SINGLE_Layout 1 - gerçek medya gazetesi

Transkript

SINGLE_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
Gazetemiz;
Anadolu Yakasý
Gazeteciler Derneði
Üyesidir
Bölgenin En İstikrarlı Gazetesi
Gerçek Medya Her Hafta
Baskı ve abonelerine PDF mail
dağıtımıyla 15.000 adet tiraja
ulaşıyor. Onbinlerce kişi
Haftalýk
Bölge Gazeteniz
12 HAZİRAN 2015
• YIL: 12 • SAYI: 332
tarafından okunuyor!
0216. 398 05 45 - 0543. 288 99 46
www.gercekmedya.com
[email protected]
AK Parti, İstanbul’da en çok oyu
yine Sultanbeyli’den aldı
07 Haziran Milletvekili Seçimlerinden Koalisyon çıktı. Yüzde 40,87 ile 258 milletvekillik kazanan Ak parti, tek başına iktidara getirecek çoğunluğu sağlayamadı. İkinci olan CHP ise yüzde 24,95 ile 132 milletvekili, üçüncü olan MHP ise yüzde 16,29 ile 80 milletvekili, HDP ise yüzde 13,12 ile 80 milletvekilliği aldı.
Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti, İstanbul 1. bölgede en çok oyu Sultanbeyli'den %56,99’luk yüksek bir
oranla aldı. Sultanbeyli’yi takip eden ikinci ilçe ise Pendik
%48,31’lik bir oranla oldu.
İşte ilçe ilçe Ak Partiye giden oy oranları;
Sultanbeyli : %56,99
Pendik: %48,31
Ümraniye: %47,15
Beykoz: %46,14
Şile: %44,78
Çekmeköy: %44,43
Tuzla: %43,15
Sancaktepe: %42,23
Üsküdar: %41,85
Ataşehir: %37,39
Kartal: %37,34
Maltepe: %34,22
Adalar: %23,19
Kadıköy: %18,33
Geleneksel RAHMET Kermesi
Pendik’te başladı..
Sultanbeyli’li
inşaatçıdan pratik
mantolama icadı
25 yıldır Sultanbeyli’de ikamet
eden Muhammet Numanoğlu,
mantolama işine pratik, dayanıklı pratik mantolama adı altında ısı yalıtımlı cephe kaplama
ürünü icadı geliştirdi. 05’te
İnsan Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma
Derneği’nin düzenlediği geleneksel hale gelen
kermesi Pendik’te
10 Haziran Çarşamba günü başladı. İlgi gören
Rahmet kermesi
15 Haziran Cuma
günü son bulacak. Sayfa 07’de
Müslümanların
Kâfirlere benzemesi
4 ‘‘
’te
Ak Parti Sultanbeyli
seçim değerlendirmesi
9 ‘‘
’da
Kur’an’la
konuşan kadın
5 ‘‘
KISSADAN
HİSSE
SOHBETLERİ
GERÇEK MEDYA 01 CMYK
Muhtar isyan etti!
Otistik olmasına rağmen
hem eğitim hem de sosyal
hayatındaki başarılarıyla
tüm engellilere örnek olan
Pendikli Rabia Aytek,
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan ile görüştü. Rabia ile yakından
ilgilenen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, kendisini Ankara’ya davet etti. 06’da
HADİS
ve
FIKIH
İSMAİL HÜNERLİCE
Kartal Belediyesi Yetim ve Öksüz
çocuklara destek vermeyince
Bahar mevsiminde birçok etkinliklere imza
atan ÇEVDER 5 Haziran Dünya Çevre
Günü’nde düzenlediği anlamlı bir faaliyetle
kutladı. Bahar mevsimini 1444 adet fıstık
çamı tohumunu toprakla buluşturan ÇEVDER, geçtiğimiz günlerde de “sağlık için
pedal çevir” sloganıyla doğada bisiklet turu
organizasyonu gerçekleştirmişti. 09’da
Cumhurbaşkanı’ndan Rabia'ya davet
Bulmaca’nız sayfa 8’de
‘‘
ÇEVDER, Dünya çevre
gününü kutladı
ALİ SEYDİ TURAN
[email protected]
MEHMET ALİ KEMAL
[email protected]
Huzur İslam’da
’te
HUZURA
DOĞRU
AHMET TURAN
AK Parti Beykoz’da
Durmak yok
yola devam
6 ‘‘
[email protected]
’da
Kartal ilçesinde bulunan Atalar Mahallesinin
muhtarı Erhan Gülmüş, Kartal Kaymakamlığı
yazılı onayı ile yetim ve öksüzleri tatile götürmek
istedi. Kartal belediyesinden sadece araç istedi.
Belediye Muhtar Gümüş’ün isteğini çok gördü
hatta “çevrede bu tür çocuklardan bir sürü var ne
yapalım” dedi! 03’te
AK Parti Beykoz İlçe teşkilatında Genel Seçimler sonucunda alınan yüzde 40,7’lik
oy sonrası durum değerlendirmesi yapıldı. 07’de
Kutlu Şehir İstanbul’a
“FATİH” Olabilmek
3 ‘‘
’te
Seçmenin tokadının
ayarı fazla kaçınca!
DİRİLİŞ
NESLİ
KADİR YILDIZ
[email protected]
İSA DOĞAN
[email protected]
9
’da
02
HER ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA
12 HAZİRAN 2015
HABER
Yavru tilkiye şefkat eli
Çamlık Mahallesi’nde başıboş dolaşırken vatandaşlar tarafından fark edilen
yavru tilki Pendik Belediyesi Veteriner Ekipleri tarafından sahipsiz hayvan bakımevine nakledildi. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde bakımı yapılan
minik tilki, yeterli büyüklüğe ulaştığında ise doğal ortamına salınacak.
Aydos ormanlarında yaşadığı ve yolunu şaşırarak şehre indiği tahmin
edilen minik tilki, kentte başıboş
dolaşırken vatandaşlar tarafından
fark edildi. Durum hemen Pendik
Belediyesi Veteriner Ekipleri’ne
bildirildi. Veteriner hekimleri
tarafından muayene edilen tilki
yavrusunun sağlık problemi
olmadığı tespit edildi. Ancak uzun
süre korumasız ve aç kaldığı için
vücut ısısı düşen ve hareket etmekte
zorlanan minik tilkiye ilaç
uygulaması ve gıda takviyesi
yapıldı. Tekrar eski sağlığına
kavuşan minik tilki, doğal ortamına
kavuşturulması amacıyla Orman ve
su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi. Yavru tilki İstanbul Üniversitesi Veteriner
Fakültesi’ne nakledilecek. Burada
bakımı yapılıp, yeterli büyüklüğe
ulaştığında ise doğal ortamına
salınacak.
Geleceğin bilim insanları yetişiyor
Pendik 50.Yıl Güzelyalı Ortaokulu’nda düzenlenen TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’nda 36 proje görücüye çıktı.
50. Yıl Güzelyalı Ortaokulu’nda düzenlenen TÜBİTAK 4006
Bilim Fuarı’na Pendik
İlçe Milli Eğitim Müdürü
Çoşkun Otluoğlu, şube
müdürü Cemile Evkaya,
okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı.
36 projenin sergilendiği
TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’nın açılış kurdelesini
İlçe Milli Eğitim Müdürü
Çoşkun Otluoğlu, Şube
Müdürü Cemile Evkaya
Ortaokul Müdürü Mehmet Ali Keleş, Fen Bilgisi
Öğretmeni Diclehan Koç
beraber kesti.
Açılış sonrası projelerin
sergilendiği okul bahçesindeki stantları tek tek
dolaşan milli eğitim Müdürü Çoşkun Otluoğlu ve
beraberindekiler, projeler hakkında öğretmen
ve öğrencilerden bilgi
aldı.
Milli Eğitim Müdürü Otluoğlu, TÜBİTAK 4006
Bilim Fuarı’nı gezdikten
sonra emeği geçen idareci, öğretmen ve öğrencileri kutladı.
GERÇEK MEDYA 02 CMYK
Proje hakkında bilgi
veren 50.Yıl Güzelyalı
Ortaokulu Müdürü Mehmet Ali Keleş, "36 proje,
öğretmen ve öğrencilerin yaklaşık bir buçuk
aylık çalışmalarının ürünüdür. Bu süreçte proje
koordinatörü okulumuz
fen bilgisi öğretmeni Diclehan Koç ve teknoloji
tasarım dersi öğretmeni
Deniz Baytok öncülüğünde, okulumuz 5-6-7
ve 8. sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan TÜBİTAK Bilim Fuarı
projemizin amacı öğrencilerin bilimsel çalışmalara olan merakını
harekete geçirmek ve bu
sayede öğrencilerin araştırma ve problem
çözme yeteneklerini
geliştirmektir. Keleş,
öğrencilerin okulda
öğrendiği teorik bilginin gündelik hayatta
ne şekilde kullanıldığını, yaparak yaşayarak ve eğlenerek
öğrenmelerini sağlamaktır. Bu vesileyle
öğrencilerimiz arasında büyük bir heye-
can oluşturduğunu gördük ve bu heyecan başarıyı da beraberinde
getirerek önemli projeler ortaya çıktı" dedi.
Proje koordinatörü Fen
Bilgisi Öğretmeni Diclehan Koç, okullarında düzenlenen bilim
fuarlarının çok önemli
olduğunu söyledi. Diclehan Koç, konuşmasında,
“Okullarda çocuğun hür
ve bilimsel düşünebilmesi, geniş bir dünya görüşüne sahip olabilmesi,
insan haklarına saygılı,
topluma karşı sorumlu,
verimli kişiler olabilmesi
için biz öğretmenlere görevler düşmektedir. Çocuklarımızı yetiştirirken
bilgiyi doğrudan vermek
yerine onların düşünmesini sağlamalı, onlardaki
yaratıcılığı ortaya çıkarmalıyız. Yaratıcı, araştırmacı, merak eden, farklı
düşünen, eleştiren bireyler yetiştirmek için de
bilim fuarlarının katkısı
çok büyüktür. Projeler,
çocuklarımızın teorik
bilgileri öğrenip bunları
kendi hayal güçleriyle
birleştirmesine katkı
sağlar ifadesinde bulundu.
50.Yıl Güzelyalı Ortaokulu Bahçesindeki TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı,
4 Haziran perşembe
günü sabah 10,00'dan
17,30'a kadar devam etti.
Atık piller masa tenisi
seti kazandırdı
Çekmeköy Belediyesi ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve
İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından Çekmeköy’deki
okullar arasında düzenlediği atık pil toplama
yarışmasında birinci olarak masa tenisi seti kazanan
okula ödülü teslim edildi.
Çekmeköy Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ve
Taşınabilir Pil Üreticileri ve
İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından her yıl düzenlenen
atık pil toplama yarışmasında
2014-2015 eğitim-öğretim yılının kazananı Nükte Sözen İlkOrta Okulu oldu. Okul, topladığı 465 kg atık pil ile yarışmanın birincisi olurken,
birincilik ödülü olan masa tenisi setini almaya hak kazandı. Ödül, Çekmeköy
Belediye Başkan Yardımcısı
Şenol Çetin tarafından okul
yönetimine teslim edildi.
Başkan Yardımcısı Çetin,
“Atık pil toprağı ve suyu ciddi
şekilde kirletme potansiyeline
sahip olan bir malzemedir.
Biz de topraktan yaratılmış
varlıklarız, toprak bizler için
çok değerli. Ona sahip çıkarak
bu yarışmaya katkıda bulunduğunuz ve üstün bir başarı
gösterdiğiniz için hepinizi
tebrik ederim. Bu konudaki
duyarlılığınızın devam etmesini dilerim” dedi.
Çekmeköy genelindeki, ana-
okullarından liselere kadar,
tüm okulları kapsayan ve gençlerde geri dönüşüm ve çevre bilinci oluşturulması hedeflenen
atık pil toplama yarışmasında,
1 ton 750 kg atık pil toplandı. İlçedeki okulların yüzde 95’inin
katıldığı projede; ikinciliği 238
kg atık pil ile İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Özel 125. Yıl
İlkokulu, üçüncülüğüyse 125 kg
atık pil ile Nesrin Uçmaklıoğlu
Kız Teknik ve Meslek Lisesi kazandı.
Pillerde Geri Dönüşüm
Neden Önemli?
Öğrencilerin gayretleri ile
toplanan pillerin geri dönüşme uygun olanları geri
dönüştürülecek, geri dönüşüme uygun olmayanlarıysa
özel işlemler sonucu bertaraf edilecek. Bilinçsizce doğaya bırakılan, kullanım
ömrünü tamamlamış pillerden sızan metallerin toprağa ve suya verdiği
zararların da öğrencilere
anlatıldığı proje ile genç nesillere çevre bilinci aşılanması hedeflendi.
Davutoğlu, Beykoz’da
Mahmud Efendi'yi ziyaret etti
Başbakan Ahmet
Davutoğlu, İsmailağa Cemaati'nin önderi Mahmud
Efendi'yi dün akşam
Beykoz'daki evinde ziyaret
etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun beraberindeki heyetle dün akşam İsmailağa
Cemaati'nin manevi önderi
Mahmud Efendi'yi Beykoz'daki evinde ziyaret ettiği öğrenildi. Mahmud
Efendi'nin Başbakan Davutoğlu'na dua edip seçimlerde başarı dilediği ifade
edildi.
Davutoğlu'na, AK Parti İs-
tanbul İl Başkanı Selim Temurci ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş eşlik ederken, ziyarette Mahmud Efendi'nin
oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu, Ahmet Mahmut
Ünlü ve İsamilağa Camii
İlim ve Hizmet Başkanı
Celal Erzincanlıoğlu da yer
aldı.
Haber: dostbeykoz.com
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
HABER
Muhtar isyan etti!
Kartal ilçesinde bulunan Atalar Mahallesinin muhtarı Erhan Gülmüş, Kartal Kaymakamlığı yazılı onayı ile
yetim ve öksüzleri tatile götürmek istedi. Kartal belediyesinden sadece araç istedi. Belediye Muhtar
Gümüş’ün isteğini çok gördü hatta “çevrede bu tür çocuklardan Bir sürü var ne yapalım” dedi!
Konu ile ilgili Gerçek MEDYA’nın görüştüğü Kartal Atalar Mahallesi muhtarı
Erhan Gülmüş; Yetim ve Öksüz çocukları Ayvalık Sarmısaklı’da 2 günlük tatil
planladı. Tatil maliyetlerine de katlanan Gümüş’ün bir sorunu kaldı o da
servis edilmesi. Kartal Belediyesinin,
derneklere ve çokça organizasyonlara
otobüs verdiğini bilen muhtar Gülmüş,
servis istedi. Fakat Kartal Belediyesi
Destek Hizmetleri müdürü Nuray Sancaklı’dan olumsuz cevap aldı. Olumsuz
cevap almak da yetmedi,yetim ve öksüz
çocuklarla ilgili olarak da “Hatta çevrede bu tür çocuklardan Bir sürü var
napalım” dendi.
Gülmüş “Kartal Belediyesi’nin muhtarları hatırlaması ay sonları imiş!”
Atalar Mahallesi muhtarı Erhan Gülmüş, “yetim ve öksüzleri sevindirmek,
yalnız olmadıklarını hissettirmek, şefkat, merhamet kollarımızı açmak
amaçlı tatile götürme organizasyonumuza Kartal belediyemiz destek vermedi! Ben belediye başkanımız Altınok
Öz’ü seviyorum, ama muhtarlara verdiği değer ay sonlarında muhtarları
bir araya getirmesinden ibaret olmamalı. Bizim yaptığımız hizmetlere de
desteğini vermeli. Belediye olarak 3500
çocuğa burs yardımı yapıldı… Biliyorum ama bu hizmet devamlı bir iş…
bitmez. Bu demek değil ki hizmetin
önü kesilsin” dedi.
Gülmüş “Kartal Belediyesi 500 liralık maliyetli bir işi çok gördü!”
Sözlerine devam eden Gülmüş, “biz
yetimleri - öksüzleri sevindirmek, hayata tutundurmak için belediyemizden
çok bir şey istemedik. Onlardan bir servis istedik maliyeti de 500 ile 750 lira
arası bir yakıt maliyeti var…! Muhtar
olarak benim bu tatil için harcama yapacağım maliyet ise 5 binliranın üzerinde bir maliyet…
Gülmüş “Heykeltıraşlara ödül olarak 40 bin Euro mu? Heykeltıraşlar
kadar yetimlerin, öksüzlerin bir değeri yok mu?”
Fakat belediyemiz bunu bize fazla
gördü. Üstelik destek hizmetleri müdürüNuray Hanım “çevrede bu tür çocuklardan Bir sürü var napalım” dedi. Bu
söylem beni derinden üzdü.Hani berkin
Elvanlar ölmeyecekti hani yaşatacaktık
onları…! Biz yetim ve öksüze sahip çıktığımız için; ya biz yanlış yoldayız ya da
…! benim istediklerim Kartal Belediyesinin yaptığı gibi reklam değil. Hani
halkın onaylamadığı hiçbir projeye evet
demeyecektiniz? Şimdi soruyorum siz
hangi projenizi halka sorarak yaptınız?
Soruyorum Mahallemize bir kültür
merkezimi?Heykeltıraşlara ödül olarak
30 bin Euro mu? Heykeltıraşlar kadar
yetimlerin, öksüzlerin bir değeri yok
mu?” dedi.
Seçim arifesinde yapıldığı için onaylamamış olabilir mi? sorumuza; Muhtar
Gülmüş “Hayır kesinlikle genel olarak
hayır dendi, seçim öncesi sonrası fark
etmiyor. Destek vermeyecekler.” dedi.
Muhtar Gülmüş bundan sonra ayın
aşı cumartesi günleri yapılan muhtarlar
toplantısına katılmayacağım. Sonuç olarak Belediye başkanımızı sevmekle yetinmezdim. Başkanımızın beni çağırıp
konu hakkında bilgi almasını isterdim.
Bırakın başkan Altınok Öz’ü belediyeden kimse beni aramadı.” dedi.
Gazetemizin 2 günlük tatilde son
durum nedir soruna Gülmüş: “2günlük Ayvalık Sarımsaklı denize sıfır
olan yerde yetim ve öksüzlerimiz tatil
yapacak. Servis için adını vermek istemediğimfarklı bir Üst belediyeden
yetkili facebook’dan mesajımı okumuş gecenin bir vakti beni arayıp
“servis de dâhil olmak üzere her şeylerini biz karşılayalım… bu çocuklar
bizim çocuklarınız her türlü desteği
vereceğim” dedi.
03
Kutlu Şehir İstanbul’a “FATİH” Olabilmek
“Kostantiniyye elbette feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır! Onu
fetheden askerler ne güzel askerlerdir!”
Hadisi şerifiyle, İstanbul’un önemini İslam
âlemine bildiren âlemlere rahmet Efendimiz Hz.
Muhammed(s.a.v) böylesi bir kutlulukla bildiriyor, İstanbul’un fethinin
İslam’la birleşmesini. Bu bildiriş fetihlerin şahı olan İstanbul’un, manevi iklimini bilen
ve bu yolda savaş veren birçok
İslam devleti komutanlarınında, arzu ettiği ve bu hadisi
şerife nail olabilmek için vermiş oldukları büyük uğraşları
KADİR
bizlere gösteriyor. İşte bu müjYILDIZ
deyi işiten İslam kumandanları, Emevi halifesi Muaviye’den başlayarak
defalarca kez İstanbul’u kuşatmışlardır, ancak
bu ulvi ve şerefli vazife, müjdelenen gerçek kumandana ve peygamberi övgüye mazhar olan
muzaffer ordusuna mazhar oluncaya kadar, hiç
kimseye nasip ve müessir olmamıştır. Muaviye
zamanında fetih girişimlerine, çok yaşlı olmasına rağmen o kutlu yola revan olan bir özlem
için yollara düşen, Resulullah Efendimizin bayraktarı olan Ebu Eyyub el-Ensari(r.a) hazretleride katılmış, hatta İstanbul surları önünde
vefat etmiştir.
Efendimizin bu müjdesinin üzerinden asırlar
geçtiği ve fetih için çok defa girişimlerde bulunulduğu halde, Müslüman hükümdarlar İstanbul’u fethetme arzusundan vazgeçmemiş, fetih
müjdesinin heyecanını ruhlarının derinliklerinde daima hissetmişlerdir. İşte gelmiş geçmiş
birçok İslam hükümdarı gibi, Fatih Sultan Mehmed Han Hz. leride, kendisine ve ordusuna
gerek dünyevi, gerekse uhrevi çok büyük lütufların kapısını açacak olan bu yüce fethin
“Fatih”i olma arzusunu yüreğinde hissediyordu.
Bu inanç ve ideal uğruna fedakârlığının timsalini şu veciz sözle tüm dünyaya duyurmuştu aslında “Ya ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul
beni.” Fatih bu sözle bitirmişti fethini, o inanmıştı ve inancının manevi zaferini yaşamıştı
kalbinde ve bu zaferin ışığında gemileri karadan yürütecekti. Kutlu zaferi gerçekleştirirken,
Efendimizin o güzel hadisi şerifine mazhar olmanın sevdasını yaşamıştı ve fethetmişti İstanbulunu.
Bizler! Öyle bir kutlu ecdadın torunlarıyız ki,
gayelerini Allah’ın rızasına ve bu uğurda İlahi
Kelimetullahı tüm dünyaya yaymak olan bir ecdadın.
Bizler! Öyle bir inanca sahip ecdadın torunlarıyız ki, kendi dini ve ırkından olmadığı için
faşist emperyalistler gibi işgal edip haksız yere
zulüm hatta soykırım yaparak kadın, yaşlı,
çocuk demeden katleden değil; fetihler yaparak gittiği yere huzuru, kardeşliği götürerek
mutlu bir yaşamı sağlayan, insana eşrefi mahlûkat olduğu için değer veren bir ecdadın torunlarıyız.
Ve bizlerde bu inanç ve özlemle böylesi kutlu
bir fethe yelken açan, Fatih Sultan Mehmed Han
Hz. lerini rahmetle ve minnetle anıyor, İstanbul’umuzun Fethinin 562. yıldönümünün hayırlara ve yeni fetihlere yelken açmasını Yüce
Mevla’mızdan niyaz ediyorum.
DİRİLİŞ NESLİ
Kartal Belediyesi Yetim ve Öksüz
çocuklara destek vermeyince
[email protected]
12 HAZİRAN 2015
Şevki yılmaz “Lahey’de Tayyip Erdoğan’ı yargılama planı var” dedi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 20’nci döneminde milletvekilliği yapan Şevki Yılmaz, Çekmeköy Belediyesi tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı.
Çekmeköy Belediyesi Nikâh Sarayı’nda yapılan söyleşiye Çekmeköy
Belediye Başkanı Ahmet Poyraz’ın
yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Çekmeköy ‘de katıldığı söyleşide MİT
TIR’ları ile ilgili değerlendirmelerde
bulunan eski milletvekili Şevki Yılmaz, “Lahey’de Tayyip Erdoğan’ı yargılama planı var” dedi.
Yılmaz “Lahey’de Erdoğan’ı Yargılama Planı Var”
Söyleşide yaptığı açıklamalarda
MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili
konuya değinen Yılmaz ilginç bir iddiada bulunarak, “Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşiri, Sudan’ın dışına
çıkamıyor. Petrol şirketi Amerikalıları Sudan’a sokmadığı için Lahey’de
terör yüzünden yargılanıyor. Şimdi
aynısını içimizdeki bu hain muhalefet
kamyonlara baskı yaparak TIR’lara
baskı yaparak Lahey’e delil hazırlamak istiyor. ‘Bak sen teröre destek veriyorsun’ diye Lahey’de Tayyip
Erdoğan’ı yargılama planı var. Bu
GERÇEK MEDYA 03 CMYK
planın bozulma tarihi 7 Haziran’dır.
Kendi insanımıza kendi memleketimize, kendi milletimize inşallah sahip
çıkacağız. Doğu Türkistan’a, Arakan’a, Filistin’e yeryüzü masumlarına, Hıristiyan, Yahudi, Budist
ayırmadan tüm mazlumlara sahip
çıkmanın yolu 7 Haziran’da güçlü bir
Türkiye’nin önünü açmaktır” dedi.
Şevki Yılmaz’dan Necmettin Erbakan'ın Adnan Menderes ile ilgili anısı
Eski başbakanlardan merhum
Adnan Menderes’i de anan Şevki Yılmaz, Menderes’in Anadolu tüccarının
önünü açmaya yönelik çalışmalar
yaptığını söyledi.
Merhum Necmettin Erbakan’ın
Menderes’le ilgili bir anısını paylaşan
Şevki Yılmaz, şunları söyledi: “Bir gün
Erbakan Hocama sordum “hocam
Menderes ile ilgili hatıran var mı?”
Necmettin Erbakan hocam bir tanesini anlattı: “Gümüş motor fabrikasını
kurduk 1957’de yüzde yüz yerli mot-
ordu. 500 liraya piyasaya sürdük. Bu
Koç ailesi bizi batırmak için Yahudi
general motorlarını 250 liraya piyasaya sürdü. Kapanıyorduk üzüldük ne
yapacağız diye. Bir gün sabah namazına şoför geldi. Hocam Menderes fabrikaya geldi diye. Koştuk fabrikaya
alnımdan öptü beni. Derdin ne kardeşim diyerek alnımdan öptü beni. Derdim Yahudi dedim. Gel Ankara’ya bu
fabrika kapanmaz dedi. Ankara’ya gittim. Adnan Menderes’i aradım, Maliye
Bakanını yanıma gönderdi. İki saat
sonra Maliye Bakanı yanıma geldi ve
bir bavul para verdi.” dediğini söyledi.
Yılmaz “Hdp Ermenilerin bizden öc
almak için kurulmuş bir partidir.”
Halkların Demokratik Partisi’nin
(HDP) Kürtlerin temsilcisi olmadığını ifade eden Yılmaz, “Ermenilerin bizden öç almak için kurulmuş
bir partidir HDP. Onun Kürt davası ile bir ilgisi yoktur. Ben Müslüman Kürt kardeşlerimi tanırım
Kürt kardeşim bebek öldürmez,
Kürt kardeşim kadını dağa çıkarmaz, Kürt kardeşim kafa
ezmez. Müslüman Kürt, gençler iş bulsun diye kurulan fabrikaları ve okulları yakmaz.
Bunlar Kürt kardeşlerimden
intikam alıyorlar. Çünkü Müslüman Kürt, İstiklal Savaşı’nda ve Çanakkale
Savaşı’nda Türklerin yanında
yer aldılar” dedi.
04
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
12 HAZİRAN 2015
HABER
Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler’in son gecesi Kastamonuluların
Tuzla Belediyesi ve 22 hemşehri derneği işbirliğiyle düzenlenen 6. Geleneksel Tuzla’dan Anadolu’ya
Yöresel Geceler ’in sonuncu gecesi Kastamonulular Gecesi oldu. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Hemşehri derneklerimizle işbirliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” mesajı verdi.
Tuzla Belediyesi ve 22 hemşehri
derneği işbirliğiyle düzenlenen 6.
Geleneksel Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler ’in sonuncu gecesi
Kastamonulular Gecesi oldu. Tuzla
Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı,
“Hemşehri derneklerimizle işbirliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz”
mesajı verdi.
6. Geleneksel Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler, 31 Mayıs 2015
Pazar günü Kastamonulular Gecesi
ile sona erdi. Tuzla sahil tören alanında düzenlenen geceye Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, AK Parti
Tuzla İlçe Başkanı Sebahattin De-
mirci, AK Parti İstanbul Milletvekili
Adayı Hulusi Şentürk, AK Parti Tuzla
İlçe Kadın Kolları Başkanı Derya Bacacı, Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcıları Ahmet Çabuk, Serhan
Kural, Dr. Turgut Özcan, Tuzla ve
çevresinde yaşayan Kastamonulular
katıldı.
Tuzla Kastamonulular Derneği
Başkanı Hasan Elbüz, Yöresel Geceler’i düzenleyen Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’ya teşekkür etti.
Elbüz, “Tuzla Belediyesi’nin Türkiye’de emsali olmayan organizasyonu sağlayan, Tuzla’mızın onuru,
gururu, şehri emini Belediye Başka-
nımız Dr. Şadi Yazıcı’ya teşekkür
ederiz” dedi.
Yazıcı “Birlik ve Beraberliğimizi
Perçinleştirdik. Daha güzel işlerde
birlikte olacağız.”
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı,
Kastamonulular Gecesi’nde yaptığı
konuşmada hemşehri dernekleriyle işbirliğini sürdüreceklerini
söyledi. Başkan Yazıcı, “Bu yıl
6.sını gerçekleştirmiş olduğumuz
Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler’dehemşehri derneklerimizle
birlik ve beraberliğimizi perçinleştirdik. 1 aydır devam eden yöresel
gecelerde kültürümüzün zenginli-
ğini birlikte
yaşadık.
Daha güzel
işleri de yine
birlikte başaracağız.
Hemşehri
derneklerimizle işbirliğimizi
sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin
geleneğimiz, göreneğimiz ve kültürümüze sahip çıkarak yetişmesi
için de imkânlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz” dedi.
Tuzla’dan Anadolu’ya Kastamonulular Gecesi’nde Kastamonu, tanıtım filmi ve tiyatro ile tanıtıldı.
Yöresel sanatçıların konseri ile
renklenen gece, havai fişek gösterisi ile sona erdi.
Sultanbeyli’li Anaokulları şenlikte buluştu
Sultanbeyli’de eğitim veren anaokulları şenlikte buluştu. Minikler ve velileri şenlikte bir araya gelip eğlendiler.
Sultanbeyli Milli Eğitim
Müdürlüğünün organizasyonu ve Sultanbeyli Belediye
Başkanlığı işbirliği ile hazırlanan okul öncesi şenlikleri
2 Haziran Salı günü Sultanbeyli Belediyespor tesislerinde gerçekleşti. Şenliğe
çok sayıda öğrenci ve veli
katıldı. Şölende önce anasınıfı okullarının öğrencilerinin gösterisi yapıldı.
Gösteriler Katılımcılar tarafından beğeni topladı. Sonrada anaokulu sınıflarının
açtığı stantlar gezildi.
Şenlikte düzenlenen programda konuşan Sultanbeyli
İlçe Kaymakamı İbrahim
Özefe anaokulları şenliğinde
yaptığı konuşmada “Sultanbeyli sorunlarını geride bırakıyor, çocuklar için
Sultanbeyli’de güzel bir gelecek hazırlanıyor.” dedi.
Anaokullar şenliğinde konuşma yapan Sultanbeyli
Belediye Başkanı Hüseyin
Keskin, “Kıymetli yavrularımızın bu güzel gününe hep
birlikte şahitlik ediyoruz.
Bugün olduğu gibi her
zaman, tüm çabamız onların
mutlu olması için, onların
iyi bir geleceğe sahip olabilmeleri için. Bizim çalışmalarımızın merkezinde
çocuklarımızın hayatını kolaylaştıracak, onların yarınlara umutla bakmasını
sağlayacak projeler var. Sultanbeyli’mizi bu anlamda
yeniden inşa ediyoruz, sorunlarımızı sizlerin desteğiyle geride bırakıyoruz.
İlçemiz hızla kalkınıyor,
hızla gelişiyor. Yeni yatırımlarla daha da gelişecek”
dedi.
Sultanbeyli ilçe Milli Eğitim Müdürü Yaşar Çağlar da
Sultanbeyli’de yürütülen eğitim faaliyetlerine ilişkin bilgiler verdi.
Riva Plajı testi geçemedi
FIKIH KÖŞESİ
Müslümanların Kâfirlere benzemesi
Müslümanların Kâfirlere Benzemesi
Bir Müslüman’ın kâfire mutlak olarak benzemesi mekruh
değildir. Çünkü bütün insanlar
benzer şekilde yer, içer, oturur,
kalkar. Ancak kâfirlere benzeme hususu;
İslam’a aykırı
olan giyim,
kuşam, örf,
adet, eğlence
ve bayramları (buraya
ve koysan iyi
İSMAİL
olur) birebir
HÜNERLİCE
onlara benzeme kast
edildiği yerlerde olur. (1)
İslam’da Sefer’in Mahiyeti Ve
Hükmü
Sefer belirli bir mesafeyi gitmektir ki bu normal bir yürüyüşle üç günlük (90 km)
mesafedir. Sefer (yolculuk) hali
esasen meşakkatsiz olmaz, bazı
seferler meşakkatsiz olsa da yolculuğun hükmü, meşakkate
değil sefere (yolculuğa) bağlanmıştır. Seferilik vatan edinilen (
geçimini sağlayıp ailesinin olduğu) beldenin veya köyün yola
çıkıldığı yönündeki evlerinden
ayrıldıktan ve an az normal bir
yürüyüşle üç günlük ( 90 km )bir
mesafeye niyet edildikten sonra
başlar. Bu sebeple evler tamamen geçilmedikçe ve sefere
niyet edilmedikçe sefer (yolculuk hali ) başlamaz. Bir beldenin
veya köyün kenarında olan mezarlıkların, meraların köy veya
belde ile aralar 300 metreden az
ise bunlarda köy ve beldeden sayılır. Bu sebeple bunlarıda geçmek lazım gelirki,
GERÇEK MEDYA 04 CMYK
seferilik(yolculuk)başlamış
olsun.
Seferinin Hükmü
Yolcular hakkında bir kısım
kolaylıklar gösterilmiştir. Mesela
Ramazanı Şerifte seferde olan
için orucunu ertelemek mübahtır, yolcuların mesh müddeti 3
gün 3 gecedir, seferde 4 rekâtlı
farz namazları 2 rekât olarak kılınır. Seferinin farz namazlarını
4 rekât kılması mekruhtur. Seferi
olan kimse diğer bütün namazlarını (vitir, sünnet ve nafile namazlar ile sabah ve akşam
namazının farzları) aynı kılar.
Seferi olan vatanına dönünce seferilikten çıkar. (2)
Küçük Günah
- Küçük günahları büyük günah'a çeviren sebep, günahı
küçük görmektir. Zira kul günahı nefsinde ne kadar büyük
görürse, Allah katında günahı o
kadar küçülür. Kul o günahı ne
kadar küçük görürse, Allah nezdinde o nispette büyür. Zira zinayı (tehlikeli-büyük günah)
görmesi, kalbinin zinadan nefret etmesinden kaynaklanır. Bu
nefret günah ile şiddetli bir şekilde etkilenmesine mâni olur.
Günahı küçük görmesi ise ona
yakınlık duymasından kaynaklanır. Bu da günahın kalpte şiddetli tesir yapmasını gerektirir.
Oysa kalbin ibadetlerle nurlandırılması gerekir. Günahlarla
karartılması mahzurludur.
Bunun için gaflet halinde kalbin
üzerinde cereyan edenlerle kul
sorumlu tutulmaz. Çünkü kul,
gaflet halinde cereyan eden şeyden etkilenmez. Nitekim haberde: “Mümin, günahını
üzerine kaldırılan bir dağ gibi
görür. O dağın üzerine düşme-
sinden korkar. Münafık günahını burnunun ucundan geçen
bir karasinek gibi görür” diye
geçer. (3)
- Ebu Hureyre radiyallahu
anh’den rivayetle Peygamber
Efendimiz sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “İnsanların tümü bağışlanmıştır. Ancak
günahlarını açıkça yapanlar
veya açıkça söyleyenler müstesna... Gece günah işleyen kimsenin günahını Allah Teâlâ ifşa
etmediği halde, sabah kalkınca
kendi yaptıklarını herkese söyler, işte bu, affedilmez”. (4)
Bunların bağışlanmamasının
hikmeti şudur: İyiyi belirtmek,
kötüyü örtmek ve örtüyü yırtmamak Allah'ın sıfatlarından
ve nimetlerindendir. Bu bakımdan günahı belirtmek, bu nimeti inkâr etmek demektir. Biri
şöyle demiştir: 'Günah işleme!
Eğer ille de günah işleyecek
olursan bari başkasını o günaha teşvik etme ki iki günahı
birden işlemiş olmayasın!'
Bunun için Rabbimiz: ”Münafık
erkekler ile münafık kadınlar
birbirine benzerler. Onlar kötülüğü emrederler. İyilikten alıkoymaya çalışırlar.” (Tevbe/67)
buyurmuştur. (5)
Büyük Günah İşleyenin Durumu
- İbadet ve taatların tamamı,
şirkin dışındaki bütün günahları işlemiş olsa bile bunlar
imanın hakikatine dâhil değildir, bu kimse mümindir. Nasıl
ki bir kâfir ibadet, taat ve iyi
şeylerin tamamını yapsa Allah
Celle celâlühu ve onun resulü
Muhammed Sallallahu aleyhi
ve sellem’i tasdik etmezse o kâfirdir ebedi cehennemde kal-
ması gibi. (6)
Erkekler Altın Kullanabilir mi?
Altın madeninde asıl olan (erkeklerde) haram olmasıdır. (7)
- Erkeklerin altın yüzük takmaları haramdır. Hazreti Ali radıyallahu anh Efendimizden gelen bir
rivayete göre Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem
altın yüzük takmayı yasaklamıştır.
Yüzüğün halkasına itibar edilip taşına bakılmaz. Yani yüzük taşının
herhangi bir taştan olmasına itibar edilmez. Erkekler gümüşten
taktığı yüzüğün taşını alta getirir,
kadınlar için süs sayıldığından kadınlar üste getirir. (8)
Çalgılı Düğüne Gidilir mi?
- Davet edilen kimse düğün ocağında oyun, çalgı olduğunu bilirse
icabet etmez. Çalgı olduğunu bilmeyerek düğün evine varıp, çalgıyı
men etmeye gücü yeterse men
eder. Çalgıyı men etmeye muktedir
değilse veya kendisi kadı, müftü,
vaiz, imam ve eşraftan birisi gibi,
sözü tutulan kimse ise yemek
yenen evde olursa oturmaz. Zira
halka örnek olan kimseler ikaz ve
nasihat vazifesinin son şekli olan
geri dönüp gitmeyi yapması lazımdır. Davet edilen kimse, sözü sayılanlardan olmayıp çalgı da yemek
yenen evde değilse, sofraya oturup
yemesinde sakınca yoktur.
1 Mecmeu-l Enhur (Damad) c.1 s.181
2 Mecmeu-l Enhur (Damad) c.1 s.237
3 İmam Gazali, İhya-u ulumuddin Kitabu Rub’ul Münciyat c.4 s.58
4 Sahih-i Buhari c.8 s.20 Hadis
No:6069
5 İmam Gazali, İhya-u ulumuddin Kitabu Rub’ul Münciyat c.4 s.61
6 Şerhül emali, Aliyyül Kari s. 44
7 Hidaye, Kerahiyye, c.4 s.365
8 Hidaye, Kerahiyye, c.4 s.365
İstanbul'da plaj statüsünde olan ve
halkın denize girdiği 65 noktadan sadece Beykoz’daki Riva Plajı ve Silivri’deki Kumluk Mevkii ‘kötü’
statüsünde yer aldı.
Sağlık Bakanlığı’nın yüzülebilecek sular
için yaptırdığı analiz İstanbullular için sevindirici sonuçlar verdi.
Resmi olarak yüzme alanı kabul edilen 65
noktadan sadece Silivri ve Beykoz’daki
birer nokta kirli çıktı. Kalan 63 noktada ise
halk gönül rahatlığıyla kulaç atabilir
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki deniz, göl ve
baraj göllerinin sularında bakteri analizi
yaptı. Sular 15 gün arayla koliform, fekal
koliform ve fekal streptokok adı verilen 3
ayrı bakteri testinden geçti. Analizler sonucunda Türkiye’nin yüzme suyu haritası çıkarıldı. İstanbul’daki analizler ise sanılanın
aksine oldukça pozitif şekilde sonuçlandı.
Şehirde resmi olarak plaj statüsünde olan
ve halkın denize girdiği 65 noktadan sadece
Beykoz’daki Riva Plajı ve Silivri’deki Kumluk Mevkii ‘kötü’ statüsünde yer aldı. Geri
kalan 63 noktadan 36’sı iyi, 27’si de mükemmel olarak derecelendirildi. Şehirdeki analizler neticesinde girilmesi yasak herhangi
bir bölge ilan edilmedi.
25 yıldır Sultanbeyli’de ikamet eden Muhammet Numanoğlu, inşaatlarda yaygın kullanılan; sıva, köpük,
sıva, fileleme, boya gibi çok aşamalı işlem içeren, defalarca çalışanların bina dış cephelerinden inip çıkmasına neden olan mantolama işine pratik, dayanıklı pratik mantolama adı altında ısı yalıtımlı cephe kaplama ürünü icadı geliştirdi.
kendi ağırlığını taşır ve binaya
komple bir ağırlık bindirmez.
Komple cephe giydirme veya su
basman kaplamasında kullanılabilir. Tuğla, Briket veya Ytong
malzemesinden sonra sıvaya
gerek kalmadan direk montajlanan dış cephe kaplama ürünü
özelliği var.
Ürünün içerisinden kendi yalıtım
malzemesi bulunmaktadır. Ahşap,
taş ve mozaik desenli olarak 3
farklı modeli mevcuttur. Tek yapmanız gereken ürün seçip uygulandıktan sonra boyamak. Boya
uygulaması tek seferlik değildir.
Gerektikçe kolay bir şekilde boya
yapabilirsiniz.
Gerçek
MEDYA: Kendinizi tanıtır mısınız?
Muhammet
Numanoğlu.
Aslen Rize İkizdereliyim.
01.01.1972 Samsun doğumluyum. 25 yıldır
Sultanbeyli’de
ikamet ediyorum.
Gerçek
MEDYA: Son
olarak söylemek istediğiniz:
Bana İmalat
aşamasında
maddi ve manevi desteğini
esirgemeyen 25
yıllık dostum ve
kardeşim sayın
Çetin Demir’e
Ümraniyeli işverenler İŞKUR’un bilgilendirme
zirvesinde buluştu
Bölgesindeki işgücü piyasasının nabzını
tutan ve bu minvalde adımlarını netleştiren Ümraniye İŞKUR istihdamı artırmaya
yönelik bilgilendirme toplantılarına bir yenisini daha ekledi.
Geçtiğimiz haftalarda Beykoz ve Çekmeköy belediyeleri işbirliği ile gerçekleştirilmiş olan işveren zirvesi toplantılarının
devamı Ümraniye Belediyesi ile yapılan
işbirliği ile gerçekleştirildi.
Ümraniye ilçesinde yer alan firmalarla
gerçekleştirilen zirvedeişverene istihdam sağlamada kolaylık sağlayan teşvikler konuşuldu. İşverenlerin yoğun ilgi
gösterdiği istişaretoplantısıÜmraniye Belediye Başkanı Sn. Hasan Can, İŞKUR İstanbul İl Müdürü Sn. Muammer Coşkun,
İŞKUR Ümraniye Hizmet Merkezi Müdürü Sn. Yaşar Efiloğlu, Ümraniye Sosyal
Güvenlik Merkez Müdürü Sn. Coşkun
Bilgin, İMES Yönetim Kurulu Başkanı Sn.
Kemal AKAR, Ümraniye EsnafSanatkarlar Odası Başkanı Sn. Mehmet Özdilve
çok sayıda kurumsal firma temsilcisinin
katılımıyla gerçekleştirildi.
İŞKUR Ümraniye H.M Müdürü Efiloğlu:
‘’Tüm Kurumlar Bizimle Birlikte’’
Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren İŞKUR Ümraniye Hizmet Merkezi Müdürü Yaşar Efiloğlu, “Belediye
Başkanımızla birlikte Ümraniye’de 20
ayda güzel çalışmalara imza attığımızı
düşünüyorum. Devletin tüm kurum ve
kuruluşları bizimle birlikte, özel sektör
temsilcilerimiz de bizimle birlikte. İşverenlerimize, iş arayanlarımıza devletimizin tüm imkânlarını peyderpey böyle
mini zirvelerle iletmeye çalışıyoruz”
dedi. Efiloğlu daha sonra Ümraniye’de
bulunan işsizler ve işverenlerle ilgili istatistikî bilgileri paylaşarak, sözlerine son
GERÇEK MEDYA 05 CMYK
verdi.
Ümraniye
Belediye
Başkanı
Can:
‘’İŞKUR
Bizim
Önemli Partnerlerimizden’’
Programda söz alan Ümraniye Belediye
Başkanı Sn. Hasan Can, Ümraniye
İŞKUR’un en önemli partnerlerinden olduğunu ve birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Can: ‘’ Yoğun
bir şekilde iş talepleri alıyoruz, bunlara
yanıt vermek için uğraşmakla birlikte
özellikle meslek sahibi edinmeleri için İŞKUR’a yönlendiriyoruz.’’ dedi.
İŞKUR İstanbul İl Müdürü Coşkun: ‘’İşveren maliyetsiz işçi çalıştırma şansına sahip’’
İŞKUR İstanbul İl Müdürü Muammer
Coşkun, konuşmasında ayrıntılı bir
sunum yaparak işverenlerin faydalanabileceği sigorta prim desteklerinden bahsederken İşbaşı Eğitim Programı’na (İEP)
dikkat çekti. Yapılan işgücü piyasası araştırmalarında işverenlerin en büyük
probleminin nitelikli eleman bulamama
olduğunu dile getiren Coşkun, bu ihtiyaçtan doğan İşbaşı Eğitimi Programıyla
kursiyerlere günlük 36,5 TL cep harçlığı
verilip Genel Sağlık Sigortası ile İş Kazası
ve Meslek Hastalığı sigortalarının İŞKUR
tarafından karşılanarak işverenlere destek sağlandığını söyledi. Coşkun: “Firmaların talepleri doğrultusunda yurtiçi ve
yurtdışı eleman ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılıyor ve firmaların zor zamanlarında işçilerinin kısa çalışma ödeneği
ile ücret garantisi fonundan yararlanması gibi çeşitli konularda yardımcı oluyoruz. İşbaşı eğitimlerle de firmaların
ihtiyacı olan işgücünü birlikte yetiştiriyoruz.’’ dedi.İŞKUR’un İşbaşı Eğitim Programı hakkında detaylı bilgiler aktaran İl
Müdürü Muammer Coşkun, bu programa katılarak iş başında meslek öğreten işletmelerde eğitim süresince işçiye
günlük 36,5 TL ödediklerini ve işverene
6 ay süreyle sigorta prim desteği sağladıklarını söyledi. İşsizlik fonundaki kaynağın %50’si işveren lehine meslek
eğitim programlarıyla kullanılmayı beklediğini ifade eden Coşkun, 20 bin İEP,
8.500 Girişimcilik Eğitimi ve 160 Meslekte 25.540 kişiye meslek edindirme
kursu olmak üzere 54 bin 40 kişiye mesleki eğitim verilmesi planlandığını açıkladı.İflas ve zor durumda olan
işletmelere ücret garanti fonu ve kısa çalışma ödeneği verdiklerini de aktaran
Coşkun, Almanya’dan sonra Dünya’da
kısa çalışma ödeneğini en iyi işleten ülke
olduğumuzu sözlerine ekledi.
05
Kur’an’la konuşan kadın
Tabiin Döneminde, Merv Şehri kâdısının
yanında çalıştırdığı, bağına-bahçesine
bakan bir kölesi vardı. Aradan aylar geçmiş meyveler olgunlaşmış bolluk bereket gelmişti. Efendisi, Mübarek’ten üzüm
isteyince, toplayıp geldi. Getirdiği üzüm
çok güzel olmasına rağmen henüz olmamıştı, Efendisi başka üzüm istedi. O da
ekşi çıktı. Efendisi; "Bahçede o kadar
üzüm var, niçin böyle üzüm getiriyorsun?" demekten kendini alamadı. Mübarek; "Efendim! Ekşisini tatlısını
bilmiyorum!" diye cevap verdi. Bağ sahibi; "Sübhanalllah aylardır bağdasın,
daha hangisinin ekşi, hangisinin tatlı olduğunu bilmiyor musun." diye çıkıştı.
Mübarek onları yemekle değil korumakla vazifeli olduğunu biliyordu. Efendisi; "Niçin onlardan yemedin?" deyince;
"Siz benden bağınızdaki meyvelerin muhafazasını istediniz. Yeyiniz demeyince
alıp yemem uygun olur mu, emrinize
karşı gelebilir miyim?" cevabını verdi.
Efendisi böyle bir hâdiseyle ilk defa karşılaşmıştı. Mübarek’in bu hâline hayran
kaldı. Güvenebileceği birini bulmuştu.
Gerçekten onu ve hâlini çok sevmişti.
Kölesine dönerek; "Sana bir şey soracağım." diye söze başladı. Sonra; "Benim
bir kızım var, malı makamı yüksek pek
çok kimse onu ister. Hangisine vereceğimi ne yapacağımı bilemiyorum. Bu
husus da bir fikrin olur mu? Sen ne dersin?" diye sordu. Mübarek, bu söze karşı
şöyle dedi:
"Efendim! İnsanlar, damad için; cahiliyle devrinde soya sopa; Yahudiler ve
Hıristiyanlar güzelliğe, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem zamanında dindarlığa, Allah’ü teâlâdan korkup,
haramlardan sakınmaya bakarlardı. Zamanımızda ise, mala ve makama bakılıyor. Artık bunlardan dilediğini
seç."Bunun üzerine efendisi: "Ben dindarlığı ve takvayı seçiyorum ve kızımı
seninle evlendirmek istiyorum. Çünkü
sende haramlardan kaçma, dinine bağlılık, iyi hal, emanet ve güvenilirlik gördüm ve bunları sende buldum." dedi. O
ise kendisinin köle olduğunu, parayla satıldığını, böyle olunca evlenmelerinin
garip karşılanacağını, hem kızının buna
razı olmayacağını anlattı. Akıl da öyle diyordu. Ancak kadı kararlı idi. "Kalk eve
gidelim." dedi. Eve varınca hanımına;
"Bu salih, dindar, takva sahibi bir köledir. Kızımızı onunla evlendirmek istiyorum, senin fikrin ne?" deyince, hanımı;
"Sen bilirsin, fakat bir de kıza soralım."
cevabını verdi. Anne durumu kıza açıp
babasının niyetini söyleyince, kızı da bu
hususta her şeyi anne ve babasına bıraktığını bildirdi. Kadın kızın razı olduğunu babasına anlatınca nikâhları
kıyıldı. Aradan bir hafta geçmişti ki kızın
annesi ziyarete gitti ve kızına evliliklerinin nasıl geçtiğini sordu. Kızları anneciğim: eşim çok iyi bir insan, çok ta
mutluyum fakat elini elime daha sürmedi deyince, annesi hemen eşinin yanına gidip olup biteni anlattı. Bunun
üzerine kadı damadını yanına çağırıp:
oğlum kızım senin eşin ve helalindir
niye böyle yapıyorsun dedi. Mübarek
adlı damadı: "Ey müslümanların kâdısı!
Ey efendim! Siz kâdısınız. Size değişik
yerlerden ve kişilerden hediyeler ve ikramlar gelmiştir, bunların helal mi
haram mı olduğu şüphelidir? Ola ki
sizin kızınız da bu şüpheli bir şeylerden
yemiştir. Bu şüphenin ortadan kalkmasını bekliyorum. Biliyorsunuz ki haram
vücuttan kırk günde çıkıyor, Şüpheden
uzak olmak için bekliyorum dedi. Belki
Allah’ü teâlâ bize sâlih bir evlâd verir.
Bundan başka bir düşüncem yoktur."
dedi. Kırk gün geçtikten sonra eşine yaklaştı. Haram ve helâle bu derece dikkat
ettiği için Allahü teâlâ ona Abdullah isminde bir çocuk verdi. Bu çocuk bugün
sizinle hikâyesini paylaşacağım, Tabeü’t
Tabiinin ileri gelenlerinden biri olup:
Merv şehrinde hadisleri toplayan, kitaplaştıran ilk âlimdir. Ahmed İbni Hanbel, o devirde ilme ondan daha meraklı
ve hadis sahasında ondan daha büyük
bir âlimin bulunmadığını söyler. Eserlerinde 20000 üzerinde hadis bulunduğu
kaynaklarda yazılıdır. Abdullah İbni
Mübarek, bizzat kendi anlatıyor: Bir tarihte Beytullah’ı ziyaret için hacca niyet
ettim. Kafileyle çıkıp giderken namaz
kılmak için geri kaldım. Namazı kıldım,
deveye bindim. Giderken yol üzerinde
yaya yürüyen bir kadına rastladım. Sırtında siyah bir şal ve başında da siyah
bir burka, aheste aheste gidiyordu. Anladım ki kafileden geri kalmıştır. Yaklaştım,”Essalamü aleyküm ey Allah’ın
cariyesi...” dedim.” Aleykesselam ey Allah’ın kulu. ”Onlara Rahim olan Rab’den
selam sözü vardır”.dedi.(Yasin 58)” Allah
sana merhamet etsin, bu çölde yalnız
başına neylersin?” dedim O da, “Allah’ın
şaşırttığına kimse yol gösteremez”(A’raf
186)dedi. Anladım ki yolunu şaşırıp kalmıştır. Ben de:”Nereden gelip nereye gidersin? Diye sordum. ”Her türlü
noksanlıklardan beri olan Allah, kulunu
bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız o Mescid-i
Aksa’ya götürdü.” dedi. (İsra 1) Anladım
ki Mekke-i Mükerreme’den çıkıp
Kudüs’ü Şerif’e gider.” Kaç gündür buradasın?”diye sordum. O da:”Senin alametin sapasağlam olduğun halde üç gece
insanlarla konuşmamandır.”Dedi.(Meryem 10)
“Yiyecek bir şeyin varmı dır?”diye sordum.” Beni yediren, bana
içiren O’dur.”
Dedi. (Şuara 79)
”Ya bu susuz
çöllere ne ile
abdest alıyorsun?” Diye sordum.”… su
bulamazsanız
o vakit de
MEHMET ALİ
temiz bir topKEMAL
rağa teyemmüm edin…” (Maide 6) diyerek
teyemmümle namaz kıldığına işaret
etti. ”Yiyeceğimden versem yer
misin?” dedim. ” Ertesi geceye kadar
orucu tam olarak tutun …”dedi.(Bakara 187) Bildim ki oruçludur. Ben de:
”Bu oruç ayı değildir ” dedim.”… Her
kim de gönlünden koparak bir hayır
işlerse, süphesiz Allah yapılan taatın
ecrini veren ve her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara 158)” Seferde iftar
mubahtır” dedim.” …Oruç tutmanız
sizin için daha hayırlıdır…” dedi.(Bakara 184)Şaşırdım.” Niçin benim gibi
konuşmuyorsun?” dedim.” (İnsan)her
ne söylerse mutlaka yanında hazır bir
gözcü vardır. ”(Kaf 18) “Hangi taifedensin “diye sordum.” Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardınca gitme.
Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların
her biri ondan sorumludur.”dedi. (İsra
36) “Hata ettim, helal eyle.” dedim.”…
Bugün size bir azarlama ve ayıplama
yok. Allah sizi mağfiretiyle bağışlasın…”dedi (Yusuf 92) Ben de:”Seni deveme bindirsem ve kafilene eriştirsem
olmaz mı? ”dedim. ”Hayır olarak ne
yaparsanız, elbette Allah onu çok iyi
bilir.” dedi (Bakara 215) Ben de devemi çökerttim ve: ”gel, bin,” dedim.
Mü’min erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar . (Nur 30)dedi. Yüzümü çevirip “Gel bin” dedim. Deveye
bineceği yerde deve sıçradı, kalktı. Kadının hırkası devenin semerine takılıp
yırtıldı. “Başınıza ne musibet geldi ise
kendi ellerinizin kazancı iledir…”
(Şura 30) dedi. “Sabreyle deveyi sakinleştirelim.” dedim. “Derhal Süleyman’a anlattık …” (Enbiya 79)dedi.
Deve akıllanınca bindi.”… Ne yücedir
o Allah ki, bunları bize itaatli kılmıştır.
Biz bunları kendi hizmetimize yanaştıramazdık” (Zuhruf 13)dedi.Bende devenin ipini elime alıp süratle çektim
ve yüksek sesle şiir söylemeye başladım. O “Yürüyüşünde tabii ol. Sesini
alçalt…” (Lokman 19)dedi. Bende
aheste aheste okumaya başlayıp bazı
şiirleri mırıldanmaya başladım. Okuduğumdan hoşlanmadı ve “… Bundan
böyle Kur’an’dan ne kolay gelirse okuyun…” (Müzzemmil 20) dedi. “Elhamdülillah, çok iyi söyledin.”dedim. O
“Bunları akıl sahiplerinden başkası
düşünmez” (Ali İmran 7) dedi. Biraz
gittikten sonra: “Kafilede zevcin var
mıdır, ey Allah’ın cariyesi?” dedim.
O”Ey iman edenler öyle şeylerden
sual etmeyin ki, size açıklanırsa fenanıza gidecektir…” (Maide 101)dedi.
Sustum. Kafileye ulaşıncaya kadar bir
şey söylemedim. Yaklaşınca: “Kafilede
kimleriniz vardır? Diye sordum. O
“Mal ve oğullar, dünya hayatının süsleridirler…” (Kehf 46)dedi. Anladım ki
oğulları olduğuna işaret ediyor. Oğullarının durumunu sordum. O “Hem
de birçok işaretler var. Yıldızla da
onlar yol bulurlar.(mahl 16) dedi. Anladım ki oğulları kafilenin delilleridir
(yol göstericileri ve liderleridir.). Çadırlarına yaklaştığımızda:” İşte çadırlara geldik. Kime sesleneyim.” diye
sordum.”… Allah, İbrahim’i bir dost
edinmiştir.(Nisa 125) “Allah’ın Musa’ya kelam söylemesi gibi.” (Nisa 164)
“Ey Yahya! Kitaba sımsıkı sarıl…”
(Meryem 12)dedi. Ben de “Ey İbrahim,
ey Musa, Ey Yahya…” diye seslendim.
Gördüm ki ay parçasına benzer, yakışıklı üç delikanlı geldi. Hemen koşup
annelerini deveden indirdiler. Kadın
oğullarına şöyle dedi:” Birinizi şu
gümüş parayla şehre gönderin de baksın. Yiyeceklerden hangisi daha temiz
ise, size ondan bir rızık getirsin…”
(Kehf 19) dedi. İçlerinden biri gitti, iki
sahan ile yemek getirdi. Beni çadırlarına oturtup, önüme yemek koydular.
O “Geçmiş günlerde takdim ettiklerinize karşılık yeyin, için, afiyet olsun.”
(Hakka 24) Ben de oğullarına: “Annenizin bu halinden bana haber verinceye kadar vallahi yemeğinizden
yemem”dedim. Oğulları: Kırk yıldır
gerek bizimle gerek başkasıyla dünya
kelamından bir harf bile söylemez.
Olur ki dilimden hatalı bir söz çıkar
diye daima bizimle bile bütün konuşması Allah’ın Kitabı iledir” dediler.”
Subhanallah…” dedim ve hayır duasını istedim.
KISSADAN HİSSE
Sultanbeyli’li inşaatçıdan
pratik mantolama icadı
Geliştirdiği icat ile ilgili gazetemiz
Gerçek MEDYA’ya bilgi veren Numanoğlu; Gerçek MEDYA’nın buluşunuzun ikayesi nedir sorusuna
“çocukluğumdan beri inşaat işinde
çalışıyorum. Dış cephe mantolama ve
kartonpiyer işleri ile uğraştım. Taş
kaplama ve inşaat malzemeleri imalatı da yaptım. Belediyelerin binalarda yalıtımı mecbur kılmasından
sonra yeni bir yalıtım sistemi düşündüm. Mevcut bina dış cephelerine uygulanan strafor esaslı cephe
kaplamaların, ömürlerinin az olması,
kolay kırılmaları, yanma tehlikesi, dış
cephede çatlamalara sebep olması,
estetik olarak çirkin görünmesi –özellikle güneş cepheye vurduğunda
cephe çizgileri, çatlamalar, dalgalı
renkler bozuk görünüm arz ediyordu.
İşçilik olarak da malzemenin altı kalemden oluşması, işçilerin yoğun çalışmasına ve iş gecikmesine yol
açıyor, maliyetleri arttırıyordu. Onun
için kendi kendime dedim “öyle bir
şey yapayım ki boyaya hazır olsun”
dedim. Bu icadımın imalat safhası altı
kalemde oluştu. Yeni nesil cephe kaplama malzemeleri kullanarak, taş ve
strafor malzemelerini birleştirdim.
Taştan plaka yaptım. Tabi taş gibi ağır
olmadı… Fakat çok dayanıklı, uzun
ömürlü olan bu buluşum, montaj ve
boya olarak inşaatta uygulanıyor.
Montaj işlemi hızlı bitiyor. Zaman tasarrufu sağlıyor. Ürünüm ısı, su ve
ses yalıtımlıdır. Darbelere karşı emsal
sisteme göre yüzde yüz daha sağlam,
yanmaz özelliğe sahiptir. Göz zevkine
hitap eder. Güneşte malzeme üzerine
yansımada gölge oluşmaz, modern
görüntü oluşur. Binalara değer katar.
Uygulaması hızlı ve seridir. Zaman
geçtikçe bina cephesinde çatlama
oluşturmaz. Her mantolama ürünü
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
GÜNDEM
[email protected]
12 HAZİRAN 2015
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
12 HAZİRAN 2015
HABER
Fetih şöleni ve medeniyet kavgamız
“Allah ve Resulü nasıl bildirdi ise o haliyle İslâm dinini
öğrenmek ve yaşamak gelir. Kendi görüş ve
düşüncelerimize göre dinî anlayış geliştirmek, bir yol
çizmek yanlış ve geçersizdir. Din, Allah’tan geldiği gibi
kabul edilir.”
Değerli dostlar bu haftaki yazımda biiznillahi
Teala İslam’la gelen huzuru yazacağım. İslam imanla bir bütündür. Müslümanlığı sadece bir
kimlik, bir etiket olarak taşımak,
İslâm’ın insan üzerindeki gayesini gerçekleştirmeye yetmez. Hz.
Peygamber s.a.v., “İman temenni
ve süs değil, kalbe yerleşmiş ve
yapıp edilenlerle doğrulanmış
olandır.” buyuruyor. MüslümaAHMET
nın imanını ispat eden yaşama
TURAN
biçimine “İslâmî hayat” denilir.
Ancak bu şekilde huzur bulur.
Şimdi gelin İslami hayatı büyüklerimiz nasıl yaşamış ona bakalım.
Allah’ın birliğine, Hz. Muhammed s.a.v.’in son
peygamber olduğuna ve ahiret gününe inanan
her insan Müslümandır. Müslüman, tek gerçek
hüküm sahibinin Allah olduğunu bilir. O peygamberler göndererek insanlığı uyarmış, doğru yolu
göstermiştir. Müslüman bu gerçeği tasdik etmiş,
tanık olmuştur. Artık bu gerçeğe göre kendini ve
hayatını inşa etme sorumluluğu başlamıştır.
Dünya hayatı bitip Allah’ın insanlarla hesaplaşacağı gün gelmeden hazırlanmak gerekir. Her
şeyin başında, Allah ve Resulü nasıl bildirdi ise o
haliyle İslâm dinini öğrenmek ve yaşamak gelir.
Kendi görüş ve düşüncelerimize göre dinî anlayış
geliştirmek, bir yol çizmek yanlış ve geçersizdir.
Din, Allah’tan geldiği gibi kabul edilir.
Dünya ve ahiret hayatının hakikatine dair tek gerçek bilgi kaynağı İslâm’dır. Bu bilgi dünyayı, ahireti, canlı ve cansız her varlığı yaratan Allah’tan
gelmektedir. Allah, aklın kavrayabildiği ve kavrayamadığı hikmetlere bağlı olarak her yarattığına
istediği şekli vermiş, hayatını belirlemiştir. Onlar
üzerinde istediği gibi etki ve tasarruf sahibi olan
da O’dur.
Dünya hayatını İslâm’ın prensiplerine göre yaşamanın en doğru yol olduğunu biliriz. Allah’a güvenir ve O’na teslim oluruz. Asıl beklentimiz,
ümidimiz ahirette Allah’ın rahmetiyle karşılanmaktır. Bu hal Müslümanı güven ve huzur içinde
yaşatır. Kendisi güvenli, huzurludur ve çevresine
de güven ve huzur verir.
Bu nedenle dünyanın Müslümanın varlığına ihtiyacı vardır. Müslüman, İslâm’ın emrettiği gibi yaşayarak bütün mahlûkatın haklarını gözetir.
Onların yok olmasını, bozulmasını engeller.
Allah Teâlâ, âlemi bir bütünlük içerisinde yaratmıştır. Âlemdeki her bir unsur diğerine bağlıdır.
İyi veya kötü haliyle diğerini etkiler. İnsan da
Müslüman olarak yaratılarak ilahi düzendeki
yerini almıştır. Yaratılışından uzaklaşması,
içinde bulunduğu âleme yabancılaşması demektir. Bu hal zarar görmesine yol açar. Çevresine
de zarar vermeye başlar. İslâm bu yabancılaşmanın, hakikatten uzaklaşmanın önüne geçmek
için kurallar koyar. Yapılacakları ve yapılmayacakları belirler. Böylece hayat için güvenli bir
alan oluşturur.
Rabbim bizlere İslami bir hayatla yaşamayı nasip
eylesin âmin. Selam ve dua ile…
[email protected]
HUZURA DOĞRU
HUZUR İSLAM DA…
GERÇEK MEDYA 06 CMYK
Cumhurbaşkanı’ndan Rabia'ya davet
Otistik olmasına rağmen hem eğitim hem de sosyal hayatındaki başarılarıyla tüm engellilere örnek olan Pendikli Rabia Aytek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Rabia ile yakından ilgilenen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini Ankara’ya davet etti.
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Eski Dostlar Cumhurbaşkanı ile
buluşuyor” toplantısına katılan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, protokol
sırasında oturduğu sırada yanına
gelen Rabia’ya yakın ilgi göstererek
bir süre sohbet etti. Sohbetin
ardından hatıra fotoğrafı da çektiren
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rabia’yı
Ankara’ya davet etti. Kısa süren sohbette Cumhurbaşkanına “Sizi çok seviyorum” diyerek duygularını dile
getiren Rabia’nın yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi.
İBB'den Beykoz Belediyesi’ne
7 milyonluk hibe
Beykoz Belediye Meclisi Haziran Olağan Toplantısı'nın 2. Birleşimi'nde
çok önemli kararlar alındı.
Geçtiğimiz yıl önemli ölçüde Beykoz'a destek
sağlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi
(İBB), bu yıl da ilçeye yardımlarını
sürdürüyor. Beykoz Belediye Meclisi'nde
yapılan toplantıda, İBB tarafından yaklaşık 7
milyon liralık (6 milyon 816 bin TL) ayni
yardım alınması, oy birliğiyle karara
bağlandı. Buna göre Beykoz Belediyesi, 7 milyon liralık yardımı ilçede asfalt dökme
işleriyle Belediye'ye ait park ve bahçelerin
düzenlenmesinde bu parayı kullanabilecek.
Öte yandan Haziran ayı toplantısının son
oturumunda, önümüzdeki Pazar günü
gerçekleştirilecek Türkiye Genel Seçimleri'ne yönelik hem AK Parti hem de CHP
önemli açıklamalarda bulundu. CHP Grup
Başkanvekili Gülay Demirel, halkın seçim
öncesi büyük olayların çıkmasına yönelik
endişelerinin yersiz çıkmasından dolayı CHP
grubu olarak memnun olduklarını dile getirirken, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek de ilçedeki tüm partilerin sağduyulu
bir seçim süreci geçirmesi dolayısıyla ilgililere teşekkür etti. Başkan Çelikbilekayrıca
Beykoz'u ziyaret ederek bir miting
düzenleyen AK Parti Genel Başkanı
veBaşbakan Ahmet Davutoğlu'nun ilçeye
metro yapımı konusunda verdiğin sözün
yanı sıraElmalı'da 871 bin metrekarelik
bir alanda bulunan Kent Ormanı'nı da
Beykoz Belediyesi'ne verildiğini
söylediğini hatırlattı. Öte yandan Meclis'in
Haziran son oturumunu ilçede yalnızca
Dost Beykoz takip etti.
Gülay Demirel'in sözleri üzerine
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, memnuniyetini gizlemedi ve
CHP'li Demirel'in sözlerine katıldığını
vurgulayarak, şöyle dedi:
Başkan Yücel Çelikbilek: “İnşallah bu
seçim vatana ve millete hayırlı olur”
"Ben de bu dileklerinize katılıyorum.
Türkiye artık o olgunluğa erdi. Türkiye
artık demokrasiye alıştı. Demokrasiyle
yaşamak hoşuna gidiyor. İnşallah Pazar
günü ülkemizin yüzakı olan bir seçim
olur. Beykoz'da da güzel bir seçim atmosferi yaşadık. Aslında ben yetkimi kullanarak ana caddelerde hiçbir bayrağın
asılmasına izin vermeyecektim. Ama
bana 'siyaset yapıyor' denmesin diye
bunu yapmadım. Yine de iyi oldu, tüm
siyasi partideki arkadaşlarımız olgunluk
gösterdi. Sonuçta bu bir seçim ve Pazar
günü bittikten sonra saat 7'den 8'den
sonra her şey normale dönecek.
Yaşamımızı devam ettireceğiz. Birbirimizin boğazını sıkmaya gerek yok. Ben bu
noktada ilçede katkı gösteren herkese
teşekkür ediyorum. İnşallah bu seçim
vatana ve millete hayırlı olur. Türkiye'yi
geleceğe 21. yüzyıla hazırlayan bir seçim
olur."
Gündem dışı söz isteyen bir başka CHP'li ise
Mehmet Gürel oldu. Yalova'da CHP Belediye
Başkan Aday Adayı olan ve Şehir
Planlamacısı olarak hem Beykoz Belediye
Meclisi'ne hem de Beykoz Halkı'na önemli
katkıları olması beklenen Mehmet Gürel,
birkaç gün önce AK Partili Meclis Üyesi
İbrahim Hocaoğlu'yla görüştüklerini dile getirerek sözlerine başladı. Kendisinin yaptığı
konuşma sonrası birkaç ay önce
Meclis'ten'oy çokluğuyla' geçen yeni
görünüm planlarının, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığıtarafından reddedildiğini
öğrendiğini ifade eden CHP'li Mehmet Gürel,
söz konusu durumla ilgili olarak bir soru
sordu ve şunları söyledi:
CHP’li Mehmet Gürel: “Bakanlık, Belediyemizin planlarını hangi gerekçelerle reddetti?”
Başkan Çelikbilek: “Arkadaşlarımız konu üzerinde çalışıyorlar”
"Daha önce hazırladığımız ve Meclis'imizden
'oy çokluğuyla' geçen yeni görünüm planları
Bakanlıktan belirli gerekçelerle reddolmuş.
Bununla ilgili olarak yazılan yazıyı ben
okudum; Büyükşehir'den giden parsellerin
mülkiyet yapılarının değişmesinden kaynaklanan ulaşım sisteminde bazı değişiklikler
ihtiyacı ve sosyal tesis alanlarının artırılması
gerekçesiyle ilgili bir başlık var. Eğer
mümkünse ana başlıklarıyla Bakanlığın hangi
gerekçelerle Belediyemizin hazırladığı
planları reddettiği söylenilirse, bize soru soranlara doğur bilgi aktarabiliriz. Örneğin
Bakanlıkla Beykoz Belediyesi arasında bir
görüş farklılığı olup olmadığı soruluyor,
bununla ilgili olarak birkaç cümle söyleyebilir
misiniz?"
CHP'li Mehmet Gürel'in sorusunu yanıtlayan
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ise
teknik olan bu konularla yakından
ilgilenmediğini ancak genel olarak da
konuya hâkim olduğunu vurgulayarak, şu
yanıtı verdi:
"Görüş farklılığı yok. Ancak tabi
Bakanlık tabi bizim baktığımız gibi
bakmadı bu olaya... Biz bunları
hazırlarken vatandaşın lehine
yorumladığımız her konuyu onlar da
aynı şekilde yorumlamıyorlar. Onlar bu
işlere bir bürokrat gibi bakıyorlar.
Dolayısıyla bizim burada bir kazanım
elde edilsin de vatandaş rahatlasın diye
hazırladığımız işlerin, ileride bizi
sıkıntıya sokacak ve kazanımların
yasalara uygunluğu tartışılır hale
gelmemesi için uğraşılıyor.
Arkadaşlarımız da bu konu üzerinde
çalışıyorlar."
Haber: dostbeykoz.com
İstanbul’un fethinin 562. Yılı, İstanbul Valiliği ve İBB tarafından
düzenlenen görkemli bir törenle
kutlandı. Bizler fetih kutlamalarını öğrencilik yıllarımızdan biliriz.
Rahmetli Erbakan
hocanın önderliğinde, her 29 Mayıs’ta başka bir
şehri tercih eder, o
şehirde stadyumu
doldurur, gemileri
TALAT
karadan yürütür,
YAVUZ
Eðitim Bir Sen
fetih marşını hep
Ýstanbul 4 No'lu
beraber söyler ve
Þube Baþkaný
fethi gerçekleştirirdik! Adana, Sakarya, Samsun, İstanbul… Fetih ruhu bizi diri tutar
ve oradan beslenirdik.
Bir süredir unuttuğumuz kutlamalara bizi geri döndüren nedir?
Neden unutmuştuk? On üç yıldır
yaşanan önemli süreçlerden
sonra, yeni nesle o ruhu nasıl aşılayabiliriz? Bugün bu sorulara
anlamlı cevaplar veremezsek,
yaptıklarımız havada kalacak ve
zor günler geçince tekrar dünya
nimetleriyle oyalanmaya devam
edeceğiz.
Bugün, varlık sebebi, bütün medeniyet değerlerimizi yok etmek
olanlara kızmak yerine, yaşadıklarımızdan geleceğe dair dersler
çıkarmalıyız. Herkesçe malum
bazı zorluklardan dolayı beraber
yol tuttuklarımız, zamanı gelince
kendi orijinal mevzilerine geri
döndüler. Eğitimde yapamadıklarımızın farkına bugün vardık. Her
geçen gün problemleri çeşitlenen
ve anlamakta zorlandığımız bir
nesle, tarihimize ve değerlerimize
sahip çıkacak bir eğitim felsefesi
geliştiremedik. Eğitimin tali konularıyla oyalandık, fiziki iyileştirmeleri, toplumsal bilinçlenmeye
dönüştüremedik.
Fetih şöleninde sergilenen her argümanın bir anlamı olsa gerek. Tarihine yabancılaşmış bir milletin
çocuklarına; “Siz aslında büyük bir
medeniyetin çocuklarısınız, sizi tarihinize yabancılaştıranlar, ülkemizi batının sömürgesi haline
getirmişti ve artık ülkemizi esir
almak istiyorlar. Yeniden kendimize gelme vaktidir ve tek umudumuz sizsiniz.” Demiş oluyoruz.
Peki, bunu başarabilecek miyiz?
Eğitim alanında son yıllarda yapılan radikal değişiklikler, bu amaca
hizmet edecek mi? Korku ve baskı
yıllarının üzerimize sinen ürkekliğinden, doğal bir refleks haline gelmiş sağlamcılık mantığından ve
“Ben yasal görevimi yaptım.” anlayışından sıyrılabilecek miyiz?
Fetih şölenine, okullardan resmi yazıyla belli sayıda öğrenci katılımı istenmesi, kimin fikridir bilinmez,
ancak arkasından yaşananlar bizi
düşündürmektedir. Öğrenciler
sanki Rio karnavalına davet edilmiş
gibi bazı yetkililer fethe sahip çıkmaktan çekiniyor. Tarihimize ait ne
varsa karşı olanların yaptıkları yayınlara inat, ilçesinden fetih ruhuna
destek olmak için öğrencileri organize ederek başlarında yürüyen ve
dik duran müdürleri kutlamak
gerek.
Bugün, özellikle her kademedeki
eğitim yöneticisi şunu iyi bilmelidir ki biz ne kadar göze alabilir ve
ne kadar cesaret edebilirsek, çocuklarımız batı kültürünün olumsuz etkisinden o kadar kurtulacak.
İçimize sinen korkuları atmakta
geç kaldıkça nesillerimiz harcanacak. Artık çocuklarımız özentiden
kurtularak, dünyaya adaletle hükmetmiş bir medeniyetin mirasçıları olduklarını ve insanlığa huzur
getirecek başka da bir medeniyetin olmadığını anlamalı, içselleştirmeli, yaşamalı ve o
medeniyetten beslenmelidir. Bugünün yöneticileri de cesaretle bu
kavgaya sahip çıkmalıdır.
EĞİTİMCİ GÖZÜYLE
06
12 HAZİRAN 2015
GÜNDEM
AK Parti Beykoz’da Durmak yok yola devam
AK Parti Beykoz İlçe teşkilatında Genel Seçimler sonucunda alınan yüzde 40,7’lik oy sonrası durum değerlendirmesi yapıldı.
AK Parti Türkiye Genel Seçimleri’nde
topladığı 18 milyon 612 bin 915 oyla yüzde
40,7’lik bir oranda yine seçimlerin galibi
oldu.
AK Parti’nin yüzde 47 oy aldığı Beykoz
İlçe Teşkilatı sonuçları değerlendirdi.
Beykoz’da da 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri’nde yüzde 42 oy alan AK Parti’de ilk
açıklamayı Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek yaptı.
Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, partililere moral vermeye çalıştı. 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde, yüzde 52,60’lik
oranla 80 bin 434 vatandaşın desteğini alan
AK Parti, 2015 Milletvekili Genel Seçimleri’nde 69 bin 501 vatandaşın desteğiyle yüzde
47 oy aldı.
Alınan sonuçları değerlendiren Başkan
Çelikbilek, “Bugün önceki seçimlere
nazaran bir istediğimiz sonucu
alamadığımız doğru. Fakat görünen o ki
bize karşı birleşen şer ittifakları kismen
başarılı olmuştur. Bizi bugün bölmeye
çalışanlar, bize karşı birleşen şer ittifakları
emin olun şuan bu hüznünüzü ve
hüznünüzden dolayı inancınızla birlikte
çalışma arzunuzu görseler, ‘Keşke AK
Parti’ye karşı bu şer ittifakını kurmasaydık’
diyecekler.Buna emin olun” dedi.
Genel Seçim sonuçları, Kavacık’ta bulunan
Beykoz AK Parti ilçe binasında
değerlendirildi. Beykoz Belediye Başkanı
Yücel Çelikbilek, AK Parti İlçe Başkanı
Mustafa Gürkan ve İlçe eski Başkanı Adem
Sefer, sırayla söz alarak birer konuşma yaptı.
İlk olarak Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek söze başladı ve şunları söyledi:
Çelikbilek: “Bazen az çalışır çok alırız,
bazen de çok çalışır az alırız.”
“Hepinize hayırlı akşamlar. Arkadaşlar
üzülecek bir durum yok. Cenabı Hâk zaman
zaman böyle imtihanlar yapar. Neyin
hayırlı, neyin şer olacağını bilemeyiz. Belki
bize bugün şer görünen bugün bizim için
hayırlıdır. Bunu asla bilemeyiz. Bazen az
çalışır çok alırız, bazen de çok çalışır az
alırız. Mesela 30 Mart seçimleri bence böyle
oldu o zaman bundan daha az çalışıp daha
çok almıştık. Milletimizin canı sağ olsun. Biz
Beykoz olarak bugün çok çalıştık ama az
aldık. Hayırlısı böyleymiş. Ben bu teşkilatın
yerel seçimler olsun, milletvekili genel
seçimleri olsun, referandum olsun gerekse
cumhurbaşkanlığı seçimleri olsun çok
çalıştığını biliyorum.
Ben şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, AK Parti İlçe teşkilatı bu seçimde
çalıştığı kadar hiçbir seçim çalışmadı. Ama
ne yazık ki, tablo istenilen şekilde olmadı.
Olsun… Biz ne olursa olsun; çalışmalarımıza
devam edeceğiz. Ayrıca Beykoz bu seçimlerde diğer ilçelere göre yüzde 47 ile zaten
yüksek oy alan bir ilçe oldu. Bu da sizin
Beykoz olarak görevinizi yerine getirdiğinizi
gösterir. Böyle düşünün ve davanıza sahip
çıkın.
Bugün önceki seçimlere nazaran
beklediğimiz sonucu alamadığımız
doğrudur. Fakat görünen o ki bize karşı
birleşen şer ittifakları kimsen başarılı
olmuştur. Bizi bugün bölmeye
çalışanlar, bize karşı ittifak içinde olan
şer güçler emin olun şuan bu
hüznünüzü ve hüznünüzden dolayı
inancınızla birlikte çalışma arzunuzu
görseler keşke daha bunu yapmasaydık
diyecekler. Buna emin olun. Biz bugün
yine yüksek aldık. Yüzde 41’e üzülüyoruz; artık düşünün başarımız ve
çıtamız ne kadar yüksek… Bunun
farkına varın.
Milletimiz için koşturmaya devam
edeceğiz
Her seçimden bir gün sonra tekrar
çalışma startı verilir. Yarın yine startımızı
vereceğiz inşallah... Bizler her halimize
şükretmeliyiz. Şunu unutmayalım ki, bizler bu yola halka hizmet için çıktık.
Bugün aldığımız sonuç her ne kadar bizi
tatmin etmese de yine halka hizmet için,
milletimiz için koşturmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Belki bu bizim için
bir nefestir, bir soluktur ama görüyorum
ki, biraz üzülmüş gibisiniz. Sakın
üzülmeyin! Dediğim gibi Allah sabredenlerin, inananların yardımcısıdır.”
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in ardından bu kez AK Parti Beykoz
İlçe Başkanı Mustafa Gürkan söz aldı ve
şöyle dedi:
Mustafa Gürkan: “Durmak yok, yola
devam”
“Değerli arkadaşlar, Başkanım zaten birçok
şeyi söyledi. Bence de üzülecek bir durum yok.
Yarın yeni bir gün başlayacak. Öyle zannediyorum ki, erken bir seçim yaşayacağız. Biz teşkilat
olarak elimizden geleni yaptık ve yarın,
yeniden gösterdiğimiz gayreti sürdürmeye
devam edeceğiz. Ben Başkanımıza da
söylemiştim: ‘Başkanım Beykoz’da 10
Ağustos’ta olduğu gibi yüzde 52’yi oturtalım’
demiştim. Fakat olmadı. Görülen tablo o ki,
ancak yüzde 47’yi oturtabilmişiz. Olsun bu da
bir başarıdır. Bu açıdan değerlendirelim. Biz
burada bir dava için varız.
Her ne olursa olsun ben, haklarınız helal etmenizi istiyorum. İlerleyen zamanlarda tablo
daha da netleşir. İlden de zaten bir açıklama
yapılacaktır. Biz ilin yapacağı açıklamaya
uyacağız. Bugün görüyorum ki yüzde 41 gibi
bir sonuca ağlayan arkadaşlarımız var. Bu da
bizim bugün geldiğimiz noktayı gösteriyor.
Çıtamızın ne kadar yüksek olduğunu, ne
kadar başarılı olduğumuzu gösteriyor. Daha
ne olsun? Durmak yok, yola devam…”
Haber: dostbeykoz.com
Mide şişkinliğini gideren 13 besin
Mide şişkinliği, bağırsaklardan geçen havanın sonucu olarak sağlığı etkiliyor.
Genelde tuzlu ve yağlı yiyeceklerin neden olduğu bu şişkinlikten sakınmak
için uzmanlar çeşitli meyve, sebze, ot ve baharatların tüketimini öneriyor.
GERÇEK MEDYA 07 CMYK
Çilek ve yaban mersini, kuru
kayısı ve erik de lif içeren
meyveler olarak, şişkinliğe karşı
etkili ve sindirim sisteminin temizlenmesine yardımcı oluyor.
Et suyuyla yapılan çorbalar,
çok sulu olmasına rağmen
doyurucu bir özelliğe sahip. Organik
malzemelerle yapılan bu çorbaların
sodyum seviyesi de oldukça düşük.
Marul, ıspanak, lahana ve pazı otu,
uygun oranlarda lif, vitamin ve mineral içeriyor. Bu yiyecekler ayrıca
asit sindirimi sorunları, kabızlık ve
idrar yolu enfeksiyonuna karşı etkili.
Nane, zencefil ve papatya çayı da,
hem normal şekilde tüketildiğinde
hem de çay olarak içildiğinde, midedeki gaza karşı etkili.
Pul biber ise yüksek tansiyon, felç
ve kalp hastalıkları riskini azaltıyor.
Biberdeki kapsaisin maddesi,
metabolizmayı hızlandırıyor ve tatlı
ihtiyacını da azaltıyor.
Brokoli, karnabahar ve beyaz lahana, vücuttaki zararlı oströjen
miktarını azaltıyor. Buna karşı,
İşte, yeni bölge milletvekilleri
İstanbul 1. Bölge'de AK Parti 14, CHP 11,
MHP 3 ve HDP 3 milletvekili çıkardı.
İstanbul 1.Bölgede yüzde 40.79 oy alan Adalet
ve Kalkınma Partisi 14, yüzde 31.79 oy alan
CHP 11, yüzde 10.45 oy alan MHP 3 ve yüzde
10.69 oy alan HDP 3 milletvekili çıkardı.
AK Parti'nin 2011 seçimlerindeki milletvekili
sayısı 16'dıydı. CHP milletvekili sayısını korurken, MHP 2 olan milletvekili sayısını 3'e ve
HDP 1 olan milletvekili sayısını 3'e çıkardı.
AK Parti:
İdris Güllüce, Mihrimah Belma Satır, Erol
Kaya, Ahmet Berat Çonkar, Osman Can, Berat
Albayrak, İsmet Uçma, Metin Külünk, Ravza
Kavakçı kan, Erkan Kandemir, Alev Dedegil,
Mehmet Ali pulcu, Hasan Sert, Hüseyin Yayman
CHP:
Şafak Pavey, Gamze Akkuş İlgezdi, Gürsel
Tekin, Barış Yarkadaş, Mehmet Akif Hamzeçebi, Mahmut Tanal, İlhan Kesici, Oğuz Kaan
Salcı, İlhan Özkös, Onursal Adıgüzel, Ali Özcan
MHP:
Edip Semih Yalçın, İzzet Ulvi yönter, Uygar
Suphi Aktan
HDP:
Selahattin Demirtaş, Hüda Kaya, Erdal Ataş
Geleneksel RAHMET Kermesi
Pendik’te başladı
İnsan Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma
Derneği’nin düzenlediği geleneksel hale
gelen kermesi Pendik’te 10 Haziran Çarşamba günü başladı. İlgi gören Rahmet kermesi 15 Haziran Cuma günü son bulacak.
Pendik Batı Mahallesi Sabri Taşkın
Cad. No.12 Pendik
devlet hastanesi arkasında yapılan
hayır kermesinde;
çeyiz malzemelerinin dışında, giyim
malzemeleri, yiyecek ürünleri bulunuyor. İnsan Eğitim
Derneği’nin organize ettiği Kermesten elde edilecek
gelir, öğrenci giderleri,yardım faaliyetleri için
kullanılıyor.
Kermesi düzenleyenİnsan Eğitim Kültür ve Sosyal
Yardımlaşma Derneği başkanı İsmail
Yılmaz; “dernek olarak sosyal sorumluluk olan projelerde de yer alıyoruz.
Bizim için öncelik “insan” dır. Toplumumuzun ayakta kalması için mücadele veriyoruz. İslami –insani değerlerimizi
ayakta tutmaya çalışıyoruz. Yaptığımız programlar, eğitimler insan için. Kermesimize gösterilen teveccühe teşekkür ediyorum.” dedi.
15 Haziran Pazartesi günü kapanışı yapılacak olan kermeste, döner günleri ( 11 Haziran Perşembe – 13 Haziran Cumartesi, Kavurma günleri ise 10,12,14,15 Haziran
tarihlerinde olacak.
Sağlık
Portakal ve karpuz, içerdikleri su
miktarıyla, vücuttaki fazlalıkların
atılmasına yardımcı oluyor. Bol
miktarda su içeren bir diğer meyve
olan greyfurt, yağ yakan enzimler
bakımından da zengin.
Yoğurt da, sulu bir gıda olarak portakal ve karpuzun mide şişkinliğine
karşı işlevine benzer özelliklere
sahip. Bunun yanı sıra, midede
zaman içinde biriken aşırı gazı azaltan "iyi" bakterilerin büyümesine
yardımcı oluyor.
Sarımsak, karaciğerdeki yağ seviyesini azaltarak, vücudun,
şişkinliğe karşı etkili olan hazmı
kolaylaştırıcı biyokimyasal maddelerin üretmesine yardım ediyor.
Kepek ve yulaf unu içerdiği lifle,
şişkinliğin yaygın sebeplerinden
olan kabızlığın giderilmesinde etkili. Soğuk ya da sıcak tüketilen tahıl
ürünleri, bağırsak hareketlerini
hızlandırıyor. Uzmanlar, öğün
başına en az 5 gram kepekli gıda
tüketimi öneriyor. Bununla beraber,
aşırı lifli gıda tüketimi, şişkinliğin
artmasına neden oluyor.
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
içerdikleri şeker miktarı, bu
gıdaların sindirimini
zorlaştırdığından, makul ölçülerde
tüketilmesi tavsiye ediliyor.
Besin değeri düşük olsa da,
salatalık, doğal bir idrar söktürücü
olarak, idrar seviyesini artırıyor ve
vücuttan toksinlerin atılmasına
yardımcı oluyor. Salatalık, ayrıca,
kükürt ve silikon bakımından zengin ve ürik asitin böbreklerden
atılmasında da etkili. Düşük sodyum
ve kalori miktarıyla da, diyetlerin
ayrılmaz bir parçası.
Yüzde 85 oranında su içeren
ananas, ayrıca içindeki bromelain
denilen enzim aracılığıyla, protein
üretiyor, hazmı kolaylaştırıyor ve
bazı mide rahatsızlıklarına karşı
doğal bir ilaç işlevi görüyor.
Yıl : 12 Sayı: 332
İmti yaz Sa hi bi ve Yazı İşle ri Mü dü rü
YUNUS KÖSOĞLU
Ge nel Yayın ve Rek lam Ko or di na tö rü
ŞÜKRÜ KAYA
Tanıtım Sorumlusu
CEMİL KÖSOĞLU
Spor Servisi
UFUK SEVİNDİK
Ta sa rım
GERÇEK MEDYA
Dağıtım
İZ AJANS
M.Akif Mah. Kuran Kursu Cad. Burcu Sk. 7/1 Sultanbeyli / İSTANBUL
Tel: 0216. 398 05 45 - GSM: (0543) 288 99 46
www.ger cek med ya.com
[email protected]
Baskı: TURKUAZ MATBAACILIK YAYINCILIK A.Ş.
Akpınar Mahallesi, Hasan Basri Caddesi No:4
34885 Sancaktepe / İstanbul
Yayın Türü: Yerel Süreli - Baskı Tarihi: 12.06.2015
Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymaya söz vermiştir.
Köşe yazılarından doğan hukuki sorumluluk yazarlara aittir.
*Tanıtım amacıyla ücretsizdir.
07
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
[email protected]
ŞİİR KÖŞESİ
08
12 HAZİRAN 2015
BULMACA
Sevdalıyım
Toprağına
Gülüne
MUSTAFA
TURANOLU
Bahsetmek isterdim seksenbir ilden
Köyünden beldeden tüm ilçelerden
Aczimi hoş görün sizler gönülden
Bıraksak gelecek yıla mı bilmem?
Bilmezsen ehline sor menzilini
Merak edip gezdim birçok ilini
Ülkemin bir nebze vasf-ı halini
Yazarak getirsek dile mi bilmem?
Hakkari emekte yavan davranmaz
Erzincan davarı dağa salamaz
Artvin tohum eker geri alamaz
Çektiği zahmet mi çile mi bilmem?
Ünvanı gümüştür hanedir adı
Kuşburnu zamanı eder hasadı
Orada hoş olur elmanın tadı
Kelkit mi Şiran mı Kale mi bilmem?
Adana Urfa'yı gezmedim amma
Ağrıya giderken uğradım Vana
Yürüdüm çok gezdim eğlendim sanma
Yeniden düşelim yola mı bilmem?
Oralar kaşarı çok güzel yapar
Kimisi armağan kimisi satar
Atışır aşıklar cana can katar
Kars mıdır Çıldır mı Göle mi bilmem?
Mekanım İstanbul şirin manzara
Gayretkar olursan düşürmez dara
Tefekkür eyleyip bak Üsküdara
Önünde boğaz mı kule mi bilmem?
Bakır teştilerde yaparlar pekmez
Kimisi çok sever kimisi yemez
Yiğido donarda lakin belletmez
Sivas mı Tokat mı Zile mi bilmem?
Maraşın meşhurca var dondurması
Darende yedirir dünyaya kaysı
Anzerde yetişir çiçeğin hası
Sümbül mü Çiğdem mi Lale mi bilmem?
Nedense doğuda hükümran ağa
Sabah aç karnına salar sokağa
Yetmedi tırpanla gönderir bağa
Maraba hür müdür köle mi bilmem?
Erzurum soğuktur yakar ayazı
Dadaşlar başbarı oynarlar bazı
Şu antep kızının çekilmez nazı
Sırmalı saçları lüle mi bilmem?
Mustafa soruyor daha ne desek?
Mevlam nasip etse tekraren gitsek
Şu bizim Bayburdu neye benzetsek
Gonca mı nergiz mi güle mi bilmem?
Değerli okuyucularım bu şiir ve yazıyı yazmamıza sizler gibi benimde ülkemi kara sevda derecesinde seviyor olmam vesile olmuştur. Nasıl
sevmeyelim ki? Coğrafi açıdan kıtaların birleştiği noktada kilit konumda olmakla beraber yeraltı ve yerüstü kaynakları açısından da
dünyanın parlayan yıldızı durumundadır.
İşte bu vb. sebeplerdendir ki asırlardan beri
emperyalist güçler içerideki suret-i haktan görünen münafıkları da kullanarak kardeşi kardeşe
kırdırma gayreti içine girerek iğrenç amellerine
nail olmak istemektedirler. Lakin gelin görün ki
buna hiçbir zaman muvaffak olamadılar.
Çünkü her karış toprağı şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu vatanda yaşayan benim vatanperver
güzide alicenap milletimin türküyle, kürdüyle,
lazı ve aphazası ile alevisi ile sünnisiyle yekvücut olup muharebe meydanlarında defaatla düşmana karşı destanlar yazan ecdadın
ruhaniyetine uygun şekilde akl-ı selim ve azimle
hareket edildiği müddetçe Mevla’mızın da yardımıyla gerekirse her zaman yeniden şahlanarak
bu hainlere tekrar tekrar haddini bildireceğine
sizlerin olduğu gibi benimde en ulvi duygularla
inancım tamdır.
Burada yazıma son verirken bu toprakları
kanları ve canları pahasına da olsa bizlere emanet eden tüm şehitlerimizi rahmetle anarken
özellikle içte ki hain ve münafıklara karşı teyakkuzda olan tüm siyasileri hudut boylarında gecegündüz yaz kış demeden can siparane bir
şekilde uğraş veren Mehmetçiklerimizi ve bu hususlarda samimi olan komutanlarını bu ülkeden
değil bir karış toprak bir kum tanesini bile düşmana kaptırmamayı kendisine şiar edinen
hemen herkesi saygıyla selamlar, cümlenizi
Mevla’ya emanet ederim.
Yüzünüzden tebessüm gönlünüzden huzur
eksik olmasın efendim. Amin.
GERÇEK MEDYA 08 CMYK
Tuzla Marina,
kapılarını dünyaya açtı
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın “vizyon projesi” dediği Tuzla
Marina, alışveriş üniteleri, tema parkı ve 750 tekne kapasitesine
sahip dünyada eşi olmayan marinasıyla kapılarını dünyaya açtı.
Türkiye’nin en büyük ve vizyon
projelerinden biri olarak inşa
edilen Tuzla Marina, İstanbul’un fethinin 562. yıldönümünde hizmet vermeye
başladı. Tuzla Marina, denizin
üzerinde konumlanan adacıklarda 154 üniteli alışveriş merkezi, dünyanın en hızlı roller
coaster´larından ikisine sahip
tema parkı ve 750 tekne kapasitesine sahip marinasıyla eğlence, deniz, alışveriş ve sosyal
yaşamı bir arada sunuyor. Dünyaca ünlü markaların Alışveriş
Adasında Outlet konseptiyle bir
araya geldiği Viaport Marina,
kafe ve restoranlar içeriyor.
Dünyanın en özel mimarisine
sahip Tuzla Marina, dünya
markalarına ev sahipliği yapıyor.
Funda Arar ve Kubat Tuzla Marina'da
Tuzla Marina, Tuzla Belediyesi'nin düzenlediği gençlik konserlerine de ev sahipliği yaptı.
“Hediyeni Al, Konsere Getir, Bir
Çocuğu da Sen Sevindir” kampanyasıyla sosyal sorumluluk
projesi olarak tasarlanan konserlerde, toplanan oyuncaklar
Suriyeli çocuklara gönderiliyor.
Türk Halk Müziği’nin sevilen
temsilcisi Kubat 31 Mayıs’ta
konser verdi. Tuzla Marina’nın
otoparkında düzenlenen konsere katılan vatandaşlar, “Hediyeni Al, Konsere Getir, Bir
Çocuğu da Sen Sevindir” kampanyasıyla sosyal sorumluluk
projesine de katkı sağladı.
Başkan Yazıcı, Misafirlerine
Tuzla Marina’yı Tanıttı
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi
Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı,
Hatay Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz ve eşi Gülen
Yavuz, Tuzla Belediyesi Başkan
Yardımcıları Ahmet Çabuk, Serhan Kural ve Av. Mehmet Çelikel, Via Properties Yönetim
Kurulu Başkanı Coşkun Bayraktar, Tuzla Marina’da ilk günün
heyecanını yaşadı. Tuzla Marina’nın hizmete girişi nedeniyle
kurban kesildi. Tuzla Belediye
Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, konuklarıyla birlikte Tuzla Marina’yı
gezdi, alışveriş mağazalarını ziyaret ederek “Hayırlı olsun” temennisinde bulundu.
12 HAZİRAN 2015
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
GÜNDEM
Seçmenin tokadının ayarı fazla kaçınca!
İstikrar içinde istikrarın değeri bilmeyenler için gerekli bir ara dönem
olacak!
Ancak Türkiye’nin yürüyüşü bir
müddet duracaktır.
Onların bir planı var ise, Allah’ın da
bir planı vardır!
Bu şarkı burada bitmedi, bitmez!
Böyle bir muhalefet var iken hiç bitmez!
Türkiye daha bu sabahtan itibaren
“ben ne yaptım” der gibi istikrarın
değerini sorgular oldu.
Herkeste bir sessizlik ve durgunluk
var!
İstediğiniz oldu, Ak parti güç kaybetti.
Hadi şimdi sizin planınızı görelim!
-------Tabanlar açısından birbirine en
yakın partiler AK Parti ve
MHP’dir.Ancak tavanlar açısından
aynı şey söz konusu değildir.
Her MHP’li ailede AK Partili, her AK
Partili ailede MHP’li vardır!
Bu nedenle koalisyon olmaz!
Çünkü tabanlarından dolayı birbirlerine rakipler ve böyle bir koalisyonda biri diğerini eritebilir.
Ancak MHP’ye büyük sorumluluk
düşüyor. Eğer AK Parti’nin koalisyon
teklifini kabul etmez ise ilk seçimde
bunun bedelini ağır öder.
İşte beklediğiniz fırsat, buyrun!
CHP ve HDP ile de olması mümkün
değil. Her ikisi de AK Partiye göre rakipten ziyade birbirine taban tabana,
tavan tavana zıt partilerdir. Böyle bir
koalisyon ihtimali AK Parti için tarihi
bir hata olup, kendi ölüm fermanını
imzalamış olur.
Bu nedenle de koalisyon olmaz!
----------Meclisteki partiler yeni bir seçim
sistemi ile erken seçime gidebilir.
MHP HDP’den fazla oranda oy almasına rağmen aynı milletvekili sayısına sahip.
Çözüm: %5 baraj ve daraltılmış
bölge seçim sistemi oy dağılımlarına
göre milletvekili dağılımı daha adil
olabilir. AK Parti bu çözümü yerel seçimlerden çok önce teklif etmişti.
------1,5 Milyon oy neden geçersiz olur?
Oy pusulasında bu kadar çok siyasi
parti ve bağımsız aday olursa, birileri şaşırıp kaydırma yapabilir.
Olması gereken, muhtarlık seçimlerindeki gibi her partinin pusulasının ayrı ayrı olması ve tek pusulanın
tek başına zarfa konup sandığa atılmasıdır.
------AK Parti koalisyon kurmamalıdır. Bu
AK Partiyi daha da eritir.
Muhalefete bir şans verelim!
Bırakalım, Üçgen yapıp iç açılarını
mı, dış açılarını toplayarak Hükümet
kursunlar!
3 ay dayanamazlar!
TAZİYE
Ak Parti Sultanbeyli seçim değerlendirmesi
ÇEVDER, Dünya çevre
gününü kutladı
Bahar mevsiminde birçok etkinliklere imza atan ÇEVDER 5
Haziran Dünya Çevre Günü’nde düzenlediği anlamlı bir faaliyetle kutladı. Bahar mevsimini 1444 adet fıstık çamı tohumunu
toprakla buluşturan ÇEVDER, geçtiğimiz günlerde de “sağlık
için pedal çevir” sloganıyla doğada bisiklet turu organizasyonu
gerçekleştirmişti.
5 Haziran 2015 Cuma günü düzenlenen çevre haftası programı
Sultanbeyli Abdurrahmangazi
Mahallesi Necip Fazıl Caddesi
Emek Sokak karşısında, ormanlık alanda gerçekleşti. Programa
Sultanbeyli Aydos İmam Hatip
Ortaokulu öğrencisi ve öğretmenleri, Ümraniye Özel Efendi
İlkokulu öğrencisi ve öğretmenleri, Sultanbeyli Belediyesi
Çevre Koruma Müdürü ve personeli, S.Beyli Belediyesi Temizlik işleri ve Park ve Bahçeler
Müdürlüğü personeli ve çok sayıda çevre gönüllüsü katıldı.
Program ormanlık alana bırakılan çöplerin öğrenciler ve katılımcılar tarafından toplanıp
temizlenmesiyle başladı.
Yalçın “çevre problemlerinin altında yatan asıl sebep ahlak
problemidir.”
Atıkların toplanmasının ardından selamlama konuşmasıyla söz alan ÇEVDER
yönetim kurulu başkanı Şevket Yalçın" Çevre, gelecek nesillere devretmemiz gereken
bir emanettir. Bu emanet bilincinin gönüllere yerleşmesi
gerekmektedir. Zira çevre
problemlerinin altında yatan
asıl sebep ahlak problemidir.
Lüzumsuz kesilen bir ağaçtan
tutun da yerlere atılan çöplerin, kirletilen göllerin tüm
canlıları tehdit ettiği gözlerden kaçmamalıdır. Etkinliğe
katılan herkese tüm kalbimle
saygı ve şükranlarımı arz ediyorum. Katılımınız için teşekkür ediyorum.” dedi. Yalçın
sözlerini, “Çevre bilinci ve
çevre ahlakına
vurgu
yapan çalışmaların
artmasını
temenni
ediyorum" ifadeleriyle
sonlandırdı.
Kaba “El
Hacı Hüseyin Şahin’in
muhtereme anneleri
Şaziment ŞAHİN
Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Merhumeye
Allah’tan rahmet
Ailesine ve
tüm sevenlerine
başsağlığı dileriz.
MUSTAFA NACİ KÖSOĞLU
GERÇEK MEDYA AİLESİ
GERÇEK MEDYA 09 CMYK
ele verip daha büyük proje ve
organizasyonlara imza atalım.”
Selamlama konuşmasının ardından söz alan Sultanbeyli
Belediyesi Çevre Koruma Müdürü Dursun Ali Kaba konuşmasında: “Çevre adına yapılan
bu anlamlı organizasyonda
emeği geçen herkesi kutluyorum. Çevre duyarlılığı başta
kendi yakın çevremizden başlayarak tüm evrene yaymamız
gereken önemli bir hassasiyet.
Bu konuda gençlerimize, siz
değerli öğrencilerimize daha
fazla iş düşüyor. Çevremize
her yerde her zaman sahip çıkalım, kıymetini bilelim. El ele
verip daha büyük proje ve organizasyonlara imza atalım. ”
görüşlerine yer verdi.
Yapılan konuşmalarının ardından Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKUD)
İstanbul Anadolu Yakası Bölge
Temsilcisi Ali Kocadayı programa katılan öğrencilere ÇEKUD’un Tohumdan Fidana
Projesini uygulamalı olarak
anlattı.
Yaklaşık 50 öğrencinin katıldığı uygulamalı proje sonucunda elde edilecek fıstık
çamı fidanlarının orman haftasında toprakla buluşturulması hedefleniyor. 2011
yılının Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada orman
yılı ilan edilmesi üzerine hazırlanan çimlendirme projesi
ÇEKUD- Milli Eğitim Bakanlığı
işbirliğinde tüm Türkiye’de
binlerce okulda yüz binlerce
öğrenciye uygulanmıştı.
Proje eğitiminin tamamlanmasından sonra öğrencilere
doğru fidan dikimi yine uygulamalı olarak anlatıldı. Hem
çimlendirme projesi sunumuna hem de fidan dikimi çalışmasına aktif katılım
sağlayan öğrencilerin ilgi ve
heyecanları dikkatlerden kaçmadı. Düzenlenen çevre etkinliği öğrencilere tohum seti
dağıtımı ve yapılan ikramlarla sona erdi.
Öncelikle yedi haziran seçimlerini iyi okumak
lazım. Bu seçimde vatandaş nasıl bir mesaj verdi,
bunu iyi görmek gerekir.
Bir Ak Parti kurucusu olarak televizyon karşısında
sonuçları görürken, ağlamak ve çılgına dönmek
hiç de elimde olan bir şey
değildi. Savaşa çıktığında
hazırlık yapamamışsan
ancak oturup ağlarsın yenilgiye düşersin. İşte bizimkide öyle oldu.
2003’lerde Ak Partiyi kurarken bu ilçede öyle bir
çalışma yapmalıyım ki
dedim, diğer partilerin tabelasını indirmem gerekir diye yola çıktım. Ne
yazık ki Sultanbeyli’de
bana ve benim gibi siyaset yapan arkadaşlara fırsat verilmedi. Nerede
tecrübesi olmayan ve
halkı tanımayan veya
halk tarafından tanınmayan kişiler varsa teşkilata
dahil oldular. Bu da Sultanbeyli’de bizim gerilememize sebep oldu.
Ben ne söyleyeyim, ne yazayım. Bu yapılan yanlışlıklar, canlı, gözle görülür
oldu. Seçimlere iki ay kala
hanedan toplantı salonunda Ak Partinin genişletilmiş istişare
toplantısında söz aldım.
Sultanbeyli Ak Partili yetkililerde sahaya çıkmak
için görev istedim, gönüllü çalışmak istedim.
Bir türlü bana ve benim
gibi nice kardeşlerime
görev verilmedi. Bizleri
hep dışladılar. İlçeden ve
görev vermeden uzak tuttular. Peki, biz boş mu
durduk. Hayır, biz yine
sahalara indik, çalıştık.
Yine ben çalışmalarımı
bir gün olsun aksatmadım. Gittim Kadıköy Ak
Parti’de, Üsküdar Ak Parti’de, Kartal Ak Parti’de.
Şanlıurfa’da, Malatya’da
ve Adıyaman’da Ak
Parti’nin çalışmalarına katıldım. Ama bir yandan
içim içimi yiyor, kendi
ilçem Sultanbeyli’de çalışamıyorum. Ne Belediye
Başkanında, ne ilçe Başkanında, Ne de SKM Başkanlığında bana bir Allah’ın
kulu çalışmam için ne talimat verdi ne de bir programa dâhil edildim.
Yıllardır Sultanbeyli halkının demokratik yapısını
bilen biriyim, hangi sokağın hangi caddenin ve kişilerin görüşlerini iyi bilen
biri olarak kendi ilçemde
âdete sürgün yedim.
İşte şimdi dizine de vursan ne yaparsan boş. Oy
kullanmaya gittim okulun
kapısında birkaç Ak Partili kardeşlerimle konuştum, zayıf ve cılız ses
çıkıyordu, diğer partileri
gördüm
adamlar her
şeyini
vermişler,
hazırlıklılar,
okulun
ALİ SEYDİ
önünü
kontTURAN
rol altına almışlar, sandık
başkanlarını, müşahitlerini iyi örgütlemişler. İşte
bizim yapacağımız çalışmaları onlar yapmış.
Bunları yazarken her
hangi bir parti mensubu
kardeşimi küçük düşürmekten Allaha sığınırım.
Ben şunu demek istedim.
Sultanbeyli’de teşkilat yeterince çalışmıyor, tabana
inemiyor. Teşkilat kendi
değerlerine sahip çıkmıyor. Teşkilat kendini
seven, kendine güvenen
gönül erlerini görmüyor,
görmek istemiyor. Onun
için oy oranlarımızda bir
düşüş yaşadık.
Tabi buna hepimiz üzüldük ama hepimizden
daha çok teşkilat mensuplarının üzülmesi gerekir.
Teşkilat birilerinin
makam ve saltanat
kurma yeri değildir. İşini
iyi yapamayan gitmesini
bilmelidir. O koltukları
boşuna işgal etmemelidir.
Başarısız bir teşkilatı birilerinin tutması da bir o
kadar yanlıştır ve Ak Partiye ihanettir. Bunun
böyle bilinmesi gerekir.
Ak parti için Sultanbeyli
çok önemlidir, Sultanbeyli’de hangi oy oranları
varsa, o Türkiye’ye yansıyan oranlardır. Sultanbeyli
Türkiye’nin küçük minyatürüdür. Sultanbeyli’ye sahip çıkan, Türkiye
ye sahip çıkmış sayılır.
Onun için yine yiğit düştüğü yerden kalkması gerekir.
Biz önümüzdeki seçime
iyi hazırlanmamız gerekir. Tüm noksanları görerek yeni bir sayfa açarak,
Sultanbeyli’yi “Yediden
yetmişe kucaklayacak bir
Ak Parti kadrosunun sahaya sürülmesi çok elzemdir.” Bunun için
yetkililerin, şimdiden itibaren gerekli duyarlılığı
gerçekleştirmesi için herkesi, göreve davet ediyorum. Rabbim, bir daha
inananları böyle mahcup
etmesin. AMİN.
[email protected]
[email protected]
İlginç bir psikoloji!
Erdoğan karşıtlığıyla birleşenler 13 yıllık iktidara rağmen %41 oy
alan AK Parti karşısında mutlu ve
coşkulular.
Şu tablodan özellikle AK Parti’den
kayan oyların büyük bir kısmı kaygılı ve pişmandır. Zira iktidara ders
vereyim derken tokadın
ayarı fazla
kaçmış. Manzara hükümetsiz bir
Türkiye’yi
doğurmuştur.
Sandıktan
çıkan yine
ÝSA
sandık olmuştur!
DOÐAN
Aslında verilmek istenen mesaj AK parti tek başına devam etsin ama HDP de barajı
aşsındı. Lakin seçmenin balans ayarı
aşırıya kaçtı gibi gözüküyor.
Seçimin en etkili figürü Kürt seçmen
olmuş, blok halinde Kürt milliyetçiliğine oy vermişlerdir. İstanbul’da
dahi MHP’den fazla oy almışlardır.
Ancak bu tablodan kaybeden uzun
vadede Kürtler olacaktır. Zira bundan böyle AK Parti’nin söylemi daha
Türkçü olacaktır.
Bu seçimden çıkan bir başka yorum
şu olmuştur: Hizmet siyaseti her
zaman getiri sağlamıyor.
Bu tablonun en büyük etkisi ekonomiye olacaktır. Bugün itibariyle faiz,
döviz ve Borsa üçgeninde belirsizliğin getirdiği olumsuz etkiyi göreceğiz
ve görüyoruz da.
Bu ülke şuan için hükümetsiz olabilir
ama lidersiz değildir. Bu ülkenin lideri Erdoğan’dır ve görevinin başındadır. Kaos senaryoları
planlayanlara geçit vermeyecektir.
AK Parti siyasi geleceği pahasına yürüttüğü çözüm sürecini bundan
böyle nasıl bir hava ve ruhla devam
ettirir, açıkçası ben eskisi gibi olacağını zannetmiyorum. Kürtlere yönelik açılım AK Parti’ye hem Türk
milliyetçisi seçmeninden hem de
Kürt seçmeninden oy kaybettirmiştir.
Bu tablodan koalisyon çıkmaz. Yakın
zamanda yeni bir seçim daha göreceğiz!
-------Bunca kaos senaryolarına ve kirli ittifaklara rağmen 13 yıllık iktidar partisinin taban yaptığı yer %41. Bu bir
fırsat da olabilir. Kısa bir teneffüs,
nefes alma ve muhakeme dönemi.
Sonrasında ise kendini yeniden dirilişe adamış bir dava partisi göreceğiz.
Belki de Ak Parti’den kayan yüzer
oyların şu kısa ara dönemde istikrarsızlığı ve koalisyonu tanıması ve anlaması gerekiyordu.
09
Yerel gazetenin dağıtımını engellediler
Bölge Gündem Gazetesi'nden yapılan açıklamada, Esenyalı'da gazete dağımı yapan dağıtım elemanlarının saldırıya uğradığı açıklandı.
Gazeteden yapılan açıklamada
şu görüşlere yer verildi;
"Özgür basının sesi olan kısa
sürede yerel haber de bölgenin gündemin nabzını tutan gazetemiz dağıtıcılarına çirkin
saldırı gerçekleşti.
Olay bu gün saat 11.00 civarlarında Pendik Güzelyalı mah.
Yavuzselim caddesinde meydana geldi. Gazete dağıtıcılarımızın gazete dağıttığı sırada
Saadet Parti mensubu olduğu
iddia edilen kişiler tarafından
“bu gazeteyi dağıtamazsınız”
diyerek çalışanlarımızın ellerinden gazeteler alınarak yerlere atıp hem fiziki hem sözlü
gazetemizin dağıtılması engellenmeye çalışmışlardır.
(Bizler Saadet Partisi camiasının
bu türden basını susturmaya
dönük şiddete başvuracağına ihtimal vermiyoruz, Saadet Partisi
kendi isimlerini kullanarak itibarsızlaştırılmasına karşı uyanık
olmaları ve bu konuda açıklama
yapmalarının doğru olacağını
düşünüyoruz.)
Olay çevredeki vatandaşların
müdahale etmesi ile son bulmuş, çalışanlarımız gözü dönmüş basın düşmanlarının
ellerinden zar zor kurtarılmıştır.
Bölge Gündem Gazetesi olarak
biz doğru tarafsız özgür basın
anlayışıyla gerçek belgeli haberler yapmaktayız. Gazetemize yapılan bu çirkin saldırıyı
anlamakta zorluk çekiyoruz. Bu
işine gelmeyen kişilerin özgür
basını susturma çabalarıdır. Biz
bu güne kadar bu baskılara
boyun eğmedik bundan sonrada asla eğmeyeceğiz bu vesile ile gazetemize yapılan bu
çirkin saldırıyı nefretle kınıyor tüm yasal haklarımızı sonuna kadar arayacağımızın
bilinmesini kamu oyunun bilgisine sunarız ."
10
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
12 HAZİRAN 2015
HABER
Beykoz Müftülüğü Bulgaristan’da iftar verecek
Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Dost Beykoz’un özel röportajında, kendisine yöneltilen sorulara çarpıcı yanıtlar verdi.
Peygamberimiz
(sallahu aleyhi ve sellem)
1-) Ebû Zeyd el-Ensârî (ra) şöyle
demiştir: “Rasûlüllâh (sallahu
aleyhi ve sellem) bize sabah namazını kıldırdı sonra minbere
çıktı, öğleye kadar vaaz verdi ve
indi. Öğle namazını kıldı. Sonra
minbere çıktı.
Yine bize ikindi
vakti gelene
kadar vaaz
verdi. Tekrar
vaazdan indi
ve (ikindi) namazını kıldı.
Sonra tekrar
İSMAİL
minbere çıktı
HÜNERLİCE
ve güneş batana kadar bize
vaaz verdi. (İşte bu gün boyunca) bize olmuş ve olacak
şeyleri haber etti. Onları en iyi
bilenimiz en çok ezberleyenimizdir.” (Müslim,2894; Hakim
El-Müstedrek, 480)
İşte kardeşlerim, Efendimiz (sallahu aleyhi ve sellem)
bu hadis-i şerifte buyrulduğu
gibi Allah’ın kendisine bildirmesiyle geçmişten haber verdiği
gibi, aynı zamanda gelecekten
de haber vermektedir. Bu haberlerin çoğu zuhur etmiş, bazıları ise zuhur etmesi yakındır.
Bazı kendi bilmezlerin çıkıp da
“Peygamber geleceği bilmez.”
demeleri sadece kuru bir yalandır, iftiradır. Zira Nisa süresinin
41. Ayeti kerimesinde Rabbimiz
(Celle celaluhu) “Her ümmetten
bir şahit getirdiğimiz, seni de
bunların üzerine şahit getirdiğimiz zaman, bakalım bunların
hali nasıl olacak?” buyurmaktadır. İşte bu ayette açıkça görüldüğü gibi Efendimiz (sallahu
aleyhi ve sellem) bütün ümmetler üzerine şahittir. Allah (Celle
celaluhu) bütün ümmetlerin durumunu Efendimiz (sallahu
aleyhi ve sellem) e bildirmiştir.
İslam Toplumunda Ayrılık
Çıkarmanın Vebali!
2-) (Ebu Hureyre’den nakledildiğine göre) Resulullah (sallahu aleyhi ve sellem) şöyle
buyurmuştur. “Yakında büyük
fitneler olacak, o fitnelerde (yerinde) oturanlar ayaktakilerden,
ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan, daha ha-
GERÇEK MEDYA 10 CMYK
var mı? Gidenler memnun mu ya da
yaşadıkları sıkıntıları diğer Beykozlular da yaşamasın diye kayda alınıyor mu? Eksikler gideriliyor mu?
"Diyanet Teşkilatı, Anayasal bir kuruluş olarak, milletimize din hizmeti
sumaktadır. Cami Hizmetleri, Eğitim
Hizmetleri, Dini Yayın Hizmetleri,
Hac ve Umre Hizmetlerigibi hizmetlerimiz bulunmaktadır. Din ilahi bir
kurum, Diyanet ise dünyevi bir kurumdur. Kelime bazında bu böyle olduğu gibi kavramsal anlamda da
böyledir. Müftülüklerimizin ana görevi; ibadet hizmetlerini yönetmek ve
halkımızı aydınlatmaktır. Müftülüğümüzün ana giriş bölümüne slogan
olarak da yazdık: 'Beykoz Müftülüğü;
Aydınlatmak için var!' diye...
Diyanet'in ana hizmetlerinden biri
de hac ve umre hizmetleridir. Bu yıl
umre kayıtlarında yoğunluk yaşandı. Ülkemiz çapında tüm umre
programları doldu. Diyanet şu an
umre kaydı almıyor; şirketler kayıt
yapıyor. Bu yıl ilçemizden 600’dan
fazla vatandaşımız umreye gidecek.
Hac kaydına gelince... Şu anda Diyanet, hac kaydı yapmıyor. Zira 1,5 milyon vatandaşımız sıra bekliyor.
Mescid-i Haram’daki genişletme faaliyetleri sebebiyle kontenjan düşürüldü. Maalesef her yıl 60 bin
civarında vatandaşımız hacca gidebiliyor. Eskiden 100 bincivarında gidiyordu. Beykoz’umuzdan bu yıl 145
hacı adayımız gidecek. Kota nedeniyle sayı düşüyor. Hac ve umreye
gidecek vatandaşımız için seminer
programları uygulanıyor. Şu an seminerlerimiz ilçemizde Hasan Yavuz
Cami’nde Pazar günleri yapılıyor.
Hacılarımızın ve umrecilerimizin aldıkları hizmetlerle ilgili olarak, Diyanet her zaman hac ve umrede anket
çalışması yapıyor. Ayrıca denetçiler,
hem otellerde ve hem de hizmet
noktalarında; şirket ya da diyanet
aracılığıyla hacca gitmiş vatandaşların aldığı hizmeti takip ediyorlar.
Anket çalışmalarına ya da şikâyet-
Kartal H Tipi Cezaevi hükümlü
ve tutuklarından el emeği sergi
lere göre yaptırımlar da uygulanıyor. Son yıllarda uygulanan bir hizmet de şudur: Diyanet tarafından
özellikle takibi yapılan bir hizmet
kapsamında, hac ve umreye gidecek
vatandaşlarımıza Kur’an-ı Kerim öğretiliyor. Biz, 'Her hacı ve umreci
mutlaka kitabını öğrenmelidir' diyoruz. Hem hac öncesi ve hem de hacsırasında Din Eğitimi hizmetlerimiz
de devam ediyor. Her sene ilçemizden 10’dan fazla görevlimiz, umre ve
hac için kutsal topraklara gidiyor."
Hüseyin Hocam, Ramazan ayı
yaklaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda
olduğu gibi bu yıl da hem Beykoz
Belediyesi hem Beykozlu İşadamları hem de Sivil Toplum Kuruluşları ilçemizde sofralar
kuracaklar. Beykozlunun Ramazan ayına dair ilgisini Müftü olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Milletimiz gerçekten dindar bir millet ve misafirperver... Bizim kültürümüzde Halil İbrahim Sofrası
geleneği ve algısı vardır. Her yıl Ramazan ayında bu misafirperverliği
ve ikram severliği görüyoruz. Ramazan’da iftar sofraları, iftar sevincine
dönüşüyor. ÖzellikleBeykoz Belediyesi'nin uyguladığı ve organizasyon
desteği verdiği sokak iftarları ya da
Mahalle iftarları, Ramazan coşkusunu daha da artırıyor.
Ceza infaz kurumu Eğitim biriminin düzenlediği,Kartal H Tipi
Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve
tutuklularının, hazırlamış olduğu el işi, resim, hazır giyim,
ebru, deri, bakır ve ahşap ürünleri sergisi ilgi gördü.
Pendik Mehmet Akif Ersoy
sanat merkezinde açılışı yapılan
Sergiye; Kartal Kaymakamı
Cemil Aksak, Pendik Kaymakamı Osman Tunç, İstanbul
Anadolu Adalet Sarayı Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun,
Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü Kasım
Turna, Kartal Milli Eğitim Müdürü Harun Tüysüz’ün yanı sıra
savcılar, hâkimler, bazı kurumlara ait müdürler. Bürokratlar
ve vatandaşlar katıldı.
Savcı Tosun “cezaevleri olumsuz haberlerin aksine artık eğitim yuvasıdır.”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından törende ilk konuşmayı Kartal H Tipi Cezaevi
müdürü Kasım Turna yaptı.
Turna’nın Hoş geldin Konuşmasında yapılan ürünler hakkında
bilgi verdi. Mahkumların topluma kazandırılması gerektiğini
belirtti.
İstanbul Anadolu Adalet Sarayı
Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi
-ALLAH’TADIR-
Gelecek hakkında neler buyurdular!
yırlı olacaklar. Kim o fitne
içinde bulunmuş olursa, ondan
uzak dursun. O zaman bir iltica
yeri, sığınacak mekân bulursa
ona sığınsın.” (Sahihu’l-Buhari,6670; Müslim, 2886; Sunenu İbn-i Mace, 3961.)
Fitnelerden, kargaşalardan kaçınmak lazım. Günümüzde fitne çıkarmak için
uğraşanlar var. Bu fitnelere bulaşmamak lazım. Rabbimiz
(celle celaluhü) Bakara suresinin 191. Ayeti kerimesinde mealen “Fitne(Kargaşa çıkarmak),
adam öldürmekten daha beterdir(ağır bir suçtur.) buyurmaktadır. Sokaklarda lafta ağaç için,
eften püften şeyler için ortalığı
karıştıranlar, ortalığı kaosa kargaşaya sürüklediği için çok
büyük bir vebal altına girmektedir. Böyle durumlarda Müslümanların hadis-i şerifte
buyrulduğu gibi fitneden uzak
durmaları gerekiyor. Özellikle
bu günlerde biz Müslümanların
bu konuda daha da dikkatli olması gerekiyor. Bakın Suriye’de
kısıtlı da olsa bir hürriyet vardı.
Ama şimdi ise fitne var. Binlerce insanlar öldü, yaralandı,
yüz binlercesi de yurdundan ayrılmak zorunda kaldı. Şimdi de
Türkiye’mizde elbise giymiş
kurtlar var. Aman aman dikkat
edelim.
Müslüman Dinini Dünyalık Karşılığında Satmamalı!!
3-)Resulullah (salallahu aleyhi
ve sellem) buyurdular ki: Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var.
Kişi o fitnelerde mü'min olarak
sabaha erer, akşama kâfir olur;
mü'min olarak akşama erer, sabaha kâfir çıkar. Dinini ufacık
bir dünyalık karşılığında satıverir.( Tirmizi, 2197; Hakim ElMüstedrek, 434)
İnsanın ağzında çıkan sözü
kulağı duymalı. Zira her söz kişinin imzasıdır. İsra suresinin
36. Ayeti kerimesinde Rabbimiz(
celle celaluhu) mealen “Çünkü
kulak, göz, kalb: Bunların her
biri bundan mes´uldür.” buyurmaktadır. Şimdi herkes konuşuyor. Kafasına göre harama helal
diyor. “Güzele bakmak sevaptır”
diyor. Ama bunu söylerken bir
taraftan dinden çıkıyor da haberi yok. Sabah evden mü’min
olarak çıkıyor ama akşam eve
mü’min olarak dönemiyor. İş
görüşmesine giden adama “Eğer
namaz kılıyorsan, seni almayız”
diyorlar, adam da namazı bırakıyor. Hâlbuki Allah (celle celaluhu) Nisa suresinin 97. Ayeti
kerimesinde “Allah’ın yeri geniş
değil miydi ki oralara hicret etmediniz.” buyurmaktadır.
Günümüzde İslam Ne Kadar Yaşanıyor!
4-)İslâm garip başladı, (ileride)
başladığı gibi garip olacaktır. Ne
Mutlu o gariplere! (Müslim,
İman 232 ; Tirmîzî, Îman 13 ;
İbn-i Mâce, Fiten 15)
İslam’ın ilk dönemlerinde
hep köleler, fakirler, zayıflar
iman etmişti. Ancak sonraları o
zayıflar İslam’ı yaydılar hâkim
kıldırlar. Şimdi ise İslam tekrar
zayıf düştü. Herkes şimdi
okuma yazma bildiği halde
Kur’an-ı bilenler çok azınlıkta.
Binlerce okul, lise varken
Kur’an kursları da azınlıkta. Var
olan kurslara ise hep zekâsı
zayıf, tabiri caizse işe yaramaz
öğrenciler gönderilmektedir.
Zeki öğrenciler ise özel kolejlerde dünya için okutulmaktadır. Sinemalar, tiyatrolar,
eğlence yerleri, sahiller tıklım
tıklım olduğu halde, camiiler
bomboş durmakta. İşte bu
ümmet böyle yapmakla Kur’an-ı
terk etmiş oluyor. Rabbimiz
(celle celaluhü) Furkan suresinin 30. Ayeti kerimesinde mealen “Peygamber de dedi ki: «Ey
Rabbim, kavmim bu Kur´an´ı
bir kenara itip bıraktılar» buyurmaktadır. İşte bu şekilde
Kur’an’ı terk edenleri de Allah
(celle celaluhü) mahşerde terk
edecektir.
Pantolon ve Pardösü Giymek Tesettür Değildir!
5-)“Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir fitne
sebebi bırakmadım.” (Buhârî,
5096; Müslim,2740;TirmizîEdeb,31)
Günümüzde artık sokaklarda giderek tesettürlü kadınlar
azalmaktadır. Hâlbuki kadın için
tesettür farzdır. Açık saçık dolaşarak kendine bakan bütün erkekleri günaha sokmakla
beraber kendisi de, o günaha sebebiyet verdiği için o erkeklerin
işlediği günahların bir misli de
kendisine yüklenmektedir. Bir de
tesettür demek örtünmek demek
değildir. Tesettür demek, dışarıdan bakan erkeğin dikkatini çekmemek suretiyle giyinmektir.
Rengarenk eşarplar takmak, pantolon giymek, rengarenk daracık
pardösüler giymek tesettür değildir. Kim ne derse desin, bunlarla
farz yerine gelmiş olmaz!!!. Bunlarla sadece tarz olmuş olur. Böylece erkeklere de en zararlı fitne
sebebi olur.
Kadınlardan Yönetici Yapılabilir
mi?
6-)İşlerini (yönetimlerini) kadına teslim eden bir toplum asla
felah bulmayacaktır. (Buhari,
4425; Nesai, 8/227)
Kıymetli kardeşim; Allah’ın yarattığı bir fıtrat var. Erkeğin fıtratı ayrı kadının fıtratı
ayrıdır. Herkesin kendine göre
yapacağı işleri güçleri var. Baba
çalışır, evi geçindirir, anne ise
evdeki çocuklarını yetiştirir.
Şimdi ise işler değişti. Adam çalışıyor kadın çalışıyor. Çocukta
kreşte. Kadınlar yönetici yapılıyor. Hâlbuki Allah (celle celaluhü) bu güne kadar binlerce
peygamber içinden bir tane
kadın peygamber göndermemiştir. Çünkü kadın, sorumluluk
yükleme konusunda, ciddilik konusunda erkek gibi yaratılmamıştır. Kadın duygusaldır.
Üstüne üstelik mahremdir. Hz.
Aişe, Hz. Fatıma; hem ilim sahibi, hem de peygamber eşi ve
kızı olmalarına rağmen herhangi bir devlet işi yüklenmemiştir. Rabbimiz (celle celaluhu)
Hucurat suresinin 16. Ayeti kerimesinde “De ki: «Siz dîninizi Allaha mı öğretiyorsunuz?
Halbuki Allah, göklerde ne var,
yerde ne varsa bilir. Allah her
şey'i hakkıyle bilendir.” Buyurmaktadır. Unutma kardeşim
ahirette çağdaş olanlar, çağdaş
olmayanlar ayrımı yoktur.
Ancak
y
a
Mü’minler ve kafirler
rımı vardır.
Tosun, “olumsuz haberlerle
gündeme taşınan cezaevleri
artık bir eğitim yuvası oldu. Cezaevindeki insanları iyi şeylerle
meşgul etmek, hem onlar için
faydalı oluyor hem de öğrendikleri ve bildikleri meslekler sayesinde hem kendi ekonomilerine
hem ülke ekonomisine katkıda
bulunuyorlar.” dedi.
Kartal H Tipi Kapalı ve Açık
Ceza infaz kurumu hükümlü ve
tutuklularının hazırlamış olduğu el işi, resim, hazır giyim,
ebru, deri, bakır ve ahşap ürünleri sergisi katılımcılarca açıldı.
Mahkûmlar sergide el işi yağlı
boya resim, hazır giyim, ebru,
deri, bakır, rölyef, seramik işçiliği ve ahşap ürünleri alanlarında ürettikleri ürünleri
sergiliyorlar. CTE bağlı konser
verildi.
İsteyen vatandaşlar, 09 -15 Haziran da üzerlerinde fiyatları
yazılı olan ürünleri satın alıp
mahkûmların içerisinde bulunduğu sıkıntıları aşmasında bir
nebzede olsa katkıda bulunabilirler.
Bizim davamız
hakktır,
Hakktır, hakk’ı yaymaktır,
Kur’anı hakim
kılıp,
Batılı kökten yıkmaktır...
ŞİİR
zaman değerli olmuştur. Demokrasilerde yönetenlere ayarı her zaman
millet verir. Seçimin sonuçları üzerinde herkes düşünmeli ve milleti
anlamaya çalışmalıdır. Yüce Mevla,
'Bir topluluk kendini değiştirmedikçe, Allah da onların halini değiştirmez!' buyuruyor. Negatif veya
pozitif seçim süreçleri de bu anlamda değişim veya dönüşümün yaşandığı önemli zaman dilimleri
olmaktadır.
Akış her zaman iyiye doğru olur.
Güzel bir söz var: ‘Hayır, her zaman
vaki olan neyse ondadır’ diye... Nereden bakarsanız bakın, çıkan sonuçlar hayırlı olarak
değerlendirilmelidir. Yani ders çıkarılmalıdır. Tartışmalar tabi ki bizi üzmektedir. Sevgili Peygamberimiz de
kendi döneminde birçok tartışmanın
ve dedikodunun mağduru olmuştur.
Hicr suresindeki ayeti hatırlayalım:
'Söyledikleri (karalayıcı) şeylerden
ötürü içinin daraldığını kuşkusuz, biliyoruz! Fakat sen yine de Rabbinin
yüceliğini, sınırsız kudret ve kemalini övgüyle an; (O'nun huzurunda)
teslimiyet içinde yere kapanan kimselerden ol (Hicr,97-98)'
Evet, Diyanet Teşkilatı ve ilçelerimizdeki birimi olan Müftülüklerimiz, bir
millet kurumudur. Biz herkesin teşkilatıyız. Dinimiz ve dini kurumlarımız, gündelik siyasi tartışmalara
konu edilmemelidir. Bu konuda gerekli cevabı Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ Bey
vermiştir. Bunu dışında benim daha
fazla açıklama yapmam uygun düşmez.”
Diyanet İşleri Başkanlığı ve dolayısıyla da Beykoz Müftülüğü'nün Hac
ve Umre programları oluyor. İçinde
bulunduğumuz 2015 yılını Beykoz ilçesi açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Başvurular konusunda
ilçemiz hangi rakamlara ulaştı? Bir
de Müftülüğümüzün ibadetini tamamlayarak Beykoz'a dönen vatandaşlara yönelik bir anket çalışması
[email protected]
Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş
ile bir araya gelen Dost Beykoz
Haber Müdürü Ferdi Güngör, tarihi
bir söyleşinin altına imza attı. 7 Haziran Genel Seçimleri öncesi siyasetin
içine çekilmek istenen Diyanet İşleri
Başkanlığı’ndan Beykoz’daki manevi
çalışmalara… Hac ve umre kayıtlarından Müftü Demirtaş’ın özel yaşamına kadar pek çok konu bu
röportajda gerçekler ve fikirlerle ortaya kondu. Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş ise kendisine yöneltilen
tüm sorulara, samimiyetiyle yanıt
verdi.
İşte o röportaj ve Müftü Hüseyin Demirtaş’ın yanıtları:
Sevgili Hocam, öncelikle röportaja
çarpıcı bir giriş yapmak istiyorum.
Son zamanlarda 7 Haziran Seçimleri'ne Diyanet İşleri Başkanlığı da alet
edilmeye çalışılıyor. Bu durumdan
ise özellikle aklıselim insanlar rahatsızlık duyuyor. Bu durumu Beykoz
Müftüsü olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Örneğin siz de yaşanan
süreçte bir Müftü olarak incindiğinizi düşünüyor musunuz?
"Öncelikle seçim sürecinin ülkemize
ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.Süreç sonunda milli irade tazelenmiş ya da yeniden oluşmuş
olacak. İrade, insan için önemli bir
değerdir. Yüce Rabbimiz, insan iradesine değer vererek dini nokta da
bile baskı koymamıştır. 'Dinde hiçbir
zorlama yoktur' ayeti irade ve vicdan hürriyetini ifade eder. İnsanoğlu
akıl, vicdan ve irade sahibi olmakla
onurlandırılmıştır. Dolayısı ile insan
aklının bir faaliyeti olan düşünme ve
fikir üretme kabiliyetinin önüne
engel konulmamalı; vicdani kararlarına saygı duyulmalı ve insanların
da iradesi anlaşılmaya çalışılmalıdır.
Bu anlamda milletimizin iradesi de
anlaşılmalıdır. Siyasetimiz, hizmet siyaseti olmalıdır. Din hizmetkârları
olarak bizler de seçimde oy kullanmaktayız. Bizler de seçmeniz ve seçmekteyiz. Milletimizin seçimi de her
Mustafa Rıdvan
ÜNEŞ
Gayemiz Yeni bir izan ile,
Yepyeni bir nizamdır,
Anaların dualarıyla,
Her iki cihandır...
Telaşımız aşkadır,
Aşkadır amma, aşkımızda başkadır,
Bizim aşkımız bayrağa
Aşkımız vatanadır.
Bizim kinimiz satanadır,
Satanadır vatanını, Bayrağa yan bakanadır.
Zulme sessiz kalmak şöyle dursun,
Zulmü alkışlayanadır...
Akıbetimizi bilemem,
Onda girift sırlar vardır,
Şüphesiz bütün ipler,
Önce yüce Allahtadır...
12 HAZİRAN 2015
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
GÜNDEM
11
Şampiyon GS Ziraat Türkiye kupasını alarak çifte şampiyon oldu
Galatasaray, Süper Lig'in ardından Ziraat Türkiye Kupası'nda da şampiyon olarak sezonu çifte kupayla kapattı.
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in
ardından Ziraat Türkiye Kupası'nda da
şampiyon olarak sezonu çifte kupayla
kapattı. Bursa Atatürk Stadı'ndaki final
maçında Bursaspor ile karşılaşan sarı
kırmızılı takım, nefes kesen bir mücadeleye sahne olan maçı 3-2 kazanmayı
başardı. Karşılaşmada Galatasaray'ı galibiyete taşıyan golleri Burak Yılmaz
(Dk.40, 48 ve 60) atarken, yeşil beyazlıların gollerini Fernandao (Dk.27 penaltıdan) ve Volkan Şen kaydetti.
Galatasaray çifte kupa rekorunu geliştirdi
Galatasaray bir sezonda hem lig hem
de türkiye kupasını alma sayısında rakiplerine fark atarak rekorunu geliştirdi.Opta spor araştırma şirketi
tarafından hazırlanan tablo; Galatasaray 5 olan double sayısını bu seneki
çifte kupa ile 6 yaptı.Galatasaray en
son 15 sene sezonu çifte kupa ile kapatmıştı.
Galatasaray Teknik Direktörü Hamza
Hamzaoğlu, 2 kupa zaferi sonrasında
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde Kulüp
muhabir ve yorumcuları ile kahvaltı
yapıp sohbet toplantısı yaptı.
Galatasaray'da hem futbolcu hem teknik adam olarak şampiyonluk yaşayan
ilk isim olup tarihe geçen Hamzaoğlu,
kupada da mutlu sona ulaştı ve yeni bir
unvanın daha sahibi oldu. İki kupayı
kaldırarak poz veren Hamzaoğlu, sezon
değerlendirmesi yaparak yeni hedefini
da açıkladı.
Hamzaoğlu "uykusuz gecelerimiz
oldu"
Uzun ve uykusuz geçen gecelerimiz
oldu. Bir hedefe gidiyorsunuz ve her
şeyin sorumlusu benim. Başka bir
olumsuzlukta başka birini sorumlu
gösteremezsiniz. Zor günlerde takıma olan inancım hiç kaybolmadı.
Futbolcu iken burada çok güzel
günler yaşadım. İki şampiyonluk
yaşadım antrenmanlarımız neşe
içinde geçiyordu ve tam bir aile ortamı vardı. Buraya göreve geldiğimizde o aile ortamının olmadığını
gördüm. Önce bu ortamı yaratmak
ve oyuncuların birbirlerine sahip
çıkmaları için nedenler oluşturduk. Objektif olarak baktığımda
takım çok zor durumdaydı. Diyaloglar parçalanmış ve sonunlar
vardı. Özünde çok mükemmel bir
yapıyı tekrar kaynaştırdık. Oyuncular bize göre şekil alıyor. Hepsi
kaliteli düzgün ve hedefe koyacak
insanlar.
Pendik’te Gençlik günleri
Bu yıl 6.’sı gerçekleştirilen Pendik Gençlik Günleri, yüzlerce öğrencinin katılımıyla
heyecan dolu maçlara sahne oldu. 3 hafta süren Gençlik Günleri’nde lise öğrencileri
futsal, masa tenisi ve bilek güreşi turnuvalarında yarıştı.
Kübra Aktaş Türkiye
şampiyonu oldu
Kick Boks Türkiye Şampiyonası’nda Sancaktepe Belediyespor’dan Kübra Aktaş Türkiye Şampiyonu oldu. Kulüp sporcuları 1 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya aldı.
Pendik Belediyesi tarafından düzenlenen ve artık geleneksel hale gelen
‘Pendik Gençlik Günleri, bu yıl 6. kez
düzenlendi. 3 hafta boyunca gençlerin rekabeti ve yarışma heyecanını
yaşadığı spor şöleni futsal maçları ile
başladı. Kurtköy spor Salonu’nda oynanan maçlar oldukça çekişmeli
geçti. 31 maç sonunda belirlenen iki
finalist 32. ve son maç olan finalde
karşı karşıya geldi. Rauf Denktaş
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile
Kurtköy Anadolu Lisesi arasında oynanan final karşılaşmasında rakibine 7-4 üstünlük sağlayan Rauf
Denktaş Lisesi oldu. Yarı final maçlarında elenen Pendik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile Pendik Türk
Telekom Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi arasında oynanan üçüncülük
maçını ise 5-1’lik skorla Türk Telekom Lisesi kazandı.
Heyecan masa tenisi ile devam etti
Gençlik Günleri’nin bir diğer heyecanı masa tenisi ile devam etti.
Pendorya Alışveriş Merkezi’nde 3
gün boyunca süren turnuvaya
genç kız ve genç erkek kategori-
GERÇEK MEDYA 11 CMYK
26 Mayıs 2015 tarihinde İzmir’de
düzenlenen ve 67 ilden 2500 sporcunun mücadele ettiği Türkiye Şampiyonası’nda Sancaktepe
Belediyespor Kulübü Sporcusu
Kübra Aktaş Türkiye şampiyonu
oldu.Yunis Gültekin ve Hamdüsena
Çınar Türkiye İkincisi, Buse Yıldız
ise Türkiye üçüncüsü oldu.
Turnuvada Şampiyon olan Kübra
Aktaş Sırbistan’da yapılacak olan
Kick Boks Dünya Şampiyonasında
Türkiye’yi ve Sancaktepe Belediyespor kulübünü temsil etmeye hak
kazandı.
Cankatar “Kulübümüz Uzakdoğu
sinde 144 erkek ve 54 kız öğrenci
katıldı. Katılımcı okullara raket ve
pinpon topu hediye edilirken, turnuvada derece alan sporcular ayrıca madalya ve hediyelerle
ödüllendirildi.
Gençler bilek gücünü gösterdi
Gençlik Günleri kapsamında Kurtköy Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen bilek güreşi
müsabakalarında ise kız ve erkek
öğrenciler güçlerini deneme şansı
buldu. Bileklerinin gücüyle yarışı
kazanan öğrenciler, arkadaşlarının
coşkulu tezahüratları arasında
büyük sevinç yaşadılar. Turnuva
öncesi Belediye Başkan Yardımcıları İzzet Öztop ve Sami Divleli ile
Türkiye Vücut Geliştirme Fitness
ve Bilek Güreşi Federasyonu Başkanı Niyazi Kurt ve Pendik Gençlik
Ve Spor Hizmetleri İlçe Müdürü
Mesut Hacısalihoğlu’nun gösteri
maçı ise ilgi topladı.
sporlarında iddialı, başarılarımızı
katlayarak devam edeceğiz.
Sancaktepe Belediyespor Kulüp Başkanı Muhammed Ali Cankatar, Sancaktepe Belediyespor’un iddialı
olduğu uzak doğu sporlarında da
her geçen yıl başarılarını katlayarak yükselişine devam ettiğini belirterek: “Sancaktepe Belediyespor,
uzak doğu sporlarında yaptığı altyapı hizmetlerini büyük bir titizlikle yürütüyor. Şampiyon
Sporcumuz Kübra Aktaş’ı tebrik
eder ve Sırbıstan’da katılacağı
Dünya Şampiyonası’nda başarılar
dilerim” şeklinde konuştu.
Lansman öncesi
avantajlarını kaçırmayın!
Anadolu yakasının yükselen değeri Kurtköy’de farklı bir
yaşantıya hazır mısınız?
Alışveriş merkezlerine, havaalanına, yanı başınızdaki
metroya, Pendik sahile bir adım uzaklıktasınız.
Zengin peyzajıyla farklılığını size hissettirecek olan Siltaş Flora Park’ta çocuk
oyun alanından, kapalı yüzme havuzuna, sauna ve fitness salonundan, mini
çarşısına ve kafeteryasına kadar sizin için hazırlanmış bir dünyayı yaşayacaksınız.
Siltaş Flora Park:
Eşref Bitlis Blv. No: 17
Kurtköy / Pendik -İstanbul
info@siltasflorapark.com
www.siltasflorapark.com
“Kente değer katan modern yapılar”
Siltaş Yapı A.Ş. Genel Merkez:
Fatih Bulvarı No:97 Plato AVM Ofis Bloğu
Kat: 5 - No: 1 Sultanbeyli / İstanbul
GERÇEK MEDYA 12 CMYK
[email protected]
www.siltasyapi.com
444 0 289

Benzer belgeler

SINGLE_Layout 1 - gerçek medya gazetesi

SINGLE_Layout 1 - gerçek medya gazetesi Gazetemiz; Anadolu Yakasý Gazeteciler Derneði Üyesidir

Detaylı

gerçek medya gazetesi

gerçek medya gazetesi kural ihlallerinin önüne geçmek, daha konforlu ve güvenli İstanbul trafiği için EDS teknolojileri geliştirilmeye devam ediyor. • 2’de

Detaylı