak 2mm kalınlığa, 10-12mm genişliğe ve (hareket yönünde) 12-15mm cıvarında derinliğe sahip olduğu ve bıçaklar arası boşluklarında 10mm cıvarında olduğu gözlenmiştir. Ortalama olarak 1m2 lik bir alanda; • aralıklı olarak yerleştirilmiş 4340 adet cıvarında bıçak, • bıçakların girip çıktığı aynı sayıda yarık ve • yarıklara yerleştirilen aynı sayıda (sızdırmazlık) ara elemanı bulunmaktadır Tankın dış tarafında da bu bıçakların hareketlerini kontrol eden mekanizma ile bunların bağlantıları bulunmaktadır. Bütün bu sistem gerek tasarım, gerek imalat gerekse de işletme olarak maliyeti artıran karmaşıklığa sahiptir. Böyle bir tank genellikle yoğurma tankından ayrı olarak tasarlanmakta, imal edilmekte ve yoğurma tankından sonra yerleştirilmektedir. Ayrıca bıçakların sürekli ve tek yönlü hareket yerine kesikli ve çift yönlü (ileri-geri) hareket yapısına sahip olması bıçakların tank içine girerken istenen işi yapmaması anlamına gelmekte olup bu durum yağın daha kısa sürede biriktirilmesi/ayrılması açısından bir dezavantajdır. Ayrıca hamurun değdiği tank yanal alanının tamamında bıçak yerleştirilememesi ve bıçaklar arası boşlukların yağ ayırma işlemi için kullanılamaması sistemin birim alanda daha az verimle çalışmasına sebep olmaktadır. 63 8.1.2.1. Yeni yağ ayırıcı tasarımı Bu dezavantajların giderilmesi için yapılan araştırma, tasarım ve denem çalışmaları çalışmaları neticesinde şekil 8.13 de görüldüğü gibi geleneksel malakse tankı modifiye edilerek aynı anda hem yoğurma hem de yağ ayırma işleminin birlikte yapılabileceği yeni bir tank elde edilmiştir. Yeni tankta saç levha yerine aralıkları ayarlı ve hareketli/dönebilen silindirler kullanılmış, bu sayede hem ekstraksiyon işlemi aynı malakse tankında yapılmış, hem de yağ ayıran mekanizma ileri-geri hareket yerine tek yöne sürekli ve daha hızlı dönen silindirlerden oluşturulmuştur. Ayrıca yağa temas eden yağ ayırıcı yüzey (silindir yüzeyi) bıçak mekanizmasına göre daha fazlalaştırılarak birim zamandaki verim artırılmış olacaktır. Hamur Hamur karıştırıcı karıştırıcı Tankın duvarını oluşturan ve dönebilen aralıklı silindirler a) geleneksel malakse tankı ve çift cıdarlı duvarı b) silindir duvarlı malakse tankı c) modifiye edilmiş malakse tankının genel görünüşü Şekil 8.13. Geleneksel ve modifiye edilmiş malakse tankı 64 Şekil 8.14 te yeni sistemin parçaları ile çalışma prensibi gösterilmektedir. Görüldüğü gibi tankın içerisindeki serbest yağ damlaları dönen silindir yüzeylerine yapışarak silindirler arasındaki ince aralıklardan dışarı taşınmakta ve dışarıda da sıyırıcılar tarafından sıyrılarak tankın dışında toplanmaktadır. sıyırıcılar Dönen silindirler Yağ filmi/damlaları Sıyrılan yağ filmi /damlaları hamur Dönen silindirler sıyırıcılar Toplanan yağ Şekil 8.14. Yeni yağ ayırma sisteminin parçaları ve çalışma prensibi 65 Normal yağlık zeytinlerde zeytinin hücrelerindeki yağın büyük bir kısmı kırma sırasında zaten açığa çıkmakta olup yoğurma sırasında bu serbest yağ damlalarının daha çok bir araya gelerek büyümesi sağlanmaktadır. Zor zeytinlerde ise yoğurma süresinin ayrıca su-yağ emülsiyonunu kırmaya da faydası olmaktadır. Zor olmayan ve yağlık olarak tarif edilen birçok zeytin cinsinde kırılmayı takiben ortaya çıkan serbest yağ (ve kara su) karıştırmanın ilk dakikasından itibaren (aralıklı olarak yerleştirilmiş) dönen silindirlere bulaşmaktadır. Ancak yağ ve suyun yüzey gerginliği farkından dolayı silindirlerin yüzeylerine daha çok yağ yapışmakta ve hemen hemen hiç su yapışmamaktadır. Dönen silindirler tarafından tank içerisinde yalanan yağ silindirler arasındaki ince aralıklardan geçerek dışarıda sıyırıcılar tarafından temizlenir ve sistemin altındaki yağ toplama tankında biriktirilmesi sağlanır. Duvarları silindirlerden oluşan tankın içindeki hamur tüm serbest yağ damlalarının silindirlere değebilmesi için sürekli olarak karıştırıcı kanatlar tarafından karıştırılır ve aynı zamanda ileri doğru ilerletilir. Hamurun ilerleme hızı ve silindirlerin dönme hızı ayarlanarak tank boyunca ilerleyen hamurun yağı hamur dışarı atılmazdan önce azami oranda alınır. Şekil 8.15’te tasarımı yapılan yeni yağ ayırma sisteminin model çalışmaları görülmektedir. Şekil 8.15 Yeni yağ ayırma sisteminin model çalışmaları 66 Bu çalışmada 5kg zeytin hamurunu işleyebilecek ölçekte bir model tasarlanmış ve hamura değen parçaların hepsi de paslanmaz çelik (304) malzemeden imal edilmiştir. Karıştırıcının yataklamasında ise gıda uyumlu malzeme kullanılmıştır. Tankın simetri ekseni dikkate alındığında sol taraftaki silindirlerin hepsi saat yönünün tersine (aynı yönde) dönerken sağ taraftaki silindirlerin de hepsinin saat yönünde dönmesi gerekmektedir. Başlangıç olarak karıştırıcı ve silindirler aynı motorla sürülmüş ve hareketin silindirlere ulaşması zincirle sağlanmıştır. Toplamda 250mm boyunda 22 adet dönen silindir bulunmakta olup bu silindirlerin hamurla temasta olan yüzey alanı çevresel alanlarının yarısı kadardır. Bahsedilen bu alan 22adet *250mm* (3.14*11mm) =189970mm2 cıvarındadır. Bu küçük modele Sinolea sisteminde olduğu gibi dönen silindirler yerine ileri geri hareketli bıçaklar yerleştirilecek olsaydı kullanılabilecek yüzey alan yarı silindirik bölge olup 16 adet silindirin kapladığı alandır. Bu silindirlerin yerleştirildiği çap yaklaşık olarak 200mm cıvarında ve boyu ise 250mm dir. Bu durumda kullanılabilecek alanın boyutları (3.14*100=) 314mmX250mm = 78500 mm2 = 0.0785m2 dir. Bu bölgeye yerleştirilebilecek bıçak sayısı ise alan oranlaması üzerinden: 0.0785m2 * 4340 bıçak/m2 = 340 adet çıkarken 2mmX10mm bıçakların 10mm aralıklı yerleştirme düzeni üzerinden de (314/20) * (250/12) = 320 bıçak olarak çıkmaktadır. Bu durumda 340adet bıçağın fonksiyonel yalama alanı ise ; (10mm*15mm+2mm*15mm)*2yan yüz * 340 adet bıçak =122400mm2 cıvarında olacaktır. Bu hesaplamalara göre de alan olarak yeni sistem sinolea sisteminin yağla temas eden alanından ((189970 – 122400) / 122400 ) * 100 = %55 daha fazla temas alanına sahiptir. Ancak yağı ayırmada önemli olan statik temas alanından çok dinamik temas alanı yani birim zamanda süpürülen temas alanıdır (mm2/sn). Bu da temas çizgisi boyu ve ilerleme hızının (yeni sistemde silindirlerin çevresel hızı, Sinolea da ise bıçakların lineer hızı) çarpımına eşittir. Yeni sistemin çizgisel temas boyu bir silindir için 250mm olup 22adet silindir için toplamda 22*250mm=5500mm dir. Sinolea sistemi için ise çizgisel temas her bıçak için 2*(10mm+2mm)=24mm ve toplamda ise 340adet*24mm=8160mm dir. Yeni sistemin silindirleri sürekli olarak tek yönde dönmekte ve her birim zamanda yeni alan süpürmekteyken Sinolea sisteminde bıçaklar içeri girerken yağ ayırma 67 işlemi yapmayıp sadece çıkış hareketinde (yarı zamanda) yağ ayırabilmektedir. Bu durumda silindirlerin ve bıçakların aynı lineer yüzey hızına (Vmm/sn) sahip olması kaydıyla birim zamanda yeni sistem 5500mm * Vmm/sn = 5500Vmm2/sn alan süpürüp yağ ayırırken sinolea sistemi (8160mm * Vmm/sn) / 2 =4080Vmm2/sn alan süpürebilecektir. Bu durumda da yeni sistemin Sinolea sistemine göre ((5500-4080)/4080 ) * 100 = %35 cıvarında daha kapasiteli/verimli olması beklenir. 8.1.2.2. Deneysel çalışmalar ve sonuçlar Küçük Ölçekli Model Sızma Ünitesi 5kg hamur kapasiteli olan bu modelin yapılan denemelerinde karıştırıcı ve silindirler aynı hızda (30d/d) dönmektedir. Bu dönme hızında çapı 195mm olan karıştırıcının çevresel hızı 0.3m/sn ye (ticari boyuttakilerden çok daha az) ulaşırken çapları 22mm (çevresi 69mm) olan yağ ayırıcı silindirlerin yüzey hızları da 35mm/sn (0.035m/sn) hıza ulaşmaktadır. Bu deneylerde silindirler arası boşluk 0.35mm olarak kullanılmıştır. Bu mesafeye eldeki mevcut imkanlar içerisinde karar verilmiş olup daha sonra yapılan bazı deneme çalışmaları neticesinde 0.20mm boşluğun azami yağın geçişine ancak asgari miktarda da hamurun geçişine daha uygun olduğu gözlenmiştir. Sonraki çalışmalarda silindirler arası boşluk 0.20mm olarak kullanılmıştır. Yeni sistem ile yapılan yağ ayırma deneylerinden birisinde zamana bağlı olarak toplanan yağ miktarları ve yüzdelik oranları Tablo 8.8 de verilmiştir. Bu deneyde %23 yağ ve %40 neme sahip 5000gr Nizip yağlık zeytin hamuru kullanılmıştır. Tablo 8.8 Nizip yağlık zeytin hamuru (5000gr hamur, %23 yağ ve %40 neme sahip) ile yapılan deneyde yağ ayırmanın zamana göre değişimi toplanan temiz Toplanan temiz yağ Süre, yağ yağ verimi alınan yağ miktarı, % % gr dakika % 0 0 0 0 0 5 410 8,2 35,6 50,3 10 630 12,6 54,7 77,3 15 705 14,1 61,3 86,5 20 752 15 65,2 92,0 25 780 15,6 67,8 95,7 30 815 16,3 70,8 100 Yağ verimi hesaplamaları için deney öncesi hamurdan alınan numunenin laboratuar şartlarında yağ ve nem analizleri yapılmaktadır. Öncelikle hamurdaki yağ analiz değerinden ve kullanılan hamur miktarından en iyi şartlarda (azami) ne kadar yağ elde edilmesi gerektiği hesap edilmektedir. Daha sonra yapılan deneyden elde edilen temiz yağ miktarı tartılarak deneysel yağ miktarı elde edilmektedir. Deneysel olarak elde edilen yağın 68 hamurdaki azami yağa oranı yapılan deneyin yağ verimini vermektedir. Yukarıdaki deney için %23 yağ oranı ile 5000gr hamurda azami 1150gr yağ var demektir. Elde edilen temiz yağ miktarı 815gr olduğuna göre yağ verimi (815/1150)*100 = %70.8 demektir. Şekil 8.16 da tasarımı ve imalatı yapılan yeni yağ ayırma sisteminin deneme çalışmaları görülmektedir. Yağ damlaları Şekil 8.16. Yeni yağ ayırma sisteminin ön deneme çalışmaları Tablo 8.8 deki deneysel değerlerin grafiksel görüntüleri Şekil 8.17 de verilmektedir. Bu grafiklerden de görüldüğü üzere kırılmayı takip eden 30 dakika içerisinde hamur hem malakse edilmekte hem de bünyesindeki yağın %70’i yeni yağ ayırma sistemi ile alınabilmektedir. Ayrıca alınan yağın zamana bağlı değişimine bakıldığında alınabilecek yağın ilk 5 dakika içerisinde %50’si ve ilk 15 dakika içerisinde de yaklaşık %80-85 ‘inin alınabildiği görülmektedir 69 toplanan yağ % YENİ SİSTEM % 23 yağlı zeytin hamuru 25 20 15 10 5 0 0 5 10 15 20 25 30 25 30 25 30 SÜRE, DAKİKA YAĞ VERİMİ % YENİ SİSTEM 100 80 60 40 20 0 0 5 10 15 20 SÜRE, DAKİKA YENİ SİSTEM alınan yağ % 100 80 60 40 20 0 0 5 10 15 20 SÜRE, DAKİKA Şekil 8.17 Yeni sistem ile zamana bağlı yağ ayırma grafikleri Sinolea sisteminde ise hamur genellikle kırma sonrası 30-60 dakika süreyle normal malakse tankında yoğrulur ve sonra sinolea tankına alınır. Literatürde (Boskou 1996) sinolea sisteminin çalışma süreleri genellikle 30-60dak olarak verilmektedir ve bu durumda hamur kırılma sonrasında yağı ayrılana kadar toplamda 60dak ile 120dak 70 arasında bir işlem görmektedir. Halbuki yeni sistemde hamurun serbest olan sızma yağı ilk 30dakika içerisinde alınabilmektedir. Aradaki yaklaşık 60-90dakikalık fark kapasite açısından oldukça büyük bir kazançtır. Yeni sistem ile benzer ön deneyler yapılarak farklı yağ ve nem değerlerine sahip hamurların verim değerleri tespit edilmiştir. Bu deneylerde yağ oranı %23 ile %32 arasında değişen ve farklı nem değerlerine sahip Nizip yağlık zeytin hamurları kullanılmıştır. Bu deneylerde deney süreleri 15-30 dakika aralığında tutulmuştur. Yapılan ön deneylerde ayrılan yağla birlikte (Sinolea sisteminde de olduğu gibi) bir miktarda istenmeyen katı madde gelmiştir. Nizip yağlık zeytin hamuru ile yapılan bazı deneylerin sonuçları Tablo 8.9 verilmektedir. Tablo 8.9 Nizip yağlık zeytin hamuru ile yapılan yağ ayırma ön deneylerinin sonuçları Hamurda Hamurda Yağ/Nem Yağ Yağla Deney Deney yağ % nem % oranı Verimi % kaçan no süresi, hamur % dakika 1 15 24.3 47.5 0.51 32 28 2 15 24.7 38 0.65 60 20 3 15 23.1 37.5 0.61 75 15 4 30 23 40 0.57 70 28 5 30 24.2 39 0.62 71 22 6 30 31.5 32 0.98 63 16 7 30 27 37 0.73 71 15 Tablo 8.9 daki deneysel değerlerin grafiksel görüntüleri Şekil 8.18 de verilmektedir. Bu grafiklerden de görüleceği üzere Nizip yağlık cinsinde hamur nem oranı %40 ın altında olduğu sürece: • yağ verimi 30dakikalık ayırma sürecinde en az %60 olup Sinolea’dan daha iyidir ve • katı madde kaçma oranı da %15-20 ler cıvarındadır • ancak nem oranı %40 ve üzerinde olunca verim düşmekte ve katı madde miktarı artmaktadır. Serbest yağın ayrılmasının verimi ve yağla birlikte kaçan katı madde (hamur) oranı Nizip yağlık çeşitte olduğu gibi nem (yada yağ/nem) oranına bağlı olabildiği gibi bu durum çeşitten çeşide de büyük değişiklikler göstermektedir. Nizip yağlık, Edremit ve benzeri gibi bazı zeytinlerde serbest yağ, karasu ve hamur kısımlardan çok kolayca ayrılarak toplanabilirken Aydın ve benzeri bazı zeytinlerde yağ-su-hamur iç içe geçmiş gibi bağlı (emülsife) davranmakta ve yeteri kadar serbest yağ oluşmamakta ya da çok zor ayrılmaktadır. Bu durumlarda yağla birlikte büyük oranda katı madde ve bir miktar da kara su gelmektedir. Bu tür bağlı yağların ayrılabilmesi için yağ ayırma işlemi sonrasında ya dinlendirme ile çökelme ya da santrifüj dekantasyon yöntemi kullanmak gerekmektedir. Dinlendirme ile çökelme çok uzun süreler alabildiği için katı/sıvı oranına bağlı olarak genellikle santrifüj dekantasyon yöntemi kullanmak daha etkili olmaktır. 71 verim, katı % 100 90 80 70 60 50 40 verim katı 30 20 10 0 20 30 40 50 60 verim, katı % nem % 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 1 yağ/nem oranı Şekil 8.18 Nizip yağlık zeytin ile yapılan yağ ayırma deneylerinin sonuçları Bu tür zor ve kolay zeytinlere örnek olarak Şekil 8.19 da görülen ve yeni sistem ile yağ ayrılma işleminin gerçekleştirildiği Aydın ve Edremit çeşitleri gösterilebilir. Görüldüğü gibi Aydın çeşidinin hamuru fazları birbiri içine girmiş ve emülsife olmuş çamurumsu ve yapışkan bir görüntü sergilerken Edremit çeşidinin hamuru emülsife izleri göstermeyen daha net ve fazları daha belirgin bir görüntüye sahiptir. Aynı şekilde ayrılan yağların görüntüleri açısından da Aydın çeşidinden temiz yağ elde edilemezken ve fazla oranda hamur yağın içine kaçmışken Edremit çeşidinden oldukça temiz ve berrak yağ elde edilebilmektedir. 72 Zor zeytin (Aydın) Kolay zeytin (Edremit) Şekil 8.19 Zor ve kolay zeytinlerin yağ ayrılmasına örnek denemeler Yeni sistem yağ ayırma deneyleriyle ayrılarak şişelere doldurulmuş yağlar için şekil 8.20 deki şişeler örnek gösterilebilir. Şekil 8.20 Değişik çeşit zeytinlerin yeni sistemle ayrılmış yağ numuneleri 73 Bu şişelerdeki örneklerden (ve önceki deneylerden) görüleceği üzere Aydın çeşidinin yağ-su-hamur fazları bağlı (emülsife olmuş gibi) olup kırma sonrasında serbest yağ çok zor oluşmaktadır. Bu sebeple Aydın ibareli şişelerde nerdeyse yağdan çok hamur gözükmektedir. Diğer yandan Edremit ve Nizip yağlık çeşitlerinde serbest yağ çok kolayca oluşmakta ve bu aynı yağ çok kısa sürede (çok az bir katı madde miktarı ile) sızma yağ olarak ayrılabilmektedir. Aydın çeşidi gibi zeytinlerin yağ ayrılma veriminin nem oranından etkilenmesini dikkate alarak bu amaçla proje çerçevesinde kontrollü nem ile daha fazla deneyler yapılarak verimin artırılması ve katı maddenin azaltılması çalışmaları yapılmıştır. Bu deneyler için öncelikle çok nemli olan zeytin veya zeytin hamurundan kontrollü bir ortamda nem uçurulması için proje kapsamında vakumlu, soğutmalı kurutma/nem uçurma cihazı tasarlanarak yaptırılması sağlanmıştır. Bu cihaz şekil 8.21 de görüldüğü gibi temel olarak 4 ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla; numune odası, nem yoğuşturucu kabin, vakum pompası ve soğutucu ünitelerdir. Vakum saati Yoğuşturucu/ buzlandırıcı kabin Numune odası Vakum pompası Soğutucu üniteler Şekil 8.21 Vakum destekli nem uzaklaştırma düzeneği Birinci bölüm zeytin veya hamurların yerleştirildiği oda/kabin olup numuneden kısa sürede nem uçurabilmek için genellikle kontrollü olarak soğutulabilmekte ve 74 içerisinde kontrollü vakum tutulabilmektedir. İkinci bölüm ise zeytin ya da hamurdan kontrollü sıcaklık ve vakum altında uçurulan nemin yoğuşturulmasını sağlayan ve nemin vakum pompasına gitmesini engelleyen yoğuşturucu/buzlandırıcı kabindir. Vakum pompası (üçüncü bölüm) hamurdaki nemin daha düşük sıcaklıklarda (+10C ile -20C arasında) uçurulabilmesi için gerekli basınç ortamının sağlanması için kullanılmakta olup numune odası içerisinde atmosfer basıncının altında ve 1mbar’ a kadar vakum oluşturabilmektedir. Soğutucu üniteler ise normal buzdolabı sistemi olup soğutucu boruları numune odası ve yoğuşturucu/buzlandırıcı kabin içerisine yerleştirilmiş olan ünitelerdir. Bu sayede numune odasında +10C ile -20C arasında buzlandırıcıda ise +10C ile -35C arasında sıcaklık ortamları oluşturulabilmektedir. Bahsi geçen kurutma cihazıyla zeytin hamurundan önce normal içme suyu deneyleri yapılarak sistemin beklenen fonksiyonları yerine getirip getiremediği test edilmiştir. Yapılan deneylerde şekil 8.22 de de görüldüğü gibi numune odasındaki içme suyu ortam sıcaklığı olan 15C ler cıvarında ve 20mbarın altındaki vakum ortamında kaynamaya başlamış ve buharlaşma işlemi gerçekleşmiştir. Şekil 8.22 Vakum destekli cihazın sıvı fazda performans deneme çalışmaları Diğer bir deneyde ise sıcaklık sıfır derecenin altına indirildiğinde sıvı olan su damlaları katılaşarak buza dönüşmüş ve bu buz damlalarının (3mbar cıvarındaki) vakumun güçlü etkisi altında yukarı doğru yönelmesi şekil 8.23 de rahatlıkla görülmektedir (vakum borusu numune odasının üst kısmında bulunmaktadır). İçme suyu ile yapılan bu ön deneylerden sonra serbest yağının ayrılması çok zor olan Aydın çeşidi zeytinin nem oranı yüksek olanları bu ünitede vakumlama/kurutma işlemine tabii tutularak nem değerlerinin düşürülmesi sağlanmıştır. Değişik nem oranlarında elde edilen bu zeytinlerin/hamurların daha sonra sızma ünitesindeki kontrollü deneyleri yapılarak kurutmanın etkisi incelenmiştir. Zeytinler tane halinde vakum işlemine tabii tutulabileceği gibi kırıldıktan sonra hamur halinde de vakum işlemine tabii tutulabilir. Ancak tane zeytinin dış kabuğunun nemin geçişine engelleyebileceği düşünülerek genellikle kırılmış zeytin hamuru vakum işlemine tabii tutulmuştur. Bu sayede ısı transferi ve karasu faz değişimi için gereken yüzey alan da artırılarak daha kısa sürede daha fazla nemin uçurulması planlanmıştır. 75 Vakum etkisinde yukarı doğru yönelmiş su/buz damlaları Şekil 8.23 Vakum destekli cihazın katı fazda performans deneme çalışmaları Zeytinlerin olduğu gibi (kırılmaksızın, tane halinde) vakum işlemine tabii tutulması için bir örnek deneme yapılmış ve bunun görüntüleri şekil 8.24 de verilmiştir. Buradan da görüleceği üzere vakum altındaki tane zeytinler balon gibi şişmekte olup nemin geçişi için geciktirici tabii bir engel oluşturmaktadır. Vakumla kurutma işleminde tane zeytin yerine et makinasında çekilmiş zeytin hamuru da kullanılabilmektedir. Genellikle et makinesında çekilmiş olan zeytin hamuru (alttan da ısı transferi olabilmesi için) tel elekli ve aralıklı yerleştirilmiş tepsilere 8-10mm kalınlığında serilerek numune (vakum) odasına yerleştirilmektedir. 76 Kapakları kapatılan vakum odasının ısısı sıfır derecenin üstünde veya altında (+10C ile -15C aralığında) 3mbar ile 150mbar aralığında kontrollü vakuma tabii tutulabilmektedir. Numune odasındaki sıcaklık değeri termostat sistemi ile ( -+0.2C hassasiyetle) vakum değeri ise vakum saatinin önündeki ince ayarlı iğne vana ile ( +1mbar hassasiyetle) ayarlanabilmektedir. Hamurun sıcaklığı numune odası içerisine yerleştirilen ve ucu hamurun içine gömülü olan dijital termometre ile de ölçülmektedir. Vakum sonrası zeytinler Vakum öncesi zeytinler Vakumlama sırasında zeytinler Şekil 8.24 Vakum işlemine tabii tutulan zeytin taneleri 77 Değişik zeytin numuneleri/hamurları ile yapılan bazı vakum deneylerinin görüntüleri şekil 8.25 de verilmektedir. Şekil 8.25 Zeytin hamurlarının vakum altında nem uçurma deneyleri Bu deneylerde normal şartlarda nem oranı çok yüksek olan ve bu sebeple yağ ayrılması sırasında yağ içinde çok fazla miktarda katı madde gelen zeytin çeşitlerinin soğuk ortamda (+5C ~ -10C) ve vakum altında (3mbar ~20mbar cıvarında) nemi uçurularak farklı nem değerleri elde edilmektedir. Aynı hamurlar daha sonra yeni yağ ayırma sisteminde işleme tabii tutularak elde edilen yağın berraklığı, yağ verimi ve katı madde oranları incelenmektedir. İlk yapılan deneylerde Aydın çeşidi zeytin et makinesında çekilerek elde edilen hamuru olduğu gibi (vakum işlemine tabii tutulmadan) yeni sistem sızma yağ ayırma işleminde kullanılmıştır. Bu deneylerden bazı görüntüler şekil 8.26.a da görülmektedir. Aydın çeşidi yüksek nem oranına sahip bir zeytin olup bu zeytinin (daha önce deneyi yapılmış olan) Nizip yağlıktan çok farklı olarak serbest yağı ayrılmamış ve yağla birlikte çok fazla oranda hamur gelmiştir. Herhangi bir temiz yağ elde edilememiş ve ince çamur şeklinde bir karışım elde edilmiştir. 78 a) Aydın çeşidinin sızma ünitesinde yağ ayırma denemeleri Yağ (%42) Az yoğun askıda katı Karasu Çok yoğun katı b) Aydın çeşidinden elde edilen yağ-hamur karışımı ve santrifüj ile ayrımı Şekil 8.26 Aydın çeşidi zeytinin yağ ayırma denemeleri 79 Sızma ünitesinden bu hamurlar için elde edilen yağ (hamur karışımı) örneklerinden iki tanesi şekil 8.26.b de verilmiştir. Her iki deneyde de nem oranı oldukça yüksektir (%52 ve %50 cıvarında). Elde edilen bu karışımlar (24-48 saat gibi) bekleme ile çökelme/ayrışma göstermemiş olup santrifüj dekantasyon gerektirmiştir. Zeytin nem oranı %50 olan (11.01.09 tarihli şişedeki) karışımın 3000d/d hızda, 15dakika süreyle yapılan santrifüj deneyleri sonucunda bu karışımın içerisinde ağırlık olarak %43 oranında yağ olduğu tespit edilmiştir (şekil 8.26.b). Elde edilen karışımın yağı santrüfüjle ayrıldığı takdirde yağ verimi (toplanan yağ miktarı,gr / hamurdaki yağ miktarı, gr) %75 cıvarına ulaşmaktadır. Ancak bu durumda santrifüj (dekantasyon) işlemi zorunlu hale gelmektedir. Tabii olarak bu arzu edilen bir uygulama değildir. Zor zeytin olarak tarif edilen Aydın çeşidi ile değişik nem oranlarında deneyler yapılmış olup bu deneylerden bazılarının karşılaştırmalı fotoğrafları şekil 8.27 de verilmektedir. Şekil 8.27 Aydın çeşidi zeytinlerde nem oranının yağ numunelerine etkisine örnekler Şekil 8.27 de görülen şişelerden soldaki ikisi (%52 ve %50 nem oranı olanlar) vakum işlemine tabii tutulmamış olan Aydın çeşidi olup çok büyük oranda katı madde içermektedir. Bu yağ-katı karışımı dinlenme ile de olsa pek ayrışmamış olup yağ-katı faz ayrım çizgilerinin üstündeki serbest olarak ayrılan yağ miktarı (hacım olarak) %10-15 cıvarındadır. Soldan üçüncü şişedeki yağ yukarıdaki şekil 8.24 de görüldüğü gibi “tane zeytin” olarak (10mbar ve +5C de 6saat) vakumlanan, nem oranı %51 den %48.6 ya düşürülen ve vakum sonrasında et makinesında çekilerek yağı ayrılan Aydın zeytinine aittir. Bu şişedeki yağ miktarı vakum işlemine tabii tutulmamış olan diğer ikisinden daha fazla olup faz ayrımının üstünde kalan ve serbest olarak ayrılan kısım %45-50ler cıvarındadır. 80 Soldan dördüncü şişedeki ise bir öncekinin aksine tane zeytin olarak değil, çekilmiş hamur olarak vakumlanan (çekilmiş olması sebebiyle daha fazla ısı transferi alanı oluşan) ve nem oranı 6saatlik aynı vakumlama süresi ve şartlarında %51 den %45.7 ye düşürülen ve sonra yağı çıkarılan Aydın çeşidinin yağıdır. Bu şişedeki yağ miktarı diğer üçünden bir miktar daha fazla olup faz ayrımının üstünde kalan kısım %5055ler cıvarındadır. Görüldüğü gibi vakum işlemi nemi düşürerek yağ ayrılmasına fayda ederken tane zeytin yerine çekilmiş hamurun vakumlanması ise beklendiği gibi aynı vakum süresinde ve şartlarında daha fazla nem uçurulmasına imkan vermiştir. Aynı resimde en sağda görülen diğer iki şişedeki yağlar ise (hamurdaki nem oranları %39.4 ve %37.7 olan) diğerlerine göre çok daha temiz olup hemen hemen hiç katı madde ve karasu bulunmamaktadır. Bu yağlarda diğerleri gibi Aydın çeşidine aittir. Ancak bu yağlar çok daha uzun süre (12saat) vakum işlemine tabii tutulan Aydın çeşidinin sızma yağ ünitesinde yine benzer çalışma şartlarında elde edilen yağlarıdır. Bu iki kurutma deneyinde kullanılan hamurların başlangıç nem oranları %50 cıvarında olup 3mbar basınçta ve -5C sıcaklıkta yaklaşık 12saatlik vakum işlemi ile nem oranları %37.7 ve %39.4 değerlerine düşürülmüştür. Bu sonuçlardan da görülmektedir ki zor zeytin olan Aydın çeşidinde yağ-karasu ve hamurun emülsiyon benzeri bağ oluşturmasından dolayı yüksek nemli (genellikle %40 ın üzerinde) olan hamurun yeni sızma sistemi ile işlenmesi pek verimli olmamaktadır. Nem oranına bağlı olarak yağın içinde çok büyük oranda hamur bulunmaktadır. Ancak uygun şartlarda nem oranı %40 ın altındaki değerlere düşürülen hamurların yapılan deneylerinde katı madde azaltılmış ve çok temiz yağ elde edilmiştir. Bu nem değerlerindeki (%40 ve altında) hamurlarla yapılan sızma yağ ayırma deneylerinden elde edilen temiz yağ verimleri genellikle %60 ın üzerinde çıkmış, katı oranı ise %15 lerin altına düşmüştür. Şekil 8.28 Değişik Aydın çeşidi zeytinlerden elde edilen yağ numuneleri 81 Şekil 8.28 den de görüleceği üzere nem oranı yüksek olan Aydın tipi zeytinlerin yağı çok zor ayrılmakta olup bu zeytinlerde yağla birlikte büyük oranda hamur gelmektedir. Aydın çeşidi ile değişik nem oranlarında yapılan deneylerde elde edilen sonuçlar Tablo 8.10 de verilmiş olup verimler iki ayrı sütunda yağın santrifüj yapılmadığı ve yapıldığı durumda verilmektedir. Bu tablodaki ve bundan sonraki verilecek deneyler 0.20mm aralıklı yerleştirilmiş silindirler ile yapılmıştır. Tablo. 8.10 Aydın zeytinin değişik şartlardaki yağ ayırma deney değerleri Santrifüj Santrifüj Hamurda Küspede öncesi sonrası Temiz Temiz Katı Katı yağ Deney süre Özel Yağ Nem Yağ/ Yağ Nem yağ oran oranı verimi verimi tarihi dak. işlem % % nem % % ı% % % % 01.01. 60 normal 20.5 55 0.37 6,5 59,5 çamurlu 52 35 09 11.01. 60 Normal 16.0 49.5 0,32 7,6 56,3 çamurlu 75,2 18 09 16.01. 60 Normal 20.5 48.5 0,42 3,2 54,0 çamurlu 73,5 26 09 20.01. 60 Vakum 20.0 48.5 0,41 2,5 55,0 çamurlu 77 19 09 21.01. 60 Vakum 19.0 45.7 0,41 2,9 53,0 çamurlu 78 18,9 09 24.01. 60 Normal 21.4 50.5 0,42 3,7 57,0 çamurlu 85 21 09 25.01. 30 Normal 21.4 47.5 0,45 6,5 55,0 çamurlu 65 14 09 04.02. 30 Vakum 25.3 37.7 0,67 8,2 49,5 65 7 gerekmedi 09 13.02. 30 Vakum 20.4 39.4 0,52 6,1 48,1 78 12,5 gerekmedi 09 20.02. 30 Normal 27.5 45.6 0,6 6,9 56,4 50,2 20 gerekmedi 09 20.02. 30 Vakum 23.7 45.0 0,52 6,7 54,3 51,5 17 gerekmedi 09 04.03. 30 Vakum 23.2 50.0 0,46 5,1 57,5 61 21 gerekmedi 09 13.03. 30 Vakum 23.0 36.7 0,63 6,9 43,2 68 7,2 gerekmedi 09 Tablo 8.10 dan da görüleceği üzere olduğu gibi (vakum işlemine tabii tutulmadan “normal” haliyle) yağı ayrılmak istenen Aydın zeytinlerinin hemen hiçbirisinden (20.02.09 tarihli hariç) sızma ünitesi ile temiz yağ elde edilememiş ve ancak elde edilen çamurlu yağ santrifüj işlemine tabii tutulunca temiz yağ elde edilebilmiştir. 82 Vakum işlemine tabii tutulan hamurların ise hemen hemen hepsinden sızma ünitesindeki işlem ile temiz yağ elde edilebilmiş ve santrifüj işlemine gerek kalmamıştır. Bu durumdaki hamurların 30 dakikalık işlenmesi ile sızma ünitesinde %50 ile %78 aralığında temiz yağ verimi elde edilebildi. Sadece 20.02.09 tarihli vakum uygulanmamış olan ve nem oranı %45,6 olan “normal” hamurdan santrifüje gerek kalmadan %50,2 oranında temiz yağ verimi elde edilmesi bir aykırılık sergilemiştir. Bu durum ile ilgili olarak belki de asıl etken faktörün sadece nem oranı olmayıp bunun yanında yağ/nem oranının da dikkate alınması gerektiğidir. Şekil 8.29 de Aydın çeşidi zeytin için tablo 8.10 daki verim ve katı değerlerinin yağ/nem oranına göre santrifüj öncesi ve sonrası durumları verilmektedir. verim, katı % santrifüj öncesi verim ve katı değerleri Aydın çeşidi zeytin 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 1 yağ/nem oranı verim, katı % santrifüj sonrası verim ve katı değerleri Aydın çeşidi zeytin 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 1 yağ/nem oranı Şekil 8.29 Aydın çeşidi zeytinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi 83 Bu grafiklerde çamurlu olan yağların verim değerlerinin hepsi temsili olarak %10 gösterilirken katı oranları da %50 olarak gösterilmiştir. Görüldüğü üzere yağ/nem oranının 0.5 üzerinde olduğu durumlarda makul verim ve katı değerleri elde edilirken daha düşük yağ/nem oranlarında temiz yağ elde edilmesi nerdeyse mümkün olmamaktadır. Diğer bir çeşit olan Edremit tipi zeytinler ile de sızma yağ ayırma deneyleri yapılmış ve bunlardan elde edilen yağın görünüşü ile yağ verimi ve katı değerleri Aydın çeşidinden çok büyük farklılıklar göstermiştir. Edremit çeşidi zeytinlerin davranışı Nizip yağlık zeytinlere daha çok benzemekte olup hemen hemen tüm deneylerde çok temiz yağ elde edilirken verim değerleri genellikle %60 ın üzerinde ve katı oranları da %15 in altında kalmıştır. Santrifüj işlemine ise hiç ihtiyaç duyulmamıştır. Edremit çeşidi (ve Nizip çeşidi) ile yapılan deneylerden bazı örnekler şekil 8.30 da görülmektedir. Bu deneylerde zeytinler veya hamur herhangi bir özel işleme tabii tutulmamış olup et makinasında çekilen zeytinlerin hamurlarının “normal” hallerinde sızma yağ ünitesinde yağları ayrılmıştır. Şekil 8.30 Kolay (yağlık) zeytinler ile yapılan deneylerden örnekler 84 Edremit çeşidi bu zeytinlerden elde edilen yağlardan bazı örnekler ise şekil 8.31 de verilmektedir. Görüldüğü üzere bu yağlar Aydın çeşidinin aksine çok temiz ve berraktır. Şekil 8.31 Edremit çeşidi zeytinin örnek yağ şişeleri Benzer nem oranlarına sahip Aydın ve Edremit çeşitlerinin yağ örnekleri ise şekil 8.32 de birlikte görülmekte olup aralarındaki fark açıklamaya gerek kalmayacak kadar net olarak görülmektedir. Şekil 8.32 Edremit ve Aydın çeşidi zeytinlerin örnek yağ şişeleri Edremit çeşitlerinin deneylerinde elde edilen sonuçlar Tablo 8.11 de verilirken bu deneylerin verim ve katı grafikleri şekil 8.33 de verilmektedir. 85 Tablo 8.11. Edremit zeytinin değişik şartlardaki yağ ayırma deney değerleri hamurda Küspede Temiz Deney Özel Yağ Nem Yağ Nem yağ Deney Yağ/nem Süresi verimi işlem % % % % tarihi dak. % 16.01.09 60 normal 28 43 0.65 5,5 50,7 65 22.01.09 60 normal 25,4 37 0,68 5,3 46,5 75 24.01.09 50 normal 26,7 40 0,67 7,3 51 65 24.01.09 60 normal 23 45 0,51 5,5 56 78 25.01.09 30 normal 27 39 0,69 9,6 46 63 04.02.09 30 normal 23,2 46 0,50 8,1 54,4 65 13.02.09 30 normal 30,8 27 1,14 15,8 33 57,5 13.02.09 30 normal 29,2 39 0,75 10,8 50 59,5 20.02.09 30 normal 23.5 45.2 0,52 7,9 54,1 62 Katı madde % 11 12 9,1 12 7 11 3,2 5,6 13,7 Edremit çeşidi zeytin 100 90 verim, katı % 80 70 60 verim 50 katı 40 30 20 10 0 20 25 30 35 40 45 50 55 60 nem % Edremit çeşidi zeytin 100 90 verim, katı % 80 70 verim 60 katı 50 40 30 20 10 0 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 1 yağ/nem oranı Şekil 8.33 Edremit çeşidi zeytinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi 86 Bu tablo ve grafikte aykırılık arz eden tek değer 13.02.09 tarihli ve %27 nem değerine sahip deney olup yağ/nem oranı 1,14 ile en yüksek değere verim değeri ise %57,5 ile en düşük değere sahiptir. Verimin düşük olmasının temel sebebi hamurun kuru olmasından dolayı topaklaşması ve bu sebeple yeteri kadar karıştırılamaması sonucu yağ damlalarının dönen silindirlere değmemesi ve küspede kalmasıdır. Bu durum aynı deneyin küspede yağ oranı %15.8 ile en yüksek değere sahip olması ile tasdik edilmektedir. Bunun karşılığında aynı deney düşük nem sebebiyle de en düşük katı değerine (%3,2) sahiptir. Ancak bu kadar kuru zeytin ticari olarak da pek karşılaşılan durum değildir. Bu duruma örnek olarak deney başlamadan önceki hamur ile deney sırasındaki topaklaşmış hamurun şekil 8.34 de verilen resimleri gösterilebilir. Şekil 8.34 Nem oranı çok düşük olan hamurun işlem zorluğu Hamurun topaklaşmadan karıştırılması yağın silindirlere değmesi açısından önemli olduğu için hamurdaki nem oranının %30 altında olması pek tercih edilmezken yağ/nem oranının 0,4 ile 0,9 arasında olması tercih sebebidir. Bu aralık ise yağlık diye tarif edilen birçok zeytin için kabul edilebilir bir aralıktır. Özellikle Nizip yağlık, Edremit, Kilis yağlık gibi en çok bilinen yağlık zeytinlerin nem oranları %40 ile %50 arasında değişirken yağ değerleri de genellikle %20 ile %30 arasında değişebilmektedir. Bu durumda yağ/nem oranının alt ve üst değerleri 0,4 ile 0,75 arasında kalacak ve yukarıda tavsiye edilen değerler arasında yer alacaktır. Nizip yağlık zeytinlerle yapılan bazı deney sonuçları da tablo 8.12 de verilmiştir. Tablo 8.12. Nizip yağlık zeytinin yağ ayırma deney değerleri hamurda Küspede Deney tarihi Deney Süresi dak. Özel işlem Yağ % Nem % 25.02.09 04.03.09 13.03.09 30 30 30 normal normal normal 24,6 21,4 22,5 29,3 42 29,2 Yağ/nem Yağ % Nem % 0,84 0,51 0,77 11,5 6,8 10 35,6 45,6 36 Temiz yağ verimi % 40,6 58 85 Katı madde % 18 19,5 7,5 87 verim, katı % Nizip yağlık çeşidi zeytin 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 20 30 40 50 60 nem % verim, katı % Nizip yağlık çeşidi zeytin 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 1 yağ/nem oranı Şekil 8.35 Nizip yağlık çeşidi zeytinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi Yağlık çeşit olduğu teyid edilmiş olan (Nizip yağlık, Edremit vb) zeytinlerin yeni sistem sızma yağ ünitesinde işlenme açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Daha önce Nizip yağlık çeşit için de çıkarılmış olan (şekil 8.17) zamana karşı temiz yağ verimi grafiğinin Edremit çeşit için olanı şekil 8.36 da verilmektedir. Burada da görüldüğü gibi toplam 30 dakika süre içerisinde hamurda bulunan yağın %63 ü sızma olarak alınabilirken işlemin ilk 15 dakikasında ise (alınabilecek olan) bu yağın yaklaşık %80 i alınabilmektedir. 88 Zaman-verim değişimi Edremit çeşidi 100 verim % 80 60 verim kapasite 40 20 0 0 5 10 15 20 25 30 süre , dakika Şekil 8.36 Edremit çeşidi zeytinin verim ve kapasite değerlerinin zaman ile değişimi Yukarıda sonuçları verilen deneysel çalışmaların gerek ilgili tablolarında gerekse de ilgili şekil ve grafiklerinde ve ayrıca şekil 8.37 de görüldüğü gibi, yeni geliştirilen perkolasyon-sızma ünitesi ile yapılan çalışmalarda hem olumlu hemde olumsuz sonuçlar elde edilmiştir. Şekil 8.37 Edremit , Aydın ve Nizip yağlık çeşidi zeytinlerin örnek yağ şişeleri 89 Nizip yağlık, Edremit vb gibi yağlık çeşit olarak bilinen zeytinlerden (kırma işlemini takip eden ilk 30dakika gibi) çok kısa sürede sızma yağ elde edilebilmektedir. Yağlık çeşitlerden elde edilen sızma yağın verimi %50-75 aralığında değişebilmekte olup bu verim değeri Tablo 8.1 de pres ve dekantör sistemleri için verilen değerlerle (%85-87) karşılaştırıldığında oldukça iyi seviyelerdedir. Çünkü yeni sistemin çalışma prensibi (kendi eksenleri etrafında dönen yalayıcı silindirler hariç) normal bir ticari malaksör ile hemen hemen aynı olup bu yeni sistemde ne pres sistemindeki gibi yüksek basınçlara ulaşmak için hidrolik sistem ve aksamlara ne de dekantör sistemindeki gibi yüksek merkezcil ivmelere ulaşmak için yüksek devirli karmaşık mekanik ve elektronik sistemlere ihtiyaç vardır. Ayrıca gerek pres gerekse de dekantör sisteminde yağın ayrılması hamurun kırılmasından en erken 30-60dakika sonra gerçekleşirken yeni sistemde yağın ayrılması zeytinin kırılmasından 3-5 dakika sonra başlayabilmektedir. Bu farklılık bir yandan yağın oksidasyonunu engellerken diğer yandan ise kapasiteye olumlu yansımaktadır. Ayrıca yeni sistem daha önce İtalyanlar tarafından patentlenen Sinolea sisteminin bazı dezavantajlarını da gidererek • daha basit çalışma sistemi ve daha hijyenik, • daha fazla dinamik temas alanı yani birim zamanda süpürülen temas alanına sahip (mm2/sn) bir sistem oluşturmuştur. Ancak bütün bu avantajlarla beraber elde edilen sızma yağın verimi diğer geleneksel sistemlerden nispeten düşük olduğu için küspede kalan yağın değerlendirilebilmesi için bu küspenin mevcut pres ve dekantör sistemleri ile yeniden işlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple yeni sistemin tek başına kullanılması ekonomik olmamakta ve genellikle dekantör sistemi ile birlikte kullanılması hijyenik ve süreklilik açısından tavsiye edilmektedir (Kiritsakis 1998, Boskou 1996) Bu açıdan bakıldığında yeni sistemin diğer bazı avantajları da öne çıkmaktadır. Normal 3-fazlı dekantör sistemlerinde yağ-su-katı faz ayrımını daha iyi sağlayabilmek için hamura ek su beslenerek seyreltilmesi sağlanmakta ve bu sayede yağ/nem oranı da düşürülmektedir. Ancak bu durumda sistemin karasu çıktısı da oldukça artmakta hatta bir kısım fenoller suyla birlikte yıkanarak gitmektedir. Eğer zeytin hamuru dekantör öncesinde yeni sızma ünitesinde işlenirse hem kaliteli sızma yağ elde edilebilir hem de hamurun yağ oranı ve yağ/nem oranının düşürülmesi sağlanabilir. Bu sayede dekantörde ihtiyaç duyulan ek su miktarında da tasarruf sağlanması gerçekleştirilebilir. Diğer yandan ise yağlık çeşit olmayan ve genellikle sofralık olarak kullanılan (Aydın, halhalı vb gibi) zor zeytinlerden direkt olarak temiz sızma yağ elde edilememekte olup zeytinin nem oranına bağlı olarak yağın içinde büyük oranda (%30-50 ler cıvarında) ince hamur şeklinde katı madde bulunmaktadır. Bu katı madde yağ içinde emülsife bir şekilde askıda kalmakta olup ancak santrifüj dekantasyon ile çökertilirse temiz yağ elde edilebilmektedir. Aksi takdirde bekleme ile çökelme çok uzun süreler alabilmektedir. Eğer yağ içindeki hamur (bir miktarda karasu) santrifüj dekantasyon ile çökertilirse elde edilen temiz yağın verimi %60-80 ler seviyesine ulaşabilmektedir (Tablo 8.10, şekil 8.29). Ancak bu tür bir uygulamanın ticari/ekonomik kabul edilebilirliği henüz kontrol edilememiştir. 90 Orta Ölçekli Model Sızma Ünitesi Geleneksel malakse tankı modifiye edilerek geliştirilmiş olan yeni ekstraksiyon (sızma) ünitesinin 5kg kapasiteli küçük modeli ile yapılan deneylerden başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ancak benzer sonuçların daha büyük ölçekli (ticari boyutlara yakın) modellerde de elde edilip edilemeyeceği hususunda ki muhtemel tereddütleri bertaraf etmek için orta ölçekli yeni bir sızma ünitesinin tasarımı bazı iyileştirmelerle birlikte yapılmış ve imalatına geçilmiştir. Her ne kadar genel çalışma prensibi aynı olsa da bu tasarımda sistemin hem verimli çalışması hem de imalat, montaj ve ayarlanabilirlik kriterleri dikkate alınarak tasarım ve imalat çalışmaları yürütülmüştür. Örnek olarak: • daha önceki küçük modelde sabit olan sıyırıcılar ayrı bir alt montajla kolay takılıp sökülebilir ve böylece daha kolay temizlenebilir hale getirilmiştir, • daha önceki küçük modelde sabit olan silindir aralıkları bu modelde ayarlanabilir yapılmaya çalışılmıştır, • daha önceki küçük modelde hamur çıkışı bulunmazken bu modelde yağı alınan küspenin uzaklaştırılması için açılıp kapatılabilir çıkış yapılmıştır. Ancak tasarım son halini imalat ve ön denemelerden sonra alacaktır. Orta ölçekli model ile 150kg cıvarında hamurun bir seferde işlenmesi tasarlanmış ve buna uygun ölçüler seçilmiştir. Tasarımı yapılan orta ölçekli ünitenin bilgisayar benzetim görüntüleri şekil 8.38 ve 8.39 da verilmektedir. Şekil 8.38 Orta ölçekli sızma ünitesinin tasarım çalışmaları 91 Açılıp kapanabilir ve çıkarılabilir askı prensipli sıyırıcı modülü Sıyırıcı mekanızması Silindir aralıklarını ayarlamak için kullanılan destek elemanları Şekil 8.39 Orta ölçekli sızma ünitesinin tasarım detayları 92 Şekil 8.40 ve 8.41 de tasarımı yapılarak imalatına başlanmış olan yeni yağ ayırma sisteminin değişik imalat aşamalarındaki çalışmaları görülmektedir. Şekil 8.40 Orta ölçekli sızma ünitesinin imalat çalışmaları 93 Sürücü motorlar Sıyırıcı mekanizması Şekil 8.41 Orta ölçekli sızma ünitesinin tamamlanmış imalatı 94 Montajı tamamlanarak ilk denemesi yapılan sistemde gerçekleştirilen bazı denemelerin resimleri şekil 8.42-43 de ve ilgili deney sonuçları Tablo 8.13 de verilmektedir. Bu deneylerde karıştırıcı 20d/d ile dönerken 0.20mm aralıklı olarak yerleştirilmiş olan yalayıcı silindirler 14d/d dönel, 26mm/sn çevresel hızda dönmektedirler. Hamur sıcaklıkları bütün deneylerde ortam sıcaklığı olan 15C ile 20C arasındadır. Şekil 8.42 Orta ölçekli sızma ünitesinin deneme çalışmaları 95 Şekil 8.43 Orta ölçekli sızma ünitesinin deneme çalışmalarında elde edilen sızma yağ 96 Tablo 8.13 Orta ölçekli sızma ünitesi ile yapılan deney sonuçları Hamurda Küspede Temiz yağ Süre, Yağ Nem Yağ Nem Çeşit Yağ/nem verimi dak. % % % % % Nizip 45 30 37 0,81 7,4 45,5 61 yağlık Nizip 45 30 36 0,83 62 yağlık Antakya 45 18 52 0,34 8 53,2 65 Halhalı 45 15 53 0,28 48 Aydın 45 19 35,5 0,53 5 49 80 Ege 60 18,7 40 0,47 4,8 51 80 Karışık 60 19,5 52,5 0,37 7,4 57 45 Nizip 60 24 37 0,65 6,5 43,8 72 yağlık Katı % 7 7,3 15 20,5 21 17,5 33 13 Bu tabloda yağlık olarak isimlendirilemeyecek ve normalde sofralık olarak kullanılan Halhalı gibi zor zeytinler de bulunmaktadır. Karışık olarak isimlendirilen deneyde ise çeşidi belli olmayan bu sebeple karışık olarak nitelendirilen zeytinler kullanılmıştır. Halhalı ve Karışık numunelerin nem oranları oldukça yüksektir (%53 ve %52,5). Bu iki numune için yağ oranları da nispeten düşüktür. Aynı zeytinler için verim değerleri %50 nin altında çıkarken katı madde oranları da oldukça yüksek çıkmıştır. Aslında nem oranı yüksek olan (%52) Antakya çeşidinin de benzer sonuçlar vermesi beklenebilirdi. Ancak çeşitlerin yağ-su-hamur bağlarının zor ya da kolay olmasına bağlı olarak verim değerleri de değişmektedir. Bu denemelerin nem ve yağ/nem oranına bağlı değişimleri şekil 8.44 de verilmektedir. Yağ/nem oranlarının verime olan etkisine bakıldığında küçük ünitede işlenen ve zor zeytin olan Aydın çeşidinden daha iyi bir durum görülmektedir. Aydın çeşidinde yağ/nem oranı ancak 0,5 in üstünde olduğunda verim değerleri makul seviyelerde çıkarken burada ise yağ/nem oranı 0,4 ün üzerinde olan deneylerde verim değeri küçük ünitede olduğu gibi en az %60 ve üzerinde çıkmakta ve katı oranları da %20 veya daha az olabilmektedir. Her iki ölçekteki model ile yapılan deneme sonuçlarından da görüldüğü gibi küçük (laboratuar ölçekli) ve orta ölçekli (ticari boyuta yakın) ünitelerin her ikisinin de verim ve katı değerleri çok fazla değişiklik göstermemektedir. Bu değerler yeni sistemin orta ölçekli denemelerinin de başarılı şekilde gerçekleştirildiğini göstermektedir. Diğer geleneksel sistemlere (pres, dekantör ve sinolea) nazaran yeni sistem ile (kırılmayı takip eden 30-60dakika gibi) daha kısa sürede sızma yağ elde edilebilmesi ve bunun da daha basit ve kolay bir yöntem/mekanizma ile elde edilmesi tercih edilebilecek bir avantaj olarak görülmektedir. Ayrıca yeni tasarlanan sistem İtalyan Sinolea sisteminden önemli farklılıklar arz etmekte olup tamamen özgün ve yerli bir tasarımdır. Sıyırıcı kanatların açılıp kapanabilir ve çıkarılabilir olması temizlik açısından önemli bir gelişme olup sinolea 97 sisteminin en önemli bir sorunu olan temizlik konusuna çözüm getirmektedir. Yağı yalayıcı elemanlar olarak binlerce bıçak ve (karşılığı olan) yarık yerine sınırlı sayıda (20-50 adet cıvarında) silindir kullanılması hem imalat, hem montaj ve hem de işletme kolaylığı açısından yapılan geliştirmelere somut birer örnektir. Yine Sinolea sistemindeki bıçakların ileri geri kesikli hareketi yerine yeni sistemde silindirlerin tek yönlü ve düzenli hareketleri de gerek yağ ayırma verimi gerekse de çalışma mekanizmasının basitliği ve ekonomisi açısından önemli bir tasarım değişikliğidir. verim, katı % Orta ölçekli sızma ünitesi deneyleri 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 20 25 30 35 40 45 50 55 60 nem % verim, katı % Orta ölçekli sızma ünitesi deneyleri 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 verim katı 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 1 yağ/nem oranı Şekil 8.44 Farklı zeytin çeşitleri için orta ölçekli sızma ünitesinin verim ve katı değerlerinin nem ve yağ/nem oranı ile değişimi 98 8.2 YENİ SİSTEMLER İLE YAPILAN ÇALIŞMALAR 8.2.1 Vakum yardımıyla yağ ayırma çalışmaları Pozitif basınç uygulayan geleneksel pres sistemlerinin farklı bir versiyonu olan ve TRIZ teorisinin tersini yap prensibine de uygunluk gösteren vakum işleminin hamurun sıvı fazını ayırmada ne kadar faydalı olacağı hususunda da bazı deneme çalışmaları yapılmıştır. Vakum ön deneyleri için hazırlanan model bir malakse tankı ve ilgili deney düzeneği Şekil 8.45 de görülmekte olup bu model malakse tankında bazı vakum deneyleri yapılmıştır. Model malakse tankının taban kısmı modifiye edilerek üst üste iki sac (iri delikli üst sac ile ince delikli alt filtre sac) levhadan oluşması sağlanmıştır. Tankın taban kısmından laboratuar tipi vakum pompasına çıkış alınarak muhtemel sıvı fazın şekil 8.45 de görülen cam tüpte toplanmasına çalışılmıştır. Şekil 8.45 Zeytin hamuruna vakum uygulanması çalışmalarında kullanılan filtreli malakse tankı Tank içerisine yerleştirilen 5000gr cıvarındaki Nizip yağlık hamurların sıvı fazının (yağ+karasu) tankın dibinden emilerek bu filtrelerden geçirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Kırıldıktan sonra yaklaşık olarak 20 dakika bu tankın içinde malakse edilen zeytin hamurları 30’ar dakikalık vakum deneylerine tabi tutulmuştur. Bu deneyler sırasında oluşan vakum değerleri 400mmHg ile 500mmHg cıvarında seyretmiştir. Deneyler öncesinde ve sonrasında hamur ve küspeden numuneler alınarak nem ve yağ tayinleri yapılmıştır. Yapılan iki ayrı deneyin sonuçları Tablo 8.14 de verilmektedir. Tablo 8.14. Filtreli malakse tankında yapılan vakum deneylerdeki yağ verimi Çeşit Özel işlem Nizip Vakum uyg. yağlık 1.deney Nizip Vakum uyg. yağlık 2. deney Nem % Hamur Küspe Yağ % Hamur Küspe Yağ Verimi % 22,85 27,55 23,7 12,8 51,6 24,48 28,39 25,3 13,01 55,9 99 Her iki deneydeki vakumlama işleminin verimi %50-55 seviyelerinde çıkmıştır. Ancak statik/durağan filtrelerin gözenek tıkanma riski sistemin verimi açısından oldukça önem arz etmektedir. Hamur ve bez filtre Vakum pompası Vakum tankı Geniş gözenekli taban sacı Hamur ve bez filtre Şekil 8.46 Vakum çalışmaları için kullanılan bez filtreli deney düzeneği 100 Vakum işleminin sürekli hareket eden bir sistem halinde tasarlanmasının daha doğru olacağı düşüncesiyle yapılan araştırmalar neticesinde atık kağıtları işleyerek yeniden kağıt üreten işletmelerde sürekli tip bantlı-vakumlu konveyor sisteminin kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu işletmelerden birisine yapılan ziyarette mevcut sistemin zeytin hamurunun aksine içerisinde yağ bulunmayan ve büyük oranda su içeren lifli kağıt hamurunda oldukça verimli çalıştığı gözlenmiş olup bu işletmeden alınan örnek bez filtre/bant ile sanayide yeni kurulan vakum deney düzeneğinde bazı ön deneme çalışmaları yapılmış ve bu çalışmaların görüntüleri şekil 8.46 de verilmiştir. Bu denemelerde sürekli hareketli filtre/bant mekanizması kurulaması mümkün olmadığı için geniş gözenekli taban sacı üzerinde kağıt üretim işletmesinde kullanılan ve adı geçen işletmeden temin edilen ince gözenekli durağan filtre/bant kullanılmıştır. Geniş gözenekli sac levhanın altına vakum tankı ve ünitesi, üstüne ise bez filtre yerleştirilmiştir. Bez filtrenin üzerine yerleştirilen 1-2cm kalınlığındaki hamurun sıvı fazı vakum yardımıyla bez filtreden geçirilerek vakum tankında toplanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmaların detayları şekil 8.47 ve 8.48 de verilmektedir. Vakum tankı ve saati Üst bastırma sacı Taban sacı Sac ve filtre arasında hamur Kağıt sektöründe kullanılan bez filtre Şekil 8.47 Vakum çalışmalarının örnek resimleri 101 Şekil 8.48 Vakum çalışmalarında ulaşılan vakum değerleri Sanayi ortamında yapılan denemelerde kullanılan 1400gr Nizip yağlık hamuru ile yapılan iki ayrı deneyin sonuçları Tablo 8.15 de verilmektedir. Tablo 8.15 Farklı nem değerlerindeki hamurların vakum deneyleri Yağ Hamur Hamur Deney Vakum verimi yağ oranı nem oranı süresi, Çeşit değeri, % % % dakika mm Hg Nizip 375 13 33 24 50.1 yağlık Nizip 500 13 28 39 25.5 yağlık Ancak yapılan bu çalışmalarda temel olarak şu sorunlar gözlenmiştir: • Nem oranı yüksek hamurda bez filtrenin gözenekleri çok kısa sürede (1-2 dak) ince hamur taneleri tarafından tıkanmış ve sıvı faz yeteri kadar ayrılamamıştır. • Nem oranı düşük hamurda gözenek tıkanması daha uzun sürmüş ancak az nemli hamurun homojen olmayan yapısından dolayı tanecikler arasındaki boşluklar sebebiyle vakum yeteri kadar tutulamamıştır. Burada bahsedilen sıvı faz ayırma sorununda kağıt hamurunun aksine zeytin hamurunun yapısının lifler yerine ince taneciklerden oluşması önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle (taze zeytini temsil eden) nem oranı yüksek hamurda ince tanecikler daha kolay hareket imkanı bularak vakumun da yardımıyla çok kısa sürede filtrenin gözeneklerini tıkamaktadır. Az nemli hamurda ise iri çekirdek tanelerinin arasındaki boşluklar dışarıdan hava emiş kanalları oluşturarak yeterli seviyede vakumun oluşmasını engellemektedir. Ancak bu boşluklar sebebiyle hareket eden hava akımının sıvı fazın daha kolay hareket etmesine yardımcı olduğu düşünülmektedir. Bu tür hamurlarda düşük nem sebebiyle ince hamur tanecikleri kolay hareket edemediği için tıkanma süresi de bir miktar uzamaktadır. Ancak sıvı fazın hareketi sebebiyle boşalan bölgeler vakum değerini çabucak düşürdüğü için arzu edilen emiş debisi de oluşamamaktadır. Tablo 8.15 deki sonuçlardan da görüldüğü gibi az nemli zeytin hamuru ile vakumlama işlemi daha etkili olurken nem oranı yüksek hamurda ince taneciklerin gözenekleri daha kısa sürede tıkaması sebebiyle verim %25 gibi çok düşük değerlerde kalmaktadır. Nem oranı genellikle %40 ın üzerinde olan taze zeytinin işlenmesi 102 düşünüldüğünde bu durumun büyük sorunlar oluşturacağı görülmektedir. Ayrıca hamur miktarı, deney süresi, ve verim değerleri dikkate alındığında taze zeytin hamurundan vakum sistemi ile yağ ayırmanın bu açıdan diğer tüm sistemlerden (pres, dekantör, sinolea, yeni sistem) daha zor ve verimsiz olduğu gözlenmektedir. Bu amaçla vakum yardımıyla serbest yağın alınması sırasında oluşacak tıkanma problemlerinin asgariye indirilmesi için bazı ön tasarım çalışmaları yapılmış olup vakum işleminin hamurun malakse tankında işlem görmesi sırasında uygulanması ve bu sayede serbest kaliteli yağın elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu düşünceyle Şekil 8.49 görülen dik malakse tankı ve içerisinde sürekli dönen karıştırıcı kanatlar ile vakum kanatları tasarım çalışmaları yapılmıştır. Sistemin vakum kanatlarının geometrisi aynı anda hem karıştırma vazifesini yapabilmesi hem de serbest yağ damlacıkları ve karasudan oluşan sıvı fazı emecek gözeneklere sahip olması sağlanmak üzere belirlenmiştir. Filtreli vakum Karıştırıcı kanatlar Yağ toplama tankı Vakum borusu Şekil 8.49 Vakum yardımıyla sıvı fazın alınması için dik malakse tankında tasarım değişikliği Ancak sızma yağ ünitesi deneylerinde ve sanayide yapılan vakum deneylerinde görüldüğü gibi hamurun ince taneli olması ve hamur içerisinde oluşacak basınç farkı sebebiyle karasu ve yağla birlikte bu ince hamur tanelerinin de aynı yönde hareket ederek kanatlardaki gözenekleri tıkaması ihtimali düşünülerek tedbir alınması düşünülmüştür. Bu amaçla (muhtemel gözenek tıkanmalarını önleyebilmek veya tıkanmış gözenekleri açabilmek için) alınacak tedbir olarak da aynı gözeneklere çok kısa süreli ve ters yönde pozitif basınç uygulanması önerilmiştir. Şekil 8.50 de bu iki işlemin temsili uygulanma safhaları gösterilmiştir. 103 Vakum (negatif basınç) işlemi Sızdırmaz yatak Pozitif basınç işlemi Şekil 8.50 Vakumlu malakse tankında negatif ve pozitif basınç işlemleri Her ne kadar gözenek temizlemek için pozitif basınç işlemi önerilmiş olsa da bu sistemin muhtemel riskleri ve elde edilen deneysel veriler dikkate alınarak bu tür bir sistemin imalatına geçilmemiştir. Çünkü böyle bir sistemde yüksek nemli (%40 ve üzeri) zeytinlerin yağının ayrılması hem zaman, hem işletme, hem de verim değerleri açısından ekonomik gözükmemektedir. 8.2.2 Ultrason yardımıyla yağ ayırma çalışmaları Ultrasonik titreşim uygulaması emülsiyon oluşumu ve temizleme gibi sanayi uygulamaları olsa da henüz tam olarak geleneksel olmayan ve birçok uygulama alanı halen bilimsel laboratuar çalışmaları veya küçük ölçeklerle sınırlı olan ancak her geçen yıl da artan bir teknolojidir. Birçok uygulama alanı da yapılan araştırmalarla artırılmakta ve yeni bulunmaktadır (Mason 1999). Bu uygulamalardan birisi de faz ayrımları olup gerek katıdan sıvı gerekse de sıvıdan sıvının ayrıştırılmasında kullanılabilmektedir (Meyer ve, Tarnawskyj 2002, Gallego-Juarez ve ark 2003). 104 Ultrasonik titreşim metodunun değişik faz ayrımı uygulamalarında kullanıldığını dikkate alarak bu projede zeytin hamurunun sıvı-katı faz ayrımı için deneme çalışmaları yapılmıştır. Ultrasonik denemeleri için 2 ayrı tür deney düzeneği kurulmuş ve iki değişik frekansta (25kHZ ve 49kHz cıvarlarında) denemeler yapılmıştır. Bu düzeneklerin çalışma prensipleri şekil 8.51 verilmektedir. Ultrasonik resonatörler Metal hamur haznesi hamur Metal Filtre Yağ damlaları Metal havuz Metal hamur haznesi Hamur Su havuzu Ultrasonik resonatörler Şekil 8.51 Ultrasonik deney düzenekleri 105 Ultrasonik resonatör ayakları Elek Ultrasonik resonatör hamur Sıvı faz akışı Şekil 8.52 Zeytin hamuruna direkt ultrasonik titreşim uygulama çalışmaları Birinci tür denemede sıralı şekilde yan yana 4 adet (50watt/kristal) ultrasonik titreşim kaynağı olan kristal/resonatör dizilerek yapıştırıldığı paneli ve dolayısıyla da temasta olduğu zeytin hamurunu hareketlendirmesi sağlanmıştır (şekil 8.52). Bu yöntemle hamurdaki sıvı fazın mikro hareketlenmelerle katı fazdan ayrışması ve filtrenin alt tarafına geçmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Kristalin frekans tarama aralığında yapılan denemelerde 25kHz frekansın daha etkin olduğu gözlenmiş ve hamur bu frekansta belli bir süre ultrasonik titreşime tabii bırakılmıştır. Ancak yapılan denemelerde bu etkinin beklendiği seviyede gelişmediği gözlenmiştir. Yağ oranı %29.3 ve nem oranı %35.5 olan 600gr hamur ile yapılan denemede 25gr gibi çok az bir miktardaki sıvı faz (yağ+ karasu) 30-35 dakika gibi bir bekleme süresinde ancak oluşmuştur. Bu miktar (25gr) tamamı yağ bile olsa %29.3 yağ oranındaki hamur için %15 cıvarında verim demektir. Diğer yağ ayırma sistemleri ile karşılaştırıldığında böyle bir uygulamanın başlangıç için çok verimsiz olduğu görülmektedir. Bu işlem sırasında panel ve hamur sıcaklığı önemli derecede (20-25C) artmıştır. Titreşen panelin ortaya çıkardığı mekanik enerjinin hamur içerisindeki heterojen yapıdan (irili ufaklı katı parçacıklar + su fazı + yağ fazı) dolayı farklı faz tanecikleri ya da molekülleri arasında düzenli iletilemediği ve bu sebeple sürekli ve düzenli mikro hareket iletiminden çok ısı enerjisine dönüştüğü sanılmaktadır. İkinci tür düzenek olarak endüstriyel ultrasonik uygulamalarda suyun ara eleman olarak kullanılması dikkate alınarak şekil 8.53 de görülen kare su havuzu içerisinde 106 silindirik hamur haznesi şeklinde bir deney düzeneği kurulmuştur. Bu düzenekte hamur 40-49kHz seviyesindeki kristal titreşimleri ile 4 yandan indirekt olarak işleme tabii tutulmuştur. Aynı prensiple iki ayrı düzenek kurularak birisine kristaller bağlanmış ve hamur ultrasonik işleme tabii tutulmuş, diğerine ise hamur konulmuş ancak kontrol amaçlı olarak hiç bir kristal bağlanmamıştır. Hamur haznesi Kontrol düzeneği Ultrason düzeneği Ultrasonik resonatör Şekil 8.53. Zeytin hamuruna indirekt ultrasonik dalga uygulama çalışmaları Her iki düzenekte de 120mm çapında olan ortadaki hamur haznesine yağ oranı %35 ve nem oranı %38 olan 750 gr hamur doldurulmuş ve üzerine de belli bir ağırlık (6kg) konularak deney süresince yağın haznenin altındaki filtreden süzülmesi sağlanmıştır. Yağın kolay ayrışması için her iki düzenekte de hamur haznesinin dışındaki su havuzlarına 90C cıvarında su konularak deneylere başlanmıştır. Yaklaşık bir saatlik bir deneme sonunda ultrasonik uygulanmayan (kontrol) düzenekten 114gr sıvı faz (yağ ve bir miktar karasu) elde edilirken utrasonik uygulanan düzenekten 108gr sıvı faz elde edildi. Dinlendirme sonucunda elde edilen yağ miktarları ise kontrol düzenek için 83gr iken ultrason uygulanan için 81gr dır. Bu ise beklenenin aksine bir durum arz etmektedir. Aslında aradaki farkın (83-80=3gr, 3/80=~%4) ultrasonik etkiden çok 6kg lık yük altında uzun süreli (60dak) sızma farklılıklardan kaynaklanması daha çok muhtemeldir. Bu da ultrasonik uygulamanın hemen hemen hiç etkili olmadığı manasına gelmektedir. Bir önceki uygulama (şekil 8.52) ile karşılaştırıldığında bu düzenekte kristallerin ürettiği sonik dalgaların sırasıyla geçtiği ortamların (dış yan panel, su haznesi, silindirik yağ haznesi paneli, hamur) sayısı artmış olup bunun hamura ulaşacak enerji seviyesinde düşüşe ve dolayısıyla da ultrasonik etkide düşüşe sebep olması daha muhtemeldir. Doğal olarak hamurun heterojen yapısının bu deneyde de halen etkili olduğu düşünülmektedir. 8.2.3 Atımlı elektrik alanı yardımıyla yağ verimi artırımı çalışmaları Atımlı elektrik alanı teknolojisinin (pulsed electric fields, PEF) temeli mikro saniyelerle ifade edilen çok küçük zaman dilimlerinde uygulanan yüksek voltajın mikroorganizmalar üzerindeki öldürücü etkisine dayanmaktadır (MARTIN ve 107 ark.1997). PEF prosesi kısaca iki elektrot arasına yerleştirilmiş olan gıdaya kısa dalga boylu yüksek voltajlı (genellikle 20-80 kV/cm) elektrik akımının periyodik olarak uygulanması ile gerçekleştirilir. Yüksek voltajlı elektrik akımı verildiği zaman büyük miktarda bir elektrik akımı sıvı gıdada bulunan ve elektrik akımı taşıyan taşıyıcı iyonların konsantrasyonuna bağlı olarak gıdaya geçmektedir (DUNN, 2001; MERTENS ve KNORR, 1992). Uygulama, oda sıcaklığında veya oda sıcaklığının biraz altında veya üstündeki sıcaklıklarda gerçekleştirilir. Dolayısı ile proses ısısal olmayan gıda prosesi olarak sınıflandırılmaktadır. Bununla beraber, gıdanın elektrik akımına gösterdiği dirençten dolayı ısıda uygulanan elektrik akım şiddetine bağlı olarak artış gerçekleşmekte bu ısınmanın engellenmesi sisteme entegre edilmiş soğutucu ekipman ile sağlanmaktadır. Laboratuar ölçekli PEF sistemleri şekil 8.54 de görüldüğü gibi 3 ana kısımdan oluşmuştur. Bunlar; 1-Elektrik akım jeneratörü, 2-Yüksek akımın işlem odacıkları, 3-Sıvı gıdanın PEF sisteminde taşınımını sağlayan sıvı taşıma sistemi. yüksek voltajlı akım jeneratörü işlem odacıkları yüksek voltaj atılacak analiz örnek edilecek örnek osiloskop toprak hattı yazıcı T4 T3 T2 kontrol ünitesi su banyosu T1 pompa başlangıç proses soğutma örneği edilecek ünitesi örnek Şekil 8.54 PEF sisteminin ana parçaları ve çalışma diyagramı Uygulama odacıklarının asıl görevi materyale elektrik akımı vermektir. Sürekli akış sağlayan odacıkların geliştirilen en son modellerden birisi YIN ve ark. (1997) tarafından dizayn edilmiş olan paralel akışlı odalardır. Spesifik dizaynda iki yalıtkan malzeme arasına belirli bir mesafede özel olarak yerleştirilen elektrotlar sistemde sızdırmazlığı sağlamakta olup elektrotların birbirlerinden olan uzaklığı uygulanan elektrik akımına oranlandığı zaman gıdaya uygulanan elektrik akım şiddetini vermektedir (Şekil 8.55). 108 akış yönü yalıtım maddesi elektrot yüksek voltaj iki elektrot arasındaki uzaklık topraklama örnek girişi t1 t2 t3 t4 t5 örnek çıkışı t6 borular Şekil 8.55 Eş zamanlı akış sağlayan sürekli uygulama odacıkları (EVRENDİLEK ve ark., 2004) Atımlı elektrik akımı uygulaması mikroorganizmaları inaktive etmek suretiyle gıda pastörizasyonu için iyi bir potansiyel teşkil etmektedir. Bunun yanında bitkisel dokulardan bazı ekstrakların elde edilmesi amacıyla PEF teknolojisi kullanılmaktadır. Bu kapsamda şekerpancarı hücrelerinin parçalanarak hücreden ekstraksiyonla alınacak şeker verimini arttırmak veya pancar gibi ürünlerden renk maddesi ekstraksiyonunu arttırmak için bu bitkisel dokuların elektrik akımına maruz bırakılmaları söz konusudur. Bununla birlikte zeytin hamurunun PEF ile prosesi ve bu işlem sonucunda zeytinyağı verimine etkisine araştırıldığı kadarıyla rastlanamamıştır. Bu nedenle bu çalışma kapsamında zeytinyağı küspesinin PEF ile prosesi ve bu işlem sonucunda yağ veriminin araştırılması da hedeflenmiştir. Aydın çeşidi zeytinler kabukları ve çekirdekleri ayrıldıktan sonra PEF sisteminde taşınımı sağlayan sistemden geçebilmeleri ve pompalanabilmeleri amacıyla laboratuar tipi kıyma makinesinde çekilerek küçük partiküller haline getirilmiş ve zaman kaybetmeden PEF ile proses edilmiştir. Deneylerde laboratuar ölçekli OSU– 4A (Ohio State Üniversitesi, Columbus, OH, ABD) atımlı elektrik alanı jeneratörü kullanılmıştır. PEF atım jeneratörüne monte edilmiş ve birbirine paralel olarak bağlanmış ve gıdanın birbirine paralel olarak akışını sağlayan 6 adet uygulama odacığı ürünün prosesinde yer almıştır. Uygulanan elektrik alanının frekansı, her bir atımın dalga genişliği ve ard arda gelen iki dalga arasındaki genişlik atım jeneratörü vasıtasıyla ayarlanmıştır. İki kutuplu kare dalga boyu uygulanmış olup; uygulanan dalga boyunun elektrik alan şiddeti ve alana karşı oluşturulan direnci osiloskop vasıtasıyla ölçülmüştür. Zeytin hamurunun sabit akış hızında uygulama odacıklarına taşınımı için helezonik rotor ve kauçuk statöre sahip monopomp pompa kullanılmıştır. PEF sistemine entegre mevcut uygulama odacıklarının çapı zeytin küspesi için uygun olmadığı için Yin ve ark. 1997’ nin dizaynına uygun fakat 0.4cm çaplı ve 0.13 cm iki 109 elektro arasındaki mesafeye ayarlı yeni uygulama odacıklarının tasarımı yapılmış ve imal edilmiştir (şekil 8.56). Şekil 8.56 Uygulama odacıkları tasarımı Şekil 8.57 Tasarımı ve imalatı yapılarak deneylerde kullanılan uygulama odacıkları Bu amaçla hazırlanan zeytin hamuruna şekil 8.57 de görülen odacıklarda değişik seviyelerde elektrik alanı (kV/cm) uygulanarak hamurun yağ bırakma verimini değerlendirmeye almak üzere deney hazırlığı yapılmıştır. Buna göre elektrik alan şiddeti 0 (kontrol), 15.4 ve 19.2 kV/cm seviyelerinde ve diğer işlem parametreleri 400 pps frekans, 3 µsec atım genişliği, 20 µsec atım aralığı, 1 ml/s akış hızı ve 39 µs toplam proses süresi olacak şekilde uygulanmıştır. Deneysel çalışmalarla ilgili resimler şekil 8.58 ile 8.59 da verilmiştir. 110 Monopomp PEF ünitesi Ayar ve ölçüm cihazları Uygulama odacıkları Şekil 8.58 PEF deneme çalışmalarından görüntüler Şekil 8.59 PEF uygulanmış ve uygulanmamış hamurlarda santrifüj çökelmesi ile yağın ayrılması 111 Farklı miktarlarda elektrik akımı ile proses edilen zeytin hamuru 35 mL olacak şekilde eppendorf tüplerine yerleştirimiş ve 4100 rpm de 20 dak boyunca santrifüj edilmiştir. Santrifüj sonunda ayrılan yağ fazı ölçü silindirine aktarılarak mL olarak ekstrakte edilen yağ miktarı ölçülmüştür ve yağ ayrıldıktan sonra kalan ağırlık tekrar tartılarak başlangıçtaki ağırlığa oranlanarak % yağ verimi hesaplanmıştır (şekil 8.60) Buna göre verimi %12.5 lar seviyesinde olan kontrol örnekleri ile kıyaslandığında PEF ile proses edilen örneklerde elde edilen yağ veriminde bir miktar artış görülmüştür. Elde edilen yağ verimi uygulanan elektrik alan şiddeti 15.4 kV/cm iken en fazla olup (%17.5), elektrik alan şiddeti 19.2 kV/cm olduğunda biraz düşüş gözlenmiş ve yaklaşık olarak %15’lere düşmüştür. Fakat bu durumda bile kontrol örnekleri ile karşılaştırıldığında yağ miktarında nispi bir artış gözlenmektedir. Elektrik alan şiddetinin 19.2 kV/cm olduğunda yağ veriminde 15.4 kV/cm de olduğu kadar artışın gözlenememesinin nedeni bu seviyede elektrik alanı uygulandığı zaman sistemin kararlı olarak çalışamaması neden olarak gösterilebilir. Elektrik alan şiddeti arttırıldığında sistemde hava boşluklarının oluşmasından dolayı kısa devre problemleri yaşanmış bu da yağ hücrelerinin bir kısmının PEF işlemine maruz kalması sebebiyle elde edilen yağ verimini engellemiştir. Bütün bunlarla beraber PEF uygulaması yapılan hamurlar kontrol hamurlarına göre az da olsa ısınma işaretleri göstermiş olup elde edilen verim artışlarında sıcaklığında katkısı olduğu düşünülmektedir. 20 18 16 % yağ verimi 14 12 10 8 6 4 2 0 0 15,4 19,2 elektrik alanı (kV/cm) Şekil 8.60 Farklı elektrik alan şiddetlerinde elde edilen yağ verimleri Bu çalışma kapsamında zeytin küspesine elektrik akımı uygulayarak zeytin doku hücrelerinin artan miktarda parçalanması ve bu sayede yağ veriminin artırılması hedeflenmiş ve bu işlem belli bir başarıyla tamamlanmıştır. İleride yapılacak olan çalışmaların elde edilen yağın kalite özelliklerini araştıracak şekilde planlanması atımlı elektrik akımı teknolojisinin avantaj/dezavantajlarını ortaya çıkarması açısından önem taşımaktadır. 112 9. TARTIŞMA VE SONUÇLAR Yürtülen proje içerik açısından oldukça kapsamlı olmasına ve çalışma sezonları ise zeytinin hasad süresiyle (Ekim-Şubat ayları arası) sınırlı olmasına rağmen yüklü bir proje çalışması gerçekleştirilerek zeytinyağı üretim teknolojisi hem irdelenmiş hem de mevcut teknoloji yapılan araştırma ve geliştirmelerle, tasarım ve deneysel çalışmalarla daha da ileriye götürülmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmaların ortaya koyduğu somut sonuçlar sırasıyla: 1. Zeytin hamurunun hazırlanması için kırma işleminin yeniden incelenerek mevcut kırıcılara alternatif yeni bir kırıcının tasarım, imalat ve deneme çalışmaları ile bunların sonuçları ve geliştirilen yeni kırıcı için ulusal ve uluslar arası patent başvuruları 2. Hazırlanmış zeytin hamurundan zeytinyağının sızma kalitesinde elde edilebilmesi işlemlerinin yeniden incelenerek mevcut yağ ayırma yöntemlerine alternatif yeni bir yağ ayırıcı sistemin tasarım, imalat ve deneme çalışmaları ile bunların sonuçları ve geliştirilen yeni sızma yağ ünitesi için ulusal ve uluslar arası patent başvuruları 3. Hazırlanmış zeytin hamurundan zeytinyağının parti mal usulü pres yerine sürekli (kontinu) pres işlemi ile elde edilebilmesi için alternatif metod olarak konik pres yöntemi deneme çalışmaları ile bunların sonuçları ve daha sonra devam çalışılmak üzere başlatılmış konik pres tasarım çalışmaları 4. Hazırlanmış zeytin hamurundan zeytinyağının elde edilebilmesi için alternatif metod olarak ultrasonik titreşim uygulama yöntemi deneme çalışmaları ile bunların sonuçları 5. Hazırlanmış zeytin hamurundan zeytinyağının elde edilebilmesi için alternatif metod olarak PEF (atımlı elektrik alanı) uygulama yöntemi deneme çalışmaları ile bunların sonuçlarıdır. Bu çalışmalar neticesinde yeni bir zeytin kırıcı tasarlanmış ve denenmiştir. Yapılan deneme çalışmalarında elde edilen sonuçların da gösterdiği gibi yeni tasarlanan dişli kırıcı gerek zeytinyağının ayrılmasındaki verim açısından gerekse de kırılan zeytinlerin çekirdek tane iriliği açısından geleneksel olarak kullanılan çekiçli kırıcıdan çok bir farklılığı bulunmamaktadır. Ancak yapılan deneylerde kullanılan zeytin miktarları ticari boyutla karşılaştırıldığında oldukça az olduğu için yeni kırıcının uzun süreli çalışma performanslarını değerlendirecek deney imkanları oluşmamıştır. Yapılan kısa süreli deneylerden elde edilen değerlendirmeler ise sistemin ticari işletmelerde sürekli kullanımının mümkün olabileceğini göstermektedir. Sistem tasarlanırken amaçlanan kapasite değerleri (432kg/saat) yapılan kısa süreli deneylerde yaklaşık olarak elde edilmiştir (33kg/5dak30sn=~360kg/saat). 113 Bahsi geçen kırıcının beklentileri laboratuar şartlarında büyük oranda sağladığı görülmekle beraber bu kırıcının bir modelinin özellikle zeytin sezonunda ticari bir işletmede sürekli şekilde zeytin kırma işleminde kullanılması ve ticari performansının bu şekilde belirlenmesi daha faydalı olacaktır. Bu tür uzun süreli kullanımlarda kırıcının ilerleyen çalışma zamanı içerisinde • halen benzer tane iriliklerini sağlayıp sağlamadığı • halen benzer verim değerlerine ulaşıp ulaşmadığı • üretilen yağın analiz değerlendirmeleri • harcadığı birim enerji (kW/kg zeytin) • çevreye yaydığı gürültü seviyesi • oluşturduğu titreşim seviyesi vb kontrol edilebilir ve ölçülebilir. Ancak bütün bunların laboratuar şartlarında 30-40 kg zeytinlerle 3-5dakikalık deneylerle doğru şekilde tespit edilmesi mümkün değildir ve bu sebeple gelecek çalışma planları içerisinde değerlendirilmesi uygun olacaktır. Yapılan çalışmalar ve elde edilen sonuçlar yeni kırıcının bazı yenilikler içerdiğini, patentlenebilir olduğunu göstermiş ve bu konuda gereken işlemler tamamlanarak ulusal ve uluslar arası patent başvuruları yapılmıştır. EK-2 de bu başvuruların formları, tarifnameleri ve resmi yazışmalarının fotokopileri verilmektedir. Zeytinyağının kaliteli olarak elde edilmesi genellikle kırılan zeytinden yağın en kısa zamanda ve herhangi bir kimyasal işlem gerektirmeden tamamen mekanik metodlarla ayrılması ile tarif edilmektedir. Bu gereklilik sebebiyle yağ ayırma yöntemleri genellikle mekanik metodlar olarak geliştirilmiştir. Mevcut pres, dekantör ve perkolasyon (Sinolea) sistemleri en çok kullanılan metodlardır. Ancak her metodun kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Dekantör sistemi yüksek kapasitesi ve sürekli metod olması sebebiyle ticari olarak tercih edilmekte olup son yıllarda nerdeyse tamamen pres sisteminin yerini almıştır. Ancak dekantör sisteminin kullanılan teknoloji ve ekipman sebebiyle hem pahalı yatırım olması ve kalifiye eleman gerektirmesi hem de zeytin hamurunu dekantör içerisinde ek su ile irtibata sokması ve çok yüksek devirlerde (3000-5000d/d) işleme tabii tutması bazı dezavantajlar oluşturmaktadır. Kullanılan ek su miktarı gerek ekonomik gerekse de çevre kirliliği açısından olumsuzluklar sergilediği gibi hamurdaki fenolleri yıkayıp götürmesi açısından da arzu edilmeyen bir durum sergilemektedir. Ancak sistemin sürekli ve daha temiz olması bu sistemi daha kapasiteli ticari işletmeler açısından tercih edilir kılmaktadır. Öbür taraftan düşük kapasiteli olmasına rağmen çok daha kaliteli yağı elde edebilen diğer mekanik bir sistem de perkolasyon sistemi olup temel olarak sıvıların yüzey gerginliği farkına dayanmaktadır. İtalyan patenti ile korunmakta olan ve Sinolea olarak bilinen bu sistemin de bazı dezavantajları bulunmaktadır. Öncelikle yağ verimi diğer sistemlere göre düşük olup küspede çok fazla yağ kalmaktadır. Bu sebeple tek başına kullanılamayıp genellikle dekantör sistemlerine ek bir ekipman olarak kullanılmakta ve malakse tankı ile dekantör arasına yerleştirilen ayrı bir tank olarak kullanılmaktadır. Özel olarak tasarlanan bu tank binlerce küçük metal bıçak ile bu bıçakların girip çıktığı binlerce yarık/kanal ve bu kanallara yerleştirilmiş binlerce sızdırmazlık elemanlarından oluşmakta olup gerek imalatı gerekse de montajı ve 114 işletmesi açısından zorlukları olan bir tasarımdır. Yine tasarımın getirdiği zorluklar sebebiyle hijyen/temizlik sorunu da yaşanan pratik sorunlardan birisidir. Bıçakların ileri geri hareket mekanizması ise sistemin birim zamandaki yağ ayırma kapasitesini olumsuz etkileyen diğer bir faktördür. Bütün bu dezavantajlarına rağmen Sinolea sistemi elde edebildiği çok kaliteli yağ sebebiyle butik üretimler için halen tercih edilmekte olup patentle korunduğu için ülkemizde de üretimi mümkün olmamaktadır. Proje kapsamında yapılan çalışmalarla Sinolea sisteminin daha da geliştirilmesi sağlanarak yeni bir sızma yağ ünitesi tasarlanmış ve küçük ve orta ölçekli deneme çalışmaları yapılmıştır. Yapılan denemelerden elde edilen olumlu sonuçların neticesinde geliştirilen yeni sızma yağ ünitesi için Ek-3 te görülen ulusal ve uluslar arası patent başvuruları gerçekleştirilmiştir. Bu sayede gerçek sızma yağ üretimi daha teknolojik imkanlarla ve daha hijyenik şartlarda ulusal imkanlarla yapılabilecek ve butik yağ üretiminde markalaşma imkanları da oluşabilecektir. Geliştirilen yeni sızma yağ ünitesi ile binlerce bıçak ve kanal ortadan kaldırılırken bıçakların ileri geri olan kesikli hareketi sürekli ve tek yönlü harekete çevrilerek sistemin ve hareket mekanizmasının basitleştirilmesi sağlanmıştır. Ayrıca takılıp çıkarılabilir modüler sıyırıcı mekanizması ile sistemin daha kolay temizlenebilir ve hijyenik olması sağlanmıştır. Ancak bu sistemle işlenecek zeytinlerin çeşitleri yağ verimini çok büyük oranda etkilemektedir. Yağlık çeşitler (Nizip yağlık, Edremit vb) kullanıldığında temiz yağ elde edilebilmekte ve yağ verimi değerleri %60 ile %78 ler arasında değişmekte olup diğer sistemlerin verim değerleriyle (%85-88) karşılaştırıldığında oldukça iyi seviyelerde olduğu görülmektedir. Bu verim değerleri (diğer pres ve dekantör sistemlerinde gereken) ne 200-300bar gibi yüksek basınç uygulanarak ne de 30004000d/d gibi yüksek devirlere çıkarak elde edilmiştir. Hamur kendi ağırlığı altında 2030d/d ile karıştırılırken yağın ayrılmasına yardımcı olan yeni tasarımın yalayıcı elemanları silindirlerde 30-40d/d hızlarda dönerek bu verimleri yakalamaktadır. Yağlık olmayan sofralık çeşitler (ya da Aydın, Halhalı gibi zor zeytinler) kullanıldığında ise temiz yağ direkt olarak elde edilememekte ve yağla birlikte çok miktarda ince hamur gelmektedir. Bu karışım ancak santrifüj işlemine tabii tutulduğunda temiz yağ elde edilmekte olup bu durumda ise yağ verimi %50 ile %75 ler arasında değişmektedir. Zor zeytinlerden de temiz yağ elde edilmesi için yapılan çalışmalarda zeytin hamurunun düşük sıcaklıklarda (-10C ~ +10C) neminin uçurulması fayda sağlamıştır. Nem oranı %40 ların altına düşürüldüğünde veya yağ/nem oranı 0.4-0.5 değerlerinin üzerine çıkarıldığında Aydın çeşidinden temiz yağ elde edilebilmiştir. Kurutma gibi böyle bir ön işlem maliyete direkt olarak yansıyacağı için ancak zorunlu hallerde kullanılması tavsiye edilir. Asıl tavsiye edilen ise öncelikli olarak doğru çeşit olan yağlık zeytinlerin kullanılmasıdır. Bütün bu sonuçlar hem 5kg kapasiteli küçük model ünitede hem de 150kg kapasiteli orta ölçekli model ünitede elde edilebilmiş olup ticari boyuttaki 300-400kg kapasiteli ünitelerin de benzer sonuçlar vermemesi için herhangi bir engel gözükmemektedir. Ancak yine de gerçek boyutlardaki denemelerin yapılması daha tatmin edici sonuçlar verecektir. 115 Yapılan diğer bir çalışma ise işçilik ve hijyen/temizlik sorunları öne çıkan pres sistemi ile ilgili olup bu konuda da kesikli çalışan pres sisteminin yarı sürekli ya da sürekli hale getirilebilmesi için yeni bir tasarım başlatılmış olup ön denemelerinden ümit var sonuçlar elde edilmiştir. Hareketli pres tablaları ile sabit hamur torbalarının aksine hareketsiz konik pres tablaları ile hareketli hamur torbalarının birbirine göreceli olarak ilerlemesi sonucunda hamur üzerinde gittikçe artan bir basınç oluşturulmasına çalışılmıştır. Bununla ilgili olarak yapılan ön denemelerde elde edilen %50 gibi verim değerleri prensibin temelde olabilirliğini gösterirken detayda ise doldurma, ilerletme, boşaltma ve temizleme gibi fonksiyonların uyumlu çalışmasının sağlanması için bir miktar çalışma yapılması gerektiği görülmüştür. Bu konuda yapılacak ek çalışmalarla yeni yarı sürekli pres sisteminin teknolojiye kazandırılması ve muhtemelen patent başvurusunun yapılması da mümkün olabilecektir. Diğer bir çalışma olan ultrasonik titreşim yardımıyla sızma yağın ayrılması diğer çalışmalar gibi olumlu sonuçlar vermemiştir. Bu konuda ülkemizde yetkin teknoloji üreten firmalar ile bilim adamlarının yeteri kadar olmaması büyük bir eksiklik olup yaptığımız çalışmaların da desteksiz kalmasına sebep olmuştur. Kendi imkanlarımız ve teknoloji kullanıcısı firmaların destekleriyle yapılan deneme çalışmalarında direkt ve indirekt ultrasonik titreşim uygulamalarının sonuçları beklentilerden oldukça uzak kalmıştır. Bu tür araştırma çalışmalarının ve denemelerin ilgili konuda (ultrasonik titreşim) daha yetkin çalışma grupları tarafından ve çok daha özel ekipmanlarla yürütülmesinde fayda olacaktır. Gıda işlemlerinde yeni tekniklerden birisi olan ve pastorizasyon uygulamalarında kullanımı giderek artan atımlı elektrik alanı da (PEF, pulsed electric field) proje kapsamsında çalışılan konulardan birisiydi. Tasarımı ve imalatı yapılarak mevcut PEF ünitesi üzerinde kullanılan PEF odacıklarında yüksek frekanslarda yüksek voltajlara maruz bırakılan zeytin hamurlarının yağ hücrelerinin parçalanması sağlanarak yağ verimi artışına olan etkisi incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda PEF uygulanmamış kontrol numunesi ile ve PEF uygulanmış iki ayrı zeytin hamurunun işlem sonrasındaki yağ ayrılma verimleri incelenmiştir. Santrifüj yöntemiyle yağları ayrılan hamurlardan PEF uygulanmış olanların verim değerleri kontrol numunesinden daha fazla çıkmıştır. Bu verim artışlarında büyük oranda PEF tekniğinin bir miktarda hamurdaki sıcaklık artışının etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu konuda yapılacak daha sonraki çalışmalarla etken parametrelerin etki seviyeleri daha iyi belirlenebilceği gibi elde edilen yağın kimyasal analizleri yapılarak kompozisyonundaki muhtemel değişimlerde değerlendirilebilir. 116 10. KAYNAKÇA • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • BİANCHİ, G.. Extraction systems and olive oil. OCL 6, 49-55, 1999 BOSKOU D., , Olive Oil Chemistry and Technology, AOCS Press, ISBN: 0935315-73-X, (1996) Dİ GİOVACCHİNO L., SOLİNAS M., MİCOLLİ, M., Effect of Extraction Systems on the Quality of Virgin Olive Oil. J. Am. Oil Chem. Soc. 71, 11891193, (1994) Dİ GİOVACCHİNO, L., SESTİLİ, S., VİNCENZO, D.. Influence of olive processing on virgin olive oil quality. Eur. j. Lipid Sci., Technol. 104, 587601, (2002) DUNN, J. E.. Pulsed Electric Field Processing: An overview. In: Pulsed Electric Fields in Food Processing: Fundamental Aspects and Applications. G.V BARBOSA-CANOVAS and Q. H. ZHANG (Eds),. Technomic Publishing Company, Inc. Lancaster, PA., (2001), s. 1-30 ERBİL H Y , Surface Chemistry of Solid and Liquid Interfaces, ISBN: 9781-4051-1968-9, Wiley-Blackwell, (2006) European Patent No. 0252025, Sinolea, Munich, 2. Property of Rapanelli Co., Foligno, Italy, (January 1991) EVRENDİLEK, G.A., YEOM, H.W., JİN, Z.T., and ZHANG, Q.H.. Safety and quality evaluation of a yogurt-based drink processed by a pilot plant PEF system. J. Food Process Eng. 27:197-212, (2004) FADILOĞLU S., GÖĞÜŞ F, Zeytinyağı Kimyası, Ed. Göğüş ve ark., Zeytinyağı, ISBN 978-605-4160-04-4, Eflatun Yayınları, (2008) GALLEGO-JUAREZ J A, SEGURE L E, CORRAL G R, A power ultrasonic technology for deliquoring, Ultrasonics, 41,pp.255-259, Elsevier, 2003 GÖĞÜŞ F, ÖZKAYA M T, ÖTLEŞ S, Zeytinyağı, ISBN 978-605-4160-04-4 Eflatun Yayınları, (2008) GÖĞÜŞ F, YILDIRIM N, Zeytinyağı İşleme Sistemleri, Ed. Göğüş ve ark., Zeytinyağı, ISBN 978-605-4160-04-4, Eflatun Yayınları, (2008) http://cesonoma.ucdavis.edu/hortic/research_pubs.html, (Haziran 2009) http://www. klazomeniaka.com, (Temmuz 2009) http://www.gurmeguide.com/content.asp?ctID=156&RecID=168, (Nisan 2009) http://www.hakkiusta.com.tr/, (Haziran 2009) http://www.polatas.com.tr/, (Haziran 2009) http://www.sinolea.net/ (Haziran 2009) http://www.zae.gov.tr/, (Haziran 2009) https://rirdc.infoservices.com.au/collections/oli, (Haziran 2009) KAFATOS A , Olive oil for the prevention of chronic diseases, Chemıstry And Physıcs Of Lıpıds, 130 (1): 17-18 (June 2004) KAYAHAN M, TEKİN A, Zeytinyağı üretim teknolojisi, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, Kitaplar serisi: 11, (2006) KIRITSAKIS A., K., Olive Oil from the Tree to the Table, Food & Nutrition Press, ISBN: 0-917678-42-7, (1998) MARTİN, O., QİN, B. L., CHANG, F. J., BARBOSA-CANOVAS, G. V., AND SWANSON, B. G. Inactivation Of Escherichia Coli İn Skim Milk By 117 • • • • • • • • • • • High İntensity Pulsed Electric Fields. J FOOD PROS. ENG. 20: 317-336., (1997) MASON T.J., Sonochemistry: current uses and future prospects in the chemical and processing industries, Phil.Trans. Royal Soc. Lond, 357, pp.355-369, (1999) MERTENS, B., KNORR, D.. Developments of nonthermal processes for food preservation. Food Technol. 46(5):124-133, (1992) MEYER R J., TARNAWSKYJ C J., Method For Improving Oil Recovery Using An Ultrasound Technique, US Patent 6,405,796, (2002) ORLOFF M., , Inventive Thinking through TRIZ, ISBN 3-540-44018-6 Springer-Verlag Berlin Heidelberg New York, (2003) OWEN RW, HAUBNER R, WURTELE G, HULL WE, SPİEGELHALDER B, BARTSCH H, Olives and olive oil in cancer prevention, European Journal Of Cancer Preventıon, 13 (4): 319-326 (Aug 2004) ÖZKAYA M. T., ULAŞ M., ÇAKIR E., Zeytin ağacı ve zeytin yetiştiriciliği, Ed. Göğüş ve ark., Zeytinyağı, ISBN 978-605-4160-04-4 Eflatun Yayınları, (2008) TUNALIOĞLU R, Zeytincilik Ve Zeytinyağı Ekonomisi Ve Politikalar, Ed. Göğüş ve ark., Zeytinyağı, ISBN 978-605-4160-04-4, Eflatun Yayınları, (2008) WO 2004/011580 A1, Property of Rapanelli Co., Foligno, Italy, (2004) YAQOOB P, Olive Oil And İmmune Function: A Critical Evaluation Of The Evidence, Chemıstry And Physıcs Of Lıpıds, 130 (1): 14-15 (June 2004) Yin, Y., Zhang, Q. H. and Sastry, S. K.. High voltage pulsed electric field treatment chambers for the preservation of liquid food products. Ohio State University. US Patent 5,690,978, (1997) ZİSAKİ A, KALOFOUTİS A, Beneficial effects of olive oil components in cardiovascular disease and cancer, Chemıstry And Physıcs Of Lıpıds, 130 (1): 35-35 (June 2004) 118 11. EKLER EK-1: ALIMI YAPILAN TİCARİ TİP KONTİNU EKSTRAKSİYON ÜNİTESİNİN ÖN DENEME ÇALIŞMALARI VE VERİM TAYİN YÖNTEMİ Alımı yapılan ünite laboratuar tipi, küçük kapasiteli olmakla birlikte çalışma prensibi itibariyle sanayi tipleri ile aynıdır. Her iki sistemde de sürekli şekilde kırma, yoğurma ve yağ ekstrakt etme işlemleri var olup alımı yapılan sistem soğuk sıkma özelliği sebebiyle sanayi tiplerinden daha kaliteli yağ üretmektedir. Bu sistemde malakse edilen hamur dışarıdan ek olarak ısıtılmadığı ve sadece kendi sıcaklığı ile yoğrulmakta olduğu için hamur sıcaklığı hiçbir zaman 300C nin üstüne çıkmamaktadır. Malakse işlemi süresi standart 30dak cıvarında ayarlanmaktadır. Ayrıca dekantöre beslenen takviye suyu bu sistemde her zaman 250C nin altında iken sanayi tipi sistemlerde zeytinden daha fazla yağ alabilmek ve dolayısıyla da sistemin çalışma verimini artırmak için kullanılan dekantör takviye suyu genellikle 400C ve üzerinde olmaktadır. Bu durum ise yağın su ile kimyasal reaksiyonu, fenollerin sıcak su içerisinde çözünerek atık su ile dışarı atılması gibi sebeplerle yağ kalitesi açısından olumsuzluk içermektedir. Alınan sistemin performans ölçümleri için bazı ön deneyler yapılmış olup bunlardan birisinin sonuçları aşağıda verilmiştir. 20 Kasım 2006 tarihinde sezonun ilk mahsullerinden olan ve bu sebeple yağ oranı oldukça düşük olan bir parti zeytin işlendi ve elde edilen yağlı hamur, küspe ve yağda gerekli tahlil ve deneyler yapıldı. Bu deneyde malakse işlemi 25 dakika sonunda bitirilerek hamur dekantöre gönderildi. Hamur ve küspedeki nem, refraktometrik metodla tespit edilirken yağ oranı ise soxhlet ekstraksiyon cihazı kullanılarak belirlendi. Elde edilen zeytin yağında peroksit ve serbest yağ asidi analizleri de yapıldı. 20.11.2006 Hamur ve Küspe Analiz Sonuçları Yağ (%) Nem (%) 25 dakika malakse edilmiş yağlı zeytin 52.01 hamuru Dekantörden çıkan yağı alınmış küspe 63.10 Toplam Kuru (nemsiz) maddede maddede 16.00 34.85 2.41 6.50 119 Yukarıdaki sonuçlara göre madde balansı yapılarak sistemin pratik yağ verimi hesabı yapıldı. ► % 52.01 ► % 16.00 GİRİŞ sistem Nem ► ►% 63.10 Nem ÇIKIŞ Yağ ► ►% 2.41 Yağ ▼ Yağ miktarı= Y 1000gram zeytin girişi için deneysel sonuçlara göre olması gereken yağ verimi hesabında X küspe miktarını Y ekstrakt edilen yağ miktarını göstermek kaydıyla: Yağ Balansı (giriş=çıkış) 1000 * 0.16 = X * 0.0241 + Y 160 = 0.0241X + Y Katı Madde Balansı (giriş=çıkış) 1000 * (100 – (52.01 + 16.00 ) ) = X * (100- (63.10 + 2.41)) X = 927.5 gram küspe eldesi ile 160 = 0.0241 * 927.5 + Y Y = 137.64 gram yağ ekstrakt edilmiştir. Sistemin pratik yağ ekstarksiyon verimi, ekstark edilen yağın potansiyel yağ kapasitesine oranı şeklinde tanımlanması ile 137.64 Sistem verimi= [100] = % 86.0 olarak hesap edilmiştir. 1000 * 0.16 Bu verim sanayi değerleri ile karşılaştırıldığında kabul edilebilir sınırlar içerisinde kalmaktadır. Ekstrakt edilen yağın kimyasal analiz sonuçlarına göre Asitlik (%) Peroksit (miliekivalan gr/kg) 0.65 6.98 olup sezonun ilk mahsulü ve makinanın ilk denemeleri olmakla birlikte oldukça makul değerler olarak yorumlanabilir. 120 EK-2: YENİ ZEYTİN KIRICI PATENT BAŞVURULARI Bu bölüm Türk Patent Enstitüsü tarafından doldurulacaktır. Başvuru tarihi, Numarası, Saati ve Dakikası Başvuru No Evrak giriş no: 2006-G-167341 04.10.2006 PATENT BAŞVURU DİLEKÇESİ FORM TPE-P-101 Lütfen buluşu kısaca tanımlayan ve marka niteliğindeki terimleri kapsamayan bir başlık yazınız. Bu sınıfı biliyorsanız yazınız, bilmiyorsanız boş bırakınız. Başvuru sahibi gerçek/ tüzel kişi /kişi(ler) olabilir .Başvuru sahibi gerçek kişi ise adını ve soyadını, tüzel kiş ise lütfen kuruluşun tam ve açık unvanını yazınız. Yazışma adresinizi, şehir ve ülke bilgilerini de içerecek şekilde yazınız. Biliyorsanız posta kodunu da yazınız. 1. Buluş Başlığı SERT ÇEKİRDEKLİ, ZEYTİN BENZERİ ÜRÜNLERİN HAMURUNU HAZIRLAMAK İÇİN BİR KIRICI 2. Uluslararası Tasnif Sınıf veya Sınıfları B02C 13/00, B02C 18/00 3. Başvuruyu Yapan / Yapanlar ile İlgili Bilgiler 3.1 Ad,Soyad veya Firma Unvanı TÜBİTAK-TURKİYE BİLİMSEL ARASTIRMA KURUMU Uyruk T.C. Adres Telefon/ Faks ATATURK BULVARI KAVAKLIDERE/ANKARA 0312 4677761 VE TEKNOLOJİK NO:221 06100 0312 4272672 3.2 Ad,Soyad veya Firma Unvanı Uyruk Adres Telefon/ Faks Başvuruyu yapanların 3' ten fazla olması durumunda başvuru sahibi numarası 3.4 ile devam edecek şekilde bilgisayar ortamında genişletebileceğiniz formu sıralı olarak genişleterek kullanınız. 3.3 Ad,Soyad veya Firma Unvanı Uyruk Adres Telefon/ Faks KHK/551 (Madde 171) İkametgahı yurtdışında bulunan kişiler patent vekilleri vasıtasıyla temsil edilir. Patent başvurusu için vekil tayin edilmiş ise lütfen 4. bölümü doldurunuz. 4. Patent Vekiline İlişkin Bilgiler Patent Vekilinin Adı Soyadı / Firma Unvanı Uyruk Adres Telefon /Faks 121 5. Başvuru Sahibi veya Patent Vekilinin Referans Numarası KHK/551 (Madde 45,121) Patent başvurusu önceki tarihli bir patent başvurusu ile ilgili ise lütfen 6.2. bölümü doldurunuz. 6. Önceki Tarihli Başvuru ile İlgili Bilgiler 6.1. Önceki patent başvurusu/patentin Numarası Tarihi Lütfen yandakilerden ilgili olanı 6.2 Patent Başvurusunun, önceki tarihli Patent Başvurusu/Patent ile İlişkisi işaretleyiniz. Bölünmüş Başvuru Ek Patent KHK/551 (M.49,50,51,52) Lütfen yandakilerden ilgili olanı işaretleyiniz. Cevabınız HAYIR ise 8’e gidiniz 7. Rüçhan Hakkının Talep Edilmesi 7.1. Başvuruda rüçhan hakkı talep edilip edilmediği HAYIR EVET 7.2. Talep edilen rüçhan hakkının doğduğu başvuruya ait bilgiler Cevabınız EVET ise rüçhan hakkının doğduğu bu başvuruya / başvurulara ait bilgileri eksiksiz ve doğru olarak veriniz. ÜLKE BAŞVURU NUMARASI TAR İHİ 7.3. Sergilerde teşhir hakkından doğan rüçhan talebine ilişkin bilgiler ÜLKE/İLİN ADI KHK 551 -( Madde 44) Adı-Soyadı Uyruk Nihat YILDIRIM TC Gaziantep Üniversitesi, Makina Müh. Böl., 27310, Gaziantep, TÜRKİYE 8.2. Buluşu yapan / yapanlar Adı-Soyadı Uyruk Adres Alan yeterli değil ise, formu bilgisayar ortamında sıralı bir şekilde genişleterek kullanınız. HAYIR 8.1. Buluşu yapan / yapanlar Adres Buluşu yapanın belirtilmemesi veya patent isteme hakkının ne şekilde elde edildiğinin açıklanmaması halinde başvurunun incelenmesi işlemi başlatılmaz RES Mİ 8. Buluşu Yapan / Yapanlar ile İlgili Bilgiler Buluşu Yapanın / Yapanların Başvuru Sahibi Olup Olmadıkları ? EVET Başvuruda buluşu yapan belirtilir.Eğer başvuruda bulunan , buluşu yapan değilse veya buluşu yapan birden çok kişi ise başvuruda bulunan kişinin, buluşu yapan(lar)dan patent isteme hakkını ne şekilde elde ettiği başvuruda açıklanır TEŞHİR TARİHİ Sadettin KAPUCU TC Gaziantep Üniversitesi, Makina Müh. Böl., 27310, Gaziantep, TÜRKİYE 8.3. Buluşu yapan / yapanlar 122 TARİFNAME SERT ÇEKİRDEKLİ, ZEYTİN BENZERİ ÜRÜNLERİN HAMURUNU HAZIRLAMAK İÇİN BİR KIRICI Bu buluş, yağ üretimi ve benzeri işlemlere hamur hazırlamak üzere zeytin ve benzeri sert çekirdekli yağlı meyvelerin kırılması, parçalanması için sürekli bir şekilde ve düşük hızlarda ama istenilen kapasitelerde kırma yapmak için tasarlanmış bir kırıcı ile ilgilidir. Bilinen kırıcılardan birincisi döner taş sistemleri olup bunlar genellikle parti mal usulü ile çalışmaktadır ve sürekli sistemlere uygun değildir, ayrıca işçilik giderleri de nispeten yüksektir. Bu sistemlerde zeytinler belli kapasitelerdeki tank ya da üstü açık teknelere belli miktarlarda yüklenerek dönen taşın ağırlığı ve dönme etkisi altında kırılması ve yoğrulması sağlanmakta olup belli bir süre sonra ise kırılmış ve yoğrulmuş hamurun işçi ve mekanizasyon yardımı ile tekneden alınarak yerine yenisinin yüklenmesi gerekmektedir. Bu işlemler kesintili yani süreksiz olduğu için ve işçilik gerektirdiği için taş kırma sistemleri hem maliyeti olumsuz yönde etkilemekte hem de kapasite artırımına müsait olmamaktadır. Diğer taraftan, bilinen ve şu anda en çok kullanılan ikinci tip kırıcılar ise temel olarak kapasite artırımını göz önünde tutarak geliştirilmiş olan çekiçli ve benzeri metal kırıcılar olup oldukça yüksek hızlarda çalışmaktadır. Bu kırıcıların hızları taş kırıcıların 20-50d/d olan dönme ya da 1-3m/saniye olan çevresel hızları ile karşılaştırıldığında yaklaşık 20-50 katı olan 15002800d/d dönme ya da 20-50m/saniye olan çevresel hızlara ulaşmakta olup bu yüksek hızların hazırlanan hamura, takip eden ekstraksiyon işlemine ve çıkarılacak yağa olumsuz etkileri olmaktadır. Yüksek hızlarda kırma işlemi çok fazla sürtünme oluşturduğu için genellikle hamurda sıcaklık artışına ve dolayısı ile yağda kalite değişimine sebep olabilmektedir. Diğer taraftan hareketli ve sürtünen metal parçaların aşınması da kaçınılmaz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Yağlı meyvelerden yağı daha kolay çıkarabilmek için meyvenin kendinde bulunan su ve yağın bu işlemler sırasında emülsiyon (çözülemez veya çözülmesi zor karışım) oluşturmaması gerekir. Halbuki yüksek hızlardaki kırma işlemi böyle bir karışıma yardımcı olmakta ve emülsiyona sebebiyet verebilmektedir. Bu durum ise kırmayı takip eden işlemlerdeki verimi düşürmektedir. Daha düşük hızlarda ama yeterli kapasitedeki sürekli tip bir kırıcı bu ve benzeri dezavantajları ortadan kaldırabilecektir. . . 123 İSTEMLER 1. Azalan hacim prensibi ile çalışan etli ve/veya çekirdekli meyve kırıcısı olup özelliği; a. motor mili(9), b. motor miline bağlı kol(10), c. motor miline bağlı dış dişli(5), d. dış dişinin içerisinde hareket ettiği üst üste aralarında aralıklar kalacak şekilde yerleştirilmiş levhalardan oluşan bir iç dişli(4), e. Levhalar aralarına yerleştirilmiş pulların (11) levhalar üzerinde daha önceden bırakılan deliklerden (12) geçen cıvata (13) ve pimler, f. alt kapak (3), g. üzerinde kanal ve delikler bulunan üst kapağı (2), içermesidir. 2. İstem 1 deki gibi bir kırıcı olup özelliği; a. Dış dişli (5) ana parçasının tek parça olarak veya çoklu levhalardan oluşması, b. Diş profil şeklinin; dönel hareketin iletilmesi için involüt profil ve daire parçası dahil olmak üzere dönel harekete müsaade eden herhangi bir şekilde olabilmesi, c. Dış dişli üzerindeki dişlerin episikloid hareket yapması, d. Dış dişlide (5) de iç dişlide (4) olduğu gibi kırılmış ve ezilmiş meyvelerin geçeceği açıklıkların bırakılabilmesi, e. Plakalardan oluşturulan dış dişli (5) plakalarından bazılarının iç dişlide oluşturulan aralıklara bir miktar girecek şekilde boyutları biraz daha büyük olarak dizayn edilmiş olmasıdır. 3. İstem 1 deki gibi bir kırıcı olup özeliği a. İç dişlinin(4) , takılıp sökülebilinir çoklu saç levhalardan yapılması, b. İç dişlinin (4) diş profil şekli ve büyüklüğünün, dış dişlinin (5) dişleri ile uyumlu olması, c. İç dişli (4) aynı geometrideki birden çok saç levhanın üst üste getirilerek ve aralarında belli bir boşluk (15) bırakılarak montaj edilmiş olması, . . . 124 DESCRIPTION A CRUSHER TO PRODUCE PASTE OUT OF OLIVES AND OLIVE LIKE OILY AND JUICY FRUITS WITH STONES This invention relates to a crusher which can be used to crush continuously the olive and like fruits with stones but at a relatively low crushing speeds and satisfactory working capacity for oil and juice extraction purposes. The first one of the conventional crushers is the rotating stone crusher which handles olive on batch basis therefore not suitable for continuous operations and creates relatively higher labour cost. In this type of crushing systems, a fixed amount of olives, a batch, is usually loaded onto a skip in which the olives are forced by the combined effect of both weight and rotation of the heavy Stone(s). For certain duration in the skip the olives are both crushed and mixed thoroughly and then the paste is removed from the skip to load a new batch of fresh olives either manually or by means of some automation process. Because of the reasons of both having an intermittent/discontinuous process due to batch processing of olives and the labour force required the conventional Stone crushers are not fit to increase the capacity as required and also the cost of processing is relatively higher. On the other hand, the most widely used and accepted second type crushers are the hammer or like metal based crushers which rotate at much higher speeds to be able to increase the working capacity. Compared to 20-50rpm rotational or 1-3m/s tip velocity of the Stone crushers, metal crushers rotate at almost 20-50 times more speeds, around 15002800rpm rotational or 20-50m/s tip velocity, and cause negative effects on the paste itself hence the processes following crushing and the oil quality. High speed crushing in rotational form usually creates high friction which at the end causes temperature increase and likely oil quality changes. Wear of metal parts under rubbing and forcing actions is also an unavoidable situation under high speed conditions. For an easy extraction of oil from the oily fruits with natural water content, the oil and water drops should not be forced to an emulsification state. Whereas the high speed crushing naturally may help the drops to emulsify during crushing process. This then can cause a low yield during processes afterwards. A low speed crusher with satisfactory capacity, on the other hand, is likely to avoid such disadvantages that the conventional metal crushers present. 125 RESİMLER 7 1 6 2 13 8 3 Şekil 1 5 10 9 4 11 12 A A Şekil 2 Şekil 3 126 127 128 EK-3: YENİ SIZMA YAĞ ÜNİTESİ PATENT BAŞVURULARI 129 130 131 132 133 134