Buluşma Dergisi, 2013 Sayı 2 / 5,90 Mb

Transkript

Buluşma Dergisi, 2013 Sayı 2 / 5,90 Mb
ALLIANZ
Buluşma
Evinizde
deneyebileceğiniz
ŞEKERSİZ
TARİFLER
Sultan
Abdülhamİt’İn
gİzlİ kalmış
fotoğraf
albümü
2013 SAYI 2
Berlin
SEYAHAT
ROTAM
Sanatın dokunuşunu hissedin
Dünyanın farklı
köşelerİnden
beş muhteşem
haftasonu tatİlİ
ALLIANZ BES
PL
İLE DAHA FAZ US
LASI
İSTER STANDART
İSTER ALTIN
EMEKLİLİK
2012 xxx
Ö
Sevgili Okurlar,
Öncelikle hepinizi selamlamak isterim. Çalışanlarımıza, sigortalılarımıza, acentelerimize ve hissedarlarımıza, arkasında
Avrupa’nın en büyük sigorta şirketi, AA notlu Allianz SE’nin
yer aldığı Allianz Türkiye’ye güvendikleri için teşekkür ederim.
Bu sayıdaki yazımda Allianz Grup’un Avrupa’daki güncel durumunu anlatmak ve Avrupa sigorta sektöründeki konumuna
değinmek isterim.
Allianz Grup, 2013 yılına çok cesaret verici bir başlangıç yaptı
ve 2012 yılında başlatmış olduğu büyüme akımını 2013 yılının
ilk üç aylık döneminde de güçlü bir performans göstererek
sürdürdü. Raporlama dönemi boyunca tüm önemli göstergelerde yükseliş kaydedildi. Bu sonuçlar bir kez daha dünya
çapında her iş alanında ve bölgede geniş pozisyon alma konusundaki Allianz stratejisinin doğruluğunu kanıtladı.
Grup, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6’lık bir artış
kaydederek, Allianz tarihinin en yüksek toplam üç aylık gelir
düzeyi olan 32 milyar euro’ya ulaştı. Faaliyet karı da yüzde
19,9 artarak 2.8 milyar euro’ya çıktı.
Allianz’ın sermaye pozisyonu güçlü bir şekilde devam etti.
Toplamda sermaye yeterlilik oranı 31 Mart 2013 tarihinde, 31
Aralık 2012 düzeyi olan yüzde 197’den 14 puan düşerek yüzde 183 olarak gerçekleşti. Emeklilik hesapları muhasebesinde yapılan bir değişiklik olmasaydı, sermaye yeterliliği oranı yıl
sonu rakamının üzerinde yüzde 2’lik bir artış gösterecekti. Aynı
sürede hissedarların özkaynakları yüzde 3,1 artarak 51.950
milyar euro düzeyine çıktı. Allianz’ın sermaye pozisyonunu
göz önüne alan derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s
2013 yılının Mart ayında “AA” notunu teyit etti.
Allianz Türkiye oldukça iyi bir yıl geçirme şansını yakaladı.
İçerisinde bulunduğumuz konumu 2013 yılının geri kalan döneminde de sürdürmeye devam edeceğiz. Satış cephesinde
de pozisyonumuzu iyileştirmek için güzel fırsatlar yakaladık.
HSBC ile yaptığımız uzun dönemli satış anlaşması da bu durumu kanıtlamaktadır. HSBC ile yaptığımız hayat ve emeklilik
ürünlerinin satışıyla ilgili anlaşma, müşteri odaklı varlık yönetimi
ihtiyacına cevap verme konusunda dünyanın en hızlı büyüyen
sigorta pazarında bizlere büyük bir fırsat sağlıyor. Türkiye’deki
bu ortaklık, Allianz ile HSBC’nin küresel boyutta yürüttüğü an-
laşmaların bir parçasıdır. Allianz’ın Asya pazarında; Çin başta
olmak üzere hayat ve sağlık sigortaları, kredi sigortaları ve varlık yönetiminde; Endonezya, Malezya, Avustralya, Sri Lanka,
Brunei, Filipinler ve Tayvan’da ise hayat sigortası ürünlerinde
HSBC ile anlaşması var. Allianz Türkiye ve HSBC’nin 2011 yılından beri emeklilik fonlarının yönetimi konusunda stratejik bir
ortaklığı da vardı. Bugün sizlere HSBC ile 10 senelik münhasır
banka kanalı anlaşması yapmış olduğumuzu duyurmaktan oldukça heyecanlıyım.
Önümüzde yaz mevsimi var. Hepinize harika bir yaz tatili diliyorum. Eviniz ve işyeriniz başta olmak üzere mal varlığınızı
bir çok risk ile başbaşa bırakarak tatile çıktığınızı düşünerek
varlıklarınızı sigortalatmanın önemini bir kez daha vurgulamak
isterim.
Allianz olarak toplumda sigorta bilincini arttırmayı amaçlıyoruz.
Bundan sonra da aynı hedefe doğru yol alacağız. Sigortalılarımıza her zaman sürdürülebilir ve güvenli çözümler sunarak
sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz.
Zengin bir içerik sunan Buluşma Dergisi’nin yeni sayısını
zevkle okuyacağınızdan eminim. Allianz’a güvenen herkese
teşekkür ediyor, ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi karşılamak
üzere her zaman hizmete hazır olduğumuzu bir kez daha iletmek istiyorum.
Sevgi ve Saygılarımla,
Alexander Ankel
CEO
Buluşma 2013 3
6 YAŞAMA
SANATI
Daha keyifli bir yaşam için
“zevk sahibi” öneriler...
10 BİREYSEL
EMEKLİLİK
SİSTEMİ
Artık bireysel emeklilikte altın
fonu almak mümkün. Bireysel
emeklilikteki birikimlerinizin
dağılım oranlarına diğer fonlara ek olarak altın fonunu da
ekleyebilirsiniz.
BOZCAADA
Üzüm bağları, şarapları, eski Rum evleri,
birbirinden güzel koyları ve bol rüzgarlı
tertemiz havasıyla fark yaratan Bozcaada,
insanı huzura doyuruyor.
26
32 ARA GÜLER
12
SEYAHAT
ROTAM: BERLİN
Kitap, müzik, DVD... Arşivimizin baş köşesinde bu önerilerimize yer açın...
Sanat, tarih, kültür, gece hayatı, tasarım, bira... Aklınıza ne
gelirse Berlin’de en iyisi var.
İşte Berlin’de keyifli bir hafta sonu gezisinde yapılacak
şeylerin tam listesi…
18 SAĞLIĞINIZLA 38 ÇOCUKLAR
İLGİLİ ŞEHİR
SORDU MÜHİM
EFSANELERİ
İNSANLAR
Sağlığımızla ilgili merak ediCEVAPLADI
len soruları “şehir efsanesi”
olmaktan kurtarıyor, gerçekle
kurguyu ayırıyoruz.
20 ÇOCUĞUNUZUN UYKU
REHBERİ
Çocuğunuz ve kendiniz için
derin bir uykuyu nasıl kolaylaştırabilirsiniz? İşte 10 maddelik yol haritanız…
22 ŞEKERSİZ
TARİFLER
50 KÜLTÜR
REHBERİ
56
ABDÜLHAMİT’İN
FOTOĞRAF
ALBÜMÜ
42 MIUCCIA
PRADA
Alışık olmadığınız türden bir
modacı hakkında bilmeniz
gereken her şey...
44
UNUTAMAYACAĞINIZ
BİR HAFTASONU TATİLİ İÇİN
BEŞ ROTA
4 - Buluşma 2013
BULUŞMA
2013 Sayı 2
Allianz adına sahibi:
Arif Aytekin
Yapımcı:
OCT
Meşrutiyet Mah.
Büyükdere Cad.
Balçıktarlası Sk. Tanlı Han
No:1 Kat:2
Şişli / İstanbul
Tel: 0212 291 15 05
www.oct.com.tr
Film, Baskı ve cilt:
Stil Matbaacılık
İbrahim Karaoğlanoğlu cad.
Yayıncılar Sok.
Stil Binası
Seyrantepe 4. Levent
İstanbul
Tel: 0212 281 92 81
Yönetim yeri:
Allianz Sigorta A.Ş.
Bağlarbaşı Kısıklı Cad.
No: 13
Altunizade 34662 İstanbul
Tel: 0216 556 66 66
www.allianzsigorta.com.tr
www.facebook.com/
allianzturkiye
www.twitter.com/
allianzturkiye
Yayın türü:
Yaygın süreli yayın
Yayının mahiyeti:
Kurumsal
ilan
2012 xxx
yaşama sanatı
Modada
çiçekler açtı
G
ucci, ilk kez 1966 yılında
efsanevi Monaco Prensesi
Grace Kelly için özel olarak
tasarladığı Flora desenini bir
kez daha gün yüzüne çıkardı.
İlkbahar-Yaz modasını çiçek
desenli kıyafetler istila edecek.
Bu desenin öyküsü de bir aşk
romanından farksız… Nasıl mı?..
Grace Kelly 1966 yılında Gucci’nin
Milano’daki mağazasını ziyaret
eder. Yeşil bir bambu çanta satın
alır. Rodolfo Gucci ona bir hediye
vermek isteyince Prenses bu nazik
teklifi bir eşarp rica ederek kabul
eder. Gucci bunun üzerine, Grace
Kelly’ye özel, olabilecek en güzel
çiçekli deseni yaratır: Flora…
Kelly’nin sayesinde bu eşarp kısa
sürede Avrupalı stil sahibi kadınlar
arasında büyük sükse yapar. Kelly
daha sonra bu eşarbı kızı Monaco
Prensesi Caroline’e bırakır; kişisel
stilini nesilden nesile aktarmış olur.
Bugün ise Gucci’nin tasarımcısı
Frida Giannini, Flora eşarptan
ilham alarak bu anıyı tekrar
canlandırıyor. Üzerinde birçok farklı
renk ve ton bulunan desen, aynı
zamanda Gucci’nin en çok el emeği
gerektiren desenlerinden biri.
Evinizin virtüözü olun
iPad ya da iPhone’unuzu gitarın gözdesindeki
yuvaya takıyorsunuz… All-Star Guitar aplikasyonunu açıyorsunuz… Ve artık evinizin gitar
virtüözüsünüz… Gitar gerçek boyutlarda. Kısa
sürede kendinizi geliştirme imkanı sunuyor. (www.
ionaudio.com, 99 pound)
İçi dışı bir
OTOTO’nun tasarladığı
bu kuruyemişlik tam
yemelik. Fikir gerçekten de hoş. Antep fıstığı
şeklindeki seramik
kuruyemişliğin kapağını
kapayınca hem şık
hem de iştah açıcı bir
görüntü ortaya çıkıyor.
Fiyatı da 23 dolar.
6 - Buluşma 2013
Sınırlı sayıda
A
ydınlatma ve
tasarım alanında
öncü markaları
bünyesinde toplayan Haaz
dünyası, şimdi dünyaca
ünlü Çinli heykeltıraşlar
Xiang Jing ve Qu Guangci
‘nin tasarladıkları minik
heykellerle daha da renkleniyor. Avrupa’nın birçok
önemli sanat merkezinde
sergiler düzenleyen ikilinin sınırlı sayıda üretilen
bu parçaları çağdaş
sanat tutkunlarının
kaçırılmaması gereken
şeyler listesinin de ilk
sıralarında.
Vuitton’un
elmas süslü
saatleri
L
Bu ayakkabıların ruhu var
S
anatçı
Gwen
Murphy’nin
tasarladığı bu
ayakkabı heykellerine bakınca
insanın içinden
“Bu ayakkabıların
ruhu var” demek
geçiyor. Hatta
daha da fazlası.
Korkutucu
görünebilir ama
aynı zamanda
eğlenceli de.
Ayakkabılarınızın
kalıbı bozulmadan saklanması
içinse çok
pratik. Gerçi
bu ayakkabılar
giymek yerine
salonunuzda
sergilemeyi tercih
etmek de size
kalmış.
ouis Vuitton’ın son
tasarımları saat
tutkunlarının şöyle
bir yutkunmalarına sebep
olacak. Tambour Bijou
Secret serisindeki 22
milimetre kasa çapındaki
saatler, Polinezya incisi
kaplamalı kırmızı ya da
beyaz altın seçenekleri
sunuyor. Tasarımların en
çarpıcı kısmı ise 6 karatlık
elmaslar… İflah olmaz
bir saat tutkunuysanız,
sınırlı sayıda üretilen bu
saatlerden birini kolunuzda görmek için biraz
aceleci olsanız iyi olur…
Buluşma 2013 - 7
yaşama sanatı
Özel tasarım
piyano
Dünyanın en iyi piyano markası
kabul edilen ve özellikle
“piyanonun Rolls Royce’u” olarak
kabul gören Fazioli Türkiye’ye
geliyor. Kuğu Müzik tarafından
getirilen ve kalitesiyle sanatçıları
heyecanlandıran bu piyanonun
sesini ülkemizde ünlü caz
piyanisti Herbie Hancock’un
ve piyano dâhisi Fazıl Say gibi
sanatçıların konserlerinde
duyduk. Sanatçılar kadar otel
otel projelerinde de tercih edilen
Fazioli’nin farklı formlarda özel
tasarım piyanoları bulunuyor.
Mesela özel tasarımlardan
biri olan Marco Polo… Ya da
denizden, dalgadan, gemiden
esinlenerek özel tasarlanan
M. Liminal…
Çakı gibi alyans
A
lyans takmayı sevmeyenlerin bile iştahını
kabartacak bir alyans tasarlandı. Daha
doğrusu yüzük şeklinde bir İsviçre
çakısı… Bıçağı, şişe açacağı, hatta tarağı
bile var. Saçınız mı bozuldu, ya da soda mı
açacaksınız?.. Değerli yüzüğünüz hepsine
yarıyor. Alyans takmayı sevmeyen eşler de
böylelikle bakarsınız sevmeye başlar.
Müzik borusu
İlginç ve modern tasarımlı bir hediye arayışında olanlar için
çok hoş bir alternatif… “Horn” iPhone-iPad hoparlörü…
Tasarımı oldukça etkileyici olan bu hoparlör, seramik ve tik
ağacı karışımından yapılmış; kırmızı ve beyaz renk alternatifleri var. (luksbazaar.com)
8 - Buluşma 2013
Yazın
tüm renkleri
G
ivenchy, şık çizgisi ve
pratik kullanım tarzıyla
farklılaşmayı başarıyor.
Gümüş renginin esas alındığı yüzük, rengarenk
taşlarla yazın tüm renklerini parmağınıza taşıyor.
Givenchy’nin dinamik ruhunu ortaya koyan bu
tasarım, sade bir kıyafeti hareketlendirmeye
yetiyor. Yaz gecelerindeki davetlerde bu yüzük
sahibini gecenin en dikkat çekici kadını yapacak.
Clutch tarzında
son nokta
A
vusturya doğumlu, New York merkezli moda
tasarımcısı Devi Kroell özellikle şık gece el
çantalarında, moda tabiriyle clutch’larda
yıllardır çok iddialı. Abartıdan uzak tasarımları,
dünyanın dört bir yanından nadir bulunan materyallerle işlediği modern çizgileriyle çok konuşulmaya
devam ediyor. Kroell’in son numarası ise “Ahşap
Clutch”… İtalya’nın el işçiliğiyle ünlü Floransa
şehrinde üretilen bu çantaların herbirinin yapımı
birkaç gün sürüyor ve en az üç zanaatkarın elinden
geçiyor. Clutch modasına yeni bir soluk getiren bu
çantalar yılın gözdeleri arasında…
Hatırlamazsan
yanarsın
B
u fotoğrafta gördüğümüz yüzük
bir evlilik yıldönümü hatırlatma
yüzüğü. Mekanik sistemle tarihi
giriyorsunuz, yıldönümünüzden bir gün
önce mekanizma ısınmaya başlıyor.
Ve sonunda parmağınız yanıyor. Fark
etmeyecek derecede bir yanık bu. Ama
ciddi bir zarara yol açmıyor. Unutup
yanmaktan iyidir.
Buluşma 2013 - 9
BİREYSEL
EMEKLİLİK
SİSTEMİ
Artık bİreysel emeklİlİkte Altın Fonu almak
mümkün. Bİreysel emeklİlİktekİ bİrİkİmlerİnİzİn
dağılım oranlarına dİğer fonlara ek olarak
Altın Fonunu da ekleyebİlİrsİnİz.
İster standart,
İster altın emeklİlİk
S
STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU
Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Standart Emeklilik Yatırım Fonu
Sermaye Piyasası Kurulu’ndan alınan izin doğrultusunda satışa
sunuldu.
Fon, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkındaki Yönetmeliğin Bilgilendirme, teklif ve sözleşmenin düzenlenmesi isimli maddesindeki “Herhangi bir tercihte bulunmayan kişilerin birikimleri, portföy sınırlamaları Kurulun görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenen
standart fonlarda yatırıma yönlendirilir.” ifadesi gereği kurulmuş
olup, katılımcılarımızın da bu fonu tercih etmeleri mümkündür.
Standart Emeklilik Yatırım Fonu ağırlıklı olarak, Hazine Bonosu
ve Devlet Tahviline yatırım yaparak faiz geliri sağlamayı amaçlamaktadır.
Fon, devamlı olarak portföyünün asgari %60’ını Hazine
Müsteşarlığı’nca ihraç edilmiş olan Türk Lirası cinsinden borçlanma araçlarına, gelir ortaklığı senetleri ve kira sertifikalarına yatıran
ve portföy yöneticisinin uygun gördüğü durumlarda Türk Lirası
cinsinden mevduata, katılma hesabına, ters repoya, Takasbank
para piyasası işlemlerine, borsada işlem görmesi kaydıyla bankalar veya yatırım yapılabilir seviyede derecelendirme notuna sahip
olan diğer ihraççılar tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarına,
Kurul kaydında bulunan kira sertifikalarına ya da BIST 100 en-
10 - Buluşma 2013
deksindeki veya BIST katılım endeksindeki hisse senetlerine
yatırım yapabilir.
Fondan gerçekleştirilebilecek azami fon toplam gider kesintisi
%1,91 olup, fon işletim gider kesintisi de %1,83 olarak belirlendi.
Katılımcılarımız, kurumsal web sitemizden Standart Emeklilik
Yatırım Fonu ile ilgili detaylara ulaşabilir, online işlemler menüsünden giriş yaparak veya müşteri hizmetlerimizi arayarak fon
dağılım seçeneklerine bu fonu ekleyebilirler.
ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU
Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Altın Emeklilik Yatırım Fonu Sermaye Piyasası Kurulu’ndan alınan izin doğrultusunda satışa sunuldu.
Altın Emeklilik Yatırım Fonu portföyünün en az %80’i devamlı
olarak ulusal ve uluslararası borsalarda işlem görmekte olan altın
ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarından oluşur. Fon,altın fiyatlarında oluşacak değişimleri yatırımcısına yüksek oranda yansıtmayı amaçlamaktadır.
Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Altın Emeklilik Yatırım Fonu, altına yatırım yapmak suretiyle, altın fiyatları açısından dengeli ve
sürekli gelir akımı yaratmayı hedeflemektedir. Altın Emeklilik Ya-
tırım Fonu, portföyünde bulunan altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarından dolayı kur riski taşımaktadır. Dolayısıyla, ilgili
döviz kuru ile altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarının
fiyatlarındaki değişimler portföyün getirisini etkileyebilmektedir.
Fondan gerçekleştirilebilecek azami fon toplam gider kesintisi
%1,91 olup, fon işletim gider kesintisi de %1,88 olarak belirlendi.
Katılımcılarımız, kurumsal web sitemizden Altın Emeklilik Yatırım
Fonu ile ilgili detaylara ulaşabilir, online işlemler menüsünden giriş yaparak veya müşteri hizmetlerimizi arayarak fon dağılım seçeneklerine bu fonu ekleyebilirler.
DEVLET KATKI PAYLARI YATIRILMAYA BAŞLANDI
Bireysel Emekliliğin teşvik edilmesi amacıyla devletin, bireysel
emeklilik katılımcılarının ilgili hesaplarına 01.01.2013 tarihinden
itibaren %25 oranda yapacağı devlet katkısı ödemelerinin Ocak
ayı tahsilatlarına ilişkin kısmı 30/04/2013, Şubat ve Mart tahsilat
aylarına ilişkin Devlet Katkısı tutarları ise 02/05/2013 tarihi itibariyle hesaplarına aktarılarak devlet katkısı fon alışları gerçekleştirildi.
Katılımcılarımız, www.allianzemeklilik.com.tr web sitemiz üzerinden katılımcı sicil numarası ve şifresi ile güvenli sayfaya erişebilir,
Devlet Katkısı’nı bireysel emeklilik hesaplarında takip edebilirler.
Aynı zamanda Takasbank internet sitesi ana sayfasından erişilebilen “TakasWeb Giriş” ekranında yer alan şifre giriş ekranından
TC Kimlik No, sicil numarası veya emeklilik şirketi tarafından verilen hesap numarasını kullanarak ya da e-devlet şifresi ile işlem yapılabilir. Sicil bazında yapılan işlemler için Takasbank tarafından
verilen sicil şifresini, hesap bazında yapılan işlemlerde ise verilen
hesap şifresini ekrandan girerek “Yatırımcı İşlemleri Menüsü”’ne
ulaşılmakta ve bu menü içinde yer alan “raporlar” başlığı altından
bakiye bilgileri kontrol edilebilir.
AllIanz BES
Plus İLE DAHA
FAZLASI
Bu plan kapsamında; ¬ İşsizlik, tehlikeli hastalıklar
vb.riskler ile karşılaşılması
halinde verilen Katkı Payı Ödeme
Güvencesi,
¬ Allianz’ın anlaşmalı olduğu
sağlık kurumlarında %20’ye varan
indirim seçenekleri,
¬ Ambulans gönderimi, tıbbi
danışma hizmeti ve evde bakım
hizmeti gibi Medikal Asistans
Hizmetleri’nden yararlanabilirsiniz.
Buluşma 2013 - 11
SEYAHAT
ROTAM
Berlin
Sanatın dokunuşunu hİssedİn
xxx - 2012
Sanat, tarih, ALIŞVERİŞ, kültür, gece
hayatı, tasarım, bira... Aklınıza ne
gelirse Berlin’de en iyisi var. İşte
Avrupa’nın en gözde ve en heyecan
verici şehirlerinden biri olan
Berlin’de keyifli bir hafta sonu
gezisinde yapılacak şeylerin tam
listesi…
2012 xxx
Tiergarten, Avrupa’nın en çok
ziyaret edilen hayvanat bahçesine
ev sahipliği yapıyor.
Ç
Çok değil, 24 yıl oldu Berlin duvarının yıkılışı… Ve geçen 24 yıl içinde
Berlin, dünyanın gözde metropolleri arasında yerini aldı. Sanat üzerine yeniden yapılanmış şehrin her köşesinden sanat, mimari fışkırıyor, sokaklarda dolaşırken her an kulağınıza bir klasik müzik dinletisi
çalınabiliyor.
Berlin’de sanatla eğlence paralel olarak gelişiyor. 174 müze, 110 sinema ve 300’ün üzerinde bar var. Ve yüzlerce sanat galerisi… Çağdaş sanat sadece galerilerde karşınıza çıkmıyor. Friedrichshain’deki
Berlin duvarının en büyük kalıntısı olan bir kilometre uzunluğundaki
Doğu Yakası Galerisi’nin üzerinde binlerce grafiti sanatçısı tarafından yapılan resimleri incelerken bile şehrin sanatsal dokusunu hissediyorsunuz.
Galeri Neu, Boros Bunker, abc… Şehirde gezilmesi, görünmesi gereken epey kalabalık bir çağdaş galeri listesi var. Ama müzeleri de
atlamamak lazım. Berlin’de gezilecek çok müze var. Ama şehrin hikayesini kısa bir film misali anlatan Chechkpoint Charlie Müzesi, görülecekler listesinde mutlaka yer almalı. Burada Doğu Almanya’dan
kaçmak isteyenlerin sahte plakalı araçları, kaçış planlarının detayları hatta iltica balonları bile var. Müzeyi gezerken insan şehrin nasıl
bölündüğünü görüyor… Savaşta bombalanan ve İngiliz mimar David Chipperfield tarafından tekrar yapılan Neues Müzesi ve Kraliçe
Nefertiti’nin büstünün bulunduğu Alte Museum da 174 müze arasında öne çıkanlardan.
Festivaller başkenti
Berlin her yıl onlarca festivale kapılarını açıyor. Mayıs ayında sokaklardan müzik sesleri yükseliyor. Mozart May Festival zamanı çünkü.
Dünyanın dört bir yanından müzikseverler bu festival için şehre akın
ediyor. Oteller aylar öncesinde doluyor. Haziran ayında ise Open
Air Gallery yani sokak sanatları festivali düzenleniyor. Ayrıca tasarım
festivali de yine Haziran’da gerçekleşiyor.
Berlin’in mimari özellikleri de cazibe merkezi olmasında etken. Demokratik Alman Cumhuriyeti mimarisi aynen duruyor. Ama yeni yapılan binalar da şehrin sanatsal yapısına ve dinamizmine uygun olarak inşa ediliyor.
Binalar birer sanat eseri misali… Ama yeşillik de eksik kalmamış. Kent
alanında yürürken ne kadar yeşil olduğunu fark ediyorsunuz. Zaten
Berlin’de zooloji bahçesi, Çin ve Japon bahçeleri de var. Güneşli bir
bahar günü yürüyüş için ise lokaller gibi Grunewald Ormanı’na gitmeli...
14 - Buluşma 2013
Hotel Adlon Kempinski (üstte)
mimarisiyle şehrin önde gelen
binalarından…
Berlin Katedrali
1990 yılında UNESCO tarafından
Dünya Kültürel Mirasları listesine alınan Tavus Kuşu adası şüphesiz bir
sanat eserini andırıyor. 67 bin metrekarelik dev bir sanat eserini…
Eğlence hayatı ve
gastronomi
Gelelim biraz da eğlence hayatına…
Berlin hiç uyumuyor, 24 saat ayakta.
Buranın SoHo’su yani şehrin kalbinin attığı yeri Mitte bölgesi. Tüm hip
kafeler, tasarım butikler ve eğlence
hayatına dair ne varsa bu bölgede sıralanmış.
Oberbaum
Köprüsü, Berlin’de
mutlaka ziyaret
edilmesi gereken
noktalardan…
2012 xxx
Prenzlauer Berg ise şehrin bohem noktası. Vintage butik arayanlar, fine dining yerine salaş takılanlar genelde bu bölgeye
geliyor. Kreuzberg de şehrin bohem noktalarından biri. Birkaç
saatinizi ayırıp galerileri gezebilirsiniz.
Gastronomi açısından da Berlin geri kalmamış. Tüm dünya
mutfaklarına ait restoranlar var. Eat Cha Cha, Thai’nin sokak
lezzetlerini sunan eğlenceli ve rahat bir restoran. Ama şık bir
atmosfer için her zaman Schneeweiss’ı tercih edin. Adından
da anlaşıldığı üzere buranın bembeyaz bir dekorasyonu var.
Mutfakta ise Alplerden gelen lezzetler. Akşam yemeği için bir
diğer önemli alternatif ise Das Ö… Berlin’in en önemli lokantalarından biri, yemekleri her daim lezzetli…
Kısacası Berlin’de hem gastronomi hem sanat hem de eğlence
var…
MUTLAKA GÖRÜLECEK YERLER
>> Alexanderplatz Meydanı
Meydanın ortasındaki TV kulesi hem Berlin’in sembollerinden
hem de Berlin’i havadan gözlemlemek ve bir kadeh bir şeyler
içmek için güzel bir mekan.
Museumsinsel (Müzeler
Adası), Spree nehrinin
üzerinde 1 kilometrekarelik
bir alan üzerinde kurulu
müzeler kompleksi…
>> Berlin Katedrali (Berliner Dom)
İlk olarak 1700 yılında Barok tarzda inşa edilen bu katedral
daha sonra 1854’te Alman İmparatoru tarafından yıktırılıp yeniden neo-klasik tarzda inşa ettirilmiş. Daha sonra İkinci Dünya
Savaşı’nda ağır hasar alan bina yeniden yapılmış. En son 2006
yılında kubbeleri tekrardan elden geçirilmiş ve şimdiki halini almış.
>> Müze Adası (Pergamonmuseum)
Alman arkeologlar tarafından Bergama’dan alınan Zeus Altarı,
Babil’in Isthar Kapısı burada yeniden kurulmuş. Zeus Altarı’nın
en önemli noktası, tanrıların karıştığı savaşların anlatıldığı mermer süslemeleri. Bergama’ya gittiğinizde yerlerini ancak hayal
edebileceğiniz bu eserleri burada, binlerce kilometre uzakta
görebileceksiniz. Bunlardan birisi de Milas Kapısı… Tarihi Milas
şehrinin liman girişinde yer alan görkemli eser burada tüm heybetiyle ziyaretçileri selamlıyor.
>> Berlin Hayvanat Bahçesi (Zoologischer Garten)
Mitte bölgesinde yer alan dünyanın en büyük kent parklarından
olan Tiergarten içinde yer alan Zoologischer Garten (Berlin
Hayvanat Bahçesi) Avrupa’nın en çok ziyaret edilen hayvanat
bahçesidir. 14 bin hayvan ve bin 500 tür hayvanın barındığı
bahçenin içinde akvaryum ve kuşhane de bulunuyor.
>> Berlin Duvar Anıtı (Gedenkstatte “Berliner Mauer”)
70 metre yüksekliğindeki Berlin Duvarı Anıtı, Batı Berlin’de
Wedding mahallesi sınırında Ackerstasse ile Bernauner
Strasse’nin kesiştiği köşede yer alıyor.
>> Parlamento (Reichstag)
Alman Parlamento binasını ve gün ışığını binanın içine yansıtan
muhteşem cam kubbesini görmelisiniz. Berlin’in 20 Haziran
1991 tarihinde yeniden Almanya’nın başkenti olmasıyla Reichstag da yeniden Almanya Federal Meclis binası oldu. Açılan
mimarlık yarışmasını kazanan ünlü mimar Norman Foster tarafından restore edilen bina Nisan 1999’dan beri meclis binası
olarak kullanılıyor.
Altes Museum (Eski Müze)
Karl Friedrich Schinkel’in
siparişi üzerine 1830’da
tamamlandı.
16 - Buluşma 2013
BERLİN TÜYOLARI
Muhteşem cam kubbesiyle
Parlamento binası…
Helmut Newton fotoğraflarıyla
dolu Newton Bar..
>> Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche
Berlin’in Charlottenburg-Wilmersdorf ilçesinin Charlottenburg semtinde bulunan protestan kilisesidir. Kilise bugün Batı Berlin’in bir
simgesi olarak görülüyor. Gedächtniskirche
1 Eylül 1895’de büyük bir seremoni ile halka
açıldı. Kilise Almanya imparatoru I. Wilhelm
adına bir anıt olarak yapıldı. 1943’ün Kasım
ayında bir bombardıman sırasında büyük hasar gördü ve bu hali ile bugün de duruyor.
>> İster KaDeWe’de gurme alışverişi,
ister Ku’damm’dan lüks bir çanta, ister
Taschen’dan bir sanat kitabı, ister
Ampelmann’dan bir hediyelik eşya,
ister bit pazarından bir saat, ister bir
çift Birkenstock, ister Hard Wax’ten
bir sürü plak... İster çikolata, ister
porselen... Ne isterseniz, bu şehirde
her şey var...
>> Nikolaiviertel’de kneipe keyfi yapılır,
yöresel mutfak deneyimi yaşanır. En
meşhuru Zum Nussbaum ama birçok
sevimli mekan var. Patates ve pırasa
çorbası içip elma soslu patates omleti
yemek şart!
>> Akşamları Newton Bar’a uğranır.
Yemek öncesi ya da gecenin geç
saatlerinde şehir sakinlerinin
tercih ettiği bu şık mekana mutlaka
uğranır, nefis kokteyller tadılır,
Helmut Newton’ın nü fotoğraflarının
oluşturduğu şık dekorasyonun keyfine
varılır.
>> Tek başına gezmeyi sevmeyenler
için Hop On Hop Off turistik otobüsleri
önerilebilir. Bu otobüsler Kırmızı ve
Yeşil Hat olarak iki hatta çalışıyor ve
gün içinde sınırsız indi-bindi imkanı
veriyor.
Prenzlauer Berg şehrin bohem
noktası. Vintage butik arayanlar,
fine dining yerine salaş takılanlar
genelde bu bölgeye geliyor.
SEYAHAT
SEVENLER
İÇİN
Seyahat Sağlık
Sigortası
>> Seyahatte bir sağlık
problemiyle karşılaşırsak
bunun önlemini şimdiden
alabilir miyiz? Allianz Seyahat
Sağlık Sigortası işte bunun
için var. Seyahatte olduğunuz
dönemlerde sizi risklere
karşı korumak için. Seyahate
çıkmadan önce her ayrıntıyı
planlayabilmeniz için.
>> Seyahat Sağlık Sigortası,
yurtiçi ya da yurtdışı
seyahatleriniz sırasında
meydana gelebilecek
sağlık risklerine karşı sizi
koruyan bir sigorta. Aynı
zamanda yurtdışından
ülkemize seyahat edenleri
de ülkemizdeki seyahatleri
boyunca sigortalıyor.
>> Seyahatiniz sırasında
ani bir hastalıkla karşı
karşıya kalırsanız, tedavi
görebileceğiniz en yakın sağlık
kuruluşuna yönlendiriyor
ve masraflarınızı karşılıyor.
Tedavinizin bitiminde evinize
naklinizi sağlıyor. Ayrıca
seyahat sırasında vefat eden
sigortalımızın nakil işlemlerini
de gerçekleştiriyor. İsterseniz
kişisel sorumluluklarınız, bagaj
kayıplarınız, kaza sonucu vefat
ve sürekli sakatlık ile kapkaç
teminatlarını da poliçenize
ekleyebilirsiniz.
Allianz Acenteleri / 444 45 46
Buluşma 2013 - 17
Herkes sakız yutmamanız
gerektiğini bilir. Veya ıslak
saçla dışarı çıkmamak
gerektiğini… Yoksa
bunları yapmalı mıyız?
Sağlığımızla ilgili merak
edilen soruları “şehir
efsanesi” olmaktan
kurtarıyor, gerçekle
kurguyu ayırıyoruz.
SAĞLIĞINIZLA İLGİLİ
ŞEHİR EFSANELERİ
Sakız yutmak
sindirim yollarını
tıkar mı?
S
akız ayakkabılar için en önemli
tehlike ama bağırsaklara gelince
merak edilecek bir durum yok.
Sakızın yıllarca midede kaldığı efsanesi,
sindirilebilir olmamasından ileri geliyor
olabilir. Ama bu, sakızın birkaç gün içinde,
aynen yuttuğumuz formda vücudu terk
ettiği gerçeğini değiştirmiyor. Yine de
bu bilgiyi sakızı bütünüyle yutmak için
bir bahane olarak görmeyin. Şekersiz
sakızların içindeki sorbitol isimli tatlandırıcı,
sakızın yutulması halinde ishale yol açabilir.
Pek tabii Türkiye’de vücudundan sakız
çıkarılması gereken bir kimse olmadıysa da
geçtiğimiz yıl 500 sakız içeren kaza vuku
buldu. Akıl karıştırıcı…
Sonuç: Yanlış
18 - Buluşma 2013
Doğru mu
yanlış mı?
Biraz kilolu ve sağlıklı olmak,
zayıf ve sağlıksız olmaktan
iyi midir?
İ
şin doğrusu, ne kadar egzersiz yaptığınız, ne kadar yediğiniz kadar (hatta
daha fazla) önemlidir. Tabii ki normal bir kiloda olmak ve sağlıklı olmak
iyidir, ama kasların yağdan daha ağır olduğunu unutmayın. Kilonuz
konusunda kendinize güvenip sizden daha kilolu birinden daha büyük
beden giymeniz de normal. Araştırmalar, egzersiz yapmanın yararının az
yemeyi gölgelediğini gösteriyor. Bugüne kadarki araştırmalar gösteriyor
ki biraz kilolu olup yine de sağlıklı olanlar, kanepede yatıp duran daha az
kilolu birine göre daha az kalp rahatsızlıklarına yakalanıyor. ABD’deki Tıp
Birliği’nin kadınlar üzerinde yaptığı araştırmada kardiyovasküler hastalıklara
yakalanmada aktivite oranlarının kilodan daha önemli bir veri olduğu ortaya
çıktı. Düzenli egzersiz karşılığında sınırsız baklava yeme hakkını size tanıyor
denemez ama kendilerini kanepeden kaldıramayan sıska tiplere içerleyerek
bakanlar için hoş bir teselli.
Sonuç: DOĞRU
A
Dışarı
ıslak saçla
çıkarsam
nezle olur
muyum?
lın size koca bir şehir efsanesi
daha… Şunu asla aklınızdan
çıkarmayın: Nezle insanlardan
geçer, maddelerden değil… Eğer
fiziksel olarak üşüyor ve titriyorsanız
bile ısınmış olduğunuzdan fazla hasta olma riski taşımıyorsunuz.
Yani, hasta olup olmamanız virüsle temasınıza bağlıdır. Nezleli birisi
üzerinize doğru öksürür veya hapşurursa veya ellerini yıkamadan
dokunduğu bir yere siz elinizle değerseniz ve sonra ağzınız veya
burnunuzu kaşırsanız hasta olma riskini taşıyorsunuz. Hava durumu
ve nezle arasındaki tek ilişki soğuk havalarda daha çok insan içeride
bulunuyor ve aynı hava ile mikropları paylaşıyorlar.
Sonuç: Yanlış
Bacak bacak üstüne
atmak varise yol
açar mı?
Kereviz çiğnerken,
kerevizdeki kalorinin
daha çoğunu mu
yakıyoruz?
S
V
arisli damarlarınız için nasıl oturduğunuzu
değil genlerinizi suçlayın. Dünyanın en ünlü
cerrahları bile damarların neden hasar gördüğünün hâlâ tıbbi
bir muamma olduğunu söylüyor. Bazı insanların neden varisli
damarlara sahip olduğu ve bazılarının olmadığı bir muamma. Ya
da bir bacağınızda varis varken diğerinde olmaması… Bilinen
şu ki, ailelerde daha fazla görülüyor, yaşlandıkça daha fazla
oluyor ve fazla kilolu insanlarda fazla kilonun damarlarda ağırlık
yapması sonucu meydana geliyor. Bacak bacak üstüne atmanın
varis oluşturduğu veya olanlarda durumu kötüleştirdiğine dair
hiçbir somut işaret bulunmuyor.
Sonuç: Yanlış
adece altı kalori içeren sapıyla kereviz kesinlikle
kilo sorunu yaşatmayan bir yiyecek. Öte yandan,
insanlar sadece hayatta kalarak kalori harcıyorlar.
Yani, hiçbir şey yapmasanız bile belli bir miktarda
kalori yakıyorsunuz. Mesela, ortalama hareketli bir
kadın kılını bile kıpırdatmasa, günde 1200 kalori
harcıyor. Yani dakikada 0,83 kalori… Erkekler ise
bundan yüzde 50’ye kadar daha fazla… Sindirim,
enerji harcamasını yüzde 10 arttırdığı için kerevizi
sindirirken bize gereken bir buçuk saatte en az 80
kalori harcıyorsunuz. Ama tüm bu hesaplar başka
hiçbir şey yemediğinizi varsayarsak geçerli. Bir
parça çikolata tüm gün kereviz çiğnemenin etkisini
sıfırlıyor. Çok çeşitli meyve ve sebze yiyip egzersiz
yapmak kereviz çiğnemekten çok daha iyi.
Sonuç: DOĞRU
Tırnaklardaki beyaz noktalar kalsiyum eksikliğine mi işaret?
Beyaz izlerin kalsiyum, vitamin veya mineral eksikliğine işaret
ettiği sadece bir rivayettir. Bu sadece hasarlı bir tırnaktır ve
endişe etmeye gerek yoktur. Bunun yerine tırnaklarınızın size
verebileceği diğer işaretlere dikkat etmelisiniz. Mavi tırnaklar
kan dolaşımının zayıf olduğunun işareti olabilir. Ya da kalp veya
akciğer hastalıklarının… (Kan akciğerlerde tam temizlenemiyor
sorunlu bir kalp kanı doğru pompalamıyor olabilir.) Kalın uçlu
ve kıvrılan kaşık şeklinde tırnaklar demir eksikliği ve anemi
belirtisi olabilir. Tırnakta derin kovuklar bir cilt rahatsızlığı veya
çinko, demir ve/veya B vitamini eksikliği anlamına gelebilir.
Yukarı doğru dönen veya uçta kalınlaşan tırnaklar akciğer veya
kalp rahatsızlıklarının habercisidir. (Kusurlu dolaşım sebebiyle
sıvı tırnağın altında birikebilir.) Ve geniş beyaz bölümler
“hypoproteinaemia” yani kanda protein eksikliğine işaret eder.
Sonuç: Yanlış
2012 -xxx
Buluşma 2013
19
xxxxxxx
SAĞLIK
Düzenli ve programlı
uyku alışkanlıkları
edinmek, çocuğunuzun
derin bir uyku
uyumasına ve dinlenmiş,
tazelenmiş bir şekilde
uyanmasına yardım
eder. Hatta gelecekteki
olası uyku sorunlarını da
önler. Peki çocuğunuz
ve kendiniz için derin
bir uykuyu nasıl
kolaylaştırabilirsiniz?
İşte 10 maddelik yol
haritanız…
Çocuğunuzun
sağlıklı 1
uyku
rehberİ
1. Çocuğunuzun uyku sorununu
nasıl fark edersiniz?
Uykuya dalışta zorlanma, gece uyanmaları,
yatağa gitmeye direnme ve oyalanma, nefes
almada zorlanma veya uyurken sesli ya da
ağır nefes alma gibi belirtilerin olup olmadığına
dikkat edin. Bu tür uyku sorunları, gün içinde
yorgun, uykulu ya da huysuz olmak gibi davranışlarda da kendini gösterebilir.
2
2. Geçiş objeleri. Uyku zamanının anlamı ayrılmaktır ve bir bebek
için ayıcık, battaniye ya da benzeri bir geçiş
nesnesi uyumayı daha kolay hale getirebilir. Bu
tür objeler, çocuğunuzun rahatını ve güvenini
sağlayan, kontrol ve güvenlik duygusu yaratan
şeylerdir.
20 - Buluşma 2013
2
nuşun. Çoğu kolayca tedavi
edilebilir.
ÇOK UYGUN
FİYATLA
Allianz dinamik
sağlık sigortası
>> Allianz Dinamik
Sağlık Sigortası, sizin ve
sevdiklerinizin beklenmedik
sağlık giderlerini bütçenize
uygun ve ekonomik fiyatlar ile
güvence altına alıyor. Poliçeye
giriş yaşı 6 ile 44 arasında olan
ve geniş sigortalılık süresine
sahip bu ürüne 45 yaşından
önce sahip olarak, siz de
sağlığınızı ömür boyu teminat
altına alabilirsiniz.
>> Dinamik Sağlık
Sigortası, anlaşmalı
kurumlarında, hastanede
yatarak tedavi gerektiren
sağlık giderlerini,
limitsiz ve %100 ödemeli
olarak karşılar. Üstelik
Kemoterapi - Radyoterapi
- Dializ ve Küçük Cerrahi
giderleriniz de dahil...
Başvurduktan 18 ay sonra
başlayan hamileliklerde,
doğum giderlerinizi limitsiz
ve %100 ödemeli olarak
karşılar.
>> Üstelik aile poliçesi
yaptırmak isteyen
sigortalılarımız % 10’a varan
indirimlerden yararlanabilir.
Allianz Acenteleri / 444 45 46
3
3. Takım çalışması. Aile olmanın tüm gereklerinde
olduğu gibi uyku konusunda
da tutarlılık ve takip, başarı
için kilit unsurlardır. Bunlar olmaksızın, çocuğunuzun davranışlarını değiştirmesini ya da
öğrettiklerinizi uygulamasını
bekleyemezsiniz.
4
4. Kıyafet ve oda
sıcaklığı. Birinci kural, kendiniz gibi
çocuğunuza da uyku kıyafeti
giydirmektir. Bunu yaparken
küçük çocukların çoğunlukla
geceleri örtülerini ittiklerini ve
kendilerini örtme becerilerinin
olmadığını aklınızdan çıkarmayın. İnsanlar genellikle sıcak odalardan çok, serin (ama
soğuk olmayan) ortamlarda
daha iyi uyurlar.
5
5. Uykuyu, günlük
programınızın bir
parçası haline
getirin.
Her aile bireyinin ne kadar
uykuya ihtiyacı olduğunu belirleyin ve bu süreyi uykuda
geçirdiklerinden emin olun.
Herhangi bir uyku sorununu,
çocuğunuzun doktoruyla ko-
6
6. Banyo yapmak
iyi gelir.
Uyku zamanı sakinleşme ve
enerjinin düşeceği zamandır.
Bu nedenle banyo yapmak,
bir öykü okumak ya da nazik
bir masaj gibi sakinleştirici aktiviteler iyi seçeneklerdir. Televizyon, bilgisayar ve bu tür
cihazları yatak odası dışında
tutun, çünkü bunlar çocuğunuzu canlandırabilir ve daha
sonra ilgilerinin devam etmesine neden olabilir.
7
7. Düzenli yatak ve
uyanma saati. Çocuğunuz için yatağa gidiş
saatleriyle sırasını belirleyin
ve uyku zamanı rutininizi buna
göre planlayın. Aksi halde
uykunuzu gecenin ilerleyen
saatlerine kaydırmak zorunda
kalabilirsiniz. Uyku saatlerinin
belirlenmesi,
çocuğunuzun
‘sirkadiyen ritmi’ olarak adlandırılan 24 saatlik döngüdeki
vücut iç saatini korumasına
yardım eder.
Her bir çocuk için ideal bir
uyku saati yoktur. Çünkü
uyku ihtiyaçları ile yaşam tarzı önemli ölçüde değişkenlik
gösterir. Bununla birlikte değişik yaş grupları için genel uyku
gerekliliklerine bakabilirsiniz
ve bunu rehber olarak kullanabilirsiniz. Ancak unutmayın, bu
yeni doğanlara ve dört aydan
küçük olan bebeklere uygulanmaz, çünkü onların biyolojik ritimleri ve iç saatleri henüz
düzenli değildir.
8
8. Güne veda
seramonisi. Çocukların her zaman son bir
şeyi vardır; öpücük, kucaklama, su içme, tuvalete çıkma
gibi. Çocuklar oldukça yaratıcı
olabilirler. Bütün bunları önceden anlamak için elinizden geleni yapın ve yatağa gitmeden
önce hepsini gerçekleştirin.
Ve çocuğunuzun bir kez yatınca, yatakta kalmak zorunda
olduğunu bilmesini sağlayın.
9
9. Çocuklar rutin
sever.
Rutinler, beklentileri programlar ve davranışları eğitmeye
yardım ederler. Gecelik uyku
rutini, çocuğunuzun uykulu
olmayı öğrenmesine yardım
eder, tıpkı kitap okumanın
bazı kişilerin uykusunu getirdiği gibi. Ayrıca uyku saati rutinlerinin yapısı, yatak odasını
güvenlik ve kontrol duygusu
uyandıran, hoş duygularla ilişkilendirir.
Rutinin ne olduğunu çocuğunuzun bilmesini ve bağlı
kalmasını sağlayın. Çoğunlukla zamanın dolmak üzere
olduğu bir sırada uyarmak
çok faydalı olabilir; örneğin
“Hikayemizin sadece üç
sayfası kaldı” gibi. Ancak
kesin olun ve zaman sınırlarını geçmeyin. Belirsizlik
gerginlik yaratır ve arkasından tartışmalar gelebilir. Herhangi bir rutindeki kilit hedef;
çocuğunuza, yardım almaksızın uykuya dalacak şekilde sakinleşmesini ve gece
uyandığında yardım olmadan
tekrar uykuya dalabileceğini
öğretmektir. Hedefe ulaşmanın kilit noktası ise ailelerin
çocuklarını uyumaya gitmesi
için yeterince uzun süre yalnız bırakmalarıdır.
10
10. Oda ve yatak
paylaşımı. Bazı aileler çocuklarıyla yatak odalarını paylaşmanın,
ayrı odalara sahip olmaktan
daha doğal olduğunu düşünebilirler. Bu, duygusal gelişim için önemlidir. Ancak
kesintisiz uyku sağlayabilme
açısından bakıldığında ve
birçok sosyal veya psikolojik
konu dikkate alındığında, bu
genellikle iyi bir fikir değildir.
Öncelikle herkes yalnız daha
iyi uyur; yani daha az uyku
rahatsızlıkları yaşar ve daha
az uyanır. Aynı yatak odasındaki çocuklar ayrıca, kendi
başlarına nasıl uykuya dalacaklarını öğrenemeyebilirler.
Çocuk sizin yatağınızda ne
kadar uzun süre uyursa, ne
zaman sizinle uyumayı bırakıp kendi odasına taşınacağı konusunda karar vermek
daha da zorlaşır. Ayrı ayrı
uyumak, çocuğun kendi kimliğini oluşturmasına ve gerginlik olmaksızın ayrılmayı
öğrenmesine yardım etmek
için de ayrıca önemlidir.
Buluşma 2013 - 21
LEZZET
“ŞekerSİZ”
ama lezzetli
tarifler
İzmir Enginarı Dolması
Malzemeler:
HİPOGLİSEMİ
SORUNU ORTAYA
ÇIKINCA SAĞLIKLI
VE LEZZETLİ
BİR MENÜ
GELİŞTİRDİ
>> Hipoglisemi sorunu
ortaya çıktıktan sonra
doğru ve sağlıklı
malzemelerle de çok
lezzetli yemekler
yapılabileceğine karar
veren Aydan Üstkanat,
yaptığı araştırmalar
sonucunda birbirinden
güzel menüler ortaya
çıkararak kendi
mutfağını oluşturdu.
>> Şimdi bunları
“ŞekerSİZ”
isimli kitabında,
okuyucularla
buluşturuyor. İşte
Üstkanat’ın kitabından
dört lezzetli ve sağlıklı
tarif…
22 - Buluşma 2013
l 8 adet sakız enginarı
l 7 çay bardağı bulgur
(kırılmamış)
l Yarım tatlı kaşığı agave
şurubu
l 3 adet limon
l 1 su bardağı su
l 1 çay bardağı zeytinyağı
l 10-12 sap taze soğan
l 1 demet dereotu
l Yeteri kadar tuz
Yapılışı: Enginarların göbeğini
aralayıp, tatlı kaşığıyla mor tüyleri sıyırın.
Kabuğunu iki sıra temizleyerek soğuk
suda yıkayıp limonla sıvazlayın. Taze
soğanı doğrayıp, az zeytinyağında biraz
yumuşatın. İçine bulgur; ince doğranmış
dereotu, agave şurubu ve tuzu ekleyip
karıştırın. Bu karışımı enginarların içine bir
parmak boşluk kalacak şekilde doldurun.
Enginarları bir tencereye dizip üzerine
üç limonun suyu ekleyip, biraz zeytinyağı
gezdirin. Tencerenin kapağını kapatıp
önce orta ateşte beş dakika ardından kısık
ateşte 40 dakika pişirerek ılık veya soğuk
olarak servis yapın.
Fırında Sebzeli Omlet
Malzemeler:
l 6 adet yumurta
l 2 yemek kaşığı krema
l 4 veya 5 adet brokoli çiçeği
l 4 veya 5 adet kestane mantarı
l 1 dilim peyaz peynir
l Yeteri kadar tuz ve karabiber
Yapılışı: Brokoli ve mantarları temizleyin. Brokoliyi buharda
diri olacak şekilde haşlayın. Yumurta ve kremayı bir kapta
iyice çırpın, tuz ve karabiberi ekleyin. Küçük dikdörtgen bir kek
kalıbının tabanına yağlı kağıt döşeyin. Yumurtayı kalıba aktarın
ve içine brokoliyle mantarları gelişigüzel yerleştirin. 180 derecede
45 dakika pişirin. Kalıptan dikkatlice çıkarıp, kalın dilimler
halinde servis yapın.
Buluşma 2013 - 23
Yabani
Kuşkonmazlı
Kiş
Malzemeler:
l 2,5 su bardağı tam
buğday unu
l 125 gr tereyağı
l 2 yemek kaşığı yoğurt
l 1 çay kaşığı karbonat
l Bir tutam tuz
l 200 gr labne
Dolgu için:
l 100 gram labne peyniri
l 2 adet yumurta
l 1 dilim beyaz peynir
l 3 yemek kaşığı tam
buğday unu
l Yeteri kadar yabani
kuşkonmaz
Yapılışı: Tereyağı ve yoğurdu
mikserde karıştırın. İçine iki su bardağı
unu ve tuzu ekleyip karıştırmaya devam
edin. Hamuru tezgaha alıp, kalan yarım
su bardağı unu hamuru yoğururken
kademeli olarak ekleyin ve dört ana
parçaya ayırın. Her parçayı kalıba
göre açıp içine yerleştirin, kenarlarını
düzeltin ve kabarmaması için üzerine
delikler açın. 180 derecede ısınmış
fırında 20 dakika pişirin. Peynir,
yumurta ve unu çırpıp kiş hamuruna
paylaştırın. Üzerine beyaz peynir
ufalayıp ekleyin. Önceden haşlanmış
kuşkonmazları serpiştirip tekrar fırına
verin. Üzeri kızarana kadar yaklaşık
35 dakika pişirip ılık veya soğuk olarak
servis yapın.
24 - Buluşma 2013
Izgara Patlıcanlı Dilbalığı Rulo
Malzemeler:
l 2 adet dilbalığı filetosu (8 şerit)
l 1 adet patlıcan
l 8 adet kürdan
l Yeteri kadar tuz ve karabiber
Sos için:
l 200 gram ıspanak
l Çeyrek adet limonun suyu
l Dilbalığının kılçığı
l 1 tatlı kaşığı tane hardal
l 1 tutam taze nane
l 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı
Yapılışı: İnce dilimleyip tuz serptiğiniz patlıcanı yağlayın
ve ızgarada pişirin. Dilbalıklarını yıkayın, tuz ve taze çekilmiş
karabiber serpip süzgece alın, kağıt havluyla kurulayın. Her dilbalığı
filetosunun üzerine patlıcan şeritlerinden koyup rulo sarın ve
açılmaması için kürdanla kapatın. Sos için tencereye bir bardak
su, tuz, balık kılçıklarını koyup kaynatın ve süzün. Balık suyunu
ve diğer tüm sos malzemesini blender’da pürüzsüz hale getirin.
Yanmaz tavaya sıvı yağ koyun, tava ısınınca balık rulolarını alt-üst
10 dakika kadar yüksek ateşte kızartın. Yağın sıçramaması için
tavanın üzerini folyo kağıdıyla kapatabilirsiniz. Servis için yeşil
sosu taban olarak yayın. Üzerine kızarmış balık rulolarını yerleştirip
servis yapın.
Buluşma 2013 - 25
KAÇAMAK
Bozcaada
Şarap ve
rüzgarın evİ
Üzüm bağları, şarapları, eski Rum evleri, birbirinden güzel
koyları ve bol rüzgarlı tertemiz havasıyla fark yaratan
Bozcaada, insanı huzura doyuruyor.
26 - Buluşma 2013
Buluşma 2013 - 27
B
Bozcaada’ya Geyikli Yük Yeri İskelesi’nden yapılan yaklaşık yarım saatlik feribot yolculuğu sonunda ulaşılıyor. Ada,
boz ve terk edilmiş görünüyor uzaktan. Ama bu görünüşün
Bozcaada’yı yansıtmadığını az çok tahmin edebiliyorsunuz.
Çünkü adalar genelde ilk görüşte güzelliğini belli etmeyen,
ama ayak bastıktan sonra hiç bitmeyecek bir aşkla bağlandığınız yerlerdir. Adaya yanaşan gemideki her yolcu, bu boz
görüntünün arkasındaki uçsuz bucaksız bağları, onları bekleyen güzelim bağ evlerini, pırıl pırıl denizini, küçük koylarını, kekik kokulu tepelerini, lezzetli şaraplarını ve yemeklerini
keşfetmek için sabırsızlanıyor.
Adaların tarihi efsanelerle örülüdür. Heredot’un “Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada’yı yaratmış”
dediği, eski adı ‘Thenedos’ olan Bozcaada’da da durum
böyle. Antik çağdan günümüze pek çok uygarlığı topraklarında barındırmış. Bozcaada’ya yaklaşırken limanın yanında
heybetiyle duran tarihi Bozcaada Kalesi karşılıyor gelenleri. İlk olarak Fenikeliler zamanında yapıldığı tahmin edilen
Bozcaada Kalesi, yıllara meydan okuyor sanki.
Bağbozumu telaşı
Yabani kekik kokuları eşliğinde, adanın içinde yol almaya
başladığınızda içinizden geçen “Ne kadar da boz düşüncesi” çiçekler içindeki bahçeler ve yemyeşil üzüm bağlarını gördüğünüz zaman kayboluyor. Adanın yüzölçümünün
üçte birini bağlar kaplıyor. Bağcılık ve şarapçılık Bozcaada
için sadece ekonomik faaliyet olmanın ötesinde bir yaşam
biçimi. Ağustos ayı geldi mi, bağbozumu telaşı başlıyor ve
bütün adayı sarıyor. O dönemde, bağı olsun olmasın herkesin tek konusu üzüm. Adada dört büyük şarap fabrikası yanında, bağ evlerinde üretim yapan küçük imalathaneler var.
Sofralık Çavuş Üzümü poyraz rüzgarlarının etkisiyle ince
kabuklu, tatlı ve lezzetli. Karasakız ve Vasilaki gibi çeşitler,
şaraplık olarak kullanılıyor.
Taş evler arasında bir gezinti
Adada uzun süre Rumlar yaşamış. Bu dönemden kalan
evler sıra sıra. Arnavut kaldırımlı, mübadeleden kalmış, kimi
restore edilmiş, kimi terk edilmiş taş evlerle gelin gibi süslü
sokakları görmek ve fotoğraf çekmek için bir yürüyüş yapmanız yeterli.
Boz görünüşünün
arkasında yemyeşil
üzüm bağları,
pırıl pırıl deniz,
küçük koylar
ve kekik kokulu
tepelerin yanısıra
mübadeleden kalma
kimi restore edilmiş,
kimi terk edilmiş taş
evler var.
28 - Buluşma 2013
Nasıl Gidilir?
Bozcaada’ya, Çanakkale’ye 55 km
mesafede bulunan Geyikli Yük Yeri
İskelesi’nden yapılan yaklaşık yarım
saatlik feribot yolculuğu sonunda
ulaşılıyor. Seferler günde 3-4 kez
yapılıyor. Yola çıkmadan önce şu
telefon numaralarından Bozcaada
gemi seferlerini öğrenebilirsiniz.
Bozcaada:0286 632 0263, Geyikli
Yük Yeri:0286 632 03 83.
Tarihi Bozcaada Kalesi
görkemli görünüşüyle
dışarıdan olduğu kadar
içerden de etkileyici.
Kaledeki iki küçük müzede,
arkeolojik buluntular
ve etnografik eserler
sergileniyor.
Buluşma 2013 - 29
Bozcaada’da bağcılık ve
şarapçılık, adının tarihi
kadar eski. Adada dört büyük
şarap fabrikası yanında, bağ
evlerinde üretim yapan küçük
imalathaneler var.
Bağbozumu şenliklerinin
düzenlendiği Ağustos ve
Eylül ayları, Bozcaada’yı ve
şaraplarını tanımak için en
güzel dönemler.
Adanın pek çok koyu denize girmeye müsait. En meşhuru;
Ayazma Plajı. Adada ne kadar kuvvetli rüzgâr esse de burası dingin. Diğer popüler plajlar Habbele ve Akvaryum Koyu.
Ada su sporlarına uygun. Özellikle dalgıçlar için görüş mesafesi fazla, doğa manzarası güzel bölgeler var.
Kuşbakışı adayı izlemek isterseniz Göztepe, adanın en yüksek tepesi. Size ada üzerinde olduğunuzu anlatacak tek
manzara. Buradan adadaki bütün yükseltileri, düzlükleri,
etrafındaki küçük adacıkları, bağları, çamlıkları, evleri hatta
adanın diğer ucundaki rüzgar güllerini bile rahatlıkla seçebilirsiniz. Bozcaada’nın belki de tek sorunu, sıcak günlerde
iyi gelse de, hiç eksik olmayan rüzgarı. Adanın avantajı ise
bu rüzgarın enerjisinden yararlanmak için elektrik üreten 17
rüzgar gülünün olması. Polente Feneri’nin yanındaki rüzgar
güllerinden sadece biri bile adanın enerji ihtiyacını karşılıyormuş. Burası, yanınızda getirdiğiniz bir ada şarabıyla beraber
gündüze son noktayı koymak için gelenek haline gelmiş bir
yer. Önünüzde Ege Denizi, yanınızda ihtişamlı rüzgar gülleri
ve bir deniz feneri. Güneşin batışıyla da ayrı bir güzel...
30 - Buluşma 2013
Ne Yenir?
Bozcaada, deniz mahsulleri ve şarabın tadını en iyi çıkarabileceğiniz
yerlerden biri. Limanda bulunan Martı Restoran en çok tavsiye
edilen mekanların başında geliyor. Martı Restoran’da füme edilmiş
kabak, patlıcan ve asma yaprağı ile sarılan kaparili domates soslu
levrek, kalamar ızgara, adaya özgü otlardan yapılan mezeler ve
yanında ada şarabı, kale manzarası eşliğinde oldukça güzel gidiyor.
Ayazma Plajı’nda bulunan Vahit’in Yeri akşam üzeri atıştırması için,
en azından manzarası için bile gidilebilecek bir yer. Meze ve balık
konusunda oldukça maharetli. Özellikle gün batımından önce orada
bulunmanızda fayda var.
Nerede Kalınır?
Eski Rum evlerinin yanı sıra üzüm bağlarının aralarında çoğu tek
katlı taş evlerden oluşan çiftliklerde kalabilirsiniz. Doğayla baş başa
tatil geçirmek isteyenler için Aral Tatil Çiftliği: 0286 697 83 57-58.
Otel Kaikias: Bozcaada Kalesi’nin hemen yanında bulunuyor. Otelin
sahibi mimar çiftin estetik dokunuşlarına her alanda rastlamak
mümkün. Tel:0 286 697 02 50 -0286 697 04 50.
Rengigül Konukevi: Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin karargâhı
olarak kullanılmış sonra Kakmi Ailesi’ne geçmiş çok eski bir Rum
konağı. İsminden de anlaşılacağı gibi güllerle bezeli nefis bir konak.
Tel: 0286 697 81 71.
Limani Otel: Biraz tepede bulunan ve ismi Yunancada “liman”
anlamına gelen Otel Limani’nin her köşesinde liman ve kale
manzarasını bulacaksınız. Tel: 0286 697 04 05.
Ada dalgıçlar için de ideal bir yer. Dalmaya
uygun, görüş mesafesi fazla, doğa
manzarası güzel bölgeler var.
HIRSIZLIK MAĞDURU
OLMAMAK İÇİN
Kişisel Güvence Sigortası
Allianz, hem sizi hem de ailenizin tüm
fertlerini, kapkaç da dahil başınıza
gelebilecek maddi zararlara karşı güvence
altına almak için Kişisel Güvence Sigortası’nı
geliştirdi.
Kişisel Güvence Sigortası hem sizi hem de
ailenizin tüm fertlerini, kapkaç olaylarında
başınıza gelebilecek maddi zararlara karşı
güvence altına alıyor.
Kişisel Güvence Sigortası kapsamına
girdiğiniz anda gasp, kapkaç ve yankesicilik
sonucunda;
>> Çalınan çantanız dahil kişisel
eşyalarınıza, cep telefonunuza,
üzerinizde bulunan seyahat biletlerinize
gelebilecek zararlar (taşınabilir
bilgisayarlar ve aksamları hariç)…
>> Kimlik, pasaport, ehliyet vb. belgelerin
yeniden temini için yapacağınız masraflar…
>> Çalınan, kaybolan kredi kartlarınızla
yapılacak harcamalar teminat
altındadır.
Allianz Acenteleri / 444 45 46
Buluşma 2013 - 31
KÜLTÜR
32 - Buluşma 2013
Ara Güler
İlk kez
fotoğraflarını
“anlatıyor”
Dünyanın en önemli fotoğrafçılarından Ara Güler,
“İstanbul” adlı kitabında, seçtiği bazı fotoğrafların
hikayelerini, deklanşöre bastığı andaki hislerini,
derinliğini kaleme alıyor. Bu kez usta fotoğrafçının
kalemini de nasıl konuşturduğuna şahit olacaksınız…
Buluşma 2013 - 33
B
Bu topraklardan çıktığı için şanslı olduğumuz, dünyanın en
önemli fotoğrafçılarından Ara Güler. “İstanbul” adlı kitabında
seçtiği bazı önemli fotoğrafları ilk kez “anlatıyor”… Hikayelerini,
çektiği andaki hislerini, derinliğini, ondaki “sözel ve ruhsal” yansımalarını dile getiriyor. Point Hotel’in katkılarıyla yayına hazırlanan
“İstanbul” kitabı, fotoğrafın şairi Güler’in kalemini de nasıl konuşturduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Öykücü olduğunu da bildiğimiz Güler, fotoğraflarına düştüğü kısacık ama derin
notlarla, zaten çok şey anlatan fotoğraflarına “yeniden” farklı bir
bakışla bakmamızı sağlıyor… İşte fotoğrafın büyük ustasının seçtiği fotoğraflar ve notları…
34 - Buluşma 2013
“Yerİn göğün
konuşması”
Mısır Çarşısı’nın önü her zaman kalabalık
olmuştur. Bir insan yığını geçip gider
bu meydanda ve Yeni Cami’yi üstlenen
güvercinler uçuşup durur bu kalabalığın
üstünden. Bu bir nevi yerin göğün
konuşması gibidir... (1969)
Koltuk meyhanelerİ…
Galatasaray’daki tarihi Pano
Şaraphanesi’nin eski hali. Küçük
tezgahlarda içki verilir, küçük tabaklarda
meze, peynir veya turşu vardır.
Buralarda içkiler ayakta içilirdi ancak
kol dayayabilirdiniz masaların üstüne,
her yer doludur. Sanat dünyasındaki
hemen hemen herkes buralardan
geçmiştir. Edebiyat konuşulan filan yerler
bile olmuştur bu koltuk meyhaneleri.
Mesela ben Orhan Veli’ye, Sait Faik’e,
Metin Eloğlu’na, Orhan Perker’e ve Edip
Cansever’e hep böyle yerlerde rastlardım.
Bilhassa bir de Lambo’nun meyhanesi
vardı, tek göz bir meyhane, müşterilerinin
yarısı sokakta kalırdı buranın. İşte böyle…
(1985)
Buluşma 2013 - 35
4- “Çay bİİİr…”
Hazzopulo
Pasajı’ndaki bu kilise
önü kahvesinde üç
arkadaş münakaşaya
dalmışlardı ama
kahveci işine
devam ediyordu.
Zaten dünyada
her yerde hayat
devam ediyordu ve
edecekti. Biraz sonra
arkasındakilerden
istek alan çaycı her
zamanki gibi bağırdı
ve isteği içeriye
bildirdi… “Çay bir…”
(1958)
“Bİz İstanbullular
buna aşığız”
Bu gemiler gider ve başka
gemiler gelir fakat manzara
aşağı yukarı hep aynıdır.
Bacalarından çıkan duman
bana yolculuğu hatırlatır.
Düdük sesleri ve sahillerden
ayrılan gemiler, gidenler,
gelenler, bütün gemilerin
yolları açık olsun. Biz
İstanbullular buna aşığız
çünkü içimizde yeni yerler
bulma görme arzusu vardır.
Hiç de böyle bir şeye alışık
olmadığımız halde ve
sonunda bakarız sadece.
(1958)
36 - Buluşma 2013
“Merhaba hayat”
Rıhtımda bir kadın
lombozdan bakan bir
denizciye bir şey veriyor.
Sahne ayrılık mı, haber
gönderme mi onu anlamak
fotoğrafa bakana ait. Hayat
ya bir aşktır ya bir tesadüf
belki de bir hatıradır. Ama ne
olursa olsun iyidir, güzeldir.
Merhaba hayat… (1955)
Buluşma 2013 - 37
KÜLTÜR
BU SORULARIN CEVABINI SİZ VEREBİLİR MİSİNİZ?
Çocuklar
SORDU
“mühİm
adamlar”
yanıtladı
Neden bazı insanlar kötüdür? Arı arıyı sokar mı?
Neden kendimi gıdıklayamıyorum? Rüyalar nasıl
yapılır?.. Çocuklar sordu, Alain de Botton, Noam
Chomsky, Richard Dawkins gibi ‘hayli mühim’
yetişkinler cevapladı.
T
Tarihçiler, psikologlar, filozoflar,
doğa bilimciler, kaşifler, gezginler, arkeologlar, müzisyenler bilim
insanları ve daha nice “hayli mühim” insan ABD’nin ilköğretim
okullarındaki çocuklardan toplanan onlarca garip soruyu üşenmeden, kendi çocuğuna anlatır
gibi anlatmaya, açıklanması zor
şeyleri açıklamaya çalışmış. Ortaya da işte bu kitap çıkmış: “Küçük İnsanlardan Büyük Sorular/
Hayli Mühim İnsanlardan Basit
Cevaplar!” Soruları cevaplayanlar
arasında Alain de Botton, Noam
Chomsky, Richard Dawkins ve
David Nicholls gibi ünlü isimler de
var. Domingo Yayınları’ndan çıkan kitaptaki onlarca garip sorucevaptan sizin için en acayiplerini
seçtik…
38 - Buluşma 2013
Soru: Zaman hızlı geçmesini istediğinizde
neden yavaş geçer?
Claudia Hammond (psikolog) cevaplıyor:
S
ıkıldığınızda dikkatinizi
zamana vermeye
başlarsınız. Siz hızlı geçmesini
istediğiniz halde zamanın
yavaşlamasının nedeni, beynin
zamanı sayma biçimidir.
Beynin zaman hesabını, başka
işleri yapmak üzere gönderdiği
sinyalleri sayarak yaptığı
sanılıyor. Bilimciler sıkılıp da
dikkatimizi zaman üzerinde
odakladığımızda bu sinyallerin
hızlandığını düşünüyor. Derken
zihnimiz bu sinyalleri saymaya
başlıyor ve biz de gerçekte
olduğundan çok daha uzun bir
süre geçtiğini sanıyoruz.
Soru: Arı arıyı
sokar mı?
Dr. George
McGavin
(böcek bilimci)
cevaplıyor:
E
vet sokar. Balarıları,
diğer kolonilerden gelip
yuvaya girmeye çalışan işçi
arılara saldırır. Kraliçe arı
ise rakip kraliçeleri sokarak
öldürebilir. Bombus arıları
da başka kolonilerin işçi
arılarını sokup öldürebilir.
Bazı balarısı türlerindeki
işçi arıların da dev eşekarısı
gibi yağmacılara karşı
kullandığı özel öldürme
teknikleri vardır. Saldırganın
etrafında kümelenip onu bir
kürenin içine hapsederler ve
yüzlerce arı kanat kaslarını
titreştirirken arı kümesinin
ortasında sıcaklık ve
karbondioksit düzeyi arttığı
için eşekarısı ölür.
Soru:
Neden
müzik var?
Jarvis Cocker
(müzisyen ve DJ)
cevaplıyor:
B
elki de müzik en eski insanların
ilk iletişim biçimiydi. Hatta
bugün bile sözsüz iletişimin bir yolu
olabilir. Neşeli ve hüzünlü şarkıları
düşünün. Her ikisinde de aynı notalar
kullanılıyor. Buna rağmen insanda
bambaşka duygular uyandırıyor. Dilini
anlamadığınız bir ülkenin radyosunu
dinlemeyi deneyin.
Yine de neşeli şarkıları hüzünlü
şarkılardan ayırabileceksiniz. Bunu
size anlatan şey müziğin sesidir. Sihir
gibi ve sanırım bu yüzden hayatımızda
müzik var.
Soru: Yürüyerek
dünyanın etrafını
dolaşmak ne
kadar sürer?
Dünyanın etrafını
koşarak dolaşmış
olan Rosie
Swale- Pope
cevaplıyor:
D
ünyanın etrafını yürüyerek
dolaşmak ne kadar sürer
bilmiyorum ama benim koşum
1789 gün sürdü. Koşarken
tam 53 çift ayakkabı eskittim.
Dünyanın etrafını dolaştım.
Galler Tenby’deki evimde,
üzerinde bir çift ayak izi olan bir
döşeme taşı var. İlk adımım ve
son adımım. İkisinin arasında 32
bin kilometre var.
Soru: Rüyalar
nasıl yapılır?
Alain de Botton
(filozof) cevaplıyor:
G
ün içinde bizi korkutan
şeyler olabilir ama o kadar
meşgulüzdür ki, bunlar üzerinde
doğru dürüst düşünmeye zaman
bulamayız. Ya da bazen gün
içinde yaptığınız çok güzel bir işe
aceleniz olduğundan yeterince
zaman ayıramazsınız. O zaman da
yaptığınız iş birdenbire rüyanızda
karşınıza çıkabilir. Rüyalarda,
kaçırdığınız fırsatları yakalar,
sevdiğiniz şeylerle ilgili senaryolar
oluşturur, ötelediğiniz korkuları
keşfedersiniz.
Soru: Neden tek
bir büyük ülke yok
da bir yığın ülke
var?
Dan Snow (tarihçi)
cevaplıyor:
B
Soru: Neden sıkılıyorum?
Prof. Peter Toohey (yazar ve
akademisyen) cevaplıyor:
Mesela filler de sıkılır ve sıkıldıkları zaman kocaman
bacaklarıyla tepinerek iki yana sallanırlar, hortumlarını
oraya buraya savururlar. Şempanzeler de sıkılır. Fillere
keman solo, şempanzelere de rock’n roll dinletildiğinde
sıkıntılarının geçtiği görülmüştür. Kendilerini meşgul
edecek bir şey yoksa elbette sıkılırlar. Siz de aynı
nedenlerle sıkılırsınız. Sıkılmak vücudunuzun size farklı
bir şey yapmanız gerektiğini anlatma biçimidir. Bir dahaki
sefere sıkıldığınızda müziği açın ve hortumunuzu sallayın.
Soru: Neden diğer
hayvanların değil de
dinozorların soyu
tükendi?
Dr. Richard Fortey
(fosil bilimci) cevaplıyor:
B
azen büyük olmak o kadar da
iyi bir nitelik değildir. Dinozorlar
devasa olduklarından, hayatta kalmak
için çok fazla yemeleri gerekiyordu.
65 milyon yıl önce dünyaya büyük bir
meteor çarptığında gökyüzüne o kadar
fazla toz ve zehirli gaz püskürdü ki,
güneş ışınları yeryüzüne ulaşamaz hale
geldi. Oysa bitkilerin gelişmesi için
güneş ışığına ihtiyacı vardır. Yiyecek
bulamayan dinozorlar açlıktan ölürken,
küçük memeliler ve yılanlar ise, toprağın
altına sığınan diğer canlıları yiyerek
yaşamayı başardılar. Bu arada dev deniz
kertenkeleleri de ölürken, hemen her şeyi
yiyebilen yengeçler hayatta kalabildi.
54 - Buluşma 2013
40
irkaç bin yıl önce insanlar
yaşadıkları yerleri bir takım
ülkeler olarak tanımlamaya
başlamıştır. Çin, Japonya, Mısır
gibi yerleri tanımlamışlardır.
Sorun şu ki, Çin’de yaşayanlar Mısır’da da birilerinin yaşadığından
haberdar değildi. Çünkü o dönemde uçak, tren, internet, televizyon
yoktu. Dolayısıyla farklı ülkelerde yaşayan insanların birbirleriyle
temas kurarak ortak bir ülkede yaşamaya karar vermeleri mümkün
değildi. İnsanlar başka ülkelerin olduğunu fark ettiklerindeyse,
ülkelerinin birleşmesini istemediler. Krallar, kraliçeler, imparatorlar
ülkelerinin başka ülkelerle birleşmesine yanaşmadı çünkü sahip
oldukları gücü bir başkasıyla paylaşmak istemiyorlardı. Halk da
yöneticileri gibi düşünüyordu çünkü değişim insanları korkutur.
Diğer ülkeler tarafından ele geçirilen insanlar da yaşadıkları
toprakları geri almak istiyordu çünkü saldırıya uğradıkları için
öfkeliydiler. Günümüzde ise başka ülkelerde yaşayan insanlarla,
atalarımızın yaşadığı dönemdekine göre çok daha fazla ortak
özelliğimiz var. Yakında bilgisayarlar internet üzerinden dilini
bilmediğimiz biriyle konuşurken anında çeviri yapabilecek. Belki de
tek bir büyük, küresel ülkede yaşamaya doğru adım adım ilerliyoruz.
yaşam
Soru: Bütün kar tanelerinin
şeklinin farklı olduğunu
nereden biliyoruz?
Justin Pollard (tarihçi)
cevaplıyor:
A
BD’li Wilson Bentley 1885 yılında mikroskop
yardımıyla bir kar tanesinin fotoğrafını çekebilen
ilk insan oldu. Wilson hayatı boyunca 5 bin 381
kar tanesi fotoğrafı çekti ve hepsi de
birbirinden farklıydı. Her kar tanesi,
bulutun içinde küçücük bir buz kristali
içinde oluşmaya başlar ve bu kristal
döne döne düşerken büyür. Alacağı
şekil, izlediği yol
üstündeki her noktanın
soğukluğu ve nemi gibi
pek çok etkene bağlıdır.
İki kar tanesinin aynı
yolu izlemesi ve o yol
üzerindeki
tüm
noktaların ısı
ve neminin aynı
olması mümkün
olmadığından, aynı kar
tanesinden iki tane olma
olasılığı çok düşüktür.
Soru: Solucan yememde bir
sakınca var mı?
Bear Grylls (gezgin ve hayatta
kalma uzmanı) cevaplıyor:
E
ğer yaşamınız buna bağlıysa tabii ki yiyebilirsiniz.
Ama en iyisi solucanı pişirip yemek. İçine bir
tutam da çam yaprağı atıp haşlarsanız, biraz daha
yenilir yutulur bir şeye dönüşebilir.
Soru:
Neden bazı
insanlar
kötüdür?
Dr. Oliver
James
(psikolog)
cevaplıyor:
İnsanlar, birileri
onları kızdıracak
ya da üzecek bir
şey yaptıklarından
dolayı kötülük yapar.
Çünkü hissettikleri
kötü duygudan
kurtulmak isterler. Bu
aslında başkalarını
çöp kutusu gibi
kullanmaya benzer.
İçlerinde biriken
duygu çöpünü size
boşaltmaya çalışırlar.
Pek çok kişiye kötü
davrandıkları için
böyle insanların
pek seveni olmaz.
Bu, onları daha da
üzer ve öfkelendirir.
Sonunda kendilerini
bir çöp yığınının içinde
bulurlar.
Soru: Neden
kendi kendimi
gıdıklayamıyorum?
David Eagleman
(sinir bilimci) cevaplıyor:
B
eynin başlıca görevlerinden biri,
sonraki adımda ne olacağını
tahmin etmektir. Beyniniz her zaman
hareketlerinizi ve vücudunuzun nasıl
hissedeceğini öngördüğü için kendi
kendinizi gıdıklayamazsınız. Başkaları
sizi gıdıklayabilir çünkü onlar sizi
şaşırtır. Varsayalım ki, bir kuş tüyünü
hareket ettiren bir makine yaptınız ama
tüy makineyi çalıştırmanızın ardından
bir saniyelik gecikmeyle hareket
ediyor. İşte ancak o zaman kendi
kendinizi gıdıklayabilirsiniz. Çünkü o
bir saniyelik gecikmeden ötürü kendi
hareketlerinizin sonucu kestirilemez ve
şaşırtıcı olur.
Soru: Neden
hayvanlar
bizim gibi
konuşamaz?
Noam Chomsky
(dilbilimci ve filozof)
cevaplıyor:
H
er hayvan aynı türden
başka hayvanlarla bir
şekilde konuşabilir. Hayvanlar
bu amaçla ötme, kanat
sallama gibi pek çok şey
yapabilir. Arılar, bir çiçeğin
ne kadar uzakta ve hangi
yönde olduğunu diğer arılara
karmaşık bir dansla anlatırlar.
Maymunlar, tehlikeli bir
hayvan yaklaştığında ya da aç
olduklarında özel bazı çığlıklar
kullanırlar.
Buluşma 2013 - 41
MODA
Eski bir komünist
olduğunu ve
modadan hiçbir
zaman anlamadığını
söyleyen bir
moda devi olur
mu? Ayakkabı ve
çantalarıyla tüm
kadınların arzu
nesnesi olan
Prada’nın beyni
Miuccia bu sorunun
canlı cevabı…
Alışık olmadığınız türden bir modacı
Miuccia Prada
hakkında bİlmenİz gereken
her şey
42 - Buluşma 2013
O
O
Onu diğerlerinden farklı kılan ne?
Moda özgünlükle beslenir. Bu yıla damgasını vuran tasarım,
önümüzdeki yılın ana hatlarını da belirler. Gerek duruşuyla gerekse tasarımlarıyla moda dünyasına damgasını vuran, milyar
dolarlık bir moda devinin başındaki isim Miuccia Prada, aldığı
onca övgüye rağmen “hiçbir zaman modadan anlamadım” diyor; “çok eğlenceli müthiş bir şey ama sizi sadece sabahları on
dakika meşgul edecek bir iş…”
Modayı küçümseyen açıklamalar ağzından hiç eksik olmuyor
Miuccia’nın… ”Şık görünme zorunluluğundan nefret ediyorum” diyor… Ya da “Üstüne giydiğin şey hakkında endişelenmek korkunç bir şey”… Ama 20 yıldır dünyanın en değişken
sektörünü tedirgin etmekte de üstüne yok…
Zaten Miuccia Prada ile ilgili her şey dengesiz, hatta bazen
ölçüsüz… Eski bir komünist olan Prada, her sene podyumda sergilediği kıyafetlerle burjuvaları şaşırtmayı amaçlıyor.
1998’de ilk kadın koleksiyonunu sergilediğinden beri giysiler
birçok değişim geçirdi. Bu yılın sonbahar-kış koleksiyonunda
modeller diz hizası legwarmer’lar, tüvit tuniklerle boy gösteriyor. Yine de Avrupa’daki herhangi bir Prada mağazasına girdiğinizde –hiçbir zaman giymeyi düşlemeyeceğiniz kıyafetler
dışında- klasik mükemmellik taşıyan parçalara rastlayacaksınız: Süper örgüler, hayaller kurduran ayakkabılar, zevk sahibi baskılar… Herbiri bu sezondaki “büyük fikir”in izini taşıyor.
Miuccia Prada’ya moda dünyasındaki yüksek itibarını kazandıran da değişken podyumdan giysilere ve aynı derecede
önemli aksesuarlara ruh kazandırabilmesi oldu. Bu başarılara
güzellik ve kozmetik sektörünü de ekleyin…
Umutlu bir geleceğin Prada’yı beklediğine
emin olabilirsiniz.
Miuccia’nın hikayesi
O, lüksün içinde doğdu. Dedesi Mario Prada,
1913’te Milano’nun alışveriş noktası Galleria
Vittorio Emmanuele’de Avrupa’nın yüksek
burjuvazisine deri ürünler ve bavullar satan bir
dükkan açtı. Miuccia 1949’da doğdu ve savaş
sonrası İtalya’nın yeniden kendini inşa etmesine tanık oldu. “İzole ve yalnız bir çocukluk
geçirdim” diye anlatıyor o günleri. Annesinin
kendisi için seçtiği kıyafetleri de sevmezmiş:
“Arkadaşlarımın pembe büyük elbiselerine
çok özenirdim. Kırmızı ayakkabılarım yoktu,
balerin kıyafetlerim yoktu. Sadece mavi veya
gri…”
Yeniyetmeliğinde isyankar biriymiş, fakat designer ruhu o zamanlar bile varmış: “Yaşlı erkek süveterleri giyerdim, Yves Saint Laurent
veya Pierre Cardin… Ve acayip İngiliz kıyafetleri… Hepsi çok garip dururdu.” 1968 öğrenci
hareketleri Miuccia için çok heyecanlı olmuş
olmalı, o dönemde Milano Üniversitesi’nde
siyaset bilimi doktorasını tamamlamış biriydi
ne de olsa. Komünist Parti’ye katılarak “Cour-
Miuccia ve
eşi Patrizio
zorlu ama
hayli üretken
bir ilişki
yaşıyorlar.
reges” giysileri içinde Marksist broşürler dağıtırmış. 70’lerde
feminizmin yayıldığı zaman da giysilerin zevksizliğini işaret
etmekten kaçınmadı: “Feminizmin ilkelerine inanıyorum ama
fazla zorlayıcı olduğunda sevdiğin şeylerden vazgeçmen gerekiyor. Feminist olduğunda zavallı görünmen gerektiğini anlamıyorum.”
Tüm bunların üzerine Miuccia hâlâ aile işini yapmayı reddederek Teatro Picolo’da mim öğrenmeyi tercih etti. “Bir kadın
olarak moda sektöründe çalışmak çok kötü ve önemsiz bir fikir gibi görünüyordu.” Yine de annesi Lusia Prada, 1970’lerin
sonunda emekliye ayrılınca aile dükkanının sorumluluğunu
almak durumunda kaldı. 1978’de kendisi de deri tüccarı olan
kocası Patrizio Bertelli ile ikisinin de dükkanları için malzeme
üreten fabrikada stok tartışması sırasında tanıştılar. “Miuccia birinci sınıf bir işçi ve tasarımcı, onunla evlenmenin uzun
vadede daha ucuz olacağını düşündüm” diye hatırlıyor Bertelli. Evlilikleri fırtınalı bir beraberlik olarak nitelendiriliyor ama
Miuccia’nın kaliteye olan tutkusu ve bağlılığı ile Patrizio’nun
ticari zekası Prada’yı bugünkü ışıltılı konumuna getirdi. İlk
ayakkabılar 1985’te, kadın koleksiyonu 1989’da ortaya çıktı.
Miu Miu –renkli ve daha ucuz koleksiyon- 1992’de piyasaya
sürüldü.
Miuccia hâlâ bu dönemde moda sektöründe
çalışmamak için elinden geleni yaptığını söylüyor. Sadece el çantaları yapmayı planlarken, eşi “mutlaka modaya el atmalısın” demiş.
Miuccia’nın yaratıcı damarı ağır bastığında
Patrizio başka bir tasarımcıyı işe alma tehdidinde bulunmuş. Her seferinde de bu oyun işe
yaramış.
Gerçekte nasıl birisi?
Diğer tasarımcılar defile sonrası podyumda
en sevdikleri modelleriyle umarsızca salınır ve
hayranlık dolu eleştirmenlerin alkışlarıyla kendilerinden geçerken, Miuccia sadece perdenin arkasından şöyle bir dışarıya bakıyor. Fakat bu anlarda giydiği her ne olursa olsun –dar
kemerli bir süveter veya terzi elinden geçmiş
bir pantolon- modanın yeni büyük buluşu olarak takdir görüyor. Miuccia’nın kişisel tarzı giysilerine yansıyor. 60’larında parlak saçları bir
kız çocuğununki gibi düzensiz, makyajsız ve
yüzünde hiç estetik yok. İki genç çocuğa sahip olan Bayan Prada “sanatım dışında hiçbir
şey düşünemiyorum” havasındaki sanatçı tipinden de uzak ve ailesinin de oturmuş olduğu
19’uncu yüzyıldan kalma apartmanda yaşıyor.
Buluşma 2013 - 43
KAÇAMAK
48 SAATTE
BEŞ ROTA
UNUTAMAYACAĞINIZ BİR HAFTASONU TATİLİ İÇİN BEŞ ADRES
Aşk diyarı: Portofino
DOLCE VİTA’NIN DOĞRU ADRESİ
U
ğruna aşk şarkıları yazılan, aşk filmlerine konu olan
bir balıkçı köyü: Portofino… İtalyan rivierasının
en güzel noktası. Masmavi bir balıkçı köyü. Dünyanın
ilk uluslararası turizm merkezi olarak da bilinen Portofino
belki de yeryüzündeki en büyüleyici, en romantik yerlerden
biri. Aslında söz konusu olan yer ufacık, yarım ay şeklinde
bir koy. Üstelik Roma ve Venedik’teki gibi ihtişamlı
binaları da yok. Ama basit yapılarını pastel renklere boyayan
balıkçılar kendi ihtişamlarını kendileri yaratmayı başarmış.
Portofino’yu gezmeye elbette limandan başlamak gerekiyor.
Burada sabun, zeytinyağı, şarap butikleri bulunuyor. Hepsinin
astronomik rakamlarda olduğunu söylemekte yarar var.
Limanda bir de kafe ve restoranlar yer alıyor. Yemekler o
kadar lezzetli ki insan durmakta zorluk çekiyor. Genove adı
verilen yeşil renkteki sebze çorbası ve kum midyeli pizza
ile beyaz şarap Portofino’da mutlaka tatmanız gereken
lezzetler. Yediklerinizi eritmek içinse koyun tepesinde
konumlanan, 17. yüzyıldan kalma Castello Brown
kalesine yürüyebilirsiniz. Kalenin bahçesinde vakit geçirip
Portofino’ya kuş bakışı bakmanın keyfini çıkarın. 1950’li
yıllarda tatlı hayat anlamına gelen “dolce vita” Portofino için
kullanılan bir tabirdi. Bugün hâlâ da öyle. En lüks ve popüler
oteli Splendido’da bugüne kadar Brad Pitt, Matt Damon,
Madonna gibi birçok ünlü kaldı. Muhteşem manzarası ve
servisiyle otel Amerikalı turistlerin favorileri arasında. Ama
daha az bütçeli bir yerde konaklamak isterseniz Eden
Otel, Domino Inn Piccolo gibi seçenekleriniz de
var. Limandaki restoranların hemen hemen hepsi aynı. Ama
Pizzerio El Portico’yu denemenizi tavsiye ederiz.
Tabii fiyatları bir parça daha pahalı.
Buluşma 2013 - 45
Futbol, samba ve
karnaval…
KÜÇÜK AMA İŞLEVSEL RİO DE
JANEIRO REHBERİ
D
ünyanın en renkli, en eğlenceli ülkelerinden biri kuşkusuz
Brezilya. Şelaleler, dağlar, kanyonlar, plajlar… Tüm doğal
güzellikleri bünyesinde bulunduran bir müze gibi olan
ülkenin en popüler şehri ise tabii ki Rio De Janeiro. İnsanın
aklına hemen karnaval, samba ve futbol geliyor. Burası buram
buram dans ve eğlence kokuyor. Daha Rio’ya ayak basar basmaz
burada nasıl bir yaşam anlayışı
olduğunu anlıyorsunuz. Elbette
şehri gezmeye de mutlaka
plajdan başlıyorsunuz. Koşanlar,
paten kayanlar, kumda futbol
ya da voleybol oynayanlar…
Daha sabahın ilk saatlerinde
plajlar dolmaya başlıyor. Bu
arada denizde kendini kaptırıp
fazla açılanları helikopterler
ağlarla kıyıya topluyor. Sırf bunu
izlemek bile oldukça eğlenceli.
Bu arada tüm Brezilyalıların
tercih ettiği en popüler plaj
Ipanema. Copacabana
ise şarkılara bile konu olmuş
46 - Buluşma 2013
dünyaca ünlü plajı. Lüks butikler ve kafeler bu plajın etrafında
konumlanmış. Bu arada Rio’da zenginlikle fakirlik iç içe geçmiş
şekilde. Gecekonduların olduğu bölgeye Favela deniyor.
Burası lüks rezidansların olduğu yerden tel örgülerle ayrılıyor.
Yine de isterseniz rehber eşliğinde burayı gezme şansınız var.
Ama abartı giyinmeyin ve yanınıza fazla nakit almayın. Dünyanın
en büyük ikinci İsa heykelinin de
bulunduğu Corcovado tepesinden
şehri kuşbakışı izleyebilirsiniz.
Artık gezi ve tatil sanatsız olmuyor.
O halde istikamet Santa
Teresa olmalı. Tüm galeriler
ve sanatçı atölyeleri burada.
Eski, yerel pub’larında pek çok
sanatçıya rastlayabilirsiniz. Oscar
Niemeyr tasarımı olan Modern
Sanatlar Müzesi ise
mutlaka görülmesi gerekenler
arasında. Eğlence içinse elbette
samba… Şehrin her yerinde
samba barlar var. Dilediğinizde
eğlenebilirsiniz.
Romantizm,
tarih ve lezzet:
LAVANTA KOKULARI
ARASINDA SEYAHAT
Provence
K
lasik tatilleri bırakalım, bir kez de gelin lezzet seline kapılalım. O
halde istikamet Provence. Büyüleyici bu topraklarda insan
hayallere dalıyor, daha bir romantik oluyor. Bir de sürekli karnı
acıkıyor… Provence deyince aklınıza Cote d’Azur gelmesin. Oraları geçin
ve bir otomobil kiralayıp kendinizi yollara verin. Provence’ın yemyeşil
köy ve kasabalarını keşfederken, çok da plan program yapmaya gerek
yok. İçinizden gelen köye dalın. Çünkü hepsinde gurme restoranlar,
peynir ve şarap evleri var. Lavanta kokuları da yol boyunca sizi takip
ediyor. Bozulmamış bu topraklarda bugüne kadar yediğiniz en taze, en
lezzetli domatesi, sarımsağı bulabilir, envai çeşit şarap tadabilirsiniz.
Neredeyse tüm ailelerin kendi üzüm bağları var. Gurme restoran listesini
say say bitmiyor, bu yüzden gözünüze kestirdiğiniz bir tanesinde yemek
yiyebilirsiniz. Bu arada mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler arasında
kapsül şeklindeki Pierre Cardin’in evi de bulunuyor. 1970’li
yıllarda yapılan bu bina şimdi bir müzeye dönüştürülmüş. Şelaleler
arasında bir doğa yürüyüşü içinse Ortaçağ köyü olan Sillans La
Cascade’ye gidin. 30 dakikalık bir yürüyüşle şelaleye kadar yürüyün
ve sonrasında muhteşem manzaranın keyfini çıkarın. Cotignac ise
16. yüzyıldan kalma taş evleri görebileceğiniz, sakin, huzurlu bir başka
köy. Çanı, çeşmeleri ve yemyeşil doğasıyla kendinizi o 16. yüzyılda
hissedeceğiniz bir yer burası. Bu arada temmuz ayında Cavaillon
Kavunu Festivali olduğu bilgisini de verelim. Belki araştırmaya
başlamak istersiniz.
Buluşma 2013 - 47
Budapeşte’de romantizm
ve sağlık turizmi
GÜNÜN HER SAATİ
SAKİNLİK HAKİM
O
rtaçağ’dan kalma yüzlerce yıllık masalsı bir şehir olan,
Tuna Nehri boyunca uzanan Budapeşte, çok sayıda
müzesi, görkemli yapıları, 1300’e yakın kaplıcası ile tam
anlamıyla bir kültür ve sağlık şehri olma özelliği taşıyor. Şehirde,
cadde isimlerinden, müzelere gittiğiniz birçok yer OsmanlıTürk izlerini taşıyor. Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzellikteki bu
şehirde romantizmi doyasıya yaşamanız mümkün. Şehrin en
önemli meydanları, caddeleri ışıl ışıl aydınlatılmış durumda. Her
yıl olduğu gibi bu yıl da Kahramanlar Meydanı, Balıkçılar
Meydanı, Vacı Meydanı ve Tuna Nehri kıyısı boyunca
süslemeler yapılıyor ve kentin en önemli yapıları
köprüler de ışıl ışıl yanıyor. Vacı Meydanı’ında kurulan
küçük hediyelik dükkanlarında seramikten keçeye, ahşap
oyuncaklardan kurabiyelere hepsi de sanatçı elinden çıkma
ürünler satılıyor. Tuna Nehri’nin iki yakasındaki Budin ve
Peşte şehirleri 17 Kasım 1873’te birleşerek tek bir şehir haline
gelmiş. 2003 sayımına göre 1 milyon 719 bin 343 kişinin
yaşadığı şehirde günün her saati hiç bozulmayan bir sakinlik
hâkim. Geniş, düzenli ve temiz caddelerde dolaşmak büyük
keyif. Özellikle geceleri ışıklandırmasıyla göz kamaştıran
Tuna Nehri kıyısında yürüyüş yapmadan dönmeyin. Şehrin
48 - Buluşma 2013
iki yakasını birleştiren dokuz köprüden biri olan Aslanlı
Köprü’den yürüyerek geçmeyi de unutmayın. Buda tarafında
bulunan Kale Dağı’na çıktığınızda mükemmel bir manzara ile
karşılaşıyorsunuz. Budapeşte’de şehir turunuza Tuna Nehri’nde
yapacağınız bir gemi turuyla başlayabilirsiniz. Gemi turları
için 30 Euro ödemeniz gerekiyor. Gemilerde kulaklıkla şehir
hakkında bilgi veriliyor. Üstelik Türkçe çeviri de var. Yaklaşık
bir buçuk saat süren gemi yolculuğunuz sırasında çok lezzetli
bitki çayları ikram ediliyor. İsteyen şarap ya da şampanya
da içebiliyor. Bu gezi sırasında karşınıza çıkan en görkemli
yapılardan biri olan Parlamento Binası aynı zamanda şehrin
simgesi olmuş durumda. Budapeşte’deki restoranların büyük
çoğunluğu tarihi dokuyla paralellik gösteriyor. Yüzlerce yıllık
binaların bodrum katlarındaki restoranlarda Ortaçağ havası
hâkim. Alt katında bir bira imalathanesi olan Kaltemberg
Restaurant’da Macar mutfağının seçkin lezzetlerini özel
imalat biralar eşliğinde tadabilirsiniz. Arzu ederseniz bira yapımı
konusunda bilgi de alabilirsiniz. Şehrin bir başka popüler mekânı
da Sir Lancelot Restaurant. Dekorasyonu, konsepti, çıplak
ayaklı garsonları, sıra dışı şovları ve yemekleriyle müşterilerini
Ortaçağ’a taşıyan bu mekânda, sıra dışı bir eğlence sizi bekliyor.
Eğlence adası:
Mikonos
24 saat eğlence ve ziyafet
M
alumunuz bu yaz kimi arasanız Yunan Adaları’nda bulabilirsiniz.
Birkaç yıldır adaya akın akın Türk turist gidiyor. Elbette ekonomik
kriz de işin tuzu biberi olmuş, Yunanlılarla aramızdaki kırgınlık
sona ermiş. Türkiye’den gelenleri pek bir seviyorlar. İşin en iyi tarafı
Yunanistan’da yabancılık çekmemeniz. Mezeler, yemekler hatta rakı-balık
muhabbeti bile benziyor. Bu yazın en favori adası kuşkusuz Mikonos.
Mikon, parti ve eğlence adası olarak biliniyor. Gerçekten de burada sabah
06:00’dan sonra bile başlayan “after party”ler var.
Adaya adım atar atmaz büyülenmemek elde değil. Gerçekten mimarisi
ve doğası etkiliyor ama kulüpleri, restoranları ve plajları da es geçilecek
cinsten değil. Zaten ada uyumuyor. Yemeğe gece saat 24:00’te bile
oturabiliyorsunuz. Söylüyorsunuz karidesinizi, ıstakozunuzu, balığınızı
bir güzel ziyafet çekiyorsunuz. Adaya ayak basar basmaz ilk yapmanız
gereken şey araç kiralamak. Çünkü adada toplam 13 tane taksi var.
Araç kiralamazsanız otobüs de kullanabilirsiniz. Mikonos’ta uğramanız
gereken yerlerin başında Paradise Beach’teki Tropicana Club geliyor.
Burası akşamüzeri partinin başladığı ve gece 23:00’e kadar herkesin
masaların üzerinde dans ettiği bir yer. Ardından kalabalık şehir merkezine
akıyor. Plaj partide eğlenmek istemezseniz de Küçük Venedik olarak
geçen bölgede, deniz kenarında sıralanan barlardan birinde aperitif bir
şeyler içebilirsiniz. Geceyse burası yüksek sesli müziğin çalındığı bara
dönüşüyor. Caprice en ünlü barı. Restoran olarak en ünlü tavernası
Nikos. Size tavsiyemiz deniz kenarındaki Sea Satin’de yemek yemeniz.
Üstelik burada Tarkan da çalıyor. Genelde Türkler de burayı tercih
ediyor. Yok Türkler olmasın isterseniz de Venice Restaurant gibi deniz
kenarındaki sakin yerlerden birine oturabilirsiniz.
Buluşma 2013 - 49
KÜLTÜR
SANAT
Kardeşimin
Hikayesi
Zülfü Livaneli
Bir önceki romanı Serenad’ın yarattığı fırtınadan sonra
Zülfü Livaneli nefes kesen bir romana daha imza attı.
Her şey sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının
cinayete kurban gitmesiyle başlıyor. Dünyadan elini
eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel
ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet
vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en
karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha
doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar.
Modern bir “Binbir Gece Masalı”nın kapıları
aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta
ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir
kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın
karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen
bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği
keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında
dolaşacaksınız. (Doğan Kitap)
İlber Ortaylı Seyahatnamesi
Bir Tarihçinin Gezileri
Çok gezen mi daha iyi bilir, yoksa çok okuyan mı? Peki ya bir yandan okurken diğer yandan
da gezme imkânı bulanlar?.. Küçük bir bavul ve rehber kitaplarıyla Orta Asya’dan Avrupa’ya,
Kafkaslar’dan Ortadoğu’ya 45 yıldır gezen “seyyah” İlber Ortaylı’ya eşlik etmek isterseniz ‘İlber
Ortaylı Seyahatnamesi’ tam size göre...
Türklerin özlemini çeken Hayfa’dan “Muhteşem Osmanlı İmparatorluğu” sergisinin yapıldığı
Japonya’ya; Karlofça Antlaşması’nın imzalandığı ve bir daha Türklerin girmemesi için kapıların
örüldüğü Sırbistan’dan Türkiye tarihinin önemli dönüm noktalarının yaşandığı Şam’a; 19. yüzyıl
Kafkasya’sından kovulan halkların Osmanlı tarafından yerleştirildiği Ürdün’den dünyanın en orijinal
müzelerine sahip İran’a; her köşesi tarih olan St. Petersburg’tan Orta Asya medeniyetini gözler
önüne seren Buhara’ya; bir ucu Türkiye’ye bir ucu Britanya adalarına uzanan, medeniyetin merkezi
Roma’dan arşivleri ve müzeleriyle meşhur Vatikan’a; Estonya’dan Ukrayna’ya; Japonya’dan
Singapur’a, Louvre Müzesi’nden British Museum’a muhteşem bir yolculuk... (Timaş Yayınlarıı)
50 - Buluşma 2013
Hasret
Canan Tan
Hasret, izleri
Kurtuluş Savaşı
ve Cumhuriyet
öncesi döneme
uzanan, gerçek
yaşamdan
alınmış kırık
bir aşkın ve
ömür boyu
süren hasretin öyküsü.
Müslüman bir bey
oğluyla bir Rum kızının
tüm engellere rağmen
filizlenen sevdası,
önüne çıkan ne varsa
yakıp yıkacak güçte bir
kora dönüşür. Ancak
ayrılık kaçınılmazdır.
Lozan Antlaşması’nın
öncesinde imzalanan
Mübadele Sözleşmesi,
bir buçuk milyona yakın
insanı yerlerinden
yurtlarından ederken,
geride parçalanmış
hayatlar, boynu bükük
aşklar ve nesiller boyu
sürecek hasret hikâyeleri
bırakacaktır. (Doğan
Kitap)
Sinema, Benim
Memleketim
Fatih Akın
Dünyaca ünlü
yönetmen Fatih
Akın, sinema
yaşamının
ve bugüne
dek çektiği
tüm filmlerin
öyküsünü,
“Sinema,
Benim Memleketim” adlı
otobiyografik kitabında
anlatıyor. Hamburg’da
gurbetçi bir ailenin
çocuğu olmasından,
ilk gençlik yıllarında
Akın’ın üyesi olduğu
çetelere kadar özel
yaşamı hakkında ilginç
bilgiler içeren kitap,
sinemaseverleri, ünlü
bir yönetmenin kişisel
dünyasında keyifli bir
yolculuğa çıkarıyor.
MÜZİK
KUTUSU
Peron’dan
şehir albümü
Pi’nin Yaşamı
Film Oscar’lı sinemacı Ang Lee’nin yönetmenliğinde geçen sıra dışı bir hikayeyi işliyor. Bir
yük gemisinin batması ile cankurtaran filikasında yaşam mücadelesi veren Pi’nin, Richard
Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ile baş başa kalarak verdiği hayat mücadelesini
anlatıyor. Eğer romanını okumadınız ve filmini hala izlemediyseniz “Pi’nin Yaşamı” hafta sonu
evinizde film keyfi için hoş bir alternatif olacak.
Celal ile Ceren
30’lu yaşlarını süren Celal, Karaköy’de baba mesleğini
sürdüren bir elektrikçidir. 30 yaş krizine yeni girmiş
olan Ceren ise mobilya mağazasında çalışmaktadır.
İkilinin uzun beraberliği ise 6 yıla dayanmıştır! Çevresindekiler artık evleneceklerini varsayarlar. Fakat Celal
bir arkadaşının bekarlığa veda partisine gitmek isteyince ikili feci tartışır ve bozuşurlar. Şahan Gökbakar’ın
mizahından zevk alıyorsanız eğlenceli bir film sizi
bekliyor.
BLU-RAY
Hobbit:
Beklenmedik
Yolculuk (3D)
Blackfield’ın “Miss
You”sunu “Neler Oldu”
adıyla adapte eden Peron
grubu, iki yıldır üzerinde
çalıştıkları ilk albümleri
“İnsansız Şehirler” ile
Türkçe rock kulvarında
yeni bir ekip. “Git” adını
verdikleri ilk klipleriyle
de olumlu eleştirilen
alan İstanbullu ekibin
albümdeki tüm meselesi,
metropol hayatı üzerine.
“Yozlaşan ilişkilerle,
sıradanlaşan ayrılıklarla,
umutsuz huzur
arayışlarıyla yıpranan
bireyin yüksek sesli
isyanını ve çaresizliğe
düştüğü anlardaki sakin
hüznünü dinleyiciye
hissettirme çabasında
olan bu albümün her
yaştan, her sosyal
sınıftan insana hitap
edeceğine inanıyoruz”
diyor, Yetkin Omaç,
Bekir Arslan ve Eda
Gençcan’dan mütevellit
Peron üyeleri.
“İnsansız Şehirler”
birbirinden tamamen
farklı 9 öyküyü aynı
potada eriten bir albüm.
Tüketim toplumunun
yarattığı duyarsız,
tepkisiz insana ince
bir sitem olarak
özetlenebilecek bu
albümde Peron’un
orijinal sound’u şarkı
sözlerine kılavuz olmuş.
J.R.R. Tolkien’in akıllardan çıkmayan başyapıtı The
Hobbit’ten uyarlanan üçlemenin ilk filmi, Hobbit:
Beklenmedik Yolculuk, kayıp Erobor Cüce Krallığı’nı
korkutucu Ejderha Smaug’un elinden kurtarmak
için, Gandalf ve Thorin Meşekalkan önderliğindeki
13 cüceyle birlikte efsanevi bir yolculuğa çıkan Bilgo
Baggins’in hikayesini anlatıyor. Yolculuk onları
Goblinler, Orklar, ölümcül Warglar ve Ölümbüyücüsü
olarak bilinen gizemli yaratık tarafından işgal edilmiş
tehlikeli topraklara sürüklüyor. Blu-Ray setinin özel
seçenekleri arasında 10 adet prodüksiyon videosu ve
yönetmen Peter Jackson’ın filmin yapım aşamasında
sınırları nasıl zorladığını anlatan görüntüleri de var. Tam
arşivlik bir set…
Buluşma 2013 - 51
INTERNET
1
KALABALIKLAR
ONLARI
SEVİYOR,
BAĞRINA
BASIYOR
8.9M /
Facebook
fanları
Twitter
takİpçİlerİ
Bölüm başına
İzleyİcİ oranı
Toplam gİşe
hasılatı
Kİtap
satışı
Albüm
satışı
Kısaltmalar
M: Milyon
K: Bin
B: Milyar
52 - Buluşma 2013
278K /
$4.5B
Ne Jar Jar Binks ne de George Lucas
orijinal üçlemenin yarattığı bunca
hasarı tamir edebilirdi. Öyle ki dünya
çapındaki yarım milyon Star Wars fanı
filmi, nüfus kayıt formlarındaki “din”
hanesine “jedi şövalyesi” yazacak
kadar çok seviyor.
Kİmİn
daha çok
fanatİğİ
var?
Onlar, dünya
üzerindeki en
çalışkan, en
örgütlü fanlar.
Emeklerinin
karşılığını da
söke söke
alıyorlar.
Aralarında sosyal
medyadaki
fanları sayesinde
yeni anlaşmalar
imzalayanlar bile
var.
2
4.2M /
473K /
10.3M /
3
15M
GAME OF THRONES
Harry Potter’ın aksine, Throne’ların hikâyesi halen gizemini
koruyor ve bu da fanlarda bağımlılık yaratan bir zevke
dönüşüyor. Yazar George R.R. Martin, serinin bir sonraki
kitabını yazmasını engelleyebileceği için yazılan mesajları
okumaktan kaçındığını çünkü bunun büyük bir vakit kaybı
olabileceğini söylüyor.
4
5
51.2M /
737K /
$7.7B /
1M /
$2.5B /
116M
Dünyanın en büyük çizgi roman
fuarı Comic-Con, Twilight fanlarının
Marvel hayranlarını bile bunaltıp
haftalar öncesinden kuyruğa girmesi
yüzünden, yeni Twilight kitabı
sunumlarını planlanandan çok daha
önce yapılmak zorunda kaldı.
6
47.1M /
450M
35.5M /
29.4M /
10.5M /
15M
$2.9B /
150M
Harry Potter’ın azılı fanlarına ne
Orlando’daHarry Potter parkını, ne de
hikâyede geçen bir “büyücü sporu”
olan Quidditch yetiyor. Onlar hep daha
fazlasını istiyor.
Bieber’ın çığlıklar atan fanları bugüne
kadar kendisine tam dört kez 1
numaraya çıkan albüm, YouTube’da 3
milyar izlenme oranı ve iki de “en çok
satan parfüm” gibi ödüller verdiler.
Yönetmen Peter Jackson meseleye
dahil olmadan önce de Tolkien’ın
kitapları sayesinde çeşitli konseyler
toplanıyor, insanlar “role playing”
oyunlar oynuyor hatta üniversitelerde
“Yüzüklerin Efendisi” derslerine
giriyorlardı.
7
8
9
7.9M /
662K /
$408M
Çocukların diğer çocuklara
uyguladıkları şiddeti konu alan Açlık
Oyunları’nın fanları, özellikle internet
ortamında filmdeki kadro ve kostümler
üzerine birbirleriyle ağız dalaşı
yapmaya bayılıyorlar.
53M /
30M /
23M
Twitter’ın en çok takip edilen ünlüsü
Lady GaGa, dünyanın en büyük
destekçi grubunun da lideri olacak
gibi. Çünkü GaGa bu yıl, yeme
hastalıkları üzerine yaptığı itiraflarla
puan topladı.
2.7M /
267K
BBC 1989 yılında diziyi yayından
kaldırdığında, fanların yazdıkları
kitaplar sayesinde karakterler hayatta
kalmış ve dizi 2005’te yeniden
yayınlanmaya başladığında da
popülaritelerini hiç kaybetmemişlerdi.
10
1.6M /
11
148K
8.1M /
Dizinin fanları, 2006 yılında iptal
edilen Arrested Development
için “Dizimizi Kurtarın” adında
bir kampanya başlatıp bunu öyle
başarıyla yürüttüler ki, altı yılın
sonunda yapımcılar dizinin yeniden
çekilmesine karar verdi.
13
5.5M /
12
1.4M /
$623M
43 yaşındaki Amerikalı aktör,
yönetmen, yapımcı, yazar ve söz
yazarı Tyler Perry, neredeyse neye
adım atsa para kazanmanın bir
yolunu buluyor. Bunun sebebi ise ona
gönülden bağlı, sadık fanları.
27K
Bugüne kadar gişede en iyi iş yapan
üçüncü film olan The Avengers’ın
(Yenilmezler) yönetmeni olan Joss
Wedon, “kült yönetmenler” tanımının
altına cuk oturmasını sağlayan
başarısı, onun TV programını yayından
kaldıran yapımcıları tir tir titretti.
3.6M /
14
400K /
$1B
Türklerde
durum ne?
15
14.5M /
310K
10.7M /
CEM YILMAZ
500K /
4.6M
“Kurgu karakter gibi giyinmek” diye
bir şey ortada yokken Star Trek fanları
(Trikkies) Klingonlar gibi giyiniyor
ve geziyordu. Orijinal Star Trek beş
“spinoff” serisine ve 11 tane de devam
filmine ilham verdi.
Ekranların kraliçesi Oprah, kendi
kadar programına çıkarttığı insanların
da ünlü olmasına yardımcı oldu.
Bunlar arasında Gayle King, Dr.
Mehmet Öz ve Dr. Phillip Calvin
McGraw yani Dr Phil gibi isimler
sayılabilir.
Vampir konseptli işler furyasına
katılan bu pornoya ve fantastik
dünyaya göz kırpan dizi, internette
örgütlenerek dizinin yan sanayisinden
beslenen büyük bir fan kitlesine sahip.
Takipçilerinin sayısı da
gün geçtikçe artıyor.
16
17
18
2.4M /
288K /
120M
523K /
1.7M
272K /
2.9M
Gösterileri, reklamları, filmleri
ve zaman zaman şarkıcılığa
soyunması göze batmıyor. Aksine
çok seviliyor, sahipleniliyor.
Evliliği, oğlu Kemal derken Cem
Yılmaz uzun yıllardır magazin
dünyasının en konuşulan
isimlerinden biri. Bu başarısını da
sosyal medyada pekiştiriyor.
200K /
2.1M
DEMET AKALIN
İşte şarkıcı kimliğinden
çok, magazinel kişiliğiyle olay
olan bir isim daha… Son albümü
“Giderli 16”nın sebebi ona “giderli
şarkıların kraliçesi” denmesiymiş.
Kraliçenin albümleri ne kadar
satıyor tartışılır, ancak Twitter
popülaritesi sayesinde konserden
konsere koştuğu bir gerçek.
562K
Usta müzisyenin fanları; “Patron”un
nadiren izlenebilecek dört saatlik
performanslarından birine denk
gelmişse, şanslıdır. Springsteen için
birçok fan “Türkiye’de yaşasaydı
kesin arabeskçi olurdu” yorumunu da
yapmıştır.
Çok satan çizgi romanların, kitapların
ve çocuk kitaplarının yazarı olan Neil
Gaiman’ın hayat verdiği bazı eserler
arasında “Coraline”, “American
Gods”, “The Graveyard Book” yer
alıyor.
İlginç bir şekilde Lil B’nin fanları öyle
çoklar ki, rap’çinin müzikteki başarısı
da biraz sosyal medyadaki başarısı
sayesinde yükselişe geçti. Twitter’daki
takipçileri sayesinde Lil B yeni bir
albüm sözleşmesine imza attı.
19
20
21
585K
840K /
PENGUEN DERGİSİ
Sosyal medyayı en aktif kullanan
mizah dergisi kesinlikle Penguen.
En yakın rakibi Uykusuz’un
Facebook fanları 388 bin, Twitter
takipçileri ise 11 bin. Penguen ise
ona açık ara fark atmış durumda.
370K /
2360
ALLIANZ
TÜRKİYE
2.2M /
113K /
2.6M
Mad Men’in yayınlandığı günden beri
yükselen başarı grafiği sayesinde
dizinin fanları kitaplar, DVD’ler ve
dönem kostümlerine inanılmaz paralar
harcıyorlar. Öyle ki, Banana Republic
diziden ilham alan bir koleksiyon da
hazırladı.
2.7M /
4M /
1.7M
Amerikalı politik hiciv yazarı,
komedyen, televizyoncu ve aktör. 48
yaşındaki Colbert öyle çok seviliyor ki,
adı kendi şirketi Colbert Nation’a, bir
kartala, bir dondurma çeşidine ve bir
uçağa verildi.
911K /
2.2M /
$204M
Smith’in fanları onun TV şovlarını
izlemek, kitaplarını okumak,
derslerine katılmak ve tweet’lerini
retweet’lemekle öyle meşguller
ki, onun filmlerini izlemeyi bazen
unutabiliyorlar.
Allianz Türkiye 370 bini aşan
fan sayısı ile diğer sigorta
şirketlerinden açık ara önde...
Sosyal medyayı oldukça aktif
kullanan Allianz, her kitleye hitap
eden facebook uygulamaları ile
fanlarının beğenisi kazanmaya
devam ediyor.
Buluşma 2013 - 53
DİJİTAL
DİJİTAL MECRALARDA
lİderlİğİmİzİ pekİştİrİyoruz
2012’de dijital iletişime yaptığımız
yatırımların karşılığını alarak,
hayata geçirdiğimiz projelerle
dijital mecralarda yüz binlerce
kişiye ulaştık. Allianz Türkiye 370.000
takipçisiyle 2013 yılında da
sektöründe en çok takip edilen
ve etkileşimi yüksek Facebook
sayfası olma özelliğini sürdürüyor.
Ayrıca bu yıl “Allianz” dünyasında
en çok takipçisi olan Facebook
sayfasına sahip olma unvanımızı
da koruyoruz.
Sürdürülebilirliğine önem
verdiğimiz projelerimiz ve
hedeflerimiz ile birlikte 2013
yılında hazırladığımız yeni
projelerle, Allianz Türkiye olarak
dijital mecralardaki liderliğimizi
pekiştirmeye devam edeceğiz.
54 - Buluşma 2013
Allianz Futbol Akademisi
Futbol Dünya turu heyecanı
2013’te artarak devam ediyor
A
Allianz Türkiye, geçtiğimiz sene ses getiren yarışmasını 2013
yılında da hayata geçiriyor.
Geçtiğimiz yıl, Allianz Futbol Akademisi’nde yarışanlar arasından
seçilen Ulaş Gürşat, Allianz Türkiye adına Futbol Dünya Turu
seçmelerine katılma şansı yakalayarak, Münih’te unutulmaz
bir haftasonu geçirdi. Bu yıl, mayıs ayında tekrar başlayan
yarışmamızda 2 kişi büyük ödüllerin sahibi olacak. Bir kişi Allianz
Futbol Dünya Turu’nda Allianz Türkiye’yi temsil etmek üzere
Münih’te yapılacak seçmelere katılma şansını yakalayacak. Bir
diğer şanslı futbolsever ise Türkiye Futbol Turu’na katılarak 4 hafta
boyunca, 4 farklı ilde yapılan maçları izleme fırsatına sahip olacak.
Allianz’dan poliçesi
olan her zaman
kazanıyor
A
Allianz ile Kazan Facebook
uygulamasında, Allianz’dan
poliçesi/sözleşmesi olanları
birbirinden güzel hediyeler
bekliyor!
Allianz Türkiye Facebook
sayfasında bulunan Allianz
ile Kazan uygulamasına giriş
yaparak, bilgilerini bırakan
sigortalılarımız, Milli Piyango
İdari tarafından yapılan
çekilişle 3 kişi Apple I-Phone
5, 4 kişi Samsung Galaxy
Note II, 5 kişi Samsung
Galaxy Note 10.1, 6 kişi Sony
Kamera ve 7 kişi Sony Dijital
Resim Çerçevesi olmak üzere
toplam 25 sigortalımız bu
teknolojik ürünlerin sahibi
oldu.
Siz de Allianz Türkiye
Facebook sayfamızı beğenin,
sürprizlerimizden, fırsat ve
avantajlarımızdan haberdar
olun!!
2013 Allianz Gençler
Münih Futbol Kampı
kazananları belli oldu
Allianz Drive Master
D
Dijital projemiz “Allianz Drive Master”
uygulamamızın yoğun ilgi görmesi
nedeniyle II.kampanyamızı 20 Mart
– 31 Mayıs 2013 tarihleri arasında
gerçekleştirdik.
Yol güvenliği ve güvenli sürüş
konusunda sürücüleri bilgilendirmek
için hayata geçirdiğimiz Formula 1
oyununda, oyun süresince telefonlarına
gelen çağrılar ve kısa mesajlar ile
dikkati dağıtılan kullanıcılar, Mercedes
AMG Petronas F1 takımının pilotu Nico
Rosberg’in tur zamanını geçmeye
çalıştılar. En iyi 10 tur zamanı yapan
kullanıcılar ise Mercedes F1 ürünleri ile
ödüllendirildi.
G
Geçtiğimiz yıl Facebook
uygulamamıza katılarak, yarışmamızı
kazanan İzmit, Hatay ve Balıkesir
illerinden 3 gencimiz Münih’e
giderek 5 gün boyunca bu heyecan
verici organizasyonun ve futbol
akademisinin bir parçası oldular.
Bu sene de Eski Milli Futbolcu Metin
Tekin ve Spor Yazarı Okay Karacan’ın
da yer aldığı jüri tarafından 3 gencimiz
seçildi. 25 ülkenin gençlerinin
katılımı ile gerçekleşecek Gençler
Münih Futbol Kampı’na katılarak
hayatlarında sadece bir kez tecrübe
etme şansına sahip olabilecekleri,
6 günlük muhteşem bir futbol
macerası yaşayacak olan gençler,
FC Bayern genç takımlarının resmi
antrenörlerinden futbol eğitimi alacak,
FC Bayern’in yıldız oyuncuları ile
tanışacak ve Allianz Arena’da maç
izleme şansını da elde edecekler.
Türkiye’nin ilk ve tek Bireysel Emeklilik televizyonu
Emekli TV yeni yayın döneminde
T
Türkçe sözlü hafif batı kadını Pink Freud, denizde yürüyüp
yüzme süsü veren French Oje ve daha birçok sürpriz Twitter
fenomeni, “Fenomen ile 140 Karakter”de! Aynı zamanda
sokağın nabzını tutan röportajlarıyla “Yurt’tan BES’ler”,
Bireysel Emeklilik Sistemi hakkında en doğru bilgileri veren
tartışma programı “Bireysel Görüş”, plaza çalışanlarının
yepyeni maceralarını anlatan “Asansör Günlükleri” de Emekli
Tv yeni yayın döneminde devam ediyor.
Emekli.TV’ye www.emekli.tv adresinden cep telefonu ve
tabletleriniz üzerinden erişebilirsiniz.
Buluşma 2013 - 55
KÜLTÜR
SULTAN II.
ABDÜLHAMİT’İN
KARANLIK
ODASINDAN
DÜNYAYA
AÇILAN
PENCERE
KIZILDERİLİ
OSMANLI
SARAYINDA:
Kızılderili olarak anılan
Amerikan yerlilerini
temsilen bir fotoğraf.
56 - Buluşma 2013
Sultan Abdülhamit’in
gün yüzüne çıkmamış
fotoğraf
albümü
Kendisi sarayından pek dışarı çıkamadı belki ama dünyanın
her köşesini en iyi fotoğrafçılara çektirdiği karelerle tanıdı,
izledi. İşte Sultan II. Abdülhamit’in ilk defa ortaya çıkan fotoğraf
albümlerinden seçmeler.
PALA BIYIKLI
DOKTORLAR
AMELİYATTA:
Şişli Etfal Hastanesi’nde
bir ameliyat öncesi
çekilmiş fotoğraf.
Fotoğrafta operasyona
katılacak tüm ekip toplu
halde poz vermişler.
Buluşma 2013 - 57
Uzakdoğu
mistizmini yansıtan
Japon bir adam ve
çiçek.
F
“Fotoğrafla tarih yazılır mı?” demeyin çünkü yazılmış. Sultan II. Abdülhamit tarihi adeta fotoğraflarla belgesel haline getirmiş. 91 albümdeki
yaklaşık 35 bin adet fotoğrafta Osmanlı halkının yerel kıyafetli hallerinin yanı sıra Hereke halısı dokuyan kızlara, Şişli Etfal’de ameliyat yapan
ekipten ilk fabrika açılışına, hatta idam mahkûmlarına kadar birçok insan
yer alıyor. Bununla da kalınmamış ülke sınırları aşılmış; Japonya’daki
postacıdan Kızılderililere, Habeşli kadınlara kadar birçok insan resmedilmiş. Belki de ilk defa Aktüel sayfalarında göreceğiniz bu fotoğraflardan bazılarını Abdülhamit fotoğrafları konusunda uzman olan Hakan
Yılmaz sizler için seçti.
Sadece İngiliz ve Osmanlı sarayında
karanlık oda vardı
Hakan Yılmaz İstanbul Üniversitesi’nde 35 bin parça fotoğrafın bulunduğu Abdülhamit arşivinde yoğun mesai harcadı. Çalışmalarının sonucunda Kültür A.Ş.’den üç albüm çıkardı. Nihayetinde albüme girmeyen
fotoğrafları bizler için derledi ve bunun yanında saray fotoğrafçılığını
anlattı.
58 - Buluşma 2013
SEMADAN
YERYÜZÜNE
BAKIŞ: Hava
fotoğrafçılığının ilk
örneklerinden biri.
Gökyüzünden çekilmi
bir liman.
iş
İLMİK İLMİK
HEREKE
HALISI: Ünü
dünyaya yayılmış
Hereke halısının
dokunma anından bir
kare. Fotoğraf paha
biçilmez tablolara
benziyor.
Buluşma 2013 - 59
KİPALARIYLA
YAHUDİLER:
Fotoğraf albümünün
içinde birçok milletten
insan mevcut. Bu
karede ise Yemenli
Yahudiler var.
YILDIZ SARAYI’NDA
ESKRİM: Abdülhamit’in
askerleri eskrim yaparken
fotoğraflanmış.
60 - Buluşma 2013
Bu öyle bir pencere oldu ki dünyanın birçok şehrinden, birçok kavminden insanı
suretleriyle padişahın huzuruna kadar
taşıdı. Saraya fotoğrafçı olan sanatçıların
bir de Beyoğlu’nda stüdyoları vardı.
Tek rakibi Kraliçe Victoria
Bu dönemde fotoğrafçılık konusunda
Abdülhamit’in tek rakibi Kraliçe Victoria
oldu. İki hükümdarın da saraylarında karanlık oda bulunuyordu. Hatta iki rakip
arasında gerginlikler de oldu. Öyle ki
Osmanlı Sarayı Habeş Kralı’na fotoğraf
albümü hediye etmek ister. Bunu duyan
Hindistan’daki İngiliz gazetesi bunu haber yapar. İngiltere Sarayı devreye girer
ve hediyeyi kabul etmemesi için Habeş
Krallığına baskı yapar.
YÜZYILLIK CENİN
RÖNTGENİ: Fotoğrafın
orijinalinin altında Osmanlıca
“Cenin Röntgeni” yazıyor.
KIZILDENİZ: Fotoğraf
albümünün en nadide
parçalarından biri de tepeden
çekilmiş Kızıldeniz fotoğrafı...
Yılmaz’a göre Sultan Abdülhamit’in fotoğrafla karşılaşması tahta oturmadan önce
amcası Abdülaziz’le çıktığı Avrupa turnesinde uğradıkları İngiltere’de oldu. İngiltere kraliyet fotoğrafçısı Abdülhamit’in daha şehzade iken fotoğrafını çekti. Fotoğraf
aşkı bugünlerden sonra mı başladı bilinmez ancak Sultan tahta geçtikten sonra fotoğrafçılığa büyük itina gösterdi. Kimi yorumlara göre suikast tehditleri karşısında
saraya hapsolan Padişah böylelikle kendine dünyaya açılan pencere buldu.
GELECEĞİNİZE
SAĞLIKLI BİR
YATIRIM İÇİN
Özel Birikim Sigortası
>> Özel Birikim Sigortası, sizin ve
sevdiklerinizin geleceğini güvence altına
alan, hem birikim hem de risk teminatı
içeren bir üründür.
>> Birikim planı ile gelecekteki
planlarınız için şimdiden yatırım
yapmanızı sağlarken; ihtiyaçlarınız
doğrultusunda seçeceğiniz “risk
planları” ile de yaşam boyunca
karşılaşabileceğiniz vefat, maluliyet,
kritik hastalıklar, uzun süreli hastanede
yatış gibi çeşitli risklere karşı kendinizi
güvence altına almış olursunuz.
>> Acil ambulans, tıbbi danışmanlık,
sağlık ve yaşam koçluğu gibi
hizmetlerden özel Allianz avantajları ile
faydalanabileceğiniz gibi tercih ettiğiniz
plana göre mobil check-up, psikolojik
danışmanlık ve ikinci sağlık görüşü gibi
hizmetlerden de yararlanabilirsiniz.
>> Primlerinizi TL olarak ödeyebilir,
yatırımlarınızı TL, USD veya EURO’ya
endeksli enstrümanlara yatırım yapan
yatırım fonlarında değerlendirebilir
ve yılda dört kezi aşmamak üzere
dilediğiniz an yatırım yaptığınız fonu
değiştirebilirsiniz.
Allianz Acenteleri / 444 45 46
Buluşma 2013 - 61
HABERLER
Allianz’da 23 Nisan coşkusu
A
Allianz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını coşku
ile kutladı. Altunizade’deki Genel Müdürlük binasında düzenlenen etkinliğe müşterilerin, acentelerin ve çalışanların çocukları
katıldı.
Etkinlikte, yüz boyama ve palyaçolarla eğlenen çocuklara özel
olarak hazırlanmış kurabiyeler ikram edildi. Daha sonra çocuklar, Allianz Oditoryum’da sergilenen Küçük Balık Bambam
isimli müzikal çocuk oyununu izleyerek güzel bir gün geçirdiler.
Anneler Günü’nde
Allianz, bayan
acentelerini unutmadı
A
Allianz, 9-12 Mayıs tarihinde Antalya’da düzenlenen
Acenteler Toplantısı’na katılan bayan acentelerinin anneler gününü kutladı. Tema’nın hazırlamış olduğu ladin
tohumlu kalem hediye ederek hem bayan acentelerinin
anneler gününü kutlayan Allianz, hem de doğal yaşamı
desteklemiş oldu.
62 - Buluşma 2013
Bir tavsiye:
Tatile çñkmadan önce
evinizi olasñ risklere
karáñ sigortalatmayñ
unutmayñn.
Đn^W^giVkh^nZ]VnViiVd`^ēZ
nVgVnVW^a^g#ĐhiZgZkhV]^W^dajc
^hiZg`^gVXè!6aa^VcoI“b:k
H^\dgiVhè^aZZk^c^okZZēnVaVgècèo
\“kZcXZVaiècYV#
Allianz Acenteleri veya 444 45 46
lll#Vaa^Vcoh^\dgiV#Xdb#ig
YAŞAM
Atatürk’ün
kaldığı odalarda
bir hafta sonu
T
Türkiye’nin termal otel cenneti Yalova’da,
muazzam bir hafta sonu geçirebilmek için
onlarca, belki de yüzlerce seçenek var. Ancak bunların arasından biri hem konforu, hem
mimarisiyle ama bilhassa da tarihçesiyle diğerlerinden birkaç adım birden öne çıkıyor.
Limak Thermal Boutique Hotel, zamanında
Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk konuğu olduğu
ve uzun bir süre konakladığı, hatta hastalığının teşhisinin burada konduğu, yeşillikler arasındaki bir otel. Atatürk hem sağlığında hem
de tedavi süresince burada konaklamış; konuklarını burada ağırlamış; hatta bu otelin salonunda kendi adına görkemli balolar organize etmiş. Bugün de, orjinaline sadık kalınarak
yeniden inşa edilmiş otelin her bir köşesinde
o tarihsel ambiyansı içinize çekebiliyorsunuz.
Tamamı ahşap mimari olan otelin 48 odası
var. Oda numaraları Atatürk’ün doğum tari-
hi olan 1881 ile başlıyor, 1938’de bitiyor. Ulu
Önder’in kahve içtiği özel köşede bugün de
konuklara Türk kahvesi ikram ediliyor. Cumhuriyet tarihinin izleri, otelin her köşesinde,
koridorlarından odalardaki en küçük ayrıntılara kadar derinden hissediliyor.
Bir yıkıntı haline gelen otel alınıp aslına uygun
yeniden inşa edilmiş. Ve 300 kişilik bir uzman
ekip en küçük ayrıntılarına kadar orjinaline
sadık kalarak, yıllar önce Mustafa Kemal’in
huzurla konakladığı ortamı yeniden yaratmış.
Her odasında termal suyun verildiği özel jakuzilerin bulunduğu otelde, 100 metrekarelik
bir termal havuz, 1000 metrekarelik Pythia
Thermal Spa da var… Ayrıca Türk hamamı,
sauna, buhar banyosu ve masaj merkeziyle
Limak Thermal Boutique Hotel, gelen konuklarına huzurlu bir hafta sonu için göz kırpıyor.
EVİNİZİ RİSKLERE KARŞI GÜVENCE ALTINA ALMANIZ MÜMKÜN Tüm Ev Sigortası
Allianz Tüm Ev Sigortası ile konutunuzu ve isteğe bağlı olarak içinde yer alan eşyalarınızı yangından
hırsızlığa ve su baskınına kadar birçok riske karşı güvence altına alabilirsiniz.
Hangi riskler güvence altında?
• Yangın, yıldırım, infilak
• Hırsızlık
• Sel / su baskını
• Deprem
• Dahili su hasarları
• Fırtına
• Kar ağırlığı
• Hava taşıtları çarpması
• Kara taşıtları çarpması
• Yer kayması
• Duman
• Grev, lokavt,
kargaşalık, halk
hareketleri, kötü niyetli
hareketler, terörizm
riskleri ve poliçe
kitapçığında belirtilen
daha birçok riskleri Tüm
Ev Sigortası ile güvence
altına alabilirsiniz.
Allianz Acenteleri / 444 45 46
64 - Buluşma 2013
açeaçeaç
eaçeaç
eaçaüçzöaüzaözü
amkakc>=
eaçeşjayçje
jeaçeaçö
öç öüç öaüzöaüz
öü zöaü zöaü
Termal cenneti
Yalova’da
zamanında
Mustafa Kemal
Atatürk’ün
konakladığı otel,
bugün aslına
uygun olarak
yenilendi. Ulu
Önder’in huzurla
konakladığı,
yeşillikler
arasındaki Limak
Thermal Boutique
Hotel’de tarihi
içinize çekmek
mümkün.
Mustafa Kemal’in huzurla
konakladığı ortam, otelde
yeniden yaratılmış.
2012 xxx
66 - Buluşma 2013
çözümler
kolay
orta
zor
zor
orta
kolay
sudoku
xxx - 2012

Benzer belgeler

Buluşma Dergisi, Sayı 33, 1,86 Mb

Buluşma Dergisi, Sayı 33, 1,86 Mb Bu sayıdaki yazımda Allianz Grup’un Avrupa’daki güncel durumunu anlatmak ve Avrupa sigorta sektöründeki konumuna

Detaylı

Buluşma Dergisi, 2014 Sayı 2 / 5,5 Mb

Buluşma Dergisi, 2014 Sayı 2 / 5,5 Mb modacı hakkında bilmeniz gereken her şey...

Detaylı

Buluşma Dergisi, 2015 Sayı 1 / 10 Mb

Buluşma Dergisi, 2015 Sayı 1 / 10 Mb modacı hakkında bilmeniz gereken her şey...

Detaylı

Buluşma Dergisi, 2014 Sayı 1 / 6,80 Mb

Buluşma Dergisi, 2014 Sayı 1 / 6,80 Mb BİR HAFTASONU TATİLİ İÇİN BEŞ ROTA 4 - Buluşma 2013

Detaylı