BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ Türkiye`nin

BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
MUSTAFA KOÇ: 'SANAYİ YAPISININ DEĞİŞMESİ GEREKİYOR'
Türkiye'nin klasik ürünler ihraç ettiğini söyleyen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V.
Koç, "Orta ve uzun vadede sanayi/üretim yapısının değişmesi ve katma değeri yüksek ürün ve
hizmetleri artırmamız gerekiyor" dedi.
Vehbi Koç Vakfı tarafından Van'da inşaa edilen lojmanların açılışına katılan Koç Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ve holding yöneticileri daha sonra bir grup gazeteci ile bir araya
geldi.
Avrupa'daki krizin otomotiv sektörüne etkisini değerlendiren Koç, "Avrupa'da durum hala çok
kötü. Özellikle İtalya, Fransa, İspanya gibi pazarlarda durum iyi değil. Belli bir zaman sonra
toparlanacak. Önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde çok güzel bir örtüşme olacak. Bizim bütün
yatırımlarımızı özellikle Ford Otosan tarafında tamamlamış olacağız. Fiat tarafında bir takım
belirsizlikler var. O da Fiat'ın Avrupa'daki konumundan biraz da take-or-pay anlaşmalarının
2015'te bitecek olmasından kaynaklanıyor. Orada henüz konu kristalize olmuş değil. Ama şu anda
Tofaş'ın durumu fevkalade iyi. Ben 5-10 yıllık perspektif ile bakıyorum" dedi.
Arçelik Defy yatırımı iyi gidiyor
Arçelik Defy yatırımında işlerin iyi gittiğini söyleyen Koç, "Pazarın yüzde 45'ine hakimler. Teknoloji
hayati önem taşıyor. Aksi takdirde Çin ya da Kore'den almak zorundaydılar. İnanılmaz fiyat kıran
firmalar var. Bizim orada yapmamız gereken iş, hinterlandındaki Namibia, Mozambik, Tanzanya
gibi büyüyen pazarlara uzanmak. Özellikle Mozambik'te ciddi doğalgaz yatakları bulundu. Orası 510 yıl sonra bambaşka bir yer olacak deniliyor. Ayrıca Gana, Kongo, Nijerya var o bölgede. Elbette
Avrupa da çok önemli ancak şu andaki durağan durumdan ötürü pazar çeşitlendirmesi açısından
Güney Afrika önem arzediyor. Mısır'da bir girişimimiz olacaktı ancak olaylar patlak verdi. Askıya
aldık fakat onu da inşallah ileride gerçekleştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
İran'dan alım her yıl % 20 düşüyor
Koç, Tüpraş'ın İran'dan alımlarını azaltmasıyla ilgili olarak da "İran'da biliyorsunuz ilk başta hem
yaklaşık 9 milyon ton işlenmemiş mal alıp, kendilerine işlenmiş mal satıyorduk. Daha sonra ABD
işlenmiş mal satılamayacağını ortaya koydu. Dolayısıyla ilk adım onu kestik. İkinci adımda da her
yıl alımı yüzde 20 azaltacaksınız taahhüdü istediler. Buna da maalesef uymak durumundayız"
dedi.
2013'ün iyi olmasını bekliyoruz
Koç 2013 beklentilerini de şu şekilde aktardı: "Daha iyi bir yıl olmasını ümit ediyoruz. Hem
Türkiye'nin notunun yükseltilmiş olması ki ondan evvel de çok ciddi şekilde yabancı sermayeyi
Türkiye çekiyordu. Tahvil, bono ile yatırım yapmalarını ülke grade'i engelliyor. O şimdi ortadan
kalkınca yatırım hacim olarak artacak. Psikolojik olarak bu durum iyi olacak diyebilirim. Hakikatte
ne kadar bu dereceler geçerli ondan emin değilim. Çünkü bizden çok daha kötü durumda olan
ülkelere daha iyi not veriyorlar. İnşallah Moodys ve S&P de buna eklenir. Onlar da not artışına
giderler. Yakın coğrafyamızda siyasi gerginlikler var. Ancak içeride benzer bir durum oluşsa bu
hemen piyasalara yansırdı. Dolar, tüketici, borsa tepki verirdi. Böyle bir durum yok. Suriye'de sınır
ticaretinde çok ciddi sıkıntılar var. Karayolu taşımacılığının orada oynayan aktörleri sıkıntı
yaşıyorlar."
Ekonomiyi soğutma kararları doğru
Kamuoyunda son günlerde başlıklara taşınan "gaz/fren" tartışması ile ilgili Mustafa V. Koç şunları
söyledi: "Türkiye enerji bağımlı bir ülke olduğu için çok fazla gaza bastığınız zaman açık giderek
artıyor. Bunun ayarını çok iyi bulmak lazım. Ama her yıl yüzde 10 büyüyemeyiz. Yüzde 10-11
büyürsek o makas çok daha fazla açılır. O bakımdan hükümetin almış ekonomiyi bir nebze
soğutma kararlarını doğru buluyorum. Diğer taraftan da istihdam yaratma bakımından yüzde 5'in
BEYSAD
1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
altında büyüme Türkiye için sağlıklı değil. 2013'te Türkiye için öngördüğümüz büyüme rakamı
yüzde 4.5-5. Burada memleketin çıkarı önemli. Çok enerji bağımlı olduğumuz için cari açığın fazla
olması ekonomi açısından sağlıklı değil. Ülke yüzde 5 büyürken, gruplar kendi içlerinde daha fazla
büyüyorlar. Küçülünce de o oranda küçülüyorlar."
İskoçya’da ücra yerde bile BEKO reklamı var
Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Koç Topluluğu markalarının spor kulüplerine yatırımlarıyla ilgili
olarak “Arçelik, Almanya’da Basketboll Bundesliga liginin; Rusya Basketbol Ligi’nin, Litvanya
Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın, İtalya Basketbol Ligi ‘Lega Basket Serie A’nın sponsoru.
İngiltere’ye ilişkin bir kavram kargaşası var. İngiltere’de LED ekranlarda yoğun futbol reklamı
yapılıyormuş, orada bir sponsorluk yok yoğun reklam var. Ford Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne
yaklaşık 15 yıldır sponsor. 2 yıldır UniCredit’te bu lige sponsor oldu. Dolayısıyla Ford Otosan ve
Yapı Kredi’yi maçlarda görüyorsunuz. Tabii bu durumlarda maliyet ve fayda karşılaştırması
yapılıyor” dedi. Mustafa V. Koç’da “Dünyadaki en önemli liglerden biri Premier lig’tir. Her maçta
BEKO’yu görüyorsunuz. Hatta İskoçya’da ücra bir yerde televizyonda golf izlerken BEKO reklamını
görmüştüm, çok hoşuma gitmişti” diye konuştu.
VESTEL, HİNDİSTAN’DA AR-GE BİRİMİ KURUYOR
Vestel, Türkiye dışındaki yedinci Ar-Ge merkezini Hindistan’a kuruyor. Yaklaşık 15 yıldır
yurtdışında Ar-Ge faaliyetleri yürüten şirket daha önce Silikon Vadisi, İngiltere, Tayvan, Kore,
Japonya ve Çin’de Ar-Ge merkezleri kurmuştu. Bugün itibariyle bu merkezlerde 250’nin üzerinde
mühendis Vestel’in çeşitli araştırmalarında çalışıyor. Vestel Şirketler Grubu CEO’su Ömer Yüngül,
Hindistan’da açılacak merkez için çalışmalara henüz başladıklarını ifade ederek, buraya yapılacak
yatırımın küçük-orta ölçekli olduğunu söyledi. Yüngül, farklı ülkeleri Ar-Ge merkezleri açma
stratejilerini şu sözlerle açıkladı: “Teknoloji o kadar hızlı değişiyor ki yenilikleri sunmak değil, ilk
önce yapmak zorunlu oldu. Yoksa geri kalıyorsunuz. Bu yüzden trendleri yerinde izleyip, bunun
belirleyicisi olmak en büyük hedefimiz.”
8 aylık eğitimin ardından başlıyorlar
Yüngül, son üç yıldır işe alımlarda bir eğitim programı uyguladıklarını aktararak, sistemi şöyle
açıkladı: “Adayları önce altı aylık eğitimle yetiştiriyoruz. Ardından 2 aylık bir uyum programına
giriyorlar. Ancak bunun ardından iş yapmaya başlıyorlar. Bu sistem, hem çalışanların iş
kültürünüzü öğrenmiş olarak işe başlamaları hem de farklı ülkelerdeki çalışanlarla farklılıklarını
azaltması açısından çok etkili. Biz dışarıdan takviyeyi benimsemiyoruz.”
Patent birincisi olmuştu
Vestel Beyaz Eşya Ar-Ge Merkezi “1. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi” kapsamında verilen ödüllerde
patent dalında birinciliğe layık görülmüştü. Vestel Beyaz Eşya Ar-Ge ve Teknoloji Geliştirme
Direktörü Halil Turan ödülü alırken yaptığı konuşmada, “Vestel olarak faaliyet gösterdiğimiz her
alanda Ar-Ge ile rekabet avantajı sağlıyoruz. İnovasyon stratejimiz gereği kullanıcılara fayda
sağlayacak buluşlar üzerinde duruyoruz. Beyaz eşyada 413 patente sahibiz. Sadece 2012’de
başvurduğumuz patent sayısı 49’u buldu” diye konuşmuştu.
LIEBHERR, 2012 YILININ KALİTE MARKASI OLARAK SEÇİLDİ
Alman tüketici portalı Testberichte.de, dondurucu ve sandık tipi dondurucu ürün kategorisinde
2012 yılının kalite markası olarak Liebherr'i seçti.
Ödüle layık görülen markaların tamamı birinci sınıf ürünlerin üreticilerinden oluşmaktaydı ve hepsi
de ortalamanın üstünde iyi değerlendirmeler aldı. Ödüller ile tüketicilerin kalite farkındalığının
artırılması ve ödüllü üreticilerin markalarına yönelik tüketici güveninin artırılması
amaçlanmaktadır.
BEYSAD
2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
MITSUBISHI'NİN BEYAZ EŞYA İŞİ YILIN İLK YARISINDA %8 GERİLEDİ
Mitsubishi Electric Corp. (Tokyo), mevcut mali yılın ilk altı aylık döneminde beyaz eşya
segmentinde %8'lik bir gerileme yaşandığını duyurdu. 30 Eylül 2012 tarihinde sona eren altı aylık
dönemde satışlar 423,3 milyar yene (yaklaşık 5,3 milyar dolar) tekabül etti. Bu dönemde faaliyet
geliri 16,8 milyar yen (yaklaşık 211 milyon dolar) olarak kaydedildi, böylece geçen yılın aynı
dönemine kıyasla 6,8 milyar yen tutarında geriledi.
Beyaz eşya iş segmentindeki satışların gerilemesinin Japonya'daki LCD TV'ler ve blu-ray disk
recorderlara yönelik oldukça azalan talepten ve yenin avro karşısında değerlenmesi sonucu
Avrupa'da klima satışlarının düşmesinden kaynaklandığı belirtildi.
Mitsubishi'nin mevcut 2013 mali yılı 31 Mart 2013 tarihinde sona erecek.
Şirket bir bütün olarak altı aylık dönemde 1.696 milyar yenlik net satış yaptı, böylece geçen yılın
aynı dönemine göre %3'lük gerileme yaşandı. Faaliyet geliri ise 89,6 milyar yene eşitti ve önceki
yılın ilk altı ayına kıyasla %21 oranında geriledi. Net gelir 43,6 milyar yen olarak kaydedilerek
%37 oranında düşüş sergiledi.
Mitsubishi, mevcut mali yılının ilk altı ayında,
* Japonya ekonomisinde bir gerilemeye,
* Avrupa ve Asya'da sürekli yavaşlamaya, ve
* canlı kalan bir ABD ekonomisine tanıklık etti.
Japon yeni, dolar ve avro karşısındaki güçlü konumunu sürdürdü.
TOSHİBA, ENDONEZYA'DA ÇAMAŞIR MAKİNESİ FABRİKASI AÇTI
Toshiba, Endonezya'da Doğu Cakarta Sanayi Park'ında kurduğu yeni çamaşır makinesi
fabrikasının resmi açılışını yaptı. Fabrika, Toshiba Corp.'un Cakarta'da yerleşik iştiraki P.T. Toshiba
Consumer Products Indonesia tarafından işletilecek.
Yeni 18.000 metre karelik tesis Toshiba'nın LCD TV üretim tesisinin hemen yanına kuruldu. Çift
bölmeli (yıkama ve sıkma/durulama işlemleri için ayrı bölmelerin olduğu makine) twin tub
modellerin tesiste üretimine 2012 yılının sonunda başlanacak. Tesiste 350 kişinin istihdam
edilmesi planlanıyor. Çift bölmeli çamaşır makineleri Güneydoğu Asya ve Orta Doğu'da çamaşır
makinesi talebinin %40'ından fazlasını teşkil ediyor. Endonezya'da bu makinelere yönelik talep
%70'e kadar çıkıyor.
Toshiba, Endonezya çamaşır makinesi pazarının hızlı yıllık büyüme kaydettiğini belirtti. 2011 mali
yılında pazar büyüklüğü hemen hemen 2 milyon adede eşitti ve pazarın 2012'de %20'nin üzerinde
büyümesi bekleniyor.
Toshiba Home Appliances Corp. Başkanı ve CEO'su Toshiro Ishiwatari konu hakkında şunları
belirtti: "Bu çamaşır makinesi fabrikamızı Güneydoğu Asya'nın en büyük pazarı Endonezya'da
açtık, çünkü burası dinamik bir ülke ve burada ciddi bir büyüme potansiyeli görüyoruz. Bu yeni
üretim üssü sayesinde tedarik seviyemizi istikrarlı hale getirebileceğiz. Dahası, özel olarak
Endonezyalı tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayacak yerel pazara uygun ürünler geliştirip bunları
sunacağız."
Üretim yetkinliklerini artırmak, maliyet verimliliğini iyileştirmek ve tüketim ürünleri işini küresel
ölçekte ele alma stratejisini uygulamak için Toshiba bu tesisi hızlı büyüyen bir pazarda
konumlandırdı. Bu strateji ile paralel olarak ve Toshiba'nın Çin ve Tayland'daki fabrikaları ile
BEYSAD
3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
birlikte Endonezya'daki tesis Güneydoğu Asya, Japonya ve Orta Doğu bölgelerinde ürün ihracı için
bir üretim üssü olarak faaliyet gösterecek.
Toshiba'nın Asya Bölgesi Temsilcisi Fumio Otani açılışta şunları dile getirdi: "Küresel pazarın
genelinde birçok belirsizlik hüküm sürerken, bu ülke birçok güçlü yöne sahip: dünyanın en büyük
dördüncü nüfusu var ve büyümeyi tetikleyecek iş faaliyetleri için pazar oldukça istekli. Geçen yıl
kişi başı GSYİH 3500 dolara ulaştı, bu da tüketim ürünlerine yönelik harcamanın artacağını ve
daha yüksek yaşam kalitesine ulaşılacağının kilit bir göstergesidir. Endonezya'yı en önemli
pazarlarımızdan birisi olarak görüyoruz."
DEV ŞİRKETLER, DIŞ YATIRIMI ARTIRMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİ
Türkiye'nin önde gelen şirketleri, dış yatırımların artması ve sıkıntıların giderilmesi için bir araya
gelerek çalışma grubu kurdu. DEİK bünyesinde kurulan Dış Yatırım Çalışma Grubu, karşılıklı ülke
yatırımlarını geliştirmek üzere çalışmalarına başladı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), dış yatırımın geliştirilmesi için Türkiye'nin önde gelen
şirketlerinin yöneticilerini bir araya getirerek Dış Yatırım Çalışma Grubu'nu hayata geçirdi. Grubun
başkanlığını Sabancı Holding'ten Volkan Kara üstlenirken, başkan yardımcılıklarını Anadolu
Grubu'ndan Hakan Nazlıoğlu, Kale Grubu'ndan Yalçın Yılmazkaya ve Ziraat Bankası'ndan Sertaç
Kundakçı yürütecek.
Çalışma grubuna 20'den fazla şirketin üye olduğunu söyleyen Yalçın Yılmazkaya, şirketlerin
yurtdışında yapmak istedikleri yatırımlarla ilgili nitelikli bilgilere ulaşmasını sağladıklarını belirtti.
Yurtdışına yatırımlarla ilgili özel mevzuat ve teşvikler konusunda kamu ile ilgili çalışmalara büyük
önem verdiklerini vurgulayan Yılmazkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yurtiçi yatırımlarla ilgili
hükümetin teşvikleri var. Bunun dışında yurtdışı yatırımlarla ilgili ne tür teşvikler yaratılabilir
konusu üzerinde çalışıyoruz. Bu konu önemli. Özellikle mukabiliyet. Yani sizin karşı tarafa
yaptığınız yatırımlar kadar kendinize yatırımlar almanız durumu var. Ya da tam tersi, sizin buraya
yapılan yatırım kadar yurtdışına yatırım yapmanız. Bunlar dışında, farklı ülkelerde yatırımcılarla
birlikte yeni pazarlar bulabilmek için altyapı çalışmaları ve bilgi paylaşımı yapıyoruz. Mesela en
son, yurtdışında yatırım yapan şirketlere, gittikleri ülkelerde sigorta ve finans bulma konularında
bilgiler verdik."
Teşviklerin oturması beklendi
Yurtdışı teşvik konusunda bir takım ön görüşmeler yapıldığını ifade eden Yılmazkaya, yurtiçi
teşviklerle ilgili devletin çalışmaları olduğunu ve bu teşviklerin öncelikle oturmasını beklediklerini
dile getirdi. Bu nedenle yurtdışı teşvikler konusunda hükümetle doğrudan bir görüşmeleri
olmadığını anlatan Yılmazkaya, "Her ülkeden bizim yatırımımız kadar, mukabiliyete uygun olarak
Türkiye'ye yatırım yapılmasını istiyoruz. Gittiğimiz ülkede istihdam yaratıyoruz pazara yakın
olmamız için, bunun karşılığı olarak da ülkemize yatırım bekliyoruz. O yüzden iç ve dış teşviklerin
birbirleriyle uyum içerisinde olması lazım. Bu nedenle iç teşviklerin çıkıp uygulanmasını bekledik.
Bunun arkasından da yurtdışı teşvikler de gelecektir inşallah. Mesela teşvik konusunda,
yurtdışında yapılacak yatırım sigortaları ve yatırımların bazı kısımlarının faiz giderlerinin ödenmesi
gibi çok çeşitli destekler olabilir. Bunlar tabi kalem kalem konuşulmadı ama konuşulacak" şeklinde
konuştu.
3 alt komite yer alıyor
Kamu kuruluşlarıyla çeşitli kurum ilişkilerini geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Yılmazkaya,
kamuoyunu da bu konu hakkında bilgilendirmeyi istediklerini aktardı. Grup bünyesinde 3 tane alt
komitelerinin olduğunu belirten Yılmazkaya, "İlki iş geliştirme ve kurumsal kapasite oluşturma
komitesi, ikincisi kamu ile ilişkiler geliştirme komitesi ve üçüncüsü de araştırma komitesi. Bizim
yurtdışındaki şirketlere yatırım açısından en azından bir eser olması için de bir web portalı
BEYSAD
4
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
hazırlandı. www.ydy.gov.tr adresi. Burada çeşitli çalışmalar ve raporlar var" dedi. Belirli
tarihlerde DEİK bünyesinde çalışma grubu olarak toplandıklarını kaydeden Yılmazkaya, sözlerine
şöyle devam etti: "Neler yapacağımız konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz. Çalışma grubu
yeni kurulmasına rağmen, Türkiye'nin önde gelen şirketleri bir araya gelerek kurulduğu için
yurtdışı yatırım tecrübelerimiz fazla. Grupta yer alan hemen hemen tüm şirketlerin yurtdışı
yatırımları var zaten. Yeniyiz ama bilgi bakımından tecrübesiz değiliz. En önemli hedefimiz yurtdışı
yatırımları karşılıklı hale getirebilecek, Türkiye'deki yatırımları da destekleyebilecek, aynı zamanda
bizi yeni pazarlara götürecek yeni yatırımlar için hem bilgi araştırma yapısını biraz daha
kuvvetlendirmek, hem de bunlara yapılacak devlet teşviklerini daha elle tutulur hale
getirebilmektir."
'İşbirliğinin artırılabilmesi için etkin mekanizmalar geliştireceğiz'
Dış yatırımın DEİK için stratejik ve öncelikli bir alan olduğunu belirten DEİK İcra Kurulu Başkanı
Rona Yırcalı, şunları söyledi: "Yurtdışındaki Türk yatırımcılarımızın üretim, finans, istihdam ve
yatırım kapasitelerinin; uluslararası rekabet edebilirlik, üretkenlik, etkinlik ve karlılıklarının artması
çok önemli. Bunun sağlanabilmesi için kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere özel
sektör bünyesindeki diğer firmalarla işbirliklerinin artırılabilmesi için etkin mekanizmaların
geliştirilmesi kritik öneme sahip. Bu vizyondan yola çıkarak DEİK bünyesinde kurulan 'Yurtdışı
Yatırımlar Çalışma Grubu' olarak, çalışmalarımızı şekillendirmekteyiz. Ekonomi Bakanlığımız bu
alandaki stratejik partnerimiz."
Çalışma Grubu üyeleri:
Alarko, Anadolu Grubu, Arçelik, Betek Boya, Çalık Holding, Çelebi Holding, Dedeman Turizm
Yönetimi AŞ, Doğan Holding, Doğuş Holding, Eczacıbaşı, Grup İmpeks, Kale Grubu, Knauf İnşaat,
Koç Holding, Kordsa Global, Mado, Nuh Çimento, Sabancı Holding, Şişecam, TAV Holding, Türk
Hava Yolları, Yaşar Holding - Boya Grubu DYO, Ziraat Bankası, Zorlu Enerji Grubu.
CENK GÜLER SAMSUNG TÜRKİYE DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME ÜRÜN GRUBU
SATIŞ VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ POZİSYONUNA GETİRİLDİ
Digital Görüntüleme sektöründe uzun yıllardır görev yapan Cenk Güler, Ağustos ayı itibari ile
Samsung Türkiye’de “Dijital Görüntüleme Ürün Grubu Satış ve Pazarlama Müdürü” olarak
görevine başladı.
28 Şubat 1978 İstanbul doğumlu Cenk Güler Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden
mezun olduktan sonra Profilo Telra’da TV ürün grubu sorumlusu olarak iş hayatına atıldı. Daha
sonrasında Tekofaks Panasonic’de ürün müdürlüğü ve Foto-Video Ürün grubu müdürlüğü
görevlerini yürüten Güler, 2007 yılında Canon’un Türkiye ticari ofisinin kurulması ile beraber
Türkiye ve İsrail pazarından sorumlu Foto-Video ürün grubu Pazarlama Müdürü olarak Canon
Eurasia firmasında göreve başladı.
2010 yılı sonunda Canon Eurasia’da Tüketici Ürünleri Grubunun (fotoğraf makinesi, video kamera,
projektör, yazıcı, tarayıcı, hesap makinesi) satış ve operasyonunun başına geçti. 2012 Ağustos ayı
itibariyle de Samsung Türkiye’de Dijital Görüntüleme ürün grubu Satış ve Pazarlama Müdürü
olarak yeni görevine başlayan Güler, Samsung’un ilgili ürün ve servislerinin satış, pazarlama ve
iletişiminden sorumlu olacak.
Samsung Electronics Hakkında
Samsung Electronics, yarı iletken, telekomünikasyon, dijital medya ve dijital yakınsama
teknolojileri sektörlerinin dünya çapında öncü şirketlerinden biridir. 2011 senesi konsolide satışları
143.1 milyar USD olan şirketin, dünya çapında 72 ülkede, 197 ofiste görev yapmakta olan
yaklaşık 206.000 çalışanı bulunmaktadır. Şirket iki ana organizasyon çatısı altında faaliyet
gösteren, dokuz bağımsız iş biriminden oluşmaktadır: “Dijital Medya & İletişim” altında Dijital
BEYSAD
5
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
Kamera, Mobil İletişim, Telekomünikasyon Sistemleri, Beyaz Eşya, BT Çözümleri ve Dijital
Görüntüleme; “Cihaz Çözümleri” altında Bellek, Sistem LSI ve LED iş birimleri bulunmakta. Bir dizi
ekonomik, çevresel ve sosyal kritere göre sektörde öncü olan performansı ile tanınan Samsung
Electronics, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi 2011'de dünyanın en sürdürülebilir teknoloji
şirketi oldu. Daha ayrıntılı bilgiye www.samsung.com.tr’den ulaşılabilinir.
AR-GE HARCAMALARINDA TARİHİ REKOR
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Booz& Company’nin bu yıl sekizincisi yayımlanan Global
İnovasyon araştırmasına göre, son iki yıldır üst üste yüzde 10 büyüme kaydeden ve 603 milyar
dolara ulaşan Ar-Ge harcamaları, tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.
"Global İnovasyon 1000" çalışması kapsamında dünya çapında yaklaşık 700 inovasyon lideri ile
görüşen ve 2011 yılında en çok Ar-Ge harcaması yapan bin halka açık şirketi inceleyen Booz &
Company, dünyanın en yenilikçi şirketlerinin Ar-Ge yatırımlarının sağlam bir şekilde büyümeye
devam ettiğini ortaya koyuyor. 2008-2009 yılları arasındaki ekonomik kriz döneminde yüzde 3.5
oranında yaşanan düşüşün ardından, Ar-Ge harcamaları 2010 yılında 550 milyar dolara yükseldi;
2011’de de yüzde 9.6 ile büyümeye devam etti.
Booz & Company listesinde ilk üç sırayı Apple, Google ve 3M paylaşıyor. İlk 10’daki yenilikçi
şirketlerin gelir artışı, piyasa değeri büyümesi ve kar marjı gibi temel göstergeleri de, Ar-Ge
harcaması konusunda üstün olan şirketleri geride bırakıyor.
Booz & Company Kıdemli Yönetici Ortağı ve Mühendislik Ürün ve Hizmetleri Grup Başkanı Barry
Jaruzelski, önceki yıllardaki çalışmaların bulgularıyla tutarlı olarak, şirketlerin Ar-Ge harcamaları ile
finansal başarıları arasında uzun dönemli bir korelasyon olmadığını kaydediyor. Harcanan miktarın
değil, bu Ar-Ge fonlarının yetkinlik, süreç ve iş araçlarına yatırım olarak nasıl döndüğünün önemli
olduğunu belirtiyor.
Booz & Company Yönetici Ortağı ve Inovasyon Grup Başkanı John Loehr’e göre ise, Ar-Ge
harcamalarındaki artış, ne finansal kazancı ne de yenilikçiliği garanti ediyor. Loehr, buna örnek
olarak, Apple, Google ve 3M’in Ar-Ge harcaması sıralamasında sırasıyla 53, 26 ve 86’ıncı olduğunu
hatırlatıyor.
Hindistan ve Çin merkezli firmalar geçen senelerde olduğu gibi Ar-Ge harcamalarını yine yüksek
oranda, ortalamada yüzde 27 arttırdılar. Diğer ülkelere kıyasla harcamaları çok düşük olmasına
karşın, büyüme hızı çok yüksek gerçekleşti.
Ankete katılanların yaklaşık yarısı, organizasyonlarının yeni fikirlerin üretilmesinde ve bunların
potansiyel ürünlere dönüştürülmesinde etkili olmadığını belirttiler.
Son yıllarda özellikle sosyal ağ veri madenciliği gibi inovasyon araçlarının kullanımının artmasına
rağmen, şirketler geleneksel fikir üretme araçlarına daha fazla odaklanıyorlar. Ankete katılanların
yüzde 42’si yeni fikirler geliştirmek için en yaygın yöntem olarak müşterilerin doğrudan
gözlemlenmesini seçerken, geleneksel pazar araştırması, katılımcıların yüzde 31’inin ilk beş
yöntem arasında göstermesi ile listede ikinci sırada yer aldı.
Yazılım/internet, bilgisayar/elektronik ve tüketici ürünleri gibi daha tüketici odaklı sektörlerde
faaliyet gösteren şirketlerin; otomotiv, havacılık, kimya ve enerji gibi daha endüstriyel
sektörlerdeki şirketlere göre sosyal medya araçlarını iki kat daha fazla kullandığı tespit edildi.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
6
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
Türkiye’de Ar-Ge kültürü yeni gelişiyor
Booz&Company İstanbul ofisi yönetici ortağı Burak Altınbaşak’a göre Türkiye’de henüz yoğun bir
Ar-Ge kültürü ve buna ayrılan ciddi bütçeler yok, fakat özellikle son kullanıcıya hitap eden şirketler
yenilikçiliğin önemini giderek daha fazla hissediyorlar. Altınbaşak, "Değişen müşteri alışkanlıkları,
Türk şirketlerini pazara hızlı ve yenilikçi ürün ya da hizmet sunma konusunda zorluyor. Yenilikçi
olmayı hedefleyen şirketler, bunun sadece stratejik bir karardan ibaret olamayacağını; sürekli
yenilik için iş modeli, organizasyon ve süreçlerini de bir bütün olarak ele alıp dönüştürmeleri
gerektiğini kavramak durumundalar" diyor.
‘En yenilikçi’ ilk 10 şirket
1. Apple
2. Google
3. 3M (3M bir BEYSAD üyesidir.)
4. Samsung
5. GE
6. Microsoft
7. Toyota
8. P&G
9. IBM
10. Amazon
DUYURU: KOBİ TANIMI, NİTELİKLERİ VE SINIFLANDIRILMASI HK. YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
“Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulması; Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığının 23/8/2012 tarihli ve 790 sayılı yazısı üzerine, 635 sayılı Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 28’inci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 10/9/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. İlgili yönetmelik
resmi gazete kaydı aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
4 Kasım 2012 PAZAR
Resmî Gazete
Sayı : 28457
YÖNETMELİK
Karar Sayısı : 2012/3834
Ekli “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulması;
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 23/8/2012 tarihli ve 790 sayılı yazısı üzerine, 635
sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 10/9/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan
Yardımcısı
S. ERGİN
Ö. DİNÇER
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı V.
Avrupa Birliği Bakanı Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
BEYSAD
7
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı
Dışişleri Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı
Gümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
E. BAĞIŞ
İçişleri Bakanı Kalkınma Bakanı
Kültür ve Turizm Bakanı
Maliye Bakanı
V.
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı
Milli Savunma Bakanı Orman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELERİN TANIMI, NİTELİKLERİ VE
SINIFLANDIRILMASI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 19/10/2005 tarihli ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
Hakkında Yönetmeliğin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Devlet yardımları” ibaresi
“Devlet destekleri” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 3 – Bu Yönetmelik 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci
maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“a) İşletme: Yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait
olup bir ekonomik faaliyette bulunan birimleri veya girişimleri,
b) Küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ): İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden
ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını
aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme
olarak sınıflandırılan ekonomik birimleri veya girişimleri,”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 5 – KOBİ’ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.
a) Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya
mali bilançosundan herhangi biri bir milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.
b) Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya
mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.
c) Orta büyüklükteki işletme: İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net
satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını aşmayan
işletmeler.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Hesapların kapanış tarihindeki veriler esas alınarak sınıf değiştirme veya KOBİ vasfını
kaybetme tarihleri, verilerin temini süresine bağlı olarak destek sağlayan kuruluşlar
tarafından farklı belirlenebilir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 9 – Bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte hakim etki
yaratmayacak şekilde, başka bir işletmenin oy hakları veya sermayesinin yüzde yirmibeş ve
fazlasına ve yüzde ellisi ve daha azına sahip olması, yahut kendisinin oy hakları veya
sermayesinin yüzde yirmibeş ve fazlasına ve yüzde ellisi ve daha azına başka bir işletmenin
hakim etki yaratmayacak şekilde sahip olması durumunda bunlar ortak işletme sayılır.
Sermaye ve oy hakları payından yüksek olan esas alınır.
BEYSAD
8
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
Birinci fıkrada belirtilen yüzde yirmibeş oranı;
a) Üniversiteler, üniversitelerin kurduğu vakıflar ve kâr amacı gütmeyen araştırma
merkezleri,
b) Bölgesel kalkınma fonları da dahil kurumsal yatırımcılar,
c) Yıllık bütçesi yirmibeş milyon Türk Lirasından az olan veya nüfusu beş binden az olan
yerlerdeki belde belediyeleri dahil belediyeler ve köy tüzel kişilikleri,
tarafından aşılsa bile bu işletme bağlı işletme ilişkilerine sahip olmaması şartıyla bağımsız
işletme sayılır.
Kamu yatırım şirketleri, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve bir işletmedeki toplam
yatırımları, sekiz milyon Türk Lirasını aşmamak şartıyla kendi fonlarını borsaya kote
edilmemiş işletmelere yatıran ve düzenli olarak risk sermayesi yatırımlarında bulunan gerçek
kişiler veya kişi grupları, birinci fıkrada belirtilen yüzde yirmibeş oranını aşsa bile bağlı
işletme ilişkisine bakılmaksızın bağımsız işletme sayılır.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bir işletme;
a) Başka bir işletmenin sermaye veya oy haklarının çoğunluğuna sahip olma,
b) Başka bir işletmenin yönetim, yürütme veya denetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu
atama veya azletme yetkisine sahip olma,
c) Başka bir işletmenin hissedarı veya ortağı olup, bu işletmenin diğer hissedarları veya
ortaklarıyla yaptığı anlaşma ile bunların oy haklarının çoğunluğunu tek başına kontrol etme
hakkına sahip olma,
şartlarından en az birini taşıması halinde bu işletmelerden birincisi hakim, diğeri ise bağlı
işletmedir. Bu Yönetmelik kapsamında, hakim işletmeye bağlı işletmeye ilişkin hükümler
uygulanır.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 11- Bir işletmenin, sermayesinin veya oy haklarının yüzde yirmibeş veya fazlasına
doğrudan veya dolaylı olarak müştereken veya tek başına, 9 uncu maddenin ikinci ve
üçüncü fıkralarında sayılan yatırımcılar dışında bir veya birden fazla kamu kurum veya
kuruluşu ile bu niteliği haiz olan kurum ve kuruluşların kontrolünde olması halinde, bu
işletme KOBİ sayılmaz.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin başlığı “Çalışan sayısı, mali durum ve
referans dönemi için kullanılan veriler” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin üçüncü, altıncı ve yedinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İkinci fıkrada belirtilen verilere, varsa ilgili işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ortak
işletmesinin verisi eklenir. Eklenecek oran oy hakkı veya sermayedeki hisselerin (hangisi
büyükse) oranıdır. İki veya daha çok işletmenin karşılıklı katılma durumlarında her birinin
yapacağı başvuruda büyük olan katılma oranı uygulanır.”
“Başvuran işletmenin ortak işletmelerine bağlı olan işletmelerin verileri, konsolidasyon
yoluyla daha önceden dahil edilmemişse, ortak işletmenin verilerine yüzde yüz olarak
eklenir. Başvuran işletmenin ortak işletmelerine ortak olan işletmelerin verileri, eğer bu
işletmeler başvuran işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ise ve konsolidasyon yoluyla
daha önceden dahil edilmemişse ortak işletmelerin verilerine büyük olan ortaklık yüzdesi ile
eklenir.
Başvuran işletmenin bağlı işletmelerine ortak olan işletmelerin verileri, eğer bu işletmeler
başvuran işletmenin ürettiği ürün veya hizmetle ilgili ise ve konsolidasyon yoluyla daha
önceden dahil edilmemişse, bağlı işletmenin verilerine büyük olan ortaklık yüzdesi ile eklenir.
Başvuran işletmenin bağlı işletmelerine bağlı olan işletmelerin verileri, eğer konsolidasyon
yoluyla daha önceden dahil edilmemişse bağlı işletmelerin verilerine yüzde yüz olarak
eklenir.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 16 – 10/11/2005 tarihli ve 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanununun 3 üncü
BEYSAD
9
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/127 19 KASIM 2012
maddesinde yer alan Resmi İstatistik Programı kapsamında kurum ve kuruluşlarca
yürütülecek çalışmalarda yapılacak sınıflandırmada, aşağıda belirtilen çalışan sayıları esas
alınır.
a) Yıllık çalışan sayısı 0-1 kişi,
b) Yıllık çalışan sayısı 2-9 kişi,
c) Yıllık çalışan sayısı 10-49 kişi,
d) Yıllık çalışan sayısı 50-249 kişi,
e) Yıllık çalışan sayısı 249’dan fazla.”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinde yer alan “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı”
ibaresi “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin eki tablolar ekteki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 14 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 15 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
10