Davran sal Ba llk Yakla m Ve De erlendirmesi
Transkript
Davran sal Ba llk Yakla m Ve De erlendirmesi
YÖNET M VE EKONOM Y l:2003 Cilt:10 Say :1 Celal Bayar Üniversitesi . .B.F. MAN SA Davran sal Ba l l k Yakla m Ve De erlendirmesi Ara . Gör. Hasan GÜL Gazi Osman Pa a Üniversitesi, Zile Meslek Yüksek Okulu, Z LE ÖZET Örgütsel ba l l k, örgütsel ba ar ya ula mada en önemli argümanlardan biri olarak görülmektedir. Çal anlar n i ve örgütlerine yönelik davran lar son otuz y l içerisinde pek çok ara t rman n konusu olmu tur. Özellikle ara t rmac lar önemli örgütsel ç kt larla ili kili olan tutum ve davran lar aç klamaya çal m lard r. Bu çal man n amac , davran sal ba l l k konusunda bugüne kadar yap lm olan çal malar hakk nda bir özet ortaya koymakt r. Anahtar Kelimeler: Örgütsel Ba l l k, Davran sal Ba l l k, Yan Bahis Yakla m The Behavioural Commitment Approach And Evaluation ABSTRACT Organizational commitment can be an important instrument for improving the performance of organizations. Employee s behaviours toward their work and their organziation have been the subject of a great deal of research work over the past three decades. Specificaly, researchers have attempted to determine those behaviours which are related to important organizational outcomes. The purpose of this article is to provide a summary of recent research concerning the behavioural commitment approaches. Keywords: Organizational Commitment, Behavioural Commitment, Side-Bet Theory 1.G R Son y llarda örgütsel ba l l k, örgütsel davran ve örgütsel psikolojinin en önemli konular ndan birisi haline gelmi tir. Örgütsel ba l l k konusunda y llard r çok say da ara t rma yap lm olmas na ra men ara t rmac lar n ilgisi azalmam aksine artm t r. Örgütsel ba l l k örgütler için anahtar bir konudur ve yöneticiler için daima problem arz etmektedir (Brewer, 1996, p.24). Özellikle son 20 y ldan beri hem kamu hem de özel sektör ara t rmac ve uygulay c lar örgütsel ba l l k konusuna, üzerinde fikir birli i olmamas na ve birtak m metodolojik belirsizliklere ra men ilgi duymaktad rlar (Awamleh, 1996, p.65; Suliman and Iles, 2000 (a), p.407). Konu ilk olarak 1956 y l nda Whyte taraf ndan ele al nm , daha sonra ba ta Porter olmak üzere Mowday, Steers, Allen, Meyer, Becker gibi pek çok ara t rmac taraf ndan geli tirilmi tir. Örgütsel ba l l n çe itli yönleri çe itli ara t rmac lar taraf ndan ele al nm t r. Genel olarak örgütsel ba l l k (Meyer and et al., 1993; Mowday and et al., 1982; Steers, 1977), ba l l k ve motivasyon (Katz, 1964; Locke, 1991), i ba ar m (Fried and Ferris, 1987; Hackman and Oldhan, 1976), ba l l k ve güçlendirme (Conger and Kanungo, 1988; Greenberg, 1990; Sussmann and Vecchio, 1982; Thomas and Velthousde, 1990) taraf ndan incelenmi tir. 1956 y l ndan beri süre gelen ara t rmalar, çal anlar n ba l l klar ile ilgili çok say da ve birbirinden farkl kavram n bulundu unu ortaya koymaktad r. Bunlardan en çok kullan lan baz lar unlard r: H ristiyan inanc na dayal olarak H. Gül / Davran sal Ba l l k Yakla m ve De erlendirmesi Protestan i ahlak ; mesle e de er ve önem verme; örgütsel ba l l k ve i e sar lma. Bu kavramlar birbirine denk kavramlar olmay p, önemli ölçüde farkl l klar içermektedir (Morrow and McElroy, 1986, p.139). Örgütsel ba l l k konusuna, örgütsel davran , örgütsel psikoloji ve sosyal psikoloji gibi farkl disiplinlerin ilgisinin artmas , bu alanlardan gelen ara t rmac lar n konuya kendi bak aç lar n getirmeleri, örgütsel ba l l k kavram n n anla lmas n güçle tirmektedir. Bu çerçevede, Morrow literatürde örgütsel ba l l kla ilgili yirmi be in üzerinde de i ik tan m n bulundu unu belirtmektedir (Oliver, 1990, p.10). letmeye ba l l n çal an ile i letme aras ndaki do rudan ili ki veya ba lant oldu u konusunda fikir birli i bulunmas na ra men, bu ili ki veya ba lant n n yap s ve olu umuyla ilgili görü farkl l klar bulunmaktad r. Bu farkl l k, örgütsel ba l l k kavram n n tan mlanmas na yans makta ve farkl tan mlar n ortaya ç kmas na sebep olmaktad r. Literatürde çok say da örgütsel ba l l k tan m vard r. Bunlardan birisinde örgütsel ba l l k, ki inin belirli bir örgüt ile girdi i kimlik birli i ve ba l l n birle ik gücüdür diye tan mlanmaktad r (Leong and et al., 1996, pp.1345-1361). Bir ba ka tan ma göre örgütsel ba l l k, çal an n örgütü ile girdi i kimlik birli inin derecesi ve örgütün aktif bir üyesi olmaya devam etmeye istekli olmas d r (Davis and Newstrom, 1989, p.179). Schermerhorn ve arkada lar da örgütsel ba l l , ki inin çal t örgüt ile kurdu u kuvvet birli inin ve kendisini örgütün bir parças olarak hissetmesinin derecesidir eklinde tan mlam lard r (Schermerhorn and et al., 1994, p.144). Bu tan mlar n d nda bireyin bir örgüt ile özde le mesi ve kimlik birli inin göreceli gücü olarak da tan mlanmaktad r. Örgütsel ba l l k bir çal an n kabulü ve onun psikolojik bir sözle meyle i e girmesiyle ba lar. Örgütün bir üyesi olarak hedefler, amaçlar ve i in gerektirdikleri konusunda bilgi edinmesiyle geli ir. Bu aç dan bak ld nda örgütsel ba l l k, bir ki inin belirli bir örgüt ile kimlik birli ine girerek olu turdu u güç birli idir . Ba ka bir tan m ise Becker (1960) taraf ndan; i letmeye ba l l k, ki inin örgütte çal t süre içinde sarf etti i emek, zaman, çaba ve edindi i statü ve para gibi de erleri örgütten ayr ld zaman kaybedece i ve bütün yapt klar n n bo a gidece i korkusu sonucu olu an ba l l kt r eklinde yap lm t r. Becker e göre ki i, örgüte kar duygusal olarak bir ba l l k hissetmez, ba lanmad takdirde kaybedeceklerini dü ündü ü için örgüte ba lan r ve örgütte çal maya devam eder (Gökmen, 1999, ss.1-2). Ba l l k, ki inin baz yan bahislere girerek tutarl bir davran dizisini o davran larla do rudan ilgili olmayan ç karlar yla birle tirmesiyle olu ur. Örgütsel ba l l k genellikle ki inin çal t i letmeye kar hissettikleri olarak tan mlanmaktad r. letmeye ba l l n ö eleri ise unlard r (Porter and et al., 1974, pp.603-609; Mowday and et al., 1979, pp.224-247; Nijhof and et al., 1998, p.243; Scott, 1993, pp.279-305; Allen and Meyer, 1990, p.848; D.Camp, 74 Yönetim ve Ekonomi 10/1 (2003) 73-83 1993, p.286; Agarwal and et al., 1999, pp.728-729; Seel and A.Knight, 1987, p.317): a. örgütün amaç ve de erlerini kabullenme ve bunlara güçlü bir inanç duyma, b. örgüt yarar na beklenenden daha fazla çaba harcama, c. örgüt üyeli inin devam için güçlü bir istek duyma. Çal an n örgüte olan ba l l , çal t örgütün hedeflerini benimsemesi ve o örgüt içindeki varl n sürdürmeyi istemesidir. Çal an ba l l n , o örgütün bir üyesi olabilmek için güçlü istek duyarak, örgütün yarar için yüksek seviyelerde çaba sarf ederek ya da örgüt de erlerini, vizyonunu ve hedeflerini benimseyip kabullenerek gösterebilir. Dolay s yla, örgütsel ba l l k çal an n örgütüne kar olan sadakat tutumudur ve çal t örgütün ba ar l olabilmesi için gösterdi i ilgidir (Baysal ve Paksoy, 1999, ss.7-15). Modern ö renen örgütlerdeki çal anlar n çaba, motivasyon ve giri imciliklerini art rmalar beklenilmektedir. Bir örgütün ba ar s sadece insan rekabetini de il, ayn zamanda ba l l nas l sa lad na ba l d r. Son 15-20 y l içerisinde örgütlerin ihtiyaç duydu u yetenekler yeni teknolojilerin ve otomasyonun neticesinde büyük bir de i ime u ram t r. Örgütlerdeki yeniden yap lanma yarat c l k ve süreçlerin ö renilmesine dayanmakta ve çal anlar n daha fazla sorumluluk almalar n gerektirmektedir (Nijhof and et al., 1998, p.243). Örgütsel ba l l n istenilen düzeyde sa lan labilmesi ö renmeyi, de i imi ve kat l m te vik eden bir örgüt kültürün varl n gerektirir. Zira örgüt kültürü, örgütü kendisine özgü de er ve ki ili i ile ortaya koyan ve örgütü di er örgütlerden farkl la t ran ve ay ran varsay mlar, de erler ve sembollerdir ( pek, 1999, s.13). Örgütsel kültür, i lerin yap l ekillerini ve örgütü etkileyen özelliklerin çal anlarca payla lan alg lar n içermektedir (Balay, 2000, ss.98-98). Örgütsel ba l l k, çal anlar n örgütsel kültür, de er ve hedefleri benimsemesi anlam na gelmektedir. Örgütsel ba l l yüksek çal anlara sahip bir örgüt, güçlü bir örgüt kültürüne sahip demektir. Bu da yeni i e ba layan çal anlar n bu kültürün bir parças olma iste ini art rmak ve örgütsel beklentilerin yerine getirilmesi sorumlulu unu do urur. Bu ba ar ld nda çal anlar örgütsel kültürü kabul eder, benimser ve onun bir parças olur (Northcraft and Neale, 1990, p.472). Örgüt kültürü çal anlar n öncelikleri ile örgütün hedefleri aras nda bir köprü i levi görerek örgütsel ba l l etkilemektedir. Çal anlar aras nda bir kimlik duygusunun geli mesini sa layarak ve örgütsel amaçlara kat l m te vik ederek örgütsel ba l l n olu mas na veya kuvvetlenmesine destek olmaktad r (Bennett, 1999, pp.123-124; DeCotiis and Summers, 1987, pp.445-470). Örgütsel ba l l k metali kendisine çeken güçlü bir m knat s gibi, örgütün çal an gelecekte de örgütte kalmaya cezbetmesi ve ki inin de buna istekli olmas n n bir ölçe idir. Bu ölçek genellikle ki inin örgütsel hedef ve görevlere olan inanc n ölçmektedir. 75 H. Gül / Davran sal Ba l l k Yakla m ve De erlendirmesi Çal anlar n ba l l örgütsel ba ar ya ula mada en kritik faktör olarak görülmektedir (Dick and Metcalfe, 2001, p.112). Her örgüt, üyelerinin örgütsel ba l l n art rmak ister. Örgütler e er refah içerisinde olmak veya varl klar n idame ettirmek istiyorlarsa mutlaka üyelerinin ba l l klar n sa lamal d rlar (Savery and Syme, 1996, p.14). Örgütsel etki ve ç kt lar üzerinde çok önemli bir de i ken olarak görülen unsur örgütsel ba l l kt r (Beck and Wilson, 1997, p.175). Ara t rmalar örgütsel ba l l yüksek olan çal anlar n görev ve hedefleri gerçekle tirmede daha çok di er bir ifadeyle ekstra çaba harcad n göstermektedir. Bu tür çal anlar n örgütte daha uzun süre kald klar ve örgüt ile olumlu bir ili ki yürüttükleri ifade edilmektedir. Daha da önemlisi çal anlar örgütlerine benim örgütüm diye sar labilmektedirler. Dü ük ba l l olan çal anlar ise yeterince ba ar l olamamaktad rlar. Bu tür çal anlar i lerine kendilerini yürekten verememekte ve kendilerini örgüt misyonuna adayamamaktad rlar (Oberholster and Taylor, 1999, p.57). Özellikle Japonlar n giderek büyüyen yüksek verimlilikleri çal anlar n örgütlerine ithaf ve sadakatleri ile aç klanmaktad r. Genellikle çal anlar n yüksek ba l l klar n n yüksek sadakat, yüksek verimlilik ve yüksek sorumluluk sahibi olma ile sonuçland kabul edilmektedir (Chow, 1994, p.3). Sonuç olarak yüksek performansl , e itimli bir çal an n uzun süre örgüte katk s n n devam etmesi verimlilik art sa lar, çünkü örgütsel ba l l yüksek çal an örgütte kal r, örgütsel amaçlar n gerçekle mesi için çaba harcar ve ayr lmay dü ünmez (Northcraft and Neale, 1990, p.465). Son zamanlarda yap lan çe itli ara t rmalarda günümüzün Bat Dünyas n n h zla de i en çevresinde örgütsel ba l l n uygunlu u ve süreklili ine üpheyle bak lmaya ba lan lm t r. Çal anlar n bu ça da küçülerek büyüme, yeniden yap lanma, irket evlili i gibi unsurlarla örgütsel ba l l k yolu ile uzun süre mücadele edemeyeceklerini dü ünmektedirler (Suliman and Iles, 2000 (b), p.71). Örgütsel ba l l n aleyhinde olan bu tür baz ara t rmalara ra men pek çok ara t rmac da 2000 li y llar n en önemli tart ma konular ndan birisinin örgütsel ba l l k olaca n iddia etmektedirler. Her türlü organizasyonun amac de i en i ve çevre artlar nda örgütsel ba l l k olu turabilmektir. Zira bugünün i ya am , dü ük i güvenli i, teknoloji ve stres nedeniyle gittikçe kötüle mektedir. Bundan dolay yöneticiler i güvenli i sa lamak amac yla her zamankinden daha fazla çal anlar n ba l l n sa lamaya çal maktad rlar (ADL Associates, 1998, p.6). Örgütsel ba l l n, devams zl k, i gücü devir h z , i ba ar s ve lider-ast ili kileri gibi çok önemli i ili kili yap larla münasebeti ara t r ld kça örgütler için çok önemli bir konu oldu u daha fazla ciddiye al nmaktad r (Eby and Freeman, 1999, p.463). 2.DAVRANI SAL BA LILIK Örgütsel ba l l k kavram n n tan mlanmas nda ya an lan kar kl k, bu kavram n s n fland r lmas nda da ortaya ç kmaktad r. Çe itli ara t rmac lar, farkl 76 Yönetim ve Ekonomi 10/1 (2003) 73-83 yakla mlar n ele al nabilece i s n fland rmalar önermi lerdir. Örne in; Huang (2000) ba l l kla ilgili olarak geli tirilen farkl teorileri dört grupta s n fland rm t r (Huang, 2000, pp.7-12). Bunlar: davran sal, sosyolojik, moral ve tutumsal ba l l k türleridir. Ba l l kla ilgili birbirinden de i ik s n fland rmalar yapmak mümkünse de literatürde özellikle üç s n fland rma türü ön plana ç kmaktad r. Bu üç önemli s n fland rma; tutumsal ba l l k, davran sal ba l l k ve çoklu ba l l klar eklinde ortaya konulabilir. Örgütsel ba l l n tutumsal ve davran sal olmak üzere iki farkl ekilde incelenmesinin sebebi, örgütsel davran ç lar n ve sosyal psikologlar n konuya farkl aç lardan yakla m olmalar d r. Örgütsel davran ç lar tutumsal ba l l k üzerinde yo un olarak durmu larken, sosyal psikologlar daha çok davran sal ba l l k üzerinde yo unla m lard r (Mowday and et al., 1982, p.24). Davran sal ba l l k, ba l l n d avurumu veya normatif beklentileri a an davran lar olarak ele al nabilir. Bu kavram, ki inin geçmi teki davran lar nedeniyle örgüte ba l kalma süreci ile ilgilidir (Mowday and et al., 1982, p.25). Burada örgüte ba l kalmaktan kastedilen, örgütte kalmaya niyetli olma (O Reilly and Chatman, 1986; Mottaz, 1989), örgütten ayr lmama ve devams zl k yapmama (DeCottis and Summers, 1987) gibi davran lard r. Belli bir örgüte kat lmak için ki inin özveride bulunmas gere i, örgüte ba l l n ba lang ç noktas olarak ele al nm t r. Bunun yayg n biçimi üyeli e kabul törenleridir. Çe itli sosyal kulüpler, askeri kurumlar ve dini tarikatlarda üyeli e kabul törenleri yo un olarak kullan lmaktad r. Davran sal ba l l k, örgütten ziyade ki inin kendi davran lar na kar geli ir. Ki i belli bir davran ta bulunduktan sonra bu davran lar n devam ettirir. Davran lar na bu ekilde bir ba l l k gösterdikten sonra ona uygun veya onu me ru ve hakl ç karan tutumlar geli tirir. Bu tutumlar da davran n tekrarlanma olas l n art r r (Meyer and Allen, 1991, p.62; Oliver, 1990, p.20). Davran sal ba l l k süreci ekil 1. deki gibi özetlenebilir. ekil 1. Davran sal Ba l l k Yakla m Etmenler Davran Davran Psikolojik Durum Kaynak: Meyer, J.P. and Allen, N.J., (1991), A Three-Component Conceptualization of Organizational Commitment , Human Resources Management Review, Vol:1, p.63. 77 H. Gül / Davran sal Ba l l k Yakla m ve De erlendirmesi Literatürde davran sal ba l l k konusunda Becker in Yan Bahis Yakla m ile Salancik in Yakla mlar bulunmaktad r. A a da bu iki yakla m detayl olarak ele al nacakt r. 2.1.Becker in Yan Bahis Yakla m Becker e göre örgütsel ba l l k, üyenin baz yan bahislere girerek tutarl bir davran dizisini, o davran larla do rudan ilgili olmayan ç karlar ile ili kilendirmesidir (Becker, 1960, p.32). Bir di er ifadeyle davran sal ba l l k, ki inin tutarl bir davran dizisini sergilemekten vazgeçti inde kaybedece i yat r mlar dü ünerek, bu davran dizisini sürdürme e ilimidir (Meyer and Allen, 1984, p.372). Dolay s yla Becker e göre ki i, çal t örgüte duygusal olarak ba l l k hissetmemekte, ba lanmad takdirde kaybedeceklerini dü ündü ü için ba lanmakta ve örgütte çal maya devam etmektedir (Gökmen, 1996, ss.1-2; Porter and et al., 1974, pp.603-609; Becker, 1960, pp.32-42). Becker, ki inin davran lar na ba l l k göstermesinin sebebinin tutarl davran larda bulunmas ile ilgili oldu unu kabul etmektedir. Tutarl davran lar, uzun zamandan beri süregelen ve farkl faaliyetler içerseler dahi ayn amac sa lamaya yönelik davran lard r. Birey bu davran lar amaçlar na ula mada bir araç olarak gördü ü için tekrarlama e ilimi göstermektedir (Becker, 1960, p.33). Becker ki ilerin tutarl davran lar sergilemesinin gerekçesini yan bahisle aç klamaktad r. Yan bahse girmekle ifade edilmek istenilen, bir davran la ilgili karar n o davran la çok da ilgisi olmayan ç karlar etkilemesidir. Buna göre örgütsel ba l l k, çal anlar n örgütle kar l kl iki taraf olarak bahse girdikleri bir süreçtir. Ba l l n bahse girme kavram na göre, bir ki i de er verdi i bir eyi veya eyleri ortaya koyarak, yani bir nevi bahse girerek örgütüne yat r m yapar. Ortaya koyduklar kendisi için ne kadar de erli ise ba l l da o derece artar. Ki inin yat r mlar zaman içerisinde artt kça alternatif i olanaklar n n çekicili i azalmaktad r (Becker, 1960, p.35). Ki i davran ile tutarl olma konusunda kendisi için önemli olan ve davran lar yla do rudan ilgisi olmayan eyler üzerine bahse girerken zaman, çaba, statü, ek gelirler gibi yat r mlar ortaya koymaktad r. E er ki inin sergileyece i davran önceki davran lar yla tutarl olmazsa bahsi kaybedecektir. Bu da ki i için önemli olan yat r mlar n kaybedilmesi anlam na gelmektedir. Dolay s yla ki i girdi i bahsi kaybetmemek için davran lar aras ndaki tutarl l sa lamak zorunda kalacakt r. K sacas , davran lar n uyumlu tutumlar n geli tirilmesine sebep oldu u ve bunlar n gelecekteki davran lar belirledi i, kendini besleyen bir döngü meydana gelmektedir. Ki inin bu tutarl l sa lamaya çal mas , davran lar na kar bir ba l l n geli mesini ifade etmektedir (Becker, p.35; Meyer and Allen, 1984, p.373). Sonuç olarak, ki i yava yava örgütle davran sal ve psikolojik ba lar n art rmaktad r. Becker e göre çal anlar n ba l l k göstermesine neden olan yan bahis kaynaklar dört tanedir (Becker, 1960, pp.36-38). Bunlar: a. Toplumsal beklentiler: Ki i ait oldu u toplumun beklentilerinin sosyal ve manevi yapt r mlar nedeniyle davran lar n s n rlayan baz yan bahislere 78 Yönetim ve Ekonomi 10/1 (2003) 73-83 girebilir. Bu tür toplumsal bask lara, s k s k i de i tiren kimselere toplumda güvenilir gözüyle bak lmamas n örnek olarak göstermek mümkündür. b. Bürokratik düzenlemeler: Yan bahislerin ikinci kayna , bürokratik düzenlemelerdir. Örne in, emeklilik ayl için her ay ayl ndan belli bir miktar kesinti yap lan bir ki iyi dü ünelim. Bu ki i i ten ayr lmak isteyince, hizmet süresi boyunca ayl ndan kesilen miktar n büyük bir tutara ula m oldu unu görecektir. Emekli ayl ile ilgili bu bürokratik düzenleme ki iyi bir yan bahse sokmu tur. Çünkü örgütten ayr ld takdirde y llard r ayl ndan kesilen ve hakk olan bu paray kaybedecek, emekli ayl alamayacakt r. c. Sosyal etkile imler: Becker in yan bahis kaynaklar ndan birisi de sosyal etkile imlerdir. Ki i di erleriyle ili ki içerisindeyken kendisiyle ilgili bir kanaatin yerle mesini sa lam t r. Bu kanaatin bozulmamas için ona uygun davran lar sergilemek zorundad r. Örne in, ki i kendisini sözüne güvenilir biri olarak göstermi se, sözüne güvenilir kanaatinin bozulmamas için yalan söylememesi gerekmektedir. Bu durumda, dürüst davran lara kar bir ba l l k geli tirecektir. d. Sosyal roller: Yan bahisler ki inin içinde bulundu u sosyal duruma al m ve uyum sa lam olmas ndan da kaynaklanabilir. Böyle bir durumda ki i, içinde bulundu u sosyal rolün gereklerini yerine getirmeye o kadar al m t r ki, art k ba ka bir role uyum sa layamayacakt r. Becker e göre sözü edilen kaynaklardan dolay girilmi olan yan bahisler ve bunlara yap lan yat r mlar zaman içinde giderek artmaktad r. Bu nedenle ki inin ya ve k demi, yapt yat r mlar n temel göstergeleri olarak kabul edilmektedir. Buna göre, ki inin ya ilerledikçe ve k demi artt kça yat r mlar da buna paralel olarak artacak ve ki inin örgütten ayr lmas zorla acakt r (Becker, 1960). Özetlemek gerekirse Becker in Yan Bahis Yakla m i letmeye ba l l n davran sal boyutu olarak ele al nmaktad r ve genellikle tasarlanm ba l l k olarak da adland r lmaktad r (Somers, 1993, pp.185-192; Mathieu and Zajac, pp.171-194; Meyer and Allen, 1990, pp.372-378). Becker in de belirtti i gibi, bu tür ba l l n temelini ekonomik temeller olu turmakta ve ki i, i letmeden ayr lman n parasal, sosyal ve psikolojik yönlerinin götürüsü fazla oldu u için örgüte ba lanmaya kendisini zorunlu hissetmektedir. Ekonomik götürülerin say s ve miktar artt kça çal an n örgüte ba l l da o derece artmakta ve örgüt üyeli ini tehlikeye dü ürecek davran lardan kaç nmaktad r (Mayer and Schoorman, 1992, pp.671-684). 2.2.Salancik in Yakla m Salancik in yakla m nda örgütsel ba l l k, ki inin davran lar na ba lanmas olarak ele al nmaktad r. Bu yakla mda da Becker in yakla m nda oldu u gibi ki i, önceki davran lar na ba lanarak, bunlarla tutarl davran lar sergilemektedir (O Reilly and Caldwell, 1981, p.598; Oliver, 1990, p.20). 79 H. Gül / Davran sal Ba l l k Yakla m ve De erlendirmesi Salancik e göre ba l l k; ki inin davran lar na ve davran lar arac l yla faaliyetlerini ve örgüte olan ilgisini güçlendiren inançlar na ba lanmas durumudur (Mowday and et al., 1982, p.20). Salancik in yakla m tutumlar ile davran lar aras ndaki uyuma dayanmaktad r. Ki inin tutumlar ile davran lar uyumsuz oldu u zaman ki i, gerilim ve strese girecektir. Tutumlar ile davran lar aras ndaki uyum ise ba l l getirecektir. Salancik her davran a ayn ekilde ba lan lamayaca ndan söz etmektedir. Ki inin davran lar n n baz özellikleri bu davran lara olan ba l l etkiler (O Reilly and Caldwell, 1981, p.560). Aç k, kesin ve üphe götürmeyen, bir kez yap ld ktan sonra iptal edilemeyen ve geri dönülemeyen, ba kalar önünde gerçekle en ve gönüllü olarak yap lan davran lar ba l l etkilemektedir. Gerek Becker gerekse Salancik ba l l , davran lar devam ettirme e ilimi olarak ele almaktad rlar. Ancak Becker in yakla m nda ki inin davran lar na kar ba l l k gösterebilmesi için o davran tan vazgeçti i zaman kaybedece i yat r mlar n fark nda olmas gerekmektedir. Oysa, Salancik in yakla m nda davran a yönelik ba l l n olu abilmesi için ki i ile örgüt aras ndaki ili kiyi yans tan psikolojik durumun di er bir ifadeyle davran devam ettirme arzusunun olmas gerekmektedir. 3.DAVRANI SAL BA LILI IN DE ERLEND R LMES Örgütsel ba l l kla ilgili yakla mlar ndan herhangi birinin di erine göre daha üstün, daha geçerli ve uygulanabilir oldu unu ileri sürmek tart maya aç kt r (Varo lu, 1993, s.18). Her örgütsel ba l l k türünün de geçerli oldu u farkl ortamlar vard r. Örgüt kültürü, yönetim ve liderlik biçimi, çal anlar n ki isel ve demografik özellikleri, örgütün içinde faaliyet gösterdi i sosyo-ekonomik yap , toplumsal özellikler ve çevresel artlar, örgütsel ba l l k türünün uygulanmas nda son derece önemli içsel ve d sal faktörler konumundad r. Bütün bu faktörler örgütsel ba l l k türünün seçiminde önemli ölçüde rol oynamaktad r. Davran sal ba l l k yakla mlar ki ilerin örgüt üyeliklerini sürdürmek için nas l çaba sarf etmeleri ve nas l davran lar sergilemeleri gerekti i ile ilgili sürece dayanmaktad r. Becker in Yan Bahis Yakla m ve Salancik in Yakla m al -veri ili kisine, di er bir ifadeyle ç kar-maliyet ili kisine dayanmaktad r. Her iki davran sal ba l l k yakla m n n sadece davran lara odaklan p, çal anlar n tutum, de er, hedef, misyon ve vizyonlar n göz ard etmesi bu yakla mlar n eksik yönlerini olu turmaktad r. Oysa bilinmektedir ki çal anlar n örgütlerine ba l l k göstermelerinde onlar n örgütleriyle özde le ebilmeleri, örgütsel hedefleri içselle tirebilmeleri ve benim örgütüm felsefesine sahip olabilmeleri de oldukça önemlidir. Ancak yine de örgütsel ba l l k s n fland rmalar say s her geçen gün artan örgütsel ba l l k tan mlar n daha basite indirgemeye yard m etmektedir. Bu tan mlar da ya tutum ya da davran faktörü ön plana ç kmaktad r. Örne in; bir ki inin normatif beklentileri a an davran lar ndan bahsedildi inde asl nda ba l l n d a vurumundan yani davran lardan söz edilmektedir. Buna kar n, 80 Yönetim ve Ekonomi 10/1 (2003) 73-83 ki inin kimli inin örgüte ili tirilmesinden bahsedildi inde ise, tutumlar ön plana ç kmaktad r (Varo lu, 1993, s.18). KAYNAKLAR ADL ASSOCIATES, (1998), Commitment: If You Build it.........Results Will Come, ADL Associates, Lewistelle, TX. AGARWAL, S., DeCARLO, T. E. and B.VYAS, S. (1999), Leadership Bahavior and Organizational Commitment: A Comparative Study of American and Indian Salaspersons , Journal of International Business Studies, Vol.30, No.4, p.727, Winter. ALLEN, N.J. and MEYER, J.P. (1990), Organizational Socialization Tactics: A Longitudinal Analysis of Links To Newcomers Commitment and Role Orientation , Academy of Management Journal, Vol:33, No:4, pp.847-858. AWAMLEH, A.K.H.N. (1996), Organizational Commitment of Civil Service Managers in Jordan: a Field Study , Journal of Management Development, Vol:15 No:5, pp.65-74. BALAY, R. (2000), Özel ve Resmi Liselerde Yönetici ve Ö retmenlerin Örgütsel Ba l l : Ankara li Örne i, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yay nlanmam Doktora Tezi, Ankara. BAYSAL, A.C. and PAKSOY, M. (1999), Mesle e ve Örgüte Ba l l n Çok Yönlü ncelenmesinde Meyer-Allen Modeli , .Ü. letme Fakültesi Dergisi, C:28, S:1, ss.7-15, Nisan. BECK, K. and W LSON, C. (1997), Police Officers Views On Cultivating Organizational Commitment Implications For Police Managers , Policing: An International Journal Of Police Strategy and Management, Vol:20, No:1, pp.175-195. BECKER, H. S. (1960), Notes on the Concept of Commitment , American Journal of Sociology, Vol:66, pp.32-42. BENNETT, R. (1999), Corporate Strategy, Financial Times Pitmon Publishing, 2nd. Edition, London. BREWER, A.M. (1996), Developing Commitment Between Managers and Employees , Journal Of Managerial Psychology, Vol:11, No:4, pp.24-34. CAMP, S.D. (1993), Assessing the Effects of Organizational Commitment and Job Satisfaction on Turnover: An Event History Approach , The Prison Journal, Vol:74, No:3, pp.279-305. CHOW, I.H.S. (1994), Organizational Commitment and Career Development of Chinese Managers in Hong Kong and Taiwan , The International Journal of Career Management, Vol:6, No:4, pp.39. DAVIS, K. and NEWSTROM, J.W. (1989), Human Behavior at Work, Organizational Bahavior, Eight Edition, McGraw Hill Book Company, New York. DeCOTTIS, T.A. and SUMMERS, T.P. (1987), A Path Analysis of Organizational Commitment , Human Relations, Vol:40, No:7, pp.445-470. DICK, G. and METCALFE, B. (2001), Managerial Factors and Organisational Commitment: A Comparative Study of Police Officers and Civilian Staff , The International Journal of Public Sector Management, Vol:14, No:2, pp.111-128. EBY, L.T. and FREEMAN, D.M. (1999), Motivational Bases of Affective Organizational Commitment: A Partial Test Of An..., Organ zational Commitment; Psychology , Journal Of Occupational & Organizational Psychology, Vol:72, Issue:4, pp.463-484. GÖKMEN, S. (1996), letmeye Ba l l k Anketini Türkçe ye Uyarlama ve Geçerlik ve Güvenirlilik Katsay lar n Belirleme Çal mas , Hacettepe Üniversitesi, Sos.Bil.Ens., Yüksek Lisans Tezi, Ankara. HUANG, L.H. (2000), The Perceived Leadership Behaviour and Organizational Commitment At CPA Firms, DBA, Nova Southeastern University, Publication Number:AAT 9954698, www.lib.umi.com. PEK, C. (1999), Resmi Liseler ile Özel Liselerde Örgütsel Kültür ve Ö retmen-Ö renci li kisi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yay nlanmam Doktora Tezi, Ankara. 81 H. Gül / Davran sal Ba l l k Yakla m ve De erlendirmesi LEONG, C.S., FURNHAM, A. and COOPER, C.L. (1996), The Moderating Effect of Organizational Commitment on the Occupational Stress Outcome Relationship , Human Relations, Vol:49, No:10, pp.1345-1361. MATHIEU, J.E. and ZAJAC, D.M. (1990), A Review and Meta-Analysis of the Antecedents, Corralates and Consequences of Organizational Commitment , Psychological Bullettin, Vol:108, No:2, pp.171-194. MAYER, R.C. and SCHOORMAN, F.D. (1992), Predicting Participation and Production Outcomes Through a Two-Dimensional Model of Organizational Commitment , Academy of Management Journal, Vol:35, No:3, pp.671-684. MEYER, J.P. and ALLEN, N.J. (1991), A Three-Component Conceptualization of Organizational Commitment , Human Resources Management Review, Vol:1, pp.61-89. MEYER, J.P. and ALLEN, N.J. (1984), Testing the Side-Bet Theory of Organizational Commitment:Some Methodological Considerations , Journal of Applied Psychology, Vol:69, ss.372-378. MEYER, J.P., ALLEN, N.J. and SM TH, C.A. (1993), Commitment to Organization s and Occupations:Extension and Test of a Three Component Conceptualization , Journal of Applied Psychology, Vol:78, No:4, pp.538-551. MORROW, P.C. and McELROY, J.C. (1986), Research Notes on Assessing Measures of Work Commitment , Journal of Vocational Behaviors, Vol:7, pp.139-145. MOTTAZ, C.J. (1989), An Analysis of The Relationship Between Education and Organizational Commitment in a Variety of Occupational Groups , Journal of Vocational Behavior, Vol:28, No:3, pp.214-228. MOWDAY, R.T., STEERS, R.M. and PORTER, L.W. (1979), The Measurement of Organizational Commitment , Journal of Vocational Behavior, Vol:14, ss.224-247. MOWDAY, R.T., PORTER, L.W. and STEERS, R.M. (1982), Employee-Organization Linkages: The Psychology of Commitment, Absenteeism and Turnover , New York, Academic Press. In Reichers, A.E. A Revicev and Reconceptualization of Organizational Commitment, Academy of Management Review, Vol:10, No:3, pp.465-476. NIJHOF, W.J., DE JONG, M.J. and BEUKHOF, G. (1998), Employee Commitment in Changing Organizations: An Exploration , Journal of European Industrial Training, Vol:22, No:6, pp.243 248. NORTHCRAFT, G.B. and NEALE, M.A. (1990), Organizational Behavior, A Management Challange, The Dryden Press: USA. OBERHOLSTER, F.R. and TAYLOR, J.W., Spiritual Experience and The Organizational Commitment of College Faculty , Info, Vol:2, No:1, pp.57-58. OLIVER, N. (1990), Rewards, Investments, Alternatives and Organizational Commitment: Empirical Evidence and Theoretical Development , Journal of Occupational Psychology, Vol:63, No:1, pp.19-31. O RE LLY, C. and CHATMAN, J. (1986), Organizational Commitment and Psychological Attachment:The Effects of Comliance, Identification and Internalisation on Prosocial Behavior, Journal of Applied Psychology, Vol:71, No:3, pp.492-499. O REILLY, C. and CALDWELL, D.F. (1981), The Commitment and Job Tenure of New Employees: Some Evidence of Postdecisional Justification , Administrative Science Quarterly, Vol:26, pp.597-616. PORTER, L.W., STEERS, R.M., MOWDAY, R.T. and BOULIAN, P.V. (1974), Organizational Commitment, Job Satisfaction and Turnover among Psyhciatic Technicians , Journal of Applied Psychology, Vol:59, No:5, pp.603-609. SAAL, F.E. and KNIGHT, P.A. (1987), Industrial-Organizational Psychology, Science and Practice, Brooks/Cole Publishing Comp:Pacific Grove. SAVERY, L.K. and SYME, P.D. (1996), Organizational Commitment And Hospital Pharmacists , Journal of Management Development, Vol:15, No:1, p.14. SCHERMERHORN, J.R., HUNT, J.G. and OSBORN, R.N. (1994), Managing Organziation Behavior, Fifth Edition, John Willey & Sons, Inc:New-York. 82 Yönetim ve Ekonomi 10/1 (2003) 73-83 SCOTT, D.C. (1993), Assessing The Effects Of Organizational Commitment And Job Satisfaction On Turnover: An Event History Approach , The Prison Journal, Vol:74, No:3, pp.279-305. SOMERS, M. J. (1993), A Test of the Relationship Between Affective and Continuance Commitment Using Non-Recursive Models , Journal of Occupational and Organizational Psychology, Vol:66, pp.185-192. SULIMAN, M.A. and ILES, P. (2000a), Is Continuance Commitment Beneficial to Organizations?Commitment-Performance Relationship: A New Look , Journal Of Managerial Psychology, Vol:15, No:5, pp. 407-426. SUL MAN, M.A. and ILES, P. (2000b), The Multi-Dimensional Nature of Organizational Commitment in A Non-Western Context , Journal of Management Development, Vol:19, No:1, pp.71-72. VARO LU, D. (1993), Kamu Sektörü Çal anlar n n lerine ve Kurulu lar na Kar Tutumlar , Ba l l klar ve De erleri, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yay nlanmam Doktora Tezi. 83