olimpiyat oyunları ne kadar çevreci

Transkript

olimpiyat oyunları ne kadar çevreci
OLİMPİYAT OYUNLARI NE KADAR ÇEVRECİ?
Atina 2004 Olimpiyat Oyunları'nın Çevre Değerlendirmesi
Temmuz 2004
Sydney Mirasından ve Öğretilerinden Ders Çıkarılmadı
2000'de Sydney'de gerçekleşen olimpiyat oyunları çevre açısından kayıplara da
kazanımlara da sahne oldu. Kazanılanlar ne kadar çarpıcı da olsa kaybedilenler Sydney'in
gezegenimizin iyiliği için daha fazlasını yapabileceğini gösterdi.
Sydney'deki 'Yeşil Müsabakalar' çalışmasından öğrenilenler akılda tutulmalı. Bu dersler
sürdürülebilir kalkınma/imar konusunda atılan önemli adımlardır ve gelecekte yapılacak
Olimpiyat Oyunları'nda kentlerin aynı hatalara düşmeyip daha iyi bir çevre performansı
gerçekleştirmeleri için de kullanılmalıdır.
Bu açıdan bakıldığında 2004 Olimpiyatları'nın ev sahibi Atina'nın Sydney'de olanlardan
ders almadığı görülüyor. Aşağıdaki tablo Sydney'den alınması gereken dersleri (ayrıntılı
bilgi Greenpeace'in 2000 Sydney Olimpiyatları sırasında hazırladığı web sitesi arşivinde
bulunmaktadır: http://www.greenpeace.org.au/archives/olympics) ve Yunanistan'ın
bunlar hakkındaki durumu gösteriyor.
Yunanistan ATHOC'un (Atina 2004 Düzenleme Komitesi) iyi niyetine rağmen ders
alınacak bir geçmiş yokmuş gibi davrandı. ATHOC, Sydney deneyimini ciddiye almışa
benziyor; ancak ilgili projeler için alınan kararlarda hiçbir yetkisi yoktu. Bu, hükümetin ve
diğer yetkililerin sorumluluğuydu. ATHOC'un çevre politikası gayet açıktı; ancak bu
şartları ancak bir kaç proje ve ihalede uygulayıp kontrol edebildi. Yine de hükümeti ve
yetkilileri çevreye saygı göstermeleri için daha fazla zorlayabilirdi. Ne yazık ki birçok
durumda bunu yapmamayı seçti.
SYDNEY'DEN ÖĞRENİLEN DERSLER
Taslaklar bitmeden ve inşa başlamadan belirli çevre taahhütlerinde bulunulmalı ve bunlar çevre
planının bir parçası olmalı. Bu taahhütler halka bildirilmeli.
Çevre ilkeleri benimsenmeli, ve kanun tarafından desteklenen değiştirilemez referans noktaları
olmalı. Bunlar Olimpiyat imarları için yapılan tüm tekliflerde yer almalı ve halka açıklanmalı.
Organizatörler ve proje geliştirenler her aşamada projeni çevre ile ilgili tüm yönleri hakkında bilgileri
toplamalı ve rapor vermeli ve halkın bu bilgilere ulaşabilmesini sağlamalıdır.
Güvenilirlik için çevreyle ilgili tüm bilgiler bağımsız olarak denetlenmelidir.
Olimpiyat inşaatı nasıl yapılırsa yapılsın, (bir ya da birden fazla proje sorumlusu ve planı ile)
organizatörler tüm projelerde en iyi ve ekonomik çevre sistemlerinin ve maddelerinin kullanımını
sağlamalıdır.
Uluslararası alanda çevreci inşaatlar konusunda deneyimli ve bu konudan heyecan duyan
organizatörlerle çalışılmalıdır.
Halkla, çevreci ve sosyal topluluklarla sürekli ve yüksek seviyede iletişim baştan beri projenin önemli
bir parçası olmalıdır.
Halktan atletlere, sponsorlardan basına ve reklam sektörüne kadar yapılan çevreci girişimler ve
kazançlar hakkında herkesin eğitilmesi gereklidir.
"Olimpiyat Oyunları bir meydan okumanın yanı sıra çevre dostu programların
sürdürülebilir kalkınma/imar prensiplerine bağlı kalınarak uygulamaya konulması için
bir şanstır."
"Projeler çevre dostu teknolojiler ve malzemeler ile hayata geçirilecek ve bu ilgili bütün
ihaleler için bir 'ilk şart' olacak."
Birkaç yıl önce iyi bir toplu taşıma sayesinde daha az arabalı temiz bir şehir; biyoiklim
mimarisi ve yenilenebilir enerji kullanan Olimpiyat binaları ve Sydney 2000'dekinden
daha iyi ve çevreci Olimpiyat Oyunları için bir söz verilmişti.
Atina 2004 Olimpiyatları'nın resmi açılışından kısa bir süre önce durumun çok farklı
olduğu ve birkaç yıl önce tarif edildiği kadar parlak ve çevreci olmadığı görülüyor. Bazı
başarısızlıkları ve başarıları sizin için özetlemeye çalışacağız.
1. ULAŞIM VE HAVA KİRLİLİĞİ
Atina, kirlilik ve işe gidiş-geliş saatlerinde oluşan trafik tıkanıklığı ile ünlüdür. Yunan
Hükümeti'nin 1997 yılında Olimpiyatlar için başvuruda bulunurken verdiği söz, hava
kirliliğinin 2004'e kadar ortalama yüzde 35 oranında azalacağı idi. Bu sonuç, daha sık ve iyi
toplu taşıma, yeni ulaşım yolları (metro, tramvay vb), kaliteli yakıt ve daha iyi araçlar gibi
çeşitli önlemler sonucunda elde edilecekti.
Sülfür dioksit, kurşun ve karbon monoksit gibi kirletici maddelerin 90'larda azalma
yolunda olduğu gözlemlense bile Atina'nın ozon düzeyi, uçucu organik bileşikler ve
partikülatlar konusunda ciddi sorunları var. Toplu taşım altyapısındaki gelişmelere
rağmen ozon, benzin ve partikülat (PM10) oranları hala çok yüksek. Bunun en büyük
nedeni, Atina'daki araç sayısındaki yüksek artış, emisyon denetimlerinin yetersiz olması ve
biyoyakıt, biyokütle benzeri alternatif fosilsiz seçeneklerin kamu yararına sunulmaması.
Toplu taşımayla ilgili bazı iyi haberler de var. Yeni bir metro hattı yapıldı, gazla çalışan
otobüsler kullanılmaya başlandı (Atina şu anda Avrupa'daki en büyük gaz yakıtlı otobüs
filosuna sahip), ve toplu taşıma için 3 milyar Euro harcandı (metronun uzatılması,
tramvayın ve banliyö trenlerinin kullanılması, otobüs ve troleybüs filolarının yenilenmesi,
sadece otobüslere ait şeritlerin üç katına çıkarılması). 2004'ün sonunda insanların yüzde
50'sinin toplu taşıma sistemlerini kullanacakları tahmin ediliyor. Bu 2004 kilometre taşı
ile ilgili ulaşılmış en etkileyici başarı.
İşe kötü tarafından bakarsak, karşımıza yeterli park alanlarının inşasındaki gecikmeler
(özelikle park et-metro kullan düşüncesini yaymak için metro istasyonlarının yanında
olması planlananlar) ve artık şehre egemen olan arabaların sayısındaki artış çıkıyor.
Sorunlardan biri de, trafiğin yüzde 20'sini oluşturan ve atmosfere yayılan partikülatlardan
sorumlu olan dizel yakıtlı taksilerin çokluğu (14 bin adet). Hükümet son zamanlarda taksi
filosunu yenilemek için bazı girişimler yapmış olmasına rağmen, hiçbir çözüm önerisi
ortaya atılmadı ve ülkede hiç biyolojik yakıt kaynağı da bulunmuyor. Biyodizelde aksi ve
otobüs filosu için bir çözüm olabilirdi ancak ironi budur ki birkaç ay içinde (2005'ten
itibaren) AB biyolojik yakıtların ulaşım yakıtlarının yüzde 2'sini oluşturma şartı koşacak.
2. ŞEHİR PLANLAMASI VE OLİMPİYAT BİNALARININ KONUMU
Bu kesinlikle en tartışmalı konu. Çevrede oturanlar ve STK'lar, Neredeyse Olimpiyat ile
ilgili tüm projelere ve binaların konumuna karşı çıktı. Birçok durumda tartışmalar
mahkemelere kadar vardı ve yapımda ciddi gecikmelere neden oldu. Birçok duruşmada
mahkemeler olimpiyat ile ilgili çalışmalara yeşil ışık yaktı.
En tartışmalı dava ise Şinias ile ilgili olandı. Burası Atina'nın birkaç kilometre dışında
Marathon tarihi bölgesinin yanında ve şimdi kano yarışmasına evsahipliği edecek bir bölge.
Bu bölgenin yarışma için seçimi çevre STK'ları tarafında yıllarca sorgulandı ve ülkenin
diğer bölümlerinde alternatif alanlar önerildi. En geçerli iddia, buranın Attica Bölgesi'nde
kalan birkaç sulak alandan en önemlisi olması ve bu yüzden de korumaya alınması
yönündeydi. Bir kez daha birçok yasak ve çevre ile ilgili koşullar dahilinde mahkeme
projenin devamı için yeşil ışık yaktı. Bu konuda STK'lar her ne kadar yenildiklerini
hissetseler de, yaptıkları kampanya orijinal planın büyük ölçüde değişmesine ve projenin
çevreye daha az zararlı hale getirilmesine yol açtı.
3. OLİMPİYAT KÖYÜ SORUNU
Bu, Yunanistan'daki gelmiş geçmiş en büyük ve önemli emlak projesi ve Olimpiyatlar için
de bir vitrin görevinde. Bu yüzden Olimpiyat Köyü'nden sürdürülebilir kalkınma/imara
model olması ve birkaç yıl önce verilen resmi sözlerin de bir aynası olması beklenir.
Bir karar verilmeden önce ATHOC konuyla ilgili kuruluşlardan Olimpiyat Köyü'nün çevreci
olması için fikir aldı. Gelen bildirimlerin genel olarak odaklandığı noktalar; etkin enerji
teknolojileri, yenilenebilir enerji, zehirli madde içermeyen materyaller ve en iyi atık
yönetim teknikleri idi. Sydney 2000 ilkelerini de yansıtan bu öneriler, yine de müteahhitler
tarafından göz önüne alınmadı.
Şubat 2001'de 'Olympic Village S.A.' geleneksel ve çevreye zararlı teknoloji ve materyalleri
içeren bir öneri verdi. Belirli hiçbir etkin enerji önlemi alınmamış ve yenilenebilir enerji
kullanılmamıştı; hem de güneşle su ısıtma sistemi dışında dünyadaki en gelişmiş güneş
enerjisi üretim sanayisine sahip bir ülkede! Zehirli maddelerin kullanımına karşı belirli
hiçbir standart yoktu ve PVC'nin ve çevreye zarar veren diğer teknoloji ve maddelerin
(küresel ısınmaya neden olan sera gazları gibi) kullanımına açık çek vardı. Geleneksel
olarak tasarlanan binalardaki soğutma istemi, ilgili Yunan yasalarında tavsiye edilen
değerlerden 2.7 kat fazlaydı. Bu durum, çok büyük soğutma sistemlerinin monte edilmesi;
bununla birlikte maliyetin artması ve çevreye daha fazla zarar verilmesi ile sonuçlandı.
Hükümetteki bazı ilgili kişilerin baskısı sonucunda, 2001 ortasında OEK orijinal planlarda
değişiklikler yapmak ve çevreci teknoloji ve maddelerin kullanımını dahil etmek için
alternatif çalışmaların yapılmasını emretti. Bu çalışmalar Aralık 2001'de sunuldu ve
gerçekten de projenin tümünün daha çevreci olması için birçok değişiklik öneriyorlardı.
Bu çalışmalar biyoiklim tekniğinin benimsenmesi, güneş enerjisinin kullanılması, bölgesel
ısıtma ve soğutma, zehirli madde ve PVC içermeyen maddelerin kullanımı, suyun ve
atıkların geri dönüşümü, soğutma sistemlerinde HFC'nin kullanılmaması, doğal
soğutucuların kullanımı gibi birçok öneriyle doluydu.Eğer bu alternatif plan kullanılsaydı
yılda ortalama 10 milyon kilowatt/saat kârda olunacaktı. Bu da giderleri azaltacaktı.
Ne yazık ki bütün bu öneriler, düşünülmeden reddedildi. Olimpiyat Köyü projesi olduğu
gibi devam etti. Gerçekten çevreci bir Olimpiyat Köyü Yunanistan'daki gelişmekte olan
emlak pazarı için de bir model oluşturabilirdi. İlgili yetkililer sunulan değişiklikleri hayata
geçirmiş olsalardı, çevreci maddeler için yeni pazarlar ortaya çıkabilirdi.
4. ENERJİ VE OLİMPİYAT OYUNLARI
ATHOC'un düşüncesi 2004 Olimpiyatları'nda kullanılan tüm elektriğin yenilenebilir
enerjilerden gelmesi idi. Oyunlar için yaklaşık 60-80 GWh'ye ihtiyaç duyulacağı tahmin
ediliyor. Bu 250-300 MW değerinde rüzgâr enerjisinin bir aylık gereksinimi
karşılayabileceği anlamına geliyor. Şu anda Yunanistan'daki rüzgâr kapasitesi dörtte üçü
ana şebekeye bağlı olmak üzere 410 MW (Haziran 2004 itibarı ile). Yetkililer karşı çıktığı
için Attica bölgesinde rüzgâr parkları kurmak imkansız. Özel araştırmacılar bölgeden 400
MW enerji elde edebileceğini söylediler. Potansiyel engeller göz önüne alındığında 250
MW'nin gerçekçi bir seçenek olduğu görülüyor. Ne yazık ki bürokrasi tüm umutların boşa
gitmesine sebep oldu ve Olimpiyat Oyunları'nda çevreci enerji kullanım hayalleri suya
düştü. Olimpiyat Oyunları'nın başlamasından bir ay önce, 12 Temmuz 2004'de meydana
gelen ve Atina'da dahil olmak üzere ülkenin yarısını etkileyen büyük bir elektrik kesintisi,
çevreci ve iyi dağıtılmış elektrik üretimine duyulan gereksinimini ortaya koydu.
Fotovoltaik enerji, Olimpiyat Köyü ve Alanları'nın dışında tutuldu. Bu sıcak su deposu ve
soğutmayı da içine alan güneş enerjisi ile ısıtma sistemleri için de geçerli.
ULUSLARARASI OLİMPİYAT KOMİTESİ'NİN ROLÜ
Çevreci hareketler ile ilgili Atina 2004 Olimpiyatları'nın değerlendirilmesinde yapılan
hataların listesi kesinlikle ayrıntılı değildir. Sadece güçlü politik bir çıkarın olmadığı
durumlarda, başarısızlıkların kazanımların önüne geçeceğini gösteriyor. Çevreci tutumları
incelendiğinde Atina, Sydney'in oldukça gerisinde.
Atina Hükümeti projelerin zamanında yetişmesi konusunda o kadar endişeliydi ki
projelerin çevreci özelliklerine çok dikkat etmedi. Yunan vatandaşlarının ve STKlar'ın
baskısı bu durumu değiştirecek kadar güçlü değildi. Teftiş etmekle yükümlü IOC'nin de
(Uluslararası Olimpiyat Komitesi) çevreci ilkelerin Atina'da uygulandığından emin olması
gerekiyordu.
IOC'nin sorumluluğu Olimpiyat Oyunları'nın çevreye en az zararı vermesini sağlamak ve
oyunlara ev sahipliği yapanlara da olumlu bir miras kaldığından emin olmaktır. IOC'nin
Olimpiyatları adete çevreci çözümleri için bir vitrin haline getirerek bunu yapma şansı var.
IOC'nin üzerinde düşünmek zorunda olduğu soru 4 yılda ülkeden ülkeye geçen
Olimpiyatların çevre açısından sürdürülebilir olup olmadığıdır. Birkaç kısıtlı alan ve kalıcı
tesis ve altyapı gelecekte çevreye olan etkiyi azaltmak için daha iyi bir çözüm olabilir. Bu
soruya cevap vermek IOC'nin gelecekte çevreye olan bağlılığının da bir göstergesi olacaktır.
Greenpeace'in Atina ve Sydney'deki Olimpiyat Oyunları hakkında yaptığı inceleme IOC'nin
projelerle detaylı şekilde ilgilenmede yetersiz kaldığını ve Olimpiyat Oyunları Çevre
Yönetmeliklerini uyulmada başarısız olduğunu ortaya koyuyor. IOC, ev sahibi ülkelere fikir
vermek, yol göstermek ve ihalelerde baskı kurmak için kapasitesini arttırmalıdır.
Greenpeace İlkeleri gelecekte yapılacak Olimpiyatlar için sadece asgari gereklilikleri
içeriyor. Ev sahibi ülkeler kendilerine özgü çevre sorunlarını baz alarak halka danışıp daha
detaylı bir yönetmelik yapmak için zorunlu tutulmalıdır. Bu kurallar, tutarlılığın
sağlanabilmesi için sponsor şirketler, ortaklar, satıcılar ve destek veren diğer ilgili ve
ortaklar için de geçerli olmalıdır.
TUTULMAYAN SÖZLER VE "PİNOKYO DOSYALARI"
2004 Olimpiyatlarına giden yol iyi niyet ve çevreci sözlerle doluydu. Verilen sözlerden
birçoğu yerine getirilmedi. İşte bunlardan bazıları:
Yeni Enerji Teknolojileri
"Atina 2004 Olimpiyatları rüzgâr gücü ve fotovoltaik sistemleri kullanarak
Olimpiyatlar'da yüzde yüz Yeşil Enerji kullanan ilk ev sahibi olmayı istiyor."
Dimitris Beis, Teknoloji Genel Müdürü, ATHOC, Ekim 2001
"Enerji tasarrufu sağlayan teknolojiler yeni binalarda ve genel olarak yeni tüm
Olimpiyat tesislerinde kullanılmalıdır. Güneş enerjisini destekleyen mimari, yeterli
yalıtım, ısı geri dönüşümü, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve her binada
faaliyetleri kontrol eden elektronik cihazların bulunması yeni enerji sektörünün sunduğu
birçok yenilikçi teknolojilerinden sadece birkaçı. Az tüketimi sağlayan ışıklandırma
sistemlerinin kullanımı ve doğal ışık kullanımının maksimum dereceye çıkarılması
harika sonuçlar doğurabilir. Yüzme havuzlarının ısıtılması için aktif solar sistemlerinin
kullanımı da bir olasılık; fotovoltaik sistemler belirli sayıda tesis için yollarda,
meydanlarda ve kapalı alanlardaki elektrik gereksinimini sağlayabilir. Yanan yakıtların
tasarrufu dışında bu yeni teknolojiler donanımların özerkliğini arttırır; kirliliği ve enerji
işletme giderlerini azaltır."
Olimpiyat Oyunları Düzenleme Komitesi'nin Çevre Politikası İlkeleri
Atina 2004 S.A. Şubat 2000
İnşaat Malzemelerinin Seçimi
"Tüm tüketilebilir ürünlerde olduğu gibi inşaat malzemeleri standardındaki değişim de
'temiz üretimde' çığır açabilir. Çevre dostu çözüm ve üretimler için önemli kriterler
üretim sırasında atıkların en aza indirgenmesi, az enerji içeriği, uygulama sırasında su
tüketiminin azalması, mikroiklimlerde iyi bir performans ve binaya yerleştirildikten
sonra zehirli olmamalarıdır. Bu son şart için izlenmesi gereken yol kanıtlanmış
zararlarla uğraşmak yerine potansiyel zararların engellenmesi olmalıdır. Bu nedenle
klorun içeren ürünleri (PVC, PCB, bazı çözücüler), klorinle beyazlatılmış kağıtları ve ,
orman sömürüsünde neden olan, odunu (yerlerine geçecek güvenilir diğer maddeler
olduğu sürece) kullanmaktan kaçınmalıyız. Asbestos içeren ürünler veya içinde ağır
metaller bulunan boyalar da kullanılmamalıdır. Ayrıca geri dönüşümden geçmiş
ürünleri ve yıkımlardan kalan parçaları kullanmaya çalışmalıyız.
Olimpiyat Oyunları Düzenleme Komitesi'nin Çevre Politikası İlkeleri
Atina 2004 S.A. Şubat 2000
Biyolojik Türlülüğün Korunması
"Birçok Yunan şehrinde ve özellikle Atina'da inşaatlardaki yoğunluk, banliyölerdeki
ormanların yok edilmesi, ve nehirlerin kaybolmaları mikro iklimleri değiştirdi ve yerel
hayvanların ve bitki örtüsünün doğal ortamlarından uzaklaşmalarına sebep oldu. Bu
ayrıca buraya ait birçok türünde yok olması ile sonuçlandı. Biyolojik canlılığın yeniden
sağlanması ve korunması için yer kullanımına yapılacak müdahaleler Olimpiyat
çalışmaları için paralel bir amaç olabilir. Aşağıda, planlama aşamasında göz önünde
bulundurulan prensiplerin ve önceliklerin bir listesini bulabilirsiniz. Bunların
uygulanması için Olimpiyat Oyunları Organizasyon Komitesi belirtilen kurumlarla
birlikte çalışacaktır.
· Şehrin genişlemesi sonucu yerleşim yerlerinden kaçmak durumunda kalan türler
için barınaklar
· Çalışmaların yapıldığı alanların çevresi için rehabilitasyon
·
·
·
·
Yerel bitki ve ağaçların kullanımı ile yerel bitki örtüsünün korunması ve
yayılması. Üreme ve yayılma sulama ihtiyacını da azaltacaktır.
Çalışma alanında bulunan ağaçların kesiminden kaçınmak (kaçınılmaz
durumlarda yeni bir alana geçirilmelerini sağlamak)
Şehirdeki ve banliyödeki ekilmiş alanlar arasında geçitler yaratarak vahşi
hayvanların hareket edebilmelerini ve yuva yapmalarını sağlamak.
Altyapıları ve binaları vahşi hayvan türlerinin hareketlerini ve yuva yapmalarını
engellemeyecek şekilde dizayn etmek.
Olimpiyat Oyunları Düzenleme Komitesi'nin Çevre Politikası İlkeleri
Atina 2004 S.A. Şubat 2000
Olimpiyat Köyü
"Çevreci gereksinimleri yerine getirebilmek için Olimpiyat Köyü ile ilgili bütün
çalışmalar Sürdürülebilir Entegre Şehir Geliştirme planlarına uymak zorundadır. Bu
planda göz önünde bulundurması gerekenler:
1. Organize ev inşaatı sistemleri için Yunanistan içinde ve dışında deneyim.
2. Diğer ülkelerdeki Olimpiyat Köylerinden edinilen tecrübe
3. Biyoiklim tasarılarında, enerji tasarrufunda, yenilenemez kaynakların
kullanımını en aza indirgenmesi, çevreci inşaat malzemelerini kullanımı, etkili
kanalizasyon kullanımı (lağım sularının azaltılması veya hiç olmamaları, geri
dönüşüm), biyolojik çeşitliliğin korunması, trafikten kaynaklanan atıkların ve
gürültünün en aza indirgenmesi, peyzajın daha geniş alanlara da uyum
sağlaması, ikamete ayrılmış alanın çevreyle uyum sağlaması, modern bir
altyapının yapımı, sürdürülebilir trafik sisteminin (yaya ve araçlar için)
oturtulması.
Bu uygulamanın bağlı olduğu unsurlar şunlardır:
1. OEK (Workers Housing Organization)'in onayını alacak yeterli ve gerçekçi
ayrıntıların taslaklarda belirtilmeleri
2. Uygulamayı yapan kurumların çevre ve enerji ile ilgili belirtilen ayrıntıları
yerlerine getirip getirmediklerinin kontrol edilmesi
3. OEK, dahil olan Kamu Yetkililerinin ve yerel yetkililerin özelikle Olimpiyat sonrası
dönemde insan müdahalesi gerektiren yerleşim birimlerinin düzgün bir şekilde
idare edilmelerinden sorumlu olmaları
Son madde önerilen önlem ve düzenlemelerin kalıcı ve desteklenebilir olmaları için
hayatı önem taşımaktadır. Bu yüzden idareyi ve proje yöneticilerini ilgilendiren
çözümler ilk aşamalardan itibaren planlara dahil olmalıdır.
ATHOC, enerji ile ilgilenen danışmanlarının (Centre for Renewable Energy Sources ve
University of Athens) işbirliği ile enerji planlaması, biyoiklim mimarisi, çevre dostu
materyallerin kullanımı, bina içi hava kalitesi ve Olimpiyat Köyü alanında ideal bir
mikro iklim bölgesi oluşturmak gibi konularda çeşitli kılavuz ilkeler ve şartlar
hazırlamıştır."
Olimpiyat Oyunları Düzenleme Komitesi'nin Çevre Politikası İlkeleri
Atina 2004 S.A. Şubat 2000
"Olimpiyat Köyü'nde uygulanan biyoiklimsel şehir planlamacılığı doğal çevreye,
geleneksel enerji kaynaklarının korunmasına, yenilenebilir kaynakların kullanımına ve
minimum çevreye zarara bağlı olarak sürdürülebilir imar prensiplerini
vurgulamaktadır. Bu nedenle de ülkemizdeki planlama felsefesindeki değişim için de bir
başlama noktası olacaktır."
George Kontoroupis, Olimpiyat Köyü Enerji Danışmanı, 25 Temmuz 2002
Bu tabloda iyimser bir taraf var mı?
Atina 2004 – Greenpeace Değerlendirmesi
Atina hala aday şehirken Yunan yetkililerinin verdiği
sözlere göre Greenpeace Atina'nın 2004 çevre
performansını değerlendirdi. Aşağıdaki listelerde
görülebileceği üzere ne yazık ki sonuç oldukça zayıftı.
Yaptığımız değerlendirmeler çoğunlukla Olimpiyat
Oyunları için yapılan hazırlıklardaki başarısızlıkları
içeriyor. Yine de bu Atina'nın geriye iyi bir miras
bırakmayacağı anlamına gelmez. Oyunlardan sonra
Atina'daki ulaşım çok daha iyi olacak ve birçok alan daha
sürdürülebilir bir biçimde gelişecek. Geniş bir alandaki su
kaynakları ve hava kesinlikle daha temiz olacak, bu da
olumlu bir gelişmedir. Buna rağmen Olimpiyat Oyunları
ağızda acı bir tat bırakıyor. Çünkü daha iyi bir çevre için
hiç denenmemiş ve kaçırılmış o kadar çok fırsat vardı ki.
Büyük ihtimalle 2004 Atina Olimpiyatları'nın en büyük
başarısızlığı budur.
İYİ İCRAATLAR
✔ 'Ne kadar küçük olursa olsun yeni hiçbir projeye
ayrıntılı bir Çevre Etki Değerlendirmesi olmadan
başlanmayacak.'
✔ 'Olimpiyat tesislerine ulaşım toplu taşıma ile sağlanacak ve özel arabalarla ulaşımın
önüne geçilmeye çalışılacak.'
✔ 'Metro hattının genişletilmesi'
✔ 'Tramvay hattının yapımı'
✔ 'Banliyö trenlerinin yapımı'
✔ 'Kıyı alanlarının tek bir bölgeye indirgenmesi'
✔ 'Şehirdeki tüm arkeolojik bölgelerin tek bir arkeoloji parkı içinde toplanması ve bir
yürüyüş yolu yapılması'
ORTA İCRAATLAR
• 'Çevre korunmakla kalmayacak daha iyi olması sağlanacak'
• 'Bütün kalıcı inşaatlara Olimpiyat sonrasında kullanım şekilleri tasarlanacak'
• 'Daha kaliteli yakıt'
• 'Yaya alanları'
• 'Şehir merkezindeki yerleşim alanlarının yeniden yapılandırılması'
• 'Kullanılmayan taşocaklarının iyileştirilmesi ve yeniden yapılandırılmaları'
• '250 Ha çöp atığının rehabilitasyonu'
• 'Ordu alanlarının şehir dışına taşınmaları böylece yeniden yapılandırılmakta olan 600
Ha'dan fazla boş alan yaratımı'
KÖTÜ İCRAATLAR
✗ 'Oyunların ihtiyaçlarını karşılamak için mümkün olduğunca var olan altyapıdan
yararlanılacak ve boş alanlara dokunulmayacak. Bu mümkün olmadığında boş alan
kullanımı başka bir açıdan ele alınacak ve diğer alanlarda bina yapımına kısıtlamalar
getirilecek, var olan alanların yeniden düzenlenmeleri sağlanacak ve halka açık alanların
sayısında artış olacak.'
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
✗
'Projelerin tamamlanması çevre dostu teknoloji ve materyaller ile sağlanacak. Anlaşmalı
şirketler de sundukları detaylı tarife ve listeler ile çevre dostu teknoloji ve materyallerin
kullanımındaki bağlılıklarını kanıtlayacaklar.'
'Şehirde ve şehre yakın alanlarda görüntü kirliliği, ses kirliliği ve diğer rahatsız edici
unsurların en aza indirgenmesine özellikle dikkat edilecek.'
"Olimpiyat Köyü'nde ve yarışma alanlarında bilinen en yeni uygulamalar enerji ve su
ihtiyacını karşılamak, geri dönüşüm, doğal kaynakların korunması ve doğal ve kültürel
çevrenin muhafaza edilmesi için kullanılacak."
'Olimpiyatlardan önce ve sırasında halkın bu önlemlerin uygulanması konusunda
bilgilendirilmesine ve katılımlarını arttırmaya yönelik çalışmalara öncelik verilecek.'
'Su ısıtma, ışık ve soğutma için büyük ölçüde güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve diğer
alternatif enerji kaynakları kullanılacak. Binalar enerji tasarrufu ve biyolojik iklim
özellikler göz önünde bulundurularak tasarlanacak.'
'Çevre dostu materyaller gündelik işlemlerde yerlerini alacaklar ve ürünlerin kullanım
alanları 'beşikten mezara kadar' tüm aşamalar düşünülerek planlanacak.'
'Yağmur suyunun toplanmasına ve depolanmasına, sulama tekniklerinin geliştirilmesine
ve su geri dönüşümünün (içinden gübre olarak kullanılabilecek besleyici maddelerin
çıkarılması ile) sağlanmasına dikkat edilecek.'
'Toplu atık idaresi – Geri dönüşüm'
'Arabaların alınmadığı alanlar'
'Park et ve toplu taşımayı kullan alanları'
'Attica'nın güneydoğu kıyılarında feribot seferleri'
'Şehrin varoşlarının yeniden düzenlenmesi. Elaionas bölgesi (projenin uygulamaya
konulması planlanan alan) tek başına 900 Ha'dan fazla yer kaplamakta.'
'Büyükşehir parklarının yapımı'
Suçu Bana At
Peki kötü icraatlardan sorumlu kim? Ne yazık ki pek çok önemli kurum olumsuz bir rol
oynadı. Haydi onlara hak ettikleri notları verelim:
Yunan Hükümeti
Çevreci Olimpiyatların gerçekleşmesi için hükümetin elinde güç, para ve çevreci bir görüşü
benimsetmek ve kuralları koymak için yeterli zaman vardı. Ama hükümet dar görüşlü
olduğunu kanıtladı ve yenilik yapmadan sadece minimum gereklilikleri yerine getirdi. Son
iki yılda çevrenin gelişimi için para harcanmamasına sebep olarak artan güvenlik
önlemlerini (ve maliyetlerini) gösterdi.
Kamu Yetkilileri
Bürokrasi mümkün olanı olanaksız hale getirme sanatıdır. Bu durum Olimpiyat projelerini
bir kısmından sorumlu olan kamu yetkilileri için daha doğru olamazdı. Bazıları eylemsizlik,
yetersizlik ve dar görüşlülük gibi sıfatlarla tanımlandılar. Sebep ne olursa olsun sonuç yine
de umut kırıcıydı. Olimpiyat Köy'ünün sürdürülebilir kalkınma/imar için bir model
olmamasının sorumlusu OEK'tir. Attica'daki rüzgâr enerjisi çalışmalarını iptal edense
Çevre Bakanlığı (dizelle çalışan jenaratörleri Olimpiyat alanlarına onlar kabul etti) idi.
ATHOC genel merkezine (Olimpiyatlar'la ilgili verilen tek güneş enerjisi tesisatı)
fotovoltaiklerin kuruluşunu ise yerel yetkililer (Attica bölgesi) iptal etti.
Atina 2004 Düzenleme Komitesi
İyi niyetliydi. Ancak pratikte ne yaptı? Neredeyse hiçbir şey. Çevre ile ilgili konularda
hükümet ve kamu yetkilileri ile tartışmaktan kaçındı. Kesinlikle daha fazlasını yapabilirdi.
IOC
IOC, denetleme mekanizması olarak çevre ile ilgili tüm ilkelerin uygulandığından emin
olmakla sorumluydu. Açıkça gördük ki IOC, birçok çevre sorununa karşı ilgisizdi ve
Olimpiyat Çevre İlkeleri'nin çiğnenmesini önlemek konusunda başarısızdı.
SPONSORLAR
Bazı sponsorlar Atina 2004 Olimpiyatları'na ve dünyamıza bir şans verdiler ve gerçekten
bir fark yarattılar. Diğerleri ise oyunlara destek verirken çevre konusunda pek bir şey
yapmadılar. Örnek olarak Shell'i gösterebiliriz. Oyunlar için biyolojik yakıtlar
sağlayabilirdi. Birkaç ay içinde biyolojik yakıtlar ülkenin yakıtları arasında yer alacak
olmasına rağmen Shell bunu başlatmayı başaramadı. Çeşitli Olimpiyat binalarına
yerleştirilecek (Shell Solar tarafından üretilen) fotovoltaiklerle ilgili bir öneriyi ise reddetti.
SPONSORLUĞUN GÜZEL TARAFLARI
Olimpiyatlar bir kutlama olmalı. Ne yazık ki Atina 2004 Olimpiyatları'nda kutlanacak fazla
bir şey yok. Greenpeace, diğer tüm büyük organizasyonlarda olduğu gibi Olimpiyatlar'ın da
radikal bir değişim için istek olduğu sürece olumlu değişim yaratacak potansiyele sahip
olduğunu düşünüyor. Bu nedenle bu değerlendirmeyi olumlu bir mesajla (2004
Olimpiyatları ile ilgili ve organizatörlerle hiçbir ilgisi yok) bitirmeyi seçtik. Bu mesaj
Greenpeace tarafından 2000 Sydney Olimpiyatları'nda başlatılan bir değişikliğin
Olimpiyatların bazı sponsorları tarafından devam ettirilmesi ile ilgili.
2000 yılında Greenpeace Olimpiyatları kullandıkları HFC içeren soğutucular nedeni ile
eleştirmişti. HFCler dünyanın iklimini etkileyen güçlü sera gazlarıdır. Bazı önemli
sponsorlar (Coca-Cola, Unilever, McDonalds) bunun üzerine kendilerini HFC içermeyen ve
enerjinin etkin kullanıldığı bir geleceğe adadılar. Dört yıl sonra bu şirketler değişik
soğutma teknikleri içeren ve doğal soğutucuları kullanan yenilikçi teknolojiler sundular.
Diğer şirketler de (Olimpiyatların yerel sponsorlarından Yunan mandıra şirketleri DELTA
ve FAGE gibi) konuyla ilgili olumlu bir girişimcilik sergilediler. Olimpiyatlar sırasında
1500 civarında soğutucu alet alternatif soğutucularla değiştirilecek. Yakın bir gelecekte ise
milyonlarca soğutucuda bu değişikliğe gidilecek (Coca-Cola, Unilever Ice Cream ve
McDonalds dünyada toplan 12 milyon soğutucuya sahipler). Sürdürülebilir soğutmanın
geleceği bunun gibi ileri görüşlü teknolojik yeniliklere bağlı (http://www.refrigerantsnaturally.com).
Greenpeace Unilever, Coca-Cola ve McDonalds'ın taahhütlerini mutlulukla karşılıyor.
Sektördeki diğer şirketleri de onların izinden gitmeye davet ediyoruz. Şirketlerin yaptıkları
çözümün sadece bir parçası tam bir çözüm için hükümetler de harekete geçmelidir.
Siyasetçiler arkalarına yaslanıp her şeyin ayaklarını gelmelerini bekleyemez.