Mayıs 2006

Transkript

Mayıs 2006
01.05.2006
11:29
Seite 1
Geleceði birlikte ...
Maymunlar cehennemi
Yaþamý düðümlemeden...
Bizim gibi yaþamýný yabancý
2006 ‘da “uygarlýðýn beþiðin-
Acýsýz bir yaþam sevinçsiz, hüzün-
haklarý peþinde geçirmiþ kiþilerin
emeðinin hatýrýna ve kendi haklarýnýzý korumak adýna bu fýrsatý kullanýn.
Leyla ERTORUN
4
de” söz ve düdük maymunlarda.
Maymunlar maymunlaþtýkça, önderleri, liderleri gorilleþirler.
Fethi GÜMÜÞ
8
süz bir yaþam neþesizdir. Hangi birimiz sevinçli acýlar çekmedik, hüzünlü
neþeler yaþamadýk.
Mehmet AYDOÐDU
‘Schaerbeek Belediye
Baþkanlýðý bakanlýktan
daha önemli’
17
www.binfikir.be
Sayfa 1.qxp
Okuyun, bir fikir edinin
Sayý 7 - Mayýs 2006
‘Schaerbeek Belçika Türkleri’nin baþkenti’ diyen Belediye
Baþkaný Bernard Clerfayt, Binfikir’e Schaerbeek için Onkelinx ile
birlikte çalýþabileceðini söyledi.
Erdem Resne’nin röportajý 12-13’te
‘Dengelere dokunulursa
her þey sorgulanabilir’
F
laman Bölgesi Baþbakaný Yves Leterme´e gönderme yapan Di Rupo, “Leterme´in kurumsal
nitelikli talepler sunmasý halinde biz de % 90´ý
Fransýzca konuþan insanlarýn yaþadýðý Baþkent-Brüksel
Bölgesi’nin geniþlemesini talep edeceðiz" dedi.
Gelecek dönemde Yves Leterme’in baþbakan olabilme
ihtimaline ise “bu ülkenin vatandaþlarýnýn %40’nýn
Frankofon olmasýna raðmen, 40 yýldýr Belçika’nýn
Frankofon bir baþbakaný olmamasýný normal karþýlýyor
musunuz?” diye sordu.
Di Rupo’dan iki gün sonra RTL-TVI’ye konuþan Laurette
Onkelinx (PS) ise Elio Di Rupo’nun baþbakan, kendisinin
de parti baþkaný olduðu bir senaryonun mümkün olduðunu söyledi.
23 Nisan
coþkuyla kutlandý
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramý nedeniyle çocuklar
birkaç dakikalýðýna temsili olarak
Büyükelçi, Konsolos ve Eðitim
Müþaviri oldular ve yapacaklarý hizmetleri anlattýlar.
11’de
SAÐLIKTA YENÝ
DÜZENLEMELER
14’te
6’da
Sosyalist Parti, okula
baþlama yardýmý istedi
okula giden 6 yaþýndan
büyük her çocuk için Eylül
ayýnda velilere “Okula baþlama”
yardýmý yapýlmasýný istedi.
PS
20’de
editör’den
ülkeleri uzun bir
süredir göçü durdursa da Avrupa göçmenlerin
umut kapýsý olmaya devam
ediyor...
AB
3’te
Seçim yarýþý baþladý
Ýþi gazetecilik olmayanlar da gazeteciliðe merak sardý.
Ekim’de yapýlacak olan yerel
seçimlere daha beþ ay varken,
seçim çalýþmalarý kendisini hissettiriyor. Türklerin yoðun olarak yaþadýðý
Schaerbeek ve St. Josse gibi belediyelerde adaylarýn isimleri netleþmeye
baþladý bile. St. Josse Belediyesi’nden
3. sýrada adaylýðý kesinleþen Bakan
Emir Kýr, Schaerbeek Belediyesi
Baþkan Yardýmcýsý Sait Köse, Brüksel
Bölge Hükümeti Milletvekili Emin
Özkara Schaerbeek Belediyesi’nden
aday olurken, St. Josse Belediyesi
Meclis eski Üyesi Halis Kökten de
Schaerbeek’te yarýþacak.
8
3’te
Musa Kart
Sayfa 2.qxp
28.03.2006
22:38
Seite 1
Sayfa 3.qxp
01.05.2006
11:27
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
3
Adaylar belli oluyor
editör’den
8 Ekim 2006 tarihinde yapýlacak olan yerel seçimlerde Brüksel’de partiler kýyasýya
mücadele edecekler. Özellikle de yabancýlarýn ve Türklerin en yoðun yaþadýðý
Schaerbeek Belediyesi’nde. Bu mücadele öyle kýran kýrana geçiyor ki, bazý parti adaylarý, baþka bir partiye üye olduklarý halde kendilerine oy kazandýracaðýný düþündükleri diðer partilerden aday oluyorlar. Hatta aday adaylarý bile henüz resmi bir açýklama
yapýlmadýðý halde, seçim kampanyasý baþlatýyorlar.
[email protected]
Kaçaklara af,
seçimler ve Joe
ülkeleri uzun bir süredir göçü durdursa da
Avrupa, göçmenlerin umut kapýsý olmaya
devam ediyor. Belçika’da en son 1999 yýlýnda uygulanan aftan sonra da ülkede hala kaçak olarak kalan
binlerce insan var. O yýl getirilen af yasasýnda varolan katý kurallar nedeniyle pek çok kiþi af için baþvuruda bulunmaya çekinmiþti. Bugünlerde Belçika yine
kaçaklara affý konuþuyor ancak politikacýlar kaçaklara statü kazandýracak bir düzenleme yapmaktan kaçýnýyor.
Yasal bir statü talebi
Yerel seçim heyecaný
ile kiliseleri iþgal eden
kaçaklarla Belçika’da
erken baþladý.
sýkça karþýlaþýyoruz.
Kaçaklara af ise
Ancak son günlerde
henüz gündemde
yoðunlaþan kilise iþgalleri Belçika’nýn gündedeðil. Joe’yu öldümini de iþgal etti.
renlerin yakalanmasý
Anvers, Brüksel, Gent,
Charleroi, La Louvière
tek tesellimiz oldu.
gibi pek çok kentte
kiliseleri mekan edinen
kaçaklar, henüz bir çözüm önerisi ile karþýlaþmadýlar.
Sadece iltica baþvurularýnýn inceleme süresi hýzlandýrýldý. En geç bir yýl içinde sonuçlandýrýlacak olan
dosyalar, ret cevabýnýn verilmesini kolaylaþtýrýyor.
Esasýnda bu uygulama uzun bir süredir Avrupa’nýn
artýk göçü önleme politikasýnýn bir parçasý. Sonuç
olarak kiliseleri iþgal edip, saðlýksýz koþullarda yaþamak durumunda kalan, din adamlarýnýn desteklediði
ve geniþ katýlýmlý yürüyüþler düzenlenmiþ olmasýna
raðmen af, henüz gündemde deðil.
Diðer taraftan yerel seçimlere daha beþ ay varken,
seçim havasý da esmeye baþladý. Partiler aday listelerini belirleyip açýklarken, adaylar da seçim kampanyalarýna þimdiden baþladýlar. Çok iþ yapýyor görünmek telaþý ve sürekli gündemde olma, seçmene adýný
ve yüzünü ezberletme arzusu ile en ufak bir kültürel
etkinlik bile popülist bir yaklaþýmla büyük bir organizasyon gibi sunuluyor. Politikacýlar, bu yýl ilk defa oy
kullanma hakkýna sahip olan, AB ülkelerinin dýþýndan ve Belçika vatandaþý olmayan yabancýlarýn oy
potansiyelinden faydalanmak istiyorlar.
Geçtiðimiz ayýn son derece önemli ve yürek sýzlatan olayý 17 yaþýndaki Joe van Holsbeeck’in öldürülmesi oldu. Yabancý kökenli iki gencin mp3 müzik
çalarýný çalmak istedikleri Joe van Holsbeeck’i býçaklayarak öldürmesi tüm ülkeyi sarstý. 80 bin kiþinin
sessiz protestosunda Türk derneklerinin yokluðu,
hissedilen bir eksiklikti. Önce Afrikalý olduðu ileri
sürülen katillerin Polonyalý çýkmasýndan rahatsýz olan
Belçika’da yaþayan Polonyalýlar, Joe için bir ayin
düzenlediler.
Böyle bir cinayetin iþlenmesi baþlý baþýna korkunç
bir olay ve maalesef her toplumda katiller var. Bu
cinayeti bir Belçikalý da iþleyebilirdi. Burada tüm bir
toplumu bu suçun altýnda ezmek doðru deðil.
Pek çok farklý kültürün yaþadýðý toplumumuzda bu
tür acýlarýn yaþanmadýðý, önyargýsýz ve hoþgörünün
hakim olduðu günler dileðiyle...
AB
Emir
Kýr
Haber Merkezi
akan Emir Kýr SaintJosse Belediyesi’nden
3. sýradan aday gösterilirken, PS’in bu bölgede diðer
adaylarý, Emir Kýr gibi SaintJosse Belediyesi’nin eski sosyal
çalýþanlarýndan olan Havva
Ardýçlýk 7. sýrada, yine SaintJosse’ta Belediye Meclisi Üyesi
olan ancak parti deðiþikliði
yapma çabasýnda olduðu için
bir ara politikadan uzaklaþtýðý
izlenimini veren Osman Saðlam
12. sýrada, Saint-Josse Belediyesi encümenlerinden olan ve
geçtiðimiz aylarda partisi Liberal
Reform Hareketi (MR)’nden istifa ederek PS’e geçen Nezahat
Namlý, 15. sýradan aday gösterilmiþ.
PS’in Schaerbeek’teki adaylarýnýn ise Derya Alýç, Tülay
Nalbant ve Ýbrahim Dönmez
olarak belirlendiði söyleniyor.
Schaerbeek’ten PS’in adaylarýndan olduðuna kesin gözüyle
bakýlan ancak kendisinin resmi
olarak listelerin açýklanmamasý
nedeniyle adaylýðýný teyit etmediði Leyla Ertorun ise uzun yýllar Schaerbeek Belediyesi’nde
sosyal çalýþan olarak görev yapmýþ bir sosyolog. Brüksel Bölge
Hükümeti milletvekillerinden
ve Schaerbeek Belediye Meclisi
B
Halis
Kökten
Üyesi Emin Özkara da PS’in
adaylarýndan.
PS’in Brüksel Merkez adayý
Þevket Temiz de MR’dan istifa
edip PS’e geçenlerden. PS’in
Anderlecht’ten adayý Hediye
Yiðit ve Abdurrahman Kaya
iken, Evere’den Sosyalist Partili
Belediye Baþkaný’nýn listesinden Ali Ýnce (PS) ve ayný listeye
CD&V kontenjanýndan alýnan
Nebahat Acar dikkat çekiyor.
Diðer
taraftan
Hristiyan
Demokratlarýn (CDH) Schaerbeek’teki 7. sýradan adayý Halis
Kökten ise Saint-Josse Belediyesi eski meclis üyesi. Parti
Merkez Yürütme Kurulu üyeliðine getirilen Halis Kökten açtýðý bir büro ile seçmenlere yardýmcý oluyor. CDH’ýn Schaerbeek’teki diðer adaylarý ise
Mahinur Özdemir, Faký Çalýk,
Sibel Kahya, Nuran Býçak ve
Yalçýn Bulduk. CDH’ýn SaintJosse adaylarý ise Aydýn Kavak,
Meral Saðgöz, Hülya Çivrilli ve
Aydýn Kelment’ten oluþuyor.
Brüksel Merkez Belediyesi CDH
adaylarý Ersin Yüksel, Aynur
Karagöz ve Yeþim Koçak.
Ermeni soykýrýmý yasa tasarýsý
nedeniyle Türklerin tepkisini
çeken MR Partisi’nin þu andaki
Schaerbeek Belediye Baþkan
Yardýmcýlarýndan Sait Köse de
yine Schaerbeek’ten aday. 8.
Sait
Köse
Mustafa
Öztürk
sýrada Schaerbeek’ten aday olan
Sait Köse’nin yanýnda Mustafa
Öztürk, Filiz Güles ve Sadýk
Köksel de Schaerbeek’in MR
adaylarý. Frankofon Yeþiller
Partisi Ecolo’nun Scaherbeek
Belediye Meclis Üyesi Süleyman
Özdemir de bu seçimlerde ilk
10 içinde aday. Ancak Ecolo’da
da listeler resmen açýklanmadý.
Fehriye’nin kaçýþý
Onkelinx’e pahalýya
mal oluyor
Frankofon Sosyalist Partisi’nin (PS) Baþbakan Yardýmcýsý ve Adalet Bakaný Laurette
Onkelinx Schaerbeek Belediyesi’ne taþýnarak bu bölgeden
aday gösterildi. Türkler tarafýndan sevilen Onkelinx’in Fehriye Erdal’ýn kaçýþý nedeniyle
oylarýnýn azalacaðý söylense
de Bakan Onkelinx gelecek
seçimler için Türklere yatýrým
yapmayý sürdürüyor. Fransýzca
olarak yayýn yapan La Deniere
Heurne gazetesinin yaptýðý
kamuoyu araþtýrmasýna göre
Schaerbeek’in þimdiki Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt
MR (Frankofon Reform Hareketi) %44 oy alýrken,
Onkelinx %18’lerde kalýyor.
Brüksel’de yabancýlarýn oylarý belirleyici
Türk adaylar umutlu
Sosyolog Jan Hertogen’ýn verdiði bilgilere göre, Brüksel’de
yaþayan ve oy hakkýna sahip kiþilerin %52’si yabancý kökenli. Bu oran Flaman Bölgesi’nde %16 iken Valon Bölgesi’nde
%8. Brükselli seçmenlerin %28’i 25 yýldýr Belçika vatandaþlýðýný almýþ ve yeni Belçikalý olarak nitelendirilen göçmenlerden oluþurken, %24’ü hala yabancý olarak kayýtlý.
Brüksel’in bölgelerine göre yapýlan deðerlendirmede ise,
Brüksel merkezde yeni Belçikalý olarak adlandýrýlanlar %35,
Faslýlarýn yoðun olarak yaþadýðý ve kýsmen Türklerin de oturduðu Sint-Jans- Molenbeek’de % 49,6 olan yeni Belçikalý
seçmenler, Ganshoren, Watermaal-Bos- voorde, Sint- AgathaBerchem, Oudergem ve Jette bölgelerinde onda yedi olarak
belirlenmiþ.
Görüþlerine baþvurduðumuz Türk kökenli adaylardan bazýlarý, Brüksel’de seçmenlerin yüzde 52’sinin
yabancýlardan oluþmasýný
olumlu karþýladýklarýný,
bunun önemli bir potansiyel
olduðunu vurguladýlar.
Türklerin oy kullanma konusunda deneyimli olduðunu
belirten adaylar, Türk seçmenin bilinçli oy kullanacaðýný ifade ettiler.
Serpil Aygün
Sayfa 4.qxp
01.05.2006
05:54
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
4
Belçika vatandaþý olmayanlar nasýl oy kullanacaklar?
Oyunuzu nasýl kullanacaksýnýz?
[email protected]
Geleceði
birlikte yönlendirelim
’li yýllarda Belçika’da daha yeni olmamýza
raðmen oy hakký ile ilgili düzenlenen platformlara giderdim. Sonra 1985’te Hollanda’da yabancýlara oy hakkýnýn tanýnmasý ile birlikte üniversite yýllarýnda da bu tür etkinliklere katýlýp “yabanclar oy
kullanmak için henüz hazýrlýklý deðil” diyenlere,
“ayný þeyi yýllar önce kadýnlara da demiþler. Kadýnlar
oylarýný ‘yanlýþ’ kullanýrlar, oy kullanacak yeterli politik olgunluklarý yok diye diye 2. Dünya Savaþý’nýn
sonuna kadar bekletmiþler” hatýrlatmasýný yapýyorduk. Biz de Hollanda’daki Türklerin katýlýmýna iþaret
ederek “bakýn %90 gibi bir katýlým elde edildi.
Türkler bu demokratik katýlýma alýþýk” diyorduk.
Kendi adýma da bir
gün Belçika vatandaþý
Bizim gibi yaþamýný olabilme ihtimalini bile
buna
baðlamýþtým.
yabancý haklarý
Önce yabancý olarak bir
peþinde geçirmiþ
kez oy kullandýktan
kiþilerin emeðinin
sonra bunu yapmayý
düþünürken birçok iþ ve
hatýrýna ve kendi
doktora bursu fýrsatý da
haklarýnýzý korumak bu yüzden kaçtý. Üniversite sonrasý Türk
adýna bu fýrsatý
kontenjanýndan stajer
kullanýn.
olarak girdiðim Avrupa
Birliði’nin memur sýnavlarýna da bu yüzden katýlamadým. Öyle ki, bizim
dönemimizde, yani 10-15 yýl önce Erasmus öðrenci
deðiþim programýna katýlma hakkýmýz bile yoktu.
Yabancýlarýn oy hakký tartýþmalarýnýn en acýklý
yaný ise yabancýlarýn uyumu ile ilgili çalýþtýðým kamu
kurumundaki Faslý iþ arkadaþlarýmdan tutun da üniversitedeki göçmen iþçi çocuðu olan Türk kökenli bir
çok arkadaþýmýzýn da buna karþý olmasý idi. Her ne
kadar daha sonralarý bazýlarý politikaya girince bu
fikirlerini deðiþtirip doðru yolu bulmuþlarsa da.
Þimdi sizden rica ediyorum, bizim gibi yabancý
haklarý peþinde yaðmur, kar altýnda yürümüþ, boþ
zamanlarýný eðlence yerlerinde deðil de bu tür toplantýlarda geçirmiþ kiþilerin emeðinin hatýrýna ve
kendi haklarýnýzý korumak adýna bu fýrsatý kullanýn.
Oyunuzu hür iradenizle seçeceðiniz bir partiye ya da
bir veya birkaç adaya vererek, politik arenanýn þekillenmesinde sizin de payýnýz olsun. Örneklendirmek
gerekirse, bazý belediyelerde encümen azalarýnýn
neredeyse yarýsý oy hakký olmayan yabancýlar sayesinde vardý. Nasýl mý? Sandalye sayýsý nüfusa göre
hesaplandýðýndan örneðin Schaerbeek, Saint-Josse
gibi Belediyelerde geçmiþ dönemde nüfusun yarýsýna
yakýnýnýn oy hakký olmadýðýný varsayarsak, belediye
meclisinin yarýsý, seçimini ifade edememiþ kiþiler
sayesinde koltuðunda oturuyordu.
Yalnýz burada söylemek istediðim, tabii ki oylarýn
kökenlere göre yönlendirilmesi deðil. Duyarlý politikacýlar her partide ve her kökenden var. Hatta bazýlarý yabancýlarýn sorunlarý ile onlarýn kendilerinden
bile daha çok ilgilenmiþler.
Siz de duyarlýlýðýnýzý gösterin ve haklarýnýza sahip
çýkýn.
80
Belçika’da ilk defa, 8 Ekim 2006’da yapýlan yerel seçimler vesilesiyle yabancýlarýn tümü
oy kullanabilecekler. 2000 yýlýnda bu hak sadece Avrupa Birliði üyesi ülkelerinin vatandaþlarýna tanýnmýþtý.
Leyla Ertorun
y vermek ne yapmak
gerektiðini, nasýl baþvuracaðýnýzý açýklamadan önce bir þeyi vurgulamak
istiyoruz. Eðer þartlarý doldurup
dolduramadýðýnýz konusunda
bir tereddütünüz varsa, yine de
baþvurunuzu yapýp belediyeye
verin. Nasýl olsa bütün baþvurularýn geçerliliði incelenecek, o
zaman hakkýnýz olup olmadýðý
belli olacaktýr.
O
Þartlar:
- 8 Ekim 2006 tarihinde 18
yaþýnda olmak
- Siyasi ve kamu haklarýndan
men edilmemiþ olmak
- En geç 31 Temmuz 2006’da
Belçika’daki bir belediyeye kayýtlý olmak
- Sarý oturum kartý (carte
d’identite d’étranger)
- Beyaz oturum kartý (CIRECertificat d’inscription au registre des étrangers)
-Ýkamet ettiðiniz belediyeye
31 Temmuz 2006 tarihinden
önce seçmen olarak yazýlmak
-Son beþ yýl, Belçika’da aralýksýz olarak ikamet ediyor olmak.
Bunun kanýtý olarak bir çok
1 Cent 1 Cent’ten
daha pahalý
Cent
yakýnda
çelik ve bakýr
fiyatlarýndaki
artýþ
nedeniyle 2 Cent’ten
daha fazlaya malolacak. 1 Cent’in maaliyeti yine ayný nedenle çoktan 1 Cent’i geçmiþti.
2
Nine ve dedeler
interneti keþfetti
aþlýlar Belçika’da
en hýzlý büyüyen
internet
kullanýcýsý
grup. 568 bin 55 yaþ
üstü Belçikalýnýn internet baðlantýsý var. Bu
rakam 2002 yýlýna göre
4 kat daha fazla.
Y
oturum belgesi dikkate alýnýyor.
Nasýl kayýt
yaptýracaksýnýz?
-Kayýt formunu ya belediyeden temin edeceksiniz ya da
zaten size yollanmýþ olmalý.
www.bruxelleselecti Ayrýca
ons2006.irisnet.be sitesinden de
temin edebilirsiniz.
-Bu formu doldurduktan sonra
31.7.2006’dan önce belediyenizin nüfus idaresine ulaþtýrmanýz
gerekiyor
-Belediyeden seçmen listesine
kaydolduðunuza dair bir teyit
gelecek
-Ve daha sonra diðer bütün
seçmenler gibi oy kullanma bildirisi gelecek
Baþvurunuz kabul edilmezse
ne yapabilirsiniz?
Eðer bu karara itiraz etmek
istiyorsanýz 10 gün içinde
Belediye Encümen Kurulu’na
baþvurmanýz gerekiyor. Yine
reddedilirse mahkemeye baþvurabiliyorsunuz.
Oy kullanmaktan
vazgeçebilir miyim?
Belçika’da oy kullanma mecburiyeti olduðundan, kaydolan
herkese oy kullanma bildirisi
gelecek. Ancak bu hakkýnýzý
kullanmaktan vazgeçtiyseniz,
yazýlý olarak 31 Temmuz 2006’ya
kadar bildirmeniz gerekiyor.
Bu tarihten sonra vazgeçtiyseniz ya bir mazaret bulmak ya da
vekalet vermek zorundasýnýz.
Nasýl vekalet kullanabilirim?
Ekim’de burada olacaðýmdan
emin deðilim diyorsanýz ya da
baþka bir mazaret dolayýsýyla
oyunuzu kullanamayacaksanýz,
vekalet yoluyla bu hakký bir
yakýnýnýza verebilirsiniz. Bunun
için vekalet iþlemini belediyeye
baþvurarak önceden halletmeniz
gerekiyor.
Seçimlere katýlmak için dolduracaðýnýz seçmen formunda
þöyle bir ibare de yer alýyor:
«Belçika Anayasasý’na, Belçika
halkýnýn yasalarýna, Temel
Özgürlükler ve Ýnsan Haklarý
Bildirisine riayet edeceðimi
beyan ederim».
Bu sadece A.B. üyesi ülke
mensubu olmayanlar için koyulmuþ bir zorunluluk.
Sayfa 5.qxp
01.05.2006
05:22
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
ayatýn boyunca sana bu kadar
ilgi göstermediðimiz için kýzgýn
olabilirsin. Ama sýrf bu yüzden de ölünmez ki. Bak þimdi maskelerimiz düþtü.
Ne kadar dostun olduðunu gördün mü?
Yüz binlerce insan iki haftadýr seni
konuþup, yaþamý nasýl sevdiðini anlatýyor. Oysa ben bilirim, sen de bizim gibi
biriydin. Kötü huylarýn mutlaka vardýr.
Ben bilirim, hatta seni sevmeyenler de
çoktur aslýnda, kanma bu yalanlara Joe.
Kim bilir teneffüs dakikalarýnda þýmarýk
çocuklar kaç kez sana bakýp giysilerin
veya saçlarýnla dalga geçmiþtir.
Þimdi sen öldün ya Joe, bütçe açýðýmýz var diyen devlet görevlileri bile
defnini kalabalýða gösterebilmek için
10 bin kaðýt bulup ekran yaptýrdýlar
kilisenin dýþýna. Hiç umutlanma Joe, o
kadar deðerin yok. Açlýktan geberseydin devlet asla o kadar parayý sana vermezdi, ama þimdi TV’lere reyting
kazandýrýyorsun.
Hatta o kadar deðerin yok ki, senin
adýna yürüyen yüz binleri ancak bir
Pazar günü toplayabilirsin. Çocuklarýmýz paradan önemli dediklerine bakma
Joe, bunlar reklam kokan hareketler.
Hiçbiri hafta içi iþyerini býrakýp yürüyüþe katýlmazdý Joe, bir günlük maaþ
kadar deðerin yok.
Zaten o iþ telaþý var ya, o iþ telaþý.
Herkesi duyarlý olmaya çaðýran bu
5
H
[email protected]
Senden nefret ediyorum Joe
Seni sýradan bir serseri öldürmedi, ben çok serseri gördüm Joe,
benim de paramý çaldýlar, hatta býçak gösterdiler, ama bir serseri
asla býçaðý saplamaz, o zavallý bir hýrsýzdýr sonuçta, olsa olsa
küfür edip dayak atar. Sen bir caniye kurban gittin ve bunu kimse
çözemez Joe; ne ýrkçýlýkla mücadele, ne de istihdam.
zavallý insanlar, iþte o iþ telaþý yüzünden senin, onlarýn gözü önünde býçaklandýðýný görmediler bile. Veya görmek
istemediler. O saatte herkesin gözü
tabelada, tren saatlerine ve peronlara
bakýyor. Kim takar seni Joe. Þimdi bizleri duyarlý olmaya çaðýrýyorlar. Bu
olay için gözyaþý dökmeyecek kadar
dürüst olan benim gibileri suçluyorlar
Joe, oysa emin olabilirsin ki ben, orada
olsaydým da aðlamazdým ama görürdüm Joe, koþardým belki de.
Amma da safmýþsýn Joe, ölüp de bir
iþe yarayacaðýný sanýyordun ama siyaset malzemesi oldun. Yankesicilik,
iþsizlik, ýrkçýlýk, hatta yabancýlarýn
Belçikalýlara ýrkçýlýðý... bunlarý tartýþýyorlar Joe. Oysa seni sýradan bir serseri öldürmedi, ben çok serseri gördüm
Joe, benim de paramý çaldýlar, hatta
Elio Di Rupo meydan okudu:
‘Dengelere dokunulursa
her þey sorgulanabilir’
Flaman Bölgesi Baþbakaný Yves Leterme´e göndermede bulunan Di Rupo,
“Leterme´in kurumsal nitelikli talepler sunmasý halinde biz de % 90´ý
Fransýzca konuþan insanlarýn yaþadýðý Baþkent-Brüksel Bölgesi’nin geniþlemesini talep edeceðiz" dedi.
Haber Merkezi
ransýzca
olarak
yayýnlanan La Libre
Belgique gazetesine açýklamalarda bulunan
Valon Bölgesi Baþbakaný
ve Sosyalist Parti(PS)
Baþkaný Elio Di Rupo,
“Nüfusunun
%
40´ý
Frankofon olan bir ülkede
20, 30 veya 40 yýllýk bir
dönemde ‘zamanýn yüzde
40’ýnda, hangi partiden
olursa
olsun,
bir
Frankofon Baþbakan olmasý anormal olmamalýydý"
dedi. Flaman Bölgesi
Baþbakaný Yves Leterme´e
atýfta bulunan Di Rupo,
“Leterme´in kurumsal nitelikli talepler sunmasý halinde biz de % 90´ý Fransýzca
konuþan insanlarýn yaþadýðý
Baþkent-Brüksel
Bölgesi’nin geniþlemesini
F
talep
edeceðiz"
diye
konuþtu.
"Eðer Sayýn Leterme
Brüksel’i içine alan bir
Flaman Bölgesi özerkliði
hayal ediyorsa, rüya görmeye devam etsin! Bunu
asla
kabul
etmeyiz.
Brüksel çoðunluk olarak
Fransýzca konuþanlardan
oluþur ve öyle kalacaktýr.
Belçika tamamen yapay dil
sýnýrlarý ve düzenli bir
dayanýþma arasýnda bir
dengenin ürünüdür. Bu
dengenin ögelerinden bir
tekine dokunulursa, her
þey sorgulanabilir" þeklinde konuþan Di Rupo,
"Valon Bölgesi’nde umut
yeniden doðuyor, proje
bolluðu dönemi yaþýyoruz.
Bu dinamizmi bozmanýn
zamaný deðil. Ülkenin
güneyini suçlamaya son
verilmelidir.
Valon
Bölgesi´nin
kalkýnmasý
Flaman Bölgesi’nin de
yararýnadýr” saptamasýnda
bulundu.
Di Rupo’dan iki gün
sonra RTL-TVI’ye konuþan
Laurette Onkelinx (PS) ise
Elio Di Rupo’nun baþbakan, kendisinin de parti
baþkaný olduðu bir senaryonun mümkün olduðunu
söyledi.
býçak gösterdiler, ama bir serseri asla
býçaðý saplamaz, o zavallý bir hýrsýzdýr
sonuçta, olsa olsa küfür edip dayak
atar. Sen bir caniye kurban gittin, ve
bunu kimse çözemez Joe, ne ýrkçýlýkla
mücadele, ne de istihdam.
Bence sen en iyisi Belçikalý olmasaydýn Joe, yabancý olsaydýn. Hatta
biraz fakir olsaydýn. Kesinlikle ta öbür
dünyaya kadar yolculuðunu çekmek
üzere kamera yollamazlardý o zaman,
rahat býrakýrlardý seni. Veya biraz
bekleseydin be koçum, iki dakika geç
gelseydin baþka birine denk gelirdi.
Bunlar her gün oluyor Joe, bana maðdur rolleri yapma.
Sana doðruyu söyleyeyim mi Joe,
ben maalesef seni sevdiðimi iddia edemem. Hatta herkesin yalancý olmasýna
katkýda bulunduðun için senden nefret
ediyorum Joe. Onlar yapýyor ama ben
yapamam. Ben dürüstüm Joe, en azýndan þöyle iyi bir tarafý var: bugün senin
için yürüyenler seni unutmuþ olunca,
bana daha az kýzacaksýn, çünkü sana
hiçbir söz vermemiþtim. Çünkü seni
tanýmamýþtým. Maalesef. Artýk insanlar
birbirlerini tanýmak istemiyorlar. Ýsteselerdi, görürlerdi seni. Sen kahraman
olmayý boþver Joe, hepimizi baþýndan
sav, belki o zaman hâlâ yaþama umudu
olanlarý görüp, geç olmadan birbirimize hayrýmýz dokunur...
Belçika’da günde 20 çocuk
kötü muameleye maruz kalýyor
Haber Merkezi
elçika’da günde 20
çocuk kötü muameleye maruz kalýyor. 3
ile 9 yaþ arasý çocuklar kötü
muameleye en fazla maruz
kalanlar grubunu oluþtururken, sýklýkla kýz çocuklarý þiddete uðruyor.
6 Çocuk Merkezi’nin geçen
yýlki verilerine göre Belçika’da
çocuklara yönelik kötü muamele %15 artarken, on yýl içinde de iki kat yükseldi. Geçen
yýl 7000 baþvuru alan bu merkezlere önceki yýl 6060 þikayet
yapýlmýþtý. 3 ile 9 yaþ arasý
çocuklar kötü muameleye en
fazla maruz kalanlar grubunu
oluþtururken, sýklýkla kýz
çocuklarý þiddete uðruyor.
Olaylarýn üçte biri ise fiziksel
B
þiddet ve ihmal þeklinde geliþiyor. Diðer taraftan þiddeti
uygulayanlar beþte dört oranýnda yine çocuklarýn kendi
aileleri. Kötü muamele ve þiddetin geleceðe taþýyýcýlarýný ise
2 yaþýndan küçük çocuklar
oluþturuyor. 2 yaþýndan küçük
çocuklar, kendilerine uygulanan þiddet ve kötü davranýþý,
gelecekte kendi çocuklarýna
uygulama riski en yüksek olan
grubu oluþturuyor. Çocuk
Merkezi doktorlarýndan Johan
Marchand, “200 çocuktan 10’u
kötü davranýþa maruz kalýrken,
bunlarýn sadece biri çocuk
merkezine iletiliyor” dedi.
Genellikle çocuklarýn anneleri
çocuk koruma merkezleri ile
iletiþim kurarken, okullar ve
öðrenci rehberlik merkezleri
de baþvuru yapýyorlar.
Arabalara iki yýlda bir teknik kontrol
Mayýs’tan itibaren Belçika’da otomobillerin
teknik kontrolleriyle
ilgili yeni uygulamalar baþladý.
100 bin km’den az yol yapmýþ
arabalarýn yýlda bir yerine iki
yýlda bir teknik kontrolden
geçirilmesi yeterli oluyor. Bu
uygulama ilk aþamada 4 yaþýndaki arabalar için geçerli olacak. Önümüzdeki yýldan itibaren uygulama 5 ve 6 yaþýnda-
1
ki otolarý da kapsayacak þekilde geniþletilecek.
Oto Ticareti Yapanlar ve
Tamirciler Federasyonu sözcüsü yeni uygulama sonrasýnda
araç sahiplerinin daha az
tamirhanelere gideceklerini,
bu nedenle gelirlerinin azalmasýndan ve sektörde iþ kaybýndan (iþsizlikten) korktuklarýný belirtti.
Sayfa 6.qxp
01.05.2006
01:22
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
6
vrupa’da güvenlik ve adalet alanýnda alarm zilleri her geçen
gün biraz daha kuvvetli bir þekilde
çalýyor. Türkiye’ye bu iki alanda demediklerini býrakmayan ülkeler siyasi
irade eksikliði ve teknik yetersizlikler
nedeniyle demokrasinin saðlýklý iþleyebilmesi için olmazsa olmaz olan bu iki
unsura iliþkin çarký döndürmekte
güçlük çekiyorlar. Belçika da bu ülkeler arasýnda ilk sýralara oynuyor.
Bugün Brüksel gibi þehirlerde, özellikle de bazý semtlerde güvenli bir
yaþamdan bahsetmek mümkün deðil.
Bu alanda çarkýn döndürülmesindeki
zorluðun temelleri eðitim sistemine,
okul sýralarýna kadar iniyor. Bazý okullarda öðretmenlerin çoktan yelken
indirdiði ve saðlýklý bir eðitim vermenin
mümkün olmadýðý bir sýr deðil. Böyle
bir ortamda yetiþtirilen bireylerin sokaða çýktýklarýnda ortaya koyduklarý davranýþ biçimlerini de hepimiz rahatlýkla
görebiliyoruz.
Ýstatistiklere bakýldýðýnda yaþam
standardýnýn en yüksek olduðu ülkelerden biri olan Belçika’nýn giderek kangren haline gelen güvenlik sorunuyla
baþa çýkamamasý, yýllar boyu geliyorum
diyen sorunu çözmek yerine buzdolabýnda tutmayý tercih etmesinden kaynaklanýyor. Her geçen gün kan kaybeden
A
Anvers
1-ANADOLU C.V.B.A
Van Kerckhovenstraat, 39
2060 Anvers
2- ALGÜL MARKET-FIRIN
Sint-Bernardsesteenweg 338,
2020 Anvers
3- BIG DEAL
SUPPERMARKET
KESTENOGLU NV
Statiestraat 111-113
2600 Berchem
4- BERCHEM BAKKERIJ
Statiestraat, 12
2600 Berchem
5- LORIN FIRINI
Bredorodestraat, 135
2018 Anvers
[email protected]
Güvenlik mi dediniz?
Belçika’daki sistem, suçu küçük ve büyük olarak ayýran ve
suçluya gereðinden fazla güvenip gereðinden fazla olanak
saðlayan bir yapýya bürünmüþ durumda.
sistemden, nerede olursa olsun rahat ve
güvenlik içinde günlük hayatýný sürdürme isteðinde olan sýradan vatandaþ da
pek memnun deðil. Sokaktaki halkýn
yaþananlardan pek memnun olmadýðýný
görmek için bir MP3 çalar uðruna öldürülen Joe Van Holsbeeck için düzenlenen yürüyüþe katýlan 80 bin kiþinin sessiz sesine kulak vermek yeterli olacaktýr. Devletin güvenlik alanýnda etkin ola-
Binfikir elinizin altýnda
Gazetemiz Binfikir’i her ay dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, Anvers ve Brüksel
Konsolosluklarý ve Demir Halk Bank þubelerinde bulabilirsiniz. Bunlarýn yanýnda gazetemizi ay boyunca sürekli olarak edinebileceðiniz noktalarý aþaðýda görebilirisiniz.
Place Liedts, 4
1030 Schaerbeek
7-LAS VEGAS
Avenue Rogier, 135
1030 Schaerbeek
8-LÝBRAÝRÝE CEM
Avenue Rogier, 2
1030 Schaerbeek
6- MILENIUM BVBA
Gillisplaats, 6
2000 Anvers
9-LÝBRAÝRÝE LE
PRÝNTEMPS
Place Pogge 339
1030 Schaerbeek
7- ÖZYILDIZ FIRINI
Klamperstraat 1,
2060 Anvers
10-VÝZYON NIGHT SHOP
Chaussée de Haecht, 92
1030 Schaerbeek
8- RAMADA FIRINI
Statiestraat 42,
2600 Berchem
11-SÖYÜTLER SÜPER MAR KET
Rue Marie -Christine, 109
1020 Laken
9- RABUN BVBA
Dambruggestraat, 222
2060 Anvers
10- ULUSOY KASABI
Cuylitsstraat 2,
2018 Anvers
Brüksel
12- BOULANGERÝE EL’VAN
Rue Ribaucourt 70,
1080 Molenbeek
13- RABÝHA BOULANGERÝEPATÝSSERÝE
Chaussee de Merctem 2,
1080 Molenbeek
19- MET FIRINI
Avenue De La Reine 155,
1030 Schaerbeek
4-GÜLER TÜRK FIRINI
Stalenstraat 67,
3600 Genk
Phoenixstraat 119,
B-9000 Gent
20- CHEZ TONTON NIGHT
Place Pogge 349
1030 Schaerbeek
5- DÜDEMSA
SÜPERMARKET VE KASAP
Vennestraat 66, 3600 Genk
13- Bakerij Den Turk
Tolhuislaan 129,
9000 Gent
Beringen
1.GÜL BAKERÝJ
Stationstaraat 21
3582 Beringen
Charleroi
1- TURKUAZ CENTER
Dendermondsesteenweg 68,
9000 Gent
2- SULTAN KASABI
Dendermondsesteenweg
123, 9000 Gent
3- RABOT FIRINI
Wondelgem straat, 22
9000 Gent
2- TÝMPAÞ ANADOLU
Rue Leon Dubois, 348
6030 Marchienne- Bocherie
4- 'T FRUIT HOEKJE
Wondelgem straat, 152
9000 Gent
3- ALÝMENTS INTER II sprl
Rue Turenne, 36
6000 Charleroi
5- AYDIN MÜZÝK
Wondelgem straat, 79
9000 Gent
Farciennes
1- KAR DENÝZ MARKET
97, Rue J. Bolle
6210 Farciennes
2-B.A.V.S. SUPERMARCHE
Chaussée de Helmet, 222
1030 Schaerbeek
15-LÝBRARÝE LE PETÝT
BOTANIQUE SPRL
Rue Royal 178,
1210 Brüksel
2-SHOP EXPRESS
Grande place 65,
6240 Farciennes
3-Cado Center TOPUZ
Place de la Reine, 28
1030 Schaerbeek
16- 12- NÝMET FIRINI
Rue Marie -Christine, 70
1020 Laken
4- DÝDEM MARKET
Boulevard Lambermont 45,
1030 Schaerbeek
17- LÝBRARÝE AZRA
Rue du Meridien 58,
1210 Saint-Josse Ten-Noode
5-GEMLÝK Patisserie
Avenue Rogier, 27
1030 Schaerbeek
18- G.C. MEDÝ-AVÝA
Rue de josaphat 1,
1030 Scaherbeek
6-LÝBRARÝE ERSAN
Gent
1- TÝMPAÞ ANADOLU
Route De Mons, 7
6030 Marchienne AU. PONT
14- ÝLKNUR FIRINI
Chausse de Anvers 349,
1000 Brüksel
1- AU GOURMET SPRL
Place de la Reine 50,
1030 Schaerbeek
mamasý, hatta etkin olduðu görüntüsünü dahi yansýtamamasý sonucunda
yaþanan talihsiz olaylarýn kimin ekmeðine yað sürdüðünü görmemek için ise
kör olmak gerek.
Aslýnda güvenlik birimlerinin sayýsýnýn yetersiz olmasý, yaþadýklarý teknik
sýkýntýlarýn ve aðýr çalýþma koþullarýnýn
oluþan atmosferin öncelikli sorumlularý
olduðu düþünülebilir. Ancak güvenlik-
le baðlantýlý sorunlarýn temel sorumlularýnýn baþýný çeken, gerçekte adalet
sistemidir. Uygulanan kurallar ve yaptýrým gerektiren eylemlere verilen cezalar neredeyse bu eylemleri teþvik eder
nitelikte. Sistem, bazý durumlarda suç
iþleyen kiþinin, daha maðdurun güvenlik birimlerine þikayetini ilettiði süreç
bile sonuçlanmadan elini kolunu sallayarak sokaða dönmesine olanak saðlýyor. Belçika’daki sistem, suçu küçük
ve büyük olarak ayýran ve suçluya
gereðinden fazla güvenip gereðinden
fazla olanak saðlayan bir yapýya bürünmüþ
durumda.
Tabii
buradan
Belçika’nýn polis devletine dönüþmesinin savunulduðu sonucuna varýlmamalý, ancak suçlara cezanýn da ýskalanmamasý gerekiyor. Çünkü bu ýskalamalar
biriktikçe bumerang gibi dönüp yine
sistemi vuruyor.
Belçika’nýn güvenlikle ilgili kýsýr
döngüden çýkabilmesi için üst düzey
politikacýlarýn yuvarlak masa toplantýlarýnda bir araya gelerek saatler süren
görüþmelerde bulunmalarý þu ana
kadar yeterli olmadý, bundan sonra da
olmayacaktýr. Yapýlmasý gereken sorunun temeline inme cesaretini göstermek ve eðitim, önleme ve yaptýrým
üçgenini saðlam bir þekilde inþa edecek adýmlarý atmaktýr.
Genk
1- EYÜP MARKET
Sledderlo 54A
3600 Genk
2- ÞENOVA TÜRK FIRINI
Sledderlo 40
3600 Genk
3. ELÝF MARKET
Stalenstraat 29,
3600 Genk
6- BAYRAMPAÞA FIRINI
Bevrijdingslaan, 128
9000 Gent
7- A.C.I. Bakkerij
Bevrijdingslaan, 30
9000 Gent
8- DAYI Boekhandel
Damportstraat, 109
9000 Gent
9- ANKA Müzik
Damportstraat, 52
9000 Gent
10- DE STER
Drongensesteenweg 3
9000 Gent
11- SULTAN KASABI
Sleepstraat 208,
9000 Gent
12- LEZZETLÝ FIRINI
14- De Doop Suiker
Sint Salvator straat 99,
9000 Gent
Heusden-Zolder
1- HILAL MARKET
Waterleidingstraat ,6
3550 Heusden-Zolder
2- KRÝSTAL VÝDEO
Waterleidingstraat , 1/4
3550 Heusden-Zolder
3- ANADOLU BAKKERÝJ
Koolmijnlaan 61
3550 Heusden-Zolder
Leuven
1- EFES DÖNER KEBAB
Tiensestraat 23,
3000 Leuven
Liege
1- AYHAN MARKET
Rue Saint-Nicolas 464,
4000 Liege
2- ACER MARKET
Rue Saint Severin 75-81,
4000 Liege
3- NUR SPRL
Rue saint Leonard 169,
4000 Liege
4- MERKEZ SPRL
Rue Saint Walburge 40,
4000 Liege
5- PÝTA CATHEDRALE
Rue Cathedrale 53,
4000 Liege
6- CHEZ ÝBO
Rue Hoyoux 149,
4040 Herstal
7- MELÝH FIRINI
Rue Saint-Nicolas 295,
4000 Liege
8- BÝJOUTERÝE HAREM
Place du Marche 10,
10 Liege
Lokeren
1-YILDIZ FIRINI
ZAND 7,9160 Lokeren
Maasmechelen
1- ÖZTANK MARKET
Oude Baan 168
3630 Maasmechelen
2- AHÝ FIRINI
Oudebaan 14,
3630 Maasmechelen
Mons
1- OSMAN'IN YERÝ
Rue Paul Pasteur 18,
7390 Quaregnon
Namur
1. BOULANGERÝE SÝBEL
Rue St Nikolas 30
5000 Namur
2- CHEZ YUL
Rue des Croisiers, 39
Namur
Sint-Niklaas
1- AYYILDIZ BAKKERÝJ
Hazezindstraat 63,
9100 Sint-Niklaas
Willebroek
1-ÖZ HARPUT FIRINI
Louýs de Naeyerplein 2,
2830 Willebroek
Zele
1- CV Durmaz Voeding
Roskotstraat 49,
9240 Zele
Sayfa 7.qxp
01.05.2006
05:07
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
7
Enternasyonalizmin unutulan mezarlarý ve
1 Mayýs
[email protected]
Akýn Olgun / LONDRA
lümünün üzerinden 123 yýl geçti. Karl Marx,
ölümünden 6 yýl sonra 1889 da II.
Enternasyonal’in, Paris’te düzenlediði kongrede 1890 yýlýndan baþlamak üzere 1 Mayýs’ý ‘Uluslararasý
Birlik Mücadele ve Dayanýþma Günü’ ilan ettiðini görememiþti. Ama Marx’ýn dünyanýn tüm iþçilerini birleþmeye çaðýran çaðrýsý, artýk 1 Mayýs’ýn sloganý olmuþtu.
Stalin Ýngiliz hükümetine Marx’ýn mezarýnýn Rusya’ya
taþýnmasý için 10 milyon sterlin deðerinde altýn teklif
etmiþ ama Ýngiltere bu teklifi kabul etmemiþti. Doðu
Bloku çökmeden önce herkesin girebildiði mezarlýk,
Blok’un çöküþünün hemen ardýndan tarihsel bir alan
olarak kabul edilip giriþ paralý hale getirilmiþti. Bugün
bu mezarlýðý gezmek isteyen herkes parasýný ödemek
zorunda.
Ö
Komünizmin babasý
dövüþtükleriyle ayný mezarlýðý paylaþýyor.
Londra’da bulunan ve bir ünlüler mezarlýðý olan
HIGHGATE mezarlýðýnda Kraliyet ailesine mensup birçok insanýn mezarlarý da yer alýyor. Highgate mezarlýðýnda 18 Kraliyet akademisyeni, Londra’da belediye
baþkanlýðý yapmýþ 6 Lord ve Londra’nýn tanýnmýþ köklü
iþ dünyasýnýn ailelerinden Foyles, Negretti-Zambra,
John Lobb, P&O, Quaritch ile edebiyat ve sanat
dünyasýndan ünlüler de bulunuyor.
Komünist liderler yan yana
Karl Marx’ýn mezarýnýn hemen solunda þimdilerde
ülkesi iþgal altýnda olan Irak Komünist Partisi’nin ünlü
lideri Saad Saadi Ali ve saðýnda yine bir zamanlar
dünyanýn baþka sorunlu bir bölgesi olan Güney Afrika
Komünist Partisi Lideri Dr. Yusuf Muhammet
Dadoo’nun mezarý yer alýyor. Londra’da 1 Mayýs kutlamalarý ise, bir zamanlar yüksek sýnýflarýn çayýrlarda
dövüþmekten sakýndýðýný söyleyerek iþçilere Hyde
Park’ý iþaret eden Marx’ýn istediði gibi olacak. Yürüyüþ
Hyde Park’ta son bulacak.
Hyde Park
Marx yüksek sýnýflarýn çayýrlarda
dövüþmekten sakýndýðýný söyleyerek protestolar için halka Hyde
Park’ý göstermekteydi. Ancak Hyde
Park’ý dünyanýn en ünlü parký haline getiren büyük özellik, 1866’da
Marx’ýn da içinde bulunduðu
Reform grubunun lideri Edmund
Beales'in herkesi Hyde Park’a
doðru yürütmesi ile baþlayan olaylardýr.
Muhafazakar hükümet, göstericilerin Hyde Park’a girmesini engellemek için parkýn bütün kapýlarýnýn
kilitlenmesi emrini verir ama yaklaþýk 200 bin gösterici parkýn bütün
çitlerini ve kapýlarýný kýrarak parký
iþgal eder. Reformcularla polis arasýndaki itiþ kakýþ bir iþe yaramaz ve
reformcular Hyde Park’ý ele geçirirler. Böylece bu tarihten itibaren
muhalifler kendilerine ifade alaný
olarak Hyde Park’ý seçmeye baþlarlar. 1872’de Baþbakan göstericilerin
ve muhaliflerin Hyde Park’ýn, eski
daraðaçlarýnýn bulunduðu yere
bakan geniþ köþesini Serbest Kürsü
(Speakers Corner) olarak ilan eder.
1872 de Sebest Kürsü demokrasinin
tecrübelerini yaþatmak ve parkýn
itibarýný resmileþtirmek için açýldýðýnda, Marx’ýn hedeflediði alanlarda mücadele de uygulamaya geçirilmiþ olur. Ünlü “Speakers Corner”,
yani serbest konuþma kürsüsü bu
tarihten itibaren gelenekselleþir.
Ýþçi Bayramý’ndan Ýþsiz Bayramý’na
Ýsmail Doðan
ocukluðumdan
beri,
her sene 25 yýldýr,
Belçika’da düzenli olarak, 1 Mayýs etkinliklerine katýlýrým.
O zamanlar, bayramlar bir
baþka olurdu. Bu iþçi bayramlarýnda Brüksel’in, Place
Rouppe meydanýnda, çadýr
ve podyumlar kurulur, ýzgara
kokularý içinde, herkes de
bir heyecan ve güleryüzle
oradan oraya koþuþururdu.
Bizde ayný heyecanla
örgütümüzün bayrak ve flamalarýný evvelki akþamdan
özenle hazýrlar, sabaha
kadar da yarý uykuyla o aný
beklerdik.
Yürüyüþten önce, bu özel
gün için, basýn bildirileri
Ç
hazýrlanýr, atýlacak sloganlar
gözden geçirilirdi.Bir de o gün
güneþliyse. Yürüyüþe bak o
zaman, ne görkemli olurdu.
“Camarades, Camarades” sesleriyle haykýrýlýr ve sonra da o
günün yorgunluðunu sabaha
kadar, dans ve eðlenceyle kurt-
larýmýzý dökerek atardýk.
Ve sabah vaktinde, o zamanlar iþçi olmayan ben bile, birgünlüðüne dahi olsa, iþçi olmanýn gururuyla evlerimize dönerdik.
Tam 30 yýl sonra bugün
benim halen iþsiz olduðumu
anneme söylemeyin.
Çünkü bu sefer yalnýz
deðilim. Ýþsizler arttýkça, iþçi
bayramlarýnýn özü ve anlamý
da azalýyor. Ýþçilerin haklarýný savunmaya devam edeceðiz de..iþçi mi kaldý? Ýþsiz
olduktan sonra, biz ne yapalým bu bayramlarý.
En iyisi, bu 1 Mayýs’lar
artýk iþsizler bayramý olarak
kutlansýn.
Tüm iþçilerin bayramý
gene de kutlu olsun, kalan
iþçi sýnýfýna…
Joe van Holsbeeck
Nisan Brüksel Merkez Tren istasyonunda mp3
çalarýný vermek istemediði için 17 yaþýndaki bir
genç býçaklanarak öldürüldü. Bu haber medyaya nasýl
yansýdý ve olay nasýl geliþti. Þöyle bir gözatalým isterseniz.
Haberlerde hemen ‘iki Kuzey Afrikalý tarafýndan öldürüldü’ dendi. Bu yüzdendir ki bu olay o kadar önem
kazandý. ‘Yerlilerle yabancýlarýn beraber yaþamasý sorunu’, ‘biz beraber mi yaþýyoruz, yan yana mý yaþýyoruz’,
‘ön yargýlar’ v.b birçok konu masaya yatýrýldý.
Bu olay Belçika’daki tüm partileri bir araya getirdi ve
ayný fikirde birleþtirdi: ‘Gençlikte þiddete karþý kesinlikle
bir þey yapýlmalý’. Bu sonuç verdi ve yýllardýr parlamentodan geçmeyen gençlik ceza kanunu ilk oturumda
onaylandý.
Gelelim 80 bin kiþinin katýldýðý sessiz yürüyüþe. 23
Nisan’da yapýlan sessiz
yürüyüþe ben de katýldým.
Flamanca yayýn yapan
Her zaman varlýkVRT
televizyonundaki
larýnýn çok önemli
Terzake programýnda da
olduðunu söyleyen, söylediðim gibi, ben oraya
birkaç nedenle katýldým:
‘Türk toplumunu
- boþ yere öldürülen bir
çocuðun velilerine baþsaðtemsil ediyoruz’
lýðý dilemek için,
diyen Türk sivil
- boþ yere þiddete son
toplum örgütleri
verin demek için,
- oraya katýlan insanlarla
neredeydi, onlar
dayanýþma içinde olmak
neden katýlýp sesle- için,
- devlete, önemli yerlerrini duyurmadý?
de insanlýðýn güvenliði
için önlem alýn demek için
- en önemlisi ben de bir babayým, hangi dinden olursa olsun o babayý anladýðým ve acýdýðým için, ayný
zamanda bir baba olarak ‘böyle bir olay benim çocuklarýmýn da baþýna gelebilir, böyle olaylar olmasýn’ demek
için.
Yürüyüþ çok sakin geçti, yabancýlar-yerliler bir arada
yürüdü. Neredeyse konuþmadan ama birbirini sanki
anlar gibi... Orada birçok Belçikalý bizim yanýmýza gelerek teþekkür etti. Böyle olaylarda yan yana olmamýz
lazým dediler. Bir Belçikalýnýn baþsaðlýðýna gitmek bayaðý bir sempati de topladý.
Benim bu yürüyüþte zoruma giden Türklerin olmamasý idi. Kendi kendime sordum neden katýlmadýlar diye:
- öldürülen önemsiz miydi ?
- yapanlarýn ilk denildiði gibi Faslý olduðunun sanýlmasýndan mý?
- olaylardan haberdar olmadýklarýndan mý?
- dayanýþmayý gereksiz gördüklerinden mi?
- ihmallerin den mi?
Hangisi olursa olsun bence geçerli mazeret deðil. Eger
bu ülkede yaþýyorsak olaylarý takip etmeliyiz, böyle toplumsal dayanýþmalarda bulunmamýz gerekir diye düþünüyorum. Peki her zaman varlýklarýnýn çok önemli olduðunu söyleyen, ‘Türk toplumunu temsil ediyoruz’ diyen
Türk sivil toplum örgütleri neredeydi, onlar neden katýlýp seslerini duyurmadý ?
Devlet ya da insanlar önyargýlý olmamalý. Yaþadýðýmýz
önyargýlý yaklaþýmýn ve böyle olaylarýn bir daha tekrarlanmamasý ve toplumsal olaylarda Türklerin de tepki
göstermesi, katýlmasý umuduyla.
12
Sayfa 8.qxp
01.05.2006
01:20
Seite 1
Speakers
Corner
8
[email protected]
Maymunlar cehennemi
Þiddet.
“Ver bana MP3 çalarýný! Ver dedim sana!
Demek vermiyorsun haaa! Al sana o zaman! Yararým
býçaðýmla seni!”
Etraftaki kalabalýk tanýk, sessiz tanýk, duyarsýz tanýk,
insafsýz tanýk.
Sessiz tanýklýk da þiddettir.
Þiddettir.
Ýnsafsýz.
Bir maymun dinler … duymadým der.
Bir maymun bakar … görmedim der.
Bir maymun konuþur … lalým der.
Maymunlar þiddete ortaklar … suçsuzuz, mahrumuz,
masumuz derler.
Maymunlar insafsýzdýr.
Acýmasýz.
Açlýktan ölen varsa, varsýn gebersin.
Rengi, cinsiyeti, dini benden farklýysa, varsýn defolsun.
Varsýn öteye, varsýn gitsin, varsa yok olsun.
Ötekiler insan deðiller, daðdan inme ayýlar, maymunlar.
Acýmasýz maymunlar kendilerini deðil, ötekileri maymundan sayarlar.
Acýmasýz, insafsýz, þiddete ortak maymunlar, kendilerini
insan bilirler.
2006 ‘da “uygarlýðýn beþiðinde” söz ve düdük maymunlarda.
Maymunlar maymunlaþtýkça, önderleri, liderleri gorilleþirler.
Goriller kürsülere çýkýp, heybetle göðüslerini döverler.
“Bakýn sayýn maymun vatandaþlarým, emin ellerdesiniz.
Maymunluðun daniskasý asýl biz gorillerde var” diye nutuklar çekerler.
Ve girdap aþaðý doðru çeker “uygarlýðý”, maymunluklar
gitgide artar.
Maymunluklar maymunluktan sayýlmaz olur,
normal olur, doðal olur ve sistem, düzen giderek maymunlaþýr.
“King”, Kral, King Kong’laþýr.
Ýnsanlýðýn cenneti, “Maymunlar Cehennemine” dönüþür.
Bir bakarsýn, “Planet of The Apes” diye bir gezegende
yaþarýz. Bir bakarsýn, George Orwell’ýn domuzlarý çiftliði
ele geçirir. Bir bakarsýn, Tim Burton’ýn maymunlarý insanlýðý esir alýr. Bir bakarsýn, Maymunca konuþamayan insanlar, aralarýnda Maymunca konuþmak zorunda kalýrlar.
Bir bakarsýn, insan mutfaðý yasak olur, maymun yemeði
þart koþulur. Bir bakarsýn ýrkçýlýk, ayrýmcýlýk, insafsýzlýk,
þiddet meþrulaþýr. Bir bakarsýn, King Kong bir þehrin baþkanlýðýný ele geçirir. Bir bakarsýn, korkanlar, korkularýndan dolayý güvenliklerini gorillere teslim ederler. Bir
bakarsýn, korkanlarýn, asýl korkulu kabuslarý yeni baþlar.
Mayýs 2006
Gare Du Midi
Ýnsanlýkta bir olalým
Hadi gözlerime bak
Bu þehir dilbaðcýsý
Yalnýzým ve korkuyorum
Gare du Midi’de
Camlara ne yazsam
Sözüm sözüme karýþýyor.
Hepimiz Hz. Adem’den olduk,
Kendimizi dünyada bulduk,
Deðiþik inançlarda yer aldýk,
Gelin insanlýkta bir olalým.
Hadi gözlerime bak
Gare du Midi’de
Bak hazýr trenler
Kimi Prag’a, Paris’e
Kimi Ýstanbul’a
Hiþt! diyorum makiniste
Ýstanbul’la Ýzmir arasý komþu evi
Varmýþken bize de uðra
Selam söyle
El sallýyor içten sýcacýk
Gurbette her yürek
Baþka yüreklerin yarýsý.
Hadi gözlerime bak
Tecim sokaklarýný
Yaðmur yýkamýþtýr geceden
Hangi tramvaya binsem
Ýþ çok zaman az
Suya deðince ayaklarým
Ýnce eleklerde elenen
Ne gizemli bir masal kalýr,
Ne aþka dair bir an.
Hadi bak gözlerime
Bu gar subaþý durak
Güneþi içse barok camlar
Sesi ak kuðularý sarsa baharýn
Odalar lavanta morudur
Ne desem, ne etsem
Kýrýlýr sevincin billuru
Hüzünleri avutur da bu þehir
Beni sana, seni bana býrakmaz.
Hadi bak gözlerime
Bu gar subaþý durak
Güneþi içse barok camlar
Sesi ak kuðularý sarsa baharýn
Odalar lavanta morudur
Kýrýlýr sevincin billuru
Ne desem, ne etsem
Nice bin hüznü avutur da
Beni sana, seni bana býrakmaz.
Hamdi TOPÇU
Hepimiz bu dünyada yaþarýz,
Sevgiye ve mutluluða koþarýz,
Hayat bitince ahirete göçeriz,
Gelin insanlýkta bir olalým.
Yaþamak için yeriz içeriz,
Bazen üzülür bazen güleriz,
Hepimiz sevgi, huzur ararýz,
Gelin insanlýkta bir olalým.
Dinler insanlar için gelmiþtir,
Kabul eden nasibini almýþtýr,
Reddeden mahrum kalmýþtýr,
Gelin insanlýkta bir olalým.
Camimiz kilisemiz ayrý olsa da,
Ýnsanlar ayrý ülkede kalsa da,
Rüstem der dinimiz ayrý olsa da,
Gelin insanlýkta bir olalým.
Rüstem ÖZATA
Vurdumduymaz
Bir pire zýpladý yorganýmýn üstüne
küüüt!... dedi
bir sinek kanat çýrptý karþý köþede
paaat!... dedi
deliðine týktýðým fare sabaha kadar
kükür kükür kükredi.
ne vurdumduymazmýþ bu gavurun kýzý
uyudu yorganýmýn altýnda tüm gece
mýþýl mýþýl
ne istifini bozdu
ne de bana mýsýn dedi...
Fuat BRUSK
Bir bakarsýn sen de maymun olup çýkýverirsin.
Bakarsýn, görmedim dersin.
Dinlersin, duymadým dersin.
Konuþursun, lalým dersin.
Bir bakarsýn, Maymunlar Cehenneminin tam ortasýndasýn.
Ama sorun yok.
Ne de olsa lalsýn.
Nasýl olsa hiçbir þey görmedin ve duymadýn.
Tülay KOZAK
Sayfa 9.qxp
01.05.2006
04:12
Seite 1
Mayýs 2006
SÝZbize
9
Her yerde ayrýmcýlýk var
Binfikir bu ay Anvers’teydi. Burada oturan vatandaþlarýmýza “yüksek öðrenim
gören gençlerin ayrýmcýlýða uðrayýp uðramadýklarýný” sorduk.
[email protected]
Kadir Kantekin
Ömer Sarý
Ýsmihan Güner
31 - ÝNÞAAT ÝÞÇÝSÝ
20 - ESNAF
37 - ESNAF
Ýþ kazasý
1. MADDE
Her yerde ayrým var; iþ
alanýnda, okulda, içerdedýþarda. Yüksek okullarda
nasýl olmasýn. Ýþ baþvurusu yaparken bile Türk
mü, Belçikalý mý olduðumuza bakýlýyor. Kötü iþler
hep yabancýlara veriliyor.
Benim öðretmenlik stajý
yapan bir arkadaþým var.
Þimdi staj yapýyor. Öðrenciler onu Türk olduðu için
hiç dinlemiyormuþ. “Bana
sen mi ders vereceksin”
diyormuþ öðrenciler.
Bence yüksek öðretimde
ayrýmcýlýk yapýlmýyor. Ben
ortaöðretimi burda okudum, yüksek öðrenime
devam etmedim.
Ortaöðretimde ayrýmcýlýk
vardý. Yabancýlarýn çoðunlukta olduðu sýnýflarda
bazý geziler yapýlmadý.
Ama benim burada
Anvers Üniversitesi’ne
devam eden arkadaþlarým
var, onlarýn hiçbirinden
böyle bir þikayet duymadým. Anvers Üniversitesi’nde pek çok yabancý
öðrenci var. Ayrýmcýlýk
sorunlarý yok.
Okuyana hiçbir ayrým
yok. Her türlü hak var
burda. Okumayan yarýda
býrakýp iþsizlik parasý alýyor. Ayrýca hem iþsizlik
parasý alýp hem de okuyabiliyorlar. Türkiye’de
parasý olan okuyabiliyor.
Burda iþsizi de okuma
þansýna sahip. Bir iþsizlik
geliri ile her þeyi yapabiliyor. Öðrenci gayret edip
okuduktan sonra sorun
yok. Burda çok Türk doktor, avukat var. Onlar
nasýl okudu?
Ýlvan Erdoðan Elçi
Eðer iþverenin iþ kazasý sigortasý yok ise, iþ kazasýný
yukarýda açýklamýþ olduðum Ýþ Kazalarý Kurumu’na
bildirmelidir ki, iþ kazasýna maruz kalan iþçinin zararý karþýlanabilsin. Önemli olan, iþ kazasý bildirim formunun doðru ve detaylý þekilde doldurulmasýdýr.
Aksi taktirde ödemelerde ve dosyanýn tamamlanmasýnda problemler yaþanýr.
SORULAR
33 - SEKRETER
Maalesef ayrýmcýlýkla karþýlaþýyorlar. Puanlarý iyi de
olsa ayrýmcýlýkla karþýlaþabiliyorlar. Benim bundan
birkaç sene önce bir arkadaþým týp sýnavýna girdi.
Kazandýðý halde istediði
bölüme kaydetmediler.
Ben bunu kendi çocuðumda da yaþadým.
Benim çocuðum ilkokula
baþladýðýnda, ‘burada
baþarýlý olamaz’ dediler ve
düþük zekalýlýlarýn okuluna göndermek istediler.
Ben onlarý dinlemedim ve
çocuðumun okulunu
deðiþtirmedim. Þimdi ayný
okulda baþarýlý.
Ýþçi, iþyerinde (aðýr veya hafif fark etmez) iþ kazasý
geçirmiþ ise, bunu ayný anda iþverenine bildirmesi
gerekiyor. Ýþverenin ise bu iþ kazasýný, kaza gününden itibaren on gün içinde kendisinin baðlý olduðu iþ
kazasý sigortasýna bildirmesi mecburidir. Lakin iþveren bu bildirimi gerçekleþtirmediðinde veya bildirmeye itiraz ediyor ise, iþçi kendisi iþvereninin baðlý
olduðu iþ kazasý sigortasýna bildirebilir. Bu durumda
on gün içinde bildirim süresi geçerli deðildir. Fakat, iþ
kazasýnýn zaman kaybýna uðramadan bildirilmesi iþçinin lehinedir. Ýþ kazalarýnda zaman aþýmý üç yýldýr.
Ýsçi eðer iþvereninin iþ kazasý sigortasýný bilmiyor
ise, “Het Fonds voor Arbeidsongevallen/Le Fonds des
accidents du travail” adlý kuruma baþvurabilir.
Adres: Troonstraat 100
Telefoon: 02 506 84 11
Mail: [email protected]
1. Ýþ kazasý kapsamýna kimler dahildir?
Hasan Deðirmenci
Taliha Bektaþ
45 - ESNAF
39 - EV KADINI
Benim çocuklarýmdan
birine ilkokuldayken ‘bu
çocuk okuyamýyor, bu
okulu yapamaz’ dediler.
Baþka okula gönderdim,
çocuk sýnýf birincisi oldu.
Bizi okuldan teþekkür için
aradýlar. Þimdi o çocuðum
yüksek okulu bitirdi,
diplomasýný aldý ve iþine
de baþladý. Gayet de baþarýlý. Burda yabancýlarýn
ilerlemesini istemiyorlar.
Hep kötü iþlerde çalýþtýrmak istiyorlar.
Benim tanýdýðým bir yüksek okul öðrencisi var.
Okuduktan sonra bütün
haklarý var. Ama þimdiki
gençlerin çoðu kendisi
okumak istemiyor.
Zamanýnda bizim okuma
þansýmýz olmadý. Ben
ortaokul dördüncü sýnýftan ayrýldým. Þimdi bütün
çocuklarým okusun istiyorum ama 18’ine gelince
seni dinlemiyorlar artýk.
Serpil Aygün
Genel prensip maddesi:
Ýþçiler, memurlar, hizmetçiler, ev iþi yapanlar (bahçývanlýk), iþ sözleþmesi olan sporcular ve çýraklar,
aktörler, taþeron iþçileri ve evde çocuk bakýcýlarý.
Ýþveren sözleþmesinin yazýlý olarak bulunmasý þart
deðildir. Önemli olan iþverenin emri altýnda iþ yapýlmasý ve yapýlan iþ için maaþ ödenmesidir. Hatta
geçersiz iþ sözleþmesi bile olsa, örneðin okul mecburiyeti olan bir kiþiyi çalýþtýrma veya çalýþma müsaadesi olmayan yabancý uyruklu birisi kaçak çalýþtýðý iþ
esnasýnda kaza geçirir ise, iþveren bundan sorumludur.
2. Neler “iþ kazasý” olarak kabul edilir?
-Ani bir olay (düþme, yanma ve darbe alma, patlama, çarpýþma, heyecandan ve tartýþma esnasýnda yara
alma).
-Yara belirtisi (kýrýk, kesik, yanýk vs... veya moral
bozulmasýndan dolayý psikolojik saðlýk sorunlarý vs.)
- Kazanýn, iþ sözleþmesi süresinin dahilinde olmasý:
iþinize giderken, iþinizi yaparken ve evinize giderken
olmasý.
3. Evden iþe, iþten eve giderken kaza yapmak
Normal güzergahý takip etmek. Bu demek deðildir
ki, iþe veya eve giden en kýsa yolu kullanmak gereklidir. Belirli sebeplerden dolayý daha uzun güzergah
(daha çabuk iþe varma, iþ öncesi veya sonrasý çocuklarý okuldan alma olayý kabul edilir sebeplerdir) izlenebilir.
Sayfa 10.qxp
01.05.2006
11:22
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
10
‘Ben sokaðýn sesiyim’
Limburg Valisi Steve Stevaert’ýn konuþmasýnýn bitmesinin ardýndan sahneye fýrlayan
elçika Türk Ýslam Nuh Doðan adlý genç, yüksek öðrenimini tamamladýðýný ancak ayrýmcýlýk nedeniyDiyanet Vakfý, Lim- le iþ bulamadýðýný anlattý.
Serpil Aygün
B
burg ve çevre bölgelerden 14 Cami Derneði ile
Gençlik ve Öðrenci Kuþaðý
(TÜGÖK) Derneði’nin birlikte
düzenlediði, Belçika’da yaþayan Türk gençlerinin yüksek
öðretime katýlým ve baþarý
düzeyleri hakkýnda yapýlan
toplantý Beringen’de geçtiðimiz ay yoðun bir katýlýmla gerçekleþtirildi.
T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay, Anvers Baþkonsolosu
Gürol Sökmensüer, Eðitim
Müþaviri Tolga Yaðýzatlý, Federal Meclis Milletvekili Cemal
Çavdarlý, Türkiye’den misafir
konuþmacý Prof. Bayraktar
Bayraklý, Limburg Valisi Steve
Stevaert, Hasselt Üniversitesi
Rektör Yardýmcýsý Mieke Van
Haegendoren, PHL Müdür
Yardýmcýsý Tony Waegeman,
öðretmenler ve anne babalar
ile gençlerin katýldýðý toplantýda yaklaþýk 600 kiþi vardý.
Toplantýda konuþma yapan
Limburg Valisi Steve Stevaert
Türk toplumuna sýcak mesajlar
vererek gençleri daha fazla
eðitim almaya çaðýrdý. “15
yaþýnda çalýþma hayatýna atýlan
biri olarak bana; Steve, sana
konuþmak kolay, diyebilirsi-
niz. Ancak þunu belirtmeliyim
ki, eðitimimi tamamlamýþ
olsaydým, çok daha iyi olurdu.
Kariyerimi yaparken diplomasýzlýktan kaynaklanan zorluklarý yaþamazdým. Çok zor da
olsa diplomasýz kariyerimi
yaptým ancak gelecekte diplomasýz kariyer edinmenin yollarý kapanýyor” diyen Vali
Stevaert konuþmasýnýn baþýnda
Türklerin Limburg bölgesine
yaptýklarý katkýlardan duyduðu
minnettarlýðý anlattý. Stevaert,
“geçmiþte kömür ocaklarýmýz
vardý, þimdi yok. Eskiden
iþçiye ihtiyacýmýz vardý, þimdi
diplomaya ihtiyacýmýz var.
Eskiden çalýþmak, çalýþmak,
çalýþmak diyorduk, þimdi okumak, okumak, okumak diyoruz” derken, gençlere eðitimlerini sürdürmeleri tavsiyesinde
bulundu.
Toplantýnýn birinci yarýsýndan sonra verilen arada bir
genç sahneye fýrladý ve etkinliðe konuþmacý olarak katýlan
Limburg Valisi Steve Stevaert’a
(Sosyalist Parti eski Baþkaný ve
eski Ulaþtýrma Bakaný) seslenerek, “ben sokaklarýn sesiyim, burada okumaktan bahsediyorsunuz ama okuduktan
sonra iþ bulamýyoruz. Elektronik bölümü mezunuyum, hep
takdirle geçtim, ben iþ bulamazken çift dikiþ yapanlarýn
hepsi iþ buldu. Biz yabancýlara
temizlik iþini uygun görüyorlar” diyerek tepkisini sürpriz
bir þekilde dile getirdi. Ayrýca
“buradakiler konsolosluk ve
derneklerin sesi, ben ise gerçekleri olduðu gibi söylüyorum, ben sokaklarýn sesiyim”
derken salondakiler þaþkýnlýkla
öfkeli
genci
izlediler.
Toplantýdan sonra kendisi ile
konuþtuðumuz Nuh Doðan,
yüksek öðrenimini tamamladýðýný ancak ayrýmcýlýk nedeniyle iþ bulamadýðýný anlattý. Ýþ
bulabilmek için kayýt olduðu iþ
bulma kurumunun hala kendisini ek eðitime göndermeye
çalýþtýðýný söyleyen Doðan,
yanýnda oturan Belçikalýyý
göstererek “bakýn benim tenim
bile onlardan daha beyaz, ama
yine de bana iþ vermiyorlar”
dedi. Nuh Doðan, “özgeçmiþimi okumadan önce ilk baktýklarý yer ismim. Adýmý Jan Piet
olarak mý deðiþtireyim” diyerek sitem etti. Konuþma sýra-
sýnda çevrede bulunan bazý
gençlerin de protestosundan
dolayý tebrik ettiði genç, bir de
iþ teklifi aldý. Bir mühendislik
þirketinin yöneticisi olan Bekir
Kýlýç, Nuh Doðan’a iþ verebileceðini iletti.
Kültür Avrupa’nýn çimentosudur
Haber Merkezi
Avrupa
Kültürler
Merkezi’nin
Türkiye’nin de arasýnda bulunduðu
sekiz Avrupa Üniversitesi ile ortaklaþa
geliþtirdiði bu projeyle ilgili ilk konferans 5 Mayýs’ta Brüksel’de, Avrupa
Parlamentosu’nda gerçekleþtirilecek.
Konferansa katýlýmýn üzretsiz olduðu, ancak önceden kayýt yaptýrýlmasý
gerektiði bildirildi. Konferansla ilgili
ayrýntýlý bilgi 02/734 06 99 numaralý
telefondan edinilebilir.
Belçika’da
‘Türk toplumunu etkilemenin en
etkili yolu’
Binfikir gazetesine ilan
vermektir!
Amacýmýz
‘siyasi çizgi’
deðil, nitelikli bir
‘yayýn çizgisi’
www.binfikir.be
Belçika’nýn
‘Türkçe’ gündemi
Sayfa 11.qxp
01.05.2006
11:17
Seite 1
Mayýs 2006
GÜNDEM
ir yýldýr orada duruyordu,
Neredeyse toz baðlamak üzereydi. Deðerini bilmemiþim; bir ömre
bedelmiþ...
Lüksemburg’un hediyesini getirip
çekmecelerimden birine attým.
Hala orada duruyor.
Üç hafta öne çýkardým, çalýþma
masamýn üstüne koydum,
Oysa, bir hayat kadar pahalýymýþ....
Avrupa Birliði Dönem Baþkaný
Lüksemburg, 2005 yýlýnýn Haziran ayýnda, zirveyi takip eden gazetecilere
‘gelenekselleþen’ hediye paketi verdi.
Bir kravat, bir paket çikolata ve bir
MP3...
Yani ‘sýkýþtýrýlmýþ’ müzikçalar.
Taþ plak ve pikap’tan sonra kasetçalarlar ilk piyasaya çýktýðýnda küçük bir
oda kadar olan müzik seti sonra bavul
büyüklüðünü aldý.
Kendini ifade etmek isteyen gençler
sokaklarda, plajlarda ve varoþlarda
valiz büyüklüðündeki müzikçalar’larý
omuzlarýnda taþýdý uzun bir süre.
Son yýllarda 8 X 3 X 1 cm boyutlarýný alan alet boyunlara asýldý.
Sokaklarda yürürken, otobüslerde,
tramvaylarda ve trenlerde her gencin
boynunda görebildiðimiz MP3’ler...
Bir ölüme alet olacaðýný bilmeyen bir
alet oldu,
Brüksel’in Merkez Garý’nda bir öðle
vakti,
11
B
[email protected]
Hayatýn bedeli MP3
Deðerini bilmemiþim; bir ömre bedelmiþ... Lüksemburg’un
hediyesini getirip çekmecelerimden birine attým. Oysa bir hayat
kadar pahalýymýþ.
Herkesin içinde,
Herkesin gözü önünde,
Hiç kimseler görmeden...
Joe van Holsbeeck öldürüldü,
MP3 için 5 býçak darbesiyle.
Gözler Faslýlara çevrildi.
Önyargý ve genel kaný ile Kuzey
Afrikalý gençler suçlandý.
Çünkü, bunu yapsa idi,
Ancak Faslý gençler yapar idi.
En zor duruma yine Fas kökenli bir
politikacý düþtü.
Flaman Liberal Sol Partili (spirit)
Fouad Ahidar erken konuþtu.
Tatilde olduðu Fransa’dan televizyonlara baðlanan Ahidar, “Faslýlar’ýn ve
hatta bütün Müslümanlar’ýn bu ölümü
lanetlemelerini ve katilleri polise teslim
etmeleri” çaðrýsý yaptý.
Aradan geçen zaman milyonlarý
olduðu gibi Fouad Ahidar’ý da haksýz
çýkardý.
Katilcikler, Belçika’nýn güney komþularýndan deðil kuzey komþusundan
çýktý...
Polonyalý Adam G.
Belçika’nýn uluslararasý camiada
adýný lekeleyen sübyancý Marc
Detroux’nun yakalanmasýndan sonra
çektiðim gibi derin bir ‘oh’ yaþadým
kendi adýma, yüzbinler gibi.
Ölümün sorumlusu olarak Faslý ve
Müslüman gençleri hedef gösteren
Belçika Federal Savcýlýðý özür dilemek
zorunda kaldý.
Kendi gençlerine inanmayan Fouad
Ahidar’dan ‘ses’ yok.
Her gece gizliden gizliye aðladýðý þiþmiþ gözlerinden belli olan baba, kameralar karþýsýna hep vakur bir edayla
çýktý.
Bir kez kendini tutamadý; aðladý herkesin önünde.
O, Joe van Holsbeeck’in babasýydý.
Guy, bir evlat büyüttü; 17’sine kadar.
Birileri aldý 17’lik genç fidaný.
Babanýn kollarý kýrýldý; dalsýz, budaksýz kaldý.
Ama o baba, politikacýlarýn uzak durmasýný istedi.
Her þeyde olduðu gibi rant peþinde
olan siyasilerin ‘öldürülmüþ’ oðlunun
bedeninden oy avcýlýðý yapmalarýna
müsade etmeyeceðini söyledi.
Oðlunun üzerinden siyasi çýkar saðlamalarýna izin vermedi.
80 bin kiþi yürüdü Brüksel sokaklarýnda.
Tek bir ses; “sessizlik” içinde.
Gül döküldü Joe’nun yollarýna...
23 Nisan coþkuyla kutlandý
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý nedeniyle çocuklar, T.C. Brüksel
Büyükelçisi Fuat Tanlay, Brüksel Baþkonsolosu Mehmet Özyýldýz ve Eðitim Müþaviri
Tolga Yaðýzatlý’yý ziyaret ettiler.
Serpil Aygün
er yýl geleneksel olarak yapýlan ziyaretlerde çocuklar birkaç
dakikalýðýna temsili olarak
Büyükelçi, Konsolos ve Eðitim
Müþaviri oluyor ve yapacaklarý
hizmetleri anlatýyorlar. Koltuðunu Roi Baudoin Koleji’nden
8. sýnýf öðrencisi Mazhar Korkmazer’e devreden Yaðýzatlý,
H
eðitim müþaviri olarak hangi
hizmetleri gerçekleþtireceðini
sordu. Mazhar Korkmazer,
Türkçe ve Türk kültürü derslerini artýracaðýný, böylece burada yaþayan çocuklarýn Türkçe’yi daha iyi kullanmalarýný
saðlayacaðýný söyledi.
Ardýndan, Baþkonsolos Mehmet Özyýldýz’ý ziyaret eden
çocuklardan bu kez 10. sýnýf
öðrencisi Þükran Çelik koltuðu
devraldý. Þükran Çelik, konsolos olarak
burada yaþayan vatandaþlara
yardým
edeceðini ve Türkçe’yi iyi konuþmalarýný
saðlayacaðýný
söyledi. Türkçe’nin
doðru kullanýmý konusunda son derece
hassas olduðu bilinen Baþkonsolos Mehmet Özyýldýz, bu
sözleri duymaktan dolayý hissetiði memnuniyeti dile getirdi.
Son olarak Büyükelçi Fuat
Tanlay’ý ziyaret eden grup
içinden 6. sýnýf öðrencisi Okan
Koyuncu, Büyükelçilik koltuðuna oturdu. Büyükelçi olsaydý, Belçika’da yaþayan Türk
toplumunun birlik ve beraberliði için çalýþacaðýný ve eðitime
önem vereceðini söyleyen
Okan Koyuncu’nun ardýndan
Büyükelçi Fuat Tanlay kýsa bir
konuþma yaptý. Çocuklara
hitaben yaptýðý konuþmada
Tanlay, çocuklarýn derslerine
önem vermesi ve sürekli okuyup çalýþmalarý öðüdünü
verdi. Büyükelçi Tanlay, öðretmenlere çocuklara verdikleri
iyi eðitimden dolayý teþekkür
ederken, bu eðitimin sürdürülmesi için daha çok ve sürekli
çalýþmak gerektiðini de vurguladý.
23 Nisan Pazar günü ise
Damla Düðün Salonu’nda 23
Nisan kutlamalarý gerçekleþtirildi. Belçika ve Türkiye milli
marþlarýnýn
okunmasýndan
sonra Eðitim Müþaviri Tolga
Yaðýzatlý, Devlet Bakaný Emir
Kýr, TC. Brüksel Büyükelçisi
Fuat Tanlay’ýn yaptýðý kýsa
konuþmalarýn ardýndan, öðrencilerin þiir, saz dinletileri,
korolar, skeçler, rap ve folklor
gösterileri sunuldu.
Sayfa 12.qxp
01.05.2006
04:42
Seite 1
12
SÖYLEÞTÝK
Mayýs 2006
“Schaerbeek’in
yýldýzlara
ihtiyacý yok
”
En fakir belediyeler arasýnda bulunan Schaerbeek’in bütçe açýðýný
gidermek için vergileri yükseltmesi ile tepkileri çekti. Karanlýk ýrkçý
Nolsizm döneminin ardýndan barýþý saðladý. Yýldýz siyasetçilerin
akýp kaybolduðu Schaerbeek’te yerel gücü temsil ediyor ve seçimlerin en güçlü adayý. Belediye baþkaný Bernard Clerfayt (MR-FDF),
Erdem Resne’nin sorularýný yanýtladý.
Erdem Resne
E
ski baþkan Francis Duriau’nun
veliahtýydýnýz ama ayrýlýp De
Herde ve Van Gorp’la üçlü
oluþturdunuz. Þimdi ise sizin üçlü daðýlýyor, Van Gorp PS listesinde. Tarih
tekerrür mü etti? Nasýl karþýlýyorsunuz
bu durumu? Piþmalýðýnýz var mý?
Daha ziyade þaþkýným, anlayamýyorum. Van Gorp’un siyasi geçmiþi ve
söylemleri ele alýndýðýnda sol bir partide olmasý garip. Jean-Pierre FDF’in sað
tabakasýndaydý...
Evet geçmiþi tartýþýlýyor. Nols döne minde faaldi. Siz onunla birleþince bu
geçmiþini yadýrgamadýnýz mý?
Bugün aþýrý saðcý denemez kendisine, evet bir ara o yöne kaydý ama
daha bize geçmeden fikrini deðiþtirmiþti. Zaten böyle olmasaydý, asla kabul
etmezdik. Fakat her þeye raðmen bizde
de sað, yani muhafazakar taraftaydý.
Sorun þu an aþýrý olup olmamasý deðil,
o konuda endiþem yok. Ama saðýn
saðýyla, sol arasýnda uçurum var.
FDF’te daha sola kayan bendim aslýnda, o yüzden bu karar ilginç.
Sol’a daha yakýnsanýz Onkelinx’in
geliþinden rahatsýz deðilsinizdir!
Schaerbeek’e iyilik için gelen herkese merhaba diyorum. Büyük siyasi “yýldýz”larýn Schaerbeek’e geliþini çok gördüm,
geçen
seçimde
PS’ten
Hutchinson gelmiþ ve birçok söz vermiþti. Bir encümenlik yapýp kayboldu.
Ardýndan kendi partimden Ducarme
geldi, vaatlerde bulundu (kabul etmeliyim ki bazý iyi çalýþmalarý da oldu)
ama ardýndan baþka tercihlere yöneldi.
Tabii ki ünlü isimler buraya gelince
çok ses getiriyorlar, kendilerini ve pro-
jelerini tanýtmalarý lazým. O yüzden
Onkelinx’le bir sorunum yok, sadece
þunu demek isterim: Schaerbeek’in 30
yýllýk siyasi geçmiþi çok özeldir.
Popülist bir ýrkçý düþünce burada iktidardaydý. O zamanlar Nols’u eleþtirenler çoktu ama kimse elini taþýn altýna
koymadý...
var. Ama kemer sýkma politikasýný
baþarýyla yönettik ve 25 milyon
Avro’luk açýktan dengeye ulaþtýk.
Saint-Gilles ve Saint-Josse gibi daha
küçük ve “fakir” belediyeler, bizden
daha fazla yardým almalarýna raðmen
bu baþarýyý gösteremediler ve hâlâ
açýktalar. Bu, kaliteli bir idarenin iþaretidir...
“
Tabii ki ünlü isimler buraya gelince çok ses getiriyorlar,
kendilerini ve projelerini tanýtmalarý lazým. O yüzden
Onkelinx’le bir sorunum yok
Siz bunu yaptýðýnýza inanýyor musu nuz?
Kimse yapmadý. Ben yirmi yýldýr
Schaerbeek’te siyasetin içindeyim.
Burasý bu kadar deðiþiyorsa, bunu
Schaerbeeklilere borçluyuz, yerel güçlere... Yani kusura bakmayýn ama
“küçük Schaerbeek”liler baþardý bunu.
Büyük yýldýzlar deðil. Oysa þimdi
düzeldik, bütçemiz dengelendi, – otuz
yýldýr açýktaydýk! – en iyi polislerden
birine sahibiz, toplumlar arasý gerginliði azalttýk, gizli idari ýrkçýlýðý yok ettik.
Hala sorunlarýmýz var ama yabancý
kökenli encümenlerimiz de var ve
yabancýlar söz haklarýný kullanýyorlar...
Onkelinx “yýldýz” olarak gelmediðini
açýkladý. “Beni çaðýrdýlar, geldim” dedi
ve isimlerden ziyade programla geldiðini söyledi. Sizin programýnýz, projele riniz nedir gelecek için? Henüz yapma dýklarýnýz?
Ben ve ekibim için en önemlisi, þu
ana kadar yaptýklarýmýzdýr. Olaðanüstü
bir siyasi bilançomuz var. Her alanda
en büyük deðiþimi baþaran belediyeyiz
diyebilirim. Tabii hâlâ yapacaklarýmýz
”
Nasýl baþardýnýz bunu? Hangi alanlarda kemer sýktýnýz?
Ýsraf’tan kaçýndýk. Bugün, kiþi baþýna
en az harcama yapan belediyeyim
(not: Brüksel Bölgesi’nde) ama buna
raðmen diðer belediyelerden bazen
daha iyi hizmet sunuyorum. Her alanda yatýrým yapýp geleceðin israfýný
engelledik. Mesela belediye sarayý ve
okullarda izolasyon sistemi yerleþtirip
enerji tüketimini azalttýk. Bu açýdan
örnek belediyelerden biriyiz. Ve bunu,
ekolojistlere yaranmak için deðil, gerekli ve akýllýca olduðu için yaptýk.
Böylece paramýzý faturalara harcamak
yerine insanlara hizmet sunuyoruz.
Okullardan tasarruf ettiðimiz parayý
yine okullara ve öðrencilere yatýrýyoruz.
Þimdi dengedesiniz. Schaerbeek
büyük ve STÖ sayýsý yüksek bir belediye. Tasarruf ettiðiniz parayý nerelere
harcayacaksýnýz? Projeleriniz nedir?
Halka hizmet açýsýndan önceliklerimiz, kreþlere yönelik. Belediye genelinde 220 kiþilik kreþlerimiz var. Ama 34 kreþ daha yapmayý planlýyoruz,
yaklaþýk 150 yer daha yani. Çünkü
çocuk sayýsý yüksek ve sosyolojik deðiþimler var. Uzun süre buradaki yabancý ailelerde kadýn çalýþmayýp çocuklara
bakýyordu, artýk genç kadýnlar da çalýþmak istiyor ve kreþ ihtiyacý var. Eski
kreþlerin tamamý Schaerbeek’in kuzeyinde, yani Belçika nüfusunun yoðun
olduðu yerlerde. Þimdi güneyde kreþler açacaðýz.
Okul ve eðitim alanlarýnda da çok
yolumuz var. Yenileme ve onarým
çalýþmalarýmýz sürüyor. Ama okul
dýþýnda etkinlikler düþünmemiz lazým,
çünkü pedagojik açýdan yetkimiz yok,
o Fransýz ve Flaman Topluluklarýnýn
sorumluluðu. Fakat okul bitiminde tüm
çocuklar hemen eve gitmiyorlar, iþte
orada bakýcýlýk meselesine el atmamýz
lazým. Çocuklara bakmak, onlarý bahçede kendi hallerinde býrakýp kavga
etmelerini seyretmek olmamalý. Bu
okul dýþý zamanlarý deðerlendirmek
lazým, spor olsun, gezi olsun...
Sayfa 13.qxp
01.05.2006
04:33
Seite 1
13
Mayýs 2006
veri. Serbest meslek, avukatlýk, mimarlýk dýþýnda, KOBÝ kurmak zor. Her þeye
raðmen telekom ve medya alanlarýnda
faal þirketler var, Meiser tarafýnda. Bu
alaný güçlendirmek istiyoruz. “MedyaValley” veya “Schaerbeekiwood” olabilir, gülünç ama Belçika’nýn en önemli
çekim ve film stüdyolarý burada.
Reklam ve müzik klipleri çekiliyor.
Ama ekonomik stratejiye inanmýyorum. Þu an moda: “eðitimsiz iþgücümüz var, istihdam yaratýp onlarý çalýþtýralým” deniyor. Þirket kurmak uzun ve
zor iþ, üstelik piyasaya da ayak uyduramayabilir. Tam tersi, varolan þirketlerde çalýþmalarý için eðitimsiz insanlarý eðitecek projelere yönelmek lazým.
Pedagojik açýdan yapabileceðimiz
küçük ama önemli bir katký da dil
konusunda olacak. Çok milletten insanýn yaþadýðý Schaerbeek’teki gençler
okuldan çýkýnca mutlaka yerel dilleri
çok iyi konuþmalý, aksi taktirde iþ bulamazlar. Bugünün iþ sektöründe dil
önemli. O yüzden okul kitapçýklarýnýn
tekrar kullanýlmasý için çaba sarfedeceðiz. Okullarýmýzýn okul kitabý almalarý
için bütçe ayýracaðýz, çünkü bu kadar
farklý milletlerin ortak bir eðitimi olmasý için, ortak çalýþma temellerinin olmasý lazým. Bugün her okul, her öðretmen
kendi metodunu kullanýyor, sonuçta
çocuklarýn kafasý karýþýyor. Bu sebeple
eskiye dönmek gerek. Herkes ayný kültürden olsa, diyeceðim olmaz, o zaman
daha yaratýcý pedagojiler geliþebilir,
çünkü ortak bir belkemiði zaten vardýr.
Valonya’nýn küçük belediyelerinde bu
mümkün. Ama burada mutlaka bir belkemiði oluþturmak ve gençlerimizi iþ
sektörüne hazýrlamak lazým. Ýþsizlikle
mücadele bizim yetkimiz deðil, ama
eðitimdeki yetkilerimizle katkýda bulunabiliriz. Zaten çabalýyoruz da.
Schaerbeek’te iki iþ bulma kurumu var;
buralarda bilgi veriliyor, CV yazýmýna
yardým ediliyor, eðitim veriliyor... Yani
yardým isteyen iþsizlere olanak saðlayacak sistem kurulmuþ...
Ýþ konusunun bir de diðer yüzü var:
Ýþverenler.
Bu
konuda
da
Schaerbeek’in
potansiyeli
güçlü.
Ticaret ve istihdam yaratmak için ne
öneriyorsunuz?
Her iþverene “mutlaka Schaerbeek’li
al” diyemeyiz. Ama kendi belediye
iþlerimizde, ayný düzeyde iki insan arasýnda Schaerbeek’liyi tercih ederiz.
Mesela güvenlik görevlilerinin çoðu
Schaerbeek’li. Onlar için büyük avantaj, çünkü yerel bilgileri yüksek, zaten
onlardan beklenen de bu.
Ýstihdam yaratmak için önlemler alabiliriz. Fakat önemlisi, bu istihdamýn
Schaerbeek’e kazandýrdýklarý. Maalesef
Schaerbeek’in yapýsý, iþten ziyade
lojmana daha uygun, bu tarihsel bir
Ýþaret ettiðiniz dil ve eðitim sorunlarý,
buradaki Türk toplumunun da en
büyük sorunlarý. Sizi de son zamanlarda açýlýþlarda, kültürel etkinliklerde
görüyoruz. Türkleri nasýl görüyorsunuz
ve onlara yönelik özel planlarýnýz
nedir?
Türk toplumunun büyük kültürü ve
bundan doðan büyük bir gururu var
(bazen milliyetçiliðe kaçan). Ekonomik
olarak çok atýlýmcýlar, þirket kurma
yeteneklerine hayraným (zaten çoðu 20
sene önce geldikleri halde benden
daha zengin!). Ama bu güç, onlarýn
açýlmasýna engel oldu. Kültürel, sosyal
ve siyasi açýlým bundan yedi sekiz sene
önce gerçekleþti. Eskiden esnafla
konuþtuðumda bana Fransýzca cevap
veremiyorlardý.
Haecht
caddesi,
Türklerin Türkler için yaþadýðý bir
yerdi. Ama Belçikalýlara ve diðer insan-
lara da açýlmasý gerekliydi. 2000
seçimlerinde de Türkler siyasi olarak
kendilerini ifade ettiler, topluca oy
kullandýlar. Þimdi de dernekleriyle,
gazeteleriyle, sendikalarýyla, faaliyetleriyle boy gösteriyorlar. Bu geliþimi
desteklemek lazým, ama artýk sonraki
adýmý da atmak gerekiyor: diðer toplumlara açýlým. Yani sadece kendi kültürünü tanýtmak yetmiyor, diðer kültürleri, Brükselliliði de öðrenmek þart.
“Türkler siyasi olarak kendilerini
ifade ettiler” dediniz. Van Gorp ve De
Herde’le sorunlarýn ardýndan partide
sizden sonra en güçlü konumda Sait
Köse var. Bu gücü nasýl görüyorsu nuz? Sizin için fýrsat mý?
Mesele fýrsat meselesi deðil.
Meclisimde dört Türk asýllý üye var.
Yani ne fazla ne eksik. Bunlardan biri
de encümen (Sait Köse)...
Gelecek seçimde yabancý seçmen
oraný büyüyecek. Meclis’e giren
yabancý sayýsýnýn toplumdaki orandan
yüksek olmasýndan endiþelenmiyor
musunuz?
Hayýr. Olabilir ama siyasette her þey
hesap deðildir. Belki yarýn daha fazla
Türk asýllý encümen olabilir. Bu önemli deðil. Seçilen herkesin, tüm
Schaerbeeklilerin temsilcisi olmasý
önemli. Sait Köse de öyle. Ben Türk
deðilim, ama Türk Schaerbeeklilerin de
baþkanýyým.
Yabancý asýllýlarýn hep ikili oynadýklarý söyleniyor. Partide baþka, kendi
toplumlarýna yönelik baþka konuþtuklarý iddia ediliyor. Sait Köse de Türkçe
yayýn organlarýnda “Belediye Baþkan
adayý” olarak tanýtýldý. Bunu nasýl karþýlýyorsunuz, belediye baþkan adayý
olarak, üstelik ayný partiden?
Altý yýl meclis üyesi oldum, altý yýl
encümen. Þimdi belediye baþkanýyým.
Her zaman birden fazla baþkan adayý
tanýdým. Ýhtiraslý olmak kötü bir þey
deðil. Kötü olan, ihtirasýn amacý veya
þekli. Bencil olursa, kamuya zararlý
olursa kötüdür. Ama herkesle birlikte
yola çýkýlýp ihtirastan birlik doðurmak
iyidir...
Ýkisinden hangisini gördünüz Sait
Köse’de?
Sait Köse, “benim sayemde Türkler
kendilerini daha iyi temsil edilmiþ hissedebilir ve bu güveni belediye baþkanlýðýna kadar taþýmak istiyorum” diyorsa sorun yok. “Clerfayt’yi sallayacaðým” dediðini hiç duymadým. O yüzden kýzgýn deðilim.
Beyoðlu’yla kardeþ belediye olma projemiz var. Emirdað’ý
düþündük ama onunla Gent zaten kardeþ. Üstelik Beyoðlu
daha önemli, kültürel baþkentin en tarihi belediyesi. Biz de
Belçika Türklerinin baþkentiyiz! Ne gariptir ki Avrupa Birliði
bu kardeþliðe bütçe vermiyor. Polonya, Macaristan, hatta
Maðrip’ten bir belediye seçsem para verecekler, ama
Türkiye’ye yok. O yüzden yardým yapamayacaðýz. Oysa tarihi bina ve þehircilik açýsýndan benzerliklerimiz var, bir þeyler
verebilirdik. Þu an sadece kültürel projeler düzenleyebiliyoruz.
Bizden öðrenciler Beyoðlu’na gidecek, oradan da bize öðrenciler gelip köprü kuracaklar.
Diðer partilerle gelecek için planýnýz
var mý? Seçim sonrasý birlikleri düþün dünüz mü? Kimlerle çalýþmak istersiniz?
Zor bir iktidar yürüttüm ama baþarýlý
olduk. Bence devam edebiliriz. PS’e ve
Onkelinx’e de mesajým þu: Schaerbeek
hâlâ geçmiþin izlerini silmedi. Buradaki
çalýþmayý bozmak amacýyla gelmemek
gerekiyor. Buradaki çalýþmaya katýlmak
veya bunu güçlendirmek gerekiyor.
Onkelinx, bu mücadelede PS’i daha
aktif görmek istiyorsa gelebilir ve birlikte çalýþýrýz.
“Schaerbeek’i yerel güçler kurtardý”
dediniz baþlarda. Siz çok çabuk baþkanlýða yükseldiniz, ayrýca Brüksel
bölge milletvekilisiniz. Bakanlýk düþü nüyor musunuz, yoksa yerel siyasette
mi kalacaksýnýz?
Schaerbeek baþkanlýðý bence bakanlýktan çok önemli. Yedinci belediyeyiz,
halkla temasýmýz var, somut projelerimiz var. Bakanlýk bence daha sýkýcýdýr.
Sayfa 14.qxp
01.05.2006
11:12
Seite 1
14
Zambak Bayramý
Mayýs’ta Iris (zambak)
Bayramý
çerçevesinde
Brüksel’de “Brüksel þarký söylüyor” etkinliði, Brüksel Parlamentosu’nda halka açýk gün ve
müzikal parkur; farklý alanlarda jazz dinletileri ve sokak
þenlikleri düzenleniyor. Saat
11.30’da baþlayacak olan Iris
Bayramý 23.00’te son bulacak.
7
Mayýs 2006
GÜNDEM
Belçika’da saðlýkla ilgili
yeni düzenlemeler
Haber Merkezi
Haziran’dan itibaren Belçika’da ilaç bedelinin saðlýk sigortasý tarafýndan karþýlanan bölümü, ihalede ortaya çýkan ilaç fiyatlarýna göre belirlenecek. Fizyoterapi fiyatlarýnda ise önemli indirimler yapýlýyor.
Federal Halk Saðlýðý Bakaný Rudy
Demotte (PS – Sosyalist Parti) 1
Haziran’dan itibaren Belçika’da ilk
kez kamuya açýk ilaç tüketimi politikasý uygulamasýný baþlatýyor. Hükümet 1 Haziran’dan itibaren kolesterol düþürücü ilaç üreten ilaç firmalarýnýn katýlacaðý bir ihale düzenleyecek.
En ucuz fiyatla satýþa sunulan ilaç,
ihaleyi kazanacak. Sadece bu ihaleyi
kazanan ilacýn yüzde 75’i geri ödene-
1
Zaventem’e
600 milyon
Euro yatýrým
cek. Diðer ilaçlarý kullanan hastalara
ise ilaç bedelinin yüzde 50’si geri ödenecek. Ýhale uygulamasýný, devletin
ilaç bütçesinin en büyük bölümünü
oluþturduðu için (% 10) kolesterol ilaçlarýndan baþlattýðýný söyleyen
Bakan Demotte ilaç fiyatlarýnýn genel
olarak düþmesini öngörüyor. Halen
Belçika’da 700 bin hasta kolesterol
düþürücü ilaç kullanýyor.
Bakan Demotte, fizyoterapi tedavi
ücretlerinin saðlýk sigortasý tarafýndan
ödenen bölümünün arttýrýlacaðý
müjdesini de verdi. Fizyoterapistlerin
meslek kuruluþlarý fizyoterapi tedavisinin herkesin yararlanabileceði bir
hale getirilmesi için hastaya yansýyan
maliyetin azaltýlmasý talebinde bulunmuþlardý.
Zaventem Havaalaný iþletmecisi BIAC önümüzdeki 20 yýl boyunca havaalanýnda
depolama, konferans salonlarý ve otel gibi
alanlar için 600 milyon yatýrým yapacak.
Sayfa 15.qxp
30.04.2006
12:52
Seite 1
Sayfa 16.qxp
01.05.2006
04:27
Seite 1
Mayýs 2006
ARTfikir
16
[email protected]
Terörizm felsefesi
vrupa ‘Ýslam terörü’ açýklamasýný sözlüðünden
silecekmiþ.
AB, bu aralar gayretle “tarafsýz sözlük” hazýrlýyor.
Amaç hassas konularýn ifadesinde kimseyi incitmemek. Böylece ‘Ýslam terörü’ yerini ‘Ýslamiyeti suistimal
eden teröristler’e býrakacak. AB sözcüsü D.G.Marro:
“Kendini doðru ifade etmenin önemli olduðunu düþünüyoruz” açýklamasýný yapmýþtý.
Ýnsanlýðýn tanýmýný yaptýðýmýzda, kendi çýkarlarýmýz
tehlikede deðilse ve baþka toplumlardaki çatýþmalarla
alakalý ise görüþ birliðine varabiliriz. Kendimiz bu
çatýþmanýn içinde olmadýðýmýz sürece ‘doðrular ve
yanlýþlar’ hakkýnda konuþmak kolaydýr. Zorluðu, gerçeklerle yaþamak zorunda kaldýðýmýzda hissederiz.
Hangi insan haklarý, öncelik taþýr ve hangi ilkeler
temelinde demokratik yargý, doðru yargýdýr? Ben
‘insanlýðýn ilkeleri’ prensibinden yola çýkmak gerektiðine inanýyorum.
Örneðin
Filistin
Hükümeti
çatýþma
yapGünümüzde terör
madan Ýsrail’le anlaþmave savaþ arasýnda
lara gitseydi, sorunu
çözebilir miydi? Halbuki
herhangi bir fark
1948’deki anlaþmalara
yok. Çünkü ‘savaþ’ göre Filistin’in ikiye
baþlýðý altýnda
bölünmesi gibi bir konu
yoktu. O dönemlerde
baþlatýlan þiddet
%80 ve %20’lik orandan
her zaman teröriz- bahsediliyordu. Ýsrail’in
de o topraklarda yaþamin özelliklerini
mak isteyiþini anlýyorum
taþýmaktadýr.
ama anlaþmalara uyulmak þartý ile. Fakat
zaman geçtikçe artýk siyonistler deðil, 1967’deki
savaþtan sonra sýnýrlarýný gün geçtikçe daha da geniþleten neosiyonistler Ýsrail’de harekete geçtiler.
Dolayýsýyla Filistinlilerin anlaþmalar yoluyla amaçlarýna ulaþabilmeleri imkansýzdýr.
Amerikan askerinin açýklamasýna göre terörizmin
anlamý, cebren öldürmektir. Kiþisel çýkarlara dayanmayan, toplumsal düzeni hedef alan bir eylem.
Savaþtan küçük, yanlýþ ve yasal olmayan bir eylem.
Ýngilizlerin 2. Dünya Savaþý'nda yaptýklarý düþünülürse terörizmin bazý þartlarda doðru karþýlanmasýný
anormal bulmuyorum. Neosiyonistlerin Filistin’de
uyguladýðý þiddet, neosiyonistler tarafýndan haklý ve
doðru karþýlanýyor. Dünya politikasý bizi, þiddeti haklý
çýkarmanýn da mümkün olabileceðine ikna etti. Hiçbir
millete karþý tepkili deðilim ama neosiyonizme karþýyým.
Savaþ sýrasýnda savaþçýlar ve halk arasýnda bir ayrým
yapýlarak halk hedef alýnmýyor. Ancak savaþ hep suçsuzlarý da beraberinde sürüklemiþtir. Günümüzde
terör ve savaþ arasýnda herhangi bir fark yok. Çünkü
‘savaþ’ baþlýðý altýnda baþlatýlan þiddet her zaman terörizmin özelliklerini taþýmaktadýr. Amerika ve Ýngilizler
suçsuzlarý deðil de ayaklananlarý hedef aldýðýný söyleyerek terörü devam ettirebiliyorsa, bu Filistin için de
geçerli olmalý. Savaþ pilotunun, net göremediði bir
yere bomba atmasý, hedefinin ne derece bilincinde
olduðunu gösterir. Bombayla parçaladýðý insanlarýn
gözünün içine bakabilecek yüreði olsaydý eðer, iþini
uzak mesafeden halletmeye çalýþmazdý.
A
Yoðun bir ilgi var,
bütün þarkýlar ve türküler birlikte söyleniyor. Konser bitti.
Hayranlarýyla uzun
bir fotoðraf çektirme
faslýndan sonra sýra
bize geliyor.
‘Biraz Avrupalý biraz Türk:
Taze fasulye, yanýnda pizza’
Ýlknur Cengiz
aluk Levent’le Gent
konseri sonrasý Avrupa’daki Türk gençlerinin müzik kültürü ile Türkiye’deki gençlerin müzik kültürü hakkýnda ayaküstü röportajýmýz:
H
Türkiye’deki konserlerinizle
yurtdýþýndaki konserler arasýn daki fark nedir sizin için?
Rock müziði yurtdýþýndaki
Türklerin arasýnda henüz oturmuþ deðil. Ben 10 yýldýr yurtdýþýna geliyorum. Her konserim
ortalama 500-1000 kiþiyle geçiyor. Ama yeni çýkan bir popçu
2000 kiþiye konser verebiliyor.
Türkiye’de ise o yeni çýkan popçunun ortalama 100 kiþiye konser verdiði zor görülüyor. Biz ise
5000-10000
kiþiye
konser
veriyoruz. Yani bir ülkenin
geliþmiþliðini müziðiyle, sanatýyla, edebiyatýyla algýlayabilirsiniz. Burda Avrupa’daki Türk
gençleri arasýnda çok büyük bir
çaba var. Ama üzülerek söylüyorum ki, bu çaba yeterli
deðil. Avrupa’daki Türk gençleri
Türkiye’deki yazarlarý çizerleri,
ülkelerinin olmasý gereken
deðer yargýlarýný tam algýlayabilmiþ deðil. Suçlu burda gençler
deðil ama yine de çaba sarf
etmeleri gerekiyor. Henüz
Türkiye’deki gençleri yakalamýþ
deðiller, bu çok üzücü, ama inanýyorum ki yakalayacaklar.
Evet ama ben sizin Türkiye’-
deki bir konserinize de katýlmýþtým. Ve bence buradaki seyirciniz en az oradakiler kadar ilgili
ve sizin þarkýlarýnýzý sizden
güçlü söyleme çabasýndalardý.
Bizim dinleyicimizin bir özelliði var, bunu hepsi için söylemek
güç ama bizi sevenler birçok
müzik tarzýndan daha deðiþik
müzik dinliyorlar. Ama popüler
olduðumuz için ya da bazý þarkýlarýmýz dillere destan olduðu
için de sevenler var. Bu da tabii
ki bizi mutlu ediyor. Ama biraz
önce de bahsettiðim gibi yeterli
görmüyorum.
Türkülerin sizin için önemi
nedir?
Dünyanýn her tarafýnda toplumlarý oluþturan unsurlar vardýr. Ve bu toplumlarýn en üst
unsurlarýna kimi zamanlarda
burjuvazi denmiþtir, kimi zamanlarda elit tabaka, kimi zamanlarda da sosyete denmiþtir.
Bunlarýn temelinde hep soyluluk isteði yatar. Ýnsanlar kendilerini diðer kavimlerden veya
insanlardan ayýrmak için soylu
kelimesine baþvururlar. Biz soyluyuz derler. Kendi kendime bir
gün otururken, 9 çocuklu ailenin 8. çocuðu olarak, Adana’nýn
sýcak topraklarýnda, Ahmet
Arif’lerin, Orhan Kemal’lerin
yetiþtiði topraklarda “kendimi
nasýl soylu görebilirim” diye
düþünmüþtüm, bütün dünyaya
karþý. Ýþte o an türkü söylemenin en büyük soyluluk olduðu
aklýma geldi. Ve dedim ki;
demek ki insan kendini türkü
söyleyerek soylu hissedebilir.
Peki türkülerde ‘soyluluk’
bulan bir kiþi neden Rock müzik
yapýyor?
Yaptýðým müzik türünün aslýnda bir çað ozaný müziðinden öte
bir anlam taþýdýðýný zannetmiyorum. Ben yaþadýðýný yazmaya
çalýþan, ya da yazdýðýný yaþamaya çalýþan insanlardaným.
Türkü söylemek çok hoþuma
gidiyor ama türküyü benden
çok daha güzel söyleyen, icra
eden binlerce halk müziði sanatçýsý var. Ben ise onlardan çok iyi
söylemediðimi
düþünerek,
yaþam tarzým gereði de sert
müziklerden hoþlandýðým için
rock yapýyorum. Ama yine de
türkülerden kopmadýðým için
ara sýra türkü de söylüyorum.
Türkiye’de müzik icra eden
bir sanatçý olarak, yurtdýþýnda
müzik icra eden Türk sanatçýlar
hakkýnda neler düþünüyorsu nuz?
Bizden kopuklar. Yani yarý
Avrupalý, yarý Türk, biraz
Avrupalý biraz Türk: taze fasulye, yanýnda pizza. Karmakarýþýk
bir þey çýkýyor. Kesinlikle aþaðýlamak için söylemiyorum bunu,
sadece farklý olduklarýný söylüyorum. Ben olsaydým ya pizza
yerdim ya da taze fasulye. Pizza
hamurunun üzerine pilav konmaz, bu sýrýtýr. Bu nedenle
Avrupa’da müzik yapýp da
Türkiye’ye gelen sanatçýlarýmýzý
cesaretleri için kutluyor olsam
da, dediðim gibi insan yaþadýðýný yazmalý.
Sayfa 17.qxp
01.05.2006
05:24
Seite 1
Mayýs 2006
ARTfikir
17
kü l t ü r s a n a t
etkinlik takvimi
Türkiye ve Ýran sýnýrýnda
Alevi müziði
Erdal Erzincan & Kayhan Kalhor
Ulaþ Özdemir & Ali Akbar Moradi
-1Tarih: 16/05/2006
Yer: De Centrale-Turbinzaal
Kraankinderstraat 2,
9000 Gent
Saat: 20:00
Bilet: 7 Euro
Üye: 5 Euro
-2Tarih: 18/05/2006
Yer: Zuiderspershuis
Waalsekaai 14, Anvers
Saat: 20:30
Bilet: Kasa 15 Euro
Önceden: 12 Euro
Tarih: 07/05/2006
Yer: De Centrale
Kraankinderstraat 2,
9000 Gent
Saat: 20:00
Bilet: 7 Euro
Üye: 5 Euro
y
a
þ
a
m
l
a
r
E
S
K
Ý
m
e
k
a
n
l
a
r
[email protected]
Tarih: 19/05/2006
Yer: De Centrale
Kraankinderstraat 2,
9000 Gent
Saat: 20:00
Bilet: 3 Euro
Üyeler: Ücretsiz
Nihat Kemal Ateþ
Þiir Dinletisi
Tarih: 20/05/2006
Yer: Quartier BrabantBrabantwijk/ Brüksel
Rue Dupont, Rue de
Fraternité ve Rue Verte
caddeleri
Yaþamý düðümlemeden
çözemezsin
elçika bu yýl yerel seçimlere kilitlendi ki; toplantýlarda, resepsiyonlarda, derneklerde
“demokraside yaþamak ne güzel bir þey be kardeþim”
gibi betimlemelerde bulunma veya öyleymiþ gibi
gösterme eðiliminde olanlarýn sayýsý epeyce çok.
Çokta kafa eskitiyorlar ama neyse. Yine de bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar var.
Evet, kocaman bir doðrudur bu söylenenler. Ama,
“yaþamda” mý yoksa “demokraside” mi bir güzellik
kavramý caizdir, sorusu da baþka bir gerçeði ifade
eder. Yaþam güzeldir, hem de varolan tek güzelliktir.
Her nedense hep çirkinlikler ortasýnda oluþur.
Çünkü, yaþamda karþýtlýklar bir esastýr. Onu güzel
kýlan da, sevinçler ve
neþeler olduðu kadar,
bunlarýn karþýtlarý olan
Acýsýz bir yaþam
acýlar ve hüzünlerdir.
sevinçsiz, hüzünsüz Acýsýz
bir
yaþam
sevinçsiz,
hüzünsüz
bir
bir yaþam neþesizyaþam neþesizdir. Hangi
dir. Hangi birimiz
birimiz sevinçli acýlar
çekmedik,
hüzünlü
sevinçli acýlar çekneþeler
yaþamadýk.
medik, hüzünlü
Demokrasiye gelinneþeler yaþamadýk.
ce; þu anda bir hümanist
sömürge sistemine, varlýk ile hiçlik arasýndaki
bir boþluða benzeyen “paralel toplumlarýn” ikametgahýdýr. Demokrasiyi anlamlandýran varlýk olarak
insan’ýn, demokrasinin özgü “oluþu’na” yönelik olarak, eylemleriyle ve müdahaleleriyle canlý dünyaya
yaptýðý en büyük katký, deðerlerdir. Çünkü, demokrasi kendi kendisine deðer üretemez. Örnek olarak,
sözlü karþýtlýk yapýlsa bile, þu anda bir savaþý hem
doðru, hem de ahlaki gereksinme olarak kabullenilmeye çalýþýlmýyor mu?
Yaþamýn büyük bir bölümünü yaþama yön verme
çabasýyla geçirdiðimizi sanýyoruz. Bence yanýlýyoruz.
Yaþamýn içinde yön bulma çabasýyla döne döne, yola
hiç çýkmamýþ binlerce insan vardýr aramýzda. Yaþam
yönsüzdür, yönü olsa bile, yolsuzdur. Yaþam kendiliðinden bir bütün olduðu için hem yönsüz, hem de
yolsuz yaþanýr. Tabii ki, demokrasi için aynýsý söylenemez. Bu sistemin size verdiði tek þey “hazýr yaþama biçimi”dir. Size, tabiatýnýza aykýrýdýr, terstir ve sizi
çarpýk hale sokar. Neyin doðru veya gerçek olacaðý
konusunda hiçbir ipucu vermez. Size verilmeye çalýþýlacak tek þey “telkin’ler ile suni deðerli yol gösterme”lerdir. Daha iþin baþýnda her þey aykýrý ve yanlýþtýr. Demokrasi bir polemik salvosu deðil, bir denkleþtirme dengesi olmalýdýr. Bunu hep birlikte becermeliyiz. Dünyada bölük-pörçük hiçbir þey yoktur, her
bir þey, bütün her þeyin ayrýlmaz bir parçasýdýr ya da
hiçbir þeyidir.
Yüksek anlamlý hayatlar, ancak yüklü miktarda
biriktirilmiþ insani deðerlerle mümkün olabiliyor. Bu
demokrasi için de vazgeçilmez bir esastýr.
Hayatýmýzýn anlamý, kendi deðerlerimiz kadardýr. Hiç
kuþkusuz inanç, aþk, barýþ, tolerans ve adalet ile dolu
olmalýdýr. Yaþamý düðümlemeden çözemezsiniz.
B
Türkü Gecesi
Arzu, Mahir Tezerdi ve
Bayram
Saat: 19:00
Bilet: Kasa 20 Euro
Ön Satýþ: 15 Euro
Sadabad
Mesireleri
artpostallardaki Ýstanbul görüntülerinden
dolayý “artýk Ýstanbul’u
da biliyorum” hissine kapýldýysanýz, sizi bir keþfe davet edeyim. Yolumuz ne Beyoðlu, ne
Eminönü, ne de Eyüpsultan’a
doðru. Artýk Topkapý ve
Dolmabahçe saraylarýndan býkanlara Kaðýthane’yi öneririm,
zira þehrin en güzel simgelerinden biri þu an orada zamaný
seyrediyor: III. Ahmet dönemindeki “halka açýlma” hareketinin
K
Sokak Þenliði
Tarih: 14/05/2006
Yer: Prestige Düðün Salonu
Vandenpereboom/Rue
Alphonso 36
Brüksel
Emin Ýgus Konseri
E
S
K
Ý
Gönül Yarasý
en önemli unsuru Sadabad
mesirelerinden bahsediyorum.
Çelebi Mehmet’in 1720-21
Paris gezisi ardýndan III. Ahmet
tarafýndan yaptýrýlan ve üç ayda
inþa edilen Sadabad Sarayý’nýn
yaný sýra sayýsýz köþk, kasr,
çeþme ve köprü, zamanýn
Kaðýthane’sini süsler. Lale devrine rastlayan bu yapýlanma, ayný
zamanda sivil mimarinin de,
artýk çarpýk yapýlaþmasýyla ünlü
Ýstanbul’daki ilk örneðidir.
18. yy sonuna gelindiðinde
Sadabad mesireleri iki kez harap
olup tekrar yapýlmýþtýr bile. III.
Selim tarafýndan yapýlan Çaðlayan Sarayý bunlarýn sonuncusudur, fakat O da 1943’te yok edilir.
II. Abdülhamit zamanýnda
halka açýlan bu mesireler, her
daim halkýn da gelip sefa sürebildiði, eðlenebildiði ilk planlý
þehircilik anlayýþýnýn geliþmesine sahne olur.
Bugün ise otobüs duraklarýnýn
ardýnda sadece bir harabe kalmýþtýr: Atiye Sultan Sarayý.
Sadabad Sarayý’ný 1809’da onaran II. Mahmut’un kýzý Atiye
Sultan için, Abdülaziz tarafýndan
yapýlmýþtýr. Zamanýn batý mimarisine uygun yapýlan saraydan
bugüne sadece duvarlarý ve
bunlar arasýnda dolanýp gecekondularýný yerleþtiren varoþlar
kalmýþ.
Erdem Resne
Sayfa 18.qxp
01.05.2006
04:48
Seite 1
Mayýs 2006
18
Hayt Huyt
Park Haydar
Abi
“Delikanlý adamýn köþesi...
Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!”
ÝÞSÝZLERÝN KAHVEHANE MASRAFLARI DA GERÝ ÖDENSÝN
Eðitim çeki, ekonomik ampul alma çeki, enerji bütçesine katký
derken son olarak da Sosyalist Parti(PS), okula giden 6 yaþýndan
büyük her çocuk için Eylül ayýnda velilere “Okula baþlama yardýmý” yapýlmasýný istedi. Kahvehaneler de bir tür okul sayýlýr. Yeni
yetmeler delikanlýlýðýn raconunu bu tür yerlerde öðrenir. Bu
nedenle ben de izin dönüþünde, Eylül ayýnda iþsizlere
“Kahvehaneye baþlama yardýmý” yapýlmasýný öneriyorum.
Tercihim kahvehane masraflarýnýn hepsinin geri ödenmesi.
Maliye Bakaný Reynders elindeki bütçeye göre ayarlasýn bu iþi.
Olmazsa önce bir defalýk yardýmla baþlarlar, ileriki yýllarda da
masraflarýn tümünü öder. Kumar olayý bu mevzunun dýþýnda tabii
ki!
SCHAERBEEK BELEDÝYESÝ 23 NÝSAN’I ERKEN KUTLADI:
SAÝT DE KOLTUÐA OTURDU!
Bernard Clerfayt, tatile giderken belediye baþkanlýðýný bir günlüðüne bizim Sait Köse’ye býrakmýþ. Anlaþýlan Bernard,
Schaerbeek’teki Türklerden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramý kutlamalarýný öðrenmiþ. Bir günlüðüne de olsa Sait’i koltuðuna oturtmuþ. (Sonra da bir kýyak yapýp bir haftaya uzatmýþ.)
Yalnýz bu iþi biraz erken yapmýþ bizim Bernard. Bir iki hafta
daha bekleyip tam 23 Nisan’a denk getirseydi ya.
KAZANAMAZSAN ÝNTÝHAR ETME ÇOCUÐUM
Brüksel küçük. Siyasetçi kime ne söylediðine dikkat etmeli.
Orada burada “Bu kez kazanamazsam intihar ederim” deme,
kendini espiri konusu yapýp komik durumlara düþürme. Bizim
kahvede okey terimi oldun. Okeye dönen arkadaþlar senden
esinlenip “Bu kez okey atamazsam intihar ederim” demeye baþladýlar.
BELÇÝKA MEDYASININ DOLDURUÞUNA GELMEYÝN
Bizim çocuklar görmüþler. Fransýzca yayýnlanan Le Journal du
Mardi dergisi ve
Flamanca yayýnlanan
Brussel Deze Week
gazetesi Binfikir gazetesini öve öve bitirememiþ. Nisan ayýnda
Belçikalýlar Binfikir’i
konuþtular. “Çoksesli,
tarafsýz ve düzeyli gazetecilik yapan
Brüksel’deki tek Türkçe
yayýn organý” olarak
tanýmlamýþlar Binfikir’i.
Arkadaþlarý köþemden
uyarýyorum; bunlarýn
dolduruþuna gelmeyin,
siz benim tavsiyelerime
kulak verin, sýrtýnýz yere gelmez. Örneðin ilk olarak yandaki
köþeden bana sataþan light karikatüristi gazeteden uzaklaþtýrýn.
Yoksa bizim çocuklar icabýna bakacaklar.
GAZETEDE KALMAYA KARAR VERDÝM
Yok arkadaþ, gazete de çýkarmýyorum, baþka gazeteye transfer de
olmuyorum. Binfikir’de kalacaðým. Bu kararýmý Belçika medyasýnda Binfikir’e yoðun ilgi gösterilmesi kesinlikle etkilemedi.
Sayfa 19.qxp
01.05.2006
05:17
Seite 1
Mayýs 2006
19
Yerel siyasetçilerimiz Mustafa Aytar ve Gökay Elkýlýç’a neden siyasete atýldýklarýný sorduk
Neden siyaset?
MUSTAFA AYTAR
Limburg-HouthalenHelchteren Belediye Meclis
Üyesi ve Grup Baþkaný
ayatýmýz tamamen kurallardan oluþmaktadýr ve
bunlar, insanlarýn hoþgörü ve
dayanýþma içerisinde yaþamalarýný saðlamaktadýr. Bazý kurallar
hoþumuza gitmese de, mecburen
uymak zorundayýz, aksi taktirde
etrafýmýzdaki insanlara zarar veririz.
Bugün bir yola çýkacak olduðumuzda yol haritasýnýn yanýnda,
hava þartlarý, gidecek olduðumuz
ülkenin insanlarý ve idaresini
dahi dikkate almaya çalýþýrýz ve
ona göre hazýrlýklarýmýzý yapar,
önlemlerimizi alýr ve yola çýkarýz.
Ýþin asýl önemlisi ise, bu kararlar kimler tarafýndan ve nerede
alýnýyor? Alýnan kararlarda acaba
bizler dikkate alýndýk mý? Bizim
menfi, dini ve kültür deðerlerimize önem verildi mi?
2000 yýlýna kadar ne yazýk ki
belediyemizde veya belediyelerimizde belki dikkate alýnmamýþtýr.
Çünkü belediye idaresi ilk önce
seçmenlerini göz önüne aldýktan
sonra azýnlýklara ikinci planda
bakmakta idi.
Ülkeler, vilayetler ve belediyeler de geleceðini garantiye almak
için siyasi programýný hazýrlar ve
H
programýnda sanayi, çarþý pazar,
kültür, gençlik ve spor faaliyetleri ve alanlarý, yerleþim ve orman
alanlarý gibi bölgelerini önceden
belirler, yýllar geçtikçe deðerlendirmesini yapar ve gerektiðinde
bunlara yenileme ve eklemeler
yapar.
Ýþte ben de içinde yaþamakta
olduðumuz belediyenin birer
toplumu olduðumuzdan ve yakýn
bir zaman içerisinde veya bir
daha geri dönme niyetimiz olmadýðýndan, belediyenin gelecekteki planlamalarý ve faaliyetler programlarýnda biz yabancý kökenlilerin de dikkate alýnmasýný arzuladým ve politikaya atýldým.
Bugün Limburg maden bölgelerindeki belediyelerin nüfusunun %30’u yabancýlardan oluþmaktadýr. Bu nedenle hem il
siyaseti hem de belediye siyaseti
yabancýlarý dikkate almak zorundadýr. Fakat bizler gibi düþünmedikleri için hakkýmýzda tatmin
olamayacaðýmýz kararlar çýkabilir.
Yukarýda izah etmiþ olduðum
nedenlerden dolayý kendimi siyasette buldum ve 2000 yýlý belediye seçimlerinde sp.a listesinden
– o zamanki dönemde SP - seçilen 8 Limburg’lü Türk adaylardan
biri olmaya þeref kazandým. Ayný
anda belediye baþkaný, 4 encümeni ve 6 meclis üyesi bulunduran partinin Grup Baþkanlýðý’ný
da yapmaktayým.
2000 yýlýndan önce sürekli halkla iç içe olduðum ve vatandaþlarýmýzýn haklarýný belediye ve vilayet nezdinde devamlý savundu-
ðum için farklý siyasi partiler tarafýndan teklifler aldým. Çünkü o
zamana kadar siyasetle, ne uzaktan ne de yakýndan ilgileniyordum. Hedefim, çalýþmakta olduðum fabrikada en azýndan þef
sýfatýna yükselmek ve tercümanlýk mesleðimi en yüksek seviyeye
getirmekti. O zamanki hayallerimde, NATO veya AB merkez
binalarýnda tercüman olarak
görev almak vardý. Simultan tercümanlýk yapma özelliðini taþýdýðým için sürekli olarak aðýr ceza
mahkemelerinde
tercümanlýk
yapýyordum ve bu mesleði
bugün hala zevkle yapmaktayým.
Siyasetin gölgesinde bu hedeflerim arka planda kalsa dahi, yine
de içimdedir.
Bugün ise artýk en azýndan
encümenlik görevini bir an evvel
ele alýp ileriye doðru büyük
görevlerin ilk adýmlarýný atmýþ
olmak istiyorum. Elbette siyasette
kariyer sadece kendinizden kaynaklanmamaktadýr. Halkýn tercihi, baðlý olduðunuz partinin milli
konumu ve baþkalarýnýn iþlemiþ
olduðu bazý siyasi fiyaskolar sizi
de indirebilir
Yani kýsacasý, siyasete bir girdiniz mi, artýk bir daha kurtulamýyorsunuz ve o virüs sizi götürebildiði kadar götürüyor. Sigara
içmiyorum ama, bence bir sigara
tiryakisi gibi, sizin yakanýzý býrakmýyor bu. Bugün meclis üyesi
iseniz encümenlik, yok bir üstü
vali yardýmcýsý, millet vekili, vs.
gibi hedeflerin peþinde koþmaya
baþlýyorsunuz.
Mesleðim beni
siyasete çekti
GÖKAY ELKILIÇ
Heusden-Zolder
Belediyesi Encümeni
esleðim gereði insanlarla
yakýn iliþkiler içindeyim.
Hukuk eðitimi gören biri olarak
sigorta alanýnda danýþmanlýk ve
bankacýlýk yapýyorum. Dolayýsýyla insanlarla çok yakýndan
ilgileniyorum. Bu esnada, insanlarýn benden sadece bankacý
olarak deðil, genel anlamda
sorularýna cevap ve yardým
beklentileri olduðunu gördüm.
Zaman zaman insanlarýn günlük
M
hayatta
yaþadýðý
sorunlara
çözüm aranan bir ortamda,
konularý tartýþýp savunmak için
toplum tarafýndan öne sürüldüm.
Ancak
bulunduðum
mevkinin insanlarýn beklentilerini karþýlayamacaðýný da fark
ettim. Zamanla insanlarýn benden beklentileri çoðalýnca kendimi onlara karþý sorumlu hissedip, siyasete atýlmaya karar verdim.
2000 yýlýndaki belediye seçimlerinde Heusden-Zolder’da belediye üyesi olarak seçildim. Bu
tarihte yapýlan anlaþmaya göre
2006 Þubat ayýnda encümen ola-
rak görevime baþladým. Encümen olarak görevim trafik,
turizm, ticaret ve çalýþma ile ilgili konularý Belediye’de çözüme
kavuþturmak.
Gerek iþ hayatým gerekse günlük hayatta yaþadýðým tecrübelere dayanarak halkýmýzýn sorunlarýný daha yüksek bir platformda
bilinçli bir þekilde ele almak için
2006 Ekim ayýndaki seçimlere
adaylýðýmý koyuyorum.
Siyaset hayatýmýn dýþýnda da
bundan önce olduðu gibi bundan sonra da vatandaþlarýmýza
hizmette bulunmaya devam edeceðim.
[email protected]
Politika:
Maskeli Balo
er insan en az iki yüzlüdür.” Ya politikacýlar? Yerel seçimler yaklaþýrken, Türkü,
Belçikalýsý, politikacýlarýn hepsi çeþitli maskeler
hazýrlýyor; boy boy, renk renk! Yerine göre, çýkarlarýna göre kullanacaklar. Hatta parasý olanlar kendilerine profesyonel imaj danýþmanlarý tutuyor. Bu danýþmanlar daha çok oy alabilmeleri için politikacýlara
uygun maskeler tasarlayacaklar. Kurtoðlu kurt politikacýlar, kuzu postuna bürünüp, kendilerinin “ne
kadar iyi olduklarýný” bir kez daha yutturacaklar bizlere.
Bu köþede yayýnlanan
bir yazýmda Belçika’daki
Yerel seçimler
tüm Türk politikacýlara
maskelerini çýkarmalarý
yaklaþýrken, Türkü,
çaðrýsý yapmýþ, gerçek
Belçikalýsý, politika- yüzlerini ortaya koymalarýný istemiþtim. Bakýn
cýlarýn hepsi çeþitli
Oktay Akbal ne diyor
maskeler hazýrlýypolitikacýlar hakkýnda:
or; boy boy, renk
“Politikacýlar, en çok
maske kullanan kiþilerrenk! Yerine göre,
dir. Politikacý, bir bakýma
çýkarlarýna göre
maskesi en çok adam
kullanacaklar.
demek! Gününe, saatine,
hatta anýna göre yüz
deðiþtiren adam demek!
Tek yüzlü bir politikacý tanýdýnýz mý? Olamaz, olanaksýzdýr! Lon Chaney gibi ‘bin yüzlü adamdýr’ politikacý. Ne kadar maskesi varsa, o kadar ‘üstün’ politikacýdýr.”
Belçika’da Türk politikacý olmak çok daha zordur,
çok daha fazla sayýda maske gerektirir. Hiçbir kesimi incitmeyeceksin. Liberal Parti adayýysan solculara
göz kýrpacaksýn. Hýristiyan Demokratsan, partinin
Hýristiyanlýkla bir ilgisi olmadýðýný anlatýp duracaksýn.
Sosyalist Parti’den aday olsan bile gidip en saðcý
kesimlerin gönlünü hoþ tutacaksýn. Tarikatlarý yanýna
alacaksýn. Hatta partinden dindar oylarý toplamasý
için bu çevrelere yakýn aday gösterilmesini saðlayacaksýn. Tarikatçýnýn açýlýþýna, Alevinin gecesine katýlýp destek vereceksin. Saðcýyla saðcý, Solcuyla solcu
olacak, ülkücüye ülkücü, dindara dindar selamý vereceksin. Kýsacasý “bin yüzlü adam” sýn sen. Kiþiliðini
bir konserve kutusunun içine koyup, kilerde bir yerlere saklamalýsýn. Kazara ortaya çýkarsa mahvolursun. Kimse oy vermez sana. Gerçek yüzün kaybolup
gitmiþtir binlerce maske altýnda. Yüzsüzsün sen aslýnda! Konservede saklanmasý gereken bir kiþiliðin bile
kalmamýþtýr elinde. Behçet Necatigil’in “Bakmayýn
aynalara, aynalar kirli / Aynalarda rezil olur yüzünüz” diye biten “Maskeli Balo” þiiri sanki siz politikacýlar için yazýlmýþ. Düðüne niþana, bakkal kasap
açýlýþýna katýlacaksýn, nerede bir kalabalýk varsa, bir
yolunu bulup, fýrsatý deðerlendirecek orada bulunanlarýn nabzýna göre þerbet vereceksin. Çok zor olmalý
bu iþ. Gerçekten çok üzülüyorum Belçika’daki Türk
politikacýlarýn hallerine. Kolay deðil hani. Orhan
Veli’nin “Kuyruklu þiir”inin son dizelerinde yazdýðý
gibi: “Ama seninki de kolay deðil kardeþim/Kolay
deðil hani/Böyle kuyruk sallamak tanrýnýn günü.”
“H
Sayfa 20.qxp
01.05.2006
11:34
Seite 1
Sosyalist Parti’den okula
baþlama yardýmý önerisi
PS, okula giden 6
yaþýndan büyük her
çocuk için Eylül ayýnda velilere “Okula
baþlama yardýmý”
yapýlmasýný istedi.
Haber Merkezi
elilere çocuk baþýna ilkokul öðrencisi için 75,
orta dereceli okullara
gidenler için 75 ve yüksek
okul ve üniversite öðrencileri için 125 Euro öden-
V
mesi öneriliyor. Gelir
düzeyine bakýlmaksýzýn
herkese okula baþlama
yardýmý yapýlmasýný isteyen PS, öneriyi Haziran
ayýnda Bakanlar Kurulu’na sunacak. Kabul edilmesi halinde ödemelerin
ancak 2007 yýlýnýn ikinci
yarýsýnda yapýlabileceðini
belirten PS, bunun seçim
yatýrýmý olmadýðýný özellikle vurguladý.
Okula baþlama yardýmýnýn Belçika hükümetine
maliyetinin yýlda 137 milyon Euro olmasý bekleniyor.
Belçika limanlarý
Türkiye ile iliþkilerini
geliþtirmek istiyor
Haber Merkezi
nvers ve Gent
limanlarýný temsilen Türkiye’de bir
ekonomi kongresine katýlan Peter Laroose ve Stijn
Devolder’e göre Türkiye,
Flaman limanlarý için her
geçen gün önemi artan bir
iþ ortaðý oluyor.
Türkiye ekonomisinin
çok hýzlý büyüdüðünü
söyleyen Peter Laroose
(Nova-Hesse-Noordnatie)
A
“Herkes gözünü Hindistan
ve Çin’e çevirmiþ durumda ama Türkiye çok iyi
sonuçlar alýyor. Türkiye’nin coðrafik konumu
da stratejik öneme sahip.
Bazý endüstriler Batý’dan
Doðu’ya kayýyor. Bu
nedenle Türkiye’de bulunmak lazým” dedi. Türkiye’deki tüm sektörlerin
hýzla büyüdüðünü söyleyen Stijn Devolder ise otomobil sektörünü örnek
gösterdi.
Belçika’da yaþam pahalanýyor
yýl içinde Belçika’da, yaþamak için zorunlu olan ürünlerin fiyatý iki kat arttý.
Tüketici fiyatlarý üzerinden yapýlan araþtýrmaya
göre, 1981 yýlýndan bugüne, ekmek ve bira gibi
ürünlerin fiyatý tam iki katý artýþ gösterirken, hizmet sektöründeki fiyat artýþý tüketim ürünlerindeki
artýþtan daha fazla gerçekleþmiþ.
Bugün bir kuaföre gitmek 1981 yýlýna göre üç kat
daha pahalý. Ayný þekilde bir sinema bileti %172
oranýnda artmýþ. Bir paket sigara ise uygulanan
vergilendirme nedeniyle 4 kat artýþ göstermiþ.
25
DHKP-C üyesi hakim karþýsýnda
elçika'da, yasadýþý DHKP-C örgütü üyesi ve
Sabancý suikastý sanýðý Fehriye Erdal'la birlikte 4 yýl
hapis cezasýna çarptýrýlan Bahar Kimyongür, Hollanda'da
tutuklanarak Lahey Hapishanesi’ne konuldu.
Fehriye Erdal, kararýn açýklandýðý gün kaçmýþtý. Açlýk
grevine baþladýðý öðrenilen Kimyongür'ün, Türkiye'nin
iade talebi çerçevesinde hâkim karþýsýna çýkarýlacaðý
belirtildi.
B
Mayýs 2006
Sivil Toplum
20
‘Filtresiz bir Müslümanlýk istiyoruz’
“Biz filtresiz bir Müslümanlýk istiyoruz. Araya herhangi bir aracý koymadan; ne devlet
ne de baþka bir kurum. Diyanetle biz ayný konularda hizmet veren kuruluþlarýz.
Diyanet’in yapacaðý çalýþmalarda destek oluruz ama eleþtirilerimizi de yaparýz.”
Serpil Aygün
Çeþitli kuruluþlardan oluþan
dini cemiyetler, 1986 yýlýnda bir
araya gelerek federasyon çatýsý
altýnda birleþtiler. Önceleri ferdi
çalýþmalarla, ev sohbetleri yaparak Belçika’da yaþayan Türk
toplumuna dini hizmetler veren
cemiyetler, topluma din hizmeti
verme amaçlarýný 20 yýldýr
Federasyon olarak sürdürüyorlar.
Belçika Ýslam Federasyonu
(BÝF) Baþkaný Zeki Bayraktar ile
Federasyonun dünü, bugünü ve
amaçlarýný konuþtuk.
BÝF Gençlik Kollarý Baþkanlýðý ve BÝF Baþkan Yardýmcýlýðý
görevlerinden sonra yaklaþýk on
yýldýr da BÝF’in Baþkanlýk görevini yürüten Zeki Bayraktar,
Federasyonun kuruluþundan beri
bu görevi yürüten ikinci baþkan.
“Bu süre baþkanlýk görevi için
uzun deðil mi” sorumuza Baþkan
Zeki Bayraktar, “cemaatin isteði
üzerine bu kadar uzun süreli
görev yapýyoruz” diyor. BÝF;
gençlik, kadýn ve yetiþkin olmak
üzere üç alt koldan oluþuyor. Bu
yapýlanma tüm alt birimlerde de
geçerli. 30 üye camii olan BÝF’in
her bir üye kuruluþunun gençlik,
kadýn ve yetiþkin kollarý var.
Dolayýsýyla 90 adet alt birime
sahip olan BÝF, çalýþmalarýný tüm
bu alt kollarýn kendi içlerinde
hazýrladýklarý programlarýný bir
araya getirerek yýllýk bir plan çerçevesinde sürdürüyor.
Teþkilat yapýlanma biçiminin
tarihçesini anlatan Baþkan
Bayraktar, kuruluþ ve amaçlarý
hakkýnda þu bilgileri verdi:
“Belçika’ya çalýþmak üzere
gelen Türk toplumuna, o dönemler dini hizmet verecek bir
kuruluþ yoktu. Ýtalyanlar buraya
iþçi gönderirken her 40 kiþiye
bir papaz göndermek kaydýyla
iþçi gönderdiler. Ancak bizde
bunlar düþünülmemiþti. Dolayýsýyla biz dini ihtiyaçlarý karþýlamak üzere ortaya çýkan bir
kuruluþuz. 1981 yýlýnda ilk defa
çocuklara yönelik din dersleri
baþlattýk. Ýnsanýmýz dini tanýsýn,
bilsin istedik. Ýlk amacýmýz bu
oldu. Hemen ardýndan sosyal
faaliyetlere de baþladýk. Gençlik
Kollarý Baþkanlýðým döneminde
ilk defa spor derslerini baþlattým.
Spor ile birlikte gençlik çalýþmalarý baþladý.”
Hem Ýslam dünyasýna hem
de Batý dünyasýna geziler
düzenleyen BÝF’in gençlik ve
kadýn kollarý da kendi aralarýnda
bilgi yarýþmalarý düzenliyorlar.
Toplumsal sorunlara yönelik bilgilendirme toplantýlarý organize
eden BÝF, ‘11 Eylül’, ‘karikatür
krizi’ gibi güncel olaylar hakkýnda cemaatlerinin ortak tavýr
almasýný saðlýyor. Ayrýca uyuþturucu gibi toplumsal sorunlar
konusunda da bilgilendirme
toplantýlarýnýn yanýnda yerel
polisle iþbirliði yaparak sorunun
çözümüne katkýda bulunmaya
çalýþýyor.
Teþkilatýn tüm kollarý kendi
öznel
sorunlarý
hakkýnda
çözümler üretmeye çalýþýyor.
Örneðin kadýn kollarý, nasýl
tesettür kullanýlacak gibi konularda çalýþmalar yapýyor, defileler organize ediyor. Çocuklarýn
ev ödevlerine yardým, dil kurslarý, saz, folklor, spor, çocuk ve
gençlerin hafta sonu ve yaz tatillerini deðerlendirecekleri tatil
kurslarý veren BÝF’in ayrýca bir
de lise düzeyinde eðitim veren
bir kýz okulu var. Mons’ta faali-
yet gösteren bu okulda isteyen
yatýlý, isteyen gündüz eðitim alabiliyor. Hem Belçika okuluna
devam edip hem de bu okula
devam edenlerin yanýnda sadece bu okulda eðitim alan gençler de var. Aðýrlýklý din eðitimi
yanýnda matematik, fen ve sosyal bilimler dersleri de veriliyor.
Üniversitede aile eðitim
seminerleri de düzenlemiþ olan
BÝF, günümüzde inancýný, kültürünü kaybetmeden kimliðini,
kiþiliðini koruyarak nasýl bir aile
olunmalý konularýnda çalýþmalar
yapýyor. Entegrasyon konusunda federasyon olarak görüþlerini
dile getiren Baþkan Bayraktar,
“herkes entegrasyondan bahsediyor. Biz tek yanlý entegrasyona karþýyýz. Sen, beni benimle,
inancýmla kabul et, ben de seni.
Biz böyle düþünüyoruz. Benim
gibi olmak zorundasýn anlayýþýna karþýyýz” diye konuþtu. Türk
ve Belçikalý derneklerle yaptýklarý çalýþmalara örnekler veren
Bayraktar geçmiþte bir Türk
platformu kurduklarýný anlattý ve
þöyle devam etti: “TÖSED,
BETÝAD ve BTDB ile bundan iki
yýl önce ‘Belçikalý Türk Dostu
Ödülü’nü
Genk
Belediye
Baþkaný’na verdik. Belçikalý derneklerden ALKELÝNA ile birlikte
2002 yýlýnda bir çalýþma yaptýk.
Dinlerin barýþ içinde bir araya
gelmesi için sinagoglarda kaynaþma sohbetleri yaptýk. Farklý
dinlerden gençlerle ortak geziler
düzenliyoruz.”
Diyanet Vakfý ile farklýlýklarýný sorduðumuz Baþkan Bayraktar, bunu þöyle açýkladý: “Biz
filtresiz bir Müslümanlýk istiyoruz, araya herhangi bir aracý
koymadan, ne devlet ne de
baþka bir kurum. Diyanetle biz
ayný konularda hizmet veren
kuruluþlarýz. Ama onlar daha
çok devlet kontrolünde çalýþýyorlar ve Türkiye politikasý
yapýyorlar. Devlet, bizim devletimiz. Diyanet’in yapacaðý çalýþmalarda destek oluruz ama eleþtirilerimizi de yaparýz. Biz bu
ülkede yaþýyoruz ve bu ülkeye
özgün çözümlere ihtiyacýmýz
var. Türkçe’ye önem veriyoruz
ama artýk burada yetiþen ikinci,
üçüncü kuþak Türkçe’yi anlamakta zorlanýyorsa onlara burada konuþtuklarý dil üzerinden de
eðitim verilmesinden yanayýz.
Türkiye’den sýnýrlý bir dönem
için gelen ve dil bilmeyen din
görevlisi yerine burada bir enstitü kurup, gençlerimizi yetiþtirmeliyiz.”
Sayfa 21.qxp
01.05.2006
04:53
Seite 1
Mayýs 2006
SPOR
‘F.C Ýstanbul 76’ 30 yaþýnda
rüksel’in eski ve önemli futbol
kulüplerinden F.C Ýstanbul 76, 30.
yýlýný 5 Mayýs’ta düzenlenen bir aile balosuyla kutluyor. Ünlü sanatçý Sibel Can’ýn
katýlacaðý Yaþam Düðün Salonu’nda yapýlacak olan tombala çekiliþli balo ile ayrýntýlý bilginin 0475 92 71 80 nolu telefondan
edinilebileceði bildirildi.
B
21
Anvers FC Turksport bahara
eðlenerek ‘hoþgeldin’
dedi
Birlik 96 lig bitmeden
þampiyonluðunu ilan etti
rüksel ABSSA Federasyonu 4D
Kümesi´nde mücadele eden FC.
Birlik 96 Futbol Takýmý lig bitmeden þampiyonluðunu ilan etti. Lig boyunca toplam 104 gol atan FC. Birlik 96, önümüzdeki sezon 3D grubunda oynayacak.
B
Geceye, çoðu iþadamlarýndan oluþan kulüp
yöneticilerinin yanýsýra
Senatör Fatma Pehlivan
da katýldý.
Beþiktaþ Brüksel finalde
elçika Beþiktaþlýlar Derneði’nin futbol kulübü Beþiktaþ Brüksel, 7 Mayýs’ta FC Tingis ile Rene Vandenbroeck
Kupasý finalini oynuyor.
Maç, Evere Futbol Sahalarý Kompleksinde saat 14.00’de yapýlacak.
B
Anvers Bölgesi´nin eski ve köklü spor kulüplerinden biri olan FC Anvers Turksport Kulübü’nün
düzenlediði geleneksel “Bahara hoþgeldin“ gecesinde canlý müzik eþliðinde geç vakitlere
kadar eðlenildi. FC Turksport tesislerinde yapýlan yemekli eðelencede tombala çekiliþi ve skeçlere yer verildi.
Karakartal’ýn gece uçuþu
Volkan Sunan
elçika Beþiktaþlýlar Derneði
(Beþiktaþ Belgium)'nin 1. yýldönümü muhteþem bir gece
ile Belçika'nýn dört tarafýndan gelen
davetlilerin katýlýmýyla kutlandý.
Geceye katýlan 1000 kiþilik davetli
grubu tadýna doyulmayan bir gece
yaþadý. Geceye Beþiktaþ Belgium As
B
Baþkaný ve Divan Kurulu Baþkaný
Ferhan Uygun'un yaptýðý açýlýþ konuþmasýyla baþlandý. Uygun, derneðin açýlýþ tarihinin kýsa bir özetiyle baþladýðý
konuþmasýnda dernek yönetimini
tanýttýktan sonra sýrayý Dernek Baþkaný
Ali Eryörük aldý. Eryörük'ün yaptýðý
konuþma
dinleyenleri
etkiledi.
Beþiktaþlýlýðýn Beþiktaþlýlar için ne
anlama geldiðini anlatan Eryörük'ün
duygulu olduðu dikkatlerden kaçmadý.
Geceye katýlan davetliler arasýnda
Ýstanbul'dan gelen iki önemli konuk
vardý. Beþiktaþ Jimnastik Kulübü Genel
Sekreteri Kenan Önel ve Belçika
Dernekler Baþkaný Güven Kalabaþ,
geceye katýlýmlarý ile kulüp olarak bu
organizasyona ve Beþiktaþ Belgium'a
verdikleri önemi sergilediler. Önel
konuþmasýnda "yönetim olarak ilk
defa Avrupa'da yapýlan bir organizasyona katýldýklarýný ve gecenin beklentilerinin üstünde gerçekleþtiðini, gelecek senelerde de bu tip organizasyonlarýn yapýlmasý durumunda seve seve
katýlacaklarýný söyledi.
Kalabaþ ise geceye katýlmaktan duyduðu memnuniyeti dile getirdikten
sonra Beþiktaþlýlara "ailenize, ülkenize
ve kulübünüze sahip çýkýn" dedi.
Ayrýca bu iki yöneticiye Belçika
Beþiktaþlýlar Derneði yöneticileri tarafýndan iki plaket verildi.
Geceye katýlanlar arasýnda Brüksel
Bölgesi Bakaný Emir Kýr ve Anderlecht
Kulübü oyuncusu Serhat Akýn da
vardý. BJK TV kameralarýnýn çekim
yaptýðý gece, Yurtseven Kardeþler'den
Faruk K'nin muhteþem konseriyle
sona erdi.
Þampiyonluk
son haftaya kaldý:
Anderlecht mi
Standard mý?
elçika þampiyonluðunda düðüm son
hafta çözülecek.
Belçika Ligi’nin 33.
haftasýnda Anderlecht sondan bir
önceki maçýnda
Gent ile, Standard
ise Roeselare ile yaptýðý maçta
0-0
berabere
kaldý.
La
Louvière’ýn ise küme düþmesi
kesinleþti.
Ligin ilk beþ takýmýnýn puan
durumu þöyle:
Anderlecht: 67
Standard: 65
Club Brugge: 61
Gent: 58
Racing Genk: 57
B
Türkiye’de ise F.Bahçe, Trabzon'u 3-2 geçip üst üste üçüncü
þampiyonluða doðru yürüyüþünü sürdürdü.
Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Yayýn Koordinatörü Erdem Resne
Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku,
Fikret Aydemir Lay-out Deniz Aydýn REKLAM [email protected] ADRES Max Roosstr. 39, 1030 Brussel
TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be
Sayfa 22.qxp
01.05.2006
04:17
Seite 1
Mayýs 2006
GÜLEN FÝKÝR GÜLEN ÇOCUK
22
Seni telaþa düþürecek her türlü önlemi al.
Ailende seni heyecanlandýracak kiþiler mutlaka vardýr. Panik yaþatacak kiþileri çok önceden
programlayýp kendinden uzaklaþtýr.
Filiz
TOSYALI
Sýnavda lazým olacak þeyleri yanýnda bulundur.
Eyvah aklýnda hiçbir þey yok. Öyle olur.
Sýnava giderken
ýnav ailelerin ve çocuklarýn korkulu düþü
olmamalý. Sýnav ne kadar gelecekteki
yaþamýn önemini taþýrsa taþýsýn, geçici bir
bayram sevincine dönüþtürülebilir. Bu, seninle
ve senin o sýnavý baþarmaný isteyen kiþilerle
yakýndan baðlantýlýdýr. O kiþiler genelde anne
ve babalardýr. Yani aile... Beynin etrafa bakar;
çevrede ne var ne yok, onu inceler. Bilinç o
andaki görevini yapar. O anda çalýþtýklarýna
ihtiyacý yok ki. Çok normal.
S
Sýnav uyuyan bilgileri uyandýrýr. Þimdi
bunu birlikte açýklayalým:
Ýnsan boþlukta düþünemez. Bütün bilgiler
kafasýnda ayýklanamaz. Onlar var ya, o bilgiler
kendi köþelerinde uyurlar. Derinde gömülü beklerler...
Aslýnda senin o anda kafan boþ gibi... Doðru
davranýyor. Zihnin verimli iþliyor. Doðallýk burada. Uyum saðlamýþ.
BÝLÝNÇ, YERLÝ YERSÝZ HER ÞEYÝ BÝR ANDA
CANLANDIRAMAZ. Soru senin için sadece bir
ipucudur.
HATIRLANAN BÝLGÝLER BÝLÝNCÝN
ORGANÝZATÖRLÜÐÜNDE sorunun gerektirdiði
cevabý oluþturacak þekilde þekillenir. Ýþte sen
küçük bey veya küçük haným; bilgilerinin
organizatörü olmalýsýn.
HEYECAN
Her öðrencinin hafif heyecaný vardýr. En çok
çalýþan, deneme sýnavlarýnda baþarýlý olan
öðrenci bile heyecanlýdýr. Sýnavýn hafif bir gerginlikle baþlamasý yararlýdýr. Bilgiler, sis tabakasýnýn arkasýnda gibi dururlar. Çýkmayý beklerler.
Sýnavýn zorluðuna, beklenilip beklenilmeyen
soru yapýlarýna göre þekillenir. Ýþte sana burada
iþ düþer. Dümen elinde olmalý.
Hedefe doðru giderken, sýnav sorularýný gördüðün anda, yol birden aydýnlanýr. Enerjin
orada yoðunlaþýr. Tehlike, bir türlü kalemi eline
alamayacak hale kendini getirmektir. Bilgi zihnin orta yerine gelmek için çýrpýnýr, toplanýr,
yola çýkar. Köþesinde deðildir artýk...
Kalemi eline al, yazmaya baþla...
Gerginlik biter.
Bilinç, bir kapasitedir. Sýnýrlý kullanýlýr. Ýhtiyaç
oldukça ortaya çýkar. Baþarý buradadýr.
Bu bir enerji boþalmasýdýr.
Deðerli mi? Özel mi?
FÝKÝRCÝKLER
Sümeyya / BRÜKSEL (6)
Bir kitap basýlýnca onun bin kopyasý vardýr ve hepsi farksýz, aynýdýr.
Onun için biri diðerinden deðerli deðildir.
Fakat bir kitabýn bir parçasý yýrtýlýnca veya bir dalý kýrýþýnca, diðerlerinden farklý
hale gelir. Yani özelliði olmuþ olur; ama bu hala diðer baskýlarýndan daha deðerli
hale gelmiþ sayýlmaz.
Ýnsanlarda da bu böyledir.
Örneðin: Amerika Baþbakaný’ný herkes gözünde eriþilmez görüyor.
Evet, Amerika Baþbakaný özeldir, özelliði vardýr. Fakat diðer insanlardan deðerli
denilemez.
Çünkü her insan ayný deðerdedir ve bunu hiçbir þey deðiþtiremez.
Ýyi insanlar bile, örneðin: Martine Luther King, ayrýmcýlýða karþý savaþtý ve Atatürk
Türkiye’yi sömürge ülkesi olmaktan kurtardý.
Bunlar özel insanlar fakat yine biri diðerinden daha deðerli deðildir.
Deðerli insanlar, aileleri ve ekmek parasý ve çocuklarý okula gidebilsin diye her
gün iþe giderler aðýr iþ olsa da. Bunlar deðerli insanlardýr.
Ýþte bunlar dünyanýn kahramanlarýdýr.
Berdan (11) / ANVERS
Sevgili çocuklar!
Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir, öykü ve
yazýlarýnýzý Rue Max Roos 39, 1030 Schaerbeek/ Bruxelles
posta adresine ya da [email protected] e-posta adresine
gönderebilirsiniz.
Dila / BRÜKSEL (5)
Sayfa 23.qxp
01.05.2006
11:38
Seite 1
Mayýs 2006
HABER
Akdeniz Festivali baþladý
Haber Merkezi
u yýl üçüncüsü düzenlenen
ve Schaerbeek Belediyesi,
Fransýz Topluluðu Hükümeti ve Brüksel’deki çeþitli kütüphane, tiyatro ve sanat kurumlarýnýn
ortak çalýþmasý olan Akdeniz
Festivali baþladý.
Aralarýnda Türkiye’nin de bulunduðu 14 Akdeniz ülkesinin, müzik,
tiyatro, sergi, söyleþi ve panellerle
kültürel tanýtým ve kaynaþmasýný
amaçlayan
Akdeniz
Festivali
Damienne Flipo’nun Fransa’nýn
Marsilya bölgesinden çektiði fotoðraf
B
sergisi ve Muharrem Türköz’ün
Emirdað’dan Belçika’ya göçü anlattýðý fotoðraf sergileriyle baþladý.
21 Nisan- 31 Mayýs tarihleri arasýnda gerçekleþecek festivalde tiyatro
dýþýnda tüm etkinlikler ücretsiz.
Yazar Kenan Görgün ve Nihat
Kemal’in de katýlacaðý farklý ülkelerden 7 yazarýn söyleþisi 25 Nisan’da
Maison des Arts’da saat 19:00’da gerçekleþecek. 11 Mayýs tarihinde
Schaerbeek Belediye binasýnda
müzisyen Nail Sümbül’ün, mezzo
soprano Rachel Fabry’e ney ile eþlik
edeceði konser saat 20:00’de nikah
salonunda sunulacak. 19 Mayýs günü
Emirdaðlýlar Yardýmlaþma Derneði
EYAD’ýn organizasyonuyla Schaerbeek Kültür Merkezi’nde fotoðraf
sergisi, saat 13:00’de baþlayacak
“evlilik ve göç” konulu bir konferans
ve Cumali Bulduk’un vereceði bir
konser düzenlenecek. 21 Mayýs tarihinde Sibel, Chapiteau Place Terdelt’
de saat 17:00’de konser verecek.
Fatih Akýn’ýn “Crossing the Bridge”
adlý filminin 27 Mayýs tarihinde saat
18:00’da gösterileceði Festival ile ilgili detaylý bilgi www.culture1030.be
adresinden edinilebilir.
23
‘Doðmamýþ Çocuða Mektup’
Belçika’daydý
Tiyatro Özgün Deneme ve Þehir Dýþý Tiyatrosu oyuncularý
Beringen, Gent ve Anvers’te “Doðmamýþ Çocuða Mektup” oyununu sergiledi.
Serpil Aygün
riana Fallaci’nin “Doðmamýþ
Çocuða Mektup” oyununu
sahnelemek üzere Belçika’ya gelen Tiyatro Özgün deneme
oyuncularý Beringen, Gent ve
Anvers’te de sahne aldýlar. Klasik tiyatro üslubundan farklý bir dille sahneye konan oyun, baþrol oyuncusu ve
yönetmen Yeþim Eyüboðlu tarafýndan
tiyatroya uyarlanmýþ. Kadýn ve erkek
olmanýn yarattýðý ve dayattýðý sorumluluk ve toplumsal roller, doðamayan
bir çocuk üzerinden çarpýcý bir þekilde sorgulanýyor.
Oyunda, Belçika’da amatör tiyatro
yapan oyuncular da rol aldýlar.
Yeþim Eyüboðlu’nun 1989 yýlýnda
O
ilk defa sergilediði oyun, Belçika’da
Þehir Dýþý Tiyatrosu oyuncularýyla
ortak sahnelendi. Oyunda Adriyana
rolünde Yeþim Eyüboðlu oynarken,
Çocuk-Ufuk Eyüboðlu, ClauidaSemra Tezcan, Rossano-Yaþar Nezih
Eyüboðlu, Doktor-H. Serhan Sarýkaya,
Patron-Hakan Öztop, Terzi/BabaMetin Baþol rol alýyorlar. Teknik
görevli Özgür Atmaca ve dekorda da
Þafak Eyüboðlu oyunun sergilenmesinde görev alanlar arasýnda.
Ayrýca bu oyunda Belçika’da tiyatro yapan Nakýþ Tiyatro Grubu’ndan
Tuðba Tilmaç Çimen ve Gökhan
Tufanoðlu ile eski Anadolu Tiyatro
Grubu’ndan Neslihan Yapýcý da rol
aldýlar.
Çalýþanlara spor ve kültür çeki
Haziran 2006 tarihinden itibaren yýlda 100 Euro tutarýnda
spor ve kültür çeki verilebilecek.
Bu çekler müze, tiyatro gibi tanýn-
1
mýþ veya desteklenen kültürel
etkinlikler veya tanýnmýþ Federasyonlara baðlý spor kuruluþlarý için
geçerli olacak.
Belçika’daki telekom çözümünüz
19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
NEDENİYLE AY YILDIZ’DAN BİNFİKİR
ORTAKLIĞIYLA YARATICILIĞA
VE YARATICI GENÇLERE DESTEK!
GENÇLER,
KENDİNİ GENÇ HİSSEDENLER...
BU FIRSATI KAÇIRMAYIN!
örü
t
a
r
e
p
o
GSM
ı
s
a
m
a
l
r
ı
sın
yoktur!
Yarışmaya nasıl katılacaksınız?
AY Dost
kontorsüz
kaldigin
günde
belli olur
3244
• 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI kapsamında,
"GENÇLİK, SEVGİ, DOSTLUK, ARKADAŞLIK, BARIŞ VE SPOR"
konularında bir sms yazın
• AY yazıp boşluk bırakarak SMS'inizi 3244'e gönderin
• Mesajınız en fazla 155 karakter içerebilir ve SMS başına
€ 0,50 tahsil edilir
İkinciye
€300’luk
hediye çeki!
Üçüncüye
€200’luk
✉
Birinciye
€500’luk
Ayrıca,
10 yarışmacıya
€25’luk Ay Yıldız
reşarj kartı!
hediye çeki!
hediye çeki!
YARIŞMA KURALLARI:
• Yarışma süresi 1 Nisan 2006’dan 15 Mayıs’a kadar geçerlidir.
• Yarışmaya herkes katılabilir ve yaş sınırlaması yoktur.
• Kısa mesaj gönderme sayısında sınırlama yoktur, istediğiniz
kadar SMS gönderebilirsiniz.
• Hediye çekleri bütün BASE-Shop'larda geçerli olacaktır.
• Mayıs’ın 15’inde katılan sms’ler toplanıp yanda belirtilen.
juri tarafından değerlendirilecektir.
www.ayyildiz.be
JURİ:
• Kazanan yarışmacılarla kişisel bağlantıya geçilecektir.
• Ayrıca kazanan SMS’ler 19 Mayıs 2006 tarihinde
www.ayyildiz.be ve www.binfikir.be sitelerinde duyurulmakla
beraber Binfikir gazetesinin Haziran sayısında
yayınlanacaktır.
• Yarışmanın detaylı şartnamesini www.ayyildiz.be’de,
www.binfikir.be’de veya BASE-Shop’larda okuyabilirsiniz
Zeynel Lüle- Hürriyet, Güven Özalp - Milliyet, Fikret Aydemir Sabah, Erdinç Utku - Cumhuriyet, Erdem Resne - Binfikir ve
Tolga Kutlu - Ay Yıldız

Benzer belgeler

Mayıs 2007

Mayıs 2007 Bölge Hükümeti Milletvekili Emin Özkara Schaerbeek Belediyesi’nden aday olurken, St. Josse Belediyesi Meclis eski Üyesi Halis Kökten de Schaerbeek’te yarýþacak.

Detaylı