sayi9-tamami kopya - İstanbul Indymedia

Transkript

sayi9-tamami kopya - İstanbul Indymedia
Tezkerenin rövanfl› bafll›yor
ABD ve ‹srail, BM Bar›fl Gücü ad› alt›nda kendileri için savaflacak bir iflgal ordusunu Lübnan’a göndermeye haz›rlan›yor. Her
iki ülke de bu ordu içerisinde Türkiye’yi de görmek istedi¤ini
aç›klad›. Erdo¤an, “ABD Türkiye’yi sorumluluk almaya davet
etti. Bu görevi yerine getirmemiz gerekti¤ini hissediyoruz”
dedi. Baflbakan, Genelkurmay’›n da kanaatinin bu yönde
oldu¤unu söyledi. AKP ve ordu, 1 Mart tezkeresinin rövanfl›n› almaya haz›rlan›yor.
Sayfa 3’te
ORDUDA ÖZEL HARP EGEMENL‹⁄‹
fiahinler nereye
uçacak
n Tufan Sertlek
Toplumsal muhalefetin
kafas› kar›fl›k
Yüksek Askeri fiura sonuçland›. Büyükan›t Genelkurmay Baflkan› olurken, önümüzdeki 6 y›ll›k komuta zinciri büyük oranda belli oldu. Yeni kurmay heyetin Özel
Harpçi ve NATO’cu
olmas› dikkat çekti.
Türkiye’ye Ortado¤u’da yeni misyonlar biçildi¤i ve kritik
pazarl›klar›n yap›ld›¤› bir dönemde bu
heyetin
misyonu ne
olacak?
Egemenler oldukça a¤›r
sorunlarla bo¤uflurken, sol
kafa kar›fl›kl›¤›ndan bir yol
bulam›yor.
Sayfa 2’de
Y›l 1 Say› 9
10 A¤ustos 2006
50 YKr
15 Günlük
Siyasi Gazete
Sayfa 3’te
YARDIMLAR LUBNAN VE FILISTIN’E
TEPKILER ISBIRLIKCILERE
Halkevleri, Ortado¤u direnifline destek
için seferberlik ça¤r›s› yap›yor. Kap› kap›
imzalar ve yard›mlar toplan›yor.
Ortado¤u’da yaflam yok
edilirken, ne zaman nereye düflece¤i belli olmayan bombalar›n alt›ndaki halk, yiyecek, ilaç
gibi temel ihtiyaç maddelerinden yoksun. Filistin’de ve Lübnan’da yaflamak, direnmenin ta
kendisi. Halkevleri, yoksullu¤un ne demek oldu¤unu bilen halk›m›z›,
bölge halklar›n›n yaflam
mücadelesini desteklemeye ça¤›ran bir kampanya
bafllatt›. Kampanya yaln›zca yaflam deste¤iyle
s›n›rl› de¤il. Halkevleri,
Venezüella ve fiili
‹srail’deki diplomatlar›n›
geri çekerken, AKP’nin
katillerin yan›na iliflmeye
çal›flmas›na karfl› halk›n
tepkisini harekete geçirmeyi hedefliyor. Taflucu
NATO liman›ndan ‹srail
uçaklar›na bomba tafl›n›rken, hükümetin göz
boyamaya dönük “yard›m” gösterilerinin çirkin
yüzü de teflhir edilecek.
1
2
Lübnan’›n
küllerinde
Dünya Savafl›
3
Lübnan savafl›nda,
yaln›zca Hizbullah ve ‹srail
de¤il, bloklara bölünmeye
bafllayan dünyadaki küresel ç›karlar da çarp›fl›yor.
Sayfa 8’de
4
Sayfa 4’te
FINDIK ÜRET‹C‹S‹ ERDO⁄AN’IN ANLADI⁄I D‹LDEN KONUfiTU
Zapsu’nu da al git! Durdurun
art›k bu
adam›
Halk›n
paras›yla
a¤al›k
yap›yor
Metin Özu¤urlu
Emzik
düflürdü
H. Hüseyin Baflar
Neden
iflçi s›n›f›?
Ö¤renci Kolektifleri,
Zeytinli’deki yaz kamp›n›n ard›ndan MP3 kampanyas›n›n yeni etab›n›
bafllat›yor. Hedef paral›
e¤itim ma¤durlar›n›
soka¤a dökmek.
Sayfa 5’te
Sa¤l›kta Dönüflüm
Program› ac› meyvelerini veriyor. Maliye
Bakanl›¤›’n›n tasarruf
genelgesinden sonra,
komaya giren üniversite
hastaneleri iflçi
ç›kar›yor. Sayfa 10’da
“Sponsor olarak yüre¤imizi ve halk›n gücünü
yan›m›za al›yoruz” diyen Halkevciler, festivalde, bir y›l boyunca
haz›rlad›klar› kültürel
ürünlerini sergileyecek.
Günefl Çelikkol
Obrador’un de¤il
soka¤›n yan›nda
Sayfa 8’de
Paralar› oldu¤u
sürece
Sayfa 6’da
Umar Karatepe
Sayfa 4’te
Kendilerine “çapulcu” diyen Gökçek’e karfl› evleri
Sayfa 7’de
için yürüdüler.
Sayfa 3’te
Savafl ve petrol
mücadelesi
3. Kemalpafla
Halk Festivali
bafll›yor
Son günlerde Ülker’in yeni ürünü
Benacol’un reklamlar› tüm medyay› kaplad›. Ülker bu ürünün 15 gün içerisinde
kolesterolü %15
düflürece¤ini iddia
ediyor. Ülker’in
zamanlamas› kafalarda soru iflaretleri do¤uruyor. 1
Temmuz’da Maliye Bakanl›¤› kolesterol ilaçlar›n›n
bedelini ödemeyece¤ini duyurdu. 7
Temmuz’da Tar›m
‹lker halk›n›n bar›nma
mücadelesi büyüyor
Sayfa 2’de
Michel Chossudovsky
Hastane paras›z
sa¤l›kç› iflsiz
kald›
Sayfa 11’de
Hay›rl› ifller ÜLKER
Ulafl›ma yapt›¤› zamla
Ankaral›lar› isyan ettiren;
halktan do¤algaz faturalar›n› çat›r çat›r tahsil ederken, BOTAfi’a olan borçlar›n› ödemeyip do¤algaza zam
yapt›rtan ‹. Gökçek, bu paralar›n az›yla halk› dilencilefltiriyor,
ço¤uyla yandafllar›n› besliyor.
F›nd›kç› ekme¤ini,
hükümet tüccar›n ve
uluslararas› flekerleme
tekellerinin ç›karlar›n›
savunuyor. Sayfa 6’da
Kamp bitti
kampanya
soka¤a ç›k›yor
ve Köyiflleri Bakanl›¤›, g›da ürünlerinin
sa¤l›¤a katk›lar›n›n reklamlarda kullan›labilmesine dair bir tebli¤ yay›nlad›. 18
Temmuz’da
da
Ülker bu ürünü
piyasaya
sürdü.
Ülker bir orkestra
uyumu
içindeki
bu
geliflmelere
“tesadüf” diyor.
AKP
Hükümeti’nin tüm icraatlar› tüccara dost,
sa¤l›¤a düflman.
Sayfa 9’da
‹flbirlikçili¤e karfl›
halk›n direnifl
Sayfa 2’de
program›
Egemenler tezkere krizinin rövanfl›na soyunurken
Tufan SERTLEK
Bugün
toplumsal
muhalefetin
üzerine kritik
görevler
düflüyor. Solun
kafa
kar›fl›kl›¤›ndan
h›zla
kurtulmas›,
yaflanan ve
yaflanacak olan
toplumsal
çürüme
karfl›s›nda
kendisini
gerçek bir
seçenek haline
gelme hedefine
kilitlemesi
gerekiyor.
Toplumsal muhalefetin kafas› kar›fl›k
A
BD’nin 1 Mart 2003’te yaflanan “Tezkere Krizinden”
bu yana flamar o¤lan›na
çevirdi¤i Türkiye egemenleri, ‹srail
ve ABD’nin “Lübnan’a Bar›fl Gücü”
talepleri ile kendilerini yine benzer
bir ortam›n içinde buldular. Bu ortamda “tezkere krizinin rövanfl›n› alma”y› hedefleyen daha kararl› bir
güçle karfl› karfl›yay›z.
Ancak bu kez oldukça köklü
farklar mevcut. ABD’nin dünya üzerindeki konumu çok daha zora girmifl olmas›na ra¤men, silkeleye silkeleye iyice y›pratt›¤› Türkiye egemenleri de (ordu, sermaye çevreleri,
hükümet ve parlamenter muhalefet) çok daha çaresiz durumdalar.
ABD’nin Türkiye içinde yapt›¤› y›¤›nak tezkere krizi dönemine göre
çok daha güçlü. Dolar-borsa çalkant›lar›, Genelkurmay baflkan›n›
belirlenme sürecindeki karfl›l›kl› operasyonlar hepimizin gözü önünde
yap›ld›. Türkiye egemenlerinin
ABD’nin Ortado¤u’da yüklemeye
çal›flaca¤› herhangi bir rolü eski
ayak oyunlar›yla geçifltirebilecek durumda olmad›klar› aç›kça görüldü.
ABD’nin ve Türkiye egemenlerinin
bunca problemli haline karfl›n, toplumsal muhalefetin durumu da ne
yaz›k ki içler ac›s›. ‹steksiz, çekingen
ve kafas› çok daha kar›fl›k.
Kamusal hizmetler ve tar›mda
muazzam bir tasfiye yaflan›rken,
emekçi kitlelerde biriken güçlü öfke
ve enerji birikimini yeterince kavrayamayan ve öncülük rolünün gereklerini yerine getiremeyen toplumsal muhalefet, Ortado¤u’da derinleflen sömürgecilik stratejisinin
yaratt›¤› derin sosyal, politik ve ideolojik de¤iflimleri de kavr›yormufl gibi görünmüyor. Statükoyu ve örgüt
içi iktidar› koruma refleksi, lakay›t ve
sorumsuz tutumlar olarak karfl›m›za
ç›k›yor.
Oysa böylesi hareketli de¤iflim
dönemlerinde hiçbir politik toplumsal güç, eski dengeler üzerinden
oluflturdu¤u statükoyu koruma
flans›na sahip de¤ildir. ‹nisiyatifsiz ve
çekingen davrananlar ise gerilemeye mahkumdur. ‹nisiyatifli ve atak
bir çizginin belirmedi¤i, yani öncüsü
olmayan bir toplumsal muhalefet
içinde süreklileflen bir kafa kar›fl›kl›¤›, savrulmalar›n da ana nedenidir;
toplumsal muhalefet içinde sürekli
“korunmac› bir tutuma” yol açmaktad›r. Bu korunmac› tutumun sonuçlar› kendisini iki ana biçimde ortaya koymaktad›r. Birincisi, bu denli
güçlü bir de¤iflim atmosferinde da-
hi, birçoklar›n›n kendi alansal faaliyetlerine çekilmeyi ye¤lemesidir. (Bu
flekilde büyük sorumluluklar›n alt›na
girilmezken, k›smi bir çabayla durum korunmak istenmektedir.) ‹kincisi, s›¤ yaklafl›m ve sekterlik gibi baz› hatal› e¤ilimlerin kemikleflmesidir.
(Bu durumda küçük ç›karlar u¤runa, ortak tutum al›nmaktan kaç›n›lmakta, “di¤erlerinin” engellenmesi
ana u¤rafl haline gelmektedir.) Sonuçta mücadele ortaklaflt›r›lamamakta, herkes birbirinin önünü kesmektedir.
Kafa kar›fl›kl›¤› örnekleri
n Giderek liberal sol bir parti hedefine kilitlenen D‹SK yönetimi, yü-
rüttü¤ü savafl karfl›t› kampanyan›n
sonunda, ifli ‹srail Baflkonsolosu’yla
görüflmeye kadar vard›rd›. Bu tutum, etkisizleflmekte olan sol içinde,
uzlaflmac›l›¤› tarz haline getiren yeni bir sol liberal çizginin biçimleniflinin göstergelerinden birisidir.
n TMMOB yönetimi savafl sorunuyla u¤raflmaktan bilinçli bir flekilde
geri durmaktad›r. Bu risk almayan
tutum sayesinde, kendi taban›nda
yer alan ve yönetimlerde ittifak yapt›klar› sosyal demokratlar›n ulusalc›,
gerici ve liberal e¤ilimleriyle u¤raflmaman›n kolayc›l›¤›na teslim olmakta; asl›nda, toplumun genelinde yaflanan gericileflmeyle birlikte
D‹SK NE YAPMAYA ÇALIfiIYOR?
26 Temmuz’da ‹stanbul Taksim’de
“Dünyan›n Bütün Bar›flç›lar› Birleflin! ‹srail’i Durdurun!” kampanyas› bafllatan D‹SK,
27 Temmuz’da ‹srail Baflkonsoloslu¤u
önüne bir yürüyüfl düzenledi ve Baflbakan› Olmert’e bir mektup yollad›. Eylemin
ard›ndan ‹srail Baflkonsolosu Amihai’nin
D‹SK’le görüflme talebi kabul edildi. Anti-emperyalist güçler hükümetlerinin ‹srail
ile her türlü diplomatik iliflkisini kesmesini isterken D‹SK’in kurdu¤u “diplomatik
iliflki” flaflk›nl›kla karfl›land›. 28 Temmuz’da gerçekleflen görüflmeye D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi, Genel Sekreter Musa Çam ve Genel Baflkan Yard›mc›s› Adnan Serdaro¤lu kat›ld›. Görüflmede
Çelebi Baflkonsolosa, savafla karfl› en demokratik tepkiyi D‹SK’in gösterdi¤ini, “di¤er eylemlerdeki gibi” bayrak yakmad›klar›n›, yumurta atmad›klar›n› söyledi. Bu
sözler D‹SK yönetiminin ‹srail ile kurulan
“diplomatik iliflkiye” verdi¤i önemi gösterdi. Çelebi görüflmede teröre ve her türlü
fliddete karfl› olduklar›n›, kimden gelirse
gelsin karfl›s›nda durduklar›n›, ac›mas›zca
sürüp giden bu savaflta kimseyi alk›fllamad›klar›n›, sadece bar›fltan yana olduklar›n›
da ifade etti. Bu sözler Erdo¤an’›n Lübnan’a asker gönderme gerekçelerini aç›klad›¤› CNN röportaj›ndaki ifadelerle paralellik gösteriyordu. Erdo¤an da “suçlu aramak yerine bar›fla yo¤unlaflmak gerekti¤i”ni söylemiflti. Son y›llarda yükseltilen
“anti-emperyalist olmadan savafl karfl›t› olma” modas› Türkiye’nin ilerici muhalefetinin alt›n› oymaya devam ediyor. Savafl›n
ve iflgallerin sorumlular›n›, yani emperyalizmi sorgulamadan ve hedef almadan sürdürülmeye çal›fl›lan savafl karfl›tl›¤›, ‹slamc›larla ittifak, ‹srail ile diplomatik iliflkilerden sonra, acaba muhalefetin bafl›na baflka
ne çoraplar örecek?
kendi taban›n›n da gericileflmesine,
liberalleflmesine göz yummaktad›r.
TMMOB yönetimi bu geri tutumuyla ilerici emek örgütlerini hareketsizlefltirmenin bafl›n› çekmektedir. Sekter bir tarzla, sorunlar› kendi siyasal
grubunun basit ç›karlar›na uygun
olarak kendi yandafl› örgütlere paslamaktad›r. Savafl gündeminde
TMMOB yönetimince yarat›lan boflluk sayesinde, ÖDP’nin bu alandaki
uzant›s› olan BAK’›n önünü açmaya
çal›flmakta, alttan alta her türlü deste¤i sunmaktad›r. Bu arada olan
toplumsal muhalefetin bütününe
olmaktad›r. BAK’›n liberal sol çizgisi,
genifl kitleleri kucaklamaktan çok
uzak oldu¤u gibi, böylesi bir meflruiyete de sahip olmad›¤›ndan, büyük
bir da¤›n›kl›¤a yol açmaktad›r.
n KESK de kendi bafl›na hareket
etmeyi tercih edip ana sorun alan›ndan kaçarak kendi alansal faaliyetlerine yönelmektedir.
n Emek Platformu’na kan veren
baz›lar› gerek AKP’li HAK-‹fl’in, gerekse milliyetçi/muhafazakar bir yönetime sahip olan Türk-‹fl’in günah
ç›karmas›na olanak sa¤larken, kendisi de geri bir çizgiye savrulmaktad›r. Ba¤›ms›z sol bir çizgiyi zorlaflt›ran bu tutum, toplumsal muhalefetin lüzumsuz tart›flmalarla meflgul
edilmesine neden olmaktad›r.
n Tüm bu süreç içinde zaten karfl›
karfl›ya kald›klar› tehditle beraber,
milliyetçili¤e yatk›nlaflmaya zaten
aç›k olan Kürt hareketi, kendi içine
kapanmakta ve milliyetçileflme girdab›na daha h›zla kap›lmaktad›rlar.
Bugün toplumsal muhalefetin
üzerine kritik görevler düflüyor. Solun kafa kar›fl›kl›¤›ndan h›zla kurtulmas›, etkili bir yenilenmeye yönelmesi, yaflanan ve yaflanacak olan
toplumsal çürüme karfl›s›nda kendisini gerçek bir seçenek haline gelme
hedefine kilitlemesi gerekiyor.
Gidiyorum ölümsüzlü¤e, hoflçakal›n...
1981 y›l›nda 12 Eylül askeri faflist cuntas› taraf›ndan idam edilen Devrimci Yol militan› Veysel Güney’in 26 y›ld›r kay›p olan mezar›n›n bulunmas›n›n ard›ndan, son mektubu da bulundu.
De¤erli babac›¤›m ve tüm dostlar›m,
Ben hiçbir flahsi ç›kar›m› gözetmeden ülkemin ba¤›ms›zl›¤› ve halk›m›n kurtuluflu için do¤ru bildi¤im yolda inanarak mücadele ettim. Benim kalbim insan sevgisi ile doludur.
Ben kimseyi öldürmedim, suçsuzum.
Gösterdikleri gerekçeyi dahi mahkemesi sonuçlanmadan karar verildi.
Onlara göre suçlu olabilirim. Çünkü onlar ülkeyi yabanc›lara peflkefl
çeken ve onlarla bir avuç iflbirlikçi mutlu az›nl›k iflbirli¤i yapmaktad›rlar. Halk›ma ise zam, iflkence ve ölüm reva görünmektedir.
‹flte ben buna insan olarak karfl› geldi¤im için onlara göre suçluyum.
Ama bofluna. Çünkü insan kafas›ndaki düflünceyi yok edemedikten sonra iflkence ve idamla bir yere varamayacaklar› aç›k.
Babac›¤›m,
Ben ölüme seve seve gidiyorum, bir namussuzluk ve bir flerefsizlik
yapmad›m. Onun için hiç üzülmeniz gerekmez. Benim binlerce annem
‹
ki büyük durum de¤iflikli¤i 15 güne
s›¤d›. ‹srail Lübnan’a girdi; TSK’n›n
kurmay kademesinde belirgin bir
Özel Harp egemenli¤i olufltu.
Ortado¤u savafl› giderek genifllerken,
ABD, Türkiye egemenlerini kendi stratejik
ç›karlar›na iyiden iyiye “ilifltirdi”. Bölgede
‹ran d›fl›ndaki bütün petrol ve do¤al gaz
geçifllerini kontrol etti¤i bir koalisyonu toparlama yönünde ciddi bir ilerleme kaydetti. Bakü-Tiflis-Ceyhan-Hayfa boru hatt›
bu koalisyonun omurgas› oldu. Koalisyonun yerli ortaklar› Azerbaycan, Gürcistan,
Kazakistan ve Türkiye, büyük patronlar›
ise ABD, ‹ngiltere ve ‹srail. “Ortak vizyon”,
bu ortakl›¤›n güvenlik vizyonundan baflka
bir fley de¤il. Kimsenin kuflkusu olmas›n ki
‹srail’in Lübnan’a sald›r›s› bu güvenlik vizyonunun bir parças›d›r. Yani, Türkiye egemenlerinin 1 Mart’taki gibi bir “tercih belirsizli¤i” yok. ABD, ifli s›k› tuttu, Türkiye
egemenlerini ekonomik, politik ve askeri
düzeydeki kapsaml› tehdit ve ç›kar operasyonlar›yla bu sürece angaje etti.
Daha sald›r›n›n ikinci gününde Erdo¤an’›n
Türkiye’nin “uluslararas› güçte görev alabilece¤i” aç›klamas›, AKP hükümetinin
“cellat”›n yan›nda “imam” olmaya haz›r
oldu¤unu gösterdi. Ama ABD ve ‹srail, duadan daha fazlas›n› istiyor; Hizbullah’›n silahs›zland›r›lmas› ve Lübnan topraklar›n›n
‹srail ad›na iflgal edilmesinde Türkiye’nin
de görev almas›.
Genelkurmay atamalar› Türkiye egemenlerinin köklü stratejik tercihlerle yüzyüze
geldi¤i bu günlerde kararlaflt›r›ld›. Büyükan›t Genelkurmay Baflkan› olurken, Genelkurmay heyeti, NATO istihbarat birimlerinden geçerek “uluslararas› deneyim” kazanm›fl, güçlü bir ekip iliflkisi içinde olan
bir Özel Harp kadrosuyla oluflturuldu.
Böylece ABD ile “ortak vizyon”un günde-
babam oldu¤u gibi sizinde binlerce o¤lunuz
var.
Göndermifl oldu¤unuz mektuplar› bugün
verdikleri için cevab›n› yazamad›m. ‹mam ve
Sultan’dan da mektup ald›m. Ayr›ca Sultan’›n
gönderdi¤i çamafl›rlar› da ald›m. Tüm dostlardan
memnunum ve sayg›lar›m› sunar mutlu yar›nlar›n
halk›m›n olmas›n› dilerim.
Size bir tek dörtlük fliir yaz›yorum
Mezar›m› yol kenar›na kaz›n
Üzerine devrim flehiti yaz›n
Bafl›na yumruklu y›ld›z kaz›n
Gidiyorum Ölümsüzlü¤e Hoflça kal›n…
Selamlar.
Sizin Veysel.
‹flbirlikçilik program›na karfl›
halk›n direnifl program›
lik harekat plan›na dönüfltürülebilmesi için
“tam yetkili” bir muhatap ortaya ç›kt›.
Amerikanc›l›¤› tart›flma götürmez olan bu
ekibin ABD ile yapt›¤› pazarl›k, PKK’nin
Irak’taki varl›¤›n›n ortadan kald›r›lmas› ve
Türkiye içinde PKK’yi ezme girifliminde,
ABD’nin Türkiye’de geliflecek sertlik ortam›n› AB ve uluslararas› kamuoyu nezdinde “makul bir süre” desteklemesi üzerine
oturdu.
ABD’nin vaadi ise, K.Irak’ta PKK’yi s›n›rlamakt›r. Bas›nda “PKK’yi Tasfiye Plan›” olarak iffla edilen plan›n ilk ad›m›nda Kürt yönetimi K.Irak’taki iki PKK bürosunu kapatt›. Bu arada kimi PKK liderlerine dönük
“paketlenme” haberleri medyada yer ald›.
PKK yöneticilerinden Ramazan Toptafl
K.Irak’ta “sivil” bir sald›r›yla öldürüldü.
T.C. devletinin Kandil da¤›ndaki kamp›n
tasfiye/daralt›lma sürecinde K.Irak’› PKK
yöneticileri için güvenli olmayan bir bölge
haline getirmeyi hedefledi¤i görüldü. Di¤er yanda, örtük ya da aç›k af konusu bas›nda yer almaya bafllad›.
Zaten bir süre önce 250 bin asker Irak s›n›r›na y›¤›lm›flt›. Bölgede fiili bir Ola¤anüstü Hal ortam›na geçifl için gerekli atmosfer
oluflturulmufltu. Ard›ndan Terörle Mücadele Yasas› ç›kart›ld›. Son günlerde de bölgede operasyonlar ve tutuklamalar yayg›nlaflt›. Özgür Gündem gazetesi ve Özgür Halk dergisi kapat›ld›. Devrimci muhalefete yönelik fliddet de yavafl yavafl artmaya bafllad›. PKK’nin savunma takti¤i
ise, gerilla eylemlerini yo¤unlaflt›rmak oldu.
Bu geliflmelerle birlikte; devlet iktidar›nda
oluflturulan yeni dizilifl, AKP hükümetiyle
ordu aras›ndaki iktidar mücadelesinin
güçlü bir Amerikanc›l›k zemininde s›n›rlanaca¤›n› düflündürtmektedir.
Yeni Genelkurmay’›n ilk icraat›, yeni bir
“çuval vakas›na” dönüfltürülmek istenen
‹ncirlik’teki Türk Binbafl›’n›n tutuklanmas›
hadisesinin önünü kesmek oldu. Genelkurmay ABD ile iliflkilerde bir kaza olmamas› için hassasiyetini sergiledi ve h›zl›
davranarak Binbafl›’n›n haks›z oldu¤unu
aç›klad›. K›sacas›, ordudaki yeni “flahin”
komuta kadrosunun “ulusalc› yönelimler”
içinde olaca¤›n› bekleyenler de fena halde
yan›lacak gibi görünüyor.
Bu mücadelenin bir sonraki aflamas› Cumhurbaflkanl›¤› seçimi süreci olacakt›r. Genelkurmay, öncelikle iç politikaya müdahale gücünü art›rmay› hedefleyecek ve fiili bir Ola¤anüstü Hal atmosferini zorlayacakt›r. ‹kinci olarak, Cumhurbaflkanl›¤›’n›n, bir yandan devlet iktidar›n›n iç dengesini muhafaza edebilecek, di¤er yandan
ABD ile “ortak vizyona” uygun bir isimle
doldurulmas›n› isteyecektir. Ordunun bu
iki politikas› da Kürt sorununu ön planda
tutan manipülasyonlar›n önümüzdeki dönemde sürekli gündemde olaca¤›n› göstermektedir. AKP’nin de bu zorlamalar
karfl›s›nda bir ad›m geri çekildi¤i anlafl›l›yor.
Öte yandan, AKP kendi seçmen kitlesi
üzerinde giderek artan bir düfl k›r›kl›¤› yaratmaktad›r. Son olarak f›nd›k üreticilerini
isyan ettiren tar›m politikalar›; sa¤l›kta giderek büyüyen y›k›m; beklenenin iki kat›
enflasyona karfl›n ücretlerin yerinde saymas› ve kamunun tasfiyesinin yaratt›¤›
toplumsal y›k›m olgular›, AKP’nin TürkSünni-çal›flan s›n›flar içindeki kredisini tükenme noktas›na do¤ru götürmektedir.
Yükselen bu toplumsal tepkiler üzerinden
sa¤a karfl› sa¤ tahterevallisi yeniden kurulurken, egemen s›n›flar DYP’yi parlatmaktad›r. AKP hükümeti artaca¤›n› hissetti¤i
toplumsal tepki oylar›n› da¤›n›k tutabilmek için seçim baraj›n›n düflürülmesi ve
Türkiye milletvekilli¤i gibi düzenlemelerden söz etmeye bafllam›flt›r.
Bunlara karfl›n, AKP’nin y›pranma sürecine ters yönde etki eden olgular da bulunmaktad›r. Otoriter-milliyetçilerin komplolar› halkta tepki yaratmaktad›r. AKP hükümetinin vaatlerinin hiçbirini gerçeklefltirememesine karfl›n yaflanan muhalefet bofllu¤u k›smen bu tepkinin de ürünüdür. Di¤er yandan, ABD ve ‹srail’in katliamlar›na
karfl› geliflen toplumsal tepki, ‹slami direniflin de etkisiyle, Türkiye’deki siyasi ‹slam
kanallar›na yönelmekte bundan da AKP
yararlanmaktad›r.
Eksiklik soldad›r. Ülkemizin “sol” politik
merkezleri sol politikalar gelifltirememektedirler. Sol yelpaze, “Liberal sol”, “Militer
sol”, “Milliyetçi sol” gibi “sol” ile bir arada
telaffuz edilemeyecek s›fatlarla tan›mlanmaktad›r. Liberal solcular, Amerikanc››l›ml› ‹slamc›lar›n; militer solcular CIA art›¤›
silahl›-fleriatç› örgütlerin; milliyetçi solcular
ordu ve eklentilerinin kuyru¤una tak›lan
politikalar üreterek sürekli zay›flamaktad›rlar.
Dünyan›n hemen her yerinde ABD/‹srail
vahfletine ve neo-liberal y›k›m politikalar›na karfl› tepkiyi sol örgütlemektedir. Ortado¤u’da dahi, sol bir damar giderek geliflirken Türkiye’de bu alan› ‹slamc›lar›n kaplamas›, solun etkisiz giriflimlerle yetinmesi;
tar›msal y›k›m politikalar›n›n karfl›s›ndaki
köylü isyanlar›, dünyan›n her yerinde sola
yönelirken, Türkiye’de sa¤ partilere yönelmesi; dünyan›n her yerinde ezilen halk hareketleri emperyalizme karfl› mücadeleyi
yükseltirken, Türkiye’de Kürt ulusal hareketinin emperyalizmden medet ummas›
tamamen Türkiye’ye özgü bir durumdur.
Bölgemizdeki bu altüst olufl süreci Türkiye
sosyalist hareketini de yeni bir saflaflmaya
do¤ru sürüklemektedir. Bugünün devrim-
cili¤i, bu saflaflma sürecinden, ezilen s›n›flar›n toplumsal tepkilerini solla buluflturan
somut politikalar›n üretilmesi ve hayata
geçirilmesinden baflka bir fley de¤ildir.
Önümüzdeki bir-bir buçuk y›l, egemenler
aç›s›ndan pefl pefle yaflanacak seçimlere
endeksli bir zaman dilimidir. Egemenlerin
tüm kesimleri yak›n dönem politikalar›n›
bu bir-bir buçuk y›la göre yapmaktad›rlar.
Bu süreçte, daha orta ve uzun vadede oluflacak son derece köklü de¤iflimlere dair
sadece haz›rl›k veya girifl niteli¤inde uygulamalarla yetinmektedirler. Kapsaml› uygulamalar için bu seçimler sürecinin atlat›lmas›n› beklemektedirler. Devrimciler de
önümüzdeki yak›n dönem programlar›n›
bu somut gerçeklik üzerinden oluflturmal›d›r.
Bu koflullar çerçevesinde, egemenler aras›ndaki Amerikanc› gericilik ile Amerikanc›
otoriter-milliyetçilik aras›ndaki gerilimleri
bar›nd›racak olan önümüzdeki aylarda
ba¤›ms›z bir sol çizgi dört ana tema üzerinden geliflebilir ve birikim oluflturabilir:
1) Savafla ve asker göndermeye karfl› muhalefeti eksen alan anti-emperyalist bir
çizgiyi h›zla gelifltirmek, 2) Kamunun tasfiyesine ve yoksullaflt›rma politikalar›na karfl› mücadeleyi, “Paras›z ve nitelikli e¤itim
hakk›”, “Paras›z sa¤l›k hakk›”, “Bar›nma
hakk›”, “Ulafl›m hakk›” gibi pozitif hak
mücadeleleriyle örtüfltürmek, 3) Kürt sorununda demokratik çözüm hedefleyen
›rkç›l›k karfl›t› bir mücadele yürütmek 4) Bu
sorunlar karfl›s›nda demokrasi mücadelesini yükseltmek.
H›zla bu dört ana tema üzerinden orta
vadeli bir program oluflturulmal› ve bu
program do¤rultusunda kifli kifli, ev ev,
sokak sokak yürütülecek bir seferberli¤e
giriflilmelidir.
Lübnan’a karfl›
savafl ve petrol
mücadelesi
Michel CHOSSUDOVSKY
Center of Global Research
L
übnan’a yönelik sald›r›yla, günde bir milyon varili Bat› pazarlar›na tafl›yacak olan, dünyan›n
en stratejik petrol boru hatt› aras›nda
bir ba¤lant› var m›?
Hazar denizini Do¤u Akdeniz’e
ba¤layan Ceyhan-Tiblis-Bakü petrol boru hatt›n›n aç›l›fl töreni, 13 Temmuz’da
yap›ld›.
‹srail sald›r›lar›ndan bir gün önce,
BTC boru hatt› projesinin ana ortaklar›,
Ceyhan’da bir kabul törenindeydiler.
Daha sonra, Türkiye Cumhurbaflkan›
Ahmet Necdet Sezer’in düzenledi¤i bir
resepsiyona kat›lmak üzere ‹stanbul’a
koflturdular.
‹srail enerji ve altyap› bakan› Binyamin Ben-Elizer üst düzey ‹srailli petrol
yetkilileriyle birlikte resepsiyondayd›.
BTC boru hatt› Rusya topraklar›n›
boydan boya kesiyor. Azerbaycan ve
Gürcistan’dan geçiyor; bu ikisi ABD ile
askeri ittifak ve NATO çerçevesine s›ms›k› kilitlenmifl olan ABD “mandalar›”
durumundalar. Hem Azerbaycan hem
de Gürcistan ‹srail’le uzun vadeli askeri
iflbirli¤i anlaflmalar›na sahip. ‹srail, petrolünün yaklafl›k yüzde 20’sini ithal etti¤i Azeri petrol sahalar›nda ciddi ç›karlara sahip.
Ancak Lübnan’a yönelik savaflla
do¤rudan iliflkili baflka bir konu daha
var. Rusya zay›flarken, ‹srail Ceyhan’dan geçen boru hatt› koridorlar›n›n ve Do¤u Akdeniz ulafl›m›n›n “korunmas›nda” önemli bir stratejik rol
üstlenmeye haz›rlan›yor.
Lübnan’›n bombalanmas› dikkatle
planlanm›fl askeri bir yol haritas›n›n bir
parças›. Savafl›n Suriye ve ‹ran’a do¤ru
geniflletilmesi ABD ve ‹srail askeri planlamac›lar› taraf›ndan zaten hesaba kat›lm›fl durumda. Bu daha kapsaml› askeri gündem stratejik petrol ve petrol
boru hatlar›yla dolays›zca iliflkili. Lübnan’a yönelik savafl, Do¤u Akdeniz k›y›
fleridindeki ‹srail teritoryal denetimini
hedefliyor.
“[BTC boru hatt›] bölge ülkelerinin
statüsünü kayda de¤er biçimde de¤ifltiriyor ve yeni bir Bat› yanl›s› ittifak›n çimentosunu oluflturuyor. Washington,
boru hatt›n› Akdeniz’e tafl›yarak, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye ve ‹srail aras›nda pratik olarak yeni bir blok oluflturdu” (Komerzant, Moskova, 14 Temmuz 2006).
Resmi raporlar BTC boru hatt›n›n
“petrolü Bat›l› pazarlara tafl›yaca¤›n›”
söylerken, pek bilinmeyen fley Hazar
petrolünün bir k›sm›n›n do¤rudan ‹srail’e tafl›nacak olmas›. Ceyhan’› ‹srail liman› Aflkelon’a ve oradan da ‹srail’in
ana boru hatt› sistemi arac›l›¤›yla K›z›l
Deniz’e ba¤layacak olan su alt› ‹srailTürkiye boru hatt› projesi öngörülüyor.
‹srail’in hedefi Hazar petrolünü sadece kendi tüketimi için de¤il, ayn› zamanda K›z›l Deniz’deki Eilat liman› arac›l›¤›yla Asya pazarlar›na yap›lan yeniden-ihracatta kilit bir rol oynamak üzere ele geçirmek. Hazar denizi petrolünün bu biçimde yeniden rotaland›r›lmas›n›n uzun erimli stratejik sonuçlar›
var.
‹srail ile Türkiye, 2006 y›l› Nisan›nda
Suriye ve Lübnan topraklar›n› by-pass
edecek olan dört adet su alt› boru hatt›
plan›n› aç›klad›lar.
Bu proje ayn› zamanda, Anadolu’daki F›rat ve Dicle nehir sistemlerindeki su kaynaklar›ndan su pompalayarak, ‹srail’e su tafl›yan bir boru hatt›n›
da içeriyor. Bu proje ‹srail’in Suriye ve
Irak’›n y›k›m› pahas›na uzun zamand›r
benimsedi¤i stratejik bir hedef durumunda. ‹srail’in su gündemi Tel Aviv ile
Ankara aras›ndaki askeri iflbirli¤i anlaflmas›nca destekleniyor.
‹srail ile Türkiye, Lübnan’›n bombalanmas›n›n öncesinde, Suriye ve Lübnan’› by-pass eden su alt› boru hatlar›n› aç›klad›lar. Bu su alt› boru hatt› rotalar› Lübnan ile Suriye’nin teritoryal egemenli¤ine aç›kça musallat olmuyordu.
Öte yandan, (petrol ve su için) alternatif kara temelli koridorlar›n Lübnan ve Suriye üzerinden geliflmesi, Do¤u Akdeniz k›y› fleridi üzerinde, Lübnan ve Suriye üzerinden bir ‹srail ve
Türkiye teritoryal denetiminin kurulmas›n› gerektirecekti.
Bu projenin uygulanmas› Ceyhan
liman›ndan Suriye ve Lübnan’dan
geçerek Lübnan-‹srail s›n›r›na kadar
uzanan Do¤u Akdeniz k›y› fleridinin, su
yollar›n›n ve kara rotalar›n›n militarizasyonunu gerektirmektedir.
Bu Lübnan’a yönelik savafl›n gizli
hedeflerinden birisi de¤il midir? ‹srail’in
Lübnan s›n›r›ndan Suriye üzerinden
geçerek Türkiye’ye kadar uzanan genifl
bir alan› kontrol etmesine izin veren bir
alan açmaktad›r.
‹srail Baflbakan› Olmert Lübnan’a
yönelik ‹srail sald›r›s›n›n “çok uzun bir
zaman” alabilece¤ini ifade eti. Bu
arada, ABD ‹srail’e silah sevkiyat›n› h›zland›rd›.
Lübnan’a yönelik hava kampanyas›
Suriye’yi ve ‹ran’› da içeren genifl Orta
Do¤u’daki ‹srail-ABD stratejik hedefleriyle kopmaz bir biçimde ba¤l›d›r.
10 Ağustos
23 Ağustos
2006
GÜNDEM 3
‹srail için öl diyorlar Y
Paralar›
oldu¤u
sürece
Umar KARATEPE
[email protected]
‹srail ile ABD hakimiyetindeki bölgesel bir ç›kar ittifak›n›n parças›
olan Türkiye, h›zla savafl batakl›¤›na do¤ru sürükleniyor. Önerilen BM Bar›fl Gücü önerisi savafl› ‹srail ve ABD ad›na
yayg›nlaflt›racak bir güçten ibaret olacak. AKP ve ordu 1 Mart
tezkere krizinin rövanfl›n› almak için mutab›k görünüyor.
ABD ve ‹srail, Türkiye’yi Irak müdahalesinde oldu¤u gibi bir
kez daha savafla sokmaya
kararl›.
Ancak
2003’teki tezkere krizine k›yasla bu kez farkl› bir güçler dengesi
söz konusu. Aradan geçen sürede AKP ve ordu, ABD’den yedikleri
darbelerle bir hayli zay›flat›ld›. (fiemdinli olay›, Dan›fltay bask›n›,
Atabeyler operasyonu,
dolar-borsa maniplas-
ORDU HAZIROLDA
‹srail ve ABD’nin talebiyle haz›rlanacak BM
gücüne kat›lmaya haz›r
olduklar›n›
aç›klayan
Tayyip Erdo¤an Genelkurmay’›n da kanaatlerini ald›klar›n› söyledi. Erdo¤an’›n aç›klamas›na
Genelkurmay’dan herhangi bir tepki gelmedi.
Bir çok konuda birbirleriyle çat›flan ve aksi yön-
de aç›klamalar yapan askerler ve hükümet ‹srail
ve ABD’nin talepleri konusunda uyum içerisinde görünüyor. Los Angeles Times gazetesi ise
yeni Genelkurmay’›n s›n›r ötesi görevlere yak›n
oldu¤unu söyleyerek,
Kandil’e karfl›l›k Lübnan
pazarl›¤›n›n yürütülebilece¤ini ima etti.
yonlar›, vb.) Ayn› süreçte Türkiye’nin ‹srail
ve ABD ile stratejik
iliflkileri de önemli geliflmeler kaydetti. BaküCeyhan-Hayfa boru hatt›, M‹T-MOSSAD istihbarat paylafl›m anlaflmas›, üçlü ortak askeri tatbikatlar ve ortak yat›r›mlar geliflen iliflkilerin
örneklerinden baz›lar›.
Bu koflullarda Türkiye
egemenleri ABD ve ‹srail’e daha göbekten
ba¤land›.
Lübnan
iflgalinin
üzerinden henüz bir ay
dahi geçmeden ‹srail
Baflbakan› Ehud Olmert
bölgeye bir BM bar›fl
gücü konuflland›r›lmas›n› ve Türkiye’nin de bu
güce katk›da bulunmas›n› istedi. Olmert 3
A¤ustos günü ‹ngiliz
The Times ve The Financial Times gazetelerine yapt›¤› aç›klamada
bu gücün görevinin
Hizbullah’› silahs›zland›rmak ve Suriye ve
‹ran’dan
Hizbullah’a
yap›lan silah yard›m›n›
durdurmak
olaca¤›n›
aç›klad›. Bu aç›klama
oluflturulacak
“bar›fl”
EM‹R
N
ABD’DE
gücünün emperyalist savafla hizmet edece¤ini
gösterdi.
‹srail Baflbakan› Olmert ayn› aç›klamas›nda, bu uluslararas› güçte
Türk askerlerini
görmekten mutluluk duyaca¤›n› da söyledi.
16 Temmuz’da “‹srail’in derdi, Filistin’i
tamamen iflgal etmekse
o zaman muhakkak
karfl›l›¤›n› alacakt›r” diyerek ‹srail’i suçlayan
Tayyip Erdo¤an, bu
sözlerinin üzerinden bir
ay dahi geçmeden emperyalist orduya asker
gönderme
önerisine
bal›klama atlad›. Erdo¤an, “ABD, Türkiye’yi
bu yönde sorumluluk
almaya davet etti. Mevcut duruma bakarsak elbette bu görevi yerine
getirmemiz gerekti¤ini
hissediyoruz” dedi. Erdo¤an ayn› aç›klamada,
ABD’nin Irak iflgaline
destek vermeyi kabul
ettikleri ikinci tezkereye
de “evet” dediklerinin
alt›n› çizerek, verilen
ödevleri
aksatmadan
yapmakta
olduklar›n›
hat›rlatt›.
HÜKÜMET ‹fiB‹RL‹KÇ‹L‹⁄‹N‹ ÖRTEM‹YOR
Hükümetin ‹KÖ’de ve bas›nda sergiledi¤i sahte kabaday›l›k ve
demagoji çizgisi iflbirlikçi politikalar› gizlemeye yetmiyor.
n ‹srail ile yap›lan güvenlik, enerji ve su
anlaflmalar› iptal edilmedi.
n ‹srail’le ticari anlaflmalar durdurulmad›.
n MOSSAD-M‹T istihbarat paylafl›m›
anlaflmas› sürüyor.
n ‹srail’le diplomatik iliflkiler kesilmedi.
n ‹srail Büyükelçisi “istenmeyen adam”
ilan edilmedi.
n ‹srail’in ve ABD’nin istedi¤i bar›fl
gücüne dair s›cak mesajlar verildi.
Neslin de¤il ceddin iflbirlikçi
Washington Post’ta yay›nlanan makalesinde, kendi neslinin “demokrasinin yüksek de¤erlerinin yan›nda duran bir ABD
imaj›yla büyüdü¤ünü” iddia eden Abdullah Gül, 6. Filo’yu denize döken yafl›tlar›yla hiç karfl›laflmam›fl olmal›.
Her f›rsatta “uygun flartlar›n oluflmas› durumunda” Lübnan’a asker gönderece¤ini söyleyen
hükümet, ABD ve
‹srail’i elefltiriyormufl gibi bir imaj
yaratmaktan da
geri durmuyor.
Abdullah
Gül’ün Washington
Post’ta yay›nlanan bir yaz›-
s›, Türkiye bas›n›na “Gül’den ABD’ye
sert elefltiri” olarak yans›rken ABD’de
herhangi bir rahats›zl›k yaratmad›.
Gerçekten de yaz›n›n içeri¤ine bak›ld›¤›nda amaçlanan›n ABD’yi rahats›z etmekten çok, iç politikada ‹srail ve
ABD ile sürdürülen yak›n iliflkilere yönelik tepkileri yumuflatmak oldu¤u
anlafl›l›yor.
Yaz›n›n en “sert” bölümünde “Bu
trajediyi durdurma kapasitesindeki
tek süper güç insanlar›n ac› çekmesine neden göz yumuyor ve merhamet
ça¤r›lar›na neden kulak t›k›yor?” diye
soruluyor. ‹srail’in katliamlar›nda
ABD’nin yönlendiricili¤i aç›k iken Türkiye’nin D›fliflleri Bakan› “dünyan›n tek
süper gücüne merhamet” ça¤r›lar› yap›yor ve ekliyor: “Benim neslim demokrasinin yüksek de¤erlerinin yan›nda duran bir ABD imaj›yla büyüdü.”
ABD’nin imaj›n›n “flimdi” bozuldu¤unu söyleyen Abdullah Gül’ün nesli
ABD Japonya’n›n iki büyük kentine,
Hiroflima ve Nagazaki’ye atom bombalar› at›ld›¤›nda do¤du. Kore ve Vietnam iflgallerini, Latin Amerika’daki ve
Türkiye’deki C‹A destekli askeri darbeleri, kontrgerilla örgütlerinin vahfli katliamlar›n› gördü. Bu “neslin” önemli
Genelkurmay’da Özel Harp egemenli¤i
Büyükan›t, Yüksek Askeri fiura
masas›na Genelkurmay Baflkan›
olarak oturdu ve ekibini kurup
kalkt›. Yeni kurmay heyeti, “özel
harp” ve “uluslararas› iliflkiler” deneyimleriyle dikkat çekiyor.
Yüksek Askeri fiura toplant›s›ndan iki gün önce al›fl›lmad›k biçimde, Büyükan›t’› Genelkurmay
Baflkanl›¤›’na atama kararnamesi
Köflk’ten ç›kt›. Bu al›fl›lmam›fl
usuldeki atama, “gerilimi düflürme
operasyonu” olarak adland›r›ld›.
Gerilimin kayna¤› olarak, “çeflitli”
internet sitelerinde Büyükan›t hakk›nda yap›lan yay›nlar ve bir
AKP’li Belediye Baflkan›’n›n cep
telefonu numaras› kullan›larak gazeteci, bürokrat ve milletvekillerine
gönderilen
mesaj
gösterildi.
YAfi’ta netleflen önemli sorun Jandarma Genel Komutanl›¤›’na kimin
atanaca¤›yd›. Bu komutanl›k, geçti¤imiz dönemdeki içe dönük bir
çok operasyonda (banka, mafya,
çeteler vb.) öne ç›kt› ve Kürt sorununda fliddetin
t›rmanmas›yla
oldukça
stratejik bir
konuma
geldi.
Geçen
say›m›zda iflaret
etti¤imiz bu belirsizlik, iki dönem
sonraki Genelkurmay Baflkanl›¤›
öngörülen Ifl›k Koflaner’in bu göreve atanmas›yla çözüldü. Genelkurmay 2. Baflkanl›¤›’na Kara
Kuvvetleri Kurmay Baflkan› Ergin
Saygun atand›. Onun yerine ise
Büyükan›t’›n Özel Harekat Baflkanl›¤› döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri Atilla Ifl›k atand›. Büyükan›t, Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanl›¤›’ndaki
bütün kritik görevlere “yak›n çal›flma arkadafllar›n›” yerlefltirdi.
Genelkurmay Baflkanl›¤›, 2.
Baflkanl›¤›, Jandarma Genel Komutanl›¤›, Kara Kuvvetleri Kurmay
Baflkanl›¤› koltuklar›n›n tamamen
özel harpçiler taraf›ndan dolduruldu¤u; bu kadronun kariyerlerinin
bir bölümünü NATO istihbarat birimlerinde yapt›¤›; “Özel Harpçi
olmayan” Kara Kuvvetleri Komutan› ‹lker Baflbu¤’un da NATO istihbarat birimlerinde görev yapt›¤›
dikkat çekiyor. Bu kadrolaflman›n,
Kürt sorununun çözümünde özel
harp yöntemlerini esas alan bir güç
merkezi yarataca¤› aç›k. Ayr›ca,
MGK’da art arda üç dönem Genelkurmay Baflkan› olacak kadrolar
yer alacak. Önümüzdeki dönemde,
en az hükümet otoritesi kadar güçlü otoriteye sahip bir baflka siyasi
inisiyatif merkezi devrede olacak.
bir bölümü Türkiye’nin ABD sömürgesi olmas›na karfl› mücadele verip dara¤açlar›nda as›l›r, iflkencehanelerde
katledilirken; Abdulah Gül’ün geldi¤i
siyasi gelenek Kore’ye ABD emrinde
savaflmak üzere asker gönderiyor,
ABD deste¤i ile kurulan Komünizmle
Mücadele Dernekleri’nde örgütleniyor, Vietnam Kasab› 6.Filo’yu kovan
gençlere sald›r›yordu. Yani Abdullah
Gül’ün nesli de¤il siyasi gelene¤i ABD
iflbirlikçili¤i yap›yordu. ‹slamc›lar baflta
olmak üzere tüm sa¤›n “Amerikan
sevgisi” bu geçmifle dayan›yor. Yani
Gül’ün nesli de¤il ceddi iflbirlikçi.
Meczup de¤il
“iyi çocuk”mufl
Aktüel dergisine yapt›¤› aç›klamalarla gündeme gelen “bombac›
pafla” Emekli Korgeneral Altay
Tokat’›n, Yaflar Büyükan›t’›n 7.
Kolordu Komutan› oldu¤u dönemde yard›mc›s› oldu¤u ö¤renildi. 1997 y›l›ndaki s›n›r ötesi operasyona Büyükan›t’›n komutas›nda
kat›lm›flt›.
ANF’nin bir haberine
göre ise Altah Tokat’›n
ad› üç köylünün yak›larak öldürülmesi ve dört köylünün
kaybedilmesi eylemlerine de kar›flm›fl. 1989’da Hakkari'nin Yoncal›
köyünde 2 köylü PKK’li oldu¤u
BÜYÜKANIT ALEYH‹NDEK‹ KAMPANYA
HAKKINDA SORU ‹fiARETLER‹
“Büyükan›t aleyhindeki kampanya” denilen yay›nlarda, Büyükan›t’›n
Yahudi dönmesi oldu¤u ve ailesinde
ahlaks›z kiflilerin bulundu¤u iddialar›
öne ç›k›yor. Ciddiyetten uzak izlenimi
uyand›ran ›rkç› söylemli bu yay›nlar›n
gerçekten de Büyükan›t’› y›pratmak
için mi yap›ld›¤›, yoksa “Büyükan›t
devlet düflmanlar›nca y›prat›lmaya çal›fl›lan çok de¤erli bir komutan›m›zd›r,
mutlaka sahip ç›k›lmal›d›r” kan›s›n›
yaymak için mi yap›ld›¤› belirsiz. Devlet istedi¤inde, internet yay›nlar›na
ulafl›labilmesini engelliyor. Büyükan›t
hakk›nda yay›n yapan www.ulusalihanet.com sitesi Ocak 2005’ten beri engellemeyle karfl›laflmadan yay›nlan›yor. Herkesin telefonunda ve internet
ba¤lant›s›nda gözü olan istihbarat birimleri, SMS’leri kimlerin gönderdi¤ini
aç›klam›yor. Ayn› kanallardan yay›nlanan “Genç Subaylar” imzal› bildirilerin
kayna¤› da aç›klanmam›flt›. Yay›nlar›
yapan kurulufllar›n adresi [email protected]. Yani Dan›fltay
suikastini yapan Alpaslan Aslan’›n da
içinden geldi¤i BBP’li Alperen Ocaklar›’na özellikle gönderme yap›yor.
üksekö¤retim Kurulu (YÖK)
Baflkanl›¤›, Maliye Bakanl›¤›'n›n
Tedavi Yard›m›na ‹liflkin Tebli¤i'nin iptali ve yürürlü¤ünün durdurulmas› istemiyle Dan›fltay'a dava açt›.
‹yi de yapt›.
Dava gerekçelerinde ifade edilenler de çarp›c›.
Sa¤l›kta tasarruf tebli¤inin ''Üniversite hastanelerinin sa¤l›k oca¤› gibi çal›flmas›na neden olaca¤›n›'' vurgulayan YÖK, sosyal güvenlik kurumlar›na tabi çal›flan, ödedikleri
prim karfl›l›¤› sa¤l›k hizmetlerinden
yararlanan kiflilerin, bundan böyle
''paralar› oldu¤u sürece'' sa¤l›k hakk›ndan yararlanabileceklerine dikkat
çekti.
Peki YÖK’ün dikkatini kim çekecek?
“Paralar› oldu¤u sürece” sa¤l›k
hakk›ndan yararlananlara dikkat çeken YÖK’e flimdi birileri “Paralar› oldu¤u sürece” e¤itim hakk›ndan yararlananlar› hat›rlat›rsa…
Birileri ç›kar da YÖK’ün her sene
“Arts›n daha da arts›n” diye tutturdu¤u harçlar› sorarsa…
Harçlar yetmiyormufl gibi yasad›fl›
biçimde toplanan kimlik paralar›n›,
transkript ve ö¤renci belgesi paras›
soygununu, kay›t harac›n› kafas›na
takarsa birileri…
ÖSS’nin, “para oldu¤u sürece”
kazan›lan bir s›nav olmas› kimin eseri, “ÖSYM’yi kim yönetiyor” derse
üstüne… Birileri ç›k›p ö¤rencilerin
“paralar› oldu¤u sürece” kalabildi¤i
otelleflmifl yurtlar›, “paralar› oldu¤u
sürece” yemek yedi¤i lokantalaflm›fl
yemekhaneleri hat›rlat›rsa…
Bir de paral› yaz okullar› var; ö¤rencilerin “paralar› oldu¤u sürece” s›n›f geçti¤i, paras› yoksa s›n›f tekrar›
yapt›¤›…
Üniversitelilerin “Paralar› oldu¤u
müddetçe” girdi¤i kütüphaneleri,
ad›m›n› att›¤›n her yerde “deli dumrul harac›” kesilen “ça¤dafl üniversiteleri” sorgularsa birileri…
Bir de çok paralar› varm›fl gibi,
nerdeyse ö¤retim görevlisi say›s›n›
geçmeye aday, okullarda “ali k›ran
bafl kesen” gibi dolaflan Özel Güvenlik eleman› istihdam›n›n hesab›n› sorarsa birileri hele…
Milyonlarca kiflinin “paralar› oldu¤u sürece” sa¤l›k hakk›ndan yararlanmas›na karfl› dava açan YÖK, yüz
binlerce gencin “paralar› oldu¤u sürece” e¤itim hakk›ndan yararlanmas›nda tafl›d›¤› sorumlulu¤u nas›l
unutturacak?
Hükümetin sa¤l›k hizmetlerindeki
özellefltirme ata¤›n›n “sosyal hukuk
devleti ilkesini yok etti¤ini” söyleyen
YÖK hükümete dava açm›fl.
‹yi de yapm›fl.
Ama en iyisi eli de¤miflken bir
dava da kendine açs›n..
Çok da u¤raflmas›na, hukukçular›n› seferber etmesine gerek yok…
Dava dilekçesini als›n önüne
YÖK’çüler, sa¤l›k kelimesinin geçti¤i
her yere e¤itim yazs›nlar yeter.
Onlar yapmazsa baflkalar› yapacak. “Paralar› oldu¤u sürece” okuyabilen ö¤renciler bu sene hem
YÖK’ün hem hükümetin kula¤›n›
çok ç›nlatacak!
iddias› ile yak›l›rken, olanlara karfl› ç›kan bir köylü dövülerek öldürülmüfl, göz alt›na al›nan dört
köylüden de bir daha haber al›namam›flt›. Operasyonu düzenleyen
Hakkari Da¤ ve Komando Tugay› Tu¤general
Altay Tokat’›n komutas›ndayd›. Hakkari Cumhuriyet Savc›l›¤› olay
hakk›nda bir ay sonra
soruflturma bafllatm›flt›.
Tokat, Türk Silahl› Kuvvetleri Üstün Liyakat Madalyas›
da alm›flt›. Yani o bir meczup de¤il, uzun süre Büyükan›t’›n emrinde çal›flan “iyi çocuk”lardan biri.
Mecliste ‹srail vekili
CHP Manisa Milletvekili Nuri
Çilingir, ‹srail’i hakl› buldu¤unu
aç›klad›. Çilingir 4 A¤ustos’ta
yapt›¤› aç›klamada, "Hizbullah masum sivil halk›n içinde saklan›yorsa,
adam onu bombalar. ‹srailli çocuklar deniz kenar›nda Hizbullah'›n füzeleriyle öldü. ‹srail öldürünce sesini ç›karacaks›n, Arap öldürünce sesini ç›karmayacaks›n. Böyle bir anlay›fl olamaz” dedi. Çilingir Türkiye’nin
bölgedeki tutumu ile ilgili olarak,
"Türkiye, Ortado¤u'nun en önemli
güç dengesi. Bizim Filistinliler'in
peflinden koflacak halimiz
yok. Araplar'›n da zaten
Filistinliler'in peflinden
kofltu¤u falan yok. Araplar da Filistin halk›na
hiçbir zaman destek ç›kmad›. Biraz para yard›m›
yapt›lar o kadar. Ne olacak biz de gönderiyoruz para, yiyecek. Böyle devlet mi kurulur"
ifadelerini kulland›.
10 Ağustos
23 Ağustos
4 GÜNDEM
‹SRA‹L PROTESTOSUNA SALDIRI
TERÖRLE MÜCADELE TERÖRÜ
SA‹MEKADIN’DA EYLEM
ESP’YE Ç‹RK‹N SALDIRI
2006
ESK‹fiEH‹R’DE PROTESTO
Bir bomba da polisten
Özgür Gündem kapat›ld›
Yollar iflgalciye kapal›
‹srail bekçili¤i yap›yorlar
“ABD üsleri kapat›ls›n”
Taksim’de 31 Temmuz günü ‹srail ve
ABD’yi protesto eden
toplulu¤a polis gaz
bombalar› ve coplarla
sald›rd›. Aralar›nda çocuklar›n da bulundu¤u
1000’i aflk›n kifliye yönelik sald›r›da onlarca kifli
yaraland›. Polisin sald›r›ya geçmesi üzerine göstericiler ellerindeki flamalar ve tafllarla sald›r›ya
karfl› direndiler.
Özgür Gündem gazetesi yeni ç›kan ve bas›n› susturmaya yönelik a¤›r
hükümler içeren
Terörle Mücadele
Yasas›’n›n 5. ve 6.
maddeleri gerekçe
gösterilerek 15 gün
süreyle kapat›ld›. Cumhurbaflkan› Sezer bu
maddeleri, iptal edilmesi icin Anayasa Mahkemesi’ne götürmüfltü,
Ankara Saimekad›n
Halkevi üyeleri 30 Temmuz günü mahallelerinde
gerçeklefltirdikleri bir eylemle ‹srail’in Filistin ve
Lübnan’a yönelik vahfli
sald›r›s›n› k›nad›. Halkevciler, ana yola ç›karak yolu trafi¤e kapad›. Burada
Saimekad›n Halkevi üyeleri ad›na bir bas›n aç›klamas› okundu. Eylem, anayoldan Halkevi binas›na
kadar sloganlarla yürünmesiyle sona erdii.
Ezilenlerin Sosyalist Platformu’nun Ortado¤u halklar›yla dayan›flma amac›yla 7 ve
8 A¤ustos’ta Taksim
ve Kad›köy’de açmak
istedi¤i Dostluk Çad›rlar›’na polis sald›rd›. Sald›r›larda 36 kifli dövülerek gözalt›na al›n›rken,
ESP’liler yapt›klar› aç›klamada “Biz ezilen halklar›n ve direnenlerin yan›nday›z. Siz de bize
sald›rmakla saf›n›z› belli ediyorsunuz” dediler.
Eskiflehir’de 5
A¤ustos günü Eskiflehir
Demokrasi
Platformu öncülü¤ünde ‹srail’in Filistin
ve Lübnan’daki iflgaline karfl› bir yürüyüfl
gerçeklefltirildi. 250 kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfle
çevrede bulunan esnaf ve vatandafl yo¤un ilgi
gösterdi. Eylemde ‹srail’le olan tüm ikili iliflkilerini kesilmesi ve üslerin kapat›lmas› istendi.
Halkevleri Ortado¤u için ayakta
Ortado¤u’da yaflam yok ediliyor. Ne zaman nereye düflece¤i belli olmayan bombalar›n alt›nda yiyecek, ilaç gibi temel ihtiyaç maddeleri bulunam›yor. Filistin ve Lübnan’da yaflayabilmek direnmenin ta kendisi. Halkevleri yoksunlu¤un ne demek oldu¤unu bilen yoksul halk›m›z› bölge halklar›n›n yaflam mücadelesini desteklemeye ça¤›ran bir kampanya bafllatt›.
Kampanya boyunca onbinlerce
bildiri da¤›t›lacak, binlerce afifl yap›lacak halk kampanyaya kat›lmaya
ça¤r›lacak. Talepleri içeren bir metin imzaya aç›lacak, kampanya sonunda toplanan imzalar TBMM’ye
götürülecek. Mahalle ve merkezlerde
çok çeflitli kitle etkinlikleri yap›lmas› planlan›yor. Pazar yerlerinde yap›lacak gösteriler, toplu bildiri da¤›-
t›mlar›, halk yürüyüflleri, film göste- Haz›rlanan bildirilerle halk kampanrimleri bunlardan baz›lar›.
yay› apartman›nda, soka¤›nda, iflyeDayan›flma etkinlikleri kapsam›n- rinde yayg›nlaflt›rarak örgütlemeye
da ilaç, çocuk
davet edilecek.
Halkevleri’nden Lübnan ve Filistin’e
mamas› ve kuKent merkezyard›m kampanyas›:
ru g›da toplalerinde ve maF‹L‹ST‹N YAfiASIN / YAfiASIN F‹L‹ST‹N.
n›p Filistin ve
hallelerde konLübnan’a ulaflserler düzenlet›r›lacak. Yard›m toplamak için necek. Konserlerde, girifl ücreti yeristandlar kurulup pankartlar as›lacak. ne “Bir kutu ilaç, bir paket pirinç
veya bir kutu çocuk mamas›
al gel” ça¤r›lar› yap›lacak.
Ayr›ca kampanya boyunca
Halkevi flubelerinde “Filistin,
Ortado¤u, Emperyalizm” gibi
konular tart›flmaya aç›larak,
panel ve söylefliler düzenlenecek. Kampanya, tam bir
dayan›flma seferberli¤i fleklinde mahalle mahalle örülecek.
HALKEVLER‹: SAVAfiA KARfiI SOL MUHALEFET
“‹srail’in Lübnan ve Filistin’de giriflti¤i katliama karfl›
oluflan tepkiler tüm dünyada oldu¤u gibi Türkiye’de de
yükseliyor. Ancak Türkiye’nin durumu daha özgün. Solda
yaflanan dura¤anl›k ve kafa kar›fl›kl›¤› nedeniyle Ortado¤u’da
yükselen muhalefet rüzgar›n›
a¤›rl›kla gerici ve faflist kesimler
de¤erlendiriyorlar. Bu do¤rultuda etkili çal›flmalar yürütüyorlar.
Saadet Partisi d›fl›nda kalan
düzen partileri ise ABD ile karfl›
karfl›ya gelmemek için bu konuda fazla bir fley söylememeyi tercih ediyorlar. Saadet Partisi ise
hükümette oldu¤u dönemde ‹srail ile yapt›¤› askeri anlaflmalar›
unutturmak amac›yla ve devlet
yönetimine uzunca bir süre daha yanaflt›r›lmayaca¤›n› bildi¤inden çeflitli eylem ve etkinlikler düzenliyor.
Çeflitli ‹slamc› yard›m kurulufllar› ve “‹slamc› haklar›”
örgütlenmeleri, AKP iktidar›n›n da deste¤ini alarak genifl
D
o¤um öncesi ve hemen sonras› be- oldu¤umuz de¤erlerin çok daha güçlü,
adil ve iyi oldu¤unu da göstermeliyiz” dibek ölümleri için bu topraklarda
yor; tecrübe sahibi emperyalistin birikimiy“emzik düflürdü” denir. Kad›nlar›le ideolojik mücadelenin önemine iflaret
m›za ait bu sözde, emzik mecazd›r; canl›ediyor. Ayn› konuflmas›nda Blair, Müslülar aleminin belki de en ba¤›ml›, en saman co¤rafyadaki ‘afl›r› ak›mlar›’ komünist
vunmas›z yavrusunu imler. Bebek öldü!
demez, diyemez kad›nlar›m›z; gerçe¤in ç›- hareketin do¤ufl y›llar›na benzetirken kar›lç›plak fliddetinden korunmak için, emzik fas›n›n gerisinde hala komünizm hayaletinin dolaflt›¤›n› da aç›k ediyor. Blair, bafl›nmecaz›n›n imgelemine s›¤›n›r.
da bulundu¤u partinin (‹ngiliz ‹flçi Partisi)
fiu s›ralar mecazlarla konuflan bir kad›n daha var, ABD D›fliflleri Bakan› Condo- tarihsel köklerinden bilir: Kapitalist düzene topyekun alternatif sunan gerçek meyleezza Rice. ‹srail’in ABD sponsorlu¤unda
dan okuma, sosyalizm ak›m›n›n akl› ve yüLübnan’a ya¤d›rd›¤› bombalara bak›p,
re¤i birlikte seferber
“bunlar, yeni Ortaeden eylemlili¤idir.
do¤u’nun do¤um
Emperyalist kasanc›lar›d›r” diyor.
rargah bilir ki, düflRice’›n mecaz›, doman salt ak›lsa kor¤um sanc›s›; bu mekulacak bir fley yoktaforun imledi¤i yatur; risk maliyeti anal›nkat gerçe¤in son
lizi yapacak ve bafl
kareleri, 30 Temmuz
edemeyece¤i güce
tarihli ikinci Kana
Metin ÖZU⁄URLU
[email protected]
uyum sa¤layacakt›r.
katliam›yla insanl›¤›n
Düflman, salt yürek
haf›zas›na kaz›nd›.
ve inanç oldu¤unda
K›z›lhaç mensuplar›,
da pani¤e yer olmad›¤›n› bi‹srail bombalar›n›n harabeye
Anadolu
lirler; zira, inançl› düflman
çevirdi¤i binalar›n alt›ndan,
toza bulanm›fl onlarca emyaman direnir, ama kurakad›n›n›n
zikli bebek cesedi ç›kard›.
maz.
“bebek öldü!”
Anadolu kad›n›n›n “bebek
Ortado¤u’nun “afl›r›
öldü!” diyemedi¤i için icat
ak›mlar›”, köktenci inançladiyemedi¤i için
etti¤i metafor, Kana’da gerr›na ak›l fl›r›nga edip, bat›
çe¤e dönüfltü…
kapitalizmine temelden alicat etti¤i
Kana için “sözün bitti¤i
ternatif bir ‹slam toplumu
metafor,
yer” dendi ki, yanl›flt›r. Söinfla edebilirler mi? Siyasal
zümüzün bitti¤i yerde biz
‹slam’›n kuramc›lar›n› biliyoKana’da
de bitmiflizdir. Olanlar karfl›ruz; üçüncü yol olarak suns›nda yüreklerimiz tabii ki,
duklar› alternatif, özel mülgerçe¤e
ac›n›n kan›rtt›¤› öfkeyle dokiyete dayal› cemaatçi refah
dönüfltü…
lacak; insan›z. Ne ki, yürekrejimi s›n›rlar›n› aflam›yor.
lerimizi da¤layan ac› akl›m›Mevcut rejimler düflünüldüz› kapatmamal›. Öfke seli¤ünde “bu yeter de artar”,
nin efl zamanl› akan iki yata¤› vard›r; ilki,
denebilir; hele bir de inanç sosuna bat›r›lintikam tutkusu ve adanm›fl bir direniflse,
d› m›, refah rejiminin Bat›’daki 30 alt›n y›di¤eri mutlak teslimiyettir. Pentagon stral›n› ikiye-üçe bile katlar, diyenler de olatejistlerinin beklentileri de bu yöndedir.
bilir. Böyle düflünenlere, Kuzey Afrika ve
Büyük Ortado¤u Projesi’nde ne diyorOrtado¤u nüfusunun 1970’li y›llardan
lard›, hat›rlayal›m: ABD, aç›k ara üstün as- günümüze kat etti¤i muazzam de¤iflimi
keri gücünü dehflet duygusu yaratacak fle- yak›ndan izlemesini öneririm.
kilde kullanarak bu co¤rafyaya yön vereBu bölge, en özet haliyle, nüfus art›fl
bilir; insanlar› r›zalar›n› alarak yönetmek
oran› dramatik ölçüde düflerken, iflgücüne
(temsili demokrasiden söz ediyorlar) riskli
kat›l›m oran›nda dünyada emsali bulunve pahal›d›r; en garantili ve ucuz olan›,
mayan, genç okur-yazarl›k oran›n›n
boyun e¤dirmektir. Zamane Makyavelist%95’lere f›rlad›¤› ve iflsizlikten k›vranan
leri, ço¤unlu¤a boyun e¤dirirken, küçük
bir bölgedir. Bu göstergelere bak›p, 1965bir grubun da intikam yeminleri edece¤ini 85 döneminin Do¤u Asya’s›n› gören Dünbilmez mi, bilir; eh, onlar da “uluslararas›
ya Bankas› uzmanlar›n›n a¤z› sulanmakterörizm” mitinin memba› olarak ifllev gö- tad›r. Zaten yürüttükleri savafl, bölgenin
recektir.
“küresel piyasaya” entegre edilmesinin
Gerçi Tony Blair’in son konuflmas›, iflsavafl› de¤il midir? Entegrasyonun biçim
lerin pek de planland›¤› gibi gitmedi¤ini
ve mekanizmas›n› entegre edilen co¤rafgösteriyor. Müslüman co¤rafyada ‘afl›r›
yan›n özellikleri belirler.
ak›mlar›n’ ço¤unluk e¤ilimi haline gelKimi yerde “renkli devrimlere” baflmekte oldu¤u uyar›s›n› yapan Blair, “bu
vurulur, kimi yerde emzik düflürtülür...
savafl› silahlar›m›zla kazanamay›z; sahip
“Emzik
düflürdü...”
yard›m kampanyalar› örgütlerken AKP’yi aklayan bir politika izlemeye de özen gösteriyorlar. Ve bu kurulufllar, son
‹srail sald›r›s› karfl›s›ndaki tutumlar› ile emperyalizmin tescilli ufla¤› olduklar›n› bir kez daha
göstermifl oldu¤u ‹KÖ’nün de
çok ciddi maddi deste¤ini almaktad›rlar. Bu kesimlerin yürüttükleri protesto eylemleri de yard›m
kampanyalar› da emperyalizm
karfl›tl›¤› üretmemektedir.
Halkevleri, gerek Irak iflgali
karfl›s›nda yürüttü¤ü çal›flmalar
esnas›nda gerekse son ‹srail sald›r›s› karfl›s›nda yürüttü¤ü protesto ve dayan›flma eylemliliklerinde emperyalizm karfl›t› sol bir
çizgiyi öne ç›kartmay› baflat politika olarak belirledi. Bu do¤rultuda da biri yard›m di¤eri
somut taleplere dayanan iki boyutlu bir kampanya bafllatt›. Tüm ilerici kesimlerle bu do¤rultuda bir seferberlik yaratmaya yöneldiler.”
Faflizmin çirkinli¤i, direniflin yüceli¤i
Ankara 78’liler Derne¤i 23 Temmuz’da Ola¤anüstü Genel Kurul’a gitti. Yeniden baflkanl›¤a seçilen Ruflen Sümbülo¤lu
ile hem Ola¤anüstü Genel Kurul, hem de “78’liler” üzerine konufltuk.
Neden Ola¤anüstü Genel Kurula gittiniz?
Ankara 78’liler Derne¤i’nin temel
platformu ilk genel kurulumuzda
saptanm›flt›. Bunlar, s›k›yönetim
mahkemelerinin kararlar›n›n geçersiz
say›lmas›; darbe nedeniyle zarar görenlerin zararlar›n›n karfl›lanmas›;
darbecilerin “itibars›zlaflt›r›lmas›” ve
yarg›lanmas› için mücadele etmek ve
di¤er demokrasi güçleriyle bu amaçlar do¤rultusunda ortak mücadele
platformu kurmakt›.
Benzer amaçlarla birçok ilde de benzer dernekler ve inisiyatifler olufltu. Bu çabalar›n nas›l bir
araya getirilece¤i sorununda farkl› görüfller ortaya ç›kt›. Bafllang›çta,
Türkiye çap›nda bir 78’liler meclisinin oluflturulmas› yaklafl›m› öne ç›kt›.
Do¤al olarak bu “meclis”
kiflisel tart›flma ve tutumlar›n ön plana ç›kt›¤› bir
zemin oldu. Bizler,
bütün yerel çabalar›n afla¤›dan yukar›ya do¤ru örgütlenmifl bir federasyon çat›s› alt›nda birlefltirilmesini savunduk, ancak
aram›zda
“Meclis” fikrini benimseyen arkadafllar›m›z da vard›. Derne¤imizin
çal›flmalar›n› ilerletebilmemiz için bu
görüfl ayr›l›¤›n› aflmam›z gerekiyordu. Ola¤anüstü
genel kurula bunun için gidildi. Son derece demokratik bir ortamda bu demokratik hesaplaflma gerçekleflti. Hepimiz sa¤duyuluyduk. 78’lilere ve emek ve demokrasi güçlerine genel kurulumuzdan birlik mesaj› vererek ç›kt›k. Bu
böyle de devam edecek…
Çeflitli devrimci gruplar, "78'liler" ad›na hareket eden kimi
gruplar›n, 12 Eylül taraf›ndan
katledilen devrimcileri istismar
ama aram›zdan giden bütün arkadafllar›n mücadeleyi bize b›rakt›klar›
yerden, onu daha da yükseltmek isteyen bir yerden bu sürece sahip ç›kmaya çal›flt›k. Bu yaflayan canl› tarih
içinde kaybetti¤imiz hiçbir arkadafl›m›z sahipsiz de¤ildir. Daha da ötesi
onlar bu soylu mücadelenin hem önderi hem de s›ra neferleriydi. Bu gün
onlar›n onurlu yaflamlar›n› bir bayrak
Bu aç›klamalar, ne Türkiye Meclisi’nden ne 78’liler Yürütme Kurulu’ndan geçirildi, yerel inisiyatiflere
de sunulmad›. “Sözcü” arkadafl, kendi düflüncelerini, hepimiz ad›na aç›klamak gibi hatal› bir tav›r sergiledi.
Ne yaz›k ki önlemekte yetersiz
kald›¤›m›z bu tip oldu bittiler 78’lilerin içindeki tart›flmalar› derinlefltirmekle kalmad›, emek ve demokrasi
güçleriyle iliflkilerimizi de
zaafa u¤ratt›. Oysa bu iliflkilerin olumlu bir biçimde
sürdürülmesi, çal›flmam›z›n amac›na ulaflabilmesi
için son derece önemlidir.
Kenan Evren ve arkadafllar›, Veysel Güney ve Erdal Eren örne¤inde oldu¤u gibi somut suçlar ifllediler. Kenan Evren, Pinochet gibi yarg›ç karfl›s›na ç›kar›labilecek mi?
Darbeci generallerin
yarg›lanmas›n› basit bir öç
alma olarak de¤erlendirmedik. Ama yapt›klar›n›n
hesab›n› er ya da geç halka verecekler. Bizler bunun bedeli ne olursa olsun bu hesaplaflma süreSümbülo¤lu: ”Bizler unutulmaya yüz tutan bir tarihi, günün ya- cinin aktif öznelerinden
birisi
olaca¤›z.
flayan ve devam eden canl› prati¤i içinde anlam bulur hale getirdik”.
Veysel Güney hadisesi
çizgiyi bir tut- gibi dalgaland›rarak devrimci müca- bize gösterdi ki yasamay›, yürütmeyi,
mamalar›n› isti- deleye devam eden insanlar›n, ör- yarg›y› eline geçiren faflist zihniyet ingütlerin duyarl›l›klar›n› hesaba katan, sanl›k onurunu yok etmek istiyor.
yoruz.
A n k a r a sahip ç›kan, katk› sunan, katk› alan, Mersin 78’liler Derne¤i ayr›nt›l› bir ça78’liler olarak eylem birli¤i yapan, ortak durufl ser- l›flmayla Veysel’in mezar›n› buldu,
bizler unutul- gileyen ve onlarla birlikte yürüyen an- dava dosyas›na ulaflt›, son mektubumaya yüz tu- laml› bir yol arkadafll›¤›m›z oldu. Ve nu a盤a ç›kartt›. Pinochet’in yarg›tan bir tarihi, bu devam edecek. Hiç bir devrimci lanmas› için bu kadar somut belgegünün yaflayan arkadafl›m›z›n, sosyalist mücadele nin ortaya ç›kar›lmas› gerekmemiflti.
ve devam eden içindeki hiçbir insan›n 78’lilere k›r›k Bu tür çabalara devam etmek gerecanl› prati¤i gözlerle bakmas›na tahammül ede- kir.
12 Eylül döneminde 17 arkadafl›içinde anlam bulur hale getirdik. Ya- meyiz. Bizler hakk›nda yanl›fl bir kaflanan vahflet ve zulüm ortam›nda naat sahibi olmas›na ortam haz›rla- m›z ki birisi 17 di¤erleri 20’li yafllar›ndayd› idam edildiler. ‹dam sehpas›negemenlerin hakl› mücadelemizi yamay›z.
Veysel Güney, Tamer Arda ve ar- da hayk›rd›klar› son sözleriyle sosyabast›rmak için kulland›¤› i¤renç yol ve
yöntemlere tan›k oldukça insanl›k kadafllar›na iliflkin yap›lan aç›klamalar lizmin ve devrimin onurlu simgeleri
ad›na utand›¤›m›z, yap›lanlara karfl› 78’lilerin genel e¤ilimlerini yans›tma- oldular. Bu tarihi mutlaka güncelleflinsanl›k onurunu yüceltmek için dire- maktad›r. Ankara 78’liler kamuoyu- tirmeliyiz. Zalimin zulmünü a盤a ç›nen çaba gösteren, büyük ac›lar çe- na iletilecek tüm görüfllerin önce yet- kart›rken faflizme karfl› direnifli ve arken arkadafllar›m›z›n hayatlar›na ta- kili organlardan geçmesini benimser. kadafllar›m›z›n u¤runda kendilerini
n›k oldukça hüzünlendi¤imiz, isyan Fakat bu iki aç›klamada da süreç ter- feda ettikleri sosyalizm idealini de yüceltmifl olaca¤›z.
etti¤imiz, a¤lad›¤›m›z anlar›m›z oldu sine iflledi.
ettiklerini ileri sürdüler. Bu konudaki düflünceniz nedir?
Bu elefltiriyi yapan arkadafllar›m›z
bizim dostlar›m›zdan da öte mücadele arkadafllar›m›zd›r. Yapt›¤›m›z
yanl›fllar› elefltirmelerini elbette
önemsiyoruz. Ama onlardan bu süreci yak›ndan takip etmelerini ve
“78’liler” çal›flmas›nda iki çizginin ortaya ç›kt›¤›n› görmelerini ve bu iki
10 Ağustos
23 Ağustos
2006
E⁄‹T‹M 5
Kay›t paras› toplamak art›k o kadar kolay de¤il
Veliler uyan›yor
“Kay›t paras›” e¤itim hizmetlerinin paral›laflt›r›lmas›n›n simgesi oldu. Her kay›t dönemi, “zorunlu ba¤›fl toplanmayacak” nutuklar›yla aç›l›p, türlü “kay›t paras›” rezillikleriyle kapan›yor. Ama
veliler de art›k kolay lokma de¤il. Kimileri toplu kay›t yapt›rarak, kimileri yanlar›na avukat alarak,
kimileri de esnaflaflan yöneticileri cep telefonlar›yla teflhir ederek bu soyguna dur diyor.
‹lkö¤retim okullar›na kay›tlar 15 A¤ustos’ta bafllayacak. Ana gündem yine kay›t
paras›. Bu y›l ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Eskiflehir ve
Adana’da bafllat›lan internetten ön kay›t uygulamas›n›n,
kay›t paras› toplanmas›n› engelleyece¤i iddias› ise çoktan çürüdü. Kay›t için gerekli belgeler listelerinde “okul
aile birli¤i hesab›na ba¤›fl
dekontu” yer al›yor.
Adana Milli Mensucat ‹lkö¤retim Okulu’nun kay›t
için gerekenler listesinde
flunlar var: bir büyük kutu
tebeflir, bir top fotokopi ka¤›d›, “okul aile birli¤inin ‹fl
Bankas› Ya¤ Cami fiubesi
hesab›na ba¤›fl dekontu”…
Mazeret yine ayn›: kaynak yetersizli¤i. Ama özel
okullara vergi indirimleri,
ö¤renci bafl› bin YTL gibi
teflvikler yap›l›rken devlet
okullar›n›n tebeflir paras› bulamamas› velileri isyana zorluyor. Ne bakanl›¤›n ikiyüzlü aç›klamalar› ne de mü-
HALKIN KAYIT KILAVUZU
Çocuklar›m›z› okula kaydettirirken ne yapmam›z gerekiyor, kay›t paras› soygunundan nas›l kurtuluruz?
Paras›z e¤itim mücadelesinde a盤a ç›kan deneyimlerin bir ürünü olan bu k›lavuza baflvurabilirsiniz.
Kimlik, ikamet ve (internetten kayda geçilen illerdeyseniz) ön kay›t belgeleriniz d›fl›nda bir belge sunmak ya da
ba¤›fl yapmak zorunda de¤ilsiniz.
Size Milli E¤itim Müdürlü¤ü imzal›,
“velilerden ikna yoluyla katk› pay› toplanmas›na devam edilmesi” istenen
belgeler gösterebilirler. Siz de okula
gitmeden önce bir belge haz›rlay›n. Paras›z kay›t yapmay› reddeden yöneticilerden, “... istenen katk› pay›n› ödemedi¤i için kayd› yap›lmam›flt›r” yaz›l› beyaz bir ka¤›ttan ibaret belgenizi imzalamalar›n› isteyin. Onlar imzalamazsa, yan›n›zdaki velilere imzalat›n. Belgeyi savc›l›¤a ve bas›na iletece¤inizi söyleyin.
Ak›llanmazlarsa, ac›may›n iletin.
Kaynak yetersizli¤i öne sürülerek
ba¤›fl yapman›zda ›srar edilecektir. Vergilerinizle oluflan ve anayasal olarak
okullara da tahsis edilen kamu kaynaklar›n›n e¤itim giderleri için yeterli oldu¤unu, ama önemli bir k›sm›n›n devlet
okullar› yerine özel okullara aktar›ld›¤›n› ve buna sessiz kal›p veliden para isteyen okul yönetimlerinin bu h›rs›zl›¤a
suç orta¤› oldu¤unu söyleyin. Sorun
gerçekten kaynaksa, o kayna¤› devletten alabilmek için ö¤retmen-veli ortaklafla mücadele etmeyi önerin.
Kay›t yapt›rmaya tek bafl›n›za gitmeyin, ulaflabildi¤iniz di¤er velilerle birlikte hareket edin. Tek bafl›n›za giderseniz okul aile birli¤i üyeleri ve okul yöne-
Anayasan›n 42. maddesi: “Kimse e¤itim ve ö¤retim
hakk›ndan mahrum b›rak›lamaz. ‹lkö¤retim bütün vatandafllar için zorunludur ve devlet okullar›nda paras›zd›r.”
Hüseyin Çelik: ”Kay›t
paras› alan idareciyi
affetmem.”
ticileri üzerinizde psikolojik bask› kuracakt›r. Veliler olarak kalabal›k olman›z
psikolojik üstünlü¤ü size verecektir.
Kesinlikle pazarl›k etmeyin. Okul
yönetimi kayd›n›z› yapmak zorundad›r.
Yapmad›¤›nda suç ifller. Yan›n›zda avukat bulunursa, okul yönetimi bu suça
kolay kolay cesaret edemez. Bas›n da
oldukça etkili ve sonuç al›c› bir araçt›r
ve okul kay›tlar› da bas›n›n ilgi gösterdi¤i bir haber malzemesidir. Kayda giderken bas›na haber verin. Yan›n›zda ses
kay›t cihaz›, küçük kamera (örne¤in
cep telefonu kameras›) bulundurun.
Unutmay›n, çocu¤unuzun e¤itim
hakk› için mücadele ederken, siz her
flekilde hakl›s›n›z.
Recep Tayyip Erdo¤an: “Okullarda
aile birliklerine herhangi bir taleple
para vermeyiniz.”
dürlerin ikna kabiliyeti eskisi kadar etkili. Veliler uyan›yor. Kay›t paras›n›n planl›
bir soygun oldu¤unu gören
veliler art›k itiraz ediyor.
Geçti¤imiz y›l, kay›tlar
oldukça renkli geçmiflti. Para vermek istemeyen veliyi,
çocu¤unu “gariban s›n›f›na”
göndermekle tehdit eden ‹stanbul Gazi ‹lkö¤retim Okulu Müdürü, cep telefonu kameras›na kaydedilince, hemen her okulda yaflanan bu
manzara büyük bir skandal
gibi sergilendi.
Ankaral› yoksullar, Halkevleri’nin ça¤r›s›yla paras›z
kay›t yapt›rmak için gittikleri okula bas›n› da ça¤›r›nca
müdürün yapacak bir fleyi
kalmam›flt›. Eskiflehir’deyse
okul kap›lar›nda kay›t için
bekleflenlere yard›m eden
“halk›n avukatlar›” vard›.
Halk›n artan öfkesi bu
y›l›n daha hareketli geçece¤ine iflaret. Ankara Halkevleri, “kay›t için para ödemeyece¤iz” diyerek, “Tayyip
Ödesin” bafll›kl› bir kampanya bafllatt›. May›s’ta bafllat›lan kampanya kapsam›nda
birçok bölgede kitlesel ücretsiz kay›t eylemleri yap›lmas› planlan›yor. fiimdiye kadar yüzlerce ailenin internetten ön kayd›n› yapan ‹stanbul Okmeydan›, Bahçelievler
ve Adana fiakirpafla Halkevleri Paras›z E¤itim ‹çin Kay›t Merkezleri de velileri kesin kay›tlar öncesinde örgütlü bir güce dönüfltürüyor.
Anlafl›lan, e¤itimi paral›laflt›rmak isteyenlerin ve bu
ahlaks›zl›¤a alet olanlar›n ifli
art›k o kadar kolay de¤il.
Kocaelili veliler yalanlarla para toplayan müdürden hesap soruyor.
Esnafl›¤a soyunan müdürü, bir cep
telefonu çekimiyle piflman ettiler.
“Biz vergimizi verdik, e¤itim masraflar› da
devletin borcudur, ‘paray› IMF’ye kapt›rd›k’ diyorsan›z o zaman Tayyip ödesin.”
“Büyük E¤itimci Yürüyüflü”ne dava
E¤itim-Sen taraf›ndan “bütçeden e¤itime ayr›lan pay›n art›r›lmas› ve özlük haklar›n›n iyilefltirilmesi" talebiyle Kas›m 2005’te yap›lan Büyük E¤itimci Yürüyüflü nedeniyle sendika yöneticileri hakk›nda dava aç›ld›.
E¤itim-Sen Baflkan›
Alaattin Dinçer ve KESK
Baflkan› ‹. Hakk› Tombul’un da aralar›nda bulundu¤u KESK yöneticisi
emekçiler "Toplant› Gösteri ve Yürüyüfl Kanunu'na
Muhalefet" suçundan yarg›lan›yor. ‹ddianamede
sendika yöneticileri eylemi
sevk ve idare etmekle suç-
lan›yor. Dava 8 Kas›m
2006’da bafllayacak ve Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
E¤itim emekçileri 2427 Kas›m tarihlerinde,
“bütçeden e¤itime ayr›lan
pay›n art›r›lmas›, nitelikli
e¤itim ve özlük haklar›n›n
iyilefltirilmesi" talebiyle Türkiye’nin dört bir yan›ndan
Ankara’ya büyük bir yürüyüfl bafllatm›flt›. E¤itimciler,
Ankara’n›n dört ayr› flehirleraras› giriflinde polis ve
jandarman›n panzerli, gaz
bombal› ve coplu sald›r›s›na maruz kalm›fl, sald›r› sonucu çok say›da e¤itim
emekçisi yaralanm›flt›. Ayn›
saatlerde Ankaral› e¤itim
emekçileri, KESK’e ba¤l› di-
“Sefa Boyar burada
ÖSYM nerede?”
ODTÜ mezunu ve LeMan
dershanesi ö¤rencisi Sefa Boyar’›n
ÖSS protestosu amac›na ulaflt›.
Üniversite s›nav›nda tüm
sorular› yanl›fl yan›tlayarak eksi 45 puan almay› hedefleyen Sefa, bir
soruyu yanl›fll›kla do¤ru
iflaretleyerek eksi 43.5
puanda kald›.
ÖSS’de
baflar›s›z
olanlar› ödüllendiren LeMan dershanesinin en
parlak ö¤rencisi Sefa Boyar, bu
renkli eylemiyle ÖSS’nin saçmal›¤›n› teflhir etti.
Sefa, kendisini s›nava girmeye
iten fleyin “ezberci e¤itim sisteminin d›fllad›¤› ÖSSzedeler ve çocuklar› için dershaneleri paraya
bo¤an ailelerin” durumu
oldu¤unu aç›klam›flt›.
Her y›l 1,5 milyon
kifliyi, üniversite kontenjanlar› yetersiz oldu¤u
için baflar›s›z ilan eden
ÖSS’ye yönelik bu parlak protesto ÖSYM’nin
tepkisini çekmiflti.
LeMan Sefa'y› kutlayarak, "Ortalarda yok, demek ki
baflaramad›" diyen ÖSYM baflkan›na sordu: "Sefa burada
ÖSYM Baflkan› nerede?"
¤er sendikalar›n üye ve yöneticileri ve çok say›da demokratik kitle örgütü K›z›lay’a ç›kmak istemifl onlar
da polis sald›r›s›yla engellenmiflti.
Ankara d›fl›ndan gelen
e¤itim emekçileri yaflanan
sald›r›ya ra¤men da¤›lmam›fl, geceyi flehirleraras›
yolda geçirmiflti. Ertesi gün
Ankara’ya girmeyi baflaranlarla birlikte Ankaral›
emekçiler yine soka¤a ç›km›fl, hükümetin sald›rgan
tutumunu ve polis terörünü k›nam›fllard›. Hükümetin h›nc› geçmemifl olsa gerek, üstünden sekiz ay geçen yürüyüfl yüzünden
e¤itimcileri bu kez de mahkemeye veriyor.
Tafl›d›¤› miras ve potansiyel gere¤i toplumsal muhalefetin
önemli unsurlar›ndan biri olan E¤itim-Sen davalar, polis
sald›r›lar›, sürgünler vb. bask›larla geriletilmeye çal›fl›l›yor.
MP3
SOKA⁄A
ÇIKIYOR
Ö¤renci Kolektifleri, 6 ay önce
Türkiye çap›nda Müflterilefltirmeye ve
Piyasalaflt›rmaya Karfl› 3 Talep (MP3)
adl› bir imza kampanyas› bafllatm›fllard›. Üniversitelilerin MP3 parolas›yla
yükselttikleri temel talepler flunlard›:
n Harçlar ve ek harçlar kald›r›ls›n,
üniversite içi hizmetler paras›z olsun.
n Üniversitelilerin ulafl›m, bar›nma,
beslenme gibi yak›c› sorunlar›na acil
çözümler getirilsin. Ücretsiz ö¤renci
yurtlar› aç›ls›n, kampuslar aras› ücretsiz servisler konulsun.
n Nitelikli e¤itim için gereken teknik
donan›m sa¤lans›n.
Bu talepler için Türkiye'nin birçok
üniversitesinde binlerce imza toplayan ve bunlar› TBMM’ye gönderen
Ö¤renci Kolektifleri, 12 May›s'ta Ankara'da yüzlerce ö¤rencinin kat›ld›¤›
bir eylem yapm›fl, müflterilefltirilmeye
karfl› mücadelelerini sürdüreceklerini
vurgulam›fllard›.
Kolektifler, flimdi de taleplerini,
paral› e¤itimden ma¤dur olan tüm
kesimlerle birlikte yükseltmek için ortak mücadele ça¤r›s› yapacaklar. Mahallelerde kap› kap› dolaflacak, pazar
yerlerinde, dersane önlerinde, okul
kay›tlar›nda boy gösterecek ve paras›z e¤itim için imza toplayacaklar.
A¤ustos’un ikinci haftas›nda bafllayan imza kampanyas›, okullar aç›lana
kadar sokaklarda ve kent meydanlar›nda sürecek.
Ö¤renci Kolektifleri, kampanya
öncesinde “ortak bir yaflam› paylaflmak, beraber tart›fl›p beraber üretmek” için Bal›kesir Zeytinli'de 31
Temmuz-6 A¤ustos tarihleri aras›nda
bir yaz kamp› düzenledi. Türkiye'nin
dört bir yan›ndan gelen yüzlerce üniversiteli, kamp boyunca çeflitli atölye
çal›flmalar›, geziler, turnuvalar ve söyleflilerde birlikte üretmenin ve e¤lenmenin tad›n› ç›kar›rken kampanyalar›
için enerji biriktirdiler.
Ö¤renci Kolektifleri, kamp›n bitmesinin ard›ndan, Türkiye'nin birçok
ilinde kampanyalar›na bafllad›. Kampanyan›n ilan› için pek çok ilde kitlesel bas›n aç›klamalar› yap›lacak. Ö¤renci Kolektifleri, “Herkese Eflit, Paras›z Nitelikli Üniversite E¤itimi” talebiyle toplad›klar› imzalar›n› Ekim
ay›nda yapacaklar› eylemle Meclis’e
götürecek, Ankara sokaklar›na bir
kez daha imzalar›n› atacaklar
Güvencesiz e¤itimciler Ankara’ya
Güvencesiz e¤itim emekçileri, hükümet ve sendikalar aras›nda 15 A¤ustos’ta bafllayacak olan toplu görüflmeler sürecinde ifl, güvence
ve insanca yaflam taleplerini dile getirmek için Ankara’da olacak. Hükümetin de sendikalar›n da kendilerini yok sayd›¤›n› söyleyen
E¤itim Ö¤retim Ma¤durlar›, toplu görüflmelerde “biz de muhatab›z” diyecek.
Birkaç sene öncesine kadar “garanti meslek” diye
bilinen ö¤retmenlik art›k
güvencesizli¤in en yo¤un
yafland›¤› alanlardan biri.
Kamu Personeli Seçme S›nav› (KPSS) sonuçlar›n›n
aç›klanmas›n›n ard›ndan, bu
gerçek bir kez daha gözler
önüne serildi. Bu y›l KPSS
s›nav›na giren 400 bin üniversite mezunundan 202 bini e¤itim bilimleri mezunuydu. Ne var ki, Milli
E¤itim Bakanl›¤› “2006 ö¤retmenlik atamas›nda” yaln›zca 10 bin ö¤retmen ald›.
Ö¤retmenlerin güvence-
sizlik sorunlar›n›n çözülmesi talebiyle, 4 A¤ustos’ta ‹stanbul ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü önünde bir bas›n
aç›klamas› yapan ma¤dur
e¤itimciler KPSS’nin kald›r›lmas›n› istediler.
Bas›n aç›klamas›n› okuyan Nihat Ayd›n, 200 bin
e¤itimci a盤› bulundu¤unu
belirterek “formasyonlu ve
formasyonsuz ay›rmadan ve
s›nava tabi tutmadan 200
bin kifli kadroya al›narak bu
aç›k kapat›lmal›d›r” dedi.
Hükümetin tüm kamu
personelini sözleflmeliye geçirmeyi planlad›¤›na dikkat
çeken Ayd›n, Eylül’de de
20 bine yak›n sözleflmeli
al›m›ndan bahsedilmesinin
bunun bir göstergesi oldu¤unu söyledi.
E¤itim-Sen’den dava
E¤itim-Sen, sözleflmeli ö¤retmenli¤e olanak sa¤layan Milli
E¤itim Bakanl›¤› genelgesinin
iptali ve yürütmesinin durdurulmas› istemiyle Dan›fltay'da dava açt›.
Sendika, Dan›fltay'›n,
sözleflmeli ö¤retmenli¤e
olanak tan›yan yasa de¤iflikli¤ini de Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini istedi.
E¤itim-Sen Genel Sekreteri
Emrali fiimflek, Dan›fltay'›n, “Sözleflmeli Ö¤retmen” al›m›na iliflkin
genelgenin yürütmesini durdurdu¤unu ancak hükümetin, yasa de¤iflikli¤iyle uygulamay› yeniden
gündeme getirdi¤ini belirtti.
fiimflek, “Anayasa’ya ayk›r› dedi¤i de¤iflikli¤in
Anayasa Mahkemesi’ne
götürülmesi gerekti¤ini
savundu.
E¤itim-Sen yönetimi, sözleflmeli ö¤retmenleri örgütlemedi¤i
ve e¤itim alan›ndaki güvencesizlik
sorunuyla yeterince ilgilenmedi¤i
için elefltiriliyordu.
‹nternette forum sayfalar›nda
bafllayan ve renkli sokak eylemleriyle emek hareketine dahil olan
yeni, mütevaz› ama umut veren
bir mücadele, güvencesiz e¤itimcilerin örgütleniyor.
Her ne flekilde olursa olsun e¤itimcilere güvencesiz
çal›flma koflullar›n›n ve rekabetin dayat›lmas›na karfl›
ç›kacaklar›n› belirten Ayd›n,
bu do¤rultudaki taleplerini
flöyle s›ralad›:
Kamu Personeli Seçme
S›nav› derhal kald›r›ls›n.
Aç›ktaki 200 bin ö¤retmen kadroya al›ns›n.
Fen-Edebiyat fakültelerinde herkese ücretsiz formasyon hakk› verilsin.
Sözleflmeli ö¤retmenlik
kald›r›ls›n, daimi kadro istiyoruz.
Mesleki ve teknik e¤itim
alanlar›nda ö¤retmen kadrosu aç›ls›n.
‹kinci zorunlu dil derhal
uygulans›n.
Dershane ö¤retmenleri
için ifl güvencesi sa¤layan
yasal düzenlemeler yap›ls›n.
Ayd›n, bu talepleri savunan tüm e¤itimcileri, 15
A¤ustos’ta bafllayacak olan
toplu görüflmeler sürecine
kat›lmak üzere Ankara’ya
beklediklerini belirtti.
10 Ağustos
23 Ağustos
6 EMEK
2006
F›nd›k üreticisi Erdo¤an’›n anlad›¤› dilden konufltu
Zapsu’nu da al git
Neden iflçi
s›n›f›?
S
osyalistler sömürüsüz, savafls›z bir dünyan›n kurulmas›
için kapitalizmin sona erdirilmesi gerekti¤ini düflünürler. Uluslar
aras›ndaki ç›kar çat›flmalar›n›n, dünya
çap›nda veya bölgesel savafllar›n, bireylerin kendilerine ve kendi d›fl›ndaki dünyaya yabanc›laflmas›n›n kökeninde kapitalist sistemin tahribat›n›n
yatt›¤›n› ileri sürerler.
Bu tespitin hakl›l›¤›, 90’da sosyalist blokun çöküflüyle dünyan›n hakimi haline gelen kapitalist-emperyalist
sistemin, dünyay› cehenneme çevirmesiyle bir kez daha ortaya ç›km›flt›r.
Sömürgecilik hortlam›fl, emperyalist
merkezler d›fl›ndaki ülkelerde yoksulluk artm›fl, ülkelerin gelir da¤›l›m›nda
ciddi bozulmalar yaflanm›flt›r.
Sermaye s›n›f›n›n bu pervas›z
egemenli¤ine kim son verecektir?
Sosyalistlerin iflçi s›n›f›na yapt›klar›
vurgunun anlam› nedir? Neden öncelikle iflçi ve emekçiler içerisinde örgütlenmeyi tercih ederler? Bunu birkaç bafll›k alt›nda toplayabiliriz:
Geçen say›m›zda kapitalizmin temel g›das›n›n art› de¤er sömürüsü
oldu¤unu söylemifltik. Art› de¤er ancak emek sömürüsünden elde edilebilir. Emek sömürüsünün birinci derece ma¤durlar› ise iflçilerdir. ‹flçi s›n›f›
daha iyi yaflam koflullar›na sahip olabilmek için verdi¤i mücadeleyle üretti¤i art› de¤er üzerinde hak iddia
eder. Bunu yap›nca da do¤rudan
do¤ruya kapitalizmin flah damar›yla
“oynam›fl” olur.
‹kincisi; emek gücünden baflka
satacak bir fleyi olmayan tek s›n›f olmas› nedeniyle mülk sahibi s›n›flar›n
borusunun ötmedi¤i bir düzeni ancak iflçi s›n›f› kurabilir. Sistemden ne
kadar flikayetçi olursa olsunlar, kendi
topra¤›nda üretim yapan köylüler veya esnaflar eflitlik ve adalete dayal›
bir sistemin kurucusu, önderi olamaz. Bu kesimlerin flikayetlerinin
eflitlik ve adalete dayanan bir toplumsal sistem içinde giderilmesini
sa¤layabilecek, kendisiyle beraber
tüm toplumu özgürlefltirebilecek tek
s›n›f, iflçi s›n›f›d›r. Özel mülkiyet ve kiflisel ç›kara dayal› sistemde, elbirli¤iyle üreten bir s›n›f oldu¤u için örgütlenme potansiyeli en güçlü toplumsal
kesimdir. Bu durum büyük ölçekli
üretimin esas oldu¤u geçti¤imiz yüzy›lda daha belirgin bir özellikti. Son
çeyrek yüzy›ld›r, küçük ölçekli üretimin yayg›nlaflmas›, iflçi s›n›f›n›n bu
özelli¤ini zay›flatm›fl görünse de bu
küçük iflletmelerin ço¤unlu¤unun
büyük firmalar etraf›nda bir üretim
zincirinin parças› olmas› nedeniyle,
bugünün iflçi s›n›f› da örgütlenmeye
yatk›nl›¤›n› sürdürmektedir.
Sistemin sürekli iflçi-iflsiz proleter
üretmesinden dolay› toplumun nüfus
da¤›l›m›nda a¤›rl›¤› olan ve giderek
ço¤unlu¤u oluflturan maddi-toplumsal bir güçtür iflçi s›n›f›.
Bu anlatt›klar›m›z iflçi s›n›f›n›n ücretli emekçi olmas›nda yatan bir zenginliktir. Bu zenginli¤in kendili¤inden
ortaya ç›kmas› ve toplumu dönüfltürmesi mümkün görünmüyor. ‹flçi s›n›f›n›n eflit, adil ve özgür bir toplum
kurabilmesi için, gücünün ve tarihsel
konumunun fark›nda olmas› gerekiyor. ‹flçilerin emek süreci içerisinde
hapsedildikleri bask›, yo¤un çal›flma
temposu ve gündelik ç›karlara mahkum edilmesi, gerçe¤i kavramalar›n›
engelliyor. ‹flçi s›n›f› kendi gerçekli¤inin fark›na kendili¤inden eylemlerinin ço¤al›p birikmesiyle ve bu birikimin örgütlenmeye ve ortak bilince
dönüflmesiyle var›yor. Sosyalistlerin
tarihsel görevi de burada ortaya ç›k›yor: ‹flçi s›n›f›n›n hak ve özgürlük
mücadelelerini ço¤altmak; bu s›n›f
mücadelesi deneyimlerini yeni mücadelelere aktaran öncü rolünü üslenmek ve iflçileri, somut tarihsel deneyime dayanan bu bilinçle donatarak
harekete geçirmek, yani bilinçli, sosyalist eyleme yöneltmek.
FINDIKÇI SORUYOR
BU ÖFKE
BURADA
KALMAZ
Türkiye, dünya f›nd›k pazar›n›n yüzde 75’ini elinde tutarken
fiyatlar›n ithalatç› tekellerce belirlenmesi ve maliyetin alt›na düflmesi mümkün müdür?
Bu fiyat düflüflünde, Avrupal›
flirketlerinin tafleronlu¤unu yapan,
fiyat düfltükçe kazanan Zapsu gibi tüccarlar›n rolü yok mudur?
Hükümetin y›ll›k 2 milyar dolar gelir getirebilecek f›nd›¤›n fiyat›n› yüksek bulup düflürmeye
çal›flmas› sadece f›nd›k üreticisine
de¤il ülkeye ve halka ihanet de¤il midir?
Fiskobirli¤i devre d›fl› b›rakma
çabas› Dünya Bankas›’n›n tar›m
reformu önerileri aras›nda da yer
al›yordu. Hükümet Dünya Bankas›, f›nd›k tüccar› ve Avrupal›
flekerleme flirketleriyle ifl birli¤i
yap›p f›nd›kç›ya savafl açarken
bunu sonuçlar›n›n, halka verece¤i
hesab›n fark›nda m›d›r?
Dünya çikolata tekellerinin ve Zapsu gibi
f›nd›k tüccarlar›n›n
ç›kar› u¤runa f›nd›k
üreticisine sald›ran ve fiyatlar› düflüren
AKP’ye, halk Ordu mitingiyle yan›t verdi.
TÜCCARIN DERD‹
TAYY‹P’‹ GERD‹
F›nd›k üreticisinin hakk›n› istemesi Erdo¤an’› yine öfkelendirdi.
Baflbakan’›n “yol kesme eylemi
yüzünden iki kiflinin öldü¤ü” iddias›na
yalanlama ‹l Sa¤l›k Müdürü’nden
geldi. Bu yalan›n ortaya ç›kmas›ndan
sonra mitinge kat›lan dört kifli tutuklanarak üreticiye mesaj verildi.
H
ükümetin savafl
ilan etti¤i f›nd›k
üreticisi 30 Temmuz günü ayaktayd›. Türkiye Ziraat Odalar›
Birli¤i'nin öncülü¤ünde Ordu'da düzenlenen Karadeniz
F›nd›k Mitingi’ne 40
ilden gelen
yaklafl›k 80
bin kifli kat›ld›. Üreticinin öfkesi
alanlara
s›¤mazken,
SamsunOrdu karayolu 10 saate yak›n
bir süre trafi¤e kesildi.
“Baflbakan ‹stifa”, “Hain Zapsu”,
“Halk›m›n eme¤i, f›nd›k için
bizi da¤lara m› zorluyorsunuz",, “Tayyip Art› Abdullah
Eflittir Zapsu” yaz›l› dövizler,
Zapsu’nun yak›lan kuklas›,
tafllanan panzerler emekçilerin öfkesinin boyutlar›n› gözler önüne serdi.
Miting alan›nda konuflmalar devam ederken saat
12 civar›nda kendili¤inden
harekete geçen binlerce kiflilik grup Ordu-Giresun karayolunu trafi¤e kapatt›. Saat
13.30 civar›nda polis, panzer-
POL‹S fiEF‹ N‹YE
GÖREVDEN ALINDI?
lerle ve göz yaflart›c› gaz kullanarak toplulu¤u da¤›tmak
istedi ama direnifl karfl›s›nda
baflar›l› olamad›. Binlerce
emekçi, kendilerine hakaret
eden ve f›nd›k fiyat›n› düflürerek sefalete mahkum eden
Baflbakan gelmeden yolu açmayacaklar›n› hayk›rd›: "Erdo¤an gelsin yolu açs›n".
Akflam 10’a kadar süren
direnifl boyunca onlarca
emekçi yaralan›p, 38 kifli göz
alt›na al›n›rken bu büyük isyan sadece f›nd›k üreticilerinin isyan› de¤ildi. Geçimi büyük oranda f›nd›¤a ba¤l› olan
Karadeniz illeri halk olarak sokaktayd›. Sadece Karadeniz
de¤il y›llard›r IMF ve AB’nin
dayatt›¤› tar›m politikalar› ile
yoksullaflan ve topra¤›n› kaybetme tehlikesi yaflayan köylüler; üzüm, bu¤day, kay›s›,
pamuk ve çay üreticileri Türkiye’nin her yerinden gelerek
bu isyana kat›ld›lar. Alanda
aç›lan bir pankart köylüyü
bekleyen tehdidi aç›kça ifade
ediyordu: ‹flsizler ordusuna
kat›lmak istemiyoruz!
AB ve IMF, tar›m›n flirketlere devredilerek, emekçilerin
topraklar›ndan sökülüp at›lmas› gerekti¤ini aç›kça ifade
ediyorlar. Ve Türkiye gibi nü-
fusunun üçte biri bu
sektörde istihdam
eden bir ülkede
bu
ope r a s y onun yarataca¤›
toplumsal sonuçlar Ordu’da bir
kez daha
görüldü.
IMF’nin ve
AB politikalar›n›n sonuçlar›n› köylüler keskin bir
b›çak gibi kemiklerinde hissediyorlar. Bu b›ça¤› flimdilik
AKP Hükümeti tutuyor ve Ordu’da görüldü¤ü gibi bu b›çak tutan›n can›n› yakacak.
Hükümet ise sorunu sald›rarak ve “bel alt›” vurarak
çözmeye çal›fl›yor. AKP’li ve-
killerin mitinge kat›lanlara
terörist demesi, göz alt›na
al›nanlar›n Terörle Mücadele
fiubesi’nde sorgulanmas›,
Baflbakan’›n miting yüzünden iki kiflinin öldü¤ünü uydurmas› ve 6 A¤ustos’ta 4
kiflinin tutuklanmas› ise sadece öfkeyi büyütecek.
ÜZÜM ÜRET‹C‹LER‹ DE AYA⁄A KALKIYOR
Çiftçi Sendikalar› Konfederasyonlaflma Platformu Sözcüsü Abdullah Aysu, Bianet’e yapt›¤› aç›klamada hükümetin d›fla ba¤›ml›,
IMF, Dünya Bankas› ve Avrupa
Birli¤i Ortak Tar›m Politikas›n› takip etmesinin tar›m› tahrip etti¤ini
söyledi ve Üzüm Üreticileri Sendi-
kas›’n›n da üzüm fiyatlar›n›n aç›klanmam›fl olmas› nedeniyle eylemlere bafllayaca¤›n› duyurdu. ÜzümSen’in 15 A¤ustos’ta Manisa Alaflehir'de bir miting düzenleyece¤ini
söyleyen Aysu, “Çiftçi Karadeniz'den Ege'ye hareketlenecek"
dedi.
KOÇ gibi (!) iflçi düflmanl›¤›
TÜPRAfi’ta 205’i zorunlu olmak üzere toplam 828 iflçi iflten
ç›kar›ld›. ‹flten ç›kar›lan personelin 133'ünün ‹zmit Rafinerisi'nden, 235'inin Körfez Petrokimya Kompleksi'nden, 113'ünün ‹zmir
Rafinerisi'nden,
160'›n›n Batman Rafinerisi'nden, 159'unun K›r›kkale Rafinerisi'nden, 11'inin
ise Genel Müdürlük'ten oldu¤u
ö¤renildi. ‹flten ç›kar›lan 17 kifli-
Gerçe¤e ça¤r›
n Ça¤r› merkezlerinde çal›flt›r›lan güvencesiz iflçiler, birbirleriyle buluflmak
ve sorunlar›n› görünür hale getirmek
için bir web sitesi oluflturdular. Sitede
“hizmet sektörü emekçileri olarak di¤er
emekçilerle ortak ç›karlar› oldu¤unu fark
etmifl olan bir toplulu¤uz” denilirken rekabetin ça¤r› merkezi çal›flanlar›n› yaln›zlaflt›rd›¤›n›, kariyer söyleminin hayatlar›n› karartt›¤›n› ifade ettiler. Ça¤r›
merkezi çal›flanlar›n› patronlara karfl›
birlik olmaya ça¤›ran emekçiler, sitenin
bu birli¤in sa¤lanmas› için bir tan›flma,
paylaflma platformu oldu¤unu vurguluyor. (www.gercegecagrimerkezi.org)
nin statüleri ise bilinmiyor. ‹flten
ç›kar›lmalar›n TÜPRAfi’›n en çok
kar eden sanayi kuruluflu oldu¤u aç›kland›ktan hemen
sonra gerçeklefltirilmesi
dikkat çekici. ‹flten ç›kar›lmalar
TÜPRAfi’›n
özellefltirilmesinin
bir
sonucu olarak görünüyor.
Özellefltirilen iflletmelerde
faaliyetler kadrolu istihdam
yoluyla de¤il, d›flar›dan hizmet
al›m›yla yürütülüyor.
MENSA’da sendika
düflmanl›¤›na tepki
n Sendikalaflt›klar› için Adana MENSA
fabrikas›ndan at›lan 94 iflçiye destek eylemi yap›ld›. ‹flçilerin ifle al›nmas› talebiyle yap›lan eyleme D‹SK Genel Baflkan› Çelebi, D‹SK Tekstil MYK üyeleri ile 100’e yak›n iflçi kat›ld›. Fabrika
önünde, iflten at›lmaya, sendikas›zlaflt›rmaya, sosyal haklar›n gasp edilmesine
ve iflverenin yasalara uymamas›na karfl›
yap›lan aç›klamaya Tek G›da-‹fl Bölge
Baflkan›, Genel-‹fl Bölge Temsilcisi ve
yöneticileri, Dev Sa¤l›k-‹fl ve EmekliSen Genel Baflkanlar› destek verdi.
Yar›mca, Tüprafl'tan at›lan iflçilere ifl iadesi için mahkemeye
baflvurma karar› ald›lar. Petrol ‹fl
Genel Merkezi’nin kendilerine sahip ç›kmad›¤›n› söyleyen iflçiler
“bu flark› burda bitmez” diyen
Genel Baflkan Mustafa Öztaflk›n'›
iflçileri satmakla suçlad›lar. Yar›mca fiube Baflkan› Yaflar Erbafl
dolum ve forklift bölümünde çal›flan iflçilerin yerine tafleron iflçilerin getirildi¤ini, buradaki maksad›n ortaya ç›kt›¤›n› söyledi.
Kenan Budak an›ld›
n D‹SK’a ba¤l› ‹lerici Deri-‹fl Sendikas›n›n Genel Baflkan› Kenan Budak, 26
Temmuz’da mezar› bafl›nda yap›lan bir
törenle an›ld›. Budak, 12 Eylül sonras›nda direnifl çal›flmalar› yürütürken,
1981 y›l›nda, bir arama noktas›nda polisler taraf›ndan vurulmufltu. Silivrikap›
Mezarl›¤›’ndaki törene Budak’›n ailesinin yan› s›ra, mücadele arkadafllar› ve
baz› sendikac›lar kat›ld›. Anma töreninde, Budak’›n ailesi ad›na, amcas›n›n o¤lu D‹SK eski Genel Baflkan› ve ‹stanbul eski Milletvekili R›dvan Budak,
D‹SK ad›na ise Genel Sekreter Musa
Çam birer konuflma yapt›.
Ordu'da düzenlenen ve 80 bin
kiflinin kat›ld›¤› 'F›nd›k Mitingi'
sonras› Ordu Emniyet Müdürü
R›dvan Güler merkeze al›nd›.
Tayyip Erdo¤an yol kesen halka
yap›lan müdahalenin yetersiz oldu¤unu, yolun her koflulda aç›lmas›n› istedi¤ini ancak Güler’in
bunu gerçeklefltirmedi¤i için görevden al›nd›¤›n› söyledi. Oldukça öfkeli oldu¤u görülen Erdo¤an
polis flefini halka karfl› yeterince
fliddet uygulamad›¤› için elefltirerek f›nd›k üreticisine olan öfkesini gösterdi. Ancak Erdo¤an’›nki
sadece halka karfl› öfke de¤il.
Çünkü Erdo¤an, Güler’in geçmiflini biliyor. Güler 12 Eylül’den
sonra Ankara’daki meflhur DAL
iflkencehanelerinde piflmifl, buradaki “baflar›l› hizmetleri” ile h›zla yükselmifl bir polis flefi. Yani
Erdo¤an, Güler’in “fliddet”in en
a¤›r›n› uygulamaktan kaç›nmayaca¤›n› biliyor ve bu durumda
kendisine karfl› komplo kokusu
al›yor. Devlet içindeki çekiflmelerde flu anda kendi karfl›s›ndaki
“milliyetçi” cepheden yetiflmifl bu
polis flefinin, fliddetin dozaj›n› art›rmaktan imtina etmesi üzerine
hemen Güler’i görevden ald›r›yor.
Köylünün ekmek ve toprak kavgas› sürerken, islamc›larla milliyetçilerin iktidar çat›flmas› da bu
ortamda fliddetleniyor.
Paray› veren
rektörü görür
Prof. ‹zge Günal
Dokuz Eylül Üniversitesi Konsey Baflkan› Prof.
‹zge Günal, tafleron flirketin iflten ç›kard›¤› iflçilerle ilgili Rektörle görüflmek için randevu istedi. Ayn› koridorda görev yapt›¤› rektör Al›c›’n›n 17 gün
kendisine randevu vermesini bekleyen Günal bir
yan›t alamay›nca 90 YTL ödeyip Rektör Prof. Al›c›’dan muayene randevusu ald›. Günal, temizlik ifllerini yapan flirketin iflten ç›kard›¤› 213 çal›flan›n›n
geri al›nmas› için bafllat›lan kampanyada toplanan
4 bin imzay› ve iflçilerin taleplerini rektöre iletti.
OLEY‹S’te eski
yönetimle devam
Çocuk iflçi ifl cinayetine
kurban gitti
n D‹SK’e ba¤l› OLEY‹S sendikas›, 2930 Temmuz günlerinde Genel Kurul’unu gerçeklefltirerek önümüzdeki 3 y›l›n
yönetimini seçti. ‹ki farkl› listenin ç›kt›¤› Genel Kurulda bir önceki dönem de
ayn› görevi yürüten Kamer Aktafl baflkanl›¤›ndaki liste yönetime seçildi. Sendika.Org’un konu ile ilgili görüfltü¤ü
Aktafl, Genel Kurul’un oldukça demokratik bir ortamda geçti¤ini, herkesin özgürce kendini ifade etti¤ini belirterek
sendikalar›na yak›fl›r bir genel kurul yap›lmas›ndan memnun oldu¤unu söyledi.
n ‹zmir'de ifl makinelerine parça sat›fl›
yapan Teknik Civata’da ç›plak kabloya
temas eden 14 yafl›ndaki Nail Durak
elektrik ak›m›na kap›larak a¤›r yaraland›. ‹flçiler taraf›ndan hastaneye kald›r›lan
Durak tüm müdahalelere ra¤men kurtar›lamad›. Nail Durak’›n çal›flma arkadafllar› ve babas›, makine ve trafolardaki
kablolar›n “masraf olur” diye yapt›r›lmad›¤›n› belirttiler. Baba Neddet Durak,
iflyeri sahiplerini dava edece¤ini söyledi. Nail Durak tatilde okul masraflar›n›
ç›karmak için çal›fl›yordu.
10 Ağustos
23 Ağustos
2006
TEMEL H‹ZMETLER 7
Halk›n kesesinden a¤a
Evlerini y›kmak istedi¤i ‹lker halk› kap›s›na dayan›nca “çapulcular” dedi. Ulafl›ma yapt›¤› zamla Ankaral›lar› isyan ettirdi. Halktan do¤algaz faturalar›n› çat›r çat›r tahsil ederken,
BOTAfi’a olan borçlar›n› ödemedi. Bu borçlar gerekçe gösterilerek do¤algaza zam yap›ld›. ‹flte ‹. Melih Gökçek’in
icraatlar›.
Elini cebimizden çek
“Biz bir paket makarnaya, birazc›k fasülyeye kand›r›ld›k” diyen ‹lker halk›, art›k kand›r›lmamakta kararl›. Gökçek her ne kadar onlar› hak sahibi de¤il iflgalci olarak itham etse de mahalle sakinleri güvenli bir
gelece¤in ve yaflanabilir bir konutun haklar› oldu¤unu biliyor ve mücadelelerine devam ediyor.
‹lker halk›n›n bar›nma
mücadelesi sürüyor
Kentsel dönüflüm projesi bahanesiyle evlerini y›kmak isteyenlere karfl› Ankara Dikmen
Vadisi halk›n›n mücadelesi büyüyerek sürüyor. 28 Temmuz’da
400’ü aflk›n mahalleli Bar›nma
Hakk› bürosundan Çankaya’da
bulunan y›k›m bürosuna yürüdü.
“Evimize Karfl›l›k Ev ‹stiyoruz,
‹flgalci De¤iliz Hak Sahibiyiz”
sloganlar›yla yürüyen mahalle
halk› evlerini y›kacak olan Dikmen Vadisi projesini yüklenen
Öncü Kentsel Dönüflüm firmas›n›n önüne geldi. Mahalle halk›
ad›na Tar›k Çal›flkan bir konuflma yaparak; “Ne köflk ne saray
istediklerini, isteklerinin 30 y›ld›r çamurunu çi¤nedikleri sokaklarda kendi mahallelerinde kalmak oldu¤unu” söyledi. Ard›ndan Bar›nma Hakk› Bürosu’nun
hukuki sorunlulu¤unu üstlenen
avukat Ender Büyükçulha bir
bas›n aç›klamas› yaparak, y›k›m›
üstelenen firma yetkilileri ve
Büyükflehir Belediyesi’nin ma-
halle halk›na, y›k›m› kabul eden
sözleflmeleri imzalatmak için,
as›ls›z bilgilere ve flantajlara
baflvurdu¤unu söyledi. Halktan
bir heyet belediye ve firma yetkilileriyle görüflerek, 30 A¤ustos’a kadar y›k›m olmayaca¤› taahhüdü ald›.
Taleplerinin
bir k›sm›n› kabul ettirerek dönen ‹lker halk›n›n mücadelesinden rahats›z
olan ‹. Melih
Gökçek radyo
ve TV programlar›nda
‹lker
halk›na “çapulcu” dedi. Hak arama mücadelelerini “yasad›fl›” ilan eden Gökçek ayn› programda “Gelsinler,
görüflelim” ça¤r›s›nda bulundu.
Davete kulak veren 300 kadar
mahalleli 2 A¤ustos’ta Büyükflehir Belediyesi önüne gelerek “‹lker Halk› Burada Gökçek Nerede” sloganlar›yla
Gökçek’i
görüflmeye
ça¤›rd›. Fakat yan›t
alamad›.
Bir yetkiliyle görüflene kadar
oturma ey-
Sizin ekonominiz
yerin dibine bats›n
Sabanc› Holding Enerji Grup Baflkan› Selahattin Hakman, ekonomiden sorumlu bakanlar›n yapaca¤› toplant› öncesinde hükümeti elektrikleri yeniden
kesmekle tehdit etti. Hakman “E¤er
olumlu bir karar ç›kmazsa ekonomik
mant›k neyi gerektiriyorsa onu yapaca¤›z” diye konufltu. Elektrik alan›na daha
büyük yat›r›mlar yapmak istediklerini ve
bu çerçevede nükleer santral, hidroelektrik santral, termik santral, rüzgar
santral› ve elektrik da¤›t›m ihaleleriyle
yak›ndan ilgilendiklerini belirten Hakman, Sabanc› Grubu’nun enerjiye önümüzdeki 5 y›l içerisinde 3 ila 4 milyar
dolar yat›r›m yapmay› hedeflediklerini
söyledi. Hükümetse toplant› sonras›nda
“ekonominin gerekleri neyse onu yapma” karar› ald›. Demek ki “ekonominin
gere¤i” halk›n elektri¤ini kesmek, enerjiye zam yapmakm›fl.
Santralleri al›n
zamm› da siz yap›n
Enerji zirvesinden bas›na çarp›c› diyaloglar yans›d›. ‹flte bunlerdan biri.
Üreticiler: Elektrik maliyetlerimiz
çok yüksek. Elektrik fiyatlar›na zam yap›lmazken, do¤algaza sürekli zam yap›l›yor. Bu da zarar›na üretime neden
oluyor.
Güler: Siz de sadece do¤algaza
ba¤l› olarak çal›flmay›n. Bak›n, Devlet
Su ‹flleri’nin tüm santrallar›n› sat›fla
ç›kard›k. Bunlar› sat›n al›n.
lemi yapacaklar›n› belirten ‹lkerliler 3 saat süren
eylem boyunca taleplerini
ve s›k›nt›lar›n› anlatt›lar. Bir
kad›n, “Bizler yoksuluz Gökçek bizi birkaç paket makarnaya birazc›k fasulyeye
kand›rd›, flimdi de bizleri
soka¤a
at›yor”
dedi.
Uzun
süren ve polis taraf›ndan
sürekli taciz
edilen oturma
eylemi,
bir
heyetin Büyükflehir Belediyesi Emlak ‹stimlak Daire
Baflkan›’yla yapt›¤› görüflmenin
ard›ndan sona erdi. Bu arada heyeti kabul eden Ankara Büyükflehir Belediyesi Emlak ‹stimlak
Daire Baflkan› Mehmet Pamuksuz, ‹. Melih Gökçek ile benzer
bir üslubu kullanarak heyete
“provokatör” fleklinde hakarette
bulundu. Bunun üzerine heyet,
görüflmeyi keserek binadan ayr›ld›. Öte yandan eylemin ard›ndan
ayn› gün yaz›l› bir aç›klama yapan ‹. Melih Gökçek ise, önceki TV ve radyo konuflmalar›nda
oldu¤u gibi, tepki gösterenlerin
hak sahibi olmad›¤›, d›flardan
gelen ilgisiz insanlar oldu¤u iddias›n› sürdürdü.
Ankara’da 1 A¤ustos’tan itibaren ulafl›m ücretlerine yüzde
12’ye varan zamlar geldi. Akaryak›t fiyatlar›na gelen zamm› bahane eden Gökçek bu zamm› ulafl›m ücretlerine yans›tt›. Dört buçuk milyon insan›n yaflad›¤› Ankara’da 3797 kifliye sadece bir
otobüsün düfltü¤ü göz önüne
al›n›rsa ulafl›m hizmetinin niteli¤i oldukça düflük düzeyde. Buna ra¤men Gökçek ö¤rencilerin
ve emekçilerin giderlerinin
önemli bir k›sm›n› oluflturan
ulafl›m masraflar›na zam yapmakta bir sak›nca görmüyor.
Ulafl›m ücretlerine yap›lan
zamma ilk tepki 26 Temmuz’da
Ö¤renci Kolektifleri’nden geldi.
Büyükflehir Belediyesi önünde oldukça renkli bir eylem gerçeklefltiren üniversiteliler ayl›k 50 YTL’yi
bulan ulafl›m masraflar›n› devletin
kendilerine reva gördü¤ü 120
YTL’lik burslarla karfl›larken di¤er günlük ihtiyaçlar›n› dahi
karfl›lamakta zorland›klar›n›
belirttiler. Zamlar›n geri al›nmas›n› istediler. Belediye binas› önünde oturma eylemi yapan ve “Zam Zam
Zam Melih Gökçek bir
yamyam” fleklinde flark›
söyleyen üniversitelilerin
eylemine Zerdalitepe
Mahallesi sakini Fatma
Atalay da destek verdi.
Belediye önündeki eylemi görerek kat›lan Fatma teyze yaflad›¤› mahalleye
sadece sabah ve akflam koyulan otobüs
seferlerinin artt›r›lmas›n› istedi. “Gençlere hak veriyorum” dedi.
Zamma ikinci tepki ise KESK, D‹SK,
TMMOB Ankara örgütleri ile TTB’nin
ça¤r›c›s› oldu¤u ve çok say›da siyasi parti ile kitle örgütünün kat›ld›¤› bir eylemle geldi. Emekçiler yapt›klar› aç›klamada; Melih Gökçek'in 12 y›ld›r hüküm
sürdü¤ü yerel yönetim anlay›fl›n›n Ankara'da yaflam› kaosa çevirdi¤i belediyenin asli görevleri d›fl›ndaki alanlara
yo¤unlafl›p yat›r›mlar yapmaya bafllad›¤› vurguland›. fienlik v.b etkinlikler sebebiyle yap›lan harcamalara de¤inildi
ve belediyenin üstüne düflen görevleri
yapmad›¤› örneklerle hat›rlat›ld›. Eyleme; “Gökçek Elini Cebimizden Çek”
slogan› damgas›n› vurdu.
Borcunu halka ödetiyor
Do¤algaza yap›lan %6.8’lik zamm›n arkas›ndan çok say›da enerji
kurumuyla birlikte EGO’nun BOTAfi’a olan borcu ç›kt›.
Türkiye’de ‹ZGAZ, ‹GDAfi, EÜAfi ve
EGO gibi çok say›da kuruma do¤algaz
sa¤layan BOTAfi, do¤algaz› halka satt›klar› halde kendisine olan borçlar›n› ödemeyen EGO gibi çok say›da kurumun borcunu gerekçe göstererek, do¤algaza zam
yapt›.
Ankara Büyükflehir Belediyesi’ne ba¤l›
EGO toplam 903 milyon 380 bin YTL'lik
borçla BOTAfi’a en fazla borcu olan ikinci
kurum. EGO’nun borçlar› 1990’dan bugüne uzun bir zaman› kaps›yor. Ankara
Büyükflehir Belediyesi borcu ödemek bir
yana zaman kazanmak için çeflitli hukuki
yollar› deniyor. Belediye borcun bugüne
kadar borcunun sadece %5.5 gibi komik
bir k›sm›n› ödemifl durumda.
Melih Gökçek, yönetimindeki Ankara
Büyükflehir Belediyesi’nin BOTAfi’a 1997
y›l›ndan bu yana 345 Milyon YTL’den fazla borçland›¤› biliniyor. Ankaral›lara do¤algaz› oldukça yüksek fiyatlara satan,
borçlu abonelerinin gözünün yafl›na bakmadan do¤algaz›n› kesen Gökçek’in kendi borçlar› konusunda bu kadar rahat olmas› borçlar›n yükünü Ankaral›lar›n s›rt›na
y›kmas›yla aç›klanabilir. Çünkü Ankaral›lar
sadece sat›n ald›klar› do¤algaz›n bedelini
ödemiyor ayn› zamanda yap›lan %6.8’lik
zamla enerji için yüksek fiyat ödemeye
mahkum ediliyor.
EGO’nun borç yüzsüzlü¤ü, BOTAfi’›n
açgözlülü¤ü faturay› bir kez daha emekçilere, yoksullara ç›kart›yor. ‹. Melih Gökçek’in yoksul halk› daha da yoksullaflt›ran
icraatlar›na bir yenisi eklenmifl oluyor.
Bundan böyle hep karanl›k
Özel elektrik üreticisi flirketlerin elektri¤i kesmesiyle yarat›lan sahte enerji krizi sonras›nda, elektri¤e zam ve vergi indirimi isteyen flirketlerin sorunlar›n›n giderilmesi amac›yla 27 Temmuz günü düzenlenen enerji zirvesinde Enerji Bakan› Hilmi Güler özel
elektrik üreticilerine tüm elektrik santrallerini sat›n almalar›n› önerdi. Karanl›k günler kap›ya dayand›.
Hükümet temsilcileri
ile 12 özel elektrik üretim
flirketinin temselcilerinin
kat›ld›¤› enerji zirvesinde,
gündemde yine TRT ve
ÖTV vergilerinin kald›r›lmas› ve elektri¤e zam yap›lmas› vard›. 1 Eylül’e
kadar üreticilerin tüm sorunlar›n› çözecek düzenlemeleri yapacaklar›n› söyleyen Enerji Bakan› Hilmi
Güler, "Elektrikte nas›l indirim yap›l›yorsa, art›fl da
olabilir. Ekonominin gere¤i neyse yap›l›r" diyerek
elektri¤e zam yap›lmas›na
da göz k›rpt›. Ancak hükümet yaklaflan seçimler
nedeniyle zam yapmakta
tereddüt ediyor. IMF program›n›n bask›s› nedeniyle
de vergide indirim yapma
karar› alam›yor.
AKP Hükümeti, afla¤›
tükürsen IMF yukar› tükürsen sermaye ç›kmaz›ndan, özellefltirmeleri ve
enerji fiyatland›rmas›n› piyasaya devrederek kurtulmay› planl›yor. Hükümet
zam yapm›yorum diyerek
sahte kabaday›l›k yaparken, asl›nda ülkenin gelece¤ini karartacak bir dizi
karar›n alt›na imza att›.
Enerji Bakan› Hilmi Güler
zirve sonras›nda Elektrik
Üretim A.fi.'ye (EÜAfi) ait
yaklafl›k gücü 300 mega-
vat› bulan 60 civar›nda
santralin h›zl› bir flekilde
Özellefltirme
‹daresine
devredilece¤ini
söyledi.
Böylelikle
flirket sahiplerine k›sa
vadeli zam
hesaplar› yerine piyasay›
ve fiyatlar›
tümüyle belirleme yetkisi önerilmifl
oldu.
Hükümet,
elektri¤in
y ü z d e
10’unu üretirken dahi
sektörü krize
sokan özel
elektrik üreticilerine
Geçti¤imiz günlerde do¤algaza ¤›t›m flirketlerine sat›fl fiyatlar›nda y›l
pastan›n tüyap›lan zam konusunda bir aç›klabafl›ndan bu yana yap›lan art›fl oramünü önerema yay›nlayan Makine Mühen- TMMOB : n› % 21.28’e ulaflm›flt›r. 2005
rek, büyük
disleri Odas› köklü önlemler
bafl›ndan bu yana yap›lan
ENERJ‹DE
al›nmad›¤› müddetçe art›fllazamlar›n oran› ise %
bir
peflkefl
BA⁄IMSIZLIK 52.36’d›r” denilen aç›klamada,
r›n elektrik fiyatlar›na da yans›operasyonufiART
yaca¤›n› vurgulad›. “BOTAfi’›n
enerji üretiminde do¤algaza
nun haz›rl›dün do¤algaz fiyatlar›na yapt›¤› %
ba¤›ml›l›ktan vazgeçilmesi gerek¤›na giriflti.
7.65 oran›nda zamla, do¤algaz da- ti¤i vurguland›..
EÜAfi, ‹SO
Do¤algaz zamm› son olmayacak
taraf›ndan aç›klanan en
büyük 500 sanayi kuruluflu aras›nda ilk 10'da kalabilen tek K‹T. EÜAfi
özellefltirildi¤i
takdirde,
büyük K‹T’lerin tümü sat›lm›fl olacak.
Di¤er taraftan 1 A¤ustos’ta yürürlü¤e giren dengeleme ve uzlaflt›rma yönetmeli¤iyle devletin elektrik al›m fiyatlar› da bundan böyle ihaleyle belirlenecek, Bakan Güler’in
“zaten y›l bafl›ndan beri fiilen uyguluyorduk” dedi¤i
yönetmelikle birlikte elektrik fiyatlar›n›n belirleyicisi
büyük ölçüde özel flirketler olacak. Özellefltirmeler
de tamamland›¤›nda enerji
piyasas› art›k tümüyle gözünü k›rpmadan halk›n
elektri¤ini kesen tekellere
kalm›fl olacak. Hükümetin
enerji politikalar› k›sa vadede sermayenin huzurunu
kaç›r›yor olsa da, önünmüzdeki günlerde hem tekeller hem de hükümet,
yoksulun bo¤az›na basman›n yolunu yap›yorlar.
MUHALEFET
Kap›dan giremeyen
Turkcell bacay› deniyor
n ‹zmit’de Turgut Mahallesi Demira¤a Sokak'taki Remziye Köro¤lu'na ait
orta hasarl› ve mühürlü binaya baz istasyonu kurmaya kalkan Türkcell yetkililerine mahalle halk› yine izin vermedi. Baz istasyonu kurmak için gelen GSM operatörü yetkilileri erken
saatlerde yanlar›na çevik kuvvet polislerini de alarak geldi. Ellerinde mahkeme karar› oldu¤unu, baz istasyonunu mutlaka kuraca¤›n› söyleyen Turkcell avukat› Mehmet Soydan'a mahalle halk› izin vermedi. Binan›n mühürlü olmas› nedeniyle içerisinden giremeyceklerin düflünen Turkcell yetkilileri binan›n önüne vinç getirdiler. Bugüne kadar bütün hukuksal yöntemlerin
denendi¤ini söyleyen Turgut Mahallesi
sakinleri gerekirse zor kullanacaklar›n›
belirtiler. Baz istasyonu kurulacak binan›n önüne oturup, girifl ç›k›fla izin
vermeyen kad›nlar, “Çocuklar›m›z›n
kanser olmas›na izin vermeyece¤iz.
Hani belediye baflkanlar› nerede? Biz
terörist miyiz ki bu kadar polisi buraya getiriyorsunuz? Biz geçen y›l Avea
kurulurken polisle karfl› karfl›ya geldik.
Gerekirse gene karfl› kafl›ya geliriz. Esrar›, kumar› mahallemize soktular, baz
istasyonunu sokamayacaklar” dediler.
Suyum kesik dediler
suçlu oldular
n Hatay'›n ‹skenderun ilçesinde iki aydan bu yana sular›n›n kesik oldu¤unu
söyleyen Meydan Mahallesi sakinleri
bu duruma isyan ettiler. ‹ki ay önce
mahallenin suyu kesik oldu¤u için belediyeye müracaat eden Meydan halk›,
Belediye Baflkan›'ndan, "suyunuzu b›rakaca¤›z" yan›t›n› almalar›na ra¤men
sular›n›n gelmemesi üzerine tekrar belediyeye baflvurdular. 5 Temmuz Festivali bahane edilerek festival sonras›na kadar sular›n›n aç›lmayaca¤›n› ö¤renen mahalle halk›, festival sonras›nda tekrar belediyeye gitti. Bu sefer de
‹skenderun Belediyesi Su ‹flleri flefinin,
"bizim su flebekesinin de¤ifltirilmesi
için malzeme ile dörtbin elli YTL'yi
belediyeye iflçi paras› vermeniz gerekiyor" cevab› ile karfl›laflt›lar. 3 gün sonra tekrar belediyeye giden mahalleliler
Belediye Su ‹flleri flefinin a¤›r hakaretlerine maruz kald›lar. Mahalle halk›n›n
Su ‹flleri flefi ile tart›flmas› esnas›nda
oraya gelen ‹skenderun Belediyesi'nin
DYP'li baflkan› Mete Aslan, mahalle
halk›n› suçlu göstererek, 26 Temmuz
günü hakk›n› arayan insanlar› gözalt›na
ald›rtt›. Meydan halk› ise halen susuz.
Evlerimize
dokundurtmay›z
n Kocaeli Erenler ve Cedit Mahalleleri sakinleri 7 A¤ustos günü bir eylem yaparak Kentsel Dönüflüm Projesi’ni protesto etti. Santral Mevkii’nde
toplanan 700 kiflilik grup sloganlarla
Kocaeli Büyükflehir Belediyesi’ne yürüdü. Bina önünde toplanan mahalleliler ad›na aç›klama yapan Mithat Cambaz, proje kapsam›nda evlerinin y›k›laca¤›na dair tebligatlar›n gelmeye bafllad›¤›n› dile getirdi. Cambaz insanca
yaflayabilecekleri bir proje sunulmad›¤›
sürece yap›lan projeleri onaylamayacaklar›n› söyledi. Eylem, alk›fllar ve
sloganlarla sona erdirildi. Ayn› gün
Belediye Baflkan› ‹brahim Karaosmano¤lu taraf›ndan “tan›t›m›” yap›lan
projenin parlak yüzünde modern konutlar; karanl›kta kalan yönünde ise
büyük inflaat flirketlerine kurban edilecek olan bar›nma hakk› bulunuyor.
Projeyle, bu mahallelerdeki evler tamamen y›k›lacak. Ortaya ç›kacak rant inflaat flirketlerine ve bankalara akacak.
‹srail çevreye de düflman
n ‹skenderun Çevre Koruma Derne¤i,
‹srail'in sald›r›lar› nedeniyle ‹skenderun
Körfezi'nin çok büyük bir çevre kirlili¤i tehdidiyle karfl› karfl›ya kald›¤›n›
belirterek, körfez için "Acil Durum
Plan›" haz›rlanmas› gerekti¤ini vurgulad›. Dernek Baflkan› Aylin Canpolat
Ödemifl en temel hak olan yaflama
hakk›n› hiçe sayan, uluslararas› hukuk
normlar›n› ayaklar alt›na alan ‹srail'in,
Filistin ve Lübnan katliamlar›na son
vermesi gerekti¤ini ifade ederek. “savafl en büyük çevre kirlili¤idir” dedi.
El Ciyye elektrik üretim tesislerinin
petrol tanklar›ndan denize dökülen 15
bin varil petrolün ‹skender’un Körfezi’ni tehdit etti¤inin alt›n› çizdi.
10 Ağustos
23 Ağustos
8 DÜNYA
2006
Obrador’un
de¤il ama
sokaklar›n
yan›nda
Günefl ÇEL‹KKOL
[email protected]
I
Dünya Lübnan’a odaklan›rken, ‹srail’in Gazze’ye
yönelik sald›r›lar› da sürüyor. Son bir ayda ‹srail
sald›r›lar›nda ölen sivillerin say›s› yüzü aflt›. Ama
bu rakam Gazze’deki insani krizi tan›mlamaktan
uzak. ‹srail bombard›man›yla altyap›s› tahrip edilen ve abluka alt›nda tutulan Gazze’de 830 bin
çocuk haftalard›r elektriksiz ve susuz yafl›yor.
Sa¤l›k hizmetleriyse durma noktas›nda. Pek çok
milletvekili ‹srail taraf›ndan tutuklanan Hamas hükümeti etkili bir direnifl sergileyemiyor.
‹
srail Lübnan’a sald›rd›¤›nda, ABD an›nda silah
gönderdi ve ateflkes ça¤r›s›n› reddetti. Çünkü, o
büyük plan›n›n uygulanmas›
için gün do¤mufl oldu.
Irak ve Afganistan iflgallerinin
uzamas› ABD’yi ‹ran ve Suriye
karfl›s›nda engelliyordu. Sa¤ kolu ‹srail karfl›s›ndaki tehdit de,
Hamas’›n seçim zaferi ile büyümüfltü. ‹ran ve Suriye ile paralel politikalar izleyen Hizbullah
ise, Lübnan’da etkin bir politik-askeri güç olarak
varl›¤›n› sürdürüyordu.
Lübnan ayr›ca, BaküTiflis-Ceyhan-Hayfa
petrol ve su hatt› aç›s›ndan jeo-stratejik
bir öneme de sahip.
Yani emperyalistlerin, Lübnan üzerinde
askeri ve ekonomik
planlar› vard›.
‹srail, sald›r›ya geçti¤inde Hizbullah’›
gerekçe gösterdi. Bir zamanlar
bölünmeyle biten bir iç savafl
yaflayan ve farkl› dini kökenlerden oluflan Lübnan halk›n›n di¤er kesimlerinin Hizbullah’a s›rt
çevirece¤i ve Hizbullah’›n böylece ezilece¤i hesapland›. Sald›r›da ülkenin altyap›s› özellikle
y›k›ld› ki, ülke ekonomik aç›dan ba¤›ml›l›¤a zorlanabilsin.
Y›llar önce Yugoslavya’da yaflananlar flimdi Lübnan’da dene-
niyor. Etnik olarak bölünmüfl,
ekonomisi harap, “Bar›fl Gücü”nün iflgali alt›nda büyük
güçlerce paylafl›lm›fl bir bölge
yaratmak. Bu hesap Lübnan’da
flimdilik tutmad›. ‹srail iflgaline
karfl› etkili bir direnifl sergilerken, ulusal birlik söylemini ön
planda tutan Hizbullah, parçalanma yerine ulusal bilincin geliflmesine hizmet ediyor. Etkili
direnifliyle, ‹srail ordusunun yaratt›¤› yenilmezlik duygusunu
yok edip Arap halklar›n›n
biriken öfkesini, direnme
iste¤ine dönüfltürüyor.
Ortado¤u hakimiyeti gibi
küresel bir sorunun
merkezinde duran Lübnan savafl›nda, yaln›zca Hizbullah ve ‹srail de¤il bloklara bölünmeye
bafllayan
dünyadaki
küresel
ç›karlar çarp›fl›yor.
BM, büyük güçlerin
sürtüflmelerine sahne
olurken, dünyan›n sokaklar›n›
da Ba¤dat’tan Londra’ya yüz
binlerce savafl karfl›t› dolduruyor. Uzun vadede Ortado¤u’nun
tamam›n› etkisi alt›na alacak
olan bu savafl etraf›nda, emperyalistlerle halklar›n küresel düzeyde karfl› karfl›ya gelifllerine
flahit olaca¤›z. Devletler aras›
iliflkiler, savafl karfl›t› hareket ve
s›cak çat›flmalar bu eksende anlam kazanacak.
‹ran boyun e¤miyor
Birleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi, ‹ran’dan
nükleer faaliyetlerini 31
A¤ustos’a kadar ask›ya almas›n› istedi.
Fransa, Almanya ve ‹ngiltere taraf›ndan sunulan
tasar›, ‹ran’›n bir ay içinde
karara uymamas› durumunda yapt›r›mlar uygulanmas›-
n› öngörüyor. ‹ran yönetimi
ise, BM karar›n› tan›mayaca¤›n› aç›klad›.
Rusya ve Çin karar› imzalad›ysa da, yapt›r›m uygulanmas›na s›cak bakm›yor.
Rusya, ‹ran konusunda “kilit
güç” olmak istedi¤ini belli
ederek, bugüne kadar ‹ran’›
hem di¤erleriyle birlikte elefl-
Irak iç savafla batt›
fiii ve Sünni yerleflim birimlerinde birbiri ard›na yaflanan
kanl› sald›r›lar, Ba¤dat’› kan gölüne çevirdi.
Mezhepler aras› çat›flmalar›n giderek t›rmand›¤› Irak’ta iç savafl
çanlar› çal›yor. ‹ngiltere'nin Ba¤dat
Büyükelçisi William Patey ve
ABD'nin Irak’taki askeri kuvvetler
Afganistan
NATO’ya teslim
Befl y›ld›r sürdürdü¤ü iflgal sonucunda ne
ülkenin herhangi bir yerinde sözü geçen bir yönetim kurabilen, ne de
iflgal karfl›t› direnifli zorla
bast›rmay› baflarabilen
ABD, direniflin merkezi
olan güney Afganistan’›
NATO güçlerine devretti. NATO güçleri görevi
devrald›klar› ilk hafta
içinde düzenlenen sald›r›larda ve çat›flmalarda yedi kay›p verdiler.
Yar›s›n› ‹ngiliz askerlerinin oluflturdu¤u 9 bin
kiflilik NATO gücünün,
Taliban güçlerinin gittikçe büyüyen direnifliyle bafla ç›kmas› pek olas› görülmüyor.
Meksika meydanlar›nda
direnifl kamplar›
Meksika'da 2 Temmuz baflkanl›k seçimlerinin sonucuna itiraz
eden ve oylar›n yeniden say›lmas›n› isteyen Obrador taraftarlar›, 1 A¤ustos’tan itibaren baflkenti ablukaya ald›.
Obrador taraftar› 2 milyon
kiflinin baflkentteki iflgal eylemi
alt›nc› gününü doldururken, seçim kurulu, oylar›n tamam›n›n
yeniden say›lmas› yönündeki itiraz› reddedip sand›klar›n yaln›zca %10’unun yeniden say›lmas›na karar verdi. Bunun üzerine
taraftarlar›na bir aç›klama yapan
Obrador karar› kabul etmedi¤ini
söyledi.
Obrador taraftarlar› Mexico
City'nin merkezinde 46 de¤iflik
noktada kurduklar› çad›r kamplar›yla seçim sonuçlar›n› protesto
ediyor. Baz› ifllek yollar›n da ge-
tirdi hem de k›smen kollad›.
Hizbullah’› destekledi¤ini aç›kça söyleyen ve Irak fiiileri üzerinde etki sahibi olan
‹ran, tam da bu gücünü s›n›rlamay› hedefleyen yapt›r›m tehditlerine karfl› ayak
direterek bölgesel güç olma
iddias›ndan
vazgeçmeyece¤ini gösteriyor.
çifle kapat›ld›¤› belirtiliyor. Taraftarlar›yla beraber geceyi sokakta geçiren Obrador, Meksika’da flu anda iki baflkan var.
Calderon baflkan olabilir ama
ben de baflkan›m” diyerek halk›
sivil direnifle ça¤›rm›flt›. Obrador
taban hareketlerinin de etkisiyle
özellefltirme ve serbest ticaret
konular›nda sol bir söyleme yönelmiflti.
Meksika'n›n Oaxaca kentinde
ise ö¤retmenler sendikas› ve
halk meclisleri, koltu¤unu flaibeli bir seçime borçlu olan ve halka karfl› s›k s›k fliddet uygulayan
valinin istifas› talebiyle iflgal ve
yol kesme eylemlerini sürdürüyor. Kent aylard›r grev yapan
ö¤retmenlerin eylem üssüne dönüflmüfltü.
Öteki Kampanya’n›n ilk aflamas›n’da ülke çap›nda büyük ilgi toplayan Zapatistalar da, flimdi uluslararas› bir toplant›lar dizisinin çal›flmalar›n› yürütüyorlar.
komutan› John Abizaid, pefl pefle
yapt›klar› aç›klamalarda Irak’›n bir iç
savafla sürüklendi¤ini söylediler.
Özellikle son bir y›ld›r fiii ve Sünni mahallelerin birbiri ard›na sald›r›lara maruz kalmas›, silahl› eylemlerin yönünü iflgal güçlerinden sivillere çevrildi¤ini gösterdi.
May›s ve Haziran aylar›nda fliddetlenen iç çat›flmalarda günde ortalama 100 sivilin öldü¤ü bir dehflet
tablosu a盤a ç›kt›.
Bu iç çat›flman›n, Irak bata¤›ndan ç›k›fl yolu arayan iflgalcilerin
“böl, parçala” takti¤inin bir eseri oldu¤unu söylemek zorlama olmaz.
K›sa süre öncesine kadar Ba¤dat’taki pek çok bölgede direniflçiler karfl›s›nda geri çekilmek zorunda kalan ABD, flimdi Irak halk›n›n
birbirini k›rd›¤› bölgelerde askeri
y›¤›na¤›n› art›r›yor.
Almanya’da doktorlar
grev nöbetini aksatm›yor
Alman doktorlar› ne iflverenin vurdumduymaz tavr›, ne geleneksel
sendikalar›n oyunlar›, ne de y›lg›nl›k durdurabildi.
Alman doktorlar›n grevi devam ediyor. Çal›flma koflullar›n›n düzeltilmesi ve
ücretlerin yükseltilmesi talebiyle grev yapan 70 bin doktora öncülük eden Marburger Bund sendikas›, talepleri kabul
edilmezse eylemleri t›rmand›raca¤› uyar›s›nda bulundu.
Her gün 10 ile 15 bin aras›nda doktor
dönüflümlü olarak greve ç›karken, acil
servis hizmetlerini aksatmamaya özen
gösteriyor. A¤ustos itibariyle yedinci haftas›na giren grevin k›sa sürede sona ermeyece¤i söyleniyor. Marburger Bund ile
iflverenler aras›ndaki görüflmelerin t›kanmas› üzerine, Verdi sendikas› ile pazarl›k
yürütülmesinin grevci doktorlar üzerinde
bir etkide bulunmas› beklenmiyor. Doktorlar, son dönemde Almanya’da
kamusal hizmetlerin tasfiyesine direnen
en etkili kesimi oluflturuyor.
Geçmifl olsun Commandante
Küba lideri Fidel Castro,
geçirdi¤i rahats›zl›k nedeniyle yetkilerini geçici olarak
kardefli Raul Castro’ya devretti. Sekseninci yafl gününü
kutlamaya haz›rlanan Castro’nun sa¤l›k durumunun
iyiye gitti¤i aç›klan›yor.
Efsane liderin yetkilerini
devretmesini sevinç 盤l›klar›yla karfl›layan ABD, Miami’deki Kübal› sürgünleri
ve Küba’n›n iç muhalefetini
yeni bir karfl›devrim giriflimi
için k›flk›rtmaya çal›fl›yor.
Ancak Kübal›lar bu çabalara
itibar etmiyor.
Fidel'de simgeleflen Küba devrimine yönelik ABD
sald›rganl›¤›na karfl› devrim
güçlerinin gerekli yan›t›
verece¤ine ve Küba devriminin Fidel'le ve Fidel'den
sonra da yaflayaca¤›na inanc›m›zla Commandante'ye
geçmifl olsun diyoruz.
htiyar k›ta Avrupa dünya savafl›na
ilerliyorken, Meksika'da da iç savafl patlam›flt›. Meksikal› devrimciler,
Ekim Devrimi’ne birkaç ay kala, dünyan›n iflçi haklar›ndan ve sosyal güvenlikten söz eden ilk Anayasa belgesini haz›rlad›lar.
1920'de zafere ulaflan Meksika devrimi, kapitalizmden kopufl getirmedi.
Ama özellikle 1934-40 aras›nda, Lazaro Cardenas döneminde, Meksika
hem ABD'ye kafa tutmufl, hem de
dünyadaki anti-kapitalistlere kol kanat germiflti.
Baflta Franco faflizminden kaçan ‹spanyol devrimciler ve tabii bir de
Troçki olmak üzere, bafl› belada olan
kim varsa Meksika yolunu tuttu o y›llarda. Bugünkü Venezüella lideri Hugo Chavez'i and›r›r bir üslupla, Cardenas, e¤er tek bir ABD askeri dahi
s›n›r› geçmeye kalkarsa, tüm petrol
kuyular›n› atefle verip ülkeyi alev topuna dönüfltürece¤ini söylemiflti.
Meksika, demokrasinin kesintiye u¤ramad›¤› nadir ülkelerden oldu. Ülkeyi o dönemden 2001’e kadar, Kurumsal Devrimci Parti (PRI) yönetti.
Ne ki, zaman, PRI'yi yozlaflt›rm›flt›.
1968 ö¤renci hareketi patlad›¤›nda,
ö¤rencileri otomatik silahlarla biçmekten çekinmedi. Barutu tümden
tükenen PRI, 2001’de, iktidar› Vicente Fox liderli¤indeki Ulusal Eylem Partisi'ne (PAN) b›rakt›. Bu arada,
PRI'nin sol kanad› yeni bir sürece girmifl, Demokratik Devrim Partisi'ni
(PRD) kurmufltu. PRD aday› Obrador
ile PAN aday› Calderon aras›ndaki seçim yar›fl›, bu koflullarda yafland›.
Obrador, anti-kapitalist bir lider de¤il. Sol söylemi de büyük ölçüde, taban hareketlerinin bas›nc›n›n eseri.
Ama, Mexico City belediye baflkanl›¤›
döneminde yoksullar›n sevgisini kazand›¤› da çok aç›k. Onun siyasal hayat›n› bitirmek arzusuyla 2004'den
itibaren bir dizi skandal tertiplenmifl,
Türkiye'dekine benzer dosya savafllar›
yaflanm›flt›. 2005'de bu sald›r›lar uç
noktaya var›nca, bir milyon Meksikal›
sokaklara ç›karak belediye baflkan›n›
sahiplendi¤ini gösterdi. fiimdiyse, iki
milyonu buldu¤u söylenen bir kalabal›k, baflkent meydan›n› istila ederek seçimlere hile kar›flt›¤›n›, halk›n
seçti¤i baflkan›n Calderon de¤il Obrador oldu¤unu söylüyor.
Obrador'un kendisinin çok fazla önemi yok asl›nda: Böylesine muazzam
bir kalabal›¤›n sokaklara inerek demokrasiyi savunmas›, hakk›n› aramas›, kendi seçti¤inden baflka bir tipin
halk›n iradesini hiçe sayarak baflkanl›k koltu¤una oturmas›na itiraz etmesi yabana at›l›r fley de¤il.
Bu manzaran›n devrimci harekete
büyük imkanlar sundu¤unu, ama kimi tuzaklar da kurdu¤unu söylemeliyiz. Obrador'a destek vermek ile halk›n adil seçim talebine omuz vermek
birbirine kar›flt›r›l›rsa, bundan ya reformizmin ya da sokaktaki mücadeleden kopmufl bir devrimcili¤in ç›kaca¤› aflikar. Ama ikisini ustaca ay›rabilmifl bir politika, Meksika'da yeni
bir dönem açabilir.
Evo: Toprak iflleyenin
n Bolivya’da Kurucu Meclis’in toplanmas›yla birlikte ülkenin yeniden infla süreci de bafllat›ld›. Morales, devlete ait ya da özel mülkiyetteki at›l topraklar›n yoksul yerli halka da¤›t›laca¤›n›, küçük tar›m iflletmelerinin sanayilefltirilece¤ini ve bir “tar›m devrimi”
gerçeklefltirilece¤ini aç›klad›. Büyük
toprak sahipleri ise, yerlilerin coflkuyla
karfl›lad›¤› toprak reformuna karfl›, gerekirse silahl› çetelerle karfl› koyacaklar›n› aç›klad›lar. Evo’nun önünde iki
seçenek var. Ya göstermelik ad›mlarla
halk› oyalayacak, ya da büyük çat›flmalar› göze al›p reformlar› sonuna kadar sürdürecek.
Nijerya’ya DB sadakas›
n Dünya Bankas›, dünyan›n yedinci
en büyük petrol üreticisi olmas›na
ra¤men
yoksullukla
pençeleflen
Nijerya'ya 200 milyon dolar kredi
verecek. Kredinin, Lagos’un gecekondular›na yönelik altyap› hizmetleri için
harcanmas› öngörülüyor. Nijerya’n›n
enerji kaynaklar› üzerinde hakimiyet
mücadelesi k›z›flm›flken gelen bu kredinin Nijerya halk›n› kand›rmas› kolay
olmayacak. Ülke, petrol zenginli¤inin
halk yarar›na kullan›lmas›n› isteyen
emekçilerin grevleri ve asilerin silahl›
eylemleriyle sars›l›yor.
10 Ağustos
23 Ağustos
2006
EKONOM‹ 9
NED‹R BU
FONKS‹YONEL
GIDA?
Kolesterol ilaçlar›nda tasarruf birilerine kazanç getiriyor
Hükümet kolesterol ilaçlar›n›n bedelini ödemeyece¤ini
duyurduktan hemen sonra
Ülker kolesterol düflürdü¤ünü iddia etti¤i bir dizi ürünü
piyasaya sürdü. Kendileri
bunun bir rastlant› oldu¤unu
iddia ediyor.
18 Temmuz’da Swiss
Otel’de düzenlenen bir
kokteyl ile Ülker Grubu
yeni ürünlerini tan›tt› ve
büyük bir reklam kampanyas› bafllatt›. “Kolesterolü
düflürmenin do¤al yolu”
olarak tan›t›lan “Kalbim
Benecol” isimli ürünün kolesterolü iki haftada yüzde
15’e varan oranda düflürdü¤ü
öne
sürülürken,
“Kalp ve damar hastal›¤›
riskini yar› yar›ya azaltt›¤›”
da iddia ediliyor. Ülker IMF’nin sa¤l›kta tasarruf
Grubu, bu ürünle, mevcut yap›lmas› talimat› ile ilaç
beslenme düzenini de¤ifltirgiderlerini düflürmemeden kolesterolü kontye karar verrol etmenin mümkün
mifl, tasarrufa
KOLESTEROLDE gidilecek en
oldu¤unu savunuyor.
Bu iddialara bak›önemli baflDANIfiIKLI
l›rsa “ilaç niyetine”
l›k olarak
DÖ⁄ÜS
tüketilebilecek olan
da kalp-daÜlker Benecol’e dair
mar ve fleKOKUSU
kafalar› kar›flt›ran, piyaker hastalar›saya sürülüflündeki zamann›n kulland›klar›
lama oldu.
kolesterol haplar› belirlenBilindi¤i gibi hükümet miflti.
Sözkonusu
ilaçlar›n
hastalara verilmesi için yeni kurallar getiren Sa¤l›k
Bakanl›¤› pek çok hastan›n
ilaç alamamas›na yol açm›flt›. Bu konuda Maliye
Bakanl›¤›’n›n 1 Temmuz’daki tebli¤inden sonra,
7 Temmuz’da Tar›m ve
Köy ‹flleri Bakanl›¤›’n›n
g›da maddelerinin sa¤l›¤a
katk›lar›na dair reklam yapabilmelerine dair tebli¤i
Resmi Gazete’de yay›nlan-
Bunlar›n hepsi mi tesadüf?
Halk›n sa¤l›¤› üzerinden kar
etmek, bunun için de devlet gücünü kullanmak AKP’liler için
al›flkanl›k halini ald›. Halk›n Sesi’nin bir önceki say›s›nda Tayyip Erdo¤an’›n dan›flman› Zapsu
ailesine ait “For You” isimli ilaç
ve kozmetik zincir marketlerinin
bafllatt›¤› yat›r›m ata¤› ile beraber reçetesiz pek çok ilac›n Sa¤l›k Bakanl›¤› ödeme listesinden
ç›kart›ld›¤›n› ve bu gibi zincir
eczane marketlerine olanak veren
yasal düzenleme üzerinde çal›fl›ld›¤›n› yazm›flt›k.
Koruyucu sa¤l›k hizmetlerini
tahrip eden AKP Hükümeti, Kufl
Gribi salg›n› ile beraber binlerce kanatl› hayvan› itlaf etmifl,
tam da bu dönem Maliye Bakan› Unak›tan’›n ismiyle kutulanm›fl pastörize yumurta piyasaya sürülmüfl, lokanta ve pastanelerin pastorize yumurta
kullanmas› için yasa
ç › k a r › l m › fl t › .
fiimdi de kolesterol ilaçlar› yasaklan›rken AKP’ye
yak›nl›¤› ile
bilinen Ülker
Grubu kolesterolü düflürdü-
¤ünü iddia etti¤i
ürünleri piyasaya
ç›kard›.
Ülker
yetkilileri ne kadar tesadüf dese
de
hükümetle
çok yak›n iliflkileri olan sermaye
gruplar›n›n lehine
tesadüfler, halk›n
sa¤l›¤› pahas›na
onlara
büyük
karlar elde ettiriyor.
IMF emriyle
birçok ilac› sigorta kapsam›n-
dan ç›karan hükümetin gözü
flimdi de kemik erimesine karfl›
kullan›lan ilaçlarda. Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n bu ilaçlara dair ödemeleri azaltmak için bir yönetmelik haz›rlad›¤› ve ilk oluflturulan tasla¤a göre 60 yafl›n alt›ndakilere bu ilaçlar›n verilmedi¤i
ö¤renildi. Özellikle kad›nlarda
40’l› yafllardan itibaren bafllayan
kemik erimesinin ilaçlar› sigorta
kapsam›ndan ç›kar›l›rsa binlerce
hasta kemikleri k›r›lana kadar
ilaç alamayacak. fiimdi merakla
bekleniyor. Acaba hangi sermaye grubu kemikleri güçlendirici
bir ürün piyasaya sürecek?
Ticarete
dost
sa¤l›¤a
düflman
n 1 Temmuz: Maliye Bakanl›¤› koles-
terol ilaçlar›n›n bedelini ödemeyece¤ini duyurdu.
n 7 Temmuz: Kolesterolü düflürdü¤ü
iddia edilen ürünlerin reklam›
serbest b›rak›ld›.
n 18 Temmuz: Ülker “Benecol” adl›
ürünü piyasaya sürdü.
‹srail için ç›rp›n›yorlar
Antalya Liman›’nda
yine Ofer’in ayakizi
Yarg›ya ra¤men hükümet TÜPRAfi’› Ofer’den geri alm›yor
Ankara 12. ‹dare Mahkemesi,
TÜPRAfi'›n yüzde 14.76'l›k hissesinin ‹srailli ifladam› Sami
Ofer’e sat›fl›n›, kamu yarar› olmad›¤› gerekçesiyle iptal etti.
Mahkeme, Ofer’e Özellefltirme
‹daresi Baflkanl›¤›’nca gizlice yap›lan sat›fl›n aleniyet ilkesi ve
rekabet kurallar›na ayk›r› oldu¤unu belirtti. Baflbakanl›¤a ba¤l›
Ö‹B “y›lmad›” ve ‹dare Mahkemesi karar›n›n yürütmesinin durdurulmas› ve hisselerin Ofer’de
kalmas› için Dan›fltay’a baflvuru
yapt›. Bu baflvuru da reddedildi ve flimdi hükümet mahkeme
kararlar›na ra¤men hisseleri
Ofer’den geri almamak için ayak
sürçüyor. Hükümet, TÜPRAfi’›
‹srail sermayesine peflkefl çekmek için tam anlam›yla ç›rp›n›yor. Petrol-‹fl’in itiraz› üzerine
TÜPRAfi hisselerinin sat›n al›nmas›nda Ofer’e arac›l›k eden
Global Yat›r›m Holding, Antalya liman›n›n iflletmesini 22
y›ll›¤›na ve sudan ucuz bir bedelle devrald›.
TÜPRAfi hisselerini Ofer ad›na alan Mehmet Kutman’a ait
Global Yat›r›m Holding’in, Çelebi Holding ile kurdu¤u ortakl›k
Antalya Liman›’n›n 22 y›ll›k iflletme hakk›n› 7 y›ll›k geliri karfl›l›¤›nda sat›n ald›. Tasarruf
Mevduat› Sigorta Fonu taraf›ndan
74 milyon dolar tahmini bedelle
sat›fla ç›kart›lan Ortado¤u Antalya Liman ‹flletmeleri’ne, bu bedeli ödeyen flirket ç›kmay›nca pazarl›k usulü sat›fla geçildi.
Pazarl›k usulü sat›fl sonucunda Antalya Liman› Global-Çelebi
ortakl›¤›na ait Akdeniz Liman ‹flletmeleri'nin oldu. Verdi¤i teklifi
d›. 18 Temmuz’da da Ülker ürün tan›t›m›n› yapt›.
“‹laç niyetine ürün”
ç›karan Ülker yetkilileri
durumun tamamen “tesadüf” oldu¤unu iddia ediyor. Ancak Ülker Grubunun Milli Görüfl gelene¤i
ve AKP ile içli d›fll› oluflu, bu ticari hamlenin tesadüf olmad›¤›n›, ifllerinin
hiç de “hay›rl› ifller” olmad›¤›n› düflündürüyor.
Dünyan›n büyük g›da tekelleri uzun süredir fonksiyonel g›da ad› verilen “sa¤l›k ürünleri”ne yat›r›m yap›yor. Fonksiyonel g›dalar 80’lerin sonunda Japonya’da ortaya ç›kt›. Tar›m
arazileri s›n›rl› olan Japonya’da
halk›n beslenmesinde daha çok
kalsiyum ve diyet liflerine ihtiyaç
oldu¤unun anlafl›lmas› ile, g›da
endüstrisi bu ihtiyaçlar› karfl›layan ürünleri pazara sürmeye
bafllad›. Ürünler k›sa sürede
dünyaya yay›ld›. Dünyada tar›mdaki kapitalistleflme ile beraber pazarlar› hormonlu, geneti¤i ile oynanm›fl g›da ürünleri
sarm›flt›. Bu g›dalar›n zararlar›
ortaya ç›k›nca g›da ve tar›m tekelleri bunu da bir kar f›rsat›
olarak de¤erlendiler. Böylece
etraf› yine ayn› tekellerin üretti¤i organik tar›m ürünleri, kalbe
dost margarinler, sindirim düzenleyici yo¤urtlar, zay›flatan
makarnalar sard›. Fonksiyonel
g›dalar 2003’de ABD’de 22,7
milyar, Avrupa’da 23 milyar,
tüm dünyada 130 milyar dolarl›k bir pazara ulaflt›. Bu arada
“kalp ile dost olmad›¤›, sindirimi
bozdu¤u ve fliflmanlatt›¤›” bilinen ürünlerin de üretimine devam edildi. “Sa¤l›kl›” oldu¤u
söylenen ürünleri orta ve üst s›n›flar tüketirken, “sa¤l›ks›z” kabul edilen ürünler pazarlarda
marketlerde yoksullar için sat›lmaya devam edildi.
fiimdi g›da tekelleri bu
ürünleri Türkiye’ye getiriyor. Ülker’den sonra Danone de fonksiyonel ürünleri Türkiye pazar›na sürece¤ini aç›klad›.
Bu ürünlerin pazar pay›n›
geniflletmek için halk›n tüketim
al›flkanl›klar›n›n de¤iflmesi gerekiyor. Hükümet bu aflamada
ürünlere reklam serbestli¤i getirdi. Eskiden ilaçlar ve g›dalar
için “Bu ürün tansiyonu üç günde düflürür, 1 haftada 10 kilo
verdirir, kolesterolü 2 haftada
afla¤›ya çeker” gibi reklamlar
yasakken flimdi serbest.
Baz› ilaçlar›n
sigorta geri
ödemeler listesinden ç›kar›lmas› da halk›
bu ürünlere yönlendirecek.
“heyecan olsun diye” 50 bin dolar art›ran Akdeniz Liman ‹flletmeleri 60.5 milyon dolara Antalya Liman›’n›n 22 y›ll›k iflletme
hakk›n› sat›n ald›. fiirket bu süre
içerisinde limana 10 milyon dolarl›k yat›r›m yapaca¤›n› söylüyor.
Global-Çelebi ortakl›¤›na sat›lan Antalya Liman›’n›n 2005 y›l› geliri yaklafl›k 10 milyon dolar. Bu durumda flirketin yapaca¤›n› söyledi¤i 10 milyon dolarl›k
yat›r›m hesaba kat›ld›¤›nda dahi
liman 7 y›ll›k geliri karfl›l›¤›nda
22 y›ll›¤›na Akdeniz Liman ‹flletmeleri’ne devredilmifl oldu.
mahkemenin iptal etti¤i sat›fl,
TÜPRAfi özellefltirmesinden 6
ay önce Mehmet Kutman’a ait
Global Menkul De¤erler arac›l›¤› ile yap›lm›flt›. Ö‹B kendisine
verilen yetkiyi kamuoyuna duyurmadan kullanarak, TÜPRAfi
hisselerinin yüzde 14.76’s›n›
Ofer Grubu’na satm›flt›. Bu sat›flta TÜPRAfi’›n kamuya ait
yüzde 65.76’l›k hissesine 3 milyar dolar fiyat
biçilmifl
ve
Ofer’den sat›fl için 446
milyon dolar al›nm›flt›.
Ofer’e yap›lan bu sat›fl›n asl›nda bir peflkefl oldu¤uysa TÜPRAfi’›n özellefltirilece¤i gün ortaya ç›km›flt›. ‹hale
sonucunda flirketin piyasa de¤eri
8 milyar dolar›n üzerine ç›km›fl,
Ofer’e 446 milyon dolara sat›lan
hisselerin de¤eri ise 1.2 milyar
dolar olmufltu.
Gizlice ve kamuyu zarara u¤ratan bir flekilde yap›lan bu sat›fl›n ne kadar yanl›fl oldu¤u alenen ortaya ç›km›flken Baflbakanl›¤a ba¤l› Özellefltirme ‹daresi
Baflkanl›¤›’n›n sat›flta
gösterdi¤i ›srarsa dikkat çekici. ‹srailli sermayedar Sami Ofer’in
Baflbakan ve Maliye
Bakan› ile gece yar›lar› gizlice buluflacak kadar samimi oldu¤u biliniyor. Acaba birileri bu
sat›fl ›srar› ile ‹srail’e ve
ABD’ye “Filistin ve Lübnan ile
ilgili bakmay›n meydanlarda at›p
tuttu¤umuza, biz sizinleyiz”
mesaj› m› veriyor?
Eyvah ekme¤e
SAM‹ OFER NEREDE Dünya Bankas›, bak bu Ali Dibo
yine zam...
MEHMET KUTMAN
Kimdir bu
Ali Dibo?
ORADA
‹srailli Oferler dünyan›n ikinci büyük
kruvaziyer iflletme flirketi Amerikan
Royal Caribbean'nin ortaklar›ndan.
Kutman’a ait Global Yat›r›m önceden
Ofer ile birlikte Galataport ve Egeport
ihalelerine girmifl, TÜPRAfi hisselerinin
kamuyu zarara u¤ratacak flekilde
Ofer’e sat›lmas›na arac›l›k etmiflti.
Global Yat›r›m›n Antalya Liman›’n› almas› akla iflin içinde
Sami Ofer’in olabilece¤ini
getiriyor. Ofer’in Kufladas›
Liman›’n› almas› ve sektörün içinde olmas› flüpheleri
güçlendiriyor.
DB rüflvet olaylar›n›n geriledi¤ini iddia etti. DB’nin yolsuzluklar› izleyen raporlar serisinin
üçüncüsü olan “Geçifl Sürecinde
Yolsuzlukla Mücadele 3 - Kim
Baflar›l› ve Neden?” raporunda,
Türkiye, Do¤u Avrupa ve Orta
Asya bölgelerinde yolsuzlukla
mücadele konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi¤i savunuldu.
Anlafl›lan AKP’li belediyelerin
ihalelerinde arka arkaya ortaya ç›kan yolsuzluklar, hükümetin özellefltirmeler için ‹srailli ifladamlar›yla otellerde buluflmas› ve özellefltirmelerin usulsüzlük nedeniyle
yarg›dan dönmesi, özellefltirme
sürecinde hükümete yak›n sermaye gruplar›n›n elde etti¤i rant olanaklar› Dünya Bankas› taraf›ndan
yolsuzluktan say›lm›yor. Belediyelerde tafleronlaflmay›, özellefltirmeleri ve sa¤l›k sisteminin piyasaya
terk edilmesini dayatan Dünya
Bankas›’n›n bu yolsuzluklar› yolsuzluktan saymamas› sürpriz olarak de¤erlendirilmedi.
Ali Dibo, yak›n çevresine
devlet olanaklar›yla k›yak geçen
yöneticileri anlatan, Hatay ve
çevresinde kullan›lan yöresel bir
halk deyimi. AKP'li belediyenin
Hatay’da “efle dosta” ihale da¤›tt›¤›n› iddia eden milletvekili
Fuat Geçen partisinden ihraç
edilmiflti. Geçen, yerel bir deyim
olarak aç›klad›¤› “Ali Dibo”yu
yolsuzluklar için kullanm›flt›. Daha sonra ‹stanbul’un da içinde
bulundu¤u birçok AKP’li belediyede ortaya ç›kan bu yolsuzluklar “Ali Dibo olay›” olarak an›ld›.
Türkiye F›r›nc›lar Federasyonu Baflkan›
Halil ‹brahim
Balc›, un fiyatlar›nda iyilefltirme yap›lmamas›
durumunda %25’in alt›nda bir zamm›n
kaç›n›lmaz oldu¤unu söyledi. Un fiyatlar›na yap›lan zam ile zor duruma düfltüklerini söyleyen Balc›, Tar›m ve Köy
‹flleri Bakanl›¤›’n›n un fiyatlar›na yap›lan zamm› 20 gün içinde gözden geçirece¤ini taahhüt etti¤ini, bu taahhüt
gerçekleflmezse ekmek fiyatlar›na zam
yapacaklar›n› söyledi. Zamm›n bahsedilen oranlarda olmas› halinde büyük
flehirlerde ekme¤in fiyat› 45 kurufl civar›nda olacak.
10 Ağustos
23 Ağustos
10 SA⁄LIK / KADIN
Hastaneler paras›z
sa¤l›kç›lar iflsiz
2006
AKP’ninarezi
ite g
ünivers neleri
hasta u
vurd
AKP'nin Sa¤l›kta Dönüflüm Program› meyvelerini veriyor. Maliye Bakanl›¤›'n›n kamu sa¤l›k harcamalar›nda
tasarruf öngören 1 Temmuz tebli¤inin ard›ndan komal›k olan üniversite hastaneleri iflçi ç›karmaya bafllad›. Özel
poliklinikler kap›lar›na kilit vuruyor. Sa¤l›k çal›flanlar› büyük bir iflsizlik tehdidiyle karfl› karfl›ya.
“AKP EL‹N‹ ‹fiYER‹MDEN ÇEK”
AÜ T›p Fakültesi’nde “ekonomik s›k›nt›” gerekçesiyle, çal›flanlar›n ücretsiz izne ç›kar›lmas›
ve döner sermaye paylar›nda
kesintiye gidilmesi karfl›s›nda, sa¤l›k emekçileri “ortak mücadele”
dedi.
Sa¤l›k ve Sosyal
Hizmet Emekçileri
Sendikas› (SES) Ankara fiubesi, Dev Sa¤l›k ‹fl
‹ç Anadolu Bölge Temsilcili¤i ve Ankara Tabip Odas›
(ATO) 31 Temmuz’da bir bas›n
aç›klamas› yaparak, üniversite
hastanelerinin girdi¤i darbo¤az›n AKP Hükümeti’nin sermaye
yanl›s› sa¤l›k politikalar›ndan
kaynakland›¤›n› aç›klad›lar. Bu
durumu bizzat elefltiren üniversite yönetimlerinin faturay›
çal›flanlara kesmesini
k›nayan sa¤l›k örgütleri, “üniversite yönetimleri samimiyse
bu politikalara karfl›
çal›flanlar›yla birlikte
mücadele etmelidir”
diyerek, her fleye ra¤men iflyerlerini ve sa¤l›k
hakk›n› birlikte savunacaklar›n›
vurgulad›lar. AÜ T›p Fakültesi
çal›flanlar› 2 A¤ustos’ta da fakülte binas› önünde bir protesto
eylemi yapt›lar.
Bütçe planlamas›nda, 3.5
milyar YTL’lik alacaklar› silinen kamu sa¤l›k kurumlar›n›n
ma¤duriyetlerinin giderilece¤i
aç›klanm›flt›. Ancak, üniversite
hastanelerinin ödemeleri sona
b›rak›ld›. Mali darbo¤az içindeki üniversite hastanelerinin
krizi, her hasta için tedavinin
kapsam›na bak›lmadan s›n›rl›
bir ödeme yap›lmas›n› öngören 1 Temmuz tebli¤iyle derinleflti. Bu da güvencesizli¤in
yo¤un biçimde hissedildi¤i
sa¤l›k sektöründe iflten ç›karmalar› gündeme getirdi.
Ankara Üniversitesi T›p
Fakültesi’nde 200 sözleflmeli
çal›flan›n dönüflümlü ücretsiz
izne gönderilece¤i ve mali s›-
YOKSULLAR OYUNA GELM‹YOR
Kocaeli Santral Mevkii’nde bulunan
Ana Çocuk Sa¤l›¤› Merkezi'nin (AÇSAP) tafl›nma karar›na tepkiler sürüyor.
Eren Geçidi ve Cedit Mahallesi’nde
TTB’li doktorlar›n, avukatlar›n, mimar
ve mühendislerin davet edildi¤i bir halk
toplant›s› düzenlendi.
Konuflmac›lardan Kocaeli Tabip
Odas›
baflkan›
Atilla Yüksel, AÇSAP’›n kald›r›lmas›n›n koruyucu
sa¤l›k hizmetlerini
ortadan kald›ran
Aile Hekimli¤i sistemine geçiflin bir
aflamas› oldu¤unu
ve mahallelinin
mücadelesinin bu aç›dan büyük anlam
tafl›d›¤›n› vurgulad›.
Halkevleri, Dev Sa¤l›k-‹fl ve BES’in
de destekledi¤i toplant›da, TMMOB ve
KTO temsilcileri mahalle halk›n›n direnifline sonuna kadar sahip ç›kacaklar›n›
söylediler. Kat›l›mc›lar›n›n ço¤unlu¤unu kad›nlar›n oluflturdu¤u toplant›n›n
sonunda mahalle
ve sokak temsilcilikleri oluflturularak, bölge halk›na
yönelik bilinçlendirme çal›flmalar›n›n daha örgütlü
bir flekilde sürdürülece¤i aç›kland›.
k›nt› sürerse, sözleflmeli personelin ifline son verilece¤i
aç›kland›. Döner sermaye ödemeleri de yüzde 25 oran›nda
kesildi.
‹nönü, 19 May›s ve Süleyman Demirel Üniversiteleri
yönetimleri de iflten ç›karmalar›n gündemde oldu¤unu ve
böyle giderse hizmet üretemeyeceklerini aç›klad›lar.
Üniversite hastaneleri, kamu ödemelerinin kesilmesiyle
tam bir çeliflkiler yuma¤›nda
k›vran›yorlar. A.Ü. T›p Fakültesi Dekan› Tümer Çorapç›o¤lu “hastanede bin 500 hemflire a盤›m, 17 milyon YTL
borcum, devletten 80 milyon
YTL alaca¤›m var” diyerek,
özel hastanelere
gelince
borcunun tamam›n› ödeyen hükümetin
tavr›n›
elefltirdi. Yönetimin
bu
aç›klamalar›na
ra¤men faturay› çal›flanlar›na
kesmesi
ise,
hastane
çal›flanlar›n›n ve emek örgütlerinin tepkisini çekiyor.
TTB Baflkan› Prof. Dr.
Gençay Gürsoy da, konuyla
ilgili olarak flu aç›klamay›
yapt›: “Üniversite hastaneleri,
hastalar›n son baflvuru nokta-
KABAHAT KUfiUN, KENEN‹N M‹?
‹l sa¤l›k müdürlüklerine gönderilen
Sa¤l›k Bakanl›¤› yaz›s›nda, yeni kufl gribi tehdidi "ulusal kriz sisteminin kullan›lmas›n› gerektirecek kadar önemli bir
durum" olarak niteleniyor. Uzmanlar,
“kene tehdidinin” de Ekim’e kadar etkili olaca¤›n› belirtiyorlar.
Türk Tabipler Birli¤i ve
‹stanbul Veteriner Hekimler
Odas› bir ay önceki aç›klamalar›nda kufl gribine karfl›
acil önlemler al›nmas› gerekti¤ini bildirmiflti.
Ocak’ta tüm ülkeyi virüs
tehdidi sard›¤›nda “Kufl Gribi Türkiye’nin gündeminden ç›kmal›d›r” diyen Sa¤l›k
Bakanl›¤›’n›n, flimdiki uyar›-
s›n› ak›llanma olarak de¤erlendirmek
için fazla veri yok.
TTB ve Veteriner Hekimler, bu hastal›klarla kamusal veterinerlik ve koruyucu sa¤l›k hizmetleri olmaks›z›n mücadele edilemeyece¤ini belirterek hükümeti ad›m atmaya ça¤›rm›flt›. Hükümetinse tavuk ve kene itlaf etmekten baflka faaliyeti olmad›. Aksine koruyucu
sa¤l›k hizmetlerinin omurgas› olan sa¤l›k ocaklar›n›
tasfiye ad›mlar› h›zland›r›ld›.
Hal böyleyken, Bakanl›¤›n sözde uyar›s›n›n, kendi
eliyle büyüttü¤ü tehdidi
kufla, keneye y›kmaktan
baflka bir anlam› yok.
lar›. Komplike sorunlar buraya gelir ve birçok araflt›rma
yap›l›r. Harcamalar› öteki sa¤l›k kurulufllar›na göre çok daha yüksektir. Devletin 1 Temmuz’da ç›kard›¤› ayakta tedavi ve paket fiyatland›rma po-
litikas› t›p fakültelerini çok
ciddi bir darbo¤aza soktu. Paket program›n›n etkileri henüz
yaflanmad›, çok iyi biliyoruz
ki, önümüzdeki bir iki ay
içinde hastaneler tentürdiyot
bile almakta zorlanacak.”
HER fiEY SATILIK, KIZILAY DA
Türkiye K›z›lay Derne¤i’ne ait ‹stanbul Adatepe-Alt›ntepe T›p Merkezleri
ile At›fet Duhani F.T.R Merkezi’nin iflletmesi gayr› menkulleri ile birlikte ihaleye
ç›kar›ld›. Verdi¤i hizmetle bölge halk›n›n ihtiyaçlar›n› önemli ölçüde karfl›layan ve ad›ndan memnuniyetle söz ettiren bu sa¤l›k kurumlar›n›n, “kira geliri”
için ihaleye ç›kar›lmas› sa¤l›k örgütlerinin, bölge halk›n›n ve K›z›lay’a
ba¤›flta bulunmufl
gönüllülerin tepkisini çekiyor.
Türk Tabipler
Birli¤i ve ‹stanbul
Tabip Odas› yöne-
ticileri ile K›z›lay gönüllüleri, 3 A¤ustos’ta ‹stanbul K›z›lay Pendik fiubesi
önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak,
K›z›lay’›n, kendi ilkeleri aç›ktan çi¤nenerek, kar h›rs›na kurban edildi¤ine dikkat
çektiler.
“‹lgili tüm kurumlar›n bu ihalenin
iptal edilmesi karar›n› bir an önce almas›n›, bölge halk›n›n
ve burada hizmet
veren çal›flanlar›n
ma¤duriyetlerinin
giderilmesini” talep eden hekimler,
tüm halk› bu konuda "KIZILAY"a
sahip
ç›kmaya
ça¤›rd›.
BEYRUT ASLA ÖLMEYECEK
Hanady Salman, Dr. Leyla Farah, Zena el-Khalil hayalleriyle birlikte yerle bir edilen Beyrut’un ac›lar›na, umutlar›na, onuruna her gün dünyaya gönderdikleri mektuplarla tan›kl›k eden Beyrutlu kad›nlardan birkaç›. Yazd›klar› Beyrut’un direniflini kad›nlar›n gözünden anlat›yor.
Hanady Salman
21 Temmuz 2006. ‹srailliler sald›r›lar›na biri on geçe, bazen de befl
geçe bafllamay› seviyorlar. Ben o
zaman yatakta oluyorum. Her gece, bafllad›klar›nda, duman›n nereden geldi¤ini görmek için balkona kofluyorum. Her gece, balkona ç›kt›¤›mda, sevgili ay› görüyorum, Beyrut’umu saran alevlerin yaratt›¤› dumanlar›n arkas›nda
utangaçça saklan›yor.
Bu sabah ö¤leye kadar evde kald›m. Kinda ile oynad›m, zavall› küçük bebe¤imle. Neler olup bitti¤ini anlam›yor. Kuzenlerini sorup
duruyor. Resimlerine bak›p sürekli
isimlerini tekrarl›yor, sanki unutmamak için al›flt›rma yapar gibi.
Onlar›n da¤larda olduklar›n› ve
oraya gidemeyece¤imizi söyledim. Arad›klar›nda konuflmay›
reddediyor, onu terk ettiklerini san›yor… fiimdi 10 gündür annemin evinde kal›yor.
Son iki not: Baflkalar›n›n çocuklar› ölürken ve evsiz, aç kal›rken, k›z›mdan söz etmekten utan›yorum. Ama kendimi ona karfl› çok
suçlu hissediyorum. ‹ki: Yazd›klar›ma yorum gönderen tüm ‹sraillilere. Evet, size kat›l›yorum, bizler
barbar›z, kan içiciyiz, kurbanlar›n
resimlerine bak›p e¤leniyoruz.
Hatta ölü görünce parti verip dans
ediyoruz. Bat›daki tüm arkadafllar›ma: Söyledi¤im hiçbir fleye inanmay›n, çünkü ben sizi sadece kötü emellerim için kullan›yor, terörizm sempatizan› haline getirmek
için duygular›n›zla oynuyorum.
Hanady Salman
22 Temmuz 2006. Demek Cumartesi geldi. Korktu¤umuz gün.
‹srailliler baz› planlar›n› ertelemek
zorunda kalacaklar, tahliyeler henüz bafllamad›. Güney Beyrut’ta
yaflayan baz› arkadafllar›m dün evlerini kontrol etmeye gittiler ve biraz eflya getirdiler. Evlerini bulmay› baflaramam›fllar. Bütün
mahalle y›k›lm›fl.
Hanady Salman
23 Temmuz 2006.
Uyand›m, kiflisel mültecilerim için kahvalt›
haz›rlad›m ve günlük
telefon maratonuma
bafllad›m (onlara hatlar›n hala çal›flt›¤›n› söylemeyin). Saida ile bafllad›m; bombard›man›n
evlerinin uza¤›nda oldu¤unu söyledi. Bomban›n evin yak›n›na düfltü¤ünü söyleyen o¤luyla
önden anlaflmam›fllar
demek ki. Kuzeydeki arkadafl›m› arad›m: Hepsi
iyiler. Bat› Beka’daki di¤er arkadafl›m: Yak›nlar›ndaki bir fabrika y›k›lm›fl. Ama hepsi bu de¤il. Bu sabah bir mucize
olmufl gibi görünüyor.
Onlarca yetimin kald›¤›
Al Hanane Kurumu
ayakta kalm›fl. Oysa o
bölge dün cehennem gi“Biz hay›r diyoruz, ama bizi kim dinliyor?”
bi bombalanm›flt›.
Hanady Salman
24 Temmuz 2006. Ona
yapt›klar› her fleye ra¤men, Hüveyda, resimlerinden çok daha güzel. Hala
kalan tek gözü yeflil, kederli ve güzel. Sa¤ gözünden a¤z›n›n kenar›na kadar uzanan yara izi, gözündeki bak›fl kadar derin
görünüyor.
Yata¤›nda
oturuyordu, çok sessizce,
çok küçük, öyle küçük ki.
Halas› ona yemek yedirmeye çal›fl›yordu. Reçel, peynir, çikolata, taze portakal suyu. Hepsi
tepsideydi. Ama yaln›zca meslektafllar›m›n onun için getirdikleri kitaplar› görünce gözünde bir ›fl›k
parlar gibi oldu. Ona b›rakt›klar›
tek gözünde. Yedi yafl›ndaki birinin bak›fl› de¤il bu, çok daha yafll›
birinin bak›fl›. Bilge birinin. Deneyimli. Baflka kimsenin bilmediklerini bilen birinin bak›fl›.
Sana helwa ya jameel! ‹yi y›llar!
Bu hastanede bu flark›y› söylemek
dünyan›n en inan›lmaz fleyi flimdi.
Fatma bugün 12 oluyor. Ona kek
getirdik, mumlar da, ama akci¤erlerine zarar vermesin diye yakamad›k. Ailesiyle birlikte Bleeda’dan kaçarken bombalara hedef olmufl, tüm vücudu yanm›fl.
Dr. Leyla Farah
25 Temmuz 2006. Ne kadar çok
çocuk, ne kadar çok çocuk. Etraf›mda olup bitenleri yazabilecek
durumda de¤ilim. Sanki sözlerim
bitti ve flimdi sadece sesler ç›k›yor… bombalar, y›k›m, ölümler,
say›mlar, patlama tipleri, flimdi neyi y›kacaklar, kaç çocuk, kaç çocuk, kaç çocuk… Dün çocuklar›
öldürmeyi durdurmalar›n›
söyledik. Bir sürü gazeteci… Herkes korkmufl ve
bitkin. Ve daha do¤ru dürüst sald›rmaya bile bafllamad›lar. Güney mahalleleri her gün biraz daha düzlenirken, ölümler art›yor.
Hastaneler dolup taflt›, hemen her fley k›tlaflt›.
Hanady Salman
25 Temmuz 2006. Beyrut’ta her fley öyle sakindi
ki ö¤len yeme¤ine d›flar›
ç›kt›k. Kinda da benimle birlikte
ofise gelmek istedi. Soka¤a ç›kar
ç›kmaz, sesleri duyduk, dört muazzam patlama. Ne yapt›¤›m› hat›rlam›yorum, belki hoplad›m, Kinda sapsar› kesildi. “Bum bum oldu
ha ha ha” diye onu kendine getirmem iki dakika sürdü. Bunu befl
dakika otomatik biçimde tekrarlad›. Gülmüyordu. “Bum bum mu
oldu” diye soruyordu.
Zena el-Khalil
26 Temmuz 2006. Bugün nihayet süpermarkete gidebildim.
Korkuyordum, bofl raflar› görmek
istemiyordum. Kuyruktaki insan- duydu¤umda açabildim ve sonra
lar›. Ne gördüm: Boflalmaya baflla- her bir hedefin neresi oldu¤unu
yan raflar. Bira alan bir rahip. belirten haberleri seyretmeye baflUzun kuyruklar. Daha önce yiye- lad›m. Hepsi Ouzai’ye, Beyrut’un
cek al›rken hiç bu kadar dikkatli güneyine düflmüfller.
olmam›flt›m. Stok yapmamal›y›m. Zena el Khalil
Uzun ömürlü süt fliflesini gördüm. 4 A¤ustos 2006.
Elim flifleye uzand›, sonra ikincisi, Dün Beyrut’u havaya uçurma tehüçüncüsü. Sonra hepsini sepetim- ditlerine ra¤men, insanlar hala çade görür görmez tekrar ç›kart›p l›fl›yor. ‹nsanlar her yerdeler, yaparafa koydum. Süt almayaca¤›m. bilecekleri her yard›m› yapmak
En iyisi çocu¤u olan birisinin alma- için bir aradalar. Etraf›mda böyle
s› için hiç süt almamak.
insanlar oldu¤u için içim sevgiyle
Zena el-Khalil
doldu. San›r›m ölümün gözünün
2 A¤ustos 2006. Eve flimdi gel- içine do¤ru bak›nca, yeni bir cesadim… Deli gibi araba sürdüm. So- ret geliyor. Bu gece bir fleyler dekak flimdi ‹srail’in vurmak istedi¤i ¤iflti. Yaflam mücadelesi yeni bir
Beyrut. Kendimi çok çaresiz his- tutku kazand›. Son üç haftam›
settim. Maya’y› arad›m, bugün Beyrut’un kayb› için a¤lamakla
ölürse ödünç ald›¤›m DVD’lerin geçirmifltim. Hayallerimin ve çal›flbende kalabilece¤ini söyledi. Ben malar›m›n kayb› için. fiimdi art›k
de ona ayn›s›n› söyledim. Kocam› olup biteni kabullenme ve yüaray›p eve gelmesini istedim, ölür- kümlülük alma zaman›. Beyrut, o
sem kollar›nda ölmek istiyorum. asla ölmeyecek.
20 yafl›ndaki erkek kardeflim çay
yap›yor, her fley iyi olacak diyor. Gönüllü oldu¤u bar›nma evine para toplamak için üzerinde sloganlar yazan tiflörtler
yapma planlar›n› konufluyoruz.
Hanady Salman
4 A¤ustos 2006.
Dün geceye ra¤men,
hala hayattay›z. Gazze’yi, Güney Lübnan’›
ve Baalback’› saat
3:14’e kadar a¤›r biçimde bombalad›lar.
Sonra Beyrut’un eteklerini vurmaya bafllad›lar. On iki, on üç hava
ak›n›. On ikincisinde
saymay› b›rak›p uyuya
kald›m. Nas›l diye sormay›n, bilmiyorum.
Kocamla “mültecilerim” yeni hedefleri
görmek için balkona
f›rlad›lar, ama ben
yatakta kald›m. Berbat bir migrenim vard›
ve gözlerimi bile açam›“Beyrut’u terketmek öyle zor ki!”
yordum. Yeni patlamalar
DUYGU ASENA
MERCANDEDE SAHNEDE
5 YILIN ARDINDAN
‹NG‹LTERE’DE LENNON SANSÜRÜ
LOCARNO F‹LM FEST‹VAL‹
Katiller giremez
Kad›na “bir ad” verdi
Harbiye’de bar›fl gecesi
Bob Dylan'›n ''Modern Times''› A¤ustos
ay›n›n sonunda piyasaya
ç›k›yor. 24 May›s'ta 65
yafl›n›
kutlayan
ve
''Amerikan folk-rock türünün canl› efsanesi''
kabul edilen Dylan'›n yeni albümünün dünyada 28 A¤ustos'ta piyasaya
ç›kaca¤› bildirildi. 10 yeni flark›n›n yer ald›¤›
''Modern Times'', Dylan'›n 44. albümü olacak.
Lennon'un ”Imagine”
flark›s›, bir Anglikan kilise
okulunun y›l sonu konseri
listesinden ç›kart›ld›. Okul
yöneticileri, “Hiç ülke olmad›¤›n› hayal et; bunu yapmak
zor de¤il; öldürecek ve u¤runa ölecek bir fley yok; ve
din de yok” sözleri nedeniyle flark›y› reddetti.
Yöneticiler, “Imagine”in kamuya aç›k yerlerde
söylenmesinin uygun olmad›¤›n› da savunuyor.
2-12 A¤ustos’ta düzenlenen 59. Locarno Film
Festivali, festival sponsorlar›ndan olan ‹srail D›fliflleri
Bakanl›¤›'n›, Lübnan’da
sürdürdü¤ü vahflet nedeniyle, sponsorlar aras›ndan ç›kard›. Pek çok sanatç›n›n birlikte imzalad›klar› bir mektupla festivali boykotla tehdit etmeleri üzerine, festival yönetimi bakanl›k logolar›n› broflürlerden ç›kard›.
Y›llarca gazetecilik ve
birçok kad›n dergisinin
yönetmenli¤ini
yapt›.
87’de yazd›¤› Kad›n›n
Ad› Yok kitab›, 40. bask›s›nda yasakland›. En çok
tart›fl›lan kad›nlardan biriydi: Asl›nda ne Naz›m’a
“kartpostal flairi” demifl, ne de yak›n dostu Can
Yücel hakaretli bir fliirle ona yan›t vermiflti. Sadece kad›na kendince bir ad vermiflti.
27 Temmuz’da
Harbiye Aç›khava’da
sahne alan “Doublemoon Gecesi”nde
Filistin ve dünya bar›fl› dile getirildi. Filistin bayra¤› açan
Mercan Dede, “Parçam›z› Filistin’deki kardefllerimiz için çalal›m” dedi. Gecede Mercan Dede,
Hüsnü fienlendirici, Orient Expressions ve Sabahat Akkiraz sahne ald›.
Dylan’dan yeni albüm
10 Ağustos
23 Ağustos
Hayal etmek yasakland›
2006
50 yafl›nda hâlâ liseli
25 Temmuz 1956’da yani bundan 50 y›l önce dönemin mizah dergilerinden “Dolmufl”ta yay›n hayat›na bafllayan
“Hababam S›n›f›” bugün halen okunmaya, izlenmeye hatta birçok lisede yaflamaya devam ediyor.
Tam 50 y›l önce, “ciddi
ciddi” edebiyatla u¤raflmas›
yasaklanan bir adam kendisini ve dünya görüfllerini anlatman›n yolunu mizahta
bulmufltu. O adam kendisini
“S›n›f’›n ozan›y›m mimli,
Hababam S›n›f›’n›n yazar›y›m ünlü diye tan›tan R›fat
Ilgaz yani “Hababam S›n›f›”n› yay›nlad›¤› ismiyle
“Stepne” ya da s›n›f›n Güdük Necmisi…
1940'larda “S›n›f” isimli
fliir kitab›nda okuldaki s›n›f›
de¤il toplumsal bir s›n›f›
kastetti¤i
gerekçesiyle
“mim”lenen Ilgaz, 1960'larda
Hababam S›n›f›'n› kendi imzas›yla kitaplaflt›rd›ktan sonra “ünlü” bir yazar oldu.
1966'da tiyatroya
uyarlanan
“Hababam S›n›f›”
altm›fl bin izleyiciye ulafl›r. At›f
Y›lmaz Hababam
S›n›f›’n›n haklar›n› sat›n al›r ama bir ö¤retmene “kel” denemeyece¤i
gerekçesiyle film sansüre tak›l›r. Ertem E¤ilmez 1974'te,
Kel Mahmut'u Mahmut Hoca yaparak dört film çeker.
Filmler gifle rekorlar› k›rar.
1986 y›l›nda
Milliyet’de 18
gün yay›nlanan
“hababam s›n›f›
icraat›n içinde”
Turgut Özal’l›
y›llar›n “‹craat›n
‹çinden”lerine
gönderme yap›yordu. Ve “Neoliberal milliyetçi
mukaddesatç›
serbest piyasa icraat›yla türeyen ‘paral› yat›l›’lara karfl›yd› paras›z yat›l› eski Hababam tak›m›”.
Peki nedir “Hababam”›n eskimeyen
büyüsü. Hababam sadece yaz›lan de¤il yaflanan bir s›n›ft›r. R›fat Ilgaz’›n kaleminden
dökülen karakterlerin hepsi
kendi s›n›f arkadafllar›d›r.
Sistem taraf›ndan d›fllanm›fl,
aileleri taraf›ndan
gönderildikleri
Özel
Çaml›ca
Lisesi’nde birbirlerinden baflka
bir fleyleri ve
kaybecek hiçbir
fleyleri olmayan
tan›d›k bir s›n›ft›r onlar. Ve bu
denli komik olmalar› da yine
ayn› gerekçelerden kaynaklan›r.
Okuldan at›lmak yada at›lmamak, ceza almak yada almamak onlar›n hayatlar›nda
hiçbir fleyi etkilemeyecektir.
Hababam S›n›f› toplumun
kaydeben dokusuyla o denli
uyum sa¤lam›flt›r ki,
s›n›f›n ‹nek fiaban’›
dahi bizim liselerde
halen bir süper kahraman olarak an›lmaktad›r. Bizim liselerde kaybedecek
bir fleyi olmayan çocuklar›n
okuduklar› s›n›flarda tek
amaç vard›r: “Hababam S›n›f›” olmak. fiimdilerde biraz
Ç. Ceyhan Suvari,
Ayfle Y›ld›r›m, Tülin
Bozkurt ve ‹lker M.
‹flo¤lu
E Yay›nlar›,
antropoloji
480 sayfa
mas› nedeni ile
piyasada sat›lmayacak. Sanat›n fiyat› kadar de¤erli say›ld›¤› bugünlerde ücretsiz albüm yapmalar›n›n gerekçesini
flöyle
aç›kl›yor
fiom a¤›zl›l›¤›n bu kadar› olur
sevgili okur. Geçen say›da Recep’in
at›fl kapasitesinin coflmas›yla Atma
Recep çal›flanlar›n›n iflsiz kalma tehlikesiyle karfl› karfl›ya oldu¤unu yazm›flt›k. Recep yine yapt› yapaca¤›n›.
F›nd›kç› aya¤a kalk›nca bir celallendi
pir celallendi. Konufltukça cofltu, cofltukça konufltu ve en sonunda bombay› patlatt›: F›nd›kç›lar›n eylemi yüzünden 2 kifli ambulansta ölmüfl. Atma Recep emekçileri heyecanla bu
konuyu araflt›racakken ‹l Sa¤l›k Müdürü denen adam ç›k›p “‹limizde
ambulansta kimse ölmedi” diye aç›klama yap›nca biz ne yapal›m art›k?
Daha ne yazal›m ne söyleyelim sevgili
okur. Ancak ‹l Sa¤l›k Müdürü’nün
iflimizde gözü olan bir Atma Recep
okuru oldu¤undan da flüphelenmiyor
de¤iliz. Böylece zorunlu izne ayr›ld›k
sevgili okur. Bakt›k ki Hopa’da flahane bir festival varm›fl. Bugünlerde Recep’ten çok çeken Karadenizlilere ve
bize ilaç gibi gelecek. Recepsiz ve
sponsorsuz bu festivalde buluflal›m.
da eski filmlerin yüzü suyu
hürmetine gifle rekorlar› k›ran Hababamlar, her ne kadar eski samimiyetinden,
gerçekli¤inden uzak düflse
de. Hababam hiç bitmeyen
bir kitap, hiç bitmeyen bir
film gibi bizim “s›n›f”›n
öyküsünü anlatmaya
devam ediyor. “Kel
Mahmut”un sözleriyle anlatmak gerekirse: “Desenize
Hababam S›n›f›
yine
‘s›n›fta’
kald›”.
Filmlerine çokça güldü¤ümüz Hababam S›n›f›’n›n yarat›c›s› R›fat Ilgaz’›n derdi baflkad›r. ''Mizah hep beyazd›r,
olumludur. Mizahta gülme ana ö¤e de¤ildir. ‹steyen a¤lar, isteyen güler. Ben yergi yap›yorum, komedi bile düflünmüyorum. 'Hababam S›n›f›' nda üç fleyin yergisi yap›lm›flt›r: Kopyan›n, ezberin, uydurma sayg›n›n. Benim mizah›m düflündürmeye dayan›r. Hababam S›n›f› 'nda bize yak›flmayan e¤itimsel fleylerin yergisini yap›yorum.''
Y›lmaz Okumufl
Yay›nevi: Epsilon
Kategori: Mizah /
Türkçe
151 sayfa
lumsal sorun olarak sadece “korsan CD” sorununu gören sanatç›lara
güzel bir yan›t vermifl
oluyor. "KalbimYok"a
ulaflmak
isteyenler,
www.zardanadam.com’a
girirebilir. Grubun mail
adresi
ise
[email protected].
Sakman’dan konser
Artakalanlar
'Artakalanlar', Hacettepe Üniversitesi,
Antropoloji Bölümü'ne sunulan dört yüksek lisans tezinden oluflturuldu. Kitab›n sunuflunda, Anadolu'nun etnik çeflitlili¤ini
aktaran bu dört çal›flman›n, Türkiye'deki
ço¤ulculu¤u yok sayan anlay›fla 'bir meydan okuma' oldu¤u ifade ediliyor. Kitapta
yer alan çal›flmalar›n bafll›klar› flöyle: 'Yezidilik Örne¤inde Etnisite, Din ve Kimlik ‹liflkisi', 'Kaplumba¤adan Mir, fieyhb›z›n'dan
Afliret...: ‹ki Afliret Aras›nda Kültürel Rekabet ve Çat›flma', 'Poflalar Örne¤inde Etnisite ve Toplumsal Cinsiyet ‹liflkisi', 'Nusayriler'de ‹nanç Ba¤lam›nda Etnisite ve Toplumsal Cinsiyet ‹liflkileri'.
Zardanadam: “Bedava olmas›na
ra¤men onu
görebilenler
için de¤eri ölçülemeyecek, al›n›p sat›lamayacak bir albüm
olsun istedik”. Zardanadam, albümlerini
ücretsiz da¤›tarak, top-
Memleket havalar›
Kültür ve Turizm Bakanl›¤› taraf›ndan, 81 il için ayr› ayr› haz›rlanan türkü CD'leri, Döner Sermaye
‹flletmesi Merkez Müdürlü¤ü ma¤azalar›nda sat›fla sunuldu.”Türkülerle Türkiye” ad› alt›nda toplanan
ve DÖS‹M'in ülke genelindeki tüm
ma¤azalar›nda her biri 5 YTL karfl›l›¤›nda sat›lan türkü CD'lerinde,
anonim türkülerin yan› s›ra günün
sevilen türküleri de yer al›yor.
Vedat Sakman'›n en bilinen ve
çok sevilen 16 flark›s› flimdi kendi
sesinden "Konser" isimli albümünde bir araya geldi! Bugüne kadar
flark›lar›n› kendisinden çok Zuhal
Olcay, Hümeyra ve Leman Sam gibi yorumculardan dinlemeye al›flt›¤›m›z Vedat Sakman’›n canl› performans kay›tlar›ndan oluflan
“Konser” isimli albümünde, “Ayr›l›k da Sevdaya Dahil”, “Ankara'da
Afl›k Olmak”, “‹lla”, “Her Neyse”,
“Yaln›zl›¤›m”, “Gecenin Öteki yüzü”, “Küçük Bir Öykü Bu” gibi flark›lar yer al›yor.
ATMA
RECEP
[email protected]
Bu albümü kimse sat›n almayacak
Türkçe sözlü rock
grubu Zardanadam, dördüncü
albümleriyle
müzikseverlerin karfl›s›nda. Grubun yeni albümü
"Kalbim Yok", 22 Temmuz'dan itibaren grubun
resmi sitesinden ücretsiz
olarak paylafl›ma sunuldu. Albüm ücretsiz ol-
KÜLTÜR/SANAT 11
Akbayram’›n 35 y›l›
‹lk albümü “Kükredi Çimenler”i
yay›nlamas›n›n üzerinden 35 y›lgeçmesine ra¤men, müzi¤inden
ve duruflundan ödün vermeyen
müzi¤imizin köfle tafllar›ndan Edip
Akbayram, Dün ve Bugün serisinin
üçüncüsünü ç›kard›. “Dün ve Bugün 3” ad›n› tafl›yan albüm “Her
fley Senin U¤runa”, “Gittin Gideli”,
“Hava Nas›l Oralarda”, “Bu Y›l Benim Yeflim Ba¤›m”, “Tutunamad›m Yar”, “Senden Haber Yok”,
“Merdo”, “Zor ‹fl”, “Yaralar Gönül”, “Da¤lar” gibi Edip Akbayram’›n klasikleflmifl flark›lar›ndan
olufluyor.
Pelin
Esmer’in yönetti¤i
belgesel
film
"Oyun", istek
üzerine 28 Temmuz’dan itibaren
yeniden gösterime girdi. Filmin
biletleri
3
YTL'den sat›lacak. “Oyun”, Toros da¤lar›nda bir köyde
yaflayan, günlerini tarlada, inflaatta ve
evde çal›flarak geçiren dokuz kad›n›n
yazd›¤› ve oynad›¤› tiyatro oyunu “Kad›n›n Feryad›!”n›n oluflma sürecini ve kad›nlar›n geçirdi¤i de¤iflimi anlat›yor. Alt›n
Koza Film Festivali'nde Y›lmaz Güney
Onur Ödülü kazanan "Oyun" Ortaköy
Feriye, Ataköy Atrium, ve ‹zmit Outlet sinemalar›nda gösterimde.
O l g u n
Arun’un yönetmenli¤ini yapt›¤›
ve F›rat Tan›fl,
Emel Çölgeçen, Itri Koflar ile Halit
Ergenç’in oynad›¤› “Tramvay”da
fliddet nedeniyle
s›n›ra gelmifl genç
bir adam›n; ülkemiz insanlar›n› temsil eden bir grup tramvay yolcusunu al›koymas› ile geliflen olaylar anlat›l›yor. “Tramvay” tüm dünyada
yaflanan; aile içi fliddet, sevgisizlik ve yaln›zl›¤›n toplumun tüm hücrelerine yans›mas›n›n öyküsünü anlat›yor.
CAN YÜCEL
BERTOLT BRECHT
Laz Kapital
Öfkeyle sevgi aras›nda bir can
Dünyay› de¤ifltirmek için
"Karl Marx Trabzon'da do¤sayd›" fikrinden yola ç›karak yaz›lan “Laz Kapital”, f›kra tad›nda yaz›lardan olufluyor. G›rg›r, Ustura, Küstah dergileri ile ‹nce ‹nce Yasemince, Kayg›s›zlar, Baskül Ailesi ve Tatl›
Kaç›klar dizilerinin senaristi olarak tan›nan
Y›lmaz Okumufl, kitab›nda, hayat›n farkl›
alanlar›ndan konular›, Karadeniz'in kendine özgü flivesi ve düflünce tarz›yla ele ald›.
Okumufl, kitab›nda "Laz düflünür" Laz
Marx'›n yan› s›ra, Küstah dergisindeki tipleme Mustafa Kamil Zorti, Tonyal› Hoca ile
asistan› Süleyman, Hakan fiükür, Mustafa
Topalo¤lu gibi “otorite”lerin de 'Laz Kapital' hakk›ndaki düflüncelerine yer veriyor.
1926'da ‹stanbul'da do¤du. niden yazarak de¤iflik bir çeviri
50’lerde Che ve Mao'dan yapt›- anlay›fl› getirdi. Yücel fliirini
¤› çeviriler nedeniyle 15 y›l flöyle anlat›r: “fiiirimde de siyahapse mahkum oldu. A¤dal› ifa- setimde de hakim iki unsur var.
delerden, ac› a¤›tlara;
Bu iki unsurun çeliflsokak
a¤›zlar›ndan,
kisi ve sentezi bana
sevgi fliirlerine; zeka
yaflama gücü veriyor.
par›lt›lar›ndan
yal›n
Olup bitene ve olup
söyleyifllere kadar her
bitenin sorumlular›na
fleye yer verdi¤i fliiri,
karfl› öfke; olmas› gebir “vazifeye adanm›flrekene, olabilece¤e ve
l›k” fliiridir onun. Yüonu getirecek olan bücel yapt›¤› çevirilerde,
yük emekçi ve ayd›n
12 A¤ustos 1999
yap›tlar› neredeyse yekitlelerine sevgi…”.
Alman flair, tiyatro yazar› ve recek araçlardan biri olarak kurkuramc›s› Brecht epik tiyatro gulad›. Toplumsal sorunlara
anlay›fl›yla devrim yaratm›fl, Marksist ö¤retinin çözüm getireça¤dafl Marksist tiyatronun önde bilece¤i inanc›yla, 1930'dan itigelen temsilcilerinden
baren bir dizi “ö¤retiolmufltur. Daha ilk yaci
oyun”
yazd›.
p›tlar›ndan
itibaren
1941’de
yerleflti¤i
burjuva
de¤erlerini
ABD’den 1948'de Koac›mas›zca elefltiren
münist Parti'yle olan
Brecht zamanla ideloiliflkileri gerekçesiyle
jik ve sanatsal anlamayr›lmaya
zorland›.
da fikirlerini giderek
Do¤u Berlin'e yerlefleolgunlaflt›rarak, tiyatrek çal›flmalar›na bura14 A¤ustos 1956
royu dünyay› de¤ifltida devam etti.
3. Kemalpafla
Halk Festivali
Bafll›yor
Artvin’deki Hopa ve Kemalpafla Halkevleri’nin düzenledi¤i 3. Kemalpafla Halk Festivali, neo-liberal sald›r›lara karfl› insanca yaflam talebiyle 12 A¤ustos’ta bafll›yor.
“Sponsor olarak yüre¤imizi, Hopa ve Kemalpafla halk›n›n gücünü yan›m›za al›yoruz” diyen Halkevciler festivalde bir y›l boyunca haz›rlam›fl olduklar› kültür sanat çal›flmalar›n›n ve bölgedeki müzik ve tiyatro
gruplar›n›n faaliyetlerinin yer alaca¤›n› söylüyorlar.
Festival program›nda, satranç, masa tenisi, tavla turnuvalalar›, paneller, sokak tiyatrolar›, konserler, fliir dinletileri ve film
gösterimleri yer
al›yor. 12 A¤ustos Cumartesi
günü neo-liberalizme karfl› insanca yaflam yürüyüflüyle bafllayacak
festivalde ayn›
gün Nükleer Patlamalar›n ve Çernobil’in Çevresel
Etkileri üzerine
bir panel olacak.
Panele TMMOB
Metalürji Mühendisleri Odas› Baflkan› Cemalettin Küçük
ve Ziraat Mühendisi, TMMOB Y.K üyesi Baki Remzi Suiçmez konuflmac› olarak kat›lacak. Gece ise Grup Hazal ve Kemalpafla
Halkevi Müzik Toplulu¤u’nun konserinin
yan› s›ra Ortado¤u üzerine bir film gösteriminin de yer alaca¤› bir etkinlik gerçekleflecek. 13 A¤ustos Pazar günü ise Faik Bulut
ile Ortado¤u üzerine bir söylefli var. Akflam
program›nda Halkevleri’nin fliir, müzik ve
tiyatro topluluklar›n›n yan› s›ra Ekrem Ataer
sahne alacak. 14 A¤ustos Pazartesi günü
turnuvalar›n finali ve festivalin kapan›fl etkinli¤i yer al›yor. Grup Üç Kuflak ve Bayar
fiahin konserleri ile kapanacak festivalin üç
gününde de Kemalpafla Meydan›’nda tiyatro gösterileri sergilenecek.
www.halkinsesigazetesi.net
[email protected]
15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Umar KARATEPE
n
Telefon-Faks
0 212 245 9037
n
Adres
Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3
BEYO⁄LU/‹STANBUL
n
Bas›ld›¤› Yer
Gün Matbaac›l›k
n
Da¤›t›m
Yay Sat
Sedir
a¤ac›n›n
dinmeyen
ac›s›
n
o¤u’nu
›nda Ortad ’te bafl1970 aras
n 1950 ve enti olan Beyrut, 1975 rabeye
ha
flk
kültürel ba y›l süren iç savaflta
de yenilayan ve 15 savafl›n külleri üzerin
de ‹srail
‹ç
.
dönmüfltü sedir a¤ac› bu kez
n
den yeflere or.
l›y
atefliyle yak›
“Nas›l uyuyabiliriz ki,
Beyrut böyle yanarken?”
‹ç savafl›n külleri so¤uyal› çok olmam›flt› ki, Beyrut bir kez daha yan›yor. Kenti gece sabaha kadar vuran ‹srail bombard›man› sadece Beyrutlular› de¤il, kalbi halklar›n kardeflli¤i için atan herkesi uykusuz b›rak›yor; Beyrut’u “kardeflli¤imizin baflkenti” diye bilen tüm Ortado¤ulular›.
Bafll›ktaki sözler, ‹srail sald›r›s›ndan birkaç gün önce Lübnan’dan Amerika’ya dönen ‹ran
as›ll› ABD’li Prof. Hamid Dabashi’ye ait. ‹srail’in yeniden iç savafla sürüklemeye çal›flt›¤› Lübnan’a dair gözlemlerini aktar›yor
Dabashi: “Beyrut, 2006 Temmuz’unda bölünmüfltü; ama mezhepler aras› bir ayr›l›k de¤ildi bu.
Beyrutlular 2006 yaz›nda Alman-
ya, Brezilya, Fransa ve Arjantin
taraftarl›¤›nda bölünmüfltü yaln›zca. 2006 yaz›nda Beyrutlular için
Dünya Kupas›’ndan daha önemli
bir mesele yoktu.”
‹srail bombard›man›n›n yang›n›nda mezhepler ya da dinler aras› yeni bir iç savafl m› alevlenecek? ‹srail’in niyeti bu. Lübnan
halk›n›n bu yang›ndan Hizbullah’›
sorumlu tutaca¤›n› ve onu d›flla-
yaca¤›n› hesapl›yor. Ama Lübnanl›lar da kör de¤il. Herkes tepelerine bomba ya¤d›ran uçaklar›n nerden kalkt›¤›n› görüyor.
H›ristiyan, fiii, Sünni, Dürzi,
Alevi… tam on yedi farkl› kökenden halk›n komflulu¤u kül
edilebilir mi? On befl y›l süren iç
savafl ne kadar gerçekse, on befl
y›ll›k iç savafla ra¤men bir ülkeyi beraberce yeniden infla etmek
için kollar› s›vayan halklar›n kardefllik mücadelesi de en az o kadar gerçek. Ve Beyrut iflte o kardeflli¤in baflkenti. Ad›na en çok
fliir flark› yaz›lan; “Bal ve Sütler
Ülkesi”nin baflkenti.
Savafl›n atefli flimdi Lübnanl›lar›n direnifl ruhunu tutuflturuyor.
Hizbullah, Lübnan Komünist Partisi, Filistin Halk Kurtulufl Cephesi gerillalar› on yedi ayr› mil-
Beyrut, bizim
memleket
Denizler ve niceleri... Türkiyeli devrimciler
Lüban ve Filistin’de ‹srail siyonizmi ile
savaflarak ö¤rendi savaflmay›.
Beyrut iflgal alt›nda. Beyrut yani Hatay’›n az
afla¤›s›. Bizi onlardan ay›ran, birkaç yüz kilometre mesafe, birkaç yüz deniz mili, birkaç tane s›n›r çizgisinden baflka bir fley de¤il. Bundan
y›llar önce ‹srail bölgede yine terör estirirken,
masum insanlar› öldürüp, iflkence yaparken,
Anadolu topraklar›ndan kalk›p, birkaç kilometre
yol tepip, birkaç s›n›r çizgisi aflan devrimci
gençler Lübnan ve Filistin halklar›n›n mücadelesine destek olmaya gitmifllerdi Beyrut’a. Yani
Türkiyeli devrimcilerin “silah tutmay›” ve savaflmay› ö¤rendi¤i topraklara. Üstelik gittikleri yerde silahlar›n›, tüm Ortado¤u halklar› için Siyonist ‹srail ordusuna çevirdiler. ‹srail’e karfl› savaflarak ö¤rendiler savaflmay›.
Denizler ve niceleri. Bugün Türkiye halklar›na onurlu bir direnifl gelene¤i b›rakan 68 kufla¤›n›n gençleri, Lübnan ve Filistin topraklar›nda
haklar›n kardeflli¤inin en
güzel örneklerini sergilediler. 80 sonras›nda 12
Eylül cuntas›na karfl› mücadele eden devrimciler
Beyrut’un iflgal edildi¤i
1982 y›l›nda yine Beyrut’tayd›lar. ‹srail’e karfl›
savaflt›lar. Onlarca Türkiyeli gencin ‹srail kurflunlar›yla flehit düfltü¤ü, ‹srail hapishanelerinde tutsak al›nd›¤› Beyrut bugün halen o günlerden
kalan direnifl gelene¤ine
sahip ç›k›yor.
lete birden baflkent olan Beyrut’u
savunmak için savafl›yor.
Ve ‹srail’in tonlarca bomba
ya¤d›rd›¤› kentler gittikçe büyüyen bir kül y›¤›n›n› and›r›yor.
Beyrut böyle yanarken, iflgale direnenler, direniflte kardeflleflenler,
direnen kardefl halklara dost ellerini uzatanlar kazan›rsa, Beyrut
küllerinden yeniden do¤up kardeflli¤in baflkenti olacak.
Beyrut’un
Çocuklar›
ne de küçüksünüz çocuklar
hele ki bir savafl uça¤›ndan
bak›nca size
minicik kara bir böcüksünüz
ne de haylazs›n›z siz çocuklar
çamurlu sokaklarda oynamazd›k biz küçükken
üstümüz kirlenir diye
siz bombalanan bir kenti mekan tuttunuz
yakan top oynamaya
ne flansl›s›n›z çocuklar
bir türlü u¤ramazd› kentimize
biz küçükken uçaklar
flimdi çay›rlara uzan›p keyfini ç›kar›n
bedavaya uçak sat›n alman›n
o y›k›lm›fl evler
ne güzel yerlerdir oynamak için
bir ebe seçin kendinize
önü arkas›
her yeri sobe
sittin sene bulamaz sizi
gizlendi¤iniz yerde
biz küçükken her gece
parmaklar›m›z› yakard›k
biz de her çocuk kadar sakard›k
atefl yakma mevzuunda
sizinse yok öyle bir derdiniz
keyfini ç›kar›n esmer kardefllerim
civarda bir apart›man bombaland›¤›nda
ç›k›n sakland›¤›n›z yerden
koflup koflup atlay›n
adam boyu alevlerin üzerinden
haz›r k›r›lm›fl bütün camlar› evlerin
bas›p kaç›lacak zil kalmam›fl
y›k›lm›fl bahçe duvarlar›
uçaklar bugün
tüm iflleri yapm›fl çocuklar
size yapacak ifl kalmam›fl
hani ç›km›fl ya cesediniz y›k›nt›lar alt›ndan
dört kolunuzdan tutmufl
dört ayr› adam
bizi de öyle sallas›nlar diye
yalvar›r yakar›rd›k da
dinletemezdik kimseye
ne de flansl›s›n›z Beyrut’un çocuklar›
sokaklar bombofl
ne geç kald›n diye k›zacak baba var
ne oyununuzu bozacak araba
biz olsak çoktan dökülmüfltük sokaklara
fakat iflte flanss›zl›k bu ya
cans›zs›n›z Beyrut’un çocuklar›
bir tek bu konuda flanss›zs›n›z
Dinçer Aslan
Tayyip Erdo¤an/29 Ocak 2004
Bu ödül ça¤d›fl› terörist zihniyete,
‘Terörizme boyun e¤meyece¤iz ve onu
dünyadan silmek için dayan›flma içinde
olaca¤›z' mesaj› vermektedir.
ABD Yahudi Lobisi’nden Cesaret
Ödülü (Profiles In Courage) al›rken
yapt›¤› konuflma
Ali Coflkun/29 Eylül 2005:
Ortado¤u'da bar›fl›n geliflmesi Türkiye
ile ‹srail aras›ndaki iliflkilerin geliflmesine
ba¤l›.
Bir Türk inflaat firmas›n›n Tel Aviv’de
‹srail’den ödül ald›¤› toplant›daki sözleri.
30 Temmuz günü Kana’da ‹srail uçaklar›
taraf›ndan bombalanarak öldürülen 37 çocu¤a...

Benzer belgeler