AFYONKARAHİSAR MERKEZ ATIKSU ARITMA TESİSİ çıkış

Transkript

AFYONKARAHİSAR MERKEZ ATIKSU ARITMA TESİSİ çıkış
Bu çalışma İnotek Çevre Çözümleri Teknolojileri Çevre Laboratuar İnşaat Araştırma
Geliştirme.Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından
Afyonkarahisar İli Atıksu Arıtma Tesisi Kurma Ve İsletme Birliği
adına gerçekleştirilmiştir.
Proje kapsamında gerek teknik gerek idari anlamda vermiş oldukları desteklerden dolayı;
Afyonkarahisar Belediye Başkanı ve Birlik Başkanı Sn. Burhanettin ÇOBAN’a
Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Sn. H. Vahit OKUMEŞER’e
Afyonkarahisar Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sn. Hüseyin ARAP’a
Afyonkarahisar Atıksu Arıtma Birlik Müdürü Sn. Övgü COŞKUN’a
Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Şube Müdürü Sn. Birnur KARABAY’a
Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Personeli Sn. Yusuf GÜRMAN’a
teşekkür ederiz.
Bu araştırma raporu 2013 Yılı Doğrudan Faaliyet Destek Programı kapsamında Zafer
Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilmiş olan “Akarçay Havzasında Arıtılmıs Atıksuların
Yenıden Kullanılmasının Arastırılması ” projesi kapsamında hazırlanmıştır.
Sözleşme No: TR33/13/DFD/0006
Bu belgenin içeriğinden sadece Afyonkarahisar İli Atıksu Arıtma Tesisi Kurma ve İsletme
Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın veya
Zafer Kalkınma Ajansı’nın görüş ya da tutumunu yansıttığı mütalaa edilemez.
İçindekiler
1.
GİRİŞ .................................................................................................................................. 1
2.
MATERYAL VE YÖNTEM .............................................................................................. 4
2.1.
Afyonkarahisar ............................................................................................................ 4
2.2.
Afyon Merkez Atıksu Arıtma Tesisi ........................................................................... 5
2.3.
Su Kalitesi Belirleme Çalışmaları ............................................................................... 6
2.4.
Mevcut Arazi Durumu ve Sulamanın Etkisi................................................................ 7
3. ARITILMIŞ ATIKSULARIN SULAMA SUYU OLARAK GERİ KULLANIM
KRİTERLERİ........................................................................................................................... 20
3.1.
Askıda Katı Madde .................................................................................................... 20
3.2.
Tuzluluk ..................................................................................................................... 20
3.3.
Geçirgenlik ................................................................................................................ 27
3.4.
Özgül iyon toksisitesi ................................................................................................ 29
3.5.
Eser Elementler ve Nütrientler .................................................................................. 42
3.6.
Mikrobiyolojik Kalite ................................................................................................ 64
4.
ATIKSU GERİ KAZANIMI İÇİN TEKNOLOJİ SEÇİMİ .............................................. 66
5.
SULAMA SİSTEMİNİN SEÇİMİ ................................................................................... 73
6.
TARIMSAL YAPI VE SU KULLANIMI ........................................................................ 80
7.
6.1
Toprak Yapısı ............................................................................................................ 80
6.2
Agro Ekolojik Alt Bölgeler ....................................................................................... 80
6.3
İklim........................................................................................................................... 81
6.4
Bitki Örtüsü ............................................................................................................... 81
6.5
Arazi Varlığı ve Kullanımı ........................................................................................ 81
6.6
Afyonkarahisar Tarımsal Sulama İhtiyacı ve Arıtılmış Atık Suların Kullanılması .. 87
6.7
Bitki Su Tüketiminin Saptanması .............................................................................. 90
6.8
Mevcut (Kuru Tarımda) Proje Sahasındaki Üretim Deseni ve Gelir Durumu .......... 91
6.9
Proje Sonrası (Sulu Tarımda) Üretim Deseni ve Gelir Durumu ............................... 92
SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................................. 94
KAYNAKLAR......................................................................................................................... 97
i
1. GİRİŞ
Su canlı yaşamının vazgeçilmez unsurlarındandır. Dünyadaki içilebilir su kaynaklarına
talep artarken, düzensiz kentleşme, aşırı nüfus artışı ve aşırı sanayileşme gibi nedenlerle tatlı
su arz talep dengesini olumsuz yönde bozulmaktadır. Dünya su varlığının sadece %3’ünü tatlı
su kaynağı oluşturmaktadır. Bu oranının büyük bir kısmı kutuplardaki buzullar şeklindedir.
Kullanılabilir su kaynaklarının bu kadar az olmasına karşın, su tüketim oranları hızla
artmaktadır.
Sınırlı olan doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir çevre için oluşan
atıksuların en uygun arıtma yöntemlerinin bir araya getirilmesi ile çevreye en az zarar verecek
şekilde arıtılması, mümkünse yeniden kullanılması gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler, 2025 yıllarında dünyada yaklaşık 2,7 milyar insanın ciddi bir su
sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağını tahmin ederek, ülkeleri yeni su yönetimi stratejilerini
geliştirilmesine zorlamaktadır. Sınırlı su kaynakları ve artan su talepleri karşısında atıksuların
geri kazanılması ve yeniden kullanılması konusu, sadece yoğun kentsel alanlarda değil, aynı
zamanda kırsal alanlarda da önem kazanarak yaygınlaşmaktadır (Üstün ve Solmaz, 2008).
Atıksuların yeniden kullanımı ile, (1) tatlı suların hassas ekosistemlerden uzaklaştırma
oranının azaltılması, (2) hassas su kaynaklarına deşarjların azaltılması, (3) sulak alanların
yaratılması veya çoğaltılması, (4) geri dönüştürülen sular sulama amaçlı olarak tekrar
kullanılanımı, (5) kirliliğin azaltılması ve önlenmesine katkı sağlanmış olur.
Artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için daha fazla ürüne dolayısıyla da sulama
suyuna ihtiyaç duyulmaktadır. Tarımda istenilen ürün verimini ve kalitesini yakalamak
açısından sulama önemli bir rol oynamaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de su
tüketiminin yaklaşık % 70’i tarımda kullanılmaktadır. Tarımsal sulama amaçlı su kullanım
oranının yüksek olmasına rağmen hala sulamaya açılmamış çok fazla tarım arazisi
bulunmaktadır. Tarımsal amaçlı su talebinin fazla olması, iyi kaliteli sular yerine alternatif su
kaynaklarının tercih edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte, mevcut suyun da
modern sulama teknikleri ile verimli olarak kullanılması durumunda daha fazla arazi
sulaması, ürün çeşitliliği ve verim artışı sağlayabilir.
Sondaj kuyu sularının su kalite analizleri dikkate alındığında yüksek tuzluluk
nedeniyle sulama için çok elverişli olmadığı ayrıca kuyuların işletilebilmesi için enerji
maliyetlerinin yüksek olduğu (30 kuruş/m3) tespit edilmiştir. Bölgede su kaynaklarının sınırlı
1
olması, yeraltı suyu kullanımı durumunda su kalitesinin uygun olmaması bölgede sulu tarım
yapılmasını sınırlamaktadır.
Arıtılmış suyun nihai bertaraf yöntemine bağlı olarak çıkış suyu kalitesi farklılık
göstermektedir. Halk sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için
atıksuların geri geri kazanılarak sulama suyu olarak kullanılması,
geri kullanımla ile
ilişkilendirilen kısa ve uzun vadeli birçok risk etmenini (mikrobiyolojik ve kimyasal) dikkate
alan ulusal ve uluslararası teknik kriterlerler ile düzenlenmektedir. Bunlar, sulanacak bitkide
meydana gelebilecek birikme, patojen mikroorganizmaların hala yaşama riski ve kimyasal
maddelerin birikme riskidir.
Ulusal ölçekte kullanım amaçlarına göre arıtılmış atık suların sağlaması gereken kalite
ölçütlerini veren, uygun arıtma yöntemlerini belirten ve sulama amacıyla bu suların nasıl
kullanılması gerektiğini açıklayan Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği (27527
sayı, 20.03.2010 tarih) uluslararası teknik kriterleri de içerecek şekilde geliştirilmiştir.
Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği’ne göre sulamada tekrar kullanılacak
arıtılmış atıksulardaki en büyük riskin, mikroorganizmalar tarafından bulaştırılabilecek
hastalıklar olduğu öngörülmüştür. Bu risk etmeninin mevcut Afyon merkez atıksu arıtma
tesisi çıkış dezenkfesiyon ünitesi ile aşılması planlanmıştır. Diğer bir risk etmeni ise sulama
suyu verimini de etkileyen kimyasal su kalitesidir. Evsel atıksulardaki eser elementlerin
konsantrasyonu, genellikle düşük miktarlardadır. Ancak, evsel atıksulara endüstriyel deşarjlar
olduğu durumda, konsantrasyonlar yükselebilmektedir. Bu bağlamda, bebiye endüstriyel
atıksu katkısı, sistemin güvenilirliği ve çıkış suyu kalitesi açısından ön plana çıkmaktadır.
Evsel atıksularda eser elementlerin konsantrasyonu genellikle düşük seviyededir.
Endüstriyel deşarjların yapılması durumunda eser maddelerin konsantrasyonlarında artış
gözlenebilmektedir. Bu durum göz önünde tutularak, kanalizasyon sistemi boyunca farklı
noktalardan atıksu kaynağı gözetilerek numuneler alınmış, karakterizasyonu yapılmış ve
muhtemel katkısı ortaya konmuştur.
Bu çalışmada ise ensdütriyel ve evsel kirleticiler (evler, işletmeler, hastaneler, otelller
v.b.) tarafından kanalizasyon şebekesine bırakılan atıksuların kirliliklerinin ayrı ayrı
incelenerek arıtma tesisine gelen atıksuların tarımsal sulama açısında atıksu kalitesine olumlu
ve olumsuz etkilerinin belirlenerek tarımsal sulama suyunun kalitesinin arttırılması
amaçlanmaktadır. Bu kapsamda öncelikli Afyonkarahisar ili Şehir merkezinin mevcut kirlilik
haritası çıkarılmıştır. Her bir lokasyonda ensdütriyel ve evsel kirleticiler ve kirlilik yükleri
ayrı ayrı tespit edilerek ve tarımsal sulama kriterleri açısında ulusal mevzuata göre
2
karşılaştırma yapılmıştır. Karşılaştırma sonucunda her bir kirletici lokasyonu için alınması
gerekli tedbirlerin varlığı ve bu tedbirlerin uygulama imkanları tespit edilmiştir.
Çalışma kapsamında tarımsal yapı ve su kullanımı irdelenerek tarımsal sulamada
kullanılacak suyun kalite özellikleri ortaya konarak bölgede yetişebilecek bitki türleri
açısından değerlendirilmiştir. Diğer taraftan analizler sonucu elde edilen veriler ışığı altında
Tarımsal sulama amaçlı teknoloji seçimi aşamasında mikrobiyolojik ve kimyasal parametreler
dikkate alınarak geri kazanım sisteminin filtrasyon sonrası dezenfeksiyon ünitelerinden
oluşması ön plana çıkmıştır. Filtrasyon ünitesinin dizaynı ve kapasitesi alternatifli olarak
(mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve ters ozmoz ) ilk yatırım ve işletme maliyetleri ile birlikte
değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, günlük 44.000 m3 atıksuyun arıtma tesisinde arıtılarak
filtrasyon ve dezenfeksiyon yöntemiyle dezenfekte edilerek tarımsal sulamada kullanılması
hedeflenmiştir.
3
2. MATERYAL VE YÖNTEM
2.1.
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar ili Ege Bölgesinin doğusunda yer almaktadır. Afyonkarahisar doğuda
Konya, batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya, güneybatıda Denizli, güneyde Burdur,
güneydoğuda Isparta ve kuzeyde Eskişehir illeriyle komşudur. İlin denizden yüksekliği 1.034
m, yüz ölçümü 14.300 km2’dir.
Afyonkarahisar ili yüzey biçimleri olarak İç batı Anadolu eşiğinin orta derecede
yükseltiye sahip olan dağları ile bu dağlar arasında yer yer daralan ve genişleyen bazen
boğazlarla birleşen ovalardan oluşmaktadır. İli güneyden Sultan Dağları, güney batıdan
Acıgöl, Maymun Dağları, batıdan Burgaz Dağları, kuzeybatıdan Eynihan Dağları, kuzeyden
Sakarya Irmağının kaynak yöreleri, doğudan Emirdağlarının doğu uzantıları, güneydoğudan
Akşehir Gölü sınırlamaktadır. İlin doğu sınırlarındaki Emirdağlarının batısında yaklaşık 1000
m yükseklikte Afyonkarahisar ovası yer alır. İl sınırları içerisindeki Sandıklı (Kumalar)
Dağlarının batısında ise Sandıklı ve Sincanlı ovaları yer alır. Maymun Dağları ve Bozdağ’ın
güneyi ile Acıgöl arasında Dazkırı-Dinar ovası yer almaktadır.
İl akarsular açısından zengin olmayıp, akarsular sel suları karakterindedir. Akarçay,
Kufi Çayı, Kali Çayı, Menderes Çayı, Sakarya Çayı, Kocaçay, Seyitsuyu, Hamamçayı,
Karakuyu Gölü, Eber Gölü, Karamık Gölü, Akşehir Gölü, Emre Gölü, Seydiler Barajı, Selevir
Barajı, Akdeğirmen Barajı, Taş köprü Göleti ve Döğer Göleti başlıca yüzeysel su
kaynaklarıdır.
Şekil 1. Afyonkarahisar İlinin Coğrafi Konumu
4
2.2.
Afyon Merkez Atıksu Arıtma Tesisi
Akarçay Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığı’nca
projelendirilerek Afyonkarahisar Belediyesi tarafından yapılan İleri Biyolojik Atıksu Arıtma
tesisi 300 bin kişinin ihtiyacını karşılamaktadır.
Atıksu arıtma tesisi, organize sanayi bölgesi ile birlikte 9 ayrı belediye ve 10 farklı
köye hizmet veriyor. Tesiste günlük 44 bin metreküp evsel ve sanayi nitelikli atıksu, ileri
biyolojik arıtma tekniğiyle arıtılmaktadır. Fiziksel ve biyolojik proseslerin uygulandığı tesisin
fiziksel arıtma kısmındaki kaba ve ince ızgara ünitelerinde atıksuda yüzen parçalar tutulurken,
kum ve yağ tutucu ünitedeyse kum ve yağ giderimi sağlanmaktadır. İnsan ve diğer canlı
yaşamını tehdit eden sudaki organik kirliliğin giderimi için uzun havalandırmalı havuzlarda
aktif çamur sistemi kullanılmaktadır. Çöktürme havuzlarında aktif çamur ve su fazı
ayrıştırılarak arıtılmış su, çıkış yapısından 350 metre mesafedeki Akarçay’a deşarj
edilmektedir.
Şekil 2. Atıksu arıtma tesisi proses akım şeması
5
Uzun havalandırılmalı aktif çamur sistemi, azot ve fosfor giderimi sağlayacak şekilde
projelendirilmiştir. Arıtılmış sudan ayrıştırılan kirlilikler “fazla çamur” adı altında
yoğunlaştırılıp çamur susuzlaştırma makineleri ile susuz bir şekilde tesisten uzaklaştırılıyor.
Böylece Afyon merkez ve beldelerin atıksularının Akarçay ve Eber Gölü üzerindeki olumsuz
etkisi önemli ölçüde azaltılmaktadır. Arıtma tesisi içindeki tüm üniteler ve tesisin işleyişi,
bilgisayar kontrol odasından takip edilebilmekte ve olumsuzluk durumunda anında müdahale
edilebilmektedir. Atıksu arıtma tesisi, I. Kademede 44.000 m3/gün ve II. Kademede 87.640
m3/gün olarak projelendirilmiştir. Projelendirmede kullanılan kirletici parametreler ve deşarj
kriteleri Tablo 1’de özetlenmiştir.
Tablo 1. Projelendirme ve deşarj kriterleri
Kademe
Konsantrasyon
(mg/l)
2008
2026(1.kd)
2041(2.kd)
2008
2026(1.kd)
2041(2.kd)
2008
2026(1.kd)
2041(2.kd)
292
430
412
583
860
824
183
267
259
Toplam N
2008
2026(1.kd)
2041(2.kd)
41
57
53
Toplam P
2008
2026(1.kd)
2041(2.kd)
pH
2008
2026(1.kd)
2041(2.kd)
8
11
11
7,4
6-9
6-9
Parametre
BOİ5
KOİ
AKM
2.3.
2011 yılı
ortalama
Konsantrasyon
(mg/l)
Deşarj Kriterleri
Konsantrasyon
(mg/l)
203
40
619
120
156
40
17
10
9,7
1
7,94
6-9
Su Kalitesi Belirleme Çalışmaları
Arıtma tesisi çıkışı ve kanalizasyon hattı boyunca 17 nokta olmak üzere toplam 18
farklı lokasyondan alınan numuneler sulama amacıyla uygunluğun belirlenmesi amacıyla
analiz edilmiştir. Su kalite özelliklerini ortaya koymak için Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik
Usuller Tebliği’ne belirtilen parametreler göz önünde bulundurulmuştur. Numune alma
noktasının türü, mevkisi, debisi, ve koordinatları Tablo 2.’de özetlenmiştir.
6
Atıksular, atıksu arıtma tesisine 2 adet ana kollektör kullanılarak iletilmektedir.
Toplayıcı Kollektör 1 hattına konutlar (eski yerleşim merkezi, merkeze bağlı bazı köyler ve
beldeler) , askeri fabrika, Çimento fabrikası ve Zübeyde Hanım Doğum Hastanesi bağlıdır.
Toplayıcı Kollektör 2 hattına konutlar (yeni yerleşim merkezi, merkeze bağlı bazı köyler ve
beldeler), işletmeler ve oteller bağlıdır. Kirleticiler, kirlilik kaynaklarına göre Konutlar (Şekil
3), İşletmeler (Şekil 4), Hastaneler (Şekil 5) ve Oteller (Şekil 6) olarak 4 grupta toplanmıştır.
Tüm su-atıksu kalite parametreleri TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite
laboratuvarda ulusal ve uluslararası standart metotlarla analiz edilmiş ve raporlanmıştır.
Numuneler soğuk zincir ile laboratuvar ulaştırılmıştır. Analiz Sonuçları numune alma
noktaları ile birlikte analiz parametreleri bazında tablo halinde (Şekil 8-9) verilmiştir. Analiz
sonuçları verilirken çok düşük değerlere sahip sonuçların raporlama limitlerinin altında
kalması sebebiyle ‘‘< raporlama limiti’’ olarak verilmiştir. Ancak, Atıksu Arıtma Tesisleri
Teknik Usuller Tebliği Tablo sınır değerleriyle daha gerçekçi bir kıyaslama yapılabilmesi için
tablolarda parantez içerisinde cihazların okuduğu değerler ayrıca verilmiştir.
Proje kapsamında 18 (onsekiz) farklı noktadan 2 (iki) farklı dönemde 29 (yirmidokuz)
parametrenin analizi yapılmıştır. Toplamda proje kapsamı içerisinde 1044 (bin kırkdört) adet
analiz yürütülmüştür.
Analiz parametreleri belirlenirken, 06.07.2013 tarihinde Atıksu Arıtma Tesisleri
Teknik Usuller Tebliği Tablo Ek 7.1, Tablo Ek 7.2, Tablo Ek 7.7, Tablo Ek 7.8, Tablo Ek
7.9 ‘da belirtilen parametreler dikkate alınarak yaptırılan atıksu arıtma tesisi çıkış suyu analiz
raporundaki (Şekil 7) muhtemel kritik değerler göz önünde bulundurulmuştur. Parametre
seçimi yapılırken İl Çevre Şehircilik Müdürlüğü ile Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü
uzmanlarının görüş ve tavsiyeleri dikkate alınarak 29 adet parametre belirlenmiştir.
Analiz sonuçları yönetmelik sınır değerleri göz önünde bulundurularak grafik halinde
ifade edilmiştir. Böylece sınır değeri aşan noktaların tespiti sağlanmıştır. Alınması gereken
muhtemel önlemler belirlenerek etkin çözümler üretilmesi hedeflenmiştir.
2.4.
Mevcut Arazi Durumu ve Sulamanın Etkisi
Arıtma tesisinin bulunduğu bölgedeki alanlar tarım arazisi olarak kullanılmaktadır.
Araziler düze yakın eğimli (%0-1), toprağı derin, orta ağır bünyeli, taşsız, erozyon problemi
olmayan sulamaya müsait arazilerdir. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1076 metredir.
Topraklarının genel yapısı hafif orta alkali, killi-tınlı, az-orta kireçli, az-orta tuzlu, organik
maddece fakir, azot fosfor bakımından yetersiz, potasyumca zengin, demir çinko, mangan
gibi mikro besin elementlerinin eksikliği görülmektedir. Bölgede projeli sulama sistemi
7
yoktur. Bu arazilerde kuru tarım yapılmakta ve ağırlıklı olarak buğday ve fiğ münavebesi
yapılmaktadır. Sulama projesinin hayata geçmesi halinde bu alanda, şeker pancarı, slajlık
mısır, buğday, arpa, yonca ve sulanabilen bir çok bitki yetiştirilebilecektir.
Afyonkarahisar il genelinde polikültür tarım yapılmakla beraber tarla bitkileri üretimi
ağırlıktadır. Master Plan çalışmasında il; tarımsal çeşitlilik ve iklim verileri dikkate alınarak 4
agro-ekolojik alt bölgeye ayrılarak incelenmiştir. Arıtma tesisinde olduğu Merkez, Bolvadin,
Çobanlar, Kızılören, Sincanlı, Şuhut, Sandıklı ve Hocalar I. Alt bölgeyi oluşturmaktadır.
Afyonkarahisar Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altında olup,
kışları yoğun karlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. I. Alt bölgece yıllık yağış ortalaması
407 mm. olup genellikle yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Bir alt bölgeler en az
yağış alan bölgeler olup, ortalama yağış 400 mm. Civarındadır Bölgenin şubat ayı ortalama
sıcaklığı 1,26 oC, Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 22,37 oC civarındadır. Yıllık ortalama nisbi
nem % 60,75’dir.
Kapalı bir havza olan Afyon ovası ve Akarçay havzasında su kaynakları yeterli
olmamaktadır. Su ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak kaynaklardan biriside atık suların
arıtılarak sulamada kullanılmasıdır. Sulamada kullanılan suyun miktarı, iklim, toprak yapısı,
ürün tipi, su kalitesi, sulama teknikleri gibi bir çok unsura dikkat edilmelidir.
Arıtma tesisi günlük kapasitesi 44000 m3 tür. Arıtılmış suyun sulama suyu kalitesine,
bölgenin iklim ve toprak koşullarına göre bitkilerin seçiminden sonra bitki türlerine göre ekim
alanı su tüketimi, sulanabilecek alanların hesaplamalarına kısaca değinmek gerekmektedir.
Bitki su tüketimi birçok faktör etki etmektedir. Bu faktörler ana başlıklar halinde
aşağıda verilmiştir.
Bitki Su Tüketimini Etkileyen Faktörler (Güngör ve ark. 1996)
1.İklim Faktörleri
-Solar radyasyon
-Sıcaklık
-Bağıl nem
-Rüzgar
-Güneşlenme süresi
-Gündüz saatleri
2.Toprak Faktörleri
-Toprak nemi
-Toprağın işlenme durumu
-Bitki örtüsü
3.Bitki Faktörleri
-Bitki cinsi
-Gelişme devresi
-Büyüme mevsimi
Bitki su tüketiminin hesaplanmasında yukarıda bahsedilen faktörlerin etkisinin göz
önünde bulundurulması gerekmektedir. Bitki su tüketimi, doğrudan ölçüm yöntemleriyle veya
iklim verilerinden tahmin yöntemleriyle belirlenmektedir. Uygulamada bitki su tüketimi
değerleri yaygın olarak iklim verilerine dayalı tahmin eşitlikleri kullanılarak belirlenmektedir.
8
İklim verilerinden yararlanarak bitki su tüketiminin tahmininde kullanılabilecek çok sayıda
eşitlik getirilmiştir. Bu yöntemlerden Türkiye iklim koşullarında iyi sonuç veren BlaneyCriddle Yöntemi tercih edilmiştir. Bu çalışmada bitki su tüketim değerleri
olarak
Afyonkarahisar Merkez iklim verilerine göre Blaney-Criddle Yöntemi ile bitki türleri için
hesaplanmış aylık su tüketim değerleri kullanılmıştır (Anonim 1982).
Arıtma tesisinden çıkan günlük 44.000 m3 arıtılmış su sulama suyu olarak
kullanılacaktır. Proje sonrası proje alanındaki muhtemel ürün deseni ve ekiliş oranına göre
toplam sulanacak alan aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Arıtma sonrası çıkan suyun
depolanmayacağı ve günlük 16 saat sulama yapılacağı varsayılmıştır. Basınçlı sulama
yöntemlerinden yetiştirilecek bitkiye göre uygun olan damla sulama veya yağmurlama sulama
kullanılacaktır. Bu sulama yöntemlerinde sulama randımanları yüksek olup ortalama %85
olarak alınmıştır. Afyonkarahisar İli iklim ve toprak koşullarına göre münavebesi düşünülen
bitkilerin Kritik su
tüketimi Temmuz ayı olduğundan, Tüketim hesabı bu aya göre
yapılmıştır. Temmuz ayı yağış ortalaması 23.3 mm’dir. Aylık bitki su tüketimi değerleri
Blaney-Criddle Yöntemine göre Afyon Merkez için hesaplanan değerler kullanılmıştır
(Anonim, 1982). Yukarıda bahsedilen kabullere göre sulanabilecek alanın hesabı yapılmıştır.
Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m3 suyun sulamada kullanılması halinde
sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır.
Proje uygulamaya başlaması ile birlikte ürün deseni ve üretim şekli değişecektir. Daha
önce kuru tarım şeklinde yetiştirilen Arpa ve Buğday sulu tarıma dönerken, Silajlık Mısır,
Yonca ve Şeker Pancarı da ürün deseninde yerini alacaktır. Proje ile sulanması hedeflenen
4738,8 da arazide yeni ürün deseninde Arpa %15, Buğday %25, Silajlık Mısır, Şeker Pancarı
ve Yonca %20’şer pay alması öngörülmüştür. Proje sahasında sulu tarıma geçilmesi
durumunda elde edilecek gelirin belirlenmesi amaca ile yetiştirilecek bitkilerin dekara
ortalama üretim girdileri ve maliyet hesabı yapılmıştır. Bitki türlerine göre ayrı ayrı birim
alana net gelirleri hesaplandıktan sonra ürün deseninde yer alacakları %’lere göre proje
sonrası dekara yıllık net gelir hesaplanmıştır. Dekara yıllık net gelir ile proje kapsamında
sulanacak olan arazinin (4738,2 da) çarpılması ile de sulu tarıma geçilmesi durumunda elde
edilecek net gelir hesap edilmiştir.
9
Tablo 2. Numune alma noktaları ve özellikleri
MEVKİİ
DEBİLER (m3/gün)
BÖLGE
NEVİ
1. Bölge
Otel
Korel ve Oruçoğlu Otel
1000
X:4301754
Y:36 S 0277123
2. Bölge
Otel
Erkmen Terfi (Anemon ve Güral otel)
400
X:4295764
Y:36 S 0282059
3. Bölge
İşletme
2. Küçük Sanayi
1800
X:4294598
Y:36 S 0290801
4: Bölge
İşletme
Merkez Küçük Sanayi
600
X:4292145
Y:36 S 0287672
5: Bölge
İşletme
Çimento Fabrikası
200
X:4292253
Y:36 S 0287875
6. Bölge
İşletme
Askeri Fabrika
100
X:4292688
Y:36 S 0289355
7. Bölge
İşletme
Organize Sanayi Bölgesi
4500
X:4294831
Y:36 S 0288491
8. Bölge
Hastane
Üniversite Hastanesi
200
X:4294572
Y:36 S 0282165
9. Bölge
Hastane
Devlet Hastanesi
150
X:4295352
Y:36 S 0284436
10. Bölge
Hastane
Park Hastanesi
50
X:4294556
Y:36 S 0283615
11. Bölge
Hastane
Fuar Hastanesi
50
X:4293552
Y:36 S 0288876
12. Bölge
Hastane
Zübeyde Hanım Doğum Hastanesi
70
X:4293376
Y:36 S 0286625
13. Bölge
Konut
Dumlupınar Mh.
Eski Yerleşim Mrk. Top: 22450
X:4291837
Y:36 S 0286739
14. Bölge
Konut
Ataköy
Yeni Yerleşim Mrk. Top: 7000
X:4289614
Y:36 S 0288976
15. Bölge
İşletme
Çöp Sızıntı Dengeleme
30
X:4294525
Y:36 S 0296243
X
Y
16. Bölge
Top.Kollektör1-Konut
Atıksu Arıtma Tesis Girişi (Eski Hat)
23420
X:4286377
Y:36 S 0296027
17. Bölge
Top.Kollektör2-İşletme Atıksu Arıtma Tesis Girişi (Yeni Hat)
15150
X:4286382
Y:36 S 0296025
38600
X:4286794
Y:36 S 0296588
18. Bölge
Deşarj Noktası
Atıksu Arıtma Tesisi Deşarj Noktası
10
Şekil 3. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (Konutlar)
11
Şekil 4. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (İşletmeler)
12
Şekil 5. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (Hastaneler)
13
Şekil 6. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (Oteller)
14
PARAMETRELER
ANALİZ
SONUÇLARI
PARAMETRELER
ANALİZ
SONUÇLARI
pH
7,12
Demir
<0,1
Elektriksel İletkenlik
1240
Çinko
<0,05
Kimyasal Oksijen İhtiyacı
Biyokimyasal Oksijen
İhtiyacı
36,48
Kurşun
<0,002
11,65
Kadmiyum
0,0002
Askıda Katı Madde
15,25
Civa
<0,001
Florür
1,26
Nikel
0,01
Bor
<0,63
Kobalt
0,005
Toplam Fosfor
0,97
Mangan
<0,05
Toplam Azot
1,9
Molibden
0,005
Nitrat Azotu
0,79
Selenyum
<0,005
Lityum
0,0747
Klorür
Toplam Çözünmüş Katı
Madde
Sodyum Adsorbsiyon Oranı
(SAR)
143,23
620
Alüminyum
3,68
Berilyum
Sodyum
202,3
Serbest Klor
<0,07
Arsenik
0,028
Vanadyum
0,0099
Krom
0,067
Fekal Koliform
Bakır
0,009
0,02
<0,0002
130
Şekil 7. 06.07.2013 tarihli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış suyu analiz sonuçları
15
ATAKÖY
DUMLUPINAR
DOĞUM EVİ
DEVLET
HASTANESİ
ÜNİVERSİTE
HASTANESİ
PARK
HASTANESİ
FUAR
HASTANESİ
ANEMON VE
GÜRAL OTEL
ORUÇOĞLU
VE KOREL
OTEL
ASKERİ
FABRİKA
ÇÖP SIZINTI
SUYU
ARITMA
TESİSİ GİRİŞİ
Koll.-1-Eski Hat
ARITMA
TESİSİ GİRİŞİ
Koll.-2-Yeni Hat
ARITMA
TESİSİ DEŞARJ
NOKTASI
MERKEZ
KÜÇÜK
SANAYİ
22.10.13
22.10.13
22.10.13
22.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
7,56
7,56
7,78
7,79
8
8,49
7,65
7,3
7,18
7,09
7,49
7,22
7,01
7,97
7,68
7,18
7,3
2. KÜÇÜK
SANAYİ
ÇİMENTO
FABRİKASI
Numune Alma
Tarihleri
ORGANİZE
SANAYİ
BÖLGESİ
PARAMETRELER
22.10.13
22.10.13
6,72
22.10.13
pH
Elektriksel
İletkenlik
Askıda Katı
Madde
Bulanıklık
4280
1272
880
1087
1755
896
2520
1353
34800
890
2040
4680
4200
2020
35600
1243
2250
1309
682,9
540
124,7
125,2
32,4
20,1
166
193,5
328,33
260,5
301,66
228
742
288
187,14
118
44
6,63
111
53,7
93
52,6
41,33
32,2
17,4
11,4
326
183,2
164
106
505
112
184
44,8
4,8
3,04
Florür
5,58
1,35
<0,63
(0,43)
1,24
<0,63
(0,2)
1
<0,63
(0,06)
3,68
5,37
11,88
1,16
0,96
2,9
17,41
1,12
<0,63
(0,32)
2,33
1,43
2,57
<0,63
(0,04)
1,31
0,67
3,42
0,43
0,32
0,36
0,19
0,598
2,18
2,71
<0,63
(0,2)
<0,1
(0,09)
3,61
<0,63
(0,005)
Fosfat Fosforu
1,02
<0,63
(0,26)
<0,1
(0,06)
2,68
1,13
9,5
<0,63
(0,45)
0,52
Bor
10,02
<0,63
(0,41)
0,62
1,03
0,32
0,32
1,03
7,48
0,15
0,68
0,36
Amonyum Azotu
74,76
24,36
10,4
9,02
93,1
72,52
107,24
1,96
37,24
27,83
12,04
5,54
130,8
2640,4
63,3
32,2
2,52
Nitrat Azotu
0,56
0,54
0,28
0,49
0,81
0,5
0,595
13,44
<0,01
(0,005)
0,04
0,68
0,49
0,34
0,41
0,3
0,95
0,67
0,22
0,15
Sülfat
367,4
79,5
40,2
46,7
142
81,51
110
66,07
1947
159
95,1
142,4
62,9
3463,6
89,9
137,1
70
Klorür
1559,8
198,5
86,5
184,34
163,1
134,71
524,7
262,33
11273,6
134,7
347,4
336
1262,0
2
1020,9
340,3
7657,2
170,16
439,6
241,1
778
0
388
0
256,2
0
464
0
655
0
476
0
817,4
180
415
0
268
0
185
0
719,8
0
451,4
0
793
0
902,8
0
1720,2
0
502,64
0
586
0
268
0
1905
620
325
455
525
485
1195
615
1610
410
990
2035
1820
790
11380
540
1020
590
7,47
2,62
0,02
3,98
8,42
5,32
11,74
1,86
0
3
4
0
5
11
27
4
3
1,49
78
51,3
250,3
31,4
33,9
32,9
35,6
44,7
65,7
77
44,7
40
54,6
42,9
9,8
94,1
42,3
62,2
20,54
4,77
15,23
2,53
5,52
2,65
4,92
3,85
32,84
17,12
4,58
6,01
11,59
6,28
42,44
8,3
5,24
6,75
Bikarbonat
Karbonat
Toplam
Çözünmüş Katı
Madde
Kalan Sodyum
Karbonat(RSC)
Değişebilir
Sodyum Yüzdesi
(%)
Sodyum
Adsorbsiyon
Oranı (SAR)
1,06
16
DUMLUPINAR
DOĞUM EVİ
DEVLET
HASTANESİ
ÜNİVERSİTE
HASTANESİ
PARK
HASTANESİ
FUAR
HASTANESİ
ANEMON VE
GÜRAL OTEL
ORUÇOĞLU VE
KOREL OTEL
ASKERİ
FABRİKA
ÇÖP SIZINTI
SUYU
ARITMA TESİSİ
GİRİŞİ Koll.-1Eski Hat
ARITMA TESİSİ
GİRİŞİ Koll.-2Yeni Hat
22.10.13
22.10.13
22.10.13
22.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
23.10.13
ARITMA TESİSİ
DEŞARJ
NOKTASI
ATAKÖY
22.10.13
MERKEZ KÜÇÜK
SANAYİ
22.10.13
ÇİMENTO
FABRİKASI
Numune tarihleri
2. KÜÇÜK
SANAYİ
ORGANİZE
SANAYİ
BÖLGESİ
PARAMETRELER
22.10.13
Tuzluluk
2180
614
438
565
789
571
1298
720
1703
445
1036
2280
2020
929
16890
606
1063
651
Sodyum
768
150,1
506,3
78,34
136,6
67,72
206,5
139,1
5256
157,4
209,6
430,6
527
199,2
798,5
268,9
218,6
187,2
Potasyum
40,8
19,6
13,78
19,18
37,5
24,3
17,8
17,64
18,9
18,14
23,45
17,1
37,6
24,77
176,9
53,4
29,5
49,1
Kalsiyum
81
51,92
49,7
48,91
20,16
29,6
83,5
70,6
1425
2,57
107,3
251,7
110
48,24
11,5
53,2
92,3
32,94
15,14
14
20,7
14,31
16
12,2
30,3
17,3
313,4
31,3
83,3
28,6
17,1
9,39
16
24,3
15,45
0,017
<0,2
(0,038)
<0,1
(0,015)
0,367
<0,2
(0,134)
<0,1
(0,059)
1,04
<0,2
(0,166)
<0,1
(0,058)
0,36
0,016
0,08
0,23
<0,1
(0,032)
0,015
<0,2
(0,06)
<0,1
(0,059)
0,22
<0,1
(0,054)
0,87
<0,1
(0,02)
0,28
0,26
0,057
0,051
Demir
2,33
0,96
0,089
0,017
0,008
0,004
0,044
0,037
<0,2
<0,2
<0,2
<0,2
(0,039) (0,095) 0,158)
0,17
(0,157)
0,27
<0,1
<0,1
<0,1
<0,1
<0,1
<0,1
(0,065) (0,061) (0,063) (0,074) (0,06) (0,062)
<0,1(0,
089)
0,42
0,28
0,22
0,12
0,18
0,004
Bakır
0,009
<0,2
(0,047)
<0,1
(0,058)
2,335
<0,002
(0,0004)
<0,2
(0,056)
<0,1
(0,004)
0,44
0,14
0,21
0,37
1,1
0,94
3,43
0,72
0,79
0,053
<0,2
(0,066)
<0,1
(0,017)
<0,1
(0,029)
Çinko
0,27
<0,3
(0,115)
<0,05
(0,012)
0,27
<0,3
(0,056)
<0,05
(0,01)
0,08
0,12
0,12
0,18
0,07
0,23
<0,3
<0,3
<0,3
<0,3
<0,3(0,
<0,3
(0,022) (0,073) (0,015) (0,102)
077)
(0,103)
<0,05
<0,05
<0,05
<0,05
<0,05
<0,05
(0,005) (0,006) (0,004) (0,006) (0,007) (0,005)
0,23
1,36
<0,3
(0,02)
<0,05
(0,006)
1,79
<0,3
(0,139)
<0,05
(0,006)
0,05
<0,3
(0,117)
<0,05
(0,009)
0,06
<0,3
(0,027)
<0,05
(0,01)
0,25
<0,3
(0,044)
<0,05
(0,01)
Magnezyum
Arsenik
Krom
Kurşun
Kadmiyum
0,01
0,4
0,06
0,3
0,19
0,13
<0,3
<0,3
<0,3
(0,205) (0,065) (0,098)
<0,05
<0,05
<0,05
(0,038) (0,006) (0,007)
Şekil 8. I. Numune Alma Dönemi, Kirletici noktalarından alınan numunelere ait analiz sonuçları
17
0,07
<0,3
(0,024)
<0,05
(0,014)
2. KÜÇÜK
SANAYİ
ÇİMENTO
FABRİKASI
MERKEZ
KÜÇÜK
SANAYİ
ATAKÖY
DUMLUPINAR
DOĞUM EVİ
DEVLET
HASTANESİ
ÜNİVERSİTE
HASTANESİ
PARK
HASTANESİ
FUAR
HASTANESİ
ANEMON VE
GÜRAL OTEL
ORUÇOĞLU
VE KOREL
OTEL
ASKERİ
FABRİKA
ÇÖP SIZINTI
SUYU
ARITMA
TESİSİ GİRİŞİ
Koll.-1-Eski Hat
ARITMA
TESİSİ GİRİŞİ
Koll.-2-Yeni Hat
ARITMA
TESİSİ DEŞARJ
NOKTASI
Numune tarihleri
ORGANİZE
SANAYİ
BÖLGESİ
PARAMETRELER
30.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
31.10.13
31.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
31.10.13
31.10.13
30.10.13
30.10.13
31.10.13
31.10.13
31.10.13
pH
Elektriksel
İletkenlik
Askıda Katı
Madde
6,92
7,7
7,6
7,83
7,97
8,23
7,9
7,82
8,32
7,13
7,57
8,46
7,35
7,18
8,12
7,66
7,22
6,92
2390
1260
901
1192
1353
936
1683
1543
7890
829
2250
3140
4180
2250
35900
1264
2140
1295
920
96
22
240
508
240
472
130
17,7
119
65
105
11,3
297,5
202
172
130
<3
Bulanıklık
582
94,8
13,1
21,8
354
254
306
47,8
3,71
78,5
74,1
54,5
6,6
179
88,4
69
41,8
2,42
Florür
2,14
11,6
1
<0,63
(0,34)
0,91
<0,63
(0,53)
1,2
<0,63
(0,21)
2,76
4,8
<0,63
(0,4)
2,07
<0,63
(0,26)
2,52
<0,63
(0,44)
3,28
<0,63
(0,61)
12,77
1,02
1,93
<0,63
(0,5)
3,45
3,77
1,28
<0,63
(0,29)
6,2
Bor
5,09
<0,63
(0,47)
1,25
15,84
0,91
<0,63
(0,62)
2,28
<0,63
(0,31)
0,95
<0,63
(0,58)
Fosfat Fosforu
19,24
0,71
0,51
0,26
1,97
0,58
0,32
0,28
1,88
0,73
0,66
0,19
0,17
1,35
7,27
0,38
0,28
0,38
Amonyum Azotu
152,6
26,6
9,35
54,6
63,7
52,5
83,72
45,8
4,87
44,1
60,2
13,5
9,8
155,4
2373
54,6
21
1,96
Nitrat Azotu
0,63
0,48
0,4
0,52
0,54
0,51
0,63
0,45
0,06
0,7
0,56
0,4
0,31
0,48
1,05
0,65
0,26
0,14
Sülfat
395
81
51
58
154
47
136
97
123
130,7
102
228,8
138
98
3105
95
154
82
Klorür
709
241,1
99,3
255,2
170,2
198,5
297,8
368,7
709
141,8
397,04
723,2
1063,5
411,2
6948,2
198,5
482,12
233,97
Bikarbonat
Karbonat
Toplam
Çözünmüş Katı
Madde
Kalan Sodyum
Karbonat(RSC)
Değişebilir
Sodyum Yüzdesi
(%)
Sodyum
Adsorbsiyon
Oranı (SAR)
976
0
366
0
329,4
0
451,4
0
647
0
415
0
671
0
305
0
412,4
144
201
0
781
0
508,8
216
708
0
1126
0
1952
0
525
0
634
0
256
0
1095
505
365
575
605
485
855
785
3330
385
1030
1435
1990
1010
14730
585
995
595
12,31
3,16
2,22
4,81
9,23
4,54
6,42
1,57
10,67
1,93
8,33
11,27
7,51
15,82
31,07
6,45
7,21
2
80,9
47
50,3
38,4
45,5
35,4
37,3
53,9
3,8
36,2
41,6
47
35,6
36,9
26,1
34
54,7
55
14,24
4,97
3,59
4,03
7,44
3,12
4,15
6,35
11,78
3,63
6,26
11,8
10,4
8,2
137,3
4,14
9,27
6,39
18
MERKEZ KÜÇÜK
SANAYİ
ATAKÖY
DUMLUPINAR
DOĞUM EVİ
DEVLET
HASTANESİ
ÜNİVERSİTE
HASTANESİ
PARK
HASTANESİ
FUAR
HASTANESİ
ANEMON VE
GÜRAL OTEL
ORUÇOĞLU VE
KOREL OTEL
ASKERİ
FABRİKA
ÇÖP SIZINTI
SUYU
ARITMA TESİSİ
GİRİŞİ Koll.-1Eski Hat
ARITMA TESİSİ
GİRİŞİ Koll.-2Yeni Hat
ARITMA TESİSİ
DEŞARJ
NOKTASI
30.10.13
ÇİMENTO
FABRİKASI
Numune tarihleri
2. KÜÇÜK
SANAYİ
ORGANİZE
SANAYİ
BÖLGESİ
PARAMETRELER
30.10.13
30.10.13
30.10.13
31.10.13
31.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
30.10.13
31.10.13
31.10.13
30.10.13
30.10.13
31.10.13
31.10.13
31.10.13
Tuzluluk
1133
595
445
609
696
531
998
842
3750
499
1140
1533
2040
1175
17330
618
978
652
Sodyum
444,6
136,1
104,1
105,3
141,5
76,23
144,3
191,2
69,02
69,08
215,1
339,4
341,8
216,5
2153
98,79
269,4
163,6
Potasyum
153,7
20,42
24,6
18,5
65,23
21,92
58,05
48,12
28,52
47,5
45,53
48,71
44,73
898,7
33,23
87,67
38,74
Kalsiyum
47,3
30,72
30,98
29,18
17,41
26,64
43,62
44,42
15,77
<2
(1,146)
11,88
42,61
37,9
54,11
32,92
8
21,68
32,77
34,81
15,92
19,92
13,82
6,05
11,28
29,26
14,73
0,85
28,44
15,06
16,86
12,12
6,42
12,96
18,86
8,99
0,013
<0,2
(0,048)
<0,1
(0,016)
0,544
<0,2
(0,065)
<0,1
(0,029)
Demir
0,95
0,57
0,7
0,003
<0,2
(0,028)
<0,1
(0,012)
<0,1
(0,099)
0,375
Bakır
16,12
<0,002
(0,0016)
<0,2
(0,052)
<0,1
(0,013)
0,011
0,031
<0,2
<0,2
0,43
(0,07) (0,069)
<0,1
<0,1
<0,1
(0,021) (0,015) (0,016)
<0,1
1,82
(0,053)
0,11
Çinko
0,49
<0,3
(0,016)
<0,05(0,0
17)
0,11
<0,3
(0,013)
<0,05(0,
016)
0,22
<0,3
(0,065)
<0,05
(0,003)
0,2
<0,3
(0,03)
<0,05
(0,017)
0,44
0,06
0,11
<0,3
<0,3
<0,3
(0,077) (0,038) (0,035)
<0,05
<0,05
<0,05
(0,019) (0,012) (0,015)
Magnezyum
Arsenik
Krom
Kurşun
Kadmiyum
0,046
0,008
0,006
0,004
0,008
0,012
<0,2
<0,2
<0,2
<0,2
<0,2
<0,2
(0,037) (0,041) (0,063) (0,066) (0,054) (0,049)
<0,1
<0,1
<0,1
<0,1
<0,1
<0,1
(0,017) (0,014) (0,007) (0,016) (0,016) (0,019)
<0,1
0,08
0,25
0,38
0,92
0,16
(0,05)
0,004
<0,2
(0,056)
<0,1
(0,018)
9,5
<0,002
(0,0008)
<0,2
(0,056)
<0,1
(0,02)
0,38
0,7
0,022
0,258
<0,2
<0,2
(0,045) (0,058)
<0,1
<0,1
(0,012) (0,034)
<0,1
(0,057)
0,16
0,15
<0,3
(0,071)
<0,05
(0,018)
0,15
<0,3
(0,072)
<0,05
(0,016)
1,81
<0,3
(0,075)
<0,05
(0,018)
0,2
0,27
<0,3
<0,3
(0,043) (0,065)
<0,05
<0,05
(0,019) (0,015)
0,07
<0,3
(0,06)
<0,05
(0,02)
1,14
1,78
0,07
0,08
<0,3
<0,3
<0,3
<0,3
(0,027) (0,105) (0,047) (0,057)
<0,05
<0,05
<0,05
<0,05
(0,003) (0,002) (0,018) (0,015)
Şekil 9. II. Numune Alma Dönemi, Kirletici noktalarından alınan numunelere ait analiz sonuçları
19
0,083
<0,2
(0,133)
<0,1
(0,009)
<0,1
(0,098)
<0,05
(0,042)
<0,3
(0,093)
<0,05
(0,036)
3. ARITILMIŞ ATIKSULARIN SULAMA SUYU OLARAK GERİ
KULLANIM KRİTERLERİ
Arıtılmış atıksuların tarımsal sulamada kullanılması durumunda Atıksu Arıtma
Tesisleri Teknik Usuller Tebliği’de belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak
parametre bazlı değerlendirme bu bölümde yapılmıştır. Bu amaçla, arıtılmış suyun askıda
katı madde içeriği, tuzluluk değeri, geçirgenlik özellikleri, özgül iyon toksisitesinin
etkileri, eser elementler ve nütrientler varlığı ve miktarı ile mikrobiyolojik kalitesi dikkate
alınmıştır.
3.1.
Askıda Katı Madde
Askıda katı madde (AKM), sulama sisteminin tıkanmasına neden olduğu için
önemlidir. Klasik atıksu arıtma tesisi çıkışında AKM konsantrasyonu, 5-25 mg/L
aralığında değişmektedir. Birçok sulama sisteminde, 30 mg/L’nin altındaki AKM
konsantrasyonları tolere edilebilmektedir. AKM, yağmurlama sulamada yağmurlama
başlık memelerinin ve damla sulamada damlatıcıların tıkanması açısından önemlidir
(Ayyıldız, 1990). Afyon ili atıksu arıtma tesisi çıkış AKM değerleri 4.8 mg/L ve 15.25
mg/L olarak okunmuştur. Bu değerlerde göz önüne alındığında sulama sistemi için bir
tıkanma riskinin olmadığı görülmektedir.
3.2.
Tuzluluk
Bitki su ihtiyacının karşılanmasında, suyun miktarının yeterliliği yanında kalitesinin
de sulamaya uygunluğu önemlidir. Çözelti içerisindeki tüm iyonların (anyon ve katyonlar)
oluşturduğu etkiye “ozmotik etki” denir. Suda eriyebilen tüm katıların toplam etkisidir.
Tuzlar çözelti içerisinde bir basınç oluştururlar, buna “ozmotik basınç” adı verilir.
Bu basınç bitkinin kökleri ile topraktan suyu alırken yenmek zorunda olduğu bir kuvvettir.
Yüksek ozmotik basınç yani yüksek tuzluluk etkisinde bitki suyu almakta zorlanır ve
gereksinim duyduğundan daha az su alabilir, bu olaya fizyolojik kuraklık denir. Daha az su
kullanımı ise verimde ve ürün kalitesinde azalmaya neden olabilir.
Atıksu arıtma tesisleri teknik usuller tebliğinde Tablo E 7.2’de (Sulama Suyunun
Kimyasal Kalitesinin Değerlendirilmesi İçin Geliştirilmiş Tablo) tuzluluk için elektriksel
iletkenlik ve Toplam çözünmüş katı miktarına göre sulama suları 3 sınıf altında
değerlendirilmiştir. Kullanımda zarar derecesi olmama durumunda I. Sınıf sulama suyu, az
20
ve orta ise II. Sınıf sulama suyu ve tehlikeli ve sulamada kullanımı sakıncalı ise III. Sınıf
sulama suyu olarak sınıflandırılmıştır.
Elektriksel iletkenlik (kondüktivite), suyun elektrik akımını iletebilme özelliğinin
sayısal olarak ifadesidir. Su analiz sonuçları verilirken mikrosiemens/cm (µS/cm)
cinsinden 25 0C sıcaklıktaki değeri hesaplanarak belirtilir. Suların elektriksel iletkenliği,
iyonların sudaki toplam derişimine ve sıcaklığa bağlıdır. Sıcaklık artışı ile suların
elektriksel iletkenlikleri de artar. Sudaki iyonların derişimi arttıkça elektriksel iletkenlik de
artar, dolayısıyla elektriksel iletkenlik ölçümleri sudaki toplam iyon derişimi hakkında iyi
bir göstergedir.
Tablo 3. Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo
(AATUT - Tablo E7.2)
Kullanımında zarar derecesi
Parametreler
İletkenlik
Toplam çözünmüş Madde
SARTad
Yok
(I. sınıf su)
Tuzluluk
µS/cm
< 700
mg/L
< 500
Geçirgenlik
EC  0.7
 1.2
 1.9
 2.9
 5.0
Özgül iyon toksisitesi
Az – orta
Tehlikeli
(II. sınıf su) (III. sınıf su)
mg/L
mg/L
mg/L
mg/L
mg/L
Birimler
0-3
3-6
6-12
12-20
20-40
Sodyum (Na)
Yüzey sulaması
Damlatmalı sulama
Klorür (Cl)
Yüzey sulaması
Damlatmalı sulama
Bor (B)
700-3000
500-2000
>3000
>2000
0.7-0.2
1.2-0.3
1.9-0.5
2.9-1.3
5.0-2.9
< 0.2
< 0.3
< 0.5
< 1.3
< 2.9
<3
< 70
3-9
> 70
>9
< 140
< 100
< 0.7
140 –350
> 100
0.7-3.0
> 350
> 3.0
Doğal haldeki yüzey sularının elektriksel iletkenliği 50-1500 µS/cm arasında
değişir. Yeraltı sularının elektriksel iletkenlik değeri ise çözünmüş madde içeriğindeki
değişime bağlı olarak yüzey sularına oranla daha geniş aralıkta değişir. Yeraltı sularının
iletkenliği bazı bölgelerde deniz suyunun yaklaşık iletkenliği olan 50000 µS/cm’ye
ulaşabilmektedir. Sanayideki kirliliğin yüksek olduğu dere ve akarsularda 45005000µS/cm civarlarında okunabilmektedir. Atık suların iletkenliği, atık suları üreten
kaynağın özelliklerine bağlıdır. Bazı endüstriyel atık sularda 10000 µS/cm’nin üzerinde
iletkenlik değerleri gözlenmektedir.
Sulama suyu kalitesi, çorak toprakların yıkama suyu ihtiyacını belirlemede önemli
bir
kriterdir.
İletkenlik
içeren
suların
sulamada
kullanımında
zarar
derecesi
21
sınıflandırılması yapılırsa zararsız (I. Sınıf sular) olarak değerlendirilen sularda iletkenlik
değeri 700 µS/cm değerinin altıdadır. İletkenlik değerine göre az ve orta zararlı (II. Sınıf
sular) olarak ifade edilen sularda iletkenlik değeri 700-3000 µS/cm aralığındadır. Buna
karşılık, iletkenlik değeri 3000 µS/cm değerinin üzerinde olursa tehlikeli olarak (III. Sınıf
sular) sınıflandırılmıştır.
Atıksu arıtma tesisi deşarj noktasında ölçülen elektriksel iletkenlik değerine (1390 1240 µS/cm ) göre II. Sınıf yani az ve orta zararlı su sınıfına girmektedir.
Toplam çözünmüş Madde ile elektriksel iletkenlik arasında, EC < 5 dS/m ise TÇM
≈ EC x 640 EC > 5 dS/m ise TÇM ≈ EC x 800 bağıntıları mevcuttur. Bitkilerin tuzluluğa
olan hassasiyet durumu yönetmeliğe göre toplam çözünmüş katı madde içeriği göz önünde
bulundurularak yapılmaktadır.
Elektriksel iletkenlik toplam çözünmüş katı madde analizi ile karşılaştırıldığında,
nispeten daha kısa sürede ve daha kolay analiz yapılabilmektedir. Bundan dolayı çoğu
zaman toplam çözünmüş katı madde değeri iletkenlik değerinin yardımıyla yönetmelikte
belirtilen formül ile hesaplanabilmektedir. Ancak bu çalışmada, formül yardımıyla
hesaplamak yerine analitik olarak toplam çözünmüş katı maddenin ölçülmesi tercih
edilmiştir. Yönetmelikte sınıflandırma yapılırken, Toplam çözünmüş katı madde için 500
mg/L’nin altına olması durumunda 1. Sınıf sulama suyu (zararı yok), 500 mg/L ile 2 000
mg/L arasında olması II. Sınıf sulama suyu (az ve orta zararlı), Toplam çözünmüş katı
maddenin 2 000 mg/L’nin üzerinde olması durumu için III. sınıf sulama suyu (Tehlikeli)
olarak sınıflandırılmıştır. Atıksu arıtma tesisi deşarj noktasında ölçülen toplam çözünmüş
katı madde değerine (590-620 mg/L) göre II. Sınıf yani elektriksel iletkenlik değeri ile
paralel olarak az ve orta zararlı su sınıfına girmektedir.
Çalışma sahasında öncelikle arıtma tesisi çıkışından numune alınmıştır. Ayrıca
kanalizasyon hattı boyunca farklı noktalardan numune alınmış ve sulama suyu iyileştirme
çalışmalarında yüksek çıkan değerler için muhtemel sorunun çözümüne yönelik sebep kök
analizinin yapılması hedeflenmiştir. Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin
değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) elektriksel iletkenlik (EC) değerlerinin numune
alma noktalarına göre değişimi Şekil 9’da verilirken, Toplam Çözünmüş Madde değişimi
Şekil 10’da verilmiştir.
Elektriksel iletkenlik ve toplam çözünmüş katı madde içeriği ile tuzluluk açısından
değerlendirildiğinde II. Sınıf olan sulama suyudur.
22
Şekil 9. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Elektriksel İletkenlik (EC) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
23
Şekil 10. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Toplam Çözünmüş Madde (TDS) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
24
Toplam çözünmüş madde değerinin 500 mg/L’den küçük olduğu durumlarda
bitkilerde herhangi bir etki gözlenmemiştir. 500-1000 mg/L aralığında ise hassas bitkiler
etkilenebilir. 1000-2000 aralığında ise bir çok bitki bundan etkilenmektedir ve dikkatli bir
yönetim gerekmektedir. Genellikle, 2000 mg/L’nin üzerindeki toplam çözünmüş madde
değerine sahip sulama suları ise tuzluluğa toleranslı bitkiler için geçirgen zeminlerde
kullanılabilir. Sulama ve toprak yönünden gerekli önlemler alındığı ve drenaj olanakları
sağlandığı takdirde çok iyi nitelikte olmayan sular bile toprağa ve bitkiye zarar vermeden
kullanılabilir. Topraktaki tuzluluk oranı, drenaj suyunun sürekli ve düzenli bir şekilde
tabandan çekilmesi halinde kararlı hale gelmektedir. Topraktaki tuzluluk oranının kontrol
edilmesinde, drenaj sistemi çok önemlidir. Önemli olan, bitki kök bölgesindeki tuz dengesinin
nasıl korunacağının bilinmesidir.
Tuzlu su ile yapılacak sulamalarda sulama yöntemi büyük önem taşımaktadır. Karık
veya tava gibi yüzey sulama yöntemleri ile yapılan sulamalarda fazla miktarda su
kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak da toprakta tuz birimi artmaktadır. Yağmurlama
yöntemiyle sulanan bitkiler, hem toprak tuzluluğu hem de toprak üstü aksamına tuz
püskürtülmesi zararı ile karşı karşıya kalmaktadır. Tuzlar, doğrudan yapraklar tarafından
absorbe edilmesi sonucunda yapraklar zarar görür ve dökülürler. Bitkinin doğrudan kök
bölgesinin ıslatılması ve daha az su kullanılması nedeni ile damla sulama yöntemi tuzlu
sularla yapılacak sulamalarda öne çıkmaktadır.
Bölgedeki yıllık yağış, bitki kök bölgesindeki tuz dengesine önemli ölçüde etki eder.
Kurak ve yarı kurak alanlarda bitki sulama suyu gereksinimi, ılıman alanlardan daha
yüksektir. Yüksek sulama suyu gereksinimi daha fazla sulama suyu uygulamasını ve bunun
sonucu olarak tarım alanlarına daha fazla tuz getirir. Yıllık yağış yükseldikçe ve drenaj
sistemi de yeterli ise sulama suyu kalitesi dikkate alınmayabilir. Sulu tarımda yıllık 400-500
mm'lik yağış, tuz birikimini önlemeye yardım eder. Bölgenin yağısı yaklaşık 400 mm’nin
biraz üzerinde bulunmaktadır.
Tuzlu sular ile yapılan sulamalarda birkaç ilave kültürel tedbir alınarak olumsuzlukları
en aza indirilebilir. Aynı araziyi sulamaya iki yılda bir izin verilerek ve yalnızca iyi drenajlı,
2-3 m derinlikteki profile sahip kumlu topraklar sulanabilir.
Tuzluluğa ve olumsuz koşullara direnç bitki türlerine göre değiştiği gibi aynı tür
içerisinde ıslah edilen çeşitlere göre de değişmektedir. Bu nedenle tuzluluğa dayanıklı bitki
türünü belirlemekle kalmayıp, dayanıklı çeşitleri de belirlemek gerekiyor.
Kültür bitkilerinin tuza göreceli dayanma dereceleri birbirinden farklıdır. Sulamada
kullanılacak suyun hangi bitkilerin sulanması için uygun olacağı buna göre kararlaştırılır.
25
Tablo 4. Bitkilerin tuzluluğa olan hassaslıkları (AATUT -Tablo E7.3)
Bitki ismi
Arpa
Fasulye
Mısır
Pamuk
Börülce
Keten
Yulaf
Pirinç
Çavdar
Şeker pancarı
Şeker kamışı
Sorgum
Soya fasulyesi
Buğday
Enginar
Kuşkonmaz
Kızmızı pancar
Lahana
Havuç
Kereviz
Salatalık
Marul
Soğan
Patates
Ispanak
Kabak
Domates
Şalgam
Toleranslı
TÇM > 2000 mg/L
Hassaslık*
Orta toleranslı
Orta hassas
TÇM:1500-2000
TÇM:1000-1500 mg/L
mg/L
Tarla bitkileri
Hassas
TÇM: 500-1000
mg/L
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Sebzeler
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Çayır bitkileri
Yonca
Bermuda çimi
Çayır otu (fescue)
Fokstail (çimen)
Harding çimi
Meyve bahçesi
Sesbania (çiçek)
Sudan çimi
Bakla
Buğday çimi
Badem
Kayısı
Böğürtlen
Hurma
Üzüm
Portakal
Şeftali
Erik
Çilek
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Meyveli ağaçlar
√
√
√
√
√
√
√
√
√
26
Çıkış suyunun sulamada kullanılabilirliğinin ortaya konması için Tablo E7.3 yani
bitkilerin tuzluluğa olan hassaslıkları dikkate alınmalıdır. Bu tabloya göre, arıtma tesisi çıkış
suyu ile sulama yapıldığı taktirde, Akarçay havzasının iklim koşulları da dikkate alınarak,
tarla bitkilerinden Arpa, Mısır, Börülce, Keten, Yulaf, Çeltik, Çavdar, Şeker pancarı, Sorgum,
Soya fasulyesi, Buğday; sebzelerden Kırmızı pancar, Lahana, Salatalık, Marul, Patates,
Ispanak, Kabak, Domates ve Şalgam; çayır bitkilerinden Yonca, Bermuda çimi, yumaklar
(fescue), Sorgum Sudanotu, Bakla, meyve ağaçlarından sadece Üzüm yetiştirilebilmektedir.
3.3.
Geçirgenlik
Arıtma tesisi çıkış suyunun sulama suyu olarak kullanılabilmesi için değerlendirilmesi
gereken bir diğer parametre geçirgenlik özelliğidir. Bu özelliğin ortaya konabilmesi için,
Sodyum Adsorpsiyon Oranı ve elektriksel iletkenlik değerlerinin bir arada değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Sulama sularında sodyum miktarı önemli bir yer tutar. Toprağın yapısını bozarak,
geçirgenliğini azaltan ve sulamadan sonra zeminin üst seviyelerinde soğrulan sodyum, toprak
yüzeyinde kaymak şeklinde sert bir kabuğun oluşmasına neden olur ve bitki köklerinin
havalanması engellenir. Ayrıca, sodyum, bitkiler için zehirli bir ortam yaratır. Cinsine
bakılmaksızın, sodyumca doygun topraklarda bitkiler çok az gelişir veya gelişmezler.
Sodyum yüzdesinin sulama suyu sınıflandırmasında tek başına iyi bir ölçüt olmadığı
fark edilmiş ve başka ölçütler kullanılmaya başlanmıştır. Sulama suyunun yaratacağı sodyum
zararı sodyum adsorpsiyon oranı (SAR) değeri ile açıklanmaya çalışılmıştır. Bu oran ile,
toprak komplekslerinde meydana gelen katyon değiştirme tepkimelerinde sodyum iyonunun
oransal etkinliği belirlenmiştir (Kanber ve ark., 1992).
Yüksek sodyumlu durumlarda, toprak partikülleri birbirinden ayrılmaktadır. Bu
durumda, topraktaki porozite azalmakta ve büyük boşluklar tıkanmaktadır. Böylelikle, su ve
havanın toprak içine nüfuzu engellenmektedir. SAR, aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır.
SAR
Na
Ca  M g
2
Ancak, klasik SAR denkleminde toprak suyundaki kalsiyum mktarında meydana gelen
değişmeler dikkate alınmaz. Sulama suyu anında veya hemen sonrasında meydana gelen
çözülme ve çökelme olayları, kalsiyum eriyebilirliğini önemli ölçüde değiştirmektedir.
Bundan dolayı, kalsiyum ve magnezyumla ilgili olarak sodyum konsantrasyonunun artması
27
yüzünden oluşan infiltrasyon sorununu da tam olarak açıklayamamaktadır. SAR değeri yerine
son zamanlarda, revize edilerek tadil edilmiş SAR değeri (SARtad) olarak önerilmiştir.
Yeni önerilen yöntem, klasik SAR eşitliğine yeni bir bakış getirmektedir. Bu eşitlik
yardımıyla bir sulamayı takiben beklenen denge değeri için sulama suyunun kalsiyum
konsantrasyonunu düzeltmek olanağı doğmuştur. Sulamadan sonra toprak suyunun bir
bölümünü oluşturan, uygulanan sulama suyunun kalsiyum konsantrasyonu üzerine ve CO2 ve
HCO3 ve tuzluluğun etkisini de içerir. Bu yeni eşitlikte, kalsiyum kireç taşından veya silikat
gibi diğer minerallerden kaynaklandığı ve magnezyumun hiç çökelmediği varsayılmıştır.
Burada, Ca+2 çözünürlüğünün, sudaki HCO3 konsantrasyonuna bağlı olarak değişkenliği
dikkate alınarak Cax değeri kullanılmaktadır. Cax, HCO3/Ca ve EC’ye bağlı olarak
değişmektedir.
SARTad 
Na
Ca x  Mg
2
Ancak, pratik olarak SAR ve SARtad arasında çok önemli bir farklılık yoktur. SAR
daha yaygın olarak kullanılmaktadır. SAR ve EC’nin topraktaki infiltrasyon üzerindeki etkisi,
Şekil 11’de gösterilmiştir.
SAR ve EC’nin bilinmesi ile topraktaki sızma problemi konusunda bilgi sahibi
olunabilmektedir. Topraktaki kalsiyum oranının, magnezyuma göre daha yüksek olması
tavsiye edilmektedir. Topraktaki geçirimliliği düzenlemek üzere, kalsiyum sülfat (CaSO4)
kullanılmaktadır. Kalsiyum sülfat, toprağa direkt olarak veya sulama suyu içerisine
karıştırılarak uygulanabilmektedir.
Şekil 11. SAR ve EC’nin infiltrasyon üzerindeki etkisi
28
Tablo E7.2 Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
Tablo’ya göre arıtma tesisi çıkış suyu SAR değeri 3.68 ve 6.75 ve EC değeri 1.309 dS/cm ve
1.240
dS/m
kullanıldığında
orta
ve
az
zararlı
II.
Sınıf
sulama
suyu,
olarak
değerlendirilebilmektedir.
Ayrıca SAR oranı ve elektriksel iletkenlik değerleri bir arada değerlendirilerek
infiltrasyon özelliği de ortaya konabilmektedir. Yönetmelikte verilen Şekil 11’deki
diyagramda SAR ve elektriksel iletkenlik değerleri için kesişim işlemi uygulandığında arıtma
tesisi çıkış suyunun sulamada kullanılması durumunda infiltrasyonda orta dereceli azalma
olabileceği tespit edilmiştir.
3.4.
Özgül iyon toksisitesi
Toprakta suyun hareketini ve iyi bir su-hava dengesinin oluşmasını sağlayan kümeli
yapının meydana gelebilmesi toprakların organik madde miktarı, işlenmesi, donma ve
çözülme olayları yanında özellikle kalsiyum gibi iki ve üç değerli katyonların adsorbe
edilmesiyle mümkündür. Buna karşılık toprakta sodyum gibi bir değerli katyonların fazla
miktarda adsorbe edilmesi toprak kümelerinin dağılarak dispersiyon olayı sonunda teksel bir
yapının oluşmasına neden olur. Böylece toprağın fiziksel özellikleri bozularak toprak
geçirimsiz, su-hava dengesi bozulmuş bir nitelik kazanır.
Sulama suları içerisinde bulunan bor, sodyum, klor, bikarbonat gibi iyonların ozmotik
basıncı artırarak fizyolojik kuraklık yaratmalarının yanında bitkiye toksik etki de
yapmaktadırlar. En önemli toksiklik sorunlarının aşırı düzeyde sodyum, klor ve bor alımıyla
ilişki olduğu bulunmuştur. Bu iyonların aşırı alımı bitkilerin terleme sonucunda yoğunlaşma
nedeniyle özellikle yapraklarda birikime neden olur. En önemli belirtileri yaprak yanması,
kuruması ve diş yaprak kenarlarının zararlaşmasıdır. Belirtiler birikim başlangıcında bile
kritik düzeylere ulaşır. Toksiklik zamanla yaprak merkezine doğru damarlar arasında ilerler.
Toksiklik sorunlarına karşı çoğu çok yıllık bitkilerin oldukça toleranslı olmalarına karşın
meyve ağaçları ve diğer odunsu çok yıllık bitkilerin büyük ölçüde duyarlılık gösterdiği
belirlenmiştir.
Kültür bitkileri sodyumsuz veya çok az sodyum içeren ortamlarda, olağan olarak
gelişirler eğer sodyum gerekiyorsa bu, çok düşük düzeydedir. Yüksek düzeydeki sodyum,
bitkilere zehir etkisi yapar. Eğer toprakta yeterli miktarda kullanılabilir kalsiyum varsa
sodyum zehirlenmesi genellikle azalmaktadır. Sodyum zehirlenmesinden daha çok kalsiyum
eksikliğinin etkisi olmakta ve kalsiyum nitrat veya alçı gibi materyallerle yapılan
gübrelemeye giderilebilir.
29
Yükse SAR değerine sahip sularla ortaya çıkan zehirlenme etkileri, kötü infiltrasyon
koşulları yüzünden meydana gelebilmektedir. Sodyuma duyarlı olarak bilinen birçok bitki,
toprak yapısı iyi durumda tutulduğunda çok iyi bir gelişme gösterirler.
Sulama metodu da sodyum ve klorür için sınır değerlerin belirlenmesinde kullanılan
kriterlerden bir tanesidir. Sodyum ve klorür için yüzey sulaması yapılacaksa daha yüksek
konsantrasyonlara müsaade edilebilmektedir.
Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Sodyum (Na) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişiminin yüzey sulaması
yapılması durumunda zararlılık durumu Şekil 12’de verilirken, damlama sulama yapılması
durumunda zararlılık durumu Şekil 13’te verilmiştir.
Klorür doğal sularda çok geniş bir konsantrasyon aralığında bulunmaktadır. Klorür
konsantrasyonu arttıkça mineral içerikte sularda genellikle artmaktadır. Klorür (Cl-)
konsantrasyonu yüksek olan suların genel olarak mineral (tuz) içeriği de yüksektir. Dağlık,
yüksek rakımlı bölgelerdeki suların klorür içeriği düşük olurken, nehir ve yer altı sularında
belirgin miktarlarda klorür vardır.
Klorür iyonu bitkilerde, karbonhidrat iletimini ve stoma açılıp kanmasını kontrol ettiği
bilinmektedir. Klorür konsantrasyonu artışı, belirtilerini ilk önce yaprak uçlarında gösterir.
Yaprak ucu kurur, kurumalar kenara doğru gelişir. Ölü doku miktarının aşırı biçimde artması
yaprağın düşmesine veya tüm yaprakların dökülmesine neden olur. Bu belirtiler, duyarlı
bitkilerde yaprakta biriken klorür konsantrasyonu, kuru ağırlığın % 0.3-1.0’i oranında iken
ortaya çıkmaya başlar. Ancak bu bitkiler arasında klorüre karşı gösterilen duyarlılık değişir.
Tarımsal alanlarda kullanılan sulama suyunun klorür içeriği genellikle toplam tuzluluk
parametresiyle kontrol edilmektedir. Buharlaşma ile bitki köklerinde klorür ve tuzluluk
konsantrasyonu artma eğilimindedir. Bitki köklerinin osmotik basınçla dışardan besi maddesi
almasını bu durum zorlaştırmaktadır (dışarıdaki tuz yoğunluğunun bitki yapısındakinden daha
az olması, bitkinin dışarıdan su ve besi maddesi alması için gereklidir). Bu sebeple, klorür ve
tuzluluk konsantrasyonları içme suyu standardı ya da altında olan sular tarımsal alanlarda
kullanılabilmektedir.
Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Klorür (Cl) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişiminin yüzey sulaması
yapılması durumunda zararlılık durumu Şekil 14’da verilirken, damlama sulama yapılması
durumunda zararlılık durumu Şekil 15’de verilmiştir.
30
Şekil 12. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Yüzey Sulaması İçin Sodyum (Na) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
31
Şekil 13. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Damlama sulaması İçin Sodyum (Na) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
32
Şekil 14. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Yüzey Sulaması İçin Klorür (Cl) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
33
Şekil 15. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Damlama sulaması İçin Klorür (Na) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
34
Bor bitki büyümesi için toprak ve sudaki düşük konsantrasyonlarda çok önemli bir
element olmakla birlikte belirli konsantrasyonların üzerinde bitkiler için zehirli etki
yapmaktadır (Üstün ve ark., 2008). Borun bitkilere gerekli miktarı ile zehirli miktarı arasında
çok bir dar sınır vardır ve bu sınır bitki türlerine göre değişmektedir. Bor’un eksik olması,
genel olarak, bitkide çeşitli dokuların oluşumunu ve gelişimini yavaşlatır, bitkilerin su
düzenini bozar. Toprakta sulama suyunda belirli sınırların üstünde bor bulunması ise, bitki
yapraklarında sararma, yanma ve yarılmalara, olgunlaşmamış yapraklarda dökülme ve
büyüme hızının yavaşlaması ile verimde azalmaya neden olur (Kanber ve ark., 1992).
Genellikle sulama suları bor içeriği çok ender durumlarda izin verilebilir düzeyi geçer.
Ayrıca eğer topraklarda bor bulunuyor ve doğal koşullar uygun ise yıkama yoluyla topraktan
uzaklaştırılabilir.
Bor, yeraltı suyunda doğal olarak, yüzey sularında endüstriyel kirletici olarak veya
tarımsal yüzey akışların ve çürüyen bitki materyallerinin bir ürünü olarak bulunabilir (Provin
ve Pitt, 2002).
Ülkemizde boraks işletmelerinin bulunduğu yerler ile jeotermal amaçlı kuyulardan
çıkan atıkların karıştığı yer altı ve yer üstü kaynaklarının bor konsantrasyonu, yüksek
olabilmekte ve sulama açısından tehlikeli sorunlar yaratabilmektedir. Buna örnek olarak,
Sındırlı, Bigadiç, Balıkesir ovalarını sulayan Simav Çayı’nın memba tarafında bulunan boraks
işletmelerinin suyu ile kirlenmesi ve bor içeriğinin 7 ppm’e kadar yükselmesi gösterilebilir.
Ayrıca Büyük Menderes havzasının yukarı kısımlarında Germencik ve Sarayköy’de açılmakta
olan jeotermal amaçlı kuyuların atıklarının Büyük Menderes nehrine karışması geniş tarım
alanlarında borla kirlenmeye neden olabilmektedir. Ege bölgesinde benzer örneklere, Balçova
ovasının yer altı sularının borla kirlenmesi, Eskişehir Kırka yöresindeki boraks madenlerinin
atıklarıyla kirlenmeler de eklenebilir.
Afyon bölgesinde jeotermal kirleticilerin kanalizasyon sistemine karışması durumunda
zaman zaman bor değerinde deşarj noktasından alınan numunelerde artış gözlenebilmektedir.
Ancak deşarj içeriğindeki borun miktarı, debisi dikkate alındığında arıtma tesisi çıkışında
ölçülen bor miktarı üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığı ve sulama suyu sınıfı olarak bor
açısından I. Sınıf sulama suyu olduğu görülmektedir.
Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Bor (B) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişimi Şekil 16.’de verilmiştir.
35
Şekil 16. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) Bor (B)Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
36
Bu bilgiler ışığında toksiklik etkisi çok yüksek olan sodyum, klorür ve brom için
yönetmelik uyarınca değerlendirme yapılırsa, sodyum parametresi için hem yüzey sulama
hem de damlatmalı sulama için III. sınıf sulama suyu, klorür parametresi için II. Sınıf sulama
suyu, bor için ise I. Sınıf sulama suyu özelliği göstermektedir.
Tablo 5. Değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan sodyum toleransı (AATTUT-Tablo E7.4)
Toleransı
Çok hassas
SAR değeri
2-8
Bitki
Yaprak döken meyve
ağaçları, turunçgiller,
avokado
Durum
Yaprakta yanma
Hassas
8-18
Fasulyeler
Büyümenin engellenmesi, bodur kalma
Orta toleranslı
18-46
Yonca, yulaf, pirinç
Nütrient ve toprak yapısından dolayı
büyümenin engellenmesi ve bodur kalma
Zayıf
toparak
yapısından
dolayı
büyümenin engellenmesi ve bodur kalma
Toleranslı
46-102
Buğday, kaba yonca, arpa,
domates, şeker pancarı,
değişik çimen türleri
Tebliğde, Tablo E7.4’te değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan sodyuma toleransı
SAR değeri kullanılarak ifade edilmektedir. Atıksu arıtma tesisi çıkış SAR değeri 6.75
olduğundan dolayı bu bölgede, hassas, orta toleranslı ve toleranslı bitkilerin yetiştirilmesi
uygundur. Ancak bu bitkiler üzerinde de sodyum içeriğinin artışına bağlı olarak bazı olumsuz
durumlar meydana gelebilmektedir. Bu durumları özetlemek gerekirse, söz konusu bitkiler
için, orta toleranslı olanlardan fasulyeler üzerine etkisi büyümenin engellenmesi ve bodur
kalma iken, orta toleranslı olanlardan yonca, yulaf, pirinç üzerine etkisi nütrient ve toprak
yapısından dolayı büyümenin engellenmesi ve bodur kalma şeklinde ve toleranslı olanlardan
buğday, kaba yonca, arpa, domates, şeker pancarı ve değişik çimen türleri üzerine etkisi zayıf
toparak yapısından dolayı büyümenin engellenmesi ve bodur kalma şeklindedir.
Tablo 6. Bitkilerin yapraklarına zarar veren klorür konsantrasyonları (AATTUT-Tablo E7.5)
Hassaslık
Hassas
Orta hassas
Orta toleranslı
Toleranslı
Klorür konsantrasyonu, mg/L
Etkilenen bitki
< 178
178-355
355-710
> 710
Badem, kayısı, erik
Üzüm, biber, patates, domates
Kaba yonca, arpa, mısır, salatalık
Karnabahar, pamuk, susam, sorgum, şeker pancarı,
ayçiçeği
Tablo E7.5 Bitkilerin yapraklarına zarar veren klorür konsantrasyonları dikkate
alındığında, atıksu arıtma tesisi çıkış sularının sulamada kullanılması durumunda, klorüre orta
37
orta toleranslı olanlardan kaba yonca, arpa, mısır, salatalık, toleranslı olanlardan, karnabahar,
pamuk, susam, sorgum, şeker pancarı, ayçiçeği yetiştirilmesi için hiçbir sakınca yoktur.
Tablo 7. Bitkilerin bora karşı dayanıklılık dereceleri (AATTUT-Tablo E7.6)
Bitki ismi
Toleranslı
Bor: > 4.0 mg/L
Arpa
Fasulye
Mısır
Pamuk
Yer fıstığı
Yulaf
Sorgum
Şeker pancarı
Buğday
Enginar
Kuşkonmaz
Kızmızı pancar
Lahana
Havuç
Kereviz
Salatalık
Marul
Soğan
Patates
Domates
Şalgam
Kaba yonca
Arpa (at yemi)
Börülce
Hassaslık*
Orta toleranslı
Orta hassas
Bor: 2.0-4.0 mg/L
Bor: 1.0-2.0 mg/L
Tarla bitkileri
√
Hassas
Bor: 0.5-1.0 mg/L
√
√
√
√
√
√
√
√
Sebzeler
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Yem bitkileri
√
√
√
Meyveli ağaçlar
Kayısı
Böğürtlen
Üzüm
Portakal
Şeftali
Erik
√
√
√
√
√
√
Tablo E7.6’de bitkilerin bora karşı dayanıklılık dereceleri verilmiştir. Arıtılmış
atıksuların sulamada kullanılmasında bu sınıflandırmanın göz önüne alınırsa, tarla
bitkilerinden, fasulye, yer fıstığı, buğday hassas olduğu için yetiştirilmesi durumunda bor
konsantrasyonundan etkilenirken, arpa, mısır, pamuk, yulak sorgum, şeker pancarının bor
konsantrasyonundan dolayı etkilenmesi söz konusu değildir.
Sebzelerden, sadece soğan
arıtılmış sudaki bor konsantrasyonuna hassasken, enginar, kuşkonmaz, kırmızı pancar, lahana,
havuç, kereviz, salatalık, marul, patates, domates ve şalgam tarımı yapılması açısından
38
uygundur. Yem bitkilerinden arpa (at yemi) ve börülcenin yetiştirilmesi uygun değildir.
Sadece kaba yoncanın yetiştirilmesi bora karşı daha toleranslı olduğu için mümkün
olmaktadır. Yönetmelikte verilen bor içeriği dikkate alındığında meyveli ağaçların sulanması
için arıtma tesisi çıkış bor konsantrasyonu uygun değildir. Çünkü tüm meyveli ağaçlar bora
hassas olarak sınıflandırılmıştır.
Tablo 8. Arıtma tesisi çıkış sularının AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi
Elektriksel
İletkenlik
(mS/cm)
Toplam
Çözünmüş
Madde
(mg/L)
590-620
SAR
Sodyum
(Na)
(mg/L)
187,2 – 202,3
Y.S
D.S
II.
II.
II.
III.
III.
 Y.S. = Yüzey Sulama; D.S. = Damlatmalı Sulama
1309-1240
3.68-6,75
Klorür
(Cl)
(mg/L)
Bor
(B)
(mg/L)
143,23-241,1
Y.S
D.S.
II.
II.
0,63-0,67
I.
Tablo 9. Kirletici kaynağı olarak atıksu arıtma tesislerinin giriş değerlerinin AATTUT Tablo
E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi
Elektriksel
İletkenlik
(mS/cm)
Toplam
Çözünmüş
Madde
(mg/L)
1243
540
II.
II.
2250
1020
II.
II.
SAR
Sodyum
(Na)
(mg/L)
Klorür
(Cl)
(mg/L)
ESKİ ATIKSU ARITMA TESİSİ
8,3
268,9
170,16
Y.S
D.S
Y.S
D.S.
II.
III.
III.
II.
II.
YENİ ATIKSU ARITMA TESİSİ
5,24
218,6
439,6
Y.S
D.S
Y.S
D.S.
II.
III.
III.
III.
III.
Bor
(B)
(mg/L)
0,32
I.
0,006
I.
39
Tablo 10. Kirletici kaynağı olarak konutların AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel
değerlendirilmesi
Elektriksel
İletkenlik
(mS/cm)
Toplam
Çözünmüş
Madde
(mg/L)
1755
525
II.
II.
896
485
II.
I.
SAR
Sodyum
(Na)
(mg/L)
ATAKÖY
5,52
136,6
Y.S
D.S
II.
III.
III.
DUMLUPINAR
2,65
67,72
Y.S
D.S
I.
III.
I.
Klorür
(Cl)
(mg/L)
Bor
(B)
(mg/L)
163,1
Y.S
D.S.
II.
II.
0,2
134,71
Y.S
D.S.
II
II
0,006
I.
I.
Tablo 11. Kirletici kaynağı olarak işletmelerin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel
değerlendirilmesi
Elektriksel
İletkenlik
(mS/cm)
4280
III.
1087
II.
1272
II.
880
II.
2020
II.
35600
III.
Toplam
Sodyum
Çözünmüş
SAR
(Na)
Madde
(mg/L)
(mg/L)
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
1905
20,54
768
Y.S
D.S
II.
II.
III.
II.
MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ
455
2,53
78,54
Y.S
D.S
I.
I.
III.
II.
2. KÜÇÜK SANAYİ
620
4,77
150,1
Y.S
D.S
II.
II.
III.
II.
ÇİMENTO FABRİKASI
325
15,23
506,3
Y.S
D.S
I.
III.
III.
II.
ASKERİ FABRİKA
790
6,28
199,2
Y.S
D.S
II.
I.
III.
II.
ÇÖP SIZINTI SUYU
11380
42,44
798,5
Y.S
D.S
III.
III.
III.
II.
Klorür
(Cl)
(mg/L)
Bor
(B)
(mg/L)
1559,8
Y.S
D.S.
III.
II.
1,13
184.4
Y.S
D.S.
II
II
0,43
198,5
Y.S
D.S.
II.
II.
0,41
86,5
Y.S
D.S.
I.
I.
0,45
340,3
Y.S
D.S.
II
II
0,04
7657,2
Y.S
D.S.
III.
II.
17,41
II.
I.
I.
I.
I.
III.
40
Tablo 12. Kirletici kaynağı olarak Otellerin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel
değerlendirilmesi
Elektriksel
İletkenlik
(mS/cm)
Toplam
Çözünmüş
Madde
(mg/L)
4200
1820
III.
II.
SAR
Sodyum
(Na)
(mg/L)
ORUÇOĞLU-KOREL
11,59
527
Y.S
D.S
II.
III.
II.
Klorür
(Cl)
(mg/L)
Bor
(B)
(mg/L)
1020
Y.S
D.S.
III.
II.
2,9
II.
Tablo 13. Kirletici kaynağı olarak Hastanelerin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel
değerlendirilmesi
Elektriksel
İletkenlik
(mS/cm)
2520
II.
1353
II.
7890
III.
890
II.
2040
II.
Toplam
Sodyum
Çözünmüş
SAR
(Na)
Madde
(mg/L)
(mg/L)
ZÜBEYDE DOĞUM HASTANESİ
1195
4,92
206,5
Y.S
D.S
II.
II.
III.
II.
DEVLET HASTANESİ
615
3,85
139,1
Y.S
D.S
II.
I.
III.
II.
ÜNİVERSİTE HASTANESİ
3330
11,78
69,2
Y.S
D.S
III.
II.
III.
II.
PARK HASTANESİ
410
17,2
157,4
Y.S
D.S
I.
III.
III.
II.
FUAR HASTANESİ
990
6,26
209,6
Y.S
D.S
II.
II.
III.
II.
Klorür
(Cl)
(mg/L)
Bor
(B)
(mg/L)
524,7
Y.S
D.S.
III.
II.
1,06
262,33
Y.S
D.S.
II
II
0,26
709
Y.S
D.S.
III.
II.
0,2
141,4
Y.S
D.S.
II.
II.
0,005
347,4
Y.S
D.S.
II
II
1,43
II.
I.
I.
I.
II.
41
3.5.
Eser Elementler ve Nütrientler
Eser elementler, ortamda çok düşük konsantrasyonlarda bulunan elementlerdir. Eser
elementlerin bitkiler üzerindeki etkisi eser konsantrasyonuna bağlı olarak değişmektedir.
Örneğin, her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumun da Alüminyum (Al)
parametresi için sınır değer 5.0 mg/L iken, Selenyum (Se) parametresi için bu değer 0.02
mg/L olarak belirlenmiştir. Bu nedenle yönetmelikte Tablo E7.7’de sulama sularında izin
verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları verilmiştir. Bu
tabloda, ayrıca birim hektar için müsaade edilen ağır metal ve toksik madde miktarları
verilmiştir. Bu miktarlar, sulama su içindeki eser maddenin konsantrasyonunun ve sulamada
kullanılan suyun miktarının çarpılması ile elde edilmektedir. Tabloda böyle bir sınırlamanın
ayrıca belirtilmesinin nedeni toprakta birikme olarak açıklanabilmektedir.
Bu elementlerden yüksek konsantrasyonlarda alındığında, yaprakların zarar görmesi
veya büyümede gerileme gibi etkiler görülebilmektedir. Evsel atıksulardaki eser elementlerin
konsantrasyonu, genellikle düşük miktarlardadır. Ancak, evsel atıksulara endüstriyel deşarjlar
olduğu durumda, konsatrasyonlar yükselebilmektedir.
Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 için her türlü zeminde
sürekli sulama yapılması durumun da sınır değerler ve pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi
zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında sınır değeler göz önünde bulundurularak
sınıflandırma yapılırsa, Şekil 17’de Arsenik (As) için, Sekil 18’da Bor (B) için ,Sekil 19’da
Kadmiyum (Cd) için, Şekil 20’da Krom (Cr) için, Sekil 21’de Bakır (Cu) için, Şekil 22’de
Florür (F) için, Sekil 23’de Demir (Fe) için, Şekil 24’de Kurşun (Pb) için, Sekil 25’te Çinko
(Zn) için uygunluğu ortaya konmuştur.
42
Şekil 17. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Arsenik (As) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
43
Şekil 18. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Bor (B) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
44
Şekil 19. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Kadmiyum (Cd) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
45
Şekil 20. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Krom (Cr) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
46
Şekil 21. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Bakır (Cu) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
47
Şekil 22. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Florür (F) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
48
Şekil 23. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Demir (Fe) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
49
Şekil 24. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Kurşun (Pb) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
50
Şekil 25. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik
elementlerin konsantrasyonları) Çinko (Zn) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
51
Atık maddelerle topraklar, yer altı ve yer üstü suları giderek daha fazla kirlenmektedir.
Özellikle ağır metal kirliliği uzun süreli sorunlara neden olmaktadır. Organizmalarda
birikerek besin zincirinde yer almakta ve zararlarını yıllarca sürdürmektedirler.
Çinko, kurşun, nikel, kobalt, krom, bakır, mangan, kadmiyum, selenyum, arsenik ve
alüminyum gibi belirli bir miktarı aştıklarında zehir etkisi yapan kirleticilerdir. Bunların
birçoğu belirli bir miktarda bitkiler için hayati öneme sahip olsalar da fazla miktarda
bulunmaları birçok zarara yol açmaktadır. Genellikle elektron aktarımında devreye girerek
solunum ve fotosentez üzerine olumsuz etki yaparlar. Hayati öneme sahip enzimleri inhibe
ederek çalışmalarını engellerler. Böylece bitkilerin enerji üretme ve kaliteli ürün oluşturma
yetenekleri azaltılır.
Jeotermal sularda As çevresel sorunlara ve kirlenmeye neden olan en önemli
kirleticilerdir (Gemici ve Tarcan, 2002). Arsenik, pirit, arsenopiritve fosfatlı kayaların
oksidasyonundan sıcak sulara kolaylıkla geçebilmektedir. Bu nedenle bazı yörelerdeki sıcak
sularda As, içme suyu standartlarının üzerinde değerler verir Bu konuda yapılan çalışmalarda,
Ege bölgesinde yer alan bazı jeotermal sahalarda standartların üzerinde As belirlenmiştir
(Gemici ve Tarcan, 2004). Arsenik (As) sulama suyunda yüksek olması durumunda bitki
bünyesine geçer ve inorganik arsenik olarak depolanır (Badruk, 2003) bitkinin kurumasına
neden olur. Arıtma tesisi çıkış Arsenik (As) değerleri yönetmelikte verilen değerler ile
karşılaştırıldığında her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda sınır değerlerin
oldukça altındadır.
Bor ilgili olarak daha önce genel bir değerlendirme yapılmış ve bitki gelişimi üzerine
etkisi açıklanmıştı. Yönetmelikte her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumu Bor için
E7.6 tablosunda verilen değerler dikkate alınarak bitki seçimi ve uygun tarım uygulamaları
yapılmalıdır. Tablo E7.7ye göre, pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan
daha az sulama yapılması durumu için ek değerlendirme yapılırsa, arıtma tesisi çıkışında
yapılan tüm Bor (B) analizlerinde 2.0 mg/L sınır değerin altında sonuç elde edilmiştir.
Kadmiyum bitkisel gıdalara sulama suyu ile geçebilmektedir. Bazı mantarlarda yüksek
miktarda kadmiyum biriktiği saptanmıştır (Ayaz ve Yurttagül., 2008). Arıtma tesisi çıkış
suyunda farklı zamanlarda ölçülen kadmiyum değerlerine göre her türlü zeminde kullanıma
uygun değildir. pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama
yapılması durumunda ise kadmiyum içeriğine göre sorun olmamaktadır.
Yüksek derişimdeki krom, bitkilere zehir tesiri yapmakta ve özellikle serpatin ihtiva
eden bazı topraklar hariç, toprakların krom miktarı genellikle düşük olmaktadır. Bitkiler
tarafından çoğunlukla +6 değerlikli krom iyonu şeklinde alınan krom, bitkilerin kök kısmında
52
kalarak +3 değerlikli kroma dönüşmekte ve böylece çözünürlüğü çok düşük olan krom
bileşikleri meydana gelmektedir. + 3 değerlikli kromun bitkiler tarafından çok az seviyede
alınması nedeni ile, çoğu topraklarda kromla ilgili kirlilik sorunlarının ortaya çıkması söz
konusu değildir. Doğal suların sahip olduğu pH aralığında hemen hemen tamamen Cr-+6
şeklinde bulunur. Çözünürlüğün düşük olması nedeni ile kromun sulardaki derişimi genellikle
düşüktür. Doğal sulardaki derişimi genellikle 0,01 mg/l’nin altındadır. Bununla birlikte bu
değerin oldukça üzerinde krom içeren doğal yeraltı sularına da rastlanmaktadır. Arıtma tesisi
çıkış suyu analizlerine göre krom (Cr) içeriğince her türlü zeminde sürekli sulama yapılması
durumunda sorun teşkil etmeyeceği görülmektedir.
Bakır topraklarda genellikle Cu2+ iyonu şeklinde bulunur. Toprak çözeltisinde Cu
düzeyi, bakırın daha kuvvetle adsorbe edilmesi nedeniyle, pH artışı ile düşme gösterir. Toprak
çözeltisindeki bakırın %98‘inden fazlası organik maddelerle kompleks oluşturmuş şekildedir.
Organik topraklarda Cu yarayışlılığı sadece toprak çözeltisindeki konsantrasyonuna değil aynı
zamanda bakırın hangi formda bulunduğuna bağlıdır (Deveci, 2012). Arıtma tesisi çıkış suyu
analizlerinde Bakır (Cu) konsantrasyonuna göre her türlü zeminde sürekli sulama yapılması
durumunda verilen sınır değer (0.2 mg/L) ile karşılaştırıldığında oldukça az olduğundan
tarımsal açıdan problem oluşturmamaktadır.
Florür, doğal olarak suda, toprakta, yiyeceklerde ve bazı minerallerin içinde bulunur.
Özellikle sıcak kaynak suları önemli miktarda flor içerirler. Sulama sularında düşük
miktarlarda bulunduğunda toprak veya bitki gelişmesine etkisi ya yoktur ya da çok azdır.
Arıtma tesisi çıkış suyu analizlerinde Florür (F) konsantrasyonuna göre her türlü zeminde
sürekli sulama yapılması durumunda verilen sınır değer olan 1 mg/L’nin altında ölçümlerden
bir tanesi 0.95 mg/L iken diğer iki tanesi 1.16 mg/L ve 1.26 mg/L’dir. Çıkış suyu her türlü
zeminde
kullanım
için
sınır
değerin
altında
sonuç
elde
edildiği
göz
önünde
bulundurulduğunda sorun teşkil etmeyecektir.
Suda demir oksit ve hidroksitleri bulunur. Demirin topraktaki konsantrasyonunun
artışı toprağın kırmızı, esmer bir renge dönüşmesine neden olur. Sulama suyunda demir düşük
konsantrasyonlarda bulunur. Sulama suyunda fazla demir konsantrasyonu damla sulamada
damlatıcıların tıkanmalarına yol açabilmektedir. Arıtma tesisi çıkış suyu analizlerinde Demir
(Fe) konsantrasyonuna göre her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda verilen
sınır değer olan 5 mg/L ile karşılaştırıldığında oldukça az olduğundan damlama sulama
kullanılsa bile tıkanma problemi olmayacağı, bitkiler açısından da bir sorun teşkil etmeyeceği
anlaşılmaktadır.
53
Kurşun doğada inorganik ve organik halde bulunmaktadır. Ağır metallerden olan
kurşun, bitkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Sulama suyu, toprak ve bitki
örneklerindeki kurşun (Pb) miktarları ölçüldüğünde, kök>gövde>yaprak şeklinde azalan
kurşun konsantrasyonları ile karşılaşılmıştır (Kafadar ve Saygıdeğer, 2010).
Bitkide çinko, metabolizmalarını düzenleyen enzim sistemi için gereklidir. Çinkonun,
suda çözünen formları bitkiler için uygundur ve çinko alınışı, maddenin topraktaki
konsantrasyonu arttıkça artar. Çinko alınımı, bitkinin türüne olduğu kadar bulunduğu ortama
da bağlıdır. Özellikle ortamdaki kalsiyum miktarı çinko alınımını etkiler. Çinko, genellikle
bitki köklerinde bulunur. Çinko, bitki metabolizması için çok gerekli bir elementtir (Okcu ve
ark., 2009). Bazı bitki türlerinin çinko fazlalığına karşı büyük bir toleransı vardır. Ayrıca
bitkiler, topraktaki çinko değişimlerine çok çabuk tepki verirler. Yapraklarda oluşan klorosis
ve yavaşlamış bitki gelişimi, çinko eksikliğinin ilk belirtilerindendir. Çinko zehirlenmelerinin
etkisi diğer ağır metallerinkine benzemesine karşın çinko, diğer metaller kadar zehirli değildir
(Okcu ve ark., 2009). Arıtma tesisi çıkış suyu her türlü zeminde kullanım için sınır değerin
altında sonuç elde edildiği göz önünde bulundurulduğunda tarımsal sulama da kullanılması
sorun oluşturmamaktadır.
54
Tablo 14. Arıtma tesisi çıkış sularının AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi
As
B
Cd
Cr
Cu
F
Fe
Pb
Zn
Al
Be
Co
Li
Mn
Mo
Ni
Se
V
0,053
0,67
0,014
0,066
0,017
0,95
0,029
0,024
0,07
0,02
0,0002
0,005
0,0747
0,05
0,005
0,01
0,005
0,0099
1
1
2
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
Ni
Se
V
Ni
Se
V
Tablo 15. Kirletici kaynağı olarak atıksu arıtma tesislerinin giriş değerlerinin AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi
As
B
Cd
Cr
Cu
F
Fe
Pb
Zn
Al
Be
Co
Li
Mn
Mo
ESKİ ATIKSU ARITMA TESİSİ
0,016
0,32
0,006
0,28
0,057
1,12
0,72
0,065
0,19
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
YENİ ATIKSU ARITMA TESİSİ
0,08
1,31
0,007
0,26
0,051
2,33
0,79
0,098
0,13
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
Tablo 16. Kirletici kaynağı olarak konutların AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi
As
B
Cd
Cr
Cu
F
Fe
Pb
Zn
Al
Be
Co
Li
Mn
Mo
ATAKÖY
0,008
0,2
0,004
0,158
0,063
1,24
0,28
0,015
0,12
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
DUMLUPINAR
0,004
0,06
0,006
0,17
0,074
1
0,22
0,102
0,18
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
1-Her türlü zeminde sürekli sulama yapılabilir; 2-pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılabilir
55
Tablo 17. Kirletici kaynağı olarak işletmelerin AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi
As
B
Cd
Cr
Cu
F
Fe
Pb
Zn
Al
Be
Co
Li
Mn
Mo
Ni
Se
V
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
0,09
1,13
0,012
0,047
0,058
5,58
2,33
0,115
0,27
1
2
2
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ
0,017
0,43
0,006
0,095
0,061
1,35
0,42
0,056
0,12
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
2. KÜÇÜK SANAYİ
0,017
0,41
0,01
0,038
0,015
10,2
0,96
0,073
0,27
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ÇİMENTO FABRİKASI
0,089
0,45
0,005
0,039
0,065
9,5
0,089
0,022
0,08
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ASKERİ FABRİKA
0,004
0,04
0,17
0,22
0,054
2,57
0,94
0,044
0,25
1
1
XX
2
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ÇÖP SIZINTI SUYU
0,36
17,41
0,05
0,87
0,02
11,88
3,43
0,205
0,3
1
2
2
2
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
1-Her türlü zeminde sürekli sulama yapılabilir; 2-pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılabilir.
XX: Sulama için uygun değil
56
Tablo 18. Kirletici kaynağı olarak Otellerin AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi
As
B
Cd
Cr
Cu
F
Fe
Pb
Zn
Al
Be
Co
Li
Mn
Mo
Ni
Se
V
Ni
Se
V
ORUÇOĞLU-KOREL
1,04
2,9
0,01
0,166
0,058
5,37
1,1
0,027
0,06
1
2
2
2
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
Tablo 19. Kirletici kaynağı olarak Hastanelerin AATUT Tebliği Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi
As
B
Cd
Cr
Cu
F
Fe
Pb
Zn
Al
Be
Co
Li
Mn
Mo
ZÜBEYDE DOĞUM HASTANESİ
0,044
1,06
0,007
0,157
0,06
0,52
0,12
0,077
0,07
1
2
1
2
1
1
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
DEVLET HASTANESİ
0,037
0,26
0,005
0,27
0,062
1,02
0,18
0,103
0,23
1
1
1
2
1
2
1
1
1
0,01
0,2
0,006
0,23
0,032
2,71
0,44
0,4
0,23
1
1
1
2
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ÜNİVERSİTE HASTANESİ
Risk oluşturmamaktadır.
PARK HASTANESİ
0,0004
0,005
0,006
0,056
0,004
3,61
0,14
0,02
1,36
1
1
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
FUAR HASTANESİ
0,015
1,43
0,006
0,06
0,059
2,68
0,21
0,139
1,79
1
2
1
1
1
2
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
1-Her türlü zeminde sürekli sulama yapılabilir; 2-pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılabilir
57
Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin
konsantrasyonlarına
göre
kadmiyum
ve
florür
hariç
her
türlü
zeminde
sulama
yapılabilmektedir.
Tablo 20. Sulama Sularında İzin Verilebilen Maksimum Ağır Metal Ve Toksik Elementlerin
Konsantrasyonları (AATTUT - Tablo E7.7)
Elementler
İzin verilen maksimum konsantrasyonlar
Birim alana
verilebilecek
maksimum
toplam
miktarlar,
kg/ha
Her türlü
zeminde sürekli
sulama yapılması
durumun da sınır
değerler mg/1
pH değeri 6,0-8,5 arasında olan
killi zeminlerde 24 yıldan daha
az sulama yapıldığında, mg/1
4600
90
90
680
9
90
45
190
920
4600
4600
920
9
920
16
1840
5.0
0.1
0.1
-3
0.01
0.1
0.05
0.2
1.0
5.0
5.0
2.5
0.2
0.01
0.2
0.02
0.1
2.0
20.0
2.0
0.5
2.0
0.05
1.0
5.0
5.0
15.0
20.0
10.0
2.5
10.0
0.052
2.0
0.02
1.0
10.0
Alüminyum (Al)
Arsenik (As)
Berilyum(Be)
Bor (B)
Kadmiyum (Cd)
Krom (Cr)
Kobalt (Co)
Bakır (Cu)
Florür (F)
Demir (Fe)
Kurşun (Pb)
Lityum (Li)1
Manganez (Mn)
Molibden (Mo)
Nikel (Ni)
Selenyum (Se)
Vanadyum (V)
Çinko (Zn)
Geri kazanılmış atıksulardaki tahmini eser madde konsantrasyonları arıtma metoduna
göre değişimi ve EPA tarafından kısa ve uzun süreli değerleri, Tablo E7.8’de verilmiştir.
Tablo 21. Geri kazanılmış evsel atıksulardaki tahmini eser madde konsantrasyonları (mg/l)
(AATTUT - Tablo E7.8)
Elementler,
mg/L
Arsenik (As)
Bor (B)
Kadmiyum
(Cd)
Krom (Cr)
Bakır (Cu)
Civa (Hg)
Molibden (Mo)
Nikel (Ni)
Kurşun (Pb)
Selenyum (Se)
Çinko (Zn)
İkinci arıtma
Aralık
Ortalama
<0.005-0.023
<0.005
<0.1-2.5
0.7
<0.005-0.15
<0.005
<0.005-1.2
<0.005-1.3
<0.002-0.001
0.001-0.018
0.003-0.6
0.003-0.35
<0.005-0.02
0.004-1.2
0.02
0.04
0.0005
0.007
0.004
0.008
<0.005
0.04
Üçüncül
arıtma
Ters
osmoz
<0.001
0.3
<0.0004
0.00045
0.17
0.0001
<0.01
<0.01
0.0001
<0.02
<0.002
<0.001
0.05
0.0003
0.015
0.002
0.002
0.0007
0.05
Tavsiye edilen değer*
Kısa süreli
Uzun süreli
0.10
10.0
0.75
2.0
0.01
0.05
0.10
0.20
0.01
0.2
5.0
0.02
2.0
20.0
5.0
0.05
2.0
20.0
0.05
10.0
* EPA’ nın tavsiyesi
58
Şekil 26. Tablo E7.8 Geri kazanılmış evsel atıksulardaki tahmini eser madde
konsantrasyonları AAT çıkış değerlerinin İkincil arıtma tahmini en az, ortalama ve fazla
değerleri ile karşılaştırılması (Bor hariç)
Atıksu arıtma tesisi çıkış eser madde konsantrasyonları tebliğde verilen atıksu arıtma
tesisi tahmini eser madde konsantrasyonları en az ve en fazla çıkış değerleri ile
karşılaştırıldığında tüm parametreler için tahmini en fazla beklenen değerden daha az olduğu
Şekil 26’dan ve Şekil 27’den görülmektedir.
EPA tarafından tavsiye edilen sınır değerler için yapılan analiz sonuçları
değerlendirildiğinde kadmiyum uzun süreli tavsiye edilen değerden az iken, diğer tüm
parametrelerce kısa vadeli hedefler sağlanabilmiştir.
59
2,5
2,25
2
1,75
mg/L
1,5
1,25
1
0,75
0,5
0,25
Bor (B)
0
İkincill Arıtma Tahmini En Az Çıkış Değeri
AAT Çıkış Değeri
İkincil Arıtma Ortalama Çıkış Değeri
İkincil Arıtma Tahmini En Fazla Değeri
Şekil 27. Tablo E7.8 Geri kazanılmış evsel atıksulardaki tahmini eser madde
konsantrasyonları AAT çıkış değerlerinin ikincil arıtma tahmini en az, ortalama ve fazla
değerleri ile karşılaştırılması (Bor)
60
Tablo 22. Arıtma tesisi çıkış sularının AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması
As
Cd
Cr
Cu
Hg
Mo
Ni
Pb
Se
B
Zn
0,053
0,014
0,066
0,017
0
0,005
0,01
0,024-
0,005
0,67
0,07
1
2
1
1
1
1
1
1
1
1
1
Tablo 23. Kirletici kaynağı olarak atıksu arıtma tesislerinin giriş değerlerinin AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak
sınıflandırılması
As
Cd
Cr
Cu
Hg
Mo
Ni
Se
Pb
B
Zn
0,065
0,32
0,19
1
1
1
0,098
1,31
0,13
1
2
1
ATIKSU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ- Koll.-1- Eski Hat
0,016
0,006
0,028
0,057
1
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ATIKSU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ- Koll.-2-Yeni Hat
0,08
0,07
0,26
0,051
1
2
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
Tablo 24. Kirletici kaynağı olarak otellerin AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması
As
Cd
Cr
Cu
Hg
Mo
Ni
Se
Pb
B
Zn
0,027
2,9
0,06
1
XX
1
TERMAL OTELLER
1,04
0,01
0,166
0,058
2
2
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
1- Kısa Süreli, 2- Uzun Süreli , XX: Sulama için uygun değil.
61
Tablo 25. Kirletici kaynağı olarak konutların AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması
As
Cd
Cr
Cu
Hg
Mo
Ni
Se
Pb
B
Zn
0,015
0,2
0,12
1
1
1
0,102
0,06
0,18
1
1
1
ATAKÖY-Konutlar
0,008
0,004
0,158
0,063
1
1
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
DUMLUPINAR-Konutlar
0,004
0,006
0,17
0,074
1
1
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
Tablo 26. Kirletici kaynağı olarak hastanelerin AATUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması
As
Cd
Cr
Cu
0,044
0,007
0,157
0,06
1
1
2
1
0,037
0,005
0,27
0,062
1
1
2
1
Hg
Mo
Ni
Se
Pb
B
Zn
0,077
1,06
0,07
1
2
1
0,103
0,26
0,23
1
1
1
0,4
0,2
0,23
1
1
1
0,02
0,005
1,36
1
1
1
0,139
1,43
1,79
1
2
1
ZÜBEYDE DOĞUM HASTANESİ
Risk oluşturmamaktadır.
DEVLET HASTANESİ
Risk oluşturmamaktadır.
ÜNİVERSİTE HASTANESİ
0,01
0,006
0,23
0,032
1
1
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
PARK HASTANESİ
0,004
0,006
0,056
0,004
1
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
FUAR HASTANESİ
0,015
0,006
0,06
0,059
1
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
62
Tablo 27. Kirletici kaynağı olarak işletmelerin AATUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması
As
Cd
Cr
Cu
Hg
Mo
Ni
Se
Pb
B
Zn
0,115
1,13
0,27
1
2
1
0,056
0,43
0,12
1
1
1
0,073
0,41
0,27
1
1
1
0,022
0,45
0,08
1
1
1
0,044
0,04
0,25
1
1
1
0,205
17,41
0,3
1
XX
1
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
0,09
0,012
0,047
0,058
1
2
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ
0,017
0,006
0,095
0,061
1
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
2. KÜÇÜK SANAYİ
0,017
0,01
0,038
0,015
1
2
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ÇİMENTO FABRİKASI
0,089
0,005
0,039
0,065
1
1
1
1
Risk oluşturmamaktadır.
ASKERİ FABRİKA
0,004
0,17
0,22
0,054
1
2
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
ÇÖP SIZINTI SUYU
0,36
0,05
0,87
0,02
2
2
2
1
Risk oluşturmamaktadır.
1- Kısa Süreli, 2- Uzun Süreli , XX: Sulama için uygun değil.
63
Geri kazanılmış atıksu, sulama için faydalı olan nütrientleri (besleyici maddeleri)
içermektedir. Geri kazanılmış atıksuda bulunan üç ana nütrient, azot, fosfor ve potasyumdur.
Tebliğde, Tablo E7.9’da değişik arıtma sistemleri ile geri kazanılmış atıksudaki nütrient
seviyeleri verilmiştir.
Tablo 28. Geri kazanılmış atıksuda olabilecek nütrient seviyeleri (AATUT - Tablo E7.8)
Elementler,
mg/L
Birim
Ham
atıksu
BNR
20-70
Klasik
Aktif
çamur
15-35
Toplam azot
mg N/L
Nitrat azotu
Toplam fosfor
BNR+filtrasyon
+dezenfeksiyon
MBR
BNR+MF+RO
+dezenfeksiyon
2-12
2-12
7-18
<1
mg N/L
0-az
10-30
1-10
1-10
5-11
<1
mg P/L
4-12
4-10
1-2
<2
0.3-5
<0.05
BNR: Biyolojik nütrient giderimi, MBR: Membran biyoreaktör
Biyolojik arıtımı uzun havalandırmalı aktif çamur olan afyon atıksu arıtma tesisi çıkış
fosfor değeri 0.36-0,38 mg/L aralığında, çıkış amonyum azotu değeri 1,96-2,52 mg/L ve çıkış
nitrat azotu değeri 0,14-0,15 mg/L aralığında ölçülmüştür. Arıtma tesisinde kullanılan
biyolojik
arıtma
metodu
ve
yönetmelikte
belirtilen
muhtemel
çıkış
değerleri
karşılaştırıldığında uyum gözlenmektedir.
3.6.
Mikrobiyolojik Kalite
Sulamada tekrar kullanılacak arıtılmış atıksularda aranan mikrobiyolojik özellikler,
Tablo E7.1 (Sulamada geri kullanılacak arıtılmış atıksuların sınıflandırılması) kısmında
verilmiştir. Arıtılmış suyun sulamada kullanılması için iki değişik mikrobiyolojik sınıf
oluşturulmuş olup, bu kritler minimum gereksinimleri sağlamaktadır. Ticari olarak
işlenmeyen gıda ürünleri ve park, bahçe gibi kentsel alanların sulanmasında, hem yenen ürün
ile su temas ettiği hem de park, bahçe gibi alanlarda insanların çim ve bitkiler ile teması
olabileceği için çok iyi kalitede sulama suyu gerekmektedir. Bu durumda, sulama suyunda
fekal koliform bulunmamalıdır ve mikrobiyolojik kalitesi çok iyi kontrol edilmelidir (Fekal
koliform değeri hiç bir zaman 14 ad/100 ml’yi geçmemelidir). Bunun yanında, ticari olarak
işlenen gıda ürünleri (Meyve bahçeleri ve üzüm bağları), çim üretimi ve kültür tarımı gibi
halkın girişinin kısıtlı olduğu yerler ve otlak hayvanları için mera ve saman yetiştiriciliğinde,
sulama suyunun mikrobiyolojik kalitesi daha düşük kalitede olabilmektedir. Bu durumda
64
fekal koliform değeri, 200 ad/100 ml’den küçük olmalı (30 günlük ortalama değer) ve hiç bir
zaman 800 ad/100 ml’yi geçmemelidir.
Atıksu arıtma tesisi çıkış sularının tarımsal amaçlı kullanılabilmesi için yönetmelikte
önerilen ikincil arıtımdan sonra filtrasyon ve dezenfeksiyon işlemine tabi tutulmalıdır.
Klorlama sonrası bakiye bırakılmalı bu değer 1 mg/L’nin üzeridir. Hem A sınıfı hem de B
sınıfı sulama suları için sağlanmalıdır.
65
4. ATIKSU GERİ KAZANIMI İÇİN TEKNOLOJİ SEÇİMİ
Arıtma sisteminin seçiminde uzaklaştırılmak istenen kirletici maddenin özellikleri ve
arıtım prosesinin arıtım performansı etkili olmaktadır. Örneğin, askıda katı maddeler ve
kolloidal maddelerin giderimi için özellikle ikincil arıtımdan sonra, filtrasyon, yüzey
filtrasyonu, mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve flotasyon yöntemleri kullanılabilirken, bakteri
giderimi için, yüzey filtrasyonu, mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon, nanofiltrasyon, ters osmoz,
ileri oksidasyon, dezenfeksiyon yöntemleri önerilmektedir. Atıksu geri kazanımı için
uygulanan arıtma teknolojileri ve giderdikleri kirleticiler tıksu Arıtma Tesisleri Teknik
Usuller Tebliği - Tablo E7.10’da özetlenmiştir.
Tablo 29. Atıksu geri kazanımı için uygulanan arıtma teknolojileri ve giderdikleri kirleticiler
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Bakteri
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Toplam çözünmüş madde
X
Eser maddeler
Fosfor
X
Virüs
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Protozoa
X
X
X
X
X
Azot
Partiküler organik madde
X
Çözünmüş organik madde
İkincil arıtma
Nütrient giderimi
Filtrasyon
Yüzey filtrasyonu
Mikrofiltrasyon
Ultrafiltrasyon
Flotasyon
Nanofiltrasyon
Ters osmoz
Elektrodiyaliz
Karbon adsorpsiyonu
İyon değiştirme
İleri oksidasyon
Dezenfeksiyon
Kolloidal maddeler
Arıtma birimleri
Askıda katı madde
(AATTUT - Tablo E7.10)
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Atıksular geri kazanıldıktan sonra, tarımsal sulamada, golf sahalarının sulamasında,
yeşil alan sulamasında, dinlenme maksatlı kullanılan sulak alanların beslenmesinde, dolaylı
kullanımında (yeraltı suyuna veya yüzeysel sulara deşarj), endüstriyel soğutma suyu olarak,
endüstriyel proses suyu olarak kullanılabilmektedir. Atıksu geri kazanımı sonrası kullanım
amacı, ulaşılması gereken geri kazanılmış suyun kalitesini dolayısıyla gerekli arıtma verimini
66
etkilemektedir.
İhtiyaca uygun
arıtma sistemlerinin
kombinasyonunun belirlenmesi
aşamasında suyun kullanım amacı büyük önem arz etmektedir.
Tablo 30. Atıksu geri kazanım maksadı ve uygulanabilecek arıtma sistemleri (AATTUT Tablo E7.12)
Atıksu geri kazanım maksadı
Arıtma sistemleri
Tarımsal sulama
Golf sahaları sulama
Klasik aktif çamur + filtrasyon + klorlama
Nitrifikasyon içeren aktif çamur sistemi + kimyasal
fosfor giderimi + (filtrasyon) + klorlama
Azot gideren aktif çamur sistemi + mikrofiltrasyon +
UV
Azot ve fosfor giderimini içeren MBR + UV
Nitrifikasyon içeren aktif çamur sistemi +
mikrofiltrasyon + ters osmoz + UV/H2O2
Azot gideren aktif çamur sistemi + mikrofiltrasyon +
UV
Azot gideren aktif çamur sistemi + filtrasyon +
nanofiltrasyon + iyon değiştirme + UV
Yeşil alan sulama
Dinlenme maksatlı kullanılan sulakalanları besleme
Dolaylı kullanım suyu
(Yeraltı suyuna veya yüzeysel sulara deşarj)
Endüstriyel soğutma suyu
Endüstriyel proses suyu
Arıtılmış suların tarımda kullanılması durumunda, arıtma ihtiyacı suyun kimyasal
içeriği, tuzluluk, geçirimlilik gibi diğer faktörleri de göz önünde bulundurulmak kaydıyla
bitki tipi ve örnek bitkiler Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği - Tablo E7.13’te
özetlenmiştir. Arıtma ihtiyacı genel olarak ikinci kademeden sonra dezenfeksiyon ile ifade
edilmiştir. Ham olarak tüketilen sebzeler için dezenfeksiyon öncesi filtrastyon ihtiyacı olduğu
belirtilmiştir.
Tablo 31. Arıtılmış atıksu ile sulanabilecek bitkiler (AATTUT - Tablo E7.13)
Tip
Tarla bitkileri
Lifli ve çekirdekli bitkiler
Ham olarak tüketilen sebzeler
Belli bir işlemden
sonra tüketilen sebzeler
Meyve bahçesi ve üzüm bağları
Fidanlık
Ormanlık alanlar
Örnek
Arpa, mısır, yulaf
Pamuk
Avokado, lahana, salatalık,
çilek
Enginar, şeker pancarı,
şeker kamışı
Kayısı, portakal, şeftali
Çiçek
Kavak vb.
Arıtma ihtiyacı
İkinci kademe + dezenfeksiyon
İkinci kademe + dezenfeksiyon
İkinci
kademe
+
filtrasyon
dezenfeksiyon
İkinci kademe + dezenfeksiyon
+
İkinci kademe + dezenfeksiyon
İkinci kademe + dezenfeksiyon
İkinci kademe + dezenfeksiyon
Afyonkarahisar kenti özelinde mevcut durum değerlendirildiğinde, tarımsal sulama ve
yeşil alan sulama kullanım amaçları öne çıkmaktadır. Tarımsal sulamada kullanılabilmesi
için mevcut atıksu arıtma tesisi çıkış sularının filtrasyon işlemi sonrasında klorlama ile
dezenfeksiyonu gerekmektedir.
Yeşil alan sulamada ise, arıtma tesisi çıkış sularının
mikrofiltrasyon sonrası UV dezenfeksiyona tabi tutulmalıdır.
67
Afyonarahisar İli Atıksu Arıtma tesisi çıkış sularının geri kazanımdaki temel amaç
tarımsal sulamada kullanılabilirlik potansiyelinin oluşturulmasıdır. Bu bakımdan,
bütün
uygulama projeleri 44.000 m3/gün’lük debiye göre dizayn edilmelidir. Atıksu Arıtma Tesisi
Teknik usuller Tebliği Tablo E7.12’de (Atıksu geri kazanım maksadı ve uygulanabilecek
arıtma sistemleri) Tarımsal sulama maksadlı atıksu geri kazanımında Klasik aktif çamur +
filtrasyon + klorlama arıtma sistemi öngörülmüştür. Öngörü geri kazanım tesislerine genel bir
çerçeve çizmektedir.
Arıtılmış su kalitesi, sulama suyunun uygunluğunun anlaşılması için tek ölçüt değildir.
Tarımsal sulama yapılacak olan arazideki yetiştirilecek olan tarım ürünlerinin çeşitliliği
dikkate alınarak sistemlerin detaylandırılması gereğini zorunlu kılmaktadır. Muhtemel ürün
deseni için bölgenin mevcut durumu dikkate alınarak tarla bitkileri olarak Arpa, Buğday,
Mısır, Şeker Pancarı ve çayır bitkileri olarak da Yonca üzerinden örneklem yapılmıştır.
Bitkilerin tuzluluğa olan hassaslıklarıa göre (AATUT -Tablo E7.3) Arpa ve şeker
pancarı toleranslı (TÇM > 2000 mg/L), Buğday Orta toleranslı (TÇM:1500-2000 mg/L),
Mısır ve yonca orta hassas (TÇM:1000-1500 mg/L) olarak sınıflandırılmaktadır. Atıksu
Arıtma tesisi girişinde 1020-995 mg/L ve çıkışında ise 590- 595 mg/l konsantrasyon aralığına
sahiptir. Mevcut duruma göre çıkış suyu değerleri hassas bitki toleransını (TÇM: 500-1000
mg/L) sağlamakla beraber alt sınır değerlerine yakındır. Ancak Tablo E7.2’de
(Sulama
suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) kullanımda zarar
derecesi ‘‘Az – orta’’(II. sınıf su, TÇM: 500-2000 mg/L)) olarak sınıflandırma gruba
girmektedir. Diğer taraftan, Arıtma çıkış suyu Kullanımda zarar derecesi ‘‘Yok’’(I. sınıf su,
TÇM: < 500 mg/L) sınıflandırmasının alt limitlerine yakın seyretmektedir.
Geri kazanılmış sudaki bir çok iyon, yüksek konsantrasyonlarında bitki üzerinde
birikebilmektedir. Sodyum, klorür ve bor bunların başlıcalarıdır. Sodyum toksisitesi,
yapraklara zarar vermektedir. Bu durum, avokado ve bazı meyve ağaçlarında (kayısı, kiraz,
şeftali) gözlemlenmiştir. Tablo E7.4’de sulama suyunda bulunan sodyumun değişik bitkiler
için toleransı verilmiştir.
Değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan sodyuma toleransı (AATUT -Tablo E7.4)
yonca için orta toleranslı (SAR 18-46), Buğday, kaba yonca, arpa, şeker pancarı toleranslı
sınıfa girmektedir. Atıksu arıtma tesisi çıkış suyu SAR değerleri ise 6,75-6,39 olarak hassas
grubu (SAR 8-18) temsil etmektedir Ancak mevcut atıksu arıtma çıkışı Na değerleri (187,2163,6 mg/L) açısından Tablo E7.2’de (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi
68
için geliştirilmiş tablo) kullanımda zarar derecesi ‘‘Az – orta’’(Damlatmalı sulama için II.
sınıf su Na> 70 mg/L)) olarak sınıflandırma gruba girmektedir.
Değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan Klorüre toleransı (AATUT -Tablo E7.5)
kaba yonca, arpa msır için orta toleranslı (Klorür 355-710 mg/L), şeker pancarı için toleranslı
(Klorür > 710 mg/L) sınıfa girmektedir. Atıksu arıtma tesisi çıkış suyu Klorür
konsantrasyonları ise 241,1-233,97 mg/L olarak orta hassas grubu (Klorür 178-355 mg/L)
temsil etmektedir Ancak mevcut atıksu arıtma çıkışı Klorür konsantrasyonları açısından
Tablo E7.2’de (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) kullanımda zarar derecesi ‘‘Az – orta’’(Damlatmalı sulama için II. sınıf su Klorür >
100 mg/L)) olarak sınıflandırma gruba girmektedir.
Bitkileri bor’a karşı dayanıklılık derecelerine göre (AATUT -Tablo E7.6) arpa ve
mısır orta toleranslı (Bor: 2.0-4.0 mg/L), şeker pancarı toleranslı (Bor: > 4.0 mg/L), Buğday
ve yonca hassas (Bor:
0.5-1.0 mg/L) toleranslıdır. Arıtılmış atıksuların sulamada
kullanılmasında bu sınıflandırmanın göz önüne alınması gerekmektedir. Atıksu Arıtma tesisi
girişinde 0,63-1,31 mg/L ve çıkışında ise 0,63 - 0,67 mg/l konsantrasyon aralığına sahiptir.
Mevcut duruma göre çıkış suyu değerleri hassas bitki toleranslarını sağlamaktadır. Ayrıca
Tablo E7.2’de
(Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş
tablo) (I. sınıf su) kullanımda zarar derecesi ‘‘Yok’’ olarak sınıflandırma gruba girmekle
beraber sınır değerlere (Bor < 0.7) çok yakın yer almakla beraber sınır değer olarak da
değerlendirilebilir niteliktedir. Bir üst derece ise (II. sınıf su, (Bor 0.7-3.0 mg/)) kullanımda
zarar derecesi ‘‘Az – orta’’ olarak sınıflandırılmıştır. Bu değerlendirme de ayrı bir risk noktası
olarak bulunmaktadır.
Eser Element ve nütrientler, Tablo E7.7 Sulama sularında izin verilebilen maksimum
ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları dikkate alınarak değerlendirilmiştir.
Atıksu arıtma tesisi çıkış sularındaki Florür konsantrasyonu ise ( Florür 1,16-0,95 mg/L)
türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda
maksimum sınır
değerlerine (1 mg/L) oldukça yakın seyretmektedir.
Kadmiyum parametresi açısından, Atıksu arıtma tesisi çıkış sularındaki Kadmiyum
konsantrasyonu ise ( Kadmiyum 0,014-0,036 mg/L) her türlü zeminde sürekli sulama
yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerine (0,01 mg/L) oldukça
yakın seyretmektedir. Diğer taraftan pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24
yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerin (0,05 mg/L) ise altında
bulunmaktadır.
69
Krom
Parametresi
açısından
Atıksu
arıtma
tesisi
konsantrasyonu ise ( Kadmiyum 0,066-0,133 mg/L) her
yapılması sulama yapılması durumunda
çıkış
sularındaki
krom
türlü zeminde sürekli sulama
maksimum sınır değerlere (0,1 mg/L) yakın
seviyededir.
Çinko
Parametresi
açısından
Atıksu
arıtma
konsantrasyonu ise ( Kadmiyum 0,07-0,042 mg/L) her
tesisi
çıkış
sularındaki
çinko
türlü zeminde sürekli sulama
yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerinin (2 mg/L) altındadır.
Numune alma lokasyonlarındaki analiz sonuçları ile atıksu arıtma tesisi çıkış suyu
analiz sonuçları birlikte değerlendirildiğinde geri kazanım tesisi çıkış suyu kalitesini
artırabilecek unsurlar oartay çıkmaktadır. Hem TÇM hemde iletkenlik açısından numune
alma noktaları değerlendirildiğin de ise dikkat çekici diğer bir unsur ise kullanımda zarar
derecesine göre Tehlikeli, III.sınıf su ( iletkenlik: >3000 µS/cm ve TÇM: >2000 mg/L)
kalitesi sınır değerlerine yakın ve/veya aşan değerlerin bulunmasıdır. Bu noktalar; .Organize
sanayi bölgesi (EC: 4280-2390 µS/cm, TÇM:1905-1095 mg/L), Üniversite Hastanesi (EC:
34800-7890 µS/cm, TÇM: 1610-330 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (EC: 4680-3140 µS,
TÇM: 2035-1435 mg/L), Oruçoğlu-Korel (EC: 4200-4180 µS, TÇM:1820-1990 mg/L) ve
Çöp Sızıntı dengeleme (EC: 35600-359000 µS/cm, TÇM: 11380-14730 mg/L). Kaynağında,
alınacak tedbirlere bu noktalardan başlanması I. Sınıf su kalitesini sağlamada öncelikli
olmalıdır.
Üniversite Hastanesi (Na: 5256 -69,02 mg/L), Çöp sızıntı dengeleme (Na: 798,5-2153
mg/L), Organize sanayi bölgesi (Na: 768- 444,6 mg/L) , Oruçoğlu-Korel (Na: 527-341 mg/L)
numune
alma
noktalarındaki
Na
konsantrasyonları
diğer
noktalara
göre
yüksek
seyretmektedir. Bu noktalarda önlem alınması ile Na değerlerinin aşağıya çekilmesi mümkün
gözükmektedir.
AATUT
Tablo
E7.5’e
göre
(Bitkilerin
yapraklarına
zarar
veren
klorür
konsantrasyonları) toleranslı (Klorür> 710 mg/L) sınıfın üzerinde değerlere sahip kirletici
noktaları şu şekildedir; Organize sanayi bölgesi (Klorür: 1559,8- 709 mg/L), Üniversite
Hastanesi (Klorür: 11273,6 -709 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (Klorür: 1262,02-723,2
mg/L), Oruçoğlu-Korel (Klorür: 1020,9-1063,5 mg/L) ve Çöp sızıntı dengeleme (Klorür:
7657,2-6948,2 mg/L)
Bor riski yüksek numune alma noktaları ise sırasıyla, Çöp Sızıntı dengeleme (Bor:
17,41-15,84 mg/L), Organize sanayi Bölgesi (Bor: 1,13-3,77 mg/L), 2. küçük sanayi (Bor:
0,63-1,02 mg/L), Doğum evi (Bor: 1,06-0,63 mg/L), Üniversite hastanesi (Bor: 0,63-2,76
70
mg/L), Fuar hastanesi (Bor: 1,43-0,63 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (0,96-0,63 mg/L),
Oruçoğlu-Korel (2,9-0,63 mg/L) ve askeri fabrika (0,63-1,25 mg/L) noktalarıdır.
Florür parametresi açısından Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal
ve toksik elementlerin konsantrasyonları her türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama
yapılması durumunda maksimum sınır değerlerini (1 mg/L) hemen hemen tüm noktalar
aşmaktadır. Diğer tarftan pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az
sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerlere (15 mg/L) ise Organize sanayi (Florür
5,58-2,14 mg/L), 2. Küçük Sanayi (Florür 10,02-11,6 mg/L), Çimento Fabrikası (Florür 9,55,09 mg/L), Üniversite Hastanesi (Florür 2,71-6,2 mg/L), Park Hastanesi (Florür 3,61-4.8
mg/L), Fuar hastanesi (Florür 2,68-2,07 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (Florür 3,68-2,52
mg/L), Oruçoğlu Korel (Florür 5,37-3,28 mg/L), Askeri Fabrika (Florür 2,57-3,45 mg/L), Çöp
sızıntı dengeleme (Florür 11,88-12,77 mg/L) noktalarında erişme riski bulunmaktadır.
Atıksu arıtma tesisi çıkış sularındaki Florür konsantrasyonu ise ( Florür 1,16-0,95
mg/L) türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır
değerlerine (1 mg/L) oldukça yakın seyretmektedir. Bu bakımdan sözkonusu yukarıdaki
noktalarda önlemlerin alınması çıkış suyu kalitesinin iyileştirilmesi açısından gereklidir.
pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında,
maksimum izin verilen değerlere (0,05 mg/L) ise Üniversite hastanesi ( Kadmiyum 0,060,016 mg/L), Askeri Fabrika (Kadmiyum 0,017- 0,05 mg/L) ve Çöp Sızıntı Dengeleme
(Kadmiyum: 0,038-0,019 mg/L) noktalarında erişme riski bulunmaktadır.
Merkez küçük sanayi, Ataköy, Dumlupınar, Doğumevi, Devlet hastanesi, Üniversite
Hastanesi, Erkmen Terfi Merkezi, Oruçoğlu Korel, Askeri Fabrika ve Çöp sızıntı dengeleme
noktalarında yapılan bazı ölçümlerde sınır değerler aşılmıştır. Ancak Çöp sızıntı dengelemede
yapılan ölçümlerin (krom 0,87-0,43 mg/L) pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde
24 yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değere (1 mg/L) oldukça
yakın olduğu tespit edilmiştir. Bu açıdan öncelikli olarak Çöp sızıntı dengelemede önlemlerin
alınması çıkış suyu kalitesinin iyileştirilmesi açısından gereklidir.
Tüm noktalarda çinko değerleri pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24
yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerin (10 mg/L)
altında
olmakla beraber Ataköy, Dumlupınar, Park Hastanesi ve Fuar Hastanesi noktalarında 2
mg/L’lik sınır değere yakın sonuçlar elde edilmiştir.
Saha çalışmaları neticesinde, Kanalizasyon sisteminin farklı numune alma
noktalarındaki ve atıksu arıtma tesisi çıkışındaki kirlilik değerleri dikkate alınarak
gerçekleştirilen geri kazanım sistemi dizaynı aşağıdaki ünitelerden oluşmalıdır. Geri kazanım
71
tesisine ait ünite adları ve özellikleri tablo halinde verilmiştir. Kurulacak geri azanım tesisi ile
sırasıyla Bulanıklık <1 NTU, Askıda Katı Madde(AKM) <1 mg/L ve Toplam Koliform 0 adet
/100 ml arıtılmış çıkış suyu değerleri edilmesi sağlanması hedeflenmiştir.
Ünite Adı
Özellikleri
1
Atıksu arıtma tesisi çıkışında kaçan askıda katı
madde ve diğer partikülleri tutmak için
(Otomatik Temizlemeli Mikro Filtre)
Mikrofiltrasyon (MF) gereklidir.
2
2.500 m3 inşa edilmelidir. 44.000 m3/gün debiye göre
Ultrafiltrasyon (UF) Besleme Deposu mekanik ekipmanlar yerleştirilmelidir. Amaç:
ve Terfi İstasyonu
Ultrafiltrasyon sisteminin sürekli devrede olmasını
sağlamaktır.
3
44.000 m3/gün debiye göre inşa edilmeli ve mekanik
ekipmanlar yerleştirilmelidir. Başta, virüs, protozoa
ve helmint giderimi sağlamak beraberinde, AKM,
koliform ve bulanıklık değerini <1 olmasını
sağlamaktır.. UF sistemi 8 skid halinde dizayn
edilmeli, toplam 608 adet UF modulü yer almalıdır.
UF girişinde kollodial maddelerin daha iyi
tutunabilmesi için ve UF verimini arttırmak için
koagulant dozlaması yapılmalıdır. UF girişinde yağgres değeri sıfır “0” olmalıdır. Atıksu arıtma tesisi
çıkışında yağ ve gres oluşumunu önlemek için
gerekli tedbirler alınmalıdır.
4
2.500 m3 inşa edilmelidir. 44.000 m3/gün debiye göre
göre mekanik ekipmanlar yerleştirilmeldir. UF çıkışı
suyu depolanması ve bu su ile geri yıkama yapılması
amaçlanmaktadır.
Mikrofiltrasyon (MF)
Ultrafiltrasyon Ünitesi
UF Stok Deposu
5
10.000 m3 inşa edilmelidir. Arıtılmış su depoya
girmeden önce klorlama yapılmalıdır. Ayrıca sulama
Dağıtım Deposu ve Pompa İstasyonu
hattı üzerinde bakiye klor ölçümü yapılarak otomatik
hat üstü dozlama sistemi planlanmalıdır.
6
Ultrafiltrasyon ünitesi belirli sıklıklarda geri
yıkamaya tabi tutulmaktadır. Geri yıkama işlemi
sırasında pH değeri asidik yada bazik özellik
göstereceği için deşarj öncesi nötrolizasyon tankına
alınmalıdır.
Nötrolizasyon Tankı
72
Her ne kadar önerilen sistem teorik olarak atıksu arıtma tesisi çıkış sularının sulamada
kullanılmasını mümkün kılmaktaysa da , Atıksu arıtma tesisleri teknik usuller tebliği uyarınca bu
bölümde yukarıda bahsi geçen ilgili sulama değerlerini içeren su kalite sınıfının sınır değerlere yakın
seyretmesi mikrofiltrasyon (MF) + ultrafiltrasyon (UF) sonrası Ters ozmoz (RO) sistemi
kurulması gerekebilecek niteliktedir.
Kurulacak UF pilot tesis ile atıksu arıtma tesisi deşarjından elde edilecek suyun
kalitesi belirlenerek kesin dizayn yapılmalıdır.
İnşaat hariç ilk yatırım maliyeti MF+UF için 65 Euro/1 m3 iken RO için 110 Euro/1
m3’dür. Tasarlanan istemin MF+UF+RO olması durumunda 175 Euro/1 m3 olarak
öngörülmüştür. İşletme maliyeti ise MF+UF+RO için 0,35 Cent /1 m3’dür. Sadece UF olması
durumunda 0,15 Cent /1 m3 olarak belirlenmiştir.
5. SULAMA SİSTEMİNİN SEÇİMİ
Sulama sisteminin türü, bitki türü, su kalitesi ve miktarı, yerel özellikler ve maliyeti ile
değişebilmektedir. Arıtılmış atıksu ile sulamada, sulama seçiminde dikkat edilmesi gereken
en önemli hususlar, halk sağlığı, sulama verimi ve tıkanma problemidir. Halka sağlığı, sulama
türünün seçimini etkileyen en önemli husustur. Yağmurlama sulama gibi yüzeysel sulama
uygulamalarında bu risk büyüktür. Bundan dolayı, yağmurlama sulama, ileri arıtmadan sonra
uygulanmalıdır. Bazı durumlarda yağmurlama sulama, herhangi bir işlemden geçmeden
yenen gıda ürünlerine uygulanamaz. halk sağlığı açısından en uygun yöntem damlatmalı
sulamadır.
Sulama sistemleri, maksimum verimi sağlayacak şekilde tasarlanmalıdırlar. Sulama
veriminde etkin hususlar, buharlaşma, bitki soğuması, bitki kalite kontrolü ve köklerden tuzun
aşağı katmanlara sızmasıdır. En yüksek verim damlatmalı sulama ile elde edilmektedir.
Bu durum göz önünde bulundurularak arıtma tesisi çıkış sularının damlatmalı sulama
ile bitkilere verilmesi büyük önem arz etmektedir.
Askıda katı madde (AKM) içeriği ve suyun sulama sisteminin tıkanmasını etkileyen
en önemli faktörlerdir. Yüksek AKM değerlerinde ve düşük su hızlarında tıkanma
artabilmektedir. Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kalitesi parametreleri ve etki
düzeyleri Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği - Tablo E7.17’de özetlenmiştir.
73
Tablo 32. Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri (AATTUT - Tablo E7.17)
Parametreler
Birimler
AKM
pH
TDS
Mangan
Demir
H2S
Bakteri sayısı
mg/L
mg/L
mg/L
mg/L
mg/L
sayı/l
Yok
< 50
<7
< 500
< 0.1
< 0.1
< 0.5
< 10000
Kullanımında zarar derecesi
Az – orta
Tehlikeli
50-100
> 100
7-8
>8
500-2000
> 2000
0.1-1.5
> 1.5
0.1-1.5
> 1.5
0.5-2.0
> 2.0
10000-50000
> 50000
Atıksu arıtma tesisi çıkış AKM değerleri 15.25 mg/L ve 4.8 mg/L olarak ölçülmüş ve
tebliğe göre incelendiğinde kullanımda zararının olmadığı anlaşılmaktadır. Şekil 18’de Atıksu
Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı
etkileyen su kaliteleri) Askıda Katı Madde (AKM) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
verilmiştir.
Atısku arıtma tesisi çıkış TÇM değerleri 590 mg/L ve 620 mg/L olarak ölçülmüş ve
tebliğe göre incelendiğinde kullanımda az ve orta zararlı sınıfta olduğu anlaşılmaktadır. Şekil
19’da Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada
tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Toplam Çözünmüş Madde (TÇM) numune alma noktalarına
göre değişimi verilmiştir.
Arıtma tesisi çıkış suyunda ölçülen pH değerleri 7,3 ve 6,92’dir. Tebliğe göre ölçülen
bir değer için zarar yok iken, diğer değer için az-orta zararlı sınıfındadır. Arıtma tesisi çıkış
suyunda pH düzenlemesi yapılarak bu problemin önüne geçilmesi mümkündür. Şekil 20’de
Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı
etkileyen su kaliteleri) pH numune alma noktalarına göre değişimi verilmiştir.
Arıtma tesisi çıkış suyunda ölçülen Demir (Fe) değerleri 0,098 mg/L ve 0,029
mg/L’dir. Tebliğe göre ölçülen bir değer için zarar eşik değerinin altındadır. Şekil 21’de
Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı
etkileyen su kaliteleri) Demir (Fe) numune alma noktalarına göre değişimi verilmiştir.
74
Tablo 33. Tablo E7.18 Sulama türü ve sınıfının seçimi (AATTUT - Tablo E7.18)
Bitki türü
Büyük yapraklı, yüzeyde veya yüzeye yakın
büyüyen bitkiler (Brokoli, lahana, karnıbahar,
kereviz, marul)
Sulama türü
Yağmurlama
Damlatmalı
Ham olarak yenen köklü bitkiler (havuç, soğan)
Yağmurlama, Damlatmalı,
salma, karık usulü
Yağmurlama
Damlatmalı, salma, karık usulü
A
Yer ile teması olmayan ve yenmeden önce kabuğu
soyulan bitkiler (turunçgiller, fındık)
Yağmurlama, salma,
damlatmalı, karık usulü
B
Yer ile teması olan ve yenmeden önce kabuğu
soyulan bitkiler (kavun, karpuz)
Yağmurlama, salma,
damlatmalı, karık usulü
B
Yenmeden önce işleme tabii tutulan bitkiler
(patates, pancar)
Yenmeden önce işleme tabii tutulan yüzeysel
bitkiler (Brüksel lahanası, balkabağı, tahıl, şarap
yapımı için üzüm)
Yağmurlama, salma,
damlatmalı, karık usulü
Yağmurlama, salma,
damlatmalı, karık usulü
B
İnsan tüketimi için olmayan bitkiler, kültür tarımı,
mera ve otlaklar
Yağmurlama, salma,
damlatmalı, karık usulü
Yer ile teması olmayan bitkiler (domates,
fasulyeler, dolmalık biber, turunçgil olmayan
meyve ağaçları, şaraplık üzüm dışındaki üzümler)
Sulama suyu sınıfı
A
B
A
B
B
B
Tablo dikkate alınarak yetiştirilecek bitki ve su sulama suyu sınıfına göre sulama türü
belirlenebilmektedir.
75
Şekil 28. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Askıda Katı
Madde (AKM) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
76
Şekil 29. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Toplam
Çözünmüş Madde (TÇM) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
77
Şekil 30. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) pH Değerlerinin
Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
78
Şekil 31. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Demir (Fe)
Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi
79
6. TARIMSAL YAPI VE SU KULLANIMI
6.1 .Toprak Yapısı
Afyonkarahisar İli tarım topraklarının genel yapısı hafif orta alkali, killi-tınlı, az-orta
kireçli, az-orta tuzlu, organik maddece fakir, azat fosfor bakımından yetersiz, potasyumca
zengin, demir çinko, mangan gibi mikro besin elementlerinin eksikliği görülmektedir.
Afyonkarahisar ili toprak genel yapısı Tablo 34.’te verilmiştir.
Tablo 34. Afyonkarahisar İli Tarım Toprakları Genel Yapısı (Anonim, 2011)
Toprak Yapısı
Genelde Hafif-Orta Alkali (7’den yüksek)
Genelde Killi Tınlı
Genelde Az-Orta Kireçli
Genelde Hafif (Az)-Orta Tuzlu
Genelde Az
Azot ve Fosfor bakımından yetersiz olup, Potasyumca
genelde yüksektir.
Ayrıca demir, çinko, mangan gibi mikro besin
elementlerin eksikliği görülmektedir.
Etken Parametre
pH
Bünye
Reaksiyon
Tuzluluk
Organik Madde
Bitki Besin Elementi
6.2 .Agro Ekolojik Alt Bölgeler
Afyonkarahisar il genelinde polikültür tarım yapılmakla beraber tarla bitkileri üretimi
ağırlıktadır. İlçeler bazında tarım, sanayi, turizm v.b. sektörler açısından önemli bir fark
bulunmamaktadır. Master Plan çalışmasında il; tarımsal çeşitlilik ve iklim verileri dikkate
alınarak 4 agro-ekolojik alt bölgeye ayrılarak incelenmiştir. Alt bölgeler içerisinde yer alan
ilçeler ve bazı iklim verileri Tablo 35’te gösterilmiştir.
Tablo 35. 2004 Yılı Afyonkarahisar ilinin agro-ekolojik zonları (Anonim, 2004)
Agro-ekolojik
Bölge
I. Alt Bölge
II. Alt Bölge
III. Alt Bölge
IV. Alt Bölge
İLÇELER
Alt Bölgedeki İlçeler
Merkez,Bolvadin,Çobanlar,
Kızılören
Basmakçı,Dazkırı,Dinar, Evciler
Bayat,Emirdağ,İhsaniye, İscehisar
Çay,Sultandağı
İl Ortalaması
İlde Kap.
Alan (%)
İKLİMSEL FAKTÖRLER
Şubat Ayı Ort.
Yıllık Yağış
Sıcaklık ( C )
(mm)
45,70
1,25
407
14,90
28,80
10,60
3,90
0,75
1,60
444
402
580
100,00
1,88
458
80
6.3 .İklim
Afyonkarahisar ili Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altında
olup, kışları yoğun karlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Yıllık yağış ortalaması 458 mm.
olup genellikle yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Bir ve üçüncü alt bölgeler en az
yağış alan bölgeler olup, ortalama yağış 400 mm. civarındadır. Dördüncü alt bölge en fazla
yağış alan bölge olup, yıllık ortalama yağış miktarı 580 mm. civarındadır.
İlin şubat ayı ortalama sıcaklığı 2 C, temmuz ayı ortalama sıcaklığı 23 0C civarındadır.
Yıllık ortalama nisbi nem % 59’dur. İkinci alt bölge şubat ve temmuz ayı ortalama sıcaklıkları
bakımından diğer alt bölgelere göre daha yüksek değerlere sahiptir.
Yıllık ortalama yağış miktarı bakımından IV. Alt bölgede yer alan Çay ilçesi 580 mm.
ile en fazla yağış alan ilçedir. I. alt bölgede yer alan Şuhut ilçesi 360 mm. ile en az yağış alan
ilçedir. Tablo 36’da Afyonkarahisar ili alt bölgeler bazında agro-ekolojik iklim verileri
özetlenmiştir.
Tablo 36. Afyonkarahisar İli Alt Bölgeler Bazında Agro-ekolojik iklim verileri (Anonim,
2004)
Alt
Şubat ayı
Temmuz ayı
Yıllık ort.
Yıllık ort.
Yükseklik
Bölgeler
ort.sıcak.(C)
ort.sıcak.(C)
nisbi nem(%)
yağış (mm)
(m)
I.Alt bölge
1,25
22,37
60,75
407
1076
II.Alt bölge
3,90
24,77
56,33
444
864
III.Alt bölge
0,75
21,40
61,5
402
1176
1020
1034
IV.Alt bölge
1,60
22,60
59,00
580
İl ortalaması
1,88
22,79
59,40
458,25
6.4 .Bitki Örtüsü
Afyonkarahisar ilinde bitki örtüsü olarak çoğunlukla bozkır bitki örtüsü hakimdir. İl
ormanlık alan bakımından fakirdir. Orman ve fundalık alan il yüz ölçümünün %15’i kadardır.
Plato ve yaylalar daha çok bozkır bitkileriyle kaplıdır. Göl ve bataklık kenarlarında kamış ve
sazlık alanlar bulunur.
6.5 .Arazi Varlığı ve Kullanımı
Afyonkarahisar ilinin toplam 1.319.863 ha alanının 536. 268 ha (%39) işlemeli tarıma
elverişli alanı bulunmaktadır. Bu arazilerinde hazırda 195.53 ha alanında sulu 340.755 ha
alanında da kuru tarım yapılmaktadır. Tablo 37’de Afyonkarahisar İli Arazi Kullanımı
verilmiştir.
81
Tablo 37. Afyonkarahisar İli Arazi Kullanımı (Anonim, 2013a)
Alanı
( ha )
Kullanım Şekli
Toplam Alan
( ha )
Toplam Alana
Oranı
(%)
536.268
39
855.595
61
1.391.863
100
1-Kültüre elverişli arazi
a- Sulu tarım arazisi
195.513
b-Kuru tarım arazisi
340.755
2-Kültüre elverişli olmayan arazi
a- Çayır – Mera
222.031
b- Orman
291.269
c- Tarım Dışı (Köy ve Yerleşim alanları ile göl ve göletler)
342.295
TOPLAM
Kültüre elverişli arazilerde ürün gruplarına göre ekim alanları Tablo 38’de verilmiştir.
Buna göre 536.268 ha’lık arazinin 382.395 hektarı tarla arazisi, 16.131 hektarı meyvelikler ve
bağlar, 6.758 hektarı sebzelikler, 310 hektarı gül bahçeleri, 73.516 hektarı nadas ve 57.158
hektarı kullanılmayan tarım arazilerinden oluşmaktadır.
Tablo 38. Afyonkarahisar İli Kültüre Elverişli Arazi Kullanımı (Anonim, 2013a)
Kullanım Şekli
Alanı ( ha )
Tarla arazisi
382.395
Meyvelikler+Bağ
16.131
Sebzelikler
6.758
Gül Bahçeleri
310
Nadas
73.516
KullanılmayanTarım Arazisi
57.158
TOPLAM
536.268
Afyonkarahisar ilinde yaygın olarak yapılan tarla tarımı yapılmaktadır. Ayrıca ekim
alanlarının kullanılış amaçlarına ilçelere göre dağılımı Tablo 39’de verilmiştir.
82
Tablo 39. Tarım Alanlarının Kullanılış Amaçlarına İlçelere Göre Dağılımı (ha) (Anonim,
2013a)
İLÇELER
Tarla
Sebze
Meyve
Süs
Nadas
Diğer
Toplam
Alanı
Alanı
Alanı
Bitkileri
Alanı
Alan
Alan
37.547
1.811
710
0
8.357
4.705
53.131
Başmakçı
5.466
98
434
150
2.491
2.375
11.015
Bayat
5.406
53
140
0
3.283
3.576
12.459
Bolvadin
21.138
163
165
0
8.765
5.606
35.837
Çay
24.724
395
2.091
0
549
1.165
28.925
Çobanlar
7.254
31
120
0
2.49
1.243
11.138
Dazkırı
8.305
213
485
48
2.86
3.513
15.422
Dinar
41.802
917
1.343
112
1.015
90
45.279
Emirdağ
73.115
300
331
0
18.218
18.492
110.456
Evciler
9.713
183
82
0
902
246
11.127
Hocalar
5.484
155
119
0
1.111
1.544
8.413
İhsaniye
28.511
135
346
0
3.138
2.982
35.113
İscehisar
7.647
179
85
0
2.57
2.387
12.868
Kızılören
4.474
112
102
0
1.245
225
6.158
Sandıklı
43.911
345
697
0
3.561
859
49.373
Sinanpaşa
23.684
1.066
713
0
4.761
4.36
34.584
Sultandağı
13.472
13
4.967
0
7.838
3.292
29.582
Şuhut
20.742
589
3.201
0
362
496
25.39
382.395
6.758
16.131
310
73.516
57.158
536.268
Merkez
TOPLAM
Afyonkarahisar İli tarım arazilerinin ilçelere göre sulanabilirlik durumu Tablo 40’da
verilmiştir. Toplam 536.268 ha tarım alanının 340.755 hektarında kuru tarım 195.513
Hektarında ise sulu tarım yapılmaktadır. İl tarımında verimi sınırlayan önemli bir faktör
sulama suyu kısıtlılığıdır.
83
Tablo 40. Afyonkarahisar İlinin ilçelere göre Sulanabilirlik Durumu (Anonim, 2012)
İLÇELER
Merkez
Yüz ölçümü (ha)
Tarım Alanı
(ha)
Kuru Tarım Alanı
(ha)
Toplam Sulanan Alan
(ha)
122.894
53.131
40.171
12.96
Başmakçı
36.912
11.015
9.202
1.813
Bayat
42.890
12.459
11.202
1.257
Bolvadin
95.663
35.837
32.247
3.590
Çay
81.039
28.925
7.235
21.689
Çobanlar
19.461
11.138
6.280
4.858
Dazkırı
40.388
15.422
7.714
7.708
Dinar
128.735
45.279
2.726
42.553
Emirdağ
207.343
110.456
94.863
15.593
Evciler
20.201
11.127
7.453
3.674
Hocalar
39.394
8.413
6.497
1.916
İhsaniye
82.155
35.113
32.433
2.68
İscehisar
44.444
12.868
12.183
685
Kızılören
14.104
6.158
5.437
721
Sandıklı
131.276
49.373
27.785
21.588
Sinanpaşa
92.81
34.584
10.231
24.353
Sultandağı
92.237
29.582
15.798
13.784
Şuhut
99.918
25.39
11.299
14.091
1.391.863
536.268
340.755
195.513
TOPLAM
Afyonkarahisar ilinde son 5 yılda yetiştirilen önemli bazı tarla bitkilerinin ekim alanı,
üretim ve verimleri Tablo 41’de verilmiştir. Tabloya baktığımızda ekim alanı yönünden ilk
beş tarla bitkisi azalan sıra ile buğday, arpa, şeker pancarı, patates ve haşhaş olmuştur.
84
Tablo 41. Afyonkarahisar İli Son 5 Yıllık Tarla Bitkileri Üretim Alanı ve Üretim Miktarları
(2013b)
2009
2010
2011
2012
Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim
Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton)
Buğday
185.200
3.109 575.708 180.770 2.988 540.136 178.098 3.182 566.770 182.005
2.441 444.309
Arpa
140.400
3.094 434.378 135.470 3.058 414.286 133.210 3.131 417.190 120.108
2.301 276.444
K.Fasulye
1.629
1.410
2.297
1.123 1.529
1.717
1.048 1.513
1.586
1.007
1.452
1.462
Mısır Da.
187
5.738
1.073
180 5.283
951
195 5.615
1.095
154
4.461
687
Nohut
5.620
1.086
6.101
5.643 1.061
5.989
5.800 1.085
6.298
5.205
838
4.365
Y.Merci
1.497
1.092
1.634
1.492 1.134
1.692
1.409 1.056
1.488
1.033
820
848
Ş.Pancar
Ayçiçeği
Haşhaş K
Haşhaş T
12.831 53.310 683.711 13.741 50.911 699.570 13.702 51.521 705.950 14.920 52.877 788.929
9.482
1.283
12.17
686
7.338
711
7.604
10.700
7.963 1.264
10.070
815
9.852
835
10.097
12.085
7.663 1.313 10.062
7.444
1.313
9.777
690 11.190
9.515
304
675
762 12.346
2.130
304
675
16.202
Susam
231
597
138
260
596
155
256
586
150
269
568
153
Anason
310
694
215
387
746
289
1.021
714
729
836
570
477
Kimyon
832
625
520
712
641
457
710
604
429
597
537
321
Patates
Soğan
Sarımsak
9.492 36.080 342.459 11.154 36.677 409.098 11.432 37.328 426.740 11.731 36.944 433.398
462 25.700 11.873
71
16.34
1.160
464 25.954
12.043
76 16.486
1.253
544 26.055 14.174
77 16.259
1.252
524 23.925 12.537
69 13.449
92
Afyonkarahisar ilinde son 5 yılda yetiştirilen önemli bazı sebzelerin ekim alanı, üretim
ve verimleri Tablo 42’de verilmiştir. 20 kadar sebzenin tarımı istatistiğe girmiştir. Tabloya
baktığımızda ekim alanı yönünden ilk beş bitki hıyar, bezelye, taze fasulye domates ve karpuz
olarak sıralanabilir.
85
Tablo 42. Afyonkarahisar İli Son 5 Yıllık Sebze Üretim Alanı ve Üretim Miktarları (2013b)
2009
Ekiliş Verim
Al (Ha) kg/Ha
2010
2011
2012
Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Al Verim Üretim
(Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton)
(Ha) kg/Ha (Ton)
Lahana
267
32.135
8.580
249
23.799 5.926
175
32.910
5.759
167
33.137
5.534
Marul
208
14.380
2.991
215
14.628 3.145
269
13.270
3.570
259
12.683
3.285
Ispanak
213
9.019
1.921
212
9.024
1.913
192
9.208
1.768
194
9.061
1.758
Pırasa
285
15.926
4.539
281
15.779 4.434
177
16.490
2.919
154
16.519
2.544
Maydanoz
14
2
28
15
2.643
38
15
2.666
40
16
2.5
40
Nane
3
3
9
6
3.167
19
6
3.167
19
6
3.167
19
S.Kabak
33
18.515
611
31
18.548
575
34
18.850
641
24
17.541
421
B.Kabak
78
25.256
1.970
69
25.391 1.752
57
24.650
1.405
47
23.426
1.101
2.498
19.037
47.554
Patlıcan
115
16.557
1.904
112
15.536
Domates
931
30.135
28.056
949
S.Biber
251
13.478
3.383
D.Biber
191
15.565
Karpuz
285
Kavun
Hıyar
2.052 19.914 40.864
20.470 40.749 1.690
20.683 34.955
78
15.360
1.198
70
16.500
30.376 28.827
820
31.310 25.678
747
31.307 23.387
227
14.141 3.210
225
13.960
3.142
196
15.591
3.056
2.973
192
15.734 3.021
198
15.600
3.088
197
16.944
3.338
29.200
8.322
290
29.810 8.645
311
30.790
9.575
274
30.835
8.449
444
27.018
11.996
437
27.565 12.046
416
28 11.649
375
26.866 10.075
T.fasulye
1.025
12.169
12.473
997
12.733 12.695
892
12.770 11.393
841
12.593 10.591
T.Soğan
131
18.015
2.360
133
18.459 2.455
138
18.370
2.535
119
18.747
2.231
Havuç
114
15.667
1.786
108
16.333 1.764
56
18.790
1.052
33
19.242
635
Turp
47
13.362
628
49
13.653
669
30
14.430
433
27
15.519
419
T.Barbunya
3
3.333
10
3
3.667
11
2
5
10
2
5
10
Bezelye
90
12.533
1.128
309
1.74
12.453 3.848
1.991
914
12.490 11.413
915
1.155
12.473 11.413
86
6.6 .Afyonkarahisar Tarımsal Sulama İhtiyacı ve Arıtılmış Atık Suların
Kullanılması
Afyonkarahisar ili Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altında
olup, kışları yoğun karlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Yıllık yağış ortalaması 458 mm.
olup genellikle yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Afyonkarahisar ilinin toplam
1.319.863 ha alanının 536. 268 ha (%39) işlemeli tarıma elverişli alanı bulunmaktadır.
Afyonkarahisar ili tarım arazilerinin %39’u sulanmakta iken % 61’i hala sulanamamaktadır.
Kapalı bir havza olan Afyon ovası ve Akarçay havzasında su kaynakları yeterli olmamaktadır.
Sulanan alanların sınırlılığı tarımsal üretimde verim düşüklüğüne neden olduğu gibi, ürün
çeşitliliğini de sınırlandırmaktadır. Bu nedenlerle, sulanan tarım alanlarının arttırılmasına ve
bu konuda yeni projeler ve altyapı yatırımlarının yapılmasına ihtiyaç vardır (Anonim, 1996)
Su ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak kaynaklardan biriside atık suların arıtılarak
sulamada kullanılmasıdır. Atık suların yeniden kullanımı hem yüzey ve yer altı sularının
kirlenmesini engellerken hemde tarımsal sulama için kaynak oluşturmaktadır. Tarımsal
alanların sulanması, su rezervuarlarının korunması ve gübre ihtiyacını azaltmak için
nutrientler ile tarla ve bitkilerin doğal zenginleştirilmesi atıksuların yeniden kullanımının
yaygın bir uygulamasıdır (Polat, 2013)
Tarımsal yeniden kullanım için uygulanan su kalite kriterleri genellikle sağlık
problemlerine neden olabilen patojenlerin varlığına odaklanan mikrobiyolojik maddeler,
toplam çözünmüş katılar (TDS) ve tuzluluktur. Atıksuların tuzluluk seviyesi genellikle
yüksektir ve göreceli olarak maliyetli tuz giderme prosesleri ile kombine edilmezse tuzluluk
giderilemez ve su temini maliyeti artar (Polat 2013). Bu nedenle sulama için iyi kaliteli
suların kullanımı birçok yerde su kaynaklarının azalmasında tehdit oluşturmaktadır ve birçok
durumda sulu tarım, artan nüfus için yiyecek sağlayan toprakları sulamak için az ve daha
düşük kaliteli su kullanımı sorunuyla karşı karşıyadır (Polat 2013).
Su kalitesi, sulama suyunun uygunluğunun anlaşılması için tek ölçüt değildir. Sulama
ve toprak yönünden gerekli önlemler alındığı ve drenaj olanakları sağlandığı takdirde çok iyi
nitelikte olmayan sular bile toprağa ve bitkiye zarar vermeden kullanılabilir (Kanber ve ark.
1992). Sulamada kullanılan suyun miktarı, iklim, toprak yapısı, ürün tipi, su kalitesi, sulama
teknikleri gibi bir çok unsura dikkat edilmelidir.
Sorunlu suların sorununu azaltıcı bazı amenajman önlemlerini su şekilde sıralayabiliriz;

Dayanıklı bitki türlerinin seçilmelidir. Tuzluluğa ve olumsuz koşullara direnç bitki
türlerine göre değiştiği gibi aynı tür içerisinde ıslah edilen çeşitlere göre de
87
değişmektedir. Bu nedenle tuzluluğa dayanıklı bitki türünü belirlemekle kalmayıp,
dayanıklı çeşitleri de belirlenmesi gerekir.

Doğru sulama yöntemi seçilmelidir. Vahşi sulama yöntemi olarak bilinen Karık veya
tava gibi yüzey sulama yöntemleri ile yapılan sulamalarda fazla miktarda su
kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak da sulama suyunun taşımış olduğu tuzlar ve
elementler toprakta kısa sürede birikerek toprak yapısını bozacaktır. Yağmurlama
yöntemiyle sulanan bitkiler, hem toprak tuzluluğu hem de toprak üstü aksamına tuz
püskürtülmesi zararı ile karşı karşıya kalırlar (Kanber ve ark. 1992). Tuzlar, doğrudan
yapraklar tarafından absorbe edilebilir ve bunun sonucu olarak yapraklar zarar görür
ve dökülürler (Kanber ve ark. 1992). Bitkinin doğrudan kök bölgesinin ıslatılması ve
daha az su kullanılması nedeni ile damla sulama yöntemi tuzlu sularla yapılacak
sulamalarda öne çıkartılmalıdır.
 Bazı kültürel uygulamalarla sulama suyunun olumsuz etkileri giderilebilir.

Yüksek düzeydeki sodyum, bitkilere zehir etkisi yapar. Eğer toprakta yeterli
miktarda kullanılabilir kalsiyum varsa sodyum zehirlenmesi genellikle
azalmaktadır. Sodyum zehirlenmesinden daha çok kalsiyum eksikliğinin etkisi
olmakta ve kalsiyum nitrat veya alçı gibi materyallerle yapılan gübrelemeye
giderilebilir (Kanber ve ark. 1992).

Bazı kültür bitkilerinin sodyum iyonuna karşı göstermiş oldukları göreceli
dirençler; (Değerler toprağın değişebilir sodyum (ESP) düzeyleridir.) Duyarlı;
ESP<15 yeşil fasulye mısır, bezelye, mercimek; Yarı dayanıklı 15<ESP<40
havuç, soğan, sorgum, ıspanak domates, buğday; Dayanıklı ESP<40 yonca,
arpa, şekerpancarı örnek olarak verilebilir. Yüksek SAR değerine sahip sularla
ortaya çıkan zehirlenme etkileri, kötü infiltrasyon koşulları yüzünden meydana
gelebilmektedir. Sodyuma duyarlı olarak bilinen bir çok bitki, toprak yapısı iyi
durumda tutulduğunda çok iyi bir gelişme gösterirler. Genellikle, bu bitkiler
eğer toprak yapısı ve havalanma kaba bünyeli topraklardaki gibi iyi durumda
tutulabildiği zaman, daha yüksek ESP düzeylerine de dayanabilmektedirler
(Kanber ve ark. 1992).

Sulama drenaj ile birlikte düşünülmelidir. Sulama yapılacak arazinin iyi bir drenaja
sahip, kumlu tın ile killi-tın arası bünyedeki topraklar olmalıdır. Afyonkarahisar’ın
yıllık ortalama yağısı 400 mm civarındır. Bu yağış seviyesi doğal yıkama için alt sınır
olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle doğal yağışlar, bitki veya yıkama gereksinimini
karşılamada önemli rol oynamasa da bir miktar yıkama olacağı düşünülebilir.
88

Kalitesi düşük sularla yapılan yetiştiricilikte son sulamayı farklı bir kaynaktan temin
edilecek kaliteli bir su ile yaparak yıkama sağlanabilir. Bu sayede uzun yıllar tarım
arazilerinin yapısı bozulmadan hem de kalitesi düşük sulama suları kullanılarak
yetiştiricilik yapılabilir.

Ekim münavebesinde üst üste su tüketimi yüksek bitkiler yetiştirmek yerine, su
tüketimi yüksek bitkiyi takiben su tüketimi daha düşük az sulama isteyen yada doğal
yağışlarla yetişebilecek bitkiler münavebeye alınmalıdır.

Sulama sularının tuz konsantrasyonları, genellikle sulamada kullanımlarını önleyecek
yükseklikte değildir. Önemli olan, bitki kök bölgesindeki tuz dengesinin nasıl
korunacağının bilinmesidir. Bitkiler suyu, kök bölgesinin neresinde hazır bulurlarsa
oradan alırlar. Ortalama olarak gerekli suyun % 40'ı ilk katmandan, % 30'u ikinci, %
20'si üçüncü ve % 10'u dördüncü katmandan kaldırılır. Her sulamada ilk katman
yıkanır ve nispeten daha düşük bir tuzluluk düzeyinde kalır. Tuzluluk aşağı
katmanlarda artar. Ortalama tuzluluk, uygulanan suyun 3 katı kadardır ve bitkinin
aşağı katmanlarındaki tuzluluk, eğer üst katmanlarda yeterli nem düzeyi sağlanıyorsa
çok önemli değildir (Kanber ve ark. 1992).

Temiz su kaynağının da bulunduğu, ancak, tüm sulama sezonu boyunca yetersiz
kaldığı durumlarda iki farklı sulama yönetim stratejisinden bahsetmek mümkündür
(Yurtsever ve ark );
a) Belirli iyonlara ve toplam tuzluluğa karsı dayanım durumları bilinen
bitkilerin, hassas dönemlerinde iyi kaliteli sularla sulama yaparak, daha dayanıklı
olduğu bilinen dönemlerde arıtılmış atık suların sulamada kullanılması,
b) Arıtılmış atıksıların belirli oranlarda iyi kaliteli sularla karıştırılıp seyreltilerek,
tüm sulama sezonu boyunca tek su kaynağı olarak kullanılması.
Yukarıda kısaca açıklanan yöntemler iyi öğrenilirse sulama suyunun kalitesinin
değerlendirilmesi daha kolay ve yararlı olur. Sorunlu sular bile sorunu azaltıcı bazı
amenajman
önlemlerinin
uygulanmasıyla
sulamada
kullanılabilmektedir.
Gerekli
görüldüğünde genel anlamda verilen ölçütler, çok özel durumlara da uydurulabilir. Bu özel
durumlar arasında drenaj, sulama, iklim ve yağış, toprağın fiziksel özellikleri, bitkinin tuza
dayanıklılığı sayılabilir. Sözü edilen koşullarda suyun içerdiği tuzların kimyasal bileşimi ve
kullanılacağı toprağın kil mineralleri özelliğine göre yeni bir değerlendirme yapılabilir.
Anılan özellikler, yerel kullanma koşullarını daha doğru yansıtması yönünden genel ölçüt
değerlerini yükseltebilir veya düşürebilirler.
89
Afyonkarahisar İli tarım topraklarının genel yapısı hafif orta alkali, killi-tınlı,az-orta
kireçli, az-orta tuzlu, organik maddece fakir, azat fosfor bakımından yetersiz, potasyumca
zengin, demir çinko, mangan gibi mikro besin elementlerinin eksikliği görülmektedir (Tablo
1). Bilindiği üzere toprak yapısı çok kısa mesafelerde bile değişmektedir. Bu nedenle arıtılmış
su ile sulanacak tarım arazilerinin toprak analizleri yapılarak toprak haritasının çıkarılması ve
analiz sonuçlarına göre daha sağlıklı tedbirlerin alınmasına olanak sağlayacaktır.
6.7 .Bitki Su Tüketiminin Saptanması
Bitki su tüketiminin hesaplanmasında yukarıda bahsedilen faktörlerin etkisinin göz
önünde bulundurulması gerekmektedir. Bitki su tüketimi, doğrudan ölçüm yöntemleriyle ve
iklim verilerinden tahmin yöntemleriyle belirlenmektedir. Doğrudan ölçme yöntemleri daha
sağlıklı sonuç vermesine karşın hem oldukça pahalı hem de zaman alıcıdır. Bu nedenle bitki
su tüketiminin doğrudan ölçülmesi ancak iklim verilerinden tahmin eşitliklerinin kalibrasyonu
ve yöresel bitki katsayılarının bulunması amacıyla yapılmaktadır.
Uygulamada bitki su tüketimi değerleri yaygın olarak iklim verilerine dayalı tahmin
eşitlikleri kullanılarak belirlenmektedir. İklim verilerinden yararlanarak bitki su tüketiminin
tahmininde kullanılabilecek çok sayıda eşitlik getirilmiştir. Bazıları birkaç iklim faktörünün
dikkate alınmasıyla geliştirilen çözümü kolay ancak uzun periyotlar için sağlıklı sonuç
verebilen eşitliklerdir. Bazıları ise birçok iklim faktörü göz önüne alınarak geliştirilmiş kısa
periyotlar için bile sağlıklı sonuç veren ancak oldukça karmaşık eşitliklerdir.
Bu yöntemlerden Türkiye iklim koşullarında iyi sonuç veren Blaney-Criddle Yöntemi
esas alınmıştır. Bu çalışmada bitki su tüketim değerleri olarak Afyonkarahisar Merkez iklim
verilerine göre Blaney-Criddle Yöntemi ile bitki türleri için hesaplanmış aylık su tüketim
değerleri kullanılmıştır (Anonim 1982) .
Tarımsal sulama yapılacak araziler düze yakın eğimli (%0-1), toprağı derin, orta ağır
bünyeli, taşsız, erozyon problemi olmayan sulamaya müsait arazilerdir. Bölgede projeli
sulama sistemi yoktur. Bu arazilerde kuru tarım yapılmakta ve ağırlıklı olarak buğday ve fiğ
münavebesi yapılmaktadır. Sulama projesinin hayata geçmesi halinde bu alanda şeker
pancarı, silajlık mısır, buğday, arpa ve yonca yetiştirilebilecektir.
Arıtma tesisinden çıkan günlük 44.000 m3 arıtılmış su sulama suyu olarak
kullanılacaktır. Proje sonrası proje alanındaki muhtemel ürün deseni ve ekiliş oranına göre
toplam sulanacak alan aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Arıtma sonrası çıkan suyun
depolanmayacağı ve günlük 16 saat sulama yapılacağı varsayılmıştır. Basınçlı sulama
90
yöntemlerinden yetiştirilecek bitkiye göre uygun olan damla sulama veya yağmurlama sulama
kullanılacaktır. Bu sulama yöntemlerinde sulama randımanları yüksek olup ortalama %85
olarak alınmıştır. Afyonkarahisar İli iklim ve toprak koşullarına göre münavebesi düşünülen
bitkilerin Kritik su tüketimi Temmuz ayı olduğundan, Tüketim hesabı bu aya göre yapılmıştır.
Temmuz ayı yağış ortalaması 23.3 mm’dir. Aylık bitki su tüketimi değerleri Blaney-Criddle
Yöntemine göre Afyon Merkez için hesaplanan değerler kullanılmıştır (Anonim, 1982).
Yukarıda bahsedilen kabullere göre sulanabilecek alanın hesabı Tablo 43’te yapılmıştır.
Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m3 suyun sulamada kullanılması halinde
sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır. Hesaplama yöntemi ile bulunan
sulama alanı daha sonra sulamanın başlaması ile mutlak ölçüme dayalı verilerle
güncellenmelidir.
Tablo 43. Tarımsal Sulama Yapılacak Olan Arazideki Yetiştirilecek Olan Tarım Ürünleri ve
Alanı
Ürün
Kritik ay
Bir
Damla ve
Deseni
Ekiliş su tük.
Günlük
Yağmurlama
Proje Alanı
Oranı (Temmuz
Su
Ort.Sulama
Günlük Net
Ayı)*
Tüketimi
Rand.
Su tüketimi
Bitki
Cinsi
Arpa
Buğday
S.Mısır
Ş.Pancarı
Yonca
TOPLAM
%
15
25
20
20
20
100
(mm/ay) (mm/gün)
30xxx
2
30xxx
2
265
8,55
212
6,84
214
6,90
(mm/gün)
0,3
0,5
1,71
1,37
1,38
5,26
%
0,85
Proje
Alanı
Günlük
Brüt Su
tüketimi
Günlük
Debi
(mm/gün) m3/gün
6,19
44000
Debi
Günlük Toplam
Sulama Sulama
Süresi Alanı
L/s
saat
da.
509,26
16,00
4738,8
*: Anonim 1982 Not: Her (x) beş günü gösterir
6.8 . Mevcut (Kuru Tarımda) Proje Sahasındaki Üretim Deseni ve Gelir Durumu
Mevcut proje sahasında kuru koşullarda yetiştirilen buğday ve fiğin dekara ortalama
üretim girdileri ve maliyet hesabı yapılmıştır (Çizelge 2). Buğday ve fiğ örneği için ayrıntılı
maliyet tablosu örnek olarak Ek Çizelge 3 ve Ek Çizelge 4 de verilmiştir. Bu hesaplamalara
göre buğdayda dekara net gelir 81,871 TL ve Fiğde ise 97,47 TL olarak belirlenmiştir. Proje
öncesi dekara yıllık net gelir bulmak içinde buğday ve fiğin dekara yıllık net gelirlerinin
ortalaması alınmıştır. Proje kapsamında toplam sulanacak alan (4738,8 da) ile proje öncesi
ortalama dekara yıllık net gelirin (89,67 TL) çarpılması ile proje öncesi toplam yıllık net gelir
424.928,2 TL bulunmuştur.
91
Tablo 44. Tarım Ürünlerinden Kazanılan Net Gelir
ÜRÜN
VERİM
B.FİYATI
BRÜT
GELİR
ÜRETİM GİD.
NET GELİR
CİNSİ
Kg./Dk
YTL./Kg.
YTL./Dk.
YTL./Dk.
YTL./Dk.
Buğday(Dane)
241,1
0,600
150,365
Buğday(Saman)
116,494
81,871
300,0
0,166
48,000
Fiğ
392,9
0,610
239,670
142,200
97,470
Proje Öncesi Ortalama Dekara Yıllık Net Gelir: 81,871 + 97,470 = 179,341 / 2 = 89,67
TL/da
Proje Öncesi Toplam Yıllık Net Gelir: 89,67 X 4738,8 = 424.928,2 TL’dir
6.9 .Proje Sonrası (Sulu Tarımda) Üretim Deseni ve Gelir Durumu
Proje uygulamaya başlaması ile birlikte ürün deseni ve üretim şekli değişecektir. Daha
önce kuru tarım şeklinde yetiştirilen Arpa ve Buğday sulu tarıma dönerken, Silajlık Mısır,
Yonca ve Şeker Pancarı da ürün deseninde yerini alacaktır. Proje ile sulanması hedeflenen
4738,8 da arazide yeni ürün deseninde Arpa %15, Buğday %25, Silajlık Mısır, Şeker Pancarı
ve Yonca %20’şer pay alması öngörülmüştür. Proje sahasında sulu tarıma geçilmesi
durumunda elde edilecek gelirin belirlenmesi amaca ile yetiştirilecek bitkilerin dekara
ortalama üretim girdileri ve maliyet hesabı yapılmıştır. Bitki türlerine göre ayrı ayrı birim
alana net gelirleri hesaplandıktan sonra ürün deseninde yer alacakları %’lere göre proje
sonrası dekara yıllık net gelir hesaplanmıştır. Dekara yıllık net gelir ile proje kapsamında
sulanacak olan arazinin (4738,2 da) çarpılması ile de sulu tarıma geçilmesi durumunda elde
edilecek net gelir hesap edilmiştir.
Proje öncesi yıllık net gelir 424.928,2 TL, proje sonrasında 1.036.565,1 TL ye çıkacak
ve proje sayesinde (1.036.565,1 - 424.928,2) 611.636,9 TL’lik bir gelir artışı olacaktır.
Projenin uygulamaya geçmesi halinde proje sonrası muhtemel ürün desenine göre elde
edilebilecek gelir farkı yaklaşık 611.636,9 TL‘dir.
92
Tablo 45. Tarımsal Sulama Yapıldıktan Sonra Tarım Ürünlerinden Elde Edilecek Net
Gelir(12)
Bitki
Cinsi
Arpa
(Dane)
Arpa
(Saman)
Buğday
(Dane)
Buğday
(saman)
S.Mısır
Ş.Pancarı
Yonca
TOPLAM
Birim
Ekiliş
Verim
fiyatı
Oranı
(Kg/da) (TL/Kg)
(%)
15
25
20
20
20
100
Brüt gelir
(TL/da)
365
0,49
178,85
450
0,16
72,00
480
0,68
328,40
550
4833,33
7000
1500
0,16
0,16
0,135
0,37
88,00
773,33
945,00
555,00
Üretim
giderleri
(TL/da)
Net gelir
(TL/da)
Ekiliş Oranı
X
Net Gelir
182,00
108,85
16,33
287,00
129,00
32,25
399,45
691,11
332,00
373,88
253,89
223,00
74,78
50,78
44,60
218,74
Proje Sonrası Dekara Yıllık Net Gelir
:218,74 TL
Proje Sonrası Toplam Yıllık Net Gelir
:218,74 TL/da X 4738,8 da =1.036.565,1 TL
Sulu Tarıma Geçilmesi Durumunda Elde Edilecek Net Gelir : 1.036.565,1 - 424.928,2 =
611.636,9 TL
93
7. SONUÇ VE ÖNERİLER
Afyonkarahisar ilinin toplam 1.319.863 ha alanının 536. 268 ha (%39) bölümü
işlemeli tarıma elverişlidir. Afyonkarahisar ili tarım arazilerinin %39’u sulanmakta iken %
61’i hala sulanamamaktadır. Kısmi olarak yer altı suları kullanımı söz konusudur. Su
kaynakları kıt, tuz içeriği yüksektir. Sulama suyunun kısmen yeraltı suyundan temin edilmesi
durumunda ise enerji maliyetleri yüksektir. Bu amaçla Afyonkarahisar Merkez Atıksu Arıtma
Tesisi çıkış sularının tarımda kullanılması uygun bir çözüm olarak görünmektedir.
Afyonkarahisar İli iklim ve toprak koşullarına göre münavebesi düşünülen bitkilerin
Kritik su tüketimi Temmuz ayı olduğundan, Tüketim hesabı bu aya göre yapılmıştır. Temmuz
ayı yağış ortalaması 23.3 mm’dir. Aylık bitki su tüketimi değerleri Blaney-Criddle Yöntemine
göre Afyon Merkez için hesaplanan değerler kullanılmıştır (Anonim, 1982). Sulanabilecek
alanın hesabı Tablo 45’te yapılmıştır. Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m 3
suyun
sulamada
kullanılması
halinde
sulanacak
alan
yaklaşık
4740
da
olarak
hesaplanmıştır.Bu alan mevcut Atıksu Arıtma Tesisi civarında bulunan tarım arazileridir.
Tarımsal sulama maksadlı atıksu geri kazanımında Klasik aktif çamur + filtrasyon +
klorlama arıtma sistemi öngörülmüştür. Saha çalışmaları neticesinde, Kanalizasyon sisteminin
farklı numune alma noktalarındaki ve atıksu arıtma tesisi çıkışındaki kirlilik değerleri dikkate
alınarak gerçekleştirilecek geri kazanım sistemi dizaynı 44000 m3/gün’lük debiye göre
Mikrofiltrasyon (MF)+ Ultrafiltrasyon (UF) + Dezenfeksiyon (Klorlama)
ünitelerden
oluşmalıdır.
Önerilen sistem teorik olarak atıksu arıtma tesisi çıkış sularının sulamada
kullanılmasını mümkün kılmaktaysa da, Atıksu arıtma tesisleri teknik usuller tebliği uyarınca
bu bölümde yukarıda bahsi geçen ilgili sulama değerlerini içeren su kalite sınıfının sınır
değerlere yakın seyretmesi mikrofiltrasyon (MF) + ultrafiltrasyon (UF) sonrası Ters ozmoz
(RO) sistemi kurulması gerekebilecek niteliktedir. Kurulacak MF+UF pilot tesis ile atıksu
arıtma tesisi deşarjından elde edilecek suyun kalitesi belirlenerek kesin dizayn yapılmalıdır.
Çöp sızıntı sularının yüksek kirlilik içerdiği tespit edilmiştir. Atıksu arıtma tesisinde
biyolojik arıtım yönteminin kullanıldığı göz önüne alındığında çözünmüş halde bulunan eser
elementler, iletkenlik kaynakları, ağır metal ve toksik maddeler uzaklaştırılamamaktadır. Çöp
sızıntı suları kanalizasyon sistemi ile arıtma tesisine iletilmektedir. Sulama suyu kalitesinin
iyileştirilmesi için çöp sızıntı sularının kanalizasyon istemine verilmeden önce arıtılması
gereklidir. Çöp sızıntı sularının mevcut hali ile kanalizasyon sistemine deşarj edilmesine izin
verilmemelidir.
94
Endüstriyel atıksuların kanalizasyon sistemine verilmesi ağır metal ve eser maddelerin
suda bulunma ihtimalini arttıran bir diğer etkendir. Afyonkarahisar ilinde endüstriyel
tesislerin varlığı ve kentsel kanalizasyon sistemine deşarjların sınırlı kalması yapılan
analizlerde ağır metal ve toksik maddelerin sınır değerlerin altında elde edilmesi ile
sonuçlanmıştır. Bununla birlikte Afyonkarahisar ilinin gelişme potansiyeli göz önünde
bulundurularak, organize sanayi bölgeleri ve kurulması muhtemel endüstriyel tesisler için ön
arıtım yapılmasının temin edilmesi gerekmektedir. Ağır metal kirlilik riskleri dikkate
alındığında, ağır metal içeriği yüksek atıksular üreten endüstriyel tesislerin tespit edilerek ağır
metal kirlilik yükleri belirlenmelidir. Ayrıca bu tesisler düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Endüstriler, hastaneler ve otellerin mevsimsel ve yıllık kirlilik yüklerin belirlenmesi
için belirli periyotlarla deşarjlarının izlenmesi gereklidir.
Atıksu arıtma tesisi çıkış suyu tuzluluk, sodyum, klorür, toplam çözünmüş madde ve
SAR parametreleri açısından II. Sınıf su kalitesi özelliği göstermektedir. II. Kalite su ile
birçok tarımsal ürünün yetiştirilmesi mümkündür. Ancak endüstriyel tesislerden otellerden ve
hastanelerden kaynaklı atıksu girişi geniş bir ürün seçimi su kalitesi ile birlikte
değerlendirildiğinde bir risk unsuru olarak ortaya çıkmaktadır. Herbir numune alma
noktasındaki atıksu oluşumunu oluşturan unsurların incelenerek tesisle işbirliği içerisinde
kirlilik yüklerinin azaltılması öncelikli olarak tercih edilmelidir. Bunun mümkün olamdığı
durumlarda ise geniş bir ürün gamı seçilebilmesini engelleyici risk unsurlarını bertaraf etmek
için mikrofiltrasyon (MF) + ultrafiltrasyon (UF) sonrası Ters ozmoz (RO) ve denzfeksiyon
sistemi kurulması kaçınılmazdır. Böylece geniş bir ürün gamı seçilebilir, sulama ile birlikte
verimi artışı gözlenecektir. Yeterli suyun sürekli temini sayesinde sürekli sulama gerektiren
bitkilerin yetiştirilme imkanı da oluşacaktır.
Bitki seçiminde daha sağlıklı ve etkin bir strateji geliştirebilmek için arıtma tesisi çıkış
sularının filtrasyon ve dezenfeksiyon işlemine tabi tutulduğu pilot ölçekli çalışma yapılmalı
ve sonuçları detaylı bir şekilde irdelenmelidir.
Sulama sistemleri, maksimum verimi sağlayacak şekilde tasarlanmalıdırlar. Sulama
veriminde etkin hususlar, buharlaşma, bitki soğuması, bitki kalite kontrolü ve köklerden tuzun
aşağı katmanlara sızmasıdır. En yüksek verim damlatmalı sulama ile elde edilmektedir.
Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m3 suyun sulamada kullanılması
halinde sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır. Hesaplama yöntemi ile
bulunan sulama alanı daha sonra sulamanın başlaması ile mutlak ölçüme dayalı verilerle
güncellenmelidir.
95
Tarımsal sulama yapılacak araziler düze yakın eğimli (%0-1), toprağı derin, orta ağır
bünyeli, taşsız, erozyon problemi olmayan sulamaya müsait arazilerdir. Bölgede projeli
sulama sistemi yoktur. Bu arazilerde kuru tarım yapılmakta ve ağırlıklı olarak buğday ve fiğ
münavebesi yapılmaktadır. Sulama projesinin hayata geçmesi halinde bu alanda şeker
pancarı, silajlık mısır, buğday, arpa ve yonca yetiştirilebilecektir.
Bilindiği üzere toprak yapısı çok kısa mesafelerde bile değişmektedir. Bu nedenle
arıtılmış su ile sulanacak tarım arazilerinin toprak analizleri yapılarak toprak haritasının
çıkarılması ve analiz sonuçlarına göre daha sağlıklı tedbirlerin alınmasına olanak
sağlayacaktır.
Temiz su kaynağının da bulunduğu, ancak, tüm sulama sezonu boyunca yetersiz
kaldığı durumlarda; belirli iyonlara ve toplam tuzluluğa karsı dayanım durumları bilinen
bitkilerin, hassas dönemlerinde iyi kaliteli sularla sulama yaparak, daha dayanıklı olduğu
bilinen dönemlerde arıtılmış atık suların sulamada kullanılması ve Arıtılmış atıksıların belirli
oranlarda iyi kaliteli sularla karıştırılıp seyreltilerek, tüm sulama sezonu boyunca tek su
kaynağı olarak kullanılması gibi iki farklı sulama yönetim stratejisinden bahsetmek
mümkündür. Akarçay’ın su kalitesi belirlenerek uygun olması durumunda bu amaçla
kullanılabilmesi sağlanmalıdır.
96
KAYNAKLAR
Anonim, 2004. T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Afyonkarahisar Meteoroloji Bölge
Müdürlüğü Verileri
Anonim, 1996. Afyon İl Raporu, T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı (DPT),
Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü Verileri
Anonim, 2011. Afyonkarahisar İl Çevre Durum Raporu (20111), T.C. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı, Afyonkarahisar İl Müdürlüğü Verileri
Anonim, 2012. Devlet Su İşleri, Afyonkarahisar İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme
Şube Müdürlüğü Verileri
Anonim, 2013a. T.C. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, Afyonkarahisar İl Müdürlüğü
Verileri http://www.afyonkarahisartarim.gov.tr/index_tr.asp?mn=127&bn=0&in=401
(20.11.2013)
Anonim, 2013b. T.C. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, Afyonkarahisar İl Müdürlüğü
Verileri http://www.afyonkarahisartarim.gov.tr/index_tr.asp?mn=127&bn=0&in=404
Akgül, M., 2007. Meyve Ağaçlarında Gübreleme. Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma
Enstitüsü Yayınları No:13, Isparta.
Ayyıldız, M. 1990. Sulama Suyu Kalitesi ve Tuzluluk Problemleri, A.Ü. Ziraat Fakültesi
Baskı Ofset Ünitesi, Ankara,
Badruk, M. 2003, Jeotermal enerji uygulamalarında çevre sorunları”, Jeotermal Enerji,
Doğrudan ısıtma sistemleri; temel ve tasarımı seminer kitabı,345358
Deveci, T., 2012, Gaziantep’te Atık Sulardan Etkilenen Toprak Ve Bitkilerde Eser Element
(Cu, Co, Mn Ve Zn) Ve Fe Konsantrasyonlarının ICP-MS İle Tayini, Yüksek Lisans
Tezi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis
Gemici, Ü. , Tarcan, G. 2022, Distribution of boron in thermal waters of western Anatolia,
Turkey, and examples of their environmental impacts, Environmental Geology, 43:
8798
Gemici, Ü., Tarcan, G. 2004, Hydrogeological and Hydrogeochemical Features of the
Heybeli Spa, Afyon, Turkey: Arsenic and the Other Contaminants in the Thermal
Waters”; Bulletin of Environmental Contamination and Toxicology, 72; 11071114
Güngör, Y., Erözel, A.Z., Yıldırım, O., 1996. Sulama, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Yayınları No: 1443, Ders Kitabı: 424.
Kafadar, F.N. Saygıdeğer, S., 2010, Gaziantep İlinde Organize Sanayi Bölgesi Atık Suları ile
Sulanan Bazı Tarım Bitkilerinde Kurşun (Pb) Miktarlarının Belirlenmesi, Ekoloji, 19,
41-48.
97
Kanber, R., Kırda, C. ve Tekinel, O. 1992. Sulama Suyu Niteliği ve Sulamada Tuzluluk
Sorunları, Çukurova Ünivaesitesi, Ziraat Fakültesi Genel Yayın No: 21, Ders Kitapları
Yayın No:6 Adana.
Polat, A. 12013. Su Kaynaklarının Sürdürülebilirliği İçin Arıtılan Atıksuların Yeniden
Kullanımı, Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 6 (1): 58-62, ISSN: 1308-0040, E-ISSN:
2146-0132,
Provin, T. L ve Pitt, J. L., 2002. Description of Water Analysis Parameters. Soil and Crop
Science Department, The Texas A&m University.
Üstün, G.E., Akal-Solmaz, S.K., Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Tekrar
Kullanımının Değerlendirilmesi, Su Tüketimi, Arıtma, Yeniden Kullanımı,
Sempozyumu, 3-5 Eylül, Bursa.
98

Benzer belgeler