4305 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Transkript
4305 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İÇİNDEKİLER 05Yönetimden 06 Kentsel dönüşüm karmaşası TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ Sayı: 58 Ocak - Şubat - Mart 2013 İMO Bursa Şubesi Adına İmtiyaz Sahibi: Necati ŞAHİN Yazı İşleri Müdürü: Fatih CANBAZOĞLU Yayın Kurulu: Sezai ÖZOKUTANOĞLU Fatih CANBAZOĞLU M.Burak İMREKOĞLU Melike EKMEKÇİ Ayşe Asena DİŞBUDAK 15 16 18 19 22 24 26 27 Necati Şahin: Körfez geçişi yüzyılın fırsatıdır Muazzez Mutlu: Harita mühendisliğine ne katabilirim derken, inşaatı da seçtim İMO’dan yapı denetim kuruluşlarının kapatılmasına tepki Necati Şahin: Kapatmalar ileride tsunami felaketi oluşturacak İhsan Akar: Konut teslimlerinde yeni KDV uygulaması Osmangazi Belediyesi ile yapı denetim alanında işbirliği Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor konferansı Bekir Parlak: Dönüşümü ranta kurban etmeyelim 28 31 32 34 38 40 43 44 45 46 49 50 54 İnşaatın tozunu küçük yaşlarda yutmuş genç bir mühendis Genç mühendisler Başkan Bozbey ile buluştu MHP ve CHP Bursa temsilcileri İMO’ya konuk oldu Etkili iletişimin püf noktaları İnşaat sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken noktalar Erol Kılıkçıer: Afet eşiğinde kentsel dönüşüm Şeyhmüftü Camisi yenileniyor Mühendis ve mimarlar “Şarkı söylemek lazım” dedi İnşaat mühendislerinin Avrupa turu Mühendisler, geleneksel dayanışma gecesinde buluştu İnşaat mühendisleri bowlingle stres attı Genç mühendisler kahvaltıda buluştu Basında İMO Yayına Hazırlayan: Beşevler, Eğitimciler Cd. Leylak Sk. Ahmet Osmanbey Apt. No: 20 D:4 Nilüfer/BURSA Tel: 0224 451 66 67 Faks: 0224 451 70 71 www.yazievi.com.tr Yayın Yönetmeni Elif SEZGİN Editör Erdal ŞEN Haber Ramazan GÜLTAŞ Sadun YALÇIN Görsel Yönetmen Ümit İNCE Reklam Koordinatörü Seher BİÇER Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mh. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11 A/41 Yenibosna- Bahçelievler/İSTANBUL TEL: (212) 454 30 00 İMO BURSA ŞUBESİ Odunluk Mah. Akademi Cd. BAOB Yerleşkesi No:8/A-1 Nilüfer / BURSA Tel: 0224 452 94 00 GSM: 0530 408 37 48 web: www.imobursa.org.tr e-posta: [email protected] SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 03 YÖNETİMDEN Saygıdeğer meslektaşlarımız, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi (İMO) Bülteninin 58. Sayısı’ nda sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Her zaman olduğu gibi Bursa ve Temsilciliklerimizin bulunduğu il ve ilçelerden derlediğimiz haberlerimizin yer aldığı bültenimizin bu ayki dosya konusu son zamanlarda gündemin en üst sırasında yer alan “Kentsel Dönüşüm” oldu. Bilindiği gibi “6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” ve ilgili yönetmeliklerin yayınlanmasıyla birlikte pilot illerden biri olan Bursamızda da kentsel dönüşüm çalışmaları resmen başladı. Bu sayımızda Bursa’daki bu zamana kadar yapılmış ve yapılması planlanan kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında sizlere, değerli akademisyenlerimizin de katkılarıyla detaylı bir dosya hazırlamaya çalıştık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çeşitli şehirlerde gerçekleştirdiği “Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor” toplantılarını da takip ederek, toplantıların Yalova ve Bursa ayağında oda olarak fikirlerimizi belirtme fırsatı bulduk. Konuyla ilgili odamız bünyesinde ise Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Parlak’ın katılımıyla “Bursa’da Kentsel Dönüşüm” semineri düzenleyerek üyelerimizi bilgilendirdik. Hepimizi yakından ilgilendiren diğer bir önemli konu ise kentimizde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün denetimleri sonucu 9 adet yapı denetim firmasının kapatılmasıydı. İMO Bursa Şubesi olarak konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek kapatma kararının inşaat sektöründe doğuracağı sıkıntıları anlatarak yetkili mercileri uyardık. Konuyla ilgili BTSO ile de görüşerek desteklerini istedik. Önümüzdeki günlerde de bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz ve sorunun çözümü adına oda olarak her türlü girişimde bulunacağız. Belediyelerde yürütülmekte olan yapı denetim uygulamaları sırasında İnşaat Mühendislerinin karşılaştığı problemler de üzerine eğildiğimiz konular arasındaydı. Osmangazi ve Nilüfer Belediyeleri’nde yürütülmekte olan yapı denetim uygulamaları ile ilgili toplantılara ev sahipliği yaparak üyelerimizin karşılaştığı güçlüklerin çözülmesi için belediyelerle görüş alışverişinde bulunduk. İMO Bursa Şubesi olarak kurumlarla işbirliği çalışmalarımıza bu dönemde de devam ettik. Bu amaçla Devlet Su İşleri, Bursa Teknik Üniversitesi ve Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü ziyaretlerini gerçekleştirerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Ayrıca MHP ve CHP Bursa İl temsilcilerini şubemizde ağırlayarak kendilerini Bursa’da yürütülen çalışmalar ile ilgili bilgilendirdik. Bu dönemde geleceğin mühendis adayları Uludağ Üniversi- tesi ve Orhangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencileri ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de odamızın diğer önemli ziyaretçileri oldu. Seminerler açısından ise yoğun ve verimli bir dönem geçirdik. “Betonarme Yapıların Deprem Risk Değerlendirmesi”, “Çelik Yapılar”, “İnşaat Sözleşmeleri ile İlgili Sıklıkla Ortaya Çıkan Problemler”, “Mesleki Davranış İlkeleri” ve “İş Yaşamında Mühendis İletişimi” Seminerleri geride bıraktığımız dönem düzenlediğimiz önemli seminerler arasındaydı. Bütün bunların dışında geleneksel dayanışma gecemiz, bowling turnuvamız ve üyelerimize yönelik düzenlediğimiz Avrupa gezimiz gibi sosyal etkinliklerle iş stresinden bir nebze de olsa uzaklaşmaya çalıştık. Son olarak sizlere odamızın kent ve ülke gündemine ilişkin görüşlerinin, meslektaşlarımıza yönelik düzenlediğimiz seminer, mesleki eğitim ve sosyal etkinliklerimizin yer aldığı dopdolu bir bülten hazırlamaya çalıştık. Tüm bu etkinliklerimize iştirak eden meslektaşlarımıza, desteklerini esirgemeyen temsilciliklerimize, yayın kurumumuza ve ilan veren dostlarımıza bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. Saygılarımızla İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 05 DOSYA KENTSEL DÖNÜŞÜM KARMAŞASI Bursa’nın geleceğini şekillendirecek olan kentsel dönüşüme dikkat çekmek isteyen İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, bu süreçte en önemli aktör konumunda yer alacak yerel yönetimlere, akademik oda başkanları ve üniversiteden öğretim üyelerinin tespit ve öneriyle katkıda bulundu. Alınan yanıtlar önemli mesajlarla dolu… T ürkiye’nin yönü kentsel dönüşüme kaymış durumda. Yıllarca depremlere binlerce can veren Türkiye’de devlet, bugüne kadar ki en somut adımını attı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara, İstanbul, Bursa ve Erzurum’da bazı bölgeleri riskli alan ilan etti. Karara göre Bursa’da Yıldırım İlçesi Mevlana, Ulus, Yavuzselim, Arabayata- 06 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 ğı, Çınarönü, Hacivat ve Şirinevler mahalleleri ile Osmangazi İlçesi’nde Akpınar Mahallesi, ‘Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alan Sınırları’ içerisinde yer aldı. Bursa’daki kentsel dönüşüm Yıldırım’daki 7 mahalle ile Osmangazi’nin Akpınar Mahallesi’nden başlayacak. İlk etapta 30 binden fazla binanın yıkılması gündemde. DOSYA İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin: Doğanbey’deki film yeniden çekilmek isteniyor K entsel dönüşümün Yıldırım’da magazinleştirilerek, hukuki ve teknik altyapısı olmayan bir biçimde hayata geçirilmeye çalışıldığına işaret eden İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Yıldırım’ın 67 mahallesinin de yapı güvenliği riski taşımasına rağmen, bu 7 mahalle için kriterlerin belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Bölgenin, daha kentsel dönüşüm alanı ilan edilmeden 4,1 milyon lira bedelle Jeoloji, Jeofizik ve Şehir Planlama bölümleri bulunmayan Okan Üniversitesi’ne kentsel dönüşüm ihalesi verildiğini hatırlatan Şahin, “İhale öncesi Okan Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Enver Ülger, bir yıla yakın süre Yıldırım Belediyesi’nde kentsel dönüşüm konusunda danışman olarak çalışmıştır. 7 mahalle için kentsel dönüşüm ile ilgili ihale şartnamesi de Prof. Dr. Ülger tarafından hazırlanmıştır. Ne kadar ilginçtir ki bu 7 mahalle ile ilgili kentsel dönüşüm değerlendirme çalışmaları için yapılan ihaleyi de 4,1 milyon TL bedel ile Okan Üniversitesi almıştır” dedi. DOĞANBEY’DEKİ FİLM, AKPINAR’DA DA ÇEKİLMEK İSTENİYOR Şahin, Osmangazi İlçesi Akpınar Mahallesi hakkında ise şöyle devam etti: “Görüldüğü kadarıyla sadece bölge halkının değil, Osmangazi Belediyesi’nin, milletvekillerinin, iktidar ve muhalefet parti teşkilatlarının, Belediye Meclis üyelerinin dahi bu projeden haberleri yok. Doğanbey’de oynatılan filmin başka bir versiyonu Akpınar’da çekil- mek isteniyor. Akpınar’da projeyi yapan kişinin nasıl seçildiği merak konusu. Olmayan hayali plana hayali proje hazırlanmış.” Şahin, ‘Herkese 1 adet daire verilecek’ yorumlarına da, “Kim verecek muhatap belli değil, karanlık odalarda alınan kararlar ile mal sahiplerinin bilgisi alınmadan yapılan bu tür oldubittiler kimseye hayır getirmez” ifadelerini kullandı. Bugün Bursa’da her ilçe belediyenin kendine bir yol haritası çizerek, buna göre bir kentsel dönüşüm magazini oluşturduğunu belirten Necati Şahin, fiili olarak başlanan bir dönüşümün bulunmadığını ve kentsel dönüşüm konusunda Bursa’nın sınıfta kaldığını söyledi. Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya: Bursa’yı bu haliyle geleceğe taşıyamayız! B ursa’nın yaşanılabilir bir şehre dönüşümünün, ancak uzun vadeli bir planlama, bu süreçte de mimarlık ve planlama ilkelerine uyularak mümkün olabileceğini kaydeden Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Nizamettin Kaya, dönüşüm sürecinde şehir plancıları, mimarlar, inşaat mühendisleri, jeoloji mühendisleri ve sosyologların aktif rol alması gerektiğini dile getirdi. Dönüşümün yaşanacağı bölgedeki halkın, sürecin içerisinde yer alması ile dönüşümün açık ve şeffaf olarak yürütülmesinin önemine işaret eden Kaya, oysa TOKİ ve belediyelerdeki dönüşüm anlayışının, bunun çok uzağında kaldığını öne sürdü. Kaya, projelerin rant ve yoğunluk üzerinden yapılmasının kent üzerinde pek çok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini ifade etti. YARIM ASIRLIK HATALAR TEKRAR EDİLİYOR Kentlerin yeniden yaratılmasını düzenleyen bir yasada mimar ve plancılarının rolünden hiç bahsedilmemesini akıl almaz bir eksiklik olarak tanımlayan Nizamettin Kaya, bu süreçte en önemli aktör olması beklenen meslek insanlarına sadece anlaşmazlıklarda hakem rolü vermenin çok yanlış bir anlayış olduğu kanısında. Konutları tasarlayacak mimarları unutup, tüm sorumluluğu mal sahiplerine, yetkiyi de müteahhitlere vermenin yarım asırdır devam eden hataların tekrarı anlamına geldiğini aktaran Kaya, “Belki artık sağlam ve depremde yıkılmayacak konutlar inşa edilecek ama kentler yine düzensiz, kaldırımlar yürünemez, parklar tekinsiz, okullar ruhsuz, kamu binaları sıkıcı, ibadet yapıları ise birbirinin kopyası olacak. Birbirinin aynısı kentlerde ve sitelerde yaşayanlar ise yine mutsuz ve huzursuz yaşamaya devam edecek. Sağlam ama çirkin kentlerimiz ortaya çıkacak ve bu sefer onları yıkıp yeniden yapmak için bahane bulamayacağız” diye konuştu. Kaya, Bursa için yapılması gerekenler konusunda ise, “Geleceğin Bursa’sını oluştururken özgün kimliklerin korunması ve geliştirilmesi için yapı, mekan ve yaşama kültürüne önem veren konut politikaları geliştirilmelidir” dedi. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 07 DOSYA Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Başkanı Füsun Uyanık: Bursa’nın rantsal dönüşüm alanları! K entsel dönüşüm çalışmalarında, “Mevcut rant odaklı yaklaşımların terk edilerek, barınma ve konut hakkı (kiracılar da dahil) güvence altına alınmalı, bu durumun yaşayanlar açısından sosyal bir yıkıma dönüşmesi engellenmelidir” diyen Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık,, “Konut edinme koşulları halkın ödeme gücü oranında düzenlenmeli, ödemeler iskan sonrası başlatılmalı ve projeden etkilenenlerin tümüne iskan sağlanana kadar günün koşullarına uygun kira yardımı yapılmalıdır” diye konuştu. Uyanık, dönüşümün ardından insanların yine aynı bölgelerde ikamet etmelerinin sağlanmasına da vurgu yaparak, iş olanakları ve ulaşım koşullarının da bu süreçte göz önüne tutulmasının gerekliliğine değindi. KENTİ PARÇALAYACAK UYGULAMALARA DİKKAT! Kenti parçalayacak ve ayrıştıracak uygulamalara dikkat ederek, yaratılan değer artışının da yine kamuya aktarılmasına işaret eden Uyanık, şöyle devam etti: “Bursa’mızdaki dönüşüm projelerine baktığımızda ise tablo maalesef yukarıdaki gibi değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nce, Osmangazi Belediye sınırları içinde Korupark AVM’nin yamacında yer alan 1050 Konutlar’da kentsel dönüşüm kararı alınmıştır. Yıldırım Belediye Başkanlığı tarafından mutlaka kentsel dönüşüm yapılması gereken 7 mahalle belirlenmiştir. Fakat neden öncelikle bu alanların tercih edildiği tam olarak açıklanmamıştır. Zemin etütlerine mi dayanmaktadır? Ya da binalar tek tek incelenerek mi bu sonuca varılmıştır? Öncelikle bu alanlar mı sadece risklidir? Daha sürecin başında cevap verilemeyen bu sorular, insanların hayatlarını etkileyen bir konuda şüpheleri uyandırmakta, sürece ilişkin güveni zedelemektedir.” Oysa Bursa’nın birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını herkesin çok iyi bildiğini aktaran Uyanık, “Bursa’mızın kaçak yapı cenneti, sıvılaşma, şişme potansiyeli olan alanlarımız, taşkın alanlarımız, heyelanlı bölgelerimiz belli. Demek ki, kentimizde yapılan dönüşüm afet dönüşümü değil, rantsal dönüşüm” diye konuştu. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ufuk Ay: Her mahallede kentsel dönüşüm beklentisi var H arita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ufuk Ay, kentsel dönüşümün bir kentin 1/100.000 ölçekli planından başlayarak, alt ölçekli 1/1000 uygulama planlarına kadar yeniden tasarlanması ile başlaması gerektiğini söyledi. “Dönüşümün yaşanacağı bölgelerdeki insanların yaşam standartlarının arttırılmasıyla (gerekirse psikolojik destekle) ve yeni yaşam alanlarının oluşturulmasıyla kentsel dönüşümde başarı elde edilebilir” diyen Ay, amacın sadece yapıları yenilemek değil, toplumu da bu paralelde hazırlamaktan geçmesi gerektiğini kaydetti. YILDIRIM’DAKİ ALANLAR DOĞRU TESPİT Ufuk Ay, Bursa ile ilgili tespitleri hakkında ise şunları söyledi: 08 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 “Yıldırım (7 mahalle) ve Osmangazi (1 mahalle şimdilik) ilçelerinde amaç kentsel dönüşümse, kaçak yapılaşmanın yoğun, imar planları uygulanmasının fazlasıyla zor, mülkiyet sorunlarının da hat safhaya ulaştığı Yıldırım’da belirlenen mahalleler ideal dönüşüm alanlarıdır. Ancak bu bölgelerde yeşil alanların yok denecek kadar az olması, yolların çok dar olması, yapılaşmanın yoğun ve yüksek olması, yeni yaşam alanlarında yeşil ve sosyal donatı alanlarının oluşturulacak olması, hak sahiplerinin mağdur edilmemesi gibi birçok zor konu mevcuttur.” Osmangazi Akpınar Mahallesi hakkında ise farklı bir değerlendirmede bulunan Ay, bu bölgedeki yolların, yeşil alanların, sosyal donatı sahalarının diğer bölgelere oranla daha yaşanılabilir seviyede, yapılaşmanın bahçeli düzende ve bir plan dahilinde olduğunun göze çarptığını ifade etti. “Öncelikli olarak Sıcaksu bölgesindeki eski dericiler, Yeşilova ya da Panayır kentsel dönüşüm bölgesi seçilebilirdi” önerisinde bulunan Ay, “Fakat Korupark’a yakın bu alanın dönüşümünün daha çok ticari olduğu akıllara geliyor” diye konuştu. HKMO Bursa Şube Başkanı Ay son olarak, 6306 sayılı Yasa uygulamasında bazı maliyetlerin hak sahiplerine kalmasının da dar gelirlileri oldukça sıkıntıya sokacağını dile getirdi. DOSYA U.Ü. İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof.Dr. Adem Doğangün: Bursa’nın geleceğini kurban etmeyelim! T ürkiye’nin her bölgesinde kentsel dönüşüm gerçeğine ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, fakat bazı bölgelerin adeta ‘acil hasta’ gibi en hızlısından tedaviye ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Bu durumun farkına varan devlet yetkililerinin 5 şehri ‘öncelikli iller’ olarak belirlediğine işaret eden Doğangün, şunları söyledi: “Bursa, binaların mevcut durumlarını ortaya koyan ve henüz önceliğinin farkında olacak bir çalışma yapamadı. Belirli alanların kentsel dönüşümü için ‘rantsal dönüşüm’ tabirini kullanarak yasaya doğrudan karşı çıkanlar oldu, ancak akademik olarak çıkan yasanın doğru olduğu görüşündeyiz. Elbette ki eksiklikleri olabilir fakat incelenmesi gereken yapı stoku düşünüldüğünde yasa mantığını kabul etmemek pek de mümkün değil. Belki de dikkat edilmesi gereken, yöneticilerimizin bu yasayı çıkış amacına uygun kullanmasıdır. Yoksa Bursa’nın geleceğini kentsel dönüşüm yerine el birliği ile rantsal dönüşüme kurban ederiz.” RİSKLİ ALANLARDAKİ SAĞLAM YAPILAR TESPİT EDİLMELİ Bursa’nın, birinci derece deprem bölgesinde yer alması, büyük oranda kaçak yapıların ve her bölgesinde riskli binaların olduğu gerçeğinden yola çıkılarak kentsel dönüşüme başlanılması gerektiğini belirten Doğangün, Yıldırım, Gemlik ve İnegöl gibi ilçelerin yapı stoku ve deprem tehlikesi açısından biraz daha ön plana çıktığı uyarısında bulundu. Doğangün, riskli alanlar içindeki sağlam yapıların mutlaka tespit edilmesi gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti: “Riskli bir yapı ile sağlam binanın kıymet değerlendirilmesi farklıdır. Gemlik’i de unutmamak, bu ilçemizdeki riskli alanların da biran önce ilan edilmesi gerekmektedir. Bakan Erdoğan Bayraktar’ın “İstanbul’da kazanç bitti, İzmir ve Bursa’ya gidin. Körfez Geçiş Köprüsü projesiyle Bursa ile İstanbul neredeyse bütünleşecek” sözleri kentimiz için son derece önemli gerçeği gözler önüne seriyor. U.Ü.İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bekir Parlak: Kentsel dönüşümün kritiği K entsel dönüşüm ihtiyacının, Bursa’nın acil çözüm bekleyen ana sorunlarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Bekir Parlak, dönüşüm çalışmaların Büyükşehir Belediyesi şemsiyesi altında bütünsel bir yaklaşımla yürütülmesinin beklendiğini, ancak dönüşüme muhatap olacak vatandaşlarla işbirliği halinde ve çok iyi sosyal yapı analizlerine dayanarak, etkili diyaloglarla sürdürülecek bir kentsel dönüşümden daha başarılı sonuçlar alınacağını söyledi. Kentsel dönüşümün bir ‘şehir efsanesi’ne dönüşmemesinin bazı koşulların ve bir takım hassasiyetlerin yerine getirilmesine bağlı olduğunu kaydeden Parlak, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşümü belli bir dönemlik bir konu olarak değil, hep canlı tutulması gereken bir ‘kamusal poli- 10 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 tika’ gibi görmek gerekir. Dönüşüm sırasında yerelin karakteristik özellikleri ve geleneksel mimari kimlikleri mutlaka göz önüne alınmalıdır. Dönüşüm biçimleri, paydaşlarla birlikte belirlenmelidir. Kentsel dönüşüm bir bütün olarak ‘kentsel yaşam kalitesi’ ile doğrudan ilintilidir.” A’DAN Z’YE... Bekir Parlak, dönüşümde başarıya ulaşmak için dikkat edilmesi gereken noktaları da şu maddelerle sıraladı: “a) İnsan odaklı perspektif, b) İlgili aktörlerin etkin katılımı, c) Etkili ve verimli ortaklıkların kurulması, d) Bütünsel yaklaşım, e) Çok aktörlü ve çok faktörlü koalisyonlar f) Mülk ve hak sahiplerinin önceliği, g) İstikrarlı politik yaklaşım ve sahiplenme, h) Yerelin özelliklerinin dikkate alınması, ı) Müzakereci yöntemler, j) İşbirlikçi ve katılımcı planlama, k) Uygun ve işlevsel kurumsal örgütlenme, l) Aşamalı uygulama, m) Pilot projeler, n) Paydaşların duyarlılığı ve sahiplenmesi, o) Stratejik planlama yaklaşımı, p) Başarılı yabancı uygulamaların incelenmesi. r) Rasyonel kurgu ve düzenli feed-back, s) Disiplinli uygulama, t) Yeterli ve net bir mevzuat, u) Kolektif çaba, v) Kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesi odaklı, y) Sürdürülebilir mekansal gelişim perspektifli, z) Kentin rekabet gücünü ve kent markasını destekleyici olması.” HABER Yapı-ruhsat süreçlerinde yaşanan sorunlara detaylı inceleme İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi “Nilüfer Belediyesi’nde yürütülmekte olan yapı denetim uygulamaları” toplantısına ev sahipliği yaptı. N ilüfer Belediyesi, İMO Bursa Şubesi, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği tarafından düzenlenen ‘Nilüfer Belediyesi’nde yürütülmekte olan yapı denetim uygulamaları’ toplantısında, yapı ruhsat süreçlerinde karşılaşılan sorunlar ve son zamanlarda sık sık değişen yönetmeliklerin uygulamaya etkisi ele alındı. İMO Bursa Şubesi adına Şube Yapı Denetim Komisyon Başkanı Maksut Kaya, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi adına Şube Başkanı Tun- 12 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 cer Dikensak, Mimarlar Odası Bursa Şubesi adına Yönetim Kurulu Üyesi Üzeyir Güven ve Nilüfer Belediyesi adına da Mimar Ayşe İnceoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı toplantıya, mühendisler ve yapı denetim çalışanları yoğun ilgi gösterdi. Yaşanılan sorunlar üzerinde tartışılıp, karşılıklı fikir alışverişinin gerçekleştirildiği toplantı sonrası İMO Bursa Şubesi, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi tarafından Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e bilgilendirme dosyası sunuldu. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in önerisi üzerine de bilgilendirme toplantılarının tarafların katılımıyla aylık olarak yapılmasına karar verildi. HABER Körfez geçişi yüzyılın fırsatıdır İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, hızlı tren projesinin mutlaka İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Körfez geçişine entegre edilmesi gerektiğini söyledi. Y üksek Hızlı Tren Projesi’nin Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli etabında teknik incelemelerde bulunduklarını belirten İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, proje ile ilgili değerlendirmelerini düzenlenen toplantıda paylaştı. Bursa-Ankara arasını 2 saat 15 dakikaya indirecek ve Bursa’nın 59 yıllık demiryolu hasretini sona erdirecek olan ‘Yüksek Hızlı Tren Projesi hakkında bilgiler veren Şahin, “Yapımı devam eden Bursa-Yenişehir Hattı Projesi’nde 16 kilometre uzunluğunda 12 tünel ve 6 kilometre uzunluğunda 9 viyadük inşa edilecek. 393 milyon lira bütçe ile 913 günde bitirilmesi planlanan projede kamulaştırmalarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle bazı tünel ve viyadük inşaatlarına başlanamamış durumda” dedi. Hızlı demiryolunun Bursa’ya değer katacağını kaydeden Şahin, kentin ekonomik ve güvenilir bir taşımacılık alternatifine kavuşacağının altını çizdi. YÜZYILIN KAÇIRILMAYACAK FIRSATI Hızlı tren projesini başından beri desteklediklerini anımsatan Necati Şahin, “Yapılacak hızlı demiryolu ile ulaşımın daha hızlı, güvenli, konforlu, çevreci ve ekonomik olması sağlanacağından, bu durum ülke ekonomisine de olumlu yansıyacaktır. Hızlı trenin Türkiye’nin sanayi lokomotifi Bursa’ya gelmesi son derece sevindiricidir” diye konuştu. İstanbul-İzmir Otoyol Projesi’nin Körfez geçişine de hızlı tren projesinin de mutlaka entegre edilmesinin düşünüldüğünü hatırlatan Şahin, “Ancak daha sonra alınan bir kararla Körfez’de yapılması planlanan köprüde demiryolu hattı kaldırılmıştır. Biz, İnşaat Mühendisleri Odası olarak hattın Bursa, Gem- lik ve Yalova üzerinden Körfez köprüsü ile Gebze’ye ulaşmasının doğru olacağı kanaatindeyiz. Bu yüzyılın kaçırılmayacak fırsatıdır” ifadelerini kullandı. GEREKİRSE YENİ BİR KÖPRÜ YAPILMALI Raylı sistemin körfezden geçişinin, ulaşım sistemlerine katkısıyla, ülkeye getireceği ekonomik ve sosyal faydaların göz ardı edilememesi gerektiğine işaret eden Şahin, “Körfez’de demiryolu geçişi otoyolla mutlaka entegre edilmelidir. Eğer projede böyle bir değişiklik yapılamıyorsa bile Körfez’de gerekirse demiryolu için yeni bir köprü yapılmalıdır” dedi. Demiryolunun Körfez’den geçirilmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğuna vurgu yapan Şahin, şöyle devam etti: “Körfez Hızlı Tren Geçişi; İstanbul, Bursa, İzmir, Eskişehir, Ankara, Balıkesir, Antalya, Konya ve diğer hızlı tren bağlantısı olacak kentlerimiz arasındaki yakınlaşmalar sayesinde, yeni bir ticari ve turistik hareketlilik sağlayacaktır. Ülkemizin kalkınması için çok önemli olan Körfez demiryolu geçişinin, mevcut otoyol köprüsünden geçirilememesi durumunda, alternatif ikinci bir demiryolu köprüsü yapılması büyük önem arz etmektedir. Körfez üzerindeki hızlı tren ve raylı sistem maliyeti beklenen kamu yararının büyüklüğü karşısında küçük bir seviyededir. Bu nedenlerle Körfez geçişinde demiryolu hattının yapılması, yüzyılın ulaşım sistemine atılacak tarihi bir imza olacaktır.” Hızlı Tren Demiryolu Hattı ile Bursa - Gemlik - Yalova - Körfez Köprüsü üzerinden Gebze’ye ulaşıldığında; Bursa - İstanbul 30 dakika Bursa - Ankara 2 saat 15 dakika Bursa - İzmir 1 saat 30 dakika İstanbul - İzmir 2 saat İstanbul - Ankara 2 saat 30 dakika SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 15 RÖPORTAJ Harita mühendisliğine ne katabilirim derken, inşaatı da seçtim Üniversiteye baba mesleği olan harita mühendisliği ile başlayan Muazzez Mutlu, eğitiminin ikinci yılından itibaren inşaat mühendisliğini de okumaya başladı. 2010 yılında haritayı, 2011’de de inşaatı bitiren Mutlu, İTÜ’den çift ana dalda mezun olarak sektöre adımını attı. M uazzez Mutlu daha 27 yaşında genç bir mühendis. 2011 yılında mezun olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi’ne baba mesleği de olan harita mühendisliğini okumak için girdi. Sadece harita mühendisliği ile yetinmeyerek, üniversite eğitiminin ikinci yılından itibaren inşaat mühendisliğini de seçen Mutlu, çift ana dal da İTÜ’den mezun oldu. İnşaat sektörüne yeni yeni adım atmaya çalışsa da Mutlu’nun en önemli hedefi, önümüzdeki 2-3 yıl daha eğitimine devam etmek. - Merhabalar, öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 1986 Bulgaristan doğumluyum. 3 yaşındayken Bursa’ya geldik. Üniversiteye gidene kadar eğitim, öğrenim hayatım hep Bursa’da geçti. 2005 yılında Milli Piyango Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. İTÜ’de hem harita mühendisliği hem de inşaat mühendisliği olmak üzere çift ana dalda eğitim gördüm. 2010 yılında harita mühendisliğini, 2011’de de inşaatı bitirdim. Bursa’ya döndüğümde de Uludağ Üniversitesi’ne yüksek lisansımı yapmak üzere başvurdum ve kabul edildim. İlk yılımı bitirdim ve geriye tezim kaldı, şuan onu hazırlıyorum. Şuan yüksek mühendis adayıyım diyebilirim. - Bir bayan olarak hem harita hem de inşaat mühendisliği bölümü okumak nereden geldi aklınıza? Babam harita teknikeri olduğu için yıllardan beri sektörün içerisinde. Bu 16 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 nedenle hem inşaat hem de harita mühendisliği benim yabancı olmadığım mesleklerdi. Küçük bir kız çocuğunun hayali inşaat mühendisi olmak değildir çoğu zaman ama bu mesleklerden biri vardı hep aklımda. Babamın sektörün içerisinde yer almasından dolayı da alternatiflerin ve şartların daha iyi olacağını düşünerek, tercihimi bu yönde yaptım. İyi bir üniversitede okumak benim için önemliydi. Bu yüzden seçimim İstanbul Teknik Üniversitesi ve harita mühendisliği oldu. İlk yılın sonunda ortalamamın da iyi olması ile inşaat Küçük bir kız çocuğunun hayali inşaatçı olmak değildir çoğu zaman... Ama bu mesleklerden biri vardı hep aklımda... mühendisliği için çift ana dala başvurdum, ikinci yılın ardından da iki bölümü birlikte yürüttüm. - Zor olmadı mı? Tabii ki zor oldu. Ama üniversitede sosyal hayatım da iyi olduğu için ikisini birlikte sıkılmadan sürdürdüm. Çift ana dal okumama rağmen sürekli ders modunda bir öğrenci hiç olmadım ve açıkçası keyifli bir üniversite yaşamım oldu. - Peki, neden çift ana dal? Harita mühendisi olmak amacıyla üniversiteye girdim ama bunun yanına koyabileceğim bir alan daha aradım kendime. Babam zaten bu alanda yer aldığından ‘Bu duruma artı ben ne katabilirim’ diye düşündüm. Daha fazla iş alanı olduğundan ve yapabilme şansım da varken kendime güvenerek inşaat mühendisliğini de seçtim. Yapamazsam da ucunda ölüm yok ya bırakırım dedim ama ikisini de bitirebildim. - Diplomanızı aldıktan sonra neler yaptınız? Bursa’ya yeni döndüm sayılır, hala adapte olmaya çalışıyorum. İMO’ya gidip, geliyorum ve orada arkadaşlıklar edinmeye, bir rol almaya çalışıyorum. Sektörü tanıma açısından yoğun bir dönem geçirdim aslında. Şuan babamla çalışıyor, bir yandan da kendimi işimi kurmaya çabalıyorum. Yoğundu bu 1,5 yıl ama keyifli bir yoğunluk. -Kendinizi hangi alana daha yatkın hissediyorsunuz? Şuan statik proje de harita projesi de yapmaya gayret ediyorum. İkisini de birmiş gibi düşünüyorum hep. İki bölümü birlikte okuduğumdan, benim için her zaman ikisi de oldu. Birini seçersem de onca eğitim yılının ardından kendime haksızlık etmiş olurum zaten. - Şu an üzerinde çalıştığınız bir proje var mı? Mudanya’da bir villa projesi var onunla ilgili statik hesaplamalar yapacağız. Onun dışında Enerji Kimlik Belgesi yapıyorum ki o da son zamanlarda revaçta olan alan. İmar uygulama projeleri, röperli krokiler, yol projeleri hazırlıyorum. Her şeyden biraz biraz öğrenmeye çalışıyorum o yüzden tek bir RÖPORTAJ konu üzerine yoğunlaşmadım. İşleyişi olan bir şirkette çalışmaya başladım. İşverenin kızı olmamdan dolayı herkes bana bir şeyler öğretme konusunda hevesli. Babamla çalışıyor olmamın bana önemli bir katkısı bu. İnşaat mühendisi tanıdıklarımla da inşaat konusunda oturup konuşuyorum. - Peki mesleki beklentileriniz ve idealleriniz nelerdir? Şu an için ilk hedefim kendimi geliştirmek. Söylediğim gibi her şeyden biraz da olsa bilmek istiyorum. Bu durum çok mantıklı görünmeyebilir belki ama ben yine de herhangi bir ortamda inşaat ya da harita ile ilgili bir konu söz konusu olduğunda, fikirlerimi söyleyebilecek bilgi kapasitesine sahip olmak istiyorum. Ve belli bir zaman sonra da hedefim, bir alana daha fazla odaklanıp, o alanda kendimi geliştirmek olacaktır. Ama hem inşaatın, hem de haritanın ortak bir alanı olur bu. Mesela hem harita işlerini hem de statik projeleri yapabileceğim bir iş olduğu için müteahhitlik gibi bir şey olabilir. - Yeni mezun bir mühendis olarak sizce sektörde eksiklikler var mı? Varsa bunlar nelerdir? Şuan yeni mezun arkadaşlarımla konuşuyorum ki maalesef pek çoğu işsiz. Çünkü çok fazla mühendis, çok fazla yeni üniversite var. Sektörde fazla mühendis olmasından ötürü maaşlar da çok alt seviyelere indi diyebilirim. Sanırım sektörün en can alıcı noktalarından biri bu özellikle yeni mezunlar için. Bir de şantiye şefliği olayı ile imzacı mühendislik durumları var ki bunlar sektör için ciddi sorunlar. Bu imzacı mühendislik maalesef her alanın sorunu. İmzacı mühendislik konusunda neyin altına imza atıldığını bilmemek çok riskli. Bir proje sonuçta bu, söz konusu çoğu zaman insan hayatı… ÖNCELİĞİM HALA EĞİTİM - Peki öncelikleriniz neler? İş hayatına yeni girmiş olmama rağmen bir taraftan kurslara gidiyor, bir taraftan da tezimi yazmaya çalışıyorum. Sonuçta öncelik benim için hala eğitimim. Önümde böyle bir şans varken eğitimimi devam ettirmek istiyorum. Şuan yüksek lisans öğrencisiyim ama bunun üzerine belki doktoradan devam ederim ya da farklı bir alanda kendimi geliştirmeye çalışırım. Sektörde hızlıca yükselip, çok paralar kazanma gibi bir amacım da yok şuan. Önümüzdeki 2-3 sene daha önceliğim eğitim olacak. İş hayatı ondan sonra tam manasıyla başlayacak. - Bir mühendis olarak Bursa’da nasıl bir proje yaparak iz bırakmak istersiniz. Hayalinizde yatan bir proje var mı? Gökdelen tarzında yüksek katlı bir bina yapmayı isterim. Lisans tezim de gökdelenlerle ilgiliydi zaten. Muhteşem yapılar olduğunu düşünüyorum. Bursa’da nasıl olur, nereye inşa edilir tabi bilmiyorum ama hayalim bu yönde. Sıfırdan gökdelen inşa edecek gücüm olmayabilir belki ama en azından öyle bir proje içerisinde yer almayı arzu ediyorum. Bu projenin de konuttan ziyade iş yaşamına hitap edecek modern bir plaza olması da tercihim. İstanbul Levent’teki Safir ya da Kanyon gibi mesela. - Mesleğinizde bayan olmanın avantajları ve dezavantajları sizce nelerdir? Çok fazla erkeğin arasında olduğunuzdan, bize karşı daha iyi ve özenli davranılması bir avantaj. Ama bir yandan da şantiyeye gittiğinizde orada çalışanlarla zor anlar yaşayabiliyorsunuz. “Bu bayan, hayret nasıl mühendis olmuş, ne bilir ki” durumunu düşünen de var açıkçası. Şuana kadar ben karşılaşmasam da çevremden söz dinlememe, ciddiye alınmama durumlarının yaşandığını duydum. Ama hiçbir zaman ‘keşke bu mesleği seçmeseydim’ düşüncesine kapılacağım sorunlar yaşayacağımı sanmıyorum. BÜYÜK VE ÖNEMLİ PROJELERDE STAJ YAPIN - Şuan mezun olan bir mühendis olarak hala üniversitede okuyan meslektaşlarınıza neler önerirsiniz? Hala eğitimlerine devam eden arkadaşlarım mümkün olduğunca büyük ve önemli projelerde staj yapmaya gayret göstermeliler. Belki oradan oraya koşturacaklar ve çok zahmet çekecekler ama çok faydasını göreceklerini düşünüyorum. Yapı olarak zor ve karmaşık projelerde yer almaları, daha fazla şey öğrenmelerine ve bakış açılarını genişletmelerine yardımcı olacaktır. Yaz dönemlerinin boş geçirilmemesi, en azından işe atıldıklarında yabancılık çekmemelerini sağlar. Ama öğrenciliğin kıymetini de mutlaka bilmeliler. - Son olarak yeni bir mezun mühendis olarak İMO Bursa Şubesi’nden beklentilerinizi öğrenebilir miyiz? Odadaki tüm faaliyetlere, eğitimlere katılmaya çalışıyorum. Her haftasonu bir seminer ve konferansın düzenlenmesi, biz mesleğe yeni adım atanlar için oldukça faydalı. Meslek ve hayat dersi anlamında çok önemli kazanımlar elde edebiliyoruz o toplantılarda. Bunun yanında sosyal etkinlikler de oldukça fazla. Odanın bu yöndeki olumlu yaklaşımı çok önemli şüphesiz. İMO Bursa Şubesi bizlere her konuda destek olmaya çalışıyor. Şuanda sizinle bu röportajı yapabiliyor olmam bile benim için çok önemli. Bu fikirlerimizin değer gördüğünün apaçık göstergesi. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 17 HABER İMO’dan yapı denetim kuruluşlarının kapatılmasına tepki… Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün denetimleri sonucu Bakanlık tarafından 9 yapı denetim kuruluşunun kapatılmasına tepki gösteren İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, “Hak etmeyen firmaların kapatılmasını orantısız güç kullanımı olarak görüyoruz” dedi. 2 9.06.2001 tarih 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanunu ile 19 pilot ilde yapı denetimi uygulanmaya başlandığını ve bu illerde yüzde 92 oranında başarı sağlandığını belirten İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, “Yapı denetim kuruluşları, bağlı olduğu kanunun amacına uygun olarak; mevzuat, yönetmelik ve standartlara uygun yapıların inşa edilmesini sağlayarak, Bursa özelinde başarısını kanıtlamıştır. Ancak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce yapılan denetimler sonrasında hazırlanan komisyon raporları neticesinde Bursa’da faaliyet gösteren 54 yapı denetim kuruluşundan 9’u değişik sürelerde faaliyet durdurma cezası almıştır” açıklamasında bulundu. Bu firmalara yönelik kapatma kararını orantısız güç kullanımı ve hak edilmeyen bir ceza olarak gördüklerini ifade eden Necati Şahin, “İnşaatlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından alınması gereken tedbirler konusu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görev kapsamında olup, bu konu ile ilgili yapı 18 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 sahibi ve müteahhitler muhatap kabul edilmektedir. Yapı Denetim Hakkında Kanun ile yapı denetim kuruluşlarına uyarı görevi verilmiştir. Fakat iş güvenliği tedbirlerinin kısmen eksik alındığı gerekçe gösterilip, yapı denetim firmaları kapatılarak yargısız infaz yapılmıştır” diye konuştu. “KAPATILMALAR, İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN ÇOK VAHİM SONUÇLAR DOĞURMUŞTUR” Tadilatla çözülebilecek hataların, proje ve eklerine uygun olmadığı gerekçesiyle firmalar için kapatma kararı verilmesinin ve yapı denetim firmalarının kapatılmasına gerekçe gösterilmesinin inşaat sektörü için çok vahim sonuçlar doğurduğunu kaydeden Şahin, “Bu karar ile 3 milyon 580 bin metrekare inşaat alanı, 2 bin 472 inşaat, 2 bin 472 yapı sahibi, 2 bin 472 müteahhit, 2 bin 472 şantiye şefi, yapı denetimde görevli 251 teknik personel, 34 adet yapı ruhsatı veren kurum kaosa sürüklenmiştir” dedi. İMO Bursa Şube Başkanı Şahin, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle bütün inşaatlarla ilgili fesih seviye tespitleri yapılacak ve inşaatlar mühürlenip durdurulacaktır. İlgili idarelerin yapı sahiplerine yeni yapı denetim firması bulması için tebligat yapılması, seviyesi ilerlemiş ve özellikle bitmeye yakın olan işlerin diğer firmalarca alınmaması sonucu yapı sahipleri ciddi anlamda mağdur olmaktadır. Taşıyıcı sistemi devam etmekte olan işlerde ise imalatı yapan yüklenici ve çalışan ekiplerin iş programları aksamakta, sistemin normale dönmesi için geçen birkaç aylık süre içerisinde çok ciddi ekonomik kayıplara uğramaktadır. Yapı denetim firmaları açısından çok ciddi bütçe ve emekle oluşturulan kontrol ekibinin, yapı denetim firmasının bir anda işsiz kalması ve mali dengesinin alt üst olmasıyla kurumsal kimlik, tecrübe ve birikimleri yok olmaktadır. Bu maddi kayıpların yanında çok daha vahim olan, yıllarını bu meslek ve sektör için adamış meslektaşlarımızın ‘Görevi Kötüye Kullanmak‘ gerekçesi ile adli soruşturma ile karşı karşıya kalması onur kırıcı bir davranıştır.” HABER Kapatmalar, ileride tsunami felaketi oluşturacak İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, yapı denetim firmalarının kapatılması sebebiyle ileride büyük sıkıntıların yaşanabileceğini belirterek, “Şu anda büyük bir kaos var, arkası da gelecek. Biz, tsunami ile ilgili ikaz ediyoruz” dedi. İ MO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve beraberindeki heyet, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nı (BTSO) ziyaret etti. BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker ile görüşen Necati Şahin, yapı denetim firmalarının kapatılmasının sektörde kaosa yol açabileceğini ifade etti. Bu sürecin ileride büyük sıkıntılara gebe olduğunu aktaran Şahin, “Yapı denetim firmalarının kapatılması sebebiyle ileride büyük problemler oluşacaktır. Bu uygulama ile tüm yapı denetim firmalarının kapanması söz konusudur. Ciddi kaos ve karmaşa içerisindeyiz. Konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ciddi şekilde ele almalıdır. Yeni yasa ve yönetmelikler ile sorun mutlaka giderilmelidir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz yaptığı denetimlerde tuttuğu raporlarla idari zafiyet göstermiştir. Şu anda çok büyük kargaşa var, arkası da geliyor. Şu anda tsunami ile ilgili biz ikaz ediyoruz, arkası gelecek. Hep beraber bu işi çözmek zorundayız” ifadelerini kullandı. BAKANLIKLA BİR ARAYA GELİNMELİ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla, konuyla alakalı olarak mutlak suretle bir araya gelinmesi gerektiğinin altını çizen BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker de, “Yapı denetim firmaları BTSO’nun da üyeleri durumunda. Bu yüzden bu işte biz de çözüm ortağı olacağız. Tüm imkanlarımızı kullanarak konunun çözüme kavuşturulması için Ankara’da her türlü girişimde bulunacağız. Bu noktada önemli olan sektörlerin yürümesidir. Şu anda 9 tane yapı denetim firması kapatılmıştır ama ileride bu sayı daha da artabilir. 9 firmanın kapatılması 2 bin 472 tane şantiyenin kapatılmasına sebep olmuştur” diye konuştu. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 19 HABER Akpınarlılar, kentsel dönüşümde İMO ve ŞPO’dan destek istedi Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alan sınırları içerisinde yer alan Akpınar Mahallesi’nin sakinleri, İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık’tan destek istedi. İ MO Bursa Şubesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen görüşmeye İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, ŞPO Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık, Akpınar Mahallesi sakinlerinin kurduğu Akpınar Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Dayanışma Derneği Sözcüsü Necmettin Sarısaltık ile mahalle sakinleri katıldı. Yaptığı konuşmada bir kentsel dönüşüm projesinde olmazsa olmaz unsurunun ‘güven’ olduğuna dikkati çeken Necati Şahin, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Akpınar Mahallesi için yapmayı planladığı kentsel dönüşüm projesi kapsamında hazırlatılan ve mahalle halkına da sunulan örnek projenin plansız bir çalışma olduğunu belirtti. Şahin, “Bir bölgede kentsel dönüşüm düşüncesi varsa herkesin katılım sağladığı, şeffaf bir ortamda görüşülmeli ve tartışılmalıdır. Ancak görüldüğü kadarıyla sadece sizin değil, Osmangazi Belediyesi’nin, milletvekillerinin, AK Parti teşkilatlarının, belediye meclis üyelerinin dahi bu projeden haberleri yok” dedi. 20 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 GÜVEN BUNALIMI VAR Akpınar Kentsel Dönüşüm Projesi’nin duyurulmasından itibaren bir güven bunalımını yaşandığına işaret eden Şahin, “Bursa’da kentsel dönüşüm konusunda Yıldırım Belediye Başkanımızın yaptığı Akçağlayan, Gürsu Belediye Başkanımızın yaptığı Dışkaya ve Büyükşehir Belediyesi Başkanımızın yaptığı Doğanbey kentsel dönüşüm örnekleri ciddi bir handikap olarak önümüzde duruyor ve bunların Bursa tarihine kara bir leke olarak girdiğini düşünmekteyiz” dedi. “Doğanbey’de oynatılan filmin başka bir versiyonu Akpınar’da da çekilmek isteniyor. Ancak projeyi yapacak olan gerçek filmin kahramanları şu anda sahnede değiller, bu projeyi hazırlayanlarda şu anda sahnede olmayan başrol oyuncularıdır” diyen Şahin şöyle devam etti: “Bursa’ya yurtiçi ve yurtdışından gelen ziyaretçiler ‘Hanlar Bölgesi’nde bir ucube yapılmış gördünüz mü?’ diye, gittikleri yerlerde bu durumu hayretler içinde anlatıyorlar. Bir proje yapılacaksa önce planlama yapılmalı. Sonrasında da o plana göre bir yarışma projesi açılma- lıdır. Projeden sonra da şeffaf bir ortamda ihale edilmelidir. Akpınar’daki projeyi yapan kişinin nasıl seçildiği merak konusu. Ayrıca herkese 1 daire verilecek diyorlar. Kim verecek?, muhatap belli değil. Karanlık odalarda alınan kararlarla, mal sahiplerinin bilgisi alınmadan yapılan bu tür oldubittiler kimseye hayır getirmez.” Büyükşehir Belediyesi’nin, Akpınar Mahallesi’ni kentsel dönüşüm alanı ilan etmesinin, ticari alan oluşturulması amacından geçtiğini kaydeden Şahin, Bursa’da bir kentsel dönüşüm karmaşası yaşandığını ifade etti. PLANLARI GÖRÜN SONRA MUVAFAKATNAME VERİN Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Başkanı Füsun Uyanık da bölge halkını, muvafakatname vermeden önce, uygulanacak planları ve projeyi görmeleri konusunda uyardı. Uyanık, “Bu şekilde ilan edilen kentsel dönüşümlerde 1/25.000’lik, 1/5000’lik ve 1/1000’lik plan değişiklikleri yapılmak zorundadır. Buradaki plan değişiklikleri Osmangazi ve Büyükşehir Belediyeleri’nce onaylanmak zorundadır. Dönüşüm alanını incelediğimizde 1/25.000’lik ve 1/5000’lik planlar var ama baktığınızda o ticaret alanı diye gösterilen alanlar belirli değildir. Planlarda mevcut olarak gördüğümüz 5 kat şeklinde, hiçbir şekilde 16 katı görmüyoruz” diye konuştu. UYKULARIMIZ KAÇTI Akpınar Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Dayanışma Derneği Sözcüsü Necmettin Sarısaltık ise kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını ama adil ve şeffaf bir dönüşüm istediklerini söyledi. Sarısaltık, mahalle sakinlerinin uykularının kaçtığını ve evlere gelen misafirlerin bile bu bölgenin akıbetini merak eder hale geldiğini dile getirdi. REKLAM YAZAR Konut teslimlerinde yeni KDV uygulaması İHSAN AKAR Yeminli Mali Müşavir [email protected] 22 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 A.Giriş: 15.06.2012 tarih ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6322 Sayılı Kanun’un 22. Maddesi ile KDV Kanunu’nun, Bakanlar Kuruluna KDV oranlarını belirleme konusunda yetki veren 28.maddesinde değişiklik yapılmıştır. Buna göre; Bakanlar Kuruluna, inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için 28. maddedeki sınırlar içerisinde yeni oran belirleme yetkisi verilmiştir. Ayrıca, 6322 sayılı Kanun’un 43/c maddesinde, “Yapılan bu düzenlemenin yapı ruhsatı 01.06.2012 tarihinden önce alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten önce yapılan konut inşaatı projelerine ilişkin konut teslimleri hariç olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği” hükme bağlanmıştır. Bakanlar Kurulu kendisine verilen bu yetkiyi 2012/4116 sayılı Kararname ile kullanarak, net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimlerinde yeni KDV uygulamasının esaslarını belirlemiştir. 01.01.2013 tarih ve 28515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile konut teslimlerinde, konutun bulunduğu yer, cinsi veya üzerine yapıldığı arsanın birim metrekare değerine göre değişen oranlarda KDV uygulamasına geçilmiştir. Yeni düzenlemede, m2 esasından vazgeçilmemekle birlikte bazı ilave şartlar getirilerek, büyükşehirlerde bulunan net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlar için KDV oranı kademeli olarak yükseltilmiştir. Öte yandan Bakanlar Kurulu Kararının 12/b maddesinde yapılan düzenleme ile “Yapı ruhsatı 01.01.2013 tarihinden itibaren alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten itibaren yapılacak konut inşaatı projelerine ilişkin konut teslimlerine uygulanmak üzere 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe gireceği” karar altına alınmıştır. B- Net Alanı 150 M2’ye Kadar Olan Konut Teslimlerinde 01.01.2013 Tarihinden İtibaren Yürürlüğe Giren KDV Uygulaması: Yukarıda hukuki düzenlemelerine yer verilen ve net alanı 150 m2’ye kadar olan konutların teslimlerindeki KDV oranı aşağıdaki şartların hep birlikte gerçekleşmesi halinde 01.01.2013 tarihinden itibaren %1 yerine %8 veya %18 KDV oranı uygulanacaktır. Buna göre; 1- Konutun yapıldığı yerin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde olması 2- Konut inşaatı yapı ruhsatının 01.01.2013 tarihinden sonra alınmış olması 3- Yapı ruhsatının alındığı tarihte üzerine inşaat yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre tespit edilen arsa birim m2 vergi değerinin 500 TL veya 1000 TL üzerinde olması 4- Konut inşaatının lüks veya birinci sınıf inşaat olarak yapılmış olması (ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil) 5- Konut inşaatının 16.05.2012 tarih ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerden olmaması şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde KDV %8 veya%18 olarak uygulanacaktır. Yukarıda sayılan beş şarttan herhangi birisinin eksik olması halinde, büyükşehirlerdeki net alanı 150 m2’ye kadar olan konut teslimlerinde % 1 oranında KDV hesaplanacaktır. Bu çerçevede, yukarıda sayılan şartları topluca taşıyan net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimlerinde arsa birim m2 değerinin; üzerine inşaat yapılan arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre tespit edilen arsa YAZAR birim m2 vergi değerinin beş yüz Türk Lirası ile bin Türk Lirası (500- 999,999 TL ) arasında olması halinde % 8, bin Türk Lirası ve üzerinde olması halinde ise % 18 oranında KDV hesaplanacaktır. Arsa birim m2 değeri konut inşaatına ilişkin yapı ruhsatının alındığı tarihteki emlak vergisine esas olan vergi değerini ifade etmektedir. Uygulama 01.01.2013 tarihinden itibaren geçerli olup, bu tarihten önce ruhsatı alınan konutların yeri ve teslim zamanına bakılmaksızın 150 m2 altında olmaları halinde %1 oranında KDV uygulanacaktır. İnşaat devam ederken veya temelden kat irtifakı kurularak yapılan satışlar içinde bu uygulama geçerlidir. -Ayrıca diğer şartlar mevcut olsa da, lüks ve birinci sınıf inşaat olarak yapılmayan ikinci, üçüncü veya basit inşaat olarak inşa edilen net alanı 150 m2’ye kadar olan konut teslimlerinde % 1 KDV hesaplanacaktır. İnşaat sınıflarının tayinine esas alınacak kriterler Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen 15.12.1982 tarihli R.G de yayınlanan Bina İnşaat Sınıflarının Tespitine Dair Cetvel’de açıklanmış olup, uygulamada lüks ve birinci sınıf inşaatın tayin ve tespitinde sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bu nedenle söz konusu cetvelin günümüz inşaat standartlarına göre güncellenmesi faydalı olacaktır. -Yapı ruhsatı 31.12.2012 tarihine (bu tarih dahil) kadar alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihe kadar yapılan konut inşaatı projelerine ilişkin net alanı 150 m2’ye kadar olan konut teslimleri yukarıda belirtilen hiçbir şarta ve teslim tarihine bakılmaksızın % 1 oranında KDV uygulanacaktır. Yapılan bu düzenleme ile büyükşehirlerdeki kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakler tarafından (TOKİ, Emlak Konut, Belediyeler vb.) ihalesi 01.01.2013 tarihinden sonra yapılacak lüks ve birinci sınıf konut inşaat projelerine arsa birim m2 değerine göre değişik oranda KDV uygulanması sağlanmıştır. -2012/4116 sayılı Kararnamedeki düzenlemeyle, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde bulunsa dahi, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde yapılacak konut inşaatı projelerine ilişkin net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimlerinde önceden olduğu gibi % 1 oranında KDV hesaplanacaktır. -2012/4116 sayılı kararname ile yapılan düzenleme, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep,İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli,Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun illerindeki net alanı 150 m2’ye kadar olan konut teslimleri için geçerlidir. Dolayısıyla 5216 sayılı kanun kapsamında olmayan diğer şehirlerde ve yerlerde, inşa edilen net alanı 150 m2’ye kadar olan konutların tesliminde uygulanan % 1 KDV oranında bir değişiklik söz konusu değildir. -Net alanı 150 m2’yi aşmayan ikinci el konut teslimlerinde; konutun bir işletmenin aktifine kayıtlı olması, taşınmaz alım satımıyla devamlı olarak uğraşılması veya konutun işletmeye dahil olmasa dahi müzayede mahallinde satılması halinde KDV söz konusu olmaktadır. Bu kapsamda yeni KDV düzenlemesinin geçerli olduğu yerler ve şartlarda 150 m2 aşmayan ikinci el konut teslimlerine ilişkin KDV oranının belirlenmesinde yukarıda sayılan bütün şartların gerçekleşmesi halinde %8 veya %18 KDV oranı uygulanacaktır. Yeni düzenlemede KDV oranı, konutun üzerine yapıldığı arsanın Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre tespit edilen arsa birim m2 vergi değerine belirlenmiş olduğundan, emlak vergisi bakımından arsanın birim m2 vergi değeri tespitine karşı çıkabilecek uyuşmazlıklarda ve açılacak davalarda, bu arsalar üzerinde inşa edilen 150 m2’yi aşmayan konutların KDV oranında karmaşıklık yaşanabilecektir. Diğer taraftan vergi idaresi yaptığı bu düzenleme ile büyükşehirlerdeki kentsel rantı vergilemek ve net alanı 150 m2 kadar olan konut teslimleri nedeniyle son dönemlerde artarak bütçe dengelerini olumsuz etkileyen KDV iadelerini azaltmak ihtiyacı duymuştur. Ancak yapılan düzenlemenin, inşaat ve yan sektörlerinin küçülmesi, maliyet artışı, talep daralması ve sektörde kayıtdışılığın artması gibi muhtemel sonuçları olacaktır. C-Sonuç: 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla konut teslimlerine ilişkin yapılan yeni düzenleme sonucunda; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde net alanı 150 m2 kadar olan konutların tesliminde; konutun yapı ruhsatının 01.01.2013 tarihinden sonra alınmış olması, lüks veya birinci sınıf inşaat olarak yapılmış olması, konutların üzerine yapıldığı arsanın birim m2 vergi değerinin ruhsatın alındığı tarihte 500 TL-1000 TL üzerinde olması ve konutun 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu kapsamında yapılmış olan konut olmaması şartlarının hep birlikte gerçekleşmesi durumunda % 8 veya %18 oranında KDV uygulanacaktır. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 23 HABER Osmangazi Belediyesi ile yapı denetimi alanında işbirliği Ruhsat aşamasından, kullanma izni alınıncaya kadar karşılaşılan proje ve yapı denetimi ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Bursa Yapı Denetim Birliği ve Osmangazi Belediyesi yetkililerinin katıldığı toplantıda ele alındı. İ 24 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 Tuncer Dikensak nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi adına Şube Yapı Denetim Komisyon Başkanı Maksut Kaya, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi adına Şube Başkanı Tuncer Dikensak, Osmangazi Belediyesi adına Teknik Başkan Yardımcısı Kenan Akan, İmar ve Şehircilik Müdürü Ahmet Donbaloğlu ve Altan Aydoğan’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya da değerlendirmelerde bulundu. Tatbikatta karşılaşılan sorunlarla ilgili önemli kararların alındığı toplantıya çok sayıda mimar ve inşaat mühendisi katıldı. Toplantının ardından İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin’in önerisi üzerine tarafların katılımıyla oluşturulacak iki komisyon kurulmasına karar verildi. HABER ‘Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor’ Konferansı İMO Bursa Şube Başkanı Şahin, kentsel dönüşümde hiçbir altyapı ve fizibilite çalışması olmadan, sadece bir şeyler yapma telaşıyla ortaya atılan plansız ve bilimsel dayanağı olmayan girişimlerin, Bursa’ya yarardan çok zarar getireceğini düşünüyor. Ç evre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 4 ilde düzenlenen 'Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor' toplantısının Bursa ayağı Almira Otel'de yapıldı. Kentsel dönüşüm konusunun tüm yönleriyle ele alındığı toplantının panel bölümünde Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz, İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, ve Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün birer konuşma yaptı. İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, inşaat mühendisleri olarak yeni çıkan yasayı önemsediklerini, ancak Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un isminin yanlış olduğunu, afet riski altındaki alanların değil, binaların olması gerektiğini söyledi. BURSA’DAKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖRNEKLERİ İBRET VERİCİ Bursa’daki kentsel dönüşüm örneklerini ibret verici olarak değerlendiren Necati Şahin, özellikle Doğanbey Projesi’nde akademik odaların ve Bursa halkının kandırıldığını ifade etti. Kapalı kapılar ardında ‘oldubitti’ye getirilerek dayatılan Doğanbey’in, Bursa’nın göbeğine ve tarihi bölgesine bir hançer gibi saplandığını kaydeden Şahin, Yıldırım Belediyesi’nin 7 mahallede başlattığı kentsel dönüşüm çalışmasını da eleştirdi. Şahin, hiçbir altyapı ve fizibilite çalışması olmadan, sadece bir şeyler yapma telaşıyla ortaya atılan bu tür plansız ve bilimsel dayanağı olmayan girişimlerin, Bursa’ya yarardan çok zarar getireceğini dile getirdi. Gürsu Belediyesi’nin Dışkaya bölgesine yaptığı toplu konutlar da İMO 26 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 Başkanı Şahin’in eleştiri oklarının hedefindeydi. Dağın tepesine inşa edilen konutların sadece yolu için yaklaşık 3000 ağaç kesildiğini hatırlatan şahin, bölgedeki doğa katliamına dikkat çekti. KENTSEL DÖNÜŞÜM İNSAN ODAKLI OLMALI Kentsel dönüşümde alınacak kararların insan odaklı olması gerektiğini ve dönüşümün sosyolojik yönünün göz ardı edilmemesinin şart olduğunu açıklayan Şahin, şöyle devam etti: “Dönüşüm halk tarafından kabul görmeli, yapılacak işler konusunda halkın ikna edilmesi ve zorunluluklarının anlatılması önemlidir. Dönüşüm, sosyal programlarla da desteklenmelidir. Sosyal programlarla beslenmemiş hiçbir kentsel yenileme uygulamasının başarıya ulaşma şansı yoktur. Ayrıca dönüşüm, sağlam bir kentsel politika ve stratejik planlama çerçevesinde kurgulanmalıdır. Diğer türlü sadece konut alanlarının ıslahından ileriye gidemez.” Sanayi yapılarının da ciddi risk altında olduğunu belirten İMO Başkanı, “Sanayinin yüzde 75’i Marmara Bölgesi’nde. Özellikle 1999’dan önceki sanayi yapıları ciddi risk altında. Bu yapıları, diğerlerine oranla küçük müda- halelerle güçlendirip olası bir depremde meydana gelebilecek milyarlarca dolarlık hasarın önüne kolaylıkla geçebiliriz” diye konuştu. DEPREMİ KONUŞMAKTAN, YAPILARI KONUŞAMADIK U.Ü İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de 1999 depreminin ardından fay ve deprem tahmini tartışmalarının Türkiye’ye çok vakit kaybettirdiğini, esas konu olan yapıları konuşamadıklarına işaret etti. Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkmasını son derece olumlu bulduklarını da bildiren Doğangün, özellikle Bursa’daki sanayi yapılarının yasayla birlikte güvenli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, bu konuda geç kalınmaması konusunda sanayicileri uyardı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ise Bursa’nın en eski yerleşim bölgelerinden Osmangazi’nin, kentsel dönüşüme en çok ihtiyaç duyulan ilçelerin başında geldiğini, belediye olarak kentsel dönüşümü topyekün yürütecek bir birim olan Şehircilik Akademisi’ni kurduklarını söyledi. Dündar, Osmangazi’nin mevcut toprak ve bina envanterini çıkartmak için ihaleye çıktıklarını, buradan elde edilecek sonuçlar doğrultusunda da ilçedeki çöküntü alanları, ulaşım ve teknik alt yapı, sosyal donatısı yetersiz olan bölgeler, afet riski taşıyan bölgeler ile kaçak konut bölgelerinin belirlenip, dönüşüm çalışmaları yapacaklarını dile getirdi. HABER Parlak: Dönüşümü ranta kurban etmeyelim Prof. Dr. Bekir Parlak, kentsel dönüşümün, rantsal dönüşümüne çevrilmeden, ilmi metotlarla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa den ilmi metotlarla yapmak zorundayız. Şubesi tarafından düzenlenen ‘Bursa Eğer böyle olmazsa kentsel dönüşüm ve Kentsel Dönüşüm’ konulu konbaşarıya ulaşamaz” ifadelerini kullandı. ferans, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir BİRBİRİNDEN KOPUK Parlak'ın sunumuyla İMO Bursa Şubesi Prof. Dr. Bekir Parlak’ın sunumu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. öncesi bir konuşma yapan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa ‘Kentsel yaşam Şubesi Başkanı Necati kalitesi bağlamında Şahin de, kentsel dönükentsel dönüşüm’ şüm konusunda Bursa’da konusunda önemli bir karmaşa yaşandığını bilgiler veren Prof. Dr. kaydederek, “Yıldırım Bekir Parlak, kentsel Belediyesi ayrı Osmandönüşümü Türkiye’nin gazi Belediyesi ayrı bir giriştiği en büyük toplumsal hareket olarak çalışma içinde. Büyükşehir Belediyesi’nin gördüğünü belirterek, de konu ile ilgili bazı “Kentsel dönüşümü, çalışmaları var. Ancak rantsal bölüşüme çevirmeden, ilmi metothepsi birbirinden kopuk larla gerçekleştirmek çalışmalar” dedi. zorundayız” dedi. Kentsel dönüşümün Dr. Bekir Parlak Kentsel dönüşümün, bina endeksli olmasının, yalnızca belediyelerin üzerine yıkılacak halka yaygınlaştırılmasını gerektiğini bir olay gibi görülmemesi gerektiğini aktaran Başkan Şahin, hayali kentsel de kaydeden Parlak, bu dönüşümün dönüşümlerle vatandaşların yanıltılmasından endişe duyduklarını, doğru yaklaşık 20 yıllık bir süreç içinde hayata geçirileceğinin öngörüldüğünü dile bir kentsel dönüşümün yapılmasını getirdi. Parlak, “Dönüşümün, dünyadaki başarılı örnekler paralelinde gerçekleşmesi zor. Ancak zoru başarmak da bizim elimizde. Her şeyden önce yerel özellikler ve kent kimliklerimizi ihmal etmeden, işbirliği içinde hareket ederek, tüm bireylerin katılımıyla, disiplinli bir uygulama ve istikrarlı bir sahiplenme ile bu zoru başarabiliriz” diye konuştu. Dünyada, 1945 yılında başlayan kentsel dönüşüme en iyi örnek olarak Paris ve Liverpool’un gösterilebileceğini açıklayan Parlak, bu şehirlerdeki başarının sırrını, konunun tüm aktörlerinin etkin katılımı olarak belirterek, “İşin sırrı da burada. Bir diğer önemli mevzu da; Türkiye’de kentsel dönüşümü ranta kurban etmememiz gerekiyor. Kentsel dönüşümü, rantsal bölüşüme çevirme- sağlamak yönünde çalışmalar içerisinde bulunduklarını söyledi. HALK YASADAN YARARLANMALI Dönüşümün, kaçak ve çarpık yapılaşmanın fazla olduğu ilçelerde öncelikle ele alınması gerektiğini savunan Şahin, “Özellikle Yıldırım ve Osmangazi kaçak yapılaşmanın en yoğun olduğu semtler. Nilüfer’de de yenilemelerin olması için bu yasa büyük imkanlar sunuyor. Halkın bu yasadan yararlanması gerekiyor. Alanlara yönelik çalışmalardan ziyade, binalara yönelik çalışmalar yapılmalı” ifadelerini kullandı. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesiyle ilgili gerek Türkiye’de, gerek Bursa’da çalışmalar devam ediyor. Biz de bu kapsamda Prof. Dr. Bekir Parlak’ı konuk ederek, kentsel dönüşüm sürecinde doğruları dile getirmek, yol haritasını belirlemek, buradan çıkacak neticelerle Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası olarak geniş kapsamlı bir basın toplantısı düzenleyip, kentsel dönüşüm konusundaki görüşlerimizi ve yol haritasını kamuoyuna bildireceğiz.” SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 27 RÖPORTAJ İnşaatın tozunu küçük yaşlarda yutmuş genç bir mühendis… Şantiyelerde büyüyerek, inşaatın tozunu küçük yaşta yutmuş olan genç inşaat mühendisi Kayhan Özyıldırım, 40 yıllık inşaat mühendisi babasından aldığı bayrağı daha yükseklere taşımak için çalışıyor. K ayhan Özyıldırım henüz 27 yaşında genç bir inşaat mühendisi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden 2008 yılında mezun olduğundan beri henüz 4 yıldır sektörün içinde. Ama arkasında kendisine tüm tecrübelerini aktaran ve ‘Ulu bir çınar’ diye bahsettiği 40 yıllık inşaat mühendisi babası Mesut Özyıldırım var. Açık Çarşı’da 35 yıl önce babasının yaptığı bir handaki ofisinde, Kayhan Özyıldırım ile mesleğini, yaptığı çalışmaları ve geleceğe yönelik hedeflerini konuştuk... - Merhabalar, öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 1986 Bursa doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimden sonra sonra, 2004’de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ni kazandım ve 2008’de mezun oldum. 2009'da askerliğimi yaptım, 2011 yılında da evlendim. Sanırım ben biraz hayatı düzene sokma konusunda acele edenlerdenim. Babam Mesut Özyıldırım’da inşaat mühendisi ve 35 senedir burada, Açık Çarşı’da. Ben de şimdi onunla çalışıyorum. Gelecek sene babam meslekte 40.yılını dolduracak ve plaketini de inşallah ben vereceğim. Ayrıca İMO Bursa Şubesi’nde de Gençlik Komisyonu'nda görev alıyorum. - İnşaat mühendisliği bölümü okumak nereden geldi aklınıza diye soracağım ama sanırım babanızın fazlasıyla etkisi olmuş gibi. Aslına bakılırsa beni, babam beni yönlendirmedi. Ben sektörün içinde büyüdüm desem yeridir. Küçükken cumartesi günlerini babamın ofisinde geçirirdim. El ile çizim zamanlarını ucundan da olsa yakalayabildim. Benim görevim rapidoların tıkanan uçlarını açmak ve şablonları temizlemekti. 8-9 yaşlarındayken babam İhsaniye’de bir kooperatifte kontrolörlük görevini üst- 28 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 lenmişti. O zamanlar o bölgede pek yol yoktu. Çok iyi hatırlıyorum sırf şantiyeye gidebilmek için babam arabayı Jeep ile değiştirmek durumunda kalmıştı. O günün şartlarında arabayla dahi girilemeyen bu bölgenin gelişimine bizzat tanık oldum. Kısacası küçüklüğümden beri kumun, çimentonun, kalıbın, demirin içerisindeyim. Bir şekilde içime işlemiş demek ki zaten sınava girdiğimde de okul seçmedim, direkt bölüm seçtim. Üniversite eğitimim sırasında her yaz Bursa’ya gelişimde çeşitli firmalarda çalıştım. Babamın şantiyesinde, bir dönem BUSKİ’de, bazı proje ofislerinde staj yaptım ve sektörün içinde bulunmaya gayret ettim. - Diplomanızı aldıktan sonra neler yaptınız? Mezun olduğum gibi iş hayatına atıldım diyebilirim. Babam, zaten burada proje ve inşaat işlerinde kurulu bir düzeni yürütüyordu. İlk işim ruhsat almak için yapılması gerekenleri öğrenmek oldu. Bunlar okulda görmediğimiz ve bize hiç anlatılmayan konulardı. Elimizdeki işlerin hepsi takım proje olarak aldığımız işlerdi. Bu sebeple sadece işin statik proje kısmında kalamazdım. İmar Yönetmeliği olsun, plan tadilatı olsun her şey hakkında bilgi sahibi olmam gerekiyordu. Mal sahibi, müteahhit ve resmi kurumlarla iletişimi, projelerin organizasyon aşamalarını, gerekli evrakların teminini ve ruhsat süreçlerini bu dönemde öğrendim. Askere gittiğimde de değişen pek bir şey olmadı. Alayın çeşitli inşaat işlerini yürüttüm. Askerden geldim tempo aynı. Bu kurulu düzen benim için büyük bir şanstı diyebilirim. Mezun olduktan sonra hiç zorlanmadım. Babam, bana ‘Proje dalı altın bir bileziktir' demişti. Bence her mühendis mezun olduktan sonra olsun, üniversite döneminde olsun proje işini biraz incelemeli ve bilmeli. Yani bir işi yapıyorsak neden olduğunu, ne olduğunu görmek lazım ki doğruyu uygulayabilelim. Mimarın çizdiklerini iyi okumak ve doğru yorumlayabilmek önemli bir ayrıntı. - Mimarlarla, mühendislerin anlaşamadıkları doğru mu? Siz hiç bu durumla karşılaştınız mı peki? Aslında biraz doğru. Çünkü isteklerimiz karşılıklı olarak birbirimizin işine gelmeyen durumlar yaratabiliyor. Bir proje önümüze geldiğinde, biz en başta onun taşıyıcı sistemini oluştururuz. Bu anlaşamama durumu zaten ilk aşamada ortaya çıkıyor. Aslında iki tarafın da yapıcı ve yaratıcı olması gerekiyor. Bu durum kaçınılmaz olsa da esas ve önemli olan doğruyu birlikte yakalayabilmek. RÖPORTAJ - Mezun olduğunuz bu yana ne tür projelerde yer aldınız? Babam yarı emeklilik yapıyor şuan, daha çok bana geri plandan destek veriyor. Şimdiye kadar müşterek çalışmalarımızla yaptığımız projeler genellikle betonarme yapılar. Bunların arasında konut türü yapılar, ticari yapılar, sanayi yapıları, atölyeler, yurtlar, eğitim yapıları, rehabilitasyon merkezleri, hastane türü yapılar ve otel gibi turistik konaklama tesisleri var. HEDEFLER KONUSUNDA HİÇ ACELEM YOK - Peki, mesleki beklentileriniz ve ideallerinizden bahsedecek olursak? Her mühendisin bir hedefi vardır. Bugüne kadar belli projeleri hayata geçirdim ama hedeflere giden yolda her şey adım adım ilerlemeli. Bir anda insanın hemen yükselmesi kolay değil. Yavaş yavaş belli bir seviyeye ulaşıp, sektörde aranan bir isim olmayı hedefliyorum. Hayatta hızlı adım atma konusunda çok acele ettim ama hedefler konusunda acele etmiyorum. Zamanı geldiğinde tabi kendi projelerimi hayata geçirmek istiyorum. - Yeni mezun bir mühendis olarak sizin gözünüzden sektörde eksiklikler var mı? Varsa bunlar nelerdir? Proje sektöründe denetim eksikliği var. Son zamanlarda odalar da bu işin dışına çıkartılıyor ki oysa daha çok içinde tutulmalı. Ben, projemi denetleyecek kurumun meslek odası olması gerektiğini düşünüyorum. Daha kaliteli projelerin yapılması, yapılan projelerin uygulanabilir olması, standartların üst seviyeye çekilmesi ve kalitenin arttırılması için meslek odalarına daha fazla sorumluluk verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu sorumluluğun paylaşılması belediyelerin üzerindeki yükü de azaltacaktır. Sonuçta ben dört yıllık bir mühendisim, babam önümde 40 yıllık bir çınar ama her zaman meslek odalarımızın yorumlarına ve denetimine ihtiyacımız var. Bu işi hakkıyla yapan insanların, benim projemi hakkıyla denetlemeleri gerekiyor. - Peki öncelikleriniz neler? Bence ilk olarak bir güven ortamı oluşmalı. Her projede farklı taleplerle karşılaşıyorum ve her proje birbirinden farklı ilerliyor ve ayrı çözümleri oluyor. Bu taleplerin iyi etüd edilerek, olumlu ve olumsuz yanlarının doğru aktarılması gerekiyor. İkinci olarak da yapılan işin şantiyeye yönelik olması gerekiyor. Ne kadar iyi çözüm yapmış, ne kadar iyi analiz etmiş ve iyi yorumlamış olursanız olun çizimleriniz, detaylarınız şantiyeye yönelik değilse yaptığınız projenin hiçbir önemi kalmaz. Bu sebeple projelerin uygulanabilir olmasına özen gösteriyoruz. Küçüklüğümden beri kumun, çimentonun, kalıbın ve demirin içindeyim. Bir şekilde içime işlemiş demek ki bu mesleği seçtim... HEDEFİM, YÜKSEK YAPI PROJELERİ - Bir inşaat mühendis olarak Bursa’da nasıl bir proje yaparak iz bırakmak istersiniz. Hayalinizde yatan bir proje var mı? Göz önünde olan ve sanatsal değeri olan projeler şüphesiz daha fazla iz bırakıyor. Öncelikle mimarisinin gözü okşaması çok önemli ki yapıya baktırsın ve dikkatleri çeksin. İşin bu kısmı mimara düşüyor. İşin mühendislik boyutunda tabi ki yüksek yapı sınıfında yer alan projelere imza atmak isterim. Limitleri zorlamak, hatta yeri geldiğinde üzerine çıkmak lazım. Standartların dışına çıkıldıkça bir mühendis yaptığı işten daha fazla haz alır. Tabi bu tarz yapıların olduğu bölgelerin, tüm çevresiyle birlikte planlanması gerekir. Altyapısı olsun, ulaşımı olsun hepsi birlikte düşünülmeli, çevresel etkenler göz önüne alınmalı. Komple bir gelişim bölgesi oluşturulmalı. İşin idealler boyutunda ise şehir yaşamından uzak, ekolojik dengeye uygun, insanların doğa ile içiçe yaşayabileceği düşük yoğunluklu kasaba mantığında uydu kentler oluşturmayı isterim. Tabi bu ikisini birbirinden tamamen koparmak gerekir. - Bir mühendis olarak hala üniversitede okuyan meslektaşlarınıza neler tavsiye edersiniz? İlk olarak mesleği sevmeleri gerekiyor. Mesela, üniversitede birlikte okuduğum arkadaşlarımın bir kısmı mesleklerinden uzaklaştılar, farklı sektörlere yöneldiler. Daha sonra hangi dalda uzmanlaşacaklarına karar versinler. Okurken alınan derslerin, meslek hayatında ne işe yarayacağı tam olarak fark edilemiyor belki ama iş hayatının başlangıcı staj döneminde bu durum anlam kazanmaya başlıyor. Daha önce de dediğim gibi ben pek çok yerde staj yaptım. Ve farklı alanlarda yaptığım stajların bana çok faydaları dokundu. Böylelikle iş hayatına atıldıklarında da ben bu dalda işime devam edeceğim, kendimi bu dalga geliştireceğim konusunu daha rahat söyleyebilirler. - Son olarak İMO Bursa Şubesi ile ilişkilerinizi ve odadan beklentilerinizi alabilir miyiz? Aslına bakılırsa benim ne odadan ne de yönetiminden beklediğim çok fazla bir şey yok. Çünkü istediğimiz her şeyi rahatlıkla yönetime sunabiliyoruz. Sosyal etkinliklerin ve meslek içi eğitimlerin üzerinde duruyoruz. Ben, bu aşamada diğer genç arkadaşlarımın da bize katılarak düşüncelerini paylaşmalarını istiyorum. Yönetim gençlere çok önem veriyor. Ben iki dönemdir Gençlik Komisyonu’ndayım ve şimdiye kadar istediğimiz ama gerçekleştiremediğimiz herhangi bir şey olmadı. Gençlerle yaptığımız etkinliklerdeki kalabalığı, oda içinde de sağlayabilirsek genç mühendisler olarak taleplerimizi ve sesimizi daha iyi duyurabiliriz diye düşünüyorum. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 29 HABER Şahin’den, mühendis adaylarına; “İdeolojiniz mesleğinizin önüne geçmesin” nasihati Orhangazi Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi Mühendislik, Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencileri, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’ni ziyaret etti. O da Başkanı Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyelerinden, Oda çalışmaları ve inşaat mühendisliği hakkında bilgiler alan mühendis adayları, Orhangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep İleri ile Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Livaoğlu’nun tecrübelerini de dinleme fırsatı buldu. ŞAHİN: İDEOLOJİNİZ MESLEĞİNİZİN ÖNÜNE GEÇMESİN Uludağ Üniversitesi’ne İnşaat Mühendisliği Bölümü kurulması için uzun yıllar uğraş verdiklerini belirten İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, “En sonunda hayalimiz gerçekleşti. Üstelik bir değil, Orhangazi Üniversitesi’nin de katılımıyla iki bölümümüz oldu. Yakın zamanda Bursa Teknik Üniversitesi’yle de bölüm sayımız üçe çıkacak.” dedi. Geleceğin mühendislerine nasihatlerde de bulunan Şahin “Temel felsefemiz şudur; bizim ortak paydamız mesleğimiz. Mesleğimizin kıymetini bilmeli ve onu her şeyin önüne koymalıyız. İdeolojik düşüncelerimizin, mesleğimizin önü- ne geçmesine asla izin vermemeliyiz. Hepimiz ayrı fikirlerde, ayrı dile, ırka mensup olabiliriz, ancak insan odaklı bir anlayışla hareket edersek, farklılıklarımızı zenginlik haline dönüştürürsek, tüm sıkıntıları birer birer aşarız” diye konuştu. kullanmalıyız. Bunu da öz değerlerimize bağlı kalıp ama dünya ile de entegre olarak sağlayabiliriz” dedi. Üniversiteden mezun olmakla inşaat mühendisi olunmadığını vurgulayan ve bilginin önemine işaret ederek, mühendis adaylarına kendilerini sürekli geliştirmeleri önerisinde bulunan Prof. Dr. İleri, “Türkiye’de işsizlik değil mesleksizlik var. Mesleğinizi her an geliştirmek sizin elinizde. Sahip olduğunuz imkanlardan ve Oda’nın size sunduklarından sonuna kadar faydalanın. Ben sizleri aktör olarak görüyorum ve inanıyorum ki ileride çok önemli rollerde yer alacaksınız” ifadelerinin kullandı. Kısır ideolojik çekişmeler yüzünden inşaat mühendislerinin halen eski yasalarla idare edildiğini söyleyen Şahin, hemen her meslek grubunda, meslek yasalarının güncellendiğini, oysa kendilerine ait meslek yasasının 1938 yılından beri aynı olduğunu vurguladı. Bu durumun, inşaat mühendisliğinin ekonomik ve sosyal gelişimini de engellediğini savunan Necati Şahin, hükümetin başlattığı çalışmalarla yeni bir meslek yasasına kavuşacaklarına inandıklarını dile getirdi. LİVAOĞLU: ODA’YA DAHA YAKIN OLUN Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Livaoğlu ise Bursa’ya birden fazla inşaat mühendisliği bölümü açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İMO Bursa’nın pek çok ilde bulunmayan imkanlara sahip olduğunu hatırlatarak, öğrencilere Oda’ya daha yakın olmalarını tavsiye eden Livaoğlu “Bizler, ne olanağımız varsa sizlere sunmaya hazırız. Odamızın imkanlarını sonuna kadar kullanın ve emin olun pek çok ilde, burada sizlere sağlanacak kadar imkanlar yok. Düzenlenen seminer ve eğitimlere mutlaka katılın, büyüklerinizin tecrübelerinden faydalanmanın yollarını arayın” diye konuştu. Uludağ Üniversitesi Öğrenci Temsilcisi Oğuzhan Kurt ve Orhangazi Üniversitesi Öğrenci Temsilcisi Musa Yıldırım da, bu ziyaretle önemli kazanımlar elde ettiklerini söylerken, Oda yönetimine, kendilerine böyle bir imkan sağladıkları için teşekkür etti. İLERİ: ÖNEMLİ ROLLERDE YER ALACAKSINIZ Orhangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep İleri de, Türk inşaat sektörünün, dünyada ilk üç arasında yer aldığını belirterek, “İnşaat sektörümüz dünyanın en önde gelen sektörlerinden biri. Bu durumu çok iyi 30 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 HABER Genç mühendisler, Başkan Bozbey ile buluştu Bir inşaat mühendisinin mutlaka hedefler belirleyerek yola çıkması gerektiğini belirten Nilüfer Belediye Başkanı ve aynı zamanda Yüksek İnşaat Mühendisi Mustafa Bozbey, “Hedefi olmayan hiçbir mühendis başarıya ulaşamaz” dedi. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin Gençlik Komisyonu üyeleri, Nilüfer Belediye Başkanı ve aynı zamanda Yüksek İnşaat Mühendisi olan Mustafa Bozbey’le buluştu. Şube binasında gerçekleşen söyleşide Başkan Bozbey, genç mühendislere mesleki deneyimlerini aktardı. Bir inşaat mühendisinin mutlaka hedefler belirleyerek yola çıkması gerektiğini belirten Mustafa Bozbey, “Hedefi olmayan hiçbir mühendis başarıya ulaşamaz” dedi. KENTSEL DÖNÜŞÜM DEĞİL, KENTSEL YENİLEME Bursa’daki kentsel dönüşüm uygulamaları ve ulaşım gibi konulara da değinen Bozbey, yapılmaya çalışılan kentsel dönüşümün aslında kentsel yenileme olduğunu savundu. Bozbey “Kentsel dönüşüm insanı da içine alan sosyolojik tabanlı olmalıdır. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında çıkan Kanun, bu haliyle kentsel dönüşüm ihtiyacını karşılamaktan son derece uzak, sadece binaların yenilenmesini kapsamaktadır” diye konuştu. Kentsel dönüşümden önce mutlak suretle akademik bir kurul oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Bozbey, şöyle devam etti: “Bu kurulun içinde psikolog, sosyolog, halk sağlığı uzmanları gibi teknik konuların dışında, insanı baz alan bilim dallarının temsilcileri de yer almalıdır. Kentsel dönüşüm bu akademik kurulun yapacağı bir çalışmaya göre her şehre özgün olarak şekillendirilmek zorundadır.” Bursa ulaşımında da ciddi hataların yapıldığını da kaydeden Bozbey, hafif raylı sistemin ve halen yapımı devam eden T1 Tramvay Hattı’nın, Bursa’nın ve Bursalıların ulaşım ihtiyacını karşılamaktan son derece uzak olduğunu söyledi. Gençlik Komisyonu üyelerinin davetine katılıp, mesleki deneyimlerini paylaştığı için Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür eden İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin’de genç meslektaşlarının meslek duayenlerinin tecrübelerinden faydalanmaları için düzenledikleri ‘Kariyer Günleri’ etkinliklerinin süreceğini dile getirdi. Söyleşinin ardından İMO Bursa Gençlik Komisyonu üyeleri, başkan Bozbey’e katılımlarından dolayı çiçek takdim etti. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 31 HABER MHP ve CHP Bursa temsilcileri İMO’ya konuk oldu İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyeleri, konuk ettikleri MHP ve CHP Bursa temsilcilerine ulaşım planları ve kentsel dönüşüm alanında Bursa’da yapılan yanlışları anlattı. İ nşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nin ilk konuğu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa temsiliceliri oldu. İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin tarafından raylı sistem ve ulaşım alanında yaşanan sorunlar ile kentsel dönüşüm hakkında açıklamaların yapıldığı toplantıya, MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, MHP Osmangazi İlçe Başkanı Adem Dönmez, Büyükşehir, Yıldırım ve Osmangazi Belediye Meclis üyelerinin yanı sıra çok sayıda parti yöneticisi iştirak etti. T1 HATTI, YENİ BİR DAYATMA PROJEDİR Necati Şahin, T1 Tramvay Hattı Projesi’yle ilgili Büyükşehir Belediyesi aleyhine açtıkları davanın sonucunu beklediklerini söyleyerek, “Proje, bu hattaki günlük tek yönde 304 bin olan yolcu talebinin, 34 binini ancak karşılayabilecek. Yani ‘Atılan taş ürkütülen kuşlara değmeyecek’ ve mevcut trafiği de arapsaçına çevirecektir” dedi. Bursa’nın sorunlarını çözmek için kapılarının herkese açık olduğunu kaydeden Şahin, “Muhalefet partilerin yerel meclis üyelerinin daha katılımcı ve aktif olmasını bekliyoruz. Bizler İMO olarak her türlü desteğe hazırız. İktidar, muhalefet kapımız herkese açıktır. Çünkü Bursa hepimizin” diye konuştu. Oda olarak Kentsel Dönüşüm Yasası’nı çok önemsediklerini ama kentsel dönüşümde yanlışlıkların daha baştan yapıldığını vurgulayan Şahin, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un isminin yanlış konulduğunu, yasanın asıl isminin afet riski altındaki alanlarının dönüştürülmesi değil, binaların ve alanların dönüştürülmesi şeklinde olması gerektiğini savundu. TRİBÜNE ENDEKSLİ KARARLAR ALINIYOR Bursa’daki kentsel dönüşüm örneklerinin ibret verici hal aldığından yakınan Şahin şöyle devam etti: 32 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 “Şu anda kentsel dönüşümle alakalı en ciddi çalışma Yıldırım Belediyesi’nin projesi görülüyor ama onun da gerçekleşme olasılığı milyonda bir bile değil. Bugün Yıldırım’ın 67 mahallesi var. Sayın Başkan, ‘7 mahalleyi dönüştüreceğim’ diyor. Neden 7 mahalle? Öteki 60 mahalle ne olacak? Diğer mahallelerdeki insanlar risk altında değil mi? Yasa gereği çok ciddi envanter çalışması, altyapı çalışması yapmalısınız. Kentsel dönüşüm, böyle hukuki ve teknik altyapısı olmayan bir şekilde magazinleştirilerek yapılmaya çalışılıyor. Deprem endeksli değil, tribüne endeksli kararlar alınıyor.” Necati Şahin, Gürsu’nun Dışkaya bölgesine yapılan TOKİ konutlarına da eleştiri oklarını yöneltti. Gürsu’ya 17 kilometre uzaklıktaki doğa harikası sayılabilecek Dışkaya’ya binlerce konut yapılarak çok önemli bir mera alanının yok edildiğinin altını çizen Şahin, projenin sadece yolu için yaklaşık 3000 ağacın kesilerek, bölgede bir doğa katliamı yapıldığına dikkat çekti. Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili Necati Özensoy da, yapılan bu yanlışlıklara dur demek için muhalefet olarak gerekenin yapılması noktasında çalıştıklarını belirterek, “Bursa’ya yapılan bu yanlışlıkların üzerinde bundan sonra neler yapılmalı, hatalar nasıl düzeltilmeli hususunda hep birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi. Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi’ni de eleştiren Özensoy, “Doğanbey konusunda soru önergesi vererek, bölgede zemin etüdü yapılıp yapılmadığını TOKİ’ye sorduk. Gelen cevap projeden Osmangazi Belediyesi’nin sorumlu olduğu yönündeydi. Bu kez aynı soruyu Osmangazi Belediyesi’ne sorduk. Onlar da bu projenin TOKİ’ye ait olduğunu söyledi. Herkes topu birbirine atıyor ve Bursa’ya kentleşme konusunda çok büyük yanlışlıklar yapılıyor” dedi. Özensoy, İMO’nun görüşlerini gerek TBMM’ye, gerekse yerel meclislere taşıyacaklarını sözlerine ekledi. CHP OSMANGAZİ İLÇE TEŞKİLATI İMO’YU ZİYARET ETTİ İMO’nun bir diğer konuğu da CHP Osmangazi İlçe Teşkilatı’ydı. CHP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca, Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi’ni, Bursa’nın kalbine saplanmış bir hançer olarak nitelendirirken, kentsel dönüşüm konusunda 1996 yılından bu yana gündemde olan Tabakhaneler Bölgesi’ne değindi. Bu bölgeye ‘kentsel dönüşüm alanıdır’ tabelasının dikilmesinden bu yana geçen 6 yılda bir çivinin bile çakılmadığını hatırlatan Karaca, “Tabakhaneler gibi şehrin merkezindeki bir yer şu an tam bir çöküntü alanı halinde duruyor. Kentsel dönüşüm alanı ilan edildi belki ama bu bölgede hala tehlikeli atıklar depolanıyor” dedi. HABER Etkili iletişimin püf noktaları İş yaşamında etkili iletişimin püf noktaları, Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Adnan Erbaş’ın sunumuyla, Bursalı inşaat mühendisleriyle paylaşıldı. M esleki ve teknik eğitimlerin yanında, sosyal içerikli bilgilendirmelerle de üyelerini aydınlatmaya devam eden İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, ‘İş Yaşamında Mühendis İletişimi’ semineri ile üyelerinin sosyal alandaki önemli konularda faydalı kazanımlar elde etmelerini amaçlıyor. Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Adnan Erbaş’ın bir sunum yaptığı seminerde; kurumsal imaj, kurumsal ve kişisel iletişim, yazılı, sözlü ve sözsüz iletişim yöntemlerinin kullanımı, beden dili konuları ele alındı. Seminerin açılış konuşmasını yapan İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar Özbey, farklı bir seminer konusuyla 2012-2013 dönemine merhaba dediklerini söylerken, üyelere seminere gösterdikleri yoğun ilgiden ötürü teşekkür etti. İLETİŞİM, ÖNCE İŞ YERİNDEN BAŞLAR İş yaşamında etkili bir iletişimin püf noktalarını kendisi dinleyen inşaat mühendisleri ile paylaşan Adnan Erbaş, iletişimin önce iş yerinden başlaması gerektiğine dikkat çekerek, “Temiz, düzenli, planlı bir iş yerinizin olması ve dekorasyonunun rahatlatıcılığı son derece önemlidir” dedi. İletişimin pek çok yöntemi olmasına 34 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 rağmen, bunlar içinde sözlü iletişimin en önemli kısım olduğunu kaydeden Erbaş, sözlü iletişimde de kişilerin ne söylediklerinden çok, nasıl söylediklerinin önemine işaret etti. Erbaş, “Uygun bir ses tonu ile Türkçeyi düzgün ve anlaşılabilir konuşmak, karşınızdakinin sizi dinlemesi açısından önemlidir. Monoton bir ses tonu ile konuşmak ise karşı tarafı sizden koparır ve sizi dinlememesine neden olur” uyarısında bulundu. KURUMSAL KİMLİKLE DAVRANIŞLARA ÇOK DİKKAT İmaj konusunda açıklamalarında, kişisel ve kurumsal imajın birbirlerinden farklı olduğunu anlatan Adnan Erbaş, “Kişisel imaj kavramının içine duruş, görünüş gibi kısımlar girerken, kurumsal imaj ise sizin kişisel değil de bir kurumu yansıttığınız için çok önemlidir. Kurumsal kimliğinizle bulunduğunuz yerlerde davranışlarınıza çok özen göstermelisiniz” diye konuştu. İş görüşmesinde nasıl davranılacağı, iş arkadaşlarıyla nasıl ilişkiler kurulması gerektiği konusunda da önemli tespitlerde bulunan Erbaş’ı, seminere katılan mühendisler büyük bir dikkatle dinlediler. Adnan Erbaş’ın sunumunun ardından söz alan İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin de, mühendisler için teknik konuların yanında, iş ve sosyal hayatlarında da kendilerini geliştirmelerine yardımcı olacak seminerlerinin önemine dikkat çekti. Şahin “İş ve sosyal yaşantımızda sürekli birbirimizle iletişim halindeyiz. Ancak ister istemez ve bazen iletişim kazalarıyla karşılaşabiliyoruz. Bu tarz eğitim ve seminerlerle meslektaşlarımızın yaşayabileceği olası iletişim kazalarının da önüne geçebileceğini umuyorum” ifadelerini kullandı. HABER Betonarme Yapıların Deprem Risk Değerlendirmesi semineri… Prof. Dr. Güney Özcebe, betonarme yapıların şiddetli bir depremde ancak enerjisini tüketerek ayakta kalabileceğini söyledi. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi tarafından düzenlenen ‘Betonarme Yapıların Deprem Risk Değerlendirmesi’ konulu seminer, İMO Bursa Şubesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güney Özcebe’nin konuşmacı olarak katıldığı seminerde, depreme karşı binaların nasıl inşa edilmesi gerektiği ve riskli yapıların tespiti konuları ele alındı. Yaptığı sunumda kamuoyunu da fazlasıyla meşgul eden İstanbul merkezli bir depremin beklenildiğini hatırlatan Güney Özcebe, “Beklenen depremin şiddeti 7,1 olarak öngörülüyor. Ama belki de 7,6 büyüklüğünde olacak. Aradaki fark tam 25 kat. Biz, üzerimize düşeni yaparak depreme karşı en dayanıklı binaları inşa etmek zorundayız” dedi. Sağlam binaların depreme tepki vermeden duran değil, aksine deprem anında elastiki davranışlar gösterecek şekilde tasarlanan yapılar olduğunu açıklayan Özcebe, “Asıl önemli olan; binanın depreme tepki verecek şekilde, gerekirse yerinden oynayabilecek tarzda yapılmasıdır. Yapıda hasar meydana gelebilir ama bina insanların içinden sağ salim çıkabileceği kadar güvenli olmalıdır. Küçük hasarlar görse bile yıkılmamalıdır” diye konuştu. YAPILAR ENERJİ TÜKETMELİDİR Binaların enerji tüketmediği sürece, güvenli yapı sayılamayacağının da altını çizen Güney Özcebe, betonarme yapıların şiddetli bir deprem sırasında ancak enerji tüketerek ayakta kalabileceğine vurgu yaptı. Hasar görme opsiyonunun, tüm yapılar için ise geçerli olmadığına değinen ve nükleer santral, hastane gibi binaların depremde hasar görmemesi gereken yapılar arasında gösterilebileceğini hatırlatan Özcebe, şöyle devam etti: “Türkiye’nin deprem haritasında, bazı bölgeler 1. derece deprem bölgesi konumundadır. Haritalar geçmişte yaşanan depremlerin istatistikleri ile oluşturulmaktadır. Yani o bölgede bu zamana kadar deprem olmamışsa, orası deprem bölgesi olarak gösterilmez, ancak çok yakınındaki bir bölge 1. derece deprem bölgesi olabilir. Buradan yola çıkarak; bana göre Türkiye’nin her yeri 1. derece deprem bölgesi konumundadır. Bu yüzden ekonomik davranmayı düşünmeden, depreme tam dayanıklı yapılar üretmek zorundayız.” SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 35 HABER İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe; Akşam karar verip, sabah yapalım mantığıyla kentsel dönüşüm olmaz K entsel dönüşüm sürecinin planlayıcı değil, projeci bir anlayışla yapılmasını eleştiren Cemal Gökçe, “İnşaat mühendisinin, mimarın ve şehir plancılarının birlikte çalışmadığı bir kentsel dönüşüm süreci düşünülemez. Ne yazık ki, akşam karar verilip, sabah yap mantığıyla hareket edilmesini sıkça yaşıyoruz ve dönüşümü planlayıcı bir anlayışla değil, projeci bir anlayışla yapıyoruz. Böyle olduğu için de İstanbul ve Bursa gibi kentlere girdiğimiz zaman ucubelerle karşılaşıyoruz” diye konuştu. Düzenlediği meslek içi eğitimlerle üyelerine önemli kazanımlar sağlayan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, son olarak İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe’yi ağırladı. ‘Mesleki Davranış İlkeleri’ konusunda bir seminer veren Gökçe, yapılarda estetik, sürdürülebilirlik ve mühendislikte etik konularına değindi. TEKNOLOJİYİ İNSANLA BULUŞTURAN MESLEK Mühendisliği ‘teknolojiyi insanla buluşturan meslek’ olarak tanımlayan Gökçe, şöyle devam etti: “Günümüz dünyasında mühendisler, yapabilecekleri hatalarla milyonlarca insanın yaşamını sıkıntıya sokabilir veya hayatlarını tehlikeye atabilir. Bu nedenle mühendislerin, mesleki donanımları ve deneyimleri çok iyi olmalı. Etik bir anlayışla kaliteli malzeme kullanmaları gerekir. Aynı zamanda bir mühendisin işi yalnızca güvenli yapı inşa etmek değildir. Şehri güzelleştirecek, yaşanabilir hale getirecek estetik yapılar yapabilecek nitelik sahibi de olmalıdır. Maalesef bakıyoruz ki özellikle İstanbul ve Bursa 36 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 Cemal Gökçe Yapılaşmada estetiğin göz ardı edilmesi sebebiyle şehirlerin artık yaşanamaz hale geldiğini belirten İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, “Özellikle İstanbul ve Bursa gibi kentlerin estetiği kayboluyor ve bu şehirler ucube haline getiriliyor” dedi. gibi kentlerin estetiği kayboluyor ve bu şehirler, estetik anlayıştan uzak yapılarla ucube haline getiriliyor.” GELECEK KUŞAKLAR DÜŞÜNÜLMELİ İnşaat mühendisinin sürdürülebilirlik anlayışı içinde, kaynakları gelecek kuşakları da düşünerek kullanması gerektiğini kaydeden Gökçe, bu konuda akla ilk olarak da kentsel dönüşüm sürecinin geldiğini ifade etti. Kentsel dönüşüm sürecinin, Türkiye’nin gelecekteki 25 yılını 30 yılını yakından ilgilendirecek çok önemli bir dönüm noktası olacağını vurgulayan Cemal Gökçe, “Ancak bu süreç, yık yap anlayışı yani bir müteahhitlik anlayışı üzerine dayanıyor. İnşaat mühendisinin, mimarın ve şehir plancılarının ortak hareket etmediği bir kent olmaz. Oysa bugün akşam karar verilip, sabah yap mantığıyla hareket edilmesini maalesef sıkça yaşıyoruz ve dönüşümü planlayıcı bir anlayışla değil, projeci bir anlayışla yapıyoruz. Böyle olduğu için de İstanbul ve Bursa gibi kentlere girdiğimiz zaman ucubelerle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Kentsel dönüşüme sadece can güvenliği açısından bakılmaması gerektiğini aktaran Gökçe, “Elbette ki kentlerimizdeki yapılara sadece deprem güvenliği çerçevesinde bakılmaz. Bir planlama mantığıyla kentlere bakarak, yıkılması gereken yapıları uzman görüşüyle tespit edip yıkmak lazım. Bu konuda yeniden planlamak ve en riskli yerlerden başlamak gerekir. Kentsel dönüşüm bölgeleri tespit edilirken bu bölgelerden çıkacak atıkların ne yapılması gerektiği noktasında da çalışmalar yapılabilir ve bunu Türkiye başarabilir. Sürdürülebilirlik anlayışıyla çıkan malzemeler dönüştürebilir olarak algılanmalı ve gelecek kuşaklara yaşama hakkı verebilir” şeklinde konuştu. Son olarak üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinde fiziki koşulların, öğrenci kontenjanı, derslerin dağılımı ve içeriklerinde ciddi sorunlar yaşandığını dile getiren Gökçe, insanların can ve mal güvenliğinde birinci derece rol oynayan inşaat mühendislerinin daha iyi ve daha kaliteli şartlarda eğitim almasının önemine işaret ederek, oysa alt yapı sorunları çözülmeden neredeyse her ilde inşaat mühendisliği bölümünün açıldığının göze çarptığını sözlerine ekledi. HABER Depreme dayanıklı tasarımda öne çıkan unsur: Çelik yapılar Türk Deprem Yönetmeliği tarafından çelik yapı tasarımına getirilen yeni yaklaşımlar ve hükümler düzenlenen ‘Depreme dayanıklı çelik yapı tasarımı” seminerinde ele alındı. G ebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Akbaş’ın konuşmacı olarak katıldığı seminere, inşaat mühendisleri yoğun ilgi gösterirken, seminerde; yapılarda deprem etkileri, geçmiş depremlerde çelik binaların performansı, depreme dayanıklı yapı tasarımı felsefesi, deprem kuvvetlerine göre tasarım, çelik yük taşıyıcı sistemler, AISC Sismik Hükümleri ve Türk Deprem Yönetmeliği ile LRFD ve ASD tasarım yöntemlerinin esasları konuları ele alındı. ÇELİK BİNALARIN TASARIMI DOĞRU ANLAŞILMALI 17 Ocak 1994 Amerika ve 17 Ocak 1995 Japonya’daki Kobe depremlerinin birçok çelik binadaki birleşimlerde beklenmedik kırılmalara yol açtığını belirten Doç. Dr. Bülent Akbaş, depremlerin ardından yapılan kapsamlı deneysel ve analitik çalışmaların, çelik yapıların depreme dayanıklı tasarımında yeni yaklaşımların oluşmasına ve yönetmelik hükümlerinin de değişmesine neden olduğunu ifade etti. Türkiye’de çelik binaların tasarımında 2007 yılında yayınlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik’in belirleyici olduğunu hatırlatan Akbaş “Bu yönetmeliğin çelik binaların tasarımı ile ilgili bölümünde, çelik bina tasarımında dünyada izlenen en ileri yaklaşımlar mühendislerimizin uygulamasına sunmuştur. Türk Deprem Yönetmeliği’nin (TDY) çelik binaların tasarımı ile ilgili bölümünün ülkemiz mühendisleri tarafından doğru bir şekilde uygulanabilmesi için önce en net biçimde anlaşılabilmesi gerekmektedir” diye konuştu. İMO, mühendisleri eğitmeye devam ediyor D üzenlediği eğitim ve kurslarla üyelerinin mesleki gelişimlerine katkıda bulunmaya devam eden İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, ‘Metraj, Yaklaşık Maliyet, Hakediş Düzenleme ve OSKA Paket Program Destekli Uygulamalar’ eğitimi gerçekleştirdi. 24 saat süren eğitim boyunca mühendisler, web tabanlı yaklaşık maliyet, metraj ve hakediş düzenleme konularında bilgilendirildi. Eğitim ile birlikte 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na uygun olarak hesap işlemlerini kolay, hızlı ve hatasız bir şekilde yapabilecek olan mühendisler, ayrıca bu programın, anlaşmalı olduğu çizim programlarına, orijinal poz ve birim fiyat verilerini de kullandırabilecekler. Böylece çizim aşamasında Türkiye’de geçerli olan malzeme ve iş kalemlerini doğru biçimde elde etme şansına da erişecekler. Eğitimi veren İnşaat Mühendisi Caner Demircan, bu tür eğitimlerin, mühendislerin günlük hayattaki işlerini oldukça kolaylaştıracağını söylerken, programların da kullanıcılarına hız ve verimlilik kattığını belirtti. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 37 RÖPORTAJ / HABER İnşaat sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken noktalar İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir, “Eğer bir inşaat, vaat edilen sürede bitirilmezse müteahhit hiçbir ücret alamama sorunu ile karşı karşıya kalabilir” dedi. İ nşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen ‘İnşaat Sözleşmeleriyle İlgili Sıklıkla Ortaya Çıkan Problemler’ seminerinde sunum yapmak üzere Bursa’ya gelen İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir, seminer öncesi İMO Bursa Bülten için soruları yanıtladı. İnşaat sözleşmelerinin uygulamada son derece önemli olduğunu ve müteahhit ile iş sahibi arasında yapılan sözleşmenin şartlarının çok iyi düşünülmesi, hukuk süzgecinden geçirilerek imzalanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir, özellikle tarafların edimlerinin dengeli olması, yapılabileceklerin söz verilmesi gerektiğini söyledi. Özdemir, süre ve bedel bakımından gerçekçi olmayan sözleşmelerin, uyuşmazlık yaratacağı kesin olan sözleşmeler olduğunu da vurguladı. - Arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmesinde nelere dikkat edilmeli? En önemli konu sözleşmeyi noterde yapmak ve satış vaadi şeklinde arsa sahibinin, pay devrini taahhüt etmesidir. Ayrıca müteahhit tarafından tapuya şerh konulması önemlidir. Sözleşme süresinin gerçekçi belirlenmesi, yapılabilecek konularda vaatte bulunmak önemlidir. - Günümüzde inşaat sözleşmeleriyle ilgili sıklıkla ortaya çıkan problemler nelerdir? En sık yaşanan problem; sözleşmenin iş sahibi tarafından sona erdirilmesi ile ilgili çıkmaktadır. Çünkü üçüncü kişilere yapılan satış ve satış vaatleri ile sözleşmenin sona erdirilmesi, üçüncü kişilere karşı da etkili olmakta ve üçüncü kişilere tapu iptali 38 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 davası açılmaktadır. Müteahhitlerin edimlerini tam ve zamanında yerine getirmemesine bağlı olarak davalar sıklıkla açılmaktadır. Yapılan işin taahhüde uygun olmaması nedeniyle, arsa sahipleri veya daire alan üçüncü kişilerin ayıba bağlı haklarını kullanmak için açtıkları davalar ve cezai şart talepleri de sıklıkla mahkeme önüne getirilmektedir. Ayrıca eksik iş veya sözleşme dışı iş yapmak durumunda ek ücret talebi de çok sık gündeme gelmektedir. - Şantiye şeflerinin, yapı denetimde çalışan denetçi ve yardımcı kontrol mühendislerinin hukuki sorumlulukları hakkında sizden daha geniş bilgiler alabilir miyiz? Önemli detaylar ve altı özellikle çizilmesi gereken durumlar nelerdir? Şantiye şefinin belli metrekare inşaat alanı geçen yerlerde olması mutlaka gereklidir. Yönetmelikte görevi ve sorumluluğu sayılmıştır. Yapının kusursuz olarak yapılması bakımından hem idareye hem de iş sahibine karşı sorumluluğu vardır. Şantiye şefi denetim elemanlarının bildirdiği hususları yerine getirmekle görevli olduğu için yerine getirmemesinden kaynaklı tüm zararları gidermekle mükellef olanlardan birisidir. Müteahhit de kuşkusuz sorumludur. Yapının kusurlu olması ile görevini yapmaması arasında illiyet bağı kurulan tüm diğer kişi ve kurumlarla birlikte şantiye şefi de kusurlu fiilinden sorumlu olacaktır. Ancak belirteyim ki; burada adeta kusur karinesi vardır. Şantiye şefi kusursuzluğunu ispatlamakla mükelleftir. Önemli bir sorumluluk hükmü de; şantiye şefi, inşaatta herhangi bir imalata başlamadan en az bir gün önce, yapılacak imalatı yapı denetim kuruluşuna haber vermek zorundadır. Aksi takdirde, işin denetimsiz ilerlemesinden doğabilecek her türlü sorumluluk yapı müteahhidi ile birlikte şantiye şefine aittir. Ayrıca cezai müeyyidelerin de bulunduğunu hatırlatmak isterim. Şantiye şefi denetimin ciddi şekilde yapılmış olmasını da takip etmekle sorumludur. - İnşaat sözleşmelerinde imar durumu ve önemi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? İmar durumu inşaat sözleşmesinin geçerli olarak hüküm doğurması bakımından önem arz eder. Eğer sözleşme yapıldığında imar durumu o inşaatın RÖPORTAJ / HABER yapılmasını imkansız kılıyorsa, sözleşmenin geçersizliği veya imkansızlığı söz konusu olur ki, her iki durumun da çeşitli müeyyideleri vardır. İmar durumu uygun olmadığı halde yapılmış bir inşaat sözleşmesi varsa, sözleşme hukuki imkansızlık nedeniyle geçersiz olur. Sözleşme yapıldıktan sonra imar durumu değişerek, inşaatın yapılması imkansız hale gelmiş ise sözleşmeden doğan borçlar sona erer. Sözleşmeye binaen alınanların iadesi sağlanır. Eğer sözleşme müzakerelerinde diğer tarafı aldatma durumu varsa bundan doğan zarar tazmin edilir. - İnşaatın durdurulması halinde müteahhidin arsa sahibine ve kat malik- lerine karşı sorumluluğu, bu durumun önemi ve inşaat sözleşmelerine etkisi nedir? Durdurulmadan kasıt idari bir karar ise ve müteahhidin bu süreçte her hangi bir kusuru bulunmamaktaysa kural olarak sorumlu olmaz. Eğer durdurma müteahhidin her hangi bir kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelmişse, bunun zarar veren sonuçlarına kendisi katlanır, yani ilgili herkes zararının tazminini talep edebilecektir. İnşaat geçici bir nedenle durdurulmuşsa bunun sözleşmenin devamına kural olarak etkisi olmaz. Eğer durdurma inşaat sözleşmesinin devamını engelleyecek nitelikte ise sözleşme imkansızlık nedeniyle sona erer. Durdurma iş sahibi veya müteahhidin hakimiyet alanındaki bir nedene bağlı ise durdurmanın zarar verici sonuçlarına bu kişi katlanır. - Eklemek istedikleriniz… İnşaat sözleşmeleri uygulamada oldukça önemlidir. Müteahhit ve iş sahibi arasında yapılan sözleşmenin şartlarının çok iyi düşünülmesi hukuk süzgecinden geçirilerek imzalanması gereklidir. Özellikle tarafların edimlerinin dengeli olması, yapılabileceklerin söz olarak verilmesi gerekir. Süre ve bedel bakımından gerçekçi olmayan sözleşmeler uyuşmazlık yaratacağı kesin olan sözleşmelerdir. Sözleşmelerdeki hukuki problemler M esleki ve teknik eğitimler ile üyelerini aydınlatmaya devam eden İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, üyelerine yönelik ‘İnşaat sözleşmeleri ile ilgili sıklıkla ortaya çıkan problemler’ semineri düzenlendi. Şantiye şeflerinin, yapı denetimde çalışan denetçi ve yardımcı kontrol mühendislerinin hukuki sorumlulukları hakkında katılımcılara bilgi veren seminerin konuşmacısı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saibe Oktay Özdemir, “Eğer bir inşaat, vaat edilen sürede bitirilmezse müteahhit hiçbir ücret alamama sorunu ile karşı karşıya kalabilir” dedi. İnşaatın tamamının zamanında bitirilmese bile en azından belli bir bölümünün tamamlanmış olması gerektiğini belirten Saibe Oktay Özdemir, “Eğer inşaatın yüzde 90’ı bitirilmiş ise o ana kadar bitirilmiş kısmın ücreti alınabilir. Ancak yüzde 90’ından azı yapılmış ise ücret talep edilemez” diye konuştu. İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN KENDİ ŞEKLE TABİ DEĞİLDİR! Arsa payı karşılığı kat yapımı sözleşmesi hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Saibe Özdemir, şöyle devam etti: “Arsa payı karşılığı kat yapımı sözleşmesinin noterde ya da tapuda yapılması gerekir. Vaat edildiği şeklinde olduğu gibi, başlangıçta devrin yapıldığı sözleşmeler de vardır. Şekil şartına uymak sadece devir borcu için gereklidir. Ayrıca inşaatın özelliklerine ilişkin tüm diğer hususların şekle bağlı olması gerekmemektedir. Projesinde, vaziyet planında, internet ilanlarında ya da broşürlerinde kullanılan ifadeler de sözleşmesel borcun kaynağı olabilmektedir. Çünkü inşaat sözleşmesinin kendisi şekle tabi değildir.” Denetim firmalarıyla ilgili olarak da, iş sahibinin aynı zamanda denetçi olamayacağını kaydeden Özdemir, denetçi firmaların önemli sorumlulukları olduğuna vurgu yaparak, “Denetim firmasının sorumluluklarını yerine getirmemesi sonucu, o firmada çalışan ve projede görevli olan mühendis ve mimar dahil tüm teknik elemanların cezai sorumluluğu vardır” ifadelerini kullandı. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 39 YAZAR Afet eşiğinde kentsel dönüşüm 17 Ağustos 1999’da tüm Marmara’yı etkileyen depremden buyana geçen 13 yılı aşkın süre içinde afet riski bulunan bölgelerdeki riskli yapılarla ilgili olarak örnek teşkil edecek bir uygulama yapılmamıştır. S EROL KILIKÇIER AVUKAT [email protected] on olarak afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile ilgili kanun 16.5.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun amacı 1. maddesinde aynen aynen “Afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek” olarak ifade edilmiştir. Kanun’un amacında belirlendiği açıklanan düşünce maalesef devamı maddelerde vatandaşların huzurunu bozacak birçok hükümle ortadan kaldırılmaktadır. Öyle ki afeti önlemek için tanzim edilen kanunun bizatihi kendisi deyim yerindeyse bir afet halini almakta, insanlarımız kanun koyucu eliyle sıkıntı çekmesine neden olacak hükümlere muhatap kılınmaktadır. Bu kanunun uygulanmasında bakanlık bir yandan elinde yetkiyi tutarken, diğer yandan da bu işin takibini kişi, kurum ve idarelere paylaştırmaktadır. Kanunun hemen tüm meselelere bu çoklu yetki paylaşımı sorumluluk doğuran işlerin yapılmasını imkansız kılacak nitelikte görünmektedir. Uygulamada ise yetkilendirilen kişi ve kurumların yasada belirtilen işlerin yapımını birbiri üzerine atmasına neden olacaktır kanaatindeyiz. TAPU İDARESİ ASLI VAZİFESİNDEN UZAKLAŞTIRILMIŞTIR Ayrıca kanunun uygulamasıyla ilgili olarak görev verilen tapu idaresi de aslı vazifesinden uzaklaştırılmıştır. Anayasal bir hak olan mülkiyet hakkının titizlikle uygulandığı bu kurum kendisine yüklenen vazifelerle asıl işinden uzaklaştırılacak ve yürüyen bir sistem bu nedenle yürümez hale gelecektir. Kanunu yazanlar maalesef uygulamadaki sorunlara kafa yormamışlardır. Örneğin; dört yüz dönümlük bir kentsel 40 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 dönüşüm alanında on binlerce tapu maliki bulunduğu, bunların her birisinin adreslerinin saptanarak muhataplara öncelikle risk tespiti raporlarının tebliğ edilmesi gerekecektir. Tapuda ismi yazılı bulunan her ferdin vatandaşlık sistemine kayıt numarası yani vatandaşlık numarası belirli olmadığından aksaklıklar yaşanması da doğal olacaktır. Bu konuda tebligat yapacak personelin uzman olmaması nedeniyle gaipler, öldüğü halde tapuya bildirilmeyenler, veraseti başkalarına intikal eden şahısların mevcudiyeti gibi sebeplerle işin uzayacağı ve tüm bu işleri yapmak için mevcut tapu sicil müdürlüğü elemanlarının nitelik ve nicelik olarak kafi gelmeyeceği tartışmadan azadedir. Kanun koyucunun çalışan bir sistemi çalışmaz hale getirecek bir yükü bir kuruma yüklemesi ise görüşümüzce son derece hatalıdır. Kanunun yazım sırasına uyarak riskli yapının tespiti usulüne baktığımızda da yetki ve sorumluluk karmaşasının aynen devam ettiği gözlemlenmektedir. Riskli yapının tespiti öncelikle yapı maliklerinden herhangi birinin isteğine bırakılmıştır. Yapı malikleri bu tespiti bakanlığın yetkilendirdiği kurum ve kuruluşlara yaptıracaktır. Bu kurum ve kuruluşlardan en önde gelenleri belediyeler olması gerekirken, bu gün itibariyle belediyelerin böyle bir tespiti yapma imkan ve kabiliyeti yoktur. Riskli bina belirlenmesi bu gün için şehrimizde özel kuruluşlar eliyle yapılmaktadır. Yapı malikleri böyle bir istek duymazsa bakanlık maliklere yapı riski tespiti yaptırması için süre verecek, yine yapılmaz ise bu kere bakanlık veya idarece bu tespit yaptırılacaktır. Süre verme yetkisi bakanlıkta olduğundan, süreye riayet edilip, edilmediğinin idarece kontrolü mümkün değildir. Dolayısıyla bu konuda bakanlık ikinci bir yazışma ile süre verildiğini ve süre sonunda yıkımın yapılmadığını ifade ederek idareden yı- YAZAR kımın yapılmasını talep edecektir. Buna rağmen yıkım yapılmaz ise bakanlıkça yıkım yapılacaktır. MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜ DE ARTACAKTIR Risk tespiti akabinde maliklere bu rapor tebliğ edilecektir. Kayıtların eski olması, birçoğunda vatandaşlık numarası bulunmaması gibi nedenlerle, doğal olarak birçok kişi bu rapordan sonradan haberdar olacak, rapora karşı gecikmiş itirazda bulunma, yapılan işlemlerin bu nedenle iptali isteme gibi davaların ilk ayağı burada yaşanacaktır. Mahkemelerin de ister istemez iş yükünün artmasına neden olunacaktır. Takiben riskli yapının tespitine karşı bu karardan haberdar olan malikler 15 gün içinde itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraza bakacak heyetin teşkili de enteresandır, kurul meslek disiplini öğretim üyeleri arasından seçilecek dört üye ile bakanlıkça görevlendirilecek üç kişiden teşekkül etmektedir. Meslek disiplininden neyi kastedilmesi gerektiği yönetmelikle izah edilmiş ve en az ikisinin inşaat mühendisi olması gerektiği bildirilmiştir. Buna mukabil bakanlıkça görevlendirilecek kişilerde böyle bir tanımlamaya gidilmemesi kurulun oluşturulma amacına ters görünmektedir. Risk tespitine itiraz, red ile sonuçlandığında ise yapılan risk tespit masraflarının tapu kaydına alacak olarak tescil edileceği düzenlenmiştir. Zaten bu kanunun bütün aşamalarında yapılan masrafların hepsi tapuya şerh edilmekte olduğundan bina sahibi yeni bir binaya geçme şansını elde edebilirse bu mutluluğu üzerindeki borç yükü nedeniyle yaşayamayacaktır. Bu kanunla riskli yapı olmasa bile plan bütünlüğü bakımından yıkımı gereken binalar da kanun kapsamında mütalaa edilmiştir. Bu binalarda oturanların, kanunun afetle ilgili diğer muhatapları ile aynı kefeye konulmasını büyük bir hak ihlali olarak görmekteyiz. Zira bu tür yapı sahiplerinin bütün suçu idare tarafından yapılan planda binaya yer bulunamamasıdır. Bu tür bina sahiplerine tam bir tazminat (maddi ve manevi) ödenmesi veya bila bedel bir taşınmaz verilmesi gerekli olduğu kanaatindeyiz. Aksi takdirde bu işlem de idari ve adli dava konusu olabilecektir. Riskli yapıyı tahliyeye zorlamak için elektrik, doğalgaz ve su hizmeti verilmeyecektir. Hukuki bir netice, yani taşınmazın tahliyesini elde etmek için hukuka aykırı araç kullanmaya, yani tahliyeye zorlamaya cevaz veren yasa maddesinin insan haklarına adalet ve hakkaniyete aykırı olduğu tartışmadan uzaktır. Riskli yapının yıktırılması ayrı bir prosedür ve maceradır. Öncelikle mal sahiplerince yıktırılacak olan yapının yıkım masrafları için bakanlık kredi verebilecektir. Yıkım kredisi mal sahipleri için ayrı bir ekonomik külfettir, mal sahiplerinin yıktırmadığı taşınmazı yerel idare, onun da yıktırmadığı taşınmazı bakanlık yıktırıp yıkım masrafı yine tapu kaydına alacak olarak yazılacaktır. Üçlü yıkım sürecinde bakanlık hem mal sahibini, hem yerel idareyi tekrar tekrar kontrol edecek ve doğal olarak zaman ve emek kaybına neden olunacaktır. Bu aşamada bazı binaların güçlendirme ile korunması mümkün ve plan bütünlüğünü de bozmuyor ise muhafaza edilmesi mümkün olacaktır. Yapı yıktırıldıktan sonra yerine yapılacak binanın nasıl ve ne şekilde yapılacağı ayrı bir süreçtir. Kat maliklerinin tamamının oy birliği ile hareket etmesi halinde, bu yapının kime yaptırılacağı hususunda kat malikleri karar verecektir. Ancak yapım masrafı yine kat maliklerine aittir. Günlük yaşam mücadelesinde zorunlu ihtiyaçlarını bile ertelemek zorunda kalan insanlarımızın böyle bir borç altına girmek veya evsiz kalmak arasında bir tercih yapmak zorunda kalması her halde sosyal devlet ilkesinin net bir ihlalidir. Zira devletimiz afete uğramış yabancı devletlerdeki insanlara bile bila bedel mahalleler kurarken, kendi insanını ekonominin kıskacına terk etmesi her halde tasavvur edilebilecek bir sonuç değildir. Ayrıca yeniden bina yapım aşaması da dışarıda kalacak kat maliklerine kira yardımı yapılacağı yasada belirtilmiş ise de bu yardımın 18 aylık süre ile sınırlanması ve kira yardımı alanların faiz yardımı alamamaları da ayrı bir haksızlıktır. TOKİ’nin bile taahhütlerini zamanında yerine getirmediği düşünülürse, kira miktarının süre ile sınırlanmasının mağduriyetlere yol açacağı tabiidir. KAT MALİKLERİCE ALINMAYAN ARSA PAYLARI SORUNLAR DOĞURACAK Kat maliklerinden 2/3’ü binanın yapımı hususunda karar vermeye yetkili kılınmış olduğundan, kalan kat maliklerinin hissesi diğer kat meliklerince açık arttırma usulü alınabilecektir. Düzenlemede açık arttırmanın bakanlıkça yapılacağı ifade edilmektedir. Kat maliklerince alınmayan arsa payları bakanlıkta belirlenecek değere göre kamulaştırılacaktır. Rayiç değere veya SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 41 YAZAR açık arttırma suretiyle yapılan ihaleye itiraz ayrı bir yargılama sorunu ve sürecidir. Bu sürecin sonucu beklenmeden işlemlerin devamı başkaca sorunların doğmasına yol açacağı görülmektedir. Kat maliklerinin 2/3 çoğunlukla anlaşamaması halinde bakanlık kamulaştırma usulüne gidecek ve kamulaştırma bedeli de taksitler halinde ödenebilecektir. Bu takdirde maliklerin alamadıkları bedelle nerede ikamet edeceği, açıkça kalıp kalmayacağı idare tarafından sorun olarak kabul edilmemiştir. Keza bu kamulaştırma işlemine karşı da değer yönünden bir dava açılması mümkündür. ma yöntemi de önemlidir. Faiz yardımı şeklinde alınacak kredilerde önerilen faiz yardım miktarı %3-4 gibi cüz’i bir rakamdır, ödeme gücü bulunmayanlara ise yukarıda ifade edilen TÜFE endeksli kredi verilecektir. Kanunun uygulaması sırasında; çekişmenin giderilmesi, kamulaştırma bedeli, değer tespiti, ihalenin iptali, kira bedelinin tespiti, kira alacağı, imar planının iptali, menfaat dengesine riayet edilmeyen tevhit işlemleri ve şuyulamanın iptali gibi davaların açılması muhtemel olup, idare aleyhine idare mahkemelerinde açılacak davalarda davanın nihayetlenmesi ile ilgili bir süre veril- Yıkılan binanın kat maliklerince ücreti kendileri tarafından karşılanmak suretiyle yapılamaması veya mevcut imar hakkı dairesinde yapımı üstlenecek müteahhit bulunamaması halinde TOKİ ile anlaşma yapılacak olduğundan uygulamada TOKİ’nin önereceği sözleşmeyi imzalamak zorunda kalınacaktır. TOKİ ile yapılan anlaşmalara anılan kurumun uymadığı zamanında daireleri teslim etmediği de bir gerçektir. Bu takdirde doğacak kira kaybı için ayrıca davalar açılması gerekecektir. TOKİ ile yapılan anlaşmalarda alınan krediler her yıl en az enflasyon oranında yeniden değerlemeye tabi tutulmakta olduğundan, kredinin yüksekliğine göre %10’dan %20’ye kadar yeniden değerleme oranına ilave yapılabilecektir. Yapılacak değerlemede bakiye hesapla- mediği halde yürütmenin durdurulması kararı verilmesinin önüne geçilmesi birçok haksız sonucun ve tazminatın doğmasına neden olacaktır. Yıkımı ve yeniden yapımı istenilen yerlerdeki bina maliyetlerinin bina sahiplerinin karşılayamaması ve bu nedenle bakanlık tarafından yıktırılıp mal sahiplerinin ellerine konut sertifikası verilmeye çalışılması durumunda mal sahipleri binalarını yıktırmaya yanaşmayacağından, güvenlik sorunu da yaşanacağı gibi elinde sertifika ile sokakta kalan insanların durumu ayrıca insanlık sorunu olarak gündeme oturacaktır. Bina sahiplerinin tek başına sorumluluğunda olmayan bozuk konut stokunda bu konutlara zaman içinde izin veren idarenin, bu konutlara zaman içinde aflarla muafiyet sağlayan yasamanın da 42 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 sorumlu olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Bu sorumluluk faiz veya kira yardımı ile geçiştirilebilecek bir sorumluluk değildir. Dönüşüm ve değişim maliyetinin bakanlığa verilen son derece geniş planlama yetkileriyle yerinde emsal arttırılması suretiyle karşılanması mümkün ise de emsalin ne miktar arttırılabileceği bu artışın plan bütünlüğüne olan etkisi göz ardı edilir ise dönüşümden beklenen faydanın sadece bina sağlamlığı ile sınırlı kalması ancak diğer şehircilik ilke ve esaslarını karşılamaması gibi bir sorunla karşılaşılacaktır. Dolayısıyla yerinde yapılaşma sırasında emsal artışının yeni planda öngörülecek DOP’da düşünüldüğünde yüksek yapılara yol açacağı, bunun ise şehir doğal ve kültürel mirasa sahip şehirlerde sorunlara yol açacağı tabiidir. Tatmin edici emsal yoğunluklar verildikten sonra şehirlerin zemin yapısı sağlam olan yerlerinde yapılaşma alanları seçilip, buraların malikleri ile riskli alan maliklerini şuyulandırması da bir çözüm olarak görülebilir. Bakanlığın planlamada kullanacağı yetkilerin bütün kısıtlamalardan azade bir şekilde kullanılmasında mahzurları anlatmaya ayrıca gerek yoktur. Bu nedenle yapılacak planlamada yasanın verdiği yetki, kentin dinamiklerinin katılımı ve onayı şeklinde algılanarak uygulanmalıdır. Aksi takdirde düzenlemeler yine mahkemelere intikal edecek ve yanlış hesaptan dönülecektir. Yanlış hesaptan dönülürken kamu zararı ve bu zarara neden olanlara rücü edilmesi gerektiği hususu gözden uzak tutulmamalıdır. Kanunla bakanlığa verilen planlama yetkilerinde örneğin Mera Kanunu, Orman Kanunu, Toprak Koruma Kanunu gibi kanunların getirdiği yasal kısıtlamalar ortadan kaldırılmaktadır. Kanun koyucu daha önce vaz ettiği yasadaki kısıtlamaları, bu kısıtlamaların gerekçeleri ortada dururken afet gibi bir sebep için bile olsa kaldırmasını hukuken izah etmek güçtür. Yasanın uygulanmasında çok ciddi sorunlarla karşılaşılacağını tahmin ediyor ve bu noktada İMO ve ilgili sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düştüğünü hatırlatarak yazımıza son veriyoruz. TEMSİLCİLİKLER ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ kursları Kütahya’da sürüyor İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilciliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2012 başından itibaren uygulama konan yönetmelik gereğince, inşaatlarda çalışanlar için ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ kursları düzenliyor. 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren inşaat ve tesisat işlerinde, yapı işi üstlenen müteahhitlerinin yetki belgesiz usta çalıştırmalarına izin verilmemesi ile ilgili kanun sonrası, Milli Eğitim Bakanlığı ve İnşaat Mühendisleri arasında imzalanan protokol esaslarına göre inşaat sektöründe çalışanlar eğitime tabi tutuldu. 40 saat sürecek eğitimi tamamlayanların Ek-3 Geçici Ustalık Belgesi’ne sahip olacaklarını belirten İMO Kütahya Temsilcisi Mahmut Sami Döven, “İlgili kanuna göre artık inşaatlarda belgesiz işçi çalıştırılmayacak. Biz de hem üyelerimizin hem de çalıştırdıkları işçilerin mağdur olmaması için bu eğitimin startını verdik. Eğitim süresince bizlere bu konuda her türlü desteği veren Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve Mesleki Eğitim Merkezi yetkililerine teşekkür ediyoruz” dedi. Mesleki Eğitim Merkezi’nde haftanın 5 günü yapılacak olan eğitimlere katılan işçiler geçici ustalık belgesine sahip olacaklar ve sektörde çalışmaya devam edebilecekler. İMO Kütahya Temsilcisi M. Sami Döven, inşaat sektörünün bu eğitimler sayesinde, daha kaliteli ve eğitimli insanlar tarafından farklı noktalara taşı- nacağına inandığını kaydederek, “Oda üyelerimizin çalıştırdıkları inşaat işçilerinin uzmanlık alanlarına göre kurslar düzenleyeceğiz” diye konuştu. Şeyhmüftü Camisi, yenileniyor İMO Mustafakemalpaşa Temsilciliği, ilçenin en eski camilerinden Şeyhmüftü Cami’sinde devam eden restorasyon çalışmalarında incelemelerde bulundu. Y üklenici Vaka İnşaat yetkilisi Ali Karakoç, 110 yıllık geçmişe sahip Şeyhmüftü Camisi’nde, ilk yapıldığı döneme ait malzeme renk ve mimari doku korunarak restorasyon çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Karakoç, konusunda uzman 50 kalifiye işçi tarafından 13 aydır devam eden restorasyon çalışmalarında, caminin yıpranmış ahşap kısımlarının meşe, çam ve kestane ağacı kullanılarak yenilendiğini, tarihi değeri olan yıpranmış parçaların koruyucu kimyasallar ile işlenerek yerine koyulduğunu belirtirken, teknolojik sistemlerin mimari ve tarihi dokuya zarar vermeyecek şekilde gizlendiğini söyledi. Cami mimarisi hakkında bilgi veren Mimar Bülent Çakan ise bahçedeki döşeme ve duvarlarda Denizli Kocabaş Yonu Taşı kullanıldığını, bahçedeki şadırvan zeminin mermer, duvarlarının ise andezit taşı olacak şekilde kaplandığını ifade etti. Bahçedeki duvar derzleri ve bina içerisindeki tadilatlarda Horasan Harcı kullanıldığını kaydeden Çakan, gerekli noktalarda ise epoksi ve dikiş atma yöntemleri kullanılarak yapının güçlendirildiği ilgisin verdi. İMO Mustafakemalpaşa Temsilcilisi Fatih Şengül de, tarihi yapılardaki restorasyon uygulamalarının titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Tarihi niteliği bulunan camilerimizde, cami dernekleri tarafından mimar, mühendis ve ilgili kurulların izni alınmadan tamir, tadilat ve benzeri imarlar yapılmamalıdır. Aksi takdirde tarihi dokuya zarar verilebilir” uyarısında bulundu. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 43 ETKİNLİK Mühendis ve mimarlar “Şarkı söylemek lazım” dedi İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası Bursa şubelerinin ortaklaşa düzenlediği ‘Şarkı Söylemek Lazım’ adlı Türk Sanat Müziği konseri, Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. İ nşaat Mühendisi Şef Suat Ayan yönetimindeki konseri yaklaşık 700 kişi izlerken, konuklar Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz eserlerini mühendis ve mimarların yorumuyla dinleme fırsatı buldu. Orhangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep İleri, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya, Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Necati Şahin de konsere katılanlar arasındaydı. Zeki Müren, Yıldırım Gürses, Avni Anıl ve Münir Nurettin Selçuk gibi Türk müziğinin unutulmaz isimlerine ait 26 eserin seslendirildiği konserde, izleyenler müzikle yoğrulmuş unutulmaz bir gece yaşama fırsatı buldular. Gecenin sonunda söz alan İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, sergilenen performansın aylarca büyük bir özveriyle çalışarak başarıldığını söyleyerek, koro üyelerine ve katılımcılara bu özel gece için teşekkür etti. Kendilerini yalnız bırakmayan tüm izleyicilere şükranlarını sunan Koro Şefi Suat Ayan da önümüzdeki aylarda gerçekleşecek bahar konserine herkesi davet etti. Konserin sonunda Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Necla Yörüklü ve İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Şef Suat Ayan’a çiçek takdim etti. İMO’dan mühendislere faydalı kurslar İMO Bursa Şubesi, proje çizimleri ve statik hesaplamaları için kullanılan Idecad, Probina ve modelleme analiz programı olan SAP2000 programı eğitimlerini gerçekleştirdi. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, eğitim ve kurs programlarına aralıksız devam ediyor. Üyelerinin iş hayatında sıklıkla kullandığı programların eğitimlerini vermeye bu dönemde de devam eden İMO Bursa Şubesi, düzenlediği eğitim kurslarına inşaat mühendislerinin betonarme yapılar için sıklıkla kullandığı statik analiz programlarından biri olan Idecad Statik V6, Probina Orion ve modelleme analiz programı SAP 44 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 2000 ile devam etti. Mühendislerin yoğun katılım gösterdiği kurslar hakkında açıklama yapan Oda Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar Özbey, “Meslektaşlarımızın iş hayatını kolaylaştıracak ve kendilerini geliştirmelerini sağlayacak bu kurslara katılımları son derece önemli. Bizler, Oda Yönetimi olarak bu yıl da eğitim ve seminerlerimizle üyelerimize katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. GEZİ İnşaat mühendislerinin Avrupa turu İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, Avrupa turu ile stres attı. Fransa, İsviçre ve İtalya’yı gezen mühendisler, bu ülkelerin tarihi ve turistik şehirlerini ve öne çıkan yapılarını yakından görme fırsatı buldu. G ezinin ilk durağı Fransa’nın Lyon şehri oldu. Bu kentteki Eski Lyon, Saint Jean Katedrali, Saint Martin D'Ainay Bazilikası, Opera Binası, Rhone ve Saone nehirleri mühendislerin ilgisini fazlasıyla çekerken, Lyon’un ardından Fransa turu, dünyaca ünlü sinema festivali ile tanınan Cannes şehri ve devamında da Marsilya, Monaco, Nice ve Monte Carlo ile sürdü. Avrupa gezisinin en fazla dikkat gören bölümü ise Fransa ile İtalya’yı birbirine bağlayan Mont Blanc Tünel’i oldu. 1957 yılında inşaatına başlanıp, 1965 yılında tamamlanan 11,6 kilometre uzunluğu, 8,6 metre genişliği ve 4,35 metre yüksekliği ile dünyanın en uzun otomobil tüneli olma özelliği taşıyan Mont Blanc karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen İMO Bursa Şubesi üyeleri, tünelin bir mühendislik harikası olduğunu söylediler. Bir hafta boyunca Avrupa’nın en ünlü şehirlerini gezme fırsatı bulan inşaat mühendisleri, kentlerin tarihi ve turistik değerlerinin yanında, eski dokuyu koruyan planlı yapılaşmalarına da hayran kaldıklarını ifade ettiler. Mühendisler gezi boyunca bol bol hatıra fotoğrafı çekmeyi de ihmal etmediler. MİLANO’YA HAYRAN KALDILAR Avrupa turunun İtalya ayağında ise modanın başkenti sayılan Milano’daki, ünlü Duomo Katedrali, dünyanın en ünlü opera binalarından Scala Opera Binası ve Avrupa’nın en eski ve en güzel pasajlarından Vittoria Emanuella Pasajı, Bursalı mühendisler tarafından merakla gezilen yapılar oldu. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 45 ETKİNLİK Mühendisler, geleneksel dayanışma gecesinde buluştu İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nin geleneksel hale getirdiği ‘Dayanışma Gecesi’, bu yıl Çelik Palas Otel’de çok sayıda üyenin ve davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. G eceye, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk, CHP Bursa milletvekilleri Kemal Ekinci ve İlhan Demiröz, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Atilla Ödünç, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Altın, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Eyüp Gül, Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, Orhangazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Recep İleri ve çeşitli meslek odalarının başkanları ve yöneticileri katıldı. Meslekte 25’inci ve 40’ıncı yıllarını dolduran üyelere plaket takdiminin yapıldığı gecede, konuklara hitap eden Oda Başkanı Necati Şahin, büyük fedakarlıklarla mesleklerini icra eden tüm inşaat mühendislerine teşekkür ederek, “8 bin kişiyle 1954 yılında kurulan TMMOB ve bağlı odalarıyla, sayımız bugün 500 bine yaklaşmış bulunuyor. Bu 58 yılda hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yanında medeniyet inşa eden tüm meslektaşlarımıza saygılarımızı sunuyorum. Dünya’nın en zor mesleğini icra eden, gece gündüz demeden çalışan siz meslektaşlarımızın bu emeklerinin karşılığı ödenemez. Sizler şantiyelerde, dağlarda taşlarda, güneş, yağmur ve kar altında canınızı dişinize takarak ülkeniz için, insanlık için mücadele ettiniz. Fedakarlıklarınız unutulamaz” dedi. İMO BURSA, EZBERLERİ BOZDU Önceliklerinin her zaman meslektaşlarının haklarının savunulması ve korunması olduğunu kaydeden Şahin, “Kendisine yetmeyenlerin, kentlerine ve ülkelerine maalesef verebilecekleri bir şeylerinin olmayacağını düşünüyoruz. İMO Bursa Şubesi ezberleri bozmuştur. Her zaman suya sabuna dokunmuş, mesleğimiz ve meslektaşlarımız için, kentimiz, ülkemiz ve vatandaşlarımız için eksenini kaybetmeden, yalnızca doğruları söylemiş ve bundan sonra da söylemeye devam edecektir” ifadelerini kullandı. 46 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 Dayanışma gecesinin sonunda günün anısına pasta kesildi. Meslekte 40. yılını geride bırakan üyelere onur plaketleri verildi. Dayanışma gecesinde 25 yıllık üyelere plaket verildi. ETKİNLİK Bursa protokolü İMO Bursa Şubesi’ni gecede yanlız bırakmadı. Elif Şehitoğlu, ŞPO Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık ve Serkan Sapan Yıldız - İbrahim Mart CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz ve İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin Bursalı inşaat mühendisleri geleneksel dayanışma gecesine yoğun ilgi gösterdi İMO Bursa Şubesi Çalışanları ve Davetliler Nesrin - Fikri Düşünceli Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey Nurcan - Ufuk Ay Meliha - Fatih Canbazoğlu SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 47 HABER DSİ ve BTÜ’ye ziyaret İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, DSİ 1. Bölge Müdürlüğü ve Bursa Teknik Üniversitesi’ni ziyaret etti. İ lk olarak DSİ Bursa 1. Bölge Müdürlüğü görevine getirilen Sinan Tahsin Sarıoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulunan İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyeleri, karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Ziyarette, Bursa’da görev yapacak olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren DSİ Bursa 1. Bölge Müdürü Sinan Tahsin Sarıoğlu, Türkiye’nin en 48 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 büyük kentlerinden biri olan Bursa’yı daha ileri seviyelere taşıyabilmek için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. DSİ’de Proje Ve Planlama Müdürlüğü görevine getirilen İnşaat Mühendisi Şuayip Çatal’ı, yeni görevinden ötürü tebrik eden İMO Yönetim Kurulu’nun bir sonraki durağı ise Bursa Teknik Üniversitesi oldu. Burada İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç Dr. İsa Yüksel’i ziyaret eden Yönetim, Yüksel’e başarı dileklerinde bulundu. Daha önce Zonguldak Karaelmas Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi görevinde bulunan İsa Yüksel, üniversite ile odanın işbirliğinin önemine dikkat çekerken, öğrencilerin kendilerini geliştirmesine yardımcı olacak her türlü ortak faaliyete açık olacaklarını ifade etti. YILLARCA MÜCADELE VERDİK Bursa’ya inşaat mühendisliği bölümü açılması için uzun yıllar uğraş verdiklerini hatırlatan İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, Uludağ Üniversitesi’nde yıllarca Mimarlık Mühendislik Fakültesi’nin olmadığını hatırlatarak, “Odamızın yoğun uğraşları sonucunda üniversitemizde İnşaat Mühendisliği Bölümü açıldı. Orhangazi Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi ile de bu sayı üçe çıkacak. Bunlar Bursa’mız için son derece sevindirici gelişmeler. Bursa Teknik Üniversitesi ile ilgili yer karmaşasının da bir an önce çözüme kavuşturulmasını diliyoruz” dedi. ETKİNLİK İnşaat mühendisleri bowlingle stres attı 12. Geleneksel İMO Bowling Turnuvası’nın galibi, geçen yılın şampiyonu Ki-Yapım ekibi oldu. İ ZOMET’in sponsorluğunda gerçekleştirilen 12. Geleneksel İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Bowling Turnuvası, heyecanlı ve çekişmeli karşılaşmalara sahne oldu. Carrefour Magic World Bowling Salonu’nda düzenlenen turnuvada, 35 takım kıyasıya mücadele etti. İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı, iki tur halinde yapılan turnuvanın galibi Ender Vapur, Aykut Çatal, İnan Keser ve Aydemir Ersoy’dan oluşan Ki-Yapım ekibi olurken, takım şampiyon takım kupasını Oda Başkanı Necati Şahin’in elinden aldı. Mehmet Albayrak, Osman Savut, Metin İnhanlı ve Metin Yaran’dan oluşan turnuvanın ikinci takımı, kupasını Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ödünç’ten alırken, üçüncülük ise Kemal Kulaber, Sunay Dramer, Çağlar Oktay ve Mustafa Torun’dan oluşan grubun oldu. Turnuvanın en skorer isimleri ise bayanlarda Pelin Kale ile erkeklerde de Aykut Çatal oldu. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 49 ETKİNLİK Genç mühendisler kahvaltıda buluştu İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu üyeleri, düzenlenen kahvaltıda biraraya geldi. İ MO Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen kahvaltıların sonuncusu bu yıl Kasaba Restoran’da gerçekleştirildi. İMO Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin’in ve Oda Yönetim Kurulu üyelerinin de yer aldığı kahvaltıda, genç inşaat mühendisleri keyifli dakikalar geçirdi. Kahvaltıda genç meslektaşlarına seslenen Başkan Necati Şahin, İMO Bursa Şubesi’nin büyük bir aile olduğunu belirterek, bu tarz etkinliklerin üyeleri birbirlerine daha da yakınlaştırarak, aradaki iletişim ve işbirliklerinin artmasına vesile olduğunu söyledi. Gençlere her zaman güvenmek ve fırsat vermek gerektiğini kaydeden Şahin, Oda Yönetim Kurulu’nun da gençlerden oluştuğunu hatırlatarak, genç beyinlerin İMO Bursa’ya büyük bir dinamizm kazandırdığını ifade etti. 50 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 Düzenlenen kahvaltı ve oluşturulan güzel birliktelik için tüm Gençlik Komisyonu üyelerine teşekkür eden Necat Şahin ”Geleceğimizin teminatı olan Gençlik Komisyonumuz gözbebe- ğimizdir. Yarın İMO Bursa’nın yönetim kademelerinde sizler olacaksınız. Oda çalışmaları ve faaliyetlerine katkılarınızın artarak devam etmesini fazlasıyla önemsiyoruz” diye konuştu. TREND Golf şimdi de 4 çekecek! Kompakt sınıfın en yeni modellerinden yedinci nesil Volkswagen Golf, önden çekişli versiyonlarından sonra, şimdi de 4 tekerlekten çekişli 4Motion versiyonlarıyla tanıtıldı. V olkswagen Golf’te 4 tekerlekten çekişli bir versiyonun sunulması ilk bakışta çok da önemli bir olay gibi görünmeyebilir. Zira bugüne kadar Golf’lerde 4 tekerlekten çekişli 4Motion versiyonları ikinci nesilden beri hep sunuldu. Ancak 4 tekerlekten çekiş ya performanslı benzinli motorlara ya da güçlü dizellere saklı tutulan bir ayrıcalıkken, yedinci nesille birlikte bu durum değişiyor. Almanya’da yeni tanıtılan 4x4 Golf’lere bakıldığında 2.0 lt 150 HP’lik dizelin yanında 105 HP gücündeki 1.6 lt’lik dizel dikkat çekiyor. Önden çekişli eşdeğer bir versiyona göre Almanya’da 1.800 Euro’luk farkla satılan Golf 1.6 TDI 4Motion’da önden çekişli kardeşlerinden farklı olarak 5 ileri yerine 6 ileri manuel şanzıman görev yapıyor. Muslukta devrim! Sadece elimizi yıkadığımız muslukların artık 14 saniyede elimizi kurutacağını biliyor muydunuz? Haldex kavramalı 4x4 sisteminin görev yaptığı Golf 4Motion’lar sadece 5 kapılı karoserle tercih edilebilirken, adaptif süspansiyon sistemi seçeneği de mevcut. Yerden yüksekliği önden çekişli kardeşleriyle aynı olan 4 tekerlekten çekişli Golf 1.6 TDI’ın ortalama yakıt tüketimiyse 4.5 lt/100 km ile önden çekişli Golf 1.6 TDI’dan 0.8 lt/100 km. Renault Scenic yenileniyor S cenic gamında Renault’nun 1.5 dCi 110 bg motoru 6 ileri manuel ve EDC versiyonlarının yanı sıra, 1.6 16v 110 bg motoru da yer alacak. Renault R-Link teknolojisi, Avrupa’nın en çok satan MPV’si Yeni Scenic ve Grand Scenic ile de tüketicinin beğenisine sunuluyor. Yeni Renault Scenic ve Grand Scenic, Mart ayında Cenevre Fuarı’nda tanıtılacak ve Mayıs ayında Türkiye’de pazara sunulacak. Scenic ve Grand Scenic, Renault’nun yeni tasarım kimliğiyle makyajlanıyor. Öndeki Renault logosu artık daha büyük ve yeni ön pancuru vurgulayan parlak siyah bir fonun üzerinde yer alıyor. Ön konsolun yumuşak çizgileri, navigasyon, multimedya ve özelleştirilebilir ekranlı bir TFT ekran içeriyor. S ıradışı tasarıma sahip ürünleriyle dikkat çeken Dyson, son olarak Airblade Tap isminde özel bir muslukla dikkatleri yine üzerine çekmeyi başardı. Bu musluğun en önemli özelliği elinizi yıkamanız dışında aynı zamanda elinizi kurulamanıza da olanak sunması. Özel sensörü ile eller musluğun iki yanında bulunan panellerin altında tutulduğunda kurutma sistemi devreye giriyor ve herhangi bir havluya veya ayrıca bir kurutma makinesine ihtiyaç kalmıyor. Dünyanın en küçük 1400 watt motorlarından birine sahip olduğu belirtilen Dyson Airblade saatte 675 kilometre hızla üfleyebiliyor ve elinizin tamamen kuruması için 14 saniye yeterli oluyor. Akılı telefonlarda kredi kartı B Scenic ve Grand Scenic, Renault’nun yeni marka kimliğini taşıyan ön tasarımıyla yenileniyor. Renault R-Link, Scénic ailesi üzerinde de tüketicinin beğenisine sunuluyor ve kolay kullanımlı bir joystick ve dokunmatik ekranıyla sürücünün ihtiyaçlarını karşılıyor. Yeni Scenic ve Grand Scenic 5 Mart 2013 tarihinde Cenevre Fuarı’nda tanıtılacak. Mayıs ayında ise Türk tüketicinin beğenisine sunulacak. ankalararası Kart Merkezi’nin sağladığı yeni sistem sayesinde cep telefonları banka ve kredi kartı olarak kullanılabilecek. Bankalararası Kart Merkezi (BKM), cep telefonları ile temassız ödeme gerçekleştirilmesini sağlayan Güvenilir Servis Sağlayıcı (Trusted Service Manager, TSM) hizmetini sunmak üzere gerekli çalışmalarını tamamladı. BKM tarafından yapılan açıklamaya göre, BKM, akıllı cep telefonlarıyla temassız ödemelerin gerçekleşmesine yönelik altyapı hizmeti sunmak üzere sertifika aldı. BKM, 2008 yılında başlatmış olduğu Yakın Alan İletişimi özellikli akıllı cep telefonlarıyla ödeme yapılabilmesi için gerekli olan altyapı çalışmalarını tamamladı. SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 51 SAĞLIK Kalın giyinmek hasta ediyor T oplumdaki yaygın inanışın aksine ‘soğuk hava’ değil, vücut ısısının düşmesi hasta ediyor. Soğuk kış aylarında hastalanmamak için vücut ısısının 37 derecede kalması son derece önemli. Uygun giysilerle soğuktan korunulmadığı gibi vücut ısısı 37 derecenin altına da düşebiliyor. Bunun sonucunda metabolizma yavaşlıyor ve kötü huylu mikroorganizmalar aktif hale geçerek, vücut direncini düşürüyor ve insanların hasta olmasına yol açıyor. Uzmanlar, dış ortam ile vücut sıcaklığı arasındaki fark ne kadar açılırsa, bu durumun vücut sisteminde yara- Gereksiz vitamin kullanımı kanser riski taşıyor Y apılan bir araştırmaya göre, fazladan alınan her vitamin aralarında kanserin de bulunduğu çeşitli hastalıklara neden olabilir. Gereksiz vitamin kullanımının kanseri tetikleyebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, özellikle E vitaminin düzenli olarak alımının erkeklerde prostat kanseri, C ve E gibi multivitaminlerin bir arada kullanımının da akciğer kanseri riskini artırabileceğini vurguluyor. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeltekin Demirel, vitaminlerin ilaç olarak yaşlılıkta ya da çocuklukların hızlı büyüdükleri dönemlerde kullanılmasının daha uygun olduğunu söyledi. Fazladan alınan her vitaminin vücuda ciddi düzeyde zarar verebileceğini belirten Prof. Dr. Demirel, ''Vitaminler ilaç yoluyla uzun süreli alındığında kusma, halsizlik, yorgunluk ve sinirsel hastalıklara neden olabilir. Kas ağrıları, kramplar gibi sorunlar çıkarabilir. E vitamininin düzenli olarak alımının erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığı, C ve E gibi multivitaminlerin bir arada alındığında akciğer kanseri riskini artırdığı, A vitamininin fazla alınmasının körlüğe yol açabildiği gözlenmiştir'' dedi. 52 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 tacağı olumsuz değişimler nedeniyle hastalıklara yakalanma riskinin de o denli artacağına dikkat çekiyor. Kış mevsiminde hastalanmamanın çözümünü kalın kalın kıyafetler giymek değil, aşırı terlemeye veya üşümeye sebebiyet vermemek olarak açıklayan uzmanlar, vücut sıcaklığını azaltmayıparttırmadan sabit tutmaya çalışmanın, direnci düşürmeden sağlıklı kalınmasına yardım ettiğini belirtiyor. AŞIRI KALIN GİYİNMEK HASTA EDİYOR! Hemen hemen herkes soğuk havalarda adeta lahana gibi kat kat kalın kıyafetler giyerek hastalıklardan korunmaya çalışıyor. Bu durumun yanlışlığına vurgu yapan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, kalın giyinmenin bizi korumak yerine tam aksine hastalıklara karşı dirençsiz bıraktığı uyarısında bulunarak, şunları söylüyor: “Bunun nedeni ise aşırı kalın kıyafetler yüzünden oluşan terlemenin de aynı şekilde vücudumuza zarar verebilmesi. Terin buharlaşarak vücudumuzdan atılması gerekiyor. Ancak kalın kıyafetler teri vücuttan alıp dış ortama veremediği için, vücudumuz nemli ve ıslak kalıyor. Bu durumvücut direncimizin daha çok düşmesine ve hastalıklara açık hale gelmemize yol açıyor.” Beslenmede en sık yapılan 3 hata K ış mevsiminde hareketsizlik, depresyon, toplu alanlarda bulunmak, grip gibi hastalıkları daha sık geçirmek, kilo alımını etkiliyor. Kışın hareketi artırmak için, işyerinde, evde, dışarıda yapılabilecekler var. En önemlisi de beslenmeye dikkat etmekten geçiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu Öztürk, kışın beslenmede en sık yapılan 3 hatayı şöyle sıralıyor: yemememiz gerekiyor. Kaçamaktan kastımız her şeyi yiyelim ertesi gün hiçbir şey yemeyelim olmamalı. Menü dışında yenen gıdayı hangi 1- Yaz sebze ve meyvelerini kışın yemek, hormonlu yiyecek yemek anlamına geliyor. Bu da vücudu olumsuz etkileyebiliyor. 2- Meyveyi bütün olarak yemek yerine çok sayıda meyveyi sıkarak elde edilen meyve suları ve hazır meyve sularıyla çok yüksek oranda kalori almak. 3- Yüksek kalorili yiyecekleri gündüz az miktarda tüketmek yerine uzun kış akşamlarında, metabolizmanın en yavaş ilerlediği saatlerde tüketerek aşırı kalori almak. KİŞİYE ÖZEL DİYET PROGRAMLARI ÖNEMLİ Dönemsel diyetler yerine, kişiye özel diyet programlarının planlanmasının gerekliliğine de işaret eden Gülay Hamzaoğlu Öztürk, günlük beslenmede yapılan sık sık kaçamakların çok kalori alınmasına sebep olduğuna dikkat çekerek, “Örneğin bir kase sütlü tatlı yediysek, o günkü beslenmemizden bir su bardağı süt, bir porsiyon meyve ve bir dilim ekmek hakkımızı grup olduğunu düşünerek, bir sonraki öğün o grubu kısarak ve eksik grubu tamamlayarak bu dengeyi korumalıyız. Mantı yediysek, o gün ekmek tüketimini azaltmalı, takip eden öğünlerde yağdan zengin başka yiyecek tüketmemeli, süt veya yoğurt hakkımızı da eksiltmeliyiz” diye konuştu. Ara öğünler ile kan şekerinin dengede tutulmasına da vurgu yapan Öztürk, ara öğünlerin, yemek yeme atağını engelleyeceği için mutlaka yapılması gerektiğini, ara öğün alternatiflerinin de mutlaka lifli ve kana karışma hızı düşük gıdalar olmasını sözlerine ekledi. REHBER ÖNEMLİ TELEFONLAR Polis İmdat................................................. 155 Yangın İhbar............................................... 110 Hızır Acil Servis.......................................... 112 Telefon Arıza.............................................. 121 Alo Büyükşehir........................................... 153 Jandarma İmdat........................................ 156 Orman Yangını........................................... 177 İş ve İşçi Bulma......................................... 180 Sağlık Danışma.......................................... 184 BUSKİ Arıza................................................ 185 Elektrik Arıza.............................................. 186 Doğalgaz Arıza........................................... 187 Cenaze Hizmetleri...................................... 188 HASTANELER Tıp Fakültesi.................................... 295 00 00 Askeri Hastane................................ 239 38 40 Yüksek İhtisas.................................. 360 50 50 Muradiye Devlet............................... 220 00 20 Çekirge Devlet................................. 239 36 36 Şevket Yılmaz.................................. 366 43 43 Ali Osman Sönmez Onkoloji............. 223 82 00 Göğüs Hastalıkları............................ 368 34 50 Zübeydehanım Doğumevi................ 233 38 39 Çekirge Çocuk................................. 234 48 48 Bursa Çocuk.................................... 220 70 39 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi.............. 366 85 60 YEREL YÖNETİMLER Valilik............................................... 273 50 00 İl Özel İdaresi................................... 256 64 20 Büyükşehir Belediyesi...................... 444 16 00 Büyükşehir Zabıta............................ 221 53 42 Gemlik Belediyesi............................ 513 45 21 Gürsu Belediyesi.............................. 371 50 00 Kestel Belediyesi.............................. 372 10 01 Mudanya Belediyesi......................... 544 16 50 Nilüfer Belediyesi............................. 451 21 50 Osmangazi Belediyesi...................... 444 16 01 Yıldırım Belediyesi .......................... 363 55 00 GÜVENLİK Polis İmdat................................................. 155 Jandarma İmdat........................................ 156 İl Emniyet Müdürlüğü....................... 270 50 00 Acemler Emniyet Müdürlüğü............ 233 96 30 YANGIN İHBAR Yangın 110 Orman Yangını........................................... 177 ....................................................... 221 10 11 ULAŞIM Şehirlerarası Otobüs Terminali......... 261 54 00 Yenişehir Havaalanı.......................... 781 80 15 THY Satış Müdürlüğü....................... 254 27 28 Teleferik İşletmesi............................ 327 74 00 İDO Müşteri Hizmetleri..................... 444 4 436 İDO Danışma.......................... 0 212 517 96 96 İDO Zafer Plaza................................ 225 39 08 İDO İmam Aslan Tesisleri.................. 513 23 94 Mudanya Feribot İskelesi................. 544 30 60 Eskihisar Feribot İskelesi........ 0 262 655 60 31 Topçular Feribot İskelesi........ 0 226 353 43 19 TAKSİ DURAKLARI Alacahırka....................................... 223 93 91 Altınşehir....................................413 31 64-65 Acemler Kelebek.............................. 235 61 03 Acemler Konur................................. 233 60 75 Adalet.............................................. 250 34 46 Almira.............................................. 252 86 38 Altıparmak......................222 16 44-221 26 27 Askeri Hastane..............233 81 29- 236 85 41 Ataevler..........................441 88 00-441 88 01 Batı Garajı........................................ 443 25 74 Beşevler.........................451 62 64-451 28 28 Bizim............................................... 221 19 19 Bulvar.........................................452 46 03-04 Bursa............................................... 254 92 85 CarefourSA...................................... 452 65 95 Çakırhamam.................................... 223 10 69 Çarşamba-Yeni Valilik.....252 49 99-252 10 10 Çarşamba Meydan........................... 271 33 87 Çarşı................................................ 223 07 07 Çekirge...........................233 30 03-236 71 04 Çekirge Hizmet................................ 236 60 08 Çelik Palas....................................... 233 27 79 Çınarlı.............................................. 223 09 73 Çimen.............................................. 328 55 54 Dallas............................236 91 07- 233 81 22 Demirtaş.......................................... 252 39 62 Demirtaş Hamamönü....................... 271 58 68 Devlet Hastanesi.............................. 222 87 81 Doğumevi........................................ 236 67 06 Doğu Garajı...................................... 364 20 00 Dörtyol Çiçek................................... 223 73 39 Emirsultan....................................... 329 80 64 Etibank............................................ 250 21 11 Flash..............................223 84 81-220 61 52 Fomara............................................ 222 04 38 Gazcılar........................................... 253 30 00 Geçit...............................241 43 42-241 77 23 Gençosman Varan............................ 250 04 00 Grand.............................................. 222 48 55 Hürriyet........................................... 246 48 66 Hipodrum......................................... 252 19 24 İhsaniye..........................245 41 73-247 47 33 İncirli............................................... 327 09 19 İpekiş.............................251 31 20-253 88 14 Kafkas............................................. 224 95 91 Karamustafa.................................... 232 13 09 Kayıhan........................................... 225 23 62 Kemer............................................. 253 25 15 Kurtuluş........................................... 329 42 42 Kuzey Garajı..................................... 211 50 20 Kükürtlü..........................236 11 35-235 12 96 Kültür.............................................. 441 90 81 Mesken..........................367 88 07-368 16 18 Muradiye......................................... 224 71 41 Namazgah....................................... 328 01 82 Nazar..............................251 19 65-254 28 00 Nilüfer............................245 05 98-249 34 48 Onur..............................362 17 18- 361 01 53 Park................................................. 224 86 58 Pınarbaşı......................................... 223 93 91 Santral...........................250 37 47- 254 82 87 Setbaşı..........................327 57 71- 328 90 91 Stad...............................222 93 49- 221 46 66 Sırameşeler...................233 45 44- 235 30 34 Siteler.............................................. 368 27 49 SSK............................................239 39 00-01 SSK Yıldırım..................................... 368 22 77 Şafak Kent...................................... 342 32 06 Temenyeri.......................327 80 59-328 91 14 Teleferik............................................ 329 7 36 Terminal.....................................261 52 66-67 Uludağ.......... 223 23 33-220 29 70-222 35 14 Uludağ Birlik........... 221 11 41- 250 59 40-41 Yeşil................................................. 327 63 20 Yeni İhtisas...................................... 361 97 19 Yeni Emniyet.................................... 221 22 91 Yıldırım............................................ 360 53 68 Yıldırım SSK..................................... 368 22 77 Yıldız.............................245 57 68- 245 57 69 FUAR TAKVİMİ UNTEK 2013 Bursa Unlu Mamuller Teknolojileri, Pastane ve Fırın Ekipmanları Fuarı 18-21 Nisan 2013 BURSA DOĞA, AV 2013 5. Uluslararası Doğa Sporları, Avcılık, Atıcılık, Balıkçılık, Alternatif Turizm, Arazi Araçları, Yaz Sporları, Spor Giyim, Karavan ve Kamp Malzemeleri Fuarı 30 Mayıs – 2 Haziran 2013 BURSA 6. ULUSLARARASI HAYVANCILIK VE EKİPMANLARI FUARI Hayvancılık, Ekipmanları 02-05 Ekim 2013 BURTARIM 2013 Bursa 11. Uluslararası Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı 02-05 Ekim 2013 BURSA OTOSHOW FUARI 2013 Bursa 8. Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı -Tunning Özel Bölümü 5-10 Kasım 2013 YURT İÇİ FUAR TAKVİMİ ORTADOĞU İNŞAAT FUARI 2013 5. Yapı Malzemeleri, Yapı Teknolojileri, Elektrik Sistemleri Malzemeleri ve Otomasyon Asansör, İş ve İnşaat Makineleri, Doğalgaz, Isıtma, Soğutma, Havalandırma ve Tesisat Malzemeleri Fuarı 11-14 Nisan 2013 Tüyap Diyarbakır 36. YAPI FUARI 24-28 Nisan 2013 Tüyap İstanbul KONYA YAPI VE DEKORASYON FUARI 2013 10. Yapı Malzemeleri, Yapı Teknolojileri ve Dekorasyon Fuarı - Asansör ve Yürüyen Aksamlar Özel Bölümü 16-19 Mayıs 2013 Tüyap Konya SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 53 BASINDA İMO Tarih: 8 Şubat 2013 Saya: 11 Tarih: 14 Şubat 2013 Saya: 4 Tarih: 5 Kasım 2012 Saya: 4 Tarih: 31 Ekim 2012 Saya: 12 Tarih: 19 Ocak 2013 Saya: 2 Tarih: 3 Şubat 2013 Saya: 10 54 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 58 BASINDA İMO Tarih: 28 Aralık 2012 Saya: 9 Tarih: 30 Aralık 2012 Saya: 2 Tarih: 20 Şubat 2013 Saya: 6 Tarih: 17 Şubat 2013 Saya: 20 Tarih: 15 Şubat 2013 Saya: 1 Tarih: 10 Kasım 2012 Saya: 5 Tarih: 14 Aralık 2012 Saya: 5 Tarih: 17 Şubat 2013 Saya: 9 Tarih: 25 Kasım 2012 Saya: 4 SAYI 58 İMO BURSA BÜLTEN 55