Davutolu ve Tsipras`tan bar admlar

Transkript

Davutolu ve Tsipras`tan bar admlar
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...
www.balkangunlugu.com
23 KASIM 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 346
Gazetemiz
Gazetenizi
THY Balkan uçu larında
ÜCRETS‹Z
DA ITILMAKTADIR
ISRARLA STEY N Z!
Davuto lu ve Tsipras’tan
bar ad mlar
Türkiye ve Yunanistan
Ba bakanlar yap lan dostluk
maç n birlikte izledi
DOSTLUK maç n n ard ndan ikili
çe itli konular masaya yat rd .
K br s’ta sürdürülen müzakerelere
tam destek veren Davuto lu ve
Tsipras, i birli inin bölgedeki tüm
dengeleri de i tirebilece ini kaydetti. Yunanistan Ba bakan Alexis
Tsipras: "" u anda kar m zda f rsat
var. K br s'ta iki toplumu adil ve
kal c çözüm bulmak amac yla cesaretlendirmeye karar verdik" derken, Ba bakan Ahmet Davuto lu:
“K br s'ta bir f rsat penceresi var,
görü meler yo un ekilde devam
ediyor. Türkiye ve Yunanistan olarak K br s'taki müzakerelere pozitif
katk da bulunma noktas nda ortak
bir yakla m m z var" aç klamas
yapt … 3’te
Barı Gücü 1 yıl
daha Bosna’da
BİRLEŞMİŞ Milletler Güvenlik
Konseyi, Bosna Hersek'teki
Avrupa Birliği Barış Gücü
Misyonu'nun (EUFOR ALTHEA) görev süresini bir yıl uzattı. BMGK'da yapılan oylamada
tüm üyeler tasarıya olumlu oy
verdi. AB Bosna Hersek Yüksek
Temsilcisi Valentin Inzko,
Konseye sunduğu raporunda,
ayrılıkçı söylemlere dikkat
çekerek, Bosna Sırp
Cumhuriyeti yetkililerinin
Bosna Hersek'ten ayrılma
yönünde çağrılarını sürdürdüğünü bildirdi. Barış anlaşması
uyarınca Bosna Hersek'teki hiçbir entitenin ayrılma hakkı
olmadığını vurgulayan Inzko,
ayrılıkçı politikalara son verilmesinin temin edilmesi gerektiğini belirtti. 3’te
SOLCULAR
ENTELEKTÜEL M D R?
YOKSA ENTELLEKTÜELLER
SA CI MIDIR?
Rifat SA T
Sayfa 3’te
AB’DE AZINLIKLARA
HER BOY KISITLAMA
Ata ATUN
Sayfa 4’te
Mostar Köprüsü’nün
22. YILINDA TÖREN
BOSNA HERSEK'in güneyindeki Mostar
kentinde Neretva Nehri üzerine, Osmanlı
döneminde 1566 yılında inşa edilen tarihi
köprünün Bosna'daki savaş sırasında
Hırvat topçuları tarafından yıkılmasının
22. yılı dolayısıyla tören düzenlendi.
Tören, tarihi köprünün yıkıldığı saat
10.16 itibarıyla sirenlerin çalmasıyla başlarken, köprünün üzerinde buluşan
vatandaşlar Neretva Nehri'ne zambak ve
karanfil bıraktı. Törenin sonunda ise
"Mostari" Atlayıcılar Kulübünden bir
sporcu, köprüden nehre atladı. "Mostari"
Atlayıcılar Kulübünden Sasa
Orucevic,1993 yılında yaşananların unutulmaması gerektiğini belirterek, köprü
olmadan yaşamanın ne denli zor olduğunu bildiklerini kaydetti. 3’te
Kosova Silahlı Kuvvetleri
için 5 milyon Euro gerekiyor
KOSOVA GÜVENLİK
GÜCÜ (KGG), Kosova
Silahlı Kuvvetleri’ne (KSK)
dönüşüm durumunda
2016 yılında daha 5 milyon
Euro’ya ihtiyaç duyacak.
KGG Bakanlığı ve
KGG’nin bütçesi artırıldıysa da bu gücün uzun vadeli gelişimi planlamaları için
yeterli olmayacak. Son ilerleme raporunda KGG çalışmaları ve yasaları uygulaması denetimi konusunda
uyarı gerekçesiyle milletvekillerini daha titiz olacağını
belirten uzmanlar, bazı
konularda komisyonun
sübjektif yaklaşım sergilendiği görüşünde. 4’te
Balkan liderlerinden
Fransa’daki teröre
ORTAK TEPK
FRANSA’da meydana gelen ve çok say da
ki inin hayat na mal olan terör sald r lar yla ilgili Balkan liderlerinden tepki
geldi. Tüm Balkan uluslar n n liderleri
sald r y iddetle k narken teröre kar
ortak hareket edilmesi gerekti i konusunda görü birli ine vard . Liderler
Fransa’n n ac s n yürekten payla t klar n
belirtirken, Bosna’da ki slam toplulu unun eski ba kan Mustafa Ceric, kurbanlar için üzüntüsünü dile getirdi ve tüm
Avrupa’da ki Müslümanlara ça r da
bulundu: ‘‘ nsan hayat na kar hiçbir sayg s olmayan ki ilere kar slam itibar n
ve sükûnetinizi koruyun.’’ 5’te
Karada 'da hükümet
kar ıtı protesto
KARADAĞ'ın Başkenti Podgoritsa'da,
hükümetin istifasını isteyen muhalefet partilerince protesto gösterisi düzenlendi.
Demokratik Cephe (DF) tarafından düzenlenen protestoya katılan binlerce muhalefet
yanlısı, şehir merkezindeki Cumhuriyet
Meydanı'nda toplandıktan sonra meclis
binasına doğru yürüyüşe geçti.Meclis binası
önüne gelen göstericiler, Cumhurbaşkanlığı,
Karadağ Halk Tiyatrosu, Merkez Bankası ile
"Hilton" oteli binalarını zincir oluşturarak
çember içerisine aldı. 5’te
SAYFA 02
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
2 Balkan Haberleri
23 Kas m 2015
Pazartesi
T KA’dan Makedonya
Sivil Havac l k Ajans ’na
donan m deste i
TİKA Başkan Yardımcısı Ali
Maskan, Makedonya’da birçok alanda projeler yürüttüklerini, çeşitli kurumların kapasitelerinin arttırılması konusunda da teknik donanım
desteği yaptıklarını söyledi
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı (TİKA), merkezi
Üsküp’te bulunan Makedonya Sivil
Havacılık Ajansına teknik donanım desteğinde bulundu.
Belirli projelerin
açılışı için
Makedonya’da
bulunan TİKA
Başkan Yardımcısı
Ali Maskan,
Makedonya Sivil
Havacılık Ajansı
Müdürü Goran Yandreoski’yle bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda,
Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov’un eşi ve
aynı zamanda Sivil Havacılık Ajansı
danışmanı Maya İvanova ile TİKA Üsküp
Ofis Koordinatörü Teoman Tiryaki de yer
aldı. www.yenibalkan.com’a göre; TİKA
Başkan Yardımcısı Ali Maskan,
Makedonya’da birçok alanda projeler
yürüttüklerini, çeşitli kurumların kapasitelerinin arttırılması konusunda da teknik
donanım desteği yaptıklarını söyledi.
Maskan, “Her kurumun kendi içerisindeki kapasitesini arttırmak ve Türkiye’yle
olan diyaloglarını gerçekleştirmek üzere
projeler gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz. Amacımız, kamu kurumlarının birbirlerini tanımaları, diyaloga girmeleri,
uluslar arası ve ulusal alanda birbirlerini
gözetmeleri ve kollamaları. Umut ediyorum ki hem bu kurumda hem de
Makedonya’nın diğer önemli kuruluşlarıyla olan projelerimiz devam edecektir”
diye konuştu. Makedonya’daki hava trafiğinin güvenliğinden sorumlu olan Sivil
Havacılık Ajansına, TİKA tarafından 18
bilgisayar, 15 tablet ve 1 özel yazılımdan
oluşan teknik donanım desteği sağlandı.
DİLGAŞ KÖYÜ’NE OKUL
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı (TİKA), Merkez Jupa’ya bağlı
Yörük köyü Dılgaş’taki Necati Zekeriya
belediye ilköğretim okulunun yeni binasının açılışını yaptı. TİKA Başkan
Yardımcısı Ali Maskan, Türkiye’de ve
Makedonya’da yaşayan Yörüklerin yüzyıllar önce ayrılmasına rağmen aynı şeyleri hissettiğini belirtti. Maskan, “Bu toprakların bir önemi var. Dedelerinizin
buraya yerleşmesinin, burada olmalarının
bir anlamı vardı. Buralara sahip, çıkın
çünkü buralar sizin vatanınız. Biz burada
kendimizi bulduk. Burada var olmayı
hiçbirzaman ihmal etmeyin. Hiçbir
zaman Türkiye’ye veya başka ülkelere
gitmeyi hayal etmeyin. Bu topraklar size
emanet. Emanetinize sahip çıkın lütfen”
dedi. Merkez Jupa Belediye Başkanı
Ariyan İbrahim, TİKA Başkan Yardımcısı
Ali Maskan’ın “Merkez Jupa’nın
Kahramanı” olduğunu söylerken, bu
okulun açılışında emeği geçen TİKA
Üsküp Ofis Koordinatörü Teoman
Tiryaki’ye de teşekkür etti. Okuldaki eğitim şartlarının çok zor olduğuna dikkat
çeken fakat bugün bir sorunun daha aşıldığını söyleyen İbrahim, “Allah bizi
Türkiyesiz bırakmasın. TİKA’sız bırakmasın. Kuvvetli bir Türkiye varken inanın
biz de emin bir şekilde Makedonya’da da
olsa yaşamak daha kolay olacak. Maddi
olmasa bile manevi bir destek görmek
bizim için çok önemli” dedi. Ariyan
İbrahim son olarak, Ali Maskan’ın belediyenin fahri vatandaşı olması için çalışma
başlatacaklarını sözlerine ekledi. Bölgenin
Makedonya Türkleri için büyük önem
taşıdığını kaydeden MATÜSİTEB Başkanı
Tahsin İbrahim, milletlerin geleceğini
genç nesillere bağlı olduğunu, böyle bir
okul inşaatının da bir millete ve geleceğe
yatırım olduğunu belirtti. TİKA’nın
Makedonya’daki Türklerin eğitimine verdiği destekten dolayı teşekkür eden
İbrahim, “Sağlıklı ve huzurlu bir ortamda
alınacak kaliteli eğitimle, buradan çıkacak
çocuklardan ilim adamları, siyasetçiler,
işadamları çıkacaktır” dedi.
SAYFA 03
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Balkan Haberleri 3
23 Kas m 2015
Pazartesi
Türk-Yunan dostlu u E
FUTBOLLA LERLED
ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü
T
C Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Çankaya
Köşkü'nde yaptığı baş başa ve heyetler arası
görüşmelerin ardından düzenlenen ortak
basın toplantısında konuşan Yunanistan
Başbakanı Aleksis Tsipras, "Kıbrıs'ta iki toplumu
adil ve kalıcı çözüm bulmak amacıyla cesaretlendirmeye karar verdik" ifadesini kullandı. "41
yaşında olduğunu ve sürekli televizyonda 'adil ve
kalıcı çözüm' sözlerini duyduğunu" belirten
Tsipras, şunları söyledi: "Şu anda karşımızda fırsat
var. Olması gerekenden çok fazla olumlu olmak
istemiyorum. Tedbirli olmak istiyorum. Birleşmiş
Milletler (BM), Avrupa Parlamentosu kararları çerçevesinde Kıbrıs'ta her iki toplumun birleşik çatı,
federasyon çatısı altında yaşayabilecekleri çözüme
ulaşabilecek çözümü desteklememiz gerekiyor. Bu
çözümün herkes ve Kıbrıs halkı tarafından kabul
görmesi gerekiyor. Üçüncü ülkelerin teminatları,
garantörlükleri olmadan sağlanacak çözüm olması gerekiyor"
GÖÇMEN SORUNU
www.dunyabulteni.net’e göre: Başbakan Tsipras
"AB-Türkiye görüşmesi çerçevesinde göçmen
sorunun aşılması amacıyla Frontex'in güçlendirilmesi önerecek misiniz?" sorusunu ise şöyle cevapladı: "Göçmenlerin kimlik tespitlerinin yapılması
amacıyla AB'ye 'hotspot'la ilgili terminoloji açısından öneride bulunanlardan biriyiz. Bu konuda ne
demek istiyoruz? Onu anlatmak istiyorum.
Burada bazı tehlikeli insanların tehdit oluşturacağını, dolayısıyla bu tanımı bu çerçevede ele almamamız gerekiyor. Hem Türkçe hem Yunanca çok
zengindir. Bunu doğru tanımlayacak kelimeler
bulabiliriz. İngilizce kullanmak zorunda değiliz.
'Ağırlama' ya da 'kimlik tespit merkezi' diyebiliriz"
Aleksis Tsipras, karşı karşıya olunan sorunun yüz
milyonlarca insanın evlerinden edilmesi sorunu
olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece polisiye önlemlerle bunlarla mücadele
etmeye devam edeceksek, bu sorunu çözemeyiz.
Türkiye'de 2,5 milyona yakın göçmen var. Her
şeyden önce bu insanların sadece Türkiye'deki
varlıklarına ve Yunanistan'a nakledilmeleri konusuna takılıp kalmamalıyız. Bu insanların neden
evlerinden kaçtıklarını anlamamız gerekiyor.
Ege'nin sularında boğulmayı neden tercih ettiklerini ve Orta Avrupa'da arzu ettikleri hedefe neden
bu kadar ulaşmak istediklerini anlamamız gerekiyor"
DAVUTOĞLU DA
OLUMLU KONUŞTU
T.C Başbakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye ile
Yunanistan aynen Suriyeli mülteciler gibi Suriye
sorununun mağdurlarıdırlar, müsebbipleri değildirler. Biz de bir mağdur olarak yani bütün bu
sorunlardan etkilenmiş taraf olarak aldığımız
kararlar çerçevesinde ikili bir teknik çalışma yürüteceğiz" dedi. Tsipras ile New York'ta da bir görüşme gerçekleştirdiklerini anımsatan Davutoğlu,
"Bugünkü ziyaretimiz bize iki mesajı, biri doğal
biri sportif verdi. Birisi, iki gün önce Türkiye'de ve
Yunanistan'da depremler oldu. Biri Marmara
Denizi ve İyonya Denizi'nde. Sanki deprem kendisi hatırlatarak bize şunu demiş oldu: Türkiye ile
Yunanistan'ın kaderi ortaktır. Depremler dahi
ortak bir felaket olarak iki ülkeyi etkilemektedir.
Dolayısıyla bu kader ortaklığını mutlaka göz
önünde bulundurarak davranın" diye konuştu.
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bu da
ortaklıkta ve sevinçte bir olunduğunda her iki
tarafın da mutlu bir şekilde stadyumdan çıkacağını gösterdi. Bunları zikretme sebebim şu: Türkiye
ile Yunanistan arasındaki sorunlu ilişkilerden iki
tarafta da memnun olanlar veya bunu tahrik edenler çıkabilir. Hatta Avrupa'da ve dünyada bunlar
üzerinden kendi hesaplarını görmek isteyenler
çıkabilir. Fakat bizler Atina'da ve Ankara'da
sorumlu devlet adamları olarak bu çevrelerin birtakım ön yargılara dayalı yaklaşımları yerine
Türkiye ile Yunanistan arasında kalıcı bir dostluğu,
komşuluk ilişkilerinin önüne geçen bir dostluğu
inşa etmekle yükümlüyüz."
Bosna Bar Gücü’nün
görev süresi uzat ld
WASH NGTON
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
irleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi (BMGK), Bosna
Hersek'teki Avrupa Birliği Barış
Gücü Misyonunun (EUFOR ALTHEA) görev süresini 2016 Kasım
sonuna kadar uzattı. BMGK'da yapılan oylamada tüm üyeler tasarıya
olumlu oy verdi. Geçen yılki oylamada Rusya çekimser oy kullanmıştı.
www.dunyabulteni.net’e göre; AB
Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi
Valentin Inzko, Konseye sunduğu
raporunda, ayrılıkçı söylemlere dikkat çekerek, Bosna Sırp Cumhuriyeti
yetkililerinin Bosna Hersek'ten ayrılma yönünde çağrılarını sürdürdüğünü bildirdi. Barış anlaşması uyarınca
Bosna Hersek'teki hiçbir entitenin
ayrılma hakkı olmadığını vurgulayan
Inzko, ayrılıkçı politikalara son verilmesinin temin edilmesi gerektiğini
belirtti. Inzko, son bir yıl içinde bazı
güvenlik sorunlarının da gözlendiğini
belirterek tekil hadiselerin yaygınlaşarak Bosna Hersek'te güvenlik riski
oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Bosna'daki savaş 21 Kasım 1995'te
Dayton Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona ermişti. Bu yıl Dayton
Antlaşması'nın 20. yılı 21 Kasım'da
düzenlenecek törenlerle kutlanacak.
Tarihi Mostar Köprüsü
için tören düzenlendi
İZMİR MEKTUBU
ntelektüel kelimesinin
SOLCULAR
kökeni Latince intellecENTELEKTÜEL M D R?
tus yani anlamak sözcü üne dayan r. Sözlü e bak- YOKSA ENTELLEKTÜELLER
SA CI MIDIR?
t m zda kapsaml bilgi ve
[email protected]
birikim gerektiren soyut
konularla derinlemesine ilgi24.Dönem İzmir milletvekili
lenen ki i. Mesle i fikir ve
Rifat SA T Balkan Stratejik Araştırmalar
Merkezi (BASAM) Başkanı
bilgi üretmek ve/veya yaymak olan ki i (akademisyenFransa’dan ithal ettikleri
ler, bilim insanlar vb.).
“Entelektüel” kelimesini hayat m za
Kültür ve sanat konular nda uzman
ilave ettiler. Zengin Osmanl dilinkabul edilen, bu konulardaki bilgisi
den “Münevver “ gibi kelimeler at birikimi kültürel bir otorite olmas l p yerine Frans zcadan Entelektüel
na olanak sa layan ve toplum kar kelimesi ithal edildi. Sa c münevs nda çe itli konularda de erlendirverlikten solcu entelektüele geçi in
meler yapan ki i, eklinde aç klan tarihi özeti böyledir.
yor. Bir dü ünceye göre üç ku ak
üniversite mezunu olmak. Yani,
MUHARREM NCE:
dedeniz, baban z ve en son siz üni“SOLCULAR
versite mezunu oldu unuzda entelektüel olabiliyorsunuz. Entel100 YILDIR OKUYOR”
Dantel kelimelerini duymu sunuzdur. Türkçedeki argo ifadeyle enteCHP Yalova milletvekili Muharrem
lektüeli Ti’ ye alan sözcüklerdir.
nce geçenlerde bir TV kanal nda
Belki de “Kedi uzanamad ci ere
“Kimse bizim entelektüel derinli imundar dermi ” hesab . lginçtir,
mizi ölçmesin. Onlar (AK Parti’ye
ayn sözlükte entelektüeller, bilgioy verenleri kastediyor) 15 y ld r
nin bireyselle mesi ve spekülatiften
kitap okuyor, biz solcular 100 y ld r
aksiyona geçmesiyle bir s n f n, bir
okuyoruz” demi ti. Star gazetesi
ideolojinin temsilcisi olarak yerle yazar Ahmet Kekeç, ‘Solcu olmak
ti. Siyasi iktidar n kar s nda oldu,
istiyorum olam yorum, niye olam deniyor. Yani siyasi iktidar n kar yorum’ isimli makalesinde öyle
s nda olmak kimilerine göre enteyazm :
lektüel olmak anlam na geliyor.
“Okumakla “solculuk” (daraltarak
söylersek CHP’lilik) aras nda irtibat
SOLCU K MD R?
kuran Muharrem nce en son hangi
kitab okudu, bilmiyorum ama 54
Solcu demek entelektüel olmak
y ll k hayat n n neredeyse 40 y l
m d r? Bu soru pek çok kez sorulokumakla geçmi bir müptedi olamu tur. Her solcu entelektüel olmarak bir türlü solcu olamad m.
yabilir. Ancak Üstad- azamlar
Olam yorum. Kemal K l çdaro lu,
Murat Belge olan "cihangir solu"
en son “ nce Memed”i okudu unu
olarak da bilinen solcular bu kavrasöylüyordu. 70’li y llarda, ö renciyma girebilir. nternete girip Uluda
ken okumu ... Ve solcu olmu ...
sözlükte solcuyu sordu unuzda,
Ben nce Memed’le birlikte
ülkeye hiçbir hayr olmam kesimbütün Ya ar Kemal külliyat n
dir, deniyor. Entelektüel olarak kendevirdim... En a r, en
dini tan tan Sol’un Türkiye’de iktisofistike, “deneysel”in tillah say ladar olamay ayr bir çeli kidir.
cak en kaz k metinleri okudum. Bir
Entelektüel ki i, ayd n duru uyla
türlü solcu olamad m. Belki de
kendisini sürekli yenileyip geli tirnasip i idir, bilmiyorum.”
di i için herhangi bir kanatta; yani
ne sa da ne de solda sürekli duramaz. Ki bu e yan n tabiat na da
ayk r d r.
MÜNEVVERL KTEN
ENTELEKTÜEL’E
GEÇ
Geçmi te tahsilli, bilgili
ki iye münevver denilirdi. Daha
sonralar ayd n sözcü ü "kültürlü,
okumu , görgülü, ileri dü ünceli
(kimse)" anlam nda kullan lmaya
ba land . Ne kadar ilginçtir ki;
sözüm ona Türkçeyi çok okuyanlar,
kendi dillerini inkâr ettiler ve
Sözcü e evrim geçirdiler.
K
Bulgaristan s n r nda
güvenlik art r ld
B
osna'da yaşanan iç savaşta Hırvat
askerleri tarafından yıkılan tarihi
Mostar Köprüsü'nün 22. yılı
dolayısıyla tören düzenlendi. Tören,
tarihi köprünün yıkıldığı saat 10.16 itibarıyla sirenlerin çalmasıyla başlarken,
köprünün üzerinde buluşan vatandaşlar Neretva Nehri'ne zambak ve karanfil bıraktı. www.dunyabulteni.net’e
göre; törenin sonunda ise "Mostari"
Atlayıcılar Kulübünden bir sporcu,
köprüden nehre atladı. "Mostari"
Atlayıcılar Kulübünden Sasa
Orucevic,1993 yılında yaşananların
unutulmaması gerektiğini belirterek,
köprü olmadan yaşamanın ne denli
zor olduğunu bildiklerini kaydetti.
Mostar Köprüsü'nün efsane atlayıcılarından Emir Balic de aslına uygun
şekilde onarılan köprünün, 427 yıl
sapasağlam ayakta kalan eskisinden
daha uzun ömürlü olması temennisinde bulunarak, "Çocukluğumuzu ve
gençliğimizi geçirdiğimiz bu köprüyü
hep bizden biri, canlı bir varlık gibi
gördük" dedi. Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566
yılında inşa edilen köprü, sadece şehre
ismini vermekle kalmayıp yıllarca
medeniyetleri, kültürleri birleştiren bir
simge oldu. 24 metre yüksekliğinde, 30
metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki köprü, Mostarlı cesur atlayıcılar tarafından yıllarca atlama platformu olarak kullanılmaya devam ediyor.
Birileri 100 senedir okuyor olabilir.
Ancak gerçek münevver (Onlar n
deyimiyle entelektüel) için güzel bir
örnek olarak on dört as rdan fazla
önce miladi 633 y l nda gelen
Kitab m z Kuranda Alak süresinde
Yüce Allah öyle emreder: “Oku!
Yaradan Rabbinin ad ile! O, insan
bir kan p ht s ndan yaratt . Oku!
nsana bilmediklerini belleten,
kalemle yazmay ö reten Rabbin en
büyük kerem sahibidir.”
(Alak,96:1-5)
Karada ’da hükümetin
koltu u sallant da
PODGOR TSA
BALKAN GÜNLÜ Ü
MOSTAR
BALKAN GÜNLÜ Ü
SA CI VEYA SOLCU
K M OLURSAL OL OKU!
SOFYA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ulgaristan sınırındaki ek
güvenlik önlemleri nedeniyle araçlar 12 kilometrelik kuyruk oluşturdu. Tırların
geçiş yaptığı Kapitan Andreevo
Gümrük Kapısı'nda uygulanan
kontroller nedeniyle
Bulgaristan'dan çıkmak için
bekleyen araçlar 12 kilometre,
Türkiye tarafından Bulgaristan'a
girmek için bekleyen araçlar ise
7 kilometre uzunluğundaki bir
kuyrukta bekliyor. www.dunyabulteni.net’e göre; Ticari ve
bireysel araçlara farklı güzergah
verilmesine rağmen Türkiye'ye
seyahat edenler Bulgaristan'a
dönüşte uzun süre beklemek
zorunda kalıyor. Yapılan sıkı
sınır denetimleri sonucu 280
yabancı uyruklu yasadışı geçiş
yaparken yakalanarak gözaltına
alındı. Sofya'da ise geniş çaplı
bir yasadışı göçmen operasyonu
düzenlendi. Sofya'daki operasyonda 320 kişi yakalandı.
İçişleri Bakanlığı Genel
Müsteşarı Georgi Kostov, 320
kişi arasında hiç birinin terör
örgütleriyle bağlantısı olmadığını duyurdu. Polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Hafta sonu 7
bin kişi kontrol edildi, 3 bin
araçta arama yapıldı.
aradağ'ın başkenti
Podgoritsa'da, hükümetin
istifasını talep eden muhalefet partilerince düzenlenen protestoda, zincir oluşturan göstericiler,
"adil seçimler yapılsın" yazılı dövizler açtı. www.dunyabulteni.net’e
göre; Demokratik Cephe (DF) tarafından düzenlenen protestoya katılan binlerce muhalefet yanlısı, şehir
merkezindeki Cumhuriyet
Meydanı'nda toplandıktan sonra
meclis binasına doğru yürüyüşe
geçti. Meclis binası önüne gelen
göstericiler, Cumhurbaşkanlığı,
Karadağ Halk Tiyatrosu, Merkez
Bankası ile "Hilton" oteli binalarını
zincir oluşturarak çember içerisine
aldı. DF Genel Başkanı Andrija
Mandic, burada yaptığı konuşmada, hükümetin hiçbir şekilde birbirine "bağlı" olmadığını vurgulayarak, oluşturdukları "canlı zincirin"
hükümeti bağladığını ifade etti.
Göstericilerin mesaj vermek istediğini söyleyen Mandic, "Ülkemizin
diktatörlük ve otokrasi kavramları
ile sıkıntıları mevcut. Burada asıl
sorulması gereken soru ilk kimin
korkacağı, biz halk olarak korkmu-
yoruz. Bizim başımızdaki diktatör
iktidarda kalmak için herkesle başa
çıkmaya hazırdır. Biz buna izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.DF
temsilcilerinden Milan Knezevic de
mevcut hükümetin istifasını istediklerini belirterek, diyaloğa açık
oldukları tek konunun geçici hükümet kurulması noktası olduğunu
söyledi. Karadağ'ın çeşitli şehirlerinde protestolara devam edeceklerini ifade eden DF yetkilileri, başkent Podgoritsa'da Aralık ayında
yeniden toplanma çağrısında
bulunduktan sonra
dağıldı.Gösteride ayrıca, Fransa'nın
başkenti Paris'te yaşanan terör saldırılarıyla Beyrut ve Suriye'de de
yaşanan olaylar sonucunda hayatını kaybedenler için bir dakikalık
saygı duruşunda bulunuldu.DF
tarafından 27 Eylül'de başlatılan
çadırlı eyleme, polis tarafından son
verilmesinin ardından geçtiğimiz
ay düzenlenen hükümet karşıtı
protestoda, polisle göstericiler arasında arbede yaşanmış, civardaki
çok sayıda binanın camları kırılmıştı.Yaklaşık 2 aydır protestoya
devam eden muhalefet partisi üyeleri, ülkede adil seçimlerin yapılması için mevcut hükümetin istifasını
ve yerine geçici kabinenin kurulmasını talep ediyor.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
AB’DE
AZINLIKLARA
HER BOY
KISITLAMA
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
unanistan’da az nl k olarak ya amak, günümüzde
insan haklar na uzaktan
bakmakla ayn anlamda.
Az nl klar n haklar , özellikle de
“Türk” dememek için
“Müslüman” olarak tan mlanan
Bat Trakya’da ya ayan karde lerimizin haklar ka t üstünde
bile yok. Avrupa Birli i’ymi ,
medeniyetin be i i
Yunanistan’m , bu laflar hak
getire. Göz boyamaktan öteye
hiçbir geçerlilikleri olam yor.
E itim konusuna bir kenara, en
basitinden ehliyet uygulamas
bile Bat Trakya’da ya amlar n
sürdüren Türklerin ekonomik
geli mesini önlemek için
Yunanl milletvekilleri, siyasiler
ve bürokratlar taraf ndan el birli i ile dâhiyane bir ekilde
düzenlenmi . Örne in; Bat
Trakyal Türkler aras nda otomobil veya kamyonet ehliyeti
olana traktör ehliyeti verilmez.
Ayn ekilde traktör ehliyeti
olana da a z yla ku tutsa otomobil ehliyeti verilmez. Maksat
Bat Trakyal Türklere,geli memeleri için ekonomik k s tlamalar uygulamak. Lozan
Antla mas üzerinden neredeyse
bir asra yak n bir zaman geçmi
olmas na ra men E itim hala
Bat Trakya Türklerinin en
önemli ve öncelikli sorunlar
aras nda yer al yor. Yunan
hükümeti bu sorunu bile bile
hala daha çözmemi , çözmeye
de hiç yana m yor.
Y
KOAL SYON
HÜKÜMET
Solcu SRIZA ile sa c ANEL’in
kurdu u koalisyon hükümeti de
son bir as rd r Bat Trakya’da
ya ayan Türklerin k s tlanm
haklar n ve kötü gidi at de i tirmek yolunda herhangi gözle
görülür somut bir ad m atm
de il. " skeçe Merkez Türk
lkokulu”ndaki ö retmen ve
kitap eksikli ini protesto
etmek amac yla geçen hafta
içinde ö renciler topluca
okulu boykot ettiler, veliler
de bu boykota destek verdiler. skeçe’de ya ayan Türk
karde lerimizi kesinlikle kutlamak gerekir. Bat
Trakya’da ya ayan Türk
az nl klar n Yunan hükümetine
kar eylem yapmas , boykot
yapmas ve buna cesaret etmek
kolay bir i de il. Y llard r korkunç bir bask alt nda ezilmek
bir yana, ay r mc l a tabi tutuldular. As rlard r üzerlerinde
bask sistemi kurularak ki ilikleri aç kça k r lmaya, ö ütülmeye
ve törpülenmeye çal ld . Bu
nedenle de ba lar na nelerin
gelebilece ini bilemeden ve de
olabilecek her eye raz olarak
eylem düzenledi skeçe halk .
in ucunda tutuklanmak, hapse
konmak, i ten at lmak ve dayak
yemek dahil her tür susturmaya
ve bask ya yönelik uygulama
olmas na ra men. Bundan bir
evvelki boykot eylemi 20082009 e itim y l nda yap lm t
ama o günden bugüne çözülmü
herhangi bir sorun, halledilmi
herhangi bir konu yok. Y llard r
ayn hamam ayn tas. Tellaklar
de i ti ama uygulama bir türlü
de i medi. E itim y l ba layal
iki ay olmas na kar n Türk okulundaki ö retmen eksikli i
büyük boyutlarda. Türkçe kitap
ise hiç yok. Halen ö rencilere
kitaplar sa lanmad ndan
çocuklar fotokopi usulü ile e itim görmeye çal yor.
Avrupa Birli i insan haklar
konusunda at p tutarken
“Harman istiyor” ama i uygulamaya ve üye devletleri kontrole
gelince ipe un seriliyor. te
böyle bir ey AB’li olmak.
Avrupa Birli i içinde az nl ksan z yand n z. Hiçbir hakk n z
yok. Hele de çingene
(Türkiye’de Roman, Avrupa’da
Gypsy, KKTC’de Gurbet denmekte) iseniz yand n z, hem de
ne yanma. Yerel tabirle çifte
kavrulmu .... Rumlar n biz
K br sl Türkleri müzakereler
sonucunda sokmak istedikleri
s n f, indirgemek istedikleri
konum i te bu “Az nl klar” s n f ; Bilmekte fayda var.
23 Kas m 2015
Pazartesi
KGG’nin KSK’ye
dönü mesi için
bütçe gerekiyor
Kosova Güvenlik
Gücü (KGG),
Kosova Silahlı
Kuvvetleri’ne
(KSK) dönüşüm
durumunda 2016
yılında daha 5
milyon Euro’ya
ihtiyaç duyacak
PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
osova Güvenlik Gücü (KGG), Kosova
Silahlı Kuvvetleri’ne (KSK) dönüşüm
durumunda 2016 yılında daha 5 milyon
Euro’ya ihtiyaç duyacak. KGG Bakanlığı ve
KGG’nin bütçesi artırıldıysa da bu gücün uzun
vadeli gelişimi planlamaları için yeterli olmayacak. Buna İçişleri ve Güvenlik Komisyonu üyeleri de işaret etti. www.kosovahaber.net’e göre;
İçişleri Bakanlığı 2016 yılı bütçesi yüzde 5.59
küçültülmüştü. Komisyon üyelerine bilgi veren
KGG Bakanlığı Daimi Sekreteri Shkëlzen Syla,
KSK yasalarının zamanında meclise gönderildiğini ve önümüzdeki yıl için yüzde 9 oranında ek
bütçe öngörüldüğünü ancak bunun da yeterli
olmayacağını belirtti. KGG Bakanlığı ve KGG’ye
toplam olarak 2016 yılı bütçesiyle 49 milyon 250
bin Euro planlandığını bildiren Syla, KSK yasaları kabul edilirse ek bütçe ihtiyaç duyulacağını
bildirdi. KGG’nin 2025 yılına kadar planlarını ve
bütçesini hazırladığını bildiren Syla; 2016 yılında
bütçenin 54 milyon, 2017’de 62 milyon 64 bin,
2018’de 67 milyon 964 Euro olması öngörüldüğünü vurguladı. KGG Bakanlığı ve KGG’nin
2016 yılı bütçesinden maaş ve yevmiyeler için 21
milyon, mal ve hizmetler için 8 milyon 963 bin,
sermayeli harcamalar için de 17 milyon Avro
öngörüldüğünü bildiren Syla; 3 milyon Euro
civarında bir artışın sözkonusu olduğuna işaret
etti. Son ilerleme raporunda KGG çalışmaları ve
yasaları uygulaması denetimi konusunda uyarı
gerekçesiyle milletvekillerini daha titiz olacağını
belirten Anton Quni, bazı konularda komisyonun sübjektif yaklaşım sergilediğini kabul etti.
İçişleri Bakanlığı Bütçe Müdürü Drita Xheladini,
Hükümet tarafından İçişleri Bakanlığı bütçesinin
yüzde 5.59 oranında azaltıldığına dikkati çekerken toplam bütçenin 109 milyon 123 bin Euro
olduğunu bildirdi. Xheladini, İçişleri
Bakanlığı’nın ek bütçeye ihtiyaç duyduğunu da
belirtti. İçişleri ve Güvenlik Komisyonu’nda
yapılan tartışmalarda KGG Bakanlığı ve KGG
için bütçenin yeterli olmadığı ifade edildi.
Adem Jashari Havaliman ’na 2 ödül daha
LONDRA
BALKAN GÜNLÜ Ü
L
imak “Adem Jashari” Priştine
Uluslararası Havalimanı Londra’da
daha iki ödüle layık görüldü.
House of Parliament tarafından düzenlenen bir etkinlikte birçok şirket ve proje
katılımcıları arasında “Adem Jashari”
Priştine Uluslararası Havalimanı iki
ödülü kazanmaya başardı. www.kosovahaber.net’e göre: World Green Awards
2015 havaalanları kategorisinde dünya
ikinciliğini kazanan Priştine Havaalanı,
Europe Green Şampiyonu da olmaya
başardı. Bu iki ödülle havaalanı, uluslararası alanda bu yıl içerisinde toplam 13
ödüle erişmeye başardı. Bu iki ödülle de
Priştine Havaalanı bölgede en fazla ödül
alan havaalanı olarak kalmaya devam
ediyor. Priştine Havaalanı Genel
Müdürü Haldun Fırat Köktürk şöyle
dedi:
“Kaliteli hizmet sunmaya odaklanmış
durumundayız ve şimdi artık dünyaca
takdir edilen süregelen çabalarımızın
ödüllendirilmesi nedeniyle mutluyuz.
Sürekli yapılan yatırımlarımız ve projelerimiz, Havaalanımızın bölge ve daha
genişte en fazla ödüllendirilmiş havaalanı olmasını sağlamıştır. “
Slovenya’dan, Kosova’ya
vize muafiyeti deste i
BRÜKSEL
BALKAN GÜNLÜ Ü
Brüksel’de AB kurumları yetkilileriyle gerçekleştirilen görüşmelerden sonra Avrupa
Entegrasyonu Bakanı Bekim
Çollaku AB üye ülkeleri resmi
ziyaretlerine devam etti.
www.kosovahaber.net’e göre;
Slovenya’da Dışişleri Bakanı
Karl Erjavec ve Dışişleri
Bakanlığı Devlet Sekreteri
Büyükelçi Dragoljuba Bencina
ile görüşen Çollaku, Avrupa
ajandasına odaklanarak
Kosova’daki gelişmeleri değerlendirdi. Slovenya’nın
Kosova’ya her yanlı desteği için
teşekkürlerini ifade eden Bakan
Çollaku, vize muafiyetine özel
önem vererek Kosova’nın
Avrupa entegrasyonları alanında attığı adımlarla bilgilendirdi.
Avrupa Komisyonu tarafından
vatandaşlarımızın serbest dolaşımı ve Schengen Bölgesi’ne
vizesiz seyahatleri için ileri
sürülen kriterlerin hepsini yerine getirdiğini bildiren Çollaku,
bu süreçte Slovenya
Cumhuriyeti ve dost ülkelerden destek beklediklerini bildirdi.İOA’nın imzalanmasını
selamlayan Dışişleri Bakanı
Erjavec ve Büyükelçi Bencina,
Kosovalılar için vize muafiyetini destekleme hazırlığını ifade
ettiler. Görüşmede taraflar iki
ülke arasında geniş kapsamlı
ilişkilerin geliştirilmesi için
hazırlık ifade ettiler.
BUSMEK MEZUNLARI
Kosova'da i yeri açacak
BURSA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe, Kosova Çalışma
Bakan Yardımcısı Rita Hajzeraj’ı
ağırladı. Hajzeraj, BUSMEK mezunlarına
Kosova’da işyeri açma izni vermeye
hazır olduklarını söyledi. Daha önce
Bursa Sanat ve Meslek eğitim
Kursları’nda (BUSMEK) eğitim gören
Kosovalı 20 gencin ülkelerinde iş yeri
açması Kosova Çalışma Bakanlığı’nın
dikkatini çekti. Bunun için Bursa’ya gelip
BUSMEK kurs merkezlerini inceleyen
Kosova Çalışma Bakan Yardımcısı Rita
Hajzeraj, BUSMEK mezunlarına şartsız iş
yeri açma izni vermeye hazır olduklarını
ifade etti. Kosova Çalışma Bakan
Yardımcısı Rita Hajzeraj, Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Altepe’yi de de
ziyaret etti. www.kosovahaber.net’in
haberine göre; Merinos’taki Gönül
Dostları Sofrası’ndaki ziyarette, BUSMEK Genel Koordinatörü Şahin Arat ve
Kosova Üsküp Türkleri Derneği Başkanı
Recep Gündüz de hazır bulundu. Bakan
Yardımcısı Rita Hajzeraj, Kosova olarak
BUSMEK’le sıkı bir işbirliğine girmek
istediklerini anlattı. Ülkelerinde buna
ihtiyaç bulunduğunu, savaş sonrası üretimin kalktığını ve insanların işsiz kaldığını vurgulayan Hajzeraj, BUSMEK’in
yetiştirdiği insanlar sayesinde yaşadıkları
bu sıkıntının giderilebileceğini ifade etti.
SAYFA 05
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5 Balkan Haberleri
LK A KIM
ATATÜRK’ÜN
IKLI I
Oya B Ç C
izi bilmem ama benim ilk a k m Atatürk… Nas l
olmas n ki. Masmavi kararl keskin bak lar , asil
karizmatik duru uyla ülkesini kapkaranl k günlerden
ayd nl a ç karan Atatürk’e a k olmamam mümkün
de ildi. te bu yüzden siyasi ve askeri dehas yla dünya
lideri Gazi Mustafa Kemal’ i daha yak ndan tan mak için
ara t rmaya karar verdim. Bu yaz mda Atatürk’ ün ça n n ötesindeki seçkin giyim zevkini, kl n ele almak
istiyorum. Atatürk gerek nezaketi, sayg nl gerek giyimindeki kl kla tam bir Osmanl beyefendisiydi. Daima
bulundu u ortama göre giyinen, dünyay , dünya modas n
yak ndan takip eden Atatürk’ ün giyim zevki, ça n n çok
ilerisindeydi, adeta sanatç ruhunun bir yans mas yd .
Günümüzde bile Atatürk kl na yakla amad m z
söylersek yanl olmaz. Sava günleri dâhil sakall , bak ms z görünmeyen Atatürk’ ün kl kadar, temizli ine olan
dikkati de örnek te kil eder.
Mustafa Kemal, sadece k de il, ayn zamanda karizmatik duru u, saç sekli, kulland aksesuarlarla ba l ba na
stil ikonudur. Öyle ki; günümüz ünlü modac lar ndan
Faruk Saraç, iki y l boyunca gerçekle tirdi i ar iv ara t rmas yla Atatürk’ ün kostümlerinden olu an bir defile
düzenlemi ve bu defileyi –meslek hayat n n en önemli
olay - olarak ifade etmi tir. Nebil Özgentürk’ün “Gazinin
Son Tan klar Anlat yor; O Daima kt ” kitab nda yer
alan Berat Günç kan’ n Atatürk’ ün k giyim tarz n
aktard bölüme k saca göz atarsak;
Günlük k yafetlerinin bir k sm Paris’ten, Deporant ma azas ndan al n yordu. Gömlekte genellikle aç k renk, beyaz,
krem ya da bej tercih ediyordu. Gömleklerinde önce Arap
harfleriyle daha sonra Latin harfleriyle isminin ba harfi
yazan arma kullan l yordu. Arma gömle inin koluna ya
da gö üs k sm na i leniyordu. Hemen hemen hepsi siyah
olan tak m elbiseleri üç parçadan olu uyordu, ceket, pantolon ve yelek. Aksesuar olarak yele inde köstekli saati,
ceketinin küçük cebinde ise mendili, bastonu kol dü meleri, çok s k olmasa da yaka i nesi eksik
olmuyordu. Daima ütüsünün düzgün olmas na dikkat
ediyordu. Seyahatlerinde daha çok tüvit tak m n , güderi
ceketini, ‘riding coat’ tarz ndaki jokey
pantolonlar n giyiyor. Pelerin, ilk kez onun omuzlar nda
görüldü. Hem sava ta hem cumhurba kanl döneminde,
bazen siyah, bazen mavi pelerin at yordu omuzlar na. Zor
giyinebilen ve ta nabilen pelerini de me aktörlere ta
ç kartacak kadar etkileyici kullan yordu. Kruvaze ceketten
pek ho lanm yor ve bu modelden uzak duruyordu.
Boyunu daha uzun göstermesi için ceketlerinin omuz
skalas n arkaya do ru diktiriyordu. Rugan ayakkab lar n n astar n k rm z kadifeyle kaplat yordu. Çizgili çoraplar ye liyordu. çi kuzu, bilekli i kurt kürkünden eldivenlerini çok seviyordu. Siyasete yön veren dehas yla topluma kad n-erkek e itli ini yaymaya gayret eden, sanat, yemek, dans, zarafet,
….gibi her konuda rol model olan Atatürk, tüm ömrü
boyunca geri b rak lm , sava la y pranm topluma rol
model olmaya çal t . Bizler çabalar n anlamal , Gazi
Mustafa Kemal’ i örnek almal , hepimiz birer Mustafa
Kemal Atatürk olmal y z…..
S
23 Kas m 2015
Pazartesi
Fransa’daki teröre
Balkanlar tek ses
Fransa’da meydana gelen ve çok say da ki inin hayat na mal
olan terör sald r lar yla ilgili Balkan liderlerinden tepki geldi
SENA SA T - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
alkan liderleri Fransa’daki terör olaylarını şiddetle
kınadı, bir an önce harekete geçilmesi gerektiği
görüşünde birleşti. Bosna’da, bakanlar konseyinin
başkanı Denis Zvizdic, Fransız Başbakanı Manuel
Walls’a bir telgraf gönderdi. ‘‘Paris’de ki ölüm haberleri
beni derinden sarstı. Ben terörizm tehdidine karşı birleşmemiz gerektiğine ikna oldum. Benim düşünceme göre
kurbanların aileleri dışarı çıkmalı, ayaklanmalılar’’ dedi.
Bosna’da ki İslam topluluğunun eski başkanı Mustafa
Ceric, kurbanlar için üzüntüsünü dile getirdi ve tüm
Avrupa’da ki Müslümanlara çağrıda bulundu: ‘‘İnsan
hayatına karşı hiçbir saygısı olmayan kişilere karşı İslam
itibarını ve sükûnetinizi koruyun.’’
Sırbistan ise önümüzde ki üç gün boyunca bayraklarını
yarıya indirmeye ve Paris kurbanları için yas tutmaya
karar verdi.
Ayrıca Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic, bir telgraf
gönderdi. Fransız hükümetine baş sağlığı dileyen
Vuciç;‘‘Bir saldırı hepimize karşıdır ve modern medeniyete karşıdır!’’ dedi. Sırp İçişleri Sakanı Nebojsa
Stefanovic, Sırbistan’ın güvenlik önlemlerinin yükseltildiğini söyledi. Hırvat Cumhurbaşkanı Kolinda GrabarKitarovic, Paris’teki saldırıları Twitter üzerinden kınadı,
kurbanlar için yasta olduğunu söyledi. Hırvatistan
Başbakanı Zoran Milanovic, Hırvatistan’ın dayanışmasını ve merhametini özel basın konferansında ifade etti,
‘‘Bu insan değerlerine karşı bir saldırıdır’’ dedi.
KOM UDA
AT NA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
HAYAT Y
DURDU
unanistan'da çalışanlar önde gelen
sendikaların çağrısıyla yapılan iş
bıraktı. Alexis Tsipras başbakanlığındaki hükümet döneminde ilk kez genel grev
düzenlendi. Genel grev hava ulaşımını
olumsuz etkiledi, iç ve dış hatlarda yapılması programlanan çok sayıdaki sefer iptal edil-
Bartholomeos krize yol açtı
SOFYA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
F
ener Rum Patriği
Bartholomeos'un Sofya ziyaretinde Bulgarlara “II. Dünya
Savaşı sırasında gasp ettiğiniz ikonaları iade edin” sözleriyle büyük
kriz yarattı. Bulgaristan
Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliyev
Patriğe en yüksek “Stara Planina”
devlet nişanı verdiği seremonide
patlak veren kriz üzerine,
Bulgaristan Başbakanı Boyko
Borisov, Fener Rum Patriği
Bartholomeos ile randevusunu
iptal etti. www.haber7.com’da
Hürriyet'ten Nerdun Hacıoğlu'nun
haberine göre, ikona krizi Fener
Rum Patriği Bartholomeos’un
Bulgaristan gezisinin ilk gününde
patlak verdi. Cumhurbaşkanı
Rosen Plevneliyev, Fener Rum
Patriği’ni üst düzey protokolle karşılayarak bir de Bulgaristan’ın en
yüksek “Stara Planina” devlet nişanını takdim etti. Ancak nişan töreninde beklenmedik bir konuşma
yapan Bartholomeos, “Ortodoks
kiliseleri arasında yeniden sıkı bağlar kuruluyor. Ancak eski dönemi
de gözden geçirmek gerek. II.
Dünya Savaşı sırasında çalınan ve
Patrikhane’ye ait aziz ikonalar gerçek sahibine iade edilmeli” dedi.
Bartholomeos’un bu sözleri törende
soğuk rüzgarlar estirdi. Bulgar
Ortodoks Kilisesi temsilcileri
“Fener Rum Patriği bizi resmen hırsızlıkla suçluyor. Hâlbuki bahsettiği
ikonaların gerçek sahibi bizleriz.
Asıl Fener Rum Patrikhanesi yüzlerce yıl önce onları bizden çalmıştır” tepkisini gösterdi. Fener Rum
Patriği Bartholomeos’un sözleri bir
anda siyasi kriz boyutunu aldı.
Patrik ile randevusu bulunan
Bulgaristan Başbakanı Boyko
Borisov, yoğun programını gerekçe
göstererek Bartholomeos ile randevunun iptal edildiğini açıkladı.
Bulgar din adamları da
Cumhurbaşkanı Rosen
Plevneliev'in Patrik Bartholomeos
ile çektirdiği fotoğrafta yer almayı
reddetti. Bulgar din adamların tepkisi nedeniyle Bartholomeos'un
dün akşam planlanan basın toplantısını iptal ettiği bildirildi.
zmirli avukatlardan Ata’ya ziyaret
SELAN K
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
İ
zmir Barosu Başkanı Av. Aydın
Özcan ve aralarında İzmir Barosu
Başkan Yardımcısı Av. Mustafa
Çetin ve İzmir Barosu Yönetim
Kurulu Üyesi Av. Gülay U. Serin’in
de bulunduğu 46 avukattan oluşan
beraberindeki bir heyetle Büyük
Önderimiz Mustafa Kemal
Atatürk’ün ölümünün 77. Yılında
Atatürk’ün doğup büyüdüğü evde
yapılan törene katıldılar. Selanik
Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde çok misafirperver bir şekilde karşılanan İzmir Barosu adına Başkan
Av. Aydın Özcan günün anlamına
uygun olarak Başkonsolos Sayın
Orhan Yalman Okan’a Atatürk fotoğrafı sundu. Türkiye’nin Selanik
Başkonsolosu Orhan Yalman Okan
Atatürk'ün hatırasının Türk milletinin zihninde asla silinmez bir yeri
olduğunu belirterek, "Atatürk'ün
yaşarken 60- 70 kiloluk bir bedeni vardı.
Ama bugün O'nun bizim için manevi
ağırlığını, yaptıklarının, kahramanlıklarının değerini tartabilecek bir birim yok"
Baro Başkanı Av. Aydın Özcan ise,
Atatürk’ün doğduğu evde açılan anı
defterine ise şunları yazdı:
“Cumhuriyetimizin kurucusu, aydınlık
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da saldırıları ‘‘Gerçek
bir savaş’’ olarak tanımladı ve ülkesi için Fransa’ya
güvence verdi. ‘‘Üzüntü ve yas şu an Fransa ile yan yana
duruyor’’ dedi. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus
Lohannis, Fransa için desteğini belirtti. “Benim adıma ve
bütün Fransa ile Romanya halkı adına dayanışmamı
belirtmek istiyorum” dedi. Saldırıların pek çok cana mal
olması, ‘‘İnsan değerleri savunulmalı ve terörizm müca-
geleceğimizin mimarı Aziz Atatürk,
Aramızdan ayrılışının 77. yılında, İzmir
Barosu’nu temsil eden biz avukatlar olarak, çocukluğunun, gençliğinin geçtiği
bu güzel evde senin anılarına dokunmanın buruk sevincini yaşıyoruz. Aziz
Atatürk, en büyük eserlerin olan
Cumhuriyetin ve Cumhuriyet kazanımlarının bekçisiyiz, izindeyiz.Ulusumuz
senin fikirlerin önderliğinde muassır
medeniyet hedefine elbet varacaktır.
Rahat uyu Atam.”
delesi belirlenmeli ayrıca bu bütün uluslararası topluluklara bir işaret olmalı.’’ Makedonya Cumhurbaşkanı
Ivanov, saldırının Avrupa ve evrensel değerlere karşı
olduğuna vurgu yaptı. Gjorge Ivanov, “Biz teröristlerin
bizi korkuyla aşılamasına izin vermeyeceğiz!”derken,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Terörizmin
sonuçlarını iyi bilen bir ülke olarak, Fransa’nın bu kalıcı
acısını çok iyi anlıyoruz’’ dedi.
di. Liman çalışanlarının da greve gitmeleri
nedeniyle feribot seferleri yapılamadı.
www.haber7.com’a göre; Genel grev nedeniyle başkent Atina'da toplu taşıma araçları
çalışmadı. Otobüs, tramvay, tren ve metro
seferleri yapılamadı. Müze ve arkeolojik
alanlar kapalı kaldı. Genel greve devlet daireleri, kamu kurumları ve yerel yönetim çalışanları da katıldı. Medya sektörü çalışanları
da genel grev kapsamında 24 saatlik iş bırakma eylemi yaptı. Hastaneler sadece acil
vakalara baktı. Tsipras hükümeti, Avrupalı
kreditörlerle imzalanan anlaşmalar sonrası
sancılı kemer sıkma politikalarını hayata
geçirmek zorunda. Atina'nın AB ve kreditörlerin 86 milyar Euro’luk "Üçüncü Kurtarma
Paketi" karşılığında şart koştuğu reformları
uygulaması bekleniyor.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Ara t rma
23 Kas m 2015
Pazartesi
Soğuk savaş sonrası
Türkiye-Bulgaristan
ilişkileri 1
B
ir bölge
adı olarak
Balkanlar,
bugünkü
yapısıyla
Hırvatistan,
Sırbistan,
Karadağ,
Kosova,
Buket ÖNAL
Slovenya,
Arnavutluk,
Makedonya, Bosna-Hersek,
Bulgaristan, Romanya, Yunanistan
ve Trakya'yı içine alan bölgedir. Bu
bölge Osmanlı İmparatorluğu’nun
yayılma alanı içinde yer almış ve
yaklaşık 550 yıl Osmanlı bu bölgede
egemenliğini devam ettirmiştir. Bu
dönemde bir yandan Osmanlı, bölgeyi dinsel, etnik, iktisadi ve kültürel
olarak etkilerken diğer yandan da
milliyetçilik, cumhuriyetçilik, laiklik,
liberalizm ve parlamentarizm gibi
siyasi fikirler bu bölge aracılığıyla
Osmanlı siyasal hayatını derinden
değiştirmiştir diyebiliriz. Bu tarihi
bağlar bölgede önemli sayıda Türk
ve Müslüman nüfus yaratırken,
çeşitli zamanlarda yaşanan göçler
nedeniyle de Türkiye toprakları üzerinde Balkan kökenli nüfus oluşmuştur. Bu durum, Türkiye’nin
bölge politikalarını belirleyen önemli
bir unsur niteliği kazanmıştır.
Bunun yanında Balkanların coğrafik
ve stratejik önemi, Türkiye’nin bölge
politikalarını belirleyen diğer bir
önemli unsurdur. Yönünü Batı’ya
dönmüş bir Türkiye için bölge
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır ve boğazların güvenliği başta
olmak üzere Türkiye’nin güvenliği
açısından önem arz eden bir durumdadır.1 Yeni Türkiye
Cumhuriyeti’nin dış politikada
benimsediği “Yurtta Barış, Dünyada
Barış” ilkesi bölge politikalarını da
etkilemiş ve bölge ülkeleriyle sıcak
ilişkiler kurulmaya çalışılmıştır.
Köklü reformların başlatılacağı bu
dönemde dış sorunlarla boğuşmamak açısından bu bir zorunluluktu
zaten. Bu nedenle hızlı bir şekilde
bölge ülkeleriyle barış ve dostluk
anlaşmaları imzalanmıştır. 1923-1938
yılları arasında bölge ülkeleriyle
imzalanan anlaşma sayısı 39’u buluyordu. Bu anlaşmaların yapılmasının bir diğer nedeni de boğazlar ve
Trakya’nın güvenliğinin sağlanmasıydı. Çünkü Montrö Anlaşması’na
kadar boğazların, Balkan sınırının
askerden ve ağır silahlardan arındırılması nedeniyle de Trakya’nın
güvenliği tehlike altındaydı. Balkan
ülkelerini bu işbirliğine yönelten
gelişme de İtalya ve Almanya’nın
izledikleri dış politika ile
Bulgaristan’ın değişimci politikaları
olmuştur. Ancak savaş sonrası yaşanan gelişmeler Türkiye ile bölge
devletlerinin ilişkilerini sekteye
uğratacaktır. Nitekim Türkiye ve
Yunanistan ideolojik bölünmenin
Batı kanadında yer alırken,
Romanya ve Bulgaristan doğu kanadında yer alıyor, Yugoslavya
Bağlantısızlar Hareketi’nin liderliğini yapmayı tercih ediyordu. Bölge
devletlerinden Arnavutluk ise kendi
içine kapanık politikalar izlemeyi
uygun görüyordu. Yunanistan ile
aynı blokta yer alınsa da gerek
Kıbrıs sorunu gerekse diğer sorunlar
nedeniyle problemler yaşanmaya
devam edilmiştir. Bu nedenle soğuk
savaş boyunca Türkiye’nin bölgeye
yönelik politikaları minimum
düzeyde olmuştur. Soğuk savaş sonrası Orta Asya ve Kafkaslara yönelik
politikalarla meşgul olan
Türkiye’nin Balkanlara yönelik politikalarında geç kaldığını söyleyebiliriz. Ancak bölgedeki istikrarsız
durum, ayrılıkçı hareketlerin güçlenmesi ve organize suçların yaygınlaşması Türkiye’nin Balkan politikalarını yeniden düzenleme zorunluluğu
doğurmuştur.
İYİ İLİŞKİLER
Türkiye bu nedenlerle hem BosnaHersek sorununda hem de Kosova
sorununda Amerika ile birlikte
çözüme yönelik girişimler içinde
olmuş, Arnavutluk ve Makedonya
Türkiye ve Yunanistan ideolojik bölünmenin Batı
kanadında yer alırken, Romanya ve Bulgaristan doğu
kanadında yer alıyor, Yugoslavya Bağlantısızlar
Hareketi’nin liderliğini yapmayı tercih ediyordu. Bölge
devletlerinden Arnavutluk ise kendi içine kapanık politikalar izlemeyi uygun görüyordu. Yunanistan ile aynı
blokta yer alınsa da gerek Kıbrıs sorunu gerekse diğer
sorunlar nedeniyle problemler yaşanmaya devam
edilmiştir. Bu nedenle soğuk savaş boyunca Türkiye’nin
bölgeye yönelik politikaları minimum düzeyde olmuştur
ile iyi ilişkiler kurulmuş,
Yunanistan’ın bölgedeki etkisini
dengeleyecek politikalar izlenmiştir.
Özellikle Karadeniz komşuları olan
Romanya ve Bulgaristan ile özel ilişkiler içinde olunmaya özen gösterilmiştir. Bu bildiride bu bölgenin
önemli ülkelerinden biri olan ve
Türkiye’nin komşusu olan
Bulgaristan ile Türkiye ilişkileri incelenecektir. Her ne kadar soğuk savaş
sonrası ilişkiler temel alınsa da bu
ülke ile ilişkileri belirleyen unsurların önemli bir bölümü bu dönem
öncesine dayandığından kısa da olsa
bu dönemlere de değinilecektir. I.
Soğuk Savaş Sonuna Kadar TürkiyeBulgaristan İlişkileri ülke topraklarının yüzde 5’lik bölümünün
Balkanlar olarak adlandırılan bölgede oluşu, ortak sınırlar, ortak tarihi
geçmiş ve bu bölgede bulunan
önemli orandaki Türk ve Müslüman
nüfus doğal olarak Türkiye’nin bu
bölgeye yönelik politikalarını etkilemiş ve bölge ülkeleriyle zaman
zaman gerginleşen zaman zaman da
ortak politikalar izlenmesini gerektiren ilişkiler içinde olunmuştur. Bu
ülkelerden biri de 269 km uzunluğunda bir sınırımız olan
Bulgaristan’dır. 1912-1913 Balkan
Savaşı ile belirlenen ve Lozan
Anlaşması ile kesinlik kazanan bu
sınır, Avrupa’yı Orta Doğu’ya bağlayan kara ve demiryollarının giriş
çıkış kapısı olduğu için stratejik bir
öneme sahiptir. Dereköy,
Hamzabeyli ve Kapıkule gümrük
kapıları bu sınır üzerindedir. Bu
sınır, aynı zamanda kaçakçılık ve
sığınma amaçlı kaçış olaylarının da
en yoğun yaşandığı bir sınır olmasından dolayı 317 her iki ülke
güvenliği açısından da önem arz
etmektedir. Bu anlamda Yunanistan
ile olan ilişkilerin hassaslığı da düşünüldüğünde bu ülke ile ilişkilerin
sıcak tutulması önemlidir.2 Bu
dönemdeki Türkiye-Bulgaristan ilişkilerini birkaç unsuru göz önünde
tutarak açıklamak gerekecektir.
Bunlardan biri Osmanlı mirası ve
Bulgaristan toprakları üzerinde
yaşayan Türk azınlık ile Türkiye
toprakları üzerinde yaşayan Bulgar
azınlık, diğeri de güvenlik endişeleridir. Osmanlı dönemi ilişkileri bir
yana bırakırsak yeni Türkiye
Cumhuriyeti, genel dış politikaları
çerçevesinde Bulgaristan ile de sıcak
ilişkiler içinde olmuştur. Nitekim
1925 tarihli Dostluk ve İşbirliği
Anlaşması bunun ürünüdür. Bu
Anlaşma, iki ülke arasında dostluk
ve işbirliği kurar ve Türkiye’deki
Bulgar azınlık ile Bulgaristan’daki
Türk azınlığa isteğe bağlı ve serbest
göç izni ile azınlık haklarının korunmasını içeren özel garantiler getirir.
TÜRK-BULGAR
DOSTLUK ANLAŞMASI
Türk-Bulgar Dostluk Antlaşması
süresiz olarak yapıldığından o günden beri devam etmekte ve hükümler yürürlüktedir. Ekonomik ilişkilerde de işbirliği çabaları olmuş,
1926’da Türkiye ve Bulgaristan ekonomik ilişkileri geliştirme ve kolaylaştırmaya yönelik yeni bir anlaşmanın görüşmelerine başlamış ve
1928’de “Ticaret ve Sefer Anlaşması”
imzalanmıştır. Bu anlaşma 1930’da
tekrar müzakere edilmiş ve birçok
maddesi devam etmesine rağmen
serbest ticareti sağlayan maddeler
anlaşmadan çıkartılmıştır. Başbakan
İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı
Tevfik Rüştü Aras’ın 1929’daki Sofya
ziyaretlerinde bir “Tarafsızlık,
Uzlaşma ve Hakem Antlaşması
imzalanıyor ve bu antlaşma ile taraflar, dostluk ve barış kavramlarına
aykırı düşecek hiçbir antlaşmaya
girmemeyi ve birinin saldırıya uğraması halinde ötekinin tarafsız kalmasını garanti altına alıyorlardı. İki
ülke ayrıca sorunlarını barışçı yollardan çözmeyi de bu antlaşma ile
kabul etmiş oldu. Beş yıl süreli olan
bu antlaşma 1934 yılında bir beş yıl
daha uzatılmıştır. Türkiye’nin bölgeye yönelik politikalarından biri de
bölgede İtalya ve Almanya’yı dengeleme girişimlerinden biri olan
Balkan Paktı’na Bulgaristan’ı dâhil
etme çabalarıdır. Ancak bu çabalar
sonuçsuz kalmış, bu da Paktın etkin-
liği azaltmıştır. Paktın başarısızlığının nedenlerine bakacak olursak;
Pakt, Balkan sınırlarını yine küçük
bir devlete yani Bulgaristan’a karşı
korumayı garantilemek durumunun
dışına çıkamamış, İtalya gibi büyük
devletlerin saldırısına karşı herhangi
bir savunma güvencesi verememiştir. Pakt ayrıca amacının dışında bölgede hiç de istemediği bir kamplaşma yaratmıştı. Pakt ayrıca askeri bir
ittifak olmanın dışına çıkamamıştı.
II. Dünya Savaşı devam ederken
Almanya’nın Balkanlarda ilerlemesi
karşısında Türkiye, bir taraftan
Balkan Paktı’nı canlandırmaya çalışırken diğer yandan da Bulgar sınırında bazı tedbirler almaya başlamıştı. Türkiye bundan endişelenen
Bulgaristan’ı rahatlatmak amacıyla
17 Şubat 1941’de Ankara’da bir
Türk- Bulgar Ortak Demeci yayınladı.8 Ancak savaş sonrası 15 Eylül
1944’te bu ülke Sovyet işgaline uğramış ve bu durum Bulgaristan’da
önemli değişikliklerin başlangıcı
olmuştu.9 II. Dünya Savaşı sonrası
iki ülke ilişkilerinin pek de iyi geliştiğini söyleyemeyiz. İki ülkenin farklı ideolojik kamplaşma içinde yer
alma çabaları bu olasılığı da ortadan
kaldırıyordu zaten. Yeni Bulgar
Komünist rejiminin ilk icraatı,
Bulgar Sosyalist Devleti ile bütünleşmiş “tek bir ulusun yaratılması idi”.
Bu amaçla ülke içindeki azınlıkların
asimile edilmesine yönelik yoğun
bir politika izlenmiş, bundan da en
çok Türk azınlık zarar görmüştür.
Nitekim 1950’de Bulgar Hükümeti,
1925 tarihli anlaşmaya da aykırı olarak (bu insanların eşyalarını almalarına ve mülklerini satmalarına izin
verilmedi ve herhangi bir tazminat
da ödenmedi) 250 bin Türkü, Türk
sınırına yığarak Türkiye’den bu
insanları ülkesine almasını istedi.
Aslında bu politikanın izlendiği
tarih de çok önemlidir.
www.bilgesam.org
sitesinden alınmı tır
DEVAM EDECEK...
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
23 Kas m 2015
Pazartesi
Gostivar, Adana'yla
karde
ehir oldu
Gostivar Belediye Başkanı Nevzat Beyta ile Adana
Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yaptıkları
görüşmenin ardından kardeş şehir protokolünü de imzaladı
ADANA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
M
akedonya'nın Gostivar Belediye Başkanı
Nevzat Beyta ve beraberindeki heyet
Adana Büyükşehir Belediye'sini ziyaret
etti. Bu Ziyarette Beyta, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile bir araya
geldi. Gerçekleşen bu görüşmede aynı zamanda
Gostivar ve Adana arasında kardeşlik protokolü
de imzalandı.
Belediye Başkanı Sözlü'yle gerçekleştirdiği görüşmede, Beyta Gostivar Belediyesi'nde Türklerin de
yaşadığını söyleyerek, "2. dönem belediye başkanlığı yaptığım Gostivar'da daha önce resmi diller arasında olmayan Türkçe, benimle birlikte
resmi dil haline geldi. Belediye ahalimizin yüzde
11'i Türk, yüzde 19'u Makedon, yüzde 65'i
Arnavut, yüzde 3'ü Romen ve diğerleri mevcuttur. Hepsine aynı gözle baktığım için ahali beni
seviyor, sayıyor. Azınlıklardan da destek alıyorum. Bulunduğumuz yerde Makedon bir savaş
kahramanının adını taşıyan bir okulumuzun
ismini, ahalinin desteğiyle Mustafa Kemal
Atatürk yaptık. Makedonya'da ve Balkanlar'da
ilk kez böyle bir değişiklik yaşandı. Köy görünümündeki bölgemizi şehir özelliklerine kavuşturmak için 1400 konutu yeniden inşa etmem gere-
kiyordu. Eski, ahşap yapıların yerine, yeni ve
düzenli bir kent kurduk" dedi.
Gerçekleşen görüşmede ise Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, "İnşallah bizim
işbirliğimiz Gostivar'da yaşayan bütün halkların
kardeşliğin pekişmesine vesile olsun. Biz
Gostivar'ın bütününe kardeş olarak bakacağız.
Bu vesileyle Türkiye-Makedonya dostluğunu
geliştireceğiz. Sayın Başkanın, her kesimi kucaklayan bakış açısı dolayısıyla memnun oldum.
Bizler belediye başkanı olarak şehirlerimizde
yaşayan halklarımızı kucaklayabilmeliyiz. Bu
bizim için insan olmanın da gereğidir. İki ülke
arasında, bizleri birbirimize yaklaştıran tarihi
bağlar var. O bağlar iki ülkeyi ve şehirleri daha
da yaklaştırıyor ve işbirliği olanağı şansını artırıyor." şeklinde konuştu. Gostivar Belediye Başkanı
Nevzat Beyta ile Adana Büyükşehir Belediye
Başkanı Hüseyin Sözlü, yaptıkları görüşmenin
arından kardeş şehir protokolünü de imzaladı.
Osmangazi soyda ba kanları a ırladı
BURSA - BALKAN GÜNLÜ Ü
O
smangazi Belediye Başkanı
Mustafa Dündar, Bulgaristan’da
yapılan yerel seçimleri kazanan
Türk belediye başkanları ile bir araya
geldi. Başkan Dündar, büyük oy farkıyla seçimleri kazanan 7 ilçenin belediye
başkanlarını tebrik ederek, görevlerinde
başarılar diledi.
www.milliyet.com.tr’nin haberine göre;
Ecdat yadigarı topraklar olan Balkanlar
ile her zaman sıcak ilişkiler kuran
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa
Dündar, Başkan Yardımcısı Halil Döner
ile birlikte Bulgaristan’ı ziyaret ederek,
yerel seçimleri kazanan belediye başkanları ile buluştu. Buluşmaya
Kırcaail’de 3 dönemdir belediye başkanlığı görevini sürdüren Hasan Azis’
in yanı sıra Cebel Belediye Başkanı
Bahri Ömer, Mastanlı Belediye Başkanı
Sunay Hasan, Koşukavak Belediye
Başkanı Sebihan Mehmet, Karagözler
Belediye Başkanı Aydın Osman,
Eğridere Belediye Başkanı Resmi Murat
ile Yunanistan’ın Gümülcine eski
Milletvekili Ahmet Hacıosman ve
Kozlukebir Eski Belediye Başkanı
İbrahim Şerif de katıldı.
Rodoplara dönü yapanlara
belediyeden burs ve ev
RODOPLAR- BALKAN GÜNLÜ Ü
B
ulgaristan’ın nüfusu azalmış ve yoksul bölgelerinin
canlandırılmasına ilişkin
hedeflenen yeni yatırım programında bir vatandaşın doğduğu
şehre dönüş yaptığında burs ve
ev sağlanması, tarım sektörüne
odaklanılması ve yeni iş pozisyonları açan şirketlere vergi
oranlarının indirilmesi öngörülüyor. Bunlar devletin Kuzeybatı
Bulgaristan, Rodoplar, IstrancaSakar bölgeleri, sınır, dağlık ve
yarı dağlık az gelişmiş bölgelerde ekonomiyi canlandırma
teşebbüsü olarak öngördüğü teşviklerin bir kısmı. www.kircaalihaber.com’a göre; Bölge
Kalkınma ve Bayındırlık
Bakanlığı tarafından kamuoyu
tartışmasına açılan programa
2014-2020 döneminde AB fonları
tarafından finanse edilmesi beklenen Belediyelerin açıkladığı
yatırım niyetleri ve projeleri
dahil edildi. Toplam maliyeti 6
milyar levayı aşan projeler söz
konusu. Geri kalmış bölgeler
ülke topraklarının yüzde 53,7
oranını kaplıyor ve toplam 265
ilçeden 148’inde nüfusun yüzde
29 oranını kapsıyor. Devletin
programına göre nüfusun istihdamının arttırılması ve yatırımlar celbedilmesi hedefleniyor. Bu
da devlet desteği ile olacak.
Yunan aranjör Foça’da klip çekti
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
unanistanlı Müzik
Yönetmeni
Thanasis Gikas,
Türkiye’de ‘Doğa İçin
Çal’ olarak bilinen müzik
konseptinin bir bölümünü Foça’da çekiyor.
Değişik ülkelerde çekilecek olan klibin bir bölümünde Foça’ya yer veren
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Yönetmen Gikas, ilçede
çekimler gerçekleştirdi.
Farklı sanatçıların seslendireceği klip, internet
üzerinden izleyici ile
buluşacak. Yunanlı dostları Foça’da ağırlamaktan
dolayı büyük mutluluk
ve gurur duyduklarını
belirten Foça Belediye
Başkanı Gökhan
Demirağ, “Sanat, barış
için evrensel dildir” dedi.
ört y ld r TAVAK Vakf ’n n
yapt Avrupal Türklere yönelik turizm ara t rmas n n sonuçlar na göre bu y l Türkiye’ye gelmeyi
planlayan Avrupal Türk Turist say s 1
Milyon 900 binde kald ve harcamalar
da ilk defa 1000 Euro’nun alt na dü erek 980 Euro olarak belirlendi. Bunun
en büyük nedenlerinden biri; Avrupal
Türklerin bu y l Türkiye’de geçirecekleri gün say s nda bir dü ü olmas . Art k 4
hafta kalmak yerine 24 gün kalmay tercih
ediyorlar. Böylece Türkiye’de Türk turizmine büyük katk da bulunan ama Türkiye
taraf ndan fazla ciddiye al nmayan Avrupal
Türk turistler yava yava Türkiye’ye olan
ilgilerini azaltm bulunuyorlar. Gerek
Turizm Bakanl ’n n gerekse TÜRSAB’ n
fazla ciddiye almad Türk turistler aras ndaki gençler büyük bir oranda Ibiza,
Mallorca, ABD gibi ülkelere daha fazla ilgi
gösteriyorlar. TAVAK’ n yapt 2015
ara t rmas na göre Avrupal Türk Turistler
2014 y l na göre bu y l Türkiye’yi tatil için
daha az tercih ediyor. 2014 Y l nda
Türkiye’ye gelen EuroTürk say s 2,7 milyon say s na ula m ken 2015 y l nda bu
say 1,9 milyon ki iye kadar dü tü ve böylece 2012 y l nda Türkiye’ye gelen
EuroTürk say s seviyelerine dü tü.
TAVAK Vakf ’n n 2015 y l ara t rmas na
göre 508 milyon insandan olu an, 28 ülkeli
Avrupa Birli i s n rlar içerisinde takriben
5,4 milyon EuroTürk ya amaktad r.
Bunlar n yüzde 40’ n n üzerinde bir kitlesi
de tatillerini Türkiye’de geçirmek için gelmektedirler. Avrupa’dan gelen Türkler,
ciddi bir ekilde al veri e para harcarken,
özellikle stanbul’daki önemli e lence merkezlerine gitmektedirler. TAVAK’ n 2015
y l nda yapt ara t rmaya göre Avrupal
Türkler Türkiye’de ortalama 3,5 hafta kalmay planlamaktad rlar. Geçti imiz y llarda
bu oran 28 – 30 gün aras nda dola rken bu
y l 24 güne kadar dü mü tür. Bunun üç
önemli nedeni vard r:
Avrupal Türkler art k yava yava tatillerini ba ka ülkelerde geçirmeyi tercih etmeye
ba lam lard r. Özellikle 35 ya na kadar
olan genç EuroTürkler tatilleri için daha
canl yerleri tercih etmektedirler.
Almanya’daki Türk seyahat acentelerinden
al nan bilgilere göre biza, Mallorca, talya
ve ABD bu aç dan öne ç kmaktad r.
Avrupa’da ya ayan ve ya ortalamas yüksek olan Türkler, özellikle emekliler, ekonomik aç dan çektikleri s k nt lar nedeniyle
tatillerini azaltmak zorunda kalm t rlar.
Yaln z Almanya’da ya ayan Türk kökenli
göçmenlerin yüzde 4’ü fakirlik s n r n n
alt nda ya arken, i sizlik oranlar yüzde
32’ye ç km bulunmaktad r. Bu aç dan
ya l nesil tatil yapmay fazla planlayamamaktad r. Bunun d nda belirli bir kitle
tatillerinin yar s n Türkiye’de yar s n da
Almanya’da geçirmektedirler. Fakat bunlar
art k Türkiye’ye yar yar ya dönmü kitleyi
olu turmaktad r.
Türkiye’deki son politik geli meler
Avrupa’daki Türklerin Türkiye’ye gelmesi-
D
AB’L TÜRKLER
TÜRK YE’YE SIRT
ÇEV RD
Faruk EN
ni al koymaktad r. Türkiye’deki son geli meler özellikle belirli kitleleri korkutmaya
ba lam ve baz kitleleri de “Ülkem bile
olsa anti demokratik bir ülkede tatilimi
geçirmek istemem” yakla m n beraberinde getirmektedir. Buda gelmeme istemlerinde önemli bir rol oynam t r.
Buna kar l k Türkiye’ye gelen Avrupal
Türkler art k akrabalar n ziyaretle fazla
zaman harcamamakta, ba ta stanbul,
Bodrum, Antalya, Marmaris ve Çe me gibi
yerlere gitmektedirler. Avrupal Türklerin
en gözde tatil noktas ise stanbul’dur. 2010
ve 2011 y llar nda ortalama 1200 Euro harcayan Türkler 2012 y l nda ekonomik krizin de etkisiyle harcamalar n ortalama
1100 Euro‘ya dü ürmü türler. 2013 y l ndaki ortalama harcamalar na bakt m z
zaman ise bu say n n ki i ba na ortalama
1170 Euro oldu unu görürüz. 2014 y l nda
ortalama harcamalarda yükselme söz konusu olmu tur ve 1320 Euro seviyelerine ç km t r. 2015 y l nda ise gelen EuroTürk
say s n n dü ü ü ve ekonomik krizin etkisiyle harcamalar n azaltan EuroTürkler
ortalama 980 Euro harcam t rlar. Avrupal
Türkler Türkiye ziyaretlerinde özellikle
hava yolunu tercih etmektedirler. Buna karl k yaz aylar nda uçak fiyatlar ndaki art
Türkleri eskiden oldu u gibi Balkanlar üzerinden karayoluyla ülkeye gelmeye te vik
etmektedir. Bu da tatil süresinin k salmas na neden olmaktad r. 2012 y l nda
Türkiye’ye gelen 1,8 milyon Türk kökenli
turist takriben 1 milyar 980 milyon Euro‘yu
ülkemize getirmi lerdi. 2014 y l nda
Almanya’dan 5 milyon 150 bin kadar
Alman turist Türkiye’ye gelmi ve geçti imiz y llarda Türkiye’ye gelen ve ortalama
süreleri 17 gün olan Almanlar en fazla 660
€ harcarken, Avrupal Türkler 2015 y l nda
tahminen ortalama 980 € harcayacaklard r.
Bu aç dan Avrupal Türkler her ne kadar
harcamalar azalm olsa da Alman turistlerden daha fazla dövizi Türkiye’ye b rakmaktad rlar. 2014 y l nda Avrupal Türkler
3,4 milyar Euro Türkiye’deki tatillerine harcam lard r. 2015 y l nda bu rakam neredeyse yar yar ya dü mü ve 1,8 milyar
Euro seviyesine gerilemi tir. Avrupal
Türkler Türk Turizmi aç s ndan her zaman
önemli bir faktör olmu turlar fakat bu y l
bu faktörün eski önemini koruyamad
ortaya ç kmaktad r. 2015 y l nda Avrupa’da
ya ayan 1 milyon 950 bin Türk, Türkiye’ye
gelmeyi planlamaktad rlar. Bu y l 1 milyon
100 bini Almanya’dan olmak üzere takriben gelecek olan 1 milyon 950 bin Türk’ün
Türkiye’deki harcamalar da dü mü bulunmaktad r.
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
23 Kas m 2015
Pazartesi
zzet KARASU
[email protected]
Balkanlardan gülümseten anlar...
DE⁄‹fi‹KL‹K
Arkadafl› Kumali'ye " Seni çok zay›flam›fl
gördüm. Sana bir çektiren mi var?" diye
sorar. Kumali cevap verir:
-Sen de çok fliflmanlam›fls›n. Seni de bir
flifliren mi var?
FARK
Rus turist Kumali’ye sorar:
-Siz Türkler Müslümans›n›z, Araplardan ne
fark›n›z var?
Kumali cevap verir:
-Ruslarla, Frans›zlar aras›nda nas›l da¤lar
kadar fark varsa, o kadar.
-Nas›l yani?
-Frans›zlar da H›ristiyan’d›r ama, her tur
sonunda kifli bafl› 5-10 dolar bahflifli t›p
diye b›rak›r.
Ruslarsa bahflifl vermeyi sevmez.
YASAK
Otobüs h›zla ilerliyordu. Turistler laftan
anlam›yordu.
“Otobüs’in içi çok s›cak. fiu kap›lar› aç›n”
diye diretiyorlard›.
-Bir dakika bekleyin dedi Kumali.
Elindeki votka fliflesinden içlerinde en çok
itiraz eden bayan›n befl yafl›ndaki o¤luna
içirmek istedi. Kad›n k›zarak:
-Nas›l olur da çocu¤a votka verirsiniz?
-Neden içmesin ki?
-Çünkü yasak!
-Ha öyle mi? Demek ki baz› yasaklar
vard›r ki, onlar› delmek imkans›zd›r
han›mefendi..!
GENÇL‹K
-Kumali sen gençli¤inde nas›l biriydin?
Hep böyle k›sa boylu ve göbeklimiydin?
Kumali cevap verir:
-Hay›r aksine çok uzun boylu ve
yak›fl›kl›yd›m!
-Var.
-Nedir?
-Mahkemeler h›rs›zlar›n al›nlar›n›n ortas›na
birer dövme yapt›rs›nlar!!!
TUR‹ZM AfiKI
-Kumali, siz genç insanlars›n›z. Efliniz “
Bizimkisi turizm aflk› “ demifl. Ne anlama
geliyor?
-Ay›lar›n aflk› da diyebilirsiniz.
-O nas›l oluyor?
-Bilirsiniz, ay›lar k›fllar› uykuda geçirir,
yaz›n seviflirler. Bizimki de tam tersi.
Turizm sezonunda bütün yaz görüflmeyiz.
K›fl oldu mu da çok flahane aflk yaflar›z!
B‹N‹N G‹D‹N
Arabas›yla tur yapan Kumali'ye turist
sorar:
-Sen bizden niye 100 dolar istiyorsun? Biz
hesab›n› yapt›k 50 dolarl›k benzin bizi
oraya götürüp getirir!
-Hadi bana eyvallah! Siz gidin benzine
binin o zaman…
GÜBRE
-Kumali, sen niye hala turizm de çal›fl›yorsun? Hem turistler art›k hiç döviz
b›rakm›yorlarm›fl, do¤ru mu?
-Do¤ru. Ama en az›ndan memleketi gübreleyip gidiyorlar!
BALON
Kumali ve efli asansörde s›k›fl›rlar.
Efli Kumali’ye dönerek:
-Han›m vallahi o kadar fliflmanlam›fl›z ki,
asansöre bile s›¤m›yoruz.
-Eh han›m dünya dönüyor. Döndükçe de
biz balon gibi flifliyoruz. Ondan olsa
gerek!
YOK YOK
NEREYE KOYSAK?
-Ne büyük bir buzdolab›, içinde neler var?
-‹çinde yok yok
-Ne, yok yok?
-Peynir yok, bal›k yok, et yok, k›saca hiçbir fley yok
Kumali yine Antalya’ya çal›flmaya gidiyormuflsun?
Bunca paray› ne yapacaks›n? Nereye
koyacaks›n?
-Vallahi ben de flimdi onu düflünüyordum.
Sen ne dersin? Nereye koyay›m?
ÖNLEM
-Kumali memleketimizin hapishaneleri
h›rs›zlarla dolup taflmas›na ra¤men,
h›rs›zl›¤›n bir türlü önüne geçilemiyor.
Senin bir önerin var m›?
Not: Kumali F›kra ve Hikayeleri Yazar
Nihat Alt›nok'un " Av hikayeleri " adl›
kitab›ndan izin al›narak al›nt›
yap›lm›flt›r.
Gen0101 tak m
H rvatistan ve
K br s yolcusu
İzmir Üniversitesi akademisyen ve öğrencileri, gençlerin bilişim
teknolojilerindeki becerilerini geliştirerek işsizlik sorununu çözmeyi
amaçlayan "0101 Kuşağı" (Generation 0101) projesi için
Hırvatistan ve Kıbrıs’ta düzenlenen eğitim programına katılacak
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Birliği'nin Erasmus+
programından 275 bin Euro
destek alan ve Hırvatistan’da
bulunan Rijeka Teknik Kültür
Merkezi'nin koordinatörlüğünde,
Centro Studi Città di Foligno (İtalya),
Langas į ateitį (Litvanya), Cyprus
Community Media Centre (Kıbrıs Rum
Kesimi), Telecentar (Hırvatistan),
Latvijas informācijas un komunikācijas
tehnologijas (Latviya) işbirliğinde sürdürülen, Türkiye’den de İzmir Üniversitesi’nin ortağı bulunduğu Generation
0101 projesinde yeni bir aşamaya gelindi. Gençlerin bilişim teknolojilerindeki
becerilerini geliştirerek işgücü piyasasında daha yarışmacı olmalarını ve
sayısal işlerde çalışabilmelerini sağlayarak gittikçe önem kazanan gençlerin
işsizlik sorununa çözüm bulmayı
amaçlayan projede iş dünyasının
gereksinmeleri göz önünde bulundurularak e-gazetecilik, web tasarımı,
video, web radyosu, kolay kodlama ve
mobil programlama konularında 7 eğitim modülü geliştirildi.
Hırvatistan’da düzenlenecek olan eğitimcilerin eğitiminde her bir ortağın 5
katılımcısı ile toplam 35 eğitmen eğitilecek. Yazılım Mühendisliği Bölümü
öğretim üyesi Doç. Dr. Raif Önvural’ın
mobil programlama konusunda eğitici
olarak katılacağı eğitime İzmir Üniversitesi öğrencilerinden Kutay İnceler,
Esra Cambaz, Doğan Arıkan, Sıla
Deveci ve Aslıhan Özmen de katılacak.
Öğrenciler daha sonra proje ortakları
tarafından geliştirilen modülleri kullanarak proje kapsamında düzenlenecek
eğitimlerle Türkiye’de genç işsizliğinin
önüne geçmek için çaba sarf edecek. Bu
arada Kıbrıs’ta yapılacak olan proje
toplantısında İzmir Üniversitesi’ni
Yazılım Mühendisliği öğretim üyesi
Doç. Dr. Atilla Toker ve Haris Alikadic
temsil edecek.
zmir Barosu Selanik
Barosu’yla karde olacak
SELAN K
BALKAN GÜNLÜ Ü
İ
zmir Barosu Başkanı Av.
Aydın Özcan, Başkan
Yardımcısı Av. Mustafa
Çetin, Yönetim Kurulu
Üyesi Av. Gülay U. Serin
ve avukatlardan oluşan
heyet Selanik Barosu’nu
ziyaret etti. Selanik Baro
Başkanı Nikolaos
Valergakis ve Selanik
Barosu üyesi meslektaşlarımız tarafından ağırlanan
İzmir Barosu heyeti birlikte
Selanik Adliyesi’nde mahkeme ziyaretlerinde bulundular. Ziyaret sırasında
mesleki sorunlar ile ilgili
konularda görüş alışveri-
şinde bulunuldu.
Hukukun üstünlüğü ve
yargı bağımsızlığı ile temel
hak ve özgürlükler konusunda da karşılıklı dayanışma ve işbirliği yapılması konusunda da görüş birliği oluştu. Selanik
Barosu’yla geçen olumlu
görüşmeler sonucu Kardeş
Baro protokolü yapma
konusunda sağlanan ön
anlaşma Nisan 2016’da
hayata geçirilecek. Yine
yapılan görüşmelerde, son
yılların kanayan yarası
olan iltica ve mülteciler
konusunda İzmir Barosu
tarafından yapılması planlanan uluslararası sempozyuma Selanik Barosu da
davet edildi.
mtiyaz Sahibi lhan akiro lu
ABTTF, FUEN TAG
için Bakü’deydi
BAKÜ - BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Batı Trakya Türk
Federasyonu (ABTTF), Meshet
Türkleri Cemiyeti Azerbaycan’da
“Vatan”ın ev sahipliğinde Bakü’de gerçekleştirilen Avrupa Halkları Federal
Birliği (FUEN) Türk
Azınlıkları/Toplulukları Çalışma Grubu
(TAG) 2. Yıllık Toplantısı’na katıldı.
Toplantıya ABTTF Başkanı Halit
Habipoğlu FUEN Başkan Yardımcısı
sıfatıyla katılırken toplantıda ABTTF’yi
Başkan Yardımcısı Sami Yusuf temsil
etti. Avrupa’nın altı farklı ülkesinden
Türk azınlık ve topluluklarının çatı
kuruluşlarının temsilcilerini bir araya
getiren toplantıya Batı Trakya Türk
Azınlığı’nı temsilen ABTTF’nin yanı sıra
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ve
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler
Derneği (BTAYTD), Rodos, İstanköy ve
Onikiada Türklerini temsilen Rodos,
İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve
Dayanışma Derneği, Ahıska Türklerini
temsilen Milletlerarası Meshet Türkleri
Cemiyeti “VATAN” ve Meshet Türkleri
Cemiyeti Azerbaycan’da “VATAN”,
Karaçay-Balkar Türklerini temsilen
Karaçay-Balkar Geleneklerini
Güçlendirme ve Geliştirme Toplumsal
Kuruluşu “Bars El”, Kırım Tatarlarını
temsilen Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım
Karaimleri temsilen Kırım Karaimler
Birliği katıldı. Ayrıca toplantıya FUEN’e
henüz üye olmayan Moskova’daki
Kumuk Türklerinin temsilcisi Kumuk
Derneği katıldı.
TEMS LC L KLER
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Ak n ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MU LA Mehmet TOKGÖZ
MAN SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
STANBUL Faruk AZEM
DEN ZL Fahrettin KOYUNCU
Yunus Emre Türk Kahvesi’ni
KALKANDELEN'de tanıttı
KALKANDELEN
BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
unus Emre Enstitüsü - Üsküp
Türk Kültür Merkezi,
Kalkandelen Belediyesi ile
Kalkan Derneği organizasyonunda
Türk Kahvesinin Tanıtımı etkinliği
düzenlendi.
www.yenibalkan.com’da yayınlanan
habere göre: etkinliğe Makedonya
Cumhuriyeti Devlet Bakanı Furkan
Çako, Kalkandelen Belediye
Başkanı Teuta Arifi, Yunus Emre
Enstitüsü - Üsküp Türk Kültür
Merkezi Müdürü Mehmet
Samsakçı, Kalkan Derneği Başkanı
Cengiz Destan, üniversite hocaları
ve Kalkandelenliler katıldı. Yunus
Emre Enstitüsü - Üsküp Türk Kültür
Merkezi, Türk Kahvesinin Tanıtımı
etkinliklerini Üsküp'te başlatıp tüm
şehirlerde gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu etkinliğin amacı ise Türk
kahvesini eşsiz lezzetini
Makedonya'da tanıtmak.
DI TEMS LC L KLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL LER
KUTLU KARAN
B LG LEM
KEMAL B ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TARİHİ: 23 Kasım 2015
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
Ara t rma 9
23 Kas m 2015
Pazartesi
HAKSIZLIKLAR
KAR ISINDA
SUSAN D LS Z
EYTANDIR
Mehmet KIZILKAYA
ütün haks zl klara kar ç kmak,
zulme, zulümlere ve de zalimlere
kar ç kmak, Müslümanlar n
Kutsal Kitab olan Kur’an- Kerim’in en
önemli emirlerinden bir
tanesidir. nsano luna yap lan haks zl klar, yap lan zulümler, yap lan eziyetler ve
yap lan i kenceler, haks z bir ekilde
insanlar n canlar na k ymalar, h rs zl k
yapmalar, Cenab Allah’ n s n rlar n a arak insanlar n haklar na, sahip olduklara
eylere tecavüz etmek, masum insanlar
ya ad klar topraklardan sürüp ç karmak;
bunlar n tümü Kutsal Kitab m z olan
Kur’an- Kerim’in verdi i zulümlere ve
de zalimliklere örneklerdir. Peygamber
Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa
(S.A.V) de “Kim ki bir insan n zalim
oldu unu bilerek ona yard m etmeye kalk p o zalim ile beraber yürümeye kalkarsa, slam dininden d ar ç km
olur.”buyurmakta ve zulümlere kar da
bizleri uyar r. Yap lan haks zl klar kar s nda ya da yap lan zulümlere ahit olundu unda susmaya çal mak, hiçbir ekilde engel olmaya çal mamak yap lan
zulümlere ve de zalimliklere r za göstermek oldu unu do rulamaktad r.
Zalimlere destek olmak ve de zalimle birlikte yol edinmektir. Dolay s yla bununda
bir zulümden ibaret oldu u da apaç k
ortadad r.
nsano lu gayb bilemez; kar la t klar
olaylar n yaln zca tek bir yan n görür ve
o yönüyle kendine göre do ru bir de erlendirme yapmas da çok zordur. Yüce
Rabbimiz olan Allah’ n yaratt kaderin
içerisindeki sebepler de sonuçlar da ahit
olunan süreçler de eksiklikten, noksanl ktan, kusurlardan ve de çirkinlikten
münezzeh olup, zulmedici bir noktas
yoktur. er gibi görüneninde güzellikler
ve de hay rlar içerdi ini bilmemiz gerekir. nsano lu, her daim olaylar n zahirinde kal r ve zulmeder. Ancak ilahi kader
gerçek olan sebeplere bakar. Çünkü o her
daim adildir. Her hadisenin içerisinde iki
sebebin oldu unu ifade eder de erli ve de
en bilge olan Üstad Bediüzzaman Said’i
Nursi. Üstada Bediüzzaman Said’i Nursi
öyle söyler: “ nsano lu zahiri gördükleri illetlere hükümlerini bina ederler, kaderin ayn adaletinde de zulme
dü erler. Burada Üstad m z n güzel bir
örne ine yer vermek isterim. Dü ünün ki
hâkim bey sizi h rs zl kla mahkűm edip
hapse att . Hâlbuki gerçekte sen h rs zl k
yapmam ve de h rs z de ilsin. Lakin
orada kimseler bilmez senin gizli bir
ekilde cinayet i ledi ini. te, kaderi ilahi
dahi seni o hapisle mahkűm etmi . Öyle
ki kader, senin i ledi in o cinayet için
mahkűm edip adalet etmi . Hâkim ise,
sen ondan masum oldu un h rs zl ktan
mahkűm etti i için zulmetmi tir. te, tek
eyin iki cihetle kader ve Cenab Allah’ n
yaratmas adaleti ve insano lu çal mas n n zulmü göründü ü gibi, ba ka eyleri
de bununla k yas et. Demek ki, kader ve
Cenab Allah’ n adaleti ba lang ç, sonuç,
as l ve detay, sebep ile neticeler itibar yla
kötülükten, çirkinlikten ve de zulümden
B
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
münezzehtir. Yani u denilmektedir
ki k sacas ; “be er zulmeder, kader
adalet eder.”Peygamber Efendimiz
Hz. Muhammed Mustafa
(S.A.V), “Cenab Allah, zalimlere
muhakkak ki belirli bir mühlet verir
de onu yakalayaca zaman, göz
açt rmadan aniden yakalar.” sözlerinden sonra, u ayeti kerimeyi
okur: “Onlar, zulüm i lerken ve de
zalimlik yaparlarken, nesilleri yakalad
zaman… Rabbinin yakalamas i te böyledir. Gerçek olan bir ey vard r ki O’nun
yakalamas çok iddetli olup, pek de ac
vericidir.”Biz insano lunun akl na öyle
bir ey de gelebilir. Cenab Allah, haks zl klara ve de zulümlere kar durmam z
isterken di er taraftan da insanlardaki
haklar m zdan ba lanma ile vazgeçmemizi neden ister diye sorabiliriz?
Müminler tarif edilirken, “…öfkelerini
yenenler ve de insanlar(daki) ba lama
ile vazgeçenlerdir…” (Al-i mran Suresi,
134) buyurur Cenab Allah. Merhametli,
ho görülü olman n ve de ba lay c
olman n Cenab Allah kat nda be enilen
en üstün ahlak özelliklerinin oldu unu
haber verir.
Öyle ki hatas ndan her daim direnmeye
çal an, dahas zulmeden insanlara sevgi
duyulmaz; yapt klar haks zl klara, yap lan zulümlere her daim kar ç k l r.
Müslümanl n kutsal kitab olan Kur’anKerim ahlak n ya amaya çal an, insanl k onurunu ta yan her insan zulümlerle,
zalimlerle her daim mücadele etmelidir.
nsano lu hata ile haks zl klar yapabilir.
Lakin yapt klar hatalar sebebiyle uyar lan, uyar ld zaman hatalar n anlayan
ve de ö üt alan ki iler zalim olmakla asla
suçlanamaz. Gerçek bir pi manl kla
Cenab Allah’a yönelen, ba lanma dileyip tövbe eden insanlara kar kalpler de
gerçek manada bir öfke duyulmaz.
Hatalar ndan dolay o insanlardan nefret
edilmez; gaflete dü mü , unutmu ve de
dü ünememi olabilirler. Kötülükler kars nda öfkelerimizi her daim yenerek
sürekli bir ekilde sab r göstermek, intikam duygular na kap lmadan kötülük
yapan ki ileri affetmek, Yüce
Yaradan m z olan Rabbimizin ho nutluunu ve de sevgisini kazanma vesilesidir.Ba lamak sevginin ve de güzelliklerin önünü açar; hatalar affetmemek,
sürekli olarak öfke ve kin Kutsal kitab m z olan Kur’an- Kerim’e uygun de ildir. lkin de öfke hissedilse de sonras nda
öfkesini yenerek sabredilmeli, sabrederek
gösterdi i güzel ahlak insano luna sevgi,
sayg , dostluk içinde huzurlu bir hayata
kavu turur.
Cenab Allah öyle
buyurmaktad r: “Yap lan iyiliklerle, yap lan kötülükler asla e it olmaz. Sen, güzel
olan bir ekilde kötülü ü uzakla t r; o
zaman, sende görürsün ki seninle onun
aras nda dü manl k bulunan bir kimse,
sanki s cac k bir dost ya da dostun oluvermi tir. Buna da, sabredenlerden ba kas
kavu turulamaz. Ve buna, büyük bir sahibi olanlardan ba kas da kavu turulamaz.”. (Fussulet Suresi, 34-35)
Cenab Allah affedip ho görmenizi ister,
“Cenab Allah’ n sizi ba lamas n sevmez misiniz?...(Nur Suresi,22) diye sorar;
o halde hepimiz ba layal m ki ba lanal m.
Haks zl klar kar s nda susmayan bir
ümmet olma dile iyle…
Vesselam.
BİR BAŞKADIR
BALKANLARDA
SONBAHAR
Tarihi ve doğal güzellikleriyle “yeryüzündeki cennet” olarak
nitelendirilen ve yılın her dönemi turistlerin ilgisini çekmeyi başaran
Balkanlar sonbaharla birlikte doyumsuz manzaralar sunuyor
T
arihi yapıları, nehirleri, gölleri, parkları ve ormanlarıyla bilinen Bosna
Hersek, Sırbistan, Hırvatistan,
Makedonya ve Arnavutluk’taki sonbahar
manzaraları görenleri adeta büyülüyor.
Bosna Hersek’te başkent Saraybosna başta
olmak üzere, doğal güzellikleriyle ün salan
Jajce, Bihac ve Travnik gibi şehirler de sonbaharın gelmesiyle bambaşka bir güzelliğe
büründü. Saraybosna’nın kalbinde, insanların şehrin yoğunluğundan kaçıp yürüyüş
yaptıkları, bisiklete binip aileleriyle keyifli
vakit geçirdikleri “Vilsonovo” Caddesi ve
Vrelo Bosne sonbaharın gelmesiyle yeşilden sarı renge büründü. Bosna Hersek’in
orta kesimlerindeki Jajce de irili ufaklı şelaleleri ve tarihi su değirmenleriyle kartpostalları andırıyor.
Sırbistan’ın güneybatısında, Boşnak nüfusun yoğun olarak yaşadığı Sancak bölgesinin en yüksek rakımlı yaylası olan Peşter
de sonbahar manzaralarıyla adeta görenleri
büyülüyor. Kıvrımlı Uvac nehri ve Sjenica
gölünün de bulunduğu bölge akbaba ve
kartal sürülerine de ev sahipliği yapıyor.
Avrupa’da kıvrımlarıyla öne çıkan Uvac,
bu özelliği dolayısıyla yılın her mevsiminde turistlerin ilgisini çekerken, bölgeyi
ziyaret edenler aynı zamanda kanyonları
görme ve balık tutma imkânı da yakalıyor.
MAKEDONYA ARNAVUTLUK
VE HIRVATİSTAN’DA
SONBAHAR
Ülkenin kuzeyindeki Bihac şehrinin de
içinden geçen Una nehri de sonbaharın gelmesiyle farklı bir güzelliğe büründü. Bölge
halkının “inci” olarak nitelendirdiği Una
Milli Parkı içindeki Martin Brdo Şelaleleri
ziyaretçileri adeta büyülüyor.
Bir diğer tarihi Balkan şehri Üsküp, sonbaharın gelmesiyle seyir zevki doyumsuz
manzaralar oluşturuyor. Adeta renk cümbüşüne dönüşen Makedonya’nın başkenti
Üsküp, sahip olduğu tarihi yapılar ve
doğal güzellikleriyle
yaz-kış demeden
turistlerin yoğun
ilgisini çekmeye
devam ediyor.
TİRAN
Arnavutluk’un başkenti Tiran’da da
vatandaşlar, sonbaharın sunduğu
doyumsuz manzaranın tadını çıkarıyor.
Halk, şehrin gürültüsünden uzaklaş-
mak ve keyifli vakit geçirmek için parklara
ve suni göllere akın ederken, Tiran yakınlarındaki Dajti dağı da sonbaharın gelmesiyle yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Ülkenin güneydoğusundaki Pogradec
şehri de Ohri Gölü’nün ihtişamlı manzarasıyla her yaştan insanın huzurlu bir hafta
sonu geçirmesi için en ideal yerlerden biri
olarak gösteriliyor.
ZAGREB
Hırvatistan’ın başkenti Zagreb de sonbaharın gelmesiyle sarı renge büründü. Şehir
merkezindeki sokaklar ve park halindeki
araçlar, ağaçlardan dökülen sarı yapraklarla kaplanırken, insanlar şehri sonbaharda
gezmenin keyfini çıkarıyor.
www.bosnahersek.ba
sitesinden alınmı tır
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
23 Kas m 2015
Pazartesi
ÖDEME EMR NE KAR I
DÜZELTME VE KÂYET
YOLU (VUK 116-124)
MÜESSES N N LET LMES
Nazlı Gaye ALPASLAN
er idari i lemde oldu u gibi vergi dairesinden
mükelleflere tebli edilen ödeme emirlerine kar
mutlak surette dava aç lmal m d r? Dava aç lmad takdirde ödeme emri kesinle ecek midir? Bütün bu
sorular n yan tlar a a da verilmeye çal lacakt r. Vergi
dairesinden gelen bütün ödeme emirleri her zaman bizzat
vergi mükellefine tebli edilmeli midir? Bazen ikincil
amme borçlusu dedi imiz ki ilere kar da ödeme emri
tebli edilebilir. Veya “potansiyel amme borçlular ” diye
adland rd m z ki iler ad na ödeme emri tebli edildi i
takdirde neler yap lmal d r? Yaz n n ba lang c ndaki
soruyu öyle de yan tlayabiliriz: vergi dairesi taraf ndan
bir mükellefe sehven ödeme emri tebli edildi i takdirde,
bu ödeme emrine kar vergi mahkemesinde iptal davas
aç lmadan do rudan vergi dairesine gidilerek düzeltme
veya itiraz talep edilebilecek midir? Vergi dairesi taraf ndan yollanan ödeme emri asl nda bir idari i lem ve tebligatt r. ayet, idare bu idari i leminden veya tebligat ndan
dolay bu tasarrufunu resen iptal etmi ise mesele yoktur.
Bu noktada art k ödeme emrine kar vergi mahkemesinde 7 gün içerisinde iptal davas aç lmas na lüzum bulunmamaktad r. Ancak, idare yapm oldu u bu i lemde
srar eder ve ödeme emrinin do ru tebli edildi ini iddia
ederse mutlak surette iptal davas aç lmal d r. Vergi
uygulamalar nda zaman zaman ödeme emirlerine kar
vergi dairesine itiraz dilekçesi verilerek idareden bu
ödeme emirlerinin hatal , haks z veya yanl muhataba
tebli edildi i gerekçesi ile iptal edilmesi veya düzeltilmesi istenilmektedir. Oysaki bu istem asl nda do ru bir
yakla m de ildir. Peki neler yap lmal d r? Asl nda, usul
ekonomisinin bir gere i olarak vergi dairesinden yollanan
her ödeme emrine kar ayr ayr dava aç lmas do ru bir
yakla m de ildir. Çünkü dava açman n bir ekonomik
boyutu vard r. Ayr ca, ödeme emrine kar bir dava aç lmas durumunda haks z ç kan mükellefin yüzde 10 haks z ç kma zamm n n da bulundu u ayr ca göz önünde
bulundurulmal d r. Kendisine ödeme emri tebli edilen
ki i veya ki iler 213 say l VUK’nun 116 – 124. madde
hükümlerine göre düzeltme talebinde bulunmalar pek
mümkün görülmemektedir. Düzeltme talebi konusu
ancak vergi ve ceza ihbarnamelerine kar talep edilecek
bir yoldur. Bu yolun da belirli ko ullar bulunmaktad r.
Örne in, vergi ve ceza ihbarnamelerinde hatan n bulunmas , maddi hatalar, hesap hatalar , vergilendirme hatalar
ve di er hatalar n olmas hali.
As l konumuzla ilgili olarak ba a döndü ümüzde kendisine ödeme emri tebli edilen ki iler vergi dairesine ba vurup, bu ödeme emrinin düzeltilmesini veya iptal edilmesini talep etmek yerine bu konuda vergi mahkemesine
dava açma yolunu denemelidirler. Aksi halde ödeme
emri kesinle ir, ileriki a amalarda da icrai i lemler, haciz
varakalar , mal hacizleri gibi sürprizlerle kar la lacakt r.
Vergi dairesine verilen dilekçe ödeme emrine bir itiraz
niteli ini ta may p, esas nda düzeltme talebi de de ildir.
Ödeme emrine kar ayr ayr dava aç lmas nda yarar
bulunmaktad r. Y l , dönemi ve türü ayn olan ödeme
emirleri için tek dava dilekçesi ile vergi mahkemesinde
iptal davas aç lmas mümkündür. Ayn kural vergi ve
ceza ihbarnameleri için de söz konusudur. Usul ekonomisinin bir gere i olarak y l , dönemi ayn olan i lemler
için tek dava dilekçesi ile yani ayn dilekçe ile dava aç lmas gereklidir. Aralar nda sebep-sonuç ili kisi bulunan
davalar da maddesel ve hukuksal aç dan ba l l k oldu u
takdirde sebep-sonuç ili kisi de kendili inden ortaya
ç kacakt r. lave olarak sal nan vergiye uygulanan cezan n geçerlili i, idari i leme vergi asl bak m ndan yarg
merciine onay verilmesi art na ba l d r. Vergi asl terkin
edildi inde cezas da kendili inden geçersiz hale gelecektir. Bu aç dan, vergi ve cezas na kar mutlaka tek dilekçe
ile dava aç lmal d r. Aksi takdirde, ba lant karar da al nmad nda, vergi asl terkin edilmesine ra men, bunun
sonucu olan cezaya kar aç lm davan n idare lehine
sonuçlanmas gibi çeli kili durumlarla kar la labilir.
Vergi ve cezas nda oldu u gibi, aralar nda benzer veya
daha de i ik ekilde sebep-sonuç ili kisi bulunan i lemlere kar da tek dilekçe ile dava aç labilir. Yüksek mahkeme Dan tay taraf ndan verilen bir kararda, “ödeme emrinin tebli i üzerine vergi dairesine ba vurmas n n ödeme
emrine kar dava aç labilmesi için geçerli ve 7 gün olan
dava açma süresini etkilemeyece ine” karar vermi tir.
Yine vergi mahkemesinde dava aç labilece inin ödeme
emrinde yaz l oldu undan; dava açma süresi geçtikten
sonra ödeme emrinin iptali istenerek aç lan davan n,
vergi idaresine yap lan ba vurunun z mnen reddine ili kin i leme kar aç lm bir dava olarak incelenemeyeceine karar verilmi tir. Bu itibarla ödeme emrine kar
mutlak surette dava aç lmas gereklidir. Aksi halde, vergi
dairesine dilekçe verilmesi, ödeme emrinin iptalinin istenilmesi veya düzeltme talep edilmesi dava açma süresini
etkilemeyecektir.
H
Çe meli turizmcilerin
SAKIZ ÇIKARMASI
Çeşme Esnaf Odası ile Sakız Adası Kiralık Odalar ve
Pansiyoncular Derneği'nin 3 yıl önce başlattığı
kardeşleştirme ve işbirliği projesi, güçlenerek sürüyor
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
Ç
eşme Esnaf Odası, bünyesinde faaliyet gösteren butik otel ve pansiyon işletmecileri ile birlikte Sakız
Adası'na bir ziyaret gerçekleştirdi. Burada
Sakız Adası Kiralık Odalar ve
Pansiyoncular Derneği'nin konuğu olan
işletmeciler, Yunanlı meslektaşları ile işbirliği olanaklarını görüşme fırsatı buldular.
Yaklaşık 40 kişilik heyeti konuk etmekten
büyük mutluluk duyduklarını belirten
Sakız Adası Kiralık Odalar ve
Pansiyoncular Derneği Başkanı Dimitris
Kytrilakis, heyet onuruna Porto Castello
Restoran'dan verilen yemekte yaptığı
konuşmada, "Çeşme Esnaf Odası ile
2012'de imzaladığımız protokol ile kardeş
odalar olduk. 3 yıl önce başlayan bu ilişkimiz giderek olgunlaştı. Aileler arası görüşme seviyesine ulaştı. Bizler ailece kardeş
olduk. Bu işbirliğinin ilerlemesinde destek
olan kendi üyelerimize, Sakız Ticaret
Odası'na ve Çeşme Esnaf Odası yönetim
kurulu ve üyelerine çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
oda personeli ve üyeleriyle Sakız'da
olmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, bundan sonraki süreçte 3 yıl önce başlayan işbirliğini her iki tarafı da mutlu
edecek bir ekonomik kalkınma modeline
dönüştürmek istediklerini söyledi. 3 yıl
önce "İki ülke bir tatil" diyerek yola çıktıklarını hatırlatan Köfüncü, "Bu işbirliği
gerek Sakız, gerekse Çeşme'ye sosyal ve
ekonomik olarak katkı koymaya devam
edecek. Bundan sonraki süreçte bu birliktelik kapsamında ekonomik kalkınmaya
yönelik projeler üreteceğiz. Bence bu işbirliği protokolünü 15-20 yıl önce başlatmış
olsaydık bugün Nobel Barış Ödülü’ne
aday gösterilebilirdik. İki yakanın dostluğuna ve kardeşliğine katkı koyan herkese
teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Köfüncü konuşmasının sonunda Sakız
Adası Kiralık Odalar ve Pansiyoncular
Derneği Başkanı Dimitris Kytrilakis, Sakız
Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Vasilis
Pappas'a ve Yunanistan İzmir
Başkonsolosluğu Temsilcisi Yoanna
Hacisamuyiloğlu'na birer armağan verdi.
Geceye AB Bakanlığı Eğitim ve Gençlik
Programları Merkez Başkanlığı'ndan
uzman Remzi Korukluoğlu da katıldı.
HEDEF EKONOMİK
KALKINMA
Çeşme Esnaf Odası Başkanı Osman
Köfüncü de, yönetim ve denetim kurulu,
D-MARIN HIRVAT STAN’DA
ÖDÜLLER TOPLADI
DALMAJ CA
BALKAN GÜNLÜ Ü
D
-Marin bünyesinde yer alan
Hırvatistan'ın en büyük marinası D-Marin Dalmacija
Hırvatistan Turizm Bakanlığı,
Hırvatistan Turizm Kurulu ve
Hırvatistan Ticaret Odası tarafından
organize edilen ve Hırvatistan'ın
turizm sektörü açısından en önemli
organizasyonu olarak kabul edilen
"Hırvatistan Turizm Günleri" kapsamında iki ödül kazandı. www.tou-
rexpi.com’a göre; Cennet doğasıyla
büyüleyen Hırvatistan'ın en büyük
marinası D-Marin Dalmacija ile
Adriyatik'in eşsiz manzarasında
konumlanan D-Marin Mandalina
başarılarına yenilerini eklemeye
devam ediyor.yeni başarılar elde
etmeye devam ediyor. D-Marin
Dalmacija, Hırvatistan Turizm
Bakanlığı, Hırvatistan Turizm
Kurulu ve Hırvatistan Ticaret Odası
tarafından hayata geçirilen
"Hırvatistan Turizm Günleri"nden
"The Tourims Flower – Quality for
Croatia, Yılın Marinası" ve Büyük
Ölçekli Marina Kategorisi ödülleriyle dönmenin gurunu yaşıyor. Aynı
organizasyonda D-Marin Mandalina
da bu başarıyı pekiştirerek Orta
Ölçekli Marina Kategorisi Ödülü'nü
kazandı. The Tourims Flower –
Quality for Croatia ve Büyük Ölçekli
Marina Kategorisi ödüllerine layık
görülen D-Marin Dalmacija ile Orta
Ölçekli Marina Kategorisi Ödülü'nü
kazanan D-Marin Mandalina adına
ödülü, D-Marin Marinaları
Hırvatistan Bölge Direktörü Bozidar
Duka aldı.
KKTC’de ‘lüks turizm’ patladı
LEFKO A
BALKAN GÜNLÜ Ü
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ Ü
orlu Ticaret ve Sanayi
Odası heyeti,
Makedonya’ya iki günlük
çalışma ziyaretinde bulundu.
Dış Yatırımlardan Sorumlu
Devlet Bakanı Furkan Çako
tarafından Başbakanlıkta kabul
edilen heyet, Makedonya’daki
yatırım imkanları hakkında bilgi
aldı. www.yenibalkan.com’a
göre; Devlet Bakanı Furkan
Çako, heyetle yaptıkları görüş-
KERVANIN
ÜRÜYEN
[email protected]
Ahmet GÖKSAN
"K br s' n iki uluslu ortakl na dayanan,
iki kesimli federal bir cumhuriyet olarak
kalmas n n yarar herkesedir. Bunun sa lam ve kal c bir temele oturtulabilmesinin
s rr ise Türkiye'nin garantisidir.
Görü melerde ilerleme olacaksa hedef iki
kesimli, iki uluslu, federal ve Türkiye'nin
sa lam garantisine dayal bir cumhuriyet
olmal d r." 1980
Dr. Faz l KÜÇÜK
lkelerinde ya anan çat malardan
kaçarak canlar n kurtarmak için
Türkiye'ye s nan s nmac lar,
Türkiye'nin oldu u kadar dünyan n da
sorunu olmaya devam ediyor. Özellikle
Suriye'den gelenler büyük ölçüde sorun
oluyorlar. Buradaki sorunun çözülebilmesi
için sürdürülen çal malardan da ne yaz k
ki olumlu say lacak bir çözüm ç kar lamad . Sorunun ortal k yerlere ç kmas nda rol
üstlenenler s nmac lar için çözüm yerine
ipi una sermeyi marifet olarak görüyorlar.
Bu konuda kimin cebinin kimin elinde
oldu unu da çözmek olas de ildir.
Avrupa'ya gidebilmek ad na ya anan
insanl k dram , içinde bulundu umuz yüz
y l n yüz karas olarak tarihin kara sayfalar nda yerini alacakt r. Kendi yaratt klar
s k nt n n a lmas için parmaklar n k p rdatmayan bu ülkeler e er Suriye'ye silah
göndermezlerse halk kendi ülkesinin sorununu kendisi çözecektir. D ar dan yap lan
her müdahale s k nt y içinden ç k lamaz
noktaya ta maktad r. pin ucuna un serenler s nmac lar n Türkiye'de kalabilmesi
için Türkiye'ye adeta rü vet vermeye çal yor. Ülkelerine kabul edecekleri s nmac lar konusunda bile net duru sergilemeyenlerin almay dü ündükleri s nmac
say s konusunda bile kendi aralar nda
anla mazl k ya yorlar. Alacaklar s nmac lar n da ülkelerinde ne kadar süre ile
kalabileceklerinin güvencesini veremiyorlar. Bir süre sonra uyum sa layamad klar
gerekçe gösterilerek geri Türkiye'ye gönderebileceklerdir. Türkiye'nin 2013 y l nda
imzalad Geri Kabul Anla mas na dayanarak bu i leri yapabileceklerinin ku kusunu ta yoruz.
Ü
ÇÖZÜM DUVARA TOSLADI
Çorlulu i adamlar
MAKEDONYA’da
Ç
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
mede hangi alanlarda işbirliği
yapabileceklerini konuştuklarını
belirtti. Çako, “MakedonyaTürkiye Ticaret Odası’nın da
üzerinde durduğu hususlar var.
Bugün bu konuları ortaklaşa
olarak bir kez daha ele alma
imkânımız oldu ve inanıyorum
ki bundan sonra sadece toplantı
bağlamında kalmayacak ve
özellikle somut adımlara ve
neticeye ulaşma yönünde bir
ilerleme sağlanacağını umuyorum” ifadelerini kullandı.
S
on dönemlerde Kuzey
Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nde (KKTC)
‘lüks turizmin’ öne çıktığını
anlatan Merit International
Yönetim Kurulu Başkanı Reha
Arar, “KKTC’de zengin turist
patlaması yaşanıyor. Özel jetleriyle gelen misafirler içerisinde
her türlü lüksün bulunduğu
geceliği 10 bin dolarlık odalarda
konaklıyor. Bu turistler için yeni
yatırımlar yaptık. Yaklaşık 150
milyon dolarlık projeyi tamam-
ladık. Ortadoğu ve Avrupa’dan
gelen zengin turistlere hizmette
sınır yok” dedi.
www.tourexpi.com’a göre;
KKTC’deki talebe yönelik yeni
yatırımlar hakkında bilgi veren
Reha Arar, şöyle konuştu:
“İçerisinde 70 kral dairesi, akıllı
odalar, çok özel lezzetlerin
sunulduğu restoranlar, 3 bin 500
metrekarelik SPA, Akdeniz’in en
büyük iskelesi, sağlıklı yaşam
merkezi bulunan Merit Royal
Hotel’de yeni bir konsept geliştirdik. ‘Size özel’ konseptle hizmet veren otelimizde her türlü
lüks bir arada sunuluyor. Bu
alana yapılan yatırımlar KKTC
ekonomisine de büyük katkı
sağlıyor.” Otellerinde müşteri
ilişkileri yönetimi sayesinde her
misafirin tanınıp ismiyle hitap
edildiğini anlatan Reha Arar,
“Böylece ‘kişiye özel’ hizmet ön
plana çıkıyor. Bu konsept kapsamında, müşterilerin her türlü
sevdiği ve sevmediği detaylar
arşivleniyor. Farklı restoranlarda
yer alan dolaplarda misafirlerin
sevdiği içki, bardak ve buna
benzer tüm malzemeler saklanıyor. Kral dairelerinde özel aşçılarla kişiye özel oda servisi hizmeti veriliyor. Otelimizde kişi
başına düşen alan yaklaşık 200
metrekare.”
K br s'ta yap lan müzakerelerde çözümün
duvara toslad gerçe ini hemen herkes
kabul ediyor. Toprak ve Garantiler konusunda ya anan s k nt dan daha önemli olan
güven sorunun a lamad noktada çözümün gerçekle mesi olanaks z ötesi bir
durumdur. Gelinen bu noktada Rusya'n n
"K br s garantiler olmaks z n ça da bir
devlet olmal " söylemi bu nedenle havada
kalmakta oldu u gibi inand r c da olamamaktad r. Uyu mazl n ortal k yerlere ç kt günlerden bu yana Birle mi Milletler
ad na çözüm için adaya gelen dan manlar n oldukça iddial konu tuklar biliniyor.
Ayr l rken de sessiz sedas z ülkelerine
dönüyorlar. Son olarak bu göreve atanan
Bay Espen Barth Eide benzer söylemlerle
görevine ba l yordu. Bir anlamda taraflara
umut a lamak için bu ekilde konu malar
gerekti ini dü ünüyoruz. K sa süre sonra
ise söylemle eylem aras nda okyanuslar n
oldu u gerçe i ile yüzle ince de gerekli
gereksiz konu malar yapt klar unutulmam t r. Bay Eide'nin de bu yöndeki konu malar kar taraf n da tepkisini çekti i için
dengesiz konu tu u suçlamas ile kar
kar ya kalm t r. Bay Eide geçti imiz
günlerde Simerini gazetesinde yer alan
aç klamas nda yine inciler döktürüyordu.
"Yeniden birle mi K br s' n yeni anayasas n n yaz lmas na çok yak n z. Anayasa
ça da ve modern olacak" diyordu.
Kafalar n n içindeki dü üncelerin de i medi i bir ülkede yukar da tan mlanan bir
Anayasan z olsa ne yazar olmasa ne yazar.
Önemli olan n güven unsurunun ortal k
yerlerden kalkmamas d r. Adada çözümün
yak n oldu unun türküsünü ç ran Bay
Eide, "Y ld zlar hizaland . Türkiye bile
anla maya haz r" diyebiliyordu. Bu aç klamas ile Türkiye'nin garantici bir ülke olarak ödüne varacak kadar gösterdi i özveriden habersiz oldu unu da kan tlam oldu.
Aç klamas n n devam nda ise, "iki kesimlilik ve iki toplumlulu un daha önceki
anla ma taslaklar nda oldu u kadar güçlü
olamayaca n " söylerken bir süre önce
söylediklerini yok sayan bir ki i olarak
kar m za ç k yor ve de güvenilmez bir ki i
damgas n da yiyor. Türkiye'den K br s'a
suyun götürüldü ü günlerde kar taraf
yine bildik sald r lar n yaparak Türkiye'yi
i galcilikle suçluyor. Bu davran lar n
birileri ürürken kervan n yoluna devam
etmesi olarak de erlendirmek gerekiyor.
Türkiye'den su getirme projesi Makarios
taraf ndan 1962 y l nda Ankara'ya yapt
ziyaret s ras nda sat r aralar nda konu ulmu tu. Buna kar n ad geçen ki inin bir
ko ulu vard . "Vanan n Türklere verilmemesini" istiyordu. yi niyetten yoksun
oldu u bilinenler ve ko ul üstüne ko ul
dayatanlarla bir anla man n olamayaca
gerçe inin görülmesi gerekiyor mu ne?
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Araflt›rma 11
23 Kas m 2015
Pazartesi
SARAYBOSNA’NIN
E S Z LEZZETLER
Saraybosna’da en çok bulabileceğiniz yemek
köfte. Üsküp, Mostar ve diğer Balkan şehirlerinde
olduğu gibi Saraybosna’nın da en çok tercih
edilen yemeği “Cevapi” olarak geçen köfte.
Cevapi bildiğimiz Tekirdağ Köfte’nin bir benzeri
B
alkanların kalbi,
Saraybosna engin ve eşsiz
bir yemek kültürüne de
ev sahipliği yapıyor. Kentin her
köşesinde aynı lezzeti bulmak
mümkün olmasa bile turistlerin
uğrak yerleri daha çok salaş
esnaf lokantaları. İşte
Saraybosna lezzetlerine bir
bakış;
CEVAPİ (KÖFTE)
Saraybosna’da en çok bulabileceğiniz yemek köfte. Üsküp,
Mostar ve diğer Balkan şehirlerinde olduğu gibi
Saraybosna’nın da en çok tercih
edilen yemeği “Cevapi” olarak
geçen köfte. Cevapi bildiğimiz
Tekirdağ Köfte’nin bir benzeri.
Metal tabakta yağlanmış pide arasında
bol
kepçe gelen porsiyonlar size
keyifli bir yemek yaşatacaktır.
Tabakta pide ve köfte haricinde
küp küp doğranmış soğanlar,
domates ve közlenmiş biber
bulunuyor. Şehrin hemen
hemen her köşesinde bulunan
köftecilere ise “Cevabdznica”
(köfteci) adı veriliyor. Köfte
fiyatları her yerde hemen
hemen aynı. 100 gramlık köfte
3-4 Euro, 200 gramlık köfte 6-7
Euro.
BUREK (BÖREK)
& YOGURT
sına ayrı isim peynirlisine ayri
isim vb. veriliyor ama çarşıdaki
hemen hemen tüm satıcılar az
biraz Türkçe biliyor, o yüzden
sorun yaşamazsınız Eğer otelinizde kahvaltı yoksa kafaya
takmayın , güne lezzetli Boşnak
Börekleri ile başlayın Böreklerin
fiyatına gelirsek 1 porsiyon
börek + 1kola 6-7 Euro.
Saraybosna’da hemen hemen
çoğu restoranda ve börekçide
ayran bulmak mümkün. Yalnız
bizdeki gibi ayran yerine
yoğurt olarak adlandırmışlar.
Kıvam olarak ise biraz daha
yoğun ve biraz tuzsuz.
Saraybosna ve Bosna Hersek’in
bir diğer ünlü yemeği Boşnak
Böreği. Türkiye’deki böreklerin
çok benzeri olan börekler kıymalı (Bureek), peynirli
(Sirnitsa), patatesli
(krompirusa ) ve ıspanaklı (zelyenitsa ).
Özellikle Baş
Çarşı içinde birçok börekçi bulmak mümkün. Bu
arada Boşnak
Böreklerinin kıymalı-
Bosna Hersek’teki tanıdık diğer
yemekler biber dolması ve yaprak sarması. Bunlar dışında biz
de çok yapılmayan soğan dolması Bosna’nın bir diğer ünlü
yemeği. Özellikle eğer daha
önceden yeme fırsatınız olmadıysa soğan dolmasını deneyebilirsiniz. Saraybosna’daki restoranlarda tüm bu dolmaların
bir arada olduğu menüler de
olabiliyor. Dolma Sahan bu 3
DOLMA-SARMA
dolmanın bir arada olduğu
örnek bir tabak.
BEGOVA CORBA (BEY
ÇORBASI)
Begova Çorba Saraybosna’da
bulabileceğiniz bir diğer yöresel
yemek. Çorba genel olarak
tavuk, kıyma, havuç, bezelye ve
pirinçten oluşuyor. İsteğe bağlı
olarak çorba içine krema da
koydurabilirsiniz. Ayrıca
Aşçinitsalar (Ašćinica), etli ev
yemekleri lezzetini tadabileceğiniz yerlerdir. Buralarda
Begova çorba, Klepe (Boşnak
usulü mantı) veya Bosanski
Sahan (içi et ve pirinçle doldurulmuş olarak; lahana sarma,
soğan dolması, biber dolması
veya domates dolması) ve
Tuffahiye (elma tatlısı) tatmanızı öneririz. Türk kahvesine
yakın bir tat, Bizim gibi soğuktan kaynatmayıp, sıcak suyun
içine koyarak yapıyorlar, geleneksel sunumu da olması
gerektiği gibi, nefis.
www.bosnahersek.ba
sitesinden alınmı tır…
SAYFA 12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
YABANCIYA HAY HAY,
YERL YE VAY VAY!
[email protected]
Suzan ERNOYAN
M
23 Kas m 2015 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
TÜRK YE-YUNAN STAN
0-0
DOSTÇA
STANBUL
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
Milli Futbol Takımı,
2015'in son maçında
Yunanistan ile karşılaştı. Başakşehir Fatih Terim
Stadyumu'nda oynanan özel
maç golsüz sona erdi.
www.hurriyet.com.tr’nin
haberine göre; Milli Takım
böylece 2016 Avrupa
Şampiyonası'na katılma
hakkı kazandığı 2015 yılını
namağlup olarak kapattı.
Maçın ilk dakikasından itibaren oyunun kontrolünü eline
geçiren ve topla daha çok
oynayan A Milli Takım, özellikle ilk 15 dakikalık bölümün ardından baskısını
artırdı. Kanatlardan geliştirdiği ataklarla rakip kalede
etkili olmaya çalışan milliler,
rakibinin defansif futbol
anlayışı karşısında üçüncü
bölgede pozisyon üretmekte
zorlanınca, aradığı golü
bulamadı. A Milli Takım, 162
gün aradan sonra
İstanbul'da bir karşılaşmaya
çıktı. İstanbul'daki son maçını 8 Haziran'da yapan milliler, Kasımpaşa Recep Tayyip
Erdoğan Stadı'ndaki özel
karşılaşmada Bulgaristan'ı
konuk etmiş ve müsabakadan 4-0 galip ayrılmıştı. Bu
müsabakanın ardından millilerin Türkiye'de oynadığı
Letonya, Hollanda ve
İzlanda maçlarına Konya
Büyükşehir Torku Arena ev
sahipliği yaptı.
8 YIL SONRA
TEKRAR
A Milli Takım, Yunanistan'la
8 yıl aradan sonra maça çıktı.
Yunanistan'la son maçını,
2008 Avrupa Şampiyonası
elemelerinde yapan ve 17
Ekim 2007 tarihinde Ali Sami
Yen Stadı'nda oynanan karşılaşmayı 1-0 kaybeden milliler, 8 yıl sonra rakibiyle bir
kez daha karşı karşıya geldi.
Milli atletlerimize
co kulu kar ılama
Atina’dan
altınla döndü
Balkanlar’da
ya lı güre e
Yıldırım damgası
DOHA
BALKAN GÜNLÜ Ü
K
AT NA
BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
unanistan’nın başkenti Atina’da yapılan veteranlar
dünya şampiyonasında
eski şampiyon Ergüder
Bekişdamat tüm rakiplerini yenerek dünya şampiyon oldu. Bekişdamat
veteranlar dünya şampiyonasında ülkemizi 69 kg
grekoromen branşında
temsil ederek bayrağımızı
bir kez daha göndere çektirerek istiklal marşımızı
dinletti.1969 yılında Kars
Susuz’da doğan ve güreşe
burada başlayan
Bekişdamat ülkemizi bir
çok kez Avrupa, dünya ve
olimpiyat şampiyonalarında temsil ederek sayısız
başarılara imza attı.
Bekişdamat yaptığı açıkla-
mada “ben ülkemi bir çok
kez Avrupa, Dünya ve
olimpiyat şampiyonalarında temsil ettim ve büyük
başarılara imza attım.
Veteranlar dünya şampiyonası öncesi birçok kuruma gidip Dünya şampiyonasına katılacağımı belirtip
destek olmalarını talep etiğim halde hiçbir kurumdan destek almadan kendi
imkânlarımla katıldım ve
ülkeme altın madalya
kazandırdım ve bunun
onurunu yaşıyorum üzüntüm ise ülkeme birincilik
madalyası kazandırmama
rağmen arayan soranın
olmaması bütün bu eksilere rağmen yine çok çalışıp
önümüzdeki yıl
Finlandiya’da yapılacak
olan şampiyonaya da katılarak altın madalyayı ülkeme getireceğim” dedi.
eslekler içinde zor ve nankör olanlar n en
ba nda, teknik direktörlerin geldi ini
dü ünüyorum. Hele de Türkiye’de teknik
direktörlük yapmak mangal gibi yürek ister…
Örne in, ba lad n kulüp de ba ar l olursan ne
ala, olamaz isen yönetim valizini hemen kap n n
önüne koyuverir hem de hiç ac madan. Kaderleri
pamuk ipli inde de diyebiliriz. Birde dönüp
yabanc teknik adamlara tan nan toleranslara bakal m. Adamlar milyon dolarlar cebine koyar, alt
yap yla falan da ilgilenmezler zaten i leri olmaz.
Yöneticilere kar menfaatleri olanlar, s k f k
canci er adeta kuzu sarmas olur. Bir de ba ar l
olursa ba tac yapar, tepemize ç kar r z. ayet
ba ar l olamazlarsa ayr lacaklar zaman paralar n
son kuru una kadar öder göndeririz. Bizim yöneticilerimiz deseniz, kendi insan m za “gavur eziyeti
”çektirip para vermemek için her türlü Bizans
oyunlar çevirirler… Maalesef Türkiye Futbol
Federasyonu’da, (TFF) bunlara çanak tutuyor.
Tabloya bakacak olursak, Türkiye’de ya anan gerçek udur; Baz teknik adamlar, zor da olsa, tak m
olarak iyi bir tak mda ba ar kazan nca gelecek y l
için umudu olsa dahi maalesef tak m bulam yor
bu da bir gerçek. Tabi birilerinin deste i ile paraütle bir tak m n ba na getirenleri es geçiyorum.
Bu istisna d nda kalan teknik adamlar, tak m
bulam yor. Bunun nedenine gelince, Türkiye’de
teknik adamlar n arkas nda onlar destekleyecek
dostlar ya da Adanal day lar yok ise, i de yok
a da yok… Çok de erli teknik adamlar tan r m,
bir Y lmaz Vural, Güvenç Kurtar, T naz T rpan,
Giray Bulak ve Ümit Kay han hatta bunun gibi
birçok de erli hocalar m z gibi sessiz ç l klar n
da bilirim. Diplomalar n yurtd ndan alm lard r,
ancak bunun d nda Pro-lisans olmayan ama
arkas nda day s olanlar n i bulduklar n da.
Türkiye’de diplomas , bilgi ve tecrübesi oldu u
halde i bulamayan hocalar m z var. Bunlar eminim ald klar diplomalar evlerine asarak ona bak yordur… Art k federasyon bir karar almal ve
Türk Futbolunun gelece ini kurtarmak için teknik
adamlara uzun vadeli i vermeli, tabi ba ar l olanlara da görev vermeli. Türkiye’ye öyle gereksiz ve
isimsiz hocalar geliyor ki, geldi i yere bakmak
isteseniz haritadan yerini zor bulursunuz. Bunlara
dur demenin zaman geldi de geçiyor. Çünkü
Türkiye’de ad n z Hektor, Santini, Tantini olsa
de er veriliyor. Ama kendi güvendi imiz teknik
adamlar m z n maalesef ço u i siz. Yabanc hoca
s n rlamas getirilmez ise ayn sözle meler bizim
hocalar m za da yap l rsa, alt yap ya önem verilirse Türk futbolunun gelece i ayd nl k olur. Yoksa
son y llardaki gibi, birinci torbadan 4. torbaya
dü eriz. Ne ampiyonlar Ligi’nde ne de UEFA’da
ba ar l oluruz. Dahas , Türkiye Milli Tak m gibi
önemsiz gruplar da bile 3. olarak say l yor ise
daha anlat lacak ve yazacak bir ey yok bence…
atar’da düzenlenen
Bedensel Engelliler
Atletizm Dünya
Şampiyonası’nda dünya ikinciliğini elde eden Bağcılar
Belediyesi Engelli Takımı’nın
milli sporcusu Hamide Kurt ile
dünya dördüncüsü olan Zübeyde
Süpürgeci Bağcılar Belediye
Başkanı Lokman Çağırıcı,
Engelliler Sarayı kursiyerleri ve
aileleri tarafından çiçeklerle karşılandı. Dünya ikincisi milli atlet
Hamide Kurt ise amacının Rio'da
düzenlenecek şampiyonada
birinci olmak dedi. Atatürk havalimanı dışhatlar terminalindeki
coşkulu karşılama sırasında
basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan başkan Çağırıcı genç
atletlerle gurur duyduğunu
belirtti. Hamide Kurt'un sporculuk kariyerine yeni bir başarı
halkası eklediğini vurgulayan
çağırıcı şunları söyledi: “Hamide
kızımızı şahsım ve hemşerilerim
adına kutluyorum. İlçemizi her
yarışmada en iyi şekilde temsil
etmeye çalışıyor.” dedi. Kurt’un
2012 Avrupa Şampiyonası’nda da
yarıştığı 200 metrede birinci geldiğini hatırlatan Çağırıcı, dünya
Şampiyonası’nda da 1 gümüş ve
2 bronz elde ettiğini belirtti.
Çağırıcı, “Engelli kardeşlerimiz
kendilerine imkânlar sunulduğunda neler başarabileceklerini
ispat ediyorlar. Hamide Kurt da
kendisine sunulan imkânları en
iyi şekilde değerlendirerek çok
çalışarak başarıdan başarıya
koşuyor. Yine Zübeyde
Süpürgeci de dünya 4’üncülüğünü kazanarak önemli bir başarı
elde etti. İlçemizde sporun gelişmesi ve yeni sporcuların yetişmesi amacıyla önemli projeleri hizmete sunuyoruz. Engelli sporcularımıza da desteğimizi her
zaman sürdüreceğiz”
YUKARI BAN TSA TRABZONSPOR'DAN
Makedonya Futbol Federasyonu’na ziyaret
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ Ü
G
eçtiğimiz aylarda
kurulan Yukarı
Banitsa Trabzonspor
Futbol Kulübünün yönetimi ve teknik heyeti,
Makedonya Futbol
Federasyonu’na ziyarette
bulundu.Federasyon
Başkanı İlço Gyorgioski ve
Genel Koordinatör İrena
Bakrevska Miloşevska'yla
görüşen heyet, kendilerini
kabul ettikleri için teşek-
kürlerinin sundu.Yukarı
Banitsa Trabzonspor Futbol
Kulübü heyeti, Gyorgioski
ve Miloşevska'ya kulübün
formalarını hediye
etti.www.yenibalkan.com’u
n haberine göre:
Federasyonun Genel
Koordinatörü Miloşevska,
aynı zaman
Trabzonspor'da forma giymiş Makedonya futbolunun en iyi kalecilerinden
biri olan ve geçtiğimiz yıl
hayatını kaybeden Petar
Miloşevski'yle evliydi.
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ Ü
M
akedonya’da düzenlenen Balkan
Yağlı Güreş Turnuvası’na
Yıldırım Belediyesporlu güreşçiler damga vurdu. Makedonya’da 5 ülkenin
katıldığı Balkan Yağlı Güreş Turnuvasında
Yıldırımlı Belediyesporlu güreşçiler İmdat
Ertan başpehlivan olurken, Bekir Okumuş
ise 3’üncü olarak büyük bir başarıya imza
attı. www.milliyet.com.tr’nin haberine
göre: Ata sporu olan yağlı güreşte kazanılan uluslararası başarının kendilerini
gururlandırdığını söyleyen Yıldırım
Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali,
“Spor dostluk köprüsü oluşturuyor.
Katıldığımız organizasyonda başarı elde
eden sporcularımızı kutluyorum” dedi.
Yıldırım’ın sosyal alanda kalkınması adına
sporun önemli bir basamak olduğunu
aktaran Başkan Edebali, “Şehrimizde 7’den
70’e herkesin spor yapması için birçok hizmet gerçekleştirdik. Amatör spora yaptığımız yatırımlarla spora ve sporcuya verdiğimiz desteğimizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Edebali, “Kısa süre içerisinde
Türkiye’nin en büyük spor komplekslerinden birisi olacak projemizin inşaatına başlıyoruz. Tesis bünyesinde 5 bin kişilik spor
salonu, jimnastik salonları, çim sahalar,
spor lisesi ve yüzme havuzları bulunacak.
Bu sayede Yıldırım’ı spor alanında ‘marka
şehir’ yapacağız” ifadelerini kullandı.

Benzer belgeler