Davutolu ve Tsipras`tan bar admlar
Transkript
Davutolu ve Tsipras`tan bar admlar
SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın... www.balkangunlugu.com 23 KASIM 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 346 Gazetemiz Gazetenizi THY Balkan uçu larında ÜCRETS‹Z DA ITILMAKTADIR ISRARLA STEY N Z! Davuto lu ve Tsipras’tan bar ad mlar Türkiye ve Yunanistan Ba bakanlar yap lan dostluk maç n birlikte izledi DOSTLUK maç n n ard ndan ikili çe itli konular masaya yat rd . K br s’ta sürdürülen müzakerelere tam destek veren Davuto lu ve Tsipras, i birli inin bölgedeki tüm dengeleri de i tirebilece ini kaydetti. Yunanistan Ba bakan Alexis Tsipras: "" u anda kar m zda f rsat var. K br s'ta iki toplumu adil ve kal c çözüm bulmak amac yla cesaretlendirmeye karar verdik" derken, Ba bakan Ahmet Davuto lu: “K br s'ta bir f rsat penceresi var, görü meler yo un ekilde devam ediyor. Türkiye ve Yunanistan olarak K br s'taki müzakerelere pozitif katk da bulunma noktas nda ortak bir yakla m m z var" aç klamas yapt … 3’te Barı Gücü 1 yıl daha Bosna’da BİRLEŞMİŞ Milletler Güvenlik Konseyi, Bosna Hersek'teki Avrupa Birliği Barış Gücü Misyonu'nun (EUFOR ALTHEA) görev süresini bir yıl uzattı. BMGK'da yapılan oylamada tüm üyeler tasarıya olumlu oy verdi. AB Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin Inzko, Konseye sunduğu raporunda, ayrılıkçı söylemlere dikkat çekerek, Bosna Sırp Cumhuriyeti yetkililerinin Bosna Hersek'ten ayrılma yönünde çağrılarını sürdürdüğünü bildirdi. Barış anlaşması uyarınca Bosna Hersek'teki hiçbir entitenin ayrılma hakkı olmadığını vurgulayan Inzko, ayrılıkçı politikalara son verilmesinin temin edilmesi gerektiğini belirtti. 3’te SOLCULAR ENTELEKTÜEL M D R? YOKSA ENTELLEKTÜELLER SA CI MIDIR? Rifat SA T Sayfa 3’te AB’DE AZINLIKLARA HER BOY KISITLAMA Ata ATUN Sayfa 4’te Mostar Köprüsü’nün 22. YILINDA TÖREN BOSNA HERSEK'in güneyindeki Mostar kentinde Neretva Nehri üzerine, Osmanlı döneminde 1566 yılında inşa edilen tarihi köprünün Bosna'daki savaş sırasında Hırvat topçuları tarafından yıkılmasının 22. yılı dolayısıyla tören düzenlendi. Tören, tarihi köprünün yıkıldığı saat 10.16 itibarıyla sirenlerin çalmasıyla başlarken, köprünün üzerinde buluşan vatandaşlar Neretva Nehri'ne zambak ve karanfil bıraktı. Törenin sonunda ise "Mostari" Atlayıcılar Kulübünden bir sporcu, köprüden nehre atladı. "Mostari" Atlayıcılar Kulübünden Sasa Orucevic,1993 yılında yaşananların unutulmaması gerektiğini belirterek, köprü olmadan yaşamanın ne denli zor olduğunu bildiklerini kaydetti. 3’te Kosova Silahlı Kuvvetleri için 5 milyon Euro gerekiyor KOSOVA GÜVENLİK GÜCÜ (KGG), Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne (KSK) dönüşüm durumunda 2016 yılında daha 5 milyon Euro’ya ihtiyaç duyacak. KGG Bakanlığı ve KGG’nin bütçesi artırıldıysa da bu gücün uzun vadeli gelişimi planlamaları için yeterli olmayacak. Son ilerleme raporunda KGG çalışmaları ve yasaları uygulaması denetimi konusunda uyarı gerekçesiyle milletvekillerini daha titiz olacağını belirten uzmanlar, bazı konularda komisyonun sübjektif yaklaşım sergilendiği görüşünde. 4’te Balkan liderlerinden Fransa’daki teröre ORTAK TEPK FRANSA’da meydana gelen ve çok say da ki inin hayat na mal olan terör sald r lar yla ilgili Balkan liderlerinden tepki geldi. Tüm Balkan uluslar n n liderleri sald r y iddetle k narken teröre kar ortak hareket edilmesi gerekti i konusunda görü birli ine vard . Liderler Fransa’n n ac s n yürekten payla t klar n belirtirken, Bosna’da ki slam toplulu unun eski ba kan Mustafa Ceric, kurbanlar için üzüntüsünü dile getirdi ve tüm Avrupa’da ki Müslümanlara ça r da bulundu: ‘‘ nsan hayat na kar hiçbir sayg s olmayan ki ilere kar slam itibar n ve sükûnetinizi koruyun.’’ 5’te Karada 'da hükümet kar ıtı protesto KARADAĞ'ın Başkenti Podgoritsa'da, hükümetin istifasını isteyen muhalefet partilerince protesto gösterisi düzenlendi. Demokratik Cephe (DF) tarafından düzenlenen protestoya katılan binlerce muhalefet yanlısı, şehir merkezindeki Cumhuriyet Meydanı'nda toplandıktan sonra meclis binasına doğru yürüyüşe geçti.Meclis binası önüne gelen göstericiler, Cumhurbaşkanlığı, Karadağ Halk Tiyatrosu, Merkez Bankası ile "Hilton" oteli binalarını zincir oluşturarak çember içerisine aldı. 5’te SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 2 Balkan Haberleri 23 Kas m 2015 Pazartesi T KA’dan Makedonya Sivil Havac l k Ajans ’na donan m deste i TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan, Makedonya’da birçok alanda projeler yürüttüklerini, çeşitli kurumların kapasitelerinin arttırılması konusunda da teknik donanım desteği yaptıklarını söyledi ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ Ü T ürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), merkezi Üsküp’te bulunan Makedonya Sivil Havacılık Ajansına teknik donanım desteğinde bulundu. Belirli projelerin açılışı için Makedonya’da bulunan TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan, Makedonya Sivil Havacılık Ajansı Müdürü Goran Yandreoski’yle bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov’un eşi ve aynı zamanda Sivil Havacılık Ajansı danışmanı Maya İvanova ile TİKA Üsküp Ofis Koordinatörü Teoman Tiryaki de yer aldı. www.yenibalkan.com’a göre; TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan, Makedonya’da birçok alanda projeler yürüttüklerini, çeşitli kurumların kapasitelerinin arttırılması konusunda da teknik donanım desteği yaptıklarını söyledi. Maskan, “Her kurumun kendi içerisindeki kapasitesini arttırmak ve Türkiye’yle olan diyaloglarını gerçekleştirmek üzere projeler gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz. Amacımız, kamu kurumlarının birbirlerini tanımaları, diyaloga girmeleri, uluslar arası ve ulusal alanda birbirlerini gözetmeleri ve kollamaları. Umut ediyorum ki hem bu kurumda hem de Makedonya’nın diğer önemli kuruluşlarıyla olan projelerimiz devam edecektir” diye konuştu. Makedonya’daki hava trafiğinin güvenliğinden sorumlu olan Sivil Havacılık Ajansına, TİKA tarafından 18 bilgisayar, 15 tablet ve 1 özel yazılımdan oluşan teknik donanım desteği sağlandı. DİLGAŞ KÖYÜ’NE OKUL Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Merkez Jupa’ya bağlı Yörük köyü Dılgaş’taki Necati Zekeriya belediye ilköğretim okulunun yeni binasının açılışını yaptı. TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan, Türkiye’de ve Makedonya’da yaşayan Yörüklerin yüzyıllar önce ayrılmasına rağmen aynı şeyleri hissettiğini belirtti. Maskan, “Bu toprakların bir önemi var. Dedelerinizin buraya yerleşmesinin, burada olmalarının bir anlamı vardı. Buralara sahip, çıkın çünkü buralar sizin vatanınız. Biz burada kendimizi bulduk. Burada var olmayı hiçbirzaman ihmal etmeyin. Hiçbir zaman Türkiye’ye veya başka ülkelere gitmeyi hayal etmeyin. Bu topraklar size emanet. Emanetinize sahip çıkın lütfen” dedi. Merkez Jupa Belediye Başkanı Ariyan İbrahim, TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan’ın “Merkez Jupa’nın Kahramanı” olduğunu söylerken, bu okulun açılışında emeği geçen TİKA Üsküp Ofis Koordinatörü Teoman Tiryaki’ye de teşekkür etti. Okuldaki eğitim şartlarının çok zor olduğuna dikkat çeken fakat bugün bir sorunun daha aşıldığını söyleyen İbrahim, “Allah bizi Türkiyesiz bırakmasın. TİKA’sız bırakmasın. Kuvvetli bir Türkiye varken inanın biz de emin bir şekilde Makedonya’da da olsa yaşamak daha kolay olacak. Maddi olmasa bile manevi bir destek görmek bizim için çok önemli” dedi. Ariyan İbrahim son olarak, Ali Maskan’ın belediyenin fahri vatandaşı olması için çalışma başlatacaklarını sözlerine ekledi. Bölgenin Makedonya Türkleri için büyük önem taşıdığını kaydeden MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, milletlerin geleceğini genç nesillere bağlı olduğunu, böyle bir okul inşaatının da bir millete ve geleceğe yatırım olduğunu belirtti. TİKA’nın Makedonya’daki Türklerin eğitimine verdiği destekten dolayı teşekkür eden İbrahim, “Sağlıklı ve huzurlu bir ortamda alınacak kaliteli eğitimle, buradan çıkacak çocuklardan ilim adamları, siyasetçiler, işadamları çıkacaktır” dedi. SAYFA 03 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Balkan Haberleri 3 23 Kas m 2015 Pazartesi Türk-Yunan dostlu u E FUTBOLLA LERLED ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü T C Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Çankaya Köşkü'nde yaptığı baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras, "Kıbrıs'ta iki toplumu adil ve kalıcı çözüm bulmak amacıyla cesaretlendirmeye karar verdik" ifadesini kullandı. "41 yaşında olduğunu ve sürekli televizyonda 'adil ve kalıcı çözüm' sözlerini duyduğunu" belirten Tsipras, şunları söyledi: "Şu anda karşımızda fırsat var. Olması gerekenden çok fazla olumlu olmak istemiyorum. Tedbirli olmak istiyorum. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Parlamentosu kararları çerçevesinde Kıbrıs'ta her iki toplumun birleşik çatı, federasyon çatısı altında yaşayabilecekleri çözüme ulaşabilecek çözümü desteklememiz gerekiyor. Bu çözümün herkes ve Kıbrıs halkı tarafından kabul görmesi gerekiyor. Üçüncü ülkelerin teminatları, garantörlükleri olmadan sağlanacak çözüm olması gerekiyor" GÖÇMEN SORUNU www.dunyabulteni.net’e göre: Başbakan Tsipras "AB-Türkiye görüşmesi çerçevesinde göçmen sorunun aşılması amacıyla Frontex'in güçlendirilmesi önerecek misiniz?" sorusunu ise şöyle cevapladı: "Göçmenlerin kimlik tespitlerinin yapılması amacıyla AB'ye 'hotspot'la ilgili terminoloji açısından öneride bulunanlardan biriyiz. Bu konuda ne demek istiyoruz? Onu anlatmak istiyorum. Burada bazı tehlikeli insanların tehdit oluşturacağını, dolayısıyla bu tanımı bu çerçevede ele almamamız gerekiyor. Hem Türkçe hem Yunanca çok zengindir. Bunu doğru tanımlayacak kelimeler bulabiliriz. İngilizce kullanmak zorunda değiliz. 'Ağırlama' ya da 'kimlik tespit merkezi' diyebiliriz" Aleksis Tsipras, karşı karşıya olunan sorunun yüz milyonlarca insanın evlerinden edilmesi sorunu olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece polisiye önlemlerle bunlarla mücadele etmeye devam edeceksek, bu sorunu çözemeyiz. Türkiye'de 2,5 milyona yakın göçmen var. Her şeyden önce bu insanların sadece Türkiye'deki varlıklarına ve Yunanistan'a nakledilmeleri konusuna takılıp kalmamalıyız. Bu insanların neden evlerinden kaçtıklarını anlamamız gerekiyor. Ege'nin sularında boğulmayı neden tercih ettiklerini ve Orta Avrupa'da arzu ettikleri hedefe neden bu kadar ulaşmak istediklerini anlamamız gerekiyor" DAVUTOĞLU DA OLUMLU KONUŞTU T.C Başbakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye ile Yunanistan aynen Suriyeli mülteciler gibi Suriye sorununun mağdurlarıdırlar, müsebbipleri değildirler. Biz de bir mağdur olarak yani bütün bu sorunlardan etkilenmiş taraf olarak aldığımız kararlar çerçevesinde ikili bir teknik çalışma yürüteceğiz" dedi. Tsipras ile New York'ta da bir görüşme gerçekleştirdiklerini anımsatan Davutoğlu, "Bugünkü ziyaretimiz bize iki mesajı, biri doğal biri sportif verdi. Birisi, iki gün önce Türkiye'de ve Yunanistan'da depremler oldu. Biri Marmara Denizi ve İyonya Denizi'nde. Sanki deprem kendisi hatırlatarak bize şunu demiş oldu: Türkiye ile Yunanistan'ın kaderi ortaktır. Depremler dahi ortak bir felaket olarak iki ülkeyi etkilemektedir. Dolayısıyla bu kader ortaklığını mutlaka göz önünde bulundurarak davranın" diye konuştu. Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bu da ortaklıkta ve sevinçte bir olunduğunda her iki tarafın da mutlu bir şekilde stadyumdan çıkacağını gösterdi. Bunları zikretme sebebim şu: Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlu ilişkilerden iki tarafta da memnun olanlar veya bunu tahrik edenler çıkabilir. Hatta Avrupa'da ve dünyada bunlar üzerinden kendi hesaplarını görmek isteyenler çıkabilir. Fakat bizler Atina'da ve Ankara'da sorumlu devlet adamları olarak bu çevrelerin birtakım ön yargılara dayalı yaklaşımları yerine Türkiye ile Yunanistan arasında kalıcı bir dostluğu, komşuluk ilişkilerinin önüne geçen bir dostluğu inşa etmekle yükümlüyüz." Bosna Bar Gücü’nün görev süresi uzat ld WASH NGTON BALKAN GÜNLÜ Ü B irleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Bosna Hersek'teki Avrupa Birliği Barış Gücü Misyonunun (EUFOR ALTHEA) görev süresini 2016 Kasım sonuna kadar uzattı. BMGK'da yapılan oylamada tüm üyeler tasarıya olumlu oy verdi. Geçen yılki oylamada Rusya çekimser oy kullanmıştı. www.dunyabulteni.net’e göre; AB Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin Inzko, Konseye sunduğu raporunda, ayrılıkçı söylemlere dikkat çekerek, Bosna Sırp Cumhuriyeti yetkililerinin Bosna Hersek'ten ayrılma yönünde çağrılarını sürdürdüğünü bildirdi. Barış anlaşması uyarınca Bosna Hersek'teki hiçbir entitenin ayrılma hakkı olmadığını vurgulayan Inzko, ayrılıkçı politikalara son verilmesinin temin edilmesi gerektiğini belirtti. Inzko, son bir yıl içinde bazı güvenlik sorunlarının da gözlendiğini belirterek tekil hadiselerin yaygınlaşarak Bosna Hersek'te güvenlik riski oluşturabileceği uyarısında bulundu. Bosna'daki savaş 21 Kasım 1995'te Dayton Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona ermişti. Bu yıl Dayton Antlaşması'nın 20. yılı 21 Kasım'da düzenlenecek törenlerle kutlanacak. Tarihi Mostar Köprüsü için tören düzenlendi İZMİR MEKTUBU ntelektüel kelimesinin SOLCULAR kökeni Latince intellecENTELEKTÜEL M D R? tus yani anlamak sözcü üne dayan r. Sözlü e bak- YOKSA ENTELLEKTÜELLER SA CI MIDIR? t m zda kapsaml bilgi ve [email protected] birikim gerektiren soyut konularla derinlemesine ilgi24.Dönem İzmir milletvekili lenen ki i. Mesle i fikir ve Rifat SA T Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı bilgi üretmek ve/veya yaymak olan ki i (akademisyenFransa’dan ithal ettikleri ler, bilim insanlar vb.). “Entelektüel” kelimesini hayat m za Kültür ve sanat konular nda uzman ilave ettiler. Zengin Osmanl dilinkabul edilen, bu konulardaki bilgisi den “Münevver “ gibi kelimeler at birikimi kültürel bir otorite olmas l p yerine Frans zcadan Entelektüel na olanak sa layan ve toplum kar kelimesi ithal edildi. Sa c münevs nda çe itli konularda de erlendirverlikten solcu entelektüele geçi in meler yapan ki i, eklinde aç klan tarihi özeti böyledir. yor. Bir dü ünceye göre üç ku ak üniversite mezunu olmak. Yani, MUHARREM NCE: dedeniz, baban z ve en son siz üni“SOLCULAR versite mezunu oldu unuzda entelektüel olabiliyorsunuz. Entel100 YILDIR OKUYOR” Dantel kelimelerini duymu sunuzdur. Türkçedeki argo ifadeyle enteCHP Yalova milletvekili Muharrem lektüeli Ti’ ye alan sözcüklerdir. nce geçenlerde bir TV kanal nda Belki de “Kedi uzanamad ci ere “Kimse bizim entelektüel derinli imundar dermi ” hesab . lginçtir, mizi ölçmesin. Onlar (AK Parti’ye ayn sözlükte entelektüeller, bilgioy verenleri kastediyor) 15 y ld r nin bireyselle mesi ve spekülatiften kitap okuyor, biz solcular 100 y ld r aksiyona geçmesiyle bir s n f n, bir okuyoruz” demi ti. Star gazetesi ideolojinin temsilcisi olarak yerle yazar Ahmet Kekeç, ‘Solcu olmak ti. Siyasi iktidar n kar s nda oldu, istiyorum olam yorum, niye olam deniyor. Yani siyasi iktidar n kar yorum’ isimli makalesinde öyle s nda olmak kimilerine göre enteyazm : lektüel olmak anlam na geliyor. “Okumakla “solculuk” (daraltarak söylersek CHP’lilik) aras nda irtibat SOLCU K MD R? kuran Muharrem nce en son hangi kitab okudu, bilmiyorum ama 54 Solcu demek entelektüel olmak y ll k hayat n n neredeyse 40 y l m d r? Bu soru pek çok kez sorulokumakla geçmi bir müptedi olamu tur. Her solcu entelektüel olmarak bir türlü solcu olamad m. yabilir. Ancak Üstad- azamlar Olam yorum. Kemal K l çdaro lu, Murat Belge olan "cihangir solu" en son “ nce Memed”i okudu unu olarak da bilinen solcular bu kavrasöylüyordu. 70’li y llarda, ö renciyma girebilir. nternete girip Uluda ken okumu ... Ve solcu olmu ... sözlükte solcuyu sordu unuzda, Ben nce Memed’le birlikte ülkeye hiçbir hayr olmam kesimbütün Ya ar Kemal külliyat n dir, deniyor. Entelektüel olarak kendevirdim... En a r, en dini tan tan Sol’un Türkiye’de iktisofistike, “deneysel”in tillah say ladar olamay ayr bir çeli kidir. cak en kaz k metinleri okudum. Bir Entelektüel ki i, ayd n duru uyla türlü solcu olamad m. Belki de kendisini sürekli yenileyip geli tirnasip i idir, bilmiyorum.” di i için herhangi bir kanatta; yani ne sa da ne de solda sürekli duramaz. Ki bu e yan n tabiat na da ayk r d r. MÜNEVVERL KTEN ENTELEKTÜEL’E GEÇ Geçmi te tahsilli, bilgili ki iye münevver denilirdi. Daha sonralar ayd n sözcü ü "kültürlü, okumu , görgülü, ileri dü ünceli (kimse)" anlam nda kullan lmaya ba land . Ne kadar ilginçtir ki; sözüm ona Türkçeyi çok okuyanlar, kendi dillerini inkâr ettiler ve Sözcü e evrim geçirdiler. K Bulgaristan s n r nda güvenlik art r ld B osna'da yaşanan iç savaşta Hırvat askerleri tarafından yıkılan tarihi Mostar Köprüsü'nün 22. yılı dolayısıyla tören düzenlendi. Tören, tarihi köprünün yıkıldığı saat 10.16 itibarıyla sirenlerin çalmasıyla başlarken, köprünün üzerinde buluşan vatandaşlar Neretva Nehri'ne zambak ve karanfil bıraktı. www.dunyabulteni.net’e göre; törenin sonunda ise "Mostari" Atlayıcılar Kulübünden bir sporcu, köprüden nehre atladı. "Mostari" Atlayıcılar Kulübünden Sasa Orucevic,1993 yılında yaşananların unutulmaması gerektiğini belirterek, köprü olmadan yaşamanın ne denli zor olduğunu bildiklerini kaydetti. Mostar Köprüsü'nün efsane atlayıcılarından Emir Balic de aslına uygun şekilde onarılan köprünün, 427 yıl sapasağlam ayakta kalan eskisinden daha uzun ömürlü olması temennisinde bulunarak, "Çocukluğumuzu ve gençliğimizi geçirdiğimiz bu köprüyü hep bizden biri, canlı bir varlık gibi gördük" dedi. Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilen köprü, sadece şehre ismini vermekle kalmayıp yıllarca medeniyetleri, kültürleri birleştiren bir simge oldu. 24 metre yüksekliğinde, 30 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki köprü, Mostarlı cesur atlayıcılar tarafından yıllarca atlama platformu olarak kullanılmaya devam ediyor. Birileri 100 senedir okuyor olabilir. Ancak gerçek münevver (Onlar n deyimiyle entelektüel) için güzel bir örnek olarak on dört as rdan fazla önce miladi 633 y l nda gelen Kitab m z Kuranda Alak süresinde Yüce Allah öyle emreder: “Oku! Yaradan Rabbinin ad ile! O, insan bir kan p ht s ndan yaratt . Oku! nsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmay ö reten Rabbin en büyük kerem sahibidir.” (Alak,96:1-5) Karada ’da hükümetin koltu u sallant da PODGOR TSA BALKAN GÜNLÜ Ü MOSTAR BALKAN GÜNLÜ Ü SA CI VEYA SOLCU K M OLURSAL OL OKU! SOFYA BALKAN GÜNLÜ Ü B ulgaristan sınırındaki ek güvenlik önlemleri nedeniyle araçlar 12 kilometrelik kuyruk oluşturdu. Tırların geçiş yaptığı Kapitan Andreevo Gümrük Kapısı'nda uygulanan kontroller nedeniyle Bulgaristan'dan çıkmak için bekleyen araçlar 12 kilometre, Türkiye tarafından Bulgaristan'a girmek için bekleyen araçlar ise 7 kilometre uzunluğundaki bir kuyrukta bekliyor. www.dunyabulteni.net’e göre; Ticari ve bireysel araçlara farklı güzergah verilmesine rağmen Türkiye'ye seyahat edenler Bulgaristan'a dönüşte uzun süre beklemek zorunda kalıyor. Yapılan sıkı sınır denetimleri sonucu 280 yabancı uyruklu yasadışı geçiş yaparken yakalanarak gözaltına alındı. Sofya'da ise geniş çaplı bir yasadışı göçmen operasyonu düzenlendi. Sofya'daki operasyonda 320 kişi yakalandı. İçişleri Bakanlığı Genel Müsteşarı Georgi Kostov, 320 kişi arasında hiç birinin terör örgütleriyle bağlantısı olmadığını duyurdu. Polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Hafta sonu 7 bin kişi kontrol edildi, 3 bin araçta arama yapıldı. aradağ'ın başkenti Podgoritsa'da, hükümetin istifasını talep eden muhalefet partilerince düzenlenen protestoda, zincir oluşturan göstericiler, "adil seçimler yapılsın" yazılı dövizler açtı. www.dunyabulteni.net’e göre; Demokratik Cephe (DF) tarafından düzenlenen protestoya katılan binlerce muhalefet yanlısı, şehir merkezindeki Cumhuriyet Meydanı'nda toplandıktan sonra meclis binasına doğru yürüyüşe geçti. Meclis binası önüne gelen göstericiler, Cumhurbaşkanlığı, Karadağ Halk Tiyatrosu, Merkez Bankası ile "Hilton" oteli binalarını zincir oluşturarak çember içerisine aldı. DF Genel Başkanı Andrija Mandic, burada yaptığı konuşmada, hükümetin hiçbir şekilde birbirine "bağlı" olmadığını vurgulayarak, oluşturdukları "canlı zincirin" hükümeti bağladığını ifade etti. Göstericilerin mesaj vermek istediğini söyleyen Mandic, "Ülkemizin diktatörlük ve otokrasi kavramları ile sıkıntıları mevcut. Burada asıl sorulması gereken soru ilk kimin korkacağı, biz halk olarak korkmu- yoruz. Bizim başımızdaki diktatör iktidarda kalmak için herkesle başa çıkmaya hazırdır. Biz buna izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.DF temsilcilerinden Milan Knezevic de mevcut hükümetin istifasını istediklerini belirterek, diyaloğa açık oldukları tek konunun geçici hükümet kurulması noktası olduğunu söyledi. Karadağ'ın çeşitli şehirlerinde protestolara devam edeceklerini ifade eden DF yetkilileri, başkent Podgoritsa'da Aralık ayında yeniden toplanma çağrısında bulunduktan sonra dağıldı.Gösteride ayrıca, Fransa'nın başkenti Paris'te yaşanan terör saldırılarıyla Beyrut ve Suriye'de de yaşanan olaylar sonucunda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.DF tarafından 27 Eylül'de başlatılan çadırlı eyleme, polis tarafından son verilmesinin ardından geçtiğimiz ay düzenlenen hükümet karşıtı protestoda, polisle göstericiler arasında arbede yaşanmış, civardaki çok sayıda binanın camları kırılmıştı.Yaklaşık 2 aydır protestoya devam eden muhalefet partisi üyeleri, ülkede adil seçimlerin yapılması için mevcut hükümetin istifasını ve yerine geçici kabinenin kurulmasını talep ediyor. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri AB’DE AZINLIKLARA HER BOY KISITLAMA [email protected] Prof.Dr. Ata ATUN unanistan’da az nl k olarak ya amak, günümüzde insan haklar na uzaktan bakmakla ayn anlamda. Az nl klar n haklar , özellikle de “Türk” dememek için “Müslüman” olarak tan mlanan Bat Trakya’da ya ayan karde lerimizin haklar ka t üstünde bile yok. Avrupa Birli i’ymi , medeniyetin be i i Yunanistan’m , bu laflar hak getire. Göz boyamaktan öteye hiçbir geçerlilikleri olam yor. E itim konusuna bir kenara, en basitinden ehliyet uygulamas bile Bat Trakya’da ya amlar n sürdüren Türklerin ekonomik geli mesini önlemek için Yunanl milletvekilleri, siyasiler ve bürokratlar taraf ndan el birli i ile dâhiyane bir ekilde düzenlenmi . Örne in; Bat Trakyal Türkler aras nda otomobil veya kamyonet ehliyeti olana traktör ehliyeti verilmez. Ayn ekilde traktör ehliyeti olana da a z yla ku tutsa otomobil ehliyeti verilmez. Maksat Bat Trakyal Türklere,geli memeleri için ekonomik k s tlamalar uygulamak. Lozan Antla mas üzerinden neredeyse bir asra yak n bir zaman geçmi olmas na ra men E itim hala Bat Trakya Türklerinin en önemli ve öncelikli sorunlar aras nda yer al yor. Yunan hükümeti bu sorunu bile bile hala daha çözmemi , çözmeye de hiç yana m yor. Y KOAL SYON HÜKÜMET Solcu SRIZA ile sa c ANEL’in kurdu u koalisyon hükümeti de son bir as rd r Bat Trakya’da ya ayan Türklerin k s tlanm haklar n ve kötü gidi at de i tirmek yolunda herhangi gözle görülür somut bir ad m atm de il. " skeçe Merkez Türk lkokulu”ndaki ö retmen ve kitap eksikli ini protesto etmek amac yla geçen hafta içinde ö renciler topluca okulu boykot ettiler, veliler de bu boykota destek verdiler. skeçe’de ya ayan Türk karde lerimizi kesinlikle kutlamak gerekir. Bat Trakya’da ya ayan Türk az nl klar n Yunan hükümetine kar eylem yapmas , boykot yapmas ve buna cesaret etmek kolay bir i de il. Y llard r korkunç bir bask alt nda ezilmek bir yana, ay r mc l a tabi tutuldular. As rlard r üzerlerinde bask sistemi kurularak ki ilikleri aç kça k r lmaya, ö ütülmeye ve törpülenmeye çal ld . Bu nedenle de ba lar na nelerin gelebilece ini bilemeden ve de olabilecek her eye raz olarak eylem düzenledi skeçe halk . in ucunda tutuklanmak, hapse konmak, i ten at lmak ve dayak yemek dahil her tür susturmaya ve bask ya yönelik uygulama olmas na ra men. Bundan bir evvelki boykot eylemi 20082009 e itim y l nda yap lm t ama o günden bugüne çözülmü herhangi bir sorun, halledilmi herhangi bir konu yok. Y llard r ayn hamam ayn tas. Tellaklar de i ti ama uygulama bir türlü de i medi. E itim y l ba layal iki ay olmas na kar n Türk okulundaki ö retmen eksikli i büyük boyutlarda. Türkçe kitap ise hiç yok. Halen ö rencilere kitaplar sa lanmad ndan çocuklar fotokopi usulü ile e itim görmeye çal yor. Avrupa Birli i insan haklar konusunda at p tutarken “Harman istiyor” ama i uygulamaya ve üye devletleri kontrole gelince ipe un seriliyor. te böyle bir ey AB’li olmak. Avrupa Birli i içinde az nl ksan z yand n z. Hiçbir hakk n z yok. Hele de çingene (Türkiye’de Roman, Avrupa’da Gypsy, KKTC’de Gurbet denmekte) iseniz yand n z, hem de ne yanma. Yerel tabirle çifte kavrulmu .... Rumlar n biz K br sl Türkleri müzakereler sonucunda sokmak istedikleri s n f, indirgemek istedikleri konum i te bu “Az nl klar” s n f ; Bilmekte fayda var. 23 Kas m 2015 Pazartesi KGG’nin KSK’ye dönü mesi için bütçe gerekiyor Kosova Güvenlik Gücü (KGG), Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne (KSK) dönüşüm durumunda 2016 yılında daha 5 milyon Euro’ya ihtiyaç duyacak PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü K osova Güvenlik Gücü (KGG), Kosova Silahlı Kuvvetleri’ne (KSK) dönüşüm durumunda 2016 yılında daha 5 milyon Euro’ya ihtiyaç duyacak. KGG Bakanlığı ve KGG’nin bütçesi artırıldıysa da bu gücün uzun vadeli gelişimi planlamaları için yeterli olmayacak. Buna İçişleri ve Güvenlik Komisyonu üyeleri de işaret etti. www.kosovahaber.net’e göre; İçişleri Bakanlığı 2016 yılı bütçesi yüzde 5.59 küçültülmüştü. Komisyon üyelerine bilgi veren KGG Bakanlığı Daimi Sekreteri Shkëlzen Syla, KSK yasalarının zamanında meclise gönderildiğini ve önümüzdeki yıl için yüzde 9 oranında ek bütçe öngörüldüğünü ancak bunun da yeterli olmayacağını belirtti. KGG Bakanlığı ve KGG’ye toplam olarak 2016 yılı bütçesiyle 49 milyon 250 bin Euro planlandığını bildiren Syla, KSK yasaları kabul edilirse ek bütçe ihtiyaç duyulacağını bildirdi. KGG’nin 2025 yılına kadar planlarını ve bütçesini hazırladığını bildiren Syla; 2016 yılında bütçenin 54 milyon, 2017’de 62 milyon 64 bin, 2018’de 67 milyon 964 Euro olması öngörüldüğünü vurguladı. KGG Bakanlığı ve KGG’nin 2016 yılı bütçesinden maaş ve yevmiyeler için 21 milyon, mal ve hizmetler için 8 milyon 963 bin, sermayeli harcamalar için de 17 milyon Avro öngörüldüğünü bildiren Syla; 3 milyon Euro civarında bir artışın sözkonusu olduğuna işaret etti. Son ilerleme raporunda KGG çalışmaları ve yasaları uygulaması denetimi konusunda uyarı gerekçesiyle milletvekillerini daha titiz olacağını belirten Anton Quni, bazı konularda komisyonun sübjektif yaklaşım sergilediğini kabul etti. İçişleri Bakanlığı Bütçe Müdürü Drita Xheladini, Hükümet tarafından İçişleri Bakanlığı bütçesinin yüzde 5.59 oranında azaltıldığına dikkati çekerken toplam bütçenin 109 milyon 123 bin Euro olduğunu bildirdi. Xheladini, İçişleri Bakanlığı’nın ek bütçeye ihtiyaç duyduğunu da belirtti. İçişleri ve Güvenlik Komisyonu’nda yapılan tartışmalarda KGG Bakanlığı ve KGG için bütçenin yeterli olmadığı ifade edildi. Adem Jashari Havaliman ’na 2 ödül daha LONDRA BALKAN GÜNLÜ Ü L imak “Adem Jashari” Priştine Uluslararası Havalimanı Londra’da daha iki ödüle layık görüldü. House of Parliament tarafından düzenlenen bir etkinlikte birçok şirket ve proje katılımcıları arasında “Adem Jashari” Priştine Uluslararası Havalimanı iki ödülü kazanmaya başardı. www.kosovahaber.net’e göre: World Green Awards 2015 havaalanları kategorisinde dünya ikinciliğini kazanan Priştine Havaalanı, Europe Green Şampiyonu da olmaya başardı. Bu iki ödülle havaalanı, uluslararası alanda bu yıl içerisinde toplam 13 ödüle erişmeye başardı. Bu iki ödülle de Priştine Havaalanı bölgede en fazla ödül alan havaalanı olarak kalmaya devam ediyor. Priştine Havaalanı Genel Müdürü Haldun Fırat Köktürk şöyle dedi: “Kaliteli hizmet sunmaya odaklanmış durumundayız ve şimdi artık dünyaca takdir edilen süregelen çabalarımızın ödüllendirilmesi nedeniyle mutluyuz. Sürekli yapılan yatırımlarımız ve projelerimiz, Havaalanımızın bölge ve daha genişte en fazla ödüllendirilmiş havaalanı olmasını sağlamıştır. “ Slovenya’dan, Kosova’ya vize muafiyeti deste i BRÜKSEL BALKAN GÜNLÜ Ü Brüksel’de AB kurumları yetkilileriyle gerçekleştirilen görüşmelerden sonra Avrupa Entegrasyonu Bakanı Bekim Çollaku AB üye ülkeleri resmi ziyaretlerine devam etti. www.kosovahaber.net’e göre; Slovenya’da Dışişleri Bakanı Karl Erjavec ve Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Büyükelçi Dragoljuba Bencina ile görüşen Çollaku, Avrupa ajandasına odaklanarak Kosova’daki gelişmeleri değerlendirdi. Slovenya’nın Kosova’ya her yanlı desteği için teşekkürlerini ifade eden Bakan Çollaku, vize muafiyetine özel önem vererek Kosova’nın Avrupa entegrasyonları alanında attığı adımlarla bilgilendirdi. Avrupa Komisyonu tarafından vatandaşlarımızın serbest dolaşımı ve Schengen Bölgesi’ne vizesiz seyahatleri için ileri sürülen kriterlerin hepsini yerine getirdiğini bildiren Çollaku, bu süreçte Slovenya Cumhuriyeti ve dost ülkelerden destek beklediklerini bildirdi.İOA’nın imzalanmasını selamlayan Dışişleri Bakanı Erjavec ve Büyükelçi Bencina, Kosovalılar için vize muafiyetini destekleme hazırlığını ifade ettiler. Görüşmede taraflar iki ülke arasında geniş kapsamlı ilişkilerin geliştirilmesi için hazırlık ifade ettiler. BUSMEK MEZUNLARI Kosova'da i yeri açacak BURSA BALKAN GÜNLÜ Ü B ursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Kosova Çalışma Bakan Yardımcısı Rita Hajzeraj’ı ağırladı. Hajzeraj, BUSMEK mezunlarına Kosova’da işyeri açma izni vermeye hazır olduklarını söyledi. Daha önce Bursa Sanat ve Meslek eğitim Kursları’nda (BUSMEK) eğitim gören Kosovalı 20 gencin ülkelerinde iş yeri açması Kosova Çalışma Bakanlığı’nın dikkatini çekti. Bunun için Bursa’ya gelip BUSMEK kurs merkezlerini inceleyen Kosova Çalışma Bakan Yardımcısı Rita Hajzeraj, BUSMEK mezunlarına şartsız iş yeri açma izni vermeye hazır olduklarını ifade etti. Kosova Çalışma Bakan Yardımcısı Rita Hajzeraj, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi de de ziyaret etti. www.kosovahaber.net’in haberine göre; Merinos’taki Gönül Dostları Sofrası’ndaki ziyarette, BUSMEK Genel Koordinatörü Şahin Arat ve Kosova Üsküp Türkleri Derneği Başkanı Recep Gündüz de hazır bulundu. Bakan Yardımcısı Rita Hajzeraj, Kosova olarak BUSMEK’le sıkı bir işbirliğine girmek istediklerini anlattı. Ülkelerinde buna ihtiyaç bulunduğunu, savaş sonrası üretimin kalktığını ve insanların işsiz kaldığını vurgulayan Hajzeraj, BUSMEK’in yetiştirdiği insanlar sayesinde yaşadıkları bu sıkıntının giderilebileceğini ifade etti. SAYFA 05 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 Balkan Haberleri LK A KIM ATATÜRK’ÜN IKLI I Oya B Ç C izi bilmem ama benim ilk a k m Atatürk… Nas l olmas n ki. Masmavi kararl keskin bak lar , asil karizmatik duru uyla ülkesini kapkaranl k günlerden ayd nl a ç karan Atatürk’e a k olmamam mümkün de ildi. te bu yüzden siyasi ve askeri dehas yla dünya lideri Gazi Mustafa Kemal’ i daha yak ndan tan mak için ara t rmaya karar verdim. Bu yaz mda Atatürk’ ün ça n n ötesindeki seçkin giyim zevkini, kl n ele almak istiyorum. Atatürk gerek nezaketi, sayg nl gerek giyimindeki kl kla tam bir Osmanl beyefendisiydi. Daima bulundu u ortama göre giyinen, dünyay , dünya modas n yak ndan takip eden Atatürk’ ün giyim zevki, ça n n çok ilerisindeydi, adeta sanatç ruhunun bir yans mas yd . Günümüzde bile Atatürk kl na yakla amad m z söylersek yanl olmaz. Sava günleri dâhil sakall , bak ms z görünmeyen Atatürk’ ün kl kadar, temizli ine olan dikkati de örnek te kil eder. Mustafa Kemal, sadece k de il, ayn zamanda karizmatik duru u, saç sekli, kulland aksesuarlarla ba l ba na stil ikonudur. Öyle ki; günümüz ünlü modac lar ndan Faruk Saraç, iki y l boyunca gerçekle tirdi i ar iv ara t rmas yla Atatürk’ ün kostümlerinden olu an bir defile düzenlemi ve bu defileyi –meslek hayat n n en önemli olay - olarak ifade etmi tir. Nebil Özgentürk’ün “Gazinin Son Tan klar Anlat yor; O Daima kt ” kitab nda yer alan Berat Günç kan’ n Atatürk’ ün k giyim tarz n aktard bölüme k saca göz atarsak; Günlük k yafetlerinin bir k sm Paris’ten, Deporant ma azas ndan al n yordu. Gömlekte genellikle aç k renk, beyaz, krem ya da bej tercih ediyordu. Gömleklerinde önce Arap harfleriyle daha sonra Latin harfleriyle isminin ba harfi yazan arma kullan l yordu. Arma gömle inin koluna ya da gö üs k sm na i leniyordu. Hemen hemen hepsi siyah olan tak m elbiseleri üç parçadan olu uyordu, ceket, pantolon ve yelek. Aksesuar olarak yele inde köstekli saati, ceketinin küçük cebinde ise mendili, bastonu kol dü meleri, çok s k olmasa da yaka i nesi eksik olmuyordu. Daima ütüsünün düzgün olmas na dikkat ediyordu. Seyahatlerinde daha çok tüvit tak m n , güderi ceketini, ‘riding coat’ tarz ndaki jokey pantolonlar n giyiyor. Pelerin, ilk kez onun omuzlar nda görüldü. Hem sava ta hem cumhurba kanl döneminde, bazen siyah, bazen mavi pelerin at yordu omuzlar na. Zor giyinebilen ve ta nabilen pelerini de me aktörlere ta ç kartacak kadar etkileyici kullan yordu. Kruvaze ceketten pek ho lanm yor ve bu modelden uzak duruyordu. Boyunu daha uzun göstermesi için ceketlerinin omuz skalas n arkaya do ru diktiriyordu. Rugan ayakkab lar n n astar n k rm z kadifeyle kaplat yordu. Çizgili çoraplar ye liyordu. çi kuzu, bilekli i kurt kürkünden eldivenlerini çok seviyordu. Siyasete yön veren dehas yla topluma kad n-erkek e itli ini yaymaya gayret eden, sanat, yemek, dans, zarafet, ….gibi her konuda rol model olan Atatürk, tüm ömrü boyunca geri b rak lm , sava la y pranm topluma rol model olmaya çal t . Bizler çabalar n anlamal , Gazi Mustafa Kemal’ i örnek almal , hepimiz birer Mustafa Kemal Atatürk olmal y z….. S 23 Kas m 2015 Pazartesi Fransa’daki teröre Balkanlar tek ses Fransa’da meydana gelen ve çok say da ki inin hayat na mal olan terör sald r lar yla ilgili Balkan liderlerinden tepki geldi SENA SA T - BALKAN GÜNLÜ Ü B alkan liderleri Fransa’daki terör olaylarını şiddetle kınadı, bir an önce harekete geçilmesi gerektiği görüşünde birleşti. Bosna’da, bakanlar konseyinin başkanı Denis Zvizdic, Fransız Başbakanı Manuel Walls’a bir telgraf gönderdi. ‘‘Paris’de ki ölüm haberleri beni derinden sarstı. Ben terörizm tehdidine karşı birleşmemiz gerektiğine ikna oldum. Benim düşünceme göre kurbanların aileleri dışarı çıkmalı, ayaklanmalılar’’ dedi. Bosna’da ki İslam topluluğunun eski başkanı Mustafa Ceric, kurbanlar için üzüntüsünü dile getirdi ve tüm Avrupa’da ki Müslümanlara çağrıda bulundu: ‘‘İnsan hayatına karşı hiçbir saygısı olmayan kişilere karşı İslam itibarını ve sükûnetinizi koruyun.’’ Sırbistan ise önümüzde ki üç gün boyunca bayraklarını yarıya indirmeye ve Paris kurbanları için yas tutmaya karar verdi. Ayrıca Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic, bir telgraf gönderdi. Fransız hükümetine baş sağlığı dileyen Vuciç;‘‘Bir saldırı hepimize karşıdır ve modern medeniyete karşıdır!’’ dedi. Sırp İçişleri Sakanı Nebojsa Stefanovic, Sırbistan’ın güvenlik önlemlerinin yükseltildiğini söyledi. Hırvat Cumhurbaşkanı Kolinda GrabarKitarovic, Paris’teki saldırıları Twitter üzerinden kınadı, kurbanlar için yasta olduğunu söyledi. Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanovic, Hırvatistan’ın dayanışmasını ve merhametini özel basın konferansında ifade etti, ‘‘Bu insan değerlerine karşı bir saldırıdır’’ dedi. KOM UDA AT NA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü HAYAT Y DURDU unanistan'da çalışanlar önde gelen sendikaların çağrısıyla yapılan iş bıraktı. Alexis Tsipras başbakanlığındaki hükümet döneminde ilk kez genel grev düzenlendi. Genel grev hava ulaşımını olumsuz etkiledi, iç ve dış hatlarda yapılması programlanan çok sayıdaki sefer iptal edil- Bartholomeos krize yol açtı SOFYA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü F ener Rum Patriği Bartholomeos'un Sofya ziyaretinde Bulgarlara “II. Dünya Savaşı sırasında gasp ettiğiniz ikonaları iade edin” sözleriyle büyük kriz yarattı. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliyev Patriğe en yüksek “Stara Planina” devlet nişanı verdiği seremonide patlak veren kriz üzerine, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile randevusunu iptal etti. www.haber7.com’da Hürriyet'ten Nerdun Hacıoğlu'nun haberine göre, ikona krizi Fener Rum Patriği Bartholomeos’un Bulgaristan gezisinin ilk gününde patlak verdi. Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliyev, Fener Rum Patriği’ni üst düzey protokolle karşılayarak bir de Bulgaristan’ın en yüksek “Stara Planina” devlet nişanını takdim etti. Ancak nişan töreninde beklenmedik bir konuşma yapan Bartholomeos, “Ortodoks kiliseleri arasında yeniden sıkı bağlar kuruluyor. Ancak eski dönemi de gözden geçirmek gerek. II. Dünya Savaşı sırasında çalınan ve Patrikhane’ye ait aziz ikonalar gerçek sahibine iade edilmeli” dedi. Bartholomeos’un bu sözleri törende soğuk rüzgarlar estirdi. Bulgar Ortodoks Kilisesi temsilcileri “Fener Rum Patriği bizi resmen hırsızlıkla suçluyor. Hâlbuki bahsettiği ikonaların gerçek sahibi bizleriz. Asıl Fener Rum Patrikhanesi yüzlerce yıl önce onları bizden çalmıştır” tepkisini gösterdi. Fener Rum Patriği Bartholomeos’un sözleri bir anda siyasi kriz boyutunu aldı. Patrik ile randevusu bulunan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, yoğun programını gerekçe göstererek Bartholomeos ile randevunun iptal edildiğini açıkladı. Bulgar din adamları da Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev'in Patrik Bartholomeos ile çektirdiği fotoğrafta yer almayı reddetti. Bulgar din adamların tepkisi nedeniyle Bartholomeos'un dün akşam planlanan basın toplantısını iptal ettiği bildirildi. zmirli avukatlardan Ata’ya ziyaret SELAN K BALKAN GÜNLÜ⁄Ü İ zmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve aralarında İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Mustafa Çetin ve İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gülay U. Serin’in de bulunduğu 46 avukattan oluşan beraberindeki bir heyetle Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 77. Yılında Atatürk’ün doğup büyüdüğü evde yapılan törene katıldılar. Selanik Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde çok misafirperver bir şekilde karşılanan İzmir Barosu adına Başkan Av. Aydın Özcan günün anlamına uygun olarak Başkonsolos Sayın Orhan Yalman Okan’a Atatürk fotoğrafı sundu. Türkiye’nin Selanik Başkonsolosu Orhan Yalman Okan Atatürk'ün hatırasının Türk milletinin zihninde asla silinmez bir yeri olduğunu belirterek, "Atatürk'ün yaşarken 60- 70 kiloluk bir bedeni vardı. Ama bugün O'nun bizim için manevi ağırlığını, yaptıklarının, kahramanlıklarının değerini tartabilecek bir birim yok" Baro Başkanı Av. Aydın Özcan ise, Atatürk’ün doğduğu evde açılan anı defterine ise şunları yazdı: “Cumhuriyetimizin kurucusu, aydınlık Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da saldırıları ‘‘Gerçek bir savaş’’ olarak tanımladı ve ülkesi için Fransa’ya güvence verdi. ‘‘Üzüntü ve yas şu an Fransa ile yan yana duruyor’’ dedi. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Lohannis, Fransa için desteğini belirtti. “Benim adıma ve bütün Fransa ile Romanya halkı adına dayanışmamı belirtmek istiyorum” dedi. Saldırıların pek çok cana mal olması, ‘‘İnsan değerleri savunulmalı ve terörizm müca- geleceğimizin mimarı Aziz Atatürk, Aramızdan ayrılışının 77. yılında, İzmir Barosu’nu temsil eden biz avukatlar olarak, çocukluğunun, gençliğinin geçtiği bu güzel evde senin anılarına dokunmanın buruk sevincini yaşıyoruz. Aziz Atatürk, en büyük eserlerin olan Cumhuriyetin ve Cumhuriyet kazanımlarının bekçisiyiz, izindeyiz.Ulusumuz senin fikirlerin önderliğinde muassır medeniyet hedefine elbet varacaktır. Rahat uyu Atam.” delesi belirlenmeli ayrıca bu bütün uluslararası topluluklara bir işaret olmalı.’’ Makedonya Cumhurbaşkanı Ivanov, saldırının Avrupa ve evrensel değerlere karşı olduğuna vurgu yaptı. Gjorge Ivanov, “Biz teröristlerin bizi korkuyla aşılamasına izin vermeyeceğiz!”derken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Terörizmin sonuçlarını iyi bilen bir ülke olarak, Fransa’nın bu kalıcı acısını çok iyi anlıyoruz’’ dedi. di. Liman çalışanlarının da greve gitmeleri nedeniyle feribot seferleri yapılamadı. www.haber7.com’a göre; Genel grev nedeniyle başkent Atina'da toplu taşıma araçları çalışmadı. Otobüs, tramvay, tren ve metro seferleri yapılamadı. Müze ve arkeolojik alanlar kapalı kaldı. Genel greve devlet daireleri, kamu kurumları ve yerel yönetim çalışanları da katıldı. Medya sektörü çalışanları da genel grev kapsamında 24 saatlik iş bırakma eylemi yaptı. Hastaneler sadece acil vakalara baktı. Tsipras hükümeti, Avrupalı kreditörlerle imzalanan anlaşmalar sonrası sancılı kemer sıkma politikalarını hayata geçirmek zorunda. Atina'nın AB ve kreditörlerin 86 milyar Euro’luk "Üçüncü Kurtarma Paketi" karşılığında şart koştuğu reformları uygulaması bekleniyor. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Ara t rma 23 Kas m 2015 Pazartesi Soğuk savaş sonrası Türkiye-Bulgaristan ilişkileri 1 B ir bölge adı olarak Balkanlar, bugünkü yapısıyla Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Buket ÖNAL Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya'yı içine alan bölgedir. Bu bölge Osmanlı İmparatorluğu’nun yayılma alanı içinde yer almış ve yaklaşık 550 yıl Osmanlı bu bölgede egemenliğini devam ettirmiştir. Bu dönemde bir yandan Osmanlı, bölgeyi dinsel, etnik, iktisadi ve kültürel olarak etkilerken diğer yandan da milliyetçilik, cumhuriyetçilik, laiklik, liberalizm ve parlamentarizm gibi siyasi fikirler bu bölge aracılığıyla Osmanlı siyasal hayatını derinden değiştirmiştir diyebiliriz. Bu tarihi bağlar bölgede önemli sayıda Türk ve Müslüman nüfus yaratırken, çeşitli zamanlarda yaşanan göçler nedeniyle de Türkiye toprakları üzerinde Balkan kökenli nüfus oluşmuştur. Bu durum, Türkiye’nin bölge politikalarını belirleyen önemli bir unsur niteliği kazanmıştır. Bunun yanında Balkanların coğrafik ve stratejik önemi, Türkiye’nin bölge politikalarını belirleyen diğer bir önemli unsurdur. Yönünü Batı’ya dönmüş bir Türkiye için bölge Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır ve boğazların güvenliği başta olmak üzere Türkiye’nin güvenliği açısından önem arz eden bir durumdadır.1 Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikada benimsediği “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesi bölge politikalarını da etkilemiş ve bölge ülkeleriyle sıcak ilişkiler kurulmaya çalışılmıştır. Köklü reformların başlatılacağı bu dönemde dış sorunlarla boğuşmamak açısından bu bir zorunluluktu zaten. Bu nedenle hızlı bir şekilde bölge ülkeleriyle barış ve dostluk anlaşmaları imzalanmıştır. 1923-1938 yılları arasında bölge ülkeleriyle imzalanan anlaşma sayısı 39’u buluyordu. Bu anlaşmaların yapılmasının bir diğer nedeni de boğazlar ve Trakya’nın güvenliğinin sağlanmasıydı. Çünkü Montrö Anlaşması’na kadar boğazların, Balkan sınırının askerden ve ağır silahlardan arındırılması nedeniyle de Trakya’nın güvenliği tehlike altındaydı. Balkan ülkelerini bu işbirliğine yönelten gelişme de İtalya ve Almanya’nın izledikleri dış politika ile Bulgaristan’ın değişimci politikaları olmuştur. Ancak savaş sonrası yaşanan gelişmeler Türkiye ile bölge devletlerinin ilişkilerini sekteye uğratacaktır. Nitekim Türkiye ve Yunanistan ideolojik bölünmenin Batı kanadında yer alırken, Romanya ve Bulgaristan doğu kanadında yer alıyor, Yugoslavya Bağlantısızlar Hareketi’nin liderliğini yapmayı tercih ediyordu. Bölge devletlerinden Arnavutluk ise kendi içine kapanık politikalar izlemeyi uygun görüyordu. Yunanistan ile aynı blokta yer alınsa da gerek Kıbrıs sorunu gerekse diğer sorunlar nedeniyle problemler yaşanmaya devam edilmiştir. Bu nedenle soğuk savaş boyunca Türkiye’nin bölgeye yönelik politikaları minimum düzeyde olmuştur. Soğuk savaş sonrası Orta Asya ve Kafkaslara yönelik politikalarla meşgul olan Türkiye’nin Balkanlara yönelik politikalarında geç kaldığını söyleyebiliriz. Ancak bölgedeki istikrarsız durum, ayrılıkçı hareketlerin güçlenmesi ve organize suçların yaygınlaşması Türkiye’nin Balkan politikalarını yeniden düzenleme zorunluluğu doğurmuştur. İYİ İLİŞKİLER Türkiye bu nedenlerle hem BosnaHersek sorununda hem de Kosova sorununda Amerika ile birlikte çözüme yönelik girişimler içinde olmuş, Arnavutluk ve Makedonya Türkiye ve Yunanistan ideolojik bölünmenin Batı kanadında yer alırken, Romanya ve Bulgaristan doğu kanadında yer alıyor, Yugoslavya Bağlantısızlar Hareketi’nin liderliğini yapmayı tercih ediyordu. Bölge devletlerinden Arnavutluk ise kendi içine kapanık politikalar izlemeyi uygun görüyordu. Yunanistan ile aynı blokta yer alınsa da gerek Kıbrıs sorunu gerekse diğer sorunlar nedeniyle problemler yaşanmaya devam edilmiştir. Bu nedenle soğuk savaş boyunca Türkiye’nin bölgeye yönelik politikaları minimum düzeyde olmuştur ile iyi ilişkiler kurulmuş, Yunanistan’ın bölgedeki etkisini dengeleyecek politikalar izlenmiştir. Özellikle Karadeniz komşuları olan Romanya ve Bulgaristan ile özel ilişkiler içinde olunmaya özen gösterilmiştir. Bu bildiride bu bölgenin önemli ülkelerinden biri olan ve Türkiye’nin komşusu olan Bulgaristan ile Türkiye ilişkileri incelenecektir. Her ne kadar soğuk savaş sonrası ilişkiler temel alınsa da bu ülke ile ilişkileri belirleyen unsurların önemli bir bölümü bu dönem öncesine dayandığından kısa da olsa bu dönemlere de değinilecektir. I. Soğuk Savaş Sonuna Kadar TürkiyeBulgaristan İlişkileri ülke topraklarının yüzde 5’lik bölümünün Balkanlar olarak adlandırılan bölgede oluşu, ortak sınırlar, ortak tarihi geçmiş ve bu bölgede bulunan önemli orandaki Türk ve Müslüman nüfus doğal olarak Türkiye’nin bu bölgeye yönelik politikalarını etkilemiş ve bölge ülkeleriyle zaman zaman gerginleşen zaman zaman da ortak politikalar izlenmesini gerektiren ilişkiler içinde olunmuştur. Bu ülkelerden biri de 269 km uzunluğunda bir sınırımız olan Bulgaristan’dır. 1912-1913 Balkan Savaşı ile belirlenen ve Lozan Anlaşması ile kesinlik kazanan bu sınır, Avrupa’yı Orta Doğu’ya bağlayan kara ve demiryollarının giriş çıkış kapısı olduğu için stratejik bir öneme sahiptir. Dereköy, Hamzabeyli ve Kapıkule gümrük kapıları bu sınır üzerindedir. Bu sınır, aynı zamanda kaçakçılık ve sığınma amaçlı kaçış olaylarının da en yoğun yaşandığı bir sınır olmasından dolayı 317 her iki ülke güvenliği açısından da önem arz etmektedir. Bu anlamda Yunanistan ile olan ilişkilerin hassaslığı da düşünüldüğünde bu ülke ile ilişkilerin sıcak tutulması önemlidir.2 Bu dönemdeki Türkiye-Bulgaristan ilişkilerini birkaç unsuru göz önünde tutarak açıklamak gerekecektir. Bunlardan biri Osmanlı mirası ve Bulgaristan toprakları üzerinde yaşayan Türk azınlık ile Türkiye toprakları üzerinde yaşayan Bulgar azınlık, diğeri de güvenlik endişeleridir. Osmanlı dönemi ilişkileri bir yana bırakırsak yeni Türkiye Cumhuriyeti, genel dış politikaları çerçevesinde Bulgaristan ile de sıcak ilişkiler içinde olmuştur. Nitekim 1925 tarihli Dostluk ve İşbirliği Anlaşması bunun ürünüdür. Bu Anlaşma, iki ülke arasında dostluk ve işbirliği kurar ve Türkiye’deki Bulgar azınlık ile Bulgaristan’daki Türk azınlığa isteğe bağlı ve serbest göç izni ile azınlık haklarının korunmasını içeren özel garantiler getirir. TÜRK-BULGAR DOSTLUK ANLAŞMASI Türk-Bulgar Dostluk Antlaşması süresiz olarak yapıldığından o günden beri devam etmekte ve hükümler yürürlüktedir. Ekonomik ilişkilerde de işbirliği çabaları olmuş, 1926’da Türkiye ve Bulgaristan ekonomik ilişkileri geliştirme ve kolaylaştırmaya yönelik yeni bir anlaşmanın görüşmelerine başlamış ve 1928’de “Ticaret ve Sefer Anlaşması” imzalanmıştır. Bu anlaşma 1930’da tekrar müzakere edilmiş ve birçok maddesi devam etmesine rağmen serbest ticareti sağlayan maddeler anlaşmadan çıkartılmıştır. Başbakan İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’ın 1929’daki Sofya ziyaretlerinde bir “Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakem Antlaşması imzalanıyor ve bu antlaşma ile taraflar, dostluk ve barış kavramlarına aykırı düşecek hiçbir antlaşmaya girmemeyi ve birinin saldırıya uğraması halinde ötekinin tarafsız kalmasını garanti altına alıyorlardı. İki ülke ayrıca sorunlarını barışçı yollardan çözmeyi de bu antlaşma ile kabul etmiş oldu. Beş yıl süreli olan bu antlaşma 1934 yılında bir beş yıl daha uzatılmıştır. Türkiye’nin bölgeye yönelik politikalarından biri de bölgede İtalya ve Almanya’yı dengeleme girişimlerinden biri olan Balkan Paktı’na Bulgaristan’ı dâhil etme çabalarıdır. Ancak bu çabalar sonuçsuz kalmış, bu da Paktın etkin- liği azaltmıştır. Paktın başarısızlığının nedenlerine bakacak olursak; Pakt, Balkan sınırlarını yine küçük bir devlete yani Bulgaristan’a karşı korumayı garantilemek durumunun dışına çıkamamış, İtalya gibi büyük devletlerin saldırısına karşı herhangi bir savunma güvencesi verememiştir. Pakt ayrıca amacının dışında bölgede hiç de istemediği bir kamplaşma yaratmıştı. Pakt ayrıca askeri bir ittifak olmanın dışına çıkamamıştı. II. Dünya Savaşı devam ederken Almanya’nın Balkanlarda ilerlemesi karşısında Türkiye, bir taraftan Balkan Paktı’nı canlandırmaya çalışırken diğer yandan da Bulgar sınırında bazı tedbirler almaya başlamıştı. Türkiye bundan endişelenen Bulgaristan’ı rahatlatmak amacıyla 17 Şubat 1941’de Ankara’da bir Türk- Bulgar Ortak Demeci yayınladı.8 Ancak savaş sonrası 15 Eylül 1944’te bu ülke Sovyet işgaline uğramış ve bu durum Bulgaristan’da önemli değişikliklerin başlangıcı olmuştu.9 II. Dünya Savaşı sonrası iki ülke ilişkilerinin pek de iyi geliştiğini söyleyemeyiz. İki ülkenin farklı ideolojik kamplaşma içinde yer alma çabaları bu olasılığı da ortadan kaldırıyordu zaten. Yeni Bulgar Komünist rejiminin ilk icraatı, Bulgar Sosyalist Devleti ile bütünleşmiş “tek bir ulusun yaratılması idi”. Bu amaçla ülke içindeki azınlıkların asimile edilmesine yönelik yoğun bir politika izlenmiş, bundan da en çok Türk azınlık zarar görmüştür. Nitekim 1950’de Bulgar Hükümeti, 1925 tarihli anlaşmaya da aykırı olarak (bu insanların eşyalarını almalarına ve mülklerini satmalarına izin verilmedi ve herhangi bir tazminat da ödenmedi) 250 bin Türkü, Türk sınırına yığarak Türkiye’den bu insanları ülkesine almasını istedi. Aslında bu politikanın izlendiği tarih de çok önemlidir. www.bilgesam.org sitesinden alınmı tır DEVAM EDECEK... SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 23 Kas m 2015 Pazartesi Gostivar, Adana'yla karde ehir oldu Gostivar Belediye Başkanı Nevzat Beyta ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yaptıkları görüşmenin ardından kardeş şehir protokolünü de imzaladı ADANA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü M akedonya'nın Gostivar Belediye Başkanı Nevzat Beyta ve beraberindeki heyet Adana Büyükşehir Belediye'sini ziyaret etti. Bu Ziyarette Beyta, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile bir araya geldi. Gerçekleşen bu görüşmede aynı zamanda Gostivar ve Adana arasında kardeşlik protokolü de imzalandı. Belediye Başkanı Sözlü'yle gerçekleştirdiği görüşmede, Beyta Gostivar Belediyesi'nde Türklerin de yaşadığını söyleyerek, "2. dönem belediye başkanlığı yaptığım Gostivar'da daha önce resmi diller arasında olmayan Türkçe, benimle birlikte resmi dil haline geldi. Belediye ahalimizin yüzde 11'i Türk, yüzde 19'u Makedon, yüzde 65'i Arnavut, yüzde 3'ü Romen ve diğerleri mevcuttur. Hepsine aynı gözle baktığım için ahali beni seviyor, sayıyor. Azınlıklardan da destek alıyorum. Bulunduğumuz yerde Makedon bir savaş kahramanının adını taşıyan bir okulumuzun ismini, ahalinin desteğiyle Mustafa Kemal Atatürk yaptık. Makedonya'da ve Balkanlar'da ilk kez böyle bir değişiklik yaşandı. Köy görünümündeki bölgemizi şehir özelliklerine kavuşturmak için 1400 konutu yeniden inşa etmem gere- kiyordu. Eski, ahşap yapıların yerine, yeni ve düzenli bir kent kurduk" dedi. Gerçekleşen görüşmede ise Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, "İnşallah bizim işbirliğimiz Gostivar'da yaşayan bütün halkların kardeşliğin pekişmesine vesile olsun. Biz Gostivar'ın bütününe kardeş olarak bakacağız. Bu vesileyle Türkiye-Makedonya dostluğunu geliştireceğiz. Sayın Başkanın, her kesimi kucaklayan bakış açısı dolayısıyla memnun oldum. Bizler belediye başkanı olarak şehirlerimizde yaşayan halklarımızı kucaklayabilmeliyiz. Bu bizim için insan olmanın da gereğidir. İki ülke arasında, bizleri birbirimize yaklaştıran tarihi bağlar var. O bağlar iki ülkeyi ve şehirleri daha da yaklaştırıyor ve işbirliği olanağı şansını artırıyor." şeklinde konuştu. Gostivar Belediye Başkanı Nevzat Beyta ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yaptıkları görüşmenin arından kardeş şehir protokolünü de imzaladı. Osmangazi soyda ba kanları a ırladı BURSA - BALKAN GÜNLÜ Ü O smangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bulgaristan’da yapılan yerel seçimleri kazanan Türk belediye başkanları ile bir araya geldi. Başkan Dündar, büyük oy farkıyla seçimleri kazanan 7 ilçenin belediye başkanlarını tebrik ederek, görevlerinde başarılar diledi. www.milliyet.com.tr’nin haberine göre; Ecdat yadigarı topraklar olan Balkanlar ile her zaman sıcak ilişkiler kuran Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Başkan Yardımcısı Halil Döner ile birlikte Bulgaristan’ı ziyaret ederek, yerel seçimleri kazanan belediye başkanları ile buluştu. Buluşmaya Kırcaail’de 3 dönemdir belediye başkanlığı görevini sürdüren Hasan Azis’ in yanı sıra Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer, Mastanlı Belediye Başkanı Sunay Hasan, Koşukavak Belediye Başkanı Sebihan Mehmet, Karagözler Belediye Başkanı Aydın Osman, Eğridere Belediye Başkanı Resmi Murat ile Yunanistan’ın Gümülcine eski Milletvekili Ahmet Hacıosman ve Kozlukebir Eski Belediye Başkanı İbrahim Şerif de katıldı. Rodoplara dönü yapanlara belediyeden burs ve ev RODOPLAR- BALKAN GÜNLÜ Ü B ulgaristan’ın nüfusu azalmış ve yoksul bölgelerinin canlandırılmasına ilişkin hedeflenen yeni yatırım programında bir vatandaşın doğduğu şehre dönüş yaptığında burs ve ev sağlanması, tarım sektörüne odaklanılması ve yeni iş pozisyonları açan şirketlere vergi oranlarının indirilmesi öngörülüyor. Bunlar devletin Kuzeybatı Bulgaristan, Rodoplar, IstrancaSakar bölgeleri, sınır, dağlık ve yarı dağlık az gelişmiş bölgelerde ekonomiyi canlandırma teşebbüsü olarak öngördüğü teşviklerin bir kısmı. www.kircaalihaber.com’a göre; Bölge Kalkınma ve Bayındırlık Bakanlığı tarafından kamuoyu tartışmasına açılan programa 2014-2020 döneminde AB fonları tarafından finanse edilmesi beklenen Belediyelerin açıkladığı yatırım niyetleri ve projeleri dahil edildi. Toplam maliyeti 6 milyar levayı aşan projeler söz konusu. Geri kalmış bölgeler ülke topraklarının yüzde 53,7 oranını kaplıyor ve toplam 265 ilçeden 148’inde nüfusun yüzde 29 oranını kapsıyor. Devletin programına göre nüfusun istihdamının arttırılması ve yatırımlar celbedilmesi hedefleniyor. Bu da devlet desteği ile olacak. Yunan aranjör Foça’da klip çekti H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü Y unanistanlı Müzik Yönetmeni Thanasis Gikas, Türkiye’de ‘Doğa İçin Çal’ olarak bilinen müzik konseptinin bir bölümünü Foça’da çekiyor. Değişik ülkelerde çekilecek olan klibin bir bölümünde Foça’ya yer veren SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Yönetmen Gikas, ilçede çekimler gerçekleştirdi. Farklı sanatçıların seslendireceği klip, internet üzerinden izleyici ile buluşacak. Yunanlı dostları Foça’da ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk ve gurur duyduklarını belirten Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, “Sanat, barış için evrensel dildir” dedi. ört y ld r TAVAK Vakf ’n n yapt Avrupal Türklere yönelik turizm ara t rmas n n sonuçlar na göre bu y l Türkiye’ye gelmeyi planlayan Avrupal Türk Turist say s 1 Milyon 900 binde kald ve harcamalar da ilk defa 1000 Euro’nun alt na dü erek 980 Euro olarak belirlendi. Bunun en büyük nedenlerinden biri; Avrupal Türklerin bu y l Türkiye’de geçirecekleri gün say s nda bir dü ü olmas . Art k 4 hafta kalmak yerine 24 gün kalmay tercih ediyorlar. Böylece Türkiye’de Türk turizmine büyük katk da bulunan ama Türkiye taraf ndan fazla ciddiye al nmayan Avrupal Türk turistler yava yava Türkiye’ye olan ilgilerini azaltm bulunuyorlar. Gerek Turizm Bakanl ’n n gerekse TÜRSAB’ n fazla ciddiye almad Türk turistler aras ndaki gençler büyük bir oranda Ibiza, Mallorca, ABD gibi ülkelere daha fazla ilgi gösteriyorlar. TAVAK’ n yapt 2015 ara t rmas na göre Avrupal Türk Turistler 2014 y l na göre bu y l Türkiye’yi tatil için daha az tercih ediyor. 2014 Y l nda Türkiye’ye gelen EuroTürk say s 2,7 milyon say s na ula m ken 2015 y l nda bu say 1,9 milyon ki iye kadar dü tü ve böylece 2012 y l nda Türkiye’ye gelen EuroTürk say s seviyelerine dü tü. TAVAK Vakf ’n n 2015 y l ara t rmas na göre 508 milyon insandan olu an, 28 ülkeli Avrupa Birli i s n rlar içerisinde takriben 5,4 milyon EuroTürk ya amaktad r. Bunlar n yüzde 40’ n n üzerinde bir kitlesi de tatillerini Türkiye’de geçirmek için gelmektedirler. Avrupa’dan gelen Türkler, ciddi bir ekilde al veri e para harcarken, özellikle stanbul’daki önemli e lence merkezlerine gitmektedirler. TAVAK’ n 2015 y l nda yapt ara t rmaya göre Avrupal Türkler Türkiye’de ortalama 3,5 hafta kalmay planlamaktad rlar. Geçti imiz y llarda bu oran 28 – 30 gün aras nda dola rken bu y l 24 güne kadar dü mü tür. Bunun üç önemli nedeni vard r: Avrupal Türkler art k yava yava tatillerini ba ka ülkelerde geçirmeyi tercih etmeye ba lam lard r. Özellikle 35 ya na kadar olan genç EuroTürkler tatilleri için daha canl yerleri tercih etmektedirler. Almanya’daki Türk seyahat acentelerinden al nan bilgilere göre biza, Mallorca, talya ve ABD bu aç dan öne ç kmaktad r. Avrupa’da ya ayan ve ya ortalamas yüksek olan Türkler, özellikle emekliler, ekonomik aç dan çektikleri s k nt lar nedeniyle tatillerini azaltmak zorunda kalm t rlar. Yaln z Almanya’da ya ayan Türk kökenli göçmenlerin yüzde 4’ü fakirlik s n r n n alt nda ya arken, i sizlik oranlar yüzde 32’ye ç km bulunmaktad r. Bu aç dan ya l nesil tatil yapmay fazla planlayamamaktad r. Bunun d nda belirli bir kitle tatillerinin yar s n Türkiye’de yar s n da Almanya’da geçirmektedirler. Fakat bunlar art k Türkiye’ye yar yar ya dönmü kitleyi olu turmaktad r. Türkiye’deki son politik geli meler Avrupa’daki Türklerin Türkiye’ye gelmesi- D AB’L TÜRKLER TÜRK YE’YE SIRT ÇEV RD Faruk EN ni al koymaktad r. Türkiye’deki son geli meler özellikle belirli kitleleri korkutmaya ba lam ve baz kitleleri de “Ülkem bile olsa anti demokratik bir ülkede tatilimi geçirmek istemem” yakla m n beraberinde getirmektedir. Buda gelmeme istemlerinde önemli bir rol oynam t r. Buna kar l k Türkiye’ye gelen Avrupal Türkler art k akrabalar n ziyaretle fazla zaman harcamamakta, ba ta stanbul, Bodrum, Antalya, Marmaris ve Çe me gibi yerlere gitmektedirler. Avrupal Türklerin en gözde tatil noktas ise stanbul’dur. 2010 ve 2011 y llar nda ortalama 1200 Euro harcayan Türkler 2012 y l nda ekonomik krizin de etkisiyle harcamalar n ortalama 1100 Euro‘ya dü ürmü türler. 2013 y l ndaki ortalama harcamalar na bakt m z zaman ise bu say n n ki i ba na ortalama 1170 Euro oldu unu görürüz. 2014 y l nda ortalama harcamalarda yükselme söz konusu olmu tur ve 1320 Euro seviyelerine ç km t r. 2015 y l nda ise gelen EuroTürk say s n n dü ü ü ve ekonomik krizin etkisiyle harcamalar n azaltan EuroTürkler ortalama 980 Euro harcam t rlar. Avrupal Türkler Türkiye ziyaretlerinde özellikle hava yolunu tercih etmektedirler. Buna karl k yaz aylar nda uçak fiyatlar ndaki art Türkleri eskiden oldu u gibi Balkanlar üzerinden karayoluyla ülkeye gelmeye te vik etmektedir. Bu da tatil süresinin k salmas na neden olmaktad r. 2012 y l nda Türkiye’ye gelen 1,8 milyon Türk kökenli turist takriben 1 milyar 980 milyon Euro‘yu ülkemize getirmi lerdi. 2014 y l nda Almanya’dan 5 milyon 150 bin kadar Alman turist Türkiye’ye gelmi ve geçti imiz y llarda Türkiye’ye gelen ve ortalama süreleri 17 gün olan Almanlar en fazla 660 € harcarken, Avrupal Türkler 2015 y l nda tahminen ortalama 980 € harcayacaklard r. Bu aç dan Avrupal Türkler her ne kadar harcamalar azalm olsa da Alman turistlerden daha fazla dövizi Türkiye’ye b rakmaktad rlar. 2014 y l nda Avrupal Türkler 3,4 milyar Euro Türkiye’deki tatillerine harcam lard r. 2015 y l nda bu rakam neredeyse yar yar ya dü mü ve 1,8 milyar Euro seviyesine gerilemi tir. Avrupal Türkler Türk Turizmi aç s ndan her zaman önemli bir faktör olmu turlar fakat bu y l bu faktörün eski önemini koruyamad ortaya ç kmaktad r. 2015 y l nda Avrupa’da ya ayan 1 milyon 950 bin Türk, Türkiye’ye gelmeyi planlamaktad rlar. Bu y l 1 milyon 100 bini Almanya’dan olmak üzere takriben gelecek olan 1 milyon 950 bin Türk’ün Türkiye’deki harcamalar da dü mü bulunmaktad r. SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri 23 Kas m 2015 Pazartesi zzet KARASU [email protected] Balkanlardan gülümseten anlar... DE⁄‹fi‹KL‹K Arkadafl› Kumali'ye " Seni çok zay›flam›fl gördüm. Sana bir çektiren mi var?" diye sorar. Kumali cevap verir: -Sen de çok fliflmanlam›fls›n. Seni de bir flifliren mi var? FARK Rus turist Kumali’ye sorar: -Siz Türkler Müslümans›n›z, Araplardan ne fark›n›z var? Kumali cevap verir: -Ruslarla, Frans›zlar aras›nda nas›l da¤lar kadar fark varsa, o kadar. -Nas›l yani? -Frans›zlar da H›ristiyan’d›r ama, her tur sonunda kifli bafl› 5-10 dolar bahflifli t›p diye b›rak›r. Ruslarsa bahflifl vermeyi sevmez. YASAK Otobüs h›zla ilerliyordu. Turistler laftan anlam›yordu. “Otobüs’in içi çok s›cak. fiu kap›lar› aç›n” diye diretiyorlard›. -Bir dakika bekleyin dedi Kumali. Elindeki votka fliflesinden içlerinde en çok itiraz eden bayan›n befl yafl›ndaki o¤luna içirmek istedi. Kad›n k›zarak: -Nas›l olur da çocu¤a votka verirsiniz? -Neden içmesin ki? -Çünkü yasak! -Ha öyle mi? Demek ki baz› yasaklar vard›r ki, onlar› delmek imkans›zd›r han›mefendi..! GENÇL‹K -Kumali sen gençli¤inde nas›l biriydin? Hep böyle k›sa boylu ve göbeklimiydin? Kumali cevap verir: -Hay›r aksine çok uzun boylu ve yak›fl›kl›yd›m! -Var. -Nedir? -Mahkemeler h›rs›zlar›n al›nlar›n›n ortas›na birer dövme yapt›rs›nlar!!! TUR‹ZM AfiKI -Kumali, siz genç insanlars›n›z. Efliniz “ Bizimkisi turizm aflk› “ demifl. Ne anlama geliyor? -Ay›lar›n aflk› da diyebilirsiniz. -O nas›l oluyor? -Bilirsiniz, ay›lar k›fllar› uykuda geçirir, yaz›n seviflirler. Bizimki de tam tersi. Turizm sezonunda bütün yaz görüflmeyiz. K›fl oldu mu da çok flahane aflk yaflar›z! B‹N‹N G‹D‹N Arabas›yla tur yapan Kumali'ye turist sorar: -Sen bizden niye 100 dolar istiyorsun? Biz hesab›n› yapt›k 50 dolarl›k benzin bizi oraya götürüp getirir! -Hadi bana eyvallah! Siz gidin benzine binin o zaman… GÜBRE -Kumali, sen niye hala turizm de çal›fl›yorsun? Hem turistler art›k hiç döviz b›rakm›yorlarm›fl, do¤ru mu? -Do¤ru. Ama en az›ndan memleketi gübreleyip gidiyorlar! BALON Kumali ve efli asansörde s›k›fl›rlar. Efli Kumali’ye dönerek: -Han›m vallahi o kadar fliflmanlam›fl›z ki, asansöre bile s›¤m›yoruz. -Eh han›m dünya dönüyor. Döndükçe de biz balon gibi flifliyoruz. Ondan olsa gerek! YOK YOK NEREYE KOYSAK? -Ne büyük bir buzdolab›, içinde neler var? -‹çinde yok yok -Ne, yok yok? -Peynir yok, bal›k yok, et yok, k›saca hiçbir fley yok Kumali yine Antalya’ya çal›flmaya gidiyormuflsun? Bunca paray› ne yapacaks›n? Nereye koyacaks›n? -Vallahi ben de flimdi onu düflünüyordum. Sen ne dersin? Nereye koyay›m? ÖNLEM -Kumali memleketimizin hapishaneleri h›rs›zlarla dolup taflmas›na ra¤men, h›rs›zl›¤›n bir türlü önüne geçilemiyor. Senin bir önerin var m›? Not: Kumali F›kra ve Hikayeleri Yazar Nihat Alt›nok'un " Av hikayeleri " adl› kitab›ndan izin al›narak al›nt› yap›lm›flt›r. Gen0101 tak m H rvatistan ve K br s yolcusu İzmir Üniversitesi akademisyen ve öğrencileri, gençlerin bilişim teknolojilerindeki becerilerini geliştirerek işsizlik sorununu çözmeyi amaçlayan "0101 Kuşağı" (Generation 0101) projesi için Hırvatistan ve Kıbrıs’ta düzenlenen eğitim programına katılacak H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Birliği'nin Erasmus+ programından 275 bin Euro destek alan ve Hırvatistan’da bulunan Rijeka Teknik Kültür Merkezi'nin koordinatörlüğünde, Centro Studi Città di Foligno (İtalya), Langas į ateitį (Litvanya), Cyprus Community Media Centre (Kıbrıs Rum Kesimi), Telecentar (Hırvatistan), Latvijas informācijas un komunikācijas tehnologijas (Latviya) işbirliğinde sürdürülen, Türkiye’den de İzmir Üniversitesi’nin ortağı bulunduğu Generation 0101 projesinde yeni bir aşamaya gelindi. Gençlerin bilişim teknolojilerindeki becerilerini geliştirerek işgücü piyasasında daha yarışmacı olmalarını ve sayısal işlerde çalışabilmelerini sağlayarak gittikçe önem kazanan gençlerin işsizlik sorununa çözüm bulmayı amaçlayan projede iş dünyasının gereksinmeleri göz önünde bulundurularak e-gazetecilik, web tasarımı, video, web radyosu, kolay kodlama ve mobil programlama konularında 7 eğitim modülü geliştirildi. Hırvatistan’da düzenlenecek olan eğitimcilerin eğitiminde her bir ortağın 5 katılımcısı ile toplam 35 eğitmen eğitilecek. Yazılım Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Raif Önvural’ın mobil programlama konusunda eğitici olarak katılacağı eğitime İzmir Üniversitesi öğrencilerinden Kutay İnceler, Esra Cambaz, Doğan Arıkan, Sıla Deveci ve Aslıhan Özmen de katılacak. Öğrenciler daha sonra proje ortakları tarafından geliştirilen modülleri kullanarak proje kapsamında düzenlenecek eğitimlerle Türkiye’de genç işsizliğinin önüne geçmek için çaba sarf edecek. Bu arada Kıbrıs’ta yapılacak olan proje toplantısında İzmir Üniversitesi’ni Yazılım Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Atilla Toker ve Haris Alikadic temsil edecek. zmir Barosu Selanik Barosu’yla karde olacak SELAN K BALKAN GÜNLÜ Ü İ zmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Başkan Yardımcısı Av. Mustafa Çetin, Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gülay U. Serin ve avukatlardan oluşan heyet Selanik Barosu’nu ziyaret etti. Selanik Baro Başkanı Nikolaos Valergakis ve Selanik Barosu üyesi meslektaşlarımız tarafından ağırlanan İzmir Barosu heyeti birlikte Selanik Adliyesi’nde mahkeme ziyaretlerinde bulundular. Ziyaret sırasında mesleki sorunlar ile ilgili konularda görüş alışveri- şinde bulunuldu. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ile temel hak ve özgürlükler konusunda da karşılıklı dayanışma ve işbirliği yapılması konusunda da görüş birliği oluştu. Selanik Barosu’yla geçen olumlu görüşmeler sonucu Kardeş Baro protokolü yapma konusunda sağlanan ön anlaşma Nisan 2016’da hayata geçirilecek. Yine yapılan görüşmelerde, son yılların kanayan yarası olan iltica ve mülteciler konusunda İzmir Barosu tarafından yapılması planlanan uluslararası sempozyuma Selanik Barosu da davet edildi. mtiyaz Sahibi lhan akiro lu ABTTF, FUEN TAG için Bakü’deydi BAKÜ - BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Meshet Türkleri Cemiyeti Azerbaycan’da “Vatan”ın ev sahipliğinde Bakü’de gerçekleştirilen Avrupa Halkları Federal Birliği (FUEN) Türk Azınlıkları/Toplulukları Çalışma Grubu (TAG) 2. Yıllık Toplantısı’na katıldı. Toplantıya ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu FUEN Başkan Yardımcısı sıfatıyla katılırken toplantıda ABTTF’yi Başkan Yardımcısı Sami Yusuf temsil etti. Avrupa’nın altı farklı ülkesinden Türk azınlık ve topluluklarının çatı kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getiren toplantıya Batı Trakya Türk Azınlığı’nı temsilen ABTTF’nin yanı sıra Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD), Rodos, İstanköy ve Onikiada Türklerini temsilen Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Ahıska Türklerini temsilen Milletlerarası Meshet Türkleri Cemiyeti “VATAN” ve Meshet Türkleri Cemiyeti Azerbaycan’da “VATAN”, Karaçay-Balkar Türklerini temsilen Karaçay-Balkar Geleneklerini Güçlendirme ve Geliştirme Toplumsal Kuruluşu “Bars El”, Kırım Tatarlarını temsilen Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım Karaimleri temsilen Kırım Karaimler Birliği katıldı. Ayrıca toplantıya FUEN’e henüz üye olmayan Moskova’daki Kumuk Türklerinin temsilcisi Kumuk Derneği katıldı. TEMS LC L KLER ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Ak n ÜNER BURSA Hüseyin TOY MU LA Mehmet TOKGÖZ MAN SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE STANBUL Faruk AZEM DEN ZL Fahrettin KOYUNCU Yunus Emre Türk Kahvesi’ni KALKANDELEN'de tanıttı KALKANDELEN BALKAN GÜNLÜ Ü Y unus Emre Enstitüsü - Üsküp Türk Kültür Merkezi, Kalkandelen Belediyesi ile Kalkan Derneği organizasyonunda Türk Kahvesinin Tanıtımı etkinliği düzenlendi. www.yenibalkan.com’da yayınlanan habere göre: etkinliğe Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Furkan Çako, Kalkandelen Belediye Başkanı Teuta Arifi, Yunus Emre Enstitüsü - Üsküp Türk Kültür Merkezi Müdürü Mehmet Samsakçı, Kalkan Derneği Başkanı Cengiz Destan, üniversite hocaları ve Kalkandelenliler katıldı. Yunus Emre Enstitüsü - Üsküp Türk Kültür Merkezi, Türk Kahvesinin Tanıtımı etkinliklerini Üsküp'te başlatıp tüm şehirlerde gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu etkinliğin amacı ise Türk kahvesini eşsiz lezzetini Makedonya'da tanıtmak. DI TEMS LC L KLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL LER KUTLU KARAN B LG LEM KEMAL B ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TARİHİ: 23 Kasım 2015 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 [email protected] Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 Ara t rma 9 23 Kas m 2015 Pazartesi HAKSIZLIKLAR KAR ISINDA SUSAN D LS Z EYTANDIR Mehmet KIZILKAYA ütün haks zl klara kar ç kmak, zulme, zulümlere ve de zalimlere kar ç kmak, Müslümanlar n Kutsal Kitab olan Kur’an- Kerim’in en önemli emirlerinden bir tanesidir. nsano luna yap lan haks zl klar, yap lan zulümler, yap lan eziyetler ve yap lan i kenceler, haks z bir ekilde insanlar n canlar na k ymalar, h rs zl k yapmalar, Cenab Allah’ n s n rlar n a arak insanlar n haklar na, sahip olduklara eylere tecavüz etmek, masum insanlar ya ad klar topraklardan sürüp ç karmak; bunlar n tümü Kutsal Kitab m z olan Kur’an- Kerim’in verdi i zulümlere ve de zalimliklere örneklerdir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) de “Kim ki bir insan n zalim oldu unu bilerek ona yard m etmeye kalk p o zalim ile beraber yürümeye kalkarsa, slam dininden d ar ç km olur.”buyurmakta ve zulümlere kar da bizleri uyar r. Yap lan haks zl klar kar s nda ya da yap lan zulümlere ahit olundu unda susmaya çal mak, hiçbir ekilde engel olmaya çal mamak yap lan zulümlere ve de zalimliklere r za göstermek oldu unu do rulamaktad r. Zalimlere destek olmak ve de zalimle birlikte yol edinmektir. Dolay s yla bununda bir zulümden ibaret oldu u da apaç k ortadad r. nsano lu gayb bilemez; kar la t klar olaylar n yaln zca tek bir yan n görür ve o yönüyle kendine göre do ru bir de erlendirme yapmas da çok zordur. Yüce Rabbimiz olan Allah’ n yaratt kaderin içerisindeki sebepler de sonuçlar da ahit olunan süreçler de eksiklikten, noksanl ktan, kusurlardan ve de çirkinlikten münezzeh olup, zulmedici bir noktas yoktur. er gibi görüneninde güzellikler ve de hay rlar içerdi ini bilmemiz gerekir. nsano lu, her daim olaylar n zahirinde kal r ve zulmeder. Ancak ilahi kader gerçek olan sebeplere bakar. Çünkü o her daim adildir. Her hadisenin içerisinde iki sebebin oldu unu ifade eder de erli ve de en bilge olan Üstad Bediüzzaman Said’i Nursi. Üstada Bediüzzaman Said’i Nursi öyle söyler: “ nsano lu zahiri gördükleri illetlere hükümlerini bina ederler, kaderin ayn adaletinde de zulme dü erler. Burada Üstad m z n güzel bir örne ine yer vermek isterim. Dü ünün ki hâkim bey sizi h rs zl kla mahkűm edip hapse att . Hâlbuki gerçekte sen h rs zl k yapmam ve de h rs z de ilsin. Lakin orada kimseler bilmez senin gizli bir ekilde cinayet i ledi ini. te, kaderi ilahi dahi seni o hapisle mahkűm etmi . Öyle ki kader, senin i ledi in o cinayet için mahkűm edip adalet etmi . Hâkim ise, sen ondan masum oldu un h rs zl ktan mahkűm etti i için zulmetmi tir. te, tek eyin iki cihetle kader ve Cenab Allah’ n yaratmas adaleti ve insano lu çal mas n n zulmü göründü ü gibi, ba ka eyleri de bununla k yas et. Demek ki, kader ve Cenab Allah’ n adaleti ba lang ç, sonuç, as l ve detay, sebep ile neticeler itibar yla kötülükten, çirkinlikten ve de zulümden B SIYAH MAVI KIRMIZI SARI münezzehtir. Yani u denilmektedir ki k sacas ; “be er zulmeder, kader adalet eder.”Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V), “Cenab Allah, zalimlere muhakkak ki belirli bir mühlet verir de onu yakalayaca zaman, göz açt rmadan aniden yakalar.” sözlerinden sonra, u ayeti kerimeyi okur: “Onlar, zulüm i lerken ve de zalimlik yaparlarken, nesilleri yakalad zaman… Rabbinin yakalamas i te böyledir. Gerçek olan bir ey vard r ki O’nun yakalamas çok iddetli olup, pek de ac vericidir.”Biz insano lunun akl na öyle bir ey de gelebilir. Cenab Allah, haks zl klara ve de zulümlere kar durmam z isterken di er taraftan da insanlardaki haklar m zdan ba lanma ile vazgeçmemizi neden ister diye sorabiliriz? Müminler tarif edilirken, “…öfkelerini yenenler ve de insanlar(daki) ba lama ile vazgeçenlerdir…” (Al-i mran Suresi, 134) buyurur Cenab Allah. Merhametli, ho görülü olman n ve de ba lay c olman n Cenab Allah kat nda be enilen en üstün ahlak özelliklerinin oldu unu haber verir. Öyle ki hatas ndan her daim direnmeye çal an, dahas zulmeden insanlara sevgi duyulmaz; yapt klar haks zl klara, yap lan zulümlere her daim kar ç k l r. Müslümanl n kutsal kitab olan Kur’anKerim ahlak n ya amaya çal an, insanl k onurunu ta yan her insan zulümlerle, zalimlerle her daim mücadele etmelidir. nsano lu hata ile haks zl klar yapabilir. Lakin yapt klar hatalar sebebiyle uyar lan, uyar ld zaman hatalar n anlayan ve de ö üt alan ki iler zalim olmakla asla suçlanamaz. Gerçek bir pi manl kla Cenab Allah’a yönelen, ba lanma dileyip tövbe eden insanlara kar kalpler de gerçek manada bir öfke duyulmaz. Hatalar ndan dolay o insanlardan nefret edilmez; gaflete dü mü , unutmu ve de dü ünememi olabilirler. Kötülükler kars nda öfkelerimizi her daim yenerek sürekli bir ekilde sab r göstermek, intikam duygular na kap lmadan kötülük yapan ki ileri affetmek, Yüce Yaradan m z olan Rabbimizin ho nutluunu ve de sevgisini kazanma vesilesidir.Ba lamak sevginin ve de güzelliklerin önünü açar; hatalar affetmemek, sürekli olarak öfke ve kin Kutsal kitab m z olan Kur’an- Kerim’e uygun de ildir. lkin de öfke hissedilse de sonras nda öfkesini yenerek sabredilmeli, sabrederek gösterdi i güzel ahlak insano luna sevgi, sayg , dostluk içinde huzurlu bir hayata kavu turur. Cenab Allah öyle buyurmaktad r: “Yap lan iyiliklerle, yap lan kötülükler asla e it olmaz. Sen, güzel olan bir ekilde kötülü ü uzakla t r; o zaman, sende görürsün ki seninle onun aras nda dü manl k bulunan bir kimse, sanki s cac k bir dost ya da dostun oluvermi tir. Buna da, sabredenlerden ba kas kavu turulamaz. Ve buna, büyük bir sahibi olanlardan ba kas da kavu turulamaz.”. (Fussulet Suresi, 34-35) Cenab Allah affedip ho görmenizi ister, “Cenab Allah’ n sizi ba lamas n sevmez misiniz?...(Nur Suresi,22) diye sorar; o halde hepimiz ba layal m ki ba lanal m. Haks zl klar kar s nda susmayan bir ümmet olma dile iyle… Vesselam. BİR BAŞKADIR BALKANLARDA SONBAHAR Tarihi ve doğal güzellikleriyle “yeryüzündeki cennet” olarak nitelendirilen ve yılın her dönemi turistlerin ilgisini çekmeyi başaran Balkanlar sonbaharla birlikte doyumsuz manzaralar sunuyor T arihi yapıları, nehirleri, gölleri, parkları ve ormanlarıyla bilinen Bosna Hersek, Sırbistan, Hırvatistan, Makedonya ve Arnavutluk’taki sonbahar manzaraları görenleri adeta büyülüyor. Bosna Hersek’te başkent Saraybosna başta olmak üzere, doğal güzellikleriyle ün salan Jajce, Bihac ve Travnik gibi şehirler de sonbaharın gelmesiyle bambaşka bir güzelliğe büründü. Saraybosna’nın kalbinde, insanların şehrin yoğunluğundan kaçıp yürüyüş yaptıkları, bisiklete binip aileleriyle keyifli vakit geçirdikleri “Vilsonovo” Caddesi ve Vrelo Bosne sonbaharın gelmesiyle yeşilden sarı renge büründü. Bosna Hersek’in orta kesimlerindeki Jajce de irili ufaklı şelaleleri ve tarihi su değirmenleriyle kartpostalları andırıyor. Sırbistan’ın güneybatısında, Boşnak nüfusun yoğun olarak yaşadığı Sancak bölgesinin en yüksek rakımlı yaylası olan Peşter de sonbahar manzaralarıyla adeta görenleri büyülüyor. Kıvrımlı Uvac nehri ve Sjenica gölünün de bulunduğu bölge akbaba ve kartal sürülerine de ev sahipliği yapıyor. Avrupa’da kıvrımlarıyla öne çıkan Uvac, bu özelliği dolayısıyla yılın her mevsiminde turistlerin ilgisini çekerken, bölgeyi ziyaret edenler aynı zamanda kanyonları görme ve balık tutma imkânı da yakalıyor. MAKEDONYA ARNAVUTLUK VE HIRVATİSTAN’DA SONBAHAR Ülkenin kuzeyindeki Bihac şehrinin de içinden geçen Una nehri de sonbaharın gelmesiyle farklı bir güzelliğe büründü. Bölge halkının “inci” olarak nitelendirdiği Una Milli Parkı içindeki Martin Brdo Şelaleleri ziyaretçileri adeta büyülüyor. Bir diğer tarihi Balkan şehri Üsküp, sonbaharın gelmesiyle seyir zevki doyumsuz manzaralar oluşturuyor. Adeta renk cümbüşüne dönüşen Makedonya’nın başkenti Üsküp, sahip olduğu tarihi yapılar ve doğal güzellikleriyle yaz-kış demeden turistlerin yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor. TİRAN Arnavutluk’un başkenti Tiran’da da vatandaşlar, sonbaharın sunduğu doyumsuz manzaranın tadını çıkarıyor. Halk, şehrin gürültüsünden uzaklaş- mak ve keyifli vakit geçirmek için parklara ve suni göllere akın ederken, Tiran yakınlarındaki Dajti dağı da sonbaharın gelmesiyle yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Ülkenin güneydoğusundaki Pogradec şehri de Ohri Gölü’nün ihtişamlı manzarasıyla her yaştan insanın huzurlu bir hafta sonu geçirmesi için en ideal yerlerden biri olarak gösteriliyor. ZAGREB Hırvatistan’ın başkenti Zagreb de sonbaharın gelmesiyle sarı renge büründü. Şehir merkezindeki sokaklar ve park halindeki araçlar, ağaçlardan dökülen sarı yapraklarla kaplanırken, insanlar şehri sonbaharda gezmenin keyfini çıkarıyor. www.bosnahersek.ba sitesinden alınmı tır SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 23 Kas m 2015 Pazartesi ÖDEME EMR NE KAR I DÜZELTME VE KÂYET YOLU (VUK 116-124) MÜESSES N N LET LMES Nazlı Gaye ALPASLAN er idari i lemde oldu u gibi vergi dairesinden mükelleflere tebli edilen ödeme emirlerine kar mutlak surette dava aç lmal m d r? Dava aç lmad takdirde ödeme emri kesinle ecek midir? Bütün bu sorular n yan tlar a a da verilmeye çal lacakt r. Vergi dairesinden gelen bütün ödeme emirleri her zaman bizzat vergi mükellefine tebli edilmeli midir? Bazen ikincil amme borçlusu dedi imiz ki ilere kar da ödeme emri tebli edilebilir. Veya “potansiyel amme borçlular ” diye adland rd m z ki iler ad na ödeme emri tebli edildi i takdirde neler yap lmal d r? Yaz n n ba lang c ndaki soruyu öyle de yan tlayabiliriz: vergi dairesi taraf ndan bir mükellefe sehven ödeme emri tebli edildi i takdirde, bu ödeme emrine kar vergi mahkemesinde iptal davas aç lmadan do rudan vergi dairesine gidilerek düzeltme veya itiraz talep edilebilecek midir? Vergi dairesi taraf ndan yollanan ödeme emri asl nda bir idari i lem ve tebligatt r. ayet, idare bu idari i leminden veya tebligat ndan dolay bu tasarrufunu resen iptal etmi ise mesele yoktur. Bu noktada art k ödeme emrine kar vergi mahkemesinde 7 gün içerisinde iptal davas aç lmas na lüzum bulunmamaktad r. Ancak, idare yapm oldu u bu i lemde srar eder ve ödeme emrinin do ru tebli edildi ini iddia ederse mutlak surette iptal davas aç lmal d r. Vergi uygulamalar nda zaman zaman ödeme emirlerine kar vergi dairesine itiraz dilekçesi verilerek idareden bu ödeme emirlerinin hatal , haks z veya yanl muhataba tebli edildi i gerekçesi ile iptal edilmesi veya düzeltilmesi istenilmektedir. Oysaki bu istem asl nda do ru bir yakla m de ildir. Peki neler yap lmal d r? Asl nda, usul ekonomisinin bir gere i olarak vergi dairesinden yollanan her ödeme emrine kar ayr ayr dava aç lmas do ru bir yakla m de ildir. Çünkü dava açman n bir ekonomik boyutu vard r. Ayr ca, ödeme emrine kar bir dava aç lmas durumunda haks z ç kan mükellefin yüzde 10 haks z ç kma zamm n n da bulundu u ayr ca göz önünde bulundurulmal d r. Kendisine ödeme emri tebli edilen ki i veya ki iler 213 say l VUK’nun 116 – 124. madde hükümlerine göre düzeltme talebinde bulunmalar pek mümkün görülmemektedir. Düzeltme talebi konusu ancak vergi ve ceza ihbarnamelerine kar talep edilecek bir yoldur. Bu yolun da belirli ko ullar bulunmaktad r. Örne in, vergi ve ceza ihbarnamelerinde hatan n bulunmas , maddi hatalar, hesap hatalar , vergilendirme hatalar ve di er hatalar n olmas hali. As l konumuzla ilgili olarak ba a döndü ümüzde kendisine ödeme emri tebli edilen ki iler vergi dairesine ba vurup, bu ödeme emrinin düzeltilmesini veya iptal edilmesini talep etmek yerine bu konuda vergi mahkemesine dava açma yolunu denemelidirler. Aksi halde ödeme emri kesinle ir, ileriki a amalarda da icrai i lemler, haciz varakalar , mal hacizleri gibi sürprizlerle kar la lacakt r. Vergi dairesine verilen dilekçe ödeme emrine bir itiraz niteli ini ta may p, esas nda düzeltme talebi de de ildir. Ödeme emrine kar ayr ayr dava aç lmas nda yarar bulunmaktad r. Y l , dönemi ve türü ayn olan ödeme emirleri için tek dava dilekçesi ile vergi mahkemesinde iptal davas aç lmas mümkündür. Ayn kural vergi ve ceza ihbarnameleri için de söz konusudur. Usul ekonomisinin bir gere i olarak y l , dönemi ayn olan i lemler için tek dava dilekçesi ile yani ayn dilekçe ile dava aç lmas gereklidir. Aralar nda sebep-sonuç ili kisi bulunan davalar da maddesel ve hukuksal aç dan ba l l k oldu u takdirde sebep-sonuç ili kisi de kendili inden ortaya ç kacakt r. lave olarak sal nan vergiye uygulanan cezan n geçerlili i, idari i leme vergi asl bak m ndan yarg merciine onay verilmesi art na ba l d r. Vergi asl terkin edildi inde cezas da kendili inden geçersiz hale gelecektir. Bu aç dan, vergi ve cezas na kar mutlaka tek dilekçe ile dava aç lmal d r. Aksi takdirde, ba lant karar da al nmad nda, vergi asl terkin edilmesine ra men, bunun sonucu olan cezaya kar aç lm davan n idare lehine sonuçlanmas gibi çeli kili durumlarla kar la labilir. Vergi ve cezas nda oldu u gibi, aralar nda benzer veya daha de i ik ekilde sebep-sonuç ili kisi bulunan i lemlere kar da tek dilekçe ile dava aç labilir. Yüksek mahkeme Dan tay taraf ndan verilen bir kararda, “ödeme emrinin tebli i üzerine vergi dairesine ba vurmas n n ödeme emrine kar dava aç labilmesi için geçerli ve 7 gün olan dava açma süresini etkilemeyece ine” karar vermi tir. Yine vergi mahkemesinde dava aç labilece inin ödeme emrinde yaz l oldu undan; dava açma süresi geçtikten sonra ödeme emrinin iptali istenerek aç lan davan n, vergi idaresine yap lan ba vurunun z mnen reddine ili kin i leme kar aç lm bir dava olarak incelenemeyeceine karar verilmi tir. Bu itibarla ödeme emrine kar mutlak surette dava aç lmas gereklidir. Aksi halde, vergi dairesine dilekçe verilmesi, ödeme emrinin iptalinin istenilmesi veya düzeltme talep edilmesi dava açma süresini etkilemeyecektir. H Çe meli turizmcilerin SAKIZ ÇIKARMASI Çeşme Esnaf Odası ile Sakız Adası Kiralık Odalar ve Pansiyoncular Derneği'nin 3 yıl önce başlattığı kardeşleştirme ve işbirliği projesi, güçlenerek sürüyor H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü Ç eşme Esnaf Odası, bünyesinde faaliyet gösteren butik otel ve pansiyon işletmecileri ile birlikte Sakız Adası'na bir ziyaret gerçekleştirdi. Burada Sakız Adası Kiralık Odalar ve Pansiyoncular Derneği'nin konuğu olan işletmeciler, Yunanlı meslektaşları ile işbirliği olanaklarını görüşme fırsatı buldular. Yaklaşık 40 kişilik heyeti konuk etmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Sakız Adası Kiralık Odalar ve Pansiyoncular Derneği Başkanı Dimitris Kytrilakis, heyet onuruna Porto Castello Restoran'dan verilen yemekte yaptığı konuşmada, "Çeşme Esnaf Odası ile 2012'de imzaladığımız protokol ile kardeş odalar olduk. 3 yıl önce başlayan bu ilişkimiz giderek olgunlaştı. Aileler arası görüşme seviyesine ulaştı. Bizler ailece kardeş olduk. Bu işbirliğinin ilerlemesinde destek olan kendi üyelerimize, Sakız Ticaret Odası'na ve Çeşme Esnaf Odası yönetim kurulu ve üyelerine çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu. oda personeli ve üyeleriyle Sakız'da olmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, bundan sonraki süreçte 3 yıl önce başlayan işbirliğini her iki tarafı da mutlu edecek bir ekonomik kalkınma modeline dönüştürmek istediklerini söyledi. 3 yıl önce "İki ülke bir tatil" diyerek yola çıktıklarını hatırlatan Köfüncü, "Bu işbirliği gerek Sakız, gerekse Çeşme'ye sosyal ve ekonomik olarak katkı koymaya devam edecek. Bundan sonraki süreçte bu birliktelik kapsamında ekonomik kalkınmaya yönelik projeler üreteceğiz. Bence bu işbirliği protokolünü 15-20 yıl önce başlatmış olsaydık bugün Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilebilirdik. İki yakanın dostluğuna ve kardeşliğine katkı koyan herkese teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Köfüncü konuşmasının sonunda Sakız Adası Kiralık Odalar ve Pansiyoncular Derneği Başkanı Dimitris Kytrilakis, Sakız Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Vasilis Pappas'a ve Yunanistan İzmir Başkonsolosluğu Temsilcisi Yoanna Hacisamuyiloğlu'na birer armağan verdi. Geceye AB Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkez Başkanlığı'ndan uzman Remzi Korukluoğlu da katıldı. HEDEF EKONOMİK KALKINMA Çeşme Esnaf Odası Başkanı Osman Köfüncü de, yönetim ve denetim kurulu, D-MARIN HIRVAT STAN’DA ÖDÜLLER TOPLADI DALMAJ CA BALKAN GÜNLÜ Ü D -Marin bünyesinde yer alan Hırvatistan'ın en büyük marinası D-Marin Dalmacija Hırvatistan Turizm Bakanlığı, Hırvatistan Turizm Kurulu ve Hırvatistan Ticaret Odası tarafından organize edilen ve Hırvatistan'ın turizm sektörü açısından en önemli organizasyonu olarak kabul edilen "Hırvatistan Turizm Günleri" kapsamında iki ödül kazandı. www.tou- rexpi.com’a göre; Cennet doğasıyla büyüleyen Hırvatistan'ın en büyük marinası D-Marin Dalmacija ile Adriyatik'in eşsiz manzarasında konumlanan D-Marin Mandalina başarılarına yenilerini eklemeye devam ediyor.yeni başarılar elde etmeye devam ediyor. D-Marin Dalmacija, Hırvatistan Turizm Bakanlığı, Hırvatistan Turizm Kurulu ve Hırvatistan Ticaret Odası tarafından hayata geçirilen "Hırvatistan Turizm Günleri"nden "The Tourims Flower – Quality for Croatia, Yılın Marinası" ve Büyük Ölçekli Marina Kategorisi ödülleriyle dönmenin gurunu yaşıyor. Aynı organizasyonda D-Marin Mandalina da bu başarıyı pekiştirerek Orta Ölçekli Marina Kategorisi Ödülü'nü kazandı. The Tourims Flower – Quality for Croatia ve Büyük Ölçekli Marina Kategorisi ödüllerine layık görülen D-Marin Dalmacija ile Orta Ölçekli Marina Kategorisi Ödülü'nü kazanan D-Marin Mandalina adına ödülü, D-Marin Marinaları Hırvatistan Bölge Direktörü Bozidar Duka aldı. KKTC’de ‘lüks turizm’ patladı LEFKO A BALKAN GÜNLÜ Ü ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ Ü orlu Ticaret ve Sanayi Odası heyeti, Makedonya’ya iki günlük çalışma ziyaretinde bulundu. Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Furkan Çako tarafından Başbakanlıkta kabul edilen heyet, Makedonya’daki yatırım imkanları hakkında bilgi aldı. www.yenibalkan.com’a göre; Devlet Bakanı Furkan Çako, heyetle yaptıkları görüş- KERVANIN ÜRÜYEN [email protected] Ahmet GÖKSAN "K br s' n iki uluslu ortakl na dayanan, iki kesimli federal bir cumhuriyet olarak kalmas n n yarar herkesedir. Bunun sa lam ve kal c bir temele oturtulabilmesinin s rr ise Türkiye'nin garantisidir. Görü melerde ilerleme olacaksa hedef iki kesimli, iki uluslu, federal ve Türkiye'nin sa lam garantisine dayal bir cumhuriyet olmal d r." 1980 Dr. Faz l KÜÇÜK lkelerinde ya anan çat malardan kaçarak canlar n kurtarmak için Türkiye'ye s nan s nmac lar, Türkiye'nin oldu u kadar dünyan n da sorunu olmaya devam ediyor. Özellikle Suriye'den gelenler büyük ölçüde sorun oluyorlar. Buradaki sorunun çözülebilmesi için sürdürülen çal malardan da ne yaz k ki olumlu say lacak bir çözüm ç kar lamad . Sorunun ortal k yerlere ç kmas nda rol üstlenenler s nmac lar için çözüm yerine ipi una sermeyi marifet olarak görüyorlar. Bu konuda kimin cebinin kimin elinde oldu unu da çözmek olas de ildir. Avrupa'ya gidebilmek ad na ya anan insanl k dram , içinde bulundu umuz yüz y l n yüz karas olarak tarihin kara sayfalar nda yerini alacakt r. Kendi yaratt klar s k nt n n a lmas için parmaklar n k p rdatmayan bu ülkeler e er Suriye'ye silah göndermezlerse halk kendi ülkesinin sorununu kendisi çözecektir. D ar dan yap lan her müdahale s k nt y içinden ç k lamaz noktaya ta maktad r. pin ucuna un serenler s nmac lar n Türkiye'de kalabilmesi için Türkiye'ye adeta rü vet vermeye çal yor. Ülkelerine kabul edecekleri s nmac lar konusunda bile net duru sergilemeyenlerin almay dü ündükleri s nmac say s konusunda bile kendi aralar nda anla mazl k ya yorlar. Alacaklar s nmac lar n da ülkelerinde ne kadar süre ile kalabileceklerinin güvencesini veremiyorlar. Bir süre sonra uyum sa layamad klar gerekçe gösterilerek geri Türkiye'ye gönderebileceklerdir. Türkiye'nin 2013 y l nda imzalad Geri Kabul Anla mas na dayanarak bu i leri yapabileceklerinin ku kusunu ta yoruz. Ü ÇÖZÜM DUVARA TOSLADI Çorlulu i adamlar MAKEDONYA’da Ç SIYAH MAVI KIRMIZI SARI mede hangi alanlarda işbirliği yapabileceklerini konuştuklarını belirtti. Çako, “MakedonyaTürkiye Ticaret Odası’nın da üzerinde durduğu hususlar var. Bugün bu konuları ortaklaşa olarak bir kez daha ele alma imkânımız oldu ve inanıyorum ki bundan sonra sadece toplantı bağlamında kalmayacak ve özellikle somut adımlara ve neticeye ulaşma yönünde bir ilerleme sağlanacağını umuyorum” ifadelerini kullandı. S on dönemlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) ‘lüks turizmin’ öne çıktığını anlatan Merit International Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, “KKTC’de zengin turist patlaması yaşanıyor. Özel jetleriyle gelen misafirler içerisinde her türlü lüksün bulunduğu geceliği 10 bin dolarlık odalarda konaklıyor. Bu turistler için yeni yatırımlar yaptık. Yaklaşık 150 milyon dolarlık projeyi tamam- ladık. Ortadoğu ve Avrupa’dan gelen zengin turistlere hizmette sınır yok” dedi. www.tourexpi.com’a göre; KKTC’deki talebe yönelik yeni yatırımlar hakkında bilgi veren Reha Arar, şöyle konuştu: “İçerisinde 70 kral dairesi, akıllı odalar, çok özel lezzetlerin sunulduğu restoranlar, 3 bin 500 metrekarelik SPA, Akdeniz’in en büyük iskelesi, sağlıklı yaşam merkezi bulunan Merit Royal Hotel’de yeni bir konsept geliştirdik. ‘Size özel’ konseptle hizmet veren otelimizde her türlü lüks bir arada sunuluyor. Bu alana yapılan yatırımlar KKTC ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.” Otellerinde müşteri ilişkileri yönetimi sayesinde her misafirin tanınıp ismiyle hitap edildiğini anlatan Reha Arar, “Böylece ‘kişiye özel’ hizmet ön plana çıkıyor. Bu konsept kapsamında, müşterilerin her türlü sevdiği ve sevmediği detaylar arşivleniyor. Farklı restoranlarda yer alan dolaplarda misafirlerin sevdiği içki, bardak ve buna benzer tüm malzemeler saklanıyor. Kral dairelerinde özel aşçılarla kişiye özel oda servisi hizmeti veriliyor. Otelimizde kişi başına düşen alan yaklaşık 200 metrekare.” K br s'ta yap lan müzakerelerde çözümün duvara toslad gerçe ini hemen herkes kabul ediyor. Toprak ve Garantiler konusunda ya anan s k nt dan daha önemli olan güven sorunun a lamad noktada çözümün gerçekle mesi olanaks z ötesi bir durumdur. Gelinen bu noktada Rusya'n n "K br s garantiler olmaks z n ça da bir devlet olmal " söylemi bu nedenle havada kalmakta oldu u gibi inand r c da olamamaktad r. Uyu mazl n ortal k yerlere ç kt günlerden bu yana Birle mi Milletler ad na çözüm için adaya gelen dan manlar n oldukça iddial konu tuklar biliniyor. Ayr l rken de sessiz sedas z ülkelerine dönüyorlar. Son olarak bu göreve atanan Bay Espen Barth Eide benzer söylemlerle görevine ba l yordu. Bir anlamda taraflara umut a lamak için bu ekilde konu malar gerekti ini dü ünüyoruz. K sa süre sonra ise söylemle eylem aras nda okyanuslar n oldu u gerçe i ile yüzle ince de gerekli gereksiz konu malar yapt klar unutulmam t r. Bay Eide'nin de bu yöndeki konu malar kar taraf n da tepkisini çekti i için dengesiz konu tu u suçlamas ile kar kar ya kalm t r. Bay Eide geçti imiz günlerde Simerini gazetesinde yer alan aç klamas nda yine inciler döktürüyordu. "Yeniden birle mi K br s' n yeni anayasas n n yaz lmas na çok yak n z. Anayasa ça da ve modern olacak" diyordu. Kafalar n n içindeki dü üncelerin de i medi i bir ülkede yukar da tan mlanan bir Anayasan z olsa ne yazar olmasa ne yazar. Önemli olan n güven unsurunun ortal k yerlerden kalkmamas d r. Adada çözümün yak n oldu unun türküsünü ç ran Bay Eide, "Y ld zlar hizaland . Türkiye bile anla maya haz r" diyebiliyordu. Bu aç klamas ile Türkiye'nin garantici bir ülke olarak ödüne varacak kadar gösterdi i özveriden habersiz oldu unu da kan tlam oldu. Aç klamas n n devam nda ise, "iki kesimlilik ve iki toplumlulu un daha önceki anla ma taslaklar nda oldu u kadar güçlü olamayaca n " söylerken bir süre önce söylediklerini yok sayan bir ki i olarak kar m za ç k yor ve de güvenilmez bir ki i damgas n da yiyor. Türkiye'den K br s'a suyun götürüldü ü günlerde kar taraf yine bildik sald r lar n yaparak Türkiye'yi i galcilikle suçluyor. Bu davran lar n birileri ürürken kervan n yoluna devam etmesi olarak de erlendirmek gerekiyor. Türkiye'den su getirme projesi Makarios taraf ndan 1962 y l nda Ankara'ya yapt ziyaret s ras nda sat r aralar nda konu ulmu tu. Buna kar n ad geçen ki inin bir ko ulu vard . "Vanan n Türklere verilmemesini" istiyordu. yi niyetten yoksun oldu u bilinenler ve ko ul üstüne ko ul dayatanlarla bir anla man n olamayaca gerçe inin görülmesi gerekiyor mu ne? SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Araflt›rma 11 23 Kas m 2015 Pazartesi SARAYBOSNA’NIN E S Z LEZZETLER Saraybosna’da en çok bulabileceğiniz yemek köfte. Üsküp, Mostar ve diğer Balkan şehirlerinde olduğu gibi Saraybosna’nın da en çok tercih edilen yemeği “Cevapi” olarak geçen köfte. Cevapi bildiğimiz Tekirdağ Köfte’nin bir benzeri B alkanların kalbi, Saraybosna engin ve eşsiz bir yemek kültürüne de ev sahipliği yapıyor. Kentin her köşesinde aynı lezzeti bulmak mümkün olmasa bile turistlerin uğrak yerleri daha çok salaş esnaf lokantaları. İşte Saraybosna lezzetlerine bir bakış; CEVAPİ (KÖFTE) Saraybosna’da en çok bulabileceğiniz yemek köfte. Üsküp, Mostar ve diğer Balkan şehirlerinde olduğu gibi Saraybosna’nın da en çok tercih edilen yemeği “Cevapi” olarak geçen köfte. Cevapi bildiğimiz Tekirdağ Köfte’nin bir benzeri. Metal tabakta yağlanmış pide arasında bol kepçe gelen porsiyonlar size keyifli bir yemek yaşatacaktır. Tabakta pide ve köfte haricinde küp küp doğranmış soğanlar, domates ve közlenmiş biber bulunuyor. Şehrin hemen hemen her köşesinde bulunan köftecilere ise “Cevabdznica” (köfteci) adı veriliyor. Köfte fiyatları her yerde hemen hemen aynı. 100 gramlık köfte 3-4 Euro, 200 gramlık köfte 6-7 Euro. BUREK (BÖREK) & YOGURT sına ayrı isim peynirlisine ayri isim vb. veriliyor ama çarşıdaki hemen hemen tüm satıcılar az biraz Türkçe biliyor, o yüzden sorun yaşamazsınız Eğer otelinizde kahvaltı yoksa kafaya takmayın , güne lezzetli Boşnak Börekleri ile başlayın Böreklerin fiyatına gelirsek 1 porsiyon börek + 1kola 6-7 Euro. Saraybosna’da hemen hemen çoğu restoranda ve börekçide ayran bulmak mümkün. Yalnız bizdeki gibi ayran yerine yoğurt olarak adlandırmışlar. Kıvam olarak ise biraz daha yoğun ve biraz tuzsuz. Saraybosna ve Bosna Hersek’in bir diğer ünlü yemeği Boşnak Böreği. Türkiye’deki böreklerin çok benzeri olan börekler kıymalı (Bureek), peynirli (Sirnitsa), patatesli (krompirusa ) ve ıspanaklı (zelyenitsa ). Özellikle Baş Çarşı içinde birçok börekçi bulmak mümkün. Bu arada Boşnak Böreklerinin kıymalı- Bosna Hersek’teki tanıdık diğer yemekler biber dolması ve yaprak sarması. Bunlar dışında biz de çok yapılmayan soğan dolması Bosna’nın bir diğer ünlü yemeği. Özellikle eğer daha önceden yeme fırsatınız olmadıysa soğan dolmasını deneyebilirsiniz. Saraybosna’daki restoranlarda tüm bu dolmaların bir arada olduğu menüler de olabiliyor. Dolma Sahan bu 3 DOLMA-SARMA dolmanın bir arada olduğu örnek bir tabak. BEGOVA CORBA (BEY ÇORBASI) Begova Çorba Saraybosna’da bulabileceğiniz bir diğer yöresel yemek. Çorba genel olarak tavuk, kıyma, havuç, bezelye ve pirinçten oluşuyor. İsteğe bağlı olarak çorba içine krema da koydurabilirsiniz. Ayrıca Aşçinitsalar (Ašćinica), etli ev yemekleri lezzetini tadabileceğiniz yerlerdir. Buralarda Begova çorba, Klepe (Boşnak usulü mantı) veya Bosanski Sahan (içi et ve pirinçle doldurulmuş olarak; lahana sarma, soğan dolması, biber dolması veya domates dolması) ve Tuffahiye (elma tatlısı) tatmanızı öneririz. Türk kahvesine yakın bir tat, Bizim gibi soğuktan kaynatmayıp, sıcak suyun içine koyarak yapıyorlar, geleneksel sunumu da olması gerektiği gibi, nefis. www.bosnahersek.ba sitesinden alınmı tır… SAYFA 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA YABANCIYA HAY HAY, YERL YE VAY VAY! [email protected] Suzan ERNOYAN M 23 Kas m 2015 Pazartesi www.balkangunlugu.com TÜRK YE-YUNAN STAN 0-0 DOSTÇA STANBUL BALKAN GÜNLÜ Ü A Milli Futbol Takımı, 2015'in son maçında Yunanistan ile karşılaştı. Başakşehir Fatih Terim Stadyumu'nda oynanan özel maç golsüz sona erdi. www.hurriyet.com.tr’nin haberine göre; Milli Takım böylece 2016 Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı kazandığı 2015 yılını namağlup olarak kapattı. Maçın ilk dakikasından itibaren oyunun kontrolünü eline geçiren ve topla daha çok oynayan A Milli Takım, özellikle ilk 15 dakikalık bölümün ardından baskısını artırdı. Kanatlardan geliştirdiği ataklarla rakip kalede etkili olmaya çalışan milliler, rakibinin defansif futbol anlayışı karşısında üçüncü bölgede pozisyon üretmekte zorlanınca, aradığı golü bulamadı. A Milli Takım, 162 gün aradan sonra İstanbul'da bir karşılaşmaya çıktı. İstanbul'daki son maçını 8 Haziran'da yapan milliler, Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı'ndaki özel karşılaşmada Bulgaristan'ı konuk etmiş ve müsabakadan 4-0 galip ayrılmıştı. Bu müsabakanın ardından millilerin Türkiye'de oynadığı Letonya, Hollanda ve İzlanda maçlarına Konya Büyükşehir Torku Arena ev sahipliği yaptı. 8 YIL SONRA TEKRAR A Milli Takım, Yunanistan'la 8 yıl aradan sonra maça çıktı. Yunanistan'la son maçını, 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde yapan ve 17 Ekim 2007 tarihinde Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan karşılaşmayı 1-0 kaybeden milliler, 8 yıl sonra rakibiyle bir kez daha karşı karşıya geldi. Milli atletlerimize co kulu kar ılama Atina’dan altınla döndü Balkanlar’da ya lı güre e Yıldırım damgası DOHA BALKAN GÜNLÜ Ü K AT NA BALKAN GÜNLÜ Ü Y unanistan’nın başkenti Atina’da yapılan veteranlar dünya şampiyonasında eski şampiyon Ergüder Bekişdamat tüm rakiplerini yenerek dünya şampiyon oldu. Bekişdamat veteranlar dünya şampiyonasında ülkemizi 69 kg grekoromen branşında temsil ederek bayrağımızı bir kez daha göndere çektirerek istiklal marşımızı dinletti.1969 yılında Kars Susuz’da doğan ve güreşe burada başlayan Bekişdamat ülkemizi bir çok kez Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonalarında temsil ederek sayısız başarılara imza attı. Bekişdamat yaptığı açıkla- mada “ben ülkemi bir çok kez Avrupa, Dünya ve olimpiyat şampiyonalarında temsil ettim ve büyük başarılara imza attım. Veteranlar dünya şampiyonası öncesi birçok kuruma gidip Dünya şampiyonasına katılacağımı belirtip destek olmalarını talep etiğim halde hiçbir kurumdan destek almadan kendi imkânlarımla katıldım ve ülkeme altın madalya kazandırdım ve bunun onurunu yaşıyorum üzüntüm ise ülkeme birincilik madalyası kazandırmama rağmen arayan soranın olmaması bütün bu eksilere rağmen yine çok çalışıp önümüzdeki yıl Finlandiya’da yapılacak olan şampiyonaya da katılarak altın madalyayı ülkeme getireceğim” dedi. eslekler içinde zor ve nankör olanlar n en ba nda, teknik direktörlerin geldi ini dü ünüyorum. Hele de Türkiye’de teknik direktörlük yapmak mangal gibi yürek ister… Örne in, ba lad n kulüp de ba ar l olursan ne ala, olamaz isen yönetim valizini hemen kap n n önüne koyuverir hem de hiç ac madan. Kaderleri pamuk ipli inde de diyebiliriz. Birde dönüp yabanc teknik adamlara tan nan toleranslara bakal m. Adamlar milyon dolarlar cebine koyar, alt yap yla falan da ilgilenmezler zaten i leri olmaz. Yöneticilere kar menfaatleri olanlar, s k f k canci er adeta kuzu sarmas olur. Bir de ba ar l olursa ba tac yapar, tepemize ç kar r z. ayet ba ar l olamazlarsa ayr lacaklar zaman paralar n son kuru una kadar öder göndeririz. Bizim yöneticilerimiz deseniz, kendi insan m za “gavur eziyeti ”çektirip para vermemek için her türlü Bizans oyunlar çevirirler… Maalesef Türkiye Futbol Federasyonu’da, (TFF) bunlara çanak tutuyor. Tabloya bakacak olursak, Türkiye’de ya anan gerçek udur; Baz teknik adamlar, zor da olsa, tak m olarak iyi bir tak mda ba ar kazan nca gelecek y l için umudu olsa dahi maalesef tak m bulam yor bu da bir gerçek. Tabi birilerinin deste i ile paraütle bir tak m n ba na getirenleri es geçiyorum. Bu istisna d nda kalan teknik adamlar, tak m bulam yor. Bunun nedenine gelince, Türkiye’de teknik adamlar n arkas nda onlar destekleyecek dostlar ya da Adanal day lar yok ise, i de yok a da yok… Çok de erli teknik adamlar tan r m, bir Y lmaz Vural, Güvenç Kurtar, T naz T rpan, Giray Bulak ve Ümit Kay han hatta bunun gibi birçok de erli hocalar m z gibi sessiz ç l klar n da bilirim. Diplomalar n yurtd ndan alm lard r, ancak bunun d nda Pro-lisans olmayan ama arkas nda day s olanlar n i bulduklar n da. Türkiye’de diplomas , bilgi ve tecrübesi oldu u halde i bulamayan hocalar m z var. Bunlar eminim ald klar diplomalar evlerine asarak ona bak yordur… Art k federasyon bir karar almal ve Türk Futbolunun gelece ini kurtarmak için teknik adamlara uzun vadeli i vermeli, tabi ba ar l olanlara da görev vermeli. Türkiye’ye öyle gereksiz ve isimsiz hocalar geliyor ki, geldi i yere bakmak isteseniz haritadan yerini zor bulursunuz. Bunlara dur demenin zaman geldi de geçiyor. Çünkü Türkiye’de ad n z Hektor, Santini, Tantini olsa de er veriliyor. Ama kendi güvendi imiz teknik adamlar m z n maalesef ço u i siz. Yabanc hoca s n rlamas getirilmez ise ayn sözle meler bizim hocalar m za da yap l rsa, alt yap ya önem verilirse Türk futbolunun gelece i ayd nl k olur. Yoksa son y llardaki gibi, birinci torbadan 4. torbaya dü eriz. Ne ampiyonlar Ligi’nde ne de UEFA’da ba ar l oluruz. Dahas , Türkiye Milli Tak m gibi önemsiz gruplar da bile 3. olarak say l yor ise daha anlat lacak ve yazacak bir ey yok bence… atar’da düzenlenen Bedensel Engelliler Atletizm Dünya Şampiyonası’nda dünya ikinciliğini elde eden Bağcılar Belediyesi Engelli Takımı’nın milli sporcusu Hamide Kurt ile dünya dördüncüsü olan Zübeyde Süpürgeci Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Engelliler Sarayı kursiyerleri ve aileleri tarafından çiçeklerle karşılandı. Dünya ikincisi milli atlet Hamide Kurt ise amacının Rio'da düzenlenecek şampiyonada birinci olmak dedi. Atatürk havalimanı dışhatlar terminalindeki coşkulu karşılama sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan başkan Çağırıcı genç atletlerle gurur duyduğunu belirtti. Hamide Kurt'un sporculuk kariyerine yeni bir başarı halkası eklediğini vurgulayan çağırıcı şunları söyledi: “Hamide kızımızı şahsım ve hemşerilerim adına kutluyorum. İlçemizi her yarışmada en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyor.” dedi. Kurt’un 2012 Avrupa Şampiyonası’nda da yarıştığı 200 metrede birinci geldiğini hatırlatan Çağırıcı, dünya Şampiyonası’nda da 1 gümüş ve 2 bronz elde ettiğini belirtti. Çağırıcı, “Engelli kardeşlerimiz kendilerine imkânlar sunulduğunda neler başarabileceklerini ispat ediyorlar. Hamide Kurt da kendisine sunulan imkânları en iyi şekilde değerlendirerek çok çalışarak başarıdan başarıya koşuyor. Yine Zübeyde Süpürgeci de dünya 4’üncülüğünü kazanarak önemli bir başarı elde etti. İlçemizde sporun gelişmesi ve yeni sporcuların yetişmesi amacıyla önemli projeleri hizmete sunuyoruz. Engelli sporcularımıza da desteğimizi her zaman sürdüreceğiz” YUKARI BAN TSA TRABZONSPOR'DAN Makedonya Futbol Federasyonu’na ziyaret ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ Ü G eçtiğimiz aylarda kurulan Yukarı Banitsa Trabzonspor Futbol Kulübünün yönetimi ve teknik heyeti, Makedonya Futbol Federasyonu’na ziyarette bulundu.Federasyon Başkanı İlço Gyorgioski ve Genel Koordinatör İrena Bakrevska Miloşevska'yla görüşen heyet, kendilerini kabul ettikleri için teşek- kürlerinin sundu.Yukarı Banitsa Trabzonspor Futbol Kulübü heyeti, Gyorgioski ve Miloşevska'ya kulübün formalarını hediye etti.www.yenibalkan.com’u n haberine göre: Federasyonun Genel Koordinatörü Miloşevska, aynı zaman Trabzonspor'da forma giymiş Makedonya futbolunun en iyi kalecilerinden biri olan ve geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Petar Miloşevski'yle evliydi. ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ Ü M akedonya’da düzenlenen Balkan Yağlı Güreş Turnuvası’na Yıldırım Belediyesporlu güreşçiler damga vurdu. Makedonya’da 5 ülkenin katıldığı Balkan Yağlı Güreş Turnuvasında Yıldırımlı Belediyesporlu güreşçiler İmdat Ertan başpehlivan olurken, Bekir Okumuş ise 3’üncü olarak büyük bir başarıya imza attı. www.milliyet.com.tr’nin haberine göre: Ata sporu olan yağlı güreşte kazanılan uluslararası başarının kendilerini gururlandırdığını söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “Spor dostluk köprüsü oluşturuyor. Katıldığımız organizasyonda başarı elde eden sporcularımızı kutluyorum” dedi. Yıldırım’ın sosyal alanda kalkınması adına sporun önemli bir basamak olduğunu aktaran Başkan Edebali, “Şehrimizde 7’den 70’e herkesin spor yapması için birçok hizmet gerçekleştirdik. Amatör spora yaptığımız yatırımlarla spora ve sporcuya verdiğimiz desteğimizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Edebali, “Kısa süre içerisinde Türkiye’nin en büyük spor komplekslerinden birisi olacak projemizin inşaatına başlıyoruz. Tesis bünyesinde 5 bin kişilik spor salonu, jimnastik salonları, çim sahalar, spor lisesi ve yüzme havuzları bulunacak. Bu sayede Yıldırım’ı spor alanında ‘marka şehir’ yapacağız” ifadelerini kullandı.