Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart!

Transkript

Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart!
SAYI 34 / SONBAHAR 2014
HASTALIKTA VE SAĞLIKTA
TÜRKİYE’DE SONBAHARDA
GÖRÜLMESİ GEREKEN 10 YER
CİLT LEKENİZİ İYİ TANIYIN!
KANSER TEDAVİSİNDE SON
GELİŞMELER
BESLENME YANLIŞLARI
OBEZİTEYE YOL AÇIYOR
UYKU BOZUKLUĞUNU
CİDDİYE ALIN
Düzenli uyku,
iyi beslenme ve
el temizliği şart!
Editör
Sağlıkta gündem
belirlemek
ünyanın diğer ucunda yaşanan sağlık sorunu,
yaratıcı bir kampanya ile tüm dünyanın
haberdar oluğu bir harekete dönüşebiliyor.
Genişleyen haber ağları ile sınırları belirsizleşen
dünyamızda yaygınlaşan sosyal medya kullanımı,
sıradan insanların gündemi belirleme gücünü
ortaya koyuyor.
ALS hastalığı ile ilgili bugüne kadar yapılan bir
çok bilimsel çalışma, yayın vb., hastalığı yakından
yaşayan birinin ürettiği ve yaydığı eğlenceli,
iddialı bir video kadar ses getirmiyor ve dünya
çapında ilgi çekmiyor. Medicana Sağlık
Grubu hekimlerinin de bazı lokasyonlarımızda
toplu olarak katıldığı bu sosyal medya kampanyası
çoktan hedefine ulaştı. Bu hastalıkla savaşan hasta ve
hasta yakınlarına destek sağladı.
Sağlık gittikçe terminolojik dilden sıyrılıyor ve talebi,
sağlık tüketicisi belirliyor. Bu servis sağlayıcıların -kamu
ya da özel- göz ardı edemeyecekleri bir gerçek olarak
tüm sektörü etkiliyor. Hizmet sunumundan, tedavi
edici hizmetlere kadar tüm arz yeniden biçimleniyor. Bu
gelişmelere ayak uydurabilen sağlık kuruluşları; hastasıyla
aynı hisleri paylaşabilen, gereksinimlerini anlayan,
modern, çağdaş hizmet sağlayıcılar olarak değerlerini
artırıyorlar.
Bilinçli, aktif katılımlı hasta ve hasta yakını, bizi
dönüştürüyor, daha iyiye yönlendiriyor. Son derece
değerli olan bu aktif katılım, toplumumuz sağlık
konusunda bilinçlendikçe daha da artacaktır. Bu nedenle
doğru bilginin paylaşılması ve yayılması son derece
önemli. Bilgi üretmek ve yayılmasını sağlamak, iletişim
kanallarını çoğaltmak, çift yönlü iletişimi artırmak
özellikle sağlık alanında olmazsa olmaz. Bilgi; eğlenceli
ya da dikkat çekici bir içeriğe dönüşüp, doğru iletişim
kanalı ile aktarıldığında, bir yerlerde kendisini yalnız
ve çaresiz hisseden hasta ya da hasta yakınlarına çare
olabilir.
22 yılı aşkın bir süredir sağlık sektöründe hizmet
veren MEDICANA, hasta ve hasta yakınlarının
gereksinimlerine verdiği önem ile gittikçe değerini
artırıyor ve yaygınlaşıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında,
aylık ekonomi dergisi EKOVİTRİN'in düzenlediği
ve ekonomin oscarları sayılan 'Yılın Starları'
değerlendirmesinde, 'Yılın Sağlık Grubu' ödülünü
aldık. Ödül, okuyucuların değerlendirmesi sonucu
belirlendiğinden, bizim için önemi ve değeri çok daha
büyük. Kurumlar da insanlar gibi, sosyal çevrelerinden
etkileniyorlar. Paylaştıkça dönüşüyor, ödüllendirilince
gayret ve çabası artıyor. Bu ödül de daha fazla üretmek
ve daha fazla paylaşmak için gayret ve motivasyonumuzu
artırdı.
Sağlıklı, kaliteli ve güzel bir yaşam dileğiyle...
SONBAHAR 2014
3
SA LIK GRUBU
DERG DANI MA KURULU
Dr. Remzi Karşı Medikal Direktör
Prof. Dr. Kayhan Öztürk KBB Uzmanı
Prof. Dr. Keramettin Aydın Beyin ve Sinir Cerrahisi
Prof. Dr. Ali Erdem Bagatur Ortopedi Uzmanı
Prof. Dr. Erdoğan İlkay Kardiyoloji
Prof. Dr. Kaan Oysul Radyasyon Onkolojıisi
Prof. Dr. Sait Şirin Beyin ve Sinir Cerrahisi
Prof. Dr. Barış Diren Radyoloji
Prof. Dr. Cem Sungur Nefroloji
Prof. Dr. Tahir Karadenız Üroloji
Prof. Dr. Kadir Vehbi Baykal Üroloji Uzmanı
Prof. Dr. Cazip Üstün Kadın Hastalıkları ve Doğum
Prof. Dr. Fulya Tezok İç Hastalıkları
Prof. Dr. Hasan Taşçı Genel Cerrahi
Prof. Dr. Hidayet Akdemir Beyin ve Sinir Cerrahisi
Prof. Dr. Kaya Kanberoğlu Radyoloji
Prof. Dr. Levent Alimgil Göz Hastalıkları
Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal Kardiyovasküler Cerrahi
Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar Genel Cerrahi Uzmanı (Transplantasyon)
Prof. Dr. Nazlıhan Günal Pediatrik Kardiyoloji
Prof. Dr. Sadık Ersöz Genel Cerrahi Uzmanı (Transplantasyon)
Prof. Dr. Sebahattin Ateşal Kardiyoloji
Prof. Dr. Selim Aksöyek Çocuk Cerrahisi
Prof. Dr. Sumru Şekerci Anestezi
Prof. Dr. Tamer Türk Ağız Ve Dış Sağlığı
Prof. Dr. Tanfer Kunt Kulak Burun Boğaz
Prof. Dr. Hasbi Erdem Diker Kardiyoloji
Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman Göğüs Cerrahisi
Prof. Dr. Necmettin Kutlu Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi
Prof. Dr. Sabri Acar Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Prof. Dr. Metin Çapar Kadın Doğum Uzmanı
Prof. Dr. Tunç Cevat Öğün Ortopedi Uzmanı
Prof. Dr. Celalettin Vatansev Genel Cerrahi Uzmanı
Prof. Dr. Tamer Mungan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Prof. Dr. Haluk Alagöl Genel Cerrahi
Prof. Dr. Yılmaz Tomak Ortopedi ve Travmatoloji
Prof. Dr. Recep Arslan Kalp ve Damar Cerrahisi
Prof. Dr. Kerameddin Aydın Beyin ve Sinir Cerrahisi
Doç. Dr. Ayhan Çevik Çocuk Kardiyolojisi
Doç. Dr. Abdullah Altıntaş Hematoloji Uzmanı
Doç Dr. Özkan Sayan Hematoloji Uzmanı
Doç. Dr. İsmail Özdemir Perinatoloji Uzmanı
Doç. Dr. Bilge Tunç Gastroenteroloji
Doç. Dr. Ahmet Erdil Gastroenteroloji
4
Doç. Dr. Ali Osman Kaya Onkoloji
Doç. Dr. Cengız Kayahan Genel Cerrahi
Doç. Dr. Füsun Tokatlı Radyasyon Onkolojisi
Doç. Dr. G. Faik Hobikoğlu Kardiyoloji
Doç. Dr. H. Gürdal İnal Üroloji
Doç. Dr. H. Nedim Arda Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Doç. Dr. İbrahim Tek Medikal Onkoloji
Doç. Dr. Meryem Kaya Nükleer Tıp
Doç. Dr. Sabire Akın Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon
Doç. Dr. Selman Laçin Kadın Hastalıkları ve Doğum (Ivf)
Doç. Dr. Serdar Akgün Kardiyovasküler Cerrahi
Doç. Dr. Şadan Ay Ortopedi ve Travmotoloji
Doç. Dr. Fatma Laika Karabulut Gastroenteroloji Uzmanı
Doç. Dr. Gökhan Çakıroğlu Patoloji
Doç. Dr. Devrim Bektaş KBB Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Soylu Kardiyoloji Uzmanı
Doç. Dr. Mehmet Özerk Okutan Beyin Cerrahi Uzmanı
Doç. Dr. Murat Başkurt Kardiyoloji
Doç. Dr. Ahmet Kırbaş Kalp ve Damar Cerrahı
Doç. Dr. Arif Bahar Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Doç. Dr. Hasan Ulusoy Romatoloji Uzmanı
Doç. Dr. Ayla Gökmen Hematoloji
Doç. Dr. Murat Terzi Nöroloji
Doç. Dr. Ender Soydan Hematoloji
Doç. Dr. Mutlu Demiray Onkoloji Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Hacı Akar Kalp ve Damar Cerrahisi
Yrd. Doç. Dr. Kenan Durna Kardiyolojı
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı Kardiyolojı
Yrd. Doç. Dr. Tunç Güler Medikal Onkoloji Uzmanı
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Kurtuluş Okutan
Medicana Kurumsal İletişim Direktörü
Bu dergi Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye ait Tempo
Dergisi tarafından Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş. için hazırlanmıştır.
Satılamaz ve dağıtılamaz. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita,
illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek
dahi alıntı yapılamaz.
ADRES: Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş.
Eski Londra Asfaltı No: 2 Bahçelievler/İstanbul
[email protected]
TEMPO DERGİSİ: Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-24, 34387, Şişli, İstanbul
[email protected] Tel: +90 212 410 33 10
BASKI: Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş.
Yukarı Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No:16 Ümraniye /
İSTANBUL Tel: 444 44 03 Faks: 0216 365 99 07-08
SONBAHAR 2014
İçindekiler
6
Kısa haberler
10 Yılın Sağlık Grubu Ödülü Medicana'nın
Ekovitrin dergisi verdi.
11 Kilolarından kurtuldu
16 yaşındaki Cenk tam 40 kilo verdi.
38
Kanser
tedavisinde
son gelişmeler
Hedefe yönelik yeni
tedaviler var.
15 İnatçı ağrılar için en etkili yöntem
12
20 yıllık ağrılarından hilterapi ile kurtuldu.
16 Bronşitten korunma yöntemleri
Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart!
İmplant yöntemi
ile sağlıklı dişler
Etkin bir bakım ve
koruma şart.
20 Her nodüler guatr ameliyat gerektirmez
Tiroid biyopsisi ile gereksiz operasyonlara son.
24 Beyin tümöründen korkmayın ama!
Erken teşhis tedavi açısından büyük önem taşıyor.
26 Sıkılaşarak yağlardan kurtulun
48
Lazer lipoliz kalıcı yağları yok edip vücudu şekillendiriyor.
29 HOG Bosphourus
Konya 'sevgi ve hoşgörü sürüşü' gerçekleşti.
Yutarken
boğulmayın
Her lokmada,
her yudumda bizi
bekleyen tehlike.
34 Elleriniz uyuşuyorsa dikkat!
Karpal tünel sendromu şiddetli ağrılara yol açabiliyor.
37 IMT Fuarı'na katıldık
11-13 Haziran tarihleri arasında gerçekleşti.
30
Beslenme yanlışları
obeziteye yol açıyor
Özellikle okul çağındaki
çocuklar risk altında.
42 Düzensiz kanamaları hafife almayın
Altta yatan ciddi hastalıklar olabilir.
44 Sinsi hastalık sarı nokta
Hipertansiyon ve kalp hastalarında risk yüksek.
47 Hoog lifting ile 15 dakikada gençleşin!
Yüz gerdirmede cerrahi öncesi son durak.
51 Aşkları kanseri yendi
Dönmez çifti zor günleri geride bıraktı.
22
Cilt lekenizi iyi
tanıyın
Doğru tedavi
için doğru tanı
konulması gerekiyor.
52 Erkeklerin korkulu rüyası prostat
yi huylu da olsa dikkat!
55 Parkinson hastalığının çaresi var
Osman Amca doğru tedavi ile sağlığına kavuştu.
56 Uyku bozuklukları önemli sağlık
sorunlarına yol açıyor
Profesyonel yardım almak şart.
58 Bağışıklık sistemimizi güçlendiren
içecekler
Hastalıklara karşı koruyan, lezzetli ve sağlıklı tarifler.
60 Sonbaharda görülmesi gereken 10 yer
Keşfetmenin ve maceranın keyfini yaşayın.
65 Beyin damarlarındaki tıkanıklık giderildi
19 yaşındaki genç sağlığına kavuştu.
SONBAHAR 2014
5
Nefes testiyle
‘tütüne hayır’ mesajı
Kısa kısa
M
edicana nternational Ankara Hastanesi, 31 Mayıs Dünya Tütüne
Hayır Günü kapsamında sigara içen hasta ve çalışanlarının
vücutlarındaki karbonmonoksit miktarını ölçtü. Hastanede iki yarım
gün süren etkinlik kapsamında, Medicana hemşireleri tarafından sigara
kullandığını belirten kişilere ücretsiz nefes testi yapıldı. Ardından da
ölçüm sonucuna göre sigara bırakma konusunda bilgilendirme ve
önerilerde bulunuldu. Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs
Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Başay da sigarayı bırakmanın kronik bir olay
olduğunu ve tekrarlayan girişimlere gereksinim duyulabildiğini ancak bu
konuda etkili tedavilerin bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Sigarayı
bırakan kişide ilk 30 dakikada vücutta olumlu değişiklikler başlıyor. ki
hafta sonra efor kapasitesi artarken, 1 yılda kalp krizi riski yüzde 50
azalıyor. Beş yılda ağız, gırtlak, yemek borusu ve idrar torbası kanseri riski
yarıya iniyor. Onuncu yılda ise akciğer kanseri riski önemli oranda azalıyor.
Uzun süreli balgamlı ya da kuru öksürüğünüz varsa, nefesiniz daralıyorsa
mutlaka bir Göğüs Hastalıkları Polikliniği’ne başvurun.”
'Süt Kardeşliği'
projesi start aldı!
M
edicana nternational Ankara Hastanesi,
Özel Nesibe Aydın Okulları ile köy okulları
arasında Süt Kardeşliği Projesi başlattı. 21 Mayıs
2014 ‘Dünya Süt Günü’nde gerçekleştirilen
etkinliğe, Gölbaşı'ndaki köy okullarından 400
öğrenci katıldı. Etkinlikte, Medicana International
Ankara Hastanesi Uzman Diyetisyeni Gülçin
Ergazi, sütün
faydalarını
anlatan bir
sunum yaptı.
Pınar Süt
desteğiyle
yapılan
etkinlikte,
meyveli süt
dağıtıldı.
Vezirköprü Offroad Kulübü’nden
Medicana’ya teşekkür plaketi
T
ürkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun 2014 sezonu yarış
takviminde yer alan ve 7-8 Haziran 2014'te Vezirköprü Offroad
Kulübü organizatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Karadeniz Mahalli Offroad
Kupası 3. Ayak Veziroff’ sonrası, organizasyon komitesi tarafından
Medicana nternational Samsun Hastanesi’nin organizasyona katkıları
nedeniyle, Genel Müdür Vahap Doğan’a teşekkür plaketi takdim
edildi. Organizasyona yaklaşık 30 il ve ilçeden yarışmacılar ve 6-7 bin
civarında izleyici katıldı. Vahap Doğan, Vezirköprü Offroad Kulübü Genel
Koordinatörü Metin Yılmaz ve Organizasyon Komitesi’ne teşekkür
ederek; “ ehrimizde gerçekleşen spor organizasyonlarına destek
vermekten mutluyuz” dedi.
Doktorlar ALS için ıslandı
S
inir sistemi hastalığı ALS' ye karşı başlatılan ve dünyanın dört bir yanından
insanların katıldığı, baştan aşağı buzlu su dökme kampanyasına Medicana
International Ankara Hastanesi’nde görevli doktorlar da destek verdi. Kovalara
doldurdukları buzlu suları başlarından aşağı dökerek ALS hastalığı için farkındalık
yaratmak isteyen doktorlar, ABD'deki Mayo Klinik'e meydan okudu. ALS
hastalığının tedavisinin olmadığını söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof.
Dr. Sait irin, “Bir arkadaşımın annesi bu hastalıktan dolayı iki yıl içinde vefat etti.
Bir hastalık olarak görüyorsunuz ama bir yakınınız bu hastalıktan vefat etmesi
acı bir durum. Bu tip farkındalık aktiviteleri yurt dışında çok önemli ve destek
veriyorlar. Biz de doktor olarak daha çok destek vermeliyiz. ALS maalesef yavaş
yavaş insanı ölüme doğru yaklaştıran ve tedavisini bulamadığımız bir hastalık” dedi.
6
SONBAHAR 2014
Sünnet heyacanı
Ü
sküdar Belediyesi ve Medicana Çamlıca
Hastanesi’nin birlikte organize ettiği
sünnet kampanyası ile maddi durumu yeterli
olmayan dar gelirli ailelerin çocukları ücretsiz
olarak, hastane koşullarında doktor tarafından
sünnet edildi. 4 Temmuz’da Medicana Çamlıca
Hastanesi’nde başlayan kampanya ile sünnet
olan toplam 50 çocuğun sünnet kıyafetleri
de Üsküdar Belediyesi tarafından karşılandı.
Önemli uyarı: Sünnet mutlaka bir sağlık
kuruluşunda yaptırılmalıdır.
Bilkent
üniversitesi’ne
aşı seminerleri
M
Mesleki kas-iskelet
hastalıklarına dikkat!
M
edicana International Ankara Hastanesi, 22 Mayıs 2014 Perşembe
günü Koza Altın şletmeleri’nde, masa başında çalışanların en büyük
sıkıntılarından olan bel ve boyun ağrıları konusunda bir söyleşi düzenledi.
Büyük ilgi gören etkinlikte Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.
Dr. Öznur Öken, mesleki kas-iskelet hastalıkları hakkında konuştu. Öken,
katılımcılara Medicana International Ankara Hastanesi’nde özellikle
inatçı ağrıların tedavisinde kullanılan yüksek yoğunluklu lazer teknolojisi
Hilterapi hakkında da bilgi verdi.
edicana International Ankara Hastanesi,
bir dizi etkinlikle Bilkent Üniversitesi
öğrencilerini bilgilendiriyor. Öğrencilerden
gelen talep üzerine Aşı Haftası kapsamında
30 Nisan 2014 Perşembe günü, üniversitenin
konferans salonunda hepatit ve tetanos
aşılarına ilişkin bir seminer düzenlendi. Medicana
International Ankara Hastanesi ç Hastalıkları
Uzmanı Uzm. Dr. Emel Bayrak tarafından
öğrencilere bu aşılar konusunda detaylı bilgi
verildi ve onlardan gelen sorular yanıtlandı.
Bilkent Üniversitesi öğrencilerine 9 Mayıs 2014
Cuma günü de rahim ağzı kanseri ve hastalıktan
korunmak için uygulanan HPV aşısı konusunda
bir seminer gerçekleştirildi. Seminerde
Medicana International Ankara Hastanesi Kadın
Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nilüfer Akgün
konuştu.
SONBAHAR 2014
7
Kısa kısa
Samsunspor’un sağlığı
yine Medicana’ya emanet
S
amsunspor sağlık sponsorluk sözleşmesinde dördüncü dönem
imzaları Medicana nternational Samsun Hastanesi’nde atıldı.
Geçen üç dönemde olduğu gibi bu dönemde de Samsunspor
Kulübü’nün sağlık sponsorluğunu üstlenen Medicana International
Samsun Hastanesi adına Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan
Ölmez, Samsunspor Kulübü adına ise Başkan Emin Kar sözleşmeye
imza koydu. Sözleşme imza töreninde Borsan Grup Yönetim Kurulu
Başkanı Adnan Ölmez, “ ehrimizin takımı Samsunspor’umuza
hastanemizin açıldığı yıldan bu yana sağlık alanında desteklerimizi
sunuyoruz. Samsun ve bölgenin en kapsamlı sağlık hizmetinin verildiği
hastanemizde Samsunspor Kulubü’müzün kaliteli ve konforlu bir
şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını tıbbi ve idari kadrolarımız
sağlamaktadır. Samsunspor’a destek olmaktan duyduğumuz
memnuniyeti belirtmek isterim” dedi. Samsunspor Başkanı Sayın Emin
Kar ise, Medicana International Samsun Hastanesine verdiği destekten
dolayı teşekkür etti.
Mükemmel bir cildin
sırrı: Fraksiyonel Lazer
C
ildin hem üst tabakasına hem de alt
tabakasına etki eden fraksiyonel lazer, cildi
yenilemek amacı ile kullanılan bir tedavi yöntemi.
Medicana Bahçelievler Hastanesi’nde başarı ile
uygulanan yöntem sayesinde, kusursuz bir cilde
sahip olmanız mümkün. Fraksiyonel lazer ile
epidermal dokuyu soymadan, ciltte mikro kanallar
açılıyor. Bu mikrokanalların çevresindeki dokular
zarar görmediği ve termal hasar oluşmadığı için
hızlı bir iyileşme sağlanıyor. Lazer ile deride minik
ısı hasarları meydana geliyor ve bunlar kasılarark
hızlı bir şekilde iyileşiyor. şlem sonrası cildin en
üst tabakasında toparlanma ve sıkılaşma oluşuyor,
kırışıklıklar ve sivilce izlerinin azalması sağlanıyor.
Sonraki bir yıl boyunca kollajen liflerin yeniden
oluşması ve yapılanması devam ediyor.
Fraksiyonel lazer uygulamasında açık ten tercih
sebebi olmakla birlikte, koyu tenli olanlarda
da yapılabiliyor. şlemi sonrası ciltte ilk 24 saat
kızarıklık meydana gelse de, hasta en geç bir
hafta içinde normal ten rengine geri dönüyor.
Uygulamadan iki, üç gün sonra ciltte hafif bir
kabuklanma ve soyulma ortaya çıkabiliyor. Bu da,
yaklaşık dört gün içinde geçiyor.
8
Futbol turnuvasında ikincilik ödülü
B
üyükçekmece Devlet Hastanesi Sosyal Organizasyon Komitesi
tarafından 6 Mayıs 2014'te başlayan ve bölgedeki özel-kamu
hastanelerinin katılım gösterdiği futbol turnuvasına katılan Medicana
International stanbul Hastanesi Futbol Takımı ikinci oldu. Turnuvaya
katılan Esenyurt Devlet Hastanesi, Çatalca Devlet Hastanesi,
Büyükçekmece Devlet Hastanesi, Silivri Devlet Hastanesi, Beylikdüzü
Özel Kolan Hastanesi, Büyükçekmece Özel Kolan Hastanesi, Özel
Silivri Anadolu Hastanesi, Özel Silivri Kolan Hastanesi, Avcılar Devlet
Hastanesi arasından, Esenyurt Devlet Hastanesi ile final maçı oynayan
Medicana International stanbul Hastanesi futbol takımı, göstermiş
olduğu başarı ile ikinci olmaya hak kazandı.
SONBAHAR 2014
Medicana
International
stanbul
Hastanesi’nde
yenidoğan
sergisi
6
Haziran Cuma günü, Medicana nternational stanbul
Hastanesi kokteyl toplantı salonunda gerçekleştirilen
fotoğraf sergisinde, hastanede dünyaya merhaba diyen
bebeklerin fotoğrafları ‘Hayata Merhaba’ adı altında
davetlilerle buluştu. Hastanenin fotoğrafçısı Filiz Tomay
tarafından hazırlanan fotoğraflar, yapılan organizasyonla
bir kez daha aileleri heyecana boğdu. Beylikdüzü’nün ileri
gelenlerinin, hastalar ve fotoğraflarda yer alan bebeklerin
ailelerinin davetli olduğu sergiye yoğun ilgi gösterildi. Uğur
Koleji Beykent Anaokulu Müdürü Zeynep Kaya’nın da
bebeğiyle birlikte yer aldığı sergide Posta Trakya Gazetesi
Genel Koordinatörü Tuncay Uğurlu, Beylikdüzü Rotary Clup
Başkanı Ali hsan Çilingir ve eşi ve Beylikdüzü Belediyesi
mensupları da yer aldı.
Recai Ceyhan
“
Mayıs 2014’te Tahir Karadeniz hocama mesane kanseri
nedeniyle başvurdum. Daha önce gittiğim doktorlar
mesanemin alınması ve karnıma torba takılması gerektiğini
söylemişlerdi. Allah, Tahir Hoca’mdan razı olsun! Yapay
mesane yapacağını ve normal hayatıma devam edeceğime
garanti verdi. 12 Mayıs 2014’de Medicana International
Beylikdüzü Hastanesi’nde ameliyat oldum. Ameliyatım
çok başarılı geçti. Bağırsaktan mesane yapıldı. Yedinci
kattaki serviste; hemşirelerin ve tüm personelin güler
yüzlü, insani yaklaşımları, mesleki çalışkanlıkları ve becerileri
Cultifest ana sponsoru
Vivamedicana
2
9-31 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde gerçekleşen
Cultifest’e Vivamedicana ana sponsor olarak
katıldı. Hollanda’nın Hertogenbosch bölgesinde
düzenlenen festivale, dört gün içerisinde yaklaşık 7
bin kişilik katılım oldu. Vivamedicana Cultifest’te ilgiyle
karşılandı. Ayrıca Türkiye’ye tedaviye gitmeyi düşünen
hastalarla da görüşüldü. Vivamedicana Cultifest
etkinliğinden bir de ödülle ayrıldı.
“Yapay mesanem
tamamen
kontrollü ve
başarılı çalışıyor”
olağanüstüydü. Hastanede 17 gün kaldım. Hiçbir sıkıntı
yaşamadan taburcu oldum. Sondam alındığında başta idrar
yapamayacağım korkusu oldu. Ancak Tahir Hocam yeni
mesanem ile nasıl idrar yapacağımı öğretti. Zaten normalden
hiç farklı olmadığını kısa zamanda anladım. u an ameliyattan
ikibuçuk ay sonra kendimi tamamen normal hayatıma
dönmüş hissediyorum. Yapay mesanem tamamen kontrollü
ve başarılı çalışıyor. drar kaçırması olmuyor. Tahir Karadeniz
Hocam'a, Dr. Cüneyd Bey'e ve ekipteki tüm çalışanlara bir
kez daha sonsuz teşekkürler.”
SONBAHAR 2014
9
Bizden Haberler
Medicana
‘Yılın Sağlık Grubu’
Ödülü’nü aldı
Tüm Türkiye’yi kapsamayı hedefleyen genişleme stratejisi ve bu yolda
yaptığı sürekli yatırımlarıyla giderek büyüyen, Türkiye’de özel hastaneciliğin
öncülerinden Medicana Sağlık Grubu’na bir ödül de Ekovitrin Dergisi'nden geldi.
Medicana Sa lık
Grubu Tıbbi Hizmetler
Direktörü Dr. Remzi
Karşı, ödül töreninde
bir konuşma yaptı.
E
konominin Oscar'ları olanak nitelendirilen, aylık ekonomi dergisi
Ekovitrin'in bu yıl 13’ncüsünü düzenlediği ‘Yılın Starları’ ödül töreni
ve iftar yemeği, 5 Temmuz Cumartesi gecesi
WOW İstanbul Otel’de gerçekleşti. 30 kategoride 90 adayın yarıştığı ve kamuoyu oylamalarıyla belirlenen ‘Yılın Starları’ anket sonucunda
Sağlık Kurumu kategorisinde ‘Medicana Sağlık
Grubu’, Yılın Sağlık Kurumu ödülünü aldı.
Ekovitrin Yılın Starları'nda; ‘Yılın Sağlık
Grubu’ ödülünü alan Medicana Sağlık Grubu
Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Remzi Karşı şun-
10
ları söyledi: “Ekonomi ve iş dünyasının önemli
yayınlarından Ekovitrin okurlarının bizi ödüle
lâyık görmesi grubumuz için büyük gurur ve
şeref kaynağı oldu. Medicana Sağlık Grubu, 20
yılı aşkın bir süredir özel sağlık sektöründe öncülük ve liderlik eden bir gruptur. Kuruluşundan bugüne güvenle büyüyerek sektöre önemli
yatırımlar yapmış, sektörün gelişimine öncülük
etmektedir. Grubumuz; dünyanın sayılı merkezlerinde bulunan ileri teknolojisi, profesyonel
yönetim kültürü, bilimsel çalışmaları ve yüksek
hasta memnuniyeti ile Avrupa Birliği standartlarında sağlık hizmeti sunmayı prensip edinmiştir.
Özel sağlık sektöründe ulaştığımız kalite, sizlerin
de takdirini alarak grubumuzun tercih edilen ve
gözde kuruluşlar arasında yer almasını sağladı.
Medicana Sağlık Grubu; İstanbul, Ankara,
Konya, Samsun'da 10 hastanesi ve Hollanda,
Zaandam yurtdışı merkez ofisi ile hizmet vermekte, 5 bin sağlık çalışanı istihdam etmektedir. Grubumuzun yurtiçi ve yurtdışı büyüme
stratejisi istikrarlı bir şekilde sürmektedir. Başarılarımızın ekonomi dünyasının önde gelen
dergilerinden Ekovitrin okurları tarafından fark
edildiğini ve ödüllendirildiğini görmek bizim
için büyük önem taşıyor. Bu ödül, bizi motive
etmiş ve gayretimizi artırmıştır. Önümüzdeki
yıl, sektöründe iş imkânları yaratan ve daha çok
insana sağlık hizmeti sunan bir grup olarak yeniden bu ödülü almaya hak kazanacağımıza inancımız artmıştır.”
Siyaset, iş ve bürokrasi dünyasını bir araya getiren Yılın Starları Ödülleri'ne yurtiçi ve yurtdışından siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının önemli
isimleri katıldı.
SONBAHAR 2014
Hasta hikayeleri
Kilolarından kurtuldu
YEPYEN B R HAYATA
"MERHABA" DED
kinmeden bulunuyor ve kendisine çok daha fazla
güveniyor…
Öğrencilik hayatında bugüne kadar
birçok başarıya imza atan Cenk, ders
çalışırken yaptığı beslenme hatalarının
ve hareketsizliğinin kilo almasına sebep
olduğunu, ancak diyete başladığı günden itibaren istekli olması ve iradesi ile
diyet işini kolaylıkla öğrendiğini, artık
istediği her şeyi dengeleyerek yiyebildiğini belirtti. Önceden kilosuna bağlı
olarak bir takım korkuları olduğunu
dile getiren Cenk, “Kalabalık ortamlarda bulunamazdım ve istediğim kıyafetleri giymek yerine, kilomu belli
etmeyen bol giysileri tercih ederim”
dedi. Ancak şu anda arkadaşlarıyla birlikte sosyal ortamlarda bulunmaktan
keyif alıyor, korkusuzca istediği giysileri giyebiliyor.
Tam 40 kilo veren Cenk, artık
kendine daha fazla güveniyor.
C
enk Güner (16), fazla kilolarından şikayet ederek Medicana International
İstanbul Uzman Diyetisyen Serap
Andaç Öztürk kontrolünde, 140
kilo ile diyete başladı. 2013 ubat ayında diyet
yapmaya başlayan Cenk, 2013 Aralık ayında
106 kiloya indi. Kilolu olduğu dönem insanlardan çekinen, toplum içine karışmak istemeyen
Cenk şimdi tenis oynuyor, sosyal ortamlarda çe-
Hedef 85 kiloya düşmek
Kilo vermek Cenk’e aslında kaybetmeye başladığı özgüvenini geri kazandırdı. Halen diyete
devam eden, diyetin korkulacak bir şey değil,
sadece istediğin her şeyi dengeleyerek yemeyi
öğrenmek ve alışkanlık kazanmak olduğunu
söyleyen Cenk, kendi yaşıtlarına da tavsiyeler
verdi. Özellikle sosyal medyanın hayatımıza
bu kadar fazla girdiği bir dönemde, telefonlara,
bilgisayarlara bağımlı olmadan yaşamaları,
oturmak yerine mutlaka spor ile ilgilenmeleri ve
fast food’dan uzak durmaları gerektiği mesajını
verdi.
Kilo verme süreci boyunca Cenk’in her zaman
yanında olan Uzman Diyetisyen Serap Andaç
Öztürk , Cenk’in yüksek konsantre ile bu süreci
rahatlıkla geçtiğini, istediği her şeyden yiyebildiğini ancak miktarının ve eksilteceği diğer gıdaların hesabını öğrendiğini; böylece başarı ile kilo
verdiğini iletti. Cenk ile 140 kg olarak başladıkları programda 100 kg’ya kadar geldiklerini ve
belli bir süredir bu kiloyu koruduklarını belirten
Öztürk, 2014 yılı aralık ayına kadar 85 kiloya
düşmeyi hedeflediklerini vurguladı.
SONBAHAR 2014
11
Diş
Süt dişlerimiz,
Daimi
dişlerimiz,
YA SONRA?
Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir uygulama olan implant, kayıp
dişlerin yerine konmasında güvenilir bir alternatif olarak öne çıkıyor.
“Uygun bakım ve koruma, dental implant destekli dişlerde uzun süreli çok
iyi sonuçların alınmasında önemli rol oynar” diyen Medicana Çiftehavuzlar
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden Diş Hekimi Dr. Ruhi Balcı, 6 ayda bir
mutlaka rutin diş hekimi kontrollerinin yapılması gerektiğini vurguluyor.
E
konomik büyüme, hayatımızın neredeyse tümüne etki eden teknolojik
gelişmeler daha iyi, daha estetik, daha
sağlıklı tedavi isteyen hastaların beklentilerini de artırdı. İmplant, insanlık tarihi
kadar eskilere dayanan bir uygulamadır. Tarihin
çeşitli dönemlerinde insanlar, çene kemiği üzerine diş görevini görecek parçalar monte etmeyi
bir çözüm olarak gördüler. Modern anlamda
1960’lardan beri kullanılan implantlar, artık
kayıp dişlerin yerine konmasında güvenilir bir
alternatif olarak, dental tedavilerin bir parçası
haline geldi. Diş hekimliğinde yapılan ve yayınlanan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, implant-
Dental implantlar bir veya daha fazla diş
eksikliği olan hastalarda en uygun çözümdür.
12
lar ile gerçekleştirilen diş tedavileri ile elde edilen
yüzde 90-96 arasındaki başarı ve ağızda kalma
oranları, implantlar ile diş tedavisini rutin hale
getirdi. Günümüzde yılda yaklaşık 6 milyon
implant, bu amaçla kullanılıyor ve miktar her
geçen yıl hızla artıyor.
Tek diş eksikliğinde de tam
dişsizlikde de
Dental implantlar, bir veya daha fazla diş eksikliği olan hastalarda en uygun çözümdür. Tek diş
eksikliğinin giderilmesinde, komşu dişlerin kesilmesine gerek olmadan, dental implantların sunacağı uzun dönem fonksiyonel ve estetik sonuçlar
gerçekten mükemmeldir. Birden çok diş eksikliğinde, eksik olan her diş için implant yerleştirilerek kron yapılması; iki veya daha çok implant
yerleştirilerek köprü protezi yapılması mümkün-
SONBAHAR 2014
dür. Her iki durumda da komşu sağlıklı
dişlerin kesilmesi söz konusu değildir. Tek
veya çift çene tam dişsizlik durumlarında, 2
– 16 adet implant yerleştirilerek sabit köprü yapılması ya da implant destekli hareketli protezlerin
tercih edilmesi, fonksiyon ve estetik konusunda son
derece tatminkar sonuçlara ulaşılmasını sağlar.
Çekici ve estetik sonuç
Dental implantlar normal diş gibi görünecek, hissettirecek ve fonksiyon görecek protezlerin yapılmasında, sağlam ve stabil bir temel hazırlamakla
beraber, yerinde durmayan, uygunsuz protezlerin
yarattığı rahatsızlığı ortadan kaldırırlar; kemik dokusunu ve diş etlerini uyarırlar. Bu sayede güvenli
bir şekilde yeme, içme ve konuşma fonksiyonları
yerine getirilebilir; çekici ve estetik sonuçlar elde
edilebilir ve yüz yapısının korunması sağlanabilir.
mplantlar ile gerçekleştirilen
diş tedavilerinde yüzde 90-96
arasında başarı elde ediliyor.
SONBAHAR 2014
13
Diş
Her altı ayda bir mutlaka
diş hekimi kontrolüne
girmek gerekiyor.
İmplant malzemelerinde ve tasarımındaki ilerlemelerle birlikte cerrahi tekniklerdeki gelişmeler,
neredeyse tüm dişsiz hastaların sabit implant
destekli bir protez ile tedavi edilebilmelerini
mümkün hale getirdi. Son 10 yılda konik ışınlı
bilgisayarlı tomografinin (KIBT) çıkması ve
yaygın kullanımı, implant yerleştirilmesinden
önce ve sonra çeneleri tanımlamak ve üç boyutlu değerlendirme yapmak konusunda önemli
yararlar sağladı. Bilgisayarla yönlendirilmiş cerrahi, KIBT taramalarından alınan çapraz kesit
görüntülerden elde edilen veriler klinik uygulamalarda rutin olarak kullanılmaya başlandı.
Yine son yıllarda implant destekli protezlerde
bilgisayar destekli tasarım (CAD) ve bilgisayar
destekli üretim (CAM) gittikçe artan oranda
kullanılmaya başlandı.
Doğru planlama önemli
Başarılı bir tedavi, implant konusunda deneyimli bir hekimin muayenesi ile başlar. Detaylı
bir anamnezi, takiben yapılacak kapsamlı ağız
içi muayene ve takiben gerçekleştirilecek radyolojik tetkikler (röntgen, BT, KIBT vb) planlama
için vazgeçilmezdir. Doğru planlama, uygun
ürün seçimi, ideal operasyon koşullarının sağlanması, elde edilecek sonuçların başarısına
direkt etki edecektir. Günümüzde gerek dental
implant sanayiindeki gelişmeler, gerek yıllardır
yürütülen bilimsel çalışmalar ve gerekse geliştirilen cerrahi yöntemler ile az bir gurup dışında,
14
implant tedavisine sakınca teşkil
eden bir sağlık sorunu kalmamıştır.
Tedavinin ikinci aşamasında implantlar yerleştirilir. İyileşme süreci,
kullanılan implantın özelliklerine,
uygulanan operasyona, kemik
miktarına, kalitesine ve genel klinik tabloya bağlı olarak 2 hafta ile
12 hafta arasında değişiklik gösterir. Uygulanan ek cerrahi işlemler
bu süreyi daha da uzatabilir. Her
hastanın kişisel durumuna bağlı
olarak ikinci aşama üç şekilde sonuçlandırılabilir. Geçici dayanak
DR. RUHİ BALCI
veya kron hemen yerleştirilebilir;
dental implant yumuşak doku ile kapatılır ve
iyileşme döneminde geçici diş destekli köprü
veya geçici hareketli protez yerleştirilebilir; kalıcı
dayanak ve final kron hemen yerleştirilebilir.
Altı ayda bir kontrol şart
Uygun bakım ve koruma, doğal dişlerde olduğu
gibi dental implant destekli dişlerde de uzun süreli çok iyi sonuçların sağlanmasında önemli rol
oynar. Her altı ayda bir mutlaka rutin diş hekimi
kontrolüne gitmek, diş fırçası ve diş ipi kullanarak doğal dişlere yapılan bakım gibi özenle
temizlik yapmak ve en önemlisi diş hekiminin
önerilerine dikkatlice uymak, elde edilen mükemmel sonucun devamlılığını sağlayacaktır.
SONBAHAR 2014
Hasta hikayeleri
20 yıllık ağrıdan
hilterapi ile kurtuldu
Medicana International Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Birimi’nde kullanılan yüksek yoğunluklu lazer tedavisi 'hilterapi', inatçı
ağrılar için etkili ve pratik tedavi imkanı sunuyor. Herhangi bir nedenle
bozulmuş olan vücudun kendi tamir mekanizmasını tekrar canlandırıyor.
M
edicana International Ankara
Hastanesi’nde kullanılmaya başlanan
yüksek yoğunluklu lazer tedavisi ‘hilterapi’, hastaları inatçı ağrılarından
pratik ve ağrısız bir biçimde kurtarıyor. Yaklaşık 20
yıldır diz ağrılarından muzdarip olan 67 yaşındaki
M.B. de Ankara’da sadece Medicana Hastanesi’nde
uygulanan hilterapi tedavisiyle sağlığına kavuştu.
Medicana International Ankara Hastanesi Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Yaşar Kah-
raman, hastanın uzun süredir her iki dizinde ağrısı
olduğunu, yürümede ve ayakta durmada zorluk
yaşadığını belirttiğini söylerken, “Diz şikayetleri
başlangıçtan itibaren giderek artmış ve kısıtlanmalar başlamış. ikayetleri için çeşitli antiromatizmal
ilaçlar kullanmış, her iki diz için birkaç yıl aralıklı
olarak enjeksiyon yapılmış ve bir yıl ara ile iki kez
fizik tedavi görmüş. Ancak şikayetlerde belirgin bir
azalma olmamış” dedi. Hastaya 5 seans hilterapi
uygulandığını söyleyen Kahraman, tedavi sonunda
hastanın her iki dizinde de hareket kısıtlılığı kalmadığını, ağrılarının giderildiğini kaydetti.
Tedavi sonrası tatil
Hilterapi, hastaları inatçı
a rılardan kurtarıyor.
Hasta M. B. de “Tedavinin ardından yaklaşık 20
yıldır muzdarip olduğum ağrılar geride kaldı. Artık
rahatlıkla merdiven inip çıkabiliyorum. Yürümem
rahat, adımlarımı daha rahat atıyorum. Günlük
yaşam aktivitelerimde kısıtlılık kalmadı. Örneğin
yazlığıma gidebildim, dışarı rahatça çıkıp dolaşıyorum” diye konuştu.
Hilterapi ile; el-boyun ağrıları (fıtık, kireçlenme),
sırt ağrıları, diz ağrıları (menisküs yırtığı, kireçlenme), cerrahi sonrası geçmeyen her türlü
kas-iskelet sistemi ağrıları, epikondilit (tenisçi dirseği), topuk dikeni, kas romatizması, lokalize kas
ağrıları, eklem zorlanmaları-burkulmalar, omuzun
kas sıkışması ve kas yırtıkları ve daha pek çok
kas-iskelet sistemine bağlı olduğu kanıtlanmış ağrılarda sevindirici sonuçlar
alınıyor.
Terapist tarafından saçsız ve herhangi bir yara olmayan cilde,
tarama ve tetik nokta şeklinde
uygulanıyor. Hastanın ve uygulayıcının koruyucu gözlük
kullanması gerekiyor. 5-10 seans
şeklinde uygulanıyor, seanslar
hastalığın ciddiyeti ve ağrının tedaviye verdiği yanıta göre değişebiliyor.
SONBAHAR 2014
15
Gö üs Hastalıkları
BRON TTEN KO
Düzenli uyku, iyi beslen
Soğuk algınlığının ardından gelişen akut bronşit oldukça yaygın ve
bulaşıcı bir hastalık. Özellikle yaşlılar ve çocuklar risk grubunda yer alıyor.
Hastalıktan korunmak için alınması gereken tedbirleri sıralayan Medicana
Avcılar Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berat Uslu, yüksek
ateş, şiddetli öksürük, halsizlik ve solunum sıkıntısı gibi durumlarda mutlaka
doktora başvurulması gerektiğini söylüyor.
Akut bronşit, küçük
çocuklarda daha
uzun sürebilir ve a ır
seyredebilir.
A
lt solunum yolu enfeksiyonları deyince ne anlıyoruz?
Solunum yolları, üst solunum yolları
ve alt solunum yolları olarak ikiye
ayrılır.
Üst solunum yolları burun, yutak ve sinüslerden oluşur. Alt solunum yolları da gırtlak, nefes
borusu, bronş ve akciğerlerden oluşur. Alt solunum yolları, gırtlakta başlar. Sonrasında gelen
yapı nefes borusudur. Bronşlar, nefes borusunun devamıdır. İki ana bronş bulunur. Bronşlar
akciğer dokusunun içlerine doğru daha küçük,
daha ince yapılar halinde dallanmaya başlar. Alveoller alt solunum yollarının en son noktasıdır. Alveoller içi hava dolu küçük keseciklerdir
ve kanla, atmosfer havasının gaz değiştirdikleri
yerdir. Bronşit, büyük bronşları, yani soluk borusundan dallanarak akciğerlere yayılan hava
borularını örten mukoza dokusunun akut ya da
kronik iltihabıdır. İltihap bronşiyol denen küçük
16
bronşlarda oluşursa bronşiolit adıyla anılır. Akut
bronşit sıradan bir hastalık olarak kabul edilir
ve soğuk algınlığının ardından gelişir. Çok yaygındır. Hastalık etkeni genellikle üst solunum
yollarında önceden bulunan ve sık rastlanan
virüslerdir. Başlangıçtaki virüs enfeksiyonuna
daha sonra bakteri enfeksiyonu eklenebilir.
Bu hastalıkların belirtileri neler?
Özellikle soğuk algınlığı sonrasında öksürükle
birlikte hafif ateş (37,5-38,5°C) görülür. Soluk
borusu ve bronşlarda gelişen iltihap göğsün orta
bölümünde, göğüs kemiğinin arkasında, öksürüğün artırdığı bir ağrıyla birlikte ortaya çıkar.
Bazen daha hafif olan ağrılar bütün göğüse
yayılabilir; solunum kaslarının zorlanmasıyla
solunum sıklaşır ve öksürük inatçı bir hal alır.
Hastalığın en önemli ikinci belirtisi olan balgam
çıkarma, damar dışına sıvı sızması ve mukus salgısının artmasının sonucudur. Başlangıçta az
çıkarılan ve koyu kıvamlı olan balgam, hastalık ilerledikçe daha akışkan ve boldur.
Hangi durumlarda mutlaka doktora başvurmak gerekir?
Akut bronşit genellikle tehlikeli bir gelişme göstermez. Hasta iki hafta içinde iyileşebilir. Kronik
kalp, akciğer, böbrek hastalığı olanlarda, şeker
hastalarında, çok küçük çocuklarda ve yaşlılarda hastalık daha uzun sürebilir ve ağır seyredebilir. Doktora başvurmaları gerekir. Ayrıca
yüksek ateş, şiddetli öksürük. şiddetli halsizlik,
Hasta birinin kirli elleri ile
dokunduğu yere dokunarak,
bakteri ya da virüsü solunum
yolunuza bulaştırabilirsiniz.
SONBAHAR 2014
KORUNMAK Ç N
enme ve el temizliği şart!
ayakkabı
giymeyi ve
yürümeyi
zorlaştıran
bir ayak hastalı ıdır.
Ani sıcaklık de işikliklerinde, sıcak ve kuru,
ya da tozlu ve nemli ortamlarda solunum
yollarının koruyucu sıvı salgısı azalıyor.
SONBAHAR 2014
17
Gö üs Hastalıkları
Öksürük ilaçları
doktor kontrolünde
kullanılmalıdır.
solunum sıkıntısı, uzun süren hastalık halleri de
doktora başvurmayı gerektirir.
Nasıl bulaşır ve ne gibi önlemler alınabilir?
Özellikle gençlerde görülen akut bronşitlerde,
başlıca etken bakterilerden çok virüslerdir. Ama
bakteriler de akut bronşit etkeni olabilir. Bakteri
ya da virus, hasta birinin havaya bıraktığı damlacıklar yolu ile alınabilir fakat çoğunlukla enfekte
eller yoluyla bulaşır. Hasta birinin kirli elleri ile
dokunduğu yere dokunarak bakteri ya da virüsu
ellerinizle solunum yolunuza bulaştırabilirsiniz.
Bakteriler bronşlara hava ya da vücuttaki başka
bir odaktan kan yoluyla ulaşabileceği gibi, normal koşullarda bir hastalığa
yol açmadan da bulunabilir.
Herhangi bir nedenle organizmanın direnci zayıflar
ve savunma sistemi etkisiz
kalırsa, enfeksiyona yol
açabilen saprofit bakteriler
de bronşit etkenine dönüşebilir.
Çocuklara dikkat
Risk faktörleri nelerdir?
Hastalığı hazırlayıcı etması da solunum yollarını
kenlerin başında çevre ve
hasarlayarak savunma meiklim koşulları yer alır. Ani
kanizmalarını bozar. İleri
sıcaklık değişikliklerinde,
UZ. DR. BERAT USLU
yaş, kronik hastalıklar, kötü
sürekli sıcak ve kuru ya da
tam tersi tozlu ve nemli ortamlarda solunum yol- yaşam koşulları da risk faktörleri arasındadır.
larının koruyucu sıvı salgısı azalır. Ani bastıran Çocuklarda daha mı sık görülüyor, neden?
soğuklar ve hava değişimleri gibi etkenler solu- Alt solunum yolu enfeksiyonları çocuklarda
num yolları hastalıklarının daha çok sonbahar sık rastlanan enfeksiyonlardır. Daha çok 1
ve kış aylarında görülmesinin başlıca nedenidir. yaş altında olmak üzere özellikle düşük sosyoBurun orta bölmesi eğriliği (deviasyon) ya da ekonomik seviyesi olan ailelerde, kalabalık yaşam
polip üst solunum yolu enfeksiyonları gibi burun koşulları olan, sigara dumanına maruz kalan ve
solunumunu engelleyen durumlar solunumun anne sütü almayan bebeklerde daha sık görülür.
ağız yoluyla yapılmasına, sonuç olarak yeterince Korunmak için neler yapmalıyız? Genel tedısıtılmamış ve nemlendirilmemiş bir havanın birler hakkında bilgi verir misiniz?
solunmasına neden olur. Bu da savunma meka- En genel tedbir olarak düzenli uyku ve sağlıklı
nizmalarını zayıflatarak kolay hastalanmamıza beslenme önemli. Ellerle sık bulaştığı için el
neden olur. Kirli hava, sigara dumanı solun- temizliğine dikkat etmeli. Hasta kişilerle sarıl-
18
SONBAHAR 2014
mak, öpüşmek, tokalaşmak gibi yakın temastan
kaçınmalı. Küçük çocuklarda, 65 yaş üzerinde
kronik hastalığı olanlarda, grip ve zatürre aşıları
yapılmalı.
Zamanında tedavi edilmezse başka hastalıklara yol açabilir mi?
Virüslerin etken olduğu bir enfeksiyonun bronşlarda doku yıkımına yol açması, buralarda bakterilerin de üremesini kolaylaştırır. Bu durumda
hastalığın gidişi daha kötüdür. Bakteri enfeksiyonlarının eklendiği bronşitlerin en kötü sonucu
grip sonrası gelişen zatürredir. Zatürre çoğunlukla antibiyotikler ile tedavi edilebildiği gibi
daha nadir olarak ölümcül de olabilir.
Nasıl bir tedavi uygulanmalıdır?
Akut bronşitin etkeni genellikle virüstür ve bu
durumda antibiyotik tedavisinin yararı yoktur.
Alt solunum yolu enfeksiyonları kalabalık yaşam
koşulları olan, sigara dumanına maruz kalan ve
anne sütü almayan bebeklerde daha sık görülür.
Semptomatik tedavi yeterlidir. Ama virüs enfeksiyonuna bakteri enfeksiyonu eklenirse antibiyotik kullanmak gerekir. Ayrıca bronş salgılarının
akışkanlığını artıran balgam yumuşatıcı ilaçlar
verilerek balgamın kolay atılması sağlanabilir.
Ateş yükseldiğinde yaygın biçimde kullanılan
ateş düşürücülere başvurulur. Öksürük aşırı
miktarda artan bronş salgısının temizlenmesi
için gerekli bir savunma mekanizması oluşturur.
Öksürük ilaçları ancak çok gerektiğinde kullanılmalıdır.
SONBAHAR 2014
19
Endrokrinoloji
Her Nodüler Guatr
AMEL YAT
GEREKT RM
yot eksikliği ile görülme sıklığı doğru orantılı olan tiroid nodülleri; guatrojen
besinler, doğum sayısı, sigara kullanımı, stres, radyasyon gibi risk faktörlerine
bağlı olarak da ortaya çıkıyor. Medicana International Samsun Hastanesi
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Erdal Kan;
tiroid biyopsisi sayesinde gereksiz ameliyatlardan kurtulmanın mümkün
olduğunu söyledi ve tiroid nodülleri hakkında bilgi verdi.
T
iroid nodülleri, tiroid bezi içinde
kıvam olarak farklı, yuvarlak ya da
oval oluşumlardır. Nodüllerin görülme sıklığı 18-65 yaş arasında
yüzde 20-25, 65 yaş üstünde ise yüzde 35-40
civarındadır. Hastalık, yaşla birlikte artış gösterir. Nodüller çoğunlukla birden fazla olarak
görülse de tek olarak da ortaya çıkabilir. Genellikle başka nedenlerle yapılan radyolojik
incelemeler ya da ‘check-up’ sırasında saptanan
nodüller; öncellikle mutlaka bir endokrinoloji
ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından
değerlendirilmelidir.
Bazı şikayetler psikolojik
nedenlere bağlı
Nodüler guatrlı hastalarda tiroid hormon sevi-
yeleri nadiren düşük
ya da yüksektir;
hormon seviyeleri
genellikle normal
düzeyde seyreder ve
sıklıkla hiç belirti
vermez. Hastalar
bazen tiroid bölgesinde hissettiği bazı
stres kaynaklı belirtileri nodüllerine
bağladığından, bu
belirtilerin geçmesi
için ameliyat olmayı
tercih eder. Ancak
bu şikayetler nodülUZ. DR. ERDAL KAN
ler yüzünden değil,
çoğunlukla psikolojik nedenlere bağlıdır. Dolayısıyla ameliyat ile nodüllerin alınması şikayetleri geçmeyecektir. Hastalar gereksiz yere
ameliyat olmaktan kaçınmalıdır.
Soğuk nodüllerde kanser
riskine dikkat
Nodüler guatr hastaları
gereksiz yere ameliyat
olmaktan kaçınmalı.
20
Tek ya da çok nodül içeren guatrda kanser
olasılığı benzerdir. Nodüller soğuk ya da sıcak
nodüller olarak da sınıflandırılır. Soğuk noSONBAHAR 2014
MEZ
düllerin kanser riski yüzde
5-15’lere kadar çıksa da çoğu
iyi huyludur. Bu nedenle bu nodüllerin ameliyat ile alınmasına gerek yoktur.
Sıcak nodüllerin kanser olasılığı ise hemen
hemen hiç yoktur.
Biyopsi ile gereksiz ameliyat
riski ortadan kalkar
Soğuk nodüller tespit edildiğinde, nodül çapı
belli bir boyuta çıkmışsa tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılır. Tiroid biyopsisinin,
nodüllerin kanser mi yoksa iyi huylu mu olduğunu değerlendirmede tüm dünyada en geçerli
ve değerli yöntemdir. İşlem ince bir iğne ile
ultrasonografi eşliğinde ya da ultrasona ihtiyaç
duymadan yapılır ve 3-5 dakika sürer. Çoğu
zaman lokal anesteziye bile gerek yoktur. Biyopsiden sonra hasta günlük işine devam edebilir.
Tiroid biyopsisi sayesinde birçok hasta gereksiz
ameliyattan kurtulur.
Soğuk nodüllerin kanser riski
yüzde 5-15'lere kadar çıksa
da çoğu iyi huyludur.
Nodüller ço unlukla birden
fazla görülse de, tek olarak
da ortaya çıkabiliyor. .
SONBAHAR 2014
21
Dermatoloji
Cilt lekenizi
Y TANIYIN!
Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, sivilce izleri, çiller, benler… Sadece
görüntümüzü bozmakla kalmıyor bazı durumlarda sağlığımızı da tehdit
edebiliyor. Günümüzde leke tedavisi için pek çok başarılı yöntem uygulanıyor.
Her lekenin tedavi edilmeye ihtiyacı olmadığını söyleyen Medicana
Bahçelievler Hastanesi’nden Dermatolog Dr. Herman Mayısoğlu, doğru
tedavi için mutlaka doğru tanı konulması gerektiğini vurguluyor.
C
ilt lekeleri dendiği zaman ne anlamalıyız?
Lekeler, deride yükselme veya çöküntü göstermeyen çeşitli büyüklükteki renk değişiklikleridir. Genellikle yuvarlak
olmakla beraber, oval veya şekilsiz, etrafı keskin
sınırlı veya sınırsız olabilir.
Cilt lekeleri yalınızca cildimizi mi yoksa genel
sağlığımızı da mı etkiler?
Lekeler bir deri hastalığının yegane belirtisi olabileceği gibi tüm vücudu ilgilendiren bir hastalığın
erken belirtisi de olabilir.
Cilt lekeleri kaç türdür?
Deri vücudumuzun en büyük organıdır. Cilt
lekelerinin görülme sıklığı da bölgeden bölgeye
değişkenlik gösterir. Yüz, görsellik açısından daha
önem taşıdığından özellikle bu bölgedeki en sık
izlenen deri lekeleri hakkında bilgi vermek istiyorum. Görülme sıklığına göre sıralama şöyledir:
- Güneş lekeleri,
-Çiller,
-Hamilelik lekeleri,
-Yaşlılılk lekeleri,
-Sivilce izleri,
-Deriye renk veren hücrelerin azalması ile beraber
ya da cilt yaralanması sonrası ortaya çıkan lekeler,
-Egzama lekeleri,
-Doğuştan olan lekeler ve benler,
-Mantar hastalıkları,
-Döküntülü olan enfeksıyon kaynaklı hastalıklar
ile sistemik bir rahatsızlığın bulgusu olarak sınıflandırılabilir.
Cilt lekelerinde ne gibi tedavi yöntemleri uy-
22
gulanıyor?
-Lokal olarak kullanılan renk açıcılar
(azaleik asit , tretionın, hidrokinon gibi),
-Kriyoeterapi veya azot tedavisi,
-Işık ve lazer tedavileri,
-Kimyasal peeling ,
-Mezoterapi ve güneş koruyucular. (Güneşten koruyucu ürünler leke oluşumunu
önlemekle beraber kaybolan lekelerin yeniden oluşmaması için mutlaka 4 mevsim kullanılmalıdır).
Cilt lekelerine bir dermatoloğun yaklaşımı nasıldır?
Cilt lekelerinin doğru tedavisi için öncelikle mutlaka doğru tanımlanmalıdır.
DERMATOLOG DR. HERMAN MAYISOĞLU
Ciltteki lekeleri doğru olarak isimlendirmek her zaman normal bir muayene ile yeterli
olamayabilir. Cilt mikroskopu veya dermoskopu,
‘wood ışığı’ olarak ismlendirilen özel bir aydınlatma, kimi zaman cilt tetkikleri laboratuvar ve
radyolojik veriler ile cilt biyopsisi de gerekli olabilir. Bu tedavilerin hangisinin en doğru yaklaşım
olduğu, hekim ve hasta arasındaki diyalog sonrası
ortaya çıkar. Herkes için doğru olan tek bir tedavi
yoktur. Bu tedaviler tek veya kombine olarak da
kullanılabilir. Ayrıca her lekenin tedavi edilmeye
ihtiyacı da yoktur. Ancak kesinlikle doğru tanı
konulması gerekir.
Lekeler, bir deri hastalığının yegane
belirtisi olabileceği gibi, tüm
vücudu ilgilendiren bir hastalığın
erken belirtisi de olabilir.
SONBAHAR 2014
Cilt
Lekelerini
Yakından
Tanıyalım
-Güneş lekeleri ya
da yaşlılık lekeleri
olarak bilinen solar
lentigo, özellikle
4o’lı yaşlardan sonra
derinin yenilenme
kabiliyetinin de
azalması ile beraber
ortaya çıkar. Beyaz
tenli, kolay yanabilen,
zor bronzlaşabilen
kişilerde görülür.
Görünmeyen zararlı
ışınlar yani ultraviyole
ışınları en önemli
nedendir.
-Çiller, güneş
lekelerinden farklı
olarak yaşamın erken
döneminde ortaya
çıkar ve yaz aylarında
daha belirgin hale
gelir, kış aylarında
solma gösterir.
-Melasma veya
gebelik maskesi
olarak da adlandırılan
lekeler özellikle
gebelik döneminde
alın, yanaklar ve
üst dudakta ortaya
çıkan kahverengi
lekeler olarak kendini
gösterir. Bununla
beraber koyu tenli
erkeklerde de ortaya
çıkabilir.
-Derinin renk veren
hücrelerinin tek
gerçek kanseri olan
melanom da yine bir
leke olarak başlar ve
ne kadar erken tedavi
edilirse o kadar yüz
güldürücü olan bir
bendir.
-Deriye renk veren
hücrelerin azalması
ile seyreden vitiligo
ise özellikle yüz
bölgesinde, göz
kapakları ve ağız
etrafında yerleşim
gösterir.
SONBAHAR 2014
23
Beyin Cerrahisi
Beyin
tümöründen
korkmayın!
24
GEÇ
KALMAYIN
SONBAHAR 2014
lk duyduğumuz anda irkilmemize yol açsa
da, her beyin tümörü tehlikeli ve ölümcül
değil. yi huylu beyin tümörlerinde sadece
cerrahi tedavi ile mükemmel sonuçlar
alınıyor. Kötü huylu tümörlerde ise erken
teşhis büyük önem taşıyor. Medicana
Beylikdüzü Hastanesi Beyin Sinir
Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof.
Dr. Hidayet Akdemir beyin tümörleri
hakkında bilgi verdi.
PROF. DR. HİDAYET AKDEMİR
Beyin
Tümörlerinin
Belirtileri Ve
Bulguları:
A) Baş ağrısı, bulantı,
kusma, çift görme (kafa
içi basınç artması)
B) Sara nöbetleri
C) Kol ve bacakta
güçsüzlük
D) Kol ve bacakta
uyuşmalar
E) Denge ve
koordinasyon bozuklukları
F) Kranial sinir felçleri
(görme, yüz, sinir, koku,
işitme sinirleri felçleri)
G) Davranış ve kişilik
bozuklukları.
B
eyin tümörü deyince ne anlıyoruz?
Beyin tümörleri, beyin dokusunun hücrelerinden, beyin zarlarından, kafatası kemiklerinden kaynaklanan iyi veya kötü huylu,
doğuştan veya sonradan oluşan lezyonlardır. Bunlar
dışında vücudun başka bir organından beyne yayılan
kanserler (metastazlar) beyin tümörleri başlığı altında
incelenir.
En sık görülen beyin tümörü türleri hangileridir?
En sık görülen beyin tümörleri arasında ‘glial tümörler’ olup tüm beyin tümörlerinin yaklaşık yüzde
50’sini teşkil eder. Beyin zarlarından kaynaklanan
tümörlerden ‘menengiomlar’ ise tüm beyin tümörlerinin yüzde 15’ini, beyincik tümörleri yüzde 10'unu
oluşturur. Beyindeki hormon merkezinden kaynaklanan hipofiz adenomları ise yaklaşık tüm tümörlerin
yüzde 10-15'ini teşkil eder.
Her beyin tümörü tehlikeli ya da ölümcül
müdür?
Metastaz denilen vücudun başka bir organından
beyne yayılan ve birden fazla metastaz tümörü olan
hastaların genellikle kısa bir yaşam süreleri vardır.
Buna karşılık iyi huylu beyin tümörlerinin (menengiom, schwanom, hipofiz adenomları ve kalıntı tümörleri) genellikle tedevi sonuçları yüz güldürücüdür.
Beyin dokusundan kaynaklanan glial tümörlerinde
ise günümüzün modern tıbbın tedavileriyle yani ameliyat, radyoterapi, kemoterapi gibi alternatif tedavi uygulamalarıyla hastanın yaşam süreleri uzatılabiliyor.
Tedavi yöntemleri hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Beyin tümörü olan her bir hastanın yaşı, genel sağlık
durumu, tümörün bulunduğu yer, ve cinsine göre
farklı tedavi seçenekleri uyglulanır. Örneğin iyi huylu
beyin tümörlerinde (menengiomlar, schwanom, hipofiz adenomları ve kalıntı tümörleri) sadece cerrahi
tedavi seçeneği yeterli olur. Ancak kötü huylu (habis)
tümörlerde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi üç
farklı tedavi şeçeneği birlikte veya tek başına uygulanır. Sonuç olarak günümüzde beyin tümörlerinin
teşhisi kolay ve hızlı bir şekilde konulabiliyor. Her
bir beyin tümörü vakasını ayrı ayrı değerlendirmek
ve tedavi strajesi belirlemek gerekiyor. Öncelikle şunu
söyleyebiliriz ki; iyi huylu beyin tümörlerinin özelikle
cerrahi tedavisi oldukça yüz güldürücü. Ancak hastalıktan korkmadan ve geç kalmadan, ilk belirtiler ortaya çıktığında doktora başvurmanın, beyin tümörü
tedavilerinin sonucunu etkileyen en belirleyici faktör
olduğunu unutmayalım.
yi huylu beyin tümörlerinin
tedavi sonuçları genellikle yüz
güldürücü oluyor.
SONBAHAR 2014
25
Estetik
Lazer Lip
Sıkılaşarak Yağla
Diyet ya da sporla bir türlü veremediğiniz kilolar,
kurtulamadığınız yağlar var… Ya da çok kilolu değilsiniz
ama vücudunuz size şekilsiz geliyor… şte lazer lipoliz tam
da bu durumlarda devreye giriyor, kalıcı yağları yok edip
vücudu şekillendiriyor. Çamlıca Medicana Hastanesi Estetik
ve Plastik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Cahit Vural, lazer
lipoliz ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
L
azer lipoliz uygulaması hakkında şekillendirme yöntemidir. Bu sebeple düzensiz
görünüme sebep olan inatçı bölgelere uygulanır.
bilgi verir misiniz?
Lazer lipoliz, spor ve diyetle veremedi- Spor ve diyet ile kolayca verdiğimiz yağlar dığimiz yağlardan kurtulmamızı sağlayan şında, kalıcı olan yağ dokusu hedef alınır.
Operasyon ne kadar süyeni bir tedavi yöntemidir.
rüyor ve herhangi bir yan
Tüm dirençli bölgelere uy"Lazer lipoliz, hem
etkisi var mı?
gulanabilir. Temel felsefe
sıkılaşmak hem de
Operasyon her bir bölge için
olarak lazer dalgaları ile yağ
dokularının eritilmesine yağlardan kurtulmak için 20-40 dakika arasında sürer.
dayanır. Eritilmiş yağ hüc- uygulanır. Yani bir taşla iki Birçok bölge bir arada yapılırsa ortalama 1.5 saat kadar
releri de kolayca vücuttan
kuş vurulmuş olur."
bir süreye ihtiyaç vardır.
uzaklaştırılır. Bunların yanı
Ameliyattan sonra hastasıra birçok güncel estetik işnede yatış gerekmez. Birkaç
lemi de lazer lipoliz ile yapsaatlik takipten sonra hasmak mümkündür. Koltuk
talar evlerine gönderilir 2-3
altı terlemesi tedavisi ve bel
gün sonra da çalışmaya başgamzesi oluşturma, son dölayabilirler. Ameliyat sonrası
nemdeki en popüler lazer
önerilere uyan hastalarda
lipoliz uygulamalarından.
yaşamsal bir risk taşımadan
Koltuk altı ter bezleri de
iyileşme dönemi atlatılır.
benzer şekilde lazer dalgaları ile zayıflatılıp çalışması
engellenir. Belde gamze için
Yağlara elveda!
de, o bölgedeki yağ dokuHangi bölgelere uygulasunu liopliz ile uzaklaştırıp
nıyor?
suni bir gamze yapıyoruz.
En sık bel, gıdı, kol, bacak
Hangi durumlarda ve
içi, karın, sırt, ayak bileği,
kimlere uygulanıyor?
göbek, koltuk altı ter bezleri
Öncelikle lazer lipoliz bir
gibi bölgelere uygulanır.
OP. DR. CAHİT VURAL
zayıflama yöntemi değil bir
şlem sırasında ne kadar
26
SONBAHAR 2014
Lipoliz ile
lardan Kurtulun!
Lazer lipoliz inatçı
bölgelere uygulanıyor ve
ya dokusu hedef alınıyor.
????, ayakkabı
giymeyi ve yürümeyi zorlaştıran
bir ayak hastalı ıdır.
SONBAHAR 2014
27
Estetik
Uygulama her bir bölge
için yaklaşık 20-40
dakika arasında sürüyor.
Lazer lipoliz bir zayıflama yöntemi değil
şekillendirme yöntemidir. Düzensiz görünüme
sebep olan inatçı bölgelere uygulanır.
yağ alınıyor?
Tek bir hastadan 11-12 litre marjına kadar yağ
çekilebilse de ortalama 8-9 litre yağ dokusunun
vücuttan uzaklaştırılması ile yeterli sonuç fazlasıyla alınmış olur.
Lazer lipoliz uygulandıktan sonra kilo alınırsa ne olur?
Yüksek miktarda kilo alımı söz konusu olursa
-mesala 30 kilo gibi- tüm dengeler bozulur ancak
minimal kilo alımından hastanın yeni formu etkilenmez.
Liposuction'dan daha etkili
Aynı yerde tekrar yağlanma meydana gelir
mi?
Aşırı kilo alımı söz konusu değilse, işlem görmüş bölgelerde tekrar inatçı yağları görmek pek
mümkün olmaz.
Ameliyat sonrası nelere dikkat edilmeli?
Ameliyat sonrası erken hareket ve sıvı desteği
ile hızlı bir toparlanma olur. Bu dönemde, diyetle yeni kilo alımı sınırlandırılır. Birinci aydan
28
itibaren hastalar günlük
ük
hayatlarına sorunsuz olarak
arak
dönmüş olur.
Başarılı bir lazer lipolizz uygulamasının sırrı nedir?
Başarılı lipoliz için uygun
un bölge, doğru zamanlama ve uygun aday seçimi çokk önemlidir.
ld
Tüm bu faktörler biraraya geldiğinde harika
sonuç kaçınılmazdır. Pek tabii ki, diğer estetik
işlemlerde olduğu gibi bir uzman plastik cerrahi
hekimi tarafından yapılması güvenli olacaktır.
Liposuction’dan farkı nedir?
Liposuction’dan farkı aslında yağ dokularının
mekanik olarak değil lazer dalgaları ile parçalanması ve bu işlem esnasında lazer dalgalarının
ciltte de sıkılaşma yaparak sarkıklık tedavisinde
de rol almasıdır. Tam tabiri ile “bir taşla iki kuş
vurmak” diye buna denir! Hem sıkılaşmak hem
de yağlardan kurtulmak… İkisini de tek bir işlemle yapabiliyorsunuz. Liposuction ile sınırlı
kaldığınız bir noktada lazer lipoliz ile boşluğu
doldurmuş oluyorsunuz.
SONBAHAR 2014
Bizden Haberler
HOG BOSPHOURUS
Konya ‘sevgi ve hoşgörü sürüşü’ gerçekleşti
Medicana Konya Hastanesi, Harley Sahipleri Derneği'nin (HOG) Konya’ya
gerçekleştirdiği 'Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü'ne ev sahipliği yaptı. HOG üyeleri
iki gün boyunca Konya’da tarihi ve görülmesi gereken önemli yerleri gezdi.
HOG üyeleri, Mevlana Türbesi
önünde bir araya geldiler.
HOG üyeleri Medicana
nternaional Ankara
Hastanesi'ni ziyaret etti.
Gezi sonunda Medicana Konya
Hastanesi'nde pasta kesildi.
M
edicana Sağlık Grubu Sponsorluğunda;
İstanbul’dan Konya’ ya ‘Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü’ne katılmak üzere gelen
yaklaşık 30 HOG Bosphorus Üyesi
Harley Davidson sürücüsü, 21 Haziran Cumartesi
günü Mevlana Türbesi önünde bir araya geldiler. İki
gün boyunca İstanbul’dan ‘Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü’
gezisine motorla katılan HOG üyeleri, Konya’da Mevlana Müzesi, İstiklal Harbi ehitleri Abidesi, Sille gibi
tarihi ve önemli yerleri gezdi.
Gezi, Medicana Konya Hastanesi’nde gerçekleştirilen kokteylle devam etti. Kokteylde söz alan HOG
Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Aktaş, “Hz. Mevlana
bizleri çağırdı. Çağırmasaydı bu gezi belki de olamazdı. Burada büyük bir sevgi gördük Konyalılardan.
Hz. Mevlana’yı ziyaret ettik. Çok mutlu olduk, son
derece duygulandık. Mutlu bir an yaşadık. Konya’nın
çok temiz, Avrupa’dan daha da güzel yerlerini gezdik
ve çok beğendik” dedi.
Aynı zamanda HOG Yönetim Kurulu üyesi olan
Medicana Sağlık Grubu CEO’su Reha Özkaya ise,
yönetim olarak bu gezinin adını ‘Sevgi ve Hoşgörü
Sürüşü’ koyduklarını söyleyerek, “Ailelerimizle, dostlarımızla buraya geldik. Ve yine ailelerle ve dostlarla
burada buluştuk. Konyalı motorcu arkadaşlara bize burada gösterdikleri misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bugün Sille’ye ve Mevlana Hazretleri’ni
ziyaret ettik. Kurtuluş Müzesi’ne, şehitliğe gittik.
Hem şehitlerimiz hem de kendimiz için Mevlana
Hazretleri’nin huzurunda dua ettik” diye konuştu.
Dernek tarafından gelen teklifi memnuniyetle kabul
ettiklerini belirten Medicana Konya Hastanesi Genel
Müdürü Belgin Danış ise, “Gezinin adı bir kere çok
güzel; 'Sevgi ve Hoşgörü.' Amacı çok iyi. Mevlana
Hazretleri’ne ziyaret vardı içinde. Bu nedenle Konya
Medicana Hastanesi olarak HOG’un değerli mensuplarına ev sahipliği yapmaktan, Konya ve hastanem
adına son derece memnunum. İyi ki geldiler” şeklinde konuştu. İki gün süren gezi Medicana Konya
Hastanesi’ndeki kokteylde pasta kesilmesiyle son
buldu.
HOG üyeleri, etkinliğin ardından Medicana International Ankara Hastanesi’ni de ziyaret etti. Ekibin
motorsikletleriyle gerçekleştirdiği ziyaret renkli görüntülere sahne oldu.
SONBAHAR 2014
29
Beslenme
Beslenme yan
OBEZ TE
30
SONBAHAR 2014
anlışları
Diş çürükleri, gelişim sorunları, yüksek
kolesterol, karaciğerde yağlanma… Okul
çağındaki çocuklarda obezite, pek çok
ciddi rahatsızlığa ve kronik hastalıklara
yol açabiliyor. Obezitenin önlenmesi için
dört yapraklı yonca yöntemini öneren
Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden
Diyetisyen Fatmagül Yılmaz Öztürk,
alınacak önlemleri sıraladı ve ailelere
önemli tavsiyelerde bulundu.
TEYE yol açıyor
O
kul çağı çocuklarında en sık görülen beslenme yanlışları nelerdir?
Bu yaş gurubunun en büyük hatası,
su dışında kalorisi yoğun bir sürü içecek tüketiyor olmaları. Hamburger türü fast- food besinler,
patates cipsleri ve gazlı içecekler en sevdikleri besinler arasında. Sebzeyi çoğu sevmiyor. Çikolata,
cips ve şekerlemeleri çok fazla tüketiyorlar.
Bu yaş grubu çocukları için nasıl bir beslenme programı uygundur?
Yapılan bilimsel araştırmalara göre bir insanın
50'ye yakın besin öğesine ihtiyacı var. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında ya da gereğinden az ya da fazla alındığında büyüme ve gelişim
engellendiği gibi sağlık da bozuluyor. Yeterli ve
dengeli beslenme için dört yapraklı yonca metodu önerilir. Bu her yaş için geçerli bir modeldir.
Dört Yapraklı Yonca
Metodu le Beslenme
Et, yumurta, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar:
Bu gruptaki besinler diğer gruptakilerden daha
fazla protein içerir. Ayrıca demir, çinko, fosfor,
Okul ça ı çocukları
genellikle hamburger,
patates cipsleri ve gazlı
içeceklerle besleniyor.
SONBAHAR 2014
31
Beslenme
magnezyum ve B vitaminleri açısından da zengindir.
Süt ve türevleri: Günlük alınması gereken miktar çocuklarda 3–4 porsiyon civarındadır. Her
gün iki su bardağı süt ya da yoğurt, sabahları da
bir parça peynir ihtiyacı karşılar.
Sebze ve meyveler: Günde en az 3–4 porsiyon
tüketilmesi gerekir. Büyük meyvelerin (portakal,
elma, armut, muz gibi) orta boy büyüklüğünde
bir tanesi, çilek, kiraz gibi meyvelerin yarım su
bardağı kadarı, kayısı, erik gibi meyvelerin ise üç
adedi bir porsiyon sayılıyor. Yeşil sebzelerin 200
gr kıyılınca yaklaşık iki- üç su bardağı kadarı,
domates ve patatesin orta büyüklükte bir tanesi,
patlıcan, kabak ve havucun bir küçük boyu birer
porsiyondur. Günde en az 2 adet meyve, birer
porsiyon salata ve sebze yemeği yenmesi gerekir.
Tahıllar: Karbonhidrat açısından zengin olan
bazı vitamin ve mineralleri de içeren bu gruptaki besinler (buğday, pirinç, mısır ve bunlardan
yapılan ekmek, makarna, bulgur, şehriye vb)
günlük enerjinin esas kayÇevresel faktörler, fiziksel
nağını oluşturlar. Bu grup B
aktivite azlı ı ve hatalı beslenme
vitaminleri ve enerji sağlar.
obezitenin nedenleri arasında.
Kişiler aktivite ve ağırlık durumlarına göre bu gruptan
tüketmelidirler. 4- 5 porsiEn başta obezite, diş çüyon çocuklarda yeterli düzey
rükleri, yeterli ve dengeli
olabilir.
beslenmedikleri için gelişim
Yoncanın her yaprağından
sorunları, fazla kiloya bağlı
her öğünde bulundurmaya
erken ergenlik, kolesterol
çalışmak çocuğunuzu sağdüzeylerinde artma, son dölıklı beslemenize yardımcı
nemlerde artan karaciğerde
olacaktır. Bunu yaparken
yağlanma, erişkin dönemde
besinler kendi içlerinde çok
de kilolu olma durumunun
renklilik gösterirler, her sedevam etmesi ve buna bağlı
ferinde farklı bir renk tercih
DİYETİSYEN FATMAGÜL YILMAZ ÖZTÜRK
kronik hastalıklar.
etmek beslenme yelpazemizi
Obezitenin çocukluk döneminde görülme
daha geniş ve sağlıklı tutacaktır.
Bu dönemdeki beslenme hataları ileride ne sıklığı nedir?
Yapılan çalışmalar incelendiğinde ülkemizde
gibi hastalıklara yol açabilir?
fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek
arttığı, çocukluk çağı obezitesinin yüzde 6,5,
Çocukluk dönemindeki beslenme hataları
fazla kilolu oranının yüzde 14,3’e ulaştığı görüileride obezite, yüksek kolesterol ve karaciğer
lüyor. T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C.Milli Eğitim
yağlanması gibi hastalıklara yol açıyor.
Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü işbirliğinde
Obezitenin sinyalleri
çok erken yaşlarda
ortaya çıkıyor.
32
SONBAHAR 2014
Obeziteyi
Önlemek
İçin
20 ülkede uygulanan ‘Avrupa Çocukluk Çağı
Obezite Araştırması’na bu yıl ülkemiz de katıldı.
Çocuklarda obeziteye yol açan faktörler nelerdir?
Obeziteye yol açan nedenler; genetik faktörler,
çevresel faktörler, fiziksel aktivite azlığı, hatalı
beslenme alışkanlıkları olarak sıralanabilir.
Çocuklarda obezite tedavisi nasıl uygulanıyor? Etkin bir sonuç elde ediliyor mu?
Çocuklarda hedef kilo alımını durdurmak ve
hatalı beslenme alışkanlıklarını değiştirmek.
Sağlıklı beslenme kurallarını kalıcı davranış
değişikliği şekline dönüştürmek. Bunları yaparken bile kilo kaybı oluyor. Büyümenin duraksamaması için haftada yarım kilo kayıp idealdir.
Boyu uzadıkça vermesi gereken kilo zaten azalacaktır. Çocuklar büyüklerden daha uyumlu
olabiliyor, tabii uygun frekans yakalanınca.
Çocukluk ça ı
obezitesi gün geçtikçe
yaygınlaşıyor.
SONBAHAR 2014
• Kahvaltı etme
alışkanlığını mutlaka
kazandırın. Kahvaltı
ağırlıklı bir öğün olabilir.
• Su içme alışkanlığını
kazandırın. Kolalı
içecekler, meşrubat,
hazır meyve sularından
uzak tutun.
• Çok iyi çiğnemeyi
öğretin.
• Çocuğunuzun
duyularına dikkat edin,
“doydum” diyorsa
yemesi için zorlamayın.
• Gelişme çağında
boş verin yesin diye
düşünmeyin, kilolu
olması sağlıklı olduğu
anlamına gelmez.
• Herhangi bir spor
dalına yönelmesini
destekleyin; bu
gelişimini olumlu etkiler.
• Televizyon ya da
bilgisayar karşısında
yemek yemesine izin
vermeyin.
• Öğle yemeklerini
düzenli yemesi için okul
yemeğine yazdırın ve
bu yemeklerde okul
idaresine önerilerde
bulunun, hatta
diyetisyen gözetiminde
bir yemekhane
isteyebilirsiniz.
• Çocuğunuza
belli alışkanlıklar
kazandırırken bunu
yasaklarla yapmayın,
nedenlerini onlarla
paylaşın.
• Tabağında kalan
yemeği bitirmesi için
baskı yapmayın, bir
sonraki sefer daha az
almasını sağlayın ya da
daha önce tabağında
kalan besini bitirterek
başlayın.
• Aralarda meyve
tüketmesini
destekleyin.
33
Nöroloji
Elleriniz
U
K
arpal tünel sendromu nedir? Hastalık hakkında biraz bilgi verir
misiniz?
Median sinir, el parmaklarının hareketlerini ve baş parmak, işaret, orta parmak ile
yüzük parmağının yarısının duyusunu sağlayan
sinirdir. Median sinir el bileğinde karpal tünel
denilen bir tünel içerisinde el içine girer. Bu tünelin kirişini oluşturan yapıların kalınlaşması
sonucu median siniri basıya uğrar. Karpal tünel
sendromu, median sinirin bu çevre yapıların
uzun süreli basısı sonucu oluşan ve en sık rastlanan tuzak nöropatidir.
Daha çok kimlerde görülür?
Daha çok 40-60 yaş arası kadınlarda görülür. İlk
olarak daktilo kullanan sekreterlerde görülmeye
başlanan hastalık, bir dönem sekreter hastalığı
olarak da anılıyordu. Tekstil işçileri, müzisyenler, temizlikçiler gibi el bileğini sürekli bükme ve
sıkma işleri yapan kişilerde, sürekli klavye kullananlarda daha sık ortaya çıkar. eker hastalığı,
gebelik, romatoid artrit, obezite, hipotiroidi, gut
hastalığı, el bileğinden kırık geçirmiş olmak hastalığa zemin hazırlayabilir.
Kesin tanı EMG ile konuyor
Belirtileri nelerdir?
Erken dönemde elde özellikle geceleri daha da
artan baş parmak, işaret ve orta parmakta uyuşma, karıncalanma ve ağrı
gibi şikayetler ile kendini gösterir. Ağrı
ön kola, hatta omuza vurabilir. Bu şikayetler genellikle hastayı uykusundan
uyandırır. Hastalar, sıklıkla ellerini silkelediklerinde şikayetlerinin azaldığını
ifade eder. Bulgular ilerlediğinde ağrı
ve duyu kusuru şiddetlenir, baş parmak
etrafındaki kaslarda erime ve baş parmakta güçsüzlük eklenir.
Teşhis nasıl konulur?
Hastalığın teşhisi klinik ve elektrofizyolojik bulgular ışığında konur. Hastanın muayenesinde erken dönemde duyu
kusuru ya da kuvvetsizlik olmayabilir.
UZM. DR. HANDE SARIAHMETOĞLU
Bulguları şiddetlendiren manevralara
34
SONBAHAR 2014
Uyuşuyorsa
dikkat
Sekreter hastalığı olarak da bilinen karpal tünel
sendromu, özellikle el bileğini bükme ve sıkma
işi yapanlarda ve sürekli klavye kullananlarda
görülüyor. Medicana Beylikdüzü Hastanesi Nöroloji
Bölümü’nden Uzm. Dr. Hande Sarıahmetoğlu,
parmak uyuşması ile belirti veren ve ilerleyen
dönemde şiddetli ağrılara yol açabilen karpal tünel
sendromu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
SONBAHAR 2014
35
Nöroloji
El bile inde sinire
vurulmasıyla ellerde uyuşma
olup olmadı ı anlaşılabilir.
bakılabilir. Hastanın el bileği ağaşı doğru bükülüp 1 dakika kadar beklenip ya da el bileğinde
sinire vurulmasıyla ellerde uyuşma olup olmadığı aranabilir. Kesin tanı ise elektromiyografi
(EMG) ile konur. İşlem esnasında ellere iki tane
ucunda kayıt elektrodu bulunan kablo yapıştırılır. Belirli noktalardan hafif şiddetle elektrik
uyaranı verilerek kayıtlama yapılır. Daha sonra
ince bir iğne yardımı ile belirli kaslara girilerek
incelemeye devam edilir. Erken dönemde sadece
duyusal yanıtlar bozulmuşken, orta ve ileri evrede motor yanıtlarda da bozulma saptanır.
El bilek aleti kullanılabilir
Güçsüzlüğün ve kaslarda erimenin eklendiği
ilerlemiş karpal tünel sendromu vakalarında,
cerrahi müdahale gerekebiliyor.
Kilo verilmesi, karpal tünel sendromuna neden
olabilecek diğer hastalıkların tedavi edilmesi,
bilgisayar başında çalışanlarda sandalye yüksekliğini el bileğinin bükülmeyecek şekilde ayarlanması, ellerin sürekli aynı pozisyonda kalmasının
önlenmesi ve çalışma sırasında elleri aralıklı
dinlendirme hastalığın önlenmesinde faydalı
olabilir.
Karpal tünel sendromu nasıl tedavi edilir?
Hafif ve orta düzey karpal tünel sendromunun
tedavisinde ödemin ve bunun sonucunda bulguların azaltılmasını sağlayan antiinflamatuar
tedavi ve bileğin hareketini engellemeye yönelik
el bilek ateli kullanılabilir. Aynı zamanda fizik
tedavi önerilebilir. Tünel içerisine enjeksiyonlar
yapılabilir. Güçsüzlüğün ve kaslarda erimenin
eklendiği ilerlemiş olgularda ise cerrahi müdahale, median siniri basıya uğratan yapıların kesilerek sinirin serbestleştirilmesi gerekir.
Koruyucu önlemler nelerdir, nelere dikkat
edilmesi gerekir?
36
Çalışırken elleri aralıklı
dinlendirmesi hastalı ın
önlenmesinde faydalı olabilir.
SONBAHAR 2014
Bizden Haberler
Medicana Sağlık Grubu
STANBUL MED KAL TUR ZM
(IMT) FUARI'NA KATILDI
Türkiye’de özel hastaneciliğin öncülerinden Medicana Sağlık Grubu; 11-13
Haziran 2014 tarihleri arasında stanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen
stanbul Medikal Turizm (IMT) Fuarı'na damgasını vurdu.
IMT fuarında çok sayıda
yabancı katılımcı da vardı.
D
ünya sağlık turizminin profesyonellerinin buluştuğu İstanbul Medikal
Turizmi (IMT) fuarında, Medicana
Sağlık Grubu’nun standına ilgi
yoğun oldu. Türkiye ve farklı ülkelerden katılımcıların ilgi gösterdiği stantta; dünyanın sayılı
özel sağlık yatırımları arasında sayılan ve uluslararası standartlarla tam uyum içerisinde hizmet
veren Medicana Sağlık Grubu’nun bünyesindeki
hastaneler hakkında bilgiler verildi.
Fuar sırasında düzenlenen panelde, Medicana
Sağlık Grubu yöneticileri; hasta güvenliğini, tedavi hizmet ve kalite denetimini en üst düzeyde
tutarak, profesyonel danışmanlık ve aracılık hizmeti sunan Vivamedicana hakkında bilgi verdi.
Türkiye’nin sağlık turizmindeki rolü, yapılan
yatırımlar ve hastanelerin bu yatırımların şekillenmesindeki rolleri anlatıldı; sağlık turizminin
daha güvenilir ve etkin kılınması gerektiğinin
önemi vurgulandı. Ayrıca hastaların sadece
Türkiye’de tedavi oldukları sürelerde değil, ülkelerine döndükten sonra takip süreçlerinde de
yanlarında olunması gerektiğine, tüm başvuru
ve bilgi talebi sürecinde bilgilendirilmelerinin
önemine dikkat çekildi.
Fuarda, Medicana
standına ilgi yo undu.
SONBAHAR 2014
37
Onkoloji
KAN
TEDA
K
anser tedavisi için 1950’li yıllarda
geliştirilen ilk kemoterapi ilacı
‘5-fluorourasil’den bu yana çok yol
kat edildi. Kanser tedavisi tek hekimin takip ettiği bir hastalık olma dönemini
çoktan aşıp multidisipliner (çok branşlı) bir
yaklaşım haline geldi. Bu anlamda birçok tıp
branşının da kanserle ilgilenen alt dalları türedi.
Örnek vermek gerekirse, kanser kemoterapisi
gibi sistemik tedavisiyle ilgilenen dâhiliyenin alt
branşı medikal onkoloji, kanser ameliyatları ile
ilgilenen cerrahi branşta cerrahi onkoloji, kadın
hastalıkları anabilim dalında ise jinekolojik onkoloji vs gibi alt dallar oluştu. Kanser tedavisinde
rolü olan üç tedavi yöntemi (cerrahi, radyoterapi
ve kemoterapi) arasında bütün vücuda sistemik
olarak etki edebilen tek tedavi yöntemi ilaç tedavisi yani kemoterapidir.
Günümüzde kanserin artık genetik bir hastalık
olduğu iyice anlaşıldı. Genetik düzeyde kanser hücreleri köken aldığı hücrelerden farklıdır.
Normal bir hücrenin sonunda kansere varan
dönüşümü başlatan bir dizi genetik değişiklik
gerektirdiği artık kesinleşti.
Kanser ve kişiselleştirilmiş tıp
Kanser genel olarak iki gruba ayrılabilir, münferit vakalar ve genetik olarak meyilli vakalar.
Bazı kişiler bazı genlerindeki özel mutasyonlarını kalıtımsal yolla aktarabilirler. Bu kişiler
bazı kanser tiplerine meyilli olsalar da, gen mutasyonları olmasına rağmen hayatlarının ileri
dönemlerine kadar kanser geliştirmeyebilirler.
Kanser gelişimi için ek başka mutasyonlara daha
ihtiyaç duyarlar. İşte birtakım çevresel etkenlere
(tütün ve diğer kanserojen maddeler gibi) maruziyet ile bu ek mutasyonlar oluşur ve kanser oluşumu tetiklenir. Gen mutasyonlarının yanında
38
SONBAHAR 2014
NSER son gelişmeler
DAV S NDE
Kanser tedavisinde yeni gelişmeler yaşanıyor. “Kanseri yok etmek
birincil hedefimizdir ama yok edemiyorsak romatizmal hastalıklar gibi
kronikleştirelim” diyen Medicana Konya Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr.
Tunç Güler kanser tedavisinde son gelişmeleri anlattı…
hücre çekirdeğinde yer alan kromozomlardaki
bir takım değişiklikler ve DNA’larımızın molekülündeki bazı kimyasal değişiklikler de kanser
gelişiminde rol oynar. Her bir kanser türündeki
tüm bu genetik ve genomik değişiklikleri anlamak bize doğru teşhis ve hastalığın olası gidişini
saptayarak, hasta popülasyonunu daha iyi gruplandırmamızı sağlayarak yine her bir hasta için
en optimal tedaviyi bulmamıza yardımcı olur.
Tedavi kararını verirken bu tarz genetik ve genomik bilgilerin kullanılması ‘kişiselleştirilmiş
tıp’ olarak adlandırılır. Onkolojide kişiselleştirilmiş tıp son yıllarda kullanıma ‘kişiselleştirilmiş
tedavi’ olarak girdi. Bu, her kanser hastasının
ayrı ele alınıp tedavisinin planlanması anlamına
gelir.
Hedefe yönelik tedaviler
Biyologlar, farmakologlar ve eczacılar kanser
hücresinin normal insan hücresinden nasıl farklılaştığını anlamak ve daha sonra bu farklılaşma
üzerinden etki gösterebilecek bir kemoterapötik ilacı dizayn etmeyi planlarlar. Kanseri daha
etkili tedavi edebilmek için kemoterapiye ek
olarak kanserin nedenine veya mekanizmasına
yöneltilmiş ilaçlara ihtiyacımız var. Önümüzdeki yıllarda kanser tedavisinde en etkili tedavi
şekillerini bu tür tedaviler oluşturacak. Bu tedavilerin bir kısmı deneme safhasında olmakla
birlikte bir kısmı halen insanlar üzerinde kullanılmakta ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bunSONBAHAR 2014
39
Onkoloji
Kişiselleştirilmiş
tıp ile her kanser
hastası ayrı ele alınıp
tedavisi planlanıyor.
40
ların birçoğunu rutin olarak kullanma imkânına
sahip olacağız.
Hedefe yönelik moleküler tedaviler (HYMT)
kanser tedavisinde yüzyılın son çeyreğinde kanserin etyolojisine yönelik giderek artan oranda
moleküler ve biyolojik buluşun sonucu olarak
ortaya çıkmış bir tedavi yöntemidir. ABD İlaç
ve Gıda Kuruluşu (FDA) tarafından ve aynı zamanda ülkemizde de bu grupta birçok ilaç onay
aldı. Birçoğu halen pek çok çalışmada test edilmekte ve gelecek 10 yılda kanser tedavisinde ana
yola girerek daha geniş bir alanda ve daha yüksek
hızda dâhil olacaklar.
Bu tür tedavideki
Yakın bir gelecekte
ilaçların birçoğu gelekanser, şeker ya da
tansiyon gibi kronik bir
neksel kemoterapötik
hastalık haline gelecek.
ilaçlarla belirgin olarak farklılık gösterir.
Bu yeni ilaçlar kanser
hücrelerinde anormal
bu yeni damar oluşumu engelve benzersiz şekilde
lenebilirse kanser hücrelerin
oluşan gen ürünleri
artık çoğalıp metastaz yapaolan özel moleküler
madığını göstermiştir. Son yılhedeflere yönelik taların en önemli buluşlarından
sarlanırken normal
biri kanserli hücrelerin kılcal
hücreleri korurlar. Bu
damar oluşturmalarını engelda klinikte hali hazırda
leyen bir grup maddenin keşfi
kullanımda olan eski
ve bunlara benzer aynı işlevi
metotların değişmesine
görebilecek diğer maddelerin
YRD. DOÇ. DR. TUNÇ GÜLER
yol açmıştır.
üretilmesidir. Sayıları 10’u aşan
bu özellikte birçok madde günümüzde artık insanlar üzerinde tedavi amaçlı uygulanmakta. Bu
Yeni sistemik tedaviler
Günümüzde de kullanıma girmiş olan bu yeni sayede kanserli hücreler yok olmasalar bile ne
büyüyebilecekler ne de metastaz yapabilecekler.
sistemik tedavilerin başlıcaları şunlardır:
1. Yeni Damar Teşekkülünü Önleyen laçlar: Bu şekilde vücutta kanser mevcut olsa bile bize
Kanserli hücrelerin büyüyüp çoğalması kan do- bir zararı olamayacak. Yani kanser hastalığı artık
laşımından oksijen ve besin almalarına bağlıdır. şeker veya tansiyon hastalığı gibi ilerlemekten
Bu maksatla kanserli hücreler bulundukları or- çok kronik bir hastalık haline dönüşebilecek,
tama birtakım maddeler salgılayarak kendi kıl- kanserle birlikte sağlıklı yaşamamız mümkün
cal damarlarını oluştururlar. Bir süre sonra yine olabilecek.
bu kılcal damarlar vasıtası ile kanserli hücreler 2. Biyolojik laçlar: Bazı kanserlerde aşırı bukan dolaşımına geçerek diğer organlara ulaşarak lunan ve kanserin tedavisini zorlaştıran bazı
‘metastaz’ yaparlar. Yapılan bilimsel çalışmalar biyolojik mekanizmalara karşı genetik teknoloji
SONBAHAR 2014
kullanılarak antikor sınıfında birçok ilaç geliştirilmiş ve halen geliştirilmekte. Bu devrin ilk
ürünleri günümüzde, ülkemiz de dahil olmak
üzere, dünyanın birçok ülkesinde bazı lenf bezi
kanserlerinde, meme ve kolon kanserlerinde başarı ile uygulanıyor.
3. Küçük Moleküllü laçlar: Bunların en
önemli temsilcisi olan tirozin kinaz inhibitörleri,
kanserli hücrelerde normal hücreden farklı olan
hedefleri etkileyerek tedaviye önemli katkılar
sağlayabiliyor. Bazı tür akciğer kanserlerinde
ağızdan alınan tirozin kinaz inhibitörü sınıfında
olan erlotinib etken maddeli ilaç, bazı hastalarda
kemoterapiden daha etkili ve yan etki olarak
daha az toksik özellik gösteriyor. Böbrek kanserlerinin en sık tipi olan renal hücreli kanserde iki
farklı tirozin kinaz inhibitörü ilaç kemoterapiye
kıyasla çok daha yararlı sonuçlar gösteriyor. Günümüzde artık hedefe yönelik akıllı moleküller
oldukça yaygın olarak hastaların tedavisinde
kullanılıyor ve bazı lenfomalar, meme kanseri,
malign melanom, küçük hücreli dışı akciğer
kanseri, habis asit, böbrek kanseri, yumurtalık
kanseri, bazı yumuşak doku tümörleri gibi kan-
“Kanseri yok etmek birincil hedefimizdir ancak
yok edemiyorsak onu romatizmal hastalıklar
gibi kronikleştirelim” görüşü güncellik
kazandı. Genetik ve moleküler düzeydeki bilgi
birikimimizin artmasıyla birlikte gelecekte daha
iyi tedavi alternatiflerinin ortaya çıkacağı aşikar."
ser türlerinin tedavilerinde oldukça olumlu sonuçlar alınıyor. Gelecekte bu moleküllerin daha
da yaygınlaşması bekleniyor.
4. Kanser Aşıları: Kanser aşıları son zamanlarda
ilerleyen araştırmaların da yardımıyla kanser tedavisinde kendi başlarına önemli bir gelişmeyi
oluşturuyor. Kanserli hücreler üzerinde olup da
normal hücrelerde bulunmayan bazı maddelerin
keşfi bu konuda atılmış ilk adımlar oldu. Bu
maddelere karşı seçici olarak bağışıklık sistemini
uyararak kanserli dokunun vücuttan reddedilebileceği bilimsel çalışmalarda gösterildi. İnsan
çalışmaları halen sürüyor. Birkaç yıl içinde erken
safhalarda kanserin geri gelmesine mani olmak
için bu aşıların kullanılacağını bekliyoruz.
SONBAHAR 2014
41
Kadın Hastalıkları
Düzensiz ve anormal kanamaları
HMAL ET
Üreme çağındaki kadınların yüzde 10’unda, menapoza
yakın kadınların ise yüzde 30’unda düzensiz ve anormal
adet kanaması görülebiliyor. Ancak siz yine de tedbiri
elden bırakmayın! Medicana Çamlıca Hastanesi Kadın
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Besen,
düzensiz ve aşırı adet kanamalarının altında yatan ciddi
hastalıklar olabileceğine dikkat çekiyor.
N
ormal, düzenli bir adet kanaması
nasıl olmalıdır?
Üreme çağındaki kadının normal
adet süresi 28 günde birdir (ilk adet
kanamasının başladğı ilk günden diğer adet kanamasının başladığı ilk güne kadar geçen süre),
3-7 gün arası devam eder ve normal adet kanamasıdır. İlk günlerde nispeten daha fazla kanama olur, yavaş yavaş azalır ve en geç 7 günde
tamamen biter. Bunun dışındaki tüm kanamalar
düzensiz adet kanaması olarak adlandırılır.
Düzensiz adet kanamaları ikiye ayrılır:
• Az ve gecikmeli kanamalar
• Sık, uzun ve fazla kanamlar
Düzensiz ve aşırı adet kanamalarının nedenleri nelerdir?
• Rahim ağzı ve rahim içi polipler
• Miyomlar ve adenomyozis
• Spiral kullanımı
• 3 aylık koruma iğneleri
• Doğum kontrol hapları
• Polikistik over sendromu
• Bozulmuş bir gebelikte rahim
içi ve rahim ağzı enfeksiyonlar
• Tiroid fonksiyon bozuklukları
• Yumurtalık ve rahim kanserleri
• Ender görülen hastalıklar olmakla beraber kanama-pıhtılaşma
sistemini bozan çeşitli kan ve karaciğer hastalıkları.
OP. DR. BAHAR BESEN
Daha çok kimlerde görülür?
42
Üreme çağındaki kadınların yüzde 10’unda,
menapoz dönemine yakın kadınların yüzde
30’unda düzensiz ve aşırı adet kanaması görülebilir. Genel olarak ise kadınların ortalama yüzde
20’sinde görülen bir durumdur diyebiliriz.
Adet kanaması düzensizliklerinin ardında
yatan ciddi hastalıklar olabilir mi?
Düzensiz ve fazla kanamaların altında yatan
ciddi hastalıklar olabilir. Kanser belirtileri, hormon düzensizliği ve başka sistemik hastalıklardan kaynaklanıyor olabilir.
Önleyici tedbir olarak yapılması gerekenler
nelerdir?
Teşhis ve tedavi edilmeyen kanamalar vücut sistemini bozan ciddi hastalıklara yol açabilir. Bu
nedenle, yıllık jinekolojik kontrollerin düzenli
olarak yapılması erken teşhis açısından oldukça
önem taşıyor. En ufak bir aksamada hemen bir
doktora başvurulmasında fayda var.
Nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Öncelikle, her düzensizlik tipinin kendine özgü
nedenleri ve tedavi şekli olduğu için, doğru tanı
koyma aşamasında hastanın doktora mevcut düzensizliği iyi tarif edebilmesi çok önemli. Medikal ve cerrahi tedavi olmak üzere iki türlü tedavi
uygulanıyor. Tedavi seçenekleri teşhise göre değişiyor. Hormonal bozukluklara bağlı kanamalarda veya enfeksiyondan dolayı meydana gelen
durumlarda ilaç tedavisi uygulanıyor. Büyük
miyomlar, yumurtalık kistleri veya medikal tedaviye cevap vermeyen kanamalarda ise cerrahi
tedavi devreye giriyor.
SONBAHAR 2014
ETMEY N!
Bu Belirtiler
Varsa
Doktora
Başvurun!
· Tampon ya da pedinizi
neredeyse her saat
tamamen ıslak olarak
değiştiriyorsanız
· Çift ped kullanmak
zorunda kalıyorsanız
· Gece bile pedinizi
değiştirme ihtiyacı
hissediyorsanız
· Adet kanamanız 7
günden fazla sürüyorsa
· Kanamanız boyunca
sürekli karnınızda ağrı
oluyorsa
· Kanama içinde pıhtılar
da varsa
· Adet kanamanız
hayatınızı olumsuz
etkiliyorsa
· Adetleriniz düzensizse
· Aşırı yorgunluk ve
halsizlik hissediyorsanız,
kansızlık belirtileri varsa
mutlaka bir doktora
başvurun.
Adet kanaması düzensizlikleri
ve aşırı kanama durumlarında
medikal ve cerrahi olmak üzere
iki tür tedavi uygulanıyor.
Düzensiz ve fazla
kanamaların altında yatan
ciddi bir hastalık olabilir.
SONBAHAR 2014
43
Göz
Sinsi Hastalık
Sarı Nokta H
Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzeri insanlarda
geri dönüşümsüz görme kaybının en önemli
nedenleri arasında yer alıyor. Özellikle sigara
içenler, kadınlar, hipertansiyon ve kalp
hastalarında risk daha yüksek. Medicana
International Ankara Hastanesi Göz
Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Uğurhan Sezer,
sarı nokta hastalığının belirtileri, teşhisi ve
tedavisi ile ilgili önemli bilgiler verdi.
S
Sarı nokta
hastalığı, erken
evrede bazen
hiçbir belirti
vermeyebiliyor.
Erken tanı
için gerekli
kontrol ve
muayenelerin
düzenli
yaptırılması
gerekiyor.
44
arı nokta hastalığı nedir?
Gözde makula ismi verilen bölgenin
bozulmasıyla karakterize bir hastalıktır.
Makula, gözün arkasında yer alan, merkezi görmeyi sağlayan bölgedir. Makula dışında
kalan retina alanları sayesinde, çevresel görme
korunur. Bu nedenle makular dejenerasyon tam
bir körlüğe yol açmaz, ancak yakın çalışmayı ve
okumayı çeşitli optik yardımcı cihazlar olmadan
imkânsız hale getirebilir.
Sarı nokta hastalığı ne sıklıkla görülür?
Yapılan çalışmalarda, yaşa bağlı makula dejenerasyonu görülme sıklığının, yüzde 5-15 arasında
olduğu belirlendi. 85 yaş ve üsolduğ
tünde ise her iki kişiden birisinde
nokta hastalığının belirtileri
sarı n
gözleniyor.
gözlen
Hastalık nasıl gelişir?
Hasta
Makula, retinanın (gözde görMaku
meye yarayan sinir hücrelerinin
bulunduğu tabaka)ortasında bubulun
lunan, keskin ve renkli görmeden
lunan
sorumlu küçük bir alandır. İçersorum
diği öözel renk moleküllerinden
dolayı bu alana ‘sarı nokta’ adı
verilir. Yaşa bağlı makula dejeneverilir
rasyonunda, makula bölgesinde
rasyon
yavaş yavaş ışığa duyarlı hücre
hasarı geliştiği için, görme kaybı
OP. DR. UĞURHAN SEZER
ilerleyici özellik taşır. Işığa
da ile
SONBAHAR 2014
Hastalığı
Gözde, makula adı verilen
bölgenin bozulması sarı nokta
hastalı ına yol açıyor.
SONBAHAR 2014
Sarı
Nokta
Hastalı ı
Nasıl
Tedavi
Edilir?
1. Kuru Tip Makula
Dejenerasyonu: Eğer
kuru tip hastasıysanız
düzenli aralıklarla göz
doktoruna gitmeniz
ve koruyucu olarak
göz için gerekli
vitamin ve mineralleri
içeren antioksidan
etkili ilaçlar
kullanmanız önerilir.
2. Yaş Tip Makula
Dejenerasyonu: Bu
tip hastalarda
oluşan görme
kaybı genellikle geri
döndürülememekle
birlikte, başarılı bir
tedavi ile görme
kaybının ilerlemesi
durdurulabilir veya
yavaşlatılabilir.
Yeni tedavi
alternatifleriyle ilgili
araştırmalar sürüyor.
Günümüzde en sık
uygulanan tedavi
seçeneği, vitreus
içine yeni damar
oluşumlarını gerileten
ve engelleyen ilaç
enjeksiyonlarıdır.
Fotodinamik
tedavi ise diğer
bir alternatiftir.
Bu tedavide, ışıkla
aktif hale gelen bir
ilacın damar içine
verilmesini takiben,
yakıcı olmayan bir
laser uygulanır.
45
Göz
Sarı nokta hastalı ında, yaş
ilerledikçe risk artıyor.
Kendi
Kendinizi
Test Edin
Erken tanı ve erken
başlanan tedavi
büyük önem taşır.
Çünkü mevcut
tedavilerle var
olan görme kaybı
çoğunlukla geri
döndürülemez,
ancak ilerlemesi
durdurulabilir. Erken
tanı için düzenli
olarak gözlerinizi
kontrol ettirmeniz
gerekir. Hastalığın
tanısında ve
gelişiminin takibinde
OCT (optik koherans
tomografi) ile FFA
(fundus flöresan
anjiografi) çok
önemlidir.
Göz muayenesinde
görme keskinliğinin
değerlendirildiği
rutin muayenenin
yanı sıra kapsamlı
bir retina
muayenesi hastalığın
tanısında büyük
önem taşır. Erken
tanı için düzenli
doktor kontrollerinin
yanı sıra evde
kendi kendinize
yapabileceğiniz basit
bir test de mevcut.
Kareli Kağıt Testi
(AMSLER GRID)
Bu test ile yaş
tip sarı nokta
hastalığının ilk
belirtilerini saptamak
mümkün. Çizgilerde
silinme veya
kırılma tarzında bir
görme değişikliği
durumunda ise
hemen doktora
başvurulmalı.
46
"Bir gözünde sarı nokta hastalığı olanların, diğer gözünde de
hastalığın gelişme ihtimali 2 yıl içinde yüzde 90'dır."
duyarlı hücrelerde sayı olarak azalma ve dağılımında bozulma izlenir. Makula dejenerasyonu
ilerledikçe kişi görme yeteneklerini kaybeder ve
küçük el becerilerini yapma, kitap veya gazete
okuma, alışveriş yapma, araba sürme, televizyon
seyretme gibi işlevlerde ve günlük hayatını sürdürme konusunda zorluklar yaşar, yaşam kalitesi
ciddi oranda düşmeye başlar.
Sarı nokta hastalığının tipleri nelerdir?
Sarı nokta hastalığı, kuru tip ve yaş tip olmak
üzere iki alt tipten oluşur. Hastaların yüzde 90
gibi büyük bir çoğunluğunu kuru tip oluşturur.
Kuru tip, yaşa bağlı makula dejenerasyonunun
yavaş ilerleyen formudur. Kuru tipte görme kaybı
yıllar içerisinde gelişir. Bulguların başlangıcından yaklaşık 10 yıl sonra görme yüzde 10 düzeyinin altına iner. Yaş tip yaşa bağlı makula
dejenerasyonu ise retinada yeni damar oluşumu,
ve bu damarlardan kan ve sıvı sızıntısıyla karakterizedir, hızlı ilerler, tedavi edilmezse kalıcı
görme kaybı ile sonuçlanır. Yaş tip, tüm olguların ancak yüzde 10’unda görülmekle birlikte,
geri dönüşümsüz merkezi görme kaybının yüzde
80-90'ından sorumludur. Bütün yaş tipteki hastalar başlangıçta kuru tiptedir, zamanla bazı has-
talarda kuru tip yaş tipe dönüşebilir.
Kimler risk altında?
Makula dejenerasyonunun gelişmesinde temel
risk faktörü, ileri yaştır. Yaş ilerledikçe risk artar.
Bunun yanı sıra aile öyküsü, cinsiyet (kadınlarda
daha fazladır), hipertansiyon, kalp hastalığı, sigara kullanmak (sigara sarı nokta hastalığı riskini iki kat arttırır) ve UV ışınları da diğer risk
faktörleridir. Bir gözünde sarı nokta hastalığı
olanların diğer gözünde de hastalığın gelişme
ihtimali 2 yıl içinde yüzde 90’dır.
Sarı Nokta Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Erken evre kuru tip sarı nokta hastalığında bazen
hiçbir belirti olmayabilir. Bazen de bir gözde
görme kaybı olduğu halde öteki göz yıllarca sağlam kalabilir. Bu nedenle erken dönemde fark
edilmesi kolay olmayabilir. Ancak her iki göz
birden etkilenirse okurken veya çalışırken zorluk
hissedilmeye başlanır.
leri evrelerde:
Bakılan bölgenin ortasında koyu karanlık bir
gölge olur.
Bakılan noktadaki düz çizgilerde bükülmeler,
çarpılmalar ve silinmeler görülür.
Renkler daha soluk görünür.
SONBAHAR 2014
Hasta hikayeleri
Yüz gerdirmede cerrahi öncesi son durak:
Hook lifting
15 dakikada daha
genç, daha gergin bir
cilde kavuşabilirsiniz.
H
ook lifting, gündelik yaşamınızı
etkilemeden sizi daha genç, daha
canlı bir yüze kavuşturmak için biyomedikal mühendislik tarafından
tasarlanmış yeni bir yöntem. Bu yöntemle işinizden gücünüzden kalmadan tatil planlarınızı
ertelemeden sadece 15 dakika ayırarak yeni bir
yüze kavuşabilirsiniz.
Medicana Çamlıca Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. A. Cahit Vural,
Hook lifting hakkında şunları söylüyor: “Hook
lifting, kanca şeklinde bir iğnenin içinde sarmal
şeklinde dolanmış olan bir doku tutucu sentetik
materyalden oluşuyor. Uygulama alanına birden
fazla iğne batırılıyor. Hastaların duydukları ağrı
sadece iğne batması kadar oluyor. Temel felsefesi uygulandığı alandaki dokuya yapışarak,
doku reaksiyonu yaratması ve bu sebeple gerilme
meydana getirmesidir. Diğer tekniklerden farklı
olarak doku inflamasyon süreci ile gerginlik
yaratılmış oluyor. Yüzde sarkma, kırışıklık gibi
şikâyetleri olan birçok kişide rahatlıkla uygulanabilir.”
Çalışan kadınlar için ideal
Hook lifting, tamamen ayakta tedavi uygulamaları içinde yer alıyor. Çalışanlar öğle arasında
gelip bu işlemi yaptırıp, işlerine geri dönebiliyorlar. Uygulama öncesinde sürülen kremler ile ağrı
duymaları engelleniyor. Bu nedenle herhangi bir
anesteziye gerek kalmıyor. İlk yapıldığında bir
canlılık fark etmek mümkün ama esas vurucu
etkisi üçüncü ayda ortaya çıkıyor ve etkisi 24 ay
kadar sürüyor. Uygulama sonrasında belli belirsiz bir şişlik ve morluk nadiren de olsa olabiliyor,
ama iki gün içinde kayboluyor.
SONBAHAR 2014
47
YUT
BOĞ
KBB
48
SONBAHAR 2014
UTARKEN
O ULMAYIN!
Günde ortalama
2 bin defa
yutkunduğumuzu
biliyor muydunuz?
Peki ya bir şeyler
yiyip içerken,
her lokmada
her yudumda
boğulma
tehlikesiyle
karşı karşıya
olduğumuzu?
Medicana Konya
Hastanesi Kulak
Burun Boğaz
Uzmanı Prof.
Dr. Kayhan
Öztürk, yutma
zorluklarını,
riskli durumları
ve nelere
dikkat etmemiz
gerektiğini
anlattı…
Yutkunma, farkında
olmadan yaptı ımız
karmaşık bir sistemdir.
B
eslenme, yaşamımız için gerekli olan
bir unsur olmasının yanında, yeme
içme hepimize keyif verir. Kişiye göre
değişse de günde ortalama 2 bin kez
yutkunuyoruz. Bu yutma eylemi esnasında her
lokmada ya da her yudumda boğulabiliriz. Hepiniz en az bir defa yerken ya da içerken boğazına
yiyecek kaçması deneyimini yaşamışsınızdır ve
pek çok yutma bozukluğu olan hasta her lokmada aynı şeyleri yaşıyor ya da aldığı besini yutamıyor.
Nasıl yutuyoruz?
Yutma, farkında olmadan yaptığımız oldukça
karmaşık bir işlemdir. Yutmanın gerçekleştirilebilmesi için sağlam bir dudak, dişler, yumuşak
damak, sert damak, tükürük bezleri, gırtlak ve
yemek borusuna ve bunları kontrol eden sinir ve
Çocuklarda ve yatalak hastalarda en çok yapılan
yanlış, diyetin daha sıvı olarak hazırlanması ve
hastanın yatırılarak beslenmesi.
merkezlere ihtiyaç vardır. Gıda ağza alındığında
dişler tarafından öğütülerek, dil ile birlikte tükürük ile karıştırılır ve yutmaya hazır hale getirilir.
Gıda dil köküne doğru istemli olarak ilerletilir ve
yutmanın otomatik istemsiz fazı başlar. Gırtlak
yukarı doğru çıkar, hava yolu kapatılır, yemek
borusu açılır ve gıdalar dil kökü arasında sıkıştırılarak yemek borusuna iletilir ve yemek borusundaki dalgalar ile mideye ilerletilir.
Çocuklar ve yaşlılar risk grubunda
Yutmanın her fazı ile ilgili hastalıklar karşımıza
çıkabiliyor. Yutma bozuklukları her yaş grubunda görülebilse de nörolojik hastalığı olan
çocuklar ve yaşlılar daha çok risk altında. Özellikle sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonu geçiren
hastalarda, beslenme esnasında öksürüğü olan
hastalarda mutlaka akılda tutulması gereken bir
hastalıktır. Yeni doğanlarda ani bebek ölümlerinden sorumludur. Boğazda yemeğin takılması,
yeme esnasında öksürük olması, özellikle sıvı gıdaların gırtlağa kaçması, yedikten sonra kusma,
ağızda kötü kokunun olması, katı gıdaların
SONBAHAR 2014
49
KBB
Sanılanın aksine sıvı gıdalar
daha çok gırtla a kaçıyor.
alımında güçlük, yediklerin burundan gelmesi
şikâyetlerden bazılarıdır.
Yutma egzersizleri ile tedavi
Yutma bozukluklarının sebepleri
Gırtlağın en önemli görevi nefes alıp verme esnasında hava yolunun açıklığının sağlanması,
beslenme esnasında ise hava yolunun koruma altına alınarak gıdaların yemek borusuna geçişini
sağlamak. Gırtlak kabaca yemek
ve solunumu düzenleyen bir tren
makasına benzetilebilir. Gırtlağı
kontrol eden sinirlerde felçler,
gırtlak, dil veya damak kanserleri ve bu kanserler için yapılan
cerrahiler, enfeksiyonlar veya doğuştan anormallikler, nörolojik
hastalıklar yutma bozukluklarına
neden olur. Bazı hastalarda öksürük refleksi olmadan da yiyecekler akciğerlere kaçabilir. Yutma
bozukluğu olan hastaların birçok
disiplin ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Nasıl tedavi edilir?
PROF. DR. KAYHAN ÖZTÜRK
Yutma bozukluğu olan hastaların
50
endoskopik olarak yutmalarının değerlendirilmesi ve yutmayı gösteren özel fluoroskopik uygulamalarla incelenmesi gerekir. Bu yöntemler
hem tanıda hem de tedavide kullanılır. Tanısı
konulan hastalara yutma değerlendirmesi ile özel
manevralar, egzersizler yaptırılarak veya cerrahi
düzeltmelerle yutmasının gerçekleştirilmesi sağlanmaya çalışılır. Hastaların büyük kısmında bu
başarılabilirse de gerektiği durumda burnundan,
ağzından ya da karından başka bir yol kullanılarak hastanın beslenmesi sağlanır. Yediklerini akciğerine kaçıran bir hastanın ağızdan beslenmesi
engellenmelidir. Çocuklarda, yatalak hastalarda
ve beslenme problemi olanlarda en çok yapılan
yanlışlar hastaların yatırılarak beslenmesi ve diyetin daha sıvı olarak hazırlanmasıdır.
Aslında sanılanın aksine kıvamlı gıdalarla beslenmesi daha kolaydır. Sıvı gıdalar daha çok gırtlağa
kaçar. Hastaların, oturur pozisyonda ve tam dik
olarak beslenmesi gerekir. Kafanın geriye doğru
kaldırılarak su ve sıvı gıdaların alınması, riski arttırır. Yutma bozukluğu olan hastalarda başın öne
doğru eğilmesi yutmayı kolaylaştıran bir harekettir. Radyoterapi sonrası veya kendiliğinden ortaya
çıkan darlıklarda, darlığın cerrahi müdahaleler ile
genişletilmesi başarı ile uygulanıyor.
SONBAHAR 2014
v
Hasta hikayeleri
A KLARI
KANSER YEND
Dönmez çifti, zor
günleri geride bıraktı.
stanbul’da ikamet eden ve 2013 yılının
Kurban Bayramı’nda baş ağrısı şikayetiyle
hastaneye kaldırılan 43 yaşındaki Murat
Dönmez’in beyninin sağ ve sol tarafında 5
santimetre büyüklüğünde iki tümör olduğu tespit
edildi. Başlatılan rayoterapi ve kemoterapi süresinde
istenilen seviyeye ulaşılmaması talihsiz adamın
önce umutlarını kırdı. Daha sonra uygulanan ‘hipertermi’ yöntemi ile tedavinin 6’ncı ayında Dönmez, yapılan tetkiklerde kanserli hücrelerin tek tek
yok olmaya başlandığı ve rahatsızlığın seyrinin inişe
geçmesiyle yüz güldürdü. Dönmez’e uygulanan ‘hipertermi’ yöntemi ile MR'da 5 santim boyutundaki
iki tümörün de 0,8 milimetre çapına varana kadar
küçüldüğü ortaya çıktı.
Beş santimlik tümör kayboldu
Dönmez’in tedavi sürecinde gelinen nokta ve durumuna ilişkin bilgi veren Özel Medicana International Beylikdüzü Hastanesi’nde görevli olan İç
Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr.
Mutlu Demiray, “Bize geldiğinde ameliyat olamamış kemoterapi ve ışın tedavisi almış ancak tümörde
hiçbir küçülme görülmemiş. Yaptığımız değerlendirmede tümörün genetik yapısını da inceledikten
sonra kemoterapi ile birlikte hipertermi önerdik,
çok daha iyi sonuçlar alabileceğimizi söyledik ve tedavisine başladık. İki ay sonra filmleri çektiğimizde
5 santimlik tümörün kaybolduğunu gördük. Cerrahları da “Ne yaptıysanız aynısına devam edin” dediler. Tümör şu anda filmlerde görülmeyecek kadar
kayboldu. Hipertermi radyoterapi ve kemoterapiyle
eş zamanlı, doğru olarak kullanıldığında, alacağınız sonuçların en az yüzde 30 – 70 arasında daha iyi
olacağı bilimsel olarak kanıtlandı” dedi.
“Gücümüzü sevgimizden aldık”
Murat Dönmez ise, “Hastalıklar elbette hepimizi
bulacak. Birlikte olmak hastalık sürecini çok daha
kolay atlatılmasını sağlıyor” dedi. Aşkın ve sevginin
gücüyle her şeyin üstesinden gelinebileceğini belirten Sibel Dönmez de, “Eşim bana hep ‘yaşam desteğim’ der. İnsan sevdikleri için her şeyi yapar. Biz
heralde gücümüzü sevgiden aldık. Birbirimize olan
sevgimiz hiç eksilmedi, daha da arttı. Biz birimizin
kahramanıyız” diye konuştu.
SONBAHAR 2014
51
Üroloji
Erkeklere has bir hastalık olan prostat
büyümesi, normal yaşlanma sürecinin
bir parçası olarak kabul ediliyor.
yi huylu da olsa
PROSTAT
52
SONBAHAR 2014
P
rostat Nedir?
Prostat mesanenin hemen altında yer
alan 20 gr kadar ağırlığı olan bir dış
salgı bezidir. Önemi içinde idrar yolunun (üretra) geçmesidir. Görevi meniyi sulandırmaktır. Meni kanallar vasıtasıyla üretranın bu
bölümüne dökülür ve dışarı atılır. Ayrıca prostatla mesane arasında ve prostatın hemen altında
idrarın dışarı akmasını engelleyen 2 tane sfinkter (büzük) vardır. Prostat büyümesi erkeklere
has bir hastalıktır. Normal yaşlanma sürecinin
bir parçası kabul edilir. 40’lı yaşlardaki erkeklerin yüzde 10’unda
belirtiler varken 80’li yaşlarda bu
oran yüzde 90’dır. Birinci derece yakınlarında Benign Prostat
Hypertrophy olan kişilerde hastalığın görülme riski dört kat daha
fazladır.
Prostat büyümesinin belirtileri:
Belirtiler tıkanıklığa ve uyarılmaya bağlı olarak ikiye ayrılır.
Uyarılmaya bağlı belirtiler:
• Sık idrara çıkma ( günde
7-8’den fazla)
• Sıkışma (aniden sıkışık hisUZM. DR. KEMAL OĞUZ
setme)
• Noktüri (geceleri idrara kalkma)
• İnkontinans (yetişemeden idrar kaçırma)
Tıkanıklığa bağlı belirtiler:
• Zayıf idrar akım hızı
• Kesik kesik işeme
• İdrara başlamadan önce bekleme
• İşeme sonrasında damlama
• Tam boşalamama hissi
Bu belirtiler prostat büyüklüğüne bağlı değildir.
Bazen küçük bir prostat çok fazla belirti verebilir. Büyük prostatlara bağlı olarak idrarda kan
görülebilir. Bütün bu semptomlar, uluslararası
semptom skoru anketi ile değerlendirilir (0-7
hafif, 8-19 orta,20-35 ağır).
Nasıl tanı konulur?
Hastalardan detaylı bir anamnez alınarak
durum ortaya konur. Sonra fizik muayene yapılır. Parmakla yapılan prostat muayenesi sonrasında prostatın büyüklüğü, sertliği, yüzeyin
dolgunluğu değerlendirilir. Laboratuvar araştırmalarında idrar tetkiki yapılır. Enfeksiyon
olup olmadığı değerlendirilir. Kreatinin seviyesi
kanda değerlendirilir, böbreklerin durumu öğrenilmiş olur. Önceki yıllarda prostat büyüklüğüne bağlı böbrek yetmezliği sık görülürken
son yıllarda azalmıştır. Hastaların PSA (prostat
spesifik antijen) düzeylerine kanda bakılır. PSA
prostat kanserini gösteren belirteçlerden birisidir. PSA seviyesi 4 ng/ml’den yüksekse dikkatli
Bazen küçük bir prostat çok
fazla belirti verebilir. Büyük
prostatlara bağlı olarak
idrarda kan görülebilir.
olunmalıdır. Üriner sistemi değerlendirmek için
ultrasonografi ve intravenözpyelografi istenir
ve değerlendirmesi yapılır. Ayrıca sistoskopi de
yapılabilir, bize tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde yardımcı olur. Mesane fonksiyonlarını
değerlendirmek için işeme testi ve ürodinamik
çalışma yapılır, bunlar hem teşhiste hem de tedavinin yararı konusunda bizi uyarır. Mesanede
ATA D KKAT!
Erkeklerin korkulu rüyası prostat büyümesi 40’lı yaşlarla
birlikte görülmeye başlar. Mesanenin çalışmasını ve buna
bağlı olarak da idrar yapmayı zorlaştırır. Ama durum
sanıldığı kadar korkutucu değil! Prostat büyümesi çeşitli
yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Medicana International
Ankara Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Kemal
Oğuz, iyi huylu prostat büyümesinin tanı ve tedavi
yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.
SONBAHAR 2014
53
Üroloji
kalan idrar miktarı değerlendirilmedir.
Nasıl bir tedavi uygulanır?
Hastalar değerlendirildikten sonra BPH için
çeşitli tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilir. Tedavi tercihlerinin etkinliği ve yan etkileri
anlatılır. Hastanın tercihi de tedavi seçeneğine
karar vermede göz önüne alınır.
• Gözlem: Semptomlara bağlı şikayetleri hafif
olan hastalara tavsiye edilebilir. Orta ve ağır
semptomları olan hastalar isterlerse izlem yapılabilir.
• Medikal Tedavi: Fitoterapi, a(alfa)-bloker
ajanlar ve(alfa) redüktaz inhibitörleri olarak
üçe ayrılır. Prostatı büyük olan hastalarda (alfa)
redüktaz inhibitörleri etkili olur. Etkileri 3-6
ay sonra değerlendirilir. Bu süre içinde prostat
bezini yüzde 20 kadar küçültürler. En çok görülen yan etkileri cinsel isteksizlik ve sertleşme
kaybıdır.
Son yıllarda kombine tedavilerin başarıyı arttırdığıyla ilgili pozitif yayınlar arttı ve alfa bloker +
5-alfa redüktaz inhibitörü kombinasyonu sıkça
kullanılıyor. Ayrıca sertleşme sorunu için kullanılan ilaçlar da obstrüktif semptomları azalttığı
için yeni yeni kullanıma girdi.
• Cerrahi Tedaviler: En az iki kez sonda takılmak zorunda kalınan hastalar, BPH’ye bağlı
tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonu olanlar,
tekrarlayan hematürisi olanlar, mesanesinde taş
olanlar, böbrek yetmezliği olanlar ve mesane divertikülü olanlarda tedavi seçeneği cerrahidir.
• Prostatın Transüretral Rezeksiyonu
(TUR-P): Basit prostatektomilerin yüzde 95’i
endoskopik olarak gerçekleştirilebilir. Genel veya
spinal anesteziyle yapılabilir. Hastanede kalış süresi 2-3 gündür.. Başarı oranı çok yüksektir. Meninin geriye mesaneye kaçması, üretra darlığı ve
54
mesane boynu darlığı gibi komplikasyonlar görülebilir. TUR-P ameliyatları ürolojide hala altın
standart olarak kabul edilir.
• Prostatın Transüretral nsizyonu: Mesane
boynu yüksekliği olan veya küçük prostatlı hastalarda uygulanır. Seçilmiş hastalarda iyi sonuçlar verir. Hastanede kalma süresi daha kısa ve
kanaması daha azdır.
• Lazer Tedavisi: 20 yıldan beri ürolojide kullanılır. Son zamanlarda eskiye nazaran kullanımı
azalmakla birlikte Holmiyum lazerle prostat
enükleasyonu (HOLEP) başarılı bir şekilde
halen uygulanıyor. Bu teknikte prostat lobları
lazerle insize edilip mesaneye atılmakta ve parçalayıcı ile dışarıya alınır. Ameliyat sonrası takılan sonda ertesi gün çekilir. Ameliyat sırasında
kanama miktarı azdır. Büyük prostatlarda da
rahatlıkla uygulanır.
• Açık Prostatektomi: Prostat endoskopik olarak çıkartılamayacak kadar büyükse açık cerrahi
yöntem ile ameliyat edilir. Genellikle 80 gramdan sonra uygulanması önerilir. Prostat büyüklüğünün yanı sıra mesane divertikülü ve mesane
taşı varsa da bu yöntem tercih edilir. Ameliyat
için birkaç farklı yöntem izlenebilir. Cerrah
hastanın durumuna göre ameliyat şekline karar
verir. Hastanede kalma süresi 3-4 gündür ve
sondalı olarak eve çıkılır, 7’nci günde sonda çıkartılır.
• Diğer Cerrahi Tedaviler
• Prostatın transüretral buharlaştırılması
• Transüretral mikrodalga hipertermi tedavisi
• Yüksek şiddette odaklanmış ultrason tedavisi
• Prostatın transüretral iğne ablasyonu
• Yeşil ışık lazer tedavisi
• Prostatın transüretral balon diletasyonu
• Prostatikstentler
SONBAHAR 2014
Cerrah, hastanın
durumuna göre
ameliyat şekline
karar verir.
Prostat,
endoskopik
olarak
çıkartılmayacak
kadar büyükse
açık cerrahi
yöntem ile
ameliyat edilir.
Genellikle 80
gramdan sonra
uygulanması
önerilir.
Hasta hikayeleri
Parkinson Hastalığı
Tedavi Edilebilir
H
asta, velinimeti doktorun… Öyle ki
bazen dostu, bazen aileden biri olur.
İşte, Osman Amca da aileden biri
olarak hissettiren hastalardan… İki
yıl önce eşi ve çocuklarıyla çok ümitleri olmayarak polikliniğime başvurmuşlardı. Hareketlerinde yavaşlama hatta harekete başlamaya çok
zorlanması, bazen de düşmeleri vardı. Eşi Fatma
Teyze direkt yüzüme, “Ben faydalanacağıma
inanmıyorum ama çocuklar bir de size getirelim dediler” dedi. Haklıydı aslında. Çünkü pek
çok doktora gitmişler ve özellikli ilaçlar verilmiş.
Ama kimse Parkinson hastalığı olduğunu söylememişti. Yaptığım muayene neticesinde Parkinson hastalığı tanısı koyup, tedavisine başladım.
Çok umutsuz bir şekilde ayrıldılar yanımdan.
Kontrole geldiğinde eşi Fatma Teyze bana sarıldı,
gözleri dolarak, “Sen de benim bir evladımsın”
dedi. Osman Amca ise çok güzel yürüyor hatta
kısa mesafelerde araba kullanıyor hale gelmişti.
Sıkıntılı günlerden bu günlere gelmek onları çok
mutlu etmişti. Fatma Teyze evde çıkrık sistemi
gibi bir şey kurduğunu ve eşini ayağa kaldırmak
için beline bağladığı ipten asıldığını söyleyince
şu anki haline ben de çok mutlu oldum. Bir hekimi en mutlu eden şey hastasının iyi olması.
Dopamin çok miktarı önemli
Parkinson hastalığı, beynin bazal gaglionlar denilen ve hareketin programlanması, başlatılması
ve koordineli olarak yapılmasını sağlayan bölgelerde ‘dopamin’ adı verilen maddenin eksilmesine bağlı ortaya çıkan bir hareket hastalığıdır.
Bu hastalığın başlangıcında kol ve bacak kullanmada zorlanmalar varken zamanla hareket
etmedeki zorluğun artışıyla hastalar yürüyemez
hale gelebilirler. Öyle ki bazen ayağa kalkmakta
zorlanırlar. Bu hastalığın en önemli belirtisi hareketlerde yavaşlama olmakla beraber kasların
tonusunda artma, vücutta titreme ve denge bozuklukları da olabilir. Hastalarda hareketlerde
yavaşlama, yüz mimiklerinde azalma, kollarını
kullanmada zorlanma, küçük adımlarla adım
yüksekliği azalmış olarak yürüme, yürümeye
başlamada zorlanma ama yürümeye başladıktan sonra da öne eğik pozisyonda hızlanma, ileri
aşamalarda yürümeye başlama pozisyonunu
elde etmede zorlanma şeklinde olabilir. Titreme
özellikle istirahat halindeyken el, ayak ve çenede
gözlenir, genelde para sayar tarzda elde görülür.
Denge bozukluğu veya postural instabilite dediğimiz durumda hastada sık sık düşmeler şeklinde
kendini gösterebilir. Hastalarda yukarıdaki belirtilerden ikisinin varlığı bize Parkinson hastalığı tanısını koydurur, sonraki aşama tedavidir.
Tedavide dopaminin beyindeki miktarının artmasını sağlayıcı çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Bu
hastaların tedavisi kadar takipleri de çok önemlidir. Çünkü dopaminin beyinde her geçen gün
azalması ilaç dozunun da yetersiz hale gelmesine
sebep olur.
Osman Amca ve Fatma Teyze’ye tekrar dönersek, yaklaşık dört ay önce Karaman’ın Ermenek
ilçesinin İkizçınar Köyü'nde yaşayan çifti evinde
ziyaret ettim. Çok mutlu oldular. Hele bir de
Osman Amca’nın kendi elleriyle bana topladığı
çiçek buketini verirken gözlerim doldu. Onlara
evlerinde sağlıklı ve mutlu bir hayat diliyorum.
SONBAHAR 2014
Parkinson hastası
Osman Amca, şimdi eşi
Fatma Teyze ile sa lıklı
bir yaşam sürüyor.
Uzm. Dr. Aysun Hatice Akça
Nöroloji Uzmanı /
Medicana Konya Hastanesi
55
Gö üs hastalıkları
Uyku
Bozuklu
Önemli sağlık sorunla
Pek çok insanın şikayetçi olduğu uyku bozuklukları günlük
hayatımızı ve sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Medicana
International Samsun Hastanesi Uyku Bozuklukları
Merkezi’nden Uzm. Dr. Salih Bilgin; “Uyku bozuklukları ve
tedavisi” hakkında bilgi verdi.
H
ayatımızın yaklaşık üçte birini
uyuyarak geçiriyoruz. Uyku süresi
kişiden kişiye farklılık göstermekle
birlikte 4- 11 saat arasında değiştiği
biliniyor. Uyku süreleri genetik faktörlerin etkisi
ile kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Doğuştan
itibaren belirlenmiş olan bu süreyi belli limitler
dışında değiştirmek mümkün olmuyor. Süreyi
kısaltmak zorunda kaldığımızda 'uyku yok-
56
sunluğu' sonucu görülen istenmeyen belirtilerle
karşılaşabiliyoruz. İş hayatı, verimlilik ve trafik
kazaları ile uyku ve uyku bozukluklarının ilişkilerinin ortaya konması, uyku bozukluklarının
ayrı bir disiplin olmasında önemli kaldırım taşlarını oluşturmuştur.
Uykunuzu Test Edin!
• Haftada 2-3 gece uykuya dalmakta güçlük çeSONBAHAR 2014
UZM. DR. SALİH BİLGİN
Sürekli ve şiddetli horlaması
olanlar mutlaka bir uzmana
başvurmalı.
• Sabah yorgun ve baş ağrısı ile uyanıyorum.
• Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken
uyuya kalabiliyorum.
• Uykululuk nedeniyle eskisi kadar uzun süre
araba kullanamıyorum.
• Geceleri uykudan bağırarak ve korku ile uyandığım ve saldırgan hareketlerim olduğu söyleniyor.
Yukarıdaki sorulardan üç veya daha fazlasına
"evet" cevabı veriyorsanız, bir uyku hastalığınız
olabilir. Uyku hastalıkları günlük aktivitenizi ve
sosyal yaşantınızı bozmasının yanı sıra; çok daha
ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Uyku bozuklukları için
profesyonel yardım şart
lukları
nlarına yol açabilir
kiyorum.
• Akşam saatlerinde veya yatağa girdiğimde bacaklarımda isimlendiremediğim bir huzursuzluk
hissediyorum.
• Yatakta sürekli bacaklarımı hareket ettirmek
zorunda kalıyorum.
• Yeterli süre uyumama rağmen gün içinde yorgun ve uykulu oluyorum.
• Gece içinde nefes alamama hissi ile uyanıyorum.
• Horlamamın yan odalardan duyulacak kadar
şiddetli olduğu söyleniyor.
• Uykuda nefesimin durduğu söyleniyor.
• Gece içinde en az bir kez tuvalete gitmek zorunda kalıyorum.
• Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme
oluyor.
Genel anlamda “uykunun kendisine ait bozukluklar”, “uykuda ortaya çıkıp uyanıklık fonksiyonlarının bozulmasına sebep olan hastalıklar”
ve “uyanıklıkta ortaya çıkıp uykuyu etkileyen
hastalıklar” bu bilim dalı içinde incelenir. Uyku
tıbbı, geniş bir hastalık yelpazesine sahip olması
nedeniyle göğüs hastalıkları, nöroloji psikiyatri,
KBB başta olmak üzere diğer bilim dalları ile
birlikte multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir.
Yukarıda belirtilen ciddi sonuçları nedeniyle,
sürekli ve şiddetli horlaması olanlar, eğer eşleri
solunum durması fark ediyorsa veya kendileri
uykudan yorgun ve baş ağrısı ile uyanıyorlarsa,
gündüz kendilerini uykulu hissediyorlarsa mutlaka hekime başvurmalı ve en az bir gece uyku
laboratuvarında incelenmelidir.
Uyku bozukluğundan şüphelenilen hastanın
önce bir uyku bozuklukları uzmanı tarafından
muayene edilmesi gerekir. Bazen sadece muayene ile tanı konabilirken; bazen de hastaya
uyku tetkikleri yapılarak altta yatan sebepler ortaya konabilir. Uyku tetkikleri hastanın evinde,
yatağında veya uyku bozuklukları merkezinde
yapılabilir.
Tüm gece laboratuarda ve teknisyen kontrolünde yapılan polisomnografi, uyku tetkiki için
altın standarttır.
Uyku
hastalıkları,
günlük
aktivitenizi
ve sosyal
yaşantınızı
bozmasının
yanı sıra;
çok daha
ciddi sağlık
sorunlarına
sebep olabilir.
Uyku yoksunlu u sonucu
istenmeyen belirtiler
ortaya çıkabiliyor.
SONBAHAR 2014
57
Yeme/İçme
Bağışıklık sistemini gü
Bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, gripten tutun
da kansere kadar pek çok hastalığa karşı direnç kazanmamızı sağlıyor.
Tekrarlayan ya da kronik enfeksiyonlar sadece bağışıklık sisteminin
zayıfladığı durumlarda ortaya çıkıyor. Daha güçlü bir bağışıklık sistemi için
beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekiyor. şte size lezzetli, sağlıklı üstelik
de bağışıklık sisteminizi güçlendirecek muhteşem iki iksir…
Yeşil elma ve
zencefilli iksir
MALZEMELER:
• 3 adet yerli yeşil elma
• 1 adet ceviz büyüklüğünde zencefil
• 1 adet limon
HAZIRLANIŞI:
Yeşil elmaların, zencefilin ve limonun
kabuklarını soyup; meyve suyu
sıkacağında sıkın. Dilerseniz bardakta
üzerine bir dal nane koyarak servis
yapabilirsiniz. Elma, şekeri dengeler,
zencefil metabolizmayı hızlandırır.
Elma ve zencefil, limonla bir araya
gelince bağışıklık sistemini destekler.
58
SONBAHAR 2014
güçlendiren içecekler
Ballı, limonlu
greyfurt iksiri
MALZEMELER:
• 2 adet greyfurt
• 3 adet limon
• 1 büyük baş zencefil
• 1 yemek kaşığı bal
HAZIRLANIŞI:
Greyfurtları soyun ve dilimlere ayırın. Limonların da
kabuklarını soyup, dörde bölün. Greyfurt, limon ve
zencefili meyve sıkacağından geçirin. Balı ekleyerek
iyice karıştırın ve afiyetle için. Birbirini mükemmel
şekilde tamamlayan bu dört lezzet, aynı zamanda
bağışıklık
sisteminizi g
güçlendirerek,
hastalıklara karşı
ğş
ç
ş
direncinizi
di
irencinizi artırır.
SONBAHAR 2014
59
Gezi
Köyce iz Gölü’nde gün batımı
Köyceğiz, Muğla
Fış fış kayıkçı
Etrafı narenciye bahçeleriyle çevrili
Köyceğiz, alelade bir tatil yeri değil.
Daha çok huzur bulmak için ziyaret
edilen bir akraba evini andırıyor.
Kaunos Antik Kenti: Karia’nın yerli
halklarından Kaunosluların kentinin
tarihi, M.Ö. 3000’lere kadar gidiyor.
Kaya mezarları M.Ö. 4’üncü yüzyılda
yapılmış.
Köyceğiz Gölü: Dalyan deltasından
denize dökülen göl, labirenti andıran
sazlıkları arasında birçok kuş türüne ev
sahipliği yapıyor.
Sığla Ormanları: “Günlük ağacı” da
denilen sığladan, tütsü olarak kullanılan ve kozmetik sanayinde yararlanılan
günlük maddesi çıkarılıyor.
Sonbahar aktiviteleri: Sığla ormanları
arasında yürüyün. Mehtaplı gecelerde
sandalla gölde dolaşın.
10yer
Kaunos Antik Kenti-Kaya Mezarları
Sonbaharda
görülmesi gereken
Bergama, zmir
Ölümün yasaklandığı yer
Helenistik dünyanın en güzel kentlerinden ve tıp
merkezi olarak hizmet veren Bergama, bugün sadece
görüntüsüyle bile insanı iyileştiriyor.
Akropol: Dimdik tiyatrosu, sarayları, Athena Tapınağı, Zeus Sunağı ( imdi Berlin’deki Pergamon
Müzesi’nde) ve geçmişte 20 bin kitabın korunduğu
kütüphanesiyle Bergama Akropolü çok görkemli.
Asklepios Tapınağı: Kutsal suların içildiği, çamur
banyolarının, şifalı otların ve yağların kullanıldığı,
su sesiyle terapi uygulanan Asklepios Tapınağı’na sadece ölümün girmesi yasaktı.
Kızıl Avlu: Bir zamanlar Mısır tanrısı Serapis’e
adanmış devasa bir tapınak vardı. Daha sonra mahşerin yedi kilisesinden biri olarak anıldı.
Sonbahar aktiviteleri: Ruhlarını ve bedenlerini
arıtmaya gelmiş Helen halkı gibi, Akropol’ü Asklepios Tapınağı’na bağlayan 807 metrelik kutsal yolda
yürüyün.
60
SONBAHAR 2014
ile Hisarı
ile, stanbul
Deniz feneri âşıkları
ile, tavan arasında bulunmuş, içi
deniz fenerleri, Ceneviz kaleleri,
gizemli kayalıklar ve efsanevi mağaralarla dolu bir hazine sandığını
andırıyor.
Şile Feneri: Bu zebra desenli yapı,
Türkiye’nin en büyük deniz feneri.
1859 yılından beri, denizcilerin
fırtınalı ve sisli denizlerdeki kurtarıcısı.
Ağlayan Kaya: Taşların arasından
akan sular gözyaşlarını andırdığı
için, insanlar buraya ‘Ağlayan
Kaya’ adını vermiş.
Kumbaba Tepesi: Demir ve bakır
alaşımlı kırmızı kumlarının birçok
hastalığın tedavisinde kullanıldığı bu tepede, Kumbaba adında
meçhul bir kişiliğin mezarı da
var. Tepe, zamanında Bizanslılar
tarafından Güneş Hamamı olarak
kullanılmış.
Sofular Mağarası: M.S. 3’üncü
yüzyılda ilk Hıristiyanların sığınaklarından biri olmuş.
Sonbahar aktiviteleri: En güzel
şey ormanda dağ bisikleti sürmek
ve yürüyüş yapmak. KalemköyüHisartepe, Yeşilvadi-Akkiraz arasındaki parkurlar ve Onbirgöller
Vadisi en uygun güzergâhlar.
Longoz Ormanları
ğneada, Kırklareli
Kuzeyin yeşil kayıkçısı
Karadeniz kıyısındaki İğneada, yağmur altında kalmış
kıymetli bir suluboya tablo gibi. İrili ufaklı gölleri ve
tertemiz dereleriyle benzersiz bir milli park olan Longoz
ormanları da burada yer alıyor.
SONBAHAR 2014
61
Gezi
Cehennem Ma arası
Kızkalesi
Silifke, Mersin
Öte dünyalar
Büyük İskender’in en
başarılı komutanlarından
biri Seleucus tarafından
kurulan Silifke ve çevresi,
bir rüyaya aitmiş gibi
duran kallavi harikalar
silsilesi.
Zeus Olbios Tapına ı Cennet ve Cehennem
Obrukları: Burada
zaman durmuş bir saat
gibi. Obruklar, coğrafi bir
öte dünya. Efsaneye göre,
bu tüyler ürpertici devasa
mağaralar, dünyanın dipsiz derinliklerine açılıyormuş ve Zeus bunlardan
birinde mitolojik canavar
Typhon’u hapsetmiş.
Narlıkuyu: Rüzgârlı
rıhtımı ve tepelerdeki
cehennemi mağaralarıyla
insanı heyecanlandıran
bir koy.
Kızkalesi: Gökyüzünden
denizin ortasına düşmüş
bir meteoru andıran
Kızkalesi, insanı hayal
kurmaya itiyor.
Sonbahar aktiviteleri:
Göksu Vadisi’ndeki kanyonlarda dolaşın ve eski
zamanlarda insanların
yaşadığı mağaraları keşfedin.
62
Sarnıç
Frig Vadisi, Eskişehir/Afyon
Doğa Ana’nın kayaları
Her dokunduğu altına dönüşen Kral Midas’ın ve Gordion
Düğümü’nün vatanı topraklarda bugün Frigler’den kalma
birçok kaya anıtı arasında dolaşmak mümkün.
Sonbahar aktiviteleri: Kırkmerdiven Kayalıkları ve dervişlerin sığındığı küçük taş yapının bulunduğu Emre Gölü
kıyılarında dolaşıp piknik yapın. Göynüş Vadisi’nde yürüyüş yapın ve Friglerin tuhaf mezar motiflerinin resmini
çizmeye çalışın. Kaplıcalara girin.
SONBAHAR 2014
Kapadokya
Kapadokya, Nevşehir/
Aksaray
Bir gizin peşinde
Göz alabildiğine deniz, kumsal ve dağlar. Asi Nehri’nin Akdeniz’e
döküldüğü noktada kurulan Samandağ, insanlık tarihinin en önemli
yerlerinden biri.
Çevlik: Antik Seleukea in Pieria (Sahildeki Seleukea) şehrinin kalıntıları burada bulunuyor. Ayrıca Titus-Vespasian Tüneli de görülebilir.
Sonbahar aktiviteleri: Musa Dağı’ndaki Mağarcık Köyü civarında
yürüyüş yapın, ilk insanların mağaralarını keşfedin. Çevlik’teki Roma
köprüsünde piknik yapın. 1.380 metrelik Titus Tüneli’nde yürüyün.
Selime: Ürpertici manastırlar, uçuruma açılan pencere oyukları ve labirenti
andıran koridorlarıyla
Selime, Kapadokya’nın en
etkileyici yerlerinden.
Ihlara Vadisi: Burası,
içindeki yüzden fazla kilise
ve kaya evle hayal gücünün sınırlarını zorluyor.
Uçhisar: Uçsuz bucaksız
bir düzlüğün içinde yükselen Uçhisar kalesi, tarihin
derinliklerinden çıkagelmiş ilkel bir yaratığa
benziyor.
Sonbahar aktiviteleri:
Göreme’nin çevresindeki
vadilerde yürüyün ve zorlu
geçitlerin ardındaki kayaya
oyulmuş şehirleri, kiliseleri
keşfedin. Yeraltı şehirlerine inin ve insanların
binlerce yıl önce buralarda
nasıl yaşadıklarını hayal
edin. Balonla dolaşın.
SONBAHAR 2014
63
Samanda , Türkiye’nin
en uzun sahiline sahip.
Samandağ, Antakya
Denizin freskleri
Gezi
Olimpos sahili
Çıralı/Olimpos/Adrasan - Antalya
Akdeniz’in korsanları
Akdere
Buralara, güneş tanrısı Apollon’un arabasının kanatlarını
görebileceğiniz kadar aydınlık bir gökyüzü ve korsanlarla
iç içe geçmiş karanlık bir tarih bahşedilmiş.
Olimpos Antik Kenti: Ormanın içine gömülmüş antik
kent, bir zamanlar korsanlara aitmiş. Bugün bile kalıntılar
arasında dolaşırken o eski korku hissediliyor.
Gelidonya Feneri: Adrasan’dan ya da Kumluca’dan yürüyerek ulaşılan Gelidonya Feneri, denizden 3 kilometre
içeride yüksek bir tepenin üzerinde.
Yanartaş: Efsaneye göre burası, Likya kahramanı
Bellerophon’un, Kimera adındaki canavarı yendiği yer.
Sonbahar aktiviteleri: Gelidonya Feneri’nin yanında
kamp kurun. Yağmurun altında Maya harabelerini andıran Olimpos Antik Kenti’nin kalıntıları arasında dolaşın.
Yanartaş’ın doğal ateşiyle ısınarak, denize karşı şarap için.
Deniz hâlâ sıcak, o yüzden yüzebilirsiniz.
Assos Antik Kenti
Assos/Behramkale, Çanakkale
Felsefe evi, fikir tapınağı
Assos Limanı
Assos Antik Kenti: Kentin koruyucu tanrıçası Athena adına yapılmış
tapınak ve Aristo’nun ders verdiği Gymneseion’un kalıntıları, güz güneşinin
altında yaldızlı ışıklar saçıyor.
Sonbahar aktiviteleri: Aristo gibi, elinize bir sopa alın ve gözünüzü ufka
dikip yürüyerek yeni düşüncelere yelken açın.
64
SONBAHAR 2014
Hasta hikayeleri
Beyin damarlarında tıkanıklık oluşan
19 yaşındaki genç
sağlığına kavuştu
D
üğün öncesi olduğu yere yığılan, konuşamayan ve sağ taraf güçsüzlüğü gelişen
hasta E.D. (19) Medicana International
Samsun Hastanesi’ne getirildi. Acil serviste değerlendirilip, yoğun bakıma alındı. İnceleme
ve değerlendirmeler sonucu, beynin sol tarafında ana
damarlardan birinde tıkanıklık görülen hastanın
tedavisi öncelikle Nöroloji bölümü tarafından planlandı. Hastanın nörolojik yönden tedavisini üstlenen
Medicana Samsun Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç.
Dr. Murat Terzi; “Hastamız E.D, uyguladığımız tedavinin ardından söylenenleri 1 gün sonra anlamaya
başladı. Sağ taraf güçsüzlüğü tama yakın düzeldi.
Mevcut şikayetlerinin Kalp Damar Cerrahisi tarafından değerlendirilmesi açısından hasta, Kalp Damar
Cerrahisi Bölümü’ne yönlendirildi” diye konuştu.
Kalp kapağı da değiştirildi
Doç. Dr. Murat Terzi ve
Op. Dr. Murat Küsdül, E.D.'nin
tedavisini başarıyla yürüttü.
Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat
Küsdül tarafından değerlendirilen hasta E.D.’nin,
yapılan incelemeler sonrası kalp kapağında yetmezlik
ve kalp içinde kan pıhtılarına rastlandı. Beyin damar
tıkanıklığının sebebinin, bu duruma bağlı beyin damarına pıhtı atması olduğu tespit edildi. Medicana
Samsun Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümünden Op. Dr. Murat Küsdül tarafından bir hafta içerisinde kalp kapağı değiştirilen hasta E.D.'de, hem
kalp hem de beyin sağlığı açısından 1 hafta sonunda
tama yakın düzelme gözlendi.
Konu ile ilgili bilgi veren Kalp Damar Cerrahisi
Uzmanı Op. Dr. Murat Küsdül ve Nöroloji Uzmanı
Doç. Dr. Murat Terzi; ‘’19 gibi genç yaşlarda beyin
damar hastalığı oldukça nadir görülen bir durumdur.
Bu yaşlarda beyin damar problemleriyle karşılaşıldığında kan pıhtılaşma problemleri, kalp hastalıkları
gibi durumların araştırılması ve bu problemlere
yönelik tedavilerin planlanması gerekir. Hastamıza
hem beyin hem de kalp sağlığı açısından erken dönemde tanı konulup, tedavisi planlanmış ve sağlığına
kavuşmuştur’’ dedi.
SONBAHAR 2014
65
MEDICANA HASTALIKTA SAĞLIKTA DERGİSİ
ABONE FORMU VE OKUR ANKETİ
AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİ DOLDURUN, ‘HASTALIKTA SAĞLIKTA’ DERGİSİNE ÜCRETSİZ ABONE OLUN.
DERGİMİZ HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN ADRESİNİZE ULAŞTIRILSIN.
WWW.MEDICANA.COM.TR
➲ ADI SOYADI: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ DOĞUM TARİHİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ DOĞUM YERİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ MESLEĞİ: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ DERGİ TESLİM ADRESİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ SEMT:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ POSTA KODU: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ ŞEHİR: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ TEL: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ GSM:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ E MAİL: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ İŞ/EV ADRESİ: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
EN SIK
HİZMET
ALDIĞINIZ
HASTANEMİZ
MEDICANA SAĞLIK GRUBU
İLETİŞİM BİLGİLERİ
YÖNETİM MERKEZİ
Tel: +90 850 460 63 26
Fax: 0212 438 23 51
Adres: Tekstilkent Koza Plaza Oruç Reis Mah.
Tekstilkent Cad. No: 12 A Blok Kat: 23, 34235
Esenler / İstanbul
MEDICANA HOSPITALS AVCILAR
Tel: 0212 695 48 30
Fax: 0212 695 48 30
Adres: Marmara Cad.Şamlı Sokak
No: 32 34310 Avcılar / İstanbul
MEDICANA HOSPITALS BAHÇELİEVLER
Tel: 0212 449 14 49
Fax: 0212 555 80 09
Adres: Adnan Kahveci Bulvarı No: 2 34180
Bahçelievler / İstanbul
MEDICANA HOSPITALS ÇAMLICA
Tel: 0216 522 60 00
Fax: 0216 335 86 36
Adres: Alemdağ Cad. No: 85 34764 Üsküdar
/ İstanbul
MEDICANA HOSPITALS SAMSUN
Tel : 0362 311 05 05
Fax : 0362 240 20 42
Adres: Yeni Mahalle Şehit Mesut 1.Caddesi
No: 85 Canik /Samsun
MEDICANA DİŞ
SAMSUN
MEDICANA DİŞ
ÇİFTEHAVUZLAR
MEDICANA
INTERNATIONAL
ANKARA
Tel: 0212 506 00 00
Fax: 0212 506 06 20
Adres: İzzettin Çalışlar Cad. Nurettin Paşa
Sok. No: 2 / 34310
Bahçelievler/İstanbul
MEDICANA DİŞ ÇİFTEHAVUZLAR
Tel: 0216 363 41 41 pbx
Fax: 0216 363 42 07
Adres: Cemil Topuzlu Cad. No: 56
Caddebostan-Kadıköy/İstanbul
MEDICANA KONYA
ÇAMLICA
BAHÇELİEVLER
MEDICANA
INTERNATIONAL
İSTANBUL
AVCILAR
Tel : 0332 221 80 80
Fax : 0332 221 65 56
Adres: Ferihpaşa Mah. Gürz Sok.
No: 1 Selçuklu/Konya
MEDICANA NÖROLOJİK BİLİMLER MERKEZİ
Tel: 0212 449 14 49
Adres: Bağcılar Cad. No:1
Bahçelievler/İstanbul
MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL
BAHÇELİEVLER
DİŞ
NÖROLOJİK BİLİMLER
VE OMURGA MERKEZİ
KONYA
VIVAMEDICANA
MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA
Tel: 0 312 292 92 92
Fax: 0 312 285 69 62
Söğütözü Cad. 2165 Sok.
No: 6 Söğütözü/Ankara (ATO yanı)
HASTANEMİZİ İLK NEREDEN DUYDUNUZ?
VIVAMEDICANA HOLLANDA
EN SIK HİZMET ALDIĞINIZ BÖLÜM VEYA BÖLÜMLER:
Tel: +317561148328 Westzijde 39
1 506 EB Zaandam / The Netherlands
DERGİMİZDE GÖRMEK İSTEDİĞİNİZ KONULAR:
DERGİMİZDE EKSİK BULDUĞUNUZ VE EKLENMESİNİ ARZU ETTİĞİNİZ KONULAR:
66
Tel: 0212 867 75 00
Fax: 0212 872 12 36
Adres: Beylikdüzü Cad. No: 3
Beylikdüzü/İstanbul
SONBAHAR 2014
İstanbul İçi Kod Çevirmeden
0850 460 63 34 Alo Medicana
Tüm hastaneleri için
e-mail: [email protected]
%
53
32
34
11
%
%
%

Benzer belgeler

G - Medicana

G - Medicana SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Kurtuluş Okutan Medicana Kurumsal İletişim Direktörü Bu dergi Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye ait Tempo Dergisi tarafından Bahçelievler Sağlık Hizmetler...

Detaylı

Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı

Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hacı Akar Kalp ve Damar Cerrahisi Yrd. Doç. Dr. Kenan Durna Kardiyolojı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı Kardiyolojı Yrd. Doç. Dr. Tunç Güler Medikal Onkoloji Uzmanı SORUMLU YAZI İŞLERİ M...

Detaylı

havuz hastalıkları - Medicana Sağlık Grubu

havuz hastalıkları - Medicana Sağlık Grubu Doç. Dr. Ali Osman Kaya Onkoloji Doç. Dr. Cengız Kayahan Genel Cerrahi Doç. Dr. Füsun Tokatlı Radyasyon Onkolojisi Doç. Dr. G. Faik Hobikoğlu Kardiyoloji Doç. Dr. H. Gürdal İnal Üroloji Doç. Dr. H....

Detaylı