Beton-Kalıp

Transkript

Beton-Kalıp
ISSN 1307 - 9018
Mayıs - Haziran 2011
SAYI: 25
Kompakt
makineler
Compact
equipment
Falsework-Formwork
Beton-Kalıp
Ma
¼õLQLELOHQ$VIDOW3URIHV\RQHOOHUL
%(11,1*+29(1
LOH\RODo½NDU
Bennighoven asfalt plentleri ileri teknolojisi ve kalitesiyle benzerlerine göre % 25’e varan
RUDQODUGDGDKDGõNELULõOHWLPPDOL\HWL\OHoDO½õ½UYHN½VDVUHGHNHQGLPDOL\HWLQLo½NDUDUDN
ND]DQFDG|QõWUU+HVDE½Q½ELOHQDVIDOWSURIHV\RQHOOHUL\ROXQD%HQQLQJKRYHQLOHGHYDPHGHU
Asfalt Üretim Tesisleri
MakinaMarketMart210x297.indd 1
5/26/11 10:51 AM
İÇİNDEKİLER
Uluslararası Editör / International Editor:
Lindsay Gale
Email
: [email protected]
Direk tel : +44 1892 786210
Türkiye Editörü / Area Editor:
Alican Apa
Email : [email protected]
Tel
: +90 216 302 53 82
Editöryal Katkı / Editorial Contributors:
Chris Sleight, Alex Dahm, Murray Pollok, Euan Youdale, Döne Arslantaş, Ersin Dalga, Beyhan Çeçen
Uluslararası Reklam Müdürü / International
Advertisement Manager:
David Stowe
Email
: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786217
Türkiye Reklam Satış / Turkey Advertisement
Sales:
Nevzat Kaygısız, Selimcan Erkan
Avrupa Bölgesel Satış / Europe Area Sales:
Alister Williams, Lynn Collett
Üretim ve Dağıtım Direktörü / Production and
Circulation Director:
Saara Rootes
KAPAK
8
Uluslararası İnşaat Haberleri
Dünya inşaat endüstrisinden son haberler
Küçükler büyük düşünüyor
16
Üreticilerin 2011’de piyasaya sürdüğü yeni kompakt
inşaat makineleri...
Kentsel uzmanlık 26
İngiltere’nin başkenti Londra’da, ileri teknolojiye
dayalı kule vinç uygulamaları
Fuarlarla gelen yenilikler
16
38
Mart ayı, iki fuar organizasyonuna sahne oldu; İtalya’daki
Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu / Production
and Circulation Turkey:
Elif Çelik
Samoter ve ABD’deki ConExpo-Con/Agg.
Finans Müdürü / Financial Controller:
Paul Baker
Yenilikçi ürünler
Türkiye Finans Sorumlusu / Financial Controller
Turkey:
Seçil Erman
Beton kalıp ve destek sistemleri sektöründe yeniliklerin
Dağıtım Müdürü / Circulation Manager
Theresa Flint
Pazarlama Müdürü / Marketing Manager:
James Moscicki
Grafik / Design
Ersan Topuz, Ersin Özdemir
Koordinatör / Coordinator:
Emre Apa
İmtiyaz Sahipleri / Publishers:
James King (KHL Group)
Melih Apa (Apa Yayın Grubu)
Baskı / Printed By:
Altan Basım Ltd.
Yüzyıl Mah. Matbaacılar Sitesi 222/A
Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 629 03 74
Yayın Türü:
International Construction Türkiye Dergisi
tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre yerel-süreli yayındır.
International Construction Türkiye Dergisi Apa Yayıncılık Reklamcılık ve Fuarcılık Ltd. Şti. tarafından T.C.
yasalarına uygun olarak iki ayda bir yayınlanmaktadır.
International Construction Türkiye Dergisi’nde yayınlanan yazı, harita, fotoğraf, ilüstrasyon ve konuların
her hakkı mahfuzdur. İzinsiz kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
ÜYELİKLER
Almanya’nın başkenti
Berlin’in Brandenburg
banliyösünde inşa
edilen yeni Uluslararası
Havaalanı’nın kontrol
kulesi için Westag &
Getalit ve Harsco kalıp
kullanılıyor
47
itici gücü; yüksek teknik gerektiren yapılar
Yeni hedeflere doğru
26
58
KHL Grubu’ndan D.Ann Schiffler, Terex Cranes’in yeni
başkanı Kevin Bradley’e sordu
Tek düğmeyle alaşağı
62
D&Ri dergisi, 2010 yılı Patlatmalı Yıkım Ödülü’nü
38
AED firmasına verdi
Kükremeye hazır
65
Önümüzdeki 5 yılda 1 trilyon $ altyapı yatırımı yapması
beklenen Hindistan’da canlanma hız kazanıyor.
Makine endüstrisinin 50 devi 68
47
IC dergisi, dünyanın en büyük 50 inşaat makineleri
üreticisini sıraladı
Türkiye’den Haberler
72
Cebeci taş ocakları
Karadeniz Çevre Otoyolu
Çevre halkı ve doğayla barışık taş ocakçılığı
58
CONTENTS
International news
COVER PICTURE
8
Head Offices
The latest news from the global construction industry
United Kingdom
Thinking big
16
City sophistication
26
Exhibition launches
38
Demanding applications 47
Southfields, Southview Road,
Wadhurst, East Sussex TN5 6TP, UK
Tel: +44 (0)1892 784088,
Fax: +44 (0)1892 784086
e-mail: [email protected]
www.khl.com
APA YAYINCILIK LTD
Selamiçeşme Mah. Cemil
Topuzlu Cad. No: 13 Kat: 4 D: 9
Kadıköy-İstanbul/Türkiye
Tel: +90 (216) 302 53 82 (Pbx)
Fax: +90 (216) 302 08 10
USA OFFICE
KHL Group USA LLC,
3726 E. Ember Glow Way,
Phoenix, AZ 85050,USA
Tel: +1 480 659 0578,
Fax: +1 480 659 0678
e-mail: [email protected]
www.khl.com
KHL GROUP CHINA
Beijing Representative Office
Room 786, Poly Plaza, No 14,
South Dong
Zhi Men Street
Dong Cheng District
Beijing 100027
P R China
Westag & Getalit and
Harsco formwork is
being used on the
control tower at the
new Berlin Brandenburg
International Airport in
Germany
Cores of new compact machines have been launched so far
in 2011 as manufacturers strive to meet demand for more
size options and faster and more productive equipment
The UK’s capital city remains a European hotspot
of sophisticated tower crane application
16
Major construction equipment exhibitions held in March;
Samoter in Verona and ConExpo-Con /Agg in Las Vegas
Technical and challenging buildings are driving innovation
in the falsework and formwork sector
A new direction
26
58
KHL’s D.Ann Schiffler interwieved Terex Cranes
new president Kevin Bradley
Winning with a bang
62
D&Ri’s 2010 Explosive Demolition Award went to AED
who brought down a storm damaged condominium in
Florida, USA
Ready to roar?
38
65
With US$1 trillion of infrastructure investment expected
in the next five years, the Indian boom is gathering pace,
but can regulation keep up with demand?
Equipment Top 50
68
The Yellow Table is International Construction’s annual
survey of the world’s 50 largest construction equipment
manufacturers
News from Turkey
47
72
Machine contest ground: Cebeci quarries
Black Sea Belt-Highway
Quarrying at peace with local people and the environment
58
uluslararası İnşaat haberlerİ
KISA KISA
NEPAL Dünya Bankası, Nepal’de
altyapının güçlendirilmesi ve bir
enerji nakil hattının inşası için
verilecek 63 milyon $’lık destek paketini onayladı. Proje kapsamında,
Panchthar bölgesinin kuzeyindeki
Kabeli Bazaar ile Jhapa bölgesindeki Damak arasına 132 kV’lık
bir nakil hattı çekilecek. Ayrıca,
Kabeli Bazaar yakınlarına ve
Phidim, Ilam, Damak ilçelerine
trafo merkezleri kurulacak.
İTALYA İtalya hafriyat makine-
leri pazarı, yılın ilk çeyreğinde
bir önceki yılın aynı dönemine
göre %14 küçüldü ve satılan
makine sayısı 2.236’da kaldı.
İtalyan inşaat makineleri birliği
Unacea’Ya göre, düşüşten en
fazla etkilenen ekipman tipleri yol
yapım makineleri (%42) ve bekoloderler (%36) oldu.
ÇİN Dünya Bankası, Yunnan eya-
letindeki Kunming şehrinde 19,5
km’lik hafif raylı sistem inşasına
destek vermek üzere 300 milyon
$ kredi açılması kararını onayladı.
Yeni güzergâh, Kunming yüksek
hızlı demiryolu şebekesi programının üç numaralı hattı olarak
planlandı. Program kapsamındaki
altı hattın toplam uzunluğu 162
km’yi bulacak.
KAZAKİSTAN Avrupa İmar
ve Kalkınma Bankası (EBRD),
Kazakistan’ın Taraz, Atyrau ve
Semey kentlerinde içme suyu ve
kanalizasyon altyapısının iyileştirilmesi amacıyla 100 milyon $’a
varan kaynak ayrılacağını duyurdu.
Sunulan kaynak, kamu-özel sektör
ortaklığı kontratlarına hazırlık
yapılması için başlangıç desteği
olarak kullanılacak.
Küresel toparlanma
E
konomik tahmin kuruluşu IHS Global Insight, dünya
inşaat üretiminin bu yıl %3,0 artacağını öngörüyor.
Geçtiğimiz yılki %0,1’lik düşüşün ardından, bu oran
endüstrideki toparlanmaya işaret ediyor.
Endüstri içerisindeki sektörlere bakıldığında, konut harici
inşaat sektörünün %4,3’lük büyümeyle başı çekeceği ve iletişim endüstrisi ile bağlantılı inşaat faaliyetlerinin de en canlı alt
sektörlerden biri olacağı düşünülüyor.
Altyapı sektörünün de %3,7’lik büyümeyle iyi bir dönem
geçireceği tahmin ediliyor. Bu alanda en yüksek büyümenin,
%4,8 ile enerji altyapısına ilişkin faaliyetlerde ortaya çıkması
bekleniyor. Küresel konut pazarı ise tam aksine durgun bir
görüntü çiziyor. IHS Global Insight, bu yıl konut üretimindeki büyümenin %1,2’de kalacağını hesaplıyor ve Sektörün
2006’da ulaşılan 2,5 trilyon $ seviyesine geri gelebilmesi için
2015’e kadar beklemek gerekeceğini tahmin ediyor. Öte yandan, genel inşaat pazarının geçmişteki 6,0 trilyon $’lık rekoru
önümüzdeki yıl tekrar kırabileceği sanılıyor.
Kuruluşun tahminlerine göre, önümüzdeki yıl en güçlü büyüme, Asya ve Güney Amerika pazarlarında görülecek ve bu bölgeler, Orta Doğu, Afrika, Doğu Avrupa gibi
diğer gelişmekte olan pazarları geride bırakacak. Doğu
Avrupa inşaat pazarı bu yıl artı büyümeye geri dönecekse
de, yüzde birin daha altında bir artış kaydedecek. Kuzey
Amerika ise, konut pazarındaki düşüşün sürmesiyle,
2011’i de gerilemeyle kapatacak.
Kuzey Amerika pazarındaki bu zayıf yapının, küresel
toparlanma üzerinde de frenleme etkisi yarattığı görülüyor.
Daha ayrıntılı bilgi için www.ihs.com sitesini ziyaret
edebilirsiniz.
Yeni metro hatları
Şili’nin başkenti Santiago’da, 3 ve 6 numaralı metro hatlarının inşasına önümüzdeki yıl başlanacak. Yeni projeler,
yıllık ulusa sesleniş konuşmasında Devlet Başkanı Sebastián
Piñera tarafından açıklandı.
Toplam 37 km uzunluğundaki iki hat, kentin metro
ağına beş semti daha eklenmesini sağlayacak. Santi-
ŞİLİ Devlet yatırım kuruluşu
Proinversion, yeni Chinchero
Havaalanı’nın inşası için ön yeterlik
sürecini başlattı. En az 350 milyon
$’a mal olması beklenen proje
kapsamında, Temmuz başlarında kısa bir ihale katılım listesi
yayınlanacak.
VİETNAM Asya Kalkınma Ban-
kası ve Vietnam Devlet Bankası,
ülke genelinde temiz suya erişim
olanaklarını geliştirmek, kentsel
altyapıyı güçlendirmek ve tehlike
altındaki ormanları korumak amacıya 4,5 milyar $ tutarında kredi
paketinin hazırlanması konusunda
anlaşmaya vardı.
Foster + Partners’ şirketi tarafından tasarlanan CITI Bank Hangzhou/Çin merkez binasının inşasına başlandı. 100 m’lik bu dikkat
çekici kulenin tabanında, 30 m yüksekliğe,
72 m genişliğe sahip bir kubbe bulunacak.
Merkeze yerleştirilecek atriyum, 20 katlı
yapının tüm yüksekliği boyunca uzanacak.
Üst katlarda, toplantı salonlarının yanı sıra
bahçeler ve bir VIP kulübü de yer alacak.
Yılın belli dönemlerinde havalandırması doğal yollardan yapılacak olan
kulede, su geri kazanım sistemleri de
bulunacak. İnşaatta, mümkün olduğu sürece
yerli malzeme kullanılacak.
internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Uygulama Eleştirisi
Yolsuzlukla mücadele eden sivil toplum örgütü Transparency
International (Uluslararası Şeffaflık - TI), rüşvetle mücadele
anlaşmasının uygulanmasındaki zaaflar nedeniyle, Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerine eleştiri
getirdi. Anlaşma, üye ülkeler tarafından 2009 yılında
imzalanmıştı. TI tarafından hazırlanan raporda, OECD
grubunu oluşturan 37 zengin ülkeden yalnızca yedisinin
(Danimarka, Almanya, İtalya, Norveç, İsviçre, İngiltere
ve ABD) rüşvetle etkin bir biçimde mücadele ettiği ileri
sürülüyor. Ancak, TI verilerine göre bu yedi ülke tek başına
dünya ticaretinin %30’luk bölümünü temsil ediyor.
TI başkanı Hugette Labelle açıklıyor: “Yurtdışındaki rüşvet fiillerine karşı yeterli caydırıcılığın teşkil edilebilmesi, ancak
etkin bir uygulamayla mümkün olabilir. Ülkelerin büyük
kısmının yeterli uygulamaları ortaya koymaması, yurtdışındaki
rüşveti kazıma yolunda tüm OECD üyelerinin sergilediği
ortak kararlılığın altını oymaktadır.”
TI, ağır hareket eden hükümetlerin, uygulamadaki önlemleri güçlendirmek üzere, zaman çizelgeleri ile desteklenen
planlar oluşturması çağrısını yapıyor. Kuruluş ayrıca, işi ağırdan
alan bu ülkelerde iş yapacak özel şirketlerin gerekli dikkati
gösterebilmesi için, söz konusu ülkelerin OECD rüşvetle
mücadele çalışma grubu tarafından duyurulmasını da öneriyor.
TI verilerine göre, rüşvetin toplam değeri zaman zaman hükümetlerin satın alma giderlerinin %25’ine kadar çıkabiliyor.
Dünya Bankası, yolsuzlukların yıllık tutarının 1 trilyon $’ı bulduğunu tahmin ediyor. TI kuruluşunun hazırladığı Yolsuzluk
Algısı Sıralaması’nda, rüşvete en açık alanlar arasında inşaat ve
bayındırlık işleri sektörleri daima öne çıkıyor.
ago merkezinden geçerek kuzey ve güney bölgelerini
birbirine bağlayacak 3 numaralı hattın tahmini maliyeti
400 milyon $. 6’ncı hat ise Cerrillos ve Vitacura semtleri
arasında ulaşım sağlayacak.
Hükümet, metro şebekesinde Wi-Fi internet hizmeti
sunmayı da planlıyor.
uluslararası İnşaat haberlerİ
Karayolunda dev hedefler
Hindistan Ulusal Karayolu İdaresi (HUKİ), Nisan 2011Mart 2012 mali yılı hedefini, 7.300 km’lik karayolu için
inşaat ihalelerinin tamamlanması şeklinde belirledi. Kuruluş, bu hedefin yakalanabilmesi için yaklaşık 10.000 km’lik
yol ihalesi açılacağını belirtiyor. HUKİ, bu hedefe ulaşarak,
geçtiğimiz yıl kırdığı 5.083 km’lik rekoru %44 artırmayı
amaçlıyor. HUKİ, yapmak istediklerini daha ayrıntılı
biçimde açıklayan aylık hedefler de hazırladı. Bu raporlara
göre, söz konusu mali yıl içerisinde toplam uzunluğu 7.994
km’yi, toplam değeri de 12,7 milyar $’ı bulan 59 farklı proje
hedeflere dahil edildi. Aylık hedeflere bakıldığında en yoğun
FUAR TAKViMi
diary dates
dönemin yaz ayları olacağı görülüyor. Temmuz ile Kasım
ayları arasında, toplam 5.832 km’lik, 7,76 milyar $ değerinde 41 proje için ihalelerin tamamlanması amaçlanıyor.
HUKİ, bu projelerin finansmanında, imzalanacak
imtiyaz sözleşmeleri yoluyla özel sektörün önemli rol
oynamasını hedefliyor. Kuruluş, mali yıl içerisinde ihale
etmeyi düşündüğü projelerin %75’inin yap-işlet-devret
anlaşmaları için uygun olduğu görüşünde. Geri kalan
2.000 km’lik kısmın ise yap-işlet-devret uygulaması için
mali açıdan uygun olmadığı, ya da eyalet hükümetlerinin
sorumluluk alanına girdiği belirtiliyor.
dam kayıplarının New York City (9.800 kişi - %9), Las
Vegas (7.500 kişi - %16) ve Atlanta’da (7.300 kişi - %8)
gerçekleştiği görülüyor. Oransal olarak incelendiğinde ise,
500 kişi ile %25’lik kayıp yaşayan Steubenville-Weirton/
Ohio bölgesi başı çekiyor. Öte yandan, Dallas’ta istihdamın
7.400 kişi (%7) arttığı ve Texas’ın da iyi bir performans sergilediği fark ediliyor. Forth Worth ve Beaumont-Port Arthur
bölgelerinde de inşaat istihdamı sırasıyla 2.900 kişi (%5) ve
2.300 kişi (%13) yükseldi. AGC, ülkede konut harici inşaat
pazarının istikrara kavuşmakta olduğunu, konut sektöründe
ise çok ortaklı projelerin yükselişe geçtiğini belirtiyor. Ancak,
bu kazanımların kamu inşaatlarındaki düşüş tarafından dengeleniyor olması dikkat çekiyor.
Platform Exhibition
14 – 16 Eylül 2011
Maastricht, Hollanda
www.apexshow.com
BICES 2011
18 – 21 Ekim, 2011
Pekin, Çin
Demolition Summit & World
Demolition Awards
4 Kasım 2011
Amsterdam, Hollanda
www.demolitionsummit.com
Excon
23 – 27 Kasım, 2011
Bangalore, Hindistan
www.excon.in
World of Concrete
24 – 27 Ocak, 2012
Seminerler Ocak 23 – 27
Yükse hızda engel
Çin hükümeti, çevre koruma denetlemelerinde
saptanan uygunsuzluklar nedeniyle, Tianjin ile
Qinhuangdao arasındaki hızlı tren hattıyla ilgili inşaat
çalışmalarının durdurulması emrini verdi. Bir süre
önce, Qingdao ile Jinan arasında tamamlanmış olan
bir başka hat da çevresel değerlendirme ve onaylardaki
eksiklikler nedeniyle kapatılmıştı.
Kimileri, söz konusu durdurma emirlerini, hüküme-
International Access
www.e-bices.org
Kesintiler istihdamı düşürüyor
Amerika Genel Yükleniciler Birliği (AGC) tarafından
açıklanan verilere göre, ABD’deki 337 büyük şehir bölgesinden 179’unda (%53), inşaat sektörü istihdamı Nisan
ayında bir önceki yıla göre geriledi. İstihdam 114 bölgede
(%34) artarken, 44 bölgede (%13) aynı kaldı.
AGC, istihdamdaki düşüşün hükümetin uyguladığı
kesintilerden kaynaklandığı görüşünde. Örgütün baş ekonomisti Ken Simonson, “Özel sektörde inşat faaliyetlerinin toparlandığı bir dönemde, yerel idare, eyalet ve federal
hükümet düzeyinde altyapı projeleri için finansman
kesintisine gidilmesi, pek çok büyük şehir alanında işten
çıkarmalara yol açıyor olabilir.” diyor.
Rakamlara bakıldığında, yıl içerisinde en büyük istih-
Apex 2011
Las Vegas Kongre Merkezi
tin devasa demiryolu projelerinde ölçeğin daraltılacağa
yönünde bir işaret olarak yorumluyor. 2008’de sadece
1.500 km’lik hızlı tren hattına sahip ülkede, hükümet
önümüzdeki yılın sonuna kadar 13.000 km’ye ulaşılacağını açıklamıştı. Çin Demiryolları Bakanlığı Genel Sekreteri
Liu Zhijun’un 100 milyon $’ın üzerinde rüşvet aldığı
şüphesiyle Şubat ayında görevden alınması da projeleri
sekteye uğratan nedenler arasında yer alıyor.
Las Vegas, Nevada, ABD
www.worldofconcrete.com
Intermat 2012
16 – 21 Nisan, 2012
Paris, Fransa
www.intermat.fr
Bauma 2013
15 – 21 Nisan, 2013
Münih, Almanya
www.bauma.de
Samoter 2014
5 – 9 Mart, 2014
Verona, Italya
www.samoter.com
ConExpo-Con/Agg 2014
18 – 22 Mart, 2014
Las Vegas, ABD
www.conexpoconagg.com
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye
uluslararası İnşaat haberlerİ
Anlaşmazlıklar artıyor
Büyüme yavaşlayacak
anışmanlık kuruluşu EC Harris, 2010’da dünya genelinde inşaat
faaliyetleriyle ilgili anlaşmazlıkların, 2009’a kıyasla sayıca arttığı
görüşünde. Kuruluşun Sözleşme Çözümleri birimi tarafından
toplanan veriler, EC Harris bünyesinde işlem gören anlaşmazlıklarda
ortalama tutarın 35,1 milyon $ olduğunu ve çözüme ulaşma süresinin de
ortalamada dokuz ayı geçtiğini gösteriyor.
EC Harris’e göre, 2010’da sektördeki en büyük anlaşmazlık
nedeni, sözleşmelerin gereğince yürütülmemesi oldu. Sözleşme metinlerindeki belirsizlikler, süre uzatımı ve finansmanla ilgili ihtilaflar,
müşterilerden yüklenicilere gerçek dışı risk transferi ve müşteri ya da
işveren tarafından dayatılan değişiklikler de diğer önemli anlaşmazlık
nedenleri olarak sıralanıyor. Anlaşmazlıkların çözümü için beklenen
süre, ortalama 11,4 ayla en fazla Asya’da uzuyor. Asya’yı 10 ay ile
Avrupa, 9 ay ile Kuzey Amerika ve 8,25 ay ile Orta Doğu izliyor.
Asya’daki anlaşmazlıklar, ortalama değer bakımından da 64,5 milyon
$ ile başı çekiyor. Asya’nın ardından 56,3 milyon $ile Orta Doğu,
33,3 milyon $ ile Avrupa ve 17,5 milyon $ ile Kuzey Amerika geliyor.
EC Harris’in 2010’da incelediği en yüksek tutarlı anlaşmazlık da, 200
milyon $ ile Asya’da yürütülen bir proje kapsamında ortaya çıktı.
Girişim ortaklıkları da önemli bir sorun kaynağı gibi görünüyor.
EC Harris’e göre, girişim ortaklığı söz konusu olduğunda, vakaların
%31’inde anlaşmazlığın kaynağı, ortaklık içerisindeki görüş ayrılıklarıydı. Bu durum, girişim ortaklığı ile bağlantılı ihtilafların tüm vakalar
içerisinde %50’lik paya ulaştığı Orta Doğu’da özellikle dikkat çekiyor.
EC Harris tarafından yürütülen çalışmanın ayrıntılı sonuçları, kuruluşun Küresel İnşaat Anlaşmazlıkları Raporu’nda yer alıyor.
Araştırma kuruluşu PMR’nin hazırladığı bir rapora göre, Polonya’nın
inşaat üretimi bu yıl yaklaşık %11 arttıktan sonra, 2012 ve 2013’te
daha düşük oranlarda büyüyecek. Bu yılki büyümenin itici gücünü, bazıları 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası ile bağlantılı olan büyük mühendislik projelerinin oluşturacağı
belirtiliyor. Turnuvayı Polonya ve Ukrayna birlikte organize ediyor.
Ülkenin en büyük 200 inşaat şirketi ile yapılan bir araştırmada, yol
yapımının önümüzdeki iki yıllık dönem için katılımcıların %59’u
tarafından en ilgi çekici sektör olarak görüldüğü belirlendi. Ancak bu
ilgi, Mart 2011 ile Eylül 2010’daki anketlerde ortaya çıkan %76 ve
%81 oranlarına göre hayli düşük kaldı.
Bunun yanı sıra, gerek küçük, gerekse büyük kentsel alanlardaki su ve
kanalizasyon altyapısına yönelik sermaye harcamaları ile, Varşova - Gdynia
ve Katowice – Rzeszow hatları başta gelmek üzer, demiryolu inşa projelerinin de Polonya’da büyümeyi teşvik etmesi bekleniyor.
Enerji sektörü de önemli bir potansiyel ortaya koyuyor. Ancak, sektördeki projelerin sayısı istikrarlı bir biçimde artsa da, projelerin uzun
bir süre zarfında hayata geçirileceği ve ancak 2013’ten itibaren önemli
miktarda gelir temin edeceği ifade ediliyor.
D
Aylık yükseliş
27 üyeli Avrupa Birliği’nin inşaat üretimi, Mart ayında bir önceki aya kıyasla
%1i9 yükseldi. Ancak, AB istatistik dairesi Eurostat tarafından açıklanan bu
rakamlara göre, inşaat üretimi bir önceki yıla göre %4,9 düşmüş durumda.
Aylık bazda en ciddi yükseliş İngiltere (%15,8), Almanya (%6,2) ve Slovakya’da
(%5,6) ortaya çıkarken, en fazla düşüş yaşayan ülkeler de Slovenya (%7,4),
Portekiz (%5,1) ve Bulgaristan (%3,1) oldu. Mart ayında AB genelinde
bina inşaatlarında %1,0 büyüme kaydedilirken, mühendislik projelerindeki
artış %2,1’e ulaştı. Sektörün yıllık üretimindeki değişime bakıldığında, en
büyük ilerlemenin Polonya (%23,5), Almanya (%16,2) ve İsveç’te (%6,2)
yaşandığı görülüyor. En büyük küçülmeler ise İspanya (%38,0), Slovenya
(%30,8) ve Bulgaristan’da (%19,1) yaşandı. Sektörün farklı kolları arasındaki
karşılaştırmalarda, AB genelinde bina inşaatlarının bir önceki yıla göre %6,5
küçüldüğü, mühendislik projelerinde ise %3,9 büyüme kaydedildiği anlaşılıyor.
Arnavutluk’un başkenti Tiran’da 27.000 m2’lik bir İslami kültür merkezinin
inşa edilmesine yönelik tasarım yarışmasını, Bjarke Ingels Group (BIG),
Martha Schwartz Landscape, Buro Happold, Speirs & Major, Lutzenberger &
Lutzenberger ve Global Cultural Asset Management kuruluşları kazandı.
Merkez bünyesindeki cami, 1.000 kişinin günlük ibadetlerini
yerine getirmesine olanak tanıyacak ve iş avlularla halka açık alanlarında
kullanılmasıyla, bu sayı Cuma günleri 5.000’e, önemli kutsal günlerde de
10.000’e çıkacak. wYapının cephe tasarımı, içerinin rahatça görünmesine
izin vermeyerek hem gölgeleme hem de gizlilik sağlayan, öte yandan dışarının izlenmesine olanak tanıyan İslami ağaç oymacılığından esinlenmiş.
Caminin cepheleri, ışığın eğimli yüzeyler üzerinde gezinmesiyle, gün her
saatinde farklı görünüme bürünecek. Tasarıma dahil olan Kur’an Bahçeleri,
Kur’an’da geçen tüm bitkileri, Kur’an’da geçtiği sayıda içinde barındıracak.
10 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Pompa depolamalı santral
Dünya Bankası, Endonezya’nın Batı Java bölgesinde, Bandung yakınlarında, devlete ait PLN kuruluşu tarafından yürütülecek 800 milyon
$maliyetli Yukarı Cisokan Pompa Depolamalı Hidroelektrik Projesi için
460 milyon $ krdi vermeyi kararlaştırdı. Proje, daha yukarıda yer alan bir havzadan aşağıdaki havzaya nakledilen suyun bir dizi türbinden geçirilmesi yoluyla, maksimum elektrik
talebinin karşılanmasına yardımcı olmak üzere geliştirildi. Talep miktarı
düştüğünde, su tekrar yukarı havzaya pompalanacak. Tesis, 1 GW
elektrik üretme kapasitesine sahip olacak.
Dünya Bankası baş enerji uzmanı Leiping Wang, proje hakkında şunları
söyledi: “Pompa depolamalı tesisler, büyük miktarda enerjinin verimli
biçimde depolanması ve elektrik talebi tavan yaptığında hızla yanıt verilebilmesi yolunda şu anda elimizde bulunan ek teknoloji. Yukarı Cisokan
projesi ile, Endonezya da bu tip tesislere sahip olan birkaç gelişmiş ülkenin
arasında katılacak.” Bu arada, Batı Endonezya Ulusal Karayolları İyileştirme Projesi için de Dünya Bankası’nın 250 milyon $ kredi temin edeceği
açıklandı. Endonezya Bayındırlık Bakanlığı tarafından yürütülen proje ile,
Batı Sumatra’da yaklaşık 716 km karayolunun ıslah edilmesi amaçlanıyor. ICT
International News
HIGHLIGTS
NEPAL The World Bank has approved a US$63 million assistance
package to improve infrastructure and to construct a power
transmission line inNepal. The
scheme includes a 132 kV transmission line from Kabeli Bazaar
in the north of Panchthar district
to Damak in Jhapa district.
ITALY The Italian earthmoving
machinery market contracted
by 14% year-on-year during the
first quarter, with 2,236 units
sold. Sales of road building
equipment and backhoe loaders
were the worst affected, registering decreases of 42% and
36% respectively, according to
Italian construction equipment
association Unacea.
CHINA The World Bank approved
a US$300 million loan to support
the construction of a 19.5 km
light rail line in the city of Kunming, Yunnan province. The new
stretch of track will form Line
Three of the Kunming municipal
high-speed rail transportation
network plan.
KAZAKHSTAN The European
Bank for Reconstruction and
Development (EBRD) has
announced up to US$100 million
in funding to improve drinking
water and sewage infrastructure
in the Kazakh municipalities of
Taraz, Atyrau and Semey.
CHILE Government investment agency Proinversion has
launched thepre-qualification
stage for construction of the new
Chinchero airport. The scheme is
expected to cost at least US$350
million.
VIETNAM The Asian Development Bank (ADB) and State Bank
of Vietnam have agreed a package of loans worth US$4.5 billion
to improve access to clean water, improve urban infrastructure
and conserve endangered forests
across Vietnam. In the country’s
largest cities 30% to 40% of
treated water is lost before it
reaches the end user and 40% of
families have no connection to a
central water supply system.
Global recovery
G
lobal construction output will grow 3.0% this
year according to IHS Global Insight, underlining
the industry’s recovery. The economic forecasting
company says this compares to a decline of 0.1% last year.
In terms of individual sectors, non-residential construction will lead the way with a 4.3% increase in activity, and
among the most attractive sub-sector will be construction
linked to the communications industry.
The infrastructure sector is also expected to have a good
year, with 3.7% growth forecast. Energy infrastructure is
expected to see the strongest rise, at 4.8% growth.
In contrast, the global residential construction market
looks sluggish, with IHS Global Insight expecting to
see just a 1.2% rise in output this year. According to the
company it will take until 2015 for this segment to regain
the peak level of US$2.5 trillion seen in 2006. In contrast,
the overall construction market is expected to be back at
the pre-crash high of US$6.0 trillion next year.
Developing Asia and South America are expected
to see the strongest growth next year, some way ahead
of other developing markets such as the Middle East,
Africa and Eastern Europe. Western Europe is expected
to see its construction market return to growth this year,
although it will expand by only a fraction of a percent,
while North America will see another decline, driven by
continued declines in the residential market.
It is this continued weakness in the North American construction market that is putting the brakes on
the global recovery of this sector.
For more information visit www.ihs.com
Enforcement criticism
Anti-corruption non-governmental organisation Transparency International (TI) has criticised the Organisation
for Economic Co-operation and Development (OECD)
countries for poor enforcement of its own anti-bribery
convention, which was adopted in 2009.
A report by TI shows that out of the 37 rich nations that make up the OECD group, only seven have
active anti-bribery enforcement in place - Denmark,
Germany, Italy, Norway, Switzerland, the UK and US.
However, this relatively small group of countries represents 30% of world trade according to TI.
“Only where there is active enforcement is there
sufficient deterrence against foreign bribery. The
collective commitment to stamp out foreign bribery
made by all OECD parties is undermined when a large
number of countries have inadequate enforcement,”
said TI chair Hugette Labelle.
TI is urging laggard governments to put timetabled
plans in place to strengthen their enforcement measures.
It has also suggested that a list of these countries should
be published by the OECD’s working group on Bribery,
so private companies will be aware they need to take extra
care when doing business in these areas.
According to TI, bribery can account for as much
as 25% of government procurement costs. The World
Bank puts the cost of corruption at US$ 1 trillion
per year. TI’s Corruption Perceptions Index regularly
ranks the construction and public works sector as the
most susceptible to bribery.
New metro lines
Construction of Lines 3 and 6 of the Santiago, Chile,
metro system is due to begin next year. The new projects
were announced by president Sebastián Piñera in his
annual state of the union address.
The two projects comprise a total of 37 km and will
add five districts of the city to the metro network. Line 3
Construction has started on the Foster +
Partners’ designed headquarters tower
for CITIC Bank in Hangzhou, China. The
striking 100 m high tower will feature a
30 m high, 72 m wide canopy at its base,
and a central atrium rising up through the
all 20 of the building’s 20 storeys. Upper
levels will feature gardens and a VIP club
in addition to meeting rooms.
The tower will be naturally ventilated for
part of the year, and will feature water
recycling systems. Local construction
materials will be used where possible.
12 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
will run through the centre of Santiago, linking northern
and southern areas, and has an estimated cost of US$400
million. Line 6 meanwhile will connect the districts of
Cerrillos and Vitacura.
The government is also planning to make free Wi-Fi
Internet access available across the metro network.
International News
FUAR TAKViMi
diary dates
Ambitious target
The National Highways Authority of India (NHAI)
has set a target to award construction contracts for
7,300 km of roads in the April 2011-2012 financial
year. It says it will put some 10,000 km out to tender
to help ensure the award target is met.
Last year the NHAI awarded a record 5,083 km of
work, so this target represents a 44% increase in activity.
The NHAI has also produced more detailed monthly
targets of what it hopes to achieves, and these detail some
59 individual schemes, with a total length of 7,994 km
and a total value of US$12.7 billion. According to these
monthly targets, the busiest period for awards will
be the summer months, with the July to November
period expected to see 41 schemes awarded, totalling
5,832 km and worth some US$7.76 billion.
The NHAI is also looking towards the private sector
to fund these schemes by way of concession agreements.
It says about 75% of the work it expects to award in the
current financial year is suitable for build-operate-transfer
(BOT) agreements. The remaining 2,000 km is either
viewed as not financially viable for BOT, or is the responsibility of state governments.
followed by Las Vegas (7,500 jobs/16%) and Atlanta
(7,300 jobs/8%). In percentage terms, the biggest loser
was the Steubenville-Weirton area in Ohio, where construction employment fell 25%, equating to 500 jobs.
However, 7,400 jobs were added in Dallas, a 7%
increase, and other metro areas in Texas also performed
well. Forth Worth added 2,900 jobs - 5% - and the
Beaumont-Port Arthur area added 2,300, or 13%.
According to the AGC, the US private
non-residential market is stabilising, and in the
residential sector, multi-family projects are on the
up. However, these gains are being offset by falls in
public construction.
Platform Exhibition
14 – 16 September, 2011
Maastricht, The Netherlands
www.apexshow.com
BICES 2011
18 – 21 October, 2011
Beijing, China
Demolition Summit & World
Demolition Awards
4 November 2011
Amsterdam, Netherlands
www.demolitionsummit.com
Excon
23 – 27 November, 2011
Bangalore, India
www.excon.in
World of Concrete
January 24 – 27, 2012
Seminars January 23 – 27
High-speed stop
The Chinese government has ordered a halt to construction work on the Tianjin to Qinhuangdao high-speed
rail link due to the failure to comply with environmental inspections. The order follows the closing of a
completed line between Qingdao and Jinan due to its
lack of environmental evaluation and approval.
These cessation orders have been interpreted by
some as a signal that the government plans to scale-
International Access
www.e-bices.org
Cut-backs claim jobs
Construction employment fell in 179 out of 337 (53%)
of US metropolitan areas in April, compared to the position a year ago, according to analysis by the Associated
General Contractors of America (AGC). Employment
increased in 114 areas (34%) and was static in 44 (13%).
The AGC said the fall in employment was due to
government cutbacks. “At a time when private sector
construction activity appears to be on the mend, local,
state and federal funding cuts for infrastructure projects
may be forcing layoffs in many metro areas, “ said AGC
chief economist Ken Simonson.
The largest job losses in absolute terms were in New
York City, where 9,800 jobs (9%) were lost in the year,
Apex 2011
Las Vegas Convention Centre
back its ambitious high-speed rail construction project.
From just 1,500 km of high-speed track at the end of
2008, the government has previously said it wanted to
have 13,000 km complete by the end of next year.
A further blow to the project was the dismissal of
Liu Zhijun, the secretary general of China’s Ministry of
Railways in February, on suspicion that he had taken more
than US$100 million in bribes and kick-backs.
Las Vegas, Nevada, USA
www.worldofconcrete.com
Intermat 2012
April 16 – 21, 2012
Paris, France
www.intermat.fr
Bauma 2013
15 – 21 April, 2013
Munich, Germany
www.bauma.de
Samoter 2014
5 – 9 March, 2014
Verona, Italy
www.samoter.com
ConExpo-Con/Agg 2014
18 – 22 March, 2014
Las Vegas, USA
www.conexpoconagg.com
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 13
International News
Disputes rise
Growth to slow
onsultant EC Harris said it saw a rise in the global number of
construction disputes around the world in 2010 compared to
2009. Data from the company’s Contract Solutions division
showed that the average value of disputes it handled was US$35.1 million, and disputes took more than nine months on average to resolve.
EC Harris said the biggest cause of disputes was a failure to
properly administer contracts. This was followed by ambiguities in
the contract document, failures to make interim awards on time
extensions and monetary relief, unrealistic risk transfer from clients
to contractors and changes imposed by the client or employer.
Disputes took the longest to resolve in Asia, with an average
length of 11.4 months. This was followed by Europe (10 months),
North America (9 months) and the Middle East (8.25 months). As
well as being the longest to resolve, Asian disputes were the highest
value, at an average of US$64.5 million. The region was followed by
the Middle East (US$56.3 million), Europe (US$33.3 million) and
North America (US$17.5 million). The largest dispute EC Harris
handled in 2010 was worth US$200 million, and this was in Asia.
Joint ventures were also cited as a source of difficulty. EC Harris
found that where a joint venture was in place, differences within the
joint venture were likely to drive a dispute on 31% of occasions. This
phenomenon was particularly marked in the Middle East, where joint
venture-related issues led to disputes in 50% of occasions.
The full results of EC Harris’ studies are available in its Global
Construction Disputes Report.
Poland’s construction output will grow by around 11% this year,
although growth there is predicted to be slower over 2012 and
2013, according to a report by research company PMR.
Growth this year will be driven by large civil engineering projects,
some of which are linked to the 2012 European Football Championship,
which will be jointly hosted by Poland and the Ukraine.
In a survey of the 200 largest construction companies, road construction was named by 59% of respondents as the most attractive sector of the
industry over the next two years. This strong response was expected, but
was much lower than March 2011 (76%) and September 2010 (81%).
Besides this, capital expenditure on water supply and sewage infrastructure in both small and large urban areas, and by railway construction projects, especially those concerning the Warsaw to Gdynia
and Katowice to Rzeszow lines, are expected to drive growth.
The power sector also has potential. The number of projects in this
sector has steadily grown, but they will be implemented over extended
periods of time and will start to yield substantial revenue only after 2013,
when proceeds from road construction projects are set to decline.
C
Monthly rise
Construction output in the 27-country European Union (EU27) increased
1.9% in March compared to the previous month. However, figures from
Eurostat, the statistical office of the European Union, show output was still
4.9% lower compared to a year ago. The highest month-on-month increases
were seen in the UK (15.8%), Germany (6.2%) and Slovakia (5.6%), and the
largest decreases in Slovenia (7.4%), Portugal (5.1%) and Bulgaria (3.1%).
Across the EU27, building construction was up 1.0%, while civil engineering
rose 2.1% in March compared to February. In terms of the annual change
in output, the biggest rises were seen in Poland (23.5%), Germany (16.2%)
and Sweden (6.2%), while the biggest falls were in Spain (38.0%), Slovenia
(30.8%) and Bulgaria (19.1%). The annual comparison for different sectors
showed building construction activity across the EU was 6.5% lower in March
than a year ago, while the civil engineering segment was up 3.9%.
ALBANIA Bjarke Ingels Group (BIG), Martha Schwartz Landscape, Buro
Happold, Speirs & Major, Lutzenberger & Lutzenberger, and Global Cultural
Asset Management have won the competition to design a new 27,000 m2cultural complex in Tirana, Albania.
The mosque will be able to accommodate up to 1,000 people performing
their daily prayers, with courtyards and public spaces, taking this up to 5,000
on Fridays and up to 10,000 on special holy days.
The facade takes its inspiration from Islamic mashrabiya screens, which provide shading and privacy while still allowing views out. The light qualities of
the mosque will change dramatically throughout the day as the light washes
across the curved facades. The design also includes The Quran Gardens,
containing all of the plants mentioned in the Quran in the same amount as
the number of times they appear in the Islamic holy scriptures.
14 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Pumped storage
The World Bank has approved a US$640 million loan towards the
US$800 million Upper Cisokan Pumped Storage Hydropower project near Bandung in West Java, Indonesia. The project will be run by
Indonesian state-owned electricity company PLN.
The scheme is designed to help meet peak electricity demand by
transferring water from an upper to a lower reservoir via a set of turbines. The water is pumped back to the higher reservoir at off-peak
times. The facility will have a 1 GW generation capacity.
World Bank senior energy specialist Leiping Wang said, “Pumped
storage is the only form of technology that allows you to efficiently
store large amounts of energy and quickly respond to peak electrical
demand. The Upper Cisokan project will make Indonesia one of very
few developing countries to have such a power plant.”
In a separate development, the World Bank has also announced
a US$250 million loan for the Western Indonesia National Roads
Improvement Project. The project, which is managed by the Indonesian Ministry of Public Works, aims to improve approximately 716
km of national roads in Western Sumatra. ICT
ICT
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
Kompakt inşaat makineleri
alanında ağırlık seçeneklerin
artırılmasına, daha hızlı
ve üretken modellerin
geliştirilmesine yönelik
talepleri karşılamaya çalışan
üreticiler, 2011’de pek
çok yeni tasarımı sektörle
tanıştırdı. Helen Wright, hızla
büyüyen bu pazardaki son
durumu inceledi
Küçükler büyük düşünüyor
B
üyük pazarlarda alıcı bulan toplam
mini-ekskavatör sayısının bu yıl 2010’a
göre 14.500 adet artarak 110.000 adede
ulaşması bekleniyor. Çin’in bu talep içerisinde tek başına sahip olacağı payın ise %37’yi
(41.000 adet) bulacağı hesaplanıyor.
Çin, Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya
ve Hindistan’da satılan nokta dönüşlü (skidsteer) loder sayısının da yükselerek 36.000
adede varacağı, Kuzey Amerika pazarının
29.500 adetle bu talebin büyük bölümüne ev
sahipliği yapacağı tahmin ediliyor.
Geride kalan altı aylık dönemde karşımıza
çıkan yeni model sağanağı, kompakt inşaat
makinelerinin gördüğü rağbete kanıt teşkil
eder nitelikte. Sadece bu haberde, tamamı son
altı ayda tanıtılmış 70’ten fazla yeni kompakt
loder ve ekskavatör modelini inceledik. Ürün
serilerinde daha fazla ağırlık seçeneği sunmak
üzere geliştirilen bu makineler, üretkenlik,
verimlilik ve performans alanlarındaki iyileşmeleri de beraberinde getiriyor.
Caterpillar tarafından tasarlanan yeni D
serisi hidrolik mini-ekskavatörlerinin, önceki
C serisi modellerine göre daha güçlü ve çok
yönlü ekipmanlar olduğu belirtiliyor. Yeni
makineler, 3,5 ile 5,5 ton arasında değişen
çalışma ağırlıklarını ifade edecek şekilde,
16 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
303.5D CR, 304D CR, 305D CR ve 305.5D
CR adlarıyla anılıyor.
Kuyruksuz modeller olan 303.5D CR ve
304D CR’de, dönüş esnasında gövde kısmı
palet hizasının dışına taşmıyor. “Kısa kuyruklu” 305D CR ve 305.5D CR modellerinde ise sadece 140 mm veya daha az taşma
ortaya çıkıyor.
Serinin en büyüğü konumundaki
305.5D CR, uzun kepçe kolu ile donatıldığında 3,9 m, standart kepçe kolu takıldığında ise 3,5 m derinlikte kazı yapabiliyor.
Tüm modellerde yer alan bom yana kaydırma özelliği, duvarlar gibi engellerin hemen
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
Scores of new compact machines have been
launched so far in 2011 as manufacturers strive
to meet demand for more size options and
faster and more productive equipment. Helen
Wright reports on this rapidly growing market
T
Caterpillar’ın yeni D Serisi mini-ekskavatör modellerinin en büyüğü, 5,5 tonluk 305.5D CR oldu.
yanında kazı yapılabilmesine olanak tanıyor.
Caterpillar firması, 3 ton altı mini-ekskavatör serisini de 3 yeni tasarımla genişletti. 0,9 tonluk 300.9D, firmanın bugüne
dek geliştirdiği en küçük ekskavatör olma
özelliğini taşıyor. Yeni makineler, Caterpillar
üretim şartnameleri doğrultusunda, Wacker
Neuson şirketinin Avusturya/Linz’de bulunan tesislerinde imal ediliyor.
Mikro-ekskavatör pazarına hitap eden ve
13,7 kW’lık bir motorla donatılan 300.9D
ekskavatörünün genişliği yalnızca 730 mm.
Standart kapılardan geçebilecek ölçülere sahip olan makine, bu sayede sıkışık iş
sahalarında erişim kolaylığı sağlıyor. 300.9D
modeline pek çok motorlu ataşman takmak
mümkünken, yeni bir kompakt kırıcı ataşmanı için de ürün geliştirme çalışmalarının
sürdüğü ifade ediliyor.
Caterpillar’ın seriye eklediği 1,5 ve 2,7
tonluk diğer iki model, giderek büyüyen
mini-ekskavatör pazarında alıcılara sunulan
ağırlık sınıfı seçeneklerini artırmak amacıyla
geliştirilmiş.
Firmanın yapı ve inşaat ürünlerinden sorumlu başkan yardımcısı Mary Bell açıklıyor:
“Pek çok müşterinin bu makine sınıfında
daha fazla seçenek aradığını biliyoruz. Wacker
Neuson ile yürüttüğümüz işbirliğinin de seçenekleri artırarak müşterilerimizin büyümesine
yardımcı olacağı kanısındayız.” Bell, bu yılın
sonunda kadar başka yeni modellerin de seriye
katılabileceğini söylüyor.
Japonya’da da mini-ekskavatör üreticilerinin aynı yoğunlukta çalıştığını Komatsu,
Kubota, Hitachi ve Yanmar’ın yeni tasarımları
alıcıların beğenisine sunduğunu görüyoruz.
Komatsu kuruluşu, yeni mini-ekskavatör
modeli PC22MR-3’ü Şubat ayında satışa sundu. Önceki PC20MR-2 modelinin yerini alan
his year, 110,000 mini excavators are
forecast to be sold in major international
markets, up 14,500 compared to 2010,
with nearly 37% of the machines (41,000)
expected to be sold in China alone.
Sales of skid-steer loaders in China, Western
Europe, North America, Japan and India are
also expected to climb, with over 36,000
machines forecast to be sold in 2011, the bulk
(29,500) of which are forecast to be sold in the
North American market.
The flurry of new machines that have been
launched in the last six months is testament
to the popularity of compact construction
equipment. Over 70 new models of compact loaders and excavators are featured in
this report alone, all unveiled in the last six
months to provide for a greater range of
size options as well as higher productivity,
efficiency, and overall performance.
Caterpillar, for instance, has launched a
new D Series of mini hydraulic excavators that are more versatile and powerful
than their C Series predecessors. The new
303.5D CR, 304D CR, 305D CR and 305.5D
CR are named after their operating weights,
which range from 3.5 tonnes to 5.5 tonnes.
Models 303.5D CR and 304D CR are zero-tailswing, while models 305D CR and 305.5D
CR are compact-radius machines that limit
upper-body tail swing over the tracks to 5.5
inches (140 mm) or less.
The largest machine in the new range, the
305.5D CR, can dig to 3.9 m when fitted with a
long arm, and 3.5 m with a standard arm, while
the independent-swing boom on all models
allows digging next to walls and obstructions.
And Caterpillar has also expanded its sub-3
tonne mini excavator range with three new
models, including the smallest excavator that
the company has ever produced, the 0.9 tonne
300.9D. The new range is built to Caterpillar
specifications by Wacker Neuson at its plant
in Linz, Austria, and the smallest of the new
models takes Caterpillar’s mini excavator offering into the micro market.
Powered by a 13.7 kW engine and featuring
an overall width of just 730 mm (28.7 in),
the machine is capable of driving through a
standard doorway, providing easy access to
confined sites. It can be coupled with a range
of powered attachments, with a compact
>
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 17
English translation
Thinking big
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
English translation
breaker under development.
In addition to the 300.9D, Caterpillar has
also unveiled new 1.5 tonne and 2.7 tonne
excavators for its compact range to meet
demand for more size options in the growing mini excavator market.
“We know that many customers are looking for more options in this size range,
and the alliance with Wacker Neuson will
give those customers expanded choices
to help them grow their business,” Mary
Bell, Caterpillar’s vice president of building and construction product said, adding that more new models are expected
to join the line-up later this year.
Meanwhile, manufacturers of mini excavators in Japan have also been busy, with
Komatsu, Kubota, Hitachi and Yanmar
bringing new models to the market.
Komatsu launched its new PC22MR-3
mini excavator in February, replacing the
PC20MR-2 and completing the company’s
MR-3 range. With an operating weight of
2.3 tonnes, the machine features a short
tail design for work in restricted areas,
while Komatsu’s Komtrax Satellite Monitoring System comes as standard.
Kubota also introduced two mini excavators in the 1 to 2 tonne class – the
KK016-4 and KX019-4, which replace the
‘dash-3’ models KX36-3 and KX41-3S.
Both models have variable track widths
and autoshift travel as standard.
Hitachi, meanwhile, showcased an innovative new electric mini excavator at
the Samoter show in March. Designed
for earthmoving applications in sensitive
locations such as indoors, in dense urban
areas or at night, the only noise the 2.7
tonne Volterra ZE22U produces is from its
hydraulics and there are no emissions.
Its 12 kW motor takes three to four
hours to charge, and it can operate up
to six hours before requiring a recharge.
Fitted with a 500 mm bucket, the machine can dig to 1.6 m.
Yanmar, too, had a new model on display at Samoter – the 3.4 tonne ViO33.
The latest mini excavator to join its ViO
range can dig to 3 m and has a 765 mm
rear swing radius. Power comes from a,
18.1 kW Yanmar engine.
Also new for the mini excavator market is
Bobcat’s 2.6 tonne E26, minimal tail swing
compact machine. The new addition to the
company’s M-Series line of mini excavators was unveiled at the ConExpo show
in March and will reach the market in July
this year, replacing Bobcat’s long-standing
324 and 425 models.
The E26 is powered by a 27 hp (20 kW)
Caterpillar tarafından geliştirilen yeni miniekskavatör serisinde yer alan 300.9D modeli,
1 tondan düşük ağırlığa ve standart kapı aralıklarından geçebilme özelliğine sahip.
yeni makinenin de katılımıyla, MR-3 serisi
tamamlanmış oldu. 2,3 tonluk çalışma ağırlığına sahip olan ekskavatör için, dar alanlarda
çalışma yeteneği kazandırmak üzere, kısa bir
kuyruk tasarımı uygun görülmüş. PC22MR3’ün standart donanımı arasında, Komatsu
Uydu Takip Sistemi de yer alıyor.
Hitachi firması, Mart ayındaki Smaoter fuarında, yenilikçi bir ürün olan elektrikli mini-ekskavatörünü tanıttı.
>
18 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Öte yandan, Kubota şirketi de 1-2 ton
ağırlık sınıfına KK016-4 ve KX019-4 modellerini ekleyerek, önceki seri-3’ün KX36-3 ve
KX41-3S modellerini emekliye ayırdı. Palet
genişliğinin ayarlanabilmesi ve otomatik şanzıman, her iki yeni ekskavatörde de standart
olarak sunuluyor.
Hitachi ise, yenilikçi bir tasarıma imza
atarak geliştirdiği elektrikli mini-ekskavatörünü Mart ayında düzenlenen Samoter fuarında
tanıttı. Bina içleri, sıkışık kent içi şantiyeler
ve gece çalışmaları gibi hassas uygulamalar
için geliştirilen, 2,7 ton ağırlığındaki Volterra
ZE22U modelinde gürültü açığa çıkartan
tek aksamın hidrolik sistem olduğu ve motor
emisyonunun bulunmadığı belirtiliyor.
Makinenin 12 kW’lık motorunun şarj
edilmesi üç veya dört saat sürüyor ve ardından
altı saate kadar aralıksız çalışılabiliyor. 500
mm’lik kepçeyle donatılan Volterra ZE22U,
1,6 m derinlikte kazı yapabiliyor.
Samoter fuarında Yanmar şirketinin standını ziyaret edenler de 3,4 tonluk yeni ViO33
modelini tanıma şansını elde ettiler. ViO
serisine eklenen son makine konumundaki
ViO33, 765 mm’lik kuyruk dönüş yarıçapına sahip ve 3 m kazı derinliğine erişebiliyor.
Makinenin ihtiyaç duyduğu güç, 18,1 kW’lık
Yanmar motoru tarafından temin ediliyor.
Mini-ekskavatör sektörünün son dönemde tanıştığı bir diğer yeni model de, Bobcat
tarafından tasarlanan 2,6 tonluk E26 oldu.
Kısa kuyruklu bir kompakt ekskavatör olarak
tanıtılan ve Mart ayındaki ConExpo fuarında
sergilenen E26, Temmuz’da satışa sunulacak ve
Bobcat’in uzun süredir imal ettiği 324 ve 425
modellerinin yerini alacak.
www.hattat.com.tr
<ÜO
Organize Sanayi Bölgesi 59501 Çerkezköy - THNLUGD÷7h5.ø<(
Tel/Phone: +90 282 758 10 40 Fax: +90 282 758 10 68
e-mail: [email protected]
web: www.hattat.com.tr
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
English translation
Interim Tier 4 compliant engine and has
just 20 mm of tail overhang – allowing the
machine to fit into tighter surroundings
than its predecessor models.
The machine’s hydraulic system delivers
4991 ft/lbs (6.8 kN) of bucket breakout
force, and can dig to 2.6 m with a standard
arm and 2.9 m using the long-arm option.
Bobcat also showcased three new compact loaders at this year’s ConExpo and
Samoter exhibitions. The new additions
to the 700 Series – the T770 tracked
loader, the S770 skid-steer and the A770
all-wheel-steer (AWS) loader – are said
to offer higher rated operating capacities and increased engine and hydraulic
power, allowing users to take on more
demanding applications.
The S770 skid-steer has a rated operating
capacity of 1.6 tonnes, while the A770
AWS and the T770 models feature rated
operating capacities of 1.5 tonnes and 1.6
tonnes respectively.
The new models replace Bobcat’s S300/
S330, T300/T320 and A300 machines.
Powered by a 68.6 kW Kubota V3800DI-T-E3 diesel engine, all three new
loaders are said to offer faster cycle
times, higher productivity, and improved
attachment performance.
Hidromek, too, has crammed more into
less with the launch of the smallest member of its backhoe loader family, the 62SS.
Weighing 3.6 tonnes and sporting a 44 kW
Kubota engine, the machine can be coupled with hydraulic breakers, dozer blades,
augers, agricultural grab tools, forks and a
variety of different size of buckets .
The compact size of the 62SS and its
ability to turn on its own axis make it
well-suited for working in urban constructions and agricultural applications
where the space is often limited.
Increased manoeuvrability is a central
feature of much of the new compact
equipment on the market, and customers have also called for faster travel
speed across sites.
Indeed, John Deere has introduced of a
two-speed option to its mid-frame 318D
and 320D skid steer loaders in response to
customer demand.
The new option, which will be available
by the end of the year, increases ground
speed by as much as 62% from 11 km/h
to 17.7 km/h. It is engineered to provide
a second gear for a variety of work,
including landscaping, highway, bridge,
and urban job sites.
“Faster travel means more productivity,”
said Gregg Zupancic, product marketing >
Terex’in yeni kompakt loderler serisinde
dairesel kaldırma yapan boma sahip dört
modelden birisi de TSR60.
Stage IIIB egzoz emisyon hükümlerine
uyumlu, 20 kW’lık bir motorla tahrik edilen E26,
kuyruğunun gövdeden yalnızca 20 mm çıkıntı
yapıyor olması sayesinde, yerine geçtiği modellere
göre daha sıkışık alanlarda çalışabiliyor.
Makinede kullanılan hidrolik sistem, 6,8
kN kepçe koparma kuvveti sunuyor. Standart
kepçe koluyla 2,6 m, tercihe bağlı uzun kepçe
kolu takıldığında ise 2,9 m kazı derinliğine
ulaşmak mümkün oluyor.
Bobcat’in ConExpo ve Samoter fuarlarında sergilediği yeni makineler arasında üç
20 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
kompakt loder modeli de vardı. 700 serisine
eklenen T770 paletli loderi, S770 nokta
dönüşlü (skid-steer) loder ve dört tekerlekten
dönüş sistemine sahip A770 loderinin önceki
modellere göre daha yüksek çalışma kapasitesi, ayrıca daha fazla motor ve hidrolik gücü
sunduğu, böylece daha zorlu işlerin üstesinden gelebildiği iddia ediliyor.
S770 nokta dönüşlü loder ve T770 paletli
loder 1,6 ton taşıma kapasite temin ederken,
bu değer A770’te 1,5 tona düşüyor.
Yeni loderler, Bobcat ürün yelpazesinde
JCB şirketi, 2,6 tonluk 8025 ZTS LC mini-ekskavatör modelini, Mart ayında gerçekleşen
Smaoter fuarında ziyaretçilerle buluşturdu.
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
Bobcat’in yeni A770 kompakt loderleri, dört tekerlekten dönüş ve nokta dönüş seçenekleri arasında geçiş yapabiliyor.
Case şirketinin yeni kompakt loderlerinden
TR270 modeli 55 kW, TV380 ve fotoğraftaki
TR320 modelleri ise 67 kW güce sahip.
John Deere mühendisleri, orta büyüklüklü
318D ve 320D nokta dönüşlü loder modellerinin iki vitesli tiplerini geliştirdiler.
S300/S330, T300/T320 ve A300 modellerinin yerini aldı. 68,6 kW gücünde Kubota
V3800-DI-T-E3 dizel motoru ile donatılan
makinelerin döngü sürelerini kısalttığı, üretkenliği yükselttiği ve ataşman performansını
artırdığı ileri sürülüyor.
Ülkemizden Hidromek kuruluşu ise, bekoloder serisinin en küçük modeli olarak tasarladığı 622S ile, kompakt makineler alanındaki
yoğunlaşmasını artırdı. 3,6 ton ağırlığa sahip
olan be 44 kW’lık Kubota motoru ile donatılan 622S’ye hidrolik kırıcılar, dozer bıçakları,
burgular, tarımsal tutucu ataşmanlar, çatallar
ve farklı büyüklükte kepçeler takılabiliyor.
Kompakt ölçüleri ve kendi ekseni etrafında dönüş yapabilme yeteneği, yeni beko-loderi kent içi çalışmalar ve alan sıkıntısının
genellikle yaşandığı tarımsal uygulamalar için
uygun bir seçeneğe dönüştürüyor.
Piyasaya sürülen yeni kompakt inşaat makinelerinin tamamında, manevra yeteneğinin
artırılması için çaba harcandığı ve müşterilerinde iş sahasında daha hızlı hareket edebilen
modeller talep ettiği görülüyor.
Bu talebi gören John Deere firması da,
orta büyüklükteki 318D ve 320D nokta dönüşlü loder modellerinin iki vitesli tiplerini
geliştirdi.
Bu yılın sonunda piyasaya sürülmesi
beklenen yeni tasarımlar, sürüş hızını %62’ye
varan oranda artırarak, 11 km/saat’ten 17,7
km/saat’e taşıyor. Tasarıma eklenen ikinci
vites, peyzaj işleri, otoyol ve köprü projeleri,
şehir içi inşaat sahaları gibi pek çok farklı
çalışma ve yerde kullanılabiliyor.
English translation
>
manager for skid steers and compact
track loaders at John Deere. “With more
speed, customers will see faster cycle
times working with trucks on the jobsite
or carrying materials.”
Liugong also launched a new, faster,
compact skid steer loader, the 365A, at the
ConExpo exhibition. With a 50.2 kW Yanmar engine, the new machine can travel at
speeds of up to 12.2 km/h.
The 365A has a rated load of 796 kg and
Liugong says its cycle time is a scant 8.7
seconds. The loader is designed for multitasking, offering 207 bar of hydraulic pressure to power a variety of attachments.
More new entrants to the market came
from Case, which in February launched
a new family of skid steers and compact
track loaders. Case’s new Alpha Series
exemplifies a growing trend among manufacturers to offer both radial lift and vertical
lift models to enable buyers to select the
best option for the task.
Radial lift arms offer higher breakout
forces, swing out in an arc before reaching
their peak height and are most suited to
excavation work, grading and digging. Vertical lift machines, meanwhile, are ideal for
material handling and back loading since
the loader arm raises straight, giving good
outreach at the top of the lift path.
Case has launched six new radial lift
wheeled skid steers – the SR130, SR150,
SR175, SR200, SR220 and SR250
– and two compact tracked loaders – the
TR270 and TR320.There are also four
vertical-lift models – the SV185, SV250
and SV300 skid steers and the TV380
compact tracked loader.
Rated operating capacities range from 590
kg in the new class-size SR130, to 1.4
tonnes in the SV300, while the new tracked
loaders feature rated operating capacities
ranging from 1.2 tonnes to 1.7 tonnes.
“Our new Alpha Series skid steers deliver industry-leading bucket breakout
force – up to 3.9 tonnes. The SR175
has more than twice the bucket breakout force than the current best-selling
model in this size class,” Case marketing manager Curtis Goettel said.
And Case’s new range coincided with the
launch of new compact models from its
sister company, New Holland. The new
200 Series from New Holland includes
seven skid steer loaders, five of which
are vertical lift loaders while two are
radial lift models.
The L213 and L215 compact radial lift machines feature rated operating capacities >
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 21
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
English translation
of 590 kg and 680 kg respectively, offering
bucket breakout forces of 18.5 kN.
The new vertical lift skid steers – New
Holland’s L218, L220, L223, L225 and
L230 machines – feature the company’s
Super Boom design, which allows them
to load material to the centre of trucks,
while a 53o dump angle lets operators
empty the bucket faster, increasing cycle
times and productivity.
In addition to these machines, New Holland has also introduced three compact
track loaders to its 200 Series. Designed
on the back of input from customers
across North America, there are two
vertical lift models – the C232 and C238 –
and one radial lift machine, the C227. The
loaders feature rated operation capacities of up to 1.4 tonnes and a maximum
breakout force of 38.2 kN.
Terex has also added to its compact
offering with the introduction of a new
line of skid steer loaders during ConExpo
– four radial lift path models (TSR50,
TSR60, TSR70 and TSR80) and four
vertical lift path units (TSV50, TSV60,
TSV70 and TSV80).
The models feature engine sizes from
37.5 kW to 62.2 kW, and Terex highlighted the high ground clearances and
rear angles of departure of the machines
– 265 mm ground clearance and either
26o or 29o rear angles of departure,
depending on the model.
Hidromek tarafından tasarlanan 62SS, 3,6 ton ağırlığı ve 59 kW’lık motoru ile, firmanın beko-loder serisindeki en küçük model oldu.
Kobelco digs deep
Kobelco showcased its new 55SRx compact excavator at ConExpo in March – a
5.5 tonne machine that can dig up to 3.9
m and deliver 50 kN of digging force.
Expanding Kobelco’s product line into
a new class size, the 55SRx is 2.5 m
tall and can operate with near zero
tail swing. Power comes from a 39 hp
(29.3 kW) engine.
“The new machine is ideal for work in
tight spaces, such as along foundations,
and delivers the power, performance
and productivity found on a mid-sized
excavator,” Kobelco platform manager
Reece Norwood said.
The 55SRx also incorporates some features found on Kobelco’s larger machines,
including a cast centre swing foot and a
heavy-duty reinforced boom and arm.
New range from Doosan
Doosan unveiled five new mini-excavator models – the DX27Z, DX30Z, DX35Z,
DX55 and DX60R – in March this year,
weighing between 1 and 6 tonnes.
>
John Deere nokta dönüşlü loderler ve
paletli kompakt loderler ürün pazarlama
müdürü Gregg Zupancic, “Daha yüksek hız,
daha yüksek üretkenlik demektir.” diyor ve
şöyle devam ediyor: “Sürüş hızının yükselmesiyle, kullanıcılar şantiyede kamyonlarla daha
hızlı çalışabildiklerini, malzemeleri daha hızlı
taşıyabildiklerini görecekler.”
Liugong şirketi de ConExpo fuarında
sergilediği 365A nokta dönüşlü kompakt loder
modelini hızlandırmış. 50,2 kW’lık Yanmar
motoru, yeni makinenin 12,2 km/saat’e varan
hızlara ulaşabilmesine olanak tanıyor.
796 kg yük taşıyabilen 365A’nın sadece 8,7
saniyede bir çalışma döngüsünü tamamlayabildiği ifade ediliyor. Çok işlevli bir makine şeklinde
tasarlanan 365A, 207 barlık hidrolik basıncı ile
pek çok farklı ataşman kullanabiliyor.
Case kuruluşu da kompakt loder pazarını
canlandıran markalardan biri oldu. Şubat ayında tanıtımını yaptıkları yeni Alpha serisi nokta
dönüşlü loderler ve paletli kompakt loderler,
üreticilerin dairesel ve dikey yük kaldırma
özelliğine sahip modelleri bir arada sunarak
müşterilere en iyi seçeneğe ulaşma şansını tanıma yolundaki eğilimini örnekler nitelikte.
Dairesel yörüngede kaldırma yapan bom
tasarımları daha yüksek koparma kuvveti sunuyor
ve kepçe, dip noktayla tepe noktaya arasındaki hareketini bir çember yayı şeklinde tamamlıyor. Öte
yandan, yukarı doğru dikey eksenden sapmadan
kaldırma yapan modeller, en tepe noktada daha
büyük yatay uzanma mesafesi temin ettiklerinden,
malzeme elleçleme ve arkadan yükleme çalışmalarında tercih ediliyor.
Case mühendisleri tarafından geliştirilen modellere bakıldığında, SR130, SR150,
SR175, SR200, SR220 ve SR250 nokta
dönüşlü loderler ile TR270 ve TR320 paletli
kompakt loderlerin dairesel kaldırma, SV185,
SV250 ve SV300 nokta dönüşlü loderler ile
22 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
TV380 paletli kompakt loderin ise dikey
kaldırma yaptığı görülüyor.
Kaldırma kapasitelerinin nokta dönüşlü
modellerde 590 kg (SR130) ile 1,4 ton
Kobelco’dan
kompakt hamle
K
obelco firması, 55SRx adını verdiği
yeni kompakt ekskavatör modelini,
Mart ayında düzenlenen ConExpo
fuarında tanıttı. 5,5 ton ağırlığındaki makine, 3,9 m derinlikte kazı yapabiliyor ve
zemine 50 kN kazı kuvveti uyguluyor.
Kobelco ürün yelpazesine yeni bir ağırlık sınıfı kazandıran, 2,5 m yüksekliğindeki
55SRx’nin kuyruk yarıçapı neredeyse sıfır.
İhtiyaç duyulan güç ise, 29,3 kW’lık bir
motor tarafından temin ediliyor.
Kobelco platformu müdürü Reece Norwood, 55SRx hakkında, “Temeller gibi dar
alanlarda yürütülen çalışmalar için uygun
bir tercih ve orta büyüklükteki ekskavatörlerle yarışacak güç, performans, üretkenlik
değerleri sunuyor.” şeklinde konuştu.
Kobelco, merkezi dökme dönüş sehpası
ve ağır hizmete yönelik bom ile kepçe kolu
gibi normalde daha büyük modellerinde yer
verdiği kimi özellikleri 55SRx’e de ekliyor.
İNŞAAT MAKİNELERİ
Küçükler büyük düşünüyor
English translation
The smallest in the range, the DX27Z, has
an operating weight of 2.8 tonnes and is
powered by a 15.8 kW Yanmar 3TNV82ASDB diesel engine. It boasts zero tail
swing, a maximum digging depth of the
DX27z of 2.9 m, a dump height of 2.7 m
and maximum reach of 4.7 m.
On the opposite end of the scale, the
DX60R has an operating weight of 5.9
tonnes and is powered by a 37.6 kW
Yanmar engine. It can dig to 4.1 m and has
a maximum reach of 6.5 m.
Doosan says stability has been improved
on the new range, while productivity
and fuel economy have been increased
through electronic optimisation of the
hydraulic system and the engine.
JCB and Volvo
JCB and Volvo Construction Equipment
signed a deal in February last year under
which they agreed to co-operate on the
design and manufacturing of skid steer
loaders and compact tracked loaders for
distribution globally under the two brands.
JCB’s Savannah, Georgia facility has now
produced the first nine models of Volvo’s
new C Series range of wheeled and
tracked skid steers and nine new models
for its own New Generation range.
JCB launched seven of its new skid
steer models in November 2010, and
the following two were introduced
at ConExpo. The new models – the
225 wheeled skid steer and the 225T
compact track loader – both have rated
operating capacities of 1 tonne.
And while JCB’s seven models introduced in November – the 260, 280,
300 and 330 wheeled skid steers and
260T, 300T, 320T compact track loaders
– were vertical lift machines, the new
225 and 225T feature radial lift.
Meanwhile, Volvo showcased its new
JCB-manufactured models on stand
at ConExpo. Volvo’s wheeled models
– the MC110C, MC115C, MC125C,
MC135C and MC155C – feature rated
operating capacities ranging from 1
tonne to 1.5 tonnes and engine power
from 63 kW to 68 kW.
The first four tracked models in Volvo’s
new range are the MCT110C, MCT125C,
MCT135C and MCT145C, which feature
rated operating capacities of up to 1.5
tonnes and a maximum engine power of 68
kW. Further new models are planned for
JCB and Volvo’s new range later this year,
culminating in a full offering of radial and
vertical lift wheeled and tracked models in
all key rated operating capacity classes. >
(SV300), paletli kompakt loderlerde ise 1,2
ton ile 1,7 ton arasında değiştiği belirtiliyor.
Case pazarlama müdürü Curtis Goettel’e
kulak veriyoruz: “Yeni alpha serisi nokta
dönüşlü loderler, 3,9 tona varan kepçe koparma kuvvetleri ile, bu alanda sektörün lideri
konumunda. SR175, kendi ağırlık sınıfında
piyasanın en çok satan modeline göre iki kat
daha yüksek koparma kuvveti sunuyor.”
Case ile eşzamanlı olarak, kardeş firma
New Holland da yeni kompakt modelleri
müşterileriyle buluşturdu. Hazırlanan yeni 200
Serisinde yer alan yedi nokta dönüşlü loderden
beşi dikey, kalan ikisi dairesel kaldırma yapıyor. Dairesel yörüngede kaldırma yapan L213
ve L215 modelleri, sırasıyla 590 kg ve 680 kg
kaldırma kapasitesine, 18,5 kN kepçe koparma
kuvvetine sahip.
L218, L220, L223, L225 ve L230 adlarıyla
satışa sunulan diğer modeller, malzemeyi kamyonun tam ortasına yükleme olanağını veren
Super Boom tasarımıyla donatılıyor. Bunun
yanında, 53o’ye ulaşan kepçe boşaltma açısı sayesinde yükün hızla boşaltılabildiği ve böylece
üretkenliğin yükseldiği ileri sürülüyor.
Doosan’dan
yeni seri
D
oosan firması, 1 ile 6 ton arasında
çalışma ağırlığına sahip DX27Z,
DX30Z, DX35Z, DX55 ve DX60R miniekskavatör modellerini Mart ayında tanıttı.
Serinin en küçük modeli olan DX27Z,
15,8 kW’lık Yanmar 3TNV82A-SDB dizel
motoru ile tahrik ediliyor. Kuyruksuz bir
tasarıma sahip olan makine, 2,9 m kazı
derinliği, 2,7 m boşaltma yüksekliği ve 4,7
m yatay uzanma mesafesi sağlayabiliyor.
Serinin diğer ucunda ise, 37,6 kW’lık
motoruyla, 5,9 tonluk DX60R görülüyor. 4,1
m kazı derinliğine erişebilen makine, 6,5
yatay uzanma mesafesi temin ediyor.
Doosan sözcüleri, yeni seride çalışma
dengesinin iyileştirildiğini, üretkenlik ve
yakıt tüketimi alanlarında da, hidrolik sistem ile motor elektronik donanımı üzerinde
yürütülen iyileştirme çalışmaları sonucunda
gelişme sağlandığını belirtiyorlar.
24 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
New Holland, bu makinelerin yanı sıra,
200 serisine üç de paletli kompakt loder ekledi. Kuzey Amerikalı müşterilerden alına geri
bildirimler doğrultusunda tasarlanan ekipmanlardan ikisi dikey (C232 ve C238), kalan biri
ise (C227) dairesel kaldırma yapıyor. Loderlerin kaldırma kapasiteli 1,4 tona, koparma
kuvvetleri de 38,2 kN’a kadar çıkıyor.
Terex firması da ConExpo’da ziyaretçilerle
buluşturduğu yeni nokta dönüşlü loder serisiyle kompakt makine yelpazesini güçlendirdi.
Serideki sekiz modelin dördü dairesel (TSR50,
TSR60, TSR70 ve TSR80), kalan dördü de
dikey kaldırma (TSV50, TSV60, TSV70 ve
TSV80) esasıyla çalışıyor.
Yeni loderlerin motor güçleri 37,5 kW ile
62,2 kW arasında değişirken, Terex yetkilileri,
makinelerin tanıtımında 265 mm’lik alt boşluk
yüksekliğini ve 26 ya da 29 o’lik arka tekerlektampon açısını ön plana çıkartıyorlar.
Oldukça yoğun bir dönemden geçen
kompakt inşaat makineleri pazarı hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için, kardeş
yayınlarımızdan International Construction’ın
tamamen mini-ekskavatör modellerine ve
Avrupa’dan saha uygulamalarına yer veren
ICT
Mayıs sayısını inceleyebilirsiniz.
Firma listesi
Ahlmann www.mecalac.com
Bobcat
www.bobcat.com
Case
www.casece.com
Caterpillar www.caterpillar.com
Doosan
www.doosaninfracore.co.kr
Gehl
www.gehl.com
Hidromek www.hidromek.com
Hitachi
www.hitachi-c-m.com
Hanix Europe www.hanixeurope.com
Hyundai www.hyundai-ce.com
IHI
www.ihi-kenki.co.jp
Ihimer
www.ihimer.com
JCB
www.jcb.com
John Deere www.deere.com
Kobelco
www.kobelco-kenki.co.jp
Komatsu www.komatsu.com
Kramer
www.neusonkramer.com
Kubota
www.kubota.co.jp
Liugong
www.liugong.cn
Manitou www.manitou.com
Mustang www.mustangmfg.com
Neuson Group www.neuson.com
New Holland www.newholland.com
Sunward www.sunward.cn
Takeuchi www.takeuchi-mfg.co.jp
Terex
www.terex.com
Vermeer
www.vermeer.com
Volvo
www.volvoce.com
Yanmar
www.yanmar.co.jp
Yuchai
www.yuchai.com
S
Safe operation
Process efficiency
Maximizing wealth
Minimizing impact
When you need the materials to create the building blocks for our world, you want to be
sure that you not only get the materials you need, but also minimize the impact on the
environment. The Sandvik range of quarrying products are purpose built for the needs of the
minerals extractive industry, and have been designed with the needs of our customers, and
those of the environment, very much in mind.
We want to be sure that our customer’s profitability and performance are enhanced through
producing the right mineral products, at the desired levels of production. Through working
in conjunction with some of the world’s leading quarrying companies, we have developed
our products that not only maximize customer’s profitability, but also to minimize the
environmental impact, and help produce the safest possible working conditions.
www.sand vik.co m
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
Kentsel uzmanlık
İngiltere’nin başkenti,
karmaşık kule vinç
uygulamalarının en fazla
yoğunlaştığı noktalardan
biri olmayan devam ediyor.
Heinz-Gert Kessel Londra’dan
bildiriyor
Ş
u çok iyi bilinen bir gerçektir ki, büyük
bir şehirde ufka baktığınızda gördüğünüz
kule vinç sayısı, inşaat sektörünün durumu
hakkında size bir çırpıda fikir verebilir. Londra
şehir merkezi için böyle bir değerlendirmeyi hızlıca yapmak isterseniz, kentin hakim noktalardan
birisi olan St. Paul Katedrali üst galerisine çıkabilirsiniz. Kentin geneli hakkında daha kapsamlı bir
fikre sahip olmak içinse, Regent’s Park’ın kuzeyindeki Primrose Tepesi’ne ya da Hampstead Heath’e
gitmelisiniz. Son sayımlarda, kentte 50 ila 80 adet
kule vincin kurulu olduğu görülüyor. 2008 öncesindeki canlılık döneminde bu sayının asla 150 ila
180’in altına düşmediğini söylemeliyiz.
Bu farklılık, ekonomik krizin yol açtığı
etkilerin açık bir kanıtı niteliğinde. Etkinin çapı
konusunda örnek vermek istediğimizde, çok
sayıda kırmızı Wolff vinci ile şehir manzarasına
hâkimiyet kuran HTC Plant şirketine bakabiliriz. Ekonomik krizin en fazla derinleştiği günlerde, HTC filosunun yaklaşık yarısı depolarda
beklemekteydi. 2009’da, Londra ufuk hattında
hızlı ve ciddi bir değişime yol açacak 40 kadar
gökdelen için teklif aldılar. Yüksek bina inşaatları için özel vinçler temin eden HTC’nin,
tırmanır kule vinçlere yönelik olası talepten
büyük fayda sağlayacağı ortadaydı.
Ancak, tasarlanan bu binaların muhtemelen ancak dörtte biri için planlama aşamasına
geçilebilecek. Bankacılık krizi sonrasında
durdurulan kimi projelerin tekrar başlayacağına
yönelik işaretler de geliyor. Londra’da, hava
sahası kullanım kısıtlamaları nedeniyle, bomu
hareketli (luffing jib) kule vinç modellerinin
büyük egemenliği söz konusu. Zaten HTC
filosundaki 210 vinç arasında da en çok bomu
hareketli Wolff WK180 B modeli bulunuyor.
Şehirde halihazırda görev yapan Wolff kule
vinçleri arasında, Imperial College London’s
kolejinin Hammersmith kampüsünde yürütülen “L” Block projesinde Bovis Lend Lease
HTC firması tarafından geliştirilen tırmanır platformlar, kule vinç donatım ekiplerinin bağlantı
çerçevelerine güvenle ulaşabilmesini sağladığı gibi, aşağı malzeme düşmesi sonucunda hasar
ve yaralanma yaşanması riskini de azaltıyor.
şirketi tarafından kullanılan iki 180 B modeli
de bulunuyor. Kolejin Akademik Sağlık Bilim
Merkezi’nin ana binası olarak tasarlanan altı katlı
yapının 2012’de hizmete girmesi bekleniyor.
İnşa edilen binaya komşu yapıların oldukça yakında bulunması nedeniyle, vinçlerin
kazılan temel mümkün olduğu kadar yakın
konumlandırılması gerekiyordu. Bir diğer
önemli koşul da, vinçlerin kısa kuyruklu olmasıydı. Macallay cıvataları ile sabitlenen bir
çapraz kirişli taban sehpası kullanılarak, tabana yerleştirilecek safra miktarı 120 tondan 75
tona indirildi ve böylece kule tabanının inşaat
sırasında bina içerisinde sığması sağlandı.
Londra’nın West End bölgesinde, Oxford
Caddesi’nde Land Securities kuruluşu için Mace
26 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
firması tarafından yürütülen, karma kullanıma yönelik Park House projesinde de HTC filosundan
180 B vinçleriyle karşılaşıyoruz. Proje, Avrupa’nın
bu en kalabalık alışveriş caddesinde, 40 yıl aradan
sonra ilk kez yeni bir binanın inşa edilmesi
anlamına geliyor. Şantiyedeki 180 B vinçlerinden ilki, ileriki aşamada binanın parçası haline
gelecek olan özel bir temel ankrajı üzerine
yerleştirildi. Alışılmadık şekilde, üç halatlı makara sistemiyle donatılan makine, 7,1 m bom
kuyruk yarıçapına ve 17 m bom uzunluğunda
18 ton yük taşıma kapasitesine sahip.
HTC ayrıca, yıkım-kırım şirketi Keltbray
için de üç bomu hareketli üç Wolff kule vinci
temin etti. 35 m’lik bomla donatılan ilk makine,
yıkılacak binanın cephesi boyunca 91,2 m yük-
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
The UK’s capital city remains a European hotspot of sophisticated tower crane application.
Heinz-Gert Kessel reports from London
I
sekliğe tırmanıyordu. Bina dışından tırmanma
işleminin getirdiği güvenlik riskinin farkında
olan HTC, bağlantı çerçevelerini monte eden
vinç donatım ekibinin güvenli bir şekilde çalışabilmesini sağlamak ve çerçevelerin ankrajlara
bağlanması esnasında aşağı malzeme düşüşünü
engellemek üzere, özel bir tırmanır platform
geliştirdi. Londra’da kullanılan tırmanır Wolff
vinçlerinin büyük bölümü 2 ve 2,5 m kare kesitli kulelere sahip olduğunda, platformlar da bu
ölçülere karşılık gelecek şekilde tasarlandı.
İsrailli otelcilik grubu Alrov’un hemen
yakındaki Regent Caddesi’nde, 260 milyon $
maliyetle yürüttüğü Café Royal yeniden inşa
projesinde de yine bir 180 B ve bir de 100 B
vinci kullanılıyor. 100 B modeli 23 m mesafede
altı ton, 40 m mesafede ise 2,6 ton yük taşıyabiliyor. 180 B ise, 24 m’de 12 ton, 40 m’de 6 ton
kaldırma kapasitesi sunuyor.
Mühendislikle gelen çözümler
Sayılara bakıldığında, büyük bölümü Select
Plant Hire kiralama şirketi tarafından temin
edilen, bomu hareketli Terex Comedil vinçlerinin
egemenliğinden söz edebiliriz. Shard, Heron
Kulesi, Cannon Caddesi İstasyonu ve Kings Cross
İstasyonu gibi, şehirde yürütülen pek çok prestijli
projede Terex Comedil vinçlerinin çalıştığını
görüyoruz. Tate Modern sanat galersinin hemen
yanı başındaki Neo Bankside lüks apartman kulelerinin inşasında da, serbest (sabit bir yapıya bağlanmamış) kule yüksekliği konusunda öne çıkan,
tepe kulesiz (flat top) modeller hizmet veriyor.
Vinçlerin montajı konusunda güçlüklerle
karşılaşıldığında, Select mühendislerinin yarattığı
duruma özgü çözümler sıkça devreye giriyor. St.
Paul Katedrali’nin karşısında yer alan Cheapside
bina kompleksinde, beton çekirdeğin inşası,
serbest kuleli, bomu hareketli Terex Comedill
English translation
City sophistication
t is well known that the number of
tower cranes on a major city’s skyline
is used to give an at-a-glance indication of the status of the construction
industry. A vantage point for the City of
London is the upper gallery of St. Paul’s
Cathedral from which to make a quick
crane count. For a wider view over much
of London go to Primrose Hill, on the
north side of Regent’s Park, or Hampstead
Heath. A recent count shows about 50 to
80 tower cranes while, during the boom
years before 2008, never fewer than 150
to 180 cranes were visible.
It is clear evidence of the impact of
the economic crisis. An example of the
depth of this effect is HTC Plant which
is typically prominent on the city skyline
with a cluster of red Wolff luffers. At the
deepest point of the economic crisis HTC
had about half of its fleet in the depot. In
2009 there were nearly 40 proposals for
skyscrapers that would have dramatically
and rapidly changed the London skyline.
HTC, as a supplier of specialised cranes
for tall construction projects, would have
particularly benefited from the forecast
requirement for climbing tower cranes.
Planning for just around a quarter of
those proposed building projects may be
likely to go ahead. There are signs that
some projects stopped in the wake of the
banking crisis will be restarted. Due to
space and airspace oversailing restrictions
in London, luffers dominate. Of the 210
cranes in the HTC fleet, the Wolff
WK180 B is the most popular luffer.
Wolff tower projects in London include
two 180 Bs for Bovis Lend Lease on the
‘L’ Block development of Imperial College
London’s Hammersmith Campus. Occupation of the six-storey flagship building for
Imperial’s Academic Health Science Centre
is scheduled for 2012.
Due to the proximity of occupied buildings
the cranes had to be positioned as close
as possible to the new building’s foundation. Another requirement was a small
tail radius. A cross frame base, secured
with special Macalloy bolts, meant ballast
could be reduced from 120 to 75 tonnes,
helping the crane undercarriage to fit into
the building under construction.
More 180 Bs are at work in London’s West
End on a mixed use development of Park
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 27
>
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
English translation
House by Mace for Land Securities on
Oxford Street. It is the first new build on
Europe’s busiest shopping street in 40
years. The first on the site was installed
on a special expendable base foundation
anchor that will become part of the new
building. It is rigged in an unusual three
line fall mode where, with just 7.1 m
counterjib radius, capacity is 18 tonnes
at 17 m.
HTC also supplied three more Wolff luffing
towers for demolition contractor Keltbray.
One with 35 m jib was climbing down 91.2
m alongside the building under demolition. Aware of the safety risk of the external climbing procedure, HTC developed
a special climbing platform to give safe
access for riggers attaching the collars
and preventing objects from falling to the
ground during installation of the tied-in
supports. These platforms were developed
to fit the 2 m and 2.5 m square Wolff
masts, most commonly used for external
climbing operation in London.
On nearby Regent Street, another 180 B
and a 100 B were supplied for the US$260
million redevelopment of the Café Royal
by Israeli hotel group Alrov. The 100
B lifts six tonnes at 23 metres and 2.6
tonnes at 40 m. The 180 B is configured
for 12 tonnes capacity at 24 m and 6
tonnes at 40 m.
Engineering
In terms of numbers Terex Comedil luffing
jib cranes, in most cases provided by Select Plant Hire, are dominant. Clusters of
them are engaged at prestigious inner city
projects, including the Shard, the Heron
Tower, Cannon Street Station and Kings
Cross Station. The luxury apartment towers of the Neo Bankside project next to the
Tate Modern art gallery are served by high
free standing topless Terex Comedils.
Custom designed engineering solutions by
Select’s engineers are a common sight on
installations under difficult site conditions. On the Cheapside building complex
opposite St. Paul’s Cathedral, the concrete
core was finished with smaller free standing Terex Comedil luffers. Following this,
a pair of CTL400s and two CTL340s were
installed on top of these cores on a special
steel grillage to raise the steel skeleton.
At Cannon Street station, three 32 tonne
capacity CTL630-32s were engaged in
heavy steel erection work. Two had 50 m
booms and one was rigged with a 40 m
boom. Like all Terex Comedil cranes above
300 tonne-metres capacity class, the
CTL630-32 has a triangular actuating arm >
Genelde rüzgâr türbinlerinin ankrajında kullanılan Macalloy cıvataları ile sabitlenen çapraz kirişli taban
sehpası sayesinde, Wolff 180 B vincinin taban kısmında önemli ölçüde daha az safraya ihtiyaç duyuyor.
vinçleri kullanılarak tamamlandı. Daha sonra,
binanın çelik iskeletinin monte edilmesi için,
beton yapının çatısına yerleştirilen özel çelik
ızgaraların üzerine iki adet CTL400 ve iki adet
de CTL340 vinci kuruldu.
Cannon Caddesi istasyonunda, ağır çelik
konstrüksüyonların montajı, 32 ton kapasiteli üç
adet CTL630-32 vinci kullanılarak yürütüldü. Bu
iş için, vinçlerden iksi 50 m’lik, diğeri de 40 m’lik
bomla donatıldı. 300 ton-metre kapasite sınırının
üstünde yer alan tüm Terex-Comedil vinçleri gibi,
CTL630-32 modelinde de, karşı ağırlık kafesini
ileri-geri hareket ettirerek devrilme momentini
düşüren bir üçgen tertibat bulunuyor. Kafesin hareketleri, bomun alçalma veya yükselme manevrası
yapmasına göre değişiklik arz ediyor.
Bu özelliğe sahip vinçler, sabit safralı modellere göre daha kapsamlı donatıma ihtiyaç duyuyor
olmakla birlikte, 70 m serbest kule yüksekliği
28 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
sunan, 630 ton-metre kapasite sınıfından vinçlerin
sistem sayesinde 2,32 x 2,32 m’lik kare kesitli
HD23 kule sistemi üzerine kurulabildiği ve
böylece nakliyede önemli bir ekonomik avantaj
sağlandığı belirtiliyor. Ancak, çok kısa bomla
yapılan çalışmalarda, hareketli safra taşıyıcı,
devrilme momentinin artmasına neden oluyor. Bu
kapsamda, daha iyi bir çözüm elde etmek üzere,
sabit ve hareketli safra grupları birlikte kullanılabiliyor. Cannon Caddesi projesinde yer alan 40
m bom uzunluğuna sahip modelde de, makine
dairesinin arka kısmına 7.500 kg’lık sabit çelik
blok takıldı ve geri kalan safra da hareketli karşı
ağırlık tertibatına yerleştirildi.
Bomu hareketli Terex Comedil modellerinin hizmet verdiği en dikkat çekici projelerden
biri de 87 katlı, 310 m yüksekliğindeki Shard
gökdeleni. Yaklaşık 4000 ’lik bir zemin üzerinde
17.000 ton çelik, 54.000 m3 beton ve 56.000
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
English translation
pushing a counterweight basket in and
out to reduce the overturning moment.
Its movement is according to whether the
boom is lifted or lowered.
While this feature needs more rigging
than fixed ballast luffers, it allows 70
m free standing 630 tonne-metre class
cranes to be rigged on the economical to transport 2.32 x 2.32 m square
HD23 tower system. In very short boom
operating mode, however, the complete
ballast in its swinging carrier increases
the overturning moment. A better solution
is a combination of fixed and movable
ballast. The 40 m boom version, therefore, shows one 7,500 kg steel block fixed
at the back of the machinery deck while
the rest of the ballast is in the swinging
counterweight.
The most eye-catching site served by
Terex Comedil luffers is the 87 storey,
310 m Shard sky scraper. It will contain
17,000 tonnes of steel, 54,000 m3 of
concrete and 56,000 m2of glass on a
footprint of one acre. When it opens in
2012 it is expected to be the tallest building in Western Europe. Seven months of
construction time will be saved by building the tower and digging the basement at
the same time. This is a new construction
method that severely affects tower crane
installation. Space restrictions for the
number of hooks required meant luffers
were the only reasonable choice.
Some of the three CTL180 and two
CTL400s installed as external climbing versions for steel erection work are
based on custom designed steel framework integrated in the foundation walls.
It allows the crane mast to be standing
cantilevered off its foundation. To save
time, steel construction started before the
central concrete core. By the 10th storey
the concrete core had caught up with
and passed the steel erection. Steel
erection cranes can now only work with
a steep jib angle around the centre of the
building under construction. The required
capacity meant all cranes work in four line
fall mode.
Standing tall
Across Europe there is an increasing
number of skyscraper projects above
200 m. The 12 tonne single line capacity of the new Terex Comedil CTL340
displayed at the Bauma 2010 show could
be a versatile improvement on the cases
in London where 12 tonne loads still need
two falls of rope.
In addition to the Shard, the recently
>
m2camın bir araya getirilmesiyle inşa edilen kule,
2012’de tamamlandığında Batı Avrupa’nın en
yüksek binası olacak. Kule kısmının inşası ile
yeraltı katları kazısının eşzamanlı olarak yürütülmesi sayesinde, inşaat süresinin yaklaşık yedi
ay kısalacağı belirtiliyor. Ancak, bu yeni inşaat
tekniği, kule vinç montaj yöntemleri üzerinde de
ciddi sonuçlar doğuruyor. İhtiyaç duyulan kanca
sayısına karşılık, alanın kısıtlı olması, bomu
hareketli modellerin tek akla yatkın çözüm olarak
görülmesine neden oluyor.
Çelik konstrüksüyon işlerinde kullanılmak
üzere dış cepheden tırmanacak şekilde monte
edilen üç adet CTL180 ve iki adet CTL400 vinci, özel olarak hazırlanmış ve temel duvarlarına
sabitlenmiş çelik çerçevelerin üzerine yerleştirildi.
Bu tasarım, vinç kulesinin temel ora noktasından
kaçık biçimde konumlandırılmasına izin veriyor.
Projede zaman kazanmak amacıyla, çelik konstrüksüyon işleri, beton çekirdek inşasından daha
önce başlandı. 10’uncu kata gelindiğinde, beton
çekirdek artık çelik yapıyı yakalamış ve geride
bırakmıştı. Çelik işlerinde kullanılan vinçler
şimdi binanın çevresinde ancak oldukça dik bom
açılarıyla çalışabiliyor. İhtiyaç duyulan kaldırma
kapasiteleri nedeniyle tüm vinçler dört halatlı
makara sistemiyle çalıştırılıyor.
Terex Comedil CTL340 vinci, Cheapside yapı
kompleksinde sona gelinirken, özel bir çelik ızgara
üzerinde, bir çatı üstü vinç şeklinde çalışıyor.
Yükseğe doğru
Yüksekliği 200 m’yi aşan gökdelen projelerinin Avrupa genelinde yaygınlık kazandığı fark
ediliyor. Terx Comedil markasının 2010 yılı
Bauma fuarında sergilediği, tek halatlı makara
sistemiyle 12 ton yük kaldırabilen CTL340 modelinin, bu anlamda önemli bir esnek kullanım
avantajı sağladığı söylenebilir. Zira, Londra’daki
örneklerde 12 tonluk yükler için hâlâ iki halatlı
sistemlere ihtiyaç duyuluyor.
Shard gökdeleni gibi, 230 m’lik Heron
Kulesi’nde de yükseğe erişebilen dışarıdan tırmanır vinçlere gereksinim vardı. Vinçlerden birinin
yoğun trafiğe sahip bir yolun hemen yanında
çalışması nedeniyle, Select firması tırmanır çerçevenin altına özel bir güvenlik kafesi yerleştirdi ve
tırmanma işlemi sırasında aşağıya nesne düşmesi
riskini en aza indirdi. Projedeki tüm vinçlerin
taban kısmı kapalı bir alan alındı ve kapıların
sadece yetkili kişiler tarafından açılabilmesi sağlandı. Kule taban kısmının etrafını kapatan ikinci
bir kafes ise, yetkisiz kişilerin kuleye tırmanmasına engel olma amacını taşıyor.
Bir diğer yoğun şantiyede, Kings Cross
İstasyonu’nda Taylor Woodrow şirketi tarafından
kullanılan iki adet Terex Comedil CTL400 vinci,
60 m’lik bom ve iki halatlı makara sistemiyle,
12 ton kapasite temin ediyor. Vinçlerden birinin
30,38 m’lik serbest kulesi, özel bir bağlantı tertibatı yardımıyla, temel kazığının üzerine yerleştirildi.
Şantiyenin altından demiryolu hatlarının geçiyor
oluşu, alışıldık biçimde beton vinç temellerinin
hazırlanmasını imkansız kılmaktaydı.
30 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
40 m’lik kısa bom ile donatılan ve Cannon Caddesi
istasyonunda görev yapan bu Terex Comedil
CTL630-32 vinci, hareketli karşı ağırlık sistemini
ve makine dairesinin uç kısmına yerleştirilmiş
sabit ağırlık plakasını bir arada kullanıyor.
Londra’nın iki büyük vinç kiralama şirketi Select ve HTC Plant, aslında inşaat firmalarına bağlı
olarak faaliyet yürütüyor. Öte yandan, Falcon
Crane Hire şirketi ise, ülkedeki en büyük bağımsız
kule vinç kiralama filosuna sahip olmakla övünü-
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
English translation
topped out 230 m Heron Tower requires
tall external climbing tower cranes. With
one crane next to a busy road, Select
mounted a special safety cage under the
climbing frame to minimise the potential risk of objects falling during the
climbing procedure. All cranes have an
enclosed entrance into the tower base
with a door that can only be opened by
authorised people. An additional cage
around the base tower section prevents
climbing outside the tower.
Another site, at the busy Kings Cross
Station, has two Terex Comedil CTL400s
operated by Taylor Woodrow working
with 60 m boom and 12 tonnes capacity
in two fall mode. One is on a foundation pile with a special adapter section
carrying the 30.38 m free standing
crane. Underground train lines prevented
installation on a conventional concrete
foundation or undercarriage.
While the two big tower crane rental
companies Select and HTC Plant are
owned by contractors, Falcon Crane Hire
says it is proud to operate the largest
independent tower rental fleet. Being
an independent player and not linked
to a mother construction company
allows other contractors an alternative
to hiring from competitors. In the run
up to the global financial crash in 2008
Falcon grew rapidly and benefited from
a healthy house building boom. Since
then, social housing and public sector
contracts have been a primary source
of business. Falcon’s fleet of more than
250 cranes includes a rising number
from Spanish manufacturer Jaso.
Another independent tower crane rental
specialist with a long history on London
construction sites is Vertical Transportation Ltd. Tom Newell, managing director,
is concerned about the benefit of being
an independent company in the current
economic climate. In his opinion the
economic crisis hitting the house building industry made independent crane
rental companies suffer more than those
owned by a large construction company
because those companies are bidding
for other projects, for example, ones in
the infrastructure, public construction
and prestigious high rise sectors. On
such projects it helps to be engaged in
the early stage of crane planning by the
contractor. This gives a further advantage to the rental companies owned by
contractors.
The Vertical Transportation fleet includes
special tower cranes, for example the >
Shard projesinde görev yapan bomu hareketli
Terex Comedil vinçleri için, inşaat çalışmalarının başlangıcında serbest kule yüksekliği büyük
önem taşıyordu. Beton çekirdeğin hızla yükselmesi nedeniyle, takip eden çelik konstrüksüyon
montajı sırasında vinç bomlarının oldukça dik
bir konuma kaldırılması gerekiyor.
32 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Tepe kulesiz Terex Comedil kule vinçleri,
Neo Bankside apartman projesinde,
serbest kule yüksekliği konusundaki yeteneklerini sergileme fırsatı buldu.
yor. Büyük bir inşaat firmasıyla bağı bulunmayan
Falcon’un varlığı, yükleniciler açısından seçeneklerin artması anlamına geliyor. Falcon, 2008 mali
krizi öncesinde büyük bir hızla büyüdü ve konut
sektöründeki canlılıktan hayli faydalandı. Krizden
sonra ise, en önemli iş kaynakları, kamu ihaleleri
ve toplu konut projeleri olacaktı. Şirketin 250’den
fazla vinç barındıran filosunda, İspanyol Jaso markasının giderek daha fazla yer kaptığı görülüyor.
Londra inşaat sektöründe uzun geçmişe sahip
bağımsız kule vinç kiralama şirketlerinden bir
diğeri de Vertical Transportation Ltd. Şirketin
idari direktörü Tom Newell, mevcut ekonomik
ortamda bağımsız bir kuruluş olarak faaliyet
göstermenin yol açabileceği zararlar konusunda
kaygılı. Newell, konut sektörünü vuran ekonomik
krizin, altyapı, kamu inşaatları ve gökdelen projeleri için açılan ihalelere katılabilen büyük inşaat
kuruluşları bünyesindeki kiralamacılara kıyasla,
bağımsız kiralama şirketlerini daha fazla etkilediği
görüşünde. Bu tip projelerde, vinç kullanım planlarının yüklenici tarafından yapılması, yükleniciye
bağlı vinç filosu için faydalı oluyor.
Vertical Transportation filosunda, sıkışık
şehir içi şantiyelerinde talep gören çift kademeli
hareketli boma sahip Krøll K103V modelleri ve
katlanır boma sahip Tornborgs modelleri gibi
özel kule vinçler de bulunuyor. Şehirdeki ofis
binalarını apartmanlara dönüştürmeye yönelik piyasa hız kesmiş olsa da, komşu yapıların
üzerinden geçmek zorunda kalmayan kompakt
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
duyuluyor ve çalışma anında da kanca ile kule orta
ekseni arasındaki mesafe 2 m’ye kadar düşürülebiliyor. Toplam ağırlığı 5 ton olan bom, katlanır
durumda, kaldırma halat sistemi de takılıyken, tek
parça halinde nakledilebiliyor
1,2 x 1,2 m’lik kule kullanıldığında, montaj
süresi 2,5 ile 3 saat arasında değişiyor. 20 m
yarıçap değerine kadar 4 ton yük kaldırılabilirken,
32 m yarıçapta bu ağırlık 2 tona düşüyor. Oysa,
yaygın biçimde kullanılan Magni S-46 Tornborgs modelinde azami yük kapasitesinin 2 tonla
sınırlandırıldığı, 30 m’lik erişme mesafesindeki
kapasitenin de 1,2 ton olduğu belirtiliyor.
Stefan Olsson, yağ sızıntısı riski ve bir sorun
anında etrafa hidrolik yağının saçılması tehlikesi
karşısında, hidrolik pistonlu tertibatlar yerine
halatlı bom hareket tertibatlarını tercih ediyor.
London Tower Cranes (LTC) şirketi, Belçikalı
Neremat N.V. firması ile ortaklık kurduktan
sonra, İngiltere ve Kuzey Avrupa’da hizmet veren,
300 adetten fazla vinçten oluşan bir filonun sahibi
oldu. Londra’nın pek çok yerinde, LTC filosundan, bomu hareketli JOST JTL modellerine rastlanabiliyor. Bu vinç tasarımının sahibi Franc Jost,
hızlı montaja izin veren bu ekonomik yaklaşımın,
zorlu saha koşullarının da üstesinden gelebileceği
inancında. Hidrolik pistonlu bom döndürme
tertibatıyla donatılan Jost modelleri, fren sistemi
sayesinde, çalışma bittiğinde 85 derecelik bom
açısıyla bekleyebiliyor. Ancak, bu özellik, uygun
kuleler kullanıldığında ve JTL68 modelleri 25-
> Krøll K103V double level luffing jib cranes
English translation
modellere hâlâ ihtiyaç duyuluyor.
Tom Newell, boma hidrolik pistonla kumanda eden küçük ve orta boy Jost modellerinin
giderek artan sayısı karşısında, Tornborg vinçlerinin önemli bir teknik avantaja sahip olduğunu
ileri sürüyor. Jost JTL68.4 ile karşılaştırıldığında,
katlanır döner bomlu vinçler, kompaktlık ve çalışma hızı bakımından öne çıkıyor. Ancak, bu bom
tasarımının daha pahalı olduğunu da söylemeliyiz. Newell, kiralama ücretleri üzerindeki büyük
piyasa baskısı dikkate alındığında, yeni bir katlanır
bomlu modelin Jost JTL68.4 ile rekabet edemeyeceğini söylüyor. Yine de, vincin bina kenarına
yerleştirildiği ve komşu yapıların üzerinde çalıştığı,
ya da yarıçap değerinin çok düşük tutulmasının
istendiği durumlarda bu tip tasarımlar mantıklı
bir seçenek haline gelebiliyor.
Fiyat dezavantajına karşın, City Lifting kuruluşu, İsveçli Artic firmasından geçtiğimiz günlerde
iki adet katlanır bomlu yeni Raptor 84 vinci satın
aldı. Kuruluş, şehir içi uygulamalara yönelik bu
makinelerin Londra’da alışıldık bir manzara haline
geleceğinden emin görünüyor. Bu vinçlerle Tornborgs modelleri arasındaki tek benzerlik, bomun
geometrik tasarımı. Henüz genç bir şirket olan
Artic’ten Stefan Olsson, ana pazarlarının İngiltere
olduğunu, ancak başka döner bomlu tasarımlar
karşısındaki avantajları sayesinde yeni pazarlar
bulabileceklerini ifade ediyor.
Artic modelleri çalışmaz durumdayken,
vincin etrafında sadece 4 m’lik bir alana ihtiyaç
and Tornborgs jack knife cranes popular
for inner city site projects on cramped
sites. Although the market for converting
inner city office space into apartments
dried up, there are still housing projects
that need compact cranes that do not
oversail neighbouring properties.
In response to a rising number of smalland medium-sized Jost hydraulic ram
luffers in the city, Tom Newell points out
a technical advantage of the Tornborg
cranes. Compared with the Jost JTL68.4,
the boom geometry on the luffing jib of a
jack knife crane is unsurpassed in compactness and working speed, Newell says.
It must be noted, however, that such a design feature is more expensive. With rental
prices under pressure, Newell says it is
impossible to run an updated jack knife
crane, as represented by Artic crane, in
competition with a Jost JTL68.4. It would
only make sense in cases where the crane
must be installed at the edge of a building
leading to penetration of the neighbouring
property’s air space or when creating an
unacceptable minimum radius around the
crane tower which cannot be served by the
conventional design luffing jib crane.
City Lifting, however, which, at the time
of writing already had two of the all-new
Swedish built Raptor 84 Artic tower
cranes, is confident that this city crane
will become a common sight at London
inner city sites. Only the principle of boom
geometry can be compared to the Tornborgs veterans. While the UK is the core
market, Stefan Olsson at Artic says the
young company is looking at new markets around the globe as the new design
offers benefits over competing small city
luffing jib cranes.
Space needed when out of service is 4
m and, in working condition, the hook
can be brought to only 2 m in front of
the tower’s centre line. In addition, the
crane is fast to rig and low weight. The
complete boom weighs 5 tonnes and is
transported as one folded unit with the
hoisting rope already installed and connected with the hook block.
Typical rigging time, including the 1.2 x
1.2 m city tower, is 2.5 to 3 hours. Up
to 20 m, 4 tonnes can be lifted while, at
32 m radius, capacity is 2 tonnes. This
surpasses the load moment of the popular
Magni S-46 Tornborgs jack knife crane
where maximum load is restricted to 2
tonnes and, at the maximum outreach of
30 m, capacity is 1.25 tonnes.
>
Stefan Olsson still prefers the rope-
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 33
the technology which forced the limits...
Strong,
Reliable,
Long Lasting...
Özkanlar Hydraulic Machinery Manufacturing Construction Ind. & Trade Co. Ltd.
1229. Sok. No 31
PK:06370
Ostim / ANKARA
Tel:+90 312 386 05 60 (pbx)
Fax:+90 312 386 05 68-69
www.ozkanlargrup.com
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
Londra/Havanham Road bölgesinde bir konut
projesi için Vertical Transportation şirketi tarafından temin edilen Tornborgs Magni S-46 vinci.
Vertical Transportation şirketinin filosunda yer alan
bu özel tasarımlı Krøll K103V-35 vinci, Addison
Road bölgesindeki bir konut projesinde çalışıyor.
30, daha büyük Jost modelleri 30-35 m’lik bomla
donatıldığında devreye sokulabiliyor.
Hareketli boma sahip Yongmao vinçleri de,
Londra’daki kule vinç rekabetine 230 ton-metre
kapasite sınıfından dahil oldu. Teknik veriler,
bu vinçlerin 260 ton-metrelik Terex Comedil
modellerine yakın özelliklere sahip olduğunu
gösteriyor. Terex Comedil CTL 260-18 modelinde
kapasitenin 18 ton olduğu görülüyor. 30 m’lik
bomla donatılan Yongmao STL230A vinci, 78,3
m’lik, 2,32 m x 2,32 m ölçülerindeki serbest kule
üzerinde kullanılabiliyor. Kule kısmının, Comedil
HD23 ile çok benzer göründüğü, ancak Yongmao
kulelerinin her iki tarafta kriko levhalarına sahip
olduğu fark ediliyor. Bu sayede, tırmanma kafesi,
kulenin her iki yanına da monte edilebiliyor.
CityLifting şirketinin katlanır bomlu kule vinç
filosunun en yeni üyesi Raptor 84 modeli oldu.
Londra’daki ilk işinde görüntülenen vincin yarıçapı,
çalışmadı anlarda 4 m’ye kadar düşürülebiliyor.
42 ve 48 m’lik serbest kuleler üzerine monte edilmiş,
40 ve 50 m’lik bomlarla donatılmış iki adet JL316.16
bomu hareketli kule vinç, İngiltere’nin en büyük kamu
sendikası UNISON’un merkez binası inşaatında çalışıyor. Bugüne kadar satılan 99 adet JL316.16 vincinden
96 tanesi İngiltere pazarına girdi.
Özel tasarımlar
Elephant and Castle bölgesinde yürütülen Strata
projesinde, Liebherr 160 HC-L 8/16 Litronic
English translation
> operated luffing system over a hydraulic
cylinder with power pack, due to a fear
of oil leakage and the potential to spray a
building site with hydraulic oil in the case
of failure.
London Tower Cranes now runs a fleet of
more than 300 cranes across the UK and
northern Europe, following its alliance
with Neremat N.V. in Belgium. LTC operates Jost JTL series luffers across the
city. In designer Franc Jost’s opinion the
fast rigging and economic crane design
can also cope with difficult site conditions.
Jost towers with the hydraulic luffing
mechanism can be parked with slewing
brakes engaged and an 85 degree boom
angle in out of service condition. This
unique application feature depends on
the tower system in use and relies on the
25 and 30 m boom of the JTL68 and 30 to
35 m boom of the larger Jost JTL models.
In the 230 tonne-metre class Yongmao
luffers have entered the London tower
crane scene. Technical data shows them
close to the Terex Comedil rival in the 260
tonne-metre class. As for the CTL 260-18
capacity is 18 tonnes. With 30 m jib the
Yongmao STL230A can be rigged free
standing on a 78.3 m tower using a 2.32
x 2.32 m mast section. While the mast
sections look very similar to the common
Comedil HD23 tower sections, they have
jacking plates on two opposite sides. It
means the climbing cage can be installed
in two directions on the tower.
At the castle
Free standing height and a reduced
number of bracings to the building were
key features of the Liebherr 160 HC-L
8/16 Litronic used at the Castle House
(known as Strata Tower) at Elephant and
Castle. Contractor Brookfield gave several
important factors in the choice of the
Liebherr 160 tonne-metre luffer, including
high lifting speeds for 6.5 tonne loads,
installation on 500 HC tower sections for
a 76.5 m free standing height with 40 m
jib and only three tie supports for the 43
storey building.
Another prominent Brookfield development is the 288 m Pinnacle or Bishopsgate Tower, close to the Heron Tower.
A new generation of four electric Favelle
Favco luffers with up to 50 tonnes of capacity on 1.9 x 1.9 m tower sections were
specially ordered for the project.
Also starting in 2009, Liebherr delivered
extraordinary hammerhead cranes for
the elegant residential project One Hyde
Park. Four interlinked apartment buildings
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 35
>
VİNÇLER ve KALDIRMA
Kentsel uzmanlık
oldukça sınırlıydı. Bu nedenle, tercih edilecek
vinçlerin, sahadaki diğer modellerin altında
çalışabilmesi gerekiyordu. Bomlar ise, bloklar
arasındaki boşluğa ulaşabilecek kadar uzun
olmak zorundaydı.
Liebherr’in önerdiği çözüm, tepe kulesiz
EC-B modeli üzerinde kimi özel değişiklikler
yapmak oldu. İki 110EC-B6 vinci, sadece
12,5 m’lik bomlarla donatılırken, şantiyeye
gönderilen bir 30EC-B 2.5 modeline de 11,05
m’lik bom takıldı. Binaların statik yük koşullarına uygun olarak, çatıya monte edilen vinçler,
artı şeklindeki standart tabanların altına serilen
özel çelik ızgaralar üzerine yerleştirildi.
İnşaat belli bir noktaya gelince, 110ECB6’lardan birinin, Comedill vinçler tarafından
alınıp, diğer bloğa taşınması gerekti. Bom
parçalarının hızlı montaj özelliğine sahip olması
ve kaldırma dişlisi ile orta kumanda mekanizmasını taşıyan baş kısmın kompakt ölçüleri
sayesinde, bu taşıma işi kısa sürede tamamlandı. Güvenlik sağlamak için, bomu hareketli
vinçlerin altında çalışan tepe kulesiz modellerde,
jibin her iki ucuna sarı ışıklar takıldı. Çalışma
sırasında, iki halatlı makara sistemi kullanan
110EC B6 FR.tronic modeli yüksek hız temin
ederken, yüksek performanslı tahrik sistemi
de narin yüklerin, bloklar arasında hassas bir
şekilde konumlandırılabilmesine imkan tanıdı.
110EC-B6 modeli, tam kaldırma yarıçapında
6 ton kapasite temin ederken, daha hafif bir makine olan 30EC-B2.5, bom ucunda 2,5 ton yük
kaldırabiliyor.
ICT
One Hyde Park apartman projesinde, kısa
bomlu Liebherr EC-B vinçleri, apartmanların
çatısına, özel tasarıma sahip çelik çerçeveler
üzerine yerleştirildi.
>
step up in two-storey increments to
give, from west to east, buildings of
9, 11, 13 and 11 storeys. Separating the blocks is a series of fully
glazed cores, comprising passenger
cores for occupants and service
cores. The blocks were raised using
Select Plant Comedil CTL400 luffers
operated by main contractor and
parent company Laing O’Rourke.
The steelwork for the glazed cores
was subcontracted to a Swiss steel
erection company and was served by
additional cranes.
The Comedil luffers occupied the
space between the apartment blocks
so the way to establish additional
crane capacity was in the building’s
roof. Two main restrictions had
to be considered. First, the buildings had to take the extra load of
the cranes. Second, air space was
restricted by the existing luffers so
cranes had to be selected that could
work beneath them. The jibs had to
be exactly long enough to cover the
cores between the blocks.
Liebherr’s solution was in a customer-designed modification to the
standard EC-B flat-top. Two 110ECB6s were rigged with an extra short
boom of just 12.5 m while a 30EC-B
2.5 was delivered with a extra short
jib of 11.05 m. To cope with the
static load of the buildings the roof
mounted cranes were installed on
purpose-built steel grillage under the
standard cruciform base.
As construction proceeded, one
110EC-B6 had to be relocated by the
Comedil luffers from one apartment block to another. This relocation was quickly carried out due to
quick assembly devices of boom
and counter jib, plus the compact
crane head that contained hoist gear
and central switchgear. For safety
reasons the flat top cranes working
under the luffing jib umbrella cranes
were equipped with yellow lights
at the jib and counter jib end. In
operation, the two-fall mode of the
110EC B6 FR.tronic gave fast lifting
cycles, while the high-performance
drives allowed exact positioning
of the delicate loads between the
apartment buildings. The 110EC-B6
offers 6 tonnes over the complete
working radius and the lightweight
30EC-B2.5 could lift 2.5 tonnes over
the complete jib length. ICT
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 37
English translation
vincinin sağladığı serbest kule yüksekliği ve kulebina bağlantı sayısının düşük olması büyük önem
kazandı. Yüklenici firma Brookfield, 160 tonmetrelik Liebherr modelinin seçilmesinde rol
oynayan önemli etmenler arasında, 6,5 tonluk
yükler için ortaya koyulan yüksek kaldırma
hızını, 500 HC kulesi ve 40 m’lik bom ile
sağlanan 76,5 m’lik serbest kule yüksekliğini
ve 43 katlı binada yalnızca üç adet kule-bina
bağlantısının kullanılmasını da sayıyor.
Heron Kulesi’ne yakın bir noktada inşa edilen Bishopsgate Kulesi’nde Brookfield tarafından
yürütülen önemli projelerden biri. 1,9 x 1,9 m’lik
kule üzerinde 50 tona varan kapasite sunan dört
adet elektrikli, bomu hareketli Favelle Favco
vinci, bu proje için özel olarak sipariş edildi.
Bishopsgate gibi 2009’da başlayan One
Hyde Park konut projesinde, Liebherr yapımı
tepe kulesiz modeller de kullanılıyor. Birbiriyle
bağlantı halinde yükselen dört apartmanın her
biri,bir öncekinden iki kat daha yüksek. 9,
11, 13 ve 15 katlı blokları birbirinden ayıran,
tamamen cam kaplı yapılarda, yaya geçişi
ve servis tünelleri bulunuyor. Ana yüklenici
konumunda bulunan ve aynı zamanda Select
Plant şirketini de bünyesinde barındıran
Laing O’Rourke kuruluşu, blokların inşasında
Comedil CTL400 vinçlerinden faydalandı.
Cam kaplı ara yapıların çelik konstrüksüyon
işlerini üstlenen İsviçreli firma, şantiyeye kendi
vinçlerini kurdu.
Comedil vinçleri, apartman blokları
arasındaki alanları işgal ettiğinden, yeni
vinçlerin kurulabileceği tek yar çatıydı. Vinç
çalışmalarında, iki önemli kısıtın dikkate
alınması zorunluydu: vinçlerin ağırlığı binalara
binecekti ve sahadaki diğer bomu hareketli
vinçler nedeniyle, kullanılabilecek hava sahası
FUAR
Fuarlarla gelen yenilikler
Fuarlarla gelen
yenilikler
Geçtiğimiz Mart ayı, inşaat makineleri sektörü için büyük değer taşıyan iki fuar organizasyonuna
sahne oldu. İtalya/Verona’daki Samoter ve ABD/Las Vegas’taki ConExpo-Con/Agg fuarları, Geçici
Tier 4 ve Stage IIIB motor emisyon yasalarının yürürlüğe girmesinin de etkisiyle, birbirinden önemli
yeni makine tanıtımlarına ev sahipliği yaptı
38 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
İleride yürürlüğe girecek Nihai Tier 4/Stage IV emisyon yasaları için
geliştirilen çözümleri sergileyen motor üreticilerinden biri de Cummins
oldu. Firma, egzoz gazındaki azot oksitlerin (NOx) miktarını düşürmek
için, seçici katalitik indirgeme (SCR) teknolojisini devreye sokuyor.
Bobcat’in 2,6 ton ağırlığındaki kısa kuyruklu
ekskavatör tasarımı E26, azami 2,9 m kazı
derinliğine ulaşabiliyor.
FUAR
Fuarlarla gelen yenilikler
John Deere şirketinin 944K modelinde kullanılan dizel-elektrikli tahrik sisteminde, dizel motor bir jeneratör gibi işlev görerek, her bir tekerlekte yer alan elektrik
motorlarının çalışmasını sağlıyor. Firma, sistemin yakıt verimliliğini yükselttiği ve lastik aşınmalarını azalttığı iddiasında.
Volvo’nun ConExpo’ya götürdüğü makineler arasında, Stage IIIB uyumlu hafriyat makinelerinin yanı sıra, Volov için JCB tarafından üretilen, tek parça boma sahip
yeni nokta-dönüşlü loderler ve paletli kompakt loderler de vardı.
40 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Wirtgen grubunun zemin sıkıştırma ekipmanları üreten kolu Hamm, dünyanın Stage IIIB uyumlu ilk toprak silindiri olduğu düşünülen, 20 tonluk H20i
modelini ConExpo’da sektörün beğenisine sundu.
Doosan kuruluşu, ConExpo’da tanıttığı elektrikli seyyar kompresör
modelinin, Stage IIIB uyumlu motorlara sahip eşdeğer ürünlere
kıyasla önemli ölçüde ucuz ve düşük maliyetli olacağını belirtiyor.
Sessiz bir makine olan HP750e, sıfır emisyonla çalışıyor.
Metso şirketinin klasik bir çift katlı seyyar eleme makinesi olarak tanıttığı
Lokotrack ST3.5 modeli, kolayca nakledilebilmek ve kurulabilmek, ayrıca
üst topraktan asfalta, kayadan cürufa kadar çok çeşitli malzeme tipleriyle
çalışabilmek üzere tasarlanmış.
FUAR
Fuarlarla gelen yenilikler
Samoter’de Liebherr’in sergilediği makinelerden birisi olan PR 724 XL dozeri, artık GPS makine kumanda sistemleriyle de donatılıyor.
Caterpillar, ConExpo fuarında Stage IIIB hükümlerine uyumlu beş ekskavatör
modeli sergiledi. Firma, bu makinelerin önceki modellere göre en az %5 yakıt
tasarrufu ve üretkenlik sunduğunu ileri sürüyor.
42 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
L220, New Holland’ın dairesel kaldırma yapan boma sahip beş yeni noktadönüşlü loder modelinden birisi. 905 kg yük kaldırabilen makine, 42 kW’lık
bir motor tarafından tahrik ediliyor.
JCB şirketi, yeni bir makine tipi olarak gösterilen 1CX T modelini
ConExpo’ya da götürdü. Paletli bir kompakt beko-loder şeklinde
tanımlanan makine, ön kepçede 2,65 m yükleme yüksekliği ve arkada
da 3,05 m kazı derinliği temin ediyor.
SEKTÖREL HABER
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
Yüksek teknik yeterlikler
gerektiren zorlu bina projeleri,
beton kalıp sektöründe
yeniliklerin itici gücü
konumunda. Helen Wright
araştırdı
K
alıp sistemleri üreticileri, günümüzün
yüksek teknik kapasite gerektiren çağdaş
mimarisine ayak uydurabilmek için çaba
harcıyor. Yeni bir havaalanı uçuş kulesinin inşasından tutun da, tarihi bir binanın restorasyonuna
kadar pek çok farklı alanda, durmaksızın yeni ürün
ve tekniklerin gelişimine şahit oluyoruz.
Maliyetleri mümkün olduğunca düşük tutmak
ve zorlu proje takvimlerine uyabilmek gibi önemli
güçlüklerle baş etmek zorunda kalan üreticiler, kalıp
sistemleri sektörünün şöhretine yakışacak şekilde,
sistemlerinin sunduğu çok yönlü kullanım olanaklarını genişletip verimliliği yükselterek yanıt veriyorlar.
Geçtiğimiz yıl, Paschal şirketi de güç
koşullar ortaya koyan bir teknik yapının inşası
sırasında, temin etmiş olduğu kalıp sistemlerinin
yeterliklerini sınama fırsatını buldu.
Almanya/Kerpen’de bir doğalgaz tesisinin
büyütülmesi çalışmaları kapsamında, Paschal’dan
Katar’ın Doha kentinde, Şemuk İkiz Kuleleri’nin inşasında, Doka şirketinin yeni Staxo 40
döşeme dikme sistemi kullanılıyor.
bir dairesel kalıp sistemi kurması istendi. Proje
büyük bir zaman baskısı altında yürütülecekti
ve dairesel sistemin tercih edilmesinin nedeni
de, klasik duvar kalıplarına göre daha hızlı bir
çalışmaya imkan verecek olmasıydı.
ABD/Güney Carolina’daki Karma Oksit Yakıt Fabrikasyon (MOFF) tesisinde kullanılan Meva Imperial
duvar kalıplarının toplam alanı 9.800 m²’yi geçiyor.
Paschal’ın ikizkenar yamuk şeklinde kirişlere sahip dairesel kalıpları kullanılarak, doğalgaz tankının
etrafına, yüksekliği 12,5 m, iç çapı 32 m ve kalınlığı
da 250 mm olan bir duvar inşa edilecekti. Montajı
önceden yapılmış 9,75 m’lik kalıplar, yapının yarıçapına uygun şekilde düzenlenerek şantiyeye getirildi
ve kalıp yüksekliği iş sahasında 3 m daha artırıldı.
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 47
SEKTÖREL HABER
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
English translation
Demanding
applications
Technical and challenging builds are driving innovation in the falsework and formwork sector.
Helen Wright reports
M
anufacturers of falsework and formwork systems are keeping pace with
the challenging architectural demands
of modern, technical projects. From supporting the construction of a new airport control
tower to enabling the restoration of an historic
building, new products and techniques are
continuously emerging.
Often battling against headwinds such as
keeping costs as low as possible and adhering to aggressive schedules, key companies
in the sector continue to develop the versatility and efficiency for which the falsework and
formwork sector is renowned.
Indeed, Paschal faced a test of its formwork’s capabilities when it was approached
last year to provide support for a demanding technical build.
The company was selected to install a circular
formwork system as part of the expansion of
a natural gas plant in Kerpen, Germany. And
the pressure was on – the contractors chose
the circular system in order to get the job done
faster than otherwise would have been possible
with conventional wall form shuttering.
Paschal’s circular formwork with trapezoidal
girders (TR) was used to aid the construction
of a 12.5 m high round tank with an inside
diameter of 32 m and 350 mm wall thickness.
The formwork consisted of 9.75 m high preassembled segments, adapted to the given radius
and raised by another 3 m directly on the site.
TR formwork features a 21 mm thick birch
plywood shell suitable for nailing, and each segment features two longitudinal girders to ensure
stability and to accurately match the circumference of the structure.
A square metre of finished formwork can withstand up to 60 kN fresh concrete loads, but features only 0.28 tying points – technology which
Paschal says is a perfect fit for the demanding
applications of modern, technical builds.
“Every week, we were handling about 400
m2polygonal scaffolding modules, 400 m2circular formwork, 200 m2concrete protection
bands, joint seaming and related fittings, as well
as about 200 m2wall reinforcement, shuttering
and concreting – and all this in a very confined
space,” Rudolf Huth, director of the technical department at site contractor Bruno Klein,
explained.
“As walls were erected in segments, these tasks >
Harsco tarafından temin edilen HAKITEC 750 geçici çatı sistemi, Utrecht Üniversitesi bilim
binası inşaat çalışmalarının kışın da devam edebilmesine olanak tanıyor.
Sistemde kullanılan 21 mm kalınlığındaki
huş ağacı kontrplakları, çivileme için uygun
bir ortaya koyuyordu. Her bir kalıp parçasında bulunan iki uzunlamasına kiriş sayesinde,
sağlam ve yapının çevresi ile tamamen uyumlu
bir kalıp sistemi temin edildi.
Hazırlanan kalıpların her bir metrekarelik
bölümü, betondan gelecek 60 kN’luk bir yüke
dayanabilecek güçte olduğu halde, metrekareye
düşen birleştirme noktası sayısı sadece 0,28’di.
Paschal yetkilileri, bu teknolojinin, yükske
teknik gerektiren modern yapılar için biçilmiş
kaftan olduğu iddiasındalar.
Projenin yüklenicisi Bruno Klein firmasının
saha teknik birim direktörü Rudolf Huth anlatıyor:
“Haftada yaklaşık 400 m2çokgen iskele modülü ve
400 m2dairesel kalıpla çalışabiliyor, 200 m2beton
koruma bandı oluşturabiliyor, bağlantı yerlerini ve
ilgili ek kısımları tamamlayabiliyorduk. Üstelik, tüm
bunları son derece sıkışık bir alanda yapıyorduk.”
“Duvarlar kısımlar halinde inşa edildiği için,
tüm bu işleri eş zamanlı olarak yürütmek veya
birbiriyle çakışacak şekilde düzenlemek mümkün
değildi. Her adımda tüm işleri birden tamamlayarak
ilerledik ve altı safhayı altı haftada bitirdik.”
Paschal şirketi, hem kalıp hem de beton
dökme çalışmalarında uygulanan bu adım
adım ilerleme yönteminin ve kalıpların yapı
yüksekliğinde oluşturulmasının, tırmanır kalıp
sistemlerine kıyasla “önemli bir maliyet avantajı”
48 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
kazandırdığını ileri sürüyor.
Buna ek olarak, tüm yapı için ihtiyaç duyulan
toplam kalıp sayısının azalması da kiralama ve nakliye giderlerini azaltarak ciddi fayda sağladı.
Maliyetleri kısmak
İnşaat endüstrisi, maliyetleri aşağı çekme yönündeki baskıyı daima ensesinde hissetmiştir. Kalıp
sistemleri sektörü, mümkün olan en yüksek inşa
hızı ile yüksek güvenlik standartları arasında
dengen kurma konusuna da hiç yabancı değil.
Doka firması, çok düşük ağırlıklı ve buna
rağmen sağlam, güvenli bir ürün olarak tanıttığı
Staxo 40 dikme sistemi ile, müşterilerine sunduğu kalıp destek teknolojini bir adım ileriye
taşıdı. Staxo 40 bünyesindeki çerçevelerin 15 ile
24 kg arasında değişiyor oluşu, parçaların tek bir
kişi tarafından taşınabilmesine olanak tanıyarak
montaj ve demontaj işlemlerini hızlandırıyor.
Çerçevelerin H şeklinde olması ise, hem
destek kulelerinin içinde, hem de kuleler arasında
kesintisiz, tüm çalışma alanını kaplayan montaj
platformlarının oluşmasını sağlıyor. Bu önemli
iş güvenliği önlemine ek olarak, sistemin ankraj
noktaları, kişisel emniyet kemerleri ve bunlara bağlı
emniyet mandalları sayesinde, Staxo 40 ve Staxo
100 kalıp destek kuleleri, Kasım ayında İspanya
Teknik Mimari Genel Kurulu’nun verdiği Avrupa
Güvenlik Ödülü’ne layık görüldü.
Katar’ın Doha kentinde inşa edilen Şemuk
SEKTÖREL HABER
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
or overlap each other. It was all done step
by step in one progressive sequence,” he
explained, adding that each of the six steps
took a week to complete.
Paschal said this step-by-step method for both
formwork and concreting, together with the fact
that formwork segments as high as the given
structure were used, provided “significant savings” on the costs of climbing systems.
In addition, this modular work method
has the clear advantage of requiring fewer
formwork segments, reducing rental and
transportation costs.
Cost cutting
Meva firması, Güney Carolina’daki MOFF tesisinin yüksek teknik yeterlik gerektiren çalışmalarını oldukça sıkışık bir proje takviminde yürütüyor.
İkiz Kuleleri’nde, halihazırda 8.000 adet Staxo 40
çerçevesi kullanılıyor. Sistemin düşük ağırlığa ve az
sayıda bağımsız aksama sahip oluşu, üç kişilik bir
ekibin, 7,75 m’lik kulelerden her birini yaklaşık 20
dakikada kurabilmesine imkan veriyor.
Şantiye mühendisi Miled El Dada, kuleleri
yatay düzlemde kurabilme olanağının da yükleniciye “büyük zaman kazandırdığını ve proje takvimi
üzerinde esneklik sağladığını, ayrıca çok güvenli bir
çalışma şekli sunduğunu” belirtiyor.
Fuvi kuruluşu da, yeni döşeme/kiriş sistemi
ile iş sahalarında üretkenliği yükseltmeyi hedefle-
Doka’nın yeni geliştirdiği düşük ağırlıklı dikme sistemi Staxo 40’ta yer alan H şeklindeki çerçeveler,
ağırlıklarının en fazla 24 kg’a kadar çıkıyor olması
sayesinde tek bir kişi tarafından taşınabiliyor.
miş. Kuruluşa göre, yeni sistem sayesinde kalıplar
kullanıldıktan sadece dört gün sonra sökülüp başka
yere taşınabiliyor ve betonun sertleşmesi için 14 ila
21 gün beklemeye gerek kalmıyor.
Honey MDC adı verilen sistemin 90 mm
kalınlığındaki kalıp destek tertibatı, 500 x 1.000
mm’lik ana panellere ve bir dizi daha küçük yardımcı panele sahip. Destek dikmeleri bir çelik çubuktan,
dökülen betonu kesintisiz olarak destekleyen küçük
bir plastik panel başlığından ve komşu Honey döşeme/kiriş panellerini destekleyen plastik çıkıntıdan
oluşuyor. Plastik çıkıntının aşağı indirilmesi yoluyla
kalıplar serbest bırakıldığında, dikmeler yerine kalmaya ve beton döşemenin tüm ağırlığını taşımaya
devam ediyor. Böylece, paneller söküldüğünde
bile döşeme daima desteklenmiş oluyor ve kalıplar
alınmadan önce betonun kuruması için 14 ila 21
gün bekleme ihtiyacı ortadan kalkıyor.
Fuvi şirketi, yeni sistemin kalıp yerleştirme
işlemlerini kolaylaştırdığını ve hızlandırdığını, kalıp
sökme süresini kısalttığını, kalıp maliyetlerini düşürdüğünü ve kalıpların tekrar kullanılması olanaklarını geliştirdiğini ileri sürüyor.
Firmadan yapılan açıklamada, “En önemlisi,
yeni sistem sayesinde kalıp yatırım maliyetleri
önemli ölçüde düşüyor.” deniyor. Yeni tasarım,
belli bir proje takvimi için üç set döşeme/kiriş
kalıbı satın almak yerine, sadece bir set döşeme/
kiriş kalıbı ve düşük maliyetli dikmeler alınarak
sorunun çözülebilmesini sağlıyor.
Tüm modern yapılarda, başlangıç aşamasında
yaşanan küçük gecikmeler bile proje takvimini
etkileyen zincirleme etkiler yaratabiliyor.
Meva firması, ABD’nin South Carolina eyaletinde, Aiken kentinde yürütülen Karma Oksit Yakıt
Fabrikasyon (MOFF) tesisi inşaatında karşılarına
çıkan en büyük güçlüklerden birinin, yüklenici
English translation
> could not be performed at the same time
The pressure to keep costs down is an
ever-present demand throughout the
construction industry and the formwork
and falsework sector is no stranger to the
challenge of striking the balance between
the fastest possible erection and maintaining high standards of safety on site.
Doka has taken its shoring technology a step
further with the launch of a new product that is
very lightweight and yet robust and safe on site.
The company’s new Staxo 40 towers feature a
frame that weights between 15 and 24 kg, and
as such can be moved by just one person – key
to allowing faster erection and dismantling.
The frame also features an H-shaped geometry that makes it possible to have gapless,
full-area assembly decks not only inside the
towers, but also between them as well. This
is a key safety feature which, together with
the new system’s anchor points for personal safety harnesses and integrated safety
catches, contributed to the new Staxo 40 and
larger Staxo 100 load-bearing towers winning
the European award for safety in structural
engineering from Spain’s General Council of
Technical Architecture in November last year.
More than 8,000 Staxo 40 frames are currently being used on the construction of
the Shemouk Twin Towers project in Doha,
Qatar. The system’s low unit weight and
small number of separate components enable
a three-man crew to assemble each 7.75 m
tower in around 20 minutes.
Site engineer Miled El Dada said the ability
to erect the towers horizontally also granted
the contractor “big time savings, greater
flexibility in terms of our time schedule, and a
very safe way of working”.
Fuvi is also targeting increased productivity with
the launch of a new slab/beam system that it
claims allows for the forms to be removed
and transferred on within four days, bypassing the need to wait 14 to 21 days for
the concrete to harden first.
The new Honey MDC system features a drop- >
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 51
SEKTÖREL HABER
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
English translation
head design with a 500 x 1,000 mm
main panel size and 90 mm thickness
and a range of smaller panels and
combinations.
The drophead comprises a steel core bar,
a small plastic panel head to support the
concrete labour beam at all times, and a
plastic outer shoulder which supports the
adjoining Honey slab/beam panels.
When the panel forms are removed
by releasing the outer shoulder down
the supporting core bar, the drophead
remains in place supporting the full
weight of the concrete slab. The slab
remains continuously and fully supported
throughout the curing phase, eliminating
the need to wait 14 to 21 days for the
slab/beam to fully cure before removing
the formwork to its next location.
The new system offers “easier formwork constructability, faster formwork
erection and removal times, reduced
formwork costs and increased re-use
cycles,” according to Fuvi.
“Most importantly, the new system
offers significant formwork investment
cost reductions,” the company said.
This means that instead of buying three
sets of slab/beam formwork to meet
a typical requirement and installation
schedule, a contractor need only invest
in a single set plus additional low cost
props for up to three installations.
The slightest hold up during the
initial phases of any modern build
can have repercussions that affect
the project deadline.
Indeed, Meva said one of the central
challenges to providing the forming for
the new and highly technical Mixed Oxide
Fuel Fabrication facility (MOFF) in Aiken,
South Carolina, was the contractor’s “aggressive” construction schedule for the
placement of 130,000 m³ of concrete.
Commissioned to go online in 2015,
the initial phases of construction are
currently underway at the facility, which
is the first nuclear project to be built in
the USA in over 20 years, and only the
second plant of its kind in the world.
Meva engineers applied a simple but
effective principle to the formwork implementation in order to save as much time
as possible – they reduced job-built or
custom expenses to a minimum by using
standardised Meva equipment.
The company’s Imperial wall formwork
was specified because it sports a maximum load capacity of 100 kN/m², which
allows rapid pours in wall heights up to
7.3 m and 1.8 m wide.
>
tarafından öne sürülen dar takvim olduğunu belirtiyor. 130.000 m3 betonun 2015’e kadar dökülmesinin planladığı projede ilk safha çalışmalara çoktan
başlandı. Dünya üzerinde benzeri sadece bir adet
bulunan tesis, ABD’nin son 20 yılı aşkın süredeki
tek nükleer projesi olarak dikkat çekiyor.
Meva mühendisleri, mümkün olduğunca fazla
zaman kazanabilmek amacıyla, basit ama etkin
bir çözüme yöneldiler. Standartlaştırılmış Meva
ekipmanlarını kullanarak, genel ve özel maliyetleri
en düşük düzeyde tutmayı başardılar.
100 kN/m2yük taşıma kapasitesi sunan, bu
sayede 7,3 m’ye varan yükseklik ve 1,8 m genişlikte
betonun hızlı bir şekilde dökülebilmesine imkan
tanıyan Imperial duvar kalıplarının kullanılmasına
karar verildi.
Tesisin inşasında, 9.800 m2’den fazla Imperial
kalıbı, Meva’nın KLK tırmanır iskele sistemi, R460
dikmeleri, iskele köşebentleri MEP kalıp destek
sistemi ile birlikte kullanılıyor.
Kapsamlı bir ürün paketini ve çok yönlü
kullanım olanaklarını bir arada sunabilmek, zorlu
projelerde başarı elde etmenin kilit şartlarından
birisi olarak ortaya çıkıyor. Harsco Infrastructure
şirketi de geçtiğimiz kış aylarında Hollanda’da bir
üniversite için geçici bir çatı kurma işini üstlendiğinde bu gereksinimle karşılaştı. Proje kapsamında
Harsco’nun kalıp, destek, giydirme, cephe asansörü,
sabit ve motorlu platform, iskele, merdiven ve kenar
koruma sistemlerinden oluşan kapsamlı bir paket
sunması gerekti. Harsco ekibi, ana yüklenici Hurks
van der Linden ve çatı sistemleri alanındaki çözüm
ortağı Haki ile yakın bir işbirliği yürüterek, Hakitec
750 adı verilen çatıyı kurdu. Geçici olarak kurulan
çatının, iş sahasını hava koşullarından yalıtması,
DokaEspaña şirketi, Staxo 100 ve Staxo 40 dikme
sistemleri ile, 19 Kasım’da İspanya Teknik Mimari Genel Kurulu’nun verdiği Avrupa Güvenlik
Ödülü’ne layık görüldü.
52 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Paschal firmasının kalıp parçaları sadece
birkaç dakika içerisinde değiştirilebiliyor. Burada, Almanya/Kerpen’deki doğalgaz tesisinde
bir tankın inşasında kullanıldıkları görülüyor.
böylece Utrect Üniversitesi yeni bilim binasındaki
çalışmaların kışın da sürebilmesi amaçlanmaktaydı.
Çatı, şantiyedeki iskele ekibi tarafından
gerektiğinde açılıp kapatılabilecek şekilde tasarlandı.
Böylece, gerektiğinde binanın iç kısmına vinçle
malzeme indirilebilecekti. Çatı bir süre kullanıldıktan sonra, projenin sonlarına yaklaşılırken, inşaatın
son safhasının yürütülebilmesi için, 1.446 m2’lik
çatı Harsco ve Haki ekipleri tarafından bir kat
daha yükseğe alındı. Berlin Brandenburg Uluslararası Havaalanı’ndaki inşaat sahalarında da benzer
SEKTÖREL HABER
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
English translation
Over 9,800 m² of Imperial have been
placed on the MOFF site and Meva’s KLK
climbing scaffold, R460 props and scaffold brackets and MEP shoring system are
also being used on the project.
The ability to provide a comprehensive and
versatile package of products is often central
to gaining access to the most challenging
projects. Harsco Infrastructure demonstrated
this when it undertook a demanding project
this winter to install a temporary, rolling roof
for a Dutch university – a job that required the
company to provide a comprehensive formwork, shoring, encapsulation, mast-climbing,
suspended and powered access, scaffolding,
staircase and edge protection package.
Harsco worked closely with the main contractor, Hurks van der Linden, and with its roofing
system partner Haki to install the Hakitec 750
rolling roof. The temporary structure shielded
the site from the weather so that construction
work on Utrecht University’s new science
building could remain on schedule.
The roof was designed to be opened and
closed by the on-site scaffolding team during
the construction work so that materials could
be craned into the building. Towards the end
of the project, Harsco and Haki even raised
the 1,446 m2roof by an extra storey to create
sufficient space for the final construction
stage to take place. Similarly high precision
work is currently underway on several sites at
the new Berlin Brandenburg International Airport in Germany, including the construction
of a 72 m control tower that forms the hub of
the project. Contractor Züblin is building the
tower, which features a 66 m high tapered
concrete shaft, a three-story ground building
and elliptical control room.
Assembled by Züblin, an all-round wooden
girder formwork was used on the outside
with framed formwork inside. A self-climbing
formwork (SCF) from Harsco was used to
climb step by step with the building, aided
by inbuilt hydraulic jacks. Such SCF systems
remove the need for cranes and allow tall
buildings to be built efficiently, without
vibration. Four hydraulically extending SCF
platforms measuring 9.55 m x 3.86 m were
used for the carcass work in combination
with fair-faced concrete panels from Westag
& Getalit (W&G). The bare shell of the tower
took almost seven months to build, but cycle
times were consistent, according to Züblin
project manager Christian Bittner. The airport
is scheduled for completion in October this
year. “The use of the self-climbing formwork
in combination with W&G panels produced
reliable cycle times and very good concrete
surfaces. Reinforcing steel bars with a length
of up to 13 m were laid and aligned from a
Fuvi şirketinin yeni Honey MDC döşeme/kiriş sistemi, döşemenin beton sertleşme süreci boyunca
aralıksız olarak desteklenmesini sağlıyor ve kalıplar sökülmeden önce betonun sertleşmesi için
14-21 gün bekleme ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Almanya’da, Berlin Brandenburg Uluslararası
Havaalanı için inşa edilen yeni Kontrol Kulesi’nde,
Westag&Getalit yapımı yüksek hassasiyetli kalıp
birleştirme panelleri ve Harsco tırmanır kalıp
sistemleri de kullanılıyor.
hassasiyette kimi işler yürütülüyor. Projenin
göbeğinde yer alan, 72 m yüksekliğindeki
uçuş kontrol kulesi de bunlardan biri. 66 m’lik
eğimli bir beton ayağa, zeminde üç katlı bir binaya
ve eliptik kontrol odasına sahip olan kule, yüklenici
firma Züblin tarafından inşa ediliyor. Kulenin dış
kısmında, yapıyı tamamen çevreleyen bir ahşap
kirişli kalıp kullanılırken, çerçeveli kalıplar da iç
kısma yerleştirildi. Harsco tarafından temin edilen
tırmanma sistemi, yapısına yer alan hidrolik krikolar
yardımıyla, beton döküldükçe yapıyla birlikte adım
adım yükseldi. Bu tip tırmanma sistemleri, inşaat
çalışmalarında vinç kullanma ihtiyacı ortadan
kaldırıyor ve yüksek yapıların verimli bir şekilde,
Kubbe restorasyonu
B
>
u yıl Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen
Estonya’nın Talinn kentinde, kültürel
yapının merkezi unsurları arasında yer
alan bir yapının yenilenmesi projesinde, Peri
şirketine de iş düştü. 1916’da inşa edilen
ve yaklaşık 100 yaşına varan yapı, dönemin
mühendisliğinin sıra dışı bir üstün örneği
konumunda. Betonarme binada, son derece
etkileyici üç adet kendini taşıyan kubbe
bulunuyor.
Proje için, Peri şirketi tarafından temin
edilen Up iskele sistemi, yapının iç ve dış
geometrisine uyum sağlayacak şekilde özel
olarak biçimlendirildi.
Kubbelerin her birinin altına, Peri’nin
modüler iskele sistemi kullanılarak, 33 m
uzunluğa ve genişliğe sahip, kafes şeklinde
iskeleler yerleştirildi. Sistemin 500 mm’lik
adımlar şeklinde yükselmesi, restorasyon
ekibine kubbelerin altındaki her noktada en
rahat şekilde çalışma imkanını veriyor.
54 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
İlk başta deniz uçakları için hangar olarak
kullanılmak üzere tasarlanan, deniz kabuğu
şeklindeki bina, şimdi elde geçirilerek denizcilik müzesine dönüştürülüyor. Ancak son
derece büyük zaman ve emek isteyen yenileme çalışmaları kapsamında, binanın genel
dengesinin korunması amacıyla, kubbelerin
geçici olarak desteklenmesi gerekiyor.
150 m’ye 1,50 m ölçülerinde kafeslerin
desteklenmesi için, Peri’nin Up Rosett iskele
sistemleri kullanıldı. Kubbelerden birinde,
destek görevini bağımsız kuleler gördü ve her
bir destek kulesi, ara bağlantılar kullanılarak
birbirine bağlandı.
Diğer iki kubbede, destek kuleleri, kubbelerin
iç kısmını restore etmek için hazırlanmış çalışma iskelelerine tamamen monte edildi. Bunun
yanı sıra, hafif bir alüminyum merdivenin çalışma iskelesinin orta bölümüne yerleştirilmesi
yoluyla, 20 m’lik yüksekliğe ekiplerin güvenli
ve kolay bir şekilde ulaşabilmesi sağlandı.
I=: 7:HI
B7!I=:A 6I: HI" <:C:G 6I>DC8GJH=:G
>iXVcWZ[^iiZYidVcnZmXVkVidg#
I]ZbdhihiViZ " d["i]Z "Vg iVcY\gdjcY"WgZV` ^c\Vch lZgidXg jh]^c\cZZYh #
8DBE6CN8:GI>;>86I>DC
JC>:C>HD&)%%&/'%%)
>CEGD<G:HH
m m m $ c X Y h k i ^ [ h$ Y e c
C8I$f$7$#J[b$!)/&**+)&.'*.#_d\e6cXYhki^[h$Yec
55
SEKTÖREL HABER
Zorlu projeler için yenilikçi ürünler
Alsina
www.alsina.com
Aluma Systems
www.aluma.com
BEP
www.bepformingsystems.com
Cifa
www.cifa.com
Combisafe International
www.combisafe.com
Doka
www.doka.com
Durand Forms
www.durandforms.com
Efco
www.efco-usa.com
Ellis Construction Specialities
www.ellisforms.com
Faresin
www.faresinbuilding.com
Fuvi
www.fuvicoppha.com
GBG Gleitbau Salzburg
www.gleitbau.com
Harsco Infrastructure
www.harsco.com
Holzindustrie Pfeifer
www.holz-pfeifer.com
Husky concrete forms
www.huskyconcreteforms.com
Interfama
www.interfama.com
Ischebeck Titan
www.ischebeck.com
Mesa Imalat
www.mesaimalat.com
Meva
www.meva.de
NOE Schaltechnik
www.noe.de
Paschal
www.paschal.de
Peri
www.peri.de
Pilosio
www.pilosio.com
Precise Forms
www.preciseforms.com
RMD Kwikform
www.rmdkwikfrom.com
Sonoco
www.sonoco.com
Tabla Shoring
www.tablashoring.com
Waco
www.wacointernational.com
titreşim yaşanmaksızın inşa edilmesine imkan
tanıyor. Karkas çalışmaları için, 9,55 m x 3,86
m ölçülerinde dört adet uzatılabilir, tırmanır kalıp
platformu, Westag & Getalit (W&G) yapımı sıvasız
beton panelleriyle birlikte kullanıldı.
Kule yapı kabuğunun inşa edilmesi neredeyse
yedi ay sürerken, Züblin proje müdürü Christian
Bittner’e göre, kalıp döngü süreleri oldukça düzenli
gitti. Havaalanının bu yılın Ekim ayında hizmete
girmesi planlanıyor. Bittner açıklıyor: “W&G
panelleriyle birlikte tırmanır kalıp sistemlerinin
kullanılması, beton dökümünde döngü sürelerini
kısalttı ve çok kaliteli beton yüzeyler elde edilmesini sağladı. Uzunluğu 13 m’ye kadar varan donatı
çubukları, tırmanma sistemindeki kalıpların üzerine
kadar ulaşan, dört katlı iskele yardımıyla yerleştirildi
ve hizalandı. 5,4 m’lik her bölümde beton dökme
işi dört günlük döngüler şeklinde ilerledi.” Bittner,
projenin “kalıplar alanında seçme bir örnek” olduğu
görüşünde. Daha tutarlı ve kolay kullanım olanağı
sunan kalıp sistemlerini geliştirmeye yönelik istek,
sektördeki yeni ürün ve tekniklerin itici gücü olmayı
sürdürüyor. Ancak, modern projelerin giderek daha
karmaşık hale gelmesi ve teknik gereksinimleri
büyütmesiyle, sağlanan ilerlemeler de bir süre sonra
geride kalıyor. Yine de, sektördeki önemli üreticiler,
geleceğin zorlu projeleriyle başa çıkmak üzere, gelişmelere ayak uydurma yeteneklerini ve verimlilik ile
iş güvenliğine yönelik kararlılıklarını sergilemeye
devam ediyor. ICT
Trafiği durdurmak
C
alifornia’da yoğun bir tali yolun
tamir edilmesi çalışmalarına, RMD Kwikform şirketi de
Megashor payanda sistemi ve Superlim
kirişleri ile dahil oldu.
Megashor dikmeleri kullanılarak,
10’uncu Cadde çıkış rampası, mevcut üç
çelik köprü ayağının altında payandalandı ve daha sonra da, köşebent veya ara
bağlantı olarak görev yapan Superslim
kirişleri ile takviye edildi. Daha sonra,
köprü döşemesi dikmelerle desteklendi ve
hidrolik krikolar tarafından havaya kaldırıldı. Krikoların kilitlenip köprünün havada
tutulmasıyla, değiştirilmesi gereken köprü
yataklarına ulaşılabildi.
Projenin ikinci aşamasında, rampa üzerindeki güçlendirme çalışmaları yürütüldü
ve ayaklar için yeni betonarme başlıklar
inşa edildi. Ardından, döşeme tekrar eski
konumuna indirildi. Başlıkların inşasında
kullanılan geçici çelik kirişlerin, ikincil
ahşap kirişlerin ve kontrplakların yerleştirilebilmesi için, döşemeyi destekleyen
Megashor dikmelerinden bir kısmının
sökülmesi gerekti.
>
four-story scaffold rising above the formwork elements on the climbing platform.
Concreting took place in 5.4 m segments
at four-day intervals,” Mr Bittner explained.
He described the project as “a choice
example of formwork”.
Developing consistent and more intuitive
formwork systems continues to be a core
driver for new products and techniques
in the sector, but such advancements
are no mean feat when modern projects
are increasing in complexity and technical specifications. Nevertheless, the key
companies have continued to demonstrate
an adaptability and dual commitment to
efficiency and safety that has set them up
to take on the challenge of demanding applications in the future.
Dome restoration
Peri was engaged to work on a project to
renovate the historical structure forming
the centrepiece of Estonia’s year as the
European Capital of Culture. Located in
the capital, Tallinn, the nearly 100 year-old
building was built in 1916 and represents
an unusual feat of engineering for the time
– it is made of reinforced concrete and
sports three impressive, self-supporting
domes. The Up scaffolding system from
Peri was specially adapted to suit the
geometry of building’s interior and exterior.
A 33 m long and wide birdcage scaffold
was erected underneath each of the domes
using Peri’s modular scaffolding system
with stepped working levels in 500 mm
increments – allowing the restoration team
to be able to optimally work on all areas of
the underside of each dome.
Originally designed to serve as a hangar for
sea plans, the shell-shaped construction
is being refurbished and converted into a
maritime museum. But such renovation
work is very time and labour intensive and
the domes had to be temporarily supported
to ensure that the overall stability of the
building was maintained.
Peri Up Rosett shoring towers were used,
sporting grid dimensions of 150 m by 1.50
m. Support under one dome was provided
by free-standing units – this means single
towers are connected through the use
of ledgers. In the other two sections, the
shoring towers are fully integrated into the
spatial working scaffold used for renovating the underside of the domes. In
addition, a light-duty aluminium stairway
with alternating staircase units, centrally
positioned in the working scaffold, ensured safe and easy access to the almost
ICT
20 m high working level.
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 57
English translation
Önde gelen kalıp ve
iskele sistemleri üreticileri
RÖPORTAJ
Yeni hedeflere doğru
Yeni hedeflere doğru
Kevin Bradley’in Terex
Cranes (Terex Vinç) şirketinin
başkanlığına getirilmesi,
markanın pazarda müşteriye
daha yakın bir şekilde
konumlandırılması yolundaki
yeni stratejinin önemli bir
parçasını oluşturuyor. D.Ann
Shiffler bildiriyor
K
lasik iş yapma yöntemleri, Terex Cranes şirketi için artık eskide kaldı. Şirket, yeni bir
müşteri hizmetleri modeli, yeni stratejiler
ve yeni ürünler içeren bir kurumsal dönüşüme
girişmiş durumda. Bu yolculuk sırasında Terex’in
dümenini tutacak kişi ise, 5 Ocak 2011’de başkanlık görevine getirilen Kevin Bradley.
Bradley, dünyanın her yerinde vinç sahiplerinin
duyduğu bir isim. Acenteler ve büyük filo sahipleri,
Terex Financial Services Group (Terex Finansal
Hizmetler Grubu) başkanlığını yürüttüğü dönemde
kendisiyle iş yapmış olabilirler. Bradley’in deneyimleri arasında, vinçler de dahil olmak üzere sermaye
malları için finansal çözümler üreten GE Capital
şirketindeki dokuz yıllık çalışmasını da saymalıyız.
Peki, Terex’in yönetim kadrosunda değişikliğe
gidilmesi fikri nasıl doğdu? Ocak ayı sonunda,
görevi devraldıktan yalnızca üç hafta sonra yaptığımız röportajda Bradley’e sorduğum çok sayıdaki
sorudan birisi de bu oldu.
Bradley, Terex Cranes yönetiminin değiştirilmesi kararının en önemli amacının, markanın pazarda müşteriyle daha yakın bir
şekilde konumlandırılması çalışmalarının
hızlandırılması olduğunu söylüyor. Ona
göre, temel sorun müşterilerle birlikte
çalışabilmek ve ihtiyaçları karşılayabilmek:
“Müşterilerin isteklerine karşı daha duyarlı
bir örgütlenme haline gelmeye çalışıyoruz.”
Bradley, yönetim kadrosunun bu amaca
ulaşma yolunda, son beş yıllık süreçte Terex
Cranes bünyesindeki üretim süreçlerine başarıyla dahil edilmiş olan “yalın ilkelerin” daha da
yaygınlaştırılmasına bel bağlayacağını belirtiyor.
Bradley’e göre söz konusu yalınlık, her türlü
sürecin fazlalıklardan arındırılması anlamına geliyor. “Gözden geçirilmemiş her süreç, verimsizlik
doğurur. Bu yaklaşım, idari, işlevsel, faaliyet veya
satışla bağlantılı tüm süreçleri mercek altına almamıza olanak tanıyor. Yaptığınız bir işin müşterinize değer sunun sunmadığını sormanız gerekiyor.
Yanıt hayırsa, o işi neden yapıyorsunuz? Yalınlık,
yaptığı işte çok verimli ve etkin hale gelme yolunda Terex’in benimsediği yaklaşım oldu.”
Bradley’e göre, Terex Cranes bu noktada “hız
kazandıracak bir itici güce” de sahip. “Ben, piyasanın iyiye gitme olasılığının daha ağır bastığı bir
zamanda iş başına geldim ve yapmamız gereken,
işlerin hallolmasını sağlamak.”
Başkan, vinç sektöründe öğrenmesi gereken çok
şeyin bulunduğunu kabul ediyor. İşin ekipman
ve üretim kanadından fazla tecrübesi yoksa bile,
müşteri cephesinde ve özellikle de çözümlerle hizmetler alanında çok şey katabileceğine inanıyor.
“Düşündüğünüzde, finansal hizmetlerde
58 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
ürününüz nihai emtiadır, yani paradır. Fark
yaratan şey, nasıl çözümler geliştirdiğiniz, hangi
seviyede hizmet sunduğunuz ve pazarın ihtiyaçlarını çözüm odaklı bir yaklaşımla ne kadar iyi
karşılayabildiğinizdir.”
O halde, Terex Cranes bünyesinde en çok hangi
noktaya odaklanacak? “Müşteri hizmetlerinin en
acil odaklanma noktası olduğunu söyleyebilirim.
Bu, asla durmayan bir kesintisiz iyileştirme sürecidir... Bununla birlikte, kısa ve uzun vadede başka
yoğunlaşma noktaları da olacak. Bunlardan birisi
de yeni ürün geliştirme çalışmaları.”
Müşteri hizmetlerini iyileştirmek, yeni 24/7
Service Plus Destek Programı’nı ve yeni garanti
planını uygulamaya koymak istiyorlar. Bu prog-
RÖPORTAJ
Yeni hedeflere doğru
üzerinde de kesintisiz iyileştirme yaklaşımı
izliyoruz. Önümüzdeki günlerde bazı ilginç
şeylerle karşılaşmayı bekleyebilirsiniz.” ICT
Editör D. Ann Shiffler tarafından gerçekleştirilen
röportajın kısaltılmış hali olan bu yazının tam metni, ICT’nin kardeş yayınlarından American Cranes
& Transport dergisinin Mart sayısında yayınlandı.
Daha ayrıntılı bilgi için, www.khl.com/act adresini
ziyaret edebilirsiniz.
Kevin Bradley, Ocak ayı başında Terex Cranes
şirketinin başkanlığına getirilmeden önce,
Terex Financial Services Group başkanlığını
yürütmekteydi.
A new direction
The appointment of Kevin Bradley as president
of Terex Cranes is a key factor in a new strategy to accelerate the Terex brand in a direction
closer to the customer in the marketplace.
D.Ann Shiffler reports
B
English translation
ramların kapsamı genişletilecek mi?
“Bu programlar yoğunlaştırılacak. Faaliyetlerimizi bu şekilde inşa edeceğiz. 24/7 servis
hizmetini, dünyanın yeni bölgelerine doğru
coğrafi olarak genişleteceğiz.”
İş felsefenizi nasıl tanımlıyorsunuz?
“İşleri son derece basit hale getirmek istiyorum.
Terex Cranes ile ilgili olarak, müşterilere kulak vereceğiz. Ürünü merkez alarak, başarılı olma yolunda
neye ihtiyaç duyduklarını anlayacak ve daha sonra
da bu ürünleri geliştirip pazara süreceğiz.”
Vinç endüstrisi, gerçek anlamda bir başa aşağı
gidişe sahne olan iki yıl geçirdi. Bir toparlanmanın
gelmekte olduğunu düşünüyor musunuz? Terex
Cranes’in 2011 öngörüleri nelerdir?
“2011’in gelişmiş pazarlarda hayli durağan
geçeceği kanısındayız. Gelişmekte olan pazarlarda
ise, uzun vadeli sağlam bir büyüme öngörüyoruz.”
Terex Cranes, geçtiğimiz yıl yaptığı bir duyuruda, bundan böyle yaklaşık her altı ayda bir
müşterilerine yeni ürünler sunacaklarını açıkladı.
Bu açıklama hâlâ geçerli mi? Çalışmalarında sona
yaklaşılan en dikkat çekici ürünler hangileri?
“Bu, son derece kritik bir konu ve bu yöndeki kararımız geçerliliğini koruyor. Son 12 aylık
dönemde en az 20 yeni ürünü piyasaya sürdük.
Yeni ürünlere ek olarak, mevcut ürünler
usiness as usual is a thing of the past at
Terex Cranes. The company has embarked
on a corporate journey that will involve
new strategies, new products and a new customer service model. Steering the company through
this adventure will be Kevin Bradley, who was
named president on 5 January 2011.
Bradley says the decision to change the
leadership at Terex Cranes was to accelerate the brand in a direction closer to the
customer in the marketplace. He stresses
it is all about working with customers and
supporting their needs. “We are trying to
align ourselves to be a more customerresponsive organisation.” In doing this, he
says the management team will rely on the
expanded use of “lean principles” successfully applied to the manufacturing processes
at Terex Cranes over the past five years.
“Lean is the chosen approach for Terex to
make sure we are highly efficient and effective at what we do.”
At this point, Terex Cranes has “a bias for
speed,” Bradley says. “I am coming in at a
time when the market has a better chance to
be stronger than weaker going forward, and we
need to get things done.”
“If you think about it, in financial services, your
product is the ultimate commodity, money. The
way you differentiate is how you provide the solution, the level of service and how well you can
meet the market from a solution perspective.”
What will be his main focus at Terex Cranes?
“I would say our focus on customer service is
immediate and it’s a never-ending continuous
improvement process... With that said, there
are other focuses for the short and long term.
One is new product development.”
Another is to improve customer service, including the new 24/7 Service Plus Support Program
and a new warranty scheme. Will these programmes be expanded?
“If anything these programmes will intensify.
This is the way we are going to build our
business. The 24/7 service line – we will be
expanding that geographically to new parts of
the globe.”
How do you describe your business philosophy?
“I like to keep it pretty simple. As it relates
to Terex Cranes, let’s listen to our customers. Let’s understand what they need to be
successful from a product perspective and
then develop and deliver those products that
make them successful.” ICT
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 59
şantİye raporu
Tek düğmeyle alaşağı
Kasırganın
zarar verdiği,
West Palm
Beach bölgesindeki kulenin
patlatma hazırlıkları tamam.
Patlayıcı kullanımının yıkım
projelerini çok dikkat çekici hale
getirdiğini söyleyebiliriz. D&Ri,
West Palm Beach bölgesinde
kasırgada zarar gören bir
çok katlı yapının Advanced
Explosive Demolition şirketi
tarafından yürütülen ve 2010
yılı Patlatmalı Yıkım Ödülü’ne
layık görülen yıkımını inceledi
Tek düğmeyle alaşağı
B
ir araya gelerek Advanced Explosive Demolition patlatmalı yıkım şirketini kuran
Eric ve Lisa Kelly, ABD/Florida’nın West
Palm Beach bölgesinde yer alan, kasırgadan zarar
görmüş bir yapıyı 14 Şubat 2010’da yerle bir etti.
Dünya Yıkım-Kırım Ödüller jürisi, Amsterdam’da
düzenleenn 2010 Dünya Yıkım-Kırım Zirvesi’nde
2010 Patlatmalı Yıkım Ödülü’nün bu zorlu projeye
verilmesini uygun gördü.
Kule, inşa edildiği 1973 yılında, Florida eyaletindeki en yüksek yapı olarak dikkat çekiyordu. Ancak, maruz kaldığı kasırganın ardından
boşaltılan bina, beş yıldan daha uzun bir süre bu
şekilde bekledi. Sabah saat 9’da gerçekleştirilen
62 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
yıkım, eskiden konut amaçlı kullanılan binanın
binlerce komşusunu istekli bir bekleyişe sürükledi.
Yıkımı memnuniyetle karşılayan West Palm Beach
belediye başkanı ve ekibi de projeye destek olmak
için ellerinden geleni yaptılar.
Advanced Explosives Demolition (AED)
şirketinden Eric Kelly, bu yüksek yapıyı bir moloz
yığınına dönüştürmek için, patlayıcıların stratejik
noktalara yerleştirilmesine dayalı, kontrollü
yıkım yöntemini uyguladı. Hazırlanan planda yer
alan 2.400’den fazla patlayıcı deliği, BG Group
kuruluşu tarafından açıldı ve binanın 1’inci, 2’nci,
3’üncü 6’ıncı ve 23’üncü katlarına 587 kg Unimax
dinamit yerleştirildi. BG Group, aynı zamanda per-
şantİye raporu
Tek düğmeyle alaşağı
Explosive demolition is probably the most
dramatic of all techniques. D&Ri reports on
Advanced Explosive Demolition’s winning entry
for D&Ri’s Explosive Demolition Award of 2010
– the blowdown of a storm-damaged tower in
West Palm Beach
T
AED, bina içerisinde patlayıcıları hazırlıyor.
Binanın altı katına, toplamda 2.400 patlayıcı
yerleştirildi.
de duvarların ve kolonların kesilmesi işlemini de
tamamladı. Patlatma öncesindeki son inceleme,
Lake Worth merkezli Universal Engineering Services firması tarafından yürütüldü ve patlamanın
ortaya koyacağı sismik etki masaya yatırıldı.
AED’nin üç kişilik ekibi, tüm yapıdaki patlayıcı
hazırlama işlemlerini sadece dört günde tamamlayarak, projenin sevgililer gününe yetişmesini sağladı.
Gerek patlatma öncesi hazırlık işlemlerinde, gerekse
patlatma sırasında ekibi en çok zorlayan konu,
binanın yerleşmiş olduğu alanın büyüklüğüydü.
Komşu binalar kuzeyde 43 m, güneyde ise yalnızca 11 m uzaklıktaydı. Binanın deniz duvarı da
18 m mesafedeydi. AED, 85 m’lik kulenin kendi
temeli üzerine “oturmasını”, tek bir yığın halinde
çökmesini sağlamak zorundaydı.
2010 yılı sevgililer gününde, saat tam 9:12’de,
Eric ve Lisa Kelly’nin “geleceğin yıkımcısı” olarak
gösterilen 5 yaşındaki kızları Eliya Joy Kelly, kuleyi
yerle bir edecek ve geri kazanım faaliyetine hazır
hale getirecek düğmeye bastı.
Yıkım-kırım yüklenicisi BG Group’tan Steve
Greenberg, “AED gerçekten mükemmel iş çıkardı.
Her şeyi önceden söyledikleri gibi yaptılar. Bina,
tam da Eric Kelly’nin gösterdiği yere indi.” diyereki
memnuniyetini ifade etti. Mülkün sahibi konumundaki New York merkezli Trinity Development
şirketi, arazi üzerine 150 milyon $’lık yeni bir
konut amaçlı yapı inşa etmeyi planlıyor. ICT
he implosion team of Eric and
Lisa Kelly, who together make up
Advanced Explosive Demolition Inc,,
brought down a hurricane-damaged tower
in West Palm Beach in Florida, USA, on
14th February 2010. The World Demolition Awards judging panel decided that
this blowdown challenge merited being
recognised by the awarding of the 2010
Explosive Demolition Award at the 2010
World Demolition Summit in Amsterdam.
Built in 1973, the tower was, at that time,
the tallest residential building in the state.
Following its encounter with the hurricane,
the structure had lain unoccupied for more
than five years. As a result, neighbours of
the former condominium displayed their
enthusiasm for its removal as thousands
turned out for the 9 am blast. The West
Palm Beach Mayor and staff proved grateful “partners” in the demolition, facilitating
the work wherever they could.
Advanced Explosives Demolition’s (AED)
Eric Kelly used strategically placed
controlled explosives to reduce the high
rise to a pile of rubble. The design called
for over 2,400 bore holes which The BG
Group (GC) drilled in preparation for the
placement of 587 kg (1,290 Ib) of Unimax
dynamite explosives on the 1st , 2nd , 3rd
, 6th , ts” and 23rd floors of the tower. GC
also saw-cut the shear walls and columns
in preparation for the shot. Universal Engineering Services, Inc. from Lake Worth,
FL performed the pre-blast survey and
seismic monitoring for the implosion.
AED’s three-man team loaded the entire
structure in just four days, working to
meet the Valentine Day schedule. One
of the most challenging aspects of both
the pre-implosion preparatory demolition
work and the actual shot was the size of
building’s plot. Neighbouring structures
were less than 142 feet to its north, 36.3
m feet to its south and 58.2 m to the
building’s seawall. AED was going to have
to have the 85 m tall tower “sit-down”
on itself, falling in one big pile within its
original footprint.
ICT
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 63
English translation
Winning
with a bang
www.worldofconcrete.com
SOURCE CODE: ICT
This is your show—the ONLY annual international event dedicated to
the commercial concrete and masonry construction industries. World
of Concrete is your best, most cost-effective strategy for staying
competitive and strong—attend and uncover new opportunities, see
new products, equipment and technologies, take part in a world-class
Education Program, watch exciting demonstrations and competitions,
and more!
Secure the future of your business at World of Concrete 2012!
January 24-27, 2012t Seminars January 23-27
Las Vegas Convention Center t Las Vegas, Nevada
SAVE THE DATE!
BÖLGE RAPORU
Kükremeye hazır
Kükremeye hazır
Önümüzdeki beş yılda 1
trilyon $ altyapı yatırımı
yapması beklenen
Hindistan’da ekonomik
canlılık hız kazanıyor. Peki,
H
indistan’ın 2012’de açıklanacak on ikinci beş
yıllık yatırım planında altyapı harcamalarının
ön planda olması bekleniyor. Plan kapsamında sektöre yapılacak yatırımların, on birinci
plandaki 514 milyar $’lık harcamayı neredeyse
ikiye katlayarak 1 trilyon $’ı bulacağı düşünülüyor.
Ancak, Hindistan hükümeti bu yatırımların
yapılması konusunda büyük ölçüde özel sektöre
yasal düzenlemeler de
talepteki büyümeye ayak
uydurabilecek mi? Helen
Wright araştırdı
Hindistan’ın en yüksek yapısı olarak
Mumbai’de inşa edilen 117 katlı World One
Kulesi, 2015 yılında tamamlanacak. 434
milyon $’lık kontratı, Arabian Construction
Company (ACC) ve Hindistan’dan Simplex
Infrastructures şirketleri aldı.
güvenirken (yeni beş yıllık plandaki yatırımların en
az %50’sinin özel fonlarca karşılanması bekleniyor),
ülkedeki inşaat talebiyle, bu talebe yanıt verme yolunda ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeler arasında
ciddi bir mesafe ortaya çıkıyor.
Hindistan’da inşaat endüstrisine yönelik mevcut
politikalar ve yasal mevzuatta parçalı bir yapı
dikkat çekiyor. Standartlaşmamış, eyaletten eyalete
farklılık sergileyen ihale prosedürleri ve hem eyalet,
hem de ülke düzeyinde birden farklı düzenleyici
kurumun varlığı göze çarpıyor.
Yabancı inşaat şirketlerinin karşısına dikilen
sorunların ölçeği, 10 Şubat’ta, Mumbai’deki
bC Hindistan fuarı ile eşzamanlı olarak düzenlenen Hindistan Hafriyat ve İnşaat Endüstrisi
Birliği (IECIA) konferansına konuşan Caterpillar-Hindistan Başkanı Kevin Thieneman
tarafından da dile getirildi.
Thieneman, konuşmasında şu cümlelere yer
verdi: “Hindistan’ın, ticari düzenlemeleri iyileştirmeye ihtiyacı var. İyi birer kurumsal vatandaş olan
şirketler, çevre bakanlığı başta gelmek üzere, düzenleyici kurumların kıskacında tutuluyor. Çokuluslu
şirketler başka seçeneklere de sahip ve Hindistan
pazarına yönelik tüm ilgileri dağılabilir.”
“Burada çelik alamazsak, Tayland veya
Endonezya’ya gideriz. Buradaki bazı tedarikçilerimiz, yeterli elektrik enerjisi bulamadıkları için %50
kapasite ile çalışıyor. Çevre koruma izinlerini alamadıkları için, makineler atıl durumda bekliyor.”
Thieneman’in ardından konuşan Hintli yol
yapım şirketi IL&FS Transport Networks iş
geliştirme sorumlusu Ravi Shreehari de benzer
görüşler dile getirdi: “Mevcut durum, yabancı
yüklenicilerin pazara girişine set çekmektedir.
Özerk bir düzenleyici kurum inşa ederek, oyunu
adil hale getirmek zorundayız.”
Sektörün önde gelen bu iki ismi ve konferansa
katılan daha pek çok kişi, Hindistan’daki yasal
düzenlemelerin fazla sıkı olmasıyla ilgili kaygılarını
saklamıyorlar. Proje şartlarının belirlenmesinde şeffaflığın sağlanamaması ve arazi istimlaki,
çevre koruma izinleri gibi inşaat öncesi işlemlerde
yaşanan, maliyetleri katlayan gecikmeler, en önemli
sıkıntı kaynakları olarak öne çıkıyor.
Güney Koreli çelik üreticisi Posco’nun yaşadığı
deneyim örnek gösterilebilir. Ülkenin doğusundaki
Orissa eyaletinde 12 milyar $’lık bir çelik tesisi inşa
etmek isteyen şirket, ihtiyaç duyulan şartlı izni Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan ancak bu yılın Şubat
ayında, yani başvurudan altı yıl sonra alabildi.
Vallarpadam’daki Cochin liman bağlantı projesi
de bir diğer örnek. Limanın genişletilmesine dönük
çalışmalar, arazi istimlakinde yaşanan sorunlar
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 65
BÖLGE RAPORU
Kükremeye hazır
English translation
Ready to roar?
With US$1 trillion of infrastructure investment
expected in the next five years, the Indian boom
is gathering pace, but can regulation keep up
with demand? Helen Wright reports
I
ndia’s Twelfth Five-year Investment
Plan is due to be submitted in 2012 and
infrastructure is expected to be at the
forefront of the government’s agenda. Investment in the sector will almost double to
US$1 trillion, compared to US$514 billion
spent under the Eleventh Plan.
But while the Indian government is relying on
the private sector to facilitate the investment
– at least 50% of the investment under the
new five-year plan is expected to be privately
generated – a gap remains between the
demand for construction and the regulatory
structure necessary to support new builds.
Current policy and legal framework for the
construction industry is fragmented, with
non-standardised contract procedures
varying from state to state and the presence of multiple agencies at both state and
federal levels.
The scale of the problems facing foreign construction companies was brought home by
Caterpillar India Chairman Kevin Thieneman,
speaking at the 10 February Indian Earthmoving & Construction Industry Association
(IECIA) conference, which coincided with the
bC India exhibition in Mumbai.
“India needs to improve its business regulation. Companies that are good corporate
citizens are being held hostage by regulators,
in particular the environment ministry,” Mr
Thieneman told attendees. He warned that
multinational construction companies “have
choices and may be put off.”
“If we can’t get steel, we will go to Thailand or Indonesia. Some of my suppliers
here are operating at 50% capacity because they can’t get power. Equipment is
sitting idle because they can’t get environmental clearance,” said Mr Thieneman.
Fellow speaker Ravi Shreehari, head of business development at Indian road building
company IL&FS Transport Networks, agreed.
“The situation is a barrier to entry for foreign
contractors and we need to level the playing
field by establishing an autonomous regulatory authority,” he warned.
These senior industry figures were among
many present at the conference voicing
concerns over regulation in India. Major
concerns are transparency in determining
project terms and the delays experienced
getting the go-ahead for pre-construction >
nedeniyle gecikiyor. Hindistan kamu yatırımları
kurulunun, proje maliyetinin 75 milyon $’dan 124
milyon $’a çıkmasına onay vermesi gerekiyor.
Petrol ve doğalgaz sektöründe ise, Hindistan
Petrol Doğalgaz düzenleme Kurulu’nun şirketlere
boru hattı döşeme iznini verme yetkisine sahip
olup olmadığını karara bağlayacak dava, Ağustos
ayında Hindistan Yüksek Mahkemesi’nden
görülecek. Söz konusu düzenleme karmaşası,
ihale sürecinin devam ettiği ve hatta kontratların
imzalandığı pek çok petrol ve doğalgaz boru
hattı projesinin beklemesine neden oluyor.
Tüm bunlara rağmen, değişim de bir yandan
yaşanmakta. Federal hükümet, özel sermayenin
katılımının önündeki önemli bir engeli kaldırmak üzere, rekabete açık ihale düzenlemesini
yürürlüğe soktu. Kara Taşımacılığı ve Karayolları
Bakanlığı da, projelerde yüklenicilerin daha
fazla sorumluluk almasını sağlayabilmek üzere,
bayındırlık işleri tarafından yürütülen mühendislik, satın alma ve inşaat projeleriyle ilgili standart
ihale belgeleri üzerinde değişikliklere gitti.
Finansman alanında da, Hindistan Sigorta Düzenleme ve Geliştirme Kurumu’nun,
hazırlanacak bir altyapı borç fonuna destek
vermesine olanak tanıyacak şekilde politika
değişikliğine gittiği görülüyor.
Benzer şekilde, eyalet hükümetleri de çeşitli
reformlara imza atıyor. Andra Pradeş hükümetinin 2010 yılında ortaya koyduğu Denizcilik
Kurulu Kanun Tasarısı, eyalet genelindeki
limanların hızlı bir şekilde gelişmesine imkan
verme amacını taşıyor.
IECIA konferansından konuşan IECIA
başkanı ve Telco Construction Equipment idari
direktörü Ranaveer Sinha, durumun önümüzdeki yıllarda düzeleceğinden ve inşaat piyasasındaki
büyümeye paralel olarak düzenleyici yapının
olgunlaşmasıyla uygunsuzlukların da ortadan
kalkacağından emin görünüyordu.
“Önümüzdeki yıllarda, düzenleyici kurumlar
pek çok başka konuyla ilgilenmesi ve etik dışı
davranışları azaltmak üzere ticari uygulamaları
iyileştirmesi gerekecek.”
Makine satışlarında patlama
ö
nceki üç yılda %9’un üzerinde bir
büyüme yakalayan Hindistan ekonomisi, 2009 yılı Matrt ayında sona eren
mali dönemi %6,8, geçtiğimiz yılı da %8
büyümeyle kapattı. 2011’de oranın %8,6’ya
yükselmesi bekleniyor.
Altyapı sektöründeki büyümenin ekonomik
büyüme açısından hâlâ hayati önem taşıdığı
ve hedeflenen %9’luk GSYH artışının yakalanabilmesi için, yatırımlarda hızlanmaya
ihtiyaç duyulduğu görülüyor. 12’nci beş yıllık
planda, GSYH içerisinden altyapı yatırımlarına ayrılan payın 2016 itibariyle %10,7’ye
Caterpillar-Hindistan Başkanı Kevin Thieneman.
66 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
yükseltilmesi bekleniyor. Bu oranın, 2011’de
de %8,37 ile rekor kıracağı hesaplanıyor.
İnşaat makineleri alanında pazar araştırmaları yapan Off-Highway kuruluşu, Hindistan inşaat makineleri endüstrisinin sunduğu
uzun vadeli potansiyel konusunda son derece
iyimser. Kuruluş, 2011’de toplam inşaat
makineleri pazarının %19’luk müthiş bir büyümeye ve 70.770 adetlik hacme ulaşacağını
düşünüyor. Daha sonrasında ise, yıllık %12
ila 15’lik büyüme oranlarının ortaya çıkacağı
ve 2015 sonunda satış hacminin 110.605
adedi bulacağı öngörülüyor.
BÖLGE RAPORU
Kükremeye hazır
Hint hükümetinin 12’nci beş yıllık planında,
enerji şebekeleri, karayolları, demiryolları, limanlar ve havaalanlarında benzersiz bir büyümenin ortaya çıkması hedefleniyor. Bu güç, 2018’de
dünyanın en büyük üçüncü inşaat pazarı
unvanını Japonya’nın elinden alma potansiyelini
harekete geçirecek. Belli başlı altyapı sektörlerindeki yatırım planlarına göz atalım:
Havaalanları
• Önümüzdeki beş yılda 5,4 milyar $ yatırım.
• Dikkat çeken projeler: Mumbai Uluslararası
Havaalanı’nın (toplam tahmini maliyet 2,1 milyar $), Delhi Uluslararası Havaalanı’nın (toplam
tahmini maliyet 2,8 milyar $) ve Bengaluru
Uluslararası Havaalanı’nın (toplam tahmini
maliyet 1,2 milyar $) büyütülmesi.
Limanlar
• Önümüzdeki beş yılda 18,5 milyar $ yatırım.
• Dikkat çeken projeler: Paradip, Visakhaptatnam ve Cennai limanlarının kapasitelerinin
2015’e kadar 328 milyon ton artırılması (toplam
tahmini maliyet 10,4 milyar $).
Enerji
• %63’ü yeni enerji projeleri için olmak üzere,
önümüzdeki beş yılda 206 milyar $ yatırım.
• Önümüzdeki beş yıl boyunca, ülkenin ulusal
enerji şebekesine yıllık ortalama 16 GW kurulu
gücün ilave edilmesi. 2015’e kadar tamamlanması planlan söz konusu 82 GW’lık gücün
%90’ından fazlası için gerekli izinler alındı.
• Yeni kurulu gücün %90’ının termal enerjiden,
geri kalanın da hidroelektrik enerji ve nükleer
enerjiden elde edilmesi.
Demiryolları
• 10,8 milyar $’lık yük taşımacılığı koridoru
da dahil olmak üzere, önümüzdeki beş yılda 31
milyar $ yatırım.
• Demiryolları Bakanlığı’nın Vizyon 2020 belgesinde, ülkedeki demiryolu ağının 2020’da 15
milyon yolcu ve 1.800 milyon ton yük trafiğine
ev sahipliği yapması öngörülüyor (2010’da 8,2
milyon yolcu ve 887 milyon ton yük).
Karayolları
• Önümüzdeki beş yılda 139 milyar $ yatırım (%43 ulusal yollar, %30 eyalet yolları ve
%27 kırsal yollar için)
• Karayolu projelerinin %69’unun devlet,
%312inin özel sektör tarafından finanse
edilmesi. ICT
Hindistan’da
sondaj
H
indistan’ın ilk yeraltı ham petrol
depolama tesisleriyle ilgili
delgi işleri, iki adet Sandvik DX
700 yerüstü delgi (sondaj) makinesi
ve dört adet Sandvik DT 820 yeraltı
delgi makinesi tarafından neredeyse
tamamlandı.
Ülkenin kuzeyindeki Visakhapatnam
kentinde, petrol ithalinde kullanılan
büyük bir limanın yakınında yer alan
tesis, 75,5 milyon $’lık kontrat karşılığında, Mumbai merkezli Hindustan
Construction Co Ltd (HCC) şirketi tarafından, Petrol Bakanlığı’na bağlı Petrol
Endüstrisi Geliştirme Kurulu’nun yan
kuruluşu Indian Strategic Petroleum
Reserves Limited için inşa ediliyor.
Proje için 1,8 milyon tondan fazla kaya
çıkartıldı ve delgi-patlatma yöntemiyle
6 km’lik bir tünel açıldı. Oluşturulan
yeraltı depolarında 1,33 milyon ton
ham petrol saklanabilecek.
HCC’nin 36 aylık bir takvim çerçevesinde 200’de başladığı işlerin
Ağustos’ta tamamlanması bekleniyor.
Kontrat kapsamında ayrıntılı mühendislik ve tasarım çalışmalarının,
yeraltı kazılarının, giriş tünellerinin,
su perdeleme galerilerinin, beş büyük
depolama galerisinin, kuyuların ve
ilgili yeraltı yapılarının tamamlanması
gerekiyor. Depolama galerileri, 30 m
yüksekliğe ve 20 m genişliğe sahip
olacak.
Kullanılan iki Sandvik DX 700 yerüstü
delgi makinesi ile basamak delgisi
yapılırken, iki bomlu DT 820 modelleri
de farklı noktalardaki delgi-patlatma
işlerinde görev yapıyor.
DX 700 modelleri, her patlatma
işlemi için, çalışma alanının özelliklerine göre derinlikleri 2 ile 4 m arasında
değişen en az 150 delil açıyor.
The DX 700 ve DT 820 modelleri, 45
mm’lik R32 tijleri, R 38 mil adaptörü,
R 38 ve R 32 kamaları ile donatılıyor.
Hint hükümetinin toplam 5,3 milyon
tonluk kapasite elde etmek üzere
planladığı üç ham petrol depolama
tesisinden diğer ikisi ise Mangalor ve
Padur’da inşa edilecek. Acil durumlarda kullanılacak bir petrol rezervinin
yaratılmasını hedefleyen projelerin
2013’te hizmete girmesi isteniyor.
English translation
Hindistan’ın
12’nci beş yıllık
yatırım planı
activities such as land acquisition and
environment clearances, often resulting in
spiralling costs.
For example, South Korean steel manufacturer Posco received conditional approval
from the Indian Ministry of Environment and
Forest to construct a US$12 billion steel
plant in India’s eastern state of Orissa in
February this year – six years after plans
were first submitted.
The Cochin port connectivity project at
Vallarpadam is another case in point.
Expansion of the port suffered such long
delays due to land acquisition problems
that the Indian public investment board
had to approve project cost escalations
from INR3.9 billion (US$75 million) to
INR5.6 billion (US$124 million).
And in the oil and gas sector, the Indian Supreme court is due to hear a case in August
2011 concerning whether India’s Petrolium
Natural Gas Regulatory Board has the power
to authorise companies to lay pipelines. The
regulatory confusion is currently holding
up several oil and gas pipeline projects for
which bidding is either in process or contracts have already been awarded.
But change is afoot. In the power sector, for
example, the federal government has introduced competitive bidding in an attempt to
resolve a major hurdle in the way of private
participation. The Ministry of Road Transport and Highways has also made amendments in the standard bidding document for
engineering, procurement and construction
projects by state public works departments
in order to make contractors take more
responsibility for maintaining projects.
And in terms of funding, the Indian Insurance Regulatory and Development Authority
has agreed to amend its policy and allow
insurance firms to lend to a proposed infrastructure debt fund.
State governments are also making reforms – the Andhra Pradesh government,
for example, introduced a Maritime Board
Bill in 2010 to aid the rapid development
of ports across the state.
Speaking at the IECIA conference, IECIA
chairman and managing director of Telco
Construction Equipment Ranaveer Sinha
was confident that the situation would
improve in future years and irregularities
would be ironed out as the regulatory environment matures in line with growth in the
construction market.
“There are many other issues for regulators to deal with in coming years, not least
the need to improve business practices
to reduce unethical behaviour,” Mr Sinha
concluded. ICT
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 67
PAZAR RAPORU
Makine endüstrisinin 50 devi
Makine endüstrisinin 50 devi
Zirveye uçuş
Caterpillar
18,3%
Others
38,6%
Komatsu
11,7%
Hitachi Construction Machinery
5,5%
XCMG
2,9%
Sandvik Mining and
Construction
3,3%
Zoomlion
3,1%
Sany
3,4%
Liebherr
4,2%
Volvo Construction Equipment
5,5%
Doosan Infracore
3,4%
Dünyanın en büyük 50
inşaat makinesi üreticisinin
gelirleri, geçtiğimiz yıl %40
yükseldi ve Çin, üreticilerin
kaderini belirleyen en
önemli etmen olduğunu bir
kez daha gösterdi. Chris
Sleight bildiriyor
2
009’da gelirlerin %35,2’lik büyük bir
kayba uğramasının ardından, dünya
inşaat makineleri endüstrisi geçtiğimiz
yılı başarılı bir toparlanmayla tamamladı.
Sektördeki en büyük 50 şirketin satış gelirleri,
%39,3’lük sıçramayla 151,8 milyar $’a ulaştı.
Böylece sektörün tarihindeki en yüksek ikinci
değer elde edildi ve 2008’dki 167,9 milyar
$’lık rekora da çok yaklaşıldı.
Bununla beraber, gelirler bir önceki zirveye hayli yaklaşmış ve tırmanmaya devam
ediyor olsa da, sektörün yapısı bugün birkaç
yıl önceye kıyasla hayli farklı. Çin’deki
yüksek ateşli talep, toparlanmanın ana itici
gücü konumunda (Off-Highway araştırma
kuruluşuna göre Çin pazarı geçtiğimiz yıl
%56 büyüdü). Dolayısıyla, büyümeden en
fazla faydalananlar da Çinli üreticiler oluyor.
Bu durumu yansıtacak şekilde, geçtiğimiz
yıl en büyük 10 üretici arasında sadece bir
Çinli marka yer alırken (10’uncu sıradaki
XCMG), bu yıl 7’nci sıradaki Sany ile 9’uncu
Zoomlion’ın devlere katılması dikkat çekiyor.
Daha aşağılara bakıldığında, Liugong, Shantui, Lonking ve Sunward kuruluşlarının da
konumlarını iyileştirdiği fark ediliyor. Bu yılki
listede, ilk 50 üreticinin toplam gelirlerinin
%15,0’ını tek başına Çinli şirketlerin elde
ettiği görülüyor (geçtiğimiz yıl %12,2).
İlk 50 sıralamasının ilk kez yayınlandığı
2003’te Çinli şirketlerin toplam gelir içerisinde
sadece %1,6 paya sahip olduğunu düşündüğümüzde, söz konusu yükseliş çok daha çarpıcı
hale geliyor. Net rakamlar, sıralamaya girebilen
Çinli firmaların 2003’te 666 milyon $ olan satış
gelirinin, bu yılki tabloda 22,8 milyar $’a yükseldiğini, yani 35 kat arttığını gösteriyor.
68 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Sany ve Zoomlion’ın ilk 10’a girişi, Doosan
Infracore şirketinin sergilediği performansla
da birleşince, Terex, Atlas Copco ve Metso’yu
yerinden etti. Geçtiğimiz yılki listede 15’incilik koltuğunu işgal eden Doosan, böylece ilk
kez zirve grubuna girmiş oldu. Koreli şirketi
yükselişinde, Çin ekskavatör pazarındaki
güçlü konumu ve kompakt ekipman üreticisi
Bobcat’in faaliyetleri de önemli rol oynuyor.
Ancak tüm bu değişikliklere karşın, ilk beşte
pek az oynama görülüyor. Caterpillar ve Komatsu her zaman olduğunu gibi ilk iki sırada.
Hitachi yine üçüncü. Volvo ise, Liebherr’i
altına alarak dördüncülük koltuğuna ulaştı ve
üçüncü ile arasındaki fark da kapanıyor.
Hem geçen yıl hem de bu yıl ilk 10’da kalmayı başaran diğer şirketler, iki sıra gerileyerek 8’inciliğe inen Sandvik ve 10’unculuğunu
koruyan XCMG oldu.
Çin’deki canlılığın kanıtlarına sıralamanın daha aşağılarında da rastlıyoruz. Çinli
şirketlerin yanı sıra, bu pazarda güçlü varlık
sergileyen yabancı markalar da bu durumdan
fayda sağlıyor. Çin ekskavatör pazarının bir
diğer önemli oyuncusu Hyundai, bu bağlamda bir sıra yükseliyor.
Muhtemelen Kobelco da 13’üncü sıradaki
yerini koruyabilmiş olmasını Çin’deki varlığına borçlu. Aynı sırada kalmış olması önemli
bir başarı gibi görünmese de, firmanın zorlu
bir yıl geçiren vinç sektöründe de faaliyet
yürütüyor oluşu, bu performansı önemli kılıyor. Zira, Kobelco dışındaki tüm büyük vinç
üreticilerinin (Liebherr, Terex, Manitowoc ve
Tadano) bu yılki sıralamada gerilemiş olması
tesadüf değil.
Bu etmenlerin bir araya gelişi ile, ilk
50’de yer alan Avrupalı üreticilerin gelirleri
de bir miktar kayba uğruyor. Avrupalıların
geçtiğimiz yılki listede %30,2 olan payı,
bu sene %25,8’e indi. Durumdan en kârlı
çıkanlar ise, gelirlerden %44,3’lük pay alarak
rekor kıran Asyalı firmalar. Kuzey Amerikalı
üreticilerin payının ise değişmeden %29,5’te
kaldığı görülüyor.
Tüm bu saydıklarımız, Asya merkezli
firmaların uzun vadede pazar payını artırdığı
gerçeğinin altını çiziyor. 2005’ten bu yanda,
ilk 50’nin toplam gelirleri içerisindeki payları her yıl yükseliyor. Bu yükseliş önceleri
Kuzey Amerikalıları kayba uğratırken, son
iki yılda Avrupalı markaların da nasibini
aldığı fark ediliyor.
Listedeki pek çok Avrupalı şirketin bu yıl
daha üst sıralara yükseldiğini dikkate alırsak,
bu pazar kaybı biraz şaşırtıcı aslında. JCB,
PAZAR RAPORU
Makine endüstrisinin 50 devi
Gelecek yıl neler olacak?
Bu yılı Çin inşaat makineleri pazarının daha
mütevazı büyüme rakamlarına inmesi bekleniyor. Dolayısıyla, önümüzdeki 12 ayda ilk
50 sıralamasının nasıl şekilleneceğini takip
etmek ilginç olacak. Büyüme oranları düşse
de, yerli ekskavatör pazarında giderek daha
fazla pay talep eden Çinli üreticiler yine daha
yukarılara ulaşabilir. Sany’nin bu yıl çok
önemli gelişme kaydetmesinin nedeni de bu
pazardaki güçlü konumu oldu.
Öte yandan, Avrupa ve Kuzey Amerika
pazarlarının da 2011’i büyümeyle kapatması,
buralardaki üreticilerin durumdan faydalanması bekleniyor. Dolayısıyla, genel durum
üzerindeki değişiklikler sınırlı kalabilir.
Gelecek 12 ayda öne çıkması beklenen
Hindistan ve Rusya pazarları, Telcon ve
BEML gibi üreticilere yükselme fırsatı sağlayabilir. Bu yıl sıralamanın dışına düşen Gaz
Group’un bu şekilde tablıya dönüş yapması
da beklenebilir.
Yöntem
i
lk 50 listesindeki sıralamalar, 2010
takvim yılında Amerikan doları cinsinden elde edilen satış gelirleri esas
alınarak belirlendi. Gerektiğinde, 2010
için ortalama döviz kurları kullanılarak,
para birimleri dolara çevrildi. Verilerin
toplanmasında, denetlenmiş hesaplar,
firmaların beyanatları ve Reuters gibi
güvenilir kuruluşların raporları gibi çeşitli
kaynaklara başvuruldu.
Japonya, Hindistan ve başka bazı ülkelerde yürütülen mali yıl (1 Nisan-31 Mart)
uygulaması, takvim yılı verilerinin elde
edilmesini imkansız kılmaktaydı. Bu tip
durumlarda mali yıla ait veriler kullanıldı.
Denetlenmiş hesapların mevcut olmadığı
bazı özel şahıs şirketlerinde, geçmiş
veriler ve sektördeki eğilimler gözetilerek
tahminler yapıldı.
Tablodaki her türlü verinin doğru olması için azami dikkat harcanmışsa da, olası
hatalar ve atlanan bilgiler için sorumluluk
kabul edilmemektedir.
Tabloyla ilgili yorumlarınızı iletmek
isterseniz, veya sizin firmanızın da listeye
girmesi gerektiği kanısındaysanız, lütfen
[email protected] adresini kullanarak editöre ulaşınız.
Equipment
Top 50
Revenues for the world’s 50 largest construction equipment manufacturers grew 40% last
year and China was once again the dominant
factor in individual companies’ fortunes. Chris
Sleight reports
A
fter the crushing 35.2% drop in revenues seen
in 2009, the global construction equipment
sector bounced back well last year, with sales
for the industry’s biggest 50 players jumping 39.4%
to US$151.8 billion. This was the second-highest
total ever seen in the industry, and only US$16 billion
short of the all-time high of US$167.9 billion seen in
2008.
Although revenues may be back to near their
previous peak – and climbing – the structure of the
industry today is very different to what it was a few
years ago. The recovery has been driven by red-hot
demand in China – the market grew by 56% last year,
according to Off-Highway Research – and as a result
it is the Chinese manufacturers that have benefitted
most. Whereas last year there was only one Chinese
manufacturer in the top ten, XCMG at no. 10, this
year’s league table sees it joined by Sany at no. 7
and Zoomlion at no. 9. Further down the rankings,
Liugong, Shantui, Lonking and Sunward have all improved their positions, and as a result, Chinese manufacturers account for 15.0% of the top 50’s revenues
in this year’s league table, compared to 12.2% last
year. The climb is all the more remarkable when you
consider that in 2003, the first year the Yellow Table
was published, Chinese manufacturers accounted
for just 1.6% of the Top 50’s revenues. In absolute
terms, sales have grown from US$666 million in the
2003 edition (based on 2002 revenues) to US$22.8
billion in this year’s table – a 35-fold increase.
Top flight
The rise of Sany and Zoomlion into the top 10 has
displaced Terex, Atlas Copco and Metso, aided by the
high-flying Doosan Infracore, which has risen into
this elite group for the first time, having been ranked
no. 15 last year. The Korean company’s rise is due in
part to its strong position in the Chinese excavator market, as well as improvements elsewhere in
the business, which includes compact equipment
specialist Bobcat.
But for all these changes, the industry’s top five
remain little changed. Caterpillar and Komatsu remain
in first and second position as they always have
done, and Hitachi is once again at no.3, although
Volvo has moved up into fourth position ahead of
Liebherr and could be closing in on third spot.The
only other companies to remain in the top ten from
last year are Sandvik, which fell two places to no. 8,
and XCMG, which was static at no. 10. The buoyancy
English translation
Manitou, Wacker Neuson, Palfinger, Fayat ve
Merlo aha üst sıralara tırmandı. Ancak, Liebherr, Sandvik, Atlas Copco ve Metso gibi daha
büyük isimlerin gerilemesi, Avrupa’nın aldığı
payda açık bir erozyona yol açtı.
of the Chinese market is in evidence further down
the league table – not only in the rise of the Chinese
manufacturers themselves, but also in the performance of other companies with a strong foothold in
the market. Hyundai for example, another major
player in the Chinese excavator market, edged up
one place.
Kobelco can also probably attribute its presence in
China to the fact that it retained its no. 13 position
last year. It may not seem a remarkable achievement, but it is significant given that the company
is also active in the crane market, which had a
tough year in 2010. All the major players apart
from Kobelco – Liebherr, Terex, Manitowoc and
Tadano – lost places in the ranking this year. These
various factors have conspired to take a bite out
of the share of the top 50’s revenues enjoyed by
European manufacturers. Whereas last year’s study
saw that group enjoy a 30.2% share of the market,
this year’s edition shows that figure to have fallen to
25.8%. The big gainers have been in Asian manufacturers, which claimed a record slice of 44.3%
of the top 50’s revenues, while the North American
share was unchanged at 29.5%.
This all underlines the longer term trend of the
increasing slice of the market claimed by manufacturers headquartered in Asia. They have increased
their share of the top 50’s revenues every year
since 2005 – first at the expense of North American
manufacturers, but in the last two years European
companies have started to lose market share as
well. This is a little surprising given that many of
the European companies in this year’s Yellow Table
have improved their standing compared to last year.
JCB, Manitou, Wacker Neuson, Palfinger, Fayat and
Merlo all improved their positions this year. However, it was the falls for bigger players like Liebherr,
Sandvik, Atlas Copco and Metso that has eroded
the European share.
Next year
With the Chinese equipment market forecast to
slow to a more moderate growth rate this year,
it will be interesting to see how the Yellow Table
rankings shape up in 12 months. There may not be
as much growth, but with Chinese manufacturers
claiming a bigger and bigger slice of the domestic
excavator market, their position may yet improve.
Indeed, Sany’s strong position in this sector is one
of the key reasons why it climbed so far up the
rankings this year. At the same time, markets in
Europe and North America are expected to improve
this year, which will favour manufacturers based in
these regions. That could mean that there will be
limited impact on the overall standings.
The markets that are expected to stand out over the
next 12 months include India and Russia, and that
could mean a climb for manufacturers like Telcon
and BEML as well as a return to the Yellow Table
for the Gaz Group, which fell off the bottom of the
rankings this year. ICT
>
Mayıs - Haziran 2011
internationalconstruction Türkiye 69
PAZAR RAPORU
70 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
Greyderler
Ekskavatörler
(13 ton+)
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
Dozerler/Paletli
Loderler
Zemin Sıkıştırma/
Yol Yapım
Beton Ekipmanları
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
Kompakt veya Nokta
Dönüşlü Loderler
Mini veya Midi
Ekskavatörler
(0 - 13 ton)
Beko Loderler
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
2.0%
◊
◊
◊
◊
Vinçler
18.3%
11.7%
5.5%
5.5%
4.2%
3.4%
3.4%
3.3%
3.1%
2.9%
2.9%
2.7%
2.6%
2.4%
2.1%
3016
1.9%
1.9%
1.7%
1.5%
1.4%
1.3%
1.2%
1.1%
1.1%
1.0%
0.7%
0.7%
0.7%
0.6%
0.6%
0.6%
0.6%
0.5%
0.5%
0.5%
0.4%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.3%
0.2%
0.2%
0.2%
Teleskobik
Fork-Liftler
27767
17781
8398
8325
6392
5200
5102
4981
4708
4463
4418
4127
3895
3705
3159
FIN
2946
2870
2586
2270
2112
1965
1749
1625
1602
1526
1131
1068
1023
882
880
850
840
797
771
698
618
515
500
483
475
467
465
419
405
399
395
370
337
309
151785
Motorlu
Platformlar
US
JP
JP
SE
DE
KR
CN
SE
CN
CN
US
SE
JP
US
UK
-7
US
KR
US
CN
DE
CN
US
CN
JP
CN
FR
JP
DE
CH
AT
FR
DE
JP
US
DE
JP
JP
US
JP
ZA
JP
IT
CN
IN
CN
US
IN
FR
CN
Toplamdaki Payı
Caterpillar
1
-
Komatsu
2
-
Hitachi Const. Mach.
3
-
Volvo Const. Equip.
5
1
Liebherr
4
-1
Doosan Infracore
15
9
Sany
11
4
Sandvik Min. § Const.
6
-2
Zoomlion
12
3
XCMG
10
-
Terex
7
-4
Atlas Copco CMT
8
-4
Kobelco Const. Mach.
13
-
John Deere
14
-
JCB
17
2
Metso Mining § Const.
9
CNH
18
1
Hyundai Heavy Ind.
19
1
Oshkosh Acc. Equip.
21
2
Liugong
22
2
Wirtgen Group
20
-1
Shantui
26
4
Manitowoc Group
16
-7
Lonking**
25
1
Sumitomo Heavy Ind.
28
3
Xiamen Xiagong**
35
9
Manitou
30
3
Tadano
24
-4
Wacker Neuson
31
2
Ammann
27
-3
Palfinger
36
5
Fayat Group
33
1
Putzmeister
23
-10
Kubota
40
6
Astec Industries
34
-1
Bauer**
29
-7
Kato Works
38
1
Furukawa*
37
-1
Vermeer**
-
NEW
Aichi
43
3
Bell Equipment
46
5
Takeuchi
39
-3
Merlo**
44
1
Sunward
51
7
BEML*
42
-3
Chenggong
45
-1
Boart Longyear
48
1
Telcon**
41
-7
Haulotte Group
47
-2
Changlin
50
-
Toplam
* - mali yıl, 1 Nisan 2009-31 Mart 2010
2010 İnşaat
Makineleri Satışları
(US$ milyon)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
Ülke
Firma
Değişim
Konum
(geçen yıl)
Makine endüstrisinin 50 devi
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
Web sitesi
Ufalama ve Eleme
Sabit Şasili Kaya
Kamyonları
Kaya Delgi
Kırıcılar ve
Ataşmanlar
Tekerlekli
Loderler
Belden Kırma Kaya
Kamyonları
(13 ton+)
◊
◊
◊
◊
◊
◊
◊
www.caterpillar.com
www.komatsu.com
www.hitachi-c-m.com
www.volvo.com
www.liebherr.com
www.doosaninfracore.co.kr
www.sany.com.cn
www.sandvik.com
www.zoomlion.com
www.xcmg.com
www.terex.com
www.atlascopco.com
www.kobelco-kenki.co.jp
www.deere.com
www.jcb.com
www.metso.com
www.cnh.com
www.hhi.co.kr
www.jlg.com
www.liugong.com
www.wirtgen-group.com
www.shantui.com
www.manitowoc.com
www.chinalonggong.com
www.shi.co.jp
www.xiagong.com
www.manitou.fr
www.tadano.co.jp
www.wackerneuson.com
www.ammann-group.ch
www.palfinger.com
www.fayat-group.com
www.putzmeister.de
www.kubota.co.jp
www.astecindustries.com
www.bauer.de
www.kato-works.co.jp
www.furukawakk.co.jp
www.vermeer.com
www.aichi-corp.co.jp
www.bell.co.za
www.takeuchi-mfg.co.jp
www.merlo.com
www.sunward.cn
www.boartlongyear.com
www.telcon.co.in
www.haulotte.com
www.cn-changlin.com
TÜRKİYE’DEN HABERLER
Cebeci taş ocakları
Makinecilerin er meydanı
Cebeci taş ocakları
17 firmanın ocak işlettiği Cebeci
Havzası, hem iş makinelerinin
hem de kırıcıların yoğun olarak
kullanıldığı bir bölge. Cebeci
aynı zamanda firmaların; zorlu
ve ağır şartlarda ürünlerinin
performanslarını takip etmeleri
ve geliştirmeleri açısından da
bir laboratuvar işlevi görüyor
Taylan Özgür Efe’nin haberi
i
stanbul’a hava yolu ile gelenler mutlaka görmüşlerdir. Kentin orta yerinde devasa bir ‘çukur’
vardır. Sanki büyük bir göktaşı düşmüş izlenimi
verir havadan bakıldığında. Görüntü son derece
etkileyicidir. Uçak inerken gördüğünüz o devasa
‘çukur’, Cebeci taş ocaklarıdır.
İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan Cebeci taş ocakları, çarpık kentleşmenin de etkisi
ile şehrin ortasında kalmış durumda. Etrafı neredeyse tamamen yerleşim bölgeleri ile çevrilen
ocaklarda, geçmişte patlatmalar sıkıntı yarıtıyordu. Ancak Cebeci’de ocak işleten firmalar
bu sıkıntıdan kurtulmak için, özellikle patlatma
alanındaki teknolojik gelişmeleri kullanmaya
başladılar. Gelişen teknolojinin kullanılması
hem verimliliğinin artırılması hem doğanın ve
“komşuların” zarar görmemesi anlamında büyük
olanaklar sunuyor.
Havzada şu anda 17 firmanın üretimi devam
ediyor. İleride ne olacağı elbette bilinmez ama
72 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
şurası bir gerçek ki, İstanbul’un orada üretilen
malzemeye ihtiyacı var. Zamanla şehir içinde
kalan birçok taş ocağı bölgesi üretime kapanırken Cebeci’de üretimin sürmesinin temel nedeni
de bu ihtiyaç aslında.
Cebeci hakkında
Şubat ayı içerisinde İnan Makina’dan Adnan
Edizcan ile Cebeci havzasını gezdik. Uzun yıllardır
ocaklara gidip gelen Edizcan’ın izlenimlerini
aktaracağız elbette, ama öncesinde Cebeci havzası
ve taşları hakkında biraz bilgi verelim. Cebeciköy
taşları ekonomik açıdan büyük bir değere sahip
taşlar olarak değerlendiriliyor. Cebeci bölgesindeki
Sultançifliği mahallesi, Habibler, Gazi Mahallesi
ve Malova deresi mevkii arasında kalan bölge çok
zengin taş rezervine sahip ve bölgede 17 adet işletme
üretim yapıyor. Bu taş ocakları, koyu mavi, mavimsi
siyah renkler gösteren ve yer yer kalsit damarları
içeren Cebeciköy taşı için de açılmış.
Ocaklarda açık işletme yöntemi
ile üretim yapılıyor. Taş sökümü
delme patlatma yöntemi ile gerçekleştiriliyor. Bu şekilde elde edilen
bloktaşların büyük olanları ocak
içerisinde hidrolik kaya kırıcılar
ile kırılıyor. Kırma eleme tesisine
beslenen malzeme, kırma eleme
işlemleriyle çeşitli boyutlara göre
ayrılıyor ve böylelikle çeşitli boyda
mıcır elde ediliyor.
Cebeciköy taşları işlenmesi kolay, kırılıp elenmesi iyi, mukavemeti
yüksek, su emmesi az, çimento ile
aderansı çok yüksek ve bitümle
yapışması oldukça iyi olduğundan,
beton ve asfalt yapımında yaygın
olarak kullanılıyor.
Üretim yöntemi
Ocaklarda yapılan kum, çakıl, agrega üretimi genellikle açık işletme yöntemi ile gerçekleştiriliyor.
Üretim, genellikle üretim yerinin
yapısına bağlı olarak tekli veya
çoklu basamaklar dizayn edilerek
yapılıyor. Agrega üretiminde kazı
ve yükleme
öncesinde ham maddenin
patlatma işlemleri ile gevşetilmesi
gerekir. Taş ocakları üretiminde kullanılan galeri patlatması,
artık kullanılmıyor. Bunun yerine
yaygın olarak kullanılan yöntem
delme-patlatma. Delme-patlatma
yönteminde bir veya birden fazla
sıralı delikler açılarak patlayıcılarla
dolduruluyor ve ateşleme yapılıyor.
Bunun yanı sıra son yıllarda
geliştirilen özel kesici uçlar yardımı
ile açık ocak işletmelerinde kazı
ve yüklemeyi aynı anda yapan,
delme-patlatma işlemlerini ortadan
kaldıran ve bu nedenle yerleşim
birimlerine daha yakın ocak açmayı
mümkün kılan makineler de kullanıma sunulmuş durumda.
Firmalar için
önemli bir alan
Bu noktada İnan Makina’dan
Adnan Edizcan’ı dinleyelim:
“Cebeci taş ocakları, şehir
içinde kalmış bir bölge olmasına
TÜRKİYE’DEN HABERLER
Cebeci taş ocakları
rağmen şehrin ihtiyacının önemli bir kısmını
sağlamasından dolayı oldukça önemlidir. Gerek
iş makinelerinin gerekse hidrolik kırıcıların yoğun olarak kullanıldığı bir maden sahası olması
nedeniyle, bu sektörde ürününe güvenen
firmalar için adeta bir er meydanıdır. Yoğun ve
ağır şartlarda ürünlerin performanslarını takip etmek ve geliştirmek, firmalar için oldukça önemlidir.
Biz İnan Makina olarak bu kadar yoğun çalışılan bu
bölgenin, ürünlerimizi geliştirme açısından oldukça
faydalı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.”
Edizcan, Cebeci havzasında ürünlerinin
firmaların yaklaşık yüzde 80’i tarafından tercih
edildiğini söylüyor ve “Bunda ürünlerimizin
kalitesi ve hızlı servis hizmeti oldukça önemli bir
yer tutmaktadır. Bin 700 kilogramdan 3 bin 800
kilograma kadar değişik modellerimiz bu havzada
yoğun olarak kullanılmaktadır” diyor.
Zemini iyi bilmek gerek
Makine ve ekipman seçiminde, kullanılacak zeminin yapısını iyi anlamak, verim almak açısından son
derece önemli. Edizcan’ı dinliyoruz: “Zemin ile ilgili, kırıcıyı vermeden önce ve hatta iş makinesi alımı
aşamasında sürece müdahil olmaya çalışıyoruz. Zira
yapılacak işe göre, kırılacak taşın sertliğine göre,
günlük kapasite ihtiyacına göre kırıcı ve iş makinesi
seçilmesi gerekiyor, yanlış seçimler verimi düşürür
ve ek maliyetler doğurur.”
Ocaklarda çalışan firmaların en önemli sıkıntılarının, kırıcıların satış sonrası hizmetleri olduğu
bilgisini de veren Edizcan şunları kaydediyor: “Kısa
sürede yedek parça temini ve servis hizmeti alınması
oldukça önemlidir. Burada olabilecek herhangi
bir gecikme firmaların ciddi üretim kayıplarına
sebebiyet vermektedir. Bunu gururla söyleyebiliriz
ki şu anda bu servis hizmeti bu havzada firmamız
tarafından başarı ile sağlanmaktadır.” ICT
74 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Karadeniz’i çepeçevre saracak proje:
Karadeniz Çevre Otoyolu
Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Örgütü (KEI) üyesi 12 ülkeyi
birbirine bağlayacak olan
Karadeniz Çevre Otoyolu
Projesi için imzalar atıldı.
2014 Soçi Kış Olimpiyatları’na
kadar tamamlanması beklenen
Karadeniz Çevre Otoyolu
toplam 7 bin 700 kilometre
uzunluğunda olacak
K
aradeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü
(KEI), Türkiye’nin öncülüğünde 1992
yılında kurulmuş ve üyeleri Karedeniz ve
çevre ülkelerden oluşan uluslararası bir oluşum.
Ekonomi iş birliğinin yanı sıra güvenlik ve
istikrara da katkıda bulunan KEI’nin Karadeniz
Çevre Otoyolu Projesi ise, üye ülkeler arasındaki ekonomik iş birlikteliğini güçlendirecek ve
mesafeleri” kısaltacak bir proje.
Ulusal ve uluslararası alanda yol sektörünün bir anda ilgi odağı haline gelen Karadeniz
Çevre Otoyolu Projesi’ne ilişkin sorularımızı,
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel
Sekreteri Büyükelçi Leonidas Chrysanthopoulos
yanıtladı.
Karadeniz Çevre Otoyolu Projesi nasıl
gündeme geldi? İlk projelendirme ve hayata
geçirilmesine ilişkin protokollerin imzalanması ne zaman başladı?
Karadeniz ülkelerini birbirine bağlayacak bir
çevre otoyolunun inşası konusu uzun yıllar
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ)
76 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
üyelerinin Ulaştırma Bakanları’nca görüşüldü;
ancak projeye ilişkin Anlayış Muhtırası’nın metni Eylül 2006’da Soçi’de nihaileştirildi. Rusya’nın
KEİ Dönem Başkanlığı sırasında Kasım 2006’da
Moskova’da düzenlenen KEİ Dışişleri Bakanları
Konseyi Toplantısı’nda bu belgenin metni onaylandı. Nisan 2007’de Belgrad’da gerçekleştirilen
bir sonraki Konsey tToplantısı’nda ise metin, üye
ülkelerin imzasına açıldı.
Proje kimin fikriydi?
Bu fikir, Yunanistan ve Rusya tarafından ortaya
atıldı ve daha sonra tüm KEİ üyesi ülkelerin
katkılarıyla geliştirildi.
Otoyol hangi ülkelerden ve şehirlerden
geçecek?
KEİ; Karadeniz’e kıyısı olan Türkiye, Rusya
Federasyonu, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve
Gürcistan’a ilave olarak; Arnavutluk, Azerbaycan,
Ermenistan, Moldova, Sırbistan ve Yunanistan da
dahil toplam 12 üyeden oluşmaktadır. Otoyol, tüm
bu ülkelerden geçecektir.
Öte yandan, Otoyol’un tam olarak hangi şehir-
lerden geçeceği henüz kesinlik
kazanmadı. Taslak bir güzergah
oluşturulmuş durumda, ancak,
bu konudaki teknik çalışmalar ve
görüşmeler hala devam ediyor.
Karadeniz Çevre Otoyolu
Projesi’nin teknik detaylarına
ilişkin bilgi verebilir misiniz?
Otoyol’un toplam uzunluğu
yaklaşık 7 bin 700 kilometre
olacak. Belli bölümlerde daha
önceden inşa edilmiş yolların
sadece niteliği yükseltilecek, bazı
yerlerde ise yeni yollar inşa edilecek. Dörder şeritli iki yönlü (4x2)
bir çevre otoyolu olacak. 12 ülkeyi
bağlayacak olan bu yolun, belli bir
başı ya da sonu olmayacak.
Projenin ne zaman başlayıp,
ne zaman tamamlanması
planlanıyor? İlk ihale ne zaman
düzenlenecek?
Esasen, Yunanistan ve Türkiye,
Karadeniz Çevre Otoyolu’nun
kendi topraklarından geçecek
bölümlerinin tamamını, bu projeyle ilgili Anlayış Muhtırası’ndan
bağımsız olarak tek taraflı olarak
inşa etmiş durumdalar.
Yunanistan, İyonya Denizi
ile Türkiye sınırını birbirine bağlayan Egnatia Ogoa
Otoyolu’nu tamamlamıştır. Bu
yol aynı zamanda Arnavutluk’tan
gelecek karayolu taşımacılarının
Karadeniz Çevre Otoyolu’nun
diğer bölümlerine geçmelerini de
kolaylaştıracaktır.
Türkiye de Gürcistan sınırından, İstanbul’a kadar uzanan
ve Bulgaristan sınırına bağlanan
otoyolu tamamlamıştır. Başka bir
deyişle, projenin uygulanmasına
başlanmıştır. Proje’nin mümkün
olabildiğince büyük bir bölümü-
nü Soçi Kış Olimpiyatları’nın
düzenleneceği 2014’e kadar
tamamlamak istiyoruz.
Proje yatırımı nasıl yapılacak?
Finansör kim olacak? Projede
yap-işlet-devret modeli düşünülüyor mu?
Üye ülkeler projenin kendi topraklarından geçen bölümleri için
ortaya çıkacak yaklaşık maliyeti
ve bu maliyetin ne kadarını kendi
ulusal bütçelerinden karşılayabileceklerini hesapladıktan sonra,
Sekretaryamız’a bilgi verecekler.
Proje maliyetinin ulusal bütçelerden karşılanması mümkün
olamayan kalan bölümleri,
uluslararası finans kuruluşlarından ve KEİ’ye bağlı kuruluş
niteliğindeki Karadeniz Ticaret
ve Kalkınma Bankası tarafından
finanse edilecek.
Böyle büyük bir otoyol projesinin yapılmasındaki amaç nedir?
Projenin stratejik önemine
ilişkin neler söylersiniz?
Bu proje, Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Örgütü üyesi 12 ülke
arasındaki ticareti, yatırımları
ve turizmi kolaylaştıracak ve
geliştirecek. Ayrıca, Avrupa ve
Asya’nın kara ulaştırma ağlarını
da birbirine daha kuvvetli bir
şekilde bağlayacak. Her şeyden
önemlisi, bu proje, KEİ üyesi
ülkelerde sokaktaki insanın hayatında bir değişim yaratacak.
Türkiye bu projenin
neresinde?
Türkiye bu projede önemli bir
oyuncu. Tamamlandığında,
bu proje, Türk kara ulaştırmacılarının gerek Avrupa’ya,
gerek Asya’ya erişimlerini
kolaylaştıracak.
ICT
TÜRKİYE’DEN HABERLER
Çevre halkı ve doğayla barışık taş ocakçılığı
Çevre halkı ve doğayla
barışık taş ocakçılığı
Taş ocağı denilince akla ilk önce ocak çevresindeki yerleşim bölgelerine ve doğaya verilen zarar gelir.
Özellikle İstanbul’da bu nedenle ocakların kapatılması da hiç eskimeyen bir gündemdir. Peki yerleşim
yerlerine yakın mesafede çevre halkı ve doğa ile barışık bir taş ocağı işletmeciğiliği yapılabilir mi?
Tarmac Agrega Madencilik Genel Müdürü Samir Haşimbegoviç bu soruya tereddütsüz ‘evet’ diyor.
A
nglo American Plc grubu üyesi olan
Tarmac, 12 ülkede 350’den fazla sahası,
10 binden fazla çalışanı olan bir firma.
Agrega, asfalt, hazır beton, çimento, prefabrike
bloklar ve diğer inşaat malzemelerinin üretim ve satışını yapıyor. Tarmac’ın iştiraki olan
Tarmac Türkiye ise, 2006 yılından bu yana
Türkiye’de faaliyette. Firma şu anda Demirciler Maden Sahası’nda agrega üretimi yapıyor.
Sahada Sandvik’in mobil kırma eleme tesisi ve
Burçelik’in sabit tesisi bulunuyor.
78 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2011
Ocak hakkında
Tarmac Agrega Madencilik Genel Müdürü Samir
Haşimbegoviç ile, Gebze’deki taş ocağında hem
kırma eleme tesisleri hem de taş ocağı işletmeciliği hakkında görüştük. Bu gezide bize Sandvik
Kırma Eleme Bölüm Müdürü Eren Alp Özol,
Sandvik Kırma Eleme Servis Mühendisi Sertaç Boz
ve Sandvik Kırma Eleme Bölümü Satış ve Proje
Müdürü Özgür Karaaslan eşlik etti. Haşimbegoviç
ile görüşmelerimizi aktarmadan önce işletilen ocak
hakkında biraz bilgi verelim. Ocakta çalışan mobil
tesis Sandvik UJ 440i Çeneli
Kırıcı ve Sandvik UH 440i Konik Kırıcı’dan oluşuyor. Mobil
tesisin kapasitesi 400 ton/saat. İş
makinesi olarak ise Volvo marka
iki ekskavatör, üç yükleyici, bir
de delici makine bulunuyor.
Ruhsat alanı 136 hektar, maden
izin alanı 97 hektar. Jeolojik hesaplara göre kabaca 160 milyon
ton rezerv var, bunun 40-45
milyon tonu çıkartılabilir rezerv.
Anglo American üyesi
Tarmac, dünyaca ünlü uluslarası madencilik firması Anglo
American grubun üyesi. Anglo
American dünya sıralamasında
en büyük madenciler arasında
ilk beşte bulunuyor. 140-150
bin calışanı olan firmanın orijini
Güney Afrika. Ancak apertheid döneminde uzun süre dışarı
çıkamıyor. 1990’ların sonunda
Güney Afrika’da ırkçı rejimin
sone ermesinin ardından dışarı
açılan firma, yurt dışında şirket
satın almaları yaparak büyüyor.
Bu süreçte alınan firmalardan birisi de Tarmac. Tarmac, 100 yıllık
bir firma ve ilk asfalt üreten firma
olarak da biliniyor. Yoğunluk İngiltere olmak üzere birçok ülkede
faaliyetleri bulunuyor. Özellikle
İngiltere’de taş ocağı işletmeciliği
ve hazır betonda güçlü bir firma.
2004-2005 yıllarında yurt dışı
açılımı yapan Tarmac, bu süreçte
Türkiye’ye de geldi. Bundan
sonrasını Tarmac Agrega ve
Madencilik Genel Müdürü Samir
Haşimbegoviç’ten dinleyelim.
Ağır bürokrasi
işleri yavaşlatıyor
Haşimbegoviç, Türkiye’ye ilk
geldiklerinde bazı sıkıntılar
yaşadıklarını söylüyor. Bu
sıkıntıların temelinde ise ağır
bürokrasi ve oturmuş bir maden
kanununun olmaması yatıyor.
Madencilik alanının kanunlardan ziyade yönetmeliklerle
yönetildiğini söyleyen Haşimbegoviç, tüm bunların üzerine
küresel krizin de eklenmesi ile
Tarmac’ın kendi potansiyeline
ulaşamadığını, 2008’de üç
ocak hedeflemelerine rağmen
tek ocakta kaldıklarını ama
yakın zamanda yeni yatırımlara başlamayı planladıklarını
belirtiyor.
Türkiye’de madencilik
ve taş ocağı standartlarının
istenilen düzeyde olmadığını da
belirten Haşimbegoviç, “Ancak
standartlar oluşmaya başlıyor.
Bu da bizim için önemli bir
avantaj yaratıyor. Çünkü biz
zaten teknoloji kullanımından
kadrosuna kadar uluslar arası
standartlarda çalışan bir firmayız” şeklinde konuşuyor.
Taş ocağında
teknoloji
Haşimbegoviç, taş ocaklarında
teknoloji kullanımının hem
çevre ile uyumlu çalışma hem
de verimliliği artırma anlamında
artıları olduğunu da ekleyerek,
üretimin her aşamasında teknolojiyi kullandıklarını söylüyor.
Ayrıca insanların taş ocaklarına
TÜRKİYE’DEN HABERLER
Çevre halkı ve doğayla barışık taş ocakçılığı
yönelik tepkilerinin de yeni teknoloji sayesinde ortadan kalkacağını da ekleyerek “İngiltere’de yerleşim
yerlerinin hatta okulların bile çok yakınında taş
ocakları işletilebiliyor ve patlatmalar yapılabiliyor.
Türkiye’de taş ocaklarının kötü imajı da bu şekilde
silinebilir” diyor.
Türkiye’de artık eğitimli kadro ve teknoloji eksiği olmadığını da belirten Haşimbegoviç, “Gelişen
teknolojiler buraya eskisine göre daha hızlı geliyor.
Ama buradaki sorun özellikle taş ve maden
işletmelerinde teknolojiye ve eğitime önem verilmemesi. Üretim geleneksel yöntemlerle yapılıyor.
Ancak bu durum uzun sürmez. Çevre ve maden
kanunları oturunca bu dağınıklık da son bulur”
ifadelerini kullanıyor.
Çeneli ve konik kırıcılar
Tarmac’ın işlettiği maden sahasında yüksek
kaliteli taş bulunuyor. Üst kısımda dolomit ve
dolomotik kalker var. Haşimbegoviç bu nedenlerle çeneli ve konik kırıcıyı takım olarak çalıştırdıklarını belirterek “Bazalta çok yakın bir taş.
Darbeli kırıcılarla bu taş kırılamaz. Bu taş beton
için çok uygun ama özellike yol için biçilmiş
kaftan, iyi bir agrega. Bu nedenle buradayız”
diyor. Madenciliğin ve ona bağlı olarak taş ocağı
işletmeciliğinin ağır iş kapsamına girdiğini de
belirten Haşimbegoviç, “Birçok makine üreticisi
ve satıcısı bunun ya farkında değil ya da görmek
istemiyor. Firmalar ağır iş sınıfı makine satmıyorlar. Ağır iş sınıfı makineyi yüzde yüz kapasitede
hatta gerektiğinde onun da üzerinde çalıştırabilirsiniz. Sandvik’in ağır hizmet sınıfı makinalarını
bu nedenle tercih ettik” ifadelerini kullanıyor.
Ağır hizmet sınıfı makinelerin tam kapasite
ve sorun çıkarmadan çalıştığını da ekleyen Haşimbegoviç, Sandvik’ten aldıkları makinelerin de
bu özelliklere sahip olduğunu dile getiriyor. Yakıt
anlamında da bu makinelerle üretim bazında ton
başına yüzde elliye yakın tasarruf elde edebilidiklerini belirten Haşimbegoviç “Bu da bizim
için çok önemli. Biz elamanlarımıza fazla mesai
yaptırmıyoruz. Bu nedenle mesai saati içerisinde
en yüksek verimi almamız gerekiyor. Sandvik’ten
aldığımız makinelerle bunu gerçekleştirebiliyoruz” diyor.
Ağır ve zor şartlarda üretim
Sandvik Kırma Eleme Bölümü Müdürü Eren Alp
Özol: “Demirciler Maden Sahası’nda Sandvik UJ
440i çeneli ve UH 440i konik olmak üzere iki
adet ağır hizmet sınıfı mobil kırıcımız çalışıyor.
Bunlar ağır ve zor hizmet şartlarında büyük
kapasiteli ve sürekli üretim için tasarlanmış
makineler. Çok uzun yıllardır Sandvik bünyesinde olan bu makineler 2006 yılında revizyondan geçirilerek, “Intelligence” özelliği eklendi.
Makineler tamamen operatörsüz çalışıyorlar.
İki makine birbiriyle tam anlamıyla koordine
olarak, gerek arkadan öne gerek önden arkaya
birbirleriyle iletişim kuruyorlar. Aynı zamanda
hafızaya yüklenmiş değer ve parametrelere göre
tüm kırma özelliklerini kendi kendilerine kontrol
ediyorlar. Makinelerin herhangi bir şekilde
bunların dışına çıkması mümkün değil, böyle bir
durum olduğunda ise makinalar alarm veriyor
veya prosesi durduruyor. Sandvik Kırma Eleme
Bölümü Satış ve Proje Müdürü Özgür Karaaslan
da yüksek güvenlik standatlarına sahip olan bu
makinelerde 14 emniyet noktası bulunduğunu
belirterek “Muadillerinden farkı, motorlarının
yüksek verimli Volvo Penta olması.
Bu motorların kendine has özelliklerinden
dolayı yakıt sarfiyatları yüzde 40 oranında daha
düşük oluyor” diyor.
ICT
ICT dergimizin her sayısını almak/almaya devam etmek için formdaki bölümlerin tamamını
doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa veya şu adrese göndermeniz
yeterlidir:
Selamiçeşme mah. Cemil Topuzlu cad. No:13 D:9 Kadıköy - İstanbul / TÜRKİYE
Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne
kadardır? (milyon € cinsinden)
0-1 m. €
1-2,99 m. €
3-4,99 €
Firma
Sayfa
Web sitesi
Acarlar
15 www.acarlarmakine.com
Boom Makina
75 www.boom.com.tr
China Bices
81 www.e-bices.org
Coşkun Makina
50 www.coskunmakina.com
Coşkun Vinç
53 www.coskunvinc.com
Çözüm Makina
73,77,79 www.cozum-makina.com
Das Otomotiv
36 www.dasoto.com.tr
Delkom
60,61 www.delkom.com.tr
Doka Kalıp
4 www.doka.com
Doosan
46 ce.doosaninfracore.co.kr
Goldhofer
80 www.goldhofer.com
Göker
Arka Kapak İçi www.goker.com.tr
Hattat
19 www.hattat.com.tr
Hidromek
HMF Makina
6 www.hidromek.com.tr
11 www.hmf.com.tr
Firma
Sayfa
İlhan Kardeşler Arka Kapak
Laszırh
23
Liebherr
29
Maker
56
MB S.p.A.
55
Mesa İmalat Ön Kapak İçi
Özkanlar
34
Page
71
Parker
44,45
Polimer Kauçuk 39,41,43
Robit
81
Sandvik
25
Tekno İnşaat
3
Valuepart
49
Volvo
31
World of Concrete
5-19,99 €
20-100 m. €
100 m. €’dan fazla
Web sitesi
www.ilhankardesler.com.tr
www.laszirh.com
www.hcs-liebherr.com.tr
www.makermakina.com
www.mbcrusher.com
www.mesaimalat.com
www.ozkanlargrup.com
www.page-ltd.com
www.parkerturkiye.com
www.sel.com.tr
www.robit.fi
www.sandvik.com
www.tekno.com.tr
www.valuepartturkey.com
www.volvoce.com
64 www.worldofconcrete.com

Benzer belgeler

rental - KHL Group

rental - KHL Group LOH\RODo½NDU Bennighoven asfalt plentleri ileri teknolojisi ve kalitesiyle benzerlerine göre % 25’e varan RUDQODUGDGDKDGõNELULõOHWLPPDOL\HWL\OHoDO½õ½UYHN½VDVUHGHNHQGLPDOL\HWLQLo...

Detaylı

Karışım teknolojileri

Karışım teknolojileri Dubai’nin simgeleri arasında yer alan 828 m’lik Halife

Detaylı

Yavaş ama istikrarlı

Yavaş ama istikrarlı Koordinatör / Coordinator: Emre Apa İmtiyaz Sahipleri / Publishers: James King (KHL Group) Melih Apa (Apa Yayın Grubu) Baskı / Printed By: Altan Basım Ltd. Yüzyıl Mah. Matbaacılar Sitesi 222/A Bağc...

Detaylı