Doğaya Gereksinimimiz Var

Transkript

Doğaya Gereksinimimiz Var
1
Biyolojik Çeşitlilik
Doğaya Gereksinimimiz Var
Ana Tema
Önerilen Süre
Kazanımlar
Öğrenciye
Kazandırılacak
Beceriler
Yöntem ve Teknikler
Araç ve Gereçler
Biyolojik çeşitlilik, doğanın zenginliğidir.
1-2 ders saati
• Biyolojik çeşitliliğin önemini kavrar.
• Biyolojik çeşitliliğin hızla azalma tehlikesi altında
olduğunu fark eder.
• Biyolojik çeşitliliğin azalmasını önlemeye yönelik
çözüm önerileri sunar.
Eleştirel düşünme, yansıtıcı düşünme
Anlatım, tartışma, beyin fırtınası
Yeşil Kutu CD ve DVD’si
Giriş
Canlılar, çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırmanın en küçük birimi “tür”dür.
Tür, ortak bir atadan gelen, benzer özellikler taşıyan, doğal koşullar altında kendi aralarında
çoğalabilen ve yavruları da çoğalabilme özelliği gösteren canlı grubudur. Yeryüzünde çeşitli
özelliklere sahip çok sayıda canlı yaşar. Mikroorganizmalar, mantarlar, bitkiler ve hayvanların
tümü biyolojik çeşitliliği oluşturur. Biyolojik çeşitliliği, canlıların yaşam ortamları, bu ortamlardaki
iklim, nem, toprağın yapısı gibi etkenler etkiler.
42
Doğaya Gereksinimimiz Var
Biyolojik Çeşitlilik
Biyolojik çeşitlilik, birbirini tamamlayan üç başlık altında incelenebilir:
• Genetik çeşitlilik: Genler, canlıların özelliklerini belirleyen, bir kuşaktan diğerine geçen,
kalıtımın en temel birimleridir. Bir türün oluşturduğu topluluktaki üyelerin sahip olduğu
genlerin tümüne “gen havuzu” denir. Gen havuzunda, genlerin bir ya da daha fazla çeşidi
bulunur. Bu, genetik çeşitliliği oluşturur. Genetik çeşitlilik, türlerin beklenmedik çevre
koşullarına uyum sağlayabilme ve soylarını sürdürebilme şansını artırır. Dünyada çok sayıda
canlı türünün olmasının temelinde de genetik çeşitlilik vardır.
• Türlerin çeşitliliği: Bir bölgedeki canlı
türlerinin sayısını gösterir. Günümüzde,
dünyada 15-40 milyon kadar canlı türü
olduğu tahmin ediliyor. Bilim insanları,
bugüne değin bu türlerin yaklaşık 2
milyonunu sınıflandırabilmişlerdir.
• Ekosistem çeşitliliği: Belli bir alanda
yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim
içinde olan canlılar ve bunların cansız
çevreleriyle birlikte oluşturdukları bütüne
“ekosistem” denir. Orman, göl, ırmak,
deniz, kent ekosistemi gibi. Ekosistem
çeşitliliği de belirli bir alandaki farklı
ekosistemlerin sayısını ifade eder.
1
Bir canlının ortam koşullarındaki değişikliklere uyum sağlayıp sağlayamayacağını genetik
özellikleri belirler. Ortam koşullarındaki değişikliklere uyum sağlayamayan türler, uzun süreçler
içinde yok olur. Günümüzde bu süreç kentleşme, ulaşım, tarım etkinlikleri gibi insan etkilerinin
artması nedeniyle daha da hızlanmıştır. Çünkü bu tip etkinlikler, canlıların yaşam alanlarının hızla
bozulmasına neden olmaktadır.
Etkinlikler
Doğa bizim dostumuz
1
Öğrencilere, doğadan nasıl yararlandığımız konusunda bir beyin fırtınası yaptırın.
Yanıtları tahtaya yazın ve bunlar üzerinde konuşun.
•
Doğa, bize birçok ham madde sağlar. (Yiyecek, inşaat malzemeleri, orman ürünleri,
hayvan yemi, ilaçlar, boyalar, kauçuk, madenler vb.)
•
Doğal alanlar birçok canlının barınağıdır.
•
Doğal atıkların geri kazanımı kendiliğinden gerçekleşir.
•
Besinler ve organik maddeler doğal bir döngü içinde yer alırlar.
(Su döngüsü, karbon döngüsü, besin zinciri vb.)
•
Doğal alanlar insanlar için dinlenme yeridir. Ayrıca, kültürel, eğitsel ve bilimsel keşifler
için esin kaynağıdır.
2
Öğrencilere, “Giriş” bölümündeki bilgilerden yararlanarak biyolojik çeşitliliğin ne olduğunu
ve önemini açıklayın. Biyolojik çeşitliliğin biz insanlara zengin bir besin, malzeme ve
kimyasal madde çeşitliliği sağladığını belirtin. CD’nin “Biyolojik Çeşitlilik” bölümünde
bulunan “Doğa bize ne sağlar?” başlıklı bilgileri öğrencilere aktarın.
3
Öğrencilere “İnsan ve Biyolojik Çeşitlilik” başlıklı bilgi sayfasını dağıtın ve aşağıdaki
soruları sorun:
4
•
Bilim insanlarının türlerin yok olmasına ilişkin tahminleri nelerdir?
•
Hangi insan etkinlikleri biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açar?
•
Ülkemizde biyolojik çeşitliliğin zengin olmasının nedenleri nelerdir?
Öğrencilere DVD’deki “Biyolojik Çeşitlilik ve Kaybolan Türler” adlı filmi izlettirin.
Ardından aşağıdaki sorular üzerine bir tartışma başlatın:
•
Biyolojik çeşitlilik neden önemlidir?
•
Türlerin yok olmasının nedenleri nedir?
•
Bitki ve hayvanları korumak için neler yapabiliriz?
Doğaya Gereksinimimiz Var
43
1
Biyolojik Çeşitlilik
Soyu tehlike altındaki türler
1
Öğrencilere ülkemizde hangi canlı türlerinin yaşadığını sorun. Onların yanıtlarını aldıktan
sonra bazı canlı türlerinin soylarının tehlike altında olduğunu söyleyin. Öğrencilerle bir
türün soyunun tehlike altında olmasının nedenlerini konuşun. (Çevre kirliliği, kentleşme,
hızlı nüfus artışı, aşırı ve bilinçsiz avlanma, erozyon, yanlış tarım uygulamaları gibi etkenler
türleri tehdit eder.)
2
Öğrencilere, “Türkiye’de Soyu Tükenme Tehlikesinde Olan” başlıklı bilgi sayfasını dağıtın.
Ardından onları dört gruba ayırın. Gruplardan, bilgi sayfasında adı geçen dört türden
(deniz çayırı, deniz kaplumbağası, Akdeniz foku ve kara akbaba) birini seçmelerini isteyin.
Seçtikleri türle ilgili bilgileri okuduktan sonra, türü tehdit eden etkenleri araştırma ödevi verin.
3
4
Grupların araştırma sonuçlarını birer poster hazırlayarak sunmalarını sağlayın.
Öğrencilere, CD’nin “Biyolojik Çeşitlilik” ve “Türkiye biyolojik çeşitliliği” bölümlerinde
bulunan bilgileri aktarın.
Biyolojik çeşitliliği koruyalım
1
Öğrencilere, biyolojik çeşitliliği korumak için neler yapılabileceğini sorun.
Yanıtları aldıktan sonra CD’nin “Biyolojik Çeşitlilik” bölümünde bulunan
“Biz neler yapabiliriz?” başlıklı bilgileri aktarın.
2
DVD’deki “Zaman Geçiyor” adlı çizgi filmi ve “Sıfır Yok Oluş” adlı filmi izlettirin.
Filmlerin mesajlarını ele alın. Daha sonra, öğrencilerden bunlarla ilgili kısa
bir metin yazmalarını isteyin.
Öğrencilere daha fazla bilgi aktarmak için CD’nin “Biyolojik Çeşitlilik” bölümünden
yararlanabilirsiniz.
Tamamlayıcı Çalışmalar
•
44
Öğrencilere, ülkemizin biyolojik çeşitliliği, buna yönelik tehditler ve soyu tehlike altında olan
türleri araştırma ödevi verin. Araştırmalarını tamamladıktan sonra bu konuda birer poster
hazırlamalarını sağlayın. Daha sonra bu posterleri sınıf ya da okul panosunda sergileyin.
Doğaya Gereksinimimiz Var
Biyolojik Çeşitlilik
Günümüzde doğal alanlar ve biyolojik çeşitlilik büyük bir tehlikeyle karşı
karşıyadır. Bazı insan etkinlikleri, doğayı olumsuz etkiliyor. Bunun sonucunda
özellikle bazı türler hızla yok oluyor. Örneğin, bugün memeli hayvanların
dörtte biri yok olmak üzere. Bir araştırmaya göre 2028’e kadar canlı türlerinin
% 20’si yok olabilir. Hatta Edward Osborne Wilson adlı ünlü bir biyolog, insan
etkinliklerinin bu şekilde sürmesi hâlinde gelecek yüzyıl içinde tüm canlı
türlerinin yarısının yok olacağını ileri sürüyor.
Öğrenci bilgi sayfası
İnsan ve Biyolojik Çeşitlilik
Son 10.000 yıl içinde, insan etkinlikleri sonucunda doğada çok önemli
değişiklikler ortaya çıktı. Tropikal yağmur ormanları gibi biyolojik çeşitliliğin
zengin olduğu bölgeler tarım alanlarına dönüştürüldü. Ulaşım ağları genişledi,
kentler büyüdü. Sulama amacıyla akarsuların yatakları değiştirildi. İnsan
etkisiyle ortaya çıkan bu değişikliklerin çoğu, türlerin bunlara uyum sağlamasına
izin vermeyecek denli hızlı gerçekleşti. Bu durum, bitki ve hayvan türlerinin
sayısının giderek azalmasına yol açtı.
Ülkemiz, çok zengin bir bitki ve hayvan çeşitliliğine sahip. Tüm Avrupa’da
yaşayan hayvan türlerinin sayısı yaklaşık 60.000 iken, Türkiye’de bu sayı
80.000’dir. Türkiye, birçok hayvan türünün de anavatanı. Avrupa’nın tümünde
yaklaşık 12.000, Türkiye’deyse yaklaşık 9000 bitki türü var. Bu sayının yaklaşık
3000’i, yalnızca Türkiye’de bulunan türler.
Türkiye’de biyolojik çeşitliliğin Avrupa’ya göre bu kadar zengin olması, ülkenin
coğrafi konumu, iklimi ve jeolojik yapısı gibi nedenlerden kaynaklanıyor.
Ancak, Türkiye’de biyolojik çeşitlilik tehlike altında. Bu tehlike; kirlilik,
kentleşme, hızlı nüfus artışı, aşırı ve bilinçsiz avlanma, erozyon, yanlış tarım
uygulamaları ve Türkiye’ye özgü olmayan türlerin ülkeye getirilmesi gibi
etkenlerden kaynaklanıyor.
45
Öğrenci bilgi sayfası
Biyolojik Çeşitlilik
Türkiye’de Soyu Tükenme
Tehlikesinde Olan Türler
Deniz kaplumbağaları (Caretta caretta)
Deniz kaplumbağaları denizlerde yaşar,
yumurtalarını geceleri kumsallarda açtıkları
çukurlara gömerler. Bir deniz kaplumbağası
bir defada 150 yumurta bırakabilir. Yavrular,
2 ay süren kuluçka döneminin sonunda
gece yumurtadan çıkarlar ve denize
ulaşmaya çalışırlar.
Kıyılardaki kontrolsüz yapılaşma, kaçak kum
alımı, kıyı erozyonu, çevre kirliliği, bilinçsiz
yapılan balıkçılık gibi insan etkinlikleri nedeniyle,
deniz kaplumbağaları tükenme tehlikesiyle karşı
karşıyadır. Bu nedenle koruma altındadırlar.
Deniz kaplumbağalarının ürediği kumsallardan
kum alınması yasaktır. Ülkemiz kıyılarında deniz
kaplumbağaları için önemli 17 yuvalama
kumsalı bulunur. Bunlar; Ekincik, Dalyan,
Dalaman, Fethiye, Patara, Kale, Kumluca,
Tekirova/Çıralı, Belek, Kızılot, Demirtaş,
Gazipaşa, Anamur, Kazanlı, Göksu Deltası,
Akyatan ve Samandağ’dadır.
Akdeniz fokları (Monachus monachus)
Akdeniz fokları, dünyanın sayıca en azalmış 12
memeli türü arasında yer alırlar. Günümüzde,
tüm dünyadaki toplam sayılarının 500-550
arasında olduğu tahmin ediliyor. Akdeniz
fokları, Yunanistan, Türkiye, Fas, Moritanya,
Batı Sahra ve Madeira Adaları’nda yaşar.
Akdeniz fokları, ülkemizde Ege Denizi’nde
Gelibolu Yarımadası’yla Behramkale arasında
ve Yeni Foça’yla Datça arasında; Akdeniz’de,
Datça’yla Antalya arasında, Alanya’yla Taşucu
arasında ve Hatay/Samandağ’la Suriye sınırı
arasında ve Güney Marmara’daki adalarda
yaşar. Türkiye kıyılarında yaşayan Akdeniz
foklarının toplam sayısının en az 100 kadar
olduğu tahmin ediliyor. Kıyılardaki kontrolsüz
yapılaşma, bilinçsiz balıkçılık, çevre kirliliği
gibi sorunlar nedeniyle bu tür tükenme
tehlikesi altındadır ve koruma altına alınmıştır.
46
Biyolojik Çeşitlilik
(Devamı)
Deniz çayırları (Posidonia oceanica)
Deniz çayırları, Akdeniz’e özgü deniz
bitkileridir. Bu bitkiler, denizin ilk 50 m’ye
kadar olan derinliklerinde bulunur ve kumlu
alanları tercih ederler. Denizlerdeki oksijen
dengesinin korunması için önemlidirler. Birçok
canlı, deniz çayırlarıyla kaplı bölgeleri üreme,
saklanma ve barınma alanı olarak kullanır.
Kıyılarda ya da deniz dibi kazılarak yapılan
balıkçılık, deniz çayırlarına zarar veriyor.
Ayrıca, kıyı bölgelerindeki yerleşim alanlarının
artmasının yol açtığı çevre kirliliği de deniz
çayırlarını tehdit ediyor. Sonuç olarak deniz
çayırları gittikçe azalıyor. Akdeniz’e özgü bu
bitkinin, hızla gerekli önlemler alınarak
korunmaya başlanması gerekiyor.
Kara akbaba (Aegypius monachus)
Kara akbabalar, Avrupa’nın en büyük yırtıcı
kuşlarıdır. Bu yırtıcı kuşlar yaşamak için yaşlı
ağaçların bulunduğu ormanları tercih ederler.
Yeryüzündeki yaşam alanları, İber
Yarımadası’ndan Moğolistan ve Çin’e kadar
uzanır. Günümüzde, kara akbabaların
dünyadaki toplam sayısının 10.000 kadar
olduğu tahmin ediliyor. Kara akbabaların
soyu tüm dünyada tehlike altındadır.
Öğrenci bilgi sayfası
Türkiye’de Soyu Tükenme
Tehlikesinde Olan Türler
Kara akbabalar, ülkemizde Kuzey Anadolu’nun
ve Ege’nin iç kısımlarında yaşarlar. Bu kuşların
toplam sayısının Türkiye’de 50-200 çift arasında
olduğu tahmin ediliyor. Bu kuşların ülkemizdeki
üreme alanları, Türkmenbaba Dağları
(Eskişehir), Kızılcahamam Ormanları (Ankara),
Murat Dağı (Uşak, Kütahya), Kavaklı Dağı
(Ankara, Bolu), Hamam Dağı (Eskişehir), Doğu
Karadeniz Dağlarıdır. İnsanlar tarafından
rahatsız edilmeleri, yaşam alanlarının zarar
görmesi, avcılık ve yasa dışı ticaretlerinin
yapılması, orman yangınları, besin kaynaklarının
azalması ve kurtlara karşı kullanılan zehirden
(bu, doğru olmayan bir yöntemdir) zarar
görmeleri nedeniyle kara akbabalar ülkemizde
koruma altına alınmıştır.
47