havuz hastalıkları - Medicana Sağlık Grubu

Transkript

havuz hastalıkları - Medicana Sağlık Grubu
SAYI 33 / YAZ 2014
HASTALIKTA VE SAĞLIKTA
Yaz aylarında çocukları bekleyen tehlike
HAVUZ
HASTALIKLARI
PEYGAMBER SÜNNETİNİN TEK ÇARESİ AMELİYAT
MUCİZE DİYETLERE KANMAYIN
ÇOCUKLARDA ALERJİK HASTALIKLARA DİKKAT
DİŞ ESTETİĞİNDE SON NOKTA: ZİRKONYUM VE CAD-CAM
BÖLGESEL TERLEMEYE SON
BALON SİNOPLASTİ İLE SİNÜZİTE ELVEDA
KRONİK BAŞ AĞRILARINA BOTOKSLU ÇÖZÜM
Editör
Yaz mevsimine
hazır mısınız?
T
atil mevsimi başladı. Çocuklar için deniz, havuz ve eğlence zamanı, aynı zamanda sünnet
olacak küçük afacanlar ve aileleri için plan yapma dönemi... Aman dikkat! Her ne kadar
keyifli telaşlar gibi görünse de çocuklarımızın ileriki yaşlarında sağlık problemi yaşamamaları
ve sağlıklı erişkin bireyler olmaları için sünnet, çok önemli bir operasyon; cerrahi bir girişim ve
mutlaka uzman ellerde, hastane koşullarında yapılmalı.
Yaz; bol hareket ettiğimiz, beslenmemizin değiştiği, fazla kilolarımızın daha dikkat çektiği
bir mevsim. Bu ay ki dergimizin konuları arasında, kıştan yaza geçerken metabolizmamızda
meydana gelen bir takım değişikliklerin hangileri olduğunu, nasıl önlem almamız gerektiği,
spor yaparken nelere dikkat edeceğimiz, aşırı terleme ile nasıl mücadele edeceğimiz ve estetik
cerrahinin küçük dokunuşları ile nasıl daha iyi görüneceğimiz konularında uzmanlarımızın
görüşlerini bulacaksınız.
Bu sayımızda ağız diş sağlığı konusunda da önemli gelişmeleri okuyacaksınız. Bunlardan ilki
Zirkonyum ve CAD-CAM tekniği ile diş estetiğinde gelinen son nokta.
Ağız, diş ve çene sağlığı alanında önemli bir gelişme olan CAD-CAM teknolojisi, kaplama
yaptırmak zorunda olanlar büyük avantaj. Çünkü bilgisayarda tasarlanan altyapı yine prefabrike
zirkon blokların hassas bilgisayar kontrolünde freze edilerek uygulanacak diş yüzeyine en
hassas oturacak kronları üretiyor. Bu durum, hastanın diş rengine en yakın doğal porseleni ve
aşındırılan dişe en fit yerleşen kaplamaların yapılmasını mümkün kılıyor.
Diğer bir önemli gelişmeyi de bu satırlardan sizlere duyuralım. Yurtiçindeki hastalarımız
kadar, yurtdışında yaşayan hastalarımızın da ilgisini çekecek bir gelişme. Bahçelievler ve
Çiftehavuzlar’daki hastanelerimizde sunduğumuz spesifik ‘ağız, diş ve çene sağlığı’ hizmetlerimizi
Almanya ve Hollanda'da açtığımız merkezlerimizde MEDICANA kalitesi ve güvencesi ile
sunmaya başladık. Dileyen, Almanya Duisburg ve Hollanda Zaandam'daki merkezlerimizde,
dileyen de Türkiye'deki merkezlerimizde, kaliteli, güvenilir ve avantajlı koşullarda ağız diş sağlığı
hizmeti alabilecek. En önemlisi de “Tedavimin devamında ne yapacağım?” kaygısı yaşamayacak.
Sağlıklı, kaliteli ve güzel bir yaşam dileğiyle…
MEDICANA AVCILAR
MEDICANA DİŞ
MEDICANA BAHÇELİEVLER
MEDICANA SAMSUN
MEDICANA ÇAMLICA
MEDICANA KONYA
MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL
MEDICANA DİŞ ÇİFTEHAVUZLAR
YAZ 2014
NÖROLOJİK BİLİMLER VE OMURGA MERKEZİ
MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA
VIVAMEDICANA
3
SAĞLIK GRUBU
DERGİ DANIŞMA KURULU
Dr. Remzi Karşı Medikal Direktör
Prof. Dr. Ali Erdem Bagatur Ortopedi Uzmanı
Prof. Dr. Erdoğan İlkay Kardiyoloji
Prof. Dr. Kaan Oysul Radyasyon Onkolojisi
Prof. Dr. Sait Şirin Beyin Ve Sinir Cerrahisi
Prof. Dr. Barış Diren Radyolojı
Prof. Dr. Cem Sungur Nefrolojı
Prof. Dr. Tahir Karadeniz Üroloji
Prof. Dr. Kadir Vehbi Baykal Üroloji Uzmanı
Prof. Dr. Cazıp Üstün Kadın Hastalıkları Ve Doğum
Prof. Dr. Fulya Tezok İç Hastalıkları
Prof. Dr. Hasan Taşçı Genel Cerrahi
Prof. Dr. Hidayet Akdemir Beyin ve Sinir Cerrahisi
Prof. Dr. Kaya Kanberoğlu Radyoloji
Prof. Dr. Levent Alımgil Göz Hastalıkları
Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal Kardiyovasküler Cerrahi
Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar Genel Cerrahi Uzmanı (Transplantasyon)
Prof. Dr. Nazlıhan Günal Pediatrik Kardiyoloji
Prof. Dr. Sadık Ersöz Genel Cerrahi Uzmanı (Transplantasyon)
Prof. Dr. Sebahattin Ateşal Kardiyoloji
Prof. Dr. Selim Aksöyek Çocuk Cerrahisi
Prof. Dr. Sumru Şekerci Anestezi
Prof. Dr. Tamer Türk Ağız ve Diş Sağ.
Prof. Dr. Tanfer Kunt Kulak Burun Boğaz
Prof. Dr. Hasbi Erdem Diker Kardiyoloji
Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman Göğüs Cerrahisi
Prof.Dr. Osman Küçükosmanoğlu Çocuk Kardiyoloji
Prof.Dr. Necmettin Kutlu Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi
Prof. Dr. Sabri Acar Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Prof. Dr. Metin Çapar Kadın Doğum Uzmanı
Prof. Dr. Tunç Cevat Öğün Ortopedi Uzmanı
Prof. Dr. Celalettin Vatansev Genel Cerrahi Uzmanı
Prof. Dr. Tamer Mungan-Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Prof.Dr. Haluk Alagöl Genel Cerrahi
Prof.Dr.Yılmaz Tomak Ortopedi ve Travmatoloji
Prof.Dr.Recep Arslan- Kalp ve Damar Cerrahisi
Doç.Dr Ayhan Çevik- Çocuk Kardiyolojisi
Doç.Dr. Abdullah Altıntaş Hematoloji Uzmanı
Doç.Dr. Özkan Sayan Hematoloji Uzmanı
Doç. Dr.İsmail Özdemir Perinatoloji Uzmanı
Doç. Dr. Bilge Tunç Gastroenteroloji
Doç. Dr. Ahmet Erdil Gastroenteroloji
Doç. Dr. Ali Osman Kaya Onkoloji
Doç. Dr. Cengiz Kayahan Genel Cerrahi
4
Doç. Dr. Füsun Tokatlı Radyasyon Onkolojisi
Doç. Dr. G. Faik Hobikoğlu Kardiyoloji
Doç. Dr. H. GürDal İnal Üroloji
Doç. Dr. H. Nedim Arda Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Doç. Dr. İbrahim Tek Medikal Onkoloji
Doç. Dr. Meryem Kaya Nükleer Tıp
Doç. Dr. Sabire Akın Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon
Doç. Dr. Selman Laçin Kadın Hastalıkları ve Doğum (Ivf)
Doç. Dr. Serdar Akgün Kardiyovasküler Cerrahi
Doç. Dr. Şadan Ay Ortopedi ve Travmotoloji
Doç.Dr.Fatma Laika Karabulut Gastroenteroloji Uzmanı
Doç.Dr.Gökhan Çakıroğlu Patoloji
Doç. Dr. Devrim Bektaş KBB Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Soylu Kardiyoloji Uzmanı
Doç. Dr. Mehmet Özerk Okutan
Reflüden
Beyin Cerrahi Uzmanı
ömür boyu
Doç.Dr. Murat Başkurt Kardiyoloji
kurtulmak
mümkün
Doç.Dr. Ahmet Kırbaş Kalp ve Damar Cerrahi
Reflü, ömür boyu
Doç.Dr. Arif Bahar
ilaç kullanmayı ve
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
bazı gıdalardan uzak
durmayı gerektiren
Doç.Dr.Hasan Ulusoy Romatoloji Uzmanı
bir hastalık. Ama
Doç.Dr.Meltem Kurt Yüksel Hematoloji
hayatı kâbusa çeviren
Doç.Dr.Ayla Gökmen Hematoloji
bu hastalıktan
Yrd. Doç. Dr. Hacı Akar
tamamen kurtulmak
mümkün.
Kalp ve Damar Cerrahisi
Yrd. Doç. Dr. Kenan Durna Kardiyolojı
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı Kardiyolojı
46
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Kurtuluş Okutan
Medicana Kurumsal İletişim Direktörü
Bu dergi Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye ait Tempo
Dergisi tarafından Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş. için hazırlanmıştır.
Satılamaz ve dağıtılamaz. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita,
illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek
dahi alıntı yapılamaz.
ADRES: Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş.
Eski Londra Asfaltı No: 2 Bahçelievler/İstanbul
[email protected]
TEMPO DERGİSİ: Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-24, 34387, Şişli, İstanbul
[email protected] Tel: +90 212 410 33 10
BASKI: Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş.
Yukarı Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No:16 Ümraniye /
İSTANBUL Tel: 444 44 03 Faks: 0216 365 99 07-08
YAZ 2014
y
İçindekiler
6
Kısa haberler
12 Havuz hastalıkları
sezonu açıldı
Deniz ve havuz, en başta
çocuklar için büyük eğlence
demek. Ama dikkat! Çocuklar
için havuz riskli ve tehlikeli.
15 CyberKnife kolaylığı
Anestezi ve kesi olmaksızın
milimetrenin altında
bir hassasiyetle yaptığı
ışınlamayla tümör tedavisinde
yüksek oranda başarı sağlıyor.
19 “Hasta ayrıldığım
Hollanda’ya
sapasağlam
döndüm”
20
Diş estetiğinde son nokta
Diş kaplamada kullanılan malzemelerin
kalitesinin artmasıyla, kaplama diş yani
protez yaptırmak artık kabus olmaktan çıktı.
Fazıl Köse, sağlığına Medicana
Çamlıca Hastanesi’nde
kavuştu.
23 Iraklı bebek, artık
yürüyebiliyor
Üç yaşındaki Esma Bebek,
Medicana International
İstanbul Hastanesi’nde tedavi
edildi.
44
24 Mucize diyetlere
kanmayın
Yaz
mevsiminde
omurga
hastalıklarına
dikkat
Yazın yapılan su
sporları ve çeşitli
doğa aktiviteleri
nedeniyle omurga
kırıklarına yol açan
yaz kazaları da artıyor.
Kıştan yaza geçerken
metabolizmamızda bir takım
değişiklikler meydana geliyor.
27 Balon Sinoplasti ile
sinüzite elveda
Bu yöntemle hastalar,
sinüzitten bıçaksız kurtuluyor.
28 Ağrılarınıza kulak
verin
Önemsemediğiniz ağrılar, ciddi
bir hastalığın belirtisi olabilir.
32 Yaza estetik
dokunuşlarla girin
Yaz mevsimine girdiğimiz
bugünlerde, cildimize
birkaç dokunuşla yepyeni
bir görünüm kazandırmak
mümkün.
16
Çocuklarda alerjik
hastalıklara dikkat
Alerjik hastalıklarda son yıllarda
önemli bir artış yaşanıyor. Bu
hastalıklardan en çok çocuklar
etkileniyor.
34 Kronik baş ağrılarına
botokslu çözüm
Son yıllarda kronik migren
ağrılarının tedavisinde
botoks ile haftalarca bazen
aylarca süren bir iyileşme
sağlanabiliyor.
36 Bölgesel terlemeye
son
Günümüzde çeşitli
yöntemlerle bölgesel
terlemenin önüne
YAZ 2014
geçilebiliyor.
39 Diyabetten kurtulmak
mümkün
Metabolik cerrahi, yeni bir
tedavi yöntemi olarak kabul
ediliyor.
40 Epilepsi belirtilerini
biliyor musunuz?
Çocuğunuz sık sık dalıyor ve
boş bakıyor, bu durum okul
başarısını olumsuz etkiliyorsa
dikkat!
42 İktidarsızlık artık
kâbus değil
Pek çok erkeğin hayatını
kâbusa çeviren iktidarsızlığın
nedenleri ve tedavisi hakkında
önemli bilgiler, haberimizin
detayında...
48 Spor yaparken
sakatlanmayın
Spor yapmak sağlığımız
açısından son derece faydalı.
Ama dikkat etmezsek
sakatlanma gibi olumsuz
sonuçlar ortaya çıkabilir.
52 Peygamber
sünnetinin tek çaresi
ameliyat
Bu rahatsızlığa sahip
çocukların, küçük yaşlarda
ameliyat edilmesi gerekiyor.
54 Yapay mesane ile
daha konforlu bir
hayat
Mesane kanseri hastalarını,
idrar kesesi çıkarıldıktan sonra
zorlu bir süreç bekliyor. Ama
yapay mesane ile hastalar bu
zorlukları en hafif düzeyde
yaşıyor.
56 Böbrek taşı
ameliyatını İbn-i Sina
yapacak
İbn-i Sina, Türk bilim
insanlarının düşüncesiyle hayat
buldu.
58 Serinleten lezzetler
Yaz havasına uygun; hafif ama
doyurucu bir salata, serinleten
lezzetli bir tatlı ve ferahlatan
buz gibi bir içecek… Kolay
tarifleri, sayfalarımızda.
60 Yemyeşil yollara çıktık
Binlerce yıldır insanoğluna ev
sahipliği yapan enfes doğası,
inatçı coğrafyası ve sürprizli
insanlarıyla Doğu Karadeniz
sizi, keşfe çağırıyor.
5
Kısa kısa
Nakil sonrası ilk derbi! Y
aşadığı sağlık sorunları nedeniyle mesleğe ara veren
spor spikeri Hüseyin Başaran, karaciğer nakliyle
yeniden sağlığına kavuştu. Başaran, ameliyat sonrası
ilk derbisini de ameliyatını gerçekleştiren Medicana
International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı
Prof. Dr. Sadık Ersöz ve ekibiyle, 6 Nisan 2014'te Ramada
Plaza Otel'de izledi. “Fenerbahçeliyim, ama ibre onlardan
yana” diyerek, galibiyet için Galatasaray'ı adres gösterdi.
Başaran, 2007 yılından bu yana organ bekliyorum. Bu
organların toprağa girdikten sonra ne olduğunu çok iyi
biliyoruz. Artık Türkiye’de insanlar organlarını bağışlamalı.
Bağış ile birçok insan tekrar hayata dönüyor. Bir insanın
yetişmesi kolay olmuyor; bu nedenle organ bağışı önemli”
şeklinde konuştu. Başaran’ın ameliyatını gerçekleştiren
ekibin başında yer alan Medicana International Ankara
Hastanesi Profesörü Sadık Ersöz ise, Türkiye’de organ
bağışının azlığı nedeniyle kadavradan naklin büyük şans
olduğunu, bunun için insanların yıllarca beklediğini söyledi.
Medicana’ya ‘Yılın Sağlık Grubu’ Ödülü
Çizgi filmle diş
sağlığı eğitimi
dı
184.232 oy kullanıl
YILIN STARLARI
M
edicana International Ankara
Hastanesi, 4 Mart Salı günü
Colgate işbirliği ile Ümitköy Özel
Nesibe Aydın Anaokulu öğrencilerine
diş sağlığının önemi konusunda
bir söyleşi düzenledi. Anaokulu
öğrencisi 3-5 yaş grubu çocuklara
Colgate’in ‘Diş Krallığı’ isimli çizgi
filminin izletilmesiyle başlayan etkinlik,
Medicana International Ankara
Hastanesi Protez Uzmanı Dr. İrem
Göktepe Ateş tarafından diş sağlığı
konusunda yapılan sunumla devam
etti. Ümitköy Özel Nesibe Aydın
Anaokulu öğrencileri, verdiği bilgileri
dikkatle dinledikleri Dr. Ateş’e diş
fırçalarken nelere dikkat etmeleri
gerektiği sorusunu da yöneltti.
Etkinlikte çocuklara diş macunuyla
fırçasının yanında diş sağlığı hakkında
mesaj veren oyun ve sticker’lar hediye
edildi.
6
YILIN BAKANI
MEHMET ŞİMŞEK
T
2013
BÜYÜK YARIŞ
SONA ERDİ
üm Türkiye’yi kapsamayı hedefleyen genişleme stratejisi ve bu yolda
yaptığı sürekli yatırımlarıyla giderek büyüyen, Türkiye’de özel hastaneciliğin
öncülerinden Medicana Sağlık Grubu'na bir ödül de Ekovitrin Dergisi'nden
geldi. Ekovitrin Dergisi’nin bu yıl 13’üncüsünü gerçekleştirdiği ‘Yılın Starları’
anketi; üç ay boyunca yayınlanan oylamalar sonucunda belirlendi. 30
kategoride 90 adayın yarıştığı ve kamuoyu oylamalarıyla belirlenen ‘Yılın
Starları’ anketinde bu yıl Sağlık Kurumu kategorisinde ‘Medicana Sağlık
Grubu’, Yılın Sağlık Kurumu seçildi.
YAZ 2014
Geleceğin hemşireleri
M
edicana Bahçelievler Hastanesi ile Arel
Üniversitesi geleceğin hemşireleri için
işbirliğine gitti. Arel Üniversitesi Hemşirelik
Meslek Yüksek Okulu’nda gerçekleştirilen
buluşmaya Medicana Bahçelievler Hastanesi
Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Mehnaz Maher
katıldı. Sağlıkta bilgi kadar yönetimin de önemini
vurgulayan Maher, katılımcılarla iş hayatına dair
sohbet yaptı.
Irak ve libyalı hekimlere
yeni yöntemler anlatıldı
M
edicana International Ankara Hastanesi, aralarında
Irak ve Libya’dan da katılımcıların bulunduğu hekimlere,
ameliyatlardan canlı yayın ile kapalı böbrek taşı tedavisi üzerine
eğitim programı düzenledi. 11-12 Mart'ta gerçekleştirilen
‘Endoüroloji Kursu’, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam ile
Op. Dr. Zafer Tokatlı ve Fransız Profesör Olivier Traxer tarafından
verildi.
Tıp bayramı kutlandı
M
edicana International
Ankara Hastanesi,
14 Mart Tıp Bayramı’nı
çeşitli etkinliklerle kutladı.
Hastanede düzenlenen
etkinlikle hekimleri, tek
tek tanıtıldıkları slayt
gösterisi eşliğinde kutlayan
Başhekim Dr. Gülay Kılıç ile Genel Müdür Oğuz Engiz, ardından
Ramada Otel’de düzenlenen akşam yemeğine evsahipliği yaptılar.
Yemeğe Medicana Sağlık Grubu Tıbbi Direktörü Dr. Remzi Karşı ile
Hemşirelik Hizmetleri Direktörü Tevhide Arıcı da katıldı.
Minik eller
iş başında
Ö
zel Florya Neşe Anaokulu'nda, Bahçelievler
Medicana Hastanesi Enfeksiyon ve Diyabet
Hemşiresi Hilal Telkeş ve Hemşirelik Hizmetleri
Müdür Yardımcısı Serap Akçakoyunlu'nu katılımıyla
‘El Yıkama ve Önemi’ konulu eğitim gerçekleştirildi.
Sağlık haftası kapsamında düzenlenen eğitim için
elbette çocukların en sevdiği metot olan ‘oyun’ seçildi.
Minikler etkinlik boyunca bilgi edinerek eğlendi.
En keyifli eve dönüş yolculuğu
M
edicana International Ankara Hastanesi, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü kapsamında Radyovizyon’da çok dinlenen
‘Serkan Kızılbayır ile En Keyifli Eve Dönüş Yolculuğu' programına
konuk oldu. Medicana International Ankara Hastanesi Diyetisyeni
Vuslat Bakay programda,
özellikle kadın dinleyicilere
beslenme ve diyet konusunda
önerilerde bulunuldu. Ayrıca
Medicana International
Ankara Hastanesi, 8 Mart
gününü her yıl olduğu gibi
kadın hastalarına karanfiller
vererek kutladı.
YAZ 2014
7
Kısa kısa
Kadınlar günü kutlandı
8
Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Medicana International İstanbul
Beylikdüzü Hastanesi’nde, kokteyl ve arp dinletisi eşliğinde kermes
düzenlendi. Lenfödem hastaları yararına düzenlenen kermese başta
kadınlar olmak üzere hastane personeli de katılım gösterdi. Kermesten
elde edilecek gelir, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vildan
Çerçi’nin tedavi etmiş olduğu minik Kağan’ın çorap yenilemesi için
kullanılacak. Ayrıca kadın yatan hastalar ve poliklinik hastalarının da
Kadınlar Günü çiçeklerle kutlandı.
Nisan 2014 tarihleri arasında Sapanca Güral Otel'de
Organ bağışı ve organ 9-13
düzenlenen '3. Güncel Böbrek Hastalıkları, Hipertansiyon ve
Toplantısı’nda Medicana International İstanbul
naklinin önemi Transplantasyon
Hastanesi Organ Nakil Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof.
Dr. Muzaffer Sarıyar'ın oturum başkanı, Nefroloji Uzmanı Prof. Dr.
Alaattin Yıldız da konuşmacı olarak yer aldı.
Çocuklar sağlıklıysa
bayramlar daha mutlu!
2
0 Nisan'da Avcılar Okyanus Park’ta Okyanus
Kolejleri tarafından gerçekleştirilen 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Bahar
Şenliği'nde, Medicana International İstanbul
Hastanesi de yer aldı. Çocuklarımızın sağılığını
önemseyen hastanemiz, sağlık sponsoru olarak
alanda bulunan küçük büyük herkesin kendilerini
güvende hissetmelerini sağladı. Gerçekleşen
organizasyonda, çocuklar birbirinden farklı
hünerler sergiledi. Oyun alanları, mini defile, el
işleri atölyesi aktiviteleri ile keyifli vakit geçirdiler.
Çocuklara balonlar ve boyama kitapları dağıtıldı.
8
YAZ 2014
Yaşlılara Saygı Haftası kutlandı
1
8-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası'nda,
Medicana Samsun Hastanesi Genel
Müdürü Vahap Doğan, Canik ilçe Sağlık
Müdürü Dr. Arif Pilgir tarafından Samsun
Huzurevi Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezi’ne bir ziyaret düzenleyerek, Müdür
Osman Usta’yı makamında ziyaret etti.
Hastanemiz adına, huzurevi sakinlerine
karanfil takdim edildi.
Tıp
Bayramı’nda
teşekkür
K
atılımcıları arasında,
Beylikdüzü Belediyesi
Belediye Başkanı Yusuf
Uzun, Beylikdüzü Belediyesi
Kaymakam’ı Ahmet Mesut
Demirkol, Beylikdüzü İlçe
Sağlık Müdürü Dr. Birol
Tibet ve bölgenin diğer sağlık
kuruluşlarının bulunduğu
Tıp Ödülleri töreninde
Medicana International
İstanbul Hastanesi’ni de yer
aldı. 14 Mart Tıp Bayramı
nedeniyle düzenlenen törende,
Medicana International
İstanbul Hastanesi donanımlı
teknolojisi, güler yüzlü hizmet
anlayışı, ilçeye değer katan
sağlık turizmi çalışmaları ile
bölgenin en yüksek sağlık
hizmeti verme potansiyeline
sahip sağlık kuruluşu olarak
nitelendirilerek teşekküre layık
görüldü. Ayrıca Medicana
International İstanbul
Hastanesi Organ Nakli ve
Genel Cerrahi Klinik Şefi Prof.
Dr. Muzaffer Sarıyar’a 43 yıllık
hekimlik hayatına istinaden
plaket verildi.
Samsun’da 'bayram' pastası kesildi!
1
4 Mart Tıp Bayramı nedeniyle, Medicana Samsun Hastanesi hekimleri Tıp Bayramı
kutlamasında bir araya geldi. Hastanede görev yapan tüm hekimlerin katıldığı
kutlamada, 14 Mart Tıp Bayramı pastası da kesildi. Medicana Samsun Hastanesi Genel
Müdürü Vahap Doğan ile Akademik ve Etik Kurul Başkanı Prof. Dr. Sabri Acar, 14 Mart
Tıp Bayramı nedeniyle birer konuşma yaptlar.
Medicana’da ilk yardım eğitimi
M
edicana Samsun Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ilk yardım eğitimi,
Kalite Müdürü Rahşan Yılmaz tarafından verildi. Eğitim, slayt sunum ve video
gösterimi eşliğinde gerçekleşti. İlk yardım konusunda temel bilgilerin ve yardımın adımları
konusunda detaylı bilgiler aktaran Yılmaz; maket üzerinde interaktif olarak ilk yardım
eğitimini uygulamalı gösterdi. Aynı ilk yardım uygulamaları katılımcı personel tarafından
da tekrarlandı.
YAZ 2014
9
Kısa kısa
Kadınlara
özel!
Ö
zel Medicana Konya Hastanesi’nde,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde
bir program düzenledi. Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gamze Yılmaz
Yanartaş ‘Fibromiyalji’, Genel Cerrahi
Uzmanı Op. Dr. Saadet Kılıç’ın ‘Meme
Kanserinde Erken Tanı’ sunumu yaptı.
Gebelik Okulu’nda nefes terapisi ve yoga
M
edicana Konya Hastanesi
bünyesinde periyotlar halinde
düzenlenen Gebelik Eğitim programı
kapsamında hamilelik süreci, doğum,
doğum öncesi ve sonrası beslenme,
hamilelikte cilt, evdeki kardeşin bebek
gelmeden önceki hazırlığı gibi konular
Medicana’nın uzman doktorları
tarafından katılımcılara anlatıldı. Önceki
Gebelik Eğitim Programları’ndan farklı
olarak bu eğitimde nefes terapisi ve
yoga eğitimine de yer verildi. Hayy Yoga
Ve Nefes Merkezi’nden Nefes Eğitmeni
ve Yaşam Koçu Ayça Tülüce uygulamalı
nefes terapisi konusunda katılımcıları
bilgilendirdi. Yoga eğitmeni Elif Serbest
ise hamilelikte yoganın nasıl yapıldığını
uygulamalı olarak katılımcılara gösterdi.
S$%5,1 9( g=9(5ù1ù1 0(S/(÷ù:
+(0úù5(/ùK.
+HPûLUHOLøLQõ|QHPLQHõGDLUõKHUõûH\õ
EXõVHPLQHUGHõNRQXûXOX\RU
“Hemşirelik Haftası’nı kutlarım”
Çocuklara sürpriz
Ö
zel Medicana Konya Hastanesi, 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda
Hastane Genel Müdürü Belgin Danış ve
Başhekim Cemil Deniz Yorgancılar eşliğinde
hastanede tedavi gören çocuklara palyaço
eşliğinde hikâye kitapları hediye ederek sevindirdi.
10
M
edicana Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörü Tevhide
Arıcı, hemşirelik haftasını kutladı: “Okullarda ve hastanelerimizde
uzmanlaşmış, sürekli eğitimin önemini bilen akademisyen ve klinisyen
hemşirelerimizin sayısının artması çok mutluluk vericidir. Artık
sadece direktifleri uygulayan değil, bilinçli, etik kurallara uyarak
tedavilerini planlayan, kalite standartlarında kanıta dayalı bakımlarını
hastanın ihtiyacına göre düzenleyen bu mesleğe gönül vermiş tüm
meslektaşlarımın hemşirelik haftasını kutluyorum.”
YAZ 2014
Medicana çalışanlarından
büyüklerimize anlamlı armağan!
M
edicana Sağlık Grubu CEO'su Reha Özkaya, yaşlıların
toplumdaki yeri ve önemine dikkat çekmek için Yaşlılar
Haftası’nda KASEV Yaşlı Bakım Merkezi ziyaret ederek bir sosyal
sorumluluk projesi başlatılmıştı. Proje çerçevesinde; KASEV'de
yaşamını sürdüren yaşlılara ve bakım merkezi çalışanlarına checkup armağan edilmiş ve merkezin odaları ile bakım alanlarının
tefrişi için maddi yardım sözü verilmişti. Bu söz, kısa süre içinde
Medicana Sağlık Grubu çalışanları tarafından toplanarak, 9 Nisan
Çarşamba günü, Medicana Sağlık Grubu CEO’su Reha Özkaya
tarafından KASEV’e teslim edildi. Medicana Sağlık Grubu olarak;
bağışlar ve gönüllü destekçilerin yardımları ile ayakta duran
bu kurumun maddi ve manevi her zaman yanlarında olacaklarını söyleyen Reha Özkaya,
“Öncelikle sizlerin önünde grubumuz çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Maaşlarından,
çocuklarının rızkından ayırarak sizlere yardım etmek için adeta yarışarak gösterdikleri bu
hassasiyet hepimizi gururlandırmıştır. Medicana Sağlık Grubu olarak biz, siz yaşlılarımızı baş
tacı yaptık. Bundan sonra her zaman, başınız ağrısa bile yanınızda olmayı temenni ediyoruz.
Burada sizlerin gülen yüzlerini görmek bizleri çok mutlu etti. Tüm çalışanlarımız ellerinizden
öpüyor” dedi. Merkezi sakinleri ise, Medicana çalışanlarına teşekkür plaketi sunarak sundu.
Merkez’de yaşamını sürdüren yaşlı ve bakım merkezi çalışanlarının check up kontrolleri
Çamlıca Medicana Hastanesi’nde yapıldı.
İlk yardım dersi ve yardım ziyareti
M
edicana International
İstanbul Hastanesi’nde,
insanları ilk yardım konusunda
bilinçlendirmek amacıyla
motorsiklet tutkunlarının
katılımıyla düzenlenen
organizasyon 26 Nisan'da
yapıldı. HOG (Harley Owners
Grup) Bosphorus üyesi 50
motosikletli sürücü, hastanede
ilk yardım dersi aldı. İlk yardım
eğitiminde pratik ve teorik
uygulamalara katılan Harley
kullanıcılarına ‘ilk yardım eğitimi
aldıklarını belirten belge’yi,
aynı zamanda Harley sürücüsü
olan Medicana Sağlık Grubu
Genel Koordinatörü Reha
Özkaya düzenlenen törenle
verdi. Törenin ardından Harley
sürücüleri, 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı
etkinlikleri kapsamında
Bolluca'da bulunan, Koruncuk
Vakfı Çocuk Köyü'ne ziyarette
bulundu.
YAZ 2014
11
Çocuk
Yaz aylarında çocuklar
serinlemek için havuz
yerine denizi tercih etmeli.
12
YAZ 2014
HAVUZ
HASTALIKLARI
Yaz aylarında çocukları bekleyen tehlike:
Yaz geldi, tatil mevsimi başladı. Deniz ve havuz, en
başta çocuklar için büyük eğlence demek. Ama dikkat!
“Çocuklar için havuz riskli ve tehlikeli” diyen Medicana
Çamlıca Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölümü’nden
Uzman Dr. Mahmut Salim, havuzdan bulaşabilecek
hastalıklara karşı aileleri uyardı.
Y
az aylarında çocuklara deniz ve havuzdan bulaşabilecek hastalıklar
hangileri?
Çocuklar için havuz, denizden daha
riskli ve tehlikeli. Havuzdan mutlaka bir hastalık
kapabiliyorlar. Cilt ve idrar yolu rahatsızlıkları,
göz veya kulak enfeksiyonlarına sık rastlanıyor.
Çocuğun havuz suyunu yutması sonucu hepatit
A olabiliyor. Ayrıca havuz suyundaki klor ciltte
tahrişe yol açabiliyor. Çocukların havuza girmelerini önermiyorum.
Deniz bu anlamda daha mı güvenli?
Deniz suyunun hiçbir zararı yok. Havuzda olduğu gibi mikrop bulaşma ihtimali de yok.
Önerilen yerlerde girildikten sonra sorun olmaz.
Denizden mantar gibi cilt enfeksiyonları kapılabilir ama havuzdan daha fazla hastalık bulaşıyor
ne yazık ki. Tabii denize girerken de temiz olmasına dikkat edilmesi gerekiyor, yine de deniz
havuz kadar riskli değil.
En tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken hastalık hangisi?
YAZ 2014
DR. MAHMUT SALİM
13
Çocuk
Havuz suyundan
bulaşan enfeksiyonlar en
fazla çocukları etkiliyor.
En çok hepatit A’dan korkuyoruz. Özellikle
havuz suyunun yutulması sonucu ortaya çıkıyor. Sarılık ile ilerleyen ve ilerlediği durumlarda
karaciğer yetmezliğine kadar gidebilecek bir hastalık çünkü. Çocuklara 18’nci ve 24’ncü aylarda
yapılan koruyucu bir aşısı var.
Havuzdan bulaşan diğer hastalıklar için
nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?
Cilt enfeksiyonları için antibiyotik veriyoruz.
Göz kızarması ve yaşarması durumlarında damla
yazıyoruz. Mikrop yoluyla bulaşan bir orta kulak
ya da dış kulak enfeksiyonu varsa yine antibiyotik kullandırtıyoruz.
Çocukları güneşin zararlarından korumak
için neler yapılmalı?
Ultraviyole ışınlar cilde zararlı. Mutlaka güneş
kremi kullanmalı çocuklar. Sadece denizde
değil, sıcak olan her ortamda koruyucular kullanılmalı aslında, çok sıcak bir havada dışarıya
çıkarken bile. Ayrıca güneşe çıkarken çocuklara
ince ve uzun kollu giysiler giydirmek ve şapka
taktırmak gerekiyor.
Yaz aylarında hangi hastalıklarda artış oluyor?
Genelde çocuklarda ishale çok sık rastlıyoruz
yaz aylarında. Güneş yanıklarına ve havuza girenlerde enfeksiyonlara da sık rastlanıyor.
14
Özellikle havuz suyunun yutulması sonucu
Hepatit A ortaya çıkabiliyor. Sarılık ile ilerleyen ve
karaciğer yetmezliğine kadar gidebilecek ciddi
bir hastalık.
Bebekler kaçıncı aydan itibaren denize sokulmaya başlanmalı?
boyunlarını dik tutmaya başladıktan sonra denize sokulabilir bebekler bunu ancak 5-6’ncı
aydan itibaren sağlayabilirler. Dikkat edilmesi
gereken, deniz suyunun çok soğuk olmaması.
29-30 derece civarında olmalı.
Çocukların hastalıklara yakalanmaması için
ne gibi önlemler almalı aileler?
Dışarıda yiyip içilenlere dikkat edilmeli, en başta
ishal böyle bulaşıyor. Sıcak havalarda gıdalar
daha hızlı bozuluyor çünkü. Denizden veya havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duş almalılar,
vücutlarını temizlemeliler. Enfeksiyonları bir
miktar azaltabilir bu tedbir. Havuzdan çıkar
çıkmaz ayaklara mantara karşı ilaç sürülebilir.
Çocuklar için havuz her anlamda sakıncalı.
Denizden daha çok kulak enfeksiyonu şikayeti
gelirken diğer tüm enfeksiyonlar havuzdan bulaşıyor ve çocukların bunlara yakalanma ihtimali
çok daha yüksek.
YAZ 2014
Hasta hikayeleri
CyberKnife ile
RADYOCERRAHİ
KONFORLU HALE GELDİ
CyberKnife,
milimetrik
hassasiyetle
ışınlama yapıyor.
R
adyocerrahide son kullanılan teknoloji
CyberKnife, anestezi ve kesi olmaksızın milimetrenin altında bir hassasiyetle yaptığı ışınlamayla tümör tedavisinde
yüksek oranda başarı sağlarken, uygulama
anında sunduğu konforla da hastaların işini
kolaylaştırıyor. Tedavi sırasında sabit durmasını sağlamak için hastaların başlarına monte
edilen, bu nedenle de ağrı ve sızıya neden olan
frame (vidalı çerçeve) sistemi yerini CyberKnife ile kullanımı kolay maskeye bırakıyor.
Bu değişiklik, tedaviyi tek fraksiyon halinde
verme zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor
ve 1-5 gün arasına yayabiliyor. Sistem, böylece
diğer radyocerrahi sistemleri ile tedavi edilemeyen büyüklükteki tümörlerin tedavisinde
de kullanılıyor ve normal dokuyu daha iyi
korumayı sağlıyor.
12 yıldır ağrılarla mücadele
ediyordu
Medicana International Ankara Hastanesi’nde
‘trigeminal nevralji’ (yüzde şiddetli ağrı) teşhisiyle CyberKnife radyocerrahi tedavisi gören
80 yaşındaki O.D. isimli hasta da sağlığına
daha konforlu bir tedavi ile kavuşanlardan…
Ağrılarından kurtulmak için 12 yıldır ilaçlarla
mücadele veren O.D., 5 yıl önce frame sistemi
ile radyocerrahi tedavisi görmüş. Acısı ve kokusundan büyük rahatsızlık duyduğunu belirttiği deneyimin ardından ağrıları nükseden
O.D., yaşadığı kötü tecrübe nedeniyle benzer
bir tedaviyi göze alamamış. O.D., ağrılarının
ve ilaç alımının çok büyük oranda düşmesine
imkan veren Cyberknife tedavisine ilişkin ise
“Ne ağrı, ne sızı; çok rahat bir tedavi gördüm”
şeklinde konuştu. Medicana International
Ankara Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi
Uzmanı - CyberKnife Radyocerrahi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Sait Şirin, sistemin iyi
huylu tömörlerde yüzde 95, kötü huylularda
da yüzde 70-80 oranında başarılı sonuç verdiğini; hastalara sunduğu konforla da çok tercih
edildiğini belirtti.
YAZ 2014
15
Çocuk Hastalıkları
ÇOCUKLA
Alerjik hastalıklarda son yıllarda önemli bir artış yaşanıyor.
Bu hastalıklardan en çok da çocuklar etkileniyor. Medicana
International Ankara Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Alerji
Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karaayvaz çocuklarda alerjik
hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.
A
lerjik hastalıklar en sık görülen kronik hastalıkların
Ayn başında geliyor. Ay
rıca görülmee sıklığı gittikçe artıyor.
Konuya aallerji,
llerji, alerjen ve alerjik hasll
tanımlanması
talıkların tanımla
anması ile başlayalım. ‘Alerji’,
çoğu kişinin sorunsuzca
sorunsuzca tolere edebildiği bir
anormal
maddeye an
normal bir tepkidir. İşte bu tepkiye
neden
ne
eden olan (yani alerjiye neden olan)
maddeye de ‘alerjen’ diyoruz. En sık
görülen alerjenler polenler, ev tozu
zu
hayvan
mite’ları, mantar sporları, hayv
yvan
gıdalar
tüy ve deri döküntüleri, gıd
da lar ve
alerjenleri
ilaçlardır. İşte bu alerjenler
eri vücutta
alerjik
meydana getirdiği al
ale
erjik inflamasyon (alerjikk il
iltihap) sonucu
hastalıklara
gelişen ha
a st
stalıklara ‘alerjik
hastalıklar’
hastalık
k la
lar’ diyoruz. Çocuklukk çağında en sık görülen
alerjik hastalıklar ise al
al
alerjik rinit, astım vee aatopik
topik
(çocuk
dermatittir (çocu
uk egzabunlardan
ması). Şimdi bu
unlaard
rdan
kısa kısa bahse
bbahsederek
a ederek
kliniğimizde
kliniğimiz
iizz de
de yyaptığıaptıı ğımız
m z uygulamaları
mı
uygu
uy
gu
ula
lam
ma la
ma
ları vvururur
gulayalım…
gu
ula
layyaalım…
16
Alerjik rinit
Alerjik rinitin en sık görülen alerjik hastalıklarolduğunu söylemiştik. Polen, ev tozu
dan biri olduğu
sporu gibi aeroallerjenlere duyarlı
akarı, mantar sp
meydana gelir. Bu alerjenlerin burun
kişilerde me
meydan
mukozasında
oluşturduğu alerjik inflamasyona
mukoza
asında olu
(iltihap)
burun akıntısı, burun kaşıntısı,
(iltih
hap) bağlı bu
burun
hapşırma ve bu
ha
tıkanıklığı gibi bemeydana
lirtiler meyd
hastalarda
gelir. Bazı hastal
mevsimbelirtiler mevs
tekrarlar.
sel olarak tekra
Özellikle bahar aaylarında şikayetleri olan
hasta grubunun sıkalerjileri
lıkla polen aler
erj
hastavardır. Bazı
zı ha
larda ise be
la
bbelirtiler
lirtile yıl
boyu
Bunbo
oyu ssürebilir.
ü ebilir. B
ür
lar
sıklıkla
la
a r sıklık
ıkla ev tozu
ık
akarı
alerjisi,
mantar
aka
arı alerj
jis , ma
jisi
sporları,
hayvan
sp
porları
or ı, ha
ayvvan
n tüy
PROF. DR. MEHMET KARAAYVAZ
deri
döküntüsü
v d
ve
erii dö
dökü
kü
ü nt
olan
hastalardır.
aalerjisi
lerjijisi
si ola
lan
la
n ha
h
asta
Alerjik
rinit
en önemli nokta hekimin
Al
A
ler
erjijijik rini
n t ttanısında
ni
anı
muayenesinden
m
mu
uayyen
eneesin
inde
den
n ssonra alerji testlerinin yapılmasıdır.
d
dı
ır. Deri
Deri testleri
testle
te
leeri kkanda bakılan alerji tetkiklerine
göre
daha
göree d
gö
ah
ha duyarlı
du arl
duya
rl ve kesinlikle daha hassastır. En
fazla
saatte
fazl
fa
azlla yarım
yyaarı
rım sa
saat
atte sonuç veren güvenli ve hızlı bir
metottur.
Tedavi
m
etotttur
ur. Te
T
ed
davi çin öncelikle sakınılması mümkün
olan
uzaklaştırılması gereklidir
kün ol
kü
lan aalerjenlerin
leerjjen
(kedi
(k
ked
di vvee kköpek
öpek
öpek
öp
ek gibi). Fakat ev tozu gibi bazı allerjenler
le
erj
rjen
n yok edilmese de azaltılabilir.
Ancak
A
An
nc polen gibi engelleyemeyeceğğimiz
ği
imi
mi bazı alerjenleri için pencereleri
YAZ 2014
ARDA
ALERJİK
HASTALIKLARA
DİKKAT!
Çocuklarda alerjik
hastalıkların görülme
sıklığı gittikçe artıyor.
YAZ 2014
17
Çocuk Hastalıkları
İster çocuk, ister yetişkin olsun kliniğimizde tüm
ilaç, gıda ve arı alerji testlerini yapabiliyoruz.
sabah saatlerinde biraz geç açmak fayda verebilir. Tedavideki ikinci adım ise ilaç tedavisidir.
Fakat verilen ilaçlar hastalığı tamamen ortadan
kaldırmaz, kullanıldığı sürece rahatlatabilir.
Bazı hastalar buna rağmen yeterince rahatlayamazlar. Böyle hastalarda erkence immunoterapi
denilen alerji aşı tedavisi planlanmalıdır.
Alerjik astım
Alerjik astım da çocukluk çağında görülen kronik hastalıklardan biridir. Belirtileri genelde 5
yaş altında başlar. Astımın belirtileri çok değişkenlik gösterebilir. Basit bir öksürükten şiddetli
nefes darlığı, hırıltı ve morluk gibi solunum
yetmezliği tablosuna kadar değişebilir. Astımın gelişmesinde genetik faktörler ve çevrenin
önemi vardır. Astımlı hastalar düzenli takip ve
tedavisi yapılması gereken gruptur. Yoksa ileri
yaşlarda KOAH denilen tedavisi zor kronik
hastalığa kadar ilerleyebilir. Alerjik astım tedavisinde ilk adım aile ve hastaya hastalığın ve
hastalıkta kullanılacak ilaç ve cihazların anlatılması olmalıdır. Bunun yeterince yapılmaması
ve uygun ilaç ile cihazın seçilmemesi tedavinin
başarısını etkileyebilir. Hastalar düzenli takip
edilirse tedavinin gidişatındaki problemler (ilaç
ve cihaz uyumsuzluğu gibi) çözülebilir. Alerjik
astımlı hastalarda da bu tedavilerle yeterince
cevap alınamadığı durumlarda, alerji aşı tedavisi uygulanabilir.
Çocukluk çağı egzaması
Alerjik astımın belirtileri
çocuklarda genellikle 5 yaşın
altında başlıyor.
18
Çocukluk çağında en sık görülen bir diğer hastalık çocukluk çağı egzamasıdır. Genellikle
2-3 aydan itibaren başlar. Tabiri caizse “Alerjik
hastalıkların ilk istasyonu” diyebiliriz. Daha
sonraki istasyonlarda gıda alerjileri, alerjik rinit
ve alerjik astım gibi diğer hastalıklar görülebilir. Özellikle yanakta kızarıklık şeklinde başlayıp dirsek önü ile diz arkasına yayılabilir. Eğer
kontrol altına alınmazsa tüm vücudu tutan kızarıklık, pullanma ve kabuklanma olabilir. Bu
hastalarda uykuyu bozabilecek derecede kaşıntı
mevcuttur. Yumurta gibi hastalığı alevlendirebilen alerjenler vardır. Bu alerjenlerin alerji testleri
ile tespit edilip uzaklaştırılması gereklidir. Testler uygulanmadan sadece tahmin ile gıdaların
kesilmesi sakıncalıdır.
Ayrıca çocuklarda görülen diğer alerjik hastalıklardan ürtiker ve angiodem, gıda allerjileri, ilaç
alerjileri de pratikte çok önemlidir. İster çocuk,
ister yetişkin olsun kliniğimizde tüm ilaç, gıda
ve arı alerji testlerini yapabiliyoruz.
YAZ 2014
Hasta hikayeleri
“Hasta ayrıldığım Hollanda’ya
SAPASAĞLAM
DÖNDÜM”
"
İsmim Fazıl, 42 yaşındayım. 24 yıldır
Amsterdam’da ikamet ediyorum. Yaklaşık
iki ay önce bir gece, evde mide sancısı geçirdiğimi sandım ve ertesi gün aile doktoruma
gittim. Yaşadıklarımı hekime anlatınca beni ilk
yardıma gönderdi. Yapılan araştırmada, o gece
kalp kirizi geçirdiğim anlaşıldı. Bir hafta hastanede kaldım. Yapılan tetkiklerden sonra alınan
neticeler sonucu, By-pass olmam gerektiği söylendi. Bir ana ve üç daha küçük damar olmak
üzere toplam dört damar tıkanıktı ve ameliyat
şarttı. Beni sıraya aldılar. OLVG Hastanesi’nde
bekliyordum ve bu arada ben de araştırıyordum. Bir arkadaşım VivaMedicana'yı önerdi.
Gittim, konuştum. Çok düşündüm ve sonunda
Türkiye’de tedavi olmaya karar verdim. Sağ
olsun Koray Hocam'ın yardımları da bana yol
gosterdi.
19 Mart 2014 tarihinde Medicana Çamlıca
Hastanesi’ne yattım. Doktorlarımız, hastane,
her şey o kadar güzeldi ki! 'Güzeldi' diyorum
çünkü artık evimdeyim. 19 Mart’ta ameliyat öncesi tüm araştırmalar çok kısa bir sürede yapıldı.
Her şey yolunda gitti ve ertesi gün 20 Mart’ta
ameliyata girdim. Ameliyatım çok başarılı geçti.
Ameliyatı gerçekleştiren Ahmet Hocam'a ve ekibine buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum.
Ameliyat sonrasında da her şey yolunda gitti ve
ben ameliyatımdan altı gün sonra taburcu edildim. Bir hafta sonra tekrar son kontrollerim yapıldı ve Hollanda’ya sapasağlam döndüm.
Her şey için teşekkürler Medicana Ailesi…”
Fazıl Köse
Fazıl Bey, kalp
ameliyatından altı gün
sonra taburcu edildi.
YAZ 2014
19
Diş
Diş hekimliğinde kullanılan
malzemelerin çeşitliliği
karar vermeyi zorlaştırıyor.
Diş
estetiğinde
son nokta:
ZİRKONYU
TEKNİĞİ HARİKAL
20
YAZ 2014
DR. DT. CENGİZ DÜNDAR
Gelişen teknoloji sayesinde diş sağlığı
ve estetiğinde neredeyse mucizeler
yaratılıyor. Özellikle diş kaplamada
kullanılan malzemelerin kalitesinin
artmasıyla, kaplama diş yani protez
yaptırmak artık kabus olmaktan
çıktı. Medicana Bahçelievler Diş
Hastanesi Protetik Diş Tedavisi
Bölümü’nden Dr. Dt. Cengiz
Dündar diş estetiğinde en son
uygulamalar hakkında bilgi verdi.
K
aç çeşit diş kaplama malzemesi
var? Bunların içinden en kullanışlı
ve en çok tavsiye ettikleriniz hangileri?
Diş hekimliğinde sabit kaplama protezlerde
kullanılan restoratif malzemeler iki ana grupta
toplanır. Metal destekli geleneksel porselen kaplamalar ve metal içermeyen tam seramik restorasyonlar. Tabii ki dayanımları hala en yüksek
olan metal destekli geleneksel porselen kaplamalar. Arka çene bölgesinde ve uzun dişsizliğin olduğu vakalarda, köprü uygulamaları tek seçenek
gibi görünüyorsa da tam seramik restorasyonlar ön bölge estetik uygulamalarında hatta arka
bölgede artan bir şekilde kullanılmaya başlandı.
Günümüzde de porselenleri desteklemede kullanılan en dayanıklı metal dışı malzeme zirkonyum oksitlerdir.
Zirkonyum bu anlamda ne tür avantajlar sağlıyor?
Diş hekimliğinde uzun yıllardan beri kullanılan
dental seramikler gelişen teknolojiyle içeriklerinde yapılan onca değişikliğe rağmen belki de
üstün estetik özelliklerinden dolayı değişmeyen
tek materyal olarak kaldılar. Dental seramikler
uygun mekanik özellikleri, yüksek dayanımları,
doğada kolay bulunmaları, ucuz olmaları ve
yeryüzünde diş dokusuna en benzer görünüm
özellikleri göstermelerinden dolayı estetik diş
hekimliğinde vazgeçilmez oldular. Bu kadar iyi
niteliği barındıran porselenlerin kullanıma girdiği ilk dönemlerde, üretimleri aşamasında zayıf
bir noktaları fark edildi. Üretimleri sırasında yapının alt kısmında çatlaklar meydana gelmekte
ve bu da yapının çiğneme kuvvetleri karşısında
kırılmasına neden olmaktaydı. Çözüm, seramikleri bir altyapı ile desteklemekti ve günümüz geleneksel dental seramiklerin alt yapısı olan metal
alaşımlar ortaya çıktı. Çoğunlukla değersiz nikel
krom metallerine kısmen değerli alaşımlar olan
platin palladium ve altın eklendi.
Bu anlayış geçtiğimiz yüzyılın ortalarına kadar
bu şekilde devam etti fakat toplumda artan estetik talep, geleneksel metal seramik restorasyonlarının da revizyonu ihtiyacını doğurdu. Metaller
nemli ağız ortamında zamanla belli kimyasal
bozulmalar gösterir ve bunların diş çevresi yumuşak dokulara etkisi olur. Örneğin yüzeyleri
YUM VE CAD-CAM
ALAR YARATIYOR!
YAZ 2014
21
Diş
aşınarak kararır ve diş eti dokusunu renklendirir.
Bazen allerjik reaksiyona da neden olurlar.
Bilimadamları da bu sorunu yani metal alt yapıyı
ortadan kaldırmaya karar verdiler. Kısmen farklı
seramik yapılar oluşturdular. Zirkon seramikler
geleneksel pişirme yöntemleri veya presleme
teknikleri ile üretilmelerinden sonra en gelişmiş
teknik olan CAD – CAM ile buyuk avantaj yakaladı. Çünkü bilgisayarda tasarlanan altyapı
yine prefabrike zirkon blokların hassas bilgisayar kontrolünde freze edilerek uygulanacak diş
yuzeyine en hassas oturacak kronları üretiyor.
Bu durum, hastanın diş rengine en yakın doğal
porseleni ve aşındırılan dişe en fit yerleşen kaplamaların yapılmasını mümkün kılıyor.
CAD-CAM tekniği nedir ve ağız diş tedavilierinde hangi aşamalarda kullanılır?
CAD – CAM kısaca bilgisayar destekli tasarım
ve üretimi tanımlayan teknik bir terim. Yıllardan beri imalat sektöründe başarıyla kullanılan
CAD – CAM, diş hekimliği laboratuvar alanının da dikkatini çekti. Toz haldeki zirkonyum
oksit tozları, su ile karıştırılıp basınç altında
preslenir, kısmen fırınlanlandıktan sonra tebeşir sertliğinde prefabrik blokları elde edilir.
Böylece materyal kalitesi ve özellikleri standart
hale getirildi. Hasta ağzından alınan ölçüler
ya da direkt hastanın ağız içerisinin bir sensör
vasıtasıyla taranması ile elde edilen veri, bilgisa-
22
Hastalarda diş eti iltihaplı ya da
kanamalıysa öncesinde mutlaka
periodontal tedavi yaptırmak gerekiyor.
yar ortamında değerlendirilmesi ve alt yapının
tasarlanması sonrasında, bloklar otomatik frez
ile aşındırılarak üretilir. Ve nihayetinde fırında
pişirim sonrası kesin doğru boyutsal değişim
üretici tarafından sağlanır. Böylece diş ve diş eti
dokusuna en net ve kesin hassasiyette yerleşecek
porselen kaplamalar elde edilir.
Diş kaplama yaptıracak hastaların başka nelere dikkat etmeleri gerekiyor?
Ağız ve diş tedavilerinde kullanılan malzeme ve
tekniklerde seçeneklerin çok olması hastaların
karar vermesini güçleştiriyor. Hasta her yeni
çıkan malzeme ve tekniğin kendisi için en uygun
çözüm olduğunu düşünüyor. Zirkon restorasyonlar bunca olumlu özelliği içerisinde barındırmasına rağmen uygulanmayacağı durumlar
mevcut. Eğer çok uzun dişsiz sahalar mevcutsa
ya da diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı varsa
bu seçenek o kişi için yanlıştır. Daha önemlisi
hastalarda diş eti iltihaplı ya da kanamalıysa öncesinde periodontal tedavilerini yaptırmaları gerekir. Sonuç olarak bizim için en doğru seçenek
diş hekiminize danışarak alacağınız kararlardır.
YAZ 2014
Hasta hikayeleri
Iraklı üç yaşındaki
ESMA BEBEK
ARTIK YÜRÜYOR!
Ü
ç yaşındaki Iraklı Esma, doğum sonrası dışkı kanalı gelişmemesi üzerine
Irak Bağdat Hastanesi’nde geçici dışkı
kanalı (kolostomi) yapıldı. Doğuştan gelen
diğer anomalileleri ve yürüyememe sebebi ile
Irak Sağlık Bakanlığı tarafından Medicana International İstanbul Hastanesi’ne sevk edildi.
Şubat 2014 tarihinde Medicana International
İstanbul Hastanesi’ne ileri cerrahi tedaviler
için yatırılan Esma bebeğin hastanede yapılan
tıbbi testler ve muayeneler sonrası, doğuştan
dışkı kanalı (anus) gelişmediği, idrar kesesi ve
vajen kanallarının müşterek olarak tek kanal
halinde geliştiği tespit edildi. Ayrıca omurilik
sinirinin kuyruk sokumuna kadar uzandığı,
omurilik siniri içinde yağlı dokuların olduğu,
beyin omurilik suyunun omurilik kanalı dışına
sızdığı saptandı. Esma bebeğin hastanede yapılan konsey ve konsültasyonlar sonrası, öncelikle
omurilik sinirinin ve eşlik eden anomalilelerin
ameliyatla düzeltilmesi kararlaştırıldı.
Çok nadir görülen bir durum
Omurilik ameliyatı ve yoğun bakım süreci
Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Prof. Dr. Hidayet Akdemir ve Op. Dr. Türker
Karancı, Anestezist Dr. Şener Demiroluk ve
Dr. Cevdet Becerik'den oluşan ekiple gerçekleştirildi. Ameliyatı yapan Prof. Dr. Akdemir,
Esma bebeğin hastalığı tıpta çok nadir görülen
‘kloaka anomalisi’ olduğunu, omurilik sinirinin
sonlandığı yer olan 5. sakral omurdan kesilerek
sinir içerisindeki yağlı dokuların alındığını belirtti. Ayrıca dışarı sızan beyin omurilik suyunu
kapattıklarını, böylece ikinci seansta yapılacak
dışkı kanalı ve idrar kanalı ameliyatına imkan
sağladıklarını da açıkladı.
Prof. Dr. Hidayet Akdemir, Esma bebeğin ameliyat sonrası omurilik sinirleri rahatladığı için
yürümeye başladığını, böyle bir anomalinin
dünya literatüründe oldukça nadir görüldüğünü
bu ameliyatın ancak gelişmiş hastanelerce ve
tecrübeli cerrahlar tarafından yapılabileceğini
bildirdi. Halen taburcu olmayı bekleyen Esma
bebeğin başarılı omurilik ameliyatı sonrası
yürümeye başlamasıyla, ailesi hem Medicana
International İstanbul Hastanesi çalışanlarına
hem de Irak Sağlık Bakanlığı yetkilelerine teşekkürlerini sundu.
YAZ 2014
Esma bebeğin durumu
dünya litarütüründe
çok nadir görülüyor.
23
Beslenme ve Diyet
MUCİZE DİYETLERE K
Kıştan yaza geçerken metabolizmamızda bir takım değişiklikler
meydana geliyor. Beslenme alışkanlıklarımız değişiyor, vücudumuzun
ihtiyaçları farklılaşıyor. Ve tabii ki diyet çılgınlığı başlıyor! Medicana
Beylikdüzü Hastanesi Diyet Uzmanlarından Serap Andaç Öztürk,
özellikle yazın yapılan şok diyetlere karşı uyardı, sağlıklı beslenmek için
dikkat etmemiz gerekenleri sıraladı.
K
ıştan yaza geçerken metabolizmamızda ne gibi değişiklikler oluyor?
Mevsimler arasında vücumuzda bazı
değişiklikler olabiliyor. Örneğin kış aylarında
daha az güneşe maruz kalıyoruz, dolayısıyla
vücuttaki D vitamini düzeylerimiz düşüyor.
D vitamini düzeyinin düşük olması bireylerde
ciddi halsizlik ve yorgunluğa yol açmaktadır
bunun yanı sıra kanser, diyabet, kemik erimesi
gibi bazı hastalıklara olan meyili de artırıyor. Yaz
aylarına girerken D vitamini düzeyimizi kontrol
ettirmeliyiz. Gerekirse doktor kontrolünde bir
D vitamini takviyesi alınabilir. Besin olaraksa
D vitamini genelde yağlı balıklarda bulunur,
beslenmemizde haftada bir ya da iki gün yağlı
balıkların bulunmasında fayda var.
Kış aylarında daha az su tüketiyoruz. Yazın hava
da ısındığı için daha fazla terliyoruz ve vücuttaki
su miktarımız azalabiliyor. Vücut suyunun bir
miktar azalması ile başlangıçta baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, halsizlik gibi semptomlar
yaratırken, vücuttaki sıvı kaybının belli rakamların üzerine çıkması yaşamı tehlikeye boyutlara
ulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle özellikle yaz
aylarında daha fazla su tüketmeye çalışmalıyız.
24
Su tüketimimizin yeterli olup olmadığının en
pratik göstergesi idrarımızın rengidir. Açık olması sıvı dengesi için önemlidir.
Kış aylarında hareketsiz kaldığımız için genel
anlamda bir kilo alımı yaşanabiliyor .Yaz aylarına girerken de kilo verme telaşımız başlıyor.
Bireyler şok diyetlere yönelebiliyor. Şok diyetler
aslında bizim en korktuğumuz diyetlerdir. Hem
metabolizma hızını düşürür, hemde hızlı kilo
kaybına bağlı organlarda bazı hasarlar yaratabilir. Ancak maalesef bazen kilo verme hırsı o
kadar artmış oluyor ki bireyler bu sakıncalara
rağmen şok diyetlere yönelebilir, burada hemen
şunu hatırlatmak gerekiyor herkes sıfır beden
olmak zorunda değil, bizim için sağlık risklerini
arttıracak kilo bandında olmamak yeterlidir.
Dolayısıyla şok diyetlere, mucize diyetlere çok
fazla kanmamak gerekiyor.
Şunu unutmayalım; nasıl bir tansiyon hastalığının, diyabet hastalığının bir tedavi protokolü
Metabolizma hızını düşüren şok diyetler,
hızlı kilo kaybına bağlı organlarda bazı
ciddi hasarlara yol açabiliyor.
YAZ 2014
E KANMAYIN!
Vitaminleri doğal besinlerden
almaya, çeşitli ve dengeli
beslenmeye dikkat etmeliyiz.
YAZ 2014
25
Beslenme ve Diyet
varsa obezitenin de bir tedavi protokolü var. Herkesin metabolizmasının ihtiyaçları farklı. Bu ihtiyaçları tespit ederek buna uygun bir beslenme
programı oluşturmak gerekiyor. Dolayısı ile bir
diyetisyen eşliğinde diyet yapmak en sağlıklısı.
Çok hızlı kilo kaybetmek doğru bir şey olmadığını ve haftada yarım kilo ile bir kilo (belki
başlangıçta 1,5-2 kilo da olabilir) arasında kilo
verdiren diyetlerin sağlıklı olduğunu genel anlamı ile söyleyebiliriz.
Sıvı tüketiminde sadece suyu mu öneriyorsunuz?
Önceliği suya veriyoruz, ama çok fazla terlediğimiz dönemlerde ayran da çok sağlıklı bir içecek olabilir. Yine çok terlediğimiz dönemlerde
maden suları arada tercih edilebilir. Artık meyve
sularını sağlıklı bir içecek olarak adlandırmıyoruz. Çünkü bir bardak meyve suyu için en az
üç tane meyveyi sıkmak gerekiyor. Meyvenin
posasını almış oluyoruz, vitamin ve minerallerin
daha çok kabuk bölümüne yakın yerlerde yoğun
olduğunu düşünürsek vitamin mineral açısından da
bir kayıp yaşanmaktadır,
bu da meyve suyunu kan
şekerini hızlı yükselten bir
miktar da vitamin, mineral içeren bir içecek haline
dönüştürmektedir. İçtiğimizde hemen bağırsaklardan emiliyor ve direkt kana
biki bir de açık havada daha
karışıyor. Kan şekerimizi
hareketli olduğumuzu düçok hızlı yükseltiyor ve
şünürsek metabolizmamız
dolayasıyla çok hızlı da
tüm bunlardan pozitif etdüşürüyor, tüm bunlar inkilenecektir ve tüm bunlar
sulin salınımını etkileyerek
zayıflamamıza da yardımcı
meyve suyu içtikten sonra
olacaktır.
SERAP ANDAÇ ÖZTÜRK
hem daha aç hissetmemize
Vitamin desteği öneriyor
hemde uykulu bir hal almamıza yol açıyor. Do- musunuz?
layısı ile meyve suyunu içecek listemizden çı- Burada aslında benim önermem değil litaratürün
kartabiliriz
ne dediği çok önemli. Ve mevcut litaratür eğer
Açık havada daha fazla vakit geçirmek meta- katı bir diyet yapılıyorsa altı ay sonra mutlaka vibolizmayı daha olumlu etkiliyor mu?
tamin, mineral kullanmak gerektiğini bildiriyor.
Açık hava ile kastımız güneş ışığı alabileceğimiz Ama her diyete başlandığında mutlaka vitamin
bir yer ise; vücutta D vitamini sentezi artar. Ve mineral kullanılacak diye bir kural yok. Çünkü
yeni yapılan çalışmalardan biz artık öğreniyo- vitaminlerin bazıları depo edilebilen vitaminler
ruz ki D vitamininin enerji dengesi ve obezite ve depoların artırılması toksik etki yapabilmeküzerine etkileri, dolayısı ile metabolizma üzerine tedir. Başka bir takım rahatsızlıklara yol açaolumlu etkileri var. Yine D vitaminin depresyon biliyor. O yüzden rastgele kimsenin vitamin,
skorunu düşürdüğünü biliyoruz ki, kilo kont- mineral kullanmasını istemiyoruz. Ama eksikrolünde duygusal yeme bozukluklarının önüne likler tespit edildiğinde mutlaka kullanılmalı.
geçmede bu son derece önemli bir noktadır. Ta-
26
YAZ 2014
Önemli olan zayıf
olmak değil sağlıklı
bir kiloda olmak.
Hasta hikayeleri
BALON SİNOPLASTİ
İLE SİNÜZİTE ELVEDA!
T
ıpta, sinüs boşlukları mukozaların iltihaplanması sonucu ortaya çıkan sinüzitten kısa sürede bıçaksız şekilde
kurtulmanın yolu, yeni geliştirilen bir cihaz
sayesinde açıldı. ‘Balon Sinoplasti’ yöntemi
adı verilen yeni sistem, tıkalı koroner damarların balon ile genişletilmesi mantığının, sinüs
kanallarına uygulanması şeklinde çalışıyor.
Geliştirilen sistemin uygulamasını başarıyla
gerçekleştiren Bahçelievler Medicana Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Op.
Dr. Volkan Kahya, "Eskiden sinüzit ameliyatları kesi yöntemiyle yapılıyordu. Hastalar ameliyatta ve sonrasında acı çekiyor ve kanamaları
oluyordu. Bu yöntem ile hastanın kapalı olan
sinüslerine gönderilen balonlar genişletilerek
sinüs yolu açılıyor. Hem çok kısa sürede, hem
kanamasız şekilde sinüzit ameliyatı gerçekleştirilmiş oluyor. Bu sistemle eskiden ameliyattan sonra uygulanan tamponlar da tarihe
karışmış oldu. Kendiliğinden yok olan tamponlar yerleştiriliyor ve hastamız ameliyatın
hemen ardından taburcu edilebiliyor." diye
konuştu.
Her hastaya ayrı bir cihaz kullanıldığını ve
cihazların kullanımının bir kereye mahsus
olduğunu ifade eden Kahya, "Böylelikle, daha
steril bir ameliyat gerçekleştirilmiş oluyor"
dedi. Aynı yöntemle sinüzit ameliyatı olan
Hakan Sultar ise, "Buraya gelirken, ameliyat
olacağımı ve haftalarca kanamamın olacağını
düşünüyordum ama çok kısa sürede ameliyatımı oldum ve taburcu edildim. Hiç bir kanamam da olmadı" dedi.
Kabus sona eriyor
Özellikle kış aylarından sonra atlatılan gribal enfeksiyonun arından ortaya çıkan sinüzit, toplumun büyük kesimini etkileyerek
yaşam kalitesini düşüren bir hastalık olarak
biliniyor. Sinüslerin dolması sonucu, burun
tıkanıklığı, genizden ve burundan iltihaplı
akıntı, baş ağrısı, yüz bölgesinde ağrı, koku
alma bozukluğu ve öksürük gibi bir çok rahatsızlığı beraberinde getiriyor. Bahçelievler
Medicana Hastanesi'nde uygulamaya konulan ve hastaların tamamında başarıya ulaşan
‘balon sinoplasti’ yöntemi sayesinde, suyla şişirilen baloncuklar gönderilerek kapalı sinüs
yolu açılabiliyor. Çok kısa süren ameliyatta
bıçak ve kesi olmaksızın hasta birkaç saat içerisinde taburcu oluyor. Ayrıca geliştirilen yöntem, ameliyat sonrası kanamaları da ortadan
kaldırıyor. Bıçak kullanılmadığı için, hastalar ameliyattan çıktıktan sonra kanamalara
maruz kalmıyor.
Bu yöntemle hastalar,
sinüzitten bıçaksız kurtuluyor.
YAZ 2014
27
AĞRINI
Fizik Tedavi
Ağrı deyip geçmeyin! Kimi zaman önemsemediğiniz bir ağrı ciddi bir
hastalığın belirtisi olabilir. Doğru tedavi ile ağrılardan kurtulmanın mümkün
olduğunu belirten Medicana International Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Öznur Öken inatçı ağrılarda mutlaka bir
uzmana başvurulması gerektiğini söylüyor.
A
ğrı kavramı, insanlık tarihi kadar eskiye dayanır. Çok eski zamanlarda,
ağrının kaynağının bedene hükmeden doğa üstü güçler olduğuna inanılıyordu. Modern tıbbın gelişmesiyle birlikte,
ağrıya yaklaşım da değişti ve ağrılar artık bir
hastalık olarak ele alınmaya başlandı, böylece
Algoloji Bilim Dalı ortaya çıktı.
“Ağrı”, vücudun herhangi bir bölgesinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya
olmayan, insanın geçmişteki tüm deneyimlerini de kapsayan, hoş olmayan özel bir duyudur.
Hastayı hekime götüren başlıca nedendir.
Akut ağrı, vücudun savunma mekanizmasıdır,
alarm görevi görür. Vücuttaki herhangi bir hasar
verici olay ağrıyı başlatır, bu uyaran beyne kadar
gider, ağrı olarak algılanır ve kişi ağrıyan yerini
korumaya alarak savunmaya geçer. Örneğin; kırıklar, doğum ağrısı, diş çekimi, vb.
Üç ayı geçen ağrıya dikkat
Kronik ağrı ise akut ağrının aksine bir bulgu
değil, başlı başına bir hastalıktır. Ağrıyı başlatan
hasarın iyileşme sürecinden bağımsız olarak çok
daha uzun, aylar hatta yıllarca sürebilir. Genellikle 3 ayı geçen ağrılar kronik ağrı olarak kabul
edilir. Beraberinde halsizlik, yorgunluk, uyku
bozuklukları, iştahsızlık, kabızlık, aktivite azalması, psikolojik bozukluklar, vb. gözlenebilir.
Bu nedenle kronik ağrı bir sendrom olarak nitelendirilir ve multidisipliner yaklaşım gerektirir.
Günümüzde ağrının kaynağını tespit etmede
kullanılan pek çok görüntüleme yöntemi geliştirilmiş olmasına (MR, CT, vb.) rağmen, bu
28
YAZ 2014
NIZA
kulak verin
Akut ağrı vücudun
savunma mekanizmasıdır,
alarm görevi görür.
YAZ 2014
29
Fizik Tedavi
olabilir. Her hastanın ağrısı ve ağrıyı algılamasındaki farklılık nedeniyle, tedaviye verdiği yanıt
da çoğu zaman aynı olmaz. Bir hastada çok başarılı olan bir tedavi yöntemi diğer bir hastada
işe yaramayabilir. Kronik kas-iskelet sistemi ağrısının tedavisinde çoğu zaman tek bir hekimle
kalmayıp bir ekip gereklidir.
Tedavi yöntemlerini şu şekilde
sıralayabiliriz:
İlaç tedavileri:
Ağrı kesiciler, kas gevşeticiler, antidepresanlar, vb.
ilaçlar ağrı tedavisinde kullanılır. Ancak çoğu zaman
kronik ağrılı olgularda ilaç
tedavisi tek başına yeterli
olmaz, beraberinde uygulanan Fizik Tedavi ve ReKronik kas-iskelet
habilitasyon uygulamaları
sistemi ağrılarında çoğu
zaman bir ekip gerekiyor.
ile daha başarılı sonuçlar
elde edilebilir. Soğuk ve
sıcak tedavileri, ağrı kesici
tetkikler sonucunda hiçbir
elektrik akımları, lazer ve
bulgu da saptanamayabilir.
magnetik alan tedavileri,
Çünkü ağrı ölçülmesi olmaniplasyon ve mobilizasdukça zor, tamamiyle öznel,
DOÇ. DR. ÖZNUR ÖKEN
yon uygulamaları, manuel
kişiden kişiye değişkenlik
terapi, masaj, bantlama teknikleri ağrı tedavigösterebilen bir bulgudur.
Vücudun diğer bölgelerinden kaynaklanan sinde sıklıkla uygulanan yöntemlerdir. Akut ağpatolojiler, sıklıkla kronik kas-iskelet sistemi rılı durumlarda genellikle istirahat önerilirken,
ağrılarına yol açabilir. Ancak, ağrıyı oluştu- kronik yaygın ağrının tedavisinde germe ve gevran herhangi bir organik neden de olmayabilir, şeme egzersizleri, yürüyüş ve yüzme gibi aerobik
egzersizlerin etkinlikleri kanıtlanmıştır.
önemli olan hastanın ağrıyı tanımlamasıdır.
Ağrının algılanmasındaki kişisel farklılık ‘ağrı İnvaziv uygulamalar:
eşiği’ olarak adlandırılır. Ağrı eşiği, geçmişte ya- Bazı inatçı ağrılarda, invaziv yaklaşımlar da
şanan ağrıyla ilişkili deneyimler, kültürel farklı- gerekebilir. Eklem ağrılarında çeşitli eklem içi
lıklar, eğitim düzeyi, yaşam biçimi, inançlar, vb. enjeksiyonlar (hyaluronik asit veya kortikosteroid enjeksiyonları, proloterapi ve PRP uygulafaktörlerden etkilenir.
maları, vb.) uygulanabilir. Yumuşak dokulardan
Etkileri kısır döngü yaratıyor kaynaklanan ağrılarda ağrılı (tetik) nokta enjekAğrı, çoğu kez kişinin günlük yaşamını olumsuz siyonları, kuru iğneleme yöntemleri, yaygın ve
etkiler, kısıtlılılıklar yaratır. Pek çok kişi ağrı ne- lokalize ağrıların tedavisinde nöral terapi, bel ve
deniyle hareketsiz ve depressif olur. Bu da aslında boyun ağrılarında invaziv spinal girişimler tedavi
bir kısır döngü şeklinde ağrının giderek artma- yöntemleri arasındadır.
Kaplıca ve diğer tedaviler:
sına yol açar.
Ağrının tanımlamasının zor olması gibi, tedavisi Yaygın ağrılı durumlarda çok eski yıllardan beri
de son derece zorlu bir süreç gerektirir. Kronik uygulanır. Kalp ve damar problemi olmayan,
ağrısı olan hasta, çare bulmak amacıyla doğru kanser, enfeksiyon gibi nedenlerden kaynaklanveya yanlış pek çok yol dener. Gereksiz ilaç te- mayan ağrılı hastalarda çok faydalı olabilmekdavileri, gereksiz müdahaleler, vb. hastaları hem tedir.
maddi, hem de manevi olarak sıkıntıya sokabilir Tamamlayıcı tedaviler:
ve başka problemlerin ortaya çıkmasına neden Akupunktur tedavisi, ozon tedavisi ve diğer tamamlayıcı tedavi yöntemleri de kronik ağrının
tedavi
yelpazesinde yer alır.
Ağrılarınıza kulak verin. Size uygun, doğru tedavi
Ağrılarınıza
kulak verin. Size uygun, doğru tedavi
ile ağrılarınızdan kurtulmanız mümkün. Bunun
ile ağrılarınızdan kurtulmanız mümkün. Bunun
için mutlaka bir ağrı uzmanına başvurun.
için mutlaka bir ağrı uzmanına başvurun.
30
YAZ 2014
Bizden Haberler
VIVAMEDICANA HOLLANDA’DA
BAHAR SEMİNERLERİ
O
cak ve şubat aylarında sırasıyla
Hollanda Sivas Kümbetliler Vakfı,
Sivas Kızılırmak Vakfı, Utrecht Ulu
Camii Vakfı, Biz Bize Karamanlılar Vakfı,
Konya Kültür ve Dayanışma Vakfı, Zaandam
Huzur Derneği ve Zaandam bölgesinde çeşitli
sivil toplum kuruluşları ile uzman doktorların
katıldığı büyük çaplı etkinlikler gerçekleştiren
VivaMedicana, baharın gelmesiyle seminerlere
hız verdi.
Halka yönelik toplu bilgilendirme seminerleri
21 Mart’ta Hollanda’nın Roermond şehrinde
22 -23 Mart tarihlerinde VivaMedicana ofisinde yoğun katılımlar ile gerçekleşti. Seminerlere Medicana International Ankara
Hastanesi’nden Prof. Dr. Kaan Oysul, Prof.
Dr. Sait Şirin ve Uzm. Dr. M.Derviş Güner’e
ilgi yoğundu. Katılımcılar doktorların bilgilendirmelerinden son derece memnun ayrıldılar.
Mart ve nisan ayında yapılan seminerlere;
Medicana Hastaneler Grubu’nun tüm şubelerinden konusunda uzman doktorlar katıldı.
Sadece kadınlara yönelik ‘Kadın Hastalıkları
ve Doğum' seminerine Medicana Konya’dan
Op. Dr. Narin Türkmen katıldı. Doktorlar
ile baş başa görüşme imkânı bulan gurbetçiler, sağlık sorunlarını birebir hekimlerle paylaştılar.
‘Multifestijn Festivali’nin
ana sponsoru Medicana
H
ollanda’da yaşayan Türk ve yabancıların yoğun ilgi
gösterdiği, Avrupa’nın sayılı multi kültürel festivallerinden birisi olarak görülen ‘Multifestijn’ organizasyonuna Medicana ana sponsor olarak katılacak. Bu yıl
20-21-22 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek festivale şimdiden yoğun bir ilgi gösteriliyor. Organizasyonun temel amacı
Hollanda’da yaşayan Türk toplumu ve diğer
etnik gruptan insanları bir araya
getirmek ve bir
festival havasında
eğlendirmek. Her
sene yaklaşık 30
bin kişinin katıldığı festival bu
sene Medicana
Sa ğ l ı k Gr ubu
ana sponsorluğunda, Amsterdam RAİ Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Hollanda’da Kutlu
Doğum Haftası
2
7 Nisan Pazar günü, Amsterdam Camiler platformu
tarafından organize edilen Hz. Peygamberimizin hayatın konu alan Kutlu Doğum programına, VivaMedicana ana sponsor oldu. Programı izlemeye gelen yaklaşık
bin kişi, VivaMedicana ve Medicana Hastaneler Grubu hakkında bilgi sahibi oldu. Programa katılan izleyiciler arasından 10 kişiye çekiliş ile check-up hediye edildi.
YAZ 2014
31
Dermatoloji
YAZ MEVSİMİNE E
DOKUNUŞLARLA
Cilt gençleştirme tedavilerindeki gelişmeler, her yıl biraz daha doğal ve
estetik sonuçlar elde edilmesine olanak tanıyor. Yaz mevsimine girdiğimiz
bu günlerde, cildimize birkaç dokunuşla yepyeni bir görünüm kazandırmak
mümkün. Medicana Samsun Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr.
Gül Fındık; yaza girerken sağlıklı ve güzel kalmak için önerilerde bulundu.
çizgilenmeleri azaltır, cilt hücresini foto yaşlanmaya karşı DNA hasarından korur.
Mezolift cildi yaşlanmaya karşı
korur
Cilt kusurları çevresel
ve genetik faktörler
sonucu ortaya çıkıyor.
C
ilt yaşlanması, doğal ve genetik olarak programlanmış yaşlanma sürecinde iç ve dış faktörlerin etkilerine
bağlı olarak gelişir. Bu süreçte; beslenme ya da hormonal durum, sigara, UV ışınlarına maruz kalma, mekanik stres gibi faktörler
rol oynar. Mezolift yöntemi, cildi gençleştirme
veya cilde daha iyi görünüm sağlama amacı ile
uygulanan mikroenjeksiyon tedavileridir. Mezolift uygulaması cilde nem kazandırırken; çevresel
ve genetik faktörlerle ortaya çıkan cilt kusurlarının ortadan kalkmasına yardımcı olur. Ciltteki
Mezolift yöntemi çizgileri azaltır, cilt hücrelerini
yaşlanmaya karşı DNA hasarından korur.
32
Mekanik etki ve mezolift kokteyl enjeksiyonu
içeriği ile ‘fibroblast aktivasyonu’ etkisi görülür.
Her iki yolla olan fibroblast aktivasyonu, elastin ve kollojen liflerinin sentezinin artmasına
yardımcı olur. Dolayısıyla cildin nem içeriğini
artırır. Cilt kırışıklığının tek sebebi yaşlılık değildir, aynı zamanda güneş ışığı ve stres de cildin
tazelenmesinden sorumlu elastin ve kollajen liflerin sentezini sağlayan fibroblastlar adlı hücre
grubunun yapısını bozar. Mezolift, fibroblastları
uyarıp, elastin ve kollajen sentezini artırdığı gibi
cildin su tutma kapasitesini de arttırarak, cildi
güneş ışığının kurutucu ve yaşlandırıcı etkilerinden korur.
Mezoliftin kokteyl içeriği cildi
nemlendirir
Önemli oranda su tutma kapasitesine sahip olan
hyaluronic asit, mezolift tedavisinde kullanılan
ilaçların başında gelir. Ayrıca anti-oksidan vitaminler; (A,E,C,D,B vit.), oligoelementler ve
dolaşım düzenleyiciler kullanılır.
PRP uygulaması dokuları
onarır
‘Platelet Rich Plazma’, bilinen adıyla PRP tedavisi; cilt kırışıklıklarında, sivilce izlerinde, güneş
lekelerinde ve saç dökülmesi tedavilerinde uygulanır. PRP, ‘trombositten zengin plazma’ an-
YAZ 2014
E ESTETİK
LA GİRİN
UZM. DR. GÜL FINDIK
lamına gelir. Trombositler, doku iyileşmesinde
ve kanın pıhtılaşmasında önemli rolü bulunan
kan hücreleridir. Önemli protein ürünleri ve bağ
dokusu faktörleri içerir. Yaralanmış bir bölgeye
enjekte edildiğinde, hızla iyileşme sürecini başlatarak doku yenilenmesini uyardıkları görülür.
Bu tedavi sayesinde cilt lekelerinin hafifletilmesi, sivilce ve izlerinin giderilmesi, cildin daha
gergin, canlı ve parlak görünmesi sağlanabilir.
PRP uygulaması cilt
lekelerini hafifletiyor,
sivilce ve izleri gideriyor.
Kendi kanınızla gençleşmeniz
mümkün
Kişinin kendi kanı steril bir ortamda alınır. Özel
bir santrifüj cihazında yüksek hızda ve belli sürelerde döndürülür. Santrifüj edilen kan, bazı
ayraçlar sayesinde ayrıştırılır. Kanın alyuvarlar
ve akyuvarlar gibi şekilli elemanları dibe çökerken, trombositten zengin bölümü ayrıştırılır.
Trombositten zengin bu plazma, tedavi edilecek
bölgeye mikroenjeksiyonlar yoluyla enjekte edilir. İşlem yaklaşık 30 dakika sürer ve hasta günlük yaşantısına devam eder. Genel olarak yüze,
boyuna, dekolteye, el ve ayaküstü gibi alanlara
uygulanır.
YAZ 2014
33
Nöroloji
Kronik baş
ağrılarına
Botokslu
çözüm
Botoksun sadece estetik amaçlı kullanıldığını düşünüyorsanız
yanılıyorsunuz! Son yıllarda kronik migren ağrılarının tedavisinde botoks
ile haftalarca bazen aylarca süren bir iyileşme sağlanabiliyor. Medicana
Avcılar Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Sevinç Ümit, migren
ağrılarında botoksun avantajlı bir tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekiyor.
K
ronik migrenli hastalarda baş ağrı- renlerin ancak yüzde 2’sini oluşturuyor. O yüzsını önlemeye yönelik botoks teda- den ‘doğru tanı doğru tedavi’ kuralı burada çok
visi ne zamandır uygulanıyor?
geçerli. Öncelikle kronik migren olup olmadıBotoks aşağı yukarı 22 senedir deği- ğından emin olmalıyız. Kronik migren teşhisini
şik hastalıkların tedavisinde
koymak için de bazı kriterkullanılıyor. Nörolojide de
lerimiz var. Öncelikle hasçok yaygın kullanılıyor.
tanın ayda en az 15 günü
Yani sadece estetik amaçlı
baş ağrısıyla geçiyor olmalı.
değil birçok nörolojik hasBu baş ağrılarının en az setalık için kullanılan bir tekizi migren kriterlerini,yani
davi botoks. 2011 temmuz
zonklayıcı tarzda, genelde
ayından bu yana da kronik
başın bir tarafını tutan,
migrenin tedavisi için onay
bulantı-kusma-ışığa duyaraldı.
lılık eşlik edebilen şiddetli
Botoks, tüm migren ağrıbaş ağrısı şeklinde. Kronik
larının tedavisinde kullamigren teşhisi koyduğunılıyor mu?
muz hastalara botoks tedaBütün migren ağrılarında
visini mutlaka öneriyoruz.
değil ama kronik migren
Ek olarak aşırı ağrı kesici
ağrılarında kullanılıyor.
ilaç kullanımına bağlı baş
UZM. DR. SEVİNÇ ÜMİT
Kronik migren, tüm migağrılarının tedavisinde
34
YAZ 2014
Botoks, hepsinde değil
ama kronik migren
ağrılarında uygulanıyor.
botoks’un etkili olduğu gösterildi.
Diğer tedavi yöntemlerine göre avantajları
neler?
Başlıca üç grup ilaç kullanıyoruz migrenin önleyici tedavisinde. Bunların hiçbirisi migrenin özel
ilacı değil; bir kısmı sara, bir kısmı kalp, bir kısmı
da sinir ilacı. İlaçların etkilerini ve yan etkilerini
göz önünde bulundurarak hastanın profiline göre
uygun ilacı seçmeye çalışıyoruz. Bu ilaçların en
az altı ay bazen de senelerce kullanılması gerekebiliyor. Yani oldukça zorlu bir tedavi ve genellikle başarı oranı da çok yüksek değil. Botoksun
avantajlarına gelince… 15-20 dakika süren bir
uygulama ile en az üç ay, hatta bazen 6 aya kadar
uzayabilen bir iyilik süreci yakalanıyor. Dünya
Sağlık Örgütü botoksun 4 haftada bir tekrarlanmasını öneriyor. Ama bu her hasta için standart
bir uygulama değil, bu süre 3-6 ay arası uzayabiliyor. Botoksun tekrarlanabilmesi için ise aradan
en az dört hafta geçmesi gerekiyor.
Yan etkileri var mı?
Yan etkileri çok az. Eğer göz kapağına yakın bir
noktaya uygulanırsa, çok hafif bir göz kapağı düşüklüğü, enjeksiyon yapılan yerde hafif bir morluk veya boyun ense kaslarından yapıldığı için o
bölgede hafif bir zaaf meydana gelebiliyor. Ama
bunların hepsi geçici yan etkiler. Çocuklara, hamile ve emziren kadınlara botoks uygulaması
yapılmaması gerekiyor.
Nasıl uygulandığını da biraz anlatır mısınız?
Uygulamadan önce hastaya yapılacak işlemin
çok iyi anlatılması gerekiyor. Sonuçta 31 tane
enjeksiyon yapılıyor. Ama gözünüzü korkutmasın, en ince ve en kısa uçlu enjektör iğneler
kullanılıyor. Bunlar özellikle, cilt altı enjeksiyonlar için ayarlanmıştır. Normalde baş ve boyun
bölgesindeki kaslar yüzeyde olduğu için cilt altı
enjeksiyonuyla da ulaşılabiliyor. Çok ince ve kısa
iğneler olduğu için can yakmıyor. Baş ve boyun
bölgesindeki 31 noktaya yapılıyor. Uygulama 30
dakika kadar sürebiliyor ama tecrübeli ellerde 15
dakikada bitiyor.
Hastalardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Hastaların yaklaşık yüzde 70-80’inde migren
ağrısında başlangıç düzeyine göre en az yüzde 50
azalma meydana geliyor. Yaşam kalitelerinde de
çok önemli bir düzelme oluyor.
Migren ağrıları için 15-20 dakika
süren bir botoks uygulaması ile
en az üç ay, hatta bazen 6 aya
kadar uzayabilen bir iyilik süreci
yakalanıyor.
YAZ 2014
35
Bölgesel Terl
Göğüs Cerrahisi
SON!
İster el ve ayak isterse koltuk altı terlemesi olsun, günlük yaşamımızı
olumsuz etkilediği bir gerçek. Ama günümüzde çeşitli yöntemlerle bölgesel
terlemenin önüne geçilebiliyor. Medicana Konya Hastanesi Göğüs Cerrahisi
Bölümü’nden Op. Dr. C. Deniz Yorgancılar bölgesel terlemenin özelliklerini,
nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
K
işi spor yapmadığı,
ortam sıcaklığının
normal olduğu, acı
bir şey yemediği,
sıcak bir şey içmediği halde terliyorsa veya bulunduğu ortamdaki
kişiler terlemediği halde kişinin
terlediği durumdur. Terlemenin
neden olduğu sıkıntılar
fazlaysa, kişinin günlük
faaliyetlerini, sosyal
yaşantısını, öğrenimini, iş hayatını,
psikolojik durumunu etki- l i OP. DR. C. DENİZ YORGANCILAR
yorsa,
bu duruma aşırı terleme hastalığı (hiperhidroz) denilir. Türkiye
nüfusunun yüzde 1’inde
görülür. El terlemesi, koltuk
altı terlemesi, ayak terlemesi ve
yüz terlemesi şeklinde ortaya çıkan
bölgesel terleme durumudur. Bazen
birkaç bölgede aynı anda olabilir. Bölgesel terleme başka bir hastalığa bağlı
değildir. Yapılan tüm tetkikler normaldir. Ter bezlerinin yapısında, sayısında
ve büyüklüğünde bir farklılık yoktur.
36
Bölgesel terleme olanlarda sempatik sistem aşırı
duyarlı ve fazla çalışır. Sadece bu aşırı çalışmaya
bağlı ter üretimi fazla olur.
Bölgesel Terlemenin Özellikleri
• Toplumda 100 kişiden 1-2 kişide görülür,
• El ve ayak terlemesi genellikle çocukluk döneminde başlar,
• Koltuk altı ve yüz terlemesi genellikle
ergenlik döneminde başlar,
• Genel olarak erkek ve kadınlarda eşit
oranda rastlanır,
• Hastaların yüzde 40’ında aile hikâyesi
(genetik, irsi geçiş) vardır,
• Her mevsimde olur, ancak
sıcak mevsimlerde daha belirgindir,
• Bazılarında 35-40 yaşından sonra biraz azalsa da
hayat boyu devam eder,
• Stres, heyecan gibi duygusal
durumlar tetikleyici olarak başlatabilir,
• Genellikle uykuda olmaz, uyandıktan bir
süre sonra başlar.
YAZ 2014
Krem-jel ve spreyler:
Koltukaltı ve ellerdeki aşırı terlemede ilk tercih edilen yöntemdir.
rlemeye
Her 100 kişiden 1-2’sinde
bölgesel terleme görülüyor.
YAZ 2014
37
Göğüs Cerrahisi
Yüksek dozlarda ve sık kullanılarak ömür boyu
uygulamak gerekir.
Botoks enjeksiyonu:
En sık uygulanan yöntemdir. Yaklaşık altı ay
etkili olan bu yöntemi altı ayda bir uygulamak
gerekir.
Cerrahi yöntem:
Kesin çözümdür. Terlemeyi sağlayan sempatik
sinir zincirinin bu bölgeye terleme iletisi götüren
kısmının klipslenmesidir. Bu kalıcı bir tedavi
yöntemidir. Klipsli torakal sempatektomi olarak
bilinir. Genel anestezi eşliğinde yapılır. Koltu-
38
kaltından 1 cm’lik bir ya da iki kesiden kamera
ve aletler ile girilerek uygulanır. 30-60 dakika
kadar süren ameliyat sonrası aynı gün ya da ertesi gün hasta taburcu edilir. Üç gün sonra normal yaşantısına devam edebilir.
Aşırı terleme tedavi edilemeyen bir hastalık değildir. Hasta doktoru ile bu sorunundan kendisine en uygun metodla kurtulabilir.
Bölgesel terlemede cerrahi yöntem
kesin çözüm ve 30-60 dakika süren bir
ameliyat gerektiriyor.
YAZ 2014
Hasta hikayeleri
METABOLİK CERRAHİ
İLE DİYABETTEN
KURTULMAK MÜMKÜN
Metobolik cerrahi, Türkiye
için yeni bir tedavi yöntemi.
M
edicana Samsun Hastanesi Genel
Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Salim
Gümüş’ün gerçekleştirdiği, Tip 2
Diyabet hastalığına çözüm olarak gösterilen
ameliyat, Türkiye için yeni bir tedavi yöntemi
olma özelliğine sahip. Op. Dr. Salim Gümüş,
'metabolik cerrahi' adı verilen ameliyat yöntemi ile diyabetin yanı sıra kilo fazlalığı, kolesterol ve tansiyon yüksekliğinden de tek bir
ameliyat ile kurtulmanın mümkün olduğunu
söyledi. Birçok hastaya bu tedavi yöntemini
uyguladıklarını ve çok başarılı sonuçlar alındığını belirten Gümüş, “Özellikle şehir dışından ve yurt dışından gelen birçok hastamızın
tedavileri başarıyla tamamlanarak taburcu
edildi” dedi.
Obezite ve diyabet şikayetiyle İstanbul’a gelen
ve Medicana Samsun Hastanesi’ne başvuran
Ali Seyman Yaşar isimli hastaya Genel Cerrahi
Uzmanı Op. Dr. Salim Gümüş tarafından
duodenalswich + duodeno-ilial diversiyon ve
sleeve gastrektomi ameliyatı yapıldı. Ameliyat
sonrası şifa bulan ve taburcu edilerek İstanbul’a
gönderilen hasta Ali Seyman Yaşar’ın sağlık
durumu tamamen normale döndü.
Metabolik cerrahide ameliyat yöntemi konu-
sunda da bilgi veren Op. Dr. Salim Gümüş
şunları söyledi: “Ameliyat, laparoskopik olarak, yani kapalı yöntemle karına 4-5 delik
delinerek gerçekleştiriliyor. Ameliyat süresi
yaklaşık 2-2.5 saat arasında değişiyor. Hastalar hastanede 3 ile 4 gün kaldıktan sonra
taburcu ediliyor.”
YAZ 2014
39
Nöroloji
DALMA VE SIÇRA
EPİLEPSİ BELİRT
Çocuğunuz sık sık dalıyor ve boş bakıyor, bu durum okul
başarısını olumsuz etkiliyorsa dikkat! Medicana Bahçelievler
Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Evin Özlem Canpolat,
anne babaları uyarıyor: Özellikle; ergenlik döneminde görülen
sabahları ellerdeki beceriksizlik ve dalma gibi belirtilerin iyi
sorgulanması gerekir.
E
pilepsi nedir?
Epilepsiyi beyindeki sinir hücrelerinin
aşırı uyarılabilirliğinden kaynaklı klinik bir durum olarak tanımlayabiliriz.
Zaten var olan elektrik üretiminin bazen bölgesel, bazen bütün beyin korteksinden kaynaklı
aşırı uyarılma halidir, yani bir semptomdur.
Epilepsi nöbeti aslında bir hastalık değil
yani?
Hastalık değil bir semptom. Altında yatan bir
takım genetik faktörler, metabolik bozukluklar
olabilir. Çocukluk ve ergenlik döneminde görülen epilepsiler genellikle ıdyopatiktir. Ama ilerleyen yaşlarda metabolik bozukluklar, tümörler,
yer kaplayıcı lezyonlar, kalsiyum düşüklüğü,
böbrek hastalıkları, karaciğer fonksiyonlarındaki
bozukluklar epilepsiye neden olabilir.
Zamanında teşhis ve tedavinin doğru
yönlendirilmesi sonucu, ilaçlarla yüzde 80 oranında
nöbetlerin önlenmesi sağlanabiliyor. Bu çok önemli
çünkü her nöbette beyin hücreleri zarar görüyor.
40
Genetik olması şart değil bu durumda?
Sonradan oluşmuş bazı hastalıklara bağlı da olabilir. Bunu ayırt etmenin en iyi şekli hastadan
iyi bir öykü almak. Bazen hasta nöbet geçirme,
bayılma, dalma öyküsüyle gelir. Bazen kasılma
eşlik eder bazen etmez. Bütün nöbetler halk arasında bilindiği şekliyle ağızdan köpük gelmesi
ve kasılma şeklinde olmaz. Mesela dalma nöbeti
yani çocuğun dalıp bir yere boş şekilde bakması
da epilepsi belirtisi olabilir. Genellikle 3-9 yaş
arasında ve kız çocuklarında daha sık rastlanıyor. Bu, okul başarısını da olumsuz etkileyen bir
durum. Bu nedenle ilk önce öğretmenler fark
ediyor. Çocuk sınıfta bir an dalıp kalıyor, gün
içinde tekrarlayan bu dalmalar nedeniyle dikkatini derse veremiyor.
Dalma dediğimiz şey aslında zihinsel aktivitenin
saniyeler süren bir bloğu. O sırada çocuk tamamen yaptığı işten kopar ve sonra tekrar kendiliğinden geri döner. Özellikle sabit ve boş bakma,
çok kısa saniyeler sürer ama bu durumu önemsemek lazım. Bir de ergenlikte ortaya çıkan dalma
nöbetleri var ki bu çocukluk dönemi nöbetleri
YAZ 2014
Epilepsi, aşırı uyarılma
halidir, yani bir semptomdur.
AMA NÖBETLERİ
RTİSİ OLABİLİR
kadar geçici bir durum değil. Çocuklukta olanlar genellikle ileriki yaşlarda kaybolur ama ergenlikte ortaya çıkanlar daha uzun sürer ve genellikle
kalıcıdır. Yine aynı belirtiler söz konusudur; boş
ve sabit bakma, dalma...
Yine ergenlik çağında gözümüzden kaçan bir
sendrom var. Şöyle ki; hastalar genellikle kasılma
nöbeti geçirerek gelirler. Kollarda bacaklarda kasılma, sabit bakma, ağızda köpük, idrar kaçırma
gibi büyük bir nöbet geçirmiş olurlar. İyi sorgulamazsak bunun daha öncesinde bir absans nöbet
(en sık görülen epilepsi nöbeti) olduğunu anlamamış olabiliriz. Absans, dalma nöbetleri, sıçrama
ve sabahları ellerde beceriksizlik olup olmadığını
iyi sorgulamak lazım. Sabahları ellerdeki beceriksizliği genelde insanlar uykusuzluğa ve strese bağlarlar ama aslında çok belirgin özellikleri vardır.
Hastalar, özellikle ani uyandırıldıklarında daha
sık olarak ortaya çıkabilen ellerindekini düşürme
ve istemsiz atmalar meydana gelir. Bunu çok iyi
gözlemlemek ve sorgulamak gerekiyor.
Erken teşhis bu anlamda önemli mi?
Doğru tanı ve uygun ilaç seçimi açısından, belirtileri iyi tanımak ve erken teşhis önemli. Örneğin, absansı olanlarda bir yıl içinde büyük
nöbet geçirme olasılığı yüksek. Sadece dalma ya
da kasılma da olabilir, bunların hepsi birer sendrom. İyi tanıyıp tedavisini ona göre düzenlemek
önemli. Zamanında teşhis ve tedavinin doğru
yönlendirilmesi sonucu, ilaçlarla yüzde 80 oranında nöbetlerin önlenmesi sağlanabiliyor. Nöbetlerin önlenmesi çok önemli çünkü her nöbette
beyin hücreleri zarar görüyor. Bu yüzden özel-
likle; ergenlik döneminde görülen
sabahları ellerdeki beceriksizlik ve
dalma gibi belirtilerin iyi sorgulanması gerekir.
Aileler nelere dikkat etmeli?
Özellikle ellerdeki beceriksizliğin
tekrarlayıcı olması ciddiye alınması
gereken bir durum. 1-2 kez belki
gerçekten yorgunluğa bağlı olabilir ama tekrarlıyorsa önemli bir
belirti olabilir. Dalma nöbetinde
çocuk dalgınlık ya da boş bakma
sırasında uyarılara hiçbir yanıt vermez. Eğer okul başarısında önemli
bir düşüş varsa, aileler bunun nedenini iyi sorgulamalı. Sonuçta çocuk
DR. EVİN ÖZLEM CANPOLAT
gün içinde ara ara hayattan kopmuş
oluyor, saniyeler sürse de hayatı kesintiye uğruyor.
Bu süreç hem öğrenme güçlüğü hem de ilgisizlik
gibi algılanabilir. Genellikle bu durum öğretmenler tarafından fark edilip aile uyarılıyor.
Çok korkulacak bir tablo mudur çocukta bu
belirtilerin olması?
Tedavisi mümkün olan bir durum. Amacımız,
mümkün olduğunca hastanın az nöbet geçirmesini sağlamak. Çünkü her nöbet hücre kayıplarına yol açıyor. Bu nedenle, uygun ve yeterli doz
ilaçla nöbetlerin önlenmesini amaçlıyoruz.
Nöbetleri tetikleyen faktörler neler?
İlaçları düzenli kullanmamak, birtakım enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, gribal enfeksiyon vs), uykusuzluk, aşırı stres, uzun süre aç kalmak nöbeti
tetikleyebilir. Bunlara dikkat etmek gerekir.
YAZ 2014
41
İktidarsızlık ARTIK K
Üroloji
Penisin sertleşmesi anlamına gelen
ereksiyonun, cinsel birleşmeyi sağlayacak ve
devam ettirecek düzeyde olamaması, halk
arasında iktidarsızlık olarak adlandırılıyor.
Medicana Konya Hastanesi Üroloji Bölümü
doktorlarından Op. Dr. Ümit Özdemir,
pek çok erkeğin hayatını kabusa çeviren
iktidarsızlığın nedenleri ve tedavisi hakkında
önemli bilgiler verdi.
E
rektil disfonksiyon yani iktidarsızlık ne sıklıkla karşımıza çıkıyor?
'Cinsel güç´ çoğu erkek için erkekliğin
olmazsa olmaz konularından biridir.
Penisin sertleşme yeteneğinin azalması ya da
kaybolması bu nedenle pek gündeme getirilmez. Ancak yapılan çalışmalar her 10 erkekten
birinde böyle bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. İlerleyen yaşla birlikte
görülme sıklığı da artıyor.
Erektil disfonksiyonu olan
hastaların sadece yüzde
10 kadarı bu sorunu için
doktora başvuruyor. Geri
kalan büyük bir çoğunluk ise bu sorununun dile
getirilmesinden utanç
duyuyor, sorunun çaresiz
olduğunu düşünüyor ve
çözümü için herhangi bir
çaba sarf etmiyor.
Erektil disfonksiyon
neden olur?
lanır, tekrarlama korkusu,
Çoğu erkekte stres, yorcinsel isteği ve hazzı engelOP. DR. ÜMİT ÖZDEMİR
gunluk, kaygı, sigara ya
leyerek penisin sertleşmesini
da aşırı alkol kullanıldığında zaman zaman kar- önler. Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar erektil
şılaşılan bu durumun endişe edilecek bir yönü disfonksiyonun oluşum mekanizmaları tam
yoktur. Eğer bu durum çok sorun edilirse, ´ba- olarak bilinmediği için olayın çoğu zaman psişarısızlık korkusu´ eklenir ve psikolojik olarak kolojik kökenli olduğu düşünülmekteydi ancak
ciddi bir sorun haline geldiği için aslında geçici daha sonraki yapılan çalışmalar, bunların yüzde
bir durumken sabit bir sorun haline dönüşür. 70´inde organik sorunların da olduğunu ortaya
Her birleşmede bir önceki ´başarısızlık´ hatır- çıkardı. Sonuç olarak vakaların büyük bir kısmında organik ve psikolojik sorunların bir arada
bulunduğu anlaşılmış oldu.
Erektil disfonksiyonun temelinde stres,
Normal ereksiyon için öncelikle cinsel uyaran
alkol gibi etkenler de önemli.
olmalıdır. Bu uyaranlar sonucunda vücutta bazı
42
YAZ 2014
K KABUS DEĞİL!
Tedavide ilk önce,
meselenin psikolojik
boyutu hallediliyor.
Fiziksel
Nedenler:
kimyasal işlemler oluşur. Penise gelen ve penisten giden sinirlerin de etkisiyle atardamarlardan
gelen kan, toplardamarların kapanması sonucu
penisin yapısını oluşturan süngerimsi cisimlerin
içine dolar ve penisin sertleşmesine neden olur.
Daha sonra da toplardamarlar gevşeyerek biriken kanın boşalmasını sağlar ve sertleşme sona
erer. Bu mekanizmayı etkileyen birçok organik
neden penisin sertleşmesini engeller.
Nasıl tedavi edilir?
Hekim, yaptığı tetkiklerle sorunun kaynağının
ne olduğu ve hangi yöntemlerle tedavi edilebileceğini belirler. Özellikle sorunun psikolojik
kökenli olduğu hallerde; eşlerin cinsel yaklaşım-
larını araştırarak bu yönde düzenleyici önerilerde bulunmak yararlı olabilir. Vakum aletleri,
hormon kullanımı, penis içine iğne yapılması,
ağızdan hap kullanımı, cerrahi tedavi ve penis
protezleri diğer tedavi seçenekleridir. Ayrıca
temel mekanizması ‘yeni damar oluşturmak’
üzerine olan ESWT yöntemi ile, 15’er dakikalık
seanslar halinde yapılan tedavi, vücudun doğal
iyileştirme mekanizmaları içinde en önemlisi
olan kök hücre tutulumunu aktive edip yeni
damar oluşumu sağlayarak peniste kanlanmayı
artırır. Böylece, kanlanmanın yeniden yeterli seviyeye gelmesi ile başarılı ve sürdürülebilir sertleşme yeniden ve kalıcı olarak mümkün olur.
YAZ 2014
· Atardamarda
gelişen darlık sonucu
penise gelen kanın
azalması,
· Toplardamarların
zamanında
kapanamayıp penis
içine dolan kanı geri
kaçırması,
· Penise gelen ya da
giden damarlarda
hasar meydana
gelmesi,
· Hormonal
bozukluklar,
· İlaçların yan etkileri,
· Alkol ya da
uyuşturucu
bağımlılığı,
· Şeker hastalığı,
· Aşırı sigara içmek,
· Kolesterol
yüksekliği,
· Penisin süngersi
yapısını etkileyen
hastalıklar,
· Beyin kanaması
vb. sinir sistemi
hastalıkları,
· Ciddi organik
kronik hastalıklar
(böbrek yetersizliği,
karaciğer yetersizliği
vb.),
· Geçirilmiş pelvik
cerrahiler (radikal
prostatektomi),
· Radyoterapiler
43
Beyin Cerrahisi
YAZ MEVSİMİNDE
OMURGA HASARL
Yazın yapılan su
sporları ve çeşitli
doğa aktiviteleri
nedeniyle omurga
kırıklarına yol
açan yaz kazaları
da artıyor. Şiddetli
travmalar sonucu
omurga ve
omurilikte meydana
gelen hasarlar,
kişinin hayatını
tehlikeye sokabiliyor.
Zamanında ve
doğru müdahaleyle
başarılı sonuçlar
elde edilen tedaviler
uygulanmadığında,
sakatlanan kişide
kalıcı hasarlar
ortaya çıkabiliyor.
Medicana
Samsun Hastanesi
Beyin Cerrahisi
Bölümü’nden
Op. Dr. Birol
Bayraktar, omurga
kırıklarına yönelik
müdahalelerin
önemini anlattı.
44
Omurilikte
kırılma şüphesi
olduğunda MR
gibi radyolojik
incelemelere
başvuruluyor.
YAZ 2014
RLARINA DİKKAT!
O
murga kemiklerinde meydana
gelen kırık ve kaymalar, kemiklerin arasında süspansiyon görevi
yapan disklerin yırtılmasına veya
tüm omurgayı bir arada tutan kas ve bağ dokularında hasarlara yol açar. Omurilikte zedelenmelere sebep olan bu tür kırıklar nedeniyle
kişide kısmi veya tam felcin yanı sıra ağrılar görülebilir. Bazı durumlarda travma sonrasında
omurilik ve sinirlerde hasar oluşmazken; bu
kişilerde 5-10 yıllık bir süre içinde omurgada
kayma, eğrilik ve kamburluk gibi bozukluklar
ile boyun ve bel fıtıkları ortaya çıkabilir.
Kırıklar hiçbir bulgu
vermeyebilir
Omurga travmaları sonrasında hasarın olduğu bölgede şiddetli ağrı ve hassasiyet görülebilir. Ayrıca el veya ayaklarda karıncalanma,
uyuşma veya kuvvet kaybı omurilik hasarına
eşlik eden diğer şikayetlerdir. Omurilikte kırık
şüphesi olduğunda, MR gibi radyolojik incelemeler, tomografi, röntgen kullanılarak kesin
tanıya ulaşılabilir. Dikkat edilmesi gereken
nokta, bazen hiçbir bulgu vermeden de bu tür
kırıkların olabileceği ve yardımcı radyolojik
incelemelerin mutlaka yapılması
gerektiği.
Doğru tedaviyle
kısa sürede iyileşme
sağlanır
Omurga kırıkları tedavisinde
amaç; kırılan kemiklerin sabitlenerek omurilik ve sinirlerde hasar
riskini en aza indirmek, ileride
oluşabilecek kayma, eğrilmeleri
önlemek ve vücudun fonksiyonlarını korumak. Son yıllarda omurga
kırıkları çoğunlukla iğne ile kırık
kısım onarılarak tedavi ediliyor.
Bu yöntemde, kırık kemik içine
OP. DR. BİROL BAYRAKTAR
iğne ile girilmekte, ucundaki balon
ile kırık kemik eski haline getiriliyor. Bu işlem
İlk
sonrasında hasta aynı gün içinde hastaneden
taburcu ediliyor. Oldukça etkili olan bu yönmüdahale
temle, hasta çok kısa sürede normal yaşantısına
hayati
dönüyor. Omurga kemiğindeki kırıkların çok
önem taşır
parçalı olduğu durumlarda ise, omurilik hasarKaza sonrası omurilikte
larını önlemek için, omurga kemiğinin metal
görülen hasarların çoğu,
vida ve çubuklarla desteklendiği açık cerrahi
hastaya yapılan yanlış
yöntemi tercih edilebiliyor.
müdahaleler nedeniyle
ortaya çıkıyor. Oysaki
bilinçsizce yapılan
nakillerin hastanın
sakat kalmasına yol
açabildiği unutulmamalı.
Omurgada ve
omurilikte yaralanma
şüphesi olan kişiler;
• Sağlık personeli
gelene kadar yerinden
oynatılmamalı,
• Hareket ettirilmesi
gerekiyorsa, kazazede
sırt üstü yatar
pozisyonda düz olarak
tutulmalı,
• En az 3-4 kişinin
desteğiyle güvenli bir
bölgeye taşınmalı.
YAZ 2014
45
REFLÜD
Genel Cerrahi
Reflü, ömür boyu ilaç kullanmayı ve bazı gıdalardan uzak durmayı gerektiren
bir hastalık. Ama hayatı kabusa çeviren bu hastalıktan tamamen kurtulmak
mümkün. Nasıl mı? Reflü cerrahisinde başarı oranının yüzde 90 civarında
olduğunu söyleyen Medicana Avcılar Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü
doktorlarından Op. Dr. Hakan Şebabi, konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Ö
Başarılı
yapılmış
bir reflü
ameliyatının
avantajları çok
fazla. Hasta
bir hafta kadar
yemek yerken
hafif bir ağrı
hissediyor,
sonrasında ise
ömür boyunca
reflüden
kurtulmuş
oluyor.
46
ncelikle reflü hastalığı hakkında
biraz bilgi verir misiniz?
Reflü hastalığı, halk dilinde mide
içeriğinin yemek borusuna kaçması
olarak biliniyor. Batı ülkelerinde en yaygın kronik hastalık olarak gösteriliyor. Erkeklerde kadınlara göre
reflüye bağlı belirtiler iki kat
daha fazla. Sigara, alkol ve
bazı ilaçlar (anti depresanlar, uyku ilaçları, bazı kalp
ilaçları vb) reflüyü tetikler.
Buna karşın Akdeniz diyeti
ile beslenen kişilerde fast
food rejimi ile beslenenlere
göre yüzde 50 daha az reflü
şikayetleri görülür.
Reflünün ilaçla tedavisi mümkün değil
mi?
Hastalar eğer düzenli olarak ilaç kullanırsalar yüzde
90 fayda sağlar. Ama bu ilaçları
hayatları boyunca kullanmaları gerekiyor. Bir de ayrıca
beslenmelerine dikkat
etmeleri şart. Turşu,
salça, kızartma,
alkol ve yağlı etlerden uzak durmaları
gerekiyor.
Reflü cerrahisi deyince neyi anlıyoruz?
Hastalarımızın ileri dönemde daha sağlıklı
ve iyi yaşamalarını sağlayan bir cerrahi yöntemdir. Reflü bir kronik hastalıktır ve sizi sü-
rekli rahatsız eder. Yaptığımız cerrahi ameliyatla
hastalarımızı ömür boyu ilaç kullanmaktan, bazı
gıdaladan uzak durmaktan kurtarıyoruz. Reflü
ameliyatı olanlar sağlıklı bir insana dönüşüyor ve
hayat kalitesini arttırıyor.
Peki bu ameliyat her reflü
hastasına yapılabiliyor mu?
Hayır, her reflü hastasına
ameliyat yapmıyoruz. pH
metre dediğimiz aletle, 24
saatte yemek borusunun ne
kadar aside maruz kaldığını
ölçüyoruz. Sağlıklı kişilerde
reflü her 24 saatte 4-5 kez
olur. Buna fizyolojik reflü diyoruz. Ama hastalıklı kişilerde
gece meydana gelir ve sayısı 1517’ye kadar çıkar. Buna da patolojik
reflü diyoruz. Ameliyat gerektiren patolojik reflüdür.
Özellikle gençlere, ömür boyu ilaç kullanmak istemeyenlere, mide fıtığı olanlara,
çeşitli nedenlerden ötürü her gün ilaç
alamayanlara mutlaka ameliyat yapmak gerekir. Reflü ameliyatını
yaşlılara pek önermiyoruz. Çünkü
diyelim ki hasta 20 yıl ilaç kullanacak. ABD’de yapılan araştırmalar 20 yıl
ilaç kullanmanın maliyetinin ameliyattan daha az olduğunu ortaya koyuyor.
Ama genç, örneğin 25-30 yaşında bir
hastanın 70-80 yaşına kadar yaşayacağını ve ömür boyu ilaç kullanacağını düşünürsek bunun maliyeti
ameliyattan çok daha fazla oluyor.
Bazı hastalarda ilaca karşı direnç
YAZ 2014
DEN
ÖMÜR BOYU
KURTULMAK
MÜMKÜN!
oluşuyor ve ilacın etkisi azalıyor. Bu durumlarda
da ameliyat mecburi oluyor.
Reflü cerrahisinin avantajları neler?
Ameliyatta başarı oranı yüzde 90 civarında. Tabii
ki deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalı.
Başarılı yapılmış bir reflü ameliyatının avantajları çok fazla. 1-1,5 saat süren bir ameliyat. Hasta
sadece bir gün hastanede kalıyor. Bir hafta kadar
yemek yerken hafif bir ağrı hissediyor, bunun dışında hiçbir sorun yok, ömür boyunca reflüden
kurtulmuş oluyor.
Reflü neden artık bu kadar yaygın?
Eskiden bizim tanı yöntemlerimiz bu kadar gelişmemişti, endoskopi yaygın değildi. İnsanlar
hep “Bende ülser var” deyip ömür boyu en az
dört tane ilaç kullanıyordu. Bir de karın basıncını artıran sporlar son zamanlarda çok arttı.
Mesela mekik çekmek, ağırlık kaldırmak gibi.
Çok yoğun yapılırsa bu sporlar zararlı olabiliyor.
Aslında reflü var olan bir hastalıktı ama biz tanı
koyamıyorduk.
Reflüden korunmak için neler yapabiliriz?
Öncelikle Akdeniz tipi beslenme öneriyoruz.
Fast food gıdaların hepsi reflüyü yüzde 50 oranında artırıyor. Yani birinci etken beslenme.
İkinci en önemli etken bel çevresindeki yağlar.
Alkol ve sigara da reflüyü tetikliyor.
Reflü hastalarının turşu,
salça gibi yiyeceklerden
uzak durması gerekiyor.
OP. DR. HAKAN ŞEBABİ
YAZ 2014
47
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
48
YAZ 2014
SPOR
yaparken sakatlanmayın!
Spor
p yapmak
yp
sağlığımız
ğ ğ
açısından
ç
son derece faydalı.
y
Ama dikkat etmezsek
sakatlanma gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Medicana Çamlıca Hastanesi
Fizik
F kT
Tedavi
d ve R
Rehabilitasyon
h bl
B
Bölümü’nden
l
’ d Uzm.
U
Dr.
D Nurettin
N
İrem
İ
Örnek
Ö k
uyarıyor: "Özellikle ağırlık, yüzme, koşma, futbol gibi spor aktivitelerinden önce
mutlaka 10 dakika ısının. Her gün değil birer gün arayla spor yapın."
YAZ 2014
49
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Yaralanma meydana
geldiğinde öncelikle buz
uygulaması yapılmalı.
50
YAZ 2014
S
por yapa rken
Evet ve halkımız genellikle
en sık meydana
ilk müdahale konusunda
gelen yaralanmabilgi sahibi. İlk anda buz
lar hangileri?
uygulaması yapmak ve
Profesyonel sporcularda örhemen bir hastanaye başneğin basketbol, voleybol
vurmak gerekiyor. Eğer
ve futbol oynayanlarda en
söz konusu olan büyük bir
sık dize yönelik yaralanmakırıksa sabitlemek lazım.
lar meydana geliyor. ErkekZaten eğer hasta o bölgeyi
lerde halı saha maçları çok
oynatamıyor ve büyük bir
yaygın, dolayısıyla menisküs
ağrı çekiyorsa kırık var anve çapraz bağ yırtıkları çok
lamına geliyor. Önce bir
sık görülüyor. Dizin bükülfilm çekiliyor ve sonuca
mesine, ani travmaya bağlı
göre bir tedavi uygulanıolarak çapraz bağ yırtıkları
yor. Ama başlıca tedaviyi
oluşuyor. Yüzmede çok sık
buz, istirahat, ağrı kesici ve
UZM. DR. NURETTİN İREM ÖRNEK
yaralanma görülmüyor,
bölgeyi sıkıştırıp atel almak
daha çok omuz kaslarına yönelik zorlanmalar şeklinde özetleyebiliriz.
oluyor. Voleybol ve basketbol oynayanlarda ise Peki fizik tedavi hangi durumlarda uygulaboyun ve omuz bölgesinde problemler oluşuyor. nıyor?
Omuz bölgesinde ufak kas yırtılmaları görüle- Yumuşak doku travması ise ve kırık yoksa hemen
biliyor.
fizik tedaviye başlanılır. Aslında uygulanan buz,
Nasıl bir tedavi uygulanıyor?
ağrı kesici vs de fizik tedavinin yöntemleri. AmeYaralanma meydana geldiği anda öncelikle buz liyat gerektiren durumlarda ise ameliyatın iki
uygulaması yapılmalı. O bölgeyi istirahate alıp saat sonrasında fizik tedaviyi başlatabiliyoruz.
sabitlemek gerekiyor. Bu atel veya alçı olabilir. Tedaviden sonra tamamen eski haline döneİlk yapılacak şey bölgeye baskı uygulayıp şişi in- bilir mi hasta?
dirmek.
Bağlarda çok büyük bir yırtık yoksa, kas denİlk müdahale çok önemli değil mi?
gesini ayarlayıp iyice güçlendirerek yüzde 80
oranında yaralanma öncesindeki duruma döndürebiliyoruz. Bu, belirli bir zaman alıyor ve bir
takım teknik cihazlar kullanılıyor. Fizik tedavinin ilk 10 günlük bölümünde ödem çözücü, ağrı
kesicili tedaviler uygulanır. İkinci 10 günden
sonra rehabiltasyon dediğimiz yani kasları
güçlendirmeye, bölge kontrolünü sağlamaya,
dizin tekrar hissetmesi ve eklemin algılamasına yönelik egzersizlerle birlikte tedaviye
devam edilir. Çok büyük kırık, kas ya da çapraz
bağ yırtığı yoksa 30 seansta eklem eski seviyeye
dönebiliyor.
Tekrar spora ne zaman başlayabiliyor hasta?
Hatsanın durumuna bağlı. Profesyonel futbolcularda yaralanmaya bağlı olarak 3-6 ayı bulabiliyor. Hafif yaralanmalarda iki ayda iyileşme
sağlanabiliyor. İlk 15 günde yaralanmayla oluşan
şişlik ve ağrı zaten zamanla azalıyor.
Yürüyüşe başlamadan 10
dakika yavaş tempo, 20 dakika
hızlı tempo ve sonrasında 10
dakika da soğuma programı
uygulanmalı.
YAZ 2014
Birer gün
arayla
spor yapın
Dünyanın her
yerinde önerilen,
sportif aktivitelerini
haftada 3 kez olmak
üzere 30-40 dakika
yapmaktır. Özellikle
ağırlık, yüzme, koşma,
futbol gibi spor
aktivitelerinden önce
mutlaka 10 dakika
ısınmayı öneriyorum.
Yürüyüş için de en
ideal yöntem; 10
dakika ısınma, 20
dakika tempolu
yürüme, 10 dakika
soğuma şeklinde
olmalı. 10 dakika
ısınma sırasında
vücut ısınıyor,
eklem bağlarında
esneklik artıyor,
kas gücünü kontrol
edebiliyorsunuz ve
aktiviteye o şekilde
başlıyorsunuz. En
uygunu sporu bir gün
arayla yapmak, yani
bir gün dinlenmek
bir gün spor yapmak.
Çünkü kaslarımızı
zorladığımızda ertesi
gün dinlendirmezsek
kas büyümez,
güçlenmez, denge
sorunu oluşur ve bu
da sakatlanmalara yol
açar. Halı saha maçı
yapanlar da haftada
bir gün yapmalılar.
Ancak iyi kondisyonlu
olanlar haftada iki
kez yapabilir. Spor bir
gün arayla yapılırsa
vücut dinlenir,
toparlanır. Kaslar da
gevşemiş ve dinlenmiş
olduğundan bir
sonraki yüklenmeye
hazır olur.
51
Çocuk Cerrahisi
PEYGAMBER
TEK ÇARESİ A
Halk arasında peygamber sünneti olarak bilinen rahatsızlık, ileriki
yaşlarda erkek çocukların hayatını kabusa çevirebiliyor. “Hasta ergenlik
çağına girmişse ereksiyon problemleri başlıyor ve bu da ameliyatta
başarı şansını azaltıyor” diyen Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk
Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Nuri Şimşek, hastaların küçük yaşlarda
ameliyat edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
H
ipospadias yani peygamber sünneti nedir?
Erkek çocuklarda doğuştan sünnet
derisinin alt kısmının olmamasına
halk arasında peygamber sünneti deniliyor.
Bunların çoğunluğunda da idrar deliği normal
yerinden daha aşağıda açılıyor. Bu duruma
tıbbi olarak hipospadias diyoruz. Kısaca penisin
doğum öncesindeki gelişim kusuru olarak ifade
edebiliriz. Yerleşim yeri olarak penisin birleşim
yerinde, orta veya kök kısmında ya da uç kısma
yakın bir yerde olabilir. Böyle bir durumda
işeme problemleri ortaya çıkıyor. Eğer çok aşağı
kısımda ise beraberinde diğer üriner sistem anomalileri eşlik edebiliyor. Böbrek anomalileri ya
da reflü görülebiliyor.
Size ne gibi şikayetlerle başvuruyor hastalar?
Öncelikle çocuk çişini normal yerinden değil penisin altından yapma şikayetiyle geliyor. Zaten
doğum esnasında bir çocuk doktoru ya da kadın
doğum uzmanı gördüyse hemen fark ediyor ve
bizi uyarıyor. Bu vakalar, görür görmez hemen
ameliyat ya da sünnet
Eğer üretra ağzı penisin
edilmemeli. Sünnet yabaşlangıç kısmına çok yakınsa, pılırsa bizim operasyoileride çocuk sahibi olamama, numuz için gerekli deri
kısmı kalmıyor. Halbuki
oturarak çişini yapma gibi
biz o sünnet derisinden,
durumlar ortaya çıkabiliyor.
ön kısımda eksik geliBu yüzden ameliyatı erken
şen o dokunun yerini
tamamlıyoruz yani bir
dönemde yapmak çocuğun
gelişimi ve psikolojisi açısından bakıma estetik bir operasyon yapıyoruz. Bu
olumlu olacaktır.
hastalara sünnet yapıl-
52
maması gerekiyor yani. Ameliyat esnasında sünnet yapılıyor zaten.
Çocuk kaç yaşına gelince ameliyat yapılabiliyor?
Çocuk çok küçükken penisi küçük olduğu için
yapmıyoruz. Biraz
daha penis yapısının gelişip büyümesi ve ameliyat
için uygun hale
gelmesini bekliyoruz. Ortalama
1- 1.5 yaşına gelince ameliyatı
yapıyoruz, böylece
iyileşme süreci de
kısa oluyor. Burada önemli bir
nokta var; eğer
üretra ağızı başlangıç kısmına
OP. DR. NURİ ŞİMŞEK
çok yakınsa ileride
çocuk sahibi olamama, oturarak çişini yapma
gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden
erken dönemde, cinsel kimliği tamamen oluşmadan ameliyatı yapmak, çocuğun gelişimi ve psikolojisi açısından olumlu olacaktır. Eğer çocuk
ergenliğe girdiyse problemler başlıyor. Cinsel
kimliği oluşmuş dolayısıyla ereksiyon problemleri başlamış oluyor. Bu durumda dikişler tutmuyor, atıyor. Başarı şansımızı bir miktar daha
azaltıyor bu durum. Yani ameliyatın erken yaşta
yaptırılması lazım.
Biraz ameliyattan da bahseder misiniz? Ba-
YAZ 2014
R SÜNNETİNİN
İ AMELİYAT!
Çocuklar, doktora,
genellikle çiş rahatsızlığı
şikayetiyle geliyor.
şarı oranı nedir?
Ameliyat dışında herhangi bir tedavi şansı yok
maalesef. Farklı tekniklerde tanımlanmış 30003500 ameliyat var. Her vakaya göre değişiyor.
Çocuk cerrahlarının en çok uyguladığı ameliyat
ise üretranın tüp haline getirilerek gerekirse penisin kendi dokusundan yapılan ameliyat. Yani bir
tüp oluşturuyoruz. Ama bazı vakalarda başka bir
teknikle birleştirmek zorunda da kalabiliyoruz.
Tek ameliyatla başarı oranı yüzde 85 civarında.
Penis üzerindeki yerleşim yeri penis ucuna ne
kadar yakınsa ameliyatın başarı şansı o kadar
yüksek. Peniste eğrilik var ise düzeltilmeden yapılan cerrahi başarısız olur. Penis normal ve düzgün
olmalı. Ayrıca üretra plağı yetersizse önce plak
sonra tüp oluşturulmalı. Bu sıralamada başarı
şansı yüzde 95’e çıkıyor. Ama ameliyat mutlaka
bir çocuk cerrahi uzmanı tarafından yapılmalı.
YAZ 2014
53
Üroloji
Mesane kanseri yaşlı
hastalığı olarak bilinse de,
gençlerde de görülüyor.
Yapay mesane i
daha konfor
54
YAZ 2014
Tecrübeli
cerrahi
ekip
elinden
çıkan
ameliyat
hastalara
şunları
sağlamalı:
Y
apay mesane nedir?
Mesane (idrar kesesi) kanserinin bazı
türlerinde hastalığın tedavisi ancak
mesanenin (idrar kesesi) çıkarılması ile
sağlanabilir. Mesane çıkartıldıktan sonra yeniden
bağırsaklardan oluşturulan mesaneye biz yapay
mesane diyoruz. Dünya genetik bilimi, yıllardır
her dokuyu orjinaline yakın yapmaya çalışıyor.
Mesanenin de yapayını bir gün yapacaklardır. Bu
o değil. Bizim burada kastettiğimiz ilerlemiş mesane kanseri vakalarında, mesane çıkartıldıktan
sonra idrarı depolayabilecek ve tekrar normal idrar
· Hastalar gündüz
yaptırabilecek
bir organı oluşturmak.
uyanıkken idrar
Öncelikle
mesane
nedir, onu anlatalım. Mesane,
kaçırmamalı,
idrar
depolamaya
yarayan
ve beyinden “idrar yap”
· İdrarlarını rahatlıkla
emri
geldiği
zaman
kasılarak,
kapağı açarak idrarı
yapabilmeli,
boşaltan
bir
organ.
Mesaneyi
aldığımız
zaman iki
· Yapay mesaneleri
tane
seçenek
var.
Birincisi
karın
duvarına
bir tortamamen boşalmalı,
bayla
idrar
yollarını
bağlıyoruz,
o
torbaya
doldukça
içeride idrar
hasta idrarını boşaltıyor. Ama eğer hasta uygunsa,
kalmamalı,
yeni bir mesane yaparak hastanın görüntüsünü hiç
· İdrar yolu
bozmadan,
idrarını normal bir şekilde yapmasını
enfeksiyonu sık
sağladığımız
ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Bu tabii
olmamalı.
ki torbaya göre çok daha tercih edilen ve
hastayı ameliyata daha çabuk ikna eden
bir yöntem. Mesanenin çıkarılması son
derece zor bir ameliyat, hem hasta hem
de hekim için. Dolayısıyla hastalar bu
teşhisi duyduktan sonra hemen ameliyata
razı olmuyorlar. Ama yapay mesane alternatifini duydukları zaman daha erken
ameliyata ikna olabiliyorlar. Bu bilimsel
bir veri.
İlerlemiş mesane kanseri, mesane çıkarıldıktan sonra da kalan idrar yolunda
tekrarlayabiliyor. Bağırsaktan mesane
yapılan hastalarda ise torba takılan hastalara oranla 10 kere daha az tekrarlıyor.
Burada muhtemelen bağırsağın içindeki
PROF. DR. TAHİR KARADENİZ
bir takım maddelerin koruyucu etkisi söz
ile
konusu. Hastanın psikososyal durumu son derece
iyi oluyor. Tekrar insan içine çıkabiliyor, sosyal hayatına dönüyor, denize bile rahatlıkla girebiliyor.
Ameliyattan sonra neler bekliyor hastaları?
Hasta ortalama 15 gün kadar hastanede yatıyor. Sonda takılıyor. Sondayı da aldıktan sonra
hastanın idrar yapmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Hastalar, kendi kendilerine öğreniyor zamanla.
Öğrenmesi uzun süren hastalarda, daha önce
ameliyat yapmış olduğum hastalara rica ediyorum, onlar birbirlerine idrar yapmayı öğretiyorlar.
Zaman içinde normale dönüyor zaten. Tek problem geceleri, saat kurmak zorunda olmamaları.
Önceleri bir buçuk sonra iki sonra iki buçuk saat
arayla tuvalete kalkmaları gerekiyor. O yeni yapılan mesanenin kapasitesini oluşturana kadar saat
kurarak tuvalete kalkmak şart. Eğer hasta tuvalete
kalkmazsa gece idrar kaçırmak kaçınılmaz oluyor.
Ama avantajlarının yanında bu kadarcık dezavantaj hiçbir şey değil.
Ameliyat olan hastalardan nasıl geri dönüşler
alıyorsunuz?
Uzun süre bu ameliyata ikna olamadıkları için her
şeyden önce büyük bir minnet duyuyorlar. Ben
hastalarımın idrar yapma videolarını çektim ve
kendi web siteme de koydum. Çünkü en doğrusu
bu, yani hasta neler yaşayacağını videoda görüyor.
Kadınlarda da rastlanıyor mu mesane kanserine?
Erkeklerde kadınların 4 katı daha fazla görülüyor
mesane kanseri. Kadın hastamız çok az. Ama kadınlara da gayet başarılı bir şekilde uygulanıyor.
Risk faktörleri neler?
Mesane kanseri aslında yaşlı hastalığı olarak bilinse de artık genç hastalarda da sık rastlamaya
başladık. Bunun en büyük nedeni sigara ve sanayide çalışmış olmak. İdrarı ertelemek de risk
faktörleri arasında. Uzun yol şöförlerinde çok sık
rastlanıyor.
Mesane kanseri hastalarını, idrar kesesi çıkarıldıktan sonra zorlu
bir süreç bekliyor. Ama yapay mesane ile hastalar bu zorlukları
en hafif düzeyde yaşıyor. Medicana Beylikdüzü Hastanesi Üroloji
Bölümü’nden Prof. Dr. Tahir Karadeniz yapay mesane ameliyatının
nasıl yapıldığı ve avantajları hakkında önemli bilgiler verdi.
orlu bir hayat
YAZ 2014
55
Bizden Haberler
BÖBREK TAŞI A
TÜRK ROBOTU İBN
M
edicana Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam’ın Türk
mühendisleri ile birlikte geliştirdiği
robot sayesinde, böbrek taşı ameliyatları kolay ve
hızlı hale geldi. Bahçelievler Medicana ve Ankara
Medicana hastanelerinde kullanılmaya başlanan
robotla böbrek taşı ameliyatlarının çok daha hızlı
ve sağlıklı hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Remzi
Sağlam, “Bu robot tamamen Türk bilim adamlarının düşüncesidir. Dünyada ilk ve tektir. Tüm dünyada adı şu anda ‘Türk Robotu’ olarak biliniyor.
Bu robot, böbrek taşı ameliyatlarında bir devrim
yaratmıştır. Şu ana kadar olan ameliyatlarda cihaz
el ile kontrol ediliyor ve doktor ameliyatı ayakta
yapıyordu. Doktor bir süre sonra yorulunca böbrekteki taşı toz haline getiremiyordu. Artık çok
konforlu bir şekilde bu işlemi yaptığımız için böbrekteki taşı toz haline getirebiliyoruz. Hastalar da
kolaylıkla idrar yolundan kum haline gelen kitleyi
rahatsız olmadan atabiliyor” dedi.
Tıp dünyasının gözü bu robotta
Robota, Almanya ve Fransa’dan talep geldiğini
belirten Sağlam, yakında birçok ülkede Türk
Robotu İbn-i Sina’nın kullanılacağına dikkat
çekerek, “Bu robot, Türk doktorlarının ve mühendislerinin ürünü olduğu için hepimiz gurur
duyuyoruz. Ayrıca robota İbn-i Sina adını verdik.
Mesela Amerika’da bir robot icat edip, adını ‘Da
Vinci’ koydular. Biz de kültürümüzü duyurmak
ve yaşatmak adına robotumuza bu ismi verdik”
diye konuştu.
Bahçelievler Medicana Hastanesi’nden Op. Dr.
Mehmet Ferhat ise, robotun kullanımının oldukça
kolay olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hastayı
kesmeden biçmeden robot sayesinde idrar yollarından böbreğe ulaşarak 3 santimetreye kadar olan
taşları toz haline getiriyoruz. Ağrılı bir operasyon
değil. Bazı yerlerde bu ameliyattan bile sayılmayabilir. Sadece hastaya anestezi uygulanıyor. Hasta
aynı gün içerisinde veya ertesi sabah taburcu olabiliyor. Örneğin sabah ameliyata giren bir hasta
akşam evinde ailesiyle yemekte olabiliyor.”
56
YAZ 2014
AMELİYATINI
BN-İ SİNA YAPACAK
Böbrek
taşı nasıl
oluşur?
Robot, tamamiyle
Türk bilim insanlarının
düşüncesiyle hayat buldu.
YAZ 2014
Böbrekler vücudun,
filtre sistemi olarak
çalışır. Kan sürekli olarak
böbreklerden süzülürken
yararlı maddeler emilir,
istenmeyen maddeler ise
idrar ile dışarı atılır. İdrar
çok yoğun ise böbrek
taşı oluşma riski artar.
Yoğun idrar içerisinde
atılan tuzlar ve mineraller
böbreklerin iç yüzeyinde
tübül denilen ünitelerde
zamanla taşa dönüşerek
kristaller halinde
çökeltiler oluşturur.
Zamanla bu kristaller
birleşerek taş haline gelir.
Halk arasındaki inanışın
tersine yiyecekleri
yıkamadan ‘kumlu’
yemekle veya incir ve
armut gibi tanecikli
meyveleri tüketmekle
taş oluşmaz. Böbrek taşı
hastalığı, idrarda yüksek
seviyelerde kalsiyum,
okzalat, ürik asit
maddeleri olduğunda
veya kristallerin birbirine
yapışmasını engelleyen
sitratın az miktarda
olduğu durumlarda
ortaya çıkar. Taşların
büyüklüğü ufak bir
pirinç tanesinden bir
mandalinaya kadar
değişebilir.
57
Yemek
SERİNLETEN
Ağır, bol yağlı ve kalorili yiyecek ve içeceklere veda vakti geldi artık! Yaz
sıcaklarında hafif yiyecekler, serinleten ve ferahlatan içecekler tercih ediliyor.
İşte size yaz havasına uygun; hafif ama doyurucu bir salata, serinleten lezzetli
bir tatlı ve ferahlatan buz gibi bir içecek… Afiyet olsun!
Otlu Sebze
Salatası
MALZEMELER:
• 10 adet çeri domates
• 10 dal taze nanenin yaprakları
• 1 avuç maydonoz
• 8 dal taze soğan
• Yarım demet tere
• 1 adet havuç
• 2 adet turp
• 1 kase ince kıyılmış mor lahana
• 1 adet limonun suyu ve dış kabuğu
YAPILIŞI:
Çilekli Magnolia
MALZEMELER:
• 1 kilo süt
• 2 kaşık nişasta
• 2 kaşık un
• 1 yumurta sarısı
• 5 yemek kaşığı toz şeker
• 1 kutu süt kreması (200 ml’lik kutuda)
• 1 paket bebe bisküvisi
• Üzerini süslemek için çilek
HAZIRLANIŞI:
Bebe bisküvilerini rondoda incecik
çekin. Çilekleri ince dilimleyip hazırlayın.
Diğer malzemelerle muhallebinizi
hazırlayın. Hazırladığınız muhallebiden
bir kepçe kadar kaseye alın üzerine bir
yemek kaşığı çekilmiş bisküvi ve tekrar
muhallebi koyun. Üzerini çileklerle
süsleyin.
58
YAZ 2014
Tüm sebzeleri yıkayın. Havuç ve turbun
dış kabuğunu soyun ve rendeleyin.
Mor lahanayı yıkayıp ince ince kıyın,
bir kaseye alıp üzerine 1 adet limonun
suyunu sıkın ve biraz tuz koyun. Birkaç
dakika böyle beklettikten sonra
elinizle lahanayı mor suyu çıkana
kadar iyice ezin ama bu suyu sakın
dökmeyin, ayrı bir kaseye alın çünkü
salatada kullanacaksınız. Mor lahanayı,
rendelenmiş havucu ve turbu salata
kasesine alın. Üzerine elinizle birkaç
parçaya ayırdığınız tereyi, maydonozu
ve domatesleri ilave edin. Yeşil soğanı
doğrayıp tüm sebzeleri harmanlayın
Dilerseniz suyunu çıkardığınız limonun
dış kabuğunu ince ince doğrayıp
sebzelere ekleyebilirsiniz. Taze nanenin
yapraklarını da salataya ekleyin.
Son olarak mor lahananın limonlu
ve tuzlu suyunu salatanın üzerinde
gezdirin. Dilerseniz zeytinyağı da
ekleyebilirsiniz.
BİR ÖNERİ:
Bu salata yanında kızarmış ekmekle
çok daha lezzetli oluyor.
N LEZZETLER
Yeşil Elmalı Ve Naneli Limonata
MALZEMELER:
HAZIRLANIŞI:
• 2 adet büyük limon
• 1 avuç taze nane
• 1 adet yeşil elma
• 1 su bardağı toz
şeker
• 1 litre su
Suyun yarısını yani
yarım litre suyu
tencereye koyun.
Şekeri ekleyerek
iyice eriyene kadar
kaynatın. Limonları
rendeleyin. Naneyi
aroması çıkacak kadar
ezin. Kaynayan şekerli
suyu bir kaba alın ve
içine limon kabuğu
rendeleri ile hafifçe
ezdiğiniz naneleri
ekleyin. Kabuklarını
rendelediğiniz
limonların sularını
da bir sıkacak
yardımıyla sıkın. Ilık
hale gelen karışımı
bir süzgeç yardımıyla
süzdükten sonra
içine limon suyunu
da ekleyip karıştırın.
Dilimlediğiniz yeşil
elmaları da ekleyin.
Limonatanız servise
hazır.
BİR ÖNERİ:
Eğer limonatanızın daha ferah olmasını istiyorsanız içerisine biraz toz zencefil ekleyebilirsiniz.
YAZ 2014
59
Gezi
Yemyeşil y
Rize, Çayeli’de doğa hiç
bozulmamış. Yeşilin tüm
tonları ve ciğerlerinize
dolan oksijen, doğal olanın
güzelliğini yeniden hatırlatıyor.
60
YAZ 2014
l yollara çıktık
“Doğu Karadeniz” denince, ilk akla gelenler: Dalgaları
hırçın mavi deniz, yeşilin her tonundan ağaçların
doldurduğu, yüzlerini denize dönmüş dağlar, ufukta batan
kızıl renkli güneş, yazın bile zirvelerde parlayan bembeyaz
kar. Binlerce yıldır insanoğluna ev sahipliği yapan enfes
doğası, inatçı coğrafyası ve sürprizli insanlarıyla Doğu
Karadeniz sizi, kendisini keşfetmeye çağırıyor.
YAZ 2014
61
Gezi
D
oğu Karadeniz’e ilk kez gidiyorsanız, muhtemelen ilk amacınız, daha
önce herhangi bir yerde fotoğraflarına ya da görüntülerine rastladığınız muhteşem manzaraları görmektir. Bu konuda
kuşkunuz olmasın, Doğu Karadeniz’in doğası
objektiflere yansıdığından çok daha güzel. Bu
yüzden, çektiğiniz fotoğrafların canlı canlı gördüklerinizi tüm güzelliğiyle yansıtmaması sizi
üzmesin. Bu toprakları, kendi gözlerinizle keşfetmeniz gerek. Şimdi, bu maceraya çıkmadan
önce Doğu Karadeniz’in üç önemli şehri hakkında bilgiye sahip olmak ister misiniz?
Trabzon’un derinliklerinde
Tarihi, kültürü, doğası ve insanları ile zengin bir mozaik sunan Trabzon’da gezmenizi
önereceğim birçok yer var. Soğuksu semtinde
bulunan Atatürk Köşkü bunlardan biri. 1924
yılında Trabzon’a yaptığı ilk ziyarette Mustafa
Kemal tarafından çok beğenilen
bu köşk, Trabzonlular tarafından
kendisine hediye edilmiş. Mustafa
Kemal, 1937 yılında tekrar ziyaret
ettiği köşkte, tüm mal varlığını
hazineye bağışlama kararı almış.
Yani, bu bembeyaz, tahta ev, tarihin önemli bir anının birinci
elden tanığı.
Daha da eskiye gitmek isterseniz,
bugün müze olarak kullanılan
Trabzon Ayasofya Kilisesi’ni ziyaret edin. Pontus Rum İmparatorluğu krallarından I. Manuel
Komnenos zamanında (12381263) inşa edilen kilise, Fatih
Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethini takiben camiye çevrilmiş ve
vakıf eseri olmuş. I. Dünya Savaşı
yıllarında sırasıyla depo, hastane
ve yine cami olarak kullanılmış,
daha sonra restore edilerek 1964
yılında müze olarak ziyarete açılmış.
Maçka’nın Altındere Köyü sınırlarının içinde, Karadağ’ın eteklerinde
bir
i d sarp
p bi
kayalık üzerine kurulmuş Sümela Manastırı’nın
yeri, herkes için çok ayrı. Halk arasında Meryem Ana adı ile anılır ve rivayete göre Bizans
İmparatoru I. Theodosius zamanında (375395) Atina’dan gelen Barnabas ve Sophronios
isimli iki rahip tarafından kurulmuştur. Sümela
Manastırı’ndan sonra yol üzerinde bulunan lokantalarda, yöresel yemeklerden kara lahana
dolması, kaygana, mısır ekmeği, Trabzon ek-
62
meği, tereyağında alabalık, Trabzon tereyağı ve
peynirinden yapılan meşhur kuymağı tatmanızı
öneririm.
Maçka ilçesinin Kiremitli Köyü’nün yedi kilometre batısında çam ormanları içerisinde bulunan Vezalon (Yahya) Manastırı’nda bir mağara
ve ayazma var. İlk manastır, mağaranın önünde
kurulmuş. Kompleksin dokuz kilometre kuzeyindeki şapel, 15’inci yüzyıla tarihli ve içerisinde değerli freskler var. Merkez Kemerkaya
Mahallesi’ndeki Santa Maria Kilisesi, Sultan
Abdülmecit’in emirleriyle Trabzon’a gelen yabancılar için 1869-1874 tarihleri arasında yapılmış. Halen kenti ziyaret eden yabancıların,
ibadetlerini rahatlıkla yaptıkları dini bir merkez
olarak kullanılıyor.
Anadolu’nun kimi bölgelerinde, öz niteliğini
kaybetmeden ya da önemli değişiklikler geçirmeden kalabilen yerleşim yerleri mevcut. Mesela,
Akçaabat ilçesinin Orta Mahalle evleri. Osmanlı
Ayasofya,
Trabzon
Sümela
Manastırı
YAZ 2014
Çimil Yaylası, Rize
dönemi sivil mimarlık örnekleri, sokakları, merdivenleri, duvarları ve çeşmeleriyle tarihi karakterlerini günümüze aktarabilmiş nadir yerleşim
yerlerinden biri burası. Tarihi dokunun tek tek
ev değil de, mahalle şeklinde bir bütün olarak
görüldüğü Akçaabat Orta Mahalle’yi gezin,
sonra da ilçede bulunan lokantalarda hamsi ve
Akçaabat köftesinin tadına varın.
Kendinizi tarihe kaptırıp, Trabzon’un olağanüstü doğal güzelliklerini de es geçmeyin sakın.
İçinize bol oksijen çekin. Onlarca yaylanın birinde uçarcasına koşun. Ya da 100 kilometreyi
gözden çıkarıp Uzungöl’e varın. Uzungöl tabiat
parkında gezin. Haldizen Deresi vadisinde, heyelan sonucu dere yatağının tabii baraj şeklinde
kapanması sonucu oluşan göl, çevresindeki ladin
ormanları ile çekici bir peyzaj sergiliyor. Doğa
yürüyüşü yapma, bitki inceleme, sportif olta
balıkçılığı, bisiklet turları ve yamaç paraşütü
yapma olanağı da var.
Fırtına gibi esen Rize
Rize önemli bir yerde; Pontus, Roma, Bizans,
Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına tanıklık eden topraklarda. Oraya gidince, yaylalarında düzenlenen şenlikleri, kemençe ve tulum
eşliğinde horon tepen insanları göreceksiniz ve
bitmek bilmeyen enerjilerini nereden aldıklarını
merak edeceksiniz. Ama toprak kokan, bol oksijenli havayı içinize çekip, yöreye has doğal lezzetleri tattığınızda, bu enerjinin nereden geldiğini
anlayacaksınız. Muhlama,
kara lahana, hamsili pilav,
hamsili ekmek, Laz böreği,
mısır ekmeği ve taze fındık
Rize’de çay molası vermeden olmaz.
yemeli, anavatanında çay içmelisiniz.
Şehir merkezinde bulunan 14’üncü yüzyıldan
kalma Rize Kalesi, kara ile bağlantısı kesilmiş
küçük bir kaya üzerinde yer alan Kız Kalesi,
Orta Çağ’ın sonlarında yapılmış, duvar kalınlığı
iki metreyi bulan Zil Kale, görülmesini tavsiye
edeceğim tarihi yerler.
Rize’nin güneyindeki Kaçkar Dağları ile yüksek
dağların eteklerinde birbiriyle bağlantılı birçok
yayla var. Bunlardan biri Ayder Yaylası. Çamlıhemşin ilçesinin 16 kilometre güneydoğusunda
bulunan, 1.250 metre yüksekliğindeki Ayder
Yaylası, yayla turizmi için gereken tüm altyapı
gereksinimleri karşılanmış, zengin flora ve faunasının yanı sıra kaplıcası ile de bölgenin en çok
tercih edilen tatil yerlerinden.
Diğer bir önemli yayla, balıyla ünlü Anzer. Rize
il merkezine 85 kilometre mesafede, ilin önemli
yükseltilerinden Kırklar Dağı’nın eteklerinde yer
alan Anzer Yaylası; Meles, Petran, Kabahor, Garzavan yaylalarıyla çevrili konumuyla önemli bir
turizm merkezi. Çevredeki yaylaları da gezmelisiniz. İkizdere ilçesi üzerinden ulaşılabilen Anzer
Yaylası, bir taraftan Çoruh Nehri ve Bayburt,
diğer taraftan Trabzon Uzungöl turizm merkezine bağlanıyor. Anzer balının tadına bakmanızı
YAZ 2014
63
Gezi
öneririm.
Çamlıhemşin ilçesinin güneyinde, Fırtına ve
Hala derelerinin oluşturduğu vadiler arasında
yer alan Pokut, Sal ve Hazindağ yaylaları, 1.7502.000 metre yükseltilerde yer alıyor. Buralar,
doğa yürüyüşü yapmak ve dinlenmek için ideal.
Çamlıhemşin ilçesine yarım saat uzaktaki Pokut
sırtının güney yamacındaki ahşap evler, zaman
zaman bulutların üstünde kalır. Gün batımını
buradan izlemelisiniz.
Rize, doğa sporları için uygun alanlara sahip.
Kaçkar Dağları, Verçenik Dağı, Bulut Dağı ve
Altıparmak Dağı, dağcılık sporu meraklıları için
ilgi çekici. Kaçkar Dağları, hızlı akışlı akarsuların kaynağı. Fırtına Deresi, Taşlıdere ve İyidere
rafting için elverişli. Ovit Dağı Turizm Merkezi,
sunmuş olduğu trekking, dağcılık, foto safari ve
cip safari olanakları ile önemli bir kış turizmi
merkezi. Kayak tutkunuysanız, ocak-nisan ayları arasında Kaçkarlar’da eşsiz bir
manzara eşliğinde heliski
yapabilirsiniz.
Artvin
Henüz keşfedilmemiş doğası,
tarihi ve kültürel değerleriyle
Artvin’e hayran kalacağınıza
eminim. Artvin Kalesi, Şavşat Kalesi, Ardanuç Gevhernik Kalesi, Ardanuç Ferhatlı
Kalesi, Barhal Kilisesi, İşhan
Manastır Kilisesi, Yeni Rabat
Kilisesi, Berta Köprüsü, Arhavi Ortacalar Çifte Köprü
görülmesi gereken tarihi yapılar.
Artvin’de de doğa harikası
yaylalar var. 1.250 metrede bulunan
lunan Kafkasör
Yaylası bunlardan biri. Bungalovların bulunduğu yaylada, her yıl haziran ayının son haftasında boğa güreşleri düzenleniyor ve çok keyifli
geçiyor. Buraya gidince, Cıskaro, Yalnızhasan ve
Acısu diye adlandırılan şifalı sulardan içmelisiniz.
Kaçkar Dağı turizm merkezi Yusufeli ilçesine 60
kilometre uzaklıkta. Güney yamaçlarında yer
alan yayla, çok geniş orman ve çayır alanlarıyla
kaplı ve yayla turizmi için ideal konuma sahip.
Yaylalar Köyü, Kaçkar Dağı’na tırmanmak isteyenlerin ara konaklama merkezi konumunda.
Kaçkar Dağları zirvesine en yakın kamp yeri,
3.328 metre yükseklikteki Dilberdüzü. Bölgede
vaşak, ayı, yaban keçisi, kurt, çakal, tilki gibi
yaban hayvanlarını izleyip görüntüleyebilirsi-
64
niz. Yaylalar Köyü yolu üzerinde Altıparmak
Köyü’nde, Altıparmak (Barhal) Kilisesi’ni ziyaret
edebilir, pek çok pansiyonun bulunduğu Sarıgöl
beldesinde kalabilirsiniz.
Artvin’de mutlaka gezip görmeniz gereken bir
yer daha var: UNESCO’nun Dünya Biyosfer
rezerv alanı listesindeki Macahel. Türkiye ile
Acaristan Özerk Cumhuriyeti sınırında bulunan
ve toplam 18 köyden oluşan bir vadi Macahel.
En büyüğü Camili Köyü olan altı köy, Türkiye
sınırları içinde, diğer 12 köy Acaristan’da. Buralarda, rengârenk kır çiçekleri, köknar, kestane,
gürgen, ladin, kayın ve çam ağaçlarından oluşan
orman, irili ufaklı birçok şelale var. Bölgedeki
pansiyonlarda konaklamanızı, yöresel ürünlerden oluşan zengin kahvaltılar yapmanızı ve
Gürcü mutfağından yemekler yemenizi tavsiye
ederim. Zamanınız uygun olursa Hatila Vadisi
Milli Parkı, Şavşat
Karagöl, Borçka
Karagöl uğramanız
gereken adresler.
Mutlu ayrılacağınız
kesin.
Karadeniz’in
leziz yemekleri,
hamsili pilav ve
muhlama.
YAZ 2014
Artvin, Karagöl
YAZ 2014
65
MEDICANA HASTALIKTA SAĞLIKTA DERGİSİ
ABONE FORMU VE OKUR ANKETİ
AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİ DOLDURUN, ‘HASTALIKTA SAĞLIKTA’ DERGİSİNE ÜCRETSİZ ABONE OLUN.
DERGİMİZ HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN ADRESİNİZE ULAŞTIRILSIN.
WWW.MEDICANA.COM.TR
➲ ADI SOYADI: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ DOĞUM TARİHİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ DOĞUM YERİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ MESLEĞİ: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ DERGİ TESLİM ADRESİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ SEMT:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ POSTA KODU: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ ŞEHİR: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ TEL: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ GSM:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ E MAİL: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
➲ İŞ/EV ADRESİ: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
EN SIK
HİZMET
ALDIĞINIZ
HASTANEMİZ
MEDICANA SAĞLIK GRUBU
İLETİŞİM BİLGİLERİ
YÖNETİM MERKEZİ
Tel: +90 850 460 63 26
Fax: 0212 438 23 51
Adres: Tekstilkent Koza Plaza Oruç Reis Mah.
Tekstilkent Cad. No: 12 A Blok Kat: 23, 34235
Esenler / İstanbul
MEDICANA HOSPITALS AVCILAR
Tel: 0212 695 48 30
Fax: 0212 695 48 30
Adres: Marmara Cad.Şamlı Sokak
No: 32 34310 Avcılar / İstanbul
MEDICANA HOSPITALS BAHÇELİEVLER
Tel: 0212 449 14 49
Fax: 0212 555 80 09
Adres: Adnan Kahveci Bulvarı No: 2 34180
Bahçelievler / İstanbul
MEDICANA HOSPITALS ÇAMLICA
Tel: 0216 522 60 00
Fax: 0216 335 86 36
Adres: Alemdağ Cad. No: 85 34764 Üsküdar
/ İstanbul
MEDICANA HOSPITALS SAMSUN
Tel : 0362 311 05 05
Fax : 0362 240 20 42
Adres: Yeni Mahalle Şehit Mesut 1.Caddesi
No: 85 Canik /Samsun
MEDICANA DİŞ
SAMSUN
MEDICANA DİŞ
ÇİFTEHAVUZLAR
MEDICANA
INTERNATIONAL
ANKARA
Tel: 0212 506 00 00
Fax: 0212 506 06 20
Adres: İzzettin Çalışlar Cad. Nurettin Paşa
Sok. No: 2 / 34310
Bahçelievler/İstanbul
MEDICANA DİŞ ÇİFTEHAVUZLAR
Tel: 0216 363 41 41 pbx
Fax: 0216 363 42 07
Adres: Cemil Topuzlu Cad. No: 56
Caddebostan-Kadıköy/İstanbul
MEDICANA KONYA
ÇAMLICA
BAHÇELİEVLER
MEDICANA
INTERNATIONAL
İSTANBUL
AVCILAR
Tel : 0332 221 80 80
Fax : 0332 221 65 56
Adres: Ferihpaşa Mah. Gürz Sok.
No: 1 Selçuklu/Konya
MEDICANA NÖROLOJİK BİLİMLER MERKEZİ
Tel: 0212 449 14 49
Adres: Bağcılar Cad. No:1
Bahçelievler/İstanbul
MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL
BAHÇELİEVLER
DİŞ
NÖROLOJİK BİLİMLER
VE OMURGA MERKEZİ
KONYA
VIVAMEDICANA
MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA
Tel: 0 312 292 92 92
Fax: 0 312 285 69 62
Söğütözü Cad. 2165 Sok.
No: 6 Söğütözü/Ankara (ATO yanı)
HASTANEMİZİ İLK NEREDEN DUYDUNUZ?
VIVAMEDICANA HOLLANDA
EN SIK HİZMET ALDIĞINIZ BÖLÜM VEYA BÖLÜMLER:
Tel: +317561148328 Westzijde 39
1 506 EB Zaandam / The Netherlands
DERGİMİZDE GÖRMEK İSTEDİĞİNİZ KONULAR:
DERGİMİZDE EKSİK BULDUĞUNUZ VE EKLENMESİNİ ARZU ETTİĞİNİZ KONULAR:
66
Tel: 0212 867 75 00
Fax: 0212 872 12 36
Adres: Beylikdüzü Cad. No: 3
Beylikdüzü/İstanbul
İstanbul İçi Kod Çevirmeden
0850 460 63 34 Alo Medicana
Tüm hastaneleri için
e-mail: [email protected]
YAZ 2014
M
Medicana Dergi ilanlari beslenme ve diyet 195x275cm 2 indd 1
5/23/14 10:50 AM
Medicana Dergi ilanlari oturmak 195x275cm indd 1
5/23/14 9:22 AM

Benzer belgeler

Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı

Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Remzi Karşı Medikal Direktör Prof. Dr. Ali Erdem Bagatur Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan İlkay Kardiyoloji Prof. Dr. Kaan Oysul Radyasyon Onkolojisi Prof. Dr. Sait Şirin Beyin Ve Sinir Cerrah...

Detaylı

Sağlık üssü

Sağlık üssü Dr. Remzi Karşı Medikal Direktör Prof. Dr. Ali Erdem Bagatur Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan İlkay Kardiyoloji Prof. Dr. Kaan Oysul Radyasyon Onkolojisi Prof. Dr. Sait Şirin Beyin Ve Sinir Cerrah...

Detaylı

Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart!

Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart! Yrd. Doç. Dr. Kenan Durna Kardiyolojı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı Kardiyolojı

Detaylı

EnfEkSiyonlARA kARşı koRUyUn

EnfEkSiyonlARA kARşı koRUyUn Bebeğin sağlıklı geliştiği, normal bir gebelik için neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?

Detaylı

Dikkat eksikliği

Dikkat eksikliği Dr. Remzi Karşı Medikal Direktör Prof. Dr. Ali Erdem Bagatur Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan İlkay Kardiyoloji Prof. Dr. Kaan Oysul Radyasyon Onkolojisi Prof. Dr. Sait Şirin Beyin Ve Sinir Cerrah...

Detaylı