Edirne Genelevi`nde Çalışan Kadınların Cinsel Yolla Bulaşan
Transkript
Edirne Genelevi`nde Çalışan Kadınların Cinsel Yolla Bulaşan
TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 25, Sayı 1, Ocak 2006 Araştırma makalesi Edirne Genelevi’nde Çalışan Kadınların Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar Konusunda Bilgi, Tutum ve Davranışları Burcu TOKUÇ Knowledge, Attitudes and Practices About Sexually Transmitted Disease of the Women Working in Edirne Brothel Hatice GÜL Muzaffer ESKİOCAK Galip EKUKLU ® ÖZET ® ABSTRACT Amaç: Edirne Genelevi’nde çalışmakta olan kadınların bazı sosyo-demografik özelliklerini, mesleki risklerine bakışlarını, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE) konusunda bilgi ve tutumlarını belirlemek ve Edirne Sağlık Müdürlüğü’nün genelev çalışanlarında, son beş yılda tespit ettiği cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları değerlendirmektir. Objectives: The aim of this study is to determine the sociodemographic characteristics and views on occupational risks and the knowledge and attitudes about sexually transmitted infections (STIs) of the women working in Edirne Brothel, and to evaluate the records of last 5 years of Edirne Syphilis and Leprosy Dispensary. Yöntem: Çalışma tanımlayıcı bir araştırmadır. Edirne Genelevi’nde halen çalışmakta olan 38 kadına 30 soruluk bir anket formu 2 araştırmacı tarafından yüz yüze görüşülerek uygulanmıştır. Edirne Sağlık Müdürlüğü Frengi-Lepra Dispanseri’nin son beş yıllık kayıtları taranmıştır. Veriler SPSS Ver10.0’da değerlendirilmiştir. Methods: The study is a descriptive study. A 30 item questionnaire form applied by 2 interviewers face to face to 38 women working in the brothel at the present time, and the records of Edirne Syphilis and Leprosy Dispensary of last 5 years were examined. Data were evaluated by SPSS Ver. 10.0. Results: The mean age of working women in brothel is 39.5±8.5 years. Twenty five of women (65.8%) were divorced. The mean age at first marriage is 16.2±2.4 (1222). Six of the married women (20,0%) were married only by religious wedding (not official wedding). The mean age at first sexual intercourse is 16.1±2.6 (12-22), and the mean age of beginning prostitution is 22.9±5.2 (13-36). Seventeen women (44.7%) had worked another job before beginning prostitution. Although 15 women (39.5 %) defined their job “more risky”, 7 women (18.4%) defined “no risk”, and they reported STIs, security, fatigue and depression as risks of their job. While 31.6% (12 women) of women said that they used condoms in all sexual intercourses (with their regular customers and sexual partners, too), 42.1% (16 women) said they used condoms only when the customer wants. Bulgular: Çalışan kadınların yaş ortalaması 39,5±8,5 yıldır. Kadınların 25’i (%65,8) boşanmıştır. İlk evlenme yaşı ortalaması 16,2±2,4’tür (12-22). Evlenmiş olan kadınların altısı (%20,0) yalnızca dini nikahla evlenmiştir. İlk cinsel ilişki yaşı ortalaması 16,1±2,6 (12-22), ilk kez paralı seks yapma yaş ortalaması ise 22,9±5,2 (13-36)’dır. 17 kadın (%44,7) paralı seks yapmadan önce gelir getirici başka bir işte çalışmıştır. Kadınların 15’i (%39,5) mesleğini “çok riskli” olarak tanımlarken, 7 kadın (%18,4) “hiç riski yok” olarak tanımlamıştır. Mesleğin riskleri olarak da cinsel yolla bulaşan enfeksiyon (CYBE), güvenlik, depresyon ve aşırı yorgunluğu saymışlardır. CYBE açısından kendi riskini 11 kadın (%28,9) “hiç yok” olarak belirtirken, 7 kadın (%18,4) “çok” olarak belirtmiştir. Kadınların %31,6’sı (12 kişi) cinsel ilişkilerinin hepsinde (düzenli müşterileri ve cinsel partneri dahil) her zaman kondom kullandığını söylerken, %42,1’i (16 kişi) müşteri isterse kondom kullandığını belirtmiştir. Conclusions: There is lack of information about STIs in brothel workers in Edirne although they are defined as risk groups. Regular educations must be planned for acquiring them conscious attitudes and behaviors. Sonuç: CYBE açısından risk grubu olarak tanımlanan genelev çalışanlarının bu konuda ciddi bilgi açıkları bulunmaktadır. Genelev çalışanlarını bu konuda bilinçlendirecek düzenli eğitimler planlamalıdır. Key Words: Brothel Workers, STIs, Condom Use, STIs Education Anahtar sözcükler: Genelev Çalışanları, CYBE, Kondom Kullanımı, CYBE Eğitimi. Yrd. Doç.Dr., Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzm.Dr., Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Doç.Dr., Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Doç.Dr., Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Yazışma Adresi: Dr. Burcu Tokuç, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 22030 EDİRNE e-posta: [email protected] Çalışma 3-6 Kasım 2004 tarihleri arasında düzenlene IX. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi’nde bildiri olarak sunulmuştur. 27 [Geliş Tarihi: 23.09.2005 – Kabul Tarihi: 12.03.2006] TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 25, Sayı 2, Mayıs 2006 Tokuş ve diğerleri Giriş ve Amaçlar Yöntem Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE), oluşumlarında rol oynayan biyolojik ve sosyal faktörler nedeniyle günümüzde de insanlık tarihinde sahip oldukları önemi korumaktadır. CYBE, gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerde önemli halk sağlığı sorunlarından birini oluşturmaktadır. Dünya’da her gün 100 milyonun üzerinde cinsel birleşme olmakta, bunun 910.000’i gebelik ve 356.000’i CYBE’larla sonuçlanmaktadır (1). Çalışma tanımlayıcı bir araştırmadır. Haziran 2004’te Edirne Genelevi’nde çalışmakta olan 40 kadından, o gün çalışan 38’ine iki araştırmacı tarafından, çalışanların sosyo-demografik özellikleri, üreme sağlığı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyon bilgisi ve meslek risklerini sorgulayan 30 soruluk bir anket formu uygulanmıştır. Anketler, Frengi-Lepra Dispanseri çalışanları tarafından yapılan haftalık muayenelerinden sonra, muayene odasında çalışmanın amacı açıklandıktan sonra gönüllü çalışanlara, katılımcı ile yalnız olarak, yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Ayrıca Edirne İl Sağlık Müdürlüğü Frengi-Lepra Dispanseri’nin son 5 yıla ait kayıt ve bildirimleri taranarak bu yıllara ait CYBE sıklıkları çıkarılmıştır. Veriler SPSS Ver. 10.0 ile bilgisayarda değerlendirilmiştir. Çalışma için Edirne Valiliği’nden gerekli izinler alınmıştır CYBE tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olmakla birlikte, görülme sıklıkları gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre daha yüksektir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kadınların sağlıklı yaşam yıllarını azaltan nedenlerin başında gebelik ve doğum sürecinde karşılaşılan sorunlar, ikinci sırada ise CYBE ve komplikasyonları gelmektedir (2). Epidemiyolojik özellikleri toplumdan topluma hatta aynı toplumda gruplar arasında farklılıklar gösterebilmektedir. Ancak olguların belirlenmesi ve tedavilerinde benzer sorunlar yaşanmaktadır. Enfeksiyonların çoğu belirti ve bulgu vermeksizin seyrettiği ve yakınması olan kişilerin çoğu sağlık kurumlarına başvurmadıkları için kişilerin belirlenmesi ve enfeksiyon sıklığının saptanması zor olmaktadır. Bulgular Genelevde çalışanların yaş ortalaması 39,5 ± 8,5 (23–54) yıldır. Kadınların %5,3’ü (2 kişi) okur-yazar değil, %18,4’ü (7 kişi) herhangi bir okul bitirmemiş ancak okur-yazar, %55,3’ü (21 kişi) ilkokulu bitirmiş, %13,2’si (5 kişi) ortaokulu bitirmiş, %7,9’u (3 kişi) liseyi bitirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), 1995 yılındaki kestirimleri her yıl 170 milyonu trikomonas enfeksiyonu, 89 milyonu klamidya enfeksiyonu, 62 milyonu gonore, 12 milyonu sifilis olmak üzere 333 milyon, yaklaşık olarak günde 1 milyon yeni olgunun CYBE’ları olanlara eklendiği yönündedir. Bu sayısal boyutun yanı sıra, bir çok gelişmekte olan ülkede, CYBE’lar erişkinlerin sağlık kurumlarına başvurmalarına neden olan ilk beş hastalık içinde yer almakta ve tedavi edilmezlerse ciddi komplikasyonlara yol açmaktadırlar (2). Çalışanların yalnızca üçü (%7,9) evlidir ve evli kadınlardan ikisi ayrı yaşamaktadır. Sekiz kadın (%21,1) bekar, 25 kadın (%65,8) boşanmış ve iki kadın ise (%5,3) duldur. Kadınların 25’i (%65,8) bir kez, 5’i (%13,2) iki kez evlenmiştir. En az bir kez evlenenlerden 6’sı (%20,0) yalnızca dini nikahla evlenmiştir. Kadınların ilk evlenme yaşı ortalaması ise 16,2±2,4 (12–22)’dır. Genelevde çalışan kadınların ilk cinsel ilişki yaşı ortalaması 16,1±2,6 (12–22) yıldır. İlk kez paralı seks yapma yaşı ortalaması ise 22,9±5,2 (13–36) yıldır. Kadınların %44,7’si paralı seks yapmadan önce, gelir getiren başka bir işte çalışmıştır. Çalışan kadınların hepsinin sosyal güvencesi vardır ve SSK’ya bağlı olarak çalışmaktadırlar. Yapılan bir çok çalışma, HIV’in ve diğer CYBE’ın bulaşma yolları arasında en büyük oranın heteroseksüel ilişkiye ait olduğunu ortaya koymuştur. Bu sonuç bağlamında, seks işçileri CYBE’a sunuk kalma ve bulaştırma açısından en riskli grubu oluşturmaktadır (3). Bu bizim ülkemiz için de geçerlidir. Buna karşın, tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de, seks işçiliğine odaklanmış çalışma sayısı oldukça azdır. Kadınların 29’u (%76,3) daha önce en az bir kez isteyerek düşük yapmıştır. Ortanca düşük sayısı 4,0’dır. (1–25). Düşük yapan 29 kişiden beşi (%17,2) evde kendi kendine ve ara ebesi yardımı ile düşük yapmıştır. Diğer isteyerek düşüklerin hepsi özel muayenehanede, belirli bir ücret karşılığında düşük yapmışlardır. Çalışan 38 kadından 21’i halen bir kontraseptif yöntem kullandığını belirtmiştir. Bunların 11’i hap, dördü kondom, biri enjeksiyon, biri RİA, kullanmaktadır; dördü ise tüp ligasyo- Bu çalışmada amaç, Edirne Genelevi’nde çalışmakta olan kadınların bazı sosyo-demografik özelliklerini, mesleki risklerine bakışlarını, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE) konusunda bilgi ve davranışlarını belirlemek ve değerlendirmek, elde edilen veriler ışığında Edirne Sağlık Müdürlüğü ile birlikte genelev çalışanlarına yönelik çeşitli eğitim etkinlikleri düzenlemektir. 28 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 25, Sayı 2, Mayıs 2006 Dündar ve diğerleri Şekil 2. Edirne Genelevinde Çalışan Kadınların CYBE Açısın- nu yaptırmıştır. 17 kadın, bir sağlık çalışanının önerisiyle ya da bir sağlık çalışanına danışarak, hangi yöntemi kullanacağına karar verirken, dört kadın hiçbir danışmanlık almamıştır. dan Kendi Risklerini Tanımlamaları (2004) Genelevde çalışan kadınlardan mesleğindeki risk düzeyini tanımlaması istendiğinde, yedi kadın (%18,4) hiç riski yok derken, 15 kadın (%39,5) çok riskli olarak tanımlamıştır (Şekil 1). Mesleklerini riskli olarak tanımlayanlara ise bu risklerin neler olduğu sorulduğunda, 30 kişi CYBE’ı, 9 kişi güvenlik ile ilgili riskleri, dört kişi psikolojik riskleri (depresyon vb.), bir kişi ise aşırı yorgunluğu saymıştır. Şekil 1. Edirne Genelevinde Çalışan Kadınların Mesleki Risk- Çalışanların daha önce geçirmiş oldukları CYBE belirleyebilmek için, kadınlara Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sendrom yaklaşımı çerçevesinde vajinal akıntı, genital ülser ve alt karın ağrısı sendromları ile ilgili sorular sorulmuştur. 19 kadın en az bir kez vajinal akıntısı olduğunu belirtmiştir. Vajinal akıntısı olan kadınların tümü ya Frengi-Lepra Dispanseri tarafından yapılan periyodik muayenelerde tanı konulup tedavi edildiğini ya da özel doktora başvurarak tedavi olduğunu belirtmişlerdir. Onbir kadın en az bir kez alt karın bölgesinde ağrı şikayeti olduğunu bildirmiş, hepsi de şikayeti olduğunda doktora başvurduğunu ve tedavi aldığını belirtmiştir. Yalnızca bir kadın daha önce genital ülser yakınması olduğunu ve Frengi-Lepra Dispanseri’ne başvurarak tedavi olduğunu söylemiştir. Genelev çalışanlarına cinsel ilişkilerinde kondom kullanımları sorulduğunda, 12 çalışan (%31,6) her zaman, 13 çalışan (%34,2) sık sık, 13 çalışan (%34,2) nadiren kondom kullanıyorum şeklinde yanıtlamıştır. Kondom kullanımı konusunda tutumları ile ilgili soruya yanıtlar ise Tablo 1’de özetlenmiştir. lerini Tanımları (2004) CYBE açısından kendi riskinizi nasıl tanımlarsınız sorusunu ise 11 kadın “hiç yok” diye yanıtlarken, yedi kadın da “çok” olarak yanıtlamıştır (Şekil 2). CYBE açısından kendi riskini hiç yok diye tanımlayanlardan altısı her ilişkisinde, dördü sık sık, biri nadiren kondom kullandığını belirtmiştir. Bütün kadınlar Edirne İl Sağlık Müdürlüğü Frengi-Lepra Dispanseri’nce yapılan periyodik muayenelerin kendilerini enfeksiyon riskinden koruduğunu ifade etmişlerdir. Tablo 1. Genelev Çalışanlarının Kondom Kullanım Davranışları (Trakya,1999-2003) Kondomu; 29 Sayı % Müşteri isterse kullanıyorum 16 42,1 Tüm cinsel ilişkilerimde kullanıyorum (Düzenli müşteriler ve cinsel partneri dahil) 12 31,6 Tüm müşterilerimde kullanıyorum (Cinsel partneri hariç) 9 23,7 Tek defalık müşterilerimde kullanıyorum 1 2,6 Toplam 38 100,0 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 25, Sayı 2, Mayıs 2006 Tokuş ve diğerleri %78,9’u temel eğitimden daha az eğitimlidir. Temel eğitim üstü eğitim alan kadın sayısı çok azdır (%21,1). Ünsal ve arkadaşları Eskişehir Genelevi’nde yaptıkları bir çalışmada kadınların %23,6’sının orta öğrenimini tamamlamış olduğunu (4), Tümerdem ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada ise %49’unun ortaokulu bitirmiş olduğunu bulmuşlardır (5). Bu yüzdeler, Dünya’nın değişik yerlerinde genelevlerde yapılan çalışmalarda da benzer bulunmuştur. Victoria-Avusturalya’da Pyett ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada kadınların %70’inin ilköğretim ve daha düşük düzeyde eğitimli olduğu bulunmuştur (6). Ford ve arkadaşlarının Bali-Endonezya’da yaptığı çalışmada kadınların ortalama eğitim süresini 4,6 yıl, Rogers ve arkadaşlarının ise Pekin-Çin’de yaptıkları çalışmada 9 yıl olarak, benzer şekilde bulunmuştur (7,8). Bu bulgular bize, tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde de toplumsal değişim ve çarpık kentleşmenin getirdiği ekonomik sorunların, eğitim düzeyi düşük olan ve herhangi bir meslek sahibi olmayan kadınlar arasında para karşılığı seks yapanların sayısını artırdığını düşündürmektedir. “Son cinsel ilişkinizde kondom kullandınız mı?” sorusunu ise 31 kadın “evet” diye yanıtlarken, 7 kadın ”hayır” şeklinde yanıtlamıştır. Kadınlara erkek kondomu dışında, kadın kondomunu tanıyıp tanımadıkları sorulduğunda, kadınların 12’si (%32,4) kadın kondomunu tanıdığını söylemiştir; 12’si kadın kondomunu duyduğunu, yedi kişi kadın kondomunu gördüğünü, beş kişi kadın kondomunu kullandığını bildirmiştir. Genelevde çalışan kadınlardan hiçbiri güvenli cinsel yaşam konusunda planlı ve düzenli bir eğitim almamıştır. 14 kadın daha önce kimi yerlerde (Altı kadın FrengiLepra Dispanseri’nde tedavi sırasında, üç kadın Devlet Hastanesi’nde tedavi sırasında, bir kadın eczanede, iki kadın da okul sağlık derslerinde) fırsat eğitimi aldığını belirtmiştir. Haziran 2004’te Edirne Sağlık Müdürlüğü FrengiLepra Dispanseri’nin periyodik muayeneler sonucunda bildirdiği, son beş yıla ait olan CYBE sıklıkları Tablo 2 ve Tablo 3’te görülmektedir. Tablo 2. Frengi-Lepra Dispanseri Periyodik Muayenelerin- Edirne Genelevi’nde çalışan kadınların ortanca ilk de Kesin Tanı Alan Olgu Sayısı (Trakya,1999-2003) evlenme yaşı 16’dır (12-22) ve Türkiye için ortanca evlilik yaşından (19,2 yaş) küçüktür (10). Bu boşanmış ve Yıllar Frengi Gonore Hepatit B Hepatit C 1999 1 5 1 1 2000 2 5 - - lamadan, meslek edindirilmeden, küçük yaşta (adolesan 2001 1 44 - - çağda) evlenen ya da evlendirilen kadınların genelevde 2002 2 45 - - 2003 1 84 - - eşinden ayrı yaşamakta olanlarda daha da düşüktür (15 yaş). Diğer bazı bulgularla birlikte bu, eğitimini tamam- çalışma oranının yüksek olduğunu göstermektedir. İlk kez paralı seks yapma yaşı ortalaması tüm çalışmalarda benzerdir ve geniş bir aralıkta dağılmaktadır [Avusturalya 21 yaş (13-43), Çin 22,6 yaş, Madagaskar 21 yaş (11-43), Edirne 22,9 yaş (13-36)] (6,8,11). Çalışan Tablo 3. Frengi-Lepra Dispanseri Periyodik Muayenelerinde 38 kadından 21’i halen bir kontraseptif yöntem kullandı- Serolojik Tanısı (+) Olan Olgu Sayısı (Trakya,1999–2003) ğını belirtmiştir. Pekin’de Rogers ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise etkin bir kontraseptif yöntem kullanma sık- Yıllar VDRL/PDR TPHA/TPHIA HBsAg Anti HCV 1999 13 10 8 1 2000 11 5 8 1 2001 4 5 8 2 çalışan kadınların %76,3’ünün en az bir kez istemli dü- 2002 4 6 8 2 şük yapmış olması ve düşük ortancasının 4 (1-25) olması, 2003 2 4 - - kadınların kontraseptif yöntem kullanma konusunda ve lığı %90 bulunmuştur ve paralı seks yapmaya başladıktan sonra gebe kalanların ve istemli düşük yapma yüzdesi bu çalışmaya göre düşüktür (%17) (8). Edirne Genelevi’nde kullanacağı kontraseptif yönteme karar verirken, bu yöntemleri kullanırken etkin ve doğru danışmanlık almadığını düşündürmektedir. Tartışma ve Sonuç Kadınların %36,8’inin mesleğini “hiç riski yok” ya da “az riskli” olarak, %60,5’inin de CYBE açısından kendi Edirne Genelevi’nde çalışan kadınların büyük bir bölümü ancak ilkokul düzeyinde eğitim almıştır (%55,3), riskini “hiç yok” ya da “az” olarak tanımlaması kadınların 30 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 25, Sayı 2, Mayıs 2006 Dündar ve diğerleri kadınlara, müşterilerinden kondom kullanımını istemesi konusunda destek olunması ve düzenli olarak güvenli cinsel yaşam konusunda eğitim verilmesi, genelevlerde çalışanların hepsinin kondom kullanmasını ve bu konuda örgütsel bir kültür oluşmasını sağlamıştır (6). Çin’de genelevlerde çalışanların AIDS konusunda bilgilerini saptamak için yapılan bir çalışmada, CYBE önlenmesi aktivitelerinde, seks işçilerinin olduğu kadar yöneticilerin ve müşterilerinde eğitilmesinin gerekliliği gösterilmiştir (17). bir çoğunun meslekleri ile ilgili risklerin farkında olmadıklarını ve güvenli seks ve CYBE konusunda yeterince bilgili olmadıklarını göstermektedir. 1994 yılında Eskişehir’de yapılan çalışmada da benzer şekilde kadınların %24’ü CYBE açısından kendi risklerini “hiç yok” olarak nitelendirmişlerdir (4). Birçoğunun İl Sağlık Müdürlüğü FrengiLepra Dispanseri’nce yapılan muayenelerin kendilerini enfeksiyondan koruduğuna inanmaları da çalışan kadınların bilgi eksikliğine bir diğer örnektir. Yapılan görüşmelerde kadınların müşteri kaybetme ya da kısa bir süre de olsa çalışamama korkusu nedeniyle, kimi zaman kendile- Sonuç olarak, CYBE’ların kontrolünde en önemli noktalardan biri, yüksek riskli davranış biçimleri olan ya da bu riske sunuk kalan hedef grubun saptanması ve bunlara yönelik çalışmalardır. Seks işçileri CYBE açısından en riskli gruplardan birini oluşturmaktadır ve çalışmada da belirlendiği gibi bu konuda ciddi bilgi açıkları bulunmaktadır. Yüksek risk altındaki gruplarda CYBE’ların önlenmesi ve tedavi edilmesi, CYBE’la savaşta yürütülecek programların en önemli stratejilerinden biridir (2). rinde birtakım belirtiler olmasına karşın, herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmadıkları da belirlenmiştir. Nitekim, kadınların ankette bildirdiği yakınmalar ve Frengi-Lepra Dispanseri kayıtları karşılaştırıldığında, kayıtlarda kadınların söylediğinden daha fazla sayıda enfeksiyon tanısı alan çalışan olması da bunu doğrulamaktadır. Madagaskar’da yapılan bir çalışmada 986 seks işçisinin 2’sinin HIV(+), seks işçilerinin yaklaşık %75’inin en az bir kez tedavi edilebilir CYBE geçirmiş oldukları belirlenmiştir (11). Bu stratejinin en önemli araçlarından birincisi, seks işçilerine yapılacak düzenli eğitimlerdir. Bu eğitimlerde amaç, meslek risklerini anlatmak, seks işçilerine güvenli cinsel yaşamı öğretmek, cinsel davranış değişiklikleri oluşturmak ve gerektiğinde nerelerden etkin sağlık hizmeti alabileceği konusunda yol göstermek olmalıdır. Ayrıca bu eğitimler risk algılaması konusunu da kapsamalıdır. Ancak eğitimler verilirken, bu eğitimlerin, bu grupların aşağılanması ve suçlanmasına dönüşmemesine dikkat edilmelidir. Çünkü bu konulara dikkat edilmediğinde yalnızca etik açıdan hata yapılmakla kalınmayacak, aynı zamanda bu gruptaki kişilerin sunulan sağlık hizmetlerine başvurmaktan kaçınmalarına ve sorunun önemli bir boyutunun denetim dışında kalmasına yol açacaktır (12). Her ilişkide kondom kullanımı CYBE’lar açısından çok önemlidir; vajinal ilişkide kondom kullanımının CYBE ve HIV geçişinde etkili bir bariyer olduğu gösterilmiştir (12,13). Morinsky ve arkadaşlarının Filipinler’de yaptığı bir çalışmada, her ilişkide kondom kullandığını söyleyen seks işçilerinde, hiç kondom kullanmayanlara göre anlamlı derecede düşük oranlarda CYBE’a rastlanmıştır (14). Edirne Genelevi’nde çalışan kadınlardan %55,3’ü bütün müşterileri ile cinsel ilişkide kondom kullandığını söylerken, %42,1’i müşteri isterse kondom kullandığını söylemiştir. Tüm müşterilerle cinsel ilişkide kondom kullanımı, Eskişehir Genelevi’nde %86, Bali Genelevleri’nde (1998) %70, Pekin Genelevleri’nde (2002) %61, Victora Genelevleri’nde (1996) %100 bulunmuştur (4, 6-8). Kadınların %31,6’sı cinsel partneri ve düzenli müşterileri ile cinsel ilişkide de kondom kullandığını söylemiştir; bu yüzde Endonezya Genelevleri’nde (2002) yalnızca %5,8’dir (15). Avrupa Çalışma Grubunun 1993’de bazı Avrupa ülkeleri genelevlerinde yaptığı çalışmada da tüm müşterilere kondom kullanımı yüzdesi %80 bulunurken, seks işçilerinin %80’inin düzenli özel müşterileri ile kondom kullanmadan ilişkiye girdiği de saptanmıştır (16). Seks işçilerinde kondom kullanmama nedenleri üzerine Endonezya’da yapılan bir araştırmada, kondom kullanımını meslekleri için bir tehdit olarak algılamaları, müşteri kaybetme kaygısı ve müşteriyi daha fazla memnun etmek isteği nedenlerin başında sayılmıştır (15). Avusturalya’da yasal olarak genelevlerde çalışan Bu stratejinin araçlarından ikincisi, seks işçilerine yönelik verilecek etkili sağlık hizmetleridir. Bu sağlık hizmeti etkin tanı ve tedavi yöntemlerinin kullanılmasının yanı sıra, etkili aile planlaması hizmetleri, etkin danışmanlık, güvenli düşük hizmetleri ve hasta eğitimini içermelidir. Bu hizmetlere en büyük risk gruplarından birini oluşturan seks işçilerinin erişimi sağlanmalıdır. Etkili bir danışmanlık ve hasta eğitimi, hastanın aldığı hizmetten memnuniyetini ve tedaviye uyumunu artırması, morbidite ve mortaliteyi azaltması, yaşam kalitesine katkıda bulunması, maliyetleri düşürmesi, hastaları güçlendirmesi ve hasta özerkliğinin yaşama geçirilmesi açılarından önem taşımaktadır. Seks işçilerinde CYBE’ların saptanması için düzenli muayeneler sürekli olarak yapılmalı, 31 TOPLUM HEKİMLİĞİ BÜLTENİ • Cilt 25, Sayı 2, Mayıs 2006 Tokuş ve diğerleri tanısı konulan hastalar ise bu konuda eğitimli sağlık personeli tarafından mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü, öbür riskli davranış grupları arasında saptanan ve tedavi edilen her 100 gonore olgusunun, on yıl içinde yaklaşık 426 olgunun ortaya çıkmasını önleyeceği hesaplanırken, seks işçileri arasında bu rakam yaklaşık 4.000 olgu olarak hesaplanmaktadır (18). 4. Ünsal A, Kaya D, Ünlüoğlu İ. Eskişehir Genelevi’nde çalışan kadınların cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar hakkında bilgi ve davranışlarının araştırılması ve bazı serolojik göstergelerin değerlendirilmesi. Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 1995;17 (1):25-34. 5. Tümerdem Y, Özçelik H, Mevsim G, Ayhan B, Sakızlı B, Yüksel A. Paralı seks yapan kadınların HIV enfeksiyonunun önlenmesine ilişkin bilgi ve davranışları. IV. Ulusal Halk Sağlığı Kongre Kitabı. 1994, Didim. 551-552. Seks işçilerine yönelik eğitimlerde ve danışmanlıkta verilmesi gereken mesajlar aşağıdaki gibi sıralanabilir: 6. Pyett P, Haste BR, Snow J. Risk practices for HIV ınfection and other STD’s among female prostitutes working in legalized brothels. AIDS Care 1996;8(1): 85-94. • Seks işçileri arasında HIV de dahil CYBE sıklığı yüksektir. 7. Ford K, Wirawan DN, Reed BD, Muliawan P, Sutarga M. AIDS and STD knowledge, condom use and HIV/STD infection among female sex workers in Bali, Indenosia. AIDS Care, 2000;12(5): 523-534. • Şu anda enfekte olmamanız, kolaylıkla enfeksiyon kapmanıza engel değildir. • Hastalığı müşterilerinize de kolaylıkla bulaştırabilirsiniz. 8. Rogers SJ, Ying L, Xin TY, Fung K, Kaufman J. Reaching and identifying the STD/HIV risk of sex workers in Beijing. AIDS Educ Prev 2002;14(3): 217-227. • Cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalığınız varsa, HIV’e yakalanma olasılığınız artmıştır . 9. Uribe Salas F, Conde-Glez CJ, Juarez-Figuera L, Hernandez Castallenoz A. Sociodemographic dynamics and STI in female sex workers at the Mexican – Guatemala border. Sex Transm Dis 2003;30(3):266-271. • Eğer cinsel bölgede yara, kızarıklık ya da akıntınız varsa, cinsel ilişkiden kaçınmalı ve tedavi için hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. 10. Ergöçmen BA, Eryurt MA, Doğurganlığı Belirleyen Diğer Ara Değişkenler. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003: 93. • Olanaklı olan her durumda, müşterilerinizle ve cinsel eşlerinizle ilişkinizde kondom kullanmalısınız. 11. Behets F, Rasolofomanana RJ, Van Damme K, Vaovoola C. Mad-STI Working group. Evidence based treatment guidelines for sexually transmitted infections, developed with and for female sex workers. Trop Med lnt Health 2003;8(3):251-258. Genelev çalışanlarına müşterilerinden kondom kullanımını istemesi konusunda destek olunmalı, seks işçileri kadar müşteriler de CYBE ve kondom kullanımının önemi konusunda eğitilmelidir. Bütün bunların ötesinde, tüm kadınların toplumdaki yeri ve statüsünün yükseltilmesi için gösterilecek, kızların en az temel eğitimi tamamlayacak düzeyde okutulması, meslek edindirilme eğitimleri verilmesi, boşanma sonrası kadınlara sosyal ve ekonomik olarak destek olunması gibi çabalar seks işçilerine de sosyal yönden destek olacak, risk algılamalarını artıracak, CYBE riskini azaltacaktır. 12. Center for Disease Control and Prevention. Barrier protection against HIV infection and other STDs. Morbidity and Mortality Weekly Report, 1993; 42 (30): 589-591. 13. Carlin ZM, Boag FC. Women, contraception and STD’s including HIV. Int J STD AIDS 1995;6:373-86. 14. Morinsky DE, Ang A, Sneed CD. Validating the effects of social desirability on self reported condom use behaviour among commercial sex workers. AIDS Educ Prev 2002;14 (5):351-60. 15. Basuki E, Wolfrers I, Deville W, Erlaini N, Luhpuri D, Hergono R, Maskuri N, Suesen N, Van Beelen N. Reasons for not using condoms among female sex workers in Indonesia. AIDS Educ Prev 2002;14(2):102-116. ® KAYNAKLAR 17. Huang Y, Henderson GE, Pan S, Cohen MS. HIV/AIDS among brothel based female sex workers in China: asssesing the terms, context and knowledge of sex workers. Sex Transm Dis 2004;31(11):695-700. 1. Özvarış ŞB, Akın A. Üreme sağlığı. Sağlık ve Toplum 1998(34):23-26. 18. CDC. Sexually transmitted diseases treatment guidelines. 2. İKGV, AB, TTB. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar Tanı ve Tedavi Rehberi. İstanbul. 1997. p 1,122. www.cdc.gov 20.12.2004 3. STD Case Management Workbook 1. Programme introduction and the transmission and control of STD/HIV. WHO/GPA/ TCO/PMT/95.18A. World Health Organisation,Geneva,1995. 32