İndir

Transkript

İndir
Mesih Deccal
ve
Ye'cüc ve Me'cüc
[Türkçe]
Muhammed eş-Şehavi
‫ ي‬
Terceme eden : Seyfullah Erdoğmuş
!"#$% & '( : Tetkik eden : Muhammed Şahin
*+
, - : )
Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad
.
/0 10
0 2
3 4 14 5
)6 768
2009
2009 –1430
1430
Tercemeye esas alınan nüsha; 1993 Kahire, Mektebetü’l-İman baskısı.
-Mütercimin MukaddimesiAlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd ve senalar olsun. O'nun habîbi, Rasulü
Efendimiz Muhammed'e, Ehl-i Beytine, Ashabına ve onlara en güzel şekilde tâbi
olanlara, kıyamet gününe kadar salât ve selamlar olsun.
Bundan sonra;
İki cihanın fahri, Rasul-i Ekrem efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem, kıyamet
büyük ve küçük alametlerini bildirmiş, en büyük fitnenin Deccal fitnesi olduğunu
belirtmiş, fitnelerden sakındırmış ve kurtuluş yolunu bizlere göstermiştir.
Ebu
Hüreyre radıyallahu anh'ın, merfuan rivayet ettiği şu hadisi şerif, içinde
bulunan hali değerlendirmeyi, Sufîlerin tabiri ile; "ibnül vakt" olmayı tavsiye etmekle
beraber, Ahir zaman fitnelerinden kurtuluş yollarından birisinin de, bu fitneler zuhur
etmeden önce salih amellere sarılmayı, aksi halde salih amellere de muvaffak
olunamayacağını haber veriyor;
"Beklenen şu yedi şey gelmeden amellere koşuşun; her şeyi unutturan fakirlik,
azdıran zenginlik, bünyeyi bozan hastalık, tüketen, eriten ihtiyarlık, yakaya yapışan
ölüm ve bu beklenenlerin en kötüsü olan Deccal. Kıyamet ise; daha dehşetli ve daha
acıdır."1
Kitabın konusu ile ilgili diğer bir hadis-i şerifte:
"Deccal'i inkar eden, İsa Aleyhisselam'ın nüzulünü inkar eden ve Mehdi
Aleyhisselam'ı inkar eden küfre düşmüştür."2
Her ne kadar, bu hadisin sıhhati konusunda ihtilaf edildi ise de, İmam Gımarî ve
diğer hadis uleması hadisin manasının sahih olduğunu belirtmişler ve demişler ki;
1 Tirmizi(2306) Hakim(4/516) Beyhaki Şuabul İman(10572) Cem'ül Fevaid(9672) Ramuzül Ehadis(3038) Camiüs
Sağir(3121) Feyzul Kadir(3/195) Zehebi Mizan(6/30) İbni Adiy elKamil(6/442) Tuhfetul Ahvezi(6/488) Ukayli Duafa(4/230)
Sübülüs Selam(4/175) Tirmizi hadis hakkında; "hasen, garib", Suyuti; "sahih" dediler. İsnadında zayıf ravi Muhriz bin Harun
vardır. Ukayli, İbni Adiy ve Zehebi, hadisin başka bir tarik ile de geldiğini belirttiler. Hadisi mana olarak destekleyen
rivayetler için bakınız: Müslim(1/110,4/2267) İbni Hibban(15/96) Hakim(4/561) Ebu Avane(1/55) İbni Mace(4056) Ahmed(2/303,
337, 372, 407, 511, 523) Tayalisi(1/332) Ebu Ya'la(11/396) Taberani(18/36) edDani Sünenü Varide Fil Fiten(5/1006)
Deylemi(2073-74) elHuseyni elBeyan vetTa'rif(2/2)
2 İbni Hacer elHeytemi elKavlul Muhtasar(s.28 tercemesi; s.13 Ebu Bekir esSekkaf'ın Müsnedi ve Süheyli'nin Şerhu
Siyer'ine izafe eder.) Suyuti elHavi Lil Fetavi(2/244) Sefarini Levaihul Envar(1/17) İbni Hacer Fetava(s.37) İsmail Bin Mahfuz
Çetin Durerul Avali(s.175)
2
"Bunları inkar eden, tevatür ile gelmiş rivayetleri inkar etmiş olacağından kafir olur."3
Ye'cüc ve Me'cüc'ün zuhuru ise zaten ayetler ile sabittir.
Allah'a hamdolsun ki tercemesini sunduğumuz bu eser, Muasır müelliflerden
Mecdi Muhammed Eş-Şehavi tarafından kaleme alınmış, Deccal, Nüzul-ü İsa (A.S.) ve
Ye'cüc-Me'cüc hakkındaki muteber rivayetlerden ve şerh kitablarından derlenmiş,
hacmi küçük, değeri büyük bir kitapdır.
Tercemeye esas tuttuğum baskı, bazı matbaa hataları ihtiva ettiğinden ve
Şehavi'nin hadis tahricini yetersiz gördüğümden yeniden tahric ettim.
Kadın, erkek, büyük küçük her Müslüman'ın bilmesi gereken bilgiler ihtiva eden
bu kitabın hayırlara vesile olmasını diler, dualarınızı bekleriz. Tevfik Allah'tandır.
-Çubuk- 28.11.2002
Seyfulah Seyfeddin Erdoğmuş
3 Ğimari İkametul Burhan(s.130) Kettani Nazmul Mütenasir(289) Muhammed Bin Rasul elBerzenci elHuseyni, Elİşaa Li
Eşraratis Saa(s.192)
3
EN BÜYÜK FİTNE: MESİH DECCAL
-Müellifin Mukaddimesi-
Şüphesiz Hamd, Allah içidir. O'na hamdeder, O'ndan hidayet ve
bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden, kütü amellerimizden Allah Teala'ya sığınırız.
Şüphesiz Allah'ın hidayet eylediğini saptıracak, O'nun saptırdığını da hidayete
ulaştıracak yoktur. Allah'tan başka İlah olmadığına, O'nun birliğine ve ortağı
olmadığına, Muhammed (Sallallahu aleyli ve sellem)'in O'nun kulu ve rasulü olduğuna
şehadet ederim. Bundan sonra;
Muhakkak ki; sözlerin en doğrusu Allah'ın Kitabı, yolların en hayırlısı
Muhammed Sallallahu aleyhi ve sellem'in yoludur. İşlerin şerlisi sonradan ortaya
çıkarılanlardır. Her sonradan çıkan bid'at, her bid'at dalalet (sapıklık) ve herdalalet de
ateştedir.
"Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini yaratarak yayan
Rabbinizden korkun! O'nun hakkına birbirinizden isteklerde bulunuyor olduğunuz
Allah'tan ve akrabalık bağlarını (koparmaktan) sakının. Şüphesiz ki Allah,sizin üzerinizde
tam bir gözeticidir." (Nisa; 1)
"Ey iman edenler! Allah'tan hakkıyla korkun ve ancak Müslümanlar olarak
ölün." (Âl-i İmran; 102)
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin ki (Allah) size
işlerinizi düzeltsin ve sizin için günahlarınızı bağışlasın! Ve kim Allah'a ve Rasulü'ne itaat
ederse, o takdirde gerçekten büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzab; 70-71)
Bundan sonra;
Tasdik edilmiş sadık olan Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem kıyametten
önce vuku bulacak olan birçok fitneden ve mihnetlerden bize haber vermiştir.
Bizim bu çalışmamız; İsa Aleyhisselam'ın nüzulünden sonraki iki büyük fitne
hakkındadır. Bu fitnelerin birincisi; Mesih Deccal, ikincisi; Ye'cüc ve Me'cüc fitnesidir.
Bütün işlerimizde Allah Tebarek ve Teala'dan yardım isteriz. O, bana yeter
ve O ne güzel vekildir.
4
Mecdî Muhammed Eş-Şehavî
Şerbas-Dimyat 26.12.1992
İLK FİTNE
MESİHUD-DECCAL
5
İLK FİTNE; MESİHUD-DECCAL
EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'İN DECCAL'DEN SIĞINMASI
1-
Abdullah Bin Abbas Radıyallahu anhuma dedi ki; " Resulullah Sallllahu
aleyhi ve sellem, şu duayı Kur'an suresi öğretir gibi öğretirdi;
!
"Allahım! Cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım.
Mesih Deccal'ın fitnesinden sana sığınırım. Ölümün ve hayatın fitnesinden sana
sığınırım."4
İmam Müslim, Sahih'inde bu hadisi rivayet ettikten sonra der ki; " Bana, Tavus
radıyallahu anh'ın oğluna şöyle dediği ulaştı; " Namazında bu duayı okudun mu?"
Oğlu dedi ki ; "hayır" Bunun üzerine Tavus radıyallahu anh; "Namazını yeniden kıl. Zira
baban Tavus bunu üç veya dört sahabeden nakletti"
İmam Nevevi dedi ki; "Bu duanın te'kid edilmesi, bu sığınma duasının özellikle
emredilmesi ve Tavus radıyallahu anh'ın sözünün zahiri, bu duayı namazda okumanın
4 Müslim (Mesacid, 134,1/413) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrec(2/188) Tirmizi (3494) Ebu Davud (1542) Nesai
Kübra(1/662) Nesai(4/104) Malik (1/215) İbni Mace(3840) Müsnedi Rabi(1/198) İbni Hibban (995)
6
vacip oluşuna dalalet eder. Eğer bu dua unutulursa namazın iade edilmesi gerekir.
Ulemanın çoğunluğu ise bunun vacip olmayıp müstehab olduğunu söylediler. Umulur
ki; Tavus radıyallahu anh bu duayı vacip olduğuna inandığından değil, oğlunu
edeblendirmek için üzerinde durarak te'kid etmişti. Vallahu a'lem"5
2- Yine İbni Abbas radıyallahu anhuma der ki; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem namazının sonunda dört şeyden sığınırdı. Derdi ki;
"
#
$ % "
"
"
' &
"Kabir azabından Allah'a sığınırım, Cehennem azabından Allah'a sığınırım. Açık
ve gizli fitnelerden Allah'a sığınırım. Ve tek gözlü yalancı Deccal'den Allah'a sığınırım."6
3- Müminlerin annesi Aişe radıyallahu anha der ki; Rasullullah Sallallahu aleyhi
ve sellem'i namazında Mesih Deccal'in fitnesinden sığınır iken işittim."7
4- Yine Aişe Radıyallahu anha demiştir ki; "Şüphesiz Rasulullah Sallahu aleyhi ve
sellem namazda şöyle diyerek dua ediyordu;
! "Allah'ım! Kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccal'in fitnesinden sana
sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım."8
5- Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisi de bu rivayetleri doğrulamaktadır;
"Efendimiz
Sallallahu
aleyhi
ve
sellem
sahabesine
şöyle
demelerini
emretti;
"Cehennem azabından Allah'a sığının. Kabir azabından Allah'a sığının. Mesih
Deccal'in fitnesinden Allah'a sığının. Hayatın ve ölümün fitnesinden Allah'a sığının."9
Bu konudaki diğer rivayetler;
6- Enes Bin Malik Radıyallahu anh'dan10
7- Abdullah Bin Amr Radıyallahu anhuma'dan11
8- Ebu Said el Hudri Radıyallahu anh'den12 rivayet edilmiştir.
Nevevi, Şerhu Sahihu Müslim (5/89)
Ahmed(1/305) Tayalisi(1/353) Abd Bin Humeyd(1/234) Buhari Tarihul Kebir(2/119) Ukayli Duafa(1/161)
7 Buhari (Ezan, 833) Müslim (Mesacid, 127) Ebu Ya'la(8/319) Ebu Avane(1/131) İbni Ebi Şeybe(7/489)
8 Buhari(1/286) Müslim(1/412) İbni Hibban(5/299) Hakim(1/725) Ebu Nuaym Müsnedül Mustahrec(2/185) Ebu
Avane(1/547) Beyhaki(2/154) Ebu Davud(880) Nesai(3/56) İbni Mace(3838) İbni Ebi Şeybe(6/18) İshak Bin Rahuye(2/278) Ebu
Ya'la(8/125) Tirmizi(3495) Ma'mer Cami(10/438) Abdurrezzak(2/208) Taberani Evsat(8/331) Ahmed(6/88) Abd Bin
Humeyd(1/433)
9 Buhari (1/463) Müslim ( 1/412-413) İbni Huzeyme(1/356) İbni Hibban(3/296) Hakim(1/407) Ebu Nuaym Müsnedül
Müstahrec(2/187) Ebu Avane(1/547) Nesai(4/103) İbni Mace (909) Tirmizi (3604) İbni Ebi Şeybe(3/50) Darimi (1344-1345)
Ahmed(2/414, 416, 423, 454, 467, 477, 522) Buhari Edebül Müfred(1/226) Deylemi(2288)
10 Tirmizi (3485) Tirmizi; "Hasen, Sahih" dedi. Nesai(8/257,260) Nesai Kübra(4/443,448,449,458) İbni Ebi Şeybe(6/20)
Ahmed(3/201, 205, 235, 264) Ebu Ya'la Müsned(7/113) Feyzül Kadir(2/153)
11 Ahmed (2/185-186) Nesai Sünenül Kübra(4/458) Buhari Edebül Müfred(1/229)
12 İbni Ebi Şeybe(7/489) Ahmed(5/190) İbni Hibban (Mevarid,996) Cabir radıyallahu anh'den; Ramehürmüzi Muhaddisul
Fasl(1/491)
5
6
7
KUR'AN-I KERİM'DE DECCAL'IN AÇIKÇA
ZİKREDİLMEYİŞİNİN HİKMETİ NEDİR ?
Deccal'in Kur'an-ı Kerimde zikredilmemesinin hikmetinden sorulması oldukça
yaygınlaşmıştır. Zira o büyük bir şer ve fitne olmakla beraber, Peygamberler
(Aleyhimussalavatu ecmain)
ondan sakındırmış, namazda bile ondan sığınmayı
emretmişlerdir.
Hafız İbni Hacer buna üç cevap vermiştir;
Birincisi; Şüphesiz o Allah Teala'nın şu kavlinde zikredilmiştir; "Rabbinin bazı
ayetleri (alametleri) geldiği gün, önceden iman etmeyene ve imanında hayır
kazanmamış olana, (o zaman) imanı bir fayda etmez" (En'am; 158) Nitekim Tirmizi,
Sahih kaydıyla Ebu Hureyre radıyallahu anh'den merfuan şu hadisi tahric etmiştir;
9- "Üç şey zuhur ettiğinde daha önceden iman etmeyene ve imanında
hayır kazanmamış olana bu imanı fayda etmeyecektir. Bu üç şey; Deccal, Dabbe(tül
Arz) ve Güneşin battığı yerden doğmasıdır"13
İkincisi; Allahu Teala şu kavlinde İsa ibni Meryem aleyhisselam'ın nüzul
edeceğine işaret ediyor; "Ehl-i Kitab'dan her biri ölümünden önce O'na muhakkak
iman edecektir" (Nisa; 159) ve "Şüphesiz o (İsa Aleyhis selam'ın nüzulü) kıyamet için
elbette bir ilimdir (alamettir)" (zuhruf; 61) ayeti, O'nun Deccal'i öldüreceğini
doğrulamaktadır. İki zıddan birinin zikri ile iktifa edilmiştir. Deccal de İsa aleyhisselam
gibi "Mesih" kelimesi ile lakablanmıştır. Lakin Deccal sapıklık Mesihi, İsa Aleyhis selam
ise hidayet Mesih'idir.
Üçüncüsü; ondan bahsin terki, onu hakir etmek içindir.
Bu üçüncü kavle; "Ye'cüc ve Me'cüc Fitne bakımından Deccal'den aşağı
olmadığı halde (Kur'an'da) zikredilmiştir ve Deccal, Ye'cüc ve Me'cüc'den öncedir"
diye itiraz edilmiştir.
Bu itiraza imam elBulkıni cevap vermiş, demiştir ki; "Kur'an'da zikredilen
fesadcıların hepsi, geçmişte bulunmuş olup, ibret alınması için zikredilmişlerdir.
Sonradan gelen kavimler onu görüp işlerinde ona göre hüküm verirler, sonradan
gelecek biri onlara zikredilmez !!!"
İmam Bulkıni'nin bu kavli reddedilmiştir. Zira sonradan gelecek Müfsidlerden
oldukları halde Kur'an'da Ye'cüc ve Me'cüc zikredilmiştir.
Begavi Tefsir'inde Allahu Teala'nın şu kavlinde Deccal'in zikredilmiş olduğu
kayıtlıdır; "Göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür."
13 Müslim(iman, 249) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrec(1/221) Ebu Avane(1/100,107) Ebu Ya'la Müsned(11/31,33) İbni
Receb Camiül Ulum vel Hikem(s.385) Fethül Bari(11/353,13/91) Ahmed(2/445) Tirmizi(3072) Tuhfetul Ahvezi(6/406)
8
(Mü'min; 57) Bu ayette "insanların yaratılması" kavlinden murad edilen Deccal ve
buna itlak olunan diğer (insan yaratma iddiasında bulunanlardır.)" Eğer bu cevap
sabit olursa, en güzel cevaptır. Nebi Sallahu aleyhi ve sellem'in, beyanıyla kefil olduğu
cümledendir. İlim Allah Teala katındadır."14
"DECCAL" DİYE İSİMLENDİRİLME SEBEBİ
Ulema dediler ki; "Lügatte Deccal on vecihe ıtlak olunur,"
Birincisi; Deccal çok yalancı (Kezzab) demektir. (Ben -mütercim- derim ki;
Bunu Halil Bin Ahmed ve başkaları söylemiştir. Bu, cim harfi cezmli okunursa (decle ve
declen - dacil şeklinde) böyledir. Cim harfi fethalı okunursa (decele şeklinde) hakkı
batıl ile örtmek manasına gelir. Çoğul sigası; deccalun ve decacile olur.) Deccal
yalanları ile gerçeği kamufle edicidir.
İkincisi; Deccal
kelimesi
"Decl"
kelimesinden
alınmadır. Deve
uyuz
olduğunda katran ile boyanır ve buna "Decl" denir. Katrana "Düceyl" ve "Dücale"
denir. (-Mütercim Seyfullah- derim ki; bu Asmai'nin görüşüdür. Deccal de sihri ile
gerçeği adeta katranla kapatır gibi örtecektir.)
Üçüncüsü;
(-Mütercim Seyfullah- derim ki; kitabın Arabca baskısında
üçüncü madde sehven unutulmuştur. Tezkiratul Kurtubi'de üçüncü madde şöyle
geçer; "Adam yeryüzünün etrafını dolaştığı zaman; "deceler raculü" derler." (Kurtubi
Tezkira s.744)
Dördüncüsü; Örtmek manasınadır. Şüphesiz o yer yüzünü kalabalık kitlesi ile
örtecektir. Denildi ki; şüphesiz o insanları küfrü ile örter. "Declu" örtmek demektir ve
yeryüzünü suyu ile örttüğü için Dicle nehrine bu isim bu yüzden verilmiştir. (derim ki; bu
İbni Dürayd'in görüşüdür. – mütercim -)
Beşincisi; Yeryüzünü kat ettiği (her yerini dolaştığı) için bu isim verilmiştir.
Mekke ve Medine haricindeki bütün beldelere girecektir. "Ed-Deccaletu"; büyük
topluluk demektir. Daccal kalabalığı ile yeryüzünü kaplayacaktır. Denildi ki; "EdDeccale"; ticaret için mal taşıyan kalabalıktır. İbni Faris El Mücmel'de şöyle bir beyit
söylemiştir; "Deccalet; topluluğun kalabalığındandır."
Altıncısı; Deccal diye isimlendirilmesi; insanları şerri ile karıştırıp, değiştirmesi
sebebiyledir. Aslı "Decli" dir. Birisi öldüğünde veya elbise değiştirdiği zaman " Decele"
kelimesini kullanırlar.
Fethul Bari (13/98) Bkz; İbni Kesir En Nihaye (1/166-169)
= Mütercim Seyfullah Seyfeddin der ki; "Deccal'in Kur'an'da açıkca zikredilmemesinin hikmeti bize göre şudur; bu kitabın
74. hadisinde geleceği gibi, "insanlar deccali unutmadıkça, imamlar minberlerde Deccal'den bahsetmeyi kesmedikçe, Deccal
ortaya çıkmayacaktır." İşte günümüzde ilahiyat profeserü gibi akademik ünvanlı bazılarının, - Kur'an'da açıkça zikredilen
hükümleri de terk ettikleri halde - ; "Deccal Kur'an'da geçmiyor, hadislere de güvenemeyiz" gibi laflar ettiklerini işitip
duruyoruz. Allah Teala'nın hikmeti icabı, vahyin Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e değil de, kendilerine gelmiş olmasının
daha uygun olduğunu zanneden böylelerinin telkinlerine adlanılması sebebiyle, Deccal'in ilk safhada inkar edilmesi, sonra da
insanların onu unutması, malum büyük imtihana düçar olmalarına vesile olacaktır. Bu meselede kalbinde hastalık olan
bazılarının inkara/küfre düşerek,
Allah Azze ve Celle'nin takdirinin gerçekleşmesi, Deccal'in
Kur'an'da açıkça
zikredilmeyişinin sebeblerindendir. Allahu a'lem.
14
9
Yedincisi; Deccal; yalan uyduran demektir. Şu ayetteki gibi; "Ve bilgisizce
ona oğullar ve kızlar uydurdular. O onların vasfetmekte olduklarından münezzeh ve
çok yücedir." (En'am; 100) Manası; "onlar böyle yapmakla yalan söylediler, iftira ettiler,
küfrettiler" demektir.
Sekizincisi; Deccal; yaldızlayan demektir. "Kılıcımı altın suyu ile yaldızladım"
derken "Deceltü" lafzı kullanılır.
Dokuzuncusu; Deccal; faydasız bir şeyi altın suyu ile güzel göstermeye
çalışmak demektir. Toprak işi çömleği, tahtayı veya ahşap bir şeyi altın suyu ile
boyamaktır. İşte Deccal'de böylece batılı güzel göstereceğinden bu isim verilmiştir.
Onuncusu; Deccal; kılıç süslemek demektir. Denilir ki; "O kılıcın cevheridir,
suyu içinde akar" vallahu a'lem15
DECCAL NE ZAMAN ÇIKAR?
10- Muaz Bin Cebel radıyallahu anh'ın rivayet ettiği hadisi şerifte Efendimiz
sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; " Malhame'yi (Büyük savaşı) Kostantiniye'nin
fethi, Kostantiniye'nin fethini de Deccal'in çıkışı izler"16
11- Abdullah Bin Büsr radıyallahu anh hadisinde, Rasulullah sallallahu aleyhi
ve Sellem buyurmuştur ki; "Melhame ile İstanbul'un fethi arasında altı sene vardır.
Deccal yedinci senede çıkar"17
12- Sahihu Müslim'de Ebu Hureyre radıyallahu anh'den merfuan rivayette
Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; "Rumlar A'mak veya Dabik'e
inmedikçe kıyamet kopmaz. O gün yeryüzünün en hayırlılarından bir ordu şehirden
onların üzerine doğru harekete geçerler. Karşılaştıkları zaman Rumlar derler ki;
"Bizden esir alanlarla aramızdan çekilin de onlarla savaşalım." Müslümanlar
derler ki; "Hayır vallahi! Kardeşlerimiz ile sizin aranızdan çekilmeyiz." Bunun üzerine
savaşırlar ve anları hezimete uğratırlar. Bu üç gruptan biri (hezimete uğrayan Rumlar)
Allah onların tevbesini kabul etmez. Üçte biri öldürülür ki onlar Allah katında şehitlerin
en faziletlileridir. Şehri fetheden üçte biri de bir daha fitneye düşmezler. Onlar
Kostantiniye'yi
fethedip
aralarında
ganimetleri
paylaşırlar
ve
kılıçlarını
zeytin
ağaçlarına asarlar. Şeytan aralarında meydana çıkıp der ki;
15 Lisanul Arab(11/236-237) Kurtubi Tezkira(s.744) Fethul Bari(13/91) Avnul Mabud(11/295) Bkz.; Zemahşeri elFaik(1/412)
İbni Esir enNihaye(2/102) Tuhfetul Ahvezi(6/406) Nevevi Şerhu Müslim(1/79) Tehzibul Esma(1/184) Şerhu Süneni İbni
Mace(1/296) Feyzul Kadir(3/8) Mucemul Vesit(s.271-72)
16 Ahmed(5/232, 245) Ebu Davud(4294) İbni Ebi Şeybe(7/458, 491) Ebul Mehasin Mu'tasar(1/249) Taberani(20/108)
Taberani Müsnedi Şamiyyin(1/122) Ali Bin Ca'd Müsned(s.489) EdDani Sünenül Varide(4/885,930,6/1130) Zehebi Mizanul
İtidal(4/265) Hatib Tarih(10/223) Darekutni İlel(6/53) Makdisi Fadailu Beytil Mukaddes(s.71) Feyzul Kadir(4/360) Camiüs
Sağir(5612) Elbani Sahihul Cami (3975) Hadisin isnadı hakkında Suyuti; "zayıf" dedi. Elbani'nin bunu sahihlemesi vehimdir.
Zira rivayet tariki hem illetlidir, hem de ihtilaflı bir ravi olan Abdurrahman Bin Sabit Bin Sevban teferrüd etmiştir.
17 Ziyaul Makdisi Muhtare(9/72) İbni Mace(4093) Ebu Davud(4296) Bezzar(8/431) Ahmed(4/189) Fethul Bari(6/278) Avnul
Mabud(11/271) Buhari Tarihul Kebir(8/431) Feyzul Kadir(3/210) Mizzi Tehzibul Kemal(8/34) Suyuti Camius Sağir(3171)
Hadisin isnadı hakkında Suyuti; "zayıf" dedi. İsnadında Bakıyye Bin Velid teferrüd etmiştir.
10
"Mesih ardınızda, yurdunuzdadır" - Bu yalandır - onlarda bunun üzerine
çıkarlar ve (Mesih) ancak Şam'a geldiklerinde çıkar"18
13- Ebu Hureyre radıyyallahu anh hadisinde; Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem buyurur ki; "Sizler şüphesiz Hirakl'in (veya Kayser'in) şehrini fethedip mallarını
zırhlarla paylaşacaksınız. Deccal'in arkalarında, memleketlerinde olduğunu söyleyen
bir sesi açıkça işitirler. Onlarla beraber olmayanlar (deccal ile) karşılaşır. Bunun üzerine
çıkarlar ve savaşırlar."19
DECCAL NEREDEN ÇIKAR?
14- Ebu Bekr es Sıddık radıyallahu anh'dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu ki; "Şüphesiz Deccal, yer yüzünün doğusunda Horasan denilen yerden
çıkar. Ona yüzleri kalkan derisi gibi olan bir kavim tabi olur"20
Bu hadisi şerifin Arapça metninde geçen; "Mican" kelimesi Micenn'in
çoğuludur ve kalkan demektir. "Mutraka" ise; üzere giyilen tabaka, kalkan veya zırh
demektir.
Yüzlerinin kalkana benzetilmesi, geniş ve yuvarlak yüzlü olmaları manasına
gelir. "Mutraka" ifadesi; etlerinin çokluğuna dair bir benzetmedir.
15- Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde; Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem; "Deccal doğu tarafından çıkar" buyurmuştur.21
16- Sahihu Müslim'de; Enes Bin Malik radıyallahu anh hadisinde; "Şüphesiz o,
İsbehan'dan çıkar"22
17- Aynısı Mü'minlerin annesi Aişe radıyallahu anha'dan rivayet edilen
hadiste de geçer; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Şüphesiz o (Deccal)
İsbehan Yahudilerinden çıkar"23 Bunun benzeri Huzeyfe radıyallahu anh hadisinde de
geçer.24
Hafız
İbni
Kesir
der
ki;
"Deccal'in
zuhurunun
başlangıcı
İsfahan'ın
"Yehudiyye" denilen mıntıkasından olur ve yetmişbin yahudi silahları ile ona katılır.
Bunların "sican" denilen elbiseleri vardır. Onun yeşil taylasan olduğunu söylerler. Yine
18 Müslim (4/2221) Hakim(4/529) Kurtubi(11/206) İbni Kesir(1/580) EdDani Sünenü Varide Fil Fiten(6/1114) Avnul
Ma'bud(11/310) Nevevi Şerhu Sahihil Müslim(18/21) Suyuti Dibac(6/224)
19 Taberani Evsat(1/195) Ricali güvenilirdir. Mecmauz Zevaid (7/349)
20 Ahmed(1/4,7) İbni Mace(4072) Tirmizi(2237) "Hasen, Garib" dedi. Hakim (4/573) Ziyaul Makdisi Muhtare(1/117,118)
Bezzar(1/113,198) Ebu Ya'la(1/38) Abd Bin Humeyd(1/30) edDani Sünenü Varide(6/1156) Mizzi Tehzib(28/364) Rafii Tedvin(3/1)
Hatib Tarih(10/84,14/67) İbni Kani Mucemus Sahabe(2/61) Halili elİrşad(2/697) Hakim; " Bu hadisin isnadı sahih" dedi, Zehebi
de Telhis'de doğruladı.
21 Ahmed(2/397,408,457) İbni Hibban(15/202,223) Mevariduz Zaman(1/468,469) benzerini; Hakim(4/528) Hakim ve Zehebi
sahih dediler.
22 Müslim(4/2266) İbni Hibban(15/209) Mecmauz Zevaid(7/338) Ahmed(3/224) Ebu Ya'la(6/317) Allame ed-Dani Sünenül
Varide(6/1157) Tuhfetul Ahvezi(6/410) benzeri; İmran Bin Husayn'dan; Taberani(18/154) Taberani Evsat(7/172) Mecmauz
Zevaid(7/339) Fethul Bari(13/328) Neylul Evtar(8/21) Ayrıca bkz.: Nuaym Bin Hammad Fiten(2/533)
23Ahmed(6/75) Mecmauz Zevaid(7/338) Heysemi; ricalinin sağlam olduğunu söylemiştir.
24 Hakim(4/573) Hakim; "sahih" dedi.
11
Tatarlardan yetmişbin kişi ona yardım eder ve Horasan halkından pek çok kimse onu
destekler"25
Ben (Şehavi) derim ki; "Bazı hadislerde onun Kufe'den çıkacağı rivayet
edilmiştir;
18- Abdullah Bin Amr radıyallahu anhuma'dan Mevkuf rivayete göre; "İbni
Amr radıyallahu anhuma ıraklılara demiştir ki; "Sizin bu yeriniz verimsiz toprağıyla ve
arıcılıkla meşhur olan, "Kufe" denilen yer midir?" dediler ki; "Evet" Buyurdu ki; "Şüphesiz
Deccal buradan çıkar"26
19- Ebu Sadık, Abdullah Bin Mes'ud radıyallahu anh'ın şöyle buyurduğunu
rivayet ediyor; "Şüphesiz ben, Deccal'e yardımcı olacak halkın evlerini biliyorum."
Dediler ki; "Onlar kimdir ey Ebu Abdurrahman?" Dedi ki; "Kufelilerin evleridir."27
Doğrusu; daha önce geçen , Merfu hadislerde bildirilenlerdir. Vallahu
a'lem.
DECCALİN SİLAHLARI
Allah sübhanehu ve Teala insanları imtihan için Deccal'i fitne ve ibtilalar
gibi pek çok acaib ve garip şeylere muktedir edecektir.
20- Abdullah Bin Mu'tim radıyallahu anh hadisinde varid oldu ki; "Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu; "Deccal gizlenecek değildir. Şüphesiz o
doğu tarafından gelir ve benim yoluma davet eder. İnsanların kendisine tabi olması
ve kendisine mensup olmaları için onlarla harp eder ve galip gelir. O Kufe'ye gelip
Allah'ın dini hakim olup, onunla amel edilene kadar bu böylece devam eder. Bundan
sonra "Ben şüphesiz peygamberim" der. Bunun üzerine akıl sahibi olan herkes onu terk
eder. "Ben Allah'ım" diye iddia edinceye kadar böylece bekler. Bu iddiası üzerine de
gözü kaplanır, kulağı kesilir ve iki gözü arasına hiçbir Müslüman'a gizli olmayacak
şekilde "Kafir" yazılır. Böylece kalbinde imandan hardal zerresi kadar imanı olan herkes
ondan ayrılır"28
21- Ka'bül Ahbar hadisinde şöyle geçer; "Deccal doğuda zuhur eder ve
hilafet verilir. Sonra sihri açığa çıkar. Nübüvvet iddiasında bulunması üzerine insanlar
ondan ayrılır. Bir nehre gelip, kendisine doğru akmasını emreder, oda akar. Sonra
25İbni
Kesir Nihaye (1/174)
Mecmauz Zevaid (7/350) İbni Ebi Şeybe(7/496) Ma'mer Bin Raşid elCami(11/396) Nuaym B. Hammad Fiten(2/532-533)
Heysemi dedi ki; "Taberani güvenilir rical ile rivayet etti."
27 Mecmauz Zevaid (7/351) Taberani(9/93) Nuaym Bin Hammad Fiten (2/534) Heysemi dedi ki; "Taberani'nin ricali
güvenilirdir. Ancak Ebu Sadık, İbni Mes'ud'a ulaşmamıştır."
28 Fethul Bari(13/91) Elİsabe(4/243) Mecmauz Zevaid (7/340) Bkz.; İbni Ebi Şeybe(7/497) Heysemi der ki; "Taberani bunu
uzun bir metinle rivayet etti. İsnadında Metruk olan Said Bin Muhammed el Verrak vardır." Ben derim ki; Hadis hasen kabul
edilebilir. Zira Said Bin Muhammed elVerrak hakkında; İbni Hibban, (bir rivayetinde;)İbni Sa'd, Hakim, İbrahim Bin Ya'kub
elCuzecani; "süka" yani "güvenilir" demişlerdir. Ahmed; "leyyin" dedi. Buhari, İbni Main, Nesai, (diğer rivayetinde;)İbni Sa'd,
Darekutni, Ebu Davud, Devri, Zehebi, İbni Adiy, Ukayli, İbni Ebu Hatem gibi cerh ve tadil imamları da; "süka değil" "leyse
bişey'un" "daif" "metruk" gibi ifadeler ile zayıf olduğuna işaret ettiler. Bakınız; İbni Hibban esSükat(6/374) Tehzibüt
Tehzib(4/69) Tehzibül Kemal(11/48-50) Tarihu Bağdat(9/71) Ahvalur Rical(1/199) Nesai Duafa(s.53) Ukayli Duafa(2/117) İbni
Adiy(3/402) Buhari Tarihu Kebir(3/515) Buhari Tarihu Sağir(2/280) Cerh ve Ta'dil(4/58) Zehebi elMuğni(2448) Zehebi
elKaşif(1/443) Takribut Tehzib(1/240)
26
12
nehre geri dönmesini emreder, o da döner. Sonra yere ot bitirmesini emreder ve ot
biter. Sonra emreder de Tur dağı ile Zeyt dağı birbiri ile çarpışır. Sonra rüzgara, yer
yüzünü sulaması için denizden bulutları getirmesini emreder ve yer yüzü yağmurlanır.
Günde üç defa denize dalar da, sular onun dizlerine ulaşamaz. Onun bir eli
diğerinden uzundur. Elini denize uzatıp, daldırır, istediği balığı tutar, çıkarır."29
22- Sahih hadiste; Huzeyfe Radıyallahu anh dedi ki; "Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Ben Deccal'in yanında ne olduğunu iyi biliyorum.
Beraberinde iki nehir akar. Bunların bir bembeyaz bir su olarak görünür. Diğeri ise yakıcı
bir ateş gibi görünür. Bir kimse ona ulaşırsa ateş olarak görünene gelsin, gözünü
yumup başını eğsin ve ondan içsin. Şüphesiz o soğuk bir sudur."30
23- Yine Huzeyfe radıyallahu anh'den rivayette Efendimiz sallalllahu aleyhi
ve sellem Deccal hakkında şöyle buyurmuştur; "Şüphesiz onun yanında su ve ateş
vardır. Ateşi soğuk bir su, suyu da ateştir. Aldanmayınız!"31
24- Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde; "Şüphesiz o beraberinde
cennetin benzeri ve cehennemin benzeri ile gelir. "Şüphesiz bu cennettir" dedikleri
cehennemin ta kendisidir."32
Buradaki ihtilaf bakan kişilere nispetendir. Deccal sihir yaptığı için görünen
suretlerin aksini hayal ettirir. Deccal, büyü ile, Allah'ın cenneti gizlediği şeyi ateş olarak,
ateşi gizlediği şeyi de cennet gibi gösterir. Burada cennet ile; nimet ve rahmet, ateş ile
de mihnet ve fitne kinaye edilmiş olabilir. Kim ona itaat ederse cennetini (dünyada
talep ederek) öne geçirmiş demektir ve Ahiret'te varacağı yer Cehennemdir. Yine şu
da muhtemeldir ki; ona bakan için mihnet ve fitneler, ateşin dehşetindendir ve onu
aksi olan cennet zanneder.33
25- Ebu Ümametül Bahili radıyallahu anh'ın, Nebi sallallahu aleyhi ve
sellem'den rivayet ettiği hadiste; "Deccal çıkmadan önce, insanlara şiddetli bir açlığın
isabet edeceği üç şiddetli yıl vardır. Birinci yılda Allah semaya yağmurunun üçte birini,
yer yüzüne de mahsulünün üçte birini tutmasını emreder. Sonra ikinci yılda semaya
yağmurunun, yeryüzüne de mahsulünün üçte ikisini tutmasını emreder. Üçüncü yılda
ise Allah semaya yağmurunun tamamını, tutmasını emrederde bir damla yağmur
yağmaz, yeryüzüne de mahsulünün tamamını tutmasını emreder de hiçbir yeşillik
Fethul Bari (13/92) Nuaym Bin Hammad Fiten (s. 330)
Müslim (4/2249) İbni Hibban(15/209) Hakim(4/536) Ebu Davud(4315) İbni Ebi Şeybe(7/490) Ebul Mehasin
Mu'tasar(2/218) Bezzar(7/274) Taberani Evsat(3/67) Ahmed(5/386,393,404) Taberani Kebir(17/233) İbni Kuteybe Te'vilül
Muhtelef(s.186) İbni Mende elİman(2/939-940)
31 Buhari (3/1272) Müslim (4/2250) İbni Ebi Şeybe(7/490,495) Bezzar(7/243,281) Ahmed(5/395) Taberani(17/231,232)
Beyhaki Şuabul İman(5/430) İbni Mende elİman(2/941-942)
32 Müslim (4/2250)
edDani Sünenül Varide(6/1160) Fethul Bari(13/99) Avnul Mabud(11/295) Feyzül Kadir(3/539) Ebut
Tayyib elFasi Zeylut Takyid(2/52)
33 Fethul Bari (13/99)
29
30
13
bitmez. Artık Allah'ın yaşamasını dilediği hayvan hariç, geviş getiren hiçbir hayvan
kalmayıp helak olacaktır."34
26- Osman Bin Ebil As radıyallahu anh hadisinde; "Müslümanlar onlara bir
ordu gönderir ve onların ordularıyla karşılaşırlar. Bu yüzden onlara şiddetli bir açlık ve
şiddetli bir sıkıntı isabet eder. Öyle ki onlardan biri yayının kirişini pişirse bile
yiyebilirler..."35
27- (Cabir radıyallahu anh rivayetinde;) Bu açlık anında Deccal gelir ve
"…onun beraberinde adeta ekmek dağı vardır. Ona tabi olan insanlar haricindekiler
şiddetli kıtlık çeker"36
28- Mugire Bin Şu'be radıyallahu anh der ki; "Nebi sallallahu aleyhi ve
sellem'e Deccal hakkında benim sorduğum kadar kimse sormadı. Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem bana buyurdu ki; "Ondan sana ne zarar var?" Dedim ki; "Diyorlar ki;
onun yanında ekmek dağı ve su nehri bulunacak" Buyurdu ki; "O Allah için bundan
daha aşağılıktır"37
Kadı Iyaz; bu son cümle hakkında der ki; "Bunun manası; Allah, onun elinde
mü'minleri saptıracak, yakın sahibi kalplere şüphe verecek şeyler yaratır. Bilakis bunlar
iman edenlerin imanını artırır, kalplerinde maraz olanları saptırır. Kafirlere, münafıklara
ve benzerlerinin aleyhine birer hüccet olur. Bu söz; onun öldürdüğü kişinin söylediği şu
söz gibidir;
"Senin bu işinden dolayı, ancak basiretim arttı."38 Yoksa bu söz onun
yanında hiçbir şey olmayacağı manasına gelmez. Bilakis murad; "O, bu yaptığı
şeylerden daha aşağılıktır, onun Deccal olduğunu gösterir. Özellikle onda görünen bu
açık alametler, yalancılığını gösterir, okuyan onun küfrünü okur, okuma bilmeyen dahi
onu okur. Konuştuklarındaki yalanına, kusurları fazladan birer şahittir."39
29- Esma Binti Yezid el Ensariye Radıyallahu anha hadisinde, Nebi sallahu
aleyhi ve sellem buyurmuştur ki; "... üçüncü yılda sema bütün yağmurunu tutar,
yeryüzü de hiçbir nebatını bitirmez, hayvanlardan bütün tırnaklılar ve azı dişli (geviş
getirenler) helak olur. (Deccal) bu fitnenin şiddetlendiği anda bir bedeviye gelir ve
derki;
"Sana deveni diriltirsem benim rabbin olduğumu bilir misin?" Adam da;
"Evet" der. Şeytan da onun devesi gibi şekle girer, sütü daha bol, hörgücü daha büyük
bir şeklide görünür. Daha sonra babası ve kardeşi ölmüş bir adama gelir ve der ki;
34
İbni Mace (4077) İbni Kesir Tefsiri(1/581-582) Tezkiratul Kurtubi(s.747) Şa'rani Tezkiratül Kurtubi Muhtasarı (s. 493-
494)
35 Ahmed(4/216-217) Hakim(4/524) İbni Ebi Şeybe(7/491) Taberani(9/60) Mecmauz Zevaid(7/342) Tefsiru İbni Kesir(1/580)
Hakim; "sahih" demiştir. İsnadında ihtilaflı bir ravi olan Ali Bin Zeyd teferrüd etmiştir. Fakat o da sükadır.
36 Ahmed(3/367) Mecmauz Zevaid(7/344) Ebul Mehasin Mu'tasar(2/219) Bkz. Nuaym Bin Hammad Fiten(s. 331)
37 Buhari(6/2606) Müslim(4/2258) Ahmed(4/252) Taberani (20/401) Fethul Bari(13/93) İbni Hazm Muhalla(1/49) Nuaym Bin
Hammad Fiten(s.336)
38 Daha sonra gelecek olan Ebu Said R.A. hadisinin bir parçasıdır.
39 Fethul Bari(13/99) Nevevi Şerhu Sahihi Müslim(18/74-75)
14
"Sana babanı ve kardeşini dirilttiğimi görürsen, Rabbin olduğumu bilir misin?" o da
"evet" der. Bunun üzerine şeytan babasının ve kardeşinin benzeri kılıklarda görünür"40
30-
Ebu
Ümame
radıyallahu
anh
hadisinde;
"Şüphesiz
Deccal'in
fitnelerinden birisi de, bir bedeviye şöyle demesidir; "Senin için babanı ve anneni
dirilttiğimi görürsen, rabbin olduğuma şahadet eder misin?" Bedevi de; "evet" der.
Bunun üzerine iki şeytan babasının ve annesinin suretlerinde görünerek derler ki; "Ey
oğulcuğum! Ona tabi ol. Zira şüphesiz o senin rabbindir"41
31- Cabir radıyallahu anh'dan gelen merfu hadiste; "Alllah, Deccal'in
yanında insanlara konuşan şeytanlar gönderir"42 buyruluyor.
32- Semura Bin Cündeb radıyallahu anh'ın Peygamber Efendimiz sallallahu
aleyhi ve sellem'den rivayetinde buyurulur ki; "Şüphesiz o (Deccal) körleri ve baraslıları
(alaca hastalığı) iyi eder, ölüyü diriltir."43
33- Nevvas Bin Sem'an radıyallahu anh hadisi; "Deccal bir kavme gelip
onları kendisine imana davet eder ve onlarda ona içabet ederler. Bunun üzerine
Deccal semaya emreder de yağmurunu yağdırır, yeryüzü de nebat biter. O kavmin
deve sürürsü akşama hörgüçleri uzamış, sütleri bollaşmış, böğürleri şişmiş (semizlemiş)
olarak yanlarına döner. Deccal daha sonra başka bir kavme gelip onları da
kendisine davet eder. Fakat onlar Deccali reddederler, o da onların yanından
uzaklaşır. Ancak o kavmin başına kıtlık gelir, ellerinde mal kalmaz, fakir halde
sabahlarlar.
Deccal sonra bir harabeye uğrar ve ona; "Definelerini çıkar deyip oradan
ayrılır. Harabenin defineleri de bal arılarının arı beyini izledikleri gibi ardına düşer.
Deccal sonra genç bir adamı kendisine imana davet eder. Deccal (kendisini
reddetmesine öfkelenerek) onu kılıçla vurup ikiye böler. Her iki parçayı bir ok atımı
mesafeye fırlatır. Sonra o genci çağırır. Genç dirilip parlak bir yüzle ve gülerek ona
yönelir..."44
40 Mecmuaz Zevaid(7/344) Ahmed(6/455) Taberani(24/158-159) Ma'mer Cami(11/391) Tayalisi(1/227) Nuaym Bin Hammad
Fiten(2/526) Hatib elBağdadi Muvazzahu Evham(1/504-505) Tezkiratul Kurtubi(s.747) Heysemi der ki; "İsnadında geçen Şehr
Bin Havşeb R.a.'te zayıflık vardır. Fakat o sükadır." Derim ki; Tayalisi, bunu Hişam – Katade – Bişr – Esma Ra. Tariki ile
rivayet etmiştir. Şehr Bin Havşeb'e gelince; Tabiin'den, Ulemanın büyüklerinden, Sahihu Müslim ricalindendir. Ahmed, İbni
Main, Tirmizi, Buhari, Ahmed Bin Abdullah el-İcli, İbnu Şahin, Ebu Zür'a, İbnül Medini Yakub Bin Şeybe, İbni Avn gibi cerh
ve tadil imamları onun süka olduğunu belirtmişlerdir. Bakınız; Zehebi Men Tekelleme Fih(s.100) Siyeri Alamin Nübela(4/374)
Buhari Tarihul Kebir(4/258) İbnu Ebi Hatem Cerh ve Tadil(4/382) Icli Marifetus Sükat(s.461) İbnu Şahin Tarihu Esmais
Sükat(s.111) Zehebi elMuğni(1/301) Mizanul İtidal(3/389) Kaşif(1/490) Mizzi Tehzibül Kemal(12/583-585) Ahmed Bin Hanbel
Bahrud Dem(s.237)
41 İbni Mace(4077) Ru'yani(2/296) Taberani(8/146) İbni Ebi Asım Ahadu vel Mesani(2/447) İbni Ebi Asım esSünne(1/172)
İbni Ahmed esSünne(2/449) Taberani Müsnedi Şamiyyin(2/28) Fethul Bari(13/105) Cem'ül Fevaid(9929) Nuaym Bin
Hammad(2/536) Tefsiru İbni Kesir(1/581) Makdisi Fadailu Beytil Makdis(s.64)
42 Ahmed (3/367-368) Mecmauz Zevaid(7/344) Ebul Mehasin Mu'tasarul Muhtasar(2/219) Heysemi der ki; "Ahmed Bin
Hanbel bunu iki isnat ile rivayet etmiştir. Bu isnatlardan birinin ricali sahih ricalidir.
43 Ru'yani(2/56) Heysemi Mecmauz Zevaid(7/336) Ahmed(5/13) Taberani Mu'cemül Kebir(7/220,221,265) İbni Abdilberr
etTemhid(14/193) Heysemi, ricalinin sahih ricali olduğunu belirtmiştir.
44 Müslim(4/2252) İbni Mace(4075) Ahmed(4/181) Tirmizi(2240) Hakim(4/538) Ebu Davud(muhtasar olarak; no;4321) İbni
Kesir Tefsiri(1/582) Taberani Müsnedi Şamiyyin(1/355) İbni Mende İman(2/932) Mizzi Tehzibül Kemal(15/224)
15
34- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh rivayeti; "Deccal çıkar ve
Müminlerden birisi ona doğru yönelir. Onu Deccal'in silahlı adamları karşılar ve derler
ki; "Nereye gidiyorsun?" Der ki; "Şu ortaya çıkan adama gidiyorum." Deccal'in
adamları derler ki;
"Demek Rabbimize iman etmiyorsun ha?" Der ki; "Rabbimiz gizlenip de
sonradan çıkan biri değildir." Bunun üzerine derler ki; "Onu öldürün" Bazıları da der ki;
"Rabbiniz (Deccal) sizi kendisinin bilgisi dışında birini öldürmekten nehyetmedi mi?"
Bunun üzerine onu alıp Deccal'e götürürler. Mü'min, Deccali gördüğü zaman der ki;
"Ey insanlar! Bu Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in hadisinde bahsettiği
Deccal'in ta kendisidir" Deccal, onun karnı üzere uzatılıp bağlanmasını emreder. Onlar
da derler ki; "Onu tutun ve kazıklara bağlayın" Deccal'in askerlerinin darbelerinden
dolayı mü'minin karnı ve sırtı şişer. Deccal der ki; "Demek bana iman etmiyorsun?"
Mü'min der ki; "Sen yalancı Mesihsin" Deccal'in emri ile mü'min, Minşar denilen aletle
başının ortasından iki parçaya ayrılır. Sonra Deccal der ki; "Ayağa kalk, doğrul" sonra
ona der ki; "Hâlâ bana iman etmiyor musun?" Mü'min de; "Senin hakkında basiretim
iyice arttı." der. Sonra der ki;
"Ey
insanlar!
Şüphesiz
o
benden
sonra
artık
hiç
kimseyi
boğazlayamayacaktır!" Deccal onu boğazlamak için tekrar tutar. Ancak mü'minin
başı ile omzu arasına kadar boynu bakır kaplandığından dolayı buna imkan bulamaz.
Onu ellerinden ve ayaklarından tutarak atar. İnsanlar Deccal'in, onu ateşe attığını
zannederler. Halbuki o mü'min cennet'e düşmüştür."
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sonra buyurdu ki; "İşte Allah katında
şahadet bakımından insanların en büyüğü o kimsedir."45
35- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh'dan gelen diğer bir rivayet; "Deccal,
Medine'nin yakınına kadar gelir. Onun Medine'ye girmesi yasaktır. O gün ki insanların
en hayırlısı olan biri ona doğru çıkar gelir ve ona der ki; "Şahadet ederim ki şüphesiz
sen Râsulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hadisinde bildirilen Deccal'in ta kendisinin."
Deccal der ki; "Seni öldürüp sonra diriltirsem bu işte seni şüpheye sokabilir miyim?" Der
ki; "Hayır" Bunun üzerine Deccal onu öldürür ve diriltir. Mü'min der ki; "Allah'a yemin
olsun ki sen bu işi yapınca imanım (basiretim) şu an daha da arttı." Bundan sonra
Deccal onu tekrar öldürmek ister, ancak bir daha ona musallat olamaz"46
36- Cabir radıyallahu anh rivayetinde; "Deccal insanların gözü önünde bir
kişi öldürdükten sonra, başkasına musallat olamaz"47
45 Müslim(4/2256) Ebu Ya'la(2/332,534) Abd Bin Humeyd(1/282) İbni Mende İman(2/937) Mecmauz Zevaid(7/337) Mizzi
Tehzibul Kemal(24/87,90)
46 Buhari(2/665,6/2608) Müslim(4/2256) Nuaym Bin Hammad Fiten (2/551) Nesai Sünenül Kübra(2/485) Ma'mer
elCami(11/393) Ahmed(3/36) İbni Mende elİman(2/936) İbni Ebi Asım esSünne(1/171) Deylemi(8705) Cem'ül Cevami(1/985)
Mecmauz Zevaid(7/350)
47 Ahmed(3/368) Mecmauz Zevaid(7/343) Cünade Bin Ümeyye R.A.'den; Ahmed(5/364,434,435) İbni Ebi Şeybe(7/495)
Nuaym Bin Hammad(2/553) Abdullah Bin Ahmed esSünne(2/452)
16
HARİKULADE HALLER MÜ'MİN İÇİN VELAYETE DELİL OLUR, ANCAK KAFİR İÇİN DELİL
OLMAZ
Hafız İbni Kesir ed-Dımeşki dedi ki; "Daha önce geçen hadislerden
anlaşıldığı gibi, Allah Teala Deccal'in beraberinde zuhur edecek harikalar ile kullarını
imtihan edecektir. Kendisine icabet edenler için Deccal, göğe emir verip yağmur
yağdıracak, yere emir verip bitki bitirecek, onları kendileri ve davarları yiyecek,
hayvanları onlara semiz olarak dönecektir. Deccal'e icabet etmeyip, reddedenler için
emredecek te kıtlık, hastalık, ölüm ile hayvanlarının kırılması, mallardan, canlardan ve
mahsullerden eksilme isabet edecek.
Şüphesiz o, yeryüzünün hazinelerini, arıların kraliçe arının peşinden gitmeleri
gibi ardından götürecek, genç şahsı öldürüp sonra diriltecektir. Bütün bunlar asılsız
olmayıp hakikattir ve Allah Teala kullarını o zamanda bu gibi şeylerle imtihan eder. Bu
fitne nedeniyle pek çok kimse sapar, pek çok kimse de hidayet bulur. Şüpheliler küfre
düşer, Allah inananların da imanını artırır.
Kadı Iyaz ve başkaları aşağıdaki şu hadisi bu manaya yormuşlardır; "O Allah
katında bundan daha değersizdir" ifadesi yani; "Onun yanındakiler Allah'ın mü'min
kullarını saptırmak için yeterli değildir. Zira onda görünen bu harikalar ile beraber, zahiri
bedeninde noksanlık, fücur ve zulüm vardır. İki gözü arasında apaçık "Kafir" yazısı
vardır. Şeriat sahibi sallallahu aleyhi ve sellem bunu heceli olarak "Kef-fe-ra" şeklinde
telaffuz etmiştir ki, bu da o yazının manevi değil, maddi olarak yazılı olacağını ispatlar.
Nitekim bazıları o kelimenin Deccal'in alnında manen yazılı olduğunu söylemişlerdir..."48
İbni Teymiye der ki; "Arap müşrikleri, Hind, Türk, Yunan ve başka milletlerden
olan müşrik sınıflarında yer alanlar, ilim, zühd ve ibadet konusunda ne kadar gayret
gösterseler de, peygamberlere ve onun getirdiklerine iman etmedikçe, emirlerine
itaat etmedikçe, verdiği haberleri tasdiklemedikçe mü'min değillerdir, Allah'ın dostları
değillerdir. Onlar ancak şeytanın yakınlarıdırlar. Şeytanlar onlara nüzul ederek bazı
insanların işlerinden haber verirler ve sihir cinsinden harikalar ile bazı tasarruflarda
bulunurlar. Onlar, kendilerine şeytanların nüzul ettiği kahinler ve sihirbazlardandırlar.
Allah Teala Buyurur ki; "Şeytanların kime nüzul edeceğini haber vereyim mi?
Onlar iftiraya düşkün, çok günahkar olan herkesin üzerine nüzul ederler. (Onlar da)
Şeytana kulak verirler, bunların çoğu da yalancıdır" (Şuara, 221-223) Bu kimseler gece
gündüz zühd ve ibadetle uğraşsalar, ancak Kur'an'da zikredilenlere tabi olmasalar
ancak şeytan evliyasıdırlar. Havada uçsalar da, su üzerinde yürüseler de onları taşıyan
şeytandır"49
48
49
İbni Kesir Nihaye (1/164-165)
İbni Teymiye Mecmuul Fetava(11/172,173,214)
17
Ebu Yezid el Bistami radıyallahu anh gibi ilim ve din ehli dediler ki; "Bir
adamı havada uçarken, veya su üzerinde yürürken bile görseniz, emirlere ve
yasaklara uyup uymadığına bakmadıkça aldanmayınız."50
İmam Şafii radıyallahu anh dedi ki; "Bir bid'at sahibini havada uçarken
görseniz bile bununla aldanmayınız!"51
Allah dostları, bir adamın Rasullah sallallahu aleyhi vesellem'in emirlerine ve
nehiylerine ittiba edip etmediğine bakılmadıkça, havada uçsa veya su üzerinde
yürüse bile itibar edilmeyeceğinde ittifak etmişlerdir. Eğer o kişi sünnete uyuyorsa o
Allah'ın velisidir. Ancak bu harikuladeleri Müşriklerden, Ehl-i Kitab'dan, Münafıklardan,
bid'at sahiplerinden olan kafirler gösteriyorsa onlar Allah'ın düşmanıdırlar, şeytandırlar.
Bu harikuladeleri gösteren herkesi Allah'ın velisi zannetmek caiz değildir. Allah dostu
sayılması için, onların sıfatlarının, hallerinin Kitab ve Sünnet'e uygun olması gerekir veya
iman ve Kur'an nuru ile İslam Şeriatinin batınî ve zahiri hakikatleri ile tanınması
gerekir."52
DECCAL'İN VASIFLARI
Mesih Deccal - Allah'ın laneti onun üzerine olsun - görünüş olarak ayıplar ve
kusurlarla muttasıftır. Nebi Sallallahu alyehi ve sellem, Deccal'i hadislerinde akl-ı selim
sahiplerine şüphe bırakmayacak şekilde vasıflamıştır.
37- İbni Ömer radıyallahu anhuma, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den
rivayet ediyor; "Şüphesiz Deccal, büyük ve kızıl bir bünyeye sahip, kıvırcık saçlı, tek
gözü kör olup sanki yerinden fırlamış üzüm tanesi gibidir."53
38- Bunu Hişam Bin Amir radıyallahu anh'ın şu rivayeti teyid eder; Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem'den rivayet ediyor; "Deccal'in başının arkası dalga
dalgadır."54
"Şüphesiz o esmer ve kıvırcık saçlıdır."55
Hafız İbni Hacer der ki; "Onun esmer olarak vasfedilmesi, kızıl tenli olmasına
münafi değildir. Bir çok esmerde kızıllık ta vardır."56
Ben derim ki; "İbni Abbas radıyallahu anhuma rivayetinde;
39- "Deccal bembeyazdır" diye geçer57 Hadiste geçen; "akmer" kelimesi
beyazlığın şiddetini belirtir.58 Ancak bunun Deccal'in önceki hali olması umulur.
50 Beyhaki Şuabul İman(2/301) Ebu Nuaym Hilye(10/40) Zehebi Siyeri A'lam(13/87-88) Mizanul İtidal(3/474) İbni Hacer
Lisanul Mizan(3/214)
51 İbni Kesir Tefsiri(1/79) İbni Teymiye Mecmuul Fetava (1/666)
52 İbni Teymiye Mecmuul Fetava (11/213-216)
53 Buhari(3/1270,6/2577,2607) Müslim(1/156) Muvatta(2/920) İbni Mende elİman(2/743-745) Fethul Bari(13/97) İbni Kesir
Tefsiri(1/584) Ebu Nuaym Müsnedil Müstahrec(1/238) Ebu Avane(1/147) Taberani Evsat(9/74) Ebu Ya'la(9/346,359) Nuaym Bin
Hammad(2/548) İbni Abdilberr Temhid(14/192) Rafii etTedvin(4/158) Ahmed(2/22,83,122,144,154) Tirmizi(2241)
54 Ahmed(4/20,5/410) Mecmauz
Zevaid(7/342-343) Hakim(4/554) Ma'mer elCami(11/395) Taberani(22/175) Taberi
Tefsiri(26/190) Heysemi; "Ricali, Sahih ricalidir" dedi.
55 Ahmed(5/435) Mecmauz Zevaid(7/343) İbni Ebi Şeybe(7/495) Abdullah Bin Ahmed esSünne(2/452)
56 Fethul Bari(13/104)
18
40- İbni Abbas radıyallahu anhuma hadisi; "Deccal'in gözü kördür. Ne çok
siyah, ne de çok beyazdır. Başı yılan veya kertenkele başı gibidir."59
Bu hadis-i şerifin Arabca metninde geçen "El Hican" ne çok beyaz, ne de
çok siyah olan manasınadır. "El Esale" yılan veya kertenkeledir. Denildi ki; "Vücudu
başından küçük olan yılandır" Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, Deccal'in başının
büyük ve yuvarlak olmasından dolayı esale'ye benzetmiştir.60
41- Daha önce İbni Ömer radıyallahu anhuma hadisinde; "Onun vücudu iri
ve kızıl, başının saçları kıvırcıktır" diye geçmişti.
Bunu ibni Abbas Radıyallahu anhuma'dan rivayet edilen şu hadis
destekler; "Deccal'i ne çok esmer, ne de tam beyaz olmayan bir renkte, vücudunu
irice gördüm. Saçları adeta ağaç dalları gibi birbirine girgin idi."61 Yani saçları çok ve
kıvırcık demektir.
42- Yine Huzeyfe radıyallahu anh'ten rivayet edilen şu hadis de destekler;
"Onun saçları kıvırcıktır."62
43- Temim-i Dârî radıyallahu anh onu şöyle görmüştür; "…Saçından sürüyen
bir adam"63
44- Ka'b ul Ahbar radıyallahu anh rivayetinde; "Deccal'in bir eli diğerinden
uzundur"64 diye geçer.
İbni Ömer Radıyallahu anhuma hadisinde; "Sağ gözü kör olup, fırlamış
üzüm tanesi gibidir" diye geçmişti. Bu hadisin Arabca Metninde geçen "Tafie" hemze
ile yazılır ise; "ziyası gitmiş, sönük" manasına gelir. Hemzesiz olarak "Tafiye" olursa;
"Yerinden fırlamış üzüm tanesi" demek olur.
45- Huzeyfe radıyallahu anh hadisinde; "Kıvırcık saçlı ve sol gözü kördür"
diye geçti ve bir rivayette; "Kör olan gözü sol gözüdür"65, aynısı Enes,66 Semura Bin
Cündüb67 ve Cünade Bin Ümeyye radıyallahu anhüm'den rivayet edilmiştir.68
46- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh hadisinde ise; "Sağ gözü kör ve
duvarda patlak veren sıva gibidir. İnciyi andıran sol gözü ise yıldız gibi parlar."69
57 Ahmed(1/374) İbni Kesir Tefsiri(3/16) Mecmauz Zevaid(1/67) İbni Ebi Şeybe(7/490) Heysemi Buğyetül Bahis(1/168) Haris
Bin Ebi Üsame(no;24) Ebu Ya'la(5/108) Taberani(11/273,313) Abdullah Bin Ahmed esSünne(2/447) İbni Adiy elKamil(1/270)
58 Yakut elHamevi Mucemül Buldan(4/397)
59 Ahmed(1/240,313) Taberani(11/273) İbni Hibban(1/468) Mecmauz Zevaid(7/337-38) ricali sahih ricalidir.
60 Lisanul Arab(11/17) Muhtarus Sıhah(1/8) İbnu Kuteybe elGarib(1/308) Zemahşeri elFaik(2/138)
61 Taberani(11/313) Ahmed(1/374) Mecmauz Zevaid(7/337) Fethul Bari(13/108) ricali sahih ricalidir.
62 Müslim(4/2248) İbni Mace(4071) Ahmed(5/383,397) İbni Mende elİman(2/942) Nuaym Bin Hammad(2/547) Fethul
Bari(13/101) Suyuti Dibac(6/249) Feyzul Kadir(3/538)
63 Müslim(4/2265) Ebu Davud(4325) Ebu Ya'la Mu'cem(s.145) İbni Ebi Asım Ahadu velMesani(6/5) Taberani(24/371-72)
İbni Mende elİman(2/956) edDani Sünenül Varide(6/1154) Temhid(14/192) Esbahani Delail(s.70)
64 Nuaym Bin Hammad El Fiten(2/543) Fethul Bari(13/92) İbni Kudame elMuğni(8/358)
65 Müslim(4/2248) Ahmed(5/386,405) İbni Mende İman(2/939)
66 Ziyaul Makdisi Muhtare(6/49) Ahmed(3/115,201) Feyzul Kadir(3/538)
67 İbni Huzeyme(2/325) Hakim(1/478) Taberani(7/189) İbni Ebi Şeybe(7/496) Elİsabe(7/52) Ahmed(5/13,16,38) Mecmauz
Zevaid(2/209) Beyhaki(3/339) Ru'yani(2/68) Fethul Bari(13/97) Temhid(14/193) Tuhfetul Ahvezi(6/421)
68 Ahmed(5/364,435) Ziyaul Makdisi Muhtare(8/265) Bezzar(7/129) İbni Ebi Asım esSünne(1/186) Makdisi Fadailu Beytil
Makdis(s.63) Mecmauz Zevaid(7/343) İbni Ebi Şeybe(7/495) Abdullah Bin Ahmed esSünne(2/452)
19
47- İbni Abbas radıyallahu anhuma hadisinde; "Gözü sabah yıldızı gibidir"70
48- Huzeyfe radıyallahu anh hadisinde; "Sağ gözü mesh olunmuştur. Diğer
gözü ise güneş parçası gibidir"71 Ondan diğer rivayette; "gözü mesholunmuştur"72
geçer.
49- Ubey Bin Ka'b radıylalhu anh hadisinde; "bir gözü yeşil cam gibidir."73
50- Sefine radıyallahu anha rivayeti; "Sol gözü kör, sağ gözü et ile kaplı
gibidir"74
51- Diğer bir rivayette de sol gözü et ile kaplı olarak vasıflanır.75
Hadisin Arabca metninde geçen "zufre" kelimesi; burundan göze doğru
çıkan bir çeşit deridir. Onun güzünün böyle olması, bahsedilen gözünün sağlam
olmamasına mani değildir. Belki bu gözbebeğinin ardında kalacak şeklidedir.
52- Ubade Bin Samit radıyallahu anh hadisinde; "Kısa boylu, çarpık bacaklı,
kıvırcık saçlı, tek gözlü, göz yuvası ne çukurdur, ne de şişkin."76 Diye tarif ediliyor.
53- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh hadisi; "Gözbebeği yerinden fırlamış
gibi ve kördür. Gizli değildir, parlayan yıldız gibidir."77
BU RİVAYETLERDEKİ İHTİLAFLARIN GİDERİLMESİ
Kadı Iyaz dedi ki; "Sönük ve mesholunmuş tabirleri; ya kör olmasını ya da
gözünün fersiz olduğunu belirtmek içindir. Bu gözü, ibni Ömer radıyallahu anhuma
hadisinde geçtiği gibi sağ gözüdür. Gözü yuvasından fırlamış, yıldız gibi parlayan,
duvarda balgam gibi ya da patlamış sıva gibi pörtlemiş olan gözü sol gözüdür. Yani
her iki gözü de kusurludur. Kör olan gözü bir şey görmez. Diğer kusurlu gözü ise ışığı
gitmiş, görme idraki azalmıştır."
İmam Nevevi der ki; " Kadı Iyaz'ın bu kelamı (ihtilafı gideren) gayet güzel bir
sondur."78
Hadiste geçen; "Gözünün biri yeşil cam gibidir" kavli ile "inciyi andıran yıldız
gibi parlar" hadisi birbirine uygun olup aynı gözün vasfıdırlar.
69 Ahmed(3/79) Mecmauz Zevaid(7/346) Fethul Bari(13/98) İbni Kesir Tefsiri(1/588) Deylemi(3131) isnadında cumhur
tarafından zayıf sayılan Mücalid Bin Said vardır.
70 MecmauzZevaid(7/337-338) Ahmed(1/374) Taberani(11/313) Taberani Evsat(2/180) isnadı sahihtir.
71 Hakim(4/573) Hakim sahih demiş, Zehebi ise itiraz ederek münker olduğunu söylemiştir. Bkz.: Müstedrek Zeylinde
Telhis;(4/528-529)
72 Müslim(4/2249) İbni Ebi Şeybe(7/490) Ahmed(5/386,404) İbni Mende İman(2/939) Nuaym Bin Hammad(2/537)
73 Ahmed(5/123,124) Ziya elMakdisi Muhtare(3/405) Tayalisi(1/73) Ebu Nuaym Hilye(4/363) Feyzul Kadir(3/457) Fethul
Bari(13/98) Mecmauz Zevaid(7/337)
74 Ru'yani(1/439) Tayalisi(1/150) Taberani(7/84) İbni Ebi Şeybe(7/491) Ahmed(5/221) Mecmauz Zevaid(7/340) Fethul
Bari(13/98) Busayri İthaf(8613) İbni Adiy(2/440) sahihtir.
75 Ahmed(3/115) Mecmauz Zevaid(7/336) Semura Bin Cündeb R.A. hadisidir. Sahihtir.
76 Ziyaul Makdisi Muhtare(8/264-265) Ebu Davud(4320) Bezzar(7/129) Ahmed(5/324) İbni Ebi Asım esSünne(1/186) Nuaym
Bin Hammad(2/159) Temhid(14/191) Hilyetul Evliya(5/221,9/235) Mecmauz Zevaid(7/348) Fethul Bari(13/97) Tuhfetul
Ahvezi(6/421) isnadında müdellis bir ravi olan Bakıyye Bin Velid vardır.
77 Ebu Ya'la(2/332) Abd Bin Humeyd(1/282) Deylemi(3132) Fethul Bari(13/98) Nevevi Şerhu Müslim(2/235) Mecmauz
Zevaid(7/336) isnadında zayıflık vardır. Benzeri; Ahmed(3/79)
78 Nevevi elMinhac(1/220) İbni Hacer Fethul Bari(13/97) Mübarekfuri Tuhfetul Ahvezi(6/421)
20
Tırnak gibi deri parçası ile kaplı olması her iki göz içinde mümkündür. Sönük
olması ile çıkıntı olması birbirine zıt değildir. Bu ziyası gitmiş olan sönük gözünün vasfıdır.
Gözünün duvardaki balgama benzetilişi belagatin üstünlüğündendir. Yeşil cama ve
inciyi andıran parlak yıldıza benzetilişi de buna zıt değildir. Zira gözü pörtlemiş denilen
pek çok kimsede görme idraki hala vardır. Allahu a'lem, Deccal de bu kabildendir.79
GÖZLERİNİN ARASINDAKİ "KAFİR" YAZISI
54- Enes Bin Malik radıyallahu anh hadisi; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve
alihi ve sellem buyurdu ki; "Hiçbir peygamber gönderilmemiştir ki, ümmetini kör ve
yalancı (olan Deccal)den sakındırmış olmasın. Uyanık olun! Şüphesiz o kördür. Ve
şüphesiz Rabbiniz kör değildir. Muhakkak ki onun (Deccal'in) iki gözü arasında "Kafir"
yazılıdır"80
55- Yine Onun rivayetinde; "iki gözünün arasında "kafir" yazılıdır buyurdu. Ve
sonra şöyle heceledi: "kef, fe, ra" Bunu her Müslüman okuyacaktır"81
56- Bir rivayette; "Okuma yazma bilen ve bilmeyen o yazıyı okuyabilir"82
57- Diğer bir rivayet lafzı; "Yazma bilen ve bilmeyen her Mü'min onu okur"83
58- İbni Ömer radıyallahu anhuma rivayeti; "Gözlerinin arasında "Kef, fe, ra"
harfleri yazılıdır ve Deccal'in işlerini çirkin gören herkes o yazıyı okuyabilir"84
İmam Nevevi dedi ki; "Muhakkikler indinde bu yazı zahiri üzere, hakiki bir
yazıdır ve Allah, onun yalanının ve batıllığının açığa çıkması için, onun küfrü hakkında
kesin bir alamet yapmıştır. Allah Teala o yazıyı, okuma yazma bilsin veya bilmesin her
Müslüman için açık bir hale getirir. Deccal'in fitnesini, şekavetini dileyenlere ise bu yazı
gizli kalacaktır."85
Bu kavli zayıf bulan İbni Hacer ise der ki; "Göz ile idrak; Allah'ın kulları için
yarattığı, dilediği gibi ve dileği zaman bu yeteneği verdiği sıfattır. Mü'minin buradaki
görmesi ise, gözü ile değildir, hatta yazı bilmese bile! Kafir ise, yazı bilse bile onu
göremez. Tıpkı Mü'minin basiret gözü ile gördüğünü, kafirin görememesi gibi. Allah
İbni Hacer Fethul Bari(13/98)
Buhari(6/2608) Müslim(4/2248) İbni Hibban(15/183) Ebu Ya'la(5/369,411,6/27) Abdullah Bin Ahmed esSünne(2/450)
Ahmed(3/79,103,290) İbni Hacer Tağlikut Ta'lik(5/284) Fethul Bari(13/99) Ebu Davud(4316) Tirmizi(2245) Deylemi(6360) Avnul
Mabud(11/296) İbni Hazm Muhalla(1/49) Keşful Hafa(2/403)
81 Müslim(4/2248) Allame edDani Sünenül Varide Fil Fiten(6/1170) Fethul Bari(13/100) Tuhfetul Ahvezi(6/409) Nevevi
elMinhac(18/60)
82-Ebu Bekre radıyallahu anh'den; Ahmed(5/38) Mecmauz Zevaid(7/337) Fethul Bari(13/100) Tuhfetul Ahfezi(6/409)
sahihtir.
-Huzeyfe radıyallahu anh'den; Müslim(4/2248) Ahmed(5/386),
- Ebu Ümame radıyallahu anh'den; İbni Mace(4077)
-Enes Radıyallahu anh'den; İbni Hibban(15/205) Ahmed(3/206) Ebu Ya'la(5/402)
-Cabir Radıyallahu anh'den; Hakim (4/530) rivayet etmişlerdir.
83 Farklı sahabelerden rivatler için bkz.: Müslim(4/2249) İbni Hibban(15/183) Kurtubi(13/353) İbni Kesir(1/581) Mecmauz
Zevaid(7/344-349) İbni Mace(4077) Ahmed(3/228,5/386, 6/456) Taberani(24/157,169) Sünenül Varide(6/1158) Avnul
Mabud(11/297) Fethul Bari(13/100) Tarihu Cürcan(1/502) Metalibu Aliye(4592) Busayri İthaf(8618)
84 Müslim(4/2245) Tirmizi(2235) Ma'mer Bin Raşid elCami(11/391) Ahmed(5/433) Lalkai İtikad(3/494) Sünenül
Varide(6/1168) Fethul Bari(13/100) Tuhfetul Ahvezi(6/409) Tehzibul Kemal(21/385)
85 Nevevi elMinhac BiŞerhi Sahihu Müslim bin Haccac(18/80)
79
80
21
Mü'min
için
bu
idraki
teallüm
dışında
yaratacaktır
ve
bu
o
zamanın
harikuladelerindendir."86
DİĞER SIFATLARI
59- Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisi; Peygamber Efendimiz sallallahu
aleyhi ve alihi ve sellem, Deccal'in vasıflarını şöyle saydı; "Gözü kör, alnı açık, göğsü
geniş ve eğriliklerle doludur"87
Hadiste geçen; "Eclel cebhe=Alnı açık"; Başının ön tarafında saçı dökülmüş
demektir. Denildi ki; alın tarafında saçın az olmasıdır.88
Hadisin metninde geçen "enNahru"; göğüstür, boyunda gerdanlık takılan
yerdir.
Arabi metinde geçen "defe'en" lafzı zikzak demektir ve sırt omurlarının
eğriliği kasdedilmiştir. Bu da Kambur olduğu manasına gelir. 89
KULAĞININ KESİK OLMASI
60- Taberani'nin, Abdullah Bin Mu'tim radıyallahu anh'den rivayet ettiği
hadiste; Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Deccal'in kulağı kesiktir."90
ÇOCUĞU OLMAZ
61- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh'ın Nebi sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem'den rivayet ettiği hadis-i şerifte buyurulur ki; "Deccal'in çocuğu olmaz ve o ne
Medine'ye ne de Mekke'ye giremez."91
Kurtubi dedi ki; "Bu vasıfların hepsi aklı selim sahipleri için tamamen yerilmiş
sıfatlardır. Ancak Allah'ın, haklarında bahtsızlığı dileği kişiler Deccal'in çağırdığı yalan
ve ahmaklıklara tabi olacaklardır. Onlar, Hakk'a ve Tilavet nuruna tabi olmaktan
mahrumdur.
Efendimiz Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem'in; "Şüphesiz o kördür ve
kesinlikle Rabbiniz kör değildir"92 kavli şerifine gelince; kısa akıllılara veya gafillere, kendi
İbni Hacer Fethul Bari(13/100) Azimabadi Avnul Mabud(11/297) Mubarekfuri Tuhfetul Ahvezi(6/409)
Ahmed(2/291) Mecmauz Zevaid(7/346) isnadında süka bir ravi olup, ömrünün sonunda ihtilata uğramış olan elMes'udi
vardır. (ravi hakkında bkz.: Zehebi Siyeri A'lamin Nübela(7/93-95)
-Ancak bu rivayet Asım Bin Filtan radıyallahu anh'den sahih senedle gelmiştir; Bezzar(9/143) İbni Ebi Şeybe(7/488) Yakub
Bin Şeybe Müsnedü Ömer Bin elHattab(s.97) Taberani(18/335) Mecmauz Zevaid(7/348) Fethul Bari(13/101)
88 Lisanul Arab(14/151) İbni Esir enNihaye(1/290) İbni Kuteybe elGarib(1/309)
89 Lisanul Arab(1/77) İbni Kuteybe elGarib(1/309)
90 Fethul Bari(13/91) Elİsabe(4/243) Mecmauz Zevaid (7/340) İbni Ebi Şeybe(7/497) Bu kitabın 20. hadisine bakınız.
91 Müslim(4/2241) Tirmizi(2246) Ahmed(3/43) İbni Hacer Fethul Bari(13/102,325) Feyzül Kadir(3/539) Neylül Evtar(8/19)
92
Müslim(1/155,4/2245-48)
Hakim(1/76,4/574-5)
Ziyaul
Makdisi
elMuhtare(3/191-2,8/264-5)
İbni
Hibban(15/183,189,207,235) Buhari(3/1113,1214,1269,4/1598,5/2284,6/2607,2693) Ebu Ava-ne(1/130) Tirmizi(2241,2245) Ebu
Davud(4316,4320,4757) Nesai Sünenül Kübra(4/419) İbni Mace(4077) İbni Ebi Şeybe(7/488,495) Ma'mer Bin Raşid
elCami(11/391) İshak Bin Rahuye Müsned(1/169,2/595) Heysem Bin Küleyb Müsnedi Şaşi(1/163) Taberani Mucemül
Kebir(11/273,23/268) Taberani Mucemül Evsat(1/70,9/138) Ahmed(1/176,182,2/27,3/79,5/435,6/75) Haris Bin Ebi Üsame
Müsned(2/780) Tayalisi(1/265) Ebu Ya'la(1/349,6/27) Lalkai İtikad(3/424,491) Nuaym Bin Hammad Fiten(2/518-20)
Deylemi(3136) Temhid(16/180) Hilyetul Evliya(4/335,9/235) Tarihu Cürcan(1/502) Rafii etTedvin(3/21) Hatib Tarihu
Bağdat(3/118) İbni Hazm Muhalla(1/49) Buhari Edebül Müfred(1/332) İbni Ahmed EsSünne(2/444-610) Sünenül Varide(6/117386
87
22
kusurlarını izale edip tamir edemeyecek kadar aciz ve zayıf olan noksan bir kimsenin
ilah olamayacağını açıklamaktır. Kusurunu gidermekten aciz olan, kendini ve
başkalarını zarardan kurtarmaktan da acizdir.93
DECCAL'İN EŞEĞİ
62- Cabir Bin Abdullah
radıyallahu anh hadisinde; Rasulullah sallallahu
aleyhi ve alihi ve sellem buyuruyor ki; "Deccal öyle bir eşeğe biner ki; eşeğinin iki kulağı
arasındaki mesafe kırk zira (kırk kol boyu= 20 metre kadar)dır"94
DECCAL'İN EBEVEYNİ
63- İmam Ahmed Bin Hanbel'in, Ebu Bekre radıyallahu anh'den rivayet
ettiği hadiste, Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem, Deccal'in
anne ve babasını şöyle tarif eylemişlerdir; "Deccal'in anne babasının otuz yıl çocuğu
olmaz. Sonra kör bir çocukları olur"95
64- Diğer bir rivayette şu ziyade vardır; "Sonra göbeği kesilmiş, zararı
faydasından çok, gözü uyur, kalbi uyumaz bir çocuk doğurur" Sonra Peygamber
efendimiz Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Deccal'in annesinin ve babasının
vasıflarını saydı; "Babası uzun boylu, zayıf yapılıdır - bir rivayette; Uzun boylu, zayıf yapılı,
burnu uzun diye geçer - Burnu kuş gagası gibidir." Sonra Efendimiz Sallallahu aleyhi ve
sellem Deccal'in annesini şöyle tavsif buyurdu; "Annesi ise iri yapılı, büyükçe göğüslü
bir kadındır"96
DECCAL'İN ÇIKIŞ SEBEBİ
65- Hafsa Binti Ömer radıyallahu anhuma der ki; "Peygamber sallallahu
aleyhi ve sellem'i şöyle söyler iken işittim; "Deccal'in ilk ortaya çıkışına, Onun kızdıran bir
şey sebep olacaktır"97
Bir rivayette; "bir kızgınlık anında çıkacak"98 ve diğer bir rivayette; "Onu
gazablandıran bir şeye kızıp çıkacak"99 varid olmuştur.
BU GAZABIN SEBEBİ KADINLARDIR
66- Ebu Hureyre radıyallahu anh'ın Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem'den rivayet ettiği hadiste buyrulur ki; "Deccal'e ilk olarak kadınlar tabi olurlar ve
ona eza ederler. Bunun üzerine hendeğine gazablı bir vaziyette döner"100
75) Herevi elErbain(s.65) İbni Ebi Asım esSünne(1/186-7) İbni Mende İman(2/945-50) Mecmauz Zevaid(7/343-351) Beyhaki
İtikad(s.90)
93 Kurtubi Tezkira(s.749)
94 Hakim(4/575) Ahmed(3/367) İbni Abdilber Temhid(16/180) Ebul Mehasin elBaci Mu'tasar Minel Muhtasar(2/219)
Deylemi(8922) Dürül Mensur(2/242) Cemül Cevami(1/995) Nuaym bin Hammad(s.331) Mecmauz Zevaid(7/344) Heysemi dedi
ki; "Ahmed bunu iki ayrı isnad ile rivayet etti. Bir isnadı sahih ricalidir."
95 Tirmizi(2248) İbni Ebi Şeybe(7/492) Bezzar(9/96) Ahmed(5/40) Tayalisi(1/116) Fethul Bari(13/326) Mişkatul
Mesabih(3/44) Hadis Tirmizi'ye göre hasendir.
96 Tirmizi(2248) İbni Ebi Şeybe(7/492) Bezzar(9/96) Ahmed(5/40,49,51,52) Tuhfetul Ahvezi(6/431) Tayalisi(1/116)
97 Müslim(4/2246) İbni Hibban(15/204) İshak Bin Rahuye(1/199) Ahmed(6/284) Ebu Ya'la(12/468,485) Taberani(23/210)
EdDani Sünenül Varide(6/1143,1192) Hüseyni elBeyan vetTarif(1/273) Fethul Bari(13/91) elİsabe(5/194) sahihtir.
98 İshak Bin Rahuye(1/198-199) Ahmed(6/283) Nuaym Bin Hammad(2/518) Neylül Evtar(8/19) sahihtir.
99 Ahmed(6/284) Taberani(23/195,211)
23
DECCAL'E TÂBÎ OLANLAR
67- Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde; "Ona ilk tabi olacak olanlar
kadınlardır" diye geçmişti.
68- Osman Bin Ebil As radıyallahu anh der ki; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem'in şöyle buyurduğunu işittim;
"Müslümanların üç şehri olacaktır. Bunlardan biri iki denizin birleştiği yerde,
biri Cezayir'de, biri de Şam'da olacak. İnsanlar üç sarsıntı geçirecekler ve Deccal,
insanların arasında ortaya çıkacak. Doğu tarafından hızla gelecek, ilk uğrayacağı yer
iki denizin birleştiği yerdeki şehir olacaktır. O şehrin halkı üç fırkaya bölünecek; bir
gurup Şam'da oturup, olup bitene seyirci kalacak, bir grup bedevilere katılacak, bir
gurupta sonraki şehre geçecek. Deccal'in yanında yetmiş bin taylasanlı olacak. Ona
tabi olanların çoğunluğunu yahudiler ve kadınlar teşkil eder.
Sonra diğer şehre gelir ve oranın halkı da üç fırkaya bölünür. Bir gurup olup
bitene seyirci kalır, bir grup bedevilere katılır, bir gurup da Şam'ın batısındaki şehre
katılırlar"101
69- Ebu Ümametül Bahili radıyallahu anh hadisi; "Peygamber efendimiz
sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki; "Deccal'in beraberinde hepsi de kılıçlı,
süslü ve taylasanlı yetmiş bin yahudi vardır."102
70- Enes Bin Malik Radıyllahu anh hadisi; Rasulullah sallallahu aleyhi ve alihi
ve sellem buyurdu ki; "Deccal'e yetmiş bin taylasanlı İsfahan Yahudi'si tabi olur."103
71- Esma Binti Yezid Radıyallahu anha'da merfuan; "Deccal'e tabi olanların
çoğu; Yahudiler, kadınlar ve bedevi(köylü)lerdir."104
72- Abdullah Bin Ömer Radıyallahu anhuma, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve
selem'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; "Deccal'e tâbi olmaya en çok kadınlar
giderler. Hatta kişi, akrabalarını, annesini, kız kardeşini, kızını, halasını Deccal'e tabi
olacaklar korkusuyla geri çevirip iple bağlar"105
73- Taberani'de geçen Abdullah Bin Mu'tim radıyallahu anh'ın rivayet ettiği
merfu hadiste buyrulur ki; "Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan Deccal'den ayrılıp
uzaklaşır. Deccal'in ordusu ve arkadaşları; Mecusiler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve
Müşriklerden olan diğer yabancı milletlerdir."106
Taberani Evsat(5/331) Mecmauz Zevaid(7/349) sahihtir.
Hakim(4/524) Ahmed(4/216) Taberani(9/60) İbni Ebi Şeybe(7/491) Mecmauz Zevaid(7/342) hasendir.
102 İbni Mace(4077) İbni Kesir Tefsiri(1/581) Avnul Mabud(11/303) Mecmauz Zevaid(3/308) Ebu Hüreyre'den;
Deylemi(8921) İbni Ebi Şeybe(7/494) Kayserani Tezkiratul Huffaz(3/960) Buhari Tarihul Kebir(1/199) Mişkat(5493)
103 Müslim(4/2266) İbni Hibban(15/209) Ahmed(3/224) Ebu Ya'la(6/317) Ebu Nuaym Hilye(6/77) Sünenül Varide(6/1157)
Tuhfetul Ahvezi(6/410) Mecmauz Zevaid(7/338) sahihtir.
104 Taberani(24/169) İshak Bin Rahuye(1/169) İbni Ahmed esSünne(2/453) Mecmauz Zevaid(7/347) sahihtir.
105 Ahmed(2/67) Taberani(12/307) Mecmauz Zevaid(7/346) sahihtir. Heysemi der ki; "isnadında müdellis ravi İbni İshak
vardır."
106 Daha önce tahrici geçti.
100
101
24
DECCAL'İN ÇIKIŞINDAN ÖNCE İNSANLARIN DURUMU
74- Sa'b Bin Cüsame radıyallahu anh dedi ki; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve
alihi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim; "İnsanlar Deccal'i unutmadıkça, imamlar
minberlerde ondan bahsi kesmedikçe Deccal meydana çıkmaz"107
75- Cabir Bin Abdullah radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve alihi
ve sellem'den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir; "Deccal, dinden gafil olunduğu ve
ilimden yüz çevrildiği bir zamanda ortaya çıkar"108
Deccal, dinin zayıfladığı, ehlinin azaldığı, batıl ehlinin hak ehli üzerine
baskın olduğu, şerrin ve şer ehlinin yaygınlaştığı bir zamanda çıkacak demektir.
[Hadisin Arapça Metninde] "Hafaka" lafzı geçmektedir. Bu gecenin çoğu gittiğinde
kullanılan bir kelimedir. Veya karışıklık/düzensizlik, ya da uyuklama manalarına gelir.
Burada bu kelime ile dinin zayıflaması kastedilmiştir.109
76- Ebu Hureyre radıyallahu anh der ki; Sadıkul Masduk Ebul Kasım
Sallallahu aleyhi ve sellem'den işittim; "Kör gözlü dalalet mesihi, insanların ihtilaflarının
arttığı ve fırkalara ayrıldığı bir zamanda doğu tarafından çıkar"110
"Deccal'in Silahları" bölümünde, onun insanların şiddetli açlık, kıtlık ve
sıkıntıya uğrayacakları, hatta içlerinden birinin yayının kirişini pişirmesi halinde onu bile
yiyebilecekleri bir kıtlık zamanında, yeryüzünün ot bitirmediği, semanın yağmur
yağdırmadığı, Allah'ın yaşamasını dilediği hariç, dişli tırnaklı, hayvanların helak olacağı
bir zamanda çıkacağı daha önce belirtilmişti.
BU ZAMANDA İNSANLARIN YİYECEĞİ
77- Aişe radıyallahu anha dedi ki; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem,
Deccal'in zuhurundan önceki zorluklardan bahsediyordu. Dediler ki; "O zamanda
hangi mal hayırlıdır?" Buyurdu ki; "Ehlini sulayan bir genç. Zira o gün yiyecek bir şey
yoktur." Dediler ki; "O zaman Mü'minler ne yiyecekler?" Buyurdu ki; "Tesbih, Tekbir ve
Tehlil"111
78- Ebu Ümametül Bahili radıyallahu anh hadisinde şöyle geçer denildi ki;
"Ya Rasulullah! O zamanda insanlar ne ile yaşayacaklar?" Buyurdu ki; "Tehlil (Lailahe
İllallah demek), Tekbir (Allahu Ekber), Tesbih (Sübhanallah) ve Tahmid (Elhamdülillah
demek) onlar için yemek yerini tutacaktır."112
107 Ahmed(4/71 – Abdullah Bin Ahmed'in ziyadesi - ) Taberani Müsnedi Şamiyyin(2/102) İbni Ebi Asım Ahadu vel
Mesani(2/170) Deylemi(7831) İbni Hacer Tehzibut Tehzib(4/369) İbni Kani Mucemus Sahabe(2/8) elİsabe(3/426) Cem'ül
Fevaid(9961) Ramuzül Ehadis(485/11) Kenz(38817) Suyuti Hasais(2/290) Said Eyyub Mesihud Deccal(s.246) Seyfullah
Seyfeddin Çubukabadi Zadul Gurabail Mübeşşirin(no;38) Mecmauz Zevaid(7/335,351) Sahihtir. Heysemi der ki; "İsnadında
Bakıyye'nin Safvan Bin Amr'dan rivayeti söz konusudur. İbni Main'in dediği gibi böyle bir rivayet sahihtir."
108 Ahmed(3/367) Ebul Mehasin elBaci Mu'tasarul Muhtasar(2/219) İbni Abdilberr etTemhid(16/180) Mecmauz
Zevaid(7/344) sahihtir.
109 Bkz.:Lisanul Arab(s.1215)
110 İbni Hibban(15/223) Mevariduz Zaman(1904) Mecmauz Zevaid(7/349) Heysemi der ki; "Bunu Bezzar sahih sened ile
rivayet etti."
111 Ahmed(6/75,125) Mecmauz Zevaid(7/335) Ebu Ya'la(8/78) Maksadu Ali(1019) sahih.
112 İbni Mace(4077) İbni Kesir Tefsiri(1/582)
25
DECCAL ÇIKTIĞI ZAMAN ARABLAR NEREDE OLACAK?
79- Ümmü Şüreyk radıyallahu anha, Rasulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem'in "İnsanlar Deccal'den kaçmak için dağlara tırmanacaklar" buyurduğunu
işitince der ki; "Ya Rasulullah! Arablar o zaman nerededir?" Buyurdu ki; "Onlar o gün
azınlıktırlar"113
80- Aişe radıyallahu anha, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e dedi ki; "Ya
Rasulullah!
O
zaman
Arablar
nerededirler?"
Buyurdu
ki;
"Arablar
o
zaman
azınlıktadırlar"114
DECCAL'İN ÇIKIŞININ HİKMETİ NEDİR?
Kadı Iyaz rahmetullahi aleyh der ki; "Hak ehlinin mezhebine, Müslim'in ve
başkalarının zikrettikleri hadisler, Deccal kıssasının sıhhati ve onun varlığı hususunda
delil olmaktadır. Şüphesiz o, Allah'ın kullarına mübtela kıldığı bir şahıstır. Allah'ın takdir
ettiği miktarda, öldürdüğünü diriltecek, beraberinde dünya nimetleri zuhur edecek,
cenneti, cehennemi ve iki nehri bulunacak, yer yüzünün hazineleri ona tabi olacak,
göğe emredecek yağmur yağacak, yeryüzü ot bitirecek, bunun gibi şeyler Allah'ın
takdiri ve dilemesi ile vuku bulacaktır.
Sonra Allah Teala, bir adamı öldürdükten sonra başkasını öldürtmekten onu
aciz kılacak, işini iptal edecek. Onu inkar edenler iddia ederler ki; "O'nun (deccal'in)
çıkışı hak olsaydı, Peygamberler -salavatullahi aleyhim-'in mucizeleri ile desteklenmiş
olmazdı." Şüphesiz bu onların tamamının yanlışıdır. O (Deccal), beraberinde tasdik
edici şeyler bulunduğu halde nübüvvet iddia edemez. O uluhiyet iddia eder. O
bulunduğu suret ve halde mahluk oluşunun delilleri mevcut olduğu için davasında
yalancıdır. Suretinde kusurlar vardır; gözündeki körlüğü kaldırmaktan acizdir, iki gözü
arasında küfrüne şehadet eden yazıyı kaldırmaktan acizdir. Bu ve başka delillere
rağmen ona ancak, düştüğü ihtiyaç halini gidermek isteyen bayağı insanlar güruhu,
son nefese gelip yüz çeviren kimse veya onun eza vermesinden korkanlar aldanır.
Şüphesiz onun fitnesi gerçekten büyüktür, akılları dehşete düşürür ve şaşkın
halde bırakır. Onun mahluk olduğuna dair delilleri ve kusurlarını hali zayıf olanların
düşünmesine fırsat bırakmadan işi yaygınlaşır ve onu tasdik eden böyle bir halde
tasdik eder. Bu yüzden Peygamberler -salavatullahi ve selamuhu aleyhim- onun
fitnesinden sakındırmışlardır, onun kusurlarını ve batıl olduğunu haber vermişlerdir.
Ancak Tevfik ehli bunlarla aldanmaz ve onun yanındaki şeylerle tuzağa düşmezler.
Onun yalancılığının delillerinden bu bahsedişimiz sebebiyle
ilimde öne geçen kimse,
onun hali hakkındaki
Deccal kendisini öldürüp dirilttiği zaman; "Senin bu işin
ancak, senin hakkındaki basiretimi artırdı"115 diyecektir.116
113 Müslim(4/2266) Sahihu İbni Hibban(15/208) Ahmed(6/462) Tirmizi(3930) İbni Ebi Asım Ahadu velMesani(6/108)
Taberani(25/96) elİstiab(4/1888) elİsabe(8/240) İbni Sa'd(8/157) Feyzul Kadir(5/393) Avnul Mabud(11/302)
114 Ahmed(6/75,125) Mecmauz Zevaid(7/335) Ebu Ya'la(8/78) Heysemi Maksadu Ali(1019) sahih.
115 Hadisin tahrici daha önce geçti.
26
DECCAL YERYÜZÜNDE NE KADAR KALIR?
81- Nevvas Bin Seman Radıyallahu anh hadisinde; "Dedik ki; "Ya Rasulullah!
O yer yüzünde ne kadar kalacak?" buyurdu ki; "Kırk gün kalacak. Bir gün bir sene gibi,
bir gün bir ay gibi, bir gün bir hafta gibi ve diğer günlerde günlerimiz gibi olacak"
Dedik ki; "Ya Rasulullah! Bir gün bir sene gibi olunca o günde bir günlük namaz
yetecek mi?" Buyurdu ki; "Hayır onu miktarı ile takdir ediniz" diye geçmişti.
Alimler dediler ki; "Bu hadisin zahiri üzerine; o uzun üç günde hadis-i şerifte"
diğer günleriniz gibidir" diye zikredildiği gibi miktarınca olacağına delalet eder. Ancak,
"Bir gün bir sene gibi olunca bir günlük namaz yetecek mi?" sorularına karşı; "Hayır onu
miktarınca takdir ediniz" buyrulması hakkında Kadı Iyaz ve başkaları dediler ki; "Bu
hüküm, şeriat sahibi tarafından o güne has kılınmıştır. Dediler ki; "Eğer bu hadis
olmasaydı, bizlerin ictihadına bırakılırdı ve beş vakit namazı diğer günlerdeki bilinen
vakitlere göre tayin ederdik."
"Onu miktarınca takdir ediniz" kavli şerifinin manası; fecrin doğuşunda
sonra, bununla öğle arasında (her günkü öğle vakti), öğle namazı kılınır. Öğle ile ikindi
arası kadar vakit geçtiği zaman, ikindi namazı kılınır. Bundan sonra ikindi ile akşam
arası kadar zaman geçirince akşam namazı kılınır. Yatsı ve sabah namazı da böylece
takdir edilir. Sonra öğle, sonar ikindi, sonra akşam namazları, o bir yıllık gün geçinceye
kadar hep böyle takdir edilir. Bir senelik namazlar farz kılınan vakitlerinde eda edilmiş
olur.
Bir ay gibi ola ikinci güne gelince ve bir hafta gibi olan günde zikrettiğimiz
birinci gündeki gibi hareket edilir. Vallahu a'lem"117
82- Abdullah Bin Amr radıyallahu anhuma'nın Nebi sallallahu alyehi ve alihi
ve sellem'den rivayet ettiği hadiste buyrulur ki; "Deccal ümmetim içinde çıkar ve kırk
zaman bekler. Bilmiyorum kırk gün mü, kırk ay mı, kırk sene mi?"118
Hafız ibni Hacer, Fethul Bari'de der ki; "buradaki "kırk gün" lafzındaki cezm
sigası önceki rivayet üzerine tereddüttendir. Nitekim Taberani diğer bir vecihle
Abdullah Bin Amr radıyallahu anh'den rivayet ederek "Yer yüzünde kırk sabah kalır"119
lafzıyla tahric etmiştir.
83- Ve Cünade Bin Ümeyye hadisinde; "Yeryüzünde kırk sabah kalır"120 diye
geçer. Bunu İmam Ahmed tahric etmiştir ve ricali güvenilirdir.
Nevevi ElMinhac(18/58-59) bazı tasarruflar ile.
Nevevi Şerhu Sahihi Müslim(18/65-66)
118Müslim(4/2258) İbni Kesir Tefsiri(1/583) EdDani Sünenül Varide(6/1288) Avnul Mabud(11/309)
119 İbni Ebi Şeybe(7/497) Mecmauz Zevaid(7/350) Fethul Bari(13/104) Makdisi Fadailu Beytil Makdis(s.59)
120 Ahmed(5/364,434) İbni Ebi Şeybe(7/495) Ebul Mehasin Mu'tasar(2/219) Nuaym Bin Hammad(2/555) İbni Ahmed
EsSünne(2/452) Fethul Bari(13/105) Mecmauz Zevaid(7/343) Makdisi Fadailu Beytil Makdis(s.63)
116
117
27
84- Ben derim ki; "İmam Ahmed, Cabir Bin Abdullah radıyallahu anh'den
rivayet ediyor; "Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "O yeryüzünde kırk gece
seyahat eder"121
MESİH DECCAL'İN FİTESİNDEN KORUNMA
1. Deccal'den ve onun fitnesinden Allah'a sığınmak;
Peygamber efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem, namazında Mesih
Deccal'in fitnesinden sığınırdı. Nitekim bu konudaki hadis ilgili başlık altında geçmişti.
2. Kehf suresinden on ayet ezberlemek;
84- Ebud Derda radıyallahu anh'ın
Nebi Sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem'den rivayet ettiği hadis-i şerifte buyruluyor ki; "Kim Kehf suresinin başından on
ayet ezberlerse Deccal'in fitnesinden korunur"122
Ve bir rivayette; "Kim Kehf suresinin sonundan on ayet ezberlerse" veya
"Kehf suresinin sonunu ezberlerse" diye geçer.
85- Ebu Ümametül Bahili radıyallahu anh'ın rivayetinde Nebi Sallallahu
aleyhi ve alihi ve sellem buyurur ki; "Kim Deccal'in ateşine mübtela olursa Allah'tan
yardım istesin ve Kehf suresinin başını okusun. O ateş ona serin ve selamet olur"123
3. Deccal'in giremeyeceği yerler;
86- Fatıma Binti Kays Radıyallahu anha, Nebi Sallallahu aleyhi ve
sellem'den -Deccal'in lisanı ile- şöyle buyurduğunu rivayet eder; "Benim çıkmama izin
verilmesine az kaldı. Çıkarım ve yeryüzünü dolaşırım. Kırk gecede Mekke ve Taybe
(Medine) dışında adımlamadık bir yer bırakmam. Bu iki şehre girmem ise yasaktır. Bu iki
şehirden birine girmeye kalksam bir Melek elinde kınından çıkmış kılıcıyla beni karşılar,
bana mani olur. Bu iki şehrin her kapısında koruyucu melekler vardır."124
87- Enes Bin Malik Radıyallahu anh, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; "Deccal'in, Mekke ve Medine haricinde
giremeyeceği belde yoktur. Bu iki şehrin hiçbir giriş yeri yoktur ki, Meleklerin
oluşturduğu saflarla korunuyor olmasın. Sonra Medine üç sarsıntı geçirir. Bu sarsıntılar ile
Allah oradaki bütün kafir ve münafıkları çıkarır."125
Ahmed(3/367) Ebul Mehasin Mu'tasar(2/219) Mecmauz Zevaid(7/344) İbni Abdilberr etTemhid(16/180) sahihtir.
Müslim(1/555) Hakim(2/399) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrec(2/405) Kurtubi(10/346) Beyhaki(3/249) Ebu Davud(4323)
Tirmizi("evvelinden üç ayet ezberlerse.." diye geçer; 2886) Nesai Sünenül Kübra(6/236) Ahmed(5/196,6/449) Nesai Amelül
Yevme velLeyle(no;950-952)
123 İbni Mace(4077) İbni Kesir Tefsiri(1/581) Fethul Bari(13/99) Feyzul Kadir(3/539) Busayri İthaf(8597)
124 Müslim(4/2263) Taberani(24/289) İbni Mende elİman(2/954) edDani Sünenül Varide Fil Fiten(6/1148) Esbahani
Delail(s.68)
125 Buhari(2/665,6/2609) İbni Hibban(15/214) Tirmizi(2242) Nesai Sünenül Kübra(2/485) Ahmed(3/123,202,206,229) Ebu
Ya'la(5/317,368,390,402,6/13) Deylemi(6680) Fethul Bari(10/191) Ebulvelid elBaci Ta'dil ve Tecrih(1/376) İbni Hazm
Muhalla(7/281)
121
122
28
88- Ebu Bekre radıyallahu anh'ın Nebi Sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem'den rivayet ettiği hadiste buyurulur ki; "Mesih Deccal'in korkusu Medine'ye
giremez. O zamanda Medine'nin yedi kapısı vardır ve her kapıda iki Melek vardır"126
89- Mihcen Bin El Edra radıyallahu anh, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve
sellem'den rivayet ediyor; "Deccal, Medine'ye gelir ve her kapısından, kanatlarını
germiş ikişer Melek görür, giremez."127
90- Yine ondan rivayette buyurulur ki; "Deccal gelir ve Uhud dağına çıkar.
Medine'ye doğru bakar ve arkadaşlarına der ki; "Şu beyaz binayı görüyor musunuz? O
Ahmed'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Mescididir." Sonra Medine'ye doğru gelir fakat
her iki kapısında iki Melek bulur. Sora Medine üç sarsıntı geçirir. Münafık erkek ve
kadın, fasık erkek ve kadın orada kalmaz, çıkarlar"128
91- Ebu Hureyre ve Sa'd Bin Malik radıyallahu anhuma'dan merfuan; "İyi
bilin ki Medine, her girişi Meleklerin oluşturduğu bir örgü ile korunmaktadır. Oraya ne
taun, ne Deccal girebilir. Kim Medine halkına kötülük düşünürse Allah Teala onu tuzun
suda erimesi gibi eritir."129
92- Ebu Ca'fer İbni Cerir et Taberi, Abdullah Bin Amr radıyallahu
anhuma'dan rivayet ediyor; "(Deccal) Kabe'ye ve Beytil Makdis'e giremez."130
93- Cünade Bin Ebi Ümeyye radıyallahu anh, Nebi Sallallahu aleyhi ve alihi
ve sellem'den rivayet ediyor; "Deccal'in yetkisi her yere ulaşır. Ancak şu dört Mescide
gelemez; Kabe, Mescidir Rasul, Mecidul Aksa ve Tur"131
94- Semura Bin Cündüb radıyallahu anh'ın Nebi Sallallahu aleyhi ve
sellem'den rivayetinde buyurulur ki; "Harem ve Beytül Makdis haricinde yeryüzünün her
yerinde zuhur eder."132
MÜ'MİN DECCAL'İ GÖRÜNCE NE SÖYLEYECEK?
Sapıklık Mesihi - Allah'ın laneti onu üzerine olsun - ve onun fitnesinden
kurtuluş için Kehf suresinin başının ve sonunun okunmasının faziletiyle ilgili sahih hadisleri
takdim etmiştik.
126 Buhari(2/664,6/2607) İbni Hibban(9/48,15/29,216) Hakim(4/583-585) Mecmauz Zevaid(7/332) İbni Ebi Şeybe(6/406,7/492)
Ma'mer Bin Raşid elCami(11/392) Ebul Mehasin Mu'tasar(2/218) Ahmed(5/41,43,46,47) EdDani Sünenül Varide(6/1166) Nuaym
Bin Hammad(2/550,564) Fethul Bari(13/94) Tağlikut Ta'lik(5/283)
127 Ahmed(4/338,5/32) İbni Ebi Şeybe(7/492) Taberani(20/296) Tayalisi(1/183) İbni Ebi Asım Ahadu velMesani(4/349)
Buhari Edebül Müfred(1/124) Mizzi Tehzibul Kemal(97160) Mecmauz Zevaid(3/308,9/359) sahihtir.
128 Hakim(4/586) Ahmed(4/338) Deylemi(8992) Züherül Firdevs(4/414) İbni Kani Mucemus Sahabe(3/66) Cem'ül
Cevami(1/1021) Zehebi Hakim'in tashihini tasdik eder. Bak; Müstedrek zeylinde Telhisu Zehebi(4/543)
129
Hakim(4/585) Ziyaul Makdisi elMuhtare(3/147) Ahmed(1/183,2/330,483) Devraki Müsnedi Sa'd(s.201) Ebu
Ya'la(2/129,11/426) elCendi Fadailu Medine(s.23) Fethul Bari(13/105) Zürkani Şerhul Muvatta(4/289) Tuhfetul Ahvezi(6/422)
İbni Hibban esSükat(7/173) Taberani Evsat(5/331) Mecmauz Zevaid(3/309,7/349) sahih
130 Kurtubi Tefsir(4/89) Tezkiratul Kurtubi(s.752) Mecmauz Zevaid(7/350) Zürkani Şerhul Muvatta(4/289) Makdisi Fadailu
Beytil Makdis(s.59) Fethul Bari(13/104) Heysemi, isnadında tanımadığı kimselerin bulunduğunu söyledi.
131 Ahmed(5/364,434) Ebul Mehasin Mu'tasar(2/219) Mecmauz Zevaid(7/343) Fethul Bari(13/105) Makdisi Fadailu Beytil
Makdis(s.63) Nuaym Bin Hammad Fiten(s.344) sahihtir.
132 Ahmed(5/16) Zeylai Nasbur Raye(2/237) Mecmauz Zevaid(2/209,7/341) Fethul Bari(13/105) sahih.
29
95- Ebu Ümame radıyallahu anh'ın rivayet ettiği merfu hadiste Efendimiz
Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyuruyor ki; "Kim Deccal'in ateşine Mübtela olursa
Allah'tan yardım istesin ve Kehf suresinin baş tarafını okusun. O ateş, ona, İbrahim
aleyhisselam'a ateşin serin ve selamet olduğu gibi serin ve selamet olur."133
96- Semura Bin Cündüb radıyallahu anh'den rivayet edilen hadis-i şerifte,
Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki; "Kim; "Rabbim Allah'tır, diridir, ölmez" derse Deccal ona azab edemez. Kim de
"Rabbim sensin" derse fitneye düşmüş olur"134
97- Hişam Bin Amir, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem'in şöyle
buyurduğunu rivayet eder; "Kim ona; "Sen rabbimsin" derse fitneye düşer. Kim de; "Sen
yalancısın, benim rabbim Allah'tır. O'na tevekkül ettim" derse ona zarar veremez veya
Onu fitneye düşüremez" buyurdu135
98- Ebu Kılabe radıyallahu anh, peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem'in
bir sahabesinden, Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet
ediyor; "Deccal gelecek ve "Ben Sizin rabbinizim" diyecektir. Bunun üzerine kim; "Sen
rabbimiz değilsin! Lakin Rabbimiz Allah'tır, O'na tevekkül ederiz, dönüşümüz O'nadır.
Senin şerrinden Allah'a sığınırız" derse Deccal'in ona bir yetkisi olmaz."136
Temim Oğulları Deccal'e Karşı İnsanların En Şiddetlileridir.
99- Ebu Hureyre radıyallahu anh demiştir ki; Rasulullah Sallallahu aleyhi ve
sellem'den, haklarında şunu işittikten sonra, Benî Temim bana üç şeyden dolayı sevimli
geldi; "Onlar ümmetimin, Deccal'e karşı en şiddetli olanıdırlar" ve onlardan Aişe
radıyallahu anha'nın yanında esir bir cariye vardı. Buyurdu ki; "Onu azad et. Zira o,
İsmail aleyhisselam'ın evladındandır" ve onlardan toplanan zekatlar geldiğinde; "Bu
sadakalar kavmim(Beni Temim')indir" buyurdu.137
Deccal'i Duyan Ondan Uzaklaşsın!
100- İmran Bin Husayn radıyallahu anh dedi ki; "Rasulullah Sallallahu aleyhi
ve alihi ve sellem şöyle buyurdu; "Kim Deccal'i işitirse ondan uzaklaşsın. Allah'a yemin
olsun ki, bir adam muhakkak ona gelir de, şüphesiz onu Mü'min zanneder ve onun
şüphe verici işlerine aldanarak ona tabi oluverir."138
Deccaller çoktur;
İbni Mace(4077) Daha önce tahrici geçti.
Ahmed(5/13) Taberani(7/221,265) İbni Abdilberr etTemhid(14/193) Mecmauz Zevaid(7/341)
135 Hakim(4/554) Ahmed(4/20) Ma'mer Bin Raşid elCami(11/395) Taberani(22/175) Mecmauz Zevaid(7/342) sahihtir.
136 Ahmed(5/372,410) Hatibul Bağdadi Tarihu Bağdat(11/161) Busayri İthaf(8594) isnad sahihtir.
137 Buhari(2/898, 4/1587) Müslim(4/1957) İbni Carud elMünteka(1/245) İbni Hibban(15/219) Beyhaki(7/11) İshak Bin
Rahuye(1/215) Ebu Ya'la(10/493) Fethul Bari(5/172) Ebul Velid elBaci Ta'dil ve Tecrih(2/514) Şevkani Neylul Evtar(8/149) İbni
Ebi Asım Ahadu velMesani(2/369)
138
Hakim(4/576) Ebu Davud(4319) Ahmed(4/431,441) Taberani(18/220,221,227) Avnul Mabud(11/297) Tehzibut
Tehzib(8/330) Tehzibul Kemal(23/569) Suyuti Cem'ül Cevami(1/786)
133
134
30
101- Abdullah Bin Ömer radıyallahu anhuma, Rasulullah Sallallahu aleyhi
ve alihi ve sellem'in şöyle buyurduğunu haber veriyor; "Muhakkak ki kıyamet
gününden önce Mesih Deccal olacaktır. (ondan önce de) otuz veya daha fazla
yalancı (deccaller) olacaktır."139
102- Ebu Hureyre radıyallahu anh'den; "Peygamber efendimiz Sallallahu
aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Allah'ın Rasulu olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı
Deccal çıkmadıkça kıyamet kopmaz."140
Diğer bir rivayette; "Hepsi de; 'Ben Peygamberim, ben peygamberim'
derler"141
103- Yine onu rivayeti; "Hepsi de Allah'ı ve Rasulunu yalanlarlar"142
104- Sevban radıyallahu anh'ın rivayeti; "Hepsi de peygamber olduğunu
iddia ederler. Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra nebî yoktur"143
105- Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayeti; "…Size, ne sizin, ne de
babalarınızın işitmediği hadisler uydurup söylerler. Onlardan sakının ve onlardan
sakınsınlar, fitneye düşürmesinler sizi!"144
Onların Sonuncusu Kör Yalancıdır;
106- Semura Bin Cündüb radıyallahu anh, Efendimiz Sallallahu aleyhi ve
alihi ve sellem'den şöyle buyurduğunu naklediyor; "Sonuncuları kör Deccal olan otuz
yalancı çıkmadan kıyamet kopmaz"145
Onların Dört Tanesi Kadındır;
107- Ahmed, Ceyyid senedle Huzeyfe radıyallahu anh'den merfuan rivayet
ediyor; "Ümmetimde dördü kadın olan, yirmi yedi yalancı deccal çıkacak"146
DECCAL'DEN DAHA TEHLİKELİSİ
139 Ahmed(2/95,103) Said Bin Mansur(1/252) Ebu Ya'la(10/68) İbni Ebi Hatem Cerh ve Ta'dil(5/293) Huseyni elİkmal(1/269)
Mecmauz Zevaid(7/333) Busayri İthaf(8561-62)
140 Müslim(4/2239) Buhari(3/1320,6/2605) İbni Hibban(15/27) Tirmizi(2218) Ebu Davud(4333) Ahmed(2/236,313,457,530)
Taberani Sağir(2/182) Ebu Ya'la(11/394) Dani Sünenül Varide(4/861) Kayserani Tezkiratul Huffaz(2/703) Hatib(3/33) Zehebi
Siyeri A'lamin Nübela(14/218) Feyzul Kadir(6/419)
141 Ahmed(2/429)
142 Ebu Davud(4334) İbni Ebi Şeybe(7/503) Ahmed(2/450) Ebu Ya'la(10/350) Dani Sünenül Varide(4/862) Avnul
Mabud(11/326) Feyzul Kadir(4/454,6/419) bkz: Şafii Sünenül Me'sure(s.144) Tarihu Cürcan(1/239)
143 Hakim(1/496) Tirmizi(2219) Ebu Davud(4252) İbni Mace(3952) Ahmed(5/278) Taberani Evsat(8/200) Dani Sünenül
Varide(4/863) Ebu Nuaym Hilye(2/289) İbni Hibban(16/221) Ru'yani(1/413) İbni Ebi Asım elAhadu velMesani(1/332) İbni Ebi
Asım edDiyat(s.18) Esbahani Delail(s.224) sahih
144 Ahmed(2/349)
145 İbni Huzeyme(2/326) İbni Hibban(7/102) Hakim(1/479) Beyhaki(3/397) İbni Ebi Şeybe(7/496) Ahmed(5/16) Ru'yani(2/70)
Taberani(7/189-192) Fethul Bari(13/87) Mecmauz Zevaid(2/210,7/341) Zeylai Nasbur Raye(2/237) Makdisi Fadailu Beytil
Makdis(s.61)
146 Ahmed(5/396) Taberani(3026) Taberani Evsat(5/327) Deylemi(8724) Ebu Nuaym Hilye(4/179) Mecmauz Zevaid(7/332)
Fethul Bari(13/87) Tuhfetul Ahvezi(6/385) Feyzül Kadir(4/454) EbuşŞeyh Tabakatul Muhaddisiyne BiEsbahan(3/124) Heysemi,
Bezzar'ın bunu sahih senedle rivayet ettiğini söyledi.
31
108- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh dedi ki; "Biz Mesih Deccal'den
bahsederken Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem çıkageldi. Buyurdu ki; "Sizin için
Mesih Deccal'den daha çok korktuğum şeyi size haber vereyim mi?" "Evet" dedik.
Buyurdu ki; "Gizli şirktir. Kişinin namazını insanların gördüğü yerde süsleyerek (tâdili
erkanı abartarak ve huşu sahibi gibi görünerek) kılmasıdır."147
DECCAL'İN FİTNESİNDEN KURTULANLAR
109- Hafız Ebu Nuaym el Esfahani rahmetullahi aleyh, Hilyetul Evliya ve
Tabakâtul Asfiya adlı kitabında, Tabiinden güvenilir bir zat olan Hassan Bin Atiyye
rahmetullahi aleyh'in hal tercemesi bölümünde, hasen, sahih isnad ile rivayet ediyor;
"Deccal'in fitnesinden ancak on iki bin erkek ve yedi bin kadın kurtulacaktır."148
Hafız ibni Hacer der ki; "Bu söz şahsi görüşle söylenebilecek bir şey değildir.
Muhtemeldir ki bu irsal edilmiş Merfu hadis olabilir veya bazı ehl-i Kitab'dan almış
olabilir.149
Deccal'in Sonu;
Bunu İnşallah Mesih ibni Meryem aleyhisselam'ın nüzulünden bahsettikten
sonra zikredeceğiz.
MERYEM OĞLU İSA ALEYHİSSELAM'IN NÜZULÜ
Meryem oğlu İsa aleyhis selam, mel'un Deccal'in çıkışından sonra nüzul
eder. Ehl-i Sünnet vel Cemaat indinde Onun nüzulü haktır. Bu konuda sahih hadisler
vardır. Akıl onu iptal edemez, isbatı vacipdir. Bunu bazı Mu'tezile, cehmiyye ve onlara
uyanlar inkar etmişlerdir. Şu ayet ile bu hadislerin merdud olduğunu iddia ederler;
"Peygamberlerin sonuncusudur" (Ahzab,40) Şu hadisi de delil tutarlar; "Benden sonra
peygamber yoktur"150 ve derler ki; "Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'den
sonra peygamber gelmeyeceği hususunda Müslümanların icması vardır. Onun şeriati
kıyamet gününe kadar bâkidir, nesh olunmaz..."
Onların bu sözleri fasid bir istidlaldir. Zira şüphesiz İsa aleyhisselam'ın nüzulü
ile murad edilen, Onun yeni bir şeriat getirip, şeriatimizi nesh etmesi değildir. Bu
hadislerde ve diğerlerinde böyle bir şey yoktur! Doğrusu; şüphesiz İsa aleyhis selam,
Şeriatimizle hükmeden adil bir hakem olarak nüzul edecek, şeriatimizden insanların
terk ettiklerini ihya edecektir.151
İsa Aleyhisselam'ın Nüzulünün Delilleri;
147 İbni Mace(4204) Ahmed(3/30) Hakiym etTirmizi Nevadir(2/228) Misbahuz Zücace(4/237) Kurtubi(5/181,17/291) İbni
Kesir Tefsiri(3/110,4/324) Tergib ve Terhib(1/33) hasendir.
148 Ebu Nuaym Hilye(6/77) Fethul Bari(13/92) Lakit Bin Malik'ten (ehli ridde'nin reisi); "Deccal çıktığında müminler; on iki
bin erkek ve yedi bin yedi yüz veya yedi bin sekiz yüz kadındır."Nuaym Bin Hammad(2/539)
149 Fethul Bari(13/92)
150 İmam Ahmed bunu; Sa'd Bin Ebi Vakkas'tan(1/182), Ebu Said'den(3/32) ve Sevban radıyallahu anhum ecmain(5/278)
rivayet etti.
151 Nevevi Şerhu Sahihi Müslim(18/75)
32
110- Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayet ediyor; Rasulullah
Sallallahu
aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Nefsimi elinde tutana (Allah'a) yemin olsun ki; İsa ibni
Meryem'in adil bir imam olarak aranıza nüzul etmesi yakındır. Haçı kıracak, domuzu
öldürecek, cizyeyi kaldıracak, hiç kimsenin mal kabul etmeyeceği şekilde malı
artıracak. Bir tek secde dünyadan ve içindekilerden hayırlı olacak" sonra Ebu Hureyre
dedi ki; İsterseniz şu ayeti okuyun;
"Kitap ehlinden, ölmeden önce, İsa'ya inanmayacak yoktur. O (gerektiği
gibi inanmadıklarından) kıyamet günü onların aleyhine şahid olur" (Nisa, 159)152
Haçı kırması; Hıristiyanlık dininin ve onların İsa aleyhisselam'ı yüceltmek
konusundaki iddialarının iptali demektir.
Cizyeyi kaldırması; Kafirler İslam'ı kabul edene kadar onlardan cizye kabul
etmez demektir. Onlardan kim cizye bağışlarsa almaz, ya Müslüman olmaları ya da
ölümü seçmelerini teklif eder.
Malın artması; Zulümsüz bir adalet sebebiyle malın çoğalması, bereketlerin
ve hayırların nazil olması demektir.
111- Ebu Katadetül Ensari radıyallahu anh, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve
sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; "İmamınız sizden olduğu halde Meryem
oğlu aranıza nüzul ettiğinde haliniz nice olur?"153
112- Ebu Hureyre radıyallahu anh der ki; "Rasulullah Sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu; "Meryem oğlu aranızda nüzul etmiş iken ve imamınız da sizden
olduğu halde haliniz nice olur" İbni Ebî Zi'b der ki; "Yani Rabbinizin Kitabı ve
Peygamberiniz'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Sünneti, imamınız iken" demektir"154
MESİH İSA ALEYHİS SELAM'IN VASIFLARI
Müslümanlar, nüzul ettiğinde Onu tanısınlar diye, Efendimiz Sallallahu aleyhi
ve sellem, Mesih ibni Meryem aleyhis salatu vesselam'ı çoğu sahih olarak gelen
hadislerde vasfetmişlerdir. Bu hadislerden bazıları;
113- Abdullah Bin Ömer (R.A.) Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'den
rivayet ediyor; "Gece rüyamda Kabe'nin yanında, esmer erkeklerin en güzeli
zannettiğim birisiyle karşılaştım. Saçları iki omuzuna sarkıyordu. Saçları taranmış ve
152 Müslim(1/135) Buhari(2/774,875,3/1272) İbni Hibban(15/227) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrac(1/217,220) Ebu
Avane(1/98,105) Tirmizi(2233) Beyhaki(1/244,9/180) İbni Mace(4078) İbni Ebi Şeybe(7/494) Taberani Müsnedi Şamiyyin(1/84)
Taberani Evsat(2/89,8/86) Ahmed(2/411,437,483,493) İbni Mende elİman(1/512-13) edDani Sünenül Varide(6/1234) Nuaym Bin
Hammad(2/569,570,572) Temhid(14/202) İbni Adiy elKamil(3/261) elİsabe(4/766) Nevevi Tehzibul Esma(2/358) Darekutni
İlel(9/190) İbni Hazm Muhalla(7/296,391)
153 Müslim(1/136) Buhari(3/1272) İbni Hibban(15/213) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrec(1/220) Ebu Avane(1/99)
Deylemi(4882) Avnul Mabud(11/309) Kurtubi(4/101,16/105) Şerhus Sünne(15/82)
154 Müslim(1/137) Ebu Avane(1/99,106) Kurtubi(4/101,16/106)
33
başından su damlıyordu. İki elini, iki kişinin omuzlarına koymuş, Beyt'i tavaf ediyordu.
Dedim ki; "Bu kimdir?" "Bu Mesih İbni Meryem'dir" dediler"155
114- Ebu Hureyre radıyallahu anh'den merfuan; "Benimle İsa arasında
başka peygamber yoktur. Şüphesiz O nüzul edecektir. Onu gördüğünüzde tanıyın; O
orta boylu, pembe tenli, üzerinde açık kırmızı renge boyanmış iki giysili, üzerine su
isabet etmemiş olmasına rağmen başından su damlar gibidir. İnsanlarla İslam'ı
seçmeleri için harbeder. Haçı kırar, domuzu öldürür, cizyeyi kaldırır. Allah, Onun
zamanında İslam dışındaki bütün milletleri ve Mesih Deccal'i helak eder. İsa
(Aleyhisselam) yeryüzünde kırk sene kalır ve sonra vefat eder. Müslümanlar Onun
cenaze namazını kılarlar.156
115- Nevvas Bin Sem'an (R.A.) hadisinde, Mesih aleyhisselam'ın vasfı
hakkında buyurulur ki; "Başını eğdiğinde su damlar, kaldırdığında da inci gibi taneler
düşer"157
116- Ebu Hureyre (R.A.) rivayetinde; "İsra gecesinde İsa (A.S.) ile karşılaştım.
Hamamdan yeni çıkmış gbi kızıl benizliydi."158
117- İbni Abbas (R.A.) rivayetinde; "İsa'yı açık kırmızı tenli, kıvırcık saçlı ve
geniş göğüslü gördüm"159
Mesih Aleyhisselam Nereye Nüzul Edecek?
118- Nevvas Bin Sem'an (R.A.)den merfuan; "Allah, Mesih ibni Meryem'i
gönderir, O da Şam'ın doğusunda Minaretul Beyda'ya iner."160
Nevevi rahmetullahi aleyh der ki; "Bu minare bugün Şam'ın doğusunda
Mevcuddur"161
155 Müslim(1/155) Buhari(3/1269) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrac(1/337) Ebu Avane(1/130,148) Ahmed(2/22,39) İbni
Mende İman(2/741) Nuaym Bin Hammad(2/571)
156 İbni Hibban(15/225,233) Ebu Davud(4324) İbni Abdilberr etTemhid(14/201) Hatibül Bağdadi Muvazzahu Evham(2/238)
İshak Bin Rahuye Müsned(1/124) Tefsiru Taberi(6/22) Tefsiru Kurtubi(3/291) Tefsiru İbni Kesir(1/579) Allame Dani Sünenül
Varide Fil Fiten(6/1234)
157 Müslim(4/2253) Hakim(4/538) Tirmizi(2240) İbni Mace(4075) Tefsiru Kurtubi(4/90) Tefsiru İbni Kesir(1/582) İbni Mende
İman(2/934) Avnul Mabud(11/302) Tuhfetul Ahvezi(6/417) Nevevi elMinhac(18/67) Feyzul Kadir(6/464) Mizzi Tehzibul
Kemal(15/224)
158 Müslim(1/154) Buhari(3/1243,1269) İbni Hibban(1/247) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrac(1/237) Ebu Avane(1/116)
Tirmizi(3130) Abdurrazzak(5/329) İbni Mende İman(2/740,746) Tefsiru Taberi(15/5,15) Tefsiruİbni Kesir(1/584) Fethul
Bari(13/97) Nevevi Tehzibul Esma(2/358) Nevevi elMinhac(2/232) Suyuti Dibac(1/213) İbni İshak Siyratun Nebeviye(2/247)
Feydul Kadir(1/140) elİsabe(4/765) Ebu Ubeyd elBekri elEndülüsi Mu'cemül Müsta'cem(2/607)
159
Ahmed(1/296) Taberani(11/64) İbni Sa'd Tabakat(1/417) İbni Ömer Radıyallahu anh'den; Buhari(3/1269)
Müslim(iman,275) Ahmed(3/119) Camiüs Sağir(4259) Deylemi(3191) İbni Abdilberr etTemhid(14/190) Tefsiru İbni Kesir(1/584)
Fethul Bari(13/96) Cem'ül Fevaid(8341) Kenzul Ummal(32268)
160 Müslim(4/2253) Hakim(4/538) Ebu Davud(4321) Tirmizi(2240) İbni Mace(4075) Ahmed(4/181) Taberani Müsnedi
Şamiyyin(1/356) İbni Ebi Asım elAhad(3/164) Deylemi(1621) İbni Abdilberr Temhid(14/202) Tefsiru Kurtubi(4/90,16/105)
Tefsiru İbni Kesir(1/582,584) İbni Mende İman(2/934) İbni Kani Mucemus Sahabe(3/164) Yakut elHamevi Mucemul
Buldan(2/464) Avnul Mabud(11/302) Mübarekfuri Tuhfetul Ahvezi(6/417) Nevevi elMinhac(8/82,18/67) Feyzul Kadir(6/464)
Mizzi Tehzibul Kemal(15/224)
Bu hadisi Keysan radıyallahu anh'den; Taberani(19/196) Buhari Tarihul Kebir(7/233) İbni Kani Mucemus
Sahabe(3/141) İbni Abdilberr elİstiab(3/1330) İbni Hacer elİsabe(5/268) İbni Ebi Asım elAhadu velMesani(5/98) Deylemi(8960)
Evs Bin Evs radıyallahu anh'den; Taberani(1/217) Hatibul Bağdadi Taliyut Telhis(2/508) İbni Ebu Hatem İlel(2/422)
Keşful Hafa(2/534) Mecmauz Zevaid(8/205) Heysemi, ricalinin güvenilir olduğunu söyler.
161 Nevevi elMinhac Bi Şerhi Sahihu Müslim(18/67)
34
Muhasara;
119- Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Müslümanlar
Şam'daki Duhan dağına kaçarlar. Deccal gelir ve onları Muhasara altına alır. Bu
kuşatma şiddetlenir ve sıkıntılar da iyice artar. Sonra Meryem oğlu İsa (A.S.) nüzul eder.
Bunun üzerine bir seher vakti şöyle nida edilir; "Ey insanlar! Yalancı habise karşı huruc
etmenize mani olan nedir?" Derler ki; "Bu cinlerden bir adamdır"162
120- Bir rivayette de (Osman Bin Ebil As radıyallahu anh'den merfuan);
"Deccal'in kuşatması altında iken onlara şiddetli bir açlık isabet eder, çok sıkıntı
çekerler. Hatta içlerinden birsi yayının kirişini pişirse onu bile yer. Onlar bu halde iken
seher vakti bir münadi söyle nida eder; "Ey insanlar! Size gavs geldi (3 defa)" Birbirlerin
derler ki; "Bu tok bir adamın sesidir"163
İsa Aleyhisselam, Mehdi'nin Ardında
Namaz Kılar;
121- Bir önceki hadiste şu da geçer; "İsa aleyhis selam sabah namazı
vaktinde nüzul eder. Müslümanların imamı der ki; "Ey Ruhullah! Öne geç de namazı
kıldır" Buyurur ki; "Bu ümmetin bazısı bazısına emir kılınmıştır" Bunun üzerine
Müslümanların emiri (Mehdi aleyhisselam) öne geçer ve namazı kıldırır."164
122- Diğer bir rivayet; "Müslümanların imamı salih bir kişi olan Mehdî'dir.
İmamları sabah namazını kıldırmak için öne geçer ve Sabah namazı için tekbir aldığı
sırada İsa İbni Meryem nüzul eder. Bunun üzerine imam arkasına dönüp geri çekilir ve
insanlara namaz kıldırması için İsa aleyhis selam'ı öne geçirmek ister. İsa aleyhis selam
elini Onun omuzlarının arasına koyar ve der ki; "Öne geç ve onlara namazı kıldır.
Şüphesiz ikamet senin için okunmuştur" Böylece imamları (Mehdi A.S) onlara namazı
kıldırır."165
123- Cabir (R.A.)'ın merfu rivayeti; "Müslümanların emiri İsa A.S.'a der ki; "Gel
de bize namaz kıldır" Der ki; "Hayır, bazınız bazılarınıza Emir kılınmıştır. Bu Allah'ın bu
ümmete bir ikramıdır"166
Mel'un Deccal'in Öldürülüşü;
124- Cemaat namazdan çıkınca İsa aleyhisselam der ki; "Kapıyı açın!" Kapı
açıldığında
arkasında, yetmiş bin silahlı ve taylasanlı yahudi ile beraber Deccal'i
görürler. Deccal, İsa Aleyhisselam'a baktığında tuzun suda eridiği gibi erir ve hemen
Ahmed(3/367) Mecmauz Zevaid(7/344) Heysemi der ki; "Ahmed bunu iki isnad ile rivayet etti. Bir isnadı sahih ricalidir."
Hakim(4/524) Ahmed(4/216) İbni Ebi Şeybe(7/491) Taberani(9/60) Mecmauz Zevaid(7/342) İbni Kesir Tefsiri(1/580)
Nuaym Bin Hammad Fiten(2/546) Hadis hasendir.
164 Ahmed(4/216) İbni Kesir Tefsiri(1/580) bir önceki dipnota bakınız.
165 İbni Mace(4077) Nuaym Bin Hammad(2/566) Ümmü Şüreyk radıyallahu anha'dan.
166 Müslim(1/137) İbnu Carud elMünteka(1/257) İbni Hibban(15/231) Ahmed(3/345,384) Ebu Avane(1/99) Beyhaki(9/180)
Deylemi(7603) İbni Mende İman(1/517) İbni Hazm Muhalla(1/9,7/391) Fethul Bari(6/494) Avnul Mabud(11/309) Feyzul
Kadir(5/58,6/395)
162
163
35
kaçarak uzaklaşır. İsa Aleyhisselam der ki; "Darbemden kaçamazsın" Onu doğudaki
"Lüd" kapısında yakalayıp öldürür."167
125-
Ebu
Hureyre
R.A.
rivayeti:
"Allah'ın
düşmanı
(Deccal),
İsa'yı
gördüğünde tuzun suda eridiği gibi erir. Eğer o halde kalacak olursa helak olur
giderdi. Ancak Allah, onu İsa (A.S.)'ın elleriyle öldürür ve onun harbesinde kanını
görürler."168
126- Diğer bir rivayet; "Namaz eda edildikten sonra İsa aleyhisselam
harbesini alır ve Deccal'in yakınına gider. Deccal onu görünce kurşunun erimesi gibi
erir. Harbesini Deccal'in göğsüne indirerek öldürür. Deccal'in arkadaşları da hezimete
uğrar. Artık onların (yahudilerin), ardına gizlenebileceği bir şey kalmaz. Hatta ağaç
şüphesiz der ki; "Ey Mü'min! Kafir işte burada" ve taş der ki; "Ey Mü'min! İşte kafir
burada"169
Mesih Deccal'in, askerlerinin ve ona tabi olanların fitnesi böylece biter ve
Allah fitne ateşlerini söndürür. İlk büyük fitne sona ermiştir. Ancak insanları ikinci bir
büyük fitne bekliyor; Ye'cüc ve Me'cüc'ün insanlar üzerine hurucu!..
167 İbni Mace(4077) Nuaym Bin Hammad(2/566) Makdisi Fadailu Beytil Makdis(s.66) İbni Kesir Tefsiri(1/581) Avnul
Mabud(11/303)
168 Müslim(4/2221) İbni Hibban(15/224) Hakim(4/529) İbni Kesir Tefsiri(1/580) Dani Sünenül Varide(6/1115) Feyzul
Kadir(6/463)
169 Hakim(4/524) Taberi Tefsiri(16/28,17/91) İbni Kesir Tefsiri(1/580,2/274,3/17) Mecmauz Zevaid(7/342) İbni Ebi
Şeybe(7/491) Ma'mer Cami(11/398) Heysem Bin Küleyb Müsnediş Şaşi(2/272) Ahmed(1/375,4/216,217) Ru'yani(2/297) İbni Ebi
Asım elAhad(2/449) Taberani(9/60) Nuaym Bin Hammad(2/574)
36
İKİNCİ FİTNE
YE'CÜC VE ME'CÜC
İKİNCİ FİTNE; YE'CÜC VE ME'CÜC
Diğer Bir Muhasara:
Tek gözlü yalancı (Deccal'in) fitnesinin son bulmasından sonra Nebi
Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem'den rivayet edilen sahih hadiste geldiği gibi;
127- "Meryem oğlu İsa aleyhisselam, Allah'ın Deccal'den koruduğu bir
kavme gelir, onların yüzlerini mesheder ve onlara cennetteki derecelerini söyler. Onlar
bu hal üzere bulundukları sırada Allah, İsa aleyhisselam'a vahyeder;
"Şüphesiz Ben şimdi bir takım kullarımı çıkardım ki, hiç kimsenin onlarla harb
etmeye takati yetmez. Yanında bulunan kullarımı Tur dağında muhafaza et."
37
Sonra Allah Teala Ye'cüc ve Me'cücü gönderir, onlar da her bir tepeden
hızla yürür, geçerler. Ordularının ilk gurupları Taberiye gölüne uğrayarak, gölün bütün
suyunu içerler. Onların son grubu oraya uğradığında derler ki; "Eskiden burada su
varmış" Allah'ın peygamberi İsa Aleyhisselam'ı ve ashabını kuşatma altına alırlar. Öyle
olur ki olardan birine bir öküz başı, birinizin bu günkü yüz dinarından daha değerli
olur."170
Ye'cüc Ve Me'cüc Kelimelerinin Aslı;
Çoğunluğa göre bu ikisi yabancı dildendirler. Arab'ların rüzgar esince
alevin tutuşmasını ifade için kullandıkları "Eccet" kelimesinden türemiştir. Denildi ki; tuzlu
ve acı su manasında olan; "Mâul Ücac"tan alınmadır. Yine denilir ki; "Birbiri ardına seri
hareket manasında olan "Ecce" kelimesinden türemiştir. Karışmak, sıcaklığın, hareketin
şiddetlenmesi manasında olan "Eccete" kelimesinden türediği de söylenmiştir.
Doğrusunu Allah bilir ya, Me'cüc kelimesi, "vurulduğunda dalgalanan"
manasındaki; "Mevc - Mâc" kelimesindendir.171
Yaklaşan Şerden Dolayı Arab'a Yazık!
128- Sahihayn da (Yani Buhari ve Müslim'de) Zeyneb Binti Cahş radıyallahu
anha'dan rivayet ediliyor; "Rasullulah sallallahu aleyhi ve sellem, yüzü kızarmış bir
şekilde çıktı geldi. Buyurdu ki;
"La ilahe İllallah! Yaklaşan şerden dolayı Arab'a yazık! Bu gün Ye'cüc ve
Me'cüc duvardan Şu kadar - parmağını kalka ederek - delik açtı." Dedim ki; "Ya
Rasulullah! İçimizden salih olanlar olduğu halde helak olur muyuz?" Buyurdu ki; "Evet,
kötülük çoğaldığında..."172
129- Zeyneb R.A.'dan diğer bir rivayette; "Eliyle on (10) işareti yaptı"173
130- Vehb'in, Abdullah Bin Tavus'tan, onun da babasından ve onun da Ebu
Hureyre (radıyallahu anhum ecmain)'den rivayet ettiği benzer hadiste; "Vüheyb
doksan işareti gösterdi" diye geçer.174
170 Müslim(4/2253) İbni Hibban(15/226) Hakim(4/538) İbni Mace(4075) İbni Mende İman(2/934) Fethul Bari(13/109) Avnul
Mabud(11/302) Mizzi Tehzibul Kemal(15/224)
171 Fethul Bari(13/106) Lisanul Arab(s.31)
172
Müslim(4/2208) Buhari(3/1221,1317,6/2609) İbni Hibban(2/34) Beyhaki(10/93) Nesai Sünenül Kübra(6/407)
Ahmed(6/428) Ma'mer(11/363) Ebu Ya'la(13/82,88) Taberani(24/51,53) Feyzul Kadir(6/368) Kurtubi(10/234,18/235) Taberi
Tefsiri(15/56) İbni Kesir Tefsiri(3/106) Beyhaki elİtikad(s.215) Şuabul İman(6/98) Tergib(3/159) Hüseyni elBeyan
vetTa'rif(2/266) Mizzi Tehzibul Kemal(35/149) elİmadi ErRavzatur Raya(s.113) Halili elİrşad(1/373)
173 Müslim(4/2207) İbni Hibban(15/246) Mevaridüz Zaman(1906) Tirmizi(2187) İbni Mace(3953) Humeydi(1/147) İbni Ebi
Asım elAhad(5/429) Taberani(23/416,24/52) Nuaym Bin Hammad(2/591) İbni Abdilberr Temhid(24/305) Suyuti Tedribur
Ravi(2/387)
174 Müslim(4/2208) Buhari(3/1221) Ahmed(2/341,529,530) İbni Ebi Şeybe(7/465) Ebu Nuaym Hilye(4/21) Dani Sünenül
Varide(1/264) Huseyni elBeyan(2/119) Kurtubi(11/62) Feyzul Kadir(4/423)
Bunu Ümmü Habibe radıyallahu anha'dan; Taberani Evsat(7/218) Mecmauz Zevaid(7/269) ricali güvenilirdir.
Ümmü Habibe R.a.'dan "yetmiş işareti yaptı" lafzı ile; Ebu Nuaym Hilye(10/218)
Zeyneb radıyallahu anha'dan; Beyhaki(10/93) EdDani Sünenül Varide(1/263)
Zeyneb R.a.'dan "yetmiş ve on işareti yaptı" lafzı ile; Nesai Sünenül Kübra(6/391)
38
131- Süfyan Bin Uyeyne'nin Zeyneb R.A.'dan rivayetinde; "Süfyan, doksan
veya yüz işareti yaptı" diye şüpheli bir ifade ile gelmiştir.175
132- Zeyneb Binti Cahş R.A.'dan diğer bir rivayette; "Ye'cüc ve Me'cüc'ün
Seddinden bu gün dirhem miktarı kadar bir yer açıldı" diye geçer.176
BU RİVAYETLERİN ARASININ BULUNMASI:
"İşaret parmağı ile halka yaptı" kavli, "Eliyle on işareti akdetti" lafzı ile örtüşür.
Amma Ebu Hureyre (R.A.) rivayetindeki "Eliyle doksan işareti bu ikisi ile çelişmektedir.
Zira doksan işareti, on işaretinden daha zordur.
Kadı Iyaz rahimehullah bu iki rivayetin arasını bulmuş ve demiştir ki;
"Muhtemelen Ebu Hureyre R.A. hadisi önce varid olmuş, daha sonra Zeyneb R.A.
hadisinde zikredilen miktar kadar daha açılmıştır."177
Ben derim ki; "Eliyle on işareti yaptı" veya "Eliyle doskan işareti yaptı" lafızları,
şu kavlindeki vasfedilen manaya yakındırlar; "Dirhem miktarı bir yer" doğrusunu Allah
bilir.
Sayıları;
133- İbni Adiy, ibni Ebi Hatem, Hakim(?), Mücemül Evsat'ta Taberani ve İbni
Merduveyh, Huzeyfe Bin el Yeman Radıyallahu anh'den merfuan rivayet ediyorlar;
"Ye'cüc bir ümmet, Me'cüc bir ümmettir. Her ümmet dört yüz bin kişidir ve bunlardan
herhangi biri, kendi evladından bin silahlı adam görmedikçe ölmez"178
134- İbni Ebi Hatim, Abdullah Bin Amr radıyallahu anhuma tarikinden
rivayet ediyor; "Cinler ve insanlar on kısımdır. Dokuz kısmı Ye'cüc ve Me'cüc, kalan
kısmı ise diğer insanlar teşkil eder"179
Doğrusu, delil olan sahih hadislerde onların sayısı varid olmamıştır. Ancak
bu konuda varid olan rivayetler, şüphesiz onların sayılarının ve evlatlarının çok sayıda
olacağını doğrulamaktadır.
135- Abdullah Bin Amr Bin el As radıyallahu anhuma'nın Nebi Sallallahu
aleyhi ve sellem'den rivayetinde; "Ye'cüc ve Me'cüc'den her biri, bin evladını
bırakmadıkça ölmez"180
Buhari(6/2589) EdDani Sünenül Varide(1/265) Fethul Bari(13/107)
Ahmed(6/429)
177 Fethul Bari(13/109) Nevevi elMinhac(18/3)
178 Taberani Evsat(4/155) Mehamili Emali(s.306) Deylemi(8963)
Zevaid(8/6) Kurtubi Tefsiri(11/57) Tezkiratul Kurtubi(s.782) Fethul
Muhtasaru Tezkira(s.509) İbni Adiy Kamil(6/168) İsnadında zayıf ravi
elUkaşi vardır. hadis zayıftır. "mevzu" ve "münker" de denildi. Derim ki;
175
176
EdDani Sünenül Varide(5/1106,6/1215) Mecmauz
Bari(6/386,13/106) Tuhfetul Ahvezi(6/350) Şa'rani
Yahya Bin Said elAttar ve Muhammed Bin İshak
Bunu Allame edDani; Abdullah Bin Amr – Attab Bin
Harun – Fadl Bin Abdullah – Abdussamed Bin Muhammed Hemedani – Ahmed Bin Sinan elKalanisi – Abdulvehhab Bin
Hazzaz Ebu Ahmed erRakki – Seleme Bin Sabit – Abdurrahman – Süfyan esSevri – Kays Bin Müslim – Rabi Bin Hıraş –
Huzeyfe R.a. – Merfuan senedi ile rivayet etmiştir. Sahih rivayetlerden şahitleri de vardır. Hassan Bin Atiyye'den mevkuf
olarak rivayet için bkz.; EbuşŞeyh Azimet(4/1429) Dani Sünenül Varide(6/1214) Tezkiratul Kurtubi(s.781)
179 Hakim(4/536) EbuşŞeyh Azimet(4/1432) Tefsirut Taberi(17/13,89) Fethul Bari (13/107) Tuhfetul Ahvezi(6/351)
39
136- İmran Bin Husayn radıyallahu anh hadisi; "Muhammed (Sallallahu
aleyhi ve sellem)'in nefsi elinde olana yemin olsun ki, şüphesiz sizler öyle iki halk grubu
ile olacaksınız ki, onlar; her neyin içine girseler mutlaka onu çoğaltacak olan Ye'cüc
ve Me'cüc'dür."181
İbni Kesir der ki; "Yani onlar ancak kalabalık oluşları sebebiyle galip gelirler.
Bu gösteriyor ki; onlar insanlardan kat kat fazladırlar."182
Sonra dedi ki; "Onlar sayılarını, ancak onları yaratan (Allah)'ın bildiği
ümmetlerdir."183
137- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh hadisi; "Allah Teala kıyamet günü
buyurur ki; "Ey Adem!" "Buyur Ey Rabbim! Hayr Senin elindendir."der. Allah Teala
Buyurur ki; "Kalk, zürriyetinden Cehennem'e girecek olanları gönder." Der ki; "Ya Rab!
Cehennem'e girecek olanlar ne kadardır?" Buyurur ki; "Her bin kişiden dokuz yüz
doksan dokuzudur. Binde biri Cennet'liktir."
Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem
buyurdu ki; "İşte o gün; genç
ihtiyarlaşır, her hamile kadın çocuğunu düşürür, insanları, sarhoş olmadıkları halde
sarhoş görürsün. Fakat bu sadece Allah'ın azabının şiddetli oluşundandır." (Bkz. Hac
suresi 2.ayet)
Dediler ki; "Ya Rasulullah! Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu ateşe mi
girecek? O kalan bir kişi kimdir?" Buyurdu ki; "Müjdeleniniz! Bin kişiden biri sizden,
diğerleri Ye'cüc ve Me'cüc'den olacaktır. Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki;
Şüphesiz Ben, sizlerin cennet ehlinin dörtte birini teşkil edeceğinizi umuyorum." Bunun
üzerine biz tekbir getirdik.
Buyurdu ki; "Ümid ederim ki, sizler cennet ehlinin yarısını teşkil edersiniz" Biz
yine tekbir getirdik.
Bunun üzerine buyurdu ki: "İnsanlar içinde sizler, beyaz öküzün üzerindeki
siyah kıl veya siyah öküzün üzerindeki beyaz kıl gibisiniz."184
Hafız ibni Hacer, Fethul Bari'de der ki; "Bu hadis işaret ediyor ki; bu ümmet,
onların çokluğuna nisbetle binde biridir."185
ZÜRRİYETLERİ
180 Tayalisi(1/301) Hakim(4/490) Tefsirut Taberi(17/88) Tefsiru İbni Kesir(3/107) Nuaym Bin Hammad(2/595) Mecmauz
Zevaid(8/6) Fethul Bari(13/107) Tuhfetul Ahvezi(6/351) sahihtir. Benzeri Amr Bin Evs'ten; Nesai Sünenül Kübra(6/408) Fethul
Bari(13/106) Tuhfetul Ahvezi(6/350)
181 Hakim(2/254,417) Tirmizi(3169) Nesai Sünenül Kübra(6/410) Ahmed(4/435) Ru'yani(1/99) Tayalisi(1/112) Kurtubi(12/2)
İbni Receb Tahvifu Minen Nar(s.193) Tuhfetul Ahvezi(9/10)
182 İbni Kesir elBidaye venNihaye(2/109)
183 elBidaye(2/110)
184 Müslim(1/201) Buhari(3/1221,5/2392) Ebu Nuaym Müsnedül Müstahrac(1/287) Ebu Avane(1/85,90) Nesai Sünenül
Kübra(6/409) İbni Mende İman(2/903-5) Tefsirut Taberi(17/112) Kurtubi(12/3) İbni Kesir Tefsiri(3/104) Fethul Bari(11/390)
Nevevi elMinhac(3/97)
185 Fethul Bari(11/390)
40
138- Huzeyfe Bin El Yeman radıyallahu anh'ın Nebi Sallallahu aleyhi ve
sellem'den rivayet ettiği hadiste buyuruldu ki; "Ye'cüc bir ümmettir. Me'cüc bir
ümmettir. Her ümmet dört yüz bin kişidir. Onlardan her biri, sulbünden bin silahlı erkek
görmedikçe ölmez"186
Bu hadis zayıftır. Ancak İbni Hacer der ki; "Bazı sahih hadislerden Şahidi
vardır;
İbni Hibban, İbni Mes'ud radıyallahu anh'den rivayet ediyor;
139- "Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc'den en az zürriyet bırakan, onlardan bin
evlat bırakanıdır."187
140- Hakim ve ibni Merduveyh, Abdullah Bin Amr Radıyallahu anh
tarikinden rivayet ediyorlar; "Ye'cüc ve Me'cüc Adem oğullarındandır. Onların
arkasında üç ümmet vardır. Onlardan her biri zürriyetinden bin evlat bırakmadıkça
ölmezler."188
141- Abd Bin Humeyd aynı rivayeti sahih senedle Abdullah Bin Selam
radıyallahu anh'den tahric etmiştir.189
ONLAR ADEM EVLADINDAN MIDIR?
Evet, onlar Adem oğullarındandır. Bu sahih hadislerle sabittir;
142- Ebu Said el Hudri Radıyallahu anh hadisi; "Allah Teala, kıyamet günü
buyurur ki; "Ey Adem! Zürriyetinden cehenneme gönderecekleri çıkar." Nitekim bu
hadis-i şerif uzun metni ile daha önce geçmişti. İbni Hacer der ki; "Bu hadis onların
Adem Aleyhisselam'ın zürriyetinden olduğuna işaret etmekte ve aksini iddia edenlerin
sözünü reddetmektedir."190
143- Taberani'nin Mu'cemul Kebir ve Evsat'ta, Abdullah Bin Amr radıyallahu
anhuma'dan rivayet ettiği hadisi şerifte buyurulur ki; "Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc
Adem evladındandır. Eğer onlar insanlar üzerine gönderilseler, onların hayatlarını
fesada uğratırlar."191
144-
Hakim'in,
Müstedrek'te
İbni
Amr
doğrulamaktadır; "Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc Adem
R.A.'dan
rivayeti,
bunu
evladındandır."192
Tahrici, "Sayıları" başlığı altında daha önce geçti.
İbni Hibban(15/240) Mevariduz Zaman(1907) Fethul Bari(13/106) Tuhfetul Ahvezi(6/350) Nuaym Bin Hammad
elFiten(2/593)
188 Tayalisi(1/301) Hakim(4/545) Ma'mer Bin Raşid ElCami(11/385) Tefsirut Taberi(17/88) Tefsiru İbni Kesir(3/107)
Kurtubi(11/58) Nuaym Bin Hammad(2/595) Mecmauz Zevaid(8/6) Fethul Bari(13/107) Tuhfetul Ahvezi(6/351) İbni Hacer
Metalibu Aliye(4600) Busayri İthaf(8641) İbni Kesir elBidaye(2/110) İbni Kesir enNihaye(1/202)
sahihtir. Zehebi, Hakim'in tashihini doğrulamıştır.(bkz. Müstedrek zeylinde Telhis(4/490)
189 Fethul Bari(13/107) Kenzul Ummal(38872) Ramuzül Ehadis(no;1739 Abd Bin Humeyd'in Tefsiri, Tefsiru İbni Münzir,
Taberani ve İbni Merduveyh'in Kitabul Ba's'ına nisbet ederek.)
190 Fethul Bari(6/445)
191 Tahrici yukarıda geçti. Bkz. İbni Kesir elBidaye(2/110) İbni Kesir enNihaye(1/202)
192 Tahrici yukarıda geçti. Hakim(4/545)
186
187
41
İbni Kesir der ki; "Onların Adem evladından oluşu hakkında aykırı bir görüş
bilmiyoruz. (yukarıda geçen) Ebu Said R.A. hadsi bunu kesinleştirmektedir.
Müsned'deki hadis-i şerifte buyurulur ki;
145- "Müjdelenin! İçinizden öyle iki ümmet vardır ki, neyin içinde bulunsalar
muhakkak onu kalabalıklaştırırlar"193
Yani kalabalığını çoğaltırlar ve bu gösteriyor ki; Onlar sayıca insanlardan
kat kat fazladırlar. Sonra, Onlar Nuh Aleyhisselam'ın evladındandırlar. Şüphesiz Allah
Teala, yeryüzü halkına beddua etmesi esnasında Nuh Aleyhisselam'a icabet etmiş,
Nuh Aleyhisselam şöyle dua etmiştir;
"Rabbim! Yeryüzünde hiçbir inkarcı bırakma!" (Nuh, 26)
Allah Teala buyurdu ki; "Ama Biz, Nuh'u ve gemide bulunanları kurtardık"
(Ankebut, 15)
"Ancak Biz, Onun soyunu sürekli kıldık" (Safat, 77) Vallahu a'lem.194
146- Müsned'de Semura Radıyallahu anh'ten merfuan rivayette buyurulur
ki; "Nuh Aleyhisselam'ın üç evladı vardır; Sâm, Arabların babası, Hâm, Sudanlıların ve
Yafes'te; Türklerin babasıdır"195
Bu rivayet hakkında Hakim ve Zehebi sahih demişler, İbni Hacer zayıf
saymıştır.196
Bazı alimler dediler ki; Onlar Yafes'in -ki o Türkleri atasıdır- neslindendir.
Türklere bu ismin verilmesinin sebebi; Zülkarneyn meşhur seddi inşa ettiği zaman
Ye'cüc ve Me'cüc seddin arkasına sığındılar. Ancak bir kısımları seddin bu tarafında
kaldılar. Bu kalan kısım, öte yana geçenler gibi bozguncu değildirler. Bu yüzden onlar
seddin bu tarafında bırakıldılar. Kendilerine ilişilmedi ve terkedilmiş anlamına gelen
"Türk" adı verildi.197
Türkler Onlardan mıdırlar?
147- Katade radıyallahu anh dedi ki; "Ye'cüc ve Me'cüc yirmi iki kabileden
ibarettir. Onların yirmi birini Zülkarneyn (A.S.) sedde hapsetmiştir. Diğer kabile ise saldırı
esnasında kaybolan ve seddin arkasında kalan Türklerdir."198
Ahmed(4/435) Yukarıda tahrici geçen İmran Bin Husayn R.a. hadisidir.
İbni Kesir elBidaye(2/109-110)
195 Hakim(2/546) Tirmizi(3231,3931) Ahmed(5/9-10) İbni Sa'd(1/42) Taberani(7/210,254,18/146) Deylemi(3512,7177) Suyuti
Dürrül Mensur(3/327,5/278) Tefsiru İbni Kesir(3/105,7/19) elBidaye(1/115) Tarihut Taberi(1/209) Feyzul Kadir(4/83) Keşful
Hafa(1/299) Tuhfetul Ahvezi(10/298) Elbani Daiful Cami(6144)
196 Hakim ve Zehebi sahih dediler, Tirmizi; "hasen" dedi. Müellif eşŞehavi sehven, Hafız İbni Hacer'in bu hadis hakkında
zayıf dediğini, Elbani'den naklediyor. Derim ki; Semura R.a. hadisi sahihtir. Lakin benzeri Ebu Hüreyre R.a.'den zayıf tarik ile
gelmiştir. İbni Hacer'in zayıf saydığı rivayet te odur. Bkz. Fethul Bari(13/107)
197 Tefsiru İbni Kesir(3/109) elBidaye(terc.:2/181)
198 Fethul Bari(13/107) Tuhfetul Ahfezi(6/351) Keşful Hafa(1/38-39) Berzenci elİşaa(s.249)
193
194
42
148- İbni Merduveyh, Süddî tarikinden rivayet ediyor; "Türkler, Ye'cüc ve
Me'cüc'ün seriyyelerinden bir seriyyedir. Bir sefere çıktıkları esnada, Zülkarneyn geldi ve
seddi bina etti. Türkler de seddin dışında kaldılar."199
Derim ki; Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, Ye'cüc ve Me'cücü
vasfederken, onların vasfı şöyle geçmiştir;
149- "Geniş yüzlü, küçük gözlü, kumral saçlıdırlar. Her tepeden boşanıp
gelirler, yüzleri de kaplı kalkan gibidir."200
Sıhhati üzerinde ittifak edilen, Ye’cüc ve Me’cüc’ün sıfatlarını bulduğumuz,
daha önce geçen Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde Türkler vasfedilirken
buyrulur ki;
150- “Küçük gözlü,kızıl suratlı, küçük burunlu, yüzleri deri kaplı kalkan gibi
olan Türklerle harb etmenize kadar kıyamet kopmaz.”201
151- Vehb Bin Münebbih radıyallahu anh hadisi; "Türkler, Ye'cüc ve Me'cüc
ile amca oğludurlar. Zülkarneyn seddi bina ettiği sırada Ye'cüc ve Me'cücden bazıları
gayboldular ve seddin arkasında terkedildiler. Kavimlerinin yanına da giremedikleri
için (terkedilmiş manasına gelen) Türk (kelimesi) ile isimlendirildiler".202
İbni Kesir der ki; "Ye'cüc ve Me'cüc; Türklerden iki taifedir"203
Onlar, Bir Babadan Kardeşlerimiz mi?
İbni Kesir der ki; "Onlar Adem A.S.'ın zürriyetindendir." Sonra dedi ki; "Ve
onlar Havva aleyhisselam'dandır. Bazıları204 dediler ki; "Onlar Havva'dan değil,
Adem'dedirler. Adem aleyhisselam ihtilam olmuş, menisi toprağa karışmış ve Allah
Teala, Ye'cüc ve Me'cüc'ü bu karışımdan yaratmıştır. Böylece bir babadan kardeşimiz
olurlar."
İbni Kesir der ki; "Bu zayıf bir kavildir. Bu konuda layık olan; aklî ve naklî delili
olmadıkça bunlara itimadın caiz olmamasıdır. Bu Ehl-i Kitabın kendi aralarında
konuşup uydurdukları bir hikaye olabilir. Bundan dolayı bu kavil inkar edilir, aslı yoktur.
Ka'bul Ahbar dışında Selef'ten başka birisi bu rivayetten bahsetmemiştir. Merfu hadis,
onun sözünü reddeder; şüphesiz onlar Nuh aleyhisselam'ın evladındandır. Dolayısı ile
Nuh aleyhisselam da Havva zürriyetindendir."205
Onların Garip Şekil ve Sıfatları;
Fethul Bari(13/107) Tuhfetul Ahfezi(6/351) Keşful Hafa(1/38) Berzenci elİşaa(s.249)
Ahmed(5/271) Mecmauz Zevaid(8/6) İbni Ebi Asım elAhadu velMesani(6/190) Tefsiru İbni Kesir(3/197) Cem'ül
Cevami(1/288) enNihaye(1/200) Kenzul Ummal(38872) Heysemi; "sahih" dedi.
201 Buhari(3/1070) İbni Hibban(15/147) Ahmed(3/31) İbni Mace(4099) Kinani Misbahuz Zücace(4/208)
202 Fethul Bari(6/104) Tuhfetul Ahvezi(6/382) Feyzul Kadir(1/117) İbni Kesir elBidaye(2/110)
203 İbni Kesir enNihaye(1/200)
204 Allame Nevevi'yi kasdediyor. Bkz. Nevevi elMinhac(3/97)
205 İbni Kesir Tefsiri(3/109) enNihaye(1/201) elBidaye(2/110) Fethul Bari(13/107) Tuhfetul Ahvezi(6/351) Berzenci
elİşaa(s.248)
199
200
43
Onların eşkalleri ve sıfatları hakkında garip ve acaip hadisler, haberler
rivayet olunmuştur. İşte onlardan bazıları;
152- Ertat Bin Münzir Radıyallahu anh'den; "Ye'cüc ve Me'cüc üç sınıftır; bir
sınıf; Erz ağacı uzunluğunda, bir sınıfı; uzunluğu ve genişliği bir orta boyludur. Onlar
daha şiddetlidir. Üçüncü sınıfı da; bir kulağını döşek gibi yayar, diğerini yorgan gibi
örtünür."206
153- Huzeyfe Radıyallahu anh'ın rivayet ettiği merfu hadis; "Rasulullah
Sallallahu aleyhi ve sellem'e Ye'cüc ve Me'cüc'den soruldu. Buyurdu ki; "Olar üç
sınıftırlar: Onlardan bir sınıf Erz (ağacı) gibidirler." Dedim ki; "Erz nedir?" Buyurdu ki;
"Şam'da yetişen, Semaya doğru yüzyirmi zira' uzunluğunda olan bir ağaçtır. İşte onlara
ne dağ dayanır, ne demir... Onların ikinci sınıfı; kulağının birisini döşek gibi yayar,
diğerini yorgan edinir. Fil, vahşi hayvan, deve, domuz ne görseler onu yerler. Hatta
içlerinden biri ölünce onu da yerler."207 Bu hadis zayıftır.
Kurtubi dedi ki; "Şüphesiz onların yeryüzünün bütün haşaratını, yılanları,
akrepleri ve Allah'ın yeryüzündeki ruh taşıyan bütün mahlukatını yiyecekleri rivayet
edilmiştir. Bir yıl içerisinde olar gibi çoğalan bir şey yoktur. Güvercinler gibi sürü
oluştururlar, köpekler gibi ulurlar, karşılaştıkları yerde hayvanlar gibi çiftleşirler...
Onlardan boynuzlu, kuyruklu, çıkıntılı sivri dişli olanlar vardır ve çiğ etleri yerler”208
154- İbni Ebi Hatim'in Ka'bul Ahbar'dan rivayetinde demiştir ki; "Onlar üç
sınıftır; cesetleri büyük ağaçlar gibi olanlar, dört zira boyunda ve dört zira eninde
olanlar ve kulaklarının yorgan ve döşek edinenler. Kadınlarının meşimelerini yerler."209
155- İbni Ebi Hatim ve Hakim, Ebul Cevza'dan, o da İbni Abbas radıyallahu
anhum'den rivayet ediyorlar; "Ye'cüc ve Me'cüc'ün birer karış olanları, ikişer karış
olanları vardır ve en uzunları da üç karış olanlarıdır."210
156- Kurtubi, Ali Bin Ebi Talib radıyallahu anh'den naklediyor; "Onlardan bir
sınıfı bir karış uzunluğundandır. Onların pençeleri ve aslan gibi dişleri vardır. Güvercin
sürüsü gibi toplanırlar. Hayvanlar gibi çiftleşirler, kurt gibi ulurlar. Tüyleri, onları soğuktan
e sıcaktın korur. Kulaklarından biri büyük olup onun içinde kışı geçiriler. Diğer kulakları
ise sırf deri olup onun içinde yazı geçirirler."211
Onların uzunlukları konusunda, çok uzun hurma ağacı gibi yani çok yüksek
oldukları, hakir şeyler gibi çok kısa oldukları gibi muhtelif eşkalleri olduğu iddia
edilmiştir.212
Kurtubi Tezkira(s.781) Berzenci elİşaa(s.249) edDani Sünenül Varide(6/1211) Nuaym Bin Hammad elFiten(s.358)
Hadisin devamı şöyledir; "…onların bir ucu Şam'da, bir ucu Horasan'da olur. Doğu nehirlerinin tümünü ve Taberiye
gölünü içerler." Taberani Evsat(4/155) Mecmauz Zevaid(8/6) Cem'ül Fevaid(9931) Kurtubi Tefsiri(11/57) edDani Sünenül
Varide(6/1106,1216) İbni Adiy elKamil(6/168)
208 Tezkiratul Kurtubi(s.781-782)
209 Nuaym Bin Hammad(2/582) Kurtubi Tezkira(s.782) İbni Kesir(3/109) ElBidaye(2/110) Fethul Bari(13/107)
210 Hakim(4/527) Fethul Bari(13/107) Tuhfetul Ahvezi(6/351) Zehebi, Hakim'in tashihine sükut etmiştir.
211 Kurtubi Tezkira(s.784) Tefsirul Kurtubi(11/57)
212 İbni Kesir elBidaye(2/110) enNihaye(1/201)
206
207
44
157- İbni Cerir et Taberi Tefsirinde Vehb Bin Münebbih'den, onların
sıfatlarındaki acayiplik hakkında uzun bir haber rivayet ediyor; "Onlardan erkek ve
dişilerden birinin uzunluğu, bizden orta boylu bir adamın yarısı kadardır. Bizim
elimizdeki tırnaklar yerine onlarda pençe vardır. Azıları ve dişleri Aslanın azıları ve dişleri
gibidir. Deve çenesi gibi çeneleri vardır ve kuvvetlidir. Onların yeme esnasındaki
hareketlerini, geviş getiren bir deve veya kuvvetli bir atın, bir şeyi kıtır kıtır yemesi gibi
işitirsiniz. Vücutları çok tüylü olup önü arkası bilinmez. Sıcaktan ve soğuktan onunla
korunurlar. Her birinin iki büyük kulağı vardır ki, birinin içi ve dışı tüysüz, diğerinin ise içi
ve dışı tüylüdür. Onu bürünseler vücutlarını kaplar genişliktedir. Birisini döşek, diğerini
yorgan edinirler ve birisinde yazı, diğerinde kışı geçirirler... İlh."213
Bu rivayet uzundur ve nekaret vardır. Bazıları uzun ve bazıları kısa olarak
vasf edilmişlerdir. Bu rivayet acip ve garipdir.214
İbni Kesir der ki; "Doğru olanı; onlar, Adem oğullarındandır ve şekilleri,
sıfatları Ademoğlulları gibidir. Nitekim Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;
158- "Şüphesiz Allah Teala, Adem aleyhisselam'ı altmış zira boyunda yarattı.
Sonra Mahlukat şu ana kadar (vücutça) eksilmeye devam ederler."215
İşte bu, bu konuda ayırıcı bir özelliktir. Onlar tıpkı kendi cinslerinin oğulları
Türkler gibi insanlara benzerler; çekik gözlü, küçük burunlu, kızıl tüylü, onların şekilleri ve
renkleri üzerindedirler. Kim onların hurma ağacı gibi uzun olduğunu iddia ederse,
hakkında bilgisi olmadığı şeyi yüklenmiş demektir ve delilsiz konuşmaktadır."216
İşte bu çok doğru bir söz... Vallahu a'lem.
ZÜLKARNEYN'İN SEDDİ'NİN YAPILIŞI
Allah Teala buyurur ki; "Dediler ki; "Ey Zülkarneyn! Ye'cüc ile Me'cüc bu
yerde fesad çıkarıyorlar. Onun için bizimle beraber onar arasında bir sed yapman
şartıyla sana vergi versek olmaz mı?" Zülkarneyn; "Rabbimin bana verdiği imkan daha
hayırlıdır. Haydi siz bana bedenî kuvvetle yardım edin de, sizinle onların arasına bir sur
yapayım. Bana demir parçaları getirin. Dağların iki ucu denkleştiği vakit körükleyin"
dedi.
Nihayet demiri ateş haline getirdiği vakit; "Getirin ba, üzerine erimiş bakır
dökeyim." Dedi. Artık bu suru ne aşabilirler, ne delebilirler.
(Zülkarneyn); "Bu sur, Rabbim'den bir rahmettir. Rabbim'in va'di geldiği vakit
onu dümdüz edecektir. Rabbim'in va'di haktır" dedi. O (çıkacakları) gün, onarı
Tefsirut Taberi(16/19)
İbni Kesir(3/109)
215 Müslim(4/2183) Buhari(3/1210,5/2299) İbni Hibban(14/33) Ma'mer Bin Raşid(10/384) Ahmed(2/315) Lalkai elİtikadu
Ehlis Sünne(3/423) Huseyni elBeyan vetTa'rif(2/36) Zer'i Nakdul Menkul(s.65,70)
216 İbni Kesir elBidaye(2/110) İbni Kesir enNihaye(1/201)
213
214
45
birbirinin içinde dalgalanır halde bırakırız. Sur'a üfürülür. Artık hepsini toplamışız da
toplamışızdır." (Kehf; 94-99)
NEBİ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'E
SEDDİ ANLATAN KİŞİ
159- Buhari cezm sigasıyla, Muallak olarak rivayet ediyor; "Birisi Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem'e; "Seddi gördüm" dedi. Buyurdular ki; "Nasıl gördün onu?"
dedi ki; "Süslenmiş bir aba gibi gördüm." Buyurdu ki; "Onu görmüşsün."217
Anlatıldığına göre Halife Vasık, bazı adamlarını techizatlı bir ordu ve bir
mektubu ile sedde komşu olan beldelerdeki hükümdarlara ulaştırmaları, sed hakkında
keşifler yapmaları, Zülkarneyn'in onu nasıl yaptığına bakıp haber getirmeleri için
göndermişti. Vasık'ın adamları döndüğü zaman onu anlatırlar, beldelerden beldelere,
sultanlardan sultanlara gezdiklerini, sonunda bakırdan ve demirden yapılmış binaya
ulaştıklarını söylediler.
Orada büyük bir kapı olduğunu ve üzerinde de büyük bir asma kilit takılı
olduğunu, gerçekten yüksek, sağlam bir yapı olduğunu, artan kerpiçlerin ve aletlerin
oradaki bir burcun içinde bulunduğunu, o eşyaların orada bugüne dek muhafaza
edildiğini ive sınırdaki ülke hükümdarlarının muhafızlarını orada nöbet tuttuklarını,
seddin, yeryüzünün kuzeydoğusunda bulunduğun ve o beldelerin gerçekten geniş
olduğunu, erişilmez yükseklikte olduğunu, yeryüzünün doğusundan kuzeyine doğru
dağları kapsadığını, dönerlerken iki seneden fazla gözlerinden kaybolmadığını,
gözüktüğünü anlattılar."218
Halife Vasık rüyasında Zülkarneyn seddinin fethedildiğini görünce elçisi
Sellam
et-Tercüman'ı,
bir
mektup
ile
beraber
seddin
bulunduğu
bölgenin
hükümdarına göndermişti. Ayrıca ona bin katır yükü erzakta gönderdi. Ye'cüc ve
Me'cüc zamandan beri harab olan şehirlere ulaştılar. Sonra sedd'e yakın bir kaleye
vardılar ve orada Arabca ile Farsca bilen, Kur'an ezberleyen, mektebleri ve Mescidleri
olan bir kavim buldular. Onların bu hallerine şaşırıp nereden geldiklerini sordular.
Onlar da Emiril-Mü'minin Vasık tarafından gönderildiklerini anlattılar ancak
onu tam olarak tarif edemediler. Sonra kaygan ve üzerinde yeşillik bulunmayan bir
dağa vardılar. Orada bakır içine gömülmüş demir kerpiçlerden yapılmış olan seddi
gördüler. Gerçekten yüksekti. Gözler onun sonunu göremiyordu. Demirden balkonları
vardı. Ortasında iki katanlı ve ikisi de kilitli büyük bir kapı vardı. Kanatların her biri yüz
zira genişliğinde, uzunlu yüz zira ve derinliği de beş zira' idi. Üzerinde yedi zirâ'
uzunluğunda, bir kulaç kalınlığında bir asma kilit vardı.
Burası, asma kilidin yanında bekleyen nöbetçilerle korunuyordu. Ve
nöbetçiler her gün değişiyordu. Bundan sora rahatsız edici, yüksek bir sessin şöyle
dediğini duyarlar;
217 Buhari(3/1220) Fethul Bari(6/386) Tağlikut Ta'lik(4/12) Bezzar(9/120) Mecmauz Zevaid(8/134) Nuaym Bin Hammad
Fiten(s.357)
218 İbni Kesir Tefsiri(3/110) elBidaye(2/111)
46
"Şu kapının gerisinde nöbetçi ve muhafızlar vardır." O kapının yakınında iki
büyük kale vardı ki, kalelerin arasında tatlı bir su pınarı vardı. Kalelerden birinde hala
yapıların kalıntıları, kelepçeler, demir kerpiçler ve diğer eşyalar vardı. Bir kerpiçin
uzunluğu bir buçuk zira', eni de bir buçuk zira' idi. Kalınlığı ise bir karış kadar idi.
Anlatıldığına göre; o beldelerin ahalisine Ye'cüc ve Me'cüc'den herhangi
bir kimseyi görüp görmedikleri sorulmuş, onlarda bir gün balkonların üzerinde bazı
şahıslar gördüklerini, ancak rüzgar esince o şahısların kendiliklerinden yere düştüklerin,
onlardan birinin boyunun bir yaka yarım karış kadar olduğunu söylemişler. Allahu
a'lem.219
Zülkarneyn Seddi Bugün Mevcud mudur?
Evet, şüphesiz sed, yüksek bir dağda, yüksek burçları ile iki yüksek duvar
gibi olan iki dağın arasında -ki ismi Daryal'dır- mevcuttur. Curciya (Gürcistan)
Cumhuriyetindeki İslami haritalarda ve Rus haritalarında resmi vardır. Kur'an'da da
vasfedildiği gibi kesme demir ve eriyik bakırdan yapılmıştır. Onun duvarları demir ile
bakır karışımı (tunçtan) yapılmış olup "Kukaz" dağında220 mevcuttur. Daryal denilen
dağlık mıntıkadadır. Onu görmek isteyenler için dimdik ayaktadır... Karadeniz'den,
Kazvin denizine uzanan -ki uzunluğu 120 km.dir- bir dağ vardır. O dağ aniden
yükselmiş, Daryal seddinde, duvarları saf demirden ve saf bakırdan karışım
kerpiçlerden yapılmadır.221
YE'CÜC VE ME'CÜC'ÜN
İNSANLARA HURUCUNUN HATİMESİ
160- Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde merfuan, buyurulur ki; "Ye'cüc
ve Me'cüc her gün seddi kazarlar. Gedikten güneş ışınlarını gördüklerinde amirleri;
"Haydi artık dönün, yarın kazarsınız" der. Ertesi gün oraya geldiklerinde seddin
eskisinden daha sağlam olduğunu görürler. Nihayet vadeleri dolup ta, Allah Teala
onları insanların üzerine göndermek istediğinde yine kazarlar. Gedikten güneş ışıklarını
gördüklerinde amirleri der ki; "Haydi artık dönün, inşallah yarın kazarsınız" - Bu defa
inşallah kelimesini kullanır - Ertesi gün oraya geldiklerinde kazdıkları yeri, bıraktıkları gibi
bulurlar kazmaya başlarlar ve insanlar üzerine huruc ederler."222
İbnül Arabi el Malikî der ki; "Bu hadiste üç işaret vardır; Allah, onları seddin
dibini gece gündüz devamlı kazmaktan men etmiştir. İkincisi; Bir merdiven ile veya
başka bir aletle seddi tırmanmaları için Allah onlara herhangi bir ilham vermemiştir.
Üçüncüsü; tayin edilmiş vakit gelinceye kadar onlara "İnşallah" dedirtmeyecektir."
İbni Hacer dedi ki; "Şüphesiz onlar arasında sanatkarlar, Allah'ın varlığına
inanan ve İnşallah deyip işi Allah'ın dilemesine havale etmesini bilenler, yöneticiler ve
İbni Kesir elBidaye(7/137-138)
Avrupa kutbunun en yüksek buzul dağıdır. Ulaşılan en yüksek zirvesi 5630 metredir.
221 Prof. Abdulaziz Bin Abdurrahman elMesned(s.92-94)
222 İbni Hibban(15/243) Ahmed(2/510) İbni Mace(4080) Ebu Ya'la(11/321) Misbahuz Zücace(4/200) edDani Sünenül
Varide(6/1205) İbni Kesir Tefsiri(3/105) Kurtubi(11/57) Tefsirut Taberi(16/21)
219
220
47
üstlerine itaat eden raiyye vardır. Muhtemeldir ki; İnşallah kelimesini, manasını
bilmeden amirleri telaffuz etmiş olabilir ve onun bereketiyle maksat hasıl olur."223
161- Nitekim Abd Bin Humeyd, Kab'ül Ahbar tarikinden Ebu Hureyre R.A.
hadisinin benzerini rivayet etmiştir; "Vakti gelince bazılarının dilinde; "inşallah yarın
geliriz de bundan kurtuluruz." Sözü vaki olacaktır."224
SONLARI
Daha önce takdim etmiştik; Deccal'in ve ordusunun fitnesinin sona
ermesinden sonra, Allah Teala, İsa aleyhisselam'a Ye'cüc ve Me'cüc'ün insanlar
üzerine huruc edeceklerini vahyedecek, O'na, onlardan korunmasını emredecektir.
162- Ebu Said elHudri radıyallahu anh hadisinde, devamı şöyle anlatılır;
"Kalelerde korunan veya Medine'ye sığınmayan kimse kalmaz. (Ye'cüc ve Me'cüc'ün)
sözcüleri der ki; "Yeryüzü ehlinin işini bitirdik. Sıra sema ehline geldi!.." Sonra onlardan
biri mızrağını sallayıp göğe fırlatır. İmtihan için mızrak onlara kana bulanmış olarak geri
döner."225
İSA (ALEYHİS SELAM) SIKINTIYI KALDIRMASI İÇİN ALLAH'A DUA EDİYOR:
163- Nevvas bin Sem'an radıyallahu anh hadisinde, Efendimiz Sallallahu
aleyhi ve sellem buyurur ki; "... Bunun üzerine Allah'ın peygamberi İsa (A.S.) ve ashabı
Allah Teala'ya dua ederler de, Allah Teala Ye'cüc ve Me'cüc üzerine negaf (denilen
kurtcukları) boyunlarına musallat kılar. Hepsi tek bir kişi ölmüş gibi ölürler."226
164- Ebu Said radıyallahu anh rivayetinde, Rasulullah sallallahu aleyhi ve
alihi ve sellem buyurur ki; "Allah Teala, çekirgenin boynundan çıkan kurtçuğa benzer
bir kurtçuk (cinsini) boyunlarına musallat ve hepsi ölmüş olarak sabahlarlar. Onlardan
çıt çıkmaz, sesleri duyulmaz. Müslümanlar; "Şu düşmanın ne yaptığına gidip bakmak
için kendini bize feda edecek yok mu?" derler. Adamın biri sevabını Allah'tan
bekleyerek, kendini ölüme adayıp ortaya çıkar, Ye'cüc ve Me'cüc'ün bulunduğu yere
iner ve hepsinin birbiri üzerine yığılmış vaziyette öldüklerini görür ve der ki; "Ey
Müslümanlar! Size Müjdeler olsun! Allah Teala düşmanların hakkından geldi."227
165- Nevvas Radıyallahu anh hadisinde; "Sonra İsa aleyhisselam ve ashabı
yeryüzüne inerler ve yeryüzünde onların cesetlerinin kokusunun ulaşmadığı bir karışlık
bir yer bile bulamazlar"
166- Ebu Said R.A. hadisinde; "Şehirlerinden ve kalelerinden dışarı çıkarlar.
Koyunlarını meraya salarlar. Koyunlarının yedikleri şey sadece Ye'cüc ve Me'cüc'ün
etleri olacaktır. Böylece davarları merada yedikleri ottan daha fazla semizleyecektir."
Fethul Bari(13/109)
Ebu Nuaym Hilye(6/23,24) Nuaym Bin Hammad Fiten(s.360) Fethul Bari(13/109) Berzenci elİşaa(s.250)
225 Ahmed(3/77) Hakim(4/489) İbni Mace(4080) İbni Hibban(15/243) Kenzul Ummal(38871) Bkz. Nuaym Bin Hammad
Fiten (s.359)
226 Tahrici daha önce geçti. Bkz. enNihaye( terc.; s.132)
227 Tahrici geçti.
223
224
48
167- Nevvas R.A. hadisinde; "İsa aleyhisselam ve ashabı tekrara Allah'a
dua ederler. Bunun üzerine Allah Teala Ye'cüc ve Me'cüc'ün üzerine buhtî develerinin
boyunları kadar olan kuşları salar. Bu kuşlar onarı alıp Allah'ın dilediği yerlere atarlar."
168- İbni Mes'ud radıyllahu anh hadisinde, Nebi Sallallahu aleyhi ve alihi ve
sellem buyuruyor ki; "Allah Azze ve Celle yağmur indirir ve onların cesetlerini (bu
yağmur ile) sürükleyip denize atar... işte bu zaman olunca, kıyametin kopması
insanların hamile kadının doğum sancısının ne zaman tutacağının bilinmediği gibi,
gece mi, gündüz mü olacağının bilinmeyeceğini, Rabbim bana bildirdi."228
Müslümanların Ganimetleri;
169- Nevvas Bin Sem'an radıyallahu anh, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve alihi
ve sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi; "Müslümanlar, Ye'cüc ve Me'cüc'ün oklarını,
harp aletlerini yedi sene yakacak olarak kullanacaklar."229
Bu hadis, Ye'cüc ve Me'cüc'ün sayılarının ve silahlarının ne kadar çok
olduğunu gösteriyor. Allah'ın izniyle Müslümanlar onlardan istifade edecektir.
KİTABIN SONU
Alemlerin
Rabbine
hamd-ü
senalar
olsun,
O'nun
Rasulü
Efendimiz
Muhammed'e, Ehl-i Beytine, ashabına ve O'nu sevenlere kıyamet gününe kadar salat
ve selamlar olsun.
Tercemenin bitiş tarihi:
13.09.2002 ÇUBUKABAD
Seyfullah Seyfeddin Erdoğmuş.
228 Ahmed(1/375) Ebu Ya'la(9/197) Heysem Bin Küleyb Müsnedi Şaşi(2/273) Taberi Tefsiri(16/28) İbni Kesir
Tefsiri(1/580,3/18) Şa'rani Muhtasaru Tezkira(s.508) İbni Kesir enNihaye(tercemesi; s.133) Nuaym Bin Hammad (s.362)
229 İbni Mace(4076) Deylemi(3463) İbni Ebi Asım elAhadu vel Mesani(3/165) Feyzul Kadir(4/134) Elbani Sahihul
Cami(3567) Berzenci elİşaa(s.253) Kenzul Ummal(38864) Camius Sağir(4787) Suyuti; "sahih" dedi.
49

Benzer belgeler

indir

indir Ahmed(2/414, 416, 423, 454, 467, 477, 522) Buhari Edebül Müfred(1/226) Deylemi(2288) 10 Tirmizi (3485) Tirmizi; "Hasen, Sahih" dedi. Nesai(8/257,260) Nesai Kübra(4/443,448,449,458) İbni Ebi Şeybe(6...

Detaylı