Brolier Üretiminde Aydınlatma Programlarının Gözden Geçirilmesi

Transkript

Brolier Üretiminde Aydınlatma Programlarının Gözden Geçirilmesi
BROİLER ÜRETİMİNDE AYDINLATMA PROGRAMLARININ
GÖZDEN GEÇİRİLMESİ
Türkçeye Çeviren:Hakan BOZKURT (Zir.Müh.Zooteknist)
www.zeyneppoultry.info
05.01.2012
H.A.Olanrewaju(1), J.P. Thaxton(2),W.A.Dozier III(1),J. Purswell(1),W.B.RoushandS.L.Branton(1)
(1)USDA, Agriculture Research Service, Poultry Research Unit, Mississippi State, MS 39762-5367, USA
(2)Department of Poultry Science, Mississippi State University, Mississippi State, MS 39762-9665, USA
ÖZET: Broilerlerde sürekli yapılan genetik seçim, zamanla daha fazla canlı ağırlık ve yem
dönüşüm oranında iyileşme ile sonuçlandı. Ancak, hızlandırılmış büyüme oranları ile ilişkili olarak
vücut boşluğunda artan yağ depolanması, metabolik hastalıkların yüksek oranda görülmeye
başlaması, görsel anomaliler, iskelet bozuklukları ve dolaşım sorunları dahil olmak üzere birçok
istenmeyen özellikleri daha yoğun olarak ortaya çıkardı. Bu sorunların yanı sıra oluşan mali
zararlar, ilgili sorunları en aza indirerek verimliliği en üst düzeye çıkaracak yönetim tekniklerine
ilginin artmasına yol açtı.
Kanatlı üretiminde ışık önemli bir parametredir . Mevcut durumda, aydınlatma programlarının oldukça fazla , çeşitli (dalga boyu, şiddeti ve süresi) ve kümes hayvanı üreticilerinin her
birinin kendine has özelliklerde cihazları ve kümes hayvanlarına uygulanabilirliği sorun teşkil
etmektedir. Broiler verimliliğini ve sağlığını etkileyen, ışıklandırma süresindeki potansiyel değişim
oldukça fazla sorgulanmaktadır. Bazı aydınlatma programları, broiler gelişimini yavaşlatarak, erken
dönemde hayvanın kas kütlesindeki yığılmanın önüne geçmek ve fizyolojik olgunluğa ulaşmasına
izin vermek gibi amaçlar taşımaktadır. Bu derlemenin amacı, broiler üretimi için aydınlatma
programı araştırmalarını güncellemek ve gelecekteki ışıklandırma araştırmalarına yön vermektir.
GİRİŞ
Aydınlatma kontrolü birçok fizyolojik ve davranışsal süreçler içinde güçlü bir dış faktördür. Işık,
kanatlı hayvanlarda tüm çevresel faktörlerin en kritiği olabilir. Renklerin ayırt edilmesi ve görme
keskinliği de dahil olmak üzere, görmenin ayrılmaz bir parçasıdır (Manser, 1996). Işık, kanatlı
hayvanın vücut ısısı ve temel işlevleri dahil olmak üzere, beslenmeyi ve sindirimi kolaylaştıran
çeşitli metabolik adımların ritmini kurmak ve senkronize etmek için çok önemlidir. Eşit önemde
olmak üzere; büyüme, olgunlaşma ve üremeyi kontrol eden vücut salgı hormonlarının büyük bir
kısmını ışık uyarır .
Küresel tavukçuluk üretiminde, çeşitli yetiştirme sistemleri mevcuttur. Bunlar temelde,
doğal iklim koşulları altında açık muhafazalı, çeşitli boyutlarda ve çok büyük kümesler dahil
olmak üzere,çevresel faktörlerin (sıcaklık, nem, hava hızı, hava değişim oranı, gazlar, ışık şiddeti,
süresi ve rengi gibi) ve diğer çevre üzerinde kapsamlı kontrol faktörleri üzerinde hassas kontrolün
sınırlı olmasına neden olmaktadır. Artan kümes hayvanı yetiştirme tesislerinin çevre karmaşıklığı,
verimlilik hedeflerine ulaşmak için hayvan refahı sorunlarını çözmek gerekmektedir (Newberry,
1995; Wemelsfelder ve Birke, 1997; Mench, 1998).
Bu yazının amacı, etlik piliç üretimi ve refahı için ışıkla ilgili olan konuları gözden
geçirmektir. Çevresel faktörlerden ışığın, üç temel farklı özelliği vardır:
1)- Işık şiddeti
2)- Işık süresi
3)- Işık dalga boyu.
Işık yoğunluğu, ışık rengi ve ışıklandırma süresinin yönetimi, etlik piliçlerin faaliyetini
fiziksel olarak etkileyebilir (Lewis ve Morris, 1998). Fiziksel aktivite ile kemik gelişimindeki artış
uyarılabilir , böylece kanatlı hayvanların bacak sağlığında iyileşme sağlanabilir. Broiler yetiştirme
konusunun bu yönleri ele alınacaktır. Broiler üreticilerinin, aydınlatma programlarının tasarımında
birkaç kritik faktörü düşünmeleri gerekir. Kümes tipi ilk husustur. Amerika Birleşik Devletlerinde,
tam kapalı ışık kontrollü kümesler ile her iki tarafı açık, renkli perdeli kümesler, etlik piliç üretiminde yaygın tesislerdir. Ancak, açık renk ışık geçiren perdeli kümesler, dünyanın geri kalanının çoğunda hakimdir. Broiler üreticileri, açık ve perdeli kümeslerde aydınlatma alternatiflerinden yoksun
olarak, doğal gün ışığı ve uzunluğu kısıtlaması altında, aydınlatma programları tasarlamak zorundadırlar. Koyu renk ve ışık geçirmez perdeli kümeslere sahip üreticiler, aydınlatma sistemleriyle
tüm büyütme dönemi boyunca, ışık yoğunluğu, süresi ve dalga boyunu kontrol edebilirler.
GENEL KAYGILAR: Normal olarak kabul edilebilir faktörlerden ışık yoğunluğu ve süresi
dikkate alınarak hazırlanan aydınlatma programları, bir yönetim aracıdır. Çoğu durumlarda, akkor
kaynaklar (eski tip ampuller) tarafından sağlanan ışık kullanılır. Amerika Birleşik Devletlerinde,
tipik bir broiler aydınlatma programı, 1. ve 7.gün arasında sürekli sağlanan en az 20 lux ışık
yoğunluğundan oluşur. Sürekli 20 lux civarı aydınlatma, civcivler tarafından en uygun yem ve su
alımını sağlayacaktır. Erken dönemde ışık yoğunluğunun ve süresinin kısıtlanması genelde uygulanmaktadır. Büyütme dönemi boyunca günde 2 ile 6 saat boyunca 3-5 lux ışık yoğunluğu uygulamak
yaygındır. Bu örnek Amerika'da ve Dünya'da bir ışık programı tavsiyesi olarak anlaşılmamalıdır.
Aksine ışık programları büyük ölçüde değişebilir, ancak araştırmacıların ve üreticilerin aydınlatma
sistemi çalışmaları için mevcut programların kabulü bir zorunluluktur.
Genetik seçim, broilerlerde yüksek verim, daha iyi yemden yararlanma ve pazara dayalı
hızlandırılmış üretim ile sonuçlandı. Hızlı ve hızlandırılmış büyüme, hayvan refahı ve sağlığı ile
ilgili olumsuz sonuçlar doğurdu. Özellikle kaygı verici düzeyde iskelet sistemi bozuklukları,
dolaşım sistemi ve vücut anomalileri görüldü. Ayak anomalileri, broiler kesimi esnasında %2 den
yüksek seyretmekle nadir olmadığını göstermiştir (Morris, 1993). Broilerlerin genetik potansiyeli
çevre kısıtlamalarına bağlıdır. Bu yüzden üretim ve verimlilikteki iyileşme çevre şartlarına bağlıdır.
Işığın önemi küçük bir sorunda daha iyi anlaşılacaktır. Hastalıkların kümeslerde beklenenden fazla hayvanı hasta etmesi, genelde hızlı büyümeye atfedilir. Işıklandırma süresinin azaltılmasının, asitez gibi metabolik hastalıklara yatkınlığı, pulmoner hipertansiyon sendromu ile ilişkili ani
ölüm sendromunu, femur başı bozukluğu gibi diğer iskelet bozukluklarını azalttığı bildirilmiştir
(Classen ve Riddell, 1989; Classen et al, 1991; Renden ve ark, 1991; Petek ve ark, 2005).2005).
Ayrıca, kesikli aydınlatma programları ,broiler ve roasterlarda topallık ve dolaşım sorunlarını
azaltmaktadır (Buckland, 1975; Ononiwu ve ark, 1979; Simmons, 1982, Wilson ve ark, 1984;.
Renden et al, 1991, Kritensen ve ark, 2004).
Kümeslerde radar ekipmanı kullanılarak yapılan davranış değerlendirmelerinde, kesikli
aydınlatmaya maruz kalan broilerlerin, aydınlatma sırasında daha aktif oldukları gözlemlenmiştir
(Simmons, 1982; Simmons ve Haye, 1985). Son olarak, kesikli aydınlatma programlarıyla, yaşama
gücündeki artış; ölüm oranı, hastalıklardan etkilenme, dolaşım sistemi hastalıkları ve bacak
sorunlarındaki azalış ortaya konmuştur(Ononiwu ve ark, 1979; Classen ve Riddell, 1989).
AYDINLATMA ŞİDDETİ: Broiler davranışları, ışık yoğunluğundan şiddetli etkilenir.
Genellikle, parlak ışık aktivite artışı ile gagalamayı teşvik ederek kanibalizme yol açabilirken,
düşük yoğunluklardaki ışık saldırgan eylemleri kontrol edebilir. Üreticiler, modern elektronik
sistemleri kullanarak, büyütme sırasında kısa süreler için ışık yoğunluğunu arttırmak suretiyle
piliçlerin egzersiz yapmasını sağlayarak, iskelet sistemi ve metabolik bozuklukları azaltmaya
çalışmaktadır. Ancak literatür taramaları, tavukların aktivite düzeylerine ışık yoğunluğunun etkileri
konusunda çelişkili sonuçlar ortaya koymaktadır. Newberry ve ark. (1985) Koyu karanlık (0.5 lux)
içinde 6 ile 12 lux alanların olmasının tavukların faaliyetini artırdığını bildirmiştir. Bu çalışmada
civcivlerin, zamanla ışık şiddetindeki değişikliklere maruz kaldığı unutulmamalıdır.
Bir sonraki çalışma, Newberry ve ark. (1986) aittir. 0,1 ile 100 lux arasında değişen sabit
ışık şiddeti denemeleri yapılmıştır. Sonuç olarak, ışık şiddeti arttıkça aktivitenin artışına karşılık,yaş
ilerledikçe aktivitenin azaldığını ileri sürdüler. Charles ve ark. (1992), broilerlerin 5 lüks bir ışık
yoğunluğu altında yetiştirildiği zaman, vücut ağırlığında bir artış gözlemlemiştir. Düşük
yoğunluklarda ışık uygulama ile yürüme ve ayakta durmada iyileşme, tüy gagalama ve yamyamlık
(kanibalizm)görülme sıklığında azalma bulunmuştur (Buyse ve ark, 1996). Saha çalışmaları genel
olarak, yüksek ışık şiddetlerinde (5 lux'ü aşan) aktivite artışının vücut ağırlığını azalttığını
göstermiştir. Araştırmalar, iskelet bozuklukları, femurbaşı nekrozu ve dizlerde genişlemenin
görülme sıklığında bir azalmanın mümkün olduğunu göstermiştir.
Çoğu modern aydınlatma programı, yüksek ışık yoğunluğu (~ 20 lüks) ile başlar; 14 ile 21.
gün 5 lux civarına düşer ve ardından büyüme dönemi süresinin geri kalanı için 5 lüks veya daha az
tutulur. Bu tür programlar göz yapısındaki bozulmalardan sorumlu tutulmuştur. Broylerler, loşa
yakın ve sürekli aydınlatmada yaygın olarak yetiştirildiğinden bu yana, ticari üretimde oldukça
fazla göz yapısı, ışık kaynaklı değişikliklerden müzdarip olmuş olabilir. Araştırma, son derece
düşük ışık şiddetlerinin (5 lüxten az), buphthalmos, miyopi, glokom ve körlüğe yol açan objektif
hasarlarla, göz retinasında bozulmaya neden olabileceğini göstermiştir (Buyse ve ark, 1996;
Cummings ve ark, 1986; Ashton et al, 1973, Chiu ve ark, 1975;. Li ve ark, 1995). Referans
çalışmalar, çeşitli aydınlatma şiddetlerinde, broilerlerin 6 haftalık yaşa kadar değişik ışık şiddeti
tercihlerinde bulunduğunu göstermiştir. Genç civcivlerce (1-28.gün) genellikle tercih edilen parlak
ışıktır (~ 20 lüks) (Berk, 1995). Başka bir referans çalışma, broilerlerin, kırmızı veya beyaz ışık
yerine mavi veya yeşil ışığı tercih ettiklerini gösterdi (Prayitno ve ark, 1997).
IŞIK SÜRESİ: Aydınlatma süresi, yani fotoperiyod, broiler performansını etkileyen ışığın
ikinci önemli yönüdür. Işık yönetimi ile ilgili araştırmaların çoğu, bu faktör üzerinde odaklanmıştır.
Farklı ışık süresi rejimleri uygulanmış ve yıllar boyunca test edilmiştir. Tavuk ve piliçler için en
uygun aydınlatma süresi programını tanımlamak için yapılan girişimler, hayvan yaşına büyük
ölçüde bağlıdır. Ancak, bugüne kadarki sonuçlar, en az 4 saat kesintisiz karanlık dönemin verilmesi
gerektiğini göstermiştir; ancak uyku gereksinimleri büyüme döneminin belli kısımlarında daha
yüksek olabilir (Blokhuis 1983). Tablo 1-ABD'de yaygın tünel havalandırmalı kümeslerde,
kontrollü büyütme için kullanılan aydınlatma programları örneğini görmektesiniz. Tablo 2 ve 3Özel broiler ırklarının ana damızlıkçıları tarafından sunulan aydınlatma önerilerini görebilirsiniz.
Tablo 1: Örnek aydınlatma programı önerisi ( Renden ve ark, 1996 )
Yaş (gün) Işık Yoğunluğu (lux) Işık Süresi (A = Işık, K = Karanlık) (Broiler)
0-7
20
23.0A: 1.0K
23.0A: 1.0K
8-14
5
16.0A: 8.0K
16.0A: 8.0K
15-21
5
16.0A: 3.0K: 2.0A: 3.0K
(15-35.gün) Işık 2saat/hft arttı
22-28
5
16.0A: 2.0K: 4.0A: 2.0K
(36-42.gün) 23.0A:1.0K
29-35
5
16.0A: 1.0K: 6.0A: 1.0K
36-49
5
23.0A: 1.0K
Tablo 2: Ross x Ross 308 Aydınlatma programı tavsiyesi( Ross Aviagen )
Yaş (gün) Işık Yoğunluğu (lux) Işık Süresi (A = Işık, K = Karanlık) (Broiler)
0-7
30-40
23.0A: 1.0K
8-28
10-15
20.0A: 4.0K
29-Kesim
3-5
23.0A: 1.0K
Tablo 3: Ross x Ross 708 Aydınlatma programı tavsiyesi( Ross Aviagen )
Yaş (gün) Işık Yoğunluğu (lux) Işık Süresi (A = Işık, K = Karanlık) (Broiler)
0-7
30-40
23.0A: 1.0K
8-21
10-15
23.0A: 1.0K
22-Kesim
3-5
23.0A: 1.0K
KARANLIK: Broiler aydınlatma programları, bir dizi karanlık şeklinde karakterize
edilebilir ve karanlık dönemler her 24 saat döngüsünde yer almaktadır. Araştırma, broiler gelişimi
ve sağlığı için karanlığın önemli olduğunu göstermiştir (Classen ve ark, 1991). Büyütmenin erken
döneminde kısa ışıklandırma süresinin yem alımı ve yem tüketimi artışını azaltacağı hipotezini
doğrulamıştır. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, (12A: 12K), (16A: 8K) ve (20A: 4K)
aydınlatma programları karşılaştırılarak, daha uzun süreli karanlığın yem alımı ve limit artışını
azalttığını ve dolayısıyla düzenli yem erişimini engellediğini açıkça göstermiştir (Classen, 2004a).
Ayrıca, Classen ve ark. (2004b), her 24 saatlik dönemde 12 saat karanlık aydınlatma
programlarından, 1, 6 ve 12 saat kesikli aralıklıları karşılaştırdılar. Yaptıkları çalışma, karanlığın
daha uzun süre uygulandığı programlarda, erken gelişme oranının önemli ölçüde azaldığını
göstermektedir, ancak bunun yanı sıra, 14 ila 35. günler vücut ağırlığı kazancı, aydınlatma
programları tarafından etkilenmemiştir. Yem dönüşüm oranı, (12A : 12K) ve (6A: 6K) aydınlatma
programlarında daha yüksek, (1A: 1K) aydınlatma programında daha iyi bulunmuştur. Aydınlatma
programlarından (12A: 12K)'ın ölüm oranı,(1A: 1K) programından düşük bulunmuş, (6A: 6K) ışık
programı ise ölüm oranında ortada yer almıştır.
Yürüyüş puanlama, bacak sağlığının tesbitinde önerilmiş ve dolayısıyla broiler refahının da
bir göstergesi olmuştur (Sanotra ve ark, 2002; Garner ve ark, 2005). (6A:6K) ışık programı altında
yetiştirilen broilerlerin 33.gün yürüyüş puanları, (1A: 1K) ışık programı altında yetiştirilen
broilerlerden daha yüksek, daha az bacak sorunları ve daha iyi genel refah göstermiştir (Garner ve
ark, 2005). Genel olarak, uzun karanlık dönemleri, daha düşük ölüm oranı ve iyileşmiş yürüyüş
puanları ile ilişkili bulunmuştur. Bacaklardaki kuvvet artışının gerekçesi olarak, geriletilmiş
büyümenin etkisi gösterilmiştir. Uzun süreli karanlığın altında yetiştirilen broilerlerin, uzun gün
ışığı koşulları altında yetiştirilen muadillerine göre daha sağlıklı oldukları rapor edilmiştir. Birçok
fizyolojik açıklamalar sunulabilir.
Melatonin, epifiz bezinden salgılanan bir hormondur; vücut ısısı, yem / su alımı düzeni ve
sindirimi etkileyen temel metabolik fonksiyonları vardır ve normal bağışıklık fonksiyonunun
ayrılmaz bir parçası olan çok çeşitli lenfokinlerin salgılanmasında yer almaktadır (Apeldoorn ve
ark, 1999). Günlük karanlık dönemleri, melatonin hormonunun normal salgı düzeninin kurulması
için gereklidir. Melatonin, kuşların epifiz bezi ve göz retinasında sentezlenir, serotonin-Nasetiltransferaz göz retinası ve epifiz bezinden melatonin sentezlenmesini sağlayan enzimdir ve
karanlık saatlerde serbest bırakılır (Binkley ve ark, 1973). Kanatlılar yeterli karanlık dönemleri ile
daha az sağlık sorunları yaşamaktadır. Bunlara ani ölüm sendromu, gagalama ölümleri ve ayak
problemleri de dahildir (Apeldoorn ve ark, 1999; Moore ve Siopes, 2000). Sınırlı ışığa maruz
piliçlerin, sürekli ışıkta büyütülenlere göre, yaşama gücü, ortalama canlı ağırlık, yem dönüşüm
oranı ve kesim red oranları daha iyi bulundu (Classen ve ark, 1991; Classen, 2004a). Kesikli
ışıklandırmada yetiştirilenler, sürekli ışık muadillerine göre daha az stres sergiledi (Broiler plazma
kortikosteron ile ölçülen)(Buckland et al.1974; Puvadolpirod ve Thaxton, 2000a-d). Plazma
kortikosteron miktarının broilerlerde stresi vurguladığı bilinmektedir (Puvadolpirod ve Thaxton,
2000a-d; Olanrewaju ve ark 2006). Heterofil / lenfosit oranındaki artış, tavuklarda stresin kabul
edilen diğer bir göstergesidir (Siegel, 1995). Sürekli ışık altında yetiştirilen broilerler, (12A : 12K)
ışık programında yetiştirilenlere göre daha yüksek heterofil / lenfosit oranına sahip olmuşlardır
(Zulkifli ve ark, 1998).
SABİT IŞIK: Broiler büyütme döngüsü boyunca sabit bir düzeyde tutulur ve yavaş
büyüme, kısa gün uzunluğu ile bağlantılıdır (Li ve ark, 1995). Yavaş büyüme oranı, daha kısa gün
ve daha az bacak anormallikleri ile ilişkili düşük yem alımının bir yansımasıdır (Gordon, 1994).
Eğer bir seçenek sunulursa, tavuklar ışıklandırmanın karanlık döneminde yem yemeyi tercih eder
(Simmons, 1982). Büyüme oranını azaltmak için gerekli gün uzunluğu tanımlanmamıştır. Sürekli
ışık, gündüz-gece ritmini bozar ve bazı kanatlı refahı endişeleri vardır (Sanotra ve ark, 2001, 2002).
Bunlar arasında yüksek yaygınlıkta bacak ve iskelet bozuklukları (Sanotra ve ark, 2001, 2002), bu
sorundan etkilenen kümes hayvanlarında yem ve su almada zorluk yaşanmaktadır (Wong-Valle ve
ark, 1993), Buna ek olarak, sürekli veya sürekliye yakın bir ışık kullanımı, daha yüksek ölüm oranı
ve daha stresli tavuklar sonucunu doğurduğunu kanıtladı (Freeman ve ark, 1981). Ancak, 16 saatlik
ılımlı bir gün uzunluğu girişi potansiyel bir sosyal refah oluşturmaktadır (Gordon, 1994; Davis et al,
1997;. Rozenboim ve ark, 1999b), bu refahta daha az fizyolojik stres, gelişmiş bağışıklık yanıtı,
uyku artışı, genel olarak aktivite artışı, kemik metabolizması ve bacak sağlığında iyileşme
sayılabilir (Classen ve ark, 2004b). Ayrıca, aydınlatma programları, ani ölüm sendromu da dahil
olmak üzere hızlı büyümeyle ilişkili mortaliteyi azaltmakta ve verimliliği artırmaktadır (Classen ve
ark, 1991; Riddell ve Classen, 1992). Buna ek olarak, kanatlılar kesintisiz gece-gündüz ritmini
koruyabilmekte, gece ve gündüze göre, yemek, uyku, dinlenme ve hareket gibi, davranış kalıplarını,
organize edebilmektedirler.
KESİKLİ AYDINLATMA: Kesikli aydınlatma araştırmalarıyla, geniş bir yelpazede
kapsamlı ama karmaşık ışık-karanlık döngüleri ve yönetim sistemleri incelendi. Ancak, aralıklı
aydınlatma programları sabit ışığa göre sık sık üstün broiler verimliliği ile sonuçlandı (Rahimi ve
ark, 2005 Classen, 2004a). Buna ek olarak, aralıklı aydınlatma programlarının bacak bozukluklarının görülme sıklığını ve ani ölüm sendromu vakalarını azalttığı gösterilmiştir (Buckland, 1975;
Simmons, 1986; Classen ve Riddel, 1989). Günlük ritimlerdeki aktivite ve metabolizmanın, kanatlı
türlerine has olduğu düşünülmektedir (Classen, 2004a). Sürükleyici endojen günlük ritimleri bir
grup faktörlerin başarılı sonucudur, ama ışık neredeyse kesinlikle en önemli faktör olabilir.
Alternatif aydınlatma programları aralıklı olarak uygulanabilir (ör., 1A:3K devamlı tekrar, Wilson et
al., 1984), kısıtlı (ör.,16A:8K,Robbibs et al., 1984), aralıklı ve sınırlı kombinasyonu (ör., 12A
ardından, 12 saat içinde tekrarlanan 15 dakika A: 2K, Quarles and Kling, (1974), ve artan ışık süresi
programları (Classen ve ark, 1991.; Renden ve ark, 1996). Kuhn ve ark,(1996) erkek etlik piliçlerde
sürekli (24A:0K), sürekliye yakın (23A:1K) ve kesikli aydınlatma (1A:3K sürekli) arasında oldukça
yüksek büyüme oranı farkı, daha yüksek plazma büyüme hormonu düzeyleri ve testosteron
konsantrasyonları gözlemlediler. Charles ve ark. (1992) sürekli bir ışık rejimi ve artan ışıklandırmada büyütülen 7 haftalık etlik piliçlerde daha büyük testisler ve yüksek plazma androjen
konsantrasyonları tespit ederek benzer sonuçlar bildirdi. Charles ve ark. (1992) uzun bir karanlık
dönemi ve giderek artan ışıklandırma süresi ile erken büyüme dönemi kısıtlandırılmış bir ışık
programı sonucunda, neredeyse sürekli ışık programına maruz olanlarla kıyaslandığında, daha az
yem alımı, gelişmiş FCR, sonradan telafi edici büyüme, iyileşmiş yaşama gücü, 7 haftadan erken
cinsel olgunluğa teşvik sonucuna varmıştır. Artan ışıklandırma süresiyle hızlandırılmış büyüme
hızı, aktivite artışı, metabolizmada değişiklikler, androjen hormon üretimi artışı veya bu faktörlerin
kombinasyonlarıyla ilgili olarak kanatlıların potansiyel sağlık yararları azalır (Classen ve Riddell,
1989). Ohtani ve Lesson (2000) sürekli aydınlatmaya göre 1 saat ışık ve 2 saat karanlık
programının tekrarlanan döngüleriyle kesikli aydınlatmanın piliç performansını artırdığını
bildirdiler.
Rozenboim ve ark. (1999a), ticari broilerlerin büyüme hızı üzerinde farklı ışık kaynakları ve
ışık programlarının etkisini incelediler. İlk deneyde, kanatlılar 3 değişik ışık kaynağı altında
yetiştirildi, sıcak-beyaz floresan tüp lamba, sıcak-beyaz mini floresan ampul, klasik akkor ampul:
İkinci deneyde kanatlılar için 3 farklı ışık programı; (23A:1K)yani 23 saat ışık ve 1 saat karanlık ;
ilk önce (23A:1K), daha sonra (8A:16K)'tan (16A:8K)'a yavaş yavaş artan bir ışık; her gün aynı
toplam saate (16 Işık:8 Karanlık) ulaşmak için aydınlık ve karanlık dönemleri kısa ama aralıklı
artan gün ışığı programı. Sonuçta, mini floresan ampuller altında yetiştirilen 49 günlük broilerler,
floresan tüp lamba ve akkor ampul altında yetiştirilenlerden daha fazla canlı ağırlıkta oldular. Ayrıca
(8A:16K) ve (16A:8K) programı altında yetiştirilen piliçler, (23A:1K) programı altında yetiştirilenlerden daha ağır bulunmuştur. Buna ek olarak, (23A:1K) programı altında yetiştirilen piliçlerin
ölüm oranı, (8A:16K) ve (16A:8K) programı altında yetiştirilenlerden yüksek, (8A:16K) programı
altında yetiştirilen piliçler, (12A:1K) ve (16A:8K) programı altında yetiştirilenlere göre daha az
deri hasarı ve daha az ayak bozukluğu tespit edilmiştir.
Karanlığın etkisiyle oluşan metabolik değişimlerin önemine ilişkin araştırma sonuçları az
olsa da, bu alanda önemli bir söz sahibidirler.
IŞIK RENGİ: Renk, ışığın üçüncü önemli yönüdür. Işığın değişik dalga boyları, broiler
performansına değişken etki gösterir. Floresan lambaların yaygın olarak kullanılan türlerinden
hiçbiri, kayda değer miktarda ultraviyole A ışığı yaymaz (UVA, ë 320-400 nm). Gün ışığı içinde,
400 ile 700 nm dalga boyları arasında nispeten eşit bir dağılım vardır. Kanatlılar, gözleri(retinal
fotoreseptörler) ve beyinde ışığa duyarlı hücreler (Ekstra retinal fotoreseptörler) aracılığıyla ışığı
algılarlar. Kırmızı ışık tüy gagalama ve yamyamlığı artırırken; Mavi ışığın, kanatlılar üzerinde
sakinleştirici bir etkisi vardır. Mavi-yeşil ışık tavuk büyümesini uyarırken; Turuncu-kırmızı ışık
üremeyi uyarmaktadır (Rozenboim ve ark, 1999a, b; 2004). Farklı dalga boylarında ışığın, retina
üzerinde farklı uyarıcı etkileri vardır ve büyüme ve gelişmeyi etkileyecek davranış değişikliklerine
neden olabilir (Lewis ve Morris, 2000).
Tavuk üreticilerinin elinde dört çeşit lamba vardır; Akkor lamba, floresan, metal halide ve
yüksek basınçlı sodyum lambalar. Dört tipin tamamı da, yumurtacı tavuk, damızlık sürüleri, piliç ve
hindi kümesi tesislerinde mevcuttur. Akkor ampuller, özellikle diğerleriyle karşılaştırıldığında
broiler üretiminde standart durumdadır. Akkor ampuller ışık enerjisi sağlar, ancak watt başına 8-24
lümen ile oldukça düşük bir verimlilikte ve kullanım ömrü yaklaşık 750 - 2000 saat arasındadır
(Darre ve Kaya, 1995). Floresan lambalar, kümes koşulları altında 20,000 saatten daha az
ömürlüdür ve kullanım ömrü boyunca ışığı % 20-30 azalabilir (Darre 1986). Yüksek basınçlı
sodyum lambalar, yaklaşık 24.000 saat uzun ömrüyle yüksek basınçlı sodyum buharı içinde bir
elektrik akımını serbest bırakarak ışık üretirler, ancak oluşturduğu sarı, turuncu ve kırmızı renkli
bölgeler önemli bir dezavantajlarıdır (Dare ve Kaya, 1995; Darre, 2005). Ayrıca, bir elektrik
kesintisi sonrası, tam aydınlatma elde edene kadar 5 ila 15 dakikalık bir ısınma süresi gerektirirler.
Metal halide ampuller, 32 ile 1500 watt arasında üç farklı tipe sahiptir: açık net, fosfor ve yaygın
(Darre 2005), tüm görünür ışık spektrumu üzerinde mavi renkte serin bir ışık olarak kabul edilirler.
Watt başına 80 ile 100 lümen ışık ve yaklaşık 10.000 ile 20.500 saat arasında kullanım ömürleri
vardır (Darre 2005). Bu lambalardan tam aydınlatma elde etmek için 5 ila 15 dakika arasında bir
ısınma süresine ihtiyaç vardır.
Kanatlıların geniş renk tayfı ve titreşimsiz görme hassasiyetleri, görme uyumu ve keskinliği
gibi en önemli dört görsel yetenekleri vardır (Prescott ve Wattes, 1999). Evcil kümes hayvanlarında,
insanlarla paylaşılmayan geniş bir renk tayfı vardır. Kanatlılar, insanlardaki sadece iki (çubuklar ve
koniler) tip fotoreseptörler ile karşılaştırıldığında üç tip fotoreseptörlere sahiptirler (King-Smith,
1971). Ek fotoreseptör bir çift konidir, ancak ışığa yanıt yoktur ama işlevi açık değildir. İnsanlardaki
renk görmeden sorumlu koni hücre ile ilişkili sadece üç pigmente karşılık, kanatlıların dört adet
fotoreaktif pigmentleri vardır (Yoshizawa 1992). İnsanlar,419, 531 ve 558 nm dalga boyu aralığında
ışığa çok duyarlı iken, kanatlıların koni pigmentleri, 415, 455, 508 ve 571 nm dalga boylarında ışığa
çok duyarlıdırlar (Dartnall ve ark, 1983). Kanatlılarda, farklı koni hücre tiplerinin oranı da retina
yüzeyinde değişir. Işık fotoreaktif pigmentlere ulaşmadan önce koni hücreleri içinde ışığı filtreleyen
renkli yağ damlacıklarına sahiptirler. Bu damlacıklar, bireysel koni hücre türleri ile ilişkilidir.
(Bowmaker ve Knowles, 1977). Tavukların renk görselleştirme yeteneği insanlarınkine benzer,
ancak kısa dalga boylarına (mavi-yeşil) maruz kaldıklarında onlar da göremezler. Belirli ışık dalga
boylarının, broiler üretimi ve özellikleri üzerinde etkisi olabilir. Erken dönemde, ışık kısa dalga
boylarının büyümeyi teşvik ettiği görülür. Ancak, kanatlıların cinsel olgunluğa ulaştığı zamanlarda,
uzun dalga boylarında ışık (turuncu-kırmızı) cinsel hormonları uyarıcı etkisiyle, verimli yumurta
üretimi sağlamıştır. Broilerlerde büyüme ışık tayfından etkilenir. Mavi ya da yeşil ışık altında
yetiştirilen broilerler, kırmızı veya beyaz ışık altında yetiştirilenlere göre daha anlamlı canlı ağırlık
artışı sağladılar (Rozenboim ve ark, 2004). Yeşil ışık, kas büyümesini (Halevy ve ark,1998)
hızlandırır ve erken dönemde büyümeyi uyarır, mavi ışık ise daha geç dönemde büyümeyi uyarır
(Rozenboim ve ark, 1999a, b; 2004). Buna ek olarak, dolaşımdaki tiroid hormonları yani
triiodothronine (T) ve tiroksin (T) önemli bir büyüme destekleyicisidir (McNabb ve King, 1993)
ve büyüme kısıtlayıcı özelliğinin yanı sıra broilerlerde telafi edici büyüme ivmesinde önemli bir rol
oynamaktadırlar (Yahav, 1999). Bugüne kadar tamamlanan araştırmalar, broiler üretim dönemi
boyunca mavi ışık önerisinde bulunmak için yeterli değildir. Ancak, son çalışmalar, civcivlerde
parlak ışığın güçlü bir tercih sebebi olduğunu gösteriyor (Davis ve ark, 1997).
SONUÇ: Işık yönetimi broiler üretiminin önemli bir bileşenidir. Broilerlerde, ışık dalga
boyu ve yoğunluğu, davranış değişikliklerinde önemli olmakla beraber, karanlığa maruz kalma
kanatlı sağlığı için esastır. Işık yönetimi, Tablo 1 ve 3 de özetlendiği gibi üretim verimliliğini
artırmak için yaygın olarak kullanılır. Ancak, ışığın kanatlı refahını nasıl etkilediğini anlamak
önemlidir. Kesikli ışık programları, 24 saat içinde 16 saat ışık ve 8 saat karanlık olarak ışıklandırma
süresi uygular. Kısıtlı ışık programları, 1 saat ışığın ardından 3 saat karanlık vererek, 24 saatte
toplam 6 saat ışık veren programlardır. Bu aydınlatma programlarının ikisi de bugün daha çok
broiler şirketleri tarafından kullanılan ve kanatlıların dinlenmesini, melatonin sentezini ve daha az
stres olmasını sağlayan karanlık bir dönem yaşamasına izin verir. Bu aydınlatma programlarının,
broilerlerin maksimum kas kütlesi oranına ulaşmasından önce fizyolojik olgunluğa ulaşmasını
sağlamak için, erken büyümeyi yavaşlatan temel bir amacı vardır. Bu programlar sürekli olarak
geçerli değildir, çünkü birçok broiler şirketlerinin kısıtlı ışıkla büyütme rejimleri tam etkili
olamayabilir. Literatürde sınırlı aydınlatma programlarının bir sonucu olarak broiler canlı ağırlığı ve
FCR da gelişme, daha iyi bağışıklık durumu ve sağlıkta iyileşmeler olduğunu göstermektedir.
Kanatlıların refahında ve üretimleri üzerinde aydınlatmanın etkileri hakkında bilgi çoktur, ancak
nasıl etkilendikleri hakkında bilgi yoktur. Bunu mantıklı değerlendirebilmek, özellikle ışık ve
ışıklandırma süresinin etki yönlerini ölçmek için fiziksel bir ışık ortamında, kanatlıların çevrelerini
nasıl algıladıklarını, göz ve görmenin fonksiyonel gelişimini anlamak önemlidir. Kanatlı
hayvanların ışık ortamında verdiği yanıtları anlamaktaki boşluklar aşılmadan önce broiler
kümeslerinde ışıkla, kanatlı refahında iyileşme arasındaki anlamlı ilişkiyi çözmeliyiz.
Kaynaklar:
Apeldoorn, E.J., J.W. Schrama, M.M. Mashaly and H.K.Parmentier, 1999. Effect of melatonin and
lighting schedule on energy metabolism in broiler chickens.Poult. Sci., 78: 223-227.
Ashton, W.L.G., M. Pattison and K.C. Barnett, 1973.Light-induced eye abnormalities in turkeys and
theturkey blindness syndrome. Res. Vet. Sci., 14: 42-46.
Berk, J., 1995. Light-choice by broilers. Page S25-26 in proceeding of the 29 Int. Congress of the
Int.th Society for Appl. Ethiology. Universities Federation for Animal Welfare, Potters Bar, UK.
Binkley, S., S.E. MacBride, D.C. Klein, and C.L. Ralph, 1973. Pineal enzymes: Regulation of avian
melatonin synthesis. Sci., 181: 273-275.
Blokhuis, H.J., 1983. The relevance of sleep in poultry.World’s Poult. Sci. J., 39: 333-337.
Bowmaker, J.K. and A. Knowles, 1977. The visual pigments and oil droplets of the chicken retina.
Vision Res., 17: 755-764.
Buckland, R.B., K. Blagrave and P.C. Lague, 1974. Competitive protein-binding assay for
corticoids in the peripheral plasma of the immature chicken. Poult. Sci., 53: 241-245.
Buckland, R.B., 1975. The effect of intermittent lighting programs on the production of market
chickens and turkeys. Poult. Sci., 31: 262-270.
Newberry, R.C., J.R. Hunt and E.E. Gardiner, 1985. Effect of alternating lights and strain on roaster
chicken performance and mortality due to sudden death syndrome. Can. J. Anim. Sci., 65: 993-996.
Newberry, R.C., J.R. Hunt and E.E. Gardiner, 1986. Light intensity effects on performance, activity,
legdisorders, and sudden death syndrome of roaster chickens. Poult. Sci., 65: 2232-2238.
Newberry, R.C., 1995. Environmental enrichment: increasing the biological relevance of captive
environments. Appl. Anim. Behav. Sci., 44: 229-243.
Ohtani, S. and S. Leeson, 2000. The effect of intermittent lighting on metabolizable energy intake
and heat production of male broilers. Poultry Sci., 79: 167-171.
Olanrewaju, H.A., S. Wongpichet, J.P. Thaxton, W.A.Dozier III, and S.L. Branton, 2006. Stress and
acid-base balance in chickens. Poult. Sci., 85: 1266-1274.
Ononiwu, J.C., R.G. Thomson, H.C. Carlson and R.J.Julian, 1979. Studies on the effect of lighting
on “sudden death syndrome” in broiler chickens. Can.Vet. J., 20: 74-77.
Petek, M.G., Sönmez, H. Yildiz and H. Baspinar, 2005.Effects of different management factors on
broiler performance and incidence of tibial dyschondroplasia. Br. Poult. Sci., 46: 16-21.
Prayitno, D.S., C.J.C. Phillips and D.K. Stokes, 1997. The effects of color and intensity of light on
behavior and leg disorders in broiler chickens. Poult. Sci., 76:1674-1681.
Prescott, N.B. and C.M. Wattes, 1999. Spectral sensitivity of the domestic fowl (Gallus g.
domesticus). Br. Poult. Sci., 40: 332-339.
Puvadolpirod, S. and J.P. Thaxton, 2000a. Model of physiological stress in chickens. 1. Response
parameters. Poult. Sci., 79: 363-369.
Puvadolpirod, S. and J.P. Thaxton, 2000b. Model of physiological stress in chickens. 2. Dosimetry
of adrenocorticotropin. Poult. Sci., 79: 370-376.
Puvadolpirod, S. and J.P. Thaxton, 2000c. Model of physiological stress in chickens. 3. Temporal
patterns of response. Poult. Sci., 79: 377-382.
Puvadolpirod, S. and J.P. Thaxton, 2000d. Model of physiological stress in chickens 4. Digestion
and metabolism. Poult. Sci., 79: 383-390.
Quarles, J.A. and H.F. Kling, 1974. The effect of three lighting regimes on broiler performance.
Poult. Sci., 53: 1435-1438.
Rahimi, G., M. Rezaei, H. Hafezian and H. Saiyahzadeh,2005. The effect of intermittent lighting
schedule on broiler performance. Int. J. Poult. Sci., 4: 396-398.
Renden, J.A., S.F. Bilgili, R.J. Lien and S.A. Kincaid, 1991. Live performance and yields of broilers
provided various lighting schedules. Poult. Sci., 70:2055-2062.
Renden, J.A., E.T. Moran, Jr. and S.A. Kincaid, 1996.Lighting programs for broilers that reduce leg
problems without loss of performance or yield. Poult. Sci., 75: 1345-1350.
Riddell, C. and H.L. Classen, 1992. Effects of increasing photoperiod length and anticoccidials on
performance and health of roaster chickens. Avian Dis., 36: 491-498.
Robbibs, K.R., A.A. Adekunmisi and H.V. Shirley, 1984.The effect of light regime on growth and
pattern of body fat accretion of broiler chickens. Growth, 48:269-277.
Rozenboim, I., B. Robinzon and A. Rosenstrauch,1999b. Effect of light source and regimen on
growing broilers. Br. Poult. Sci., 40: 452-457.
Rozenboim, I., I. Biran, Z. Uni and O. Halevy, 1999a. The involvement of onochromatic light in
growth,development and endocrine parameters of broilers.Poult. Sci., 78: 135-138.
Rozenboim, I., I. Biran, Y. Chaiseha, S. Yahav, A.Rosenstrauch, D. Sklan and O. Halevy, 2004. The
effect of green and blue monochromatic light combination on broiler growth and development.
Poult. Sci., 83: 842-845.
Sanotra, G.S., J.D. Lund, A.K. Ersboll, J.S. Petersen and K.S. Vestergaard, 2001. Monitoring leg
problems in broilers: a survey of commercial broiler production in Denmark. World’s Poult. Sci. J.,
57: 55-69.
Sanotra, G.S., J. Damkjer Lund and K.S. Vestergaard, 2002. Influence of light-dark schedules and
stocking density on behavior, risk of leg problems and occurrence of chronic fear in broilers. Br.
Poult.Sci., 43: 344-354.
Siegel, H.S., 1995. Stress, Strains and resistance. Br.Poult. Sci. 36: 3-22.
Simmons, P.C.M., 1982. Effect of lighting regimes on twisted legs, feed conversion and growth of
broiler chickens. Poult. Sci., 61: 1546. (Abstr.).
Simmons, P.C.M. and U. Haye, 1985. Intermittent lighting has a positive effect on twisted leg.
Poult. Sci., 3: 34-37.
Simmons, P.C.M., 1986. The incidence of leg problems in broilers as influenced by management.
Pages 289-299 in Proc. 7 Europ.Poult.Conf. Paris.th
Wemelsfelder, F. and L. Birke, 1997. Environmental challenge. Pages 35-47 in Animal Welfare. M.
C. Appleby and B. O. Hughes, ed. CAB International,Wallingford, UK.
Wilson, J.L., W.D. Weaver, Jr., W.L. Beane and J.A. Cherry, 1984. Effects of light and feeding space
onleg abnormalities in broilers. Poult. Sci., 63: 565-567.
Wong-Valle, J., G.R. McDaniel, D.L. Kulers and J.E. Bartels, 1993. Effect of lighting program and
broiler line on the incidence of tibial dyschondroplasia at four and seven weeks of age. Poult. Sci.,
72: 1855-1860.
Yahav, S., 1999. The effect of constant and diurnal cyclic temperatures on performance and blood
system of young turkeys. J. Therm. Biol., 24: 71-78.
Yoshizawa, T., 1992. The road to color vision: structure, evolution and function of chicken and
gecko visual pigments. Photochem. and photobiol., 56: 859-867.
Zulkifli, I., A. Raseded, O.H. Syaadah and M.T.C. Morma, 1998. Daylength effects on stress and
fear responses in broiler chickens. Asian-Aust. J. Anim. Sci., 11: 751-754.

Benzer belgeler