1-Yenidoğan Döneminde Aşırı Ağlama ve Hemşirelik Bakımı

Transkript

1-Yenidoğan Döneminde Aşırı Ağlama ve Hemşirelik Bakımı
Sağlık ve Toplum Yıl:22 , Sayı: 3 Eylül-Aralık 2012
MAKALELER / Articles
Yenidoğan Döneminde Aşırı Ağlama ve Hemşirelik Bakımı
Excessive Crying In Infantile Period and Nursing Care
1
2
Handan BOZTEPE , Leyla ÖZDEMİR
ÖZET
SUMMARY
Aşırı ağlama ve huzursuzluk problemleri, yaşamın ilk yıllarında
sıklıkla karşılaşılan sorunlar arasındadır. Literatürde bebekte
görülen aşırı ağlama ve huzursuzluk sorunlarının bebek, anne ve
baba üzerine olan etkilerini ortaya koymaya yönelik çalışmalar
bulunmaktadır. Bu çalışmalarda aşırı ağlama ve huzursuzluğun,
bebekler için ilerleyen yaş dönemlerinde de fiziksel, bilişsel,
psikolojik ve davranışsal etkileri; anneler için depresyon, anksiyete
ve bebeğe bağlanma ile ilişkisi ortaya konmaktadır. Aşırı ağlayan ve
huzursuz bebekle başedemeyen ebeveynlerin bebekleri aşırı
sarsması nedeniyle oluşan ve kalıcı nörolojik hasarlara yol
açabilen ”sarsılmış bebek sendromu” bu sorunun en çarpıcı
sonuçlarından biridir. Bebek, anne ve tüm aile üzerine olan
istenmeyen etkileri düşünüldüğünde yaşamın ilk yıllarında aşırı
ağlama ve huzursuzluk sorunu yaşayan bebeklerin saptanarak,
ailelerine gerekli eğitim, danışmanlık ve desteğin sağlanması
gerekmektedir. Bu makalede yenidoğan döneminde ağlama
özellikleri, ağlamaya yönelik annelerin tepkileri ve bebeğin
rahatlatılması için annelere verilmesi gereken öneriler yer
almaktadır.
Anahtar Kelimeler: Bebek, aşırı ağlama, kolik, ebeveynlik
Excessive crying and fussing problems are the most frequent issues
encountered in the first years of life. There have been studies
conducted to ascertain the impact of excessive infantile crying and
fussing problems on infants, mothers and fathers in the literature.
The physical, cognitive, psychological and behavioral influence of
excessive crying and fussing on baby in further life periods and the
relationships among excessive crying- fussing, maternal
depression, anxiety and infant attachment were identified in these
studies. One of the most striking results of this problem is "shaken
baby syndrome" resulting from shaking the baby excessively by
parents who can not manage to cope with cried and fussed babies
and leads to permanent neurological damage. Considering
detrimental effects on baby, mother and the whole family, detecting
babies experiencing excessive crying and fussing in the first years of
life, providing needed education, counseling and support are
required. Crying features of the newborn period, maternal reactions
to the crying and the recommendations for mother to soothe the baby
were discussed at this article.
Bebeklik Döneminde Aşırı Ağlama: Tanımı,
Yaygınlığı ve Etkileri
madığı için, ortamdaki aşırı uyarılar yenidoğanda
ağlama ile sonuçlanmaktadır. Ayrıca ebeveyn
tarafından uygun bakımın verilememesi ve
bakımda sürekliliğin sağlanamaması da ağlama
ile sonuçlanmaktadır (3). Bebekler kendi
kendilerini sakinleştiremeyecekleri için anneler
veya bakım vericiler en kısa sürede onların
gereksinimlerini karşılamalıdır (1).
Key Words: Infant, excessive crying,colic, parenting
Bebekler için ilk ve en önemli iletişim şekli olan
ağlama, bebeklerin primer bakım vericilerinin
dikkatini çekmek için kullandığı önemli bir
yoldur. Yenidoğan bebeğin ağlaması bebeğin
yorgun, yalnız, rahatsız veya ağrısı olduğuna
ilişkin dış dünyaya verdiği bir mesaj olabilir.
Ayrıca bu dönemde ağlama yoluyla bebeklerin
kalp, akciğer ve kas sistemleri de güçlenmektedir
(1,2). Yenidoğan dış ortamdaki değişiklikleri
düzenleyebilecek fizyolojik olgunluğa sahip ol-
Bazı bebekler 24 saat içinde sadece 15-20 dakika
ağlarlarken, bazılarının ağlama süresi 24 saatte 2
saatten daha uzun sürebilmektedir (4). Bebeklerin ağlama süreleri, şiddetleri ve annelerin aşırı
ağlamaya ilişkin algılamalarındaki farkılıklar
“aşırı ağlama”nın tanımının yapılmasını güçleştirmiştir (5,6). Bebeğin aşırı ağlamasını tanımlamada en sık kullanılan değerlendirme şekli olan
1.Öğr. Grv. Dr., Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği
2.Doç.Dr. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç
Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı
3
Yenidoğan Döneminde Aşırı Ağlama ve Hemşirelik Bakımı
Wessel ölçütü, aşırı ağlamayı “üçler kuralı” ile
açıklar. Bu değerlendirme ölçütünde aşırı
ağlama, bebeğin üç haftadan daha fazla süreyle,
haftada üç günden daha uzun süre ve üç saatten
daha fazla ağlaması olarak tanımlanmıştır (7).
Ayrıca hergün iki saat ağlama veya annenin
bebeği aşırı ağlıyor olarak algılamasının da
araştırmalarda aşırı ağlamayı tanımlamak için
kullanıldığı görülmektedir (8,9). Bebeklerin
normal ağlama periyodlarının; ikinci haftada
artma, altıncı haftada pik yapma ve onikinci
haftadan itibaren azalma şeklinde olduğu
söylenebilir (5,6). Benzer şekilde Osman ve
arkadaşlarının yaptıkları çalışmada da,
huzursuzluk ve ağlama ile ilgili sorunların
yaşamın ilk haftalarında çok yüksekken, onuncu
haftaya doğru azalma gösterdiği belirlenmiştir
(10).
ile aşırı düzeyde kortizol ve adrenalin salındığı,
bu hormonların beyin ve limbik sistem üzerine
olumsuz etkilerinin olduğu kanıtlanmıştır (1,17).
Yaşamın ilk aylarında sıklıkla görülen aşırı
ağlama sorununa annede depresyon, uyku
bozuklukları ve anksiyete eşlik etmektedir. Stock
ve arkadaşları (2013) acil servise bebeklerini
getiren annelerden postnatal depresyonda
olanların, bebeklerini 2.9 kat daha fazla “ağlayan
bebek” olarak tanımladığını bildirmiştir (18).
Ayrıca Akman ve arkadaşları (2006) yaptıkları
bir çalışmada, doğum sonu dönemde annede
görülen depresif bulgular ve güvensiz bağlanma
şeklinin bebeklerde aşırı ağlamaya eşlik ettiğini
bulmuşlardır (19). Bebeğin aşırı düzeyde
ağlaması ya da annenin durumu bu şekilde ifade
etmesi annenin bebeğe karşı olumsuz duygular
içinde olmasına veya tükenmişlik yaşamasına
neden olabilir. Yapılan çalışmalarda da bebeğin
ağlamasına karşı annelerin düşmanca ve negatif
duygular gösterebildikleri saptanmıştır
(20,21,22). Aşırı ağlama sorunu ile baş edemeyen
ve bebeğini sakinleştiremeyen anne çoğunlukla
kendisini suçlu, öfkeli, çaresiz ve yetersiz
hissetmektedir (20,21,22). Ayrıca aşırı ağlayan
bebeğe sahip annelerin bebekleriyle aralarında
gelişmesi beklenen bağın kurulmasında sorunlar
yaşanabilmektedir (19).
İlk üç ay içerisinde uzamış ve aşırı ağlama,
yapılan farklı çalışmalarda %12 ile %20 arasında
bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda aşırı ağlama
oranlarını Crowcroft ve Strachan (1997) ilk ayda
% 12.3; Talachian ve arkadaşları (2008) ilk üç
ayda %20.24 ve Wake (2006) ilk iki ayda %19.1,
ilk dört ayda %12.8 olarak bildirmiştir
(11,12,13). Ayrıca ağlama ve huzursuzluk
problemleri nedeniyle hastaneye yatışı yapılan
bebeklerde herhangi bir tıbbi problem
saptanmaması ve belirli bir tıbbi tedavi
uygulanmaması nedeniyle de sağlık sisteminde
bir bakım yükü olduğu belirlenmiştir (14).
Aşırı ağlama sonucu annenin yaşadığı
tükenmişlik ve olumsuz duygular sarsılmış bebek
sendromu veya istismar ile sonuçlanabilmektedir
(20,23). Talvik ve arkadaşları uzamış ağlama
süresinin ciddi kraniyal zedelenme ve ölümle
sonuçlanan sarsılmış bebek sendromuna neden
olabileceğini ifade etmişlerdir (23). Ayrıca ihmal
ve kötü davranışlara maruz kalan yenidoğanlarda
daha çabuk dehidratasyon gelişebilir veya
sarsılma ile birlikte internal hemoraji, spinal kord
yaralanmaları retinal hemoraji, uzun dönem
gelişimsel problemler, mental retardasyon ve
hatta ölüm bile görülebilir (4).
Erikson'a göre bebeğin gereksinimlerinin hemen
karşılanması ve sakinleştirilmesi ilerleyen
yaşlarda öz-güveninin gelişmesini, primer bakım
verici ile sağlıklı bir bağlanma şekli
geliştirmesini ve olumlu kişilerarası ilişkiler
kurmasını sağlamaktadır (1). Bebeklerin
gereksinimlerinin karşılanmaması veya ağlamaya karşı tepkisiz bir tavır içinde olunması ise
bebekte güvensizlik, depresyon ve hatta ileriki
yaşantısında paranoya gelişmesine neden
olabilir. Yapılan çalışmalarda da bebeklik
döneminde görülen ağlama sorunlarının sadece
yaşamın ilk yılları için değil çocukluk döneminde
de fiziksel, bilişsel, psikolojik ve davranışsal
sorunlarla ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu
sorunlar arasında IQ düşüklüğü, dikkat eksikliği
hiperaktivite sorunu, yeme problemleri, sinir
krizleri yer almaktadır. (8,15,16).Yapılan bazı
çalışmalarda yaşamın ilk aylarında yoğun ağlama
Bebekte Aşırı Ağlama Nedenleri
Aşırı ağlama ve koliğin nedeni henüz tam olarak
belirlenememiştir. Bazı gastrointestinal
sorunların ve besin allerjilerinin ağlama
problemlerine neden olabileceği
düşünülmektedir. Bu nedenle literatürde aşırı
ağlama problemi “kolik”, aşırı ağlayan bebek ise
“kolikli” olarak ifade edilmektedir (24). Ancak,
4
Sağlık ve Toplum Yıl:22 , Sayı: 3 Eylül-Aralık 2012
son yıllarda aşırı ağlama, nörolojik gelişim ve
aljeziyi (ağrıya aşırı duyarlılık) içeren bir
hipotezle açıklanmaktadır (2,25). Bu hipoteze
göre, sekonder arka boynuz ve primer afferent
nöronlardaki aşırı duyarlılık sonucu azalan ağrı
eşiğinden kaynaklanan hiperaljezi, bebeklerde
aşırı ağlamaya neden olmaktadır (5,25,26). Bu
hipotez üçüncü aydan sonra ağlamanın
azalmasını, beyin sapında ve substantia
gelatinosada inhibitor nöronların gelişmesi ile
açıklamaktadır (26,27).
Planlanacak bakımda öncelikli girişimlerden biri
annelerin bebeklerinin ağlamalarına verdikleri
duygusal ve davranışsal tepkilerin belirlenmesidir. Annelerin bebeklerinin ağlamasına
verdikleri tepkilerde; annenin sosyal desteğinin
olmaması, perinatal ve postnatal anksiyete ve
depresyonun olması, gergin bir kişilik yapısına
sahip olmasının etkili olduğu belirlenmiştir (25).
Yapılan araştırmalar da bebeklerin özelliklerinin
ve annelerin depresyon ve anksiyete düzeylerinin
ağlamaya verilen tepkilerde belirleyici olduğunu
ortaya koymuştur (9,13,25,28,33). Kültürler
arasında uygulamalar farklılık göstermekle
birlikte annelerin bebekleri ağladığında sallama,
kundaklama ve müzik söyleme gibi davranışlar
sergiledikleri söylenebilir (1,34,35).
Aşırı ağlama ile annenin sosyo-demografik ve
gebelik özellikleri arasındaki ilişkiyi saptamaya
yönelik yapılan çalışmaların çelişkili sonuçları
bulunmaktadır. Buna göre yapılan bazı
çalışmalarda bebeğin ağlama süresinin annenin
eğitim düzeyi, çalışma şartları, gebelik sırası,
stres düzeyi, doğum ağırlığı ve doğum süreci ile
ilişkili olmadığı belirlenmiştir. Ancak bazı
çalışmalarda bebeğin aşırı ağlamasında risk
faktörü olarak işe erken başlama (9,11), yüksek
eğitim düzeyi (11), ilk gebelik (9,11,28), gebelik
sırasında stresli yaşam olayları (9,22,28,29,30),
olumsuz doğum deneyimi (10) ve annenin
depresyon ve anksiyete düzeyi (31 )
belirlenmiştir. Annenin sosyoekonomik düzeyi,
gebelik ve doğum sürecindeki yaşadığı stresli
olaylar bebeğin ağlama süresini doğrudan
etkilemiyor gibi görünse de, bu değişkenlerin
anne-bebek ilişkisini ve annenin bebeğe karşı
duygularını etkilediği düşünülebilir (21).
Yeni doğanda aşırı ağlama sorununa ilişkin
yapılan bir müdahale çalışmasında, müdahale
grubundaki ebeveynlere ayda dört ev ziyareti
yapılmış, bebeğin rutinlerinin düzenlenmesi ve
ebeveynlerin bebeği aşırı uyarmaktan kaçınmaları konusunda eğitim verilmiştir. Kontrol
grubunun normal bir yenidoğan bakımı aldığı
çalışmada, iki grup karşılaştırıldığında deney
grubundaki bebeklerin anlamlı şekilde daha az
ağladıkları belirlenmiştir (3). Bu bulgu doğrultusunda ebeveynlerin desteklenmesinin, çevrenin
düzenlenmesinin ve bakımın yapılandırılmasının
ağlamayı azalttığı ifade edilebilir. Benzer şekilde
Cook ve arkadaşlarıda ebeveynlere eğitim, ev
ziyareti, telefonla destek, DVD ve kitapçıktan
verdikleri eğitimlerde, normal uyku- ağlama
düzeni ve bebeğin gereksinimlerinin karşılanmasının önemi ele alınmıştır. Halen devam eden
proje sonunda verilen eğitimin bebekte uyku ve
ağlama problemlerinin çözümünde etkili olacağı
ön görülmektedir (24). Fufiwara ve arkadaşları
ise annelere verilen eğitim sonunda deney
grubundaki annelerde ağlamaya ve yatıştırılamayan aşırı ağlama durumundaki uygulamalara
ilişkin bilgi düzeyinde artma saptamışlardır (36).
Bebekte Aşırı Ağlama ve Hemşirelik Bakımı
Yaşamın ilk aylarında anne ve bebek arasında
sağlıklı bir ilişkinin kurulması için ağlayan
bebeğe yaklaşım ve annenin ağlamaya verdiği
duygusal ve davranışsal tepkilerin yönetimi son
derece önemlidir. Bu nedenle hemşire aşırı
ağlayan bebeğe sahip olan anneyi ele alarak,
vereceği eğitim ve danışmanlıkla annenin
tükenmişliğini azaltıp, anne ve bebek arasında
sağlıklı bir ilişki kurulmasını sağlayabilir
(21,32,33). Hemşireler, anneleri doğum sonrası
dönemde yaşayabilecekleri sorunlarla ve bu
sorunlara yönelik yapılabilecekleri uygulamalarla ilgili olarak bilgilendirilmelidir. Aşırı
ağlama sorunuyla karşılaşan ve bu sorunla baş
edemeyen anneler ise evde bakım hizmetleri
kapsamında ele alınmalı, bebek bakımı ve ev
işleri konusunda desteklenmelidir.
Hemşire sağlık hizmetleri sunulan tüm
basamaklarda aşırı ağlamaya ilişkin koruma ve
önlemeyi içeren birincil, erken tanı ve tedaviyi
içeren ikincil ve rehabilitasyonu içeren üçüncül
düzeydeki görev ve sorumluluklarını yerine
getirmelidir. Bu kapsamda verilecek koruyucu
hizmetler aşırı ağlama etiyolojisi kesin olarak
bilinmediği ve son yıllrda nörolojik gelişimle
ilişkilendirildiği için kısıtlı kalabilmektedir.
5
Yenidoğan Döneminde Aşırı Ağlama ve Hemşirelik Bakımı
Ancak, gebelik süresince anne adaylarının aşırı
ağlama veya huzurluk sorunu ile ilgili
bilgilendirilmesi, sorunun anne ve bebek üzerine
olan olumsuz etkilerini azaltacağı düşünülmektedir. Bu kapsamada hemşire aşırı ağlama
problemi olan bir bebeğe sahip anneyle
karşılaştığında aşağıdaki girişimleri uygulamalıdır:
·Annenin bebekle temas etmesi, sakinleşene
kadar kucağında tutması
·Annenin bebeği hafifçe kucağında sallaması
Sonuç olarak bebeğin uzun süre ve sürekli olarak
ağlaması ebeveynler için baş edilmesi güç bir
deneyimdir. Bu durum bebeğin rutin bakımını,
beslenmesini olumsuz etkileyip; anne-bebek
arasında sağlıklı bir bağlanma kurulmasını
engelleyebilir. Diğer yandan bazı ebeveynler bu
duruma yeni doğanı ihmal ya da istismar ederek
ve onu sarsarak tepki verebilirler. Ebeveynlerin
yeni doğanda görülen aşırı ağlama sorunun geçici
bir durum olduğunu bilmesi ve ihtiyacı
olduğunda destek alması, yaşama sağlıklı
temellerle başlanmasında; yeni doğanın fiziksel,
duygusal ve sosyal olarak gelişmesinde son
derece önemlidir.
·Anne adaylarına hamilelik döneminde
yenidoğan ve bebeklik döneminde görülebilecek
sorunlar – özellikle de anne bebek ilişkisini
etkileyebilecek ağlama ve huzursuzluk
problemleri konusunda eğitim ve danışmanlık
hizmetleri verilmelidir.
·Sağlık bakımı hizmeti verilen tüm düzeylerdeki
bebekler aşırı ağlama ve huzursuzluk açısından
değerlendirilmelidir.
·Beslenme ve perinatal hikayeyi de içerecek
şekilde detaylı veri toplanarak bebeğin
ağlamasının nedeni belirlenmeli. Ağlama fiziksel
bir nedene bağlı ise sorunun tedavisi için sağlık
kuruluşuna yönlendirilmelidir.
·Annenin aşırı ağlayan bebeği sakinleştirme
yöntemleri belirlenmelidir.
·A n n e l e r i ç i n e ğ i t i m m a t e r y a l l e r i
geliştirilmelidir.
·Annelerin evde izlemleri sağlanmalıdır.
·Anneler bebeğin aşırı ağlaması için risk faktörü
olabilecek psikososyal riskler yönünden
değerlendirilmeli, postnatal depresyon ölçeği
uygulanmalı ve sonuçlar doğrultusunda uygun
bakımı almaları için psikiyatriye sevk
edilmelidir.
·Acil ve birinci basamakta çalışan hemşireler
“sarsılmış bebek sendromu” ve bulguları
konusunda bilgilendirilmelidir.
Aşırı ağlayan bebeğe sahip olan annelere
verilecek eğitimde:
·Sakin olunması ve durumun geçici olduğu
mesajının verilmesi
·Aşırı ağlamayla baş edilemediğinde yardım
alınması, yardım alacak kimse yoksa kendisini
sakin hissedene kadar ortamdan uzaklaşılması
·Bebeğin gereksinimlerinin aynı kişi tarafından,
zamanında ve uygun şekilde karşılanması
·Bebeğin dış ortamdan kaynaklanan aşırı
uyaranlardan korunması
·Bebek masajı yapılması ve bebeğin çok sıkı
olmayacak şekilde kundaklanması
·Annenin yumuşak ses tonu ile konuşması,
rahatlatıcı bir müzik açması
KAYNAKLAR
1.Faris, M., McCarroll E. (2010). Crying babies: Answering
the call of infant crys. Texas Child Care, 2010; Fall: 14-21.
2.Manfredi, C., Bocchi, L., Orlandi, S., Spaccatera, L.,
Donzelli, GP. (2009). High-resolution cry analysis in
preterm newborn infants. Medical Engineering & Physics,
31:528-532.
3.Keefe, MR., Lobo, ML., Froese-Fretz, A., Kotzer, AM.,
Barbosa, GA., Dudley, WN. (2006) Effectiveness of an
intervention for colic. Clin Pediatr, 45:123-133.
4.Ladewig PW, London M L, Davidson MC. Contemporary
Maternal-Newborn Nursing. 7th ed, 2010:867-868.
5.Barr, RG. (2002). Changing our understanding of infant
colic. JAMA Pediatrics, 156:1172-1174.
6.Barr, RG. (1993). Normality: a clinically useless concept:
the case of infant crying and colic. J Dev Behav Pediatr,
14:264-270.
7.Helseth, S., Begnum, S. (2002). A comprehensive
definition of infant colic: parents' and nurses' perspectives.
Journal of Clinical Nursing,11:672-680.
8.Rao, MR., Brenner, RA., Schisterman, EF., Vik, T., Mills,
JL. (2004). Long term cognitive development in children
with prolonged crying. Arch Dis Child, 89:989-992.
9.Kurth, E., Spichiger, E., Cignacc, E., Kennedy, HP.,
Glanzmann, R., Schmid M et al. (2010). Predictors of crying
problems in the early postpartum period. Journal of
Obstetric, Gynecologic and Neonatal Nursing,9:250-262.
10.Hibah, O., Monique, C., Lama, EZ., Georges, N.,Livia,
W. (2010) What do first-time mothers worry about? A study
of usage patterns and content of calls made to a postpartum
support telephone hotline. BMC Public Health,10:611-618.
11.Crowcroft, NS., Strachan, DP. (1997) The social origins
of infantile colic: questionnaire study covering 76747
infants. BMJ, 314:1325-1328.
12.Talachian, E., Bidari, A., Rezaie, MH. (2008) Incidence
and risk factors for infantile colic in Iranian infants. World
Journal of Gastroenterolog, 14 (29):4662-4666.
Wake, M
13.., Morton-Allen, E., Poulakis, Z., Hiscock, H., Gallagher,
6
Sağlık ve Toplum Yıl:22 , Sayı: 3 Eylül-Aralık 2012
S., Oberklaid, F. (2006) Prevalence, stability, and outcomes
of cry-fuss and sleep problems in the first 2 years of life:
Prospective community-based study. Pediatrics, 117: 836842.
14.Zwart, P., Vellema-Goud, MGA., Brand., PLP. (2007)
Characteristics of infants admitted to hospital for persistent
colic, and comparison with healthy infants. Acta
Paediatrica, 96:401-405.
15.Hemmi, MH., Wolke, D., Schneider, S. (2011).
Associations between problems with crying, sleeping and/or
feding in infancy and long-term behavioral outcomes in
childhood: a meta-analysis. Arch Dis Child, 96:622-629.
16.Raiha, H., Lehtonen, L., Huhtala, V., Saleva, K.,
Korvenranta H. (2002). Excessively crying infant in the
family: mother-infant father-infant and mother-father
interaction. Child: Care Health and Development, 28
(5):419-429.
17.Kitzinger, S. (2006)Kitzinger's letter from Europe: what
makes a good mother? Is that the only question? Birth, 33
(3):254-255.
Stock, A
18.., Chin, L., Babl, FE., Bevan, CA., Donath, S., Jordan, B.
(2013) Postnatal depression in mothers bringing infants to
the emergency department. Arch Dis Child, Jan;98(1):3640.
19.Akman, I., Kusçu, K., Ozdemir, N., Yurdakul, Z.,
Solakoglu, M., Orhan, L. et al. (2006) Mothers' postpartum
psychological adjustment and infantile colic. Arch Dis
Child, 91(5):417-419.
20.Crouch, JL., Skowronski ,JJ., Milner, JS., Harris, B.
(2008) Parental responses to infant crying: The influence of
child physical abuse risk and hostile priming. Child Abuse
& Neglect,32:702-710.
21.Long, T., Johnson, M. (2001). Living and coping with
excessive infantile crying. Journal of Advanced
Nursing,34(2):155-162.
22.Pesonen, AK., Raikkönen, K., Stranberg, TE., Jarvenpaa,
AL. (2005). Continuity of maternal stress from the pre- to the
postnatal period: associations with infant's positive,
negative and overall temperamental reactivity. Infant
Behavior & Development,28:36-47.
23.Talvik, I., Alexander, R., Talvik, T. (2008).Shaken baby
syndrome and a baby's cry. Acta Paediatrica,97:782-785.
24.Cook, F., Bayer, J., Le, H., Mensah, F., Cann, W., Hiscock,
H.(2012). Baby Business: a randomised controlled trial of a
universal parenting program that aims to prevent early
infant sleep and cry problems and associated parental
depression, BMC Pediatrics, 12(13):3-10.
25.Douglas, PS., Hill, PS. (2011) The crying baby: what
approach? Current Opinion in Pediatric, 23:523-529.
26.Walke, D., Gray, P., Meyer, R. (1994) Excessive infant
crying: A controlled study of mothers helping mothers.
Pediatrics, 94:322-332.
27.Fitzgerald, M. Neurobiology of fetal and neonatal pain.
In: Melzack, R., Wall, P.D., eds. Textbook of pain. 5th ed.
Philadelphia: Elsevier/Chırchill Livingstone. 2006:153163.
28.Van der Wal, MF. (2007) Van Eijsden M, Bonsel GJ.
Stress and emotional problems during pregnancy and
excessive infant crying. J Dev Behav Pediatr, 28:431-437.
29.Bolten, M., Fink ,NS., Stadler, K. (2012) Maternal selfefficacy reduces the impact of prenatal stress on infant's
crying behavior. The Journal of Pediatrics, 161:104-109.
30.Schmid, G., Schreier, A., Meyer, R., Wolke, D. (2011)
Predictors of crying, feeding and sleeping problems: a
p ro s p e c t i v e s t u d y. C h i l d : C a re H e a l t h a n d
Development,37(4):493-502.
31.Wurmser, H., Rieger, M., Domogalla, C., Kahnt, A.,
Buchwald, J., Kowatsch, M et al (2006) Association
between life stress during pregnancy and infant crying in the
first six months postpartum: a prospective longitudinal
study. Early Hum Dev,82(5):341-9.
32.Kurth, E., Kennedy, HP., Spichiqer, E., Hösli, I., Stutz,
EZ. (2011) Crying babies, tired mothers: what do we know?
A systematic review. Midwifery, 27:187-194.
33.Smart, J., Hiscock, H. (2007 ) Early infant crying and
sleeping problems: A pilot study of impact on parental wellbeing and parent-endorsed strategies for management.
Journal of Paediatrics and Child Health,43:284-290.
34.Karaca-Çiftçi, E., Arikan, D. (2007) Methods used to
eliminate colic in infants in the eastern parts of turkey.
Public Health Nursing,24(6):503-510.
35.Commons, ML., Miller, PM. (1998) Emotional learning
in infants: A cross-cultural examination. Paper presented at
the American Association for the Advancement of Science
Available at: http://www.naturalchild.org (accessed 14
February 2013).
Fujiwara,T
36.., Yamada, F., Okuyama, M., Kamimaki, I., Shikoro, N.,
Barr, RG. (2012) Effectiveness of educational materials
designed to change knowledge and behavior about crying
and shaken baby syndrome: a replication of a randomized
controlled trial in Japan. Child Abuse Negl,36(9):613-20.
7

Benzer belgeler

İnfantil Kolikli Bebeğe Yaklaşım

İnfantil Kolikli Bebeğe Yaklaşım “aşırı ağlama”nın tanımının yapılmasını güçleştirmiştir (5,6). Bebeğin aşırı ağlamasını tanımlamada en sık kullanılan değerlendirme şekli olan

Detaylı