4305 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

Transkript

4305 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İÇİNDEKİLER
05Yönetimden
06
Kentsel dönüşüm karmaşası
TMMOB
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ
ODASI BURSA ŞUBESİ
Sayı: 58
Ocak - Şubat - Mart 2013
İMO Bursa Şubesi Adına İmtiyaz Sahibi:
Necati ŞAHİN
Yazı İşleri Müdürü:
Fatih CANBAZOĞLU
Yayın Kurulu:
Sezai ÖZOKUTANOĞLU
Fatih CANBAZOĞLU
M.Burak İMREKOĞLU
Melike EKMEKÇİ
Ayşe Asena DİŞBUDAK
15
16
18
19
22
24
26
27
Necati Şahin: Körfez geçişi yüzyılın fırsatıdır
Muazzez Mutlu: Harita mühendisliğine ne katabilirim derken, inşaatı da seçtim
İMO’dan yapı denetim kuruluşlarının kapatılmasına tepki
Necati Şahin: Kapatmalar ileride tsunami felaketi oluşturacak
İhsan Akar: Konut teslimlerinde yeni KDV uygulaması
Osmangazi Belediyesi ile yapı denetim alanında işbirliği
Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor konferansı
Bekir Parlak: Dönüşümü ranta kurban etmeyelim
28
31
32
34
38
40
43
44
45
46
49
50
54
İnşaatın tozunu küçük yaşlarda yutmuş genç bir mühendis
Genç mühendisler Başkan Bozbey ile buluştu
MHP ve CHP Bursa temsilcileri İMO’ya konuk oldu
Etkili iletişimin püf noktaları
İnşaat sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken noktalar
Erol Kılıkçıer: Afet eşiğinde kentsel dönüşüm
Şeyhmüftü Camisi yenileniyor
Mühendis ve mimarlar “Şarkı söylemek lazım” dedi
İnşaat mühendislerinin Avrupa turu
Mühendisler, geleneksel dayanışma gecesinde buluştu
İnşaat mühendisleri bowlingle stres attı
Genç mühendisler kahvaltıda buluştu
Basında İMO
Yayına Hazırlayan:
Beşevler, Eğitimciler Cd. Leylak Sk. Ahmet
Osmanbey Apt. No: 20 D:4 Nilüfer/BURSA
Tel: 0224 451 66 67 Faks: 0224 451 70 71
www.yazievi.com.tr
Yayın Yönetmeni
Elif SEZGİN
Editör
Erdal ŞEN
Haber
Ramazan GÜLTAŞ
Sadun YALÇIN
Görsel Yönetmen
Ümit İNCE
Reklam Koordinatörü
Seher BİÇER
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mh. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No:
11 A/41 Yenibosna- Bahçelievler/İSTANBUL TEL: (212) 454 30 00
İMO BURSA ŞUBESİ
Odunluk Mah. Akademi Cd.
BAOB Yerleşkesi No:8/A-1 Nilüfer / BURSA
Tel: 0224 452 94 00 GSM: 0530 408 37 48
web: www.imobursa.org.tr
e-posta: [email protected]
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 03
YÖNETİMDEN
Saygıdeğer meslektaşlarımız,
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi (İMO) Bülteninin 58. Sayısı’
nda sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Her zaman olduğu gibi Bursa ve
Temsilciliklerimizin bulunduğu il ve
ilçelerden derlediğimiz haberlerimizin yer aldığı bültenimizin bu ayki
dosya konusu son zamanlarda gündemin en üst sırasında yer alan “Kentsel
Dönüşüm” oldu. Bilindiği gibi “6306
Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun”
ve ilgili yönetmeliklerin yayınlanmasıyla birlikte pilot illerden biri olan
Bursamızda da kentsel dönüşüm
çalışmaları resmen başladı. Bu sayımızda Bursa’daki bu zamana kadar
yapılmış ve yapılması planlanan
kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında sizlere, değerli akademisyenlerimizin de katkılarıyla detaylı bir dosya
hazırlamaya çalıştık.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
çeşitli şehirlerde gerçekleştirdiği
“Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor” toplantılarını da takip ederek,
toplantıların Yalova ve Bursa ayağında oda olarak fikirlerimizi belirtme
fırsatı bulduk. Konuyla ilgili odamız
bünyesinde ise Uludağ Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Bekir Parlak’ın katılımıyla “Bursa’da Kentsel Dönüşüm”
semineri düzenleyerek üyelerimizi
bilgilendirdik.
Hepimizi yakından ilgilendiren
diğer bir önemli konu ise kentimizde
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün
denetimleri sonucu 9 adet yapı denetim firmasının kapatılmasıydı. İMO
Bursa Şubesi olarak konuyla ilgili
bir basın toplantısı düzenleyerek
kapatma kararının inşaat sektöründe
doğuracağı sıkıntıları anlatarak yetkili
mercileri uyardık. Konuyla ilgili BTSO
ile de görüşerek desteklerini istedik.
Önümüzdeki günlerde de bu konunun
takipçisi olmaya devam edeceğiz ve
sorunun çözümü adına oda olarak her
türlü girişimde bulunacağız.
Belediyelerde yürütülmekte olan
yapı denetim uygulamaları sırasında
İnşaat Mühendislerinin karşılaştığı
problemler de üzerine eğildiğimiz
konular arasındaydı. Osmangazi ve
Nilüfer Belediyeleri’nde yürütülmekte
olan yapı denetim uygulamaları ile
ilgili toplantılara ev sahipliği yaparak
üyelerimizin karşılaştığı güçlüklerin
çözülmesi için belediyelerle görüş
alışverişinde bulunduk.
İMO Bursa Şubesi olarak kurumlarla işbirliği çalışmalarımıza bu dönemde de devam ettik. Bu amaçla Devlet
Su İşleri, Bursa Teknik Üniversitesi
ve Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü
ziyaretlerini gerçekleştirerek karşılıklı
görüş alışverişinde bulunduk. Ayrıca
MHP ve CHP Bursa İl temsilcilerini
şubemizde ağırlayarak kendilerini
Bursa’da yürütülen çalışmalar ile ilgili
bilgilendirdik. Bu dönemde geleceğin
mühendis adayları Uludağ Üniversi-
tesi ve Orhangazi Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü öğrencileri ve
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa
Bozbey de odamızın diğer önemli
ziyaretçileri oldu.
Seminerler açısından ise yoğun ve
verimli bir dönem geçirdik. “Betonarme Yapıların Deprem Risk Değerlendirmesi”, “Çelik Yapılar”, “İnşaat
Sözleşmeleri ile İlgili Sıklıkla Ortaya
Çıkan Problemler”, “Mesleki Davranış
İlkeleri” ve “İş Yaşamında Mühendis
İletişimi” Seminerleri geride bıraktığımız dönem düzenlediğimiz önemli
seminerler arasındaydı.
Bütün bunların dışında geleneksel
dayanışma gecemiz, bowling turnuvamız ve üyelerimize yönelik düzenlediğimiz Avrupa gezimiz gibi sosyal
etkinliklerle iş stresinden bir nebze de
olsa uzaklaşmaya çalıştık.
Son olarak sizlere odamızın kent ve
ülke gündemine ilişkin görüşlerinin,
meslektaşlarımıza yönelik düzenlediğimiz seminer, mesleki eğitim ve sosyal etkinliklerimizin yer aldığı dopdolu bir bülten hazırlamaya çalıştık.
Tüm bu etkinliklerimize iştirak
eden meslektaşlarımıza, desteklerini
esirgemeyen temsilciliklerimize, yayın
kurumumuza ve ilan veren dostlarımıza bir kez daha şükranlarımızı
sunuyoruz.
Saygılarımızla
İMO Bursa Şubesi
Yönetim Kurulu
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 05
DOSYA
KENTSEL DÖNÜŞÜM
KARMAŞASI
Bursa’nın geleceğini şekillendirecek olan kentsel dönüşüme dikkat çekmek isteyen
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, bu süreçte en önemli aktör konumunda yer alacak
yerel yönetimlere, akademik oda başkanları ve üniversiteden öğretim üyelerinin tespit ve öneriyle katkıda
bulundu. Alınan yanıtlar önemli mesajlarla dolu…
T
ürkiye’nin yönü kentsel dönüşüme
kaymış durumda. Yıllarca depremlere
binlerce can veren Türkiye’de devlet,
bugüne kadar ki en somut adımını attı. Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara, İstanbul,
Bursa ve Erzurum’da bazı bölgeleri riskli
alan ilan etti. Karara göre Bursa’da Yıldırım
İlçesi Mevlana, Ulus, Yavuzselim, Arabayata-
06 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
ğı, Çınarönü, Hacivat ve Şirinevler mahalleleri ile Osmangazi İlçesi’nde Akpınar Mahallesi, ‘Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje
Alan Sınırları’ içerisinde yer aldı. Bursa’daki
kentsel dönüşüm Yıldırım’daki 7 mahalle ile
Osmangazi’nin Akpınar Mahallesi’nden başlayacak. İlk etapta 30 binden fazla binanın
yıkılması gündemde.
DOSYA
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin:
Doğanbey’deki film yeniden çekilmek isteniyor
K
entsel dönüşümün Yıldırım’da
magazinleştirilerek, hukuki ve
teknik altyapısı olmayan bir biçimde
hayata geçirilmeye çalışıldığına işaret
eden İnşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şube Başkanı Necati Şahin, Yıldırım’ın
67 mahallesinin de yapı güvenliği riski
taşımasına rağmen, bu 7 mahalle için
kriterlerin belirsizliğini koruduğunu
ifade etti. Bölgenin, daha kentsel dönüşüm alanı ilan edilmeden 4,1 milyon
lira bedelle Jeoloji, Jeofizik ve Şehir
Planlama bölümleri bulunmayan Okan
Üniversitesi’ne kentsel dönüşüm ihalesi verildiğini hatırlatan Şahin, “İhale
öncesi Okan Üniversitesi Öğretim
Üyelerinden Prof. Dr. Enver Ülger, bir
yıla yakın süre Yıldırım Belediyesi’nde
kentsel dönüşüm konusunda danışman
olarak çalışmıştır. 7 mahalle için kentsel dönüşüm ile ilgili ihale şartnamesi
de Prof. Dr. Ülger tarafından hazırlanmıştır. Ne kadar ilginçtir ki bu 7 mahalle
ile ilgili kentsel dönüşüm
değerlendirme çalışmaları
için yapılan ihaleyi de 4,1
milyon TL bedel ile Okan
Üniversitesi almıştır” dedi.
DOĞANBEY’DEKİ FİLM,
AKPINAR’DA DA ÇEKİLMEK
İSTENİYOR
Şahin, Osmangazi İlçesi Akpınar Mahallesi hakkında ise şöyle devam etti:
“Görüldüğü kadarıyla sadece bölge halkının değil, Osmangazi Belediyesi’nin,
milletvekillerinin, iktidar ve muhalefet
parti teşkilatlarının, Belediye Meclis
üyelerinin dahi bu projeden haberleri
yok. Doğanbey’de oynatılan filmin
başka bir versiyonu Akpınar’da çekil-
mek isteniyor. Akpınar’da
projeyi yapan kişinin nasıl
seçildiği merak konusu. Olmayan hayali plana hayali
proje hazırlanmış.”
Şahin, ‘Herkese 1 adet
daire verilecek’ yorumlarına
da, “Kim verecek muhatap
belli değil, karanlık odalarda alınan kararlar ile mal
sahiplerinin bilgisi alınmadan yapılan bu tür oldubittiler kimseye
hayır getirmez” ifadelerini kullandı.
Bugün Bursa’da her ilçe belediyenin
kendine bir yol haritası çizerek, buna
göre bir kentsel dönüşüm magazini
oluşturduğunu belirten Necati Şahin,
fiili olarak başlanan bir dönüşümün
bulunmadığını ve kentsel dönüşüm
konusunda Bursa’nın sınıfta kaldığını
söyledi.
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya:
Bursa’yı bu haliyle geleceğe taşıyamayız!
B
ursa’nın yaşanılabilir bir şehre dönüşümünün, ancak uzun vadeli bir
planlama, bu süreçte de mimarlık ve
planlama ilkelerine uyularak mümkün
olabileceğini kaydeden Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Nizamettin
Kaya, dönüşüm sürecinde şehir plancıları, mimarlar, inşaat mühendisleri,
jeoloji mühendisleri ve sosyologların
aktif rol alması gerektiğini dile getirdi.
Dönüşümün yaşanacağı bölgedeki
halkın, sürecin içerisinde yer alması
ile dönüşümün açık ve şeffaf olarak
yürütülmesinin önemine işaret eden
Kaya, oysa TOKİ ve belediyelerdeki
dönüşüm anlayışının, bunun çok
uzağında kaldığını öne sürdü. Kaya,
projelerin rant ve yoğunluk üzerinden
yapılmasının kent üzerinde pek çok
olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini ifade etti.
YARIM ASIRLIK HATALAR
TEKRAR EDİLİYOR
Kentlerin yeniden yaratılmasını düzenleyen bir
yasada mimar ve plancılarının rolünden hiç bahsedilmemesini akıl almaz
bir eksiklik olarak tanımlayan Nizamettin Kaya, bu
süreçte en önemli aktör
olması beklenen meslek insanlarına
sadece anlaşmazlıklarda hakem rolü
vermenin çok yanlış bir anlayış olduğu
kanısında. Konutları tasarlayacak mimarları unutup, tüm sorumluluğu mal
sahiplerine, yetkiyi de müteahhitlere
vermenin yarım asırdır devam eden
hataların tekrarı anlamına geldiğini
aktaran Kaya, “Belki artık sağlam
ve depremde yıkılmayacak konutlar
inşa edilecek ama kentler
yine düzensiz, kaldırımlar
yürünemez, parklar tekinsiz, okullar ruhsuz, kamu
binaları sıkıcı, ibadet yapıları ise birbirinin kopyası
olacak. Birbirinin aynısı
kentlerde ve sitelerde
yaşayanlar ise yine mutsuz
ve huzursuz yaşamaya
devam edecek. Sağlam ama
çirkin kentlerimiz ortaya çıkacak ve bu
sefer onları yıkıp yeniden yapmak için
bahane bulamayacağız” diye konuştu.
Kaya, Bursa için yapılması gerekenler konusunda ise, “Geleceğin Bursa’sını oluştururken özgün kimliklerin
korunması ve geliştirilmesi için yapı,
mekan ve yaşama kültürüne önem
veren konut politikaları geliştirilmelidir” dedi.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 07
DOSYA
Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Başkanı Füsun Uyanık:
Bursa’nın rantsal dönüşüm alanları!
K
entsel dönüşüm çalışmalarında,
“Mevcut rant odaklı yaklaşımların
terk edilerek, barınma ve konut hakkı
(kiracılar da dahil) güvence altına
alınmalı, bu durumun yaşayanlar
açısından sosyal bir yıkıma dönüşmesi
engellenmelidir” diyen Şehir Plancıları
Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık,, “Konut edinme koşulları halkın
ödeme gücü oranında düzenlenmeli,
ödemeler iskan sonrası başlatılmalı ve
projeden etkilenenlerin tümüne iskan
sağlanana kadar günün koşullarına
uygun kira yardımı yapılmalıdır” diye
konuştu.
Uyanık, dönüşümün ardından
insanların yine aynı bölgelerde ikamet
etmelerinin sağlanmasına da vurgu
yaparak, iş olanakları ve ulaşım koşullarının da bu süreçte göz önüne tutulmasının gerekliliğine değindi.
KENTİ PARÇALAYACAK
UYGULAMALARA DİKKAT!
Kenti parçalayacak ve
ayrıştıracak uygulamalara
dikkat ederek, yaratılan
değer artışının da yine
kamuya aktarılmasına
işaret eden Uyanık, şöyle
devam etti: “Bursa’mızdaki
dönüşüm projelerine baktığımızda ise tablo maalesef
yukarıdaki gibi değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nce, Osmangazi
Belediye sınırları içinde Korupark
AVM’nin yamacında yer alan 1050
Konutlar’da kentsel dönüşüm kararı
alınmıştır. Yıldırım Belediye Başkanlığı tarafından mutlaka kentsel
dönüşüm yapılması gereken 7 mahalle
belirlenmiştir. Fakat neden öncelikle
bu alanların tercih edildiği tam olarak
açıklanmamıştır. Zemin
etütlerine mi dayanmaktadır? Ya da binalar tek tek
incelenerek mi bu sonuca
varılmıştır? Öncelikle bu
alanlar mı sadece risklidir? Daha sürecin başında
cevap verilemeyen bu
sorular, insanların hayatlarını etkileyen bir konuda
şüpheleri uyandırmakta,
sürece ilişkin güveni zedelemektedir.”
Oysa Bursa’nın birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını herkesin
çok iyi bildiğini aktaran Uyanık, “Bursa’mızın kaçak yapı cenneti, sıvılaşma,
şişme potansiyeli olan alanlarımız,
taşkın alanlarımız, heyelanlı bölgelerimiz belli. Demek ki, kentimizde yapılan dönüşüm afet dönüşümü değil,
rantsal dönüşüm” diye konuştu.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ufuk Ay:
Her mahallede kentsel dönüşüm beklentisi var
H
arita ve Kadastro Mühendisleri
Odası Bursa Şube Başkanı Ufuk
Ay, kentsel dönüşümün bir kentin
1/100.000 ölçekli planından başlayarak, alt ölçekli 1/1000 uygulama
planlarına kadar yeniden tasarlanması
ile başlaması gerektiğini söyledi.
“Dönüşümün yaşanacağı bölgelerdeki insanların yaşam standartlarının
arttırılmasıyla (gerekirse psikolojik
destekle) ve yeni yaşam alanlarının
oluşturulmasıyla kentsel dönüşümde
başarı elde edilebilir” diyen Ay, amacın sadece yapıları yenilemek değil,
toplumu da bu paralelde hazırlamaktan geçmesi gerektiğini kaydetti.
YILDIRIM’DAKİ ALANLAR
DOĞRU TESPİT
Ufuk Ay, Bursa ile ilgili tespitleri
hakkında ise şunları söyledi:
08 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
“Yıldırım (7 mahalle)
ve Osmangazi (1 mahalle
şimdilik) ilçelerinde amaç
kentsel dönüşümse, kaçak
yapılaşmanın yoğun, imar
planları uygulanmasının
fazlasıyla zor, mülkiyet
sorunlarının da hat safhaya ulaştığı Yıldırım’da
belirlenen mahalleler
ideal dönüşüm alanlarıdır.
Ancak bu bölgelerde yeşil alanların
yok denecek kadar az olması, yolların
çok dar olması, yapılaşmanın yoğun
ve yüksek olması, yeni yaşam alanlarında yeşil ve sosyal donatı alanlarının
oluşturulacak olması, hak sahiplerinin
mağdur edilmemesi gibi birçok zor
konu mevcuttur.”
Osmangazi Akpınar Mahallesi hakkında ise farklı bir değerlendirmede
bulunan Ay, bu bölgedeki
yolların, yeşil alanların,
sosyal donatı sahalarının
diğer bölgelere oranla daha
yaşanılabilir seviyede,
yapılaşmanın bahçeli düzende ve bir plan dahilinde
olduğunun göze çarptığını
ifade etti. “Öncelikli olarak Sıcaksu bölgesindeki
eski dericiler, Yeşilova ya
da Panayır kentsel dönüşüm bölgesi
seçilebilirdi” önerisinde bulunan Ay,
“Fakat Korupark’a yakın bu alanın
dönüşümünün daha çok ticari olduğu
akıllara geliyor” diye konuştu.
HKMO Bursa Şube Başkanı Ay son
olarak, 6306 sayılı Yasa uygulamasında bazı maliyetlerin hak sahiplerine
kalmasının da dar gelirlileri oldukça
sıkıntıya sokacağını dile getirdi.
DOSYA
U.Ü. İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof.Dr. Adem Doğangün:
Bursa’nın geleceğini kurban etmeyelim!
T
ürkiye’nin her bölgesinde kentsel
dönüşüm gerçeğine ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün,
fakat bazı bölgelerin adeta ‘acil hasta’
gibi en hızlısından tedaviye ihtiyacı
olduğunu dile getirdi.
Bu durumun farkına varan devlet
yetkililerinin 5 şehri ‘öncelikli iller’
olarak belirlediğine işaret eden Doğangün, şunları söyledi:
“Bursa, binaların mevcut durumlarını ortaya koyan ve henüz önceliğinin
farkında olacak bir çalışma yapamadı.
Belirli alanların kentsel dönüşümü
için ‘rantsal dönüşüm’ tabirini kullanarak yasaya doğrudan karşı çıkanlar
oldu, ancak akademik olarak çıkan
yasanın doğru olduğu görüşündeyiz.
Elbette ki eksiklikleri olabilir fakat
incelenmesi gereken yapı
stoku düşünüldüğünde
yasa mantığını kabul etmemek pek de mümkün değil.
Belki de dikkat edilmesi
gereken, yöneticilerimizin
bu yasayı çıkış amacına
uygun kullanmasıdır.
Yoksa Bursa’nın geleceğini
kentsel dönüşüm yerine el
birliği ile rantsal dönüşüme kurban ederiz.”
RİSKLİ ALANLARDAKİ SAĞLAM YAPILAR
TESPİT EDİLMELİ
Bursa’nın, birinci derece deprem
bölgesinde yer alması, büyük oranda
kaçak yapıların ve her bölgesinde riskli binaların olduğu gerçeğinden yola
çıkılarak kentsel dönüşüme başlanılması gerektiğini belirten Doğangün,
Yıldırım, Gemlik ve İnegöl
gibi ilçelerin yapı stoku ve
deprem tehlikesi açısından
biraz daha ön plana çıktığı uyarısında bulundu.
Doğangün, riskli alanlar
içindeki sağlam yapıların
mutlaka tespit edilmesi gerektiğini söyleyerek, şöyle
devam etti:
“Riskli bir yapı ile sağlam binanın kıymet değerlendirilmesi
farklıdır. Gemlik’i de unutmamak, bu
ilçemizdeki riskli alanların da biran
önce ilan edilmesi gerekmektedir. Bakan Erdoğan Bayraktar’ın “İstanbul’da
kazanç bitti, İzmir ve Bursa’ya gidin.
Körfez Geçiş Köprüsü projesiyle Bursa
ile İstanbul neredeyse bütünleşecek”
sözleri kentimiz için son derece önemli gerçeği gözler önüne seriyor.
U.Ü.İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bekir Parlak:
Kentsel dönüşümün kritiği
K
entsel dönüşüm ihtiyacının,
Bursa’nın acil çözüm bekleyen ana
sorunlarından biri olduğunu belirten
Prof. Dr. Bekir Parlak, dönüşüm çalışmaların Büyükşehir Belediyesi şemsiyesi altında bütünsel bir yaklaşımla
yürütülmesinin beklendiğini, ancak
dönüşüme muhatap olacak vatandaşlarla işbirliği halinde ve çok iyi sosyal
yapı analizlerine dayanarak, etkili
diyaloglarla sürdürülecek bir kentsel
dönüşümden daha başarılı sonuçlar
alınacağını söyledi. Kentsel dönüşümün bir ‘şehir efsanesi’ne dönüşmemesinin bazı koşulların ve bir takım
hassasiyetlerin yerine getirilmesine
bağlı olduğunu kaydeden Parlak, şöyle
devam etti:
“Kentsel dönüşümü belli bir dönemlik bir konu olarak değil, hep canlı
tutulması gereken bir ‘kamusal poli-
10 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
tika’ gibi görmek gerekir.
Dönüşüm sırasında yerelin
karakteristik özellikleri ve
geleneksel mimari kimlikleri mutlaka göz önüne
alınmalıdır. Dönüşüm biçimleri, paydaşlarla birlikte
belirlenmelidir. Kentsel
dönüşüm bir bütün olarak
‘kentsel yaşam kalitesi’ ile
doğrudan ilintilidir.”
A’DAN Z’YE...
Bekir Parlak, dönüşümde başarıya
ulaşmak için dikkat edilmesi gereken
noktaları da şu maddelerle sıraladı:
“a) İnsan odaklı perspektif, b) İlgili
aktörlerin etkin katılımı, c) Etkili ve
verimli ortaklıkların kurulması, d)
Bütünsel yaklaşım, e) Çok aktörlü ve
çok faktörlü koalisyonlar f) Mülk ve
hak sahiplerinin önceliği,
g) İstikrarlı politik yaklaşım ve sahiplenme, h) Yerelin özelliklerinin dikkate
alınması, ı) Müzakereci
yöntemler, j) İşbirlikçi ve
katılımcı planlama, k)
Uygun ve işlevsel kurumsal
örgütlenme, l) Aşamalı uygulama, m) Pilot projeler,
n) Paydaşların duyarlılığı
ve sahiplenmesi, o) Stratejik planlama
yaklaşımı, p) Başarılı yabancı uygulamaların incelenmesi. r) Rasyonel
kurgu ve düzenli feed-back, s) Disiplinli uygulama, t) Yeterli ve net bir
mevzuat, u) Kolektif çaba, v) Kentsel
yaşam kalitesinin yükseltilmesi odaklı,
y) Sürdürülebilir mekansal gelişim
perspektifli, z) Kentin rekabet gücünü
ve kent markasını destekleyici olması.”
HABER
Yapı-ruhsat
süreçlerinde
yaşanan sorunlara
detaylı inceleme
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi
“Nilüfer Belediyesi’nde yürütülmekte olan yapı
denetim uygulamaları” toplantısına ev sahipliği yaptı.
N
ilüfer Belediyesi, İMO Bursa Şubesi,
Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği tarafından düzenlenen ‘Nilüfer Belediyesi’nde
yürütülmekte olan yapı denetim uygulamaları’ toplantısında, yapı ruhsat
süreçlerinde karşılaşılan sorunlar ve son
zamanlarda sık sık değişen yönetmeliklerin uygulamaya etkisi ele alındı.
İMO Bursa Şubesi adına Şube Yapı
Denetim Komisyon Başkanı Maksut
Kaya, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği
Bursa Şubesi adına Şube Başkanı Tun-
12 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
cer Dikensak, Mimarlar
Odası Bursa Şubesi adına
Yönetim Kurulu Üyesi
Üzeyir Güven ve Nilüfer Belediyesi adına da
Mimar Ayşe İnceoğlu’nun
konuşmacı olarak katıldığı toplantıya,
mühendisler ve yapı denetim çalışanları
yoğun ilgi gösterdi.
Yaşanılan sorunlar üzerinde tartışılıp,
karşılıklı fikir alışverişinin gerçekleştirildiği toplantı sonrası İMO Bursa Şubesi,
Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Yapı
Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi tarafından Nilüfer Belediye Başkanı
Mustafa Bozbey’e bilgilendirme dosyası sunuldu. Nilüfer Belediye Başkanı
Mustafa Bozbey’in önerisi üzerine de
bilgilendirme toplantılarının tarafların
katılımıyla aylık olarak yapılmasına
karar verildi.
HABER
Körfez geçişi yüzyılın fırsatıdır
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, hızlı tren projesinin mutlaka
İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Körfez geçişine entegre edilmesi gerektiğini söyledi.
Y
üksek Hızlı Tren Projesi’nin
Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli etabında teknik incelemelerde bulunduklarını belirten İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, proje
ile ilgili değerlendirmelerini düzenlenen toplantıda paylaştı. Bursa-Ankara
arasını 2 saat 15 dakikaya indirecek ve
Bursa’nın 59 yıllık demiryolu hasretini
sona erdirecek olan ‘Yüksek Hızlı Tren
Projesi hakkında bilgiler veren Şahin,
“Yapımı devam eden Bursa-Yenişehir
Hattı Projesi’nde 16 kilometre uzunluğunda 12 tünel ve 6 kilometre uzunluğunda 9 viyadük inşa edilecek. 393 milyon lira bütçe ile 913 günde bitirilmesi
planlanan projede kamulaştırmalarda
yaşanan sıkıntılar nedeniyle bazı tünel
ve viyadük inşaatlarına başlanamamış
durumda” dedi.
Hızlı demiryolunun Bursa’ya değer
katacağını kaydeden Şahin, kentin
ekonomik ve güvenilir bir taşımacılık
alternatifine kavuşacağının altını çizdi.
YÜZYILIN KAÇIRILMAYACAK FIRSATI
Hızlı tren projesini başından beri desteklediklerini anımsatan Necati Şahin,
“Yapılacak hızlı demiryolu ile ulaşımın
daha hızlı, güvenli, konforlu, çevreci
ve ekonomik olması sağlanacağından,
bu durum ülke ekonomisine de olumlu
yansıyacaktır. Hızlı trenin Türkiye’nin
sanayi lokomotifi Bursa’ya gelmesi son
derece sevindiricidir” diye konuştu.
İstanbul-İzmir Otoyol Projesi’nin
Körfez geçişine de hızlı tren projesinin
de mutlaka entegre edilmesinin düşünüldüğünü hatırlatan Şahin, “Ancak
daha sonra alınan bir kararla Körfez’de
yapılması planlanan köprüde demiryolu
hattı kaldırılmıştır. Biz, İnşaat Mühendisleri Odası olarak hattın Bursa, Gem-
lik ve Yalova üzerinden Körfez köprüsü
ile Gebze’ye ulaşmasının doğru olacağı
kanaatindeyiz. Bu yüzyılın kaçırılmayacak fırsatıdır” ifadelerini kullandı.
GEREKİRSE YENİ BİR KÖPRÜ YAPILMALI
Raylı sistemin körfezden geçişinin,
ulaşım sistemlerine katkısıyla, ülkeye
getireceği ekonomik ve sosyal faydaların göz ardı edilememesi gerektiğine
işaret eden Şahin, “Körfez’de demiryolu
geçişi otoyolla mutlaka entegre edilmelidir. Eğer projede böyle bir değişiklik
yapılamıyorsa bile Körfez’de gerekirse
demiryolu için yeni bir köprü yapılmalıdır” dedi.
Demiryolunun Körfez’den geçirilmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğuna
vurgu yapan Şahin, şöyle devam etti:
“Körfez Hızlı Tren Geçişi; İstanbul,
Bursa, İzmir, Eskişehir, Ankara, Balıkesir, Antalya, Konya ve diğer hızlı tren
bağlantısı olacak kentlerimiz arasındaki
yakınlaşmalar sayesinde, yeni bir ticari
ve turistik hareketlilik sağlayacaktır.
Ülkemizin kalkınması için çok önemli
olan Körfez demiryolu geçişinin, mevcut otoyol köprüsünden geçirilememesi
durumunda, alternatif ikinci bir demiryolu köprüsü yapılması büyük önem arz
etmektedir. Körfez üzerindeki hızlı tren
ve raylı sistem maliyeti beklenen kamu
yararının büyüklüğü karşısında küçük
bir seviyededir. Bu nedenlerle Körfez
geçişinde demiryolu hattının yapılması,
yüzyılın ulaşım sistemine atılacak tarihi
bir imza olacaktır.”
Hızlı Tren Demiryolu Hattı ile Bursa - Gemlik - Yalova - Körfez Köprüsü üzerinden Gebze’ye ulaşıldığında;
Bursa - İstanbul
30 dakika
Bursa - Ankara
2 saat 15 dakika
Bursa - İzmir
1 saat 30 dakika
İstanbul - İzmir
2 saat
İstanbul - Ankara
2 saat 30 dakika
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 15
RÖPORTAJ
Harita mühendisliğine
ne katabilirim derken,
inşaatı da seçtim
Üniversiteye baba mesleği olan harita mühendisliği ile başlayan
Muazzez Mutlu, eğitiminin ikinci yılından itibaren inşaat mühendisliğini
de okumaya başladı. 2010 yılında haritayı, 2011’de de inşaatı bitiren
Mutlu, İTÜ’den çift ana dalda mezun olarak sektöre adımını attı.
M
uazzez Mutlu daha 27 yaşında genç bir mühendis. 2011
yılında mezun olduğu İstanbul
Teknik Üniversitesi’ne baba mesleği de
olan harita mühendisliğini okumak için
girdi. Sadece harita mühendisliği ile yetinmeyerek, üniversite eğitiminin ikinci
yılından itibaren inşaat mühendisliğini
de seçen Mutlu, çift ana dal da İTÜ’den
mezun oldu. İnşaat sektörüne yeni yeni
adım atmaya çalışsa da Mutlu’nun en
önemli hedefi, önümüzdeki 2-3 yıl daha
eğitimine devam etmek.
- Merhabalar, öncelikle kısaca sizi
tanıyabilir miyiz?
1986 Bulgaristan doğumluyum. 3 yaşındayken Bursa’ya geldik. Üniversiteye
gidene kadar eğitim, öğrenim hayatım
hep Bursa’da geçti. 2005 yılında Milli
Piyango Anadolu Lisesi’nden mezun
olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü’nü
kazandım. İTÜ’de hem harita mühendisliği hem de inşaat mühendisliği
olmak üzere çift ana dalda eğitim gördüm. 2010 yılında harita mühendisliğini, 2011’de de inşaatı bitirdim. Bursa’ya
döndüğümde de Uludağ Üniversitesi’ne
yüksek lisansımı yapmak üzere başvurdum ve kabul edildim. İlk yılımı
bitirdim ve geriye tezim kaldı, şuan onu
hazırlıyorum. Şuan yüksek mühendis
adayıyım diyebilirim.
- Bir bayan olarak hem harita hem de
inşaat mühendisliği bölümü okumak
nereden geldi aklınıza?
Babam harita teknikeri olduğu için
yıllardan beri sektörün içerisinde. Bu
16 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
nedenle hem inşaat hem de harita
mühendisliği benim yabancı olmadığım
mesleklerdi. Küçük bir kız çocuğunun
hayali inşaat mühendisi olmak değildir
çoğu zaman ama bu mesleklerden biri
vardı hep aklımda. Babamın sektörün içerisinde yer almasından dolayı
da alternatiflerin ve şartların daha iyi
olacağını düşünerek, tercihimi bu yönde
yaptım. İyi bir üniversitede okumak benim için önemliydi. Bu yüzden seçimim
İstanbul Teknik Üniversitesi ve harita
mühendisliği oldu. İlk yılın sonunda
ortalamamın da iyi olması ile inşaat
Küçük bir kız çocuğunun
hayali inşaatçı olmak
değildir çoğu zaman...
Ama bu mesleklerden biri
vardı hep aklımda...
mühendisliği için çift ana dala başvurdum, ikinci yılın ardından da iki bölümü
birlikte yürüttüm.
- Zor olmadı mı?
Tabii ki zor oldu. Ama üniversitede
sosyal hayatım da iyi olduğu için ikisini
birlikte sıkılmadan sürdürdüm. Çift
ana dal okumama rağmen sürekli ders
modunda bir öğrenci hiç olmadım ve
açıkçası keyifli bir üniversite yaşamım
oldu.
- Peki, neden çift ana dal?
Harita mühendisi olmak amacıyla
üniversiteye girdim ama bunun yanına
koyabileceğim bir alan daha aradım
kendime. Babam zaten bu alanda yer
aldığından ‘Bu duruma artı ben ne katabilirim’ diye düşündüm. Daha fazla iş
alanı olduğundan ve yapabilme şansım
da varken kendime güvenerek inşaat
mühendisliğini de seçtim. Yapamazsam
da ucunda ölüm yok ya bırakırım dedim
ama ikisini de bitirebildim.
- Diplomanızı aldıktan sonra neler
yaptınız?
Bursa’ya yeni döndüm sayılır, hala
adapte olmaya çalışıyorum. İMO’ya
gidip, geliyorum ve orada arkadaşlıklar
edinmeye, bir rol almaya çalışıyorum.
Sektörü tanıma açısından yoğun bir
dönem geçirdim aslında. Şuan babamla
çalışıyor, bir yandan da kendimi işimi
kurmaya çabalıyorum. Yoğundu bu 1,5
yıl ama keyifli bir yoğunluk.
-Kendinizi hangi alana daha yatkın
hissediyorsunuz?
Şuan statik proje de harita projesi de
yapmaya gayret ediyorum. İkisini de
birmiş gibi düşünüyorum hep. İki bölümü birlikte okuduğumdan, benim için
her zaman ikisi de oldu. Birini seçersem
de onca eğitim yılının ardından kendime haksızlık etmiş olurum zaten.
- Şu an üzerinde çalıştığınız bir proje
var mı?
Mudanya’da bir villa projesi var
onunla ilgili statik hesaplamalar yapacağız. Onun dışında Enerji Kimlik
Belgesi yapıyorum ki o da son zamanlarda revaçta olan alan. İmar uygulama
projeleri, röperli krokiler, yol projeleri
hazırlıyorum. Her şeyden biraz biraz
öğrenmeye çalışıyorum o yüzden tek bir
RÖPORTAJ
konu üzerine yoğunlaşmadım.
İşleyişi olan bir şirkette çalışmaya
başladım. İşverenin kızı olmamdan
dolayı herkes bana bir şeyler öğretme
konusunda hevesli. Babamla çalışıyor
olmamın bana önemli bir katkısı bu. İnşaat mühendisi tanıdıklarımla da inşaat
konusunda oturup konuşuyorum.
- Peki mesleki beklentileriniz ve idealleriniz nelerdir?
Şu an için ilk hedefim kendimi geliştirmek. Söylediğim gibi her şeyden biraz
da olsa bilmek istiyorum. Bu durum çok
mantıklı görünmeyebilir belki ama ben
yine de herhangi bir ortamda inşaat ya
da harita ile ilgili bir konu söz konusu
olduğunda, fikirlerimi söyleyebilecek
bilgi kapasitesine sahip olmak istiyorum. Ve belli bir zaman sonra da hedefim, bir alana daha fazla odaklanıp, o
alanda kendimi geliştirmek olacaktır.
Ama hem inşaatın, hem de haritanın ortak bir alanı olur bu. Mesela hem harita
işlerini hem de statik projeleri yapabileceğim bir iş olduğu için müteahhitlik
gibi bir şey olabilir.
- Yeni mezun bir mühendis olarak
sizce sektörde eksiklikler var mı? Varsa
bunlar nelerdir?
Şuan yeni mezun arkadaşlarımla
konuşuyorum ki maalesef pek çoğu
işsiz. Çünkü çok fazla mühendis, çok
fazla yeni üniversite var. Sektörde fazla
mühendis olmasından ötürü maaşlar da
çok alt seviyelere indi diyebilirim. Sanırım sektörün en can alıcı noktalarından
biri bu özellikle yeni mezunlar için.
Bir de şantiye şefliği olayı ile imzacı
mühendislik durumları var ki bunlar
sektör için ciddi sorunlar. Bu imzacı
mühendislik maalesef her alanın sorunu. İmzacı mühendislik konusunda
neyin altına imza atıldığını bilmemek
çok riskli. Bir proje sonuçta bu, söz
konusu çoğu zaman insan hayatı…
ÖNCELİĞİM HALA EĞİTİM
- Peki öncelikleriniz neler?
İş hayatına yeni girmiş olmama rağmen bir taraftan kurslara gidiyor, bir taraftan da
tezimi yazmaya çalışıyorum.
Sonuçta öncelik benim
için hala eğitimim. Önümde böyle bir şans varken
eğitimimi devam ettirmek istiyorum.
Şuan yüksek lisans öğrencisiyim ama
bunun üzerine belki doktoradan devam
ederim ya da farklı bir alanda kendimi
geliştirmeye çalışırım. Sektörde hızlıca yükselip, çok paralar kazanma gibi
bir amacım da yok şuan. Önümüzdeki
2-3 sene daha önceliğim eğitim olacak.
İş hayatı ondan sonra tam manasıyla
başlayacak.
- Bir mühendis olarak Bursa’da nasıl
bir proje yaparak iz bırakmak istersiniz.
Hayalinizde yatan bir proje var mı?
Gökdelen tarzında yüksek katlı bir
bina yapmayı isterim. Lisans tezim de
gökdelenlerle ilgiliydi zaten. Muhteşem yapılar olduğunu düşünüyorum.
Bursa’da nasıl olur, nereye inşa edilir
tabi bilmiyorum ama hayalim bu yönde.
Sıfırdan gökdelen inşa edecek gücüm olmayabilir belki ama en azından öyle bir
proje içerisinde yer almayı arzu ediyorum. Bu projenin de konuttan ziyade iş
yaşamına hitap edecek modern bir plaza
olması da tercihim. İstanbul Levent’teki
Safir ya da Kanyon gibi mesela.
- Mesleğinizde bayan olmanın avantajları ve dezavantajları sizce nelerdir?
Çok fazla erkeğin arasında olduğunuzdan, bize karşı daha iyi ve özenli
davranılması bir avantaj. Ama bir
yandan da şantiyeye gittiğinizde orada
çalışanlarla zor anlar yaşayabiliyorsunuz. “Bu bayan, hayret nasıl mühendis
olmuş, ne bilir ki” durumunu düşünen
de var açıkçası. Şuana kadar ben karşılaşmasam da çevremden söz dinlememe, ciddiye alınmama durumlarının
yaşandığını duydum. Ama hiçbir zaman
‘keşke bu mesleği seçmeseydim’ düşüncesine kapılacağım sorunlar yaşayacağımı sanmıyorum.
BÜYÜK VE ÖNEMLİ PROJELERDE STAJ YAPIN
- Şuan mezun olan bir mühendis
olarak hala üniversitede okuyan meslektaşlarınıza neler önerirsiniz?
Hala eğitimlerine devam eden arkadaşlarım mümkün olduğunca büyük ve
önemli projelerde staj yapmaya gayret göstermeliler. Belki oradan oraya
koşturacaklar ve çok zahmet çekecekler
ama çok faydasını göreceklerini düşünüyorum. Yapı olarak zor ve karmaşık
projelerde yer almaları, daha fazla şey
öğrenmelerine ve bakış açılarını genişletmelerine yardımcı olacaktır. Yaz
dönemlerinin boş geçirilmemesi, en
azından işe atıldıklarında yabancılık
çekmemelerini sağlar. Ama öğrenciliğin
kıymetini de mutlaka bilmeliler.
- Son olarak yeni bir mezun mühendis
olarak İMO Bursa Şubesi’nden beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Odadaki tüm faaliyetlere, eğitimlere
katılmaya çalışıyorum. Her haftasonu
bir seminer ve konferansın düzenlenmesi, biz mesleğe yeni adım atanlar için
oldukça faydalı. Meslek ve hayat dersi
anlamında çok önemli kazanımlar elde
edebiliyoruz o toplantılarda. Bunun
yanında sosyal etkinlikler de oldukça
fazla. Odanın bu yöndeki olumlu yaklaşımı çok önemli şüphesiz. İMO Bursa
Şubesi bizlere her konuda destek olmaya çalışıyor. Şuanda sizinle bu röportajı yapabiliyor
olmam bile benim için çok
önemli. Bu fikirlerimizin değer gördüğünün
apaçık göstergesi.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 17
HABER
İMO’dan yapı denetim kuruluşlarının
kapatılmasına tepki…
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün denetimleri sonucu Bakanlık tarafından 9 yapı denetim
kuruluşunun kapatılmasına tepki gösteren İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, “Hak etmeyen
firmaların kapatılmasını orantısız güç kullanımı olarak görüyoruz” dedi.
2
9.06.2001 tarih 4708 sayılı Yapı
Denetim Hakkında Kanunu ile 19
pilot ilde yapı denetimi uygulanmaya başlandığını ve bu illerde yüzde
92 oranında başarı sağlandığını belirten
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi
Başkanı Necati Şahin, “Yapı denetim
kuruluşları, bağlı olduğu kanunun amacına uygun olarak; mevzuat, yönetmelik
ve standartlara uygun yapıların inşa
edilmesini sağlayarak, Bursa özelinde
başarısını kanıtlamıştır. Ancak Çevre
ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce yapılan
denetimler sonrasında hazırlanan komisyon raporları neticesinde Bursa’da
faaliyet gösteren 54 yapı denetim kuruluşundan 9’u değişik sürelerde faaliyet
durdurma cezası almıştır” açıklamasında bulundu.
Bu firmalara yönelik kapatma kararını
orantısız güç kullanımı ve hak edilmeyen bir ceza olarak gördüklerini ifade
eden Necati Şahin, “İnşaatlarda işçi
sağlığı ve iş güvenliği açısından alınması
gereken tedbirler konusu Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görev
kapsamında olup, bu konu ile ilgili yapı
18 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
sahibi ve müteahhitler muhatap kabul
edilmektedir. Yapı Denetim Hakkında
Kanun ile yapı denetim kuruluşlarına
uyarı görevi verilmiştir. Fakat iş güvenliği tedbirlerinin kısmen eksik alındığı
gerekçe gösterilip, yapı denetim firmaları kapatılarak yargısız infaz yapılmıştır”
diye konuştu.
“KAPATILMALAR, İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN
ÇOK VAHİM SONUÇLAR DOĞURMUŞTUR”
Tadilatla çözülebilecek hataların,
proje ve eklerine uygun olmadığı gerekçesiyle firmalar için kapatma kararı verilmesinin ve yapı denetim firmalarının
kapatılmasına gerekçe gösterilmesinin
inşaat sektörü için çok vahim sonuçlar
doğurduğunu kaydeden Şahin, “Bu
karar ile 3 milyon 580 bin metrekare
inşaat alanı, 2 bin 472 inşaat, 2 bin 472
yapı sahibi, 2 bin 472 müteahhit, 2 bin
472 şantiye şefi, yapı denetimde görevli
251 teknik personel, 34 adet yapı ruhsatı veren kurum kaosa sürüklenmiştir”
dedi.
İMO Bursa Şube Başkanı Şahin, bu
konudaki sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle bütün inşaatlarla ilgili fesih
seviye tespitleri yapılacak ve inşaatlar mühürlenip durdurulacaktır. İlgili
idarelerin yapı sahiplerine yeni yapı
denetim firması bulması için tebligat
yapılması, seviyesi ilerlemiş ve özellikle
bitmeye yakın olan işlerin diğer firmalarca alınmaması sonucu yapı sahipleri
ciddi anlamda mağdur olmaktadır.
Taşıyıcı sistemi devam etmekte olan
işlerde ise imalatı yapan yüklenici ve
çalışan ekiplerin iş programları aksamakta, sistemin normale dönmesi için
geçen birkaç aylık süre içerisinde çok
ciddi ekonomik kayıplara uğramaktadır.
Yapı denetim firmaları açısından çok
ciddi bütçe ve emekle oluşturulan kontrol ekibinin, yapı denetim firmasının
bir anda işsiz kalması ve mali dengesinin alt üst olmasıyla kurumsal kimlik,
tecrübe ve birikimleri yok olmaktadır.
Bu maddi kayıpların yanında çok daha
vahim olan, yıllarını bu meslek ve sektör
için adamış meslektaşlarımızın ‘Görevi
Kötüye Kullanmak‘ gerekçesi ile adli soruşturma ile karşı karşıya kalması onur
kırıcı bir davranıştır.”
HABER
Kapatmalar, ileride tsunami
felaketi oluşturacak
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, yapı denetim firmalarının
kapatılması sebebiyle ileride büyük sıkıntıların yaşanabileceğini belirterek, “Şu anda büyük bir kaos var,
arkası da gelecek. Biz, tsunami ile ilgili ikaz ediyoruz” dedi.
İ
MO Bursa Şube Başkanı Necati
Şahin ve beraberindeki heyet, Bursa
Ticaret ve Sanayi Odası’nı (BTSO)
ziyaret etti. BTSO Meclis Başkanı İlhan
Parseker ile görüşen Necati Şahin, yapı
denetim firmalarının kapatılmasının
sektörde kaosa yol açabileceğini ifade
etti. Bu sürecin ileride büyük sıkıntılara
gebe olduğunu aktaran Şahin, “Yapı
denetim firmalarının kapatılması sebebiyle ileride büyük problemler oluşacaktır. Bu uygulama ile tüm yapı denetim
firmalarının kapanması söz konusudur.
Ciddi kaos ve karmaşa içerisindeyiz.
Konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
ciddi şekilde ele almalıdır. Yeni yasa
ve yönetmelikler ile sorun mutlaka
giderilmelidir. Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğümüz yaptığı denetimlerde
tuttuğu raporlarla idari zafiyet göstermiştir. Şu anda çok büyük kargaşa var,
arkası da geliyor. Şu anda tsunami ile
ilgili biz ikaz ediyoruz, arkası gelecek.
Hep beraber bu işi çözmek zorundayız”
ifadelerini kullandı.
BAKANLIKLA BİR ARAYA GELİNMELİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla,
konuyla alakalı olarak mutlak suretle
bir araya gelinmesi gerektiğinin altını çizen BTSO Meclis Başkanı İlhan
Parseker de, “Yapı denetim firmaları
BTSO’nun da üyeleri durumunda. Bu
yüzden bu işte biz de çözüm ortağı
olacağız. Tüm imkanlarımızı kullanarak konunun çözüme kavuşturulması
için Ankara’da her türlü girişimde
bulunacağız. Bu noktada önemli olan
sektörlerin yürümesidir. Şu anda 9
tane yapı denetim firması kapatılmıştır
ama ileride bu sayı daha da artabilir.
9 firmanın kapatılması 2 bin 472 tane
şantiyenin kapatılmasına sebep olmuştur” diye konuştu.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 19
HABER
Akpınarlılar, kentsel dönüşümde
İMO ve ŞPO’dan destek istedi
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alan sınırları içerisinde yer alan Akpınar Mahallesi’nin sakinleri, İMO Bursa
Şube Başkanı Necati Şahin ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık’tan destek istedi.
İ
MO Bursa Şubesi Toplantı
Salonu’nda gerçekleştirilen görüşmeye İMO Bursa Şube Başkanı
Necati Şahin, ŞPO Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık, Akpınar Mahallesi
sakinlerinin kurduğu Akpınar Kentsel
Dönüşüm ve Sosyal Dayanışma Derneği
Sözcüsü Necmettin Sarısaltık ile mahalle sakinleri katıldı.
Yaptığı konuşmada bir kentsel dönüşüm projesinde olmazsa olmaz
unsurunun ‘güven’ olduğuna dikkati
çeken Necati Şahin, Bursa Büyükşehir
Belediyesi’nin Akpınar Mahallesi için
yapmayı planladığı kentsel dönüşüm
projesi kapsamında hazırlatılan ve mahalle halkına da sunulan örnek projenin
plansız bir çalışma olduğunu belirtti.
Şahin, “Bir bölgede kentsel dönüşüm
düşüncesi varsa herkesin katılım sağladığı, şeffaf bir ortamda görüşülmeli
ve tartışılmalıdır. Ancak görüldüğü
kadarıyla sadece sizin değil, Osmangazi
Belediyesi’nin, milletvekillerinin, AK
Parti teşkilatlarının, belediye meclis
üyelerinin dahi bu projeden haberleri
yok” dedi.
20 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
GÜVEN BUNALIMI VAR
Akpınar Kentsel Dönüşüm Projesi’nin
duyurulmasından itibaren bir güven bunalımını yaşandığına işaret eden Şahin,
“Bursa’da kentsel dönüşüm konusunda
Yıldırım Belediye Başkanımızın yaptığı
Akçağlayan, Gürsu Belediye Başkanımızın yaptığı Dışkaya ve Büyükşehir
Belediyesi Başkanımızın yaptığı Doğanbey kentsel dönüşüm örnekleri ciddi bir
handikap olarak önümüzde duruyor ve
bunların Bursa tarihine kara bir leke
olarak girdiğini düşünmekteyiz” dedi.
“Doğanbey’de oynatılan filmin başka
bir versiyonu Akpınar’da da çekilmek
isteniyor. Ancak projeyi yapacak olan
gerçek filmin kahramanları şu anda sahnede değiller, bu projeyi hazırlayanlarda
şu anda sahnede olmayan başrol oyuncularıdır” diyen Şahin şöyle devam etti:
“Bursa’ya yurtiçi ve yurtdışından
gelen ziyaretçiler ‘Hanlar Bölgesi’nde
bir ucube yapılmış gördünüz mü?’ diye,
gittikleri yerlerde bu durumu hayretler
içinde anlatıyorlar. Bir proje yapılacaksa
önce planlama yapılmalı. Sonrasında da
o plana göre bir yarışma projesi açılma-
lıdır. Projeden sonra da şeffaf bir ortamda ihale edilmelidir. Akpınar’daki projeyi yapan kişinin nasıl seçildiği merak
konusu. Ayrıca herkese 1 daire verilecek
diyorlar. Kim verecek?, muhatap belli
değil. Karanlık odalarda alınan kararlarla, mal sahiplerinin bilgisi alınmadan
yapılan bu tür oldubittiler kimseye hayır
getirmez.” Büyükşehir Belediyesi’nin,
Akpınar Mahallesi’ni kentsel dönüşüm
alanı ilan etmesinin, ticari alan oluşturulması amacından geçtiğini kaydeden
Şahin, Bursa’da bir kentsel dönüşüm
karmaşası yaşandığını ifade etti.
PLANLARI GÖRÜN SONRA
MUVAFAKATNAME VERİN
Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi
Başkanı Füsun Uyanık da bölge halkını,
muvafakatname vermeden önce, uygulanacak planları ve projeyi görmeleri
konusunda uyardı. Uyanık, “Bu şekilde ilan edilen kentsel dönüşümlerde
1/25.000’lik, 1/5000’lik ve 1/1000’lik
plan değişiklikleri yapılmak zorundadır.
Buradaki plan değişiklikleri Osmangazi
ve Büyükşehir Belediyeleri’nce onaylanmak zorundadır. Dönüşüm alanını incelediğimizde 1/25.000’lik ve 1/5000’lik
planlar var ama baktığınızda o ticaret
alanı diye gösterilen alanlar belirli değildir. Planlarda mevcut olarak gördüğümüz 5 kat şeklinde, hiçbir şekilde 16 katı
görmüyoruz” diye konuştu.
UYKULARIMIZ KAÇTI
Akpınar Kentsel Dönüşüm ve Sosyal
Dayanışma Derneği Sözcüsü Necmettin
Sarısaltık ise kentsel dönüşüme karşı
olmadıklarını ama adil ve şeffaf bir
dönüşüm istediklerini söyledi. Sarısaltık, mahalle sakinlerinin uykularının
kaçtığını ve evlere gelen misafirlerin bile
bu bölgenin akıbetini merak eder hale
geldiğini dile getirdi.
REKLAM
YAZAR
Konut teslimlerinde
yeni KDV uygulaması
İHSAN AKAR
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
22 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
A.Giriş:
15.06.2012 tarih ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6322
Sayılı Kanun’un 22. Maddesi ile KDV
Kanunu’nun, Bakanlar Kuruluna KDV
oranlarını belirleme konusunda yetki
veren 28.maddesinde değişiklik yapılmıştır. Buna göre; Bakanlar Kuruluna,
inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun
vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için 28. maddedeki
sınırlar içerisinde yeni oran belirleme
yetkisi verilmiştir. Ayrıca, 6322 sayılı
Kanun’un 43/c maddesinde, “Yapılan bu
düzenlemenin yapı ruhsatı 01.06.2012
tarihinden önce alınan konut inşaatı
projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları
ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi
bu tarihten önce yapılan konut inşaatı
projelerine ilişkin konut teslimleri hariç
olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe
gireceği” hükme bağlanmıştır. Bakanlar Kurulu kendisine verilen bu yetkiyi
2012/4116 sayılı Kararname ile kullanarak, net alanı 150 m2’ye kadar konut
teslimlerinde yeni KDV uygulamasının
esaslarını belirlemiştir.
01.01.2013 tarih ve 28515 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 2012/4116 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile konut teslimlerinde, konutun bulunduğu yer, cinsi
veya üzerine yapıldığı arsanın birim
metrekare değerine göre değişen oranlarda KDV uygulamasına geçilmiştir.
Yeni düzenlemede, m2 esasından vazgeçilmemekle birlikte bazı ilave şartlar
getirilerek, büyükşehirlerde bulunan
net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlar
için KDV oranı kademeli olarak yükseltilmiştir. Öte yandan Bakanlar Kurulu
Kararının 12/b maddesinde yapılan düzenleme ile “Yapı ruhsatı 01.01.2013
tarihinden itibaren alınan konut
inşaatı projeleri ile kamu kurum
ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten
itibaren yapılacak konut inşaatı
projelerine ilişkin konut teslimlerine uygulanmak üzere 01.01.2013
tarihinde yürürlüğe gireceği” karar altına alınmıştır.
B- Net Alanı 150 M2’ye Kadar Olan Konut Teslimlerinde 01.01.2013 Tarihinden
İtibaren Yürürlüğe Giren KDV Uygulaması:
Yukarıda hukuki düzenlemelerine yer
verilen ve net alanı 150 m2’ye kadar olan
konutların teslimlerindeki KDV oranı
aşağıdaki şartların hep birlikte gerçekleşmesi halinde 01.01.2013 tarihinden
itibaren %1 yerine %8 veya %18 KDV
oranı uygulanacaktır. Buna göre;
1- Konutun yapıldığı yerin 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde olması
2- Konut inşaatı yapı ruhsatının
01.01.2013 tarihinden sonra alınmış
olması
3- Yapı ruhsatının alındığı tarihte üzerine inşaat yapıldığı arsanın 1319 sayılı
Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre tespit edilen arsa birim m2 vergi
değerinin 500 TL veya 1000 TL üzerinde
olması
4- Konut inşaatının lüks veya birinci
sınıf inşaat olarak yapılmış olması (ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil)
5- Konut inşaatının 16.05.2012 tarih
ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun
kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli
alan olarak belirlenen yerler ile riskli
yapıların bulunduğu yerlerden olmaması şartlarının birlikte gerçekleşmesi
halinde KDV %8 veya%18 olarak uygulanacaktır.
Yukarıda sayılan beş şarttan herhangi
birisinin eksik olması halinde, büyükşehirlerdeki net alanı 150 m2’ye kadar olan
konut teslimlerinde % 1 oranında KDV
hesaplanacaktır.
Bu çerçevede, yukarıda sayılan şartları topluca taşıyan net alanı 150 m2’ye
kadar konut teslimlerinde arsa birim m2
değerinin; üzerine inşaat yapılan arsanın
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun
29. maddesine göre tespit edilen arsa
YAZAR
birim m2 vergi değerinin beş yüz Türk
Lirası ile bin Türk Lirası (500- 999,999
TL ) arasında olması halinde % 8, bin
Türk Lirası ve üzerinde olması halinde
ise % 18 oranında KDV hesaplanacaktır.
Arsa birim m2 değeri konut inşaatına
ilişkin yapı ruhsatının alındığı tarihteki
emlak vergisine esas olan vergi değerini
ifade etmektedir. Uygulama 01.01.2013
tarihinden itibaren geçerli olup, bu tarihten önce ruhsatı alınan konutların
yeri ve teslim zamanına bakılmaksızın
150 m2 altında olmaları halinde %1
oranında KDV uygulanacaktır. İnşaat
devam ederken veya temelden kat irtifakı kurularak yapılan satışlar içinde bu
uygulama geçerlidir.
-Ayrıca diğer şartlar mevcut olsa da,
lüks ve birinci sınıf inşaat olarak yapılmayan ikinci, üçüncü veya basit inşaat
olarak inşa edilen net alanı 150 m2’ye
kadar olan konut teslimlerinde % 1
KDV hesaplanacaktır. İnşaat sınıflarının
tayinine esas alınacak kriterler Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen
15.12.1982 tarihli R.G de yayınlanan
Bina İnşaat Sınıflarının Tespitine Dair
Cetvel’de açıklanmış olup, uygulamada
lüks ve birinci sınıf inşaatın tayin ve tespitinde sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bu
nedenle söz konusu cetvelin günümüz
inşaat standartlarına göre güncellenmesi
faydalı olacaktır.
-Yapı ruhsatı 31.12.2012 tarihine (bu
tarih dahil) kadar alınan konut inşaatı
projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları
ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi
bu tarihe kadar yapılan konut inşaatı
projelerine ilişkin net alanı 150 m2’ye
kadar olan konut teslimleri yukarıda
belirtilen hiçbir şarta ve teslim tarihine bakılmaksızın % 1 oranında KDV
uygulanacaktır. Yapılan bu düzenleme
ile büyükşehirlerdeki kamu kurum ve
kuruluşları ile bunların iştirakler tarafından (TOKİ, Emlak Konut, Belediyeler
vb.) ihalesi 01.01.2013 tarihinden sonra
yapılacak lüks ve birinci sınıf konut inşaat projelerine arsa birim m2 değerine
göre değişik oranda KDV uygulanması
sağlanmıştır.
-2012/4116 sayılı Kararnamedeki
düzenlemeyle, 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde bulunsa dahi, 6306 sayılı
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında
rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak
belirlenen yerler ile riskli yapıların
bulunduğu yerlerde yapılacak konut
inşaatı projelerine ilişkin net alanı
150 m2’ye kadar konut teslimlerinde
önceden olduğu gibi % 1 oranında KDV
hesaplanacaktır.
-2012/4116 sayılı kararname ile yapılan düzenleme, 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu kapsamındaki Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır,
Eskişehir, Erzurum, Gaziantep,İstanbul,
İzmir, Kayseri, Kocaeli,Konya, Mersin,
Sakarya ve Samsun illerindeki net alanı
150 m2’ye kadar olan konut teslimleri
için geçerlidir. Dolayısıyla 5216 sayılı
kanun kapsamında olmayan diğer şehirlerde ve yerlerde, inşa edilen net alanı
150 m2’ye kadar olan konutların tesliminde uygulanan % 1 KDV oranında bir
değişiklik söz konusu değildir.
-Net alanı 150 m2’yi aşmayan ikinci
el konut teslimlerinde; konutun bir
işletmenin aktifine kayıtlı olması, taşınmaz alım satımıyla devamlı olarak
uğraşılması veya konutun işletmeye
dahil olmasa dahi müzayede mahallinde satılması halinde KDV söz konusu
olmaktadır. Bu kapsamda yeni KDV
düzenlemesinin geçerli olduğu yerler
ve şartlarda 150 m2 aşmayan ikinci el
konut teslimlerine ilişkin KDV oranının
belirlenmesinde yukarıda sayılan bütün
şartların gerçekleşmesi halinde %8 veya
%18 KDV oranı uygulanacaktır.
Yeni düzenlemede KDV oranı, konutun üzerine yapıldığı arsanın Emlak
Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre
tespit edilen arsa birim m2 vergi değerine belirlenmiş olduğundan, emlak vergisi bakımından arsanın birim m2 vergi
değeri tespitine karşı çıkabilecek uyuşmazlıklarda ve açılacak davalarda, bu
arsalar üzerinde inşa edilen 150 m2’yi
aşmayan konutların KDV oranında karmaşıklık yaşanabilecektir.
Diğer taraftan vergi idaresi yaptığı bu
düzenleme ile büyükşehirlerdeki kentsel
rantı vergilemek ve net alanı 150 m2
kadar olan konut teslimleri nedeniyle
son dönemlerde artarak bütçe dengelerini olumsuz etkileyen KDV iadelerini
azaltmak ihtiyacı duymuştur. Ancak
yapılan düzenlemenin, inşaat ve yan
sektörlerinin küçülmesi, maliyet artışı,
talep daralması ve sektörde kayıtdışılığın artması gibi muhtemel sonuçları
olacaktır.
C-Sonuç:
2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla konut teslimlerine ilişkin yapılan
yeni düzenleme sonucunda; 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde net alanı 150
m2 kadar olan konutların tesliminde;
konutun yapı ruhsatının 01.01.2013 tarihinden sonra alınmış olması, lüks veya
birinci sınıf inşaat olarak yapılmış olması, konutların üzerine yapıldığı arsanın
birim m2 vergi değerinin ruhsatın alındığı tarihte 500 TL-1000 TL üzerinde
olması ve konutun 6306 sayılı kentsel
dönüşüm kanunu kapsamında yapılmış
olan konut olmaması şartlarının hep
birlikte gerçekleşmesi durumunda % 8
veya %18 oranında KDV uygulanacaktır.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 23
HABER
Osmangazi Belediyesi ile
yapı denetimi alanında işbirliği
Ruhsat aşamasından, kullanma izni alınıncaya kadar karşılaşılan proje ve yapı denetimi ile ilgili
sorunlar ve çözüm önerileri, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Bursa Yapı Denetim Birliği ve
Osmangazi Belediyesi yetkililerinin katıldığı toplantıda ele alındı.
İ
24 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
Tuncer Dikensak
nşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi adına
Şube Yapı Denetim
Komisyon Başkanı
Maksut Kaya, Yapı
Denetim Kuruluşları
Birliği Bursa Şubesi
adına Şube Başkanı
Tuncer Dikensak,
Osmangazi Belediyesi
adına Teknik Başkan
Yardımcısı Kenan
Akan, İmar ve Şehircilik Müdürü Ahmet Donbaloğlu ve Altan Aydoğan’ın
konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, İMO Bursa
Şube Başkanı Necati Şahin ve Mimarlar Odası Bursa
Şube Başkanı Nizamettin Kaya da değerlendirmelerde
bulundu.
Tatbikatta karşılaşılan sorunlarla ilgili önemli kararların alındığı toplantıya çok sayıda mimar ve inşaat
mühendisi katıldı. Toplantının ardından İMO Bursa
Şube Başkanı Necati Şahin’in önerisi üzerine tarafların
katılımıyla oluşturulacak iki komisyon kurulmasına
karar verildi.
HABER
‘Kentsel Dönüşümde
Sektörler Buluşuyor’ Konferansı
İMO Bursa Şube Başkanı Şahin, kentsel dönüşümde hiçbir altyapı ve fizibilite çalışması
olmadan, sadece bir şeyler yapma telaşıyla ortaya atılan plansız ve bilimsel dayanağı olmayan
girişimlerin, Bursa’ya yarardan çok zarar getireceğini düşünüyor.
Ç
evre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 4 ilde düzenlenen 'Kentsel
Dönüşümde Sektörler Buluşuyor'
toplantısının Bursa ayağı Almira Otel'de
yapıldı. Kentsel dönüşüm konusunun
tüm yönleriyle ele alındığı toplantının
panel bölümünde Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım
Belediye Başkanı Özgen Keskin, Gemlik
Belediye Başkanı Refik Yılmaz, İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, ve
Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün birer konuşma yaptı.
İMO Bursa Şube Başkanı Necati
Şahin, inşaat mühendisleri olarak yeni
çıkan yasayı önemsediklerini, ancak
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un isminin
yanlış olduğunu, afet riski altındaki
alanların değil, binaların olması gerektiğini söyledi.
BURSA’DAKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM
ÖRNEKLERİ İBRET VERİCİ
Bursa’daki kentsel dönüşüm örneklerini ibret verici olarak değerlendiren Necati Şahin, özellikle Doğanbey
Projesi’nde akademik odaların ve Bursa
halkının kandırıldığını ifade etti. Kapalı
kapılar ardında ‘oldubitti’ye getirilerek
dayatılan Doğanbey’in, Bursa’nın göbeğine ve tarihi bölgesine bir hançer gibi
saplandığını kaydeden Şahin, Yıldırım
Belediyesi’nin 7 mahallede başlattığı
kentsel dönüşüm çalışmasını da eleştirdi. Şahin, hiçbir altyapı ve fizibilite
çalışması olmadan, sadece bir şeyler
yapma telaşıyla ortaya atılan bu tür
plansız ve bilimsel dayanağı olmayan girişimlerin, Bursa’ya yarardan çok zarar
getireceğini dile getirdi.
Gürsu Belediyesi’nin Dışkaya bölgesine yaptığı toplu konutlar da İMO
26 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
Başkanı Şahin’in eleştiri oklarının
hedefindeydi. Dağın tepesine inşa edilen
konutların sadece yolu için yaklaşık
3000 ağaç kesildiğini hatırlatan şahin,
bölgedeki doğa katliamına dikkat çekti.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İNSAN ODAKLI OLMALI
Kentsel dönüşümde alınacak kararların insan odaklı olması gerektiğini ve
dönüşümün sosyolojik yönünün göz
ardı edilmemesinin şart olduğunu açıklayan Şahin, şöyle devam etti:
“Dönüşüm halk tarafından kabul
görmeli, yapılacak işler konusunda
halkın ikna edilmesi ve zorunluluklarının anlatılması önemlidir. Dönüşüm,
sosyal programlarla da desteklenmelidir. Sosyal programlarla beslenmemiş
hiçbir kentsel yenileme uygulamasının
başarıya ulaşma şansı yoktur. Ayrıca
dönüşüm, sağlam bir kentsel politika ve
stratejik planlama çerçevesinde kurgulanmalıdır. Diğer türlü sadece konut
alanlarının ıslahından ileriye gidemez.”
Sanayi yapılarının da ciddi risk
altında olduğunu belirten İMO Başkanı, “Sanayinin yüzde 75’i Marmara
Bölgesi’nde. Özellikle 1999’dan önceki
sanayi yapıları ciddi risk altında. Bu
yapıları, diğerlerine oranla küçük müda-
halelerle güçlendirip olası bir depremde
meydana gelebilecek milyarlarca dolarlık hasarın önüne kolaylıkla geçebiliriz”
diye konuştu.
DEPREMİ KONUŞMAKTAN,
YAPILARI KONUŞAMADIK
U.Ü İnşaat Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de
1999 depreminin ardından fay ve deprem tahmini tartışmalarının Türkiye’ye
çok vakit kaybettirdiğini, esas konu olan
yapıları konuşamadıklarına işaret etti.
Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkmasını son derece olumlu bulduklarını da
bildiren Doğangün, özellikle Bursa’daki
sanayi yapılarının yasayla birlikte güvenli hale getirilmesi gerektiğinin altını
çizerek, bu konuda geç kalınmaması
konusunda sanayicileri uyardı.
Osmangazi Belediye Başkanı
Mustafa Dündar ise
Bursa’nın en eski
yerleşim bölgelerinden Osmangazi’nin,
kentsel dönüşüme
en çok ihtiyaç duyulan ilçelerin başında
geldiğini, belediye olarak kentsel
dönüşümü topyekün yürütecek bir birim olan Şehircilik
Akademisi’ni kurduklarını söyledi.
Dündar, Osmangazi’nin mevcut toprak ve bina envanterini çıkartmak için
ihaleye çıktıklarını, buradan elde edilecek sonuçlar doğrultusunda da ilçedeki
çöküntü alanları, ulaşım ve teknik alt
yapı, sosyal donatısı yetersiz olan bölgeler, afet riski taşıyan bölgeler ile kaçak
konut bölgelerinin belirlenip, dönüşüm
çalışmaları yapacaklarını dile getirdi.
HABER
Parlak: Dönüşümü ranta kurban etmeyelim
Prof. Dr. Bekir Parlak, kentsel dönüşümün, rantsal dönüşümüne çevrilmeden,
ilmi metotlarla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa
den ilmi metotlarla yapmak zorundayız.
Şubesi tarafından düzenlenen ‘Bursa Eğer böyle olmazsa kentsel dönüşüm
ve Kentsel Dönüşüm’ konulu konbaşarıya ulaşamaz” ifadelerini kullandı.
ferans, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi
DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir
BİRBİRİNDEN KOPUK
Parlak'ın sunumuyla İMO Bursa Şubesi
Prof. Dr. Bekir Parlak’ın sunumu
Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
öncesi bir konuşma yapan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa
‘Kentsel yaşam
Şubesi Başkanı Necati
kalitesi bağlamında
Şahin de, kentsel dönükentsel dönüşüm’
şüm konusunda Bursa’da
konusunda önemli
bir karmaşa yaşandığını
bilgiler veren Prof. Dr.
kaydederek, “Yıldırım
Bekir Parlak, kentsel
Belediyesi ayrı Osmandönüşümü Türkiye’nin
gazi Belediyesi ayrı bir
giriştiği en büyük toplumsal hareket olarak
çalışma içinde. Büyükşehir Belediyesi’nin
gördüğünü belirterek,
de konu ile ilgili bazı
“Kentsel dönüşümü,
çalışmaları var. Ancak
rantsal bölüşüme çevirmeden, ilmi metothepsi birbirinden kopuk
larla gerçekleştirmek
çalışmalar” dedi.
zorundayız” dedi.
Kentsel dönüşümün
Dr. Bekir Parlak
Kentsel dönüşümün,
bina endeksli olmasının,
yalnızca belediyelerin üzerine yıkılacak
halka yaygınlaştırılmasını gerektiğini
bir olay gibi görülmemesi gerektiğini
aktaran Başkan Şahin, hayali kentsel
de kaydeden Parlak, bu dönüşümün
dönüşümlerle vatandaşların yanıltılmasından endişe duyduklarını, doğru
yaklaşık 20 yıllık bir süreç içinde hayata geçirileceğinin öngörüldüğünü dile
bir kentsel dönüşümün yapılmasını
getirdi. Parlak, “Dönüşümün, dünyadaki
başarılı örnekler paralelinde gerçekleşmesi zor. Ancak zoru başarmak da
bizim elimizde. Her şeyden önce yerel
özellikler ve kent kimliklerimizi ihmal
etmeden, işbirliği içinde hareket ederek,
tüm bireylerin katılımıyla, disiplinli bir
uygulama ve istikrarlı bir sahiplenme ile
bu zoru başarabiliriz” diye konuştu.
Dünyada, 1945 yılında başlayan
kentsel dönüşüme en iyi örnek olarak
Paris ve Liverpool’un gösterilebileceğini
açıklayan Parlak, bu şehirlerdeki başarının sırrını, konunun tüm aktörlerinin
etkin katılımı olarak belirterek, “İşin
sırrı da burada. Bir diğer önemli mevzu
da; Türkiye’de kentsel dönüşümü ranta
kurban etmememiz gerekiyor. Kentsel
dönüşümü, rantsal bölüşüme çevirme-
sağlamak yönünde çalışmalar içerisinde
bulunduklarını söyledi.
HALK YASADAN YARARLANMALI
Dönüşümün, kaçak ve çarpık yapılaşmanın fazla olduğu ilçelerde öncelikle
ele alınması gerektiğini savunan Şahin,
“Özellikle Yıldırım ve Osmangazi kaçak
yapılaşmanın en yoğun olduğu semtler.
Nilüfer’de de yenilemelerin olması için
bu yasa büyük imkanlar sunuyor. Halkın bu yasadan yararlanması gerekiyor.
Alanlara yönelik çalışmalardan ziyade,
binalara yönelik çalışmalar yapılmalı”
ifadelerini kullandı.
Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “6306
sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesiyle ilgili gerek Türkiye’de,
gerek Bursa’da çalışmalar devam ediyor.
Biz de bu kapsamda Prof. Dr. Bekir
Parlak’ı konuk ederek, kentsel dönüşüm
sürecinde doğruları dile getirmek, yol
haritasını belirlemek, buradan çıkacak neticelerle Mimarlar Odası, Şehir
Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri
Odası olarak geniş kapsamlı bir basın
toplantısı düzenleyip, kentsel dönüşüm
konusundaki görüşlerimizi ve yol haritasını kamuoyuna bildireceğiz.”
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 27
RÖPORTAJ
İnşaatın tozunu küçük yaşlarda
yutmuş genç bir mühendis…
Şantiyelerde büyüyerek, inşaatın tozunu küçük yaşta yutmuş olan genç inşaat mühendisi Kayhan Özyıldırım,
40 yıllık inşaat mühendisi babasından aldığı bayrağı daha yükseklere taşımak için çalışıyor.
K
ayhan Özyıldırım henüz 27
yaşında genç bir inşaat mühendisi. Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi’nden 2008 yılında mezun
olduğundan beri henüz 4 yıldır sektörün
içinde. Ama arkasında kendisine tüm
tecrübelerini aktaran ve ‘Ulu bir çınar’
diye bahsettiği 40 yıllık inşaat mühendisi babası Mesut Özyıldırım var. Açık
Çarşı’da 35 yıl önce babasının yaptığı bir
handaki ofisinde, Kayhan Özyıldırım ile
mesleğini, yaptığı çalışmaları ve geleceğe yönelik hedeflerini konuştuk...
- Merhabalar, öncelikle kısaca sizi
tanıyabilir miyiz?
1986 Bursa doğumluyum. İlk ve orta
öğrenimimden sonra sonra, 2004’de
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ni
kazandım ve 2008’de mezun oldum.
2009'da askerliğimi yaptım, 2011
yılında da evlendim. Sanırım ben biraz hayatı düzene sokma konusunda
acele edenlerdenim. Babam Mesut
Özyıldırım’da inşaat mühendisi ve 35
senedir burada, Açık Çarşı’da. Ben de
şimdi onunla çalışıyorum. Gelecek sene
babam meslekte 40.yılını dolduracak
ve plaketini de inşallah ben vereceğim.
Ayrıca İMO Bursa Şubesi’nde de Gençlik Komisyonu'nda görev alıyorum.
- İnşaat mühendisliği bölümü okumak
nereden geldi aklınıza diye soracağım
ama sanırım babanızın fazlasıyla etkisi
olmuş gibi.
Aslına bakılırsa beni, babam beni
yönlendirmedi. Ben sektörün içinde
büyüdüm desem yeridir. Küçükken
cumartesi günlerini babamın ofisinde
geçirirdim. El ile çizim zamanlarını
ucundan da olsa yakalayabildim. Benim
görevim rapidoların tıkanan uçlarını
açmak ve şablonları temizlemekti. 8-9
yaşlarındayken babam İhsaniye’de bir
kooperatifte kontrolörlük görevini üst-
28 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
lenmişti. O zamanlar o bölgede pek yol
yoktu. Çok iyi hatırlıyorum sırf şantiyeye gidebilmek için babam arabayı Jeep
ile değiştirmek durumunda kalmıştı. O
günün şartlarında arabayla dahi girilemeyen bu bölgenin gelişimine bizzat
tanık oldum. Kısacası küçüklüğümden
beri kumun, çimentonun, kalıbın, demirin içerisindeyim. Bir şekilde içime işlemiş demek ki zaten sınava girdiğimde
de okul seçmedim, direkt bölüm seçtim.
Üniversite eğitimim sırasında her yaz
Bursa’ya gelişimde çeşitli firmalarda
çalıştım. Babamın şantiyesinde, bir
dönem BUSKİ’de, bazı proje ofislerinde
staj yaptım ve sektörün içinde bulunmaya gayret ettim.
- Diplomanızı aldıktan sonra neler
yaptınız?
Mezun olduğum gibi iş hayatına atıldım diyebilirim. Babam, zaten burada
proje ve inşaat işlerinde kurulu bir düzeni yürütüyordu. İlk işim ruhsat almak
için yapılması gerekenleri öğrenmek
oldu. Bunlar okulda görmediğimiz ve
bize hiç anlatılmayan konulardı. Elimizdeki işlerin hepsi takım proje olarak
aldığımız işlerdi. Bu sebeple sadece işin
statik proje kısmında kalamazdım. İmar
Yönetmeliği olsun, plan tadilatı olsun
her şey hakkında bilgi sahibi olmam
gerekiyordu. Mal sahibi, müteahhit
ve resmi kurumlarla iletişimi, projelerin organizasyon aşamalarını, gerekli
evrakların teminini ve ruhsat süreçlerini bu dönemde
öğrendim. Askere gittiğimde
de değişen pek bir şey olmadı.
Alayın çeşitli inşaat işlerini
yürüttüm. Askerden geldim
tempo aynı. Bu kurulu düzen
benim için büyük bir şanstı
diyebilirim. Mezun olduktan
sonra hiç zorlanmadım.
Babam, bana ‘Proje dalı
altın bir bileziktir' demişti.
Bence her mühendis mezun
olduktan sonra olsun, üniversite döneminde olsun proje
işini biraz incelemeli ve bilmeli. Yani bir işi yapıyorsak
neden olduğunu, ne olduğunu
görmek lazım ki doğruyu
uygulayabilelim. Mimarın çizdiklerini iyi okumak ve doğru
yorumlayabilmek önemli bir ayrıntı.
- Mimarlarla, mühendislerin anlaşamadıkları doğru mu? Siz hiç bu durumla
karşılaştınız mı peki?
Aslında biraz doğru. Çünkü isteklerimiz karşılıklı olarak birbirimizin işine
gelmeyen durumlar yaratabiliyor. Bir
proje önümüze geldiğinde, biz en başta
onun taşıyıcı sistemini oluştururuz. Bu
anlaşamama durumu zaten ilk aşamada
ortaya çıkıyor. Aslında iki tarafın da
yapıcı ve yaratıcı olması gerekiyor. Bu
durum kaçınılmaz olsa da esas ve önemli olan doğruyu birlikte yakalayabilmek.
RÖPORTAJ
- Mezun olduğunuz bu yana ne tür
projelerde yer aldınız?
Babam yarı emeklilik yapıyor şuan,
daha çok bana geri plandan destek veriyor. Şimdiye kadar müşterek çalışmalarımızla yaptığımız projeler genellikle
betonarme yapılar. Bunların arasında
konut türü yapılar, ticari yapılar, sanayi
yapıları, atölyeler, yurtlar, eğitim yapıları, rehabilitasyon merkezleri, hastane
türü yapılar ve otel gibi turistik konaklama tesisleri var.
HEDEFLER KONUSUNDA HİÇ ACELEM YOK
- Peki, mesleki beklentileriniz ve ideallerinizden bahsedecek olursak?
Her mühendisin bir hedefi vardır.
Bugüne kadar belli projeleri hayata
geçirdim ama hedeflere giden yolda
her şey adım adım ilerlemeli. Bir anda
insanın hemen yükselmesi kolay değil.
Yavaş yavaş belli bir seviyeye ulaşıp,
sektörde aranan bir isim olmayı hedefliyorum. Hayatta hızlı adım atma
konusunda çok acele ettim ama hedefler
konusunda acele etmiyorum. Zamanı
geldiğinde tabi kendi projelerimi hayata
geçirmek istiyorum.
- Yeni mezun bir mühendis olarak sizin
gözünüzden sektörde eksiklikler var mı?
Varsa bunlar nelerdir?
Proje sektöründe denetim eksikliği
var. Son zamanlarda odalar da bu işin
dışına çıkartılıyor ki oysa daha çok
içinde tutulmalı. Ben, projemi denetleyecek kurumun meslek odası olması
gerektiğini düşünüyorum. Daha kaliteli
projelerin yapılması, yapılan projelerin
uygulanabilir olması, standartların üst
seviyeye çekilmesi ve kalitenin arttırılması için meslek odalarına daha
fazla sorumluluk verilmesi gerektiğine
inanıyorum. Bu sorumluluğun paylaşılması belediyelerin üzerindeki yükü
de azaltacaktır. Sonuçta ben dört yıllık
bir mühendisim, babam önümde 40
yıllık bir çınar ama her zaman meslek
odalarımızın yorumlarına ve denetimine
ihtiyacımız var. Bu işi hakkıyla yapan
insanların, benim projemi hakkıyla
denetlemeleri gerekiyor.
- Peki öncelikleriniz neler?
Bence ilk olarak bir güven ortamı
oluşmalı. Her projede farklı taleplerle
karşılaşıyorum ve her proje birbirinden
farklı ilerliyor ve ayrı çözümleri oluyor.
Bu taleplerin iyi etüd edilerek, olumlu
ve olumsuz yanlarının doğru aktarılması
gerekiyor.
İkinci olarak da yapılan işin şantiyeye
yönelik olması gerekiyor. Ne kadar iyi
çözüm yapmış, ne kadar iyi analiz etmiş
ve iyi yorumlamış olursanız olun çizimleriniz, detaylarınız şantiyeye yönelik
değilse yaptığınız projenin hiçbir önemi
kalmaz. Bu sebeple projelerin uygulanabilir olmasına özen gösteriyoruz.
Küçüklüğümden beri
kumun, çimentonun,
kalıbın ve demirin
içindeyim. Bir şekilde
içime işlemiş demek ki bu
mesleği seçtim...
HEDEFİM, YÜKSEK YAPI PROJELERİ
- Bir inşaat mühendis olarak Bursa’da
nasıl bir proje yaparak iz bırakmak istersiniz. Hayalinizde yatan bir proje var mı?
Göz önünde olan ve sanatsal değeri
olan projeler şüphesiz daha fazla iz
bırakıyor. Öncelikle mimarisinin gözü
okşaması çok önemli ki yapıya baktırsın ve dikkatleri çeksin. İşin bu kısmı
mimara düşüyor. İşin mühendislik
boyutunda tabi ki yüksek yapı sınıfında
yer alan projelere imza atmak isterim.
Limitleri zorlamak, hatta yeri geldiğinde üzerine çıkmak lazım. Standartların
dışına çıkıldıkça bir mühendis yaptığı
işten daha fazla haz alır. Tabi bu tarz
yapıların olduğu bölgelerin, tüm çevresiyle birlikte planlanması gerekir.
Altyapısı olsun, ulaşımı olsun hepsi
birlikte düşünülmeli, çevresel etkenler
göz önüne alınmalı. Komple bir gelişim
bölgesi oluşturulmalı.
İşin idealler boyutunda ise şehir yaşamından uzak, ekolojik dengeye uygun,
insanların doğa ile içiçe yaşayabileceği
düşük yoğunluklu kasaba mantığında
uydu kentler oluşturmayı isterim. Tabi
bu ikisini birbirinden tamamen koparmak gerekir.
- Bir mühendis olarak hala üniversitede okuyan meslektaşlarınıza neler
tavsiye edersiniz?
İlk olarak mesleği sevmeleri gerekiyor. Mesela, üniversitede birlikte
okuduğum arkadaşlarımın bir kısmı
mesleklerinden uzaklaştılar, farklı
sektörlere yöneldiler. Daha sonra hangi
dalda uzmanlaşacaklarına karar versinler. Okurken alınan derslerin, meslek
hayatında ne işe yarayacağı tam olarak
fark edilemiyor belki ama iş hayatının
başlangıcı staj döneminde bu durum
anlam kazanmaya başlıyor. Daha önce
de dediğim gibi ben pek çok yerde staj
yaptım. Ve farklı alanlarda yaptığım
stajların bana çok faydaları dokundu.
Böylelikle iş hayatına atıldıklarında da
ben bu dalda işime devam edeceğim,
kendimi bu dalga geliştireceğim konusunu daha rahat söyleyebilirler.
- Son olarak İMO Bursa Şubesi ile
ilişkilerinizi ve odadan beklentilerinizi
alabilir miyiz?
Aslına bakılırsa benim ne odadan ne
de yönetiminden beklediğim çok fazla bir şey yok. Çünkü istediğimiz her
şeyi rahatlıkla yönetime sunabiliyoruz.
Sosyal etkinliklerin ve meslek içi eğitimlerin üzerinde duruyoruz. Ben, bu
aşamada diğer genç arkadaşlarımın da
bize katılarak düşüncelerini paylaşmalarını istiyorum. Yönetim gençlere çok
önem veriyor. Ben iki dönemdir Gençlik
Komisyonu’ndayım ve şimdiye kadar
istediğimiz ama gerçekleştiremediğimiz herhangi bir şey olmadı. Gençlerle
yaptığımız etkinliklerdeki kalabalığı, oda
içinde de sağlayabilirsek genç mühendisler olarak taleplerimizi ve sesimizi daha
iyi duyurabiliriz diye düşünüyorum.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 29
HABER
Şahin’den, mühendis adaylarına;
“İdeolojiniz mesleğinizin
önüne geçmesin” nasihati
Orhangazi Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi Mühendislik, Mimarlık Fakültesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü öğrencileri, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’ni ziyaret etti.
O
da Başkanı Necati Şahin ve
Yönetim Kurulu üyelerinden,
Oda çalışmaları ve inşaat mühendisliği hakkında bilgiler alan mühendis adayları, Orhangazi Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Recep İleri ile Uludağ
Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan
Livaoğlu’nun tecrübelerini de dinleme
fırsatı buldu.
ŞAHİN: İDEOLOJİNİZ
MESLEĞİNİZİN ÖNÜNE GEÇMESİN
Uludağ Üniversitesi’ne İnşaat Mühendisliği Bölümü kurulması için uzun
yıllar uğraş verdiklerini belirten İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, “En
sonunda hayalimiz gerçekleşti. Üstelik
bir değil, Orhangazi Üniversitesi’nin de
katılımıyla iki bölümümüz oldu. Yakın
zamanda Bursa Teknik Üniversitesi’yle
de bölüm sayımız üçe çıkacak.” dedi.
Geleceğin mühendislerine nasihatlerde de bulunan Şahin “Temel felsefemiz
şudur; bizim ortak paydamız mesleğimiz. Mesleğimizin kıymetini bilmeli ve
onu her şeyin önüne koymalıyız. İdeolojik düşüncelerimizin, mesleğimizin önü-
ne geçmesine asla izin vermemeliyiz.
Hepimiz ayrı fikirlerde, ayrı dile, ırka
mensup olabiliriz, ancak insan odaklı
bir anlayışla hareket edersek, farklılıklarımızı zenginlik haline dönüştürürsek,
tüm sıkıntıları birer birer aşarız” diye
konuştu.
kullanmalıyız. Bunu da öz değerlerimize
bağlı kalıp ama dünya ile de entegre
olarak sağlayabiliriz” dedi.
Üniversiteden mezun olmakla inşaat
mühendisi olunmadığını vurgulayan ve
bilginin önemine işaret ederek, mühendis adaylarına kendilerini sürekli geliştirmeleri önerisinde bulunan Prof. Dr.
İleri, “Türkiye’de işsizlik değil mesleksizlik var. Mesleğinizi her an geliştirmek
sizin elinizde. Sahip olduğunuz imkanlardan ve Oda’nın size sunduklarından
sonuna kadar faydalanın. Ben sizleri
aktör olarak görüyorum ve inanıyorum
ki ileride çok önemli rollerde yer alacaksınız” ifadelerinin kullandı.
Kısır ideolojik çekişmeler yüzünden
inşaat mühendislerinin halen eski yasalarla idare edildiğini söyleyen Şahin, hemen her meslek grubunda, meslek yasalarının güncellendiğini, oysa kendilerine
ait meslek yasasının 1938 yılından beri
aynı olduğunu vurguladı. Bu durumun,
inşaat mühendisliğinin ekonomik ve
sosyal gelişimini de engellediğini savunan Necati Şahin, hükümetin başlattığı
çalışmalarla yeni bir meslek yasasına
kavuşacaklarına inandıklarını dile getirdi.
LİVAOĞLU: ODA’YA DAHA YAKIN OLUN
Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Ramazan Livaoğlu ise Bursa’ya birden
fazla inşaat mühendisliği bölümü açılmasından duyduğu memnuniyeti dile
getirdi. İMO Bursa’nın pek çok ilde
bulunmayan imkanlara sahip olduğunu
hatırlatarak, öğrencilere Oda’ya daha
yakın olmalarını tavsiye eden Livaoğlu “Bizler, ne olanağımız varsa sizlere
sunmaya hazırız. Odamızın imkanlarını
sonuna kadar kullanın ve emin olun pek
çok ilde, burada sizlere sağlanacak kadar imkanlar yok. Düzenlenen seminer
ve eğitimlere mutlaka katılın, büyüklerinizin tecrübelerinden faydalanmanın
yollarını arayın” diye konuştu.
Uludağ Üniversitesi Öğrenci Temsilcisi Oğuzhan Kurt ve Orhangazi Üniversitesi Öğrenci Temsilcisi Musa Yıldırım
da, bu ziyaretle önemli kazanımlar elde
ettiklerini söylerken, Oda yönetimine,
kendilerine böyle bir imkan sağladıkları
için teşekkür etti.
İLERİ: ÖNEMLİ ROLLERDE
YER ALACAKSINIZ
Orhangazi Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Recep İleri de, Türk inşaat
sektörünün, dünyada ilk
üç arasında yer aldığını
belirterek, “İnşaat sektörümüz dünyanın en
önde gelen sektörlerinden
biri. Bu durumu çok iyi
30 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
HABER
Genç mühendisler,
Başkan Bozbey ile buluştu
Bir inşaat mühendisinin mutlaka hedefler belirleyerek yola çıkması gerektiğini belirten
Nilüfer Belediye Başkanı ve aynı zamanda Yüksek İnşaat Mühendisi Mustafa Bozbey,
“Hedefi olmayan hiçbir mühendis başarıya ulaşamaz” dedi.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi’nin Gençlik Komisyonu
üyeleri, Nilüfer Belediye Başkanı ve
aynı zamanda Yüksek İnşaat Mühendisi
olan Mustafa Bozbey’le buluştu. Şube
binasında gerçekleşen söyleşide Başkan
Bozbey, genç mühendislere mesleki
deneyimlerini aktardı.
Bir inşaat mühendisinin mutlaka
hedefler belirleyerek yola çıkması gerektiğini belirten Mustafa Bozbey, “Hedefi
olmayan hiçbir mühendis başarıya
ulaşamaz” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM DEĞİL,
KENTSEL YENİLEME
Bursa’daki kentsel dönüşüm uygulamaları ve ulaşım gibi konulara da değinen Bozbey, yapılmaya çalışılan kentsel
dönüşümün aslında kentsel yenileme
olduğunu savundu. Bozbey “Kentsel
dönüşüm insanı da içine alan sosyolojik
tabanlı olmalıdır. Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında
çıkan Kanun, bu haliyle kentsel dönüşüm ihtiyacını karşılamaktan son derece
uzak, sadece binaların yenilenmesini
kapsamaktadır” diye konuştu.
Kentsel dönüşümden önce mutlak
suretle akademik bir kurul oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Bozbey, şöyle
devam etti:
“Bu kurulun içinde psikolog, sosyolog, halk sağlığı uzmanları gibi teknik
konuların dışında, insanı baz alan bilim
dallarının temsilcileri de yer almalıdır.
Kentsel dönüşüm bu akademik kurulun
yapacağı bir çalışmaya göre her şehre
özgün olarak şekillendirilmek zorundadır.”
Bursa ulaşımında da ciddi hataların
yapıldığını da kaydeden Bozbey, hafif
raylı sistemin ve halen yapımı devam
eden T1 Tramvay Hattı’nın, Bursa’nın
ve Bursalıların ulaşım ihtiyacını karşılamaktan son derece uzak olduğunu
söyledi.
Gençlik Komisyonu üyelerinin davetine katılıp, mesleki deneyimlerini
paylaştığı için Nilüfer Belediye Başkanı
Mustafa Bozbey’e teşekkür eden İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin’de
genç meslektaşlarının meslek duayenlerinin tecrübelerinden faydalanmaları
için düzenledikleri ‘Kariyer Günleri’
etkinliklerinin süreceğini dile getirdi.
Söyleşinin ardından İMO Bursa Gençlik Komisyonu üyeleri, başkan Bozbey’e
katılımlarından dolayı çiçek takdim etti.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 31
HABER
MHP ve CHP Bursa temsilcileri İMO’ya konuk oldu
İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyeleri, konuk ettikleri MHP ve CHP Bursa
temsilcilerine ulaşım planları ve kentsel dönüşüm alanında Bursa’da yapılan yanlışları anlattı.
İ
nşaat Mühendisleri Odası (İMO)
Bursa Şubesi’nin ilk konuğu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa
temsiliceliri oldu. İMO Bursa Şube
Başkanı Necati Şahin tarafından raylı sistem ve ulaşım alanında yaşanan
sorunlar ile kentsel dönüşüm hakkında
açıklamaların yapıldığı toplantıya, MHP
Bursa Milletvekili Necati Özensoy, MHP
Osmangazi İlçe Başkanı Adem Dönmez,
Büyükşehir, Yıldırım ve Osmangazi
Belediye Meclis üyelerinin yanı sıra çok
sayıda parti yöneticisi iştirak etti.
T1 HATTI, YENİ BİR DAYATMA PROJEDİR
Necati Şahin, T1 Tramvay Hattı
Projesi’yle ilgili Büyükşehir Belediyesi
aleyhine açtıkları davanın sonucunu
beklediklerini söyleyerek, “Proje, bu
hattaki günlük tek yönde 304 bin olan
yolcu talebinin, 34 binini ancak karşılayabilecek. Yani ‘Atılan taş ürkütülen
kuşlara değmeyecek’ ve mevcut trafiği
de arapsaçına çevirecektir” dedi.
Bursa’nın sorunlarını çözmek için
kapılarının herkese açık olduğunu kaydeden Şahin, “Muhalefet partilerin yerel
meclis üyelerinin daha katılımcı ve aktif
olmasını bekliyoruz. Bizler İMO olarak
her türlü desteğe hazırız. İktidar, muhalefet kapımız herkese açıktır. Çünkü
Bursa hepimizin” diye konuştu.
Oda olarak Kentsel Dönüşüm
Yasası’nı çok önemsediklerini ama kentsel dönüşümde yanlışlıkların daha baştan yapıldığını vurgulayan Şahin, 6306
Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un
isminin yanlış konulduğunu, yasanın
asıl isminin afet riski altındaki alanlarının dönüştürülmesi değil, binaların
ve alanların dönüştürülmesi şeklinde
olması gerektiğini savundu.
TRİBÜNE ENDEKSLİ KARARLAR ALINIYOR
Bursa’daki kentsel dönüşüm örneklerinin ibret verici hal aldığından yakınan
Şahin şöyle devam etti:
32 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
“Şu anda kentsel dönüşümle alakalı
en ciddi çalışma Yıldırım Belediyesi’nin
projesi görülüyor ama onun da gerçekleşme olasılığı milyonda bir bile değil.
Bugün Yıldırım’ın 67 mahallesi var.
Sayın Başkan, ‘7 mahalleyi dönüştüreceğim’ diyor. Neden 7 mahalle? Öteki 60
mahalle ne olacak? Diğer mahallelerdeki insanlar risk altında değil mi? Yasa
gereği çok ciddi envanter çalışması,
altyapı çalışması yapmalısınız. Kentsel
dönüşüm, böyle hukuki ve teknik altyapısı olmayan bir şekilde magazinleştirilerek yapılmaya çalışılıyor. Deprem
endeksli değil, tribüne endeksli kararlar
alınıyor.”
Necati Şahin, Gürsu’nun Dışkaya
bölgesine yapılan TOKİ konutlarına
da eleştiri oklarını yöneltti. Gürsu’ya
17 kilometre uzaklıktaki doğa harikası
sayılabilecek Dışkaya’ya binlerce konut
yapılarak çok önemli bir mera alanının
yok edildiğinin altını çizen Şahin, projenin sadece yolu için yaklaşık 3000 ağacın kesilerek, bölgede bir doğa katliamı
yapıldığına dikkat çekti.
Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili Necati Özensoy da, yapılan bu
yanlışlıklara dur demek için muhalefet
olarak gerekenin yapılması noktasında
çalıştıklarını belirterek, “Bursa’ya yapılan bu yanlışlıkların üzerinde bundan
sonra neler yapılmalı, hatalar nasıl
düzeltilmeli hususunda hep birlikte
çalışmamız gerekiyor” dedi. Doğanbey
Kentsel Dönüşüm Projesi’ni de eleştiren Özensoy, “Doğanbey konusunda
soru önergesi vererek, bölgede zemin
etüdü yapılıp yapılmadığını TOKİ’ye
sorduk. Gelen cevap projeden Osmangazi Belediyesi’nin sorumlu olduğu
yönündeydi. Bu kez aynı soruyu Osmangazi Belediyesi’ne sorduk. Onlar da bu
projenin TOKİ’ye ait olduğunu söyledi.
Herkes topu birbirine atıyor ve Bursa’ya
kentleşme konusunda çok büyük yanlışlıklar yapılıyor” dedi.
Özensoy, İMO’nun görüşlerini gerek
TBMM’ye, gerekse yerel meclislere taşıyacaklarını sözlerine ekledi.
CHP OSMANGAZİ İLÇE
TEŞKİLATI İMO’YU ZİYARET ETTİ
İMO’nun bir diğer konuğu da CHP
Osmangazi İlçe Teşkilatı’ydı. CHP
Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca,
Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi’ni,
Bursa’nın kalbine saplanmış bir hançer
olarak nitelendirirken, kentsel dönüşüm
konusunda 1996 yılından bu yana gündemde olan Tabakhaneler Bölgesi’ne
değindi. Bu bölgeye ‘kentsel dönüşüm
alanıdır’ tabelasının dikilmesinden
bu yana geçen 6 yılda bir çivinin bile
çakılmadığını hatırlatan Karaca, “Tabakhaneler gibi şehrin merkezindeki bir
yer şu an tam bir çöküntü alanı halinde
duruyor. Kentsel dönüşüm alanı ilan
edildi belki ama bu bölgede hala tehlikeli atıklar depolanıyor” dedi.
HABER
Etkili iletişimin püf noktaları
İş yaşamında etkili iletişimin püf noktaları, Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı
Adnan Erbaş’ın sunumuyla, Bursalı inşaat mühendisleriyle paylaşıldı.
M
esleki ve teknik eğitimlerin
yanında, sosyal içerikli bilgilendirmelerle de üyelerini
aydınlatmaya devam eden İnşaat
Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, ‘İş
Yaşamında Mühendis İletişimi’ semineri ile üyelerinin sosyal alandaki önemli
konularda faydalı kazanımlar elde etmelerini amaçlıyor.
Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Adnan Erbaş’ın bir sunum yaptığı
seminerde; kurumsal imaj, kurumsal
ve kişisel iletişim, yazılı, sözlü ve sözsüz
iletişim yöntemlerinin kullanımı, beden
dili konuları ele alındı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan
İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar Özbey, farklı bir seminer
konusuyla 2012-2013 dönemine merhaba dediklerini söylerken, üyelere seminere gösterdikleri yoğun ilgiden ötürü
teşekkür etti.
İLETİŞİM, ÖNCE İŞ YERİNDEN BAŞLAR
İş yaşamında etkili bir iletişimin püf
noktalarını kendisi dinleyen inşaat
mühendisleri ile paylaşan Adnan Erbaş,
iletişimin önce iş yerinden başlaması
gerektiğine dikkat çekerek, “Temiz,
düzenli, planlı bir iş yerinizin olması
ve dekorasyonunun rahatlatıcılığı son
derece önemlidir” dedi.
İletişimin pek çok yöntemi olmasına
34 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
rağmen, bunlar içinde sözlü iletişimin
en önemli kısım olduğunu kaydeden Erbaş, sözlü iletişimde de kişilerin ne söylediklerinden çok, nasıl söylediklerinin
önemine işaret etti. Erbaş, “Uygun bir
ses tonu ile Türkçeyi düzgün ve anlaşılabilir konuşmak, karşınızdakinin sizi dinlemesi açısından önemlidir. Monoton
bir ses tonu ile konuşmak ise karşı tarafı
sizden koparır ve sizi dinlememesine
neden olur” uyarısında bulundu.
KURUMSAL KİMLİKLE
DAVRANIŞLARA ÇOK DİKKAT
İmaj konusunda açıklamalarında,
kişisel ve kurumsal imajın birbirlerinden farklı olduğunu anlatan Adnan
Erbaş, “Kişisel imaj kavramının içine
duruş, görünüş gibi kısımlar girerken,
kurumsal imaj ise sizin kişisel değil de
bir kurumu yansıttığınız için çok önemlidir. Kurumsal kimliğinizle bulunduğunuz yerlerde davranışlarınıza çok özen
göstermelisiniz” diye konuştu.
İş görüşmesinde nasıl davranılacağı,
iş arkadaşlarıyla nasıl ilişkiler kurulması gerektiği konusunda da önemli
tespitlerde bulunan Erbaş’ı, seminere
katılan mühendisler büyük bir dikkatle
dinlediler.
Adnan Erbaş’ın
sunumunun ardından söz alan İMO
Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin
de, mühendisler için
teknik konuların
yanında, iş ve sosyal hayatlarında da
kendilerini geliştirmelerine yardımcı
olacak seminerlerinin önemine dikkat
çekti. Şahin “İş ve
sosyal yaşantımızda
sürekli birbirimizle iletişim halindeyiz.
Ancak ister istemez ve bazen iletişim
kazalarıyla karşılaşabiliyoruz. Bu tarz
eğitim ve seminerlerle meslektaşlarımızın yaşayabileceği olası iletişim kazalarının da önüne geçebileceğini umuyorum”
ifadelerini kullandı.
HABER
Betonarme Yapıların Deprem Risk
Değerlendirmesi semineri…
Prof. Dr. Güney Özcebe, betonarme yapıların şiddetli bir depremde ancak enerjisini tüketerek ayakta kalabileceğini söyledi.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi tarafından düzenlenen
‘Betonarme Yapıların Deprem Risk
Değerlendirmesi’ konulu seminer, İMO
Bursa Şubesi Konferans Salonu’nda
gerçekleştirildi. Orta Doğu Teknik
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Güney Özcebe’nin konuşmacı olarak
katıldığı seminerde, depreme karşı
binaların nasıl inşa edilmesi gerektiği
ve riskli yapıların tespiti konuları ele
alındı.
Yaptığı sunumda kamuoyunu da fazlasıyla meşgul eden İstanbul merkezli
bir depremin beklenildiğini hatırlatan
Güney Özcebe, “Beklenen depremin
şiddeti 7,1 olarak öngörülüyor. Ama
belki de 7,6 büyüklüğünde olacak.
Aradaki fark tam 25 kat. Biz, üzerimize
düşeni yaparak depreme karşı en dayanıklı binaları inşa etmek zorundayız”
dedi.
Sağlam binaların depreme tepki
vermeden duran değil, aksine deprem
anında elastiki davranışlar gösterecek
şekilde tasarlanan yapılar olduğunu
açıklayan Özcebe, “Asıl önemli olan;
binanın depreme tepki verecek şekilde,
gerekirse yerinden oynayabilecek tarzda yapılmasıdır. Yapıda hasar meydana
gelebilir ama bina insanların içinden
sağ salim çıkabileceği kadar güvenli
olmalıdır. Küçük hasarlar görse bile
yıkılmamalıdır” diye konuştu.
YAPILAR ENERJİ TÜKETMELİDİR
Binaların enerji tüketmediği sürece,
güvenli yapı sayılamayacağının da altını
çizen Güney Özcebe, betonarme yapıların
şiddetli bir deprem sırasında ancak enerji
tüketerek ayakta kalabileceğine vurgu
yaptı. Hasar görme opsiyonunun, tüm
yapılar için ise geçerli olmadığına değinen
ve nükleer santral, hastane gibi binaların
depremde hasar görmemesi gereken yapılar arasında gösterilebileceğini hatırlatan
Özcebe, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin deprem haritasında, bazı
bölgeler 1. derece deprem bölgesi konumundadır. Haritalar geçmişte yaşanan
depremlerin istatistikleri ile oluşturulmaktadır. Yani o bölgede bu zamana
kadar deprem olmamışsa, orası deprem
bölgesi olarak gösterilmez, ancak çok yakınındaki bir bölge 1. derece deprem bölgesi
olabilir. Buradan yola çıkarak; bana göre
Türkiye’nin her yeri 1. derece deprem bölgesi konumundadır. Bu yüzden ekonomik
davranmayı düşünmeden, depreme tam
dayanıklı yapılar üretmek zorundayız.”
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 35
HABER
İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe;
Akşam karar verip, sabah yapalım
mantığıyla kentsel dönüşüm olmaz
K
entsel dönüşüm sürecinin planlayıcı değil, projeci bir anlayışla
yapılmasını eleştiren Cemal
Gökçe, “İnşaat mühendisinin, mimarın
ve şehir plancılarının birlikte çalışmadığı bir kentsel dönüşüm süreci düşünülemez. Ne yazık ki, akşam karar verilip,
sabah yap mantığıyla hareket edilmesini
sıkça yaşıyoruz ve dönüşümü planlayıcı
bir anlayışla değil, projeci bir anlayışla
yapıyoruz. Böyle olduğu için de İstanbul
ve Bursa gibi kentlere girdiğimiz zaman
ucubelerle karşılaşıyoruz” diye konuştu.
Düzenlediği meslek içi eğitimlerle
üyelerine önemli kazanımlar sağlayan
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, son olarak İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe’yi ağırladı. ‘Mesleki Davranış
İlkeleri’ konusunda bir seminer veren
Gökçe, yapılarda estetik, sürdürülebilirlik ve mühendislikte etik konularına
değindi.
TEKNOLOJİYİ İNSANLA
BULUŞTURAN MESLEK
Mühendisliği ‘teknolojiyi insanla
buluşturan meslek’ olarak tanımlayan
Gökçe, şöyle devam etti:
“Günümüz dünyasında mühendisler,
yapabilecekleri hatalarla milyonlarca insanın yaşamını sıkıntıya sokabilir veya
hayatlarını tehlikeye atabilir. Bu nedenle mühendislerin, mesleki donanımları
ve deneyimleri çok iyi olmalı. Etik bir
anlayışla kaliteli malzeme kullanmaları
gerekir. Aynı zamanda bir mühendisin
işi yalnızca güvenli yapı inşa etmek değildir. Şehri güzelleştirecek, yaşanabilir
hale getirecek estetik yapılar yapabilecek nitelik sahibi de olmalıdır. Maalesef
bakıyoruz ki özellikle İstanbul ve Bursa
36 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
Cemal Gökçe
Yapılaşmada estetiğin göz ardı edilmesi sebebiyle şehirlerin artık yaşanamaz hale geldiğini belirten
İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, “Özellikle İstanbul ve Bursa gibi kentlerin estetiği kayboluyor ve
bu şehirler ucube haline getiriliyor” dedi.
gibi kentlerin estetiği kayboluyor ve bu
şehirler, estetik anlayıştan uzak yapılarla ucube haline getiriliyor.”
GELECEK KUŞAKLAR DÜŞÜNÜLMELİ
İnşaat mühendisinin sürdürülebilirlik
anlayışı içinde, kaynakları gelecek kuşakları da düşünerek kullanması gerektiğini kaydeden Gökçe, bu konuda akla
ilk olarak da kentsel dönüşüm sürecinin
geldiğini ifade etti. Kentsel dönüşüm
sürecinin, Türkiye’nin gelecekteki 25
yılını 30 yılını yakından ilgilendirecek
çok önemli bir dönüm noktası olacağını
vurgulayan Cemal Gökçe, “Ancak bu
süreç, yık yap anlayışı yani bir müteahhitlik anlayışı üzerine dayanıyor. İnşaat
mühendisinin, mimarın ve şehir plancılarının ortak hareket etmediği bir kent
olmaz. Oysa bugün akşam karar verilip,
sabah yap mantığıyla hareket edilmesini
maalesef sıkça yaşıyoruz ve dönüşümü
planlayıcı bir anlayışla değil, projeci bir
anlayışla yapıyoruz. Böyle
olduğu için de İstanbul ve
Bursa gibi kentlere girdiğimiz zaman ucubelerle
karşılaşıyoruz” ifadelerini
kullandı.
Kentsel dönüşüme sadece can güvenliği açısından
bakılmaması gerektiğini
aktaran Gökçe, “Elbette ki
kentlerimizdeki yapılara
sadece deprem güvenliği
çerçevesinde bakılmaz.
Bir planlama mantığıyla
kentlere bakarak, yıkılması gereken yapıları uzman
görüşüyle tespit edip
yıkmak lazım. Bu konuda
yeniden planlamak ve
en riskli yerlerden başlamak gerekir.
Kentsel dönüşüm bölgeleri tespit edilirken bu bölgelerden çıkacak atıkların
ne yapılması gerektiği noktasında da
çalışmalar yapılabilir ve bunu Türkiye
başarabilir. Sürdürülebilirlik anlayışıyla
çıkan malzemeler dönüştürebilir olarak
algılanmalı ve gelecek kuşaklara yaşama
hakkı verebilir” şeklinde konuştu.
Son olarak üniversitelerin inşaat
mühendisliği bölümlerinde fiziki koşulların, öğrenci kontenjanı, derslerin
dağılımı ve içeriklerinde ciddi sorunlar
yaşandığını dile getiren Gökçe, insanların can ve mal güvenliğinde birinci derece rol oynayan inşaat mühendislerinin
daha iyi ve daha kaliteli şartlarda eğitim
almasının önemine işaret ederek, oysa
alt yapı sorunları çözülmeden neredeyse
her ilde inşaat mühendisliği bölümünün
açıldığının göze çarptığını sözlerine
ekledi.
HABER
Depreme dayanıklı tasarımda
öne çıkan unsur: Çelik yapılar
Türk Deprem Yönetmeliği tarafından çelik yapı tasarımına getirilen
yeni yaklaşımlar ve hükümler düzenlenen ‘Depreme dayanıklı çelik
yapı tasarımı” seminerinde ele alındı.
G
ebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent
Akbaş’ın konuşmacı olarak
katıldığı seminere, inşaat mühendisleri yoğun ilgi gösterirken, seminerde;
yapılarda deprem etkileri, geçmiş depremlerde çelik binaların performansı,
depreme dayanıklı yapı tasarımı felsefesi, deprem kuvvetlerine göre tasarım,
çelik yük taşıyıcı sistemler, AISC Sismik
Hükümleri ve Türk Deprem Yönetmeliği
ile LRFD ve ASD tasarım yöntemlerinin
esasları konuları ele alındı.
ÇELİK BİNALARIN TASARIMI
DOĞRU ANLAŞILMALI
17 Ocak 1994 Amerika ve 17 Ocak 1995
Japonya’daki Kobe depremlerinin birçok
çelik binadaki birleşimlerde beklenmedik kırılmalara yol açtığını belirten Doç.
Dr. Bülent Akbaş, depremlerin ardından
yapılan kapsamlı deneysel ve analitik
çalışmaların, çelik yapıların depreme
dayanıklı tasarımında yeni yaklaşımların
oluşmasına ve yönetmelik hükümlerinin
de değişmesine neden olduğunu ifade
etti. Türkiye’de çelik binaların tasarımında 2007 yılında yayınlanan Afet
Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik’in belirleyici olduğunu
hatırlatan Akbaş “Bu yönetmeliğin çelik
binaların tasarımı ile ilgili bölümünde,
çelik bina tasarımında dünyada izlenen
en ileri yaklaşımlar mühendislerimizin
uygulamasına sunmuştur. Türk Deprem
Yönetmeliği’nin (TDY) çelik binaların
tasarımı ile ilgili bölümünün ülkemiz
mühendisleri tarafından doğru bir
şekilde uygulanabilmesi için önce en net
biçimde anlaşılabilmesi gerekmektedir”
diye konuştu.
İMO,
mühendisleri
eğitmeye
devam ediyor
D
üzenlediği eğitim ve
kurslarla üyelerinin
mesleki gelişimlerine
katkıda bulunmaya devam eden
İnşaat Mühendisleri Odası
(İMO) Bursa Şubesi, ‘Metraj,
Yaklaşık Maliyet, Hakediş
Düzenleme ve OSKA Paket
Program Destekli Uygulamalar’
eğitimi gerçekleştirdi.
24 saat süren eğitim boyunca
mühendisler, web tabanlı yaklaşık maliyet, metraj ve hakediş
düzenleme konularında bilgilendirildi.
Eğitim ile birlikte 4734 sayılı
Kamu İhale Kanunu’na uygun
olarak hesap işlemlerini kolay,
hızlı ve hatasız bir şekilde yapabilecek olan mühendisler, ayrıca
bu programın, anlaşmalı olduğu
çizim programlarına, orijinal
poz ve birim fiyat verilerini de
kullandırabilecekler. Böylece
çizim aşamasında Türkiye’de
geçerli olan malzeme ve iş
kalemlerini doğru biçimde elde
etme şansına da erişecekler.
Eğitimi veren İnşaat Mühendisi Caner Demircan, bu
tür eğitimlerin, mühendislerin
günlük hayattaki işlerini oldukça kolaylaştıracağını söylerken,
programların da kullanıcılarına
hız ve verimlilik kattığını belirtti.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 37
RÖPORTAJ / HABER
İnşaat sözleşmelerinde
dikkat edilmesi gereken noktalar
İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir,
“Eğer bir inşaat, vaat edilen sürede bitirilmezse müteahhit hiçbir ücret alamama sorunu
ile karşı karşıya kalabilir” dedi.
İ
nşaat Mühendisleri Odası (İMO)
Bursa Şubesi tarafından düzenlenen ‘İnşaat Sözleşmeleriyle İlgili
Sıklıkla Ortaya Çıkan Problemler’
seminerinde sunum yapmak üzere
Bursa’ya gelen İstanbul üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Saibe Oktay Özdemir, seminer
öncesi İMO Bursa Bülten için soruları
yanıtladı.
İnşaat sözleşmelerinin uygulamada
son derece önemli olduğunu ve müteahhit ile iş sahibi arasında yapılan
sözleşmenin şartlarının çok iyi düşünülmesi, hukuk süzgecinden geçirilerek imzalanması gerektiğini belirten
Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir, özellikle tarafların edimlerinin dengeli olması, yapılabileceklerin söz verilmesi
gerektiğini söyledi. Özdemir, süre ve
bedel bakımından gerçekçi olmayan
sözleşmelerin, uyuşmazlık yaratacağı
kesin olan sözleşmeler olduğunu da
vurguladı.
- Arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmesinde nelere dikkat edilmeli?
En önemli konu sözleşmeyi noterde
yapmak ve satış vaadi şeklinde arsa sahibinin, pay devrini taahhüt etmesidir.
Ayrıca müteahhit tarafından tapuya
şerh konulması önemlidir. Sözleşme
süresinin gerçekçi belirlenmesi, yapılabilecek konularda vaatte bulunmak
önemlidir.
- Günümüzde inşaat sözleşmeleriyle
ilgili sıklıkla ortaya çıkan problemler
nelerdir?
En sık yaşanan problem; sözleşmenin iş sahibi tarafından sona erdirilmesi ile ilgili çıkmaktadır. Çünkü
üçüncü kişilere yapılan satış ve satış
vaatleri ile sözleşmenin sona erdirilmesi, üçüncü kişilere karşı da etkili
olmakta ve üçüncü kişilere tapu iptali
38 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
davası açılmaktadır.
Müteahhitlerin edimlerini tam ve
zamanında yerine getirmemesine bağlı
olarak davalar sıklıkla açılmaktadır.
Yapılan işin taahhüde uygun olmaması
nedeniyle, arsa sahipleri veya daire
alan üçüncü kişilerin ayıba bağlı haklarını kullanmak için açtıkları davalar
ve cezai şart talepleri de sıklıkla mahkeme önüne getirilmektedir. Ayrıca
eksik iş veya sözleşme dışı iş yapmak
durumunda ek ücret talebi de çok sık
gündeme gelmektedir.
- Şantiye şeflerinin, yapı denetimde
çalışan denetçi ve yardımcı kontrol
mühendislerinin hukuki sorumlulukları hakkında sizden daha geniş bilgiler alabilir miyiz? Önemli detaylar ve
altı özellikle çizilmesi gereken durumlar nelerdir?
Şantiye şefinin belli metrekare inşaat alanı geçen yerlerde olması mutlaka gereklidir. Yönetmelikte görevi
ve sorumluluğu sayılmıştır. Yapının
kusursuz olarak yapılması bakımından
hem idareye hem de iş sahibine karşı
sorumluluğu vardır. Şantiye şefi denetim elemanlarının bildirdiği hususları
yerine getirmekle görevli olduğu için
yerine getirmemesinden kaynaklı tüm
zararları gidermekle mükellef olanlardan birisidir. Müteahhit de kuşkusuz
sorumludur. Yapının kusurlu olması
ile görevini yapmaması arasında illiyet
bağı kurulan tüm diğer kişi ve kurumlarla birlikte şantiye
şefi de kusurlu fiilinden
sorumlu olacaktır.
Ancak belirteyim ki;
burada adeta kusur
karinesi vardır. Şantiye
şefi kusursuzluğunu ispatlamakla mükelleftir.
Önemli bir sorumluluk
hükmü de; şantiye şefi,
inşaatta herhangi bir
imalata başlamadan
en az bir gün önce,
yapılacak imalatı yapı
denetim kuruluşuna
haber vermek zorundadır. Aksi takdirde, işin
denetimsiz ilerlemesinden doğabilecek her
türlü sorumluluk yapı
müteahhidi ile birlikte şantiye şefine
aittir. Ayrıca cezai müeyyidelerin de
bulunduğunu hatırlatmak isterim.
Şantiye şefi denetimin ciddi şekilde
yapılmış olmasını da takip etmekle
sorumludur.
- İnşaat sözleşmelerinde imar durumu ve önemi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İmar durumu inşaat sözleşmesinin
geçerli olarak hüküm doğurması bakımından önem arz eder. Eğer sözleşme
yapıldığında imar durumu o inşaatın
RÖPORTAJ / HABER
yapılmasını imkansız kılıyorsa, sözleşmenin geçersizliği veya imkansızlığı
söz konusu olur ki, her iki durumun
da çeşitli müeyyideleri vardır. İmar
durumu uygun olmadığı halde yapılmış bir inşaat sözleşmesi varsa, sözleşme hukuki imkansızlık nedeniyle
geçersiz olur. Sözleşme yapıldıktan
sonra imar durumu değişerek, inşaatın yapılması imkansız hale gelmiş ise
sözleşmeden doğan borçlar sona erer.
Sözleşmeye binaen alınanların iadesi
sağlanır. Eğer sözleşme müzakerelerinde diğer tarafı aldatma durumu varsa bundan doğan zarar tazmin edilir.
- İnşaatın durdurulması halinde müteahhidin arsa sahibine ve kat malik-
lerine karşı sorumluluğu, bu durumun
önemi ve inşaat sözleşmelerine etkisi
nedir?
Durdurulmadan kasıt idari bir karar
ise ve müteahhidin bu süreçte her hangi bir kusuru bulunmamaktaysa kural
olarak sorumlu olmaz. Eğer durdurma
müteahhidin her hangi bir kusurlu
hareketi nedeniyle meydana gelmişse,
bunun zarar veren sonuçlarına kendisi
katlanır, yani ilgili herkes zararının
tazminini talep edebilecektir.
İnşaat geçici bir nedenle durdurulmuşsa bunun sözleşmenin devamına
kural olarak etkisi olmaz. Eğer durdurma inşaat sözleşmesinin devamını
engelleyecek nitelikte ise sözleşme
imkansızlık nedeniyle sona erer.
Durdurma iş sahibi veya müteahhidin
hakimiyet alanındaki bir nedene bağlı
ise durdurmanın zarar verici sonuçlarına bu kişi katlanır.
- Eklemek istedikleriniz…
İnşaat sözleşmeleri uygulamada
oldukça önemlidir. Müteahhit ve iş
sahibi arasında yapılan sözleşmenin
şartlarının çok iyi düşünülmesi hukuk
süzgecinden geçirilerek imzalanması
gereklidir. Özellikle tarafların edimlerinin dengeli olması, yapılabileceklerin
söz olarak verilmesi gerekir. Süre ve
bedel bakımından gerçekçi olmayan
sözleşmeler uyuşmazlık yaratacağı
kesin olan sözleşmelerdir.
Sözleşmelerdeki hukuki problemler
M
esleki ve teknik eğitimler ile
üyelerini aydınlatmaya devam
eden İnşaat Mühendisleri Odası
(İMO) Bursa Şubesi, üyelerine yönelik
‘İnşaat sözleşmeleri ile ilgili sıklıkla
ortaya çıkan problemler’ semineri
düzenlendi.
Şantiye şeflerinin, yapı denetimde
çalışan denetçi ve yardımcı kontrol
mühendislerinin hukuki sorumlulukları hakkında katılımcılara bilgi
veren seminerin konuşmacısı İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir,
“Eğer bir inşaat, vaat edilen sürede
bitirilmezse müteahhit hiçbir ücret
alamama sorunu ile karşı karşıya
kalabilir” dedi. İnşaatın tamamının
zamanında bitirilmese bile en azından
belli bir bölümünün tamamlanmış olması gerektiğini belirten Saibe Oktay
Özdemir, “Eğer inşaatın yüzde 90’ı
bitirilmiş ise o ana kadar bitirilmiş
kısmın ücreti alınabilir. Ancak yüzde
90’ından azı yapılmış ise ücret talep
edilemez” diye konuştu.
İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN
KENDİ ŞEKLE TABİ DEĞİLDİR!
Arsa payı karşılığı kat yapımı sözleşmesi hakkında da açıklamalarda
bulunan Prof. Dr. Saibe Özdemir,
şöyle devam etti:
“Arsa payı karşılığı kat yapımı
sözleşmesinin noterde ya da tapuda
yapılması gerekir. Vaat edildiği şeklinde olduğu gibi, başlangıçta devrin
yapıldığı sözleşmeler de vardır. Şekil
şartına uymak sadece devir borcu
için gereklidir. Ayrıca inşaatın özelliklerine ilişkin tüm diğer hususların
şekle bağlı olması gerekmemektedir.
Projesinde, vaziyet planında, internet
ilanlarında ya da broşürlerinde kullanılan ifadeler de sözleşmesel borcun
kaynağı olabilmektedir. Çünkü inşaat sözleşmesinin kendisi şekle tabi
değildir.”
Denetim firmalarıyla ilgili olarak
da, iş sahibinin aynı zamanda denetçi
olamayacağını kaydeden Özdemir, denetçi firmaların önemli sorumlulukları olduğuna vurgu yaparak, “Denetim
firmasının sorumluluklarını yerine getirmemesi sonucu, o firmada çalışan
ve projede görevli olan mühendis ve
mimar dahil tüm teknik elemanların
cezai sorumluluğu vardır” ifadelerini
kullandı.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 39
YAZAR
Afet eşiğinde kentsel dönüşüm
17 Ağustos 1999’da tüm Marmara’yı etkileyen depremden buyana geçen 13 yılı aşkın süre içinde
afet riski bulunan bölgelerdeki riskli yapılarla ilgili olarak örnek teşkil edecek bir uygulama yapılmamıştır.
S
EROL KILIKÇIER
AVUKAT
[email protected]
on olarak afet riski altındaki
alanların dönüştürülmesi ile ilgili
kanun 16.5.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun amacı
1. maddesinde aynen aynen “Afet riski
altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki
riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına
uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve
yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek” olarak ifade edilmiştir. Kanun’un
amacında belirlendiği açıklanan düşünce maalesef devamı maddelerde
vatandaşların huzurunu bozacak birçok
hükümle ortadan kaldırılmaktadır. Öyle
ki afeti önlemek için tanzim edilen kanunun bizatihi kendisi deyim yerindeyse bir afet halini almakta, insanlarımız
kanun koyucu eliyle sıkıntı çekmesine
neden olacak hükümlere muhatap
kılınmaktadır.
Bu kanunun uygulanmasında bakanlık bir yandan elinde yetkiyi tutarken,
diğer yandan da bu işin takibini kişi,
kurum ve idarelere paylaştırmaktadır.
Kanunun hemen tüm meselelere bu
çoklu yetki paylaşımı sorumluluk doğuran işlerin yapılmasını imkansız kılacak
nitelikte görünmektedir. Uygulamada
ise yetkilendirilen kişi ve kurumların
yasada belirtilen işlerin yapımını birbiri üzerine atmasına neden olacaktır
kanaatindeyiz.
TAPU İDARESİ ASLI VAZİFESİNDEN
UZAKLAŞTIRILMIŞTIR
Ayrıca kanunun uygulamasıyla ilgili
olarak görev verilen tapu idaresi de aslı
vazifesinden uzaklaştırılmıştır. Anayasal bir hak olan mülkiyet hakkının
titizlikle uygulandığı bu kurum kendisine yüklenen vazifelerle asıl işinden
uzaklaştırılacak ve yürüyen bir sistem
bu nedenle yürümez hale gelecektir.
Kanunu yazanlar maalesef uygulamadaki sorunlara kafa yormamışlardır.
Örneğin; dört yüz dönümlük bir kentsel
40 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
dönüşüm alanında on binlerce tapu
maliki bulunduğu, bunların her birisinin adreslerinin saptanarak muhataplara öncelikle risk tespiti raporlarının
tebliğ edilmesi gerekecektir. Tapuda
ismi yazılı bulunan her ferdin vatandaşlık sistemine kayıt numarası yani
vatandaşlık numarası belirli olmadığından aksaklıklar yaşanması da doğal
olacaktır. Bu konuda tebligat yapacak
personelin uzman olmaması nedeniyle
gaipler, öldüğü halde tapuya bildirilmeyenler, veraseti başkalarına intikal eden
şahısların mevcudiyeti gibi sebeplerle
işin uzayacağı ve tüm bu işleri yapmak için mevcut tapu sicil müdürlüğü
elemanlarının nitelik ve nicelik olarak
kafi gelmeyeceği tartışmadan azadedir.
Kanun koyucunun çalışan bir sistemi
çalışmaz hale getirecek bir yükü bir
kuruma yüklemesi ise görüşümüzce son
derece hatalıdır.
Kanunun yazım sırasına uyarak riskli
yapının tespiti usulüne baktığımızda
da yetki ve sorumluluk karmaşasının
aynen devam ettiği gözlemlenmektedir.
Riskli yapının tespiti öncelikle yapı
maliklerinden herhangi birinin isteğine
bırakılmıştır. Yapı malikleri bu tespiti
bakanlığın yetkilendirdiği kurum ve
kuruluşlara yaptıracaktır. Bu kurum ve
kuruluşlardan en önde gelenleri belediyeler olması gerekirken, bu gün itibariyle belediyelerin böyle bir tespiti yapma
imkan ve kabiliyeti yoktur. Riskli bina
belirlenmesi bu gün için şehrimizde
özel kuruluşlar eliyle yapılmaktadır.
Yapı malikleri böyle bir istek duymazsa
bakanlık maliklere yapı riski tespiti yaptırması için süre verecek, yine yapılmaz
ise bu kere bakanlık veya idarece bu
tespit yaptırılacaktır. Süre verme yetkisi
bakanlıkta olduğundan, süreye riayet
edilip, edilmediğinin idarece kontrolü
mümkün değildir. Dolayısıyla bu konuda bakanlık ikinci bir yazışma ile süre
verildiğini ve süre sonunda yıkımın
yapılmadığını ifade ederek idareden yı-
YAZAR
kımın yapılmasını talep edecektir. Buna
rağmen yıkım yapılmaz ise bakanlıkça
yıkım yapılacaktır.
MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜ DE ARTACAKTIR
Risk tespiti akabinde maliklere bu
rapor tebliğ edilecektir. Kayıtların eski
olması, birçoğunda vatandaşlık numarası bulunmaması gibi nedenlerle,
doğal olarak birçok kişi bu rapordan
sonradan haberdar olacak, rapora karşı
gecikmiş itirazda bulunma, yapılan
işlemlerin bu nedenle iptali isteme gibi
davaların ilk ayağı burada yaşanacaktır.
Mahkemelerin de ister istemez iş yükünün artmasına neden olunacaktır.
Takiben riskli yapının tespitine karşı
bu karardan haberdar olan malikler 15
gün içinde itiraz etme hakkına sahiptir.
İtiraza bakacak heyetin teşkili de enteresandır, kurul meslek disiplini öğretim
üyeleri arasından seçilecek dört üye ile
bakanlıkça görevlendirilecek üç kişiden
teşekkül etmektedir. Meslek disiplininden neyi kastedilmesi gerektiği yönetmelikle izah edilmiş ve en az ikisinin
inşaat mühendisi olması gerektiği
bildirilmiştir. Buna mukabil bakanlıkça
görevlendirilecek kişilerde böyle bir
tanımlamaya gidilmemesi kurulun oluşturulma amacına ters görünmektedir.
Risk tespitine itiraz, red ile sonuçlandığında ise yapılan risk tespit masraflarının tapu kaydına alacak olarak tescil
edileceği düzenlenmiştir. Zaten bu
kanunun bütün aşamalarında yapılan
masrafların hepsi tapuya şerh edilmekte olduğundan bina sahibi yeni bir
binaya geçme şansını elde edebilirse bu
mutluluğu üzerindeki borç yükü nedeniyle yaşayamayacaktır.
Bu kanunla riskli yapı olmasa bile
plan bütünlüğü bakımından yıkımı
gereken binalar da kanun kapsamında mütalaa edilmiştir. Bu binalarda
oturanların, kanunun afetle ilgili diğer
muhatapları ile aynı kefeye konulmasını
büyük bir hak ihlali olarak görmekteyiz.
Zira bu tür yapı sahiplerinin bütün suçu
idare tarafından yapılan planda binaya yer bulunamamasıdır. Bu tür bina
sahiplerine tam bir tazminat (maddi ve
manevi) ödenmesi veya bila bedel bir
taşınmaz verilmesi gerekli olduğu kanaatindeyiz. Aksi takdirde bu işlem de
idari ve adli dava konusu olabilecektir.
Riskli yapıyı tahliyeye zorlamak için
elektrik, doğalgaz ve su hizmeti verilmeyecektir. Hukuki bir netice, yani
taşınmazın tahliyesini elde etmek için
hukuka aykırı araç kullanmaya, yani
tahliyeye zorlamaya cevaz veren yasa
maddesinin insan haklarına adalet ve
hakkaniyete aykırı olduğu tartışmadan
uzaktır.
Riskli yapının yıktırılması ayrı bir
prosedür ve maceradır. Öncelikle mal
sahiplerince yıktırılacak olan yapının
yıkım masrafları için bakanlık kredi verebilecektir. Yıkım kredisi mal sahipleri
için ayrı bir ekonomik külfettir, mal sahiplerinin yıktırmadığı taşınmazı yerel
idare, onun da yıktırmadığı taşınmazı
bakanlık yıktırıp yıkım masrafı yine
tapu kaydına alacak olarak yazılacaktır.
Üçlü yıkım sürecinde bakanlık hem mal
sahibini, hem yerel idareyi tekrar tekrar
kontrol edecek ve doğal olarak zaman
ve emek kaybına neden olunacaktır. Bu
aşamada bazı binaların güçlendirme ile
korunması mümkün ve plan bütünlüğünü de bozmuyor ise muhafaza edilmesi
mümkün olacaktır.
Yapı yıktırıldıktan sonra yerine yapılacak binanın nasıl ve ne şekilde yapılacağı ayrı bir süreçtir. Kat maliklerinin
tamamının oy birliği ile hareket etmesi
halinde, bu yapının kime yaptırılacağı
hususunda kat malikleri karar verecektir. Ancak yapım masrafı yine kat
maliklerine aittir. Günlük yaşam mücadelesinde zorunlu ihtiyaçlarını bile
ertelemek zorunda kalan insanlarımızın
böyle bir borç altına girmek veya evsiz
kalmak arasında bir tercih yapmak
zorunda kalması her halde sosyal devlet
ilkesinin net bir ihlalidir. Zira devletimiz afete uğramış yabancı devletlerdeki
insanlara bile bila bedel mahalleler
kurarken, kendi insanını ekonominin
kıskacına terk etmesi her halde tasavvur edilebilecek bir sonuç değildir.
Ayrıca yeniden bina yapım aşaması
da dışarıda kalacak kat maliklerine kira
yardımı yapılacağı yasada belirtilmiş ise
de bu yardımın 18 aylık süre ile sınırlanması ve kira yardımı alanların faiz
yardımı alamamaları da ayrı bir haksızlıktır. TOKİ’nin bile taahhütlerini zamanında yerine getirmediği düşünülürse,
kira miktarının süre ile sınırlanmasının
mağduriyetlere yol açacağı tabiidir.
KAT MALİKLERİCE ALINMAYAN ARSA PAYLARI SORUNLAR DOĞURACAK
Kat maliklerinden 2/3’ü binanın
yapımı hususunda karar vermeye yetkili
kılınmış olduğundan, kalan kat maliklerinin hissesi diğer kat meliklerince
açık arttırma usulü alınabilecektir.
Düzenlemede açık arttırmanın bakanlıkça yapılacağı ifade edilmektedir. Kat
maliklerince alınmayan arsa payları
bakanlıkta belirlenecek değere göre
kamulaştırılacaktır. Rayiç değere veya
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 41
YAZAR
açık arttırma suretiyle yapılan ihaleye
itiraz ayrı bir yargılama sorunu ve sürecidir. Bu sürecin sonucu beklenmeden
işlemlerin devamı başkaca sorunların
doğmasına yol açacağı görülmektedir.
Kat maliklerinin 2/3 çoğunlukla anlaşamaması halinde bakanlık kamulaştırma usulüne gidecek ve kamulaştırma
bedeli de taksitler halinde ödenebilecektir. Bu takdirde maliklerin alamadıkları bedelle nerede ikamet edeceği,
açıkça kalıp kalmayacağı idare tarafından sorun olarak kabul edilmemiştir.
Keza bu kamulaştırma işlemine karşı
da değer yönünden bir dava açılması
mümkündür.
ma yöntemi de önemlidir. Faiz yardımı
şeklinde alınacak kredilerde önerilen
faiz yardım miktarı %3-4 gibi cüz’i bir
rakamdır, ödeme gücü bulunmayanlara
ise yukarıda ifade edilen TÜFE endeksli
kredi verilecektir.
Kanunun uygulaması sırasında;
çekişmenin giderilmesi, kamulaştırma
bedeli, değer tespiti, ihalenin iptali, kira
bedelinin tespiti, kira alacağı, imar planının iptali, menfaat dengesine riayet
edilmeyen tevhit işlemleri ve şuyulamanın iptali gibi davaların açılması muhtemel olup, idare aleyhine idare mahkemelerinde açılacak davalarda davanın
nihayetlenmesi ile ilgili bir süre veril-
Yıkılan binanın kat maliklerince
ücreti kendileri tarafından karşılanmak
suretiyle yapılamaması veya mevcut
imar hakkı dairesinde yapımı üstlenecek müteahhit bulunamaması halinde
TOKİ ile anlaşma yapılacak olduğundan
uygulamada TOKİ’nin önereceği sözleşmeyi imzalamak zorunda kalınacaktır.
TOKİ ile yapılan anlaşmalara anılan
kurumun uymadığı zamanında daireleri teslim etmediği de bir gerçektir. Bu
takdirde doğacak kira kaybı için ayrıca
davalar açılması gerekecektir.
TOKİ ile yapılan anlaşmalarda alınan
krediler her yıl en az enflasyon oranında yeniden değerlemeye tabi tutulmakta olduğundan, kredinin yüksekliğine
göre %10’dan %20’ye kadar yeniden değerleme oranına ilave yapılabilecektir.
Yapılacak değerlemede bakiye hesapla-
mediği halde yürütmenin durdurulması
kararı verilmesinin önüne geçilmesi
birçok haksız sonucun ve tazminatın
doğmasına neden olacaktır.
Yıkımı ve yeniden yapımı istenilen
yerlerdeki bina maliyetlerinin bina
sahiplerinin karşılayamaması ve bu nedenle bakanlık tarafından yıktırılıp mal
sahiplerinin ellerine konut sertifikası
verilmeye çalışılması durumunda mal
sahipleri binalarını yıktırmaya yanaşmayacağından, güvenlik sorunu da yaşanacağı gibi elinde sertifika ile sokakta
kalan insanların durumu ayrıca insanlık
sorunu olarak gündeme oturacaktır.
Bina sahiplerinin tek başına sorumluluğunda olmayan bozuk konut stokunda bu konutlara zaman içinde izin veren
idarenin, bu konutlara zaman içinde
aflarla muafiyet sağlayan yasamanın da
42 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
sorumlu olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Bu sorumluluk faiz veya kira
yardımı ile geçiştirilebilecek bir sorumluluk değildir.
Dönüşüm ve değişim maliyetinin
bakanlığa verilen son derece geniş planlama yetkileriyle yerinde emsal arttırılması suretiyle karşılanması mümkün
ise de emsalin ne miktar arttırılabileceği bu artışın plan bütünlüğüne olan
etkisi göz ardı edilir ise dönüşümden
beklenen faydanın sadece bina sağlamlığı ile sınırlı kalması ancak diğer şehircilik ilke ve esaslarını karşılamaması
gibi bir sorunla karşılaşılacaktır.
Dolayısıyla yerinde yapılaşma sırasında emsal artışının yeni planda öngörülecek DOP’da düşünüldüğünde yüksek
yapılara yol açacağı, bunun ise şehir
doğal ve kültürel mirasa sahip şehirlerde sorunlara yol açacağı tabiidir.
Tatmin edici emsal yoğunluklar
verildikten sonra şehirlerin zemin
yapısı sağlam olan yerlerinde yapılaşma
alanları seçilip, buraların malikleri ile
riskli alan maliklerini şuyulandırması
da bir çözüm olarak görülebilir. Bakanlığın planlamada kullanacağı yetkilerin
bütün kısıtlamalardan azade bir şekilde
kullanılmasında mahzurları anlatmaya ayrıca gerek yoktur. Bu nedenle
yapılacak planlamada yasanın verdiği
yetki, kentin dinamiklerinin katılımı ve
onayı şeklinde algılanarak uygulanmalıdır. Aksi takdirde düzenlemeler yine
mahkemelere intikal edecek ve yanlış
hesaptan dönülecektir. Yanlış hesaptan
dönülürken kamu zararı ve bu zarara
neden olanlara rücü edilmesi gerektiği
hususu gözden uzak tutulmamalıdır.
Kanunla bakanlığa verilen planlama
yetkilerinde örneğin Mera Kanunu, Orman Kanunu, Toprak Koruma Kanunu
gibi kanunların getirdiği yasal kısıtlamalar ortadan kaldırılmaktadır. Kanun
koyucu daha önce vaz ettiği yasadaki
kısıtlamaları, bu kısıtlamaların gerekçeleri ortada dururken afet gibi bir sebep
için bile olsa kaldırmasını hukuken izah
etmek güçtür. Yasanın uygulanmasında
çok ciddi sorunlarla karşılaşılacağını
tahmin ediyor ve bu noktada İMO ve
ilgili sivil toplum kuruluşlarına çok
önemli görevler düştüğünü hatırlatarak
yazımıza son veriyoruz.
TEMSİLCİLİKLER
‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’
kursları Kütahya’da sürüyor
İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilciliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
2012 başından itibaren uygulama konan yönetmelik gereğince, inşaatlarda çalışanlar için
‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ kursları düzenliyor.
1
Ocak 2012 tarihinden itibaren inşaat
ve tesisat işlerinde, yapı işi üstlenen
müteahhitlerinin yetki belgesiz usta
çalıştırmalarına izin verilmemesi ile
ilgili kanun sonrası, Milli Eğitim Bakanlığı ve İnşaat Mühendisleri arasında
imzalanan protokol esaslarına göre
inşaat sektöründe çalışanlar eğitime tabi
tutuldu.
40 saat sürecek eğitimi tamamlayanların Ek-3 Geçici Ustalık Belgesi’ne
sahip olacaklarını belirten İMO Kütahya Temsilcisi Mahmut Sami Döven,
“İlgili kanuna göre artık inşaatlarda
belgesiz işçi çalıştırılmayacak. Biz de
hem üyelerimizin hem de çalıştırdıkları
işçilerin mağdur olmaması için bu eğitimin startını verdik. Eğitim süresince
bizlere bu konuda her
türlü desteği veren Milli
Eğitim Müdürlüğü’ne ve
Mesleki Eğitim Merkezi
yetkililerine teşekkür
ediyoruz” dedi.
Mesleki Eğitim
Merkezi’nde haftanın
5 günü yapılacak olan
eğitimlere katılan işçiler
geçici ustalık belgesine
sahip olacaklar ve sektörde çalışmaya devam
edebilecekler. İMO Kütahya Temsilcisi M. Sami
Döven, inşaat sektörünün bu eğitimler
sayesinde, daha kaliteli ve eğitimli insanlar tarafından farklı noktalara taşı-
nacağına inandığını kaydederek, “Oda
üyelerimizin çalıştırdıkları inşaat işçilerinin uzmanlık alanlarına göre kurslar
düzenleyeceğiz” diye konuştu.
Şeyhmüftü Camisi, yenileniyor
İMO Mustafakemalpaşa Temsilciliği, ilçenin en eski camilerinden
Şeyhmüftü Cami’sinde devam
eden restorasyon çalışmalarında
incelemelerde bulundu.
Y
üklenici Vaka İnşaat yetkilisi Ali
Karakoç, 110 yıllık geçmişe sahip
Şeyhmüftü Camisi’nde, ilk yapıldığı döneme ait malzeme renk ve mimari doku
korunarak restorasyon çalışmalarının
sürdüğünü belirtti. Karakoç, konusunda uzman 50 kalifiye işçi tarafından 13
aydır devam eden restorasyon çalışmalarında, caminin yıpranmış ahşap
kısımlarının meşe, çam ve kestane ağacı
kullanılarak yenilendiğini, tarihi değeri
olan yıpranmış parçaların koruyucu
kimyasallar ile işlenerek yerine koyulduğunu belirtirken, teknolojik sistemlerin
mimari ve tarihi dokuya zarar vermeyecek şekilde gizlendiğini söyledi.
Cami mimarisi hakkında bilgi veren
Mimar Bülent Çakan ise bahçedeki
döşeme ve duvarlarda Denizli Kocabaş
Yonu Taşı kullanıldığını, bahçedeki
şadırvan zeminin mermer, duvarlarının
ise andezit taşı olacak şekilde kaplandığını ifade etti. Bahçedeki duvar derzleri
ve bina içerisindeki tadilatlarda Horasan
Harcı kullanıldığını kaydeden Çakan,
gerekli noktalarda ise epoksi ve dikiş
atma yöntemleri kullanılarak yapının
güçlendirildiği ilgisin verdi.
İMO Mustafakemalpaşa Temsilcilisi
Fatih Şengül de, tarihi yapılardaki restorasyon uygulamalarının titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Tarihi niteliği bulunan camilerimizde, cami
dernekleri tarafından mimar, mühendis
ve ilgili kurulların izni alınmadan tamir,
tadilat ve benzeri imarlar yapılmamalıdır. Aksi takdirde tarihi dokuya zarar
verilebilir” uyarısında bulundu.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 43
ETKİNLİK
Mühendis ve mimarlar
“Şarkı söylemek lazım” dedi
İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları
Odası Bursa şubelerinin ortaklaşa düzenlediği ‘Şarkı Söylemek Lazım’ adlı Türk Sanat
Müziği konseri, Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İ
nşaat Mühendisi Şef Suat Ayan
yönetimindeki konseri yaklaşık
700 kişi izlerken, konuklar Türk
Sanat Müziği’nin unutulmaz eserlerini
mühendis ve mimarların yorumuyla
dinleme fırsatı buldu.
Orhangazi Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Recep İleri, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun
Uyanık, Mimarlar Odası Bursa Şube
Başkanı Nizamettin Kaya, Makine
Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart ve
İnşaat Mühendisleri
Odası Başkanı Necati
Şahin de konsere katılanlar arasındaydı.
Zeki Müren, Yıldırım Gürses, Avni
Anıl ve Münir Nurettin Selçuk gibi Türk
müziğinin unutulmaz isimlerine ait 26
eserin seslendirildiği
konserde, izleyenler
müzikle yoğrulmuş
unutulmaz bir gece yaşama fırsatı buldular. Gecenin sonunda söz alan İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, sergilenen performansın aylarca büyük
bir özveriyle çalışarak başarıldığını
söyleyerek, koro üyelerine ve katılımcılara bu özel gece için teşekkür etti.
Kendilerini yalnız bırakmayan tüm
izleyicilere şükranlarını sunan Koro
Şefi Suat Ayan da önümüzdeki aylarda
gerçekleşecek bahar konserine herkesi
davet etti.
Konserin sonunda Mimarlar Odası
Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya,
Şehir Plancıları Odası Bursa Şube
Başkanı Füsun Uyanık, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Necla
Yörüklü ve İnşaat Mühendisleri Odası
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Şef
Suat Ayan’a çiçek takdim etti.
İMO’dan mühendislere faydalı kurslar
İMO Bursa Şubesi, proje çizimleri ve statik hesaplamaları için kullanılan Idecad,
Probina ve modelleme analiz programı olan SAP2000 programı eğitimlerini gerçekleştirdi.
İ
nşaat Mühendisleri Odası
Bursa Şubesi, eğitim ve kurs
programlarına aralıksız devam
ediyor. Üyelerinin iş hayatında
sıklıkla kullandığı programların
eğitimlerini vermeye bu dönemde de devam eden İMO Bursa
Şubesi, düzenlediği eğitim
kurslarına inşaat mühendislerinin betonarme yapılar için
sıklıkla kullandığı statik analiz
programlarından biri olan Idecad Statik V6, Probina Orion ve
modelleme analiz programı SAP
44 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
2000 ile devam etti.
Mühendislerin yoğun katılım
gösterdiği kurslar hakkında
açıklama yapan Oda Yönetim
Kurulu Üyesi Özgür Yaşar
Özbey, “Meslektaşlarımızın
iş hayatını kolaylaştıracak ve
kendilerini geliştirmelerini sağlayacak bu kurslara katılımları
son derece önemli. Bizler, Oda
Yönetimi olarak bu yıl da eğitim
ve seminerlerimizle üyelerimize
katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
GEZİ
İnşaat mühendislerinin Avrupa turu
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, Avrupa turu ile stres attı. Fransa, İsviçre ve İtalya’yı gezen
mühendisler, bu ülkelerin tarihi ve turistik şehirlerini ve öne çıkan yapılarını yakından görme fırsatı buldu.
G
ezinin ilk durağı Fransa’nın Lyon
şehri oldu. Bu kentteki Eski
Lyon, Saint Jean Katedrali, Saint
Martin D'Ainay Bazilikası, Opera Binası,
Rhone ve Saone nehirleri mühendislerin ilgisini fazlasıyla çekerken, Lyon’un
ardından Fransa turu, dünyaca ünlü
sinema festivali ile tanınan Cannes şehri
ve devamında da Marsilya, Monaco,
Nice ve Monte Carlo ile sürdü.
Avrupa gezisinin en fazla dikkat gören
bölümü ise Fransa ile İtalya’yı birbirine
bağlayan Mont Blanc Tünel’i oldu. 1957
yılında inşaatına başlanıp, 1965 yılında
tamamlanan 11,6 kilometre uzunluğu,
8,6 metre genişliği ve 4,35 metre yüksekliği ile dünyanın en uzun otomobil
tüneli olma özelliği taşıyan Mont Blanc
karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen
İMO Bursa Şubesi üyeleri, tünelin bir
mühendislik harikası olduğunu söylediler.
Bir hafta boyunca Avrupa’nın en ünlü
şehirlerini gezme fırsatı bulan inşaat
mühendisleri, kentlerin tarihi ve turistik
değerlerinin yanında, eski dokuyu koruyan planlı yapılaşmalarına da hayran
kaldıklarını ifade ettiler. Mühendisler
gezi boyunca bol bol hatıra fotoğrafı
çekmeyi de ihmal etmediler.
MİLANO’YA HAYRAN KALDILAR
Avrupa turunun İtalya ayağında ise
modanın başkenti sayılan Milano’daki,
ünlü Duomo Katedrali, dünyanın en
ünlü opera binalarından Scala Opera
Binası ve Avrupa’nın en eski ve en güzel
pasajlarından Vittoria Emanuella Pasajı,
Bursalı mühendisler tarafından merakla
gezilen yapılar oldu.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 45
ETKİNLİK
Mühendisler, geleneksel
dayanışma gecesinde buluştu
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nin geleneksel hale getirdiği ‘Dayanışma Gecesi’,
bu yıl Çelik Palas Otel’de çok sayıda üyenin ve davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi.
G
eceye, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk, CHP Bursa milletvekilleri
Kemal Ekinci ve İlhan Demiröz, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Atilla Ödünç,
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar,
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey,
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Altın, Çevre ve Şehircilik İl
Müdürü Eyüp Gül, Uludağ Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem
Doğangün, Orhangazi Üniversitesi Rektörü
Prof.Dr. Recep İleri ve çeşitli meslek odalarının başkanları ve yöneticileri katıldı.
Meslekte 25’inci ve 40’ıncı yıllarını dolduran
üyelere plaket takdiminin yapıldığı gecede, konuklara hitap eden Oda Başkanı Necati Şahin,
büyük fedakarlıklarla mesleklerini icra eden
tüm inşaat mühendislerine teşekkür ederek,
“8 bin kişiyle 1954 yılında kurulan TMMOB ve
bağlı odalarıyla, sayımız bugün 500 bine yaklaşmış bulunuyor. Bu 58 yılda hem ülkemizde
hem de dünyanın dört bir yanında medeniyet
inşa eden tüm meslektaşlarımıza saygılarımızı
sunuyorum. Dünya’nın en zor mesleğini icra
eden, gece gündüz demeden çalışan siz meslektaşlarımızın bu emeklerinin karşılığı ödenemez. Sizler şantiyelerde, dağlarda taşlarda,
güneş, yağmur ve kar altında canınızı dişinize
takarak ülkeniz için, insanlık için mücadele
ettiniz. Fedakarlıklarınız unutulamaz” dedi.
İMO BURSA, EZBERLERİ BOZDU
Önceliklerinin her zaman meslektaşlarının haklarının savunulması ve korunması
olduğunu kaydeden Şahin, “Kendisine yetmeyenlerin, kentlerine ve ülkelerine maalesef
verebilecekleri bir şeylerinin olmayacağını düşünüyoruz. İMO Bursa Şubesi ezberleri bozmuştur. Her zaman suya sabuna dokunmuş,
mesleğimiz ve meslektaşlarımız için, kentimiz,
ülkemiz ve vatandaşlarımız için eksenini
kaybetmeden, yalnızca doğruları söylemiş ve
bundan sonra da söylemeye devam edecektir”
ifadelerini kullandı.
46 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
Dayanışma gecesinin sonunda günün anısına pasta kesildi.
Meslekte 40. yılını geride bırakan üyelere onur plaketleri verildi.
Dayanışma gecesinde 25 yıllık üyelere plaket verildi.
ETKİNLİK
Bursa protokolü İMO Bursa Şubesi’ni gecede yanlız bırakmadı.
Elif Şehitoğlu, ŞPO Bursa Şube Başkanı
Füsun Uyanık ve Serkan Sapan
Yıldız - İbrahim Mart
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz ve İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin
Bursalı inşaat mühendisleri geleneksel dayanışma gecesine yoğun ilgi gösterdi
İMO Bursa Şubesi Çalışanları ve Davetliler
Nesrin - Fikri Düşünceli
Nilüfer Belediye Başkanı
Mustafa Bozbey
Nurcan - Ufuk Ay
Meliha - Fatih Canbazoğlu
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 47
HABER
DSİ ve BTÜ’ye ziyaret
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, DSİ 1.
Bölge Müdürlüğü ve Bursa Teknik Üniversitesi’ni ziyaret etti.
İ
lk olarak DSİ Bursa 1. Bölge Müdürlüğü görevine getirilen Sinan Tahsin
Sarıoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde
bulunan İMO Bursa Şubesi Başkanı
Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyeleri,
karşılıklı görüş alışverişinde bulundu.
Ziyarette, Bursa’da görev yapacak
olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti
dile getiren DSİ Bursa 1. Bölge Müdürü
Sinan Tahsin Sarıoğlu, Türkiye’nin en
48 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
büyük kentlerinden biri olan Bursa’yı
daha ileri seviyelere taşıyabilmek için
üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.
DSİ’de Proje Ve Planlama Müdürlüğü
görevine getirilen İnşaat Mühendisi Şuayip Çatal’ı, yeni görevinden ötürü tebrik
eden İMO Yönetim Kurulu’nun bir sonraki durağı ise Bursa Teknik Üniversitesi
oldu. Burada İnşaat Mühendisliği Bölüm
Başkanı Doç Dr. İsa Yüksel’i ziyaret eden
Yönetim, Yüksel’e başarı dileklerinde
bulundu. Daha önce Zonguldak Karaelmas Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi görevinde bulunan İsa Yüksel, üniversite ile odanın
işbirliğinin önemine dikkat çekerken,
öğrencilerin kendilerini geliştirmesine
yardımcı olacak her türlü ortak faaliyete
açık olacaklarını ifade etti.
YILLARCA MÜCADELE VERDİK
Bursa’ya inşaat mühendisliği bölümü
açılması için uzun yıllar uğraş verdiklerini hatırlatan İMO Bursa Şubesi Başkanı
Necati Şahin, Uludağ Üniversitesi’nde
yıllarca Mimarlık Mühendislik
Fakültesi’nin olmadığını hatırlatarak,
“Odamızın yoğun uğraşları sonucunda
üniversitemizde İnşaat Mühendisliği
Bölümü açıldı. Orhangazi Üniversitesi
ve Bursa Teknik Üniversitesi ile de bu
sayı üçe çıkacak. Bunlar Bursa’mız için
son derece sevindirici gelişmeler. Bursa
Teknik Üniversitesi ile ilgili yer karmaşasının da bir an önce çözüme kavuşturulmasını diliyoruz” dedi.
ETKİNLİK
İnşaat mühendisleri bowlingle stres attı
12. Geleneksel İMO Bowling Turnuvası’nın galibi, geçen yılın şampiyonu Ki-Yapım ekibi oldu.
İ
ZOMET’in sponsorluğunda gerçekleştirilen
12. Geleneksel İnşaat Mühendisleri Odası
Bursa Şubesi Bowling Turnuvası, heyecanlı ve
çekişmeli karşılaşmalara sahne oldu. Carrefour
Magic World Bowling Salonu’nda düzenlenen
turnuvada, 35 takım kıyasıya mücadele etti.
İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin ve
Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı, iki tur
halinde yapılan turnuvanın galibi Ender Vapur,
Aykut Çatal, İnan Keser ve Aydemir Ersoy’dan
oluşan Ki-Yapım ekibi olurken, takım şampiyon
takım kupasını Oda Başkanı Necati Şahin’in
elinden aldı.
Mehmet Albayrak, Osman Savut, Metin İnhanlı
ve Metin Yaran’dan oluşan turnuvanın ikinci takımı, kupasını Bursa Büyükşehir Belediye Başkan
Vekili Atilla Ödünç’ten alırken, üçüncülük ise
Kemal Kulaber, Sunay Dramer, Çağlar Oktay ve
Mustafa Torun’dan oluşan grubun oldu.
Turnuvanın en skorer isimleri ise bayanlarda
Pelin Kale ile erkeklerde de Aykut Çatal oldu.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 49
ETKİNLİK
Genç mühendisler
kahvaltıda buluştu
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu üyeleri,
düzenlenen kahvaltıda biraraya geldi.
İ
MO Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu tarafından her yıl geleneksel
olarak düzenlenen kahvaltıların
sonuncusu bu yıl Kasaba Restoran’da
gerçekleştirildi. İMO Bursa Şubesi
Başkanı Necati Şahin’in ve Oda Yönetim
Kurulu üyelerinin de yer aldığı kahvaltıda, genç inşaat mühendisleri keyifli
dakikalar geçirdi.
Kahvaltıda genç meslektaşlarına seslenen Başkan Necati Şahin, İMO Bursa
Şubesi’nin büyük bir aile olduğunu
belirterek, bu tarz etkinliklerin üyeleri
birbirlerine daha da yakınlaştırarak,
aradaki iletişim ve işbirliklerinin artmasına vesile olduğunu söyledi. Gençlere
her zaman güvenmek ve fırsat vermek
gerektiğini kaydeden Şahin, Oda Yönetim Kurulu’nun da gençlerden oluştuğunu hatırlatarak, genç beyinlerin İMO
Bursa’ya büyük bir dinamizm kazandırdığını ifade etti.
50 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
Düzenlenen kahvaltı ve oluşturulan güzel birliktelik için tüm Gençlik
Komisyonu üyelerine teşekkür eden
Necat Şahin ”Geleceğimizin teminatı
olan Gençlik Komisyonumuz gözbebe-
ğimizdir. Yarın İMO Bursa’nın yönetim
kademelerinde sizler olacaksınız. Oda
çalışmaları ve faaliyetlerine katkılarınızın artarak devam etmesini fazlasıyla
önemsiyoruz” diye konuştu.
TREND
Golf şimdi de 4 çekecek!
Kompakt sınıfın en yeni modellerinden yedinci nesil Volkswagen Golf,
önden çekişli versiyonlarından sonra, şimdi de 4 tekerlekten çekişli
4Motion versiyonlarıyla tanıtıldı.
V
olkswagen Golf’te 4
tekerlekten çekişli bir versiyonun sunulması ilk bakışta
çok da önemli bir olay gibi
görünmeyebilir. Zira bugüne
kadar Golf’lerde 4 tekerlekten
çekişli 4Motion versiyonları ikinci nesilden beri hep
sunuldu. Ancak 4 tekerlekten
çekiş ya performanslı benzinli
motorlara ya da güçlü dizellere saklı tutulan bir ayrıcalıkken, yedinci nesille birlikte
bu durum değişiyor. Almanya’da yeni
tanıtılan 4x4 Golf’lere bakıldığında 2.0
lt 150 HP’lik dizelin yanında 105 HP
gücündeki 1.6 lt’lik dizel dikkat çekiyor.
Önden çekişli eşdeğer bir versiyona göre
Almanya’da 1.800 Euro’luk farkla satılan
Golf 1.6 TDI 4Motion’da önden çekişli
kardeşlerinden farklı olarak 5 ileri yerine
6 ileri manuel şanzıman görev yapıyor.
Muslukta devrim!
Sadece elimizi yıkadığımız muslukların artık 14
saniyede elimizi kurutacağını biliyor muydunuz?
Haldex kavramalı 4x4 sisteminin görev
yaptığı Golf 4Motion’lar sadece 5 kapılı
karoserle tercih edilebilirken, adaptif
süspansiyon sistemi seçeneği de mevcut.
Yerden yüksekliği önden çekişli kardeşleriyle aynı olan 4 tekerlekten çekişli Golf
1.6 TDI’ın ortalama yakıt tüketimiyse
4.5 lt/100 km ile önden çekişli Golf 1.6
TDI’dan 0.8 lt/100 km.
Renault Scenic yenileniyor
S
cenic gamında Renault’nun
1.5 dCi 110 bg motoru
6 ileri manuel ve EDC versiyonlarının yanı sıra, 1.6 16v
110 bg motoru da yer alacak.
Renault R-Link teknolojisi,
Avrupa’nın en çok satan MPV’si
Yeni Scenic ve Grand Scenic
ile de tüketicinin beğenisine
sunuluyor.
Yeni Renault Scenic ve Grand
Scenic, Mart ayında Cenevre
Fuarı’nda tanıtılacak ve Mayıs ayında Türkiye’de pazara
sunulacak. Scenic ve Grand Scenic,
Renault’nun yeni tasarım kimliğiyle
makyajlanıyor. Öndeki Renault logosu
artık daha büyük ve yeni ön pancuru vurgulayan parlak siyah bir fonun üzerinde
yer alıyor. Ön konsolun yumuşak çizgileri,
navigasyon, multimedya ve özelleştirilebilir ekranlı bir TFT ekran içeriyor.
S
ıradışı tasarıma sahip ürünleriyle dikkat çeken Dyson,
son olarak Airblade Tap isminde özel bir muslukla
dikkatleri yine üzerine çekmeyi başardı.
Bu musluğun en önemli özelliği elinizi yıkamanız
dışında aynı zamanda elinizi kurulamanıza da olanak
sunması. Özel sensörü ile eller musluğun iki yanında
bulunan panellerin altında tutulduğunda kurutma sistemi
devreye giriyor ve herhangi bir havluya veya ayrıca bir
kurutma makinesine ihtiyaç kalmıyor.
Dünyanın en küçük 1400 watt motorlarından birine
sahip olduğu belirtilen Dyson Airblade saatte 675 kilometre hızla üfleyebiliyor ve elinizin tamamen kuruması
için 14 saniye yeterli oluyor.
Akılı telefonlarda
kredi kartı
B
Scenic ve
Grand Scenic,
Renault’nun yeni marka kimliğini
taşıyan ön tasarımıyla yenileniyor.
Renault R-Link, Scénic ailesi üzerinde de
tüketicinin beğenisine sunuluyor ve kolay
kullanımlı bir joystick ve dokunmatik ekranıyla sürücünün ihtiyaçlarını karşılıyor.
Yeni Scenic ve Grand Scenic 5 Mart 2013
tarihinde Cenevre Fuarı’nda tanıtılacak.
Mayıs ayında ise Türk tüketicinin beğenisine sunulacak.
ankalararası Kart
Merkezi’nin sağladığı yeni
sistem sayesinde cep telefonları banka ve kredi kartı olarak
kullanılabilecek. Bankalararası Kart Merkezi (BKM), cep
telefonları ile temassız ödeme
gerçekleştirilmesini sağlayan Güvenilir Servis Sağlayıcı
(Trusted Service Manager, TSM) hizmetini sunmak üzere
gerekli çalışmalarını tamamladı. BKM tarafından yapılan
açıklamaya göre, BKM, akıllı cep telefonlarıyla temassız
ödemelerin gerçekleşmesine yönelik altyapı hizmeti
sunmak üzere sertifika aldı. BKM, 2008 yılında başlatmış olduğu Yakın Alan İletişimi özellikli akıllı cep telefonlarıyla ödeme yapılabilmesi için gerekli olan altyapı
çalışmalarını tamamladı.
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 51
SAĞLIK
Kalın giyinmek hasta ediyor
T
oplumdaki yaygın inanışın aksine ‘soğuk
hava’ değil, vücut ısısının düşmesi hasta
ediyor. Soğuk kış aylarında hastalanmamak için
vücut ısısının 37 derecede kalması son derece
önemli. Uygun giysilerle soğuktan korunulmadığı gibi vücut ısısı 37 derecenin altına da
düşebiliyor. Bunun sonucunda metabolizma
yavaşlıyor ve kötü huylu mikroorganizmalar aktif hale geçerek, vücut
direncini düşürüyor ve insanların
hasta olmasına yol açıyor.
Uzmanlar, dış ortam
ile vücut sıcaklığı
arasındaki fark ne
kadar açılırsa, bu
durumun vücut
sisteminde yara-
Gereksiz
vitamin kullanımı
kanser riski taşıyor
Y
apılan bir araştırmaya göre, fazladan
alınan her vitamin aralarında kanserin
de bulunduğu çeşitli hastalıklara neden
olabilir. Gereksiz vitamin kullanımının kanseri tetikleyebileceği uyarısında bulunan
uzmanlar, özellikle E vitaminin düzenli olarak
alımının erkeklerde prostat kanseri, C ve E
gibi multivitaminlerin bir arada kullanımının
da akciğer kanseri riskini artırabileceğini
vurguluyor. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp
Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Yeltekin Demirel, vitaminlerin
ilaç olarak yaşlılıkta ya da çocuklukların hızlı
büyüdükleri dönemlerde kullanılmasının daha
uygun olduğunu söyledi. Fazladan alınan her
vitaminin vücuda ciddi düzeyde zarar verebileceğini belirten Prof. Dr. Demirel, ''Vitaminler
ilaç yoluyla uzun süreli alındığında kusma,
halsizlik, yorgunluk ve sinirsel hastalıklara
neden olabilir. Kas ağrıları, kramplar gibi sorunlar çıkarabilir. E vitamininin düzenli olarak
alımının erkeklerde prostat kanseri riskini
artırdığı, C ve E gibi multivitaminlerin bir arada alındığında akciğer kanseri riskini artırdığı,
A vitamininin fazla alınmasının körlüğe yol
açabildiği gözlenmiştir'' dedi.
52 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
tacağı olumsuz değişimler nedeniyle hastalıklara yakalanma riskinin de o denli artacağına
dikkat çekiyor. Kış mevsiminde
hastalanmamanın çözümünü
kalın kalın kıyafetler giymek değil, aşırı terlemeye
veya üşümeye sebebiyet
vermemek olarak açıklayan uzmanlar, vücut
sıcaklığını azaltmayıparttırmadan sabit tutmaya
çalışmanın, direnci
düşürmeden sağlıklı
kalınmasına yardım
ettiğini belirtiyor.
AŞIRI KALIN
GİYİNMEK HASTA
EDİYOR!
Hemen hemen herkes soğuk havalarda
adeta lahana gibi kat kat kalın kıyafetler giyerek
hastalıklardan korunmaya çalışıyor. Bu durumun
yanlışlığına vurgu yapan İç Hastalıkları Uzmanı
Dr. Kerim Çıkım, kalın giyinmenin bizi korumak
yerine tam aksine hastalıklara karşı dirençsiz
bıraktığı uyarısında bulunarak, şunları söylüyor:
“Bunun nedeni ise aşırı kalın kıyafetler yüzünden oluşan terlemenin de aynı şekilde vücudumuza zarar verebilmesi. Terin buharlaşarak
vücudumuzdan atılması gerekiyor. Ancak kalın
kıyafetler teri vücuttan alıp dış ortama veremediği için, vücudumuz nemli ve ıslak kalıyor. Bu
durumvücut direncimizin daha çok düşmesine
ve hastalıklara açık hale gelmemize yol açıyor.”
Beslenmede en sık yapılan 3 hata
K
ış mevsiminde hareketsizlik, depresyon, toplu alanlarda bulunmak, grip gibi hastalıkları
daha sık geçirmek, kilo alımını etkiliyor. Kışın
hareketi artırmak için, işyerinde, evde, dışarıda
yapılabilecekler var. En önemlisi de beslenmeye
dikkat etmekten geçiyor. Beslenme ve Diyet
Uzmanı Gülay Hamzaoğlu Öztürk, kışın beslenmede en sık yapılan 3 hatayı şöyle sıralıyor:
yemememiz gerekiyor. Kaçamaktan kastımız
her şeyi yiyelim ertesi gün hiçbir şey yemeyelim
olmamalı. Menü dışında yenen gıdayı hangi
1- Yaz sebze ve meyvelerini kışın yemek,
hormonlu yiyecek yemek anlamına geliyor. Bu
da vücudu olumsuz etkileyebiliyor.
2- Meyveyi bütün olarak yemek yerine çok
sayıda meyveyi sıkarak elde edilen meyve suları
ve hazır meyve sularıyla çok yüksek oranda
kalori almak.
3- Yüksek kalorili yiyecekleri gündüz az
miktarda tüketmek yerine uzun kış akşamlarında, metabolizmanın en yavaş ilerlediği saatlerde
tüketerek aşırı kalori almak.
KİŞİYE ÖZEL DİYET PROGRAMLARI ÖNEMLİ
Dönemsel diyetler yerine, kişiye özel diyet
programlarının planlanmasının gerekliliğine de
işaret eden Gülay Hamzaoğlu Öztürk, günlük
beslenmede yapılan sık sık kaçamakların
çok kalori alınmasına sebep olduğuna dikkat
çekerek, “Örneğin bir kase sütlü tatlı yediysek,
o günkü beslenmemizden bir su bardağı süt, bir
porsiyon meyve ve bir dilim ekmek hakkımızı
grup olduğunu düşünerek, bir sonraki öğün o
grubu kısarak ve eksik grubu tamamlayarak
bu dengeyi korumalıyız. Mantı yediysek, o gün
ekmek tüketimini azaltmalı, takip eden öğünlerde yağdan zengin başka yiyecek tüketmemeli,
süt veya yoğurt hakkımızı da eksiltmeliyiz” diye
konuştu.
Ara öğünler ile kan şekerinin dengede tutulmasına da vurgu yapan Öztürk, ara öğünlerin,
yemek yeme atağını engelleyeceği için mutlaka
yapılması gerektiğini, ara öğün alternatiflerinin
de mutlaka lifli ve kana karışma hızı düşük
gıdalar olmasını sözlerine ekledi.
REHBER
ÖNEMLİ TELEFONLAR
Polis İmdat................................................. 155
Yangın İhbar............................................... 110
Hızır Acil Servis.......................................... 112
Telefon Arıza.............................................. 121
Alo Büyükşehir........................................... 153
Jandarma İmdat........................................ 156
Orman Yangını........................................... 177
İş ve İşçi Bulma......................................... 180
Sağlık Danışma.......................................... 184
BUSKİ Arıza................................................ 185
Elektrik Arıza.............................................. 186
Doğalgaz Arıza........................................... 187
Cenaze Hizmetleri...................................... 188
HASTANELER
Tıp Fakültesi.................................... 295 00 00
Askeri Hastane................................ 239 38 40
Yüksek İhtisas.................................. 360 50 50
Muradiye Devlet............................... 220 00 20
Çekirge Devlet................................. 239 36 36
Şevket Yılmaz.................................. 366 43 43
Ali Osman Sönmez Onkoloji............. 223 82 00
Göğüs Hastalıkları............................ 368 34 50
Zübeydehanım Doğumevi................ 233 38 39
Çekirge Çocuk................................. 234 48 48
Bursa Çocuk.................................... 220 70 39
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi.............. 366 85 60
YEREL YÖNETİMLER
Valilik............................................... 273 50 00
İl Özel İdaresi................................... 256 64 20
Büyükşehir Belediyesi...................... 444 16 00
Büyükşehir Zabıta............................ 221 53 42
Gemlik Belediyesi............................ 513 45 21
Gürsu Belediyesi.............................. 371 50 00
Kestel Belediyesi.............................. 372 10 01
Mudanya Belediyesi......................... 544 16 50
Nilüfer Belediyesi............................. 451 21 50
Osmangazi Belediyesi...................... 444 16 01
Yıldırım Belediyesi .......................... 363 55 00
GÜVENLİK
Polis İmdat................................................. 155
Jandarma İmdat........................................ 156
İl Emniyet Müdürlüğü....................... 270 50 00
Acemler Emniyet Müdürlüğü............ 233 96 30
YANGIN İHBAR
Yangın 110
Orman Yangını........................................... 177
....................................................... 221 10 11
ULAŞIM
Şehirlerarası Otobüs Terminali......... 261 54 00
Yenişehir Havaalanı.......................... 781 80 15
THY Satış Müdürlüğü....................... 254 27 28
Teleferik İşletmesi............................ 327 74 00
İDO Müşteri Hizmetleri..................... 444 4 436
İDO Danışma.......................... 0 212 517 96 96
İDO Zafer Plaza................................ 225 39 08
İDO İmam Aslan Tesisleri.................. 513 23 94
Mudanya Feribot İskelesi................. 544 30 60
Eskihisar Feribot İskelesi........ 0 262 655 60 31
Topçular Feribot İskelesi........ 0 226 353 43 19
TAKSİ DURAKLARI
Alacahırka....................................... 223 93 91
Altınşehir....................................413 31 64-65
Acemler Kelebek.............................. 235 61 03
Acemler Konur................................. 233 60 75
Adalet.............................................. 250 34 46
Almira.............................................. 252 86 38
Altıparmak......................222 16 44-221 26 27
Askeri Hastane..............233 81 29- 236 85 41
Ataevler..........................441 88 00-441 88 01
Batı Garajı........................................ 443 25 74
Beşevler.........................451 62 64-451 28 28
Bizim............................................... 221 19 19
Bulvar.........................................452 46 03-04
Bursa............................................... 254 92 85
CarefourSA...................................... 452 65 95
Çakırhamam.................................... 223 10 69
Çarşamba-Yeni Valilik.....252 49 99-252 10 10
Çarşamba Meydan........................... 271 33 87
Çarşı................................................ 223 07 07
Çekirge...........................233 30 03-236 71 04
Çekirge Hizmet................................ 236 60 08
Çelik Palas....................................... 233 27 79
Çınarlı.............................................. 223 09 73
Çimen.............................................. 328 55 54
Dallas............................236 91 07- 233 81 22
Demirtaş.......................................... 252 39 62
Demirtaş Hamamönü....................... 271 58 68
Devlet Hastanesi.............................. 222 87 81
Doğumevi........................................ 236 67 06
Doğu Garajı...................................... 364 20 00
Dörtyol Çiçek................................... 223 73 39
Emirsultan....................................... 329 80 64
Etibank............................................ 250 21 11
Flash..............................223 84 81-220 61 52
Fomara............................................ 222 04 38
Gazcılar........................................... 253 30 00
Geçit...............................241 43 42-241 77 23
Gençosman Varan............................ 250 04 00
Grand.............................................. 222 48 55
Hürriyet........................................... 246 48 66
Hipodrum......................................... 252 19 24
İhsaniye..........................245 41 73-247 47 33
İncirli............................................... 327 09 19
İpekiş.............................251 31 20-253 88 14
Kafkas............................................. 224 95 91
Karamustafa.................................... 232 13 09
Kayıhan........................................... 225 23 62
Kemer............................................. 253 25 15
Kurtuluş........................................... 329 42 42
Kuzey Garajı..................................... 211 50 20
Kükürtlü..........................236 11 35-235 12 96
Kültür.............................................. 441 90 81
Mesken..........................367 88 07-368 16 18
Muradiye......................................... 224 71 41
Namazgah....................................... 328 01 82
Nazar..............................251 19 65-254 28 00
Nilüfer............................245 05 98-249 34 48
Onur..............................362 17 18- 361 01 53
Park................................................. 224 86 58
Pınarbaşı......................................... 223 93 91
Santral...........................250 37 47- 254 82 87
Setbaşı..........................327 57 71- 328 90 91
Stad...............................222 93 49- 221 46 66
Sırameşeler...................233 45 44- 235 30 34
Siteler.............................................. 368 27 49
SSK............................................239 39 00-01
SSK Yıldırım..................................... 368 22 77
Şafak Kent...................................... 342 32 06
Temenyeri.......................327 80 59-328 91 14
Teleferik............................................ 329 7 36
Terminal.....................................261 52 66-67
Uludağ.......... 223 23 33-220 29 70-222 35 14
Uludağ Birlik........... 221 11 41- 250 59 40-41
Yeşil................................................. 327 63 20
Yeni İhtisas...................................... 361 97 19
Yeni Emniyet.................................... 221 22 91
Yıldırım............................................ 360 53 68
Yıldırım SSK..................................... 368 22 77
Yıldız.............................245 57 68- 245 57 69
FUAR TAKVİMİ
UNTEK 2013
Bursa Unlu Mamuller Teknolojileri, Pastane ve
Fırın Ekipmanları Fuarı
18-21 Nisan 2013
BURSA DOĞA, AV 2013
5. Uluslararası Doğa Sporları, Avcılık, Atıcılık, Balıkçılık,
Alternatif Turizm, Arazi Araçları, Yaz Sporları, Spor Giyim,
Karavan ve Kamp Malzemeleri Fuarı
30 Mayıs – 2 Haziran 2013
BURSA 6. ULUSLARARASI HAYVANCILIK VE
EKİPMANLARI FUARI
Hayvancılık, Ekipmanları
02-05 Ekim 2013
BURTARIM 2013
Bursa 11. Uluslararası Tarım, Tohumculuk, Fidancılık
ve Süt Endüstrisi Fuarı
02-05 Ekim 2013
BURSA OTOSHOW FUARI 2013
Bursa 8. Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet,
Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı
-Tunning Özel Bölümü
5-10 Kasım 2013
YURT İÇİ FUAR TAKVİMİ
ORTADOĞU İNŞAAT FUARI 2013
5. Yapı Malzemeleri, Yapı Teknolojileri, Elektrik
Sistemleri Malzemeleri ve Otomasyon Asansör, İş ve
İnşaat Makineleri, Doğalgaz, Isıtma, Soğutma,
Havalandırma ve Tesisat Malzemeleri Fuarı
11-14 Nisan 2013 Tüyap Diyarbakır
36. YAPI FUARI
24-28 Nisan 2013 Tüyap İstanbul
KONYA YAPI VE DEKORASYON FUARI 2013
10. Yapı Malzemeleri, Yapı Teknolojileri ve Dekorasyon Fuarı
- Asansör ve Yürüyen Aksamlar Özel Bölümü
16-19 Mayıs 2013 Tüyap Konya
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 53
BASINDA İMO
Tarih: 8 Şubat 2013
Saya: 11
Tarih: 14 Şubat 2013
Saya: 4
Tarih: 5 Kasım 2012
Saya: 4
Tarih: 31 Ekim 2012
Saya: 12
Tarih: 19 Ocak 2013
Saya: 2
Tarih: 3 Şubat 2013
Saya: 10
54 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58
BASINDA İMO
Tarih: 28 Aralık 2012
Saya: 9
Tarih: 30 Aralık 2012
Saya: 2
Tarih: 20 Şubat 2013
Saya: 6
Tarih: 17 Şubat 2013
Saya: 20
Tarih: 15 Şubat 2013
Saya: 1
Tarih: 10 Kasım 2012
Saya: 5
Tarih: 14 Aralık 2012
Saya: 5
Tarih: 17 Şubat 2013
Saya: 9
Tarih: 25 Kasım 2012
Saya: 4
SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 55

Benzer belgeler