Bülten 24 - Hindistan Gezi Rehberi

www.hindistangezi.com
sitesi bülteni
24
Nisan 2007
De¤erli üyemiz.
Hindistangezi.com sitesine gösterdi¤iniz ilgiye teflekkür ederiz. Sitemizde yeni geliflmeler gerçeklefltirmeye devam ediyoruz.
Sitemizin üyeleriyle benim rehberli¤imde Hindistan gezileri düzenlemeye devam ediyoruz. Benim
icin 36. ama geziye kat›lan arkadafllar için 1. olan gezi ile ilgili özet bilgiyi bültenimizde bulacaks›n›z. Site
üyelerimizin aras›nda Hindistana henüz gitmeyenlerin say›s›n›n çok yüksek oldu¤u kesin. Bu say›y›
azaltmak ve herkesin en az 1 kez Hindistana gitmesini sa¤lamak sitemizin amaçlar›ndan biri olacak
gibi. Çeflitli site üyelerinden gelen istekleri de¤erlendiriyoruz. Belki sonbaharda “HindistanGezi. com
sitesi üyeleri Hindistan Gezisi” düzenlemeyi bile düflünüyoruz. Bu konuda bizi izlemeye devam edin.
Sürprizlerimiz olabilir.
Bu say›m›zda gene site üyelerimizden Bora Ercan’›n yay›nlad›¤› “Muson fiark›lar› - Bir Yoga Yolculu¤u”
adl› kitab›n› tan›t›yoruz. Kitab›n yazar› ile genifl bir röportaj› ise gelecek say›m›zda yay›nlayaca¤›z.
Her zamanki gibi katk›lar›n›z› bekliyoruz.
Zafer Bozkaya
Zafer Bozkaya’n›n 36. Hindistan gezisi sona erd i
Zafer Bozkaya’nın düzenlediği Hindistan turlarının sonuncusu
22 Mart - 8 Nisan tarihleri arasında yapıldı. Bu geziye katılanlar şunlardı : Zehra AKKUŞ (Fethiye), Erhan ATALI (İzmir), Osman
HÖKE (Ankara), Kürşad KARATAŞ (İstanbul) ve Gülin TAŞDELEN (İstanbul).
Gezinin başlangıcında aktarma yapmak üzere gelinen
Dubai’de 24 saatlik
transit vize aldık ve
bir Dubai turu yaptık. Bu tur, Türkiye’den Hindistana giderken kültürel değişime ve hava sıcaklığına hazırlanmak açıGülin, Zehra Han›m ve Osman Dubai’de
sından yararlı oldu.
Hindistanda indiğimiz Jaipur kenti bizi çook sıcak bir hava ile
karşıladı. Hava sıcaklığı gündüz 32 gece ise 20 derece civarındaydı.
İlk günkü Amber Fort ve Hava Mahal gezimizde bu sıcaklığa pek
fazla aldırmadık, hatta hoşumuza bile gitti. Ama ikinci gün Tiger
Fort’a çıkarken farkında olmadan güneş altında yanmışız. Aynı akşam, gruptan iki kişi güneş çarpması belirtileri yaşadı. Başka iki kişide ise güneş yanıkları oluştu. Ertesi gün gruptaki herkese birer
kasket aldık.
Grup üyelerinin Hindistanın ünlü tren seyahatlerinin nasıl olduğu konusunda merakları çok artmıştı. Amritsar’a gitmek için Tren
istasyonuna geldiğimizde bu merakları giderilmiş oldu. Dışarının
müthiş sıcağına karşı klimalı ve yataklı trenimizle 14 saatlik bir yolculukla Amritsar kentine ulaştık. Jaipurdaki Rajasthan kültüründen sonra Amritsar, bambaşka bir alemdi. Sihlerin dini merkezi
olan Altın Tapınakta
unutulmaz anlar yaşadık. Birçok Hindu
ve Sih bizimle birlikte resim çektirmek
için yarış içindeydi.
Özellikle grubumuzdan Kürşad’ın
kasketi herkesin ilgisini çekiyordu.
Jaipur’un Tiger Fort’tan görünüflü
Aynı gün akşamüstü Pakistan sınırındaki Sınır Kapatma Törenlerini izlemeye gittik. Bu ilginç gösteriler bildiğiniz gibi 365 gün tekrarlanıyor.
Amritsardan sonraki hedefimiz olan Dharamsala’ya gitmek
üzere ertesi gün sabahtan jipimize doluştuk. Önümüzde 220 kilometrelik bir yol vardı. Ancak Hindistan koşullarında bu mesafe en
az 6 saatlik bir yolculuk demekti.
Pencap eyaletinden çıkıp Himachal Pradesh eyaletine girdiğimizde çevremizdeki coğrafya birden bire değişiverdi. Artık Himalaya dağlarına tırmanmaya başlamıştık, ve
yükseklik arttıkça 35
derece civarındaki
hava sıcaklığı düşmeye başladı. Etrafımızda vahşi güzelliği
ile Himalaya güllerini görmeye başladık.
Asfaltın dikleşmesiyle jipimiz zorlanıyor
Tüm grup Amritsarday›z.
ama bizi 6 saatlik yolculuğun
sonunda
2.200 metre yüksekliğindeki Dharamsala’ya
çıkartabiliyordu.
Dharamsala, bildiğiniz gibi Tibetli mültecilerin Hindistanda sığındıkları yerdir ve Dalai Lama da burada yaGülin’i Amritsarda çok sevdiler.
şar. Türk gezginlerden,
site üyelerimizden İlker Bekarslan, 4 aydır Dharamsalada yaşıyordu. Bizi karşıladı ve otelimize yerleştirdi. Dharamsala’da kaldığımız 3 gün içinde bize sürekli
olarak rehberlik yaptı. Kendisine buradan teşekkür ederiz.
İlk gün Himalayalarda küçük bir trekking yaptık. Dharamsala yakınlarındaki şelale ve hemen yanındaki Şiva Cafe gezisi ile ciğerlerimizi harika Himalaya oksijeniyle doldurduk.
İkinci gün ise Tibetlilerin kültürel miraslarını topladıkları Norbulingka Enstitüsüne gittik. Buradaki kültürel eserler tabii ki çok etkileyiciydi. Enstitüde bulunan Budist tapınağında ilk meditasyon dersimizi
de aldık.
D h a r a m s a l a’d a k i
serin ve rahat günlerimiz sona erdiğinde
tekrar Pencap eyaletine döndük ve tren ile
Haridvar
şehrine
doğru yola çıktık.
Müthiş sıcak gene bizi etkiledi, ama trenimizin klimalı ortamı- ‹lker ve bir Budist rahip, arkada Himalayalar
na girdiğimiz anda bizim için serin ve rahat bir yolculuk başlıyordu.
Haridvar - Rishikesh bildiğiniz gibi Hindu dininin en kutsal yerlerinden biri. Ayrıca Ganj nehrinin ovaya döküldüğü ilk yer olduğu için
tertemiz. Haridvar’da Ganj nehriyle ilk defa karşılaşan grup üyelerimiz
hayranlıklarını gizleyemediler.
Rishikesh’te ise bizi bir başka sürpriz bekliyordu. Yılın her günü yapılan Ganj nehrini kutsama töreni, bizim orada olduğumuz gün önemli bir konuk nedeniyle daha uzun ve daha kapsamlı yapıldı. Gece geç
saatlere kadar Ganj Nehri kenarında söylenen ilahilerin sonu gelmedi.
Rishikesh’teki ikinci günümüze küçük bir trekking ile başladık. Bu
seferki rota Hindu hacıların Ganj nehri üzerindeki bir köprüden ötekine yönelen kutsal bir gezi yoluydu ve gene Himalaya ormanlarından
geçiyordu. Yaklaşık 5 kilometrelik bu yolu sıcağa rağmen 3 saatte tamamladık. Grubumuzun performansından çok memnun olduğumu
burada tekrar belirteyim.
Haridvardan bindiğimiz trenimiz, 16 saatlik bir yolculukla bizi
gene bir başka kutsal
kent olan Varanasiye
götürdü. Ölü yakılan
Ghatları ve Ganj üzerindeki tekne turlarıyla
Rishikeshteki Aarti töreni
Varanasi kenti hepi-
mizin hafızasına adeta kazındı. Gezi programımızın bir gereği olarak
bu şehirde sadece 24 saat kalabildik. Ama bu sürenin tamamı dolu dolu geçti. Akşam yemeğinde canlı Hint müziği eşliği yaşamamız, ipek
üretim yerleri gezimiz, sandal ile Ganj turumuz ve bu turda grup arkadaşımız Erhan beyin küreklere geçip bizi dolaştırması ile Varanasi gezisi, bizim gezinin zirve
noktası oldu.
Varanasi’de grup
üyelerine gezi planımızın geri kalanını tekrar
duyurdum. Herkes birden bire üzüldü. “Yaa,
ne kadar az kalmış”,
“Gezi bitiyor mu, tam
alışmıştık” gibi sözler
Varanasi’de Ganj nehri üzerinde tekne turu
söylediler. Ama ne çare, sayılı günler çabuk
geçiyordu ve artık bizim gezinin bitişi için geri sayım başlamıştı.
Sıradaki şehir, ünlü Tac Mahal anıtıyla Agra şehriydi. Sabah erken
saatte Tac Mahalin kapısındaydık. Yoğun turist akını nedeniyle çok kalabalık olan Tac Mahalin sakin atmosferini yakalamak için acele etmiştik. İyi de oldu. Tac Mahalin muhteşem güzelliğini çekmekte fotoğraf
makinalarımız doymadı bir türlü.
Agra şehrindeki ikinci önemli anıt olan Agra Fort gördüğümüz en
büyük kalelerden oldu ve çok iyi korunmuş hali ile dev bir eserdi.
Agra gezimizin planında var olan Vrindaban ve Mathura gezilerimizi yerel bir araç bulamadığımız için gerçekleştiremedik. Yerel seçimler nedeniyle bütün taksiler kiralanmıştı, ayrıca gideceğimiz yerler Haryana eyaleti dahilinde olduğu için taksiciler gitmek istemiyordu.
Akşam 18.30 gibi trenimize binip Ajmer kentine yöneldik. Burası
müslüman kültürünün yoğun olarak yaşandığı bir yerdir. Hindistana
Müslümanlığı ilk getiren ünlü Sufi dervişinin türbesi ve bu türbe etrafında oluşan cami, külliye ve aşevleri Moğol mimari tarzının tipik örnekleriyle bezenmişti. Dergah adı verilen türbede “müslüman” ve “bizden” olan pek çok kültürel paralellik yakaladık.
Ajmerden sonra göreceğimiz son yer Pushkar’dı. Küçük bir gölün
çevresinde oluşmuş 500 civarında Hindu tapınağıyla çok şirin ve çok
huzurlu bir köydür Pushkar. Buradaki Brahma tapınağı ise Hindistanda tektir. Bu nedenle buraya yoğun bir Hindu hacı akını yaşanır.
Pushkar gezimizin sonunda uçağımıza binmek üzere tekrar Jaipur
şehrine döndük. Artık uzman bir Hindistan gezgini olmuştuk. Dilencilerle nasıl başa çıkılır, sokaklardaki ineklerden nasıl uzak durulur, inek
pisliklerine basmamak için ne yapmalı, maymunlar ne zaman saldırıya
geçer vs. bunun gibi bir çok konuda grup üyeleri eğitimlerini (!) tamamlamış oldular. Artık, Hindistanın her yerinde gezi yapabilecek olgunluğa eriştiler. Başka bir Hindistan gezisinde buluşmak ve bu sefer
de Güney Hindistana gitmek için sözleştik.
8 Nisan 2007 tarihinde gece yarısı İstanbula
ulaştık. Gezi sonunda
düşüncelerini dile getiren Zehra Akkuş, bana
“Hindistan nasıl diye
sorarlarsa Hindistan,
anlatılamaz, yaşanır”
diyeceğim diyerek hepimizi şaşırttı.
Alt›n tap›nakta grup üyeleri bir arada
Nurdan Çak›r’›n Hindistan Gezi An›lar› -
18Hindistan - 12
Amatör yazarlar›m›zdan Nurdan Çak›r, Mart 2004 tarihinde yapt›¤›m›z Hindistan gezisine ait
an› ve izlenimlerini http://www.amatorceedebiyat.com sitesinde yay›nlamaktad›r.
Bu yaz›lara bültenlerimizde s›ras› ile yer vermekteyiz.
HOfiÇAKAL VE TEfiEKKÜR
Para su gibi ak›p gidiyor, ilk zamanlar dikkatli davranmama ra¤men
son haftaya girdi¤imizde ipin ucunu koyuverdim. Yolculu¤uma bafllamadan önceki düflüncelerimde oldu¤u gibi, rota az çok belli olmas›na
ra¤men sürekli de¤iflikliklere u¤ruyor... Kredi kart›m yeterince yükünü
tuttu, art›k dönme zaman› geldi... Her rüyan›n bir sonu vard›r derler. Yolculuk modundan, yerleflik düzene geçiflimi merak etmeye bafllad›m bile. Dönüflü uçakla gerçeklefltirmeye karar verdik. Bu kararda Türkiye'deki sevdiklerimin etkisi büyük, Taftan çölünü bir kez daha geçmemem için, g›yab›mda kuvvetli bir lobi oluflmufl anlad›¤›m kadar›yla...
Delhi'den binece¤iz uça¤›m›za. (Uçuflumuz Moskova üzerinden aktarmal›) Kald›¤›m›z otel New Delhi ile Old Delhi'nin birleflti¤i Pahar Ganj
denilen çok büyük bir pazar›n tam ortas›nda... ‹çim bir tuhaf oluyor son
defa geçerken aç›k tuvaletlerin önünden! Otele giden dar soka¤›n hemen giriflinde s›ra s›ra aç›k tuvaletler var, al›flverifl yap›p her otele dönüflümde, k›z›p söylenerek geçerdim önlerinden, "olur mu böyle, pis insanlar, görgüsüzler vs..." Son geçiflimde içim c›z etti, bu görüntüye bile
nas›l da al›flm›fl›m!
Özleyece¤im seni Hindistan Ana.....
Günlerdir pek bir fley yiyemez haldeyim, s›caktan ve yorgunluktan ifltah›m iyice kapand›, sosu olmayan yiyecekler hayalimde resmi geçit yap›yorlar. fiu masala sos olay›n› dönüflümde uzun uzun iflleyece¤im yaz›lar›mda. Yeme içme zenginli¤inin ucu buca¤› görünür gibi de¤il buralarda. Masala kelimesi Hintçede “baharat” anlam›na geliyor. Baharat
da, memleket anlam›nda kullan›l›yor Hintçede. Bir çok yaz›mda belirtti¤im gibi, masalas›z hiçbir fley yok gibi. Burnum kokular› ay›rt edemez
oldu art›k, neyin tad›na baksam parfüm s›k›lm›fl gibi. Do¤as›n›n özelliklerinden olsa gerek, bütün meyveler de esans kokuyor. Kokmayan bir
meyve sebze varsa e¤er; yerken üzerine mutlaka bolca masala tuz veya masala fleker ilave ediliyor! Geçen gün k›zarm›fl patates can›m istedi, bakt›m, k›zart›lan koflullar içime sindi 10 Rupilik almak üzere tezgaha sokuldum, dur demeye f›rsat kalmadan üzerine bolca masala tuz
serpiverdi sat›c›... Beyaz peynir ve zeytinya¤l› taze fasulye gözümde tütüyor.
Delhi bu gün 39 derece... Her yerde inan›lmaz derecede yiyecek bollu¤u var, Hindistan'a fakir ve aç insanlar›n ülkesi deniyor ya, hiç do¤ru
de¤il! Hiç kimsenin aç kalamayaca¤› kadar bol yiyecek var burada. Paras› olmayanlar›n aç kalma sorunu olamaz. Çünkü birçok tap›nakta sabah akflam bedava yemek veriliyor herkese. Kast sistemindeki dengeyi çözebilmek kolay de¤il, hangi kasttan kifli neleri yapar - yapmaz, anlayabilmek için san›r›m daha uzun süre kalmal› bu topraklarda..
Bildi¤im kadar›yla, Brahmin'ler birinci kast› oluflturuyorlar. (Rahipler
ve soylular). Brahmin'ler, Tanr›n›n a¤z›ndan varolmufllar! Askerler ve
resmi görevliler ikinci kast. Tanr›n›n kol ve pazular›ndan yarat›lm›fllar!
Tüccar ve esnaflar ise, üçüncü kast› oluflturuyorlar. Bu grup, Tanr›n›n
belinden yarat›lm›fl! En alt ve dördüncü kast olan köylülerle hizmetçiler,
Tanr›n›n ayaklar›ndan yarat›lm›fllar. Üst kastlarla aralar›nda büyük uçurum olan en alt kasttakilerin tek umudu, bu yaflamlar›nda üstlerindeki
kastlara iyi hizmet ederlerse, bir sonraki bedenlenifllerinde üst s›n›ftan
dünyaya gelebilmek!!!
‹nançlar›n›n kuvvetine gücü yeten varsa hiyerarfliyi soksun bu ülkeye, hani baz›lar› flafl›r›yor ya, Komünizm nas›l olmufl da buray› mesken
tutamam›fl diye! Adamlar bir sonraki hayatlar›na yat›r›m yapacak kadar
ileri görüfllüler, (!) ne yaps›nlar elin izmleriyle...
Hindistan'a ruhsal meteor derken hiç de haks›z say›lmazd›m, nereye
baksan›z bir ç›k›fl kap›s› var... Tanr›lar› içinizden ç›kar›p aç›k havaya görünen bir yere oturtursan›z her fley daha kolaylafl›yor! Buraya gelip pasaportunu y›rt›p atan bat›l›lar, hiç gelirleri olmadan yaflayabiliyorlar tap›naklarda ruhsal enerjiyle dolup taflarak....
Yatacak yer ve yiyecek sorun de¤il. Fakirlik denilen kavram, bat›l› insan›n kendi penceresinden standartlaflt›rd›¤› bir olgu. Burada Hint fakiri olmak önemli bir mertebe!
‹nsan Hindistan'da yaflay›nca, kendisine ne kadar az fleyin yeterli
olabilece¤ini yaflayarak görüyor. Biz bat›l›lar, ne çok fleyin hamall›¤›n›
ve bekçili¤ini yap›yoruz bir gün gerekli olabilir kayg›s›yla! (‹ran'dan beriye geçip, do¤unun do¤usunu görene kadar kendimi do¤ulu san›rd›m
ve bat›l›l›k söylemlerini gülünç bulurdum!) Korunakl› ve garantili yaflamlar sat›n al›yoruz, ölüm korkusunu geri püskürtme telafl›yla...
Hindistan yar›madas›n›n 23 eyaletinden sadece 7 tanesini gezip görebilme flans›m olabildi. Çok arzu etmeme ra¤men göremedi¤im yerler
akl›m›n bir köflesine tak›l› kal›yor. Sai Baba ve Bahailerin merkezi ile Ujjain bunlardan bir kaç›... Hayderabat, Kerala, Varanasi, Madras, Lucknow'u göremedi¤im için, Nepal'e geçemedi¤ime üzülemiyorum...
Harç bitti yap› paydos. Tren yolculuklar›n›n en hesapl›s›n› tercih etmemize ra¤men, yol paras› çok tutuyor. Bu ülkeye gelip, çeflitli nedenlerle geri dönmek zorunda olan insanlar›n yeniden gelebilmek için planlar yapmalar›n› flimdi daha iyi anl›yorum... Bir yolculuk sponsorum olsayd› diyesim geliyor.
Tüm gayri s›hhi koflullar›na ra¤men, tüm pis olufllar›n› yerin dibine
sokup ç›karmama ra¤men özleyece¤im seni Baharat ana. Öyle hofluma gitmiflti ki memleketlerine "ana" deyiflleri... Ve Hindular›n ço¤unlukta olmas›na ra¤men kendi ülkelerine sadece memleket-vatan demeleri
çok duyguland›rm›flt› ilk duydu¤umda... "Baharat Mataji" Hoflçakal Baharat Ana.........
Ne zormufl veda yaz›s› yazmak, Richard Bach'›n veda sözcükleri ile
gözlerimden akan tuzlu tad dilime dolafl›yor, tam nas›ld› an›msam›yorum "Vedalar can›n› s›kmas›n, dostlarla yeniden buluflabilmek için k›sac›k bir hoflçakal yeterlidir." Hoflçakal Hindistan.
Teflekkür ediyorum öncelikle kendi varl›¤›ma, ayaklar›m› yola ç›kar›p ruhumu gezdirdi¤i için buralara do¤ru. Teflekkür ediyorum özüme,
arzular›ma ve bedenime, umutlar›m› yitirdi¤imi sand›¤›m bir noktada,
buralar› görüp hissedebilmeme izin verdi¤i için.
Özel ve güzel insan, sab›rl› insan, rehberim Zafer Bozkaya'ya sonsuz
teflekkürlerimi sunuyorum, bu yolculu¤a ç›kmamda kararl›l›¤›m› hissedip yard›mlar›n› benden esirgemedi¤i için. Teflekkürler Zafer Bozkaya, her fley için teflekkürler..... onun gezi sitesi : www.hindistangezi.com
Can dostum, y›llar›m›n dostu Ruhan Ataman, iyi ki vars›n. Yüre¤ime
düflen ilk ›fl›¤› an›nda farkedip bana maddi manevi tüm gücünle "hadi"
dedi¤in için teflekkürler... Teflekkür ediyorum sana ve sevgili ablam›z
Türkan Ataman'a.....
Pozitif enerjim, huzur kayna¤›m Turgay Tezgin, sesinin güçlü s›cakl›¤› ve mektuplar›n, bu s›cak ülkede serinleten bir vahayd›. Teflekkür ediyorum ....
Ve sevgili AE, www.amatorceedebiyat.com eme¤inin ulaflt›¤› her köflede güvenli pencerem oldun, mekanik ama; s›ms›cak pencerene teflekkürlerimi sunuyorum sana ve seni okuyan yüreklere, herkese teflekkürler. Teflekkürler AE.
Sevgili üstad Mehmet Akyol, bana hediye etti¤in Bhagavad Gita'y› ve
Kitab-ul Ayna'y›, elimde de¤il yüre¤imde götürmem gerekti¤ini geç far-
Site üyelerimizden
BORA ERCAN’›n
Yeni kitab›
kettim! Ayaklar›m› suya erdirmeye devam etti¤in için sonsuz teflekkürler.
Sevgili ailem, tüm ç›lg›nl›klar›m› hofl görerek, s›rad›fl› arzular›m› gerçeklefltirmemde hiçbir zaman gözümü arkada b›rakmad›¤›n›z için, iç huzurumla beni yolcu edebildi¤iniz için teflekkür ediyorum her birinize.
‹yi ki vars›n›z.........
Yol ve yolculuk arkadafllar›ma, az gidip uz gidemediklerimize, yeni
tan›flt›¤›m yolculuk yoldafllar›ma, eme¤i geçen tüm varl›klara teflekkür
ediyorum...
Hoflçakal Hindistan, hoflçakal Baharat Mataji... Sevginin sonsuzlu¤uyla.
Nurdan Çak›r - Nisan - 2004
MUSON fiARKILARI
B i r Yo g a Yo l c u l u ¤ u
Paloma Yay›nlar› Yaflam Dizisi No: 3
Sitemiz üyelerinden Bora Ercan’› bilirsiniz. 2006 y›l› sonunda ‹stanbuldaki toplant›m›zda bizi Yoga Merkezinde konuk etmiflti. ‹stanbul’da Hariom Yoga Center’in kurucusu ve ö¤retmenidir.
Bora, birçok kez Hindistan gezisi yapm›flt›. Bu gezilerinde hem bambaflka bir kültür olan Hindistan kültürünü inceliyordu. Bu arada kendi zihninde kendi geçmifline bir gezi de yap›yormufl. Bu gezilerin sonunda yaflad›klar›n›, ulaflt›¤› noktalar›, kendi baflar›lar›n› ve baflar›s›zl›klar›n›, kapasitesini
ve yetersizliklerini çok samimi bir flekilde kitab›nda anlatm›fl.
Kiban›n önsözünde flöyle yaz›yor :
“Her yolculu¤un kendine özgü bir do¤as› vard›r; kimi zaman yolcu etkin, yol edilgin; kimi zamansa tam tersi, yolcu edilgin yol etkindir... Diller, dinler, tanr›lar, mitler, simgeler, sular ülkesi Hindistan ö¤retti bana böyle yolculuk etmeyi. Bütün yolculuklar›mda da bunu uygulamaya çal›flt›m. Mitolojilerde her fleyin bir tanr›s› vard›r da yol tanr›s›, yolcuya yard›m eden bir tanr› bildi¤im kadar›yla hiçbir kültürde yok... Hint kültürünün en temel eserlerinden Bhagavadgita’da Krishna: fiunu bil
ki herkesin içinde bulunan öz ölümsüzdür; hiç kimse ona son veremez der. Ruh, bedenden bedene geçer, ama bu kez bedenime baflka bir ruhu, yol ruhunu konuk ediyorum. ”
Bora’n›n kitab› ilginç bir yap›ya sahip. Kitab›n bölüm isimlerinin her biri birer mantradan olufluyor. Mantralar bildi¤iniz gibi Hint felsefesinde ve Yoga’da zihni açan, zihinde belirli bir olumlu etki yapan flifreler gibidir, baz› mantralar müzikle birlikte söylenir. Boran›n kitab›ndaki bölümler flöyle : Hari Om, Guru Brahma, Om Namah Shivaya, Om Shanti, Triyambak, Asato Ma, Om Ram Suryaya Namaha, Hari
Om Tat Sat.
Kitab›n bafl›nda Boray› Hindistan’da bir Yoga aflram›na yolculuk ederken görüyoruz. Bu aflramda Yoga derslerine bafllan›r. Hiç kimseyi tan›mad›¤› ortamda bir süre tedirginlik geçirir, bu arada Boran›n kendi zihnindeki yolculuk da bafllam›flt›r. Yoga aflram›ndaki bambaflka
kültür ile Anadolu kültürü geçmifline sahip olan Bora’n›n zihninde çeflitli k›yaslamalar, paralellikler, olumlamalar yaflan›r. Okuyucu ise çok
güzel analizlerle haz›r sunulan bu bilgilerden kendine pay ç›karmaya bafllar. Kitap ilerledikçe elinizden b›rakamayaca¤›n›z kadar sürükleyici oluyor. Bora’n›n zihninde yap›lan yolculukla Hint kültürü, Yoga kültürü, yolculuk, gezi vb. birçok konuda birinci a¤›zdan bilgi alm›fl oluyorsunuz.
Bora’n›n bu ilginç kitab›yla ilgili olarak kendisiyle bir röportaj yapma sözü ald›m. Bu röportaj› bültenimizin sonraki say›s›nda yay›nlayaca¤›z.
Bu kitab› edinmek için flimdilik iki sanal kitabevi var, Kitapç›lar›n›zda da bulunur.
http://www.imge.com.tr/product_info.php?products_id=73015
http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=VYNJLAO7F0JBNB5TRK8Z
Kitap 160 sayfa, 16 sayfa Hindistandan Renkli foto¤raflarla süslenmifl. Fiyat› : 10 YTL. Foto¤raflar ‹smail Geçmen ve Bora Ercan’a ait.
Bir düfl
ülkesi
‹SMA‹L GEÇMEN’in H‹ND‹STAN GEZ‹ ANILARI - 5
10.03.2006, Cuma, Goa, 5.Gün
[email protected]
Sabah yine müthifl tostumu ve çay›m› söylüyorum, yan›m›zda Türkiye’den gelen nevaleden kalan son k›r›nt›lar: mini paketlerde zeytin ezmesi, reçel. Restoran›n bir köflesinde “Ayuverda Massage” yap›lan bir baraka
var. Tamam Türkiye’deyken de duymufllu¤umuz var bunu ama delikanl›y› bozar deyip gitmemifltik tabi. Ayr›ca ne ki birader bu? Barakaya giren ç›kanlar› gördükçe merak›m art›yor, neyim eksik benim, kafama koydum,
ben de bir ara mutlaka bu Ayuverda masaj›ndan yapt›raca¤›m : )
Bugünkü plan›m›zda motosiklet kiralay›p yak›n köyleri ve plajlar› dolaflmak var. Pazarl›k yap›yor ve günlü¤ü 200 rupiye anlafl›yoruz (5$).
Motorlara binip yola ç›k›yoruz. Asl›nda Palolem denen bu cennetten ayr›lmak ak›ll›ca bir ifl de¤il ama insan baflka yerleri de merak ediyor. Hafif hafif at›flt›ran ya¤mur, yerini giderek günefle b›rak›yor. Hindistan Cevizi a¤açlar›yla, s›k bitki örtüsüyle kapl› köylerden geçiyoruz bir bir. Vietnam’a benzetiyorum buralar›, bildi¤imden de¤il, Vietnam’› görmüfllü¤üm yok, sadece
çok fazla Amerikan filmi seyrettim : )
Çok zevkli, e¤lenceli bir yolculuk. Bilmedi¤im topraklarda, bilmedi¤im insanlar aras›nda, bilinmeyenlerle dolu bir dünya. Asl›nda gezmek, seyahat et‹smail Geçmen, Palolem’de.
mek d›flar›ya yap›lan bir yolculuk de¤il sadece, belki de tam tersi, insan kendi içine, kendine do¤ru yap›yor as›l yolculu¤u, kendisini keflfediyor yolda, tan›yor. Özgürlük ne güzel! Seni
ba¤layan bütün o ‘fley’lerden uzakta kalabilmek çok var edici, güdüleyici. Motora gaz verdikçe motorla birlikte ben de aç›l›yorum. Heheeeyyytt ! Yaflamak ne güzel fley ulan!
Köylerden geçiyoruz. Bir da¤› t›rman›rken hemen afla¤›daki vadide s›k
a¤açlar içinde gizlenmifl bir Hindu tap›na¤›na rastl›yoruz. Dikkat etmedikçe
fark etmek zor. Tap›na¤› gezmek için k›r›yoruz motorlar› afla¤›daki dar patikaya do¤ru.
Rahip buyur ediyor dostça. Etkileyici bir tap›nak. ‹çerde kimsecikler yok. Giriflte yine çanlar› çal›yoruz tek tek. Çan› çalmak, akusti¤i çok güzel olan bu tap›naklarda mistik doygunlu¤u ve huzuru artt›r›yor. Ne denli bofl ifllerle, kalp
k›rg›nl›klar› ve gereksiz üzüntülerle ruhumuzu yoruyoruz? fiu Rahibin ne tür
bir stresi olabilir ki flu yeflillikler, su ve çan sesleri aras›nda?
Rahip, özellikle Tanr› fiiva’yla, reenkarne olmufl hali Fil Tanr›s›n›n foto¤raf›Orman›n içinde Hindu tap›na¤›
n› çekmemi istiyor. ‹slam’da suretlerin yasak olmas›na karfl›n, Hindistan’daki
bu rahatl›k ne büyük tezat? Bol bol foto¤rafl›yorum Tanr›lar›, sa¤ olsunlar var olsunlar, çok yaflas›nlar : )
Bu tap›naklarda, sadece heykellerin oldu¤u ve onlara çiçeklerin sunuldu¤u ön taraftaki tap›nma bölümünü ziyaret yeterli de¤il, onlar›n etraf›n› da dönerek tavaf etmek gerekiyor nedense, öyle yap›yoruz biz de. fiirin, sessiz ve d›flar›ya inat serin bir tafl yap›, huzur veriyor.
Tap›naktan ç›k›p motorlara atl›yoruz ve bas›yoruz gaza yeniden, çok sürmüyor, yol üstünde karfl›m›za birden ellerindeki davullar› çalarak gelen bir
köylü grubu ç›k›veriyor. Me¤er bugün Hindistan’›n ünlü Holi (boya) bayram› bafllam›fl.
5 gün süren bu bayramda davullar çal›n›yor, rengarenk giyiniliyor, geceleri fiflekler,
çatapatlar at›l›yor, ama en önemlisi bayram›n son günü herkes yüzünü gözünü boyay›p önüne gelene hani flu ünlü ç›kmayan
boyalardan f›rlat›yorlarm›fl !
Tap›na¤›n yan›nda ‹smail
Motorsikletlerle bast›k gaza
Ana caddeyi kapatt›k, davulcularla birlikte biz de oynuyoruz, gelen
bekliyor : ) Hindistan’da hiçbir fley garip de¤il, zamandan bol bir fley
yok, kimsenin acelesi olmad›¤› gibi, hiç kimse hiçbir fleye de k›zm›yor,
sinirlenmiyor, müthifl bir hoflgörü hüküm sürmekte her fleye karfl›, nerdeyse “abi bunlar sinirlerini ald›rm›fl” fikrine erece¤iz, o kadar yani.
Davulculardan birinin davulunu alm›fl 20-30 tane Hintlinin ortas›nda
gümbede gümbede çalarken buluyorum kendimi bir ara, ne garip, hiçbir fley garip de¤il : )
Ayr›lmadan önce her zamanki gibi iki el birlefltirilip çene alt›na getiriliyor ve hafifçe e¤ilinip selam veriliyor, bu hayat›m›z boyunca bir
Holi festivalini kutluyoruz
daha karfl›laflmam›z›n mümkün olmad›¤› davulcu dostlar›m›za. Onlar
da bize tabi, a¤›z dolusu gülümseyiflleriyle.
Rüzgar yal›yor saçlar›m›z›, bir tarafta tarif edilemez koyulukta yeflilin hakim
oldu¤u bir bitki örtüsü, di¤er tarafta paralel gitti¤imiz okyanustan esen serin
rüzgar. Tek s›k›nt› yolun solundan gitme zorlu¤u. Her an bir araba karfl›ma ç›k›verecekmifl hissiyat›nday›m, fark›nda olmadan sa¤a kaç›yorum, as›l tehlike de bu
iflte, çünkü araçlar o taraftan geliyor! Al›flkanl›klar› yenmek amma da güç ifl.
Einstein’›n dedi¤i gibi, bir önyarg›y› parçalamak bir atomu parçalamaktan daha
zor.
Birkaç kilometre sonra büyükçe bir köyden geçerken, köy kilisesinin önünde
büyük bir kalabal›¤a rast geliyoruz. Bir cenaze töreni. Bando hüzünlü ezgiler çal›yor. Evet (!) bando var törende. Motorlar› durdurup cenaze törenini izlemeye
bafll›yoruz. Ne yaz›k ki tören sona ermek üzere, cemaat yavafltan da¤›l›yor. Daha do¤rusu da¤›ld›¤›n› san›yoruz, oysa herkes mezarl›¤a kadar yolcu edecek bu
Hintli ama inançl› Hristiyan›. Ac›lar›na ra¤men oldukça s›cak ve yak›n davran›yorlar bize, törenin mezarl›kta devam edece¤ini, oraya gittiklerini söyleyerek bizi de davet ediyorlar. Tören s›ras›nda en önde yer alan bando, etkileyici, hüzünlü ezgiler çal›yor. Ölen kifli yörenin önemli rahiplerinden,
o nedenle de tören kalabal›k, anlafl›lan sevilen de biriymifl.
Tören ritüeli Latin üslubunda ve çok ilginç, hiç böyle bir tören görmemifltim bu güne kadar. Bir bando,
Meksika’da geçen Western’lerde izledi¤imiz cinsten (Ah Hollywood, sen nelere kadirsin!), alt›n renkli kocaman Haçlar tafl›yan pelerinli rahiplerin hemen arkas›ndan hüzünlü ezgiler çalarak geliyor. Cenazeyi tafl›yan
araç ise ölünün yak›nlar›yla her iki yana dizilmifl cemaatin aras›ndan geçerek ilerliyor, oldukça etkileyici. Buralardaki kiliseler tipik Akdeniz/Latin kilise biçiminde infla edilmifl, bembeyaz çift kuleli, her kulesinde çanlar›yla sevimli bir mimarisi var. Törenin ritüelleri de ayn›. Sanki Güney Amerika’da bir köydeyiz. Baflsa¤l›¤› dileklerimizi bildirip yola devam ediyoruz.
K›vr›la k›vr›la ilerleyen yol bizi çok eski bir Portekiz kalesine götürüyor. En az 500 y›ll›k kalede yine çift kuleli küçük bir kilise var. Kilisenin bahçesinde çok ilginç ama 3 farkl› renkte açan bir a¤aç bulunuyor, baflka da
bir fley kalmam›fl. Kalede hala muhafaza edilen toplar ise kaleyle ayn› yaflta.
Dik bir uçuruma bakan kalenin surlar›ndan turkuvaz renkli Hint Okyanusunu seyrediyoruz, Alanya Kalesine benziyor biraz. Kim bilir hangi savaflç› saatlerce bakt› flu anda benim bakt›¤›m noktadan bu renkli uçsuz
bucaks›z denize? Hangi genç k›z yolunu gözledi savafla giden sevdal›s›n›n? Hangi ana o¤lunu?
Afla¤›da görülen manzara inan›lmaz, masmavi ve uçsuz bucaks›z bir okyanusa bakman›n garipli¤i içindeyim, görünürde tek bir kara parças› yok. Yüzümü rüzgara ve okyanusa verip,
Hristiyan Cenaze Töreni
muhtemelen Vasco Da Gama’n›n, ülkesi Portekiz’e do¤ru hasret, hüzün ve özlemle bakt›¤› yerden bakman›n hazz›yla doluyum. Günefl yak›c›. Görüntü mükemmel. Ama Goa büyük. Yola devam etKale surlar›ndan bakan ‹smail...
meliyiz, görülecek ne de çok yer var?
Motorlara binip gaz veriyoruz. Asfalt
yollardan ç›k›p toprak yollara giriyoruz.
Kimi zaman bir köfleyi dönünce, kimi zaman bir tepeyi afl›nca inan›lmaz koylar,
köyler karfl›l›yor bizi. Bir toprak yolun sonundaki uzun kumsalda mola veriyoruz.
Buras› Betül Kumsal› (Betul Beach).
Gelecek say›da devam edecek...