Ölüm ve Yas Tutma Tehlikeli Oyun Duygusal Zekâ
Transkript
Ölüm ve Yas Tutma Tehlikeli Oyun Duygusal Zekâ
İnsanı Değerli Kılan: Duygusal Zekâ Bilgisayarın Çocuklara Oynadığı Tehlikeli Oyun Karne Tatil Çocuğunuz Yolun Başındakine Yolun Sonunu Anlatmak: Ölüm ve Yas Tutma Yolun Başındakine Yolun Sonunu Anlatmak/Ayşe KARATAŞ……..…1 Bilgisayarın Çocuklara Oynadığı Tehlikeli Oyun/Merve SAYKIN....3 “Çocuğunuzun büyüdüğünü nereden anlarsınız? Size soru sormayı keserler ve tabii nereye gittiklerini söylemeyi de. İnsanı Değerli Kılan: Duygusal Zeka Gönül BAHAT……………………....7 Karne, Tatil ve Çocuğunuz Turan ASLAN……...…………..….8 Bu Yaz En İyisi Okumak Bora Serhat ÇELİK..………...…10 (P.J. O Rourke) ." Her dönemi, her dönemeci, her aşaması farklı ve heyecanlıdır çocuk yetiştirmenin. Ve zordur aynı zamanda. Zorlukları, anne babalığı öğrenme adına bir fırsat bilip, kendini sürekli geliştiren ve yenileyen, bu süreci kendisini gerçekleştirmenin en önemli parçası olarak gören anne babalar daha mutlu ve huzurlu bir hayatın anahtarını ellerinde tutuyorlar demektir. Çocuğunuzu yetiştirmeye çalışmayın, kendi anne -babalığınızı ve insan olma serüveninizi gerçekleştirin. Çocuklarınız bu durumdan çok etkilenecekler ve onlara bir şeyler kazandırma adına başka bir şey yapmanıza gerek kalmayacak. Bu ayki sayımızda, çocuklarda ölüm kavramı ve yas tutma sürecini, insanı önemli ve farklı kılan duygusal zekanın gelişimini, bilgisayarın çocuklarımız üzerinde oynadığı tehlikeli oyunları, tatile çıkarken karne ve tatil ile ilgili püf noktaları ele alan yazılarımızla sizlerle beraberiz. www.okyanuskolejleri.com Aylık Rehberlik Bülteni Sayı: 9 (Haziran-2011) Yayın kurulu: Psikolojik Danışma ve Rehberlik Birimi Grafik-Tasarım: Erdem ÜZAM Kapak&Kitap Sayfası: Bora Serhat ÇELİK Kitap sayfamızda da kitabı değil kitabın kaynağı olan yazarını sizlere tanıtmak istedik ki her kitabına ulaşma adına bir kapı aralamış olalım. Keyifli okumalar.. Erdem ÜZAM Rehberlik Birimi Koordinatörü [email protected] 1 Çocuklarda Ölüm Ve Yas Tutma Yolun Başındakine Yolun Sonun Anlatmak Ç ocuklarla ölüm hakkında konuşmak, birçok yetişkin için çok zordur. Yetişkinler bu kavram ile ilgili olarak bütün soruları cevaplamaları, ancak bu arada da çocukları üzmemeleri gerektiğini düşünürler. Belki biraz da kendi endişelerini bastırmak için çocuklarıyla sarsıcı olaylar hakkında pek konuşmak istemezler; sanki o olay hiç olmamış ya da önemli değilmiş gibi davranırlar. Öte yandan ölüm, çocukların küçük yaşlardan itibaren evdeki çiçeğinin, beslediği hayvanın, bir yakınının ya da çok sevdiği bir arkadaşının kaybı karşısında tanıştıkları bir durumdur. Çocuğun ölüm kavramıyla karşılaşması, bu beklenmedik ve acı veren olayı nasıl algılayacağı, yorumlayacağı ve nasıl bir tepki vereceği, büyük ölçüde çevresindeki yetişkinlere, onların içinde de özellikle annebabaya bağlıdır. Evcil bir hayvanın ölümü, bu kavram anlatmak için en uygun zaman olabilir. Böyle bir durumda tüm aile bu ölüm karşısında üzüntüsünü dile getirir. Hayvan bir çeşit törenle evden uzaklaştırılabilir. Ölen hayvanın yerine hemen yeni bir hayvanın alınmaması çocuğun ölüm kavramını anlamasına yardımcı olur. Çocukların ölüm hakkında neler düĢündükleri yaĢlarına ve konumlarına göre değiĢir: Okulöncesi dönemdeki bir çocuk, ölümün geriye dönüşü olan bir durum olduğuna inanır, kişi o an için yok olmuştur, ama geri gelecektir. 6-9 yaş arası çocuklar ise, ölümün geriye dönüşü olmayan bir durum olduğunu bilir ancak kendisinin ve sevdiklerinin ölmeyeceğine inanır. 9-12 yaş arası çocuklar, ölümün geriye dönüşünün olmadığını anlarlar. 12 yaşından büyük gençler ise, artık ölümü bir yetişkin gibi algılarlar Ölümün kaçınılmaz olduğu bilincine varırlar. Hayatın anlamını araştırırlar. Okyanustaki Rehberiniz Grief and Concept of Death In Children Ayşe KARATAŞ Psikolog Eğer çocuk bir yakınını kaybetmişse, bu bilgi onunla paylaşılmalıdır, ancak neler anlatılacağı çocuğun yaşına ve bu kaybın öncesinde ne kadar bilgi sahibi olduğuna bağlıdır. Bu konuda kafanızda oluşan soruların cevaplanmasında sizlere yardımcı olacak çözüm yollarına örnekler verilmiştir: KAYBI OLAN ÇOCUĞA NELER SÖYLENEBĠLĠR? Olayın ne olduğu kısa, ama doğru bir şekilde iletilmelidir. Çocuğa, bu konu ile ilgili geçici öyküler anlatmak yerine, gerçek öykünün anlatılması çok önemlidir. Ölümü, bedensel aktivitelerin son bulması şeklinde anlatmak iyi bir açıklama sayılabilir. Ölümün yaşamın sonu olduğu ve ölen birinin hiçbir şekilde geri dönmeyeceği çocuğa uygun ve basit bir dille anlatılmalıdır. Çocuğa ölen birinin bütün vücut fonksiyonlarının durduğunu, yani ölen birinin nefes alamayacağı, yemek yiyemeyeceği, bir şey içemeyeceği, oyun oynayamayacağı, düşünüp hissedemeyeceği, söylenebilir. Kaybı yaşayan kişilerin duygularını göstermeleri gerekir. Sürekli mantıklı olmak ve hiçbir şey olmamış gibi davranmak, çocuğun kendi içinde birçok duygusunu bastırmasına neden olur ve iç huzursuzluğuna yol açar. Duyguların ifade edilebileceğini görmek çocuğu rahatlatır. Çocuğa, konu ile ilgili soru sorması için fırsat verilmeli, sorduğu sorulara da elden geldiğince doğru cevaplar verilmelidir. Eğer cevabı bilmiyorsanız bunu da belirtmelisiniz. Çocuk, sık sık kendi ölümüyle ve sizin ölümünüzle ilgili sorular sorabilir. Bu sorulara da doğru yanıtlar vermek önemlidir. Çocuklara herkesin bir gün öleceği, ama şu anda bunu düşündürecek bir neden olmadığı anlatılmalıdır. Eğer çocuk yaşayan ebeveynin de ölüp ölmeyeceğini sorarsa, bunun çok uzun zaman sonra olacağı, uzun yıllar çocuğun yanında olunacağı söylenebilir. Çocuklarda Ölüm Ve Yas Tutma 2 Çocuğun, bir kayıp yaşadıktan sonra manevi desteğe gereksinimi vardır. Onu sarılıp öpmek, ona sevildiğini söylemek, çocuğun güven duygusunu güçlendirecektir. Çocuğa, bir kaybı olduğu, ona tanıdığı, sevdiği biri tarafından söylenmelidir. Çocuğun hayatında ilk kez gördüğü ve tanımadığı bir profesyonel, bu iş için çok uygun değildir. Çocuğun, olay yerinden uzaklaştırılması, çocuğun daha sonra uyum sağlamasını güçleştirir. Çocuğun, mümkünse alışık olduğu yerde kalması, ancak yaşam şartlarının bir an önce normale döndürülmesi çok önemlidir. KAYBI OLAN ÇOCUĞA NASIL YAKLAġILMALIDIR? Çocuğun durumu tam olarak algılamayacağı ya da etkilenmeyeceği düşünülmemeli, ona zaman ayrılmalıdır. Çocuğun olayla ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmesine izin verilmelidir, “Sakın üzülme, kuvvetli olmamız gerekiyor” şeklinde bir konuşma yerine, “Evet, üzülüyorsun, anlıyorum” şeklinde bir konuşma, çocuğu daha çok rahatlatacaktır. Çocuk ağladığında buna izin verilmeli, hiç kimse çocuğun kendini toparlamasını ve susmasını söylememelidir. Çocuk tepkisini yaşarken onu yatıştıracak şekilde sarılmak da iyi olabilir. Çocuğun olay sonucu geliştirdiği duygu ve düşüncelerin “normal” olduğunu kendisine anlatın. Çocukla fiziksel temasta bulunmak çok önemlidir. Çocuğa oyun oynama ve resim yapma fırsatı verilmeli, onun yaşadıklarını dışa vurması sağlanmalıdır. Çocuğun, yaşanan durum ile ilgili sorularına mutlaka bir yanıt bulunmalıdır. Bu yanıt “Bilmiyorum, öğrendiğim zaman seninle paylaşırım” da olabilir, duymamazlıktan gelmek çocuk açısından en rahatsız edici durumdur. Kaybı olan çocuğa, sevildiğinin ve desteklediğinin sıklıkla söylemesi gerekir. Çocuk en kısa sürede günlük hayatın içine katılmalı, ona belli sorumluluklar verilmelidir. Çocuğun birlikte olduğu, diğer yetişkinlere, örneğin öğretmenine de durum anlatılmalı ve onun da desteği istenmelidir. Bir yakınını kaybeden çocukta öfke, saldırganlık, bebeksi tavırlar, vb. görülebilir. Bu durumun geçici bir durum olduğu bilinmeli, çocuğa karşı anlayışlı ve sabırlı davranılmalıdır. Çocuğa ölüm açıklanırken; “uyku”, “uzun bir yolculuk” gibi benzetmelerden kaçınılmalı, ölen kişiyi “çok iyi bir insan olduğu ve çok sevdiği için Allah’ın kendi yanına aldığı” söylenmemelidir. Çünkü çocuk uyursa kendisinin de öleceğinden endişelenmeye başlayabilir; ölümü uzun bir yolculuğa benzetmek çocuğun yolculuklardan korkmasına ve ölen Okyanustaki Rehberiniz kişinin bir gün geri geleceğine inanmasına yol açabilir. “Çok iyi olduğu için tanrı yanına aldı” gibi bir açıklama karşısında da çocuk ölmemek için kötü olmayı bile tercih edebilir. ÇOCUKLARDA YAS TEPKĠLERĠ Çocuklar, sevdikleri bir yakınlarını ya da tanıdıklarını kaybettiklerinde çoğu zaman dışarıdan etkilenmiyorlarmış gibi görünseler de içlerinde büyük bir karmaşa yaşarlar: Reddetmek: Çocuk, kaybettiği yakınını bir daha göremeyeceğini aklına getirmek istemez; o kişi ile yeniden bir araya geleceğinin hayalini kurar ve bu yönde oyunlar oynar ya da öyküler anlatır. Öfke: Çocuk, yaşadığı olayın geriye dönüşü olmadığını ve hayatının farklı bir şekilde yapılanmaya başladığını fark ettikten sonra hem duruma hem de kaybettiği kişiye karşı öfke duymaya başlar. Hüzün: Çocuk, kaybı için büyük bir üzüntü duymaya başlar. Bu üzüntü hem kaybettiği kişi için hem de kendinde yaşadığı eksiklik içindir. AlıĢma ve ileriye yönelme: Çocuk, kaybını artık içine sindirmiş ve hayatını o kişi olmadan yapılandırmaya başlamıştır. Düşünceleri daha çok geleceğe yöneliktir. Çocukların, bu aşamalardan belli bir süre ve sıra içinde geçeceklerini düşünmek pek doğru değildir. Bazı çocuklar, bu aşamaları çok kısa bir süre içinde geçebilirken, bazıları belli bir aşamada daha uzun bir süre kalabilirler, hatta zaman zaman geriye dönüşler yaşayabilirler. Bazı çocuklar da, bir süre hiçbir tepki göstermeyip daha sonra yas tepkileri göstermeye başlayabilirler. Yetişkinlere düşen, çocuklarını yakından izlemeleri ve onlara gereksinim duydukları desteği verebilmeleridir. Bu konuda yardımcı olabilecek öneriler ise; Onlar da tıpkı yetişkinler gibi kaybettikleri kişiye bir “güle güle” deme şansının kendilerine verilmesini isterler. Bu nedenle evde, aile arasında yapılacak bir “uğurlama töreni” ya da çocuğun yaşı ve konumu uygunsa cenaze törenine katılması uygun olabilir. Çocuklar, öncelikle olayın doğru olduğuna inanmak istemezler ve gerçekçi olmayan çabalar içine girerler; kaybettikleri kişiyi ararlar, rüyalarında kaybettikleri yakınlarını görürler, kaybettikleri kişiyle tekrar karşılaştıkları oyunlar oynarlar. Bu çabaların amacı, kaybettikleri kişi ile yeniden bir araya gelebilmektir. Çocuklar kaybettikleri kişiyi daha çok tanıdık yerlerde veya en son gördükleri yerde ararlar. Fotoğraflar, birlikte gidilmiş yerleri ziyaret etmek çocukların kayıplarını içlerine sindirmelerine yardımcı olur. Sonuç olarak; Ölüm kaçınılmaz bir sondur. Çocuğunuzun bu konuda yaşayabileceği sıkıntıları en aza indirmek size ve çevrenizdekilerin çocuğunuza yaklaşımıyla doğrudan ilgilidir. Umarız bu bilgiler sizinde kafanızda oluşan sorularda siz- Çocuklarda Ölüm Ve Yas Kavramı 3 Bilgisayarın Çocuklara Dodgy Games Which Computer Plays Oynadığı Tehlikeli Oyun Merve SAYKIN Rehberlik Uzmanı V ideo gaming (playing video games) has become a popular activity for people of all ages. Many children and adolescents spend large amounts of time playing them. Some games connect to the Internet, which can allow children and adolescents to play online with unknown adults and peers. There is growing research on the effects of videogames on children. Some video games may promote learning, problem solving and help with the development of fine motor skills and coordination. However, there are concerns about the effect of violent video games on young people who play videogames excessively. B ilgisayar ve video oyunları ile oynamak her yaştan grubu için popüler bir aktivite haline gelmiş bulunmaktadır. Birçok çocuk ve ergen bu oyunlarla oynamak için hatırı sayılır genişlikte bir zaman ayırmaktadır. Bunda bu endüstri kolunun artık günümüzde birçok DVD ve film sektöründen daha büyük bir gelir kaynağı olması da etkili olmaktadır. Özellikle bilgisayar oyunları günümüzde çok gerçekçi, sürükleyici ve etkileyici hale gelmiştir. Bazı oyunlar ise internet üzerinden oynanarak, çocuk ve ergenlerin online olarak bilmedikleri ve tanımadıkları kişiler ile, bunlar akranları da olabilir kendilerinden büyük de, birlikte oynamalarına sebep olmaktadır. Bu oyunların çocuklar üzerindeki etkilerini araştıran çalışmaların sayısı gün geçtikte artmaktadır. Bazı bilgisayar oyunları çocukların öğrenme, problem çözme, çabuk karar verme, ince motor becerilerinin gelişimi ve el göz koordinasyonu gibi bazı özelliklerini geliştirmektedir. Bununla birlikte bu oyunlardaki şiddet ve ilgili içeriklerin çocukları ciddi şekilde olumsuz olarak etkilediğe dair endişeler de söz konusudur. Bazı oyunlar eğitimsel bir içeriğe sahipken, çok popüler olan oyunların bir çoğu negatif temalar içermekte ve desteklemektedir. Bunlardan bazıları: İnsanları ya da hayvanları öldürmek, Alkol ve zararlı madde kullanımı, Suç içerikli davranışlar içermesi, Otoriteye ya da kanunlara karşı başkaldıran davranışlar içermesi, Cinsel istismar ve kadına karşı şiddet, Müstehcen figürlerin olması ve dilin yanlış kullanımı olarak sıralanabilir. Çocuklar ve gençler maalesef bu tarz oyunlarla fazlasıyla meşgul, hatta takıntılı olabilmektedirler. Bu oyunlarla fazla vakit geçirmek çocuklarda; Sosyal gelişim ve iletişimde zayıflama, Aile ile daha az vakit geçirme, Okul ve serbest zaman aktivitelerine yeterince vakit ayırmama, Düşük notlar getirme, daha az kitap okuma, Fazla kilolu olma, Saldırgan düşünce ve davranışlar geliştirme gibi sorunlar oluşturabilmektedir. Bu bağlamda aşağıda çeşitli medya organlarında yayınlanan haberleri sizlerin dikkatine sunuyoruz: Okyanustaki Rehberiniz Bilgisayarın Çocuklara Oynadığı Tehlikeli Oyun 4 ”YaĢamak için yok et” Bilgisayar oyunlarında “yaşamak için yok et” düşüncesi çocuklara aşılanmaktadır. Çocuklar hoşgörüden uzak, insan bedenini parçalayan oyun kahramanlarını kendilerine örnek almaktadırlar. Bu durum kişilik gelişimleri için son derece tehlikelidir. Şiddet içerikli oyun ve filmleri izleyen çocuklar, olayların sebep ve neticesini sorgulamamakta, hayatı bir oyun gibi algılamakta, bu durum çocukların sosyal-ailevi ilişkilerini olumsuz yönde etkilemektedir. ”Çocuklarınızı takip edin!” Şiddet ve saldırganlık çocukluk dönemlerinde öğrenilmektedir. Çocuklarınızın ne tür bilgisayar oyunları oynadıklarını ve ne tür filmler izlediklerini kontrol edin ve şiddetin insan ilişkilerine acı verdiğini ikna edici biçimde anlatın. Bu oyunlara alternatif olarak, çocukların derslerine yardımcı olacak, eğlendirerek eğiten, güzellik, iyilik şefkat, yardımseverlik ve başkalarını düşünme gibi olumlu niteliklere sahip CD’ler satın alınmalıdır. “Bilgisayar oyunu cinayet nedeni olabilir mi?” Şiddet içeren bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençler üzerindeki etkisi tartışma konusu. Son olarak ABD'de bir avukat, müvekkilinin bilgisayar oyununun etkisi altında kaldığı için arkadaşını öldürdüğünü iddia etti. Adı açıklanmayan 13 yaşındaki zanlının avukatı savunmasında, çocuğun gün boyunca şiddet içeren bilgisayar oyunu oynadığı ve suçu bu oyunların etkisi altında işlediğini söyledi. Washington Post'un web sitesinde yer alan habere göre, Dallas'ta meydana gelen olayda, okuldan kaçan iki çocuk bilgisayarda oyun oynamak için zanlının evine geldi. Çocuklar gün boyunca şiddet içerikli oyunlar oynadılar ve sonunda zanlı, arkadaşını annesinin silahıyla vurdu. Avukat, çocuğun bunu "oyunun bir parçası olarak" yaptığını iddia etti. Polis ise, zanlının oyun ve gerçek arasındaki farkı bildiğini belirterek çocuğun cinayetle yargılanması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Haberde çocuğun suçlu bulunması halinde 40 yıl hapis cezası alabileceği ifade edildi. Arkadaşı tarafından vurulan 13 yaşındaki Jonathan Hogan, göğsüne ve başına aldığı kurşun yaraları yüzünden hayatını kaybetti. Polis evde yaptığı aramada 11 bilgisayar oyunu buldu. Çocukların oyun oynadıkları sırada evde yalnız oldukları belirtildi. Şiddet içeren bilgisayar oyunları son günlerde sık sık ABD gündemine geliyor. Son olarak ABD Federal Ticaret Komisyonu'nun, bu tür oyunların çocuklar üzerindeki etkisi hakkında bir rapor hazırladığı biliniyor. ”Irkçı grupların silahı bilgisayar oyunu” Irkçılıkla mücadele eden Anti-Defamation adlı derneğin son raporuna göre, ırkçı gruplar gençleri kendi yanlarına çekmek için bilgisayar oyunlarını kullanıyor. "Etnik Temizlik", "Siyahlara Ölüm", "Toplama Kampında Av" gibi Okyanustaki Rehberiniz isimleri bulunan ırkçı oyunlarda, oyunun baş karakterin hedefi beyaz ırktan olmayanları öldürmek. "Beyazların güç oyunları" olarak adlandırılan bu tür oyunlar ırkçı grupların internet sitelerinden satın alınabiliyor ya da ücretsiz download ediliyor. Irkçılıkla mücadele eden derneğin başkanı Abraham Foxman, bu tür oyunların modern teknolojiyi kullanarak gençlere ırkçılık düşüncesini aşıladığı uyarısında bulunuyor. Bilgisayar çocuğunun hastalığı "Nintendonitis" Bilgisayar oyunları ile televizyonlara bağlanarak oynanan konsol oyunlarının, çocukların vücut ve ruh sağlığını bozduğu belirlendi. Doktorlar bu hastalığı "Nintendonitis" olarak adlandırdılar. Çocuklar ve gençler arasında hızla yayılan bilgisayar oyunları, adı yeni konulan bir hastalığa yol açıyor. Doktorlar ilk örnekleriyle karşılaştıkları bilgisayar çağının bu yeni hastalığına 'Nintendonitis' adını verdiler. ”En çok el kaslarını etkiliyor” Amerika'da 11 yaşında bir çocuk geçen yıl Noel hediyesi ol arak aldığı konsol setinde oyun oynayarak saatler geçirdiği için elini kullanamaz duruma geldi. Elinde ve omzundaki ağrılar nedeniyle tedavi gören çocuğa ancak sınırlı saatlerde yeni oyuncağıyla oynamasına izin veriliyor. ”Anne ve babalar uyarıldı” Amerika'da anne ve babalar, çocuklarının bilgisayar ve konsol oyunları nedeniyle bozulan sağlıkları nedeniyle uyarılıyor. Çocuklara, evde ve okulda el bakım egzersizleri yaptırılması isteniyor. ”Koruyucu eldiven” Nintendo firması, bu yeni hastalığa karşı bir 'yardım hattı' kurdu. Buraya başvuranlara, bedava koruyucu eldivenler dağıtılıyor. Amerika'da ise okullarda bilgisayar derslerinden önce ve sonra zorunlu el egzersizleri yapılıyor. ”Strese neden oluyor Çocukların vazgeçilmezleri arasına giren bilgisayar oyunları, ruh sağlığı açısından da ciddi tehlike yaratıyor. Oyunlarda aynı sahnenin saatler boyunca tekrar tekrar yaşanmasının çocuklarda strese neden olduğu belirtiliyor. Hekimler, Nintendonitis'in stres boyutunu engellemenin tek yolunun ise bu oyunların sınırlı saatlerde oynanması olduğunun altını çiziyor. "Oyun, bilgisayar piyasasının lokomotifi" Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ferruh Yıldız, sanal oyunların hedef kitlesi olan gençlerin, bilgisayar piyasasının lokomotifi konumunda olduğunu söyledi. Yıldız, son yıllarda internet kafelere giden ve evine bilgisayar alan gençlerin önemli bölümünün oyunlara ilgi gösterdiğini, hayal gücünün sınırlarını zorlayan moda oyunların internet kullanımının da önüne geçtiğini kaydetti. Bilgisayarın Çocuklara Oynadığı Tehlikeli Oyun 5 Yeni oyunlar için yüksek donanımlı bilgisayarlara ihtiyaç duyulmasının üretim ve satış planlaması olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Yıldız, yazılım ve donanım şirketlerinin yeni ürünleri, satışlarını artırmak için birbirine paralel geliştirdiklerini kaydetti. üreticiler çeşitli oyunlar üretiyorlar ve bunların halka sunulduğu oyun salonları açıyorlar. İnsanların parasını alıp enerjisini ve zamanını boşa kullandırmanın, onları bu salonlarda uyuşturucu tüccarlarının hizmetine sunmanın dışında başka bir hizmet vermemektedir. Oysa ki çocukların muhakeme ve öğrenme kabiliyetini geliştirme yönünde yapılmış olan oyun programları var. Çocuk, oyundaki elemanları kullanarak problem çözer ve bu konuda cesaret kazanır'' dedi. “Disney'den alternatif bilgisayar oyunu” Silahların, katillerin, hırsızların cirit attığı bilgisayar oyunları çok satarak şirketleri memnun ediyor belki ama annebabaları da endişelendiriyor. Özellikle savaş oyunları, gangster temalı oyunlar rafları doldururken, içeriğinde şiddet olmayan oyunlar gözden kaçıyor. Disney'in internet ortamında da oynanabilen "Toontown"u çizgi film dünyasında geçen bir hikayeyle şiddetten uzak ve eğlenceli saatler vaat ediyor. Toontown'da karakterlerin başına en fazla suratlarına pasta yemek, su tabancasıyla ıslanmak gibi "kötü" şeyler geliyor. Oyunun amacı, Toontown'ı ele geçirerek, eğlenceyi ortadan kaldırmak ve renkli binaları griye boyamak isteyen Cog'lara engel olmak. Bunu yaparken oyuncular, Cog'ların yüzüne kahkaha patlatıyor, elmalı pastalar havada uçuşuyor. Oyuncular kaybetseler bile ölmüyor, üzülüyor ve evler arasındaki güvenli bölgelere dönüyorlar. Disney'in geliştirdiği oyunu sanal ortamda oynayanların birbirleriyle iletişim kurmaları için özel bir chat modülü kullanılıyor. Chat'e girmek için özel şifre gerekiyor. Oyunu CD olarak satışa sunan Disney, ayrıca ücretli abonelikle internetten oynama imkanı da sunuyor. “Bilgisayar oyunları eğitici olmalı” Piyasada çocuklara yönelik çok sayıda bilgisayar oyun programları var. Bu bilgisayar oyunlarının çocuğun gelişmesinde büyük önemi olduğu vurgulanarak ailelerin eğitici ve öğretici oyunları tercih etmeleri gerektiği bildirildi. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Atatürk Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Yahya Kemal Yoğurtçu, bilgisayar kullanımının her yaştaki insanlar için giderek arttığına işaret etti. Ticarî amaçlar için hazırlanan bu oyunların çocuklarda salgın hastalık haline geldiğini söyleyen Prof. Dr. Yoğurtçu "Keyfî, şakacı, muhakeme istemeyen savaş oyunları çocuklar için çok caziptir. Bunu dikkate alan Okyanustaki Rehberiniz Bu programları tasarlayanlar, okulda öğretmenler ve evde ebeveynler tarafından öğretilen değerleri büyük bir titizlikle programa aktarmaları gerektiğini söyleyen Yoğurtçu "Çocuk bunları kullanarak dikkatini bir noktaya toplayarak yeni bilgi ve becerilerin kazanılacağı noktaya ulaşır. Çocuk maddenin tabi olduğu kanunları öğrenebilir. Bunlar çocuğun şahsiyetinin oluşmasında büyük rol oynar. Netice olarak, öğretici oyunların dışında hiçbir şey verilmemeli. Mutlaka çocuklara olumlu katkıları olan oyun programlarının seçilmesi gereklidir. Bu yapılmadığı müddetçe hayata çok yönlü katkıları bulunan bilgisayarlar, eğitim ve öğretim aracı olmaktan çıkıp sosyal yönü tahrip eden, boşa zaman kaybettiren bir kutudan ileri gidemeyecektir'' diye konuştu. Aileler için önerler: Çocuklar için yaş grubuna uygun ve şiddet içermeyen oyunlar seçmek, Bilgisayarı evin ortak kullanım alanında bulundurmak, Gerektiğinde oyun içeriğinden haberdar olmak için çocukla birlikte oynamak, Evin içinde ve dışında oyunun içeriği ve oynama zamanları konusunda açık kurallar koymak, İnternetin ve online bilgisayar oyunlarının potansiyel zararları konusunda çocukları bilgilendirmek, Sizin de yetişkin olarak bilgisayar kullanımı konusunda onlara örnek olduğunuzu unutmamak, Bilgisayarın, ödevler bittikten sonra sınırlı bir zamanda kullanılması konusunda kurallar koyup, çocuğu farklı aktiviteler ile ilgilenmek konusunda teşvik etmek, bunlar da çözüm olmuyorsa bir uzmandan yardım almak. Bilgisayarın Çocuklara Oynadığı Tehlikeli Oyun 6 İnsanı Değerli Kılan: Duygusal Zeka What Makes Human Precious: Emotional Intelligence Gönül BAHAT Rehberlik Uzmanı Emotional intelligence (EI) refers to the ability to perceive, control and evaluate emotions. Some researchers suggest that emotional intelligence can be learned and strengthened, while others claim it is an inborn characteristic. EQ embraces two aspects of intelligence: Understanding yourself, your goals, intentions, responses, behaviour and all. Understanding others, and their feelings. M erhabalar; geçen ayki yazımızda duygusal zekanın ne olduğu, bu konu ile alakalı olarak yapılan araştırmalardan ve siz değerli ebeveynlere konu ile alakalı önerilerden bahsetmiştik. Bu ayki yazımızın konusu, Duygusal Zeka ve Hobi Gelişimi. Bu yazıdaki amacım; duygusal zekanın (EQ) akademik zeka olarak tabir edilen (IQ) zekadan farkını ortaya koymak ve IQ gibi kalıtımsal olmayan sonradan da geliştirilebilen duygusal zekanın (EQ) gelişimi için çocuklarla onların sevecekleri hobi alanları oluşturmaya çalışmanın öneminden bahsetmek olacak. Duygusal zeka; kişilerin kendi duygularının farkında olması ve onları doğru bir şekilde ifade etmesi, empati yeteneğini kullanarak kendinden öte bir varlığın duygularını anlaması ve bunları bilişsel bir düzene oturtarak duyguların çeşitli etkilerini görebilmesi ve kendini ona göre ayarlayabilmesi demektir. Aslında baktığımızda kısacası kişi hem kendi duygularının farkında olacak hem başkalarının duygularını, hislerini anlayacak hem de bunları akıl süzgecinden geçirerek ona bir değer atfedecek ve bunları düzenleyecek demektir. Duygusal zeka kavramının gelişmesinin, insanların bir konuyla ilgili başarılarını ölçmek için kullanılan genel ölçüm testlerinden (üniversite seçme sınavları, IQ testleri vs.) başarılı olan kişilerin bir çoğunun, gerçek hayatta başarısız olduklarının tespit edilmesiyle ortaya çıktı Okyanustaki Rehberiniz İnsanı Değerli Kılan: Duygusal Zeka 7 ğını geçen ayki sayımızda ifade etmiştim. Bu konu ile ilgili araştırma yapan Weisinger (1998) duygusal zeka ile iş başarısı arasında direkt bağlantı olduğunu saptamıştır. Dulewicz ve Higgs’in (1998) yaptıkları araştırmada ise duygusal zekanın örgütsel başarının % 36’nı; IQ’nun ise örgütsel başarının % 27’ni karşıladığını tespit etmiştir. Aynı araştırmada duygusal zekanın kariyer ilerlemelerini de düşük düzeyde de olsa etkilediği tespit edilmiştir. Duygusal zekanın insan ilişkilerine yansıyan boyutu ise kişilerin kendi duygularının farkında olup karşı tarafın duygularının farkında olmasıdır. Aslında bir şeyin geri dönütünün sağlıklı olması ve akabinde bütünlük içerisinde düşünüldüğünde bu aynı zamanda sağlıklı kararlar alınması da demektir. Bu konuda içimizden bazıları ben zaten kendi duygumun da karşı taraftaki duygunun da farkındayım diye düşünebilir, fakat güncel hayatta bu işler bizim zannettiğimiz gibi kolay olmayabiliyor ve bizler bazen de karşı tarafın hislerini, duygularını anlayamadığımızdan ötürü sosyal ilişkilerde problem yaşıyoruz ve yaşanılan sorunlardan ötürü ilişkiler tamiri güç bir noktaya gelebiliyor. Çocuklarımız ise bizler gibi kendi duygularını rahatça açıklayamıyorlar ya da duyguların önemini fark edemeyebiliyorlar. Sizler ebeveynler olarak şekil almayı bekleyen hamur gibi çocuklara şekil vereceksiniz. Bunu yapabilmenin de en güzel şekli oyundur. Oyun kişiyi belirli kurallar dahilinde özgür kılar. Oyun oynayan çocuğun bilişsel, sosyal, duygusal yönleri gelişir. İnsanlarla kurduğu diyalog “oyun” sayesinde bir çerçeveye oturur. Tabi ki her ne kadar çocuğun duygusal, sosyal, bilişsel gelişimi için oyun önemli olsa da annebabanın birbiriyle iletişimi ve çocukla iletişimi de bir o kadar önem arz etmektedir. Duygusal zeka” adlı kitabında Daniel Goleman, duygusal zekanın tanımını yaparken kişinin duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilmesi yetisi olarak tanımlıyor ve yaratıcılığın da bu yetinin gelişmesinde oldukça büyük bir rol oynadığını vurguluyor. Goleman gibi yine bu konuda uzmanlaşmış birçok kişi de duygusal zekanın yaratıcılıkla beslendiğinin altını çiziyor ve özellikle küçük yaşlarda çocuklara sağlanan yaratıcılığı destekleyici aktivitelerin öneminden bahsediyorlar. O halde ebeveynler olarak çocuklarımızın duygusal zekalarını nasıl geliştirebiliriz? Biraz bunlardan bahsedelim: Okyanustaki Rehberiniz EBEVEYNLERE ÖNERĠLER Bir problemle karşılaşıldığında çocuğunuz için çözümler bulmaktansa onun çözüm bulmasına yardım etmeniz duygusal zeka gelişimini desteklemeniz açısından çocuğunuza daha çok yardımcı olacaktır. Farklı malzemelerden yararlanarak çocuğunuzun çeşitli yaratıcı faaliyetler yapmasına yardımcı olabilirsiniz. Örneğin kil, hamur, seramik, boncuk bu tip çalışmalarda kullanmak için ideal malzemelerdir. Çocuğunuzun sizi yaptığınız şeyleri taklit etmesini kendisince yeni fikirler bularak kendisini ifade etmesini sağlayın. Çocuğunuza sık sık açık uçlu sorular sormayı deneyin. Cevabı “Evet” ya da “Hayır” içeren sorular yerine nedenini, nasılını düşündürecek sorular sormak çocuğu düşünceye sevk edeceği için karşı tarafa düşündüklerini ifade etme imkanı sağlayacaktır. Ebeveynler olarak çocuklarınıza yaşıtlarıyla özgürce oynama fırsatı sağlamak gereklidir.Oyun, çocuğun her yönden gelişimi için önem arz eder.Bu anlamda çocuğunuzu sık sık diğer çocuklarla olabileceği oyun alanlarına ya da parka götürebilirsiniz. Çocuğunuz için yapılacak en güzel bir başka şey ise çocuğunuzu spor aktivitelerine yönlendirmektir; çünkü spor insan hayatında bedensel, ruhsal, sosyal vs. pek çok yönden insanın kendisini iyi hissetmesini sağlayacağı gibi hem kişisel gelişimine katkı sağlar hem de insanlarla etkili iletişim kurabilme, zorluklarla mücadele etme, disiplin anlayışı geliştirme, performans sergileme, insan hayatına plan ve düzen katma, kendi duygularını kontrol etme vs. gibi pek çok farklı yönlerimizin gelişimini sağlamaktadır. Yaşantılarınızda insanları ya da olayları ön plana çıkarıp onları isimlendirmektense, duygularınızı ön olana çıkarıp onlarla konuşun. Düşünce ile duygu ayırımını yapmaya çalışın. Düşünüyorum yerine hissediyorum demek gibi.. Çocuğunuzun duygularını derecelendirmesini sağlayın. Örn: Kızgınım 10 üzerinden 8 derece gibi. Sevgiyle kalın… İnsanı Değerli Kılan: Duygusal Zeka 8 School Vacation And Your Child Karne, Tatil Ve Turan ASLAN Rehberlik Uzmanı Çocuğunuz W hile studens look forward to the school vacation some distinctive issues should be taken into consideration by the parents. We might see ups and downs in this time slice. Parents’ approach to students’ grades have such vital importance as well as validating the students’ school performance. Ö ğrencilerimizin büyük bir heyecanla beklediği yaz tatiline çıkarken bazı önemli hususların göz önüne alınması gerektiğine inanıyoruz. Bazı öğrencilerimiz üzüldü, bazıları da sevindi. Böyle bir süreçte öğrencilerin performanslarının değerlendirilmesi kadar, anne-babanın yaklaşımlarının da rolü önemlidir. Ailenin tutum ve davranışları, çocuk ile kurulan iletişim ve ilişkilerinin niteliği de okul başarısını etkilemektedir. Öğrencinin okul notları akademik başarısına işaret etse de, başarısız olduğu yönler başka alanlarda başarılı olamayacağı anlamına gelmemektedir. Duygularını paylaşmaları için fırsatlar oluşturmaya çalışın, çocuğunuzun ihtiyacı bu konudaki duygusunun fark edilmesidir. “Bugün karneni aldın. Neler hissettiğini benimle paylaşmak ister misin?” ya da “Şu anda neler hissediyorsun?” gibi sorular, çocuğa notları nasıl olursa olsun kendisine değer verildiği mesajını verir. Duygusunu dinledikten sonra alınacak önlemler üzerinde konuşmak ilişkinize de olumlu yansıyacaktır. Karne sonucunu yalnızca maddi olarak ödüllendirmeyin: İçten bir takdir, sıcacık bir dokunuş her türlü maddi ödülün üstündedir. Ayrıca ders çalışmak ve ödevlerini yapmanın onun sorumluluğu olduğu mesajını vermeyi unutmayın. Ailelerin çocuklarına yönelik sevgisini başarılarına bağlamamaları gerekir. Başarısız çocuklara ölçüsüz cezalar verilmemelidir. Başarılı çocuklara karşı ise abartılı övgülerden kaçınılmalıdır. Sayın anne-babalar, karnelerden sonra; Onu başkalarıyla kıyaslama hatasına düşmeyin, Aldığı karnenin sadece ona ait olmadığını ebeveynler olarak sizin de payınızın olduğunu unutmayın, Karnedeki notların onun kişiliğine yönelik bir değerlendirme olmadığının altını çizin, karneler öğrencilerin akademik başarısının bir sonucudur. Okyanustaki Rehberiniz Karne, Tatil ve Çocuğunuz 9 Öğrencilerin karneleri değerlendirilirken önce başarılı olduğu yönleri vurgulanmalıdır. Başarının övülmesi ile öğrencinin özgüveninin artmasına ve başarıyı yaşamasına izin vermek gerekir. Olumlu yönlerin ifade edilmesinden sonra öğrencinin de Öncellikle ebeveynlerinizden birini ikna etmeye çalışın. kendini ifade etmesine izin verilerek, başarısız olunan (tercihen anne olmalı) İkisini birden ikna etmekten daha yönlerinin değerlendirilmesi gerekir. Suçlayıcı ve yargılaaz yorucu olacaktır. Birini ikna ettiğinizde en azından yıcı bir dil kullanmadan ziyade başarısızlığın nedenleri desteğiniz olacaktır. araştırılmalıdır. Hangi davranışlarının düşük not almasına Bazı somut başarılar, anne-babanızın içini rahatlatacak neden olduğu, başarısızlıktan dolayı hissettiği duygularını ve size daha çok güvenmelerine ve desteklemelerine ifade edilmesi ve öğrencinin olumlu yönde motive edilyardımcı olacaktır. mesi gereklidir. Her şeye muhalif olan bir anne-baba ya da çok otoriter olan Belirli dönemlerde (örn: ergenlik dönemi) bazı öğrenciler bir baba için uygulanabilecek taktik, asla olumsuz bir tavır birtakım uyum sorunları yaşamaktadır. Bu dönemde öğ- takınmamaktır. Kesin ve güvenli bir yolda ilerledikçe, her şey renciler daha fazla desteğe ihtiyaç duymaktadır. yoluna girecek ve aileniz de kendiliğinden ikna olacaktır. Öğrenci ne kadar başarısız olsa da tatilinin bir bölümünü Tatil, iyi bir çalışma döneminin ön hazırlığı ve verimli dinlenmeye ayırmalıdır. olmayı arttıran önemli bir motivasyon kaynağıdır. Tatilin iyi Yolunuzu çizebilmeniz için mantıklı, kesin, net, açık, uygulanabilir kararlarınız ve hedefleriniz olursa, onları gerçekleştirirken ailenizi ikna edebilecek güce ve beceriye de sahip olursunuz. Anne-babalar tatili eksiklikleri gidermek ve iyi vakit geçir- planlanması, çalışma döneminin verimliliğini arttırdığı gibi çocuklarınızın zaman yönetimini de öğrenmesi için iyi bir fırmek amacıyla çocukla birlikte planlayarak geçirmelidir. Eğitim ve öğretim ömür boyu devam eden bir süreçtir. Karne sattır. Tatil başladığında çocuğunuzla, biten eğitim-öğretim ise sadece bir dönemi değerlendirmektedir. Öğrencilerin her sürecini değerlendirmek üzere zaman ayırın. Bu değerlendirzaman başarısızlıklarını telafi etme ve onları başarıya dönüş- mede, harcadığı çabanın ne ölçüde yeterli olduğundan, sotürme fırsatları bulunmaktadır. Bu anlamda çocuğun başarı- rumluluklarını yerine getirip getirmediğinden ve bunların nedenlerinden söz etmenin yanında, çocuğunuzla geleceğe yösızlıklarını belirleyebilmesi, kendini değerlendirebilmesi, eksikliklerini fark edebilmesi ve gelecekte başarılı olabilmesi için nelik yeni hedefler belirlemeniz de önemlidir. Çocuğunuzun ders başarısızlığı olsun ya da olmasın, Çocuğun başarıyı yakalayabilmesi yeteneklerine, olumlu duy- tatil süresi için iyi bir zaman planlamasına ihtiyacı vardır. gularına, kendine güvenmesine bağlıdır. Bu doğrultuda çocu- Tatil, çocuk için boş geçirilen bir süre değil, yeni şeyler öğrenmek için iyi bir fırsat olmalıdır. Çocuğunuzla birlikte yapağun yetenek ve ilgilerinin tespit edilmesi ve eğitiminin descağınız bir tatil programı ihtiyaç hissettiği derslere yeniden teklenmesi gerekir. bakmayı, kitap okumayı, oyun, eğlence ve gezi gibi etkinlikSevgili öğrencilerimiz, anne babalarınız ile iletişim kurarken; leri içermelidir. Ayrıca çocuğun spor, sanat ve diğer alanlar Anne-babalar ile asla tartışmaya girmeyin. Bu onların da, kendi seçeceği bir konuda hobisinin olması sağlanmalıdır. kalbini kırabilir ve isteklerinizin gerçekleşmemesine ve Bu sayede çocuk, eğlenerek kendi yetenek ve becerilerini ilişkilerinizin bozulmasına, kısacası her şeyin tersine dön- geliştirecektir. Ayrıca tatil dönemlerinde yetişkinlerin, çocukmesine sebebiyet verebilir. Tartışmalarınızı yumuşak ge- larına daha çok zaman ayırmaları gerektiği de unutulmamalıçişlerle sonlandırmanız yararınıza olacaktır. dır. birtakım yollar ve yöntemler belirlemesi gerekmektedir. Anne-babanızla problemli bir ilişkiye sahipseniz, size yol gösteren, samimiyetine güvendiğiniz, yol yordam bilen bir danışmana ihtiyacınız var demektir. Profesyonel bir psikolojik danışman, psikolog size yardımcı olabilir. İçinizdekileri rahatlıkla danışmanınızla paylaşabilirsiniz. Aşağıda, tatilinizi planlarken göz önünde bulundurmanız gereken gelişim alanları ve örnek faaliyetler bulunmaktadır. Siz, kendi koşullarınıza ve çocuğunuzun ilgilerine göre bu faaliyetleri daha da çoğaltabilirsiniz. GELİŞİM ALANLARINA GÖRE TATİL ÖNERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM BEDENSEL GELİŞİM DUYGUSAL-SOSYAL GELİŞİM •Kitap Okumak •Günlük Tutmak •Bulmaca, Sudoku Çözmek •Resim Yapmak •Çeşitli Oyunlar •(Scrabble, Tabu, Bil Bakalım, Memory vb. oyunlar. •Spor faaliyetleri (Basketbol, futbol, tenis, yüzmek v.b) •Bisiklete binmek, •İp atlamak, •Oyun oynamak, •Yüzmek •Aile sohbetleri, •Piknikler, •Birlikte film izleyip üzerinde konuşmak, •Arkadaşları ile bir araya gelmesi için ortam oluşturmak. Okyanustaki Rehberiniz Karne, Tatil ve Çocuğunuz 10 Bu yaz en iyisi OKUMAK Bora Serhat ÇELİK/ Rehberlik Uzmanı Bu ayki sayımızda bir kitap önerisi yerine, bütün bir yazı düşünerek bir yazar önerimiz olacak. Böylece yaz tatilinin geniş zamanlarında sizi ürettikleriyle geliştirecek bir arkadaşınız olacak. Tanıştıralım: Kemal Sayar. Benzer yanlarınız var. O da veli. Evli ve iki çocuğu var. Sık sık TV programlarına bilir kişi olarak davet edilse de, o insanlara akıl vermek yerine bilgisini paylaşıyor. Kitapları da herhalde bu yüzden beğeniliyor. Karışık duygulara, yalın anlatımla yaklaşıyor. Bu yüzyılın sıkıştırdığı insana, bazen doğal bazen geleneksel kapılar açıyor. Kolaylıkla bulabileceğiniz kitaplarından bazıları: Olmak Cesareti, Otoyol Uykusu, Kendine İyi Bak, Yavaşla, Merhamet, Her Şeyin Bir Anlamı Var, Terapi, Koruyucu Psikoloji. Çocuklar için: Küçük Kara Balık, deniz ke- narında veya havuz başında okunası bir kısa roman. Hayat bilgisi dersinde başarılı olacak çocuklar için iz bırakacak bir eser.