Balkanlar`ın kırmızı çizgileri Tiran`da çizildi

Transkript

Balkanlar`ın kırmızı çizgileri Tiran`da çizildi
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
1 HAZ RAN 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 324
www.balkangunlugu.com
Balkanlar’ n k rm z çizgileri
Tiran’da çizildi
Gazeteniz
THY uçaklar›nda
ÜCRETS‹Z
Barı ve istikrarın tesis edilmesi,
iyi kom uluk ili kilerinin kurulması,
AB üyeli i ve bölgesel i birli i…
GÜNEYDO U Avrupa
birli i Süreci (GDAÜ)
Liderler ve Hükümet
Temsilcileri Zirvesi,
Arnavutluk'un ba kenti
Tiran'da ba lad . Türkiye,
Arnavutluk, Kosova,
Bulgaristan, Romanya ve
Moldova'n n kat l m yla
Arnavutluk'ta ba layan zirvede Balkan ülkelerinin
bölge bar ve AB'ye giri
konular ele al nd . 3’te
Bulgaristan’da
trafik kazalarına
kar ı " eker"
Vuçiç’den Arnavutluk’a
buzlar eriten ziyaret
SIRBİSTAN Başbakanı Aleksandar
Vuçiç, Arnavutluk'a giderek bu ülkeye
resmi ziyaret düzenleyen ilk Sırbistan
Başbakanı oldu. Ziyarette iki ülke arasındaki otoyol inşaatı da gündeme
geldi. Vuçiç, Tiran'a resmi ziyaret ger-
çekleştiren ilk Sırp başbakan olmaktan dolayı gurur duyduğunu belirterek, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek için birçok imkan bulunduğunu
ancak Kosova ve Metohiya konusunda
mutabık olmadıklarını söyledi. 3’te
Makedonya'dan
Türk Akımı'na
artlı evet
MAKEDONYA Rus doğalgazını
Türkiye üzerinden Avrupa’ya
ulaştıracak "Türk Akımı"na Rusya
ve Avrupa Komisyonu arasında
bir anlaşma olması halinde katılacağını açıkladı. Makedonya
Başbakanı Nikola Gruevski bu
konuda Avrupa-Atlantik eğilimi
temelinde karar vereceklerini söyledi. Gruevski Makedonya'nın
kendi gaz altyapısını geliştirmeye
fazla ihtiyacı olmadığını vurguladı. Ona göre, ülkesi bu alanda
mevcut kapasitenin sadece
yarısını kullanıyor. 3’te
Kosova’da sanat festivalinde
resim sergisi rekoru kırıldı
MUSLUKTA KAN,
GEL DE SEÇ ME NAN...
Süheyl ÇOBANO LUSayfa 10’da
KADININ
SAÇI UZUN, AKLI...
Ergün DUR
Sayfa 3’te
ÇÖZÜMÜ STEYEN
TARAF HANG S ? Ata ATUN
Sayfa 4’te
ULUSLARARASI Sanatla
Uyanmak Festivali’nin
13.’sü 6 resim sergisi ve
konserle resmen başladı.
Prizren’de rekor sayıda
resim sergileri açılışları
ile başlayan Sanatla
Uyanmak Festivali
Prizren, Priştine, İpek,
Mamuşa, Tiran ve Bijelo
Polje’de bir dizi etkinlikle
devam edecek. 4’te
Nikolay Grozev
BULGAR STAN'da artan trafik kazalar
için ilginç bir önlem al n yor.
Bulgaristan’ n güneydo usundaki Yeni
Za ara kentinin belediye ba kan , bölgede giderek artan ölümlü trafik kazalar yla mücadelede "bat l inançlara dayal
yöntemler" uygulamaya karar verdi.
Belediye Ba kan Nikolay Grozev, belediye görevlilerine talimat vererek bölgedeki karayollar nda 50 kilogram eker serptirdi. Grozev, " ekerin kristalleri antik
ça lardan beri kötülüklere kar yard m
eder diye inan l r. Eskiden de bebek be iindeki bezlerin aras na kötü güçlere
kar eker parças konurmu " dedi. 7’de
Yunanistan AB’ye
ödeme yapmayacak
EKONOMİK darboğazda bulunan
Yunanistan'ın, Avrupalı ortaklarıyla
reform karşılığı mali yardım müzakerelerindeki belirsizlik sürerken, Atina yönetiminin haziranda Uluslararası Para Fonu'na
(IMF) yapması gereken ödemeyi yeterli
kaynak bulunmadığı gerekçesiyle yapamayacağını açıklaması ülkenin iflası riskini
güçlendirdi. Haziranda 1,5 milyarı IMF'ye,
5,2 milyarı Avrupa Birliği'ne olmak üzere
toplam 6,7 milyar Euro’luk borç taksitleri
ödemesi gereken ülkeye acilen sıcak para
akışı sağlanamadığı takdirde temerrüt riskiyle karşı karşıya kalınacak. 3’te
SAYFA 02
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
2 Gündem
1 Haziran 2015
Pazartesi
Balkan dernekleri Y ld r m’
a rlad
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
C
umhurbaşkanı Başdanışmanı ve AK Parti İzmir
Milletvekili Binali Yıldırım, milletvekili Rifat
Sait'in öncülüğünde Balkan dernekleri ile Buca
Sini Köşk'te kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıya çok
sayıda Balkan Derneği temsilcisi katıldı. İzmir'i
"Türkiye'nin bir özeti" diye niteleyen Yıldırım,
"Yerleşenler en fazla 1,5 yıl içerisinde İzmir aidiyetini
kazanıyor. İzmirliyim demek en büyük gururdur.
Ancak köklerimizi de asla unutamayız" dedi. Yıldırım,
partisinin kendisini İzmir'den aday gösterdiğini ilk
öğrendiği anda irkildiğini ifade ederek "İzmir benim
için yeni bir şehirdi ve kafamda birçok soru işareti
vardı. Ama İzmir'e geldim. Kısa sürede kanım kaynadı.
İzmirlilerle de kardeş oldum. İzmir de eminim ki bizi
sevdi. Sizleri tanımak benim için en büyük onur oldu.
İzmir samimiyet, saygı ve hoşgörü şehridir. İzmir için
kim ne derse desin. Bizim için kıymeti yoktur. İzmir'i
yaşamadan, tanımadan İzmir hakkında söylenen şeylerin hiçbir manası yoktur" diye konuştu.
Çe me’de Arap
rüzgâr esti
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürk-Arap Ülkeleri İşadamları
Derneği (TURAB)tarafından
kombinasyon edilen “II.TürkArap Yapı, İnşaat Malzemeleri ve
Teknolojileri Fuarı, I. Ev Tekstili,
Dekorasyon İç Mimari, Mobilya
Fuarı başarıyla gerçekleştirildi.
Türk-Arap iş ve yöntem dünyasını
biraraya getiren “II.Türk-ArapYapı,
İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri
Fuarı, I. Ev Tekstili, Dekorasyon İç
Mimari, Mobilya Fuarı’nın açılışı
gerçekleşti. Çeşme Sheraton Otel’de
planlı zirveye Sudan Alcazeera
Vilayet Hükümet Bakanı
Abdulkadir Yusuf Ahmed
Khorşid,İzmir Vali Yardımcıs Hasan
Hüseyin Can, Ak Parti İzmir
Milletvekili Rıfat Sait, Çeşme
Kaymakamı Sayın İnci Sezer Becel ,
Ekonomi Bakanlığı dışsatım Genel
Müdür Yardımcısı Hakan Kızartıcı,
Müsiad İzmir Şube Başkanı umut
ideal 10 Arap ülkesinin büyükelçileri ile 22 ülkeden mevcut Arap iş
müşterilerini ile Türk iş müşterilerini paydaşlık gösterdi. Türkiye’den
100 şirket ile 22 Arap ülkesinden 500
Arap İş insanının katılmış olduğu
etkinlikte TURAB İzmir Şube
Başkanı Sabuhi Attar: “ 4. Zirve’yi
gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyim. 2 yılda dört binden müttehit araba Arap işadamını ağırladık.
Ülkemizi öncelemek ve Türk firmalarımızın dış satım hacmini artırarak
Türk-Arap işbirliğini iletmek namına yola çıktık. Ne mutlu bizlere ki
verdiğimiz emeklerin karşılığını
adım adım almaya başladık. Türk
firmalarımızın Arap işadamlarıyla
ortaklık ortamında olması bizim en
nazik amacımızdı ve karşılığı fakat
bu amaçta alabilirdik” halinde
konuştu.
Ak Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait
ise, Türk -Arap İşadamları
Derneği’nin düzenlemiş olduğu zirvenin önemine değinerek, ‘Zirve
İzmir ve Türkiye’ye hayırlı olsun.
İzmir ve Türkiye’ye yapılacak herhangi ortak yatırım bizim için önemli. Bu önemin bilincinde şekilde
hepimiz de üzerimizdeki görevleri
yerine getirmeye çalışıyoruz’ dedi.
Zirve’nin açılışına ise Mehteran Şov
damga vurdu. Turgutlu Subaşı
Mehteran Takımı, gösterileriyle hem
göze hem de kulağa hitap etti. Grup
alelhusus son günlerde dillerden
düşmeyen Dombıra şarkısı ile alkış
topladı.
SAYFA 03
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Balkan Haberleri 3
1 Haziran 2015
Pazartesi
ani saçlar kestirince
durum düzelir mant
KADININ
m ortaya ç k yor? Neyse
bu konu ciddi. Haz r yeri gelSAÇI UZUN,
mi ken konuyu bir kez daha
AKLI...
irdeleyelim. ABD"nin New
York kentinde 40 bin dokuma
i çisi daha iyi çal ma ko ullar
Hepsi Hikaye...
Ergün DUR
istemiyle bir tekstil fabrikas nda
greve ba lad . Ancak polisin
e it derecede g da ve t bbi olanaklara
i çilere sald rmas ve i çilerin fabrikaula amam lard r.
ya kilitlenmesi, arkas ndan da ç kan
• Fuhu a zorlanan ya da bunun için
yang nda i çilerin fabrika önünde
sat lan kad nlar n say s y lda 700 bin
kurulan barikatlardan kaçamamas
ila 4 milyon aras ndad r. Cinsel kölesonucunda ço u kad n 129 i çi can
lik düzeninden elde edilen kazançlar
verdi. çilerin cenaze törenine 100
y lda tahminen on iki milyar dolard r.
bini a k n ki i kat ld . 26 – 27
• Küresel olarak, on be ile k rk be
A ustos 1910 tarihinde
ya aras kad nlar, kanser, s tma, trafik
Danimarka"n n Kopenhag kentinde 2.
kazalar ve sava lardan daha ziyade,
Enternasyonale ba l kad nlar toplanerkek iddetinin sonucu hayat n kayt s nda (Uluslararas Sosyalist
betmekte veya sakatlanmaktad r.
Kad nlar Konferans ) Almanya
• En az üç kad ndan biri dövülmü , ya
Sosyal Demokrat Partisi önderlerinda hayat boyunca ba ka türlü suistiden Clara Zetkin, tekstil fabrikas
mal edilmi tir (tecavüz, kötü davrayang n nda ölen kad n i çiler an s na
"Dünya Emekçi Kad nlar Günü" fikn ). Genellikle, suistimal eden ki i
rini ortaya ç kard .
Ve öneri
aileden bir üye ya da kad n n tan d
oybirli iyle kabul edildi.
bir kimsedir. Ev içi iddet, bölge, kültür, etnik köken, e itim, s n f ve din
MOSKOVA’DA
ne olursa olsun kad nlara kar en
BEL RLEND
yayg n suistimal eklidir.
• Sistematik tecavüz yeryüzündeki
lk y llarda belli bir tarih saptanmabirçok çat malarda bir terör silah
m t ve de i en tarihlerde fakat her
olarak kullan lmaktad r. Ruanda soyzaman ilkbaharda an l yordu. Tarih
k r m (1994) esnas nda 250 bin ila
1921"de Moskova"da gerçekle tirilen
500 bin kad n n tecavüze u rad
3. Uluslararas Kad nlar
tahmin edilmektedir. (un.org)
Konferans "nda saplad . Birinci ve
Çocuklar kim yeti tirir? Anneler...
kinci Dünya Sava y llar aras nda
Çocuk do ruyu, yanl , iyiyi, kötüyü,
baz ülkelerde an lmas yasaklanan
ilk annesinden ö renmez
Dünya Kad nlar Günü, 1960"l y llami?...Toplumun ekillenmesinin
r n sonunda Amerika Birle ik
ad mlar anne kuca nda at lmaz m ?
Devletleri"nde de anmaya ba lanmaÜstelik bunun (anneli in) okulu da
s yla daha güçlü bir ekilde gündeme
yoktur. çgüdülere dayan r, zor i tir,
geldi. Birle mi Milletler Genel
ince i itir, ciddi bir sorumluluk gerekKurulu, 16 Aral k 1977 tarihinde
tirir.
Çünkü o duygusald r. Ac ma
"Dünya Kad nlar Günü" olarak an lsevme... Yo unlu u erkekten daha
mas n kabul etti. Türkiye"de Dünya
fazlad r. Üstüne üstlük bir de çal an
Kad nlar Günü ilk kez 1921 y l nda
kad nsan z… Dedim ya kolay de il
"Emekçi Kad nlar Günü" olarak kutkad n olmak.
lanmaya ba land . 1975 y l nda daha
Her ba ar l erke in arkas nda E yok
yayg n olarak kutland ve soka a
mudur?
ta nd . "Birle mi Milletler Kad nlar
Toplumda kad n görmezden gelmek
On Y l " program ndan Türkiye"nin
toplumun temeliyle oynamakt r.
de etkilenmesiyle, 1975 y l nda
Dilerseniz son olarak kad nla alakal
"Türkiye 1975 Kad n Y l " kongresi
güzel sözlerden bahsedelim
yap ld . 12 Eylül 1980 Askeri
• En iyi Müslüman, han m na en iyi
Darbesi"nden sonra dört y l süreyle
davranand r (Hz Muhammed)
herhangi bir kutlama yap lmad .
• Ki iye imandan sonra verilen eyle1984"ten itibaren her y l çe itli kad n
rin en hay rl s saliha kad nd r (Hz
örgütleri taraf ndan "Dünya Kad nlar
Ömer )
Günü" kutlanmaya ba land ..
• Bir kad n n güzelli i, ancak sevmeDilerseniz konunun ciddiyetini 2007
y l kad na kar dünyada uygulanan
ye ba lad zaman meydana ç kar
iddet verilerine öyle bir göz atal m.
(La Bruyere)
• Kad nlara kar iddet dünyada en
• Kad n olmasayd dünyada hayat n
yayg n, ancak en az cezaland r lan
ne esi olmazd (Mevlana)
suçtur.
• Bir uygarl n seviyesini ölçmek
• Tahminlere göre 113 ile 200 milyon
isterseniz, derhal kad n n hayat artlaaras nda kad n demografik olarak
r na bak n (StuartMill)
“kay p” (yok) görünmektedir. Ya
• Ey kahraman Türk kad n ! Sen
do ar do maz öldürülmü ler (erkek
yerde sürünmeye de il, omuzlar üzeçocu un k z çocu a tercih edilmesi)
rinde göklere yükselmeye
ya da erkek karde leri ve babalar yla
lay ks n’(Atatürk)
Y
BALKAN ÜLKELER
Arnavutluk'ta bulu tu
T RAN - BALKAN GÜNLÜ Ü
G
üneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci
(GDAÜ) Liderler ve Hükümet
Temsilcileri Zirvesi, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da başladı. Zirveye Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan'ın yanı sıra Kosova
Cumhurbaşkanı Ahtifete Yahyaga, Bulgaristan
Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, Moldova
Cumhurbaşkanı Nicolate Timottti ve Romanya
Başbakanı Victor Ponta da katıldı. www.dunyabulteni.net’in haberinde göre; Arnavutluk
Cumhurbaşkanı Buyar Nişani, zirvenin açılışın-
da yaptığı konuşmada, Arnavutluk'un çok kritik
bir dönemde GDAÜ Dönem Başkanlığı'nı üstlendiğine işaret ederek, dönem başkanlığı süresince örgütün güçlenmesine yardımcı olduklarını
söyledi. Arnavutluk'un dönem başkanlığının
bugün tamamlandığını anımsatan Nişani, kendileri için "dolu ve başarılı" bir dönem başkanlığı
olduğunu vurguladı. Nişani, dönem başkanlığı
döneminde özellikle organize suçlarla mücadele,
adalet ve güvenlik konularını ön planda tuttuklarını belirterek, bölge barışı ve AB üyesi olmayan örgüt üyelerinin AB üyeliği için çabaladıklarını söyledi. Zirve, açılış konuşmasının ardından
basına kapalı olarak devam etti.
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ),
Balkanlar'da barış ve istikrarın tesis edilmesi, iyi
komşuluk ilişkilerinin kurulması ve bölgesel
işbirliğinin sağlanması amacıyla 1996 yılında
Bulgaristan'da kuruldu.
GDAÜ'nün amaçları arasında, bölge ülkeleri arasında siyasi ve güvenlik alanlarında işbirliğinin
güçlendirilmesi, ekonomik işbirliğinin teşvik
edilmesi ve işbirliğinin demokratik kurumlar,
adalet, yasadışı faaliyetlerle mücadele ve beşeri
boyutlarının genişletilmesi yer alıyor. Oluşumun
kurucu üyelerinden olan Türkiye, 1998-1999 ve
2009-2010 yıllarında dönem başkanlığını
yürütmüştü.
Türk Ak m için Makedonya art ko tu
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ Ü
M
akedonya Türk Akımı
projesine Rusya ve
Avrupa Komisyonu'nun
anlaşması halinde katılacağını açıkladı. www.dunyabulteni.net sitesinin Bulgar haber ajansı
Novinite’den aldığı bilgiye göre,
Makedonya Başbakanı Nikola
Gruevski bu konuda AvrupaAtlantik eğilimi temelinde karar
vereceklerini söyledi.
Nikola Gruevski Makedonya'nın
kendi gaz altyapısını geliştirmeye
fazla ihtiyacı olmadığını vurguladı.
Ona göre, ülkesi bu alanda mevcut
kapasitenin sadece yarısını kullanıyor. Makedon Başbakan ülkesinin
uzun vadede enerji güvenliğini
sağlamak için yeni kaynaklara ihtiyacı olduğunu söyledi. Nikola
Gruevski ülkesinin doğalgazla çalışan bazı termik santraller inşa
etmeyi planladığını da bildirdi.
Makedonya son birkaç haftadır
siyasi sarsıntılar geçiriyor. Polis
Kosova sınırında operasyon yaptıktan sonra muhalefet başkent
Üsküp'te kitlesel protestolar
düzenledi.
Kom u borçlar için
kritik a amada
S rp Ba bakan’dan
Arnavutluk’a ziyaret
T RAN
BALKAN GÜNLÜ Ü
Kumanova'da ölen
Arnavutlar topra a verildi
KUMANOVA
BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova - Makedonya sınırındaki Kumonova'da
Makedon polisiyle çatışmaya giren ve öldürülen 8 Kosovalı,
düzenlenen cenaze töreni ile toprağa verildi. Priştina'da, Kosova
Özgürlük Ordusu UÇK'nın düzenlediği cenaze törenine binlerce kişi
katıldı. Kosovalı Gazi Derneği başkanı Xhavit Jashari "Biz kurum
olarak ölenlerin hakettiği onurla
defnedilmesi için buradayız. Onlar
işgal edilmiş toprakların özgürlüğü için savaştılar ve Kosova'nın
kahramanıdırlar" ifadesini kullandı. www.dunyabulteni.net’te yer
alan haberde; Xhavit Jashari,
Kosova devlet başkanını, savunma
bakanının ve diğer hükümet yetkililerini de cenazaye davet ettiklerini ancak katılmadıklarını duyurdu.
Cenaze törenine, Kosova'daki iki
muhalefet partisinin milletvekilleri
de katıldı. Makedon hükümeti,
Kumanova'daki çatışmalarda ölenler için "terörist" sıfatını kullanmıştı. Cenaze töreni, bazı Kosovalı
siyasiler tarafından ise açıkça
kınandı. Kosovalı siyasi yorumcu
Enver Robelli, ölenlerin onurlandırılmasını "utanç verici" olarak nitelendirirken, "Suçluları onurlandıran bir ülke parlak bir geleceğe
sahip değildir. Kumanova'da ölenlerin birçoğu uyuşturucu ile uğraşan haraç kesen insanlardı. Onları
gerçek özgürlük savaşçısı olarak
defnetmek ayrıca utanç verici"
iddiasında bulundu.
AT NA
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Birliği ve IMF ile
4 aydır süren pazarlıklardan şu ana kadar bir
sonuç alamayan Atina yönetimi, memur ve emekli maaşlarını ödemek için yeterli parası
olduğunu belirtse de ülkenin
dışarıya olan borcunu ödeyebilmesinin tek yolu kreditörlerle
anlaşma.www.milliyet.com.tr’n
in haberine göre; Yunan Avrupa
ve Dış Politika Vakfı'nda (ELİAMEP) görevli Ekonomist Prof.
Dr. Kiriakos Filinis, AA muhabirine, Yunanistan'ın IMF'ye
ödemesi gereken borç taksitini
ödememesinin, ülkede temerrüde kadar varabilecek bir dizi
olumsuz ekonomik gelişmeleri
tetikleyebileceğini söyledi.
Filinis, Yunanistan'ın IMF'ye 5
Haziran'da ödemesi gereken
borç taksitinin ödenmemesi
durumunda, Yunan hükümetine 1 aylık süre tanınacağını
ancak, bu durumun ülkenin
kredibilitesini düşürülmesine
neden olarak kredi piyasalarına
ulaşmasını daha da zorlaştıracağını belirtti. Yunanistan'ın
kredi notunun düşürülmesinin,
ELA (Acil Likitide Yardım
Fonu) aracılığıyla Yunan ticari
bankalarına likidite sağlayan
Avrupa Merkez Bankası'nın
kabul ettiği Yunan tahvillerinin
değerini de etkileyebileceğini
belirten Filinis, "Bu da bankaların ELA'ya ulaşabilmeleri için
daha yüksek garantiler vermek
zorunda kalacağı anlamına
gelir. Ve tüm bunlar Yunan ekonomisindeki likiditenin daha
da azalmasına yola açacaktır.
Yatırımcıların bazı bankaların
risk altında bulunduğunu
düşünerek toplu halde hesaplarını boşaltmaya gitmesiyle
durum daha da zorlaşacak.
Böyle bir gelişme karşısında,
bankaların geçici olarak faaliyetlerini durdurmaları ya da
para çekmeleri sınırlandırmaları muhtemeldir" diye konuştu.
S
ırbistan'dan Arnavutluk'a
başbakan düzeyinde ilk defa
ziyaret gerçekleştirildi. Sırp
Başbakan Aleksandar Vuçiç,
Arnavutluk'ta mevkidaşı Edi
Rama tarafından askeri törenle
karşılandı.
www.dunyabulteni.net’e göre;
Tugaylar Sarayı'ndaki görüşmenin ardından düzenlenen ortak
basın toplantısında konuşan
Vuçiç, Tiran'a resmi ziyaret gerçekleştiren ilk Sırp başbakan
olmaktan dolayı gurur duyduğunu belirterek, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek için birçok imkan
bulunduğunu ancak Kosova ve
Metohiya konusunda mutabık
olmadıklarını söyledi.
Görüşmede diplomasi değil,
turizm konuştuklarını aktaran
Vuçiç, "Sırbistan vatandaşlarının
Tiran'a ya da Arnavutluk vatandaşlarının Belgrad'a gelmelerini
nasıl teşvik edebileceğimizi görüştük. Doğru yolda ilerliyoruz
ancak daha çok çalışmamız
gerek" dedi. Vuçiç, ekonomik
gelişmenin ve işbirliğinin hem
Sırbistan hem Arnavutluk için
önemine işaret ederek, iki ülkenin de Sırp ve Arnavut halklarını
bağlayacak altyapı projeleri üzerinde birlikte çalışması gerektiğini vurguladı. Belgrad ile Tiran'ı
birbirine bağlayacak otoyol projesine değinen Vuçiç, "Önümüzde
birlikte inşa edeceğimiz onlarca,
yüzlerce kilometre var" ifadesini
kullandı. Arnavutluk Başbakanı
Edi Rama da Arnavutluk ile
Sırbistan arasındaki mevcut
sorunların, iki ülke arasındaki
farklılıkların diyalogla hafifletilmesi için engel bulunmadığını
söyledi. Rama, görüşmenin, altı
ay önce Belgrad'daki görüşmelerinden çok daha faydalı sonuçlar
doğuracağına inandığını kaydetti.
Rama, Belgrad ile Priştine arasında devam eden diyalog sürecinin
tüm bölge için hayati öneme
sahip olduğunu vurgulayarak,
"Bazı konularda farklı tutumlara
sahip olmamız, barışın korunmasında önemli rolleri bulunan iki
ülke olduğumuz gerçeğinin bilincinde olmadığımız anlamına gelmez" dedi.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
Ero lu “Çözüm stemeyen
ÇÖZÜMÜ STEYEN bir lider” olarak takdim edilmeye çal l yor, gerçekten de
TARAF HANG S ? anlam de ilim. Baz ki iler
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
KEL’in K br s Sorunu
Bürosu Sorumlusu
Tumazos Çelebis, KKTC
Cumhurba kan Mustafa Ak nc
ile K br s sorununun iç boyutlar n çözebilme olas l n n yükseldi ini, Ak nc ’n n 3.
Cumhurba kan Dervi
Ero lu’ndan farkl oldu unu,
Ero lu’nun çözüm istemeyen bir
lider oldu unu ve Ak nc ’n n
çözüm istedi ini belirterek, bir
f rsat penceresinin aç ld na i aret etti. Ayn Çelebis, ki benim
tan d m Tumazos Çelebis üst
düzey görevlerde bulunmu ,
Rumlar n 6. Cumhurba kan
Hristofyas’a dan manl k yapm ,
Rum müzakere heyetinde yer
alm k ymetli ve gerçekleri
görebilen bir K br sl Rum’dur,
belli ki bu sözleri sarf ederken
gözlüklerini ç karm ve müzakereleri sabote edenin, masadan
kalkan n ve çözüm istemeyenin
imdiki Rum Cumhurba kan
Nikos Anastasiadis oldu unu
görememi . Bence gözlüklerini
takt ktan sonra etrafa bakarak bir
aç klama daha yaparsa çok daha
iyi olacak. Ero lu’nu niye çözüm
istemeyen bir lider olarak gördüünü ve Rum politikac lar n niye
böyle gördüklerini anlamam
mümkün de il.
Cumhurba kan seçildikten sonra
11 ay masaya oturmamak için
direnen ve her görü memek için
tür bahaneyi yaratan Ero lu
de il, Anastasiadis idi. Müzakere
masas na oturmamak için Özel
Temsilcisini ancak 6 ay sonra
seçebilen de Anastasiadis idi,
Ero lu de il. Daha
Cumhurba kan seçildi inin ertesi günü, yüzünü y kamadan,
yemin etmeden, yasal
Cumhurba kan olarak ilan edilmeyi bile beklemeden “Ulusal
Konseyin yüzde 75’inin evet
demedi i hiçbir teklifi kabul
etmem, hiçbir belgenin alt na da
imzam atmam” diyen gene
Anastasiadis’di. Nas l oluyor da
A
özellikle de a z laf yapan,
eli kalem tutanlar
Anastasiadis’in uzla ma istemedi ini görmek istemiyor
galiba. Nas l olsa bu isteksizli i birkaç ay sonra ortaya ç kacak. Say n Ak nc bütün iyi niyetine ra men kiminle dans etti ini
ve müzakere yapt n çok iyi
anlayacak. Anastasiadis’in y llarca Ba kanl n yapt DISY’in
kurucular n n EOKA B’ciler
oldu unu, 15 Temmuz 1974
günü darbe yapt klar n , binlerce
Rum’u AKEL’ci ve Makarios’cu
olduklar için öldürdüklerini,
bunlar n neredeyse tümünün
1955-1960 y llar aras nda canice
masum Türkleri ac mas zca öldüren ki iler olduklar n , asla
K br s adas n n tümüne hakim
olmadan ve aday K br sl
Türklerden temizlemeden rahat
etmeyecekleri unutulmu a benziyor anla lan. Sosyalist bir
dü ünceye sahip olan
Cumhurba kan Ak nc ’n n,
EOKA B’cilerin ruhani lideri ile
nas l anla maya varabilece ini ve
müzakereleri hangi ko ullarda
devam ettirebilece ini gerçekten
çok merak ediyorum, hem de pek
çok.
Zaman bize gerçekleri gösterecek
göstermesi de, akl ma hep 20081010 y llar aras nda K br s Rum
taraf nda sol görü lü Dimitris
Hristofyas’ n Cumhurba kan
oldu u, KKTC’de de sol görü lü
Mehmet Ali Talat’ n
Cumhurba kanl yapt dönem
geliyor.
Her ikisi de Rusya sempatizan
ve Sosyalist yönetim destekçisiydi ama b rak n anla maya varmay , ço u zaman birbirlerini destekleyecek basit bir aç klama bile
yapamad lar kendi iç dinamikleri
yüzünden.
Anastasiadis’ten hiçbir ey beklenmemeli. Onu memnun edecek
yegane çözüm, KKTC’nin la vedilmesi, Türk askerinin geri gitmesi, Türkiye’nin garantörlü ünün kald r lmas ve adan n tümünün K br s Rum yönetimin idaresi alt na girmesidir. 1 Haziran 2015
Pazartesi
Prizren 13. kez
sanatla uyand
Uluslararası Sanatla Uyanmak Festivali’nin 13.’sü
6 resim sergisi ve konserle resmen başladı
PR ZREN - BALKAN GÜNLÜ Ü
U
luslararası Sanatla Uyanmak Festivali’nin
13.’sü 6 resim sergisi ve konserle resmen
başladı. Prizren’de rekor sayıda resim sergileri açılışları ile başlayan Sanatla Uyanmak
Festivali Prizren, Priştine, İpek, Mamuşa, Tiran ve
Bijelo Polje’de bir dizi etkinlikle devam edecek.
Farklı mekânlarda Prizren’de 3 saat içerisinde 6
resim sergisi açılışıyla kolay kırılmayacak bir
rekora imza atıldı.www.kosovahaber.net sitesinde
yer alan haberde; Prizren Yunus Emre Türk
Kültür Merkezi’nde Sabriye Şeker ve Şeker Sanat
Evi - ‘‘AŞK’’ Tezhip Ve Minyatür Karma Resim
Sergisi’nde Hülya Toksöz, Berrin Topbaş, Ümit
Üstün, Hafize Uygal, Sabriye Şeker, Sevil Bayrak,
Nezaket Cebeci, Gülsüm Yiğittürk, Çiğdem
Ustaoğlu, Ayşegül Nalçacı, Silva Atiniz ve Ajda
Dizarlı’nın 30 eseri sanatseverlerin beğenisine
sunuldu. Gazi Mehmet Paşa Hamam’’ Galeri 2’’
bölümünde Arş. Gör. Sena Sengir’in, Hamam
’’Galeri 1’’-de de Yrd. Doç. Zehra Sengir’in kişisel
resim sergileri açıldı. “Xhemajli Berisha” Kültür
Evi’nde Makedonyalı ressam Prof. Dr. Fehim
Huskoviç canlı performansıyla resim meraklıların
bir eserin dünyaya gelişini görmek fırsatı bulduktan sonra da Sırbistanlı Ressam İlda Kurbaşeviç’
in Kişisel Özgün Baskı Sergisi sanat ziyafetini taçlandırdı. Festival başkanı Ethem Baymak, “13 kez
beraber olduk, umarım bundan sonra da sanatla
uyanmak festivalinde yine beraber olmaya
devam edeceğiz” dedi. Edirne’den uzun yıllardan bu yana festivalin “atar damarlardan” biri
olarak nitelendirilen Yrd. Doç. Dr. Mustafa
Hatipler, sanatın hayatımızdaki öneminden kısa-
ca konuşurken geleceğimizin biçimlenmesine
katkılarına değindi. 13 Uluslararası Sanatla
Uyanmak Festivali’nden 10’nuna katıldığını söyleyen Hatipler, Kosova’da bu sayede dostlar
kazandığını belirtti. Balkan coğrafyasında festivalin öneminin her geçen gün daha da arttığını
söyleyen Hatipler, festivalin organizasyonunda
ve destek olanları kutlarken daha nice yıllar
devam etmesi, kalıcı olmasını diledi.
IMF, Kosova ile li kileri Geni letmekte Kararl
PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova Maliye Bakanı Avdullah
Hoti, Uluslararası Para Fonu(IMF)
Müdürü yardımcısı Min Zhu’yu
kabul etti. IMF ilk kez bu kadar yüksek
düzeyde Kosova’yı ziyaret etmiş oldu.
Bu görüşmede Kosova ve IMF arasında
işbirliğinin artırılması, ülkede ekonomi
ile maliye kalkınma ve Kosova ile
Uluslararası Para Fonu arasında anlaşmanın imzalanması imkânları ele alındı.
www.kosovahaber.net’e göre; Bakan Hoti
bu vesileyle IMF yetkilisine Kosova’ya
gerçekleştirdiği bu ilk ziyareti için teşekkür etti ve Kosova Hükümetinin
Kalkınma Planından bilgi verdi. Bakan
Hoti, bir kez daha Kosova’nın IMF ile
işbirliğinde istekli olduğunu teyit etti.
IMF Müdür Yardımcısı Min Zhu da
Kosova Hükümeti’nin kararlılığını ver
kaydedilen ilerlemeyi selamlayarak,
IMF’nin de Kosova ile işbirliği ile ilişkileri geliştirmekte kararlı olduğunu belirtti.
Ba bakan Mustafa’dan
S rbistan’a diyalog ça r s
T RAN
BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova Başbakanı İsa Mustafa,
insanların daha iyi yaşam şartlarının olması için Avrupa’nın
bu bölümünde barışın imar edilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Başbakan Mustafa bu yorumunu
Tiran’da düzenlenmekte olan Viyana
Ekonomik Forumundaki konuşmasında yaptı. www.kosovahaber.net sitesindeki habere göre; Mustafa,
“Anlaşmazlıklarımızı işbirliği köprülerine dönüştüreceğiz, bu Kosova olarak bizim hedefimizdir” dedi.
Başbakana göre, Kosova’nın karşılaştığı sorunların diğer ülkelerle işbirliğinde bulunmakla üstesinden gelinebilir. Mustafa konuşmasında
Arnavutluk ile Kosova’nın gerçekleştirmekte olduğu bir sürü projelerden
de söz ederken, bu projeler dışında
Sırbistan ile bağlantıyı sağlayacak otobanın yapılmasının istendiğini belirtti.
Mustafa, aynı zamanda Makedonya
ile de bağlantının kurulmasında çalışıldığını ve bu doğrultuda Makedon
tarafından olumlu bir yanıt bekledik-
lerini söyledi. Sırbistan ile ilişkilerden
de konuşan Kosova Başbakanı, diyalogdan yana olduğunu ve Sırbistan ile
var olan tüm anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesi çabasında bulunduklarını ifade etti.
sviçre’den Kosova’nın sa lı ına
7 milyon Franklık destek
PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü
S
ağlık Bakanı Imet Rrahmani ve
İsviçre İşbirliği ve Kalkınma
Ajansı Müdürü Markus
Baechler arasında imzalanan anlaşma ile İsviçre Hükümeti Aralık 2015Ekim 2019 tarihleri arasında uygulanacak Kosova İçin Sürdürülebilir ve
Kaliteli Sağlık Projesini 7 milyon
Frank ile destekleyecek. İmzalanan
işbirliği anlaşması ile Kosova’da sağlık kadroların eğitilmesi öngörülüyor. www.kosovahaber.net’e göre; Bu
projeyi destekleyerek Kosova’da
Temel Sağlık Hizmetleri kapasitelerinin güçlendirilmesi için finans
imkanlar sağlayan İsviçre
Hükümeti’ne teşekkürlerini ifade
eden Bakan Rrahmani, Kosova’nın
Aile Hekimliği Programının uluslararası akreditasyonunu aldığı bu
dönemde kadroların eğitilmesi ve
sağlık eğitimi için önemden olduğunu vurguladı.
Kosova’da bu projenin desteklenmesiyle Kosova geneli yanı sıra daha
kaliteli sağlık hizmetlerinin Rom
Aşkali ve Mısırlı toplulukları üyelerine de verileceğine işaret eden
Markus Baechler, Sağlık Bakanlığı’nı
diğer alanlarda da desteklemeye
hazır olduklarını ifade etti.
SAYFA 05
5 Yerel Yönetimler
MARKAYI
GÜÇLÜ
KILMAK
Kemal YAMANKARADEN Z
lkemizde geli mekte olan sektörlerin
markaya ba l l , onu salt bir prestij
unsuru olarak görmenin çok daha ilerisindedir. Geli mekte olan ekonomilerin en belirgin özelliklerinden biri olan krizlerin ortadan
kalkmas n sa layan etkenler istikrarl büyüme
ve katma de erli üretim yapabilmektir. Katma
de erli üretim yapabilmek de ancak markala t r lan ürün ve hizmetlerle mümkün olabilmektedir. Güven ve kalitenin teminat olan markalar
kriz dönemlerinde daha az zararla ç kabilmeyi
sa lamaktad r. Çünkü tüketiciler markaya olan
güveni her zaman birinci planda tutmaktad rlar.
Sosyal sorumluluk anlay n da içinde bar nd ran “marka” kavram n n, kulland m z tüm
ürünler aç s ndan ele al nmas daha sa l kl olacakt r. Ayn zamanda bir markan n, toplumun
her kesiminden al c s oldu unu dü ünerek
hareket etmek gerekmektedir. Tüketicisiyle ba
güçlü olan markalar n her ortam ve artta tercih
edilece i unutulmamal d r.
Ü
H ZMET SEKTÖRÜNÜN
GEL M
Global ekonomide, i dünyas n n marka yat r mlar n n artmas hizmet sektörünün de geli imine katk sa layaca dikkate al nmal d r.
Hizmet sektörünü sermayesiz yap lan bir i olarak görmemek gerekir. Bu alanda yer alan giriimci ve kurumlar m z daha fazla büyüyüp,
dünyan n her yerinde hizmet vermelerini sa layacak deste in kendilerine verilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulunduruldu u
zaman, ya anan geli meler markayla bütünle menin gereklili ini göz önüne koymaktad r.
aretten ziyade, irketi temsil eden büyük bir
de er olan markalar n uzun ömürlü olabilmeleri
için mü teri dü ünce ve geribildirimlerini almalar kendilerini geli tirmeleri gerekmektedir.
Kazanma, geli tirme ve elde tutma a amalar
boyunca her zaman mü terilerin yan nda olunarak mü terinin bak aç s ö renilmelidir.
Böylece mü terilerin ya am biçimlerine, sosyal
görünümlerine, ilgilerine dikkat edilerek markay daha güçlü hale getirmek mümkün olacakt r.
Dolay s yla toplumla bütünle en ve sosyal
sorumluluklar ortak olan markalar her zaman
farkl l yakalayacakt r ve di er irketlere göre
daha sa l kl bir ekilde varl n sürdürecektir.
Ayn zamanda da olas bir kriz durumundan
di erlerine oranla en az hasarla
kurtulabileceklerdir.
1 Haziran 2015
Pazartesi
Balkanl i adamlar yat r m
için Ankara’y inceledi
Balkan ülkeleri aras ekonomik, sosyal ve kültürel i birli i görü meleri,
Makedonya, Kosova, Arnavutluk ve Bosna Hersek’ten gelen i adamlar
ile esnaf ve sanatkârlar n kat l m ile Ankara’da gerçekle tirildi
ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
alkan ülkeleri arası ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliği görüşmeleri,
Makedonya, Kosova, Arnavutluk
ve Bosna Hersek’ten gelen iş adamları ile
esnaf ve sanatkârların katılımı
ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve
Araştırma Merkezi’nde (ÇASGEM)
yapıldı. Görüşmelere; Ankara Kalkınma
Ajansı Destek Hizmetleri Birim Başkanı
Abdülmelik Koçin, Ankara Kalkınma
Ajansı uzmanları ve Ankara Esnaf ve
Sanatkârlar Derneği yetkilileri de katıldı.
Konuşmalarının ardından Ajans, ülke iş
adamları ile esnaf ve sanatkarlarından
oluşan heyete, Ankara’nın yatırım ortamı
ile işbirliği potansiyellerinin anlatıldığı
bir sunum ve ardından heyetlerin ülke
tanıtımları gerçekleştirildi
Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Arif Şayık, görüşmelerle ilgili olarak şunları söyledi;"Ankara’nın vizyonu “Yaşam
kalitesi yüksek, dünya ile rekabet eden,
düşünce ve yeniliğin başkenti Ankara”
olarak tespit edilmiştir.Ajansın 2014'de
katıldığı balkan ülkeleri çalışma ziyareti
kapsamında gerçekleştirilen görüşmelerimizde, Balkan ülkeleri ile Ankara arasında muhtemel işbirlikleri potansiyeli
olduğu hususlarını görüştük. Bu potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen Ankara-Balkan Ülkeleri Arası
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel İşbirliği
Görüşmeleri ile Balkan ülkelerinde ve
Ankara’daki ilgili paydaşların ortak
hareket etmesi Ankara’ya önemli katkılar
sağlayacaktır’’ dedi. Ankara Organize
Sanayi Bölgesi çalışma ziyaretleri, Siteler
esnaf gezisi ve Beypazarı ilçe ziyareti ile
devam eden görüşmeler sürdürülecek.
Makedon askerleri Türkiye e itecek
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
A
fganistan'da NATO'nun yürüttüğü
Kararlı Mutlak Destek Misyonu çerçevesinde, Makedonya ordusunun
ikinci rotasyondaki 12 subay ve bir uzman
çavuştan oluşan 13 askeri uğurlandı.
Savunma Bakanı Zoran Yolevski,
Makedonya ordusunun küresel barış ve
istikrara büyük destek verdiğini, gönderilen
askerlerin de bunun bir kanıtı olduğunu
söyledi. www.yenibalkan.com’a göre; barış
misyonunda Türkiye'yle birlikte yer alan
AK Parti adayları Balkan gecesinde
kurucu lideri Aliya İzzetbegoviç'in,
'Bosna'yı sana emanet ediyorum'
dediği kişi Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
HİCRET HİKAYELERİ
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
A
dalet ve Kalkınma Partisi
İzmir Milletvekili ve Balkan
Stratejik Araştırma Merkezi
(BASAM) Başkanı Rıfat Sait tarafından Buca'da düzenlenen İzmir
Balkan Buluşması etkinliğine AK
Parti Milletvekili Aydın Şengül, AK
Parti İzmir milletvekili adayları
Hüseyin Kocabıyık ve İbrahim
Turhan, Kemalpaşa Belediye Başkanı
Arif Uğurlu, Kınık Belediye Başkanı
Sadık Doğruer ve çok sayıda davetli
katıldı. Etkinliğe eşi Funda
Kocabıyık ile katılan Hüseyin
Kocabıyık, "Balkan göçmenleri sadece bir toprağı fetheden bir atanın
sıradan çocukları değil, Peygamber
davasını Endülüs'ten alıp
Balkanlarda kesintisiz bir medeniyet
olarak inşa eden şanlı, şerefli ecdadın çocuklarıdır" dedi. İslamiyet'in
Arabistan'da doğduktan sonra
İspanya'da medeniyet haline geldiğini vurgulayan Kocabıyık, "Endülüs
Emevileri ile yükseldikten sonra
gerileme dönemine giren İslam
medeniyeti Fatih'in çocuklarının ellerinde yeniden yeşerdi. Bosna'nın
Büyüklerinin topraklarından nasıl
sökülüp atıldığını anlattıklarını belirten İbrahim Turhan da, masal yerine
hicret hikayeleri dinleyerek büyüdüğünü söyledi. Turhan, "Ay yıldızlı
bayrağın altında son nefeslerini vermek için vatanlarından ayrılıp bu
topraklara hicret ettiler. Bunun mantığını şimdi anlıyorum. Bu mübarek
topraklar bizim gideceğimiz son yerlerdir, buradan ötede bize vatan yok"
diye konuştu. Eskiden çocuklara
Üsküp'ün, Piriştina'nın, Kosova'nın
yabancı bir yermiş gibi gösterildiğini
söyleyen Turhan, "Türkiye güçlenir
güçlenmez gözlerimizi Balkanlara
diktik. Artık Türkiye sayesinde kültürümüz oralarda yaşamaya devam
ediyor, mabedlerimiz cemaatsiz
değil, namahrem eli değmiyor" diye
konuştu.
Türkiye'nin Balkanlar'daki etkinliğinin son yıllarda iyice arttığını belirten AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat
Sait, AK Parti Hükümeti'nin bu
konuda önemli çalışmalar yaptığını
dile getirdi. Sait, "Balkanlara AK
Parti döneminde sahip çıkıldı" dedi.
T KA’dan Makedonya’ya serac l k deste i
USTRUMCA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
T
ürk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı (TİKA), Doğu
Makedonya’da 72 köyden dar
gelirli 500 aileye sera sebzeciliğini
geliştirme projesi kapsamında sera
ekipmanı ve tohum dağıttı. TİKA
tarafından desteklenen “Doğu
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Makedonya’da Sera Sebzeciliği
Geliştirme Projesi” kapsamında Doğu
Makedonya’nın Ustrumca, Vasilevo
ve Bosilovo Belediyeleri sınırları dahilinde tespit edilen toplam 60 aileye,
verimi yüksek sebze (biber ve domates) çeşitlerinin yıl boyunca ekiminin
sağlanmasına yönelik gerekli seracılık
ekipmanları ile tohum desteği hibe
çalışmaları başarılı bir şekilde tamamlandı. Proje bölgede olumlu bir etki
oluşturduğundan ihtiyaç sahibi bölge
halkından projenin devamı doğrultusunda yoğun ilgi ve talebin olduğu
belirlendi. Radoviş başta olmak üzere,
Konçe, İştip, Karbintsi, Berova,
Köprülü, Demir Kapı, Negotino,
Doyran ile Valanova belediyeleri
sınırları içerisinde yaşayan 500 dar
gelirli aileye sera ekipmanı ve tohum
dağıtımı yapıldı.
Makedonya Cumhuriyeti'nin Afganistan'a
gidecek ikinci rotasyonunun, eğitim görmek
üzere 1 Haziran'da Türkiye'ye ve oradan
sonra da Afganistan'a gelmesi bekleniyor. 1
Ocak 2015'te 13 kişilik birinci rotasyonda yer
alan Makedonya ordusu personelinin,
Haziran ayının son haftasında
Makedonya'ya dönmesi bekleniyor.
Misyona, NATO üyeleri haricinde 14 ülke
daha katılırken, toplamda 12 bin personel
görev alıyor. Makedonya ordusu, Mutlak
Destek Misyonuna 39 personelden oluşan
bir kadroyla destek veriyor.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Ara t rma
1 Haziran 2015
Pazartesi
Geçmişten günümüze 2
Makedonya siyasi tarihi
Durmadan çağlayan bir ırmak gibidir Makedonya. Topraklarında bitmeyen hâkimiyet mücadelesi ülkede birçok
iz bırakmıştır. Yeni kurulan bir devlet olmasına rağmen Makedonya’nın tarihi çok çok eskilere dayanır
A
nadolu’nun batısında
Bizans sınırlarında ortaya
çıkan Osmanlı Beyliği'nin
tarihi gelişiminde en önemli noktayı, Balkanlara geçiş ve kalıcı
şekilde siyaset yürütmesi teşkil
eder. Osmanlı İstanbul’a yönelmeden önce topraklarını genişletme
politikasını Trakya ve bir adım
daha ileri giderek Balkanlar üzerinden yürütmüştür. Bu bölgeye
yönelmesinin nedeni kendisine
karşı koyabilecek güçlü bir devletin olmamasıdır. Nitekim ilerleyen
zamanlarda özellikle Fetret
Dönemi'nde Osmanlı deyimiyle
Rumeli, Osmanlı’yı ayakta tutan
bir bölge olmuştur. 14. yüzyıl ortalarında Müslüman Türklerin
Çimpe Kalesi’ni alarak Rumeli’ye
geçişi Balkanlar’ın tarihinde
önemli bir dönüm noktası olmuştur. Osmanlılar, Balkan
Yarımadası’na ayak bastıklarında
bölgede, kendilerine karşı gelebilecek ne güçlü bir siyasî birlik ne de
güçlü bir devlet bulunmaktaydı. O
dönem Balkanlar’ın en güçlü devleti olan Sırp İmparatorluğu bile
Osmanlıların askerî gücüne dayanamayarak 15. yüzyıl ortalarında
çöktü. Osmanlı ilerleyişinde, her
biri devlete yeni topraklar katan
son derece kudretli bir dizi sultanın liderliği muazzam etkili oldu.
Osmanlı Türkleri, Trakya’ya ayak
bastıktan sonra, I. Murat 1361’de
Edirne’yi ve 1363’te de Filibe’yi
alarak bölgede ilerlemeye başlaması, aralarında çeşitli dinî, siyasî,
askerî vb.
sorunlar
olan Balkan
halklarının
(Bulgarlar,
Sırplar,
Arnavutlar,
Bosnalılar,
Eflaklılar,
Boğdanlılar,
Hırvatlar,
Slovenler)
Nazlı DERVENT
bu sorunlarını bir kenara bırakıp yaklaşan
“Türk” tehlikesine karşı birleşerek
savunma ve saldırılar yapmalarına
sebep oldu. Bu seferlere, Balkan
devletleri dışında zaman zaman,
bölgenin hamiliği rolünü üstlenen
Macar Krallığı doğrudan İngiltere,
Fransa, Almanya, İspanya, İtalya,
Lehistan ve İskoçya gibi çeşitli
Avrupa ülkeleri de bir miktar
asker göndererek dolaylı yönden
iştirak ettiler. Daha sonra ise,
Osmanlı, Meriç Nehri üzerinde
(Çirmen Muharebesi) 1371 yılında
elde ettiği zaferin ardından
Bulgaristan, Makedonya ve Güney
Sırbistan topraklarını hâkimiyeti
altına almayı başardı. Sofya 1385,
Niş 1386, Selanik ise 1387 yılında
ele geçirildi. Yıldırım Bayezid
(1389–1402) döneminde fetihler
devam etti. Tırnova 1393 yılında
alındı. Eflak Osmanlı’ya tabi hale
getirildi. Osmanlı ilerleyişini durdurabilmek için birçok haçlı seferi
düzenlendi. Haçlı Orduları ile
Osmanlılar arasında 14. yüzyıl
ortalarında Sırpsındığı
Muharebesi (1364) ile başlayan
çatışmalar I. Kosova Muharebesi
(1389), Niğbolu Muharebesi
(1396), Varna Muharebesi (1444)
ve son olarak da II. Kosova
Muharebesi (1448) ile 15. yüzyıl
ortalarına kadar devam etti.
Balkanlar’da gerçekleştirdikleri
fetihleri durdurmak için düzenlenen son Haçlı Seferi Varna Savaşı
(1444) Osmanlı’nın kesin zaferiyle
sonuçlandı.
II. KOSOVA SAVAŞI
II. Kosova Muharebesi’nin kaybedilmesi Balkan uluslarının
Osmanlılara karşı direnişinin
kesin olarak sona ermesine neden
oldu. Bölge, bu savaştan 17. yüzyıl
sonlarındaki II. Viyana
Kuşatması’na kadar, diğer dönemlere oranla göreceli de olsa sakin
ve huzurlu bir dönem geçirdi.
Bunda o dönemki Osmanlı yöneticilerinin bölgeden yalnızca bir
miktar vergi almayı yeterli görmesi ve halkın gelenek, görenek,
inanç ve ibadet olarak ifade edebileceğimiz yaşam tarzına karışılmaması önemli bir yere sahiptir.
Ayrıca, bundan önceki yerel yöneticilerin baskı, zulüm, adaletsizlik
ve ağır vergileri altında ezilen
bölge halkının Osmanlıların buraya getirdiği barış, huzur, adaleti ve
oluşturdukları hoşgörü ortamını
beğenmeleri ve benimsemeleri,
yarımadada 15. yüzyıl ortaların-
dan başlayıp 17. yüzyıl sonlarına
kadar devam eden huzur ve
sakinliğin sebebidir. Osmanlı
kuruluş aşamasında akılcı bir politika benimsedi. Bu politika iskân
politikasıdır. İskân politikası ile
Balkanlara Anadolu’dan aileler
gönderildi ve oraya yerleştirildi.
Böylelikle bölgeye daha çabuk
nüfuz etti ve uzun yıllar kalıcı
oldu. Göç eden aileler bölgede
büyük bir değişime yön verdi.
İnanç, gelenek, görenek, kültür,
hoşgörü, kardeşlik bağı, birlik
oluşturarak Balkanlardaki halkın
devlete bağlanmalarını sağladılar.
Makedonya’da yani Vilayet-i
Selase’de özellikle tekkeler, zaviyeler devletin işini büyük ölçüde
kolaylaştırdı. II. Viyana
Kuşatması’nda Osmanlı ordusunun uğradığı ağır yenilgi hem
Osmanlı, hem Avrupalılar, hem de
Balkan ulusları için önemli bir
dönüm noktası oldu. Avrupalılar
artık, Osmanlı’yı yenilmez bir güç
olarak görmemeye başladı.
Aralarında kutsal bir ittifak kurarak Osmanlılara karşı saldırıya
geçtiler. Avrupalı müttefiklerle
Osmanlı Devleti arasındaki çok
kanlı ve uzun yıllar savaşlar (16831699) yapıldı. En sonunda
Osmanlı Devleti, 1699 Karlofça
Antlaşması’nı imzalayarak tarihinde ki ilk aleyhine olan antlaşmayı
imzaladı. Karlofça Antlaşması sonrası Osmanlı Devleti’nden kopardığı toprak parçalarıyla
Balkanlar’a komşu olan Avusturya
ve Doğu Avrupa’da Deli Petro
tarafından gerçekleştirilen reformlarla büyük bir güç olarak ortaya
çıkan Rusya, 18.yüzyıldan itibaren
Balkanlar’daki halkları kendi
çıkarları doğrultusunda ve
Osmanlı Devleti’ni zayıflatmak
amacıyla kışkırtmaya ve ayaklandırmaya başladılar. 18. yüzyılda
meydana gelen isyanlar 19. yüzyılda meydana gelen ayaklanmalara
nazaran daha küçük çapta ve kısa
süreli olmalarına rağmen, 18. yüzyıl isyanları, 19. yüzyılda meydana gelecek daha büyük çapta,
uzun süreli ve sistematik ayaklan-
malara hazırlık niteliğinde görülebilir. Bu ayaklanmalar, Fransız
İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik ve
ulus-devlet akımı ile daha da
körüklendi. Bu akımlar ayaklanmalara bir nevi temel oluşturdu.
Ayaklanmaları destekleyen sadece
yabancı devletler değildi, içeride
birtakım iktidar hırsına bürünenlerde içten Osmanlı’yı çökertme
çabasına girdiler. Buna en iyi
örnek; İttihat ve Terakki’nin
Vilayet-i Selase’de giriştiği faaliyetleridir. Sırf iktidarı ele geçirmek
için ve padişahı devirmek adına
bölgede çetelerle işbirliği yaptılar
ve onlara yardım ettiler. Nitekim
amaçlarına ulaştıklarında ise bölgedeki halka karşı sıkıyönetim
uyguladılar. Dolayısıyla bu tutum
halkın Osmanlı’dan uzaklaşmasına ve Balkan Savaşı’nın patlak
vermesine giden yolu açtı. Yavaş
yavaş bağımsızlığını kazanan
Balkan milletleri: Yunan, Bulgar,
Sırp derken bunların yanında
birde Makedonya Sorunu baş göstermişti.
MAKEDONYA SORUNU
Makedonya Sorunu başlangıç
noktası olarak 1876 yılı aralık
ayında gerçekleştirilen İstanbul
Konferansı kabul edilmektedir.
Hatta kaynaklara göre
Makedonya Sorunu’nu
Bulgaristan’ın Doğu Rumeli’yi
ilhak etmesine kadar götürmek
mümkündür. İstanbul
Konferansı'nda Avrupalı devletler
ileride Makedonya adını alacak
olan Rumeli vilayetlerinin bulunduğu bölgede güven ve asayişin
sağlanması yönünde reform yapılmasını kabul ettirerek Osmanlı
Devleti üzerinde baskı oluşturmak
istemişlerdi. Osmanlı bu kararları
reddedince istediklerini alamamışlar ve hemen akabinde 1877-78
Osmanlı Rus savaşı patlak vermişti.1 Bu savaşta ağır kayıplar veren
Osmanlı Devleti, Ruslar ile
Ayastefanos Anlaşması imzalamak
zorunda kalmıştı. Bu anlaşmada
galip devlet Rusya isteklerini
kabul ettirmiş ancak Avrupalı devletler buna razı gelmeyerek Berlin
Kongresi'ni toplamıştır ve bu kongrede ortaya konan antlaşmada iki
yıl önce istediklerini arttırarak
Rumeli’deki ıslahatın kendilerince
kontrolünün yapılmasını öngörmüşlerdi. Bu sayede Avrupalı
Devletleri'nin de Makedonya’ya
müdahalesine davetiye çıkarıldı.
Sorunun hissedilir hale gelmesinde etkili olan tarafların başında
Berlin Antlaşması ve Bulgar
Prensliği gelmektedir. Bulgarların
kendilerine özgü bir milli kiliseye
sahip olma isteği 1820’lerde ortaya
çıkmaya başlamış ise de 1856’da
Islahat Fermanı ile konu alevlenmiştir.2 Daha sonra 1870’de
Bağımsız Bulgar Kilisesinin kurulması ile Makedonya üzerinde
Rum Kilisesine karşı bir mücadele
başlatılmış ve gelecekteki ‘ Büyük
Bulgaristan’ projesinin gerçekleşmesi için, bölgede yaşayan
Hıristiyan üç kilise( Rum, Bulgar
ve Sırp) arasında Makedonya’nın
paylaşılması konusunda amansız
bir mücadeleye girişilmişti.3
Bulgarlar Doğu Rumeli Eyaletini
işgal ettikten sonra Bulgar milliyetçiliği siyasi bir sorun haline
dönüşmüş ve Makedonya Sorunu
iyice hissedilir olmuştu. Bulgarlar,
Makedonya’yı Bulgaristan ile birleştirmek için iki metot kullandılar. Birinci metot papaz ve öğretmenler tarafından uygulan eğitim
politikası ve yayılan propaganda;
ikinci metot ise Makedonya’da
karışıklık çıkarmak suretiyle devletin dikkatini buraya çekmekti.4
Bunun üzerine ilk olarak
Makedonya’da huzursuzluk
yaratmak ve karışıklık çıkarma
yoluna gittiler. Bulgarlar bu doğrultuda sistemli bir şekilde hareket
etmek için Makedonya Komitesi,
Makedonya Dâhilî İhtilâl Teşkilâtı
gibi örgütlenmeler kurdular. Bu
teşkilatların amacı Makedonya’yı
Bulgaristan’a ilhak etmekti.
DEVAM EDECEK...
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
1 Haziran 2015
Pazartesi
50 kilogram eker
kazalar önleyecek
Bulgaristan’ın güneydoğusundaki Yeni Zağara kentinin belediye
başkanı, bölgede giderek artan ölümlü trafik kazalarıyla mücadelede "batıl inançlara dayalı yöntemler" uygulamaya karar verdi
YEN ZA ARA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
B
ulgaristan’ın güneydoğusundaki Yeni Zağara
kentinin belediye başkanı, bölgede giderek artan
ölümlü trafik kazalarıyla mücadelede "batıl
inançlara dayalı yöntemler" uygulamaya karar
verdi.www.dunyabulteni.net’in haberine göre; Yeni
Zağara'da kısa sürede meydana gelen üç trafik kazasında dört kişi öldü, altı kişi ağır yaralandı. Bunun
üzerine Belediye Başkanı Nikolay Grozev, belediye
görevlilerine talimat vererek bölgedeki karayollarında
50 kilogram şeker serptirdi. Sıra dışı kararı ile ilgili
basına açıklama yapan Grozev, "Şekerin kristalleri
antik çağlardan beri kötülüklere karşı yardım eder
diye inanılır. Eskiden de bebek beşiğindeki bezlerin
arasına kötü güçlere karşı şeker parçası konurmuş"
dedi. Belediye Başkanı Grozev, şehrin çevre yollarına
dökülen şekerin bedelinin belediye kasasından karşılandığını belirtti. Grozev, kararı belediyenin resmi
internet sitesinde de yayımladı ve halktan gelen soruları yanıtlamaya çalıştı. Yerel basında geniş yer bulan
uygulamanın ülkenin resmi dini olan Hristiyanlık
öncesi dönemi andırdığı yorumu yapıldı.
Nikolay Grozev
Manastır Belediyesi önünde protesto
MANASTIR
BALKAN GÜNLÜ Ü
M
anastır Belediyesi önünde Manastır Belediye
Başkanı’ndan memnuniyetsizliklerini ifade etmek isteyen vatandaşlar protesto düzenledi. Protestonun ardından ise
Belediye binasının önünde kamp
kurdu. Üsküp ve Ustrumca'da
devlet kurumlarının önünde
kurulan kamp protestosu
Manastır şehrine de sıçradı.
www.yenibalkan.com’a göre;
Manastır Belediye Başkanı
zmir’den Doboj Istok’a
çöp kamyonu arma anı
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi,
Bosna Hersek’te geçen yıl Mayıs
ayında yaşanan sel felaketi yaşayan Doboj – Istok (Doğu Doboj)
kentine hidrolik sıkıştırmalı çöp
kamyonu armağan etti. Bosna
Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet
Kemal Baysak’ın isteği üzerine,
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi
kararıyla alınan çöp kamyonu
Doboj – Istok Belediyesi’ne teslim
edilmek üzere yola çıktı. www.bosnahersek.ba’ya göre; Kocaoğlu, hidrolik çöp sıkıştırma mekanizmasının
bulunduğu Mercedes Atego markalı
kamyonu Bosna Hersek Fahri
Başkonsolosu Amet Kemal Baysak’a
teslim etti. Kocaoğlu, Doğu Doboy
Belediye Başkanı Kemal Bratić ile
Belediye Meclis Başkanı Ferid
Konjić’e iletilmek üzere, çalışmalarında başarılar dileğini içeren bir
mektup ile belediye meclis kararını
verdi. Hidrolik sıkıştırmalı çöp kamyonunun teslim töreninin ardından
Bosna Hersek Fahri
Konsolosluğu’nu ziyaret eden İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, Fahri Başkonsolos Ahmet
Kemal Baysak’la bir araya geldi.
Kocaoğlu, Baysak’ın gerek
Türkiye’de, gerek Bosna Hersek’te
yaptığı çalışmalarla iki ülke arasında arasındaki ilişki ve işbirliğinin
gelişmesine önemli katkıda bulunduğunu söyledi.
Selçuklu Belediyesi’nden
Çernooçene’ye araç deste i
ÇERNOOÇENE
BALKAN GÜNLÜ Ü
K
onya’nın merkez Selçuklu
İlçe Belediyesi 2013 yılında
imzalanan protokol ile kardeş şehir olunan Bulgaristan
Kırcaali Bölgesine bağlı Çernooçene
Belediyesi’ne cenaze nakil, yıkama
ve morg aracı hibe etti. Birçok şehirle kardeş ilişkisi bulunan Selçuklu
Belediyesi imkânlarını tarihi ve kültürel bağları bulunan kentlerle paylaşıyor. www.kircaalihaber.com’da
yer alan habere göre; 2013 yılında
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
iki şehir arasındaki karşılıklı ilişkiyi
artırmak, belediyeler arasındaki
bağı güçlendirmek, diyalogu geliştirmek, karşılıklı deneyim alışverişinde bulunmak amacıyla kardeş
şehir protokolü imzalanan
Çernooçene Belediyesi’ne, Selçuklu
Belediyesi’nden araç desteği geldi.
Nüfusunun tamamı Müslüman ve
Türk olan Bulgaristan Kırcaali
Bölgesine bağlı Çernooçene
Belediyesi’ne, Selçuklu Belediyesi
tarafından cenaze nakil, yıkama ve
morg aracı, gerçekleştirilen protokol ile hibe edildi.
Vladimir Taleski'nin istifasını
isteyen vatandaşlar, belediye başkanı istifa edinceye kadar belediye binası önündeki kamplarda
kalacaklarını açıkladılar. Protesto
organizatörleri, protestonun
sakin geçeceğini ve hiçbir şekilde
istenmeyen olayların yaşanmasına izin verilmeyeceğini söyledi.
Manastır Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise vatandaşların
bu provokasyonlara kanmamalarını çünkü bu hareketlerin
Makedonya'nın istikrarını
bozma amaçlı olduğu yönünde
açıklama yaptı.
ergi Mahkemesi kararlar na kar
Dan tay nezdinde aç lan temyiz dava2 NOLU HBARNAME
lar sonucu, Dan tay’ca bir k s m
VE DANI TAYCA
kararlar n k smen onaylanmas ve k smen
VER LEN
bozulmas yolunda verilen kararlar ile ilgili
BOZMA KARARI
olarak, vergi mahkemesince yeniden verilen
kararlarda, bozulan k s m aynen onanmakta
veya ilk verilen kararda direnilmektedir. Bu
durumun do al bir sonucu olarakta ilk vergi
Nazlı Gaye ALPASLAN
mahkemesi karar na istinaden düzenlenen (2)
No.lu ihbarnameye göre tahsil edilmesi gereken verginin mahkeme yeniden karar verincemükellef hakk nda takip devam edecektir. Bu
ye kadar terkin edilip edilmeyece i, ikinci kez verik s m için mükellefe borcu yoktur yaz s verilmez.
len mahkeme karar üzerine ilk tarhiyat n yok say Yine bu k s m için mükellef hakk nda vadesi geçtilarak 2 No.lu ihbarnamenin düzenlenip düzenleni halde ödeme yap lmam ise, banka hesaplar na
meyece i, k smi bozma hallerinde takibin bozulan
e-haciz uygulanabilir.
k s m için mi yoksa ihbarnamenin tamam için mi
Dolay s yla, Dan tay taraf ndan vergi mahkemesi
duraca konular nda yo un duraksamalar ortaya
karar n n bir k sm n n onaylanmas , bir k sm n n
ç kmaktad r. Dan tayca verilen bozma kararlar
bozulmas na ili kin olarak verilen karar üzerine;
2577 say l YUK 49.maddesi hükmüne istinaden
Dan tay taraf ndan onanan k s m ile ilgili olarak,
alt mahkemeler taraf ndan karara ya uyulmas veya
vergi mahkemesinin ilk karar na dayan larak tansrar edilmesi eklinde alt mahkemelerce karara
zim edilen ihbarnameye istinaden onanan k sm n
ba lanabilmektedir. Di er taraftan, Dan tay’ca
takip ve tahsil i lemleri vergi idaresince sürdürüleverilen bozma kararlar üzerine taraflarca YUK 54
cek,
md hükmüne istinaden karar düzeltmesi yoluna da
Dan tay taraf ndan bozulan k s m için ise; yürütme
gidilebilmektedir.
kendili inden duraca ndan yeniden verilecek karar n vergi idaresince beklenilmesi, ba ka bir ifade ile
Bilindi i üzere, 2577 say l dari Yarg lama Usulü
mevcut durumun korunmas ve vergi mahkemesinKanunu’nun “Karar n Bozulmas ” ba l kl 49 uncu
ce verilecek srar karar da dâhil olmak üzere bu
maddesinde;
karara göre ihbarname düzenlenmesi, dolay s yla
daha önceden düzenlenen ihbarnameyle ilgili olaTemyiz incelemesi sonucunda Dan tay:
rak gerekli düzeltme i lemlerinin yap lmas gerekGörev ve yetki d nda bir i e bak lm olmas ,
mektedir.
Hukuka ayk r karar verilmesi,
213
say l VUK’nun 112.maddesinde düzenlenen
Usul hükümlerine uyulmam olmas ,
“özel ödeme zamanlar na göre dava konusu yap Sebeplerinden dolay incelenen karar bozar.
lan vergilerin ödeme yap lmam bölümüne kendi
Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanvergi yasalar nda belirlenen ve tarhiyat n ilk bulunl l klar n düzeltilmesi mümkün ise karar n düzeltidu u döneme ili kin normal vade tarihinden itibalerek onanmas na karar verilir.
ren yarg organ karar n n tebli tarihine kadar
Karar n bozulmas halinde dosya Dan tay’ca karar
geçen süreler için 6183 say l yasaya göre gecikme
veren mahkemeye gönderilir. Mahkeme, dosyay
zamm nispetinde gecikme faiz hesaplan r.
di er öncelikli i lere nazaran daha öncelikle inceler
Gecikme faizi de ayn müddet içerisinde 2 nolu
ve varsa gerekli tahkik i lemlerini tamamlayarak
ihbarname üzerinden hesaplanarak ödenir.
yeniden karar verir.
Bozma kararlar üzerine mükellefe önceden vergi
Mahkeme bozmaya uymayarak eski karar nda srar
mahkemesi karar na göre tahakkuk eden vergiler
edebilir. Israr karar n n ilgili taraf ndan temyizi
için uygulanan e-hacziler kald r l r. Çünkü burada
halinde, dava konusuna göre Dan tay dari veya
ilk vergi mahkemesi karar mükellef aleyhine, idare
Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca incelenir.
lehine hükme ba lanm olmakla beraber vergi
Dan tay’ n ilgili dava dairesinin karar uygun görümahkemesi karar yüksek mahkeme Dan tay taralürse mahkemenin karar bozulur; aksi halde onaf ndan bozulmu tur.
n r. Dan tay dari ve Vergi Dava Daireleri Genel
Sonuç:
Kurullar kararlar na uyulmas zorunludur.
Vergi ihtilaflar nda Dan tay’ca verilen bozma
Karar n k smen onaylanmas ve k smen bozulmas
kararlar üzerine;
hallerinde kesinle en k s m Dan tay karar nda
dare taraf ndan bu karar n gere ince bozma karar
belirtilir.
uygulan r. Bozma karar na göre vergi mahkemesi
Dan tay’ n ilk derece mahkemesi olarak bakt
yeni bir karar vererek önceki karar nda srar edebilir
davalar n temyizen incelenmesinde de bu maddeveya bozma karar na riayet eder.
nin 4’üncü f kras hariç di er f kralar k yasen
Dan tay bozma karar üzerine yerel vergi mahkeuygulan r.
mesi srar eklinde karar vermesi halinde konu
Ayn Kanunun “Temyiz ve tiraz stemlerinde
Dan tay Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna
Yürütmenin Durdurulmas ” ba l kl 52’nci maddeta nacakt r. ( YUK md.49/4)
sinin 4’ncü bendinde “kararlar n bozulmas n n
Dan tay taraf ndan tamam yla bozma karar verilyürütmeyi kendili inden durduraca ” hükme ba mesi üzerine temyize konu olan vergi mahkemesi
lanm t r. Yaz m z n yukar daki bölümlerinde yap karar n n hukuki sonuçlar tamam yla ortadan kallan aç klamalardan ve ilgili yasa hükümlerinin tetkar. Ve yeni bir karar verilinceye kadar yürütme
kikinden de anla laca üzere;
otomatik olarak sonlan r. Dan tay’ca k smen
Dan tay’ca verilen tamamen bozma kararlar nda
onama k smen bozma biçiminde karar verilmesi
temyize konu olan vergi mahkemesi karar n n
halinde temyize konu karar n onaylanan k sm
hukuki sonuçlar ortadan bütünü ile kalkmakta ve
kesinle ir ve bu kesinle en k s m üzerinden 2 nolu
yeni bir karar verilinceye kadar da yürütme kendiliihbarname düzenlenir. Geriye kalan k s m olan ve
inden durmaktad r.
yeniden karar verilmesi gereken bölüm için ise,
Ancak Dan tay’ca k smen onaylama ve k smen
yürütme otomatik olarak durur.
bozma yolunda karar verilmesi durumunda temyiDan tay’ca verilen bozma karar ile ilgili k s m
ze konu karar n onaylanan k sm kesinle mekte ve
hakk nda yürütme durur. Yeniden verilecek karayeniden karar verilmesi gereken k sm için ise
r n vergi dairesince beklenmesi icap eder. Bu a ayürütme durmaktad r. Onaylanan k s m üzerinden
mada mükellef hakk nda e-haciz uygulanm ise
vergi dairesince mükellefe 2 nolu ihbarname tebli
iptal edilir. Mükellef bu a amada borcu yoktur
edilmektedir. Bu k s m için vergi dairesi taraf ndan
belgesi alabilir.
V
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
1 Haziran 2015
Pazartesi
zzet KARASU
[email protected]
Balkanlardan gülümseten anlar...
Bugün sizlere " Balkan fıkraları ve Mizah
öyküleri " kitabımı yazmaya başladığımda, İnternet dünyasında geniş çaplı bir
araştırmaya gitmiştim. Sayıları çok az da
olsa beğendiğim bazı fıkra ve hikayeleri
bir yere not etmiştim. Bugün sizler için bu fıkralardan bir kaç
tane seçtim. Keyifle okumanız dileklerimle...
HAC ZİYARETİ
Arnavut kardeşlerden bir tanesi hac'dan
yeni dönmüş. Akrabasını ziyarete gitmeye
kararlaştırmış. Komşusunu da çağırmış. Komşusu; "Ben orada ne yapacağımı
bilemem orada rezil olmayayım" demiş.
Diğeri ise, "zemzem suyu" çıkarıldığında
Kıble'ye dönüp bir dikişte içileceğini söylemiş ve ziyarete gitmişler. Ziyaretçiler çok
kalabalıkmış. Bu arada ikramlar çıkmaya
başlamış. İlk olarak çay çıkarmışlar. Komşu
da yanındakini dürtüp ''Ay o çay'' diye
Arnavutça sormuş,
''ÇAY'' Arnavutça da hem ''O'' manasına
geliyor, hem de '’ÇAY'' manasına geliyor.
Komşu'da bunu ''O'' Yani zemzem zannedip Kıble'ye doğrulup, "Bismillah" deyip
çayı "Zemzem" diye içer. Gözleri dışarı
fırlar ama belli etmez ve şöyle der;
''Hey Mübarek Mekke'den gelmiş hala
soğumamış''
ARNAVUT GELİNİ
Arnavut'un biri Kosova'da evlenip daha
sonra Türkiye'ye göç etmiştir. Sonra gelin,
kaynana, görümce misafirliğe gideceklermiş. Kaynanası, gelinine her gittiği yerde
"önce ayakkabılarını çıkarıp terliklerini
giyeceksin ve herkesin elini öpeceksin"
demiş.
Bunlar yola çıkmışlar. Belediye otobüsünü
bekliyorlarmış. Otobüs gelmiş, önce kaynana sonra da görümce binmiş. Gelin de otobüsü misafirliğe gittiği yer sanıp, önce
ayakkabılarını çıkarmış, sonra da ön sıradan başlayarak yolcuların ellerini öpmeye
başlamış!
Bunu gören kaynana;
"Mori gelin sen napaysin" demiş.
Gelin de;
"Sen bana demadin mi? er gittimiz yerde
ünce terlıklari çıkarip sunra da erkezın
elını üpeceksin. Benda senın dediini
yapaym!”
ASLANI KİM ÖLDÜRDÜ?
Arnavut'un biri günün birinde tesadüfen
bir fare öldürmüş. Yanında kahraman edasıyla beklemeye başlamış. Gelip geçenler
fareyi gördükçe sorarmış;
“More kim üldürdü bu farayi?”
Arnavut cevap vermez.
“More kim üldürdü bu siçani?”
Arnavut’tan yine ses yok.
Derken bir yolcu geçerken sormuş.
“More kim üldürdü bu aslani?”
Arnavut göğsünü şişirmiş;
“More ben üldürdüm o aslani!”
POMAK VE ÇOBAN
Bir gün adamın biri köyüne giderken bir
koyun sürüsü görmüş. Sürü'nün çobanına: "Ben burada kaç tane koyun olduğunu
bilirsem bana bir koyun verir misin?"
demiş. Çoban veririm demiş. Adam: "Burada 180 tane koyun var"
demiş.
Çoban şaşırmış; " İstediğin birini al "
demiş.
Adam sırtlanmış hayvanı giderken çoban;
"Ben senin kimlerden olduğunu bilirsem
aldığın koyunu geri verir misin?" demiş.
Adam tamam demiş.
Çoban; “Sen Pomaksın ”
Pomak; "Nereden anladın?" Çoban demiş ki: "180 tane koyun içinde uyuz köpeği sırtladın. gidiyorsun da!"
DOLMUŞ ŞOFÖRÜ VE
AKRABALARI
1989 yılı. Bulgaristan'dan yeni göç eden
bir muhacir teyze Türkiye'ye yeni alışmaya
çalışmaktadır. Türkiye ye geleli, daha birkaç hafta olmuş. Tek başına minibüs'e
binip iş aramaya gidecek olmuş. Minibüs'e
binmiş ve yolculuk başlamış. Para alışverişi
nasıl oluyor diye, başlamış yolcuları ve
şoförü izlemeye...
O sırada arkadan bir yolcu parayı uzatmış,
şoför para üstünü verirken; "Buyur dayı"
demiş.
Sonra bir bayan parayı uzatmış.
Şoför para üstünü verirken; “Al yenge"
demiş.
Daha sonra yaşlı bir teyze de parayı uzatmış, Şoför yine para üstü verirken; "Buyur
teyze" diye seslenmiş.
Bizim muhacir teyze de parayı uzatmış.
Şoför de;
"Nereye gideceksiniz hanımefendi?"demiş.
Muhacir teyze ineceği yeri söylemiş.
Söylemiş söylemesine de, verdiği para
biraz eski ve hasarlıymış. Şoför;
"Hanımefendi bu parayı değiştirir
misin?"demiş.
Kadın: "Neden" diye sormuş.
Şoför de: "Para biraz eski ve hasarlı"
demiş.
Bunun üzerine bizim muhacir teyze iyice
kızmış. Açmış ağzını yummuş gözünü.
"E dabi, pindiraysin dayı, yenge,teyze
bütin akrabaciklarini dulmişina, hepicii
yaninda. Bizim paraciklarimizi bile biyenmezsin"
Osmanl Pa as ’n n
a k , roman oldu
Tarihi kaynaklar başta olmak üzere, geniş bir alan çalışmasının
ürünü olan “İşkodra’da Aşk” adlı roman, Alter yayınlarından
çıkarak okuyucuyla buluştu. Yazar Dr. Tayfun Atmaca’nın kaleme
aldığı roman, özellikle arşiv belgelerinden istifade edilerek kurgulandı
ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
akın tarihimizle yüzleşmemizi
sağlayan roman, yaşanan savaşların karanlık yüzünü okuyucuya
açması açısından dikkat çekiyor. Tarihi
birçok belgenin incelenmesi ve savaşların yaşandığı alanların derinlemesine
araştırılması nedeniyle, iki yıla yakın
bir ön hazırlık süreci yaşanmış. Kısa bir
tarih analiziyle başlayan roman, Balkan
Harbi’nde geçiyor. Ahmet Cemal ve
Şevket Süreyya adındaki roman kahramanlarının Selanik ve İşkodra cephelerinde yaşadıkları acı gerçekler, roman
kurgusuyla kaleme alınmış. İstanbul'da
Orduya yazılma sırasında karşılaşan iki
kahramanın, farklı cephelerdeki maceralarının anlatıldığı romanda, sessiz bir
aşk hikâyesine de yer verilmiş. Ayrıca,
romanda İşkodra müdafaası sırasında
hayatını kaybeden Hasan Rıza Paşa'nın
trajik şehadetinin yanı sıra, Balkan
Savaşına bizzat iştirak eden Hasan
Tahsin Paşa’nın savaş sırasında kaleme
aldığı günlükten istifade edilmiş. Sade
ve anlaşılır bir dille yazılan romanda,
Balkan Harbi sırasında yapılan hatalar,
ince ve derin bir kurguyla gözler önüne
serilmiş. Yazar, Dr. Tayfun Atmaca'nın
ilk romanı olan bu eserin, yakın tarihimizi gözler önü sermesi ve Çanakkale
Savaşları’nın 100'cü yıl dönümünü
yaşadığımız bu günlerde okuyucuyla
buluşması, geçmiş yüz yılın bugünün
penceresinden bakarak ifade edilmesi
ve gereken derslerin çıkarılması adına
büyük önem taşıyor. Yazarın Alter
yayınlarından çıkan eserleri arasında,
Son Mektup, Sömürülen Topraklarda
“Sürgünler ve Soykırımlar” ile Balkan
Coğrafyasında Geride Bıraktıklarımız
“Zamanın İzleri” yer alıyor.
zzetbegoviç, Sda’nın
Yeni Genel Ba kanı
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
osna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç
tarafından 26 Mayıs 1990 tarihinde kurulan SDA’nın seçimli kongresi, başkent Saraybosna’daki Zetra
Spor Salonu’nda yapıldı. Ülkedeki
Boşnakları temsil eden en büyük siyasi parti konumundaki SDA’nın genel
başkanlığı için Bakir İzzetbegoviç,
Şemsudin Mehmedoviç ve İrfan
Ayanoviç yarıştı.
www.bosnahersek.ba’ya göre; oylamada 755 delege oy kullandı.
İzzetbegoviç, oyların 590’ını alarak
partinin yeni genel başkanı oldu.
Mehmedoviç 159, Ayanoviç ise 4 oy
alırken, 2 oy pusulası da geçersiz
sayıldı. Bosna Hersek Devlet
Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi
İzzetbegoviç, 2003 yılından bugüne
SDA Genel Başkan Yardımcısı olarak
görev yapıyordu. Bakir İzzetbegoviç,
babası Aliya İzzetbegoviç ve geçen yıl
hayatını kaybeden Suleyman Tihiç’in
ardından SDA’nın üçüncü genel
başkanı oldu.
mtiyaz Sahibi lhan akiro lu
BESADER Balkanl
ö rencilerle piknik yapt
STANBUL - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
alkan Müslümanlarıyla
Dayanışma ve Yardımlaşma
Derneği (BESADER), Balkan ülkelerinden gelip İstanbul’daki liselerde
okuyan Balkanlı öğrencileri pikniğe
götürdü. 2014-205 eğitim döneminin
sona ermekte olduğu şu günlerde
öğrencilerin ülkelerine dönmelerinin
öncesinde yapılan pikniğe100 kadar kız
ve erkek öğrenci katıldı. Piknik,
Kemerburgaz- Eyüp Belediyesi Piknik
alanında yapıldı. Esenler Belediyesi’nin
tahsis ettiği araçlarla piknik alanına
götürülen öğrenciler, sabah kahvaltılarını piknik alanında yaptılar. Kahvaltının
ardından futbol ve voleybolun yanında;
koşu, çuval yarışları, halat çekme yarışları, bisküvi yeme yarışları ve bilek
güreşi yarışmalarına katılan öğrencilerden dereceye girenlere değişik kitaplar
hediye edildi. Daha sonra yenen öğle
yemeğinin ardından hep birlikte öğlen
namazlarını kılan öğrencilere, BESADER adına yönetim kurulu üyesi
Mehmet Sönmez kısa bir konuşma yaptılar ve öğrencilere İmam Hatipli olduklarını unutmama tavsiyesinde bulundular. Öğrencilere, her konuda toplumlarına örnek olmaları gerektiğini hatırlatan
Mehmet Sönmez, başarılı ve ahlaklı
öğrencilere her zaman destek olmaya
devam edeceklerini söyledi. Kız öğrenciler de kendi aralarında çeşitli yarışmalar düzenlediler ve BESADER Hanımlar
Komisyonu üyeleriyle sohbet ettiler.
TEMS LC L KLER
Sinoplu Mübadillerden
Etli Pilav enli i
S NOP
BALKAN GÜNLÜ Ü
S
inop Balkan Halkları ve
Mübadele Derneği tarafından Sinop'ta ilk defa
düzenlenen 'Etli Kazan Pilav
Şenliği' büyük bir katılımla gerçekleşti. Orman İşletme Tesisleri
Bahçeler mevkisinde düzenlenen ve Balkan Türk kültürüne
has kazanlarda pişirilmiş etli
pilav, lokma tatlısı ve ayran ikramında bulunulduğu programda
oldukça renkli görüntüler yaşandı. Dernek Başkanı Kenan Aral,
sözlerine Mustafa Kemal
Atatürk'ün, "Muhacir ve
Mübadil diye küçümsenenler,
tarihin yazdığı savaşlardan en
geriye kalanlar, yani düşmanla
sonuna kadar dövüşenler; çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir" dedi. Aral sözlerine şöyle
devam etti; "Bizlerde 2. ve 3
kuşak mübadiller olarak geçmişimizle kültürel bağlarımızı
koparmamak, örf, adet, gelenek
ve göreneklerimizi yaşatmak için
bu tür etkinlikleri yaparak yaşatmak amacındayız" diye konuştu.
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Ak n ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MU LA Mehmet TOKGÖZ
MAN SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
STANBUL Faruk AZEM
DEN ZL Fahrettin KOYUNCU
DI TEMS LC L KLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL LER
KUTLU KARAN
B LG LEM
KEMAL B ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TARİHİ: 1 Haziran 2015
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
Ara t rma 9
1 Haziran 2015
Pazartesi
Cahilce bir karakteri kendilerinde
ta yanlar n mutlu olamamalar n n
bir di er sebebi de dünyada
bulunma amaçlar n tamamen
unutmalar d r. Oysa insano lu,
Cenab Allah' n gücünü, akl n ,
sanat n ve de di er tüm üstün
s fatlar n takdir edebilecek mi,
O’na gere i gibi gerçek manada
iyi bir kul olabilecek mi, yoksa kendi
yarat l amac n unutup, geçici olan
dünya hayat na kap lacak m diye
denenmektedir. Yüce Allah KuranKerim de geçici olan dünya hayat n
(Mülk Suresi, 2) öyle belirtmektedir:
“ O, amel (davran ) bak m ndan hanginizin daha iyi ve daha güzel olaca n denemek için ölümü ve de hayat
yaratt . O, büyük güce ve de üstünlü e
sahip oland r, çok ba layand r.” diye
buyurmaktad r. nsano lunun bu ekilde her daim denenmesi, hayatlar n n
her an nda, her alan nda devam eder.
Evde, d ar da, yatakta, ayakta, kap da,
okulda, hastal kta, sa l kta, fakir olduunda yahut zengin oldu unda, yeryüzünün bir ucundan di er bir ucuna
uçsa da yürüse de yine de yeniden ve
her zaman imtihanlar devam eder ve
edecektir. stisnai bir tek an ya dahi
yer yoktur. nsano lu unu da asla
unutmamal d r. Yapt n z bütün i lerde, yedi iniz, içti iniz her eyi, yapt n z, yapaca n z her türlü tav r ve
hareketlerde, dü ündü ünüz ve de
dü ünece iniz her eyi eksiksiz bir
ekilde ahrette kar n za ç kacakt r.
nsano lunun geçici olan bu dünya da
olup biten olaylar n tamam n n bir
deneme olarak yarat ld n unutmas ,
tevekkülsüz bir tavr n göstermesine
neden olmaktad r. Hakikatten dinden
uzak ya ayan toplumlarda her zaman
görülen ve de duyulan “ke ke öyle
olmasayd , hep i ler kötü gidiyor, biz
bittik, mahvolduk” ve bunlara benzer
daha bir çok ikayetçi ifadelerinin
alt nda bu gerçe in unutulmas yatmakta oldu unu bilmemiz gerekir.
Kaderi unutman n ve de tevekkülsüzlü ün net ve kesin olan sonucu ise;
adeta s k nt lar n olmas yla beraber
gelen mutsuzluktur. nsano lunun
neredeyse tümünde olaylar n o hikmetlerini dü ünmediklerinden dolay
olumsuz bir durumla kar la t klar nda
hemen ikayetler üzerine ikayet gelir.
Tabi bunlar n sonucunda sürekli olarak mutsuzluk, s k nt l ve de huzursuz
bir hayat ya am olurlar. Oysaki insano lunun üzerine dü en en büyük
vazife, Cenab Allah' n kendisi için
yaratt her andan raz olmas d r.
Kötü olabilecek olan olaylar meydana
gelse de, güzel bir ahlak
içerisinde Cenab Hakka olan teslimiyetinde kararl bir ekilde devam
etmesi ve en önemlisi de yarat l
amac n unutmamas gerekir.
Emredilen güzel ahlak ya ayan kimselerin, bütün olumsuzluklarda gösterecekleri sabr n hem ahrette hem de
dünya hayat nda kendilerine fazlas yla
güzellikler içerisinde dönece ini bilmenin mutlulu u ve huzurunu ya arlar. Bütün nsanlara Kuran Ahlak ile
Mutlulu u ve Huzuru elde etme
temennisini diliyorum.
MUTLULU UMUZ,
HUZURUMUZ VE
KURAN (2)
Mehmet KIZILKAYA
utsal kitab m z olan KuranKerim’de tarifleri edilen
mümin karakterinde huzursuzluk, s k nt , kayg ve karma alar asla
yoktur. Her daim iman edenler KuranKerim ahlak n ya ad klar ndan dolay dünyada farkl ve çok güzel bir
hayat ya amakla birlikte dengeli olan
bir ruh hali içerisinde olup, adeta her
daim güzel tav rlar göstermi olurlar.
nsano lu her daim Cenab Hakk’ n
r zas n hedeflemelidir. üslümanlar n
ve de son kutsal kitap olan KuranKerim ahlak ndan çok uzaklarda
ya amlar n sürdüren insanlar n mutlu
olmamalar n n ve de bir türlü kendilerine bir ç k yolu bulamamalar n n en
büyük sebeplerinden bir tanesi de
adeta insanlar n ho nutluklar n kazanmak için ya amalar d r. Bir insan n
tüm do rular n , yanl lar n , iyilik ve
kötülüklerini ve de hayatlar n di er
insanlar n de er yarg lar na göre belirliyorlarsa, bilin ki onlar insanlar için
ya amlar n sürdürüyorlar demektir.
nsano lu için ya amak büyük bir zorluktur. Bilirsiniz ki bütün insanlar n
be enileri hep farkl ölçümler üzerine
kurulmu bir sistem üzerinden çal maktad r. Bir insan n çevresinde adeta
yüzlerce binlerce insanlar n oldu u
dü ünecek olunursa, bunlar n tümünü
memnun etme boyutuna girebilmek
çok büyük ve farkl çabalar harcamak
gerekecektir. Birinin memnun kald
bir hareketten, di erinin memnun
olmad anlam da ç kacakt r. Bu da
“insanlar için ya ayan” kimselerin,
“binlerce farkl talepleri ayn anda”
kar lamalar demektir. Bunlar n da
imkans z oldu una göre, söz konusu
ki ilerin s k nt l bir hayat sürmesi
zorunlulu u kalacakt r.
K
ZÜMER SURES
Cenab Allah, iman etmeyenlerin bu
tür s k nt lar n Kutsal Kitap da (
Zümer Suresi, 29) öyle bir ayet ile
buyurmaktad r. “ Yüce Yaradan (ortak
ko anlar için) bir örnek vermektedir.
Kendisi hakk nda geçimsiz ve uyumsuz bulunan, sahipleri de fazlaca yani
çok ortakl olan (köle) bir adamla yaln zca bir ki iyi teslim olmu bir adam.
Bu ikisinin durumlar bir olur mu?
Hamd, Cenab Hakk nd r. Hay r onlar n ço u da bilmiyorlar” diye buyurmaktad r. Cenab Allah (c.c), insano lunu ve bütün di er varl klar yaratand r. nsano lunun nas l bir ya amla ve
nas l bir ya ant yla mutlu olacaklar n
yaln z ve yaln zca Allah (c.c) bilir. Bu
noktada da insano luna yard mc olabilecek olan tek bir yol vard r; Yüce
Yaradan’a sonsuz akl na ve de sonsuz
olan bilgisine teslim olmak ve de
Yüce Yaradan’ n r zas na gözeterek
ya amak. Unutmamal y z ki dünyan n
bir imtihan yeri oldu u gerçe i vard r.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Balkanlar’ n yeni fay
hatt : MAKEDONYA
Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Balkanlarda savaş istemediğini
söyleyebilirim. Ancak Amerika ve Rusya’nın Balkanlar üzerinden
hesaplaşabilecekleri de göz ardı edilmemesi gereken bir realite
yılında, başkent
Üsküp’ün
Kosova sınırına
yakın kuzey bölgelerinde,
Arnavut ayrılıkçı
grupları ile
Makedonya
silahlı güçleri
arasında çıkan
çatışmalar, uluslararası toplumun (AB, ABD,
Ömür ÇEL KDÖNMEZ
AGİT ve NATO)
müdahalesiyle
ancak sona erdirilmişti. Çatışmaları sona erdiren
13 Ağustos 2001 tarihli Ohri Çerçeve
Anlaşması’nın (OÇA) imzalanmasıyla,
Makedonya’da yeniden yapılanma süreci başlayabildi.
DİPLOMATİK İLİŞKİLER
A
llah korusun Balkanlar yeni bir savaşın
eşiğinde. 31 Mart 2015’te neşrettiğim
yazımda “II. Balkan Savaşı öncesinde
Türkiye kimin yanında?” sorusuna cevap aramıştım. Ancak başlıktaki teknik hatayı Durmuş
Arda Beyefendi düzeltti ve bu savaşın III. Balkan
savaşı olabileceğini belirtti. Kronolojik açıdan
haklıydı. Nitekim Uluslar arası şer odaklarının
kullanabilecekleri etnik ve dini sorunlar,
Balkanların tarihi kültürel genlerinde mevcut.
Müşahedem çerçevesinde Avrupa Birliği ve
Türkiye’nin Balkanlarda savaş istemediğini söyleyebilirim. Ancak Amerika ve Rusya’nın
Balkanlar üzerinden hesaplaşabilecekleri de göz
ardı edilmemesi gereken bir realite. Avrupa
Birliği Balkan ülkelerini ekonomik, kültürel ve
siyasi mülahazalarla kendi bünyesine entegre
etmek istiyor. Çünkü Avrupa Birliği sınırlarında
başlayacak bir savaşın en çok birliği oluşturan
ülkelere zarar vereceği ortada.
AMERİKA’NIN ASKERİ ÜSLERİ
Amerika’nın Kosova’daki Bondsteel ve
Romanya’nın liman kenti Köstence yakınlarında
Mihail Kogalniçeanu askeri üssünde konuşlu
birlikleri var. Amerika, Balkanlardaki varlığını
bu askeri üslerle pekiştirmiş durumda. Bu askeri
üslerden yürüttüğü istihbarat faaliyetleriyle
Balkan devletlerini ve halklarını birbirine düşürebilecek her türlü yönlendirme çalışmasında
bulunuyor. Çünkü Amerikalı uzmanlar bölgeyi,
kendi çıkarları ile Rusya’nın çıkarları arasındaki
çatışma sahası içinde kabul ediyor. Amerika
Dışişleri Bakanı John
Kerry Senato
Komisyonu’nda yaptığı konuşmada
“Sırbistan, Kosova,
Karadağ, Makedonya
ya da başka yerlere
bakarsak bunların hep
ateş hattında olduğunu görürüz.” şeklinde
konuşması,
Amerika’nın
Balkanlara resmi bakış
açısını ve bu coğrafyaya yönelik niyetlerini
çok net şekilde ortaya
koyuyor. Uluslararası
Af Örgütü (Amnesty
International),
Amerikan Merkezi
Haberalma
Teşkilâtı‘nın (CIA)
Avrupa’nın çeşitli ülkelerine kurduğu gizli
cezaevlerine ilişkin
raporunu yayınladığında, CIA kontrolündeki gizli cezaevlerinin
kurulduğu Avrupa
ülkeleri arasında Polonya, Romanya, Litvanya,
ve İngiltere’nin yanı sıra Makedonya’nın da ismi
geçmişti. Yanisi şu Amerikan istihbaratı CIA
Makedonya’da faaliyet gösteriyor ve tutukladığı
Amerikan karşıtlarını bu gizli cezaevlerinde
işkence ediyor, saklıyor. Rusya Sırbistan’la olan
geleneksel bağlarını kullanarak bölgede etkisini
sürdürmeye ve Balkanlar’da nüfuzunu arttırma
kararlılığında. Sırbistan doğalgazda yüzde 82
oranında Rusya’ya bağımlı. Kremlin ayrıca
Türkiye, Yunanistan, Makedonya ve
Sırbistan’dan geçecek yeni bir doğalgaz boru
hattı planlıyor ve Avrupa Birliği’nin bu ülkeler
üzerindeki siyasi ekonomik nüfuzunu kırmayı
amaçlıyor. İşte bu durum, Makedonya’nın da
bulunduğu Balkan coğrafyasını Batı ile özellikle
Amerika ve Rusya arasındaki gerilim merkezine
dönüştürüyor.
BALKANLAR’IN YETİMİ
MAKEDONLAR
Ortadoğu’nun yetimi Kürtlerse Balkanların yetimi Makedonlar denilebilir. Ortadoğu coğrafyasındaki Kürt nüfusun İran, Irak, Suriye ve
Türkiye gibi ülkelere dağılması gibi
Makedonlarında parçalı bir coğrafyaları var.
Çünkü Makedonya coğrafyası, bugün bağımsız
Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan,
Kosova ve Arnavutluk arasında 6 parçaya bölünmüş bir coğrafyadır. Bağımsız Makedonya,
Yunanistan Makedonyası ve Bulgaristan
Makedonyası bu ülkenin “büyük parçalarını”,
Sırbistan Makedonyası, Kosova Makedonyası ve
Arnavutluk Makedonyası ise bu ülkenin “küçük
parçalarını” oluşturur. Yugoslavya’nın dağılması
birçok sorunu da beraberinde getirdi.
Günümüzdeki bölge devletlerinin
Yugoslavya’dan ayrılması ve yeni sınırların oluşması sınır anlaşmasızlıklarını doğurdu. Bu de
facto durum, Makedonya’yı sorunlu bir coğrafyanın varisi yapınca, Makedonya’nın, Kosova ile
sınır anlaşmazlığı kaçınılmaz oldu. Bu nedenle
Makedonlar yakın zamanda Kosova
Arnavutlarıyla büyük sorunlar yaşadı. UÇK
mensupları, Makedonya’yı iç savaşa götüren
Makedon-Arnavut çatışmasının da sebebi görülmekte. Buradaki UÇK mensupları, Lahey’deki
Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılandı. 2001
Avrupa Birliği ve Amerika’nın girişimleriyle
Makedonya ile Kosova arasında diplomatik ilişkilerin başlaması ve 17 Ekim 2009’da yapılan
anlaşmanın onaylanması ile iki ülkenin sınır
anlaşmazlığı çözüme kavuşmuş gibi. Ancak
Balkanlarda sorunların çözülmesi için iki ülkenin
anlaşması her zaman yeterli olmuyor. Komşu
diğer ülkelerinde anlaşmaları onaylaması ve
sadık kalması gerekiyor. Her ne kadar uluslar
arası yaptırımlarla Makedonya ve Kosova arasındaki sınırlar yeniden çizilse de, Kosova’nın
bağımsızlığını kabul etmeyen Sırbistan’ın bu
sınırı tanımaması sorunu güncelliyor. Yunanistan
ve Kıbrıs Rumları, fırsat buldukları her uluslar
arası platformda Makedonya’nın adının kullanılış şekline sert tepki göstermekten çekinmiyor.
Yunan ve Rum delegeler, Makedonya’nın
Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği şekilde, “Eski
Makedonya Yugoslav Cumhuriyeti” olarak anılması gerektiğinde ısrarcı. Çünkü onlara göre;
aynı adı taşıyan bir bölgesi olan Yunanistan,
Amerika’nın Makedonya Cumhuriyeti adını resmen tanımasının, kendi ulusal güvenliklerini
tehdit ettiği görüşünde.
Lahey’de bulunan Uluslararası Adalet Divanı,
‘Makedonya’ ismi yüzünden Üsküp yönetiminin
NATO üyeliğini engelleyen Yunanistan’ın, iki
ülke arasında 1995 yılında imzalanmış olan geçici anlaşmayı çiğnediğini bildirse de Yunanistan,
kuzey bölgesiyle aynı ada sahip olduğu için, bu
eski Yugoslav cumhuriyetiyle yıllardır çözülemeyen bir anlaşmazlık yaşamaya devam ediyor.
Atina, bundan dolayı Makedonya’nın NATO ve
AB üyeliğini veto ediyor Makedonlar hemen
hemen her bölge ülkesiyle farklı, siyasi ve kültürel sorunlar yaşıyor. Kosovalılarla sınır sorunu,
Yunanlılarla “Makedonya’nın anayasal ismi”
meselesi yaşadıkları gibi Bulgarlarla da dil problemlerini tartışıyorlar. Bu problem Makedonların;
Bulgaristan’la yaşadığı dil ve ortak kültürel
değerler sorunu. Çünkü Bulgaristan’ın
Makedoncayı bir Bulgar lehçesi olarak adlandırmasına karşın Makedonlar, Makedonca’nın ayrı
ve kendilerine özgü bir dil olduğunu ifade ediyor.
Makedon Hıristiyanların Sırp Kilisesiyle sorunları, Makedonları Sırplarla karşı karşıya getirebiliyor. Nasıl getirmesin? Sırp Ortodoks kilisesi,
Yugoslavya’dan ayrılmasıyla birlikte bağımsızlığını ilan eden Makedon kilisesini tanımayı reddetmekte çünkü bu bir dini egemenlik meselesi.
1. Dünya Ortodoks Kiliseler tarafından otosefalitesi tanınan en eski kiliselerden biri konumundaki Sırbistan Ortodoks Kilisesi mülkiyet ve egemenlik (otosefalite) konularında, Makedonya ve
Karadağ Kiliseleri ile sıkıntılar yaşıyor. Sırp milli
kimliği ile Sırp Ortodoks Kilisesi/SPC’nin özdeş
görüldüğü için Makedonların Sırp Kilisesinden
ayrılması ve bağımsızlaşması aynı zamanda Sırp
kimliğinden soyutlanma anlamına geliyor.
DİNİ VE KÜLTÜREL BAĞLAR
Türkiye’nin Makedonya ile ilişkileri, tarihi, kültürel ve dini bağlara dayanıyor. Makedonya
nüfusunun yüzde 64’ünü Makedonlar, yüzde
25’ini Arnavutlar, yüzde 4’ünü Türkler oluşturmakta. 1945’den 2001 yılına kadar azınlık veya
“milliyet” (nationality) olarak tanınan
Makedonya’daki Müslüman Türkler, 2002 sayımına göre, Makedonya nüfusunun yüzde
3,85’ini (77 bin 959) teşkil etmekte. Makedon ve
Arnavutlardan sonra üçüncü sırada gelmektedir.
Makedonya’da doğrudan yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiren Türk şirketlerinin sayısı 100
civarında ve Makedonya’daki Türk yatırımlarının toplam tutarı yaklaşık 1,2 milyar
dolar.Makedonya Amerika ve NATO ile birlikte
Türkiye ile ilişkilerini çok önemsiyor. Ülke sınırlarının hiçte iyi niyetli olmayan komşularla çevrili olduğu algısı Üsküp yönetimini askeri açıdan
sürekli teyakkuz halinde olmaya yöneltiyor.
Umarım korkulan olmaz, Makedonya
Amerika’nın Balkan macerasına kurban
edilmez.
www.fikrikadim.com sitesinden alınmı tır.
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
1 Haziran 2015
Pazartesi
MUSLUKTA KAN,
GEL DE SEÇ ME
NAN...
[email protected]
Süheyl ÇOBANO LU
azetelerde de yer alan haberlerde,
Do u ve Güneydo u’daki illerimizde musluklar ndan kan akan
billboardlardan sonra, sözde mahalle
sakinleri ad na as lan “HDP d nda ba ka
partinin girmesi tehlikeli ve yasakt r”
yaz l pankartla seçmenler aç kça tehdit
edilmekte. 7 Haziran’da baraj alt nda
kalma korkusu ya ayan ve Türkiye Partisi
imaj yla halk kand ran HDP’nin terörden
beslenen yüzü her geçen gün bir ekilde
medyaya yans yor. Bunu ad na da
demokrasi deniyor!!! Do u ve
Güneydo u’da HDP için tehditle oy isteyen PKK’l lar, seçim öncesi özellikle
Do u-Güneydo u Anadolu bölgesinde
Kürt kökenli vatanda lar tehdide ba lad lar. HDP’ye oy vermeleri için aileleri
çocuklar üzerinden tehdit etti inden
ikâyet ediliyor.
G
K
YE ÖZEL MEKTUP
GÖNDER YORLAR
Ak am gazetesinde yer alan habere göre;
PKK’n n silahl kanad HPG, bölgede
nüfuzlu ki ilere özel mektuplar gönderiyor. Sözde bölge komutan n n kalema
ald mektuplarda HPG mührü de bulunuyor. Tehdit mektuplar nda oylar n HDP
d nda ç kmas halinde “sonuçlar na katlan laca ” uyar s yap l yor. Vatanda
“Biz huzura oy verece iz. Devletimizden
sadece sand k güvenli i istiyoruz.
Oyumuzu rahat kullanal m” diyor.
Bölgede bir ki inin 100 ki i ad na, hatta
ölüler için bile oy kulland söyleniyor.
yeri sahipleri AK Parti’ye seçim bürosu
kiralamamalar için tehdit ediliyor. Ayn
durum oto kiralama irketleri için de
geçerli. Yine de kiralama yap l rsa, korkudan plakalar n kenarlar kapat l yor.
Eve veya i yerine gelenler çetele tutuyor,
isimlerin kar s na eksi ya da art yaz yor.
“Eksi” yaz lanlara PKK’n n ehir yap lanmas yeni ziyaretler yap yor, Bu kez
“Mahkemeye ç kar r z, çocu unuzu da a
al r z” gibi tehditler ba l yor. Nazikçe
ba layan “Oyunuzu bize verin” sohbetleri
daha sonra tehditle devam ediyor... Örgütün da larda kurdu u sözde mahkemeleri
herkes biliyor, hatta resmi mahkemelerde
normal davalar çözümleyemeyen vatanda lar bile örgüt mahkemesine ba vuruyor. Özellikle muhtarlar korku içinde,
çünkü “Köyünden, mahallenden sen
sorumlusun” tehditlerini hemen hepsi
alm . Buraya kadar yazd klar m n hepsi
gazetelerden derledim. Seçim, denilen
olay ad üstünde insanlar n kimsenin etki
ve bask s alt nda kalmadan tercihini
belirleyebilmesi de il midir?
Demokrasinin varl n n teminat sand k
güvenli i ve özgür oy kullanma hakk
de il midir? Bu artlar alt nda al nacak
sonuçlar gerçek temsiliyeti yans tabilecek
midir? Özet olarak Per embenin geli i
Çar ambadan bellidir... Bu kutupla ma ve
halkta olu an duygusal kopu baz çevrelerce sürekli körüklenirken var lacak yer,
in allah güneydeki kom ular m z gibi
olmaz.
Ziraat Bankas
Bosna Hersek’te
ilk 3’ü hedefliyor
Bosna Hersek’teki faaliyetlerine yaklaşık 20 yıl önce
başlayan Ziraat Bankası, ülkede önce ilk 5, sonrasında
ise ilk 3 banka arasında yer almayı hedefliyor
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ankacılıkla ilgili gerek Türkiye’de
gerekse yurt dışında birçok yeniliğe imza atan Ziraat
Bankası, Bosna Hersek’in ilk yabancı
sermayeli bankası olma özelliğini taşıyor. Söz konusu ülkede 1996’da çalışma
izni alan ve 1997 yılında faaliyetlerine
fiilen başlayan Ziraat
Bankası, Bosna Hersek’teki ilk kredi
kartını çıkaran, ilk ATM’yi kuran ve ilk
ticari şube açan banka oldu.
www.bosnahersek.ba sitesine göre;
Bosna Hersek’te kuruluşundan 2011 yılı
sonuna kadar ağırlıklı olarak bireysel
bankacılık yapan Banka, 2012’de yaşadığı yeniden yapılanmayla söz konusu
ülkede büyüme ve ticari kredilerde
etkin olma kararı aldı. Son 3 yıl içinde 8
yeni şube açarak şube sayısını 28’e çıkaran Banka, Bosna Hersek’te aktif
büyüklükte dokuzuncu, kredilerde ise
sekizinci sıraya yükseldi. Bu yılın eylül
ayına kadar, ülkedeki yeni binasına geç-
meye hazırlanan Ziraat Bankası, 3 şehirde daha yeni şube açarak, şube sayısını
31’e çıkaracak. Banka, Bosna Hersek’te
öncelikle ilk 5, sonrasında ise ilk 3 bankadan biri olmayı hedefliyor.
Sani Şener
TAV’a DenizBank’tan
162 milyon Euro kredi
MU LA
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
AV Havalimanları, MilasBodrum Havalimanı işletmesi
için kurduğu TAV Milas Bodrum
şirketi için, DenizBank ile 162 milyon
Euro’luk uzun vadeli kredi sözleşmesini imzaladı. TAV Havalimanları İcra
Kurulu Başkanı Sani Şener “Ülkemizin
çok önemli turizm yörelerine yakınlığıyla önemli bir merkez konumunda
bulunan Milas – Bodrum Havalimanı
için DenizBank ile 162 milyon Avro’luk
uzun vadeli kredi sözleşmesine imza
atmaktan mutluluk duyuyoruz. 14
havalimanı işleten ve servis şirketlerimizle birlikte dünya çapında 54 havalimanında hizmet sunan bir firma olarak
bu işlem, büyüklüğü, önemi ve çok
yönlülüğü açısından bölge için de
dönüm noktası olma özelliği taşıyor.
Temmuz 2014'te TAV Milas Bodrum, iç
hatlar operasyonlarını DHMİ'den devraldı. Şirketimiz Ekim 2015'te de dış
hatlar terminalinin işletmesini mevcut
havalimanı operatöründen teslim alacak. İç hatlarla beraber TAV, Milas-
Bodrum Havalimanının tüm terminal
tesislerini 2035 sonuna kadar işletecek.
Bodrum’un önümüzdeki 20 yıllık
dönemde Türkiye’nin en büyük dördüncü kenti haline geleceğine inanıyoruz. Yılın 12 ayına yayılan bir turizm
hareketliliği yaratmak üzere tüm paydaşlarımızla işbirliği yapıyoruz.
Projelerimize duyduğu güvenle, sağladığı uzun vadeli finansman desteği
nedeniyle DenizBank’a teşekkür ediyor, finansal ortaklığımızın bundan
sonraki projelerde de devam etmesini
diliyorum” dedi.
Yunanistan’da yatak patlaması
AT NA
BALKAN GÜNLÜ Ü
U
Arnavutluk Ruslar’a
vizeyi kald r yor
T RAN
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
rnavutluk yetkililerinin yaz
tatili sezonu boyunca Rus
vatandaşlarından vize alınmaması konusunu gündeme getirdiği bildirildi. www.tourexpi.com’a
göre: Tiran Büyükelçiliği’nden Ria
Haber Ajansa yapılan açıklamada,
Arnavutluk yetkililerinin yaz tatili
sezonu boyunca Rus vatandaşlarından vize alınmaması konusunu
görüşeceği belirtildi. Gazetede yer
alan habere göre, Rus vatandaşları-
na uygulanan vizeler 1 Haziran ile
1 Kasım tarihleri arasında kaldırılabilecek. Ancak Büyükelçilik, bu
konuda kendilerine henüz resmi
bilgi gelmediğini duyurdu.
Vizelerin kaldırılmasına ilişkin
karar Arnavutluk Bakanlar Kurulu
tarafından gündeme getirildi. Daha
önceki senelerde de Arnavutluk
ülkeye Rus turist çekmek için tek
taraflı olarak vizeleri kaldırmıştı.
Ancak vizesiz rejim süresi yıllara
göre değişiklik gösterdi. Örneğin
2014'te Rus turistlere uygulanan
vizeler 25 Mayıs-30 Eylül tarihleri
arasında kaldırılmıştı.
luslararası çalışmalar, Yunanistan’da
turizm ekonomisinin hızla iyileştiğini ve
büyüdüğünü gösteriyor.
McKinsey pazar araştırma
şirketinin çalışması,
2014’de ülkeye gelen
yabancı turist sayısı bir
önceki yıla göre yüzde 23
artarak 21,5 milyonu aşmış.
Turizm gelirleri aynı
dönemde 13,5 milyar dolar
olarak gerçekleşmiş. Ancak
aynı şirket yine uyarıyor;
Son yılda turist sayısında
yaşanan yüzde 23’lük artış
aldatmasın. Önümüzdeki
8-10 yıl arasında ortalama
22-24 milyon olarak gerçekleşecek. Yani büyük
artışlar beklemesin. Oysa
yeni otel inşaatlarıyla ilgilenen tophotelprojects.com
ajansı, ülkede yatak sayısında önümüzdeki 5 yıl
içinde ciddi bir ‘patlama’
yaşanacak. Buna göre 4 ve
5 yıldız kategorilerinde
önümüzdeki 4 yıl içinde
oda sayısında yüzde 25,
tüm kategorilerde yüzde
35’lik bir artış bekleniyor.
www.tourexpi.com’a göre:
ajans, bu rakamları başlanmış veya imzası atılmış
projeleri esas alarak hesaplıyor. Yanı bu oranlar belki
daha da büyüyecek. Yüzde
40 artış görmek bile olası.
Yerel basın otel projelerindeki artışa ihtiyatla yaklaşıyor. Ülkede ekonomik kriz
tüm şiddetiyle devam
ederken, değil sadece Euro
bölgesinden tamamen
AB’den ayrılma bile konuşulurken, oda sayısını
düşünmeden yüzde 40 oranında artırmak fazla iyimserlik olarak görülüyor.
ÇÖZÜMÜN
GÜVEN
[email protected]
Ahmet GÖKSAN
“Bilinmeli ve anla lmal d r ki her sabr n ve
her tahammülün nihayet hududu vard r. Biz
Türkler, her milletten ziyade ac lara katlanmas n bilen bir milletiz... Yaln z sabr m z
tükenir, izzetinefis ve erefimiz ayaklar alt nda çi nenmeye yeltenilir ise o zamand r ki
munis Türk, kükremi bir aslan kesilir ve beklenmedik sürprizler ç kar”. 1945
Dr. Faz l KÜÇÜK
ünyadaki dengelerin adeta dinamitlendi i bir dönemde Kuzey K br s Türk
Cumhuriyeti’nde Cumhurba kanl
seçimi yap ld . ki a amal olarak gerçekle en
seçimin sonucunda K br s Türk siyasetinin
duayen isimlerinden olan Mustafa Ak nc
Cumhurba kanl na seçildi. Kendisini kutluyoruz. K br s Türklerinin haklar n n korunmas konusunda ba ar l çal malar yapmas n
bekliyoruz. Adadaki uyu mazl a yar m asra
yakla an süredir çözüm aray lar n n yap ld biliniyor. Bu kadar süredir çözülemeyen
uyu mazl n 15 ay gibi k sa sürede çözülmesini beklemek Godo’yu beklemekten zor olsa
gerek. Çözüm çal malar konusunda geldi imiz nokta ortal k yerlerde sürünüyor. O
nedenle bu süreyi bir dayatma olarak da okumak olas d r. Seçim sonuçlar n n kesinle mesi sonras nda beklentilerin yüksek tutulmas n
do al kar l yoruz. Mendil büyüklü ündeki
ülkenin önde gidenlerinin yapt klar aç klamalar ilginçlikler içeriyor. Düne kadar K br s
Türkleri ile uzla mamak için uyu mazl n
çözümünü yoku a sürenler sanki kendileri
de illermi gibi konu uyorlar. Ad geçen
ülkenin D i leri Bakan Bay Yannakis
Kasulides ise “50 y ld r çözülemeyen sorunun
15 ay gibi k sa sürede çözülemeyece ini biliyoruz” dedikten sonra “Çözüm konusunda da
kilisenin ortaya koyaca tavr n önemli olduuna” vurgu yap yordu. BM Genel
Yazman ’n n Özel Temsilcisi Bay Espen
Barth Eide’nin “Ben en son arabulucuyum”
aç klamas ise yeni bir dayatma ile kar la laca konusunda ipin ucunu veriyordu.
Yunanistan Ba bakan Bay Aleksis Çipras,
adaya yapt ziyaret s ras nda K br s
Cumhuriyeti için garantilere yer olmad n n
türküsünü ç r yordu. K br s Türkleri için
ya amsal önemde olan garantiler konusunda
ad geçen ülkenin D i leri Bakanl da ilgili
taraflara resmi ba vuruda bulundu.
Geçti imiz günlerde adan n güneyinde yap lan Yunanistan – Mendil büyüklü ündeki
ülke ve M s r’ n D i leri Bakanlar n n kat ld toplant dan sonra Bay D i leri Bakan
Nikos Kotzias, ülkesinin K br s’ta garantör
ülke olmak istemedi i konusuna aç kl k getiriyordu.
D
GARANTÖRLÜK
YÜKÜMLÜLÜ Ü
17 ubat 1959 gününde Zürih’te imzalanarak
kabul edilen Garantörlük yükümlülü ü K br s
Türk ve Rum temsilcilerinin onay sonras nda
kesinle erek yürürlü e girmi tir. An lan
anla maya göre A ratur ve Dikelya’da bulunan iki adet üs, ngiltere’nin egemenlik alan na b rak l yordu. Bu güne de in
Yunanistan’ n garantör ülke olarak bu üslere
kar ç kmad n n bilinmesini istiyoruz.
1959 y l nda kabul edilen sözkonusu anla man n yürürlükten kald r lmas için ayn yöntemin izlenmesi gerekti ini bu görü ü ortal k
yerlere atan ki i de iyi bilmektedir. Aksi
halde kendisini D i leri Bakan yapmazlard .
Üçlü toplant sonras nda Bay D i leri
Bakan , bu güne de in yap lan görü melerde
anla mazl k konular n n ba nda olan garantörlük konusunda, “Zürih anla malar ndan
kaynaklanan K br s’ta garantör ülke olma
görevlerini bu güne dek elinden geldi ince
iyi bir ekilde getirdi ini söylemek istiyoruz!!!(15 Temmuz 1974 öncesi adaya anla malar d nda ülkesinden asker göndererek
darbe yapt rarak bu hakk n iyi kullanm t r)
Buna kar n imdilerde Türkiye – Yunanistan
ve ngiltere’den olu an garantörlük sistemine
gereksinim yoktur” diyordu. Aç klamas nda,
“Türkiye K br s’ta bir an önce çözüm istiyorsa acele i gali sona erdirmeli. Sorunun temeli
de budur. Biz kesin ve net çözüm istiyoruz.
1960’daki gibi sahte çözüm de il” diyerek
sopas n n alt ndan abas n gösteriyordu. BM
taraf ndan kabul edilen uluslararas anla malar n nas l ve ne ekilde de i tirilece ine ili kin kurallar n oldu u biliniyor. K br s
Cumhuriyeti’nin kurulu anla malar bir
bütündür. ste e ba l ve keyfi olarak de i tirilemez. Garantörlük konusunun yan s ra
güven artt r c önlemleri konusunda da uzla n n sa lanmas gerekiyor. Her iki toplum aras ndaki ki isel dostluklarda bile güven unsurunun olmad biliniyor. Her iki tarafta yap lan kamuoyu ara t rmalar bu yarg m z n göstergesidir. 15 ay gibi bir sürede iki konunun
a lmas n olanaks z ötesi bir durum olarak
görüyoruz. Siyasi çözüm anla mas na ko ut
olarak ba at bir konu olan toprak konusunun
nas l çözülece inin de aç klanmas gerekiyor.
K br s uyu mazl n n kar l kl suçlamalarla
çözülemeyece inin bir kez daha kabul edilmesi gerekiyor mu ne.
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Araflt›rma 11
1 Haziran 2015
Pazartesi
Yunan çocuklarının
masal dünyası
FRUTOPİA
Frutopia uzak ancak
erişilmeyen bir yer değil.
Batıda Avgatiganistan
(Pişmiş Yumurta
Dünyası), doğuda ise
Piperu (Biberler Dünyası)
ile sınırı bulunmaktadır.
Prikos Apikos Frutopia’ya
sıcak hava balonu ile
ulaşıyor ve hayatındaki
en önemli haberin
araştırmasına başlıyor
Fişek Adasından Mektuplar
gönderen Trivizas bir yazısında Elma Emilios ile foto-röportaj göndermişti. Emilios o zaman bile
kendilerini çok önemli olarak kabul
ediyormuş ve derginin sadece nar
eğilimli olduğunu ve elma hakkında
daha fazla konular ele alınması
F
rutopia 80’lerde Yunan televizyonun bir markası oldu. Sihirli bir
şekilde her yaştan izleyicilere
mutlu dakikalar yaşatmayı başaran
çocuk kukla oyunları serisi bugün de
bir referans noktası olarak gözükmektedir. Frutopiya sakinlerinin konuştukları dil normal okul programına dahil
edildi. Olağanüstü zekâ ve kelime
oyunu ile hikaye 47 bölüme ilerlemiş.
Her bölümde meyve ve sebzelerin
manavların tehdidinden uzak bir
şekilde özgürce ve bağımsız olarak
yaşadıkları maceralar ele alınmaktadır.
MANAV MANOLİS’İ KİM
KAÇIRDI?
Hikaye Trexa-Gireve (Git bilgi al)
gazetesinin Genel Merkezinde başlamaktadır. Gazetenin “kötü” muhabiri
Pikos Apikos (Tam Zamanında) aniden kaybolan Manolis o Manavis’in
(Manav Manolis) gizemini ortaya
çıkarmak için atanmaktadır. Ciddi
kanıtlar uzak Frutopia ülkesini işaret
etmektedir. Manolis’in gizemli kayboluşu diğer manavcıları da tedirgin
etmiş dolayısıyla onlar da hemen kaçmışlar – Yolları açık olsun! Yemiş ve
sebzeler Manolis’i istenmeyen adam
ilan ediyorlar ve genelde insansız
yaşamayı tercih ediyorlar. Emilios to
Milo’yu (Elma Emiliosu) ise vali olarak seçiyorlar. Frutopia uzak ancak
erişilmeyen bir yer değil. Batıda
Avgatiganistan (Pişmiş Yumurta
Dünyası), doğuda ise Piperu (Biberler
Dünyası) ile sınırı bulunmaktadır.
Prikos Apikos Frutopia’ya sıcak hava
balonu ile ulaşıyor ve hayatındaki en
önemli haberin araştırmasına başlıyor.
Şimdi artık kendi ülkesinde Çok
Önemli Elma (Very Important Apple)
olan Emilios ile röportaj yapıyor.
ROPÖRTAJ
Manav Manolis’in bulunması çalışmaları her bölüm arka planda devam
etmektedir ancak aynı zamanda heyecan verici olaylar, entrikalar, istenilmeyen olaylar, kahramanlıklar da
Frutopia’daki ünlü sakinlerin olağanüstü karakterleri ortaya çıkmaktadır.
Anlatıcı sebzelerle ilgili deyimsel ifadeler kullanmaktadır (soyulmuş
olmak = nefes nefese). Karakterlerin
isimleri sık sık kelime oyunları ve
metaforlarla ifade edilmektedir çünkü
bazı sebzelerin karakterleri insan kişilik özelliklerine dayanmaktadır (günlük konuşmalarda insanlar ceviz gibi
güçlü, kabak gibi zayıf, ya da karahindiba gibi aptal olabilirler). Karakterler,
büyük bir cesaretle beklenmedik olaylarla karşılaşıyorlar, ayrıca tahmin edilemez engelleri aşarak kendi zayıflıklarını kazanmayı başarıyorlar. Ders:
Küçük bir destek ile herkesin ortaya
çıkabileceği erdemleri vardır.
“Frutopia kendi meyvelerine aittir!” –
Özgürleştirilmiş meyveler 80’lerin
günlük siyasetin sloganlarını kullanmaktadır çünkü çocuklar siyaseti şaka
olarak algılamaktadırlar
BİRKAÇ KARAKTER
Thanos to Kilokitaki (Kabak) boks
şampiyonu ve Frutopia’da ünlü bir
kişiliğe sahip.
Frangiskos to Frangosiko ( Dikenli
armut – (kaktus meyvesi)) parlak bir
mucit ve manavcıları yok eden bir
makine oluşturuyor dolayısıyla
Manolis’in olayında bir baş şüpheli.
Marulita to Maruli (Marul)
Frutopia’nın güzellik kraliçesi; onun
aşkını kazanmak için Soğan Vrasidas
çok olmasına ragmen kendi gömleğini
(kabuğunu) vermektedir, ancak
Marulita Thanos’a aşık, aynen
Thanos’tan da karşılığı almaktadır.
frutopia5Marulita to Maruli biraz
“zayıfladığını” hissediyor ve hemen
doktora gidiyor – aslında o gizlenmiş
bir manavcı! Acaba kurtulmayı başaracak mı? Bir sonraki bölümü izleyin!
Diğer yandan Mata ve Domata
(Domates) karakteri de bulunmaktadır. Pişmiş olmasına rağmen Mata
Vrasidas’ın aşkını kazanmak için her
türlü sinsi entrikaları yapmaya hazır.
Entikalara Ananias to Peponi
(Kavunun) güzel benlerini çalmak
dahil.
Kurnaz manavcılar cesaretle maskeli
olarak Frutopia’ya sızmaya çalışırken,
Vlasis to Vlito (Karahindiba) kendini
en parlak sakinlerden biri olarak kanıtlıyor ve ülkesini kurtarmaya başlıyor.
Başka bir olayda, Arhelaos to Lahano
(Lahana) her zaman nefes nefese olmasına rağmen Frutopia’nın kurtarıcısı
oluyor. Pikos ise hakikat ve adalet
anlayışı içinde son maceraları rapor
etmek için hazır durumda.
FRUTOPİA’NIN
DAHİ ÇİZERLERİ
Frutopia Yunanistan’ın en popüler
çocuk yazarlarından biri olan
Evgenios Trivizas tarafından kaleme
alınmıştır. Orjinal fikir 80’lerin başında
Trivizas’ın ilk çocuk dergisi To Rodi’de
(Nar) düzenli yazdığı yazılardan gelmektedir. “Yabancı ülkeden muhabir”
olarak küçük okuyucularına Havai
gerektiği doğrultusunda şikayette
bulundu. Heyecan verici
“Mektuplar” daha sonra ayrı bir
resimli hikaye olarak yayınlanarak
birçok dile çevrildi (geçenlerde Altın
Kitaplar yayın evi tarafınca Türkçe’ye
de çevrildi).
FLÜT ÇALAN BOĞA
Türkçe olarak Trivizias: “Flüt çalan
boğa” İspeponia’dan (İspanya Kavunu
Ülkesi) kökenli olduğu için sözkonusu
alışılmış değil enstrümanı öğrenmeye
karar verir.
Trivizias’ın “Havai Fişek Adası” aslında kriminoloji araştırması yaparken o
anda ikamet ettiği İngiltere’de bulunmaktadır. Daha sonra Trivizias akademik kariyerine Atina’da devam ediyor
ve hala çocuklar için popüler edebiyatı
yazmaktadır.
900 metrekarelık bir yerde çok sayıda
kukla ve sahneler yarattılar. İlk bölüm
1985 yılında yayınlandı, filmin çekimi
ise toplam 3 yıl sürdü. Ünlü aktörler
animasyon karakterlerini seslendirdi-
ler. Ayrıca 30 orjinel şarkı da kaydedildi.
GİRİŞ ŞARKISI
Giriş şarkısı en popular şarkılardan
biridir:
“Uzaklarda bir ülke var
Masallar ülkesi
Sadece meyve ve sebzeler yaşıyor
İnsanlar olmadan, sadece onlar!
O bir ve tek- hayaller dünyası,
YAZAR VE FRUTOPİA
SAKİNLERİ
Frutopia çok yakında toplam 50 baskıda çizgi roman olarak da yayınlanmış.
Bu arada çizgi roman ressamı Nikos
Marulakis ile işbirliği yapılmış.
Popüler hikaye o zaman sadece iki
kanallı bir devlet tekeli olan Yunan
Ulusal Televizyonu ERT’de ne zaman
yer alacağı zaman meselesiydi. Kısa
süre önce Almanya’dan dönen
Sofiyanos ailesinin kukla oyunları
tiyatrosu orjinel sanatçılarının TV projesinin gerçekleşmesi için yardımcı
olmaları davetinden bulundular. Onlar
Frutopia
o bir ve tek – onun gibi başka bir ülke
yok”!
Frutopia hikayesi aslında bitmiş değil:
Gizem keşfedilmemiş kaldı, çocuklar
ise kendilerinin olası sonuçları hayal
etmelerini bırakıldı. Az da olsa diğer
bölümlerinden de çekileceği umutları
vardı ancak hem Devlet televizyonunda hem de 90’larda kurulan özel televizyonlarda bunun için yeterince
kaynak ayrılmadı.
Bu yazıyı kaleme alırken ERT kapatıldı. Çocuklar için kendi üretiminde, en
iyi programların yapılması için gerekli
koşulların geçmişte kaldığı çok açıktır.
Yine de çocukların hangi koşullarda
olursa olsun hayal güçleri, mizah,
eğlence ve paradokslardan ilham alınması için fırsat oluşturacağına dair
inanç devam etmektedir.
www.bosnahersek.ba
sitesinden alınmı tır…
SAYFA 12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI

Benzer belgeler

BALKANLAR VE T RK YE

BALKANLAR VE T  RK  YE bir dönemde GDAÜ Dönem Başkanlığı'nı üstlendiğine işaret ederek, dönem başkanlığı süresince örgütün güçlenmesine yardımcı olduklarını söyledi. Arnavutluk'un dönem başkanlığının bugün tamamlandığını...

Detaylı